10cilt-part2-10b

Page 1


ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 294

(18) Kehf Suresi

↔ ≅↔Β←Υ″7! ← ←Γ″Α↔2 |×ς↔2 ↔ ↔ϑ″9↔! ≥∝Η⊕7! ←ψ™ς←7 ↑φ″Ω↔Ε″7↔! ⎢_→%↔Ψ←2 ↑ψ↔7 ″υ↔Θ″∆↔< ″ϖ↔7 ↔: El hamdulillâhillezî enzele alâ abdihil kitâbe ve lem yec'al lehu ývecâ(ývecen).

Αλλαη’α ηαµδολσυν κι Ο, κυλυνα Κιταβ’⎬ (Κυρ’®ν−⎬ Κεριµ’ι) ινδιρδι. ςε Ο’νδα, βιρ εðριλικ κ⎬λµαδ⎬. 1 - el hamdulillâhillezî (el hamdu li allâhi ellezî) 2 - enzele 3 - alâ abdi-hi 4 - el kitâbe 5 - ve lem yec'al 6 - lehu 7 - ivecen

:

hamd Allah'adýr, o ki

: : : : : :

indirdi kuluna kitabý ve kýlmadý, olmadý onda bir çarpýklýk, eðrilik

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ sadece doðrularý söyler. Kur’ân-ý Kerim’de bir eðriliðin olmasý hiçbir þekilde mümkün deðildir. Muhtevanýn bütününe bakýldýðý zaman Kur’ân’da hiçbir þeyin eksik býrakýlmadýðý da yer alýyor.

6/EN'AM-3 38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þey’in summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne). Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklý) hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rab’lerine haþrolunacaklar (olunurlar). Ýþte herþeyin yerleþtirildiði bir Kur’ân-ý Kerim’de elbette hiçbir eðrilik ve eksiklik olmayacaktýr. O, Allah Kelâmý’dýr.

381

381


ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 294

(18) Kehf Suresi

↔: ↑ψ″9↑Γ↔7 ″ω←8 ∼→Γ<∝Γ↔− _→,⊂≅↔∀ ↔ ←Η″Ξ↑[←7 _→Ω←±[↔5 ← ≅↔Ε←7≅⊕Μ7! ↔ Ψ↑ς↔Ω″Θ↔< ↔ω<∝Η⊕7! ↔ω[∝Ξ←8⊂Ψ↑Ω″7! ↔η←±Λ↔Α↑< →_Ξ↔Κ↔& ∼→Ι″%↔! ″ϖ↑Ζ↔7 ⊕ ↔! Kayyimen li yunzire be'sen þedîden min ledunhu ve yubeþþirel mu'minînellezîne ya'melûnes sâlihâti enne lehum ecren hasenâ(hasenen).

(Κυρ’®ν−⎬ Κεριµ), καψψυµ (κ⎬ψ®µετε καδαρ δεϖαµ εδεχεκ) ολαρακ, κατ⎬νδαν ⎭ιδδετλι αζαπλα υψαρµακ ϖε σαλιη αµελ ψαπαν µ⎫’µινλερε εν γ⎫ζελ εχριν ονλαρ⎬ν ολδυðυνυ µ⎫ϕδελεµεκ ι⎜ιν (ινδιριλδι).

382

1 - kayyimen

:

2 3 4 5 6 7

: : : : : :

-

li yunzire be'sen þedîden min ledun-hu ve yubeþþire el mu'minîne ellezîne

kayyum olarak, kýyâmete kadar devam ederek uyarmasý için bir azapla þiddetli (onun) katýndan, kendi katýndan ve müjdeler mü'minleri, o kimseler ki

382


ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 294

(18) Kehf Suresi

8 9 10 11 12

-

ya'melûn es sâlihâti enne lehum ecren hasenen

: : : : :

salih (nefsi ýslâh edici) ameller yaparlar muhakkak, olduðunu onlar için bir ecir, mükâfat (en) güzel

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ, salih amellerde bulunan kullarýndan bahsetmektedir. Salih amel, nefsi tezkiye ve tasfiye edecek amel demektir. Nefs baþlangýçta %100 afetlerle doludur. Allahû Tealâ’nýn hedefi, bu afetleri yok etmektir. Ve kiþi bunu kendi iradesini kullanarak yapmak mecburiyetindedir. Bunun için Allah’a ulaþmayý dilemek ve ardýndan Allah’tan alýnacak 12 ihsanla O’nun gösterdiði irþad makamýna ulaþmak söz konusudur. Allahû Tealâ’dan gelen rahmetle fazl ve rahmetle salâvât nefsin kalbine ulaþýr. Kalbe yazýlmýþ olan îmân kelimesinin çekim gücüne katýlan fazýllar nefsin kalbinde birikmeye baþlar. Bu birikim neticesinde nefs tezkiyesine baþlanýr. Nefsin kalbindeki afetlerin yerini faziletler alýr. Ýþte bu amilüssalihattýr (nefsi ýslâh edici ameldir). Nefsin kalbi %51 nurla dolduðu zaman, ruh Allah’a ulaþmýþtýr. Nefs tezkiyesi tamamlanmýþtýr ama nefs tasfiyesi bitmemiþtir. Daimî zikre ulaþýnca, nefsin kalbindeki bütün afetler yok olacak, yerini %100 ruhun hasletlerinin paralelinde olan faziletlere, terkedecektir. Nefsin tasfiyesi tamamlanacaktýr. Ýþte bunu yapmayý baþarmak nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yapmak demektir. Daimî zikirden sonra küllî zikre, sonra da zikirlerin ötesine, tesbihe ulaþýlýr. Ýlâhi irade, küllî iradeye, kiþinin iradesinin dýþýnda nefsin kalbinde kesilmeyen bir zikir yaptýracaktýr. Allahû Tealâ’nýn bu dizaynýnda, kiþi zikir yapmýþ olmaz; küllî irade insanýn zikrine sahip olur. Ve amilüssalihat orada da kesintisiz devam etmektedir. Nefsin ýslâhý, nefsin kalbinde devamlý daha çok nur birikmesi sonucu tamamen nurla dolmasý; arkasýndan da 19 kademede müzeyyen olmasýdýr.

383

383


ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 294

(18) Kehf Suresi

∼→Γ↔∀↔! ←ψ[∝4 ↔ω[∝Χ←6≅↔8 Mâkisîne fîhi ebedâ(ebeden).

Οραδα εβεδ⎩ ολαρακ καλ⎬χ⎬δ⎬ρλαρ (καλαχακλαρδ⎬ρ). 1 - mâkisîne 2 - fî-hi 3 - ebeden

: : :

kalýcýdýrlar orada ebediyyen

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennete giren hiç kimse cennetten çýkýp, cehenneme giremez. Cehenneme giren hiç kimse de cehennemden çýkýp cennete giremez. Birinden ötekine geçiþ Allahû Tealâ tarafýndan devredýþý býrakýlmýþtýr. Kur’ân-ý Kerim’de tam 29 tane âyet-i kerime, cehenneme girenlerin orada devamlý kalacaklarýný söylemektedir.

384

384


ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 294

(18) Kehf Suresi

⎩ ∼→Γ↔7↔: ↑ψ™ς7! ↔γ↔Φ⊕#! ∼Ψ↑7≅↔5 ↔ω<∝Η⊕7! ↔ ←Η″Ξ↑< ↔: Ve yunzirellezîne kâlûttehazellâhu veledâ(veleden).

ςε (Κυρ’®ν−⎬ Κεριµ), “Αλλαη, βιρ ⎜οχυκ εδινδι.” διψενλερι υψαρ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

ve yunzire ellezîne kâlû ittehaze allâhu veleden

: : : : :

ve uyarýr, korkutur o kimseleri dediler Allah edindi bir çocuk

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir kýsým insanlar “Allah, çocuk edindi. Hz. Ýsa, Allah’ýn oðludur.” derler. Bu iddianýn sahipleri, iþin içinden kendileri de çýkamamýþlardýr. Ama hristiyanlarýn bir kýsmýnda böyle bir inanç söz konusudur. Ýnsanlar, nasýl isterlerse öyle inanýrlar. Ama kitap sahipleri, birbirlerine yaklaþacaklarý bütün konularda mutlaka bunu baþarmalýdýrlar. Ve Hidayet Çaðý’nda bir birlik oluþacaktýr. Ýnananlar beraber olacaklar ve anlaþmazlýklarla dünyayý ele geçirmeye kesin kararlý olan þeytanla taraftarlarýný yenebilecek bir güç oluþturacaklardýr.

385

385


ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

→}↔Ω←ς↔6 ″ ↔Ι↑Α↔6 ⎢″ϖ←Ζ←=≥≅↔∀× ≠ ÷ ↔: ↓ϖ″ς←2 ″ω←8 ∝ψ←∀ ″ϖ↑Ζ↔7 _↔8 _→∀←Η↔6 ® ←! ↔ Ψ↑7Ψ↑Τ↔< ″ ←! ⎢″ϖ←Ζ←;!↔Ψ″4↔! ″ω←8 ↑ ↑Ι″Φ↔# Mâ lehum bihî min ilmin ve lâ li âbâihim, keburet kelimeten tahrucu min efvâhihim, in yekûlûne illâ kezibâ(keziben).

Ονλαρ⎬ν ϖε βαβαλαρ⎬ν⎬ν (αταλαρ⎬ν⎬ν), ονα (βυνα; Αλλαη’⎬ν εϖλ®τ εδινµεψεχεðινε) δαιρ βιρ ιλιµλερι ψοκτυρ. Ονλαρ⎬ν αð⎬ζλαρ⎬νδαν ⎜⎬καν κελιµελερ (σ⎞ζλερ) ⎜οκ β⎫ψ⎫κ! Ονλαρ, (σ⎞ψλερλερσε) ανχακ ψαλαν σ⎞ψλ⎫ψορλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

mâ lehum bi-hi min ýlmin ve lâ li âbâi-him keburet kelimeten tahrucu min efvâhi-him in yekûlûne illâ keziben

: : : : : : : : : : : : :

yoktur onlarýn ona ait, ona dair (ilimden) bir ilimleri ve yoktur onlarýn babalarýnýn, atalarýnýn çok büyük, büyük oldu bir kelime çýkýyor aðýzlarýndan söylerlerse ancak, sadece yalan (olarak)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn evlât edindiðini söyleyerek “Hz. Ýdris veya Hz. Ýsa Allah’ýn oðludur.” diyenler, Kur’ân-ý Kerim’e göre hata yapmaktadýrlar. Ýnsanlar, Kur’ân-ý Kerim’e karþý çýkan sözler söylemektedirler. Bu, onlarý Allah karþýsýnda sadece küçültür ve sorumlu kýlar.

386

386


ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

″ ←! ″ϖ←;←∗≅↔∃×∼ |⊆ς↔2 ↔τ↔Κ″Σ↔9 °π←∋≅↔∀ ↔τ⊕ς↔Θ↔ς↔4 _→Σ↔,↔! ←β<∝Γ↔Ε″7! ∼↔Η×Ζ←∀ ∼Ψ↑Ξ←8⊂Ψ↑< ″ϖ↔7 Fe lealleke bâhiun nefseke alâ âsârihim in lem yu'minû bi hâzel hadîsi esefâ(esefen).

Βυ δυρυµδα εðερ ονλαρ, (Κυρ’®ν−⎬ Κεριµ’δεκι) βυ σ⎞ζλερε ινανµαζλαρσα, ονλαρ⎬ν αρκαλαρ⎬νδαν ⎫ζ⎫λερεκ νερεδεψσε κενδινι ηελ®κ εδεχεκσιν.

387

1 - fe lealle-ke

:

2 3 4 5 6 7 8

: : : : : : :

-

bahiun nefse-ke alâ âsâri-him in lem yu'minû bi hâzâ el hadîsi esefen

bundan sonra, o zaman belki sen, neredeyse sen öldürücü, helâk edici sen kendini onlarýn izi üzere, onlarýn arkalarýndan eðer inanmazlar bu söze üzüntü (ile), esefle, esef ederek

387


ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlarýn Allah’a çocuk edinmesini izafe etmeleri; Kur’ân-ý Kerim’i hiçe saymakta, zanlarýný taþýmaktadýr. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim boyunca “Allah, çocuk edinmemiþtir. Hz. Ýsa, Allah’ýn oðlu deðildir. Allah, insan deðildir.” demektedir. Allah doðmamýþtýr, doðurulmamýþtýr. Çocuk edinmemiþtir. Bu noktada Allahû Tealâ’nýn iþareti, bütün insanlar için bir uyarýdýr. Allah, Yaratan’dýr. Allah’ýn dýþýndaki herþey sadece yaratýklardýr. Öyleyse Yaratan’ýn mahlûku olur, oðlu olmaz. Bütün mahlûkatlarýn bilincinde olarak insanlarýn, “Allah, çocuk edindi.” demelerine Peygamber Efendimiz (S.A.V), üzülmekte, neredeyse kendini helâk etmektedir. Oysaki onlar ne yaparlarsa yapsýnlar, þeytana, Allah’ýn çocuk edindiðine inansýnlar, Allah’a þirk koþsunlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in bu konuda bir sorumluluðu yoktur. Onlarýn cezasýný Allahû Tealâ verecektir. Onun için Allahû Tealâ Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e diyor ki:

13/RAD-4 40: Ve in mâ nuriyenneke ba’dallezî neiduhum ev neteveffeyenneke fe innemâ aleykel belâgu ve aleynel hisâb(hisâbu). Ve þâyet onlara vaadettiðimizin bir kýsmýný sana göstersek veya seni vefat ettirsek de; artýk senin üzerine düþen, sadece tebliðidir. Hesap, Bizim üzerimizedir.

388

388


ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

_↔Ζ↔7 →}↔Ξ<∝+ ← ″∗ ÷↵! |↔ς↔2 _↔8 _↔Ξ″ς↔Θ↔% _⊕9←! → ↔Ω↔2 ↑ω↔Κ″&↔! ″ϖ↑Ζ∩<↔! ″ϖ↑;↔Ψ↑ς″Α↔Ξ←7 Ýnnâ cealnâ mâ alel ardý zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ(amelen).

Μυηακκακ κι Βιζ, ψερψ⎫ζ⎫νδε ολαν ⎭εψλερι, ονλαρ⎬ν ηανγισι δαηα γ⎫ζελ αµελ εδεχεκ διψε ιµτιηαν ετµεµιζ ι⎜ιν, ονα (αρζα) ζιψνετ κ⎬λδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

innâ cealnâ mâ alel ardý (alâ el ardý) zîneten lehâ li nebluve-hum eyyu-hum ahsenu amelen

: : : : : : : : : :

muhakkak biz kýldýk þeyleri yeryüzünde süs, ziynet ona onlarý imtihan etmemiz için onlarýn hangisi daha güzel, en güzel amel

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlar, yeryüzünde devamlý imtihan edilerek derecat kazanýrlar veya kaybederler. Kazandýklarý dereceler fazlaysa Allah’ýn cennetine; kaybettikleri dereceler fazlaysa cehenneme giderler.

389

389


ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

⎢ ∼→+↑Ι↑% ∼→Γ[∝Θ↔. _↔Ζ″[↔ς↔2 _↔8 ↔ Ψ↑ς←2≅↔∆↔7 _⊕9←! ↔: Ve innâ le câilûne mâ aleyhâ saîden curuzâ(curuzen).

ςε µυηακκακ κι ονυν (αρζ⎬ν) ⎫ζερινδε ολαν ⎭εψλερι, κυρυ τοπρακ ψαπαχακ ολαν ελβεττε Βιζιζ. 1 2 3 4 5

-

ve innâ le câilûne mâ aleyhâ saîden curuzen

: : : : :

ve muhakkak biz elbette kýlýcýlarýz, yapanlarýz onun üzerinde olan þeyler toprak üzerinde nebat bulunmayan çorak, kuru toprak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her baharda bütün bitkileri yeniden canlandýran, sonra da kýþýn onlarýn yapraklarýný dökerek onlarý bir nevî geçici ölüme götüren hep Allah’týr. Toprak üzerinde, göklerde, denizlerde, heryerde O’nun hükmü geçer.

390

390


ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

←ρ″Ζ↔Υ″7! ↔ ≅↔Ε″.↔! ⊕ ↔! ↔α″Α←Κ↔& ″ ↔! →_Α↔∆↔2 _↔Ξ←#≅↔<×∼ ″ω←8 ∼Ψ↑9≅↔6 ←ϖ[∝5⊕Ι7!↔: Em hasibte enne ashâbel kehfi ver rakîmi kânû min âyâtinâ acabâ(acaben).

Ψοκσα σεν, Ασηαβελ Κεηφ ϖε Ρακ⎩µ’ιν, βιζιµ αχαψιπ ®ψετλεριµιζδεν βιρι ολδυðυνυ µυ σανδ⎬ν? 1 2 3 4 5 6 7 8

-

em hasibte enne ashâbe el kehfi ve er rakîmi kânû min âyâti-nâ acaben

: : : : : : : :

yoksa, veya sen sandýn olduðunu kehf (maðara) ehli (maðarada bulunanlar) ve Rakîm oldular âyetlerimizden acayip olan, garip olan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rakîm için muhtelif þeyler söyleniyor: Maðaranýn kapýsýnda isimleri yazýlý levha, köpeklerinin ve köyün adý, bir maðarada kapalý kalan 3 kiþiye ait bir oda vs. Bu 3 kiþi bir gün, bir maðarada kapalý kalýrlar. Kapýya bir kaya düþer, maðaranýn aðzýný kapatýr. Herbiri Allah için yaptýðý bir olayý anlatýp o olay hürmetine Allah’tan yardým ister. Sonunda kaya her seferinde biraz açýlýr ve maðaradan kurtulup çýkarlar. Aslýnda bu rivayetin ne ölçüde doðru olduðu tartýþýlabilir. Ama muhtevada, tam 309 yýl o maðarada kaldýklarýný göreceðiz. Ve Allahû Tealâ onlarý saðlarýndan sollarýna çevirdiðini söylüyor. Belki baþlangýçta 1-2 saat sohbet etmiþlerdir ama 309 yýl o maðarada saðsalim kalmýþlardýr.

391

391


ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

≥_↔Ξ⊕∀↔∗ ∼Ψ↑7≅↔Τ↔4 ←ρ″Ζ↔Υ″7! |↔7←! ↑}↔[″Β←Σ″7! ↔:↔! ″ ←! ⊂|←±[↔; ↔: →}↔Ω″&↔∗ ↔τ″9↑Γ↔7 ″ω←8 _↔Ξ←#×∼ ∼→Γ↔−↔∗ _↔9←Ι″8↔! ″ω←8 _↔Ξ↔7 Ýz evel fityetu ilel kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ reþedâ(reþeden).

Γεν⎜λερ µαðαραψα σ⎬ð⎬νδ⎬κλαρ⎬ ζαµαν ⎭⎞ψλε δεδιλερ: “Ραββιµιζ, βιζε Σενιν κατ⎬νδαν βιρ ραηµετ ϖερ. ςε βιζε εµριµιζδεν (βιζιµ ι⎜ιµιζδεν, σενιν εµιρλερινδεν βιζε αιτ ολαν ραηµετ ϖε σαλ®ϖ®τ⎬ υλα⎭τ⎬ραχακ κι⎭ιψι) µ⎫ρ⎭ιδι ταψιν ετ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

392

-

iz evâ el fityetu ilel kehfi (ilâ el kehfi) fe kâlû rabbe-nâ âti-nâ min ledun-ke rahmeten ve heyyi' lenâ min emri-nâ reþeden

: : : : : : : : : : : :

sýðýndýklarý zaman gençler maðaraya o zaman dediler Rabbimiz bize ver senin katýndan bir rahmet ve baðýþla, lütfet bize emrimizden, içimizden irþad edecek

392


ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Emir, Allah’ýn katýndan insana gelen herþeydir. Burada “min emrinâ” (bizim emrimizden) diyen Allahû Tealâ: “Bizim yeryüzüne gönderdiðimiz, vazife görüp tekrar bize dönecek olan herþey, emirdir.” demek istemektedir. Allahû Tealâ buyuruyor:

34/SEBE-2 2: Yalemu mâ yelicu fîl ardý ve mâ yahrucu minhâ ve mâ yenzilu mines semâi ve mâ yarucu fîhâ, ve huver rahîmul gafûr(gafûru). (O, Allah) yere gireni ve ondan çýkaný, semadan ineni ve oraya yükseleni bilir. Ve O, Rahîm’dir (Rahîm esmasýyla tecelli eden), Gafûr’dur (maðfiret eden, günahlarý sevaba çeviren). Bunlar nötrinolardýr. Bütün elektronlara gelen nötrinolar, elektronlara ulaþtýklarý zaman dönüþ hýzlarýný elektrona aktarýp tekrar Allah’ýn katýna dönerler. Allah’ýn katýndan gelip tekrar Allah’ýn katýna döndükleri için Allah’ýn emridirler. Ne zaman bir insan Allah’a ulaþmayý dileyerek 12 tane ihsanla mürþidine ulaþýrsa, bundan sonra yaptýðý zikir karþýlýðýnda Allah’tan gelen rahmet ve fazl, rahmet ve salâvât (4 muhtevada ikiþer ikiþer inen) Allah’ýn emirleridir. Gelirler, bir görev yaparlar. Fazýllarýn büyük kýsmý nefsin kalbinde kalýr. Geriye kalanlar da Allah’ýn katýna dönerler. Ruh da Allah’ýn bir emridir. Ýnsanlara emaneten verilir. Ýnsanlar ölmeden önce ruhlarýný Allah’a döndürmek, iade etmek mecburiyetindedirler. Ölümden sonra ruh zaten tekrar Allah’a dönecektir. “Min emrinâ” (emrimizden) karmaþýk bir ifade gibi görünmektedir. Allahû Tealâ’dan rahmetin ve fazlýn, rahmetin ve salâvâtýn gelebilmesi için kiþinin mutlaka irþad makamýna tâbî olmasý gerekmektedir. Maðaradaki gençlerin, “Allah’tan gelecek rahmet fazl ve rahmet salâvâttan, bize ait olaný, bize ulaþtýracak olan mürþidi tayin et.” tarzýnda bir talepleri var. Allahû Tealâ “reþedâ” kelimesini, irþad makamýný ifade etmek üzere kullanmýþtýr.

393

393


ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

″ϖ←Ζ←9!↔)×∼ |⊆ς↔2 _↔Ξ″∀↔Ι↔Ν↔4 ∼→(↔Γ↔2 ↔ω[∝Ξ←, ←ρ″Ζ↔Υ″7! |←4 Fe darabnâ alâ âzânihim fîl kehfi sinîne adedâ(adeden).

Β⎞ψλεχε µαðαραδα κυλακλαρ⎬ ⎫ζερινε (καλπλερινιν ζικρινι δυψαβιλµελερι ι⎜ιν ψαν ⎫στ⎫) σενελερχε ψατ⎬ρδ⎬κ (υψυττυκ). 1 2 3 4 5 6 7

-

fe darabnâ alâ âzâni-him fî el kehfi sinîne adeden

: : : : : : :

o zaman, böylece, böylelikle vurduk, yatýrdýk, uyuttuk üzerine, ...e, ...a onlarýn kulaklarý maðarada, maðara içinde seneler, yýllar adet, sayý

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ onlarý çok derin bir uykuya daldýrmýþ. Tabii olaðanüstü bir durumla karþýlaþýyoruz. Bu gençler 309 yýl uyutulmuþ vaziyette kaldýlar.

394

394


ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

←ω″[↔∀″ϑ←Ε″7! ∩ ↔! ↔ϖ↔ς″Θ↔Ξ←7 ″ϖ↑;≅↔Ξ″Χ↔Θ↔∀ ⊕ϖ↑∃ 〉 ∼→Γ↔8↔! ∼Ψ≥↑Χ←Α↔7 _↔Ω←7 |×Μ″&↔! Summe beasnâhum li na'leme eyyul hýzbeyni ahsâ limâ lebisû emedâ(emeden).

Σονρα νε καδαρ σ⎫ρε καλδ⎬κλαρ⎬ν⎬, ικι τοπλυλυκταν ηανγισινιν δαηα ιψι ηεσαπ εδεχεðινι βιλµεµιζ (βελιρτµεµιζ) ι⎜ιν ονλαρ⎬ βεασ εττικ (διριλττικ, υψανδ⎬ρδ⎬κ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

summe beasnâ-hum li na'leme eyyu el hýzbeyni ahsâ limâ lebisû emeden

: : : : : : : : :

sonra onlarý uyandýrdýk, dirilttik bilmemiz için, belirtmemiz için hangisi iki topluluk daha iyi hesaplar o þeyi kaldýlar uzun zaman, uzun süre, müddet

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, iki gruptan hangisi süreyi daha iyi hesap edecek diye, gençleri maðaranýn içinde uyutmuþ ve uyandýrmýþtýr. Ýki topluluktan birincisi gençler idi. Onlar maðaranýn kapýya yakýn kýsmýnda idiler. Yaþlýlar ise içerideki geniþ kýsýmda uyutulmuþlardý.

395

395


ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

″ϖ↑Ζ⊕9←! ⎢←±σ↔Ε″7≅←∀ ″ϖ↑;↔≅↔Α↔9 ↔τ″[↔ς↔2 ∩λ↑Τ↔9 ↑ω″Ε↔9 ⎩ →Γ↑; ″ϖ↑;≅↔9″(←+ ↔: ″ϖ←Ζ←±∀↔Ι←∀ ∼Ψ↑Ξ↔8×∼ °}↔[″Β←4 Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakký), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden).

Βιζ, σανα ονλαρ⎬ν ηαβερλερινι γερ⎜εκ ολαρακ κ⎬σσα εδιψορυζ. Μυηακκακ κι ονλαρ, Ραβ’λερινε ®µεν⎦ ολµυ⎭ γεν⎜λερδι. ςε ονλαρα ηιδαψετι αρτ⎬ρδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

396

-

nahnu nakussu aleyke nebe'e-hum bi el hakký inne-hum fityetun âmenû bi rabbi-him ve zidnâ-hum huden

: : : : : : : : : : :

biz anlatýyoruz sana onlarýn haberlerini hak ile, gerçek olarak muhakkak onlar gençler âmenû oldular, inandýlar Rab’lerine ve onlara artýrdýk hidayet

396


ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada önemli bir faktör vardýr: Allahû Tealâ “Bunlar Rab’lerine âmenû olmuþ gençlerdi.” demektedir. Yani onlarýn hepsi en az Allah’a ulaþmayý dilemiþlerdi. Allahû Tealâ, onlarýn istedikleri irþad makamýný onlarýn içinden vazifeli kýldý ve tâbî olmayanlarýn tâbiiyetlerini gerçekleþtirdi. Sonra da onlar ruhlarýný, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim ettiler. 1. hidayet, Allah’a ulaþmayý dilemektir. 2. hidayet, mürþide tâbî olmaktýr. 3. hidayet, ruhun Allah’a ulaþmasý ve teslimidir (normal standartlarda 7-8 ayda gerçekleþir.) 4. hidayet fizik vücudun teslimidir. 5. hidayet nefsin teslimidir. 6. hidayet irþad (muhlis) olmaktýr. 7. hidayet iradenin Allah’a teslimidir. Allahû Tealâ açýkça, “Onlara hidayeti artýrdýk. Bir hidayetle býrakmadýk. Sadece ruhlarýný Allah’a teslim etmelerini temin edip de býrakmadýk.” demektedir. Ýnsanlar hidayete “doðru yol” dedikleri zaman uyuyan gençlerin nasýl hidayete erdikleri konusunda hiçbir fikrin sahibi olamazlar.

397

397


ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

∼Ψ↑7≅↔Τ↔4 ∼Ψ↑8≅↔5 ″ ←! ″ϖ←Ζ←∀Ψ↑ς↑5 |×ς↔2 _↔Ξ″Ο↔∀↔∗ ↔: ÿ∼↔Ψ↑2″Γ↔9 ″ω↔7 ← ″∗ ÷↵! ↔: ← !↔ξ×Ω⊕Κ7! ∩ ↔∗ _↔Ξ∩∀↔∗ _→Ο↔Ο↔− ∼→)←! ≥_↔Ξ″ς↑5 ″φ↔Τ↔7 _→Ζ×7←! ≥∝ψ←9:↑( ″ω←8 Ve rabatnâ alâ kulûbihim iz kâmû fe kâlû rabbunâ rabbus semâvâti vel ardý len ned'uve min dûnihî ilâhen lekad kulnâ izen þetatâ(þetaten).

Ονλαρ⎬ν καλπλερι ⎫ζερινε ραβ⎬τα κυρδυκ (καλπλερινι Βιζε βαðλαδ⎬κ). Αψαðα καλκτ⎬κλαρ⎬ ζαµαν (καλκ⎬νχα) ⎭⎞ψλε δεδιλερ: “Βιζιµ Ραββιµιζ, σεµαλαρ⎬ν ϖε αρζ⎬ν Ραββιδιρ. Ο∋νδαν βα⎭κασ⎬να ιλ®η ολαρακ ασλα δυα ετµεψιζ. √ψλε ψαπαρσακ, ανδολσυν κι ηαδδι α⎭αρακ ψανλ⎬⎭ σ⎞ψλεµι⎭ ολυρδυκ.” 1 - ve rabatnâ 2 3 4 5 6 7 8 9 10

398

-

alâ kulûbi-him iz kâmû fe kâlû rabbu-nâ rabbu es semâvâti ve el ardý len ned'uve

: : : : : : : : : :

ve baðladýk, kuvvetlendirdik, takviye ettik, rabýta kurduk üzerine, üzerinde onlarýn kalpleri kýyam ettikleri zaman, ayaða kalkýnca böylece, o zaman dediler Rabbimiz semalarýn Rabbi ve yeryüzü, arz asla dua etmeyiz

398


ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

11 12 13 14 15 16

-

min dûni-hi ilâhen lekad kulnâ izen þetaten

: : : : : :

ondan baþkasýna ilâh andolsun söyledik, dedik öyleyse, öyle olursa, bu taktirde haddi aþma, taþkýnlýk, yanlýþ

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada, maðaradaki gençlerin oraya gelmeden evvelki hallerinden bahsetmektedir. Kehf Suresi, tarihten belgedir. Buna göre maðaradaki olay, Ýmparator Dakyanus dönemine aittir. Bu konuda birçok rivayet vardýr. Bu rivayetçilerden bir tanesi Muhammed-in Ýshak’týr. O tarihte Hz. Ýsa ’nýn taraftarlarý arasýnda dalâlet baþlamýþtý. Putlara tapýyorlar, onlar adýna kurban kesiyorlardý. Ýmparator þehirleri dolaþýp, putperestliði kabul etmeyenleri katlettiriyordu. Ashab-ý Kehf’in memleketi Efesus’ta da îmân sahiplerini yakalatýp þehrin duvarýna astýrýyordu. Ashab-ý Kehf de yakalanmýþtý. Onlar, þehrin ileri gelenlerinin çocuklarýydý. Gençler, Allahû Tealâ’ya îmânlarýný ilân edip “Biz, O’ndan baþkasýna Ýlâh demeyiz, kabul etmiyoruz. Siz de istediklerinizi yapmakta serbestsiniz.” dediler. Dakyanus: “Sizi öldürmemden baþka hiçbir kuvvet yoktur ama ben gençliðinize acýyorum. Size mühlet veriyorum. Düþünün ya hayatý ya ölümü tercih edin. Ýtaat etmezseniz sizi iþkenceyle öldürtürüm.” dedi. Dakyanus Mirvana’dan dönmeden gençler Efesus’tan çýktýlar. Peþlerine de bir köpek takýldý. Endülüs Daðý’nda sarp bir maðaraya gizlendiler. Ýbadette bulunup, Allahû Tealâ’ya dua ettiler. Ýçlerinden birini tebdil kýyafeti ile þehre yollayýp yiyeceklerini temin ediyorlardý. Ýmparatorun döndüðünü ve onlarýn yerini öðrendiðini duyunca secdeye kapanýp Allah’tan yardým istediler. Hava kararýnca Allahû Tealâ onlara uyku verdi. Nafakalarý (yemekleri) baþ uçlarýnda, baþlarýnda köpekleriyle beraber derin bir uykuya daldýlar. Dakyanus, maðaranýn kapýsýný ördürüp: “Açlýk ve susuzluktan ölsünler, burasý kabirleri olsun.” dedi. Ýmparatorun maiyetinde Endülüs ve Neros adlý îmâný olan iki kiþi vardý. Ashab-ý Kehf’in isimlerini ve mezheplerini, kýssalarýný iki kurþun levhaya yazýp, gelecek nesillere vermeleri ve ibret almalarý için bakýr bir sandýk içinde örülen duvar arasýnda sakladýlar.

399

399


ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

Aradan yýllar geçti. Dakyanus ölmüþ, yerine Ýmparator Teodosyus geçmiþti. Allahû Tealâ bir gün þehrin ileri gelenlerinden birine orayý koyunlarýna ahýr yapma fikrini ilham edip maðaranýn giriþini açtýrdý. Ve sonra Allahû Tealâ’nýn izniyle Ashab-ý Kehf’i gece yatmýþlar da sabahleyin kalkýyorlarmýþ gibi uykudan uyanýp kalkacak hale getirdi. Ýçlerinden birini tebdil kýyafetle yiyecek almasý için þehre gönderdiler. Þehre girdiði zaman herþeyin deðiþmiþ olduðunu gördü ve çok þaþýrdý. Hz. Ýsa’nýn adý artýk korkarak, gizli gizli söylenmiyor, onun adýna yemin ediliyordu. Ekmek almak için dükkânlardan birine girdiðinde uzattýðý parayý görenler define bulduðunu sanýp: “Definenin yerini söyle, yoksa seni hükümdarýn huzuruna çýkarýrýz.” dediler. ”Beni kendi halime býrakýn, para sizin olsun.” diye yalvardýysa da onu þehrin hakimine götürdüler. Genç, hakime: “Ben define bulmuþ deðilim. Bu þehrin halkýndaným fakat hiç kimseyi tanýyamadým. Dakyanus hüküm sürüyordu, þimdi deðiþmiþ.” deyince hakim: “Dakyanus öleli yýllar oldu. Sen bize doðruyu söyle.” dedi. Genç: “Dakyanus’un zulmünden kaçýp maðaraya sýðýndýklarýný, arkadaþlarýnýn da orada olduðunu söyleyerek “Ýnanmazsanýz gelin birlikte bakalým.” dedi. Ashab-ý Kehf, arkadaþlarýnýn gecikmesi üzerine bir felâketle karþýlaþacaklarýný düþünüp, helâlleþip namaza durdular. Arkadaþlarýnýn gelip de onlara durumu anlatmasýyla bu kadar yýl uykuda kalýp uyanmalarýnýn Allah’ýn bir alâmeti olduðunu anladýlar. Bu anda onlarýn durumunun yazýlý olduðu levhalar da ortaya çýkmýþtý. Bunlarý okuyup durumlarýný öðrendiler. Cenabý Hakk’a, hamd-u sena ettiler. Þehrin hakimi, durumu Ýmparator Teodosyus’a bildirdi. Ýmparator mektubu alýr almaz onlarýn bulunduðu maðaraya geldi, herbirini kucaklayarak Allah’a hamd ve dua etti. Daha sonra onlarý bir uyku sardý ve ruhlarý kabzolundu. Ýmparator herbirinin altýndan bir tabuta konmasýný emretti fakat gençler rüyasýnda ona: “Biz altýndan halkolunmadýk, topraktan yaratýldýk, topraða dönmek isteriz. Bizi olduðumuz gibi terket.” dediler. Bunun üzerine imparator, onlarý olduðu gibi maðarada býrakmýþ ve maðaranýn giriþine bir mescid yaptýrmýþ. Orasý ibadet ve ziyaret yeri olmuþ. Ashab-ý Kehf hakkýnda bilgiyi baþtan vermiþ olduk ki; olaylar geldikçe bu bilginin ýþýðý altýnda muhtevaya bakalým.

400

400


ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

⎢→}↔Ζ←7×∼ ∝≥ψ←9:↑( ″ω←8 ∼:↑Η↔Φ⊕#! _↔Ξ↑8″Ψ↔5 ← ≥ ÷ÿ∈Ψ⊆; ″ω↔Ω↔4 ⎢↓ω←±[↔∀ ↓ ≅↔Ο″ς↑Κ←∀ ″ϖ←Ζ″[↔ς↔2 ↔ Ψ↑#≅∧↔< ÷ ″Ψ↔7 ⎢ _→∀←Η↔6 ←ψ™ς7! |↔ς↔2 ×Ι↔Β″4!←ω⊕Ω←8 ↑ϖ↔ς″1↔! Hâulâi kavmunettehazû min dûnihî âliheh(âliheten), lev lâ ye'tûne aleyhim bi sultânin beyyin(beyyinin), fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi kezibâ(keziben).

⇑⎭τε βυ βιζιµ καϖµιµιζδιρ. Ονλαρα α⎜⎬κ⎜α βιρ δελιλ (συλταν) γελµεµεσινε ραðµεν Αλλαη’ταν βα⎭κασ⎬ν⎬ ιλ®ηλαρ εδινδιλερ. √ψλεψσε Αλλαη’α ψαλανλα ιφτιρα εδενδεν δαηα ζαλιµ κιµ ϖαρδ⎬ρ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

401

-

hâulâi kavmu-nâ ittehazû min dûni-hi âliheten lev lâ ye'tûne aleyhim bi sultânin beyyinin

: : : : : : : : : :

iþte bunlar bizim kavmimiz edindiler ondan baþka ilâhlar olsa, olmasýna raðmen gelmez onlara bir delil, bir sultan açýkça

401


ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 295

(18) Kehf Suresi

11 - fe men 12 - azlemu 13 - mimmenifterâ (min men ifterâ) 14 - alallâhi (alâ allahi) 15 - keziben

: : :

o zaman kim daha zalim iftira eden kimseden

: :

Allah'a karþý, Allah'a yalanla

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm O zamanki kavimler putlara tapýyorlardý ve o tarihteki Ýmparator Dakyanus putlara tapmayan kim varsa hepsini öldürüyordu. Bu gençler kendi kavimlerinin putlara taptýklarýný ve Allah’a yalanla iftira ettiklerini, zalim olduklarýný söylemektedirler. Allah’a, açýk ya da gizli þirk koþmak söz konusudur. Bir kýsým insanlar da her devirde putlara taparak açýk þirkin içine düþmüþlerdir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen bütün insanlar fýrkalara ayrýldýklarý için ve nefslerinin afetlerini kendilerine ilâh edindikleri için gizli þirktedirler. Allah’ýn emrini her çiðnediklerinde Allah’ý ilâh mevkiinden indirerek yerine Allah’ýn emrini hangi afet sebebiyle yerine getirmemiþlerse, o afetlerini, afetlerin de arkasýnda þeytaný koyuyorlardý.

402

402


ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

∼≥↑:″≅↔4 ↔ψ™ς7! ® ←! ↔ :↑Γ↑Α″Θ↔< _↔8 ↔: ″ϖ↑;Ψ↑Ω↑Β″7↔ϑ↔Β″2! ← ←! ↔: ∝ψ←Β↔Ω″&↔∗ ″ω←8 ″ϖ↑Υ∩∀↔∗ ″ϖ↑Υ↔7 ″η↑Λ″Ξ↔< ←ρ″Ζ↔Υ″7! |↔7←! _→Τ↔4″Ι←8 ″ϖ↑6←Ι″8↔! ″ω←8 ″ϖ↑Υ↔7 ⊂|←±[↔Ζ↑< ↔: Ve izi'tezeltumûhum ve mâ ya'budûne illâllâhe fe'vû ilel kehfi yenþur lekum rabbukum min rahmetihî ve yuheyyi' lekum min emrikum mirfekâ(mirfekan).

ςε σιζ, Αλλαη’ταν βα⎭κασ⎬να κυλ ολµαψαρακ ονλαρδαν αψρ⎬λδ⎬ð⎬ν⎬ζ ζαµαν αρτ⎬κ βιρ µαðαραψα σ⎬ð⎬ν⎬ν! Ραββινιζ σιζε ραηµετινι νε⎭ρετσιν (υλα⎭τ⎬ρσ⎬ν). ςε σιζε, ρεφικ (δεστεκ) ολαρακ ι⎭λερινιζι κολαψλα⎭τ⎬ρσ⎬ν. 1 - ve izi'tezeltumû-hum (i'tezele) 2 - ve mâ ya'budûne 3 - illâllâhe (illâ allâhe) 4 - fe'vû (fe evû) 5 - ilel kehfi (illâ el kehfi) 6 - yenþur 7 - lekum 8 - rabbu-kum

403

: : : : : : : : :

ve onlardan ayrýldýðýnýz zaman (ayrýldý) ve kul olduðunuz þeyler Allah'tan baþka artýk, o halde, sýðýnýn maðaraya neþretsin, göndersin, ulaþtýrsýn sizin için, size Rabbiniz

403


ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

9 10 11 12 13

-

min rahmeti-hi ve yuheyyi' lekum min emri-kum mirfekan

: : : : :

rahmetinden ve kolaylaþtýrsýn, düzenlesin, lütfetsin sizin için, size sizin emrinizden, sizin iþinizden (iþinizi) yardýmcý olarak, arkadaþ, destek olarak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn onlara: “Allah’tan baþkasýna kul olmayarak, o insanlardan ayrýldýðýnýz zaman artýk bir maðaraya sýðýnýn.” sözleriyle vahyetmesinden sonra gençler maðaraya sýðýnýrlar. Ýmparator Dakyanus putlara tapmayý kabul etmeyenleri iþkencelerle öldürüp asýyordu. Putlara tapmak ise Allah’a deðil, putlara kul olmaktý. Bu sebeple gençler gizlice Allah’ýn apaçýk emrini yerine getirerek maðaraya sýðýndýlar.

404

404


ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

″ϖ←Ζ←Σ″Ζ↔6 ″ω↔2 ↑ ↔:!↔ϑ↔# ″α↔Θ↔ς↔0 ∼↔)←! ↔ϕ″Ω⊕Λ7! ↔Ι↔# ↔: ← ≅↔Ω←±Λ7! ↔ !↔) ″ϖ↑Ζ↑/←Ι″Τ↔# ″α↔∀↔Ι↔3 ∼↔)←! ↔: ←ω[∝Ω↔[″7! ↔ !↔) ⎢←ψ™ς7! ← ≅↔<×∼ ″ω←8 ↔τ←7×) ⎢↑ψ″Ξ←8 ↓ ↔Ψ″∆↔4 |∝4 ″ϖ↑; ↔: ″υ←ς″Ν↑< ″ω↔8 ↔: ⎣←φ↔Β″Ζ↑Ω″7! ↔ξ↑Ζ↔4 ↑ψ™ς7! ←φ″Ζ↔< ″ω↔8 〉 ∼→Γ←−″Ι↑8 _∪[←7↔: ↑ψ↔7 ↔φ←∆↔# ″ω↔ς↔4 Ve tereþ þemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrýduhum zâteþ þimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murþidâ(murþiden).

ςε γ⎫νε⎭ιν, δοðδυðυ ζαµαν µαðαραλαρ⎬ν⎬ν σαð ταραφ⎬νδαν γελδιðινι ϖε βαττ⎬ð⎬ ζαµαν σολ ταραφταν ονλαρ⎬ν ψανλαρ⎬νδαν γε⎜τιðινι γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν. ςε ονλαρ, ονυν (µαðαραν⎬ν) γενι⎭ σαηασ⎬ ι⎜ινδε βυλυνυψορλαρδ⎬. ⇑⎭τε βυ, Αλλαη’⎬ν ®ψετλερινδεν (µυχιζελερινδεν)διρ. Αλλαη, κιµι Κενδισινε υλα⎭τ⎬ρ⎬ρσα, ι⎭τε ο ηιδαψετε ερµι⎭τιρ. ςε κιµι δαλ®λεττε β⎬ρακ⎬ρσα (κιµ Αλλαη’α υλα⎭µαψ⎬ διλεµεζσε) αρτ⎬κ ονυν ι⎜ιν ϖελ⎩ µ⎫ρ⎭ιδ (ιρ⎭αδ εδεν εϖλιψα) βυλυνµαζ. 405

405


ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

ve tere eþ þemse izâ taleat tezâveru an kehfi-him zâte el yemîni ve izâ garabet takrýdu-hum zâte eþ þimâli ve hum fî fecvetin min-hu zâlike min âyâti allâhi men yehdi allâhu fe huve el muhtedi ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murþiden

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve görürsün güneþ doðduðu zaman (ziyaret eder) uðrar, meyleder, gelir onlarýn maðarasýndan (maðarasýna) sað taraf ve battýðý zaman onlarýn kenarlarýndan, yanlarýndan geçer sol taraf ve onlar içinde geniþ yer, maðaranýn içindeki geniþ boþluk ondan iþte bu Allah'ýn âyetlerinden kim Allah hidayete erdirir (Kendisine ulaþtýrýr) böylece o hidayete eren kiþi (hidayete ermiþtir) ve kim, kimi dalâlette býrakýr artýk bulamazsýn onun için velî, dost bir mürþid, irþad eden

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kehf Suresinin 17. âyet-ii kerimesi hidayetten bahsetmesi sebebiyle Kur’ân’ýn önemli âyetlerinden birisidir. Kur’ân’ýn temelini, çaðýmýza damgasýný vuran “hidayet” teþkil etmektedir. Bütün resûller, nebîler hidayetle vazifelendirilmiþlerdir. Hidayet; ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi demektir. Hidayet 7 safhadan oluþur:

406

406


ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

Birinci safha: Allah’a ulaþmayý dilemek (3. basamak). Ýkinci safha: Allahû Tealâ’dan 12 tane ihsan alarak mürþide ulaþmak (14. basamak). Üçüncü safha: Ruhu Allah’a ulaþarak teslim etmek (21. basamak). Dördüncü safha: Fizik vücudu teslim etmek (25. basamak). Beþinci safha: Nefsi teslim etmek (26. basamak). Altýncý safha: Ýrþad olmak (muhlis olmak) (27. basamak). Yedinci safha: Ýradeyi teslim etmek (28. basamak 5. kademe). Allah kimi Kendisine ulaþtýrýrsa o kiþi hidayete erer:

3/AL-ÝÝ ÝMRAN-7 73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeþâ’(yeþâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun). Ve sizin dîninize tâbî olandan baþka kimseye inanmayýn. (Habibim) de ki: “Hiç þüphesiz HÝDAYET, Allah’ýn (Kendisine) ulaþtýrmasýdýr. (Ýnsan ruhunun ölümden evvel Allah’a ulaþmasýdýr.) Size verilenin bir benzerinin baþka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katýnda (sizlerle) tartýþacaklarý için mi (böyle söylüyorsunuz)?” De ki: “Hiç þüphesiz fazl, Allah’ýn elindedir. Onu dilediðine verir.” Ve Allah, Vâsi’un Alîm’dir. (Allah herþeyi kuþatan ve herþeyi bilendir.) 2/BAKARA-1 120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin). Sen onlarýn dînine tâbî olmadýkça (uymadýkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razý olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah’a ulaþmak (var ya) iþte o, hidayettir.” Sana gelen bunca ilimden sonra eðer onlarýn hevalarýna uyarsan andolsun ki; Allah’tan sana ne bir dost ve ne de bir yardýmcý olur. Ýnsanýn ruhu Allah’a ulaþmaz. Allah, o kiþinin ruhunu Kendisine ulaþtýrýr.

42/ÞURA-1 13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

407

407


ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Kehf Suresinin 17. âyet-i kerimesi bir baþka konuya daha ýþýk tutmaktadýr: Dalâlette olanlar için bir velî mürþid bulunmaz. Çünkü kiþi hidayete ermeyi (Allah’a ulaþmayý) dilemiyorsa Allah o kiþiyi zaten hidayete erdirmez. O kiþi dalâlette kalmayý tercih etmiþtir, Allah da onu dalâlette býrakýr. Öyleyse Allah’a ulaþmayý dileyen kiþiye, kýldýðý hacet namazý üzerine, Allah mürþidini gösterecek, onu 12 tane ihsanla mürþidine ulaþtýracaktýr. Kiþi hidayete adým atacak ve ruhu Allah’a doðru yola çýkacaktýr.

16/NAHL-9 9: Ve alallâhi kasdus sebîli ve minhâ câir(câirun), ve lev þâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne). Ve sebîllerin (dergâhlardan Sýratý Mustakîm’e ulaþan bütün yollarýn yani mürþidlerin) tayini, Allah’ýn üzerinedir. Ve ondan sapanlar vardýr. Ve eðer O dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi. Ýki tane alternatif vardýr: 1- Kiþi, Allah’a ulaþmayý diler ve Allahû Tealâ onu mutlaka mürþidine ulaþtýrýr. 2- Kiþi, Allah’a ulaþmayý dilemez ve Allahû Tealâ ona bir velî mürþid tayin etmez.

408

408


ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

↔: ⎩° Ψ↑5↑∗ ″ϖ↑; ↔: _→1≅↔Τ″<↔! ″ϖ↑Ζ↑Α↔Κ″Ε↔# ↔: ⎩← ≅↔Ω←±Λ7! ↔ !↔) ↔: ←ω[∝Ω↔[″7! ↔ !↔) ″ϖ↑Ζ↑Α←±ς↔Τ↑9 ⎢←φ[∝.↔Ψ″7≅←∀ ←ψ″[↔2!↔∗←) °ν←,≅↔∀ ″ϖ↑Ζ↑Α″ς↔6 ↔: ″ϖ↑Ζ″Ξ←8 ↔α″[⊕7↔Ψ↔7 ″ϖ←Ζ″[↔ς↔2 ↔α″Θ↔ς⊕0! ←ξ↔7 _→Α″2↑∗ ″ϖ↑Ζ″Ξ←8 ↔α″∴←ς↑Ω↔7 ↔: ∼→∗!↔Ι←4 Ve tahsebuhum eykâzan ve hum rukûd(rukûdun), ve nukallibuhum zâtel yemîni ve zâteþ þimâl(þimâli), ve kelbuhum bâsitun zirâayhi bil vasîd(vasîdi), levittala'te aleyhim le velleyte minhum firâren ve le muli'te minhum ru'bâ(ru'ben).

ςε ονλαρ, υψκυδα ολδυκλαρ⎬ ηαλδε σεν ονλαρ⎬ υψαν⎬κ σαν⎬ρσ⎬ν. ςε ονλαρ⎬ σαðα ϖε σολα δοðρυ ⎜εϖιριριζ. Ονλαρ⎬ν κ⎞πεðι, ⎞ν αψακλαρ⎬ν⎬ (µαðαραν⎬ν) γιρι⎭ κ⎬σµ⎬να υζατµ⎬⎭ ϖαζιψεττεδιρ. Εðερ σεν, ονλαρα µυτταλι ολσαψδ⎬ν (ψακ⎬νδαν γ⎞ρσεψδιν), µυτλακα ονλαρδαν κα⎜αρακ (γερι) δ⎞νερδιν. ςε µυτλακα σεν, ονλαρδαν κορκυψλα δολαρδ⎬ν (⎜οκ κορκαρδ⎬ν). 409

409


ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

-

ve tahsebu-hum eykâzan ve hum rukûdun ve nukallibu-hum zâte el yemîni ve zâte eþ þimâli ve kelbu-hum bâsitun zirâayhi bi el vasîdi levittala'te (lev ittala'te) aleyhim le velleyte min-hum firâren ve le muli'te min-hum ru'ben

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve onlarý sanýrsýn uyanýk ve onlar uykudadýr ve onlarý çeviririz, döndürürüz sað taraf ve sol taraf ve onlarýn köpeði (Ashabý Kehf'in köpeði) uzatmýþtýr, uzatmýþ vaziyettedir iki kol, ön ayaklarý (hayvanlar için) ile maðaranýn dýþ kýsmý, giriþ, avlu muttali olsaydýn, yakýndan görseydin onlara, onlarý mutlaka (geri) dönerdin onlardan kaçarak ve sen mutlaka dolardýn onlardan korku ile (korkarak)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gençler ve köpekleri maðaranýn giriþ kýsmýndadýrlar. Uyanýk gibi görünmelerine raðmen uykudadýrlar. Korkulacak bir durumdadýrlar.

410

410


ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

↔ ≅↔5 ⎢″ϖ↑Ζ↔Ξ″[↔∀ ∼Ψ↑7↔ ≥≅↔Κ↔Β↔[←7 ″ϖ↑;≅↔Ξ″Χ↔Θ↔∀ ↔τ←7×Η↔6 ↔: _→8″Ψ↔< _↔Ξ″Χ←Α↔7 ∼Ψ↑7≅↔5 ⎢″ϖ↑Β″Χ←Α↔7 ″ϖ↔6 ″ϖ↑Ζ″Ξ←8 °υ←=≥≅↔5 _↔Ω←∀ ↑ϖ↔ς″2↔! ″ϖ↑Υ∩∀↔∗ ∼Ψ↑7≅↔5 ⎢↓ ″Ψ↔< ↔µ″Θ↔∀ ″ ↔! ≥∝ ←Η×; ″ϖ↑Υ←5←∗↔Ψ←∀ ″ϖ↑6↔Γ↔&↔! ∼Ψ≥↑Χ↔Θ″∀≅↔4 ″ϖ↑Β″Χ←Α↔7 _→8≅↔Θ↔0 |×6″+↔! ≥_↔Ζ∩<↔! ″η↑Π″Ξ↔[″ς↔4 ←}↔Ξ<∝Γ↔Ω″7! |↔7←! ″ρ⊕Ο↔ς↔Β↔[″7 ↔: ↑ψ″Ξ←8 ↓ ″+←Ι←∀ ″ϖ↑Υ←#⊂≅↔[″ς↔4 ∼→Γ↔&↔! ″ϖ↑Υ←∀ ⊕ ↔Ι←Θ″Λ↑< ÷ ↔:

411

411


ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

Ve kezâlike beasnâhum li yetesâelû beynehum, kâle kâilun minhum kem lebistum, kâlû lebisnâ yevmen ev ba'da yevm(yevmin), kâlû rabbukum a'lemu bi mâ lebistum feb'asû ehadekum bi verýkýkum hâzihî ilel medîneti fel yanzur eyyuhâ ezkâ taâmen fel ye'tikum bi rýzkýn minhu vel yetelattaf ve lâ yuþ'ýrenne bikum ehadâ(ehaden).

ςε β⎞ψλεχε αραλαρ⎬νδα σορσυνλαρ διψε ονλαρ⎬ διριλττικ (υψανδ⎬ρδ⎬κ). Ονλαρδαν κονυ⎭αν βιρι ⎭⎞ψλε δεδι: “Νε καδαρ καλδ⎬ν⎬ζ?” “Γ⎫ν⎫ν βιρ κ⎬σµ⎬ ϖεψα βιρ γ⎫ν (καδαρ).” δεδιλερ. (∆ιðερλερι δε): “Νε καδαρ καλδ⎬ð⎬ν⎬ζ⎬ Ραββινιζ δαηα ιψι βιλιρ.” δεδιλερ. Αρτ⎬κ σιζδεν βιρισινι, σιζιν βυ γ⎫µ⎫⎭ παραν⎬ζλα ⎭εηρε γ⎞νδεριν. Β⎞ψλεχε εν τεµιζ ψιψεχεκ ηανγισι, βακσ⎬ν (δα) ονδαν σιζε βιρ ρ⎬ζ⎬κ γετιρσιν. ςε τεδβιρλι (δικκατλι) ολσυν. Σακ⎬ν σιζι βιρ κιµσεψε σεζδιρµεσιν (ϖαρλ⎬ð⎬ν⎬ζ⎬ ηι⎜ κιµσεψε ηισσεττιρµεσιν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

412

-

ve kezâlike beasnâ-hum li yetesâelû beyne-hum, kâle kâilun min-hum kem lebistum kâlû lebisnâ yevmen ev

: : : : : : : : : : : :

ve böylece onlarý dirilttik, uyandýrdýk karþýlýklý birbirlerine sorsunlar diye aralarýnda dedi diyen, söyleyen onlardan ne kadar kaldýnýz dediler biz kaldýk bir gün veya

412


ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

-

23 24 25 26 27 28 29 30

-

ba'da yevmin kâlû rabbu-kum a'lemu bi mâ lebistum feb'asû ehade-kum bi verýký-kum hâzihî ilel medîneti (ilâ el medîneti) fe li yanzur eyyu-hâ ezkâ (zekâ) taâmen fel ye'tikum (fe li ye'tikum) bi rýzkýn min-hu ve li yetelattaf

: : : : : : : : : :

günün bir kýsmý dediler sizin Rabbiniz en iyi bilir siz ne kadar kaldýnýz bundan sonra gönderin sizden birisi sizin gümüþ (paranýz) ile bu þehre

: : : : : : : : :

böylece baksýn hangisi daha temiz (temiz) yiyecek böylece getirsin bir rýzký ondan ve dikkat etsin (en ince hususa kadar ifa etsin) tedbirli olsun ve sakýn sezdirmesin, hissettirmesin, farkýna vardýrmasýn sizleri birisi

31 - ve lâ yuþ'ýrenne

:

32 - bi-kum 33 - ehaden

: :

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ’nýn beas keyfiyeti vardýr. Allahû Tealâ, onlarý beas ettiðini, dirilttiðini, uyandýrdýðýný söylemektedir. 309 yýllýk bir uykudan sonra, günün bir kýsmý veya bir gün kadar uykuda kaldýklarýný söylüyorlar. Uyandýklarý zaman, ellerindeki gümüþ parayla en temiz yiyeceklerden almasýný temin etmek için, içlerinden birisini þehre göndermek konusunda karar alýyorlar. Sonunda gençlerden birisi þehre varýyor.

413

413


ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

″ ↔! ″ϖ↑6Ψ↑Ω↑%″Ι↔< ″ϖ↑Υ″[↔ς↔2 ∼:↑Ι↔Ζ″Π↔< ″ ←! ″ϖ↑Ζ⊕9←! ∼→Γ↔∀↔! ∼→)←! ∼Ψ≥↑Ε←ς″Σ↑# ″ω↔7 ↔: ″ϖ←Ζ←Β⊕ς←8|∝4 ″ϖ↑6:↑Γ[∝Θ↑< Ýnnehum in yazherû aleykum yercumûkum ev yuîdûkum fî milletihim ve len tuflihû izen ebedâ(ebeden).

Μυηακκακ κι ονλαρ, εðερ σιζε καρ⎭⎬ γ®λιπ γελιρλερσε, σιζι τα⎭λαρλαρ ϖεψα σιζι κενδι δ⎩νλερινε δ⎞νδ⎫ρ⎫ρλερ. Ο ζαµαν ασλα εβεδιψψεν κυρτυλυ⎭α ερεµεζσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

inne-hum in yazherû aleykum yercumû-kum ev yuîdû-kum fî milleti-him ve len tuflihû

10 - izen ebeden

414

: : : : : : : : : :

muhakkak onlar gâlip gelirse sizin üzerinize, size sizi taþlarlar veya döndürürler, geri çevirirler içine, ...e kendi dînlerine ve asla felâha eremezsiniz, kurtulamazsýnýz o zaman ebediyyen

414


ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 296

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada kurtuluþun Allah ile olacaðýna akýllarý ermiþ olan kiþilerden bahsetmektedir. Burada felâh (kurtuluþ) müessesesi vardýr. Felâh da yedi kademeli bir olgudur: Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi birinci kat cennete girer (1. kat felâh). Allah’a ulaþmayý diledikten sonra 12 tane ihsanla mürþidine ulaþýp tâbî olan kiþi ikinci kat cennete girer (2. kat felâh). Ruhu Allah’a ulaþtýðý zaman üçüncü kat cennete girer (3. kat felâh). Fizik vücudunu Allah’a teslim ettiðinde dördüncü kat cennetin ve dünya saadetinin % 80’inin sahibi olur (4. kat felâh). 27. basamakta nefsini Allah’a teslim eder ve dünya saadeti %100 olmuþtur (5. kat felâh). Nefsinin kalbinde müzeyyen olma iþlemini 12 mertebede tamamlandýðý zaman irþada ulaþýr, altýncý kat cennetin sahibi olur (6. kat felâh). Kiþi iradesini Allah’a teslim ederse o zaman yedinci kat cennetin sahibi olur (7. kat felâh). Burada gençler maðaranýn dýþýndaki insanlarýn hâlâ Ýmparator Dakyanus devrine ait olduðunu zannedip onlardan korkmaktadýrlar. Dînlerinden dönmeye zorlanacaklarýný ve ebediyyen felâha eremeyeceklerinden korkmaktadýrlar.

415

415


ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

⊇σ↔& ←ψ™ς7! ↔φ″2↔: ⊕ ↔! ∼Ψ≥↑Ω↔ς″Θ↔[←7 ″ϖ←Ζ″[↔ς↔2 _↔9″Ι↔Χ″2↔! ↔τ←7×Η↔6 ↔: ″ϖ↑Ζ↔Ξ″[↔∀ ↔ Ψ↑2↔+≅↔Ξ↔Β↔< ″ ←! ⎣_↔Ζ[∝4 ↔⎯″<↔∗ ÷ ↔}↔2≅⊕Κ7! ⊕ ↔! ↔: ⎢_→9≅↔[″Ξ↑∀ ″ϖ←Ζ″[↔ς↔2 ∼Ψ↑Ξ″∀! ∼Ψ↑7≅↔Τ↔4 ″ϖ↑;↔Ι″8↔! |⊆ς↔2 ∼Ψ↑Α↔ς↔3 ↔ω<∝Η⊕7! ↔ ≅↔5 ⎢″ϖ←Ζ←∀ ↑ϖ↔ς″2↔! ″ϖ↑Ζ∩∀↔∗ ∼→Γ←∆″Κ↔8 ″ϖ←Ζ″[↔ς↔2 ⊕ ↔Η←Φ⊕Β↔Ξ↔7 ″ϖ←;←Ι″8↔! Ve kezâlike a'sernâ aleyhim li ya'lemû enne va'dallâhi hakkun ve ennes sâate lâ reybe fîhâ, iz yetenâzeûne beynehum emrehum fe kâlûbnû aleyhim bunyânâ(bunyânen), rabbuhum a'lemu bihim, kâlellezîne galebû alâ emrihim le nettehýzenne aleyhim mescidâ(mesciden).

ςε β⎞ψλεχε “Αλλαη’⎬ν ϖααδινιν ηακ ολδυðυνυ ϖε ο σαατ (κ⎬ψ®µετ) ηακκ⎬νδα ⎭⎫πηε ολµαδ⎬ð⎬ν⎬” βιλσινλερ διψε ονλαρ⎬ (⎭εηιρ ηαλκ⎬να) βιλδιρδικ. Αραλαρ⎬νδα ονλαρ⎬ν δυρυµυ ηακκ⎬νδα νιζα εδιψορλαρ (⎜εκι⎭ιψορλαρ)δ⎬. “Ονλαρ⎬ν ⎫ζερινε βιναλαρ ιν⎭α εδιν.” δεδιλερ. Ονλαρ⎬ν Ραββι, ονλαρ⎬ εν ιψι βιλιρ. Ονλαρ⎬ν ι⎭λερινδε γ®λιπ ολανλαρ (σ⎞ζ⎫ γε⎜ενλερ): “Ονλαρ⎬ν ⎫ζερινε µυτλακα µεσχιδ ψαπαχαð⎬ζ.” δεδι. 416

416


ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

ve kezâlike a'sernâ aleyhim li ya'lemû enne va'dallâhi (va'de allâhi) hakkun ve enne es sâate lâ reybe fî-hâ iz yetenâzeûne beyne-hum emre-hum fe kâlûbnû (fe kâlû ubnû) aleyhim bunyânen rabbu-hum a'lemu bi-him kâlellezîne (kâle ellezîne) galebû alâ emri-him le nettehýzenne aleyhim mesciden

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve böylece, iþte böyle bildirdik onlara, onlarý bilmeleri için, bilsinler diye muhakkak, olduðunu Allah'ýn vaadi bir hak'týr ve muhakkak o saat, o vakit þüphe yok onda, onun hakkýnda olduðu zaman çekiþiyorlar, niza ediyorlar onlar aralarýnda onlarýn iþleri, durumu öyleyse “inþa edin” dediler onlarýn üzerine binalar onlarýn Rabbi en iyi bilir onlarý dediler o kimseler gâlip oldular, üstün oldular (sözü geçenler) onlarýn iþleri üzerine, onlarýn iþlerine mutlaka edinelim, yapalým onlarýn üzerine bir mescid

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Aralarýndan birisi para alýp þehre gidince paranýn dört yüz yýl evvele ait olduðu ortaya çýkar. Ve halk onlarýn define bulduðunu zanneder. Define bulmadýðýný söylese de giden delikanlýya inanmazlar. Haberi alan o zamanki Ýmparator Teodosyus gelip onlarý görür. Artýk herþey deðiþmiþtir. Onlar maðaradan çýktýklarý zaman maðaranýn mescid haline gelmesini önerirler. Çünkü yeni gelen Ýmparator Teodosyus devrinde artýk insanlar arasýnda Allah’ýn dîni yayýlmýþtýr ve imparator dîn sahibi bir insan olmuþtur.

417

417


ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

°}↔Κ″Ω↔∋ ↔ Ψ↑7Ψ↑Τ↔< ↔: ⎣″ϖ↑Ζ↑Α″ς↔6 ″ϖ↑Ζ↑Θ←∀!↔∗ °}↔Χ×ς↔∃ ↔ Ψ↑7Ψ↑Τ↔[↔, °}↔Θ″Α↔, ↔ Ψ↑7Ψ↑Τ↔< ↔: ⎣←⎯″[↔Ρ″7≅←∀ _→Ω″%↔∗ ″ϖ↑Ζ↑Α″ς↔6 ″ϖ↑Ζ↑,←(≅↔, _↔8 ″ϖ←Ζ←#⊕Γ←Θ←∀ ↑ϖ↔ς″2↔! ≥|±←∀↔∗ ″υ↑5 ⎢″ϖ↑Ζ↑Α″ς↔6 ″ϖ↑Ζ↑Ξ←8≅↔∃ ↔: → ≥!↔Ι←8 ® ←! ″ϖ←Ζ[∝4 ← ≅↔Ω↑# ÷↔4 ⎪°υ[∝ς↔5 ® ←! ″ϖ↑Ζ↑Ω↔ς″Θ↔< 〉 ∼→Γ↔&↔! ″ϖ↑Ζ″Ξ←8 ″ϖ←Ζ[∝4 ←α″Σ↔Β″Κ↔# ÷ ↔: ⎨∼→Ι←;≅↔1 Se yekûlûne selâsetun râbiuhum kelbuhum, ve yekûlûne hamsetun sâdisuhum kelbuhum recmen bil gayb(gaybi), ve yekûlûne seb'atun ve sâminuhum kelbuhum, kul rabbî a'lemu bi ýddetihim mâ ya'lemuhum illâ kalîl(kalîlun), fe lâ tumâri fîhim illâ mirâen zâhirâ(zâhiren), ve lâ testefti fîhim minhum ehâdâ(ehâden).

ςε γαψβ⎬ τα⎭λαψαρακ (βιλµεδεν ταηµινδε βυλυναρακ) διψεχεκλερ κι: “(Ονλαρ⎬ν σαψ⎬σ⎬) ⎫⎜τ⎫ρ, δ⎞ρδ⎫νχ⎫ ονλαρ⎬ν κ⎞πεðιδιρ.” “Βε⎭τιρ, αλτ⎬νχ⎬ ονλαρ⎬ν κ⎞πεðιδιρ.” διψεχεκλερ. ςε “Ψεδιδιρ, σεκιζινχι ονλαρ⎬ν κ⎞πεðιδιρ.” διψεχεκλερ. ∆ε κι: “Ονλαρ⎬ν αδεδινι εν ιψι Αλλαη βιλιρ. Πεκ αζ⎬ ηαρι⎜, ονλαρ βιλµεζλερ.” Ονλαρ ηακκ⎬νδα, ζαηιρ ολανδαν (βιλινενδεν) βα⎭κα ταρτ⎬⎭µα (µ⎫χ®δελε ετµε)! Ονλαρ ηακκ⎬νδα, ονλαρδαν βιρισινε σορυ σορµα (α⎜⎬κλαµα ιστεµε)! 418

418


ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

-

se yekûlûne selâsetun râbiu-hum kelbu-hum ve yekûlûne hamsetun sâdisu-hum kelbu-hum recmen bi el gaybi ve yekûlûne seb'atun ve sâminu-hum kelbu-hum kul rabbî a'lemu bi ýddeti-him mâ ya'lemu-hum illâ kalîlun fe lâ tumâri fî-him illâ mirâen zâhiren ve lâ testefti (fetva) 28 - fî-him 29 - min-hum 30 - ehâden

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

diyecekler üç onlarýn dördüncüsü onlarýn köpeði ve diyecekler beþ onlarýn altýncýsý onlarýn köpeði taþlayarak gaybý, bilinmeyeni ve diyecekler yedi ve onlarýn sekizincisi onlarýn köpeði de Rabbim en iyi bilir onlarýn sayýsýný onlarý bilmezler sadece, den baþka, ancak pek az artýk tartýþma onlar hakkýnda ancak bir tartýþma, bir mücâdele açýk, görünen, bilinen ve soru sorma (açýklama isteme) (açýklama, hüküm verme, fetva verme) onlar hakkýnda onlardan birine

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada, maðarada kalanlarýn sayýsý hakkýnda yanlýþ tahminlerden bahsetmektedir. Burada, bu olayýn herkes tarafýndan öðrenileceði ve tahminlerde gene yanlýþlýklar olacaðý açýklanmaktadýr.

419

419


ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

∼→Γ↔3 ↔τ←7×) °υ←2≅↔4 |∝±9←! ↓∂ ″_↔Λ←7 ⊕ω↔7Ψ↑Τ↔# ÷ ↔: Ve lâ tekûlenne li þey'in innî fâýlun zâlike gadâ(gaden).

Βιρ ⎭εψ ηακκ⎬νδα “Βεν, βυνυ ψαρ⎬ν µυτλακα ψαπαχαð⎬µ δεµε.” 1 2 3 4 5 6

-

ve lâ tekûlenne li þey'in innî fâýlun zâlike gaden

: : : : : :

ve deme muhakkak bir þey için muhakkak ben yaparým bunu yarýn

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bu âyet-i kerimede konuyu tamamlamaktadýr. Biz insan olarak hiçbir þeye sahip deðiliz. Sahibimiz Allah’týr. Neyin, nasýl, hangi þartlarda yapýlacaðýný, nasýl ve hangi neticeye gideceðini en iyi Allah bilir. Bir sonraki âyette Allahû Tealâ sözlerimize “inþaallah” kelimesini eklemeyi öðretmektedir. Bu iki âyet birbirini tamamlamaktadýr. Biz hiçbir zaman kendi kendimize “Bunu yarýn yapacaðým.” dememeliyiz, “inþaallah” demeliyiz.

420

420


ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

″υ↑5 ↔: ↔α[∝Κ↔9 ∼↔)←! ↔τ⊕∀↔∗ ″η↑6″)!↔: ⎧↑ψ™ς7! ↔ ≥≅↔Λ↔< ″ ↔! ≥® ←! ∼→Γ↔−↔∗ ∼↔Η×; ″ω←8 ↔ ↔Ι″5 ÷≠ |∝±∀↔∗ ←ω↔<←Γ″Ζ↔< ″ ↔! |⊆Κ↔2 Ýllâ en yeþâallâhu vezkur rabbeke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ reþedâ(reþeden).

Ανχακ Αλλαη’⎬ν διλεµεσιψλε (ψαπαχαð⎬µ δε). ςε υνυττυðυν ζαµαν Ραββινι ζικρετ ϖε δε κι: “Ραββιµιν βενι (Αλλαη’α) βυνδαν δαηα ψακ⎬ν (δαηα ⎫στ⎫ν) βιρ ιρ⎭αδ σεϖιψεσινε υλα⎭τ⎬ρµασ⎬ν⎬ υµαρ⎬µ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

illâ en yeþâallâhu vezkur (ve uzkur) rabbe-ke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiye-ni rabbî li akrabe min hâzâ reþeden

: : : : : : : : : : : : :

ancak Allah dilerse ve zikret senin Rabbin o zaman sen unuttun ve de umulur ki, belki beni ulaþtýrmasý Rabbim daha yakýn, daha üstün bundan irþad

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn bir evvelki âyet-i kerimede geçen (Kehf-23) “Bir þey hakkýnda, “Ben bunu mutlaka yarýn yapacaðým.” deme sözünün arkasýndan burada “Ancak (in-

421

421


ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

þaallah) Allah’ýn dilemesiyle yapacaðým de.” buyrulmaktadýr. Rüþd yolu; ruhu Allah’a ulaþtýran, fizik vücudu, nefsi ve iradeyi Allah’a teslim eden ve kiþiyi mürþid noktasýna ulaþtýran irþad yoludur:

7/A'RAF-1 146: Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardý bi gayril hakký ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruþdi lâ yettehýzûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehýzûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne). Yeryüzünde haksýz yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceðim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eðer rüþd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onlarýn, âyetlerimizi yalanlamalarý ve ondan gâfil olmalarý sebebiyledir. Rüþd yolu, rüþde yani irþad olmaya ve sonuçta mürþid olmaya götürür. Hepsi ayný köktendir. Allah’a ulaþmayý dilemeyenler irþad yolunu gördükleri zaman onu deðil; gayy yolunu kendilerine yol olarak kabul etmiþlerdir:

2/BAKARA-2 256: Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruþdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun). Dînde zorlama yoktur. Ýrþad yolu (hidayet yolu; Allah’a ulaþtýran yol), gayy yolundan (dalâlet yolu; þeytana, cehenneme ulaþtýran yoldan) açýkça (ayrýlýp) ortaya çýkmýþtýr. Artýk kim tagutu (þeytaný ve þeytana ulaþtýran yolu) inkâr edip de Allah’a îmân ederse (mü’min olur, Allah’a ulaþtýran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah’tan) kopmasý mümkün olmayan urvetul vuskaya (saðlam bir kulba, mürþidin eline) tutunmuþtur. Allah Sem’î’dir, Alîm’dir. Allah’ýn irþadla vazifelendirdiði kiþilerin en üstün seviyesinde olanlar nebîlerdir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), Devrinin Peygamberi, Nebîsi’dir. O, Nebîlerin Sonuncusu’dur. Kur’ân-ý Kerim, O’na indirilmiþtir. O büyük þerefin (dünyanýn sonuna kadar hükmedecek olan Son Þeriat Kitabý’nýn) Sahibi, O’dur. Herkes hem irþad hem de gayy yolunun varolduðu bir dünyada yaþamaktadýr. Hergün irþad sahasý daha ötelere ulaþan, Allah’ýn Son Nebîsi, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’dir. Ve âyet-i kerimede Peygamber Efendimiz (S.A.V), Allahû Tealâ’nýn kendisini irþad konusunda daha ötelere ulaþtýrmasýný dilemektedir.

422

422


ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

_→Θ″Κ←# ∼:↑(!↔(″+!↔: ↔ω[∝Ξ←, ↓}↔=≅←8 ↔β×ς↔∃ ″ϖ←Ζ←Σ″Ζ↔6 |∝4 ∼Ψ↑Χ←Α↔7 ↔: Ve lebisû fî kehfihim selâse mietin sinîne vezdâdû tis'â(tis'an).

Ονλαρ, µαðαραλαρ⎬νδα 9 φαζλασ⎬ψλα 300 ψ⎬λ καλδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve lebisû fî kehfi-him selâse mietin sinîne vezdâdû (ve ezdâdû) tis'an

: : : : : : :

ve kaldýlar maðaralarýnýn içinde (maðarada) üç yüz seneler, yýllar ve arttý, fazlalaþtý dokuz

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu 25. âyet-i kerimede bir bastýzaman olayý vardýr. Dýþarýda 309 yýl geçmiþ ama gençler yarým saat evvel uyuduklarýný zannetmiþlerdir. Allahû Tealâ onlarý öylece yarý baygýn halde, tutmuþ ve maðaranýn içinde onlara 309 yýlý çabucak geçirtmiþtir.

423

423


ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

← !↔ξ×Ω⊕Κ7! ↑⎯″[↔3 ↑ψ↔7 ⎣∼Ψ↑Χ←Α↔7 _↔Ω←∀ ↑ϖ↔ς″2↔! ↑ψ™ς7! ←υ↑5 _↔8 ⎢″π←Ω″,↔! ↔: ∝ψ←∀ ″η←Μ″∀↔! ⎢← ″∗ ÷↵! ↔: ÷ ↔: ⎧↓±|←7↔: ″ω←8 ∝ψ←9:↑( ″ω←8 ″ϖ↑Ζ↔7 ∼→Γ↔&↔! ≥∝ψ←Ω″Υ↑& |∝4 ↑ ←Ι″Λ↑< Kulillâhu a'lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardý), ebsýr bihî ve esmý', mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuþriku fî hukmihî ehadâ(ehaden).

∆ε κι: “Νε καδαρ καλδ⎬κλαρ⎬ν⎬ εν ιψι Αλλαη βιλιρ.” Σεµαλαρ⎬ν ϖε αρζ⎬ν γαψβ⎬, Ο’να (Αλλαη∋α) αιττιρ. Ονυ (γαψβ⎬) εν ιψι ι⎭ιτιρ, εν ιψι γ⎞ρ⎫ρ. Ονλαρ⎬ν, Ο’νδαν βα⎭κα δοστλαρ⎬ ψοκτυρ. Η⎫κµ⎫νε κιµσεψι ορτακ ετµεζ.

424

424


ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

kulillâhu (kuli allâhu) a'lemu bimâ lebisû lehu gaybu es semâvâti ve el ardý ebsýr bihî ve esmý' mâ lehum min dûni-hi min veliyyin ve lâ yuþriku fî hukmi-hi ehaden

: : : : : : : : : : : : : : : : :

de ki Allah en iyi bilir þeyi (ne kadar) kaldýlar onundur semalarýn gaybý ve yeryüzü, arz en iyi görür onu ve en iyi iþitir yoktur onlarýn ondan baþka bir velî, bir dost ve ortak etmez kendi hükmünde (hükmüne) birisi, bir kimse

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu konuda kimbilir ortada ne kadar rivayet dolaþýyor ki; Allahû Tealâ “ne kadar kaldýklarýný en iyi Allah bilir.” açýklamasýný yapma gereði duymuþtur. Semalarý ve arzý yaratan Allah, ilmiyle ve rahmetiyle herþeyi kaplamýþtýr. Bu cihetle, herþeyden anýnda haberdardýr. Allah en iyi iþitir, en iyi görür. Ve insanlarýn O’ndan baþka velîsi (dostu) yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak kýlmaz.

425

425


ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

↔ ←±Γ↔Α↑8 ÷ ⎢↔τ←±∀∗ ÷ ← ≅↔Β←6 ″ω←8 ↔τ″[↔7←! ↔|←&:↑! ≥_↔8 ↑υ″#!↔: ∼→Γ↔Ε↔Β″ς↑8 ∝ψ←9:↑( ″ω←8 ↔φ←∆↔# ″ω↔7 ↔: ∝ψ←#≅↔Ω←ς↔Υ←7 Vetlu mâ ûhýye ileyke min kitâbi rabbik(rabbike), lâ mubeddile li kelimâtihî ve len tecide min dûnihî multehadâ(multehaden).

Σανα, Ραββινιν Κιταβ’⎬νδαν, ϖαηψολυναν⎬ οκυ! Ο’νυν κελιµεσινι δεðι⎭τιρεχεκ ψοκτυρ. ςε Ο’νδαν (Αλλαη’ταν) βα⎭κα ψ⎞νελινεχεκ βυλαµαζσ⎬ν (ψ⎞νελινεχεκ ψοκτυρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

vetlu (ve utlu) mâ ûhýye ileyke min kitâbi rabbi-ke lâ mubeddile li kelimâti-hi ve len tecide min dûni-hi multehaden (elhade)

: : : : : : : : : : : :

ve oku þeyi vahyedildi sana kitaptan senin Rabbin deðiþtirecek yoktur onun kelimesini ve bulamazsýn ondan baþka yönelinen (yöneldi, meyletti)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bu âyet-i kerimede ve Ankebut Suresinin 45. âyet-i kerimesinde Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in görevinin Allah’ýn kendisine vahyettiklerini okumak olduðunu söylemektedir:

426

426


ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 297

(18) Kehf Suresi

29/ANKEBUT-4 45: Utlu mâ ûhýye ileyke minel kitâbi ve ekýmýs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahþâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne). Kitaptan sana vahyedilen þeyi oku ve salatý ikâme et (namazý kýl). Muhakkak ki salat (namaz), fuhuþtan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ý zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptýðýnýz þeyleri bilir. Kimse Kur’ân-ý Kerim’de bir yanlýþ bulamaz. O’nun hiçbir kelimesini deðiþtiremez. Kur’ân’da hiçbir þey eksik býrakýlmamýþtýr:

6/EN'AM-3 38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þey’in summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne). Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklý) hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rab’lerine haþrolunacaklar (olunurlar). Kur’ân’da birçok þifre vardýr. Allahû Tealâ kime ne kadar ilim verirse kiþi o þifrelerden hareketle sonuca yürür. Allahû Tealâ: “Ve Allah’tan baþka yönelinecek bulamazsýn.” sözüyle sadece Allah’a doðru yön tayin edileceðini, ruhun Allah’a doðru yükseleceðini ve Allah’a ulaþacaðýný ifade etmektedir. Yönelme; 3. basamakta, Allah’a ulaþmayý dilemekle baþlayan 14. basamaða kadar geçen devredir. Allahû Tealâ, burada geçen “mültehada” kelimesinin dýþýnda enibu, munib kelimelerini de yönelmek istikametinde kullanmaktadýr. Sadece Allah’a yönelinir ve O’ndan duâ talep edilir. Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslim olacaðý makam Allah’týr. Allah’tan baþka yönelinecek hiçbir varlýk yoktur. 14. basamaktan 21. basamaða kadar olan kesim ise ulaþma kademesidir.

42/ÞURA-1 13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ulaþtýrýr).

427

427


ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

″ϖ↑Ζ⊕∀↔∗ ↔ Ψ↑2″Γ↔< ↔ω<∝Η⊕7! ↔π↔8 ↔τ↔Κ″Σ↔9 ″η←Α″.!↔: ↑φ″Θ↔# ÷ ↔: ↑ψ↔Ζ″%↔: ↔ :↑Γ<∝Ι↑< ←±|←Λ↔Θ″7!↔: ← ×Γ↔Ρ″7≅←∀ _↔[″9∩Γ7! ← ξ×[↔Ε″7! ↔}↔Ξ<∝+ ↑φ<∝Ι↑# ⎣″ϖ↑Ζ″Ξ↔2 ↔ ≅↔Ξ″[↔2 _↔9←Ι″6←) ″ω↔2 ↑ψ↔Α″ς↔5 _↔Ξ″ς↔Σ″3↔! ″ω↔8 ″π←Ο↑# ÷ ↔: _→0↑Ι↑4 ↑ ↑Ι″8↔! ↔ ≅↔6 ↔: ↑ψ<×Ψ↔; ↔π↔Α⊕#!↔: Vasbýr nefseke meallezîne yed'ûne rabbehum bil gadâti vel aþiyyi yurîdûne vechehu ve lâ ta'du aynâke anhum, turîdu zînetel hayâtid dunyâ ve lâ tutý' men agfelnâ kalbehu an zikrinâ vettebea hevâhu ve kâne emruhu furutâ(furutan).

Σαβαη ακ⎭αµ, Ο’νυν ςεχη’ινι (Ζατ’⎬ν⎬) ιστεψερεκ Ραββινε δυα εδενλερλε βεραβερ νεφσινι σαβ⎬ρλ⎬ τυτ. ∆⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ν ζιψνετινι γ⎞ζ⎫ν⎫ ονλαρδαν ⎜εϖιρµε! Καλβινι ζικριµιζδεν γ®φιλ κ⎬λδ⎬ð⎬µ⎬ζ ϖε ηεϖασ⎬να (ηεϖεσλερινε) τ®β⎩ ολαν κιµσελερε ιστεψερεκ, ι⎭ινδε ηαδδι α⎭µ⎬⎭ ολανλαρα ιταατ ετµε! 428

428


ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

22 23 24 -

vasbýr nefse-ke mea ellezîne yed'ûne rabbe-hum bi el gadâti ve el aþiyyi yurîdûne veche-hu ve lâ ta'du (âde) aynâ-ke an-hum turîdu zînete el hayâti ed dunyâ ve lâ tutý' men agfelnâ kalbe-hu an zikri-nâ vettebea (ve ittebea) hevâ-hu (hevâ) ve kâne emru-hu furutan

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve sabret senin nefsin, kendi nefsin o kimselerle birlikte dua ederler, ediyorlar onlarýn Rabbi sabah ve akþam isterler, istiyorlar onun vechini, zatýný ve döndürme, çevirme (döndü) senin gözlerin onlardan istiyorlar dünya hayatýnýn süsünü, ziynetini ve itaat etme kimse gâfil býraktýk onun kalbi zikrimizden ve tâbî oldu hevesleri (hevesler: nefsin afetleri ile þeytanýn talepleri) ve oldu onun iþi, kendi iþi haddi aþarak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile sahâbe arasýndaki iliþkilerden bahsetmektedir ve Allahû Tealâ: “Sabah akþam yani günün her vaktinde Allah’ýn Zat’ýný isteyerek Rabbine dua edenlerle birlikte ol.” diyerek sahâbenin bir baþka cephesini daha aydýnlatmaktadýr.

429

429


ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

Sahâbe ruhlarýný, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim etmek niyetindedirler. Ruhlarýný teslim edenler vechlerini, vechlerini teslim edenler nefslerini, nefslerini teslim edenler de iradelerini Allah’a teslim etmeyi dilerdi. Herkes Allah’a daha üst seviyede teslim olma yolundaydý. Her seferinde ruhun da vechin de nefsin de iradenin de istediði Allah’ýn Zat’ýdýr. Çünkü hepsi Allah’a teslim olmak üzere yaratýlmýþtýr. Burada Allahû Tealâ’nýn çok güzel bir ifadesi vardýr: “Kalbini zikrimizden gâfil kýldýðýmýz ve hevasýna, heveslerine tâbî olan kimselere, iþinde haddi aþmýþ olanlara itaat etme” buyurmaktadýr. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in etrafýnda iki nevi insan vardý: 1- Tâbî olanlar (Bu grupta bir problem yoktur.) 2- Tâbî olmayanlar (Allah’ýn zikrini yapmýyorlardý ve hevalarýna, heveslerine, tâbîlerdi. Ýþlerinde helâle haramý karýþtýrýp, mutlaka daha fazlasýný istemiþlerdi ve hep haddi aþmýþ olanlardý.) Allahû Tealâ’nýn bu âyeti indirmesinin arkasýndaki olaydan bahsedelim: Uyeyne isimli þehrin ileri gelenlerinden birisi Resûlullah, Selman Farisi ve bir grup fakir müslümanla birlikteyken O’nun yanýna gelmiþ. Selman Farisi’nin üzerinde yünden bir aba varmýþ (zaten bütün sahâbe yün giyiyordu). Abanýn içinde terlemiþ. Uyeyne, Peygamberimiz (S.A.V)’e demiþ ki: “Bunlarýn kokusu seni rahatsýz etmiyor mu?” Biz mudarrýn ileri gelenleri ve liderleriyiz. Biz müslüman olursak herkes müslüman olur. Senin peþinden gitmekten bizi sadece bunlar alýkoyuyorlar. Onlarý yanýndan uzaklaþtýr ki; Sana uyalým ya da bize baþka, onlara baþka meclis ayýr.” Resûlullah onlarýn isteklerini yerine getirmeye yeltenir. Bu âyet inince çýkýp o fakirleri aramaya baþlar. Onlarý görünce yanlarýna oturur ve þöyle buyurur: “Allah’a hamdolsun, O Allah ki; ümmetimin içinde bana nefsimi kendileriyle beraber tutmamý emrettiði kimseler yarattý. O gâfiller, Allah’ýn emirlerini terkedip heva ve heveslerine uymuþlardýr.” Bu âyet-i kerime heva ve heveslerine uyan Uyeyne gibi o þehrin ileri gelenlerinden bahsetmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ise o fakirlerle beraber olmuþtur.

430

430


ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

↔ ≥≅↔− ″ω↔8 ↔: ″ω←8⊂Ψ↑[″ς↔4 ↔ ≥≅↔− ″ω↔Ω↔4 ″ϖ↑Υ←±∀∗÷ ″ω←8 ∩σ↔Ε″7! ←υ↑5 ↔: ⎢_↔Ζ↑5←(!↔Ι↑, ″ϖ←Ζ←∀ ↔ ≅↔&↔! ∼→∗≅↔9 ↔ω[∝Ω←7≅⊕Πς←7 _↔9″Γ↔Β″2↔! ≥_⊕9←! ″η↑Σ″Υ↔[″ς↔4 ⎢↔ Ψ↑%↑Ψ″7! ←Ψ″Λ↔< ←υ″Ζ↑Ω″7≅↔6 ↓ ≥≅↔Ω←∀ ∼Ψ↑∃≅↔Ρ↑< ∼Ψ↑Χ[∝Ρ↔Β″Κ↔< ″ ←! ↔: _→Τ↔Σ↔#″Ι↑8 ″ ↔ ≥≅↔, ↔: ⎢↑ !↔Ι⊕Λ7! ↔ϕ″∴←∀ Ve kulil hakku min rabbikum fe men þâe fel yu'min ve men þâe fel yekfur innâ a'tednâ liz zâlimîne nâren ehâta bihim surâdikuhâ, ve in yestegîsû yugâsû bi mâin kel muhli yeþvîl vucûh(vucûhe), bi'seþ þerab(þerabu) ve sâet murtefekâ(murtefekan).

∆ε κι: “Ηακ Ραββινιζδενδιρ.” Βυνδαν σονρα αρτ⎬κ διλεψεν ινανσ⎬ν ϖε διλεψεν ινκ®ρ ετσιν. Μυηακκακ κι Βιζ, ζαλιµλερ ι⎜ιν κεναρλαρ⎬, ονλαρ⎬ (κ®φιρλερι) ιηατα εδεν (σαραν, καπλαψαν) βιρ ατε⎭ ηαζ⎬ρλαδ⎬κ. ςε εðερ ονλαρ ψαðµυρ ιστερλερσε (ατε⎭ε καρ⎭⎬), εριµι⎭ µαδεν γιβι κοψυ ϖε καψναρ, ψ⎫ζλερι καϖυραν βιρ συ ψαðδ⎬ρ⎬λ⎬ρ. Νε κ⎞τ⎫ βιρ ι⎜εχεκ ϖε νε κ⎞τ⎫ βιρ δοστ (ψαρδ⎬µχ⎬).

431

431


ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kulil hakku (ve kul el hakku) : min rabbi-kum : fe men þâe : fe li yu'min : ve men þâe : fe li yekfur : innâ : a'tednâ : li ez zâlimîne : nâren : ehâta : bi-him : surâdiku-hâ :

14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

ve in yestegîsû yugâsû bi mâin ke el muhli yeþvî el vucûhe bi'se eþ þarâbu ve sâet murtefekan

: : : : : : : : : :

ve de ki hak Rabbinizdendir bundan sonra dileyen kimse artýk inansýn ve dileyen kimse artýk inkâr etsin muhakkak biz hazýrladýk zalimler için, zalimlere bir ateþ ihata etti, sardý, kapladý onlarý onun (çadýrý), onun üstten ve yanlardan saran kenarlarý ve eðer yaðmur isterler yaðmur yaðdýrýlýr su ile, sývý ile, mai ile gibi erimiþ maden (demir, bakýr vs.) yüzü kavurur ne kötü içecek ve ne kötü arkadaþ, dost, destek, yardým

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ bir önceki âyetin (Kehf-28) açýklamasýnda anlatýlan Uyeyne gibi insanlardan bahsetmektedir. Bu insanlar; sahâbenin dýþýnda kalan, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olmayan, Allah’ý zikretmekten gaflete düþenlerdir. Allahû Tealâ’nýn insanlara yaþattýðý dünya hayatý gelip geçici bir rüzgâr gibidir. Böyle bir dizaynda, Allahû Tealâ o insanlara dünyada servet verir, onlar haram paralar kazanýrlar. Cehennemlerini daha kötü bir standart içinde geçireceklerdir. Allah onlarýn cehennemdeki durumlarýný anlatmaktadýr. Allahû Tealâ’dan, ateþi söndürmesini isterlerse Allahû Tealâ öyle bir yaðmur yaðdýracaktýr ki; yaðmur da onlarý ayrýca yakacaktýr. Yani olay Allahû Tealâ’nýn dostlarý için ayrý, düþmanlarý için ayrý bir dizayn içermektedir.

432

432


ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

← ≅↔Ε←7≅⊕Μ7! ∼Ψ↑ς←Ω↔2 ↔: ∼Ψ↑Ξ↔8×∼ ↔ω<∝Η⊕7! ⊕ ←! ⎣ → ↔Ω↔2 ↔ω↔Κ″&↔! ″ω↔8 ↔η″%↔! ↑π[∝Ν↑9 ÷ _⊕9←! Ýnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti innâ lâ nudîu ecre men ahsene amelâ(amelen).

Μυηακκακ κι ®µεν⎦ ολανλαρ (⎞λµεδεν ⎞νχε ρυηυνυ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ρµαψ⎬ διλεψενλερ) ϖε σαλιη αµελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ, Βιζ κεσινλικλε εν γ⎫ζελ αµελ ι⎭λεψεν κιµσελεριν εχρινι (καρ⎭⎬λ⎬ð⎬ν⎬) ζαψι ετµεψιζ. 1 - innellezîne (inne ellezîne) 2 - âmenû

: :

3 4 5 6 7 8 9

: : : : : : :

-

ve amilû es sâlihâti innâ lâ nudîu ecre men ahsene amelen

muhakkak o kimseler, onlar âmenû oldular, ölmeden önce Allah'a ulaþmayý dilediler ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptýlar muhakkak biz zayi etmeyiz ecir, ücret, karþýlýk, bedel kimse en güzel amel

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþinin iþlediði bütün ameller hayat filiminde üç boyutlu olarak yer alýr. Ayrýca kiþinin bir ameli iþlerken ne düþünerek yaptýðý da orada bulunur. Kiþinin derecat kazanma sistemi; hangi düþünceye karþýlýk ne yaptýðýna, neyi düþünerek, neyi vücuda getirdiðine, hangi hedefe yönelik, hangi iþlevleri yaptýðýna baðlýdýr. Bunlardan ahsen olan ameller; Allah’a ulaþmayý dileyen insanýn, ruhunu Allah’a ulaþtýrmak, fizik vücudunu, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etmek için yaptýðý iþlevleri bir bir ihtiva eder. Kiþinin hem niyeti hem de iþlediði amel halistir. Böyle bir statüde Allahû Tealâ o insanlara en güzelleri nasip eder. Onlarýn ecrini zayi etmez.

433

433


ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

↑ ≅↔Ζ″9 ÷↵! ↑ϖ←Ζ←Β″Ε↔# ″ω←8 ∝Ι″∆↔# ↓ ″Γ↔2 ↑ ≅⊕Ξ↔% ″ϖ↑Ζ↔7 ↔τ←∴⊆7ÿ:↑! →_∀≅↔[←∃ ↔ Ψ↑Κ↔Α″ς↔< ↔: ↓⎯↔;↔) ″ω←8 ↔ ←:≅↔,↔! ″ω←8 _↔Ζ[∝4 ↔ ″Ψ⊕ς↔Ε↑< _↔Ζ[∝4 ↔ω∝[ ←Υ⊕Β↑8 ↓ ↔Ι″Α↔Β″,←! ↔: ↓ ↑Γ″Ξ↑, ″ω←8 ∼→Ι″Ν↑∋ 〉_→Τ↔Σ↔#″Ι↑8 ″α↔Ξ↑Κ↔&↔: ⎢↑ !↔Ψ⊕Χ7! ↔ϖ″Θ←9 ⎢←τ←=≥!↔∗ ÷↵! |↔ς↔2 Ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahtihimul enharu yuhallevne fîhâ min esâvire min zehebin ve yelbesûne siyâben hudren min sundusin ve istebrekýn muttekiîne fîhâ alel erâik(erâiki), ni'mes sevâb(sevâbu), ve hasunet murtefekâ(murtefekan).

⇑⎭τε ονλαρα (ονλαρ ι⎜ιν) αδν χεννετλερι ϖαρδ⎬ρ. Ονλαρ⎬ν αλτ⎬νδαν νεηιρλερ ακαρ. Οραδα αλτ⎬ν (δαν) βιλεζικλερλε σ⎫σλενιρλερ. ⇑νχε ιπεκ ϖε ατλασταν ψε⎭ιλ ελβισελερ γιψερλερ. Οραδα ταητλαρ ⎫ζερινε ψασλαν⎬ρλαρ. Νε γ⎫ζελ βιρ σεϖαπ ϖε νε γ⎫ζελ βιρ δεστεκ. 1 2 3 4 5

434

-

ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahti-him

: : : : :

iþte onlar onlara, onlar için vardýr adn cennetleri akar onlarýn altýndan

434


ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

-

el enharu yuhallevne fî-hâ min esâvire (el esveretu) min zehebin ve yelbesûne siyâben hudren min sundusin ve istebrekýn muttekiîne fî-hâ alel erâiki (alâ el erâiki) ni'me es sevâbu ve hasunet murtefekan

: : : : : : : : : : : : : : : : :

nehirler süslenirler orada bileziklerden, bileziklerle (bilezik) dan altýn ve giyerler elbise yeþil ince ve halis ipekten ve kalýn ipek (diba), atlas yaslanýrlar orada tahtlar üzerinde, üzerine ne güzel sevap (kazanýlan pozitif dereceler) ve güzel oldu arkadaþ, dost, yardýmcý, destek

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Amellerin ahseni; ruhun teslimi, daha ahseni fizik vücudun teslimi, daha ahseni nefsin teslimi, daha ahseni iradenin teslimidir. Bu âyet-i kerimede, iradelerini Allah’a teslim edenlerin durumu açýk bir þekilde verilmektedir. Onlara adn cennetleri vardýr. Ýradelerini Allah’a teslim edip de, “irþada memur ve mezun kýlýndýn” cümlesiyle irþad makamýna tayin edilenler ve daha üstte bütün kavimlerdeki resûller, en üstte de devrin imamlarý, adn cennetlerine gireceklerdir. Cennetlerin en üstünü olan adn cennetleri üç grup cennetten oluþur: 1. grup, iradelerini de teslim edip irþad makamýna tayin edilenler için. 2. grup, bütün devirlerdeki bütün milletlerin içindeki resûller için. 3. grup devrin imamlarý için. Görülmektedir ki; Allahû Tealâ tarafýndan, ahsen olaný iþleyenler en güzele (adn cennetlerine) lâyýk görülür. Kavramlar birer birer yerli yerine oturdukça, herþey birer birer belli olmaktadýr.

435

435


ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

_↔Ξ″ς↔Θ↔% ←ω″[↔ς↑%↔∗ → ↔Χ↔8 ″ϖ↑Ζ↔7 ″ ←Ι″/!↔: _↔Ω↑;≅↔Ξ″Σ↔Σ↔& ↔: ↓ ≅↔Ξ″2↔! ″ω←8 ←ω″[↔Β⊕Ξ↔% _↔Ω←;←Γ↔&↔ ≠ ⎢ _→2″∗↔+ _↔Ω↑Ζ↔Ξ″[↔∀ _↔Ξ″ς↔Θ↔% ↔: ↓υ″Φ↔Ξ←∀ Vadrýb lehum meselen raculeyni cealnâ li ehadihimâ cenneteyni min a'nâbin ve hafefnâhumâ bi nahlin ve cealnâ beynehumâ zer'â(zer'an).

Ονλαρα, ικι αδαµ⎬ν δυρυµυνυ ⎞ρνεκ ϖερ. ⇑κισινδεν βιρισινε ⎫ζ⎫µ βαð⎬νδαν ικι βαη⎜ε κ⎬λδ⎬κ (ψαπτ⎬κ). ςε ικισινι δε ηυρµαλ⎬κλαρλα κυ⎭αττ⎬κ (⎜εϖιρδικ). ςε ικισινιν αρασ⎬νδα εκινλερ βιτιρδικ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

vadrýb lehum meselen raculeyni cealnâ li ehadi-himâ cenneteyni min a'nâbin ve hafefnâ-humâ bi nahlin ve cealnâ beyne-humâ zer'an

: : : : : : : : : : : : :

örnek ver onlara, onlar için vardýr misal, örnek iki adam kýldýk, verdik ikisinden birine iki bahçe üzüm baðýndan ve ikisini kuþattýk hurmalýklarla ve kýldýk ikisinin arasýnda ekinler

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Buradaki olay, birisi mü’min birisi kâfir Ýsrail’den iki kardeþle âlâkalýdýr. Babalarýndan kalan mirasý iki kardeþ aralarýnda paylaþýrlar. Allahû Tealâ üzüm baðýndan ve onlarýn durumlarýndan bahsetmektedir. Kardeþlerden birine verdiði iki üzüm baðýný hurmalýklarla kuþatmýþtýr. Ve iki baðýn arasýnda ekinler bitirmiþtir.

436

436


ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

″ϖ←ς″Π↔# ″ϖ↔7 ↔: _↔Ζ↔ς↑6↑! ″α↔#×∼ ←ω″[↔Β⊕Ξ↔∆″7! _↔Β″ς←6 ∼→Ι↔Ζ↔9 _↔Ω↑Ζ↔7 ÷←∋ _↔9″Ι⊕∆↔4 ↔: →_ ″[↔− ↑ψ″Ξ←8 Kiltel cenneteyni âtet ukulehâ ve lem tazlim minhu þey’en ve feccernâ hýlâlehumâ neherâ(neheren).

⇑κι βαη⎜ενιν ικισι δε µεψϖελερινι ϖερδι. ςε ονδαν βιρ ⎭εψ εκσικ καλµαδ⎬. ⇑κισινιν αρασ⎬νδαν βιρ νεηιρ ακ⎬ττ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kilte el cenneteyni âtet ukule-hâ ve lem tazlim min-hu þey’en ve feccernâ hýlâle-humâ neheren

: : : : : : : : : :

her iki, her ikisi iki bahçe verdi meyvelerini ve eksik býrakmadý ondan bir þeyi ve fýþkýrttýk, çýkardýk, akýttýk ikisinin arasýndan bir nehir

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýki bahçe de verimli meyveler vermiþ. Ve Allah ikisinin arasýndan bir nehir akýtmýþ.

437

437


ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 298

(18) Kehf Suresi

↔ξ↑; ↔: ∝ψ←Α←&≅↔Μ←7 ↔ ≅↔Τ↔4 ⎣°η↔Ω↔∃ ↑ψ↔7 ↔ ≅↔6 ↔: ∼→Ι↔Σ↔9 ∩ι↔2↔! ↔: ≈≅↔8 ↔τ″Ξ←8 ↑η↔Χ″6↔! ÿ_↔9↔! ≥↑ ↑∗←:≅↔Ε↑< Ve kâne lehu semer(semerun), fe kâle li sâhýbihî ve huve yuhâviruhû ene ekseru minke mâlen ve eazzu neferâ(neferen).

ςε ονυν σερϖετι (δε) ϖαρδ⎬. Βυ σεβεπλε αρκαδα⎭⎬ ιλε κονυ⎭υρκεν ονα: “Βενιµ σενδεν δαηα ⎜οκ µαλ⎬µ ϖαρ ϖε (αιλεµδεκι) φερτλερ βακ⎬µ⎬νδαν σενδεν δαηα ⎫στ⎫ν⎫µ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve kâne lehu semerun fe kâle li sâhýbi-hi ve huve yuhâviru-hû ene ekseru min-ke mâlen ve eazzu neferen

: : : : : : : : : : : : : : :

ve oldu onun, onun vardýr ürün, servet böylece, artýk dedi e onun arkadaþý ve o onunla konuþuyor ben daha çok senden mal bakýmýndan ve daha azîz, daha üstün fertler bakýmýndan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar her zaman nefslerinin afetlerine tâbîdirler. Burada da ayný þey oluþmuþ ve kiþi övünmüþtür. Kiþinin malý, serveti, çoluk çocuðu onun gururunu okþamýþ ve etrafýndaki insanlardan üstün olduðunu, sadece mal varlýðýyla deðil, sözleriyle de ispat etmek istemiþtir.

438

438


ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

⎣∝ψ←Κ″Σ↔Ξ←7 °ϖ←7≅↔1 ↔ξ↑; ↔: ψ↑ ↔Β⊕Ξ↔% υ↔ ↔∋↔( :↔ ∼→Γ↔∀↔! ≥∝ ←Η×; ↔φ[∝Α↔# ″ ↔! ∩ω1↑ ↔! ≥_8↔ ↔ ≅↔5 Ve dehale cennetehu ve huve zâlimun li nefsih(nefsihî), kâle mâ ezunnu en tebîde hâzihî ebedâ(ebeden).

ςε ο, νεφσινε ζυλµεδερεκ βαη⎜εσινε γιρδι. ⇒⎞ψλε δεδι: “Βυνυν (βυ βαð⎬ν) εβεδιψψεν ηελ®κ ολαχαð⎬ν⎬ ζαννετµιψορυµ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve dehale cennete-hu ve huve zâlimun li nefsi-hi kâle mâ ezunnu en tebîde hâzihî ebeden

: : : : : : : : : :

ve girdi onun bahçesi ve o zulmeden (onun nefsine) kendi nefsine dedi ben sanmýyorum kuruyup yok olmak, helâk olmak bu ebediyyen

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dünyadaki geçici þeyleri hedef ittihaz eden insanlar, baþkalarýna, onlardan üstün olduklarýný mallarýyla, evlerindeki fertlerin sayýsýyla ispat etmeye çalýþýrlar. Bunun altýnda yatan sebepler, hep nefsin gurur, kibir afeti ve üstünlük taslamasýdýr. Bilinmelidir ki; kim nefsinin afetlerine tâbî ise o kendisine de baþkalarýna da zulmeder. Burada sözü edilen kiþi de nefsine zulmederek bahçesine girmiþtir ve onun ebediyyen kurumayacaðýný söylemektedir.

439

439


ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

↑ (″ ←(↑∗ ″ω←∴↔7 ↔: }→ ↔Ω←=≥≅↔5 ↔}↔2≅⊕Κ7! ω∩ ↑1↔! ≥_↔8 ↔: →_Α↔ς↔Τ″Ξ↑8 _↔Ζ″Ξ←8 ∼→Ι″[↔∋ ⊕ ↔Γ←%↔ ÷ |∝∀± ↔∗ |×7←! Ve mâ ezunnus sâate kâimeten ve le in rudidtu ilâ rabbî le ecidenne hayren minhâ munkalebâ(munkaleben). ςε βεν, (κ⎬ψ®µετ) σαατινιν καιµ ολαχαð⎬ν⎬ (ϖυκ⎦ βυλαχαð⎬ν⎬) ζαννετµιψορυµ. ςε εðερ Ραββιµε δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ρσεµ µυτλακα ονδαν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬σ⎬να δ⎞ν⎫⎭µ⎫⎭ ολαν⎬ βυλυρυµ. 1 2 3 4

-

ve mâ ezunnu es sâate kâimeten ve le in rudidtu

: : : :

5 6 7 8 9

-

ilâ rabbî le ecidenne hayren min-hâ munkaleben

: : : : :

ve zannetmiyorum o saat, kýyâmet saati kaim olan ve eðer ben geri döndürülürsem (döndürülsem bile) Rabbime mutlaka bulacaðým daha hayýrlý ondan dönüþmüþ olan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, Allah’ýn kitaplarýnda yazdýklarýna, yazdýrdýklarýna, söylediklerine bakmazlar ve herþey hakkýnda kendilerine göre hüküm verirler ve bu hükme göre hareket ederler. Bu da, bu âyette anlatýlan kiþinin fikridir.

440

440


ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

↔ Ι″ ↔Σ↔6↔! ≥↑ ↑∗←:≅↔Ε↑< ↔ξ↑; ↔: ↑ψ↑Α←&≅↔. ↑ψ↔7 ↔ ≅↔5 ″ω←8 ⊕ϖ↑∃ ↓ !↔Ι↑# ″ω←8 ↔τ↔Τ↔ς↔∋ ∝Η⊕7≅←∀ ⎢ → ↑%↔∗ ↔τ<×±Ψ↔, ⊕ϖ↑∃ ↓}↔Σ″Ο↑9 Kâle lehu sâhýbuhu ve huve yuhâviruhû e keferte billezî halakake min turâbin summe min nutfetin summe sevvâke raculâ(raculen).

Ονυνλα κονυ⎭αν (σοηβετ εδεν) αρκαδα⎭⎬, ονα δεδι κι: “Σενι, (⎞νχε) τοπρακ− ταν, σονρα βιρ νυτφεδεν (βιρ δαµλα συδαν) ψαραταν σονρα δα σενι βιρ αδαµ η⎫ϖιψετινε σεϖϖα (διζαψν) εδενι (Αλλαη’⎬), σεν ινκ®ρ µ⎬ εδιψορσυν?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

kâle lehu sâhýbu-hu ve huve yuhâviru-hu e keferte bi ellezî halaka-ke min turâbin summe min nutfetin summe sevvâ-ke raculen

: : : : : : : : : : : : :

dedi ona onun arkadaþý ve o onunla konuþuyor, sohbet ediyor sen inkâr mý ettin ki onu seni yarattý topraktan sonra bir nutfeden (bir damla sudan) sonra seni sevva etti (dizayn etti) düzenledi bir adam (insan) hüviyetine

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hiçbir ilimleri olmadýðý halde Allah’ý inkâr eden insanlar her devirde varolmuþtur. Burada söz konusu olan kiþi de onlardan bir tanesidir. Allahû Tealâ evvela Âdem (A.S)’ý topraktan yarattý ve sonra da bir damla sudan (nutfeden) bütün insanlarý vücuda getirdi. Anne karnýnda þekillendirdi ve dünyaya getirdi. Bütün insanlar netice itibariyle sadece birer yaratýktýr. Yaratansa Allah’týr. Öyleyse kim olduðumuzu, kimin tarafýndan yaratýldýðýmýzý bilmek ve bizi yaratan Allah’a gerekli saygýyý göstermek mecburiyetindeyiz.

441

441


ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

∼→Γ↔&↔! |≥∝±∀↔Ι←∀ ↑ ←Ι″−↑! ≥ ÷ ↔: |∝±∀↔∗ ↑ψ™ς7! ↔ξ↑; ÿ_⊕Ξ←Υ×7 Lâkinne huvallâhu rabbî ve lâ uþriku bi rabbî ehadâ(ehaden).

Φακατ Ο, Αλλαη κι; βενιµ Ραββιµδιρ. ςε βεν, Ραββιµε ηι⎜βιρ ⎭εψ ιλε ⎭ιρκ κο⎭µαµ. 1 2 3 4 5 6

-

lâkinne huvallâhu (huve allâhu) rabbî ve lâ uþriku bi rabbî ehaden

: : : : : :

fakat o Allah benim Rabbim ve ben þirk koþmam, ortak koþmam Rabbime bir kimse, bir þey

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah Tek’tir, Ehad’dýr, doðmamýþtýr, doðurulmamýþtýr. Allah’ýn olmadýðý bir zaman parçasý yoktur. Allah zamaný yaratmadan evvelde vardý. Zamandan sonra da var olacaktýr. Herþeyi yaratan O, Allah’týr. Bugün, bütün bu kâinat dizayný içerisinde ne görülüyorsa onlarý yaratan O’dur. Bu zahirî âlem, âlemlerden sadece bir tanesidir. Onun zýddý olan berzah âlemini, gayp âlemini, gayp âleminin berzah âlemini, emr âlemini ve zülmanî âlemi yaratan hep Allah’týr. Burada kiþi, âlemlerin Rabbi Allah’a þirk koþmayacaðýný söylemektedir.

442

442


ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

↔ ⊕Ψ↑5 ÷ ψ↑ ™ς7! ↔ ≥≅↔− _↔8 ↔α″ς↑5 ↔τ↔Β⊕Ξ↔% ↔α″ς↔∋↔( ″ ←! ≥ ÷ ″Ψ↔7 ↔: ⎣ ∼→Γ↔7↔: ↔: ≅≈ ↔8 ↔τ″Ξ←8 ⊕υ↔5↔! ÿ_↔9↔! ← ↔Ι↔# ″ ←! ⎣←ψ™ς7≅←∀ ® ←! Ve lev lâ iz dehalte cenneteke kulte mâ þâallâhu lâ kuvvete illâ billâh(billâhi), in tereni ene ekalle minke mâlen ve veledâ(veleden).

Βενι µαλ ϖε εϖλ®τ (βακ⎬µ⎬νδαν) δαηα αζ (ψετερσιζ) γ⎞ρσεν βιλε, σεν βαη⎜ενε γιρδιðιν ζαµαν: “(Βυ βαð), Αλλαη’⎬ν διλεδιðι (βαð)δ⎬ρ. Αλλαη’ταν βα⎭κα κυϖϖετ ψοκτυρ.” δεσεψδιν ολµαζ µ⎬ψδ⎬?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve lev lâ iz dehalte cennete-ke kulte mâ þâe allâhu lâ kuvvete illâ billâhi (bi allâhi) in tere-ni ene ekalle min-ke mâlen ve veleden

: : : : : : : : : : : : : :

ve olmasaydý, olmaz mýydý sen girdiðin zaman senin bahçen dedin, söyledin maþaallah, Allah’ýn dilediði þey kuvvet yoktur sadece, ancak, den baþka Allah’a, Allah’tan eðer sen beni görüyorsan ben daha az senden mal (miktar) bakýmýndan ve çocuk (sayýsý) bakýmýndan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada, kiþinin elde ettiklerinin Allah’ýn yaratmasý olmayýp da bir nevi kendi gayretinin semeresi olarak görülmesinden bahsedilmektedir. Oysaki; eðer kiþi topraða ekin ekmiþse; sadece ekmiþtir ve geri kalaný sünnetullah gerçekleþtirmiþtir. Eðer bahçesine, baðýna asmalarý ektiyse, yaptýðý sadece ekmektir; üzümleri oluþturmak ise sünnetullahýn iþidir. Ýnsanlar bunlarýn hep farkýnda olmalýdýr. Ýnsanlar sadece mahlûktur, birer yaratýktýr. Herþeyi gerçekleþtiren Allah’ýn kâinatý kontrol eden o sonsuz kompüter sistemi olan sünnetullahtýr, külli iradedir.

443

443


ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

↔υ←,″Ι↑< ↔: ↔τ←Β⊕Ξ↔% ″ω←8 ∼→Ι″[↔∋ ←ω↔[←#⊂Ψ↑< ″ ↔! |≥∝±∀↔∗ |×Κ↔Θ↔4 _→Τ↔7↔+ ∼→Γ[∝Θ↔. ↔δ←Α″Μ↑Β↔4 ← ≥≅↔Ω⊕Κ7! ↔ω←8 _→9≅↔Α″Κ↑& _↔Ζ″[↔ς↔2 Fe asâ rabbî en yu’tiyeni hayran min cennetike ve yursile aleyhâ husbânen mines semâi fe tusbiha saîden zelekâ(zelekan).

Βελκι Ραββιµ, βανα σενιν βαη⎜ενδεν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬σ⎬ν⎬ ϖεριρ. ςε ονυν (σενιν βαη⎜ενιν) ⎫ζερινε σεµαδαν (ηυσβ®ν) φελ®κετλερ γ⎞νδεριρ. Β⎞ψλεχε καψγαν βιρ τοπρακ ηαλινε γελιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

fe asâ rabbî en yu’tiye-ni hayran min cenneti-ke ve yursile aleyhâ husbânen min es semâi fe tusbiha saîden zelekan

: : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk belki, umulur ki benim Rabbim bana vermesi daha hayýrlýsý senin bahçenden ve gönderir onun üzerinde yýldýrýmlar, semadan inen felâketler semadan böylece olur toprak kaygan olan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bu âyetler boyunca hep, vücuda getirenin insan olmadýðýný, insanýn sadece tarlaya veya baða ekme iþlemini yaptýðýný, geriye kalan herþeyi sünnetullahýn oluþturduðunu ifade etmektedir. Âmenû olan kiþi, Allah dilerse diðerinden daha hayýrlý bir bahçeyi kendisine verebileceðini söylüyor. Övünen kiþinin bahçesine de Allah’ýn bir felâket vermesini mümkün görüyor.

444

444


ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

→_Α↔ς↔0 ↑ψ↔7 ↔π[∝Ο↔Β″Κ↔# ″ω↔ς↔4 ∼→∗″Ψ↔3 _↔;ÿ↑®≥≅↔8 ↔δ←Α″Μ↑< ″ ↔! Ev yusbiha mâuhâ gavren fe len testetîa lehu talebâ(taleben).

ςεψα ονυν (βαη⎜ενιν) συψυ, ψεριν ι⎜ινε ⎜εκιλιρ. Αρτ⎬κ ονυ ελδε ετµεψε ασλα γ⎫χ⎫ν ψετµεζ (σεν µυκτεδιρ ολαµαζσ⎬ν). 1 2 3 4 5

-

ev yusbiha mâu-hâ gavren fe len testetîa

6 - lehu 7 - taleben

: : : : : : :

veya olur onun suyu çekilir, yerin içine çekilir artýk asla senin gücün yetmez, sen muktedir olamazsýn onu talep ederek, elde ederek (elde etmek)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, dilediðini dilediði gibi yapar. Allah, bir yere su verirse, sonra da o verdiði suyu geri alýrsa; su oradan çekildikten sonra, o kiþi bahçesindeki suyu tekrar geriye getiremez. O, Allah’ýn iþidir. Burada Allah, insanlar üzerindeki hakimiyetinin muhtevasýný söylemektedir. Bizler sadece birer insanýz. Ýnsanýn hudutlu bir gayreti vardýr. Ve bu gayret de gene Allah’ýn insana verdiði fizik vücudu kullanmakla tahakkuk eder. Ýnsanlar her halükârda birer mahlûk olarak herþeyinin hudutlu olduðunu peþinen bilmelidirler. Ýnsaný da insana verdiklerini de yaratan hep Allah’týr.

445

445


ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

|×ς↔2 ←ψ″[⊕Σ↔6 ↑⎯←±ς↔Τ↑< ↔δ↔Α″.↔≅↔4 ∝ ←Ι↔Ω↔Χ←∀ ↔ν[∝&↑! ↔: |×ς↔2 °}↔<←:≅↔∋ ↔|←; ↔: _↔Ζ[∝4 ↔σ↔Σ″9↔! ≥_↔8 ″ϖ↔7 |∝Ξ↔Β″[↔7 _↔< ↑ Ψ↑Τ↔< ↔: _↔Ζ←−:↑Ι↑2 ∼→Γ↔&↔! |≥∝±∀↔Ι←∀ ″ ←Ι″−↑! Ve uhîta bi semerihî fe asbeha yukallibu keffeyhi alâ mâ enfeka fîhâ ve hiye hâviyetun alâ urûþihâ ve yekûlu yâ leytenî lem uþrik bi rabbî ehadâ(ehaden).

Ονυν (ο κιµσενιν) ⎫ρ⎫νλερι ιηατα εδιλδι (µαηϖεδιλδι). ςε ⎜αρδακλαρ⎬, (βαη⎜ενιν) ⎫ζερινε ψ⎬κ⎬λµ⎬⎭ ηαλδεψδι. Οραδα σαρφεττιðι (εµεκ ϖε παρα) ι⎜ιν ελλερινι (αϖυ⎜λαρ⎬ν⎬) οϖυ⎭τυρυψορ ϖε “Κε⎭κε βεν, Ραββιµε (ηι⎜)βιρ ⎭εψλε ⎭ιρκ κο⎭µασαψδ⎬µ.” διψορ(δυ).

446

446


ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve uhîta bi semeri-hi fe asbeha yukallibu keffey-hi alâ mâ enfeka fî-hâ ve hiye hâviyetun alâ urûþi-hâ ve yekûlu yâ leyte-ni lem uþrik bi rabbî ehaden

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve ihata edildi (kuþatýlýp, mahvedildi) onun ürünleri böylece oldu çevirir, ovuþturur avuçlarýný (ellerini) üzerine, ...e harcadýðý, sarfettiði þeyler (emek, para) orada ve o üzerine yýkýlmýþ, çökmüþ halde onun çardaklarý ve diyor keþke ben þirk koþmam Rabbime bir kimse, bir þey

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ’nýn herkese vermek istediði bir ders vardýr. Kehf Suresinin 35 ve 36. âyetlerinde kiþinin bahçenin mahvolacaðýný asla düþünmemesi, kýyâmetin kopacaðýna ihtimal vermemesi ve o bahçeyi sadece kendisinin husule getirdiðini düþünmesi, Allah’a þirk koþmak yani Allah’ýn yerine kendisini koymak demektir. Çünkü insanoðluna düþen þey, sadece tohumu ekmek ya da baða çubuðu dikmektir. Meyveleri veren ve geri kalan herþeyi yapan; bütün kâinatý, bütün zerresiyle kontrol altýnda tutan Allah’ýn sünnetullahýdýr. Kiþi kendi standartlarýný iyi bilip, Allah’ýn gerçekleri üzerinden hareket ederek kendisini ait olduðu yere koymak mecburiyetindedir. Bütün insanlar, netice itibariyle sadece birer yaratýk, mahlûktur. Ýnsanlar bunun bi lincinde olmak mecburiyetindedir.

447

447


ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

″ω←8 ↑ψ↔9:↑Ι↑Μ″Ξ↔< °}↔∴←4 ↑ψ↔7 ″ω↑Υ↔# ″ϖ↔7 ↔: ⎢ ∼→Ι←Μ↔Β″Ξ↑8 ↔ ≅↔6 _↔8 ↔: ←ψ™ς7! ← :↑( Ve lem tekun lehu fietun yansurûnehu min dûnillâhi ve mâ kâne muntesirâ(muntesiren).

ςε Αλλαη’ταν βα⎭κα ονα ψαρδ⎬µ εδεχεκ κιµσελερ ψοκτυ. ςε ο, ψαρδ⎬µ αλαν (ψαρδ⎬µ εδιλεν) ολµαδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve lem tekun lehu fietun yansurûne-hu min dûni allâhi ve mâ kâne muntesiren

: : : : : : :

ve olmadý, olmaz ona grup, topluluk, kimseler ona yardým ederler Allah’tan baþka ve olmadý yardým edilen, yardým alan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yardým edecek olan Allah’týr. Allah kiþiyi yardýma ehil görürse ona yardým eder. Ehil görmezse yardým elini uzatmaz. Bahçe sahibine kimse yardým etmemiþ. Herkese üstünlük tasladýðý için hiç kimse tarafýndan sevilmediði anlaþýlýyor.

448

448


ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

°η″[↔∋ ↔ξ↑; ⎢←±σ↔Ε″7! ←ψ™ς←7 ↑}↔< ÷↔Ψ″7! ↔τ←7≅↔Ξ↑; 〉 _→Α″Τ↑2 °η″[↔∋ ↔: _→∀!↔Ψ↔∃ Hunâlikel velâyetu lillâhil hakk(hakký), huve hayrun sevâben ve hayrun ukbâ(ukben).

⇑⎭τε βυραδα ϖελ®ψετ (ψαρδ⎬µ, δοστλυκ) Αλλαη’α αιτ βιρ ηακτ⎬ρ. Ο (Αλλαη), σεϖαπ (µ⎫κ®φατ) α⎜⎬σ⎬νδαν δα ακ⎬βετ (σονυ⎜) α⎜⎬σ⎬νδαν δα ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

hunâlike el velâyetu lillâhil hakký (li allâhi el hakký) huve hayrun sevâben ve hayrun ukben

: : : : : : : :

iþte burada (orada) velâyet, yardým, dostluk hak olan Allah’a aittir o hayýrlýdýr sevap olarak, sevap açýsýndan ve hayýrlýdýr akýbet (sonuç) olarak, sonuç açýsýndan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, bu âyetler boyunca kendimize deðil, Allah’a güvenmemiz lâzýmgeldiðini ifade ediyor. Vücuda getirecek olan Allah’týr ve vücuda getireceklerini bizim îmânýmýzla doðru orantýlý olarak ulaþtýrýr. Allah herþeye kaadirdir. Allah’ýn dizaynýnda neye lâyýksanýz onun karþýlýðýný Allah’tan alabilirsiniz. Allah herkese sadece lâyýk olduðunu verir. Öyleyse insan liyâkat kespetmek açýsýndan daha büyük gayretlerin sahibi olmak ve Allah’a tevekkül etmek mecburiyetindedir.

449

449


ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 299

(18) Kehf Suresi

↑ ≅↔Ξ″7↔ϑ″9↔! ↓ ≥≅↔Ω↔6 _↔[″9∩Γ7! ← ξ×[↔Ε″7! ↔υ↔Χ↔8 ″ϖ↑Ζ↔7 ″ ←Ι″/!↔: ↔δ↔Α″.↔≅↔4 ← ″∗ ÷↵! ↑ ≅↔Α↔9 ∝ψ←∀ ↔ν↔ς↔Β″∋≅↔4 ← ≥≅↔Ω⊕Κ7! ↔ω←8 ↑ψ™ς7! ↔ ≅↔6 ↔: ⎢ ↑ ≅↔<←±Ι7! ↑ :↑∗″Η↔# _→Ω[∝Λ↔; ∼→∗←Γ↔Β″Τ↑8 ↓∂″|↔− ←±υ↑6 |×ς↔2 Vadrýb lehum meselel hayâtid dunyâ ke mâin enzelnâhu mines semâi fahteleta bihî nebâtul ardý fe asbeha heþîmen tezrûhur riyâh(riyâhu), ve kânallâhu alâ kulli þey'in muktedirâ(muktediren).

Ονλαρα δ⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ ⎞ρνεκ ϖερ κι; ο, σεµαδαν ινδιρδιðιµιζ συ γιβιδιρ. Ψερψ⎫ζ⎫ν⎫ν νεβατλαρ⎬ (βιτκιλερι), ονυνλα καρ⎬⎭τ⎬ (ψε⎭ερδι, β⎫ψ⎫δ⎫). Σονρα δα κυρυψυπ, υφαλανδ⎬ κι ρ⎫ζγ®ρ, ονυ σαϖυρυρ. ςε Αλλαη, ηερ⎭εψε µυκτεδιρ ολανδ⎬ρ (γ⎫χ⎫ ψετενδιρ).

450

450


ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

vadrýb lehum meselel hayâtid dunyâ ke mâin enzelnâ-hu min es semâi fahteleta bi-hi nebâtu el ardý fe asbeha heþîmen tezrû-hu er riyâhu ve kânallâhu (kâne allâhu) alâ kulli þey'in muktediren

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve örnek ver onlara dünya hayatý misalini, durumunu su gibi onu indirdik semadan böylece karýþtý, yeþerdi (büyüdü) onunla yeryüzünün nebatlarý, bitkileri böylece, sonra da oldu kuruyup, ufalanýr onu uçurur, daðýtýr, savurur rüzgâr ve (Allah ..... oldu) Allah ...'týr herþeye muktedir olan, gücü yeten, kaadir olan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah gökten yaðmur indirir, nebatlarýn tohumlarý topraða düþer. Yaðmur suyu tohumlarý geliþtirir ve büyütür. Kýþ geldiðinde bütün yapraklar rüzgâr tarafýndan indirilir. Aðaçlar çýplak kalýr. Sonuçta bir gün mutlaka kurur ve ölür. Neticede rüzgâr gene o aðacý savurur ve çalýçýrpý haline getirir. Devamlý bir devri daim, bir nevi hayat ve ölüm söz konusudur. Bu aðaçlar ölürken yerine çok sayýda yeni aðaç yetiþir. Allahû Tealâ’nýn yaratma standartlarý herþeye kaadirdir. Allah, kýþ devresinde ölü gibi kýldýðý tabiatý; aðaçlara, otlara ve bitkilere su indirirerek, her baharda canlandýrýr.

451

451


ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

⎣_↔[″9∩Γ7! ← ξ×[↔Ε″7! ↑}↔Ξ<∝+ ↔ Ψ↑Ξ↔Α″7!↔: ↑ ≅↔Ω″7↔! ↔τ←±∀∗÷ ↔φ″Ξ←2 °η″[↔∋ ↑ ≅↔Ε←7≅⊕Μ7! ↑ ≅↔[←5≅↔Α″7!↔ : → ↔8↔! °η″[↔∋ ↔: _→∀!↔Ψ↔∃ El mâlu vel benûne zînetul hayâtid dunyâ, vel bâkýyâtus sâlihâtu hayrun inde rabbike sevâben ve hayrun emelâ(emelen).

Μαλ ϖε ⎜οχυκλαρ δ⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ν ζιψνετιδιρ (σ⎫σ⎫δ⎫ρ). Βακι (καλ⎬χ⎬) ολαν σαλιη αµελλερ (νεφσι ⎬σλ®η εδιχι αµελλερ), σεϖαπ ολαρακ ϖε εµελ (⎫µιτ) ολαρακ, Ραββινιν κατ⎬νδα δαηα ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

el mâlu ve el benûne zînetu el hayâti ed dunyâ ve el bâkýyâtu es sâlihâtu hayrun inde rabbi-ke sevâben ve hayrun emelen

: : : : : : : : : : :

mal ve çocuklar, oðullar dünya hayatýnýn süsüdür, ziynetidir ve bâki olan, kalýcý olan salih ameller (nefs tezkiyesi) daha hayýrlýdýr katýnda senin Rabbin sevap bakýmýndan ve hayýrlýdýr ümit olarak, emel olarak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Salih ameller (amilüssalihat) nedir? Nefsi islâh edici amellerdir. “Salih”, “salâh” ve “ýslâh” kelimeleri ayný kökten gelir.

452

452


ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

Kiþi hayata getirildiði zaman nefsinin kalbi %100 afetlerle; ruhunun kalbi ise %100 hasletlerle doludur. Allahû Tealâ, böyle bir denge unsuru husule getirmiþtir. Nefsin kalbi, sadece afetlerden oluþtuðu için Allah’ýn bütün emirlerine karþý çýkar. Burada iki tane talep var: 1- Allah’ýn yasak ettiði fiillerin iþlenmesi. 2- Allah’ýn emrettiði fiillerin asla iþlenmemesi. Ruh, Allah’ýn bütün emirlerini yerine getirmek isteyen, yasak ettiði hiçbir fiili asla iþlemek istemeyen hasletlerle dolu olduðu halde nefs afetlerle doludur. Ýnsanlarýn mutsuzluðunun arkasýnda bu vardýr. Ve insanlar mutsuz… Çünkü nefsle ruh devamlý kavga halindedir ve insanlarýn iç dünyasýnda bir diyalektik kavga sürer gider. Nefsin ve ruhun ordularý arasýndaki savaþ devam ettiði sürece de kiþiler iç dünyalarýnda hep huzursuzdur. Ýnsanlarýn dýþ dünyalarýnda da kavga ve çatýþma vardýr. Kiþi, nefsinde afetler olduðu için baþkalarýna kötü davranýr; onlarýn kalbini kýrar ve devamlý o insanlarla kendisi arasýnda çekiþme vardýr. Bu da kiþiyi huzursuz yapar. Ýnsanlarýn, Allah ile olan iliþkilerinde de huzursuzluk vardýr. Çünkü kiþi o seviyedeyken Allah’ýn emirlerini yerine getirmez, yasak ettiði fiilleri de iþler. Ve neden sýkýldýðýný da bir türlü anlayamaz. Ýþte böyle bir dizaynda söz konusu olan þey mutsuzluktur. Ama kiþi, ne zaman nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa, tasfiyeye ulaþtýðý zaman nefsinin kalbindeki bütün afetler yok olmuþtur. O zaman iç dünyasýnda sulh ve sukûn oluþur. Çünkü nefsiyle ruhu arasýndaki kavga bitmiþtir. Dýþ dünyasýnda da sulh ve sukûn oluþur. Çünkü artýk hiçbir zaman baþka insanlarýn kalbini kýrmaz, onlara kötü davranmaz, onlarla arasýnda bir kavga oluþmaz. Kiþi baþta Allah’ýn emirlerini yapmadýðý ve yasaklarýný iþlediði için huzursuzdu. Artýk Allah’ýn bütün emirlerini yerine getirip yasaklarýný da iþlememektedir. Ve huzur içindedir. Bu standartlar içinde nefsi ýslâh edici ameller, kiþiyi mutluluða ulaþtýrmýþtýr. Devamlý bir dünya saadetine ulaþmanýn baþka bir yolu yoktur. Mutlaka ýslâh-ý nefs edilecek, nefsteki afetler yok edilecektir. Bu ise daimî zikirde mümkündür. Kiþinin zikri arttýkça nefsinin kalbindeki afetler de adým adým azalacak ve neticede daimî zikirle yok olacaktýr. Salih ameller de nefsi ýslâh edici amellerdir. Kiþi, nefsini ýslâh ettiði (tezkiye olduðu) zaman dünya saadetinin yarýsýný aþacaðýna; tasfiye olduðu zamansa dünya saadetinin bütününe ulaþacaðýna inanýrsa o zaman bu emel, o kiþiyi dünya ve cennet saadetini mutlaka yaþayacaðý standarda ulaþtýracaktýr.

453

453


ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

→ ↔+←∗≅↔∀ ↔ ″∗ ÷↵! ↔Ι↔# ↔: ↔ ≅↔Α←∆″7! ↑η←±[↔Κ↑9 ↔ ″Ψ↔< ↔: ⎣ ∼→Γ↔&↔! ″ϖ↑Ζ″Ξ←8 ″ ←(≅↔Ρ↑9 ″ϖ↔ς↔4 ″ϖ↑;≅↔9″Ι↔Λ↔& ↔: Ve yevme nuseyyirul cibâle ve terel arda bârizeten ve haþernâhum fe lem nugâdir minhum ehadâ(ehaden).

ςε ο γ⎫ν δαðλαρ⎬ ψ⎫ρ⎫τεχεðιζ. ςε (ο γ⎫ν) ψερψ⎫ζ⎫ν⎫ βαριζ (α⎜⎬κ ϖε νετ) ολαρακ γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν. ςε ονλαρ⎬, (ηυζυρυµυζδα) ηα⎭ρεδιπ τοπλαµακ συρετιψλε (ινσανλαρδαν) ονλαρδαν (ηι⎜) βιρινι β⎬ρακµαψαχαð⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve yevme nuseyyiru el cibâle ve tere el arda bârizeten ve haþernâ-hum fe lem nugâdir min-hum ehaden

: : : : : : : : : :

ve o gün yürüteceðiz daðlar ve görürsün yeryüzü, arz bariz olarak, açýk ve net olarak ve onlarý haþrettik (topladýk) böylece býrakmayýz onlardan birisi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bu âyet-i kerimede açýk bir þekilde kýyâmet günündeki durumdan bahsetmektedir. Daðlarýn yürüdüðünün görüldüðü gün, dünya ve kâinat yok olacaktýr. Ay Dünya’ya, Dünya ise Güneþ’e çarpacaktýr. Ve insanlar da zaman baþlangýç noktasýna dönerken haþredilip Allah’ýn katýna kaldýrýlarak yükseltileceklerdir.

454

454


ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

_↔9Ψ↑Ω↑Β″∴←% ″φ↔Τ↔7 ⎢∪_Σ↔. ↔τ←±∀∗÷ |×ς↔2 ∼Ψ↑/←Ι↑2 ↔: ″ϖ↑Β″Ω↔2↔+ ″υ↔∀ ⎧↓ ⊕Ι↔8 ↔ ⊕:↔! ″ϖ↑6≅↔Ξ″Τ↔ς↔∋ _↔Ω↔6 ∼→Γ←2″Ψ↔8 ″ϖ↑Υ↔7 ↔υ↔Θ″∆↔9 ″ω⊕7↔! Ve uridû alâ rabbike saffâ(saffen), lekad ci'tumûnâ kemâ halaknâkum evvele merreh(merretin), bel zeamtum ellen nec'ale lekum mev'ýdâ(mev'ýden).

Σαφ σαφ Ραββινε αρζ ολυνδυλαρ (συνυλαχακλαρ). Ανδολσυν κι σιζ, Βιζε, ιλκ ψαραττ⎬ð⎬µ⎬ζ γιβι γελδινιζ (γελεχεκσινιζ). Ηαψ⎬ρ, σιζε ϖααδεδιλενι ψαπµαψαχαð⎬µ⎬ζ ζανν⎬νδα βυλυνδυνυζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

455

-

ve uridû alâ rabbi-ke saffen lekad ci'tumû-nâ kemâ halaknâ-kum evvele merretin bel

: : : : : : : : : :

ve sunuldular, arz edildiler senin Rabbine saf saf, sýra halinde andolsun bize geldiniz gibi sizi yarattýk ilk, evvel kez, defa hayýr

455


ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

11 - zeamtum (zeame) 12 - ellen nec'ale

: : :

13 - lekum 14 - mev'ýden

: :

zanda bulundunuz (zanda bulunup bir þey söyledi) bizim asla yapmayacaðýmýzý, yapamayacaðýmýzý size vaadedilen

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ kýyâmetten geçmiþ zaman olarak bahsetmektedir. Ýnsanlara göre daha kýyâmet kopmadýðý halde Allah geçmiþ ve gelecek zamanýn her parçasýndadýr. Kullar, mahlûklar zamana tâbîdir. Allahû Tealâ zamanýn ötesindedir. O zaman buradaki “geldiniz” fiili insanlara göre “geleceksiniz” mânâsýnda kullanýlmaktadýr. Herkes ilk yaratýldýðý andaki standardý içinde gelecektir. Allahû Tealâ “Hayýr, size vaadedileni yapmayacaðýmýz zannýnda bulundunuz.” demektedir. Yani “Ýbadetlerimi yapmýyorum, Allah’a ulaþmayý dilemiyorum ama kimseye de bir kötülüðüm yok. Allah adildir. Beni mutlaka cennetine alacaktýr.” diye düþünen insanlar vardýr. Cehenneme atýlýnca hayal kýrýklýðýna uðrar. Onlara göre Allah vaadettiðini yapmamýþtýr. Ýnsanlar, Allah’a ulaþmayý dilerlerse Allahû Tealâ onlarý cennetine alýr. Allah’ýn koyduðu kanunlarý incelemek gereði duymayan insanlarýn çok büyük bir kýsmý kýyâmet günü büyük piþmanlýk duyacaklardýr. Ýnsanlýk tarihi boyunca, insanlarýn %90’ýndan fazlasý, Allah’a ulaþmayý dilemeyecek ve gidecekleri yer, salt bu sebepten, cehennem olacaktýr. Allahû Tealâ bu konuyu Yunus Suresinin 7 ve 8. âyet-i kerimelerinde ifade etmektedir:

10/YUNUS-7 7: Ýnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme’ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne). Muhakkak ki onlar, Bize ulaþmayý (hayatta iken ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmayý) dilemezler. Dünya hayatýndan razý olmuþlardýr ve onunla doyuma ulaþmýþlardýr ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardýr.

456

456


ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

10/YUNUS-8 8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne). Ýþte onlarýn kazandýklarý (dereceler) gereðince varacaklarý yer ateþtir (cehennemdir). Ýþte bu “vaadedilen” þey; Allah’a ulaþmayý dileyenlere Allah’ýn cenneti, dilemeyenlere de cehennemidir. Ýki grup insan “Allah vaad eder ama yapmaz.” diye düþünmektedir: Bir kýsmý: “Biz kimseye fenalýk yapmadýðýmýza göre Allah bizi cennetine atar. Allah’a inandýðýma göre Mu’min Suresinin 40. âyet- i kerimesi Allah’a inananlarýn hepsinin cennete alýnacaðýný söylediðine göre ben mutlaka cennete giderim. Namaz kýlmama, oruç tutmama, zekât vermeme ne gerek var? Bir de Allah’ a ulaþmayý dilemekten bahsediyorlar, o da ne demek?” diyen pesimistler mutlaka cennete gidecekleri kanýsýndalardýr. Ýkinci kýsmý da: “Sahâbeden bile on tanesine Allahû Tealâ cenneti nasip kýlmýþ biz mutlaka cehennemliðiz.” diyerek hiçbir görevlerini yapmayanlardýr. Hiçbir ümitleri yoktur. Kur’ân’dan haberleri yoktur ve sebebini araþtýrmaya bile lüzum görmedikleri bir zanlarý vardýr. Bu þartlar içinde hiçbir zaman Allah’ýn cennetine giremeyeceklerini mutlaka cehenneme gideceklerini zannederler. Bahsettiðimiz her iki kýsým da zan sahibidir. Oysaki bir tek Allah’a ulaþmayý dilemekle herkesin gideceði yer mutlaka Allah’ýn cennetidir ve Allah onlarý Kendi Zat’ýna ulaþtýracaktýr. Ve bir tek dilekle Allah’ýn evliyasý olup 3. kat cennetin ve dünya saadetinin yarýsýnýn sahibi olmak, Allahû Tealâ’nýn vaadidir. Ama insanlarýn çoðu Allah’a ulaþmayý dilememektedir. Dilemedikleri için kurtuluþlarý da mümkün deðildir. Bu, þeytanýn bugüne kadar baþarýyla sürdürdüðü ve bütün insanlara oynadýðý korkunç bir oyundur, tuzaktýr. Her devirde bütün insanlarýn %90’ ýndan fazlasý ne yazýk ki cehennem yolcusudur. Ýnsanlar, birtakým ilimsiz kiþilerin ortaya koyduðu yanlýþ bilgilere dayalý olarak, araþtýrma gereði duymayarak cennete veya cehenneme gireceklerini zannetmektedirler. Oysaki Allah’a ulaþmayý dilediklerinde mutlaka Allah’ýn cennetine gireceklerdir.

457

457


ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

_⊕Ω←8 ↔ω[∝Τ←Σ″Λ↑8 ↔ω[∝8←Ι″∆↑Ω″7! ↔Ι↔Β↔4 ↑ ≅↔Β←Υ″7! ↔π←/↑: ↔: ↑ ←(≅↔Ρ↑< ÷ ← ≅↔Β←Υ″7! ∼↔Η×; ← _↔8 _↔Ξ↔Β↔ς″<↔: _↔< ↔ Ψ↑7Ψ↑Τ↔< ↔: ←ψ[∝4 _↔8 ∼:↑Γ↔%↔: ↔: ⎣_↔Ζ[×Μ″&↔! ≥® ←! → ↔Ι[∝Α↔6 ÷ ↔: → ↔Ι[∝Ρ↔. 〉 ∼→Γ↔&↔! ↔τ∩∀↔∗ ↑ϖ←ς″Π↔< ÷ ↔: ⎢∼→Ι←/≅↔& ∼Ψ↑ς←Ω↔2 Ve vudýal kitâbu fe terel mucrimîne muþfikîne mimmâ fîhi ve yekûlûne yâ veyletenâ mâli hâzel kitâbi lâ yugâdiru sagîreten ve lâ kebîreten illâ ahsâhâ, ve vecedû mâ amilû hâdýrâ(hâdýren), ve lâ yazlimu rabbuke ehadâ(ehaden).

ςε κιταπ (ηαψατ φιλµι ορταψα) κονδυ. Ο ζαµαν µ⎫χριµλερι γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν. Ονυν (κιταβ⎬ν) ι⎜ινδεκιλερδεν κορκαρλαρ ϖε “Βιζε ψαζ⎬κλαρ ολσυν. Βυ κιταπ, νασ⎬λ κι (νασ⎬λ βιρ κιταπ κι), κ⎫⎜⎫κ ϖε β⎫ψ⎫κ ηι⎜βιρ ⎭εψι σαψ⎬π ηεσαπ ετµεδεν β⎬ρακµ⎬ψορ.” δερλερ. ςε ψαπτ⎬κλαρ⎬ ⎭εψλερι (ηαψατ φιλµλερινδε) ηαζ⎬ρ βυλδυλαρ. ςε σενιν Ραββιν, (ηι⎜) κιµσεψε ζυλµετµεζ. 1 2 3 4 5 6

458

-

ve vudýa el kitâbu fe tere el mucrimîne muþfikîne mimmâ (min mâ)

: : : : : :

ve kondu kitap o zaman görürsün mücrimler korkanlar þeylerden

458


ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

fî-hi ve yekûlûne yâ veylete-nâ mâli hâzâ el kitâbi lâ yugâdiru sagîreten ve lâ kebîreten illâ ahsâ-hâ ve vecedû mâ amilû hâdýren ve lâ yazlimu rabbu-ke ehaden

: : : : : : : : : : : : : : : : :

içinde ve derler yazýklar olsun bize nasýl bu kitap ihmal etmez, býrakmaz, býrakmýyor küçük ve olmadý, olmaz büyük den baþka onu sayýyor, hesap ediyor ve buldular yaptýklarý, amel ettikleri þeyler hazýr olarak ve zulmetmez senin Rabbin bir kimse

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mücrimler kitabýn (hayat filminin) içindekileri gördükleri zaman korkacaklardýr. Büyük küçük, bütün günah ve sevaplarý hesap eden bu kitap onlarý korkutacaktýr. “Þafak atmak” tabiri buradan gelir ve çok korkmak demektir. “Müþfik” kelimesi de korkmak anlamýndadýr. Kýyâmet günü doðumlarýndan ölümlerine kadar bütün yaptýklarý insanlara gösterilecektir. Ayný zamanda o fiilleri yaparken, ne düþündükleri; hangi fiilleri taammüden (bilerek, kastederek) gerçekleþtirdikleri de ortaya çýkacaktýr. Bütün doðrular orada görünecektir. Ýnsanlarýn düþünceleri de filme alýndýðý için düþüncelerle fiiller arasýndaki iliþki “mizan” adý verilen bir sistemle, kýlý kýrk yararak milyarlarca alternatifin hesabýyla, en doðru, hiçbir haksýzlýða müsaade etmeyecek bir statü içinde þekillenecek ve rakamlar hayat filmlerine yazýlacaktýr. Ýþte o gün insanlar bütün hayat filmlerini göreceklerdir. Allahû Tealâ bu filme “kitaben merkumen” (rakamlý kitap) ya da “kitap” bazen de “kuþ” demektedir. Bazen de isim vermeden “yaptýklarýnýzý göreceksiniz.” demektedir. Ama söz konusu olan, kiþinin hayatýnýn her saniyesinde derecat kaybettiðini veya kazandýðýný göreceði, hologram statüsü içerisinde (bir perdeye veya bir ekrana gerek duymadan), 3 boyutlu olarak boþlukta oynayan bir filmdir.

459

459


ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

⎢↔ϕ[∝ς″∀←! ≥® ←! ∼:≥↑Γ↔∆↔Κ↔4 ↔ ↔(× ≠ ∼:↑Γ↑∆″,! ←}↔Υ←∴≥×ς↔Ω″ς←7 _↔Ξ″ς↑5 ″ ←! ↔: ⎢∝ψ±←∀↔∗ ←η″8↔! ″ω↔2 ↔σ↔Κ↔Σ↔4 ←±ω←∆″7! ↔ω←8 ↔ ≅↔6 ″ϖ↑; ↔: |∝9:↑( ″ω←8 ↔ ≥≅↔[←7″:↔! ↑≥ψ↔Β⊕<←±∗↑) ↔: ↑ψ↔9↑Η←Φ⊕Β↔Β↔4 ↔! ≈↔Γ↔∀ ↔ω[∝Ω←7≅⊕Πς←7 ↔ϕ″∴←∀ ⎢⊇ ↑Γ↔2 ″ϖ↑Υ↔7 Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâne minel cinni fe feseka an emri rabbih(rabbihî), e fe tettehýzûnehu ve zurriyyetehû evliyâe min dûnî ve hum lekum aduvv(aduvvun), bi'se liz zâlimîne bedelâ(bedelen).

ςε µελεκλερε, “ℜδεµ’ε σεχδε εδιν.” δεµι⎭τικ. ⇑βλισ ηαρι⎜, ηεµεν σεχδε εττιλερ. Ο χινλερδενδι. Β⎞ψλεχε Ραββινιν εµρινι (ψαπµαψαρακ) φ⎬σκα δ⎫⎭τ⎫. Η®λ® ονυ ϖε ονυν ζ⎫ρριψψετινι (νεσλινι), ονλαρ σιζιν δ⎫⎭− µαν⎬ν⎬ζ (ολδυðυ ηαλδε), Βενιµ ψεριµε δοστλαρ µ⎬ εδινιψορσυνυζ? Ζαλιµλερ ι⎜ιν νε κ⎞τ⎫ βιρ βεδελ (χεηεννεµ). 1 2 3 4 5 6 7

460

-

ve iz kulnâ li el melâiketi uscudû li âdeme fe secedû illâ iblîse

: : : : : : :

ve olmuþtu biz dedik meleklere secde edin Âdem’e hemen secde ettiler iblis dýþýnda, iblis hariç

460


ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

-

kâne min el cinni fe feseka an emri rabbi-hî e fe tettehýzûne-hu ve zurriyyete-hû evliyâe min dû-nî ve hum lekum aduvvun bi'se liz zâlimîne (li ez zâlimîne) bedelen

: : : : : : : : : : : : : : :

oldu, idi cinlerden böylece fýska düþtü, itaat etmedi, isyan etti emrinden onun Rabbi hâlâ onu ediniyor musunuz ve onun zürriyetini, neslini dostlar benden baþka ve onlar size, sizin için düþmandýr ne kötü zalimler için bedel, karþýlýk

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âdem (A.S) yaratýldýðý zaman Allahû Tealâ’nýn huzurunda melekler ve cinler vardý. Bu cinlerden bir tanesi de iblisti. Cinler iki gruba ayrýlýrlar: Birinci grup, cin olarak vasýflandýrýlanlardýr. Ýkinci grup, aslýnda cindir ama þeytanlar olarak vasýflandýrýlýrlar. Ýblis ve iblisin kabilesi þeytanlardýr. Cinlerin dumansýz ateþten yani enerjiden yaratýlmýþtýr. Cinler de þeytanlar da enerji bedenlerin sahibidirler. Ýnsan hayatý ise Âdem (A.S)’dan baþladý ve Adem (A.S) topraktan yaratýldý. Onun kaburga kemiðinden de Havva Annemiz yaratýldý. Öyleyse iblis secde etmeyip sonra da kendini müdafaa ederken fizik vücutlarýný mukayese etmektedir.

15/HÝCR-3 33: Kâle lem ekun li escude li beþerin halaktehu min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin). (Ýblis:) “Ben, hamein mesnun (standart bir þekil verilmiþ, organik dönüþüme uðramýþ) olan salsalinden halkettiðin bir beþere secde etmem (eden olmam).” dedi. Þeytanýn sülâlesi kýyâmete kadar devam edecektir. Ýblis veya soyundan kabilesinden þeytan veya þeytanlar devamlý insanlarla birliktedirler ve insanlarý Allah’ýn yolundan saptýrmaya çalýþýrlar.

461

461


ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

↔σ″ς↔∋ ÷ ↔: ← ″∗ ÷↵! ↔: ← !↔ξ×Ω⊕Κ7! ↔σ″ς↔∋ ″ϖ↑Ζ↑#″Γ↔Ζ″−↔! ≥_↔8 ∼→Γ↑Ν↔2 ↔ω[∝±ς←Ν↑Ω″7! ↔γ←Φ⊕Β↑8 ↑α″Ξ↑6 _↔8 ↔: ⎨″ϖ←Ζ←Κ↑Σ″9↔! Mâ eþhedtuhum halkas semâvâti vel ardý ve lâ halka enfusihim ve mâ kuntu muttehýzel mudýllîne adudâ(aduden).

Βεν, ονλαρ⎬ (ιβλισ ϖε ζ⎫ρριψψετινι) σεµαλαρ⎬ν ϖε αρζ⎬ν ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬να ϖε ονλαρ⎬ν (κενδιλερινιν δε) ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬να ⎭αηιτ τυτµαδ⎬µ. ςε Βεν, δαλ®λεττε β⎬ρακανλαρ⎬ ψαρδ⎬µχ⎬ εδινµεδιµ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

mâ eþhedtu-hum halka es semâvâti ve el ardý ve lâ halka enfusi-him ve mâ kuntu muttehýze el mudýllîne aduden (el adudu)

: : : : : : : : : :

onlarý þahit tutmadým semalarýn yaratýlýþý ve yerin ve olmadý yaratýlýþ onlar, kendileri ve ben olmadým edinen dalâlette býrakanlar yardýmcý (pazu, kol kuvveti)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn hiçbir yardýmcýya ihtiyacý yoktur. Öyleyse ifade gayet açýktýr; Allah: “Yaratýcý olarak sadece Ben varým.” demektedir. Burada Allahû Tealâ bir defa daha bütün yerlerin ve göklerin insanlarýn ve cinlerin birer yaratýk olduðuna iþaret etmektedir. Allah Halîk’týr, Yaratan’dýr. Allah’ýn yarattýðý herþey; yerler de gökler de insanlar da sadece mahlûktur. Allahû Tealâ’nýn ilmi ve rahmeti ile herþeyi kuþatmasý, herþeyin muhtevasýnda ilminin ve rahmetinin bulunmasý, onlarý kaplamasý Allah’ýn koyduðu kanunun gereðidir. Önce Allah vardý, Allah’tan baþka hiçbir þey yoktu. Allah’tan baþka, Allah’ýn yarattýðý herþey, (Allah onlarý ilmi ve rahmeti ile kaplasa da) sadece yaratýktýr.

462

462


ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

↔ω<∝Η⊕7! ↔|←=≥≅↔6↔Ι↑− ∼:↑(≅↔9 ↑ Ψ↑Τ↔< ↔ ″Ψ↔< ↔: ∼Ψ↑Α[∝∆↔Β″Κ↔< ″ϖ↔ς↔4 ″ϖ↑;″Ψ↔2↔Γ↔4 ″ϖ↑Β″Ω↔2↔+ _→Τ←∀″Ψ↔8 ″ϖ↑Ζ↔Ξ″[↔∀ _↔Ξ″ς↔Θ↔% ↔: ″ϖ↑Ζ↔7 Ve yevme yekûlu nâdû þurekâiyellezîne zeamtum fe deavhum fe lem yestecibû lehum ve cealnâ beynehum mevbikâ(mevbikan).

Ο γ⎫ν (κ⎬ψ®µετ γ⎫ν⎫ Αλλαη⎦ Τεαλ®) ⎭⎞ψλε διψεχεκ: “Βενιµ ορτακλαρ⎬µ ολδυðυ, ζανν⎬νδα βυλυνδυðυνυζ ⎭εψλερι ⎜αð⎬ρ⎬ν!” Β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ δαϖετ εττιλερ (εδεχεκλερ). Φακατ ονλαρα (κ®φιρλερε), ιχαβετ ετµεδιλερ (ετµεψεχεκλερ). ςε ονλαρ⎬ν αραλαρ⎬να ηελ®κ εδιχι(βιρ ενγελ) κ⎬λδ⎬κ (κ⎬λαχαð⎬ζ). 1 2 3 4 5 6 7

463

-

ve yevme yekûlu nâdû þurekâiyellezîne zeamtum fe deav-hum

: : : : : : :

ve o gün (kýyâmet günü) söyler nida edin, çaðýrýn ortak koþtuðunuz o þeyler zanda bulundunuz o zaman, böylece onlarý davet ettiler

463


ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

8 9 10 11 12 13

-

fe lem yestecibû lehum ve cealnâ beyne-hum mevbikan (evbeka)

: : : : : : :

o zaman, fakat icabet etmezler, etmediler onlara ve biz kýldýk, onlarýn aralarýný helâk olma yeri, helâk edici (engel) (helâk etti)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada geçmiþ zaman kullanmaktadýr ama bunlar gelecek zamana aittir. Henüz görmediðimiz için kýyâmet günü, bize göre gelecek zamandýr. Ne var ki; Allah’a göre geçmiþ zaman, gelecek zaman yoktur. O’na göre herþey olmuþ, bitmiþtir. Ve Allahû Tealâ, bu yüzden kýyâmet günündeki olaylardan genel olarak geçmiþ zaman kullanarak bahseder. O, zamaný sýfýrlayabilen sonsuz hýzýn sahibi olduðu için zamandan münezzehtir. Bunun için de sýfýr zaman aralýðýnda kâinatýn her yerinde bulunabilir. O halde mekândan da münezzehtir. Allahû Tealâ, þirkte olanlarýn, Allah’a ortak koþanlarýn boþ þeylerle uðraþtýðýný burada bir kere daha kesinleþtirmiþtir. Ýnsanlar elleri ile yaptýklarý taþlara, tahtadan oyduklarý heykellere tapýp onlarý kendilerine tanrý edinmektedirler. Ve onlarýn tanrýlar olmadýðý, kýyâmet günü bütün boyutlarýyla ortaya çýkacaktýr.

464

464


ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 300

(18) Kehf Suresi

ϖ″ ↑Ζ⊕9↔! ∼≥Ψ∩Ξ↔Π↔4 ↔ ≅⊕Ξ7! ↔ Ψ↑8←Ι″∆↑Ω″7! ↔∼ ↔∗ ↔: 〉 _→4←Ι″Μ↔8 _↔Ζ″Ξ↔2 ∼:↑Γ←∆↔< ″ϖ↔7 ↔: _↔;Ψ↑Θ←5!↔Ψ↑8 Ve reel mucrimûnen nâre fe zannû ennehum muvâkýûhâ ve lem yecidû anhâ masrifâ(masrifen).

ςε µ⎫χριµλερ, ατε⎭ι (χεηεννεµι) γ⎞ρδ⎫. Ο ζαµαν ι⎜ινε δ⎫⎭εχεκλερινι ζαννεττιλερ (ιδρακ εττιλερ). ςε ονδαν υζακλα⎭αχακ (κα⎜αχακ) βιρ ψερ βυλαµαδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve ree el mucrimûne en nâre fe zannû enne-hum muvâkýû-hâ (vakaa) ve lem yecidû an-hâ masrifen (serefa)

: : : : : : : : : : :

ve gördü suçlular, günahkârlar ateþ o zaman, artýk, böylece zannettiler, idrak ettiler kendilerinin olduðunu ona düþecek olanlar (düþtü) ve bulamazlar, bulamadýlar ondan uzaklaþacak yer, kaçýþ yolu (çevirdi, uzaklaþtý)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a göre zaman geçmiþ’tir, bu yüzden O, hep geçmiþ zaman kullanýr. Bunlarýn hepsi bize göre gelecek zamandýr. Bir evvelki âyette (Kehf-52) geçmiþ zamanlarý gelecek zaman haline getirmiþtik. Ama bu âyetteki ifadeyi deðiþtirmeye gerek yoktur. Hepimiz biliyoruz ki; kýyâmet daha kopmamýþtýr. Bu dünyada yaþayanlara göre zaman devam etmektedir. Kýyâmete kadar da geçmiþten geleceðe doðru akacaktýr. Günahlarý sevaplarýndan fazla olanlarýn (Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin) gidecekleri yer cehennemdir. Ateþi gördükleri zaman kesin olarak biliyorlar ki; o ateþe atýlacaklardýr. Kýyâmet günü kendilerine cehennemden ayrýlma izni verilmeyenler cehennemde kalacaklardýr.

465

465


ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

← ≅⊕Ξς←7 ← ×∼″Ι↑Τ″7! ∼↔Η×; |∝4 _↔Ξ″4⊕Ι↔. ″φ↔Τ↔7 ↔: ↑ ≅↔Κ″9← ↵! ↔ ≅↔6 ↔: ⎢↓υ↔Χ↔8 ←±υ↑6 ″ω←8 ≈↔Γ↔% ↓∂″|↔− ↔η↔Χ″6↔! Ve lekad sarrafnâ fî hâzel kur'âni lin nâsi min kulli mesel(meselin), ve kânel insânu eksere þey'in cedelâ(cedelen).

ςε ανδολσυν κι; βυ Κυρ’®ν−⎬ Κεριµ’δε, ινσανλαρα β⎫τ⎫ν µεσελελερι (µισαλλερι) α⎜⎬κλαδ⎬κ. ςε ινσαν, κονυλαρ⎬ν ⎜οðυνδα χιδαλλε⎭εν (καϖγα εδεν)διρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

466

-

ve lekad sarraf-nâ fî hâzâ el kur'âni li en nâsi min kulli meselin ve kâne el insânu eksere þey'in cedelen

: : : : : : : : : : : : :

ve andolsun açýkladýk içinde bu Kur'ân-ý Kerim insanlar için, insanlara hepsinden, hepsini misal, mesele ve oldu insan daha çok þey cedelleþen, münakaþa edici, kavga edici

466


ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerime Kur’ân-ý Kerim’in bütün misalleri içine aldýðýný bir defa daha söylemektedir.

6/EN’AM-3 38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þey’in summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne). Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklý) hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rab’lerine haþrolunacaklar (olunurlar). Kur’ân-ý Kerim, 606 sayfadan oluþan bir Kitap’týr, içinde de 6213 âyet-i kerime vardýr. Ýnsanlar “Kâinata göre Allahû Tealâ’nýn herþeyi Kur’ân-ý Kerim’in içine koymasý mümkün deðil” diyorlar ve kendilerini akýl sahibi zannediyorlar. Oysaki Kur’ân; 1 tane lâfz, 7 tane ruh taþýr ve Kendisi’ne ait bir þifresi kesin olarak vardýr. Þifrenin sahibi Allah’týr. O, þifreyi açmak yetkisini herkese vermez. Hatta peygamberlerine bile vermediði olmuþtur. Öyleyse kim bir keramet gösterirse, kerametin sahibi o kiþi deðil, Allah’týr. Keramet, ikram kelimesinden gelir. Allahû Tealâ’nýn o kiþiye bir ikramýdýr. Kur’ân-ý Kerim’in bütün muhtevayý, zaman, mekân, ilim, irfan açýsýndan bütünüyle açýkladýðý kesindir. Ama ilmin sahibi olan Allah ne kadar verirse, o kadarýna sahip olunur. Allah’a göre daha yüksek seviyede olmayý da Allahû Tealâ bir ölçü olarak almaz. Hz. Musa bir Peygamber’di. Allahû Tealâ kendisine tabletler halinde þeriat kitabý indirmiþti ve Peygamber olduðu cihetle Devrin Ýmamý’ydý. Allah’a göre o devirdeki en üstün insandý. Ama Hz. Hýzýr, ezelden beri yaþayan bir insandýr. Hz. Musa’nýn bilmediði þeyleri, ilmi ledûnu biliyordu. Ölçü Allah’ýndýr. Kime hangi ilmi verdiðini ancak Kendisi taktir eder. Kur’ân-ý Kerim herþeyi havidir. Kur’ân’da Allahû Tealâ hiçbir þeyi eksik býrakmamýþtýr.

467

467


ℜψετ − 55

Σαψφα − 301

Χ⎫ζ − 15

(18) Kehf Suresi

Γ× ↑Ζ″7! ↑ϖ↑; ↔ ≥≅↔% ″ ←! ∼Ψ≥↑Ξ←8⊂Ψ↑< ″ ↔! ↔ ≅⊕Ξ7! ↔π↔Ξ↔8 _↔8 ↔: ↔ω[∝7⊕: ÷↵! ↑}⊕Ξ↑, ″ϖ↑Ζ↔[←#≅∧↔# ″ ↔! ≥® ←! ″ϖ↑Ζ⊕∀↔∗ ∼:↑Ι←Σ″Ρ↔Β″Κ↔< ↔: → ↑Α↑5 ↑ !↔Η↔Θ″7! ↑ϖ↑Ζ↔[←#≅∧↔< ″ ↔! Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ ve yestagfirû rabbehum illâ en te’tiyehum sunnetul evvelîne ev ye’tiyehumul azâbu kubulâ(kubulen).

ςε ινσανλαρ⎬, ονλαρα ηιδαψετ γελδιðι (ηιδαψετε δαϖετ εδιλδικλερι) ζαµαν Ραβ’λερινιν µαðφιρετινι διλεµεκτεν ϖε µ⎫’µιν ολµακταν µεν εδεν (αλ⎬κοψαν) ⎭εψ, σαδεχε εϖϖελκιλεριν σ⎫ννετινιν, ονλαρ⎬ν βα⎭⎬να γελµεµεσι ϖεψα αζαπλα καρ⎭⎬ καρ⎭⎬ψα καλµαµαλαρ⎬δ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve mâ menea en nâse en yu’minû iz câe-hum el hudâ ve yestagfirû rabbe-hum illâ en te’tiye-hum sunnetu el evvelîne ev ye’tiye-hum el azâbu kubulen

: : : : : : : : : : : : : :

ve men eden þey insanlar mü’min olmak onlara geldiði zaman hidayet ve maðfiret isterler, dilerler onlarýn Rab’leri den baþka, sadece onlara gelmesi evvelkilerin sünneti veya onlara gelir azap karþý karþýya kalarak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Herkes her devirde mutlaka hidayete davet edilir. Allahû Tealâ diyor ki:

468

468


ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

23/MU'MÝNUN-4 44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun. Bütün resûller inkâr edilmiþtir. Ýnkâr edilseler de edilmeseler de bütün kavimlerde o kavimleri Allah’a davet edecek Allah’ýn bir resûlü her devirde mutlaka mevcut olmaktadýr. Þu anda da hangi dînden olursa olsun bütün milletlerin içinde onlarýn dilini konuþan, görevi; farklý anlayýþlarý Allah’ýn tek anlayýþýna ulaþtýrmak olan bir resûl yaþamaktadýr. Ve bütün insanlara daha evvelki bütün mukaddes kitaplarýn bir devamý ve bütünü olan Kur’ân-ý Kerim’de Allah’ýn söylediklerini anlatmaktadýr. Þu anda da insanlar “Allah’a ulaþmayý dileyin. Böylece mutlaka hidayete erersiniz.” diyen resûller tarafýndan Allah’a davet edilmektedirler. Ama o kavimdeki insanlarýn çoðu Allah’ýn davetine icabet etmemektedir. Bu âyet-i kerimede hidayetçi, insanlarý hidayete davet ettiði zaman onlarý Rab’lerinin maðfiretini dilemekten ve mü’min olmaktan alýkoyan sebep açýklanmaktadýr. Kiþi, kalbine îmân yazýldýðýnda hem günahlarý sevaba çevrildiði için maðfirete nail olur hem de îmaný artan bir mü’min olur. Ýnsanlarý bundan men eden þey, resûllerini reddedenlerin baþýna gelenlerin, onlarýn baþýna henüz gelmemesi veya henüz onlarýn azapla karþýlaþmamalarýdýr. Azap gelseydi, o anda onu dileyeceklerdi, fakat iþ iþten geçmiþ olacaktý. Bütün kavimler Allah’ýn emirlerine karþý geldikleri için ceza gördüler. Bu cezalar geldiði anda hepsi ölürken, Allah’a ulaþmayý dilemek, resûle tâbî olmak üzere, tekrar hayata döndürülmeyi dilediler. Ama Allahû Tealâ onlarý döndürmedi. Hepsi öldüler. Kehf Suresinin 55. âyet-i kerimesi, hidayet âyet-i kerimesidir. Taha Suresinin 123. âyet-i kerimesinde olduðu gibi “Ýnsanlara hidayet geldiði zaman.” buyrulmaktadýr.

20/TAHA-1 123: Kâlehbitâ minhâ cemîan ba’dukum li ba’dýn aduvv(aduvvun), fe immâ ye’tiyennekum minnî huden fe menittebea hudâye fe lâ yadýllu ve lâ yeþkâ. (Allahû Tealâ þöyle) dedi: "Ýkiniz oradan (aþaðý) inin! Hepiniz (þeytan ve siz), birbirinize düþman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetçime tâbî olursa artýk o, dalâlette kalmaz ve þâkî olmaz." Her devirde insanlar nerede yaþarlarsa yaþasýnlar mutlaka hidayete davet edilirler. Bu davetin nizamý içerisinde Allah’ýn davetine icabet ederler veya etmezler. Baþlarýna evvelkilerin sünneti, onlarýn baþlarýna gelenler gelmiþ olsaydý, o an hidayeti dileyeceklerdi. Ama dilemedikleri taktirde gidecekleri yer cehennem olur.

469

469


ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

↔ω<∝Ι←±Λ↔Α↑8 ® ←! ↔ω[∝ς↔,″Ι↑Ω″7! ↑υ←,″Ι↑9 _↔8 ↔: ∼:↑Ι↔Σ↔6 ↔ω<∝Η⊕7! ↑ ←(≅↔∆↑< ↔: ⎣↔ω<∝∗←Η″Ξ↑8 ↔: ∼:≥↑Η↔Φ⊕#! ↔: ⊕σ↔Ε″7! ←ψ←∀ ∼Ψ↑Ν←&″Γ↑[←7 ←υ←0≅↔Α″7≅←∀ ∼→:↑ϑ↑; ∼:↑∗←Η″9↑! ≥_↔8 ↔: |∝#≅↔<×∼ Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeþþirîne ve munzirîn(munzirîne), ve yucâdilullezîne keferû bil bâtýlý li yudhýdû bihil hakka vettehazû âyâtî ve mâ unzirû huzuvâ(huzuven).

Βιζ, ρεσ⎦λλερι σαδεχε µ⎫ϕδελεψιχι ϖε υψαρ⎬χ⎬ ολαρακ γ⎞νδεριριζ. Κ®φιρλερ (ισε) ηακκ⎬ β®τ⎬λλα ιπταλ ετµεκ ι⎜ιν µ⎫χ®δελε εδερλερ. ℜψετλεριµι ϖε υψαρ⎬λδ⎬κλαρ⎬ ⎭εψλερι αλαψ (κονυσυ) εδερλερ. 1 2 3 4 5

470

-

ve mâ nursilu el murselîne illâ mubeþþirîne ve munzirîne

: : : : :

ve göndermeyiz resûl olanlar, elçi olanlar dýþýnda, hariç, den baþka müjdeleyiciler ve uyarýcýlar

470


ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

6 7 8 9

-

ve yucâdilu ellezîne keferû bi el bâtýlý li yudhýdû

: : : :

10 11 12 13 14 15

-

(edhada) bi-hi el hakka vettehazû (ve ittehazû) âyâtî ve mâ unzirû huzuven

: : : : : : :

ve mücâdele ederler kâfir olanlar bâtýl ile boþa çýkarmalarý için, iptal etmeleri için (iptal etti, boþa çýkardý) onunla hak ve edindiler benim âyetlerim ve uyarýldýklarý þeyler alay ederek

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn bütün resûlleri ve nezirleri hem müjdeleyici hem uyarýcýdýr. Her ikisi de Allahû Tealâ tarafýndan tayin edilirler. Bütün resûller nezirdir ama bütün nezirler resûl deðildir. Onlar âmenû olmayanlarý uyarýrlar; âmenû olanlarý müjdelerler. Allahû Tealâ bir baþka âyet-i kerimesinde: “Âmenû olanlarý müjdelemek ve olmayanlarý uyarmak üzere erkeklere vahyederiz.” buyurmaktadýr.

10/YUNUS-2 2: E kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum en enzirin nâse ve beþþirillezîne âmenû enne lehum kademe sýdkýn inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhýrun mubîn(mubînun). Onlardan bir adama; insanlarý uyarmasý, âmenû olanlarý (ölmeden önce Allah’a ulaþmayý dileyenler) müjdelemesi için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki; onlar için Rab’lerinin yanýnda (katýnda) sýddîkler makamý vardýr. Kâfirler þöyle der: “Muhakkak ki; bu, mutlaka apaçýk bir sihirbazdýr.”

471

471


ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

↔ ↔Ι″2↔≅↔4 ∝ψ←±∀∗÷ ← ≅↔<×≅←∀ ↔η←±6↑) ″ω⊕Ω←8 ↑ϖ↔ς″1↔! ″ω↔8 ↔: _↔Ξ″ς↔Θ↔% _⊕9←! ⎣↑ !↔Γ↔< ″α↔8⊕Γ↔5 _↔8 ↔|←Κ↔9 ↔: _↔Ζ″Ξ↔2 ⎢∼→Ι″5↔: ″ϖ←Ζ←9!↔)×∼ |≥∝4 ↔: ↑ Ψ↑Ζ↔Τ″Σ↔< ″ ↔! →}⊕Ξ←6↔! ″ϖ←Ζ←∀Ψ↑ς↑5 |×ς↔2 ∼→Γ↔∀↔! ∼→)←! ∼:≥↑Γ↔Β″Ζ↔< ″ω↔ς↔4 ×Γ↑Ζ″7! |↔7←! ″ϖ↑Ζ↑2″Γ↔# ″ ←! ↔: Ve men azlemu mimmen zukkire bi âyâti rabbihî fe a’rada anhâ ve nesiye mâ kaddemet yedâh(yedâhu), innâ cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakren) ve in ted’uhum ilel hudâ fe len yehtedû izen ebedâ(ebeden).

Ραββινιν ®ψετλερι ζικρεδιλδιðι (ηατ⎬ρλατ⎬λδ⎬ð⎬) ζαµαν ονδαν ψ⎫ζ ⎜εϖιρεν ϖε ελλεριψλε τακδιµ εττικλερινι (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬) υνυταν κιµσεδεν δαηα ζαλιµ κιµ ϖαρδ⎬ρ? Μυηακκακ κι Βιζ, ονλαρ⎬ν καλπλερινιν ⎫ζερινε (φ⎬κ⎬η ετµεψι ενγελλεψεν) εκιννετ κ⎬λδ⎬κ. ςε ονλαρ⎬ν κυλακλαρ⎬νδα (ι⎭ιτµεψι ενγελλεψεν) ϖακρα ϖαρδ⎬ρ. Σεν, ονλαρ⎬ ηιδαψετε δαϖετ ετσεν δε βυνδαν σονρα ονλαρ, εβεδιψψεν ασλα ηιδαψετε ερεµεζλερ. 1 2 3 4 5 6

472

-

ve men azlemu mimmen (min men) zukkire bi âyâti rabbi-hi fe

: : : : : :

ve daha zalim kimdir o kimseden zikredildi âyetler ile onun Rabbi o zaman, öyleyse

472


ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

a’rada an-hâ ve nesiye mâ kaddemet yedâ-hu innâ cealnâ alâ kulûbi-him ekinneten en yefkahû-hu ve fî âzâni-him vakren ve in ted’u-hum ilel hudâ (ilâ el hudâ) fe len yehtedû izen ebeden

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yüz çevirdi ondan ve unuttu takdim ettiði þey(ler) onun elleri muhakkak ki biz kýldýk onlarýn kalplerinin üzerine ekinnet, fýkýh etmeye mani olan engel onu fýkýh etmeleri ve vardýr onlarýn kulaklarý vakra (iþitme engeli) ve þâyet, eðer onlarý davet edersin hidayete bundan sonra asla hidayete eremezler öyleyse, o zaman ebediyyen, sonsuza kadar

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerime; gözlerdeki, kulaklardaki, kalpteki engeller açýsýndan Ýsra Suresinin 45. ve 46., Bakara Suresinin 6. ve 7., Casiye Suresinin 23. âyet-i kerimeleriyle bir iliþki içerisindedir. Ayný zamanda A’raf Suresinin 179. âyet-i kerimesi de bu konuya ýþýk tutmaktadýr.

17/ÝSRA-4 45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhýreti hicâben mestûrâ(mestûren). Sen Kur’ân’ý kýraat ettiðin (okuduðun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaþmaya ve kýyâmet gününe) inanmayanlar arasýna hicab-ý mesture kýldýk (gözlerinin üzerine, görmelerini engelleyen bir perde koyduk). 17/ÝSRA-4 46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren).

473

473


ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

O’nu (Kur’ân’ý), fýkýh (idrak) etmelerine karþý, (fýkýh edemesinler diye) kalplerinin üzerine (idrak etmeyi engellemek için) ekinnet ve onlarýn kulaklarýna vakra (iþitme engeli) kýldýk. Ve sen Kur’ân’da Rabbinin tekliðini zikrettiðin zaman, nefretle arkalarýna döndüler. 2/BAKARA-6 6: Ýnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne). Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onlarý ikaz etsen de etmesen de onlar için eþittir (birdir), mü’min olmazlar. 2/BAKARA-7 7: Hatemallâhu alâ kulûbihim ve alâ sem’ýhim, ve alâ ebsârihim gýþâveh(gýþâvetun), ve lehum azâbun azîm(azîmun). Allah onlarýn kalplerinin üzerini ve iþitme (sem’î) hassasýnýn üzerini mühürledi ve görme (basar) hassasýnýn üzerine gýþavet (perde) çekti. Onlar için azîm (büyük) bir azap vardýr. 45/CASÝYE-2 23: E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gýþâveh(gýþâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne). Hevasýný kendisine ilâh edinen kiþiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasýz ilmi) üzere dalâlette býraktý. Ve onun iþitme hassasýný ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasýnýn üzerine gýþavet (perde) kýldý (çekti). Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz? 7/A’RAF-1 179: Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîren minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsýrûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne). Ve andolsun ki; cehennemi, insanlarýn ve cinlerin çoðuna hazýrladýk (yarattýk). Onlarýn kalpleri (idrak hassalarý) vardýr, onunla fýkýh (idrak) etmezler. Onlarýn gözleri vardýr, onunla görmezler. Onlarýn kulaklarý vardýr, onunla iþitmezler. Onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha çok dalâlettedirler. Ýþte onlar, onlar gâfillerdir. Ýnsanlar hidayete davet edilirler ama bir çoðu ne yazýk ki davete icabet etmedikleri için hidayete eremezler. Ýþte Allahû Tealâ bir evvelki âyette onlarýn bâtýlla hakka karþý çýkan insanlar olduklarýný söylemektedir.

474

474


ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

″ϖ↑;↑Η←∋!∉Ψ↑< ″ξ↔7 ⎢←}↔Ω″&⊕Ι7! ↑) ↑ Ψ↑Σ↔Ρ″7! ↔τ∩∀↔∗ ↔: ″ϖ↑Ζ↔7 ″υ↔∀ ⎢↔ !↔Η↔Θ″7! ↑ϖ↑Ζ↔7 ↔υ⊕∆↔Θ↔7 ∼Ψ↑Α↔Κ↔6 _↔Ω←∀ → ←=″Ψ↔8 ∝ψ←9:↑( ″ω←8 ∼:↑Γ←∆↔< ″ω↔7 °φ←2″Ψ↔8 Ve rabbukel gafûru zur rahmeh(rahmeti), lev yuâhýzuhum bi mâ kesebû le accele lehumul azâb(azâbe), bel lehum mev’ýdun len yecidû min dûnihî mev’ilâ(mev’ilen).

Σενιν Ραββιν, µαðφιρετ ϖε ραηµετ σαηιβιδιρ. Εðερ ονλαρ⎬ µυαηεζε ετσεψδι (σοργυλασαψδ⎬) ελβεττε ονλαρα αζαπ ι⎜ιν αχελε εδερδι. Ηαψ⎬ρ, ονλαρα, ϖααδεδιλµι⎭ βιρ ζαµαν ϖαρδ⎬ρ. Ονλαρ, Ο’νδαν (Αλλαη’ταν) βα⎭κα σ⎬ð⎬ναχακ βιρ ψερ ασλα βυλαµαζλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

475

-

ve rabbu-ke el gafûru zu er rahmeti lev yuâhýzu-hum bi mâ kesebû le accele lehum el azâbe bel lehum mev’ýdun

: : : : : : : : : : : : : :

ve senin Rabbin gafur, baðýþlayýcý, maðfiret eden sahip rahmet eðer onlarý muaheze eder, sorgular ile kazandýklarý þeyler mutlaka acele eder onlar için, onlara azap bilâkis, aksine, hayýr onlar için, onlara (vardýr) vaadedilen zaman

475


ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

15 - len yecidû 16 - min dûni-hi 17 - mev’ilen

: : :

asla bulamazlar ondan baþka sýðýnýlacak yer, sýðýnacak yer

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bu âyet-i kerimesiyle insanlara gene en güzelini vereceðini ifade etmektedir. Ve burada insanlarýn Allah’tan baþka sýðýnacak bir yer bulamayacaklarýný da söylemektedir. Bu âyet-i kerime, sýðýnýlacak yer açýsýndan, Nebe Suresinin 39. ve Al-i Ýmran Suresinin 14. âyet-i kerimeleriyle ilgilidir:

78/NEBE-3 39: Zâlikel yevmul hakk(hakku), femen þâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben). Ýþte o gün (mürþidin eli Hakk'a ulaþmak üzere öpüldüðü ve ona tâbî olunduðu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaþmayý dileyen) kiþi, kendisini Rabbine ulaþtýran (yolu, Sýratý Mustakîm'i) yol ittihaz eder (edinir). (Allah'a ulaþan kiþiye Allah), meab (sýðýnak, melce) olur. 3/AL-ÝÝ ÝMRAN-1 14: Zuyyine lin nâsi hubbuþ þehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fýddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi). Ýnsanlara, kadýnlarýn, oðullarýn, kantar kantar altýnlarýn ve gümüþlerin salma (niþaneli) atlarýn, davarlarýn ve ekinlerin sevgisi süslendi (güzel gösterildi). Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr (malýdýr). Ve Allah, O’nun (Allah’ýn) katýnda Hüsnül Meab’týr (en güzel sýðýnaktýr). Allah’ýn Zat’ý, Allah’ýn katýndaki en güzel sýðýnaktýr. Böylece Allahû Tealâ’nýn dizaynýnda Allah’ýn onlara azap dilemediðini ve belki akýllarý baþlarýna gelir de Allah’a ulaþmayý dilerler diye onlara hep bir zaman býraktýðýný görüyoruz. Allah onlar için bir zaman tayini yapmaktadýr. Allah’a ulaþmayý diledikleri taktirde onlarýn hepsi kurtuluþa ulaþýrlar.

476

476


ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

∼Ψ↑Ω↔ς↔1 _⊕Ω↔7 ″ϖ↑;≅↔Ξ″Υ↔ς″;↔!

⊆Ι↑Τ″7! ↔τ″ς←# ↔:

〉∼→Γ←2″Ψ↔8 ″ϖ←Ζ←Υ←ς″Ζ↔Ω←7 _↔Ξ″ς↔Θ↔% ↔: Ve tilkel kurâ ehleknâhum lemmâ zalemû ve cealnâ li mehlikihim mev’ýdâ(mev’ýden).

ςε ι⎭τε ο ⎫λκελερ (ηαλκ⎬), ζυλµεττικλερι ζαµαν ονλαρ⎬ ηελ®κ εττικ. ςε ονλαρ⎬ν ηελ®κ εδιλµεσι ι⎜ιν βιρ ζαµαν κ⎬λδ⎬κ (ταψιν εττικ). 1 2 3 4 5 6 7

-

ve tilke el kurâ ehleknâ-hum lemmâ zalemû ve cealnâ li mehliki-him mev’ýden

: : : : : : :

ve iþte bu, iþte o ülkeler onlarý helâk ettik zulmettikleri zaman ve kýldýk (yaptýk) onlarýn helâk edilmesi için vaadedilen zaman

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn burada söylediði þey bir helâk etme statüsüdür. Allahû Tealâ , zulüm sahibi olmalarý, Allah’ý dinlememeleri ve ahlâksýzlýklarý sebebiyle birçok kavmi helâk etmiþtir. O halk, Allah’a ulaþmayý dilememiþ ve Allah’ýn yolundan sapmýþtýr. Allah yokmuþ gibi herkese zulmetmektedirler. Bu zulmün neticesinde Allahû Teala’nýn dizayný o karyeleri helâk etmektir. Ve Allahû Tealâ helâk zamanýný baþtan tespit edip gereðini gerçekleþtirir.

477

477


ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

|⊆±Β&÷ ↑ ↔Ι″∀↔! ≥ ÷ ↑ψ[×Β↔Σ←7 |×,Ψ↑8 ↔ ≅↔5 ″ ←! ↔: →_Α↑Τ↑& ↔|←Ν″8↔! ″ ↔! ←ω″<↔Ι″Ε↔Α″7! ↔π↔Ω″∆↔8 ↔θ↑ς″∀↔! Ve iz kâle mûsâ li fetâhu lâ ebrehu hattâ ebluga mecmeal bahreyni ev emdýye hukubâ(hukuben).

ςε Μυσα, γεν⎜ αρκαδα⎭⎬να: “⇑κι δενιζιν βιρλε⎭τιðι ψερε υλα⎭⎬νχαψα καδαρ (ψολυµα) δεϖαµ εδεχεðιµ ϖεψα σενελερχε (υζυν σ⎫ρε) γιδεχεðιµ.” δεµι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

478

-

ve iz kâle mûsâ li fetâ-hu lâ ebrehu hattâ ebluga mecmea el bahreyni ev emdýye hukuben

: : : : : : : : : : :

ve demiþti Musa gence, genç arkadaþýna ayrýlmayacaðým, devam edeceðim oluncaya kadar eriþeceðim, ulaþacaðým cem olduðu yer, birleþtiði yer iki deniz veya geçip gideceðim seneler, senelerce, uzun zaman

478


ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu macerada Hýzýr (A.S) ile Musa (A.S) biraraya gelecekler. Musa (A.S), Allahû Tealâ’ya sorar: “Senin öðrettiklerini benden daha çok bilen var mý?” Allahû Teala: “Var!” diye cevap verir. Hz. Musa sorar: “Kim?” Allahû Tealâ: “Hýzýr (A.S)” der. Hz. Musa: “Ben ona ulaþabilir miyim?” diye sorar. Allahû Tealâ: “Ulaþabilirsin.” der. Hz. Musa: “Nerede?” diye sorar. Allahû Tealâ: “Ýki denizin birleþtiði yerde.” der. Allahû Tealâ, Hz Musa’ya: “Yanýna o kuru balýklarý al, yola çýk. Balýklar nerede canlanýp da suya atlarlarsa iþte orasý onun bulunduðu yerdir.” der. Hz. Musa: “Orasý neresidir?” diye sorar. Allahû Tealâ “Ýki denizin birleþtiði yer.” der. Onun için Hz. Musa, genç arkadaþýna der ki: “Ýki denizin birleþtiði yere ulaþýncaya kadar yoluma devam edeceðim veya senelerce gideceðim, hayatýmý yollarda geçireceðim. Vazgeçmek gibi bir niyetim yok.” Ve olay þöyle cereyan eder: Hz. Musa ve genç arkadaþý yanlarýna Allahû Tealâ’nýn emrettiði gibi kuru balýk alýrlar. Bir süre sonra bir yerde dinlenirler. Orada yaþlý bir zat da bulunmaktadýr. Hz. Musa arkadaþýna: “Bu balýklar bir yerde canlanacak, canlandýklarý yerde bana haber ver.” der. Ama iki denizin birleþtiði yerde balýklar canlandýðý halde þeytan arkadaþýna Hz. Musa’ya söylemesini unutturur ve beraberce giderler. Sonra Hz. Musa balýklarý yemek istediði zaman arkadaþý “yok” der. Hz. Musa “Ne oldu?” diye sorar. Arkadaþý “Suya gittiler. Balýklar kendilerine suya doðru yol tuttular, canlandýlar.” der. Hz. Musa: “Peki nerede oldu bu iþ?” diye sorunca arkadaþý: “Ýki denizin birleþtiði yerde.” der ve “Hemen oraya dönelim” diye karar alýrlar. Bu olaylar gelecek âyetlerde anlatýlmaktadýr.

479

479


ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 301

(18) Kehf Suresi

_↔Ω↑Ζ↔#Ψ↑& _↔[←Κ↔9 _↔Ω←Ζ←Ξ″[↔∀ ↔π↔Ω″∆↔8 _↔Ρ↔ς↔∀ _⊕Ω↔ς↔4 →_∀↔Ι↔, ←η″Ε↔Α″7! |←4 ↑ψ↔ς[∝Α↔, ↔γ↔Φ⊕#≅↔4 Fe lemmâ belega mecmea beynihimâ nesiyâ hûtehumâ fettehaze sebîlehu fîl bahri serebâ(sereben).

Β⎞ψλεχε ικισινιν (ικι δενιζιν) βιρλε⎭τιðι ψερε υλα⎭τ⎬κλαρ⎬ ζαµαν ικισι δε βαλ⎬ð⎬ υνυττυ. Ο ζαµαν (βαλ⎬κ), δενιζιν ι⎜ινε δοðρυ κενδι ψολυνυ τυττυ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe lemmâ belega mecmea beyni-himâ nesiyâ hûte-humâ fettehaze (fe ittehaze) sebîle-hu fî el bahri sereben

: : : : : : : : : :

böylece olduðu zaman eriþti, ulaþtý birleþtiði yere, cem olduðu yere ikisinin arasýnda ikisi unuttular ikisinin balýðý o zaman edindi kendi yolunu denizin içinde, denizde, denize doðru içine girilip, gidilen yer

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýki denizin birleþtiði yere ulaþtýklarý zaman Hz. Musa ve genç arkadaþý balýðý unuturlar. Balýk canlanmýþ ve denizin içine doðru kendi yolunu tutmuþtur. Bu âyet-i kerimenin bir özelliði vardýr. Allahû Tealâ burada bastý zamaný anlatmaktadýr. Allahû Tealâ o balýk için zamaný deðiþtirmiþtir. Hz. Hýzýr’ýn bulunduðu yeri, onun tayyi mekân sahibi olduðunu ve bunun bir bastý zaman olduðunu iþaret etmek üzere balýðý, o balýðýn ölmeden, kurutulmadan evvelki devrine götürmüþtür.

480

480


ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

⎧_↔9↔ ≥!↔Γ↔3 _↔Ξ←#×∼ ↑ψ[×Β↔Σ←7 ↔ ≅↔5 ∼↔+↔:≅↔% _⊕Ω↔ς↔4 →_Α↔Μ↔9 ∼↔Η×; _↔9←Ι↔Σ↔, ″ω←8 _↔Ξ[∝Τ↔7 ″φ↔Τ↔7 Fe lemmâ câvezâ kâle li fetâhu âtinâ gadâenâ lekad lekînâ min seferinâ hâzâ nasabâ(nasaben).

(Βυλυ⎭µα ψερινι) γε⎜τικτεν σονρα (Μυσα Α.Σ) γεν⎜ αρκαδα⎭⎬να (⎭⎞ψλε) δεδι: “Σαβαη καηϖαλτ⎬µ⎬ζ⎬ γετιρ. Ανδολσυν κι βυ ψοργυνλυðα, ψολχυλυðυµυζ σεβεβιψλε µαρυζ καλδ⎬κ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

fe lemmâ câvezâ kâle li fetâ-hu âti-nâ gadâe-nâ lekad lekînâ min seferi-nâ hâzâ nasaben

: : : : : : : : : : : :

böylece, bundan sonra olduðu zaman ikisi mesafe katettiler (bir yerden bir yere geçtiler, gittiler) dedi genç arkadaþýna bize getir sabah kahvaltýmýz andolsun ki biz karþýlaþtýk, maruz kaldýk (hissettik) seferimizden, yolculuðumuzdan (dolayý, sebebiyle) bu yorgunluk, bitkinlik, meþakkat

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada söz konusu olan kahvaltý, Hz. Musa ve genç arkadaþýna iki denizin birleþtiði yer konusunda bir þeyler açýklayacaktýr. Bu yolculuk, bastý zaman olayýný anlatan bir yolculuktur.

481

481


ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

|∝±9←≅↔4 ← ↔Ι″Φ⊕Μ7! |↔7←! ≥_↔Ξ″<↔:↔! ″ ←! ↔α″<↔!↔∗ ↔! ↔ ≅↔5 ↑ψ[∝9≅↔Κ″9↔! ≥_↔8 ↔: ⎧↔ Ψ↑Ε″7! ↑α[∝Κ↔9 ↔γ↔Φ⊕#!↔: ⎣↑ ↔Ι↑6″)↔! ″ ↔! ↑ ≅↔Ο″[⊕Λ7! ® ←! →_Α↔∆↔2 ⎩←η″Ε↔Α″7! |←4 ↑ψ↔ς[∝Α↔, Kâle eraeyte iz eveynâ ilas sahrati fe innî nesîtul hût(hûte), ve mâ ensânîhu illeþ þeytânu en ezkureh(ezkurehu), vettehaze sebîlehu fîl bahri acebâ(aceben).

(Γεν⎜ ⎭⎞ψλε) δεδι: “Γ⎞ρδ⎫ν µ⎫ καψαψα σ⎬ð⎬νδ⎬ð⎬µ⎬ζ ζαµαν βεν γερ⎜εκτεν βαλ⎬ð⎬ υνυττυµ. Ονυ ηατ⎬ρλαµαµ⎬, βανα ⎭εψτανδαν βα⎭κασ⎬ υνυττυρµαδ⎬. ςε ο (βαλ⎬κ), αχαψιπ βιρ ⎭εκιλδε δενιζιν ι⎜ινε δοðρυ κενδι ψολυνυ τυττυ.”

482

482


ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

1 - kâle 2 - e raeyte 3 - iz eveynâ 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ilas sahrati (ilâ es sahrati) fe in-nî nesîtu el hûte ve mâ ensâ-nî-hu illeþ þeytânu (illâ eþ þeytânu) en ezkure-hu vettehaze (ve ittehaze) sebîle-hu fî el bahri aceben

: : : : : : : : : : : : : :

dedi gördün mü sýðýndýðýmýz zaman, orada bulunduðumuz zaman kayaya o zaman gerçekten ben unuttum balýðý ve onu bana unutturmadý þeytandan baþkasý onu hatýrlamayý ve edindi (tuttu) kendi yolunu denizde (denizin içinde) acayip, þaþýlacak þekilde

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada normal insan aklýna göre acayip bir þey cereyan etmektedir. Allahû Tealâ, balýk vasýtasýyla onlara iþaret vermek üzere balýða bastý zaman yaþatmýþ ve balýk için zamaný, balýðýn hayatta olduðu devreye geri getirmiþtir. Balýk o güne geri döndüðünde canlanýp yolunu bulmuþ, denize doðru zýplaya zýplaya giderek denize dalmýþtýr. Balýðýn acayip bir þey yapmasý ise gence göre balýðýn canlanmasýdýr, normal bir olay deðildir.

483

483


ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

|⊆ς↔2 ∼⊕Γ↔#″∗≅↔4 ⎩θ≠″Α↔9 _⊕Ξ↑6 _↔8 ↔τ←7×) ↔ ≅↔5 _→Μ↔Μ↔5 _↔Ω←;←∗≅↔∃×∼ Kâle zâlike mâ kunnâ nebgý ferteddâ alâ âsârihimâ kasasâ(kasasan).

(Μυσα Α.Σ): “Βιζιµ αραδ⎬ð⎬µ⎬ζ ⎭εψ, ι⎭τε βυ.” δεδι. Β⎞ψλεχε κενδι ιζλερινι τακιπ εδερεκ γερι δ⎞νδ⎫λερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

kâle zâlike mâ kunnâ nebgý ferteddâ alâ âsâri-himâ kasasan

: : : : : : :

dedi bu bizim olduðumuz þey talep ediyoruz, arýyoruz, ibtiga ediyoruz o zaman döndüler (ikisinin) izleri üzerinde takip ederek

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Çünkü Allahû Tealâ Hz. Musa’ya balýklarýn canlanacaklarý yerin iki denizin birleþtiði yer olduðunu ve Hýzýr (A.S)’ý o zaman orada bulacaklarýný söylemiþti. Ýþte Allahû Tealâ’nýn ilim öðrettiði, kitaptan bir ilme sahip kýldýðý kiþi Hýzýr (A.S), her devirde yaþamaktadýr. Kýyâmete kadar yaþamaya devam edecektir. Hýzýr (A.S) ile Hz. Musa’nýn hikâyesi, ilgi çekici bir kýssadýr. Allahû Tealâ balýðý canlandýrmak suretiyle Hz. Musa’ya iþaretini verdi: “Orada” dedi. Ve onlar geriye döndüler.

484

484


ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

→}↔Ω″&↔∗ ↑ ≅↔Ξ″[↔#×∼ _≥↔9←(≅↔Α←2 ″ω←8 ∼→Γ″Α↔2 ∼↔Γ↔%↔Ψ↔4 _→Ω″ς←2 _⊕9↑Γ↔7 ″ω←8 ↑ ≅↔Ξ″Ω⊕ς↔2 ↔: _↔9←Γ″Ξ←2 ″ω←8 Fe vecedâ abden min ibâdinâ âteynâhu rahmeten min indinâ ve allemnâhu min ledunnâ ilmâ(ilmen).

Β⎞ψλεχε κατ⎬µ⎬ζδαν, κενδισινε ραηµετ ϖερδιðιµιζ ϖε λεδυν (γιζλι) ιλµιµιζδεν ⎞ðρεττιðιµιζ κυλλαρ⎬µ⎬ζδαν βιρ κυλ βυλδυλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fe vecedâ abden min ibâdi-nâ âteynâ-hu rahmeten min indi-nâ ve allemnâ-hu min ledun-nâ ilmen

: : : : : : : : :

böylece (ikisi) buldular bir kul bizim kullarýmýzdan biz ona verdik bir rahmet bizim katýmýzdan ve biz ona öðrettik ledun (gizli) ilmimizden bir ilim

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar, Allah tarafýndan kendisine Allah’ýn katýndaki gizli ilimden öðretilen Hz. Hýzýr’ý buluyorlar. Hz. Hýzýr, orada onlarý bekliyordu.

485

485


ℜψετ − 66

Σαψφα − 302

Χ⎫ζ − 15

(18) Kehf Suresi

″ ↔! |⊆ς↔2 ↔τ↑Θ←Α⊕#↔! ″υ↔; |×,Ψ↑8 ↑ψ↔7 ↔ ≅↔5 ∼→Γ″−↑∗ ↔α″Ω←±ς↑2 _⊕Ω←8 ←ω↔Ω←±ς↔Θ↑# Kâle lehu mûsâ hel ettebiuke alâ en tuallimeni mimmâ ullimte ruþdâ(ruþden).

Μυσα (Α.Σ) ονα ⎭⎞ψλε δεδι: “Ρ⎫⎭δε υλα⎭µακ ⎫ζερε, σανα ⎞ðρετιλεν (ιλµι λεδυν) δεν βανα ⎞ðρετµεν ι⎜ιν, σανα τ®β⎩ ολαβιλιρ µιψιµ?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kâle lehu mûsâ hel ettebiu-ke alâ en tuallime-ni mimmâ (min mâ) ullimte ruþden

: : : : : : : : :

dedi ona Musa sana tâbî olabilir miyim üzere senin bana öðretmen þeyden sana öðretildi rüþde ulaþma

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn burada rüþd adýný verdiði þey, normal bir ilmin insana ulaþtýracaðý rüþd deðildir. Bu, gizli ilmin rüþdüdür. Yani burada Hz. Musa “Beni Allah’ýn katýndaki gizli ilimler konusunda irþad etmen, sana öðretilen ilmi ledunden bana öðretmen için sana tâbî olabilir miyim?” demektedir. Her ilmin öðrenilmesi için tâbiiyet asýldýr. Ancak bu sefer tâbî olan bir Nebî; tâbî olunan ise bir velîdir. Allah’ýn katýnda üstün olan elbette nebîdir, peygamberdir. Peygamber, zahirî kýstaslarla hüküm vermek mecburiyetindedir. Diðeri velîdir ama batýnî kýstaslarla hüküm verendir. Allah ile devamlý irtibat halindedir. Ne yapýlmasý lâzýmgeldiðini Allahû Tealâ her an ona bildirmektedir.

486

486


ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

∼→Ι″Α↔. ↔|←Θ↔8 ↔π[∝Ο↔Β″Κ↔# ″ω↔7 ↔τ⊕9←! ↔ ≅↔5 Kâle inneke len testetîa maiye sabrâ(sabren).

(Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ): “Μυηακκακ κι σεν, βενιµ µαιψετιµδε (ικεν ϖυκυ βυλαχακ ολαψλαρα) σαβρετµεψε ασλα γ⎫⎜ ψετιρεµεζσιν.” δεδι. 1 2 3 4 5

-

kâle inne-ke len testetîa maiye sabren

: : : : :

dedi muhakkak sen asla güç yetiremezsin, yapamazsýn benimle beraber, benim maiyetimde sabýrla, sabýrlý olma

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa, olaylarý zahirî açýdan deðerlendireceði için Hz. Hýzýr bu âyet-i ke rimedeki sözleri söylemektedir. Hz. Hýzýr ise olaylarý batýnî açýdan deðerlendirecektir. Allah, sýrlarýný ona verecektir. Ama Hz. Musa, bu olaylarla imtihan edilmektedir ve Allahû Tealâ ona sýrlarýn içyüzünü göstermeyecektir.

487

487


ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

∼→Ι″Α↑∋ ∝ψ←∀ ″ν←Ε↑# ″ϖ↔7 _↔8 |×ς↔2 ↑η←Α″Μ↔# ↔ρ″[↔6 ↔: Ve keyfe tesbiru alâ mâ lem tuhýt bihî hubrâ(hubren).

ςε ηαβερδαρ εδιλµεδιðιν χιηετλε, ιηατα εδεµεδιðιν ⎭εψε νασ⎬λ σαβρεδεχεκσιν? 1 2 3 4 5 6

-

ve keyfe tesbiru alâ mâ lem tuhýt bi-hi hubren

: : : : : :

ve nasýl sabredersin þey ihata edemedin, kavrayamadýn onu, onunla haberdar edilerek

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hýzýr (A.S), Hz. Musa’ya “Haberdar edilmediðin cihetle ihata edilmediðin þeye nasýl sabredeceksin?” dediði zaman Hz. Musa da ona: “Neden sabredemeyecek miþim?” diye sorar. Hýzýr (A.S): “Çünkü sen haberdar edilmeyeceksin. Sadece zahiren hüküm vereceksin. Bense haberdar edileceðim ve olayýn bâtýnýný da bileceðim. Onun için sabredemezsin.” diye cevap verir. Burada bir velînin bir nebîden daha ötede bir ilmin sahibi olduðu görülmektedir. Bu, çok özel bir olaydýr. Hz. Hýzýr, nebîlerden batýnî ilim açýsýndan daha üstün bir velî olan dünyadaki tek kiþidir. Bütün peygamberler zamanýnda da yaþamýþtýr. Hz. Süleyman’a Belkýs’ýn tahtýný getiren de odur.

488

488


ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

∼→Ι←∀≅↔. ↑ψ™ς7! ↔ ≥≅↔− ″ ←! |≥∝9↑Γ←∆↔Β↔, ↔ ≅↔5 ∼→Ι″8↔! ↔τ↔7 |∝Μ″2↔! ≥ ÷ ↔: Kâle se tecidunî inþâallahu sâbiren ve lâ a’sî leke emrâ(emren).

(Μυσα Α.Σ): “⇑ν⎭ααλλαη (Αλλαη διλερσε), βενι σαβ⎬ρλ⎬ βυλαχακσ⎬ν. ςε σανα εµιρλερδε ασι ολµαψαχαð⎬µ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7

-

kâle se tecidu-ni inþâallahu (inþâe allâhu) sâbiren ve lâ a’sî leke emren

: : : : : : :

dedi beni bulacaksýn Allah dilerse sabreden (sabýrlý olan) ve asi olmayacaðým sana emir

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa Allahû Tealâ’nýn bir Nebîsi’dir ve asi olmamak konusunda kararlýdýr. Ýlmi ledunu öðrenmek istemektedir ama öðrenemeyecektir. Ve Hýzýr (A.S)’a “Beni sabýrlý bulacaksýn” diye söz vermiþtir. Ama olaylar devam ettiði zaman sabredemediði görülecektir.

489

489


ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

↓∂″|↔− ″ω↔2 |∝Ξ″ς↔ ″Κ↔# ÷↔4 |∝Ξ↔Β″Θ↔Α⊕#! ← ←≅↔4 ↔ ≅↔5 〉 ∼→Ι″6←) ↑ψ″Ξ←8 ↔τ↔7 ↔ ←Γ″&↑! |⊆±Β&÷ Kâle fe initteba’tenî fe lâ tes’elnî an þey’in hattâ uhdise leke minhu zikrâ(zikren).

(Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ): “Βανα τ®β⎩ ολδυðυν τακτιρδε, σανα ανλατµαδ⎬ð⎬µ κονυλαρδα (ανλατµαδ⎬κ⎜α) βανα βιρ ⎭εψ σορµα.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7

-

kâle fe in itteba’te-nî fe lâ tes’el-nî an þey’in hattâ uhdise (hadese) 8 - leke 9 - min-hu 10 - zikren

: : : : : : : : : : :

dedi o taktirde eðer bana tâbî olursan bana soru sorma bir þeyden oluncaya kadar, olmadýkça ben bahsederim (bahsetti, anlattý) sana ondan zikir, öðüt, kýssa, haber

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Karþýsýndaki bir nebî olmasýna raðmen, Hýzýr (A.S) devamlý olarak Allahû Tealâ tarafýndan teçhiz edildiði için güven içerisindedir. Her olayýn arkasýnda yatan gerçek, Allahû Tealâ tarafýndan Hýzýr (A.S)’a anlatýlmaktadýr. Allahû Tealâ, ona öðrettiði gizli ilmi ile devamlý onunla temastadýr ve olaylarýn içyüzünü ona bildirmektedir. O da ne yapacaðýný buna göre tayin etmektedir.

490

490


ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

↔ ≅↔5 ⎢_↔Ζ↔5↔Ι↔∋ ←}↔Ξ[∝Σ⊕Κ7! |←4 _↔Α←6↔∗ ∼↔)←! |⊆±Β& ÷ ⎪_↔Τ↔ς↔Ο″9≅↔4 ∼→Ι″8←! →_ ″[↔− ↔α″∴←% ″φ↔Τ↔7 ⎣_↔Ζ↔ς″;↔! ↔ ←Ι″Ρ↑Β←7 _↔Ζ↔Β″5↔Ι↔∋ ↔! Fentalakâ, hattâ izâ rakibâ fîs sefîneti harakahâ kâle e haraktehâ li tugrika ehlehâ, lekad ci’te þey’en imrâ(imren).

Β⎞ψλεχε ικισι (ψολα) ⎜⎬κτ⎬λαρ. Γεµιψε βινδικλερι ζαµαν ονυ δελδι. (Μυσα Α.Σ): “Ονυν εηλινι (γεµιδε βυλυνανλαρ⎬), βοðµακ ι⎜ιν µι ονυ δελδιν? Ανδολσυν κι σεν, (ϖεβαλι) β⎫ψ⎫κ βιρ ι⎭ ψαπτ⎬ν.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

10 11 12 13 14

-

fentalakâ (fe intalakâ) hattâ izâ rakibâ fî es sefîneti haraka-hâ kâle e harakte-hâ li tugrika (garaka) ehle-hâ lekad ci’te þey’en imren

: : : : : : : : : : : : : : :

böylece (ikisi) gittiler oluncaya kadar olduðu zaman (ikisi) bindi bir gemiye onu deldi dedi onu deldin mi garketmen (boðman, batýrman) için (garkoldu, boðuldu, battý) onun ehlini (ahalisini, içinde bulunanlarý) andolsun sen (geldin) yaptýn, tahakkuk ettirdin bir þey büyük iþ

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gemi delinince karaya oturdu. Hz. Musa, Hýzýr (A.S)’a yanlýþ bir iþ yaptýðýný söyledi.

491

491


ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

〉 ∼→Ι″Α↔. ↔|←Θ↔8 ↔π[∝Ο↔Β″Κ↔# ″ω↔7 ↔τ⊕9←! ″υ↑5↔! ″ϖ↔7↔! ↔ ≅↔5 Kâle e lem ekul inneke len testetîa maiye sabrâ(sabren).

(Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ ⎭⎞ψλε) δεδι: “Μυηακκακ κι σεν, βενιµλε βεραβερ σαβ⎬ρλ⎬ ολµαψα ασλα γ⎫⎜ ψετιρεµεζσιν, δεµεδιµ µι?” 1 2 3 4 5 6

-

kâle e lem ekul inne-ke len testetîa maiye sabren

: : : : : :

dedi ben söylemedim mi, ben demedim mi muhakkak sen, asla güç yetiremezsin benimle beraber sabýrlý olarak, sabýrlý olma

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hýzýr (A.S) baþtan: “Sen benimle olmaya güç yetiremezsin.” demiþti. Çünkü olaylar Musa (A.S)’a, fizik görüntüde yapýlmamasý lâzýmgelen olaylar gibi görünecektir. Oysaki Hýzýr (A.S), Allahû Tealâ’dan emir almýþtýr. Bu emri mutlaka yapacaktýr. Arkasýnda da mutlaka en güzel bir hedef vardýr. Hýzýr (A.S) ile Musa (A.S) arasýnda geçenler, Allahû Tealâ’nýn ilmi ledun hakkýnda çok açýk delilleridir.

492

492


ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

↑α[∝Κ↔9 _↔Ω←∀ |∝9″Η←∋!∉Ψ↑# ÷ ↔ ≅↔5 ∼→Ι″Κ↑2

∝Ι″8↔! ″ω←8 |∝Ξ″Τ←;″Ι↑# ÷ ↔:

Kâle lâ tuâhýznî bimâ nesîtu ve lâ turhýknî min emrî usrâ(usren).

(Μυσα Α.Σ): “Υνυτµαµ σεβεβιψλε βενι µυαηεζε ετµε (αζαρλαµα), (βανα ϖερδιðιν) εµιρλερινδε, βανα ζορλυκ ⎜⎬καρµα.” δεδι. 1 2 3 4 5 6

-

kâle lâ tuâhýz-nî bimâ nesîtu ve lâ turhýk-nî min emrî

7 - usren

: : : : : : :

dedi beni sorgulama den dolayý, sebebiyle unuttum ve bana yükleme, benim emirlerimden (bana verilen emirlerde) zorluk, güçlük

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Hýzýr ile Musa (A.S) beraber yolculuk yaparken baþlarýna birçok olay geliyor ve Hz. Musa, her seferinde zahirle amel ettiði için Hz. Hýzýr’ýn yanlýþ bir davranýþta bulunduðu zehabýna kapýlýp ona serzeniþte bulunuyor. Hz. Hýzýr da her seferinde “Ben sana demedim mi? Sen benimle yapamazsýn.” diyor.

493

493


ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 15

Σαψφα − 302

(18) Kehf Suresi

↔α″ς↔Β↔5↔! ↔ ≅↔5 ↑ψ↔ς↔Β↔Τ↔4 _→8 ÷↑3 _↔[←Τ↔7 ∼↔)←! |⊆±Β&÷ ⎪_↔Τ↔ς↔Ο″9≅↔4 ∼→Ι″Υ↑9→_ ″[↔− ↔α″∴←% ″φ↔Τ↔7 ⎢↓ϕ″Σ↔9 ←η″[↔Ρ←∀ →}⊕[←6↔+ _→Κ″Σ↔9 Fentalekâ, hattâ izâ lekýyâ gulâmen fe katelehu kâle e katelte nefsen zekiyyeten bi gayri nefs(nefsin), lekad ci’te þey’en nukrâ(nukren).

Β⎞ψλεχε βιρ (ερκεκ) ⎜οχυðα ραστλαψ⎬νχαψα καδαρ γιττιλερ. (Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ), ονυ (⎜οχυðυ) ⎞λδ⎫ρδ⎫. (Μυσα Α.Σ): “Σεν, τεµιζ (µασυµ) βιρ κι⎭ιψι (βα⎭κα) βιρ νεφσε καρ⎭⎬λ⎬κ ολµακσ⎬ζ⎬ν µ⎬ ⎞λδ⎫ρδ⎫ν? Ανδολσυν κι σεν, κ⎞τ⎫ (⎭εριατε υψµαψαν) βιρ ⎭εψ ψαπτ⎬ν.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

fe intalekâ hattâ izâ lekýyâ gulâmen fe katele-hu kâle e katelte nefsen zekiyyeten bi gayri nefsin lekad ci’te þey’en nukren

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece ikisi gitti (oradan ayrýldý) oluncaya kadar olduðu zaman ikisi karþýlaþtýlar, rastladýlar (erkek) çocuk o zaman onu öldürdü dedi sen öldürdün mü bir nefs temiz, masum olmaksýzýn bir nefs andolsun sen (geldin) yaptýn, tahakkuk ettirdin bir þey kötü, þeriate uymayan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her olay, Hz. Musa’nýn itirazýna ve Hz. Hýzýr’ýn da “Ýþte sen benimle yapamazsýn demedim mi?” diye onu azarlamasýna sebebiyet vermiþtir. Burada da Hz. Musa, Hýzýr (A.S)’ýn bir çocuðu öldürmesine dayanamamýþ ve buna tepki göstermiþtir.

494

494


ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

″ω↔7 ↔τ⊕9←! ↔τ↔7 ″υ↑5↔! ″ϖ↔7 ↔! ↔ ≅↔5 ∼→Ι″Α↔. ↔|←Θ↔8 ↔π[∝Ο↔Β″Κ↔# Kâle e lem ekul leke inneke len testetîa maýye sabrâ(sabren).

(Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ ⎭⎞ψλε) δεδι: “Σανα, ‘µυηακκακ κι σεν, βενιµλε βεραβερ σαβ⎬ρλ⎬ ολµαψα ασλα γ⎫⎜ ψετιρεµεζσιν.’ δεµεδιµ µι?” 1 2 3 4 5 6 7

-

kâle e lem ekul leke inne-ke len testetîa maiye sabren

: : : : : : :

dedi ben demedim mi sana muhakkak sen güç yetiremezsin benimle beraber sabýrlý olma

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Hýzýr, Hz. Musa’nýn sabredemeyeceðini Allahû Tealâ’nýn kendisine verdiði gizli ilimle zaten bilmekteydi ve bu olay bir defa daha bardaðý taþýrmýþtýr. Onun, Hz. Musa’ya bu sözü bir defa daha söylemesine sebebiyet vermiþtir.

495

495


ℜψετ − 76

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

÷↔4 _↔;↔Γ″Θ↔∀ ↓∂″|↔− ″ω↔2 ↔τ↑Β″7↔≅↔, ″ ←! ↔ ≅↔5 ∼→∗″Η↑2 |∝±9↑Γ↔7 ″ω←8 ↔α″Ρ↔ς↔∀ ″φ↔5 ⎣|∝Ξ″Α←&≅↔Μ↑# Kâle in seeltuke an þey’in ba’dehâ fe lâ tusâhýbnî, kad belagte min ledunnî uzrâ(uzren).

(Μυσα Α.Σ) ⎭⎞ψλε δεδι: “Εðερ βυνδαν σονρα σανα βιρ ⎭εψ σοραρσαµ αρτ⎬κ βενιµλε αρκαδα⎭λ⎬κ ετµε! (Βενιµλε αρκαδα⎭λ⎬κ ετµεµεν ι⎜ιν) βενιµ ταραφ⎬µδαν (καβυλ εδιλεβιλιρ) βιρ ⎞ζ⎫ρε υλα⎭µ⎬⎭ ολδυν.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kâle in seeltu-ke an þey’in ba’de-hâ fe lâ tusâhýb-nî, kad belagte min ledun-nî uzren

: : : : : : : : : :

dedi eðer sana sorarsam bir þey ondan sonra öyleyse, o zaman, artýk benimle arkadaþlýk etme olmuþtu sen ulaþtýn benim yanýmdan, benim tarafýmdan özür, kabul edilebilir sebep

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa artýk dayanamadýðýný farketmiþtir. Kendisinin hatalý olduðunu düþünerek, Hýzýr (A.S) kendisiyle arkadaþlýktan vazgeçerse onun bunda haklý olduðunu kabul edip ona söyleme gereði duymuþtur.

496

496


ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

≥_↔Ω↔Θ″Ο↔Β″,! ↓}↔<″Ι↔5 ↔υ″;↔! ≥_↔[↔#↔! ≥∼↔)←! |⊆±Β&÷ ⎪_↔Τ↔ς↔Ο″9≅↔4 _↔Ζ[∝4 ∼↔Γ↔%↔Ψ↔4 _↔Ω↑;Ψ↑Σ←±[↔Ν↑< ″ ↔! ∼″Ψ↔∀↔≅↔4 _↔Ζ↔ς″;↔! ↔ ≅↔5 ⎢↑ψ↔8≅↔5↔≅↔4 ⊕µ↔Τ″Ξ↔< ″ ↔! ↑φ<∝Ι↑< ∼→∗!↔Γ←% ∼→Ι″%↔! ←ψ″[↔ς↔2 ↔ ″Η↔Φ⊕Β↔7 ↔α″∴←− ″ξ↔7 Fentalekâ, hattâ izâ eteyâ ehle karyetin istat’amâ ehlehâ fe ebev en yudayyifûhumâ fe vecedâ fîhâ cidâren yurîdu en yenkadda fe ekâmeh(ekâmehu), kâle lev þi’te lettehazte aleyhi ecrâ(ecren).

Β⎞ψλεχε ικισι ψολα ⎜⎬κτ⎬λαρ. Βιρ κασαβαν⎬ν ηαλκ⎬να γελδικλερι ζαµαν ονυν (⎭εηριν) ηαλκ⎬νδαν, ψεµεκ ιστεδιλερ. Φακατ ονλαρ⎬ (ικισινι), µισαφιρ ετµεκτεν (⎭εηιρδεκιλερ) ⎜εκινδιλερ. Οραδα ψ⎬κ⎬λµακ ⎫ζερε βιρ δυϖαρ βυλ− δυλαρ. (Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ), ηεµεν ονυ δ⎫ζελττι. (Μυσα Α.Σ) δεδι κι: “Εðερ σεν διλεσεψδιν, ελβεττε ονυν (βυ ηιζµετιν) ι⎜ιν βιρ ⎫χρετ αλ⎬ρδ⎬ν.”

497

497


ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

fentalekâ hattâ izâ eteyâ ehle karyetin istat’amâ ehle hâ fe ebev en yudayyifû humâ fe vecedâ fî hâ cidâren yurîdu en yenkadda fe ekâme-hu kâle lev þi’te lettehazte (le ittehaze) aleyhi ecren

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece ikisi yola çýktýlar ikisi geldiler þehir halký bir karye, bir kasaba, bir ülke yemek istediler þehir halký fakat çekindiler ikisini misafir etmek fakat, böylece (ikisi) buldular orada bir duvar istiyor yýkýlmak üzere o zaman onu ikâme etti, düzeltti dedi eðer sen diledin elbette buna karþýlýk ona ecir, ücret, bedel

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Neticede Hz. Hýzýr, Hz. Musa’nýn düþüncelerinin ötesinde bir baþka hususu gerçekleþtirmiþ ve yýkýlmak üzere olan duvarý tamir etmiþtir. Ücret de istememiþtir.

498

498


ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

↔τ↑∴←±Α↔9↑≅↔, ⎣↔τ←Ξ″[↔∀ ↔: |∝Ξ″[↔∀ ↑ !↔Ι←4 ∼↔Η×; ↔ ≅↔5 ∼→Ι″Α↔. ←ψ″[↔ς↔2 ″π←Ο↔Β″Κ↔# ″ϖ↔7 _↔8 ←υ<∝:⊂≅↔Β←∀ Kâle hâzâ firâku beynî ve beynik(beynike), se unebbiuke bi te’vîli mâ lem testetý’ aleyhi sabrâ(sabren).

(Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ) ⎭⎞ψλε δεδι: “Βυ, βενιµλε σενιν αρανδα αψρ⎬λ⎬κτ⎬ρ. Σαβ⎬ρλ⎬ ολµαψα γ⎫⎜ ψετιρεµεδιðιν ⎭εψ(λερ)ιν τεϖ⎩λινι (ψορυµυνυ) σανα ηαβερ ϖερεχεðιµ.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kâle hâzâ firâku bey-nî ve beyni ke se unebbiu ke bi te’vîli mâ lem testetý’ aleyhi sabren

: : : : : : : : :

dedi bu ayrýlýk, ayrýlma benimle senin aranda, aramýzda sana haber vereceðim te’vîl, yorum, izah güç yetiremediðin þey ona sabýrlý olarak, sabýrlý olma

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Hýzýr’ýn burada konuyu sona erdirmesi gerekmektedir ve Hz. Musa’nýn o duvarý örmesine de karþý çýkmasý üzerine konuyu bitirmiþtir. Hýzýr (A.S): “Artýk aramýza ayrýlýk girme zamaný gelmiþtir. Ben bu noktadan sonra seninle olmak istemi yorum. Sen davranýþlarýnla benim yanýmda sabýrlý olmayý baþaramadýn. Bu muhtevada seninle benim aramdaki herþey biter. Evvelâ gemi, sonra öldürülen genç, sonra da örülen duvar konusunda zahirle bâtýn dengede olamýyor.” der. Zahire göre hüküm veren Hz. Musa davranýþlarýnda haklýdýr. Çünkü zahire göre hüküm vermek bir Nebî, Peygamber olarak onun görevidir ama Allahû Tealâ peygamberinden daha çok manevî ilmi, bir evliyasýna vermiþtir. Muhakkak ki Allahû Tealâ’nýn karþýsýnda, bir nebî, bir velîden çok üstün bir noktadadýr. Kaldý ki Hz. Musa, ayný zamanda Devrinin Ýmamý’dýr ama Allahû Tealâ gizli ilmini dilediðine verir. Hz. Musa’yla Hz. Hýzýr arasýndaki olay tamamlanýp ayrýlýk söz konusu olmuþ ve 79. âyet-i kerimede konuya açýklama gelmiþtir.

499

499


ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

↔ Ψ↑ς↔Ω″Θ↔< ↔ω[∝6≅↔Κ↔Ω←7 ″α↔9≅↔Υ↔4 ↑}↔Ξ[∝Σ⊕Κ7! _⊕8↔! ↔ ≅↔6 ↔: _↔Ζ↔Α[∝2↔! ″ ↔! ↑ ″(↔∗↔≅↔4 ←η″Ε↔Α″7! |←4 →_Α″Μ↔3 ↓}↔Ξ[∝Σ↔, ⊕υ↑6 ↑γ↑∋≅∧↔< °τ←ς↔8 ″ϖ↑; ↔ ≥!↔∗↔: Emmes sefînetu fe kânet li mesâkîne ya’melûne fîl bahri fe eradtu en eîbehâ ve kâne verâehum melikun ye’huzu kulle sefînetin gasbâ(gasben).

Λ®κιν γεµι, δενιζδε ⎜αλ⎬⎭αν φακιρλερινδι. Ονυ κυσυρλυ ψαπµακ ιστεδιµ. Ονλαρ⎬ν αρκασ⎬νδα, β⎫τ⎫ν γεµιλερι γασβεδερεκ (ζορλα) αλαν βιρ µελικ (κραλ) ϖαρδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

emme es sefînetu fe kânet li mesâkîne ya’melûne fî el bahri fe eradtu en eîbe-hâ ve kâne verâe-hum melikun ye’huzu kulle sefînetin gasben

: : : : : : : : : : : : : : :

fakat, lâkin, amma gemi o zaman oldu, idi fakirlere ait, fakirlerin çalýþýyorlar denizde böylece, bu sebeple ben istedim onu kusurlu yapmak ve oldu, idi, vardý onlarýn arkasýnda bir kral alýyor (ele geçiriyor) bütün gemi(ler) gasbederek, zorla

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Hýzýr, geminin bordasýný delerek karaya oturmasýna sebebiyet vermiþtir. Kusurlu gemiye gelen melik onu iþe yaramaz bulmuþ, ona el koymamýþtýr. Böylece Hz. Hýzýr, o adamlarý ve gemilerini kurtarmýþtýr.

500

500


ℜψετ − 80

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

←ω″[↔Ξ←8⊂Ψ↑8 ↑ !↔Ψ↔∀↔! ↔ ≅↔Υ↔4 ↑ ÷↑Ρ″7! _⊕8↔! ↔: ⎣ ∼→Ι″Σ↑6↔: _→9≅↔[″Ρ↑0 _↔Ω↑Ζ↔Τ←;″Ι↑< ″ ↔! ≥_↔Ξ[∝Λ↔Φ↔4 Ve emmel gulâmu fe kâne ebevâhu mu’mineyni fe haþînâ en yurhikahumâ tugyânen ve kufrâ(kufren).

Φακατ ⎜οχυðα (⎜οχυκ µεσελεσινε) γελινχε, ονυν αννε ϖε βαβασ⎬ µ⎫’µινλερδι. Ονλαρ⎬ αζγ⎬νλ⎬κ ϖε κ⎫φρε (ινκ®ρα) σ⎫ρ⎫κλεµεσινδεν κορκτυκ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve emmâ el gulâmu fe kâne ebevâ-hu mu’mineyni fe haþî-nâ en yurhika-humâ tugyânen ve kufren

: : : : : : : : : :

ve fakat çocuða (gelince) o zaman, böylece oldu, idi onun anne ve babasý iki mü’min (mü’minler) bundan dolayý, böylece biz korktuk onlarý (o ikisini küfre ve tuðyana) sürüklemek azgýnlýk ve küfür (inkâr)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dediðini zorla yaptýran ve kuvvet kullanan bir çocuk öldürülmeseydi ve yaþasaydý gelecek günlerde yaþlý anne ve babasýna zararlý bir davranýþta bulunacaðý çok kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya çýkmaktadýr. Bunun aslýnda mutlaka o zararýn vücuda geleceði istikametinde deðerlendirilmesi daha akýlcý olur. Allahû Tealâ muhakkak ki o çocuðun iç yapýsýný en iyi bilir. Hýzýr (A.S)’a öldürme emri verdiðine göre, olay tamamlanmýþtýr. Çocuk mutlaka anne ve babasýna bir kötülükte bulunacaktý ve ondan sonra kimbilir çocuðun hangi cehenneme girmesi gerekecekti. Hýzýr (A.S), 15 yaþýndan evvel (sorumluluðu oluþmadan) çocuðu öldürmüþse, çocuðun cehenneme gitmesi de böylece önlenmiþ olur. Burada sadece bir fayda söz konusudur.

501

501


ℜψετ − 81

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

↑ψ″Ξ←8 ∼→Ι″[↔∋ _↔Ω↑Ζ∩∀↔∗ _↔Ω↑Ζ↔7←Γ″Α↑< ″ ↔! ≥_↔9″(↔∗↔≅↔4 _→Ω″&↑∗ ↔ ↔Ι″5↔! ↔: → ξ×6↔+ Fe erednâ en yubdilehumâ rabbuhumâ hayren minhu zekâten ve akrebe ruhmâ(ruhmen).

Β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ν Ραββινιν, ονυ (⎞λδ⎫ρ⎫λεν γενχι) ονδαν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬, τεµιζ ϖε µερηαµετε δαηα ψακ⎬ν ολανλα δεðι⎭τιρµεσινι ιστεδικ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fe erednâ en yubdile-humâ rabbu-humâ hayren min-hu zekâten ve akrebe ruhmen

: : : : : : : :

böylece diledik, istedik onlara (o ikisi için) deðiþtirmesi onlarýn (o ikisinin) Rab’leri (daha) hayýrlýsý ondan temiz ve daha yakýn merhamet (açýsýndan)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ gelecekte o anne ve babaya baþka bir evlât nasip kýlacaktýr. O ve rilen evlât da ölen çocuktan daha merhametli, daha güzel, anne ve babaya daha lâyýk bir evlât olacaktýr. Aslýnda niyet, realitede temiz, halis bir niyettir. Hýzýr (A.S), olayý zaten Allahû Tealâ’dan aldýðý emirle gerçekleþtirmiþtir. Ama bir defa çocuk 15 yaþtan evvelki bir yaþta öldürüldüyse gideceði yer cennet olacak, çocuk kurtulacaktýr. Anne baba da böyle asi bir gencin ileride kendilerine zarar vermesinden, onlarý ibadetten alýkoymasýndan kurtulacak ve daha iyi bir evlâtla karþýlaþacaklardýr.

502

502


ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

←}↔Ξ< ∝Γ↔Ω″7! |←4 ←ω″[↔Ω[∝Β↔< ←ω″[↔8 ÷↑Ρ←7 ↔ ≅↔Υ↔4 ↑ !↔Γ←∆″7! _⊕8↔! ↔: ⎣_→Ε←7≅↔. _↔Ω↑;Ψ↑∀↔! ↔ ≅↔6 ↔: _↔Ω↑Ζ↔7 °ι″Ξ↔6 ↑ψ↔Β″Ε↔# ↔ ≅↔6↔: _↔%←Ι″Φ↔Β″Κ↔< ↔: _↔Ω↑;⊕Γ↑−↔! ≥_↔Ρ↑ς″Α↔< ″ ↔! ↔τ∩∀↔∗ ↔ !↔∗↔≅↔4 ″ω↔2 ↑ψ↑Β″ς↔Θ↔4 _↔8 ↔: ⎣↔τ←±∀∗÷ ″ω←8 →}↔Ω″&↔∗ ⎩_↔Ω↑;↔ϑ″Ξ↔6 〉 ⎢ ∼→Ι″Α↔. ←ψ″[↔ς↔2 ″π←Ο″Κ↔# ″ϖ↔7 _↔8 ↑υ<∝:≅∧↔# ↔τ←7×) ⎢ ∝Ι″8↔! Ve emmel cidâru fe kâne li gulâmeyni yetîmeyni fîl medîneti ve kâne tahtehu kenzun lehumâ ve kâne ebûhumâ sâlihâ(sâlihan), fe erâde rabbuke en yeblugâ eþuddehumâ ve yestahricâ kenzehumâ rahmeten min rabbik(rabbike) ve mâ fealtuhu an emrî, zâlike te’vîlu mâ lem testý’ aleyhi sabrâ(sabren).

ςε δυϖαρ ισε ⎭εηιρδε ικι ψετιµ (ερκεκ) ⎜οχυðα αιττι. Ονυν αλτ⎬νδα, ονλαρα αιτ βιρ δεφινε ϖαρδ⎬. ςε ονλαρ⎬ν βαβασ⎬ σαλιη (βιρ κιµσε) ιδι. Βυ σεβεπλε Ραββιν, ο ικισινιν γεν⎜λικ ⎜αð⎬να ερι⎭µεσινι ϖε Ραββινδεν βιρ ραηµετ ολαρακ, δεφινεψι ⎜⎬καρµαλαρ⎬ν⎬ ιστεδι. ςε βεν, ονυ κενδι εµριµ ιλε (κενδι ιστεðιµλε) ψαπµαδ⎬µ (Αλλαη’⎬ν εµριψλε ψαπτ⎬µ). ⇑⎭τε βυ, σαβ⎬ρλ⎬ ολµαψα γ⎫⎜ ψετιρεµεδιðιν ⎭εψλεριν (ολαψλαρ⎬ν) ψορυµυδυρ. 503

503


ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

1 - ve emmâ el cidâru 2 - fe kâne 3 - li gulâmeyni 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

504

-

yetîmeyni fî el medîneti ve kâne tahte-hu kenzun lehumâ ve kâne ebû-humâ sâlihan fe erâde rabbu-ke en yeblugâ eþudde-humâ ve yestahricâ kenze-humâ rahmeten min rabbi-ke ve mâ fealtu-hu an emrî zâlike te’vîlu mâ lem testý’ aleyhi sabren

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve duvar meselesine gelince, duvar ise böylece idi iki (erkek) çocuða ait, iki (erkek) çocuðun iki yetim þehirde ve idi, vardý onun altýnda hazine, define ikisinin, ikisine ait ve idi ikisinin babasý salih (kimse) bu sebeple diledi, istedi senin Rabbin ikisinin eriþmesini, ulaþmasýný onlarýn en kuvvetli çaðý, gençlik çaðý ve ikisinin çýkarmasý ikisinin definesi bir rahmet olarak senin Rabbinden ve onu ben yapmadým kendi emrimden, kendi isteðimle iþte bu te’vîl, yorum, izah þey sen güç yetiremedin ona sabýrlý olma

504


ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerime; gittikleri o þehirdeki duvarý Hz. Hýzýr’ýn neden tamir ettiðini ifade eden ilginç bir açýklamadýr. Yetim çocuklar henüz küçüktür ve bakacak kimseleri de yoktur. Allahû Tealâ, onlarýn o defineyi en kuvvetli olduklarý çaðda, Allah’tan bir rahmet olmak üzere almalarýný istemektedir. Babalarý salihlerdendi: Kuvvetli bir ihtimalle çocuklar da hazineyi Allah yolunda kullanýp gene salihlerden olacaklardý ki Allahû Tealâ böyle bir hazineyi onlara vermeyi hedef almýþtýr. Hz. Hýzýr bunlarý kendinden yapmamýþtýr. Allah’ýn emriyle yapmýþtýr. O, Allahû Tealâ ile her an münasebet halindedir. Onun için Allahû Tealâ’nýn emirleri önemlidir ve onlarý derhal yerine getirir. Ama baþkalarýnýn indinde bu olaylar gariptir. Bir kýsmý da onu suçlu kýlabilecek olaylardýr. Ama o sadece Allah’ýn emrini yerine getirmektedir. Allah ile yakýn iliþkiye girenlerin, kendilerine irþad makamý verildikten sonraki durumlarý genel hatlarýyla böyledir. Allahû Tealâ’dan devamlý emir alýrlar ve o emri yerine getirirler. Bu alýnan emirlerin yerine getirilmesi bazý insanlarýn kötüye yorumlayabilecekleri olaylara da sebebiyet verebilir. Ama onlar buna hiç aldýrmazlar. Rab’leri ne emir vermiþse onun gereðini mutlaka yaparlar. Ýþte bu emir, bir kiþinin öldürülmesine kadar gidebilir. Tabii o Hz. Hýzýr’dýr. Bir tarafta þeytan bir tarafta da Hýzýr (A.S) vardýr. Biri pozitif, biri negatif iki varlýk kýyâmete kadar yaþayacaklar ve kýyâmetten sonra zaten yaþamaya devam edeceklerdir. Þeytan zülmanî gizli ilimlerin, Hz. Hýzýr Rabbanî gizli ilimlerin sahibidir. Birisi þerre, birisi hayra dönüktür. Hz. Hýzýr’ýn davranýþ biçimleri baþtan aþaðý sadece hayýrdýr. Büyüdüðü zaman çok kötü neticelere ulaþabilecek bir oðlan çocuk iken, daha sübyanken Allahû Tealâ onu öldürtüyor. Maksadý, o çocuðu Allah’ýn cennetine koymaktýr. 15 yaþýndan küçük her kim ölürse onun gideceði yer, sorumluluðu olmadýðý için mutlaka Allah’ýn cennetidir. Sorumluluk Ýslâm’da 15 yaþla baþlar. Çocuðun ölmesi ise bu konuda kesin bir delildir. Eðer ölmeseydi annesine babasýna ya da baþkasýna yapacaðý kötülüklerden dolayý mutlaka cehenneme gidecekti. Anne babaya gelince; belki bu çocuk yüzünden ibadetlerini gerçekleþtiremeyeceklerdi, çocuklarý tarafýndan çok kötü muamelelere maruz kalacaklardý ve üzüleceklerdi. Allahû Tealâ ondan daha hayýrlý bir çocuðu onlara vermeyi garanti etmiþtir.

505

505


ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 303

(18) Kehf Suresi

″υ↑5 ⎢←ω″[↔9″Ι↔Τ″7! ←) ″ω↔2 ↔τ↔9Ψ↑ς↔ ″Κ↔< ↔: ⎢ ∼→Ι″6←) ↑ψ″Ξ←8 ϖ↑Υ″[↔ς↔2 ∼Ψ↑ς″#↔≅↔, Ve yes’elûneke an zil karneyn(karneyni), kul se etlû aleykum minhu zikrâ(zikren).

ςε σανα “Ζ⎫λκαρνεψν”δεν σοραρλαρ. ∆ε κι: “Ονδαν βαησεδερεκ σιζε τιλ®ϖετ εδεχεðιµ (α⎜⎬κλαψαχαð⎬µ).” 1 2 3 4 5 6 7

-

ve yes’elûne-ke an zi el karneyni kul se etlû aleykum min-hu zikren

: : : : : : :

ve sana sorarlar Zülkarneyn’den (iki karn sahibi) de, söyle tilâvet edeceðim, okuyacaðým size ondan zikir, hatýrlatma, kýssa, konu, bahis

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada Zülkarneyn hakkýnda sadece bir giriþ yapmýþ. Hz. Zülkarneyn’in kýssasý da bundan sonra gelecek.

506

506


ℜψετ − 84

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

↑ ≅↔Ξ″[↔#×∼ ↔: ← ″∗ ÷↵! |←4 ↑ψ↔7 _⊕Ξ⊕Υ↔8 _⊕9←! →_Α↔Α↔, ↓∂″|↔− ←±υ↑6 ″ω←8 Ýnnâ mekkennâ lehu fîl ardý ve âteynâhu min kulli þey’in sebebâ(sebeben).

Μυηακκακ κι Βιζ, ονυ ψερψ⎫ζ⎫νδε κυϖϖετλενδιρδικ (δεστεκλεδικ). ςε ονα σεβεπ ολαν ηερ⎭εψδεν ϖερδικ. 1 - innâ 2 - mekkennâ

: :

3 4 5 6 7

: : : : :

-

lehu fî el ardý ve âteynâ-hu min kulli þey’in sebeben

muhakkak biz saðlam yerleþtirdik, kuvvetlendirdik, destekledik ona, onu yeryüzünde ve ona verdik herþeyden sebep, vesile

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn Allah’ýn bir sevgilisidir, dünya ilmiyle mücehhezdir ve güçlü kýlýnmýþtýr. Yecüc, mecüc (yerin altýnda yaþayan yaratýklar) onun zamanýnda yenilmiþlerdir ve onlarýn zararlarýný önlemiþtir.

507

507


Χ⎫ζ − 16

ℜψετ − 85

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

→_Α↔Α↔, ↔π↔Α″#↔≅↔4 Fe etbea sebebâ(sebeben).

Β⎞ψλεχε βιρ σεβεβε τ®β⎩ ολδυ (ψολα κοψυλδυ). 1 - fe etbea 2 - sebeben

: :

böylece tâbî oldu sebep, vesile

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Hz. Zülkarneyn’i yönlendirmektedir. Bir önceki âyette; “Ona sebep olan herþeyden verdik.” buyrulmaktaydý. Allahû Tealâ sebepleri emrine musahhar kýlmýþ ve kendisine uygun gördüðü yola koyulmasýný saðlamýþtýr. Hz. Zülkarneyn’in olaylarýna baktýðýmýz zaman, hayatýnýn hep yolculuklarla geçtiðini ve de Allah’tan aldýðý ilim ve teknikle baþkalarýna yardýmlarda bulunduðunu görüyoruz. Burada Allahû Tealâ’nýn Hz. Zülkarneyn’e vahyettiði kesindir. Yolu, Allah tayin etmekte, onu dünyanýn her tarafýna yardým etmesi için göndermektedir.

508

508


ℜψετ − 86

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

_↔;↔Γ↔% ↔: ←ϕ″Ω⊕Λ7! ↔ ←Ι″Ρ↔8 ↔θ↔ς↔∀ ∼↔)←! |×±≥Β&÷ _↔;↔Γ″Ξ←2 ↔φ↔%↔: ↔: ↓}↔∴←Ω↔& ↓ω″[↔2 |∝4 ↑ ↑Ι″Ρ↔# ↔ ±←Η↔Θ↑# ″ ↔! ≥_⊕8←! ←ω″[↔9″Ι↔Τ″7! ∼↔) _↔< _↔Ξ″ς↑5 ⎢_→8″Ψ↔5 →_Ξ″Κ↑& ″ϖ←Ζ[∝4 ↔γ←Φ⊕Β↔# ″ ↔! ≥_⊕8←! ↔: Hattâ izâ belega magribeþ þemsi vecedehâ tagrubu fî aynin hamietin ve vecede indehâ kavmâ(kavmen), kulnâ yâ zel karneyni immâ en tuazzibe ve immâ en tettehýze fîhim husnâ(husnen).

Γ⎫νε⎭ιν γρυπ εττιðι ψερε υλα⎭τ⎬ð⎬ ζαµαν, ονυ (γ⎫νε⎭ι) βυλαν⎬κ βιρ π⎬ναρδα βαταρκεν βυλδυ. ςε ονυν (ο π⎬ναρ⎬ν) ψαν⎬νδα βιρ καϖιµ (τοπλυλυκ) βυλδυ. (Ονα ⎭⎞ψλε) δεδικ: “Ψα Ζ⎫λκαρνεψν! ∆ιλερσεν ονλαρα αζαπ εδερσιν, διλερσεν ονλαρα καρ⎭⎬ γ⎫ζελ δαϖραν⎬⎭ ιττιηαζ εδερσιν.”

509

509


ℜψετ − 86

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

hattâ izâ belega magribe eþ þemsi vecede-hâ tagrubu fî aynin hamietin ve vecede inde-hâ kavmen kulnâ yâ ze el karneyni immâ en tuazzibe ve immâ en tettehýze fî-him

18 - husnen

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

olduðu zaman eriþti, ulaþtý güneþin battýðý yer onu buldu grup ediyor, batýyor pýnar içinde, pýnarda bulanýk, çamurlu ve buldu onun yanýnda bir kavim, topluluk biz dedik ey Zülkarneyn ya, veya senin azaba uðratman ve ya, veya senin edinmen, ittihaz etmen onlarýn içinde, onlar hakkýnda, onlara karþý güzellikle, iyilikle, güzel davranýþla

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn, batýya ulaþmýþtýr. Güneþi bulanýk bir suda batarken bulduðu o yerde bir topluluk vardýr. Allahû Tealâ, bu âyet-i kerimede gelecek nesillere haber vermek üzere bu olaydan bahsetmektedir. Burada her ne kadar Allahû Tealâ Hz. Zülkarneyn’e “nasýl istersen öyle yap” di yorsa da, o yapmasý lâzýmgelenleri mutlaka Allahû Tealâ’dan soruyordu. Âyet-i kerime, Allahû Tealâ’nýn Hz. Zülkarneyn’e vahyettiðini kesinleþtirmektedir. Hz. Zülkarneyn’in onlara kötü muamele etmesi, kendi iradesiyle gerçekleþmeyecektir. Kötülük yapmasý zaten söz konusu olmaz. Azapla kötülük yapmak ayný þey deðildir. Azap, yapýlan bir kötülüðün bedelinin ödetilmesidir.

510

510


ℜψετ − 87

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

⊕ϖ↑∃ ↑ ψ↑∀←±Η↔Θ↑9 ↔ ″Ψ↔Κ↔4 ↔ϖ↔ς↔1 ″ω↔8 _⊕8↔! ↔ ≅↔5 ∼→Ι″Υ↑9 _→∀!↔Η↔2 ↑ψ↑∀←±Η↔Θ↑[↔4 ∝ψ←±∀∗÷ |×7←! ∩ ↔Ι↑< Kâle emmâ men zaleme fe sevfe nuazzibuhu summe yureddu ilâ rabbihî fe yuazzibuhu azâben nukrâ(nukren).

(Ζ⎫λκαρνεψν): “Φακατ κιµ ζυλµεδερσε ονα αζαπ εδεχεðιζ. Σονρα κενδι Ραββινε ρεδδεδιλιρ (γερι γ⎞νδεριλιρ). Β⎞ψλεχε ονα δεη⎭ετλι βιρ αζαπλα αζαπ εδιλιρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

511

-

kâle emmâ men zaleme fe sevfe nuazzibu-hu summe yureddu ilâ rabbi-hî fe yuazzibu-hu azâben nukren

: : : : : : : : : :

dedi amma, lâkin, fakat kim zulmederse o taktirde ona azap edeceðiz sonra reddedilir, geri gönderilir Rabbine o zaman onu azaplandýrýr bir azap (ile) dehþetli, çok þiddetli

511


ℜψετ − 87

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn kavmine: “Ama kim zulmederse, ona azap edeceðiz.” demektedir. Rabbine reddedilmek kýyâmet günü gerçekleþecek bir olgudur. Çünkü kýyâmet günü bütün fizik vücutlar Allah’ýn huzurunda, Ýndi Ýlâhi’de toplanacaktýr. Ýnsanlar Ýndi Ýlâhi’de, mahkeme-i kübrada olacaklardýr. Bu Allah’ýn huzuruna dönüþtür. Ama insan nefsi,, Allah’ýn Zat’ýna ulaþmaz, O’nda yok olmaz, ruh gibi bir varlýk deðildir. Allah’ýn huzuruna ulaþarak mahkeme-i kübraya tâbî olur. Mahkeme-i kübradan sonra herkes cehenneme girer ve onu görür. Cehennemde kalanlar orada alýkonur. Geri kalanlara cehennemden çýkmalarý için izin verilir. Bunlar cenneti haketmiþ olanlardýr. Allahû Tealâ’nýn Ýndi Ýlâhisi’nde izledikleri hayat filmlerinde sevaplarý günahlarýndan fazla olanlardýr. Zulmedenler 2 gruba ayrýlýr: 1- Baþkalarýna zulmedenler: Kiþi, baþka birisine zarar verirse, haksýz bir davranýþta bulunursa, onu üzerse o zaman hem ona hem de ayný zamanda (kendisi de derecat kaybedeceði için) kendisine zulmetmiþ olur. 2- Kendilerine zulmedenler: Kiþi, Allah’ýn emirlerine itaat etmezse, yasak ettiði fiilleri iþlerse, derecat kaybettiði için sadece kendisine zulmeder. Derecat kaybetmek, zulmetmenin kesin iþaretini taþýr. Kim, hangi olayda derecat kaybetmiþse kendisine zulmetmiþtir. Zülkarneyn, zulmedenlere azap edecektir. O, Allahû Tealâ’ya soracak ve O’nun emrettiði cezalarý uygulayacaktýr. Zulmedenin, baþkasýna zarar verenin cezasý Allah’ýn katýnda ne ise; ön cezayý Hz. Zülkarneyn uygulamak mecburiyetindedir. Kýyâmet günü Allah’a geri dönüþ ve dehþetli azapla o kiþiye cehennemde azap edilmesi kastedilmektedir. Hz. Zülkarneyn hakimiyet kurduðu heryerde, Allahû Tealâ kendisine vahyettiði cihetle adaleti saðlamaktadýr.

512

512


ℜψετ − 88

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

↑ψ↔ς↔4 _→Ε←7≅↔. ↔υ←Ω↔2↔: ↔ω↔8×∼ ″ω↔8 _⊕8↔! ↔: ⎢ ∼→Ι″Κ↑< _↔9←Ι″8↔! ″ω←8 ↑ψ↔7 ↑ Ψ↑Τ↔Ξ↔, ↔: ⎣|×Ξ″Κ↑Ε″7! → ≥!↔ϑ↔% Ve emmâ men âmene ve amile sâlihan fe lehu cezâenil husnâ ve se nekûlu lehu min emrinâ yusrâ(yusren).

Φακατ κιµ ®µεν⎦ ολυρσα (⎞λµεδεν εϖϖελ Αλλαη’α υλα⎭µαψ⎬ διλερσε) ϖε σαλιη αµελ (νεφσ τεζκιψεσι) ι⎭λερσε, βυνδαν σονρα ονυν µ⎫κ®φατ⎬ γ⎫ζελδιρ (χεννεττιρ ϖε δ⎫νψα σααδετιδιρ). ςε ονα, εµριµιζδεν κολαψ ολαν⎬ σ⎞ψλεψεχεðιζ (υψγυλαψαχαð⎬ζ). 1 - ve emmâ 2 - men âmene 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve amile sâlihan fe lehu cezâen el husnâ ve se nekûlu lehu min emri-nâ yusren

: ve amma, fakat : kim âmenû olursa (kim ölmeden evvel Allah’a ulaþmayý dilerse) : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptý, amel etti : o zaman onun için, onun : karþýlýk, mükâfat : güzel : ve söyleyeceðiz : ona : emrimizden : kolay olan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada “âmenû olmak” ve “amilüssalihat” (ýslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) müessesesini ortaya koymuþtur. Kiþi Allah’a ulaþmayý dileyince Allah’ýn kendisine verdiði 12 ihsanla mürþidine ulaþacaktýr. Çünkü Allahû Tealâ, kim Allah’a ulaþmayý dilerse, onu mutlaka Kendisine ulaþtýracaðýný garanti etmiþtir.

513

513


ℜψετ − 88

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

Bunun için o kiþinin üzerinde rahîm esmasýyla tecelliye baþlar. Gözlerindeki hicab-ý mestureyi ve basar hassasýndaki gýþaveti alýr. Kulaklarýndaki vakrayý alýr; sem’î hassasýndaki mührü açar. Kalbindeki ekinneti alarak yerine ihbat koyar. Böylece bu kiþi kör iken gören, saðýr iken duyan, idraksiz iken idrak eden olur. Sonra Allahû Tealâ o kiþinin kalbine ulaþýr, kalbin nur kapýsýný Allah’a çevirir, göðsünden kalbine nur yolunu açar. O kiþi huþû sahibi olur. Allah onu mürþidine gönderir ve tâbiiyet gerçekleþir. Kalbine îmân kelimesini yazar. Baþýnýn üzerine devrin imamýnýn ruhu gelir. Kiþinin ruhu, devrin imamýnýn emriyle vücudu terkeder, Allah’a doðru yola çýkar. Ruhun seyri sülûku, Allah’a ulaþma iþlemi ve nefsin tezkiyesi baþlar. Zikir yapan kiþinin kalbine gelen rahmetle fazýllar, îmân kelimesinin çekim gücüne tâbî olarak nefsin kalbinde birikmeye baþlar. Buna paralel olarak da fizik vücut ayný oranda þeytana kul olmaktan kurtulmaya ve Allah’a kul olmaya baþlar. Bu nefs tezkiyesidir, amilüssalihattýr. Nefsin kalbinde, fazýllar %7 birikirse kiþi Nefs-i Emmare’dedir ve ruhu 1. gök katýna ulaþýr. 2. defa %7 birikiminde Nefs-i Levvame’dedir ve ruhu 2. gök katýna ulaþýr. 3. defa %7 nur birikiminde Nefs-i Mülhime’dedir ve ruhu 3. gök katýna ulaþýr. 4. defada Nefs-i Mutmainne’dedir, ruhu 4. kata ulaþýr. 5. defa %7 nur birikiminde kiþi Allah’tan razý olur, Nefs-i Radiye’dedir. Ruhu 5. kata ulaþýr. 6. defada Allah da ondan razý olur, Nefs-i Mardiyye’dedir. Ruhu 6. kata ulaþýr. 7. defa %7 nur birikiminde ruh 7. gök katýna, 7 tane âlemi geçerek Allah’ýn Zat’ýna ulaþýr ve kiþi Nefs-i Tezkiye’dedir. Böylece Allah’a ulaþmayý dilediði zaman 1. kat, mürþidine tâbî olduðu zaman 2. kat, ruhunu Allah’a ulaþtýrdýðý zaman 3. kat cennetlerin sahibi olur. Kiþinin ruhu Allah’a ulaþtýðý zaman Allahû Tealâ: “Ona kolay olaný söyleyeceðiz, yani uygulayacaðýz.” demektedir. Bunun ne demek olduðuna bakalým: Kim Allah’a ulaþmayý dilerse o kiþinin ruhu Allah’a ulaþmaz. Allah o kiþinin ruhunu Kendisine ulaþtýrýr. Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði için Allahû Tealâ ona 12 tane ihsan ve 7 tane de ni’met verdi ve o kiþinin ruhunu da Allah Kendisine ulaþtýrdý. Öyleyse, bu kolay olandýr. Allahû Tealâ, kolay olaný tatbik sahasýna koyacaðýný, O kiþinin Allah’a ulaþmasýný kolaylaþtýracaðýný söylemektedir. Burada kolaylaþtýrmanýn ayrý bir anlamý daha vardýr: Allah, kiþiye namazý, orucu, zekâtý, zikri sevdirecek ve kolaylaþtýracaktýr. Kiþinin kalbine mürþid sevgisini verecek ve mürþidini arayýp bulmasýný saðlayacaktýr. Ondan sonra kiþinin zikri sevmesi dolayýsýyla nefs tezkiyesi adým adým gerçekleþecek ve ruhunu da Allahû Tealâ’ya Allah ulaþtýracaktýr.

514

514


Χ⎫ζ − 16

ℜψετ − 89

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

→_Α↔Α↔, ↔π↔Α″#↔! ⊕ϖ↑∃ Summe etbea sebebâ(sebeben).

Σονρα βιρ σεβεβε τ®β⎩ ολδυ (ψολα κοψυλδυ). 1 - summe 2 - etbea 3 - sebeben

: : :

sonra tâbî oldu vesile, sebep

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Zülkarneyn ile alâkalý olan konularda birkaç defa “sümme etbea sebabâ” sözünü kullanmýþtýr. Her kullanýþýnda ayný þeyi söylemiþtir: Hz. Zülkarneyn, baþka bir yola, sebebe, vesileye tâbî olmaktadýr. Allah’ýn verdiði vahiy üzere bir yerden baþka bir yere doðru yola çýkmaktadýr.

515

515


ℜψετ − 90

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

|×ς↔2 ↑π↑ς″Ο↔# _↔;↔Γ↔%↔: ←ϕ″Ω⊕Λ7! ↔π←ς″Ο↔8 ↔θ↔ς↔∀ ∼↔)←! |⊆±Β&÷ ∼→Ι″Β←, _↔Ζ←9:↑( ″ω←8 ″ϖ↑Ζ↔7 ″υ↔Θ″∆↔9 ″ϖ↔7 ↓ ″Ψ↔5 Hattâ izâ belega matlýaþ þemsi vecedehâ tatluu alâ kavmin lem nec’al lehum min dûnihâ sitrâ(sitren).

Γ⎫νε⎭ιν δοðδυðυ ψερε υλα⎭τ⎬ð⎬ ζαµαν ονυ (γ⎫νε⎭ι), ονδαν (γ⎫νε⎭τεν) κορυναχακ βιρ ⎞ρτ⎫ ψαπµαδ⎬ð⎬µ⎬ζ βιρ καϖµιν ⎫ζερινε δοðαρκεν βυλδυ. 1 - hattâ izâ 2 - belega 3 - matlýa eþ þemsi (talaa) 4 - vecede-hâ 5 - tatluu 6 - alâ kavmin 7 - lem nec’al 8 - lehum 9 - min dûni-hâ 10 - sitren

: : : : : : : : : : :

olduðu zaman ulaþtý güneþin (tulû ettiði) doðduðu yer (doðdu) onu buldu doðuyor bir kavmin üzerine kýlmadýk, yapmadýk onlar için, onlara ondan baþka bir örtü, perde

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm O ülkenin bulunduðu yerde, güneþi siper edebilecekleri bir tabii örtü mevcut deðildir. Orasý aðaçsýz, kurak bir arazi veya çöldür. Bazý yerlerde insanlarýn üzerine güneþin ýþýklarýný ulaþtýrmasýna ve onlara zararlý olmasýna engel olan daðlar, aðaçlar, maðaralar vardýr. Ýnsanlar maðaranýn içinde iþlemler yaparak kendilerini güneþten devamlý koruyan bir sistemin içinde olurlar. Allahû Tealâ orada böyle bir korunaðýn bulunmadýðýný ifade etmektedir.

516

516


ℜψετ − 91

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

∼→Ι″Α↑∋ ←ψ″<↔Γ↔7 _↔Ω←∀ _↔Ξ″Ο↔&↔! ″φ↔5 ↔: ⎢↔τ←7×Η↔6 Kezâlik(kezâlike), ve kad ehatnâ bimâ ledeyhi hubrâ(hubren).

⇑⎭τε β⎞ψλεχε Βιζ, ονυν ψαν⎬νδα ολυ⎭αν ⎭εψλερι (ολαψλαρ⎬), ηαβερδαρ ολαρακ, (ιλµιµιζλε) ιηατα εττικ. 1 2 3 4 5 6

-

kezâlike ve kad ehatnâ bimâ ledey-hi hubren

: : : : : :

iþte böyle ve oldu, olmuþtu biz ihata ettik þeyleri onun yanýnda, huzurunda olayýn sebebinden, gerçek durumdan haberdar olan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn’in baþýna gelen her olayýn arkasýnda mutlaka Allah vardýr. Allah olaylardan haberdardýr, ilmiyle kuþatmýþtýr. Allahû Tealâ, son iki âyet-i kerimede Hz. Zülkarneyn’i güneþten korunacak örtüsü bulunmayan bir kavme yolladýðýný anlatýyor. Kavimdeki kiþilerin talebi üzerine, Hz. Zülkarneyn’e onlarý güneþten koruyacak olan bir þeyler yaptýrmýþtýr. Allahû Tealâ Hz. Zülkarneyn’e yolu ve tatbikatý göstermiþtir; o da gereðini yapmýþtýr. Zülkarneyn bundan sonra tekrar yola çýkacaktýr.

517

517


ℜψετ − 92

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

_→Α↔Α↔, ↔π↔Α″#↔! ⊕ϖ↑∃ Summe etbea sebebâ(sebeben).

Σονρα (βα⎭κα) βιρ σεβεβε τ®β⎩ ολδυ (ψολα κοψυλδυ). 1 - summe 2 - etbea 3 - sebeben

: : :

sonra tuttu bir sebep

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn’in hayatý yollarda geçmektedir. Baþka bir sebeple tekrar yola koyulmuþtur.

518

518


ℜψετ − 93

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

″ω←8 ↔φ↔%↔: ←ω″<⊕Γ⊕Κ7! ↔ω″[↔∀ ↔θ↔ς↔∀ ∼↔)←! |⊆±Β&÷ ≈″Ψ↔5 ↔ Ψ↑Ζ↔Τ″Σ↔< ↔ :↑(≅↔Υ↔< ÷ _→8″Ψ↔5 _↔Ω←Ζ←9:↑( Hattâ izâ belega beynes seddeyni vecede min dûnihimâ kavmen lâ yekâdûne yefkahûne kavlâ(kavlen).

⇑κι σεδ αρασ⎬να υλα⎭τ⎬ð⎬ ζαµαν ο ικισινδεν (ο ικι καϖιµδεν) βα⎭κα, (νερεδεψσε ηι⎜) σ⎞ζ ανλαµαψαν βιρ καϖιµ βυλδυ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

hattâ izâ belega beyne es seddeyni vecede min dûni-himâ kavmen lâ yekâdûne yefkahûne kavlen

: : : : : : : :

olduðu zaman ulaþtý iki seddin arasý buldu o ikisinden baþka bir kavim (neredeyse hiç) anlamayan söz

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn iki set arasýna ulaþtýðý zaman o ikisinden baþka bir kavim buldu. Ama bu kavim onun söylediklerini kabul etmiyordu. Yani kendileriyle anlaþmak mümkün olmayan asi bir kavimdi.

519

519


ℜψετ − 94

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

↔ :↑Γ←Κ″Σ↑8 ↔ Ψ↑%⊂≅↔8 ↔: ↔ Ψ↑%≅∧↔< ⊕ ←! ←ω″[↔9″Ι↔Τ″7! ∼↔) _↔< ∼Ψ↑7≅↔5 ″ ↔! |⊆ς↔2 _→%Ι″ ↔∋ ↔τ↔7 ↑υΘ↔ ″∆↔9 ″υ↔Ζ↔4 ← ″∗ ÷↵! |←4 ∼∪Γ↔, ″ϖ↑Ζ↔Ξ″[↔∀ ↔: _↔Ξ↔Ξ″[↔∀ ↔υ↔Θ″∆↔# Kâlû yâ zel karneyni inne ye’cûce ve me’cûce mufsidûne fîl ardý fe hel nec’alu leke harcen alâ en tec’ale beynenâ ve beynehum seddâ(sedden).

“Εψ Ζ⎫λκαρνεψν! Μυηακκακ κι ψεχ⎫χ ϖε µεχ⎫χ, ψερψ⎫ζ⎫νδε φεσατ ⎜⎬καρανλαρδ⎬ρ. Βυ σεβεπλε, ονλαρλα βιζιµ αραµ⎬ζα βιρ σετ ψαπµαν ι⎜ιν, σανα ηαρ⎜ ϖερελιµ µι?” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

kâlû yâ ze el karneyni inne ye’cûce ve me’cûce mufsidûne fî el ardý fe hel nec’alu leke harcen alâ en tec’ale beyne-nâ ve beyne-hum sedden

: : : : : : : : : : : : : : : :

dediler ey Zülkarneyn muhakkak yecüc ve mecüc fesat çýkaranlar yeryüzünde bu yüzden, bu sebeple mý biz kýlalým, biz yapalým sana harç, ücret üzerine, e karþý, karþýlýk senin yapman onlarla bizim aramýz bir set

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Diðer iki kavim, Zülkarneyn’den sözden anlamayan yecüc mecücten kendilerini koruyacak bir set yapmasýný istiyorlar ve ona harç vermeyi teklif ediyorlar.

520

520


ℜψετ − 95

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

|∝9Ψ↑Ξ[∝2↔≅↔4 °η″[↔∋ |∝±∀↔∗ ←ψ[∝4 |←Ξ⎯⊕Υ↔8 _↔8 ↔ ≅↔5 _→8″(↔∗ ″ϖ↑Ζ↔Ξ″[↔∀ ↔: ″ϖ↑Υ↔Ξ″[↔∀ ″υ↔Θ″%↔! ↓ ⊕Ψ↑Τ←∀ Kâle mâ mekkennî fîhi rabbî hayrun fe eînûnî bi kuvvetin ec’al beynekum ve beynehum redmâ(redmen).

(Ζ⎫λκαρνεψν): “Βυ κονυδα Ραββιµιν βενι κυϖϖετλενδιρδιðι (δεστεκλεδιðι) ⎭εψλερ δαηα ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ. ⇒ιµδι (σιζ) βανα κυϖϖετ ιλε ψαρδ⎬µ εδιν. Ονλαρλα σιζιν αραν⎬ζα ⎜οκ σαðλαµ βιρ ενγελ ψαπαψ⎬µ.” δεδι. 1 - kâle 2 - mâ mekken-nî 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

fîhi rabbî hayrun fe eînû-nî bi kuvvetin ec’al beyne-kum ve beyne-hum redmen

: : : : : : : : : : :

dedi beni kuvvetlendirdiði (desteklediði) þeyler onda, hakkýnda, o konuda benim Rabbim daha hayýrlý öyleyse, þimdi bana yardým edin güçle, kuvvetle yapayým onlarla sizin aranýza çok saðlam engel

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zülkarneyn: “Rabbimin beni kuvvetlendirdiði Rabbanî ilmin bana saðladýðý þeyler sizin setlerden daha güçlü ve tesirli ve de hayýrlýdýr.” diyor.

521

521


ℜψετ − 96

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

:× ≅↔, ∼↔)←! |⊆±Β&÷ ⎢←φ<∝Γ↔Ε″7! ↔η↔∀↑+ |∝9Ψ↑#×∼ ↑ψ↔ς↔Θ↔% ∼↔)←! |⊆±Β&÷ ⎢∼Ψ↑Φ↑Σ″9! ↔ ≅↔5 ←ω″[↔4↔Γ⊕Μ7! ↔ω″[↔∀ ⎢∼→Ι″Ο←5 ←ψ″[↔ς↔2 ″ ←Ι″4↑! |≥∝9Ψ↑#×∼ ↔ ≅↔5 ∼→∗≅↔9 Atûnî zuberel hadîd(hadîdi), hattâ izâ sâvâ beynes sadafeyni kâlenfuhû, hattâ izâ cealehu nâren kâle âtûnî ufrig aleyhi kýtrâ(kýtren).

“Βανα δεµιρ παρ⎜αλαρ⎬ γετιριν. ⇑κι δαð⎬ν αρασ⎬ αψν⎬ σεϖιψε ολυνχα ⎫φλεψιν (κ⎞ρ⎫κλεψιν).” δεδι. Ονυ ατε⎭ ηαλινε κοψυνχα, “Βανα εριµι⎭ βακ⎬ρ γετιριν, ονυν ⎫ζερινε δ⎞κεχεðιµ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 8 9 10 11 12 13 14 15

-

atû-nî zubere el hadîdi hattâ izâ sâvâ beyne es sadafeyni kâle infuhû hattâ izâ ceale-hu nâren kâle âtû-nî ufrig aleyhi kýtren

: : : : : : : : : : : : : :

bana verin, getirin demir parçalarý oluncaya kadar, olunca müsavi, ayný seviye iki daðýn arasý körükleyin dedi e kadar, oluncaya kadar onu yaptýðý zaman ateþ (hali) dedi bana verin, getirin boþaltacaðým, dökeceðim onun üzerine erimiþ bakýr

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn bakýrla demir karýþýmýndan oluþan bir alaþýmla iki daðýn arasýný tamamen dolduruyor. Daðlarýn arasýndaki kesim de daðlarýn seviyesine ulaþtýðý zaman karýþýmý eriterek madenî bir set oluþturuyor.

522

522


ℜψετ − 97

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 304

(18) Kehf Suresi

↑ :↑Ι↔Ζ″Π↔< ″ ↔! ∼Ψ≥↑2≅↔Ο″,! _↔Ω↔4 _→Α″Τ↔9 ↑ψ↔7 ∼Ψ↑2≅↔Ο↔Β″,! _↔8 ↔: Femestâû en yazherûhu ve mestetâû lehu nakbâ(nakben).

Αρτ⎬κ ονα ζαηιρ ολµαψα (ονυ α⎭µαψα) γ⎫⎜λερι ψετµεζ ϖε ονυ δελµεψε µυκτεδιρ ολαµαζλαρ. 1 - femestâû (fe ma istetaû) 2 - en yazherû-hu

: :

3 - ve mestetâû (ma istetaû) 4 - lehu 5 - nakben

: : :

böylece, artýk güçleri yetmez ona zahir olmaya (üstün gelmeye), onu aþmaya ve muktedir olamazlar, güçleri yetmez onu delerek

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Zülkarneyn, demir ve bakýrý ergiterek bir alaþým elde etmek suretiyle iki daðýn arasýný tamamen dolduruyor ve yecüc, mecücün o seddi aþarak onlarýn arasýna girip fesat çýkarmasýnýn artýk mümkün olamayacaðýný söylüyor.

523

523


ℜψετ − 98

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

∼↔)←≅↔4 ⎣|∝±∀↔∗ ″ω←8 °}↔Ω″&↔∗ ∼↔Η×; ↔ ≅↔5 ⎣↔ ≥≅⊕6↔( ↑ψ↔ς↔Θ↔% |∝±∀↔∗ ↑φ″2↔: ↔ ≥≅↔% ⎢ _∪Τ↔& |∝±∀↔∗ ↑φ″2↔: ↔ ≅↔6 ↔: Kâle hâzâ rahmetun min rabbî, fe izâ câe va’du rabbî cealehu dekkâ’(dekkâe), ve kâne va’du rabbî hakkâ(hakkan).

(Ζ⎫λκαρνεψν): “Βυ, Ραββιµδεν βιρ ραηµεττιρ. Αµα Ραββιµιν ϖααδι γελδιðι ζαµαν, ονυ κ⎬ρ⎬π υφαλαρ (ψερλε βιρ εδερ). ςε Ραββιµιν ϖααδι ηακτ⎬ρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8

524

-

kâle hâzâ rahmetun min rabbî fe izâ câe va’du rabbî ceale-hu

: : : : : : : :

dedi bu rahmet Rabbimden öyleyse, o zaman, ama geldiði zaman Rabbimin vaadi onu kýlar, yapar

524


ℜψετ − 98

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

9 10 11 12

-

dekkâe ve kâne va’du rabbî hakkan

: : : :

kýrýp ufaladý, yerle bir etti ve oldu Rabbimin vaadi hak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Hz. Zülkarneyn’e iki tepenin arasýnda bir set oluþturmasýný emretmiþtir. Hz. Zülkarneyn, iki tepenin arasýný delip geçememeleri için bakýr ve demirle tamamen doldurmuþtur. Allahû Tealâ buyuruyor ki:

21/ENBÝYA-9 96: Hattâ izâ futihat ye’cûcu ve me’cûcu ve hum min kulli hadebin yensilûn(yensilûne). Nihayet yecüc ve mecüc, (sedleri) açýldýðý zaman tepelerin hepsinden saldýrýrlar. Allahû Tealâ: “Bu Rabbimden bir rahmettir.” demektedir. Yani yecüc ve mecücün artýk onlara zarar veremeyecek olmasý o devirde yaþayan insanlar için bir rahmettir. Yecüc ve mecüc ondan sonra binlerce sene daha zarar veremeyecek ama zamaný geldiðinde Allahû Tealâ seddi açacaktýr. Yecüc ve mecücün yeraltýnda yaþayan bir toplum olduðu söylenmektedir. Aralarýnda hiçbir mü’minin olmadýðý rivayet edilmektedir. Bu sebeple dünya ile iliþkilerini kestiði için Allahû Tealâ’nýn onlara resûl göndermesi söz konusu deðildir. Zaten davranýþ biçimleri itibariyle hepsi cehennemi defalarca haketmiþ durumdadýr. Onlar kýyâmet için bir iþarettir. Onlar herþeyi yok ederek gâlip gelecekler ve bu bir neticeye yol açacaktýr. Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in aðzýyla: “Kýyâmet, dünyada hiçbir mü’minin kalmadýðý gün kopacaktýr.” buyurmaktadýr. Enbiya-96’ya göre bütün tepelerin arkasý bitmeyen, tükenmeyen bu yecüc, mecüc ile dolu olacaktýr.

525

525


ℜψετ − 99

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

↓µ″Θ↔∀ |∝4 ↑ Ψ↑Ω↔< ↓γ←∴↔8″Ψ↔< ″ϖ↑Ζ↔Ν″Θ↔∀ _↔Ξ″6↔Ι↔# ↔: _→Θ″Ω↔% ″ϖ↑;≅↔Ξ″Θ↔Ω↔∆↔4 ← Ψ∩Μ7! |←4 ↔ε←Σ↑9 ↔: Ve teraknâ ba’dahum yevmeizin yemûcu fî ba’dýn ve nufiha fis sûri fe cema’nâhum cem’â(cem’an).

ςε ιζιν γ⎫ν⎫ ονλαρ⎬, βιρβιρλερινε καρ⎬⎭µ⎬⎭ ηαλδε β⎬ρακτ⎬κ. ςε συρ’α ⎫φ⎫ρ⎫λδ⎫. Ο ζαµαν ονλαρ⎬ν ηεπσινι τοπλαδ⎬κ. 1 - ve teraknâ 2 - ba’da-hum (ba’da-hum fî ba’dýn) 3 - yevmeizin 4 - yemûcu 5 - fî ba’dýn 6 - ve nufiha 7 - fî es sûri 8 - fe 9 - cema’nâ-hum 10 - cem’an

: : : : : : : : : : :

ve biz terkettik, býraktýk onlarýn bir kýsmýný (birbirlerine) izin günü (birbirlerine) karýþýr bir kýsmý içinde ve üfürüldü sur’a artýk, o zaman onlarý topladýk hepsini

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Buradaki iþaret kýyâmete mütealliktir. Allahû Tealâ Enbiya Suresinin 95, 96, 97 ve 98. âyet-i kerimelerinde buyuruyor:

526

526


ℜψετ − 99

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

21/ENBÝYA-9 95: Ve harâmun alâ karyetin ehleknâhâ ennehum lâ yerciûn(yerciûne). Ve helâk ettiðimiz bir kasaba halkýnýn, oraya dönmesi (yeniden hayata getirilmesi) haramdýr (imkânsýzdýr). 21/ENBÝYA-9 96: Hattâ izâ futihat ye’cûcu ve me’cûcu ve hum min kulli hadebin yensilûn(yensilûne). Nihayet yecüc ve mecüc, (sedleri) açýldýðý zaman tepelerin hepsinden saldýrýrlar. 21/ENBÝYA-9 97: Vakterabel va’dul hakku fe izâ hiye þahýsatun ebsârullezîne keferû, yâ veylenâ kad kunnâ fî gafletin min hâzâ bel kunnâ zâlimîn(zâlimîne). Ve hak vaad yaklaþtý. Ýþte o zaman kâfir olanlarýn gözleri (korku ile) büyür. (Derler ki): “Bize yazýklar olsun. Biz bundan gaflet içindeydik. Meðer biz zalimler olmuþuz (kendimize zulmetmiþiz).” 21/ENBÝYA-9 98: Ýnnekum ve mâ ta’budûne min dûnillâhi hasabu cehennem(cehenneme), entum lehâ vâridûn(vâridûne). Muhakkak ki siz ve sizin Allah’tan baþka taptýklarýnýz, cehennem yakýtýsýnýz (odunusunuz). Siz, ona girecek olanlarsýnýz. Bütün mü’minlerin þehit olduðu noktada hayatta kalanlar þeytana tapan yecüc, mecüclerdir. Hiç mü’min kalmadýðý için olay, dünya insaný ve bütün kâinat için sona eriyor. Kâinatýn merkezi dünyadýr. Buradaki olaylar bütün kâinatý etkilemektedir. Mü’minler varolduðu sürece kýyâmetin kopmasý mümkün deðildir. Allahû Tealâ seddi dümdüz edip yecüc, mecücün gelmesi için imkân hazýrlýyor. Seddin açýlmasýndan sonra her tepenin arkasýndan saldýrýyorlar ve iki ordu birbirine karýþýyor. Her tarafta savaþ söz konusudur. Ve sayýlarý yecüc, mecüce göre çok az olan mü’minler öldürülüyor. Allahû Tealâ o standartlarda býrakýyor ve “Sur’a üfürüldü.” diyor. Allahû Tealâ hepsini evvelâ Mahþer Meydaný’na sonra Ýndi Ýlâhi’ye çýkartýyor.

527

527


ℜψετ − 100

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

_→/″Ι↔2 ↔ω<∝Ι←4≅↔Υ″ς←7 ↓γ ←∴↔8″Ψ↔< ↔ϖ⊕Ξ↔Ζ↔% _↔Ξ″/↔Ι↔2 ↔: Ve aradnâ cehenneme yevmeizin lil kâfirîne ardâ(ardan).

ςε ιζιν γ⎫ν⎫ χεηεννεµι, κ®φιρλερε ⎜οκ ⎭ιδδετλι βιρ αρζ εδι⎭λε, αρζ εττικ (γ⎞στερδικ). 1 2 3 4 5

-

ve aradnâ cehenneme yevmeizin li el kâfirîne ardan

: : : : :

ve arz ettik, gösterdik cehennemi izin günü, o gün inkâr edenlere, kâfirlere arz ederek

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Derecat itibariyle ister kayýplarý ister kazançlarý fazla olsun bütün insanlar, cennetlikler de cehennemlikler de kýyâmet günü önce cehenneme gideceklerdir. “Kâfirlere çok þiddetli bir arz ediþle arz ettik, gösterdik” buyrulmaktadýr. Allah’ýn cennetine girecek olanlar cehennemin þeffaf kapýlarýndan uçarak girer, oradaki þeffaf cam gibi madde onlarýn geçmelerine engel olmaz. Ama kâfirler oradan geçemediklerini göreceklerdir. O zaman cehennem bekçileri cehennemin kapýsýný açacak, yerden biraz yukarý kaldýracak ve bütün cehennemde kalacak olanlar, cehenneme burunlarý ile yere sürtünerek gireceklerdir. “Burnu sürtünmek” tabiri de buradan gelmektedir. Öyleyse cehennem, kâfirlere þiddetli bir gösteriþle; yani burunlarý yere sürttürülerek içeri alýndýklarý için farklý bir giriþle gösterilir. Ama cennete girecek olanlar çok yüksek, þeffaf kapýlardan uçarak içeriye girerler.

528

528


ℜψετ − 101

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

″ω↔2 ↓ ≥≅↔Ο←3 |∝4 ″ϖ↑Ζ↑Ξ↑[″2↔! ″α↔9≅↔6 ↔ω<∝Η⊕7↔! 〉 _→Θ″Ω↔, ↔ Ψ↑Θ[∝Ο↔Β″Κ↔< ÷ ∼Ψ↑9≅↔6 ↔: ∝Ι″6←) Ellezîne kânet a’yunuhum fî gýtâin an zikrî ve kânû lâ yestetîûne sem’â(sem’an).

Ονλαρ, γ⎞ζλερι “Βενι ζικρετµεκτεν” περδελι ολανλαρδ⎬ρ. ςε ονλαρ, (Βενι) ι⎭ιτµεψε µυκτεδιρ ολαµαδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ellezîne kânet a’yunu-hum fî gýtâin an zikrî ve kânû lâ yestetîûne sem’an

: : : : : : : :

onlar idi, oldu onlarýn gözleri perdeli benim zikrimden, beni zikretmekten ve oldular güçleri yetmez, muktedir olamazlar iþitmeye

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlarýn sem’î (iþitme) hassalarý týkalý olduðu için onlar Allah’ý iþitemezler. Basar (görme) hassalarý gýþavetle perdeli olduðu için göremezler. Allahû Tealâ: “Beni zikretmekten perdeli olduklarý için Beni iþitmeye de muktedir olamadýlar.” buyurmaktadýr.

529

529


ℜψετ − 102

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

|≥∝9:↑( ″ω←8 ∝(≅↔Α←2 ∼:↑Η←Φ⊕Β↔< ″ ↔! ∼:≥↑Ι↔Σ↔6 ↔ω<∝Η⊕7! ↔⎯←Κ↔Ε↔4 ↔! ≈↑ϑ↑9 ↔ω<∝Ι←4≅↔Υ″ς←7 ↔ϖ⊕Ξ↔Ζ↔% _↔9″Γ↔Β″2↔! ≥_⊕9←! ⎢↔ ≥≅↔[←7″:↔! E fe hasibellezîne keferû en yettehýzû ibâdî min dûnî evliyâ’(evliyâe), innâ a’tednâ cehenneme lil kâfirîne nuzulâ(nuzulen).

Ψοκσα κ®φιρλερ, κυλλαρ⎬µ⎬ν Βενδεν βα⎭κα δοστλαρ εδινεχεκλερινι µι ζαννεττιλερ? Μυηακκακ κι Βιζ, χεηεννεµι κ®φιρλερε βιρ ικραµ (καλαχακ ψερ) ολαρακ ηαζ⎬ρλαδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

e fe hasibe ellezîne keferû en yettehýzû ibâdî min dûnî evliyâe innâ a’tednâ cehenneme li el kâfirîne nuzulen

: : : : : : : : : : : :

mý yoksa zannettiler kâfirler, inkâr eden kimseler edindiklerini kullarým benden baþka evliya, dostlar, veliler muhakkak biz hazýrladýk cehennemi kâfirler için, kâfirlere ikram olarak, kalacak yer olarak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ cehennemi kâfirlere bir ikram olarak hazýrladýðýný söylemektedir. Onlarýn orada ebediyyen kalacaklarýný ima etmiþtir. Kehf Suresinin 107. âyet-i kerimesinde ise âmenû olanlara firdevs cennetlerini ikram olarak vereceðini buyurmaktadýr. Yani bir cehenneme girecek olanlara bir de cennete gidecek olanlara olmak üzere Allahû Tealâ’nýn verdiði iki grup ikram söz konusudur.

530

530


ℜψετ − 103

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

⎢ ≈≅↔Ω″2↔! ↔ω<∝Ι↔Κ″∋ ÷↵≅←∀ ″ϖ↑Υ↑∴←±Α↔Ξ↑9 ″υ↔; ″υ↑5 Kul hel nunebbiukum bil ahserîne a’mâlâ(a’mâlen).

∆ε κι: “Αµελλερ α⎜⎬σ⎬νδαν εν ⎜οκ η⎫σρανα υðραψανλαρ⎬ σιζε ηαβερ ϖερεψιµ µι?” 1 2 3 4 5

-

kul hel nunebbiu-kum bi el ahserîne a’mâlen

: : : : :

de, söyle mi size haber vereyim en çok hüsrana uðrayanlarý ameller açýsýndan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Amellerinde en çok hüsrana düþenleri size haber vereyim mi?” buyurmaktadýr. Amelleri karþýlýðýnda kazandýklarý dereceler hasara uðrayanlar Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir.

531

531


ℜψετ − 104

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

_↔[″9∩Γ7! ← ξ×[↔Ε″7! |←4 ″ϖ↑Ζ↑[″Θ↔, ⊕υ↔/ ω↔ <∝Η⊕7↔! _→Θ″Ξ↑. ↔ Ψ↑Ξ←Κ″Ε↑< ″ϖ↑Ζ⊕9↔! ↔ Ψ↑Α↔Κ″Ε↔< ϖ″ ↑; ↔: Ellezîne dalle sa’yuhum fîl hayâtid dunyâ ve hum yahsebûne ennehum yuhsinûne sun’â(sun’an).

Ονλαρ, δ⎫νψα ηαψατ⎬νδα αµελλερι (⎜αλ⎬⎭µαλαρ⎬) σαπµ⎬⎭ (καψβεττικλερι δερεχελερ, καζανδ⎬κλαρ⎬ δερεχελερδεν δαηα φαζλα) ολανλαρδ⎬ρ. ςε ονλαρ, γ⎫ζελ αµελλερ ι⎭λεδικλερινι ζαννεδιψορλαρ. 1 - ellezîne 2 - dalle

: :

3 4 5 6 7 8 9

: : : : : : :

-

sa’yu-hum fî el hayâti ed dunyâ ve hum yahsebûne enne-hum yuhsinûne sun’an

onlar saptý (kaybettikleri dereceler, kazandýklarý derecelerden daha fazla oldu) onlarýn çalýþmalarý, amelleri dünya hayatýnda ve onlar zannediyorlar olduðunu güzel davranýyorlar, güzel ameller yapýyorlar iþleyerek, yaparak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Günümüzde alýnan dîn kültüründe Ýslâm’ýn 7 safhasý da yoktur: 1- Ne Allah’a ulaþmayý dilemek, 2- Ne mürþide ulaþýp tâbî olmak, 3- Ne ruhu Allah’a ulaþtýrýp teslim etmek, 4- Ne fizik vücudu Allah’a teslim etmek, 5- Ne nefsi teslim etmek, 6- Ne irþada ulaþmak, 7- Ne iradeyi Allah’a teslim etmek mevcuttur. Ve bu dîn öðretisinin hedef gösterdiði þeyler; sadece namaz kýlmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i þahadet getirmektir. Ýnsanlar bunlarýn hepsini en güzel þekilde yaparak kurtulacaklarýný zannetmektedirler. Ama öðreti, kurtuluþa ait olan gerçeklerden hiçbir þeyi almamaktadýr ve dîn öðreticilerinin de bundan haberi yoktur.

532

532


ℜψετ − 105

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

″ϖ←Ζ±←∀↔∗ ← ≅↔<×≅←∀ ∼:↑Ι↔Σ↔6 ↔ω<∝Η⊕7! ↔τ←∴⊆7ÿ:↑! ↑ϖ[∝Τ↑9

÷↔4 ″ϖ↑Ζ↑7≅↔Ω″2↔! ″α↔Ο←Α↔Ε↔4 ∝ψ←=≥≅↔Τ←7 ↔: _→9″+↔: ←⊥↔Ω×[←Τ″7! ↔ ″Ψ↔< ″ϖ↑Ζ↔7

Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâ(veznen).

⇑⎭τε ονλαρ, Ραβ’λερινιν ®ψετλερινι ϖε Ο’να µ⎫λ®κι ολµαψ⎬ (⎞λµεδεν εϖϖελ ρυηυν Αλλαη’α υλα⎭µασ⎬ν⎬) ινκ®ρ εττιλερ. Β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ν αµελλερι ηεβα ολδυ (βο⎭α γιττι). Αρτ⎬κ ονλαρ ι⎜ιν κ⎬ψ®µετ γ⎫ν⎫ µιζαν τυτµαψ⎬ζ. 1 2 3 4 5

-

ulâike ellezîne keferû bi âyâti rabbi-him ve likâi-hî

6 - fe habitat 7 - a’mâlu-hum

533

: : : : : : :

iþte o kimseler, onlar inkâr ettiler, örttüler âyetleri Rab’lerinin ve ona ulaþmak, ona mülâki olmak (ölmeden önce ruhun Allah’a ulaþmasý) o zaman, böylece boþa gitti, heba oldu onlarýn amelleri

533


ℜψετ − 105

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

8 - fe lâ nukîmu 9 - lehum 10 - yevme el kýyameti 11 - veznen

: : : :

bu sebeple ikame etmeyeceðiz, yapmayacaðýz onlar için, onlara kýyâmet günü vezin, ölçü, mizan

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir önceki âyet-i kerimede bahsedilen kiþiler Allah’ýn âyetlerini, hidayeti, ruhun ölmeden Allah’a mülâki olmasýný yalanlamakta, inkâr etmektedirler. Onlarýn amellerinin heba olmasý, yani boþa gitmesi ifade edilmektedir. Onlar ruhlarýný ölmeden önce Allah’a ulaþtýrmayý dilemeyenlerdir. Amelleri boþa gittiði için gidecekleri yer mutlaka cehennemdir. Çünkü bu durumda kaybettikleri dereceler mutlaka kazandýklarý derecelerden fazla olacaktýr.

23/MU'MÝNUN-1 103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne). Ve kimin mizaný (sevap tartýlarý), hafif gelirse iþte onlar, nefslerini hüsrana düþürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardýr.

534

534


ℜψετ − 106

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

∼:↑Ι↔Σ↔6 _↔Ω←∀ ↑ϖ⊕Ξ↔Ζ↔% ″ϖ↑;ÿ↑®≥!↔ϑ↔% ↔τ←7×) ∼→:↑ϑ↑; |∝ς↑,↑∗ ↔: |∝#≅↔<×∼ ∼:≥↑Η↔Φ⊕#!↔: Zâlike cezâuhum cehennemu bimâ keferû vettehazû âyâtî ve rusulî huzuvâ(huzuven).

(ℜψετλεριµι) ⎞ρτµελερι (ινκ®ρ ετµελερι) ϖε ®ψετλεριµι ϖε ρεσ⎦λλεριµι αλαψ κονυσυ εδινµελερι σεβεβιψλε, ονλαρ⎬ν χεζασ⎬ ι⎭τε βυ χεηεννεµδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

zâlike cezâu-hum cehennemu bimâ keferû ve ittehazû âyâtî ve rusulî huzuven

: : : : : : : : :

iþte bu onlarýn cezasý cehennem sebebiyle, dolayýsýyla inkâr ettiler, örttüler ve edindiler âyetlerim ve resûllerim alay konusu

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kehf Suresinin 105 ve 106. âyet-i kerimelerine göre iki grup suç ve cezalandýrma söz konusudur:

535

535


ℜψετ − 106

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

1- Kiþi, Allah’ýn âyetlerini ve Allah’a mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhu Allah’a ulaþtýrmayý) inkâr ediyorsa onun amelleri heba olur (boþa gider). Bir insanýn amellerinin boþa gitmesi, yaptýðý bütün amellerin sýfýra müncer kýlýnmasýdýr. Kýldýðý namazýn, tuttuðu orucun, verdiði zekâtýn, yaptýðý zikrin hepsinin boþa gitmesidir. 2- Kiþi, Allah’ýn âyetlerini ve Allah’a mülâki olmayý inkâr etmekle kalmayýp bir de Allah’ýn âyetleri ve resûlleriyle alay ediyorsa o zaman hem amelleri boþa gider hem de onlar için mizan tutulmaz. Yani baþkalarýnýn onlara yaptýðý zulüm sebebiyle kazandýklarý dereceleri de hesaba katýlmaz. Kiþi birisine zulüm yaptýðý zaman derecat kaybeder. Ama mazlum (kendisine zulmedilen kiþi), diðerinin kaybettiði derecatý kazanýr. Yani amel defterindeki kazanç hanesinde, kendi kazandýðý dereceler de baþkasýnýn zulmü ile kazandýðý dereceler de yer alýr. Ýþte bu bahsedilen kiþilerin hem bu þeklide kazandýklarý dereceler hem de baþkalarý sebebiyle kazandýðý dereceler silinir. Sadece günahlarý kalýr. Kiþinin kaybettiði dereceler kazandýðý derecelerden fazlaysa onun gideceði yer cehennemdir. Bu kiþinin kazandýðý dereceler silindiði yani yok olduðu için günahlarý sevaplarýndan fazladýr. Gideceði yer bu sebeple cehennemdir. Allah’ýn indinde bir insanýn cehenneme gitmesinin temelinde, Allah’a ulaþmayý dilememek vardýr. Dileyen kiþi, Allah’a mülâki olmaya inanan kiþidir. Bu sebeple onun cehenneme girmesi mümkün deðildir. O mutlaka Allah’ýn cennetine girecektir. O kiþi için artýk cehennem korkusu söz konusu deðildir.

536

536


ℜψετ − 107

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

← ≅↔Ε↔7←≅⊕Μ7! ∼Ψ↑ς←Ω↔2 ↔: ∼Ψ↑Ξ↔8×∼ ↔ω<∝Η⊕7! ⊕ ←! ≈↑ϑ↑9 ← ″:↔(″Ι←Σ″7! ↑ ≅⊕Ξ↔% ″ϖ↑Ζ↔7 ″α↔9≅↔6 Ýnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti kânet lehum cennâtul firdevsi nuzulâ(nuzulen).

ℜµεν⎦ ολανλαρ (⎞λµεδεν ⎞νχε Αλλαη’α υλα⎭µαψ⎬ διλεψενλερ) ϖε σαλιη αµελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ; ονλαρ⎬ν ικραµ⎬, φιρδεϖσ χεννετλεριδιρ.

537

1 - innellezîne (inne ellezîne) 2 - âmenû 3 - ve amilû es sâlihâti

: : :

4 5 6 7

: : : :

-

kânet lehum cennâtu el firdevsi nuzulen

muhakkak o kimseler, onlar Allah’a ulaþmayý dileyenler ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, iþleyenler idi, oldu onlar için, onlara firdevs cennetleri ikram olarak, kalacak yer olarak

537


ℜψετ − 107

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýkram, Kehf Suresinin yani bu Surenin 107 ve 102. âyet-i kerimelerinde geçmektedir. 102. âye-t-i kerimedeki ikram, kalacak yer olarak cehennemi; burada geçen ikram ise kalacak yer olarak firdevs cennetini ifade etmektedir. Burada Allahû Tealâ âmenû olanlardan (Allah’a ulaþmayý dileyenlerden) ve salih amel iþleyenlerden (nefs tezkiyesi yapanlardan) söz etmektedir. Yani kiþi Allah’a ulaþmayý dileyince 1. kat cennetin sahibi olur. Mürþidine ulaþýp nefs tezkiyesi yaptýðý sýrada rahmetli olmuþsa firdevs cennetlerine konuluyor. Amilüssalihat her kademede geçerlidir. Çünkü nefs tezkiyesi; ruhu Allah’a teslim etmek için 22. basamaða kadar, sürer, nefs tasfiyesi ise fizik vücudu Allah’a teslim etmek için 25. basamaða kadar, nefsi Allah’a teslim etmek için 27. basamaða kadar ve iradeyi Allah’a teslim etmek için 28. basamaðýn 5. kademesine kadar devam eder. Bütün bu kademedekilerin müþterek adý “âmenû olanlar” dýr ve hepsi birtakým þartlara baðlý olarak amilüssalihat (nefsi ýslâh edici amel) yaparlar. Öyleyse nefs tezkiyesi, Allahû Tealâ’nýn herkes için geçerli olan temel emridir. Ve nefs tezkiyesi yapacak olan kiþi zikrini arttýrdýkça, yeni bir âmenû olma kademesinde daha üst seviyede amilüssalihat yapmaya devam edecektir. Allahû Tealâ onlarýn Allah’a ulaþmayý diledikleri noktada âmenû olduklarýný ve mürþidlerine tâbî olduklarý noktada amilüssalihat yapmaya baþladýklarýný ifade etmektedir. Yani amilüssalihatýn baþlangýç noktasý 14. basamaktýr. Ama sonraki basamaklarda da kiþi âmenûdur ve amilüssalihat yapmaktadýr. Ve nefs tezkiyesi ve tasfiyesi 2. kat cennetin ve daha üst cennetlerin kazanýlmasýnýn temel habercisidir ve sebebidir.

538

538


ℜψετ − 108

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

≈↔Ψ←& _↔Ζ″Ξ↔2 ↔ Ψ↑Ρ″Α↔< ÷ _↔Ζ[∝4 ↔ω<∝Γ←7≅↔∋ Hâlidîne fîhâ lâ yebgûne anhâ hývelâ(hývelen).

Ονλαρ, οραδα εβεδιψψεν καλανλαρ (καλαχακλαρ)δ⎬ρ. Οραδαν αψρ⎬λµαψ⎬ ιστεµεζλερ. 1 2 3 4 5

-

hâlidîne fîhâ lâ yebgûne an-hâ hývelen

: : : : :

ebediyyen, kalýcý olanlar orada ibtiga etmezler, istemezler ondan ayrýlmak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firdevs cennetlerine alýnanlar orada ebediyyen kalacaklardýr ve elbette ki oradan çýkmak istemeyeceklerdir.

539

539


ℜψετ − 109

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

↑η″Ε↔Α″7! ↔φ←Σ↔Ξ↔7 |±∝∀↔∗ ← ≅↔Ω←ς↔Υ←7 ∼→(!↔Γ←8 ↑η″Ε↔Α″7! ↔ ≅↔6 ″ξ↔7 ″υ↑5 ∼→(↔Γ↔8 ∝ψ←ς″Χ←Ω←∀ _↔Ξ″∴←% ″ξ↔7 ↔: |∝±∀↔∗ ↑ ≅↔Ω←ς↔6 ↔φ↔Σ″Ξ↔# ″ ↔! ↔υ″Α↔5 Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî le nefidel bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ(mededen).

∆ε κι: “∆ενιζλερ, Ραββιµιν κελιµελερι ι⎜ιν (κελιµελερινι ψαζµακ ι⎜ιν) µ⎫ρεκκεπ ολσαψδ⎬ ϖε ονυν βιρ µισλινι δαηα ιµδαδα (ψαρδ⎬µα) γετιρµι⎭ ολσαψδ⎬κ βιλε, Ραββιµιν κελιµελερι βιτµεδεν, δενιζλερ µυτλακα τ⎫κενιρδι.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

kul lev kâne el bahru midâden li kelimâti rabbî le nefide el bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî ve lev ci’nâ bi misli-hî mededen

: : : : : : : : : : : : : :

de, söyle eðer, ise, olsa deniz(ler) oldu mürekkep kelimeler, sözler için benim Rabbim deniz(ler) biter, tükenir bitmesinden (tükenmesinden) önce, bitmeden sözler, kelimeler Rabbim ve eðer, ise, olsa getirdik onun bir misli daha imdat (yardým) olarak

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn tükenmeyen bir sonsuz gücün sahibi olduðu, burada en güzel þekilde verilmiþtir.

540

540


ℜψετ − 110

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

≥_↔Ω⊕9↔! ⊕|↔7←! |⊆&Ψ↑< ″ϖ↑Υ↑ς″Χ←8 °η↔Λ↔∀ ÿ_↔9↔! ≥_↔Ω⊕9←! ″υ↑5 ξ↑%″Ι↔< ↔ ≅↔6 ″ω↔Ω↔4 ⎣°φ←&!↔: °ψ×7←! ″ϖ↑Υ↑Ζ×7←! _→Ε←7≅↔. → ↔Ω↔2 ″υ↔Ω″Θ↔[″ς↔4 ∝ψ←±∀∗ ÷ ↔ ≥≅↔Τ←7 ∼→Γ↔&↔! ≥∝ψ←±∀∗÷ ← ↔(≅↔Α←Θ←∀ ″ ←Ι″Λ↑< ÷ ↔: Kul innemâ ene beþerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuþrik bi ýbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).

∆ε κι: “Βεν σιζιν γιβι σαδεχε βιρ βε⎭εριµ. Βανα σιζιν ιλ®η⎬ν⎬ζ⎬ν τεκ βιρ ιλ®η ολδυðυ ϖαηψολυνυψορ. Ο τακτιρδε κιµ Ραββινε µ⎫λ®κι ολµαψ⎬ (⎞λµεδεν εϖϖελ Αλλαη’α υλα⎭µαψ⎬) διλερσε, ο ζαµαν σαλιη αµελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπσ⎬ν ϖε Ραββινιν ιβαδετινε βα⎭κα βιρινι (βιρ ⎭εψι) ορτακ κο⎭µασ⎬ν.”

541

541


ℜψετ − 110

Χ⎫ζ − 16

Σαψφα − 305

(18) Kehf Suresi

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

kul innemâ ene beþerun mislu-kum yûhâ ileyye ennemâ ilâhu-kum ilâhun vâhidun fe men kâne yercû likâe rabbi-hî fe li ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuþrik bi ýbâdeti rabbi-hî ehaden

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

de, söyle ancak, sadece, yalnýz ben bir beþer sizin gibi vahyediliyor bana olduðu sizin ilâhýnýz bir ilâh tek, bir tane artýk kim dilerse ulaþmayý, mülâki olmayý Rabbine o zaman amel etsin, yapsýn salih amel (nefs tezkiyesi) ve þirk koþmasýn ibadetine onun (kendi) Rabbi (baþka) birisi (baþka birþeyi)

AÇIKLAMA _________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, þirk koþulmasýný istememektedir. Tek bir Allah vardýr. Ýkinci bir Allah mevcut deðildir. Rabbine mülâki olmayý kim dilerse, O’na ulaþmanýn ancak salih (nefsi ýslâh edici) amel iþlesin (nefsini tezkiye etsin). Ruhun Allah’a ulaþmasý nefs tezkiyesinin tamamlandýðý noktadýr. Nefsin tasfiyesi ise bundan sonraki teslimleri içerir. Bunlar sýrasýyla vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimleridir.

542

542


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.