Mardinliler Suriyeliler için Platform oluþturdu
Federasyon çatýsý altýnda birleþen Mardinliler birlik beraberlik mesajý verdi
S
uriye'de yaþanan çatýþmalardan dolayý, maðdur olan Suriyelilere yardým etmek için harekete geçen Mardinli sivil toplum kuruluþlarý (STK), "Suriye-Mardin Yardýmlaþma Platformu" adýyla yeni bir oluþum gerçekleþtirdi. Mardin'de faaliyet gösteren ve bünyesinde 41 STK'yý barýndýran Mardin STK Platformu, önceki akþam Suriye gündemiyle ilgili gerçekleþtirdiði toplantýda, Suriyelilere yardým elini uzatmak için birinci derecede faaliyet içerisinde olacak bir platform oluþturma kararý aldý. Sayfa 2’de
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
3 Aralýk 2012 Pazartesi
Yýl: 9 Sayý 2510 Fiyatý :25 Kr
zmir'de bulunan 11 Mardin hemþehri derneði, Ýzmir Mardinliler Federasyonu (ÝMAF) çatýsý altýnda birleþti. Kuruluþunu
Ý
tamamladýktan sonra ilk toplantýsýný yapan Ýzmir Mardinliler Federasyonu üyeleri, birlik beraberlik mesajlarý verdi. Sayfa 2’de
Vatandaþýn evrak çilesi bitiyor
A
dlî sicil kaydý, askerliðe elveriþlilik durumu, ikametgâh kaydý gibi teferruatlarla artýk vatandaþ uðraþmayacak. Baþbakanlýk tarafýndan hayata
geçirilecek proje sayesinde ilgili kurum, bilgi havuzuna müracaat ederek doðrudan kendisi gerekli evraký temin edecek. Sayfa 6’da
Aðýz ve Diþ Saðlýðý masaya yatýrýldý Mardin’de ‘Diþ Hekimliði Haftasý’ nedeniyle 2'ncisi yapýlan Diþ Hekimliði Sempozyumunda sorunlar ve çözüm yollarý konuþuldu. M. Sait Çakar
D
Þefkat eli projesi Sedat Aslanaçier
M
ardin Saðlýk Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanan Þefkat Eli Projesi baþladý.
Mardin Saðlýk Müdürü Mehmet Derviþ, Sosyal Destek Programý'nca desteklenen proje kapsamýnda, 25 genç kadýna hasta ve yaþlý bakýmý konusunda eðitim verileceðini ve istihdam saðlanacaðýný belirtti. Derviþ, eðitimden yararlanmak isteyen hasta ve yaþlý yakýnlarýnýn, Saðlýk Ýl Müdürlüðü Proje Ofisi'ne baþvurmalarý gerektiðini kaydetti. Proje kapsamýnda verilen eðitimlerin ilk dersinde konuþan Derviþ, projenin önemini anlattý. Teorik ve pratik eðitimi 6 ay sürecek olan projenin, 1 koordinatör ve 3 eðitimci tarafýndan yürütüleceði kaydedildi.
iþ Hekimliði Haftasý nedeniyle Mardin'de Aðýz Diþ Saðlýðý masaya yatýrýldý. Mardin Yay Grand otelinin ev sahipliðinde yapýlan 2'nci Diþ Hekimliði Sempozyumu ile sorunlar ve çözüm yollarý konuþmacýlar tarafýndan dile getirildi. Bu mesleði ifa ederken dil, din, ýrk, mezhep ayrýmý gözetmeksizin her insana etik deðerler çerçevesinde bilgimizin sonuçlarýný sunmamýz ve onlarýn iyileþmesine, hastalýklarýnýn tedavisine katký bulunmasýnýn hedeflendiði sempozyumun açýlýþýnda konuþan Saðlýk Mensuplarý Derneði (SEMADER) Baþkaný Doktor Adem Yavuz, þunlarý söyledi: “Bu mesleðin hem halk. hem Hak katýnda deðerinin artmasýna vesile olmuþtur ve olacaktýr. Günümüzde Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn önemi inkar edilmez olmuþtur. SAMEDER, GUSAF (Güneydoðu Uluslararasý Saðlýk Fedarasyonu) üyesi olup, Saðlýk Mensuplarýný bir araya getirmek, tanýþtýrmak, yakýnlaþtýrmak, doktor diþ hekimi, eczacý, Veteriner Hekim ve diðer saðlýk çalýþanlarýnýn sorunlarýný her platformda dile getirmek, çözüm önerilerinde bulunmak, mediko-sosyal bilimle katký saðlamak ve tüzüðünde yazýlý birçok güzel faaliyetleri gerçekleþtirmek amacýyla 2011 Eylül
Öðretmenevinde çalýþan iþçiler maðdur
H
ak-Ýþ Konfederasyonu'na baðlý Türkiye Otel Lokanta ve Eðlence Yerleri Ýþçileri Sendikasý (OLEYÝS)’nýn Mardin Öðretmenevi Ýþyeri Temsilcisi Abdulbari Gündüz, taþeron statüsünde olmamalarýna raðmen diðer kamu kurumlarýnda çalýþanlara verilen haklarýn hiçbirine sahip olamadýklarýný söyledi. Sayfa 2’de
(SEMADER) Baþkaný Doktor Adem Yavuz ayýnda kurulmuþtur. Kurulduðu günden bugüne, amatör bir ruhla, gönüllülük esasýna dayalý; konferanslar, seminerler, sosyal aktiviteler, yurtiçi ve yurtdýþý gezi turlarý, yardým kampanyalarý ve saðlýk taramalarýyla, saðlýk mensuplarýnýn hayatýn güzelliklerini paylaþarak insan ve çevre saðlýðýnýn korunmasýna katký saðlamalarý ve bazý sosyal sorumluluklarýný yerine getirebilmelerine yardýmcý olma bilinciyle çalýþýyoruz” dedi. Mardin Aðýz ve Diþ Saðlýðý Merkezi Baþhekimi Doktor Abdülkerim Iþýker de, Türkiye'de
Tehlikeli Oyuncak; Cep Telefonu
C
ep telefonlarýný n yaydýðý radyasyon özellikle insan vücudunda bulunan spermlere zarar vermektedir. Dolayýsýyla aþýrý telefon kullananlarýn çocuk sahibi olmalarý da risk altýna giriyor. Ayrýca bebeklerin hafýzasýný da olumsuz etkilemektedir
Aðýz ve Diþ Saðlýðý Merkezi Baþhekimi Doktor Abdülkerim Iþýker
Prof. Dr. Zuhal Kýrzýoðlu
bilimsel diþ hekimliðinin temelleri 21 Diþ Hekimliði Fakültesi açýlarak atýldýðýný hatýrlatarak, “1996 yýlýnda bu tarih Diþ Hekimleri olarak kabul edilmiþtir. Aðýz ve diþ saðlýðýnýn önemine dikkat çekilen bu günde. özellikle çocukluk çaðýndan itibaren
verilecek eðitimlerle geliþecek olan bu alýþkanlýðýn yeni nesillere kazandýrýlabilmesi için ailelere ve topluma düþen görevler konusunda halkýn dikkati çekilmeye çalýþýlmaktadýr. Devamý Sayfa 6’da
Aþure etkinliði yapýldý T Ýsmail Erkar
ürkiye Kamu-Sen Mardin Þubesi, Muharrem ayý dolayýsýyla aþure daðýttý. Geleneksel 5. Aþure Günü etkinliðinde konuþan Ýl Temsilcisi Bahattin Biçer, mübarek günlerin birlik ve beraberliðin pekiþmesi açýsýndan önemli olduðunu belirtti. Biçer, "Dinimizce çok kýymetli bir yere sahip olan
Muharrem ayýnda yapýlan aþure gününü, geleneksel olarak kutlamaya devam ediyoruz. Bugün de birçok Peygamberin dualarýnýn, tövbelerinin kabul edildiðini ve Peygamberimizin aþure gününe çok önem verdiðini biliyoruz. Biz de onun ümmeti olarak, bunlarý yaþatmaya kararlý olduðumuzu duyurmak istiyoruz. Önümüzdeki senelerde de bu etkinliði sürdüreceðiz. Aþurenin yapýmýnda emeði geçen herkese teþekkür ederim" diye konuþtu.
Güneydoðu'nun ihracatý Kasým ayýnda tavan yaptý
G
Lütfü Günlüoðlu Sayfa 3’te
üneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri (GAÝB) tarafýndan kasým ayýnda 852 milyon 399 dolarlýk ihracat yapýldý. GAÝB Baþkaný Abdülkadir Çýkmaz, kasýmýn 2012 yýlýnýn en yüksek ihracat deðerinin kayda alýndýðý ay olduðunu söyledi.Ocak-Kasým 2012 dönemi ihracat rakamlarýný açýklayan Çýkmaz, 2011 yýlýna oranla ayný dönemde yüzde 17,7'lik artýþ kaydedildiðini belirtti. Sayfa 6’da
3 Aralýk 2012 Pazartesi
2
Öðretmenevinde Mardinliler Suriyeliler çalýþan iþçiler maðdur için Platform oluþturdu H Ali Edis
Mardin'de faaliyet gösteren ve bünyesinde 41 STK'yý barýndýran Mardin STK Platformu, önceki akþam Suriye gündemiyle ilgili gerçekleþtirdiði toplantýda, Suriyelilere yardým elini uzatmak için birinci derecede faaliyet içerisinde olacak bir platform oluþturma kararý aldý. Ýsmail Erkar
S
uriye'de yaþanan çatýþmalardan dolayý, maðdur olan Suriyelilere yardým etmek için harekete geçen Mardinli sivil toplum kuruluþlarý (STK), "Suriye-Mardin Yardýmlaþma Platformu" adýyla yeni bir oluþum gerçekleþtirdi. Mardin'de faaliyet gösteren ve bünyesinde 41 STK'yý barýndýran Mardin STK Platformu, önceki akþam Suriye gündemiyle ilgili gerçekleþtirdiði toplantýda, Suriyelilere yardým elini uzatmak için birinci derecede faaliyet içerisinde olacak bir platform oluþturma kararý aldý. Merkezi Mardin'de olan Uluslararasý Stratejik Tahlil ve Araþtýrma Merkezi'nde (USTAD) bir araya gelerek ilk toplantýlarýný gerçekleþtiren platformun baþkanlýðýna, USTAD Baþkan Yardýmcýsý Mehmet
Aspest Borular Polietiln Borularla deðiþtiriliyor Ýsmail Erkar
N
usaybin’in 8 Mart Mahallesi’nde içme suyu boru döþeme çalýþmalarý yapýmýna
baþlandý. Nusaybin Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü ekipleri tarafýndan yurttaþlara hizmette sýnýr tanýmadan 8 Mart Mahallesi 27 Mayýs Caddesi ile Newroz Bulvarý’nda daha önce bulunan aspest borularla döþenmiþ olan su þebekesi imara uygun olarak döþenmediðinden ve saðlýk açýsýndan zararlý borular olduðundan dolayý bu iki caddede tamamýyla borular iptal edilip yerine Q 200 polietilen içme suyu borularý döþemesi yapýmýna baþlandý. 27 Mayýs Caddesi’nde 250 metre Q 200 polietilen içme suyu hattý döþemesi çalýþmasý yapýlýrken diðer bir taraftan da Newroz Bulvarý’nda 200 metre Q 110 polietilen içme suyu boru döþemesi yapýlacaktýr. Fen iþleri Müdürlüðü tarafýndan yapýlan açýklamaya göre; ilçede bulunan 35000 metre civarýnda bulunan aspestli borularýn polietilen (HDPE) borularla deðiþtirilmesi çalýþmalarýna hýz verileceðini belirtti.
Timuraðaoðlu getirildi. Toplantýda üyeler, sorunlarýn geçici, komþuluk ve kardeþliklerin kalýcý olduðundan hareketle insani yardým faaliyetleri yürütmek üzere ilk olarak Suriye'de bulunan ÝHH'nin Suriye Temsilcisi Osman Atalay ile irtibata geçerek, zaruri ihtiyaç duyulan yardým maddeleri konusunda bilgi aldý. ÝHH'nin 'Suriye Mültecileri' sorumlularý; Murat Kavak ve Muhammed Yorgancý ile de irtibat kuran platform üyeleri, Suriye'deki çatýþmalardan etkilenip Türkiye'ye geçen mülteciler ile, Suriye'de kalýp zor þartlar arasýnda yaþamaya çalýþan mültecilerin durumunu da telekonferans sistemiyle dinledi. Suriye'de her yerin yýkýldýðýný ve sýnýrý geçemeyen yaklaþýk 5 milyon Suriyelinin çok zor günler geçirdiðine iþaret eden ÝHH Suriye Sorumlusu Osman Atalay, özellikle Halep'te insanlýðý utandýracak manzaralarla karþý karþýya
kaldýklarýný söyledi. Atalay, "Evleri, binalarý yýkýlmýþ durumda olan halk, medrese, cami veya bulabildikleri aðaç diplerinde uzun kýþ gecelerini geçirmeye çalýþýyorlar. Kýþ olduðu için havalar çok soðuk ve geceler çok uzun. Günün 24 saatinin 14 ya da 15 saati gece karanlýðý olarak geçiyor ve maalesef elektrik yok. Suriyeli kardeþlerimizin özellikle un, battaniye, ilaç, Bebek gýda paketleri ve ýþýldak aydýnlatýcýlara ihtiyaçlarý var. Özellikle battaniye ve un olarak yardýmlar þekillenirse çok iyi olur" dedi. Suriyelilerin kendi ülkelerinde mülteci durumuna düþtüklerine iþaret eden Suriye Mardin Platformu Baþkaný Mehmet Timuraðaoðlu da, Suriye halkýnýn çýðlýðýna ilk koþanlarýn arasýnda Mardinlilerin olmasý gerektiðini belirtti. Suriye'den Türkiye'ye, özellikle de Mardin'e gelen Suriyeli mültecilerin durumunu göz önünde bulundurmak, barýnma ve ihtiyaç duyulan yardýmlarýn saðlanmasýna katkýda bulunmak için ilk toplantýda bir araya geldiklerini kaydeden Timuraðaoðlu, "Dün Filistin ve Gazze, bugün kardeþ Suriye halký. Ýnsanlýk trajedisinin yaþandýðý bu ülkede yaþananlara karþý duyarsýz kalamazdýk. Mardin STK Platformu'nun bünyesinde oluþturulan bu komisyon, platform olarak yoluna devam edecek. ve inanýyorum ki; kendi ülkelerinde mülteci durumunda olan Suriyeli kardeþlerimiz baþta olmak üzere, þehrimize gelen misafirlerimiz Suriyelilere destek olmak için, hatýrý sayýlýr bir kampanya ile harekete geçecektir. Baþta valimiz olmak üzere, belediye baþkanlarýmýz ve dili, dini ne olursa olsun bütün halkýmýzý bu insani reflekse katkýda bulunarak destek olmaya davet ediyoruz" diye konuþtu.
ak-Ýþ Konfederasyonu'na baðlý Türkiye Otel Lokanta ve Eðlence Yerleri Ýþçileri Sendikasý (OLEYÝS)’nýn Mardin Öðretmenevi Ýþyeri Temsilcisi Abdulbari Gündüz, taþeron statüsünde olmamalarýna raðmen diðer kamu kurumlarýnda çalýþanlara verilen haklarýn hiçbirine sahip olamadýklarýný söyledi. Öðretmenevlerinde sözleþmeli olarak çalýþan personelin statüsünün henüz belli olmadýðýný belirten iþyeri temsilcisi Abdulbari Gündüz, yaptýðý açýklamada, "Mardin Öðretmen Evi'nde 10 yýlý aþkýn süredir çalýþýyoruz. Biz Öðretmenevleri çalýþanlarý 7 gün 24 saat hizmet veren bu kurumlarda, az personelle iþ yapmakta ve maðdur olmanýn dýþýnda tamiri imkansýz noktaya gelmiþ bulunmaktayýz.” dedi. Kamu kurumunda çalýþtýklarýný, kamu görevlisi statüsünde sayýlmadýklarýný belirten Gündüz, þunlarý söyledi.” Kurum zarar ederse, kapatýlma tehlikesi yaþýyoruz ya da her an iþten atýlma tehlikesi ile karþý karþýya kalýyoruz. Kurum kâr ederse de yönetmeliðimiz gereði personel giderleri, gelirlerin yüzde 30’nu aþamaz deniliyor, bu nedenle de ücretlerimizde iyileþtirilme yapýlamýyor.
Taþeron iþçi deðiliz. 4/A çalýþaný deðiliz, 4/B deðiliz, 4/C'de deðiliz. Peki biz neyiz belli deðil. Biz her yerde kamu çalýþaný görünüyoruz. Resmi daire muamelesi görüyoruz. Herhangi bir usulsüzlük yaþadýðýmýz zaman 657 sayýlý kanunun ilgili maddelerinden yargýlanýyoruz. Kýsacasý bizlerden devlet terbiyesi ile özel hizmet isteniyor. Ayný görevlendirmeler belediyelerde veya benzer
kurumlarda da var. Oralarda ki iþçiler ne hikmetse hemen 4/B ve 4/C'li veya sözleþmeli olduðundan dolayý haklarý baki kalýyor ve zamanla kadroya geçiyor. Öðretmen evlerinden birinde yaklaþýk 3 ile 15 senedir aralýksýz SGK'sý ödenen daimi iþçi olarak çalýþýyoruz. Aramýzda 15 yýlý bitirmiþ arkadaþlarýmýz var. Kamuda birkaç yýldýr çalýþan sözleþmeli iþçiler kadroya alýnýrken MEB Öðretmene Hizmet ve Sosyal Ýþler Dairesi'ne baðlý resmi kurumlar olan öðretmenevlerinde yýllarýný geçirmiþ olan biz çalýþanlara reva görülen durum haksýzlýktýr. Belediyede ve diðer yerlerde çalýþan bütün sözleþmeliler kadro ve 4B-4C'li olurken biz kadroya geçemedik ve hiç bir yetkili bu konuya el atmýyor. Çalýþanlar bundan dolayý maðdur.” þeklinde konuþtu.
Federasyon çatýsý altýnda birleþen Mardinliler birlik beraberlik mesajý verdi zmir'de bulunan 11 Mardin hemþehri derneði, Ýzmir Mardinliler Federasyonu (ÝMAF) çatýsý altýnda birleþti. Kuruluþunu tamamladýktan sonra ilk toplantýsýný yapan Ýzmir Mardinliler Federasyonu üyeleri, birlik beraberlik mesajlarý verdi. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþlanan toplantýya Ýzmir Valisi Cahit Kýraç, Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkaný Aziz Kocaoðlu, CHP Ýzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mehmet Ali Susam, Hülya Güven, Karabaðlar Belediye Baþkaný Sýtký Kürüm, AKP Ýzmir Ýl Baþkaný Ömer Cihat Akay, federasyon üyeleri ve Mardinliler katýldý. Federasyonun kuruluþ amaçlarýný anlatan ÝMAF Genel Baþkaný Mehmet Þakin Irmak, mutlu günümüzde kendilerin yalmýz býrakmayan tüm Mardin sevdalýlarý ve dostalarýný selamlayara konuþmasýna baþladý. Mardin'i, Mardin dýþýndan temsil edecek federasyonun tanýtýmýný yaptýklarýný ifade eden Baþkan Irmak, "Ýnamýyorum ki, bu federasyon kentimize ve çocuklarýma býrakacaðýmýz en büyük mirastýr. Bugün Türkiye'nin dört bir yanýnda memlekemiz için çabalayan onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarýz. Ýzmir'de hem iþ hem de sosyal hayatta harcý, emeði olan memleketin çocuklarýyýz." dedi.
Ý
Federasyon olarak ekmeðini yedikleri Ýzmir'e de katký koymayý amaçladýklarýnýn altýný çizen Irmak, Ýzmir'in yaþadýðý bütün sorunlarýn kente yaþayan herkesi olduðu gibi kendilerinin de sorunu olduðunu, Ýzmir'in yaþadýðý bütün sýkýntýlara müdahil olacaklarýný belirtti. Federasyon Baþkaný Irmak, Mardin ve Mardinlilerin hem Türkiye hem de dünya barýþýna kaktý koyacaðýný belirterek Türkiye'nin birliðinin kendileri için esas olduðunun altýný çizdi. Ýzmir Valisi Cahit Kýraç da, ÝMAF'ýn yeni oluþumunu tebrik etti. Mardinliler üye olduðu 11 derneðin biraraya gelerek ilk etapta 13 bin üyesiyle gücünü Ýzmir, Ege ve Türkiye için harcama deklerasyonu yayýnladýðýný vergulayan Vali Kýraç, "Biz Ýzmir için Türkiye için Mardin için varýz. Ülkemizin kuzeyi güneyi doðusu fark etmez. Mardinli hemþehrilerimiz bu oluþumla 'Her yerde bu ülke için elimizden geleni sonuna kadar harcayacaðýz, elimizi bu taþýn altýna koyuyoruz' diyorlar. Ülkemizin doðusu batýsý kuzeyi ancak birarada yükselebilir. Bu ülkesinin tapusunu Çanakkale Savaþý sonrasý Çanakkale Þehitleri'ne baktýðýmýz zaman görürüz. Orada Mardinlisi de, Çorumlusu da, Ýstanbullusu da hep bareber bu ülke için kanlarýný akýtarak bu coðrafyayý vatan yapmýþlardýr. Bu çoðrafyada ilelebet
de Türkiye Cumhuriyeti olarak var olacaðýz." dedi. Ýzmir ve Mardin'in birbirine çok benzediðini belirten Kýraç, Mardin'in 'Bir arada yaþama iliþkilerini taçlandýran þehir' olarak tanýmlandýðý, bu benzetmenin Ýzmir içinde geçerli olduðunu belirtti. Kýraç, "Biz Ýzmir de olsa Mardin de sokaða çýktýðýmýz zaman üç ayrý dinin mensuplarýný, ibadethanelerini, birbirlerini selamladýklarýný görüyoruz." dedi. Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkaný Aziz Kocaoðlu da, ÝMAF'ýn hem Ýzmir'in kalkýnmasýna hem de birlik ve beraberliði katký koyacaðýný, buna caný gönülden inandýðýný söyledi. Ülkede en fazla birlik ve beraberliðe ihtiyacýn olduðunun altýný çizen Kocaoðlu, "Bizim gücümüz 75 milyon
insanýmýz. Biz birlik beraberlik içinde olduðumuz ve bunu dünya aleme ispat ettiðimiz müddetçe hiç bir kem göz bu ülkeye bakamayacaktýr. Biz bu bilinçle çalýþýp üretip, hem de birliðimizi beraberliðimizi korumak zorundayýz. Bu duygularla fedarasyonunuz memkeletimiz için Mardin için hayýrlý olsun." dedi. Konuþmalarýn ardýndan federasyonun kuruluþu tamamlamasý nedeniyle pasta kesildi. Salonda çið köpte, içli köfte gibi Mardin'e özgü yiyecekler Mardinli kadýnlar tarafýndan yapýlarak misafirlere ikram edildi. Mardin türkülerinin söylendiði programda zýlgýt ve halaylar çekildi. Mardinliler ve misafirler doyasýya eðlendi. CÝHAN
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Tehlikeli Oyuncak; Cep Telefonu
C
ep telefonlarýnýn yaydýðý radyasyon özellikle insan vücudunda bulunan spermlere zarar vermektedir. Dolayýsýyla aþýrý telefon kullananlarýn çocuk sahibi olmalarý da risk altýna giriyor. Ayrýca bebeklerin hafýzasýný da olumsuz etkilemekted ir Tekno lojinin baþ döndürücü bir þekilde geliþtiðini hepimiz Lütfü Günlüoðlu biliyoruz. Geliþtikçe de beraberinde birçok sorunlarý getirmektedir. Hani dilimizde meþhur bir söz vardýr; “ her nimetin bir külfeti vardýr” Teknoloji de böyle bir þey. Bilindiði üzere Yeþilay Cemiyeti baðýmlýlýklara karþý da mücadele etmektedir. Baðýmlýlýk asrýmýzýn çok önemli hastalýklarýndan biridir. Burada önemli olan teknolojinin yerinde kullanýlmasý, baðýmlýlýk haline
gelmemesidir. Teknolojinin nimetlerinden biri de günümüzde çok yaygýn ve sýk kullanýlan cep telefonudur. Ýnsanýmýz iletiþim ihtiyacýnýn önemli bir kýsmýný bu cihaz ile karþýlamaktadýr. Cep telefonunun kullanýmý artýk günümüzde zaruri bir hal almýþtýr. Ancak aþýrý kullanýmý beraberinde birçok olumsuzluk ve zararlarý getirmektedir. Cep telefonunun sakýncalarýný anlatan makale ve kitaplar dahi yazýlmakta, konuyla ilgili olarak konferanslar düzenlenmektedir. Bir süre önce yurt dýþýndan gelen uzmanlarýn katýlýmý ile düzenlenen “cep telefonu saðlýða zararlýdýr” konulu konferans sonucunda, “cep telefonlarýnýn yaydýðý radyasyon özellikle insan vücudunda bulunan spermlere zarar vermektedir. Dolayýsýyla aþýrý telefon kullananlarýn çocuk sahibi olmalarý da risk altýna giriyor. Ayrýca bebeklerin hafýzasýný da olumsuz etkilemektedir” açýklamasý yapýldý. Ýnsanlarýmýz çok konuþarak hem saðlýðýna, hem de cebine zarar veriyor. Cep telefonu ile konuþmayý vazgeçilmez görüyor. Çoluk çocuk, yaþlý, genç, her kesimden insanlar akþama kadar konuþuyoruz. Hatta zaman zaman yan yana oturan iki komþu bile “bedava konuþma hakkým var, istediðin kadar uzat” diyerek saçma sapan konulara
10 taksiciden 1’i alkollü araç kullanýyor, yüzde 50'si emniyet kemeri takmýyor
T
aksiciler üzerinde yapýlan bir araþtýrmada, 10 taksiciden 1’inin alkollü araç kullandýðý, yüzde 50'sinin ise emniyet kemeri takmadýðý ortaya çýktý. Türkiye'de her yýl binlerce insan, trafik kazalarýnda hayatýný kaybediyor. Sürücülerin bireysel hatalarýndan alkollü araç kullanmaya kadar birçok etken kazalara davetiye çýkarýyor. 247 taksi þoförünün katýldýðý bir araþtýrmaya göre 10 taksi þoföründen 1’i alkollü araç kullanýyor, yüzde 50'si ise emniyet kemeri takmýyor. Çalýþmanýn sonuç bölümünde, alkollü araç kullanma yüzdesinin oldukça yüksek ve riskli bir davranýþ olduðu vurgulandý. Bu davranýþ içinde olan taksi þoförlerinin hem kendilerini hem de bu taksileri kullanan bireyleri kaza, yaralanma ve ölüm riskine soktuðuna dikkat çekildi. Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Ana Bilim Dalý’nda halk saðlýðý stajý yapan Dr. Emir Tuðrul Keskin, Dr. Funda Kütük, Dr. Büþra Betül Özmen, Dr. Elif Özyörük ve Dr. Yelda Yazýr, Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Aslan önderliðinde ‘Ankara’da Bazý Semt Duraklarýnda Çalýþan Taksi Þoförlerinin Saðlýklý/Riskli Yaþam Davranýþlarý’ baþlýklý bir araþtýrma yaptý. Araþtýrmada Ankara Kýzýlay-KolejMaltepe semtlerindeki taksi duraklarýnda çalýþan taksi þoförlerinin beslenme, uyku, bedensel etkinlik, sigara içme, alkol kullanma, güneþten korunma, emniyet kemeri kullanmak gibi saðlýkla ilgili davranýþlarý tespit edildi. Araþtýrmaya adý geçen semtlerde bulunan kayýtlý 247 taksi þoförü katýldý. Çalýþmaya katýlanlarýn yaþ ortalamasý 39,6 olarak belirlendi. Araþtýrma kapsamýnda taksi þoförlerinin saðlýklý beslendiðini düþünme, bedensel etkinlik yapma, uykusunun yeterli olduðunu düþünme, hayatýnýn stresli olduðunu düþünme, emniyet kemeri kullanma, güneþten korunma yöntemi kullaným durumu, sigara içme durumu ve alkollü araba kullanma olmak üzere 8 saðlýk davranýþýnýn var olup olmadýðý deðerlendirildi. Yalnýzca bir þoförün ‘istenen’ davranýþlarýn tamamýna sahip olduðu, 11'inin ise belirlenen saðlýklý yaþam davranýþlarýndan hiçbirini yapmadýðý vurgulandý. Sonuç olarak taksi þoförlerinin incelenen saðlýk davranýþlarýnda belirlenmiþ olan bu eksikliklerin kurumsal yapýlanmalarla iþbirliði içinde giderilmesi önerildi. Bilgilendirici belge ve yayýnlar, katýlýmlý tartýþma saatleri gibi eðitim teknikler taksi þoförleri arasýndaki farkýndalýðý artýrmaya yönelik eðitimlerde kullanýlabileceði vurgulandý.
giriyor, konuþtukça konuþuyorlar. Ayný þekilde zaman kaybýna da sebep olunuyor. Þöyle bir çarþýdan, sokaktan, caddeden geçerken etrafýmýza bakýp gördüðümüz insanlarýn büyük bir bölümü cep telefonu ile görüþüyor, konuþuyor, tartýþýyor, baðýrýyor, kavga ediyor. Cep telefonunun verdiði zarara aldýrýþ etmeden uzun uzun konuþmasýna devam ediyor. Yapabilecek bir þey yok. Artýk bu alet hayatýmýza tamamen girmiþtir, terk edilmesi oldukça zor, kullanýlmasý artýk bir zaruret halini almýþtýr. Yapabileceðimiz tek þey; bu telefonu mümkün mertebe az kullanmak, kullanýrken bazý kurallara riayet etmek. Hiç kimse bu aletin faydalarýný inkâr edemez. Bir tuþa basarak dünyanýn öbür ucundaki insanlarla konuþabiliyor, hatta görüntülü olarak da görüþebiliyoruz. Ancak “cep telefonu ile az konuþmanýn yarar, aþýrý konuþmanýn da zarar olduðunu” bilmek zorundayýz. Bu tespiti ben yapmýyorum, bu iþin uzmanlarý yapýyor. Cep telefonunun bilgisayar, internet ve televizyon gibi kullanýcýlarýnda baðýmlýlýk yaptýðý bir gerçektir. Bu konuda aileler, çocuklar eðitilmeli, aþýrý kullanýmýn vereceði zararlar anlatýlmalýdýr. Konu ile ilgili olarak Boðaziçi Üniversitesi Elektrik-
Araþtýrmadan önemli notlar -Taksi þoförlerinin yüzde 61,5’i (152 kiþi) baþkasýnýn aracýnda þoförlük yapýyor. -Þoförlerin yüzde 88,7’si (219 kiþi) yalnýzca taksi þoförlüðü yapýyor. -Yüzde 11,3’ü taksi þoförlüðünü ek iþ olarak yapýyor. -Ortalama çalýþma süresi 11,5 saat. -Yüzde 15’inin (39 kiþi) doktor tarafýndan tanýsý konuþmuþ bir hastalýðý bulunuyor. -Yüzde 14’ü (35 kiþi) ilaç kullanýyor. -Taksi þoförlerinin yüzde 58’i (144 kiþi) sigara kullanýyor. -Katýlýmcýlarýn yüzde 57,9’u (143 kiþi) güneþten korunma yöntemlerini kullanmýyor. (CÝHAN)
Elektronik Mühendisliði Bölümü öðretim üyesi Prof.Dr. Selim Þeker de, “cep telefonunun yaymýþ olduðu radyasyon vasýtasýyla yoðun bir þekilde kullanýlmasý halinde sperm bozukluðundan, beyin tümörüne kadar birçok ciddi hastalýðý tetiklediðini, bütün vücuda zarar verdiðini” belirtmiþtir. Yapýlan araþtýrmalara göre cep telefonu kullanýmýnda zararýný asgari seviyeye indirmek için aþaðýda belirtilen kurallara riayet etmekte fayda vardýr: -Telefonu az kullanýn, - Kulaklýk kullanýn ve en az 20 cm uzak tutun, - Cep telefonunu vücut üstünde taþýmayýn,
3
- 15 yaþýndan küçüklere kullandýrtmayýn, - Yaþlý, Hamile ve Hastalar hiç kullanmamalý, - Asansör ve bodrum gibi yerlerde kullanmayýn, - Hareket eden araç içinde kullanmayýn, - Yatarken baþucunuza koymayýn, - Mümkünse dýþ antenli Cep kullanýn, - Radyasyonu önleyici kýlýflar kullanýn. Saygýdeðer okuyucularýmýn yukarýda saydýðým altýn kurallara uymalarýný tavsiye eder, saðlýklý ve mutlu bir yaþam dilerim.
mardin@yesilay.org.tr
Mehmet Ali Þahin: Yargý, BDP’li vekiller için tutuklama kararý vermemeli
A
Taksi þoförlerinin yüzde 50'si hiçbir zaman emniyet kemeri takmýyor Katýlýmcýlarýn yüzde 48’inin (118 kiþi) saðlýklý beslenmediði tespit edilen araþtýrmada, þoförlerin yüzde 75’inin (182 kiþi) son 7 içinde en az on dakika bedensel etkinlikte bulunmadýðý belirlendi. Þoförlerin yüzde 72’si (179 kiþi) hayatýn stresli olduðunu düþünürken, yüzde 51’i (126’sý) emniyet kemerini hiçbir zaman kullanmýyor. Katýlýmcýlarýn yüzde 38,6’sý hiç alkol kullanmadýðýný belirtirken, yüzde 10,1’i alkollü araç kullandýðýný, yüzde 15,4’üi daha önce alkol kullandýðýný ancak artýk içmediðini ve yüzde 35,6’sý ise ara sýra alkol aldýðýný söyledi. Avrupa Komisyonu için 2006 yýlýnda Ýngiltere’de ‘Alkol Araþtýrmalarý Enstitüsü’ tarafýndan hazýrlanan raporda, her yýl alkollü araç kullanýmý nedeniyle gerçekleþen trafik kazalarýna baðlý ölümlerin, tüm trafik kazalarýna baðlý ölümlerin üçte biri olduðunun gösterildiði ifade edilen raporda þu ifadeler yer aldý: “Bu sýklýk düþünüldüðünde,taksi þoförleri arasýnda yapýlan bu çalýþmada alkollü araç kullanma yüzdesi oldukça yüksek ve riskli bir davranýþ olarak deðerlendirilmeli. Bir baþka deyiþle, bu davranýþ içinde olan taksi þoförleri hem kendilerinin, hem de bu taksileri kullanan toplum bireylerinin kaza, yaralanma ve ölüm riski anlamýna gelmekte.”
3 Aralýk 2012 Pazartesi
K Parti Siyasi Ýþlerden Sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin, terör örgütü PKK mensuplarý ile kucaklaþan BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlmasýna iliþkin açýklamalarda bulundu. Dokunulmazlýðýn kiþiler için deðil Parlamento için getirilmiþ bir yasa, dünyadaki örneklerinin de bu þekilde olduðunun altýný çizen Þahin, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün de bu konudaki deðerlendirmelerine katýldýðýný belirtti. AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin, CNN Türk’te katýldýðý 360 Derece programýnda gündeme iliþkin deðerlendirmelerde bulundu. Þahin, “9 milletvekili ile ilgili tezkere 868 dosyasý içerisinde neden önem arz ediyor? Çünkü bu milletvekilleri terör örgütü mensuplarýyla bir araya geldiler, kucaklaþtýlar ve bu durum kamuoyunda ciddi tepkiye neden oldu. Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarýndan olan bir siyasi partinin ve onun milletvekillerinin, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarý yerine terörün vazgeçilmez unsurlarý bir partiymiþ gibi izlenim vermesi ciddi tepkiye neden oldu. Kamuoyunun bu kadar tepkisi karþýsýnda Baþbakan'ýn bir þey söylemesi gerekiyordu ve süreç buraya kadar geldi.” diyerek durumu özetledi. Cumhurbaþkaný Gül’ün, daha önce Meclis'in yeni dönemle ilgili açýlýþýnda yaptýðý konuþmaya atýfta bulunarak, “tekrar yaþamayalým” dediðini belirten Þahin, þunlarý söyledi: “Bu görüntüler hoþ deðildi. 90’lý yýllarda bazý milletvekillerinin
apar topar meclisten çýkarýlarak cezaevine konmuþ olmasý Türk siyaseti ve demokrasisine eleþtiriler getirmiþtir. Hepimizi rahatsýz etmiþtir. Ancak Þemdinli’de yaþanan görüntüler de rahatsýz etmiþtir. Siyaseti millete hizmet aracý olarak benimsemiþ milletvekilleri, sözlerine ve davranýþlarýna dikkat etmelidir.” "Cumhurbaþkaný’nýn deðerlendirmesine katýlýyorum" Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün, dokunulmazlýklarýn kaldýrýlmasý halinde ne olacaðýna iþaret ettiðini dile getiren eski Adalet Bakaný Þahin, þöyle devam etti: “O zaman yargýnýn önü açýlmýþ olacak. Bu kiþiler kamu davasý açýlarak yargýlanacaklar. Acaba mahkemeler bu milletvekilleri ile ilgili tutuklama kararý verir mi? Cumhurbaþkaný da buraya iþaret ederek böyle bir görüntüyü Türkiye tekrar yaþamamalýdýr diyor. Ben yargýnýn tutuklama kararý vermemesi gerektiði, veremeyeceðini düþünenlerdenim. Çünkü Anayasa'nýn 83. Maddesi 3. Fýkrasý ‘seçimden önce veya sonra iþlenmiþ bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, milletvekilliðini sonuna býrakýlmasý gerekir’ diyor. Bir milletvekili milletvekilliði devam ederken hüküm giymiþse bununla ilgili infazýn dönem sonuna býrakýlmasý gerekir diye düþünüyorum. Madem infaz dönem sonuna býrakýlýyor, tutuklanmalarý da 83. Madde ile çeliþir. Yargý böyle bir karar da verebilir. Eðer verirse Cumhurbaþkaný’nýn bu dikkat çektiði görüntülerle karþýlaþabiliriz. Ben de Cumhurbaþkaný’nýn deðerlendirmesine katýlýyorum.” Partide kendisi gibi düþünmeyenler de olduðunu hatýrlatan Þahin, “Ondan sonra gelen 84. Madde de diyor ki; ‘Bir vekil hüküm giymiþse karar Meclis'te okunur ve vekilliði düþer ’. Ýki çeliþkili hüküm var. Anayasa Uzlaþma Komisyonu’nda tam buraya geldik iþte. Dokunulmazlýkla ilgili bunu yeniden görüþeceðiz. Burada bunlarý deðerlendirmemiz gerekir.” sözlerini kaydetti. Teröre açýk destek veren, teröristlerin sýrtýný sývazlayan milletvekilleri ile ilgili bir þey yapýlamamasýnýn da halkýn Parlamento'ya karþý güvenini
sarstýðýný vurgulayan eski TBMM Baþkaný Þahin, “Ben dosyanýn karma komisyona gitmesi, ilgili milletvekillerinin görüntülerle ilgili ifade vermesini ve karma komisyonun bir karar almasýný isterim.” dedi. CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun bütün dokunulmazlýklarýn kaldýrýlmasý þeklindeki önerisini ise “Bu bir siyasi açýklama” diye deðerlendiren Þahin, sonuçlarýnýn nereye varacaðýnýn deðerlendirilmesi gerektiðinin altýný çizdi. Milletvekilinin gerekirse yargýlanabileceðini; ama eðer tutuklanmasý icap ediyorsa tutuklanmamasý gerektiðini söyleyen Þahin, “Ceza almýþsa dönem sonuna ertelenmesi konusunu bizim hiçbir tartýþmaya mahal býrakmayacak þekilde çözmemiz gerekir.” deðerlendirmesini yaptý. "BDP'nin masa baþýnda adým atmasýný bekleriz" Programda Kürt sorununa iliþkin sorularý da cevaplayan Mehmet Ali Þahin, þöyle devam etti: “Çözüm için BDP’nin demokrasi içerisinde, silahlarýn gölgesinde veya terör örgütünün gölgesinde deðil, masa baþýnda adým atmasýný ve bu güveni vermesini bekleriz. Ama terör örgütüne arka çýkmalar, onu özgürlük savaþçýsý bir örgüt gibi göstermeler kendisiyle bir araya gelmemizi zorlaþtýrýyor. Bir siyasi parti olduðunu, terörü þiddeti reddettiklerini açýklamalarý halinde terörün çözümü için kendilerine görevler düþeceðini düþünüyorum.” Ana dilde eðitim konusunda mevcu durum devam edecek Ana dilde eðitim konusunda da yine BDP’ye deðinen Þahin, “BDP’liler ana dilin Türkçe olmasý ile farklý bir düþüncede deðiller. Ýkinci bir ana dil mi öneriyorsunuz? Böyle bir önerileri de yok. Kürtçe ana dilde eðitim mi istiyorsunuz? Böyle olunca KPSS’ye, üniversite sýnavlarýna girecek çocuklara haksýzlýk etmiþ olmaz mýyýz? Bunun uygulamaya nasýl yansýyacaðýný düþünmek lazým. Türkçe’nin yanýnda ikinci bir resmi dil kabul etmek mümkün deðil, kendileri böyle bir arzularý da olmadýðýný söylüyorlar. Mevcut durum (Ana dilde eðitim konusunda) devam edecek.” diye ekledi. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
3 Aralýk 2012 Pazartesi
4
GÜNFED: Arabamýzý yapabilmiþ deðiliz, Türkiye'de seyahat Japonya’dan, Almanya’dan neyimiz eksik oraný yüzde 9 arttý T G Güneydoðu Sosyal ve Ekonomik Kalkýnma Federasyonu (GÜNFED) Baþkaný Zekeriya Karadutlu, “Biz ülke olarak halen kendi arabamýzý yapabilmiþ deðiliz. Bizim Japonya’dan, Almanya’dan neyimiz eksik ki? Mühendislerimiz bunu yapabilecek kapasitededir.“ Dedi.
üneydoðu Sosyal ve Ekonomik Kalkýnma Federasyonu (GÜNFED) Baþkaný Zekeriya Karadutlu, mühendisleri bir araya getirerek beyin fýrtýnasý gerçekleþtirmelerini ve bunun neticesinde insanlýða faydalý þeyler
üretmelerini istediklerini belirtti. Karadutlu, “Biz ülke olarak halen kendi arabamýzý yapabilmiþ deðiliz. Bizim Japonya’dan, Almanya’dan neyimiz eksik ki? Mühendislerimiz bunu yapabilecek kapasitededir.“ dedi. Þanlýurfa’nýn Birecik ilçesinde faaliyet gösteren Birecik Genç Ýþadamlarý Derneði (BÝRGÝAD), mühendislerle Özel Gül Aydýn Mirkelam Ýlköðretim Okulu'ndaki yemekte buluþtu. Programa; GÜNFED Baþkaný Zekeriya Karadutlu, Þanlýurfa Teknik Elemanlarý Derneði (ÞUTED) Baþkaný Ahmet Karaca ve Birecik’teki mühendisler katýldý. BÝRGÝAD Baþkaný Ahmet Yavuz, açýlýþ konuþmasýnda mühendislere, davete icabet ettiklerinden dolayý teþekkür etti. GÜNFED Baþkaný Zekeriya Karadutlu ise insanoðlunun günlük hayatta birbirlerine ihtiyacý olduðunu belirterek, amaçlarýnýn, bütün insanlýða faydalý olmak
olduðunu kaydetti. Karadutlu, federasyon olarak, bünyelerinde kulüpler kurarak, bu kulüplerde mühendisleri bir araya getirip beyin fýrtýnasý gerçekleþtirmelerini ve bunun neticesinde insanlýða faydalý bir þeyler üretmelerini istediklerini vurguladý. GÜNFED Baþkaný Zekeriya Karadutlu, þöyle dedi: “Biz ülke olarak, halen kendi arabamýzý yapabilmiþ deðiliz. Bizim Japonya’dan, Almanya’dan neyimiz eksik ki? Bizim mühendislerimiz bunu yapabilecek kapasitededir. Mühendislerimize altyapý oluþturarak, ülkemizin önünü açacak büyük projelerin oluþmasýný hedefliyoruz. Üniversitelerde okuyan öðrencilere de rehberlik yapýp, esnaflar veya mühendislerle bir araya getirerek, öðrenciler mezun olmadan tecrübe kazanmalarýný saðlamak istiyoruz.“ Program, toplu hatýra fotoðrafý çekilmesi ile son buldu. (CÝHAN)
ürkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) 2.Dönem Hanehalký Yurtiçi Turizm Araþtýrmasý sonuçlarýna göre, yurt içinde ikamet edenler, 14 milyon 652 bin seyahat gerçekleþtirdi. Seyahate çýkýþ amacý olarak birinci sýrada yüzde 63,7 ile yakýn akraba ve tanýdýklarý ziyaret geldi. TÜÝK Diyarbakýr Bölge Müdürlüðü 2.Dönem Hanehalký Yurtiçi Turizm Araþtýrmasý sonuçlarýný açýkladý. Buna göre, yurt içinde ikamet edenler, 14 milyon 952 bin seyahat gerçekleþtirdi. 2012 yýlý 2. Döneminde yurt içinde ikamet edenlerin bir ve daha fazla geceleme kaydý ile yaptýklarý toplam seyahat sayýsý bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 9.1 artarak 14 milyon 952 bin seyahat olarak gerçekleþti. Seyahate çýkýþ amacý olarak birinci sýrada yüzde 63,7 ile 'yakýnlarý ziyaret', ikinci
sýrada yüzde 19,2 ile 'gezi, eðlence, tatil', üçüncü sýrada yüzde 8 ile 'saðlýk' amacýyla yapýlan seyahatler geldi. 2012 yýlý 2. döneminde bir ve daha fazla geceleme kaydý ile seyahate çýkanlar, 107 milyon 829 bin geceleme yaptý. Bu dönemde ortalama geceleme sayýsý 7,4 gece olurken, seyahat baþýna yapýlan ortalama harcama ise 253 lira olarak tespit edildi. 2012 yýlý 2. döneminde seyahate çýkanlarýn seyahat harcamalarý bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 21,8 artarak 3 milyar 703 milyon 31 bin lira olarak gerçekleþti. Seyahat edenler, seyahat harcamalarýný kiþisel veya paket tur harcamalarý þeklinde yaptý. Yurt içi turizm harcamasýnýn yüzde 93,9'u 3 milyar 476 milyon 702 bin lira kiþisel, yüzde 6,1'ini 226 milyon 328 bin lira ise paket tur harcamalarý oluþturdu. (CÝHAN)
Çaðlayan, bilim olimpiyatlarýndan Kardeþ okula aþure ikram etti altýn ve gümüþle döndü
B
Þ
anlýurfa Özel Çaðlayan Murat Liseleri, 20. Ulusal Bilim Olimpiyatlarý’ndan bir altýn, bir gümüþ madalya ile döndü. Öðrenciler, havaalanýnda çiçeklerle karþýlandý. Bu yýl 20.'si düzenlenen Ulusal Bilim Olimpiyatlarý'nda bir altýn, bir gümüþ madalya alan Þanlýurfa Özel Çaðlayan Murat Liseleri öðrencileri, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araþtýrma Kurumu (TÜBÝTAK) tarafýndan ödüllendirildi. Kimya dalýnda Hasan Doðan altýn madalya alarak Türkiye birincisi olurken, biyoloji dalýnda Ahmet Bahadýr Ak, gümüþ madalya alarak
Türkiye ikincisi oldu. Havayolu ile memleketlerine dönen öðrenciler, GAP Havaalanýnda karþýlandý. Okulu tarafýndan çiçeklerle karþýlanan öðrencilerin mutlu olduklarý gözlendi. Havaalaný çýkýþýnda arkadaþlarý tarafýndan tebrik edilen öðrenciler, arkadaþ ve öðretmenleri ile burada hatýra fotoðrafý çektirdi. Özel Çaðlayan Murat Liseleri Müdürü Ahmet Arslan, öðrencileri bilim olimpiyatlarýna sistematik olarak çalýþtýrdýklarýný söyledi. Geçen yýllarda okul tarafýndan alýnan madalyalarý hatýrlatan Arslan, gelecek dönemlerde daha büyük hedefleri olduðunu anlattý. Arslan, yýllardýr devam eden, sürekli ve sistemli olimpiyat çalýþmalarýnýn meyvelerini almaya devam ettiklerini ifade etti. Arslan, þöyle devam etti: “Ýki yýldýr üst üste aldýðýmýz madalyalarýn ve kazandýðýmýz derecelerin tesadüf olmadýðýný, fýrsat verildiði takdirde Þanlýurfa insanýnýn ne kadar baþarýlý olabileceðini gösteren öðrencilerimizi tebrik ediyoruz. Öðrencilerimizi, özveri ile yetiþtirip cevherlerinin ortaya çýkarýlmasýnda emeði geçen, baþta ailelerini ve fedakar öðretmenlerimizi kutluyor, bize bu gururu yaþattýklarý için þükranlarýmýz sunuyoruz.” Kimya dalýnda altýn madalya ile dönen ve son 3 ayda yoðun bir tempo ile çalýþtýklarýný dile getiren Hasan Doðan, öðretmenlerin desteði ile baþarýlý olduðunu ifade etti. Biyoloji alanýnda bronz madalya alarak memlekete dönen Ahmet Bahadýr Ak ise yoðun tempo ile çalýþtýklarý sýrada kendilerine destek olan ailesine ve öðretmenlerine çok teþekkür ettiðini kaydetti. Murat koleji, 2011 yýlýnda da 19. Ulusal Bilim Olimpiyatlarý’nda 4 madalya alarak Doðu ve Güneydoðu’da en çok madalya alan okul olmuþtu. (CÝHAN)
atman Özel Sýddýk Tekin Liseleri kardeþ okul Býçakçý Köyü Ýlköðretim Okulu’nda öðrenci ve öðretmenlere aþure daðýttý. Özel Sýddýk Tekin Liseleri öðretmenleri ve fen liseleri öðrencileri, organizasyon çerçevesinde Býçakçý köyü Ýlköðretim Okulu öðretmen ve öðrencilerine aþure ikram etti. Ýsmail Þiran, konuyla ilgili yaptýðý açýklamada, amaçlarýnýn, kardeþ okul kapsamýnda daha önceden belirledikleri Býçakçý Köyü Ýlköðretim Okulu öðretmen ve öðrencileriyle kaynaþma, birliktelik ruhunu perçinleme ve özellikle yardýmlaþma ve dayanýþma ruhunu geliþtirmek olduðunu söyledi. Okulun matematik öðretmeni Fuat Daþizi ise öðrencilerinin sosyal paylaþýmlarýný arttýrabilmeleri ve kardeþlik duygularýný geliþtirebilmeleri amacýyla 'Kardeþ Okul' projesi kapsamýnda düzenlediði etkinliðin kendilerini çok sevindirdiðini dile getirdi. Daþizi, "Öðrencilerimizin
kampanya kapsamýnda hazýrladýklarý aþureleri sýnýf öðrencilerimiz ve müdür yardýmcýmýzla Býçakçý Köyü Ýlköðretim Okulu öðretmen ve öðrencilerine ikram ettik. Bizi karþýlayan baþta kardeþ okul müdürümüz Hasan Fehmi Atalay olmak üzere Býçakçý ilköðretim Okulu öðretmen ve öðrencilerine
teþekkür ediyoruz." diye konuþtu. Býçakçý Köyü Ýlköðretim Okulu Müdürü Hasan Fehmi Atalay ise böyle bir günde aþureyi vesile kýlarak yaptýklarý ziyaret ve kardeþlikten dolayý Özel Sýddýk Tekin Liseleri idareci, öðretmen ve öðrencileri ile velilerine teþekkür etti. (CÝHAN)
Viranþehir’de 2 bin kiþiye aþure daðýtýldý
V
iranþehir Genç Ýþ Adamlarý Derneði ve Çaðlayan Baran Koleji, Yeniþehir Mahallesi, Tepret ve Hürriyet Mahallesi'nde bulunan Ýbrahim Güneþ camiinde 2 bin kiþiye Muharrem ayý dolayýsýyla aþure daðýttý. Dernek Baþkaný Eyyup Yýldýrým, Muharrem ayýnýn kutsiyetine deðinerek, kardeþlik havasýnýn teessüsüne katkýda bulunmak istediklerini söyledi. Viranþehir'i Sevenler Derneði Baþkaný Lütfü Doðru, Muharrem ayýnýn tüm Müslümanlara kutlu olmasý dileðini belirterek, cereyan eden Suriye’deki iç savaþýn bir an önce bitmesi temennisinde bulundu. Baþkan Doðru, “Viranþehir ’e yoðun olarak gelen Suriyelilere sahip çýkmaya çalýþýyoruz. Gelen misafirleri köy ve mahallelere yerleþtirmeye çalýþýyoruz. Bazýlarýný çadýrda misafir etmek zorunda kaldýk. Bunlar çadýrlarda periþan oldu. Esed artýk bu zulme sor vermeli. Ciðerimiz yanýyor. O artýk zalimleri de geçti. Artýk yeter. Allah’tan korksun.” dedi. Viranþehirli iþ adamý Selahattin Akbaþ ise Muharrem ayýnýn tüm Müslümanlara hayýrlar getirmesini dileyerek, aþure için
emek sarf eden herkesten Cenab-ý Allah’ýn razý olmasýný dilediðini, bu kalabalýk Müslüman topluluðunu görmenin mutluluðunu yaþadýðýný söyledi. Akbaþ, Muharrem ayýnýn tüm
Müslümanlara barýþ, kardeþlik ve mutluluk getirmesini temenni etti. Aþure alan vatandaþlardan Ali Can Halefoðlu da dernek ve okul yetkililerine teþekkür etti. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Devlet ilaca 2013’te 15,6 milyar ayýrdý 2
013 yýlý bütçesinde ilaca ayrýlan rakam, 15 milyar 640 milyon olarak netleþti. Son üç yýlda ilaç için öngörülen 46 milyar 800 milyon liralýk genel bütçenin bu senenin sonu itibarýyla 46 milyarda kalmasý ayný zamanda hedefin tutturulduðu anlamýna geliyor.
Yetkililer, 2013’te SGK, ilaç firmalarý ve eczaneler arasýnda kavganýn en az yaþanacaðý yýl olacaðý yorumlarýný yapýyor. Türkiye 2010 yýlýndan itibaren ilaç firmalarýnýn talebiyle global bütçe uygulamasýna geçti. Yapýlan planlamada ilaca 2010’da 14 milyar 600 milyon, 2011’de 15 milyar 300 milyon ve 2012’de 16 milyar 660 milyon lira bütçe ayrýldý. Bu bütçenin açýlmasý halinde iskontolarýn devreye sokulacaðý ifade edildi. Ýlk iki yýlda bir milyar liranýn üzerinde bütçe aþýmý gerçekleþince SGK sert tedbirleri devreye soktu. Ýlaç fiyatlarýnda yüzde 40’lara varan iskontolar yapýldý. Ýndirimlerin hayata geçilmesi için belli bir süre verilmediði için eczanelerde milyonlarca liralýk stok zararý oluþtu. Ýlaç
firmalarý da indirimlerden olumsuz etkilendi. Fakat 2011’in sonunda ve 2012’de alýnan tedbirler ve indirimlerin yýl sonu geri dönüþü olumlu olunca ilaçta yeni bir döneme girildi. Hedefler tutunca ilaçta yeni indirim dalgasý gelmedi. Ayrýca bütçe 2013 yýlý için bir önceki yýl ortaya çýkan bütçeden daha fazla oldu. Çok büyük bir bütçe aþýmý olmazsa önümüzdeki yýl da ilaç noktasýnda bir kriz yaþanmayacaðý öngörülüyor. Ýlaç firmalarý ise yeni bütçeye olumlu yaklaþýyor. Fakat ilaç fiyatlarýný belirlerken sabit kur fiyatýnýn (1 Euro: 1.95 kuruþ) kendilerini ciddi sýkýntýya soktuðunu aktarýyor. Araþtýrmacý Ýlaç
Firmalarý Derneði’nin (AÝFD) Baþkaný Güldem Berkman, önlerindeki en büyük bariyerin öngörülemezlik ve sabit kur farkýnýn olduðunu belirtiyor: “SGK’nýn yüzde 41’lere ulaþan iskontolarýný dýþarýya bir þekilde anlatabiliyoruz. Fakat kur farkýný biz dýþarýya anlatmakta zorlanýyoruz. Bu noktada kur farkýnýn düzeltilmesi gerekiyor. Bu artýþ yapýlmazsa sýkýntýlar devam edecek.” Berkman, bu düzenlemenin yapýlmasý halinde önümüzdeki yýldan itibaren ilaç konusunda beyaz bir sayfa açýlacaðýný ifade ederek, “Taraflar arasýndaki yanlýþ anlaþýlmalarý düzelteceðiz.” Diyor. (CÝHAN)
'Anne adaylarý hamilelik süresince yediklerine dikkat etmeli' B
eslenme ve diyet uzmaný Yasemin Bekmezci, anne adaylarýnýn hamilelik süresince yediklerini dikkat etmesi gerektiðini söyledi. Bebek ve anne saðlýðý açýsýndan beslenmenin temel unsur olduðunu kaydeden Bekmezci, beslenmede yaðlý ve þekerli ürünler yerine, besin deðeri ve C vitamini bakýmýndan yüksek yiyeceklerin yenilmesini tavsiye etti. Hamileliðin bir kadýn için en güzel ve en özel durumlardan biri olduðuna dikkat çeken Bekmezci, hamileliðinin farkýna varan bir kadýnýn, o andan itibaren bebeðinin saðlýðýný tehlikeye düþürebilecek her türlü yanlýþtan kaçýnmasý gerektiðine vurgu yaptý. Bunun için yaþ, genler ve geçmiþte geçirilen hastalýklarýn deðiþtirilemeyebileceðine ancak saðlýklý ve dengeli beslenerek gebeliðin olumsuz yönlerinin
engellenebileceðine iþaret eden Bekmezci, öncelikli olarak gebelik süresince sigara, alkol gibi zararlý maddelerden uzak durulmasý gerektiðinin altýný çizdi. Yasemin Bekmezci, hem anne adayýnýn hem de bebeðin saðlýðý için yeterli ve dengeli beslenmenin temel unsur olduðunu dile getirdi. Hamilelik süresince baþvurabilecek beslenme düzeni hakkýnda bilgiler veren Bekmezci, "Sebze, meyve, pirinç, mercimek, nohut gibi yiyecekleri kullanmadan önce çok iyi yýkayýnýz. Sebzelerin ve makarna, mercimek, nohut gibi yiyeceklerin haþlama sularýný dökmeyiniz. Yemeklerle birlikte C vitamininden zengin sebzeler (maydanoz, kývýrcýk, roka, biber, domates vb), meyveler (kuþburnu, portakal, mandalina vb) ve taze meyve sularýný tüketiniz. Kansýzlýða neden olduðundan yemeklerle birlikte çay tercih etmeyiniz. Çayý öðün aralarýnda, yani yemek yendikten 1–2 saat sonra açýk ve limonlu içebilirsiniz veya çay yerine ýhlamur, nane, kuþburnu gibi bitki çaylarý alabilirsiniz. Konserve, beklemiþ besinler ve hazýr besinler yerine mevsiminde, taze ve doðal
besinler tüketiniz." dedi. Anne adaylarýndan hamilelikte besin çeþitliliðine özen göstermesini isteyen Bekmezci, þöyle devam etti: "Bu þekilde birçok vitamin ve mineralin vücuda alýnmasý mümkün olacaktýr. Sývý alýmýný ihmal etmeyiniz, günde en az 8–10 bardak su içiniz. Yemeklerde iyotlu tuz kullanýnýz. Sigara ve alkol kullanmayýnýz. Sigara içilen ortamlarda bulunmayýnýz. Yemek hazýrlanan, piþirilen ve yenen yerlerde böcek öldürücü ilaçlarý bulundurmayýnýz. Bunlarýn yanlýþlýkla yiyecek ve içeceklere karýþmasý veya bulaþmasýnýn hem sizi hem de bebeðinizi etkileyeceðini unutmayýnýz." Fazla aðýrlýk kazanýmýna neden olmasý açýsýndan aþýrý yaðlý ve þekerli yiyeceklerden kaçýnýlmasý gerektiðini ifade eden Bekmezci, hamurlu- þerbetli tatlýlar yerine sütlü tatlýlarý tercih edilmesi gerektiðini veya þekerli-kalorisi yüksek içecekler yerine az þekerli kompostolimonata, taze meyve suyu, ayran, süt gibi içeceklerin içilmesi gerektiðini ifade etti. Yine yaðý azaltmak için yaðlý etler yerine daha az yaðlý etler tüketilebileceðini kaydeden Bekmezci, “Kýzartma yerine haþlama, buðulama, fýrýnda piþirme, ýzgara gibi yöntemleri seçerseniz hem saðlýklý hem de daha az yaðlý bir tercih yapmýþ olursunuz.”diye konuþtu. (CÝHAN)
Belinizi iltihap aðrýtýyor G
ünümüzde sýk rastlanýlan saðlýk problemlerinden biri de ankilozan spondilit yani iltihaplý omurga romatizmasý.
M. Sait Çakar
Dünya nüfusunun yaklaþýk yüzde 80’inde, yaþamlarýnýn herhangi bir döneminde bel aðrýsý geliþiyor. Bel aðrýlarýna genellikle normal anatomik yapýlarýn aþýrý kullanýlmasý veya travmatik nedenler yol açýyor. Günümüzde yeni ve etkin tedavi seçenekleri nedeniyle erken taný çok önemli. Bel aðrýsýnýn iyi analiz edilerek hastalarýn yanlýþ tanýlar almasýnýn önlenmesi gerektiðini söyleyen, Türkiye Fiziksel Týp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneði Yönetim Kurulu Baþkaný Prof. Dr. Oktay
Arpacýoðlu, bel aðrýlarýnýn erkeklerde kadýnlara göre daha sýk görüldüðünü söylüyor. “Hastalýk gerektiði gibi tedavi edilmezse omurgada hareket ve fonksiyon kýsýtlýlýðýna, kamburluða, yaþam kalitesinde bozulmaya ve ekonomik kayýplara yol açar.” þeklinde aktarýyor. Bel aðrýsýnýn baþlangýcýný birçok kiþinin tam olarak tariflendiremediðini aktaran Arpacýoðlu, aðrýnýn sinsi baþlangýçlý olduðunu ve hastalýkta gecenin 2. yarýsýnda özellikle sabaha karþý aðrý nedeniyle uyanma ve gezici kalça aðrýlarýnýn mevcut olduðunu belirtiyor. Ayrýca aðrýnýn, istirahat etmekle düzelmeyip aksine egzersizle düzeldiðinin altýný çizen Arpacýoðlu, iltihabi kaynaklý olmayan mekanik bel aðrýlarýnda sabah tutukluðu bir saat veya az sürerken iltihaplý aðrýlarda saatlerce sürebildiðini vurguluyor. 40 yaþýn altýnda olmanýn iltihabi bel aðrýsý açýsýndan risk faktörü olduðunu söyleyen Arpacýoðlu, “Hastalarýn bu doðrultuda bel aðrýlarýný iyi analiz etmede bilinçlenmeleri ve bel aðrýsýnýn niteliðinin ayrýmlandýrýlabilmesi için vakit kaybetmeden fiziksel týp ve rehabilitasyon uzman hekimine baþvurmalarý erken taný koymada çok önemlidir. Taný gecikmesinin en önemli nedenlerinden biri de hastalýðýn erken ve tipik bir belirtisi olan iltihabi bel aðrýsýnýn tanýnmamasý ve diðer bel aðrýsý nedenleriyle karýþmasýdýr.” Diyor. (CÝHAN)
5
BASINDAN Osman Öcalan: Ben çocuklarýmý daða göndermem
2
2012 yýl sonu itibarýyla ilaca 14 milyar 800 milyon lira ayýran devlet, bu rakamý 840 milyon lira artýrmýþ oldu. Bütçe aþýlmadýðý için her sene ekim-kasým ayýnda SGK tarafýndan gerçekleþtirilen ilaçtaki mecburi indirimler de bu yýl yapýlmadý. Özellikle ilaç firmalarý ile eczaneleri karþý karþýya getiren ve eczacýlarý milyonlarca lira stok zararýna sokan kriz, önümüzdeki sene yaþanmayacak.
3 Aralýk 2012 Pazartesi
004 yýlýnda PKK'dan ayrýldýktan sonra Irak Kürt Bölgesi'nde yaþayan Osman Öcalan, Murat Karayýlan'ýn barýþ istediðini söyledi. Yeni Akit gazetesi bir zamanlar PKK içinde baþkan yardýmcýlýðýna kadar yükselen Osman Öcalan ile Kuzey Irak'ta konuþtu. Abdullah Öcalan'ýn kardeþi Osman Öcalan örgütten neden ayrýldýðýný anlattý, süreci deðerlendirdi. 26 yýl PKK 'da kalan ve 18 yýl üst düzey yöneticilik yapan Osman Öcalan , çatýþmalarda ölenlerin ailelerinin feryatlarý için “Yürek parçalayýcý bir durum” dedi ve ekledi: “Ben çocuðumu daða göndermem. Ýnsanýn çocuðu olunca bunu daha iyi anlýyor.” Osman Öcalan, PKK'da silahlý mücadele döneminin geride býrakýldýðýna inananlarýn Ergenekonörgüt-dýþ güçler üçgeninde dönen dolaplar nedeniyle çoktan dýþlandýðýný ve Ýran, Irak, Suriye'nin bu iþten rant elde ettiði için savaþýn bitmesini istemediðini belirtti. Yeni Akit'in haberine göre, AKP'nin Kürt sorununun çözümü üzerine gerçekleþtirdiði, inkar politikasýnýn ortadan kaldýrýlmasý, TRT Þeþ'in kurulmasý, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde ve Diyarbakýr Dicle Üniversitesi'nde ana dilde eðitim görmek isteyen çocuklara ders verebilecek eðitmen yetiþtirmek üzere bölümler açýlmasý gibi geliþmelerin olumlu olduðuna dikkat çeken Osman Öcalan, PKK'da silahlý mücadele döneminin geride býrakýldýðýna inananlarýn Ergenekon-örgüt-dýþ güçler üçgeninde dönen dolaplar nedeniyle çoktan dýþlandýðýný ve Ýran, Irak ve Suriye'nin bu iþten rant elde ettiði için savaþýn bitmesini istemediðini belirtti. Ýþte yayýnlanan söyleþiden bir bölüm; - Abdullah Öcalan yakalandýðýnda “Ben devlete yardýmcý olmak istiyorum” demiþti. Yakalanmasýnýn üzerinden 13 yýl geçti. Ve yaklaþýk 10 yýldýr iktidarda olan AK Parti'nin birçok konuda olumlu adýmlar attýðýný görüyoruz. AK Parti'nin önceki hükümetlere göre Kürt sorununa yaklaþýmýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? AK Parti, Türkiye'de olumlu þeyler yaptý. Benim bu konuda önemsediðim önemli iki adým var. Birincisi inkar politikasýný ordan kaldýrdý. Bu Kürtler için çok önemli olan bir þeydir. Çünkü yýllarca inkar politikasý güdülmesi, Kürtlerin adeta yok sayýlmasý, yaralayýcý bir durumdu. Ýkinci önemli adým ise TRT Þeþ'in kurulmasý oldu. Erdoðan'a oy vermiþ Kürtlerin de içinde bulunduðu kesimler barýþa götüren yolda daha olumlu adýmlar atýlmasýný aslýnda istiyorlar. Bu anlamda Sayýn Erdoðan'a inanýlýyor. - Hükümetin yaptýðý kardeþlik açýlýmýna karþýn PKK'dan da bazý adýmlar atýlmasý bekleniyordu. Ancak hükümet Kürt sorununun çözümüne yönelik adýmlarý attýðýnda, bu adýmlarý boþa çýkaracak karþý hamleler gibi algýlanan saldýrýlar, eylemler yapýlýyor. Bu neden kaynaklanýyor. PKK, sorunun hallolmasýný istemiyor mu? PKK'nýn içinde, geçmiþte olduðu gibi bu günde çözümü istemeyen veya en azýndan barýþ ortamýnýn saðlayacak yaklaþýmlara sýcak bakmayan kesimler var. PKK'nýn içindeki solcular, sürekli muhalefet yapmayý marifet sayan veya þöyle söyleyelim yaptýðý en iyi iþ muhalefet olan kesimler var PKK'nýn içinde... Bunlar ideolojik fraksiyonlar da diyebiliriz. Bir de Alevi kanat olarak tanýmlayabileceðimiz mezhepsel tantaslý gruplar... - Peki örgütün içerisinde barýþý isteyen bir kanat var mý þu anda? Þu anda PKK'nýn içinde barýþý isteyen kiþi olarak Karayýlan'ý görüyorum. Mücadelenin tarihi sürecini bilen ve bu anlamda sýkýntý çektiði için daha fazla sorumluluk üstlenen kiþi ve gruplar; PKK'yý feshederek bir siyasal yaklaþým içerisine girme düþüncesini her zaman masada tutmuþtur. Nitekim Abdullah Öcalan, son olarak 2002'nin baþýnda kalýcý barýþýn saðlanmasýna karþýlýk, PKK'nýn kapatýlabileceðini veya dönüþtürebileceðini söyledi. 20022003 yýllarýydý. Biz silahýn devreden çýkartýlmasý, halkýn siyasi bir güç haline getirilmesi ile çözüme gidilmesine inandýk. Bu iþin düþüncesini oluþturarak yapmak istedik. Biz peyderpey toplum demokratikleþtikçe siyasetle çözümün geleceðine inandýk. Uygun siyasal ortam doðarsa barýþçýl bir
çözüm için katký sunmaya hazýrdýk. Ýmralý'dayken bu yöndeki görüþmelerini, bu düþüncelerini örgütün dað kadrosuna ve Kandil'e iletti. Ama rahmetli Ecevit ve kendisinin iktidar ortaðý olan MHP ve ANAP bunu anlayamadý. Bu yaklaþýma olumlu karþýlýk verilmediði için bu fikirden vazgeçildi. - Çatýþma ortamýnda hayatýný kaybeden insanlarýn neredeyse yüzde 80'i Kürtler oluyor. Öcalan ve PKK'nýn üst düzey yöneticileri bunu görmüyorlar mý? Ben kendim Osman Öcalan olarak silahlý mücadele devrinin, þiddet devrinin bittiðine yýllar önce kanaat getirdim ve bu iþin siyasal mücadelesinin verilmesi gerektiðini söyledim. Bugün de bu yöndeki fikirlerimi daha yüksek bir sesle söylüyorum. -Yerleþik olmak, aile reisi olmak nasýl bir duygu? Evet evlendim buraya yerleþtim. Aradan geçen sürede ailenin önemini anladým. Aile gerçekten çok önemli... Nesillerin ve milletlerin geleceði için çok önemli. Üç oðlum var. Erdoðan'ýn üç çocuk tavsiyesine uydum (þakayla karýþýk). Fýrat(8), Velat(6) ve Abdullah (8 aylýk). Fýrat bizim yaþadýðýmýz coðrafyaya yaþam verdiði için, Velat, ülke-memleket hasreti, Abdullah ise hem dedem hem de abim Apo'nun adý olduðu için bu isimleri koydum. 18 yýl daðda kaldým. Aile ortamýndan uzak ve yerleþik olmayan bir hayat tarzýydý. Baba olmak insaný duygusallaþtýrýyor. - Peki siz çocuklarýnýzý daða gönderir misiniz? Ben çocuklarýmý daða göndermem. Bizim jenerasyonumuzun hayatý daðda mücadele vererek geçti. Öcalan ailesi olarak biz Kürtlere önemli hizmetler ettiðimize inanýyoruz. Ancak benim çocuklarýmýn daða çýkmalarýný istemem. Benim büyük oðlum Fýrat, “baba ben ne zaman gerilla olacaðým” diye soruyor. Ben de “hayýr sen gerilla olmayacaksýn” diyorum. Ben solcu deðilim. PKK içerisinde solcu-Alevi ittifaký çok etkin, ben buna karþýyým. Ben Müslüman kimlikli muhafazakar demokratým. Eþim beþ vakit namazlýdýr. Lise yýllarýndayken üç yýl oruç tutmuþtum. Aradan geçen uzun süreden sonra ben ilk kez bu yýl oruç tuttum. Siyaset imkaný bulsaydýk muhafazakar demokrat bir hareket oluþturarak, bununla çözüme gidecektik. Bu nedenle benim siyaset anlayýþým örgütün siyasetiyle farklýdýr. Bu anlayýþtaki bir siyasi hareketle göreve hazýr olduðumu defalarca deklare ettim. Ancak olumlu bir yaklaþým sergilenmeyince, iki yýl önce siyaset yapma kararýmý dondurdum. Þimdilik beklemedeyim. Ýleride koþullar deðiþirse siyaseti düþünebilirim. En büyük hayalim Þanlýurfa Belediye Baþkaný olmaktýr. Þanlýurfa Belediye Baþkaný olmayý baþbakan olmaya deðiþtirmem. OSMAN ÖCALAN KÝMDÝR? 1958 yýlýnda Þanlýurfa'da doðdu. Öcalan ailesindeki 7 kardeþin en küçüðü. 20 yaþýnda katýldýðý PKK'da 26 yýl boyunca aktif olarak yer aldý. Örgüt içerisindeki kod adý 'Ferhat'tý. 1986'da PKK'nýn lider kadrosuna girdi ve Abdullah Öcalan 'ýn yakalanmasýnýn ardýndan örgütte kýsa sürede yükseldi. Apo tarafýndan eleþtirilmesine raðmen PKK'da baþkan yardýmcýlýðýna kadar yükseldi. PKK'dan ayrýlmadan önce silahlý mücadele döneminin geçtiðini ve siyaset zemininde mücadele verilmesini istediði için örgüt tarafýndan dýþlandý. Kendi ifadesiyle “Ergenekon-örgüt-dýþ güçler üçgeninde dönen dolaplar ” nedeniyle hedef alýndýðý için PKK'dan 1 Haziran 2004'te ayrýldý. Ýran Kürtlerinden olan ve örgütten kaçan Jiyan kod adlý Keve Suci ile evlenerek Erbil'in Koysancak kasabasýna yerleþti. Ekmek fýrýný açarak esnaflýða baþladý. Keve Suci'den iki erkek çocuðu oldu. Þiddetli geçimsizlik sebebiyle Keve Suci'den boþandý ve çocuklarýný yanýna aldý. Þubat 2008'de ikinci evliliðini Kuzey Irak'ýn Dohuklu 22 yaþýndaki Sozan ile yaptý. Ýkinci evliliðinden 'Abdullah' adýný verdikleri 8 aylýk bir çocuðu var. Hayvan besiciliði de yapan Osman Öcalan, maddi sýkýntý çektiði zamanlarda bölgenin ileri gelen aþiret reislerinden yardým aldýðýný söylüyor. Yeni Akit 23 Kasým 2012 Cuma
3 Aralýk 2012 Pazartesi
6
Aðýz ve Diþ Saðlýðý masaya yatýrýldý Sayfa 1’den devam alkýmýzýn yüzde 47'sinin son 1 yýlda diþ hekimine gitmediði, yaþamý boyunca hiç diþ hekimine gitmeyen nüfus oranýnýn ise yüzde 13 olduðu bilimsel verilerle tespit edildiði günümüzde, aðýz ve diþ saðlýðý konusunda çok çalýþmamýz gerektiðini ortaya koymaktadýr. Toplumumuzun aðýz ve diþ saðlýðý konusunda bilinçlendirilmesi, koruyucu diþ hekimliði anlayýþýnýn yerleþtirilmesi, düzenli olarak kontrollere gitme alýþkanlýðýnýn kazandýrýlmasý ve ayrýca diþ hekimliði hizmetlerine iliþkin kamuoyu oluþturulmasý anlamýnda çeþitli etkinlikler yapýlmaktadýr. Geçen sene yine bu mekanda Aðýz Diþ Saðlýðý Merkezi ve Saðlýk Mensuplarý Derneði(SAMEDER) ile birincisini düzenlediðimiz diþ hekimlerine yönelik birkaç konunun belirlendiði sempozyumumuz yine siz deðerli hocalarýmýzýn katkýlarýyla devam etmektedir. Ýnsanýn saðlýk halinin devamýnýn yaþam kalitesinde belirleyici olduðu ve bireylerin fiziksel saðlýðýnýn vücuttaki tüm organ ve dokularýn saðlýklý olmasýyla mümkün olduðu hepimizce bilinmektedir. Aðýz ve diþ saðlýðýný bozan faktörlerin, bireyin vücut saðlýðýný da doðrudan etkilediði, diþ çürükleri ile diþ eti hastalýklarý, kalp damar, yüksek tansiyon, kemik erimesi, þeker hastalýðý, erken doðum ve düþük doðum risklerini artýrmaktadýr. Bu baðlamda aðýz ve diþ saðlýðýmýza verdiðimiz önem, genel saðlýk anlayýþýmýzý ortaya koymaktadýr. Çocuk ve gençlerin geliþim dönemlerinde edindikleri tutum ve davranýþlar, ilerleyen yaþlarda hem genel saðlýklarýný hem de aðýz ve diþ saðlýklarýný þekillendirmesi bakýmýndan çok önemlidir. Bu dönemde çocuk ve gençler üzerinde akranlarý kadar aileleri, öðretmenleri ve medyanýn da çok
H
Cizre’den Konya’ya gönül köprüsü
Þ
ýrnak’ýn Cizre ilçesinden gelen bir kafile, Konya’da bulunan Mevlana türbesini ziyaret ederek, Konyalýlarla kardeþlik köprüsü kurdu. Cizre’den yola çýkan yerli turist kafilesi, Konya il merkezinde bulunan Mevlana Hazretleri'nin türbesini ziyaret ederek, kardeþlik mesajlarý verdi. Türkiye’nin dört bir tarafýndan gelen yerli ve yabancý turistler Mevlana türbesine akýn ediyor. Þýrnak’ýn Cizre ilçesinden gelen bir kafile de Konya’da bulunan Hazreti Mevlana türbesini ziyaret etti. Türbeyi ziyaret eden Cizreliler, barýþ ve kardeþlik adýna dua etti. Cizreli Süleyman Gedük, buraya Mevlana Hazretleri'nin türbesini ziyaret etmek için geldiklerini söyledi. Süleyman Gedük, “Allah bizim ziyaretimizi kabul buyursun. Ýnþallah Allah kendi rahmetiyle bize gelir. Allah memleketimize ve bütün Müslümanlara selamet versin. Allah bu fitneyi de aramýzdan çýkartsýn. Allah bizi Hazreti Mevlana’nýn hatýrýna
affetsin.” þeklinde niyazda bulundu. Zeki Macartay adlý ziyaretçi de, “Biz Cizre’den Hz. Nuh Nebi memleketinden Hazreti Mevlana’nýn diyarýna ve memleketine geldik. Buranýn güzelliði ve maneviyat ortamý anlatýlmaz. Burada kalben dualar okuduk, aðlamak geldi içimizden. Hazreti Mevlana türbesini dýþarda duyduðunuzda insana normal geliyor, ama gelip yerinde görüp ziyaret etmek bambaþka oluyor. Ýnsanýn þekli ve þemali deðiþiyor. Türbeyi ziyaret ettiðimde duygulu anlar yaþadým.” ifadelerini kullandý. Ziyaretçi Abdullah Sabuncu da duygularýný þöyle dile getirdi: “Buraya Hazreti Mevlana’nýn türbesini ziyaret etmeye gelmiþiz. O da Allah’ýn bir dostudur. Allah dualarýmýzý kabul etsin. Allah seferimizi hayýrlý kýlsýn. Allah burada böyle güzel bir Manevi ortamý yaratmýþ. Ama bizim memleketimizde de böyle manevi ortamlar var, ama deðerini bilmiyoruz.” (CÝHAN)
önemli etkisi olduðu bilinen bir gerçektir. Kötü aðýz hijyeninin yol açtýðý diþ çürükleri, diþ eti hastalýklarýndan korunmada bireyler, saðlýklý beslenmenin önemi hakkýnda bilinçlendirilmelidir. Diþ fýrçalama, diþ ipi kullanýmý, düzenli olarak diþ hekimine gitme alýþkanlýklarýnýn kazandýrýlmasý gerekmektedir. Düzenli diþ hekimi kontrolü ve eðitimle aðýz diþ saðlýðý bilgilerinin artýrýlmasý, doðru tutum, alýþkanlýklarýnýn oluþturulmasý, koruyucu uygulamalarla hastalýklarýn yaygýnlýk ve þiddetinin azaltýlmasý suretiyle yaþam kalitesinin artýrýlmasý saðlanabilir. Ýsparta Süleyman Demirel Üniversitesi Diþ Hekimliði Fakültesi'nden gelen katýlýmcý hocalarýmýza teþekkür ediyoruz” diye konuþtu. Süleyman Demirel Üniversitesi Diþ Hekimliði Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Kýrzýoðlu ise aðýz ve diþ saðlýðý ile ilgili 4 ana baþlýk altýnda sorunlarý masaya yatýrdý. Kýrzýoðlu, aðýz ve diþ saðlýðý tedavi kriterlerinin “Sistem Durumu, Oral Hijyen, Diþ Restore Edilebilirliði, Kök Rezorbisyonu konularýný tek tek dile getirdi. Konuþmalarýn ardýndan Aðýz ve Diþ Saðlýðýnýn önemine bir kez daha dikkat çekilerek, vatandaþlarýn bu yöndeki sorunlarýný mutlaka diþ Hekimlerine giderek çözmeleri yönünde tavsiyelerini sýk sýk yenileyerek sempozyumu tamamladý. Diþ Hekimliði Haftasý nedeni ile yapýlan “2'nci Diþ Hekimliði Sempozyumu” Mardin Aðýz ve Diþ Saðlýðý Hastanesi ile Saðlýk Mensuplarý Derneði'nin (SEMADER) ortak katkýlarý ile gerçekleþtiði de ifade edildi. Sempozyuma Mardin'de görev yapan 25 Diþ Doktoru ile Süleyman Demirel
Üniversitesi'nden bazý öðretim görevlileri katýldý. SAMEDER yaptýðý faaliyetler 22 Kasým 2011 tarihinde Diþ Hekimleri Haftasý münasebetiyle Diþ Hek ði Sempozyumu yapýldý. Doç.Dr.Selim Uzunoðlu'nun sunduðu " Ýnsan Mizacý Ve Karakteri Açýsýndan Aile Ýçi Ýletiþim "konulu konferans verildi. Op. Dr. Ayþegül Kalýn tarafýndan "Kadýn Hastalýklarý ve Gebelik Süreci " konulu konferans düzenlendi. Psikiyatri Uzmaný Dr.Arzu SARP tarafýndan "Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliði Sendromû" ve Stresin Ruh Saðlýðýmýza Zararlý Etkileri" konulu seminer düzenler Okuma salonlarýnda 400 öðrenciyi saðlýk taramasýndan geçirdik mayýs 2012 tarihinde BOSNA HERSEK'e yutdýþý gezisi yapýldý. Mart 2012 tarihinde, KÝMSE YOK MU DERNEÐÝ VE GUSAF iþbirliðiyle; 4 hekimden oluþan ekiple Uganda'da 15 gün süren saðlýk taramasý yapýldý. Mardin ilinde deðiþik okullarda yýl içinde 1000'in üzerinde öðrenciye saðlýk taramasý yapýldý. Öðrenciler saðlýk konusunda bilgilendirildi. Aðustos 2012 Ramazan ayý nedeniyle Yay Grand Otel'inde Saðlýk Mensuplarý ve aileleri ile birlikte geniþ katýlýmlý bir iftar yemeði tertip edildi. Eylül 2012 de Mardin ili Savur ilçemizde vuku bulan Sýtma salgýný dolayýsýyla Baþkavak köyünde Mardin Eczacýlar odasýyla birlikte 1100 kiþiye sinek kovar sprey daðýtýmý gerçekleþtirildi ve Sýtmayla Savaþ konusunda bilgilendirildi. 11Mayýs 2012' de "Kan baðýþý kampanyasý" yapýldý. Mayýs 2012 'de "Veterinerler Haftasý" dolayýsýyla Harran Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi hocalarýndan Prof. Dr. Murat Sevgili tarafýndan "Paraziter ve Zoonoz Hastalýklar" konulu sempozyum düzenlendi. Haziran 2012'de GUSAF(Güneydoðu Uluslararasý Saðlýk Fedarasyonu) çatýsý altýnda, Gaziantep ilinde "Saðlýkta þiddet çalýþtayý" düzenlendi 14 Mart 2012 tarihinde "Týp Bayramý" etkinliði çerçevesinde "Kýnalý Kuzularýn Yolculuðu- Çanakkale" konulu konferans tertip edildi. SAMEDER olarak çalýþan hekim ve aileleri ile birlikte Ýlimizin Yeþilli ilçesinde geniþ katýlýmlý piknik programý yapýldý.
Vatandaþýn evrak çilesi bitiyor Güneydoðu'nun ihracatý Kasým ayýnda tavan yaptý A G Baþbakanlýk tarafýndan hayata geçirilecek proje sayesinde ilgili kurum, bilgi havuzuna müracaat ederek doðrudan kendisi gerekli evraký temin edecek.
dlî sicil kaydý, askerliðe elveriþlilik durumu, ikametgâh kaydý gibi teferruatlarla artýk vatandaþ uðraþmayacak. Baþbakanlýk tarafýndan hayata geçirilecek proje sayesinde ilgili kurum, bilgi havuzuna müracaat ederek doðrudan kendisi gerekli evraký temin edecek.
“Aile hekimisiniz, Ýstanbul’dan Ankara’ya tayininiz çýktý. Taþýnma esnasýnda hekimlik belgenizi kaybettiniz. Yeni görev yerinizde bir türlü iþe baþlayamýyorsunuz. Çünkü bu belgeyi kýsa sürede temin etmeniz kolay deðil. Oysa bu belgeyi Saðlýk Bakanlýðý size kendisi verdi. Arþivinde duruyor. Onu çýkarýp dosyaya yeniden koymak yerine ýsrarla sizden istiyor. Hatta o belgeyi
getiriyorsunuz, yetmiyor. ‘Dosyana bir örneðini koyacaðým git noterden tasdik ettirip getir bana’ diyor. Artýk bu saçmalýklar son bulacak.” Bu cümleler bir Baþbakanlýk bürokratýna ait. Üzerinde çalýþtýklarý yeni uygulamayý bu sözlerle anlatýyor. Ayný bürokratik iþkencenin okula kaydolurken, evlenirken, iþe girerken, askere giderken, elektrik-su-doðalgaz aboneliði yaparken, kýsacasý hayatýn hemen her alanýnda yaþandýðýný hatýrlatýyor. Baþbakanlýk, bütün bakanlýklar ve kamu kurumlarýnda var olan bilgilerin tek bir merkezde toplanarak vatandaþa hiç eziyet çektirmeden dolaþýmýný saðlayacak bir proje hazýrladý. Kamu kurumlarýndaki bütün bilgiler ortak bir havuzda
toplanacak. Yani, þimdiye kadar bir cebindeki bilgiyi kendisi alýp diðer cebine koymak yerine vatandaþý kurumlar arasýnda dolaþtýrýp duran devlet gidecek. Yerine, evrak keþmekeþinden kurtulan, daha hýzlý ve ekonomik hizmet veren modern bir aygýt gelecek.
Baþbakanlýk yetkilileri þu anda tek tek bakanlýklarla görüþerek bu altyapý için hazýrlýk yürütüyor. Birbirleriyle veri alýþveriþinin tam olarak saðlanmasý için koordinasyon gerekiyor. Ayrýca her bir kurumun bilgisayar yazýlýmlarý birbiriyle uyumlu hale getirilecek. Ara yazýlýmlar sayesinde veri bankalarý birbirine entegre olacak. Daha sonra Bilgi Teknolojileri Kurumu gibi ayrý, müstakil bir kurum oluþturulacak. Bütün veriler, terminal görevi görecek bu yeni kurumun havuzunda saklý tutulacak. Ayrýca yasal altyapý oluþturularak yeni özel bir kanun hazýrlanacak. Hangi bilgilerin paylaþýlýp paylaþýlmayacaðýna dair ‘gizlilik’ tanýmlarý yapýlacak. Bütün bu sürecin 2 yýl içerisinde tamamlanmasý öngörülüyor. Baþbakanlýðýn üzerinde çalýþtýðý bir diðer proje de iPhone ve Android telefon uygulamalarýnýn hazýrlanmasý. Kýsa sürede hazýrlýklar tamamlanarak Baþbakanlýk uygulamasý mobil telefonlara yüklenebilecek. (CÝHAN)
üneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri (GAÝB) tarafýndan kasým ayýnda 852 milyon 399 dolarlýk ihracat yapýldý. GAÝB Baþkaný Abdülkadir Çýkmaz, kasýmýn 2012 yýlýnýn en yüksek ihracat deðerinin kayda alýndýðý ay olduðunu söyledi. Ocak-Kasým 2012 dönemi ihracat rakamlarýný açýklayan Çýkmaz, 2011 yýlýna oranla ayný dönemde yüzde 17,7'lik artýþ kaydedildiðini belirtti. 7
milyar 501 milyon dolarlýk ihracatýn kayda alýndýðýný dile getiren Çýkmaz, "Birliðimizin ihracat kayýt iþlem hacmi, yüzde 15,4'lük artýþla 8 milyar 221 milyon dolara yükselmiþtir." ifadelerini kullandý. Bölge ihracatýnda Ortadoðu ülkelerinin yüzde 61,1 payla ilk sýradaki yerini koruduðunu kaydeden GAÝB Baþkaný Çýkmaz, "Avrupa Birliði ülkeleri yüzde 14,7 pay ile ikinci, Afrika ülkeleri yüzde 9 pay ile üçüncü sýrada bulunuyor. Toplam 188 ülkeye ihracat gerçekleþtirilmiþ olup bu ülkelerden Irak, Suudi Arabistan, ABD, Almanya, Ýtalya, Libya, Rusya, Mýsýr, Ýngiltere ve Ýran ilk sýralarda." þeklinde konuþtu. Abdülkadir Çýkmaz halý, Demir Çelik mamulleri, bitkisel yaðlar, iplikler, kumaþlar, pastacýlýk ürünleri, plastik ve mamulleri, deðirmencilik ürünleri, konfeksiyon, aðaç ve orman ürünlerininse bölgeden en fazla ihraç edilen ürünler olduðunu belirtti. Gaziantep'in ihracat rakamlarýna da deðinen Çýkmaz, "Bölgemizin lokomotif ili olan Gaziantep, Ocak-Kasým dönemindeki 5 milyar 377 milyon 547 bin dolarla Türkiye'nin en çok ihracat yapan altýncý ili konumundaki yerini korumakta. Hububat, bakliyat, yaðlý tohumlar ve mamulleri, halý, tekstil ve hammaddeleri, kimyevi maddeler ve mamulleriyle demir ve demir dýþý metaller, ilin ihracatýnda önde gelen sektörlerdir." Dedi. (CÝHAN)