‘Dualarým kabul oldu’ Ali Edis
çiþçileri Bakanlýðýna getirilen Muammer Güler’in halasý Nebahat Arýkan yeðeninin bakan olmasýna çok sevindi.
Ý
Muammer Güler’in Mardin'de yaþayan 65 yaþýndaki halasý Nebahat Arýkan, yeðeni Muammer Güler’in bakan seçilmesi için Allah’a çok dua ettiðini söyledi. Kedileri için bir sürpriz olduðunu belirten Arýkan, ”Aslýnda bu süprizi daha
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
önce bekliyordum. Bakan olacaðýný biliyordum. Allah onu muvaffak etsin. Muammer Bey çok dürüst bir insandýr. Çok çalýþkan ve baþarýlý bir insandýr. Kendisinden Türkiye için büyük hizmetler bekliyoruz. Türkiye’de huzur ve barýþýn tesisi için hizmetler bekliyoruz. Muammer Beyin en küçük halasýyým. 3 yaþýnda ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleþtiler. Ýnþallah Türkiye için hayýrlý olur.” dedi. Muammer Güler’in Sütkardeþi olan Bülent Dizdaroðlu ise bugün mutlu bir sürpriz yaþadýklarýný belirterek, Muammer beyin bakan olmasý için çok dua ettiklerini söyledi. Dizdaroðlu, ”Memleketimiz için faydalý ve hayýrlý olmasýný diliyorum. Muammer bey Türkiye’nin yetiþtirdiði çok önemli bir þahsiyettir.” Bir baþka yeðeni Veysel Dizdaroðlu da dayýsýnýn bakan olmasýndan dolayý çok mutlu olduðunu ifade etti.
26 Ocak 2013 Cumartesi
Yýl: 9 Sayý 2555 Fiyatý :25 Kr
Türkiye'de bulunan 90 Suriyeli, ülkelerine dönmek istedi
lkeleri Suriye'ye gitmek isteyen 90 kiþi, Mardin'in Nusaybin ilçesi sýnýr kapýsý
Ü
önünde kamp kurdu. Polis, Suriyelileri yabancýlar þubesine teslim etti. Sayfa 2’de
STK’lar: Muammer Güler barýþ
sürecine büyük katký saðlar
30 yýl sonra Suriyeli yaralý için açýldý Ýsmail Erkar
S
uriye'deki iç çatýþmalarda yaralanan Suriyeli Velit Behcet Muhammed, tedavi için 30 yýldýr kapalý olan Þenyurt Sýnýr Kapýsý'ndan Türkiye'ye getirildi. Suriye'nin Haseki iline baðlý Dýrbasiye ilçesinde çýkan çatýþmada yaralanan 25 yaþýndaki Velit Behcet Muhammed, tedavi edilmek üzere Þenyurt Sýnýr Kapýsý'ndan Türkiye'ye getirildi. Türkiye'deki yakýnlarýnýn ilgili makamlardan izin almasý ile tedavi amacýyla Türkiye'ye getirilen yaralý Suriyeli için 30 yýldýr kapalý olan Þenturt Sýnýr Kapýsý özel izinle açtýrýldý. Ayaðýna isabet eden kurþunla yaralandýðý öðrenilen Muhammed, Kýzýltepe Devlet Hastanesi'nde tedavi altýna alýndý. Yakýnlarý tarafýndan Þenyurt Sýnýr Kapýsý'nda bekleyen 112 Acil Servis ekiplerine teslim edilen Muhammed'in evli olduðu ve tedavisinin ardýndan Türkiye'ye sýðýnan akrabalarýnýn yanýna yerleþtirileceði öðrenildi.
Muammer Güler’in bakan olmasý Mardin’de sevinçle karþýlandý
K
abinede yapýlan revizyon ardýndan Ýçiþleri Bakanlýðý'na Mardin Milletvekili Muammer Güler’in getirilmesi, ilde sevinçle karþýlandý. Sayfa 2’de
Mardin Milletvekili Muammer Güler’in Ýçiþleri Bakanlýðýna getirilmesi Mardin’deki Sivil Toplum Örgütleri tarafýndan sevinçle karþýlandý. Sivil Toplum Temsilcileri Güler'in, barýþ sürecine büyük katký saðlayayacaðýný ifade ettiler. Sedat Aslanaçier
K
abinede yapýlan revizyonda Mardin Milletvekili Muammer Güler’in Ýçiþleri Bakanlýðýna getirilmesi Mardin’deki Sivil Toplum Örgütleri tarafýndan sevinçle karþýlandý. Sivil Toplum Temsilcileri Güler'in, barýþ sürecine büyük katký saðlayayacaðýný ifade ettiler. Konu ile ilgili açýklamada bulunan Mardin Ýþ adamlarý Derneði M. Ali Babaoðlu, Muammer Güler'in bakan olmasýnýn Mardin ve bölge açýsýndan büyük bir þans olduðunu belirtti. Güler'in Türkiye’nin deðiþik kurumlarýnda çalýþmýþ, birçok ilde valilik yapmýþ biri olarak Türkiye’ye büyük hizmetler getireceðine inandýðýný söyleyen Babaoðlu, ”Özellikle son zamanlarda Türkiye’de yaþanan barýþ sürecine büyük katký saðlayacaktýr. Kendisi birikim ve donanýma sahiptir. Barýþ ve huzur için önemli adýmlarý saðlayacaktýr.” dedi. Mardin için bir sürpriz karar olduðunu belirten MUSÝAD Baþkaný M. Ali Dündar ise kabinede yapýlan revizyonun en
Mardin Ýþ adamlarý Derneði M. Ali Babaoðlu
önemli ve isabetli kararý Muammer Güler'in bakan olmasý olduðunu söyledi. Dündar, ”Yeni bir süreç içine girdiðimiz bu günlerde Mardin’den Güneydoðu’dan bir bakan olmasý bölge barýþýna da önemli katký saðlayacaktýr. Muammer beyi tebrik ediyorum. Türkiye’ye ve Mardin’e hayýrlý olsun” dedi. Uluslararasý Stratejik Tahlil ve Araþtýrmalar Merkezi (USTAD) Baþkaný Ahmet Akgül de bu süprizi
Uluslararasý Stratejik Tahlil ve Araþtýrmalar Merkezi Baþkaný Ahmet Akgül
MUSÝAD Baþkaný M. Ali Dündar
daha önce beklediklerini ifade edip þunlarý söyledi: "Mardin büyük bir beklenti içindeydi. Bu beklenti bugün gerçekleþti. Büyük bir düþünce adamý Türkiye’nin Ýçiþleri Bakanlýðýna getirilmesi son derece olumlu bir karardýr. Mardin için çok önemlidir. Mardin’in daha da tanýtýlmasýnda önemli katkýlarý olacak. Kendisinden Türkiye için büyük hizmetler bekliyoruz. Türkiye’de huzur ve barýþýn tesisi için önemli vazifeler alacaktýr.”
Saatler 31 Mart’ta 1 saat ileri alýnacak
Karneleri ilçe protokolü daðýttý G M idyat ilçesinde Kaymakam Oðzuhan Bingöl’ün talimatýyla her okulda bir daire amiri karne daðýtým törenine katýldý. Kaymakam Oðzuhan Bingöl ise köy okulunda öðrencilerin karne heyecanýný paylaþtý. Sayfa 2’de
ün ýþýðýndan daha fazla yararlanmak amacýyla 31 Mart’ta saatler 1 saat ileri alýnacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý’nýn 10 Ocak 2013 tarihli ve 15 sayýlý yazýsý üzerine, 697 sayýlý Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair?Kanunun 2’nci maddesine göre Bakanlar Kurulu’nca alýnan karar üzerine saatler 1 saat ileri alýnacak. Ülke genelinde saatler, 31 Mart 2013 Pazar günü saat 03.00’ten itibaren bir saat ileri alýnacak. Kýþ saati uygulamasý kapsamýnda ise 27 Ekim 2013 Pazar günü saat 04.00’ten itibaren bir saat geri alýnacak. (CÝHAN)
26 Ocak 2013 Cumartesi
2
Karneleri ilçe protokolü daðýttý Sedat Aslanaçier
M
idyat ilçesinde Kaymakam Oðzuhan Bingöl’ün talimatýyla her okulda bir daire amiri karne daðýtým törenine katýldý. Kaymakam Oðzuhan Bingöl ise köy okulunda öðrencilerin karne heyecanýný paylaþtý. Midyat genelinde yaklaþýk 30 bin öðrenci karne heyecaný yaþadý. Kaymakam Oðzuhan Bingöl ise köy okulunda okuyan öðrencilere karne ve çeþitli hediyeler verdi. Eriþti Köyü Ýlköðretim Okulu'nda düzenlenen karne daðýtým törenine Kaymakam Oðuzhan Bingöl, Cumhuriyet Baþsavcýsý Adnan Küçükyumuk, Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Þehmus Ýleri, Emniyet Müdürü Serdar Yurdagül, Ýlçe Jandarma Komutaný Ýlhan Ýnce, okul öðretmenleri ve öðrenciler katýldý. Öðrencilere karnelerini veren Kaymakam Oðzuhan Bingöl, çeþitli hediyeler vererek öðrencileri mutlu etti. Öðrencilere baþarý dileklerinde bulunurken, ziyaret ettiði okulun temizlik ve düzeninden dolayý öðretmenli kutladý. TOKÝ ilköðretim okulunda karne sevincini öðrencilerle paylaþan Gençlik ve Spor Müdürü Hüseyin Tunç “ Bu fýrsatý bize sunan kaymakamýmýza teþekkür ederim. Çok güzel bir duygu çocuklarla mutlu olmak.” dedi. Erdem Koleji’nde öðrencilere karne daðýtan Toplum Saðlýðý Merkezi Baþkaný Sertaç Çelebi ise öðrenciler ve velilerinin mutluluðuna ortak olduklarýný kaydetti. Çelebi ayrýca tatil süresince öðrencilere soðuk havalarda sýký giyinmeleri tavsiyesinde bulundu. Daire amirlerinin elinden karne alma sevinci yaþayan öðrenciler mutlu olduðu gözlenirken, Ýlçe Jandarma Komutanlýðý'nda görevli bayan rütbelinin elinden karne alan öðrencilerin heyecaný dikkatlerden kaçmadý.
Muammer Güler’in bakan olmasý Mardin’de sevinçle karþýlandý Ali Edis
K
Midyat Milli Eðitim Müdürü Ýleri, okul müdürleriyle vedalaþtý Ali Edis
M
idyat ilçe Milli Eðitim Müdürü Þehmus Ýleri, emeklilik dilekçesini verdiðini açýkladý. Okul müdürleriyle veda konuþmasý gerçekleþtiren Ýleri, okul müdürlerinden helallik istedi. Hükümet Konaðý Toplantý Salonu’nda yarýyýl tatili öncesi deðerlendire toplantýsý ve vedalaþma programýna Milli Eðitim Müdürü Þehmus Ýleri, þube müdürleri ve okul müdürleri hazýr bulundu. Milli Eðitim Müdürü Þehmus Ýleri yaptýðý konuþmada, "Çoðunuzun bildiði bir emeklilik durumu. Kýsmet olursa emekli olacaðým. Bu arada birinci kanat döneminin deðerlendirmesini yapmýþ olup sizlerle de vedalaþmýþ olacaðým." dedi. 2005 yýlýndan beri çalýþmalarý birlikte sürdürdüðünü iþaret eden Ýleri, "Hem yatýrýmlar bazýnda hem de eðitim öðretim bazýnda baþarýlarýmýzdan söz edebiliriz. Biz sizlerle vedalaþmak, hakkýnýzý þimdiden helal edin. Eðer birinizi incittiysek bunu görev icabý olarak kabul edin. Elimizden geldiði kadar
eðitim öðretimi en iyi þekilde yürütmeye çalýþtýk ve bu doðrultuda çaba gösterdik. Tekrar hepinize teþekkür ediyorum." þeklinde konuþtu. Toplantý daha sonra basýna kapalý devam ederken, toplantýnýn sonunda idarecilerle hatýra fotoðrafý çekildi. Ýleri, daha sonra okul müdürleriyle tokalaþarak vedalaþtý.
abinede yapýlan revizyon ardýndan Ýçiþleri Bakanlýðý'na Mardin Milletvekili Muammer Güler’in getirilmesi, ilde sevinçle karþýlandý. Konu ile ilgili görüþlerini bildiren Mardin Kadim Þehir Dergisi Yayýn Koordinatörü Yusuf Metin Yardýmcý, kararýn sürpriz olmadýðýný, daha önce de milletvekili seçilirken ondan bakanlýk beklediklerini söyledi. Yardýmcý, ”Muammer Güler'in, bürokraside zaten deneyimli bir kiþiliði var. Bakan olmasý Mardin ve Türkiye açýsýndan büyük bir þanstýr. Terörün bitmesi açýsýndan da büyük katkýsý olacaðýna inanýyorum. Mardin halký olarak büyük sevinç duyuyoruz. Kendisine baþarýlar diliyorum.” dedi. Öðretmen Murat Baðýþ ise Muammer Güler'in milletvekili seçildiði günden beri, böyle bir bakanlýk beklentisi içinde olduklarýný belirterek, "Bu beklenti 2 yýl sonra gerçekleþti. Çok sevindik. Mardin'in Büyükþehir olmasý ardýndan Mardin milletvekilinin içiþleri bakaný olmasý Mardin’deki sevinci ve coþkuyu artýrdý.” diye ifade etti. Mardin Kültür ve Turizm Derneði Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Fidan da Mardin’i kabinede bir bakanýn
temsil etmesinin halk adýna memnuniyet verici olduðunu ifade etti. Fidan, ”Tarihi kentimizin daha da geliþmesine vesile olacaktýr. Mardinli bir bakanýn olmasý bölgede barýþýn ve huzurun tesisi açýsýndan çok önemlidir. Mardin halkýna hayýrlý olsun.” þeklinde konuþtu. Konuyla ilgili görüþlerini bildiren esnaflardan Halil Demir, kararýn sürpriz olmadýðýný daha önce de milletvekili seçilirken ondan bakanlýk beklediklerini söyledi. Demir, "Muammer Güler bürokraside zaten deneyimli bir kiþiliði var. Zaten AK Parti'ye oy verirken Mardin'den bir bakanlýk bekliyorduk, mutluyuz" dedi. Vatandaþ Ahmet Çakar ise, Muammer Güler milletvekili seçildiði günden beri böyle bir bakanlýk beklentisi içinde olduklarýný belirterek, "Bu beklenti uzun zaman sonra gerçekleþti. Çok sevindik. Muammer bey inþallah memleketimizi en iyi þekilde temsil edecektir" dedi. Mardin'i kabinede bir bakanýn temsil etmesi, Mardin halký adýna memnuniyet verici olduðunu ifade eden öðrenci Muhammet Arslan, "Muammer Güler'in bakan olmasý Mardinliler için bir gurur kaynaðý oldu. Ýnþallah bizim için daha iyi þeyler olur. Hakkýmýzda hayýrlýsý neyse o olur inþallah" þeklinde konuþtu.
Türkiye'de bulunan 90 Suriyeli, ülkelerine dönmek istedi M. Sait Çakar
Vatandaþlara giyim yardýmý Ü Ýsmail Erkar
M
azýdaðý ilçesi ve baðlý köylerinde ikamet eden dar gelirli vatandaþlara, giyim yardýmý yapýldý. Mazýdaðý Ýlçe Kaymakam Fýrat Çelik'in çabalarýyla ilçede Tema Maðazacýlýk tarafýndan gönderilen giyim malzemeleri ihtiyaç sahibi ailelere Sosyal Yardýmlaþma ve
Dayanýþma Vakfý tarafýndan daðýtýlmaya baþlandý. Kaymakam Çelik, soðuk ve sert kýþ aylarýnda ihtiyaç sahibi vatandaþlarýn üþümemeleri için ve ekonomik yönden yoksun olan vatandaþlarýn bu ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý hususunda Tema Maðazacýlýk ile yapýlan temaslar sonunda ilçelerine giyim malzemelerinin gönderildiðini söyledi.
lkeleri Suriye'ye gitmek isteyen 90 kiþi, Mardin'in Nusaybin ilçesi sýnýr kapýsý önünde kamp kurdu. Polis, Suriyelileri yabancýlar þubesine teslim etti. Nusaybin Sýnýr kapýsýna gelen 64'ü çocuk 90 Suriyeli, sýnýr kapýsýndan Kamýþlý'ya gitmek istedi. Sýnýr kapýsý askeri karakolunun haber vermesiyle kapýya gelen polis, Suriyelileri güvenlik çemberine aldý. Suriyelilerle görüþen polis amirleri, istekleri dinledi. Yapýlan görüþmeler sonra polis, Suriyelileri yabancýlar þubesine teslim etmek üzere Nusaybin Ýlçe Emniyet Müdürlüðüne götürdü. Bu arada Suriyelilerin bazýlarýnýn hasta olduðu görüldü. Hasta olanlar ve çocuklar battaniyelerle örtünürken, bazý Suriyeliler de yaktýklarý ateþ etrafýnda ýsýnmaya çalýþtý. Suriye'deki iç çatýþmadan kaçarak Türkiye'ye geldiklerini belirten Ahmet Süleyman Hasan, savaþta ölenlerin öldüðünü
kalanlarýn ise Türkiye'ye kaçtýðýný söyledi. Evleri, iþleri her þeylerini kaybettiklerini ifade eden Hasan, "Ülkemize geri gitmek istiyoruz. Burada askere sýðýndýk. Asker de
bizi kamýþlý'ya göndermiyor. 3 ay önce Suriye'deki çatýþmalardan kaçarak Ceylanpýnar'a gelmiþtik. Ülkemize dönmek istiyoruz" dedi.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
26 Ocak 2013 Cumartesi
'Camiler sokakta yaþayanlarýn sýðýnacaðý yer olmalý' M
3
Ýlkokuldan lise sona kadar Ýngilizce eðitimi interaktif verilecek
D
iyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, camilerin namaz vakitlerinde açýlýp namaz sonrasý kapanmasýný eleþtirdi. Görmez, “Camilerimiz 24 saat açýk kalabilmeli. Ýbadet ihtiyacý hisseden bir mümin ne vakit olursa olsun camiye geldiðinde o kapýyý kilitli görmemeli. Unutulmamalý ki hýrsýzlýk endiþesi ile camilerimizi kapalý tutarak yaptýðýmýz hýrsýzlýk, hýrsýzlarýn camilerden götürdüklerinden daha büyük bir hýrsýzlýktýr.” dedi. Görmez, sokakta yaþayanlarla birlikte, Ankara ya da Ýstanbul’a gelip otel parasý bulamayanlarýn sýðýnacaðý yerin de camiler olmasý gerektiðini söyledi. Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ankara’daki bin 100 cami dernek baþkaný ile bir araya geldi. Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde gerçekleþen toplantýda Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, Camilerimiz 24 saat açýk kalabilmeli. Ýbadet ihtiyacý hisseden bir mümin ne vakit olursa olsun camiye geldiðinde o kapýyý kilitli görmemeli. Namaz vaktinde açýlýp sonrasýnda kapatýlan bir cami, dünyada hiçbir Ýslam ülkesinde yok.” diye konuþtu. "Gönlüm þunu istiyor; sokak çocuklarýnýn bile sýðýnabildiði yer Allah’ýn evleri olsun.” diyen Görmez, Ankara’ya Ýstanbul’a gelip otel parasý bulamayan kimsesiz, sokakta kalmýþ insanlarýn sýðýnacaðý yerlerinde camiler olmasýný istedi. Camilerin yaný baþýnda, müþtemilatýnda oluþturulacak küçük bir
yer sayesinde gariban, aç kalmýþ, susuz kalmýþ, sýðýnacak bir yer bulamamýþ insanlara sýðýnma imkaný saðlanabileceðini belirten Görmez, “Bu bir hayal gibi görülebilir ancak bu hayali hep birlikte gerçekleþtireceðiz. Camileri bütün gün açýk hale getirmeliyiz. Hiç bir endiþe ve korku camilerin kilitli olmasýný haklý kýlmaz. Unutulmamalý ki hýrsýzlýk endiþesi ile camilerimizi kapalý tutarak yaptýðýmýz hýrsýzlýk, hýrsýzlarýn camilerden götürdüklerinden daha büyük bir hýrsýzlýktýr.” þeklinde konuþtu. Kocatepe’nin altýnda bir maðaza olmasý bana aðýr geliyor
illi Eðitim Bakanlýðý (MEB), 2007 yýlýndan bu yana ilköðretim öðrencilerine bilgisayar üzerinden interaktif yöntemle dil öðretmeyi amaçlayan DynEd Ýngilizce Dil Eðitim Sistemi’nin artýk liselerde de uygulayacak. Dil eðitimini interaktif yöntemle öðretmeyi amaçlayan CD'ler, okullara ve öðrencilere daðýtýlacak. Bu yöntemle öðrenciler, internet baðlantýsý olan herhangi bir bilgisayarla istediði zaman Ýngilizce çalýþabilecek. Öðrencilere CD'ler ile birlikte birer kullanýcý adý verilecek. CD üzerinden kullanýcý adýný ve þifresini girerek sisteme kaydolan öðrenci, Ýngilizce eðitime baþlayabilecek. Öðrencinin sistemde yaptýðý tüm çalýþmalar kaydedilecek. Gelir saðlamak amacýyla Milli Eðitim Bakaný camilerin alt kýsýmlarýnýn iþyerlerine Ömer Dinçer, DynEd Ýngilizce kiraya verilmesini doðru bulmadýðýný Dil Eðitimi Yazýlýmlarýnýn vurgulayan Görmez, “Camiler her türlü SANKO tarafýndan kültürel ve ilmi faaliyetin yaþandýðý mekanlar olmalý. Kocatepe’nin altýnda bir baðýþlanarak lisanslanmasýna dair protokol imza törenine maðaza olmasý bana aðýr geliyor, kabullenemiyorum. Orada alýþveriþ katýldý. Dinçer’in yaný sýra yapmayý hiç içime sindiremiyorum. törene Sanko Holding Yönetim Kocatepe’nin altýnda sürekli devam eden Kurulu Baþkaný Abdulkadir bir kitap kültür fuarý olmalý, çocuklar, Konukoðlu, DynEd Ýnteraktif gençler ve kadýnlar için ayrý mekanlar Dil Öðretimi Programý Türkiye olmalý. Orada bir taraftan çocuklar Temsilcisi Mehmet oyunlar oynarken, bir taraftan Kuraný Bayraktaroðlu ve bakanlýk Kerim öðrenmeliler, her türlü kültürel ve çalýþanlarý katýldý. ilmi faaliyetin yaþandýðý bir mekan Sanko Holding olmalý. Gençlerimiz ve çocuklarýmýz Yönetim Kurulu Baþkaný camiye geldiðinde caminin Abdulkadir Konukoðlu, en kütüphanesine geçip ödevini mutlu olduðu günlerden birini yapabilmeli. Orada oturup kitap yaþadýðýný söyledi. Öðrencilik okuyarak vakitlerini geçirebilmeli. Cami yýllarýnda Ýngilizce ve kitap kadar birbirine çok yakýþan baþka bir þey yoktur. Camilerimizde kilitli öðrenemediðini ama ülke genelinde öðrencilerini dolaplar ardýna hapsedilen birkaç kitap yabancý dil öðrenmesi için yerine herkesin kullanýmýna açýk, kolay ulaþýlabilen, zengin içerikli kütüphaneler çaba sarf ettiklerini belirten Konukoðlu, “SANKO olarak oluþturulmalýdýr. Gençler orada oturup ana gayemiz eðitime katký sohbetler yaparak, kitap okuyarak, bilgi merkezi olan camilerimizden saðlamak. Bugüne kadar 18 faydalanabilmeli. Camiler kitap ve okul yaptýrdýk. 2 fakülte kültürle buluþmalý.” açýklamasýnda inþaatýný tamamladýk. Þuan bir bulundu. tane ilahiyat fakültesi inþaatý Ülkemizde yaklaþýk 7 milyon devam ediyor. Üniversitelerde engelli vatandaþýn bulunduðunu belirten 2 bine yakýn talebemiz okuyor. Görmez, engellilerin camiye rahatlýkla Ýnþallah tüm talebelere hayýrlý gelerek ibadetlerini gönüllerinin arzu olacak bir proje olmasýný ettiði yerde ve þekilde yerine diliyorum” diye konuþtu. getirebilmesi gerektiðini vurguladý. Yabancý dil öðrenmenin (CÝHAN)
ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri olduðunu belirten Milli Eðitim Bakaný Ömer Dinçer, “Bu alanda bugüne kadar pek çok çalýþma yapýldý. Bugün imza atacaðýmýz protokolle ilgili uygulamalarý da yürüttük. Bugün ki protokolün temel farklýlýðý lise seviyesindeki öðrencilerinde sürece dahil edilmesidir. Þimdiye kadar 4 ila 8’nci sýnýflara arasýnda uygulanmakta olan DynEd programý bundan sonra 9 ila 12’nci sýnýflara uygulanacak. 4 ila 8’nci sýnýflara uygulanan protokolün süresini uzatýyoruz.” diye konuþtu. Ýngilizce öðreniminin ilkokullarda ikinci sýnýfa kadar çekildiðini belirten Dinçer, “Birkaç ay sonra ilkokullarýn ikinci ve üçüncü sýnýflarý için yeni bir protokol yapacaðýz. Bu projesi ilkokul 2’den lise sona kadar devam ettireceðiz.” dedi. Öðretmenler yönlendirecek Mevcut ders programýný destekleyen Ýngilizce Dil Eðitim Sistemi'nde, her sýnýf düzeyine göre üniteler bulunuyor ve 'konuþma', 'dinleme', 'yazma' ve 'okuma' ile ilgili konular yer alýyor. Konular, öðrencilerin daha rahat öðrenebilmeleri için animasyonlarla destekleniyor. Öðrencilerin sistem üzerinden yaptýðý her türlü çalýþma, Bakanlýðýn sunucularýna aktarýlmasý nedeniyle öðretmenler tarafýndan incelenebilecek. Öðrenci, sisteme girerek Ýngilizce çalýþýrken sýnýf ortamýnda olduðu gibi öðretmenlerine soru yöneltebilecekler, karþýlýklý iletiþim kurabilecekler. Öðretmenler de öðrencilerin sorularýný yanýtlayýp yönlendirebilecekler. Bu sistem, öðrencilerin özellikle telaffuzlarýný doðru yapmalarýný saðlayacak. Öðrencilerin bu sistemde yaptýðý çalýþmalar ayný zamanda performansýný belirlemede etkili olacak. (CÝHAN)
Ýþte deðiþiklikten sonraki yeni kabine B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Köþk ziyaretinde onaylanan kabine deðiþiklerinin ardýndan yeni Bakanlar Kurulu böyle oluþtu. Yeni kabine ilk toplantýsýný pazartesi günü yapacak. Yeni Bakanlarýn özgeçmiþleri ÝÇÝÞLERÝ BAKANI MUAMMER GÜLER: Ýlk, orta ve lise öðrenimini Ankara'da tamamlayarak 1972 yýlýnda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 29 Ocak 1992 tarihinde Niðde Valiliði'ne atandý. Daha sonra 27 Eylül 1993 tarihinde Kayseri Valiliði'ne ve 6 Temmuz 1994 tarihinde Gaziantep Valiliði'ne atandý. Bu görevini sürdürürken 28 Temmuz 2000 tarihinde Samsun Valiliði'ne atandý. 30 Ocak 2003 tarihinde Ýstanbul Valiliði'ne atanarak 17 Þubat 2003 tarihinde görevine baþladý. 12 Mayýs 2010 Valiler Kararnamesiyle Kamu Düzeni ve Güvenliði Müsteþarlýðý'na atandý. 7 Mart 2011 tarihi itibariyle Adalet ve Kalkýnma Partisi'nden milletvekili olmak amacýyla görevinden istifa etmiþtir. 24. Dönem Mardin Milletvekili olarak TBMM'ye girmiþtir. Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi olarak görev yapmýþ ve Ýstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti
Onur Üyesidir. Matematik Öðretmeni Neval Hanýmla 1977 yýlýnda evlenmiþtir. Güler çiftinin Barýþ ve Burcu adlarýnda iki çocuðu bulunmaktadýr. 24 Ocak 2013 tarihli kabine revizyonu ile Ýçiþleri Bakanlýðý görevine getirilmiþtir. KÜLTÜR VE TURÝZM BAKANI ÖMER ÇELÝK: Babasý Yusuf Ziya Çelik, annesi Dudu Çelik. Gazi Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde yüksek tahsil görüp mezun oldu ve ayný üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Siyaset bilimi master'ý gördü. Siyaset Bilimci ve Gazeteci olarak çalýþtý; . Adalet ve Kalkýnma Partisi'ne girerek Genel Baþkan Siyasi Danýþmaný olarak görev aldý. 2002 ve 2007 seçimleri'nde Ak Parti Adana milletvekili adayý oldu ve seçimi kazanarak 22., 23. ve 24. dönem Adana milletvekili olarak yeraldý. Halen milletvekili olup, Ak Parti Dýþ Ýliþkilerden sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýlýðý görevini yürütmektedir. Ayrýca TürkiyeABD Parlamentolararasý Dostluk Grubu Baþkaný seçildi. Bekar olan Çelik,Ýngilizce bilmektedir. 24 Ocak 2013 tarihli kabine revizyonu ile Kültür ve Turizm Bakanlýðý görevine getirilmiþtir. MÝLLÝ EÐÝTÝM BAKANI NABÝ AVCI: ODTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararasý Ýliþkiler Bölümü'nü bitirdi.
Ýletiþim profesörüdür. Anadolu Üniversitesi'nde ve Ýstanbul Bilgi Üniversitesi'nde iletiþim felsefesi ve iletiþim sosyolojisi üzerine dersler verdi. 1995 ve 1996 yýllarýnda Kanal7 Televizyonunda 360 derece isimli program yaptý. Ayný dönemde Yeni Þafak gazetesinde yazarlýk ve yöneticilik yaptý. [1].Milli Eðitim Bakanlýðý'nda ve Baþbakanlýk'ta danýþman olarak çalýþtý. Baþbakanlýk Baþdanýþmaný ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Baþkanlýðý görevlerini yürütürken 2011 yýlýndaAKP'den milletvekili aday adaylýðý için bu görevlerinden istifa etmiþtir. XXIV. dönem TBMM Eskiþehir milletvekilidir. TBMM Milli Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Baþkaný, Türkiye-Kanada Parlamentolararasý Dostluk Grubu baþkaný, Türkiye-Brezilya Parlamentolararasý Dostluk Grubu baþkanvekili ve TürkiyeAlmanya Parlamentolararasý
Dostluk Grubu üyesidir. 24 Ocak 2013 tarihinde yapýlan kabine deðiþikliði sonucu Milli Eðitim Bakaný olmuþtur. SAÐLIK BAKANI MEHMET MÜEZZÝNOÐLU: 9 Ocak 1955'te Gümülcine'de doðdu. 1982 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi'ni bitirdi. Ýstanbul Haseki Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'nde Ýç Hastalýklarý ihtisasý yaptý. Avcýlar'da bulunan özel bir hastanenin kurucusudur. Avcýlar Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý, Batý Trakya Eðitim Kültür Vakfý ve Balkan Medeniyeti Derneði Kurucu üyesi ve Batý Trakya Türkleri Dayanýþma Derneði üyesidir. Orta düzeyde Yunanca, Ýngilizce ve Arapça bilen Müezzinoðlu, evli ve 2 çocuk babasýdýr. 24 Ocak 2013 tarihinde yapýlan kabine deðiþikliði sonucu Saðlýk Bakaný olmuþtur. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
26 Ocak 2013 Cumartesi
4
Özgürlük Ýçin 10 Milyon Ýmza Kampanyasý'na yoðun ilgi
M
emur-Sen tarafýndan baþlatýlan Özgürlük Ýçin 10 Milyon Ýmza Kampanyasý, Þýrnak’ýn Cizre ilçesinde vatandaþlardan yoðun ilgi görüyor. Kamuda kýlýk kýyafet yasaðýna son verilmesi için Memur-Sen’in baþlattýðý Özgürlük Ýçin 10 Milyon Ýmza Kampanyasý büyük bir hýzla devam ediyor. Türkiye genelinde Memur-Sen Ýl ve Ýlçe temsilcilikleri tarafýndan açýlan imza stantlar yoðun ilgi görüyor. Cizre’de Memur-Sen’in bu
yöndeki giriþimi vatandaþlar tarafýndan takdirle karþýlandý. Cizre Lisesi önünde açýlan imza standýna akýn eden vatandaþlar imzalarýyla kampanyaya destek verdi. Konuya iliþkin basýn açýklamasý yapan Cizre Eðitim Bir-Sen Basýn Danýþmaný Osman Gökhan Çam, "Karþýmýzdaki tablo þudur; Milletin seçtiði vekiller kendi kýyafetini seçememektedir. Baþbakanýný, Cumhurbaþkanýný seçen kadýnlarýmýz çalýþma hayatýnda kendi kýyafetini
seçememektedir. Okullardaki kýlýk kýyafet özgürlüðü takdir ettiðimiz ve desteklediðimiz bir uygulamadýr. Ancak ders ve okula tanýnmýþ bir ayrýcalýk ve özgürlüktür. Öðrencilerin ve öðretmenlerin tamamýna tanýnmýþ bir hak deðildir. Okula ve derse özgürlük tanýyan anlayýþ bireyi görmezden gelmemeli, özgürlüðün herkese tanýnmasý beklentisine karþýlýk vermelidir." dedi. 1982 modeli darbe dönemi kalýntýsý olan kýlýk kýyafet yönetmenliðinin deðiþtirilmesini istediklerini söyleyen Osman Gökhan Çam, "Referandumda kadýnlara ayrýcalýk hakkýný onaylayan milletimiz bilsin ki. Kamuda kadýnlar kategorize edilmekte ve kadýnlar arasý ayrýmcýlýk uygulanmaktadýr. Ülkenin hür ve eþit bütün yurttaþlarý ayný haklarý kullanamamakta, kadýn eþitsizliðine neden olmakta, özellikle inancý gereði baþörtüsü takan kamu çalýþanlarýna zorla baþlarý açtýrýlmakta ve bu uygulama ile bizzat devlet tarafýndan kadýna psikolojik þiddet uygulamaktadýr." diye konuþtu. Osman Gökhan Çam þunlarý söyledi: "Demokratikleþme yolunda önemli adýmlar atan ve lider ülke olma konumunda olan Türkiye bu ayýbýndan en kýsa zamanda kurtulmalýdýr. MemurSen ailesi olarak çalýþmalarýmýza milletimizi dahil edecek yeni bir adým atarak ‘Özgürlük Ýçin 10 Milyon Ýmza Kampanyasý baþlatmýþ bulunmaktayýz." (CÝHAN)
Polis aracýna bombalý saldýrý B
atman'da polisi taþýyan servis aracýnýn geçiþi sýrasýnda patlama meydana geldi. Servis aracýnýn geçiþinden sonra meydana gelen patlamada ölen veya yaralanan olmadý. Batman Emniyet Müdürlüðü'nde görevli polisleri taþýyan midibüsün geçiþi sýrasýnda, tahrip gücü yüksek bir patlama meydana geldi. Gültepe Mahallesi Beþikçi Caddesi'nden þehir merkezine gelen servis aracýnýn geçiþinden saniyeler sonra meydana gelen
patlamada ölen ya da yaralanan olmadý. Herhangi bir can kaybýnýn olmadýðý patlama sonrasý, olay yerine çok sayýda zýrhlý araç sevk edilerek, operasyon baþlatýldý. Bölgeye sevkedilen ekipler önlem alýrken, özel giysili Olay Yeri Ýnceleme ekipleri patlama yerinde araþtýrma yaptý. Patlamanýn meydana geldiði yol, güvenlik nedeniyle araç trafiðine kapatýldý. Þehir merkezinden de duyulan ses paniðe yol açtý. (CÝHAN)
AK Parti'ye geçen Fakkýbaba’ya 1 liralýk güveni suistimal davasý açýldý
Murat Koleji’nin Dev adamlarý A Türkiye yarý finaline yükseldi
K Parti'ye katýlan Þanlýurfa Belediye Baþkaný Ahmet Eþref Fakkýbaba hakkýnda 'güveni suiistimal ve manevi zarar verme’ gerekçesi ile dava açýldý. Baþkan Fakkýbaba’nýn önceki gün AK Parti'ye geçmesinin yankýlarý sürüyor. Fakkýbaba’nýn parti deðiþikliðini siyasi ihanet olarak deðerlendiren Þanlýurfa Medya Yazarlar Derneði Baþkaný Abdulkadir Ýkbal, Fakkýba’ya manevi tazminat davasý açtý. Ýkbal, konu ile ilgili dernekte yaptýðý açýklamada Fakkýbaba’yý siyasi ihanetle suçladý. Urfalýlarýn samimi duygularla doðru siyasi tercihlerde bulunduðunu, ancak siyasi aktörlerin bu samimi duyguya cevap veremediklerini kaydeden Ýkbal, “Urfalýlar olarak yeni bir siyasi ihanetle karþý karþýyayýz” dedi. Fakkýbaba’ya AK Parti'ye geçiþi ile ilgili soru yönelten Ýkbal, “Urfa Belediyesi ile ilgili olarak bazý söylentileri acaba örtbas etmek için midir? Þanlýurfa’nýn menfaati gözetiliyor olsaydý aradan geçen 4 yýl neden heba edildi” diyen Ýkbal, geçiþin Þanlýurfa menfaati için yapýldýðýnýn söylenemeyeceðini iddia etti. Baþbakan Erdoðan’ýn
Þ
anlýurfa Özel Çaðlayan Murat Lisesi basketbol turnuvasýnda yarý finale yükseldi. Elazýð’da yapýlan bölge elemelerinde rakibini açýk farkla yenen Murat koleji, yarý finalden ümitli. Kolej, 13 Þubat’ta Sakarya’da yapýlacak yarý final müsabakasý için antrenmanlarýný arttýrdý. Þanlýurfa’da faaliyet gösteren Özel Çaðlayan Murat Koleji Basketbol takýmý Türkiye yarý finaline yükseldi. Þanlýurfa’yý temsilen bölge elemelerine katýlan Murat Koleji'nin dev adamlarý Elazýð’da karþýlaþtýklarý Ordu Lisesi’ni 60-30 yenerek yarý finale yükselmeye hak kazandý. Kolej, Sakarya’da 13 Þubat’ta yapýlmasý beklenen yarý final elemelerinde bölgeyi temsil edecek. Antrenmanlarýný arttýrarak çalýþmalarýna devam eden Þanlýurfa’nýn dev adamlarýnýn hedefinde Türkiye þampiyonasý var. Konu ile ilgili deðerlendirmede bulunan Kolej Beden Eðitimi Öðretmeni Selçuk Aksoy, haftada 6 antrenman yaparak yarý finale hazýrlandýklarýný söyledi. Yarý finalden ümitli olduðunu kaydeden Aksoy, “Takýmýmýzýn motivasyonu yüksek. Takýma olan inancým tam. Yarý finalden ümitliyim. Bölge elemelerinde rakiplerimizi farkla yendik. Yarý final için de ayný sonucu umuyoruz. Þuana kadar haftalýk 6 antrenman sayýmýzý daha da yükselteceðiz.” dedi. Okul Müdürü Ahmet Aslan ise okulun sporsal baþarýlarýnýn yaný sýra eðitim alanýndaki baþarýlarýna da dikkat çekti. Aslan, TÜBÝTAK tarafýndan yapýlan bilim olimpiyatlarýný hatýrlattý. Müdür Aslan þunlarý söyledi: “Biz okul olarak öðrencilerimizi çok yönlü birer birey olarak topluma kazandýrmak için sistemli olarak çalýþýyoruz. Bu çalýþmalarýmýz hem eðitim hem de spor alanýnda kendini gösteriyor. Basketbol takýmýmýz bu sistemli çalýþmanýn meyvesini Türkiye elemlerinde Þanlýurfa’yý temsil etmeye hak kazanarak aldý.” (CÝHAN)
Cihan muhabirine plaket Þ
anlýurfa Suruç Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü, ilçenin eðitim ve öðretimde tanýtýmý yaný sýra sosyal-kültürel çalýþmalarýnýn aktarýlmasýndaki çalýþmalarýndan dolayý Cihan Haber Ajansý (Cihan) Suruç muhabirine teþekkür plaketi verdi. Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü' nde düzenlenen törene; Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Mehmet Han Özdemir, þube müdürleri Harun Doðan ve Mehmet Özer katýldý. Özdemir, Doðu ve Güneydoðu’ da hem coðrafi hem sosyal ve kronikleþmiþ sýkýntýlardan dolayý eðitim-öðretim vermenin Batý’ya göre nispeten daha zor olduðunu belirterek,’’ Bu bölgede insan eðitimi ve öðretimi adýna yapýlan her türlü yatýrýmý bize destek vererek kamuoyuna paylaþan
Cihan Haber Ajansýna teþekkür ediyorum.’’ dedi. Bölge eðitimcileri olarak Suruç’ ta emniyet ile iþbirliðine giderek okullarda yaptýklarý pekiþtirici sosyal ve kültürel faaliyetlerin basýn yolu ile halka ulaþtýrýlmasýnda Cihan Haber Ajansý’na minnet duyduklarýný ifade eden Özdemir,’’ Bölgemizin en önemli sorunu maalesef eðitimöðretimdir. Çünkü yýllardan beri bölgede süregelen ve bölge halkýna elem ve ýzdýrap veren sýkýntýlar hep eðitimsizlik yüzünden olmuþtur. Ýþte bu eðitim ve öðretim faaliyetlerinin tanýtýmýnda objektif habercilik yaparak bize destek veren bölgede kardeþliðin fotoðrafýný çeken Cihan'ýn bölge temsilciliklerini kutluyorum.’’ diye konuþtu.(CÝHAN)
‘trenden inan bir daha binemez’ sözlerini hatýrlatan Ýkbal, þöyle devam etti: "Baþbakan'ýn bu sözlerine karþýlýk Fakkýbaba ‘ben de trene binmeyeceðim söylemesine raðmen her ikisinin de deðiþen bu tavýrlarýnýn trenden indirme-bindirme sebeplerini milletin iradesi ile paylaþmak mecburiyetindeler.” Þanlýurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açýlan tazminat davasýnda ise bir Türk Lirasý talep edildi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
26 Ocak 2013 Cumartesi
“Çocuklar yarýyýl tatilinde dinlenmeli, enerji toplamalý” 6
5
BASINDAN Baþbakan Erdoðan, 4 bakaný deðiþtirerek saflarý sýklaþtýrdý
1'nci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kurulduðu günden bugüne neredeyse her gün kabinede deðiþiklik olacaðý söylentileri yayýldý.
Y
arýyýl tatiline çýkacak çocuklarýn merakla bekledikleri konulardan biri de kuþkusuz karneleridir. Annebabalarýn çocuklarýnýn karne notlarýna vereceði tepkilere göre karne aile içinde bir krize de dönüþebilir, çocuk için kendini geliþtirme fýrsatý da olabilir. Bu nedenle ebeveynlerin karne konusunda çocuklarýna nasýl davranacaklarýný bilmeleri büyük önem taþýyor. Uzmanlar, karne nasýl olursa olsun çocuklarýn yarýyýl tatilini dinlenerek geçirmesini öneriyor. Uzman Psikolog Ceyda Yýlmazçetin Eke, anne-babalarýn yapmalarý gerekenler hakkýnda þunlarý söyledi: “Anne-baba olarak sorumluluðumuz onlarýn sorgulayan, düþünen, iþ bilen ve saðlýklý bireyler olarak büyümesi ise kendimize þu sorularý sormalýyýz: Eðer iþler yolunda deðilse ne olmuþ olabilir? Evde huzurlu bir ortam var mý? Çocuðuma ders ve ders dýþýnda sýnýr koyma ile ilgili tutarlý davranýyor muyum? Kurallarým ve bunlarý takip eden bir sistemim var mý? Çocuk öncesinde anaokuluna gidebildi mi? Dikkat ile ilgili sýkýntý yaþýyor mu? Öðrenme güçlüðü çekiyor olabilir mi? Okulunda onu rahatsýz eden, aþaðýlayan, kýsaca zorbalýk yapan birileri var mý? Okulun eðitim-öðretim sistemi saðlýklý mý? Destekleyici bir öðretmeni var mý?” Öðrencinin karnedeki notlarýnýn sadece onun bilgi
öðrenme olarak ele alýnmasý ve neler yapýlýrsa daha iyiye gider buna bakýlmasý gerekir.”
düzeyini göstermediðine dikkat çeken Eke, bunun, öðretmenlerin öðrenciye yaklaþýmý, sadece ailenin deðil toplumun sosyo-ekonomik düzeyi gibi onlarca deðiþkene baðlý olduðunu kaydetti.
yapabilme alýþkanlýðý kazanýr. On beþ günlük tatil derslerdeki eksikliklerin kapatýlacaðý bir zaman olarak görülmemeli, yapýlmasý gerekenler bu süreye sýkýþtýrýlmamalýdýr.”
“Çocuklar yarýyýl tatilinde dinlenmeli” Karnesi nasýl olursa olsun çocuðun ara tatilde dinlenmesinin, bir sonraki dönem için enerji toplamasýnýn saðlanmasý gerektiðini vurgulayan Eke, þu uyarýlarda bulunuyor: “Ebeveynler ‘matematik dersini çalýþ’ demek yerine okulun verdiði çalýþmalarý nasýl yapacaðý konusunda çocukla birlikte plan yapmalýdýrlar. Böylece çocuk da etkin öðrenmenin önemli bir parçasý olan, program ve plan
“Cezalandýrmak çocuðu olumsuz etkiler” Çocuða karþý cezalandýrma yaklaþýmýnýn yanlýþlýðýna deðinen Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil ise þu uyarýlarda bulunuyor: “Çünkü cezalar kimseye neyi ve nasýl yapmasý gerektiðini öðretmez, sadece kötü notlarý olduðu için korkmasýný öðretir. Çocuk bir iç disiplin ve motivasyon geliþtirme olanaðý da bulamamýþ olur. Karnenin ara dönem olmasýný bir fýrsat olarak kullanýp bu sürecin bir
“Tembel, akýlsýz gibi ifadeler kullanmayýn” Çocuklara düþük veya kýrýk notlarý nedeniyle tembel, yetersiz, dikkatsiz, akýlsýz gibi mesajlar verilmemesini isteyen Sevil, þöyle devam ediyor: “Bu mesajlar verildiðinde bu durumu kendi kiþilik özellikleri ile özdeþleþtirirler ve bu durum özgüvenlerinin düþmesine, olumsuz bir benlik algýsý geliþtirmelerine yol açar. Bu olumsuz inançlarý nedeniyle ikinci defa denemekten veya çabalamaktan vazgeçerler. Artýk amaç yeni bir þeyler öðrenmek deðil ‘akýllý’, ‘zeki’ gibi etiketi korumaya çalýþmak veya ‘tembel’, ‘akýlsýz’ etiketleri bir kez daha duymaktan kaçýnmak olur. Ýleriki yaþlarda faturasý çýkacak olan performans kaygýsýnýn temelleri de atýlýr.” Ebeveynlerin olumlu ve olumsuz geri bildirimlerinin çocuðun zekasýna deðil çalýþma düzenine yönelik olmasý gerektiðinin altýný çizen Sevil, “Ýþte o zaman çocuklarýn karneye atfettikleri anlam da sevilmenin, deðerli olmanýn, kabul görmenin ön koþulu deðil; bir öðrenme ve geliþme sürecinin ara deðerlendirmesi, yeni hedefler belirleme fýrsatý olacaktýr.” diye konuþuyor. (CÝHAN)
Karne tatilini fýrsata çevirin!
K
arne alan kimi öðrenciler mutlu olurken, baþarýsýz olanlar, bu durumu ailelerine nasýl açýklayacaklarýný düþünüp strese girecek.
Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü doktorlarýndan Uz. Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, karne döneminde ailelerin
M. Sait Çakar
çocuklarýna karþý hassas davranmalarý gerektiðini söyledi. Ýþte Yurtseven’in ailelere tavsiyeleri:
Çocuðunuzun karne stresi ile paniklemesine neden olmayýn Özellikle mükemmeliyetçi aileler çocukta aþýrý beklentiye neden olabilmektedir. Çocuk bir süre sonra bütün derslerinden en yüksek notu almýþ olsa bile kendini yeterli görmeyebilir ve bir hata yaptýðýnda kendini aþýrý suçlar konumda olabilir. “Ne kadar iyi olursam olayým, zaten takdir edilmiyorum” diyen ve ders çalýþmayý tamamen býrakabilen öðrenciler de olabilmektedir. Karnenin anlamý aileden aileye deðiþmektedir. Bazýlarý çocuðuna her koþulda ona destek olacaðýný belirtip, notlarýn öneminden çok öðrenme sürecinin zevkini ve merak duygusunu aþýlar. Çocuk, merak duygusu ile öðrenmenin keyfini tattýktan sonra zaten ailelerin kendisine “Ders çalýþ” demesine gerek kalmamaktadýr. Karnesi iyi olan çocuða bu sonucu beklediðinizi söylemeyin Ýyi karne kavramý, her aileye göre deðiþir. Önemli olan çocuðun kapasitesine uygun bir beklentide olabilmek ve çocuða taþýyabileceðinden fazla yük
vermemektir. En güzel ödül, her zaman için sözel olandýr. Çocuða kendini deðerli hissettiren cümleler kurmak önemlidir. Ancak bunu fazla abartmak çocukta, böyle bir beklentide olduðunuz, baþka bir durumu zaten kabul edemeyeceðiniz hissini uyandýrabilir. Bazen ‘Sana güveniyorduk zaten” demek bile ne kadar beklentiye sahip olduðunuzu gösteren bir cümle olmaktadýr. Bu tarz duygularý çocuða geçirmemek gerekmektedir. Çocuðu okuldaki performansýndan dolayý tebrik etmek, ona ne düþündüðünü sormak önemlidir.
Kötü karne getiren çocuða kýrýcý sözler söylemeyin Kötü karne getiren çocuða “Ne hissediyorsun?” diyebilmek, sonrasýnda okul performansýnýn düþük olmasýnýn nedenlerine suçlamadan ve sorgu hissi vermeden bakabilmek, gerekirse kendi hatalarýnýzý da kabul edebilmek önemlidir. Çocuða bu durumu düzeltmek için “Sana nasýl yardýmcý olabiliriz?” denilmelidir. Sorun, aile içi çatýþmalý iliþkilerden kaynaklanýyorsa, yakýn zamanda taþýnma, boþanma gerçekleþmiþse, çocuðun; performans kaygýsý, konsantrasyon ve öðrenme güçlüðü, davranýþ problemi ya da tembellik gibi görünen hiperaktivite gibi baþka sorunlarý varsa bir uzmana danýþmak gerekmektedir. Burada amaç, sorunun kaynaðýna bakýlýp, neler yapýlacaðýna dair çözüm bulmaktýr. Olumsuz cümleler kurulmamalý, çocuðun benlik saygýsýný düþürecek, zarar verici sözler veya davranýþlardan kaçýnýlmalýdýr. Son dönemde karne korkusu ile evden kaçan hatta intihar eden çocuklara rastlanmaktadýr. Burada karne neredeyse hayatýn anlamý olarak algýlanmakta ve kötü olduðu takdirde yaþamaya bile istek duymama, ciddi anlamda kendini suçlama ve ceza korkusu görülmektedir. Çocuklara öðrenme sürecinin yaþamýn sadece bir yönü
olduðu sýkça belirtilmelidir.
Söz verdiyseniz hediye alýn En güzel hediye sözel olandýr. Ancak söz verilen somut bir hediye varsa tutarlý olmak ve yerine getirmek gerekmektedir. Ailelerin “Ders çalýþmak eþittir hediye” þeklinde bir koþullanma yerine; öðrenmenin bizzat kendisinin ödül olduðuna dair inancý çocuklara geçirebilmesi önemlidir. Yarýyýl tatilini daha verimli geçirmek için çocuðunuzun isteklerini göz ardý etmeyin Tatil, yoðun okul döneminden sonra daha çok keyif alýnan aktivitelere zaman ayýrmaktýr. Okul öncesi çocuklar eðlenceli aktivitelere katýlabilirler. Özellikle 9-12 yaþlarýnda çocuklar kendi cinsleriyle vakit geçirmeye yönelirler, buna dönük planlar yapýlabilir. Tatil döneminde kitap okuma alýþkanlýðý býrakýlmamalýdýr. Bu alýþkanlýðý edinmemiþ çocuklara en güzel öðretme yöntemi; ebeveynin de kitap okumaya zaman ayýrdýðýný görmesidir. Üniversite sýnavýna hazýrlanan gençler tatil döneminde de çalýþmaya devam etmelidirler çünkü arada uzun süre boþluk býrakmak hem motivasyonu düþürecek hem de tekrar olmadýðý için unutma daha fazla olacaktýr. Tatilde amaç, her ailenin koþullarý ve imkanlarý dahilinde çocuðuyla keyifli vakit geçirmektir. Bazen ebeveynler kendi istedikleri planý çocuðun isteklerini göz ardý ederek yapmak isterler. Çocuk mutlu olmayýnca da “Biz sana bir sürü imkan sunuyoruz, çoðu çocuk bunlara sahip deðil, sen hala mutlu olmuyorsun” diyerek çocukta suçluluk duygusu yaratarak onu iki kez mutsuz etmektedirler. Çocuðun istediði seçeneklere deðer vermek, ona en güzel imkaný sunmaktýr. Bunun için, kaliteli bir iletiþime sahip olmak karþýlýklý ihtiyaçlarýn farkýnda olmak ve bunu eyleme dökebilmek için çaba göstermek deðerlidir. (CÝHAN)
Bütün bu söylentilere bazen, “istifa et” çaðrýlarý da eklendi.
Örneðin, “Bülbülün dili baþý belasý” diyerek Ýdris Naim Þahin'in Ýçiþleri Bakanlýðý'ndan istifa etmesini isteyenlerden biri de bendim. Oysa Baþbakan Tayyip Erdoðan'ýn, siyasi kiþiliðine bakýldýðýndan hiçbir zaman medya baskýsý ya da kamuoyu baskýsýyla hiçbir çalýþma arkadaþýný kurban vermediðini biliyoruz. Bakanlýktan ya da bürokrasiden aldýðý tüm çalýþma arkadaþlarýný, fýrtýnalar dindikten sonra, eleþtiriler neredeyse unutulduktan sonra almýþtýr, Baþbakan Erdoðan. Hal böyle iken, günler, haftalar, aylardýr “Kabinede büyür revizyon”, “Gidenler, gelenler”, “Görevi deðiþenler, kaydýrýlanlar” diyerek “Bakan toto” oynadýk hep birlikte. Ve nihayetinden dün akþam saatlerinde yapýlan yazýlý açýklama ile, 4 bakanýn gittiði ve yerlerine 4 yeni ismin bakan olarak atandýðýný öðrendik. ÖNCE GÝDENLER Bu güne kadar kurulan bütün Ak Parti Hükümetlerinde görev alan Saðlýk Bakaný Recep Akdað, dün itibariyle görevini býraktý. Recep Akdað ile birkaç toplantýda görüþme, konuþma þansým oldu. Kiþisel olarak “itici” yanlarý olmakla birlikte, Saðlýk Bakanlýðý yaptýðý 10 yýlý aþkýn zamanda Türkiye'ye bu konuda “çað” atlattý. Hayalini bile kuramadýðýmýz, saðlýkta hizmet alýmýyla… Her sosyal güvenlik kurumu üyesinin istediði eczaneden ilacýný alabilmesi uygulamasýyla… Özel, devlet ve üniversite hastanelerinden faydalanma dahil yepyeni uygulamalarla… Saðlýkta devrim niteliðinde baþarýlara imza attý Recep Akdað. Hele “sigarayla mücadele” kampanyalarý var ki unutulacak türden deðil. Neyse, uzun lafýn kýsasý, Recep Akdað, Türkiye tarihine “en iyi” Saðlýk Bakanlarýndan biri olarak girmeyi hak etti. Neden gitti sorusuna ise ben burada cevap vermek istemiyorum. Sosyalist geçmiþiyle gurur duyan, bugüne kadar da bu düþünceleri nedeniyle partisi tarafýndan hiç de dýþlanmayan bir Kültür ve Turizm Bakaný vardý: Ertuðrul Günay! Ak Parti grubunu “devrimci selamý”yla selamlarken de samimiydi, Baþbakan Erdoðan ile bazý konularda “ters” düþerken de. Ben Ertuðrul Günay'ý da baþarýlý bulanlardaným. Her ne kadar onu yakýn gelecekteki yerel seçimlerde Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý'na aday olarak görmek isteyenler olsa da benim kanaatim Demre'ye yerleþip, Akdeniz ikliminde emekliliðin tadýný çýkaracaðý yönünde. Yoksa yanýlýyor muyum? Ýslami düþüncenin Türkiye'de varoluþ serüveninde bir nefer olarak hep var olan Ömer Dinçer'e gelince. Ömer Dinçer, Baþbakan Erdoðan'ýn Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý döneminden bu yana yanýnda yer alan “kurmay”lardan. Baþbakanlýk Müsteþarlýðý, milletvekilliði, Çalýþma Bakanlýðý ve sonunda Milli Eðitim Bakanlýðý yapan Dinçer, özellikle son dönemde “atama”, “dershane” ve “4+4+4” tartýþmalarýnda kendini ifadede yeterli olamamýþtýr. Ancak, Milli Eðitim Bakanlýðý'ndaki hýzlý deðiþimde onu imzasý vardýr. Ve bu deðiþimi kýrýp dökmeden yapmýþtýr. “Bülbülün dili baþý belasý” diyerek bir keresinde bu köþede kendisini kýyasýya eleþtirdiðim Ýdris Naim Þahin'e gelince. Ýçiþleri Bakanlýðý koltuðuna oturduðu günden bu yana, o kadar katý bir “devletçi” ve o kadar katý bir “güvenlikçi” politika takip etmiþtir ki onu yakýndan tanýyanlar bile “hayret” etmiþtir. Yaptýðý gaflar, bazý olaylar karþýsýndaki tutum ve davranýþlarý medyaya malzeme olmuþ, en son Uludere olayýnýn ardýndan yaptýðý açýklamalar iþin tuzu biberi olmuþtu. Ýçiþleri Bakanlýðý Bakanlýktan alýnmasýna hiç þaþýrmadým desem yalan olmaz. GELENLER O'nu ilk kez 1986 yýlýnýn Eylül ayýnda Zaman gazetesinin Ankara'daki Rüzgarlý Sokak'taki merkezinde elinde kocaman bir deri çantayla koridorda görmüþtüm. Pos býyýklarý, alnýna düþmüþ biraz uzun kýrçýllý saçlarý ile. Sonraki yýllarda, pipo içiþine özendiðim… Yazý yazarken büyük camlý yuvarlak hatlý gözlüðüyle oynamasýný taklit etiðim… Her sabah gazete kapýsýndan girdiðinde bütün odalarý gezerek, her odaya selam verdikten sonra odasýna gitmesini kendime örnek aldýðým kiþidir Nabi Avcý. Yýllarca Baþbakan Erdoðan'a danýþmanlýk yapmýþ, ardýndan vekil, Milli Eðitim Komisyonu Baþkanlýðý ve iþte þimdi de Milli Eðitim Bakaný. Nabi Avcý'nýn “kurmay akýl” olduðunu biliyorum. Bakanlýkta baþarýlý olacaðýný düþünüyorum. Milli eðitim politikalarýnda baþarýyý tam elde edemediðini düþündüðüm Ak Parti'nin Nabi Avcý'yla bu açýðý kapatacaðýný ümit ediyorum. Deri mont, motosiklet, Ýslamcý gençliðin entelektüel zekasý olarak Yeni Þafak'ýn 90'lý yýllardaki yazarý olarak tanýdýðýmýz, ardýndan Baþbakan Erdoðan'a danýþmanlýk, vekillik, genel baþkan yardýmcýlý derken þimdi Kültür ve Turizm Bakaný olarak karþýmýzda Ömer Çelik. Bilenler bilir, “zehir” gibi bir kafaya, iyi bir kaleme sahip. Türkiye'nin kültürel sorunlarýna ilgisi malum. Uzun zamandýr bakanlýðý konuþuluyordu. Kýsmet bugüneymiþ. Ben Ömer Çelik'in, bürokrasi ile iliþki uzmaný olduðunu biliyorum. Kültür ve Turizm Bakaný olarak neler yapacak birlikte göreceðiz. 1978 yýlýnda 1 Mayýs gösterileri sýrasýnda Taksim Meydaný'ndaki o katliamdan sonra, 2011 yýlýnda Taksim'i tekrar iþçilere açan vali olarak tanýdýk kendisini. Valiliðin ardýndan vekil, þimdi de Ýçiþleri Bakaný oldu Muammer Güler. Operasyonel yönü kuvvetli. Devleti tanýyan bir siyasetçi Muammer Güler. 1 Mayýs'ta Taksim'i iþçilere açan Güler'in, yeni “Ýmralý süreci”nde çok daha aktif ve pozitif katkýlarý olabilir diye düþünüyorum. Ak Parti Ýstanbul Ýl Baþkaný, vekil ve þimdi Saðlýk Bakaný; Mehmet Müezzinoðlu. Recep Akdað'ýn koltuðunu doldurmak kolay olmayacak. Lakin Baþbakan Erdoðan'ýn baþtan bu yana çok güvendiði isimlerden biri Müezzinoðlu. Dileðim o ki saðlýkta son 10 yýlda elde edilen baþarýlar ayný hýzla devam etsin Uzunca bir süredir merakla beklenen deðiþiklik dün itibariyle gerçekleþti. Bugün yeni bakanlar koltuklarýna oturacak. Gördüðüm o ki Baþbakan Tayyip Erdoðan, seçimlerden sonra ve özellikle 2012 Eylül'ündeki son Ak Parti Kongresi ile birlikte “saflarý sýklaþtýrýyor.” Ne diyelim? Umarýz memleket kazanýr! Kalýn saðlýcakla. Hasan Öztürk - Haber 7
26 Ocak 2013 Cumartesi
6
BDP'li Sýrrý Sakýk: Kürt sorunu biterse derin devlet tarihin çöplüðüne gömülür
B
arýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) Muþ Milletvekili ve Meclis Ýdare Amiri Sýrrý Sakýk, derin devletin Kürt sorunundan beslendiðini, sorunun çözülmesi halinde ise tarihin çöplüðüne gömüleceðini söyledi. Sakýk, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'barýþta sulh var, sulhta barýþ var' sözünü çok önemsediklerini ve hayata geçirilmesi gerektiðini düþündüklerini belirterek, bu sözlerin bölgede iklimi yumuþattýðýna dikkati çekti Cihan Haber Ajansý (Cihan) muhabirinin sorularýný cevaplayan Sakýk, Kürt sorunuyla ilgili dikkat çekici açýklamalarda bulundu. 1993 yýlýndaki ateþkes süreci içinde yer aldýðýný ve rahmetli Cumhurbaþkaný Turgut Özal ile görüþmeleri olduðunu anlatan Sýrrý Sakýk, ateþkes olduðunu belirterek "Özal Talabani ile görüþtükten sonra bizimle de görüþtü. Siz bölgeye gidebilirsiniz, bu ateþkes sürecini uzatabilirsiniz. Yanýnýza DYP ve ANAP'tan da milletvekili alabilirseniz, Kürt kökenli veyahut Türk kökenli olup vicdan sahibi olanlar, bu süreci birlikte götürebiliriz. Yani bir projesi vardý. Ateþkes sürecinde, gittik Þam'a. O dönemde süre konulmadan süresiz bir ateþkes ilaný vardý. Biz oradaydýk, bir gün sonra rahmetli Özal'ýn ölüm haberini aldýk. Öcalan da vardý. Aynen Öcalan þunu söyledi: 'Bunu öldürdüler. Bu devletin genlerinde bu var. Barýþý kim istiyorsa, ona karþý bir direnç vardýr ve yok ederler.' Zaten döndüðümüzde bu haberler yayýlmýþtý. O gün bugündür de halen Özal'ýn o sürece katký sunduðundan dolayý; bir ekip olarak yaný Eþref Bitlis'ten Adnan Kahveci'ye kadar o dönem birlikte konuþup tartýþan ekipte kim vardý ise hepsi o dönemde yani 93'de yaþamlarýný yitirdi." dedi. "Diþe dokunur diyalog ve müzakereler AK Parti döneminde hayata geçti" O dönem Tansu Çiller ile Süleyman Demirel'in de Kürt sorununa yönelik söylemleri olduðunu hatýrlatan Sakýk, Ankara'dan zýlgýt yedikten sonra onlarýnda söylemlerini deðiþtirdiklerini ifade etti. Demirel hem Baþbakan hem de cumhurbaþkaný iken her gün Fýrat'ýn kenarýnda onlarca faili meçhul cinayetler iþlendiðini anlatan Sakýk, ama en diþe dokunur diyalog ve müzakerelerin AK Parti döneminde hayata geçtiðini vurguladý. Geçmiþte yaþanan hadiselerden dolayý Kürtler ile devlet arasýnda, PKK ile devlet arasýnda ciddi bir güven bunalýmý olduðunu belirten Sakýk, PKK'nýn barýþ istemediði görüþlerine ise katýlmadý. Türkiye'de 2004'e kadar 5 yýlýn heba edildiðini anlatan Sakýk, Türkiye'de ne zaman silahlar susuyorsa Kürt sorununun 'yok hükmünde' sayýldýðýna dikkat çekti. 2006 yýlýnda kendisinin ve Ahmet Türk'ün de bulunduðu bir görüþme sürecinin baþladýðýný ifade eden Sakýk, þöyle devam etti: "Bunlardan sayýn Baþbakanýn da haberi vardý, sayýn Cumhurbaþkanýnýn da
haberi vardý. Yani taa 2011'lere kadar gelen o sürecin ilk adýmlarýný biz birlikte attýk. Yeniden bir çatýþmasýzlýk ortamý yaratýldý, görüþmeler devam etti. 2007 seçimlerine gidildi. Türkiye yeniden siyaseten dizayn edildi, AK Parti iktidar oldu. Sayýn Baþbakan yine Baþbakan oldu, sayýn Gül o 367'ye raðmen Cumhurbaþkaný oldu. Onun cumhurbaþkanlýðýn da bizim de desteðimiz oldu. Çünkü bu görüþmeler devam ediyordu ve bizlere de taahhütler vardý, sorunun çözümüyle ilgili. Taa 2011'e kadar geldi. 2011'de biranda her þey alt üst oldu. Yani efendim, Silvan baskýný, bilmem ne. Bunlar aslýnda mazeret bulma. Bu görüþmeler devam ettiðinde, dünyanýn dört bir tarafýnda da aynen masada oturulduðu anlar da yine kayýplar olmuþtur, insanlar ölmüþtür ama hiç kimse masayý terk etmemiþtir." "Kürtler de bu ülkenin öðrencileri deðil ki her gün sýnava tabi tutulsun" 90 yýllýk Cumhuriyetin sürekli sorunu Kürtlerle mücadele ederek çözmeye çalýþtýðýný anlatan Sakýk, þimdiye kadar bütün yöntemlerin denendiðini, tek denenmeyen yöntemin ise müzakere olduðunu ifade etti. Bu sürecin artýk mücadele deðil müzakere süreci olarak görülmesi gerektiðini belirten Sakýk, "Ayýn üçünde arkadaþlarýmýzýn Ýmralý'ya gidiþi, bir müzakere sürecinin baþlamasýdýr. Bu gidiþ bir 'milat' olarak algýlanmamalý, çünkü öncesi var. Daha öncesinden bir kaç ay görüþmeler var, konuþmalar var." diye konuþtu. Bu kadar konsensüsün oluþtuðu bir coðrafyada hiç kimsenin bunu elinin tersiyle heba etmeye hakký bulunmadýðýnýn altýný çizen Sakýk, Salý günlerinin polemiklerine kurban edilmesine kimsenin hakký olmadýðýný kaydetti. Hassasiyet bekleyenlerin karþý tarafa da o hassasiyeti göstermesini isteyen Sakýk, "Diline, söylemine dikkat etmelidir. Yani bütün testlerden Kürtleri geçirmek istiyorlar. Kürtler þu sýnavdan geçecek mi; þu hassasiyete dikkat edecek mi? Ya Kürtler bu ülkenin öðrencileri deðil ki her gün sýnava tabi tutulsun." þeklinde konuþtu. "Ergenekon bizim katillerimiz" Kürt siyaseti yapanlarýn Ergenekon davasýna yeterince destek verip vermediðine yönelik bir soruya Sakýk, kendilerinin Ergenekon'un maðduru olduklarýný belirterek Ergenekon'da eli kana bulaþmýþlarý teþhir edenlerin de kendileri olduðunu ve bunlarýn kendi katilleri olduðunu kaydetti. Dava Silivri'de görülmeye baþlayýnca davaya müdahil olmak istediklerini ama yargýnýn Kürt coðrafyasýnda iþlenen cinayetleri yok hükmünde saydýðýný anlatan Sakýk, bu konudaki duruþlarýnýn ortada olduðunu vurguladý. Mecliste araþtýrma önergeleri verdiklerini dile getiren Sakýk, yöneticilerinin götürülüp infaz edildiðini ifade etti. Kendisinin de
Þýrnak’ta Özel Yaðmur Koleji öðrencileri birinci oldu Þ
ýrnak’ta okullar arasýnda yapýlan erkek yýldýz basketbol turnuvasýnda Þýrnak Özel Burç Yaðmur Koleji takýmý birinci oldu. Þýrnak’ta 2012-2013 Eðitim Öðretim Yýlý Okul Sporlarý Yýldýz Erkek basketbol müsabakalarý tamamlandý. Final maçýnda Ýdil Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu takýmýyla karþýlaþan Þýrnak Özel Burç Yaðmur Koleji birinci oldu. Þýrnak Merkez Spor Salonu'nda oynanan final maçý, izleyenlere keyifli ve ayný zamanda heyecanlý anlar yaþattý. Özel Burç Yaðmur Koleji ile Ýdil Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu takýmlarý arasýnda oynanan final müsabakalarý sonucunda; Özel Burç Yaðmur Koleji birinci, Ýdil Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu ikinci ve Þýrnak Merkez Atatürk Ortaokulu da üçüncü oldu. Müsabakalar sonunda düzenlenen ödül töreninde konuþan Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Selahattin Yürenç, "Öncelikle bu organizasyona katýldýðýnýz için hepinize teþekkür ediyorum. Büyük özveriyle çalýþarak bizlere böyle keyifli bir final
yaþattýnýz. Bu emeðinizin karþýlýðýný muhakkak alacaksýnýz. Hem derslerinizde hem de sportif anlamda baþarýlý olmak kolay bir iþ deðildir iþte sizler bunu baþardýnýz.” dedi. Maçýn böyle 'fair play' ruhuna uygun kardeþçe bir havada geçmesi ayrýca kendilerini çok mutlu ettiklerini belirten Müdür Selahattin Yürenç, “Bizim sizlerden beklentimiz de budur. Kurallara uygun mücadele (fair play), spor ahlakýnýn en önemli kurallarýndandýr. Ayrýca spor ahlaký çerçevesinde sporcu saðýlýðýný, geliþimini tehlikeye atacak her tür davranýþtan uzak durulmalýdýr. Sporun barýþ, kardeþlik ve dostluk olduðu ilkesi de spor ahlakýnýn ilkelerindendir. Bu hiçbir zaman unutulmamalýdýr." diye konuþtu. Açýklamasýndan sonra Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Selahattin Yürenç, takýmlara kupalarýný takdim edip takým sporcularý, antrenör, idareci ve hakemlerle hatýra fotoðrafý çekti. (CÝHAN)
maðdurlardan biri olduðunu belirten Sakýk, yüzlerce cinayetin tanýðý olduðunu söyledi. Sakýk, "Benim yakýn akrabalarýmý tütün deposuna koyup, baba 3 oðul kýzýný yakan budur ve bunlarla ilgili bir dava bile açýlmadý." dedi. "Biz tarihimizle, geçmiþimizle yüzleþmeliyiz" Ergenekon'un Kürt ayaðýna iliþkin bir soruya ise Sakýk, Ergenekon'un ve JÝTEM'in içerisinde PKK'dan kopup gelen itirafçýlar bulunduðunu ifade etti. Bunlarýn hepsinin birer tetikçi olduðuna dikkat çeken Sakýk, geçmiþte yaþanýlanlarla ilgili Mecliste bir komisyon kurulmasýný istedi: "Kimin nerede ne yaptýðýný; adý PKK, adý Ergenekon, adý devlet, adý kim ne derse; kimin ne günahý varsa bu komisyonlar tespit eder. Ya o tarihte biz, tarihimizle, geçmiþimizle yüzleþmeliyiz. Kim nerede, ne yaptý? 33 asker nasýl öldürüldü? O 93 barýþ sürecinde Baþbaðlar olayý nasýl oldu, Muþ'taki Altýnova olayý nasýl oldu, Þýrnak ve Cizre nasýl yakýldý? Buna benzer binlerce olay. 3 bin 500 köy nasýl yakýldý, 17 bin 500 faili meçhuller nasýl iþlendi? Þimdi o, siyaset olayýnýn bir görevi, onun için komisyonlar oluþturulmalý. Bunlarý araþtýrmalý ama bunlar yapýlmýyor." diye konuþtu. Mecliste Darbeleri Araþtýrma Komisyonu kurulduðunu hatýrlatan Sakýk, 28 Þubat, 27 Nisan'ýn darbe olduðunu ve irdelendiðini ancak aradaki Mart ayýnýn incelenmediðini söyledi. Mart ayýnda da Parlemanto'nun polis ve asker tarafýndan kuþatýldýðýný dile getiren Sakýk, dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlarak tutuklandýklarýna dikkat çekti. Acý dolu yýllar yaþadýklarýný ama 28 Þubat'ta tek tane insan bile tutuklanmadýðýný anlatan Sakýk, Kürtler olunca tartýþmaya deðer bile bulunmadýðýný savundu. "Silahlarý ülkenin gündeminden çýkarmalýyýz" Silahlarýn susturulmasý ve ülkenin gündeminden çýkarýlmasý gerektiðinin altýný çizen Sakýk, herkesin güvencesinin Anayasa, hukuk ve demokrasi olmasý gerektiðini söyledi. Dünyanýn hiçbir ülkesinde bu kadar örgüt üyeliðinden tutuklu insan bulunamayacaðýný dile getiren Sakýk, "Hukuk yok bu ülkede. Yani bizim sýðýnabileceðimiz bir liman, yani hukuk olmalý, huzur olmalý, anayasa olmalý. Bunlar olduðu zamanda eminim ki hiçbir silaha da ihtiyaç duyulmayacaktýr. Silahlý güçlerde, daðlara, yani sürekli silaha taptýklarý için gitmediler. Türkiye'nin o koþullarý, ret ve inkar politikalarý, bu insanlar o alanlara itti." þeklinde konuþtu. Bütün halklarý kucaklayacak bir anayasa ile daðda silahý bulunanlarýn hayata dahil edileceðini belirten Sakýk,
demokratik zeminde siyaset yapmanýn kanallarýnýn açýlmasý gerektiðini ifade etti. Kürtlerin sadece silahlarýn susmasýný deðil silahlara veda etmek istediðini anlatan Sakýk, silahýn bu ülkenin gündeminden çýkmasýný istedi. "Ben kendimi Türk hissetmiyorum" Demokratik zeminlerde alanlarýn týkanmasý halinde baþka alanlarýn prim yapacaðýna dikkat çeken Sakýk, þöyle devam etti: "Geldiðimiz noktada Kürtlerin hala ana dilde eðitim hakký var, eðitim talebi var ama bu hak yasalar düzeyinde, anayasada düzeyinde bir güvencesi yok. Biz vatana, bayraða, tek vatana bir itirazýmýz yok. Ama biz bir millet, ayný millet deðiliz ki. Yani sayýn Baþbakan kendisini Türk hissedebilir. O, onun sorunu ama ben kendimi Türk hissetmiyorum. Kimsenin de bunu bana dayatma hakký yoktur. Ama þunu da söyleyeyim: Kürtlüðün Türklükten bir artýsý var; böyle bir þeyde yok. Ama ben Kürdüm ana dilimde kendimi ifade etmek istiyorum. Bu haktýr, yani Yaradan beni böyle yaratmýþsa sizin kanunlarýnýz, yasanýz, anayasanýz benim bu hakkýmý elimden alamaz." BDP'nin baðýmsýz siyaset yapamadýðý ve "Aklýnýzý kiraya mý verdiniz?" yönündeki eleþtirilerin hatýrlatýlmasý üzerine Sakýk, "Baþbakanda her þeyi çok çok iyi biliyor. Çýkýp bunlarý söylüyor; iþte görüþmeler sürer ama diyor ben Kürde deðilde PKK'ya bomba yaðdýrýyorum diyor. Sayýn Baþbakan þimdi sen o PKK'ya yaðdýrdýðýn bombalar, ben Kürt kardeþime deðil, o Kürt kardeþinin çocuklarý yani bunlar uzaydan gelmedi ki. Hepimizin benimde þu anda AK Parti'de milletvekili olanlarýn da bir çoðunun yakýnlarý daðda. Yani hepimizin ya çocuðu daðda ya kardeþi daðda ya da bir yakýnýmýz daðda veyahut cezaevinde veyahut topraðýn altýnda. Böyle bir realitemiz var. Yani bunu sizde iyi bilirsiniz. Bizim konumumuzu sizde iyi bilirsiniz. Yani niye bizi peki gelin, buyurun Ýmralý'ya gidin dediniz." karþýlýðýný verdi. "Derin devlet kürt sorunundan besleniyor" Türkiye'de derin devletin bitip
bitmediðine yönelik bir soruya da Sakýk, "Valla ben tabiî ki dünkü bir derin devletin, yani 1990'larýn 2000 yýllarýn derin devletin bugünkü koþullarda çok diri olduðuna inanmýyorum. Ama her þeye raðmen devletin derinliklerinde, bunlarýn bulunduðuna inanýyorum ama biz bunu yenebilecek güçteyiz. Yani Türkiye halký artýk onlara geçmiþte olduðu gibi bu ülkede artýk at oynatmaz. Onlarýn böyle bir gücü yoktur. Yani emelleri olabilir, çabalarý olabilir ama ben halkýmýzýn bu konudaki sað duyusu ve gelinen noktada ve hele hele bir Kürt sorunu da çözülürse varya beslendikleri tek noktada burasýdýr. Bu sorun da çözülürse bunlar bu ülkede tarihin çöplüðüne gömülürler." deðerlendirmesinde bulundu. "Hocaefendinin sürece çok çok büyük katkýsý olacaðýna inanýyorum" Fethullah Gülen Hocaefendi'nin açýklamalarý konusunda ise Sakýk, "Hocaefendinin son günlerdeki açýklamasýný çok önemsiyoruz. Yani bir þeyi görmesi bizi umutlandýrýyor. Ben geçen gün açýklamalarýný ekrandan izledim. Evet bir öz eleþtiri var; biz kardeþlerimize karþý haksýzlýk yaptýk, artýk yani bu sorunu çözmeliyiz. Bunlar çok önemliydi. Ben eminim ki bu coðrafyada iklimi alabildiðine yumuþatan sözlerdi. Artýk bizim buradan bakmamýz lazým. Dünü çok böyle deþerek bir birlik oluþturamayýz. Biz gerçekten hepimiz kendi bulunduðumuz alanlarý bir kenara býrakarak bu ülkede barýþý inþa etmeliyiz. Yani 'barýþta sulh var, sulhta barýþ var' sözü çok önemli. Bu sözleri hayata geçirmeliyiz. Ben eminim ki Hocaefendi de ilk dönemler belli noktalarda devletin o egemen politikasýnýn etkisi altýnda kalmýþtýr. Ama þimdi son dönemdeki açýklamalarýný çok olumlu buluyoruz. Toplum tarafýndan da bir karþýlýðý olan açýklamalar. Böyle bakmalýyýz, böyle deðerlendirmeliyiz. Yani önemli bir þahsiyettir. Mesela bu sürece de çok çok büyük bir katkýsý olacaðýna inanýyordum. Yani bu sürece katký sunacak her insan, emin olun bu ülkede aziz olur.” (CÝHAN)
Tekvando geleceðin Yýldýzlarýný Doðu ve Güneydoðu'da buldu
D
iyarbakýr, Siirt ve Batman'da binlerce çocuða ulaþan Türkiye Tekvando Federasyonu, sporcu sayýsýnda da patlama yaþýyor. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Genel Müdürlüðü ile Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn da dahil olduðu 'Bir çocuk, bir gelecek' projesi ile gönüller fethedildi. Doðu ve Güneydoðu'da daha önce de birçok organizasyon gerçekleþtiren Tekvando Federasyonu, daðýttýðý malzemelerle yeni yýldýz adaylarýný Türk sporuna kazandýrdý. Federasyon, Diyarbakýr, Siirt ve Batman'da son bir hafta içinde yaklaþýk 200 bin liralýk malzeme daðýttý. Tekvando Federasyonu Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Metin Þahin, bu bölgede önemli bir sporcu potansiyelinin olduðuna dikkat çekerek, "Diyarbakýr'dan dünya þampiyonu, Siirt'ten dünya ikincisi, Avrupa ve Balkan þampiyonu sporcular çýkarttýk. Bölge insanýna güvenmeniz ve planlý çalýþmalar yapmanýz, meyvesini de beraberinde getirdi. Sadece Siirt'te bin 600 lisanslý sporcu sayýsý var. Bu inanýlmaz bir rakam. Diyarbakýr, Siirt ve Batman'da geleceðin þampiyonlarýna malzemelerini verdik, vermeye de
devam edeceðiz." dedi. Yaptýklarý çalýþmalarda büyük destek gördüklerini de belirten Baþkan Þahin, "Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanýmýz Sayýn Suat Kýlýç, Spor Genel Müdürümüz Sayýn Mehmet Baykan, valilerimiz, yerel yönetimler ve il müdürlerimiz, doðu ve güneydoðuya elimizi uzatmamýzda bizleri teþvik etti." diyerek sözlerini þöyle tamamladý: “Ýþte bu nedenle
önemli yatýrýmlar yapýyoruz. Amacýmýz sadece yarýþmacý sporcular yetiþtirmek deðil. Her çocuðumuzun spor yapmasýný istiyoruz. Vatanýný seven, ahlaklý, okul hayatýnda da baþarýlý birer birey olmalarý, bizleri daha da mutlu edecektir. Antrenörlerimiz büyük özverilerle görev yapýyor. Federasyon olarak ciddi mesai harcýyoruz. Hepsi bu pýrýl pýrýl olan çocuklarýmýz için.” (CÝHAN)