6 mayys 2014 sali by Mardin İletişim Gazetesi

Çocuk oyunlarý yeniden canlandýrýlýyor

ardin'de unutulmaya yüz tutmuþ geleneksel çocuk oyunlarýnýn canlý tutulmasýný ve gelecek kuþaklara aktarýlmasý için çocuk þenlikleri düzenlendi.

STK'lar ile muhtarlar fidan dikti

Artuklu ilçesinde bulunan 30 okulun katýlýmýyla 2 gün boyunca düzenlenen þenlikte çocuklar körebe, uzun eþek, halat çekme ve çelik çomak gibi oyunlarý oynayacak. » Sayfa 2’de

ýzýltepe ilçesinde muhtarlar ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek köylerde fidan ekimi gerçekleþtirdi. 4 köyde dikilen fidanlar köylülere teslim edildi. » Sayfa 7’de

Baz istasyonu tepkisi

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE 6 Mayýs 2014 Salý

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Yýl : 10 Sayý : 2944 Fiyat : 50 Kr

ýzýltepe ilçesi Bahçelievler Mahallesi bir evin bahçesine bir GSM þirketi tarafýndan kurulan baz istasyonuna mahalle muhtarý ve mahalle sakinleri tepki göstererek bir an önce bunun kaldýrýlmasýný istedi. » Sayfa 6’da

Arkeologlar istihdam istiyor Hafýzlýk ve Ezaný Güzel Okuma yarýþmasý bölge finali yapýldý

Arkeologlar Derneði Baþkan Yardýmcýsý ve Arkeolog Ýstihdam Platformu Sözcüsü Binnur Çelebi: "Arkeologlarýn istihdam edilmesi ve önümüzdeki engellerin kaldýrýlmasý halinde Anadolu tarihini yeniden yazýlacaðýný iddia ediyorum"...

rkeoloji bölümünden mezun olanlar, istihdam edilmeyi bekliyor. Arkeologlar Derneði Baþkan Yardýmcýsý ve Arkeolog Ýstihdam Platformu Sözcüsü Binnur Çelebi, YÖK onayýyla üniversitelerde bugüne kadar 41 arkeoloji bölümünün açýldýðýný, bu bölümler için toplam 2 bin 768 kontenjan ayrýldýðýný söyledi. Son araþtýrmalarýna göre Türkiye genelinde istihdam edilen 690 arkeoloðun olduðunu belirten Çelebi, 10 bine yakýn mezunun ise iþ beklediðini kaydetti. » Sayfa 3’te

ÇATOM kadýnlarý erkek kadýn eþitliðine dikkat çekti

"Çözüm süreci cumhuriyet tarihinin en büyük projesi"

AZLUM-DER Genel Baþkaný Ahmet Faruk Ünsal, çözüm sürecinin, cumhuriyetin en büyük ve önemli projesi ve atýlan adýmlarýn umut verici olduðunu belirtti. » Sayfa 2’de

Ulusal Din Görevlileri Sempozyumu yapýlacak

ardin Artuklu Üniversitesi’nin ev sahipliðini yaptýðý Yunus Emre Camii Külliyesi Eðitim ve Kültür Derneði'nin (YECDER)

organize ettiði "Toplumsal Barýþa Katkýsý Açýsýndan Camiler ve Din Görevlileri" Sempozyumu için hazýrlýklar tamamlandý. » Sayfa 3’te

Günlüoðlu: Okullarda zararlý alýþkanlýklar dersleri okutulmalýdýr

ardin Cezaevi Müdürlüðünü n isteði üzerine kurumda bulunan hükümlü, ve tutuklara yönelik alkol ve sigara-nýn zararlarý ile ilgili konferans düzenlendi. » Sayfa 8’de

AP'tan Türkiye’ye Mezopotamya ve Kadýn kampan yasý kapsamýnda Mardin’deki Çok Amaçlý Toplum Merkezleri (ÇATOM) kadýnlarý bir araya gelerek cinsiyet eþitliðine dikkat çekmek için havaya balon býraktý. » Sayfa 5’te

Þampiyonlardan Kaymakama ziyaret

ölge þampiyonu olan Kýzýltepe Atatürk Anadolu Lisesi Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ'i ziyaret etti. » Sayfa 10’da

6 Mayýs 2014 Salý

Çocuk oyunlarý yeniden canlandýrýlýyor Mardin'de unutulmaya yüz tutmuþ geleneksel çocuk oyunlarýnýn canlý tutulmasýný ve gelecek kuþaklara aktarýlmasý için çocuk þenlikleri düzenlendi...

ardin'de unutulmaya yüz tutmuþ geleneksel çocuk oyunlarýnýn canlý tutulmasýný ve gelecek kuþaklara aktarýlmasý için çocuk þenlikleri düzenlendi. Artuklu ilçesinde

bulunan 30 okulun katýlýmýyla 2 gün boyunca düzenlenen þenlikte çocuklar körebe, uzun eþek, halat çekme ve çelik çomak gibi oyunlarý oynayacak. Tatlýdede Ýlköðretim okulunda düzenlenen etkinliklere

Suriyeli öðrenciler de katýldý. Artuklu Ýlçe Milli Eðitim Þube Müdürü Seçkin Mataracý, etkilikte yaptýðý konuþmada Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü olarak 2 gün boyunca unutulmaya yüz tutan eski çocuk oyunlarýný

canlandýrmak için çocuk þenliði düzenlediklerini belirtti. Çocuklarý bilgisayar ve internet ortamýndan uzaklaþtýrýp sosyalleþmelerini saðlamak istediklerini belirten Artuklu Ýlçe Milli Eðitim Þube Müdürü Seçkin Mataracý, Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan gönderilen genelge ile unutulmaya yüz tutan çocuk oyunlarýný okullarda yeniden öðrencilere gösterdiklerini söyledi. Unutulmaya yüz tutmuþ çocuk oyunlarý, yað satarým bal satarým, körebe, uzuneþek, çelik çomak, halat çekmek gibi oyunlarý öðrencilere bire bir hatýrlattýklarýný ifade eden Mataracý, ”Çocuklarýmýzýn hem güzel vakit geçirmelerini

hem de günümüz çaðýnda bilgisayar ve internet ile ilgilenen çocuklarý bundan uzaklaþtýrýp sosyalleþmelerini saðlamak istiyoruz." dedi. Oyunlara Suriyeli çocuklarýn da dâhil edildiðini, çocuklarýn kaynaþmalarýný istediklerini ifade eden Mataracý, "Birlikte bir arada bir þeyler yapýyor olma özeliliðini yeniden kazandýrma amacýyla bugün çocuklarýmýzý burada topluyoruz. 2 gün sürecek. 30 okulumuz katýlýyor. 300'e yakýn öðrencimiz var. Ayrýca bugün Suriyeli çocuklarýmýzý da ekleyip çocuklarýmýzla beraber hem kaynaþmalarýný hem de bu çocukluk oyunlarýmýzý yeniden öðrenmelerini saðlamaya çalýþýyoruz." þeklinde konuþtu. » Ýsmail Erkar

"Çözüm süreci cumhuriyet tarihinin en büyük projesi"

AZLUM-DER Genel Baþkaný Ahmet Faruk Ünsal, çözüm sürecinin, cumhuriyetin en büyük ve önemli projesi ve atýlan adýmlarýn umut verici olduðunu belirtti. Kadim Akademi Derneðince bir otelde düzenlenen "Barýþ Konuþmalarý" çalýþtaylarýnda konuþan Ünsal, çözüm süreciyle birçok adým atýldýðýný ve bu adýmlarýn devam etmesi gerektiðini kaydetti. Çözüm sürecinden umutlu olduklarýný vurgulayan Ünsal, "Çözüm süreci cumhuriyet tarihinin en büyük projesi. Daha atýlacak adýmlar var. Umutluyum çünkü tarihte hiçbir kavga sonsuza kadar sürmedi. Bu kýrgýnlýklarýn makul bir þekilde çözüme kavuþmamasý için hiçbir engel yok" dedi. Çözüm sürecinden bu yana daða çýkýþlarýn devam

ettiði yönündeki duyumlarýn araþtýrýlmasý gerektiðini kaydeden Ünsal, son dönemde çocuklara yönelik iþlenen suçlara deðindi. "Cezalarý n caydýrýcý olmasý çok önemli" diyen Ünsal, þöyle konuþtu: "Cezalar ile ilgili bir aðýrlaþtýrma sürecine gidiliyor. Bunun üzerine biraz çalýþmak gerekiyor. Bunun temelinde gerçekten bir eðitim, cehalet sorunu var. Ben kiþisel olarak idam cezasýnýn, bu tür suçlarýn engellenmesi konusunda çok caydýrýcý bir unsur olduðunu düþünmüyorum." Kadim Akademi Derneði Baþkaný Doç. Dr. Ýbrahim

Ýçme suyu boru hattý basýnç yüzünden patladý Özcoþar ise Türkiye'nin en önemli sorunlarýndan biri olan Kürt meselesinde gelinen barýþ ortamýný devamlý kýlmaya ve bu konuda toplumsal farkýndalýk oluþturmaya yönelik çalýþtaylarýn 5'incisini düzenlediklerini anlattý. Özcoþar, bu kapsamda ilk aþamada hedeflerinde 10 çalýþtay olduðunu fakat bu sayýyý daha da artýracaklarýna inandýklarýný kaydetti. » (AA)

usaybin’deki Beyazsu kaynaðýndan Kýzýltepe ve Mardin'e gelen içme suyu boru hatýnýn basýnç yüzünden patladýðý bildirildi. Kýzýltepe Belediyesi'nden yapýlan yazýlý açýklamada, Nusaybin Beyazsu'dan gelerek Mardin ve Kýzýltepe’ye giden içme

suyu botu hattýnýn, Tilkitepe Köyü mevkisinde basýnçtan dolayý patladýðý bildirildi. Açýklamada, bugün 21.00- 23. 00 arasýnda suyun verileceði, ancak önümüzdeki günlerde içme suyu sýkýntýsý yaþanabileceði, 3 - 4 gün sürecek onarým süresince halkýn yaþanacak su sýkýntýsýna karþý tedbirli olmalarý istendi. » (AA)

6 Mayýs 2014 Salý

Arkeologlar istihdam edilmeyi bekliyor Arkeologlar Derneði Baþkan Yardýmcýsý ve Arkeolog Ýstihdam Platformu Sözcüsü Binnur Çelebi: "Arkeologlarýn istihdam edilmesi ve önümüzdeki engellerin kaldýrýlmasý halinde Anadolu tarihini yeniden yazýlacaðýný iddia ediyorum"...

rkeoloji bölümünden mezun olanlar, istihdam edilmeyi bekliyor. Arkeologlar Derneði Baþkan Yardýmcýsý ve Arkeolog Ýstihdam Platformu Sözcüsü Binnur Çelebi, AA muhabirine, YÖK onayýyla üniversitelerde bugüne kadar 41 arkeoloji bölümünün açýldýðýný, bu bölümler için toplam 2 bin 768 kontenjan ayrýldýðýný söyledi. Son araþtýrmalarýna göre Türkiye genelinde istihdam edilen 690 arkeoloðun olduðunu belirten Çelebi, 10 bine yakýn mezunun ise iþ beklediðini kaydetti. Mezun olan arkeologlarýn baþka mesleklere yönlendiðini kaydeden Çelebi, þöyle dedi: "Bu arkadaþlarýmýz

çok sevdikleri mesleklerini yapamýyor. Kimi garson kimi tezgahtar kimi simit satýyor. Arkeoloji cenneti olan bir ülkede bizim arkeologlar bunu hakketmiyor. Ýþsiz sayýsý 10 binleri geçiyor." Çok sayýda arkeoloðun mezun olduktan sonra iþ imkaný bulamadýðýný dile getiren Çelebi, "Arkeologlarýn istihdam edilmesi ve önümüzdeki engellerin kaldýrýlmasý halinde Anadolu tarihini yeniden yazýlacaðýný iddia ediyorum. 1071'lere dayandýrýlan tarihin çok daha eskilere gideceðini bunu bilimsel çalýþmalarýmýzla ortaya koyacaðýmýzý düþünüyorum" diye konuþtu. Toplumda tarihsel bir bilinç oluþturulmasý gerektiðini kaydeden Çelebi, "Ne kadar çok arkeolog istihdam edersek o kadar da

çok tarihe sahip çýkan kiþi kazanmýþ olacak. Arkeologlar her yerde olacaklarý için definecilerin her yerde cirit atmasý önlenmiþ olacak" dedi. Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Arkeoloji Bölüm Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Güner Coþkunsu ise Türkiye'de istihdam edilen arkeologlar ve mezun sayýsý arasýnda ciddi bir dengesizlik bulunduðunu, uzun vadede hem istihdam konusunda hem de arkeolojinin uygulama alanlarýndaki hizmet kalitesinde daha riskli durumlar oluþturabileceðini kaydetti. Arkeolog Burak Erdem de istihdam edilerek araþtýrmalar yapmak istediklerini, dolayýsýyla Türkiye'nin kalkýnmasýna destek olmak istediklerini söyledi. » (AA)

Ulusal Din Görevlileri Sempozyumu yapýlacak

ardin Artuklu Üniversitesi’nin ev sahipliðini yaptýðý Yunus Emre Camii Külliyesi Eðitim ve Kültür Derneði'nin (YECDER) organize ettiði "Toplumsal Barýþa Katkýsý Açýsýndan Camiler ve Din Görevlileri" Sempozyumu için hazýrlýklar tamamlandý. 9-11 Mayýs tarihleri arasýnda Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek sempozyumda, din görevlilerinden örnek çalýþmalarýn sunularak, cami merkezli eðitim, din görevlileri, toplumsal barýþ, medreseler ve dini eðitimde etkili iletiþim gibi konularýn çok yönlü bir þekilde ele alýnacaðý öðrenildi. Din Görevlileri, din eðitimcileri, seydalar, müderrisler, þehyler, mollalar ve alanýnda uzman akademisyenlerin etkin katýlým saðlayacaðý “V.

Ulusal Din Görevlileri Sempozyumu”nun Artuklu Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi’nin koordinatörlüðünde düzenlenmiþ olmasýnýn memnuniyet verici olduðunu belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, bu sempozyumun, hükümet tarafýndan baþlatýlan çözüm sürecinin olumlu sonuçlara ulaþmasýnda üniversite olarak verdikleri akademik desteklerin ifadesi olduðunu belirtti. Milli deðerlerin vazgeçilmez bir parçasý olan camilerin toplumsal barýþ ve birliðin saðlanmasýnda etkin rolü olduðunu ifade eden Rektör Omay, camilerin Ýslam’ýn ilk dönemlerinden itibaren sosyal hayatta önemli bir yer edindiðini ve Ýslam dininin camiyle kurumsallaþmaya baþladýðýný hatýrlatarak; ilk kurulan

Ýslami müessesenin cami olduðunu söyledi. Toplumsal dayanýþma ve barýþýn gerçekleþtirmesinde, camilerin birlik ve beraberliðin sembolü olarak görülmesinde din görevlilerinin büyük sorumluluklar taþýdýðýna da deðinen Prof. Dr. Serdar Bedii Omay “Bu akademik etkinlikle, camilerin etkililiði ve hayatýn içinde yer almasý anlayýþýyla, din görevlilerimizin ve din eðitimcilerimizin alanlarýnda yapmýþ olduklarý örnek çalýþmalarý paylaþmalarýný, böylelikle güzel örneklerin yayýlarak geniþ kitlelere ulaþmasýný ve toplumumuzun dini, ahlaki, sosyal ve kültürel geliþimine katkýda bulunmayý hedeflemekteyiz.” dedi. Yurtdýþýndan Mescidi Aksâ Hatibi Raid Fethi, Suûdi Arabistan'dan Abdurrahman El-Mýhrij olmak üzere Ýslam ve din bilimleri alanýnda yaptýklarý araþtýrmalarýyla tanýnan katýlýmcýlarýn yer alacaðý sempozyumun eþ zamanlý olmak üzere dokuz oturum þeklinde yapýlacaðý bildirildi. Alanýnda uzman; ulusal ve uluslararasý akademisyen ve araþtýrmacýlarýn tebliðlerini sunacaðý ve üç gün sürecek "Toplumsal Barýþa Katkýsý Açýsýndan Camiler ve Din Görevlileri" Sempozyumuna herkesin davetli olduðu » M. Sait Çakar belirtildi.

"Hayat Engel Tanýmaz" projesi

ýzýltepe ilçesinde engelli öðrencilerin yaptýðý ürünlerin yer aldýðý sergi açýldý. Gençlik ve Spor Bakanlýðý'nýn desteðiyle Mardin Valiliði bünyesinde "Hayat Engel Tanýmaz" projesi kapsamýnda bir alýþveriþ merkezinde Özel Hayat Iþýðý ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki zihinsel ve bedensel engelli öðrencilerin hazýrladýðý resim, ebru, seramik, ahþap boyama ve kil

þekillendirme çalýþmalarýn yer aldýðý sergi açýldý. Proje Koordinatörü Zeynep Davutoðlu, Gençlik ve Spor Bakanlýðý destekli projenin Eðitim ve Araþtýrma Derneði'nce yürütüldüðünü söyledi. Proje kapsamýnda 5 kurs açtýklarýný kaydeden Davutoðlu, "Resim, ebru, seramik, ahþap boyama ve kil þekillendirme kurslarý eðitmenler tarafýndan verildi. Kurslar sonucunda yapýlan çalýþmalarla sergimizi düzenledik" dedi. » (AA)

mardin

iletiþim

6 Mayýs 2014 Salý

Hafýzlýk ve Ezaný Güzel Okuma yarýþmasý bölge finali yapýldý Türkiye genelinde imam hatip liseleri arasýnda düzenlenen geleneksel 'Hafýzlýk ve Ezaný Güzel Okuma Yarýþmasý'nýn Bölge Finali Mardin'de yapýldý...

ürkiye geneli Ýmam hatip liseleri arasýnda düzenlenen ‘Hafýzlýk ve Ezaný Güzel Okuma Yarýþmasý’nýn bölge finali Mardin’de yapýldý. Mardin Anadolu Ýmam Hatip Lisesi’nin ev sahipliðini yaptýðý yarýþma, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüðü Binasý’nda bulunan AKM Salonu’nda yapýldý. Artuklu Kaymakamý Soner Karataþoðlu, Ýl Milli Eðitim Müdürü Mevlüt Kuntoðlu, Artuklu Ýlçe Müftüsü Mahsum Taþçý, Din Öðretimi Genel Müdürlüðünden Ahmet Polat, Mardin Anadolu Ýmam Hatip Lisesi Müdür Engiz Cukaz ile çok sayýda davetlinin katýldýðý programda Þanlýurfa, Diyarbakýr, Batman, Bitlis, Siirt, Þýrnak, Hakkâri ve Mardin’den öðrenciler birincilik için yarýþtý.

“Bu yarýþmanýn kaybedeni yoktur” Artuklu Kaymakamý Soner Karataþoðlu,“Bugün belki ismi, formatý yarýþma fakat bu yarýþmanýn kaybedeni olmaz. Bu yarýþmaya katýlanlar ve yarýþmayý izleyen kazanmýþlardýr. Asýl mesele programýn baþlangýcý veya hitamý deðil, asýl mesele Kur’an-ý Kerim’i hýfzedenler tarafýndan bizlere bir kez daha o kutlu mesajlarý bizlere intikal etmeleri, ezanlarla kulaklarýmýzýn pasýný silmeleridir. Bir baþta mesele de Kur’an-ý Kerim’i hýfzetmese de anlamaya ve idrak etmeye çalýþan nesillerin her geçen gün sayýlarýnýn artýyor olmasýdýr. Buda bizleri hamde ve þükre sevk eden bir husustur.” diye konuþtu. “Sizin en hayýrlýnýz Kur’an-ý öðrenen ve öðretendir”

Artuklu Kaymakamý Soner Karataþoðlu

Mardin Ýl Milli Eðitim Müdürü Mevlüt Kuntoðlu ise dinlerin ve kardeþ dillerinin yüzyýllardýr bir arada yaþadýðý Mardin’de, Türkiye genelinde imam hatip liseleri arasýnda düzenlenen ‘Hafýzlýk ve Güzel Ezan Okuma Yarýþmasý’na ev sahipliði yapmanýn sevinç ve heyecanýný yaþadýklarýný söyledi. Kuntoðlu, “Peygamber efendimizin ‘Sizin en hayýrlýnýz Kur’an-ý öðrenen ve öðreteninizdir’ hadisine binaen toplumun kurtuluþu, Allah-u Teâlâ’nýn bizlere göndermiþ olduðu bu mukaddes kitaba sahip çýkmakta ve onun izinden yürümektedir.” dedi. Ýlk hafýzlarýn Hz. Cebrail (a.s.), Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Ali (r.d.) ve sahabe-i kiramýn olduðunu hatýrlatan Kuntoðlu, “Hafýz kardeþlerimiz de bu mirasý onlardan alarak kýyamete

Mardin Ýl Milli Eðitim Müdürü Mevlüt Kuntoðlu

kadar devam ettirecekler inþallah.” diye konuþtu

damgasýný vuran Muhammed Ýkbal’in dilinden þu sözler döküldü: ‘Kaçýn Kuran’ýn bir mesaj olarak Müslümanlardan sýðýn Ýslam’a.’ indirilmesinin amacý Evet, Ýslam’a sýðýnmalý, Kuran’ýn Mardin Anadolu Ýmam mesajýna kulak vermeli ve Yüce Hatip Lisesi Müdür Engiz Rabbimizin, bizim için arzuladýðý Cukaz, bir taraftan “Kuran-ý düþünme, anlama ve yaþam Kerim’i tertil üzere (tane tane ) biçimine dönmeliyiz. Kur’an’ý oku’ ayeti gereðince, bir taraftan anlamalýyýz ki, Allah’ýn fýtratýna, da Hz. Peygamber’in Kuran-ý ruhuna, ahlakýna ve boyasýna ezberlemeye teþvik edici bürünüp, Rabbimizin bizlere hadisleri gereðince yüklediði emaneti hakkýyla Müslümanlarýn, hayat sahiplenelim. Ýslam, ancak bu rehberimiz olan bu kitabý, þekilde bizlere ve tüm insanlýða kendisine yakýþýr bir þekilde çare olabilir. Konuþmamýn okumalarý icap ettiðini söyledi. sonunda gelin hep birlikte Yüce Cukaz, “Hz. PeygamAllah’ýn tövbe kapýsýna þu berden günümüze kadar uzanan niyazla gidelim: Ey Allah’ým Ýslam geleneðinde, bu hususa senden af diliyoruz. Kur’an’ýn hep dikkat edilmiþ, hemen her mesajýný hayatýmýzdan çýkardýk. dönemde, binlerce hafýzýmýz Süslü ve yüksek ve raflarda asýlý yetiþmiþtir. Ýnanýyorum ki, býraktýk. Rabbimiz, senden af ülkemiz genelinde her yýl tertip diliyoruz. Kur’an’ý ezbere bilen edilen bu organizasyonlar da, bu fakat anlamayan hafýzlar hassasiyetlerin bir ifadesi ve yetiþtirdik. Rabbimiz, senden af gayretlerin devamýdýr. Bu diliyoruz. Ezan sesini iþittik, baðlamda, yetiþmekte olan fakat özgürleþmedik. Rabbimiz, kardeþlerimizi ve onlara emek senden af diliyoruz.” harcayan deðerli hocalarýmýzý, Yapýlan konuþmalarýn tekrar can-ý gönülden kutluyor, ardýndan Jüri Baþkaný Artuklu Rabbimden ecirlerini diliyorum. Ýlçe Müftüsü Mahsum Taþçý ve Takdir edersiniz ki; Kuran, ancak jüri üyeleri Araþtýrma Görevlisi dil, akýl ve gönülle Ahmet Akbaþ, Yrd Doç. Veysi okunduðunda, muhatabýna belli Ünverdi, Yrd. Doç. A. Selam bir hayat felsefesi, kiþilik ve Yusuf sahneye davet edildi. Jüri duruþ kazandýrýr. Kuran’ýn bir heyeti, kurallarý açýkladýktan mesaj olarak indirilmesinin esas sonra yarýþmaya geçildi. gayesi de, bu deðil midir?” Yarýþmada dereceye Küresel ölçekli ahlaki girenlerin isimleri çöküntüyü hýzla yaþayan insanlýk ‘Hafýzlýk Yarýþmasý’nda Bitlis ailesinin, Ýslam’a ve öðütlerine Tatvan, Diyarbakýr, Hakkâri, her zamankinden daha fazla Þanlýurfa, Siirt ve Mardin muhtaçken, 2 milyara yakýn öðrencileri yarýþtý. Yarýþmalar dünya Müslümanlarýnýn, sonucunda, Siirt’ten Muhammed neredeyse örnek medeniyet Furkan Oðuz birinci, Mardin’den algýsýný kaybettiðine þahit Ömer Mantýr ikinci, olduklarýný ifade eden Cukaz, Þanlýurfa’dan Ýsmail Eroðlu Müslümanlarýn yoðun olarak üçüncü oldu. yaþadýðý Ortadoðu’da kan ve ‘Ezan Okuma Yarýþmasý’nda gözyaþlarýnýn dinmek Batman, Bitlis Ahlat, Diyarbakýr, bilmediðini söyledi. Þanlýurfa, Hakkari, Mardin Cukaz, “Kur’an’ýn bütün Kýzýltepe, Siirt, Þýrnak ve Van insanlýðý kuþatan hayat öðrencileri yarýþtý. Yarýþma düsturlarý; zihinsel sonunda Hakkari’den Ayhan Erip yetersizliklerimiz, tembellik ve birinci, Van’dan Muhammed uyuþukluðumuz, mezhep ve Furkan Kulaz ikinci ve meþrep taassubumuz ve Þýrnak’tan Beytulah Zeyrek kavgalarýmýz arasýnda üçüncü oldu. kaybolunca, Müslüman Yarýþma sonrasýnda dereMüslümaný asýp katleder hale ceye giren öðrenciler, çeþitli hegeldi. Öyle ki çaðýmýza diyeler verildi. » M. Sait Çakar

6 Mayýs 2014 Salý

ÇATOM kadýnlarý erkek kadýn eþitliðine dikkat çekti GAP'tan Türkiye’ye Mezopotamya ve Kadýn kampanyasý kapsamýnda Mardin’deki Çok Amaçlý Toplum Merkezleri (ÇATOM) kadýnlarý bir araya gelerek cinsiyet eþitliðine dikkat çekmek için havaya balon býraktý...

AP'tan Türkiye’ye Mezopotamya ve Kadýn kampanyasý kapsamýnda Mardin’deki Çok Amaçlý Toplum Merkezleri (ÇATOM) kadýnlarý bir araya gelerek

cinsiyet eþitliðine dikkat çekmek için havaya balon býraktý. Karayollarý Parký'nda Mardin ve ilçelerinde bulunan 9 ÇATOM'a baðlý kadýnlar adýna açýklama

yapan Mardin Medrese-Gül ÇATOM sorumlusu Dilek Sýnavu, dünya üzerinde yaþayan tüm kadýnlarýn ve kýz çocuklarýnýn, giderek artan ve hayatýn her alanýnda maruz kaldýklarý cinsiyete

dayalý ayrýmcýlýðýnýn önüne geçmek istediklerini söyledi. Bu ayrýmcýlýðýn cinsiyet ve fýrsat eþitsizliðinin olmasýndan kaynaklandýðýný öne süren Sýnavu " Erkek egemen dil

ve kültür ortamý, hem özel hem de toplumsal alanda cinsiyete dayalý ayrýmcýlýðýn bir araç olarak kullanýlmasýnýn ve yeniden üretilmesinin temel taþýyýcýlarý olmuþtur. Bu ayrýmcýlýðýn, erkekler ve kadýnlar arasýndaki eþit olmayan güç iliþkilerinin bir göstergesi, kadýnlarý zorla baðýmlý bir konuma sokmanýn toplumsal mekanizmalarýndan biri olarak kadýný ekonomik ihtiyaçlarýndan, sosyal haklarýndan, yoksun býraktýðý bilinmektedir " dedi. Açýklamanýn ardýndan kadýnlar havaya uçan balonlarý býraktý. » (AA)

Ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere özel bekleme yeri

Ýhtiyaç sahibi öðrenciler için kermes

idyat Günýþýðý Eðitim ve Yardýmlaþma Derneði, ihtiyaç sahibi öðrenciler için kermes düzenledi. Yenimahalle Mardin Caddesi'nde düzenlenen kermeste Midyat Günýþýðý Eðitim ve Yardýmlaþma Derneði Baþkaný Fazlý Çoban, “Kermes, dünyadaki iliþkilerimizin, hayýr iliþkilerimizin, sosyal iliþkilerimizin daha güzel seviyede olmasý için yüzlerce hayýrseverin katkýlarýyla eðitim gören kýz ve erkek talebelerin yararýna düzenlendi. Fakir ama baþarýlý

çocuklarýmýzýn eðitilmesi konusunda hazýrlanan bu anlamlý kermese her vatandaþýmýzýn destek vermesini bekliyoruz. Çünkü tüm çocuklarýmýzýn iyi bir eðitim almasýna büyük önem veriyoruz. Buradan elde edilecek gelir ile fakir ve muhtaç öðrenciler okutulacak. Bundan dolayý emeði geçen herkese teþekkür ediyorum”dedi. Kermes’te el emeði göz nuru, çeyizlik eþyalar, bay-bayan çocuk giyimi, pike takýmlarý, havlu, nevresim, mutfak, seccade, yatak örtüleri, iðne oylarý, yöresel ev tatlý ve yemek çeþitleri ile çeþitli kitap bulunuyor. » (AA)

ýzýltepe ilçesinde baðlý Þenyurt beldesinde ülkelerine dönmek için tren istasyonu yakýnlarýnda bekleyen Suriyelilere özel bekleme yeri tahsis edildi. Þenyurt beldesinde geçiþ noktasýndan her gün yaklaþýk 400 Suriyeli ülkelerine dönerken, yaklaþýk 50 kiþi de Valilik talimatýyla Türkiye'ye geliyor. Geçiþ sýrasýnda tren istasyonu yakýnlarýnda çocuklarý ve eþyalarla bekleyen Suriyelilerin zorluk çektiðini tespit eden Kýzýltepe Kaymakamlýðý harekete geçti. Kýzýltepe Kaymakamlýðý, Suriyeliler için tam teþekküllü bir yer tahsisinde bulundu. Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Ýbrahim Bahçývancý ve Yazý Ýþleri Müdürü

Ramazan Uygur ile beldede Suriye geçiþ noktasýný, Yabancýlar Þubesi ve askeri yetkilileri ziyaret ederek, durum hakkýnda bilgi aldý. Ermiþ, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Suriye'deki olaylardan dolayý çok sayýda Suriyelinin Türkiye'ye geldiðini belirterek, sadece ilçede 25 bin civarýnda

Suriyeli sýðýnmacýnýn bulunduðunu söyledi. "Deport iþlemlerinin yapýldýðý Þenyurt kapýmýz var. Amacýmýz burada Suriyelileri misafir ederken ayrýca insanca yaþama koþullarýný da saðlamaktýr. Daha önce burada demiryolu üzerinde bekliyorlardý. Demiryolu trafiði güvenliði açýsýndan sýkýntýlýydý. Ayrýca, güneþin altýnda çoluk çocuðu ile oturmasý hoþ bir görüntü deðildi" diyen Ermiþ, bu nedenle kiraladýklarý bir parkta, özel bekleme yeri düzenlediklerini bildirdi. Ermiþ, "Güzel bir hale getirdik. Tuvaleti, emzirme odasý, mescidi ile Suriyelilerin kullanýmýna tahsis ettik. Ýnþallah bundan sonra burada bekleyecekler" diye konuþtu. » (AA)

6 Mayýs 2014 Salý

Mahalleliden baz istasyonu tepkisi Kýzýltepe ilçesinde GSM þirketince bir evin bahçesine kurulan baz istasyonuna mahalle sakinleri tepki gösterdi...

topladýklarýný ve suç duyurusunda bulunduklarýný söyleyen Mahalle muhtarý Ramazan Bozan, “Özel bir GSM þirketi Muhtarý bulunduðum mahallede bizden habersiz bir evin bahçesine baz istasyonu kurmuþ. Bu kadar dikkatsizlik ve sahipsizlik olmaz. Radyasyon olduðu için

zararý var mahalle sakinleri çok tepki gösteriyor ne kadar özel yetkili firma olsa muhtara baþvurup mahallenizde Baz istasyonu kuracaðýz demeleri gerekirdi. Mahalle olarak kesinlikle kabul etmiyoruz bunun kaldýrýlmasý için hem imza toplanmýþ hem de cumhuriyet savcýlýðýna suç

duyurusunda bulunduk.” Ýfadelerini kullandýk. Baz istasyonu evinin bahçesine kurulan Menduh Omay ise, “Bu direði kurmaya geldiklerinde ben radyasyon tehlikesinin farkýnda deðildim. Direk kurulduktan sonra tüm mahalle tepki göstererek üstüme geldiler hatta evimi yakmaya bile kalkýþtýlar. Mahallelinin tepkisinden dolayý bu direði burada istemiyorum. Þayet kaldýrýlmasa ya evimi yakacaklar ya da bu mahalleden baþka bir yere taþýmam lazým onun için bu direðin buradan kaldýrýlmasýný istiyorum.”þeklinde konuþtu. Mahalle sakinlerinden Mehmet Nuri Bayat da, “Komþumuzun avlusuna kurulan bu baz istasyonu direðini mahallemizde istemiyoruz. Belki maddi olarak komþumuzu kandýrmýþlar. Muhtardan ve ev komþularýndan habersiz kurmuþlar en azýndan komþularýn rýzasýnýn alýnmasý gerekirdi.” dedi. Ercan Abdüssametoðlu mahalle sakini “Bu direði

buraya kuran yetkililer eðer bu direði kaldýrmazlar ise mahalleli olarak toplanýp yetkililerin iþyerine girip eylem yapacaðýz.” Ýfadelerini kullandý. Zararlý þeyleri mahallelerinde istemediklerini belirten Cemal Çiçek “ Mahalle sakinlerinden izinsiz yapmýþlar. Radyasyon olduðu için bütün mahalle ye zararý var ve bütün mahalle sakinleri kaldýrýlmasýný istiyor. Ýnsanlara ve hayvanlara zararlý olduðu için zararlý þeyleri mahallemizde istemiyoruz. Bir an önce yetkililerin bunu þehir dýþýna çýkarýlmasýný istiyoruz. Dedi. » Ýsmail Erkar

Çapa mevsimi baþlayýnca eðitimleri yarýda bitti

isanda baþlayan tarým iþçilerinin göçü, birçok çocuðun eðitim hayatýna sekte vuruyor. Aileleri ile birlikte tarlada çalýþmak ya da küçük kardeþlerine bakmak için göç eden çocuklar, yýlýn sadece 5 ayý okula gidebiliyor. Aralarýnda takdir belgesi alanlarýn da bulunduðu çocuk tarým iþçileri, gittikleri þehirde de barýnma problemi sebebiyle eðitimini tamamlayamýyor. Güneydoðu’da göç mevsimi baþladý. Binlerce aile, ekmek parasý için evlerinden kilometrelerce uzaktaki illere tarým iþçisi olarak gidiyor. Bu göçün en büyük maðduru ise yine çocuklar oluyor. Zira

yaþýtlarý okulda son sýnavlarý vermenin telaþýndayken, ailesi ile birlikte tarým iþçiliði yapan çocuklar eðitimini yarýda býrakarak yollara düþüyor. Yýlýn neredeyse 3 mevsimini tarlada geçiren öðrenciler, yýlda sadece 5 ay okula gidebiliyor. Þanlýurfa’nýn Akçakale ilçesine baðlý Sevimli köyünden 9 çocuklu Çiftçi ailesi de tarým iþçisi olarak göç edenlerden. Ailenin okula giden 5 çocuðu da eðitimlerini yarýda býrakýp, Aksaray’daki tarlalarýn yolunu tutmuþ. Býrakacak yeri olmadýðý için çocuklarýný da yanýnda götüren aileler, evlatlarýný okutamadýðý için üzüldüklerini belirtiyor.

Bölgede yaþanan mevsimlik göçün, çocuklarýn geleceðini olumsuz etkilediðini aktaran Aktif Eðitimciler Sendikasý (AKTÝFSEN) Þanlýurfa Þube Baþkaný Osman Çakmak ise “Bu ailelerin çocuklarý için devlet, barýnma ve eðitim imkaný saðlamalý.” diyor. Her yýl nisanda baþlayan meþakkatli yolculuk, kasým gibi son buluyor. Mevsimlik tarým iþçileri, tarlada çalýþmak için gittikleri illerde aylarca elektrik ve su olmayan çadýrlarda yaþýyor. Küçük yaþtan itibaren ayný göçü yaþayan yetiþkinler buna alýþsa da ilkokul çaðýndaki çocuklar oldukça zorlanýyor. Okulundan ve evinden uzak kalan çocuklar, her gittikleri ilde yeni bir sosyal ortam kurmaya çalýþýyor. Tüm bunlarýn yaný sýra gittikleri yerde kimi yevmiye ile çalýþýyor kimi de kendinden küçük kardeþine çadýrda bakmak zorunda kalýyor. Bunlardan biri de Çiftçi ailesinin 5’inci sýnýf öðrencisi olan kýzlarý Ayfer. 3 yýldýr tarým iþçisi olarak çalýþtýðýný söyleyen Ayfer Çiftçi, okuluna sadece 5 ay devam edebilmesine raðmen baþarýlý bir öðrenci. Geçen yýl sýnýfýný takdir belgesi ile geçen küçük

Ayfer, “Okul iyi gitmesine raðmen okulu terk edip gitmek zorundayýz. Geçen yýlda böyle yapmýþtým. Derslerimden geri kalýyorum.” diyor. Tarlalar ellerine geçene kadar bu durumun devam edeceðini söyleyen baba Abdulvahit Çiftçi de çocuklarýný okutamamanýn üzüntüsünü “Hangi baba evladýnýn eðitimsiz büyümesini ister ki?” sözleriyle anlatýyor. “Bir yýl geçinebilmemiz için 7 ay ailece tarlalarda çalýþmamýz gerekiyor.” diyen baba Çiftçi, geçimini saðlamak için il il dolaþtýðýný aktarýyor. Bir baþka tarým iþçisi Halil Dað ise çocuklarýnýn emeði ile ayakta durduklarýný belirtiyor. Çocuk tarým iþçisi sayýsý 100 binleri buluyor Gayri resmi verilere göre sadece Þanlýurfa’da yaklaþýk

100 bin tarým iþçisi çocuk bulunuyor. MAZLUMDER Þanlýurfa Þube Baþkaný Meral Derviþoðlu, sorunun çözümü için çeþitli bilinçlendirme programlarý yaptýklarýný kaydediyor. Eðitim Sen Þanlýurfa Þubesi Baþkaný Mehmet Keklik de bu durumun eðitimde ciddi bir sorun olduðunu vurguluyor. Ailelerin býrakacak yeri olmadýðý için çocuklarýný yanýnda götürdüðünü dile getiren Osman Çakmak ise “Erkek ve kýz öðrenci yurtlarý yapýlýp ailelerin olmadýðý zamanlarda bu öðrencilere devlet barýnma imkaný sunabilir. Ya da ailelerin çalýþmaya gittiði yerlerde öðrencilerin eðitime devam etmeleri saðlanabilir. Öðrencilerin yarým dönem okula devam etmeleri eðitimde ciddi sýkýntýlar doðuruyor.” diye konuþuyor. » CÝHAN

6 Mayýs 2014 Salý

STK'lar ile muhtarlar fidan dikti Kýzýltepe’de muhtarlar ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek köylerde fidan ekimi yaptý...

ýzýltepe ilçesinde muhtarlar ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek köylerde fidan ekimi gerçekleþtirdi. 4 köyde dikilen fidanlar köylülere teslim edildi. Dikim çalýþmalarýna

çocuklarda katýldý. Dikilen fidanlara can suyu verildi. Kýzýltepe Aktif Sanayici ve Genç Ýþadamlarý Derneði (KASGÝAD), Mezopotamya Köy ve Çevre Derneði (MezKöy-Der) organizasyonu ile Büyük Boðaziye, Gönlünce,

Köprübaþý ve Körsu köylerinde fidanlar dikildi. Bahar ayýnda fidanlarýn ekildiðini hatýrlatan muhtarlar yeþillendirme çalýþmasý yaptýklarýný söyledi. Yaz aylarýnýn kurak ve sýcak geçmesine raðmen yeterince aðaçlandýrmanýn yapýlmadýðýný hatýrlatan Büyük Boðaziye köyü Muhtarý Seyfettin Çiftçi, dikilen aðaçlarýn büyümesi ile bundan istifade edileceðini ve toplumda bir bilinç oluþacaðýný belirti. Çifçi, ”Aðaca ihtiyacýmýz var. Bu faaliyet toplum için, köyler için güzel oluyor. Halkýmýz inþallah aðaç diker.” þeklinde konuþtu. Mez-Köy-Der Baþkaný Halit Aydoðan, 4 köyde gerçekleþtirdikleri fidan

dikiminin teþvik amaçlý olduðunu söyledi. KASGÝAD Baþkaný Seyithan Karaozan ise, geniþ arazilere

sahip ilçede yeþil alan eksiði bulunduðunu belirterek, aðaç dikilmesinin önemine deðindi. » Ýsmail Erkar

Çocuklar okusun diye evini okula dönüþtürdü, köyde okumayan kalmadý

üseyin Kamçý'nýn 30 yýl önce okul ve öðretmeni olmayan Kocaköy’ün Kokulupýnar köyünde çocuklarýn okumasý için iki odalý evinin bir odasýný okula, diðerini lojmana dönüþtürerek baþlattýðý eðitim mücadelesi sonunda Lice, Kocaköy ve Hani üçgeninde bulunan bölgede okumayan çocuk kalmadý. Taþ duvarlý bir odalýk okulda okuyup bugün doktor, eczacý, uçak mühendisi, üniversite de öðretim görevlisi olan çok sayýda vefalý köylü ile ilçe protokolü Hüseyin Kamçý'yý anmak için o okulda bir araya geldi. Hüseyin Kamçý, 1983 yýlýnda köyüne okul yaptýrýlmasý için çalmadýk kapý býrakmaz. Askerliðini çavuþ olarak yaptýðý için Hüseyin Çavuþ olarak tanýnýr bölgede. O dönem milli eðitim köyde devlete ait yer olmadýðý için okul yapýlamayacaðýný belirtir. Hüseyin Çavuþ bunun sorun olmadýðýný anlatýr ve köyüne döner. Kaldýðý taþtan yýðma evinin bir odasýný derslik bir odasýný ise öðretmen lojmaný olarak tahsis eder ve tekrar milli eðitimin yolunu tutar. Hüseyin Çavuþ bu sefer sadece öðretmen talebinde bulunur. Gerekli

inceleme yapýldýktan sonra 1984 yýlýnda köye bir öðretmen gönderilir ve eðitim böylece baþlamýþ olur. Hüseyin Çavuþ öðretmenin gelmesiyle birlikte köylüyü meydana toplar onlara nasihat eder: “Çocuklarýnýzý mutlaka okutun. Artýk kimsenin bahanesi kalmadý. Belki ben görmeyeceðim ama bir gün gelecek bu köyden mühendis, öðretmen, doktor çýkacak, hepiniz gurur duyacaksýnýz.” der. Hüseyin Çavuþ, bu konuþmasýndan 3 yýl sonra Hakka yürür. Aradan geçen 30 yýllýk süreç Hüseyin Çavuþ’u hakký çýkarýr. Köyün çocuklarý okur, üniversitelere yerleþir. Güneydoðu’nun en sýkýntýlý bölgelerinden Lice, Kocaköy ve Hani üçgeninde bulunan köyde okumayan neredeyse kalmaz. Köyden uçak mühendisinden öðretim görevlisine, öðretmenden doktoruna kadar onlarca kiþi çýkar. Hüseyin Çavuþ’un evinden eðitim hayatýna baþlayan, köylülerin tabiriyle ‘adam olan’ çocuklar, þuan Türkiye’nin dört bir yanýnda görev yapýyor. Köyün irfan ordusu, mezun olduðu Kokulupýnar Ýlkokulu’nun düzenlediði anma

programýnda bir araya geldi. Kokulupýnar köyündeki okulun bahçesinde yapýlan programa Hüseyin Çavuþ’un okula dönüþtürdüðü evinden mezun olan ve devletin çeþitli kurumlarýnda çalýþan onlarca kiþi ile ilçe protokülü katýldý. Köyün en büyük özelliði her haneden en az bir üniversite mezunun olmasý. Köyün eðitim düzeyi, nüfus oranýna göre hem Güneydoðu’nun hem de Türkiye’nin eðitim seviyesinin üzerinde. Þuan köyde okul müdürlüðü yapan Salih Almaz, okullarýnýn 1983-84’te eðitim ve öðretim baþladýðýný belirterek, “Okulumuz iki odalý evinin bir odasýný sýnýf diðer odasýný öðretmene lojman olarak ayýrarak Kokulupýnarlýlarýn hizmetine sunan Hüseyin Kamçý amcamýzýn fedakarlýðýyla kurulmuþtur. Bu vesileyle 1986 yýlýnda vefat eden Hüseyin Kamçý amcamýza Allah'tan rahmet diliyorum. Bu günleri görseydi herhalde en mesrur kiþi o olacaktý.” diye konuþtu. Almaz, “Mezun olan ve þuan bir kariyeri olan arkadaþlarýmýz bu okuldan geçip çok zorluklar çekerek okudular. Ben þimdiki öðrencilerimize bahsettiðim

arkadaþlarýmý eski öðrencilerimizi tanýtmak istiyorum. Böylece öðrencilerimizde farkýndalýk oluþturup ‘benden bir þey olmaz’ demeden bundan böyle ‘benden her þey olur’ düþüncesiyle çalýþýp hareket etmelerini istiyorum. Okulumuzun eski öðrencilerinin birçoðu þimdi aramýzdalar. Þu anda bu okulun mezun ettiði 70’ten fazla meslek sahibi ile beraber ve hala Türkiye’nin deðiþik üniversitelerinde 40’tan fazla öðrencimizde okumaya devam etmekte. Bugün okulumuzda ise 17 araçla 217 öðrenci taþýmalý olarak eðitim görmekte.” bilgisini verdi. Programda geçen yýl Diyarbakýr'da 'yýlýn öðretmeni' seçilen barýþ aktivisti Yahya Kamçý da bir konuþma yaptý. Hüseyin Kamçý'nýn amcasý olduðunu hatýrlatan Yahya Kamçý, "Hüseyin amcam, Allah rahmet eylesin evini okula dönüþtürdüðünde bizim evimizin bir odasýný da öðretmen lojmaný olarak kullanýlmasýný saðlamýþtý. O dönemde verilen fedakarlýklarla bu güzel günlere geldi. Hüseyin amcam, çaresizliðe teslim olmadý, 'olmuyor' demedi." diye konuþtu. Kamçý, "Kazanýlmýþ çaresizlikleri terk edip kararlýlýkla, inançla azimle çalýþýp gelecekte daha güzel günleri daha güzel yerlere

gelerek hem bizi hem kendinizi hem de bölge ve ülkemizi yapacaðýnýz bilimsel ve akademik çalýþmalarla sevindireceðinize inanýyorum." dedi. Kamçý, köy okulunun adýnýn Kokulupýnar deðil evine okula çeviren Hüseyin Çavuþ olmasýný ve bu konuda giriþimlerde bulunulmasýný istedi. Programda Þanlýurfa'da görev yapan Uzman Doktor Veysi Almaz ise sözlerine Hüseyin Kamçý'yý anarak baþladý. Dr. Almaz, "Ahde vefanýn bir gereði olarak bizler okuduk bu yerlere geldik. Hüseyin amcamýza olan borcumuzu bir nebze de olsa ödemeye çalýþýyoruz. Sizler de daha büyük baþarýlar kazanarak bizi mutlu edeceðinize inanýyorum" diye konuþtu. Programda eczacý Halim Aþan, Hüseyin Kamçý'nýn kýzý görsel sanatlar uzmaný Ayten Kamçý birer konuþma yaptý. Programda rehber öðretmenler Ahmet Tarhan, Haným Kamçý, Nebiye Koçak ve Artuklu Üniversitesi öðretim görevlisi Aziz Aþan öðrencilere sýnavlarla ilgili sunum yaptý. Programa Kocaköy Kaymakamý Mehmet Çaðrý Özpoyat, Kocaköy Ýlçe Emniyet Amiri Mustafa Parasýz'ýn yaný sýra çok sayýda Hüseyin Kamçý'nýn akrabasý ve davetliler katýldý. » CÝHAN

6 Mayýs 2014 Salý

BASINDAN Mardin’in dilleri ve taþ evleri

Günlüoðlu: Okullarda zararlý alýþkanlýklar dersleri okutulmalýdýr Mardin Cezaevinde hükümlü ve tutuklara yönelik alkol ve sigaranýn zararlarý ile ilgili konferans düzenlendi...

ardin Cezaevi Müdürlüðünün isteði üzerine kurumda bulunan hükümlü ve tutuklara yönelik alkol ve sigaranýn zararlarý ile ilgili düzenlenen konferansa Mardin Yeþilay Baþkaný Lütfü Günlüoðlu, Ýl Saðlýk Müdür Yardýmcýsý Salih Albayrak ve Yeþilay Üyesi Lokman Günlüoðlu katýldý. Okullarda zararlý alýþkanlýklar dersleri okutulmalýdýr Konferansta konuþan

Yeþilay Baþkaný Lütfü Günlüoðlu konuþmasýnda özetle þunlarý söyledi: “ Baþta sigara olmak üzere alkol, kumar ve uyuþturucu gibi zararlý alýþkanlýklar dünyanýn her tarafýna yayýlarak tehlikeli bir hal almýþtýr. Tüm dünya ülkelerinin bir araya gelerek bu sorunlarý çözmek zorundadýr. En kýsa zamanda gereken tedbirlerin alýnmamasý halinde büyük felaketler ile karþý karþýya gelinecektir. Özellikle sigara firmalarý tütün kullanýmýný yaymak için elinden ne

geliyorsa yapmaktadýr. Sadece Türkiye’de 17 milyon sigara tiryakisinin bulunmaktadýr. Bu miktar baðýmlýnýn ülkeye aðýr masraflar yüklediði bilinen bir gerçektir. Sadece okullarda seminer ve konferanslarýn düzenlenmesi sorunu çözmemektedir. Aslýnda ilköðretim okullarýndan baþlayarak olularda “zararlý alýþkanlýklar” derslerinin okutulmasý gerekmektedir.” Her anne-baba çocuklarý için rol modeldir Cezaevi toplantý salonunda toplanan katýlýmcýlara sigara ve uyuþturucunun zararlarýný anlatan kýsa bir film izlettirildikten sonra konuþan Mardin Ýl Saðlýk Müdür Yardýmcýsý Salih Albayrak ise, “sigara kullanýmýnda anne ve babalarýn çocuklarý için rol model olduklarýný, çocuklar için anne ve babanýn yaptýðý her þeyin doðru olarak algýlandýðýný, çocuklarýn gördükleri her þeyi bilinçsiz bir þekilde taklit ettiklerini, ayrýca gençlerin kendilerini topluma kabul ettirmek için sigaraya baþladýklarýný” anlattý. Konferans, katýlýmcýlara broþür ve bloknotlar daðýtýlmasý ile son buldu. » Ýsmail Erkar

Güneydoðu'nun tekstil ihracatý arttý

üneydoðu Anadolu'dan yýlýn ilk 4 ayýnda gerçekleþtirilen tekstil ihracatý, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 15,7 artarak 1 milyar 24 milyon 514 bin dolara yükseldi. AA muhabirinin, Güneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri'nden (GAÝB) derlediði bilgilere

göre, yýlýn ilk 4 ayýnda bölgeden gerçekleþtirilen ihracat, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 4,5 artýþla 3 milyar 85 milyon 643 bin dolar oldu. Tekstil, bölgeden en fazla ihraç edilen ürün oldu. Geçen yýlýn ilk 4 ayýndaki tekstil ihracatý 885 milyon 395 bin dolar olurken, bu senenin ayný döneminde 15,7 artarak

1 milyar 24 milyon 514 bin dolara ulaþtý. Tekstili takip eden hububat ve bakliyattaki ihracat da ayný dönemde yüzde 9 artarak 729 milyon 201 bin dolar oldu. Bölgenin önemli ihraç kalemlerinden halýdaki ihracat da yüzde 7,6 artýþla 522 milyon 480 bin dolara çýktý. » (AA)

ezopotamya’ nýn verimli topraklarýnda ki bir tepenin eteklerinde kurulmuþ Mardin’i layýkýyla anlatmak için sayfalar dolusu yazý bile yetersiz kalýr. Eðer bir gün yolunuz düþer de bu masal kentini gezip görme þansýný bulursanýz ne demek istediðimi anlayacaksýnýz. Mardin’in karþýdan görünüþü dahi insaný büyülemeye yeter. Yamacýn üzerinde kademe kademe yükselen, rengini Mezopotamya güneþinden alan sarý taþlardan müteþekkil kadim evler ve doðanýn güzel kokusu... Sonra þehre girer ve gözlerinizi her biri ayrý bir tarih olan yapýlardan alamazsýnýz. Binlerce yýldan beri envaiçeþit uygarlýðýn doðumuna, büyümesine ve geride izlerini býraktýktan sonra yok olup gitmesine tanýklýk eden kadim Mezopotamya coðrafyasýnýn ayrýlmaz bir parçasýdýr o yapýlar. Mesela minaresi kentin her noktasýndan görünen Ulu Cami, Artuklular tarafýndan inþa edildiði 1176 senesinden beri ayakta. Þehir merkezindeki, bir zamanlar Süryani Katolik Episkoposluk makamý olan Mardin Müzesi ise olaðanüstü taþ iþçiliðiyle göz alýcý. DÝLLER HAVAYA KARIÞIR Mardin’de insaný büyüleyen o kadar çok þey var ki: Dar sokaklarý çevreleyen Süryani kiliseleri, tarihî camiler ile medreseler, geniþ avlulu taþ evler ve asýrlardýr birarada yaþayan farklý diller... Burada hangi lisanlarýn konuþulduðunu bilmek bile ildeki kültürel zenginliðin boyutlarýný kavramanýza yeter. Arapça, Kürtçe, Türkçe, Süryanice kelimeler kentin çarþýlarýnda, sokaklarýnda dolaþýr ve insanlarýn kulaklarýna dokuna dokuna havaya karýþýr. Mardin Müzesi’nin yanýndaki merdivenli sokaklardan yukarý çýkýp biraz yürüdüðünüzde iþlemeli cephesiyle Zinciriye

Medresesi çýkar karþýnýza. Eyyubiler’in 1406’da inþa ettiði bu kadim yapý þimdilerde Artuklu Üniversitesi’ne baðlý Yaþayan Diller Enstitüsü tarafýndan kullanýlýyor. Yüksek lisans öðrencileri burada Kürtçeyi ve bölgedeki diðer kadim dilleri öðreniyor. Medresenin biraz ilerisinde ise kentteki onlarca Süryani kilisesinden biriyle karþýlaþýrsýnýz: Geniþ avlunun etrafýna dizilmiþ taþ yapýlarýyla Kýrklar Kilisesi. Bu ibadethanede hayat da dualarla birlikte akýp gider. Tütsü kokan ibadethanenin bahçesinden bisiklete binen, oyun oynayan çocuklarýn neþeli sesleri yükselir. MEZOPOTAMYA DENÝZÝ Kent merkezinin biraz altýndaki görkemli Kasýmiye Medresesi ise Akkoyunlular’ýneseri. Bir de beþ yýl önce açýlan Sabancý Kent Müzesi’ni görmeden Mardin’den ayrýlmamak lazým. Zira burasý içerdiði eser ve objelerle kent tarihi ve kültürünün ayrýntýlý bir özeti. Mardin’de sadece bu yazýda bir kýsmýndan söz edebildiðim tarihî yapýlar ve farklý kültürler yok; Doðu’nun misafirperverlik geleneðini ilke edinmiþ iyi niyetli, sýcakkanlý insanlar da var. Onlardan biri olan Ýshak Uran olmasaydý geçen hafta ziyaret ettiðimiz Mardin’i bu kadar iyi tanýyamazdýk. Bizi kentin her köþesine götüren Mardin Ýl Belediye Meclis üyesi Ýshak Uran, kentin tarihî dokusunda çürük diþ gibi görünen beton yapýlarý iþaret ediyor ve “Bunlarýn hepsi yýkýlacak” diyor. “Þehirdeki eski, taþ yapýlarýn arasýnda kalan beton binalar ortadan kalkýnca burasý tam bir açýkhava müzesi olacak.” Sonra akþam çöküyor ve Mardin’in eteklerinde uzanan siyah boþluða dikkatimizi çekip þöyle diyor Ýshak Uran: “Bakýn, Mardin’in de denizi var.” Gerçekten de Mezopotamya ovasý akþam karanlýðýnda deniz gibi görünüyor. Uçsuz bucaksýz düzlüðe daðýlmýþ köyler ise koyu renkli sularda ilerleyen ýþýklý gemiler... Özlem Ertan-Taraf

6 Mayýs 2014 Salý

Çocuklarda kuru göz hastalýðýna dikkat! Mardin Park Hastanesi Göz Hastalýklarý Uzmaný Op. Dr. Kemran Gök, günümüzde insanlarý bekleyen sinsi hastalýklardan birisinin kuru göz rahatsýzlýðý olduðunu söyledi...

ardin Park Hastanesi Göz Hastalýklarý Uzmaný Op.Dr.Kemran Gök, günümüzde insanlarý bekleyen sinsi hastalýklardan birisinin kuru göz rahatsýzlýðý olduðunu söyledi. Op.Dr. Gök, daha çok yaþlý ve genetik sorunu olan kiþilerde görülen kuru göz rahatsýzlýðýnýn artýk 20'li yaþlara kadar düþtüðünü ifade ederek, "Bilgisayar, tablet ve akýllý telefon çocuklarda kuru göz rahatsýzlýðý riskini artýrýyor" dedi. "Kuru göz hastalýðý toplumda çok yaygýn olan ama bilinmeyen, fark edilmeyen bir hastalýk" diyen Op.Dr. Gök, yoðun bir þekilde bu hastalýðýn insanlarda görüldüðü ve gün geçtikçe de þikayetlerin arttýðýna dikkat

çekti. Hastalýðýn birçok sebebi olduðunu iþaret eden Op.Dr. Gök, "Bütün insanlarda gözyaþý var. Bu gözyaþý kiþilere gözlerimizi çok daha rahat konforlu kullanýyor ve görme açýsýndan faydasý var. Ne zaman gözyaþýnýn kalitesi bozuluyor ya da görme oraný azýlýyor. O zaman sorun baþlýyor. Daha ileriye giderse gözde hasarlar kalýcý olabiliyor. Bizlerde bu hasar oluþmamasý için çaba sarf ediyoruz. Çünkü bazý hasarlarda geriye dönüþ olmuyor. Hastalarýmýza bunu iletiyoruz. Topluma iletiyoruz. Duyarlýlýk oluþmasý þart" dedi. Op.Dr. Gök, teknolojik geliþmelerin, klima yoðunluðu nedeniyle riskin daha da arttýðýna dikkat çekerek, klimalý ortamlarda bilgisayar karþýsýnda çok daha fazla zaman harcamanýn sýkýntýlarý beraberinde getirdiðini anlattý. "Bu büyük risk oluþturuyor" diyen Gök

"Bizler gözlerimizi istemeden refleks olarak, normal hayatýmýzda olmasý gereken hareket gözleri kýrpýyoruz. Ama bilgisayarýn problem oluþturmasýndaki en önemli neden gözlerimizi daha az kýrpýyoruz. Gözler daha fazla açýk kalýyor. Açýk kaldýkça göz yüzeyinde problemler oluyor. Gözyaþý buharlaþýyor. Göz kuruluðu þikayetleri baþlýyor. Yanma, batma, gözde kum varmýþ gibi hissetme, sürekli gözü kapatma, aðýrlýk hissi oluþuyor. Bu þikayetler toplumun büyük bir kýsmýnda zaman zaman ve her zaman karþýmýza çýkýyor. Duyarlý olmak gerekiyor" diye konuþtu. Göz kuruluðu þikayetinde bayanlarýn erkeklere göre daha çok risk grubunda olduðunu anlatan Op.Dr. Gök, doðuþtan veya genetik nedenlerden dolayý var olan hastalarýn dýþýnda artýk 20'li yaþlardaki çok sayýda insanýn bile kendilerine bu þikayetle baþvurduðunu anlattý. Bir hastanýn yaþadýðý þikayetle ilgili geldiði noktayý anlatan

Gök, þunlarý söyledi; "Hastamýzýn sedef rahatsýzlýðý vardý. Hiç göz hekimine gitmemiþ. Gözdeki problemlerinden haberi yok. Kirpik diplerinde problem var. Kirpik dibi iltihabý ve ona baðlý gözyaþý sorunu var. Hastanýn gözün en ön tabakasýnda korneasýnda delinme ile geldi. Bu tarz vakalar oluyor. Ýþ iþten geçmeden tedbirleri alýnmasý gerekir. Bu konuda önlem almak gerekir. 'Kuru göz hastalýðý 20'li yaþlarda görülmeye baþladý'

Op.Dr. Gök, , günümüzde 3 yaþýndaki çocuðun direk bilgisayar karþýsýnda, tablet, akýllý cep telefonunda oyun oynayarak hayata baþladýðýný anlatarak, "Buda göz kýrpmayý azaltýyor. Bu yýllar içinde gözün ön yüzeyinde problemler baþlýyor. Bu durumda olan çok hasta var. Eskiden 20'li yaþlarda çok fazla kuru göz hastalýðý görmezdik. Ama þimdi çok görüyoruz. Yaþ geriye doðru geldi ve bu gerekli tedbir alýnmazsa daha da gelecek gibi" dedi. » Ali Edis

'Çocuklarda astýmý diðer hastalýklardan ayýrmak zor'

M. Sait Çakar

ocuk Alerji Uzmaný Dr. Hande Alp, astým ile diðer hýþýltýlý hastalýklarýn ayrýmýnýn tam olarak yapýlmasýnýn zor olduðunu belirterek, 6 ay ile 59 ay arasý yaþtaki çocuklara grip aþýsý yapýlmasýný önerdi. Alerji Uzmaný Dr. Hande Alp, çocuklarda bronþiolit ve astým hastalýklarýna iliþkin açýklamalarda bulundu. Özellikle 5 yaþ altýndaki çocuklarda astým ve diðer hýþýltýlý hastalýklarýn ayrýmýný tam olarak yapmanýn çok zor olduðunu söyleyen Dr. Alp, "Çünkü bu hastalýklar hem þikayetler açýsýndan birbirlerine benzerler hem de küçük yaþlarda solunum fonksiyon testleri gibi yardýmcý testlerin yapýlmasý mümkün olmayabilir. Göðüste hýþýltý (wheezing) küçük çocuklarda sýk görülür ve çoðunlukla üst solunum yolunun gribal enfeksiyonlarýna baðlý olarak geliþir. Erken yaþlarda sýk tekrarlayan bronþioliti olan çocuklarýn yaklaþýk yüzde 6’sýnda, ilerleyen yaþla beraber ataklar tamamen kesilir, bu çocuklarýn yüzde 39’unda ise sadece ara ara astým benzeri þikayetler olur." dedi. Genetik yatkýnlýk yüzde 34 Astým geliþimi ile ilgili son zamanlarda yapýlan bazý bilimsel çalýþmalara da iþaret eden Dr. Hande Alp, þöyle devam etti: "Araþtýrmalara göre, annenin hamilelikte yediði

içtiði þeylerle bebekte ileride astým olmasý arasýnda özel bir iliþki kurulamamýþtýr. Astýma yatkýnlýðý belirleyen çok sayýda gen olmasýna raðmen, genetik yatkýnlýk sadece yüzde 34 çocukta astýmýn ortaya çýkýþýný doðrudan etkilemekte, yüzde 66’sý ise çevresel koþullara baðlý olarak ortaya çýkmaktadýr. Genetik yatkýnlýk toplumdan topluma ve ýrktan ýrka deðiþmektedir. Günümüzde astýma yatkýnlýk için genetik test yapýlmasý önerilmemektedir. Bu konu üzerinde çok sayýda araþtýrma sürdürülmektedir. Özellikle geçirilen gribal enfeksiyonlar bronþiolit ve ileride astým geliþmesinde rol oynayabilir. Ancak her gribal enfeksiyon bu hastalýklara yol açmaz. Çocuðun hangi yaþta ve hangi gribal enfeksiyonlarla karþýlaþtýðý önemli görünmektedir. Toz akarlarýna önlem alýnmalý Çocuðun astým olmasý için tek bir alerjik yatkýnlýk deðil, birçok faktör gerekmektedir. Ancak bazý özelliklerin birlikte bulunduðu çocuklarda astýma yatkýnlýk artmaktadýr. Örneðin, erken yaþlarda toz akarý gibi çevresel alerjenlere duyarlýlýk ve saman nezlesi, gýda alerjisi, birinci derece akrabalarda astým öyküsü erken yaþlarda bronþiolit geçiren bir çocuðun ileri yaþlarda astým olmasý ihtimalini

artýrýr. Erken yaþlarda toz akarlarý gibi sýk rastlanýlan çevresel alerjenlerden çocuðu korumak da bronþiolit geçiren bir çocuðun astýma dönmesine engel olamamaktadýr ancak astýmý olan bir çocukta toza alerji varsa, toz akarlarýna yönelik tedbirlerin alýnmasý astýmýn daha iyi kontrol edilmesini saðlamaktadýr." Çocuklara grip aþýsý önerisi Dr. Hande Alp, 6 ay ile 59 ay arasý yaþtaki tüm çocuklarýn grip aþýsý ile aþýlanmasýnýn önerildiðini de hatýrlatarak, þöyle devam etti: "Astým veya bronþiolit gibi solunum sistemi hastalýðý olan çocuklarda aþýlanma daha da önemlidir. Bu çocuklarýn özellikle 30-39 yaþ arasýndaki genç anne ve babalarýnýn aþýlanmasýnýn da enfeksiyonun yayýlmasýný önlemede etkili olduðu gösterilmiþtir. Enjeksiyon þeklinde yapýlan grip aþýsý inaktif bir aþý olup, içinde canlý virüs bulundurmaz.” » CÝHAN

6 Mayýs 2014 Salý

Þampiyonlardan Kaymakam Ermiþ’e ziyaret Bölge þampiyonu olan Kýzýltepe Atatürk Anadolu Lisesi öðrencileri Milli Eðitim Müdürü Ýbrahim Bahçývancý ile beraber Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ'i ziyaret etti...

ölge þampiyonu olan Kýzýltepe Atatürk Anadolu Lisesi Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ'i ziyaret etti. Milli Eðitim Müdürü Ýbrahim Bahçývancý, Okul Müdürü Ahmet Kaygýsýz, Takým sorumlusu olan Beden Eðitimi Öðretmeni Serdar Aydoðan ve okul takýmý ile beraber Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ’i makamýnda ziyaret etti. Baþarýlarýndan dolayý okul takýmýna 7 bin lira katký

sunan Ermiþ, "Kýzýltepe’yi tarým ve spor þehir olarak görüyorum. Bunlarla ilgili sorunlarýmýzý çözeceðiz bu konularda mutlaka eðitim lazýmdýr. Baþarýda yüzde 70 eðitim ve yüzde 30 yetenekle birbirini tamamlamýþ oluyor" dedi. Takým çalýþtýrýcýsý Serdar Aydoðan ise Hatay, Diyarbakýr, Batman, Þýrnak, Van, Siirt, Bingöl, Hakkari, Bitlis, Muþ, Tunceli ve Mardin illerinin birinci olan liselerinden oluþan 12 ilin

takýmlarýnýn turnuvada mücadele ettiðini söyledi. Aydoðan, þöyle dedi: “Kýzýltepe Atatürk Anadolu Lisesi gurubunda karþýlaþtýðý rakiplerini birinci maçta Muþ’la 0-0, ikinci maçta Bingöl’ü 3-1 ve üçüncü maçta da Þýrnak’ý 31 yenerek namaðlup olarak bölge þampiyonu oldu. Hedefimiz 14-17 Mayýs tarihlerinde yapýlacak olan Türkiye yarý finallerinde de ayný baþarýyý gösterip Türkiye finallerine katýlmaktýr.” » (AA)

Emniyet kemerinin önemi uygulamalý olarak anlatýldý

Þenköy’de kutlu doðum coþkusu

idyat’ta faaliyet yürüten Peygamber Sevdalýlarý Platformu üyesi Midyat Azim Der tarafýndan Þenköy Mahallesi Ulu Camii Meydanýnda Peygamberimizin kutlu doðumu

münasebetiyle ‘Yürüyen Kuran Hazreti Muhammed’ konulu program düzenlendi. Sunuculuðunu Ali Duran'ýn yaptýðý program, Kasým Aytimur Hocanýn Kur'an tilavetiyle baþladý. Arapça mevlidin okunduðu etkinlik, Özlem Ajans sanatçýlarýnýn ve Botan Kýz Ýlahi Grubunun okuduðu ilahilerle devam etti. Etkinlikte Ýsmail Çevik Hoca Hazreti Peygamberi anlatan Arapça ve Türkçe bir konuþma yaptý. Hz Muhammed'den (sav) önce Mekke'de insanlarýn bulunduðu durumu anlatan Çelik, "Hazreti Muhammed'e (sav) peygamberlik geldiði dönemde insanlar, bir cahillik, acýmasýzlýk içerisinde idi. Hazreti peygamber o insanlardan Hazreti Ebubekir,

Hazreti Ömer, Hazreti Ali ve Hazreti Osman gibi þahsiyetler çýkardý. Bakýn þimdi biz bu insanlarýn isimleri anýlýnca Radiallahuanhum diyoruz. Çünkü Allah onlardan razý oldu. Allah onlarý hayatta iken cennetle müjdeledi. Öyle insanlar ki bir ayet, bir emir, bir yasak geldiðinde duyduk ve itaat ettik derlerdi. Hazreti Peygambere kadýnlara tesettürü emreden ayet indiðinde artýk peygamber þehrinin sokaklarýnda açýk kadýn göremezdiniz. Kendilerine gelen emirleri anýnda hayata geçiriyorlardý. Þimdi dikkat edin, onlara gelen hidayetin kaynaðý Kur'an bizim aramýzda, bizim elimizde. Dolayýsýyla bizler de onlarýn yaþadýðý gibi yaþamak durumundayýz. Bu Kur'an evin yüksek yerlerine asýlmak için indirilmedi. Kendisiyle amel edilmesi için indirilmiþtir. Eðer bizler de dünyada iken bu Kuran'ýn emir ve yasaklarýný hayatýmýza tatbik edersek biz de cennetle müjdeleniriz, inþallah." dedi. Etkinlik boyunca halk salâvatlar çekerek, tekbirler getirdi. Okunan ilahilere eþlik etti. Etkinlik daha sonra Azim Der Çocuk Ýlahi Gurubunun seslendirdiði ilahiler ile devam etti ve Ýsa Altunkaynak Hocanýn okuduðu dua ile nihayete erdi. » Ýsmail Erkar

ardin Ýl Emniyet Müdürlüðü, simülatör aracýyla vatandaþlara emniyet kemeri takmanýn önemini anlattý. Karayollarý Haftasý münasebetiyle Ýzmir’den özel olarak getiren simülatör aracýna bindirilen vatandaþlar, 15 kilometrelik bir hýzla aracýn kaza yapmasý halinde aracýn içinde neler yaþanacaðý hakkýnda bilgi sahibi oldular. Ýzmir Otomobil Kulübü Baþkaný ve Güvenli Sürüþ Eðitmeni Erol Hülagü, Türkiye’nin ilk emniyet kemeri simülatörünün özel olarak Mardin’e getirdiðini ve “Trafik Haftasý” boyunca

sürücülerin hizmetine sunulacaðýný söyledi. Ünaygül, “Ne kadar çok insana ulaþýrsak o kadar iyi olacaktýr. Þehrin çeþitli noktalarýnda bu eðitimi vereceðiz. Sürücüler ve vatandaþlar gelip 15 kilometrelik bir hýzla kaza yapan aracýn ne hale geldiðini görsünler. Uygulama yapan sürücülerin emniyet kemerinin ne kadar önemli olduðunu fark ediyor. Bunun bir diðer amacý Cumhurbaþkaný’nýn ‘Trafikte 10 bin hayat projesi’ var. Türkiye’de her yýl 10 bin kiþi hayatýný kaybediyor. Bu 10 bin kiþiden birini bile kurtarsak kardýr diye düþünüyoruz.” diye konuþtu. » M. Sait Çakar

Vali Cengiz'in Hýdýrellez Bayramý Mesajý

ardin Valisi Dr.Ahmet Cengiz Hýdrellez Bayramý münasebetiyle bir kutlama mesajý yayýnladý. Vali Cengiz kutlama mesajýnda þunlarý söyledi, “Kültürümüzde dini ve milli günlerle birlikte insan yaþamýnýn bir parçasý ve doða hareketlerinin habercisi olarak Hýdrellez Bayramý önemli bir yere sahiptir. Bugün evrensel bir nitelik kazanmýþ olan Hýdrellez Bayramý tarih boyunca doðayla iç içe yaþam sürdüren

toplumumuzun sahip olduðu ve nesilden nesile aktarmayý baþardýðý bir kültürel zenginliðimiz olmuþtur. Ülkemizin dört tarafýnda coþkuyla kutlanan Hýdrellez Bayramý, hoþgörüyü, yardýmlaþmayý, dostluðu ve kardeþliði pekiþtiren, doða sevgisini bizlere hatýrlatan güzide günlerimizden birisidir. Bu duygu ve düþüncelerle Mardin’li hemþerilerimizin Hýdrellez Bayramýný kutlar, toplum olarak saðlýk, mutluluk ve huzur dolu yarýnlar dilerim.” » M. Sait Çakar