Husumet barýþla sonuçlandý Ýsmail Erkar
K
ýzýltepe ilçesinde Bekiran ve Þüküri aþiretleri mensubu olan Karaaslan ve Kýlýç aileleri arasýnda bulunan husumet barýþ yemeðiyle sona erdi. Yaklaþýk 7 ay önce çýkan bir anlaþmazlýktan dolayý bölgenin ileri gelen aþiretlerine ait Kýlýç ve Karaaslan aileleri arasýnda baþlayan husumet, Mardin Valisi, Ak Parti Mardin milletvekilleri ve bölgenin ileri gelenlerinin giriþimleri sonucu barýþ yemeði ile sonlandýrýldý.
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
29 Eylül 2012 Cumartesi
Yaklaþýk 2 bin 500 kiþinin katýldýðý barýþ yemeði ilçede bulunan bir düðün salonunda verildi. Barýþ yemeðine Kýlýç ailesi ileri gelenlerinden Mehmet Salih Kýlýç, Ýsmail Kýlýç, Reþit Kýlýç'la birlikte aile fertleri ile Karaaslan ailesinden Ýbrahim Karaaslan ve Karaaslan ailesi fertleri yoðun ilgi gösterdi. Barýþ yemeðine Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Ak Parti Mardin milletvekilleri Gönül Bekin Þahkulubey, Muammer Güler, A. Rahim Akdað, Kýzýltepe Kaymakamý Erkaya Yýrýk, ilçe ve bölgenin ileri
gelen aþiret liderleri ile çok sayýda davetli katýldý. Yemekten önce Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Ak Parti Mardin milletvekilleri Gönül Bekin Þahkulubey, Muammer Güler, A.Rahim Akdað ve Mehmet Salih Kýlýç birer konuþma yaparak iki tarafýn barýþ için adým attýðýný ve giriþimleri sonuçsuz býrakmayýp barýþa el uzattýklarýný söyledi. Konuþmacýlar iki aþiret arasýnda saðlanmak istenilen barýþa destek veren aþiret liderlerine ve mensuplarýna teþekkür etti.
Yýl: 9 Sayý 2458 Fiyatý :25 Kr
Esersiz sergi açýlýþý 11 gün önce Kahire'den gönderilen serginin eserleri Mardin'e ulaþmayýnca, eserler slaytlar eþliðinde sergiye gelen konuklara izletildi. Ali Edis
A
Okul kýyafetlerinde kanserojene rastlanmadý
G
ümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, okullar açýlmadan önce bazý illerde okul kýyafetleri ve ayakkabýlarda yapýlan denetimlerde kanserojen riski taþýyan azo boya maddesine rastlanmadýðýný söyledi. Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, Piyasa Gözetim Denetimi alanýnda yaptýklarý çalýþmalarýn sonuçlarýný Ankara’da bakanlýk binasýnda düzenlediði basýn toplantýsýyla açýkladý. Bakanlýk, Ýstanbul, Kayseri, Malatya, Samsun, Bursa, Ýzmir ve Þanlýurfa’da bazý denetimler yapmýþtý. Sayfa 3’te
vustralya'nýn Ankara Büyükelçiliði'nce Mardin'de açýlan 'Mesajýnýz Var! Kentsel Avustralya'da Yerli Kimliði' sergisinin Kahire'den gönderilen eserleri zamanýnda ulaþmayýnca, slaytlar eþliðinde davetlilere izletildi. Avustralya Büyükelçiliði'nce 'Mesajýnýz Var! Kentsel Avustralya'da Yerli Kimliði' sergisi, Mardin Valiliði Konak Galeri'de düzenlenen törenle açýldý. Ancak, 11 gün önce Kahire'den gönderilen serginin eserleri Mardin'e ulaþmayýnca, eserler slaytlar eþliðinde sergiye gelen konuklara izletildi. Avustralya'nýn Türkiye Büyükelçisi Ian Biggs, açýlýþta yaptýðý konuþmada, farklý kültürlerin yer aldýðý sergiyi, Mardin gibi farklý kültürlerin büyük bir uyum içinde yaþadýðý bir yerde sergilemek istediklerini, bu nedenle Mardin’i seçtiklerini söyledi. Serginin, Mardin'den sonra Ankara'da sanatseverlerin beðenisine sunulacaðýný belirten Biggs, Mardin'de eserlerin yarýn sabahtan itibaren 20 gün boyunca
sergileneceðini ifade etti. Biggs, "Eserler, 11 günde Kahire'den Mardin'e hala ulaþmadý. Her diplomat böyle anekdotlar biriktirir. Bu sergi de benim için bir anekdot oldu. Bu serginin 11 günde Kahire'den Mardin'e nasýl geldiðini anýmsayacaðým. Dolayýsýyla bu akþam eserlerin slayt þovu ile harika bir galeride açacaðýz.'' dedi. Sergi hakkýnda davetlilere bilgi veren Biggs, eserlerde Avustralya'da yerli halkýn yaþadýðý acý, öfke ve ayný zamanda olumlu bakýþ açýsýnýn görülebileceðini kaydetti. Sergide 11 yerli sanatçýnýn eserlerinin sergilendiðini belirten Biggs, þöyle devam etti:
Pirinçli ilköðretim okulu'na dil ödülü M. Sait Çakar
D
erik ilçesinde Pirinçli Ýlköðretim Okulu, 20112012 eðitim-öðretim yýlýnda Avrupa Dil Ödülü kazandý.
Ankara Ýçkale Otel'de Ulusal Ajans tarafýndan düzenlenen ödül törenine Okul Müdürü Zekeriya Ersoy, Ýngilizce öðretmenleri Erdal Can, Hasan Meydan, projede çalýþan
öðrencilerden 8/D sýnýfý öðrencileri Mücahit Çelik ile Fidan Kaya katýldý. Törende öðrencilerin çektiði Ýngilizce kýsa filmler de izlendi.
"Serginin adý 'mesajýnýz var'. Bu, modern Avustralya'da þehirlerde yerli kültürün, yerli halkýn yaþadýðý deneyimleri anlatan bir sergi. Bu eserler kolay olmamýþ. Halkýn yaþadýðý zorluklar, kente uyumlarý sýrasýnda karþýlaþtýklarý problemler, hatta duyduklarý öfkeyi göreceksiniz. Avustralya'nýn 23 milyon nüfusu var. Bu 23 milyon nüfusun yarým milyonu yerli kültüründen gelen kiþilerden oluþuyor. Yani çok baskýn bir nüfus deðil aslýnda. Bu kültürden olan insanlarýn uzun yýllar boyunca
kimlikleri asimile edilmiþ, mallarýna el konulmuþ ve bundan kaynaklanan öfkeyi göreceksiniz eserlerde. Ayný zamanda eserlerde olumlu bakýþ açýsýný da göreceksiniz.'' Sergiye katýlan Vali Turhan Ayvaz ise resimlerin Kahire'den geldiði için açýlýþa yetiþemediðini, yarýn bu eserlerin herkes tarafýndan gezilebileceðini söyledi. Ayvaz, Mardinli sanatçýlarýn Biggs için hazýrladýðý tabloyu hediye etti ve eserin büyükelçilikte asýlmasýný talep etti.
‘Sigara üretimi insanlýk suçu kapsamýna alýnmalýdýr’
Bu arada Vali Turhan Ayvaz, "Avrupa Dil Ödülü'nü ilimize kazandýran öðrencilerimize ve öðretmenlerimize teþekkür ediyorum. Mardin'in böyle güzel çalýþmalarla adýnýn anýlmasýndan dolayý gurur duydum. Ayrýca bu tip çalýþmalar yapan tüm öðrencileri desteklemeye devam edeceðiz" dedi. “Pirinçli is speaking English" isimli projede teknoloji temelli öðrenim yöntemlerini kullanarak öðrencilere Ýngilizce kýsa filmler çektirilmiþti. Projenin özellikle kýrsal bölgede yaygýn þekilde uygulanabilirliði Ulusal Ajans yetkililerince büyük ilgi gördü.
M
ardin Yeþilay Cemiyeti Baþkaný Lütfü Günlüoðlu'nun sunumuyla Mardin Park Hastanesinde görevli göðüs Hastalýklarý Uzmaný Yrd. Doç. Dr. Levent Akkyýldýz'ýn katýlýmý ile Mardin Cemre Radyoda gerçekleþtirilen canlý yayýn programýnda sigara ve zararlý alýþkanlýklar anlatýldý. Sayfa 2’de
29 Eylül 2012 Cumartesi
2
‘Sigara üretimi insanlýk suçu kapsamýna alýnmalýdýr’ Beden eðitimi öðretmenleri kaynaþma yemekte buluþtu M. Sait Çakar
M
ardin Yeþilay Cemiyeti Baþkaný Lütfü Günlüoðlu'nun sunumuyla Mardin Park Hastanesinde görevli göðüs Hastalýklarý Uzmaný Yrd. Doç. Dr. Levent Akkyýldýz'ýn katýlýmý ile Mardin Cemre Radyoda gerçekleþtirilen canlý yayýn programýnda sigara ve zararlý alýþkanlýklar anlatýldý. Mardin Cemre radyoda canlý olarak gerçekleþtirilen programda Mardin Park Hastanesinde görevli Yrd.Doç.Dr. Levent Akyýldýz sigaranýn zararlarýný detaylý olarak anlattý, program sunucusu Mardin Yeþilay Cemiyeti Baþkaný Lütfü Günlüoðlu'nun sorularýný yanýtladý. “Sigara üretimi insanlýk suçu kapsamýna alýnmalýdýr” Sigaranýn kýsaca tarihçesini anlatan Uzman Doktor Levent Akyýldýz programda kýsaca þunlarý anlattý:”Zararlý alýþkanlýklar içinde sigaranýn yeri çok
büyüktür. Terörden daha tehlikeli bir hale gelmiþtir. Sigaranýn içindeki nikotin asýl baðýmlýlýk ihtiva eden maddedir. Burada önemli olan bir husus da pasif içicilerin da olumsuz etkilendikleridir. Kanaatime göre sigara üretimi insanlýk suçu kapsamýnda deðerlendirilmeli ve üretimi yasaklanmalýdýr. Artýk Dünyanýn her yerinde sigara ile mücadele edilmektedir. Özellikle rol model olan insanlarýn çok dikkatli olmalarý gerekir. Bu noktada hekimlerimize de önemli görevler düþmektedir. Ama ne yazýk ki, bu sektörde sigara içme oraný bayaðý yüksektir. Bu bakýmdan Yeþilay'ýn çalýþmalarýný önemsiyorum, çok eskilere dayanan mücadelesi hala geniþleyerek devam etmektedir. Bugün Türkiye sigara ile mücadelede dünyada önemli bir yer almaktadýr. Takdire þayan bir mücadele vardýr, ben de destekliyorum. Günümüzde artýk sigaranýn zararlý olduðu konusunda hiçbir þüphe kalmamýþtýr. Dünya Saðlýk Örgütünün de
bu yönde açýklamalarý vardýr. Aslýnda sigara sadece bir organa deðil, bütün vücudu olumsu etkilemektedir, baþta akciðer ve gýrtlak kanseri olmak üzere onlarca hastalýða neden olmaktadýr” “Zararlý alýþkanlýklar il adým ve tadým ile baþlar, sakýn denemeyin” Radyodaki programda zararlý alýþkanlýklarýn sadece sigaradan ibaret olmadýðýný belirten Yeþilay Baþkaný Lütfü Günlüoðlu ise, “zararlý alýþkanlýklar anlatýlarak gençlerin korunmasý gerektiðini, Yeþilay kurulduðunda öncelikle alkol ile mücadele etmek üzere mücadeleye baþladýðýný, daha sonra sigara, kumar ve uyuþturucu kullanýmýna da karþý çýktýðýný, son yýllarda teknolojik baðýmlýlýklara karþý da mücadeleye devam ettiðini, bu alanda toplumda koruyucu hekimlik görevini üstlendiðini, yani felaketen önce gençleri ve insanlarý bilgilendirmeye çalýþtýðýný, zararlý alýþkanlýklarýn ilk deneme ve ilk tadým ile baþladýðýný, denendikten sonra býrakýlmasýnýn zor olduðunu, zararlý alýþkanlýklarýn kaygan bir zemin üzerinde olduðunu, her an için insan ayaðýnýn kayabileceðini” anlattý.
Ali Edis
M
idyat ilçesinde göreve yeni baþlayan beden eðitimi öðretmenleri kaynaþma yemeðinde bir araya geldi. Ciðerim Ocakbaþý’nda ilçede daha önce de görev yapan öðretmenlerin verdiði yemeðe çok sayýda yeni atanan öðretmen de katýldý. Eski ve yeni öðretmenlerin birilik ve beraberliði için bir araya geldiklerini vurgulayan eski öðretmenlerden Nurullah Tekin “Kaynaþma ve tanýþma adýna bir araya geldik. Yeni baþlayan
arkadaþlarýmýza her anlamda destek olmak istedik. Birlik ve beraberliðimizi saðlamak için bir araya geldik.” diye konuþtu. Ýlk görev yerinde karþýlaþtýðý ilgi karþýsýnda memnun olduðunu belirten yeni öðretmenlerden Mehmet Kýr ise “Ýlk görev yerim olduðu için çok mutluyum. Ayrýca yöre insaný ve burada görev yapan öðretmen arkadaþlarýmýzýn ilgisi karþýsýnda çok memnun kaldým. Herkese teþekkür ederim.” dedi. Öðretmenler benzer etkinliklerde bir araya geleceklerini belirttiler.
Kaymakam Bingöl Nusaybinde trafik kazalarý: 2 yaralý hastalarý ziyaret etti N Ýsmail Erkar
Sedat Aslanaçier
M
idyat Kaymakamý Oðuzhan Bingöl, Devlet Hastanesi’nde yatan hastalarý ziyaret etti. Kaymakam Bingöl, hastalara þifa dileklerinde bulundu. Acil ve poliklinik servislerinde yatan hastalar ile yakýnlarýný ziyaret eden Kaymakam Oðuzhan Bingöl’e, Yazý Ýþleri Müdürü Ýsa Kurnaz, Hastane Baþhekimi Uzm. Dr. Emine Al, Baþhekim Yardýmcýsý Uz. Dr. Ahmet Nas, Hastane Müdür Yardýmcýsý Hýdýr Akýncý, SYDV Müdürü Orhan Günel ve saðlýk personeli eþlik etti. Hasta ve yakýnlarý, Kaymakam Oðzuhan Bingöl’ü karþýlarýnda gördüklerinde sevindiler. Hastalara çeþitli hediyeler verilirken, çocuklar oyuncaklarla sevindirildi. Ziyaretten dolayý çok duygulanan bazý yaþlý
hastalar dua etmeyi ihmal etmezken, çocuk servisinde yatan hastalarýn yakýnlarý ise ilk kez böyle bir olaya tanýk olduklarýný belirtiler.
Hastanýn ayaðýna imza attý Hastanenin tüm servislerinde yatan hastalarý ziyaret eden Kaymakam Oðuzhan Bingöl, Ortopedi servisinde yatan Mehmet Aslan isimli hastayla ilginç bir diyalog yaþadý. Kaymakamý karþýsýnda gören Aslan, mutlu olduðunu belirtirken, alçýlý bacaðýna bir imza atmasýný istedi. Bunun üzerine Kaymakam Bingöl, ‘geçmiþ olsun’ dileklerinde bulunarak alçýlý bacaðýna imza attý. Kaymakam’ýn gerçekleþtirdiði ziyaretten dolayý hastalar ve yakýnlarý teþekkür ederken, hastane yönetimi gerçekleþtirilen ziyaretin çok ince bir davranýþ olduðunu, vatandaþlarýn çok mutu olduðunu ifade etti.
usaybin’de meydana gelen iki ayrý trafik kazasýnda 2 kiþi yaralandý.
Edinilen bilgilere göre, Nusaybin Cizre karayolunda Cizre istikametine giden Ali Rýza Uyanýk (50), yönetimindeki Kamyonla Hayrettin Turgut yönetimindeki kamyonu solamaya çalýþýrken kaza yaptý. Kazada Ali Rýza Uyanýk aðýr yaralandý. Uyanýk, çevredeki vatandaþlar tarafýndan olay yerine çaðrýlan ambulansla Nusaybin Devlet Hastanesi Acil servisine kaldýrýlarak tedavi altýna alýndý. Ýlk müdahalesi yapýlan Uyanýk, Elazýð Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.
Ýkinci kazada ise Suriye uyruklu bir kiþi yaralandý. Edinilen bilgilere göre Cizre-Nusaybin karayolunda Viranþehir’e gitmek isteyen Mehmet Yol yönetimindeki 63 HE 810 Plakalý otomobil Nusaybin Küçük Sanayi Sitesi mevkiinde yolun karþýsýna
geçmek isteyen Suriye uyruklu Yusra Kerim’e (40) çarptý. 112 Acil Servis Ambulansýyla Nusaybin Devlet Hastanesine kaldýrýlan Kerim tedavi altýna alýndý. Kazalarla ilgili soruþturma sürüyor.
Öðrencilere T Kýrtasiye Yardýmý
Sedat Aslanaçier ürk Hava Kurumu (Thk) Mardin Þubesi, 200 öðrenciye kýrtasiye yardýmý yaptý.
Dar gelirli aile çocuklarýna eðitim desteði saðlamak için Thk Mardin Þubesi, merkezde bulunan çeþitli ilköðretim okulu öðrencilerine kýrtasiye yardýmýnda bulundu.
Thk Mardin Þube Sorumlusu Musa Öztürk, özellikle geçim sýkýntýsý çeken yoksul aile çocuklarýna kýrtasiye yardýmýnda bulunmak için alan taramasý yaptýklarýný söyledi. Okul idarecileri ile maddi durumu iyi olmayan öðrencileri tespit ederek, kýrtasiye yardýmý yaptýklarýný belirten Öztürk, amaçlarýnýn yoksul aile çocuklarýnýn da öteki çocuklar gibi sýkýntý çekmeden saðlýklý bir eðitim koþuluna sahip olmalarýný saðlamak olduðunu kaydetti. Yardýmý 200 öðrenciye yaptýklarýný ifade eden Öztürk, eðitim ve öðretime önem verdiklerini, halktan topladýklarý yardýmý yine halk yararýna harcadýklarýný bildirdi.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Eylül 2012 Cumartesi
3
AG-YG (OG) ELEKTRÝK ÞEBEKESÝ VE REFÜJ AYDINLATMASI ÝÞÝ YAPTIRILACAKTIR
Türkiye Elektrik Daðýtým A.Þ. DÝCLE ELEKTRÝK DAÐITIM A.Þ.
Okul kýyafetlerinde kanserojen azo boyar maddesine rastlanmadý
G
ümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, okullar açýlmadan önce bazý illerde okul kýyafetleri ve ayakkabýlarda yapýlan denetimlerde kanserojen riski taþýyan azo boya maddesine rastlanmadýðýný söyledi. Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, Piyasa Gözetim Denetimi alanýnda yaptýklarý çalýþmalarýn sonuçlarýný Ankara’da bakanlýk binasýnda düzenlediði basýn toplantýsýyla açýkladý. Bakanlýk, Ýstanbul, Kayseri, Malatya, Samsun, Bursa, Ýzmir ve Þanlýurfa’da bazý denetimler yapmýþtý. Bu denetimler çerçevesinde 80 farklý marka ve modelden numuneler alýndýðýný ve numunelerin tamamýnýn azo boyar madde testlerinden geçtiðini aktaran Yazýcý, nümunelerin güvenli bulunduðunu belirtti. Bakan Yazýcý, azo boyar maddesinin kanserojen riski taþýmasýndan dolayý bu sonucun memnuniyet verici olduðunu kaydetti. Ocak 2013’te yürürlüðe girecek bu teblið ile kýrtasiye ürünlerinde azo boyar, ve fitalat analizlerinin yaný sýra civa, arsenik, kurþun ve kadmiyum gibi sekiz aðýr metale yönelik tahliller yapacaklarýný ifade eden Bakan Yazýcý, ayrýca tekstil ve plastik içerikli malzemelerde yanmazlýk testleri yapmayý da planladýklarýný dile getirdi. 2 Nisan 2011 yýlýnda yayýnlanan teblið kapsamýnda tekstil, hazýr giyim, kýrtasiye ve çocuk bakým ürünlerinde bulunan azo boyarlar ve fitalatlar gibi tehlikeli kimyasallarýn kullanýmýna kýsýtlamalar getirdiklerini söyleyen Bakan Yazýcý, çocuklarýn saðlýðýna yönelik risk oluþturan tehlikeli kimyasallara yönelik denetimlere de geçen yýl baþladýklarýný ifade etti. Bu kapsamda bin 219 firmayý ve 44 bin 423 ürünü denetlediklerini belirten Hayati Yazýcý, bunlardan 12 bin 935’inin tüketime uygun olmadýðý için toplamda 554 bin 715 lira idari para cezasý uygulandýðýný aktardý. Kýrtasiye ürünlerinin denetimine iliþkin yaptýklarý çalýþmalarda okul kýyafetleri, ayakkabýlar ve kýrtasiye malzemeleri konularýnda çeþitli illerde denetimlerin yapýldýðýný belirten Bakan Yazýcý, denetimlerin beþ gün boyunca birçok ilde ve özellikle de Ýstanbul’un ÝSTOÇ ve Tahtakale gibi bölgelerinden gerçekleþtirildiðini ifade etti. Denetimlerde güvensiz olduðundan þüphe duyulan ürünlerden numuneler alýnarak analiz ettirdiklerini kaydeden Bakan Yazýcý, 50’ye yakýn ithalatçý – satýcý nezdinde 25 binin üzerinde ürün denetlendiðini bildirdi. 46 farklý marka ve model kýrtasiye ürününden numuneler alýndýðýný belirten Yazýcý, alýnan numunelerden 11’inin, yani yüzde 24’ünün güvensiz bulunduðunu kaydetti. Denetimler sonucunda güvensiz ürünlere rastlandýðýný belirten Bakan Yazýcý, geçen yýlýn ayný dönemde kýrtasiye ürünlerine yönelik denetimlerde yüzde 53 oranýnda aykýrýlýk tespit edilirken, bu yýl bu oranýn yüzde 24’e gerilediðini ifade etti. “Ancak bizim için tek bir güvensiz ürünün dahi piyasada bulunmasý kabul edilemez bir durumdur.” diyen Gümrük ve Ticaret
Bakaný, vatandaþlarýn yüzde 100 güvenli ürünler kullanmalarýnýn temel hedefleri olduðunu aktardý. Bakan Yazýcý, bunun için iki yönlü bir çalýþma yaptýklarýný, bunlardan birincisinin denetimleri sürdürmek ve tedbirleri uygulamak ikincisinin ise saðlýklý ürünlerin piyasaya arzý konusunda sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluþlarý ile birlikte çalýþarak bir farkýndalýk oluþturmak olduðunu kaydetti. Okul kýyafetleri ve ayakkabýlar konusunda ise Ýstanbul, Kayseri, Malatya, Samsun, Bursa, Ýzmir ve Þanlýurfa’da denetimler gerçekleþtirildiðini dile getiren Bakan Yazýcý, 80 farklý marka ve modelden numuneler alýndýðýný ve numunelerin tamamýnýn azo boyar madde testlerinden geçtiðini ve güvenli bulunduðunu aktardý. Bakan Yazýcý, azo boyalarýn kanserojen riski taþýmasýndan dolayý bu sonucun memnuniyet verici olduðunu belirtti. Nisan 2012’de Türketici Ürünlerinin Güvenlik risklerinin Belirlenmesi adýyla bir teblið yayýnladýklarýný belirten Yazýcý, Ocak 2013’te yürürlüðe girecek bu teblið ile kýrtasiye ürünlerinde azo boyar, ve fitalat analizlerinin yaný sýra civa, arsenik, kurþun ve kadmiyum gibi 8 aðýr metale yönelik tahliller yapacaklarýný ifade etti. Bakan Yazýcý ayrýca tekstil ve plastik içerikli malzemelerde yanmazlýk testleri yapmayý da planladýklarýný dile getirdi. Gazetecilerin sorularýna raðmen firma ismi vermeyen Yazýcý, ürünlerin büyük çoðunluðunun ithal olduðunu sözlerine ekledi. Bakan Yazýcý, toplantý kapsamýnda daðýtýlan yazýlý açýklamasýnda ise Tüketicilerin Korunmasý Hakkýnda Kanun Tasarý Taslaðý hazýrlandýðýný belirterek, taslak hakkýnda bazý bilgiler verdi. Yazýcý, tasarý taslaðýnda bankacýlýk sözleþmelerinden alýnamayacak ücretler baþta olmak üzere, tüketici kredileri, konut finansmaný sözleþmeleri ve finansal hizmetlerin mesafeli satýþlarý gibi bankacýlýkla ilgili doðrudan hükümlerin de yer aldýðýný ifade etti. Bakan Yazýcý, taslakta ön plana çýkan bir diðer konunun da “marketten satýþ” olarak adlandýrýlan ön ödemeli konut satýþlarýna iliþkin düzenlemeler olduðunu kaydetti. Yazýcý, bu düzenlemeyle tüketicilerin ödemelerini teminat altýna almayý veya konutun tamamlanmasýný saðlayacak sigorta sistemini getirmeyi planladýklarýný aktardý. Tasarýdaki bir baþka yeniliðin ise garanti belgesi uygulamasýnýn kaldýrýlmasý ve yerine tüketicilerin kanundan kaynaklanan haklarýnýn yazýlý olduðu 'tüketici haklarý belgesi'nin verilmesinin mecburi hale getirilmesi olduðunu kaydeden Gümrük ve Ticaret Bakaný, bunun sebebini ise þöyle açýkladý: “Bilindiði üzere satýn alýnan bir malda ayýp çýkmasý durumunda tüketicinin 4 seçimlik hakký bulunmaktadýr. Ancak ‘garanti belgesi’ uygulamasý ülkemizde yanlýþ algýlanmýþ ve tüketicinin bu 4 seçimlik hakký firmalar tarafýndan gözardý edilerek ‘ürünün 2 yýl garantisi var’ ifadesinden sadece ‘onarým hakký’ varmýþ gibi tüketiciler her zaman servislere yönlendirilmektedir.” (CÝHAN)
Dicle Edaþ 2012-Paket-19; 10 Grup (10 Ayrý Sözleþme) 78 Ayrý Projeden oluþan Mardin Ýli Merkez , Muhtelif Ýlçeler ve Baðlý Belde Mezra, Köylerde AG-YG (OG) Elektrik Þebekesi ve Refüj Aydýnlatmasý yapým iþi 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açýk ihale usulü ile ihale edilecektir. Ýhaleye iliþkin ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr. Ýhale Kayýt Numarasý : 2012/138460 1-Ýdarenin a) Adresi : Þanlýurfa yolu üzeri 3.km KAYAPINAR/DÝYARBAKIR b) Telefon ve faks numarasý : 4122512135 - 4122512134 c) Elektronik Posta Adresi : dicle21@tedas.gov.tr ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-Ýhale konusu yapým iþinin a) Niteliði, türü ve miktarý : Ýhalenin niteliði, türü ve miktarýna iliþkin ayrýntýlý bilgiye EKAP’ta (Elektronik Kamu Alýmlarý Platformu) yer alan ihale dokümaný içinde bulunan idari þartnameden ulaþýlabilir. b) Yapýlacaðý yer : Mardin Ýli Merkez , Midyat, Kýzýltepe, Savur, Ömerli, Mazýdaðý, Derik, Dargeçit, Nusaybin Ýlçeleri ve baðlý muhtelif Köyler c) Ýþe baþlama tarihi : Sözleþmenin imzalandýðý tarihten itibaren 30 gün içinde yer teslimi yapýlarak iþe baþlanacaktýr. ç) Ýþin süresi : Yer tesliminden itibaren 35 (Otuz Beþ (Her Grup için aynýdýr)) takvim günüdür. 3- Ýhalenin a) Yapýlacaðý yer : Dicle EDAÞ Þanlurfa Yolu 3.Km Kayapýnar/DÝYARBAKIR b) Tarihi ve saati : 22.10.2012 - 10:00 4. Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odasý veya ilgili Meslek Odasý Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, kayýtlý olduðu ticaret ve/veya sanayi odasýndan ya da esnaf ve sânatkar odasýndan veya ilgili meslek odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, tüzel kiþiliðin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren Ýmza Beyannamesi veya Ýmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 Ýhale konusu iþte idarenin onayý ile alt yüklenici çalýþtýrýlabilir. Ancak iþin tamamý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz. Ýstekliler, ihale konusu yapým iþinde alt yüklenicilere yaptýrmayý düþündükleri iþlere ait listeyi teklif ekinde vereceklerdir. 4.1.6 Tüzel kiþi tarafýndan iþ deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiþiliðin yarýsýndan fazla hissesine sahip ortaðýna ait olmasý halinde, ticaret ve sanayi odasý/ticaret odasý bünyesinde bulunan ticaret sicil memurluklarý veya yeminli mali müþavir ya da serbest muhasebeci mali müþavir tarafýndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiði tarihten geriye doðru son bir yýldýr kesintisiz olarak bu þartýn korunduðunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: 4.3.1. Ýþ deneyim belgeleri: Son on beþ yýl içinde bedel içeren bir sözleþme kapsamýnda taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranýndan az olmamak üzere ihale konusu iþ veya benzer iþlere iliþkin iþ deneyimini gösteren belgeler, 4.4.Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler ve benzer iþlere denk sayýlacak mühendislik ve mimarlýk bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler: 11.06.2011 Tarih ve 27961 Sayýlý Resmi Gazetede yayýnlanan "Yapým Ýþlerinde Ýþ Deneyiminde Deðerlendirilecek Benzer Ýþlere Dair Teblið"de yer alan Benzer Ýþ Gruplarýndan (D) Grubu Elektrik Ýþlerinde I. Grup, II. Grup, III.Grup ve V. Grup Ýþler benzer iþ olarak deðerlendirilecektir. “(D) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ” I. GRUP: ENERJÝ ÝLETÝM ÞEBEKESÝ VE TESÝS ÝÞLERÝ (1.Enerji iletim havai hatlarý, 2.Enerji iletim yeraltý kablo iþleri) II-GRUP : ENERJÝ DAÐITIM ÞEBEKELERÝ VE TESÝS ÝÞLERÝ (1- Enerji daðýtým havai hatlarý, 2- Enerji daðýtým yer altý kablo iþleri) III.GRUP: ELEKTRÝK ÞEBEKE VE TESÝS ÝÞLERÝ (1.Þalt tesisleri, 2.Trafo merkezleri 3.Kompanzasyon tesisleri) V. GRUP: AYDINLATMA ÝÞLERÝ (1.Köprü aydýnlatma iþleri, 2.Yol aydýnlatma iþleri, 3.Tünel aydýnlatma iþleri, 4.Tarihi mekân aydýnlatma iþleri, 5.Açýk alan aydýnlatma iþleri, 6.Stadyum ve spor sahalarý aydýnlatma iþleri, 7.Tehlikeli alan aydýnlatma iþleri, 8.Havaalaný pisti aydýnlatma iþleri) dir. 4.4.2. Benzer iþe denk sayýlacak mühendislik veya mimarlýk bölümleri: Ýþ deneyim belgesi yerine mezuniyet belgeleri/diplomalarýný sunmak suretiyle ihaleye girecek olan mühendisler için Yapým Ýþleri Ýhaleleri Uygulama Yönetmeliðindeki esas ve usullere uygun ve ayný Yönetmelikte belirtilen kriterleri saðlamak üzere Elektrik veya Elektrik-Elektronik Mühendisliði bölümleri ihale konusu iþ veya benzer iþlere denk sayýlacaktýr. 5.Ekonomik açýdan en avantajlý teklif sadece fiyat esasýna göre belirlenecektir. 6. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý: 7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý Dicle EDAÞ 5.Kat Malzeme Yönetimi ve Ýkmal Müdürlüðü 503 no'lu oda adresinden satýn alýnabilir. Ýhale dokümanýnýn posta yoluyla da satýn alýnmasý mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümaný almak isteyenler, posta masrafý dahil yurtiçi için 160 TRY (Türk Lirasý), yurtdýþý için 170 TRY (Türk Lirasý) doküman bedelini HALK BANKASI DÝYARBAKIR MERKEZ ÞUBESÝ IBAN TR 89 0001 2009 3260 0013 0000 16 NUMARALI DÝCLE EDAÞ HESABINA yatýrmak zorundadýr. Posta yoluyla ihale dokümaný satýn almak isteyenler, ihale doküman bedeline iliþkin ödeme dekontu ile ihale dokümanýnýn gönderileceði adresin de belirtildiði ihale dokümaný talep baþvurularýný yukarýda yer alan faks numarasýna veya yazýlý olarak idareye ihale tarihinden en az beþ gün önce göndermek zorundadýr. Ýhale dokümaný iki iþ günü içinde bildirilen adrese posta yoluyla gönderilecektir. Ýhale dokümanýnýn posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanýn ulaþmamasýndan veya geç ulaþmasýndan ya da dokümanýn eksik olmasýndan dolayý idaremiz hiçbir þekilde sorumlu tutulamaz. Dokümanýn postaya verildiði tarih, dokümanýn satýn alma tarihi olarak kabul edilecektir. 7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Dicle EDAÞ 4.Kat Evrak Kayýt Servisi adresine elden teslim edilebileceði gibi, ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir. 9. Ýstekliler tekliflerini, Her bir iþ kaleminin miktarý ile bu iþ kalemleri için teklif edilen birim fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat þeklinde verilecektir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr. Bu ihalede, kýsmý teklif verilebilir. 10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüz Yirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diðer hususlar: Ýhalede Uygulanacak Sýnýr Deðer Katsayýsý (N) : 1,00 Ýstekliler, Dicle Edaþ 2012-Paket-19; 10 Grup (10 Ayrý Sözleþme) 78 Ayrý Projeden oluþan Mardin Ýli Merkez, Muhtelif Ýlçeler ve Baðlý Belde Mezra, Köylerde AG-YG (OG) Elektrik Þebekesi ve Refüj Aydýnlatmasý Yapým Ýþinde , pakette yer alan her bir grup/iþ (sözleþme) için, teklif vermeyi istedikleri iþleri kendileri seçerek, seçtikleri her bir iþe ait teklif mektubu, teklif birim fiyat cetveli, CD (tümü için 1 adet de olabilir), geçici teminat mektubu, varsa alt yükleniciye yaptýrmayý düþünülen iþlerin listesi, gerekiyorsa iþ ortaklýðý beyannamesi vereceklerdir. Ayrýca bunlarla birlikte diðer tüm yeterlik belgelerini ve teklifleri oluþturan diðer tüm belgeleri ayný zarf içerisinde vereceklerdir. NOT: Ýhale sözleþme yapýldýktan sonra ilgili Ýl Müdürlüðüne devredilecektir. BASIN NO : 422
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Teþvik Güneydoðu'yu uçurdu
T
eþvik paketi Güneydoðu'yu hareketlendirdi. Mardin'e 170, Diyarbakýr'a ise 120 yeni yatýrým baþvurusu yapýldý Teþvik paketi Güneydoðu'yu yatýrýmda uçurdu. Paketin açýklanmasýyla harekete geçen yatýrýmcýlar, Mardin'e 170 yeni yatýrým
için teþvik baþvurusu yaparken, bu rakam Diyarbakýr'da 120'yi aþtý. Þanlýurfa'da yeni kurulacak OSB'de þimdiden yatýrým yapýlacak firma sayýsý 90'a, yatýrým miktarý da 837 milyon TL'ye ulaþtý. Aralarýnda Ülker, Pýnar gibi büyük kuruluþlarýn da bulunduðu 40 firma Þanlýurfa 2'nci OSB'den arsa satýn aldý. Pýnar'ýn et ve süt ürünleri
4
Menþei belli olmayan ürünler çocuðun saðlýðýný tehlikeye atýyor
konusunda 50 milyon liralýk yatýrým düþündüðü belirtilirken, gýda endüstrisinin en büyük yatýrýmcýlarýndan Ülker'in de Urfa'da dondurma üreteceði ifade edildi. Teþvikten önce inþaat çalýþmalarýna baþlayan Hakan Plastik'in ise 2'nci OSB'de 400 kiþiyi istihdam edecek bir yatýrým üzerinde çalýþtýðý bildirildi. Yeni yatýrýmlarla Þanlýurfa'da 5 bin kiþiye istihdam yaratýlmasý bekleniyor. Mardin'de 2012'nin ilk altý ayýnda alýnan 21 adet teþvik belgesiyle 146 milyon TL tutarýnda yatýrým öngörülüyor. Ýlde sadece temmuzda 8 belge alýndý. Bu belgelerin yatýrým tutarý ise 147 milyon TL. Mardin'e en büyük yatýrým talebi ise turizm sektöründen geldi. Þehirde temmuz ayýnda alýnan en geniþ kapsamlý teþvik belgesi, yaklaþýk 100 milyon TL'lik sabit yatýrým tutarýna sahip bir 5 yýldýzlý otelin oldu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün, "Teþvik sistemi 5 ve 6'ncý bölgelerdeki OSB'leri canlandýrdý. Van, Batman, Diyarbakýr ve Þanlýurfa OSB'lerinde, teþvikler açýklandýktan sonra parsel tahsisleri oldu. Diyarbakýr ve Batman dolduðu için geniþletme çalýþmalarýna baþladýk" dedi.
Baþkent'te düzenlenen 'Diyarbakýr Günleri'nde Kürtçeye yoðun ilgi A nkara’da medeniyetler þehri Diyarbakýr’ýn tanýtýmý amacýyla 'Diyarbakýr Günleri' düzenleniyor. Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) açýlýþý yapýlan 'Diyarbakýr Günleri', 30 Eylül’e kadar devam edecek. Etkinlik kapsamýnda Kaynak Kültür Yayýnlarý da Türkçe ve Kürtçe kitaplarýn bulunduðu bir stant açtý. 14 yayýnevi altýnda her yaþa hitap eden bin 700'e yakýn eserin Kaynak Kültür Yayýn'da bulunduðu bilgisini veren Kaynak Kültür yayýnlarý Kurumsal Ýliþkiler Yöneticisi Ragop Coþkun, “Kaynak Yayýn, 16’sý Türkçe, 1’i Kürtçe ve 6 yabancý dilde yayýn yapan 23 yayýnevini bünyesinde bulunduruyor. Bugüne kadar 20 Kürtçe kitap çýkardýk. Peygamberimizin Hayatý, 4 halife ile Türk ve dünya edebiyatýndan seçme kitaplar bulunuyor. Kitaplarýmýza vatandaþlar yoðun ilgisi gösteriyor.” diye konuþtu. Coþkun yayýnladýklarý Kürtçe kitaplar arasýnda Bostan ve Gülistan, Kelile ve Dimne, Mesnevi’den Hikayeler, Gül Devri Serisi, Bediüzzaman, Gül Kokulu Hikayeler ve Fethullah Gülen’in 5 kitabýnýn bulunduðunu söyledi. 'Diyarbakýr Günleri' etkinlikleri kapsamýnda Diyarbakýr Valiliði ve kaymakamlýkla ile Diyarbakýr ilindeki kütüphanelerin zenginleþtirilmesi için projeler geliþtirdiklerini anlatan Coþkun, “Bu projelerimizi tanýtmak ayrýca Diyarbakýr’daki okullarda da bu projelerimizi yapabilmek amacýyla bu etkinliðe katýldýk.” dedi. 33 medeniyete beþiklik eden ve yüzlerce yýllýk tarihi geçmiþe sahip olan Diyarbakýr, tanýtým için Baþkent’e taþýndý. “Diyarbakýr Tanýtým Günleri”
29 Eylül 2012 Cumartesi
O
kullarýn açýlmasýyla birlikte hemen her yerde satýlan kýrtasiye ürünlerinden menþei belli olmayanlarýn çocuklarýn saðlýðýný tehlikeye atabileceði belirtildi. Ebeveynlerin kýrtasiye malzemeleri alýrken, özellikle etiketine dikkat etmesi gerekiyor. Diyarbakýr Adýgüzel Kýrtasiye Satýþ Müdürü Osman Adýgüzel, çocuklarýn saðlýðýný tehlikeye atacak okul araç gereçlerinden uzak durulmasý konusunda anne babalara önemli uyarýlarda bulundu. Adýgüzel, okul ihtiyaçlarýnýn temin edilmeye çalýþýldýðý þu günlerde anne babalarýn öncelikle saðlýða uygun okul araç gereçlerine yönelmesi gerektiðini ifade etti. Adýgüzel, þöyle dedi: "Menþei belli olmayan, kullanýþlý olmayan kalem, silgi, çanta vs. okul malzemelerinin çocuklarýmýzýn saðlýðýna zarar vereceði hepimizin malumudur. Bu nedenle anne babalarýn
çocuklarýna okul alýþ veriþi yaparken, bu hususlarý dikkate almalarý gerekir. Vatandaþlarýmýzýn alým gücü bir hayli sýnýrlý. Bizler bunun bilincinde olarak son derece düþük bir kâr marjýyla öðrencilerimizin ihtiyaçlarýný temin etmeye çalýþýyoruz. Hâtta kimi zaman maliyetine satýþlar bile yaptýðýmýz oluyor. Son 3 yýlý baz aldýðýmýzda özellikle defter, okul çantasý, kalem ve diðer kýrtasiye çeþitlerinde artýþ yapmak bir yana fiyatlarda damping yaptýðýmýz bile oluyor. Özellikle bazý büyük AVM'lerin bu iþe yönelmiþ olmasýnýn, kitap ve kýrtasiyecileri zor durumda býraktýðýný gözlemliyoruz. Kalitesi onaylý, kullanýþlý ve en uygun fiyat seçenekleri ile sýnýrsýz ürün çeþitlerimizi hizmete sunuyoruz. Eðitim öðretimde A'dan Z'ye her türlü ihtiyaca cevap veriyoruz. Öðrencilerimizin bütün okul ihtiyaçlarýný ekonomik fiyatlarla sunuyoruz.” (CÝHAN)
Türkiye'de evlenme arttý, boþanma azaldý T
programýyla Diyarbakýr 27-30 Eylül tarihleri arasýnda Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde misafir aðýrlayacak. Etkinliðin açýlýþýna Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný ve Dýþiþleri Bakaný Hikmet Çetin, Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakan Yardýmcýsý Kutbettin Arzu, CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Sezgin Tanrýkulu ve Gürsel Tekin, Diyarbakýr milletvekilleri ve vatandaþlar katýldý. Diyarbakýr Tanýtým Günleri Komitesi Baþkaný Yelda Yakut, 33 medeniyete yüzyýllarca ev sahipliði yapmýþ olan Diyarbakýr'ýn tarih boyunca kültür ve sanatýn en önemli merkezlerinden birisi olduðunu söyledi. Diyarbakýr'ýn son 30 yýlda bölgede yaþanan þiddet olaylarý nedeniyle haketmediði bir imaj edindiðini bildiren Yakut, bu imajýn
düzeltilmesi için Diyarbakýr Valiliði, Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý, Diyarbakýr Ticaret Borsasý, Dicle Üniversitesi ve Karacadað Kalkýnma Ajansý ile Ankara'da "Diyarbakýr Günleri" organize etmeye karar verdiklerini söyledi. Diyarbakýr’da bulunan tüm mahalli idareler, kaymakamlýklar, sivil toplum kuruluþlarý ve dernekleri tanýtým günlerine davet ettiklerini belirten Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, mahalli idarecilerin etkinliðe katýlmak istemediðini söyledi. Diyarbakýr’ýn tarih, kültür, medeniyet ve sevginin yoðrulduðu bir kent olduðunu belirten Toprak, “33 medeniyet gelmiþ ve medeniyeti adýna bu kente bir iz býrakmýþtýr. Diyarbakýr, inanç ve medeniyet merkezi bir þehirdir. Sevgi, gönül ve gül þehri bu þehre hizmet etmek onur kaynaðýdýr.” dedi. Etkinliðin açýlýþ kurdelesinin kesilmesinin ardýndan Vali Toprak, Hikmet Çetin ve Kutbettin Arzu ile birlikte halk oyunu ekibiyle halay çekti. (CÝHAN)
ürkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) verilerine göre, 2012 yýlýnýn 2. döneminde (Nisan-Mayýs-Haziran), evlenme sayýsý bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 2 artarak, 173 bin 462’ye yükseldi. Evlenme sayýsýnda en fazla artýþ yüzde 4,9 ile Doðu Karadeniz Bölgesi’nde, en fazla düþüþ ise yüzde 4,7 ile Kuzeydoðu Anadolu Bölgesi’nde görüldü. TÜÝK, 2012 yýlýnýn 2. dönem evlenme ve boþanma oranlarýný açýkladý. TÜÝK verilerine göre evlenme sayýsýnda artýþ, boþanma sayýsýnda ise azalma gözlendi. 2012 yýlý 2. dönem verilerine göre, ortalama ilk evlenme yaþý erkekler için 26,8, kadýnlar için 23,7 olarak saptanýrken, erkek ile kadýn arasýndaki ortalama ilk evlenme yaþ farký 3,1 olarak görüldü.
Ýstatistiki Bölge Birimleri Sýnýflamasý, 1. düzeye göre en yüksek ortalama ilk evlenme yaþý erkeklerde 27,6, kadýnlarda 24,8 ile Ýstanbul Bölgesi’nde görüldü. En düþük ortalama ilk evlenme yaþý ise erkeklerde 25,8, kadýnlarda 22,3 ile Orta Anadolu Bölgesi’nde görüldü. Verilere göre, 2012 yýlýnýn 2. döneminde 33 bin 197 çift boþandý. Boþanma sayýsý geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 2,3 azalarak 33 bin 197’ye düþtü. Boþanma sayýsýnda en fazla azalma yüzde 5,8 ile Batý Karadeniz Bölgesi’nde gözlendi. TÜÝK verilerine göre, boþanmalarýn yüzde 40,2’si evliliðin ilk beþ yýlý içinde gerçekleþti. 16 yýl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde ise boþanma 23,8 olarak görüldü. (CÝHAN)
72 Batmanspor Kulübü, beþinci kez soyuldu
B
irinci Amatör Lig'de mücadele eden 72 Batmanspor Kulübü binasý beþinci kez soyuldu. Camlarý kýrýp içeri giren hýrsýzlar kalorifer peteklerinden, yemek tabaklarýna, spor malzemelerinden pimapen kapýlara kadar taþýyabildikleri ne varsa alýp götürdü. Batman Gültepe Mahallesi’nde bulunan Batman 72 Spor Kulübü binasý soyuldu. Pencere önündeki demir korkuluklarý söküp içeri giren hýrsýzlar, içerden ne buldularsa alýp götürdü. Tesiste kullanýlan bütün malzemeleri kendi imkanlarýyla aldýklarýný belirten Kulüp yöneticisi Yahya Kayra, “Son 15 gündür hýrsýzlar içeri girip bütün
malzemelerimizi çalýyor. Sayýn valimiz güvenlik açýsýndan bize bir çare bulsun.” dedi. Birçok kez hýrsýzlarý içerde yakalayýp polise teslim ettiðini kaydeden Kayra, “Hýrsýzlarý defalarca içerde yakalamamýza raðmen herhangi bir sonuç alamadýk, malzemelerimiz bulunamýyor.” þeklinde konuþtu. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Eylül 2012 Cumartesi
Din dersi sýnýfta kalmasýn S D
5
BASINDAN
Tepkileri Efendimiz onaylamýþ mýdýr?
in hocalarý, toplumumuzun yetiþtirmek istediði insan tipine ulaþmada en büyük katkýyý saðlayacak olanlar. Ancak insanlýða hizmet ederken kendi rolümüzü en aktif þekilde oynayabiliyor muyuz? Yahut kaç öðrenciyi gerçek anlamda yetiþtirdik?
Ýstediðinizi hemen verecek olsaydý dine hizmet etmek için Allah'tan ne talep ederdiniz? Para, makam yahut þöhret mi? Hz. Ömer çevresindekilere bu soruyu yönelttiðinde kimi sahralar dolusu koyun, keçi, deve kimi de sandýk dolusu altýn, gümüþ ister. Bunlarla hem Ýslâm'a hem de Müslümanlara hizmet etmeyi düþünürler. Halife bu cevaplarý tatmin edici bulmayýnca, "Peki bir de seni dinleyelim." diyerek bu kez ayný soruyu kendisine yöneltirler. Halife Ömer, "Rabb'im benim duamý kabul edip isteðimi verecek olsaydý ne sandýk dolusu altýn isterdim ne de gümüþ. Ben Rabb'imden Ebu Ubeyde, Salim, Muaz gibi yetiþtirilmiþ adam isterdim." der ve ilave eder: "Çünkü, Ýslâm'a hizmet, yetiþtirilmiþ idealist adamla olur. Adamýn varsa her þeyin var demektir. Adamýn yoksa hiçbir þeyin yoktur." Hz. Ömer'in söz ettiði adam ve bu adamý yetiþtiren kiþi günümüzde hiç kuþkusuz öðretmenler. Zira bir çocuk, gün içinde anne-babasýndan daha fazla öðretmenini görüyor, ailesi tarafýndan ona teslim ediliyor. Zaten öðretmenin gayesi de eðitmek, öðretmek ve ilminin zekâtýný verebilmek deðil mi? Ýlmin zekâtý da sahip olunan bilgiyle Allah'ý ve Peygamberimiz'i (sallallahu aleyhi ve sellem) öðretmekle tam anlamýyla yerine getirilmiþ oluyor. Peki örgün eðitimde bu nasýl olacak? Mesela bir edebiyat öðretmeni, dili doðru kullanmayý öðretirken kelimelerin mana zenginliðine deðinebilir. Bir beden eðitimi öðretmeni koþu yaptýrýrken öðrencisi yorulduðunda sýrtýný sývazlayarak 'Peygamberimiz de koþardý' diyebilir. Ya da Efendimiz'le Hz. Aiþe'nin koþu yarýþlarýndan dem vurabilir. Bir müzik
öðretmeni sesler arasýndaki renk farklýlýðýný belirtebilir. Yani hangi branþla ilgilenilirse ilgilenilsin mühim olan "Allah'ým bugün dinim adýna derste öðrencilere ne verebildim?" sorusuna olumlu cevap verebilmek. Zira beyaz bir sayfa hükmündeki beyinler, en çok da öðretmeninden alacaðý saðlýklý eðitim-öðretimle doðru düþünce ve saðlam inanca ulaþabiliyor. Tabii din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmeni iseniz sorumluluðunuz birkaç kat daha artýyor. Çünkü sadece öðrencinin dinini öðrenmesi, iyi ve ahlâklý bir insan olmasý adýna görevlendirilmiþsiniz. Peki hiç sizin hayatýnýzda öðrencisi için bu kadar önem arz ettiðinin bilincinde olan bir din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmeniniz oldu mu? Bu bilinçle hareket eden bir hocanýz varsa eðer aradan uzun yýllar geçmiþ olsa da muhakkak onun dersi iþleyiþ þekli yahut davranýþlarý gözünüzün önüne geliyordur. Týpký 10 yýl önce liseden mezun olmuþ Murat Gezer gibi.
"Bana bir Müslüman'ýn nasýl olmasý gerektiðini sözleriyle deðil davranýþlarýyla gösteren, hayatýmda örnek aldýðým tek kiþiydi." sözleriyle yâd ediyor hocasýný Gezer. Din kültürü hocasý ile ilgili kötü hatýralara sahip kiþiler de yok deðil maalesef. 27 yaþýndaki Ahmet Kýlýç, "Ortaokul ikinci sýnýftaydým. Hoca yaradýlýþtan bahsediyordu ben de kendisine, 'Madem her þeyin bir yarataný var, Allah'ý kim yarattý?' diye sormuþtum, o soruyu sorduktan 15 saniye sonra gelen tokadý unutamam." ifadeleriyle anlatýyor zihninde yer eden din kültürü öðretmenini. Bu iki örnekten de anlýyoruz ki iyi de kötü de akýlda kalýyor. O zaman öðrencileri tarafýndan hayýrla yâd edilmek isteyen din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmenleri baþta olmak üzere dini öðreten kiþilerin dikkat etmesi gereken pek çok husus var. Bunlarýn baþýnda konuyu salt anlatmakla yetinmeyip kendi hayatlarýna da tatbik etmeleri geliyor. Çünkü öðrenciler bu dersi veren hocalarý adeta bir canlý kamera gibi izliyor ve kaydediyor. Din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmeni Ramazan Koç'un, "Diðer öðretmenlerin yaptýklarý bazý olumsuz davranýþlarý bir din kültürü hocasýnýn yapmasý öðrenciler tarafýndan hoþ karþýlanmýyor." demesi de tezimizi destekliyor. Liseliler daha az ilgi gösteriyor
Uzmanlar, polenlerin sadece ilkbahar mevsiminde deðil, türüne göre sene boyunca havaya salýndýðýný hatýrlatýyor ve "Sabah saat 05.0010.00 arasý, gerekmedikçe dýþarý çýkmayýn!" uyarýsý yapýyor.
M. Sait Çakar
ise bu yýl yapýldý. Önümüzdeki eðitim-öðretim döneminde öðrenciler, sadece din dersiyle yetinmeyip Kur'an-ý Kerim ve Hz. Muhammed'in hayatý dersleriyle beþinci sýnýfta tanýþacak. 6. sýnýfta da tecvit öðrenebilecekler.
Her ne kadar dinî eðitime yönelik çeþitli adýmlar atýlsa da günümüzde öðrencilerin bu derse ilgileri farklýlýk gösteriyor. Müfettiþler Derneði Baþkaný Doðan Ceylan, liselerde din kültürü dersine ilginin daha az, ortaokulda biraz daha fazla ama yetersiz olduðu kanaatinde. Araþtýrmalar da Ceylan'ýn görüþünü destekler nitelikte. Geçtiðimiz yýllarda Uludað Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi tarafýndan ilköðretim 8. sýnýf öðrencileri üzerinde yapýlan bir çalýþmada öðrencilerin derse önem verdiði ve öðrendiklerinden olumlu etkilendikleri saptandý. Öyle ki öðrencilerin bu derste edindikleri deðerler vasýtasýyla arkadaþlarýyla iyi geçindikleri, sorumluluk duygusu kazandýklarý, iyi huylu ve tutarlý olduklarý, aile büyüklerine saygýlý davrandýklarý belirlendi. "Din dersi sizin için ne anlam ifade ediyor?" sorusunu lise eðitimi gören öðrencilere yönelttiðimizde ise genellikle geçmesi en kolay, kaynatmaya en müsait derslerden biri olduðu cevabýný alýyoruz. Din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmeni Elif Cava da liselilerin din dersini genelde boþ bir ders olarak nitelendirdiklerinden yakýnýyor. Cava'ya göre bunun en büyük sebebi bu derse farklý branþtaki bir hocanýn giriyor olmasý. Ýþte çarpýcý bir örnek: Din dersi hocasý olmadýðý halde öðretmen yokluðu sebebiyle bu derse girdiðini belirten A.K. da ders esnasýnda imanýn þartlarýndan birini hatýrlayamadýðýný, cep telefonuyla birkaç arkadaþýný aradýðýný onlardan da cevap alamayýnca "Çocuklar diðerini de siz araþtýrýn gelin." dediðini anlatýyor. Doðan Ceylan, liselilerin ilgisizliði ve dersten memnun kalýnmamasýna baþka bir neden olarak öðretmenlerin ders iþleyiþ þeklini gösteriyor. Ona göre öðretmenler öðrencilerin düþünmelerini, araþtýrmalarýný gerektiren birçok etkinliði uygulamýyor. Bazý sýnýflarda öðrenci çalýþma kitaplarýnda yer alan etkinliklerse hiç yapýlmýyor. Bu durum da öðrencileri dersten soðutuyor. Ceylan'a "Öðrencilerin gözünde din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmenlerinin genel imajý nedir?" sorusunu yönelttiðimizde "Öðretmenden ziyade derslerde öðrencilere bol bol nasihat eden bir kiþi." cevabýný alýyoruz. Tabii ki bunun en büyük sebebi öðretmenlerin tutumlarý. Zira Ceylan'a göre pek çok din öðretmeni, konularýný kendi hocalarýndan gördükleri gibi "konuyu okut, özetle, sor, nasihat et" þeklinde iþliyor. Öðretmenden ziyade vaiz tavýrlarý sergiliyorlar. Çoðu hoca, öðrencilerin akademik baþarýlarý, geliþimleri, sorunlarý ve eðitimdeki yeni geliþmelerle ilgilenmiyor. Bu da din öðretmenini öðrencilere cazip göstermiyor. Oysa yapýlan bir araþtýrmaya göre öðrenciler, din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmenlerini 'þahsiyet sahibi, saðlam karakterli, kendileri ile iyi iliþkiler kurabilen' bir kiþi olarak görmek istiyor. Özellikle de sözü ile davranýþlarýnýn tutarlý olmasýna büyük ehemmiyet veriyorlar. Öðrenciler bize bir kez daha þu teblið prensibini hatýrlatýyor ki "Önce kendin yaþayacaksýn ki sözün tesirli olsun."
Geçmiþ yýllarda öðrenciler, din öðretmenleriyle haftada bir ayný sýnýfýn havasýný soluyordu. Bazý öðrencilerse hiç buluþmuyordu. Zira bu ders 30 yýl öncesine kadar ilköðretim ve ortaöðretimde seçmeli olarak okutuluyordu. Bu durum okulda din dersine girenler ve girmeyenler olarak iki kesimin oluþmasýna yol açtý ve aralarýnda da zaman zaman hararetli tartýþmalarýn çýkmasýna yol açýyordu. 1980 darbesi öncesinde yaþanan ve ülkeyi bölünüp parçalanma noktasýna getiren olaylardan sonra 1982–1983 eðitimöðretim yýlýnda köklü düzenlemelere gidildi.
Öðrencilerinin gönlünde taht kuran öðretmenler
Bu tanzim sonunda din ve ahlâk öðretimi birleþtirildi ve bütün ilk-ortaöðretim kurumlarýnda zorunlu olmasýna karar verildi. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, ilköðretim 4. ve 5. sýnýflar ile ortaokulun tüm sýnýflarýnda haftada 2 saat, liselerde ise 1 saat zorunlu oldu. Bu sistem hâlâ geçerliliðini korusa da zaman zaman müfredat deðiþtirildi. En köklü içerik deðiþikliði
Din kültürü ve ahlâk bilgisi derslerinin iþleniþ biçimi eleþtirilse de bazý öðretmenler var ki uyguladýklarý yöntemlerle adeta öðrencilerinin gönlünde taht kurmuþ. Bunlardan biri de 24 yýldýr din öðretmenliði yapan Ramazan Koç. O, ders anlatýrken öðrencilerin bilerek kafalarýný karýþtýrýyor. Gelin ders anlatma tarzýný kendinden dinleyelim: “Mesela Allah'a iman konusunu iþleyeceðiz. 'Çocuklar içinizde Allah'a inanan var mý?' diye soruyorum. Hepsinin parmaklarý havada. 'Ýçinizde hiç Allah'ý gören var mý?' diyorum. Cevap yok. 'Peki, görmediðiniz bir Allah'a nasýl
inanýyorsunuz?' diye soruyorum. Karþýsýndakini ikna edemeyecek bazý cümleler söylüyorlar. 'Onlarýn doðru olduðunu nereden biliyorsunuz. Belki de sizi kandýrýyorlar. Ne dersiniz?' diye soruyorum. Afallýyorlar. Belki de 'Bu ne biçim din hocasý böyle? Tövbe tövbe!' diyorlar. Yine kader konusunu iþleyeceðiz. Kaderin ne olduðunu soruyorum. Anladýklarý kadar anlatmaya çalýþýyorlar. Hep kafalarýný karýþtýracak çýkýþlar ve itirazlar yapýyorum. Kafalarý iyice karýþýyor. 'Haftaya kadar bir düþünün bakalým.' diyorum. Ertesi hafta konuyu anlatmaya baþlayýnca da doðal olarak ilgiyle dinliyorlar." Ramazan Hoca, ders verme þekliyle hem öðrencilerin dinini merak ederek öðrenmelerini saðlýyor hem de onlarýn araþtýrma güdülerini devreye sokarak derse ilgiyi artýrýyor. Bazý öðretmenler de gençlerin ilgisini çekebilmek için konuya iliþkin videolar izlettiriyor, dersi güncel olaylarla iliþkilendiriyorlar. Kimi hoca, yazýlý yaparken öyle sorular soruyor ki bu þekilde öðrencilerin en önemli detaylara vakýf olmalarýný saðlýyor. Kimi de talebelerinin diðer derslerdeki baþarýsýyla ve okul dýþýndaki sorunlarýyla da ilgileniyor. Böylece öðrenciler de onlarý imam veya vaiz olarak deðil, saygýn bir öðretmen olarak görüyorlar.
Dinimize göre ömründe tek bir kiþinin bile hidayete ermesine vesile olan insan, hayatýný Allah rýzasý doðrultusunda deðerlendirmiþ sayýlýyor. Bu açýdan baktýðýmýzda görevinin þuurunda olan öðretmen, bir deðil, on deðil belki de yüzlerce çocuðun doðru düþünmesini, saðlam bir inanca ve ahlâka sahip olmasýný saðlýyor. Yani ilmini doðru teblið ederek yaratýlýþ gayesine hizmet ediyor. Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de ilim öðretenin, sadece dua ve zikirle meþgul olandan daha efdal olduðunu ifade ediyor. Nitekim Peygamberimiz, bir gün mescide girdiðinde iki yanda iki grup insan görüyor. Bir grup ilimle meþgul oluyor diðeri ise dua ve zikirle iþtigal ediyor. Bunun üzerine Efendimiz, "Bu iki grubun ikisi de hayýr üzeredirler. Ancak onlardan birisi diðerinden daha hayýrlý bir meþguliyet içindedir. Çünkü onlar ilimle meþgul oluyorlar. Hem kendileri öðreniyor hem de baþkalarýna öðretiyorlar. Diðerleri de zikir ve dua ile meþguller. Zikir ve dua da ilimle birlikte olursa ayný deðerde olur." buyuruyor. Velhasýl öðrencilerin ahlâkî geliþimi ve dinini kavramasýnda, din kültürü ve ahlâk bilgisi öðretmenlerine büyük görev düþüyor. Toplumumuzun yetiþtirmek istediði insan tipine ulaþmada en büyük katkýyý saðlayacak onlar çünkü. Ancak þu da göz ardý edilmemeli hangi branþtan olursa olsun her öðretmenin, insanlýða hizmet ederken kendi rolünü en aktif þekilde oynamasý gerekiyor. Mesela Türkçe öðretmeninin, derste "Din ve ahlâk adýna ne verebilirim?" diye düþünmesi, biyoloji öðretmeninin insan vücudunun kýsýmlarýný öðretirken ya da bir bitkiyi tanýtýrken Allah'ýn Bari (Yaratan, kusursuzca var eden) ismine atýfta bulunabilmesi, hakeza kimya öðretmeninin atomu açýklarken, Kur'an'da dünyanýn yaratýlýþýnýn nasýl verildiðinden bahsedebilmesi lazým. Eski âlimler bir araya gelince, birbirlerine "Kaç kiþinin katilisiniz?'' diye sorarmýþ. Yani "Yetiþtir diye teslim edilen kaç öðrenciye sahip çýkamadýn, onlarý ilim kervanýna katamadýn da onlarýn bir nevi katili oldun." derlermiþ. Acaba öðretmenler kaç öðrenciyi gerçek anlamda yetiþtirdi ya da istemeden katili oldu? Soyut varlýklarý sorguluyorlar Öðrenciler din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde daha çok bilinmeyene, görülmeyene karþý merak içindeler. Din öðretmenleri, çoðunlukla cinler, melekler, ahiret, cennet, cehennem, kabir ile ilgili sorularla karþýlaþýyorlar. Ayrýca Allah'ýn zatý, neye benzediði, evveli gibi mevzular da öðrencilerin kafalarýný meþgul ediyor. Öðrencilerin en çok korktuðu þey ise öldükten sonra sevdiklerinden ayrýlmak.
özümona "ifade hürriyeti" adýna Efendimiz'e dil uzatan film, Ýslam dünyasýnda büyü tepki topladý.
Tepki vermemek Allah Resûlü'ne (sallallahu aleyhi ve sellem) ciddi bir vefasýzlýk olurdu. Bundan sonra da benzer provokatif hareketler, filmler, karikatürler olacaktýr. Müslümanlar buna en etkili tepkiyi de vermelidirler. Ancak böyle olaylarda tepkimiz Müslümanca ve Müslümanlýða yakýþýr bir þekilde olmuyor. Maalesef son olayda Ýslâm'ý kýlýç dini gibi gösteren, þiddetin dýþýnda bir yola izin vermeyen bir manzara oluþtu. Konuyla hiç alakasý olmayan insanlar öldürüldü. Binalar yakýldý, yýkýldý. Bütün bunlar Efendimiz'e olan baðlýlýktan(!) ötürü yapýldý. Oysa bundan herhalde en çok Resûl-i Kibriyâ Efendimiz'in mübarek ruhlarý incinmiþtir. Çünkü O (sallallahu aleyhi ve sellem), düþmanlarýyla mücadele ederken Ýslâm'ýn getirdiði prensiplerden kýl kadar inhiraf etmemiþti. Peki bu prensipler neydi?
Kýsaca özetleyecek olursak, evvela Ýslâm bir millet veya ferdin, kendi varlýðýný tehdit eden güce karþý, nefis müdafaasýný, karþý koymayý meþru kýlar hatta bazý durumlarda bunu emreder. Meselâ, hasým bir ülke, aradaki sýnýrlarý ihlal ederek topraklarýmýza girse veya kendi içimizdeki bazý kimseleri yýlan-çýyan haline getirip üzerimize saldýrtsa ne yapmak gerekir? Elbette bu durumlarda muhataba anlayacaðý dilden bir cevabý vermek þarttýr. Burada savaþ kaçýnýlmazdýr. Ýþte, bu noktadan hareketle, Allah Resûlü tam 14 asýr evvel kuvvet kullanmayý da bir disiplin olarak kabul etmiþtir. Müslüman'ýn Müslümanca yaþayabilmesi için, hikmetin yanýnda kuvvetin, irþadýn yanýnda caydýrýcý gücün bulunmasý zaruretine de parmak basmýþtýr. Bu þekilde bize onurlu ve haysiyetli yaþama yollarýný göstermiþtir. Ýkinci olarak; Ýslâm'da, mazlumun, maðdurun, mahkûmun, sahipsiz ve garibin imdadýna koþmak için harp meþru kýlýnmýþtýr. Mü'minin vazifelerinden biri de budur. Allah bizi yeryüzünde hakký yerine koymakla vazifelendirmiþtir. O noktayý tutmayý varlýðýmýzýn gayesi bilmeli ve elde etmeye çalýþmalýyýz. Dünyanýn neresinde olursa olsun mazlumun iniltisini dindirecek, ihtiyaçlarýný giderecek bir güçte ve konumda olmalýyýz. Üçüncü bir husus da þudur: Ýslâm, hak ve hakîkati, doðruluk ve istikameti neþretme hürriyetinin birileri tarafýndan engellenmesi durumunda, o hürriyeti muhafaza etmek ve saðlama almak için harbe izin vermiþtir. Burada þu ayrýntýyý kaçýrmamak gerekiyor; hak ve hakîkati neþretmek için muharebe yapýlmaz! Hak ve hakîkati neþretme hürriyeti engelleniyorsa onun için muharebe yapýlýr. Dünyanýn dört bir yanýnda Ýslâm'ý anlatma, güzellikleri insanlara taþýma faaliyeti birileri tarafýndan engelleniyorsa o engelleri kaldýrmak adýna devrin þartlarýna göre mücadeleye izin verilmiþtir. Müslümanlar düþünce hürriyetini korumak ve muhafaza etmek için çalýþacak ve sertliklerin, karþý koymalarýn bertaraf edildiði ölçüde dinlerini neþredeceklerdir. Bunu yaparken de insanlýk þeref ve haysiyetini rencide etmeyeceklerdir. Çoluk-çocuða, kadýnlara, yaþlýlara ve mâbedlere çekilip kendisini ibadet ü taate veren insanlara zarar vermeyeceklerdir. Meselenin esas muhatabýyla ve o muhatabýn muharip gücüyle savaþacaklardýr. Konuyla hiçbir alakasý olmayan insanlarý öldürmenin, elçilikleri iþgal edip yakýp yýkmanýn bu prensipler arasýnda bir dayanaðý yoktur. Günümüzde sözde medeni dünyanýn bu noktanýn neresinde olduðu da hepimizin malumudur ama bu bizi ayný yanlýþý yapmaya sevk etmemelidir. Bir diðer önemli husus da, Ýslâm'da savaþ ve silahlý mücadele kararýnýn bir devlet otoritesi tarafýndan verilmesidir. Kiþiler, gruplar, örgütler din adýna da baþka gayeler adýna da savaþ ve öldürme kararlarý veremez. Ancak bir devlet, yukarýda özetle bahsettiðimiz sebeplerden ötürü savaþ kararý alýr ve uygular. Bunun dýþýndaki kararlarýn ve uygulamalarýn bir meþruiyeti yoktur. Bugünkü halimiz maalesef her meselede olduðu gibi bu konuda da Ýslâm'dan ne kadar bîhaber ve uzak olduðumuzu gösteriyor. Her halife ve tabii baþta Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) etrafa asker gönderirken; "Yaþlýlara, kadýnlara, çocuklara, kendisini ibadet ü taate vermiþ ruhbanlara ve mabedlere iliþmeyiniz! Aðaçlarý yakmayýnýz! Hayvanlara dokunmayýnýz! Ve servetleri heder etmeyiniz." diye emirler veriyorlardý. Ýnsafsýz bir kýsým art niyet sahiplerinin tarif ettiði gibi, Müslümanlýk asla bir kýlýç ve kan dini deðildir. Vâkýa Efendimiz kýlýç kullanmýþtýr. O'nun bu hususiyeti önceki peygamberler tarafýndan da haber verilmiþtir. Ýncil O'nu anlatýrken, "O'nun elinde kýlýcý vardýr." diye tarif eder. Ýcabýnda hak edenlerle yaka paça olacak ve savaþacaktýr. Bu þartlar altýnda Allah Resûlü, cihada memur edilmiþti ve hasýmlarýyla da yukarýdaki þartlar altýnda hesaplaþtý. Bugün baþta Fransýz Ýhtilali olmak üzere bir kýsým özgürlükçü (!) hareketlerde kaç bin insanýn can verdiðini biliyoruz. Her iki dünya savaþýnda, milyonlarca insan öldürüldü. Komünizm, yerleþtiði coðrafyalarda kan seylaplarý oluþturdu. Þimdilerde dünyanýn deðiþik yerlerine özgürlük ve barýþ götürme iddiasýyla ortaya çýkanlarýn aldýklarý canýn hadd ü hesabý yok. Bütün bunlar ortadayken Ýslâm'ý bir savaþ dini, Müslümanlarý da terör elemaný olarak gösteren zihniyetin iyi niyetinden söz edemeyiz. Edemeyiz ama Müslümanlarýn da basiretli olup bu yaygaralara malzeme oluþturacak tavýr ve duruþlardan uzak durmalarý gerekiyor. Süleyman Sargýn (Zaman) s.sargin@zaman.com.tr 28 Eylül 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
29 Eylül 2012 Cumartesi
6
Terör örgütünün 38 gün sonra serbest býraktýðý AK Partili Çelikkanat istifa etti
D
iyarbakýr’da, terör örgütü PKK tarafýndan iki ay alýkonulduktan sonra serbest býrakýlan AK Parti Sur Ýlçe Baþkaný Hamit Çelikkanat, AK Parti’den istifa ettiðini açýkladý. Çelikkanat, "Hür irademle istifa ediyorum." dedi. Diyarbakýr'ýn Dicle ilçesinde ikamet eden akrabalarýyla bayramlaþmaya giden Çelikkanat'ýn yolu, terör örgütü PKK tarafýndan kesildi. PKK, Çelikkanat'ýn eþi ve çocuklarýný gönderirken kendisini kaçýrdý.
Bu süre zarfýnda herhangi bir kötü muameleye maruz kalmadýðýný ileri süren Çelikkanat, sadece yolda doða þartlarýnýn zorlu olduðunu, bütün ihtiyaçlarýnýn karþýlandýðýný savundu. Terör örgütü PKK tarafýndan alýkonulmasýnýn nedenini ‘AK Partili’ olmasýndan dolayý olduðunu belirten Çelikkanat, “Üyesi olduðum AK Parti'de daha önce de 10 ay baþkanlýðým oldu. AK Partili olduðumdan dolayý beni yakaladýlar. Baþka bir konudan deðil.” dedi. Bu ifadelerinin ardýndan AK Parti eski Sur Ýlçe Baþkaný Çelikkanat, “Özgür irademle AK Parti’den istifa ediyorum.” diyerek, kamuoyuna istifasýný bildirdi. Çelikkanat, bunun kiþisel kararý olduðunu dile getirdi. Gazetecilerin, ‘Size bir
S
telkinde bulunulduðu için mi istifa ediyorsunuz?’ sorusuna Çelikkanat, þöyle cevap verdi: "Hayýr, bu benim kendi kararým.
elinde olanlarýn serbest býrakýlmasýnýn yeni bir sürecin baþlamasý açýsýndan önemli olduðunu söyledi.
Siyasi bir mesaj vermek istemiyorum. Yani bu benim kendi düþüncem." '35 gün boyunca nerede kaldýnýz?' sorusuna ise “Soru almayayým. Yaþadýðým þeyleri anlattým. Partide de aktif bir þeyim yok.” þeklinde cevap verdi. Çelikkanat, ‘Sizi kaçýranlarla ilgili savcýlýða herhangi bir bilgi verdiniz mi? Þikayette bulundunuz mu?” þeklindeki sorulara, “Bana bu konuyla ilgili daha çok soru sormasanýz daha iyi.
Aktar, kaymakam adayý, polis ve diðer sivillerin de serbest býrakýlmasýný istediðini dile getirdi. Kaçýrýlmalarla ilgili iyi haberlerin geleceði bilgisini veren Aktar, AK Parti Hakkari Ýl Baþkaný’nýn da teslim edileceðine dair bir bilgi aldýklarýný ifade ederek, “Irak’ýn Kürt bölgesinde bir teslim alma olacak.” Dedi. (CÝHAN)
Soru almayacaðýmý söyledim. Savcýlýða çýkmadým, bir yere gitmedim.” þeklinde cevap verdi. Çelikkanat, gazetecilerin ýsrarlý sorularýna raðmen cevap vermemeyi tercih etti. Ýnsan Haklarý Derneði Diyarbakýr Þube Baþkaný Raci Bilici de sivil toplum kuruluþlarý olarak çaðrýda bulunduklarýný, bu sese kulak veren terör örgütünün Hamit Çelikkanat’ý serbest býraktýðýný dile getirdi. Bilici, hiç kimsenin düþüncesinden ve siyasi tercihlerinden ötürü özgürlüðünden mahrum býrakýlmamasý gerektiðini ifade etti. Terör örgütü PKK’nýn elinde 7 asker, 1 polis ve 1 kaymakam adayýnýn bulunduðunu hatýrlatan Bilici, alýkonulanlarýn serbest býrakýlmasý çaðrýsýnda bulunduklarýný kaydetti. Diyarbakýr Barosu Baþkaný Emin Aktar ise terör örgütü PKK’nýn
uriye'nin Türkiye sýnýrýndaki Tel Abyad bölgesinde muhalif güçlerle çatýþan Suriy ordusunun attýðý top mermilerinden biri Akçakale'ye düþtü. Olayda 3 kiþi yaralandý. Akçakale'ye düþen havan mermilerinden bir tanesi Akçakale Hükümet Konaðý'nýn güney tarafýna isabet etti. Top mermisi ilçede avukatlýk yapan Mehmet Yýldýrým’ýn bürosu ile bir evin arasýna düþtü. Düþmesinden iki saniye sonra patlayan havan topu ortalýðý savaþ alanýna çevirdi. Topun düþtüðü yerin iki tarafýndaki iþyeri ve ev duvarý yýkýldý. Çevredeki yaklaþýk 10 iþyerinin ise camlarý kýrýldý. Enkaz, belediye ekiplerince temizlendi. Bu arada düþen havan mermisi nedeniyle yaralanan 3 kiþi hastaneye kaldýrýldý. Bu arada dün akþam yerel
bir televizyonda konuþan Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç ise korkulacak bir durumun olmadýðýný söyledi. Güvenç, alýnan istihbarata göre 4 tankýn ilçeye 13 kilometre uzaklýkta konuþlandýðýný belirtti. Güvenç, sýnýrýn bu tarafýna düþen þarapnel parçalarý için ise Suriye yetkililerinin bilgilendirildiðini ifade etti. (CÝHAN)
"PKK'nýn müzakeresi yeniden nefes almak için taktik yol olabilir"
B
aþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn 'Gerekirse Ýmralý'yla görüþülebilir' yönündeki sözleri müzakere sürecini yeniden gündeme taþýdý. Kürt siyasetçi ve yazar Ýbrahim Güçlü, terör örgütü PKK'nýn elebaþlarýndan Duran Kalkan'ýn sözlerini hatýrlatarak özellikle Oslo dönemindeki müzakerelerin kendilerini gevþettiðini söylediðini aktardý. Duran Kalkan'ýn bundan sonraki sorunun müzakere deðil belirlenen hedeflere ulaþmak, müzakere deðil savaþmak olduðunu söylediðini dile getiren Güçlü, müzakerenin faydacý olmadýðýný belirterek sýkýþan PKK'nýn yeniden nefes almak için taktik yolu olabileceðini düþündüðünü ifade etti.
PKK'nýn müzakere tutumunu ateþkes gibi olduðunu anlatan Güçlü, yeniden toparlanmak için zaman kazanmaya çalýþtýðýný vurguladý. Müzakere yararlý olsa, PKK böyle düþünce bile müzakerelerin baþlamasýnýn örgütün elinde olmadýðýna dikkat çeken Güçlü, "Týpký devam eden savaþta olduðu gibi. Savaþ Ýran ve Suriye'nin elindedir. Suriye, Ýran istediði zaman müzakere olacaktýr. Þuan istemediðine göre, Türkiye'de krizin derinleþmesini istediðine göre oyalama taktiðidir. Kendileri özgür, baðýmsýz karar verecek durumda deðiller." diye konuþtu. Hükümetin kafayý müzakerelere takmak yerine Kürtleri, Kürt halkýný nasýl kazanabileceðini düþünmesi
gerektiðinin altýný çizen Güçlü, "Bu devlet nasýl Kürtlerin devleti olabilir, nasýl Türklerle eþit hale gelebilirler. Hükümet buna kafa yormalý." þeklinde konuþtu. "Öcalan devre dýþý kaldý" Yazar Ümit Fýrat ise bunun top çevirmek dýþýnda bir anlam taþýmadýðýný belirterek müzakerelerin böyle çaðrýlarla olmayacaðýný söyledi. Bunlarýn, 'müzakere yapalým' çaðrýsýnýn olmamasýna yol açacaðýna dikkat çeken Fýrat, "'Zübeyir Aydar çaðýrdý, hadi gidip görüþelim' böyle devlet politikasý olur mu? O çaðrýyý ben tersinden okuyorum. Zübeyir Aydar, o çaðrýyý yaparak haddini aþmýþtýr. PKK'da ve savaþan örgütte on kuruþluk on paralýk bir aðýrlýðý da yoktur. Eðer 'hala biz müzakereye açýðýz diyalogdan yanayýz' gibi ifadeler dikkate alýnacaksa bunu Cemil Bayýk ya da Duran Kalkan açýklarsa bir anlam taþýr. Karayýlan da deðil hatta Abdullah Öcalan da deðil." þeklinde konuþtu. Hükümetin bu konuda kesinlikle yurttaþlarýna karþý, sadece Kürtlere karþý deðil genel olarak demokratikleþme gibi vaadi olduðunu hatýrlatan Fýrat, "Baþbakan'ýn 'durmak yok hizmete devam' gibi bir seçim sloganý vardý. Bunu sýk sýkta kullanýr. O zaman biz buraya bakmak zorundayýz. Yurttaþlarýna karþý ne gibi hizmetler ne gibi özgürlük alanlarý gerçekleþtirecek? PKK ile müzakere falan deðil PKK ile silah nasýl býrakýlýr üzerinde durulmalý. Reform sürecini siz inandýrýcý bir þekilde günlük hayata sokarsanýz. Ýnsanlar bu reformu yaþarken diðer taraftan PKK'nýn da burada silah býrakmasý mümkün." dedi. 1999 yýlýnda silahlý mücadelenin býrakýldýðýný ancak 2004 yýlýnda tekrar baþladýðýný dile getiren Fýrat, "Aðýrlýklý olarak 2004 yýlýnda savaþý baþlatanlarýn insiyatifinden çýktý. Abdullah Öcalan da devre dýþý kaldý. O savaþý baþlatan adam bugün savaþý durduracak insiyatiften uzak." diye konuþtu. (CÝHAN) Zayi
Ailesinin haber vermesi üzerine araþtýrma yapan güvenlik güçleri, Çelikkanat'ýn bir grup terörist tarafýndan kaçýrýldýðýný belirlemiþti. Aradan geçen iki aylýk süreçten sonra Hamit Çelikkanat, terör örgütü tarafýndan serbest býrakýldý. Ýnsan Haklarý Derneði (ÝHD) Diyarbakýr Þubesi’nde basýn toplantýsý düzenleyen Çelikkanat, yaklaþýk olarak 38 gün terör örgütü PKK tarafýndan alýkoyulduðunu söyledi.
Suriye askerlerinin attýðý top mermisi Akçakale’ye düþtü: 3 yaralý
Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Gazali IÞIK T. C. No: 14507741762