28 Aralık 2012 Cuma Gazete Sayfaları by Mardin İletişim Gazetesi

Öðrencilere madde baðýmlýlýðý semineri Ýsmail Erkar

ardin Emniyet Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen 'Herkes Eðlensin Turnuvaya Renk Gelsin' ÇOGEP Projesi Futbol ve Voleybol Turnuvasý'na katýlan bin 382 öðrenciye madde baðýmlýlýðý, sigaranýn zararlarý, etkili iletiþim ve verimli ders çalýþma yöntemleri konularýnda eðitim seminerleri verildi. Mardin Emniyet Müdürü Derviþ Kara, Mardin Emniyet Müdürlüðü, Toplum Destekli Polislik ekipleri tarafýndan düzenlenen futbol ve voleybol turnuvasýna katýlan öðrencilere yönelik, öðrencilerin suç ve kötü alýþkanlýklara karþý bilgilendirmesi ve bilinçlendirilmesi amacýyla madde baðýmlýlýðý, sigaranýn zararlarý, etkili iletiþim ve verimli ders çalýþma yöntemleri hakkýnda eðitim seminerleri verildiðini

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

28 Aralýk 2012 Cuma

Yýl: 9 Sayý 2532 Fiyatý :25 Kr

söyledi. Derviþ Kara, 'Herkes eðlensin turnuvaya renk gelsin' ÇOGEP Projesi kapsamýnda bir ay boyunca devam eden turnuvaya katýlan öðrencilerden Mardin Merkezde Artuklu Üniversitesi (AKM) salonunda 395, Derik’te 320, Kýzýltepe’de 310, Nusaybin’de 357, olmak üzere toplam bin 382 öðrenciye eðitim seminerleri düzenlenmiþtir. Seminerdeki öðrencilere okuma alýþkanlýðý

kazandýrmak amacý ile kitap hediye edildi. TDP Faaliyetleri kapsamýnda Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðü (KOM) tarafýndan Mardin Artuklu Üniversitesi Konferans Salonunda denetimli serbestliðe tabi tutulan 180 kiþiye “Madde Baðýmlýlýðýnýn Zararlarý” konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme konferansý verildi.” Dedi.

Polis, minik öðrencileri M misafir etti

idyat ilçesinde Toplum Destekli Polislik çalýþmalarý kapsamýnda ‘Öðrenci Polis kaynaþmasý’ projesi ile 900 öðrenci emniyet müdürlüðünü gezecek. Sayfa 2’de 3’te

Arapça lehçeleri ortaya çýkarýlacak Önümüzdeki mayýs ayýnda düzenlenecek sempozyumda, Türkiye’de konuþu"Erken rezervasyon Mardin’in lan Arapça lehçelerin dil özellikleri, sözlü edebiyatý, sözvarlýðý, etimolojisi ve turizmine katký saðlar” diðer dillerle etkileþimi gibi dilbilim konularýnýn ele alýnacaðý öðrenildi.

Terör örgütüne ait sýðýnaklar bulundu

usaybin ilçesinde terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda PKK’ya ait 2 sýðýnak bulundu. Kýrsal kesimde bulunan sýðýnaklarda çok sayýda gýda ve yaþam malzemeleri ele geçirildi. Mardin Valiliði'nden yapýlan açýklamada, yasa dýþý terör örgütüne yönelik sürdürülen operasyonlar kapsamýnda jandarma özel hareket timlerinin Nusaybin ilçesi kýrsalýnda bölücü terör örgütü mensuplarýnýn kullandýðý adet sýðýnak bulundu. Sýðýnaklarda yapýlan aramalarda; bölücü terör örgütü mensuplarýnca mayýn/eyp yapýmýnda kullanýlacaðý deðerlendirilen, 1 adet akýmölçer cihazý, 2 adet Nokia marka cep telefonu, 1 adet elektronik devre cihazý, 20 metre 0,75 mm. Elektrik kablosu, 20 adet büyük boy pil, 9 adet küçük boy kalem pil,1 adet tabanca kýlýfý, çok miktarda gýda ve yaþam malzemesi ele geçirildi. Bulunan sýðýnaklar ile gýda ve yaþam malzemeleri yerinde imha edilmiþtir.” denildi. Terör örgütüne yönelik düzenlenen kýþ operasyonunda özellikle Nusaybin, Dargeçit, Derik ve Ömerli kýrsalýnda güvenlik güçleri yoðun operasyonlara devam ediyor. (CÝHAN)

ardin Artuklu Üniversitesi’nin ev sahipliðinde ilki gerçekleþtirilecek ve Türkiye’de konuþulan Arapça lehçelerin bütün özellikleriyle iþleneceði 'Türkiye'de Konuþulan Arapça Lehçeler ve Sözlü Edebiyatlarý' uluslararasý sempozyumu hazýrlýklarý bütün hýzýyla devam ediyor. Önümüzdeki mayýs ayýnda düzenlenecek sempozyumda, Türkiye’de konuþulan Arapça lehçelerin dil özellikleri, sözlü edebiyatý, sözvarlýðý, etimolojisi ve diðer dillerle etkileþimi gibi dilbilim konularýnýn ele alýnacaðý öðrenildi. Yaþayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yýldýrým’ýn Düzenleme Kurulu Baþkanlýðý'ný yaptýðý

ve Mardin Artuklu Üniversitesi’nce organize edilecek sempozyuma, farklý ülkelerden ‘Arapça Lehçeleri’ alanýnda çalýþan birçok dil bilimci katkýda bulunacak. Sempozyum konularýnýn göç, taþýnma gibi sebeplerden ötürü Almanya, Norveç, Beyrut gibi farklý ülkelerde yaþayan ve Arapça konuþan Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarý üzerinden de iþleneceðini aktaran Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, 'Türkiye'de Konuþulan Arapça Lehçeler ve Sözlü Edebiyatlarý' sempozyumunun Türkiye’de bir ilk ve bu alanda yapýlmýþ en geniþ kapsamlý bilimsel çalýþma özelliðini taþýdýðýna dikkat çekti. Sayfa 2’de 3’te

Katý atýk tesisleri'ne günde Derik 300 ton çöp dökülüyor Kaymakamý

ardin'deki çevre kirliliði, geçtiðimiz aylarda yapýmý tamamlanan Katý Atýk Tesisleri'nin hizmete girmesiyle

Mardin'deki tamamen ortadan kalktý. Çöplerin çevreye verdiði zararý asgariye indiren tesislere günde ortalama 300 ton çöp dökülüyor. Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri'nin hizmete girmesiyle, Nusaybin yolu üzerinde bulunan vahþi çöp depolama istasyonu kapatýldý. Ýlkel yöntemlerle imha edilen çöplerin çevreye verdiði zararlarýn önüne geçilirken; görüntü kirliliði, koku ve sinek problemi de sona erdi. Sayfa 2’de 3’te

Demirci, D geçlerle buluþtu

Mazot, gübre ve toprak analizi desteði baþvurularý 31 Aralýk’ta sona eriyor

ürkiye Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) Genel Baþkaný Þemsi Bayraktar, 2012 yýlý mazot, gübre ve toprak analizi desteði baþvurularýnýn 31 Aralýk’ta sona ereceðini belirtti. Sayfa 3’te

28 Aralýk 2012 Cuma

Arapça lehçeleri ortaya çýkarýlacak Önümüzdeki mayýs ayýnda düzenlenecek sempozyumda, Türkiye’de konuþulan Arapça lehçelerin dil özellikleri, sözlü edebiyatý, sözvarlýðý, etimolojisi ve diðer dillerle etkileþimi gibi dilbilim konularýnýn ele alýnacaðý öðrenildi. M. Sait Çakar

Almanya, Norveç, Beyrut gibi farklý ülkelerde yaþayan ve Arapça konuþan Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarý üzerinden de iþleneceðini aktaran Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, 'Türkiye'de Konuþulan Arapça Lehçeler ve Sözlü Edebiyatlarý' sempozyumunun Türkiye’de bir ilk ve bu alanda yapýlmýþ en geniþ kapsamlý bilimsel çalýþma özelliðini taþýdýðýna dikkat çekti. Türkiye’de farklý Arapça lehçelerle konuþanlarýn sayýsýnýn 400 bin civarýnda olduðu bilgisini veren Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, “Bu sayý daha fazla veya az olabilir. Þimdiye kadar konuyla ilgili olarak, bilimsel temeller üzerine oturtulmuþ bir çalýþma yapýldýðý söylenemez. Fakat burada önemli olan ana unsur; Türkiye’nin farklý þehirlerinde daðýnýk bir þekilde bu dili konuþanlarýn varlýðýdýr.” dedi. Omay, böylesine bir çeþitliliðin kültürel ve folklorik zenginliðin varlýðýna iþaret ettiðini kaydederek mevcut lehçelerin korunmasý için modern dilbilim ýþýðýnda araþtýrma ve

belgeleme yoluna gidilmesi ve bu konuda yapýlacak akademik araþtýrmalarýn teþvik edilmesi önerisinde bulundu. Lehçeler ve bu lehçelere ait kültür envanterini bir araya getirme çalýþmalarýnýn yüzyýllar öncesine dayandýðýný aktaran Mardin Artuklu Üniversitesi Yaþayan Diller Enstitüsü Arap Dili ve Kültürü Bölüm Baþkaný Öðretim Görevlisi Ahmet Abdülhadioðlu ise önde gelen Arap dil bilimcilerin; bedevi Araplarýn yaþadýðý bölgelere meþakkatli yolculuklar yaparak önemli çalýþmalar yaptýðýný ve bunun sonucunda yapýlan çalýþmalarýn 'fusha' denilen kadim Arapçaya ait kaybolmaya yüz tutmuþ terimleri ve þiirleri derlediklerini anlattý. 'Türkiye'de Konuþulan Arapça Lehçeler ve Sözlü Edebiyatlarý Uluslararasý Sempozyumu' nun fikir sahibi ve 'Mardin atasözleri Antolojisi' üzerine akademik çalýþmalarda bulunan Ahmet Abdülhadioðlu, çok kültürlülük ve çok dillilik anlamýnda doðal ortamýn saðlandýðý Mardin Artuklu Üniversitesi’nde, sempozyum düzenlenmesi fikrini þöyle özetledi: “Bu konuda bir sempozyum düzenlemeyi çok daha önce düþünüyorduk. Mardin’de düzenlenen bir sempozyumda lehçeler konusunda birçok çalýþmasý bulunan Prof.Dr.Werner Arnold, Enstitü Müdürümüz Sayýn Prof.Dr.Kadri Yýldýrým ve Arap Dili Filoloðu Mahmut Aðbaht ile yaptýðýmýz uzun bir sohbet ve müþavereden sonra ortak bir sempozyum düzenleme konusunda fikir birliðine vardýk.” Sempozyum konusu ile ilgili olarak, Türkiye’de bu alanda yapýlan bilimsel ve akademik çalýþmalarýn henüz gün yüzüne çýkmadýðýna iþaret eden Abdülhadioðlu, “Mevcut çalýþmalar da birkaç makaleden ibarettir. Sempozyumun bir amacý da bu tür çalýþmalarý teþvik etmek ve bu çalýþmalarý gün yüzüne çýkarmaktýr. “ ifadelerini kullandý.

Katý atýk tesisleri'ne günde 300 ton çöp dökülüyor Sedat Aslanaçier

ardin'deki çevre kirliliði, geçtiðimiz aylarda yapýmý tamamlanan Katý Atýk Tesisleri'nin hizmete girmesiyle Mardin'deki tamamen ortadan kalktý. Çöplerin çevreye verdiði zararý asgariye indiren tesislere günde ortalama 300 ton çöp dökülüyor. Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri'nin hizmete girmesiyle, Nusaybin yolu üzerinde bulunan vahþi çöp depolama istasyonu kapatýldý. Ýlkel yöntemlerle imha edilen çöplerin çevreye verdiði zararlarýn önüne geçilirken;

görüntü kirliliði, koku ve sinek problemi de sona erdi. Bu tesisleri Mardin'e kazandýrmak için büyük emek harcadýklarýný belirten Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu, "Gelecek kuþaklara temiz bir çevre býrakmak istiyoruz. Faaliyete geçen tesislerle Mardin’in gelecekteki 30-40 yýla kadar çöp sorununu çözdük. Birliðe üye 26 belediyenin çöplerini tesislere daha rahat ulaþtýrmalarý için 6 ara istasyon kurulacak, bunun için de AB’ye proje hazýrladýk." dedi. Nusaybin yolu üzerinde bulunan eski vahþi çöp depolama alanýnýn çevreye çok zarar verdiðini yola taþan çöplerin ayný zamanda trafik güvenliðini de tehlikeye düþürdüðünü ifade eden Baþkan Ayanoðlu, “Þükürler olsun Nusaybin yolu üzerindeki o çirkin görüntüler artýk yok oldu. Kimse oraya çöp dökmüyor. Vahþi çöp depolama alanýný aðaçlandýrýp çevreye kazandýracaðýz."

þeklinde konuþtu. Mardin Sürdürülebilir Çevre Yönetimi ve Belediyeler Birliði tarafýndan yapýmý tamamlanan ve Mardin’in 30 yýla kadar çöp sorunu çözecek olan Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri’nin devreye girmesiyle artýk çöpler çevreye zarar vermeden imha ediliyor. 26 belediyenin faydalandýðý Mardin’in ilk Katý Atýk Düzenli Depolama Tesisleri’ne günde ortalama 300 ton çöp dökülüyor. Evsel atýklar kamyonlarla taþýnýp depolama sahasýna (rutin) gömülüyor. Sinek ve koku probleminin oluþmamasý içinde ilaçlamalar yapýlýyor. Bu projenin hayata geçmesiyle, birliðe baðlý belediyeler çevresel yükümlülüklerini yerine getirmiþ olmakla birlikte halk ve çevre saðlýðýnýn korunmasýna büyük katký saðlanmýþ oldu.

"Erken rezervasyon Mardin’in turizmine katký saðlar” Ýsmail Erkar

ültür ve Turizm Bakanlýðý, valilikler, Türkiye Seyahat Acentalarý Birliði (TÜRSAB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED), Turistlik Otelciler Ýþletmeciler ve Yatýrýmcýlar Birliði (TUROB) ve Türk Hava Yollarý (THY) iþbirliði ile vatandaþlara erken rezervasyon kampanyasý baþlatmasýný deðerlendiren Mardin Kültür ve Turizm il Müdürü Davut Beliktay, kampanyanýn Mardin turizmine büyük katký saðlayacaðýný belirtti. Son yýllarda inanç ve kültür turizmi kapsamýnda sürekli artan turizm potansiyeli ile Mardin bu kampanya ile zirveye ulaþacaðýný belirten Kültür ve Turizm Ýl Müdürü Davut Beliktay, bu yýlsonu ile yaklaþýk 900 bine yakýn yerli

yabancý turist kentimizi ziyaret etme fýrsatý yakaladý. Tarihi evleri, medreseleri, camileri kiliseleri ve ören yerleri ile dünyanýn en zengin tarihe sahip olan Mardin'e dünyanýn birçok ülkesinden turist akýný var. 2013 Mardin için bir atýlým yýlý olacak.” dedi Türkiye'nin deðiþik illerini görmeleri ve kültürlerini tanýmalarý amacýyla Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan baþlatýlan erken rezervasyon kampanyasýnýn Mardin turizmine yarayacaðýný belirten Beliktay, " Bu iç turizmi canlandýrmak ve tüm vatandaþlarýn tatil yapabilmeleri için çok güzel bir fýrsattýr. Bu fýrsatý yakalayan bütün vatandaþlarýmýzý inanç ve kültür þehri olan Mardin?i ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.” þeklinde konuþtu

Derik Kaymakamý Demirci, geçlerle buluþtu Ýsmail Erkar

erik Kaymakamý Ahmet Demirci, Derik Gençlik Merkezi'nde gençlerle buluþtu. Gençlerin derdini dinleyen Demirci, projelerini anlattý. Gençlerin sorduklarý sorulara cevap Demirci, en çok eðitim üzerine soru sorulmasýndan memnun olduðunu belirtti. Kaymakam Demirci, öðrencilerin Derik’te spor yapabilecekleri yerlerin olmayýþýnda þikâyetçi olmalarýna ise müjde vererek cevap verdi. Derik Kaymakamý Demirci, gençlere 2013 yýlýnda spor kompleksinin temelinin atýlacaðýný müjdesini verdi. Ahmet Demirci, Derik Devlet Hastanesi karþýsý Seydi Keskin Ýlköðretim Okulu yanýna yapýlacak olan spor kompleksinin kapalý spor salonu þeklinde modern bir kompleks olacaðýnýn müjdesini verdi. Eðitim insan geliþiminin en temel unsuru olduðunu kaydeden

Demirci, "Bir kiþi kendisine bir hedef koyduðu müddetçe istediði hedefe ulaþmak için hiçbir þey ona engel olamaz. Eðitimde baþarýyý yakalamak için tabi ki bina, okul, öðretmen ve eðitim materyallerini etkisi büyüktür. Ancak bunlar sadece yardýmcý þeylerdir. Asýl baþarý kiþinin kendisine inanmasý ve koyduðu hedefe doðru emin adýmlarla ilerlemesidir. Bunu yaptýðý müddetçe her þey ona yardýmcý olur. Asýl mesele baþarý yakalamak için insanýn baþaracaðýna inanmasýdýr. Bir çok kez þahit olmuþuzdur, çobanlarýn daðda çalýþýp Üniversite kazanmasýna. Hedefinin olduðu müddetçe daðda çobanlýkta yapsanýz baþarýya elbet ulaþýrsýnýz.” þeklinde konuþtu.

Polis, minik öðrencileri misafir etti M Ali Edis

idyat ilçesinde Toplum Destekli Polislik çalýþmalarý kapsamýnda ‘Öðrenci Polis kaynaþmasý’ projesi ile 900 öðrenci emniyet müdürlüðünü gezecek. Merkez, belde ve köylerden 30 ilköðretim okulunda eðitim gören öðrenciler, sýrayla ilçe emniyet müdürlüðünü ziyaret ederek polis memurlarýndan bilgi alýyor. Sorular soran öðrenciler arasýnda ilk kez emniyet müdürlüðüne gelmenin yaný sýra ilk kez polis aðabeyleri ve ablalarýyla tanýþmanýn heyecanýný

yaþayan öðrenciler bulunuyor. Toplum Destekli Polislik (TDP) çalýþmalarý kapsamýnda öðrencileri bilgilendirdiklerini vurgulayan Trafik Büro Amiri Recai Öz, 30 ilköðretim okulundan 900 öðrenciyle tanýþacaklarýný kaydetti. Ziyaretin öðrenciler açýsýndan son derece olumlu olduðuna iþaret eden Öz, öðrencileri bilgilendirip mutlu etmenin mutluluðunu yaþadýklarýný kaydetti. ‘Öðrenci Polis kaynaþmasý´ projesiyle öðrenciler, polisleri yakýndan tanýma imkâný bulurken pasaport þube, trafik tescil, parmak izi,

olay yeri inceleme ve muhabere büro amirliði gibi birimleri ziyaret ediyor. Ýlk kez emniyete geldiklerini belirten bazý öðrenciler, daha önce korktuklarý polislere þimdi ýsýndýklarýný anlattý.

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

28 Aralýk 2012 Cuma

Bir grup sanatçý, aydýn ve siyasetçi, Uludere'de incelemelerde bulunacak

Yeþilay'dan yýlbaþý için alkol uyarýsý A T

ürkiye Yeþilay Cemiyeti Ankara Þube Baþkaný Þemsettin Toprak, yaklaþan yýlbaþý sebebiyle alkol konusunda uyarýda bulundu. Millet olarak milli, manevi deðerlere, ahlak ve aile yapýsýna uygun bir yeni yýl geçirilmesi temennisinde bulunan Toprak, toplumun huzurunu bozan o rezil görüntülerin bu yýlbaþý gecesinde de yaþanmamasý için gerekli önlemlerin ilgililerce alýnmasýný istedi. Resmi kurumlarýn kendi üzerlerine düþen görevlerini yaptýðýný dile getiren Toprak, ancak ölçüyü kaçýrýp çýlgýnlar gibi alkol içip sokaklarda, meydanlarda, meyhane önlerinde sýzan insan manzaralarýný görmenin Türk toplumuna yakýþmadýðýný vurguladý. Ayrýca bu insanlarýn kamu hizmeti veren görevlilerince evlerine taþýnmasýnýn hiç de hoþ olmadýðý gibi geleceðin teminatý olan gençlere kötü örnek olduðunu anlatan Toprak, þöyle devam etti: "Bazý Kamu Kurum ve Kuruluþlarýn yaptýðý araþtýrmalara göre, Suçlarýn ortalama yüzde 70'i (trafik kazâlarýnýn yüzde 70’i, cinâyetlerin yüzde 85’i, boþanmalarýn yüzde 80’i, eþlerini dövmelerin yüzde 70’i, ýrza tecavüzlerin yüzde 50’si, hýrsýz ve

yankesicilik olaylarýnýn yüzde 71’i yangýna sebebiyet vermelerin yüzde 65 i) aþýrý alkol kullanmaktan kaynaklanmaktadýr. Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ)'ün yaptýðý araþtýrmada 2004 yýlýnda Avrupa'da alkole baðlý sebeplerden Avrupada 600 bin kiþi hayatýný kaybetmiþtir. Bu nedenle Alkol toplumlar için bir felâkettir. Þunu da belirtmek isteriz ki, bu gün piyasalarda adý toplumda sahte içki olarak adlandýrýlan ve metil alkol ihtiva eden alkollü içkilerin yaygýn olarak satýldýðýna dair þikayetler alýyoruz. Bilindiði gibi metil alkol, içildiði takdirde kullanan insanda körlük veya ölüm olayý yaþanmaktadýr. Alkollü içkilerde kullanýlan etil alkolle metil alkolü ayýrt etmek her zaman mümkün olamamaktadýr Bu durum toplum hayatýmýzda üzücü bir çok olayýn meydana gelmesine sebep olmaktadýr. Bu bakýmdan toplumumuzu uyarmayý Yeþilay þubesi olarak bir görev kabul ediyoruz. Alkollü içki kullanan insanlarýmýzýn dikkatini çekmek istiyoruz. Toplumumuz böyle problemler ve üzücü olaylar yaþamadan 'Ben Hayatý Seçtim' diyerek yeni yýlýn, saðlýk, huzur ve refah içinde olmasýný temenni ediyorum." (CÝHAN)

Dicle Üniversitesi Senatosu, ODTÜ'de meydana gelen olaylarý kýnadý

icle Üniversitesi (DÜ) Senatosu, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araþtýrma Kurumu (TÜBÝTAK) Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Araþtýrma Merkezi’nde düzenlenen törende Orta Doðu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) bazý gruplarýn çýkardýðý olaylarla uzay bilimleri ve teknolojileri alanýnda gösterilen tarihi baþarýya gölge düþürmeye çalýþýldýðýný belirtti. DÜ Senatosu, öðrencilerin bilimsel ve sportif baþarýlarla gündeme gelmesi gerektiðini önemle vurguladý. Dicle Üniversitesi, geçtiðimiz günlerde ODTÜ'de meydana gelen olaylarla ilgili yazýlý açýklamada bulundu. Bilimin ve eleþtirel düþüncenin merkezi olan üniversitelerin gerçekleþen olay ile taþ, sopa ve molotof mekâný olarak ülkede yanký bulduðu belirtilen açýklamada, "Oysa üniversiteler fikir üreten, düþüncelerin özgürce paylaþýldýðý, farklý, düþüncelere tahammül etmenin içselleþtirildiði ortamlar olmalýdýr.

Üniversite öðrencilerinin tek protesto aracý eleþtirel fikirleri olmalý, içinde þiddet barýndýran eylemler fikirlerin önüne geçmemelidir." denildi. Toplumlarýn ilerlemesinin ancak gençlerinin eðitim, kültür, sanat, spor ve sosyal sorumluluk faaliyetleri ile saðlanabileceðine iþaret edilen açýklamada, bu nedenle de öðrencilerin bilimsel, sportif, kültürel ve sanatsal baþarýlarý ile gündeme gelmesini arzu edildiði ifade edildi. Açýklamada, demokratik bir hak olan protestoyu “þiddet içerikli eylem” þeklinde kullanmalarýný kesinlikle onaylanmadýðý vurgulandý. Açýklamada, þu ifadeler yer aldý: "Göktürk-2 Uydusu'nun Çin'deki Jiuquan Hava Üssü'nden fýrlatýlmasý nedeniyle düzenlenen tören öncesi ve sonrasý ODTÜ'de çýkan þiddet olaylarýný ve anlamsýz protestoyu, Dicle Üniversitesi olarak üzüntü ile karþýlayýp kýnadýðýmýzý kamuoyu ile paylaþýyoruz.” (CÝHAN)

nkara'da tedavi gördüðü hastanede önceki gün vefat eden Katýlýmcý Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Baþkaný, Diyarbakýr Milletvekili Þerafettin Elçi'nin cenazesine katýlmak için Mardin'e gelen bir grup sanatçý, aydýn ve siyasetçi, Uludere olaylarýyla ilgili açýklama yaptý. Sanatçýlar adýna açýklamalarda bulunan Gencay Gürsoy, Þerafettin Elçi'nin cenazesine katýldýktan sonra Uludere'de incelemelerde bulunacaklarýný söyledi. Suavi ve Ferhat Tunç’unda aralarýnda bulunduðu sanatçý ve aydýnlar adýna basýn açýklamasý yapan Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Þerafettin Elçi’nin cenazesi, Uludere ve Suriye’deki olaylar hakkýnda bir açýklama yaptý. Þerafettin Elçi’nin cenazesine katýldýktan sonra Uludere’ye geçecekleri bilgisini veren Gencay Gürsoy, “Bundan tam bir yýl önce Roboski Katliamý yaþadýk. Türkiye ve dünya tarihinde eþine az rastlanýr Kürt halký üzerine uygulanan devlet zülmü bugün son örneklerinden biridir. Baþka boyutlarda bu zulüm devam ediyor. Bu karþý bugüne kadar Kürt halkýndan beklenen direnme Türk kesiminden barýþtan demokrasiden insan halklarýndan eþitlikten yana güçlerin daha da geniþleyeceðini düþünüyoruz. Önümüzdeki yýl 2013 bu mücadelenin aðýrlýðý içinde geçecektir. Öyle görünüyor ki daha çok sefer buraya gelip gideceðiz. Ve buradan da batýya giden gelen olacaktýr. Ve bu mücadele barýþ ve demokratik Kürt halkýnýn kimlik haklarýný yaþama hakkýn kendi kendini yönetme hakkýný, kendi dilini konuþma hakkýna kavuþtuðu bir günü 2012 yýlýnda umuyorum ki yaþacaðýz.” dedi. Þerafettin Elçi için Ankara’da düzenlenen cenaze törenine de deðinen Gürsoy, “Türkiye’nin kaderi bu cenazelerde bir araya geliniyor. Tabi ki cenazelerde de bir araya geliniyor denilemez. Birbirilerine þaþý bakarak siyasi liderler ayný safta duruyorlar. Umuyorum ki önümüzdeki dönemlerde Türkiye’nin içinde bulunduðu siyasi durum, özellikle dýþ politika bölge dinamikleri bakýmýndan koþullar zor ki beraberliði ister istemez daha da ete kemiðe büründüreceðine inanýyorum.” diye konuþtu. Suriye’deki olaylara deðinen Gürsoy, her zaman zulme uðrayan halkalarýn yanlarýnda olduklarýný belirterek açýklamasýný þu þekilde sürdürdü: “Suriye olayý baþýndan beri Türk dýþ politikasý bize göre en büyük sakarlýklarýndan biridir. Suriye'deki rejimi elbette halka uygulanan zulmü eleþtirmeye hakkýmýz vardýr.Ama Suriye de özellikle azýnlýklarýn, gayri Müslimlerin

Tatil merkezlerinde sentetik uyuþturucu talebi artýyor

mniyet Genel Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Baþkanlýðý bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Türkiye Uyuþturucu ve Uyuþturucu Baðýmlýlýðý Ýzleme Merkezi'nin (TUBÝM) raporuna göre Türkiye'ye giriþ yapan ecstasy tabletler iç pazardaki talebi karþýlamaya yönelik. Özellikle Akdeniz ve Ege kýyýlarýnda bulunan tatil merkezlerinde yaz aylarýnýn baþlamasýyla sentetik uyuþturucu arzýnda önemli bir artýþ görülüyor. Son yýllarda dünya genelinde yaþanan ecstasy yakalamalarýndaki düþüþ sona erdi. 2012 Dünya Uyuþturucu Raporunda 2009 yýlýnda 595 kg olan yakalamalarýn 2010 yýlýnda 1,3 tona yükseldiðine yer verildi. Raporda, uluslararasý kontrole tabi olmayan

alternatif kimyasallarýn ecstasy üretiminde kullanýlmasýnýn bu artýþta etkili olduðu deðerlendirildi. 2011 yýlýna iliþkin ilk veriler de artýþýn devam ettiðini gösteriyor. 2010 yýlýnda Fransa, Almanya, Hollanda, Polonya, Ýspanya ve Türkiye Avrupa geneli ecstasy yakalamalarýnýn yüzde 90'ýný gerçekleþtirdi. Avrupa yakalamalarýnda en büyük pay Hollanda'nýn. Türkiye, hem trnsit hem pazar ülke Türkiye, Hollanda ve Belçika menþeli ecstasy kaçakçýlýðýndan hedef ülke olarak etkilenmeye devam ediyor. 2008 ve 2009 yýllarýnda yaþanan düþüþlerin ardýndan 2010 yýlýnda Avrupa genelinde olduðu gibi Türkiye'de de ecstasy yakalamalarýnda artýþ meydana geldi.

Türkiye'ye giriþ yapan ecstasy tabletler iç pazardaki talebi karþýlamaya yönelik. Özellikle Akdeniz ve Ege kýyýlarýnda bulunan tatil merkezlerinde yaz aylarýnýn baþlamasýyla sentetik uyuþturucu arzýnda önemli bir artýþ görülüyor. Türkiye captagon kaçakçýlýðýndan hem transit hem de pazar olarak etkileniyor. 2011 yýlýnda Türkiye'de 1 milyon 364 bin 253 adet ecstasy tablet ele geçirildi. Bu sayý 2010 yýlýna göre yüzde 45,7 oranýndaki ciddi bir artýþý ifade ediyor. Türkiye'de yakalanan captagon miktarýnda 2006 yýlýndan bu yana görülen düþüþ 2011 yýlýnda sona erdi. 2011 yýlýnda Türkiye'de 1 milyon 94 bin 770 adet captagon tablet ele geçirildi. Bu rakam, 2010 yýlýna oranla yüzde 2,4'lük bir artýþý ifade ediyor. (CÝHAN)

Kürtlerin özel durumu kendi kendine kendini yönetme hakkýna saygýlý bir dýþ politikaya dönmek gerekiyor oysa Türkiye, Suriye de kýþkýrtýcý siyasetine devam ediyor. Bu en büyük Kürt kesimini barýndýran Türkiye'deki barýþý ve demokrasiden yana insan haklarýndan yana güçlerin toparlanmasýyla ancak düzene girebilecek süreç.” Þerafettin Elçi, hakký ile elçilik yaptý Siyasetçiler adýna bir açýklama yapan Mardin BDP Milletvekili Erol Dora da Süryaniler olarak Noel Bayramý'ný kutladýklarý bir dönemde çok acý bir haberle yýkýldýklarýný belirterek, “Çok deðerli siyaset adam eski bayýndýrlýk ve iskan bakanýmýz ve yýllardýr Kürt sorununu çözülme noktasýnda þaþmaz bir siyasetle Türkiye’nin demokratikleþmesi ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözümlenmesi noktasýnda katký sunan hakketen soy ismindeki gibi hakký ile elçilik yapan çok deðerli demokratik insanýmýzý kaybetmiþ bulunuyoruz. Bugün cenaze

katýldýk. Bütün Elçi ailesi ve Kürt halkýnýn baþý sað olsun. Hepimizin baþý sað olsun. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Üzüntümüz büyük. Son seçimlerde biliyorsunuz emek demokrasi ve özgürlük bloðunda beraber seçilmiþtik. Tabi hepimiz öleceðiz. Ölümün önünde kimse duramaz. Erken bir ölümdü. Ülkenin kendisine ihtiyacý vardý. Kürt sorunun çözümlenmesi noktasýnda izlenecek demokratik siyasetin ona ihtiyacý vardý o açýdan üzüntümüzü tekrardan ifade ediyoruz.” þeklinde konuþtu. Kürt Sorunu konusunda Elçi’nin büyük fedakarlýklar gösterdiðini, bedeller ödediðini, hapislerde yattýðýný hatýrlatan Dora, “Ýnþallah onun deðerleri hayalleri kýsa bir zamanda Türkiye’de gerçekleþir. Onun tek isteði Kürt sorunun demokratik yollarla ve bütün Kürtlerin tam olarak özgürleþtirecek demokratik bir cumhuriyette birlikte yaþamamýz noktasýnda inþallah atýlmasý gereken adýmlar kýsa sürede atýlýr. Onun da bize býraktýðý tarihi miras budur. Buna sahip çýkmamýz lazým.” Dedi. (CÝHAN)

Mazot, gübre ve toprak analizi desteði baþvurularý 31 Aralýk’ta sona eriyor

ürkiye Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) Genel Baþkaný Þemsi Bayraktar, 2012 yýlý mazot, gübre ve toprak analizi desteði baþvurularýnýn 31 Aralýk’ta sona ereceðini belirtti. Üreticilere, 'Baþvuru için son 3 iþ günü' kaldýðý çaðrýsýnda bulunan Bayraktar, olasý sýkýþýklýklar için son gün beklenmeden baþvurularýn yapýlmasýný istedi. Bayraktar yaptýðý açýklamada, mazot, gübre ve toprak analizi desteklemelerine iliþkin Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý’nýn ilgili tebliðinin, 1 Ocak 2012’den geçerli olmak üzere 15 Haziran’da yayýmlandýðýný vurguladý. Desteklemelerden Çiftçi Kayýt Sistemi’ne (ÇKS) dahil olan, tebliðde belirtilen usul ve esaslara göre tarýmsal faaliyette bulunan üreticilerin yararlanabileceðine iþaret eden Bayraktar, çiftçilere yýl içinde iþledikleri, ÇKS'de kayýtlý tarým arazisi büyüklüðü dikkate alýnarak destekleme ödemesi yapýlacaðýný belirtti. Tebliðe göre, arazi miktarý 1 dekarýn altýnda olan çiftçilere destekleme ödemesi

Zayi

yapýlmayacaðýný ifade eden Bayraktar, toprak analizi desteðinin dekar baþýna 2,5 lira olarak belirlendiðini kaydetti. Bayraktar, konuyla ilglili þu bilgileri verdi: “ÇKS'ye kayýtlý 50 dekar ve üzeri her bir tarým arazisinin gübre destekleme ödemesinden yararlanabilmesi için her 50 dekarlýk alan için bir analiz olmak üzere Bakanlýkça yetkilendirilmiþ laboratuvarlarda 1 Ocak 2012 tarihi ile 31 Aralýk 2012 tarihi arasýnda toprak analizi yaptýrýlmasý zorunludur. 50 dekarýn altýnda tarým arazisi için bu þart aranmamaktadýr. Mazot, gübre ve toprak analizi desteðinden faydalanmak isteyen üreticilerimizin 31 Aralýk Pazartesi günü mesai bitimine kadar Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý’nýn ilçe, merkez ilçelerde ise il müdürlüklerine baþvuru yapmalarý gerekmektedir. Çiftçilerimizin bu konuda son günü beklemeden baþvurularýný yapmasý, olasý sýkýþýklýklara meydan verilmemesi açýsýndan önemlidir.” (CÝHAN)

EKAT Belgemi Kaybettim. Hükümsüzdür.

YAVUZ SEYFÝOÐLU

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

28 Aralýk 2012 Cuma

Þanlýurfa’da domuz grip vakasýna rastlandý, hasta kontrol altýnda

anlýurfa’da grip belirtileri sonrasýnda solunum sýkýntýsý yaþayan bir vatandaþta domuz gribi olarak bilinen H1N1 grip virüsü tespit edildi. Hastanýn yoðun bakýmda tedavisinin sürdüðü vatandaþlarýn endiþeye kapýlmamasýný gerektirecek bir durumun söz konusu olmadýðý bildirildi. Saðlýk Bakanlýðý, Þanlýurfa’da rastlanan domuz gribi vakasý ile ilgili açýklama yaptý. Açýklamada, 2009 yýlýnda ilk kez rastlanan virüsün domuzlarda görülen virüse benzerliði nedeniyle domuz gribi olarak adlandýrýldýðý ve bu virüs türünün artýk risk teþkil etmediði belirtildi. Türkiye'deki grip virüslerinin 2004 yýlýndan itibaren çok yakýndan izlendiði kaydedilen açýklamada, H1N1 grip virüsünün, dünya genelinde olduðu gibi Türkiye’de de görülmeye devam ettiði kaydedildi. Rahatsýzlýðýn uzamasý durumunda mutlaka hastaneye

baþvurulmasý gerektiði bildirilen açýklamada, "Grip; ateþ, yaygýn kas aðrýsý, halsizlik, öksürük, burun akýntýsý, boðaz aðrýsý, baþ aðrýsý, kusma ve zaman zaman da ishal belirti ve bulgularý ile seyredebilmektedir. Bazen klinik tabloya zatürre de eþlik edebilmektedir. Üç günden fazla devam eden ateþ, solunum sýkýntýsý ve þuur bulanýklýðý gibi durumlarda vakit geçirmeksizin saðlýk kuruluþlarýna baþvurulmasý gerekmektedir.” ifadelerine yer verildi. Bakanlýk açýklamasýnda Þanlýurfa’da rastlanan vaka ile ilgili þu bilgilere yer verdi: “Þanlýurfa ilimizde bir vakada grip belirtileri sonrasýnda solunum sýkýntýsý geliþmiþ, eþlik eden kronik hastalýðýnýn olmasý ve takip amacýyla hastanede gözlem altýna alýnmýþtýr. Yapýlan incelemede H1N1 tipi grip virüsü tespit edilmiþtir. Hastanýn takip ve tedavisi yoðun bakýmda olarak devam etmektedir.”

Gripten korunmanýn yollarý Grip vakasýndan korunmanýn yollarýna da dikkat çeken Saðlýk Bakanlýðý, aþýnýn yaný sýra bazý tedbirlerin alýnmasý gerektiðini bildirdi. Açýklamada, "Gripten korunmak için; aþýlamanýn yaný sýra sýk sýk su ve sabunla ellerin yýkanmasý, öksürük ve hapþýrýk esnasýnda aðýz ve burnun tek kullanýmlýk kâðýt mendille kapatýlmasý ve mendilin çöp kutusuna atýlmasý, mendil yoksa kolun iç yüzüne hapþýrýlmasý, içinde bulunulan mekânlarýn havalandýrýlmasý, grip belirtileri olan kiþilerin kreþ, okul ya da iþe gitmeyerek evde istirahat etmeleri gerekmektedir.” denildi. Öte yandan Þanlýurfa Saðlýk Ýl Müdürlüðü de konu ile ilgili yaptýðý açýklamada, H1N1 belirtisi ile hastanede tutulan bir vatandaþýn diðer grip vakasýndan farklý bir önleme ihtiyaç duymadýðýnýn altý çizildi. (CÝHAN)

Töre kurbaný kýzýn cenazesi hastanede bekletiliyor

atman’da töre cinayetine kurban giden 15 yaþýndaki H.D.'nin cenazesi Batman Bölge Devlet Hastanesi morgunda bekletiliyor. Bugüne kadar cenazeyi almak için kimsenin müracaat etmediðini öðrendiklerini belirten Batman Belediye Baþkan Yardýmcýsý ve Selis Kadýn Danýþma Merkezi Baþkaný Gülistan Akel, aileden bir talep gelmediði takdirde kadýn kurumu olarak cenazeye sahip çýkacaklarýný söyledi. 17 Aralýk tarihinde Batman Çayý'nda ölü olarak bulunan, Batman Emniyet Müdürlüðü ve Diyarbakýr Emniyet Müdürlüðü'nün yaptýklarý ortak çalýþmalarda tecavüze uðradýðý ve aile meclisinin kararýyla töre cinayetine kurban gittiði iddia edilen H.D. adlý 15 yaþýndaki kýzýn cenazesi, Batman Bölge Devlet Hastanesi morgunda bekletiliyor. H.D.'nin cesedini almak için henüz kimsenin müracaatýnýn olmadýðý belirtildi. Konuyla ilgili

olarak açýklama yapan Batman Belediye Baþkan Yardýmcýsý ve Selis Kadýn Danýþma Merkezi Baþkaný Gülistan Akel, böyle bir olayýn yaþanmasýnýn son derece üzücü olduðunu söyledi. Cenazeye kadýnlar sahip çýkacak Yaþanan olayýn vahþet olduðunu belirten Akel, “Ortada katledilmiþ kimsesiz bir kadýn cesedi var. Hastane yönetimiyle görüþtük. Henüz cenazeyi almak için kimsenin müracaatý olmamýþ. Yakýnlarý tarafýndan müracaat olmazsa biz kadýn kurumlarý olarak cenazeye sahip çýkacaðýz.” dedi. Artýk kadýnlarýn þiddet ve katliamlarla anýlmadýðý bir dünya gerçekliðinden hareket ederek mücadelelerini devam ettireceklerini belirten Akel, Batman belediyesi olarak iki kadýn kurumuyla bu olayý takip edeceklerini söyledi. Selis Kadýn Danýþmanlýk Merkezi ve Hevi Umut Kadýn Atölyesi ile bu olayý takip edeceklerini belirten Akel “Yaklaþýk bir hafta önce Batman çayýnda ölü olarak bulunan ancak dün kimliði açýklanan bir kadýn katliamý ile karþý karþýyayýz. Bizim açýmýzdan özellikle kadýn katliamlarýna karþý mücadele yürüten kurumlar açýsýndan vahim ve acý bir olay. Kadýn kurumlarýmýzýn olayla ilgili dünden beri giriþimleri baþladý. Netleþen bir durum var katledilen H.D. adlý 15 yaþýnda bir kadýn var. Ve cenazesi hala Batman bölge devlet Hastanesi morgunda bekletiliyor. Son aldýðýmýz bilgilere göre henüz cenaze talebi olmamýþ. Biz kadýn kurumlarýmýz ile birlikte bekliyoruz. Aile tarafýndan bir giriþim

gerçekleþmediði zaman bu kadýnýn sahipsiz olmadýðýný özellikle kadýn adýna giriþimimizin devam ettiðini belirtmek gerekiyor. Gerekirse biz cenazesini sahipleneceðiz. Defin iþlemlerine katýlarak orada bulunacaðýz.” þeklinde konuþtu. Ýddiaya göre, H.D’nin kuzenleri S.D. ve Ö.D.'nin tecavüzüne uðradýðý, tecavüzden kimselere bahsetmeyen H.D.’nin hamile olduðunun ortaya çýkmasý ile aile meclisinin kararýyla Batman Çayý’na getirilerek öldürüldüðü ileri sürüldü. Batman Emniyet Müdürlüðü ve Diyarbakýr Emniyet Müdürlüðü'nün yaptýklarý ortak çalýþmalarda 7 kiþiyi gözaltýna alan polis, yapýlan sorgularýnýn ardýndan H.D.'nin dedesi R.D., amcalarý H.D., ve E.D.,’yi adliyeye sevk etti. Hakim karþýsýna çýkan zanlýlar tutuklanarak cezaevine konuldu. H.D.’ye tecavüz ettikleri ileri sürülen S.D. ve Ö.D.'nin yakalanmasý için çalýþmalarýn devam ettiði belirtildi. (CÝHAN)

Þanlýurfa'da öðretmen çift sobadan zehirlendi: 1 ölü

anlýurfa’nýn Üçkonak köyünde öðretmenlik yapan öðretmen çift sobadan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlendi. Öðretmenlerden Talip Bulutlar (29), hayatýný kaybederken ayný okulda ücretli öðretmenlik yapan eþi Nazmiye Bulutlar ise felç geçirdi. Þanlýurfa merkeze baðlý Üçkonak köyündeki okulda 6 yýldýr öðretmenlik yapan Talip Bulutlar ve eþi Nazmiye Bulutlar dün sobadan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlendi. Öðretmenlerinin okula gelmemesi üzerine diðer öðretmenlere haber veren öðrenciler acý gerçeðin ortaya çýkmasýný saðladý. Bulutlar çiftinin evine kadar giderek kapýlarýný çalan mesai arkadaþlarý, telefonlarýna da cevap verilmemesi üzerine eve okula býrakýlan yedek anahtarla girdi. Öðretmenler Talip Bulutlar ve eþinin hareketsiz yatan

görüntüsü ile þok oldu. Çaðrýlan ambulansla Þanlýurfa Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’ne gönderilen çiftten Talip Bulutlar yaþama gözlerini kaparken, eþi Nazmiye Bulutlar'ýn ise felç geçirdiði öðrenildi. Þanlýurfa Ýl Milli Eðitim Müdürü Metin Ýcli, tedavi gören Nazmiye öðretmeni hastanede ziyaret ederek geçmiþ olsun temennisinde bulundu. Gaziantepli olduðu öðrenilen öðretmen çiftin okulunda ise bugün yas vardý. 6 okulun görev yaptýðý köyde okullar bir günlüðüne tatil edildi. Öðretmensiz kalan öðrenciler ise öðretmeninin evinin önünde yas tuttu. Öðretmenlerden geriye kýrýk bacadan yükselen soba borusu, evin içerisinde serilmiþ yer yataðý, masanýn üstünde duran kitaplar ve evin önünde kalan otomobil oldu. (CÝHAN)

Viranþehir'e 44 yýl sonra Baþbakan geliyor

aþbakan Recep Tayyip Erdoðan 30 Aralýk Pazar günü Þanlýurfa'nýn Viranþehir ilçesine gelecek. Viranþehir’i 44 yýl aradan sonra ilk defa bir baþbakan ziyaret etmiþ olacak. Þanlýurfa Milletvekili Mehmet Akyürek Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’nýn 29 Aralýk Cumartesi günü Þanlýurfa Abide Kavþaðý açýlýþý ile birlikte Akçakale, Ceylanpýnar ilçelerinde Suriye sýnýrýnda incelemelerde bulunacaðýný pazar günü ise Viranþehir’e gelerek ilçe halkýna yönelik mitingte konuþacaðýný söyledi. Viranþehir merkezinden geçen Ýpekyol yerine ilçenin güneyinden geçirilen çevre yolunun 2013 yýlýnda bitirilmesinin planlandýðýný belirten

Akyürek, Viranþehir - Diyarbakýr arasýnda da otoban yapýlacaðýný söyledi. Ýlçedeki 20 yataklý hastanenin yerine 200 yataklý modern bir hastanenin yapýldýðýna dikkat çeken Akyürek köylerde 194 kilometre yolun yaný sýra ilçe merkezinde 12 kilometre yolun altyapýsý ile birlikte 2013 yýlýnda bitirileceðini söyledi. Ýlçenin güvenliði için kurulan MOBESE sisteminin de modernize edileceðini anlatan Akyürek þunlarý söyledi: “Viranþehir’e 44 yýl aradan sonra ilk defa Baþbakanýmýz Recep Tayyip Erdoðan ilçemize gelecek. Halka hitap edecek olan Baþbakan’ýn geliþini iyi deðerlendirip ilçenin sorunlarýný kendisine ileteceðiz. Tüm halkýmýzý baþbakanýmýzýn programýna davet ediyoruz.” (CÝHAN)

Çaðlayan Ýlköðretim Okulu satrançta il birincisi oldu

anlýurfa Satranç Ýl Temsilciliði tarafýndan düzenlenen7-12 Yaþ Gruplarý satranç turnuvasý sonuçlandý. ilginin fazla olduðu turnuvaya, 118 öðrenci katýldý. Turnuvada birinciliði Özel Çaðlayan ilköðretim Okulu öðrencisi Nisa Neþe Hilali aldý. Þanlýurfa Satranç Ýl Temsilciliði tarafýndan düzenlenen 7-12 yaþ gurubu satranç turnuvasý sonuçlarý beli oldu. 118 öðrencinin katýldýðý yarýþmada Çaðlayan Ýlköðretim Okulu il birincisi oldu.Turnuvaya katýlan ve tamamlayan tüm sporcular 26 Ocak1 Þubat 2013 tarihlerinde Antalya'nýn Kemer ilçesinde yapýlacak olan Türkiye Yaþ gruplarý Satranç Turnuvasý'na katýlmaya hak kazandýklarý belirtildi. Konu ile ilgili açýklama yapan Þanlýurfa Satranç Ýl Temsilcisi Süleyman Sami Kars, “Turnuvaya toplam 118 öðrenci katýldý. 7-12 yaþ kategorilerinde yapýlan turnuvada öðrencilerimiz güzel müsabakalar sergilediler. urnuvamýza ev sahipliði yapan Özel Çaðlayan Koleji’ne çok teþekkür ediyorum.” dedi. Çaðlayan Koleji Müdürü Mustafa Üsküplü ise “Þanlýurfa’nýn eðitim, kültür ve spor çalýþmalarýna Çaðlayan Okullarý olarak çok büyük

katkýda bulunuyoruz. Öðrencilerimiz Türkiye müsabakalarýnda da il ve bölge dereceleri çýkarmaktadýr. Okulumuz satranç salonunda serbest etkinlikler derslerinde düzenli olarak satranç dersleri verilmektedir. Turnuvaya ev sahipliði yaparak

Þanlýurfalý satranç tutkunlarýný okulumuzda misafir etmekten mutluluk duymaktayýz. Turnuvada il birincisi olarak altýn madalya alan öðrencimiz Nisa Neþe Hilali’yi ve diðer tüm yarýþmacýlarý kutluyorum.” Dedi. (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

28 Aralýk 2012 Cuma

Haftanýn Duasý

Ü S R Ü K

“Allah’ým ümmet-i Muhammed’e selamet eyle! Allah’ým ümmet-i Muhammed’e rahmet eyle! Allah’ým ümmet-i Muhammed’i maðfiret eyle! Allah’ým ümmet-i Muhammed’in kalblerini te’lîf eyle. Allah’ým ümmet-i Muhammed’i nusretinle te’yîd buyur. Allah’ým ümmet-i Muhammed’in bütün ahvalini ýslah eyle. Allah’ým ümmet-i Muhammed’i muvaffak eyle. Allah’ým! Müslümanlara derlenip toparlanmayý müyesser kýl! Allah’ým ümmet-i Muhammed’e diriliþe giden yollarý göster!”

Sözün Özü Yakîn, aksine ihtimal verilmeyen saðlam ve kesin bilgi demektir. Bakara Sûresi’nde; onlar gayba inanýr, namaz kýlar, kendilerine verdiðimiz mallardan Allah yolunda infak ederler. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene de iman ederler. Ayrýca ahiret gününe de kesinkes inanýrlar.’ denilerek, ibadet ü taat, yakîne ulaþmanýn yolu olarak gösterilmiþtir. Demek ki, amel o menfezleri açacak biricik anahtardýr ve onsuz yakîne ulaþmak da

Ýkindi Sohbetleri

Efendimiz'in iltifatýna mazhar olmak için 1- Efendimiz, ahir zamanda gelecek bir topluluktan övgüyle söz ediyorsa bu, o topluluðun, temsil ettiði ehemmiyetli meseleden ötürüdür. 2- Ahir zamanda ashab-ý kiram gibi bu davaya sahip çýkacak kutlular, ashab-ý kiramýn önüne geçmese bile, onlardan da çok geri kalmayacaklardýr.

adis kaynaklarýnda Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem), ashabýna deðiþik iltifatlarda bulunduðu görülür. Meselâ bunlardan birinde Efendimiz onlar için þöyle buyurur: “Ýnsanlarýn en hayýrlýsý, benimle ayný çaðý paylaþanlardýr. Sonra, onlarýn peþinden gelenler (tâbiîn), daha sonra da onlarýn peþinden gelenlerdir (tebe-i tâbiîn).”Ashab-ý kiramýn o müstesna ve muallâ yerini ifade eden bir baþka hadiste ise þöyle denir: “Ashabým hakkýnda uygunsuz sözler söylemeyin. Eðer sizden birinizin Uhud Daðý kadar altýný olsa ve onun tamamýný Allah yolunda infak etse, bu, ashabýmýn bir-iki avuçluk infakýna, hatta yarýsýna bile mukabil gelmez.” Bu çizgide O’ndan þerefsüdur olmuþ daha bir hayli hadis vardýr. Bununla beraber hem Allah Resûlü’nün hem de O’nun ashabýnýn yolundan giden asrýmýzdaki tali’lilere de iltifatlarý olmuþtur. Hayat-ý seniyyelerinin sonuna doðru bir gün O (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Kardeþlerime selâm!” diyor. Yanýndaki ashabý, “Biz kardeþlerin deðil miyiz?” deyince de: “Siz benim ashabýmsýnýz, onlar sonra gelecekler, henüz gelmediler.” buyurur. Baþka bir hadis-i

Eþitlikte zirve nokta Ý

Þunu da hemen ilave etmeliyim ki, Efendimiz (aleyhi ekmelüttehâyâ) birinci asrýn insanlarýna teveccüh ederken, onlardaki “vasýflara” teveccüh ediyordu. Yani Allah Resûlü, her biri ayrý bir zirve olan ashab-ý kiramýn þahýslarýndan daha ziyade onlarýn iç âlemlerine, ledünnî derinliklerine, sadakatlerine, yüce Ýslâm davasý ortaya atýlýrken, ellerini göðüslerine koyup, “Bana teblið et!” demelerine ve sonuna kadar da böyle bir ahd ü peymânda sadakat göstermelerine teveccüh buyuruyordu. Nitekim âyet-i kerimenin ifadesiyle, Allah’ýn dinine yardým edenlere, Allah da yardým eder (Muhammed, 47/7). Allah’ýn dinine yardým eden bir cemaate ise, Allah’ýn emrine tevfîken, Efendimiz de iltifat etmiþtir/edecektir. Ashabýn Arkasýnda Olan Kutlular

M. Sait Çakar

Fasýldan Fasýla

slâm literatüründe ‘mevâlî’ diye bir tabir vardýr. Bunlar sonradan hürriyetlerini elde eden insanlardýr. Bunlar arasýnda her zaman saygýyla andýðýmýz ve kýyamete kadar da anacak olduðumuz dehâ çapýnda nice büyükler mevcuttur.

þerifte ise, Nebiler Serveri, ümmetin o baþýyla bu baþýný bir arada mütalâa eder ve ikisine birden iltifatta bulunur. Bu itibarla meseleyi bütün bu hadislerin ýþýðýnda incelemeli ki daha saðlýklý bir sonuç elde etmek mümkün olabilsin.

Eðer ahir zamanda ashab-ý kiram gibi bu davaya sahip çýkacak ve elini göðsüne koyarak, “Evet! Hiç kimse kalmasa, tek baþýma sadece ben kalsam, yine Allah’ýn dinine yardým edeceðim.” diyenler çýkacaksa, bunu söyleyen kutlular, ashab-ý kiramýn önüne geçmese bile, onlardan da çok geri kalmayacaklardýr. Çünkü Allah ve Resûlü, insanlarýn þekillerine, suretlerine, içtimaî durumlarýna, mevkilerine deðil; gönül hayatlarýna, Ýslâm’a karþý sadakat duygu ve düþüncelerine, bu mevzuda hiçbir fedakârlýktan kaçýnmama gibi âlicenâplýk ve hasbîlik hissine teveccüh ve iltifat etmektedir. Konuya bu zaviyeden bakýnca, yukarýda ifade edilen hadisle ahir zamanda gelecek mü’minlere teveccüh ve iltifat edildiði de söylenebilir. Ancak þunu ifade etmekte de yarar var: Buradaki iltifatýn içine, ahir zamanda yaþayan, Allah’a iman etmiþ hemen her

mü’minin girdiðini de söyleyemeyiz. Sahabe-i kiram, Efendimiz’in arkadaþlarýydý; O’nunla beraber yaþamýþlardý. “Kardeþlerim” iltifatýna mazhar olanlar ise, daha sonra gelip, görmeden Efendimiz’e biat edip, sahabe gibi O’nun davasý uðrunda gece gündüz demeden çalýþýp her türlü çile ve ýzdýrabý göðüsleyen ve böylece dava-yý nübüvvete vâris olduðunu gösterenlerdir. Bu sebeple buradaki iltifat, Müslümanlarýn içinde bulunmanýn yanýnda, yukarýda vasýflarýný tarif ettiðimiz derinliðe sahip bulunanlaradýr. “Allah’a iman etmiþ hemen her mü’min” ifadesi de yanlýþ anlaþýlmasýn. Zira ayetin ifadesiyle zerre kadar hayýr yapan, yaptýðý bu hayrýn mükâfatýný ötede elbette görecektir. Ancak, Efendimiz’in on dört asýrdan bu yana gelen bütün cemaatleri aþarak, ahir zamanda dine sahip çýkan bir cemaate hususî iltifat göstermesi, takdir edersiniz ki, onlardaki bir kýsým hususî “vasýflara” binaendir. Günümüzde, öncelikle cihad eden bir insanýn, Kur’ân’ýn ifadesiyle, malýndan, canýndan, nefsinden, evlâd ü iyâlinden bir kýsým zararlara maruz kalma ihtimali söz konusu. Sâniyen: Günümüzde cihat, herkes tarafýndan alkýþlanan bir durum deðil; hatta pek çok kimse böyle bir gayreti kýnamakta ve baþkalarýný engellemekte. Sâlisen: Günümüzdeki þekliyle yapýlan cihatta ganimet de söz konusu deðil. Râbian: Ahirete ait bir kýsým sevaplar var ise de, herkes onu tam hissedememekte ve net görememekte. Hâmisen: Eski devirlerde bir insan küçük bir cehdle hemen bir kýsým keþf ü keramâta, ezvâk ve vâridâta mazhar ve sahip olabiliyordu. Hâlbuki günümüzde bunlar da çok defa görülmemektedir. Ayrýca, sahabe hayatý gibi bir hayat yaþamak da zorlardan zor bir mesele. Bu itibarla Efendimiz, ashab-ý kiramýn baþýna bir elini koyarken, öbür elini de ahir zamanda gelecek bir cemaatin baþýna koyuyorsa þayet, bu, o cemaatin, temsil ettiði o ehemmiyetli meseleden ötürüdür. Bir cemaat, böyle ehemmiyetli bir meselenin altýna girmiþ ve bunu yapýyorsa, elhak Efendimiz, kendisine lâyýk kadirþinaslýðý gösterecek ve bu cemaate kendi asrýndan elini uzatacak ve onlara “Selam olsun!”

Allah Resûlü’nün kendi öz torunlarýndan ayýrt etmeyecek kadar sevdiði Üsame b. Zeyd (radýyallâhu anh) bizzat Allah Resûlü tarafýndan Bizans’a karþý hazýrlanan ordunun baþýna kumandan olarak tayin edilmiþti. Oysa asker arasýnda Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer gibi ileri gelen tecrübeli sahabiler de bulunuyordu. Üsame ise ancak 18 yaþlarýnda mevâlîden bir insandý. Babasý Zeyd b. Hârise de Mute’de orduya kumanda etmiþ ve orada þehit düþmüþtü. Ýmam Malik gibi birisini yetiþtiren Nâfi de mevâlîdendi. Abdullah b. Ömer’in çok sevdiði cariyesi Mercâne, “En çok sevdiklerinizi Allah yolunda infak etmedikçe hakikî takvaya ulaþamazsýnýz.” (Âl-i Ýmrân 3/92) manasýna gelen ayetin tesiri ve heyecanlandýrmasýyla sahibi tarafýndan hürriyete kavuþturulmuþtu. Hâlbuki efendisi Abdullah b. Ömer onu çok seviyordu. Ancak takvaya erme arzusuyla o, Mercâne’yi Allah için hürriyete kavuþturuyordu. Ýþte bu Mercâne, daha sonra birisiyle evlenmiþ ve ondan da Nâfi dünyaya gelmiþti. Nâfi’yi alýp seven ve baðrýna basan ümmetin

allâmesi Abdullah b. Ömer, daha sonra elinden tutup onu ilmin zirvelerine çýkarmýþ ve Nâfi Ýslâm dünyasýnýn en parlak yýldýzlarýndan biri olmuþtu. Ýmam-ý Âzam, Mesruk, Tavus b. Keysan ve daha nicelerini mevâlîden sayanlar da vardýr. Hatta Emevîler devrinde iki âlim kendi aralarýnda konuþurken elli kadar büyük zatý sayarlar ve ancak elli birinci þahsýn mevâlîden olmadýðýný görürler. Ýþte bizim içtimaî yapýmýzýn temel rükünlerinden biri olan müsavat ve eþitlik o toplumda böyle bir durum arz ediyordu. Esirlikten kurtulan bu insanlar kendi istidat ve kabiliyetlerini öyle iþlettirmiþlerdi ki, kýsa bir müddet sonra kalblerin sevgilisi, akýllarýn muallimi ve insanlara medeniyet dersi veren üstatlar olmuþlardý. Onlara böyle bir zemini hazýrlayan sistem, þüphesiz sistemlerin en büyüðü, en muhteþemi ve tek kelimeyle mucize sistem olan Ýslâm’dý. Öyle ki, günümüzde dahi eþitlik hususunda insanlarýn henüz bu seviyeye ulaþtýðý söylenemez.

His Dünyasý

Ruh-u Seyyidü’l-Enâm’a Yine gamlandý gönül, yine hicranda bu dem.Yandýkça yandý gönül nâr-ý sûzanla bu dem, Sýzladý her bir teli kalbimin týpký keman, Ciðerim kebâb oldu aman Sultaným aman! Geçti bahar, esti hazân derûnum kan aðlar, Yandý sînem, hûn oldu didem gözlerim çaðlar; Sarsýldý emel, uçtu ümit cana elveda! Baþladý hicran, coþtu hasret bana elveda! Her yaným yara, ufkum kapkara, pür-melâlim Ey Dost bir nazar kýl Allah için bîmecâlim!.. M. Fethullah Gülen Hazýrlayan : Sedat Aslanaçier

28 Aralýk 2012 Cuma

Þýrnak Gençlik Spor Müdürü’nden engelli atletizmcinin evine ziyaret Þ

ýrnak Ýl Gençlik ve Spor Müdürü Selahattin Yürenç, Uludere’nin Taþdelen Köyü’nde oturan engelli ateltizm sporcusu Bayram Yýlmaz’ý evinde ziyaret etti. Köydeki bir göz odasýnda babasýnýn köy koruculuðu maaþýyla hayata dört elle ve mutlu olarak tutunan Bayram Yýlmaz’ý tebrik eden Müdür Selahattin Yürenç, “Ýnþallah senin için elimizden ne geliyorsa yapacaðýz. Önce seni Gençlik Spor Kulübümüze kaydedip

lisansýný çýkaracaðýz. Daha sonra durumunu Spor Genel Müdürümüz Mehmet Baykan vasýtasý ile Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanýmýz Suat Kýlýç’a bildireceðiz. Engelli Federasyonumuzla irtibata geçip senin bu engel tanýmayan azmini Ýnþallah istediðin noktalara getirmeye çalýþacaðýz.” dedi. Bayram Yýlmaz’ýn babasýnýn Bayram’ýn 29 Ekim Cumhuriyet Kupasýnda Ýl birinciliði haberini çerçeveletip evin baþköþesine asmasý

Yürenç’i mutlu etti. Engelli sporcunun acý dramý Þýrnak'ta, 2004 yýlýnda bastýðý mayýn; iki kolunu dirsekten ve bir gözünü tamamen aldý ama o engel tanýmýyor. 17 yaþýndaki baþarýlý engelli sporcu Bayram Yýlmaz ise Þenoba Nurettin Asan lisesi öðrencisi olduðunu, 2004 yýlýnda hayvanlarýný otlatýrken mayýn patlamasý sonucu her iki kolumu dirsek hizasýndan, sað gözümü tamamen, sol gözümü de kýsmen kaybettiðini ve yüzünde þarapnel izleri kaldýðýný söyledi. Spora küçük yaþta ilgi duymaya baþladýðýný, bu ilgisinin yaþadýðý vahim olaydan sonra bitme noktasýna geldiðini kaydeden Bayram Yýlmaz, “Þýrnak Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðünce düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Kupasýna Uludere ilçemiz adýna atletizm dalýnda katýldým. Akranlarým engelli olmamasýna raðmen 800 metre koþuda onlarý geçerek birinci oldum. Ýl Müdürümüz Selahattin Yürenç benim bu baþarýmý duyup benimle yakýndan ilgilendi ve Bayram senin için elimden geleni yapacaðým demesi üzerine bende tekrar umutlandým. Taþdelen Köyümüzde her gün antrenman yapýyorum. Artýk köydeki yaþýtlarým da benimle spor yapýyor.” diye konuþtu. (CÝHAN)

Þýrnak'ta, Ak Kadýnlar Ormaný oluþturuldu A k Parti Kadýn Kollarý tarafýndan, "Bir Aðaç Bin Nefes, Bir Kadýn Bin Umut" sloganý ile yürütülen çalýþma kapsamýnda, ülke genelinde olduðu gibi Þýrnak'ta da AK Kadýnlar Ormaný kuruldu. Arslan Baþar mevkisinde fidan dikimi için düzenlenen törene Ak Parti Þýrnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar, Kadýn Kollarý Baþkaný Hatice Atan ile partililer katýldý. Hatice Atan, partililer ve görevliler tarafýndan 25 bin adet fidan dikildi. 25 bin fidan dikiminin ardýndan ak kadýnlar ateþ yakarak hep birlikte Kürtçe ve Türkçe müzik eþliðinde halaylar çekti. Öte yandan Þýrnak'ta ilk kez bir kadýn ormaný da oluþturulmuþ oldu. Ak Parti Þýrnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar, Þýrnak'ýn daima yeþil alanlarý ile anýlmasý gerektiðini ifade etti. Dindar, "Ýnþallah sadece taþ ve dað deðil yeþilliði ile de anýlabilecek bir Þýrnak'ý görmek istiyoruz o yönden þanslýyýz aktif bir müdürümüz vardýr bu 25 bin Allah nasip ederse bir sene içerisinde bu 10 ile çarptýðýmýz zaman o zaman 25 deðil 250 bin olarak bekliyoruz o yönden baþarýlar diliyorum hayýrlý günler diliyorum." Dedi.

Törende açýklamada bulunan Þýrnak Ak Parti Kadýn Kollarý Baþkaný Hatice Atan ise "Türkiye genelinde bu çalýþma yapýldý yaðýþlardan dolayý bizde bir türlü fidanlarýmýzý dikemedik orman iþletmeleri il müdürümüz ile bu güne uygun gördük hava þartlarý dolayýsýyla sayýn vekilimizin de katýlýmýyla bütün Þýrnaklý teþkilatýmýzýn katýlýmýyla bugün fidanlarýmýzý diktik þunu diyoruz 'her kadýn bir fidandýr toprak ne kadar kökler topraðý güçlendiriyorsa biz kadýn olarak ta kadýn siyasetçi olarak ta Ak kadýnlar olarak o kadar bir fidanýn kökleri kadar güçlü olur. 'O yüzden bugün Þýrnak'ta karþýda gördüðünüz gibi daðlarda kar var ama burada bir bahar havasý yaþanýyor bizde bütün kadýn teþkilatýmýz ile bugün burada fidanlarýmýzý diktik vekilimizde katýldýlar sayýn vekilime il baþkanýma teþekkür ediyorum özellikle zaten her kadýn bir fidandýr bir çiçektir umut ediyorum ki Þýrnaklý kadýnlarýmýz da bu topraða diktikleri fidanlarla o kökleri en derinlere salarlar ve Þýrnaklý ak kadýnlarýn ne kadar güçlü olduklarýný gösterirler." þeklinde konuþtu. (CÝHAN)

Halfeti'de Hz. Mevlana ve þair Yusuf Nabi anýldý Þ

anlýurfa’nýn Halfeti ilçesinde 'Hz. Mevlana ve Þair Yusuf Nabi' anýldý. Aþaðý Halfeti'de düzenlenen programda konuþan Ýlçe Kaymakamý Kaymakamý Mehmet Keklik, “Bu güzel havada ve bu güzel atmosferde çok anlamlý ve güzel bir etkinliði gerçekleþtiriyoruz. Böyle bir etkinlikle sizlerle birlikte olmaktan dolayý çok mutluyum. Hz Mevlana ve yine Urfalý Þair Yusuf Nabi’yi böyle bir organizede onlarýn bütün dünyaya yaydýklarý insani evrensel deðerlerini anlamaya çalýþacaðýz. Hz Mevlana’yý ve Þair Yusuf Nabi’yi birkaç kelime ile anlatmak çok zor, bu program ile hem onlarý anmak ve hem de anlatmak istedik. Hz. Mevlana, hiç bir zaman hiçbir

ortamda din, dil ve ýrk ayrýmý yapmaksýzýn insani evrensel deðerleri, sevgiyi, hoþgörüyü ön plana çýkarmýþtýr. Sadece Türkiye’de deðil dünyanýn birçok ülkesinde özellikle geliþmiþ ülkeler Amerika ve Avrupa’da bile Hz Mevlana’nýn anlayýþý hâkim olmaya baþlýyor. Onlarda Mevlana’yý bir anlamda hayatlarýna, okullarýna adapte etmeye baþlýyorlar. Ýnsanlýk Hz Mevlana’nýn ölçülerine, sözlerine onun mesnevide sunmuþ olduðu hikâyelerine gerçekten ihtiyaç duyuyor. Bizde bu manevi büyüklerimize Mevlana, Yusuf Nabi gibi büyüklere sahip çýkarak barýþýn, güzelliklerin saðlanacaðý kanaatindeyim." dedi. Programa okul müdürleri ve öðrenciler katýldý. (CÝHAN)