Grip aþýsý olmayý unutmayýn! M
Ýsmail Erkar
ardin Devlet Hastanesi Baþtabibi Uzman Dr. Salih Güçlü, özellikle risk grubundaki yaþlýlar, okul çaðý çocuklarý, kanser hastalarý, kronik rahatsýzlýðý olanlar, diyabet hastalarý, akciðer hastalarý, astým hastalarý v.b. durumdakilerin grip aþýsýný mutlaka olmasý gerektiðini, kapalý, yoðun insan trafiðinin bulunduðu ortamlarda çalýþan saðlýklý bireylerinde risk grubuna dahil olabileceðini söyledi. Gribin Ýnfluenza adý verilen bir tür virüs tarafýndan meydana getirildiðini ve bulaþýcý mikrobik bir hastalýk olduðunu vurgulayan Uzman Dr. Salih Güçlü, hastalýðýn özellikle her sene sonbahar - kýþ aylarýnda ve daha çok kalabalýk
mekanlarda yaþayanlarda salgýnlara sebep olduðunu hatýrlattý. Hastalýðýn bilinen virüslerine karþý korunabilmede en iyi yöntemin grip aþýsý olduðuna dikkat çeken Mardin Devlet Hastanesi Baþhekimi Dr. Güçlü, “Grip aþýsý kiþiyi önemli ölçüde hastalýktan korur, her yýl Eylül veya Ekim aylarýnda bir kez uygulanýr” dedi. Aþýnýn her yýl Dünya Saðlýk Örgütü tarafýndan bir yýl önceki yaygýn grip virüsüne göre düzenlendiðini hatýrlatan Dr. Salih Güçlü, “Risk gruplarý için bu süre daha uzun tutulabilir. Grip aþýsý, vücutta 1-2 hafta içinde koruyucu düzeye eriþir. Eðer aþý içerdiði virüs tipleri, salgýnlara neden olan virüs tipine benzerse saðlýklý eriþkinlerde yaklaþýk yüzde 70 oranýnda etkilidir. Yukarýda saydýðýmýz riskli grupta ise, hastalýktan korunma oraný yüzde 50'ye düþmektedir” dedi. Kimler risk grubunda?
Baþtabip Dr. Güçlü, Grip hastalýðý konusunda risk grubunda bulunan ve mutlaka aþý olmasý gereken kiþileri þu þekilde sýraladý; -65 yaþýndan büyük kiþiler - Diyabetliler - Astým hastalarý - Kronik akciðer hastalarý ( Bronþit vb. ) - Kronik kalp ve damar sistemi hastalarý ( koroner arter hastalarý ) - Baðýþýklýk sistemi baskýlanmýþ kiþiler ( kronik kan hastalarý-hemoglobinopati olanlar) - Kanser hastalarý - Ýmmunsupresif ilaç kullananlar - Huzurevibakýmevi, okul, toplu iþ yerleri vb. ortamlarda yaþayanlar. - Saðlýk Çalýþanlarý
Salih Güçlü, bu kiþilerin, “6 aydan küçük bebekler, Yumurtaya karþý anafilaktik tarzda alerjisi olanlar ( yumurta yediðinde alerjik þoka girenler ), Hamileliðin ilk 3 ayý içinde olan bayanlardýr. ( ancak doktor tarafýndan kesin gerekli olduðu tespit edilirse grip aþýsý olabilirler )” dedi.
Kimler aþý yaptýrmamalý? Bazý kiþilerin ise grip aþýsý olmamasý gerektiðini iþaret eden Mardin Devlet Hastanesi Uzmaný Dr.
Vücut direncini yüksek tutmakta fayda var Gripten korunmanýn temel mantýðýnýn vücut direncinin düþmesini engellemekten geçtiðini ifade eden Dr. Güçlü, “Bu nedenle mevsim özelliklerine uygun giyinmeli, bol sulu gýdalar, taze sebze ve meyve tüketilmelidir. Günde 8 saat düzenli uyunmalý, haftada 3-4 gün egzersiz yapýlmalýdýr. Hastalar ile yakýn temastan, ortak eþya kullanýmýndan kaçýnýlmalýdýr. Hasta olan bireyler ise maske kullanarak duyarlý davranmalý, baþka insanlara bulaþtýrmamak için önlemini almalýdýr” dedi.
Mardinspor, Isparta Emrespor maçý hazýrlýklarýný tamamladý
S
GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE
6 Ekim 2012 Cumartesi
Yýl: 9 Sayý 2464 Fiyatý :25 Kr
por Toto 3 Lig 3. Grup'ta mücadele eden Mardinspor, hafta sonu deplasmanda oynayacaðý Isparta Emrespor maçý hazýrlýklarýný tamamladý. Mardinspor Teknik Direktör Murat Aslanyavrusu, pazar günü deplasmanda oynayacaklarý Isparta Emrespor maçý hazýrlýklarýný tamamladýklarýný kaydetti. Sayfa 2’de
Nusaybin'den Cumhurbaþkaný Gül'e mektup Nusaybin ilçesinde faaliyet gösteren Kültür ve Çevre Platformu, Türkiye - Suriye sýnýrýný ayýran mayýnlý alanýn temizlenerek arkeolojik kazýlara açýlmasý için Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'e mektup gönderdi. M. Sait Çakar
Meclis, Mardin’de cezaevlerinde yaptýðý incelemelerini raporlaþtýrdý
T
BMM Ýnsan Haklarýný Ýnceleme Komisyonu bünyesindeki cezaevleri alt komisyonu, Mardin ve Kýzýltepe cezaevlerinde yaptýðý incelemelerini raporlaþtýrdý. Taslak raporda, cezaevi idaresinin komisyona yaptýðý bilgilendirmeye yer verildi. Buna göre, Mardin Cezaevi'nin artýrýlmýþ kapasitesi 480, ancak hükümlü ve tutuklu sayýsýnýn artmasý nedeniyle ortak kullaným alanlarýna ve koðuþlara ranza koyularak kapasite 706 kiþiye çýkartýldý. 30 Mayýs itibariyle cezaevinde 987 hükümlü ve tutuklu bulunuyor, bu kiþilerden 281'i yere yatak sererek yatýyor. Sayfa 2’de
N
usaybin ilçesinde faaliyet gösteren Kültür ve Çevre Platformu, Türkiye - Suriye sýnýrýný ayýran mayýnlý alanýn temizlenerek arkeolojik kazýlara açýlmasý için Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'e mektup gönderdi. Platform sözcüsü Þerefhan Ciziri ve Platform üyeleri Nusaybin PTT þubesine gelerek hazýrladýklarý mektuplarý Cumhurbaþkaný Gül'e gönderdi. PTT çýkýþýnda açýklama yapan Ciziri, Cumhurbaþkaný Gül'ün hem Cumhurbaþkaný hem de ordunun baþkomutaný olmasý nedeniyle taleplerini bu kuruma ilettiklerini söyledi. Mektubun içeriðiyle ilgili bilgi veren Ciziri, mektupta Türkiye ve Suriye'yi ayýran mayýnlý sahanýn temizlenmesi talebinde bulunduklarýný kaydetti. Mayýnlý alanýn Cenevre Antlaþmasýna göre de 2014 yýllýna kadar mayýnlardan arýndýrýlmasý
Kaymakam Bingöl'den, Baþkan Nasýroðlu’na ziyaret Sedast Aslanaçier
M
idyat Kaymakamý Oðzuhan Bingöl, Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu’nu
ziyaret etti. Yaklaþýk bir ay önce göreve baþlayan Kaymakam Oðuzhan Bingöl kendisini ziyaret gelen kurum ve kuruluþlara iade-i ziyarete baþladý. Kaymakam Bingöl, Belediye Baþkaný Þehmus Nasýroðlu’yla makamýnda
görüþtü. Ziyarette AK Parti Ýlçe Baþkaný Hüseyin Çelebi de hazýr bulundu. Kaymakam Bingöl, Belediye Baþkaný Nasýroðlu’nu yaptýðý çalýþmalardan dolayý kutlarken, Midyatlýlarýn her þeyin en güzelini hak ettiðini belirtti. Ziyaretten duyduðu memnuniyetini dile getiren Baþkan Nasýroðlu, her konuda ilçeyi güzelleþtirmeye çalýþtýklarýna dikkati çekti.
gerektiðini ifade eden Ciziri þöyle konuþtu; “Biz bu sürecin hýzlandýrmasýný istiyoruz. Bu alan arkeolojik kazý ve tarihi araþtýrmalara hazýr hale getirmelidir. Dünyanýn ilk Üniversitesi olarak kabul edilen eski Nisibis Akademisinin yeniden canlanmasý için Mardin Artuklu Üniversitesine baðlý Arkeoloji ve Prehistorya Fakültesinin Nusaybin’de açýlmasý için gereken iþlemlerin baþlatýlmasýný talep ediyoruz." Mektupta, Nusaybin ve Mayýnlý alanda kalan bölgenin tarihi hakkýnda da bilgi verdiklerini kaydeden Ciziri, mektubun bilgi amaçlý olarak Kültür ve Turizm Bakanlýðý, Mardin valiliði, Mardin Artuklu Üniversitesi, Nusaybin kaymakamlýðý ve Nusaybin Belediyesine de gönderdiðini sözlerine ekledi.
Rahmet gýda bankasý fakirin yüzünü güldürüyor Ali Edis
K
ýzýltepe Rahmet Gýda Bankasý, bir ay içerisinde 150 aileye gýda, 150 öðrenciye okul giysileri, bir aileye buzdolabý, bir aileye çamaþýr makinesi, Suriyeli 30 mülteci aileye gýda ve giyim, yetim ve muhtaç ailelere 1800 TL elden verildiklerini açýkladý. Kýzýltepe ilçesinde bulunan Rahmet Gýda Bankasý, fakir ailelere yaptýðý yardýmlarýna devam ediyor. Rahmet Gýda Bankasý Baþkaný M. Þirin Öz, bir ay içerisinde yaptýðý yardýmlarý açýkladý. Rahmet Gýda Bankasý olarak bir ay içerisinde 150 aileye gýda, 150 öðrenciye okul giysileri, bir aileye buzdolabý, bir aileye çamaþýr makinesi yardýmýnda bulunduklarýný ifade eden Öz, Suriyeli 30 mülteci aileye gýda ve giyim yardýmýnda bulunduklarýný açýkladý. Öz ayrýca Rehber TV'de yayýmlanan Umut Kapýsý programýný izlerken etkilendiðini belirten bir hayýrsever vatandaþýn gönderdiði 1800 TL'nin yetim ve muhtaç ailelere elden verildiklerini söyledi. Öz sözlerini þöyle sürdürdü, "Daha önce tespit komisyonumuz tarafýndan tespit edilen Hevidar Sezer adlý küçük kardeþimizin sýrtýnda oluþan kitlenin her gün büyümesi üzerine beli yamulmuþ 15 yaþýnda olan Hevidar þu an 9 yaþlarýnda gözüküyor. Ailesiyle yaptýðýmýz görüþmede babasý cezaevinde olan Hevidar'ýn ameliyatý
için Tarsus'taki bir özel Ortopedi Hastanesi'yle görüþüldü. Hastane yetkilileri ile yapýlan görüþmede þuan ameliyat masrafý 10 bin TL civarýnda olabileceði belirtildi. Daha önce Rehber TV'de yayýnlanan Umut Kapýsý programýnda görüntüleri izleyen Kayseri'den bir hayýrsever vatandaþýn Rahmet Gýda Bankasý hesabýna yatýrdýðý 1100 TL Hevidar'ýn annesine ulaþtýrýldý. Bu kýzýmýzýn yaþýtlarý gibi
okula güle oynaya gidebilmesi için bu ameliyatýn yapýlmasý lazým, bu kýzýmýzýn ameliyatý için hayýrsever vatandaþlarýmýzýn duyarlýlýðýna fazla ihtiyacýmýz var. Ayrýca Ýzmir'den bir hayýrsever, maðdur olan Þehmuz Büyük adlý ailenin ev kirasýný üstlendi. Rahmet Gýda Bankasý aracýlýðý ile bu hayýrlý iþlerde yetim ve muhtaçlara ulaþan ve yardýmlarýný esirgemeyen tüm hayýrseverlerden Allah razý olsun.
6 Ekim 2012 Cumartesi
2
Meclis, Mardin’de cezaevlerinde yaptýðý incelemelerini raporlaþtýrdý Mardin Cezaevi'nin artýrýlmýþ kapasitesi 480, ancak hükümlü ve tutuklu sayýsýnýn artmasý nedeniyle ortak kullaným alanlarýna ve koðuþlara ranza koyularak kapasite 706 kiþiye çýkartýldý. 30 Mayýs itibariyle cezaevinde 987 hükümlü ve tutuklu bulunuyor, bu kiþilerden 281'i yere yatak sererek yatýyor. Ýsmail Erkar
T
BMM Ýnsan Haklarýný Ýnceleme Komisyonu bünyesindeki cezaevleri alt komisyonu, Mardin ve Kýzýltepe cezaevlerinde yaptýðý incelemelerini raporlaþtýrdý. Taslak raporda, cezaevi idaresinin komisyona yaptýðý bilgilendirmeye yer verildi. Buna göre, Mardin Cezaevi'nin artýrýlmýþ kapasitesi 480, ancak hükümlü ve tutuklu sayýsýnýn artmasý nedeniyle ortak kullaným alanlarýna ve koðuþlara ranza koyularak kapasite 706 kiþiye çýkartýldý. 30 Mayýs itibariyle cezaevinde 987 hükümlü ve tutuklu bulunuyor, bu kiþilerden 281'i yere yatak sererek yatýyor. Rapora göre, Cezaevi Müdürü, yemeklerden kaynaklý zehirlenme iddialarýyla ilgili olarak, "22 Nisan 2012 tarihinde yaþanan olay günü ilk etapta 60 kiþi, rahatsýzlanmalarý üzerine hastaneye kaldýrýldý, ancak bu sayý suistimallerin de etkisiyle tedricen artarak 232 kiþiye ulaþtý. Konuyla ilgili soruþturma devam ediyor. Alýnan gýda örneklerinde yapýlan ilk incelemede sadece yoðurtta "E. Coli bakteri" miktarý fazla çýktý bu da saðlýk açýsýndan kayda deðer bir fazlalýk deðil" dedi. Raporda, þu tespitlere yer verildi: "Mardin Cezaevi'nde koðuþlara girildiðinde göze çarpan ilk sorun koðuþlardaki aþýrý kalabalýk olmuþtur. Bazý koðuþlardaki tutuklu ve hükümlüler, tuvalete varýncaya kadar yerlere yatak sermek suretiyle sýðabildiklerini ifade etmiþlerdir.
Kadýnlarýn bulunduðu 20 kiþi kapasiteli koðuþta 67 kiþinin kalmakta olduðu görülmüþtür. Kadýn koðuþlarýndaki iki kiþilik bir ranzada dört kiþinin yatmakta olduðu anlatýlmýþtýr. Pek çok koðuþa girer girmez, mekanýn büyüklüðüne oranla fazla sayýda kiþinin ayný ortamda teneffüs ediyor olmasýnýn getirdiði aðýr, oksijensiz hava hemen hissedilmiþtir. Sigara içilen bazý koðuþlarda kötü hava daha keskin bir rahatsýz ediciliktedir. Pencerelerin küçüklüðü, havalandýrmanýn olmayýþý ve koðuþta uçuþan sinekler gözlenen diðer olumsuzluklar olarak belirmektedir. Diðer taraftan koðuþlarda not edilen bazý olumlu unsurlar vardýr. Kafeslerde kuþ beslenilmesi ve koðuþlarýn havalandýrmalarýndaki saksýlarda çeþitli bitkilerin yetiþtirilmesi bu minvaldeki örneklerdir." Mahkumlarýn þu sorularýný dile getirdiði belirtildi: -Koðuþlar çok kalabalýktýr. Ceza infaz kurumundaki saðlýk sorunlarý ciddi boyuttadýr. Masrafýný karþýlayacak olmamýza raðmen, 9 aydýr diþini çektirmek için hastaneye götürülmeyi bekleyenler bulunmaktadýr. -Yemekler memnun olunacak nitelikte deðildir. Hijyen konusunda zehirlenmelere yol açabilecek büyük sorunlar vardýr. Raporda, Kýzýltepe Cezaevi'ndeki incelemelere de yer verildi. -67 kadýna bir tuvalet-
Raporun sonuç bölümünde, þu tespitlerde bulunuldu: -Mardin Cezaevi'nde ilk göze çarpan husus koðuþlardaki aþýrý kalabalýk olmuþtur. Bu durumun temizlik problemi, su yetersizliði ve hastaneye sevk edilmede gecikme baþta olmak üzere pek çok sorunu zincirleme bir þekilde beraberinde getirdiði söylenebilir. -Mardin Cezaevi'nde þikayet edilen bir diðer husus yemeklerden ötürü zehirlenmeye iliþkin olmuþtur. Zehirlenme iddialarýnýn açýklýða kavuþturulmasý, varsa olayla ilgili sorumlularýn cezalandýrýlmasý büyük önem arz etmektedir. -Bazý mahpuslarýn hastaneye sevk edilmeyi sosyal bir faaliyet alaný olarak deðerlendirebileceði ve ihtiyacý olmamasýna raðmen sevk konusunda ýsrarcý olabileceði gözden uzak tutulmamalýdýr. Kurumda tedavi edilebilecek saðlýk sorunlarýnda doktorlarýn sevk yazma yoluna gitmemesi, tereddütlü durumlarda ise öncelikli sevk edileceklerle diðerlerinin ayrýlmasý yolunun tercih edilmesi daha doðru olacaktýr. -Hastaneye sevk konusunda yaþanan sorunlarýn temelindeki bir baþka husus ise anýlan süreçteki çok baþlýlýk ile ilintilidir. Þöyle ki, bir hastanýn hastaneye sevk edilmesine Saðlýk Bakanlýðý'nýn personeli doktor karar vermekte, sevk iþlemini Ýçiþleri Bakanlýðý'na baðlý jandarma gerçekleþtirmekte, bu iþlem gerçekleþtirilirken Adalet Bakanlýðý'nýn nakil araçlarý kullanýlmaktadýr. Anlaþýlacaðý üzere, süreçte yer alan jandarma ve doktor ceza infaz kurumu idaresinden baðýmsýz bir yapý içerisindedir. Bu yapý koordinasyon konusunda sorun oluþturarak gecikme riski oluþturabilecek niteliktedir. Bu nedenle anýlan uygulamalara son verilerek, sevk konusunda ceza infaz kurumu idaresinin yetkisini artýracak bir düzenlemeye gidilmesinin faydalý olacaðý düþünülmektedir. -Ýki ceza infaz kurumunda idare tarafýndan uygulanan fiziksel þiddet, dayak ve darp gibi muamelelerin bulunmadýðý kanaatine varýlmýþtýr. -Kapasite fazlasý tutuklu ve hükümlünün barýndýrýlmasý insan onuruna yaraþýr bir ortam oluþturulmasýna engel teþkil etmektedir. Bu çerçevede Mardin Cezaevi'nde 67 kiþinin barýndýrýldýðý kadýn koðuþunda, yakýn zamana kadar sadece bir tuvaletin kullanýmda olmasý çarpýcý bir örnek teþkil etmektedir. -Hükümlü ve tutuklularýn iaþe bedellerinin her yýl gözden geçirilerek günün koþullarýna uygun olarak belirlenmesinin yerinde olacaðý düþünülmektedir.
Sedat Aslanaçier
E
ðitim-Bir Sen Mardin Þube Baþkanlýðý, 20122013 eðitim-öðretim yýlýnýn baþlamasý nedeniyle geniþ katýlýmlý bir istiþare toplantýsý düzenledi. Sendika binasýnda yapýlan toplantýda 4+4+4 yeni eðitim sistemi, baþörtüsü meselesi, imam hatip okullarý, yeni anayasa ve Kürt sorunu konuþuldu. Toplantý sonrasý Þube Baþkaný Mehmet Emin Esen tarafýndan bir deðerlendirme yapýldý. Esen, "28 Þubat darbesiyle bir gecede STK'ya, siyasi partilere ve hiç kimseye danýþýlmadan, hiç kimsenin bu konuda görüþü alýnmadan 8 yýllýk kesintisiz eðitim dayatýlmýþtý. 8 yýllýk kesintisiz eðitimle halkýn malý olan imam hatip ortaokullarý kapanmýþ, inancý gereði baþörtüsü takan insanlar görevlerinden atýlmýþ, üniversitelerde baþörtülü öðrenciler eðitim hakkýndan mahrum býrakýlmýþtýr. Demokratikleþen ülkemizde hala inanç özgürlüðü önünde birçok engel bulunmakta, kamu kuruluþlarýnda özellikle eðitim camiasýnda öðretmenler ve öðrenciler derslere baþörtülü girememektedirler. Baþörtüsü insani, tabii bir haktýr ve bunun önündeki bütün engeller eðitimin her aþamasýnda okuyan öðrenciler ve baþta öðretmenler olmak üzere kamu kuruluþlarýnda görev yapan bütün memurlar inancý gereði baþörtüsünü rahatlýkla takabilmelidir. Ülkemizde son zamanlarda meydana gelen olaylardan dolayý insanlar saðduyularýný kaybetmemelidir. 12 Eylül'ün getirdiði darbeci anayasanýn tamamen kaldýrýlýp
Türkiye'deki bütün inançlarý, dilleri, renkleri ve bütün halký kucaklayan yeni bir anayasanýn genel seçimlerden önce mutlaka yapýlmasýný zorunlu hale getirmiþtir. Kürt sorununun çözümünde ise ülkenin demokratikleþmesinde atýlan adýmlar devam etmelidir" dedi.
Mardin'de kan baðýþý kampanyasý düzenlenecek
Ali Edis
M
erkezden yapýlan açýklamada, Diyarbakýr, Siirt, Batman, Elazýð, Mardin, Bingöl ve Þýrnak'ta faaliyet gösteren 52 hastanenin kan ihtiyacýnýn, "Güney Anadolu Bölge Kan Merkezi" olarak ilgili yasa esaslarý doðrultusunda merkezce karþýlandýðý bildirildi. Açýklamada, kan ihtiyaçlarýnýn kamu kurum ve kuruluþlarý, sivil toplum örgütleri ile askeri birliklerce gerçekleþtirilen kampanyalar çerçevesinde karþýlandýðý, ancak çoðu zaman kan stoklarýnýn yetersiz kaldýðý belirtilerek, bu kapsamda 13-14 Ekim'de 11.00 ile 21.00 saatleri arasýnda karayollarý otopark alanýnda yer alacak kan baðýþ týrýnda kan baðýþýnda bulunulabileceði kaydedildi.
Mardinspor, Isparta Emrespor maçý hazýrlýklarýný tamamladý
Çað Çað Deresi Islah çalýþmasý devam ediyor yapý, ile mülkiyeti vatandaþa ait olan 79 ada 2 nolu parsel üzerinde usaybin Belediyesinin yer alan iki adet iþ yeri 75,33 2010 – 2014 stratejik m2’lik kýsmý kamulaþtýrmasý planýnda yer alan 2010 yapýlarak Nusaybin Belediyesi yýlýndan itibaren baþlatýlan Çað Ýmar Ýþleri Müdürlüðü ve Fen Çað Deresi Islah Projesi Ýþleri Müdürlüðü ortak çalýþmalarý kapsamýnda dere ýslah çalýþmalarý sonucu yýkýmý gerçekleþtirildi. devam ediyor. Nusaybin’in çehresini Nusaybin Belediyesi’nin deðiþtiren Çað Çað Deresi Projesi Nusaybin’in geleceði açýsýndan çalýþmalarý aralýksýz devam büyük önem arz eden Çað Çað ederken Nusaybin Belediyesi Ýmar Deresi Projesi devam ediyor. 2010 Ýþleri Müdürlüðü ve Mali yýlýnda baþlayan çalýþmalar Hizmetler Müdürlüðü tarafýndan sürerken dere ýslahý, yeþil alanlarýn proje için 2009 yýlýnda 146 bin, oluþturulmasý için bugüne kadar 2010 yýlýnda 5 Milyon 156 bin, 62 ev ve 11 arsa kamulaþtýrýldý. 2011 yýlýnda 1 Milyon 386 bin ve Kamulaþtýrma çalýþmalarý sürerken 2012 yýlýnýn ilk yarýsýnda ise 465 Çað Çað Deresi Köprübaþý’nda bin TL olmak üzere toplam 7 bulunan ve taþkýn korumaya giren Milyon TL kamulaþtýrma mülkiyeti belediyeye ait olan 79 gerçekleþtirildi. ada 1 nolu parsel üzerindeki kaçak
Eðitim-Bir-Sen istiþare toplantýsý düzenledi
M. Sait Çakar
N
Ýsmail erkar
S
por Toto 3 Lig 3. Grup'ta mücadele eden Mardinspor, hafta sonu deplasmanda oynayacaðý Isparta Emrespor maçý hazýrlýklarýný tamamladý. Mardinspor Teknik Direktör Murat Aslanyavrusu, pazar günü deplasmanda oynayacaklarý Isparta Emrespor maçý hazýrlýklarýný tamamladýklarýný kaydetti. Aslanyavrusu yaptýðý açýklamada, zor bir süreçten geçtiklerini, lisans engelleyici borç yüzünden transfer yapmadýklarýný bu nedenle genç futbolcular ile maça çýkmak zorunda kaldýklarýný kaydetti. "Çocuklar altyapýdaki çocuklar. Transfer yasaðý olduðu için bunlarla devam etmek zorundayýz. 15 yaþýnda çocuklarýmýz var. Çocuklarýn gittikçe artan performansý var" diyen Aslanyavrusu, "En son oynadýðýmýz lider takým ile de baþa baþ
mücadele ettik. Bir dakika içinde çok acemice iki gol yedik. Bu çocuklarýmýz tecrübe kazandýkça daha iyi olacaklar. Devre arasýna kadar 8-10 puan toparlayabilirsek, devre arasýnda transferin açýlma durumu var. Ligde kalmak için transfer yapýp savaþacaðýz" þeklinde konuþtu. Ýþ adamlarý, yöneticiler ve taraftarlardan destek beklediklerini dile getiren Murat Aslanyavrusu þunlarý söyledi: "Biz lige 12 futbolcu ile baþladýk. Çünkü bir senesi dolmayan futbolcuya lisans çýkartamýyoruz. Þimdi 14 kiþi olduk. Hafta
sonunda 2 tane daha lisanslý futbolcumuz olacak. Biz bu zor þartlar altýnda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalýþacaðýz. Bunlar hepsi Mardinli genç çocuklarýmýz. Sahip çýkýlmasý lazým. Umduðumuzdan daha iyisini yapýyorlar. Amatörde oynayan çocuklar birden kendini profesyonel takýmda gördüler. Hatta amatörde oynamayan çocuklarýmýz kendini 3. ligde gördü. Bunlar kolay iþler deðil. 3 aydýr bu çocuklar üstüne katarak gidiyorlar. Biz bu çocuklarýmýzýn özverilerinden çok memnunuz.”
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
6 Ekim 2012 Cumartesi
3
Asgari ücretten vergi kalkýyor fark, çalýþanýn cebine girecek 5 milyona yakýn asgari ücretliyi yakýndan ilgilendiren vergi konusunda hükümet, Anayasa Uzlaþma Komisyonuna destek verdi. Asgari ücretin üzerinden alýnan Gelir ve Damga Vergisinin kaldýrýlmasýyla birlikte 739 lira olan maaþa ilave 60 lira daha katký saðlanacak.
5
milyona yakýn asgari ücretliyi yakýndan ilgilendiren vergi konusunda hükümet, Anayasa Uzlaþma Komisyonuna destek verdi. Asgari ücretin üzerinden alýnan Gelir ve Damga Vergisinin kaldýrýlmasýyla birlikte 739 lira olan maaþa ilave 60 lira daha katký saðlanacak. AK Parti, CHP, MHP ve BDP bu konuda uzlaþma saðlarken devlet 3,7 milyar liralýk alacaðýndan vazgeçmiþ olacak. Anayasa Uzlaþma Komisyonunun asgari ücretten vergi alýnmamasý yönündeki kararýna, hükümetten destek geldi. Çalýþma Bakaný Faruk Çelik, komisyonun kararýnýn yanýnda olduklarýný belirterek, Bütün partiler sýcak bakmýþ, biz de sýcak bakarýz. dedi. Asgari ücretin vergi dýþý býrakýlmasýyla doðacak farkýn iþçiye yansýtýlmasý gerektiðini kaydeden Çelik, Vergi alýnmayýnca iþçiye kalacak. Asgari ücretin vergi dýþý kalmasý demek, iþçiye bir verginin yansýmamasý demek. ifadelerini kullandý. Böylece asgari ücretin vergi dýþý býrakýlmasýyla birlikte devlet 3,7 milyar liralýk alacaðýndan vazgeçecek. Bu para asgari ücret üzerinden maaþ alanlara doðrudan yansýyacak, asgari ücrette de artýþ olacak. Asgari ücretten þu an 53,42 TL Gelir Vergisi ile 6,21 TL Damga Vergisi kesiliyor. Ýþçinin eline net olarak geçen 739 TLnin üzerine 60 TL daha eklenmiþ olacak. Mecliste çalýþmalarýný sürdüren Anayasa Uzlaþma Komisyonu,
4 partinin uzlaþmasýyla asgari ücretin vergi dýþý býrakýlmasý yönünde karar almýþtý. Ancak, bu paranýn kime kalacaðý tartýþma konusu olmuþtu. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, asgari ücretten verginin kalkmasý ile ortaya çýkacak farkýn kimde kalacaðý tartýþmalarýna noktayý koydu. Bakan Çelik, Bu para iþçide kalacak. dedi. AK Parti, CHP, MHP ve BDP dar gelirlinin maðduriyetini gidermek için Anayasanýn sosyal güvenlik ve adil ücret maddesine Asgari ücretten vergi alýnamaz hükmünü koyma kararý almýþtý. Böylece uzun yýllardýr tartýþma konusu olan asgari ücretten verginin kalkmasý konusunda ilk kez somut bir adým atýldý. Anayasa Uzlaþma Komisyonunun bu çalýþmasýna hükümet de destek verdi. Çalýþma Bakaný Çelik, çalýþmaya sýcak baktýklarýný söyledi. Bakan Çelik, bir iþçinin 750 lira ile geçinmesinin ne demek olduðunu çok iyi bildiðini ifade ederek, Bütün bunlarý biz de yaþadýk. O yüzden iþçiden yanayým. Asgari ücrette uzlaþma nasýl oldu? Yüzde 3+3 bekleniyordu. Ne oldu, yüzde 12,37ye çýkýldý. Çünkü asgari ücret 600 lirada kalmasýn, hiç olmazsa 750 lira olsun dedik. Baþbakanýmýz da bu konularda oldukça duyarlý. dedi. Çalýþma Bakaný Çelik, asgari ücretin vergi dýþý tutulmasýyla oluþacak farkýn iþverene kalmasýna ise karþý çýkarak, Bütün partiler sýcak bakmýþ, biz de sýcak bakarýz. Vergi kime kalacak? Ýþveren zaten veriyor. Vergi
Serbest býrakýlan Ak Partili Tarhan yurda giriþ yaptý
B
ölücü terör örgütü tarafýndan 2 Eylül'de Hakkari'nin Oðul köyü yakýnlarýnda kaçýrýlan Ak Parti Hakkari Ýl Baþkaný Abdülmecit Tarhan, Habur'dan giriþ yaptýktan sonra Hakkari'ye doðru yola çýktý. Tarhan'ýn yanýnda MazlumDer Genel Baþkan Yardýmcýsý Þahin Çalýþkan, Mazlum-Der Genel Yönetim kurulu üyesi Abdurrahim Semavi, Mazlum-Der Batman Þube Baþkaný Murat Çiçek ve Mazlum-Der Hakkari Þube Baþkaný Cengiz Þen de yer aldý. Silopi'deki Grant Otelin önünde gazetecilere açýklamalarda bulunan Mazlum-Der Genel yönetim kurulu üyesi Abdurrahim Semavi, "Biz bir heyet olarak 31 gün önce Pkk güçleri tarafýndan alýkonulan Ak Parti Hakkari Ýl Baþkaný Abdülmecit Tarhan arkadaþýmýzý saðlýk bir þekilde aldýk. Serbest býrakýlan baþkan aþýrý yorgunluk ve özel sebeplerden dolayý burada durmak istemedi. Baþkan açýklamayý Hakkari'de yapacaktýr. Baþkanýn
istifa edip etmemesi kendisinin inisiyatifidir ancak kendisine herhangi bir dayatýlma yapýlmadýðýný öðrendik. Ýnsan haklarý olarak üzerimize düþen görevi yaptýk. Kendilerinin durumlarý çok iyi. En ufak bir sýkýntý yaþamadýklarýný ifade ettiler. Maddi manevi hiçbir sýkýntýlarý olmadý. Biz kendilerinin istemiþ olduðu bir yere gittik, orada bir protokol imzalayarak kendilerini teslim aldýk. Protokolde Kck yasalarýna göre gözaltýna alýndý diye ibare vardý. Daha sonra serbest býrakmaya karar verdikleri için tekrar serbest býraktýlar. Biz kesinlikle hiç pazarlýk etmedik ve pazarlýk edecek durumda da deðildik. Biz sadece bu iþin doðru olmadýðýný söyledik. Onlar da 21 gün sonra serbest býrakmaya karar verdiler ve biz de almaya geldik" diye konuþtu. Basýn açýklamasýnýn ardýndan Mazlum-Der üyeleri de otelden ayrýlarak Hakkari'ye doðru yola çýktý. (CÝHAN)
Terör örgütüne gönderilen cephanelik polise takýldý
D
alýnmayýnca iþçiye kalacak. Ýþveren bize kalsýn diyor ama asgari ücretin vergi dýþý kalmasý demek, iþçiye bir verginin yansýmamasý demek. Patron zaten veriyor. Kime gittiði önemli. Vergi devlete giderken iþçiye gidebilir mi diye çalýþma yapmýþlar. Biz de sýcak bakarýz. Mali politikalar açýsýndan baþka bakanlýklarý da ilgilendiren bir durum var tabii. Maliyeti 3,7 milyar lira civarýnda. Bundan vazgeçilmesi için baþka kaynak bulunmasý gerekiyor. diye konuþtu. Uygulamadan Türkiyede asgari ücretle geçinen 5 milyon kiþi faydalanacak. (CÝHAN)
iyarbakýr Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele Þube Müdürlüðü ekipleri, düzenlediði operasyonda terör örgütünün dað kadrosuna gönderilmek üzere yola çýkartýldýðý belirlenen cephanelik yüklü bir minibüsü ele geçirdi. Mardin Diyarbakýr karayolunda durdurulan araçta yapýlan aramada 18 kaleþnikof tüfek, bunlara ait 1369 fiþek ve 1744 adet biksi fiþeði ele geçirildi. Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, Emniyet Müdürü Recep Güven ve Emniyet Müdür Yardýmcýsý Yusuf Aþkan’la birlikte Özel Harekat Þube Müdürlüðü'nde düzenlediði basýn toplantýsýyla ele geçirilen silah ve mühimmatý basýna gösterdi. Vali Toprak, terör örgütü PKK ve KCK’nýn ses getiren eylemler peþinde olduðunu ve bunun için büyük gayret
TAZÝYE
gösterdiðini kaydetti. Baþarýlý bir operasyona imza atarak 'hain saldýrýyý' önleyen Diyarbakýr Emniyet Müdürü Recep Güven ve polis teþkilatýna teþekkür eden Vali Toprak, þehirde polis ve jandarma bölgesinde kurulan güvenlik noktalarý sayesinde terör örgütüne fýrsat vermediklerini belirtti. Terör örgütünün genç, yaþlý, kadýn, erkek demeden her gün hain bir suikastýn planýný yaptýðýný ve insanlar kaçýrdýðýný vurgulayan Vali Toprak, buna karþýlýk güvenlik güçlerinin vatandaþlarýn can ve mal güvenliði için 'gece gündüz' demeden çalýþtýklarýný ifade etti. Terör örgütünün 2012 yýlýný 'final yýlý' ilan ettiðini anlatan Vali Toprak, örgütün 'ne pahasýna olursa olsun' sansasyonel eylem yapma arayýþýnda olduðuna dikkati çekti. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
6 Ekim 2012 Cumartesi
4
Bakan Çelik: Birlik ve bütünlüðümüzü korumamýz gerekiyor Viranþehir’de 300 öðrenci yedikleri yemekten zehirlendi
Þ
Bakan Çelik, Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç ile yaralanan vatandaþlarý Þanlýurfa Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi ile Balýklýgöl Devlet Hastanesi’nde ziyaret ederek, geçmiþ olsun dileðinde bulundu.
Þ
anlýurfa'nýn Akçakale ilçesinde dün akþam saatlerinde yaþanan üzücü hadisenin ardýndan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik kente geldi. Bakan Çelik, Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç ile yaralanan vatandaþlarý Þanlýurfa Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi ile Balýklýgöl Devlet Hastanesi’nde ziyaret ederek, geçmiþ olsun dileðinde bulundu. Hastalarýn yakýnlarýyla da görüþen Bakan Faruk Çelik, Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç, Þanlýurfa milletvekilleri Kasým Gürpýnar, Halil Özcan, Abdülkerim Gök, Mehmet Akyürek ve Seyit Eyüpoðlu ile olayda hayatýný kaybedenlerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Önce Timuçin ailesi için Bolatlar köyünde kurulan taziye çadýrýný ziyaret eden Bakan Faruk Çelik ve beraberindekiler, burada acýlý aileye baþsaðlýðý dileðinde bulundu. Daha sonra Bakan Çelik, Özer ailesinin Akçakale ilçe merkezinde oturduðu taziyeevini de ziyaret ederek, olayda hayatýný kaybeden Gülþen Özer ’in yakýnlarýna baþ saðlýðýnda bulundu. Akçakale ilçesinde esnaf ve vatandaþlarla da görüþen Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, bölge milletvekilleri ile sabahýn erken saatlerinde Þanlýurfa’ya geldiklerini belirterek, “Bu elim olay karýþýþýnda hayatlarýný kaybeden ailelere hem baþsaðlýðý dileklerimizi iletmek, hem de Akçakalelilere, Þanlýurfalýlara geçmiþ olsun demek için buraya geldik.” dedi. Bir daha böyle acýlarýn yaþanmamasý temennisinde bulunan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, þöyle konuþtu: “Suriye'de yaþananlarý izliyorsunuz. Suriye'de halkýna yýllardýr zulmeden yönetimi hepimiz biliyoruz. Ama Suriye ayrý, Türkiye ayrý bir devlet. Akçakale'nin þanssýzlýðý sýfýr noktasýnda bir ilçemiz olmasýdýr. Bu çatýþmalar aylardýr devam ediyor. Akçakale sýnýr bölgesinde duyulan çatýþma seslerini tüm Türkiye duyuyor, biz hükümet olarak güvenlik güçleri anlamýnda alýnmasý gereken önlemleri aldýk. Her gün gereken çalýþmalar yapýlýyor, tanklar, toplar ilgili yerlere konuþlanmýþ durumda. Burada sorumsuzca kendi insanýný katletmenin
yanýnda daha büyük sorumsuzluk örneðiyle bizim topraklarýmýzdaki çocuklarý katletme cüretini gösteren bu zalime karþý kininizi, nefretiniz biliyorum, ayný duygularý Ankara da yaþýyor. Vatandaþýna acýmadýðý gibi burada yaþayan vatandaþlarýmýzý da üzüntüye sokacak bir olaya vesile olmuþlardýr. Ama þunu bilin ki dün akþam itibarý ile hiçbir kardeþimizin kaný yerde kalmadý. Gerekli müdahaleyi anýnda gördüler. Bugün de hükümet olarak tezkereyi Meclis gündemine getirdik. Her türlü, en ufak bir geliþmeye dahi en aðýr misillemeyi yapmak için gerekli çalýþmalarý yapýyoruz.” Yaralýlarla ilgili de bilgi veren Bakan Faruk Çelik, yaralýlardan dördünün taburcu edildiðini ifade etti. Çelik, sözlerini þöyle sürdürdü: “Operasyonlar gayet baþarýlý geçmiþtir. Meryem kýzýmýz, Özlem kýzýmýz durumlarý daha iyi ve bizimle konuþtu. Tedavisi tamamlanan 4 yaralý taburcu olmuþ durumda. Diðer yaralýlarýn genel bir tehlikesi olmadýðýný doktorlar bize söyledi. Ülkemizin þirin bir ilçesi Akçakale'de maalesef böyle menfur bir saldýrý yaþandý. Bu insanlarýn kaný yerde kalmamalýdýr. Onlarca yüzlerce insanýn gönlü daðlanmýþ bir hiç uðruna kendi
vatandaþýný acýmasýzca katleden bir yönetim, bu yetmiyormuþ gibi bizim ülkemizde, bizim topraklarýmýzda böyle bir vahþetin gerçekleþmesine vesile oluyor. Burada gerek uluslararasý, gerekse ülke bazýnda alýnmasý gereken önlemlerle ilgili devletin tüm kurumlarý gece boyunca çalýþmalarýný sürdürdü. Neticesinde tezkereyi TBMM gündemine getirdiler. Çözümden yana isek, bu konuda birlik ve bütünlüðümüzü korumak gerekiyor. Böyle bir saldýrý gerçekleþmiþ, bu saldýrý karþýsýnda halen saða sola çekmenin bir anlamý yok, yekvücut olmamýz gerekiyor.” Öte yandan Bakan Çelik’e Akçakale ilçesinde temaslarý sýrasýnda Þanlýurfa Valisi Celalettin Güvenç ve Þanlýurfa milletvekilleri Kasým Gürpýnar, Halil Özcan, Abdülkerim Gök, Mehmet Akyürek ve Seyit Eyüpoðlu’nun yaný sýra Gümrük ve Ticaret Bakanlýðý Bakan Yardýmcýsý Fatih Metin, Akçakale Kaymakamý Eyüp Fýrat, Akçakale Belediye Baþkaný Abdülhakim Ayhan, Ýl Genel Meclis Baþkaný Mustafa Yavuz, Ýl Emniyet Müdürü Mehmet Likoðlu ile Ýl Jandarma Komutaný Emin Dursun eþlik etti. Bakan Faruk Çelik akþam saatlerinde Þanlýurfa’dan ayrýlarak Ankara’ya hareket etti. (CÝHAN)
B
getiren Kaymakam Muhammed Lütfi Kotan þimdilik hayati tehlikesi olan bir öðrencinin olmadýðýný belirtti. Kaymakam Kotan, þöyle devam etti: “Hastaneye gelen tüm öðrencilere sýký bir takibat yapýlýyor. Hayati tehlikesi olan öðrencimiz þimdilik yok. Þu ana kadar odaklandýðýmýz konu, çocuklarýmýzýn tedavilerinin saðlýklý bir þekilde yapýlmasýný saðlamaktýr. Zehirlenmenin kimden kaynaklandýðý, kimin hatasýnýn olduðunu, zehirlenme sebebi irdelenecektir. Konu ile ilgili savcýlýðýmýz soruþturmasýný açtý. Ýdari soruþturma da açacaðýz. Tüm çocuklara ve ailelerine geçmiþ olsun dileðinde bulunuyorum.” Viranþehir ’de 16 yemek verilen taþýmalý okul bulunuyor. Ýlçe merkezinde ise 4 adet çocuklarýn kaldýðý pansiyon bulunuyor. Toplam 20 okulda bin 753 öðrenciye yemek veriliyor. (CÝHAN)
Þýrnak'ta Hayvanlarý Koruma Günü dolayýsýyla seminer düzenlendi
4
Demirtaþ: BDP olarak Suriye ile savaþa hayýr diyoruz
DP Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, savaþ tezkeresinin kamuoyunda tartýþýlmadan geçirilmesinin yanlýþ bir tutum olduðunu, Suriye ile savaþa ‘hayýr ’ dediklerini söyledi. BDP Genel Baþkaný Demirtaþ, Diyarbakýr D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalý cezaevinde açýk grevinde olan 15 PKK’lýyý ziyaret etti. Cezaevi çýkýþýnda gazetecilere açýklama yapan Demirtaþ, Þanlýurfa’nýn Akçakale ilçesine bombanýn düþmesi sonucu bazý vatandaþlarýn yaþamýný yitirmesinin 'kabul edilemez bir durum' olduðunu dile getirdi. Söz konusu olayýn Suriye tezkeresi için alelacele yapýlan bir katlim olduðunu iddia eden Demirtaþ, daha önceden hükümetin meclise sormadan savaþa girdiðini ileri sürerek, “Bu tezkere çýkmadan önce zaten Suriye ile fiili savaþ durumu yaþanýyordu. Suriye Türkiye’nin uçaðýný düþürmüþ, Türkiye oraya silahlý kuvvetlerini oraya göndermiþ savaþýyordu. Dolayýsý ile hükümet mevcut fiili duruma teori üretiyor. Tezkere çýkmadan savaþ çýkmýþtý.” dedi.
anlýurfa’nýn Viranþehir ilçesinde merkez ve baðlý köylerde, ilköðretim ve ortaöðretimde okuyan öðrenciler, yedikleri yemekten zehirlendi. Kaymakam Muhammed Lütfi Kotan, hayati tehlikesi olan bir öðrenci olmadýðýný belirtti. Viranþehir Kaymakamý Muhammed Lütfi Kotan, hastaneye gelerek incelemelerde bulundu. Kotan, bin 753 öðrenciye yemek verildiðini, ancak bunlardan 300 öðrencinin zehirlendiðini söyledi. Kotan, hastanenin fiziki þartlarý ve personelin yeterli olduðunu, týbbi bir eksiklik olmadýðýný, ihtiyaç duyulduðu takdirde çevre hastanelerden yardým talep edebileceklerini söyledi. Viranþehir merkez ve baðlý köylerde ilköðretim ve ortaöðretimde okuyan öðrencilerin zehirlenme vakasý ile karþý karþýya olduðunu dile
Savaþýn kamuoyunda tartýþýlmadan ani bir karar ile meclisten geçmesinin yanlýþ bir tutum olduðunu ifade eden Demirtaþ, “Türkiye kamuoyu buna ne diyor. Parlamento ne diyor? Gruplar ne diyor? Hiçbiri tartýþýlmadan gece yarýsý operasyonu ile parlamentoda nöbetçi memur bekletilerek, parlamento kapanmýþ olmasýna raðmen nöbetçi memur sayesinde Bakanlar Kurulu tezkeresi parlamentoya teblið ediliyor. Gruplarýn bilgisi olmadan sabah saat 10’da parlamento toplanýp savaþ kararý alýyor. Bunu kim içine sindirebilir.”þeklinde konuþtu. 22 gündür Türkiye’de kesintisiz açlýk grevi baþlatýldýðýný ifade eden Demirtaþ, “Diyarbakýr D Tipi cezaevinde 15 hükümlü 22 gündür kesintisiz açlýk grevindeler. Türkiye cezaevlerinde de 150’ye yakýn kiþi açlýk grevini sürdürüyor. Her geçen gün açlýk grevine katýlan kiþi sayýsý artýyor.” þeklinde konuþtu. Çözümün müzakereden ve diyalogdan geçtiðini belirten Demirtaþ , her þeyin açýk açýk konuþulmasý
gerektiðini ifade etti. Demirtaþ, “Biz samimi gerçekçi müzakere anlayýþýný destekliyoruz. Hükümetten buna dair somut adýmlar görmek istiyoruz. Pozitif bur tutum olarak deðiþtirmelidir.” ifadelerini kullandý. Demirtaþ, grev yapanlarýn çözüm için ciddi yaklaþým görmediði sürece eylemi devam ettireceklerini dile getirdi. (CÝHAN)
Ekim Hayvanlarý Koruma Günü dolayýsýyla, Þýrnak Orman ve Su Ýþleri Müdürlüðü tarafýndan bilinçlendirme semineri düzenlendi. Ýl Orman ve Su iþleri Müdürü Orhan Kalay, doðayý birlikte paylaþtýðýmýz hayvanlarýn, doðanýn dengesinin korunmasýnda önemli bir yeri olduðunu ifade ederek, " Doða, bütün hayvanlarýn denge içinde yaþamasýyla güzelliðini her þeye raðmen devam ettirmektedir. Ýnsanlarýn bilinçsizce müdahaleleri ile bazý hayvanlarýn soylarýnýn tükendiði ve bazýlarýnýn ise tükenmeye yüz tuttuðu izlenmektedir. Bu durum, hayvanlarýn korunmasý için bazý ek tedbirlerin alýnmasýný zorunlu hale getirmektedir. Bu alanda gerçekleþtirilen en önemli geliþme, 5199 sayýlý Hayvanlarý Koruma Kanunu ve Hayvanlarýn Korunmasýna Dair Uygulama Yönetmeliðidir." dedi. 5199 Sayýlý Kanunla bütün hayvanlarýn yaþama haklarýnýn
güvence altýna alýndýðýný belirten Kalay: "Bu kanunla hayvanlara karþý her çeþit kötü muamele ve uygulamalar yasaklanmýþ ve kanuni müeyyidelere baðlanmýþtýr. Ayrýca, "il Hayvanlarý Koruma Kurulu" tarafýndan da sürecin takip edilmesi hüküm altýna alýnmýþtýr. 1931 yýlýnda Dünya Hayvanlarý Koruma Federasyonu 4 Ekim tarihini, Hayvanlarý Koruma Günü ilan etmiþ olup, gün dolayýsýyla hafta boyunca ilimizdeki ilk ve ortaokullarda yeni nesillere hayvan sevgisi bilincini aþýlamak amacýyla hayvan türleri, hayvanlarýn korunmasý, hayvanlarýn yaþamýmýzdaki rolü, doðal dengenin korunmasýndaki önemi konularýnda eðitim çalýþmasý yapýlmaktadýr. 4 Ekim Dünya Hayvanlarý Koruma Günü'nde, doðayý bizimle paylaþan sevimli dostlarýn yaþama haklarýnýn güvence altýna alýnmasý ve mutluluklarýnýn devamýnýn saðlanmasý hususunda herkese sorumluluklar düþmektedir." diye konuþtu. (CÝHAN)
Serbest býrakýlan AK Partili Tarhan yurda giriþ yaptý
B
ölücü terör örgütü tarafýndan 2 Eylül'de Hakkari’nin Oðul köyü yakýnlarýnda kaçýrýlan AK Parti Hakkari Ýl Baþkaný Abdülmecit Tarhan, Habur’dan giriþ yaptýktan sonra Hakkari’ye doðru yola çýktý. Tarhan'ýn yanýnda Mazlum-Der Genel Baþkan Yardýmcýsý Þahin Çalýþkan, Mazlum-Der Genel Yönetim kurulu üyesi Abdurrahim Semavi, Mazlum-Der Batman Þube Baþkaný Murat Çiçek ve Mazlum-Der Hakkari Þube Baþkaný Cengiz Þen de yer aldý. Silopi'deki Grant Otelin önünde gazetecilere açýklamalarda bulunan Mazlum-Der Genel yönetim kurulu üyesi
Abdurrahim Semavi, “Biz bir heyet olarak 31 gün önce PKK güçleri tarafýndan alýkonulan AK Parti Hakkari Ýl Baþkaný Abdülmecit Tarhan arkadaþýmýzý saðlýk bir þekilde aldýk. Serbest býrakýlan baþkan aþýrý yorgunluk ve özel sebeplerden dolayý burada durmak istemedi. Baþkan açýklamayý Hakkari’de yapacaktýr. Baþkanýn istifa edip etmemesi kendisinin inisiyatifidir ancak kendisine herhangi bir dayatýlma yapýlmadýðýný öðrendik. Ýnsan haklarý olarak üzerimize düþen görevi yaptýk. Kendilerinin durumlarý çok iyi. En ufak bir sýkýntý yaþamadýklarýný ifade ettiler. Maddi manevi hiçbir sýkýntýlarý olmadý.
Biz kendilerinin istemiþ olduðu bir yere gittik, orada bir protokol imzalayarak kendilerini teslim aldýk. Protokolde KCK yasalarýna göre gözaltýna alýndý diye ibare vardý. Daha sonra serbest býrakmaya karar verdikleri için tekrar serbest býraktýlar. Biz kesinlikle hiç pazarlýk etmedik ve pazarlýk edecek durumda da deðildik. Biz sadece bu iþin doðru olmadýðýný söyledik. Onlar da 21 gün sonra serbest býrakmaya karar verdiler ve biz de almaya geldik” diye konuþtu. Basýn açýklamasýnýn ardýndan Mazlum-Der üyeleri de otelden ayrýlarak Hakkari’ye doðru yola çýktý. (CÝHAN)
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
6 Ekim 2012 Cumartesi
Hapþýrýk zatürre sebebi olabilir! Vücut direnci yüksek olan, saðlýklý ve genç bireylerde çok daha kolay tedavi edilebilmesine raðmen, zatürre özellikle ileri yaþlarda ciddi sonuçlar doðurabilir.
H
alk arasýnda “zatürre” olarak bilinen pnömoni, çeþitli mikroplar veya kimyasallar nedeniyle akciðerlerin iltihaplanmasý anlamýna gelmektedir. Vücut direnci yüksek olan, saðlýklý ve genç bireylerde çok daha kolay tedavi edilebilmesine raðmen, zatürre özellikle ileri yaþlarda ciddi sonuçlar doðurabilir. Memorial Ataþehir Hastanesi Göðüs Hastalýklarý Bölümü’nden Uz. Dr. Ýlkay Keskinel, zatürre ve tedavisi hakkýnda bilgi verdi. Zayýf bir anýnýzda yakalayabilir Zatürre, genellikle, mikrop içeren damlacýklarýn hasta kiþinin öksürmesi veya hapþýrmasýyla havaya karýþmasý ve kiþinin bunu solumasý ile bulaþýr. Ayrýca, kiþinin aðýz, burun ya da boðazýnda hastalýk yapmadan bulunabilen bazý mikroplar, vücut direncinin düþmesiyle hastalýk yapar hale gelebilir. Gripten sonra da geliþebilir Yaþlýlar, altta yatan kalp veya solunum yolu hastalýðý olanlar (Kronik bronþit, kalp yetmezliði gibi), diyabetliler, böbrek yetmezliði olanlar, baðýþýklýk yetmezliði bulunanlar (AIDS hastalarý, doðumsal baðýþýklýk bozukluðu olanlar gibi), sigara içenler ve alkolikler özellikle risk altýndadýr. Bunun yaný sýra zatürre, gripten sonra da geliþebilmektedir. Klima sistemleri, su kaynaklarý ya da birikintileri de zatürreye yol açan “lagionella” adlý bakteriyi barýndýrabilirler. Bu bakteri ilk kez 1976’da Philadelphia’da bir otelde düzenlenen lejyoner kongresi sýrasýnda tanýmlanmýþtýr ve neden olduðu hastalýða “Lejyoner hastalýðý” adý verilmiþtir. Belirtiler deðiþken olabilir Zatürrenin belirtileri arasýnda öksürük, balgam (genellikle koyu renkli) ateþ, göðüs aðrýsý, nefes darlýðý ve kimi zaman kan tükürme bulunur. Bazen “tipik olmayan zatürre” söz konusu olabilir. Bu durumda ateþ fazla ön planda deðildir. Baþ, vücut ve eklem aðrýlarý hatta karýn aðrýsý olabilir. Öksürük ya kurudur ya da az miktarda balgam görülebilir. Ýleri yaþta sigara içme öyküsü olanlar dikkat! Zatürre tanýsýnda akciðer filmi, kan tahlili ve balgam incelemelerinden yararlanýlýr. Tümöral durumlar da bazen bronþlarý týkayarak zatürreye zemin hazýrlayabilir. Bu nedenle, özellikle ileri yaþta, sigara içme öyküsü olan hastalarýn mutlaka bu yönden de araþtýrýlmalarý gerekmektedir. Kiþinin durumuna göre ayakta ya da yatarak tedavi seçeneði uygulanýr
etkenlerle ortaya çýkmaz. Zatürrenin sýk rastlanan sebeplerinden biri olan “Pnömokok” isimli mikroplara karþý aþý da, risk grubundaki kiþilere uygulanabilir. Pnömokok aþýsý, bu mikrobun çeþitli tiplerini içerir. Baðýþýklýk yetmezliði olanlar, altta yatan kronik bir hastalýðý bulunanlar (Akciðer, kalp, böbrek, bazý kan hastalýklarý ve diyabet) 65 yaþýn üzerindekiler ve dalaðý alýnmýþ olanlar zatürre geliþimi açýsýndan daha büyük risk taþýdýklarýndan ve bu kiþilerde zatürre daha aðýr seyirli olabileceðinden aþý önerilmektedir. Aþýnýn yan etkileri genellikle hafiftir. Aþý yapýlan yerde küçük bir kýzarýklýk, þiþlik ve aðrý görülebilir. Aþý sonrasý ilk bir gün içinde hafif bir ateþ olabilir. Nadiren de olsa alerjik reaksiyon geliþebilir. Aþý, ateþli hastalýklar, enfeksiyonlar gibi aktif baþka bir hastalýk sýrasýnda uygulanmamalýdýr. Yýlýn herhangi bir zamanýnda yapýlabilen bu aþý, ölü bir aþýdýr ve aþýya baðlý zatürre hastalýðý geçirilmez. Pnömokok aþýsýnýn grip aþýsý gibi sürekli uygulanmasý gerekli deðildir. Genellikle tek doz aþý yeterlidir; ancak özellikle 65 yaþ üzerindekilerde ve baðýþýklýk yetmezliði olanlarda ilkinden 5 yýl sonra ikinci bir aþý gerekebilir.
Çocuðunuz okula gitmek istemiyorsa bunun sebebi duyma sorunu olabilir' K
ulak Burun Boðaz Hastalýklarý Uzmaný Opr. Dr. Cevdet Ýzmirli, öðrenmenin duyma kabiliyeti ile iliþkili olduðunu belirtti. Ýzmirli, duyma sorunu yaþayan öðrencinin hem okula uyum saðlamada, hem de derslerinde
M. Sait Çakar
BASINDAN Ýmam hatipli olmak
Ý
mam hatip okullarý son düzenlemeden sonra yoðun bir tartýþmanýn konusu oldu.
Ýmam hatip okullarýna haklarýnýn geri verilmesinden rahatsýz olanlar da vardý, imam hatiplerin misyonunu tamamladýðýný iddia edenler de. Ýmam hatiplerden rahatsýz olanlar bahsimizin dýþýnda. Ancak bu okullarýn misyonunu tamamladýðýný söyleyenlere katýlmak mümkün deðil. Bu konuda konuþanlarýn en önemli eksiði imam hatipli olmamalarý. Sadece sosyolojik bir kýsým gözlemlerle analizler yapmak bizi bu konuda saðlýklý bir sonuca götürmüyor.
Antibiyotiklerin keþfinden önce son derece öldürücü olan zatürre, günümüzde baþarýyla tedavi edilebilmektedir. Baþka bir hastalýðý bulunmayan, genç ve genel durumu iyi olan hastalarda zatürre ayaktan tedavi edilebilmektedir. Ancak 65 yaþýn üzerindekilerin, altta yatan baþka hastalýðý olanlarýn, solunum yetmezliði bulunanlarýn ya da aðýr zatürresi olanlarýn hastanede yatýrýlarak tedavi edilmeleri uygun olur. Tedaviye baþlandýktan sonra genellikle birkaç gün içinde ateþ düþer ve kiþi kendini daha iyi hissetmeye baþlar. Muayene bulgularýnýn ve akciðer filminin düzelmesi daha uzun zaman alýr. Zatürreden korunmak için… Zatürreden korunmada genel saðlýk tedbirlerine uyulmasýnýn yararý olacaktýr. Ýyi beslenmek ve sigaradan uzak durmak önemlidir. Özellikle soðuk havalarda, kapalý ve kalabalýk ortamlarda enfeksiyonlarýn yayýlmasý kolaylaþýr. Zatürreye neden olan mikroplar hava yoluyla yayýlabileceðinden bu tür yerlerde mümkün olduðunca bulunulmamasý ve kapalý ortamlarýn sýk sýk havalandýrýlmasý önerilir. Genellikle tek doz aþý yeterlidir Her zatürre ayný mikrobik
baþarýlý olamayacaðýný söyledi. Opr. Dr. Cevdet Ýzmirli, yaptýðý açýklamada, yeni okula baþlayan öðrencilere mutlaka duyma testi yaptýrýlmasýný istedi. Duyma kaybý olup da yeni okula baþlayan öðrencilerin okula gitmek istemeyebileceðini ve derste huzursuzluk yaþayabileceðini ifade eden Ýzmirli, "Çocuðunuzun okula gitmemek istemesinin nedenleri arasýnda iþitme kaybý yaþamasý da olabilir. Bu sebeple veliler okula yeni baþlayan çocuklarýna mutlaka kulak muayenesi yaptýrmalý, iþitme kaybý olup olmadýðýna bakýlmalýdýr. Artýk hastanelerimizde çok kolay ve hýzlý bir þekilde iþitme testleri yapýlabiliyor." dedi. Öðrencide duyma kaybý olup olmadýðýnýn biraz dikkat sayesinde hem veli hem de okuldaki öðretmen tarafýndan kolaylýkla anlaþýlabileceðini ifade eden Ýzmirli, bunun belirtilerini þöyle sýraladý: "Çocuk okulda dersi dinlemiyor, baþka þeylerle uðraþýyor, sorulan sorulara yüksek sesle cevap veriyor ve dudak okumaya çalýþýyorsa bu duymadýðýnýn bir iþareti olabilir. Evde ise yüksek sesle müzik dinlemesi ve televizyon izlemesi yine duymadýðýnýn bir belirtisi sayýlabilir. Çocuklarda böyle bir durum söz konusuyla hemen bir uzman doktora götürülmesi ve muayene ve iþitme testi yaptýrýlmasý gerekir." "Kabakulakta 24 saat içinde tedaviye baþlanmalý" Duyma kaybýnýn en önemli
Ýmam hatipler ilk olarak medreselerin kapatýlmasýndan sonra 1924 yýlýnda kuruldu. O dönemde dört sýnýflý 29 tane imam hatip okulu açýldý. Ancak bu okullar uzun ömürlü olmadý. Birkaç sene içinde hepsi kapatýldý. 1949 senesinde dönemin iktidar partisi CHP, Ankara ve Ýstanbul'da iki tane imam hatip kursu açtý. Bir süre sonra kurs sayýsý sekize çýkarýldý. Din derslerinin eðitim-öðretim müfredatýna konulmasý da bu dönemde oldu. Okullarýn dördüncü ve beþinci sýnýflarýnda seçmeli olarak okutulmak üzere din eðitimi baþladý. CHP'nin önerisi ile Ankara Üniversitesi bünyesinde ilk ilahiyat fakültesi açýldý. Demokrat Parti iktidara gelince mevcut imam hatip kurslarýnýn yetersiz olduðuna kanaat getirip imam hatip okullarýnýn açýlmasýný kararlaþtýrdý. Adana, Ankara, Isparta, Ýstanbul, Kayseri, Konya ve Kahramanmaraþ'ta ilk imam hatip okullarý açýldý. Daha sonraki dönemlerde imam hatip okullarý hýzla çoðaldý. En fazla artýþ Süleyman Demirel'in baþbakan olduðu dönemlerde yaþandý. 28 Þubat döneminde ise bu okullara en büyük darbe vurulurken Sn. Demirel cumhurbaþkanýydý. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 70'li yýllarda Ýzmir'deki hizmet faaliyetleri içinde imam hatip hizmetleri önemli bir yer tuttu. Kestanepazarý Kur'an Kursu'nda baþlayan hizmet yýllarý, Ýzmir Ýmam Hatip Lisesi ve Ýlahiyat Fakültesi etrafýnda yoðunlaþarak devam etti. Nuri Sevil, Ali Rýza Güven aðabey gibi isimlerle Hocaefendi, imam hatip hizmetinin hep içinde oldu. Ülkenin ihtiyacý var
nedenleri arasýnda tedavi edilmeyen üst solunum enfeksiyonlarý ve kabakulaðýn geldiðini vurgulayan Ýzmirli, þu bilgileri verdi: "Eðer mümkünse okullarda duyma ve görme taramasý yapýlmalý, sorun yaþayan öðrencilerin tedavilerinin yapýlmasý gerekiyor. Özellikle kabakulak enfeksiyonu da 24 saat içinde teþhis ve tedaviye baþlanmadýðý takdirde kalýcý duyma kaybýna sebep olabilir. Bu bakýmdan kabakulak þüphesinde çocuk derhal uzman doktora götürülmelidir. Ayrýca, enfeksiyon tamamen geçene kadar okula gönderilmemelidir." Çocuklarýn saðlýklý ve baþarýlý bir eðitim süreci geçirmesinin gerekli týbbi muayenelerinin yapýlmasýyla doðru orantýlý olduðunu vurgulayan Ýzmirli, “Bu konu ihmal edilmemeli. Artýk saðlýk hizmetine ulaþmak çok kolay. Bu sebeple okula giden çocuklarýn mutlaka ama mutlaka kulak muayeneleri yapýlmalýdýr." diye konuþtu. (CÝHAN)
5
Kim ne derse desin, imam hatipler bu ülkenin gerçeði ve ihtiyacýdýr. "Arka bahçe" sözü ne kadar gereksiz ve zararlý idiyse, "imam hatiplerden hiç terörist çýkmaz" lafý da o kadar gereksizdir. Her okuldan her türlü insan çýkabilir. Bu tür iddialý beyanlar, eþyanýn tabiatýna aykýrýdýr. Ancak imam hatipler bu milletin evlatlarýnýn dinlerini öðrenmeleri, ahlak sahibi olmalarý, Kur'an'ý hakkýyla tilavet etmeleri açýsýndan hayati bir misyona sahipler. Bu okullardan mezun olanlarýn sadece mesleki yönlendirmeye tabi tutulmalarý, baþka üniversitelere giriþlerine engeller konulmak istenmesi zulümdür. Kur'an'ý güzel okuyan bir doktorun kime ne zararý olabilir? Ya da dini hassasiyetlere sahip bir mühendisin, kaymakamýn, hakim ve savcýnýn nasýl bir tehlikesi vardýr! Ben de bir imam hatipli olarak, beni bu okullara gönderen babama ve merhume valideme her zaman dua ediyorum. Dünyaya bir kere
daha gelsem tereddütsüz yine imam hatibe giderim. Ýmam hatip yýllarým, hayatýmýn en güzel ve dolu dönemlerinden oldu. Bugün hâlâ hayýrla yâd ettiðim Naci Arýcý, merhum Dursun Savcý, merhum Mehmet Þendoðan, Ýbrahim Gürler, Mustafa Kaya, Mahmut Þendal ve daha pek çok kýymetli hocam, dua listemde hep yer aldýlar. Allah hepsinden ebeden razý olsun. Yeni düzenleme, eksikleriyle birlikte çok hayýrlý ve dualara vesile bir düzenleme oldu. Ýmam hatip ortaokullarýnda Kur'an dersinin iki saatle sýnýrlý kalmasý en büyük handikap. Buna raðmen bu okullar, kendilerine yakýþan performansý ortaya koyacak, haklarýndaki hüsnüzan ve beklentileri boþa çýkarmayacaklardýr. Ýmam hatipler sadece kuru bilginin öðrencilere yüklendiði okullar olmamalý. Dine ait bilgiler kadar, dinin ruhunun da öðrencilere anlatýlmasý önemli. Ýrþat ve tebliðin, dine hizmetin farzlar üstü farz olarak ehemmiyet kazandýðý bir dönemde imam hatiplerin bu duygudan mahrum yetiþtirilmeleri büyük vebal olur. Dini öðrenmek kadar yaþamanýn da gerekli olduðunu çocuklarýmýz bilmeli. Temsilin tebliðden önce geldiðini onlara idrak ettirmeliyiz. Sorumluluk yüklüyor Ýmam hatipli olmak, insanýn vicdanýna tabii bir sorumluluk yüklüyor; temsil sorumluluðu. Ýmam hatipli, dürüst adamdýr. Onun ince hesaplarla, kurnazlýklarla iþi olmaz. Ýmam hatipli, gönüldendir; davranýþlarýnda hep Kur'an edalý bir samimiyet nümayandýr. Sevecendir imam hatipli, itici deðildir. Onun gönlünde herkesin oturabileceði bir sandalye vardýr. Vefalýdýr, hasbidir, diðergamdýr. Çilelidir ayný zamanda ve bu topraklarýn çocuðudur. Ülkesine, milletine, bayraðýna yürekten baðlýdýr. Kendisine yapýlan onca haksýzlýða raðmen gücense de kýrýp dökmemiþtir. Birilerinin dükkânlarýný yakmamýþ, arabalarýn altýna bomba koymamýþtýr. Gösteri yapýyorum diye kaldýrým taþlarýný yerinden söküp tazecik çiçekleri sopalarla dövmemiþtir. Ýmam hatipli, bu sorumluluðun farkýnda olarak, dünyanýn neresinde olursa olsun muhtaç gönüllere iman, Kur'an hakikatlerini taþýmanýn derdini yüreðinde hissetmelidir. Allah'ý bilmeyen, Resûlullah'ý tanýmayan her insan, onun sinesinde bir yük olarak durmalý ve bu ýzdýrapla iki büklüm halde elinde tulumbasýyla imdada koþmalýdýr. Artýk imam hatipler için slogan dönemi bitmiþ, hizmet, fedakârlýk, koþturma ve temsil dönemi baþlamýþtýr. Yýllar sonra Allah'ýn yeniden ihsan ettiði bu nimetin hakkýný vermek imam hatiplerin en önemli görevidir. Henüz ilk senesi olmasýna raðmen imam hatip ortaokullarý ciddi bir teveccühe mazhar oldu. Ýnanýyorum ki önümüzdeki senelerde bu, katlanarak büyüyecektir. Millet, okuluna sahip çýkacaktýr. Milli Eðitim Bakanlýðý da bu ilk seneyi çok iyi etüt ederek, eksikleri, kusurlarý tespit etmeli ve bu okullarýn her yönüyle mükemmel olmalarý için gerekeni yapmalýdýr. Süleyman Sargýn (Zaman) s.sargin@zaman.com.tr 05 Ekim 2012
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
6 Ekim 2012 Cumartesi
6
Diyarbakýr’da teröre büyük darbe: 15 ton esrar ele geçirildi Diyarbakýr Jandarma Bölge Komutanlýðý'nýn düzenlediði ve 200 kiþinin katýldýðý operasyon kapsamýnda terör bölgesindeki Lice’nin Dibek köyünde piyasa deðeri 17 milyon TL olan 13 ton 170 kilogram kubar esrar, 2 ton 245 kilogram toz esrar ve 60 bin kök hint keneviri ele geçirildi.
D
iyarbakýr’da güvenlik güçleri tarafýndan düzenlenen operasyonda 15 ton esrar ele geçirildi. Diyarbakýr Jandarma Bölge Komutanlýðý'nýn düzenlediði ve 200 kiþinin katýldýðý operasyon kapsamýnda terör bölgesindeki Lice’nin Dibek köyünde piyasa deðeri 17 milyon TL olan 13 ton 170 kilogram kubar esrar, 2 ton 245 kilogram toz esrar ve 60 bin kök hint keneviri ele geçirildi. 200 kiþi operasyona katýldý Diyarbakýr Valisi Mustafa Toprak, Jandarma Bölge Komutanlýðý'nýn düzenlediði operasyona MÝT Bölge Baþkanlýðý, Emniyet Müdürlüðü Özel Harekat Þube Müdürlüðü ile köy korucularýnýn destek verdiðini söyledi. Diyarbakýr Ýl Jandarma Komutanlýðý'nda basýna gösterilen uyuþturucu maddelerle ilgili açýklama yapan Vali Mustafa Toprak, Lice’nin Dibek köyü bölgesindeki ormanlýk alanda terör örgütü
mensuplarýnýn etkisiz hale getirilmesi ve finans kaynaðý olan uyuþturucunun ele geçirilmesine yönelik operasyon yapýldýðýný söyledi. Jandarma Bölge Komutanlýðý'nýn sevk ve idaresinde 13 timden oluþan yaklaþýk 200 kiþinin operasyona katýldýðýný anlatan Toprak, “ Dibek köyü güneyindeki sýk ormanlýk alanda uyuþturucu madde imal yerleri ile uyuþturucunun saklandýðý yerler tespit edildi. Operasyonda bidonlara konularak topraða gömülmüþ, kurutulmak için asýlmýþ ve sevk edilmek üzere bekletilmiþ halde 13 ton 170 kilogram kubar esrar, 2 ton 245 kilogram toz esrar, 60 bin kök hint keneviri, 3 adet çelik yelek, 1 adet tel yelek, 1 adet el terazisi ve bir adet dijital terazinin ele geçirildi." dedi. Operasyonda bir asker yaralandý Dibek köyünün bulunduðu alanýn ormanlýk ve bölgenin oldukça zor bir yapýya olduðunu anlatan Vali Toprak, buna raðmen örgüte darbe
vurduklarýný belirterek þöyle konuþtu: " O bölgede olduðunu deðerlendirdiðimiz 4-5 terör örgütü PKK –KCK üyeleri Bixi makineli tüfeklerle güvenlik güçlerine ateþ açtý ve bir askerimiz yaralandý. Yaralý askerimizin tedavisi devam ediyor.” diye konuþtu. Jandarma, Emniyet birlikte operasyon yaptý Diyarbakýr’ýn Lice ilçesi ile üç ilçede Temmuz ayýnda Diyarbakýr Emniyet Müdürlüðü ve Ýl Jandarma Komutanlýðý'nýn daha önce çok kapsamlý bir operasyon daha düzenlediklerini hatýrlatan Vali Toprak, Türkiye’de ilk kez bir seferde 5 tona yakýn esrarýn ele geçirildiðini hatýrlattý. Bu operasyonda yine bir rekora daha imza atýlarak 15 ton esrar ele geçirildiðine dikkati çeken Toprak, “ Diyarbakýr’da emniyetiyle, jandarmasýyla ve diðer birimlerle uyuþturucu maddeye yönelik mücadelemiz devam edecek. Terör örgütü PKK 30 yýldýr uyuþturucu madde üzerinden kirli emellerini gerçekleþtiriyor. Terör örgütü bir yandan çocuklarý daða çýkarmak suretiyle ailelere acý yaþatýrken diðer yandan çocuklarý ve gençleri baðýmlý yaparak kendi emelleri doðrultusunda kullanmaktadýr.” þeklinde konuþtu. PKK’nýn uyuþturucu maddeyi milis ve iþbirlikçilerine ürettirdiðini belirten Vali Toprak, uyuþturucunun sevkinin de satýmýný da yine iþbirlikçilerini yaptýrmak suretiyle bir etki alaný oluþturduðunu ifade etti. Vali Toprak, Diyarbakýr’da bombalý araç ve silahlarla yakalanan zanlýlarýn da uyuþturucuyla irtibatlý olmasý terör örgütünün bu baðlantýsýný bir kez gösterdiðini sözlerine ekledi. (CÝHAN)
Suriye'ye misilleme Akçakale'deki tedirginliði biraz olsun azalttý
Þ
anlýurfa'nýn Akçakale ilçesinde Suriye'den ateþlenen top mermisinin 3’ü çocuk 5 kiþi hayatýný kaybetmesiyle artan tedirginlik, Türkiye'nin misillemesiyle biraz olsun azaldý. Vatandaþlar, artýk Suriye tarafýnda patlama sesleri duymaz olduklarýný söyledi. Ýki haftaya aþkýn süredir Akçakale diken üstünde yaþýyor. Sýnýr ötesinde devam eden çatýþmanýn etkisi ile korkulu günler yaþayan Akçakale halký, en aðýr bilançoyu iki gün önce verdi. Ateþlenen top mermisi Yeni Mahalle'de bir eve isabet etti. Evin avlusunda oturan 3’ü çocuk 5 kiþi hayatýný kaybetti. Son olay Akçakalelileri daha da tedirgin etti. Aþaðý mahallede bulunanlarýn kimileri evlerini terk ederek yukarý mahallelerdeki akrabalarýna taþýndý, kimileri Þanlýurfa’daki akrabalarýna sýðýndý. Birçok aileden sadece tek kiþi hýrsýzlýk olaylarýna tedbir amacý ile evde kaldý. Evlerini terk etmeyen Akçakaleliler ise haftalardýr her patlama sesi ile irkiliyor. Bu ailelerden biri de Geçit ailesi. Aile reisi Ýsmail Geçit, endiþeli olduðunu belirtiyor. Altý daireli apartmanýn sahibi olan Geçit, 5 dairede oturan kiracýlarýn tamamýnýn evleri terk ettiðini ifade etti. 6 dairelik apartmanda sadece kendisinin kaldýðýný dile getiren Geçit, “Tabi biz de endiþeliyiz, tüm Akçakale gibi. Akçakale’de her bir top atýþýnda aileler Þanlýurfa’ya yol alýyor. Bu binada 6 ev var. 5 kiracý var, biz ev sahibi olduðumuz için bir yere gidemiyoruz. Geçici olarak herkes memleketine gitti. Okullar tatil oldu. Temelli taþýnan yok; ama akrabasý olan herkes gidiyor. Bizim haným da dayýma gidelim diyor. Biz buralýyýz. Burada doðduk, burada büyüdük. Biz hiçbir yere gidemeyiz.” dedi. Evin hanýmý Hatun Geçit de patlamalardan çok korktuðunu söyledi. Baþta küçük kýzý olmak üzere patlama seslerinden bütün aile fertlerinin korktuðunu ifade eden Hatun Geçit, buradan gitmek istediðini, ancak eþinin müsaade etmediðini belirtti. Ölenler için de
çok üzüldüðünü aktaran Geçit, savaþýn bitmesi temennisinde bulundu. Evin kýzý Emine geçit ise korktuklarý için evden bile çýkamadýklarýný dile getirdi. “Daha erken karþýlýk verilmeliydi” Savaþýn bir an önce bitmesini ve eski hayatlarýna dönmek istediklerini kaydeden Hüseyin Aslan isimli vatandaþ “Þu anda hala tedirginiz, hala bize top gelir diye korkuyoruz. Top atýþýnýn baþladýðý ilk günden beri çocuklarý Urfa’ya gönderdik, akrabalarýmýzýn yanýna. Ben de hýrsýzlýk olaylarýna karþý burada duruyorum. Bizim isteðimiz bir an önce savaþýn bitmesi ve Suriye’nin bize karþý saldýrýlarýnýn kesilmesi. Tekrar eski hayatýmýza geri dönmek istiyoruz.” þeklinde konuþtu. "Türkiye, müdahaleyi daha önce yapmalýydý" 5 kiþinin ölümüne neden olan son saldýrýnýn hemen ardýndan Türkiye, Suriye ordusuna karþýlýk vermiþti. Karþýlýk verilmesinin ardýndan sýnýra yakýn bölgelerde patlama sesleri duyulmaz oldu. Akçakaleliler, müdahalenin daha erken yapýlmasý gerektiðini savunuyor. Ýlçe sakini Kasým Güler þunlarý ifade etti: “Ne söyleyelim, 20 gündür Akçakale’de tedirginlik içerisindeyiz. Þimdi, önceki güne göre biraz sakin. Türkiye, önceki gün yaptýðý operasyonu daha önceden yapmýþ olsaydý, 5 kiþi þehit vermeyecektik. Þu anda dünden bu yana sakinlik var. Ýnþallah böyle devam eder. Her þeyin düzelmesini istiyoruz.” (CÝHAN)
PYD 'Kürdistan Halk Tugaylarý Ordusu' kurdu
S
uriye'de terör örgütü PKK'nýn uzantýsý olan Demokratik Birlik Partisi (PYD), Türkiye sýnýrýna yakýn kentlerde provokatif giriþimlerine devam ediyor. PYD, Mardin’in Nusaybin ilçesine yaklaþýk 15 kilometre uzaklýktaki Suriye topraklarýnda, sözde ‘Kürdistan Halk Tugaylarý Ordusu(YPG)’nun kuruluþunu dün itibarý ile ilan etti. PYD, "Devletleþme yolunda bu bir ilk adýmdýr.’’ dedi. Suriye’de süren iç savaþ ve kargaþa sonrasý Suriye sýnýrýnýn kuzeyinde bulunan Kürtlerin yoðun olduðu kentlerde devlet yönetimine el koyan PKK’nýn Suriye uzantýsý PYD, sözde Batý Kürdistan sýnýrlarý içerisinde bulunan kentlerin askeri güvenliðini saðlamak için ‘Kürdistan Halk Tugaylarý Ordusu’ kurduðunu açýkladý. PYD, Batý Kürdistan’da yer alan Kobani, Kamýþlý, Amude, Derika Hamko, Afrin, Týrbe Sýpi ve Serakani gibi Kürt nüfusunun yoðun olduðu kentlerin baðýmsýzlýk ve özerklik yolunda askeri güvenliðini bizzat ‘Kürdistan Halk Tugaylarý Ordusu’ ile saðlayacaðýný duyurdu. Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürt kentlerinin sokak ve mahallelerin asayiþ güvenliðini saðlayan baðýmlý baðýmsýz tüm sokak çetelerini bu sözde oluþum içine katýlmasý için davette bulunan PYD yöneticileri, "YPG çatýsýna baðlý tüm birlikler bu tugay merkezinden idare edilecektir. Bunun dýþýndaki oluþumlar laðvedilecektir.’’ açýklamasýný yaptý. PYD, daha önce de Þanlýurfa’nýn Suruç ilçesi karþýsýnda bulunan Kobani’de Tolhýldan (Öcalan); Gaziantep karþýsýnda bulunan Afrin’de ise (Þehit Çekdar) paralý askeri kamplarýný kurmuþtu. (CÝHAN)