4 Eylül 2012 Salı Gazete Sayfaları by Mardin İletişim Gazetesi

Dara harabeleri ödenek Mardin yeni eðitim öðretim yýlýna sýkýntýsýna takýldý G 2 bin 181 öðretmen açýðý ile giriyor M üneydoð unun antik Efes’i olarak bilinen 10 bin yýllýk Dara Harabeleri'nde ortaya çýkan Babil ve Pers Ýmparatorluðu'na ait tarihi kalýntýlarýn gün ýþýðýna çýkarýlmasý için baþlatýlan çalýþmalar ödenek sýkýntýsýna takýldý. Sayfa 2’de

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

M. Sait Çakar

ardin yeni eðitim öðretim yýlýna 2 bin 181, öðretmen açýðýyla giriyor. Mardin Milli Eðitim Müdürü Ziya Eser, il genelinde çeþitli branþlarda, 2 bin 181 öðretmen açýðý bulunduðunu söyledi. Ziya Eser, bu yýl Mardin'den iller arasý isteðe baðlý 467 öðretmenin tayininin çýktýðýný belirterek, "Fakat isteðe baðlý tayinle 98 öðretmen Mardin’e geldi. Özürlü gurubunda ise 389 öðretmen tayini çýkarken, yerine sadece 86

4 Eylül 2012 Salý

öðretmen geldi. 2012-2013 eðitim ve öðretim sezonunda eokul üzerinden yapýlan kayýtlarda ilkokul birinci sýnýfta 24 bin 457 öðrencinin, sistem üzerinden kaydý yapýldý. Yaþlarý 60 ile 66 ay arasýnda yaþ grubunda zorunlu olmadýðý halde isteye baðlý kayýt yaptýrmak isteyen veli sayýsý ise 9 bin 472'dir.

Mardin’de þu anda toplamda ise 33 bin 929 öðrenci ilköðretime kayýt yaptýrdý. Bu yýl yaklaþýk 200 bin öðrenciye, yine yaklaþýk 10 bin öðretmen ders verecek. Ortaokul ve lise düzeyinde ise henüz sisteme

kayýt yapýlmadý.” dedi 2011 -2012 öðretim yýlýnda 685 okul mevcut iken, yeni düzenleme ile ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokul olmak üzere Mardin genelinde toplam 863 okul sayýsýna ulaþýldýðýný vurgulayan Eser, "Mardin’de 21 anaokulu þu anda faal durumda. Ýnþaat halinde ise 19 okul bulunuyor. Ekim ayýnda 5 okulu hizmete sokmayý hedefliyoruz. Mardin’in eðitim düzeyini yükseltmek için çalýþýyoruz. Yeni eðitim sezonu ile birlikte derslik ihtiyacýný tespit ediyoruz.” þeklinde konuþtu

Yýl: 9 Sayý 2436 Fiyatý :25 Kr

Kasýmiye Medresesi Ýslam bilim merkezine dönüþüyor Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün, Mardin'de bulunan tarihî Kasýmiye Medresesi'nin 'El-Cezeri Ýslam Bilim ve Teknoloji Merkezi'ne dönüþtürüleceðini açýkladý. Ergün, Mardin'in Türkiye'nin Ortadoðu'ya hatta Afrika'ya, dolayýsýyla Ýslâm dünyasýna açýlan bir sýnýr kapýsý hüviyetinde olduðunu söyledi. Ali Edis

ürkiye'nin tarihî ve kültürel eserlerini uluslararasý arenaya taþýyacak önemli bir adým atýldý. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün, Mardin'de bulunan tarihî Kasýmiye Medresesi'nin 'El-Cezeri Ýslam Bilim ve Teknoloji Merkezi'ne dönüþtürüleceðini açýkladý. Ergün, Mardin'in Türkiye'nin Ortadoðu'ya hatta Afrika'ya, dolayýsýyla Ýslâm dünyasýna açýlan bir sýnýr kapýsý hüviyetinde olduðunu söyledi. Bilim ve teknoloji alanýndaki faaliyetlerin baþýnda her bir ile bilim merkezleri açýlmasý konusunun geldiðini belirten Ergün, þöyle konuþtu: "Bazý illerde bu çalýþmalar baþlamýþ durumda. Bazýlarýnda ise henüz bir faaliyet olmadýðýný gördük." Yapýlan incelemelerde bazý illerde bilim merkezleri açýlmasý konusunda baþlamýþ çalýþmalar olduðunu ifade eden Ergün, "Bazýlarýnda ise henüz bir çalýþma olmadýðýný gördük. Bu çerçevede,

daha önce bizim bilim merkezleri konseptine benzer bir çalýþmanýn Mardin Valiliði'nce ildeki tarihi Kasýmiye Medresesi için yapýldýðýný gördük. Bilim merkezleri konusunda yetkin bakanlýðýmýz ilgili kuruluþu TÜBÝTAK'ýn bölgede yapmýþ olduðu inceleme ve deðerlendirmeleri sonucunda, Kasýmiye Medresesi'nin "Ýslam Bilim ve Teknoloji Merkezi"ne dönüþtürebileceðini gördük ve bu konuda gerekli çalýþmalara da baþladýk." diye konuþtu. Bakanlýk olarak bu tür çalýþmalarla bilim ve teknoloji alanýndaki tarihi zenginliði yeni yetiþen gençlere tanýtmayý hedeflediklerini ifade eden Ergün, Kasýmiye Medresesi'nde olduðu gibi bunu yaparken salt bir müze anlayýþýnýn ötesinde bu yerleri, gençlerimiz için hem geçmiþ zenginliðimizi görebilecekleri hem de günümüz modern bilim merkezlerinde olduðu gibi bilime dokunacaklarý birer mekân haline getirmeyi düþündüklerini kaydetti. Kasýmiye Medresesi'nde yapýlacak

yeni konseptin Mardin'in yaný sýra bölgeye tarihi ve kültürel zenginlik katacaðýný dile getiren Bakan Ergün, "Böylece, adý sadece terörle anýlan bölgemiz, farklý bir zenginliðe ve yeni bir vizyona kavuþmuþ olacaktýr." dedi. Müzede, Ýslam dünyasýnda gerçekleþtirilen fikri, ilmi ve teknolojik geliþmelerin somut örnekleri, dijital canlandýrmalar, balmumu modeller ve ölçekli reprodüksiyonlarla sergilenecek. Müzeye, üç Artuklu hükümdarý zamanýnda (1180-1222) Artuklu sarayýnda mühendis olarak görev yapan ve mekanik konusunda Rönesans'tan önce kaleme alýnmýþ en önemli eseri "Kitab el-Hiyel (Harika Düzenler)" kaleme alan Bediü'-zaman Ebu'l-Ýzz Ýsmail'e ithafen, El-Cezeri Müzesi adý verildi. Mardin kentinin güneybatýsýndaki tepelerin altýnda yer alan ve mükemmel yapýsýyla günümüze kadar ayakta kalabilen Kasýmiye Medresesi, Mardin Valiliði

tarafýndan 2010 yýlýnda restore ettirildi. Ýki katlý, tek avlulu, kubbeli, cami ve türbesiyle birlikte bir külliye. Medresenin avlusunda yer alan, suyunu büyük havuza döken bir çeþme, inanýþa göre evreni ve insan hayatýný simgeler. Çeþmenin baþlangýç noktasý, doðumu, döküldüðü kanal çocukluðu ve gençliði, sonraki ince uzun bölüm olgunluk ve yaþlýlýk dönemini temsil ediyor. Büyük havuzda toplanan su, ölümü simgeler. Su havuzdan kanallarla büyük bir ovaya ulaþýr ve bununla da bütün canlýlarýn aslýna rücu edeceði yani topraða geri döneceði anlatýlýr. Medresenin her odasýnda ayrý bir bilim konusu objesiyle sunulurken, daha giriþ holünden baþlayarak plazmalara yansýtýlacak belgesellerde de yapýlan çalýþmalarda katkýda bulunanlar zikredilecek. Bu CD'ler ziyaretçiler tarafýndan kulaklýklarla, dilediði Türkçe, Ýngilizce, Arapça, Farsça, Süryanice, Kürtçe olarak yedi dilde dinlenme þansý veriyor.

Ambulans ve otomobil çarpýþtý: 7 yaralý M Ýsmail erkar

ardin Devlet Hastanesi'ne baðlý bir ambulans hasta taþýrken otomobil ile çarpýþtý. Kazada 7 kiþi yaralanýrken, otomobil, kaldýrýmda duran aðaçlara, ambulans ise elektrik direðine çarparak durabildi. Ömerli ilçesinden hasta getiren 47 DH 159 plakalý ambulans, Mardin Valiliði karþýsýnda, Vali Ozan Caddesi'nde 36 KC 939 plakalý otomobile çarptý. Çarpma sonucu ambulans adliye otoparkýnda

bulunan elektrik direðine çarparken, otomobil ise kaldýrým üzerinde duran aðaçlara çarparak ancak durabildi. Kazada, ambulansta bulunan hasta Ýbrahim Demircan ve yakýnlarý Mehmet ve Abdüsselam Demircan, ambulans sürücüsü Necat Aslan, hastane personeli Emrullah Kýlýnç, Gülsüm Bozkurt ve otomobil sürücüsü Ýskender Koca yaralandý. Yaralýlar, baþka ambulanslarla Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Yaralýlarýn durumunun iyi olduðu belirtildi. Polis, olayla ilgili soruþturma baþlattý.

Bakan Çelik: 100 bin iþçi arýyoruz ama çalýþan yok

"Memur ve esnaf sayýsý arttý, çiftçi sayýsý azaldý"

4 Eylül 2012 Salý

Dara harabeleri ödenek sýkýntýsýna takýldý ÝSmail Erkar

üneydoðunun antik Efes’i olarak bilinen 10 bin yýllýk Dara Harabeleri'nde ortaya çýkan Babil ve Pers Ýmparatorluðu'na ait tarihi kalýntýlarýn gün ýþýðýna çýkarýlmasý için baþlatýlan çalýþmalar ödenek sýkýntýsýna takýldý. Mardin’e baðlý Oðuz köyündeki Dara harabelerinde geçen yýl yapýlan kazý çalýþmalarý kapsamýnda ortaya çýkan ve tarihe önemli ýþýk tutacaðý belirtilen MS 6. yüzyýla ait olduðu tahmin edilen þemsiye ve çeþitli hayvan figürlü mozaikler ile 3 bin yýllýk insanlara ait kemiklerin ardýndan Babil ve Pers Ýmparatorluðu'nun saklý kentinin ortaya çýkarýlmasý için baþlatýlan çalýþmalar kapsamýnda kazý çalýþmalarý için Kültür

ve Turizm Bakanlýðý ödenek ayýrmadýðý iddiasý ile çalýþmalar durduruldu. Çalýþmalar kapsamýnda 2 yýl önce baþlayan kazýlarda Dara harabelerinde bulunan ve halk arasýnda zindan olarak bilinen 40 metre derinliðindeki mekân temizlendi, açýk hava tiyatrosu ve kaya evlerin bulunduðu alanlarda gerçekleþtirilen kazýlarda ise Babil ve Pers Ýmparatorluðu'na ait askeri garnizon þehrinin erzak ve silah depolarý ile kaya mezarlar gün yüzüne çýkartýldý. Ayrýca þehrin yerleþim alaný olan toprak altýnda kalan kayalara oyulmuþ tarihi evler gün yüzüne çýkarýlýyor. Kazý çalýþmalarýnda çok sayýda kayalýklara oyulmuþ mezarlar ortaya çýkarýldý. Antik Dara harabelerinde 1986 yýlýndan beri kazý çalýþmalarýný

sürdürdüklerini belirten Mardin Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, Dara'da saklý buluna kenti ortaya çýkarmak için bu yýl yapýlmasý gereken kazýlarýn ödenek sýkýntýsý yüzünden yapýlamadýðýný söyledi. Beliktay, "Dara 1,5 kilometre karelik alan üzerinde kurulu. Etrafýnda kazý yapýlmasý gereken alanlar var. Kazý uzun yýllar alacak. Son olarak 600. yüzyýla ait olduðunu tahmin ettiðimiz süslü bir mozaik, su sarnýçlarý, hamamlar, köprüler, su kanallarý 3 bin yýllýk tarihi geçmiþi bulunan insan kemikleri, kayalara oyulmuþ mezarlarý bulduk. Bu yýlki kazý çok yönlü ve geniþ alaný kapsayacaktý. Fakat bu yýl bakanlýðýn Dara kazýsý için ödenek ayýrmadýðýný öðrendik. Bu yýl Ilýsu Barajý havzasý ve Midyat’ta kazý çalýþmalarý devam etmektedir." þeklinde konuþtu

Çocuklar mayýnlý arazide 'kapari' topluyor M. Sait Çakar

uriye sýnýrýndaki Nusaybin komþudaki gerilimden çok etkilenmiþ. Olaylardan habersiz çocuklar mayýnlý arazide 'kapari' topluyor.

Midyat’ta kýz meslek lisesi öðrencileri ödüllendi

Ali Edis

idyat ilçesinde Kýz Meslek Lisesi idaresi ve okul aile birliði tarafýndan üniversiteye yerleþen öðrenciler ödüllendirdi. Kýz Meslek Lisesi’nde 8 öðrencinin çeþitli üniversitelere yerleþmesi okul idaresi ve okul aile birliði baþkanlýðýnca sevinçle karþýlandý. Okul Müdürü Zekeriya Atilla ile Okul Aile Birliði Baþkaný Alaattin Bedir, kazanan öðrencilere bavul hediye etti. Öðrencilerin üniversiteyi kazanmalarý karþýsýnda çok mutlu olduklarýný belirten Baþkan Alaattin Bedir, "Kendi çocuðum üniversiteyi kazanýþ gibi çok mutluyum. Çocuklarýmýz üniversiteyi bitirdikten sonra gelip kendi memleketlerinde kardeþlerinin eðitim ve öðretimine destek saðlayacaklar. Burada yeni neslin elinden tutup hizmet edecekler. Bunu düþündükçe çok huzurlu ve duyguluyum. Bu baþarý diðer öðrencilere de örnek olacaðýný düþünüyorum. Üniversiteyi kazanan okulumuz öðrencilerini tebrik ederim” dedi.Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Zihinsel Engelliler Bölümü'ne yerleþen Esra Alpaydýn, “Üniversiteyi kazandýðýmdan dolayý ailem, okulum ve kendi adýna çok

mutluyum. Bu hediyeye ihtiyacým vardý zaten. Bizi düþündükleri için oku yetkilileri ve büyüklerimize teþekkür ederi.” diye konuþtu.

Türkiye ’nin Ortadoðu ’ya açýlan ticaret kapýsý olarak nitelendirilen Suriye ’de yaklaþýk bir yýldýr süren iç savaþ en çok sýnýr kentlerini etkiliyor. Radikal gazetesinde yer alan habere göre bunlarýn baþýnda Mardin’in Nusaybin ilçesi var. Suriye sýnýrýndaki Nusaybin, 115 bin kiþilik nüfusuyla Türkiye ’nin en büyük ilçelerinden biri. Suriye ’de muhaliflerle Esad yönetimi arasýndaki savaþýn temmuzda þiddetlenmesi üzerine, PYD Kamýþlý-Kobani gibi Kürtlerin yoðun olarak yaþadýðý bölgelerde yönetime el koyduðunu açýklamýþtý. Bu durum en çok Nusaybin’i etkiledi. Çünkü Nusaybin’de yaþayan hemen her ailenin Kamýþlý’da bir akrabasý var. Hal böyle olunca da Nusaybin’de en çok dikkat çeken þey sýnýrýn her iki yakasýnda birbirlerini uzaktan izleyen akrabalar, kendilerine harçlýk çýkartmak için mayýnlý bölgede ilaç yapýmýnda kullanýlan ‘Kapari’ adlý bitkiyi toplayan çocuklar, sýnýrda çobanlýk yapmak zorunda kalan askerler ve insan kaçakçýlýðý oluyor. Ýþte savaþýn gölgesinde Nusaybin… Türkiye ’nin her yerinde olduðu gibi Nusaybin’de de çocuk iþçi sayýsý çok fazla. Ancak diðer þehirlerden farklý olarak Nusaybinli çocuklar harçlýklarýný, hayati risk taþýyan bir iþten çýkarýyor. Çocuklar, Suriye sýnýrýndaki mayýnlý bölgeye girerek, ilaç yapýmýnda kullanýlan ‘kapari’ adlý bir bitkinin tomurcuklarýný topluyor. 13 yaþýndaki Selim, kardeþi ve iki amca oðluyla beraber bu yolla harçlýklarýný çýkarmaya alýþmýþ. Mayýnlarýn yerine dikkat ettiklerini anlatýyor: “Arkadaþlarýmýn çoðu ayakkabý boyacýlýðý yaparak ya da kavrulmuþ karpuz çekirdeði satarak harçlýk çýkartýyor. Ben de kardeþim ve amcamýn oðullarýyla her gün buraya

gelip kapari topluyorum. Burada çok mayýn var. Ama biz her gün buraya geldiðimiz için nerelerde mayýn olduðunu biliyoruz. Taþlarýn altýnda mayýn olmadýðý için biz de taþlarýn üzerinde yürüyerek sýnýra girip çýkýyoruz.” Bir çocuðun günde en fazla bir kilo topladýðý kaparinin kilosu 1 lira. Yani Nusaybinli çocuklar 1 liralýk harçlýk için mayýnlarla tehlikeli bir dans yapýyor. Öte yandan gündelik hayat da her þeye raðmen devam ediyor. Kadýnlar, Nusaybin sokaklarýnda kurulan ve mahalle halký tarafýndan ortak kullanýlan tandýrlarda ekmek piþirirken, Suriye ’deki olaylardan habersiz çocuklar da sýnýrda oyun oynuyor. Ancak Nusaybin halký tedirgin. Çünkü halkýn çoðunun Suriye ’de akrabasý var ve 22 yýldýr gelenek haline gelen sýnýr bayramlaþmasý, bu yýl güvenlik nedeniyle yapýlmadý. Nusaybinli Vesile Korkmaz’ýn da Kamýþlý’da birçok akrabasý var. Korkmaz, “Eskiden bayramlarda sýnýr kapýsý açýlýyordu. Kamýþlý’daki akrabalarýmýz gelip 48 saat burada kalýp evlerine dönüyorlardý. Ama bu sene kapý açýlmadý. Birbirimizin bayramýný ancak telefonda kutlayabildik” diyor. Nusaybin halký da sýnýra gelip uzaktaki akrabalarýný izleyerek hasret gidermeye çalýþýyor. Ailesinin yarýsýnýn Kamýþlý’da yaþadýðýný söyleyen Halil amca þöyle diyor: “Önceden telefonla Kamýþlý’daki akrabalarýmýzý arayarak sýnýra gelmelerini söylüyoruz. Akrabalarýmýz sýnýra

Grup Dergah Midyatlýlarý mest etti Ali Edis

idyat ilçesine Seven ve Ceylan ailesinin düðün merasiminde sahne alan Grup Dergah vatandaþlara seslendirdikleri Kürtçe, Türkçe

ve Arapça ilahilerle mest etti. Matiat Otel'de düzenlene düðün merasimine Midyatlýlar büyük ilgi gösterirken, ilk kez bu tür bir düðünün ilçede yapýlmasýný takdir etti. Törene belediye baþkan yardýmcýsý M. Tevfik Baysal, Seven ve Ceylan aile fertleri ile çok sayýda davetli katýldý. Kur'an-ý Kerim tilavetiyle baþlayan düðün töreni Grup Dergah tarafýndan üç dilde okunan ilahilerle devam etti. Belediye baþkan yardýmcýsý M. Tevfik Baysal, metin ceylan (32) ile Sevda Sevan (23) çiftinin nikahýný kýydý. Kýsa bir konuþma yapan Baysal “Ýlkez bu tarz bir düðün merasiminin ilçemizde gerçekleþmesi son derece memnuniyet verici bir durum. Zaten Dergah grubu bölgede bilinip sevilen bir grup. Ýlahileriyle, sesleriyle herkesi mest ediyorlar. Bu vesileyle çifte mutluluklar dilerim.” diye konuþtu. Semazen gösterisiyle devam eden düðün merasimi pasta ikramýyla son buldu.

geldikten sonra telefonla bizi arayýp geldiklerini söylüyorlar. Bir müddet uzaktan birbirimizi seyrettikten sonra evlerimize daðýlýyoruz.” Suriye iç savaþýndan önce Türkiye ’nin en çok ticaret yapýlan sýnýr kapýlarýndan biri de Nusaybin’de. Sýnýr ticaretinin daha çok geliþmesi için Türkiye 2011’de Nusaybin’de yeni bir sýnýr kapýsý yapýmýna baþlamýþ, 25 milyon dolara mal olan yeni sýnýr kapýsýnýn yapýmý 2012’nin baþýnda bitmiþti. Ancak Suriye ’deki savaþ nedeniyle Nusaybin halkýnýn umut baðladýðý yeni sýnýr kapýsýnýn faaliyete girmemesi, Nusaybin ekonomisinde sýkýntý yaratýyor. Ödemelerini yapamadýklarýný belirten Nusaybin esnafý, sýnýr kapýsýnýn yeniden açýlmasýný dört gözle bekliyor. Öte yandan Suriye ’deki iç savaþtan kaçan Suriyeliler, kaçakçýlar aracýlýðýyla sýnýrý geçerek Türkiye ’ye sýðýnýyor. Kaçakçýlar sýnýrdan geçirdikleri Suriyelilerden kiþi baþýna bin ila 3 bin lira arasýnda para alýyor. Nusaybin’de sýnýr ticareti dýþýnda az da olsa hayvancýlýk yapýlýyor. Kurak bölge olduðu için otlak sýkýntýsý çeken Nusaybin halký, çareyi hayvanlarýný otlaklarýn bol olduðu sýnýra götürmekte buluyor. Ancak otlaklarýn çoðu sýnýrýn öteki tarafýnda, yani Kamýþlý’da. Sýnýrda otlanmasý için býrakýlan hayvanlar, telleri ve mayýnlý bölgeyi geçip Suriye ’ye giriyor ve otlandýktan sonra geri geliyor. Akþam saatleri yaklaþýnca da sýnýrda nöbet tutan Türkiye askeri, Suriye ’ye giden hayvanlarý toplayýp

Nusaybin'de alacak - verecek kavgasý: 1 kiþi yaralandý Sedat Aslanaçier

usaybin ilçesinde alacak - verecek nedeniyle çýkan kavgada silahlar ateþlendi. 1 kiþi yüzünden yaralandý. Edinilen bilgilere göre, bu gün akþam saatlerinde Devrim Mahallesi (Demirüstü) mevkiinde alacak - verecek nedeniyle tartýþma yaþandý. Tartýþma bir kiþinin darp edilemesiyle sonuçlandý. Darp edilen þahýs Nusaybin Devlet Hastanesine giderken olayý haber alan ailesi ise diðer ailenin evine yöneldi. Bu sýrada kalabalýðýn üzerine pompalý tüfekle ateþ açýlmasý sonucu iddiaya göre olayla alakasý olmayan 18 yaþýndaki A.H.

yüzünden yaralandý. Yakýnlarý tarafýndan Nusaybin Devlet Hastanesine kalýrýlan A.H. tedavi altýna alýndý. Öte yanda polisin kavgaya müdahalesi sýrasýnda korku dolu anlar yaþandý. Gece saatlerinde sokakta çýkan kavgayý ayýrmak isteyen polis ekipleri, seri þekilde havaya ateþ açtý. Kavga yerinin hükümet konaðýna yakýn olmasý nedeniyle Hükümet Konaðýnda nöbet tutan polisler seri þekilde ateþ edildiðini ve kendilerine yönelik taciz atýþý olduðunu anons etti. Bölgeye sevk edilen Özel Harekat ve Çevik Kuvvet ekipleri, yaptýklarý incelemede herhangi bir taciz izine rastlamadý.

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

4 Eylül 2012 Salý

Bakan Çelik: 100 bin iþçi arýyoruz ama çalýþan yok Ç

alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Türkiye Ýþ Kurumu’nun özel sektörde çalýþtýrýlmak üzere 100 bin kiþi aradýðýný; ancak bulamadýðýný söyledi. Açýk iþ sayýsýnýn 100 bine ulaþtýðýný belirten Çelik, "Ýþ var, çalýþan yok. Üstelik meslek danýþmanlarýnýn yönlendirmesiyle isteyenleri meslek sahibi yapýyoruz, üste para veriyoruz. Ýþsizlerimiz uzun süreli bir çalýþma eðiliminde deðiller." dedi. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý'nýn Ýþ-Kur bünyesinde önemli çalýþmalar gerçekleþtirdiðini vurgulayan Çelik, yeni göreve baþlayan 3 bin iþ ve meslek danýþmanýn Türkiye'yi kendi aralarýnda taksim ettiðini dile getirdi. Eleman bulmakta zorlanýyoruz Bakan Çelik, þöyle devam etti: "Her iþ ve meslek danýþmanýn elinde hem iþveren, hem de iþsiz portföyü bulunuyor. Ýþ adamlarýmýzý ziyaret ederek onlarýn talep ettiði iþ gücünü belirliyorlar. Diðer taraftan da buna uyumlu iþsizleri, bu iþ yerleriyle buluþturuyorlar. Bu çalýþma iki aydýr Türkiye'de yoðun bir þekilde devam ediyor. Ve hemen bunun neticelerini görmeye baþladýk. Þu anda açýk iþ sayýsý Türkiye'de 100 bin. 100 bin açýk iþ var. Bunlar, iþçi bekliyor. Onun için biz diyoruz ki iþ var çalýþan yok. Türkiye'deki tüm illerde toplam 100 bin istihdam edilecek iþ varken, buraya eleman bulmakta zorlanýyoruz. Sanayicimiz, aranan nitelik ve vasýfta elamanýn olmayýþýndan

yakýnýyor. Ýþ ve meslek danýþmanlarýmýz bütün iþsizlerimizin emrinde. Bütün sivil kuruluþlarýmýz bu konudaki taleplere cevap bulma konusunda büyük bir çaba içerisindeler. Bu anlamda iþsizlerimizin eðer mesleki yeterliliklerinde bir sýkýntý var ise bunlarý da giderme konusunda imkanlarýmýz var. Onlarý meslek sahibi yapma konusunda her türlü desteði vermeye hazýrýz. Ýþsizimiz, meslek sahibi olurken ona günde 20 lira veriyoruz. Ardýndan sertifikasýný alýyor. Ayrýca iþ baþý eðitimini de yoðun bir þekilde baþlattýk. Ýþ baþý eðitiminde ise bizzat bir ustanýn yanýnda çalýþýp pratik edinenlere de günlük 25 lira veriyoruz. Böylece para vererek insanýmýzý meslek sahibi yapma mücadelesi veriyoruz. Genç iþsizlikte düþüþ var Ýþsizliðin diðer Avrupa ülkelerde artmaya devam ettiðini, Türkiye'de bu oranýn yüzde 8.2'ye gerilediðine iþaret eden Faruk Çelik, iþsizlik oranýnýn daha da düþeceðine inandýklarýný kaydetti. Çelik, "2013 yýlýnda iþsizlik yüzde 8'ler dolayýnda kalacaktýr. Þu anda geliþmeler bu istikamette. Avrupa ülkelerine bakarsanýz genç iþsizliðin Yunanistan'da, Portekiz'de, Ýspanya'da ve belli ülkelerde yüzde 50'nin üzerine çýktýðýný görüyoruz. Türkiye'deki genç iþsizlikte de düþüþ var. Rakamlar olumlu seyrediyor.

Ýnþallah önümüzdeki yýllarda Türk ekonomisi güçlenmeye devam edecek. Ýhracatýný, üretimi artýracak. Ve bu teþvikler sayesinde istihdamda da ciddi düþüþlerin yaþanacaðý inancý içindeyiz. Þimdi 2 milyon 300 bin civarýnda iþsizimiz var. Ama diðer taraftan hemen iþe baþlatacaðýmýz 100 bin kiþilik alan var. Özel sektör 100 bin kiþiyi bekliyor. Özel sektör aradýðý vasýflarý insaný bulmakta zorlanýyor. " diye konuþtu. Herkes nitelilþi elemna olma yolunda yarýþ vermeli "Ýþsizler iþ mi beðenmiyor mu?" yönündeki soruyu cevaplandýran Bakan Çelik, þunlarý söyledi: "Bir; meslekçilik sorunu var. Ýki; iþsizlerimiz uzun süreli bir çalýþma eðiliminde deðiller. Bir taraftan iþ arýyorsunuz. Meslek sahibi olduysanýz 'Buyurun size uzun süreli iþ var'. Ýþsizler, bir yerde kalmaktan ziyade sürekli iþ deðiþtirme, bir kaç ay çalýþýp yeni iþ arama þeklinde bir yaklaþým sergiliyorlar ki ben, bunun doðru olmadýðýný söylüyorum. Çalýþmaktan baþka çýkýþ yolumuz yok. Hepimiz çalýþacaðýz. Ýþsizlerimize de iþ bulunmuþ ise yapmalarý gereken çalýþmaktýr. Bundan dolayý Türkiye'de tabi ki iþsizimiz var. Ama bilelim ki iþ arayan ciddi oranda yüz binleri bulan iþ gücüne talepte bulunan iþ dünyamýz da var. Herkesin vasýflý ve nitelikli bir elaman olma konusunda bir yarýþ içinde olmalarýný istiyoruz. Devlet olarak Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý olarak Ýþ-kur olarak meslek öðrenmek isteyen vatandaþlarýmýzýn her zaman arkasýndayýz." (CÝHAN)

Deðerli kardeþim Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansý Ýl temsilcisi

Þeyhmus Edis ve muhtereme eþleri Mehtap Edis’in Süleyman adýnda minik bebekleri olmuþtur. Edis ailesini tebrik eder, minik Süleyman’a saðlýklý ve imanlý uzun ömürler dilerim. Rýdvan Fidan

"Memur ve esnaf sayýsý arttý, çiftçi sayýsý azaldý"

ürkiye Ekonomi Politikalarý Araþtýrma Vakfý (TEPAV), Nisan ayý itibariyle kayýtlý istihdam içinde memur ve esnaf sayýsýnýn arttýðýný, çiftçi sayýsýnýn azaldýðýný açýkladý. Memur sayýsýndaki artýþta Doðu'daki iller ilk sýralarda yer aldý. TEPAV Ýstihdam Ýzleme Bülteni’nin 9. sayýsý yayýmlandý. Bültene göre, kayýtlý istihdam Nisan 2012’de son bir yýlda yüzde 7,7 oranýnda, 1 milyon 230 bin artarak 17 milyon 150 bin oldu. Çalýþmada, þöyle denildi: “Çoðu ‘memur’ statüsündeki kamu personeli sayýsýnýn, ‘mali disiplin’ uygulamasý çerçevesinde fazla artýrýlmadýðý, özellikle 2009-2010 döneminde, kriz öncesine göre sayýlarýnýn azaldýðý; ancak 2011’in ikinci yarýsýndan itibaren sayýlarýnýn artmaya baþladýðý gözlenmektedir. Saðlýk, eðitimin yanýnda savunma hizmetlerini da kapsayan alanlarýn kamu personelindeki artýþla, Ekim 2008’e göre kamu istihdamýnýn yüzde 7’ye yakýn artmýþ olduðu görülmektedir. Kamu çalýþaný (4/c) sayýsý Nisan 2011-2012 döneminde yüzde 11,5 dolayýnda artarak 2 milyon 570 bine yaklaþmýþtýr. Bu da 1 yýl içinde önemli bir sýçrama sayýlmalýdýr.” TEPAV’ýn bültenine göre, kamu personelinin illere göre daðýlýmýna bakýldýðýnda Ankara yüzde 14,5 ile ilk sýrayý aldý ve son 12 ayda 22 bin artýþla kamu personel sayýsýný yüzde 6’nýn üstünde artýrdý. Türkiye nüfusunun yüzde 18’ine sahip ve milli gelirinin yüzde 30’una yakýnýný üreten

Ýstanbul ise kamu personeli toplamýndan yüzde 11,5 pay aldý. Ýlde kamu çalýþaný sayýsý Nisan 2012’de 296 bin olarak belirlendi. Son 12 ayda Ýstanbul’un kamu personeli sayýsý yaklaþýk 31 bin arttý. Ýzmir ise 136 bin ile kamu personeli toplamýnýn yüzde 5,3’üne sahip. Kamu personelinin yoðunlaþtýðý diðer iller yüzde 2,6 ile Bursa ve yüzde 2,5 ile Konya olarak belirlendi. Son bir yýllýk artýþa bakýldýðýnda ise sayýsý en fazla artan 15 il arasýnda, Þanlýurfa (yüzde 33,4), Van (yüzde 27,8), Mardin (yüzde 24,9), Gaziantep (yüzde 17,7) ve Diyarbakýr (yüzde 17,4) en yüksek kamu çalýþaný artýþ oranýný yakalayan ilk beþ il olarak öne çýktý. Kamu çalýþaný sayýsýndaki artýþýn yaný sýra, kayýtlý istihdam içinde yüzde 18 dolayýnda payý olan esnaf nüfusunda da 2009 krizi sonrasýnda düzenli bir artýþ gözlendi. 2009 krizi öncesinin 1,5 puan altýnda kalýnsa da kayýtlý esnaf sayýsý kriz öncesine yaklaþtý. Nisan 2012’de kayýtlý esnaf istihdamý, 12 ay öncesine göre arttý. 37 bin artýþla kayýtlý esnaf sayýsý 1 milyon 912 bine çýktý. Toplam kayýtlý istihdam içinde yüzde 6 dolayýnda payý olan 'kendi hesabýna çalýþan tarým istihdamý' güvenceli çiftçi nüfus ise sektörün seyrine ve mevsimlere göre dalgalanmalar gösterdi. Nisan 2012 itibariyle sayýlarý 1 milyon 121 bin olarak saptanan kayýtlý çiftçi sayýsý, 12 ay öncesine göre yüzde 6,2 oranýnda, yaklaþýk 75 bin dolayýnda azaldý. (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

4 Eylül 2012 Salý

Yabancý uyruklu öðrencilerle Diyarbakýr’ýn kültürel çeþitliliði artacak

icle Üniversitesi (DÜ) Genel Sekreteri Sabri Eyigün, üniversiteye gelen 6 bin öðrenciden 45’inin yabancý uyruklu olduðunu söyledi. Amerikalý ve Kanadalý öðrencilerinin olduðunu ifade eden Eyigün, bu sayede Diyarbakýr ’ýn kültürel çeþitliliðinin artacaðýný dile getirdi. Üniversite öðrencileri bugün itibari ile kayýt yaptýrmaya baþladý. Cuma günü son bulacak kayýtlar için öðrenciler ve aileleri deðiþik þehirlerdeki üniversitelere hareket ediyor. Dicle Üniversitesi’nde

okumaya hak kazanan yaklaþýk 6 bin ön lisans ve lisans öðrencisi de Diyarbakýr ’a gelmeye baþladý. Þehre gelen öðrenciler, otogar ve havaalanýnda karþýlanýyor. Kampüs merkezine götürülen öðrenciler kapalý spor salonunda kayýtlarýný yaptýracak. Genel Sekreter Sabri Eyigün, bu yýl Dicle Üniversitesi'ni 6 bin öðrencinin seçtiðini, böylece öðrenci sayýsýnýn 24 binden 26 bine yükseldiðini kaydetti. Kayýtlarýnýn kapalý spor salonunda gerçekleþtiðini belirten Eyigün, öðrencilerin 5 dakika gibi kýsa bir sürede Dicle Üniversite'li olduðunu ifade etti. Üniversited e 40’ýn üzerinden sosyal kültürel vakýf ve derneklerin olduðunu da anlatan Eyigün, öðrencileri n buralara kayýt yaptýrabildi ðini söyleyerek, “Ayrýca öðrencileri miz hangi konuda, seminere,

kursa gitmek istersiniz? Hobi çalýþmalarý yapmak istersiniz? Size hangi sanatsal kültürel sportif alanlarda yer almak istersiniz? diye soruyoruz. Yani öðrencilerimiz hangi kültürel faaliyetlerde bulunmak istiyorsa o konuda kendisine yardýmcý olacaðýz. Öðrencilerimiz için hem fiziki hem sosyal kültürel yapýmýzý hazýrladýk. Her þey için öðrencilerimiz için.” þeklinde konuþtu. Dicle Üniversitesi'nde 45 yabancý öðrencinin olduðunu kaydeden Eyigün, hedeflerinin bu sayýyý 500’e çýkarmak olduðunu dile getirdi. Bunun için yeni yurt yapmayý planladýklarýný söyleyen Eyigün, “Yurt dýþýndan gelen öðrenciler için üniversitemizi bir daha cazip kýlmak için üniversitemiz kampüs içinde onlar için özel yurtlar düþünüyor. Belki o zaman bu sayý daha da artar ama þu anada baþta Türk Cumhuriyetleri ve komþu ülkeler olmak üzere Irak, Ýran, Suriye Lübnan, Mýsýr Bulgaristan, Yunanistan Arnavutluk, Almanya, Fransa, Amerika ve Kanada’dan üniversitemizi tercih eden öðrencilerimiz var. Yakýnda Dicle Üniversitesi uluslar arasý bir üniversite olmak yolunda büyük bir adým atmýþ olacak.”diye konuþtu. Üniversiteye gelen öðrenciler, atman Belediyesi tarafýndan þehri ve kampüsü çok güzel mayýn patlamasýnda hayatýný bulduklarýný söyledi. Öðrenciler, Dicle kaybeden 4 sivilin anýsýna Üniversitesi'nde bulunduklarý için yaptýrýlan anýtýn açýlýþý yapýldý. büyük mutluluk yaþadýklarýný dile Batman'da 31 Temmuz 2010 getirdi. (CÝHAN) tarihinde merkeze baðlý Demirbilek köyü yakýnýnda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý'na (TPAO) ait petrol üretim kuyusunun olduðu bölgede PKK’nýn döþediði mayýn patlamasý sonucu 70.000 Kg. Ýthal Linyit Kömür - 40.000 Kg. Kýrýlmýþ Sobalýk (Tutuþturmalýk) Meþe Odunu alýmý 4734 sayýlý hayatýný kaybeden kapatýlan HEP'in eski Kamu Ýhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açýk ihale usulü ile ihale edilecektir. Ýhaleye iliþkin Batman Ýl Baþkaný Salih Özdemir, Sýddýk ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr: Özdemir ve eski Ýnsan Haklarý Derneði Ýhale Kayýt Numarasý : 2012/122443 (ÝHD) Batman Þube Baþkaný Sadi 1-Ýdarenin Özdemir ile eski Batman Barosu Baþkaný a) Adresi : SAVURKAPI MAH. MEYDANBAÞI MEVKÝÝ 47100 MARDÝN Sedat Özevin'in anýsýna yapýlan anýtýn MERKEZ/MARDÝN açýlýþý yapýldý. b) Telefon ve faks numarasý : 4822127755 - 4822126741 Açýlýþa Özdemir kardeþler ve c) Elektronik Posta Adresi : mardinhalksag@hotmail.com Özevin aile bireyleri, BDP?Diyarbakýr ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði Milletvekili Nursel Aydoðan, Batman internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ Milletvekili Ayla Akat Ata, Adana 2-Ýhale konusu malýn a) Niteliði, türü ve miktarý : Ýhalenin niteliði, türü ve miktarýna iliþkin ayrýntýlý bilgiye EKAP'ta Milletvevekili Murat Bozlak, Diyarbakýr (Elektronik Kamu Alýmlarý Platformu) yer alan ihale dokümaný Büyükþehir Belediye Baþkaný Osman içinde bulunan idari þartnameden ulaþýlabilir. Baydemir, Batman Belesiyesi Baþkan b) Teslim yerleri : ÝDAREMÝZCE DÜZENLENEN DAÐITIM PLANINDA BELÝRTÝLEN Vekili Serhat Temel, çevre il ve ilçe BÝRÝMLERÝMÝZ BDP’li belediye baþkanlarý, BDP il ve ilçe c) Teslim tarihi : SÖZLEÞME ÝMZALANMASINI MÜTEAKÝP, TESLÝMAT BAÞLAYACAK teþkilatlarý çok sayýda vatandaþ katýldý. DAÐITIM PLANINDA BELÝRTÝLEN BÝRÝMLERÝMÝZE 20 GÜN ÝÇÝNDE Atatürk Parký'nýn ortasýna TESLÝMAT TAMAMLANACAKTIR. dikilenen anýtta her biri 500 kilo 3- Ýhalenin aðýrlýðýnda 4 heykel ve aðaç yer alýyor. a) Yapýlacaðý yer : HALK SAÐLIÐI ÝL MÜDÜRLÜÐÜ (ÝHALE TOPLANTI ODASI) b) Tarihi ve saati : 12.09.2012 - 10:30 4. Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasý belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasýna ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasýna kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, tüzel kiþiliðin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. Ýhale konusu alýmýn tamamý veya bir kýsmý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan mesleki ve teknik yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 5. Ekonomik açýdan en avantajlý teklif sadece fiyat esasýna göre belirlenecektir. 6. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý: anlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, 7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý HALK SAÐLIÐI Viranþehir Ceylanpýnar yolunda MÜDÜRLÜÐÜ (DESTEK HÝZMETLERÝ BÝRÝMÝ) adresinden satýn alýnabilir. uygulama yapan polis ve jandarma 7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý veya EKAP üzerinden e-imza ekiplerine teröristlerce yapýlan ateþ kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar HALK SAÐLIÐI ÝL MÜDÜRLÜÐÜ (DESTEK HÝZMETLERÝ BÝRÝMÝ) sonucu ikisi polis bir uzman çavuþ olmak adresine elden teslim edilebileceði gibi, ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir. üzere 3 güvenlik görevlisinin 9. Ýstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. Ýhale sonucu, yaralandýðýný söyledi. üzerine ihale yapýlan istekliyle her bir mal kalemi miktarý ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim Vali Güvenç, saldýrýda bir teröristin ölü, fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr. birinin yaralý, araç sürücüsünün ise sað Bu ihalede, iþin tamamý için teklif verilecektir. ele geçirildiðini açýkladý. 10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici Þanlýurfa Valisi Celalettin teminat vereceklerdir. Güvenç yaralý polislerin tedavi gördüðü 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. hastaneye gelerek durumlarý hakkýnda 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. bilgi aldý. Önce Eðitim ve Araþtýrma 13. Diðer hususlar: Hastanesi'nde tedavi edilen yaralý polisi BURADA BELÝRTÝLMEYEN HUSUSLAR ÝÞÝN TEKNÝK ÞARTNAMESÝNDE BELÝRTÝLMÝÞTÝR. BASIN NO: 377 ziyaret eden Vali Güvenç, daha sonra

PKK mayýnýyla ölen sivillerin heykelleri dikildi

MARDÝN HALK SAÐLIÐI MÜDÜRLÜÐÜ

Atýl su borularý, araç motorlarýnýn kaynatýlmasý ve zincirlerin kullanýldýðý heykellerin yapýmýnýn 1 yýl sürdüðünü belirten Batmanlý heykel ustasý Nail Yardým, "Yaþam aðacýndan oluþan 6 bin parçanýn yerleþtirilmesiyle ortaya çýkan bir yapýdýr. Heykel yapýmýnda insan yaþamýnýn deðerlerine üst seviyede tutmaya çalýþtýk.” dedi. Açýlýþ töreninde mayýnda hayatýný kaybeden Av. Sedat Özevin'in eþi Hülya Özevin ve Diyarbakýr Büyük Þehir Belediye Baþkaný Osman Baydemir birer konuþma yaptý. Özevin konuþmasýnda, "Lütfen yaþama yönelik, barýþa yönelik herkes cümlelerini bu þekilde kurarsa çok sevineceðiz" dedi. Daha sonra konuþma yapan Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkaný Osman Baydemir, artýk ateþin düþtüðü yeri yakmadýðýný, ateþin artýk Türkü de Kürdü de, ülkenin tamamýný sardýðýný ve insaným diyen herkesin dikilen anýttan ders çýkarmasý gerektiðini söyledi. Baydemir, “Yaþam anýtlarýmýzý unutmamak ve ayný zamanda bir daha yaþanmamasý için koyuyoruz" dedi. Konuþmalarýn ardýndan anýtýn açýlýþ kurdelesi kesildi. (CÝHAN)

Vali Güvenç: Viranþehirde 3 güvenlik görevlisi yaralandý

Balýklýgöl Devlet Hastanesi’nde ameliyata alanýn yaralý polis hakkýnda bilgi aldý. Hastane çýkýþý açýklama yapan Vali Güvenç þunlarý söyledi: “Viranþehir Ceylanpýnar yol güzergâhýnda normal güzergahýnda uygulama yapan ekibimize Doblo bir arabadan inen iki terörist ateþ açtý. Teröristlerden bir tanesi ölü, biri yaralý, bir araç þoförü elimizde. Maalesef bir polisimiz aðýr yaralý, birinin hayati tehlikesi yok. Soruþturma baþlatmýþ olduk. Geçmiþ olsun. Ayakta tedavi gören bir uzman çavuþumuz var.“ Bu arada kent merkezinde ve Viranþehir ilçesinde geniþ güvenlik önlemleri alýndý. (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

4 Eylül 2012 Salý

Kimsesiz hastalar artýyor S

aðlýk Bakanlýðý Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Baþkan Yardýmcýsý Ahmet Çakýr, son dönemde hastanelere baþvuran kimsesiz hasta sayýsýnýn arttýðýna dikkat çekti. Çakýr’ýn, il saðlýk müdürlüklerine gönderdiði yazýda, kimsesiz bakýma muhtaç hasta sayýsýnýn geçen yýl 6 bin 920 iken, bu yýlýn ilk 6 ayýnda 5 bin 793 olarak tespit edildiði belirtildi. Ahmet Çakýr, il saðlýk müdürlüklerine ‘Hasta Bakým Personeli’ konulu bir yazý gönderdi. Söz konusu yazýda son dönemde hastanelere baþvuran kimsesiz hasta sayýsýnýn arttýðýný kaydeden Çakýr, bu kiþilerin hastanede bakýmlarý ile ilgili çeþitli sorunlarýn ortaya çýktýðýný aktardý. Çakýr, “Kurumumuzca takip edilen týbbi sosyal hizmet faaliyet verilerine göre hastanelerimizdeki Týbbi Sosyal Hizmet Birimlerinde görev yapan sosyal hizmet uzmanlarý tarafýndan tespit edilen ya da sosyal hizmet uzmanýna

yönlendirilen kimsesiz bakýma muhtaç hasta sayýsý 2011 yýlýnda 6 bin 920 iken; 2012 yýlý ilk altý ayýnda 5 bin 793 olarak tespit edilmiþtir.” dedi. Söz konusu hastalarýn hastanede kaldýklarý süre içinde tuvalet, kiþisel temizlik, beslenme gibi ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý ile ilgili sorunlar yaþandýðýný kaydeden Çakýr, bu nedenle yoðun olarak refakatçi talebi yapýldýðýný ifade etti.

Çakýr, kimsesiz ve bakýma muhtaç hastalarýn kaliteli bir saðlýk hizmeti alabilmesi için kiþisel bakýmýna yardýmcý olacak, hastane içi ve hastane dýþý ihtiyaçlarýný saðlayacak, her türlü hastane iþlemlerinde hastaya refakat edecek hasta bakým personelinin görevlendirilmesini istedi. Yazýya göre, görevlendirilecek hasta bakým personeline, hastanýn genel ve fiziksel bakýmý, engellilere

BASINDAN Ne kadar 'milli'?

slamcý akýmlara yöneltilen eleþtirilerden biri "milli" olmadýklarý konusudur. Bunu iki düzeyde ele almak mümkün:

Ýlki, Türköne'nin Cemaleddin Efgani üzerinden Ýslamcýlýðý "Kökü dýþarýda bir ideoloji" (19 Aðustos) olarak tavsif edip itibarsýzlaþtýrmaya çalýþmasý. Efgani'yle ilgili ibretlik spekülasyonlarýn patenti þimdiki zamanda M.Þevket Eygi'nin elindedir. Tartýþmayý adresinde yapmak lazým. Diðeri "milli" kelimesinin Arapça iþtikaký, Kur'an ve Sünnet'teki kullanýmý ile fýkýhta kazandýðý hukuki muhtevanýn tamamen dýþýndaki kullanýmý. Modern ulus devlet inþa etme süreçlerinde, yeni kurulan devletler kendilerine "ulus" inþa etme çabalarýnýn hasýlasý olarak "millet ve milli" kelimelerini suistimal ve tahrif etmiþlerdir; farkýnda eðitimleri alan personel sayýsýnýn, olsunlar olmasýnlar bazý Müslümanlarýn da bu 15 Eylül 2012 tarihine kadar Kamu anlamda "millet ve milli" kelimelerini kullanmalarý, Hastaneleri Kurumu’na "Ehl-i Kitab'ýn kendi kitaplarýný tahrif etmeleri, bildirilmesini istedi. (CÝHAN) kelimelerin anlamlarýný deðiþtirmeleri"yle eþdeðer bir inhiraf ve tahrifattýr. Zira Arapça iþtikak, Kur'an ve Sünnet ile fýkýhtaki kullanýmýyla "millet" sayýsal insan topluluðunu, ulus, kavim, ýrk veya etnik grubu deðil, "din ve þeriat"ý ifade eder. (Detaylý bilgi için bkz. A. Bulaç, Modern Ulus Devlet, 3. bsm, Ýstanbul2007, s. 135-155.)

yaklaþým, ilk yardým, hastane içi hijyen, hasta ve hasta yakýný ile saðlýklý iletiþim konularýnda eðitim verilecek. Bakanlýk, söz konusu

Nargile, verem yapýyor Kemoterapi kabus

olmaktan çýkýyor

zmanlar, nargilenin sigara dumaný kadar insan saðlýðýna zarar verdiðini belirtiyor. Antalya Manavgat Saðlýk Derneði (MASADER) Baþkan Yardýmcýsý Genel Cerrahi Uzmaný ve Opr. Dr. Emin Canan, nargile dumanýnýn sigara dumaný gibi saðlýða zararlý olduðunu ve akciðer kanserine davetiye çýkardýðýný söylüyor. Nargilenin zararlý olmadýðý söylentilerinin gerçeði yansýtmadýðýný, bunun tütün endüstrisinin bir oyunu olduðunu belirten Canan, nargilenin marpucu deðiþse de su devir daimi deðiþmediði için ayný zamanda verem hastalýðýna davetiye çýkardýðýný belirtiyor. Yasa gereði 18 yaþýndan

küçüklere nargile içirilmesinin yasak olduðunu hatýrlatan Canan, tütün mamulleri satýþlarýnda olduðu gibi 18 yaþýndan küçüklerin de nargile içmesinin yasak olduðunu ifade ediyor. Canan, "Nargile dumaný sigara gibi saðlýða zararlý. Nargile gençler arasýnda tütün ve tütün mamullerine baþlamada atlama tahtasý. Ülkemizde maalesef nargile içimi gençler arasýnda þirin gösteriliyor. Bu tamamen tütün endüstrisinin bir oyunu. Nargile içimi ayný zamanda vereme davetiye çýkarýyor. Nargilede marpuç deðiþse bile su devir daimi deðiþmediði için vereme yakalanma riski çok yüksek." Diyor. (CÝHAN)

ýbbi Onkolog Doç. Dr. Murat Arslan, kemoterapi tedavilerinin gelinen son nokta ile kabus olmaktan çýktýðýný belirtti. Medicalpark Bursa Hastanesi Týbbi Onkoloji Servisi Bölüm Baþkaný Doç. Dr. Murat Arslan, kemoterapi tedavileri ve yan etkilerin kontrolünde meydana gelen yenilikler sayesinde hastalarda eskisi kadar yoðun bulantý, kusma ve iþtah kaybýnýn olmadýðýný belirtti. Yeni nesil kemoterapi ilaçlarýnýn yan etkilerinin, eskilerine göre daha az olduðunu kaydeden Dr. Arslan, “Onkolojik hastalarda asýl tedavi yöntemlerinden biri de kemoterapidir. Kemoterapinin amacý, çoðalma kontrolünü kaybetmiþ aþýrý hýzlý çoðalan hücreleri yok etmek. Kemoterapi tedavisi, halk arasýnda bilindiði gibi aðrýlý bir tedavi yöntemi deðil.” dedi. Kemoterapi tedavisinde bir takým yan etkilerin görülebildiðini anlatan Arslan, “Bunlarýn baþýnda fiziki deðiþmeler olarak saç dökülmesi, ciltte ve týrnaklarda deðiþiklikler ile bulantý, kusma ve iþtah kaybý geliyor. Kan deðerlerinde ilaç uygulamalarýna baðlý deðiþimler

görülebiliyor.” diye konuþtu. Bunlara dikkat Kemoterapi tedavilerinde ve yan etkilerin kontrolünde büyük yenilikler olduðunu ifade eden Dr. Arslan, “Bu yenilikler sayesinde hastalarda eskisi kadar yoðun bulantý, kusma ve iþtah kaybý izlenmiyor. Yine de baðýþýklýk sistemini zayýflatan bu dönemde bol sývý tüketin, beslenmede beyaz et, özellikle balýk yiyin. Bol sebze ve meyve tüketin. Aþýrý þekerli gýda ve yaðlý yiyeceklerden uzak durun. Kapalý ve kalabalýk ortamlardan kaçýnýn ve kiþisel temizliðe önem verin.” uyarýlarýnda bulundu. Tedavi uzmanlik iþi Genel olarak kemoterapinin damar yoluyla uygulandýðýný anlatan Týbbi Onkoloji Servisi Bölüm Baþkaný Doç. Dr. Murat Arslan, “Bazý durumlarda karýn içi, beyin omurilik sývýsýna uygulamalar da olabiliyor. Hastalýkta hangi ilaçlarýn kullanýlacaðýnýn seçimi, ilaçlarýn hazýrlanmasý, hastaya uygulanmasý ve uygulama sýrasýndaki takibi ile tedaviye cevabýn deðerlendirilmesi bir uzmanlýk iþidýr.” Dedi. (CÝHAN)

Kardeþini kýskanan çocuða 'Sen abisin, ablasýn' demeyin!

M. Sait Çakar

eni doðan kardeþe sahip her çocuðun yaþadýðý normal bir süreçtir 'kardeþ kýskançlýðý'. Kardeþin dünyaya gelmesiyle çocuk, sahip olduðu her þeyi kaybedeceði ve artýk sevilmeyeceði hissine kapýlýyor. Bazý çocuklar kardeþlerini kýskandýðýný açýkça belli ederken, bazý çocuklar ise kardeþine çok ilgi gösterip ailesinin ilgisini yeniden kazanmak isteyebiliyor. Kardeþini kýskanan kimi çocuklarda ise alt ýslatma, parmak emme gibi daha önce kazanýlmýþ davranýþlarda gerileme meydana gelebiliyor. Çocuklarýn bu tür davranýþlarýnýn altýnda ise kaybettiði anne-baba ilgisini rakibinin yöntemiyle geri kazanma çabasý olduðunu

Kýskançlýk hissedildiðinde çocuklarý birbirine yakýnlaþtýracak ortamlar oluþturulmasý gerektiðini ifade eden Yavuz, "Onun da bir çocuk olduðunu unutmamak gerekiyor. Övgü dolu ve ayrýmcý cümleler kullanmamasý gereken ebeveynlerin en ufak bir hatasý, çocuklar arasýnda hayat boyu kýskançlýða neden olabilir. Çocuðun durumu kötüye giderse mutlaka bir çocuk psikoloðuna danýþýlmalý." diyor. Çocuk Psikoloðu Yasemin Eyüpoðlu ise, "Kýskançlýðýn doðal olduðunu

Bu anlamda Ýslamcýlarýn "kökü dýþarýda ideoloji"yi temsil etmiþ olmalarý bu bakýþ açýsýnýn, 19. yüzyýldan kalma ve tamamen "bize özgü düþünce ve ideoloji" zihni alýþkanlýðýnýn süregelen etkisidir. Bütün ulus devletlere bakýn, hepsinin "bayraklarý ve milli marþlarý" vardýr, hepsi kendilerine özgü "milli kültür ve kimlikleri"nin olduðunu savunuyor ki, ortak noktalarý bu fikri ve zihni kabulü Batý milliyetçiliðinden ortaklaþa iktibas ve ithal etmiþ olmalarýdýr. Ýslam'ýn menþei bir bölgeye, bir kavme ait deðil, ilahidir. Hayrettin Karaman Hoca, "Ýslamcýlýðýn kökü Ýslam'dadýr ve bitmez" diye bunun güzel bir açýklamasýný yaptý (24 Aðustos, Y. Þafak). Bazen milliyetçi refleksler insaný tuhaf savunma mekanizmalarý icad etmeye sürükler. Mesela "En iyi Müslümanlýk Türkiye'de yaþanýr, siz bakmayýn Suudi Arabistan ya da Ýran'ýn þeriatle yönetildiklerine" söylemi bunlardan biridir. Bu Ýslamiyet'i temellük yoluyla baþka tür milliyetçiliktir. Ýslam'ýn en iyi yaþandýðý yeri tespit etmenin dört kriteri vardýr: a) Toplumsal ve kamusal alanda Ýslami hükümler uygulanýyor mu, uygulanmýyor mu? b) Dini hayat; ibadetler seviyesinde ne kadar yaygýn yaþanýyor? Mesela namaz kýlma, oruç tutma oranlarý, camilerdeki doluluk, beþ vaktin cemaatle kýlýnmasý ve münkerlerin (alkol tüketimi, çýplaklýk, faizli ekonomi) alenen iþlenmesi vs. c) Tarihten gelen âdet ve geleneklerin ne kadarý Ýslam'ýn ruhuna uygun? Yeni hayat ve oturma biçimleri Ýslam'dan mý besleniyor, yoksa dýþ dünya tarafýndan mý domine ediliyor? d) Ülke; devlet olarak uluslararasý camiada kimlerle ittifak içindedir, politik ve jeostratejik tercihlerini kimlerden yana yapmakta ve hangi devletlerle iþ tutmaktadýr? Bu dört kriteri herhangi bir ülkeye uygulayalým, ortaya çýkacak sonuç Ýslam'ýn ne kadar doðru ve yaygýn yaþandýðý sorununun da cevabý olacaktýr.

söylüyor uzmanlar. Dr. Mehmet Yavuz, ebeveynlerin 'Artýk sen ablasýn, abisin' gibi cümleler kurmaktan kaçýnmasý gerektiðini belirtiyor.

Modern anlamýnda "milli" olan hiçbir zaman ümmete, halka ve yönetilenlere ait olan deðildir. Devletin yönetilenler üzerinde yurttaþlýk baðlamýnda giydirmeye çalýþtýðý kendi resmi, hukuki, kültürel formasyonudur. Bunun modern zamanlardaki çarpýcý formülasyonunu Ýtalyan faþizminin babasý Mussolini'nin yaptýðý sýralamada bulabiliriz: Önce ordu, sonra devlet, arkasýndan ulus (millet). Yani ordular önce devlet kurar, devletler ulus/millet inþa eder. Türkiye ve Ýslam dünyasýndaki sýralama da öyledir, bütün milliyetçilikler bu þablona uyarlar.

unutmamak ve büyüðe de çok þey kattýðýný bilmek gerekir. Çünkü tahtý paylaþmak iyidir. Büyük, her þeyin kendi etrafýnda dönmediðini öðrenir ve olgunlaþýr." ifadelerini kullanýyor. Kendilerine bu sorunla gelen ailelerde anne-baba iliþkisine, annenin stres altýnda olup olmadýðýna baktýklarýný ifade eden Eyüpoðlu, eþler arasý iliþkilerde problem varsa annenin de çocuklarýna karþý gergin olduðunu ve sorun çözmede zayýf kaldýðýný aktarýyor. Anne ve baba arasý iyiyse, çocuklarýn iliþkilerinin de daha yumuþak olduðunu dile getiriyor. (CÝHAN)

Ýslam içinde "milli" olan "dini", yani "Ýslami olan"dýr. Kim Ýslamiyet'i referans alarak konuþuyorsa bizim için makbuldür, düþünceleri bizim öz malýmýzdýr. Bu açýdan Seyyid Kutup ve Malik Binnebi, Mevdudi ve Ali Þeriati, Muhammed Ýkbal ve M. Bakýr es Sadr, Ýzzetbegoviç ve Nedvi; Mehmet Akif, Said Nursi, Elmalýlý ve Abdurrahman Arslan kadar milli ve yerlidirler. Ýslamcýlarýn milli olaný, dine ve ümmete ait olan herkestir. Ebu Hanife, Gazali, Ýbn Teymiye, Þah Veliyullah Dehlevi, Molla Sadra, Mevlana, Ahmet Yesevi, Yunus vd.'nin Türk, Arap, Fars, Kürt olmalarýnýn hiçbir önemi yoktur. Hem liberalizm, sosyalizm ve milliyetçiliklerin neresi "milli" ki, Ýslami düþünce hasýlasý "milli" olmasýn? Ali Bulaç Zaman a.bulac@zaman.com.tr 03 Eylül 2012

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

4 Eylül 2012 Salý

Yargýtay Baþkaný: Terörle mücadele hukuka uygun olmalý Y

Pamuk tarlasýndan zirveye giden yol

anlýurfa'nýn Yamaçlý köyünde yaþayan ve yazýn babasýnýn yanýnda pamuk tarlasýnda çalýþan Halil Aslan, Ankara Samanyolu Anadolu Lisesi'ni kazandý. Samanyolu Anadolu Lisesi'ni kazanan Halil Aslan, hafta içi okula hafta sonlarý ise köyüne 30 kilometre uzaklýktaki Eyübiye Okuma Salonu'na gitmiþ. Baþarýsýný azminin yaný sýra okuma salonlarýndaki ilgiye baðlayan Halil Aslan, "Okuma salonunda aldýðým eðitim þekli, oradaki hocalarýmýn ilgisi sayesinde bambaþka bir eðitim görmeye baþladým." dedi. Arslan, ömrünün

tarlada geçmesini istemediðini, okuyup beyin cerrahý olmayý hayal ettiðini ifade etti. Halil Aslan'ýn öðretmenleri ise bölgede liseye giden öðrencilerin sayýsýnýn parmak sayýsýný geçmediðine iþaret eden Çiçek, bu baþarýnýn öðrencilere örnek olacaðýný belirtiyor. Öðrenci babasý Ali Aslan ise çocuðunu okula göndermeyen velilere gönderme yaptý. Baba Aslan, “Artýk çocuklarýmýzý okula gönderelim, onlarý eðitimden mahrum etmeyelim. Onlar geleceðimiz, milletin geleceði. Millete, kendine, devlete faydasý olur.” diye konuþtu. (CÝHAN)

argýtay Baþkaný Ali Alkan, yetkili makamlar eliyle yürütülecek terörle mücadelenin mutlaka 'hukuka uygunluk' alaný içerisinde kalmasý gerektiðini söyledi. “Terörle mücadelede hukukun üstünlüðüne baðlý kalma, sadece mümkün olmasý gereken deðil, ayný zamanda gerekli ve zorunlu olan koþuldur.” diyen Alkan, yargýnýn, terörün hangi özgürlükleri istismar amacýyla kullandýðýnýn da farkýnda olduðunu dile getirdi. “Biz devletimizin hukukun üstünlüðü ilkesi içinde kalarak terörü sona erdireceðine inanýyoruz” þeklinde konuþan Yargýtay Baþkaný, diðer yandan terörist faaliyetlerin hiçbir hukuki gerekçeye dayandýrýlarak savunulamayacaðýnýn ve haklý görülemeyeceðinin de altýný çizdi. 2012–2013 adli yýl açýlýþý nedeniyle Ankara JW Marriott Oteli’nde bir tören düzenlendi. TBMM Baþkaný Cemil Çiçek ve Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn da aralarýnda olduðu devletin zirvesinin katýldýðý program, saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý’nýn okunmasýyla baþladý. Ardýndan da Yargýtay Birinci Baþkaný Ali Alkan, açýlýþ konuþmasýný yaptý. Alkan, konuþmasýnýn baþýnda Beytüþþebap’taki terör saldýrýsýndan hayatýný kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Toplumlarda adalete duyulan ihtiyacýn, adalete baðlý olan ihtiyaca göre geliþtiðini belirten Yargýtay Baþkaný Ali Alkan, “Adalet toplumsal ihtiyaç olarak devletin varlýk sebebini oluþtururken, bir vicdani güç olarak da meþruiyetin kurucu unsuru ve sýnýrlarýnýn belirleyicisi olmuþtur.” dedi. Devletlerin hangi esas üzerine kurulursa daha saðlýklý ve uzun ömürlü olacaklarý sorusuna hep ayný cevaplarýn verildiðini belirten Alkan, bu cevabýn da 'hukukun üstünlüðü' olduðunu ifade etti. "Hukukun üstünlüðünü saðlamanýn þartý yönetenlerin saygýlý olmasýdýr" Hukukun üstünlüðünün, yönetenlerin egemenlik yetkisine

'Viranþehir'de teröristler bizi üzecek olaylara neden olmadan durduruldu'

alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, Manisa, Adana istikametinde teröristlerin bazý bölgelerde keþif yaptýklarýna dair istihbarat bulunduðunu belirterek, Viranþehir'de teröristlerin daha büyük olaylara neden olmadan güvenlik güçleri tarafýndan yakalandýðýný söyledi. Bakan Çelik, Viranþehir’de terör saldýrýsý sonrasý yaralanan iki polis memurunu tedavi gördüðü hastanelerde ziyaret etti. Siverek'teki, 'Barýþ töreni'ne katýlmak üzere Urfa'ya gelen Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, dünkü terör saldýrýsýnda yaralanan polis memurlarýný ziyaret etti. Önce Balýklýgöl Devlet Hastanesi'nde yoðun bakýmda

tedavi gören yaralý polis memurunu ziyaret eden Bakan Çelik, daha sonra Þanlýurfa Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ndeki polis memuruyla da görüþerek saðlýk durumu hakkýnda bilgi aldý. Ziyaret sonrasý açýklama yapan Bakan Çelik þunlarý söyledi: “Saldýrýyý çok yönlü inceliyoruz. Manisa ve Adana istikametinden bazý yerlerde keþiflerde bulunduklarý bilgisi var. Adana’dan Þanlýurfa’ya buradan da Ceylanpýnar’a doðru giderken bizi daha çok üzen olaylara neden olmadan, güvenlik güçleri tarafýndan teröristler yakalanmýþtýr. Zorlu bir sürecin içindeyiz. Belli çevreler, ülkenin geliþmesine milletin birliði ve bütünleþmesinden çok rahatsýz. Bunlar bir gösterge. “ (CÝHAN)

Þanlýurfaspor: 0 - Karþýyaka: 1

tat: GAP Arena Hakemler: Mustafa Ýlker Coþkun,

Uygar Bebek, Serkan Olguncan Þanlýurfaspor: Atacan 4, Tisdell 4, Mehmet 4, Önder 4 (Dk. 56 Tunç 3), Kaðan 4, Abdulhamit 4, Gökhan 4 (Dk. 74 Kývaç 3), Koray 3, Sankoh 4, Samet 3 (Dk. 41 Sami 3), Sercan 3 Karþýyaka: Necati 6, Fatih 6, Ahmet

6, Dalmat 5 (Dk. 74 Mehmet Türkmehmet 3), Banahene 5 (Dk. 81 Emre ?), Onur 5, Caner 7 (Dk. 74 Muharrem 3), Orhan 4, Adnan 5, Muhammet 6, Cemil 5 Gol: Dk. 54 Caner (Karþýyaka) Sarý kart: Dk. 11 Sankoh (Þanlýurfaspor) PTT 1. Lig'in yeni takýmý Þanlýurfaspor, konuk ettiði Karþýyaka'ya Caner'in attýðý golle 1 0 maðlup oldu. (CÝHAN)

Habur Sýnýr Kapýsý'nda kaçak silah operasyonu

ýrnak’ýn Silopi ilçesi yakýnlarýnda bulunan Habur Sýnýr Kapýsý'nda gerçekleþtirilen operasyonlarda 4’ü suikast silahý olmak üzere 12 adet kaçak tabanca ve bunlara ait þarjör ele geçirildi. Kaçakçýlýk olayý ile ilgili bir kiþi çýkarýldýðý mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ýpekyolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüðü tarafýndan yapýlan yazýlý açýklamada Irak’tan Türkiye'ye giriþ yapýlan Þ.T yönetiminde bulunan kamyonetin X-Ray cihazýna gönderildiði belirtildi. Açýklamada “X-Ray cihazýna sevk edilen araç, X-Ray cihazý sýrasýnda bekleyen TIR araçlarýnýn arka kýsmýna çektiði ve aracýndan eþya çýkardýðýnýn görülmesi üzerine, Habur Gümrük Muhafaza Kaçakçýlýk ve Ýstihbarat Müdürlüðü ekipleri tarafýndan operasyon baþlatýldý. Operasyonlar neticesinde araçta X-Ray kontrolünden kaçýrýlmaya çalýþýlan torba içerisinde saklanmýþ halde 4'ü Glock marka olmak üzere toplam 12 tabanca ve bu tabancalara ait 19 adet boþ þarjör ele geçirdi.'' denildi. Öte yandan kaçakçýlýk olayý ile ilgili mahkemeye çýkartýlan araç sürücü Þ.T., tutuklu yargýlanmak üzere cezaevine gönderildi. (CÝHAN)

dayanarak bizzat kendi koyduklarý kurallarla kendilerinin de baðlý olmalarý þeklinde ortaya çýktýðýný aktaran Yargýtay Baþkaný, “Bunu bireyler arasý iliþkilerin hukuk çerçevesinde yürütülmesi tamamlar. Yönetenlerin kendilerini hukukla baðlý hissetmeleri, bireyler arasý iliþkilerde de hukuka baðlýlýðýn yerleþtirilmesini imkânsýzlaþtýrýr. Bu anlamýyla hukukun üstünlüðünü saðlamanýn þartý, yönetenlerin hukuka saygýlý olmalarýdýr.” diye konuþtu. Ali Alkan, hukukun üstünlüðünün, "devletin üzerinde devleti hukuka baðlayan faaliyet yetkisinin kaynaðý olarak hukuku tanýyan, yönetilenlere herkes için geçerli ve önceden belirlenmiþ kurallarla hukuki güvence saðlayan bir ilke" olduðunu dile getirdi. Anayasada açýkça tarif edilmeyen hukukun üstünlüðü kavramýnýn bir yandan kurumlara, yöneticilere ve yönetilenlere kendi vicdani sezgileri doðrultusunda en yapýcý telkinlerde bulunduðunu ifade eden Yargýtay Baþkaný, “Diðer yandan anayasanýn 2. maddesinde gösterilen devletin ‘insan haklarýna saygý’ yükümlülüðüne, ‘hukuk devleti’ ilkesine ve 138. maddesinde hâkimler için bir hüküm verme esasý olarak sayýlan ‘hukuka uygun olma’ kriterine iþaret ederek genel nitelikli ölçüler koymaktadýr.” þeklinde konuþtu. Alkan, hukukun üstünlüðü kavramýnýn, bu telkinler yanýnda yasama ve yürütme organý üyelerinin kendisine baðlý kalýnacaðýna dair üzerine yemin edecekleri bir anayasal deðer olarak ortaya çýktýðýný vurguladý. "Devletin amacý hukun üstünlüðüdür" Yargýtay Baþkaný Alkan, hukukun üstünlüðünün hem devlet hem de toplum katýnda nasýl hayata geçirileceðini ise “Hukukun üstünlüðünü hayat geçirme ideali tarihsel tecrübeler ýþýðýnda bir devlet formu olarak düþünüldüðünde gelip duracaðýmýz yer ‘demokratik hukuk devleti’ modelidir.” þeklinde açýkladý. Alkan, “Devletin meþruiyet kaynaðý millet, sýnýrlarý hukuk amacý ise hukukun üstünlüðüdür.” ifadelerini kullandý. "Terörist falliyetler hiçbir hukuki gerekçeye dayandýrýlamaz" Terörün insan haklarýný ciddi bir þekilde tehlikeye atan, demokrasiyi tehdit eden ve özellikle meþru hükümetleri istikrarsýzlýða uðratmayý ve çoðulcu sivil toplumu yýkmayý amaçlayan cebir ve þiddete dayalý bir olgu olduðunu anlatan Ali Alkan þöyle devam etti: “Terörist faaliyetler hiçbir hukuki gerekçeye dayandýrýlarak savunulamaz ve haklý görülemez. Devletin, ülkesinde yaþayan herkesin yaþam hakkýný terör eylemlerine karþý korumasý pozitif yükümlülüðü, öncelikli ve asli görevidir. Terörün sýnýrý aþan özelliði de dikkate alýndýðýnda bu görev ulusal ve uluslararasý iþbirliðini de zorunlu kýlmaktadýr. Ancak bu iþbirliði zorunluluðu ülkelerce yerine getirilmediði gibi terörün politik bir araç olarak kullanýlmasýna bile tanýk olmaktayýz.” Terörist faaliyetlerin özellikle din, demokrasi, milliyet, çoðulculuk

ve insan haklarý gibi toplumsal veya hukuksal deðerleri, sadece istismar amacýyla kullandýðýnýn altýný çizen Yargýtay Baþkaný, “Terörün bu deðerlere yönelik istismar edici stratejisi, mücadelenin bu alanlarda da kararlýlýkla sürdürülmesi gerektiðini ortaya koymaktadýr.” ifadelerini kullandý. "Terörle mücadele hukuka uygunluk alaný içinde kalmalý" Ancak yetkili makamlar eliyle yürütülecek terörle mücadelenin mutlaka 'hukuka uygunluk' alaný içerisinde kalmasý gerektiðini vurgulayan Ali Alkan, “Terörle mücadelede hukukun üstünlüðüne baðlý kalma, sadece mümkün olmasý gereken deðil, ayný zamanda gerekli ve zorunlu olan koþuldur. Yargý, terörün hangi özgürlükleri istismar amacýyla kullandýðýnýn farkýndadýr. Biz devletimizin hukukun üstünlüðü ilkesi içinde kalarak terörü sona erdireceðine inanýyoruz.” þeklinde konuþtu. "Yeni bir anayasa TBMM’den bekliyoruz" Bugün Türkiye’nin önceliklerinden birisinin de yeni anayasa olduðunu kaydeden Yargýtay Baþkaný Ali Alkan, “Yargýtay; sivil inisiyatifleri, siyasi ve sosyal kurumlarý ile tüm toplumun yeni bir anayasaya ihtiyaç duyarak beklediðini görmektedir. Yargýtay da toplumla birlikte hukukun üstünlüðünü ele alan demokratik deðerlere baðlý, toplumsal uzlaþmaya dayanan yeni bir anayasayý TBMM’den beklemektedir.” görüþünü aktardý. Yeni anayasanýn mutlaka toplumsal katýlýmý, uzlaþmayý esas almasý gerektiðinin altýný çizen Ali Alkan, þöyle devam etti: “Yeni anayasa, ‘devlet iktidarýný hukukla sýnýrlandýrma, hak ve özgürlükleri güvence altýna alma’ biçimindeki anayasacýlýðýn özüne uygun ilkelere gözetilerek yapýlmalý ve gemenliðin kullanýlýþ biçimi, erkler ayrýlýðý, yargý denetimi, yargý baðýmsýzlýðý gibi konular bu öz çerçevesinde ele alýnmalý, devletin üniter yapýsýný zaafa uðratacak düzenlemelerden ise kaçýnmalýdýr.” "Yargýtay'da biriken dosya sayýsý 1 milyonu geçti" Yargýtay’daki iþ yoðunluðu ve biriken dosyalar konusuna da deðinen Ali Alkan, Yargýtay’a yýllýk ortalama 650 bin dosya geldiðini, bunlardan her yýl 550 bininin incelenerek karara baðlandýðýný aktardý. Bu þekilde her yýl 100 bin dosyanýn arþivde bekleyen diðer dosyalara eklendiðini ifade eden Yargýtay Baþkaný, 2007 yýlýnda arþivde bekleyen dosya sayýsýnýn 650 bin iken 2011’de bu sayýnýn 1 milyon 150 bine çýktýðýný vurguladý. "Biriken dosyalar için tek çözüm mercii yargýtay deðildir" Yýlda 650 bin dosyanýn Yargýtay’a gelmesinin makul bir durum olmadýðýný ve bu sayýnýn dünya ortalamasýnýn yaklaþýk 50 katý olduðunu vurgulayan Ali Alkan, “Bu iþ yükünün sorumlusu tek baþýna Yargýtay olmadýðý gibi tek çözüm mercii de Yargýtay deðildir.” Dedi. (CÝHAN)