8 Eylül 2012 Cumartesi Gazete Sayfaları by Mardin İletişim Gazetesi

Üniversite Rektörlüðü'ne yeniden Prof. Dr. Omay atandý Sedat Aslanaçier

ükseköðretim Kurulu (YÖK)'nun önerdiði adaylar arasýndan Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan yapýlan rektör atamalarýnda, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof. Dr. Serdar Bedii Omay seçildi. Kurucu rektör olarak geldiði günden beri, Mardin’in tanýtýmý ve akademik alanlarda yaptýðý önemli hizmetleriyle adýndan söz ettiren Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ýn, Artuklu Üniversitesi rektörü olarak

GÜNLÜK BAÐIMSIZ GAZETE

8 Eylül 2012 Cumartesi

yeniden atanmasý, üniversite çalýþanlarý, öðrenciler ve Mardin sivil toplum kuruluþlarý arasýnda büyük bir sevinçle karþýlandý. Rektörlük binasý önünde idari ve akademik personel tarafýndan coþkuyla karþýlanan Prof. Omay, bundan sonraki dönemlerde üniversiteye ve bu þehre, hak ettiði itibarý kazandýrmak için daha özverili þekilde mücadelesini sürdürmeye devam edeceðini ifade etti. Yükseköðretim Kurulu (YÖK) kararýyla 3 aday arasýndan, atamasý Cumhurbaþkaný Abdullah Gül

Yýl: 9 Sayý 2440 Fiyatý :25 Kr

tarafýndan onaylanan Omay, medeniyetler havzasýnda bulunan bir þehrin üniversitesi olduklarý þuuruyla her zaman hareket ettiklerini belirterek, “Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn ve yüzyýllarca ilim ve irfanýn baþkentliðini yapmýþ bu güzel þehrin teveccühüne mazhar olmaktan dolayý müteþekkirim.” dedi. Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, konuyla ilgili açýklamasýnda, bilgi ve hikmetin ortaya çýktýðý bir þehirde kurulan üniversitenin geliþiminde toplumun bütün kesimleriyle geçmiþte olduðu gibi gelecekte de ahenkli ve uyumlu bir çalýþma için de olacaðýný vurguladý.

Rektör Omay, þöyle dedi: “Ýlim ve Ýrfanýn doðduðu bir coðrafyada emin adýmlarla iddialý ilerleyen üniversite olmak için þu ana kadar gösterdiðimiz gayretlerde sivil toplum kuruluþlarýnýn, yerel basýnýn, akademisyen ve idari kadronun, öðrencilerin, hayýrsever iþ adamlarý ve yerel vakýflarýn destekleri her zaman olmuþtur. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde eðitim gören bütün öðrencilerimizin, bu þehre hak ettiði itibarý kazandýrmalarý için çaðdaþ donanýmlý ve özgüvene sahip bireyler olarak yetiþmelerini saðlamak, her zaman önceliklerimiz arasýnda yer alacaktýr.”

Afgan aileler destek bekliyor 23 kiþilik 3 Afganlý aile Türkiye'ye sýðýndý. Ýran üzerinden mayýnlý arazileri geçerek, Türkiye'ye sýðýna n Afganlý aileler Van polisi tarafýndan kendilerine verilen bir yýllýk sýðýnma hakký ardýndan Mardin'e yerleþmeye karar verdiler. M. Sait Çakar

TÞOF'tan T servis þoförlerine uyarý: Kurallara uyun

Trafik T kazalarýnda temmuz ayýnda 319 kiþi hayatýný kaybetti

yerleþmeye karar verdiler. Ýki gündür parklarda yaþam mücadelesi veren Afganlý aileler kendilerine uzanacak yardým elini bekliyor. Çoluk çocuk Mardin valiliði arkasýnda bulunan parkta aðaçlar altýnda konaklayan Afganistan'lý Muhammed Asýf Hasanzade eþi ve 7 çocuðu ile birlikte yaþam mücadelesi veriyor. Sayfa 2’de

Diyanet Ýþleri Baþkaný Görmez: Ýslam Medeniyeti'nde çatýþma çýkarmak istiyorlar

ürkiye trafik terörüyle baþ edemiyor. Emniyetin verilerine göre temmuz ayýndaki trafik kazalarýnda 319 kiþi hayatýný kaybetti.

Sayfa 3’te

iyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, geçmiþte medeniyetler çatýþmasý üzerinden Ýslam ve Batý Medeniyeti'ni karþý karþýya getirmek isteyenlerin, bugün Ýslam Medeniyeti içinde çatýþma

çýkarmaya çalýþtýklarýný söyledi. Türk Diyanet Vakfý Ýslam Araþtýrmalarý Merkezi (ÝSAM) ve Marmara Üniversitesi tarafýndan ortaklaþa düzenlenen ‘Arap Uyanýþý ve Ortadoðu’da Barýþ: Müslüman ve Hristiyan Perspektifler’ konulu konferansýn açýlýþý Sayfa 3’te yapýldý.

Midyat’ta yüksek okula 210 öðrenci kaydoldu Ali Edis SYM’nin tercih sonuçlarýna göre, Mardin Artuklu Üniversite’ne baðlý Midyat Meslek Yüksek Okulu (MMYO)'na 2012-2013 öðretim yýlýnda bütün programlarda kontenjanlar doldu. Bu yýl 210 öðrenci Midyat MYO’nu tercih etti. Öðrencilerin büyük ilgi gösterdiðini vurgulayan Midyat MYO Müdür Yardýmcýsý Ömer Türk, “2012-2013 eðitim öðretim yýlý için bütün hazýrlýklarýmýzý tamamladýk. Yeni açýlan Elektronik-Haberleþme Teknolojileri Bölümü'ne de 30 öðrenci kaydoldu. Bu yýl 4 örgün, 3 ikinci öðretim olmak üzere, bütün programlarýmýzýn kontenjanlarý dolmuþ durumda.” diye konuþtu. Bilgisayar, Elektrik, Çocuk Geliþimi bölümlerinin bulunduðu yüksek okulda Elektronik-Haberleþme Teknolojisi Bölümü'nün bu yýl açýlmasýyla mevcut öðrenci sayýsý 450'den fazla olduðu belirtildi. Çocuk Geliþim Bölümü'ne kayýt yaptýrdýðýný belirten Tuba Acar, okulu beðendiðini belirtirken, heyecanlý olduðunu söyledi.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Afgan aileler destek bekliyor Selçuklular bu festivalde Midyat kültürüyle tanýþtý Ali Edis

4 M. Sait Çakar

aliban zulmünden kaçan 23 kiþilik 3 Afganlý aile Türkiye'ye sýðýndý. Ýran üzerinden mayýnlý arazileri geçerek, Türkiye'ye sýðýna n Afganlý aileler Van polisi tarafýndan kendilerine verilen bir yýllýk sýðýnma hakký ardýndan Mardin'e yerleþmeye karar verdiler. Ýki gündür parklarda yaþam mücadelesi veren Afganlý aileler kendilerine uzanacak yardým elini bekliyor. Çoluk çocuk Mardin valiliði arkasýnda bulunan parkta

aðaçlar altýnda konaklayan Afganistan'lý Muhammed Asýf Hasanzade eþi ve 7 çocuðu ile birlikte yaþam mücadelesi veriyor. Afgan -Rus savaþýnda gözlerini kaybeden Hasanzade þimdi de Taliban'ýn zulmünden kaçarak Türkiye'ye sýðýnmak zorunda kaldýklarýný belirtti. Taliban iki oðlunu intihar eylemlerinde kullanmak için sitedi 12 yýl Pakistan 16 yýl da Ýran'da mülteci kamplarýnda yaþadýðýný belirten Afganistan'lý

Muhammed Asýf Hasanzade eþi ve 7 oðlu ile birlikte 16 yýldýr kaldýðý mülteci kampýnda Ýran tarafýndan sýnýr dýþý edildiðini söyledi. Afganistan'da bir yýl kadar yaþadýklarýný belirten Hasanzade, Burada kan davalýlarý ve Taliban ile birlikte hareket eden Hezb-i Ýslami örgütü kendisinden 100 bin dolar para istedi. Parayý ödemeyeceðini söylediðim de , Hezb-i Ýslami örgütü bu sefer benden intihar eylemlerinde kullanýlmak üzere iki oðlumu istedi. Parayý verecek gücüm ve çocuklarýmýn hayatýndan endiþe ettiðim için kaçmaya karar verdim. Bana verdikleri teblið yanýmda hala duruyor. Kaçmasaydýk iki oðlum þu anda intihar bombacýsý olacaktý. Ailem ile birlikte Ýran üzerinden Türkiye'ye giriþ yaptýk. Van'da polise sýðýndýk. Burada bir yýl sýðýnma hakký aldýktan sonra polis bizi Mardin'e gönderdi. Ýki gündür parklarda yaþýyoruz. Periþan durumdayýz. Çocuklarýmýzýn eðitim durumunu düþünüyorum. Onlarýn okumalarýný istiyorum.”dedi

Çocuklarýnýn eðitimi için Türkiye'ye kaçtýlar

Afganistan'da Taliban zulmünden kaçan bir diðer Afganlý Fazýl Ahmet Kulibek ise , çocuklarýnýn eðitimini saðlamak için bir aydýr yollarda mayýnlý tarlalarý geçerek Türkiye'ye ulaþtýklarýný anlattý. Taliban'ýn çocuklarýný intihar eylemlerinde kullanmak için kendilerinden zorla almaya çalýþtýðýný belirten Kulibek” Afganistan'da sürekli bombalar, intihar eylemleri oluyor. Çocuklarýmýz okula gidemiyor. Okullar sürekli kapalýydý. Taliban gençlerimizi alýyor götürüyor. Medreseye Birçok yakýnýmý kaybettim. Okul çaðýnda 3 tane çocuðum var. Bizim dinimiz topraðýmýz bir. Özbek asýllýyýz. Biz Türkiye'den baþka yere de gitmek istemiyoruz. Burada sadece çocuklarýmýzýn eðitim görmesini istiyoruz. Þu anda parklarda yaþýyoruz. Baþýmýzý sokacak bir yer arýyoruz.” Kaynanasý, eþi ve 3 çocuðu ile Mardin'e gelen Özbek asýllý Metin Kadiri 'de, Kulibek ailesi ile Van'da karþýlaþtýklarýný, ayný kaderi paylaþtýklarýný, Ýslam ülkesi Türkiye den destek beklediklerini kaydetti.

Midyat'ta kan baðýþý kampanyasý

Nusaybin Belediyespor sahaya indi

Molla Yusuf Zengin hakkýn rahmetine kavuþtu Ýsmail Erkar

eçirdiði kalp krizi sonrasý vefat eden bölgemizin tanýnmýþ âlimlerinden Mola Yusuf Zengin, son yolculuðuna uðurlandý. Ailesi ve sevenleri tarafýndan Diyarbakýr Dicle Týp Fakültesi`nden alýnan Zengin'in naaþý, Mardin`in Nusaybin ilçesine getirildi.

Ýlçe giriþinde karþýlanan cenaze konvoyu, Molla Osman Camisinde getirildi. Molla Enver Kýlýçaslan tarafýndan kýlýnan cenaze namazýnýn ardýndan Zengin'in naaþý Hacýlar mezarlýðýna götürülerek defin edildi. Zengin'in taziyesi, ailesi tarafýndan Þirin Bulvarýna kurulan taziye çadýrýnda kabul ediliyor.

4.Selçuk Efes Festivali kapsamýnda kardeþ þehir iliþkilerini güçlendirmek adýna Selçuk Belediyesi'nin davetini kabul eden ve festivalde yerlerini alan Midyat Belediyesi, kendi yörelerine özgün yemek çeþitlerini 7-8 Eylül Selçuklularla buluþtudu. Bu yýl çok kültürlülüðün ön plana çýktýðý 44. Selçuk Efes festivali birçok kardeþ ilçelere ev sahipliði yapýyor. Mardin’in Midyat Belediyesi festivalde yöreye has taký ve yiyecek çeþitlerini tanýtan stant açtý. Kardeþ þehir iliþkilerini güçlendirmek adýna Selçuk belediyesinin davetini kabul ederek Selçuk ilçesine geldiklerini ve tarihi ören yerleriyle ünlü olan bu ilçede bulunmaktan dolayý son derece mutlu olduklarýný ifade eden Midyat Belediyesi Ýnsan Kaynaklarý Müdürü Þehmuz Gümüþ, stantta Midyat özel þaraplarý, acur turþusu, kuru üzüm, karpuz çekirdeði ve leblebi çerez çeþitlerini standý ziyaret edenlere ikram ettiklerini, ayrýca yemek çeþitlerinden kaburga, içli köfte ve þan böreðini de 7-8 Eylül tarihlerinde Selçuklularla paylaþacaklarýný ifade etti. Telkari Gümüþ çeþitlerinin de tanýtýmýný yaptýklarýný hatýrlatan Þehmuz Gümüþ, Mardin Midyat’ýn özel gümüþ gerdanlýðý, kemer, isimlik, özel yüzük ve saat çeþitleri, anahtarlýk, tespih vb. taký çeþitlerinin de stantta yer aldýðýný duyurdu. Kendisiyle birlikte Midyat belediyesi Zabýta Amiri M.Zeki Yeþilmen, stant sorumlusu Abdullah Yenigün, Gümüþ sorumlusu Murat Ceylan, organizasyon sorumlusu Zeyni Seven ve özel Gümüþ Taþ iþleme ustasý Ýbrahim Alkan ile birlikte 44.Selçuk Efes festivaline katýldýklarýný Midyat Belediyesi Ýnsan Kaynaklarý Müdürü Þehmuz Gümüþ, tüm Selçuk halkýný Midyat standýna davet etti. Gümüþ, ayrýca kendilerine ev sahipliði yapan Selçuk Belediyesine de teþekkür etti. Öte yandan CHP Ýzmir Milletvekili Musa çam, Midyat standýný ziyaret ederek; Midyat’a özel yiyecek çeþitlerinin tadýna baktý. Midyat’tan gelen gurup üyeleri ile sohbet eden Çam, Midyatlýlarla tanýþmaktan dolayý mutluluk duyduðunu ifade etti.

Sedat Aslanaçier

idyat ilçesinde, kan baðýþý kampanyasý düzenlendi.

Diyarbakýr Kýzýlay Kan Baðýþý Merkezi tarafýndan, Gümüþçüler Çarþýsý'nda baþlatýlan kampanyaya vatandaþlar büyük ilgi gösterdi. Midyat Kýzýlay Derneði Baþkaný Murat Aykat, gazetecilere yaptýðý açýklamada, Ramazan ayý nedeniyle hedeflenen kan miktarýnýn toplanamadýðýný belirtti. Kan baðýþý kampanyalarýný çok önemsediklerini aktaran Aykat, "Birbirimize ihtiyacýmýz olduðunu unutmayalým. Allah kimseyi kana muhtaç etmesin. Ancak kana her zaman ihtiyaç duyulduðunu da bilelim. Destek verenlere teþekkür ediyorum" dedi. Doktor Adnan Küçük de kan baðýþýnýn hayat kurtardýðýný kaydederek, þunlarý söyledi: "Ýnsanýn baþýna ne zaman, ne geleceði belli olmuyor. Kazalarda, depremlerde, felaketlerde ya da ameliyatlarda büyük oranda kan

gerekebiliyor. Bazen bir günde 50 ünite kana ihtiyaç duyulabiliyor. Bazen 1 tek ünite kan, 3 insanýn hayatýný kurtarabiliyor. Ýnsanlarýmýzý, kan verme konusunda daha duyarlý olmaya çaðýrýyoruz. Vatandaþlarýmýz kan verme konusunda çekinceli davranmamalý. Kendi saðlýklarý açýsýndan da çok önemli. 18 yaþýný doldurmuþ herkes, kan baðýþýnda bulunabilir. Kan veren kiþilerin, en az 50 kilo olmalarýný göz önünde bulunduruyoruz. Bazen boy ve kilo oranýný dikkate alýyoruz. Erkekler 3 ayda, kadýnlar ise 4 ayda bir kan verebilir.”

Ýsmail Erkar

ürkiye Futbol Federasyonu (TFF) Mardin Amatör Liginde mücadele eden Nusaybin Belediye Spor 2012 - 2013 sezonu için hazýrlýklarýna baþladý. Kros çalýþmalarýndan sonra Nusaybin Þehir Stadyumunda top baþý yapan Belediyesporun antrenmanýný Klüp baþkaný Mehmet Selim Akýncý da izledi. Geçtiðimiz sezon iyi bir form grafiði yakaladýklarýný ve Bölgesel Amatör Ligi (BAL) Play Off maçlarýna kaldýklarýný kaydeden Akýncý; "Play Off'larda son maçlarda yaþadýðýmýz þansýzlýklar nedeniyel BAL ligine yükselme þansýmýzý kaybettik. Bu yýl geçen sezonki baþarýmýzý sürdürerek Nusaybin'i bir üst ligde temsil etmek istiyoruz." þeklinde konuþtu. Yeþil - Sarý ekip daha sonra Teknik Direktör Edip Çetik gözetiminde açma germe, topa hakimiyet ve çift kale maç çalýþmasý yaptý. Sezon açýlýþý nedeniyle Cüney Usta Kadayýf ve Künefe Salonu oyunculara çeþitli ikramlarda bulundu.

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

8 Eylül 2012 Cumartesi

Diyanet Ýþleri Baþkaný Görmez: Ýslam Medeniyeti'nde çatýþma çýkarmak istiyorlar Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, geçmiþte medeniyetler çatýþmasý üzerinden Ýslam ve Batý Medeniyeti'ni karþý karþýya getirmek isteyenlerin, bugün Ýslam Medeniyeti içinde çatýþma çýkarmaya çalýþtýklarýný söyledi.

ürk Diyanet Vakfý Ýslam Araþtýrmalarý Merkezi (ÝSAM) ve Marmara Üniversitesi tarafýndan ortaklaþa düzenlenen ‘Arap Uyanýþý ve Ortadoðu’da Barýþ: Müslüman ve Hristiyan Perspektifler’ konulu konferansýn açýlýþý yapýldý. Açýlýþa Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn yaný sýra Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, ÝSAM Baþkaný Prof. Dr. M. Akif Aydýn, Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, Mýsýr Baþmüftüsü Þeyh Ali Cuma, Küdüs Rum Ortodoks Patriði III. Theofilos, Kataib Partisi Lideri Lübnan Eski Cumhurbaþkaný Emen Cemayel ve çok sayýda davetli katýldý. Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, konuþmasýna Kur’an-ý Kerim, Ýncil ve Tevrat’tan bazý kýsýmlar okuyarak baþladý. Mehmet Görmez, yapýlan toplantýnýn daha önce alýþýk olunan birbirlerini tanýmak ve güzel temennilerde bulunmak için bir araya gelinin diyalog toplantýlarýndan birisi olmadýðýný ifade etti. Toplantýnýn ilahiyat üzerine önemli dini figürler üzerinden, rahat koltuklardan yapýlan felsefi ve teolojik tartýþmalar yapýlan toplantýlardan olmadýðýný vurgulayan Görmez, “Burada, sadece bizim dinlerimizi deðil ama bütün dinleri doðrudan, özünden ilgilendiren bir konu için hak ve hukukun, adaletin ikame edilmesi ve yüceltilmesi için birbirimiz için daha güvenli hayat alanlarý oluþturmak için toplanmýþ olursak, anlamlý bir toplantý yapmýþ olacaðýz. Yine bölgemizin, toplum ve cemaatlerimizin zor günler geçirdiði þu günlerde onlarýn gerçek sorunlarýyla yüz yüze gelmek için toplanmýþ olursak, bölgemize bir katký saðlamýþ olacaðýz.” dedi. Geçmiþten bu güne kadar ayný medeniyet havzasýnda var olmuþ topluluklarýn mensuplarý olduklarýný ifade eden Görmez, modern zamanlara kadar barýþ içinde yaþayan bu coðrafyanýn, farklý dinlerin bir arada huzur içinde yaþadýðý bir darül’selam yani barýþýn yurdu olduðunu ifade etti. “Hiç þüphesiz bizim zihinsel algýmýza göre Ýslam Medeniyeti'nin inþasý sadece Müslümanlarýn beþeri tecrübesini yansýtmaz. Bu tecrübe, bu

coðrafyadaki dini, mezhebi ve etnik tüm unsurlarýn birlikteliklerinin sonucudur.” diyen Görmez, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Bu bölgede çok farklý tezahür eden dini ve mezhebi unsurlar modern zamanlara kadar asla kitlesel bir çatýþmanýn ve birbirini ötekileþtirmenin konusu olmadýðý gibi, medeniyetin inþasý için dayanýþma içinde olmuþlardýr. Bugün, biz toplum önderlerine, din adamlarýna, aydýnlara ve siyasetçilere düþen görev entelektüel anlamda dün var olan bu birlikteliðin hikmetini bugüne neden taþýyamadýðýmýzý aramak olmalýdýr.” þeklinde konuþtu. Geçmiþin huzur ve hikmetini yitiren medeniyet havzasýnýn mirasçýlarý olarak, her yeni gün siyasal karmaþa ve toplumsal kargaþanýn getirdiði sahnelere þahit olmak zorunda olduklarýný aktaran Görmez, “Bunda alimlerimizin, din adamlarýmýzýn ve dini kurumlarýmýzýn tarihin akýþýna katký yapmak yerine, sadece tarihe tanýklýk ederek olanlar karþýsýnda seyirci kalmalarýnýn payý yok mudur?” diye sordu. Sovyet Rusya’nýn yýkýlmasýyla kutuplaþma arayýþýnýn medeniyetler çatýþmasý üzerine inþaa edilmeye çalýþýldýðýný ve batý ile Ýslam medeniyetinin karþýya getirilmeye çalýþýldýðýný kaydeden Görmez, bu çatýþma senaryolarýnýn ferasetli duruþlar sayesinde baþarýlý olamadýðýný belirtti. Ýslamafobiyanýn bu çerçevede batýda çatýþma alaný için kullanýlmaya çalýþýldýðýný bildiren Görmez, en büyük temennilerinin ise Müslümanlarýn bu tuzaða düþmemesi olduðunu belirtti. Ýslam Medeniyeti havzasýnda bulunun unsurlar arasýnda yeni bir fitne ateþi yakýlarak medeniyet içi çatýþma istendiðini bildiren Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Müslüman coðrafyasýnda dine, mezhebe ve etnisiteye dayalý farklýlýklar derinleþtirilmekte ve çatýþmalar körüklenmektedir. Bir taraftan kan ve gözyaþý akarken, diðer taraftan barutun kokusu bu coðrafyada yaþayan bütün farklýlýklarý korkuya sevk etmektedir. Umuyor ve diliyorum ki bu medeniyet havzasýnýn tüm unsurlarý bir taraftan yitirdikleri

hikmeti bulma çabasýný gösterirken, diðer taraftan basiretleriyle bu fitne ateþini söndüreceklerdir.” þeklinde konuþtu. Ýslam Medeniyet havzasý altýndaki doðal zenginliklere göz dikerek ayrýlýklarý kaþýyan aktörlerin var olduðuna iþaret eden Görmez sözlerine þöyle devam etti: “ Bu topraklarýn üzerinde var olan dini, mezhebi ve etnik farklýlýklarýn varlýðý, bu topraklarý bereketli kýlmaktadýr. Farklýlýklarý rahmet olarak gören bir anlayýþýn mensubu olanlarýn kendilerini bu rahmetten yoksun býrakmalarý söz konusu olamaz. Bütün ilahi dinlere göre mazlumun da dinine bakýlmaz, zalimin de dinine bakýlmaz. Her nerede olursa olsun mazlum ve maðdura dini ve mezhebi sorulmaksýzýn kucak açýlýr. Ve her kim olursa olsun dinine bakýlmaksýzýn zalime karþý olmak vicdan ahlakýnýn gereðidir. Zulme, sömürüye, iþgale, savaþa, baskýya, menfaate, korsanlýða, silaha ve güce dayalý egemen uygarlýktan kurtularak adalete, dayanýþmaya, baðýmsýzlýða, barýþa, özgürlüðe, dostluða, bilgeliðe, hukuka ve ahlaka dayalý evrensel deðerlerin medeniyetini oluþturma gayesi insanlýðýn vecibesi olmalýdýr.” Dini kurumlar ve din adamlarýnýn son yüzyýllarda

sekülerizmin etkin gücü ile zayýfladýðýný belirten Görmez, siyasetin dini kurumlarýn ve toplumlarýn güç kaygýsýnýn bir aracý olarak görmekten geri durmadýðýný belirtti. Görmez, din adamlarý olarak dinlerin gücünü siyasetin yanlýþ emellerine vermemeleri gerektiði uyarýsýnda bulundu. Görmez þunlarý söyledi: “Bizler buradan dünyaya seslenmeli ve demeliyiz ki; ‘Hiçbir siyasi mühendislik çalýþmalarý tarih boyunca yaþadýðýmýz beraberliðimize halel getiremez. Bu birlikteliðimizi bozma çabasý üzerine yapýlacak her türlü giriþimler ve oluþumlarýn bizlerden destek almasý mümkün olmayacaðý gibi bütün bunlar kadim dini geleneklerimiz tarafýndan etkisiz hale getirilecektir.’ Bizler insanlýðýn vicdanýna seslenmeli ve demeliyiz ki; ‘Bir tarafta çýlgýnca aþýrý tüketimin, israfýn, hýzýn ve hazzýn yaþandýðý mutlu azýnlýðýn oluþturduðu dünya, diðer tarafta açlýk sýnýrýnýn, sokaða terk edilmiþliðin, zulüm karþýsýnda yurtlarýný terk edenlerin ve gelecek endiþesi taþýyan ve bütünüyle çaresizliði yaþayan kimsesiz ve sessiz çoðunluðun oluþturduðu bir dünya var ise insanlýðýn vicdaný nerededir? Kuran’ýn ifadesiyle ‘feeyne tezhebün’ demeli ve bu gidiþata karþý dur demek için, durup düþünmeliyiz.” (CÝHAN)

öðrenim gördükleri okul müdürlüðüne ulaþtýracak. En az 10 öðrencinin ayný dersi seçmesi durumunda grup oluþturulacak. Dilekçeler okul yönetimlerine

ulaþtýktan sonra 13–14 Eylül tarihlerinde e-okul/kurum iþlemleri/ders iþlemleri/seçmeli ders belirleme ekranýndan seçilen dersler okul yönetimi tarafýndan ayrý ayrý iþaretlenecek. (CÝHAN)

Öðrenciler, seçmeli derslerini tanýtým videolarýný izleyerek seçecek

illi Eðitim Bakanlýðý, 10–12 Eylül tarihlerinde seçmeli derslerini belirleyerek okullarýna bildirecek öðrenciler için hazýrladýðý tanýtým videolarýný internet sitesinde yayýnladý. Milli Eðitim Bakanlýðý, 2012–2013 eðitim öðretim yýlýnda uygulanmaya baþlanacak seçmeli dersleri tanýtan videolarý internet sitesinde eriþime açtý. Milli Eðitim Bakaný Ömer Dinçer, geçen ay yayýnladýðý ‘Seçmeli Dersler’ konulu genelgede derslerin tanýtýmlarýnýn 3 Eylül tarihinden itibaren yayýnlanacaðýný açýklamýþtý. Derslerin tanýtým videolarý, gecikmeli olarak dün akþam saatlerinde Bakanlýðýn internet sitesinde yayýnlanmaya baþladý. Seçmeli ders tanýtým videolarýnda Milli Eðitim Bakaný Ömer Dinçer’in öðrenci ve velilere yönelik mesajýna da yer verildi. Bu yýldan itibaren 5. sýnýf öðrencilerinin derslerine alan öðretmenlerinin girmeye baþlayacaðýný hatýrlatan Dinçer, seçmeli ders sayýsýnýn da arttýrýldýðýna dikkat çekti. Dinçer, seçilebilecek derslerin neler olduðu, bu derslerin özellikleri ve kazandýrdýklarýný içeren videolar hazýrladýklarýný aktardý. Bu yýl seçilen bir dersin bundan sonra da seçilmek

zorunda olmadýðýný, seçilmeyen bir dersin ise sonraki yýllarda da seçilebileceðini kaydeden Dinçer; özgür ve esnek yapýda bir sistemi getirmeye çalýþtýklarýný aktardý. Bakanlýðýn www.meb.gov.tr internet adresinde 'Kur’an-ý Kerim, Hz. Muhammed(sav)’in Hayatý, Temel Dini Bilgiler, Okuma Becerisi, Yazarlýk ve Yazma Becerileri, Yabancý Dil, Bilim Uygulamalarý, Matematik Uygulamalarý, Biliþim Teknolojileri ve Yazýlým, Görsel Sanatlar, Müzik, Spor ve Fiziki Etkinlikler, Drama, Zekâ Oyunlarý' derslerinin tanýtýmlarý yer alýyor. Ortaokullarda kayýtlý 5. sýnýf öðrencileri, bu derslerin tanýtýmlarýný 10 Eylül tarihine kadar inceleyerek hangi dersleri seçeceklerine karar verecek. Öðrenciler yazýlý müracaatlarýný 10–12 Eylül tarihleri arasýnda öðrenim göreceði ortaokul veya imam hatip ortaokulu müdürlüðüne ulaþtýracak. Ortaokul ve imam hatip ortaokullarýnýn 5. sýnýflarýnda seçmeli derslerde ayný öðretim programlarý uygulanacak. Haftalýk ders saati sayýsýna göre ortaokullarda 8 saat, imam hatip ortaokullarýnda ise 4 saat seçmeli ders seçilecek. Ortaöðretim kurumlarý 9. sýnýf öðrencileri de seçmeli derslerle ilgili yazýlý müracaatlarýný 10–12 Eylül tarihleri arasýnda

TÞOF'tan servis þoförlerine uyarý: Kurallara uyun

ürkiye Þoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TÞOF) Baþkaný Fevzi Apaydýn, okul öncesi, Ýlköðretim, ortaöðretim ve liselerin 2012-2013 eðitim ve öðretim yýlýna baþlamasý sebebiyle tüm servis þoförlerini uyardý. Þoför odalarýna ayrý ayrý genelge göndererek servis araç þoförlerini yeni kurallar konusunda bilgilendiren Apaydýn, kurallara harfiyen uyulmasýný istedi. Genelgede tüm sürücülerin kurallara harfiyen uymasýný isteyen TÞOF Baþkaný Apaydýn, “Ailelerin mutluluk kaynaðý ve ülkemizin geleceðinin garantisi olan çocuklarý, evlerinden okullarýna, okullarýndan evlerine taþýmakla görevli ve sorumlu olan siz þoför meslektaþlarýmýn dikkatlerinizi bir kez daha çekmek istiyorum. Unutmayýnýz ki, sizlerin kýlýk kýyafetleriniz, hal ve hareketleriniz, konuþmalarýnýz, araç kullanma ve trafik kurallarýna uyma alýþkanlýklarýnýz, çocuklar tarafýndan dikkatle izlenmekte ve örnek teþkil etmektedir. Yani sizler, çocuklarý okullarýna ve evlerine güvenli þekilde götürüp getirmekle sorumlu olduðunuz kadar onlara her bakýmdan iyi örnek de olmak zorundasýnýz.” dedi. Okul Servis Araçlarý Hizmet Yönetmeliðinin sürücüler için öngördüðü þoförlük yapma þartlarýný bir kez daha hatýrlatan Apaydýn, kurallarý þöyle sýraladý: “Otobüs türü servis aracý kullanacak þoförlerin en az üç yýllýk E sýnýfý sürücü belgesine, minibüs türü servis aracý kullanacak þoförlerin ise en az 5 yýllýk B sýnýfý sürücü belgesine sahip olmalarý gerekmektedir. En önemlisi bu araçlarda þoförlük yapanlarýn son 5 yýl içerisinde, bilinçli taksirli olarak ölümlü trafik kazalarýna karýþmamýþ ve alkollü olarak araç kullanma ve hýz kurallarýný ihlal nedeniyle, sürücü belgelerinin birden fazla geri alýnmamýþ olmasýnýn yaný sýra Mesleki Yeterlilik Belgesine (SRC) sahip olmalarý gerekmektedir.” Servis aracý sahibinin, 22 yaþýnda en az lise mezunu bir kiþiyi rehber personel olarak araçta görevlendirmesi gerektiðinin altýný da çizen Apaydýn, “Okul servis araçlarýnýn arkasýndaki Sarý-Siyah Kuþak’ýn ve öðrenci indirip bindirirken yakýlacak 'DUR' ýþýðýnýn standartlara uygun olarak çalýþýr durumda bulundurulmasý gerekmektedir. Bununla birlikte, öðrencilerin kolayca yetiþebileceði camlarýn ve pencerelerin sabit olmasý þart. Okul Servis Araçlarýnda, kapýlarýn þoför tarafýndan açýlýp kapatýlacaðý þekilde otomatik veya mekanik sistemde olmasý, kapýlarýn açýk veya kapalý olduðunu gösteren iþaret bulunmalý. En önemlisi bu servis araçlarýnýn yýllýk periyodik muayenelerinin yanýnda, her 6 ayda bir bakým ve onarýmlarýnýn yapýlmasý mecburiyeti olmakla birlikte bu araçlarýn 12 yaþýndan daha yaþlý olmamalý. Her öðrenci için bir Emniyet Kemeri bulundurulmalý ve rehber personel öðrencilere emniyet kemerlerini baðlamalarý konusunda yardýmcý olmalýdýr. Öðrencilere iyi örnek olma bakýmýndan ise Öðrenci taþýma sýrasýnda, görüntü ve müzik sistemleri kullanýlmayacak. Þoförler her ihtimale karþý kaza halinde ilk yardým tekniklerini uygulamasý gerektiðinden ilkyardým eðitimi almalarý gerekmektedir.” diye konuþtu. (CÝHAN)

Trafik kazalarýnda temmuz ayýnda 319 kiþi hayatýný kaybetti

ürkiye trafik terörüyle baþ edemiyor. Emniyetin verilerine göre temmuz ayýndaki trafik kazalarýnda 319 kiþi hayatýný kaybetti. 2012 yýlýnýn 7 aylýk döneminde ise kazalarda hayatýný kaybedenlerin sayýsý bin 350 oldu. Trafikten men edilen araç sayýsý 7 aylýk dönemde 427 bin 314 iken; 65 bin 594 sürücünün belgesine alkollü araç kullandýklarý gerekçesiyle el konuldu. Emniyet Genel Müdürlüðü Trafik Hizmetleri Baþkanlýðý'nýn verilerine göre 2012 yýlý Temmuz ayýnda toplam 30 bin 189 trafik kazasý meydana geldi. Bu kazalarýn 233'ü ölümlü oldu. Kazalarda 319 kiþi hayatýný kaybederken, 23 bin 419 kiþi ise çeþitli yerlerinden yaralandý. Trafik kazalarýnýn maddi boyutu da 116 milyon 497 bin 728 TL oldu. 2012 yýlýnýn 7 aylýk dönemindeki trafik kazalarýnda bin 350 kiþi öldü. Trafik kazalarýnda oluþumlarýna göre en fazla yandan çarpma ve çarpýþma, yayaya çarpma, yoldan çýkma

ve devrilme þeklinde gerçekleþiyor. Kazalarda kusur unsurlarý yönünden sürücüler birinci sýrada gelirken; sýrasýyla yaya, yolcu, yol ve araç kusurlarý izliyor. Sürücü kusurlarýnýn baþýnda ise "Araç hýzýný yol, hava ve trafiðin gerektirdiði þartlara uydurmamak; kavþak, geçit veya kaplamanýn dar olduðu yerlerde geçiþ önceliðine uymamak; doðrultu deðiþtirme (dönüþ) kurallarýna uymamak; takip mesafesi (arkadan çarpmak); Manevralarý düzenleyen genel þartlara uymamak; þerit ihlali yapmak; kýrmýzý ýþýk veya görevlinin dur iþaretine uymamak" geliyor. Trafik kazalarýna en fazla otomobil, kamyonet ve motosikletler karýþýyor. Temmuz ayýnda 795 bin 935'i ihbarlý olmak üzere toplam 800 bin 848 trafik cezasý uygulandý. 117 milyon 586 bin 819 TL para cezasý kesildi. 2012 yýlýnýn 7 aylýk döninde ise çeþitli kural ihlallerinden dolayý yayalara, sürücülere ve araç plakasýna toplam

815 milyon 468 bin 469 TL para cezasý uygulandý. Sürücü belgesi geri alma iþlemleri de þöyle: Temmuz ayýnda alkollü olarak araç kullanan 7 bin 116 (2012 yýllýk 65 bin 594), 100 ceza puanýný dolduran bin 258 (2012 yýllýk 9 bin 374), 5 kez hýz limitini aþan 9 (2012 yýllýk 84), saðlýk þartlarý deðiþen 14 (2012 yýllýk 109), K.T.K. 41/E Gereði Hüküm Giyen 3 (2012 yýllýk 12), mahkeme kararýyla 98 (2012 yýllýk 879). Cumhuriyet Savcýlýðý'na sevk edilen sürücü sayýsý 19 bin 618 (2012 yýllýk 136 bin 13); trafikten men edilen araç sayýsý 59 bin 797 (2012 yýllýk 427 bin 314). Jandarma sorumluluk bölgesinde ise temmuz ayýndaki 4 bin 208 kazada 179 kiþi hayatýný kaybetti; 5 bin 842 kiþi de yaralandý. Maddi hasar miktarý 20 milyon 479 bin 529 TL. 2012 yýlýnýn 7 aylýk döneminde 19 bin 443 kazada 611 kiþi öldü, 23 bin 900 kiþi de yaralandý. Kazalarda 93 milyon 684 bin 677 TL maddi hasar oluþtu. (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

8 Eylül 2012 Cumartesi

Þanlýurfa'ya 100 milyon liralýk

süt fabrikasý Y

Türkiye'deki hýzlý geliþim, orta sýnýftaki büyüme ile birlikte doðunun yükselen refahý þirketherin ilgisini çektiði bir gerçek. Irak ve ileride açýlacak Ýran baþta olmak üzere Afrika, Türk cumhuriyetlerindeki potansiyelle tetiklenen yatýrým kararlarýnýn son halkasý Yaþar Grubuna baðlý Pýnar Süt. Son teþvik yasasýyla birlikte cazibesi artan 6. Bölge içindeki Þanlýurfa'da 100 miyon liralýk süt fabrikasý kuracak Pýnar Süt, peþinden bir sürü süt üretim çiftliklerinin de kurulmasýný tetikleyecek. Pýnar Süt, 250 kiþiyi iþ sahibi yapma yanýnda toplayacaðý süt ile bölgede 5 bin ailenin hayatýna dokunacaðýný hesaplýyor. Yaþar Grubu'nun gelenekselleþen hale gelen toplantýsý için grubun turizm yatýrýmý olan Çeþme Altýnyunus Otel'deyiz. Yaþar Holding Yönetim Kurulu Baþkaný Ýdil Yiðitbaþý, CEO Mehmet Aktaþ ve grup baþkanlarý, bize grupta son 2 yýldýr yapýlan ve yapýlacaklarý anlatýyor. Ýki yýl önce koltuða oturan Yiðitbaþý, son iki yýldýr grubun ortalama yüzde 15 büyüdüðünü 5 yýl sonra yani 2017'de grubun 7 milyar liralýk bir ciroya ulaþmasýný hedeflediklerini anlatarak baþladý sohbete...Yiðitbaþý, iki yýlda 115 milyon liralýk yatýrým yapan

þirketin cirosunun gelecek 5 yýlda ikiye katlayacaklarýný ve bunun için de 500 milyon liralýk yatýrým hedefleri olduðu da sözlerine ekledi. Yaþar Grubu CEO'su Mehmet Aktaþ ise bu yýlý da yüzde 15'lik büyüme ile kapatacaklarýný ve 3.4 miyar liralýk bir ciroya ulaþmayý beklediklerini belirtti. Aktaþ, grubun Türkiye büyümesinin kat be kat üzerindeki büyümesinde orta sýnýfýn rolüne dikkat çekti ve "Kiþi baþýna gelirde artýþ bizim daha hýzlý büyümemizi saðýyor" dedi. Refahtaki bu artýþtan pay alan Türkiye'nin doðusu dümende Yiðitbaþý ve Aktaþ'ýn olduðu Yaþar Grubu'nu da harekete geçirmiþ görünüyor. Ýzmir'de 1973'te süte yaptýklarý yatýrým sonrasý bölgeyi Türkiye'nin süt merkezi olmasýnda öncü olduklarýný anlatan Yiðitbaþý ve Aktaþ, Güneydoðu'da benzer bir sonuç yaratacaklarýna inandýklarý Þanlýurfa yatýrýmý için gün sayýyor. Yiðitbaþý, Ýzmir, Eskiþehir'den sonra üçüncü fabrika için Þanlýurfa'yý seçtiklerini, fabrika için bu yýl temel atýp 2013'te üretime baþlayacaklarýný söyledi. 100 bin metrekarelik alanda organize sanayi bölgesi içinde kurulacak olan fabrikada 180 milyon litre süt iþleme kapasitesi yaratýlacak. Yiðitbaþý'nýn verdiði bilgilere göre, yatýrýmla Pýnar Süt'ün yýllýk süt iþleme kapasitesi 900 milyon litreyi aþacak. Bu da yatýrýmla birlikte toplam kapasitenin yüzde 20'lik kýsmýnýn Þ.Urfa'dan karþýlanacaðý anlamýna geliyor. 100 milyon lira olacak yatýrým kararýnda son çýkan teþvik yasasýnýn bir etkisi olup olmadýðýný da merak ediyoruz. CEO Aktaþ, "Karar daha önce verilmiþti çalýþmalar 2 yýldýr sürüyordu. Ancak teþviklerin iyi

Golcü Emir ve Coþkun, Batman Petrolspor’da

Þanlýurfa'ya 100 milyon liralýk süt fabrikasý kuruyor. Bu yatýrým 3.4 milyar liralýk Yaþar Grubu içinde küçük bir yatýrým olabilir ancak ulusal ölçekte hiçbir markanýn süt toplamadýðý Güneydogu Anadolu için önemli bir adým olacaðý kesin. aþar Grubu þirketlerinden Pýnar Süt, Þanlýurfa'ya 100 milyon liralýk süt fabrikasý kuruyor. Yaþar Grubu Baþkaný Yiðitbaþý, 1973'te Ýzmir ve çevresini Türkiye'nin süt merkezine çeviren Pýnar Süt'ün bu yatýrýmla da benzer bir etki yaratacaðýna inanýyor. Bu yatýrým 3.4 milyar liralýk Yaþar Grubu içinde küçük bir yatýrým olabilir ancak ulusal ölçekte hiçbir markanýn süt toplamadýðý Güneydogu Anadolu için önemli bir adým olacaðý kesin.

geldiðini söylemeliyim. Bizim gibi yatýrýmcýlarý cesaretlendirecek" yanýtýný verdi. Aktaþ'a yatýrýmýn kaç yýlda geri döneceðini sorduðumuzda ise halka açýk bir þirket olduklarý için yanýt vermek istemedi ancak genel olarak gýdada 5 yýl gibi bir sürede baþabaþa gelinebildiðini hatýrlatýp "Teþvik yasasý bu süreyi doðal olarak aþaðý çekecek" dedi. Süt fabrikalarýnýn sütü 150-200 kilometrelik bir alandan topladýðýný, kendileri dahil ulusal ölçekli þirketlerin bu bölgede hiç süt toplamadýðýný kaydeden Aktaþ'ýn anlattýklarýna göre teþviklerle birlikte süt üretim çiftlikleri kurulmaya baþlamýþ bile. Bunlarý da gören Yaþar Grubu, süt alým için bir sýkýntý yaþayacaðýný düþünmüyor. Yiðitbaþý, fabrikada 250 kiþilik istihdam olanaðý ile bölgedeki süt alýmlarýný da dahil edilirse 5 bine yakýn ailenin hayatýna dokunacaklarýný anlattý. Yaþar Grubu'na baðlý Pýnar Et bir süre önce Saðlýk Bakanlýðýnýn kontrollerinde yüzde 100 dana etiyle yapýlan sucuðunda baþka etlerin de karýþtýrýldýðýný açýklamýþtý. Yaþar Grubu "Karýþan tavuk ve diðer etler binde bir bile deðil. Bahsedilen karýþma üretim yapýlýrken kullanýlan býçaklarýn üzerindeki kalýntý kaynaklýdýr" itirazýna karþýn bakanlýk kararýnda ýsrar etmiþti. Ancak bu þüpheli durum Yaþar Grubu'na 10 milyon liraya malolacak bir yatýrým için harekete geçirmiþ. Aktaþ, ayný üretim bandýnýn kullanýlmasý nedeniyle

yaþanan olumsuzluðu düzeltmek için bantlarý ayýrmaya karar verdiklerini söyledi. Yaþadýklarý bu sýkýntýya raðmen Yaþar Grubu, Bakanlýðýn son zamanlarda damacana su, gýda ürünlerinde yaptýðý 'kötülerin deþifre edilmesi' uygulamasýndan bir hayli memnun. CEO Aktaþ, "haksýz rekabetin önlenmesi açýsýndan çok olumlu oldu" diyerek destek veriyor. Aktaþ bu desteðin yanýnda TÜBÝTAK'la analiz yöntemine yönelik bir çalýþma yürüttüklerini belirterek þunlarý anlattý: "Bakanlýk ürünün içinde farklý bir madde olup olmadýðýný söylüyor ama binde 1 mi yüzde 50 mi bir oran vermiyordu. Biz TÜBÝTAK'la oransal olarak ne kadarlýk farklý madde kullanýldýðýný tespit etmeye yönelik bir analiz yöntemi üzerinde çalýþýyoruz. Tamamlanýnca bakanlýkla paylaþacaðýz." Son zamanlard Türkiye'ye yabancýlarýn aþýrý ilgisi malum. Bu ilgiden nasibini alanlar arasýnda halka açýk olmasýna karþýn halen aile þirketi kimliðini koruyan Yaþar Grubu da var. Yaþar Grubu Yönetim Kurulu Baþkaný Ýdil Yiðitbaþý'na soruyorum, "Gelen giden çok arttý" diyor. Yurtdýþýnda hýzlý büyümek için yabancýyla ortaklýk düþüncesi var mý sorusuna ise Yiðitbaþý, "Mevcut iþlerde düþünmüyoruz. Belki þu anda dahil olmadýðýmýz çorba, soslar gibi farklý alanlarda olabilir" diyor. Biraz detaya ise halka açýk olduklarý gerekçesiyle yorum yapmýyor. Anlaþýlan Yaþar Grubu'nu izlemekte fayda var.

eni sezon hazýrlýklarýný Nevþehir Avanos'ta sürdüren Batman Petrolspor, transferin son gününde teknik direktör Mehmet Gönülaçar ‘ýn raporu doðrultusunda Emir ve Coþkun'u kadrosuna kattý. Batman Petrolspor, Beþiktaþ ‘ýn alt yapýsýndan yetiþen ve geçen sezon Küçükçekmecespor ‘da forma giyen genç santrafor Emir Gökçe ve Spor Toto 2. Lig ekiplerinden Kýzýlcahamamspor'da forma giyen Coþkun Korkmaz ile 2 yýllýk sözleþme imzaladý. Batman Petrolspor Basýn Sözcüsü Cemil Arýkan, “Transfer çalýþmalarýmýzý, son günde transfer ettiðimiz 2 golcü futbolcu ile sonlandýrdýk. Takýmýmýz daha önce bir ok takýmda baþarýlý maçlar çýkartan genç ve tecrübeli sporculardan oluþmaktadýr. Fizik ve kondisyon olarak birkaç sporcunun eksiði dýþýnda sýkýntýmýz yoktur. Takýmýn zamana ihtiyacý var. Önümüzdeki haftalarda futbolumuzu sahaya yansýtacaðýz. Cumartesi Günü sabah Sivas’a hareket edeceðiz. Allah’ýn izniyle zorlu Sivas maçýndan puan ve puanlarla döneceðiz.” dedi. Geçen sezon BAL Ligi liginde þampiyon olup Spor Toto 3. Lig'e çýkan Kahramanmaraþ Belediyesporun baþarýlý genç file bekçisi ile daha önce prensipte anlaþan Batman Petrolspor Kulübü genç sporcu ile 3 yýllýk resmi sözleþme imzaladý. Can, "Türkiye’de örnek olan bir kulübe geldim Batmanlý sporseverlerin desteðiyle birlik ve beraberlik içerisinde Petrolspor Kulübünü hak ettiði yere getireceðiz. Bana güvenen baþta teknik heyet ve yönetim kuruluna teþekkür ediyorum.” Dedi. (CÝHAN)

DÝGÝAD’dan, Adana’ya Cizre Milli Eðitim Müdürü Gülis: atanan Okumuþ’a plaket 43 bin öðrenciyle eðitim yýlýna giriyoruz D Þ

iyarbakýr Giriþimci Ýþadamlarý Derneði (DÝGÝAD), Adana Nüfus ve Vatandaþlýk Müdürlüðü'ne atanan Cemal Okumuþ’u uðurladý. DÝGÝAD Baþkaný Alaaddin Korkutata, Diyarbakýr ’da 7 yýldýr görev yapan Okumuþ’a yeni görevinde baþarýlar dileyerek, plaket verdi. DÝGÝAD’da, Cemal Okumuþ için düzenlenen uðurlama programýna çok sayýda kurum müdürü, DÝGÝAD yönetim kurulu üyeleri, iþ adamlarýnýn yaný sýra Nehir Eðitim Kurumlarý Koordinatörü Ýbrahim Köklükaya katýldý. Programda konuþan DÝGÝAD Baþkaný Korkutata, Okumuþ’un, Diyarbakýr Nüfus Müdürlüðü yaptýðý dönemde takdire þayan hizmetlerde bulunduðunu kaydetti. Korkutata, Okumuþ’un, Diyarbakýr

halkýyla çok güzel diyaloglar kurduðunu ve örnek bir idarecilik sergilediðini kaydetti. Okumuþ’un, halkýn gönlünde taht kurduðunu belirten Korkutata, yeni görev yeri Adana’da baþarýlar dilediklerini kaydetti. Güneydoðu’da, geçmiþte bürokrasi yönüyle çok sýkýntýlar yaþandýðýný anlatan Korkutata, “Vatandaþlar cesaret edip, idarecilere meramýný açýklamada zorluk çekiyorlardý. Ama þimdi Cemal müdürüm ve onun gibi yüzlerce mütebessim idareciyle karþýlaþabiliyoruz. Bu yönüyle Cemal Okumuþ Bey'e teþekkür ediyorum ve meslek hayatý boyunca da üstün baþarýlar diliyorum.” diye konuþtu. (CÝHAN)

ýrnak Cizre Milli Eðitim Müdürü Bahattin Gülis, 43 bin öðrenci ve 91 okulla 2012-2013 eðitim öðretim yýlýna girdiklerini söyledi. Yeni bir eðitim öðretim yýlýnýn heyecan ve coþkusunu yaþadýklarýný söyleyen Bahattin Gülis, Cizre Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü olarak, 2012-2013 eðitim öðretim yýlýna ilçe merkezinde 3 baðýmsýz ilkokul, 3 baðýmsýz ortaokul ve 1’i özel olmak üzere 13 ilkokul, ortaokulun birlikte bulunduðu toplam 19 ilköðretim kurumu ve 7 anaokulu ile 10 ortaöðretim kurumu bulunduðunu belirtti. Gülis, "Köylerde ise yeni eðitim öðretim yýlýna 25 ilkokul ve ortaokulun birlikte bulunduðu ilköðretim kurumu ile 7 birleþtirilmiþ sýnýf uygulamasý yapan ilkokul ve 1 anaokulu ile girmekteyiz.” dedi. Bu sene toplam 43 bini aþkýn öðrenci ile eðitim öðretim yýlýna gireceklerini belirten Müdür Gülis, þöyle devam etti: “12 yýllýk zorunlu eðitime geçilmesi ile birlikte ilçe merkezinde zaten yaþanan derslik sýkýntýsý iyice artmýþ, ancak bu yýl eðitim öðretime açýlan 24 derslikli Ahmet Hani Ortaokulu, 24 derslikli Artukoðlu Ýlkokulu ve Ortaokulu ile 24

derslikli Þehit Polis Ahmet Toprakoðlu Ýlkokulu ve Ortaokulu ilköðretimde, 24 derslikli Çok Programlý Lise de ortaöðretimde fiziki anlamda bir nebze rahatlama saðlamýþtýr. 2011-2012 eðitim öðretim yýlý sonunda yapýlan öðretmen isteðe baðlý yer deðiþtirme iþlemlerinde, 85 öðretmen özür durumu, yer deðiþtirmelerde ise 180 öðretmen olmak üzere toplam 265 öðretmenimiz ilçemizden ayrýlmýþ, 10 Eylül 2012 tarihinde

yapýlacak 40 bin öðretmen atamasýnda da ilçemize verilen 362 öðretmenin göreve baþlamasýyla yeni eðitim öðretim yýlýnda çok fazla öðretmen sýkýntýsýnýn yaþanmayacaðýný düþünüyoruz.” diye konuþtu. Bahattin Gülis, öncelikle 2012 -2013 eðitim öðretim yýlýnda, baþta çocuklar ve aileleri olmak üzere tüm yönetici ve öðretmenlere saðlýklý, mutlu ve baþarýlý günler dilediklerini sözlerine ekledi. (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

8 Eylül 2012 Cumartesi

Hastane müdavimi 2 milyon aileye Y gereksiz ilacýn zararlarý anlatýlacak

BASINDAN

Kur'an ile olaylar arasýnda mesafe

ürkiye, tedavi için ilaca Avrupa ülkelerinin iki katý oranýnda para harcýyor. Araþtýrmalar gereksiz ilaç kullanýmýnýn, adeta hastalýða dönüþtüðünü ortaya koyuyor. SGK, bu durumun önüne geçmek için eðitim ataðý baþlatýyor. Kurulan özel ekip, yaklaþýk 2 milyon aileyi gereksiz ilaç kullanmanýn zararlarý konusunda bilgilendirilecek. Türkiye, ilaç kullanýmýnýn en yaygýn olduðu ülkelerin baþýnda geliyor. Bu sebeple AB ülkelerinde ilaç gideri tedavi harcamalarýnýn içinde yüzde 15'lik bir bölümü oluþtururken Türkiye'de bu oran yüzde 30 civarýnda. Her yýl ilaç için 16 milyar lira ödeniyor. Yapýlan araþtýrmalarda, Türkiye'de ilaç kullanmanýn adeta tedavi edilmesi gereken bir hastalýk haline geldiðini gözler önüne seriyor. Bu tablodan yola çýkan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), gereksiz ilaç tüketimini ortadan kaldýrmak için eðitim ataðý baþlatýyor. Bu kapsamda en çok ilaç kullanan ve hastaneye giden 2 milyon aile bilgilendirilecek. SGK'da kurulan özel bir ekip bu görevi üstlenecek. SGK Baþkaný Fatih Acar, aþýrý ilaç almanýn yaný sýra MR ve film gibi tetkiklerin de büyük zararlara yol açabildiðini belirtiyor. Bu sebeple hem gereksiz ilaç kullanýmýnýn hem de tetkiklerin önüne geçmek için bilgilendirme kampanyasý baþlatacaklarýný dile getiriyor.

gibi tetkiklerin yol açabileceði yan etkiler anlatýlacak. Bu yolla akýlcý ilaç kullanýmý teþvik edilecek. SGK Baþkaný Fatih Acar, gereksiz ilaç kullanýmýnýn ve tetkiklerin fayda yerine büyük yan etkilere yol açabildiðine dikkat çekiyor. Ancak bunun farkýnda olunmadýðýný belirten Acar, farkýndalýk oluþturmak için çalýþma baþlattýklarýný söyledi. Özel bir ekip kurduklarýný kaydeden Acar, "Bu ekip akýlcý ilaç kullanýmý, fazla ilacýn zararlarý ve gereksiz tetkiklerin yol açabileceði riskler konusunda çalýþma yapacak. Bu konuda hazýrlanacak kitap ve diðer dokümanlar, aþýrý ilaç kullanan, yýlda 10'dan fazla hastaneye giden 2 milyon aileye ve 8 milyon kiþiye ulaþtýrýlacak. Bu yolla akýlcý ilaç kullanýmýný teþvik edeceðiz." dedi.

SGK'nýn verilerine göre saðlýk harcamalarý sürekli artýyor. 2001 yýlýnda 4,5 milyar TL olan saðlýk harcamalarý, 2011 yýlýnda 42 milyara ulaþtý. 2012 yýlýnýn ilk altý ayýnda ise 22,3 milyarý buldu. Bu harcama içinde en önemli kalemi ilaç giderleri tutuyor. 2012'nin altý ayýnda da 7,1 milyar oldu. Yýl sonu toplamýnýn 14 milyarý aþmasý bekleniyor. Bu artýþta hýzla yükselen reçete sayýsý etkili oluyor. 2007 yýlýnda 270 milyon reçete yazýlýrken bu sayý 2011 yýlýnda 306 milyon 461 bin oldu. Bu rakam

bu yýlýn ilk beþ ayýnda ise 148 milyon olarak gerçekleþti. Kurumun tedavi giderlerinde de benzer artýþlar dikkat çekiyor. Bu tablo, SGK'yý yeni tedbirler almaya zorluyor. Uzun süredir ilaç ve saðlýk harcamalarýndaki artýþýn sürdürülebilir olmasý üzerinde çalýþan SGK, yeni bir adým atýyor. Akýlcý ilaç kullanýmý için 2 milyon aile ve 8 milyon kiþiye ulaþýlacak. Yýlda 10'un üzerinde hastaneye giden hastalara, aþýrý ilaç kullanýmý, fazla film ve emar

SGK'nýn çalýþmasýnda hastalara önemli mesajlar verilecek. Hazýrlanan metaryallerde þu sloganlar yer alacak; Aþýrý ilaç kullanýmý þifa yerine zarar getirir. Gereksiz film ve emar saðlýðýnýzý bozar. Ülkemizde her yýl en az 35 bin kiþi týbbî hatalardan dolayý hayatýný kaybediyor. Çok ilaç kullanýmý deðil akýlcý ilaç kullanýmý sizi saðlýðýnýza kavuþtur. Dünyada her yýl ilaçlara baðlý nedenlerle 1 milyondan fazla insan ölmektedir. Gereksiz alýnan her ilaç, kalp yetmezliðinden ölüme kadar çeþitli yan etkilere sahiptir. Hastane enfeksiyonlarýndan korunun. (CÝHAN)

'Sebze ve meyve isimleri de alsalar ilaç olduklarýný unutmayýn T üm Eczacý Ýþverenler Sendikasý Genel Baþkaný Ecz. Nurten Saydan, internetten satýlan ve ölüm saçan bitkisel ilaçlar konusunda vatandaþlarý uyardý. Saydan, “Bitkisel ilaçlar asla masum ve zararsýz deðildir. Sebze, meyve isimleri almasý onlarýn ilaç olduðunu unutturmamalýdýr.” dedi. Tüm Eczacý Ýþverenler Sendikasý Genel Baþkaný Ecz. Nurten Saydan yaptýðý yazýlý açýklamada, bitkisel olanlar dahil tüm ilaçlarýn kimyasal olduðunu vurgulayarak, “Ýlaç dozunda ve yerinde kullanýlmazsa zehir etkisi gösterebilir.” diye konuþtu. Ýlaçlarýn eczacýlarýn uzmanlýk alaný olduðunu kaydeden Saydan, “Ýster bitkisel

yoldan elde edilmiþ olsun, isterse kimyasal yoldan elde edilmiþ olsun bütün ilaçlarýn eðitimini alan tek meslek eczacýlýk mesleðidir. Her türlü ilacý kullanýrken eczacýnýza danýþmanýz gerekir. Ýlaç; televizyon reklamý veya internet reklamý ile kullanýlamaz, ölümcül sonuçlar doðurur. Bunun örneklerini maalesef görüyoruz ve çok üzülüyoruz. Hiçbir ilacýn reklamý yapýlamaz ve kullandýrýlmaya özendirilemez. Gýda takviyesi adý altýnda reklamý yapýlan bitkisel ilaçlar bu yüzden can yakmaya devam ediyor.” diye konuþtu. "Bitkisel ilaçlar asla masum ve zararsýz deðildir" Hekime veya eczacýya danýþarak ilaç kullanmalýsý gerektiðinin altýný çizen Saydan, “Bitkisel ilaçlar asla

masum ve zararsýz deðildir. Sebze, meyve isimleri almasý onlarýn ilaç olduðunu unutturmamalýdýr.” ifadesini kullandý. Ýlaçlarýn etkisinin etken maddelerinden geldiðini kaydeden Saydan, þöyle devam etti: “Bizim ülkemizde de ilaçlarýn reçetelenmesi geliþmiþ ülkelerde olduðu gibi ‘etken madde’ ile olmalýdýr. Sosyal Güvelik Kurumu tarafýndan ereçete uygulamasýna geçildiði bu dönemde reçetelerin etken madde ile yazýlmasýna geçilmesi çok büyük tasarruf saðlayacaktýr. Ülkemizin gerçek ilaç harcamasý ortaya çýkacak, ciddi tasarruf elde edilecektir. Ýlaç ambalajlarý, SUT uygulamasý deðiþiklikleri, süre ve dozaj kýsýtlamalarý gibi uygulamalar hep palyatif tedbir olarak kalmýþ olup, Kurum tarafýndan bu denemelerden

azýnýn baþlýðýna Kur'an ve indirgemeci yaklaþým demeyi düþündüm. Çünkü bahsedeceðim þey, günümüzde cereyan eden ve bir Müslüman olarak cevap aradýðýmýz olaylar, hadiseler ve meselelerle Kur'an arasýndaki derin mesafe.

Biz çoðu zaman bu derin mesafeyi "Kur'an böyle diyor" diyerek kapatmaya çalýþýyoruz. Ýndirgemeci yaklaþým derken kastým bu. Doðru mu bu yaklaþým tarzý? Soru bu. Cevap alabildiðine net: hayýr yanlýþ hem de çok yanlýþ. Her þeyden önce neden bu türlü bir tavýr içine giriyor, niçin böyle düþünüyoruz, onun üzerinde iki cümle ile durmak lazým. Kur'an bir Müslüman için yegane güvenilir kaynaktýr. O cümlesine, kelimesine, harfine bile halel gelmemiþ; nazil olduðu orijinal haliyle Ýlahi hýfza mazhar tek kaynaktýr yeryüzünde. Böyle bir kaynaða sahip olma bir mazhariyet; bu mazhariyete güvenle gündelik hayatýmýzda tatbik etmek ayrý bir mazhariyettir. Dolayýsýyla Ýlahi iradenin konuþtuðu bir yerde beþer susar; zira orasý beþer için sözün bittiði yerdir. Bu açýdan "Kur'an böyle diyor" demek, alternatifi olmayan bir deðerdir bizim için. Ama gerçekten Kur'an öyle mi diyor? Ýþte bütün problem bu veya problem burada baþlýyor. Tarihi bir zeminde inmiþ olmasýna raðmen tarihüstü özelliðe sahip Kur'an'ýn gerçekten 15 asýr sonraki dünyanýn bir coðrafyasýnda cereyan eden spesifik bir hadiseye bire bir hüküm vermesi yadýrganacak bir þey deðildir. Çünkü sözün sahibi mazi-hal-istikbal kayýtlarý ile sýnýrlý olmayýp aksine onlarý yani zamaný yaratan, ezeli ve ebedi vacibu'l vücud olan Allah'týr. Bu hakikati böylece teslim edip yerli yerine koyduktan sonra dönelim soruya direkt cevap teþkil edecek hususa: Kur'an'ýn tarih üstü ve evrensel özelliklere sahip olma özelliði her zaman mahfuz; o nazil olduðu toplumun ferdi, ailevi, düveli, içtimai, iktisadi, kültürel yapýsýndan baðýmsýz olarak ele alýnamaz. Burada literatürdeki ifadesiyle imkaný ile vücubu arasýnda bir ayýrýma gidilmesi þarttýr. Allah'ýn yapma kudreti ile yapmýþ olmasý arasýndaki farka iþaret ediyoruz bu cümleyle. Nitekim Ýslami düþüncenin alabildiðine canlý olduðu, tefsir, fýkýh, hadis vb. ilimlerde sürekli yeni düþüncelerin üretildiði, yeni yorumlarýn yapýldýðý, yeni hükümlerin verildiði dönemlerde bu fark nazara alýnmýþtýr ulema tarafýndan. Baþka bir ifadeyle hiçbir ulema Kur'an'a karþý soruda bahsedilen þekliyle indirgemeci yaklaþým sergilememiþ, Kur'an böyle diyor dememiþ; aksine belirli bir usul ve üslup çerçevesinde yaptýðý yorumlarý seslendirip "benim Kur'an'dan anladýðým" diyerek meseleye yaklaþmýþtýr. Bu nedenle usul dediðimiz, metodoloji dediðimiz müstakil bir ilim dalý ortaya çýkmýþtýr. Yine bu nedenle Ýslami ilimler tefsir, hadis, fýkýh vs. diye ayrý bölümler içinde ele alýnmak zorunda kalmýþtýr. Ve bu nedenle Ý.A'zam'dan, Ý.Þafii'ye, Buhari'den Nesei'ye, Ý.Cerir et-Taberi'den Fahreddin Razi'ye, Cüneydi Baðdadi'den Ý Rabbani'ye, Ý.Gazzali'ye kadar devasa insanlar zuhur etmiþtir. Zuhur etmiþ ve sadece yaþadýklarý çaða deðil, verdikleri eserleri ile çaðlar ötesine seslenmiþlerdir; hâlâ seslendikleri gibi.

sonuç alýnamadýðý açýkça ortadýr. Sendika olarak internetten ve ehil olmayan kiþilerden alýnan ilaçlar vatandaþlarýmýzýn saðlýðýný bozduðu için, devletimizin daha fazla tedavi ve ilaç parasý ödemek zorunda kaldýðýnýn altýný bir kez daha ýsrarla çizmek istiyor ve Saðlýk Bakanlýðý'nýn gýda takviyesi adý altýnda piyasaya verilmiþ olan bitkisel ilaçlar için ciddi bir düzenleme ve uygulama yapmasýný bekliyoruz.” (CÝHAN)

Sözün özü; günümüzde yeni zuhur eden ve Ýslami zaviyeden izah veya hüküm aradýðýmýz bir mesele için "Kur'an böyle diyor" deme dini tahribe kadar uzanan bir koridora sokar bizi. Zira hadiseler ile Kur'an arasýndaki derin mesafeyi hem de sadece meal bilgisi ile kapatmaya kalkýþmak din adýna bir cinayettir. Böyle diyenler belki halk arasýnda bir itibar görebilir, zamanla otorite namýný alacak bir konum da kazanabilir ama müþahedem olduðu için söyleyeyim, "sübutu kat'i, delaleti zanni" kaidesini bilmeyen, ona ait bir tek örnek veremeyen veya "âhâd haber"i hayatýnda ilk defa duymuþ birilerinin verdiði hüküm ve yaptýðý izahlarla bir yere varýlamaz. Ahmet Kurucan Zaman a.kurucan@zaman.com.tr 06 Eylül 2012

En güzel yapay diþler bile ana diþlerin yerini tutmuyor

M. Sait Çakar

rtodontist, Uzman Dr. Dt. Betül Uzun, en güzel yapay diþlerin bile doðal diþlerin yerini tutmayacaðýný, bu nedenle mevcut ana diþlerin mutlaka korunmasý gerektiðini söyledi. Medical Park Samsun Hastanesi Ortodontist Uzman Dr. Dt. Betül Uzun, ortodontinin temel amacýnýn diþlerdeki eðrilikleri düzeltmek olduðunu vurguladý. Uzun, çocukluk yýllarýnda düzenli kontrollerle olasý diþ bozukluklarýný tespit etmek, bozukluðu önleyici bir tedavi planý oluþturmak ve uygulamanýn ortodontinin en önemli görevini oluþturduðunu belirterek, " Böylece doðru uygulamalarla ileri ki yaþlarda ortaya çýkabilecek sorunlarýn önüne geçilebiliyor.” dedi. Çocuklarda çarpýk diþ tedavisinin ilk kontrolünün 7-8 yaþ aralýðýnda yapýlmasý gerektiðini

anlatan ortodontist Betül Uzun “Erken kontrol ve gerekiyorsa tedavi; çocuðun saðlýklý bir çene geliþimine sahip olmasýný, daimi diþlerinin düzgün sýralanmasýný, kötü alýþkanlýklarýnýn düzeltilmesini saðlýyor veya alýnan önlemlerle ilerde oluþabilecek çarpýþýklýklar minimale indiriyor.1112 yaþlarý itibariyle ise artýk aktif ortodontik tedavi aþamasýna geçilebiliyor. Bu dönem büyüme ve geliþim potansiyelinin aktif olduðu, daimi diþlerin aðýzda tamamen yerini aldýðý dönem olduðu için genellikle yapýlan sabit ortodontik tedavilerle diþleri ve çeneleri ilgilendiren tüm problemler kolayca tedavi edilebiliyor.” diye konuþtu. Betül Uzun, toplumumuzda çoðu zaman erken teþhis ve tedavi döneminin atlanýldýðýný ifade ederek þöyle konuþtu: " Birey eriþkinliðe ulaþýnca ortodontik bozukluklarýn

farkýna varýyor. Eriþkin bireyler genellikle diþlerindeki estetik problemleri ortadan kaldýrmak için bir takým protez uygulamalarýný tercih ediyor. Bir takým porselen kuronlarla bozuk olan estetik görünümü düzelttirmeye çalýþýyor. Ancak bu durum kesinlikle her zaman en doðru çözüm deðildir. Hekim olarak bizler, hastalarýmýzý aðýzlarýnda mevcut olan saðlam diþlerini korumalarý konusunda uyarýyoruz. Çünkü fonksiyonel açýdan saðlýklý, estetik

olarak kusursuz bir aðýzý saðlamak, kiþinin doðal diþlerini korumaktan geçiyor. En güzel yapay diþler bile doðal diþlerin yerini tutmuyor. Doðal diþleri koruma felsefesi ile hareket eden ortodontik tedavi yöntemleri hastanýn yaþý ne olursa olsun olaðanüstü sonuçlar gösteriyor. Bu nedenle eriþkin yaþlarda da ortodontik tedavinin çocuk hastalarda olduðu kadar etkili ve baþarýlý olduðunu vurgulamak gerekiyor.” (CÝHAN)

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

8 Eylül 2012 Cumartesi

Futbol hayali gerçek oldu Þ

Laleþ Yaylasý’nda 4 terörist yakalandý

atman Emniyet Müdürlüðü'nün Avrupa Yýldýzlarý Spor Okulllarý (AYSO) ile birlikte hayata geçirdiði 'Mahalleler Yarýþýyor, Batman Yýldýzlarýný Arýyor' projesiyle Batmanlý yetenekli futbolcular keþfediliyor. 3 bin çocuk arasýndan seçilen 15 yýldýz adayý, Ýstanbul'un ardýndan Bursa'ya geldi. Bursaspor U16 Takýmý'yla maç yapan Batmanlý takýmýn kaptaný Muhammet Ertaþ, "Yaz aylarýnda Manisa'da domates toplarken çok sevdiðim futbola kavuþtum." dedi. Takým arkadaþlarýnýn 'Batmanlý Messi' diye adlandardýðý Veysi Ergül de futbolun yanýsýra eðitimini de aksatmadýðýný dile getirdi.

Batman Emniyet Müdürlüðü tarafýndan geliþtirilen "Mahalleler Yarýþýyor, Batman Yýldýzlarýný Arýyor' projesi kapsamýnda çoðunluðu çok çocuklu ailelerin okul çaðýndaki 14,15 ve 16 yaþýndaki 3 bin çocuða ulaþtý. 3 bin kiþi arasýnda yapýlan seçmelerde 14 – 16 yaþ grubunda 42 mahalleden 588 öðrenci seçildi. Takýmlar arasýnda yapýlan turnuva süresince koordinatör olarak görev alan polis memurlarý ve beden eðitimi öðretmenleri, gözlem ve antrenmanlar sonucunda baþarýlý gördükleri 15 futbolcuyu seçti. Seçilen baþarýlý futbolcular 2 polis memuru eþliðinde proje ortaðý AYSO tarafýndan Ýstanbul'da 15 günlük kampa alýndý. Bu süreçte Ýsanbül Büyükþehir Belediyespor, Beþiktaþ ve Kartalspor'un alt yapý takýmlarýyal maç yapan Batmanlý gençler Bursa'da da önce þehrin tarihi ve turistik mekanlarýný gezdi, ardýndan Bursaspor U16 takýmýyla maç yaptý. "Domates toplarken futbol hayatým gerçek oldu" Batman ekibinin takým kaptaný Muhammet Ertaþ, projeyle hayalinin gerçek olduðunu söyledi. Son 10 yýldýr yaz aylarýný Manisa'da domates toplayarak geçirdiðini belirten Ertaþ, "Aile ekonomisine katký saðlamak amacýyal yazlarý domates topluyordum. Projeyi

ýrnak’ýn Beytüþþebap ilçesinde, terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda terör örgütü PKK’lý 4 kiþinin sað yakalandýðý bildirildi. Beytüþþebap kýrsalýnda 300’e yakýn askerin katýldýðý operasyon ise devam ediyor. Alýnan bilgiye göre, terör örgütü PKK’ya yönelik Beytüþþebap kýrsalýnda, helikopter destekli baþlatýlan operasyonlar devam ediyor. Laleþ Yaylasý’nda terör örgütü mensuplarýyla yaþanan çatýþmada 1 asker þehit olmuþtu. Laleþ Yaylasý’nýn Altýndað köyü kýrsalýnda tespit edilen teröristlere yönelik Jandarma Özel Harekat timlerinin de katýldýðý operasyon yoðunlaþtýrýldý. Yaylanýn daðlýk alanýna sýkýþan terör örgütü mensuplarýndan 4 kiþi sað yakalandý. Laleþ Yaylasý'nda arazi arama tarama faaliyetleri devam ederken, Kato Daðý'nda da operasyonlarýn devam ettiði belirtiliyor. (CÝHAN)

duydum. Seçmeleri baþarýyla geçtim. Hiç aklýma gelmeyecek þekilde büyük takýmlarla maç yaptýk. Kendimizi geliþtirip büyük takýmlarda futbol oynamayý çok istiyorum. Polisler bizlere çok yardýmcý oldu. Projeyle birçok yetenekli çocuðun elinden tutuldu" dedi. Arkadaþlarýnýn 'Batmanlý Messi' diye adlandýrdýðý Veysi Ergül ise futbolu çok sevdiðini söyledi. Bir yandan da eðitimini sürdürüdðüne dikkat çeken Ergül, "Hem okuyup hem ftubol oynamak istiyorum" diye konuþtu.

Hakkari'den Van'a 12 il daha projeye dahil ediliyor AYSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Batman ekibinin teknik sorumlusu Ýsmail Eren de projenin Hakkari'den Van'a 12 ilde daha hayata geçirileceðini söyledi. Çoðunluðu çok çocuklu ailelerin çocuklarýna ulaþtýklarýný belirten Eren, þunlarý kaydetti: "Amacýmýz, yeni yetenekleri futbola kazandýrmak. Bir yandan eðitimlerini aksatmayacak çocuklarýn eðitim masrnaflarýný da üstlendik. Çocuklar bir yardan futbol okulunda kendilerini geliþtirecek bir yandan da eðitimlerini sürdürecek. Önümüzdeki yýl Hakkari, Van, Þanlýurfa, Bitlis, Bingöl, Mersin, Mardin, Muþ, Siirt, Diyarbakýr, Þýrnak'ýn da aralarýnda bulunduðu 12 ilde daha porjeyi hayata geçireceðiz.” (CÝHAN)

Cumhurbaþkaný Gül, 23 üniversiteye rektör atadý

umhurbaþkaný Abdullah Gül, 23 üniversiteye rektör atadý. Cumhurbaþkanlýðý Basýn Merkezi'nden yapýlan yazýlý açýklamada, Cumhurbaþkaný Gül'ün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý'nýn 130'uncu ve 2547 sayýlý Yükseköðretim Kanunu'nun 13'üncü maddeleri uyarýnca, Yükseköðretim Kurulu'nun önerdiði adaylar arasýndan Aðrý Ýbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof. Dr. Ýrfan Aslan’ý, Ardahan Üniversitesi Rektörlüðüne yeniden Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ý, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof. Dr. Mehmet Duman’ý, Bartýn Üniversitesi Rektörlüðüne yeniden Prof. Dr. Ramazan Kaplan’ý, Batman Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam’ý, Bayburt Üniversitesi Rektörlüðü'ne Prof. Dr. Gökhan Budak’ý, Bingöl Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Gýyasettin Baydaþ’ý, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlüðüne yeniden Prof.Dr. Mahmut Doðru’yu, Çankýrý Karatekin Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Ali Ýbrahim Savaþ’ý, Gümüþhane Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Ýhsan Günaydýn’ý, Hakkari Üniversitesi Rektörlüðü'ne Prof.Dr. Ebubekir Ceylan’ý, Iðdýr Üniversitesi Rektörlüðüne yeniden Prof.Dr. Ýbrahim Hakký Yýlmaz’ý, Karamanoðlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Sabri Gökmen’i, Kýrklareli Üniversitesi Rektörlüðü'ne

yeniden Prof.Dr. Mustafa Aykaç’ý, Kilis 7 Aralýk Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Ýsmail Güvenç’i, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Serdar Bedii Omay’ý, Muþ Alparslan Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Nihat Ýnanç’ý, Nevþehir Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Filiz Kýlýç’ý, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Orhan Büyükalaca’yý, Siirt Üniversitesi Rektörlüðü'ne Prof.Dr. Murat Erman’ý, Þýrnak Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Ali Akmaz’ý, Tunceli Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Durmuþ Boztuð’u, Yalova Üniversitesi Rektörlüðü'ne yeniden Prof.Dr. Mehmet Niyazi Eruslu’yu atadýðý bildirildi. (CÝHAN)

Yýldýz'dan Doðu'ya doðalgaz müjdesi

nerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz, Doðu'daki 10 il 4 ilçeye, Karadeniz'de ise 2 ile ve 1 ilçeye doðalgaz müjdesi verdi. Güneydoðu'da teröre inat yatýrýmlara devam edeceklerini söyleyen Yýldýz, Barýþ ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) aðýr eleþtiriler yöneltti. Bölgeye hizmetleri engelleyen terör örgütüyle öpüþüp sarýlan BDP olduðunu kaydeden Yýldýz, "O hizmetler gidecek, gerekirse belediyeler by-pass edilecek" diye konuþtu. Yýldýz'ýn doðalgaz götürüleceðini açýkladýðý il ve ilçeler þöyle sýralanýyor: Þýrnak, Hakkari, Mardin, Bitlis, Bingöl, Muþ, Aðrý, Iðdýr, Tunceli, Artvin, Sinop, Tatvan, Doðubeyazýt, Gerze, Kýzýltepe ve Güroymak. 81 ilin 65'inde doðalgaz daðýtýmýnýn yapýldýðýný kaydeden Yýldýz, "Bazý belediyelerde tereddüt var ve bunlarýn hangileri olduðunu takdir edersiniz" diye konuþtu.