15_

Page 1

yıl: 4

sayı: 15

2 0 1 2

Rüstempaşa Medresesi Fatih Belediyesi Tarafından Aslına Uygun Olarak Restore Edildi Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Müzesi Açıldı

04 Risale-i Nur Uzakdoğu’da Üniversitelerin Gündeminde

10 Nur Kahramanı Sungur Ağabey Hakk’a Yürüdü

20 Çağımız İnsanı ve Bediüzzaman’ın Şefkat Yaklaşımı Konulu Konferans Düzenlendi

ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

1


İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Adına Mehmet Nuri GÜLEÇ Yıl: 4, Sayı: 15, Aralık 2012 ... Yayın Danışmanı Prof. Dr. Faris Kaya ... Katkıda Bulunanlar Ali Kurt, Mehmet Yalçınkaya, Rifat Fidan ... Editörler Celil Taşkın, Hakan Gülerce ... Fotoğraf Editörü Nevzat Yıldırım ... Grafik-Tasarım Uğur Küçükkaya ... Fotoğraflar Raif Öztürk, Uğur Küçükkaya ... Teknik Hazırlık

içindekiler

İ S T A N B U L İLİM VE KÜLTÜR VAKFI

04

Risale-i Nur Uzak Doğu’da Üniversite lerin Gündeminde

06

Rüstempaşa Medresesi Hizmete Açıldı

08

Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Müzesi Açıldı

10

Nur Kahramanı Sungur Ağabey Hakk’a Yürüdü

11

Nur’a Uçan Pervaneler Sergisi Açıldı

15

Bediüzzaman Said Nursi Yıllar Sonra Emirdağ’da Anıldı

18

2013 Sempozyumu Tebliğ Çağrısı

20

Sevda Türküsev Semineri

08 Tel: 0212 527 81 81 ... Baskı- Cilt Nesil Basım Yayın Adres İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Kalenderhane Mh. Dedeefendi Cd. Cüceçeşmesi Sk. No: 6 Vefa Fatih / İSTANBUL Tel: (0 212) 527 81 81 Faks: (0 212) 527 80 80 ... e-mail iikv@iikv.org ... web www.iikv.org … İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Bülteni ücretsizdir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

2

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012

13

17


Şimdi bahar geldi... Çiçekler açtı... Emirdağ halkının Bediüzzaman’ı ilk görüşünü Hekimoğlu İsmail bir yazısında çok manidar bir şekilde şöyle ifade etmişti; “Bir zat girdi Emirdağ’ına, yol kavşağında durdu... Omuzundaki seccadeyi serdi yere; sermesiyle namaza başlaması bir oldu. Dikili kaldı yanında iki jandarma neferi; pürsilah bekliyorlardı. Neyi bekliyorlardı? Sayfa sayfa, cilt cilt tarih olan şu zatı mı? Onu mu bizden, bizi mi ondan koruyorlardı? Yoksa namazı süngülerin arasına mı almışlardı? Yahut, o, Emirdağ’ını yerle bir mi edecekti? Acaba jandarma neferleri neyi bekliyorlardı? Bilinmedi gitti bu sır...” Dün jandarmaların, polislerin arasında sürgün olarak gittiği Emirdağ’a, bugün, onun ve yakın talebelerinin hatıraları gidiyor; el yazma eserleri, birbirinden değerli hatıraları anlatan fotobloklar, teneke kutularda saklanan Risaleler, küçük kağıtlara yazılan ve kibrit kutularına saklanan eserler ve daha niceleri… Belediyenin tahsis ettiği salona açılıyor ve sergilenmeye başlıyor. Binlerce insan akın ediyor, duygulanıyor, gözyaşları içerisinde sergiyi geziyor... Sonra Mardin’den bir haber geliyor. SOFRA MEZOPOTAMYA BARIŞ ETKİNLİKLERİ kapsamında Bediüzzaman’a da barış ödülü vermek istiyorlar ve temsilen İİKV davet ediliyor. Bediüzzaman’a barış ödülü veriliyor. Gün geçmiyor ki, Risale-i Nur’lar üzerine düzenlenecek veya düzenlenen bir seminer, konferans veya sempozyum haberi gelmesin. Şimdiden bir çırpıda kesinleşen dört-beş konferansı sayabiliriz: Harran Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde düzenlenecek konferanslar. Bunun yanında, Malezya, Endonezya, Sudan, Cezayir, Ürdün, Mısır, Pakistan ve Hindistan’da düzenlenecek konferansların da tarihleri belli. Hepimizin heyecanla beklediği 2013 Onuncu Uluslararası Sempozyumu’nun tarihi 22-24 Eylül ve konusu “HAKİKAT ARAYIŞINDA NÜBÜVVETİN YERİ VE ROLÜ: RİSALE-İ NUR PERSPEKTİFİ” olarak belirlendi... Rüstempaşa Medresesi’nin restorasyonu tamamlandı ve açılışı yapıldı. Bir zamanlar, medresenin 100 metre aşağısında bulunan ve şu an PTT binası olan yere Gençlik Rehberi münasebetiyle yaşlı haliyle mahkemeye gelmişti Bediüzzaman. Şimdi orada bulunan tarihi medresenin açılışı aynı anda bir sergiye ve daimi bir Risale-i Nur müzesine şahitlik ediyor... Bütün bunlara ek olarak, yazılan makaleler, Risaleler üzerine doktora ve mastır çalışması yapan öğrencilerin sürekli artması ve vakfın etrafında pervane olmaları, altıncı sayısı yayınlanan akademik dergi En-Nur ve basımda olan kitaplar... İşte yukarıda kısa kısa aktarmaya çalıştığımız bu gelişmeler sadece İİKV’nin çevresinde son üç ayda yapılan bazı hizmetlerin hülasası... Bütün kardeş vakıf, kurum ve kuruluşların çalışmalarını düşündüğümüzde, Üstadımızın, “Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Sizler cennet-asa bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır” ifadesini daha iyi anlıyoruz. Evet, O kışta gelmişti... Çile çekmişti, ızdırap çekmişti, hayatını feda etmişti... Ama hiç şikâyet etmemişti, çektiği ızdırapları anlatarak kendisini hiç ön plana çıkarmamıştı. Onun çektiği çileleri hep talebeleri dile getirmişti aslında… Şimdi bahar geldi... Çiçekler açtı... Tohumları 90 yıl önce bin bir ızdırapla atıldı ve bu gün yeşermeye başladı. Ama çiçeğin büyümesi ve yaşaması için, su lazım, güneş lazım, hava lazım ve uygun şartlar lazım... İşte bugün bunların sağlanmasını da talebeleri boyunlarına borç bildi.. Suyu içmediler içirdiler... Kendileri karanlıkta kaldı ama güneşi ulaştırdılar... Havasız kaldılar ama en güzel havayı bu çiçeklere gönderdiler... Feda ettiler ve etmekteler... Yani istihdam olunmak için dua ettiler ve duaları kabul edildi... Evet, bu hizmetler ve faaliyetler siz gönül dostlarımızın dua ve destekleriyle oldu... Baharın hep devam etmesi, açan bu çiçeklerin solmaması ve bütün insanlığın bu baharı yaşaması için daha yapacak çok işimiz var... Hakan GÜLERCE ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

3


Risale-i Nur, Uzak Doğu’da

Ü ni versiteler i n Gündemi nde

2-9 Aralık 2012 tarihlerinde Türkiye ve İngiltere’den bölgeye giden akademisyenlerin yanı sıra bölge ülkelerinden de çok sayıda akademisyenin katılımıyla Malezya üniversitelerinde bilhassa bilim–din ilişkilerine odaklanan BİLİMİN KÜLTÜR VE MEDENİYET OLUŞUMUNDAKİ KİLİT ROLÜ: RİSALE-İ NUR PERSPEKTİFİ konulu bir dizi akademik toplantıda Risalelerin bu anlamda oynadığı rol ele alındı. Malezya’nın önemli düşünce kuruluşlarından olan IAIS-Uluslararası İleri İslam Düşüncesi Enstitüsü ile İİKV’nin ortaklaşa düzenlediği konferans 4 Aralık Salı günü yapıldı. Bu konferanstan önce 3 Aralık Pazartesi sabahı UKM’de ve aynı gün öğleden sonra Uluslararası İslam Üniversitesi İslam Birliği Enstitüsü’nde ve 5 Aralık günü ise Malezya Putra Üniversitesi’nde 3’er saatlik paneller yapıldı. Bu panellere çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Konuşmacıların sunumlarından sonra Risalelerin daha iyi anlaşılmasına yönelik soru-cevap seanslarına geçildi. Bu toplantılarda İngiltere’den Prof. Dr. Colin Turner ile Mahshid Turner, Türkiye’den Prof. Dr. Yunus Çengel, Prof. Dr. Faris Kaya ve Doç. Dr. İsmail Latif Hacınebioğlu birer tebliğle katıldılar. Konferansın açılış bölümünde Uluslararası İleri İslam Düşüncesi Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hasim Kamali ile İstanbul İlim ve Kültür Vakfı İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faris Kaya konferansin duzenleyicisi sifatiyla birer konuşma yaptılar. Konferansın açılış konuşmalarında Bediüzzaman Said Nursi’nin bilime bakışının ve fen bilimleri ile dini ilimleri bir çeşit mecz ederek ele almasının, İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu bir yaklaşım şekli olduğu ve örnek

4

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012

alınması gerektiği hususu üzerinde duruldu. Risalelerde fen bilimlerinin nasıl işlendiği örneklerle ortaya konuldu ve bilhassa mana-i ismi ve mana-i harfi kavramları üzerinde duruldu. Daha sonra üç oturum halinde akademisyenler uzmanlık alanlarında risalelerin konuya ilişkin bakış açısını ortaya koymaya çalıştılar. Çok ciddi bir akademisyen kitlesinin takip ettiği konferans oturumlarının sonunda soru-cevaplarla konu daha da derinlemesine ele alındı. Konferansın oturum başlıkları ve sunulan tebliğ başlıkları şöyle: Birinci Oturum: İnsanlık İçin Daha İyi Bir Geleceğin Tesisinde Bilgi, Bilim, İman ve Ahlakın Yeri ve Önemi: Said Nursi’nin Yaklaşımı Oturum Başkanı: Prof. Dr. Kerim Douglas Crow (Principal Fellow, IAIS Malezya) Konuşmacılar: 1) Prof. Dr. Colin Turner (Durham University, İngiltere) Yaradılışı Okumak: Said Nursi ve ‘Mana-i İsmi’ ve ‘Mana-i Harfi’ Kavramları 2) Prof. Dr. Yunus Çengel (Adnan Menderes Üniversitesi) Nursi’nin Bilimlere Bakışı ve Bilimsel Metod


3) Prof. Dr. Zulkifli Haji Mohd Yusoff & Ms. Betania Kartika Muflih (University of Malaya, Malezya) Kur’anî ve Kozmik İşaretler Vasıtasıyla İmanı Kuvvetlendirmek: İmam Bediüzzaman’ın Yaklaşımı İkinci Oturum: Said Nursi’nin Bilim ve Kalkınmaya Dair Görüşleri Oturum Başkanı: Dr. Daud Batchelor (Associate Fellow, IAIS Malezya) Konuşmacılar: 1) Prof. Dr. Muhammad Sirozi (State Institute for Islamic Studies [IAIN] Palembang, Endenozya) İslam Dünyasında Bilimin İhyası: Bediüzzaman Said Nursi’nin Bazı Fikirleri 2) Doç. Dr. İsmail Latif Hacınebioğlu (Süleyman Demirel Üniversitesi) Holistik Bilgi Yaklaşımı Vasıtasıyla Epistemik Tercihler: İlahi Birer Kitap Olarak Tabiat, Bilim ve Vahiy 3) Mrs. Mahshid Turner (Durham University, İngiltere) Dinin ve Maneviyatın Fiziksel ve Ruhsal Sağlığa Etkileri Bilimsel Olarak Ölçülebilir mi? Üçüncü Oturum: Said Nursi’nin Medeniyet Ölçeğinde Tecdid Anlayisi Oturum Başkanı: Mr. Abdul Karim Abdullah (Research Fellow, IAIS Malezya) Konuşmacılar: 1) Doç. Dr. Hj Fadhlullah Jamil (University Science Malaysia, Malezya) Bediüzzaman’ın Malay Dünyası Üzerindeki Nüfuz ve Tesiri: Genel Bir Değerlendirme 2) Doç. Dr. Saim Kayadibi (International Islamic University Malaysia, Malezya) Said Nursi’nin Dünya Görüşündeki Medeniyet Parametrelerinin İhyası: Ontolojik Mücadele 3) Dr. Mohammed Farid Ali (Research Fellow, IAIS Malezya)

Palembang Üniversitesi Panelinden Bir Görüntü

Palembang Valisinin Verdiği Gala Yemeği

Merhamet ve İyilik Aracı Olarak Kanaat: Bediüzzaman’ın Risale-i Nur’una Hususi Atıflarla Bu konferansta sunulan tebliğler, daha sonra Enstitü dergisinin özel sayısı olarak yayınlanacaktır.

Endonezya Konferansları Akademisyen heyeti Malezya konferansı sonrası Endonezya’ya geçti. Biri Palembang Üniversitesi’nde 6-7 Aralık tarihlerinde, diğeri 8 Aralık 2012 tarihinde Bandung’da olmak üzere iki uluslararası katılımlı konferans yapıldı. Bu konferanslara Colin Turner, Yunus Çengel, İsmail Latif Hacınebioğlu, Mahshid Turner ve Faris Kaya’ya ilaveten üniversite rektörü Prof. Dr. Eflatun Mukhtar, Mısır Ezher Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Abdunnebi Sahin, Cakarta Şerif Hidayetullah Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mulyadhi Kartenagara, Dr. İsmail Sukardi (Palembang Üniversitesi), Prof. Dr. Muhammed Sirozi (Palembang Üniversitesi), Prof. Dr. Amany Lunis (Şerif Hidayetullah Üniversitesi), Prof. Dr. Hamid Zarkasy (Darusselam İslam Enstitüsü), Prof. Dr. Abdulrezzak (Palembang Üniversitesi), Prof. Dr. Amin Suyitno (Palembang Üniversitesi) ve Prof. Dr. Dusky İbrahim (Palembang Üniversitesi) de birer tebliğle katıldılar. Güney Sumatra Valiliği ve Palembang Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen iki günlük Palembang Konferansını takriben 300 kişiden oluşan bir akademisyen topluluğu takip etti. Konferansın ilk günü akşamı ise eyalet valisi, Alex Noerdin’in konağında takriben 1500 kişilik bir heyete akşam yemeği verdi. Bu yemek esnasında da Said Nursi’nin bilime bakış vizyonunun önemi üzerinde duruldu.

Bangdung Panelinden Bir Görüntü ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

5


Rüstempaşa Medresesi Hizmete Açıldı

Restorasyondan Sonraki Genel Görünüm

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç açılışta yaptığı konuşmada, “Rüstempaşa medresemiz yeniden restore edildi, tarihindeki o güzelliğiyle ve ihtişamıyla yeniden hizmete kavuştu. Hamdolsun 10 yıllık hükümetimiz süresince restore ettiğimiz vakıf eseri sayısı 4 bine yaklaştı. Bunların maddi karşılığı 3.5 katrilyondur. 70 bin kişiye yakın istihdam sağlandı. Bu maliyetler hiç gözümüzde yok, vakıflara sahip çıkmak inancımızın gereğidir. Hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

6

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012


Fatih Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ve İstanbul İl Özel İdaresi’nin Ortaklaşa Çalışmasıyla Tarihinin En Büyük Restorasyonunu Geçiren Rüstempaşa Medresesi Görkemli Bir Törenle Hizmete Açıldı.

Konuşmaların ardından Bülent Arınç, başarılı çalışmalarından dolayı Fatih belediye başkanı Mustafa Demir’e İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından hazırlanan teşekkür plaketini takdim etti. Daha sonra ise açılış kurdalesi kesildi. Kurdelenin kesilmesinin ardından Başkan Mustafa Demir, Bülent Arınç ve beraberindekilere medreseyi gezdirdi. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’na devredilen medresede sosyal etkinlik, sergi ve sohbet gibi faaliyetler gerçekleştirilecek. Bir Osmanlı klasik dönem yapısı olan Rüstempaşa Medresesi, dönemin sadrazamı Rüstem Paşa tarafından Mimar

Sinan’a yaptırılmıştır. İnşası 1551 yıllarında tamamlanan medrese Osmanlı’nın klasik dönem mimari üslup özelliklerini taşımaktadadır. Rüstempaşa Medresesi, sade cephe mimarisine karşın arazi üzerindeki yerleşimi ve plandaki bütüncül yaklaşımı ile günümüze ulaşan önemli eserlerden biridir. Fatih Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından, medrese yapısı genelinde onarım, güçlendirme, temizleme çalışmaları aslına uygun malzemelerle yapılmış ve tarihi değerlerin restorasyon ilkeleri doğrultusunda doğru yöntemlerle korunarak gelecek kuşaklara ulaştırılması amacıyla tamamlanmıştır.

Rüstempaşa Medresesi’nin restore edilerek yeniden hizmete açılmasına vesile oldukları için Fatih Belediyesi’ne ve değerli başkan Mustafa Demir’e teşekkür ederiz. İİKV

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

7


Bediüzzaman S a i d N u r s i ve Risale-i Nur Müzesi 14 Ekim 2012’de Açıldı

Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Müzesi törenle açıldı. Bediüzzaman’ın talebelerinin de katıldığı törende konuşan Barla Platformu Koordinatörü Said Yüce, müzenin açılmasıyla birlikte Üstad’ın yaşamını bugüne taşımayı ve anlatmayı amaçladıklarını söyledi. “Nur’a Uçan Pervaneler” isimli sergi de ziyaretçilerine kapılarını açtı.

Fatih’te

bulunan

Rüstempaşa

Medrese-

si yeniden düzenlenerek bir kısmı müze haline getirildi. Yapı, Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Müzesi olarak faaliyete geçti. Bediüzzaman’ın talebelerinin de katıldığı törende konuşan Barla Platformu Koordinatörü Said Yüce, müzenin açılmasıyla birlikte Üstad’ın yaşamını ve yaşadıklarını bugüne taşımayı ve anlatmayı amaçladıklarını söyledi. O dönemin tanıkları arasında binlerce sayfalık külliyat olmadığını, sadece Bediüzzaman’ın yazdığı mektuplar olduğunu anlatan Yüce, Risale-i Nur’un evrensel bir değer olarak bugünlere geldiğini söyledi. Yüce, aydınların bir bölümünün Risale-i Nur’ları övdüğünü anlatarak “Cemil Meriç’in ‘Risale-i Nur, milli hazinelerimizdir. Onun kelimeleri üzerinde oynamak kimsenin hakkı değildir’ sözü dikkat çeker” dedi. 8

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012


İstanbul İlim ve Kültür Vakfı icra kurulu başkanı Fa-

Bediüzzaman’ın

talebeleri

de

müzenin

açıl-

ris Kaya, tarihe mal olmuş kişilerin müzeleri olduğu-

masından duydukları memnuniyeti dile getire-

nu ve bu yerlerde o kişilerin düşünceleri ve eşyala-

rek, Bediüzzaman’ın değerinin anlaşılması ko-

rının sergilendiğini anlattı. Kaya, Bediüzzaman gibi

nusunda gösterilen gayretlere teşekkür ettiler.

bir şahsiyetin ebediyeti ilgilendiren düşüncelerinin

Abdülkadir Badıllı, Bediüzzaman’ın kullandığı re-

müze ve arşivler gibi çeşitli araçlarla mutlaka aktarıl-

simsiz paralardan bir bölümünü müzeye hedi-

ması gerektiğini söyledi. Müzenin açılışının kolay ol-

ye etti. Mustafa Sungur ve Said Özdemir’in rahat-

madığını ve zaman istediğini kaydeden Kaya, İstan-

sızlıkları nedeniyle törene katılamadığı belirtildi.

bul İlim ve Kültür Vakfı’nın dualarla bundan sonra da

Müze ve sergi, Bediüzzaman’ın talebelerinin

yapılmayanları yapmaya devam edeceğini kaydetti.

hep birlikte kurdele kesmesi ile resmen açıldı.

ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

9


Nur Kahramanı Sungur Ağabey Hakk’a Yürüdü

Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Mustafa Sungur Ağabey’in cenazesi, Fatih Camii’nde kılınan namazın ardından ebediyete uğurlandı. Mustafa Sungur Ağabey’in tabutunu omuzlayan Başbakan Erdoğan, “Ömürleri boyunca bu gökkubbede hoş bir seda bırakma adına çok cefa çektiler. Hakkımız ona helal olsun” diye seslendi. Mustafa Sungur Ağabey’in cenaze namazı ikindi namazından sonra Fatih Camii’nde kılındı ve daha sonra Eyüpsultan Kabristanı’na defnedildi. Risale-i Nur talebesi Mustafa Sungur Ağabey’i vefatından 15 dakika önce ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, vefat haberinin ardından “Ülkemizin manevi hayatına, bilhassa iman hakikatlerinin anlatımına büyük emekleri geçen büyük şahsiyetlerden birini kaybettik. Baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilmez ama insanlar hizmetleriyle bakidir. Cenabı Hak, hizmetlerini baki kılsın.” ifadelerini kullandı. Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden ve Mustafa Sungur Ağabey’in arkadaşı Mehmet Fırıncı Ağabey, “Sun10

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012

gur Ağabey, sadık bir kahramandı. Kelimelerle anlatmak mümkün değil. O İslâmiyet’in bir nuru, sadık bir kahramanıydı. Hazreti Bediüzzaman onun için “Sen kanaati nur olmaya mecbursun. Benim hayatım senin hayatın olacak.” derdi. Üstad Hazretleri sürekli bize onu anlatırdı. Hakikaten de Sungur Ağabey Üstad Hazretleri’nin hayatını birebir 50 sene yaşadı. 1 hafta kendisini görmedik mi ruhi sıkıntı içine girerdik. Artık inşallah cennette birlikte oluruz.” şeklinde konuştu. Üstad’ın talebelerinden Abdullah Yeğin Ağabey ise, “Allah, Mustafa Ağabey’den razı olsun. Fenafil nur bir insandı. Hizmetlerde fani olmuş birisiydi. Allah, Risale-i Nur’u şefaatçisi yapsın. Mustafa Sungur Ağabey’in şefaatini de bizlere nasip etsin.” dedi.


Nur’a Uçan Pervaneler Sergisi Açıldı İİKV bünyesinde Barla Platformu tarafından düzenlenen serginin bu yılki konusunu, Risale-i Nur’un etkilediği hayatlar teşkil ediyor. Sergi, Risalelerin Isparta, Barla’da ilk olarak kaleme alınmaya başladığı andan itibaren onun etrafında toplanan insanlarla başlayan ve bugün dünyanın dört bir yanındaki Risale-i Nur talebelerine kadar uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Sergide, Risale-i Nur talebelerinden başka, yurt içinde ve dışındaki belli başlı yazar, düşünür ve aydınların Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur ile ilgili yorumları da yer alıyor. Nur’a Uçan Pervaneler, Risale-i Nur’un insanlar üze-

rindeki benzersiz tesirini gerek içerik, gerekse dil açısından inceliyor. Büyük düşünür Cemil Meriç’in “Risale-i Nur’ları okumadan ne Türk dili öğrenilebilir, ne de Türk düşüncesi öğrenilebilir. Risale-i Nur’lar bizim millî hazinelerimizdir” şeklindeki tesbitleri sergide yer alan yorumlar arasında. Barla Platformu, daha önce de Risale-i Nur ile ilgili olarak, Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatını, sürgün ve hapishanelerde geçen yıllarını dört ayrı bölümde ele alınan sergiler düzenlemişti. Birinci Said, Barla Yılları, Kastamonu Yılları ve Emirdağ Yılları adlarıyla düzenlenen bu sergiler, yurt içinde ve dışında pek çok yerde tekrarlandı ve yoğun ilgi gördü.

ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

11


12

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012


Nur’a Uçan Pervaneler Sergi Kataloğu Çıktı Risale-i Nur’lar, girdikleri yerlere sadece bir kitap olarak girmekle kalmadı. 0 yaşanan bir hayat, teneffüs edilen bir iman idi. Nice insan, Risalelerin sadece birkaç satırını okumak veya işitmekle kendisini o hayatın içinde buldu. Sayısız hayatlar, bu eserlerle imanın rengine büründü. Bugün dünyanın dört bir yanında, her ülkeden ve her milletten insanlar, Risale-i Nur’un şekillendirip renklendirdiği bir hayatın neş’esini yaşıyor. Risalelerin muhtevasında, insanın her an su ve hava gibi muhtaç olduğu hakikatler var. Bu hakikatleri, Risale-i Nur,

şimdiye kadar ele alınmamış bir zenginlikte ele alıyor ve insan aklının, ruhunun, kalbinin ve bütün duygularının önüne seriyor. Bunu yaparken de, İlâhî rahmetin sıcaklığını çok yakından hissettiren bir üslûpla insanları çağırıyor. Elinizdeki çalışma da, Risalelerin telif edilmeye başladığı günlerden bugünlere uzanan zaman şeridi içinde, her kesimden insanların Risale-i Nur ile şekillenen hayatlarından kısa kesitler bulacaksınız.

En-Nur Dergisi’nin 6. Sayısı Çıktı Arapça olarak yayınlanan akademik dergi En-Nur’un 6. sayısı yayınlandı. Dergi üç ana bölümden oluşuyor. Kapak konusuyla alakalı makalelerin yanı sıra, kapak konusuyla doğrudan alakalı olmasa da Risale-i Nur eksenli yazılan muhtelif makalelere de yer veriliyor. Son kısımda ise mülakatlara ve kitap ve konferans tanıtımlarına yer veriliyor. Derginin bu sayısında yer alan makaleler şöyle:

- Ümit Şimşek: Risale-i Nur’da Tefekküri Düşünce Yöntemi - Prof. Dr. Usama ‘Abd al-Majid al-‘Ani: İmam Nursi’nin Tefecilik ve Faiz’e Dair Görüşü

Kapak Dosyası - Prof. Dr. Ahmed Akgündüz: Dava ve Risale-i Nur: Dini Hareket mi, Cemaat mi yoksa Sivil Kuruluş mu? - Prof. Dr. Bünyamin Duran: Nursi’nin Risale-i Nur’unda ‘İ’la-i Kelimetullah’ ve ‘Avf Çalışma Ahlakı’ - Prof. Dr. Davud Aydüz: Risale-i Nur’da İrşad ve Tebliğ - Prof. Dr. Alaaddin Başar: Müspet Hareket - Dr. Su‘ad al-Nasir (Umm Salma): Şeyh Nursi’nin Düşüncesinde Reformist Kadın Muhtelif Çalışmalar - Prof. Dr. Muhammad İbrahimi: İslam: Günümüz Dünyasına En Uygun Sistem - Muhammad ibn Nasr: Kur’an ve Sufizm Çalışmalarında İspat Yöntemi ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

13


Bediüzzaman Fikir ve Bilim Dünyasının Gündeminde… İİKV İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faris Kaya’nın basın toplantısı konuşmasından kesitler : Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin fikir ve düşünceleri üzerine gerek dünyada gerekse Türkiye’de yapılmış olan çalışmalar nelerdir bunları bir özet olarak sunacağız. Bazı kitapların tanıtımına başlamadan önce hasbel kader yaşadıklarımızın bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Avustralya’dan Kanada’ya, Güney Afrika’dan kuzey ülkelerine çok geniş bir coğrafyada Bediüzzaman Said Nursi’nin fikir ve görüşleri üzerine düzenlenmiş 70’e aşkın uluslararası sempozyum ve konferansa katılma imkanımız oldu. Gittiğimiz her yerde onun fikir ve görüşlerinin ne denli ilgi ve alaka gördüğünü size yaşamadan anlatmak zor. Hatta Mehmet Fırıncı Ağabey ile birlikte Endonezya’nın Sumatra adasının ortalarında Makamberu diye bilinen bir şehirden bizi bir konferansa davet ettiler. Uçaktan indiğimizde bizi VİP salonuna aldılar, kırmızı halı serdiler ve bizi askeri manga ile karşıladılar. Elimde bir liste var, görüyorsunuz, bu listede yer alan kitap isimleri değil! Türkiye’de Said Nursi ve Risale-i Nur üzerine eser yayınlayan yayın evlerinin listesidir. Bizim bilgimiz dâhilinde olanla-

rı söylüyorum, 200 üzerinde var ve bizim internet sitemizde bunların hepsine, gerek yayın evlerine, gerekse kitaplara ulaşmak mümkün. Bunların içinde olumsuz ya da kritik edenler yok mu? Bir elin parmaklarından az, geriye kalanların tamamı onun fikir ve düşüncelerinin bilhassa cehaletle fakirlikle ihtilafla nasıl mücadele edileceğinin güzel örneklerinden oluşuyor. Tabi bizler onun bu güzel fikirleri üzerine yayınlanmış kitapları şimdiye kadar sizlere tanıtamadık. Maalesef geç kaldık ama bu gün bu bir fırsattır, sizler de geldiniz teşrif ettiniz, çok teşekkür ederiz. Tanıtılan Bazı Kitaplar Oxford Universty Press: The Makers of Islamic Civilization (İslam Medeniyetinin Kurucuları), Suny Press: Islam in Modern Turkey (Modern Türkiye’de İslam), Ashgate: Engaging with Bediüzzaman Said Nursi (Said Nursi’yi Anlamak), The Muslim World (Said Nursi Özel Sayısı), Suny Press: Islam at the Crossroads, Ashgate: An Introduction to Said Nursi (Said Nursi’ye Dair Bir Mukaddime), Anatolia Junction, ve İİKV mütevelli heyeti üyesi Mustafa Çalışan tarafından kaleme alınan Asrı Güzelleştiren Adam Bediüzzaman Said Nursi.

Basın toplantısını video formatında www.vimeo.com/iikv adresinden izleyebilirsiniz.

14

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012


Bediüzzaman Said Nursi Yıllar Sonra Emirdağ’da Anıldı Bediüzzaman Said Nursi Sergisi, Emirdağ Belediyesi ve İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından 08 Eylül - 16 Eylül tarihleri arasında Emirdağ’da düzenlendi. Sergiye Bediüzzaman’ın hayatta olan talebelerinden Mehmet Fırıncı Ağabey ve Abdullah Yeğin Ağabey de katıldılar. Sergiye sadece Emirdağ’dan değil çevre illerden de katılım oldu. Büyük bir kalabalık toplandı. Sergiden bir gün önce Emirdağ belediye hoparlöründen duyurular yapıldı. Şehrin her

tarafına sergi ile ilgili afiş ve pankartlar asıldı. Sergiye Bediüzzaman Said Nursi’yi Emirdağ’da ilk ziyaret edenlerden Mehmet Çalışkan’ın kardeşi Mahmut Çalışkan ve Çalışkanlar hanedanının diğer üyeleri de katıldı.

ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

15


Emirdağ’da Bir Sabah

16

Bediüzzaman Said Nursi 1944’te Emirdağ’a sürgün edilmişti... Güneşin devri dönmüştü; akşam adım adım yaklaşıyor, gölgeler uzuyordu. İnsanlar kadar hatta şeyler kadar gölge vardı. Vatanın yüzü gölgeleniyordu. Bir zat girdi Emirdağ’ına, yol kavşağında durdu. Hep yol kavşağında değil miyiz zaten? Kârla zararın, iyi ile kötünün ve doğru ile yanlışın... Fakat o bildiğiniz yollardan birinin kavşağında durup, kendine benzemeyen birine ezanı sordu: O, başını salladı: “He” diye. Bir kişi ezanı okumuş, binlerce kişi dinlemişti. Tâ uzaklardan akis yaptı. Allahü ekber. Herkes didiniyor, çırpınıyor, herkes bir rüya görüyordu. Kâbus mu kâbus!.. Sonra da kıbleyi sordu. Beriki kolunu uzatarak gösterdi; şaşkındı, konuşmaya mecali yoktu. Gelen zat kendine hiç mi hiç benzemiyordu. Ya biz ondan değildik, ya o bizden... Lâkin Türkçe konuşuyor ve dedeme benziyordu. Omuzundaki seccadeyi serdi yere; sermesiyle namaza başlaması bir oldu. Dikili kaldı yanında iki jandarma neferi; pürsilah bekliyorlardı. Neyi bekliyorlardı? Sayfa sayfa, cilt cilt tarih olan şu zatı mı? Onu mu bizden, bizi mi ondan koruyorlardı? Yoksa namazı süngülerin arasına mı almışlardı? Yahut, o, Emirdağ’ını yerle bir mi edecekti? Acaba jandarma neferleri neyi bekliyorlardı? Bilinmedi gitti bu sır... Birdenbire hayalim Süleymaniye’ye kaydı. Sinan, gökyüzünü ellere yaklaştırmak için kubbe yapmıştı. Bu zat için yeryüzü bir cami ve bu iki jandarma neferi iki mermer sütundu. Gökyüzü süngülerin ucunda duruyordu. O, Emirdağ’ına gelmişti. Binlerce insan vardı; ama yine de yalnızdı. Garipliğini namaz kılışında bile okumak mümkündü. Belki aç karnına, taş basar gibi ellerini bağrına bağlamış, yahut gömmüş, iki kat idi. Dost bulamayınca Allah’a iltica etmiş, sanki O’na misafir, sanki O’nun evindeydi. Hürmeti İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012

Hekimoğlu İSMAİL

bu derece dıştan okunur, bu derece hali belirgindi. Öyle rahat namaz kılıyordu ki, jandarmalardan birinin gölgesi üstüne düşmüştü; anlaşılan, kendini çook emniyette hissediyordu. Velhasıl her şeyi ile garip bir zattı. Adı da kendi gibiydi. O sanki bir İbn–i Kemal, yahut Zenbilli, yahut Ebu Suud’tu. Bunlara “Kimdir?” deme Allah aşkına, ne çabuk unuttun? Bunlar senin de, benim de dedemdi... Evet, evet diliyle, şekliyle, yazısıyla dedemiz olan bu zat, mezardan kalkmış, şimdi Emirdağ yol kavşağında namaz kılıyordu. Yanında iki jandarma vardı; ama onlar da onun torunuydu. “Evladım.” derdi. “Kardeşim.” derdi. Kendisine kelepçe vuranları bile severdi. İlme ve fenne o derece düşkündü ki, ‘kelepçede sanat var’ diye onu da beğenirdi. Hele hapishaneler vatanın bir parçasıydı. Diyar diyar sürgün gezerdi. Vatanını gezdirenlere dua eder, hidayet dilerdi. Kısacası yazılmayan hayatı bir eserdi. Bir Kur’an, bir de kitab–ı kâinatı okurdu. Başka kitap vermezlerdi. Bunları da elinden alamazlardı. O gün Emirdağ’da kıyamet kopmuştu. Çünkü akşam üzeri güneş doğmuştu. İki güneşi bir arada gördü Emirdağlılar. Fakat kör olanlar gece nasıl yürürse, gündüz de öyle yürüdü... Emirdağ’da emir vardı. Güneş balçıkla sıvanacak ve minareye kılıf uydurulacaktı. Emirdağ’da gönüller aydınlandı. İnsanlar hatta her şey sıcak sıcak, cana yakın oldu. Her şey erimiş kardeş kardeş birbirine sarılmıştı. Emirdağ’a güneş doğmuştu... Emirdağ’dan yüzlerce kilometre uzaktayım. Fakat bir sıcaklık var içimde... Dün bir Emirdağlı gördüm, yanıyordu... “Battı mı dedim o güneş?” Kalbini gösterdi, gözlerim kamaştı, bakamadım. Herkes ayna olmuş, her ayna parçasında bir güneş göründü. Işığa düşman olan aydınlar, o aynaları kırdılar. Yine de her bir ayna parçasında bir güneş göründü.


Bediüzzaman’ın Müsbet Hareket Yaklaşımı Mardin’de Alkışlandı Sosyal Gelişim Enstitüsü Derneği (SOSGED), Midyat Belediyesi, çeşitli üniversite ve sivil toplum kuruluşları tarafından ortaklaşa düzenlenen SOFRA MEZOPOTAMYA BARIŞ ETKİNLİKLERİ 31 Ağustos 2012 Cuma günü yoğun bir katılımla Mardin Matiat Otel’de gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikler çerçevesinde yaşadığımız coğrafyanın muhtelif yerlerinde toplumların birlikteliği için ilim, sevgi, hoşgörü, fikir ve sabır olgularının sembolü şahsiyetlere ödül verildi. Hazreti Ali’nin “ilmi”, Hazreti Mevlana’nın “sevgisi”, Şeyh Edebali’nin “sabrı”, Hanna Dolabani’nin “fikir birliği”, Yunus Emre’nin “hoşgörüsü” ve Said Nursi’nin “müsbet hareket” yaklaşımı projede alkışlandı. Bediüzzaman Said Nursi de bu yıl ödül verilecek şahsiyetler arasında yer aldı. Bu anlamda Said Nursi’ye vefatının ardından ilk ödülü verilmiş oldu. Bediüzzaman’ın ödülünü İİKV adına Urfa’dan programa katılan Bediüzzaman’ın talebelerinden Abdulkadir Badıllı aldı. Ayrıca Mehmed Emin Değer etkinlikleri organize eden SOSGED’e İİKV adına bir plaket takdim etti.

mında bir de sempozyum düzenlendi. Açılışı dua ve semazen gösterisi ile yapılan sempozyumda özellikle Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirleri üzerinde duruldu. Önce Bediüzzaman ve Risale-i Nurları tanıtıcı 15 dakikalık bir sinevizyon izlendi. Sinevizyonun çeşitli yerlerinde Bediüzzaman’ın fikirleri izleyiciler tarafından büyük alkış aldı. Ardından Mehmed Emin Değer Nursi üzerine bir konuşma yaptı.

Etkinliklerin önemli bir aktivitesini ise İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın açtığı stant oluşturdu. Etkinliklerin gerçekleştiği mekânda açılan stantlarda Said Nursi Hazretleri’nin eserleri, fikir ve görüşleri hakkında bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Yöredeki Bediüzzaman hayranlarının İİKV’nin tanıtıcı stantlarına büyük ilgi göstermesinin yanı sıra Nursi’yi yeni duyan ve fikirleri hakkında bilgi isteyen Özellikle Güneydoğu illerimiz, diğer illerimiz ve Ku- birçok kişiye Risale-i Nur ve tanıcı kitaplar hediye edizey Irak’tan yoğun katılımın olduğu etkinlikler kapsa- lerek bilgilendirmelerde bulunuldu.

Bediüzzaman’ın talebelerinden Abdulkadir Badıllı ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

17


HAKİKAT ARAYIŞINDA NÜBÜVVETİN YERİ VE ROLÜ: RİSALE-İ NUR PERSPEKTİFİ Tebliğ Çağrısı: İnsan mükemmel bir varlık olarak en güzel şekilde yaratılmıştır. Çok çeşitli eğilimleri, arzuları ve gerçekleştirmek istediği hedefleri vardır. Ayrıca doğruyu ve yanlışı, iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak için kendisine akıl melekesi verilmiştir. Fakat insandaki nefsanî hisler, benlik, öfke, hiddet ve aklın yanlış olarak kullanılması uygulamada zulüm, haksızlık ve haddi aşmalara sebep olagelmiştir. İnsan bir yönüyle adaletin ve barışın gerçekleşmesini arzulamakta, diğer yönüyle de nefsanî duygularına tabi olup zulme ve haksızlıklara yeltenebilmektedir. İnsanlık tarihi boyunca dünyanın birçok yerinde yaşanan açlık, fakirlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, harpler, zulümler, anarşi ve her türden şiddet gibi olumsuzluklar bu durumun dışa vurumudur. İşte bu olumsuzlukları önlemek için ilk insandan itibaren İlahî rehberliğe ihtiyaç doğmuştur. İnsan aklı sınırlı olduğu ve çeşitli yönlendirmelere maruz kaldığı için doğruyu bulmada tek başına yeterli olamamaktadır. Zira Yaratıcı’nın insana doğru olanı tercih etmesinde yol göstermesi, insanı yanlışlardan korur. Nitekim insanlık tarihi incelendiğinde bu tür bir rehberliğin peygamberler tarafından temsil edildiğini görüyoruz. İnsanı zulüm ve kötülükten koruyan, doğruluk ve adalete teşvik eden peygamberler ayrıca tarihte büyük dönüşümlere öncülük etmişlerdir. Yaratıcı’nın rehberliği altında gerçekleştirilen bu dönüşümler, İlahî kaynaklı olmaları itibariyle diğer dönüşümlerden daha etkili ve kalıcı olmuştur. Zaman ve mekân sınırları içinde olayları tek başına değerlendiren bir akıl gücü hakikate ulaştıramadığı gibi insan onuruna layık sürdürülebilir bir adalet tesisinde yeterli olamamaktadır. Bu durumda aklın vahyi anlama ihtiyacı açıktır. Çünkü tek tek her insanın aklı 18

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012

gerçek adaleti idrakten aciz olduğundan buna işaret edecek mükemmel bir akla ihtiyaç vardır. Bu sebeple geçmişten günümüze peygamberler ve onlara vahiyle gelen kitaplar insanlığın yolunu aydınlatmaya devam etmektedir. İşte, 10. Risale-i Nur Sempozyumu’nda “Hakikat Arayışında Nübüvvetin Yeri ve Rolü” konusu aşağıda verilen alt başlıklar çevresinde mukayeseli olarak ele alınacaktır. Umulur ki bu sempozyumla insanlık yararına henüz yapılmayanları başarmak ve daha iyi bir dünya inşa etmek yolunda ciddi bir adım atılmış olur. Alt Başlıklar 1-Nübüvvetin Tarifi, Gerekliliği, Misyonu ve Faydaları Nübüvvet nedir, nasıl tarif edilmelidir? Nübüvvetin gerekliliği akli delillere dayandırılabilir mi? Nübüvvet misyonunun tevhit inancıyla ilişkisi nasıl kurulur? İnsanlık niçin peygamberlere muhtaçtır? Peygamberlerin birer insan olarak içinde yaşadıkları toplumlarda görevlerini ifa etmelerinin hikmeti ve önemi nedir? Peygamberlerin hak, kuvvet ve hikmet kullanımındaki rehberliği nasıldır? Peygamberler ve toplum tabakaları: Fakirler, zenginler, çocuklar, gençler, yaşlılar, hastalar, yetişkinler, kadınlar vs. Peygamberlerin insanlığa katkıları nelerdir? Peygamber mucizeleri aracılığı ile insanlığa neler öğretilmiştir? Peygamberlerin ubudiyet ve risâlet yönleri arasında nasıl bir ilişki vardır?


Peygamberler bilgi kaynağı olarak mı, vahyin eğiticileri olarak mı değerlendirilmelidir? Kutsal metinlerin ilk yorumcuları ve uygulayıcıları olarak peygamberler nasıl anlaşılmalıdır? Peygamberlerin tarihselliği, insaniliği ve vahiy almaları ne şekilde bağdaşır? Kur’an’daki peygamber kıssalarından alınması gereken dersler nelerdir? 3-Peygamberlerin Ortak ve Farklı Yönleri Peygamberlerin ana ve ortak mesajları nelerdir? Dini ve felsefi geleneklerin nübüvvet, vahiy ve rehberlik anlayışları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? Peygamberlerin güvenirliliği, masumiyeti ve örnek insan oluşları nasıldır? Peygamberlerin dünya işlerinin düzenlenmesindeki rolü nedir? 4-Nebevî Gelenek ve Nübüvvetin Mirasçıları Nebevî sünnetin hayata uygulanmasında takip edilecek prensipler Nebevi geleneğin temsilcilerinin irşat yöntemleri Nebevi geleneğin, bilhassa, modern çağın sorunlarına sunduğu çözümler Nursi’nin nübüvveti izahı diğer filozof, teolog ve mutasavvıfların yaklaşımından farklı mıdır?

Önemli Notlar 1. Sempozyum 22-24 Eylül 2013 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir. 2. Tebliğlerin Sempozyum Sekretaryası’na ulaştırılmasıyla ilgili takvim şöyledir: a) Tebliğ özetleri, 250 kelimeyi aşmayacak şekilde en geç 28 Şubat 2013 tarihine kadar www.nubuvvetsempozyumu.com web sitesi üzerinden Sempozyum Sekretaryası’na ulaşmalıdır. b) En fazla 15 sayfayı aşmayacak uzunluktaki tebliğler, hakemler tarafından değerlendirilmesi için tam metin olarak en geç 30 Haziran 2013 tarihine kadar www.nubuvvetsempozyumu.com web sitesi üzerinden Sempozyum Sekretaryası’na ulaşmalıdır. c) Sempozyumda sunulmak üzere kabul edilen tebliğ yazarlarına en geç 31 Temmuz 2013 tarihine kadar bilgi verilecektir. 3. Tebliğler Risale-i Nur Külliyatı ışığında, yukarıdaki başlıklar çerçevesinde hazırlanmalıdır. Bu kapsama uymayan tebliğler kesinlikle dikkate alınmayacaktır. 4. Risale-i Nur Külliyatı ve Nursi üzerine yapılmış akademik çalışmalar, ilave bilgi ve kaynak Sempozyum Sekretaryası’ndan temin edilebilir. Ayrıca www.iikv.org/academy web sitesinin ziyaret edilmesi önerilmektedir. 5. Sempozyum dili Türkçe-İngilizce-Arapça olup simültane tercüme yapılacaktır.

www.nubuvvetsempozyumu.com

2010 Sempozyumundan görüntü

eskı sempozyumlardan 1 2 fotograf

ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

19


Çağımız İnsanı ve Bediüzzaman’ın Şefkat Yaklaşımı

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile Beykoz Belediyesi işbirliği ile düzenlenen “Çağımız İnsanı ve Bediüzzaman’ın Şefkat Yaklaşımı” konferansı 4 Kasım 2012 günü Beykoz, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Güzel Kur’an okuma yarışmasında dünya ikincisi ve Türkiye birincisi olan Hafız Mehmet Bilir’in Kur’an-ı Kerim okumasıyla başlayan programda, araştırmacı yazar Sevda Türküsev, Bediüzzaman’ın günümüz adına önemine değinip ne kadar önemli bir insan olduğunu vurguladı. Sevda Hanım, duygu ve heyecan yüklü programda başından geçen olaylara değinince duygu dolu anlar yaşandı. Risale-i Nur’dan bol bol örnekler vererek de iyi bir okuyucu olduğunu göstermiş oldu.

20

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012

Program sonrasında Sevda Türküsev’e İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Başkanı Mehmet Fırıncı Ağabey bir teşekkür plaketi takdim etti. Sevda Türküsev böyle anlamlı bir programda konuşmacı olarak davet edilmekten ve Fırıncı Ağabey’den plaket almaktan sevinç duyduğunu dile getirdi, ayrıca vakfın bu tür etkinliklere vesile olmasını tebrik ederek programı noktalamış oldu.


VAKFIMIZA YURT DIŞI ZİYARETLERİ DEVAM EDİYOR

Belarus Müftüsü ile Minsk Üniversitesi’nden gelen ögretim üyesi grubu / 18 Eylül 2012

Irak’lı Grup ile Seminer / 22 Eylül 2012

Filistinli Misafirler / 28 Ağustos 2012 ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

21


Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun Vakfımızdaydı

Mehmet Fırıncı Ağabey, Sudan Cumhurbaşkan Yardımcısına Plaket verirken / 11 Eylül 2012

Irak’lı Grup / 11 Eylül 2012 22

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ • ARALIK 2012


ARALIK 2012 • İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ

23


Vakfımızın 2013 Yılı Yeni Dönem Faaliyetleri Study Tour - Belarus, Minsk Üniversitesi Öğrenci Grubu

21-27 Ocak

Hindistan Konferanslar Zinciri (Delhi, Hyderabad, Lucknov, Aligarh)

2-9 Şubat

Mısır Konferansları (Menofiye ve Ezher Üniversiteleri)

22-28 Şubat

Ürdün Konferansı (Ürdün Üniversitesi)

2-4 Nisan

Yıldız Teknik Üniversitesi – IFSSO Sosyal Bilimler Konferansı

9-10 Nisan

Mardin Artuklu Üniversitesi – Hutbe-i Şamiye Konferansı

12-14 Nisan

Harran Üniversitesi – Tecdid Konferansı

3-5 Mayıs

Study Tour – ABD Öğrencileri 1. Grup

5. Genç Akademisyenler Konferansı (İngilizce) 5. Genç Akademisyenler Konferansı (Arapça) 3. İslam Dünyası Sosyoloji Konferansı - BAE Study Tour - ABD Öğrencileri 2. Grup 10. Bediüzzaman Sempozyumu - Nübüvvet

1-12 Haziran

8-9 Haziran

25-26 Haziran

29-30 Haziran

5-12 Temmuz

22-24 Eylül

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI’NIN SOSYAL MEDYA DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ !!! İİKV Facebook ve Twitter’da İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile Arkadaş Olun. Facebook ve Twitter Topluluğuna Katılın. http://www.facebook.com/iikvorg https://twitter.com/iikvorg http://www.youtube.com/user/iikv/ DÜŞÜNCELERİNİZİ PAYLAŞIN, FİKİR ALIŞ VERİŞİ YAPIN. Vakfımız tarafından üç aylık periyotla çıkarılan bültenlerimiz, www.iikv.org adresinde pdf formatında hizmetinize sunulmuştur. İsteyen gönül dostlarımız web sitemizden ücretsiz olarak bilgisayarlarına kaydedebilecekleri gibi, sitemizin iletişim bölümüne adreslerini yazarak, basılı olarak ücretsiz bülten talep edebilirler.

24

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI BÜLTENİ YIL: 4 SAYI: 15 20 ARALIK 2012 ÜCRETSİZDİR. Dedeefendi Cd. Delikanlı Sk. No: 6 Vefa 34134 Fatih / İstanbul Tel: 0 212 527 81 81 - Fax: 0 212 527 80 80 www.iikv.org iikv@iikv.org

İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFIKalenderhane BÜLTENİ • ARALIK Mh. 2012


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.