Patlamada ölü K sayýsý 3'e çýktý
Sedat Aslanaçier
ýzýltepe ilçesi yakýnlarýnda sýnýrda, iki gün önce meydana gelen mayýn patlamasýnda ölü sayýsýnýn 3'e çýktýðý bildirildi. Kýzýltepe ilçesi ile Suriye arasýnda, mayýnlý arazide Türkiye'ye gelmek isteyen bir grup Suriyeli mülteci önceki gün mayýna basmýþtý. Olayda Beþar Hüseyin ile Hýlda Huseninof adlý mülteciler hayatlarýný kaybetmiþ, 2 kiþi aðýr yaralanmýþtý. Kýzýltepe Devlet Hastanesi'nde tedavi altýna alýnan yaralýlardan Davut Salah hayatýný kaybetti. Salah'ýn cenazesinin Diyarbakýr Adli Týp Kurumu'na gönderildiði belirtildi.
avur ilçesinde SBS ve üniversite sýnavlarýnda baþarýlý olan öðrenciler ödüllendirildi.
Eðitimde Fýrsat Eþitliði Projesi kapsamýnda Recep bey okuma salonunda SBS yi ve üniversiteyi kazanan 20 öðrenci Savur Kaymakamý kaymakam Vehbi Bakýr tarafýndan ödüllendirildi. Sayfa 2’de
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
Yeni çöp rampasýnýn inþaat çalýþmalarý devam ediyor
K
ýzýltepe Belediyesi Temizlik Ýþleri Müdürlüðü tarafýndan yapýlan Elbeyli Köyü yolu üzerinde kurulan çöp rampasýnýn inþaat çalýþmalarý devam ediyor. Sayfa 2’de
S
aðlýk açýsýndan önemli olan ilaçlar bilinçsiz ve kontrolsüz kullanýldýðý takdirde ciddi problemlere yol açabiliyor.
3 Eylül 2012 Pazartesi
Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye'de Yaþayan Diller Enstitüsü Bölümü'nde bu yýl ilk kez sertifikalý Ýbranice ve Süryanice kurslar açýlýyor. Yakýn zamanda Ýbranice Dili ve Kültürü Bölümü açýlmasý da planlanýyor. M. Sait Çakar
M
ardin Artuklu Üniversitesi Yaþayan Diller Enstitüsü Bölümü'nde bu yýl ilk kez sertifikalý Ýbranice ve Süryanice kurslar açýlýyor. Yrd. Doç. Dr. Toprak, amaçlarýnýn Süryanice ve Ýbranice'yi en iyi þekilde öðreterek Süryani ve Ýbrani kültürüyle ilgili çalýþmalar yapmak olduðunu söyledi.
K
Baþboða, yeni sezonda futbol amatör ligde iddialý olan Kýzýltepe Belediye Spor, alt yapý çalýþmalarýna baþlayarak, transfer giriþimlerine hýz verdiklerini belirtti. Sayfa 2’de
Modern Asrýmýzýn Yaygýn Hastalýðý; Ýsraf Lütfi Günlüoðlu mardin@yesilay.org.tr
D
aha önceki yazýlarýmda da ifade ettiðim gibi, Yeþilay Cemiyeti her türlü zararlý madde ve zararlý alýþkanlýklara karþý mücadele eden bir sivil toplum kuruluþudur. Bu gün sizlere çaðýmýzýn yaygýn bir hastalýðý olan “Ýsraf Baðýmlýlýðý”ndan söz etmek istiyorum. Ýsraf, kelime anlamý itibariyle aþýrýlýk demektir. Sayfa 2’de
Yýl: 9 Sayý 2435 Fiyatý :25 Kr
'Hýz kesici E platformlar kazalarý yüzde 45 azaltýyor'
mniyet Genel Müdürlüðü Trafik Araþtýrma Merkezi Müdürlüðü, yapýlan araþtýrmalarda trafiði sakinleþtirmeye yönelik alýnan önlemlerin kazalarý da azatlýðýný açýkladý. ‘Hýz kesici platform’larýn kazalarý yüzde 45 azalttýðýný belirten uzmanlar, kasislerin de sürücülerin hýzýný azalttýðýný bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüðü Trafik Araþtýrma Merkezi Müdürlüðü’nden Baþkomiser, Yüksek Þehir Plancýsý Dr. Ömür Kaygýsýz, ‘Trafiði sakinleþtirmeye yönelik önlemler’ adlý çalýþmasýnda sürücülerin hýzýný azaltmak için alýnan önlemleri Sayfa 3’te deðerlendirdi.
Üniversiteden sertifikalý Ýbranice ve Süryanice kurs
Kýzýltepe Belediyespor futbolda alt yapý çalýþmalarýna start verdi
ýzýltepe Belediye Spor Kulüp Baþkaný Aslan Baþboða yeni sezon için yaptýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgilendirmede bulundu.
Sayfa 5’te
Baþarýlý öðrenciler ödüllendirildi Ýlaç kullanýmýna dikkat! S
Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye'de Yaþayan Diller Enstitüsü Bölümü'nde bu yýl ilk kez sertifikalý Ýbranice ve Süryanice kurslar açýlýyor. Yakýn zamanda Ýbranice Dili ve Kültürü Bölümü açýlmasý da planlanýyor. Hafta sonu ve hafta içi seçenekleriyle üç ay devam edecek kursa 7 Eylül'e kadar baþvurulabilir. Kurslarýn her birine 40 kiþi baþvurabiliyor. Kurs sonunda baþarýlý öðrencilere sertifika verilecek. Her iki dil için de bir üst seviyedeki kurlar, ikinci yarýyýlda devam ettirilerek dillerin tamamen öðretilmesi amaçlanýyor. Süryani Dili ve Kültürü Anabilimdalý Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sait Toprak, amaçlarýnýn Süryanice ve Ýbranice'yi en iyi þekilde öðreterek Süryani ve Ýbrani kültürüyle ilgili çalýþmalar yapmak olduðunu söyledi. "Baþvuru sayýlarýný sýnýrlý tuttuk çünkü yeterli hocamýz yok. Sadece üç kiþiyiz. Amacýmýz iki dili de en üst seviyede öðretmek. Sonra da Süryanice ve Ýbrance dili ve kültürüyle ilgili çalýþmalarý bilimsel anlamda kendi dilleriyle yapacak araþtýrmacýlar yetiþtirmek. "Belki ileride Süryani Araþtýrmalarý ve Yahudi Araþtýrmalarý Merkezleri kurarak daha bilimsel çalýþma kurumlarý oluþturmak. Bir iki
ay içinde de Ýbranice Dili ve Kültürü Bölümü'nün açýlmasý için YÖK'e baþvuracaðýz." Toprak, Süryanice'nin yok olma tehlikesi altýnda olduðuna dikkat çekerek bir dili kimin ne kadar konuþtuðunu bile bilemediklerini söyledi. "Sami dilleriyle ilgili çalýþmalarýn yapýlmasý son derece önemli bir þey. Mardin, kültür ve dillerin bir arada olduðu bir laboratuvar. Ancak insanlar uzun yýllar anadillerini konuþamadýðý için bu dilleri kaç kiþinin kullandýðýný ya da kullanabildiklerini bile bilemiyoruz. Sadece manastýrlarda din adamlarýnýn özel gayretleriyle bazý eðitim faaliyetleri olmakla beraber bu son derece yetersizdir. "Yok olma tehlikesi altýndaki Süryanice dili bazý manastýrlarda düzensiz bir þekilde kurslarda veriliyor. Geçen sene ilk kez yine Mardin Üniversitesi'nde 20 günlük bir kurs açýldý. Kýsa bir süre önce de ilk kez Süryanice yayýn yapan 'Sabro' gazetesi çýktý." Kursa Türkiye'nin farklý þehirlerinden felsefe, arkeoloji, edebiyat alanýnda genellikle yüksek lisans öðrencileri baþvuruyor. Türkiye'de çok az kiþi tarafýndan konuþulan Semitik dil grubundaki Süryanice ve Ýbranice 22 harften oluþuyor. Türkiye'de yaklaþýk 25 bini bulan Süryanilerden çoðu Ýstanbul'da, 5 bini de Mardin, Midyat, Þýrnak, Batman'da yaþýyor. Ancak Süryanilerin çok az bir kýsmýnýn Süryanice konuþtuðu biliniyor. Ýbranice, Ýsrail'in resmi dili olmakla beraber, Ýsrail dýþýnda yaþayan Yahudi azýnlýklarla beraber 7 milyon kiþi tarafýndan konuþuluyor. Türkiye'de
yaþayan 25.000 Yahudi'nin büyük kýsmýný oluþturan Sefaradlarýn bir kýsmý(Ýspanyol Yahudisi) yok olma tehlikesi altýndaki Ladino dilini konuþuyor. Türkiye'nin ilk Yaþayan Diller Enstitüsü Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde, üç yýl önce kurulan
Türkiye'de Yaþayan Diller Enstitüsü, Türkiye'nin ilk ve tek dil enstitüsü. Enstitü bünyesinde Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalý, Süryani Dili ve Kültürü Anabilim Dalý ile Arap Dili ve Kültür Anabilim Dalý mevcut. Enstitü tarihi Zinciriye Medresesinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Ehliyet ve ruhsatlar deðiþiyor S
ahtecilik ve dolandýrýcýlýkla mücadelenin kapsamýný geniþleten ekonomi yönetimi, ehliyet ve ruhsatlarý deðiþtiriyor. Artýk banka kartlarý gibi sürücü belgesi ve ruhsatlar da plastik malzemeden yapýlacak. Emniyet ile Darphane ve Damga Matbaasý Genel Müdürlüðü'nün ortaklaþa yürüttüðü projenin 2013'ten itibaren kademeli olarak faaliyete geçirilmesi planlanýyor. Sayfa 3’te
3 Eylül 2012 Pazartesi
2
Baþarýlý öðrenciler ödüllendirildi Modern Asrýmýzýn Yaygýn Hastalýðý; Ýsraf Lütfi Günlüoðlu mardin@yesilay.org.tr
D
aha önceki yazýlarýmda da ifade ettiðim gibi, Yeþilay Cemiyeti her türlü zararlý madde ve zararlý alýþkanlýklara karþý mücadele eden bir sivil toplum kuruluþudur. Bu gün sizlere çaðýmýzýn yaygýn bir hastalýðý olan “Ýsraf Baðýmlýlýðý”ndan söz etmek istiyorum.
Ali Edis
S
avur ilçesinde SBS ve üniversite sýnavlarýnda baþarýlý olan öðrenciler ödüllendirildi. Eðitimde Fýrsat Eþitliði Projesi kapsamýnda Recep bey okuma salonunda SBS yi ve
üniversiteyi kazanan 20 öðrenci Savur Kaymakamý kaymakam Vehbi Bakýr tarafýndan ödüllendirildi. Okuma salonunda düzenlenen törende bir konuþma yapan Savur Ýlçe Kaymakamý Vehbi Bakýr, Eðitim'de Fýrsat Eþitliði projesi kapsamýnda bu yýl Recep bey okuma salonunda birçok öðrencimiz ile
gurur duyduklarýný söyledi. Çocuklarýn eðitim hayatý boyunca ne yapmalarý konusunda çeþitli tavsiyelerde bulunan Kaymakam Bakýr” Eðitim bireysel deðil toplumsal bir uzlaþmadýr.Recep bey okuma salonun okuyan öðrencilerin baþarýsý bizleri sevindirdi.
Burada emeði geçen bütün öðretmenlere teþekkür ediyorum.”dedi Ödül töreni ardýndan Savur ilçesinde SODES projesi kapsamýnda Evim projesi dahilinde kurulan Fitnes salonunu açýlýþýný yaþlý teyze ile yapan Savur Kaymakamý Vehbi Bakýr burada incelemelerde bulundu.
Baðýmsýz Diyanet Hizmet-Sen Yeni çöp rampasýnýn inþaat Mardin þubesi açýldý çalýþmalarý devam ediyor ÝSmail Erkar
B
aðýmsýz Diyanet ve Vakýf Çalýþanlarý Hizmet Sendikasý Mardin Þubesi ve Midyat Temsilciliði açýldý. Baðýmsýz Diyanet HizmetSen Mardin Þube Baþkaný Sadullah Güneþ, yaptýðý açýklamada, din görevlilerinin saygýnlýðýný arttýrmayý ve çözüm üreten bir sendika olmayý amaçladýklarýný belirtti. Midyat temsilciliðinin de hizmete açýldýðýný ve baþkanlýða Zeki Bilgin'in getirildiðini ifade eden Güneþ, þunlarý söyledi:
"Üyelerimizin, ekonomik, sosyal, kültürel, mesleki hak ve çýkarlarýný geliþtirmeyi hedefliyoruz. Siyasi partilerden, ideolojik gruplardan baðýmsýz, huzur ve refah içinde olmalarýný saðlamak istiyoruz. Hür sendikacýlýk çerçevesinde, üyelerimizin çaðdaþ uygarlýk düzeyine ulaþmasý için demokratik ilkelerden sapmadan katkýda bulunacaðýz. Üyelerimizin, 21. Yüzyýlýn temel olgusu olan bilgi toplumuna ulaþabilmeleri noktasýnda, teknolojik ve bilimsel geliþmeleri izleyebilmeleri için çalýþmalar yapacaðýz.”
Ayaðý kýrýlan At K derede telef oldu
M. Sait Çakar
ýzýltepe Belediyesi Temizlik Ýþleri Müdürlüðü tarafýndan yapýlan Elbeyli Köyü yolu üzerinde kurulan çöp rampasýnýn inþaat çalýþmalarý devam ediyor.
Ali Edis
N
usaybin ilçesinde Çaðçað Deresi'ne düþen at telef oldu.
Sað ön ayaðý kýrýlan bir at, sahibi tarafýndan Çaðçað Deresi'ne terk edildi. Atýn 2 gün boyunca suyun
içinde kurtarýlmayý beklediði, ölmesi üzerine çevredeki inþaat iþçileri tarafýndan çýkarýldýðý belirtildi. Ýnþaat iþçisi Nimet Yýldýz, telef olan atýn çevreyi rahatsýz etmemesi için inþaat iþçileri tarafýndan dereden çýkarýldýðýný, ilgililere haber verdikleri halde iki gün boyunca atýn su içerisinde kaldýðýný ileri sürdü.
Kýzýltepe Belediye Baþkan Yardýmcýsý Leyla Salman, þehir merkezi içinde bulunan Koçhisar Mahallesi’ndeki çöp rampasýnýn insanlarýmýzýn saðlýðý, refahý ve huzuru için þehir dýþýnda Kýzýltepe
Ýlçesi’ne baðlý Elbeyli Köyü yolu üzerinde kurulan çöp rampasýnýn inþaat çalýþmalarý devam ediyor. Salman, inþaat bittikten sonra Koçhisar Mahallesi’nde bulunan çöp rampasý kapanacak. Elbeyli Köyü yolu üzerinde kurulan yeni çöp rampasý 7,000² alanýyla, yeþil alanýyla, oto parkýyla, çim alanýyla çok modern bir görüntüye sahip olacaktýr. Bu gibi modern alanlar kurarak halkýmýzýn daha yaþanýlabilir bir Kýzýltepe için caba göstermekteyiz dedi.
Kýzýltepe Belediyespor futbolda alt yapý çalýþmalarýna start verdi Sedat Aslanaçier
K
ýzýltepe Belediye Spor Kulüp Baþkaný Aslan Baþboða yeni sezon için yaptýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgilendirmede bulundu. Baþboða, yeni sezonda futbol amatör ligde iddialý olan Kýzýltepe Belediye Spor, alt yapý çalýþmalarýna baþlayarak, transfer giriþimlerine hýz verdiklerini belirtti. Baþboða, sadece futbolun deðil sporun tüm dallarýna ihtiyaç duyulduðunu ifade ederek, sporun tüm dallarýný Kýzýltepe halkýna sunarak, sporun güzelliðini ve ahlakýný
ortaya koyduðumuzda halkýmýzýn da bundan etkilenebileceðinin altýný çizdi. Her mahallede spor aktivitelerini yapýlabilecek alanlar kurulmasý gerektiðini dile getiren Baþboða, amatör ligde ve alt yapý çalýþmalarýnda toplumun kýlcal damarlarý olan mahallelerden yeteneklileri ortaya çýkartmak istediklerini söyledi. Kýzýltepe Belediye Spor olarak en temel prensibimiz oyuncularýmýzýn temel ihtiyaçlarýný karþýlamak olduðunu kaydeden Baþboða, mahallelerimizden futbolcular, basketbolcular, atletler ve voleybolcularý çýkartmak hedefimizdir
dedi. Baþboða, sporun ticari metadan çýkartarak, sporun özü olan etiðini, ahlakýný ve þeffaflýðýný ortaya koymak için çaba sarf ettiklerini aktardý. Baþboða, madde baðýmlýsý olan bir çocuðumuzu kurtarmak parayla ölçülemeyecek bir deðer taþýdýðýný söyledi. Çocuklarýmýzý negatif alýþkanlýklardan ve risklerden korumak, maddi deðerle ölçülemediðinin altýný çizen Baþboða, geleceðimiz olan çocuklarýmýzý spor ahlaký ve spor prensipleri çerçevesinde alt yapý için sporda yeteneklerini göstermek isteyen tüm çocuklarýmýzý çalýþmalara davet ediyoruz þeklinde konuþtu.
Ýsraf, kelime anlamý itibariyle aþýrýlýk demektir. Eþyanýn kullanýmýnda yada davranýþlarda haddi aþmaktýr. Bu anlamýyla israf, sadece maddiyatta deðil; zamanda, saðlýkta ve buna benzer birçok yerde olabilir. Baðýmlýklarýn birbirini tetiklediði bilinen bir gerçektir. Tv baðýmlýsý olan insanlar her gün zorunlu olarak izlettirilen reklamlar sayesinde birer alýþveriþ ve tüketim çýlgýný olurlar. Bu da israfýn en üst sýnýrýdýr. Yüce dinimiz Ýslam, baþta yemeiçme, giyim-kuþam, araba, ev ve eþya gibi maddî ihtiyaçlar olmak üzere her nimetten istifade ederken aþýrýlýktan kaçýnmayý emrediyor. Yüce Kitabýmýz Kur'an Araf Süresinde “…Yiyiniz, içiniz ancak Ýsraf etmeyiniz. Çünkü O Ýsraf edenleri sevmez” diye buyrulmaktadýr. Ýsrafýn da dinimizce haram olduðu bu ayetten anlaþýlmaktadýr. Geçen yýl Dünya Gýda Örgütü korkunç bir gerçeði açýkladý: “fazla yemekten dolayý ölenlerin sayýsý, açlýktan ölenlerin sayýsýndan fazladýr” Bu tespit yemekte israfýn korkunç boyutlarýnýn ortaya koymaktadýr. Dinimiz bizi savurganlýktan, lüks yaþamdan alýkoyuyor; iktisatlý bir hayat tarzýna yönlendiriyor. Ýsraf içinde geçen bir yaþam, yaratýcýnýn verdiði nimetlere ve onlarý gönderene karþý büyük bir saygýsýzlýktýr. Ayný zamanda hýrs, kanaatsizlik ve zillet gibi hastalýklarýn da baþlýca sebebidir. Çünkü müsrif adam, Ýlahî takdire ve alýn teriyle elde ettiðine razý olmaz, sürekli daha fazlasýný ister. Hiç þükretmez, daima þikâyet eder durur. Helal rýzkýný az bulur, gayr-ý meþru olup olmadýðýna aldýrmadan daha çok kazanmanýn peþine düþer. Yüce kitabýmýz Kur'an, saçýp savurmayý yasaklýyor ve savurganlýðý þeytanî bir sýfat olarak anlatýyor. Ancak þunu belirtmek gerekir ki; saçýp-savurmak az ya da çok harcamak deðildir. Önemli olan "ne kadar" deðil, "nereye" ve “nasýl” harcadýðýmýzdýr. Dinimize göre, bir insan bütün malýný-mülkünü Allah yolunda infak etse de savurganlýk yapmýþ sayýlmaz; fakat gayr-ý meþru bir iþ için sadece birkaç kuruþ da harcasa yine "saçýp savurmuþ" kabul edilir. Doðrusu, savurganlýkla cimrilik arasýnda bir orta yol tutmaktýr. Ýslâm, nimetlerin kýymetini bilip onlara þükürle mukabele etmek gerektiðini belirtmiþtir. Dolayýsýyla iktisat, insaný cimriliðe de sürüklememelidir. Ýnanan insanlar, bir taraftan saçýp savurmaktan uzak kalmalý, diðer yandan da, asla cimri olmamalýdýr. Ýsraftan kaçýnmalý, ama Hak yolunda infakta bulunmaya da can atmalýdýrlar. Kur'an-ý Kerim Hz.Peygambere hitaben, iktisat dediðimiz bu orta yola iþaret eder ve: "Eli sýký olma, büsbütün eli açýk da olma ki herkes tarafýndan ayýplanan, kaybettiklerine hasret çeken bir hale düþmeyesin." (Ýsrâ, 17/29) buyurur. Ayrýca, "Rahman'ýn o has kullarý, harcamalarýnda ne israf eder ne de eli sýký davranýrlar; bu ikisinin arasýnda bir denge tuttururlar." (Furkan, 25/67) diyerek, seçkin kullarýn bu önemli vasfýna vurguda bulunur. Ýsraf kavramýný sadece yiyecekiçecek, mal-mülk ve maddî imkânlarla alâkalý olarak düþünmemek gerekir. Ýsrafý, maddî-manevî her türlü nimetin yaratýlýþ gayesine ters kullanýlmasý ve boþu boþuna harcanmasý olarak deðerlendirmek en doðrusudur. Dolayýsýyla, giyim-kuþamda, içinde oturulan binada ve evin tefriþinde olduðu gibi, zaman ve saðlýk gibi nimetlerde de israf söz konusudur. Bir insanýn yarým ibrik su ile abdest almasý mümkünken, lavaboda musluðu sonuna kadar açýp iki ibriklik su kullanmasý nasýl israfsa, altý saatlik uyku ile dinlenebilecekken sekiz saat uyumasý da ayný þekilde israftýr. Saðlýk uzmanlarý bu durumu þöyle ifade ederler: “Aþýrý yemek beden saðlýðýný, aþýrý uyku da ruh saðlýðýný bozar” Ýsraftan uzak, sade ve saðlýklý bir yaþam geçirmeniz dileðiyle, baþka bir yazýda buluþuncaya dek kalýn saðlýcakla.
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
3 Eylül 2012 Pazartesi
3
Ehliyet ve ruhsatlar deði þiyor S ahtecilik ve dolandýrýcýlýkla mücadelenin kapsamýný geniþleten ekonomi yönetimi, ehliyet ve ruhsatlarý deðiþtiriyor.
Artýk banka kartlarý gibi sürücü belgesi ve ruhsatlar da plastik malzemeden yapýlacak. Emniyet ile Darphane ve Damga Matbaasý Genel Müdürlüðü'nün ortaklaþa yürüttüðü projenin 2013'ten itibaren kademeli olarak faaliyete geçirilmesi planlanýyor. Sahtecilik ve dolandýrýcýlýkla mücadelenin kapsamýný geniþleten ekonomi yönetimi ehliyet ve ruhsatlarý deðiþtiriyor. Hazine Müsteþarlýðý ile Emniyet Genel Müdürlüðü araç tescil belgeleri ve sürücü belgelerindeki sahteciliði önlemek amacýyla plastik
dönemini baþlatýyor. Önümüzdeki yýldan itibaren öncelikli olarak ehliyetler banka kartlarý gibi plastik malzemeden üretilecek. Ebatlarý ve içeriðine yönelik çalýþmalar devam ederken basýmýn pasaportta olduðu gibi tek bir merkez üzerinden yapýlmasý üzerinde duruyor. Darphane ve Damga Matbaasý Genel Müdürlüðü ile emniyetin ortaklaþa yürüttüðü projenin tamamlanmasý ile birlikte sürücü belgesi ve araç tescil belgelerinin yýpranma, bozulma ve sahteciliðe karþý polikarbonat malzemeden üretimi yapýlacak. Belgelerin kâðýt yerine plastikten yapýlmasýnýn ardýndan yýpranma sebebiyle bozulmanýn önüne geçilmiþ olacak. 2013 yýlýnda ilk etabýnýn
tamamlanmasý öngörülen çalýþmalar hakkýnda bilgi veren emniyet kaynaklarý, ehliyetin plastik olarak üretimi konusunda süreçte önemli ilerlemeler kaydedildiðini belirterek, "Hem ehliyet hem de ruhsatta kâðýt dönemini kapatmak için görüþmeler yürütülüyor. Bunlar kâðýt deðil de banka kartý gibi plastik malzemeden yapýlacak. Basýmý da tek merkezden yapýlacaðý için hem vatandaþ hem de memurlarýn iþ yükü hafifleyecek. Onayý yine emniyet yapacak." dedi. Edinilen bilgilere göre sürücü belgesi ve araç tescil belgesinin yaný sýra mevcut kimliklerin de plastik malzemeden yapýlmasý üzerinde görüþmelere hýz verildi. Türkiye'de 2010 yýlý sonu itibarýyla toplam 21 milyon 600 bin kiþinin sürücü belgesi bulunuyor. Ehliyeti olanlarýn 17 milyon 500 bini erkeklerden, geriye kalanlarý ise kadýnlardan oluþuyor. Taþýt sayýsý 16,5 milyon adet Trafiðe çýkan araç sayýsý arttýkça ve ikinci el otomobil alým satýmýnýn miktarýna göre her yýl milyonlarca araç tescil belgesi düzenleniyor. Trafiðe kaydý yapýlan motorlu taþýt sayýsý haziran ayýnda bir önceki aya göre yüzde 22,4 azalýrken, geçen yýlýn ayný ayýna göre ise yüzde 15,3 düþüþ gösterdi. Haziran ayýnda 79 bin 875 taþýt trafiðe kaydedilirken, 8 bin 36 taþýtýn trafikten kaydý silindi. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) verilerine göre 2012 yýlý Ocak-Haziran döneminde 530 bin 916 adet taþýtýn kaydý yapýlýrken, 59 bin 903 aracýn trafikten kaydý silindi. Böylece bu yýlýn ilk 6 ayýnda trafikteki taþýt sayýsýnýn 471 bin 13 adet artmasýyla haziran ayý sonu itibarýyla trafiðe kayýtlý toplam taþýt sayýsý 16 milyon 560 bin 541 olarak kayýtlara geçti. (CÝHAN)
Altýna talep arttý, kuyumcuya ilgi büyük A Güneydoðu Anadolu, ihracatýný yüzde 14 artýrdý
G
üneydoðu Anadolu Ýhracatçýlar Birliði (GAÝB), ocak- aðustos döneminde, geçen yýlýn ayný dönemine oranla yüzde 14,1'lik artýþla 5 milyar 148 milyon dolarlýk ihracat gerçekleþtirdi. Ocak-aðustos dönemi ihracat rakamlarý hakkýnda açýklamada bulunan GAÝB Baþkaný Abdulkadir Çýkmaz, ayný dönemde diðer ihracatçý birlikleri adýna toplam 540 milyon 202 bin dolarlýk ihracatýn kayda alýndýðýný söyledi. Birliðin böylece ihracat kayýt iþleminin yüzde 13'lük artýþla 5 milyar 688 milyon dolara yükseldiðine vurgu yapan Çýkmaz, bölge ihracatýnda Ortadoðu ülkelerinin yüzde 60,6'lýk pay ile ilk sýradaki yerini koruduðunu ifade etti. AB ülkelerinin yüzde 14,5 ile ikinci, Afrika ülkelerinin ise yüzde 9,4'le üçüncü sýrada yer aldýðýný kaydeden Çýkmaz, "Toplam 181 ülkeye ihracat gerçekleþtirilmiþ olup bu ülkelerden Irak, Suudi Arabistan, ABD, Almanya, Ýtalya, Libya, Mýsýr, Ýngiltere, Rusya ve Ýran bölgemiz ihracatýnda ilk sýralarda yer alan ülkelerdir. Ayrýca halý, bitkisel yaðlar, iplikler, demir-çelik mamulleri, kumaþlar, pastacýlýk ürünleri, plastik ve mamulleri, deðirmencilik ürünleri, aðaç ve orman ürünleri, konfeksiyon ürünleri bölgemizden en çok ihracatý gerçekleþtirilen ürünler olmuþtur." bilgisini aktardý. Bölgenin lokomotifi olan Gaziantep'in ihracat rakamlarý hakkýnda da bilgi veren Çýkmaz, "Gaziantep, ocakaðustos dönemindeki 3 milyar 762 milyon 82 bin dolar ihracat ile Türkiye’nin en çok ihracat yapan altýncý ili konumundadýr. Hububat, bakliyat, yaðlý tohumlar ve mamulleri, halý, tekstil ve ham maddeleri, kimyevi maddeler ve mamulleri ile demir, demir dýþý metaller ilin ihracatýnda önde gelen sektörlerdir." deðerlendirmesini yaptý. (CÝHAN)
ltýnýn ons fiyatýnýn 1.600 dolarý, gram fiyatýnýn 97 lirayý aþmasý küçük yatýrýmcýyý altýna yöneltiyor. Bu durum da en çok kuyumcu ve mücevhercilere yarýyor. Bayramýn ardýndan yoðun günler geçiren kuyumcu esnafý, altýn fiyatlarýnda artýþ eðiliminin sene sonuna dek devam edeceðine kanaat getiriyor. Bu aralar Cumhuriyet altýný ve gram altýna yatýrýmýn yerinde bir tercih olduðunu vurguluyor. Altýnýn ons ve gram fiyatýnda görülen artýþ, ekonomi çevreleri tarafýndan ya sene sonunun gelmesine ya da Amerikan Merkez Bankasý FED’in parasal geniþlemeye gidecek olmasýna baðlanýyor. Sarraflara göre artýþlarda sebep her ne olursa olsun þu an altýna yatýrým yapanlar karda. Ortadoðu’da týrmanan siyasi gerilimden dolayý altýn yatýrýmlarýnýn arttýðýný belirten Menderes Kuyumculuk’tan Ferruh Þener, “Altýn fiyatlarýnýn normale döneceðine dair bir tahminimiz var ancak, þu an fiyatlar sene sonuna kadar yukarýya doðru gidecek gibi görünüyor.” diyor. Topluma þu an için altýn almayý öneren Ferruh Þener, bunun uzun vadede karlý bir yatýrým olacaðýný dile getiriyor. Öte yandan kuyumcularýn büyük bölümü, bankalarýn altýn alýp satmalarýna tepkili. Bu tepkilere anlam
veremeyen Þener, takýlarýn yastýk altýndan çýkarýlmasýný savunuyor. Bankalarýn altýn kampanyalarýný olumlu bulurken; “Ciddi altýn birikimleri var. Bunlar yastýk altýnda saklanmamalý, bankaya yatýrýlmalý. Bundan hem yatýrýmcý hem de ülke ekonomisi karlý çýkar.” yorumunu yapýyor. Kýymetli madenlere olan ilgiden memnun olan kuyumcular, sektörün geleceði adýna da umutlu. Tülin Sarrafiye’den Murat Sefer, altýn fiyatlarýnýn artýþýna baðlý olarak kuyumcularda yoðunluk olacaðýný aktarýyor. Mücevherata yönelimin arttýðýna temas eden Murat Sefer, küçük yatýrýmcýlara daha çok Cumhuriyet altýný ve gramlýk altýnlarý almalaraný tavsiye ediyor. Sefer, gurbetçilerin 2012’de 2011’e oranla daha az altýn aldýðýný da açýklýyor. Ramazan ayýnda da satýþlarýnýn durmadýðýný anlatan Sefer, Ýran’a yapýlan altýn ihracatýnýn kuyum sektörüne bir katkýsý olmadýðýna iþaret ediyor. Sefer, “ Türkiye Ýran’dan doðalgaz, petrol türü madenler alýyor; buna mukabil altýn satýyor. Bu 2 maden de dünya piyasasýnda deðerli madenler olduðu için sektöre çok fazla bir yoðunluk getirmedi. Nihayetinde sattýðýmýz altýnda baþka bir maden satýn aldýk. Bu yüzden Ýran’a yapýlan ihracat fiyatlarý aþaðý çekmedi.” ifadelerini kullanýyor. (CÝHAN)
Kürtçe yetenek yarýþmasý “Min Ciyavaz im” yeteneklerini arýyor
B
irçok ülkede yeni yeteneklerin keþfedilmesini saðlayan yetenek yarýþmalar Kürtçe olarak izleyicilerin karþýsýna çýkýyor. “Min Ciyavaz im – Ben Farklýyým” adýyla yayýnlanacak olan yarýþma Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Zagros TV’de yayýnlanacak. Programý yayýnlayacak olan Zagros TV yönetimi, amaçlarýnýn Erbil’den Ýstanbul’a bir “Kültür Köprüsü” oluþturmak olduðunu vurguluyor. Uydu üzerinden yayýn yapan ve merkezi Kuzey Irak’ýn Erbil kentinde bulunan Zagros TV, yarýþmayý aðýrlýklý olarak Türkiye’de organize edilecek. Yarýþmaya her yaþtan vatandaþ, Müzik, Akrobasi, oyunculuk, dans, sihirbazlýk, spor, hayvan eðitimi vb. alanlarda akla gelebilecek seyirlik her yeteneðe sahip olanlar baþvurabilecek. Yarýþamaya, www.minciyawazim.net adlý internet sitesinden baþvuru yapýlacak. "Elemeler 13 ilde, finaller Ýstanbul'da" Yarýþma, toplamda 26 bölüm halinde ekranlara gelecek. Aralarýnda Ýstanbul, Diyarbakýr, Van, Mardin ve Erbil’in de bulunduðu 13 kentte ön eleme yapýlacak. 13 hafta boyunca ekranda banttan yayýnlanacak olan ön elemeler sonunda 92 kiþi veya grup, jüri kararýyla finallere katýlmaya hak kazanacak. Ýstanbul’daki final serüveni 13
hafta sürecek ve Zagros TV’den canlý olarak yayýnlanacak yarýþmada büyük ödül, finale kalanlar arasýnda yapýlacak SMS’le belirlenecek. Ön eleme programý 8 Eylül Cumartesi -----Ýstanbul 15 Eylül Cumartesi -----Diyarbakýr 19 Eylül Çarþamba ------ Þ. Urfa 22 Eylül Cumartersi ----- Mardin 25 Eylül salý ----------------Batman 27 Eylül Pertþembe ------ Bitlis \Tatvan 29 Eylül Pazartesi -------- Van 2 Ekim Salý -----------------Aðrý 5 Ekim Cuma --------------Adana 7 Ekim Pazar --------------Mersin 11 Ekim Perþembe --------Erbil 14 Ekim Pazar -------------Ýstanbul (CÝHAN)
'Hýz kesici platformlar kazalarý yüzde 45 azaltýyor'
E
mniyet Genel Müdürlüðü Trafik Araþtýrma Merkezi Müdürlüðü, yapýlan araþtýrmalarda trafiði sakinleþtirmeye yönelik alýnan önlemlerin kazalarý da azatlýðýný açýkladý. ‘Hýz kesici platform’larýn kazalarý yüzde 45 azalttýðýný belirten uzmanlar, kasislerin de sürücülerin hýzýný azalttýðýný bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüðü Trafik Araþtýrma Merkezi Müdürlüðü’nden Baþkomiser, Yüksek Þehir Plancýsý Dr. Ömür Kaygýsýz, ‘Trafiði sakinleþtirmeye yönelik önlemler’ adlý çalýþmasýnda sürücülerin hýzýný azaltmak için alýnan önlemleri deðerlendirdi. Kasislerin, yol platformu boyunca enine uzanan tümsekler olduðunun belirtildiði raporda, "Kasisler, ülkemizde en fazla kullanýlan trafiði sakinleþtirmeye yönelik önlemdir. Þehir içinde trafik yoðunluðunun düþük, yol yapýsýnýn hýz yapmaya elveriþli olduðu ve özellikle çocuk bahçesi, okul, spor ve konut alanlarý gibi yaya hareketliliðinin yoðun olduðu yol kesimlerinde kullanýlmaktadýr TSE’ye göre kasisler, 50 – 150 metre ara ile birden çok sayýda ve yolun en fazla 800 metrelik kesiminde uygulanabilir. Birinci derece yollarda uygulanamaz. Aracýn hýzýný ayarlayabilmesi için yoldan giriþten itibaren ilk tümsek en az 20. metrede olmalýdýr. Yapýlacaðý yolun kaplama maddesi ile ayný cinsten olmalý, taþýt yolunu enine kat etmeli, asfalt yollarda yapýlacak ise mastik asfalt kullanýlmalýdýr. Sürücüler tarafýndan kolayca görülebilecek
þekilde beyaza boyanmalýdýr. Uzunluðu 3.60 ile 3.80 metre arasýnda, yüksekliði ise 7,5 ile 10 santimetre arasýnda deðiþmelidir. Geliþmiþ ülkelerdeki kullanýmý da yaklaþýk 3,5-4,25 metre uzunluðunda ve 7,5 ile 10 santimetre yüksekliðindedir. Kasisin önden görünüþü dairesel, parabolik ve sinüsoidal þekilde olabilir. Pahalý deðildir. Doðru tasarlanmasý durumunda bisiklet kullanýmýna uygundur. Trafiðin düþük hýzda seyrini saðlamada çok etkin bir yöntemdir. 15 noktada yapýlan ölçümlere göre, ortalama hýz yüzde 22 (54 km/s’den 41 km/s’ye) düþmüþtür. 5 noktada yapýlan ölçümlere göre, ortalama trafik kazasý sayýsý yüzde 41 (yýlda ortalama 4,4’den 2,6’ya) azalmýþtýr." denildi. Hýz kesici platformlarýn kasislerin daha uzun ve orta bölümünün düz bir platformdan oluþmuþ hali olduðunun anlatýldýðý çalýþmada, hýz kesici platformlarýnýn genelde parke taþ, Arnavut kaldýrýmý gibi farklý bir malzeme ile yapýldýðý belirtildi. Platformlarýn trafik hýzýnýn kasis kullanýmý için yüksek olduðu yol kesimlerinde kullanýldýðýnýn vurgulandýðý çalýþmada þu ifadelere yer verildi: "Mahallelerdeki ana yollarda ve ana toplayýcý yollarda kullanýma uygundur. Kasise göre daha düz olduðundan aðýr taþýtlar için daha uygundur. Kasisler kadar olmasa da hýzý yavaþlatmaktadýr. 58 noktada yapýlan ölçümlere göre, ortalama hýz yüzde 18 (56 km/sa’den 44 km/s’ye) düþmüþtür. 8 noktada yapýlan ölçümlere göre, ortalama trafik kazasý sayýsý yüzde 45 (yýlda ortalama 6,7’den 3,7’e)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Tozlu yoldaki kazada 9 güvenlik görevlisi yaralandý
Þ
anlýurfa’nýn Ceylanpýnar ilçesinde meydana gelen kazada 9 özel güvenlik görevlisi yaralandý. Þanlýurfa’nýn Ceylanpýnar ilçesinde TÝGEM iþçilerini taþýyan Eyüp Çelik yönetimindeki 63 SK 417 plakalý servis aracý kaza yaptý. Kaza sabah saatlerinde meydana geldi. Sabah özel güvenlikçileri evinden alan servis aracý CeylanpýnarAkçakale yolunda Karataþ mevkiinde ilerlerken bir anda plakasý öðrenilemeyen bir araç solladý. Aracýn sollamasýyla toprak yoldan toz yükseldi, görüþ mesafesi sýfýra indi. Bu sýrada karþýdan gelen aracý fark etmeyen TÝGEM’e ait araç, karþý yönden gelen araca çarpmamak için direksiyonu kýrdý. Direksiyon hâkimiyetini kaybeden sürücü þarampole yuvarlandý. Kazada 9 özel güvenlik görevlisi çeþitli yerlerinden yaralandý. Yaralýlar Ceylanpýnar Devlet Hastanesi’nde tedavi altýna alýndý. Kaza ile ilgili soruþturma baþlatýldý. Görgü tanýklarý bozuk yola tepki gösterdi.(CÝHAN)
3 Eylül 2012 Pazartesi
Diyarbakýr’dan Türkiye’nin en büyük 500 þirketi arasýna girdi G
elecek Otomotiv Yönetim Kurulu Baþkaný Hekim Toloð, Diyarbakýr ’ýn terörle anýlmasýndan ötürü iþadamlarýnýn yatýrým yapmaktan kaçýndýklarýný, ancak þirketinin 500 þirket arasýna girmesi ile bu düþünceyi deðiþtirdiðini söyledi. Toloð, Diyarbakýr Organize Sanayisi’nin oldukça güvenli olduðunu belirterek, iþadamlarýný yatýrýma davet etti. Türkiye’nin Diyarbakýr ’ý terörle anmasýndan ötürü yatýrýmcýlar, bu þehre ve çevresine yatýrým yapmaktan kaçýnýyor. Ýþ adamlarý yatýrým yoðunluklarýný baþka yerlere yönlendiriyor. Ancak Fortune tarafýndan temmuz ayýnda açýklanan 2011 yýlýnýn en büyük 500 þirketi arasýna Diyarbakýr ’dan Gelecek Otomotiv 253. sýradan girdi. Böylece Diyarbakýr ’ýn da yatýrým yapýlabilecek bir bölge olduðunun iþareti verilmiþ oldu. Gelecek Otomotiv Yönetim Kurulu Baþkaný Hekim Toloð, Türkiye'nin en büyük 500 þirketi arasýna girdiklerinden ötürü büyük bir mutluluk yaþadýklarýný söyledi. Ekibi sayesinde bu baþarýyý yakalayarak
Fortune tarafýndan açýklanan en büyük 500 þirket arasýna girdiklerinin altýný önemle çizen Toloð, “Gelecek Otomotiv olarak Fortune ilk 500 þirket arasýnda 250. sýrada, Türkiye’de sýralamasýný en çok arttýran ilk 10 þirket arasýnda 7. sýrada yerimizi aldýk.” þeklinde konuþtu. Diyarbakýr ’daki istihdam, göç ve üretim sorununa raðmen baþarýyý elde ettiklerini dile getiren Toloð, bu tür þirketlerin sayýsýnýn Diyarbakýr'da artacaðýný ifade etti. Diyarbakýr ’da da istendiði zaman baþarýnýn yakalanabildiðini kaydeden Toloð, “Bütün sýkýntýlara raðmen biz bu devlet liginde yerimizi aldýk. Önümüzdeki süreçlerde Diyarbakýr ’da devler ligine girecek þirket sýrasý artacaktýr. Ýyi çalýþan þirketlerimiz var. Gerek iç pazarda gerek ihracatta büyük çaba sarf ediyorlar. Bu sýralamada Diyarbakýr þirketleri artacaktýr.” ifadelerine yer verdi. Diyarbakýr güvenli, yatýrýmcýlarý bekleniyor Son dönemde çýkarýlan teþvik yasasýnýn önemli bir geliþme olduðunu belirten Toloð, söz konusu
teþviklerin deðerlendirilmesi dahilinde bunun güneydoðu için faydalý olabileceðinin altýný çizdi. Bu kapsamda iþadamlarýný Diyarbakýr ’a yatýrým yapmaya davet eden Toloð, yatýrýmcýlarýn terörü bahane etmesinin anlamsýz olduðunu kaydetti. Ýþadamlarýnýn korkmasýna gerek olmadýðýný önemle vurgulayan baþarýlý yatýrýmcý, Diyarbakýr Organize Sanayisinin çok güvenli olduðunu dile getirdi. Toloð konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Terör var’ bahanesi ardýna sýðýnmamak gerekiyor. Bu çok kolay bir bahane. Diyarbakýr, Malatya ve Erzurum’da Mercedes Benz bayiliði yapýyorum. Burada biz çalýþýyoruz. Bugüne kadar bir sýkýntý yaþamadýk. Çalýþtýðýmýz her saatini karþýlýðýný aldýk. Buraya gönülden çalýþýrsa karþýlýðýný alacaktýr.” (CÝHAN)
Duruþmada PKK itirafçýsýna baðýrdý: 14 yaþýndaki oðlumu neden kurþuna dizdin
Tütüne baðlý saðlýk harcamalarý G 3 milyar liraya dayandý Ç
alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý'ndan yapýlan açýklamaya göre, tütüne baðlý saðlýk harcamalarýnýn 3 milyar liraya dayandýðý belirtildi. Bu rakam saðlýk giderlerinin yüzde 9’una tekabül ettiði vurgulandý. Konuyla ilgili açýklama yapan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, “Sigara hem paramýzý hem de canýmýzý yakýyor.” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 32 milyar 556 milyon liralýk saðlýk harcamasý olduðunu belirten Bakan Çelik, bunun 2 milyar 805 milyon liralýk kýsmýnýn tütüne baðlý hastalýklarla mücadelede kullanýldýðýný söyledi. Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu ile Dünya Saðlýk Örgütü yetkililerinden ortak bir ekip oluþturarak tütün kullanýmýna yönelik geniþ çaplý bir araþtýrma yapýldýðýný bildirdi. 2010 yýlýnda baþlayan ve yaklaþýk bir yýl süren araþtýrmada, ilginç sonuçlara ulaþýldý. Bakan Çelik, yapýlan araþtýrmada ilk kez doðrudan hastalýk verileri kullanýldýðýný belirtti. Dünya Saðlýk Örgütü tarafýndan ilgili konuya yönelik tüm dünya ülkelerine referans araþtýrma olarak örnek gösterilen çalýþmaya göre, Türkiye, sigara kullanýmýnda riskli ülkeler içinde yer aldý. Araþtýrmada, günlük içilen sigara miktarlarýna göre Türkiye, erkeklerde birinci, kadýnlarda ise ikinci oldu. Yapýlan araþtýrmada, sigara kullanýmýna baðlý hastalýklarýn Sosyal Güvenlik Kurumu’na ek maliyet getirdiði de ortaya çýktý. Buna göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 32 milyar 556 milyon liralýk saðlýk harcamasýnýn yüzde 22’sine karþýlýk gelen 7 milyar 322 milyon liralýk kýsmýnýn kanserler, kalp ve damar hastalýklarý, solunum yolu hastalýklarý ve üreme ile ilgili hastalýklar için kullanýldýðý belirlendi. Toplam saðlýk giderlerinin yüzde 9’una karþýlýk gelen 2 milyar 805 milyon TL’nin ise tütüne baðlý olduðunu belirtilen araþtýrmada, erkeklerin tütüne baðlý saðlýk giderleri için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2 milyar 37 milyon lira harcama yaptýðý, kadýnlarda ise bu rakamýn, 768 milyon 323 bin lirayý bulduðu belirlendi. Bakan Çelik, bu maliyetlere üretkenlik kaybý ve özürlülük ve ölümlerin katýlmadýðýný belirterek, “Eðer bu kayýplarý da hesaba koyarsak manevi kaybýmýz yanýnda yaklaþýk 7 milyarlýk bir maddi kaybýmýz ortaya
4
çýkmaktadýr.” deðerlendirmesini yaptý. “Sigara ile mücadele de çok titiz davranýyoruz” Konu ile ilgili hükümet politikalarýna da deðinen Çelik, sigara ile mücadelede titizlik gösterdiklerini vurguladý. Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 74 milyon vatandaþa doðumdan ölüme saðlýk ve sigortacýlýk alanlarýnda hizmet verdiðini ifade ederek þöyle devam etti: “Önemli olan vatandaþlarýmýzýn saðlýðý. Saðlýðýn yerine hiçbir þeyi koyamazsýnýz.
Hükümet olarak özellikle sigarayla mücadelede çok titiz davranýyoruz. Bu konuda önemli mesafe aldýk. Ancak halen istediðimiz yerde deðiliz. Sigaraya verilen hayatý ve harcanan parayý görmezden gelemeyiz. Mutlaka önlem alýnmalý. Dünya Saðlýk Örgütü tütünle mücadele kontrol çalýþmalarý yürütülmektedir. Amacýmýz herkesin sigaradan uzak durmasýný saðlamaktýr. Ancak daha da önemlisi geleceðimizin teminatý olan çocuklarýmýzý bu zararlý alýþkanlýktan koruyabilmektir.” (CÝHAN)
Þanlýurfa´da uyuþturucu operasyonu: 20 gözaltý
Þ
anlýurfa´da jandarmanýn düzenlediði operasyonlarda 77 kilogram esrar, 21 bin 582 kök kenevir bitkisi ve 680 paket kaçak sigara ele geçirildi. Gözaltýna alýnan 20 kiþiden 4'ü tutuklandý. Þanlýurfa Jandarma Komutanlýðý, Siverek ve Akçakale ilçesinde uyuþturucu tacirleri ve kaçakçýlara yönelik operasyon düzenledi. Ýki ilçede jandarma tarafýndan düzenlenen 3 operasyonda 77 kilogram kubar esrar, 21 bin 582 kök kenevir bitkisi ve 680 paket kaçak sigara ele geçirildi. Operasyonlarda 20 kiþi gözaltýna alýndý. Adli mercilere sevk edilen 20 þüpheliden 4´ü tutuklanarak cezaevine konuldu. (CÝHAN)
üneydoðu’da 1993-95 yýllara arasýnda iþlenen 20 faili meçhul cinayetlerle ilgili davanýn görüldüðü Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahkemesi'nin öðlenden sonraki duruþmasýnda tanýklarýn dinlenmesine devam edildi. 1994 yýlýnda 4 kiþiyle birlikte öldürülen 14 yaþýndaki Yahya Akman’ýn annesi Bedriye Akman, müdafi olarak söz aldý. Anne Akman, duruþma salonunda oturan ve oðlunu kurþuna dizmekle suçladýðý sanýklardan Abdülhakim Güven ile Adem Yakin’e baðýrdý. Akman, “5 kýzým tek oðlum vardý. Henüz 14 yaþýndaydý. Ne evlenmiþti ne askerliðini yapmýþtý. Yokluk içinde büyüttüm. Evin tek erkeðinin yolunu yýllarca gözledik. Suçu neydi kurþuna dizdin.” diye baðýrdý. Duruþmanýn öðlenden sonraki bölümüne tutuklu sanýklar emekli Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Baþkaný Kamil Atað, itirafçý Abdülhakim Güven (Fýrat Altýn), Hýdýr Altuð, Adem Yakin ile tutuksuz yargýlanan Temer Atað katýldý. Duruþmada 1994 yýlýnda Cizre ile Silopi arasýndaki jandarma arama noktasýnda durdurulan taksinin þoförü Ömer Candoruk ile arabada bulunan A.Aziz Gasyak, Süleyman Gasyak, Yahya Akman'ýn sivil kiþiler tarafýndan gözaltýna alýnmasý ve 3 gün sonra cesetlerinin bulunmasý ile ilgili olayýn tanýðý dinlendi. Duruþmada söz alan Yahya Akman’ýn annesi Bedriye Akman, oðlunun katillerinin belli olduðunu ve bunlarýn Cemal Temizöz, Adem Yakin, Hakim Güven, Selim, Cebbar ve Hoca olduðunu savundu. Akman, "Benim hayatta tek oðlum vardý, onu da benden aldýnýz. Ciðerimi parçaladýnýz. Ne suçu vardý. Sizi Allah’a havale ediyorum.” dedi. Bu sýrada ayaða kalkan sanýklardan Adem Yakin, Akman’ýn kendisine beddua ettiðini belirterek, tepki gösterdi. Müdafi avukatlarýnýn ayaða kalkmasýyla kýsa süreli gerginlik yaþandý. Tanýklardan Emine Tadikli ise göçer olduðunu belirterek, 1994 yýlýnda Ömer Candoruk, A.Aziz Gasyak, Süleyman Gasyak ve Yahya Akman’ýn getirilip bir çukurda kurþuna dizildiklerini gördüðünü söyledi. Tadikli, 4 kiþinin öldürüldükten sonra üzerine toprakla örtüldüðünü ve daha sonra gelenlerin bölgeden uzaklaþtýðýný söyledi. Tadikli, o dönemde can güvenliklerinin olmadýðýný ve hemen köye döndüklerini kaydetti. Tanýk Botaþ komutaný ile tanýk köy korucusu yüzleþtirildi Duruþmada 1994 yýlýnda
düzenlenen bir operasyon sýrasýnda öldürüldüðü iddia edilen Mustafa Aydýn olayýnýn tanýklarý yüzleþtirildi. Duruþmada daha önce iki kez dinlenen Arafat Aydýn, 1994 yýlýnda Cudi Daðý'na büyük bir operasyon yapýldýðýný belirterek, buna gönüllü köy korucusu olarak kaldýðýný söylemiþti. Aydýn, “Hisar taburuna götürüldük. Taburda oturan Bedran kod adlý Adem Yakin ve Tayfun kod adlý Hýdýr Altuð bizi çaðýrdý. Bizi 300 metre bir dereye götürdüler. Burada Bedran bize silah dayatarak el ve ayaklarýmýzý baðladý. Baþýmýza poþet geçirdi. Bizi soyarak çýplak halde diken içine yatýrdý. Bu sýrada taþ vurdu. Tayfun beni yere yatýrarak boynumuza bastý. Çok yalvardýk hatamýz nedir diye. Onlar bize 'biz Müslüman deðiliz bize bu sorularý sormayýn' dedi. Tayfur bana 'yalan söyle, teröre yardým ettim' dememi istedi. Mustafa iþkenceden sonra bayýldý. Karakolda midesinin üstüne büyük bir taþ býrakýldý ve saatlerce öyle bekletildi. Daha sonra Mustafa'yý Bedran ve Tayfur dereye doðru götürdüler. Ayný günün akþamýna doðru derede Mustafa öldürüldü. Mustafa'yý defin ettikten sonra Temizöz tabura gelerek bana ve oradakilere 'Mustafa kayadan düþtü, Tayfur ve Bedran öldürmedi.' þeklinde dememizi istedi ve yemin ettirdi. Korktuðumuz için hiçbir yere þikâyet etmedik. O dönemde karakol komutaný Hakan adýnda biriydi. Ben de yaralandým, Hakan yaramý pansuman etti ve üzüldü." þeklinde ifade vermiþti. Aydýn’ýn bu ifadesi üzerine duruþmaya tanýk olarak çaðrýlan dönemin karakol komutaný Hakan Kültür, böyle bir olayý hatýrlamadýðýný söyledi. Kültür, karakola tank yerleþtirildiði için üst komutan olarak görevlendirildiðini ancak adli iþlemleri asýl karakol komutaný olan astsubay rütbesindekiler yaptýðýný savundu. Kültür’ün açýklamalarýndan söz alan tanýk Aydýn ise Hakan Kültür’ün o dönemde üsteðmen olduðunu, kafasý ve bacaðýndaki yarayý bizzat kendisinin pansuman ettirdiðini, hatta öldürülen Mustafa Aydýn’ýn cenazesini de köye götürdüðünü söyledi. Hakan Kültür’ün ise çeliþkili cevaplarý dikkat çekti. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
3 Eylül 2012 Pazartesi
5
Kýrýlarak ya da kapsülü çýkarýlarak içilen ilaç, ülsere yol açýyor 1
BASINDAN
S
aðlýk açýsýndan önemli olan ilaçlar bilinçsiz ve kontrolsüz kullanýldýðý takdirde ciddi problemlere yol açabiliyor.
Ýlaçlarýn doktorun önerdiði þekilde kullanýlmasý gerektiðini belirten uzmanlar, yanlýþ kullanýmýn organlara zarar vereceði uyarýsýnda bulunuyor. Sakarya Üniversitesi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Farmakoloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pelin Tanyeri, doktor söylemedikçe ilaçlarýn kýrýlarak ya da kapsülü çýkarýlarak toz þeklinde içilmesinin mideye zarar verdiðini söylüyor. Kýrýlan ya da kapsülü açýlan ilaçlarýn etkisinin kaybolduðuna dikkat çeken Tanyeri, "Her ilacýn çözülme yeri farklýdýr. Bazý ilaçlar midede, bazý ilaçlar ise baðýrsakta çözülür. Baðýrsakta çözülecek bir ilacý mideye verirseniz midede doku hasarýna neden olabilir. Bu da ülseri getirir. Haplarýn kýrýlarak içilmemesi gerekiyor. Kapsül ve film tablet þeklinde olanlar genelde baðýrsakta açýlýr. Neyin nerede açýldýðýný bilmek gerekir. Bazý ilaçlar mide asidinden etkilenirler. Bunlar özellikle kapsül ve film tablet þeklinde olanlardýr. Normalde baðýrsakta açýlýrlar. O yüzden doktorun önerdiði þekilde ilacýn kullanýlmasý gerekiyor." diyor. Ýlaçlarý en az iki bardak suyla için Ýlaçlarýn meyve suyu ve kolayla içilmemesi gerektiðini
998'de Ýngiliz The Guardian'ýn "çaðýn olaðanüstü düþünürü", Amerikan The Wall Street Journual'ýn "Siber-uzayýn ilk büyük filozofu" ilan ettiði Manuel Castelles, referanslarýný Ýslam'dan alan Ýslamcý akýmlarýn bizi "geçmiþe dönük bir projeye çaðýrmadýklarýný, aksine hipermodern, modernlik-üstü bir dünyaya iþaret ettiklerini" söylüyordu.
vurgulayan Tanyeri, haplarýn bol suyla içilmesinin faydalý olduðunu dile getirdi. Tanyeri, doðru ilaç kullanýmýyla ilgili þunlarý ifade etti: "Ýlaçlarý en az iki bardak suyla içmek gerekiyor. Ýlaçlar hiçbir zaman meyve suyu ve kolayla içilmemeli. Ýlaçlarýn alým zamanlarý da çok önemli. Aç karnýna terimini yemekten iki saat önce ve iki saat sonra olarak nitelendiriyoruz. Aç karnýna demek ilacý alýp hemen kahvaltýya oturmak deðil. O zaman yemekle beraber almýþ oluyorsunuz. Aç karnýna alýnacak ilaç yemekten 2 saat önce alýnmalý. Tok karnýna da yemekten 2 saat sonra."
Sýðýr jelatinli kapsül tercih edin Sakarya Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Hacý Mehmet Günay ise domuz kaynaklý jelatinden yapýlan ilaç kapsüllerinin hayati önem taþýmasý ve ilacýn alternatifinin bulunmamasý durumunda kullanýlabileceðini söylüyor. Dünyada sýðýr jelatinlerine doðru bir trendin baþladýðýný kaydeden Günay, "Buna ulaþmak mümkünse sýðýr jelatininden olaný tercih edilmesi lazým. Aksi halde domuz kaynaklý bir jelatin ise orada da bir zaruretin olup olmadýðýna bakmak lazým. O ilacýn baþka bir alternatifi yoksa ve saðlýk açýsýndan hayati önem taþýyorsa zorunluluk miktarýnca kullanmak lazým. Bir hayatý korumak daha önemli." Diyor. (CÝHAN)
'Anne sütü bebeklerde kabýzlýðý önlüyor'
A
nne sütü çocuklarda kabýzlýðý önlüyor. Antalya Manavgat Devlet Hastanesi Baþhekimi ve Çocuk Hastalýklarý Uzmaný Dr. Mehmet Kuru, yeni doðan bebeklerin hastalýklara karþý vücut direncinin güçlü olmasý için ilk 6 anne sütünün kesintisiz verilmesi gerektiðini söyledi. Hiç bir mamanýn anne sütünün yerini tutamayacaðýný belirten Kuru, anne sütü alan bebeklerde kabýzlýk sýkýntýsýnýn daha az olduðunu ifade etti.
inek sütünün verilmemesi gerektiðini kaydetti. Kuru, "Anne sütü alan bebeklerde kabýzlýk sýkýntýsý çok az. Anneler bebeklerine ilk 6 ay doktor tavsiyesi olmadýðý sürece sadece anne sütü versin. Bebekler, mama ile beslenmeye baþlarsa anneyi emmeyi býrakýr. Emme olmayýnca belirli süre sonra annenin sütü kesilir. Bebeklerde kabýzlýðýn önüne geçmenin yolu anne sütü vermekten geçiyor. Sýk sýk kabýzlýk çeken çocuklara anneler bir Bebeklerin ileri de hastalýklara çay kaþýðý aç karna saf zeytinyaðý karþý baðýþýklýk sisteminin güçlü olmasý içirsin. Anneler saf zeytinyaðýný bebeklere mama içinde deðil, aç için Dünya Saðlýk Örgütü(DSÖ) ilk 6 karna vermeli. Bebeklerde kabýzlýk ay sadece anne sütünü önerdiðinin altýný çizen Kuru, bebeklerde kansýzlýða daha çok mama ile besleme nedeniyle ortaya çýkýyor." dedi. (CÝHAN) neden olduðu içinde bir yaþýna kadar
Dr.Taþkýn: Katarakt ameliyatý olan birçok hastanýn görme sorununu çözüyoruz
M
aya Göz Merkezi Göz Hastalýklarý Uzmaný Dr. Ýbrahim Taþkýn, göz hastalýklarýnýn teþhis ve tedavisinde yüksek teknolojinin kullanýlmasýnýn birçok sorunu çözdüðünü söyledi. Taþkýn, yaptýðý yazýlý açýklamada, öncelikle uzak görme sorunu yaþayan hastalarýn 1990’lý yýllardan bu yana excimer lazer yöntemi ile baþarýlý bir þekilde tedavi edilmeye baþlandýðýný kaydetti. Yakýn görme ihtiyacýnýn her geçen gün arttýðýna dikkat çeken Taþkýn, “Yakýn görme problemine çözüm bulmak için çeþitli teknikler kullanýlmaya baþlandý. Son 20 yýlda katarakt cerrahisindeki en önemli geliþme lens teknolojisinde yaþanmakta. Özellikle son 10 yýldaki ilerlemelerle yakýn ve uzaðý gözlüksüz net görebilmek mümkün hale gelmiþtir.” dedi. Elde edilen baþarý sayesinde katarakt cerrahisine ilave olarak yakýný görememe (presbiyopiden) probleminden kurtulmak amacý ile bu merceklerin (multifokalgil) tercih edilmeye baþlandýðýný anlatan Taþkýn, þöyle devam etti: “Multifokal göz içi mercekleri sayesinde insanlar genç insanlara
yakýn bir yakýn-uzak görme kalitesine kavuþmaya baþlamýþtýr. Öncelikli olarak katarakt ameliyatý olan hastalara uygulanan bu tedavi, özellikle uzak ve yakýn sorunu yaþayan presbiyopik yaþtaki hastalara refraktif amaçlý lens deðiþimi yapýlarak görme problemi ortadan kaldýrýlabilmektedir.'' Katarakt ameliyatý olan birçok hastanýn yakýn uzak görme rahatsýzlýðýný tedavi ettiklerini hatýrlatan Dr. Ýbrahim Taþkýn, göz içi merceklerinin avantajlarý üzerinde durdu. Bu merceklerde amacýn günlük yaþamda gözlük ihtiyacýný ortadan kaldýrmak olduðunu vurgulayan Taþkýn, “Multifokal göz içi mercekleri sayesinde bu mümkün olabilmektedir. Gözleri uygun olan hastalara yapýlan bu tedavi ile yakýn uzak ve orta mesafeyi net olarak görebilmek mümkün olmaktadýr. Özellikle günlük yaþamýmýzda sýk sýk karþýlaþtýðýmýz cep telefonu ekraný, etiketler, gazete ve dergi okumalarý gibi yakýn okuma sorunlarý çözüme kavuþmaktadýr.” bilgisini verdi. (CÝHAN)
'Türkiye'nin her yýl sigaraya baðlý nedenlerle 7 milyar liralýk kaybý oluyor' Ç
M. Sait Çakar
Modernliðin ötesi
alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, tütüne baðlý saðlýk harcamalarýnýn doðrudan 3 milyar, dolaylý yoldan ise 7 milyar lirayý bulduðunu söyledi. Faruk Çelik, yaptýðý açýklamada, SGK ile Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) yetkililerinden ortak bir ekip oluþturarak tütün kullanýmýna yönelik geniþ çaplý bir araþtýrma yapýldýðýný belirtti. Çelik, 2010 yýlýnda baþlayan ve yaklaþýk 1 yýl süren araþtýrmada ilginç sonuçlara ulaþýldýðýný vurguladý. Yapýlan araþtýrmada ilk kez doðrudan hastalýk verilerinin kullanýldýðýný ifade eden Çelik, "DSÖ tarafýnda ilgili konuya yönelik tüm dünya ülkelerine referans araþtýrma olarak örnek gösterilen çalýþmaya göre Türkiye, sigara kullanýmýnda riskli ülkeler içinde yer aldý. Araþtýrmada, günlük içilen sigara miktarlarýna göre Türkiye, erkeklerde birinci, kadýnlarda ise ikinci sýrada yer
aldý." dedi. Araþtýrmada, sigara kullanýmýna baðlý hastalýklarýn SGK’ya ek maliyet getirdiði de ortaya çýktý. Buna göre; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'nun 32 milyar 556 milyon liralýk saðlýk harcamasýnýn yüzde 22’sine karþýlýk gelen 7 milyar 322 milyon liralýk kýsmýnýn kanserler, kalp ve damar hastalýklarý, solunum yolu hastalýklarý ve üreme ile ilgili hastalýklar için kullanýldýðý belirlendi. Toplam saðlýk giderlerinin yüzde 9’una karþýlýk gelen 2 milyar 805 milyon TL’nin ise tütüne baðlý olduðunu belirtilen araþtýrmada, erkeklerin tütüne baðlý saðlýk giderleri için SGK’nýn 2 milyar 37 milyon lira harcama yaptýðý, kadýnlar da ise bu rakamýn, 768 milyon 323 bin lirayý bulduðu belirlendi. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, bu maliyetlere üretkenlik kaybý ve özürlülük ve ölümlerin katýlmadýðýný belirterek, “Eðer bu kayýplarý da hesaba
koyarsak; manevi kaybýmýz yanýnda yaklaþýk 7 milyarlýk bir maddi kaybýmýz ortaya çýkmaktadýr.” dedi. SGK’nýn 74 milyon vatandaþa doðumdan ölüme saðlýk ve sigortacýlýk alanlarýnda hizmet verdiðini hatýrlatan Çelik þöyle konuþtu: “Önemli olan vatandaþlarýmýzýn saðlýðý. Saðlýðýn yerine hiçbir þeyi koyamazsýnýz. Hükümet olarak özellikle sigarayla mücadelede çok titiz davranýyoruz. Bu konuda önemli mesafe aldýk. Ancak, halen istediðimiz yerde deðiliz. Sigaraya verilen hayatý ve harcanan parayý görmezden gelemeyiz. Mutlaka önlem alýnmalý. Dünya Saðlýk Örgütü tarafýndan 'Tütünle Mücadele Kontrol Çalýþmalarý' yürütülmektedir. Amacýmýz herkesin sigaradan uzak durmasýný saðlamaktýr. Ancak, daha da önemlisi geleceðimizin teminatý olan çocuklarýmýzý bu zararlý alýþkanlýktan koruyabilmektir.’’ (CÝHAN)
Bu sözleri bir 'durum tespiti' olarak anlamalýyýz. Ýslamcýlýðýn 19. yüzyýlda "modern bir durumda ve modernliðe bir cevap olarak" doðduðu yönünde genel bir kabule sahip isek "modernlik, post-modernizm ve hiper-modern durum" söz konusu oldukça Ýslamcýlýk da var olacaktýr, zira doðasý bunu gerektirir. Ve eðer hiper-modern duruma cevap verilecekse bu cevap sadece Ýslamcýlardan gelir. Bunun Müslümanlýðýn kendine "bir öteki inþa" edip tepkisellik ve karþýtlýk þeklinde tanýmlamasý yanlýþtýr. Esasýnda "tepkisellik ve karþýtlýk" argümaný da çok anlamlý deðildir. Zira tevhid inancýný, adaleti ve yüksek ahlakî hayatý teblið eden bütün peygamberler þirke, zulme ve ahlakî yozlaþmaya tepki göstermiþ, "Hakk"ýn tesisi durumunda "batýl"ýn ortadan kalkacaðýný bildirmiþlerdir. Modern dünyanýn saldýrýsý sadece eþitsizliklere, adaletsizliklere; kitlesel yoksullaþmaya ve çatýþmalara; maddî tabiatýn ve canlý hayatýn tahribine sebebiyet vermesinden ibaret deðildir. Dini izafileþtirmek, marjinalleþtirmek, bireysel akla ve vicdana indirgemek istiyor. Hakikat'in tekliðine ve tek olana çok ve çoðulcu yollardan gidildiðine; ana akýmýn sekülerlik deðil, ed-Din olduðuna ve bireysel akýl ve vicdanýn üstünde evrensel kriter ve hükümlerin baðlayýcýlýðýna inanan Müslümanlar -ki bu inanç yoksa 'iman' da yoktur- modernlikle hesaplaþma içinde olacaktýr. Eþ'ari'den Gazali'ye, Ýbn Teymiye'den Ýbn Arabi'ye Molla Sadra'dan Þah Veliyullah'a ve Said Nursi'ye bütün Müslüman müceddit, ýslahatçý ve ihyacý âlim ve müçtehidin mesleði ve yolu bu olmuþtur. Müslümanlar her ne ile suçlanýyorlarsa (fundamentalizm, fanatizm, terör, radikalizm, mutlakiyetçilik, teokrasi, totalitarizm, monarþi, ýrkçýlýk vs.) bunlarýn arkatiplerini Batý tarihinde ve modern Batý'da bulmak mümkün. Bu virüsler bize oralardan geldi. Söz konusu olan Müslümanlardan çok Ýslam'dýr. Baudrillard, Batý'nýn kendisiyle mücadele halinde olduðu aktörler deðil, Ýslam'ýn kendisi olduðunu söyler. Baudrillard'a göre "Amerika ve Batý bir gerçeði anlamýyor: Esas mesele bir çeþit düþmanlýktan ziyade, kendi benmerkezcilikleri, bencillikleridir. Buna Ýslamiyet itiraz ettiði için Amerikalýlar dünyada Ýslamiyet'i bloke ve nötralize etmek istiyorlar. Amerikalýlar mert kahramanlar gibi savaþmýyorlar, imha ediyorlar ve misyoner gibi çarpýþýyorlar. Müslümanlar, bu virtüelleþtirilmiþ bilinmezlik ve simülasyonlarla dolu hayat tarzýnýn içine çekilmek istemiyorlar. Biz Batý'da bu yüzden Müslümanlarý hor görebiliyoruz. Ama artýk Batý bir kültüre sahip deðil. Hakikat'in özlemini duyuyoruz. Bu profesyonelce virtualize edilen dünya ile barýþýk deðiliz." (Der Spigel, 4 Þubat 1991). Müslümanlarýn meydan okuyuþu ve Batý'da yaþamalarý kendi kusur ve zaaflarýný hatýrlamalarýna, kendi gerçekleriyle yüzleþmelerine yol açýyor. Batý, Ýslam'a baktýkça kendi zayýflýklarýný hissediyor, bu yüzden bastýrmak istiyor. Batý, Ýslamiyet'i kendine benzetmedikçe, Protestanlaþtýrýp sekülerleþtirmedikçe rahat edemeyeceðini düþünüyor. 1990'da Papa Vatikan'da Kardinaller toplantýsýnda þöyle diyordu: "Bildiðim ve olaylarýn seyrinden keþfedebildiðim kadarýyla Ortadoðu'da Ýslam'a karþý bir komplo hazýrlanmýþ durumda. Ýslam'ýn Avrupa'ya ulaþmasýnýn engellenmesi amacýyla terörizm ve fanatizm bahanesiyle ABD'nin liderliðindeki komplo 1991'de uygulanmaya konulacak." Bernard Lewis, Huntintong, Fukayama vd.'nin doktrinleri, Ýslamafobia ve Ýslam ülkelerinde süren iþgaller, sivil katliamlar, etnik ve mezhep kýþkýrtýcýlýðý ve yaðmalarýn bilinenden farklý açýklamasý var. Ýslamcýlarý, kendi dar siyasî ve aktüel gündemleri içinden bakarak eleþtirenlerin hipermodernliðin ötesine geçerken süren derin krizin ve Ýslam'ýn krizden çýkýþta sunduðu imkânlarýn yeterince farkýnda olduklarýný sanmýyorum. Not: Ýslamcýlýk tartýþmasýna deðerli kalemler katýldý, özellikle Hayrettin Karaman Hoca ve Yasin Aktay tartýþmaya hem derinlik hem zenginlik kattýlar. Eleþtiriler de geldi; Türköne'ye yeri geldikçe atýfta bulundum. Mahçupyan'ýn eleþtirilerine yazý takvimim içinde cevap vermeye çalýþacaðým, inþallah. Ali Bulaç A.bulac@zaman.com.tr 01 Eylül 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
3 Eylül 2012 Pazartesi
6
Kýrtasiyeciler, okul malzemesi satan seyyar satýcýlardan þikayetçi Þ
ýrnak’ýn Cizre ilçesinde bulunan kýrtasiyeciler, okullarýn açýlmasýna sayýlý günler kala cadde ortasýnda okul malzemeleri satan seyyar satýcýlardan þikayetçi olduklarýný dile getirdi. Yeni eðitim ve öðretim yýlýnýn baþlamasýna sayýlý günler kala kýrtasiyelerde hareketlilik baþladý. Özellikle defter, çanta ve kalem çeþitlerinin çokluðu göze çarparken bazý kýrtasiye iþletmeleri de öðrenciler için akýl almaz kampanyalara baþvuruyor. Cizre’de kýrtasiye malzemeleri
satýþý yapan Abdullah Kurami, eskisi gibi satýþlarýnýn kalmadýðýný söyledi. Abdullah Kurami, “Yeni sezon da yavaþ yavaþ baþlýyor. Kayýtlar yeni yeni baþladý. Bu hafta baþladý. Satýþlarýn özellikle haftaya iyi olacaðýný bekliyoruz. Eþyalarda geçen seneye göre hemen hemen aynýdýr fiyat olarak. Zam olmamýþ sadece kaðýt olan eþyalarda biraz fark var diðerleri aynýdýr. Biz kýrtasiyeci olarak vergimizi veriyoruz. Kýrtasiye adýný taþýyoruz. Okul sezonu olduðu zaman tabiri yerinde ise herkes kýrtasiyeci oluyor.
Bakkaldan tut konfeksiyoncuya kadar herkes kýrtasiyeci oluyor çanta satýyor, defter satýyor. Bunun dýþýnda tabla üzerinde eþya satan seyyar satýcýlarda var. Yýlda belki bir ay satýþýmýz oluyor. Kalite olarak dýþarýda satýlan eþyalar kýrtasiye eþyalarý gibi olamaz. Diðerleri kilo ile saðlýklý olmayan yerlerden alýyorlar. Mesela oyun hamurudur. Çocuklarýn aldýðý eþyalar kaliteli olmayan eþyalardýr. Biz yani müþterilerimize, milletimize, vatandaþlarýmýza tavsiye etmiyoruz. Dýþarýda satýlan eþyalar ucuz olabilir. Ama saðlýklý ve kaliteli deðil.” diye konuþtu. “Tablacýlarý kaldýrsýnlar” Dýþarýda okul malzemeleri satan seyyar satýcýlarýn kaldýrýlmasýný isteyen baþka bir kýrtasiyeci Ahmet Adýgüzel, “Eskisi gibi satýþlar yok. Bu tablalar çýkmýþ. Çalýþan ve vergisini veren bizleriz ama korsan satýþlar yapanlar çok. Bundan dolayý çok rahatsýz oluyoruz. Bizim rahatsýzlýðýmýz budur. Kimse bununla ilgilenmiyor. Onun için bizim arzumuz bu meselenin üzerinde durmalarýdýr. En azýndan bizde bir ekmek yiyelim. Dediðim gibi eleman çalýþtýrýyoruz. Arzumuz bu tablacýlara bir çare bulsunlar kaldýrsýnlar. Þimdilik yok. Esnaf olarak çok sýkýntý çekiyoruz.” þeklinde konuþtu. Bir öðrenci velisi Ýdris Iþýklý ise “Geçen seneye göre fiyatlar ayný. Yani hiçbir deðiþiklik yok. Geçen seneye göre mesela defterin fiyatý artmamýþ. Ben bir veli olarak eþyalarýmý kýrtasiyeden alýyorum. Seyyar satýcýlardan almýyorum. En güzeli kýrtasiyelerden almaktýr.” ifadelerini kullandý. (CÝHAN)
Þýrnak’ta bir korucu öldürüldü Þ
ýrnak’ýn Uludere ilçesinin Taþdelen köyünde köy korucusu Ali Apaydýn, kimliði belirsiz kiþiler tarafýndan silahla öldürüldü. Kuzey Irak sýnýrýnda bulunan Þýrnak’ýn Uludere ilçesinin Taþdelen köyünde 2 ay önce köy korucusu olan Ali Apaydýn (22), dün gece evine giderken, kimliði
belirsiz kiþi ya da kiþiler tarafýndan Kalaþnikof ile açtýðý ateþle aðýr yaralandý. Yaralanan korucu Ali Apaydýn, Þýrnak Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlmak istenirken yolda öldü. Soruþturma baþlatan güvenlik güçleri, cinayetin kim veya kimler tarafýndan hangi nedenle iþlendiðini araþtýrýyor. (CÝHAN)
NT, Diyarbakýr'da ikinci þubesini açtý B
Batman Üniversitesi Rektörü Uluçam'dan madde baðýmlýlýðý mücadelesine destek
atman'da madde baðýmlýlýðý ile mücadele alt komisyonu üyeleri Halk Saðlýðý - Ruh Saðlýðý Þube Müdürü Yahya Yetiz, Psikolog Ömer Iþýk ve Necmettin Yokuþ, Hemþire Ebru Karataþ, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam Uluçam'ý ziyaret etti.
Madde baðýmlýlýðý ile mücadele konusunda hep beraber sosyal ve toplumsal sorunlarýn üzerine ýsrarla gidilmesi gerektiðine vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Uluçam ise “Bu sorunun üzerine hep birlikte gitmeliyiz.
K
itap, kýrtasiye ve teknoloji maðazalarý zinciri NT, Diyarbakýr’a ikinci þubesini açtý. Diyarbakýr’ýn en büyük alýþveriþ merkezi olan Ninova Park’ýn ikinci katýndaki yeni maðazanýn açýlýþýna çok sayýda vatandaþ katýldý. 'Kitapla Buluþma Noktanýz' sloganýyla müþterilerine hizmet eden NT, 152’inci maðazasýna Diyarbakýr ’da açtý. Diyarbakýr’ýn Baðlar ilçesindeki Ninova Park AVM’de açýlan NT Maðazasý'nýn açýlýþý düzenlenen törenle yapýldý. Açýlýþ öncesi dua eden Ýlahiyatçý Cüneyt Urebe, iþyerinin hayýrlara vesile olmasý temennisinde bulundu. Urebe’nin yaptýðý dua açýlýþa katýlanlar da iþtirak etti. NT Maðazasý Ninova Þubesi Müdürü Fatih Ýdikut, insan ve insani deðerlere öncelik tanýyan hizmet anlayýþýyla çalýþtýklarýný belirtti. NT’nin sýnýrlarý aþarak bir dünya maðazasý haline geldiðini anlatan Ýdikut, Diyarbakýr’da da müþterilerine en iyi hizmeti sunmaya devam edeceklerini kaydetti. NT çalýþanlarý olarak kendi çocuklarýna almadýklarý hiçbir ürünü satmadýklarýný kaydeden Ýdikut, bunun maðaza olarak müþteriye ne kadar önem verildiðinin bir göstergesi olduðunu vurguladý. Konuþmalarýn ardýndan NT maðazasýnýn açýlýþ kurdelesini Nehir Eðitim Kurumlarý Genel Koordinatörü Ýbrahim Köklükaya, DÝGÝAD Baþkan
Yardýmcýsý Saki Kalender, Diyarbakýr Halidiye Eðitim Vakfý Baþkaný Sakýp Ayhan, Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Abdullatif Umut, Diyarbakýr Sur-Fem-Anafen Dershanesi Genel Müdürü Süleyman Budak ile iþadamlarý Þükrü Kalender ile Akýn Yýlmaz birlikte kesti. Açýlýþtan sonra Diyarbakýrlýlar açýlýþa özel indirimlerden yararlandý. (CÝHAN)
Çalýþmalarýnýza vaktimiz elverdikçe katýlacaðýmýzý ve elimizden gelen her türlü desteði sunacaðýmýzý bilmenizi isterim.” þeklinde konuþtu. Halk Saðlýðý - Ruh Saðlýðý Þube Müdürü Yahya Yetiz, “Batman Üniversitesi emin adýmlarla büyüyor. Bizler Emniyet Müdürlüðü ile iletiþim halindeyiz, okullardan gün geçtikçe artan madde
baðýmlýlýðýyla ilgili haberler alýyoruz. Ancak Batman Üniversitesi'nden bu anlamda olumsuz haberler almadýk. Üniversitenin saðlýklý bir þekilde büyümesi çok sevindirici.” dedi.
Batman Üniversitesi’ni de koordinasyon toplantýlarýnda görmek istediklerin belirten Yetiz, bu toplantýlar sonucunda bilimsel çalýþmalar yapacaklarýný, bu anlamda üniversiteden gelecek desteklerin çok önemli olduðuna dikkat çekti. (CÝHAN)
Suruç Emniyet Müdürü þehit ailelerini ziyaret etti Þ
anlýurfa'nýn Suruç Ýlçe Emniyet Müdürü Þahin Deveci, þehit ailelerini ziyaret ederek, ihtiyaçlarý olup olmadýðýný sordu. Beraberindekilerle birlikte þehit asker ailelerini ziyaret eden Emniyet Müdürü Þahin Deveci, "Þehitlerimize minnettarýz. Onlar, 'bizler huzur içerisinde bu topraklarda yaþayalým' diye canlarýný verdiler. Biz motivasyonu yüksek bir milletiz. Asýrlardýr bu topraklarda barýþ ve huzur içerisinde birlikte
yaþadýk ve yaþamaya da devam edeceðiz. Biz bir mozaiðiz ve farklýlýklarýmýz zenginliðimizdir.’’ dedi. Suruç'a atandýktan sonra gerçekleþtirdiði ev ziyaretlerinde, aile efratlarýnýn Kurtuluþ Savaþý döneminde çekilmiþ, çok eski fotoðraflarý sakladýklarýný ve bununla gurur duyduklarýný müþahede ettiklerini anlatan Þahin Deveci, þunlarý söyledi:
"Biz bu Cumhuriyeti Þanlýurfalýsý, Vanlýsý, Trabzonlusu, Hakkârilisi ile ayný siperde, ayný kucakta can vererek, kan dökerek
kurduk. Ve bu kardeþliðimizi 'sözde bir devlet kuracaðým' diye bölge
insanýnýn bazýsýný kandýran, huzur bozup tehdit eden, MarksistLeninist bir oluþuma asla ve asla kurban etmeyeceðiz.’’ (CÝHAN)