Midyat’ta M 100 kiþi okullarda istihdam edilecek
Murat Akgül
idyat ilçesinde ilköðretim okullarýnda istihdam edilmek üzere 100 kiþi görev alacak. 100 kiþilik kontenjana baþvuran 610 kiþi noter huzurunda kurayla belirlendi. ÝMKB Ýlköðretim Okulu Konferans Salonu’nda gerçekleþen kura iþlemlerine Mardin Çalýþma ve Ýþ Kurumu yetkilileri, milli eðitim þube müdür vekili Yusuf Güney, Midyat Noteri Tuncer Boyacý ile iþ baþvurusunda bulunana vatandaþlar katýldý. Ýsimleri okunan vatandaþlar
sabýrsýzlýkla kuralarýn çekilmesini bekledi. 9 Ay boyunca asgari ücretle merkez ve köylerde bulunan okullarda 100 kiþi 'Temizlik görevlisi' olarak istihdam edilecek. Vatandaþlardan Latif Yaþilmen, “Noter huzurunda kura çekilmesinden dolayý memnunuz. Kýsa süreli dahi olsa iþ sahibi olursak daha da mutlu olacaðýz.” dedi. Müracaat edenler arasýnda bayanlarýnda olmasý gözlenirken, kura sonrasýnda ilçe milli eðitim müdürlüðünce merkez okullarýnda 60 köy okullarýnda ise 40 kiþi istihdam edileceði belirtildi.
Mardin Tanýtým Günleri Komisyonu kuruldu ÝSmail Erkar
M
ardin Kültür ve Turizm Müdürlüðü tarafýndan, 06-12 Kasým tarihleri arasýnda Ankara Kültür
Merkezi'nde gerçekleþtirilecek etkinlik için Mardin Artuklu Üniversitesi'nde bilgilendirme toplantýsý yapýldý. Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, yaptýðý konuþmada, þehrin kültürünü yansýtacak bir anlayýþla tanýtým çalýþmalarý yapacaklarýný kaydetti. Kentin tanýtýmýnda en fazla katkýyý saðlayacak görsel objenin, el sanatlarý olduðunu, hoþgörü içinde yaþayan farklý dil ve dinlerin de ön plana çýkarýlmasý gerektiðini belirten Beliktay, "Çalýþmalarýn daha verimli olmasý için komisyon kurulmasý ve bu komisyon tarafýndan çalýþmalarýn adým adým izlenmesi yararlý olacak" dedi. Daha sonra Vali Yardýmcýsý Hüseyin Avcý baþkanlýðýnda Mardin Tanýtým Günleri Komisyonu kuruldu.
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
29 Aðustos 2012 Çarþamba
Yýl: 9 Sayý 2431 Fiyatý :25 Kr
Mardin'nin hoþgörü farký var Son yýllarda dünyanýn yakýn ilgisini çekmeye baþlayan Mardin'e birçok yerli yabancý yatýrýmcýnýn yatýrým yapmak için geldiðini belirten Ayanoðlu, "Mardin tarihî zenginliði, dilleri, dinleri, ýrklarý ve kültürleri ile dünyaya hoþgörü yaymaktadýr. ardin Belediye Baþkaný Beþir Ayanoðlu, Mardin'i dünyaya tanýtmayý misyon edindiklerini belirterek, bünyesinde Kürdü, Arabý, Türkü ve Süryanisi ile örnek bir hoþgörü ve mozaik kenti oluþturduklarýný kaydetti. Son yýllarda dünyanýn yakýn ilgisini çekmeye baþlayan Mardin'e birçok yerli yabancý yatýrýmcýnýn yatýrým yapmak için geldiðini belirten Ayanoðlu, "Mardin tarihî zenginliði, dilleri, dinleri, ýrklarý ve kültürleri ile dünyaya hoþgörü yaymaktadýr. 7 bin yýllýk tarihî geçmiþi ile birçok medeniyetleri bünyesinde barýndýran Mardin`i dünyaya tanýtmak için çalýþmaktayýz." dedi.
binayý fizikî görüntüyü bozduðu gerekçesi ile de bakým ve onarýmdan geçireceðiz. Kentsel Rehabilitasyon Projesi kapsamýnda bu tespit edilen 3 binin üzerinde beton ev 3 yýl içinde tamamen yýkýlacak. Kiliseden medreseye, camiden tarihi evlere kadar hiçbir din dil ayrýmý yapmadan tarihi evleri mabetleri restore ediyoruz. 7 bin yýldýr bu kentte yaþayan insanlar hiç bir zaman kendi aralarýnda sorun yaþamadýlar. Bundan sonra da yaþamayacaklar. Hoþgörüyü buradan bütün dünyaya yansýtýyoruz. Mardin'i Venedik, Kudüs, Kurtuba, Toledo gibi dünyanýn önemli turizm þehirleriz arasýna yerleþtireceðiz. Mardin`in UNESCO`ya girme þansýný daha da arttýrýyoruz." þeklinde konuþtu.
Her þey Unesco için Mardin'de farklý dinlerin ve dillerin Halil Ýbrahim`in sofrasýný paylaþtýðýný belirten Ayanoðlu, "Venedik ve Kudüs'ten sonra dünyanýn üçüncü sit alaný içinde olan Mardin`in tarihî varlýklarýný korumak için önemli projeleri hayata geçirdik. Tarihî kentin her mahallesini ayrý bir yýkým ve onarým hamlesi ile ele aldýk. 560 binanýn yýkýmý devam etmektedir. 700'ün üstündeki
Eleþtirileri önemsiyoruz Bir yýldýr tarihi kentte devam eden alt yapý çalýþmalarý nedeniyle zaman zaman vatandaþlardan eleþtiri aldýklarýný kaydeden Baþkan Ayanoðlu” Bu eleþtirileri dikkate alýyoruz ve önemsiyoruz. Ancak þu anda yaklaþýk 20 mahalle birinci cadde ve ikinci cadde de olmak üzere þehrin alt yapýsý tamamen kazýldý. Belki mütahit tarafýndan kaynaklanan bazý sorunlar
Ali Edis
Nusaybin'e 112 Acil Servis istasyonu kuruluyor M. Sait Çakar pekyolu üzerinde bulunan Mardin'in Nusaybin ilçesinde 112 Acil Servis Ýstasyonun kurulmasý için çalýþmalar baþladý. Kaymakam Murat Girgin, Nusaybin Midyat kavþaðýnda 112 Acil Servis istasyonun kurulmasu için son aþamaya geldiklerini söyledi. Nusaybin'in tarihi Ýpekyolu üzerinde bulunmasý, Irak ve Suriye'ye giden büyük ve küçük araçlarýn sýk kullandýðý bir güzergah olmasý nedeniyle zaman zaman büyük kazalarýn meydana geldiðini hatýrlatan Kaymakam Girgin þöyle konuþtu; “Tüm bunlarý düþünerek Þehir Stadyumumuzun yanýnda Nusaybin - Midyat kavþaðýnda bir yer belirledik. Bakanlýklar arasý arazi devir iþlemlerinden sonra o bölgeye çok hýzlý br þekilde bir istasyon kuracaðýz. Temennimiz acil durumlarýn olmamasý ancak olasý bir kazada da buradaki servisimiz en hýzlý þekilde müdahalede bulunacaktýr.” Kaymakam Girgin, þuanda bu bölgede meydana gelen acil durumlara Nusaybin Devlet Hastanesi ekiplerinn müdahale ettiðini söyledi.
Ý
M
Midyat’ý ‘Barýþ sofrasý’ heyecaný sardý D
ünya’yý Barýþ için Midyat’ta bir araya getirecek olan 'Barýþ Sofrasý Projesi’ne ev sahipliði yapacak olan Mardin'in Midyat Belediye Baþkaný Þeyhmus Nasýroðlu, Dünya medeniyetlerini aðýrlayacak olmanýn heyecanýný yaþýyor. Türkiye’de bugüne kadar düzenlenen Medeniyetler Ýttifaký benzeri toplantýlarýnýn en kapsamlýsý olma iddiasýyla hazýrlýklarýný devam ettiren Sosyal Geliþim Enstitüsü (SOSGED) Baþkaný Murat Çuhadar’ýn fikir babasý olduðu ve 31 Aðustos Cuma Barýþ Sofra Projesi adýyla Mardin'in Midyat ilçesinde gerçekleþtirilecek organizasyon için hazýrlýklar Sayfa 2’de son aþamaya geldi.
yaþanýyor. Bizi ihale þartlarý zorluyor. 40 trilyonluk deðerinde bir proje ve Mardin'in 50 yýllýk alt yapý sorununu çözüyoruz. Þu anda elimizi taþýn altýna koyduk. Buna mecburduk. Eðer alt yapýyý yenilemeseydik. Þehrin alt yapýsý çökerdi. Eleþtirilere göðüs gererek hizmet etmeye çalýþýyoruz. Haklýda olsa haksýz da olsa biz yinede bunlarý yapmak zorundayýz. Vatandaþlarýmýz bu konuda bize biraz daha sabýr göstermelerini bekliyoruz. Ýnþallah yýl sonuna kadar bütün bunlarý tamamlayacaðýz.”diye konuþtu
Derik Ýlçe Milli Eðitim Otomobilin Çarptýðý Çocuk þefine üstün hizmet belgesi Yaralandý ÝSmail Erkar
Sedat Aslanaçier
M
idyat ilçesinde, otomobilin çarptýðý 4 yaþýndaki çocuk
yaralandý. Cumhuriyet Bulvarý'nda Mehmet Gezer idaresindeki 47 LD 828 plakalý otomobil, yolun karþýsýna geçmeye çalýþan Mehmet Güler'e (4) çarptý. Yaralanan Güler, Midyat Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Kazayla ilgili soruþturma sürüyor.
D
erik Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü'nde 42 yýl boyunca Ýlçe Milli Eðitim þefi olarak görev yapan Mehmet Bademci üstün hizmet belgesi alarak Derik ilçesinde bir ilke imza attý.
Derik Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü'nde þef olarak görev yapan Mehmet Bademci'ye üstün hizmet belgesi verildi. 42 yýl boyunca Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü'nde çalýþtýðýný ifade Mehmet Bademci, "Derik'te üstün hizmet belgesi alan ilk ben olduðum için çok mutluyum. Çalýþtýðým süre içinde bilerek veya bilmeyerek
kalplerini kýrdýðým birileri varsa affetmelerini diliyor varsa benim bir hakkým helal ediyorum" dedi. Mehmet Bademci'ye üstün hizmet belgesini Derik Ýlçe Milli Eðitim Müdürü M. Reþit Demir takdim etti.
29 Aðustos 2012 Çarþamba
2
Vücudundaki Þarapnellerden
7 Yýl sonra kurtuluyor Murat Akgül
S
iirt'te 7 yýl önce mayýn patlamasýnda yaralanan Mardinli gazi Mehmet Þerif Alökmen, yýllardýr vücudunda taþýdýðý þarapnel parçalarýndan 16. ameliyatýn sonunda kurtulacak. Gazi Mehmet Þerif Alökmen (28), 22 Haziran 2005 yýlýnda Siirt'in Pervari ilçesinde teröristlerce uzaktan kumandayla mayýn patlatýlmasý sonucu yaralandýðýný, ilk ameliyatýnýn Diyarbakýr Askeri Hastanesi'nde yapýldýðýný kaydetti. Diyarbakýr'da bir süre tedavi gördükten sonra Ankara'ya sevk edildiðini anlatan Alökmen, "Burada plastik cerrahi, ortopedi ameliyatý oldum. Ardýndan rehabilitasyon için Tsk'nýn bakým ve rehabilitasyon merkezine gönderildim. Oradan da eve döndüm. Ondan sonra kolumdan sürekli ameliyatlar geçirdim. Mardin dýþýnda yaklaþýk 12 ameliyat geçirdim. Kulaðýmdan 3 defa ameliyat olmama raðmen iyileþemedim" diye konuþtu. Çok zor günler geçirdiðini ama umudunu yitirmediðini dile getiren Alökmen, þöyle konuþtu: "Mardin Devlet Hastanesi'nde tekrar ameliyat oldum. Doktorlar çok baþarýlý geçtiðini, kolumu daha iyi kullanabileceðimi ve estetik açýdan da
daha iyi olacaðýný söyledi. Sýrt kýsmýndan koluma deri taþýndý. Kas ve deri sýrtýmýn sað tarafýndan dirseðime taþýndý. Bir de ayak tarafýndan bir parça alýndý. Bir haftada 2 ameliyat oldum. Ýlk ameliyatým 7 saat sürdü. Ondan sonraki ameliyatým 2 saat sürdü. Kolumdaki þarapnel parçalarý alýndý ama bacaklarýmda ve kalçamda daha parçalar duruyor. Bu parçalardan kurtulacaðým için çok mutluyum."
Nusaybin ilçesinde Devlet Su Ýþleri Müdürlüðü'nde iþçi olarak çalýþtýðýný kaydeden Alökmen, Mardin'de kýz kardeþi ve annesiyle birlikte yaþadýðýný, her gün Nusaybin'e gidip gelmekte zorlandýðýný belirtti. Tayininin Mardin'e çýkmasý için destek beklediðini dile getiren Alökmen, þunlarý söyledi: "Atandýðým 2007 yýlýndan bu yana her gün 120 kilometre yol yapýyorum. Yüzde 53 engelli olmama raðmen, her gün Mardin'e gelmek zorundayým. Babam vefat etti. Aileme ben bakýyorum. Ýþçi statüsünde çalýþtýðým için baþka kuruma da tayinim çýkmýyor. Mardin merkezde de DSÝ'ye baðlý bir birim yok. Cumhurbaþkanlýðý'na, Ýçiþleri Bakanlýðý'na ve Mardin Valiliði'ne, tayinimin Mardin merkeze çýkmasý için yazýlý baþvuruda bulundum. Onlar da iþçi statüsünde çalýþan birinin baþka kuruma
geçiþinin olmayacaðýný söyledi. Geçici bir görev ile veyahut baþka bir yöntemle tayinimin Mardin'e çýkmasýný istiyorum. Bu konuda ilgililerden destek bekliyorum."
Gazinin annesi Cemile Alökmen de oðlunun tayininin Mardin'e çýkmasýný çok istediklerini belirterek, "Çok üzülüyorum. Eðer imkan varsa buraya gelmesini istiyorum. Kaderdir, böyle bir kaza oldu. Kardeþi de her gün üzülüyor. Ýnþallah bu sefer iyi olur" dedi.
Midyat’ý ‘Barýþ sofrasý’ heyecaný sardý
Mardin Devlet Hastanesi'nde görevli Uzman Dr. Barýþ Yiðit, gazi Alökmen'in vücudunun sað tarafýnda þarapnel parçalarý ve doku kaybý olduðunu belirterek,
M. Sait Çakar
"Kolunun arka tarafýndaki kasýn olmamasý ve istediði gibi hareket ettirememesinden þikayetçiydi. Bu ameliyatýn burada yapýlabileceðini kendisine inandýrdýk. Kendisi de bize güvendi. Ameliyat gayet baþarýlý geçti" dedi.
D
ünya’yý Barýþ için Midyat’ta bir araya getirecek olan 'Barýþ Sofrasý Projesi’ne ev sahipliði yapacak olan Mardin'in Midyat Belediye Baþkaný Þeyhmus Nasýroðlu, Dünya medeniyetlerini aðýrlayacak olmanýn heyecanýný yaþýyor.
Ameliyatta sýrt bölgesinden alýnan deriyi, kendi damarý ve siniri üzerinden sað koluna transfer ettiklerini dile getiren Yiðit, þunlarý kaydetti:
Türkiye’de bugüne kadar düzenlenen Medeniyetler Ýttifaký benzeri toplantýlarýnýn en kapsamlýsý olma iddiasýyla hazýrlýklarýný devam ettiren Sosyal Geliþim Enstitüsü (SOSGED) Baþkaný Murat Çuhadar’ýn fikir babasý olduðu ve 31 Aðustos Cuma Barýþ Sofra Projesi adýyla Mardin'in Midyat ilçesinde gerçekleþtirilecek organizasyon için hazýrlýklar son aþamaya geldi.
"Bu þekilde kolunun arkasýndaki kötü görüntü de ortadan kalktý. Rehabilitasyon döneminin ardýndan, sýrt kasýný, kol kasýymýþ gibi çalýþtýrabilecek. Ýnþallah kendisine hem görüntü hem de fonksiyon katacaðýz. Hastamýzýn ameliyatý sýrasýnda, hala taþ parçalarý, þarapnel parçalarý gibi bir sürü yabancý doku mevcuttu. Kolundaki þarapnel parçalarý alýndý. Gazimiz bacaðýnda ve kalçasýnda bulunan parçalardan bir daha ki ameliyatta kurtulacak."
Aralarýnda bir çok siyaset, sanat, bilim ve ilim adamýnýn katýlarak dünya barýþý için ses verecekleri projeye ev sahipliði yapan Midyat Belediye Baþkaný Þeyhmus Nasýroðlu, projenin bugüne kadar Türkiye’de düzenlenen en büyük medeniyetler ittifaký projesi olduðunun altýný çizerek, projenin kentteki çok dilli ve çok dinli barýþ içindeki yaþamýn dünyaya örnek teþkil edeceðini ve bütün dünyada yaþayan halklara örnek olacaðýný söyledi.
Mardin Þehit ve Gazi Aileleri Derneði Baþkaný Velit Alptekin de kentte týbbi imkanlarýn geliþtiðini belirterek, gazilerin tedavi için uzak illere gitmesine gerek kalmadýðýný söyledi. Gazilerin Mardin'de tedavi olmasýnýn kendilerini çok mutlu ettiðini ifade eden Alptekin, "Gazilerimiz Ankara veya Ýstanbul'a gitmeden burada tedavi edilebiliyor. Biz bir aile olarak birbirimize kenetlenip yardýmcý oluyoruz. Allah devletimize zeval vermesin. Hastane yönetimine de teþekkür ediyoruz" þeklinde konuþtu.
SOSGEB Baþkaný Çuhadar: Herkes elini taþýn altýna koymalý Ali Edis
S
osyal Geliþim Entitüsü Derneði (SOSGED) Baþkaný Murat Çuhadar, son günlerde yaþanan olaylarýn son bulmasý ve kardeþliðini tesis edilmesinde sivil insiyatifin önemine deðindi. Akan kanýn durmasý için herkesin elini taþýn altýna kaymasý gerektiðini aktaran Çuhadar, bu konuda siyasilerin yeteri kadar baþarýlý olamadýðýný söyledi. Kendisi tarafýndan koordine edilen Mezopotamya Barýþ Sofrasý Projesi'ni tanýtým toplantýsýnda konuþan Çuhadar, projeleri ile sivil insiyatifin
sesini daha gür çýkacaðýný ifade etti. Çuhadar, ”Bugüne kadar siyasetin, siyasi aktörlerin yapamadýðýný, beceremediðini sivil insanlar olarak hiçbir siyasi çýkar ve menfaat gütmeden bizler yapmak istiyoruz. Bu projeden sonra inanýyorum ki hiçbir þey eskisi gibi olmayacak. Bugün ne iktidar, iktidar olmanýn gereðini yapýyor, ne muhalefet, muhalefet olmanýn gereðini gerçek manada yapabiliyor. Akan kardeþ kanýnýn durmasý için sivil bir iradeyle yüksek sesle bir aðýzdan haykýracaklar. Kardeþ halklar arasýnda; nefret’e, kin’e, kibir’e, küslüðe ve vahþet’e yer olmadýðýna, insani deðerlerden uzak bu gibi olgularý
Projenin hem tarihi ilçenin tanýtacaðýný hem de ilçede süren barýþ ortamýnýn bütün medeniyetlere ilham kaynaðý
olacaðýna inandýðýný ifade eden Baþkan Þeyhmus Nasýroðlu, Midyat halký olarak böylesine büyük bir etkinliðe ev sahipliði yapacak olmanýn sevinç ve heyecanýyla proje için geri sayýma baþladýklarýný dile getirdi. Midyat’ýn tarihi ve kültürel zenginliklerinin yaný sýra mimari yapýsýyla da dünyada çok önemli bir farkýndalýða sahip olduðunu ifade eden Midyat’ýn baþarýlý Belediye Baþkaný Þeyhmus Nasýroðlu, Midyat ilçemiz, Dünya’da dinlerin ve dillerin bir arada barýþ ve hoþgörü içerisinde birlikte yaþamayý baþarmýþ ender kentlerden biridir. Bu birlikteliðimizin bütün dünya medeniyetlerine sirayet edip, ilham kaynaðý olabilmesi için MRF COMPANY’nin deðerli sahibi hemþerimiz olan iþ adamý Maruf Yeþilmen’in sponsorluðunu yaptýðý “Barýþ Sofrasý Mezopotamya’da Kuruluyor” projesine ev sahipliði yapacaktýr. Bu büyük organizasyon, ilçemizden ziyade ülkemizde bugüne kadar düzenlenen medeniyetler ittifaký benzeri toplantýlarýnýn en büyüðü ve en kapsamlýsýdýr. Uluslararasý alanda yoðun katýlýmlarýnýn olacaðý böylesine büyük bir projeye ev sahipliði yapacak olmanýn gurur ve heyecaný bütün Midyatlý hemþerilerimiz gibi beni de sarmýþtýr. Bütün hazýrlýklarýmýz tamamlanma aþamasýna geldi. Misafirlerimizi aðýrlamak için 31 Aðustos Cuma gününü heyecanla beklemeye baþladýk” diye konuþtu.
yüreklerinde taþýyamayacaklarýný bildirecekler. Mezopotamya ve Anadolu topraklarýnýn buram kardeþlik koktuðunu haykýracaklar. 'Barýþ Sofrasý’na katýlýp, el tutuþacak olan her insan elini o kanlý taþýn altýna kayacak ve o taþý güç birliðiyle kaldýrýp, insanlýðýn yüreðinden uzaða çok uzaða atan gücün ve sivil insiyatifin içerisindeki yerini alacaktýr." diye konuþtu. Projede, hayat hikayeleri ve kahramanlýklarý anlatýlarak gelecek nesillere örnek gösterilecek olan yakýn tarihin önemli þahsiyetlerinden Bediuzzaman Said Nursi, Haydar Aliyev, Melle Mustafa Barzani, Hanna Dolabani, Elize Donat ve Rauf Denktaþ gibi önemli þahsiyetlerin misyonunu günümüzde yansýtmaya çalýþan kiþiler, proje kapsamýnda ödüllendirilecek.
Rektör Omay, Baþkan Ayanoðlu’nu ziyaret etti Sedat Aslanaçier
M
ardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu’nu ziyaret etti. Prof. Dr. Omay, ziyarette yaptýðý konuþmada, belediyenin üniversiteye her türlü desteði verdiðini belirtti. Omay, “Kurumlararasý iþbirliði sayesinde Mardin ve Artuklu Üniversitesi için güzel hizmetler yapmaya devam edecektir ”dedi. Artuklu Üniversitesi’nin Mardin’in sosyal, kültürel ve bilim
hayatýna önemli katkýlar saðladýðýný ifade eden Mardin Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu ise “Artuklu Üniversitesi Mardin’in yaþamýný þekillendirip dönüþtürmeye baþladýðýný söyledi. Ayanoðlu, ”Artuklu Üniversitesi Türkiye’de hep ilklere imza attý. Özgürlüklerin üniversitesi olma yolunda önemli adýmlar atýyor. Bundan sonra da bu baþarýlý uygulamalarýn devam edeceðine inanýyorum. Üniversitemize desteðimiz her zaman devam edecektir.” þeklinde konuþtu.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Aðustos 2012 Çarþamba
Bülent Arýnç: Birinci öðretim ve açýköðretimde harçlar kalktý E
3
Eðitim-Bir-Sen: Yeni eðitim yýlý öncesi belirsizlikler kaygýlarý artýrýyor
B
aþbakan Yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arýnç, üniversitelerden alýnan harçlarýn kaldýrýldýðýný açýkladý. Arýnç, birinci öðretim ve açýköðretimde katký payý olarak bilinen harçlarýn, Baþbakan Erdoðan’ýn imzaladýðý kararname ile kalktýðýný ve Resmi Gazete'de yayýmlanacaðýný belirtti. Arýnç, ikinci öðretimdeki harçlarýn ise kaldýrýlmadýðýný bildirdi. Baþbakanlýk Eski Bina’da gerçekleþtirilen Bakanlar Kurulu toplantýsý sona erdi. Yaklaþýk 5,5 saat süren toplantýnýn ardýndan Hükümet Sözcüsü Bülent Arýnç, bir basýn toplantýsý düzenledi. Arýnç, konuþmasýnýn baþýnda üniversitelerden alýnan harçlarýn kaldýrýldýðýný açýkladý. Bakanlar Kurulu toplantýsýnda, ilgili bakanlarýn Gaziantep’teki saldýrýyla ilgili bakanlara bilgi verdiðini ifade eden Arýnç, ayrýca Suriye konusunda da bilgilendirme olduðunu aktardý. Kulaðýndan rahatsýz olan Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e de geçmiþ olsun dileklerinde bulunan Arýnç, aldýklarý bilgiye göre yarýn Milli Güvenlik Kurulu’nun yapýlacaðýný kaydetti. Arýnç, toplantýda ayrýca, CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun mektubunun ve MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli’nin dokunulmazlýðýn yeniden deðerlendirilmesi tekliflerinin görüþüldüðünü kaydetti.
Cemil Çiçek'in 11 maddelik önerisinin muhatabý belli deðil Bülent Arýnç, ardýndan basýn mensuplarýnýn sorularýný cevaplandýrdý. Kendisine, Meclis Baþkaný Cemil Çiçek’in terörle mücadele konusunda 11 maddelik önerisi sorulan Arýnç, “Konuyu haber olarak aldýk, Cemil Çiçek birçok kiþinin ‘evet ne kadar güzel, doðrudur’ diyeceði bir bildiri hazýrlamýþ. Biz de ‘muhatabý kimlerdir’ diye düþündük, ‘bu çaðrý kimedir’ diye düþündük. Ben muhatap bulamadým okuduðumda. Baþkan, maksadýný açýklayacaktýr. Meclis’teki partilerin imzalamasý gereken bir bildiri mi yoksa kamuoyuna açýklama mý bilemiyorum.” dedi. Bildirinin muhatabýnýn hükümet olmadýðýný kaydeden Arýnç, “Meclis midir? Baþkanýn açýklamasý lazým, yoksa ‘halkýn hissiyatý bu yöndedir, ben de TBMM baþkanýyým, bu muhtýrayý açýklamak istiyorum, isteyen sahip çýksýn’ demek mi istemiþtir? Baþkaný gördüðümüzde sorarsýnýz, ‘sayýn baþkan neyi amaçlýyorsunuz, muhatabýnýz kimdir’ diye sormanýzý tavsiye ederim.” ifadelerini kullandý. Suriyeli mülteciler konusunda yöneltilen bir soru üzerine ise Arýnç, Suriye’de yaþanan feci olaylardan dolayý Türkiye’ye sýðýnmak zorunda kalanlarýn sayýsýnýn arttýðýný ve 80 bini geçtiðini belirtti. Arýnç, hazýrlanan merkezlerin dolduðunu ancak yeni hazýrlanan iki merkez daha olduðunu söyledi. Türkiye’nin, mülteciler konusunda bütün dünyaya örnek teþkil ettiðinin altýný çizen Arýnç, “Bu insani davranýþý diðer ülkelerin, Avrupa ülkelerinden ABD’ye BM Genel Kurulu’nun da sahiplenmesi gerekir. Þimdilik sadece Türkiye komþu olduðu için
kaçanlara kucak açtýðýndan dolayý tebrik ediyorlar.” dedi. Türkiye’nin mülteciler konusunda daha fazlasýný da yapacaðýný belirten Arýnç, “Suriye konusunda Türkiye’yi eleþtirenlere bugünkü gazetelerde yer alan cesetlerin, 56 yaþýndaki çocuklarýn nasýl katledildiðini gösteren resimleri görmelerini, toplu cesetlerin nasýl yýðýldýðýný görmelerini isterim. Halep sokaklarýnda bombalanmadýk ev kalmadýðýný görmelerini isterim. Vicdan sahibiyseler, utanma duygularý varsa Türkiye’nin insancýl tavrýný desteklemelerini umuyorum.” ifadelerini kullandý.
"Suriye kamplarýndaki güvenlik haberleri spekülatif" Suriyelilerin kaldýðý kamplarda güvenlik sorunlarý yaþandýðýna dair haberlerin de spekülatif amaçlý sýzdýrýlan haberler olduðunu belirten Bülent Arýnç, sýðýnmacýlarýn kendi aralarýnda zaman zaman sorun yaþayabildiklerini; ancak 1,5 yýlda adliyeye intikal eden vaka sayýsýnýn sadece 150 olduðunun altýný çizdi. Arýnç, “1,5 yýlda 80 bini kiþi arasýndaki adli vaka sayýsý 150’yse bunu yazmak çizmek bir þey deðil. Suriye’deki olaylarda muhaliflerin çabalarýndan memnun olmayanlar Türkiye’de spekülatif haberlerle bunlarý örselemeye çalýþýyor.” diye ifade etti. CHP milletvekillerinin kabul edilmeyen kamp ziyaretlerini de deðerlendiren Arýnç, þöyle devam etti: “CHP’li milletvekilleri kampý ziyaret etmek istemiþler. Sivillerin kaldýðý onlarca kamp varken sadece Suriye’de rütbeli askerlerin kaldýðý kampa girmek istiyorlar. BM’de de uluslararasý mevzuatta da sivillerin statüsü ile asker kamplarýnýn statüsü farklýdýr. Kadýnlar, çocuklar hayat endiþesi ile sýðýnýrlar. Oysa askerler emre itaatsizlik ederek ülkelerinden ayrýlýrlar. Yani ‘sen halkýmý öldürmek için emir veriyorsun ama ben çalýþmak istemiyorum’ diyerek, ölümden kaçarak buraya geliyor. Ýçerisinde albay da var general de. Yanýnda getirebildiklerini getirip, bazýlarýný orada býrakmýþ insanlar. Bunlarýn kimliklerinin tespit edilmesi halinde hem kendilerini hem oradaki yakýnlarýnýn tehlike görme riski var. Bugüne kadar bu kampa siyasi kimlikli kiþiler girememiþtir, girmemelidir.
Kamplarda ‘müslümanlarý katleden asker mi yetiþtiriliyor’ diyerek, dikkatleri olumsuz bir yere çekmek istiyorlar.”
"CHP’li vekillerin kamp ziyareti siyasi ve provokatif" CHP vekillerine, “Halkýn kaldýðý onlarca kamp varken niçin onlardan birini ziyaret etme çabanýz olmuyor da oradaki insanlarýn rýzasý olmadýkça girilmeyecek bir kampa girmeye çalýþýyorsunuz?” diye soran Arýnç, CHP vekillerinin davranýþlarýný, “Siyasi ve provokatif bir davranýþ” olarak niteledi.
"Cüneyt Ünal’in görüntüleri kurgu" Suriye’de kaçýrýlan Türk gazetecinin bugün yayýnlanan videosunun sorulmasý üzerine ise Arýnç, “O görüntüler bir kurgudur, zorla konuþturulmuþ, elindeki metne baðlý kalýnmasý istenmiþtir. Yüzündeki morluklara göre þiddete maruz kalmýþtýr.” Dedi. "BAHÇELÝ’NÝN DOKUNULMAZLIKLARLA ÝLGÝLÝ ÖNERÝSÝNÝ CÝDDÝYE ALIYORUZ" PKK’lý teröristlerle kucaklaþan BDP milletvekillerinin dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlmasýna iliþkin bir soru yöneltilen Arýnç, þöyle cevap verdi: "Dokunulmazlýklarý kaldýracaksak son kucaklaþmalarý vesile yapmaya gerek yok. Bu vekiller hakkýnda 500’e yakýn dokunulmazlýk dosyasý var. Her biri hakkýnda 50-60 dosya var. Bilerek yapýyorlar ve suç olmadýklarýný ifade ediyorlar. Anayasa Komisyonu çalýþýr, Meclis de karar verirse Bahçeli’nin teklif yapmasýna gerek kalmaz. Bahçeli’nin 83. maddenin yeniden deðerlendirilmesi teklifini önemli, ciddi buluyoruz. Ama bugünün konusu deðil. Baþbakan bazý arkadaþlara görev verdi, belki MKYK’da gündeme gelir.” Bunun yanýnda, yeni anayasa çalýþmalarý olduðunu ve konunun bu þekilde ele alýnabileceðini belirten Arýnç, “Þu anda 4 ya da 5 aylýk çalýþma dönemi kaldýysa iþ dokunulmazlýk maddesine geldiðinde, 4 partinin ne karar vereceðini görürüz. Ben þahsen yeniden deðerlendirilmeli diye düþünüyorum.” ifadelerini kullandý. (CÝHAN)
Gaziantep saldýrýsýnýn ardýndan aranan araçlarla ilgili emniyete ihbar yaðýyor
G
aziantep'te geçtiðimiz günlerde 9 kiþinin öldüðü, çok sayýda kiþinin yaralandýðý bombalý saldýrý sonrasýnda aranan bombalý araçlarla ilgili olarak vatandaþlardan ihbar telefonlarý yaðýyor.
ediyor. Yapýlan ihbarlar üzerine vatandaþlarýn güvenliði saðlamak için her gün þüpheli birçok araçta kontroller yapan polis ekipleri gece gündüz demeden gelen tüm ihbarlarý deðerlendirerek kent merkezinde mobil görev yapýyor.
Gaziantep'teki bombalý araç saldýrýnýn ardýndan, istihbarat birimleri tarafýndan güvenlik birimleri uyarýlarak deðiþik bölgelerde bombalý araçlarýn olduðu yönündeki bilgiler üzerine polis tarafýndan bomba yüklü araçlarýn yakalanmasý için çalýþma baþlatýldý. Bitlis'te ise duyarlý vatandaþlar þüphelendikleri kiþi ve araçlarý anýnda emniyete ihbar ediyor.
Öte yandan emniyete gelen tüm ihbarlarý deðerlendiren yetkililer, vatandaþlardan bu konuda göstermiþ olduklarý duyarlýlýk ve hassasiyetten ötürü teþekkür ederken, karþýlaþtýklarý þüpheli durumlarda emniyet birimlerini bilgilendirmelerini istedi.
Konuyla ilgili Bitlis Emniyet Müdürlüðü'ne her gün yüzlerce ihbar gelirken, polis ekipleri gelen ihbarlarý tek tek deðerlendirerek ihbar edilen kiþi ve araçlara anýnda müdahale
4 ay önce bomba yüklü 2 araç ele geçirilmiþti Bitlis'te 24 Mart 2012 tarihinde 15 kadýn teröristin etkisiz hale getirildiði operasyonda ele geçirilen dokümanlar incelenerek terör örgütünün eylemlerinde kullanýlacaðý
ðitim-Bir-Sen, yeni eðitim öðretim döneminin açýlmasýna az bir süre kala Milli Eðitim Bakanlýðý'ndaki bazý belirsizliklerin veli, öðrenci ve öðretmen üzerinde kaygýlarý artýrdýðýný belirtti. Sendika, il emri uygulamasý ve öðretmenlerin norm durumu baþta olmak üzere, yeni eðitim sisteminin uygulamaya konulmasýyla yaþanmasý muhtemel maðduriyetlerin önüne geçilmesi için Milli Eðitim Bakanlýðý’ndan gerekli adýmlarý atmasýný istedi. Eðitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, yaptýðý yazýlý açýklamada, yeni eðitim sisteminin baþlamasýna sayýlý günler kaldýðýný belirtti. Zamanýn daralmasýna raðmen öðretmen, öðrenci, veli ve yöneticiler açýsýndan bazý konularda hala belirsizliklerin devam ettiðine iþaret eden Özer, bu durumun kaygýlarý artýrdýðý ve sistemin sorunsuz baþlamasýnýn önünde engel olarak durduðuna dikkat çekti. Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn baþarýlý baþlangýç yapmasýnýn en önemli belirtisinin, sistemi uygulamaya koyacak olan öðretmenlerin memnuniyet derecesi olduðunun asla gözden kaçýrýlmamasýný isteyen Özer, öðretmenlerin iþ huzurunun, ayný zamanda iç huzuruna baðlý olduðunu kaydetti. Özer, belirsizliklerin ortadan kalkmasý, iç huzurun ve iþ huzurunun yakalanmasý için kýsa vadede bazý hususlarýn ivedilikle yerine getirilmesinin önemine vurgu yaptý. Eðitim-Bir-Sen olarak Milli Eðitim Bakanlýðý’na bir yazý göndererek, il emri uygulamasý ve öðretmenlerin norm durumu baþta olmak üzere, yeni eðitim sisteminin uygulamaya konulmasýyla yaþanmasý muhtemel maðduriyetlerin önüne geçilmesi için adým atýlmasýný istediklerini hatýrlatan Özer, geçmiþ yýllarda olduðu gibi 'il emri'nin yeniden uygulanmasý gerektiðini ifade etti. "Ýl dýþý isteðe baðlý yer deðiþtirme dâhil tayini çýkan öðretmenlerin, aile bütünlüðünün saðlanamamasý söz konusu ise istekleri dâhilinde gerekirse il dýþý atamasý iptal edilmelidir." önerisinde bulunan Özer, zorunlu hizmete tabi personelin öðretmen eþlerinin norm fazlasý olmasý halinde bile özür grubu atamasýnýn yapýlmasý gerektiðini ifade etti. Eðitim-Bir-Sen tarafýndan MEB'e gönderilen
Batmanlý sporcu Tayland Boksu þampiyonasýnda üst tura yükseldi
M
tespit edilen bomba yüklü 2 araç, polisin baþarýlý operasyonu ile amacýna ulaþmadan Tatvan'da ele geçirilmiþti. Ýþte o plakalar Þüpheli çalýntý araçlarýn plakalarý þöyle: (Otomobiller) 25 AT 173, 30 AL 284, 38 FH 725, 01 BGA 11, 21 ET 628, 21 AK 730, 21 AK 739 (Bingöl ilinden çalýntý), 27 B 9865 (Mersin ilinden çalýntý), 51 EV 652 (Niðde ilinden çalýntý), 54 KR 456 (Sakarya ilinden çalýntý), 34 JTC 49 (Sakarya ilinden çalýntý), (Kamyon); 54 YP 199 (Sakarya ilinden çalýntý), (Motosiklet); 54 ZF 657 (Sakarya ilinden çalýntý), 54 HT 528 (Sakarya ilinden çalýntý). (CÝHAN)
yazýda þu görüþlere yer verildi: "SBS ile çocuklarý ortaöðretim kurumlarýna yerleþen öðretmenlerin atamalarý yapýlmalýdýr. Alan deðiþikliði, yan alaný kapsayacak ve iller arasý da olacak þekilde ilk atamadan önce yapýlmalýdýr. Anadolu liselerine dönüþtürülen okullarýn öðretmenlerinin daha fazla maðdur edilmemesi için sýnav kazananlara öncelikle çalýþtýklarý kurumda Anadolu statüsü verilecek þekilde düzenleme yapýlarak bir an önce atamalarý yapýlmalýdýr. Ýller arasýnda öðretmenlerin karþýlýklý olarak yer deðiþtirmesine imkân tanýmak için becayiþ uygulamasýna izin verilmelidir. Öðrenim özrü dolayýsýyla tayin isteyemeyenlerin maðduriyeti giderilmelidir. Okula kayýtta, 60-66 ay arasý çocuklarda velilerin isteði baz alýndýðý gibi, 66-72 ay arasý çocuklarda da velinin isteðinin dikkate alýnmasý ya da sýnýf öðretmenirehber öðretmen ve okul idaresinin yer alacaðý kayýt komisyonunun incelemesi yeterli görülmelidir. Özür grubu tayin taleplerinde ilk baþvuru sürecinde þartlarý tutmadýðý için baþvuramayan, fakat ilerleyen günlerde þartlarý oluþan öðretmenlerin özür grubu tayin taleplerinde ilk baþvuruda tercihte bulunmuþ olma þartý aranmamalýdýr. Sýnýf öðretmenlerinden norm fazlasý olabilecek durumda olanlarýn maðdur edilmemesi için, norm fazlasý olan öðretmenler eðitim bölgesi dýþýna çýkarýlmamalýdýr. Norm fazlasý olan sýnýf öðretmeni olduðu takdirde en az 3 yýl kendi okulunda kadrosunun tutulmasýna imkân verilmeli ve ilerleyen zamanlarda oluþabilecek fýrsatlar için öðretmene zaman tanýnmalýdýr. 5. sýnýflarýn bazý derslerine sýnýf öðretmenlerinin girmesine müsaade edilerek, norm fazlasý öðretmenlerin bir sonraki tayin döneminde oluþabilecek norm açýklarýnda tayin isteyebilmesi ya da kurumunda norma dâhil olmasýna imkân verilmesi için yeni sisteme geçiþ sürecine esnek davranýlmalýdýr. Ýkili eðitim yapan ve derslik oluþma ihtimali olan okullarda sýnýf öðretmeni norm fazlalýðý oluþma ihtimalinin önüne geçilmesi için 4. sýnýflarýn ortaokul kýsmý ile ayný zaman dilimde okula gelmesi yönünde alandan gelen talepler dikkate alýnmalý; 1, 2 ve 3. sýnýflarda sýnýf mevcutlarý yeniden ayarlanarak, yeni þubeler oluþturulmalýdýr.” (CÝHAN)
uay Thai (Tayland boksu) Süper Ligi'nde büyükler 54 kiloda yarýþan Batman Spor Akademisi Kulübü sporcusu Ömer Faruk Saysal bir üst tura yükseldi, Hatay’da açýk alanda yapýlan Muay Thai süper lig 6. Ayak karþýlaþmasýnda rakibini geride býrakan Ömer Faruk Saysal, bir üst ayak karþýlaþmasýna katýlmaya hak kazandý. Saysal, kalan karþýlaþmalarý birincilikle bitirirse Tayland’da kral kupasýna katýlmayý baþaran ilk Batmanlý sporcu olacak. Bu sene hem Kick Boks hem de Tayland Boksu’nda
Batman’a Türkiye üçüncülüðü kazandýrdýðýný ifade eden Ömer Faruk Saysal, bu müsabakalar sonucunda da Batman’a iyi derecelerle dönmek istediðini söyledi. Kulüp baþkaný Abdulaziz Velioðlu ise yaptýðý açýklamada katýldýklarý müsabakalarda büyük baþarýlara imza atan genç sporculara sahip çýkýlmasýný istedi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Aðustos 2012 Çarþamba
4
Terörle etkin mücadele etmenin yolu yeni anayasadan geçiyor M
eclis Baþkaný Cemil Çiçek, yeniden týrmanýþa geçen teröre karþý 11 maddelik mutabakat metni hazýrladý. Terörün siyaset üstü bir mesele olduðunu vurgulayan Çiçek, bütün partilere ve sivil toplum kuruluþlarýna bu sorunu elbirliðiyle çözme çaðrýsý yaptý. Terör örgütleriyle mücadelede devletin etkin ve verimli çalýþabilmesi için yeni anayasanýn þart olduðunu ifade eden Meclis Baþkaný, ETA örneðini verdi. Ýspanya'nýn terör örgütü ETA karþýsýnda öncelikle anayasadan kaynaklanan problemleri ortadan kaldýrarak baþarýlý olduðunu söyledi. Güvenlik tedbirleriyle demokratikleþmenin bir arada götürülmesi gerektiðinin de altýný çizdi. Dün Meclis'te gazetecilerle sabah kahvaltýsý yapan Çiçek, toplumun siyasi partilerden elbirliði ile terör sorununu çözmesini beklediðini belirtti. Bu noktada hem hükümete hem de halka "Sabýr taþýmýzý çatlatacak þeyler olsa da soðukkanlýlýðý elden býrakmamak gerekiyor." tavsiyesinde bulundu. Terör örgütleriyle mücadelede devletin etkin ve verimli çalýþabilmesi için yeni anayasanýn þart olduðunu ifade ederken, güvenlik tedbirleriyle demokratikleþmenin atbaþý götürülmesinin önemine dikkat çekti. OHAL taleplerine ise "OHAL gibi uygulamalar terör örgütlerinin taban bulmasýna önemli bir imkan saðlamýþ oluyor." gerekçesiyle karþý çýktý. Çiçek'in kamuoyunda tartýþýlmasýný istediði mutabakat metni þöyle: Þiddeti ve terörü benimseyen hiçbir anlayýþ veya hareket tarzý kabul edilemez. Bu nedenle, hangi maksatla olursa olsun, terör ve þiddet yöntemlerine baþvurulmasýný, bunun mazur gösterilmesini, desteklenmesini ve teþvik edilmesini reddediyoruz. Bu anlayýþla terör örgütlerine katýlmýþ herkese, yasalarda tanýnan imkânlardan yararlanarak silahlarýný býrakmalarý çaðrýsýnda bulunuyoruz. Terör, devletin bekâsýný ve
Terörle mücadelenin bir diðer önemli veçhesi de etkin uluslararasý iþbirliðinin saðlanmasýdýr. Bu baðlamda gerek ülkelerle temaslarda, gerek bölgesel ve uluslararasý örgüt ve platformlarda, terörle mücadelede sergilenen iþbirliði ve ülkemizde bu alanda milli bir mutabakat çerçevesinde yürütülen ortak mücadelenin anlatýlmasý için birlikte çalýþýlacaktýr. Þehit ailelerinin, terör maðdurlarýnýn ve bunlarýn yakýnlarýnýn durumlarýnýn daha da iyileþtirilmesi için gerekli tedbirler alýnacaktýr.
bireysel hak ve özgürlükleri tehdit eden ve toplumun tüm kesimlerinin katýlacaklarý çok yönlü mücadeleyi gerekli kýlan bir sorundur. Bu sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülebilecek bir nitelik taþýmamaktadýr. Bu çerçevede, terörle mücadele hükümetin, TBMM'de yer alan veya TBMM'de temsil edilmeyen tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluþlarýnýn ve toplumun her kesiminin ortak bir sorumluluk anlayýþý çerçevesinde birlikte ve uyum içerisinde hareket etmelerini gerektiren bir görevdir. Bu anlayýþ doðrultusunda terörle mücadele demokratik hukuk devletinin temel ilkeleri ve insan haklarýna saygý sýnýrlarý çerçevesinde yürütülecek, bu temelde yaklaþým çerçevesinde benimsenecek tedbirler partiler üstü bir anlayýþ ve yaklaþýmla ve her halükârda tüm siyasi mülahazalarýn dýþýnda tutularak bu konudaki toplumsal dayanýþmayý sergileyecek surette ele alýnacak ve uygulanacaktýr. Her türlü terör eylemi ve þiddete karþý çýkýlmasý hükümetin ve siyasi partilerin olduðu kadar tüm demokratik kuruluþlarýn, sivil toplum örgütlerinin ve bütün yurttaþlarýn da görevidir. Bu çerçevede tüm sivil toplum kuruluþlarýnýn ve bütün yurttaþlarýn özellikle gençlerin ve kadýnlarýn terör
eylemlerine ve terörizmin her türüne karþý duruþlarýný toplumsal dayanýþmayý ortaya koyacak mahiyetteki barýþçý ve demokratik yöntemlerle sergilemeleri büyük önem taþýmaktadýr. Terörle mücadele devletin, vatandaþýnýn can ve mal güvenliði ile temel hak ve özgürlüklerinin korunmasý konusundaki anayasal görevi ve bu çerçevede ilgili yasalarýn güvenlik güçlerine verdiði yetki doðrultusunda kararlýlýkla sürdürülmeye devam edilecektir. Bu baðlamda güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyacaklarý imkan ve yeteneklerin geliþtirilmesi öncelikli önemi haizdir. Daha demokratik, daha eþitlikçi ve daha özgürlükçü bir devlet-toplum iliþkisi tesisi için yurttaþlarýmýzýn bireysel hak ve özgürlüklerini çoðulculuk anlayýþý çerçevesinde ve daha geniþ bir bakýþ açýsýyla güvence altýna alacak yeni bir anayasa toplumun tüm kesimlerinin katýlýmý ve mutabakatý da saðlanmak suretiyle süratle hazýrlanacaktýr. Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nin temel sorunlarýndan biri ekonomik kalkýnmadýr. Kalkýnma hedefi bütüncül bir yaklaþýmla ele alýnacak bu doðrultuda toplumsal ve kültürel yaþamdan idari yapýlanmaya, ekonomik
Dicle Nehri'ne giren 4. çocuðun da cesedine ulaþýldý
D
iyarbakýr ’ýn Bismil ilçesinde Dicle Nehri`ne serinlemek amacýyla giren 4. çocuðun da cesedine ulaþýldý. Nehre giren çocuklardan 2'si yaþamýný yitirdi. Çocuklardan 1'inin beyin ölümü gerçekleþirken, diðerinin ise Dicle Üniversitesi Týp Fakültesi'nde tedavisinin sürdüðü öðrenildi. Diyarbakýr'ýn Bismil ilçesinde dün saat 15:00 sýralarýnda Aziz Kirici, Aziz Kahraman, Fýrat Onay ve
Murat Onay adlý 4 çocuk serinlemek amacýyla Dicle Nehri’ne girdi. Nehre giren çocuklar, boðulma tehlikesi ile karþý karþýya kalarak yardým çaðrýsýnda bulundu. Çevrede koyunlarýný otlatan bir çobanýn çocuklarýn boðulduðunu görmesi üzerine durumu hemen polis ve saðlýk ekiplerine ihbar etti. Çocuklarý kurtarmak için çevre sakinleri yoðun çaba sarf etti. Olay yerine gelen Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi Ýtfaiye Daire Baþkanlýðý’na baðlý Sualtý Arama Kurtarma Ekibi, Mehmet Aziz Kirici adlý çocuðun cansýz bedenine ulaþtý. Ardýndan Aziz Kahraman ve Fýrat Onay adlý çocuklar da aðýr yaralý olarak bulunarak, Dicle Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi’ne kaldýrýldý. Hastaneye kaldýrýlan Fýrat Onay’ýn beyin ölümü gerçekleþtiði, Aziz Kahraman’ýn yoðun bakýmdaki tedavisinin sürdüðü öðrenildi.
Nehre ayný grupla beraber giren Murat Onay’ýn cansýz bedenine ise olaydan bir gün sonra ulaþýldý. Nehirden çýkarýlan Murat Onay’ýn cenazesi Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Olayla ilgili inceleme devam ediyor. (CÝHAN)
kalkýnmadan bölgesel geliþmeye kadar bir dizi, iktisadi ve kültürel tedbir etkin bir þekilde uygulamaya konulacaktýr. Bu tedbirlerin uygulanmasýnda üniter ve ulus devlet yapýsýna, idarenin bütünlüðüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek þekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapýya kavuþturulmasý yaklaþýmý benimsenecektir.
Bu mutabakata taraf olan siyasi partiler ve STK olarak, bu mutabakattaki ilkeler doðrultusundaki her türlü iþbirliðine partiler üstü bir yaklaþýmla yaklaþacaðýmýzý ilan ediyoruz. Bu çerçevede bütün yurttaþlarýn baþta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerini korumak ve daha da geliþtirmek için birlikte çalýþacaðýmýzý beyan ediyor ve toplumun tüm kesimlerini bu mutabakatta ifadesini bulan yaklaþýmý benimseyip desteklemeye devam ediyoruz. (CÝHAN)
PKK, Kerkük-Yumurtalýk boru hattýna sabotaj düzenledi
I
rak petrollerini taþýyan ve Silopi ilçesi yakýnlarýndan geçen Kerkük-Yumurtalýk hattýnda önceki akþam meydana gelen yangýn sonucu petrol akýþý durdu. Petrol boru hattýnda, terör örgütü PKK mensuplarýnca patlayýcý kullanýlarak çýkarýlan yangýn, boru hattýndaki petrol akýþý durdurulduktan sonra uzun süren çabalar sonucunda söndürüldü. Yangýn Silopi'ye yakýn Doruk köyü yakýnlarýnda meydana geldi. Bir enerji yetkilisi, önceki akþam baþlayan yangýndan dolayý sahanýn halen Botaþ'a tesliminin yapýlamadýðýný ifade etti. Ayný yetkili, "Saha teslim alýndýktan sonra hattýn ne kadar zarar gördüðü tespit edilebilir. Ancak onun ardýndan onarým süreci baþlatýlabilecek." diye konuþtu. Yangýnla ilgili baþlatýlan soruþturma sürerken, patlamanýn
bir patlayýcý sonucu meydana geldiði ihtimallerini araþtýran güvenlik güçleri, sabotaj iddialarý üzerinde duruyor. Bazý tanýklar yangýndan önce patlama meydana geldiðini ve sonrasýnda yangýnýn çýktýðýný söylerken, yetkililer sabotaj ihtimalinin yüksek olduðunu ifade etti. Daha önce de deðiþik tarihlerde Ýdil-Midyat karayolunun yanýndan geçen Kerkük-Yumurtalýk boru hattý birkaç kez PKK'lýlar tarafýndan patlatýlmýþ ve yangýn çýkmýþtý. Öte yandan itfaiye ekiplerinin yangýný söndürme iþlemleri sýrasýnda, yanmýþ bir kadýn cesedi bulundu. Yanýnda sýrt çantasý ve otomatik silah bulunan ceset, ambulansa alýnarak otopsi yapýlmak üzere Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Yangýnla ilgili hasar tespit çalýþmalarýna baþlanýrken bölgede operasyon baþlatýldý. (CÝHAN)
Bombacýya yardýmla suçlanan öðretmen, eylemi arkadaþýna anlatmýþ
D
evlet okulunda öðretmenlik yapan M.H., Gaziantep'teki terörist saldýrýda dikkat çeken isimlerin baþýnda yer aldý. Patlamada kullanýlan aracýn çekiciye yüklenerek olay yerine getirilmesine aracýlýk ettiði iddia edildi. M.H.'nin, saldýrýnýn hemen ardýndan tatil için gittiði Mersin'de olayý tüm detaylarýyla anlattýðý arkadaþýnýn ihbarýyla yakalandýðý öðrenildi. Gaziantep'te 4'ü çocuk 9 kiþinin hayatýný kaybettiði bombalý saldýrýyý organize edenler arasýnda yer alan öðretmen M.H.'nin, tatilde yanýna gittiði arkadaþýnýn ihbarý üzerine yakalandýðý ortaya çýktý. Saldýrýnýn ardýndan yapýlan takipler sonucunda terör örgütü PKK'nýn sözde Amanoslar bölgesi sorumlusu olduðu belirlenen 'Firaz' kod adlý Murat Filiz'in bombayý patlattýðý tespit edilmiþti. Derinleþtirilen soruþturmada Þanlýurfa'nýn Siverek ilçesinde bir ilköðretim okulunun müdür yardýmcýlýðýný yapan M.H.'nin yakalanmasýyla da önemli bir aþama kaydedildi. Gözaltýna alýnan M.H.'nin olay günü Siverek'ten Gaziantep'e kadar, çekicinin üzerinde giden otomobile refakat ettiði öðrenildi.
Patlamadan hemen sonra Gaziantep'ten ayrýlýp Mersin'in Kýzkalesi beldesine tatile giden öðretmenin yakalanmasýnda evine gittiði arkadaþý büyük rol oynadý. Bombalý saldýrýyý anlattýðý arkadaþýnýn ihbarýyla yakalanan bombacý öðretmen, polis tarafýndan gözaltýna alýnarak Gaziantep'e getirildi. M.H., gözaltý süresi dolduktan sonra da çýkarýldýðý nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. Gaziantep Ýl Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele (TEM) ekipleri tarafýndan iki gün sorgulanan M.H., polisteki ifadesinde terör örgütü PKK ile baðlantýsýný olduðu yönündeki suçlamalarý reddetti. Örgüt adýna faaliyet göstermediðini, Gaziantep'i kana bulayan 'Firaz' kod adlý Murat
Filiz isimli teröristi ilk defa olay günü gördüðünü, teröriste yardým etmesi için KCK'dan talimat almadýðýný öne sürdü. Murat Filiz'in arýzalanan aracýnýn tamir edilmesi için yardýmcý olduðunu belirten M.H. ayrýca, "Ben kendisinin ne bombacý ne de terörist olduðunu bilmiyordum. Yolda kendisine rastladýðým için insanî olarak yardýmcý olmak istedim. Bu konuda bir çekicinin ayarlanmasýný saðladým. Onun dýþýnda bir baðlantým söz konusu deðil." dediði öðrenildi. M.H., bombacýnýn fotoðrafýnýn gösterilmesi üzerine yardým ettiði kiþinin fotoðraftaki Murat Filiz olduðunu teyit etti. Saldýrýnýn ardýndan bölgeye giden istihbarat ile TEM ekiplerinin þehirde bulunan MOBESE kameralarýndan terörist Murat Filiz'e iliþkin hiçbir görüntüye ulaþamadýðý belirtiliyor. Olay yerinde toplanan bütün deliller Kriminal Polis Laboratuvarlarý'nda (KPL) incelenecek. Tespitlere göre, saldýrýda 5-10 kilogram aðýrlýðýnda A4 patlayýcý kullanýldý. Patlayýcý metal ve çivilerle güçlendirildi. Bu tarz bir patlayýcýnýn 50 kiloluk bir bombanýn etkisini göstereceði belirtildi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Aðustos 2012 Çarþamba
5
Aþýrý sýcak, beyin kanamasýný tetikliyor
S
on günlerde mevsim normallerinin üzerinde seyreden sýcaklýklar, aþýrý kilolu ve yüksek tansiyonlu hastalar için tehlike arz ediyor. Uzmanlar, aþýrý sýcaklarla gelen beyin kanamasý riskini en aza indirmenin, güneþ altýnda kalmamak, sabah ve akþam saatlerinde spor yapmak, alýþýk olmayan efor sarf etmekten kaçýnmak ve bol su içmekle mümkün olacaðýný ifade ediyor. Tüm yurtta sýcaklýklarýn mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi baþta tansiyon hastalarý, aþýrý kilolular ve çocuklar olmak bütün vatandaþlarý olumsuz etkiliyor. Uzmanlar sýcaklýktan kaynaklanan tehlikelere karþý vatandaþlarý uyarýyor. Acýbadem Bodrum Hastanesi’nden Nöroþirürji Uzmaný Dr. Ali Genç, beyin kanamasýnýn önlenebilir bir hastalýk olduðuna dikkat çekerek, “Özellikle sýcaklýðýnýn 32 dereceyi ve nem oranýnýn yüzde 67’yi geçtiði havalarda daha dikkatli olunmalý. Güneþ ýþýnlarýnýn yer yüzüne dik olarak geldiði 10.00-16.00 saatleri arasýnda dýþarýya çýkýlmamalý. Bu mümkün deðilse yanýmýzdan su þiþesini eksik etmememiz lazým.” diyor.
En önemli neden vücudun susuz kalmasý
BASINDAN...
Beyin kanamasýna yol açan en önemli faktörün vücudun susuz kalmasý ve ýsý dengesinin bozulmasý olduðuna dikkat çeken Ali Genç, “Güneþ altýnda, özellikle yüksek nemli ortamda kalýndýðýnda vücut ýsýsý artýyor, ciltten terleme ve doðrudan buharlaþma yoluyla su atýlýyor. Vücut susuz kalýnca da kan basýncýnda büyük oynamalarla beraber kan pýhtýlaþmasýnda bozulma ve beyindeki kan dolaþýmýný belirli bir dengede tutan mekanizmalarda bozulma oluyor. Bu da beyinde pýhtýlara baðlý inme veya hipertansiyona baðlý beyin kanamasý geliþmesine yol açýyor.” ifadelerine kullanýyor.
Özellikle aþýrý kilolular ve yüksek tansiyon hastalýklarý risk altýnda Yaz mevsiminde ortaya çýkan beyin kanamasýnýn en sýk obez ve yüksek tansiyon hastalarýnda görüldüðüne vurgu yapan Genç, Aþýrý sýcaklar nedeniyle oluþan terleme sonucu su kaybý, bir süre sonra vücutta biriken hararetin ter yoluyla atýlmasýna engel oluyor. Bu da kan basýncýnda ani düþme ve yükselmelere yol açýyor. Tansiyondaki oynamalar sýrasýnda da sývý kaybýna baðlý olarak damarlar içinde yer alan kan koyulaþýyor, bunun sonucunda
Þevval orucunun sevabý konusunda sorulara cevaplar
S
oru: Ýçinde bulunduðumuz Þevval ayý oruçlarý hakkýnda birazcýk geniþ bilgi verebilir misiniz? Bu altý günlük oruç, nasýl bir yorumla tüm seneyi oruçlu geçirmiþ gibi sevaba vesile oluyor?
emboli denen damar týkanýklýðý sorunu ve beynin kanlanmasýnda sorunlar ortaya çýkýyor. Çok hýzlý geliþen bu olaylar felç, hatta ölümle bile sonuçlanabilen beyin kanamasýna kadar gidiyor.” uyarýsýnda bulunuyor.
Beyin kanamasýný önemli 5 yolu Sýcaklýktan kaynaklanan beyin kanamalarýný önlemenin yolu olduðunu belirten genç, bu önlemleri þöyle sýralýyor: “Yüksek nemli ve güneþ ýþýnlarýnýn yeryüzüne en dik ulaþtýðý 10.00 – 16.00 saatleri arasýnda sokaða
çýkmayýn. Sporunuzu sabah veya akþam serinliðinde yapmaya özen gösterin. Aþýrý sýcaklarda sokaða çýkmanýz þartsa vücudunuzdaki aþýrý su kaybýný önlemek için fiziksel aktivitelerinizi sabah serinliðinde ya da öðleden sonra yapýn. Bünyenizin alýþkýn olmadýðý efordan kaçýnýn. Örneðin daha önce düzenli koþmuyorsanýz, yaz sýcaklarýnda birden koþmaya baþlarsanýz sýcak çarpmasý daha kolay olur, inme ve beyin kanamasý riskiniz yükselir. Aþýrý sýcaklarda dýþarýdaysanýz susamayý beklemeden yudum yudum su için.,” (CÝHAN)
Kan þekerine dikkat! T
ürkiye nüfusunun yaklaþýk yüzde 14’ünü yakýndan ilgilendiren diyabet hastalýðýnýn yani halk arasýndaki adýyla þeker hastalýðýnýn, aþýrý yükselip düþmesinin körlüðe neden olabileceðini söyledi. Küçük damarlarýn hastalýðý olarak bilinen diyabeti genetik miras, beslenme
alýþkanlýklarý ve yaþa baðlý nedenler ile etkiliyor. Diyabet hastalýðý hayati önem taþýyan bir çok organýn hasar görmesine sebep olurken, bu organlarýn baþýnda göz geliyor. Antalya Dünyagöz Hastanesi doktorlarýndan Op.Dr. Semra Hoca, diyabet hastalarýnýn nasýl ayak saðlýðýna nasýl dikkat
ediyorlarsa göz saðlýðý konusunda hassas davranmalarýnýn gerekliliðini vurguluyor. Özellikle kan þekerindeki aþýrý - birden yükselme ve aþýrý – birden düþüþe baðlý olarak diyabetin göz içi ve göz damarlarýnda ciddi tahribatý neticesinde retinada önce týkanmalar daha sonrada yeni ödem alanlarý ve küçük damarlar oluþtuðunu belirten Op.Dr. Semra Hoca, "Normal retina damarlarýndan farklý olan bu küçük damarlar , oldukça hassas olduklarýndan kolay kanayabilirken göz içi zarlarýný geliþtiriyor ve sonucunda kalýcý körlüðe yol açýyor.” diye konuþtu. Dünyada 50 yaþ altýndaki kiþilerde bir numaralý körlük nedeni olan diyabetik retinopati, diyabetlilik süresi ile oldukça yakýndan ilgili olduðunu vurgulayan Op.Dr. Hoca ,tip 1 diyabet hastalýðýnýn genç yaþta baþlamasý nedeni ile diyabetik retinopati , tip 1
diyabetlilerde daha þiddetli seyrettiðini özellikle altýný çizdi. Türk toplumunun oldukça fazla karbonhidrat tükettiðini söyleyen Op.Dr. Semra Hoca, þöyle devam etti: "Bayram ve yaz tatillerinde, her þey dahil sistemden faydalanan tatilciler ciddi karbonhidrat beslenmesi yapmaktalar. Aþýrý karbonhidrat tüketimi, özellikle hipoglisemik olan kiþilerde , kan þekeri düzeyinin denge performansýný kaybetmesine sebep olurken bu durum biranda oluþabilecek görme kayýplarýný da beraberinde getirebiliyor. Bunun yanýnda kan þekerindeki bu ani deðiþimler, görme sinirlerini ciddi anlamda hasara uðratabiliyor." Körlüðün önüne geçmek içinse özellikle hastalýðýn 5. yýlýndan itibaren, her diyabet hastasýnýn düzenli olarak yýlda 2 kez göz hakimine gitmesini ve özellikle göz dibi muayenesi yaptýrmasý gerektiði ifade edildi. (CÝHAN)
Guatr tedavisinde iyot tuzu kullanýlmalý ýlmalý B
oynun ön kýsmýnda bulunan tiroit bezinin iltihaplanmasýyla ortaya çýkan guatr hastalýðý ilaç, cerrahi veya radyoaktif iyot tedavisi gibi farklý tedavi yöntemleri uygulanýyor.
M. Sait Çakar
Guatrýn iyot eksikliðinden veya genetik faktörlerden kaynaklandýðýný ifade eden Bitlis Devlet Hastanesi Baþhekimi Genel Cerrahi Uzmaný Opr. Dr. M. Tolga Kafadar, kýrsal kesimde tedavi için genelde kaya tuzu kullanýldýðýný ve bunun yanlýþ bir tercih olduðunu söylüyor. Guatr tedavisinde iyotlu tuz kullanýlmasý gerektiðini belirten Kafadar, iyotlu tuz kullanýrken de bazý konulara dikkat edilmesi gerektiðini kaydediyor: "Ýyotlu tuz alýrken, tuz paketinin güneþe maruz kalmamasýna, tuz paketinin koyu renkli olmasýna ve imal tarihinden itibaren yaklaþýk 6 aydan fazla süre geçmemesine dikkat edilmeli. " Hastalýðýn genetik faktörlerden dolayý daha çok kadýnlarda görüldüðünü dile getiren Kafadar, erken teþhisin tedavide çok önemli olduðunu ifade ediyor. (CÝHAN)
Efendimiz (sas) Hazretleri, 6 günlük Þevval orucunun bir sene nafile oruç tutmuþ gibi sevaba vesile olacaðýný haber verdiði hadisinde þöyle buyuruyor: "Kim oruçla geçirdiði Ramazan ayýndan sonraki Þevval ayýnda da altý gün oruç tutarsa bütün seneyi oruçla geçirmiþ gibi sevaba layýk olur!" (Müslim-Tirmizi) Demek ki, bir aylýk Ramazan orucundan sonra Þevval'de de altý gün oruç tutarak orucunu otuz altýya çýkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiþ gibi sevaba layýk görülmektedir. Hadisi yorumlayan alimler, bütün seneyi oruçla geçirmiþ gibi olmanýn hesabýný þöyle yapýyorlar: Ramazan boyunca otuz oruç tutan insan, her orucuna onar sevap alýnca üç yüz sevap eder. Þevval ayýnda da altý gün oruç tutarsa buna da onardan altmýþ sevap alýnca eder üç yüz altmýþ. Yani bir kameri sene... Dolayýsýyla hadisin iþaret ettiði (kameri) seneyi oruçlu geçirmiþ gibi büyük bir sevaba layýk olma hali gerçekleþmiþ olur. Aslýnda ibadetlerdeki sevap çokluðu konusunda esas olan husus, o ibadeti yapanýn gönlünde taþýdýðý halis bir niyetle ilgilidir. Bazen samimi bir niyetle yapýlan öyle küçük iyilikler olur ki, yapanýn gönlünde duyduðu safi niyet sebebiyle 360 gün deðil, belki 360 senelik nafile ibadet sevabý bile kazanabilir. Halis niyet meselesidir bu. "Ýhlas ile kim ne isterse Rabb'imiz onu verebilir." denmiþtir. Zerre kadar ihlaslý amel, batmanlarla ihlassýz amelden üstündür!.. Amellerin niyetlere göre deðer kazandýðýný vaktiyle verdiðim bir misalde þöyle ifade etmiþtim: Uzun ve dümdüz bir çölün ortasýnda giden bir yolcu düþünmüþ ki: Bu uzun yolda yaþlý bir adam ve çocuk bineðine binmek istese, üzerine basýp da yukarý çýkarak hayvanýna binebileceði yüksek bir yer yoktur. Öyle ise þu tepedeki kayayý yuvarlayýp yolun kenarýna getireyim de, yürümekte olan yaþlý ve çocuklar hayvanlarýný taþýn yanýna çekip kayanýn üzerine çýkarak bineðine kolayca binme imkâný bulsun, sevabý da bana olsun. Adamýn bu samimi niyeti sebebiyle Rabb'imiz ona beklediði sevabý vermiþ. Ancak böyle güzel bir niyetle getirilen taþý yolun kenarýnda gören bir baþka iyi niyetli yolcu da düþünmüþ ki: Bu kayayý buraya getiren kimse ne kadar da yanlýþ bir iþ yapmýþ. Hiç düþünmemiþ ki, buradan gözleri görmeyenler geçer, gece karanlýkta fark edemeyenler taþa takýlýp yere düþerler. Þu taþý buradan yuvarlayýp uzaklaþtýrayým da kimse takýlýp yere düþmesin, sevabý da bana olsun... Ýþte bu adam da halis bir niyetle taþý buradan uzaklaþtýrdýðýndan dolayý sevaba nail olmuþ. Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul.. Biz de sâfi bir niyetle altý gün orucumuzu tutarsak, belki Rabb'imiz bu niyetimize, bu baðlýlýðýmýza bütün seneyi oruçlu geçirmiþ gibi sevaplar ihsan edebilir. Rabb'imizin sýnýrsýz rahmetine kimse sýnýr koyamaz, diye ümitlensek yanlýþ olmaz. Bu altý gün orucunu arka arkaya tutmak mümkün olduðu gibi, aralýklarla ay boyunca tutmak da mümkündür.. Hatta pazartesi perþembe günleri de tutulabilir. Özellikle hanýmlarýn Ramazan içinde tutamadýklarý borç oruçlarý varsa, önce o borç oruçlarý tutmak daha sonra fýrsat olursa kalan nafileyi tutmak da uygun görülebilir. Þayet daha sonra vakit geçer de altý gün nafile oruca fýrsat bulunamazsa muhtemeldir ki, borç olarak tutulan oruçlar da Þevval'de oruç tutma sevabýný kazandýrmýþ olabilir diye ümitlenmek de yanlýþ olmaz. "Ben kuluma bana karþý beslediði hüsnü zannýyla muamele ederim." buyuran Rabb'imizden böyle yüce lütuf ve ikramlarý bekleyebiliriz. Ahmed Þahin a.sahin@zaman.com.tr 28 Aðustos 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Aðustos 2012 Çarþamba
6
Filiz Ýþikýrýk: Hedefim Þanlýurfaspor’un bayan futbol takýmýný kurup yönetmek Ýnanýlmaz süratiyle 10 metre geriden baþladýðý bir koþuyu rakibinin 5 metre önünde bitirebilen, yeteneði sayesinde Þanlýurfa'dan çýkýp Türkiye'nin en baþarýlý kadýn takýmlarýndan Lüleburgaz 39'da forma giyen 19 yaþýndaki genç kýzýn en büyük hayali bir gün doðduðu kente dönüp bir kadýn takýmý kurabilmek.
K
adýn futbolunun en ilginç figürlerinden birisi olarak gösterilen ve 'Rüzgarla yarýþan kýz' diye adlandýrýlan Filiz Ýþikýrýk, hedeflerini anlatýrken iddialý açýklamalarda bulundu. Ýnanýlmaz süratiyle 10 metre geriden baþladýðý bir koþuyu rakibinin 5 metre önünde bitirebilen, yeteneði sayesinde Þanlýurfa'dan çýkýp Türkiye'nin en baþarýlý kadýn takýmlarýndan Lüleburgaz 39'da forma giyen 19 yaþýndaki genç kýzýn en büyük hayali bir gün doðduðu kente dönüp bir kadýn takýmý kurabilmek. Futbol Federsayonu Basýn Departmaný tarafýndan hazýrlanan TamSaha dergisine konuþan Filiz Ýþikýrýk, "Takým iyi oyunculardan kurulu olunca ister istemez sen de iyi oluyorsun. Takým arkadaþlarýndan her zaman yeni þeyler öðreniyorsun. Günden güne deðiþmeye baþladým. Hýzýmý da daha bilinçli ve ekonomik þekilde kullanýyorum artýk." diyerek, þöyle konuþtu: "Eskiden millî formayý çok uzakmýþ gibi görüyordum. Sanki benim için çok zordu ama artýk yapýþtým, býrakamýyorum. Millî formayý giymek çok gurur verici bir þey. Neredeyse lig maçlarýndan daha çok Portekiz maçýný düþündüm. En büyük hedefim Þanlýurfaspor’un bayan futbol takýmýný kurup o takýmýn baþýna geçmek. Millî Takým'a daha çok Filizler gelsin istiyorum. Mardin’de, Diyarbakýr’da, Gaziantep’te ve Hakkari’de bayan futbolu var ama Þanlýurfa’da yok, inþallah zamanla olacak. Çok hýrslý ve çok inatçý bir insaným, futbol yüzünden babamdan sopa bile yedim ama hiç vazgeçmedim. Futbol oynamama izin vermediði günlerde ona, “Bir gün millî formayý giyeceðim, görürsün” demiþtim. Artýk babam bana antrenman yaptýrýyor diyebilirim. Benim hayallerim küçük bir çocuðun uçurtmasýnýn peþinden koþmasý gibiydi. Ya da küçük bir çocuðun yaptýðý küçük kayýðý suya koyup peþinden koþmasý gibi. Hayallerim için gözyaþý bile döktüm, caným çok acýdý. Ancak hiçbir zaman býrakmadým hayallerimi."
TamSaha dergisinden Selim Þakarcan'a konuþan Filiz Ýþikýrýk'ýn röportajýnýn ayrýntýsý þöyle: U19 Millî Takýmý ile Avrupa Þampiyonasý finallerinde oynadýn. Kadýn futbol tarihimizin ayrýcalýklý isimlerinden birisin. Seni tanýyabilir miyiz? 20 Aðustos 1993’te Þanlýurfa Siverek’te doðdum. Çocukluðumdan beri futbol oynuyorum ama 4 senedir bir takýmýn formasý altýndayým.
Þimdiye kadar üç farklý kulüpte oynadým.
Kulüpte futbol oynamaya 15 yaþýnda baþladýn. Evet, 15 yaþýmdayken Gaziantep Gazikent’te baþladým. 1 sezon Gazikent’te oynadýktan sonra Gölcükspor’a transfer oldum. Gölcükspor'da iki sezon forma giydim. Son 1 sezondur ise Lüleburgaz 39 takýmýnýn futbolcusuyum.
Millî Takým'a ilk ne zaman davet edildin? U17 Millî Takýmý'nýn Bulgaristan'la deplasmanda hazýrlýk maçlarý vardý. Ýlk olarak o kampa çaðrýldým ve ilk maçýmda forma giyme þansým oldu. O kampta dört hazýrlýk maçýnýn ikisinde oynadým. Daha sonra U19 Millî Takýmý'nda forma giymeye baþladým. Ancak üst adalemdeki 5 ay süren sakatlýðým nedeniyle U19 Millî Takýmý'nda fazla oynayamadým. Kendimi geliþtirmem gerektiðini biliyordum. Lüleburgaz 39’dan transfer teklifi geldiðinde kulüpten istediðim tek bir þey vardý. O da beni çalýþtýrabilecek bir antrenör. Kulüp bana bu konuda yardýmcý oldu. Antrenörüm ve takýmdaki büyüklerden bir þeyler öðrenmeye çalýþtým. Her geçen gün yeni þeyler öðrendim ve kendimi geliþtirdim. Hatta geçen seneye kadar göðüs kontrolünü yapamýyordum. Kendimi geliþtirerek bu noktaya geldim. Bu süreçte, futbolda iyi bir antrenörden doðru eðitim almanýn ne kadar önemli olduðunu fark etmiþsindir. Evet, kesinlikle çok önemli. Bir de büyük bir takýmda forma giymek çok farklý. Takým iyi oyunculardan kurulu olunca ister istemez sen de iyi oluyorsun. Takým arkadaþlarýndan her zaman yeni þeyler öðreniyorsun. Günden güne deðiþmeye baþladým. Hýzýmý da daha bilinçli ve ekonomik þekilde kullanýyorum artýk. Geçen sezon neredeyse her maçta golüm vardý ama þampiyon olamadýk. Ataþehir Belediyespor þampiyon oldu, tebrik ediyorum.
Millî Takým'da oynamak sana neler kattý? Hamdi Aslan döneminde Millî Takým'da oynamaya baþladým. Hamdi Hoca beni o zaman stoper oynatýyordu, öyle tercih ediyordu. Ancak Mustafa Nur Gülen Hoca ile tekrar santrfor oynamaya baþladým. Aslýnda U17’de fazla oynayamadým. U19 Millî Takýmý'nda ise çok ümitli deðildim. Hatta Millî Takýmlarda çok fazla oynayamayacaðýmý düþünmeye baþlamýþtým. U19 Millî Takýmý'nýn bir maçýnda yedektim ve kenarda ýsýnýyordum. Maçýn bitmesine 5 dakika kala antrenörümüz Nihan Hoca beni çaðýrdý. “Filiz” demesi ile benim hocamýn yanýnda bitmem bir oldu. Hocam çok þaþýrmýþtý. Oyuna girmeyi o kadar çok istiyordum ki, hocam çaðýrdýðý anda yanýna koþtum. Daha sonra bendeki deðiþimi Millî Takým'daki hocalarým da fark etti ve çok memnun oldular. Genç takýmlarda hiç resmi maçta oynamamýþtým, ilk resmi millî maçým A takýmla oldu. Almanya’ya karþý ilk kez bir resmi maçta oynadým. Ýlk golümü Antalya’da Mardan Stadý’nda Rusya’ya karþý attým. Daha sonra Kuban Turnuvasý'nda Romanya’ya 3 gol attým. Eskiden millî formayý çok uzakmýþ gibi görüyordum. Sanki benim için çok zordu ama artýk yapýþtým, býrakamýyorum. Millî formayý giymek çok gurur verici bir þey. Uzun zamandýr Avrupa
Þampiyonasý'ný düþünüyordum. Neredeyse lig maçlarýndan daha çok Portekiz maçýný düþündüm.
Senin bu geliþiminde antrenörlerinin de katkýsý olmuþtur. Tabii ki... Hem kulüp takýmýndaki hem de Millî Takým'daki antrenörlerimin bende çok büyük emeði var. Kulübümde önce Baki Hoca vardý, sonra antrenörüm deðiþti ve Ýsa hoca ile çalýþtým. Her ikisinin de bana katkýsý çok büyük. Millî Takým'da da Taygun Hoca özellikle benimle çok ilgilendi. Taygun Hocanýn dediklerini kafama soktum. Özellikle Kuban Turnuvasý'nda çok þey kazandýðýmý düþünüyorum. Hocam her hatamý yazar ve bana anlatýrdý. Bana bir çalýþma programý vermiþti. Taygun Hocam gibi Nihan ve Mustafa Hocamýn da bana çok katkýlarý, yardýmlarý oldu. Hatta ilk A takým kampýna gittiðimde Mustafa Hoca bir þeyler yazmýþtý ve benim kafam çok karýþmýþtý. “Allah'ým ben bunlarý yapabilecek miyim?” demiþtim. Mustafa Hoca bana korkuyu yok etmem için çok yardýmcý oldu. Eskiden antrenmanlarda “Acaba o hareketi nasýl yapacaðým?” diye çok zorlanýrdým. Artýk antrenmanlarda çok rahatým. Kendime güvenim arttý. Hocalarýmýn bana çok önemli desteði oldu. Kulübümde A Millî Takým'da forma giyen 5 oyuncu var. Onlar da A Millî Takým kamplarýnda bana çok destek oldu. Hata yaptýðýmda her zaman beni uyarýyorlardý. Benim iyiliðim için uyardýklarýný biliyordum ve her zaman dediklerini yapmaya çalýþýyordum.
Þanlýurfalýsýn, hem erkek hem de kadýn futbolu hakkýnda neler söylemek istersin? Þanlýurfaspor’un bu sene TFF 1. Lig’e yükselmesiyle çok mutlu oldum. Tebrik ediyorum ve 1. Lig'de de baþarýlar diliyorum. Þanlýurfa’da bayan futbolu yok denilecek düzeyde. Bizim zamanýmýzda yapýlan okullar arasý turnuva duyduðum kadarýyla bir kez daha yapýlmýþ ama pek iyi bir turnuva olmamýþ. En büyük hedefim Þanlýurfaspor’un bayan futbol takýmýný kurup o takýmýn baþýna geçmek. Ýnþallah bunu baþaracaðým. Millî Takým'a daha çok Filizler gelsin istiyorum. Mardin’de, Diyarbakýr’da, Gaziantep’te ve Hakkari’de bayan futbolu var ama Þanlýurfa’da yok, inþallah zamanla olacak.
Türkiye’deki ligi nasýl görüyorsun? Sence yeterli düzeyde mi? Ligimiz 12 takýmla oynanýyor ama aslýnda 12 takým diyemeyiz; çünkü takýmlar arasýnda çok büyük farklar var. Özellikle 2-3 takým diðerlerine göre çok güçlü. Sponsoru olan takým en iyi futbolcuyu alýyor ve þampiyon oluyor. Ligin rekabet düzeyi yüksek deðil bence. Büyük takýmlar ve sponsorlar lige katýlýrsa kalite de artacaktýr. Aslýnda ligimizde çok deðerli oyuncular var. Ligin kalitesi arttýkça onlar da ortaya çýkacaktýr.
Þanlýurfa’dan, ailenden ve arkadaþlarýndan ayrýlmak zor olmadý mý? Tabii ki zor oldu ama ben futbol oynamak istiyordum. Futbol oynarken eðitimime de devam etmek istedim. Lüleburgaz 39’a transfer olurken kulübümden üniversiteye hazýrlanmamda bana destek olmalarýný talep ettim. Sað olsunlar, bu konuda destek olacaklarýný söylediler. Futbolun yanýnda eðitimime de devam etmek
istiyorum. Çünkü bence eðitimsiz bir antrenör, iyi bir antrenör olamaz. Ben oyuncuma futbol dýþýnda da eðitim verebilmeliyim. Farklý konularda da onu yetiþtirmeliyim. Onu sadece futbolcu olarak deðil insan olarak da yetiþtirmeliyim.
Þanlýurfa’da futbol takýmý olmadýðý için Urfa’dan ayrýldýðýný söylemiþtin. Evet, Þanlýurfa’da futbol takýmý olsaydý, hatta Ýkinci Lig'de bile olsaydý yine Urfa’da kalýrdým. Urfa’da oynasaydým belki ailem de daha çok destek olurdu. Babam artýk hedefi büyüttü, Avrupa'ya gitmemi istiyor. “Baba dur, tekniðim o kadar iyi deðil” diyorum.
Ailenin desteði nasýl, özellikle ilk baþladýðýn günlerde destek oldular mý? Futbola baþladýðým ilk gün sadece dedem ve amcam bana destek oldu. Bana futbolu sevdiren amcamdýr. Dedem ise ilk günlerde bana çok destek oldu. Beni Gaziantep’e dedem götürmüþtü. Daha sonra baþarý üstüne baþarý geldikçe babam da sýcak bakmaya baþladý. Hocalarým da babama benim yetenekli olduðumu söyleyince futbol oynamama izin verdi. Çok hýrslý ve çok inatçý bir insaným, futbol yüzünden babamdan sopa bile yedim ama hiç vazgeçmedim. Futbol oynamama izin vermediði günlerde yine bana çok sinirlenmiþti, ben de ona “Bir gün millî formayý giyeceðim, görürsün” demiþtim. Sonunda millî formayý giydim. Artýk babam bana antrenman yaptýrýyor diyebilirim. Hatta geçen gün Danimarka maçýný izlemeye geldi. Maçlarýma sadece babam gelmez, maçým yakýndaysa akrabalarým da gelir. Gölcükspor’da oynarken Gaziantep’te maçým vardý. Ben de maça Þanlýurfa’dan gitmiþtim. Akrabalarým otobüsleri hazýrladýlar, hatta bana otobüsün en arkasýnda uyumam ve dinlenmem için yatak yapmýþlardý. Daha öncesinde Gaziantep’te de oynadýðým için orada da tanýyorlardý beni. Ailem bayraklarla, tezahüratlarla destekledi. Üçüncü golü ben attým, ailem neredeyse sevinçten stadý yýkýyordu. Eskiden beni futboldan kaçýrmaya çalýþan insanlar artýk beni desteklemeye ve maçlarýma gelmeye baþlamýþlardý. Eskiden futbolu pek sevmeyen ve amcamla tartýþan dedem artýk, “Televizyonu açayým da belki Filiz çýkar, izlerim” diyor. Tabii basýnýn kadýn futboluna ilgi göstermemesi de çok kötü. Ýlgi gösterseler ailelerimiz de bizi izlerdi.
Futbol dýþýndaki zamanlarýný nasýl deðerlendiriyorsun? Ben daha çok yalnýzlýðý seviyorum. Boþ zamanlarýmda kendi içime kapanýp yalnýz kalmayý tercih ederim. Müziði çok seviyorum, kulaklýk hiç kulaðýmdan çýkmaz. Avrupa Þampiyonasý'na müzik ve kitapla hazýrlandým diyebilirim. Þampiyonlar Ligi müziði gibi UEFA ve
FIFA’nýn müziklerini ve Millî Takým'ýn þarkýlarýný dinledim. Bu þarkýlarý dinleyerek maçlara motive oldum. Tarihe de meraklý olduðum için daha çok tarih kitaplarý okuyorum.
Þanlýurfa tarihi hakkýnda neler söylemek istersin? Þanlýurfa’da gezilmesi görülmesi gereken yerler nereler? Harran Üniversitesi, dünyanýn ilk üniversitesidir. Barajlar, Urfa Kalesi, Göbekli Tepe, en önemlisi Balýklý Göl Þanlýurfa’da görülmesi gereken yerler. Ancak ben Þanlýurfa tarihinden çok Ýslamiyet öncesi Türk tarihi ve Osmanlý tarihiyle ilgiliyim.
Futbol oynamak isteyen kýzlara, kardeþlerine neler söylemek istersin? Belki Þanlýurfa’ya bir mesaj vermek istersin. Evet, Þanlýurfa’ya mesaj vermek istiyorum. Eskiden Þanlýurfa’da futbol oynadýðým arkadaþlarým þu anda beni bu durumda görseler þaþýrýrlar. Bir çoðu belki þu an evli ya da niþanlýdýr. Futbol oynayan kardeþlerime, futbolu býrakmamalarýný ve futbolun yanýnda eðitimlerine de devam etmelerini söylemek istiyorum. Bence futbol ve eðitim birbirini tamamladýðý zaman çok güzel oluyor. Þanlýurfa’da futbol oynayan kardeþlerim merak etmesin kimse futbol takýmý kurmazsa ben gelip kuracaðým. Onlar sadece oynamaya devam etsinler. Ýleride Millî Takým'a sadece 1 deðil de 11 Filiz göndermek isterim. Sadece Urfa’da deðil Diyarbakýr, Mardin ve doðudaki tüm illerde kýzlarýn futbol oynamasýný istiyorum. Sponsorlarýn ve basýnýn desteðiyle eminim ki kadýn futbolu erkek futbolundan daha çok seyirci çekecektir. Umarým kardeþlerimiz futboldan manevi kazancýn yanýnda maddi kazanç da saðlar. Benden sonra gelen kuþaðýn benden daha iyi olmasýný isterim. Ýnþallah da öyle olur. Çok teþekkür ederim Filiz. Paylaþmak istediðin baþka konular var mý? Hayallerimden hiçbir zaman vazgeçmedim. Benim hayallerim küçük bir çocuðun uçurtmasýnýn peþinden koþmasý gibiydi. Ya da küçük bir çocuðun yaptýðý küçük kayýðý suya koyup peþinden koþmasý gibiydi. Ben inatçý bir insaným, hayallerimden asla vazgeçmedim. Hayallerim için gözyaþý bile döktüm, caným çok acýdý. Ancak hiçbir zaman býrakmadým hayallerimi. Ben onlarý sevdim, onlar da beni sevdi. Þu anda bunlarý söylerken gözlerim bile doluyor. Hayallerim beni býrakmadý, ben de onlarý öksüz býrakmak istemedim. Futbol oynayan kardeþlerim de hayallerini býrakmasýn. Hayalden vazgeçmek kadar kötü bir þey yoktur, çünkü yeni bir hayali yaþatmak da çok zordur. Futbol oynayan kardeþlerimin de hayallerinin peþinden gidip çok baþarýlý olmalarýný isterim. Bir gün bayraðýmýzý Avrupa'da en önde dalgalandýracaðýmý-za inanýyorum, bunu çok istiyorum. (CÝHAN)