YIL:1 SAYI:2
MERKEZ İLKÖĞRETİM OKULU
ŞUBAT
Neslihan KOÇAK Türkçe Öğretmeni
MERKEZ İO IŞIK DERGİSİ YIL:1 SAYI:2 ŞUBAT 2012 İmtiyaz Sahibi Uzm.Öğrt.Haluk KIRCI Okul Müdürü Yayımcı(Editör) Neslihan KOÇAK
Türkiye’nin belki de en çok hasret duyduğu güler yüzün kimseden esirgenmediği, içteki sıkıntıların dışarı kahkahalar halinde çıkıp etrafa neşe saçtığı bir diyardasınız. Bu diyarda size bir şeyler öğretip hayatın fırtınalarında sağlam durabilmeniz için çırpınan öğretmenleriniz, can sıkıcı her şeye karşı o neşenizden feyz alıyorlar. Hani bir hikaye vardır ya: Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garsona yüklü bir bahşiş bıraktı.
Yayın Kurulu
Garson, ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı .
Damla AKSOY 6//A Sinem TÜRKMEN 6/B Rabia SENDAŞ 6/B Yağmur AKSOY 7/B Kübra AVCI 7/B Burcu AKYOL 7/B
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki iki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını iki günden beri ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.
İnceleme Kurulu
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu .Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman kalktı.
Türkçe Öğretmeni
Neşenur ZENGİN 7/B Hacer VAYNİ 8/A Serap ŞENER 8/A Tülin VAROL 8/A Dergimiz 31.10.2005 tarih 25699 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlik Yönetmeliği”ne göre hazırlanmıştır. Dergimizin yayınlanmasında emeği geçen idareci öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyoruz. Ümidimiz gönül sesimizin sevenlere ve sevilenlere her zaman ulaşması ve yankı bulması dileğiyle.
Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, bir TEBESSÜM ’ün sonucuydu. Bize tebessümü hatırlatan öğrencilerimize bizden bir tebessümlü hediye. Keyifle okumanız dileğiyle…
ETKİLİ VE VERİMLİ ÇALIŞMA Başarıda Çalışmanın Önemi: Başarılı bir hayat, ‘uyumlu, mutlu ve doyumlu’ yaşanan bir hayattır. Geçmişte başarı için, aynı öneriyi içeren tek bir reçete sunulurdu; Çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak veya çok çalışmak. Oysa çağdaş başarı kavramı içinde ‘çok çalışmak’ yerini ‘etkili çalışma’ya bırakmıştır. ‘Etkili çalışmak’ belirlenmiş amaçlar ve saptanmış öncelikler doğrultusunda zamanı programlı olarak kullanmaktır. ‘Etkili çalışma’ programı içinde dinlenmeye, eğlenmeye, aileye, sevdiklerine zaman ayırmaya ve hobilere daima yer vardır. Başarılı olabilmek için mutlaka amacın açık ve net bir biçimde tanımlanmış olması, kişinin buna inanması ve bu amaca yönelik yıllık, aylık ve haftalık programların düzenlenmesi gerekir. Unutmamak gerekir ki, başarılı insan belirlediği amaçlarına belli bir zaman dilimi içinde ulaşmış olan kişidir. Öğrenme Nedir? Öğrenme bilgiyi algılama, hafızaya alma, tekrar geri getirme (hatırlama) ve gerektiğinde kullanma sürecidir. Bir başka açıdan öğrenme; bireylerin zihinsel yapılarında görülen değişmeler olarak da tanımlanabilir. Bu değişimlerin bir kısmı gözlenebilirken bir kısmı da doğrudan gözlenemeyebilir. Öğrenme süreci bireyin aktif olduğu bir süreçtir. Hafızayı Güçlendirmede Tekrarın Önemi Büyüktür. Hafızayı güçlendirmek için belirli aralıklarla ve sistemli bir biçimde tekrar yapmak faydalı olacaktır. Öğrenmenin gerçekleştiği ilk 24 saat, öğrenilenler mutlaka tekrar edilmelidir. Öğrenme sırasında not tutulmuşsa, ilk tekrar notların gözden geçirilmesi şeklinde yapılabilir. İlk 24 saatte yapılan tekrar, öğrenilenlerin ortalama olarak 1 hafta saklanmasına yardımcı olur. Öğrenmeden sonraki ilk 1 hafta, yapılan çalışmalar öğrenilenlerin tekrar edilmediğinde ilk 1 haftalık zamanda büyük bir bölümünün unutulduğunu göstermektedir. Bu nedenle 1 hafta içinde ikinci bir tekrarın yapılması doğru olacaktır. Bu tekrar öğrenilenlerin ortalama olarak 1 ay saklanmasına yardımcı olacaktır. Öğrenmeden sonraki 1 ay, bir ay sonunda yapılacak yenileyici bir tekrarla da öğrenilenler uzun süreli hafızaya son derece kuvvetli bir biçimde yerleştirilmiş olacaktır. Çetin GÜRGENTEPE Rehber Öğretmen
SATRANÇ TAKIMIMIZ İLÇE KAYMAKAMIMIZ SAYIN YEMEN BAYRAK'I ZİYARET ETTİ.
Türkiye Satranç Federasyonunun düzenlediği Ordu Yaş Grupları İl Birincilikleri yarışmasında 5 madalya alan satranç takımımız İlçe Kaymakamımız Sayın Yemen BAYRAK'ı makamında ziyaret etti. Hediye ve ödüllerini kaymakamımızın elinden alan öğrencilerimize ikramlarda bulunuldu. Ziyarette İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Murat ÇULFAZ, Okul Müdürümüz Haluk KIRCI ve takım çalıştırıcımız Sınıf Öğretmeni Ercan BAYRAM da katıldı. Daha sonra İlçe Milli Eğitim Müdürümüzü de makamında ziyaret eden öğrencilerimize diğer karşılaşmalarda da üstün başarılar diliyoruz.
ÖĞRENCİ MECLİSİ TEMSİLCİLERİMİZ BELEDİYE BAŞKANIMIZI ZİYARET ETTİ. Okul Öğrenci Meclisi başkanımız İlayda AKKAYA ve sınıf temsilcilerinden oluşan bir grup, Belediye Başkanlığını ziyaret etmiştir. Bu ziyarette öğrenci meclisi çalışmaları hakkında bilgiler verilip, belediyenin çalışmaları hakkında bilgiler alındı. Meclis başkanımız İlayda AKKAYA, okulumuzda öğrenci gözüyle görülen ihtiyaçları dile getirdi. Bilgisayar ve oturma bankları temini ile ilgili Belediye Başkanı Sayın Talip ŞEN'den çalışma yapılacağı sözünü aldılar. Öğrencilerimiz görüşme için teşekkür ederek Belediyeden ayrıldılar...
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜMÜZDEN OKULUMUZA ZİYARET...
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erkan KÜÇÜKSOLAK ve İl Milli Eğitim Şube Müdürü Musa ERDEM okulumuzu ziyaret ettiler. Ziyarette İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Murat ÇULFAZ ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz İlhan Sabit MEMİŞ de bulundu. İşleyiş ve ihtiyaçlar konusunda bilgi paylaşımında bulunuldu. Bölümlerin incelenmesinden sonra ziyaret sona erdi.
MÜZİK ÖĞRETMENİMİZ "MELDA ÖZ" TV52'DE Okulumuz Müzik Öğretmeni Melda ÖZ, Ordu Yerel Televizyonu TV 52'ye konuk oldu. Ordu'da faaliyet gösteren Oksijen Tiyatronun bu sezon oynadığı "Kader Kısmet" isimli tiyatro ile ilgili konuk olan Sayın ÖZ, "Albümdekiler" isimli programda oynadıkları oyunla ilgili söyleşiye katıldı. Öğretmenimize görev aldığı Tiyatro oyununda başarılar dileriz. OKUL ÖNCESİ ÖĞLE GRUBU ÖĞRENCİLERİMİZDEN YERLİ MALI HAFTASI ETKİNLİĞİ 2011-2012 Eğitim-Öğretim yılının aralık ayının ikinci haftası olarak kutlanılan "Yerli Malı Haftası" öğle grubu anasınıfı velileri ve öğrencileri ile birlikte coşku içinde kutlandı. Kutlamada Türk ürünlerinin öneminden bahsedildi. Çocukların ‘’Yerli Malı ’’ konusunda bilinçlendirilmesi amaçlandı.
RESİM KULÜBÜ ÖĞRENCİLERİNDEN GÜZEL SANATLAR LİSESİNE ZİYARET Resim kulübü etkinliği olarak Ordu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesine ziyaret düzenlendi. Okul ziyaretinde kulüp öğrencileri Resim Bölümü hakkında ve çalışmalar hakkında bilgiler aldılar. Tek tek Atölyeleri gezerek çalışmalar hakkında da bilgi sahibi oldular. Görsel Sanatlar öğretmeni Erkan KOKOÇ, “öğrencilerin büyük keyif aldıklarını, okula ve çalışmalara çok ilgi gösterdiklerini ve öğrencilerin Güzel Sanatlar Lisesine giriş sınavlarının nasıl yapıldığını öğrendiklerini” söyledi .
POLONYALI DOSTLARIMIZA KUTLAMA KARTI 6-B sınıfı öğrencileri İngilizce öğretmenleri Gökşen GÜZELHAN KOKOÇ ile Plonyalı öğrencilere yeni yıl kutlama kartı hazırladılar. Bu çalışma Polonya ile okulumuz arasında yapılacak olan bir e-Twinning Yurtdışı Okul Ortaklığı projesinin bir parçası. Ayrıca öğrenciler birbirlerine elektronik posta yoluyla mektup yazarak birbirlerini daha iyi tanımayı amaçlıyorlar. Bir sonraki aşama power point sunularla okulların tanıtılması ve ders etkinliklerinin paylaşılmasıdır.
8. SINIF ÖĞRENCİLERİMİZE ORGAN BAĞIŞI KONULU SEMİNER VERİLDİ Gülyalı Merkez Sağlık Ocağı Doktorlarımızdan Cahit KOÇAK tarafından 8. sınıf öğrencilerimize "Organ Bağışı ve Önemi " konusunda seminer verildi. Konu ile ilgili bilgi aktarımından sonra öğrencilerimizin soruları üzerinde açıklamalarda bulunuldu. Unutulmamalıdır ki "Organ Bağışı" hepimizce önemsenmesi gereken bir konudur.
OKULUMUZDA "KADIN ve ÇOCUK SAĞLIĞI" KONULU SEMİNER VERİLDİ Özel Ordu Sevgi Hastanesi Kadın Doğum Doktoru Sinan AKTÜRK tarafından Okulumuz velilerine yönelik "Kadın ve Çocuk Sağlığı" ve aynı gün saat 12:30'da Çocul Doktoru Nermin ERİBOL tarafından "Çocuk Hastalıkları ve Hijyen" konulu seminer verildi.
GÜZEL ÜLKEM
KARMA Kurtlar Vadisinde oynar İskender Büyük, Sırtında var koca bir yük, Nasrettin Hoca’ya güldük de güldük, Hababam sınıfında var bir güdük.
Gemlik’te zeytinleri, İzmir’in narenciyeleri, Ordu’da fındık yemeli, Rize’de çay içmeli. Amasya’da elmalar, Ankara’da Anıtkabir var. Gel beraber gezelim, Tarihi güzellikleri görelim. İstanbul’un kız kulesi, Erzurum’un da nenesi, Bağımsızlığın simgesi, Bayrağımızın altında.
Parayla dolu kasa, Sabancınındır Teknosa, Akşama yapmış annem pırasa, Bıktım bu yemekten of yaa. Fiko’yu dövüyor Pala, Git başımdan Kanka, Kapkaranlık oda, En iyi Türkçe Öğretmeni Neslihan Hoca. S.Dağhan BARAN
ÇOCUK ONU HİÇ GÖRMEDİ Sordular çocuğa liderin kim? Çocuk dedi ki; Atatürk. Sordular çocuğa onu hiç gördün mü? Önemli olan görmek değildir, Onun bizim için yatıklarını bilmektir. Sıla Cörüt
ÖĞRETMENLER Çok tatlıdır Sibel öğretmenim, Komiklik ardından gelir Mehmet öğretmenin. Gökşen öğretmen sınıf hocamız Neslihan öğretmen sanki kankamız. Bilim kadınıdır Fatmagül AYDEMİR, Erman hoca Mehmet hoca gibi komiktir. Erkan hoca resim ustası, Yaptığı eserler bir sanat harikası. Din öğretmenimizin adı Hülya, Sanatçıdır Melda hoca, Ben kendi adımı söylemedim, Benim adım Rabia. Rabia SENDAŞ
HAYALLERİM Güneş kadar sıcak Ay kadar parlak Bulut kadar yumuşak Benim güzel hayallerim. BİLMECELER
BİLMECELER
Yeşil yeşil toplanır, Sonra karartılır, Sofraya konulduğunda, Tadı damağımızda kalır…
Orduludur ineği Takım tutar kendisi… MİLKA ÇAY
Doldururuz içini çeşitli malzemelerle Boşaltınca sevinir, Der ki: kurtldum oh be … ÇUVAL
Uykuya dalmadan önce Ziyaret eder bizi her gece… TELE Her gün şarkı söyler Ekran bayram eder.. PEPE
Gökyüzü kadar mavi Orman kadar yeşil Toprak kadar kahverengi Benim güzel hayallerim. Denizler kadar sonsuz Evren kadar büyük Kar gibi bembeyaz Benim güzel hayallerim Neşenur ZENGİN
Herkes ayrı sevinir , Eğlenilir gülünür, Güzel giysiler giyilir, Cüzdanlar neşelenir… BAYRAM Gökçe AKKAYA
MUSTAFA KEMAL Mustafa Kemal’i görüyorum, Gece rüyamda,gündüz dünyamda. Mustafa Kemal’i görüyorum, Sınıfımda ,okulumda. Savaşlar çıkıyor, Mustafa Kemal görünüyor, Al bayrağın altında , Mustafa Kemal söyleniyor. Ümit Günday
Hasret AYDIN
KARİKATÜRÜ ANLAMAK Bence karikatür, önemli konuları espirili bir şekilde vurgulamaktır. Karikatür incelerken gülmekten çk anlamak gerekir.Gülün içinizi dökün , sonra ;anlamaya çalışın,davranışlarınızı gözden geçirin. Eğer sizde o karikatürdeki sorunu oluşturanlardan biriyseniz, demek ki sizin de haliniz gülünecek kadar komiktir . Bence karikatürün en önemli özelliği ders verici nitelikte olmasıdır . Ama adı üzerinde karikatür, gülmezsek ne anlamı kalır ? Gökçe AKKAYA
Hayatta hiçbir şey yolunda gitmeyebilir bazen.Sorunlarla karşılaşırsın tam bitti derken tekrar başlar.Zorluklarla baş etmek gerekir,sorunları çözebilmek için.Herhangi bir sorunla başa çıkamazsan çevrene sor,yakın dostlarına ,mutlaka bir cevap bulursun.Sor ki ne zaman yardım edersen ,o zaman yardım bulursun.Bazen susarak bile cevap bulursun,kendin olursan eğer. Mustafa SAĞLAM
BENİ KİMSE ANLAMIYOR Beni neden kimse anlamıyor ? Anladım ki kimse beni sevmiyor Neden Allahım neden ben, İnşallah anlarlar çok geçmeden. Anlarlar belki bir gün beni, Beni de severler bir gün illaki Ama iş işten geçer ki O zaman anlarlar değerimi. Herkes sevilmek istemez mi? Ben severim herkesi, Ama kimse sevmez beni Bir hatam vardır belki. Anladım ki bir hatam var O yüzden beni sevmiyorlar Hatamı bana söylemiyorlar Allahım benim ne günahım var ? Buse Nur KANDEMİR
YALNIŞ YANLIŞTIR. KİTAPI OKUMAYANLAR YANLIŞ, KİTABI OKUYANLAR DOĞRU YAZARLAR. HERKEZİN YANLIŞ YAZDIĞINI HERKES DOĞRU YAZAR. Tunahan ŞAHİN
MERHABA Merhaba güneş,merhaba mutluluk,merhaba sevgi.Zamanı geldiğinde herkes sevgiye,güneşe,mutluluğa merhaba der.Merhaba demek, insanlara selam vermek ;insanlar arasındaki ilişkiyi arttırır.Böylece insanlar arasındaki samimiyet artar. Sedef SAĞLAM
GÜL KOKULU HAYAT Temiz bir gül gibi Hayat kokuyor doğa Güzel günler geliyor Çocuklar oynadıkça. Bu doğanın taşı,toprağı Bir gül kokusu gibi Temiz oksijen veriyor Oksijenle hayat buluyor bu dünya. Ahmetcan YURTSEVEN
DİYORLAR Üzülüyorsun,takma diyorlar. Kızıyorsun,değmez diyorlar. Boş veriyorsun,gamsız diyorlar. Konuşuyorsun,muhatap olma diyorlar. Çekip gidiyorsun,mücadele et diyorlar. Alttan alıyorsun,tepene çıkardın diyorlar. Bağırıyorsun,sakin ol diyorlar. Aklı başında davranıyorsun,bu kadar uslu davranılmaz diyorlar. Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen…ölüm sana yakışmadı. Normal tabi,dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.
BİLMECELER Bir bisiklet ne zaman uçak kadar hızlı gider? (Uçağın içinde olduğu zaman) Yavru kirpi,kaktüse ne demiş? (Anneciğim sen misin?) Alfabe kaç harflidir? 6 İnek kuyruğunu neden sallar? (Sütüne sinek kaçmasın diye) 4/A SINIFI ÖĞRENCİLERİ
4/A SINIFI ÖĞRENCİLERİ
ORUÇLUYKEN KAÇ HAMSİ YERSİN? Dursun, Temel’e sormuş: -Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun Temel? -100 tane yiyebilurum. -Hadi ordan, yesen yesen 1 tane yiyebilursun, gerisini oruçsuz yemiş olirsun,” demiş. Bu espri Temel’in çok hoşuna gitmiş. Bir gün yolda giderken Cemal’i görmüş ve hemen sormuş: -Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Cemal: -50 tane, demiş. -Ha uşağum 100 tane deseydun sana müthiş bir espri yapacaktum! 4/A SINIFI ÖĞRENCİLERİ
MARANGOZ Marangoz Temel'in başına bir iş kazası gelmiş.Kulağı kopmuş.Hastaneye kaldırmışlar.Kulağını dikecekler.Şiddetle itiraz ediyormuş. - Bu benim kulağum değildur." Merak edip sormuşlar nerden anladın diye. - Benimkinin ardında bir kurşun kalem var idu" demiş.. 4/A SINIFI ÖĞRENCİLERİ
İL SATRANÇ BİRİNCİLİKLERİNDE 5 MADALYA...
17-18 Aralık tarihlerinde Olimpik Yüzme Havuzunda düzenlenen Ordu Yaş Grupları İl Birinciliği turnuvasına ( 7-12 yaş arası ) 255 sporcu katıldı. Bizim okulumuzdandı 10 öğrencinin katıldığı turnuva sonucunda : Okulumuz 5-B sınıfı öğrencisi Rabia ŞAHİN 11 yaş kızlarda Ordu İl Birincisi olarak Altın Madalya alarak ilimizi 21-27 Ocak 2012 tarihlerinde Antalya-Kemer'de düzenlenecek olan Türkiye Şampiyonasında temsil etme hakkı kazandı. Diğer Sonuçlarımız ise ; Selin KESKİN : 10 Yaş kızlar Ordu 2.'si olarak Gümüş Madalya, Nazlı SAĞLAM : 11 Yaş kızlar Ordu 3.'sü olarak Bronz Madalya, Hazal CEBECİ : 8 Yaş kızlar Ordu 3.'sü olarak Bronz Madalya, Hasan CEBECİ : 10 Yaş Erkekler Ordu 3.sü olarak Bronz Madalya, Beyza nur VAYNİ : 8 Yaş Kızlar Ordu 5.si olarak Başarı Belgesi almayı hak kazandılar. Toplamda 5 dalda 5 madalya alarak okulumuza bu sevinci yaşatan öğretmenimiz Ercan BAYRAM ve sporcu öğrencilerimizi gönülden kutlar başarılarının devamını dileriz...
Koyu ve açık renklere sahip ilk satranç tahtası 11. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıktı.
Dünyanın en genç Büyükustası olma başarısını 12.5 yaşında Sergej Karjakin elde etmiştir. Ve da hala bu rekoru elinde tutmaktadır. 12 Ocak 1990 doğumlu Sergey Karjakin'den önce en genç Büyükusta ünvanını elde eden bazı oyuncular şunlardır: Bobby Fischer: 15 yaşında Judit Polgar: 15 yaşında
Bu Xiangzhi: 13 yaşında Ruslan Ponomariov: 14 yaşında
Satranç meleği: Charlie'nin Melekleri'nden Kate Jackson bir TV röportajı sırasında TV seyretmek yerine Sargon satranç bilgisayarı ile oynamayı tercih ettiğini söylemiştir.
Bugün satranç diye bildiğimiz oyunu kurgulayan bilgin, oyunu Pers Kralı’na sunduğunda çok memnun olan kral, “Dile benden, ne dilersen” demiş. Bilgin kendisine uzatılan hazine dairesinin anahtarını elinin tersiyle itip, kraldan satranç tahtasının sol alt köşesindeki kareye bir buğday tanesi koymasını ve sonra her kareye bir önceki karenin iki katı buğday tanesi koymasını ve bu şekilde 64. kareye kadar gitmesini istemiş. “Bana bu kadar buğday verseniz yeter.” demiş. Zenginliğinden gurur duyan kral, tebessümle, bilginin alçak gönüllülüğünü övüp, vezirine “Dileği, yerine getirin” diye emir vermiş. İş matematiğe geldiğinde, sezgilerimiz son derece önemli kuşkusuz. Birçok matematik buluşu ya da tezi sezgiye dayanarak üretiliyor. Ama yukarıdaki örneğe bakın. Katlana katlana giden buğday tanelerini, satranç tahtasının son karesinde tam 263e ulaştığını görürüz.Acaba satranç tahtasının üzerinde kaç buğday tanesi var?
Satranç tahtasındaki buğday taneleri:
20 + 21 + 22 + 23 + 24 + 25 + ... + 261 + 262 + 263 = 264 Tarım uzmanları 1000 buğday tanesinin yaklaşık 31g geldiğini söylüyor. Sonuç şaşırtıcı. 264 x 31/1000 g. Bu 570 milyar tondan daha çok buğdaya karşılık geliyor. Bir karşılaştırma yapabilmek için 2008 dünya buğday üretiminin 645 milyon ton olarak beklendiğini göz önüne getirelim. Ne dersiniz, kralın sezgisi başına büyük dert açmamış mı? Tam 885 yıl boyunca dünyanın bütün buğdayını bilgine vermesi lazım.
Sekiz adet veziri satranç tahtası üzerine öyle yerleştirinki hiçbiri birbirini tehdit etmesin. Kolay gibi görünebilir ama çok kolay bir satranç problemi değil.Bu satranç probleminin 12 adet farklı çözümü olduğunu da bilmenizde fayda var.