13. Cilt (Neml-Kasas-Ankebut-Rum)

Page 1


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

27. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

¡æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa ¢pb í¨a ٤ܡm ® ¬¨Ÿ =§åî©j¢ß §lb n¡× ë Tâ sîn, tilke âyâtul kur’âni ve kitâbin mubîn(mubînin).

Τ®, Σ⎩ν. Βυνλαρ, απα⎜⎬κ βιρ Κιταπ ολαν Κυρ’®ν’⎬ν ®ψετλεριδιρ.

1 2 3 4 5 6

-

tâ sîn tilke âyâtu el kur’âni ve kitâbin mubînin

: : : : :

bu, bunlar âyetler Kur’ân-ý Kerim ve kitap apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Kur’ân’ýn âyetlerinden bahsetmektedir. Baþtaki Tâ ve Sîn harfleri mukattaa harfleridir. Bunlar Kur’ân’ýn 19 þifresi ile iliþkilidir.

1

1


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 19

ℜψετ − 2

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

= å î©ä¡ß¤ªì¢à¤Ü¡Û ô¨Š¤'¢2 ë ô¦†¢ç Huden ve buþrâ lil mu’minîn(mu’minîne).

Μ⎫’μινλερ ι⎜ιν ηιδαψετε ερδιριχι ϖε μ⎫ϕδελεψιχιδιρ. 1 - huden 2 - ve buþrâ 3 - li el mu’minîne

: : :

hidayete erdirici ve müjdeleyici mü’minler için, mü’minleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim, mü’minleri hidayete erdirici ve müjdeleyicidir. Önce mü’min olmak gerekir ve hidayette olmak, hak mü’min olmakla baþlar. Ama hidayete ermek daha ötede gerçekleþir. Ýnsanlar 3. basamakta Allah’a ulaþmayý dilediklerinde, hidayet üzere olurlar ve o an hak mü’min olurlar. Allah’a ulaþmayý dileyenler hak mü’min olmuþlardýr ve olmayanlar hüsranda olanlardýr. Hüsranda olanlar da Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Allahû Tealâ, Yunus Suresinin 45. âyet-i kerimesinde diyor ki: 10/YUNUS-45: Ve yevme yahþuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne). Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten baþka kalmamýþlar (bir saat kalmýþlar) gibi onlarý toplayacak (haþredecek). Birbirlerini tanýyacaklar (aralarýnda tanýþacaklar). Allah’a mülâki olmayý (Allah’a ölmeden önce ulaþmayý) yalanlayanlar, hüsrana düþtüler (nefslerini hüsrana düþürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadýlar (ruhlarýný ölmeden evvel Allah’a ulaþtýramadýlar). Hak mü’min olmakla bir güzellik baþlar. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse birkaç dakika içinde Allahû Tealâ ona 7 tane furkan verir. Onun günahlarýný örter ve kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði bu noktada küfürde olmaktan kurtularak, hak mü’min olur. Hidayet üzere olmuþtur ama henüz hidayete ermiþ deðildir.

2

2


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

ñì¨× £ŒÛa æ ì¢mªì¤ ¢í ë ñì¨Ü £–Ûa æ ì¢àî©Ô¢í åí©ˆ£Û a æì¢ä¡Óì¢í ¤áç¢ ¡ñ Š¡¨ü¤ b¡2 ᤠ¢ç ë Ellezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum bil âhýreti hum yûkýnûn(yûkýnûne).

Ονλαρ, ναμαζ⎬ ικαμε εδερλερ, ζεκ®τ⎬ ϖεριρλερ ϖε ονλαρ κι, ονλαρ αηιρετε ψακ⎩ν (σαηιβι) ολαρακ ιναν⎬ρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ellezîne yukîmûne es salâte ve yu’tûne ez zekâte ve hum bi el âhýreti hum yûkýnûne

: : : : : : : :

ki onlar ikame ederler namaz ve verirler zekât ve onlar ahirete onlar yakîn (sahibi) olarak inanýrlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Ahiret” deyince, kýyâmet, cennet ve cehennem düþünülüyor. Ama burada ahiret kelimesi insan ruhunun Allah’a ulaþtýðý aný ifade etmektedir. Kur’ân-ý Kerim’de, ahirete mülâki olmak, Allah’a mülâki olmakla ayný anlamda kullanýlmaktadýr. Allahû Tealâ diyor ki: 7/A’RAF-147: Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhireti habitat a’mâluhum, hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne). Ve âyetlerimizi ve ahirete ulaþmayý (hayatta iken ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr eden kimselerin amelleri, heba oldu (boþa gitti). Onlar, yaptýklarýndan baþka bir þeyle mi cezalandýrýlýr (karþýlýk verilir)? 18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâ(veznen). Ýþte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr ettiler. Böylece onlarýn amelleri heba oldu (boþa gitti). Artýk onlar için kýyâmet günü mizan tutmayýz. Birinde “Allah’a ulaþmak”, diðerinde “ahirete ulaþmak” vardýr. Sonuç ikisinde de aynýdýr: Amelleri boþa gitmek. Ve de anlaþýlýyor ki; ikisi de ayný þeyi ifade etmektedir. Ayný þey olmalý ki, sonuçlar eþit çýksýn. Amellerin boþa gitmesiyle sonuçlanan eþitliðin diðer tarafýndaki iki faktörden birisi; Allah’ýn âyetlerini yalanlamak, tekzip etmek veya örtmek; diðer kesim ise Allah’a ve ahirete mülâki olmaktýr. Anlaþýlýyor ki; ahirete mülâki olmak, Allah’a mülâki olmak; yani kiþinin ruhunu yaþarken Allah’a ulaþtýrmasý demektir. Öyleyse buradaki ‘ahirete’ kelimesi, onlarýn ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaþtýrýlmasýna yakîn hasýl ederek inandýklarýný ifade etmektedir. Ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmaya, yakîn sahibi olarak inananlarýn isimleri bir evvelki âyet-i kerimede “mü’minler” olarak verilmektedir. Mü’min; Allah’a ulaþmayý dileyen, Allah’a ulaþmayý dilemenin Allahû Tealâ tarafýndan farz kýlýndýðýna inanan ve Allah’ýn bu konuda vermiþ olduðu “Kim Bana ulaþmayý dilerse, o mutlaka Bana ulaþýr.” sözünün varlýðýna kesin olarak inanandýr.

3

3


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

b £ä£í ‹ ¡ñ Š¡¨ü¤ b¡2 æì¢ä¡ß¤ ªì¢í ü åí© ˆ £Ûa £æ¡a 6 æì¢è à¤È í

¤á¢è Ï á¤ ¢è Ûb à¤Ç a ¤á¢è Û

Ýnnellezîne lâ yu’minûne bil âhireti zeyyennâ lehum a’mâlehum fe hum ya’mehûn(ya’mehûne).

Μυηακκακ κι αηιρετε (ρυηυν Αλλαη’α υλα⎭μασ⎬) ινανμαψανλαρα, ονλαρ⎬ν αμελλερινι σ⎫σλεδικ. Β⎞ψλεχε ονλαρ, (⎭α⎭κ⎬ν βιρ ηαλδε) βοχαλαρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

inne ellezîne lâ yu’minûne bi el âhireti zeyyennâ lehum a’mâle-hum fe hum ya’mehûne

: : : : : : : : :

muhakkak ki onlar mü’min olmazlar, inanmazlar ahirete (Allah’a ruhun ulaþmasýna) süsledik onlar için, onlara onlarýn amelleri, amelleri böylece onlar (þaþkýn bir halde) bocalarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ahirete inananlar (Allah’a ulaþmayý dileyenler), Allah’a ulaþmayý diledikleri an, o bekledikleri hedefin ilk adýmýný atmýþ olurlar. Bu muhtevada Allahû Tealâ’nýn ahiretten muradý, ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasýdýr. Hak mü’min olanlar, ruhlarýný ölmeden evvel Allah’a ulaþtýracaklarýna inananlardýr. Hak mü’minler, Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir ve diledikleri anda cehennemden kurtulanlardýr. Ahirete, ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasýna inanmayanlar için Allah’a inansalar da kurtuluþ söz konusu deðildir. Allah onlarýn amellerini süslemiþtir. Böylece onlar þaþkýn bir halde bocalarlar.

4

4


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

¡la ˆ ȤÛa ¢õ¬ì¢ ¤á¢è Û åí©ˆ £Ûa Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a æ뢊 ¤ ü¤ a ¢á¢ç ¡ñ Š¡¨ü¤ a ó¡Ï ¤á¢ç ë Ulâikellezîne lehum sûul azâbi ve hum fîl âhýreti humul ahserûn(ahserûne).

⇑⎭τε ονλαρ κι, ονλαρ ι⎜ιν αζαβ⎬ν κ⎞τ⎫σ⎫ ϖαρδ⎬ρ. ςε ονλαρ κι, ονλαρ αηιρεττε εν ⎜οκ η⎫σρανα υðραψανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ulâike ellezîne lehum sûu el azâbi ve hum fî el âhýreti hum el ahserûne

: : : : : : : :

iþte onlar onlar onlar için vardýr azabýn kötüsü ve onlar ahirette onlar en çok hüsrana uðrayanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin hüsrana uðradýklarýný ve mü’min olamadýklarýný söylüyor: Hüsrana uðrayanlar, ahirete inanmayanlardýr. Yunus Suresinin 45. âyet-i kerimesiyle bu âyet-i kerime birbirini en güzel þekilde tutuyor: 10/YUNUS-45: Ve yevme yahþuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne). Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten baþka kalmamýþlar (bir saat kalmýþlar) gibi onlarý toplayacak (haþredecek). Birbirlerini tanýyacaklar (aralarýnda tanýþacaklar). Allah’a mülâki olmayý (Allah’a ölmeden önce ulaþmayý) yalanlayanlar, hüsrana düþtüler (nefslerini hüsrana düþürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadýlar (ruhlarýný ölmeden evvel Allah’a ulaþtýramadýlar). Neml Suresinin 4. âyet-i kerimesinde ise “innellezîne lâ yu’minûne bil âhireti“ denilmektedir. Netice itibariyle, Allah’a mülâki olmaya inanmakla, ahirete inanmak ayný þeydir. Allah’a mülâki olmakla, ahirete mülâki olmak gene ayný þeydir. Ahiretin diðer bir mânâsý da kýyâmet günüdür. Ahirette onlar için azabýn kötüsü vardýr. Ve onlar, ahirette en çok hüsrana uðrayanlardýr. Çünkü bu insanlar sadece Allah’a ulaþmayý inkâr etmekle kalmýyorlar, inkâr ettiklerini baþkalarýna da kabul ettirmek suretiyle onlarýn da hidayete ermelerine mani oluyorlar. Neml Suresinin bu baþlangýç âyetleri hep hidayetle; insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasýyla ilgilidir. Görüldüðü gibi herþey, Allah’a ulaþmayý dilemekle baþlamaktadýr.

5

5


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

§áî©Ü Ç §áî©Ø y ¤æ¢† Û ¤å¡ß æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa ó £Ô Ü¢n Û Ù £ã¡a ë Ve inneke le tulekkal kur’âne minledun hakîmin alîm(alîmin).

Μυηακκακ κι, (Βυ) Κυρ’®ν, σανα μυτλακα Ηακ⎩μ (η⎫κ⎫μ ϖε ηικμετ σαηιβι) ϖε Αλ⎩μ Ολαν’⎬ν κατ⎬νδαν (γιζλι ιλμινδεν) ιλκα εδιλιψορ (υλα⎭τ⎬ρ⎬λ⎬ψορ).

1 2 3 4 5 6 7

-

ve inne-ke le tulekka el kur’âne min ledun hakîmin alîmin

: : : : : : :

ve muhakkak ki sen, ve muhakkak ki sana mutlaka ilka ediliyor, ulaþtýrýlýyor Kur’ân katýndan, gizli ilminden hakîm olan, hüküm ve hikmet sahibi olan alîm olan, en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim, Hüküm ve Hikmet Sahibi, Alîm (en iyi bilen) olan Allah’ýn katýndan ilka edilmektedir, ulaþtýrýlmaktadýr. Allah’ýn gizli ve hikmetli ilminin adý “ilmi ledun”dur. Kur’ân’ýn Allah katýndan geldiði bir defa daha kesinlik kazanmaktadýr.

6

6


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

b è¤ä¡ß ¤á¢Øî©m¨b  a6 ¦‰b ã ¢o¤ ã¨a ¬ó©£ã¡a ©¬é¡Ü¤ç ü¡ ó¨ì¢ß 4b Ó ¤‡¡a æì¢Ü À¤– m ¤á¢Ø £Ü È Û § j Ó §lb è¡'¡2 ¤á¢Øî©m¨a ¤ë a §Š j ‚¡2 Ýz kâle mûsâ li ehlihî innî ânestu nârâ(nâren), se âtîkum minhâ bi haberin ev âtîkum bi þihâbin kabesin leallekum tastalûn(tastalûne).

Μυσα (Α.Σ) εηλινε (αιλεσινε): “Γερ⎜εκτεν βεν βιρ ατε⎭ φαρκεττιμ. Σιζε ονδαν βιρ ηαβερ ϖεψα βιρ (παρ⎜α) κορ ηαλινδε ατε⎭ γετιρεχεðιμ, β⎞ψλεχε σιζ ⎬σ⎬νασ⎬ν⎬ζ διψε.” δεμι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

iz kâle mûsâ li ehlihî innî ânestu nâren se âtî-kum min-hâ bi haberin ev âtî-kum bi þihâbin kabesin lealle-kum tastalûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

olduðu zaman dedi Musa ehline, ailesine muhakkak ben, gerçekten ben farkettim (gördüm) bir ateþ size getireceðim ondan bir haberi veya size getireceðim kor halinde ateþ böylece siz ýsýnýrsýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Musa (A.S), Allah ile ilk beraber olma noktasýna ermiþtir. Beraberlikten evvelki son nokta burasýdýr. Musa (A.S) bir ateþ, bir ýþýk görüyor ve bunlarý ehline, ailesine söylüyor.

7

7


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 19

ℜψετ − 8

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

¡‰b £äÛa ó¡Ï

¤å ß Ú¡‰ì¢2 ¤æ a ô¡…ì¢ã b ç õ¬b u b £à Ü Ï

åî©à Ûb ȤÛa ¡£l ‰ ¡é¨ £ÜÛa æb z¤j¢ ë b6 è Û¤ì y ¤å ß ë Fe lemmâ câehâ nûdiye en bûrike men fîn nâri ve men havlehâ, ve subhânallâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Β⎞ψλεχε οραψα γιττιðι ζαμαν ονα νιδα εδιλδι: “Ατε⎭ιν (νυρ’υν) ι⎜ινδε (ψαν⎬νδα) ϖε ετραφ⎬νδα βυλυνανλαρ μ⎫βαρεκ κ⎬λ⎬νδ⎬. ςε ®λεμλεριν Ραββι Αλλαη Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (ηερ⎭εψδεν μ⎫νεζζεη).” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

fe lemmâ câe-hâ nûdiye en bûrike men fî en nâri ve men havle-hâ ve subhâne allâhi rabbi el âlemîne

: : : : : : : : : : : :

artýk, böylece olduðu zaman oraya geldi nida edildi, seslenildi mübarek kýlýndý kimse(ler) ateþin içinde, yanýnda ve kimse(ler) onun etrafýnda ve Allah Sübhan’dýr, herþeyden münezzehtir âlemlerin Rabbi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ateþin içinde, yanýnda ve etrafýnda olanlardan bahsediliyor. Allah’ýn nuru ateþ olarak ifade edilmiþtir. Aslýnda buradaki ifade “fî en nâri (ateþin yani nurun içinde olanlar)” dýr. Allahû Tealâ, Nur’dur ve Nur’un içindedir. Hz. Musa’nýn anlayacaðý bir dille, ona hitap ediyor.

8

8


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

= ¢áî©Ø z¤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa ¢é¨ £ÜÛa b ã a ¬¢é £ã¡a ó¬¨ì¢ß b í Yâ mûsâ innehû enallâhul azîzul hakîm(hakîmu).

Εψ Μυσα! Μυηακκακ κι Βεν, Αζ⎩ζ (ψ⎫χε), Ηακ⎩μ (η⎫κ⎫μ ϖε ηικμετ σαηιβι) ολαν Αλλαη’⎬μ.

1 2 3 4 5 6

-

yâ mûsâ inne-hû enallâhu (ene allâhu) el azîzu el hakîmu

: : : : : :

ey Musa muhakkak ki o ben Allah’ým azîz, yüce hakîm, hüküm ve hikmet sahibi olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bir nebî olarak vazifelendireceði Hz. Musa’ya böyle bir nidada bulunuyor. “Ben muhakkak ki “Azîz ve Hakîm olan Allah’ým.” diyor. Allah’ýn 99 esmasýndan sadece 2 tanesi kullanýlmýþ.

9

9


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¨£Û ë ¥£æ¬b u b è £ã b × ¢£Œ n¤è m b ç¨a ‰ b £à Ü Ï 6 Úb – Ç ¡Õ¤Û a ë ¤Ñ ‚ m ü ó¨ì¢ß b í 6 ¤k¡£Ô È¢í ¤á Û ë a¦Š¡2¤†¢ß > æì¢Ü ¤Š¢à¤Ûa £ô † Û ¢Òb ‚ í ü ó©£ã¡a Ve elký asâk(asâke), fe lemmâ reâhâ tehtezzu ke ennehâ cânnun vellâ mudbiren ve lem yuakkýb, yâ mûsâ lâ tehaf innî lâ yehâfu ledeyyel murselûn(murselûne).

“ςε ασαν⎬ ατ!” Βυνυν ⎫ζερινε (ασασ⎬ν⎬ ατ⎬νχα) ονυν ψ⎬λαν γιβι ηαρεκετ εττιðινι γ⎞ρ⎫νχε, αρκασ⎬να βακμαδαν γερι δ⎞ν⎫π κα⎜τ⎬. “Ψα Μυσα! Κορκμα, μυηακκακ κι Βεν(ιμ), βενιμ ψαν⎬μδα (ηυζυρυμδα) ρεσ⎦λλερ κορκμαζλαρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve elký asâ-ke fe lemmâ reâ-hâ tehtezzu ke enne-hâ cânnun vellâ mudbiren ve lem yuakkýb yâ mûsâ lâ tehaf innî lâ yehâfu ledeyye

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve at senin asan böylece, bunun üzerine, o zaman olduðu zaman, olunca onu gördü hareket ediyor gibi onun olduðunu yýlan geri döndü, kaçtý arkasýna dönen ve arkasýna bakmadý ey Musa korkma muhakkak ben korkmaz benim yanýmda, benim katýmda, huzurumda

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa’nýn asasýný atýp da o asanýn yýlan gibi harekete geçmesi onu gerçekten çok þaþýrtmýþtý ve arkasýna bakmadan kaçmasýna sebebiyet vermiþti. Allahû Tealâ da arkasýndan seslendi: “Ya Musa, korkma! Benim huzurumda resûller korkmazlar.”

10

10


ℜψετ − 11

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

¥áî©y ‰ ¥‰ì¢1 Ë ó©£ã¡b Ï §õ¬ì¢ †¤È 2 b¦ä¤¢y 4£† 2 £á¢q á Ü Ã ¤å ß £ü¡a Ýllâ men zaleme summe beddele husnen ba’de sûin fe innî gafûrun rahîm(rahîmun).

Ανχακ ζυλμεδενλερ ηαρι⎜. Αμα κιμ κ⎞τ⎫λ⎫ð⎫ ι⎭λεδικτεν σονρα ιψιλιðε (μ⎫ρ⎭ιδινε τ®β⎩ ολυπ γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬ σεϖαβα) ⎜εϖιριρσε, ο ζαμαν μυηακκακ κι Βεν, Γαφ⎦ρ’υμ (μαðφιρετ εδεν, γ⎫ναηλαρ⎬ σεϖαβα ⎜εϖιρεν) Ραη⎩μ’ιμ (Ραη⎩μ εσμασ⎬ψλα τεχελλι εδεν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

illâ men zaleme summe beddele husnen ba’de sûin fe innî gafûrun rahîmun

: : : : : : : : : : :

hariç kim zulmetti sonra çevirdi, deðiþtirdi iyilik sonra kötülük o zaman muhakkak ben gafûr, maðfiret eden rahîm olan, Rahîm esmasýyla tecelli eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada günahlarýn sevaba çevrilmesi söz konusudur. Allahû Tealâ, o kiþiye muhakkak maðfiret etmiþ, onun günahlarýný sevaba çevirmiþtir. Allahû Tealâ’nýn Nisa Suresinin 64. âyet-i kerimesinde ifade ettiði bu iþlevdir: 4/NÝSA-64: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi), ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfere lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen). Biz, resûlleri ancak Allah’ýn izniyle, kendilerine itaat edilsin diye göndeririz. Onlar, nefslerine zulmettikleri zaman eðer sana gelselerdi ve Allah’tan maðfiret dileselerdi, Resûl de onlar için maðfiret dileseydi; Allah’ý tövbeleri (sahâbenin tövbesini ve Resûlün maðfiretini) kabul eden ve rahmet gönderici olarak bulurlardý. Allahû Tealâ, sahâbenin talebi üzerine hepsinin günahlarýný affediyor, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in talebi üzerine bir defa daha affediyor, maðfiret oluþuyor. Maðfiret, günahlarýn sevaba çevrilmesidir. Ayný konu, Furkan Suresinin 70. âyet-i kerimesinde de iþlenmiþtir: 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah, seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafûr’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir).

11

11


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

Š¤î Ë ¤å¡ß õ¬b š¤î 2 ¤x¢Š¤‚ m Ù¡j¤î u ó©Ï Ú † í ¤3¡¤… a ë 6©é¡ß¤ì Ó ë æ¤ì ǤŠ¡Ï ó¨Û¡a §pb í¨a ¡É¤¡m ó©Ï §õ¬ì¢¡ åî©Ô¡b Ï

b¦ß¤ì Ó aì¢ãb × ¤á¢è £ã¡a

Ve edhýl yedeke fî ceybike tahruc beydâe min gayri sûin fî tis’ý âyâtin ilâ fir’avne ve kavmih(kavmihî), innehum kânû kavmen fâsikîn(fâsikîne).

ςε ελινι κοψνυνα σοκ. Ονυ κυσυρσυζ βεψαζ ολαρακ ⎜⎬καρ. Βυ (®ψετ, μυχιζε) φιραϖυνα ϖε ονυν καϖμινε (αιτ) δοκυζ ®ψετ ι⎜ινδεδιρ. Μυηακκακ κι ονλαρ, φασ⎬κ βιρ καϖιμ ολδυλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

12

-

ve edhýl yede-ke fî ceybi-ke tahruc beydâe min gayri sûin fî tis’ý âyâtin ilâ fir’avne ve kavmi-hi inne-hum kânû kavmen fâsikîne

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve dahil et, sok elini koynuna çýkar beyaz (nurlu) olmaksýzýn kötülük içinde dokuz (9) âyet, mucize firavuna ve onun kavmi muhakkak onlar oldular bir kavim fasýklar

12


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, 9 tane mucizeden bahsetmektedir: 1- Musa (A.S)’ýn asasý 7/A’RAF-107: Fe elkâ asâhu fe izâ hiye su’bânun mubîn(mubînun). Bunun üzerine (Musa A.S) asasýný atýnca o (asa) açýkça bir yýlan (ejderha) oldu. 2- Beyaz el mucizesi 7/A’RAF-108: Ve neze’a yedehu fe izâ hiye beydâu lin nâzýrîn(nâzýrîne). Ve elini (göðsünden) çekip çýkardýðý zaman bakanlar, onun (elinin) beyaz olduðunu (gördüler). 3- Sina Daðý mucizesi 7/A’RAF-143: Ve lemmâ câe mûsâ li mîkâtinâ ve kellemehu rabbuhu kâle rabbi erinî enzur ileyk(ileyke), kâle len terânî ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarre mekânehu fe sevfe terânî fe lemmâ tecellâ rabbuhu lil cebeli cealehu dekkan ve harra mûsâ saýkan, fe lemmâ efaka kâle subhâneke tubtu ileyke ve ene evvelul mu’minîn(mu’minîne). Musa (A.S), tayin ettiðimiz (belirlediðimiz) zamanda gelince, Rabbi onunla konuþtu. (Musa A.S) þöyle dedi: “Rabbim, bana (Kendini) göster, Sana bakayým.” (Allahû Tealâ): “Beni asla göremezsin. Ve fakat daða bak! O, mekânýný kararlý tutabilirse (yerinde durabilirse); o zaman sen, Beni görürsün.” buyurdu. Rabbi, daða tecelli ettiði zaman onu paramparça etti. Musa (A.S), bayýlarak yere düþtü. Sonra ayýldýðý zaman: “Sen Sübhan’sýn (Seni tenzih ederim). Sana tövbe ederim. Ben, mü’minlerin ilkiyim.” dedi. 456789-

Tufan Çekirge Haþerat Kurbaða Sularýn kanlanmasý Denizin yarýlmasý

7/A’RAF-133: Fe erselnâ aleyhimut tûfâne vel cerâde vel kummele ved dafâdia ved deme âyâtin mufassalâtin festekberû ve kânû kavmen mucrimîn(mucrimîne). Bundan sonra, onlarýn üzerine ayrý ayrý (zaman zaman) mucizeler, tufan, çekirge (afeti), bit (afeti), kurbaða (afeti) ve kan gönderdik. Buna raðmen kibirlendiler ve mücrim (günahkâr ve suçlu) bir kavim oldular.

13

13


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 378

(27) Neml Suresi ¡3¤à £äÛa ¢ñ ‰ì¢

7 ¥åî©j¢ß ¥Š¤z¡ a ˆ¨ç aì¢Ûb Ó ¦ñ Š¡–¤j¢ß b ä¢mb í¨a ¤á¢è¤m õ¬b u b £à Ü Ï Fe lemmâ câethum âyâtunâ mubsýraten kâlû hâzâ sihrun mubîn(mubînun).

ℜψετλεριμιζ ονλαρα γ⎞ρ⎫ν⎫ρ ολδυðυ ζαμαν; “Βυ απα⎜⎬κ βιρ σιηιρδιρ.” δεδιλερ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fe lemmâ câet-hum âyâtu-nâ mubsýraten kâlû hâzâ sihrun mubînun

: : : : : : : : :

böylece olduðu zaman onlara geldi âyetlerimiz görünür halde dediler bu sihir, büyü apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bir nebîsini, peygamberini mucizelerle destekleyerek gönderirse, bu olay herkes tarafýndan görüldüðü zaman mutlaka “Ýþte bu apaçýk bir sihirdir, büyüdür.” derler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) devrinde de Ay’ýn ikiye bölünmesi olayý tahakkuk etmiþtir. Ay’ý ikiye bölünmesi gerçekleþirse, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olacaklarýný söyleyenler, tâbî olmamýþlar ve “iþte bu apaçýk bir sihirdir” deyip konunun içinden çýkmýþlar. Allahû Tealâ, dilediði peygamberine mucizeler göstertir ama her seferinde ayný olay olur. Keramet de mucize de Allah’a aittir. Allah dilerse gerçekleþir. Hiçbir kul, kendisi istiyor diye Allah müsaade etmedikçe bir mucize veya keramet göstermek yetkisinin sahibi deðildir. Öyleyse nerede, ne zaman bir mucize, bir keramet söz konusu olursa, inanmayanlar buna hemen bir kulp takarlar “Ýþte bu apaçýk bir sihirdir, bir büyüdür.” derler ve böylece meseleyi bitirmiþ olurlar.

14

14


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 a¦£ì¢Ü¢Ç ë b¦à¤Ü¢Ã ¤á¢è¢¢1¤ã a ¬b è¤n ä Ô¤î n¤a ë b è¡2 a뢆 z u ë ; åí©†¡¤1¢à¤Ûa ¢ò j¡Ób Ç æb × Ñ¤î × ¤Š¢Ä¤ãb Ï Ve cehadû bihâ vesteykanethâ enfusuhum zulmen ve uluvvâ(uluvven), fenzur keyfe kâne âkýbetul mufsidîn(mufsidîne).

ςε ονυ, ψακ⎩ν (κεσιν) ολαρακ βιλδικλερι (ινανδ⎬κλαρ⎬) ηαλδε, νεφσλερινε ζυλμεδερεκ ϖε β⎫ψ⎫κλενερεκ βιλε βιλε ινκ®ρ εττιλερ. √ψλεψσε μ⎫φσιτλεριν (φεσατ⎜⎬λαρ⎬ν) ακ⎬βετλερινιν νασ⎬λ ολδυðυνα βακ! 1 - ve cehadû 2 - bihâ 3 - vesteykanethâ (ve isteykanet-hâ) 4 - enfusu-hum 5 - zulmen 6 - ve uluvven 7 - fenzur (fe unzur) 8 - keyfe 9 - kâne 10 - âkýbetu 11 - el mufsidîne

: : :

ve bile bile, bilerek inkâr ettiler onu ve onu yakîn olarak bildiler (inandýlar)

: : : : : : : :

kendileri, nefsleri zulmederek ve büyüklenerek o zaman, öyleyse bak nasýl oldu akýbetler, sonlar müfsitler, fesat çýkaranlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa mucizeler göstermesine raðmen bunlarý bile bile inkâr ediyorlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de “Ay’ý ikiye böl. O zaman biz sana tâbî oluruz.” diyenlere söylediði söz: “Ben de sizin gibi bir insaným. Ay’ý ikiye bölemem. Ama Rabbime dua ederim. Eðer uygun görür de Ay’ý ikiye bölerse gerçekten sizler bana tâbî olacak mýsýnýz?” Onlar da: “Evet, o zaman tâbî olacaðýz.” diyorlar. Ve Allahû Tealâ kabul ediyor talebini Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in, Ay’ý ikiye bölüyor. Ama onlar: “Bu apaçýk bir sihirdir.” diyorlar.

15

15


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

ô©ˆ £Ûa ¡é¨£Ü¡Û ¢†¤à z¤Ûa üb Ó ë 7b¦à¤Ü¡Ç å¨à¤î Ü¢ ë …¢@ëa … b ä¤î m¨a ¤† Ô Û ë åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¡ê¡…b j¡Ç ¤å¡ß §Šî©r × ó¨Ü Ç b ä Ü £š Ï Ve lekad âteynâ dâvûde ve suleymâne ilmâ(ilmen), ve kâlal hamdu lillâhillezî faddalenâ alâ kesîrin min ibâdihil mu’minîn(mu’minîne).

ςε ανδολσυν κι Δαϖυτ (Α.Σ)’α ϖε Σ⎫λεψμαν (Α.Σ)’α ιλιμ ϖερδικ. ςε (ονλαρ): “Μ⎫’μιν κυλλαρ⎬ν⎬ν ⎜οðυνδαν βιζι ⎫στ⎫ν κ⎬λαν Αλλαη’α ηαμδολσυν.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

10 11 12 13

-

ve lekad âteynâ dâvûde ve suleymâne ilmen ve kâlâ el hamdu li allâhi ellezî lillâhillezî (li allâhi ellezî) faddale-nâ alâ kesîrin min ibâdi-hi el mu’minîne

: : : : : : : : :

ve andolsun biz verdik Davut ve Süleyman ilim ve (ikisi) dediler hamd Allah’a ki o

: : : :

bizi üstün kýldý çoðuna kullarýndan mü’minler, mü’min olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ verdiði ilimle Hz. Süleyman ve Hz. Davut’u üstün kýlmýþtýr. Onlarýn ilme sahip olduklarý böylece ifade buyrulmaktadýr. Daha evvelki âyetlerde, Hz. Süleyman’ýn insanlardan, þeytanlardan, cinlerden ve kuþlardan müteþekkil ordusundan bahsediyor Allahû Tealâ. Hz. Süleyman, þeytanlarý da cinleri de emrinde kullanmýþtýr. Þeytanlar, cinlerden farklý bir kabiledir. Ama biliyoruz ki; cinler de þeytanlar da dumansýz ateþten (enerjiden) yaratýldýlar.

16

16


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢b £äÛa b 袣í a ¬b í 4b Ó ë …¢@ëa … ¢å¨à¤î Ü¢ t¡‰ ë ë ¡£3¢× ¤å¡ß b äî©më@¢a ë ¡Š¤î £ÀÛa Õ¡À¤ä ß b ä¤à¡£Ü¢Ç ¢åî©j¢à¤Ûa ¢3¤š 1¤Ûa ì¢è Û a ˆ¨ç £æ¡a 6§õ¤ó ( Ve varise suleymânu dâvûde ve kâle yâ eyyuhen nâsu ullimnâ mentýkat tayrý, ve ûtînâ min kulli þey’(þey’in), inne hâzâ le huvel fadlul mubîn(mubînu).

ςε Σ⎫λεψμαν (Α.Σ), Δαϖυτ (Α.Σ)’α ϖαρισ ολδυ. ςε: “Εψ ινσανλαρ! Κυ⎭ διλι βιζε ⎞ðρετιλδι. Βιζε ηερ⎭εψδεν ϖεριλδι. Μυηακκακ κι βυ, απα⎜⎬κ βιρ φαζλδ⎬ρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve varise suleymânu dâvûde ve kâle yâ eyyuhâ en nâsu ullim-nâ mentýka et tayrý ve ûtî-nâ min kulli þey’in inne hâzâ le huve el fadlu el mubînu

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve varis oldu, mirasçý oldu Süleyman Davut ve dedi ey insanlar bize öðretildi nutuk, dil, lisan kuþlar ve bize verildi herþeyden muhakkak bu muhakkak ki o fazl, üstünlük apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Davut, Hz. Süleyman’ýn babasýdýr. Hz. Süleyman, Hz. Davut’a varis (mirasçý) oldu. Ve Hz. Davut’a da Hz. Süleyman’a da kuþ dili öðretiliyor. Ýnsanlarla konuþtuklarý gibi kuþlarla da konuþuyorlar. Allahû Tealâ bunun dýþýnda her ilmi Hz. Davut’a da Hz. Süleyman’a da öðretmiþ.

17

17


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡£å¡v¤Ûa å¡ß ¢ê¢…ì¢ä¢u å¨à¤î Ü¢¡Û Š¡'¢y ë æì¢Ç ‹ì¢í

¤á¢è Ï ¡Š¤î £ÀÛa ë ¡¤ã¡ü¤ a ë

Ve huþire li suleymâne cunûduhu minel cinni vel insi vet tayrý fe hum yûzeûn(yûzeûne).

ςε Σ⎫λεψμαν (Α.Σ) ι⎜ιν χινλερδεν, ινσανλαρδαν ϖε κυ⎭λαρδαν ορδυλαρ τοπλανδ⎬. Σονρα δα ονλαρ δ⎫ζενλενδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve huþire li suleymâne cunûdu-hu min el cinni ve el insi ve et tayrý fe hum yûzeûne

: : : : : : : : : :

ve toplandý Süleyman için onun ordularý dan cinler ve insanlar ve kuþ(lar) böylece, bundan sonra onlar düzenlendi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman, babasý Hz. Davut’tan sonra, kuþ dilinin sahibi olarak hayatýný sürdürdü. Cinleri de rahatlýkla görebiliyordu. Ve onlara emrini yaptýrabiliyordu. Kur’ân-ý Kerim’in baþka âyetlerinde Hz. Süleyman’ýn þeytanlara da vazife daðýttýðý, onlarýn da emirleri yerine getirdikleri ifade ediliyor. Hz. Süleyman’ýn cinlerden, insanlardan, kuþlardan ordularý vardý. Hepsine hükmediyordu.

18

18


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

ò¥ ܤà ã ¤o Ûb Ó =¡3¤à £äÛa ¡…a ë ó¨Ü Ç a¤ì m a ¬a ‡ ¡a ¬ó¨£n y ¤á¢Ø £ä à¡À¤z í ü 7 ¤á¢Ø ä¡×b  ß aì¢Ü¢¤…a ¢3¤à £äÛa b 袣í a ¬b í æ뢊¢È¤' í ü ¤á¢ç ë = ¢ê¢…ì¢ä¢u ë ¢å¨à¤î Ü¢ Hattâ izâ etev alâ vâdin nemli kâlet nemletun yâ eyyuhen nemludhulû mesâkinekum, lâ yahtýmennekum suleymânu ve cunûduhu ve hum lâ yeþ’urûn(yeþ’urûne).

Καρ⎬νχα ϖαδισινε γελδικλερι ζαμαν, βιρ καρ⎬νχα ⎭⎞ψλε δεδι: “Εψ καρ⎬νχαλαρ, ψυϖαλαρ⎬ν⎬ζα γιρινιζ! Σ⎫λεψμαν (Α.Σ) ϖε ονυν ορδυλαρ⎬, φαρκ⎬νδα ολμαδαν σακ⎬ν σιζι εζμεσιν.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

hattâ izâ etev alâ vâdin nemli kâlet nemletun yâ eyyuhâ en nemlu udhulû mesâkine-kum lâ yahtýmenne-kum suleymânu ve cunûdu-hu ve hum lâ yeþ’urûne

: : : : : : : : : : : : : : :

sonunda, olunca olduðu zaman geldiler karýnca vadisine dedi bir karýnca ey karýncalar (topluluðu) girin meskenleriniz, yuvalarýnýz sakýn sizi ezmesin Süleyman ve onun ordularý ve onlar farkýnda olmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Kur’ân-ý Kerim’de buyuruyor ki: “Her hayvan topluluðunun mutlaka bir reisi, bir baþkaný vardýr. Onlar da sizin gibi cemaat halinde yaþarlar.” Yani hayvanlarýn hepsi topluluk halinde yaþarlar. Toplum þuuruna en çok sahip olan iki hayvandan biri karýncadýr, diðeri arýdýr. Kendi aralarýnda bir koloni oluþtururlar. Ve her konuda çalýþanlar, birbirlerinden ayrýlmýþlardýr. Aksatmadan bütün üyeler kendi görevlerini gerçekleþtirirler. Kimse, kimsenin yaptýðýyla ilgilenmez. Aralarýnda görev konusunda ne bir kavga ne bir anlaþmazlýk olur. Antenleriyle haberleþirler, düzgün cümlelerle insanlar gibi konuþurlar. Arýlar kovandaki görevlerini, karýncalar toplumdaki görevlerini son derece iyi bilirler. Ve yazdan kýþa bir birikime girerler. Dikkat edilmesi lâzýmgelen husus, aralarýndaki imrenilecek olan dostluktur ve vazife þuurudur. Herkes kendi vazifesinin neleri ihtiva ettiðini, ne yapmasý lâzýmgeldiðini tam olarak bilir ve mutlaka yerine getirir. Görevi yerine getirmemek söz konusu deðildir hiçbir karýnca için. Mutlaka bir baþkanlarý vardýr. Ve onun emrine mutlak olarak itaat ederler. Ve iþte oradan bir kesitte, karýnca vadisine geldikleri zaman, baþkan karýnca: “Ey karýncalar yuvalarýnýza girin! Süleyman (A.S) ve onun ordularý farkýna varmadan, sizi ezmesinler.” diyor.

19

19


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

Š¢Ø¤( a ¤æ a ó©ä¤Ç¡‹¤ë a ¡£l ‰ 4b Ó ë b è¡Û¤ì Ó ¤å¡ß b¦Ø¡yb ™ á £ j n Ï 3 à¤Ç a ¤æ a ë £ô †¡Ûa ë ó¨Ü Ç ë £ó Ü Ç o¤à Ȥã a ¬ó©n £Ûa Ù n à¤È¡ã åî©z¡Ûb £–Ûa Ú¡…b j¡Ç ó©Ï Ù¡n à¤y Š¡2 ó©ä¤Ü¡¤… a ë ¢é¤Š m b¦z¡Ûb • Fe tebesseme dâhýken min kavlihâ ve kâle rabbi evzý’nî en eþkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâhu ve edhýlnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn(sâlihîne).

Βυνυν ⎫ζερινε (Σ⎫λεψμαν Α.Σ) ονυν σ⎞ζ⎫νε γ⎫λερεκ τεβεσσ⎫μ εττι. ςε: “Ραββιμ, βανα, αννε ϖε βαβαμα εν’αμ βυψυρδυðυν νι’μετλερε ⎭⎫κρετμεκτε ϖε Σενιν ραζ⎬ ολδυðυν σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπμακτα βενι βα⎭αρ⎬λ⎬ κ⎬λ. ςε βενι, ραημετινλε σαλιη κυλλαρ⎬ν⎬ν αρασ⎬να δαηιλ ετ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

20

-

fe tebesseme dâhýken min kavli-hâ ve kâle rabbi evzý’nî en eþkure ni’mete-ke elletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâ-hu ve edhýl-nî bi rahmeti-ke fî ibâdi-ke es sâlihîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

o zaman, bunun üzerine tebessüm etti gülerek onun sözüne ve dedi Rabbim beni baþarýlý kýl benim þükretmem senin ni’metin ki o ni’metlendirdin, en’am buyurdun bana ve ...a anne ve babam ve benim salih amel (nefs tezkiyesi) yapmam sen ondan razý oldun ve beni dahil et senin rahmetinle içine senin kullarýn salihler

20


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Karýncalar, antenleri sebebiyle, birbirlerinin sözlerini uzak yerlerden iþitirler. Arýlarda da ayný haberleþme vasýtasý var. Bir yerde bir yiyecek tespit edildiði zaman karýnca veya arý, ötekilere derhal haber verir. Belli bir çap içerisindeki bütün arýlar arýlarýn söylediðini, bütün karýncalar da karýncalarýn söylediðini antenleri ile iþitirler. Hz. Süleyman da bunu kulaklarýyla deðil, kalbiyle iþitiyor. Ayakta olan bir insan, belki de yuvasýnýn içinde bulunan bir karýncanýn diðerlerine haber veren sesini, normal standartlarda iþitemez (bir karýnca, bir kuþ kadar ses çýkartamaz). Ve Hz. Süleyman karýncanýn sesini duyup da tebessüm ettiði zaman, Allah’ýn kendisine ne kadar büyük ni’metler verdiðini bir defa daha yaþamýþtýr. Baþka insanlar karýncalarýn, kuþlarýn konuþmasýný iþitemiyorlar, mânâsýna varamýyorlar. Kuþ sesini herkes duyar ama onun ne mânâya geldiðini anlayamaz. Hz. Süleyman ise bütün kuþlarla konuþuyor. Hz. Süleyman, kuþlarýn ve karýncalarýn lisanýný anlýyorsa arýlarýn ve belki bütün hayvanlarýn lisanýný anlamasý normal bir olaydýr. ... Ve þükretmeye baþlýyor Hz. Süleyman. Allah’ýn razý olduðu salih amel, nefs tasfiyesidir. Önce nefsin kalbi yarý yarýya Allah’ýn nurlarýyla dolar. Kalpte %51 nur biriktiði zaman tezkiye bitmiþtir, tasfiye devam eder. Ve nefsin kalbinde, daimî zikirde hiç afet kalmadýðý noktada nefs tasfiye olur. Ne zaman nefsin kalbi daimî zikre ulaþýp da %100 Allah’ýn nurlarýyla dolarsa, o noktada kiþi Allahû Tealâ’nýn bir ni’metiyle karþý karþýyadýr. Bu ni’met nefsin müzeyyen olmasýdýr. Allahû Tealâ ulûl’elbab makamýnda yerlerin melekûtunu gösterir. Onu tamamlayýnca ihlâs makamýnda göklerin melekûtunu göstermeye baþlar. 7 tane gök katýný ve 7. gök katýndaki 7 tane âlemi tamamen gösterip de Sidretül Münteha’yý görünce ihlâs makamý biter. Ondan sonra salâh makamý gelir. Anlaþýlýyor ki; Allahû Tealâ Hz. Süleyman’a, salih kullarýnýn arasýna girmeden yani nefs tasfiyesi ve nefsinin kalbini müzeyyen etmesini beklemeden marifet vermiþ. Hz. Süleyman, kuþlarýn, karýncalarýn, cinlerin, þeytanlarýn dilini konuþuyor. Cinler de þeytanlar da onun ordusunda. Onlar da insanlarýn konuþtuðu gibi kendi lisanlarýyla konuþuyorlar. Ve Allahû Tealâ, Hz. Süleyman’ýn hayatýndan bir kesit veriyor bizlere. Bu zamanýn insanlarýna hiç benzemeyen bir dizayn söz konusu.

21

21


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 †¢ç¤†¢è¤Ûa ô ‰ a ¬ ü ó¡Ûb ß 4b Ô Ï Š¤î £ÀÛa † £Ô 1 m ë åî©j¡ö¬b ̤Ûa å¡ß æb × ¤â a Ve tefekkadat tayra fe kâle mâliye lâ eral hudhude em kâne minel gâibîn(gâibîne).

ςε κυ⎭λαρ⎬ ψοκλαδ⎬ (τεφτι⎭ εττι). Σονρα: “Η⎫δη⎫δ’⎫ νι⎜ιν βεν γ⎞ρεμιψορυμ ψοκσα ο, καψβολανλαρδαν μ⎬ ολδυ?” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve tefekkada et tayra fe kâle mâ-liye lâ erâ el hudhude em kâne min el gâibîne

: : : : : : : : : :

ve yoklama yaptý kuþ(lar) sonra dedi niçin ben görmüyorum Hüdhüd (kuþu) veya, yoksa ... mý oldu gaîb olanlardan, kaybolanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman, kuþlarý, cinleri, insanlarý teftiþ ediyor, yoklamadan geçiriyor. Ve Hüdhüd Kuþu’nun orada mevcut olmadýðýný görüyor. Bu dizayna dikkatle bakýn. Hiç zamanýmýz insanlarýna benziyorlar mý? Allahû Tealâ insanoðluna ne kadar yetki vermiþ... Hz. Süleyman’ýn Kur’ân-ý Kerim’de geçen daha birçok kýssasý var. Allahû Tealâ’nýn ona tayyi mekân verdiðini görüyoruz. Üç ayrý yerde geçen, üç ayrý zaman parçasý içeren (hýz açýsýndan), üç ayrý rüzgârý emrine alýþý yani nefs tayyi mekâný, ruh tayyi mekâný ve fizik vücut tayyi mekânýný da gerçekleþtirmiþ durumda Hz. Süleyman.

22

22


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬¢é £ä z 2¤‡ ¯ü ¤ë a a¦†í©† ( b¦2a ˆ Ç ¢é £ä 2¡£ˆ Ç¢ü ;§åî©j¢ß §æb À¤Ü¢¡2 ó©£ä î¡m¤b î Û ¤ë a Le uazzibennehu azâben þedîden ev le ezbehannehû ev le ye’tiyennî bi sultânin mubîn(mubînin).

Ονα μυτλακα ⎭ιδδετλι αζαπ εδεχεðιμ ϖεψα ονυ μυτλακα βοðαζλαψαχαð⎬μ (κεσεχεðιμ). Ψα δα βανα κεσιν ολαρακ απα⎜⎬κ βιρ δελιλ γετιρσιν.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

le uazzibenne-hu azâben þedîden ev le ezbehanne-hu ev le ye’tiyennî bi sultânin mubînin

: : : : : : : : : :

elbette, muhakkak ona azap edeceðim þiddetli azap veya mutlaka onu boðazlayacaðým, keseceðim veya bana kesin olarak getirmeli delil apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hüdhüd Kuþu’nun baþý dertte. Hz. Süleyman, Hüdhüd Kuþu’nu teftiþte göremiyor ve bunlarý söylüyor.

23

23


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 379

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á Û b à¡2 ¢o¤À y a 4b Ô Ï §†î©È 2 Š¤î Ë s Ø à Ï §åî©Ô í §b j ä¡2 §b j  ¤å¡ß Ù¢n¤÷¡u ë ©é¡2 ¤Á¡z¢m Fe mekese gayre baîdin fe kâle ehattu bi mâ lem tuhýt bihî ve ci’tuke min sebein bi nebein yakîn(yakînin).

∩οκ γε⎜μεδεν γελδι. ςε: “Σενιν ιηατα εδεμεδιðιν βιρ ⎭εψι, βεν ιηατα εττιμ (⎞ðρενδιμ). Σεβα’δαν σανα ψακ⎩ν (κεσιν) βιρ ηαβερ γετιρδιμ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fe mekese gayre baîdin fe kâle ehattu bi mâ lem tuhýt bihî ve ci’tu-ke min sebein bi nebein yakînin

: : : : : : : : : : : : :

artýk, böylece bekledi uzak olmadan, çok geçmeden o zaman, böylece, ve dedi ihata ettim (öðrendim) þeyi sen ihata etmedin onu ve sana getirdim Seba’dan (Yemen’de bir bölge) bir haber yakîn olan, kesin olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Teftiþte bulunamayan Hüdhüd Kuþu gitmiþ, bir keþifte bulunmuþ. Seba Melikesi’nden Hz. Süleyman’a haber getiriyor. Görüyoruz ki; Hz. Süleyman kuþlarla, karýncalarla, hayvanlarla, cinlerle fizikötesi bir iliþkinin içerisindedir. Ýlmi ledunun sahibi... Buradaki ilim, bu standartlardaki ilimdir. Onun da yapamayacaðý þeyler var. Onlarýn ne olduðunu daha sonra Allahû Tealâ diðer âyetlerde söylüyor.

24

24


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤o î¡më@¢a ë ¤á¢è¢Ø¡Ü¤à m ¦ñ a Š¤ßa ¢p¤† u ë ó©£ã¡a ¥áî©Ä Ç ¥*¤Š Ç b è Û ë § õ¤ó ( ¡£3¢× ¤å¡ß Ýnnî vecedtumreeten temlikuhum ve ûtiyet min kulli þey’in ve lehâ arþun azîm(azîmun).

Γερ⎜εκτεν βεν, ονλαρα μελικ ολαν (η⎫κ⎫μδαρλ⎬κ ψαπαν) βιρ ηαν⎬μ βυλδυμ. Ονα, ηερ⎭εψδεν ϖεριλμι⎭ ϖε ονυν β⎫ψ⎫κ βιρ αρ⎭⎬ (ταητ⎬) ϖαρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

innî vecedtu umreeten temliku-hum ve ûtiyet min kulli þey'in ve lehâ arþun azîmun

: : : : : : : : :

muhakkak ki ben, gerçekten ben buldum bir kadýn, bir haným onlara melik olan, hükümdarlýk yapan ve verildi herþeyden ve ona, onun var arþ, taht büyük

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hüdhüd Kuþu, Seba Melikesi Belkýs’ý tarif ediyor ve Belkýs’ýn ülkesinin zengin bir ülke olduðu mânâsýnda konuþuyor. Belkýs’ýn tahtý ise sonraki âyetlerde bir tayyi mekân olayýna sebep teþkil edecektir.

25

25


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß ¡¤à £'Ü¡Û æ뢆¢v¤ í b è ߤì Ó ë b è¢m¤† u ë Ûa ¢á¢è Û å £í ‹ ë ¤á¢ç £† – Ï ¤á¢è Ûb à¤Ç a ¢æb À ¤î£' = æ뢆 n¤è í ü ¤á¢è Ï ¡3î©j £Ûa ¡å Ç Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liþ þemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehümuþ þeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne).

Ονυ ϖε καϖμινι Αλλαη’⎬ν ψερινε γ⎫νε⎭ε σεχδε εδερκεν βυλδυμ. ςε ⎭εψταν, ονλαρα ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ σ⎫σλεμι⎭ ϖε β⎞ψλεχε (Αλλαη’⎬ν) σεβ⎩λινδεν (ψολυνδαν) μεν ετμι⎭. Βυ σεβεπλε ονλαρ ηιδαψεττε δεðιλλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

vecedtu-hâ ve kavme-hâ yescudûne li eþ þemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehum eþ þeytânu a'mâle-hum fe sadde-hum an es sebîli fe hum lâ yehtedûne

: : : : : : : : : : : : : : :

onu buldum ve onun kavmi secde ediyorlar güneþe Allah'tan baþka, Allah'ýn yerine ve süsledi onlara þeytan onlarýn amelleri, yaptýklarý böylece, bu sebeple onlarý men etti, alýkoydu yoldan böylece, bu sebeple onlar hidayete ermiyorlar, eremiyorlar, hidayette deðiller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Neml Suresinin 24. âyet-i kerimesi, önemli Kurân-ý Kerim gerçeklerini ihtiva etmektedir. Güneþe secde eden bu insanlar, þirktedirler. Çünkü açýk bir þekilde Allah’tan baþka ilâh edinmiþlerdir. Þeytan onlara yaptýklarýný süslemiþ, doðru göstermiþ ve onlarý Allah’ýn yolundan men etmiþtir. Ýnsanlardan da ayný hüviyette olanlar vardýr. Allahû Tealâ, Nisa Suresinin 167, 168 ve 169. âyet-i kerimelerinde buyuruyor ki:

26

26


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler. 4/NÝSA-168: Ýnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfire lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan). Muhakkak ki onlar, kâfirdirler ve zalimdirler (baþkalarýný da mürþide ulaþmaktan men edip saptýrdýklarý için). Allah, onlara asla maðfiret etmez (günahlarýný sevaba çevirmez) ve yola (Allah’a ulaþtýran yola, Sýratý Mustakîm’e) ulaþtýrmaz. 4/NÝSA-169: Ýllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ (yesîren). Sadece cehennem yoluna ulaþtýrýr. Onlar orada ebediyyen kalacaklardýr. Ve bu, Allah için kolaydýr. Kendileri Allah’a ulaþmayý, hidayete ermeyi dilemeyen ve baþkalarýný da Allah’ýn yolundan men eden insanlar tehlikeli olanlardýr, uzak bir dalâlettedirler. Bunlar kalplerinde zeyg, maraz olanlardýr, yeryüzünde fesat çýkaranlardýr. Baþka insanlarý hidayetten men etmek için Allah’ýn âyetlerini ve hidayeti, Allah’a insan ruhunun ulaþmasýný ketmedenler (gizleyenler), inkâr edenler, küfredenler ve yalanlayanlardýr. Onlarýn amelleri boþa gider ve Allah’ýn lânetine muhatap olurlar. Bu insanlar, hem kendilerine zulmederler hem de baþka insanlarý Allah’ýn yolundan menettikleri için onlara zulmederler. Eðer bu insanlar Allah’a ulaþmayý dileselerdi mutlaka Allah’ýn yoluna, Sýratý Mustakîm’e ulaþacaklardý. Ve tâbî olduklarý an, Allah onlarýn günahlarýný sevaba çevirecekti, onlara maðfiret edecekti. Ama onlara Allah maðfiret etmiyor, onlarý Tarîki Mustakîm’e ulaþtýrmýyor. Onlarý cehennem yoluna ulaþtýrýyor. Allah’a ulaþmayý dileyen herkes Allah’ýn yoluna girmiþtir, mü’min olmuþtur; hidayet ehli olmuþtur. Allah’ýn yolundan kim men edilirse, Allah’ýn yoluna giremezse, dalâlette, küfürde kalýr. Neml Suresinin 24. âyet-i kerimesi, Allah’ýn yolunda olmayanlarýn hidayette olmadýklarýný, Allah’a ulaþmayý dileyenlerin gidecekleri bir yolun varlýðýný, bu yoldan insanlarýn þeytan tarafýndan men edildiklerini ve men edildikleri için de hidayet üzere (hidayette) olamadýklarýný anlatmaktadýr. Eðer Allah’a ulaþmayý dileselerdi Sýratý Seviyye üzerinde olacaklardý. Allah’a ulaþmayý dileyen herkes 7 tane Sýratý Mustakîm’den birincisine ulaþýr. 7. basamaða kadar birinci sebîl devam eder. 7. basamaktan 14. basamaða kadar 2. sebîl devam eder. 14. basamaktan 21. basamaða kadar ruhu Allah’a ulaþtýran 3. sebîl devam eder. Sýratý Mustakîm; 2 yatay ve 2 dikey sebîlden oluþan 3. sebîldir. 21. basamaktan 25. basamaða kadar, fizik vücudun teslimi ve 25. basamaktan 26. basamaða kadar, nefsin teslimi sebîlidir. 26. basamak, 27. basamak ve 28. basamaðýn 5. kademesine kadar ulaþan son sebîl, iradenin teslimi sebîlidir. Bunlarýn herbiri ayrý bir sebîl oluþtururlar. Neml-24, hidayetin baþlangýcýnýn sebîl olduðunu söylemektedir. Allah’a ulaþmayý dileyen herkes, Allah’ýn yolundadýr; 1. sebîldedir, 1. Sýratý Mustakîm’dedir (7 tane sebîl, 7 tane safhayý içerir).

27

27


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

Secde âyeti

¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï õ¤k ‚¤Ûa ¢x¡Š¤‚¢í ô©ˆ £Ûa ¡é¨£Ü¡Û a뢆¢v¤ í £ü a æì¢ä¡Ü¤È¢m b ß ë æì¢1¤‚¢m b ß ¢á Ü¤È í ë ¡¤‰ ü¤ a ë Ellâ yescudû lillâhillezî yuhriculhab’e fîs semâvâti vel ardý ve ya’lemu mâ tuhfûne ve mâ tu’linûn(tu’linûne).

Γ⎞κλερδε ϖε ψερδε σακλ⎬ ολαν⎬ (μεψδανα) ⎜⎬καραν ϖε σιζιν σακλαδ⎬ð⎬ν⎬ζ⎬ δα α⎜⎬κλαδ⎬ð⎬ν⎬ζ⎬ δα βιλεν Αλλαη’α, νασ⎬λ σεχδε ετμεζλερ? 1 2 3 4

-

5 6 7 8 9 10 11

-

ellâ yescudû li allâhi ellezî lillâhillezî (li allâhi ellezî) yuhricu el hab'e fî es semâvâti ve el ardý ve ya'lemu mâ tuhfûne ve mâ tu'linûne

: : : :

nasýl secde etmezler için Allah ki o

: : : : : : :

çýkarýr gizli olan, saklý olan semalarda, göklerde ve yeryüzünde, yerde ve bilir sizin sakladýðýnýz þeyi ve açýkladýðýnýz þeyi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman zamanýnda da ondan evvelki bütün devirlerde de namaz hüküm ifade ediyordu, Allah’a secde etmek asýldý. Belkýs’ýn Seba halký, Allah’a secde etmeyi unutmuþlar; gerçekleþtirmiyorlar.

28

28


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

£ ¡a é¨Û¡a ¬ü ¢é ¨£ÜÛ a á¡ î©Ä ȤÛa ¡*¤Š ȤÛa ¢£l ‰ ì¢ç ü Allâhu lâ ilâhe illâ huve rabbul arþil azîm(azîmi). Ο Αλλαη κι, Αρ⎭⎬λ Αζ⎩μ’ιν Ραββιδιρ. Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

allâhu lâ ilâhe illâ huve rabbu el arþi el azîmi

: : : : : : :

Allah ilâh yoktur ancak, den baþka o Rab arþ büyük

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet Tek Allah’tan bahsetmektedir. Allah’tan baþka Ýlâh yoktur. O, Arþýl Azîm’in Sahibi’dir.

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

åî©2¡‡b ؤÛa å¡ß o¤ä¢× ¤â a o¤Ó † • a ¢Š¢Ä¤ä ä  4b Ó Kâle se nenzuru e sadakte em kunte minel kâzibîn(kâzibîne).

(Σ⎫λεψμαν Α.Σ): “Σεν δοðρυ μυ σ⎞ψλεδιν ψοκσα ψαλανχ⎬λαρδαν μ⎬σ⎬ν (ψαλανχ⎬λαρδαν μ⎬ ολδυν) βακαχαð⎬ζ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7

-

kâle se nenzuru e sadakte em kunte min el kâzibîne

: : : : : : :

dedi bakacaðýz mi doðru söyledin yoksa sen oldun yalancýlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Kunte” kelimesi, aslýnda “(Yalancýlardan mý) oldun?” mânâsýný ifade eder. Ama “Yalancýlardan mýsýn?” ifadesi, daha açýk ve Türkçe’ye uygundur.

29

29


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

£á ¢q

¤á¡è¤î Û¡a ¤é¡Ô¤Û b Ï a ˆ¨ç ó©2b n¡Ø¡2 ¤k 礇¡a

æì¢È¡u¤Š í a ‡b ß ¤Š¢Ä¤ãb Ï ¤á¢è¤ä Ç £4 ì m Ýzheb bi kitâbî hâzâ fe elkýh ileyhim summe tevelle anhum fenzur mâzâ yerciûn(yerciûne).

Βυ ψαζ⎬μ⎬ (μεκτυβυμυ) γ⎞τ⎫ρ, β⎞ψλεχε ονλαρα (ονυ) ατ (υλα⎭τ⎬ρ). Σονρα ονλαρδαν (γερι) δ⎞ν, νεψε δ⎞νεχεκλερ (νε χεϖαπ ϖερεχεκλερ) βακ! 1 - izheb bi (izheb) 2 - kitâbî 3 - hâzâ 4 - fe 5 - elkýh 6 - ileyhim 7 - summe 8 - tevelle 9 - an-hum 10 - fenzur (fe unzur) 11 - mâzâ 12 - yerciûne

: : : : : : : : : : : : :

götür (git) benim kitabým, benim yazým, benim mektubum bu o zaman, böylece at, býrak onlara sonra geri dön onlardan sonra bak ne, neye döner, dönecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman Hüdhüd Kuþu’yla konuþuyor. Ve Hüdhüd Kuþu’na bir mektup yazýp veriyor: “Bu mektubu onlara götür, býrak. Sonra ne cevap vereceklerini bekle, öðren ve bana haber getir.” diyor. Hz. Süleyman cinlerle, þeytanlarla, kuþlarla konuþabiliyordu ve hepsini görebiliyordu.

30

30


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¥áí©Š × ¥lb n¡× £ó Û¡a ó¡Ô¤Û¢a ¬ó©£ã¡a a¢ª¯ì Ü à¤Ûa b è£í¢ a ¬b í ¤o Ûb Ó Kâlet yâ eyyuhel meleu innî ulkýye ileyye kitâbun kerîm(kerîmun).

(Σεβα Μελικεσι): “Εψ ιλερι γελενλερ! Γερ⎜εκτεν βανα κεριμ (κ⎬ψμετλι) βιρ ψαζ⎬ (μεκτυπ) β⎬ρακ⎬λδ⎬.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

kâlet yâ eyyuhâ el meleu innî ulkýye ileyye kitâbun kerîmun

: : : : : : : :

dedi ey ileri gelenler muhakkak ben býrakýldý bana bir yazý, mektup kerim, kýymetli

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kerim, ikram edilmiþ demektir. Kýymetli, belki biraz gizli mânâsýna gelen bir kelimedir. Seba halkýnýn geleceði için kýymetli, önemli bir mektup; çünkü Hz. Süleyman’ýn Seba ülkesini iþgal etme tehikesi var.

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

=¡áî©y £ŠÛa ¡å¨à¤y £ŠÛa ¡é¨£ÜÛa ¡á¤¡2 ¢é £ã¡a ë å¨à¤î Ü¢ ¤å¡ß ¢é £ã¡a Ýnnehu min suleymâne ve innehu bismillâhir rahmânir rahîm(rahîmi).

Μυηακκακ κι ο Σ⎫λεψμαν (Α.Σ)’δαν. ςε γερ⎜εκτεν ο, Ραημ®ν ϖε Ραη⎩μ ολαν Αλλαη’⎬ν Αδ⎬’ψλα (βα⎭λ⎬ψορ). 1 2 3 4 5 6

-

inne-hu : muhakkak o min suleymâne : Süleyman'dan ve inne-hu : ve muhakkak o bismillâhi (bi ismi allâhi) : Allah'ýn adýyla er rahmâni : rahman olan er rahîmi : rahîm olan (rahmet nuru gönderen, Rahîm esmasýyla tecelli eden)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Seba Melikesi’ne gelen mektup, Hz. Süleyman’dandýr. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ýn Adý’yla baþlamaktadýr.

31

31


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 19

ℜψετ − 31

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

; åî©à¡Ü¤¢ß ó©ãì¢m¤a ë £ó Ü Ç aì¢Ü¤È m £ü a Ellâ ta’lû aleyye ve’tûnî muslimîn(muslimîne).

Βανα καρ⎭⎬ β⎫ψ⎫κλ⎫κ τασλαμαψ⎬ν. ςε βανα τεσλιμ ολμακ ⎫ζερε γελιν. 1 2 3 4

-

ellâ ta'lû aleyye ve'tûnî (ve etû-nî) muslimîne

: : : :

nasýl büyüklük taslarsýnýz, büyüklük taslamayýn bana ve bana gelin teslim olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman’ýn söylediklerinden: “Gelin, sulh ile bana teslim olun, harbetmeyelim. Teslim olmazsanýz aramýzda harp çýkacak” mânâsý burada açýk bir þekilde görülüyor.

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

7ô©Š¤ß a ¬ó©Ï ó©ãì¢n¤Ï a a¯¢ªì Ü à¤Ûa b 袣í a ¬b í ¤o Ûb Ó ¡æ뢆 è¤' m ó¨£n y a¦Š¤ß a ¦ò È¡Ÿb Ó ¢o¤ä¢×b ß Kâlet yâ eyyuhel meleu eftûnî fî emrî, mâ kuntu kâtýaten emren hattâ teþhedûn(teþhedûni).

(Σεβε Μελικεσι): “Εψ ιλερι γελενλερ! ⇑⎭ιμδε βανα φετϖα ϖεριν (ρεψινιζι βιλδιριν). Σιζ ⎭αηιτλικ ετμεδικ⎜ε (ψαν⎬μδα βυλυνυπ φετϖα ϖερμεδικ⎜ε) βεν κατ’ι (κεσιν) εμιρ ϖερεχεκ δεðιλιμ.” δεδι. 1 2 3 4

-

5 6 7 8 9 10

-

kâlet yâ eyyuhâ el meleu eftû-nî (eftâ) fî emrî mâ kuntu kâtýaten emren hattâ teþhedû-ni

: : : : : : : : : : :

dedi ey ileri gelenler bana fetva verin, reyinizi bildirin (açýkladý, fetva verdi) iþimde ben olmadým kat’i olarak, kesinlikle emir, iþ oluncaya kadar, olmadýkça bana þahit olun, benim yanýmda bulunun

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Belkýs, kararlarýný ülkesinin ileri gelenlerinin reylerini alarak veriyordu. Onlardan fetvalarýyla karara yön vermelerini istiyordu.

32

32


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

§†í© † ( §¤b 2 aì¢Û¯ë¢a ë §ñ £ì¢Ó aì¢Û¯ë¢a ¢å¤z ã aì¢Ûb Ó åí©Š¢ß¤b m a ‡b ß ô©Š¢Ä¤ãb Ï ¡Ù¤î Û¡a ¢Š¤ß ü¤ a ë Kâlû nahnu ûlû kuvvetin ve ûlû be’sin þedîdin vel emru ileyki fenzurî mâzâ te’murîn(te’murîne).

“Βιζ κυϖϖετλι ϖε ⎜οκ β⎫ψ⎫κ σαϖα⎭ γ⎫χ⎫ σαηιβιψιζ. ςε εμιρ σενινδιρ. √ψλεψσε σεν βακ (καραρ ϖερ), νε εμιρ ϖερεχεκσιν?” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kâlû nahnu ûlû kuvvetin ve ûlû be'sin þedîdin ve el emru ileyki fe unzurî fenzurî (fe unzurî) 12 - mâzâ 13 - te'murîne

: : : : : : : : : : :

dediler biz sahibi kuvvet ve sahibi güç, kuvvet þiddetli (büyük) ve emir, iþ sana bundan sonra, öyleyse bak (karar ver)

: :

ne, neyi sen emrediyorsun, emir vereceksin

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Belkýs’la ülkesinin ileri gelenleri çok güçlü bir ordunun sahibi olduklarýný ifade ederek, “emir senindir“ demiþler ve Belkýs’ýn karar vermesini istemiþlerdir.

33

33


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¬ì¢Ü È u ë b ç뢆 ¤Ï a ¦ò í¤Š Ó aì¢Ü  … a ‡¡a Úì¢Ü¢à¤Ûa £æ¡a ¤o Ûb Ó æ¢ìÜ È¤1 í Ù¡Û¨ˆ × ë 7 ¦ò £Û¡‡ a ¬b è¡Ü¤ç a ñ£Œ ¡Ç a Kâlet innel mulûke izâ dehalû karyeten efsedûhâ ve cealû eizzete ehlihâ ezilleh(ezilleten), ve kezâlike yef’alûn(yef’alûne).

(Σεβα Μελικεσι): “Μυηακκακ κι μελικλερ (η⎫κ⎫μδαρλαρ), βιρ ⎫λκεψε γιρδικλερι ζαμαν, ονυ ιφσαδ εδερλερ (βοζγυνα υðρατ⎬ρλαρ) ϖε ονυν ηαλκ⎬ν⎬ν ιζζετ σαηιβι ολανλαρ⎬ν⎬ ζιλλετε δ⎫⎭⎫ρ⎫ρλερ. ςε ι⎭τε ονλαρ β⎞ψλε ψαπαρλαρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

kâlet inne el mulûke izâ dehalû karyeten efsedû-hâ ve cealû eizzete ehlihâ ezilleten ve kezâlike yef'alûne

: : : : : : : : : : : : :

dedi muhakkak ki melikler, sultanlar, hükümdarlar olduðu zaman girdiler bir belde, bir ülke onu ifsad ettiler, bozguna uðrattýlar ve kýldýlar, yaptýlar izzetli olanlar, izzet sahibi olanlar onun halký zillete düþürerek ve iþte böyle, bunun gibi yapýyorlar, yaparlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Belkýs, ülkesinin ileri gelenlerine, muhtemel bir yenilme halinde özellikle ileri gelenlerin durumlarýnýn hiç de iyi olmayacaðýný anlatmýþ oluyor. Ýzzet, þan, þöhret ve baþkalarý tarafýndan itibar görmenin genel ifadesidir. Zilletse baþkalarýnýn itibar edeceði deðil, hor göreceði bir hüviyet taþýr.

34

34


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 380

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¥ñ Š¡Ãb ä Ï §ò £í¡† è¡2 ¤á¡è¤î Û¡a ¥ò Ü¡¤Š¢ß ó©£ã¡a ë æì¢Ü ¤Š¢à¤Ûa ¢É¡u¤Š í á¡2 Ve innî mursiletun ileyhim bi hediyyetin fe nâzýratun bime yerciul murselûn(murselûne).

ςε μυηακκακ κι βεν ονλαρα ηεδιψε ιλε ρεσ⎦λλερ γ⎞νδερεχεðιμ. Β⎞ψλεχε βακαλ⎬μ ρεσ⎦λλερ (ελ⎜ιλερ) νε ιλε δ⎞νεχεκλερ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve innî mursiletun ileyhim bi hediyyetin fe nâzýratun bime yerciu el murselûne

: : : : : : : : : :

ve muhakkak ki ben resûl gönderen onlara ile hediye o zaman, artýk, böylece nazar edenler, bakanlar ne ile dönerler resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir ülkeden baþka bir ülkeye gönderilen elçiler için “resûller” kelimesi kullanýlmaktadýr. Akaid’de, “Allahû Tealâ eðer Kurân-ý Kerim’de resûlden bahsediyorsa o mutlaka nebîdir; yani peygamberdir.” iddiasýnýn geçersizliði, bu âyet-i kerimede kesin olarak ifade edilmektedir.

35

35


ℜψετ − 36

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢é¨£ÜÛa ô¡åî¨m¨a ¬b à Ï 9§4b à¡2 ¡å ã뢣†¡à¢m a 4b Ó å¨à¤î Ü¢ õ¬b u b £à Ü Ï æì¢y Š¤1 m ¤á¢Ø¡n £í ¡† è¡2 ¤á¢n¤ã a ¤3 2 7 ¤á¢Øî¨m¨a ¬b £à¡ß ¥Š¤î  Fe lemmâ câe suleymâne kâle e tumiddûneni bi mâlin fe mâ âtâniyallâhu hayrun mimmâ âtâkum, bel entum bi hediyyetikum tefrahûn(tefrahûne).

Βυνυν ⎫ζερινε (ρεσ⎦λλερ ηεδιψελερλε) Σ⎫λεψμαν (Α.Σ)’α γελδικλερι ζαμαν (Σ⎫λεψμαν Α.Σ): “Βανα μαλ ιλε ψαρδ⎬μ μ⎬ εδιψορσυνυζ? Αλλαη’⎬ν βανα ϖερδιðι ⎭εψλερ, σιζε ϖερδιðι ⎭εψλερ− δεν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬. Ηαψ⎬ρ, σιζ ηεδιψενιζλε σεϖινιψορσυνυζ (⎞ϖ⎫ν⎫ψορσυνυζ).” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

13 14 15 16 17 18 19 20

-

fe lemmâ câe suleymâne kâle e tumiddûne-ni bi mâlin fe mâ âtâniyallâhu (âtâniye allâhu) hayrun mimmâ (min mâ) âtâ-kum bel entum bi hediyyeti-kum tefrahûne

: : : : : : : : : : : :

o zaman, bunun üzerine olduðu zaman geldi Süleyman dedi mý bana yardým ediyorsunuz ile mal böylece, artýk þey Allah bana verdi

: : : : : : : :

daha hayýrlý þeyden size verdi hayýr sizler ile hediyeleriniz seviniyorsunuz, övünüyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman “Ben, ülkeni esir almadan sen bana teslim olursan aramýzda hiçbir anlaþmazlýk olmaz.” haberini gönderince, ülkesi istilâ olmak üzere olan Belkýs, Hz. Süleyman’ýn savaþ tehdidine ona elçileriyle hediyeler göndermek suretiyle mukabele ediyor.

36

36


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è Û 3 j¡Ó ü §…ì¢ä¢v¡2 ¤á¢è £ä î¡m¤b ä Ü Ï ¤á¡è¤î Û¡a ¤É¡u¤‰¡a æ뢊¡Ëb • ¤á¢ç ë ¦ò £Û¡‡ a ¬b è¤ä¡ß ¤á¢è £ä u¡Š¤‚¢ä Û ë b è¡2 Ýrcý’ ileyhim fe le ne’tiyennehum bi cunûdin lâ kýbele lehum bihâ ve le nuhricennehum minhâ ezilleten ve hum sâgýrûn(sâgýrûne).

Ονλαρα (γερι) δ⎞ν. Βυνδαν σονρα μυτλακα ονλαρ⎬ν καρ⎭⎬ κοψαμαψαχακλαρ⎬ ορδυλαρλα ονλαρα γελιριζ. ςε μυτλακα ονλαρ⎬ κ⎫⎜⎫κ δ⎫⎭⎫ρερεκ, ζιλλετλε οραδαν ⎜⎬καρ⎬ρ⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ircý' ileyhim fe le ne'tiyenne-hum bi cunûdin lâ kýbele lehum bi-hâ ve le nuhricenne-hum min-hâ ezilleten ve hum sâgýrûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

dön onlara bundan sonra elbette, mutlaka onlara geleceðiz, geliriz ile ordular mukabele edemezler, karþý koyamazlar onlar ona ve elbette, mutlaka onlarý sürüp çýkaracaðýz oradan zilletle ve onlar küçük düþenler, hor görülenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Seba ülkesiyle Hz. Süleyman arasýnda harp çýkmak üzere... Hz. Süleyman: “Onlara (geri) dönerek þunlarý söyle ki biz mutlaka onlarýn karþý koyamayacaklarý ordularla onlara hücum ederiz. Ve mutlaka onlarý küçük düþürerek, zilletle oradan çýkarýrýz.” diyor.

37

37


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó©äî©m¤b í ¤á¢Ø¢ £í a a¢ª¯ì Ü à¤Ûa b 袣í a ¬b í 4b Ó åî©à¡Ü¤¢ß ó©ãì¢m¤b í ¤æ a 3¤j Ó b è¡(¤Š È¡2 Kâle yâ eyyuhel meleu eyyekum ye’tînî bi arþihâ kable en ye’tûnî muslimîn(muslimîne).

(Σ⎫λεψμαν Α.Σ): “Εψ ιλερι γελενλερ! Ονλαρ τεσλιμ ολμακ ⎫ζερε βανα γελμεδεν ⎞νχε, ονυν ταητ⎬ν⎬ ηανγινιζ βανα γετιριρ?” δεδι. 1 2 2 3 4 5 6 7 8

-

kâle yâ eyyuhâ el meleu eyyu-kum ye'tî-nî bi arþi-hâ kable en ye'tû-nî muslimîne

: : : : : : : : :

dedi ey ileri gelenler sizin hanginiz bana getirir onun tahtýný önce bana gelmeleri teslim olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman, Seba Melikesi Belkýs’ýn tahtýný elçiler gelmeden kimin kendisine getirebileceðini soruyor.

38

38


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

âì¢Ô m ¤æ a 3¤j Ó ©é¡2 Ùî©m¨a ¯b ã a ¡£å¡v¤Ûa å¡ß ¥oí©Š¤1¡Ç 4b Ó ¥åî©ß a ¥£ô¡ì Ô Û ¡é¤î Ü Ç ó©£ã¡a ë 7 Ù¡ßb Ô ß ¤å¡ß Kâle ýfrîtun minel cinni ene âtîke bihî kable en tekûme min makâmik(makâmike) ve innî aleyhi le kaviyyun emîn(emînun).

Χινλερδεν ιφριτ: “Σεν, μακαμ⎬νδαν καλκμαδαν ⎞νχε ονυ σανα γετιριριμ. Μυηακκακ κι βεν, ονα (ονυ γερ⎜εκλε⎭τιρεβιλεχεðιμε) κυϖϖετλε εμινιμ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

kâle ýfrîtun min el cinni ene âtî-ke bi-hi kable en tekûme min makâmi-ke ve innî aleyhi le kaviyyun emînun

: : : : : : : : : : : : : :

dedi ifrit cinlerden ben sana getiririm onu önce (yerinden) kalkman makamýndan ve muhakkak ben ona muhakkak, mutlaka, elbette kuvvetli, güçlü emin

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman’ýn ordusu insanlardan, cinlerden ve kuþlardan oluþuyordu. Ve cinlerden ifrit dedi ki: “Sen, makamýndan kalkmadan önce onu (Belkýs’ýn tahtýný) sana getiririm.”

39

39


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤æ a 3¤j Ó ©é¡2 Ùî©m¨a ¯b ã a ¡lb n¡Ø¤Ûa å¡ ß ¥á¤Ü¡Ç ¢ê †¤ä¡Ç ô©ˆ £Ûa 4b Ó a ˆ¨ç 4b Ó ¢ê †¤ä¡Ç a¦£Š¡Ô n¤¢ß ¢ê¨a ‰ b £à Ü Ï 6 ٢ϤŠ Ÿ Ù¤î Û¡a £† m¤Š í Š Ø ( ¤å ß ë 6 ¢Š¢1¤× a ¤â a ¢Š¢Ø¤( a õ ¬ó©ã ì¢Ü¤j î¡Û ®ó©£2 ‰ ¡3¤š Ï ¤å¡ß ¥áí©Š × ¥£ó¡ä Ë ó©£2 ‰ £æ¡b Ï Š 1 × ¤å ß ë 7©é¡¤1 ä¡Û ¢Š¢Ø¤' í b à £ã¡b Ï Kâlellezî indehu ilmun minel kitâbi ene âtîke bihî kable en yertedde ileyke tarfuk(tarfuke), fe lemmâ reâhu mustekýrran indehu kâle hâzâ min fadlý rabbî, li yebluvenî e eþkur em ekfur(ekfuru), ve men þekere fe innemâ yeþkuru li nefsih(nefsihî) ve men kefere fe inne rabbî ganiyyun kerîm(kerîmun).

Κιταπταν ιλμι ολαν κι⎭ι (Η⎬ζ⎬ρ Α.Σ): “Βεν ονυ, σεν γ⎞ζ⎫ν⎫ α⎜⎬π καπαμαδαν ⎞νχε σανα γετιριριμ.” δεδι. (Σ⎫λεψμαν Α.Σ) β⎞ψλεχε ονυν ψαν⎬νδα (⎞ν⎫νδε) δυρδυðυνυ γ⎞ρ⎫νχε: “Βυ Ραββιμιν βιρ φαζλ⎬δ⎬ρ (λ⎫τφυδυρ), βεν ⎭⎫κρεδεχεκ μιψιμ ψοκσα κ⎫φ⎫ρ (νανκ⎞ρλ⎫κ) μ⎫ εδεχεðιμ διψε βενι ιμτιηαν ετμεκ ι⎜ιν.” δεδι. ςε κιμ ⎭⎫κρεδερσε σαδεχε κενδι νεφσι ι⎜ιν ⎭⎫κρεδερ. ςε κιμ κ⎫φρεδερσε ο τακτιρδε μυηακκακ κι βενιμ Ραββιμ Γανι’διρ, Κεριμ’διρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

40

-

kâle ellezî inde-hu ilmun min el kitâbi ene âtî-ke bi-hi kable en yertedde ileyke

: : : : : : : : : : :

dedi ki o onun yanýnda ilim kitaptan ben sana getiririm onu önce eski haline dönmek sana

40


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

12 - tarfu-ke (en yertedde ileyke tarfu-ke)

: :

13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

-

fe lemmâ reâ-hu mustekýrran inde-hu kâle hâzâ min fadlý rabbî li yebluve-nî e eþkur em ekfuru ve men þekere fe innemâ yeþkuru li nefsi-hi ve men kefere fe inne rabbî ganiyyun kerîmun

senin gözün, bakýþýn (bakýþýnýn sana dönmesi, gözünü kýrpman, gözünü açýp kapaman) bundan sonra, böylece olduðu zaman onu gördü durur vaziyette, dururken onun önünde dedi bu fazlýndan, lutfundan benim Rabbim beni denemesi için mý þükredeceðim yoksa küfür edeceðim, nankörlük edeceðim ve kim þükretti o zaman, böylece sadece, yalnýz þükreder için onun nefsi, kendi nefsi ve kim küfretti, nankörlük etti o zaman, o taktirde muhakkak ki benim Rabbim ganidir kerimdir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir tayyi mekân olayý söz konusu... Hýzýr (A.S)’a Allah’ýn verdiði ilmi ledun, Allah’ýn katýndan bir gizli ilimdir. Allah muhakkak ki herþeye kaadirdir. Bir tarafta cinlerden bir ilme sahip olan ifrit, öbür tarafta insanlardan bir ilme sahip olan Hýzýr (A.S) var. Hýzýr (A.S), Hz. Süleyman devrinde de Hz. Musa devrinde yaþadýðý gibi þimdi de var. Baþlangýcýnýn ne zaman olduðu bilinmiyor ama bütün devirlerde yaþadýðý anlaþýlýyor.

41

41


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

ô¬©† n¤è m a ¤Š¢Ä¤ä ã b è (¤Š Ç b è Û a뢊¡£Ø ã 4b Ó æ뢆 n¤è í ü åí© ˆ £Ûa å¡ß ¢æì¢Ø m ¤â a Kâle nekkirû lehâ arþehâ nenzur e tehtedî em tekûnu minellezîne lâ yehtedûn(yehtedûne).

(Σ⎫λεψμαν Α.Σ): “Ονυν ταητ⎬ν⎬ν ⎭εκλινι δεðι⎭τιριν. Βακαλ⎬μ ηιδαψετε ερεχεκ μι ψοκσα ηιδαψετε ερμεψενλερδεν μι ολαχακ?”δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

kâle nekkirû lehâ arþe-hâ nenzur e tehtedî em tekûnu min ellezîne lâ yehtedûne

: : : : : : : : : : : :

dedi þeklini deðiþtirin onun, onu onun tahtý bakalým mý hidayete erer, hidayete erecek veya, yoksa olur, olacak den, dan ki onlar hidayete ermeyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Belkýs’ýn hidayete ermesi veya ermemesi Belkýs’ýn tahtýnýn þeklinin deðiþtirilmesi ile anlaþýlacak.

42

42


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ì¢ç ¢é £ã b × ¤o Ûb Ó 6¡Ù¢(¤Š Ç a ˆ بç a 3î©Ó ¤p õ¬b u b £à Ü Ï åî©à¡Ü¤¢ß b £ä¢× ë b è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß á¤Ü¡È¤Ûa b äî©më¢@a ë Fe lemmâ câet kîle e hâkezâ arþuk(arþuki), kâlet ke ennehu huve ve ûtînel ilme min kablihâ ve kunnâ muslimîn(muslimîne).

Β⎞ψλεχε γελδιðι ζαμαν ονα: “Σενιν ταητ⎬ν βυνυν γιβι μιψδι (β⎞ψλε μιψδι)?” δενιλδι. (Σεβα Μελικεσι): “Σανκι ο.” δεδι. ςε (Σ⎫λεψμαν Α.Σ): “⇑λιμ βιζε ονδαν ⎞νχε ϖεριλδι. ςε βιζ μ⎫σλ⎫μανλαρ, (Αλλαη’α τεσλιμ ολανλαρ) ολδυκ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

fe lemmâ câet kîle e hâkezâ arþu-ki kâlet ke ennehu huve ve ûtî-nâ el ilme min kabli-hâ ve kunnâ muslimîne

: : : : : : : : : : : : : : :

böylece olduðu zaman geldi denildi mý böyle, bunun gibi senin tahtýn dedi sanki o, onun gibi o ve bize verildi ilim ondan önce ve biz olduk müslümanlar, teslim olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet, birçok Kurân-ý Kerim mealinde Hz. Süleyman’ýn deðil de Belkýs’ýn “Bize ondan önce ilim verilmiþti, biz müslüman olmuþtuk.” dediði þeklinde ifade edilir. Oysaki daha sonraki âyet-i kerimeler Belkýs’ýn henüz müslüman olmadýðýný, orada teslim olduðunu kesinleþtirmektedir. Müslüman olanlar, Hz. Süleyman ve onun etrafýndakilerdi.

43

43


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

6¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß ¢†¢j¤È m ¤o ãb ×b ß b ç £† • ë åí©Š¡Ïb × §â¤ì Ó ¤å¡ß ¤o ãb × b è £ã¡a Ve saddehâ mâ kânet ta’budu min dûnillâh(dûnillâhi), innehâ kânet min kavmin kâfirîn(kâfirîne).

ςε Αλλαη’ταν βα⎭κα ταπτ⎬ð⎬ ⎭εψλερ ονα μανι ολδυ. Μυηακκακ κι ο, κ®φιρλερ καϖμινδενδι.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve sadde-hâ mâ kânet ta'budu min dûni allâhi inne-hâ kânet min kavmin kâfirîne

: : : : : : : : :

ve onu engelledi, mani oldu þeyler oldu o tapýyor Allah'tan baþka muhakkak ki o oldu, idi kavimden kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Görülüyor ki, daha evvel de belirtildiði gibi Belkýs, güneþe tapýyordu ve kâfirler topluluðundandý. Ýslâm olan, Allah’a teslim olan, müslüman olan elbette Hz. Süleyman’dý.

44

44


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¦ò £v¢Û ¢é¤n j¡ y ¢é¤m a ‰ b £à Ü Ï 7 ¤Š £–Ûa ó¡Ü¢¤…a b è Û 3î©Ó ¤å¡ß ¥… £Š à¢ß ¥¤Š • ¢é £ã¡a 4b Ó 6b è¤î Ób  ¤å Ç ¤o 1 ' × ë ó©¤1 ã ¢o¤à Ü Ã ó©£ã¡a ¡£l ‰ ¤o Ûb Ó 6 Ší©‰a ì Ó ; åî©à Ûb ȤÛa ¡£l ‰ ¡é¨£Ü¡Û å¨à¤î Ü¢ É ß ¢o¤à ܤ a ë Kîle lehadhulîs sarh(sarha), fe lemmâ raethu hasibethu lucceten ve keþefet an sâkayhâ, kâle innehu sarhun mumerradun min kavârîr(kavârîra), kâlet rabbi innî zalemtu nefsî ve eslemtu mea suleymâne lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Ονα: “Κ⎞⎭κε γιρ.” δενιλδι. Ονυ γ⎞ρδ⎫ð⎫ ζαμαν δεριν συ ζαννεττι ϖε αψακλαρ⎬ν⎬ α⎜τ⎬ (ετεκλερινι ⎜εκτι). (Σ⎫λεψμαν Α.Σ): “Μυηακκακ κι ο, παρλακ, βιλλυρ χαμδαν βιρ κ⎞⎭κτ⎫ρ.” δεδι. (Σεβα Μελικεσι): “Ραββιμ, μυηακκακ κι βεν, νεφσιμε ζυλμεττιμ ϖε Σ⎫λεψμαν (Α.Σ)’λα βεραβερ ®λεμλεριν Ραββι ολαν Αλλαη’α τεσλιμ ολδυμ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8

45

-

kîle lehadhulî (lehâ udhulî) es sarha fe lemmâ raet-hu hasibet-hu lucceten

: : : : : : : :

denildi ona gir köþk, saray o zaman olduðu zaman onu gördü onu zannetti derin su

45


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 381

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

ve keþefet an sâkay-hâ kâle inne-hu sarhun mumerradun min kavârîra kâlet rabbi innî zalemtu nefsî ve eslemtu mea suleymâne lillâhi (li allâhi) rabbi el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve açtý bacaklarý, ayaklarý dedi muhakkak ki o bir köþk parlaklaþtýrýlmýþ, parlak billur camdan dedi benim Rabbim muhakkak ki ben zulmettim nefsime ve teslim oldum beraber Süleyman Allah'a Rab âlemler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Belkýs, bundan evvel nefsine zulmedenlerden olduðunu, Hz. Süleyman’a tâbî olduðunu, böylece âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olduðunu ifade etmektedir. Buradaki teslimiyet, ruhun, fizik vücudun, ve nefsin teslimi deðil; Allah’a ulaþmayý dilemenin vücuda getirdiði ilk teslimiyettir. Bir anda Allah’a külliyen teslim olmak elbette söz konusu deðildir. Belkýs güneþe tapýyordu ve zülmanî yaþamdayken Hz. Süleyman’a geldi; ona tâbî oldu. Böylece Allah’ýn yoluna girdi. Allah’a ulaþmayý dileyerek Allah’ýn Ýlâhi Ýradesi’nin kendi iradesine kumanda etmesini saðladý. Bu da Allahû Tealâ’ya bir teslimdir. Kiþi, Allah’a ulaþmayý dilediði anda Allah’ýn Ýlâhi Ýradesi, kulun cüz’i iradesini kontrolü altýna alýr. Artýk cüz’i irade yoktur. Ýlâhi Ýrade o kiþiyi kontrolü altýnda tutar. Ve kiþi hayattan büyük zevk almaya baþlar. Mutluluðu yaþar, ibadetleri büyük bir zevkle severek yerine getirir.

46

46


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

b¦z¡Ûb • ¤á¢çb  a …ì¢à q ó¨Û¡a ¬b ä¤Ü ¤‰ a ¤† Ô Û ë æì¢à¡– n¤‚ í ¡æb Ôí©Š Ï ¤á¢ç a ‡¡b Ï é£Ü¨ Ûa a뢆¢j¤Ça ¡æ a Ve lekad erselnâ ilâ semûde ehâhum sâlihan eni’budûllâhe fe izâhum ferîkâni yahtesýmûn(yahtesýmûne).

ςε ανδολσυν κι, Σεμυδ καϖμινε “Αλλαη’α κυλ ολσυνλαρ” διψε ονλαρ⎬ν καρδε⎭ι Σαλιη (Α.Σ)’⎬ γ⎞νδερδικ. Φακατ ονλαρ ο ζαμαν ηασ⎬μ ολαν (⎜εκι⎭εν) ικι γρυπ ολδυλαρ.

1 2 3 4 5 6 7

-

8 9 10 11 12

-

47

ve lekad erselnâ ilâ semûde ehâ-hum sâlihan eni’budûllâhe (en i’budû allâhe) fe izâ hum ferîkâni yahtesýmûne

: : : : : : :

ve andolsun biz gönderdik ...e Semud kavmi onlarýn kardeþi Salih Allah’a kul olun

: : : : :

o zaman, fakat olduðu zaman onlar iki fýrka, iki grup hasým oluyorlar, çekiþiyorlar

47


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Salih’e dost ve düþman olanlar, iki grup oluþturmuþlardýr. Kur’ân-ý Kerim’in ruhu, Allah’a kul olmakta yatar. Allah’a ulaþmayý dilediðiniz an, þeytana kul olmaktan kurtuldunuz ve Allah’a kul oldunuz demektir. Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi: 1- Allah’a inanýr. 2- Allah’a insan ruhunun ölmeden evvel ulaþmasýna inanýr. 3- Bunun, üzerine farz olduðuna inanýr. 4- Allah bu konuda “kim Bana ulaþmayý dilerse, Ben onu mutlaka Kendime ulaþtýrýrým” tarzýnda bir söz verdiði için mutlaka ruhunu Allah’a ulaþtýracaðýna inanýr. Zumer Suresinin 17. âyet-i kerimesinde þöyle buyruluyor: 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinab ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Neml Suresinin 45. âyet-i kerimesi bir önemli âyet bizler için; çünkü Allah’a kul olmayý anlatýyor. Açýk bir þekilde Allahû Tealâ, Allah’a kul olsunlar diye Salih (A.S)’ý Semud kavmine göndermiþ. Allahû Tealâ, Zariyat Suresinin 56. âyet-i kerimesiyle Neml Suresinin 45. âyet-i kerimesi arasýnda bir paralellik kurmuþ. Buyuruyor ki: 51/ZARÝYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûn(ya’budûni). Biz, insanlarý ve cinleri baþka bir þey için deðil; Bize, kul olsunlar diye yarattýk. Ýnsanlarý Allah’a kul etmek ve böylece onlarý 7 tane safhada daha üst, daha üst ve en üst seviyede mutluluklara ulaþtýrmak söz konusudur.

48

48


ℜψετ − 46

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡ò ÷¡£î £Ûb¡2 æì¢Ü¡v¤È n¤ m á¡Û ¡â¤ì Ó b í 4b Ó é¨£ÜÛa æ뢊¡1¤Ì n¤ m ü ¤ì Û 7¡ò ä  z¤Ûa 3¤j Ó æì¢à y¤Š¢m ¤á¢Ø £Ü È Û Kâle yâ kavmi lime testa’cilûne bîs seyyieti kablel haseneh(haseneti), lev lâ testagfirûnallâhe leallekum turhamûn(turhamûne).

(Σαλιη Α.Σ) δεδι κι: “Εψ καϖμιμ! Νι⎜ιν ηασενατταν ⎞νχε σεψψιατ ι⎜ιν αχελε εδιψορσυνυζ? Αλλαη’ταν μαðφιρετ διλεσενιζ ολμαζ μ⎬? Β⎞ψλεχε ραημετ ολυνασ⎬ν⎬ζ διψε.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9

kâle yâ kavmi lime testa’cilûne bî es seyyieti kable el haseneti lev lâ testagfirûnallâhe (testagfirûne allâhe) 10 - lealle-kum 11 - turhamûne

49

-

: : : : : : : : :

dedi ey kavmim neden, niçin acele istiyorsunuz, acele ediyorsunuz seyyiati, kötülüðü önce hasenat, iyilik olsa olmaz mýydý Allah’tan maðfiret isteyin, dileyin

: :

böylece siz rahmet olunursunuz, olunasýnýz

49


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Maðfiret müessesesi, Allah’a ikinci defa kul olunca olgunlaþýr. Allah’a ulaþmayý dilemek kulluðun birinci kademesidir. Ne zaman Hz. Salih’e Semud kavmi tâbî olmuþsa, tâbî olduklarý an, maðfiret dilemiþ oluyorlar. Allah’a ulaþmayý dileyen kiþiye, mutlaka Allahû Tealâ tarafýndan irþad makamý sevdirilir. Ve o kiþi tâbî olmak için, içinde þiddetli bir istek duyar. Ve tâbiiyetini gerçekleþtirir. O zaman Nisa Suresinin 64, Furkan Suresinin 70 ve Mu’min Suresinin 7. âyet-i kerimelerine göre Allah ona maðfiret eder, yani onun günahlarýný sevaba çevirir: 4/NÝSA-64: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi), ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfere lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen). Biz, resûlleri ancak Allah’ýn izniyle, kendilerine itaat edilsin diye göndeririz. Onlar, nefslerine zulmettikleri zaman eðer sana gelselerdi ve Allah’tan maðfiret dileselerdi, Resûl de onlar için maðfiret dileseydi; Allah’ý tövbeleri (her iki tarafýn maðfiretini, tövbesini) kabul eden ve rahmet gönderici olarak bulurlardý. 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah, seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafûr’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir). 40/MU’MÝN-7: Ellezîne yahmilûnel arþa ve men havlehu yusebbihûne bi hamdi rabbihim ve yu’minûne bihî ve yestagfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi’te kulle þey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke ve kýhim azâbel cahîm(cahîmi). Arþý tutan melekler ve onun etrafýndaki kiþi (devrin imamý), Rab’lerini hamd ile tesbih ederler ve ona îmân ederler. Ve âmenû olanlar için (Allah’tan) maðfiret dilerler: “Rabbimiz, Sen herþeyi rahmetle (rahmetinle) ve ilimle (ilminle) kuþattýn. Böylece (mürþidin önünde) tövbe edenleri ve senin yoluna (Sýratý Mustakîm’e) tâbî olanlarý maðfiret et (günahlarýný sevaba çevir). Ve onlarý cehennem azabýndan koru!” Tâbiiyet gerçekleþtiði an, Allah’ýn hasenatý mutlaka devreye girer. Allah onlara maðfiret eder.

50

50


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢×¢Š¡ö¬b Ÿ 4b Ó 6 Ù È ß ¤å à¡2 ë Ù¡2 b 㤊 £î £Ÿa aì¢Ûb Ó æì¢ä n¤1¢m ¥â¤ì Ó ¤á¢n¤ã a ¤3 2 ¡é¨£ÜÛa †¤ä¡Ç Kâlût tayyernâ bike ve bi men meak(meake), kâle tâirukum indallâhi bel entum kavmun tuftenûn(tuftenûne).

“Σεν ϖε σενινλε βεραβερ ολανλαρ, βιζε υðυρσυζλυκ γετιρδινιζ.” δεδιλερ. (Σαλιη Α.Σ): “Σιζιν υðυρσυζλυðυνυζ Αλλαη’⎬ν κατ⎬νδαδ⎬ρ. Ηαψ⎬ρ, σιζ φιτνεψε δ⎫⎭μ⎫⎭ βιρ καϖιμσινιζ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

kâlû et tayyer-nâ bi-ke ve bi men mea-ke kâle tâiru-kum indallâhi (inde allâhi) bel entum kavmun tuftenûne

: : : : : : : : : : : : : :

dediler bize uðursuzluk getirdiniz seninle ve ile kim, kimse seninle beraber dedi sizin uðursuzluðunuz Allah’ýn katýnda hayýr siz bir kavim fitneye düþüyorsunuz, fitneye düþmüþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn katýnda kiþinin geçmiþte yaptýðý ve gelecekte yapacaðý herþey görünür. Bütün hayatýnýz üç boyutlu olarak filme alýnýr. Ve herkesin yapacaðý herþey, Allah tarafýndan bilinir. Ama bu fitneye düþmüþ insanlarýn hayat kitaplarý, Allah’ýn katýndaki 7. katta deðil; zemin kattan 7 kat aþaðýda, siccîndedir. Öyleyse burada Salih (A.S)’ýn “sizin uðursuzluðunuz Allah’ýn katýndadýr” demesi, bir müesseseyi ifade etmektedir. Burada fitne söz konusudur. Uðursuzluðun Allah katýnda olmasý, Allahû Tealâ tarafýndan bu uðursuzluðun bilinmesidir, kesinleþmesidir. Salih (A.S), kavmini, düþtükleri cehennem çukurundan kurtarmak için vazifelendirilmiþtir. Onlarsa, Salih (A.S)’ý düþman olarak görüyorlar; “Bize uðursuzluk getirdin.” diyorlar. Oysaki, uðursuzluklarýnýn sebebi kendileridir. Allahû Tealâ’nýn onlara yardým etmemesi söz konusudur. Çünkü Allah’ýn emirlerini dinlemiyorlar.

51

51


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢆¡¤1¢í §Á¤ç ‰ ¢ò Ȥ¡m ¡ò äí© † à¤Ûa ó¡Ï æb × ë æì¢z¡Ü¤–¢í ü ë ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï Ve kâne fîl medîneti tis’atu rahtýn yufsidûne fîl ardý ve lâ yuslihûn(yuslihûne).

ςε ⎭εηιρδε δοκυζ κι⎭ιλικ βιρ γρυπ ϖαρδ⎬ κι; ψερψ⎫ζ⎫νδε φεσατ ⎜⎬καρ⎬ψορλαρ ϖε ⎬σλ®η ετμιψορλαρδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve kâne fî el medîneti tis’atu rahtýn yufsidûne fî el ardý ve lâ yuslihûne

: : : : : : : : : :

ve oldu içinde þehir dokuz (9) grup (on kiþiden az) fesat çýkarýyorlar yeryüzünde ve ýslâh etmiyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýki grup insan var: 1- Yeryüzünde fesat çýkaranlar 2- Islâh edenler Fesat çýkaranlar, kendileri Allah’a ulaþmayý dilemedikleri gibi, baþka insanlarý da Allah’a ulaþmaktan men edenler, insanlarý bu açýdan aldatanlardýr. Ayný zamanda insanlara kötü davrananlar, insanlara kötülük edenler, hýrsýzlýk edenler, cinayet iþleyenler onlarýn aralarýndadýr.

52

52


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

£å Ûì¢Ô ä Û £á¢q ¢é ܤç a ë ¢é £ä n¡£î j¢ä Û ¡é¨£ÜÛb¡2 aì¢à b Ô m aì¢Ûb Ó

æì¢Ó¡…b – Û b £ã¡a ë ©é¡Ü¤ç a ١ܤè ß b ã ¤†¡è ( b ß ©é¡£î¡Û ì¡Û Kâlû tekâsemû billâhi le nubeyyitennehu ve ehlehu summe le nekûlenne li veliyyihî mâ þehidnâ mehlike ehlihî ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).

Αλλαη’α κασεμ (ψεμιν) εδερεκ δεδιλερ κι: “Βιζ γεχελεψιν μυτλακα ονα ϖε αιλεσινε βασκ⎬ν δ⎫ζενλεψελιμ (ονλαρ⎬ ⎞λδ⎫ρελιμ). Σονρα δα ονυν δοστλαρ⎬να (μυηακκακ κι) ονυν αιλεσινιν ηελ®κ εδιλμεσινε ⎭αηιτ ολμαδ⎬κ ϖε γερ⎜εκτεν βιζ σαδ⎬κλαρ⎬ζ (δοðρυ σ⎞ψλεψενλεριζ).” διψελιμ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

kâlû tekâsemû billâhi (bi allâhi) le nubeyyitenne-hu ve ehle-hu summe le nekûlenne li veliyyi-hi mâ þehidnâ mehlike ehli-hi ve innâ le sâdikûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

dediler (karþýlýklý) kasem ediyorlar, yemin ediyorlar Allah’a mutlaka gece baskýný (geceleyin baskýn) düzenleyelim ve onun ehli, ailesi sonra mutlaka söyleyelim ve onun velîsine, dostlarýna biz þahit olmadýk helâk edilme onun ehli, ailesi ve muhakkak ki biz elbette, gerçekten sadýklar, doðru söyleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu þehirdeki dokuz tane çapulcu, Hz. Salih’i öldürmeye yemin ediyorlar.

53

53


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ 뢊¢È¤' í ü ¤á¢ç ë a¦Š¤Ø ß b 㤊 Ø ß ë a¦Š¤Ø ß a뢊 Ø ß ë Ve mekerû mekran ve mekernâ mekran ve hum lâ yeþ’urûn(yeþ’urûne).

ςε ηιλε δ⎫ζενλεδιλερ. ςε Βιζ δε (ονλαρα) ηιλε δ⎫ζενλεδικ, φακατ ονλαρ φαρκ⎬να ϖαρμαδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6

-

ve mekerû mekran ve meker-nâ mekran ve hum lâ yeþ’urûne

: : : : : :

ve hile düzenlediler, tuzak kurdular hile, tuzak ve biz hile düzenledik hile, tuzak ve onlar farkýna varmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Mekernâ, mekran, meker” kelimeleri “hile düzenlemek” anlamýndadýr. Görülüyor ki, onlarýn tuzaðýna karþý Allahû Tealâ da onlarýn farkýna bile varmadýðý bir tuzak kurmuþ.

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

= ¤á¡ç¡Š¤Ø ß ¢ò j¡Ób Ç æb × Ñ¤î × ¤Š¢Ä¤ãb Ï åî©È à¤u a ¤á¢è ߤì Ó ë ¤á¢çb 㤊 £ß … b £ã a Fenzur keyfe kâne âkýbetu mekrihim ennâ demmernâhum ve kavmehum ecmeîn(ecmeîne).

Βυνδαν σονρα ονλαρ⎬ν ηιλελερινιν σονυνυν νασ⎬λ ολδυðυνα βακ κι, ονλαρ⎬ ϖε ονλαρ⎬ν καϖμινιν ταμαμ⎬ν⎬ νασ⎬λ ψοκ εττικ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fenzur (fe unzur) keyfe kâne âkýbetu mekri-him ennâ demmernâ-hum ve kavme-hum ecmeîn

: : : : : : : : :

bundan sonra bak nasýl oldu akýbet, son onlarýn hilesi nasýl onlarý yok ettik ve onlarýn kavmi hepsi, tamamý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn hilesi, tuzaðý her zaman onlarýn hilelerinden, tuzaklarýndan muhakkak ki daha üstündür.

54

54


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

£æ¡a 6aì¢à Ü Ã b à¡2 ¦ò í¡ëb  ¤á¢è¢mì¢î¢2 ٤ܡn Ï æì¢à Ü¤È í §â¤ì Ô¡Û ¦ò í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï Fe tilke buyûtuhum hâviyeten bimâ zalemû, inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

⇑⎭τε ονλαρ⎬ν ζυλ⎫μλερι σεβεβιψλε ⎜⎞κμ⎫⎭ ολαν εϖλερι. Μυηακκακ κι βιλεν καϖιμ ι⎜ιν βυνδα, μυτλακα βιρ ®ψετ (δελιλ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

fe tilke buyûtu-hum hâviyeten bimâ zalemû inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’lemûne

: : : : : : : : : : :

iþte bu onlarýn evleri harabe, boþ, çökmüþ sebebiyle zulmettiler muhakkak bunda vardýr elbette, mutlaka bir âyet, bir delil, bir ibret kavim için biliyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn Peygamberi’ne karþý tuzak kuranlarýn sonunu ifade ediyor, Allahû Tealâ: “Muhakkak ki bilen kavim için bunda mutlaka bir âyet, bir delil vardýr.”

55

55


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ô £n í aì¢ãb × ë aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa b ä¤î v¤ã a ë Ve enceynellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

ςε ®μεν⎦ ολαν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψεν) ϖε (βυ σεβεπλε) τακϖα σαηιβι ολανλαρ⎬ κυρταρδ⎬κ. 1 2 3 4

-

ve enceynâ ellezîne âmenû ve kânû yettekûne

: : : :

ve kurtardýk âmenû olanlar (Allah’a ulaþmayý dileyenler) ve oldular takva sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerime bir defa daha âmenû olanlarýn takva sahibi olanlar olduðunu söylüyor. Rum Suresinde Allahû Tealâ diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. Sadece Allah’a ulaþmayý dileyenler Allah’a yönelmiþtir. Allah’a yönelmek, Allah’a ulaþmayý dilemekle mümkündür. Dilemeyen, Allah’a yönelmemiþtir, takva sahibi olmamýþtýr, Allah’a ulaþmaya da hak kazanmamýþtýr. Çünkü Allahû Tealâ, Þura Suresinin 13. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

56

56


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Sadece Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi takva sahibi olur ve Allah onu Kendisine ulaþtýrýr. Bir defa takva sahibi olmak, Kur’ân-ý Kerim’de 7 tane safha ifade eder: Allah’a ulaþmayý dilediðiniz zaman, âmenûlar takvasýnýn sahibisiniz. Mürþidinize ulaþýp tâbî olduðunuz zaman, tâbiiyet takvasýnýn sahibisiniz. Ruhunuzu Allah’a ulaþtýrdýðýnýz zaman,vuslat takvasýnýn sahibisiniz. Allah’ýn Zat’ýnda yok olunca (Allah bir Sýðýnak, bir Meab’týr) evvablar takvasýnýn sahibi olursunuz. Fizik vücudunuzu Allah’a teslim ettiðiniz zaman, muhsinler takvasýnýn sahibisiniz. Nefsinizi Allah’a teslim ettiðiniz zaman, muhlisler takvasýnýn sahibisiniz. Sonra irþad olduðunuz zaman, irþad takvasýnýn sahibisiniz. Ve Allahû Tealâ, iradenizi teslim aldýðý zaman, bihakkýn takvanýn sahibi olursunuz. Münîb olmakla âmenû olmak, ayný þeydir. Her ikisi de Allah’a ulaþmayý dilemek ve takva sahibi olmayý ifade eder. Kim âmenû olursa, takva sahibi olur: 10/YUNUS-62: E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Muhakkak ki Allah’ýn evliyasýna (dostlarýna), korku yoktur. Onlar, mahzun da olmazlar, öyle deðil mi? 10/YUNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne). Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuþlardýr. 10/YUNUS-64: Lehumul buþrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhýreh(âhýreti), lâ tebdîle li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu). Onlara, dünya hayatýnda ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardýr. Allah’ýn sözü deðiþmez. Ýþte O, fevzül azîmdir. Hangi þekilde bir Türkçeleþtirme yaparsanýz yapýn, takva sahibi olanlarýn sadece âmenû olanlar olduðunu yakalarsýnýz. Ve bu, takva sahibi olmanýn ilk adýmýdýr. Öyleyse cehennemden kurtulma konusunda âmenû olmak temel þarttýr. Âmenû olanlar, takva sahipleridir. Bu âyet, hem âmenû olanlarýn takva sahipleri olduðunu hem de âmenû olanlarýn cehennemden kurtulduðunu ifade ediyor.

57

57


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 19

ℜψετ − 54

Σαψφα − 382

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢊¡–¤j¢m ¤á¢n¤ã a ë ò '¡yb 1¤Ûa æì¢m¤b m a ©¬é¡ß¤ì Ô¡Û 4b Ó ¤‡¡a b¦Ÿì¢Û ë Ve lûtan iz kâle li kavmihî ete’tûnel fâhýþete ve entum tubsýrûn(tubsýrûne).

ςε Λυτ (Α.Σ) καϖμινε ⎭⎞ψλε δεμι⎭τι: “Σιζ γ⎞ρδ⎫ð⎫ν⎫ζ ηαλδε φαηι⎭ελιðε (κ⎞τ⎫λ⎫ðε) μι γελιψορσυνυζ?” 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve lûtan iz kâle li kavmi-hi e te’tûne el fâhýþete ve entum tubsýrûne

: : : : : : : :

ve Lut demiþti kavmine mi geliyorsunuz fahiþelik, kötülük ve siz görüyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Lut erkeklerin, erkek insan sandýklarý meleklere karþý þehvet duymalarý sebebiyle bu çirkin talebe fahiþelik diyor bilerek bunu iþlediklerini söylüyor.

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 19

Σαψφα − 382

¤ ¡ß ¦ñ ì¤è ( 4b u ¡£ŠÛa æì¢m¤b n Û ¤á¢Ø £ä¡ö a å æì¢Ü è¤v m ¥â¤ì Ó ¤á¢n¤ã a ¤3 2 6¡õ¬b ¡£äÛa ¡æ뢅 E innekum le te’tûner ricâle þehveten min dûnin nisâi, bel entum kavmun techelûn(techelûne). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

Σιζ, γερ⎜εκτεν καδ⎬νλαρ ψερινε ερκεκλερε μι ⎭εηϖετλε γελιψορσυνυζ? Ηαψ⎬ρ, σιζ χαηιλ βιρ καϖιμσινιζ.

e inne-kum le te’tûne er ricâle þehveten min dûni en nisâi bel entum kavmun techelûne

: : : : : : : : :

mý muhakkak siz elbette, gerçekten geliyorsunuz erkek þehvetle kadýnlardan baþka, kadýnlar yerine hayýr siz bir kavim cahil

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, bu âyet-i kerimede Hz. Lut’un kavminin nasýl bir cehalete ve ahlâksýzlýða bulaþmýþ olduðunu söylüyor. Böyle bir olayýn Allahû Tealâ tarafýndan kesinlikle büyük günah sayýldýðýný, bir kavmi yok etmeye yetebildiðini Allahû Tealâ açýk bir þekilde ifade buyuruyor.

58

58


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¬ì¢u¡Š¤ a a¬ì¢Ûb Ó ¤æ a ¬ £ü¡a ©¬é¡ß¤ì Ó la ì u æb × b à Ï æ뢊 £è À n í ¥b ã¢a ¤á¢è £ã¡a 7 ¤á¢Ø¡n í¤Š Ó ¤å¡ß §Âì¢Û 4¨a Fe mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlû ahricû âle lûtýn min karyetikum innehum unâsun yetetahherûn(yetetahherûne).

Φακατ ονυν καϖμινιν χεϖαβ⎬: “Λυτ’υν αιλεσινι ⎫λκενιζδεν ⎜⎬καρ⎬ν ⎜⎫νκ⎫ ονλαρ, τεμιζ καλμακ ιστεψεν ινσανλαρ.” δεμεκτεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ ολμαδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fe mâ kâne cevâbe kavmi-hi illâ en kâlû ahricû âle lûtýn min karyeti-kum inne-hum unâsun yetetahherûne

: : : : : : : : : : : : :

o zaman, fakat olmadý cevap onun kavmi hariç, den baþka onlarýn demeleri çýkarýn aile Lut ülkenizden muhakkak ki onlar, çünkü onlar insanlar temiz kalmak istiyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Lut’un kavmi, ahlâksýz bir kavimdi. Pisliklerin içindeki insanlar, temizleri hazmedemediler. Hz. Lut da kavminin içinde, onlarýn hayat tarzlarýna hiç uygun olmayan bir Peygamber’di ve temiz kalmak istemesi sebebiyle kavmi tarafýndan þehirden mutlaka sürülmesi isteniyordu.

59

59


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡2b ̤Ûa å¡ß b çb 㤉 £† Ó 9 ¢é m a Š¤ßa £ü¡a ¬¢é ܤç a ë ¢êb ä¤î v¤ã b Ï Fe enceynâhu ve ehlehû illemreetehu kaddernâhâ minel gâbirîn(gâbirîne).

Β⎞ψλεχε ονυ ϖε αιλεσινι, ηαν⎬μ⎬ ηαρι⎜ (ολμακ ⎫ζερε) κυρταρδ⎬κ. Ονυ γεριδε καλανλαρδαν τακδιρ εττικ. 1 2 3 4 5 6

-

fe enceynâ-hu ve ehle-hû illemreetehu (illâ emreete-hu) kaddernâ-hâ min el gâbirîne

: : : : : :

böylece biz onu kurtardýk ve onun ailesi onun hanýmý hariç onu takdir ettik geride kalanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bütün kavmi yok etmiþ. Ama Hz. Lut’u ve (eþi hariç), ailesinin bütün fertlerini kurtarmýþtýr. Hz. Lut’un karýsý kurtulanlarýn arasýnda deðildi.

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

; åí©‰ ˆ¤ä¢à¤Ûa ¢Š À ß õ¬b  Ï 7a¦Š À ß ¤á¡è¤î Ü Ç b 㤊 À¤ß a ë Ve emtarnâ aleyhim matarâ(metaran), fe sâe matarul munzerîn(munzerîne).

ςε ονλαρ⎬ν ⎫ζερινε ψαðμυρ ψαðδ⎬ρδ⎬κ. √ψλε βιρ ψαðμυρ κι, υψαρ⎬λανλαρ⎬ν ψαðμυρυ ⎜οκ κ⎞τ⎫ ολδυ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve emtarnâ aleyhim mataran fe sâe mataru el munzerîne

: : : : : : :

ve yaðmur yaðdýrdýk onlarýn üzerine yaðmur böylece, öyle ki kötü oldu yaðmur uyarýlanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ hem “emtarna” hem “metaran” hem de “matarul” olmak üzere yaðmurlu ifadeyi 3 defa kullanmýþ. Allahû Tealâ, Lut kavmini bir yaðmurla yok etmiþ. Uyarýlanlarýn yaðmuru, kavmi yok eden bir yaðmurdur.

60

60


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 6ó¨1 À¤•a åí© ˆ £Ûa ¡ê¡…b j¡Ç ó¨Ü Ç ¥â 5  ë ¡é¨ £Ü¡Û ¢†¤à z¤Ûa¡3¢Ó 6 æì¢×¡Š¤'¢í b £ß a ¥Š¤î  ¢é¨£ÜÛ¬¨a Kulil hamdu lillâhi ve selâmun alâ ibâdihillezînastafâ, âllâhu hayrun emmâ yuþrikûn(yuþrikûne).

Δε κι: “Ηαμδ, Αλλαη’α αιττιρ (Αλλαη ι⎜ινδιρ, Αλλαη’αδ⎬ρ). ςε σελ®μ, ονυν σε⎜τιðι κυλλαρ⎬ν⎬ν ⎫ζερινεδιρ. Αλλαη μ⎬ ψοκσα ονλαρ⎬ν ⎭ιρκ κο⎭τυðυ ⎭εψλερ μι ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ?” 1 2 3 4 5 6 7 8

-

9 10 11 12 13

-

kul el hamdu lillâhi (li allâhi) ve selâmun alâ ibâdi-hi ellezîne astafâ ibâdihillezînastafâ (ibâdihi ellezîne astafâ) allâhu hayrun em mâ yuþrikûne

: : : : : : : :

de hamd Allah’a aittir, Allah içindir ve selâm üzerine onun kullarý onlar ki seçti

: : : : :

Allah daha hayýrlý yoksa, veya þey þirk koþuyorlar, ortak koþuyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hamd, Allah’a aittir. Allahû Tealâ: “Puta tapanlarýn taptýðý putlar mý hayýrlýdýr, yoksa Allah mý hayýrlýdýr?” mânâsýnda “Allah mý yoksa onlarýn þirk koþtuðu þeyler mi hayýrlýdýr?” demektedir.

61

61


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

4 Œ¤ã a ë ¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa Õ Ü  ¤å £ß a ©é¡2 b ä¤n j¤ã b Ï 7 ¦õ¬b ß ¡õ¬b à £Ûa å¡ß ¤á¢Ø Û ¤á¢Ø Û æb ×b ß 7§ò v¤è 2 pa ‡ Õ¡ö¬a † y 6 ¡é¨£ÜÛa É ß ¥é¨Û¡a õ 6b ç Š v ( aì¢n¡j¤ä¢m ¤æ a 6 æì¢Û¡†¤È í ¥â¤ì Ó

¤á¢ç ¤3 2

Emmen halakas semâvâti vel arda ve enzele lekum mines semâi mâ’(mâen), fe enbetnâ bihî hadâika zâte behceh(behcetin), mâ kâne lekum en tunbitû þecerehâ, e ilâhun meallâh(meallâhi), bel hum kavmun ya’dilûn(ya’dilûne).

ςεψα σεμαλαρ⎬ ϖε ψερψ⎫ζ⎫ν⎫ ψαραταν ϖε σιζιν ι⎜ιν γ⎞κτεν συ ινδιρεν μι? Β⎞ψλεχε ονυνλα γ⎫ζελ βαη⎜ελερ ψετι⎭τιρδικ. Ονυν αðα⎜λαρ⎬ν⎬ δαηι ψετι⎭τιρμενιζ σιζιν ι⎜ιν (μ⎫μκ⎫ν) ολαμαζ. Αλλαη ιλε βεραβερ βιρ (βα⎭κα) ιλ®η μ⎬? Ηαψ⎬ρ, ονλαρ (Αλλαη’α βα⎭κα βιρ ιλ®η⎬) δενκ τυταν βιρ καϖιμ.

62

62


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

em men halaka es semâvâti ve el arda ve enzele lekum min es semâi mâen fe enbetnâ bihî hadâika zâte behcetin mâ kâne lekum en tunbitû þecere-hâ e ilâhun meallâhi (mea allâhi) bel hum kavmun ya’dilûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya kim, kimse yarattý semalar, gökler ve arz, yeryüzü ve indirdi sizin için, size semadan, gökten su böylece, öyle ki bitirdik, yetiþtirdik onunla bahçeler sahip güzel olan, güzel olmadý sizin için sizin yetiþtirmeniz onun aðacý mý bir ilâh Allah’la beraber hayýr onlar bir kavimdir denk, eþit tutarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir Allah var, bir de kavimlerdeki putlar... Bir grup A put’unu, bir grup B put’unu, bir grup C put’unu kendilerine tapýnmak için ilâh seçmiþler. Kavimdeki herbir grup, Allah’ a baþka bir ilâhý denk tutuyor.

63

63


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

3 È u ë a¦‰b è¤ã a ¬b è Û 5¡ 3 È u ë a¦‰a Š Ó ¤‰ ü¤a 3 È u ¤å £ß a 6 a¦Œ¡ub y ¡å¤í Š¤z j¤Ûa å¤î 2 3 È u ë ó¡a ë ‰ b è Û 6 æì¢à Ü¤È í ü ¤á¢ç¢Š r¤× a ¤3 2 6 ¡é¨£ÜÛa É ß ¥é¨Û¡a õ Emmen cealel arda karâren ve ceale hýlâlehâ enhâren ve ceale lehâ revâsiye ve ceale beynel bahreyni hâcizâ(hâcizen), e ilâhun meallâh(meallâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Ψοκσα αρζ⎬ καραρ ψερι κ⎬λαν ϖε ονυν αραλαρ⎬νδα (ψερψ⎫ζ⎫νδε) νεηιρλερ κ⎬λαν (ακ⎬ταν) ϖε οραδα (σαβιτ) δαðλαρ κ⎬λαν ϖε ικι δενιζ αρασ⎬νδα περδε κ⎬λαν μ⎬? Αλλαη ιλε βεραβερ βιρ (βα⎭κα) ιλ®η μ⎬? Ηαψ⎬ρ, ονλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

em men ceale el arda karâren ve ceale hýlâle-hâ enhâren ve ceale lehâ revâsiye ve ceale beyne el bahreyni hâcizen e ilâhun meallâhi (mea allâhi) bel ekseru-hum lâ ya’lemûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya kim, kimse kýldý, yaptý, yarattý arz, yeryüzü karar yeri, yerleþmeye uygun mekân ve kýldý, yaptý, yarattý onun ara(lar)ýnda nehirler ve kýldý, yaptý, yarattý onun, onun için (sabit) daðlar ve kýldý, yaptý, yarattý arasýnda iki deniz perde, engel mý bir ilâh Allah ile beraber hayýr onlarýn çoðu bilmiyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada da: “Allah ile beraber baþka bir ilâh daha bunlarý yapabilir mi?” diyor. Allahû Tealâ tarafýndan, Tek Ýlâh’ýn olduðu her açýdan ayrý ayrý vurgulanýyor.

64

64


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

õ쬢£Ûa Ñ ¢ ¡'¤Ø í ë ¢êb Ç … a ‡¡a £Š À¤š¢à¤Ûa ¢kî©v¢í ¤å £ß a ¥é¨Û¡a õ 6¡¤‰ ü¤a õb¬ 1 Ü¢ ¤á¢Ø¢Ü Ȥv í ë 6 æ뢊 £×ˆ m b ß ¦5î©Ü Ó 6 ¡é¨£ÜÛa É ß Emmen yucîbul mudtarra izâ deâhu ve yekþifus sûe ve yec’alukum hulefâel ard(ardý), e ilâhun meallâh(meallâhi), kalîlen mâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Ψοκσα δαρδα καλαν κι⎭ι, ονα δυα εττιðι ζαμαν ιχαβετ εδεν, κ⎞τ⎫λ⎫ð⎫ γιδερεν ϖε σιζι ψερψ⎫ζ⎫νδε ηαλιφελερ κ⎬λαν μ⎬? Αλλαη ιλε βεραβερ βιρ (βα⎭κα) ιλ®η μ⎬? Νε καδαρ αζ τεζεκκ⎫ρ εδιψορσυνυζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

em men yucîbu el mudtarra izâ deâ-hu ve yekþifu es sûe ve yec’alu-kum hulefâe el ardý e ilâhun mea allâhi kalîlen mâ tezekkerûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya kim, kimse icabet eder, cevap verir sýkýntý ve ihtiyaç içinde olan olduðu zaman ona dua etti ve açar, giderir kötülük ve sizi kýlar, yapar halifeler arz, yeryüzü mý bir ilâh Allah ile beraber ne kadar az tezekkür ediyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ vasýflarýndan birini söylüyor: Darda kalan dua ettiði zaman, Allah onun duasýna icabet eder. Kötülük edilen kiþinin üzerindeki kötülüðü giderir. Ve insanlarý yeryüzünde halife kýlmýþtýr.

65

65


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 383

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å ß ë ¡Š¤z j¤Ûa ë ¡£Š j¤Ûa ¡pb à¢Ü¢Ã ó©Ï ¤á¢Øí©†¤è í ¤å £ß a ¥é¨Û¡a õ 6©é¡n à¤y ‰ ¤ô † í å¤î 2 a¦Š¤'¢2 b í¡£ŠÛa ¢3¡¤Š¢í 6 æì¢×¡Š¤'¢í b £à Ç ¢é¨£ÜÛa ó Ûb È m 6 ¡é ¨£ÜÛa É ß Emmen yehdîkum fî zulumâtil berri vel bahri ve men yursilur riyâha buþren beyne yedey rahmetih(rahmetihî), e ilâhun meallâh(meallâhi), teâlallâhu ammâ yuþrikûn(yuþrikûne).

Ψοκσα σιζι, δενιζιν ϖε καραν⎬ν καρανλ⎬ð⎬νδαν ηιδαψετε ερδιρεν μι? Ραημετινιν ⎞ν⎫νδε μ⎫ϕδελεψιχι ολαρακ ρ⎫ζγ®ρλαρ γ⎞νδερεν μι? Αλλαη ιλε βεραβερ βιρ (βα⎭κα) ιλ®η μ⎬? Ψ⎫χε Αλλαη, ονλαρ⎬ν ⎭ιρκ κο⎭τυðυ ⎭εψλερδεν ψ⎫χεδιρ (μ⎫νεζζεητιρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

-

em men yehdî-kum fî zulumâti el berri ve el bahri ve men yursilu er riyâha buþren beyne yedey rahmeti-hi e ilâhun mea allâhi teâlallâhu (teâlâ allâhu) ammâ yuþrikûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya kim, kimse sizi hidayet eder içinde karanlýklar kara ve deniz ve kimse gönderir rüzgârlar müjdeleyici olarak (elleri arasýnda) önünde onun rahmeti mý bir ilâh Allah ile beraber Allah yücedir þeylerden þirk koþuyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Denizde ve karada insaný bir yerden bir yere Allahû Tealâ ulaþtýrýr. Ayný zamanda fizik vücudumuz karayý, nefsimiz denizi temsil ediyor. Allah, fizik vücudumuzu ve nefsimizi karanlýktan kurtaran, hidayete erdirendir.

66

66


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¢Ó¢‹¤Š í ¤å ß ë ¢ê¢†î©È¢í £á ¢q Õ¤Ü ‚¤Ûa a¢ªë †¤j í ¤å£ß a Ûa å¡ß ¤3¢Ó 6 ¡é£Ü¨ Ûa É ß ¥é¨Û¡a õ 6¡¤‰ üa ë ¡õ¬b à£ åî©Ó¡…b • ¤á¢n¤ä¢× ¤æ¡a ¤á¢Ø ãb 礊¢2 aì¢mb ç Emmen yebdeul halka summe yuîduhu ve men yerzukukum mines semâi vel ard(ardý), e ilâhun meallâh(meallâhi), kul hâtû burhânekum in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Ψοκσα ιλκ δεφα ψαραταν σονρα δα ονυ (γερι) δ⎞νδ⎫ρεχεκ ολαν ϖε σιζι γ⎞κτεν ϖε ψερδεν ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ραν μ⎬? Αλλαη ιλε βεραβερ βιρ (βα⎭κα) ιλ®η μ⎬? (Ονλαρα) δε κι: “Εðερ σιζ δοðρυ σ⎞ψλεψενλερσενιζ, δελιλλερινιζι γετιριν.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

em men yebdeu el halka summe yuîdu-hu ve men yerzuku-kum min es semâi ve el ardý e ilâhun mea allâhi kul hâtû burhâne-kum in kuntum sâdikîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya kim, kimse ilk defa yapýyor, baþlýyor yaratýþ sonra onu döndürür, onu iade eder ve kim sizi rýzýklandýrýr semadan, göklerden ve yeryüzü mý bir ilâh Allah ile beraber de, söyle getirin burhanýnýzý, delillerinizi eðer siz iseniz doðru söyleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her zaman Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in karþýsýnda itirazcýlar cephesi oluþmuþtur. O güne kadar öðrendikleri þeylere karþý çýkan birisi var. Onlara yanlýþlarýný söylüyor. Ve onlar da o güne kadar anlattýklarý þeylerin zedelenmesine, farklý neticelere ulaþmasýna ve o güne kadar öðrendikleri yanlýþlarý halka öðrettikleri cihetle, halkýn bunlar karþýsýnda kendilerinden soðuyacaðýna inandýklarý için, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hep karþýsýnda oluyorlar. Ve Allahû Tealâ da her seferinde bunlarý söylüyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de Kur’ân âyetlerini onlara okuyor.

67

67


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

k¤î ̤Ûa ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï ¤å ß ¢á Ü¤È í ü ¤3¢Ó æì¢r Ȥj¢í æb £í a æ뢊¢È¤' í b ß ë 6 ¢é £ÜÛa ü¡a Kul lâ ya’lemu men fîs semâvâti vel ardýl gaybe illallâh(illallâhu) ve mâ yeþ’urûne eyyâne yub’asûn(yub’asûne).

Δε κι: “Γ⎞κλερδε ϖε ψερψ⎫ζ⎫νδε γαψβ⎬, Αλλαη’ταν βα⎭κα κιμσε βιλεμεζ. ςε νε ζαμαν βεασ εδιλεχεκλερινιν βιλινχινδε (⎭υυρυνδα) ολαμαζλαρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8

-

kul lâ ya’lemu men fî es semâvâti ve el ardý el gaybe illâ allâhu ve mâ yeþ’urûne

9 - eyyâne 10 - yub’asûne

: : : : : : : : : :

de, söyle bilmez (bilemez) kim, kimse semalarda, göklerde ve yeryüzü gayb, bilinmeyen ancak Allah, Allah’tan baþkasý ve þuurunda olmazlar, farkýna varmazlar, bilincinde olmazlar ne zaman beas edilecekler, yeniden diriltilecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Kýyâmetin ne zaman kopacaðýnýn ve kýyâmetten sonra hayata ikinci defa ne zaman getirileceklerinin bilincinde olamazlar.” demektedir.

68

68


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 66

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢ç ¤3 2 ® ¡ñ Š¡¨ü¤ a ó¡Ï ¤á¢è¢à¤Ü¡Ç Ú ‰a £… a ¡3 2 ; æì¢à Ç b è¤ä¡ß ¤á¢ç ¤3 2 ® b è¤ä¡ß §£Ù ( ó©Ï Beliddâreke ilmuhum fîl âhýreh(âhýreti), bel hum fî þekkin minhâ, bel hum minhâ amûn(amûne).

Ηαψ⎬ρ, αηιρετ ηακκ⎬νδα ονλαρ⎬ν ιλιμλερι ταμαμλανδ⎬ (βιλγιλερ ταμαμεν ονλαρα ϖεριλδι). Ακσινε ονλαρ, (η®λ®) ονδαν (αηιρεττεν) ⎭⎫πηε ι⎜ινδελερ. Ηαψ⎬ρ, ονλαρ, ονα (αηιρετ δελιλλερινε) καρ⎭⎬ κ⎞ρδ⎫ρλερ (ονλαρ⎬ ανλαψαχακ βασιρετλερι ψοκτυρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

bel eddâreke ilmu-hum fî el âhýreti bel hum fî þekkin min-hâ bel hum min-hâ amûne

: : : : : : : : : : :

hayýr yetiþti, eriþti, tamamlandý onlarýn ilmi ahirette hayýr onlar þüphe içinde ondan hayýr onlar ondan kör

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ahiret, “sonraki” mânâsýna gelen bir kelimedir ama ahiret, “Allah’a ulaþma günü”nün de adýdýr. Dünya hayatýný yaþarken ahirete ulaþmayý, mülâki olmayý dilemekle yükümlü kýlýndýnýz. Ahirete ulaþmak, ölmeden evvel Allah’ýn Zat’ýna ulaþmak anlamýna gelir ama ayný zamanda ahiret kýyâmet koptuktan sonraki devreyi de ifade etmektedir. Kur’ân-ý Kerim’in bütününe bakýldýðý zaman ahiret kelimesinin, kýyâmet ve cennet veya cehennem hayatýnýn dýþýnda kaldýðý, insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasýný ihata ettiði görülmektedir. A’raf Suresinin 147. âyet-i kerimesiyle, Kehf Suresinin 105. âyet-i kerimesi karþýlaþtýrýldýðýnda, ahirete mülâki olmakla, Allah’a mülâki olmanýn ayný þey olduðu görülmektedir: 7/A’RAF-147: Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhireti habitat a’mâluhum, hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne). Ve âyetlerimizi ve ahirete ulaþmayý (hayatta iken ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr eden kimselerin amelleri, heba oldu (boþa gitti). Onlar, yaptýklarýndan baþka bir þeyle mi cezalandýrýlýr (karþýlýk verilir)? 18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâ(veznen). Ýþte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr ettiler. Böylece onlarýn amelleri heba oldu (boþa gitti). Artýk onlar için kýyâmet günü mizan tutmayýz.

69

69


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

b¦2a Š¢m b £ä¢× a ‡¡a õ a¬ë¢Š 1 × åí© ˆ £Ûa 4b Ó ë æì¢u Š¤‚¢à Û b £ä¡ö a ¬b ã ¢ª¯ë¬b 2¨a ë Ve kâlellezîne keferû e izâ kunnâ turâben ve âbâunâ e innâ le muhracûn(muhracûne).

ςε κ®φιρλερ (⎭⎞ψλε) δεδιλερ: “Βαβαλαρ⎬μ⎬ζ ϖε βιζ τοπρακ ολδυκταν σονρα μ⎬? Γερ⎜εκτεν βιζ, μυτλακα (τοπρακταν) ⎜⎬καρ⎬λαχακ μ⎬ψ⎬ζ?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kâle ellezîne keferû e izâ kun-nâ turâben ve âbâu-nâ e innâ le muhracûne

: : : : : : : : : : : : :

ve dedi inkâr edenler, kâfirler mý olduðu zaman biz olduk toprak ve anne babalarýmýz mý muhakkak biz elbette, mutlaka çýkartýlanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Sonraki gün”ün, ahiret’in muhtevasýnýn kýyâmetle alâkalý olduðu bu âyet-i kerimede belli olmaktadýr. Ölüp toprak olduktan sonra tekrar hayata geri döneceklerine ihtimal vermiyorlar, inanmýyorlar.

70

70


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß b 㯢ªë¬b 2¨a ë ¢å¤z ã a ˆ¨ç b 㤆¡Ç¢ë ¤† Ô Û åî©Û £ë ü¤ a ¢Šî©Ÿb  a ¬ £ü¡a ¬a ˆ¨ç ¤æ¡a = ¢3¤j Ó Lekad vuýdnâ hâzâ nahnu ve âbâunâ min kablu in hâzâ illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne).

Ανδολσυν κι βυ, βιζε ϖε δαηα ⎞νχε δε βαβαλαρ⎬μ⎬ζα ϖααδεδιλμι⎭τι. Ανχακ βυνλαρ (σαδεχε) εϖϖελκιλεριν (εφσανελεριδιρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

lekad vuýd-nâ hâzâ nahnu ve âbâu-nâ min kablu in hâzâ illâ esâtîru el evvelîne

: : : : : : : : : :

andolsun bize vaadolundu bu biz ve anne babalarýmýz daha önceden eðer bu ancak yazýlan þeyler, efsaneler evvelkiler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hep bunlar söyleniyor: “Bu sadece evvelkilerin efsaneleridir.” diyorlar. Yani “Toprak olduktan sonra artýk dirilmemiz mümkün deðil.” diye düþünüyorlar.

71

71


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ß¡Š¤v¢à¤Ûa ¢ò j¡Ób Ç æb × Ñ¤î ×a뢊¢Ä¤ãb Ï ¡¤‰ üa¤ ó¡Ï a뢊î,© ¤3¢Ó Kul sîrû fîl ardý fenzurû keyfe kâne âkibetul mucrimîn(mucrimîne).

(Ονλαρα) δε κι: “Ψερψ⎫ζ⎫νδε δολα⎭⎬ν! Β⎞ψλεχε βακ⎬ν, μ⎫χριμλεριν (συ⎜λυλαρ⎬ν) ακ⎬βετι (σονυ) νασ⎬λ ολδυ?” 1 2 3 4 5 6 7 8

-

kul sîrû fî el ardý fenzurû (fe unzurû) keyfe kâne âkibetu el mucrimîne

: : : : : : : :

de yürüyün, dolaþýn yeryüzünde böylece bakýn nasýl oldu akýbet, son suçlular, günahkârlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mücrimler, Allah’ýn söylediklerine inanmýyorlar, baþkalarýnýn da inanmalarýna mani olarak, onlarýn da helâkýna sebebiyet veriyorlar.

ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

æ뢊¢Ø¤à í b £à¡ß §Õ¤î ™ ó©Ï ¤å¢Ø m ü ë ¤á¡è¤î Ü Ç ¤æ Œ¤z m ü ë Ve lâ tahzen aleyhim ve lâ tekun fî daykýn mimmâ yemkurûn(yemkurûne).

ςε αρτ⎬κ ονλαρα ⎫ζ⎫λμε (ονλαρ ι⎜ιν μαηζυν ολμα)! ςε ονλαρ⎬ν κυρδυðυ τυζακλαρδαν (ονλαρ⎬ν ψαπτ⎬ð⎬ ηιλελερδεν) βιρ σ⎬κ⎬ντ⎬ ι⎜ινδε ολμα! 1 2 3 4 5 6 7

-

ve lâ tahzen aleyhim ve lâ tekun fî daykýn mimmâ (min mâ) yemkurûne

: : : : : : :

ve mahzun olma, üzülme onlara, onlar için ve sen olma içinde darlýk, sýkýntý þeyden hile yapýyorlar, tuzak kuruyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her zaman insanlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in söylediklerini çürütmeye çalýþýyorlar. Ve tabii cehalet konuþuyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de buna üzülüyor olmalý ki Allahû Tealâ, ona üzülmemesi gerektiðini söylüyor. Her zaman Allahû Tealâ’nýn söylediklerine itirazlar olacaktýr. Bugün de vardýr, hep olacaktýr.

72

72


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©Ó¡…b • ¤á¢n¤ä¢× ¤æ¡a ¢†¤Ç ì¤Ûa a ˆ¨ç ó¨n ß æì¢Ûì¢Ô í ë Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdýkîn(sâdýkîne).

ςε (ονλαρ): “Εðερ σαδ⎬κλαρσαν⎬ζ (δοðρυ σ⎞ψλεψενλερσενιζ), βυ ϖααδ νε ζαμαν?” δερλερ. 1 2 3 4 5 6

-

ve yekûlûne metâ hâzâ el va’du in kuntum sâdýkîne

: : : : : :

ve derler, söylerler ne zaman bu vaad, söz eðer siz iseniz sadýklar, doðru söyleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýtiraz eden insanlar: “Vaadolunan þey, ne zaman gerçekleþecek? Doðru söyleyenlerdenseniz, bize söyleyin bakalým.” diyorlar.

ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

æì¢Ü¡v¤È n¤ m ô©ˆ £Ûa ¢œ¤È 2 ¤á¢Ø Û Ò¡… ‰ æì¢Ø í ¤æ a ó¬¨ Ç ¤3¢Ó Kul asâ en yekûne radife lekum ba’dullezî testa’cilûn(testa’cilûne).

Δε κι: “Βελκι δε αχελε ιστεδικλερινιζιν βιρ κ⎬σμ⎬ σιζι τακιπ εδιψορδυρ (βελκι ψακ⎬νδα σιζε υλα⎭αχακτ⎬ρ).” 1 2 3 4 5

-

kul asâ en yekûne radife lekum ba’dullezî (ba’du ellezî) 6 - ba’du 7 - ellezî 8 - testa’cilûne

: : : : :

de belki olur, oluyor tâbî oldu, peþine takýldý, arkasýndan geldi size

: : :

bir kýsmý ki o acele istiyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Karþýlýðýnda Allahû Tealâ bunu söylüyor.

73

73


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡b £äÛa ó Ü Ç §3¤š Ï ë¢ˆ Û Ù £2 ‰ £æ¡a ë æ뢊¢Ø¤' í ü ¤á¢ç Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë Ve inne rabbeke le zû fadlýn alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeþkurûn(yeþkurûne).

ςε μυηακκακ κι σενιν Ραββιν, ινσανλαρα καρ⎭⎬ φαζλ (λ⎫τυφ) σαηιβιδιρ. ςε λ®κιν ονλαρ⎬ν ⎜οðυ ⎭⎫κρετμιψορλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve inne rabbe-ke le zû fadlýn alâ en nâsi ve lâkinne eksere-hum lâ yeþkurûne

: : : : : : : : : :

ve muhakkak senin Rabbin elbette fazl, lütuf sahibidir üzerine insanlar ve ama, lâkin, fakat onlarýn çoðu þükretmiyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, insanlarýn çoðu þükür üzerine olmamalarýna raðmen onlara lütufta, ihsanda bulunuyor. Allahû Tealâ’nýn bizlere verdiði çok þey var. Ve karþýlýðýnda mutlaka Allahû Tealâ’nýn ihsanlarýna, ni’metlerine þükretmemiz ve hamdetmemiz lâzým.

74

74


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 20

ℜψετ − 74

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢£å¡Ø¢m b ß ¢á Ü¤È î Û Ù2 £ ‰ æ £ ¡a ë æì¢ä¡Ü¤È¢í b ß ë ¤á¢ç¢‰ë¢†¢• Ve inne rabbeke le ya’lemu mâ tukinnu sudûruhum ve mâ yu’linûn(yu’linûne).

ςε μυηακκακ κι σενιν Ραββιν, ⎭⎫πηεσιζ ονλαρ⎬ν γ⎞ð⎫σλερινδε γιζλι ολαν⎬ δα α⎜⎬κλαδ⎬κλαρ⎬ν⎬ δα βιλιρ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve inne rabbe-ke le ya’lemu mâ tukinnu sudûru-hum ve mâ yu’linûne

: : : : : : : :

ve muhakkak senin Rabbin elbette, þüphesiz bilir gizli tutulan þeyler onlarýn südurlarý, göðüsleri ve açýkladýklarý þeyler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah südurlarda (sinelerde) olaný bilir. Allah, herþeyi; aklýmýzdan geçeni de geçmiþi de geleceði de bilir.

75

75


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤a ë ¡õ¬b à £Ûaó¡Ï §ò j¡ö¬b Ë ¤å¡ß b ß ë §åî©j¢ß §lb n¡× ó©Ï £ü¡a Ve mâ min gâibetin fîs semâi vel ardý illâ fî kitâbin mubîn(mubînin).

ςε γ⎞κτε ϖε ψερψ⎫ζ⎫νδε γαιβ (γιζλι) νε ϖαρσα Κιταβ−⎬ Μ⎫βιν (Λεϖη−ι Μαηφυζ)’δε ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve mâ min gâibetin fî es semâi ve el ardý illâ fî kitâbin mubînin

: : : : : : : : :

ve þey, ne gaybten, gizli olandan semada, gökte ve yeryüzünde ancak, den baþka içinde kitap apaçýk, beyan edilmiþ, açýklanmýþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah 7. gök katýnda Kader Hücrelerini, Ümmül Kitabý, Kudret Denizini, Makamý Mahmudu, Divan-ý Salihîni ve Zikir Hücrelerini Levh-i Mahfuz’da âlemler olarak muhafaza etmektedir.

76

76


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 76

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 384

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬ó©ä 2 ó¨Ü Ç ¢ £—¢Ô í æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa a ˆ¨ç £æ ¡a æì¢1¡Ü n¤‚ í ¡éî©Ï ¤á¢ç ô©ˆ £Û a Š r¤× a 3î©ö¬a Š¤¡a Ýnne hâzel kur’âne yakussu alâ benî isrâîle ekserellezî hum fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).

Μυηακκακ κι βυ Κυρ’®ν, ⇑σραιλοðυλλαρ⎬’να ⎜οðυνδα ιητιλ®φ εττικλερι ⎭εψλεριν (γερ⎜εκλερινι) ανλατ⎬ψορ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

inne hâze el kur’âne yakussu alâ benî isrâîle ekseri ellezî hum fî-hi yahtelifûne

: : : : : : : : : : :

muhakkak bu Kur’ân anlatýyor üzerine, ...e Ýsrailoðullarý çoðu ki o onlar hakkýnda ihtilâfa düþüyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýsrailoðullarý Tevrat’taki hakikatleri unuttuklarý için birçok konuda ihtilâfa düþmüþ durumdalar. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’in, ihtilâfa düþtükleri þeylerin doðrusunu onlara anlattýðýný ifade etmektedir. Bugün Ýslâm âleminde de Kur’ân unutulmuþtur. Kur’ân’ýn insanlarý cennet ve dünya saadetine ulaþtýracak hedefler olan 7 safha ve 4 teslimi (ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi) tamamen unutulmuþtur. Onlarýn yerine Ýslâm’ýn 5 þartý konulmuþtur. Bunlar hedefler deðil, o hedeflere ulaþtýracak olan vasýtalarýn bir kýsmýdýr sadece... Ve bu 5 þartýn hiç kimseyi cehennemden kurtarmasý mümkün deðildir.

77

77


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ü¡Û ¥ò à¤y ‰ ë ô¦†¢è Û ¢é £ã¡a ë Ve innehu le huden ve rahmetun lil mu’minîn(mu’minîne).

ςε μυηακκακ κι Ο, μ⎫’μινλερ ι⎜ιν, μυτλακα Ηιδαψετ ϖε Ραημετ’τιρ. 1 2 3 4 5 6

-

ve inne-hu le huden ve rahmetun li el mu'minîne

: : : : : :

ve muhakkak ki o elbette, mutlaka hidayet ve rahmet için mü'minler, îmân edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýfade muhteþem: “Kur’ân-ý Kerim, mü’minler için hidayet ve rahmettir.” Öyleyse âyet-i kerime belli bir hüküm koyuyor. Mü’min olmayanlar hidayete eremezler, Allah’ýn rahmetine muhatap olamazlar. 1. basamakta insanlar olaylarý yaþar. 2. basamakta olaylarý deðerlendirir ve Allahû Tealâ tarafýndan insanlarýn çoðu seçilirler. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse o, 3. basamaða ulaþýr. Allahû Tealâ o dileði mutlaka o kiþinin kalbinde iþitir, bilir ve görür ve Rahîm esmasý ile tecelliye baþlar. Allahû Tealâ, Yusuf Suresinde Hz. Yusuf’a ne söyletiyor? 12/YUSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûý illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun). Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çýkaramam). Çünkü nefs, mutlaka sui olaný (þerri, kötülüðü) emreder. Rabbimin Rahîm esmasýyla tecelli ettiði (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, maðfiret edendir (günahlarý sevaba çevirendir). Rahîm’dir (rahmet nurunu gönderen, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye edendir). Allah’ýn Rahîm esmasý ile tecellisi, rahmet göndermesi þeklindedir. Görmeyen gözleri açmasý, iþitmeyen kulaklarý iþitir hale getirmesi, idrak etmeyen kalpleri idrakli hale getirmesi, o kiþinin bütün günahlarýný örtmesi, göðsünden kalbine nur yolu açmasý, kalbinin nur kapýsýný Allah’a çevirmesi mürþidine ulaþtýðý zaman, kiþinin göðsüne ve neticede kalbine Allah’ýn katýndan rahmet ile fazl, rahmet ile salâvât gelmesi, Allahû Tealâ’nýn sekînet ve feyz göndermesi hepsi Rahîm esmasýnýn neticesidir. Ve Allahû Tealâ diyor ki: “Muhakkak ki O, mü’minler için mutlaka Hidayet ve Rahmet’tir.” Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði an, dalâletten kurtulmuþtur, hidayet üzeredir. O an, þeytana kul ve dost olmaktan kurtulmuþtur. Allah’a dost ve kul olmuþtur. Sadece Allah’a ulaþmayý dilemeyenler dalâlettedir. Gözleri hicab-ý mesture ile örtülüdür. Görme hassalarý gýþavet isimli bir perdeyle kapalýdýr. Kulaklarý vakra ile engellenmiþtir. Ýþitme hassalarý mühürlüdür. Kalplerinde ekinnet vardýr, idrak edemezler. Ve kalpleri mühürlüdür. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, dilediði andan itibaren artýk dalâlette deðildir. Çünkü derhal Allahû Tealâ, Rahîm esmasý ile tecelliye baþlar, bütün engelleri o kiþiden alýr ve kalbindeki ekinneti aldýktan sonra kalbinin içine ihbat koyar, kiþi muhbit olur. Allah’ýn söylediklerini iþitebilecek, anlayabilecek bir hüviyet gösterir. Ýþte burasý hidayetin ve mü’min olmanýn baþlangýcýdýr. Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði zaman hak mü’min olur. Ondan evvel hak mü’min deðildir, küfürdedir.

78

78


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

7©é¡à¤Ø¢z¡2 ¤á¢è ä¤î 2 ó©š¤Ô í Ù £2 ‰ £æ¡a 7 ¢áî©Ü ȤÛa ¢Œí©Œ ȤÛa ì¢ç ë Ýnne rabbeke yakdî beynehum bi hukmihî, ve huvel azîzul alîm(alîmu).

Μυηακκακ κι σενιν Ραββιν, ονλαρ⎬ν αρασ⎬νδα κενδι η⎫κμ⎫ν⎫ ϖερεχεκ. ςε Ο, Αζ⎩ζ’διρ (ψ⎫χε) Αλ⎩μ’διρ (εν ιψι βιλεν).

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

inne rabbe-ke yakdî beyne-hum bi hukmi-hi ve huve el azîzu el alîmu

: : : : : : : : :

muhakkak ki senin Rabbin hükmeder, hüküm verecek onlarýn arasýnda ile onun hükmü ve o azîz, yüce en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Âlim” bilen; “Alîm” en iyi bilen mânâsýndadýr. Allahû Tealâ insanlar için hüküm verecektir. Ýnsanlar, Allah’a ulaþmayý dilemiyorlar, fýrkalara ayrýlmýþ durumdalar, mü’min deðiller, hidayette deðillerse Allahû Tealâ’nýn vereceði hüküm, ne yazýk ki cehennem olacaktýr. Allah’a ulaþmayý dilemek, cennetin anahtarýný elde etmek demektir. Dilememek de mutlaka cehenneme girmektir.

79

79


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡åî©j¢à¤Ûa ¡£Õ z¤Ûa ó Ü Ç Ù £ã¡a 6¡é¨£ÜÛa ó Ü Ç ¤3 £× ì n Ï Fe tevekkel alâllâh(alâllâhi), inneke alel hakkýl mubîn(mubîni).

√ψλεψσε σεν, Αλλαη’α τεϖεκκ⎫λ ετ. Μυηακκακ κι σεν, απα⎜⎬κ (βιρ ⎭εκιλδε) ηακ ⎫ζερεσιν. 1 2 3 4 5 6 7

-

fe tevekkel alâllâhi (alâ allâhi) inne-ke alâ el hakký el mubîni

: : : : : : :

artýk, böylece tevekkül et Allah'a muhakkak ki sen üzerindesin, üzeresin hak, gerçek apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Tevekkül, Allah’ý vekil etmektir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), ruhunu, vechini, nefsini, iradesini Allah’a teslim etmiþ ve tasarruf rýzasýna ulaþmýþtý. Allahû Tealâ da tevekkülü, bu âyet-i kerimeyle O’na emrediyor. Bu âyetten çýkan sonuç: Peygamber Efendimiz (S.A.V), tasarruf rýzasýnýn, tasarruf tevekkülünün, tevekküllerin en büyüðünün sahibiydi. Tevekkülde, güven duyulacak baþka bir þey olmasý lâzýmdýr. Allahû Tealâ tarafýndan miraca çýkarýlacaðýna Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in tevekkül etmesi söz konusudur. Marifet tevekkülle yani Allah’a güven duyulan bir inançla oluþur. Bir kalem yere býraktýðýnýz zaman düþer. Kalem kendi kendine kalkýp da yükselmez. Ama eðer bu kalemin, Allah isterse mutlaka yükseleceðine emin olmak seviyesinde bir inancýn sahibi olursanýz, Allahû Tealâ kalemi talebiniz üzere kaldýrabilir, yükseltebilir. Yerçekimi kuvveti Allah’a göre bir þey ifade etmez. Ama siz Allah’a öyle bir güven duymalýsýnýz ki; bundan emin olmalýsýnýz. Allah’a ulaþanlar, Allah’ýn “Kim Bana ulaþmayý dilerse, Ben onu mutlaka Kendime ulaþtýrýrým.” sözüne kesin olarak inananlardýr. Ruhlarýný ölmeden evvel Allah’a ulaþtýracaklarýna kesin þekilde inanýrlar. ”Hakk üzeresin” ifadesi “Allah’ýn hak yolundasýn”, “Hakk ile (Allah ile) berabersin” anlamlarýnda iki ayrý istikamette de geçerlidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), her an Allah ile beraberdi, her an Allah ile konuþuyordu, her an hak üzereydi.

80

80


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 80

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

õ¬b Ç¢£†Ûa £á¢£–Ûa ¢É¡à¤¢m ü ë ó¨m¤ì à¤Ûa ¢É¡à¤¢m ü Ù £ã¡a åí©Š¡2¤†¢ß a¤ì £Û ë a ‡¡a Ýnneke lâ tusmiul mevtâ ve lâ tusmius summed duâe izâ vellev mudbirîn(mudbirîne).

Μυηακκακ κι σεν, ⎞λ⎫λερε ι⎭ιττιρεμεζσιν ϖε αρκασ⎬ν⎬ δ⎞ν⎫π κα⎜αν σαð⎬ρλαρα δα (Αλλαη’⎬ν) δαϖετινι ι⎭ιττιρεμεζσιν. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

inne-ke lâ tusmiu el mevtâ ve lâ tusmiu es summe ed duâe iza vellev mudbirîne

: : : : : : : : :

muhakkak ki sen iþittiremezsin ölüler ve iþittiremezsin saðýrlar dua, davet olduðu zaman döndüler arkalarýna dönenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet, En’am Suresinin 36. âyet-i kerimesiyle paralel bir âyet-i kerimedir: 6/EN’AM-36: Ýnnemâ yestecîbullezîne yesmeûn(yesmeûne), vel mevtâ yeb’asuhumullâhu summe ileyhi yurceûn(yurceûne). (Davete) ancak iþitenler icabet eder. Ve Allah o güne kadar davet edilmedikleri için, davete icabet etmeyenleri daveti iþitince Allah’a ulaþmayý dilediikleri için ölü iken diriltir. Sonra ona döndürülürler. (Hayatta iken ruhlarý mürþid eliyle Allah’a döndürülür.) Burada davetin çeþitli kademeleri söz konusudur. Allah’a ulaþmayý dilemeye davet, ilk davettir. Ýnsanlara, Allah’a ulaþmayý dilemeleri gerektiðini söyleyeceksiniz. Ölüler, saðýrlar, körler, idraksizler, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Çünkü sadece Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin gözleri kördür, kulaklarý saðýrdýr, kalpleri idraksizdir; görme, iþitme, idrak hassalarý mühürlüdür. Bilindiði gibi Allahû Tealâ bütün insanlarý, Allah’a ulaþmayý dilemeyenleri gözleri gördüðü, kulaklarý iþittiði ve birçok þeyi idrak ettiði halde kör, saðýr, dilsiz, idraksiz olarak deðerlendirmektedir.

81

81


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 81

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢É¡à¤¢m ¤æ¡a 6 ¤á¡è¡n Û 5 ™ ¤å Ç ¡ó¤à¢È¤Ûa ô¡…b è¡2 o¤ã a ¬b ß ë æì¢à¡Ü¤¢ß ¤á¢è Ï b ä¡mb í¨b¡2 ¢å¡ß¤ªì¢í ¤å ß £ü¡a Ve mâ ente bi hâdîl umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ fe hum muslimûn(muslimûne).

ςε σεν, κ⎞ρλερι δαλ®λετλερινδεν (⎜εϖιριπ) ηιδαψετε ερδιρεχεκ δεðιλσιν. Σεν, ανχακ ®ψετλεριμιζε ινανανλαρα ι⎭ιττιρεβιλιρσιν. ⇑⎭τε ονλαρ, τεσλιμ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve mâ ente bi hâdî el umyi an dalâleti-him in tusmiu illâ men yu'minu bi âyâti-nâ fe hum muslimûne

: : : : : : : : : : : : :

ve deðil sen hidayete erdiren kör onlarý dalâletlerinden eðer iþittirebilirsen ancak, sadece kimse mü'min olur, inanýr âyetlerimizi o zaman, iþte onlar teslim olanlardýr

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bir evvelki âyette saðýrlarýn ölüler olduðunu ifade ediyordu; bu âyette de körlerden bahsediyor. Âyetlere inananlar; Allah’a ulaþmayý dilerlerse Allah’ýn, gözlerindeki hicab-ý mestureyi, görme hassalarýndaki gýþaveti, kulaklarýndaki vakrayý, iþitme hassalarýndaki mührü, kalplerindeki mührü açacaðýna, kalplerindeki ekinneti alacaðýna, yerine ihbat koyacaðýna inananlardýr.

82

82


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤a å¡ß ¦ò £2¬a … ¤á¢è Û b ä¤u Š¤ a ¤á¡è¤î Ü Ç ¢4¤ì Ô¤Ûa É Ó ë a ‡¡a ë ; æì¢ä¡Óì¢í ü b ä¡mb í¨b¡2 aì¢ãb × b £äÛa £æ a = ¤á¢è¢à¡£Ü Ø¢m Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dâbbeten minel ardý tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkýnûn(yûkýnûne).

ςε ονλαρ⎬ν ⎫ζερινε (Αλλαη’⎬ν Κιταπ’τα σ⎞ψλεδιðι) σ⎞ζ ϖυκυ βυλυνχα, ονλαρα αρζδαν δαββε ⎜⎬καρδ⎬κ (⎜⎬καρ⎬ρ⎬ζ). ⇑νσανλαρ⎬ν (Κιταπ’τακι) ®ψετλεριμιζε ψακ⎩ν ηασ⎬λ ετμεδικλερινι σ⎞ψλεψεχεκ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve izâ vakaa el kavlu aleyhim ahracnâ lehum dâbbeten min el ardý tukellimu-hum enne en nâse kânû bi âyâti-nâ lâ yûkýnûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve olduðu zaman vuku buldu söz onlarýn üzerine çýkardýk onlar için, onlara dabbe arzdan onlara söyleyecek (konuþacak) olduðunu insanlar oldular âyetlerimize yakîn hasýl etmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu olay kýyâmete yakýn bir devrededir. Burada Allahû Tealâ duhandan, yani dünyayý saran fitneden bahsetmiþtir. Bütün dünyayý fitnenin kavradýðý bir noktada insanlar Allah’ýn Resûl’ünün deli ve þeytan tarafýndan öðretilmiþ olduðunu iddia ediyorlar. Duhan suresi 10,11,12,13,14,15. âyetler. Bu âyetlerde anýlan Allah’ýn Resûlü “Allah’a ulaþmayý dileyin yoksa cehenneme gidersiniz.” diyerek Allah’ýn bu âyetteki sözünü söylemiþ yani söz vuku bulmuþtur (Yýl: 1987). Dabbe uydudur. Bütün dünyaya Allah’ýn âyetlerine yakîn hasýl edemediklerini söylemektedir. Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin dalâlette olduðu, küfürde olduðu, hüsranda olduðu, amellerinin boþa gittiði, þirkte olduðu, takva sahibi olmadýðý ve ayrýca hidayetin ne olduðu, 7 safha 4 teslimden oluþan Hz. Ýbrâhîm’in hanif dîninin Kur’ân’ýn da, Ýncil’in de, Tevrat’ýn da esasýný teþkil ettiði hususlarýna yakîn hasýl etmedikleri dabbetül arz tarafýndan açýklanmýþ ve açýklanmaktadýr. Yukarýdaki açýklamalar kesin olarak onlarýn Allah’ýn âyetlerine yakîn hasýl edemediklerini ispat etmektedir. Ve bu yakîn hasýl edememenin sonuçlarýný 83. âyet-i kerimede Allahû Tealâ buyurmaktadýr.

83

83


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å£à ¡ß b¦u¤ì Ï §ò £ß ¢a ¡£3¢× ¤å¡ß ¢Š¢'¤z ã â¤ì í ë æì¢Ç ‹ì¢í ¤á¢è Ï b ä¡mb í¨b¡2 ¢l¡£ˆ Ø¢í Ve yevme nahþuru min kulli ummetin fevcen mimmen yukezzibu bi âyâtinâ fe hum yûzeûn(yûzeûne).

ςε ο γ⎫ν, β⎫τ⎫ν ⎫μμετλερδεν, ®ψετλεριμιζι τεκζιπ εδενλερι (ψαλανλαψανλαρ⎬) γρυπ γρυπ ηα⎭ρεδεχεðιζ (τοπλαψαχαð⎬ζ). Β⎞ψλεχε ονλαρ (72 φ⎬ρκα) βιραραψα γετιριλιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve yevme nahþuru min kulli ummetin fevcen mimmen (min men) yukezzýbu bi âyâti-nâ fe hum yûzeûne

: : : : : : : : : :

ve o gün haþredeceðiz, toplayacaðýz bütün ümmetlerden fevc fevc, grup grup kimselerden yalanlýyor âyetlerimizi böylece, ardýndan onlar toplanýr, düzene konur (öncekiler ve sonrakiler) biraraya getirilir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm 72 tane ümmetin içinden Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, âyetleri tekzip edenler âyetleri inkâr edenler, ketmedenler, Allah’ýn emirlerine tâbî olmayanlar, hepsi Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Bütün ümmetlerden (72 fýrka) sadece Allah’a ulaþmayý dileyenler ayrýlacak, onlarýn dýþýndaki herkes bu 72 tane fýrkayý temsil ederek, bütün ümmetlerin içinde büyük çoðunluðu oluþturacaktýr. Allahû Tealâ “bütün ümmetleri” demiyor “bütün ümmetlerden, âyetlerimizi tekzip edenleri grup grup haþredeceðiz.” diyor. Böylece fýrkalara ayrýlanlar orada grup grup haþredileceklerdir. 72 tane ayrý inanç fýrkasý vardýr. Bu 72 fýrkanýn içindeki Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, tek fýrka olamayanlar, fýrkalara ayrýlmýþ olanlar yani küfürde, dalâlette olanlardýr. 72 fýrkanýn içindeki, %10’dan daha az olan, Allah’ýn bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiklerini iþlemeyen insanlardan oluþan o grup (73. fýrka) bunlarýn arasýnda deðildir.

84

84


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 84

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢Àî©z¢m ¤á Û ë ó©mb í¨b¡2 ¤á¢n¤2 £ˆ × a 4b Ó @¢ªë¬b u a ‡¡a ¬ó¨£n y æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢× a ‡b £ß a b¦à¤Ü¡Ç b è¡2 Hattâ izâ câû kâle e kezzebtum bi âyâtî ve lem tuhîtû bihâ ýlmen em mâzâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Ονλαρ γελδικλερι ζαμαν (Αλλαη ονλαρα): “Ονυ ιλμεν ιηατα εδεμεδινιζ δε μι ®ψετλεριμι τεκζιπ εττινιζ (ψαλανλαδ⎬ν⎬ζ)? Ψοκσα ψαπμ⎬⎭ ολδυðυνυζ νεδιρ (βα⎭κα βιρ σεβεπ μι ϖαρ)?” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

hattâ izâ câû kâle e kezzebtum bi âyâtî ve lem tuhîtû bi-hâ ilmen em mâzâ kuntum ta'melûne

: : : : : : : : : : : : :

o zaman geldiler dedi mý siz yalanladýnýz âyetlerimi ve siz ihata edemediniz onu ilim olarak, ilmen yoksa, veya ne siz oldunuz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Fýrkalara ayrýlanlar, 73 fýrkadan 72’sini temsil edenlerdir. Tek fýrkayý oluþturan 73. fýrka hariç, Allah’ýn âyetlerini tekzip edenler, Allah’ýn âyetlerini örtenler, bozanlar, gizleyenler, hepsi bu insanlarýn içindedir. Ve Allahû Tealâ soruyor: “Onu ilmen ihata edemediniz de mi âyetlerimi tekzip ettiniz?” Gerçekten bu bir kavrayýþ meselesidir. Eðer yoksa o kaabiliyet, Allahû Tealâ’nýn âyetlerini insanlar ihata edemezler ve o zaman inkâr ederler. Bunun arkasýndaki temel, Kur’ân’dan ayrýlmýþ olan bir ilimdir ve bu ilim Allah’ýn Ýlmi deðildir. Ýnsanlarýn, o ilmin faydasýz olan kesiminden çýkardýklarý neticelerdir. Faydalý olan kesimde Allah’a ulaþmayý dilemek vardýr. Allah’a mülâki olmayý dilemeyi ve hidayeti inkâr ettikleri için onlar, Allah’ýn âyetlerini tekzip edenlerdir.

85

85


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 85

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ô¡À¤ä í ü ¤á¢è Ï aì¢à Ü Ã b à¡2 ¤á¡è¤î Ü Ç ¢4¤ì Ô¤Ûa É Ó ë ë Ve vakaal kavlu aleyhim bimâ zalemû fe hum lâ yentýkûn(yentýkûne).

ςε ζυλ⎫μλερι σεβεβιψλε ονλαρ⎬ν ⎫ζερινε (Αλλαη’⎬ν) σ⎞ζ⎫ ϖακι ολδυ (ψερινε γελδι). Αρτ⎬κ ονλαρ κονυ⎭αμαζ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve vakaa el kavlu aleyhim bimâ zalemû fe hum lâ yentýkûne

: : : : : : : :

ve vuku buldu, vaki oldu, yerine geldi söz onlarýn üzerine sebebiyle zulmettiler bundan sonra, artýk onlar konuþmazlar, konuþamazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Neml-82’de Allahû Tealâ diyor ki: 27/NEML-82: Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dabbeten minel ardý tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkýnûn(yûkýnûne). Onlarýn üzerine (Allah’ýn Kitap’ta söylediði) söz vuku bulunca, onlara arzdan dabbe çýkardýk (çýkarýrýz). Ýnsanlarýn (Kitap’taki) âyetlerimize yakîn hasýl etmediklerini söyleyecek. Allahû Tealâ bunun üzerine onlara Neml-84’te sonucu söylüyor: 27/NEML-84: Hattâ izâ câû kâle e kezzebtum bi âyâtî ve lem tuhîtû bihâ ýlmen em mâzâ kuntum ta’melûn(ta’melûne). Onlar geldikleri zaman (Allah onlara): “Onu ilmen ihata edemediniz de mi âyetlerimi tekzip ettiniz (yalanladýnýz)? Yoksa yapmýþ olduðunuz nedir (baþka bir sebep mi var)?” dedi. Allahû Tealâ’nýn bahsettiði o dabbe onlara, Allah’ýn sözünü ihata edemediklerini, kavrayamadýklarýný söylüyor. Allah diyorki: “Bana ulaþmayý dileyeceksiniz. Eðer dilemezseniz, ne yaparsanýz yapýn, cehennemden kurtulamazsýnýz”. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, Allah onu mutlaka cennetine ulaþtýrýr. Kim Allah’a ulaþmayý dilemezse, Allah onu mutlaka cehennemine ulaþtýrýr. Ve insanlar bunu iþittikleri ve gördükleri halde Allah’a ulaþmayý dilemiyorlarsa, o zaman Allah’ýn sözü mutlaka yerine gelecektir. Onlara azap edilecektir, azap üzerlerine hak olacaktýr.

86

86


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 86

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

‰b è £äÛa ë ¡éî©Ï aì¢ä¢Ø¤ î¡Û 3¤î £Ûa b ä¤Ü È u b £ã a a¤ë Š í ¤á Û a æì¢ä¡ß¤ªì¢í §â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a 6 a¦Š¡–¤j¢ß E lem yerev ennâ cealnel leyle li yeskunû fîhî ven nehâra mubsýrâ(mubsýran), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Δινλενσινλερ διψε νασ⎬λ γεχεψι (καρανλ⎬κ), γ⎫νδ⎫ζ⎫ (αψδ⎬νλ⎬κ) κ⎬λδ⎬ð⎬μ⎬ζ⎬ γ⎞ρμεδιλερ μι? Μυηακκακ κι βυνδα ιναναν καϖιμ ι⎜ιν ®ψετλερ (ιβρετλερ, δελιλλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

e lem yerev ennâ cealnâ el leyle li yeskunû fî-hi ve en nehâra mubsýren inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu'minûne

: : : : : : : : : : : : : : :

mi görmediler nasýl kýldýk gece sükûn bulsunlar, dinlensinler diye orada, onun için ve gündüz görünen, aydýnlýk (olan) muhakkak ki iþte bunda vardýr muhakkak, mutlaka âyetler, mucizeler, deliller bir kavim için mü'min olanlar, inananlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gece, dünyanýn bir tarafý güneþi görmediði için karanlýkta kalan taraftýr. Gündüz de, dünyanýn güneþe dönük tarafý olacaktýr. Dünyanýn bir tarafý gece ise güneþe bakan diðer tarafý gündüzdür. Devamlý geceler gündüzlerle yer deðiþtirecektir.

87

87


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 87

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å ß ë ¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï ¤å ß Ê¡Œ 1 Ï ¡‰ì¢ £–Ûa ó¡Ï ¢ƒ 1¤ä¢í â¤ì í ë åí©Š¡a … ¢ê¤ì m a ¥£3¢× ë 6 ¢é¨£ÜÛa õ¬b ( ¤å ß £ü ¡a ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï Ve yevme yunfehu fîs sûri fe fezia men fis semâvâti ve men fîl ardý illâ men þâallâh(þâallâhu), ve kullun etevhu dâhýrîn(dâhýrîne).

ςε συρ’α ⎫φ⎫ρ⎫λδ⎫ð⎫ γ⎫ν, Αλλαη’⎬ν διλεδιðι κιμσελερ ηαρι⎜, σεμαλαρδα ϖε ψερψ⎫ζ⎫νδε ολανλαρ δεη⎭ετε καπ⎬λδ⎬ (καπ⎬λ⎬ρλαρ). ςε ηερκεσ βοψυνλαρ⎬ β⎫κ⎫κ ολαρακ ονα (Αλλαη’α) γελδιλερ (γελιρλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve yevme yunfehu fî es sûri fe fezia men fî es semâvâti ve men fî el ardý illâ men þâe allâhu ve kullun etev-hu dâhýrîne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve o gün üfürülür sur'un içine, sur'a o zaman, böylece dehþete kapýldý, korkuya kapýldý kim, kimse semalarda, göklerde ve kimse yeryüzünde hariç kimse Allah diledi ve herkes ona geldiler zelil olarak, boyun eðerek

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sur’a birinci üfürülmesi, zamanýn durmasý ve ardýndan (gravitasyon sebebiyle zamanýn geriye dönüþü tahakkuk ettiði için) her gezegende yaþayan insanlarýn yaþadýklarý güne zaman geri döndüðünde onlar hayata geri döneceklerdir. Yerçekimi olmadýðý için oradan Allah’ýn katýndaki yerçekimi olan tek yere, Mahþer Meydaný’na ulaþacaklardýr.

88

88


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 88

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 385

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

6¡lb z £Ûa £Š ß ¢£Š¢à m ó¡ç ë ¦ñ †¡ßb u b è¢j ¤z m 4b j¡v¤Ûa ô Š m ë æì¢Ü Ȥ1 m b à¡2 ¥Šî©j  ¢é £ã¡a 6§õ¤ó ( £3¢× å Ô¤m a ô¬©ˆ £Ûa¡é¨£ÜÛa ɤ䢕 Ve terel cibâle tahsebuhâ câmideten ve hiye temurru merres sehâb(sehâbi), sun’allâhillezî etkane kulle þey’(þey’in), innehu habîrun bimâ tef’alûn(tef’alûne).

ςε δαð⎬ γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν, ονυ ηαρεκετσιζ σαν⎬ρσ⎬ν. Ο, βυλυτ γιβι ηαρεκετ εδερ. Ηερ⎭εψι σαðλαμ ψαπαν Αλλαη’⎬ν ψαρατμασ⎬δ⎬ρ. Μυηακκακ κι Ο, ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζδαν ηαβερδαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve terâ el cibâle tahsebu-hâ câmideten ve hiye temurru merre es sehâbi sun'allâhi (sun'a allâhi) ellezî etkane kulle þey'in inne-hu habîrun bimâ tef'alûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve görürsün daðý onu sanýrsýn cansýz, hareketsiz ve o hareket eder hareket etti bulut Allah'ýn sanatýdýr ki o saðlam yaptý herþey muhakkak ki o haberdar þeylerden siz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Dünya’nýn kendi etrafýnda dönmesinden bahsediyor. Eðer insanlar uzaklardan bir hava gemisinden, Dünya’ya bakýyor olsalardý, Dünya’nýn dönerken daðlarýn da Dünya’yla beraber döndüðünü yani bir bulut gibi hareket halinde olduðunu göreceklerdi. Ayný zamanda Dünya’nýn dönüþ standartlarý içinde insanlar da onu takip ederek Güneþ’in etrafýnda dönmüþ olsalardý, daðlarýn gene hareket halinde olduðunu göreceklerdi. Dünya, Güneþ’in ve kendi etrafýnda döndüðü için... Öyleyse iki ayrý cepheden de daðlar hareket halinde görünür. Ýster Dünya’nýn Güneþ etrafýndaki seyri olsun ister Dünya’nýn kendi etrafýndaki dönüþü olsun, her ikisinde de ayný sonuç söz konusudur. Dünya döner, daðlar da hareket halinde görünür.

89

89


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 89

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 b è¤ä¡ß ¥Š¤î  ¢é Ü Ï ¡ò ä  z¤Ûb¡2 õ¬b u ¤å ß æì¢ä¡ß¨a §ˆ¡÷ ߤì í §Ê Œ Ï ¤å¡ß ¤á¢ç ë Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ, ve hum min fezein yevmeizin âminûn(âminûne).

Κιμ ηασενατ ιλε (καζανδ⎬ð⎬ δερεχελερ, καψβεττιðι δερεχελερδεν φαζλα ολαρακ) γελδιψσε, ι⎭τε ο ζαμαν ονυν ι⎜ιν ονδαν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬σ⎬ (χεννετ) ϖαρδ⎬ρ. ςε ονλαρ, ιζιν γ⎫ν⎫ δεη⎭εττεν (χεηεννεμε γιτμεψεχεκλερινδεν) εμιν ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

men câe bi el haseneti fe lehu hayrun min-hâ ve hum min fezeýn yevme izin âminûne

: : : : : : : : : : :

kim, kimse geldi hasenat, kazanýlan dereceler iþte, o zaman onun için vardýr, ona vardýr daha hayýrlý, hayýrlý ondan ve onlar dehþetten (dehþete kapýlmaktan) izin günü, o gün emin olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü insanlar iki þekilde gelirler: 1- Günahlarý sevaplarýndan fazla olanlar. Onlar seyyiat ile gelenlerdir. 2- Hasenatý seyyiatinden fazla olanlar. Onlar hasenat ile gelenlerdir. Kiþi dereceleri kazanýrken hayýr iþler. Kazandýðý dereceler kaybettiði dereceleri aþan kýyâmet günü, iþlediði hayýrlardan daha hayýrlýsýyla karþýlaþacaktýr. Çünkü: 1- Allah’ýn Zat’ýný görecektir. 2- Cennete girecektir. Buradaki 1. hayýrdan (hasenattan) murad, kiþinin kazandýðý derecelerdir. Bu hayýrlarýn neticesinde kiþi cennete girecektir. Gene hayrýn sonucunda Allah’ýn Zat’ýný görecektir.

90

90


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 90

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

6¡‰b £äÛa ó¡Ï ¤á¢è¢çì¢u¢ë ¤o £ j¢Ø Ï ¡ò ÷¡£î £Ûb¡2 õ¬b u ¤å ß ë æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢× b ß £ü¡a æ¤ë Œ¤v¢m ¤3 ç Ve men câe bis seyyieti fe kubbet vucûhuhum fîn nâr(nâri), hel tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

ςε κιμ σεψψιατ ιλε (καψβεττιðι δερεχελερ, καζανδ⎬ð⎬ δερεχελερδεν φαζλα ολαρακ) γελδιψσε, ι⎭τε ο ζαμαν ονλαρ, ψ⎫ζ⎫στ⎫ ατε⎭ε ατ⎬λδ⎬ (ατ⎬λ⎬ρ). Ψαπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ν⎬ζδαν βα⎭κα βιρ ⎭εψλε μι χεζαλανδ⎬ρ⎬λ⎬ψορσυνυζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve men câe bi es seyyieti fe kubbet vucûhu-hum fî en nâri hel tuczevne illâ mâ kuntum ta'melûne

: : : : : : : : : : : : :

ve kim geldi seyyiat, kaybedilen dereceler artýk atýldý onlarýn yüzleri ateþ içine, ateþe mý karþýlýðý verilir, cezalandýrýlýr ancak, den baþka þey siz oldunuz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmette seyyiatle gelenler yapmýþ olduklarý derecelere göre cehennemde azaplandýrýlýrlar, yapmýþ olduklarýyla cezalandýrýlmýþ olurlar.

91

91


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

ℜψετ − 91

Σαψφα − 386

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

‰ †¢j¤Ç a ¤æ a ¢p¤Š¡ß¢a ¬b à£ã ¡a ô©ˆ£Û a ¡ñ †¤Ü j¤Ûa ¡ê¡ˆ¨ç £l ¢p¤Š¡ß¢a ë 9§õ¤ó ( ¢£3¢× ¢é Û ë b è ߣŠ y = åî©à¡Ü¤¢à¤Ûa å¡ß æì¢× a ¤æ a Ýnnemâ umirtu en a’bude rabbe hâzihil beldetillezî harremehâ ve lehu kullu þey’in ve umýrtu en ekûne minel muslimîn(muslimîne).

Βεν σαδεχε “Ραββε (Αλλαη’α) κυλ ολμακ” ιλε εμρολυνδυμ. Βυ βελδε κι, Ο (Αλλαη), ονυ η⎫ρμετε λ®ψ⎬κ κ⎬λδ⎬. ςε ηερ⎭εψ Ο’νυνδυρ (Αλλαη’⎬νδ⎬ρ). ςε βεν “τεσλιμ ολανλαρδαν ολμακλα” εμρολυνδυμ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

innemâ umirtu en a'bude rabbe hâzihi el beldeti ellezî harreme-hâ ve lehu kullu þey'in ve umýrtu en ekûne min el muslimîne

: : : : : : : : : : : : :

ancak, sadece ben emrolundum benim ibadet etmem Rab bu belde, ülke ki o onu hürmete lâyýk kýldý ve onun herþey ve ben emrolundum benim olmam müslümanlardan, teslim olanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) Allah’a kul olmakla emrolunduðunu söylüyor. Allah’a ibadet etmekle demiyor. Ýbadet etmek vasýtadýr. Allah’a ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi teslim etmek ise hedeftir. Herbiri Allah’a kul olmanýn ayrý bir kademesidir.

92

92


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 92

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

ô¨† n¤ça ¡å à Ï 7 æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa a ì¢Ü¤m a ¤æ a ë £3 ™ ¤å ß ë 7©é¡¤1 ä¡Û ô©† n¤è í b à £ã¡b Ï åí©‰¡ˆ¤ä¢à¤Ûa å¡ß ¯b ã a ¬b à £ã¡a ¤3¢Ô Ï Ve en etluvel kur’ân(kur’âne), fe menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihî), ve men dalle fe kul innemâ ene minel munzirîn(munzirîne).

ςε “Κυρ’®ν’⎬ οκυμακλα (εμρολυνδυμ). Κιμ ηιδαψετε ερερσε, ο τακτιρδε σαδεχε κενδι νεφσι ι⎜ιν ηιδαψετε ερερ. ςε κιμ δαλ®λεττε καλδ⎬ψσα, ο ζαμαν Βεν σαδεχε ινζαρ εδενλερδενιμ (υψαρανλαρδαν⎬μ).” δε. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve en etluve el kur'âne fe men ihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsi-hi ve men dalle fe kul innemâ ene min el munzirîne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve benim okumam Kur'ân o zaman, bundan sonra, böylece kim hidayete ererse artýk, böylece ancak, sadece hidayete erer kendi nefsi için ve kim dalâlette kaldý artýk, o zaman de, söyle sadece ben nezirlerden, uyaranlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ hidayetten bahsediyor. Allah’a ulaþmayý dilediði an, kiþi hidayete adým atmýþtýr. Hidayete ermekse kiþinin ruhunu Allah’a ulaþtýrdýðý 21. basamakta baþlar. Fizik vücudun, nefsin, iradenin Allah’a teslimi ile devam eder.

93

93


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 93

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(27) Neml Suresi ¡3¤à£ä Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 b è ãì¢Ï¡Š¤È n Ï ©é¡mb í¨a ¤á¢Øí©Š¢î,  ¡é¨£Ü¡Û ¢†¤à z¤Ûa ¡3¢Ó ë æì¢Ü à¤È m b £à Ç §3¡Ïb Ì¡2 Ù¢£2 ‰ b ß ë Ve kulil hamdu lillâhi seyurîkum âyâtihî fe ta’rifûnehâ, ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

ςε δε κι: “Ηαμδ Αλλαη’αδ⎬ρ. Σιζε ®ψετλερινι γ⎞στερεχεκ, β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ ταν⎬ψαχακσ⎬ν⎬ζ.” ςε σενιν Ραββιν, ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζδαν γ®φιλ δεðιλδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve kuli el hamdu li allâhi seyurî-kum âyâti-hi fe ta'rifûne-hâ ve mâ rabbu-ke bi gâfilin ammâ ta'melûne

: : : : : : : : : : : :

ve de, söyle hamd Allah'a mahsus, Allah'a size gösterecek onun âyetleri artýk, böylece onu tanýyacaksýnýz ve deðil senin Rabbin gâfil olan þeylerden yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âyet-i kerimenin ruhu buradadýr; hamd Allah’adýr. Þükür de Allah’adýr. Hamd, fizik âlemin ötesinden verilen ni’metler için; þükür, bu dünya ni’metleri içindir.

94

94


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

28. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬á¬¨Ÿ Tâ, Sîn, Mîm. AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Tâ, Sîn, Mîm”, mukataa harfleridir. Hangi âyette bu harfler geçmiþse bunlarýn sayýsýnýn 19’un katý olduðu Reþat Halife tarafýndan ifade edilmiþti. Yapýlan incelemeler tam olarak bunu teyid etmedi. Ama çoðunda da bu muhtevanýn tuttuðu görüldü. Allahû Tealâ’nýn muhakkak bunda bir muradý var. 19’un bir Kur’ân Sýrrý olduðu muhakkaktýr.

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

¡åî©j¢à¤Ûa ¡lb n¡Ø¤Ûa ¢pb í¨a ٤ܡm Tilke âyâtul kitâbil mubîn(mubîni).

Βυνλαρ, Κιταβ−⎬ Μ⎫β⎩ν’ιν (Α⎜⎬κλαψαν Κιταβ’⎬ν) ℜψετλερι’διρ. 1 2 3 4

-

tilke âyâtu el kitâbi el mubîni

: : : :

bu, bunlar âyetler kitap apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim, hem Kendisi Apaçýk olan hem de Açýklayan bir Kitap. Allah’ýn sýrlarý bu Kitab’ýn içinde. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim için buyuruyor: 6/EN’AM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þey’in summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne). Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklý) hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rab’lerine haþrolunacaklar (olunurlar).

95

95


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¨ì¢ß ¡b j ã ¤å¡ß Ù¤î Ü Ç aì¢Ü¤n ã æì¢ä¡ß¤ªì¢í §â¤ì Ô¡Û ¡£Õ z¤Ûb¡2 æ¤ì ǤŠ¡Ï ë Netlû aleyke min nebei mûsâ ve fir’avne bil hakký li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Μυσα(Α.Σ) ϖε φιραϖυνυν ηαβερ(λερ)ινδεν, μ⎫’μιν βιρ καϖιμ ι⎜ιν ηακ ιλε (γερ⎜εκ ολαρακ) σανα οκυψαχαð⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

netlû aleyke min nebei mûsâ ve fir'avne bi el hakký li kavmin yu'minûne

: : : : : : : : : :

okuyacaðýz sana haberinden Musa ve firavun ile hak için kavim mü'min olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ “kavim” tabirini kullandýðý zaman bu, bütün bir millet olarak düþünülmemelidir. Her kavmin içinde Allah’a inananlar ve inanmayanlar vardýr. “Mü’min bir kavim” deyince Allahû Tealâ inananlarý ve inanmayanlarý birarada mütalâa etmez. Allah’a âmenû olan yani Allah’a ulaþmayý dileyen kesim, mü’min kavmin bütününü teþkil eder. “Allah’a inanýyorum” diye mü’min olduðunu zannedenler, Kur’ân-ý Kerim’e göre âmenû olmadýkça, yani Allah’a ulaþmayý dilemedikçe mü’min olamazlar. Sadece kendilerini mü’min zannederler ve avunurlar. Bu da bir þey ifade etmez. Öyleyse Kur’ân gerçeklerine eðilelim. Allahû Tealâ’nýn okumasý mü’minler içindir.

96

96


ℜψετ − 4

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢Ñ¡È¤š n¤ í b¦È î,¡( b è ܤç a 3 È u ë ¡¤‰ ü¤ aó¡Ï ¬ 5 Ç æ¤ì ǤŠ¡Ï £æ¡a ©ï¤z n¤ í ë ¤á¢ç õ¬b ä¤2 a ¢|¡£2 ˆ¢í ¤á¢è¤ä¡ß ¦ò 1¡ö¬b Ÿ åí©†¡¤1¢à¤Ûa å¡ß æb × ¢é £ã¡a 6 ¤á¢ç õ¬b ¡ã Ýnne fir’avne alâ fîl ardý ve ceale ehlehâ þiyean yestad’ýfu tâifeten minhum yuzebbihu ebnâehum ve yestahyî nisâehum, innehu kâne minel mufsidîn(mufsidîne).

Φιραϖυν, γερ⎜εκτεν ψερψ⎫ζ⎫νδε (Μ⎬σ⎬ρ’δα η⎫κ⎫μδαρδ⎬) ϖε ηαλκ⎬ν⎬ γρυπλαρα αψ⎬ρδ⎬. Ονλαρ⎬ν βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ (ψαηυδιλερι) γ⎫⎜σ⎫ζ β⎬ρακ⎬ψορ, ονλαρ⎬ν οðυλλαρ⎬ν⎬ βοðαζλατ⎬ψορ, κ⎬ζλαρ⎬ν⎬ (καδ⎬νλαρ⎬ν⎬) χανλ⎬ β⎬ρακ⎬ψορ(δυ). Μυηακκακ κι ο, φεσατ ⎜⎬καρανλαρδανδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

inne fir'avne alâ fîl ardý (fî el ardý) ve ceale ehle-hâ þiyean yestad'ýfu tâifeten min-hum yuzebbihu ebnâe-hum ve yestahyî nisâe-hum innehu kâne min el mufsidîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

muhakkak, gerçekten firavun âli, ailesi (sülâlesi) yeryüzünde ve kýldý onun ehli, onun halký grup, sýnýf güçsüz, zayýf býrakýyor taife, bölük, grup, kýsým onlardan boðazlatýyor onlarýn çocuklarý, oðullarý ve sað býrakýyor onlarýn kadýnlarý, kýzlarý muhakkak o oldu müfsidlerden, fesat çýkaranlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firavun kavminin içinde yahudiler ve yahudi olmayan Mýsýrlýlar vardý. Firavun, Mýsýrlýlarý yahudilere hakim kýlmak üzere erkek çocuklarý boðazlatýyor; kýz çocuklarý canlý býrakýyordu. Kâhinler, Hz. Musa’nýn geleceðini, firavunun onun sebebiyle öleceðini söylemiþlerdi. Bunun üzerine harekete geçen firavun, yahudilerin doðan bütün erkek çocuklarýný öldürüyor, kýz çocuklarýný ise sað býrakýyordu.

97

97


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 386

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤ aó¡Ï aì¢1¡È¤š¢n¤a åí©ˆ £Ûa ó Ü Ç £å ¢à ã ¤æ a ¢†í©Š¢ã ë = åî©q¡‰a ì¤Ûa ¢á¢è Ü È¤v ã ë ¦ò£à ¡ö a ¤á¢è Ü È¤v ã ë Ve nurîdu en nemunne alellezînestud’ýfû fîl ardý ve nec’alehum eimmeten ve nec’alehumul vârisîn(vârisîne).

ςε Βιζ, ψερψ⎫ζ⎫νδε γ⎫⎜σ⎫ζ ολανλαρ⎬ νι’μετλενδιρμεκ ϖε ονλαρ⎬ ιμαμλαρ κ⎬λμακ ϖε ϖαρισλερ ψαπμακ ιστιψορυζ (ιστιψορδυκ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve nurîdu en nemunne alâ ellezîne testud'ýfû fî el ardý ve nec'ale-hum eimmeten ve nec'ale-hum el vârisîne

: : : : : : : : :

ve istiyoruz ni’metlendirmek onlara zayýf güçsüz býrakýlanlar yeryüzünde ve onlarý kýlarýz imamlar, önderler ve onlarý kýlarýz varisler, mirasçýlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ “yahudileri ni’metlendirmek ve onlarý imamlar kýlmak ve varisler yapmak istiyorduk” diyor. Allahû Tealâ, asýrlar sonra Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e firavunlar devrindeki olaylarý anlatýyor. Allah’ýn ifadesi tabiatýyla “istiyoruz” tarzýnda bir ifade. Allah’a göre bütün zamanlar birbirinden farklý deðildir. Allah’a göre geçmiþ zaman, gelecek zaman yoktur. O, zamanýn her parçasýnda vardýr. Her parçasý O’nun için ayný anda mevcuttur. O, zamandan da mekândan da münezzehtir.

98

98


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

æb ßb ç ë æ¤ì ǤŠ¡Ï ô¡Š¢ã ë ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï ¤á¢è Û å¡£Ø à¢ã ë æ뢉 ˆ¤z í aì¢ãb × b ß ¤á¢è¤ä¡ß b à¢ç …ì¢ä¢u ë Ve numekkine lehum fîl ardý ve nuriye fir’avne ve hâmâne ve cunûdehumâ minhum mâ kânû yahzerûn(yahzerûne).

ςε ονλαρ⎬, ψερψ⎫ζ⎫νδε (οραδα) ψερλε⎭τιριπ, κυϖϖετλι κ⎬λμακ ϖε φιραϖυνα, Ηαμαν’α ϖε ικισινιν ορδυσυνα, ονλαρδαν (⇑σραιλοðυλλαρ⎬’νδαν) ηαζαρ εττικλερι (⎜εκινδικλερι) ⎭εψι γ⎞στερμεκ (ιστεδικ).

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve numekkine lehum fî el ardý ve nuriye fir'avne ve hâmâne ve cunûde-humâ min-hum mâ kânû yahzerûne

: : : : : : : : : :

ve biz yerleþtirelim, kuvvetli kýlalým onlarý yeryüzünde ve gösterelim firavun ve Haman (firavunun veziri) ve ikisinin ordusu onlardan olduklarý þeyi hazar ediyorlar, çekiniyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’nýn Allah’ýn yardýmýyla firavunu maðlup edeceðini onlara göstermek istedi ve firavunun ordusunu denizde boðdu.

99

99


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡é¤î Ü Ç ¡o¤1¡ a ‡¡b Ï 7¡éî©È¡™¤‰ a ¤æ a ó¬ ¨ì¢ß ¡£â¢a ó¬ ¨Û¡a ¬b ä¤î y¤ë a ë 7ó©ã Œ¤z m ü ë ó©Ïb ‚ m ü ë ¡£á î¤Ûa ó¡Ï ¡éî©Ô¤Û b Ï åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa å¡ß ¢êì¢Ü¡Çb u ë ¡Ù¤î Û¡a ¢êë¢ £…¬a ‰ b £ã¡a Ve evhaynâ ilâ ummi mûsâ en erdýîh(erdýîhi), fe izâ hýfti aleyhi fe elkîhi fîl yemmi ve lâ tehâfî ve lâ tahzenî, innâ râddûhu ileyki ve câýlûhu minel murselîn(murselîne).

ςε Μυσα (Α.Σ)’⎬ν αννεσινε ⎭⎞ψλε ϖαηψεττικ: “Ονυ εμζιρμεσινι ϖε ονυν ι⎜ιν κορκτυðυ ζαμαν ονυ νεηρε ατμασ⎬ν⎬ (β⎬ρακμασ⎬ν⎬). ςε σεν κορκμα, μαηζυν ολμα (⎫ζ⎫λμε). Μυηακκακ κι Βιζ, ονυ σανα δ⎞νδ⎫ρεχεðιζ. ςε ονυ μ⎫ρσελινλερδεν (ρεσ⎦λλερδεν) κ⎬λαχαð⎬ζ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve evhaynâ ilâ ummi mûsâ en erdýî-hi fe izâ hýfti aleyhi fe elkî-hi fî el yemmi ve lâ tehâfî ve lâ tahzenî innâ râddû-hu ileyki ve câýlû-hu min el murselîne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve vahyettik annesine Musa onu emzirmesi artýk, böylece korktuðun zaman onun üzerine, onun için artýk, böylece onu býrak, at denize, nehire ve korkma ve üzülme muhakkak biz onu geri vereceðiz, döndüreceðiz sana ve onu kýlacaðýz mürselinden, resûllerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa’nýn annesine, Allahû Tealâ vahyederek Hz. Musa’yý emzirmesini, onu nehre býrakmasýný emretmekte ve sonuçta oðlunu tekrar ona geri döndüreceðini ve oðlu olan Hz. Musa’nýn bir Resûl olduðunu bildirmektedir. Bu âyet Allah’ýn peygamberlerden baþkalarýna da vahyettiðini ispat etmektedir.

100

100


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 ¦bã Œ y ë a¦£ë¢† Ç ¤á¢è Û æì¢Ø î¡Û æ¤ì ǤŠ¡Ï ¢4¨a ¬ ¢é À Ô n¤Ûb Ï åî,©÷¡Ÿb  aì¢ãb × b à¢ç …ì¢ä¢u ë æb ßb ç ë æ¤ì ǤŠ¡Ï £æ¡a Feltekatahû âlu fir’avne li yekûne lehum aduvven ve hazenâ(hazenen), inne fir’avne ve hâmâne ve cunûdehumâ kânû hâtýîn(hâtýîne).

Β⎞ψλεχε φιραϖυν αιλεσι ονυ, ονλαρα δ⎫⎭μαν ϖε βα⎭λαρ⎬να δερτ ολαρακ βυλυπ αλδ⎬. Μυηακκακ κι φιραϖυν, Ηαμαν ϖε ο ικισινιν ορδυσυ, καστεν συ⎜ ι⎭λεψενλερδι. 1 - feltekata-hû (fe iltekata-hu) (lekata) 2 - âlu 3 - fir'avne 4 - li 5 - yekûne 6 - lehum 7 - aduvven 8 - ve hazenen 9 - inne 10 - fir'avne 11 - ve hâmâne 12 - ve cunûde-humâ 13 - kânû 14 - hâtýîne

: : : : : : : : : : : : : : :

böylece onu bulup aldýlar (bulup aldý) ailesi firavun için, diye olsun onlar için, onlara düþman olarak ve hüzün olarak, dert olarak muhakkak ki firavun ve Haman (firavunun veziri) ve ikisinin ordusu oldular kasten günah iþleyenler, suç iþleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Hz. Musa’nýn firavun ailesinin baþýna dert olacaðýný açýklýyor. Firavun ve Haman’ýn ordusu kasýtlý olarak suç iþleyen zalimlerdi.

101

101


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó©Û §å¤î Ç ¢p £Š¢Ó æ¤ì ǤŠ¡Ï ¢ñ a Š¤ßa ¡o Ûb Ó ë ¬b ä È 1¤ä í ¤æ a ó¬ ¨ Ç > ¢êì¢Ü¢n¤Ô m ü 6 Ù Û ë æ뢊¢È¤' í ü ¤á¢ç ë a¦† Û ë ¢ê ˆ¡‚ £n ã ¤ë a Ve kâletimraetu fir’avne kurretu aynin lî ve lek(leke), lâ taktulûhu asâ en yenfeanâ ev nettehýzehu veleden ve hum lâ yeþ’urûn(yeþ’urûne).

ςε ηαν⎬μ⎬ φιραϖυνα ⎭⎞ψλε δεδι: “Βανα ϖε σανα γ⎞ζ αψδ⎬ν ολσυν, ονυ ⎞λδ⎫ρμεψιν βελκι βιζε φαψδασ⎬ ολυρ ϖεψα ονυ εϖλ®τ εδινιριζ.” ςε ονλαρ, (γερ⎜εðιν) φαρκ⎬νδα δεðιλλερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kâletimraetu (kâlet imraetu) fir'avne kurretu aynýn lî ve leke lâ taktulû-hu asâ en yenfea-nâ ev nettehýze-hu veleden ve hum lâ yeþ'urûne

: : : : : : : : : : : : :

ve hanýmý dedi firavun (sevinç) göz aydýnlýðý bana ve sana onu öldürmeyin umulur ki, belki bize faydasý olur veya onu ediniriz evlât ve onlar farkýnda deðiller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firavun ve hanýmý, Hz. Musa’nýn, baþlarýna nasýl bir dert olacaðýný bilmiyorlardý. Onu evlât edinmeyi düþünüyorlardý.

102

102


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 ¦bË¡‰b Ï ó¨ì¢ß ¡£â¢a ¢…a¨ªì¢Ï | j¤• a ë b ä¤À 2 ‰ ¤æ a ¬ ü ¤ì Û ©é¡2 ô©†¤j¢n Û ¤p …b × ¤æ¡a åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa å¡ß æì¢Ø n¡Û b è¡j¤Ü Ó ó¨Ü Ç Ve asbaha fuâdu ummi mûsâ fârigâ(fârigan), in kâdet le tubdî bihî lev lâ en rabatnâ alâ kalbihâ li tekûne minel mu’minîn(mu’minîne).

ςε Μυσα (Α.Σ)’⎬ν αννεσι γ⎞νλ⎫ βο⎭ ολαρακ σαβαηλαδ⎬. Μ⎫’μινλερδεν ολμασ⎬ ι⎜ιν ονυν καλβινι Βιζε βαðλαμασαψδ⎬κ (ραβ⎬τα κυρμασαψδ⎬κ) αζ δαηα (δυρυμυ) α⎜⎬κλαψαχακτ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve asbaha fuâdu ummi mûsâ fârigan in kâdet le tubdî bi-hi lev lâ en rabatnâ alâ kalbi-hâ li tekûne min el mu'minîne

: : : : : : : : : : : : : :

ve sabahladý kalbi, gönlü annesi Musa boþ az kalsýn, neredeyse elbette, mutlaka açýklayacak onu olmasa rabýta kurmamýz, bizim baðlamamýz onun kalbine olmasý için mü'minlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, yeni doðan evlâdýndan ayrýlmak mecburiyetinde kalan Hz. Musa’nýn annesinin kalbini Kendisine baðlayarak, onu kalben güçlü kýldý ve olayý baþkalarýna açýklamasýna mani oldu.

103

103


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

©é¡2 ¤p Š¢– j Ï 9¡éî©£–¢Ó ©é¡n¤¢ü¡ ¤o Ûb Ó ë = æ뢊¢È¤' í ü ¤á¢ç ë §k¢ä¢u ¤å Ç Ve kâlet li uhtihî kussîhi fe besurat bihî an cunubin ve hum lâ yeþ’urûn(yeþ’urûne).

ςε (Μυσα (Α.Σ)’⎬ν αννεσι) ονυν αβλασ⎬να: “Ονυ τακιπ ετ.” δεδι. Β⎞ψλεχε ονλαρ φαρκ⎬νδα δεðιλκεν, ονυ υζακταν γ⎞ζετλεδι.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve kâlet li uhti-hi kussî-hi fe besurat bi-hi an cunubin ve hum lâ yeþ'urûne

: : : : : : : : :

ve dedi onun kýz kardeþine (ablasýna) onu takip et o zaman, böylece gözetledi onu uzaktan ve onlar farkýnda deðiller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ablasý, annesinin emri üzerine Hz. Musa’yý takip ediyor. Hz. Musa’yý saraya götürüyorlar.

104

104


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¢£Û¢… a ¤3 ç ¤o Ûb Ô Ï ¢3¤j Ó ¤å¡ß É¡™a Š à¤Ûa ¡é¤î Ü Ç b ä¤ß £Š y ë æì¢z¡•b ã ¢é Û ¤á¢ç ë ¤á¢Ø Û ¢é ãì¢Ü¢1¤Ø í §o¤î 2 ¡3¤ç a ó¬¨Ü Ç Ve harremnâ aleyhil merâdýa min kablu fe kâlet hel edullukum alâ ehli beytin yekfulûnehu lekum ve hum lehu nâsýhûn(nâsýhûne).

ςε δαηα ⎞νχε ονα (βα⎭κα) σ⎫τ αννελερινι ηαραμ κ⎬λδ⎬κ (σ⎫τ εμμεμεσινι σαðλαδ⎬κ). (Ονυν αβλασ⎬, φιραϖυνυν αιλεσινε): “Ονα κεφιλ ολαχακ (βακ⎬μ⎬ν⎬ ⎫στλενεχεκ) βιρ αιλεψε σιζι υλα⎭τ⎬ρμακ ι⎜ιν δελ®λετ (ψαρδ⎬μ) εδεψιμ μι? ςε ονλαρ, ονυ (βεβεðι) ιψι ψετι⎭τιριρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve harremnâ aleyhi el merâdýa min kablu fe kâlet hel edullu-kum alâ ehli beytin yekfulûne-hu lekum ve hum lehu nâsýhûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve haram ettik, yasakladýk ona süt anneler önceden, daha önce o zaman, artýk, böylece dedi mý size delâlet edeyim, yardým edeyim bir aileye ona kefil olacak, onun bakýmýný üstlenecek sizin için, size ve onlar onu, ona (öðüt verir) iyi yetiþtirir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn Hz. Musa’yý sað býrakmasýnýn arkasýnda Allah’ýn dileði var. Ýnsanlar kuvvetliyse, duruma hakimse herþeyi yapar zannedilir. Oysaki Allahû Tealâ ne isterse sadece o olur. Ýþte bütün erkek çocuklarý öldüren firavunun ailesine, Allahû Tealâ çocuðu teslim ediyor. Ve onlar, Hz. Musa’yý öldürmüyorlar, hayatta býrakýyorlar.

105

105


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 387

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

á Ü¤È n¡Û ë æ Œ¤z m ü ë b è¢ä¤î Ç £Š Ô m ¤ó × ©é¡£ß¢a ó¬¨Û¡a ¢êb 㤅 … Š Ï ; æì¢à Ü¤È í ü ¤á¢ç Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë ¥£Õ y ¡é¨£ÜÛa †¤Ç ë £æ a Fe redednâhu ilâ ummihî key tekarra aynuhâ ve lâ tahzene ve li ta’leme enne va’dallâhi hakkun ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Β⎞ψλεχε ονυ αννεσινε γερι ϖερδικ, γ⎞ζ⎫ αψδ⎬ν ολσυν ϖε μαηζυν ολμασ⎬ν ϖε Αλλαη’⎬ν ϖααδινιν ηακ ολδυðυνυ βιλσιν διψε. ςε λ®κιν ονλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fe redednâ-hu ilâ ummi-hi key tekarra aynu-hâ ve lâ tahzene ve li ta'leme enne va'dallâhi (va'de allâhi) hakkun ve lâkinne eksere-hum lâ ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : :

artýk onu geri verdik, iade ettik onun annesine için onun gözü aydýn olsun ve üzülmesin, mahzun olmasýn ve bilmesi için olduðunu Allah'ýn vaadi haktýr ve lâkin, fakat onlarýn çoðu bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’yý annesine süt emmesi için geri gönderiyor. Hz. Musa baþka hiçbir sütanneden süt emmemiþtir. Ve Allah onlarýn mahzun olmasýný istemiyor. Ve Allah’ýn vaadinin hak olduðunu da bilsin istiyor.

106

106


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b¦à¤Ø¢y ¢êb ä¤î m¨a ô¬¨ì n¤a ë ¢ê £†¢( a Í Ü 2 b £à Û ë åî©ä¡¤z¢à¤Ûa ô¡Œ¤v ã Ù¡Û¨ˆ × ë 6b¦à¤Ü¡Ç ë Ve lemmâ belega eþuddehu vestevâ âteynâhu hukmen ve ilmâ(ilmen), ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

ςε εργινλικ ⎜αð⎬να ερι⎭ιπ κεμ®λε ερδιðι ζαμαν, ονα ηικμετ ϖε ιλιμ ϖερδικ. ςε μυησινλερι, Βιζ ι⎭τε β⎞ψλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve lemmâ belega eþudde-hu vestevâ âteynâ-hu hukmen ve ilmen ve kezâlike neczî el muhsinîne

: : : : : : : : : :

ve olduðu zaman eriþti, ulaþtý onun erginlik çaðý, bulûð çaðý ve kemâle erdi ona verdik hüküm ve ilim ve iþte böyle mükâfatlandýrýrýz muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa, erginlik çaðýna ulaþtýðý zaman, Allahû Tealâ onun kalp gözünün ve kalp kulaðýnýn açýlmasýný saðlamýþ, onu hikmet sahibi kýlmýþtýr.

107

107


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b èî©Ï † u ì Ï b è¡Ü¤ç a ¤å¡ß §ò ܤ1 Ë ¡åî©y ó¨Ü Ç ò äí©† à¤Ûa 3  … ë 7©ê¡£ë¢† Ç ¤å¡ß a ˆ¨ç ë ©é¡n Èî,©( ¤å¡ß a ˆ¨ç 9 ¡æ 5¡n n¤Ô í ¡å¤î Ü¢u ‰ = ©ê¡£ë¢† Ç ¤å¡ß ô©ˆ £Ûa ó¨Ü Ç ©é¡n Èî,©( ¤å¡ß ô©ˆ £Ûa ¢é qb Ì n¤b Ï ¤å¡ß a ˆ¨ç 4b Ó 9 ¡é¤î Ü Ç ó¨š Ô Ï ó¨ì¢ß

¢ê Œ × ì Ï

¥åî©j¢ß ¥£3¡š¢ß ¥£ë¢† Ç ¢é £ã¡a 6¡æb À¤î, £'Ûa ¡3 à Ç Ve dehalel medînete alâ hîni gafletin min ehlihâ fe vecede fîhâ raculeyni yaktetilâni hâzâ min þîatihî ve hâzâ min aduvvih(aduvvihî), festegâsehullezî min þîatihî alellezî min aduvvihî, fe vekezehu mûsâ fe kadâ aleyhi kâle hâzâ min ameliþ þeytân(þeytâni), innehu aduvvun mudillun mubîn(mubînun).

ςε (Ηζ. Μυσα, κενδισινε ηικμετ ϖεριλμεδεν ⎞νχε) ⎭εηιρ ηαλκ⎬ γαφλεττε ολδυðυ βιρ ζαμανδα (κιμσε φαρκ⎬νδα ολμαδαν) ⎭εηρε γιρδι. Οραδα δ⎞ϖ⎫⎭εν ικι αδαμ βυλδυ. Βιρι κενδι ταραφ⎬νδαν διðερι ονα δ⎫⎭μαν ταραφταν. Ο ζαμαν ονυν (Μυσα (Α.Σ)’⎬ν) ταραφ⎬νδαν ολαν, δ⎫⎭μαν⎬να καρ⎭⎬ ονδαν ψαρδ⎬μ ιστεδι. Βυνυν ⎫ζερινε Μυσα (Α.Σ) ονυ ψυμρυκλαδ⎬ (⎞λδ⎫ρδ⎫). Β⎞ψλεχε (⎞λ⎫μ) καζα εδιλδι (η⎫κ⎫μ ψερινε γελδι). (Μυσα Α.Σ): “Βυ ⎭εψταν⎬ν ι⎭ιδιρ. Μυηακκακ κι ο, απα⎜⎬κ δαλ®λεττε β⎬ρακαν βιρ δ⎫⎭μανδ⎬ρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8

108

-

ve dehale el medînete alâ hîni gafletin min ehli-hâ fe vecede fî-hâ

: : : : : : : :

ve girdi þehir zamanda, o vakitte gaflet þehir halkýndan o zaman buldu orada

108


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33

-

raculeyni : iki adam yaktetilâni : kavga eden iki kiþi hâzâ : bu min þîati-hî : gruptan, taraftarlardan ve hâzâ : ve bu min aduvvi-hi : onun düþmanlarýndan fe : o zaman, böylece istegâse-hu : ondan yardým istedi ellezî : ki o festegâsehullezî (fe istegâse-hu ellezî) min þîati-hi : onun taraftarlarýndan alellezî (alâ ellezî) : ona min aduvvi-hi : onun düþmanlarýndan fe : o zaman, bunun üzerine vekeze-hu : ona yumruk attý, onu yumrukladý mûsâ : Musa fe : böylece kadâ : vuku buldu, oldu, kaza edildi, hüküm yerine geldi aleyhi : onun üzerine kâle : dedi hâzâ : bu min ameli eþ þeytâni : þeytanýn amelinden, þeytanýn iþinden inne-hu : muhakkak o aduvvun : düþman mudillun : dalâlette býrakan mubînun : açýkça, apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ölüm kaderdir ve Allahû Tealâ kime ne kadar ömür verdiyse kiþi o kadar yaþar. Kiþi için hayatýn o noktada bitmesi gerekir. Hz. Musa bunu gerçekleþtirdi ve kiþi kaderinin gereði olarak orada öldü. Ölüm, zaman ve mekân koordinatlarý belli olan bir müessesedir. Allahû Tealâ kader olarak insanýn, zamanýn ve mekânýn hangi noktasýnda öleceðini yazmýþsa o noktada o insan mutlaka ölecektir. 3/Al-Ý ÝMRAN-168: Ellezîne kâlû li ihvânihim ve kaadû lev atâûnâ mâ kutil(kutilû), kul fedreû an enfusikumul mevte in kuntum sâdýkîn(sâdýkîne). O (münafýk) kimseler ki; (savaþa gitmeyip), oturdular da savaþa katýlan kardeþleri için: “Eðer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi.” dediler. (Sen de onlara) de ki: “Eðer doðru söylüyor iseniz (sözünüze sadýksanýz), haydi ölümü kendinizden savýn.”

109

109


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó©Û ¤Š¡1¤Ëb Ï ó©¤1 ã ¢o¤à Ü Ã ó©£ã¡a ¡£l ‰ 4b Ó ¢áî©y £ŠÛa ¢‰ì¢1 ̤Ûa ì¢ç ¢é £ã¡a 6 ¢é Û Š 1 Ì Ï Kâle rabbi innî zalemtu nefsî fâgfirlî fe gafera leh(lehu), innehu huvel gafûrur rahîm(rahîmu).

“Ραββιμ, βεν νεφσιμε ζυλμεττιμ, αρτ⎬κ βενι μαðφιρετ ετ.” δεδι. Β⎞ψλεχε ονυ μαðφιρετ εττι. Μυηακκακ κι Ο, Γαφ⎦ρ’δυρ (μαðφιρετ εδεν) Ραη⎩μ’διρ (Ραη⎩μ εσμασ⎬ψλα τεχελλι εδεν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

kâle rabbi innî zalemtu nefsî fagfirlî (fe ýgfirlî) fe gafera lehu inne-hu huve el gafûru er rahîmu

: : : : : : : : : : : :

dedi Rabbim muhakkak ben zulmettim nefsim artýk beni maðfiret et o zaman, böylece onu baðýþladý muhakkak o o maðfiret eden Rahîm esmasýyla tecelli eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Maðfiret, günahlarýn sevaba çevrilmesidir. Allahû Tealâ, Hz. Musa’ya maðfiret ediyor. Hz. Musa ruhunu Allah’a göndermeyi dilemiþ ve tâbiiyetini gerçekleþtirmiþtir. Hz. Musa, Cebrail (A.S)’a tâbiiyetiyle Allah’ýn maðfiretine, günahlarýnýn sevaba çevrilmesine nail olmuþtur. Bir insan ruhunu Allah’a ulaþtýrmayý dilediðinde Allah ona yardým eder, evvelâ onun günahlarýný örter, sonra mürþidine ulaþtýrýr. Tâbiiyeti anýnda da ona maðfiret eder, günahlarýný sevaba çevirir.

110

110


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 20

ℜψετ − 17

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å Ü Ï £ó Ü Ç o¤à Ȥã a ¬b à¡2 åî©ß¡Š¤v¢à¤Ü¡Û

¡£l ‰ 4b Ó

a¦Šî©è à æì¢× a

Kâle rabbi bimâ en’amte aleyye fe len ekûne zahîren lil mucrimîn(mucrimîne).

(Μυσα Α.Σ): “Ραββιμ βενι νι’μετλενδιρδιðιν ⎭εψλερ σεβεβιψλε, βυνδαν σονρα βεν ασλα μ⎫χριμλερε αρκα ⎜⎬κμαψαχαð⎬μ (ψαρδ⎬μχ⎬ ολμαψαχαð⎬μ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kâle rabbi bimâ en'amte aleyye fe len ekûne zahîren li el mucrimîne

: : : : : : : : :

dedi Rabbim sebebiyle sen ni'met verdin, ni'metlendirdin bana, beni artýk, bundan sonra ben olmayacaðým arka çýkan, yardýmcý olan mücrimlere, suç iþleyenlere, günahkârlara

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah Hz. Musa (A.S)’ý ni’metlendirmiþtir. Koruduðu kiþinin mücrim olduðunu da öðrenmiþtir. Bundan gerekli dersi almýþ ve suçlulara yardým etmemeye kesin karar vermiþtir.

111

111


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢ê Š –¤ä n¤a ô¡ˆ £Ûa a ‡¡b Ï ¢k £Ó Š n í b¦1¡ö¬b  ¡ò äí ©† à¤Ûa ó¡Ï | j¤• b Ï ¥åî©j¢ß ¥£ô¡ì Ì Û Ù £ã¡a ó¬¨ì¢ß ¢é Û 4b Ó 6 ¢é¢¡Š¤– n¤ í ¡¤ß ü¤ b¡2 Fe asbaha fîl medîneti hâifen yeterakkabu fe izellezîstensarahu bil emsi yestasrihuh(yestasrihuhu), kâle lehu mûsâ inneke le gaviyyun mubîn(mubînun).

Β⎞ψλεχε ⎭εηιρδε (ετραφ⎬) γ⎞ζλεψερεκ σαβαηλαδ⎬. Φακατ δ⎫ν ψαρδ⎬μ ιστεψεν κι⎭ι ονδαν (τεκραρ) ψαρδ⎬μ ιστεδιðι ζαμαν (Μυσα Α.Σ) ονα: “Μυηακκακ κι σεν, απα⎜⎬κ αζγ⎬νσ⎬ν.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

fe asbaha fî el medîneti hâifen yeterakkabu fe izâ ellezî istensara-hu (izellezîstensarahu) bi el emsi yestasrihu-hu kâle lehu mûsâ inne-ke le gaviyyun mubînun

: : : : : : : : :

böylece sabahladý þehirde korkarak gözetleyerek, gözleyerek o zaman, böylece, fakat olduðu zaman ki o ondan yardým istedi

: : : : : : : : :

dün ondan yardým istiyor dedi ona Musa muhakkak sen elbette, mutlaka azgýn apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa yahudilerden olan kiþiyi kurtarmýþ. Sonra onun bir mücrim, bir suçlu olduðunu idrak etmiþtir. Tekrar yardým isteyince onun bir azgýn olduðunu söyleyerek talebini reddetmiþtir.

112

112


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ì¢ç ô©ˆ £Ûb¡2 )¡À¤j í ¤æ a …a ‰ a ¤æ a ¬b £à Ü Ï ¤æ a ¢†í©Š¢m a ó¬¨ì¢ß b í 4b Ó = b à¢è Û ¥£ë¢† Ç >¡¤ß ü¤ b¡2 b¦¤1 ã o¤Ü n Ó b à × ó©ä Ü¢n¤Ô m a¦‰b £j u æì¢Ø m ¤æ a ¬£ ü¡a ¢†í©Š¢m ¤æ¡a ¤æ a ¢†í ©Š¢m b ß ë ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï åî©z¡Ü¤–¢à¤Ûa å¡ß æì¢Ø m Fe lemmâ en erâde en yabtýþe billezî huve aduvvun lehumâ kâle yâ mûsâ e turîdu en taktulenî kemâ katelte nefsen bil emsi in turîdu illâ en tekûne cebbâren fîl ardý ve mâ turîdu en tekûne minel muslihîn(muslihîne).

Β⎞ψλεχε ικισινιν δε δ⎫⎭μαν⎬ ολαν αδαμ⎬ ψακαλαμακ ιστεδιðι ζαμαν: “Εψ Μυσα! Δ⎫ν ⎞λδ⎫ρδ⎫ð⎫ν κι⎭ι γιβι βενι δε ⎞λδ⎫ρμεκ μι ιστιψορσυν? Εðερ (⎞λδ⎫ρμεκ) ιστιψορσαν, ο τακτιρδε σεν ψερψ⎫ζ⎫νδε σαδεχε βιρ ζορβα ολυρσυν. ςε σεν, βαρ⎬⎭τ⎬ρανλαρδαν ολμακ ιστεμιψορσυν.” δεδι.

113

113


ℜψετ − 19

} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

fe lemmâ en erâde en yabtýþe billezî (bi ellezî) huve aduvvun lehumâ kâle yâ mûsâ e turîdu en taktule-nî kemâ katelte nefsen bi el emsi in turîdu illâ en tekûne cebbâren fî el ardý ve mâ turîdu en tekûne min el muslihîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

artýk, böylece olduðu zaman muhakkak istedi yakalamak o kimseyi o düþman ikisi dedi ey Musa mý istiyorsun beni öldürmek gibi sen öldürdün kiþi dün eðer istiyorsan ancak, sadece senin olman cebbar, zorba yeryüzünde ve sen istemiyorsun senin olmak ýslâh edicilerden, barýþtýranlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa ertesi gün, evvelâ kendisini cinayete zorlayan kiþiyle karþýlaþýyor. O adam bir mücrim (suçlu) olduðu için onun azgýnlardan olduðunu söylüyor. Ama onunla konuþtuktan sonra mücrim olan birisini, ikisinin de düþmaný olan bir adamý yakalamak istiyor. O da diyor ki: “Ey Musa, dün öldürdüðün kiþi gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? O zaman sen sadece yeryüzünde bir zorba olursun. Oysaki sen, bizleri barýþtýrman gerekirken bunu yapmak istemiyorsun.”

114

114


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b í 4b Ó 9ó¨È¤ í ¡ò äí ©† à¤Ûa b –¤Ó a ¤å¡ß ¥3¢u ‰ õ¬b u ë Úì¢Ü¢n¤Ô î¡Û Ù¡2 æ뢊¡à m¤b í 5 à¤Ûa £æ¡a ó¬¨ì¢ß åî©z¡•b £äÛa å¡ß Ù Û ó©£ã¡a ¤x¢Š¤b Ï Ve câe raculun min aksal medîneti yes’â kâle yâ mûsâ innel melee ye’temirûne bike li yaktulûke fahruc innî leke minen nâsýhîn(nâsýhîne).

ςε ⎭εηριν ⎞β⎫ρ υχυνδαν βιρ αδαμ κο⎭αρακ γελδι: “Εψ Μυσα! (Καϖμιν) ιλερι γελενλερι μυτλακα σενι ⎞λδ⎫ρμε εμρινι ϖερμεκ ι⎜ιν κονυ⎭υψορλαρ. √ψλεψσε ηεμεν (⎭εηιρδεν) ⎜⎬κ. Μυηακκακ κι βεν, σανα ⎞ð⎫τ ϖερενλερδενιμ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

ve câe raculun min aksa el medîneti yes'â kâle yâ mûsâ inne el melee ye'temirûne bike li yaktulû-ke fahruc (fe uhruc) innî leke min en nâsýhîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve geldi bir adam den en uzak yer þehir koþarak dedi ey Musa muhakkak (kavmin) ileri gelenleri emir vermek için görüþüyorlar sana, senin için, senin hakkýnda için seni öldürmek öyleyse hemen çýk muhakkak ben sana nasihat edenlerden, öðüt verenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa bir cinayet iþlemiþ durumda ve kavmin ileri gelenleri onun hakkýnda ölüm kararý veriyorlar. Bir dost ona bu kararý haber veriyor ve þehri hemen terketmesini söylüyor.

115

115


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 388

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

4b Ó 9 ¢k£Ó Š n í b¦1¡ö¬b  b è¤ä¡ß x Š ‚ Ï ; åî©à¡Ûb £ÄÛa ¡â¤ì Ô¤Ûa å¡ß ó©ä¡£v ã ¡£l ‰ Fe harece minhâ hâifen yeterakkabu, kâle rabbi neccinî minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Β⎞ψλεχε οραδαν κορκυψλα (ετραφ⎬ν⎬) γ⎞ζλεψερεκ ⎜⎬κτ⎬: “Ραββιμ, βενι (βυ) ζαλιμλερ καϖμινδεν κυρταρ.” δεδι.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe harece min-hâ hâifen yeterakkabu kâle rabbi necci-nî min el kavmi ez zâlimîne

: : : : : : : : : :

artýk, böylece çýktý oradan korkarak gözetleyerek, gözleyerek dedi Rabbim beni kurtar kavminden zalimler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa: “Rabbim, beni (bu) zalimler kavminden kurtar.” demektedir.

116

116


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¨ Ç 4b Ó å í ¤† ß õ¬b Ԥܡm é £u ì m b £à Û ë ¡3î©j£ Ûa õ¬a ì  ó©ä í ¡†¤è í ¤æ a ¬ó©£2 ‰ Ve lemmâ teveccehe tilkâe medyene kâle asâ rabbî en yehdiyenî sevâes sebîl(sebîli).

ςε (Μυσα Α.Σ), Μεδψεν (⎭εηρι) ταραφ⎬να δ⎞νδ⎫ð⎫ ζαμαν “Ραββιμιν βενι σεϖϖα εδιλμι⎭ ψολα ηιδαψετ ετμεσινι (υλα⎭τ⎬ρμασ⎬ν⎬) υμαρ⎬μ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve lemmâ teveccehe tilkâe medyene kâle asâ rabbî en yehdiye-nî sevâe es sebîli

: : : : : : : : : :

ve olduðu zaman yöneldi, döndü taraf Medyen (þehri) dedi umulur ki, belki benim Rabbim beni hidayete erdirir, ulaþtýrýr sevva edilmiþ, dizayn edilmiþ yol

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bahsedilen yol hem manevî hem de maddî yoldur. Hz. Musa’nýn hem manevî güzelliklere ulaþtýran bir yol talebi var. Sevâes sebîl, Allah’a ulaþtýran yol olarak da deðerlendirilmektedir. Hz. Musa hidayete ermiþtir. Hem de maddî yol talebi var. Düþmanlarý kendisini öldürmek üzere arýyor.

117

117


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¦ò £ß¢a ¡é¤î Ü Ç † u ë å í ¤† ß

õ¬b ß … ‰ ë b £à Û ë

¤å¡ß † u ë ë 9 æì¢Ô¤ í ¡b £äÛa å¡ß b ß 4b Ó 7 ¡æa …ë¢ ˆ m ¡å¤î m a Š¤ßa ¢á¡è¡ã뢅 ó¨£n y ó©Ô¤ ã ü b n Ûb Ó 6b à¢Ø¢j¤À  ¥Šî©j × ¥ƒ¤î, ( b ãì¢2 a ë ¢õ¬b Ç¡£ŠÛa ‰ ¡†¤–¢í Ve lemmâ verede mâe medyene vecede aleyhi ummeten minen nâsi yeskûn(yeskûne), ve vecede min dûnihimumreeteyni tezûdân(tezûdâni), kâle mâ hatbukumâ, kâletâ lâ neskî hattâ yusdirar riâu ve ebûnâ þeyhun kebîr(kebîrun).

ςε Μεδψεν συψυνα ϖαρδ⎬ð⎬ ζαμαν, συ αλμακτα ολαν βιρ ινσαν τοπλυλυðυ βυλδυ ϖε ονλαρδαν βα⎭κα, (ηαψϖανλαρ⎬ν⎬ συψα γιτμεκτεν) ενγελλεψεν ικι καδ⎬ν βυλδυ. Ονλαρα: “Σιζιν ηαλινιζ (δερδινιζ) νεδιρ?” δεδι. (Ο ικι καδ⎬ν): “∩οβανλαρ (σ⎫ρ⎫λεριψλε) ⎜εκιλμεδικ⎜ε βιζ (ηαψϖανλαρ⎬μ⎬ζ⎬) συλαψαμαψ⎬ζ. ςε βιζιμ βαβαμ⎬ζ ⎜οκ ιητιψαρ.” δεδιλερ.

118

118


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

-

ve lemmâ verede mâe medyene vecede aleyhi ummeten min en nâsi yeskûne ve vecede min dûni-him emreeteyni tezûdâni kâle mâ hatbu-kumâ kâletâ lâ neskî hattâ yusdira er riâu ve ebû-nâ þeyhun kebîrun

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve olduðu zaman vardý, ulaþtý su Medyen buldu onun üzerinde, onda (orada) bir ümmet insanlardan suluyor, su alýyor ve buldu onlardan baþka iki kadýn (ikisi) engelliyor dedi nedir sizin (ikinizin) durumu ikisi söyledi, dedi biz sulamayýz, sulayamayýz oluncaya kadar döner, çekilir çoban ve bizim babamýz ihtiyardýr büyük (çok)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Orada bir kuyu, kuyunun etrafýnda sürülerini sulayan çobanlar var. Hanýmlar diyorlar ki: “Biz o tamamlamadan evvel kendi hayvanlarýmýzý sulayamayýz.” Onlar da diyorlar ki: “Babamýz çok yaþlý bir adamdýr, yani bize yardým etmesi mümkün deðil.”

119

119


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

4b Ô Ï ¡£3¡£ÄÛa ó Û¡a ¬ó¨ £Û ì m £á¢q b à¢è Û ó¨Ô  Ï ¥Šî©Ô Ï §Š¤î  ¤å¡ß £ó Û¡a o¤Û Œ¤ã a ¬b à¡Û ó©£ã¡a ¡£l ‰ Fe sekâ lehumâ summe tevellâ ilez zýlli fe kâle rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr(fakîrun).

Β⎞ψλεχε ικισινιν (σ⎫ρ⎫σ⎫ν⎫) συλαδ⎬, σονρα γ⎞λγεψε δ⎞νδ⎫ ϖε “Ραββιμ μυηακκακ κι βεν, βανα ηαψ⎬ρ ολαρακ ινδιρδιðιν ηερ⎭εψε φακιριμ (μυηταχ⎬μ).” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

fe sekâ lehumâ summe tevellâ ilez zýlli (ilâ ez zýlli) fe kâle rabbi innî li mâ enzelte ileyye min hayrin fakîrun

: : : : : : : : : : : : : : :

o zaman, böylece suladý, içirdi onlarýn ikisi sonra döndü gölgeye sonra dedi Rabbim muhakkak ki ben þeye sen indirdin bana (hayýrlardan bir) hayýr fakir, muhtaç

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa, Allahû Tealâ’nýn bu hanýmlarý karþýsýna çýkarmasýný bir hayýr olarak telâkki ediyor. Onlara yardým ediyor, sürülerini suluyor ve Allah’tan yeniden hayýr diliyor.

120

120


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 §õ¬b î¤z¡n¤a ó Ü Ç ó©'¤à m b à¢èí ¨†¤y¡a ¢é¤m õ¬b v Ï Š¤u a Ù í¡Œ¤v î¡Û Úì¢Ç ¤† í ó©2 a £æ¡a ¤o Ûb Ó £— Ó ë ¢ê, õ¬b u b £à Ü Ï 6 b ä Û o¤î Ô  b ß ® ¤Ñ ‚ m ü 4b Ó = — – Ô¤Ûa ¡é¤î Ü Ç åî©à¡Ûb £ÄÛa ¡â¤ì Ô¤Ûa å¡ß p¤ì v ã Fe câethu ýhdâhumâ temþî alestihyâin, kâlet inne ebî yed’ûke li yecziyeke ecra mâ sekayte lenâ, fe lemmâ câehu ve kassa aleyhil kasasa kâle lâ tehaf, necevte minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

⇑κισινδεν βιρι, ηαψα εδερεκ (υταναρακ) ονα γελδι: “Μυηακκακ κι βαβαμ, βιζιμ (σ⎫ρ⎫μ⎫ζ⎫) συλαμανδαν δολαψ⎬ βιρ εχιρλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρμακ ι⎜ιν σενι δαϖετ εδιψορ.” δεδι. ςε (Μυσα Α.Σ) ονα γελδιðι ζαμαν ηικ®ψεσινι ανλαττ⎬. (⇑ητιψαρ αδαμ): “Κορκμα! (Αρτ⎬κ) σεν, ζαλιμλερ καϖμινδεν κυρτυλδυν.” δεδι.

121

121


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

-

fe câet-hu ýhdâ-humâ temþî alestihyâin (alâ istihyâin) kâlet inne ebî yed'û-ke li yecziye-ke ecr mâ sekayte lenâ fe lemmâ câe-hu ve kassa aleyhi el kasasa kâle lâ tehaf necevte min el kavmi ez zâlimîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ona geldiði zaman (kýzlarýn) ikisinden biri yürüyor haya ederek, utanarak dedi muhakkak benim babam seni çaðýrýyor için seni mükâfatlandýracak bir ecir, ücret þey sen suladýn bize, bizi, bizimiçin olduðu zaman o geldi ve anlattý ona hikâye dedi korkma sen kurtuldun kavimden zalimler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýhtiyar adam ve kýzlarý Hz Musa için Allah’ýn yardýmýdýr. Hz. Musa’nýn artýk yatacak yeri ve yiyecek ekmeði var. Allahû Tealâ, Hz. Musa’yý doðumundan sonra koruduðu gibi gene koruyor ve onun için bir sýðýnak oluþturuyor.

122

122


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

£æ¡a 9 ¢ê¤Š¡u¤b n¤a ¡o 2 a ¬b í b à¢èí ¨†¤y¡a ¤o Ûb Ó ¢åî©ß ü¤a ¢£ô¡ì Ô¤Ûa p¤Š u¤b n¤a ¡å ß Š¤î  Kâlet ýhdâhumâ yâ ebetiste’cirhu inne hayra meniste’certel kaviyyul emîn(emînu).

⇑κι κ⎬ζδαν βιρι: “Εψ βαβαχ⎬ð⎬μ! Ονυ ⎫χρετλε τυτ. Μυηακκακ κι ο, ⎫χρετλε τυττυκλαρ⎬νδαν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬, σαðλαμ ϖε εμινδιρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kâlet ýhdâ-humâ yâ ebeti iste'cir-hu inne hayra men iste'certe el kaviyyu el emînu

: : : : : : : : :

dedi (kýzlarýn) ikisinden biri ey babacýðým onu ücretle (ecirle) tut muhakkak daha hayýrlýdýr senin ücretle çalýþtýrdýðýn kimse(ler) kuvvetli, saðlam emin, güvenilir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Böylece Hz. Musa kalmak üzere kendisine bir mekân buluyor. Ve kýzlardan birisi, onu babasýna tavsiye ediyor. Bu, Allahû Tealâ’nýn Hz. Musa’ya saðladýðý bir kurtuluþtur.

123

123


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡å¤î mb ç £ó n ä¤2a ô †¤y¡a Ù z¡Ø¤ã¢a ¤æ a ¢†í©‰¢a ¬ó©£ã¡a 4b Ó ¤æ¡b Ï 7§w v¡y ó¡ãb à q ó©ã Š¢u¤b m ¤æ a ó¬¨Ü Ç ¬b ß ë 7 Ú¡†¤ä¡Ç ¤å¡à Ï a¦Š¤' Ç o¤à à¤m a ¬ó©ã ¢†¡v n  6 Ù¤î Ü Ç £Õ¢( a ¤æ a ¢†í©‰¢a åî©z¡Ûb £–Ûa å¡ß ¢é¨£ÜÛa õ¬b ( ¤æ¡a Kâle innî urîdu en unkihake ihdebneteyye hâteyni alâ en te’curenî semâniye hýcec(hýcecin), fe in etmemte aþran fe min indik(indike), ve mâ urîdu en eþukka aleyk(aleyke), setecidunî in þâallâhu mines sâlihîn(sâlihîne).

(Ψα⎭λ⎬ αδαμ): “Γερ⎜εκτεν βεν, ι⎭τε βυ ικι κ⎬ζ⎬μδαν βιρινι σανα νικ®ηλαμακ ιστιψορυμ. Βανα ⎫χρετλε σεκιζ ψ⎬λ ⎜αλ⎬⎭μανα καρ⎭⎬λ⎬κ. Εðερ ον ψ⎬λ⎬ ταμαμλαρσαν ο δα σενδεν (βιρ λ⎫τυφτυρ). ςε βεν, σενι μεχβυρ ετμεκ ιστεμεμ. ⇑ν⎭ααλλαη βενι σαλιηλερδεν βυλαχακσ⎬ν.” δεδι.

124

124


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

kâle innî urîdu en unkiha-ke ihdebneteyye (ihdâ ibneteyye) hâteyni alâ en te'cure-nî semâniye hýcecin (hiccetun) fe in etmemte aþran fe min indi-ke ve mâ urîdu en eþukka aleyke setecidu-nî in þâallâhu (þâe allâhu) min es sâlihîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

dedi muhakkak ki ben ben istiyorum sana nikâhlamak iki kýzýmdan biri iþte bu ikisi üzerine, karþýlýk bana ücretli çalýþman, hizmet etmen sekiz (8) seneler (sene) böylece eðer tamamlarsan on (10) artýk senin indinden, senden ve ben istemiyorum zorluk çýkarmak, mecbur etmek sana, seni beni bulacaksýn inþaallah, eðer Allah dilerse salihlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Böylece sürünün sahibi olan iki kýzýn babasýndan Hz. Musa’ya teklif geliyor. Hz. Musa’yý sekiz yýl ona hizmet etmesi þartýyla kýzlarýndan biriyle evlendirmek (nikâhlamak) istiyor. Kýzlarýn babasý: “Eðer on yýla tamamlarsan o da senden bir lütuf olur.” diyor.

125

125


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 389

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

5 Ï ¢o¤î š Ó ¡å¤î Ü u ü¤a b à £í a 6 Ù ä¤î 2 ë ó©ä¤î 2 Ù¡Û¨‡ 4b Ó ; ¥3î©× ë

¢4ì¢Ô ã b ß ó¨Ü Ç ¢é¨£ÜÛa ë 6 £ó Ü Ç æa 뤆¢Ç

Kâle zâlike beynî ve beynek(beyneke), eyyemel eceleyni kadaytu fe lâ udvâne aleyy(aleyye), vallâhu alâ mâ nekûlu vekîl(vekîlun).

(Μυσα Α.Σ): “Βυ σενινλε βενιμ αραμδαδ⎬ρ. ⇑κι σ⎫ρεδεν ηανγισινι καδα εδερσεμ (ψερινε γετιριρσεμ), αρτ⎬κ βανα βιρ δ⎫⎭μανλ⎬κ ολυ⎭μασ⎬ν. ςε Αλλαη, κονυ⎭τυκλαρ⎬μ⎬ζα ϖεκιλδιρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

kâle zâlike beynî ve beyne-ke eyyemâ el eceleyni kadaytu fe lâ udvâne aleyye vallâhu (ve allâhu ) alâ mâ nekûlu vekîlun

: : : : : : : : : : : : : : : :

dedi iþte bu benim ve senin arandadýr hangisi iki ecel, iki zaman, iki süre kada ettim, tamamladým artýk, bundan sonra yoktur, olmasýn düþmanlýk bana ve Allah üzerine þey(ler) konuþuyoruz vekildir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Hz. Musa, sekiz ya da on senelik bir beraberliðe adým atýyor.

126

126


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

‰b  ë 3 u ü¤a ó ì¢ß ó¨š Ó b £à Ü Ï 7 a¦‰b ã ¡‰ì¢£ÀÛa ¡k¡ãb u ¤å¡ß  ã¨a ¬©é¡Ü¤ç b¡2 a¦‰b ã ¢o¤ ã¨a ¬ó©£ã¡a a¬ì¢r¢Ø¤ßa ¡é¡Ü¤ç ü¡ 4b Ó §ñ 뤈 u ¤ë a §Š j ‚¡2 b è¤ä¡ß ¤á¢Øî©m¨a ¬ó©£Ü È Û æì¢Ü À¤– m ¤á¢Ø £Ü È Û ¡‰b £äÛa å¡ß Fe lemmâ kadâ mûsel ecele ve sâre bi ehlihî ânese min cânibit tûri nârâ(nâren), kâle li ehlihimkusû innî ânestu nâren leallî âtîkum minhâ bi haberin ev cezvetin minen nâri leallekum testalûn(testalûne).

Β⎞ψλεχε Μυσα (Α.Σ) σ⎫ρεσινι ταμαμλαδ⎬ð⎬ ζαμαν αιλεσι ιλε (ψ⎫ρ⎫ψερεκ) ψολα ⎜⎬κτ⎬. Τυρ Δαð⎬ ταραφ⎬νδα βιρ ατε⎭ φαρκεττι. Αιλεσινε: “Δυρυπ βεκλεψιν. Γερ⎜εκτεν βεν βιρ ατε⎭ γ⎞ρδ⎫μ. Βελκι σιζε οραδαν βιρ ηαβερ ϖεψα αλεϖλι βιρ ατε⎭ γετιριριμ. Β⎞ψλεχε σιζ ⎬σ⎬νασ⎬ν⎬ζ διψε.” δεδι.

127

127


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

-

fe lemmâ kadâ mûse el ecele ve sâre bi ehli-hi ânese min cânibi et tûri nâren kâle li ehli-hi imkusû innî ânestu nâren leallî âtî-kum min-hâ bi haberin ev cezvetin min en nâri lealle-kum testalûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

artýk, böylece olduðu zaman tamamladý Musa ecel, süre ve yürüdü gitti ile ailesiyle gözüne çarptý, farketti, farkýna vardý den yan, taraf Tur ateþ dedi için, ...e onun ailesi durup bekledi muhakkak ben gözüne çarptý, farketti bir ateþ umarým, belki ben size getireyim ondan, oradan ile bir haber veya alevli kor den ateþ umulur ki siz, böylece siz ýsýnasýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa bir ateþ, bir ýþýk görüyor. Bunu normal bir ateþ olarak deðerlendiriyor. Ailesine ýsýnmalarý için ateþ getirmek istiyor.

128

128


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡å à¤í ü¤a ¡…a ì¤Ûa ¡ªó¡Ÿb ( ¤å¡ß ô¡…ì¢ã b èî¨m a ¬b £à Ü Ï b í ¤æ a ¡ñ Š v £'Ûa å¡ß ¡ò × ‰b j¢à¤Ûa ¡ò ȤԢj¤Ûa ó¡Ï = åî©à Ûb ȤÛa ¢£l ‰ ¢é£Ü¨ Ûa ¯b ã a ¬ó©£ã¡a ó¬¨ì¢ß Fe lemmâ etâhâ nûdiye min þâtýýl vâdil eymeni fîl buk’atil mubâreketi mineþ þecerati en yâ mûsâ innî enallâhu rabbul âlemîn(âlemîne).

Β⎞ψλεχε οραψα γελδιðι ζαμαν ϖαδινιν σαð ταραφ⎬νδαν, μ⎫βαρεκ ψερδεκι αðα⎜ταν νιδα εδιλδι: “Εψ Μυσα! Μυηακκακ κι Βεν, ®λεμλεριν Ραββι Αλλαη’⎬μ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

fe lemmâ etâ-hâ nûdiye min þâtýý el vâdi el eymeni fî el buk'ati el mubâreketi min eþ þecerati en yâ mûsâ innî ene allâhu rabbu el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk olduðu zaman oraya geldi nida edildi, seslenildi den vadi tarafý sað taraf de yer mübarek aðaçtan ey Musa muhakkak ben Ben Allah'ým Rab âlemler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah “Ey Musa muhakkak ki Ben Âlemlerin Rabbi olan Allah’ým” diye mübarek yerdeki aðaçtan Hz. Musa’ya sesleniyor.

129

129


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¥£æ¬b u b è £ã b × ¢£Œ n¤è m b ç¨a ‰ b £à Ü Ï 6 Úb – Ç ¡Õ¤Û a ¤æ a ë ¤3¡j¤Ó a ó¬ ¨ ì¢ß b í 6 ¤k¡£Ô È¢í ¤á Û ë a¦Š¡2¤†¢ß ó¨ £Û ë åî©ä¡ß¨ü¤a å¡ß Ù £ã¡a ® ¤Ñ ‚ m ü ë Ve en elký asâk(asâke), fe lemmâ reâhâ tehtezzu keennehâ cânnun vellâ mudbiren ve lem yuakkýb, yâ mûsâ akbil ve lâ tehaf, inneke minel âminîn(âminîne).

“ςε ασαν⎬ ατ!” Βυνυν ⎫ζερινε (ασασ⎬ν⎬ ατ⎬νχα), ονυν ψ⎬λαν γιβι ηαρεκετ εττιðινι γ⎞ρδ⎫. Αρκασ⎬να βακμαδαν δ⎞ν⎫π κα⎜τ⎬. “Εψ Μυσα, (γερι) δ⎞ν! ςε κορκμα, μυηακκακ κι σεν εμνιψεττε ολανλαρδανσ⎬ν!” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve en elký asâ-ke fe lemmâ reâ-hâ tehtezzu keenne-hâ cânnun vellâ mudbiren ve lem yuakkýb yâ mûsâ akbil ve lâ tehaf inne-ke min el âminîne

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve at, býrak asaný o zaman, böylece, bunun üzerine olduðu zaman onu gördü hareket etti gibi cinler döndü, dönüp kaçtý arkasýný dönerek ve (geri) dönmedi, arkasýna bakmadý ey Musa (geri) dön ve korkma muhakkak sen emniyette olanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ ona sesleniyor: “Ya Musa, asaný at!” Attýðý asanýn yýlan gibi hareket etmesi onu korkutuyor. Allahû Tealâ: “Muhakkak ki sen emniyette olanlardansýn.” diye ona teminat veriyor.

130

130


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

õ¬b š¤î 2 ¤x¢Š¤‚ m Ù¡j¤î u ó©Ï Ú † í ¤Ù¢Ü¤¢a Ù yb ä u Ù¤î Û¡a ¤á¢à¤™a ë 9 §õ¬ì¢ ¡Š¤î Ë ¤å¡ß ¤å¡ß ¡æb ãb 礊¢2 Ù¡ãa ˆ Ï ¡k¤ç£Š Ûa å¡ß 6 ©é¡ö¯ 5 ß ë æ¤ì ǤŠ¡Ï ó¨Û¡a Ù¡£2 ‰ åî©Ô¡b Ï b¦ß¤ì Ó aì¢ãb × ¤á¢è £ã¡a Usluk yedeke fî ceybike tahruc beydâe min gayri sû(sûin), vadmum ileyke cenâhake miner rehbi fe zânike burhânâni min rabbike ilâ fir’avne ve melâih(melâihî), innehum kânû kavmen fâsikîn(fâsikîne).

Ελινι κοψνυνα σοκ, ονυ κυσυρσυζ βεψαζ ολαρακ ⎜⎬καρ. Κορκυδαν (εμιν ολ), κανατλαρ⎬ν⎬ (κολλαρ⎬ν⎬) κενδινε ⎜εκ. Βυ ικισι, σενιν Ραββινδεν, φιραϖυνα ϖε ονυν (καϖμινιν) ιλερι γελενλερινε ικι βυρηανδ⎬ρ (δελιλδιρ). Μυηακκακ κι ονλαρ, φασ⎬κ βιρ καϖιμδιρ.

131

131


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

-

usluk yede-ke fî ceybi-ke tahruc beydâe min gayri sûin vadmum ileyke cenâha-ke min er rehbi fe zânike burhânâni min rabbi-ke ilâ fir'avne ve melâi-hi inne-hum kânû kavmen fâsikîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

sok senin elin içinde senin koynun çýkar beyaz kusursuz olarak çek sana, senin üzerine senin kanatlarýn (kollarýn) korkudan, korkmadan iþte bu ikisi iki burhan, iki mucize, iki delil senin Rabbinden firavuna ve onun halkýnýn ileri gelenleri muhakkak onlar oldular kavim fasýklar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa’nýn elbette kanatlarý yoktu, kollarý vardý. Ama Allahû Tealâ kanat kelimesini kullanýyor. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’de Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e de: “Kanatlarýný onlarýn (sahâbenin) üzerine ger.” demektedir. 26/ÞUARA-215: Vahfýd cenâhake li menittebeake minel mu’minîn(mu’minîne). Ve mü’minlerden, sana tâbî olan kimselere kanatlarýný ger. Burada Allahû Tealâ’nýn söylemek istediði fizikötesi bir olaydýr. Bunun için Hz. Musa’nýn kollarýný Allahû Tealâ’nýn kanat haline getirmesi de söz konusu olabilir. Allah burada Hz. Musa’nýn elini koynuna sokup beyaz olarak çýkarmasýnýn ve kanatlarýnýn, firavun ve onun kavminin ileri gelenleri için iki burhan (delil) olduðunu ifade etmektedir. Böylece Hz. Musa’yý onlara resûl olarak göndereceðini ifade etmiþ olmaktadýr.

132

132


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è¤ä¡ß ¢o¤Ü n Ó ó©£ã¡a ¡£l ‰ 4b Ó ¡æì¢Ü¢n¤Ô í ¤æ a ¢Òb  b Ï b¦¤1 ã Kâle rabbi innî kateltu minhum nefsen fe ehâfu en yaktulûn(yaktulûni).

(Μυσα Α.Σ): “Ραββιμ, βεν γερ⎜εκτεν ονλαρδαν βιρισινι ⎞λδ⎫ρδ⎫μ. Βυ σεβεπλε βενι ⎞λδ⎫ρμελερινδεν κορκυψορυμ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kâle rabbi innî kateltu min-hum nefsen fe ehâfu en yaktulû-ni

: : : : : : : : :

dedi Rabbim muhakkak ben öldürdüm onlardan kimse artýk, bu sebeple korkuyorum beni öldürmelerinden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’nýn iki delille (iki burhanla) firavun ve onun kavmine gitmesini istiyor. Delillerden birisi elini koynuna sokup bembeyaz olarak çýkarmasý diðeri de kanatlar. Hz. Musa da korkusunu dile getiriyor.

133

133


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¡È ß ¢é¤Ü¡¤‰ b Ï b¦ãb ¡Û ó©£ä¡ß ¢| –¤Ï a ì¢ç ¢æ뢊¨ç ó© a ë ¡æì¢2¡£ˆ Ø¢í ¤æ a ¢Òb  a ¬ó©£ã¡a 9ó©ä¢Ó¡£† –¢í a¦õ¤…¡‰ Ve ahî hârûnu huve efsahu minnî lisânen fe ersilhu maiye rid’en yusaddýkunî, innî ehâfu en yukezzibûn(yukezzibûni).

ςε καρδε⎭ιμ Ηαρυν κι ο, λισαν βακ⎬μ⎬νδαν βενδεν δαηα φασιητιρ. ςε ονυ, βενι τασδικ εδιχι ϖε ψαρδ⎬μχ⎬ ολαρακ βενιμλε βεραβερ γ⎞νδερ. Βεν, γερ⎜εκτεν βενι τεκζιπ ετμελερινδεν (ψαλανλαμαλαρ⎬νδαν) κορκυψορυμ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve ahî hârûnu huve efsahu minnî lisânen fe ersil-hu maiye rid'en yusaddýku-nî innî ehâfu en yukezzibû-ni

: : : : : : : : : : : : : : :

ve benim kardeþim Harun o (dili) daha fasih, daha düzgün benden dil, lisan bakýmýndan artýk, böylece onu gönder benimle beraber yardým, destek beni tasdik eder muhakkak ben korkuyorum eðer beni tekzip ederler, yalanlarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa bu kavmin içinde bir cinayet iþlediði için kendisini öldürmeleri gibi bir endiþesi var. Bu sebeple, Allahû Tealâ’dan kardeþi Harun’u da kendisiyle beraber vazifeli kýlmasýný, firavunun kavmine göndermesini istiyor.

134

134


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 390

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b à¢Ø Û ¢3 Ȥv ã ë Ùî© b¡2 Ú †¢š Ç ¢£†¢' ä  4b Ó 7 b ä¡mb í¨b¡2 b à¢Ø¤î Û¡a æì¢Ü¡– í 5 Ï b¦ãb À¤Ü¢ æì¢j¡Ûb ̤Ûab à¢Ø È j £ma ¡å ß ë b à¢n¤ã a Kâle se neþuddu adudeke bi ahîke ve nec’alu lekumâ sultânen fe lâ yasýlûne ileykumâ bi âyâtinâ, entumâ ve menittebeakumel gâlibûn(gâlibûne).

(Αλλαη⎦ Τεαλ®): “Καρδε⎭ινλε σενιν γ⎫χ⎫ν⎫ αρττ⎬ραχαð⎬ζ ϖε ικινιζι συλταν κ⎬λαχαð⎬ζ. ςε β⎞ψλεχε ονλαρ, ®ψετλεριμιζε (μυχιζελεριμιζε) υλα⎭αμαψαχακλαρ (ονλαρα καρ⎭⎬ κοψαμαψαχακλαρ). Σιζ ικινιζ ϖε σιζε τ®β⎩ ολανλαρ, γ®λιπ ολανλαρσ⎬ν⎬ζ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

kâle se neþuddu adude-ke bi ahî-ke ve nec'alu lekumâ sultânen fe lâ yasýlûne ileykumâ bi âyâti-nâ entumâ ve men ittebea-kum el gâlibûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

dedi kuvvetlendireceðiz, arttýracaðýz seni destekleyeceðiz ile senin kardeþin ve kýlacaðýz ikinize sultan, güç, hakimiyet bundan sonra, böylece ulaþmaz, ulaþamaz ikinize ile bizim âyetlerimiz, mucizelerimiz ikiniz ve kim size tâbî oldu gâlip olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, hem Hz. Musa’yý hem de Hz. Harun’u vazifelendirmesine raðmen Allahû Tealâ’nýn mucizelerini verdiði, âyetlerini gösterdiði kiþi, Hz. Musa’dýr. Gâlip gelecekler Hz. Musa ve Hz. Harun ve onlara tâbî olanlardýr.

135

135


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

£ü¡a ¬a ˆ¨ç b ß aì¢Ûb Ó §pb ä¡£î 2 b ä¡mb í¨b¡2 ó¨ì¢ß ¤á¢ç õ¬b u b £à Ü Ï åî©Û£ë ü¤a b ä¡ö¬b 2¨a ¬ó©Ï a ˆ¨è¡2 b ä¤È¡à  b ß ë ô¦Š n¤1¢ß ¥Š¤z¡ Fe lemmâ câehum mûsâ bi ayâtinâ beyyinâtin kâlû mâ hâzâ illâ sihrun mufteren ve mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).

Β⎞ψλεχε Μυσα (Α.Σ), απα⎜⎬κ ®ψετλεριμιζι γετιρδιðι ζαμαν: “Βυ, υψδυρυλμυ⎭ σιηιρδεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ δεðιλ ϖε βιζ εϖϖελκι αταλαρ⎬μ⎬ζδαν βυνυ δυψμαδ⎬κ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5

-

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

fe lemmâ câe-hum mûsâ bi (câe bi) ayâti-nâ beyyinâtin kâlû mâ hâzâ illâ sihrun mufteren ve mâ semi'nâ bi hâzâ fî âbâina el evvelîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece olduðu zaman onlara geldi Musa ile getirdi âyetlerimiz beyyineler dediler ki deðildir bu den baþka sihir, büyü uydurulmuþ ve biz iþitmedik bunun hakkýnda, bunu babalarýmýz, atalarýmýz evvelki

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa onlara, Allahû Tealâ’nýn kendisine verdiklerini yani beyaz eli ve kanatlarý gösterdiði zaman “bu bir sihirdir” dediler.

136

136


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

©ê¡†¤ä¡Ç ¤å¡ß ô¨†¢è¤Ûb¡2 õ¬b u ¤å à¡2 ¢á Ü¤Ç a ¬ó©£2 ‰ ó¨ì¢ß 4b Ó ë æì¢à¡Ûb £ÄÛa ¢|¡Ü¤1¢í ü ¢é £ã¡a 6¡‰a £†Ûa ¢ò j¡Ób Ç ¢é Û ¢æì¢Ø m ¤å ß ë Ve kâle mûsâ rabbî a’lemu bi men câe bil hudâ min indihî ve men tekûnu lehu âkýbetud dâr(dârý), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).

ςε Μυσα (Α.Σ): “Ραββιμ, κιμιν κενδι κατ⎬νδαν ηιδαψετ ιλε γελδιðινι ϖε δ⎫νψα ψυρδυνυν σονυχυνυν κιμιν ολαχαð⎬ν⎬ δαηα ιψι βιλιρ. Μυηακκακ κι ζαλιμλερ, φελ®ηα (κυρτυλυ⎭α) ερμεζλερ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve kâle mûsâ rabbî a'lemu bi men câe bi el hudâ min indi-hi ve men tekûnu lehu âkýbetu ed dârý inne-hu lâ yuflihu ez zâlimûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve dedi Musa Rabbim daha iyi bilir kimin geldi ile hidayet onun katýndan ve kim olur ona ait, onun akýbet, son, sonuç diyar, yurt muhakkak ki o felâha ermezler zalimler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa ve Hz. Harun hidayet üzerine, ötekiler dalâlet üzerinedir. Zalimler felâha eremezler.

137

137


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

§é¨Û¡a ¤å¡ß ¤á¢Ø Û ¢o¤à¡Ü Ç b ß ¢ 5 à¤Ûa b 袣í a ¬b í ¢æ¤ì ǤŠ¡Ï 4b Ó ë b¦y¤Š • ó©Û ¤3 Ȥub Ï ¡åî©£ÀÛa ó Ü Ç ¢æb ßb ç b í ó©Û ¤†¡Ó¤ë b Ï 7ô©Š¤î Ë åî©2¡‡b ؤÛa å¡ß ¢é¢£ä¢Ã ü ó©£ã¡a ë =ó¨ì¢ß ¡é¨Û¡a ó¬¨Û¡a ¢É¡Ü £Ÿ a ¬ó©£Ü È Û Ve kâle fir’avnu yâ eyyuhel meleu mâ alimtu lekum min ilâhin gayrî, fe evkýd lî yâ hâmânu alet tîni fec’al lî sarhan leallî attaliu ilâ ilâhi mûsâ ve innî le ezunnuhu minel kâzibîn(kâzibîne).

ςε φιραϖυν: “Εψ ιλερι γελενλερ! Βεν, σιζιν ι⎜ιν βενδεν βα⎭κα βιρ ιλ®η βιλμιψορυμ. Βενιμ ι⎜ιν ⎬σλακ τοπρακ ⎫ζερινε ατε⎭ ψακ (τυðλα πι⎭ιρ). Β⎞ψλεχε βανα (ψ⎫κσεκ) βιρ κυλε ψαπ. Βελκι βεν Μυσα’ν⎬ν ιλ®η⎬να μυτταλι ολυρυμ. ςε βεν, ονυν μυτλακα ψαλανχ⎬λαρδαν ολδυðυνυ ζαννεδιψορυμ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

ve kâle fir'avnu yâ eyyuhâ el meleu mâ alimtu lekum min ilâhin gayrî fe evkýd lî yâ hâmânu alâ et tîni fec'al (fe ic'al) lî sarhan leallî attaliu ilâ ilâhi mûsâ ve innî le ezunnu-hu min el kâzibîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve dedi firavun ey önde gelenler ben bilmiyorum sizin için (ilâhlardan) bir ilâh baþka böylece, o zaman ateþ yak bana, benim için ey Haman (firavunun veziri) üzerine nemli, ýslak toprak öyleyse, böylece yap bana, benim için bir kule umarým, belki ben muttali olurum, karþýlaþýrým ilâhýna Musa ve muhakkak ki ben elbette, gerçekten, mutlaka onu zannediyorum yalancýlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firavun, kavminin ileri gelenlerine kendisinden baþka ilâh olmadýðýný ve Musa’nýn ilâhýný görmek istediðini söylüyor.

138

138


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡£Õ z¤Ûa ¡Š¤î Ì¡2 ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï ¢ê¢…ì¢ä¢u ë ì¢ç Š j¤Ø n¤a ë æì¢È u¤Š¢í ü b ä¤î Û¡a ¤á¢è £ã a a¬ì¢£ä à ë Vestekbere huve ve cunûduhu fîl ardý bi gayril hakký ve zannû ennehum ileynâ lâ yurceûn(yurceûne).

ςε ο ϖε ονυν ορδυλαρ⎬, ψερψ⎫ζ⎫νδε ηακσ⎬ζ ψερε κιβιρλενδιλερ. ςε κενδιλερινιν, βιζε ρ⎫χυ εττιριλμεψεχεκλερινι (δ⎞νδ⎫ρ⎫λμεψεχεκλερινι) ζαννεττιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

vestekbere huve ve cunûdu-hu fî el ardý bi gayri el hakký ve zannû enne-hum ileynâ lâ yurceûne

: : : : : : : : : :

ve büyüklendiler o ve onun askerleri, onun ordularý yeryüzünde olmaksýzýn, dýþýnda hak ve zannettiler onlar olduðunu bize rücu ettirilmeyecekler, döndürülmeyecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Azgýn bir milletten oluþan firavun kavminin ordularý vardý; kendilerini o ordularýyla çok güçlü kabul ederek kibirleniyorlardý. Buradaki rücu (döndürülme) müessesesi, ruhun, öldükten sonra Allah’a ulaþmasýdýr. Ruhun 2 defa Allah’a dönüþü söz konusudur: 1- Kiþinin ruhunu Allah’a ölmeden evvel ulaþtýrmayý dilemesiyle 2- Kiþinin ruhunun, ölümden sonra Allah’a geri dönmesiyle, döndürülmesiyle Allahû Tealâ, Bakara Suresinin 46. âyet-i kerimesinde diyor ki: 2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne). O (huþû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine (dünya hayatýnda) muhakkak mülâki olacaklarýna ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanýrlar. Allah’a ulaþmayý dilemek, ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasý Allahû Tealâ tarafýndan bütün insanlarýn üzerine defaatle farz kýlýnmýþtýr. Ölümden sonra ise herkesin ruhu mutlaka Allah’a ulaþýr. Kiþinin ruhu Allah’ta ise ölüm sýrasýnda mutlaka geri gelecektir; baþýnýn üzerinde sað tarafta yerini alacaktýr. Ve kiþinin vücudundan ayrýlan nefsi de sol tarafýnda yerini alacaktýr. Ölüm melekleri, kiþinin ruhunu Allah’a ulaþtýracaklardýr. Eðer 1. defa ulaþtýrýlmýþsa (Allah’a vasýl olarak, ulaþarak, vasýl-ý illâllah olmuþsa) o zaman kiþinin ruhu 2. defa Allah’a rücu ettirilecektir.

139

139


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¡£á î¤Ûa ó¡Ï ¤á¢çb ã ¤ˆ j ä Ï ¢ê …ì¢ä¢u ë ¢êb ã ¤ˆ  b Ï åî©à¡Ûb £ÄÛa ¢ò j¡Ób Ç æb × Ñ¤î × ¤Š¢Ä¤ãb Ï Fe ehaznâhu ve cunûdehu fe nebeznâhum fîl yemm(yemmi), fanzur keyfe kâne âkýbetuz zâlimîn(zâlimîne).

Σονρα ονυ ϖε ονυν ορδυλαρ⎬ν⎬, ψακαλαψ⎬π δενιζε αττ⎬κ. Βυνυν ⎫ζερινε ζαλιμλεριν ακ⎬βετινιν νασ⎬λ ολδυðυνα βακ!

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

fe ehaznâ-hu ve cunûde-hu fe nebeznâ-hum fî el yemmi fanzur (fe unzur) keyfe kâne âkýbetu ez zâlimîne

: : : : : : : : : : :

ardýndan onu aldýk, yakaladýk ve onun askerleri, onun ordularý böylece onlarý attýk içine deniz o zaman, bunun üzerine, sonra da bak nasýl oldu akýbet, son, sonuç zalimler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’ya: “Korkma, suya gir. Deniz açýlacak.” diyor. Deniz açýlýyor. Firavun ve ordularýndan kaçan yahudiler karþý sahile ulaþýyorlar. Onlar karþý sahile ulaþana kadar Allahû Tealâ denizi açýk tutuyor. Karþý sahile ulaþtýklarýnda, onlarýn arkasýndan denize dalan firavun ve ordularýný Allahû Tealâ sulara garkediyor, hepsini suda boðuyor.

140

140


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡7‰b £äÛa ó Û¡a æì¢Ç¤† í ¦ò £ à¡ö a ¤á¢çb ä¤Ü È u ë æ뢊 –¤ä¢í ü ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ë Ve cealnâhum eimmeten yed’ûne ilen nâr(nârý), ve yevmel kýyâmeti lâ yunsarûn(yunsarûne).

ςε Βιζ, ονλαρ⎬ ατε⎭ε δαϖετ εδεν ιμαμλαρ (⎞νδερλερ) κ⎬λδ⎬κ. ςε κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ ονλαρα ψαρδ⎬μ ολυνμαζ.

1 2 3 4 5 6

-

ve cealnâ-hum eimmeten yed'ûne ilâ en nârý ve yevme el kýyâmeti lâ yunsarûne

: : : : : :

ve biz onlarý kýldýk imamlar, önderler, liderler çaðýrýyorlar, davet ediyorlar ateþe ve kýyâmet günü yardým olunmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýmam tabiri, bu âyette Allah yolunda olan, namaz kýldýran biri mânâsýnda deðildir. Ýmam, ayný zamanda önder mânâsýna da gelmektedir. Namaz kýlmaya önder olan, baþkalarýna namaz kýldýran kiþidir. Bütün devirlerde, o devrin imamý Allahû Tealâ’nýn huzurunda bulunan herkese namaz kýldýran önderdir. Onlar Allah’a çaðýran emirlerdir, imamlardýr. Huzur namazýnýn baþýndaki imam mutlaka bu dünyada hayatta olanlardan birisidir. Burada bahsedilen, firavun ve firavunun ateþe çaðýran önderleridir. Þeytan ise ateþe çaðýran en acýmasýz önderdir.

141

141


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¦ò ä¤È Û b î¤ã ¢£†Ûa ¡ê¡ˆ¨ç ó©Ï ¤á¢çb ä¤È j¤m a ë ; åî©yì¢j¤Ô à¤Ûa å¡ß ¤á¢ç ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ë Ve etba’nâhum fî hâzihid dunyâ la’neh(la’neten) ve yevmel kýyâmeti hum minel makbûhîn(makbûhîne).

ςε βυ δ⎫νψαδα αρκαλαρ⎬νδαν λ®νετι ονλαρα υλα⎭τ⎬ρδ⎬κ. ςε κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ ονλαρ, (Αλλαη’⎬ν ραημετινδεν) υζακλα⎭τ⎬ρ⎬λμ⎬⎭ ολανλαρδανδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve etba'nâ-hum fî hâzihi ed dunyâ la'neten ve yevme el kýyâmeti hum min el makbûhîne

: : : : : : :

ve biz onlara tâbî kýldýk, arkalarýndan ulaþtýrdýk içinde bu dünya lânet ve kýyâmet günü onlar çirkinleþtirilmiþ, uzaklaþtýrýlmýþ olanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn rahmeti, Allah’a ulaþmayý dileyenler için söz konusudur. Allah’ýn rahmeti, Allah’ýn Rahîm esmasýna baðlýdýr. Rahmet, Rahîm esmasýnýn tecellisiyle oluþur. Baþka türlü oluþmaz. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 12/YUSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûý illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun). Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çýkaramam). Çünkü nefs, mutlaka sui olaný (þerri, kötülüðü) emreder. Rabbimin Rahîm esmasýyla tecelli ettiði (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, maðfiret edendir (günahlarý sevaba çevirendir). Rahîm’dir (rahmet nurunu gönderen, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye edendir). Allah’ýn Rahîm esmasý, tecelli ettiði kiþi üzerinde 7 tane furkan oluþturur: 1- Gözlerindeki hicab-ý mesture alýnýr. 2- Basar hassasýnýn üzerindeki gýþavet alýnýr. 3- Kulaklarýndaki vakra alýnýr. 4- Sem’î hassasý üzerindeki mühür açýlýr. 5- Kalbin mührü açýlýr. 6- Kalpteki ekinnet alýnýr. 7- Ekinnetin yerine ihbat konulur. Allahû Tealâ, 7. furkanýn herbirinde verdiði derecelerle o kiþinin günahlarýný tamamen örter. Burada ifade edilen insanlara, rahmet hiçbir zaman ulaþmayacaktýr. Elbette Allahû Tealâ’nýn rahmeti kýyâmet günü de onlarýn üzerine olamaz.

142

142


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß lb n¡Ø¤Ûa ó ì¢ß b ä¤î m¨a ¤† Ô Û ë ó¨Û@ë¢ü¤a æ뢊¢Ô¤Ûa b ä¤Ø ܤç a ¬b ß ¡†¤È 2 ¦ò à¤y ‰ ë ô¦†¢ç ë ¡b £äÜ¡Û Š¡ö¬b – 2 æ뢊 £× ˆ n í ¤á¢è £Ü È Û Ve lekad âteynâ mûsel kitâbe min ba’di mâ ehleknel kurûnel ûlâ besâire lin nâsi ve huden ve rahmeten leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

ςε ανδολσυν κι εϖϖελκι νεσιλλερι ηελ®κ εττικτεν σονρα Μυσα (Α.Σ)’α, ινσανλαρ ι⎜ιν βασιρετλερι α⎜⎬λσ⎬ν (καλπ γ⎞ζλερι γ⎞ρμεψε βα⎭λασ⎬ν) ϖε ηιδαψετ ρεηβερι ϖε ραημετ ολσυν (Ραη⎩μ εσμασ⎬ τεχελλι ετσιν) διψε Κιταβ’⎬ (Τεϖρατ’⎬) ϖερδικ. Υμυλυρ κι β⎞ψλεχε ονλαρ, τεζεκκ⎫ρ εδερλερ. 1 2 3 4 5

143

-

ve lekad âteynâ mûsâ el kitâbe min ba'di mâ

: : : : :

ve andolsun ki biz verdik Musa kitap sonra

143


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 391

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ehleknâ el kurûne el ûlâ besâire li en nâsi ve huden ve rahmeten lealle-hum yetezekkerûne

: : : : : : : : :

helâk ettik nesiller evvelkiler basiretler, kalp gözlerinin görme hassasý insanlar için ve hidayet olarak ve rahmet olarak umulur ki onlar, böylece onlar tezekkür ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kasas Suresinin bu 43. âyet-i kerimesi Tevrat’ýn da bir Hidayet Rehberi ve Rahmet olduðunu ifade etmektedir. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim boyunca hangi peygambere kitap vermiþse, mutlaka onun kitabýnýn da Allahû Tealâ tarafýndan verilmiþ olduðunu söylemektedir. Allahû Tealâ’nýn Hz. Musa’ya, Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Nuh’a, Hz. Davut’a, bütün peygamberlere kitap verdiði görülmektedir. Allahû Tealâ, Al-i Ýmran Suresinin 81. âyet-i kerimesinde; ulûl azm olan 5 peygambere hitap ederek buyuruyor ki: 3/AL-Ý ÝMRAN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ýsrî, kâlû akrarnâ, kâle feþhedû ve ene meakum mineþ þâhidîn(þâhidîne). Hani o zaman ki; Allah, peygamberlerin (nebîlerin) MÝSAK’ini (yeminini) almýþtý: “Andolsun ki; size Kitap ve hikmet verdim, sizlerden sonra sizinle beraber bulunaný (Allah’ýn sizlere verdiði kitaplarý) tasdik eden Resûl gelince, O’na mutlaka îmân edecek ve O’na mutlaka yardým edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu aðýr ahdimi üzerinize aldýnýz mý?” “Ýkrar ettik.” dediler. “Öyle ise þahit olun. Ben de sizinle beraber þahitlerdenim.” buyurdu.

144

144


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¨Û¡a ¬b ä¤î š Ó ¤‡¡a ¡£ï¡2¤Š ̤Ûa ¡k¡ãb v¡2 o¤ä¢× b ß ë = åí ©†¡çb £'Ûa å¡ß o¤ä¢× b ß ë Š¤ß ü¤a ó ì¢ß Ve mâ kunte bi cânibil garbiyyi iz kadaynâ ilâ mûsel emre ve mâ kunte mineþ þâhidîn(þâhidîne).

ςε σεν (εψ Μυηαμμεδ)! Μυσα’ψα εμρι καδα εττιðιμιζ ζαμαν, γαρβ ταραφ⎬νδα δεðιλδιν. ςε σεν, ⎭αηιτλερδεν (ολαψ⎬ γ⎞ρενλερδεν) δε δεðιλδιν.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve mâ kunte bi cânibi el garbiyyi iz kadaynâ ilâ mûsâ el emre ve mâ kunte min eþ þâhidîne

: : : : : : : : :

ve sen olmadýn, sen deðildin tarafta, tarafýnda batýda olduðu zaman kada ettik, yerine getirdik Musa'ya emir ve sen olmadýn, sen deðildin þahitlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm O zaman elbette Peygamber Efendimiz (S.A.V) hayata getirilmemiþti ve hem garb tarafýnda hem de þahitlerden deðildi. Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in olayý görenlerden olmadýðýný ifade etmektedir.

145

145


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¢Š¢à¢È¤Ûa ¢á¡è¤î Ü Ç 4 ëb À n Ï b¦ã뢊¢Ó b ã¤b '¤ã a ¬b £ä¡Ø¨Û ë aì¢Ü¤n m å í¤† ß ¡3¤ç a ¬ó©Ï b¦í¡ëb q o¤ä¢× b ß ë åî©Ü¡¤Š¢ß b £ä¢× b £ä¡Ø¨Û ë = b ä¡mb í¨a ¤á¡è¤î Ü Ç Ve lâkinnâ enþe’nâ kurûnen fe tetâvele aleyhimul umur(umuru), ve mâ kunte sâviyen fî ehli medyene tetlû aleyhim âyâtinâ, ve lâkinnâ kunnâ mursilîn(mursilîne).

ςε λ®κιν (βιρ⎜οκ) νεσιλλερ ιν⎭α εττικ (ολυ⎭τυρδυκ). Ονλαρ⎬ν ⎞μ⎫ρλερι υζυν ολδυ. Σεν Μεδψεν ηαλκ⎬ αρασ⎬νδα ολμαδ⎬ð⎬ν (ηαλδε), ονλαρα (σαη®βεψε) ®ψετλεριμιζι οκυψορσυν. Φακατ (ο ηαβερλερι σανα) γ⎞νδερεν, Βιζιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

ve lâkin-nâ enþe'nâ kurûnen fe tetâvele aleyhim el umuru ve mâ kunte sâviyen fî ehli medyene tetlû aleyhim âyâti-nâ ve lâkin-nâ kunnâ mursilîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve lâkin biz inþa ettik, oluþturduk nesiller o zaman, böylece uzun oldu onlarýn ömürler ve sen olmadýn, sen deðilsin yerleþen, ikâmet eden, uzun süre kalan içinde, arasýnda halk, þehir ehli Medyen okuyorsun onlara âyetlerimiz ve lâkin biz biz olduk gönderenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e Kur’ân-ý Kerim’i indiriyor. Elbette Peygamber Efendimiz (S.A.V) Medyen halký arasýnda deðildi. Ama Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’i, O’nun kalbine indiriyor. O da ezberliyor, kendi çaðýndaki insanlara okuyordu.

146

146


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b ä¤í …b ã ¤‡¡a ¡‰ì¢ £ÀÛa ¡k¡ãb v¡2 o¤ä¢× b ß ë b¦ß¤ì Ó ‰¡ˆ¤ä¢n¡Û Ù¡£2 ‰ ¤å¡ß ¦ò à¤y ‰ ¤å¡Ø¨Û ë ١ܤj Ó ¤å¡ß §Ší© ˆ ã ¤å¡ß ¤á¢èî¨m a ¬b ß æ뢊 £× ˆ n í

¤á¢è £Ü È Û

Ve mâ kunte bi cânibit tûri iz nâdeynâ, ve lâkin rahmeten min rabbike li tunzire kavmen mâ etâhum min nezîrin min kablike leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

ςε Βιζ, (Ηζ. Μυσα’ψα) νιδα εττιðιμιζ ζαμαν, σεν Τυρ Δαð⎬’ν⎬ν ψαν⎬νδα δεðιλδιν. Φακατ Ραββινδεν βιρ ραημετ ολαρακ, σενδεν ⎞νχε κενδιλερινε βιρ νεζιρ (υψαρ⎬χ⎬, πεψγαμβερ) γελμεμι⎭ ολαν βιρ καϖμι ινζαρ ετμεν (υψαρμαν) ι⎜ινδιρ. Υμυλυρ κι β⎞ψλεχε ονλαρ τεζεκκ⎫ρ εδερλερ.

1 2 3 4 5 6 7 8

147

-

ve mâ kunte bi cânibi et tûri iz nâdey-nâ ve lâkin rahmeten min

: : : : : : : :

ve sen olmadýn, sen deðildin yaný, tarafý Tur (Daðý) o zaman seslendik ve ancak bir rahmet den

147


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16

-

rabbi-ke li tunzire kavmen mâ etâ-hum min nezîrin min kablike lealle-hum yetezekkerûne

: : : : : : : :

senin Rabbin uyarman için bir kavim onlara gelmedi (nezirlerden) bir nezir senden önceden umulur ki onlar tezekkür ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün kavimlere Allahû Tealâ tarafýndan bütün devirlerde resûller göderildiði gibi elbette Arap kavmine de her devirde uyarýcý resûl gönderilmiþtir ama bir uyarýcý nebî (peygamber) gönderilmemiþtir. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’de hangi kavimlere peygamber gönderdiðini birer birer anlatmaktadýr: Allahû Tealâ, Medyen halký, Ad kavmi, Semud kavmi, Hz. Nuh’un kavmi ve birçok kavme nebî göndermiþ ama Arap kavmine Paygamber Efendimiz (S.A.V)’den evvel bir Nebî göndermemiþtir. Arap kavmine ilk defa Nebî olarak, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) gelmiþtir. Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den evvel Araplar’a bir Nebî uyarýcý göndermediðini ifade buyurmaktadýr. Bütün nebîlerin de nezirlerin de görevi uyarmaktýr. Allah bütün kavimlere bütün zaman parçalarýnda kesintisiz olarak ardarda resûl gönderdiðini söylüyor: 23/MU'MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun. Araplar kavmine daha evvel resûl gönderilmemiþ olmasý mümkün deðildir.

148

148


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b à¡2 ¥ò jî©–¢ß ¤á¢è jî©–¢m ¤æ a ¬ü ¤ì Û ë b ä £2 ‰ aì¢Ûì¢Ô î Ï ¤á¡èí ©†¤í a ¤o ß £† Ó ¦ ì¢ ‰ b ä¤î Û¡a o¤Ü ¤‰ a ¬ü ¤ì Û É¡j £n ä Ï ü åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa å¡ß æì¢Ø ã ë Ù¡mb í¨a Ve lev lâ en tusîbehum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim fe yekûlû rabbenâ lev lâ erselte ileynâ resûlen fe nettebia âyâtike ve nekûne minel mu’minîn(mu’minîne).

ςε εðερ ελλεριψλε τακδιμ εττικλερι (ψαπτ⎬κλαρ⎬) σεβεβιψλε ονλαρα βιρ μυσ⎩βετ ισαβετ εδερσε: “Ραββιμιζ κε⎭κε βιζε βιρ ρεσ⎦λ γ⎞νδερσεψδιν β⎞ψλεχε βιζ, Σενιν ®ψετλερινε τ®β⎩ ολυρ ϖε μ⎫’μινλερδεν ολυρδυκ.” διψεχεκ ολμασαλαρδ⎬ (Σενι Νεβ⎩−Ρεσ⎦λ ολαρακ γ⎞νδερμεζδικ).

149

149


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve lev lâ en tusîbe-hum musîbetun bimâ kaddemet eydî-him fe yekûlû rabbe-nâ lev lâ erselte ileynâ resûlen fe nettebia âyâti-ke ve nekûne min el mu'minîne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve olmasa onlara isabet ettiðinde musîbet takdim ettikleri þey, yaptýklarý þey onlarýn elleri artýk söylerler, derler bizim Rabbimiz olmasa sen gönderdin bize resûl, elçi artýk, böylece biz uyarýz, tâbî oluruz senin âyetlerin ve biz oluruz mü'minlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün nebîler ayný zamanda Resûl’dür. Allahû Tealâ bir evvelki âyet-i kerimede “nezir” burada “resûl” diyor. Ýkisi de Nebî’dir. Yani birincisi Nebî-Nezir, ikincisi Nebî-Resûl’dür. Nezir, nübüvvetle alâkalý resûldür. Bilindiði gibi Peygamber Efendimiz (S.A.V), Hatem’ül Enbiya’dýr. Yani Nebîlerin Sonuncusu’dur: 33/AHZAB-40: Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli þey’in alîmâ(alîmen). Muhammed (A.S), sizin erkeklerinizden hiçbirinin babasý olmamýþtýr (deðildir). Fakat Allah'ýn Resûl'ü ve Nebîlerin (Peygamberlerin) Hatemi'dir (Sonuncusu). Allah, herþeyi en iyi bilendir.

150

150


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢Ûb Ó b 㡆¤ä¡Ç ¤å¡ß ¢£Õ z¤Ûa ¢á¢ç õ¬b u b £à Ü Ï 6ó¨ì¢ß ó¡m@ë¢a ¬b ß 3¤r¡ß ó¡m@ë¢a ¬ü ¤ì Û ó¨ì¢ß ó¡m@ë¢a ¬b à¡2 a뢊¢1¤Ø í ¤á Û ë a ® a Š çb Ä m ¡æa Š¤z¡ aì¢Ûb Ó 7 ¢3¤j Ó ¤å¡ß æ뢊¡Ïb × §£3¢Ø¡2 b £ã¡a a¬ì¢Ûb Ó ë Fe lemmâ câehumul hakku min indinâ kâlû lev lâ ûtiye misle mâ ûtýye mûsâ, e ve lem yekfurû bimâ ûtiye mûsâ min kabl(kablu), kâlû sihrâni tezâher(tezâhera), ve kâlû innâ bi kullin kâfirûn(kâfirûne).

Β⎞ψλεχε ονλαρα κατ⎬μ⎬ζδαν ηακ γελδιðι ζαμαν: “Μυσα’ψα ϖεριλενλερ (μυχιζελερ) γιβι ονα δα ϖεριλσεψδι ολμαζ μ⎬ψδ⎬?” δεδιλερ. Μυσα’ψα ϖεριλενλερι δαηα ⎞νχε ινκ®ρ ετμεδιλερ μι? “⇑κι β⎫ψ⎫ βιρβιρινι γ⎫⎜λενδιρδι (δεστεκλεδι). ςε μυηακκακ κι βιζ ηεπσινι ινκ®ρ εδενλεριζ.” δεδιλερ.

151

151


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

fe lemmâ câe-hum el hakku min indi-nâ kâlû lev lâ ûtiye misle mâ ûtýye mûsâ, e ve lem yekfurû bi mâ ûtiye mûsâ min kablu kâlû sihrâni tezâhera ve kâlû innâ bi kullin kâfirûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

artýk, böylece olduðu zaman onlara geldi hak katýmýzdan dediler olmasaydý verilen gibi verilen þey Musa mý, mi ve deðil, olmadý inkâr ediyorlar þeyi verilen Musa önceden dediler iki büyü, iki sihir yardýmlaþtý, arka çýktý, destekledi ve dediler muhakkak biz hepsini kâfirler, inkâr edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Mekke halkýnýn durumundan bahsetmektedir. Onlar Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in mucize göstermesini istediler. Allahû Tealâ da cevap veriyor: “Musa, mucize gösterdiði halde “bir sihirdir” dediler. Hz. Musa’ya verilen Tevrat’ý da Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’e indirilen Kur’ân-ý Kerim’i de inkâr ettiler. Ýkisine de büyü olarak baktýlar ve dediler ki: “Bu büyü, öteki büyüyü tasdik ettiðine göre iki tane büyü birbirini destekledi.”

152

152


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ì¢ç ¡é¨£ÜÛa ¡†¤ä¡Ç ¤å¡ß §lb n¡Ø¡2 aì¢m¤b Ï ¤3¢Ó åî©Ó¡…b • ¤á¢n¤ä¢× ¤æ¡a ¢é¤È¡j £m a ¬b à¢è¤ä¡ß ô¨†¤ç a Kul fe’tû bi kitâbin min indillâhi huve ehdâ min humâ ettebi’ hu in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

(Ονλαρα) δε κι: “Εðερ σιζ, σαδ⎬κλαρδαν (δοðρυ σ⎞ψλεψενλερδεν) ισενιζ Αλλαη’⎬ν κατ⎬νδαν, ο ικισινδεν δαηα ⎜οκ ηιδαψετε ερδιρεν βιρ κιταπ γετιριν, ονα τ®β⎩ ολαψ⎬μ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kul fe'tû bi kitâbin min indillâhi (indi allâhi) huve ehdâ min humâ ettebi' hu in kuntum sâdikîne

: : : : : : : : : : :

de getirin kitap den Allah'ýn katý o daha çok hidayete erdiren ikisinden ona tâbî olayým eðer siz iseniz sadýklar, doðru söyleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hem Tevrat’ý hem de Kur’ân-ý Kerim’i insanlar inkâr etmiþler. Allahû Tealâ, bir defa daha Kur’ân’ýn da Tevrat’ýn da bir Hidayet Rehberi olduðunu açýk bir þekilde ifade ediyor. Tabiatýyla Ýncil de ayný hüviyetteydi. O da bir Hidayet Rehberi’ydi. Hangi peygambere, Allahû Tealâ hangi kitabý indirmiþse o kitaplarýn da hepsi hidayet rehberiydi. Allahû Tealâ’nýn, bir resûl olan Hz. Davut’a da sahifeler verdiði bilinmektedir. Allahû Tealâ, birçok peygamberin ismini vererek onlara kitaplar verdiðini ifade etmektedir.

153

153


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b à £ã a ¤á ܤÇb Ï Ù Û aì¢jî©v n¤ í ¤á Û ¤æ¡b Ï ¢£3 ™ a ¤å ß ë 6 ¤á¢ç õ¬a ì¤ç a æì¢È¡j £n í 6 ¡é£Ü¨ Ûa å¡ß ô¦†¢ç ¡Š¤î Ì¡2 ¢éí¨ì ç É j £m a ¡å £à¡ß åî©à¡Ûb £ÄÛa â¤ì Ô¤Ûa ô¡†¤è í ü é¨ £ÜÛa £æ¡a Fe in lem yestecîbû leke fa’lem ennemâ yettebiûne ehvâehum, ve men edallu mimmenittebea hevâhu bi gayri huden minallâh(minallâhi), innallâhe lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Βυνδαν σονρα εðερ σανα ιχαβετ ετμεζλερσε (σενιν ηιδαψετε ερδιρμε δαϖετινε υψμαζλαρσα), βιλ κι ονλαρ ηεϖεσλερινε τ®β⎩διρλερ. Αλλαη’ταν βιρ ηιδαψετ⎜ι ολμακσ⎬ζ⎬ν (ηιδαψετ⎜ιψε δεðιλ δε) κενδι ηεϖεσλερινε τ®β⎩ ολανδαν δαηα ⎜οκ δαλ®λεττε κιμ ϖαρδ⎬ρ? Μυηακκακ κι Αλλαη, ζαλιμλερ καϖμινι ηιδαψετε ερδιρμεζ.

154

154


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 392

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

12 13 14 15 16 17 18 19

-

fe in lem yestecîbû leke fa'lem (fe ý'lem) ennemâ yettebiûne ehvâe-hum, ve men edallu mimmenittebea (min men ittebea) hevâ-hu bi gayri huden min allâhi innallâhe (inne allâhe) lâ yehdi el kavme ez zâlimîne

: : : : : : : : : : :

bundan sonra eðer icabet etmezler sana bil ki sadece, yalnýz tâbî olurlar onlarýn hevesleri, hevalarý ve kim daha dalâlette tâbî olan kimseden

: : : : : : : :

onun hevasý, hevesleri olmaksýzýn hidayet Allah'tan muhakkak Allah hidayete erdirmez kavim zalimler, zulmedenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ, hidayetçinin söylediklerini tatbik etmeyen, bu sebeple dalâlette olanlara bir iþaret koymaktadýr. Heveslerine tâbî olan, irþad makamýnýn söylediklerine kulak vermeyen, Allah’a ulaþmayý dilemeyen insanlarýn dalâlette olduðu ifade edilmektedir. Kiþi, hidayetçiye kulak verseydi Allah’a ulaþmayý dileyecekti. Sonra da mutlaka hidayetçiye tâbî olacaktý. Ama kiþi Allah’a ulaþmayý dilemediði sürece, hidayetçinin sözlerini dikkate almýyor. Dikkate alsaydý kendi nefsine deðil, onun söylediklerine tâbî olacaktý. Eðer kiþi resûlün söylediklerini yerine getirseydi, hidayet üzere olacaktý. Mutlaka yeri cennet olacaktý. Allah’a ulaþmayý dilediði andan itibaren bu noktaya ulaþacaktý.

155

155


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

; 6 æ뢊 £× ˆ n í ¤á¢è £Ü È Û 4¤ì Ô¤Ûa ¢á¢è Û b ä¤Ü £• ë ¤† Ô Û ë Ve lekad vassalnâ lehumul kavle leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

ςε ανδολσυν κι, τεζεκκ⎫ρ ετσινλερ διψε σ⎞ζ⎫ (®ψετλεριμιζι) αρδαρδα ονλαρα υλα⎭τ⎬ρδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6

-

ve lekad vassalnâ lehum el kavle lealle-hum yetezekkerûne

: : : : : :

ve andolsun ardarda ulaþtýrdýk onlara sözü umulur ki onlar tezekkür ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlarýn hevalarýna uyduklarý bu devrede tezekkür etsinler, düþünüp kabul etsinler diye Allah âyetlerini ardarda onlara ulaþtýrmaktadýr.

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

æì¢ä¡ß¤ªì¢í ©é¡2 ¤á¢ç ©é¡Ü¤j Ó ¤å¡ß lb n¡Ø¤Ûa ¢á¢çb ä¤î m¨a åí ©ˆ £Û a Ellezîne âteynâhumul kitâbe min kablihî hum bihî yu’minûn(yu’minûne).

Ονδαν ⎞νχε κενδιλερινε κιταπ ϖερδικλεριμιζ, Ο’να (Κυρ’®ν−⎬ Κεριμ’ε) ⎩μ®ν εδερλερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ellezîne âteynâ-hum el kitâbe min kabli-hi hum bi-hî yu'minûne

: : : : : : :

o kimseler, onlar onlara verdik kitap ondan önce onlar ona îmân ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mekke’de bulunan, evvelce kendilerine kitap verilenlerden, Allah’ýn emirlerini yerine getirenler Allah’a ulaþmayý dilemiþler, mürþidlerine ulaþmýþlar, tâbiiyetlerini gerçekleþtirmiþler; ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmýþlar, bir kýsmý fizik vücutlarýný bir kýsmý nefslerini de Allah’a teslim etmiþ. Bir kýsmý irþad makamýna da ulaþmýþlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e âyetler geldikçe, yaþadýklarý þeyle onun ayný olduðunu görerek ferahlýyorlar. Ve ona da îmân ediyorlar.

156

156


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢£Õ z¤Ûa ¢é £ã¡a ¬©é¡2 b £ä ߨa a¬ì¢Ûb Ó ¤á¡è¤î Ü Ç ó¨Ü¤n¢í a ‡¡a ë åî©à¡Ü¤¢ß ©é¡Ü¤j Ó ¤å¡ß b £ä¢× b £ã¡a ¬b ä¡£2 ‰ ¤å¡ß Ve izâ yutlâ aleyhim kâlû âmennâ bihî innehul hakku min rabbinâ innâ kunnâ min kablihî muslimîn(muslimîne).

ςε ονλαρα (Κυρ’®ν) οκυνδυðυ ζαμαν: “Ο’να ⎩μ®ν εττικ, μυηακκακ κι Ο, Ραββιμιζδεν ηακτ⎬ρ. Βιζ, ονδαν ⎞νχε δε μυηακκακ κι (Αλλαη’α) τεσλιμ ολανλαρδ⎬κ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve izâ yutlâ aleyhim kâlû âmennâ bihî inne-hu el hakku min rabbi-nâ in-nâ kunnâ min kabli-hî muslimîne

: : : : : : : : : : : :

ve okunduðu zaman onlara dediler biz îmân ettik ona muhakkak ki o hak Rabbimizden muhakkak ki, gerçekten biz biz olduk ondan önce müslümanlar, teslim olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýþte o insanlar evvelce Ýslâm’ý yaþamýþ olanlar; yani bir kýsmý ruhlarýný, bir kýsmý ruhlarýndan sonra fizik vücutlarýný, bir kýsmý nefslerini, bir kýsmý iradelerini de Allah’a teslim etmiþler. “Teslim olanlardýk” ifadesi geniþ kapsamlý bir muhteva taþýmaktadýr. Kasas Suresinin 52 ve 53. âyetlerinde görülmektedir ki Peygamber Efendimiz (S.A.V) devrinde kendilerine kitap verilenlerin bir kýsmý Kur’ân’a îmân ettiler ve “Biz, ondan önce de muhakkak ki (Allah’a) teslim olanlardýk.” dediler. Öyleyse bu insanlar Kur’ân’dan önce Allah’a teslim olmuþlardýr.

157

157


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b à¡2 ¡å¤î m £Š ß ¤á¢ç Š¤u a æ¤ì m¤ªì¢í Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a ò ÷¡£î £Ûa ¡ò ä  z¤Ûb¡2 æ@¢ªë ‰¤† í ë a뢊 j • æì¢Ô¡1¤ä¢í ¤á¢çb ä¤Ó ‹ ‰ b £à¡ß ë Ulâike yu’tevne ecrehum merreteyni bimâ saberû ve yedraûne bil hasenetis seyyiete ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

⇑⎭τε ονλαρδ⎬ρ κι; ονλαρα σαβ⎬ρλαρ⎬ σεβεβιψλε εχιρλερι (σεϖαπλαρ⎬) ικι κατ ϖεριλιρ. ςε ονλαρ, σεψψιατι (κ⎞τ⎫λ⎫ð⎫) ηασενατ (ιψιλικ) ιλε σαϖαρλαρ. ςε ονλαρα ϖερδιðιμιζ (μανεϖ⎩) ρ⎬ζ⎬κταν ινφ®κ εδερλερ. 1 2 3 4 5 6 7

158

-

ulâike yu'tevne ecre-hum merreteyni bimâ saberû ve yedraûne

: : : : : : :

iþte onlar verilir onlarýn ecirleri, ücretleri iki kez, iki defa, iki kat sebebiyle sabrettiler ve uzaklaþtýrýrlar, savarlar

158


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

8 9 10 11 12

-

bi el haseneti es seyyiete ve mimmâ (min mâ) razaknâ-hum yunfikûne

: : : : :

hasenat ile, iyilikle seyyiat, kötülük ve þeyden onlarý rýzýklandýrdýk infâk ederler, verirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Buradaki ifadeler, sahâbenin arasýnda müþriklerin de bulunduðunu kesinleþtirmektedir. Seyyiati hasenatla savmak, Fussilet Suresinin 33, 34, 35. âyet-i kerimelerine göre Allah’a teslim olup da, Allah’a çaðýran ve hazzül azîmin sahibi olanlar için geçerlidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in, Allah’ýn Kur’ân-ý Kerimi’ni tilâvet ettiði insanlar daha evvel ayný þeyleri gerçekleþtirmiþ ve müslüman olmuþ olanlardýr. Yani Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanýnda herkes kötü ve dalâlette deðildi. Kitap sahiplerinin içinde hidayete ermiþ insanlar da vardý. Çoðunluk deðildi ama bir kesim mutlaka Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in söylediklerini ve sahâbenin hayatýný yaþýyorlardý. Allah’a ulaþmayý dilemiþler, kendi mürþidlerine tâbiiyetlerini gerçekleþtirmiþler kimisi ruhunu, kimisi fizik vücudunu, kimisi nefsini, kimisi iradesini Allah’a teslim etmiþti. 41/FUSSÝLET-33: Ve men ahsenu kavlen mimmen deâ ilâllâhi ve amile sâlihan ve kâle innenî minel muslimîn(muslimîne). Allah’a davet eden ve salih amel (nefs tezkiyesi) iþleyen ve: “Muhakkak ki ben teslim olanlardaným.” diyenden daha güzel sözlü kim vardýr? 41/FUSSÝLET-34: Ve lâ testevîl hasenetu ve les seyyieh(seyyietu), idfa’ billetî hiye ahsenu fe izellezî beyneke ve beynehu adâvetun ke ennehu veliyyun hamîm(hamîmun). Hasene (iyilik) ve seyyie (kötülük), müsavi (eþit) deðildir. (Kötülüðü) en güzel þekilde karþýla. O zaman seninle arasýnda düþmanlýk olan kiþi, samimi bir dost gibi olur. 41/FUSSÝLET-35: Ve mâ yulakkâhâ illellezîne saberû, ve mâ yulakkâhâ illâ zû hazzýn azîm(azîmin). Ona (kötülüðü iyilikle karþýlama hasletine), sabredenlerden ve hazzul azîm (en büyük haz) sahiplerinden baþkasý ulaþtýrýlmaz.

159

159


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b ä¢Ûb à¤Ç a ¬b ä Û aì¢Ûb Ó ë ¢é¤ä Ç a좙 Š¤Ç a ì¤Ì £ÜÛa aì¢È¡à  a ‡¡a ë åî©Ü¡çb v¤Ûa ó¡Ì n¤j ã ü 9 ¤á¢Ø¤î Ü Ç ¥â 5  9 ¤á¢Ø¢Ûb à¤Ç a ¤á¢Ø Û ë Ve izâ semiûllagve a’radû anhu, ve kâlû lenâ a’mâlunâ ve lekum a’mâlukum selâmun aleykum lâ nebtegîl câhilîn(câhilîne).

ςε ονλαρ, βο⎭ λ®φ ι⎭ιττικλερι ζαμαν ψ⎫ζ ⎜εϖιρδιλερ ϖε: “Βιζιμ αμελιμιζ βιζε, σιζιν αμελινιζ σιζεδιρ. Σελ®μ σιζιν ⎫ζερινιζε ολσυν. Βιζ χαηιλλερλε (βεραβερ ολμακ) ιστεμεψιζ (ιλγιλενμεψιζ).” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve izâ semiû el lagve a'radû an-hu ve kâlû lenâ a'mâlu-nâ ve lekum a'mâlu-kum selâmun aleykum lâ nebtegî el câhilîne

: : : : : : : : : : : : :

ve iþittikleri zaman boþ söz yüz çevirdiler ondan ve dediler bize bizim amellerimiz ve size sizin amelleriniz, sizin yaptýklarýnýz selâm olsun sizin üzerinize istemeyiz cahilleri

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu insanlar, sahâbe ile ayný hayatý yaþayan ama hristiyanlarýn ve yahudilerin içinde olan, hristiyanlýðýn da museviliðin de aslýnýn teslim olduðunu ispat edenlerdir. Kasas Suresinin 52, 53, 54. âyet-i kerimeleri, bu konuda diyor ki: "Kendilerine kitap verilenlerden de Kur'ân'a îmân edenler var. Bu Kur'ân-ý Kerim Rabbimizden haktýr. Biz, Kur'ân-ý Kerim indirilmeden önce Allah'a teslim olanlardýk. Yani biz zaten ruhumuzu, vechimizi, nefsimizi, irademizi Allah'a teslim etmiþiz. Ve size indirilen Kur'ân-ý Kerim de ayný þeyi söylüyor. Bizim teslimimizi söylüyor.” Hristiyanlarýn içinde, her kavmin içinde, her dînin içinde küçük gruplar var. Biz de Ýslâm'ýn içinde Ýslâm'ý yaþayan bu küçük gruplardan biriyiz. Ne yazýk ki Kur'ân'daki Ýslâm unutulmuþ, artýk Ýslâm âleminin çok büyük bir kýsmýnca yaþanmaz olmuþ. Ýslâm âlemi, Kur'ân'dan yüz çevirmiþ. ”Ve onlar, boþ lâf iþittikleri zaman yüz çevirdiler ve Bizim amelimiz bize, sizin ameliniz sizedir. Selâm sizin üzerinize olsun. Biz cahillerle (beraber olmak) istemeyiz (ilgilenmeyiz).” diyen bu insanlar için de sahâbe için de Allahû Tealâ’nýn söyledikleri eþittir. Sahâbe ne yapmýþsa, bunlar da ayný þeyi yapýyorlar.

160

160


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ô©†¤è í 騣ÜÛa £å¡Ø¨Û ë o¤j j¤y a ¤å ß ô©†¤è m ü Ù £ã¡a åí ©† n¤è¢à¤Ûb¡2 ¢á Ü¤Ç a ì¢ç ë 7 ¢õ¬b ' í ¤å ß Ýnneke lâ tehdî men ahbebte ve lâkinnallâhe yehdî men yeþâ’(yeþâu), ve huve a’lemu bil muhtedîn(muhtedîne).

Μυηακκακ κι σεν, σεϖδιðιν κι⎭ιψι ηιδαψετε ερδιρεμεζσιν (ονυν ρυηυνυ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ραμαζσ⎬ν). Φακατ Αλλαη διλεδιðινι ηιδαψετε ερδιριρ. ςε Ο, μυητεδιλερι (ηιδαψετε ερενλερι) δαηα ιψι βιλιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

inne-ke lâ tehdî men ahbebte ve lâkinne allâhe yehdî men yeþâu ve huve a'lemu bi el muhtedîne

: : : : : : : : : :

muhakkak ki sen hidayete erdiremezsin sevdiðin kiþi ve ancak Allah hidayete erdirir kiþi dilediði ve o en iyi bilendir hidayete erenler

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V) için Bakara Suresinin 151. âyet-i kerimesinde buyuruyor: “Sizin nefsinizi tezkiye eder.” 2/BAKARA-151: Kemâ erselnâ fîkum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtinâ ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitâbe vel hikmete ve yuallimukum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne). Nitekim size içinizde (görev yapmak üzere) sizden bir Resûl (Peygamber) gönderdik ki; âyetlerimizi size tilâvet etsin (okuyup açýklasýn) ve sizi (nefsinizi) tezkiye etsin, size kitap ve hikmet öðretsin ve (hikmetin de ötesinde) bilmediðiniz þeyleri öðretsin. Nefs tezkiyesi yapmada 1. faktör, devrin imamýdýr. Çünkü devrin imamýnýn kiþinin baþýnýn üzerine ulaþmasýyla Allahû Tealâ kalbinin içine îmâný yazar. Bu muhteva oluþmazsa, nefs tezkiyesi olamaz ve kiþiyi devrin imamý hidayete erdiremez. Hidayete erdiren Allah’týr. Ama Allah’ýn bu âyetten muradý baþka. Allahû Tealâ: “Sen en sevdiðini bile hidayete erdiremezsin.” diyor. Çünkü hidayet, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in elinde deðil, hidayete ermek isteyenin elindedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in amcasý, hidayete ermeyi isteseydi Peygamber Efendimiz (S.A.V) onu mutlaka hidayete erdirirdi. Ama hidayete ermek istemeyen bir insaný, peygamber dahi hidayete erdiremez. Hiç kimse Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþiyi hidayete erdiremez. Devrin imamýnýn dýþýndaki diðer mürþidler sadece birer vasýtadýr, hidayete erdirmeye vesiledir. Hidayet mutlak olarak bir talep meselesidir. Ýradî yapý mutlaka hidayete ermeyi dileyerek devreye girmelidir.

161

161


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤Ñ£À ‚ n¢ã Ù È ß ô¨†¢è¤Ûa ¡É¡j £n ã ¤æ¡a a¬ì¢Ûb Ó ë ¤á¢è Û ¤å¡£Ø à¢ã ¤á Û ë a 6 b ä¡™¤‰ a ¤å¡ß ¢pa Š à q ¡é¤î Û¡a ó¬¨j¤v¢í b¦ä¡ß¨a b¦ß Š y b £ã¢ † Û ¤å¡ß b¦Ó¤‹¡‰ §õ¤ó ( ¡£3¢× æì¢à Ü¤È í ü ¤á¢ç Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë Ve kâlû in nettebiýl hudâ meake nutehattaf min ardýnâ, e ve lem numekkin lehum haremen âminen yucbâ ileyhi semerâtu kulli þey’in rýzkan min ledunnâ ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

ςε: “Εðερ σενινλε βεραβερ ηιδαψετε τ®β⎩ ολυρσακ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλερσεκ), ψεριμιζδεν ατ⎬λ⎬ρ⎬ζ (ψυρδυμυζδαν κοϖυλυρυζ).” δεδιλερ. Ονλαρ⎬, κατ⎬μ⎬ζδαν ρ⎬ζ⎬κ ολαρακ ηερ ⎜ε⎭ιτ ⎫ρ⎫νδεν τοπλαν⎬π, ονλαρα γετιριλδιðι ηαραμ κ⎬λ⎬ναν (η⎫ρμετ εδιλεν ψερδε, ηαρεμδε) ψερδε εμιν ολαρακ ψερλε⎭τιρμεδικ μι? Φακατ ονλαρ⎬ν ⎜οðυ, (Αλλαη ταραφ⎬νδαν ολδυðυνυ) βιλμεζλερ. 1 2 3 4 5

162

-

ve kâlû in nettebiý el hudâ mea-ke

: : : : :

ve dediler eðer tâbî olursak, uyarsak hidayet seninle beraber

162


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

nutehattaf min ardý-nâ e ve lem numekkin lehum haremen âminen yucbâ ileyhi semerâtu kulli þey'in rýzkan min ledun-nâ ve lâkinne eksere-hum lâ ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

atýlýrýz ülkemizden, memleketimizden mý, mi ve yerleþik kýlmadýk, sabit kýlmadýk onlarý harem olan, hürmet edilen emin olan toplanýr onlara ürünler herþey rýzýk olarak katýmýzdan ve ancak onlarýn çoðu bilmiyorlar, bilmezler

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hidayet müessesesine âyetlerle yeniden bakalým: 3/AL-Ý ÝMRAN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeþâ’(yeþâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun). Ve sizin dîninize tâbî olandan baþka kimseye inanmayýn. (Habibim) de ki: “Hiç þüphesiz HÝDAYET, Allah’ýn (Kendisine) ulaþtýrmasýdýr. (Ýnsan ruhunun ölümden evvel Allah’a ulaþmasýdýr.) Size verilenin bir benzerinin baþka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katýnda (sizlerle) tartýþacaklarý için mi (böyle söylüyorsunuz)?” De ki: “Hiç þüphesiz fazl, Allah’ýn elindedir. Onu dilediðine verir.” Ve Allah, Vâsi’un Alîm’dir. (Allah herþeyi kuþatan ve herþeyi bilendir.) 2/BAKARA-120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin). Sen onlarýn dînine tâbî olmadýkça (uymadýkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razý olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah’a ulaþmak (var ya) iþte o, hidayettir.” Sana gelen bunca ilimden sonra eðer onlarýn hevalarýna uyarsan andolsun ki; Allah’tan sana ne bir dost ve ne de bir yardýmcý olur. Hidayete tâbî olmak, Allah’a ulaþmayý dilemek mânâsýna gelir. Allahû Tealâ onlarý en güzel beldede yaþattýðý ve hidayeti emrettiði halde onlar hidayetten kaçýyorlar.

163

163


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è¢ä¡×b  ß Ù¤Ü¡n Ï 7b è n 'î©È ß ¤p Š¡À 2 §ò í¤Š Ó ¤å¡ß b ä¤Ø ܤç a ¤á × ë åî©q¡‰a ì¤Ûa ¢å¤z ã b £ä¢× ë 6 ¦5î©Ü Ó £ü¡a ¤á¡ç ¡†¤È 2 ¤å¡ß ¤å ؤ¢m ¤á Û Ve kem ehleknâ min karyetin batýrat maîþetehâ, fe tilke mesâkinuhum lem tusken min ba’dihim illâ kalîlâ(kalîlen), ve kunnâ nahnul vârisîn(vârisîne).

ςε αζαρακ, μαι⎭ετλερινε ⎭⎫κρετμεψεν νιχε ⎫λκεψι ηελ®κ εττικ. ⇑⎭τε βυνλαρ, ονλαρ⎬ν μεσκενλερι, ονλαρδαν σονρα (⎜οκ) αζ βιρ σ⎫ρε ηαρι⎜, ισκ®ν εδιλμεδι (οτυρυλμαδ⎬). ςε Βιζ, ονλαρ⎬ν ϖαρισλερι, Βιζιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve kem ehleknâ min karyetin batýrat maîþete-hâ fe tilke mesâkinu-hum lem tusken min ba'di-him illâ kalîlen ve kunnâ nahnu el vârisîne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve kaç adet, nice helâk ettik ülkeden azýp þükretmedi onun geçimi o zaman, iþte bu onlarýn meskenleri iskân edilmedi (oturulmadý) onlardan sonra ancak, den baþka az ve biz olduk biz varis olanlar

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar azmýþlar ve Allah’ýn kendilerine verdiði ni’metlere þükretmemiþler. Ýnsanlar için, Allah’ýn ihsanlarýna, ni’metlerine þükretmek, hamdetmek söz konusu olmalýdýr. Allahû Tealâ bunu emretmiþtir. Ve insanlar bir süre ülkelerinde yaþadýktan sonra þartlar orayý terketmelerini icabettirmiþtir. Allahû Tealâ o ülkeyi mahvetmiþtir.

164

164


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¨£n y ô¨Š¢Ô¤Ûa ١ܤè¢ß Ù¢ £2 ‰ æb × b ß ë ¤á¡è¤î Ü Ç aì¢Ü¤n í ¦üì¢ ‰ b 衣ߢa ó¬©Ï s Ȥj í ô¬¨Š¢Ô¤Ûa ó¡Ø¡Ü¤è¢ß b £ä¢× b ß ë 7 b ä¡mb í¨a æì¢à¡Ûb à b è¢Ü¤ç a ë £ü¡a Ve mâ kâne rabbuke muhlikel kurâ hattâ yeb’ase fî ummihâ resûlen yetlû aleyhim âyâtinâ, ve mâ kunnâ muhlikîl kurâ illâ ve ehluhâ zâlimûn(zâlimûne).

ςε σενιν Ραββιν, ⎫λκελερε, ονλαρ⎬ν ανα ⎭εηιρλερινε, ονλαρα ®ψετλεριμιζι οκυψαν βιρ ρεσ⎦λ γ⎞νδερμεδικ⎜ε ηελ®κ εδιχι ολμαδ⎬. ςε Βιζ, ονυν ηαλκ⎬ ζαλιμ ολμαδ⎬κ⎜α (ζυλμετμεδικ⎜ε) ⎫λκελερι ηελ®κ εδιχι ολμαδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8

165

-

ve mâ kâne rabbu-ke muhlike el kurâ hattâ yeb'ase fî ummi-hâ resûlen

: : : : : : : :

ve olmadý senin Rabbin helâk edici, helâk eden ülkeler, beldeler gönderinceye kadar, göndermedikçe içine, de ana þehir, yerleþim merkezi bir resûl

165


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 393

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

yetlû aleyhim âyâti-nâ ve mâ kunnâ muhlikî el kurâ illâ ve ehlu-hâ zâlimûne

: : : : : : : : :

okur onlara âyetlerimiz ve biz olmadýk, ve biz deðiliz helâk ediciler, helâk edenler ülkeler, beldeler ancak, hariç, olmadýkça ve onun halký zalimler, zulmedenler

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün devirlerde, bütün ülkelere Allahû Tealâ mutlaka resûl gönderir: 39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne). Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapýlarý açýlýr. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranýzdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceðinizi (söyleyerek) uyarsýn? (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu. Allahû Tealâ, zamanýn bütün parçalarýnda insanlara mutlaka resûl gönderir. Çünkü insanlarýn gidebileceði iki yer vardýr. Ýster kiþi cennete girecek olsun, ister cehennemde kalacak olsun, önce bütün insanlarýn gideceði yer muhakkak ki cehennemdir. Cehenneme uðramadan cennete geçmek mümkün deðildir. Cehennemde kalacak olanlara cehennemin kapýsý yükseltilerek burunlarý sürtünerek içeri girmeleri saðlanýr ve onlara cehennem bekçileri konuþur: “Sizlere Allah’ýn Resûlleri gelmedi mi?” Hepsinden de alýnacak cevap mutlaka: “Geldi.” olacaktýr.

166

166


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 bè¢n äí©‹ ë b î¤ã¢ £†Ûa ¡ñì¨î z¤Ûa ¢Êb n à Ï §õ¤ó ( ¤å¡ß ¤á¢nî©m@ë¢a ¬b ß ë ; æì¢Ü¡Ô¤È m 5 Ï a 6ó¨Ô¤2 a ë ¥Š¤î  ¡é¨£ÜÛa †¤ä¡Ç b ß ë Ve mâ ûtîtum min þey’in fe metâul hayâtid dunyâ ve zînetuhâ ve mâ indallâhi hayrun ve ebkâ, e fe lâ ta’kýlûn(ta’kýlûne).

ςε σιζε ϖεριλμι⎭ ολαν ηερ⎭εψ ασλ⎬νδα δ⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ν μετα’⎬δ⎬ρ (μαλ⎬δ⎬ρ) ϖε ζιψνετιδιρ (σ⎫σ⎫δ⎫ρ). ςε Αλλαη’⎬ν κατ⎬νδα ολανλαρ δαηα ηαψ⎬ρλ⎬ ϖε δαηα βακ⎩διρ (καλ⎬χ⎬δ⎬ρ). Η®λ® ακ⎬λ ετμεζ μισινιζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve mâ ûtîtum min þey'in fe metâu el hayâti ed dunyâ ve zînetu-hâ ve mâ inde allâhi hayrun ve ebkâ e fe lâ ta'kýlûne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve þey size verilen dan þey artýk, oysa (aslýnda) meta, dünya malý dünya hayatý ve onun süsü ve þey Allah'ýn katýnda daha hayýrlý ve daha kalýcý, daha bakî mý artýk, hâlâ akýl etmiyorsunuz

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dünya hayatý 50 sene, 100 sene, mümkün deðil ama en fazla 200 sene olsa bile milyarlarca sene yaþanacak bir cennet veya cehennem hayatý söz konusudur. Cennete gitmenin standartlarý bu dünyada elde edileceðine göre bütün insanlarýn akýllarýný baþlarýna toplamalarý gerekir. Gelecek, bu dünyada tayin edilir. Sadece Allah’a ulaþmayý dileyenler Allah’ýn cennetine girerler. Ötekilerin öyle bir imkânlarý yoktur. Ve önemli olan sonsuz hayatýn yaþanacaðý diðer âlemdir. Kaldý ki onun gereði yapýldýðý zaman bu dünyada da mutluluk bütün boyutlarýyla zaten yakalanýr. Nefsin afetleri yok oldukça kiþi her geçen gün eskisinden daha mutlu olacaktýr.

167

167


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢êb ä¤È £n ß ¤å à × ¡éî©Ó ü ì¢è Ï b¦ä  y a¦†¤Ç ë ¢êb 㤠† Ç ë ¤å à Ï a åí©Š š¤z¢à¤Ûa å¡ß ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ì¢ç £á¢q b î¤ã ¢£†Ûa ¡ñì¨î z¤Ûa Êb n ß E fe men vaadnâhu va’den hasenen fe huve lâkîhi ke men metta’nâhu metâal hayâtid dunyâ summe huve yevmel kýyâmeti minel muhdarîn(muhdarîne).

√ψλεψσε γ⎫ζελ ϖααδδε βυλυνδυðυμυζ ϖε β⎞ψλεχε ονα καϖυ⎭αν κιμσε, δ⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ν μετα’⎬ (μαλ⎬) ιλε μεταλανδ⎬ρδ⎬ð⎬μ⎬ζ, σονρα κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ (ηεσαβα ⎜εκιλμεκ ⎫ζερε) ηαζ⎬ρ βυλυνδυρυλανλαρδαν ολαν κιμσε γιβι μιδιρ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

e fe men vaadnâ-hu va'den hasenen fe huve lâkî-hi ke men metta'nâ-hu metâa el hayâti ed dunyâ summe huve yevme el kýyâmeti min el muhdarîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

mý artýk kimse ona vaadettik vaad güzel böylece o ona kavuþtu gibi kimse onu metalandýrdýk meta, dünya malý dünya hayatý sonra o kýyâmet günü hazýr bulundurulanlardan

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn onlarýn talepleri üzere sadece bu dünya hayatýnda metalandýrdýðý insanlar vardýr. Onlar cehennemde ateþle karþý karþýya olacak, hesaba çekilecek olanlardýr. Güzel vaadde bulunulan ve cennete kavuþan kiþi asla cehennemliklerle mukayese edilemez.

168

168


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

å¤í a ¢4ì¢Ô î Ï ¤á¡èí ©…b ä¢í â¤ì í ë æì¢à¢Ç¤Œ m ¤á¢n¤ä¢× åí ©ˆ £Ûa ó¡öb¬ × Š¢( Ve yevme yunâdîhim fe yekûlu eyne þurekâiyellezîne kuntum tez’umûn(tez’umûne).

ςε ο γ⎫ν ονλαρα (Αλλαη) νιδα εδεχεκ: “Ζανδα βυλυνδυðυνυζ Βενιμ ορτακλαρ⎬μ νερεδε?” διψεχεκ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve yevme yunâdî-him fe yekûlu eyne þurekâîye ellezîne kuntum tez'umûne

: : : : : : : : :

ve o gün onlara seslenir artýk der nerede benim ortaklarým ki onlar siz iseniz zanda bulunuyorsunuz

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu insanlar, putlara tapanlardýr. Kýyâmet günü, Allahû Tealâ’nýn onlara nida etmesi söz konusudur: “Bana ortak koþtuklarýnýz, taptýðýnýz putlar nerede?”

169

169


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí ©ˆ £Ûa ¡õ¬ ü¢ª¯ì¬¨ç b ä£2 ‰ ¢4¤ì Ô¤Ûa ¢á¡è¤î Ü Ç £Õ y åí©ˆ £Ûa 4b Ó 9 Ù¤î Û¡a ¬b ã¤a £Š j m 7b ä¤í ì Ë b à × ¤á¢çb ä¤í ì¤Ë a 7b ä¤í ì¤Ë a æë¢ †¢j¤È í b ãb £í¡a a¬ì¢ãb × b ß Kâlellezîne hakka aleyhimul kavlu rabbenâ hâulâillezîne agveynâ, agveynâhum kemâ gaveynâ, teberre’nâ ileyke mâ kânû iyyânâ ya’budûn(ya’budûne).

⇐ζερλερινε αζαπ σ⎞ζ⎫ ηακ ολανλαρ: “Ραββιμιζ, αζδ⎬ρδ⎬κλαρ⎬μ⎬ζ ι⎭τε βυνλαρ. Κενδιμιζ αζδ⎬ð⎬μ⎬ζ γιβι ονλαρ⎬ δα αζδ⎬ρδ⎬κ. Ονλαρδαν βερ⎩ ολδυðυμυζυ (κυρτυλδυðυμυζυ) σανα αρζ εδεριζ. Ονλαρ, βιζε ταπμ⎬ψορλαρδ⎬ (νεφσλερινε υψυψορλαρδ⎬).” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

kale ellezîne hakka aleyhim el kavlu rabbe-nâ hâulâi ellezîne agvey-nâ agveynâ-hum kemâ gavey-nâ teberre'nâ ileyke mâ kânû iyyâ-nâ ya'budûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

dedi ki onlar hak onlara söz Rabbimiz bunlar ki onlar biz azdýrdýk onlarý azdýrdýk gibi biz azdýk berî olduðumuzu (uzak olduðumuzu) arz ederiz sana deðillerdi, olmadýlar bize tapýyorlar

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada azanlar ve azdýranlar olmak üzere iki çeþit insan da vardýr. Elbette azdýranlar önce kendileri azmýþlar sonra da baþkalarýnýn azmasýna sebebiyet vermiþlerdir. Yani iki taraf da azgýn olanlardýr. Cehenneme gidenlerin hepsi azgýnlardýr, hepsi bu cümlenin içindedir. Allah’ýn cehennemine gidenler, hem kendileri azmýþlar hem de baþkalarýný azdýrmýþlardýr. Azdýrýlanlar da azanlar da hep ayný hüviyettedirler. Hiçbiri Allah’a ulaþmayý dilememiþlerdir. Dilemiþ olsalardý hiçbirinin cehenneme gitmesi mümkün olamayacaktý.

170

170


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è Û aì¢jî©v n¤ í ¤á Ü Ï ¤á¢ç¤ì Ç † Ï ¤á¢× õ¬b × Š¢( aì¢Ç¤…a 3î©Ó ë æ뢆 n¤è í aì¢ãb × ¤á¢è £ã a ¤ì Û 7 la ˆ ȤÛa a¢ë a ‰ ë Ve kîled’û þurekâekum fe deavhum fe lem yestecîbû lehum ve reavul azâb(azâbe), lev ennehum kânû yehtedûn(yehtedûne).

ςε ονλαρα: “Ορτακλαρ⎬ν⎬ζ⎬ ⎜αð⎬ρ⎬ν!” δενδι. Βυνυν ⎫ζερινε ονλαρ ⎜αð⎬ρδ⎬λαρ. Φακατ ονλαρα ιχαβετ ετμεδιλερ ϖε αζαβ⎬ γ⎞ρδ⎫λερ. Κε⎭κε ονλαρ, ηιδαψετε ερμι⎭ ολσαλαρδ⎬.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kîled'û (kîle ud'û) þurekâe-kum fe deav-hum fe lem yestecîbû lehum ve reavu el azâbe lev enne-hum kânû yehtedûne

: : : : : : : : : : : : :

ve “çaðýrýn” denildi sizin ortaklarýnýz artýk, bunun üzerine onlarý çaðýrdýlar artýk, fakat icabet etmezler onlara ve gördüler azap eðer, keþke onlarýn olduðu oldular hidayete erenler

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ortaklarý çaðrýldýklarý zaman onlarýn davetine icabet etmediler. Bunlar Allah’a ulaþmayý dilemeyen ve hidayette olmayanlardýr.

171

171


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa ¢á¢n¤j u a ¬a ‡b ß ¢4ì¢Ô î Ï ¤á¡èí© …b ä¢í â¤ì í ë Ve yevme yunâdîhim fe yekûlu mâzâ ecebtumul murselîn(murselîne).

ςε ο γ⎫ν Αλλαη, ονλαρα νιδα εδεχεκ: “Ο ζαμαν (ηαψατταψκεν) μ⎫ρσελλερε (ρεσ⎦λλερε), νε χεϖαπ ϖερδινιζ?” διψεχεκ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve yevme yunâdî-him fe yekûlu mâzâ ecebtum el murselîne

: : : : : : :

ve o gün onlara seslenecek, nida edecek artýk, sonra diyecek ne siz cevap verdiniz mürseller, resûller

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Herkes, her devirde resûlden haberdar olacak. Ve resûl onlara kurtuluþu, hidayeti anlatacak. Ve resûlün davet ettiði hidayete karþýlýk onlarýn ne yaptýklarý kýyâmet günü mutlaka onlardan sorulacak. “Resûller geldi. Size ulaþtý. Teblið ettiler. Ýhtar ettiler. Onlara ne cevap verdiniz?” sorusuna muhatap olmayan hiçbir kimse olmayacaktýr. Allahû Tealâ, bütün kavimlere mutlaka resûl göndermiþtir. Ama hangi kavme resûl gönderdiyse, o kavimdeki çoðunluk, resûlü mutlaka reddetmiþtir. Allahû Tealâ, Mu’minun Suresinin 44. âyet-i kerimesinde diyor ki: 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun. Allahû Tealâ, Bakara Suresinin 87. âyet-i kerimesinde þöyle buyurmaktadýr: 2/BAKARA-87: Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulûn(taktulûne). Andolsun ki Biz, Musa’ya kitap verdik ve ondan sonra da birbiri ardýndan (aralarý kesilmeksizin, peþpeþe) resûller gönderdik. Ve Meryem’in oðlu Ýsa’ya beyyineler (açýk kanýtlar) verdik ve onu Ruh’ûl Kudüs ile destekledik. Her ne zaman size bir resûl, nefslerinizin hoþlanmadýðý bir þeyle (emirle) geldiyse, hemen kibirlendiniz. Bu sebeple bir kýsmýný yalanladýnýz ve bir kýsmýný da öldürdünüz. Bütün dünyadaki bütün kavimlerin arasýnda, þu anda da onlara kendi lisanlarýyla hitap eden resûller hayattadýr. O resûllerin hepsi de hitap ettikleri insanlarýn büyük çoðunluðu tarafýndan þu anda da inkâr ediliyorlar. Bütün ülkelerdeki durum daima böyle olmuþtur.

172

172


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 66

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

§ˆ¡÷ ߤì í ¢õ¬b j¤ã ü¤a ¢á¡è¤î Ü Ç ¤o î¡à È Ï æì¢Û õ¬b  n í ü ¤á¢è Ï Fe amiyet aleyhimul enbâu yevme izin fe hum lâ yetesâelûn(yetesâelûne).

⇑ζιν γ⎫ν⎫ αρτ⎬κ ονλαρα ηαβερλερ (αμελ δεφτερλερι, ρακαμλ⎬ κιταπ) καπανμ⎬⎭τ⎬ρ. Βυνδαν σονρα ονλαρα σορυλμαζ (σοργυλανμαζλαρ). 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fe amiyet aleyhim el enbâu yevme izin fe hum lâ yetesâelûne

: : : : : : : :

artýk kapandý onlara haberler izin günü artýk, bundan sonra onlar sorulmazlar, sorgulanmazlar

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyamet günü herkes kendi hayat filmine ulaþacak, boþlukta oynayan hayat filmini ve derecelerini tamamen görecek ve kazanýlan derecelerden, kaybedilenler çýktýktan sonra son rakam görünecek ve hayat filmi sona ererek kapanacaktýr. Mahkeme-i kübra o kiþi için kapanacaktýr. Görüntülü ve rakamlý sorgulama da bitmiþ olacaktýr.

173

173


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b¦z¡Ûb • 3¡à Ç ë å ߨa ë lb m ¤å ß b £ß b Ï åî©z¡Ü¤1¢à¤Ûa å¡ß æì¢Ø í ¤æ a ó¬¨ È Ï Fe emmâ men tâbe ve âmene ve amile sâlihân fe asâ en yekûne minel muflihîn(muflihîne).

Αρτ⎬κ (μ⎫ρ⎭ιδιν ⎞ν⎫νδε) τ⎞ϖβε εδεν ϖε (ικινχι δεφα) ®μεν⎦ ολυπ, σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπαν⎬ν, βυ σεβεπλε φελ®ηα ερενλερδεν ολμασ⎬ υμυλυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe emmâ men tâbe ve âmene ve amile sâlihân fe asâ en yekûne min el muflihîne

: : : : : : : : : :

artýk fakat kim tövbe etti ve îmân etti, âmenû oldu, Allah'a ulaþmayý diledi ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptý artýk, böylece umulur ki olmasý felâha erenlerden

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada kurtuluþun ikinci ve üçüncü kademeleri de ifade edilmektedir. Allahû Tealâ “tövbe eden ve (ikinci defa) âmenû olup, salih amel (nefs tezkiyesi) yapan” demekle irþad makamýnýn önünde yapýlan bir tövbeden bahsetmektedir. Bu âyetle Furkan Suresinin 70 ve71. âyet-i kerimeleri arasýnda yakýn bir iliþki vardýr: 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah, seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafûr’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir). 25/FURKAN-71: Ve men tâbe ve amile sâlihan fe innehu yetûbu ilallâhi metâbâ(metâben). Ve kim (mürþidi önünde) tövbe eder ve salih amel (nefs tezkiyesi) iþlerse, o taktirde muhakkak ki o, tövbesi kabul edilmiþ olarak Allah’a ulaþýr (hayattayken ruhu Allah’a ulaþýr). Burada da “felâha ulaþanlardan olmasý umulur” denilmektedir. Bu 3. felâh olan ruhun Allah’a ulaþtýrýlmasýdýr.

174

174


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

æb × b ß 6 ¢‰b n¤‚ í ë ¢õ¬b ' í b ß ¢Õ¢Ü¤‚ í Ù¢£2 ‰ ë æì¢×¡Š¤'¢í b £à Ç ó¨Ûb È m ë ¡é¨£ÜÛa æb z¤j¢ 6 ¢ñ Š î¡‚¤Ûa ¢á¢è Û Ve rabbuke yahluku mâ yeþâu ve yahtâr(yahtâru), mâ kâne lehumul hýyarat(hýyaratu), subhânallâhi ve teâlâ ammâ yuþrikûn(yuþrikûne).

ςε Ραββιν διλεδιðινι ψαρατ⎬ρ ϖε σε⎜ερ. ςε σε⎜ιμ ηακκ⎬ ονλαρα αιτ δεðιλδιρ. Αλλαη Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (μ⎫νεζζεητιρ) ϖε (ονλαρ⎬ν) ⎭ιρκ κο⎭τυκλαρ⎬ ⎭εψλερδεν ψ⎫χεδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve rabbu-ke yahluku mâ yeþâu ve yahtâru mâ kâne lehum el hýyaratu subhâne allâhi ve teâlâ ammâ (an mâ) yuþrikûne

: : : : : : : : : : : : :

ve senin Rabbin yaratýr þey diler ve seçer olmadý, deðildir onlar, onlar için tercih, seçim sübhan, münezzeh Allah ve yüce þeylerden þirk (ortak) koþarlar

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Seçim, Allah’ýndýr. Allah, insanlarýn çok büyük bir kýsmýný Kendisine seçer. Allah’ýn seçtiði kullar, Allah’a ulaþmayý dilemeleri için seçilirler. Onlardan kim Allah’a ulaþmayý dilerse sadece onlar kurtuluþa ulaþýrlar. Bunlar çok küçük bir azýnlýktýr. Kulun Allah’a ulaþmayý dilemek dýþýnda bir tercih hakký yoktur.

175

175


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢ä¡Ü¤È¢í b ß ë ¤á¢ç¢‰ë¢†¢• ¢£å¡Ø¢m b ß ¢á Ü¤È í Ù¢ £2 ‰ ë Ve rabbuke ya’lemu mâ tukinnu sudûruhum ve mâ yu’linûn(yu’linûne).

ςε σενιν Ραββιν, ονλαρ⎬ν σινελερινδε γιζλι ολαν ⎭εψι ϖε αλενι ολαν (γιζλεμεδικλερι) ⎭εψι βιλιρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve rabbu-ke ya'lemu mâ tukinnu sudûru-hum ve mâ yu'linûne

: : : : : : :

ve senin Rabbin bilir þey gizli olan, gizlenen onlarýn sineleri ve þeyler aleni olan, gizlenmeyen

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ herþeyi bilir. Hiç kimse Allah’tan hiçbir þey saklayamaz.

ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 394

ó¨Û@ë¢ü¤a ó¡Ï ¢†¤à z¤Ûa ¢é Û 6 ì¢ç £ü¡a é¨Û¡a ¬ü ¢é¨£ÜÛa ì¢ç ë æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a ë ¢á¤Ø¢z¤Ûa ¢é Û ë 9 ¡ñ Š¡¨ü¤a ë Ve huvallâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul hamdu fîl ûlâ vel âhýrati ve lehul hukmu ve ileyhi turceûn(turceûne).

ςε Ο Αλλαη’τ⎬ρ κι; Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. Εϖϖελδε ϖε αηιρδε (δ⎫νψαδα ϖε αηιρεττε) ηαμδ, Ο’να αιττιρ. ςε η⎫κ⎫μ, Ο’νυνδυρ. ςε Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve huve allâhu lâ ilâhe illâ huve lehu el hamdu fî el ûlâ ve el âhýrati ve lehu el hukmu ve ileyhi turceûne

: : : : : : : : : :

ve o Allah ilâh yoktur ancak, baþka o hamd ona ait evvelde ve ahir, sonraki ve onun hüküm ve ona döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA_________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Tek Allah vardýr. Allah’tan baþka Ýlâh yoktur. Hem dünyada hem ahirette sadece Allah’a hamdedilir. Sonunda Allahû Tealâ’ya dödürülmek söz konusudur. Allahû Tealâ bizleri mutlaka Kendisine toplayacaktýr. Bütün ruhlar mutlaka Allah’ýn Zat’ýna geri dönecektir. Mahþer Günü de Allah’ýn huzurunda Ýndi Ýlâhi’de hayat filmleri ile hesaba çekilmek söz konusudur.

176

176


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¦† ߤŠ  3¤î £Ûa ¢á¢Ø¤î Ü Ç ¢é¨£ÜÛa 3 È u ¤æ¡a ¤á¢n¤í a ‰ a ¤3¢Ó ¡é¨£ÜÛa ¢Š¤î Ë ¥é¨Û¡a ¤å ß ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa ¡â¤ì í ó¨Û¡a æì¢È à¤ m 5 Ï a 6 §õ¬b î¡š¡2 ¤á¢Øî©m¤b í Kul e reeytum in cealallâhu aleykumul leyle sermeden ilâ yevmil kýyâmeti men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bi dýyâ’(dýyâin), e fe lâ tesme’ûn(tesme’ûne).

Δε κι: “Γ⎞ρδ⎫ν⎫ζ μ⎫ (δ⎫⎭⎫νδ⎫ν⎫ζ μ⎫)? Εðερ Αλλαη γεχεψι σιζιν ⎫ζερινιζδε κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫νε καδαρ δεϖαμλ⎬ κ⎬λσαψδ⎬, Αλλαη’ταν βα⎭κα σιζε ⎬⎭⎬ð⎬ γετιρεχεκ ⇑λ®η κιμδιρ? Η®λ® ι⎭ιτμεψεχεκ μισινιζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

kul e reeytum in cealallâhu (ceale allâhu) aleykum el leyle sermeden ilâ yevmi el kýyâmeti men ilâhun gayrullâhi (gayru allâhi) ye'tî-kum bi dýyâin e fe lâ tesme'ûne

: : : : : : : : : : : : : : :

de gördünüz mü eðer Allah kýldý (yaptý) sizin üzerinize gece sürekli, uzun süre, sonsuz kýyâmet gününe kadar kim ilâh Allah'tan baþka size getirir, getirecek ýþýk, aydýnlýk mi hâlâ iþitmiyorsunuz, iþitmeyeceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn dizaynýna dikkatle bakmak gereklidir. Geceyi gündüze, gündüzü geceye ulaþtýran; geceden gündüzü, gündüzden geceyi çýkaran Allah’týr. Allahû Tealâ’nýn hünnes ve künnes kanunlarýna göre, Dünya, Güneþ’in etrafýnda 365 günlük bir zaman parçasý içerisinde turunu tamamlar. Kendi etrafýnda da her 24 saatte bir döner. 24 saat boyunca, her dönüþünde Güneþ’e bakan taraf gündüz, bakmayan taraf gece olur. Devamlý döndüðü için gündüzle gecenin deðiþmemesi de mümkün deðildir. Mutlaka gece gündüze, gündüz geceye dönüþür. Allahû Tealâ: “Biz bu kanunu kurduk. Eðer ilâhlar olsaydý hangi ilâh bu kanunu deðiþtirebilirdi?” demektedir. Allah, geceyi kýyâmet gününe kadar devamlý kýlsaydý (yapmak isteseydi yapardý), o zaman müdahele edebilecek olan hiç kimse olamazdý.

177

177


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¦† ߤŠ  ‰b è £äÛa ¢á¢Ø¤î Ü Ç ¢é¨ £ÜÛa 3 È u ¤æ¡a ¤á¢n¤í a ‰ a ¤3¢Ó ¤á¢Øî©m¤b í ¡é¨£ÜÛa ¢Š¤î Ë ¥é¨Û¡a ¤å ß ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa ¡â¤ì í ó¨Û¡a æ뢊¡–¤j¢m 5 Ï a 6¡éî©Ï æì¢ä¢Ø¤ m §3¤î Ü¡2 Kul e reeytum in cealallâhu aleykumun nehâre sermeden ilâ yevmil kýyâmeti men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bi leylin teskunûne fîh(fîhi), e fe lâ tubsýrûn(tubsýrûne).

Δε κι: “Γ⎞ρδ⎫ν⎫ζ μ⎫ (δ⎫⎭⎫νδ⎫ν⎫ζ μ⎫?) Εðερ Αλλαη, γ⎫νδ⎫ζ⎫ σιζιν ⎫ζερινιζδε κ⎬ψ®μετε καδαρ δεϖαμλ⎬ κ⎬λσαψδ⎬, Αλλαη’ταν βα⎭κα σιζε, ι⎜ινδε σ⎫κ⎦ν βυλδυðυνυζ (δινλενδιðινιζ) γεχεψι γετιρεχεκ ⇑λ®η κιμδιρ? Η®λ® γ⎞ρμεψεχεκ μισινιζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

kul e reeytum in cealallâhu (ceale allâhu) aleykum en nehâre sermeden ilâ yevmi el kýyâmeti men ilâhun gayrullâhi (gayru allâhi) ye'tî-kum bi leylin teskunûne fî-hi e fe lâ tubsýrûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

de gördünüz mü eðer Allah kýldý, yaptý sizin üzerinize gündüz sürekli, uzun süre, sonsuz kýyâmet gününe kadar kim ilâh Allah'tan baþka size getirir, getirecek gece sükûn bulursunuz, dinlenirsiniz onun içinde, onda mi hâlâ görmüyorsunuz, görmeyeceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir evvelki âyette Allahû Tealâ: “Sonsuza kadar geceyi devam ettirseydi size gündüzü getirecek Ýlâh kim olabilir?” diye sormaktadýr. Bu âyette de Allahû Tealâ: “Allah, gündüzü sonsuza kadar devam ettirseydi, üzerinize geceyi hangi Ýlâh getirebilirdi?” demektedir. Allahû Tealâ her ikisinin de sadece Kendi elinde olduðunu vurgulamaktadýr.

178

178


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢ä¢Ø¤ n¡Û ‰b è£ä Ûa ë 3¤î£Û a ¢á¢Ø Û 3 È u ©é¡n à¤y ‰ ¤å¡ß ë æ뢊¢Ø¤' m ¤á¢Ø£Ü È Û ë ©é¡Ü¤š Ï ¤å¡ß aì¢Ì n¤j n¡Û ë ¡éî©Ï Ve min rahmetihî ceale lekumul leyle ven nehâre li teskunû fîhi ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teþkurûn(teþkurûne).

ςε ραημετινδεν (ολμακ ⎫ζερε) σιζιν ι⎜ιν, ι⎜ινδε σ⎫κ⎦ν βυλασ⎬ν⎬ζ (δινλενεσινιζ) διψε ϖε ονυν φαζλ⎬νδαν ιστεψεσινιζ διψε γεχεψι ϖε γ⎫νδ⎫ζ⎫ κ⎬λδ⎬ (ψαραττ⎬). ςε υμυλυρ κι σιζ β⎞ψλεχε ⎭⎫κρεδερσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve min rahmeti-hi ceale lekum el leyle ve en nehâre li teskunû fî-hi ve li tebtegû min fadli-hi ve lealle-kum teþkurûne

: : : : : : : : : : :

ve onun rahmetinden kýldý, yaptý, yarattý size, sizin için gece ve gündüz sükûn bulmanýz için, dinlenmeniz için onun içinde, onda ve ibtiga etmeniz için, istemeniz için onun fazlýndan ve umulur ki böylece siz þükredersiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ âyet-i kerimede geceyle gündüzü birbirinden ayýrt etmektedir. Allahû Tealâ, geceyi sükûn bulmak, dinlenmek için gündüzü ise Allah’ýn fazlýndan ni’met istensin diye bir vasýta kýlmaktadýr. Yani insanlar çalýþýrlar ve Allahû Tealâ’dan talepte bulunurlar. Allah da insanlarýn çalýþmalarýnýn karþýlýðýnda, hayatlarýný devam ettirmeleri için gerekli þeyleri verir. Çalýþan kiþi para kazanýr, kazandýðý parayla kendisinin ve ailesinin yaþamalarý için gerekli olan þeyleri satýn alýr. Hayat böyle devam eder. Kim Allahû Tealâ’dan para isterse, helâl rýzýk isterse Allah da inþaallah onun duasýný kabul edecek ve o hedeflere onu yöneltecektir. Ýnsanlarýn gündüzleri (rüyada, uykuda deðil) Allahû Tealâ’dan istedikleri herþey, Allah’ýn fazlýndan istemek olarak deðerlendirilmektedir. Allah’ýn fazlý, Allah’ýn gönderdiði bir nurdur. Fazl, Allah’ýn Rahîm esmasýný oluþturan rahmetle beraber iner. Ama Allahû Tealâ burada sadece Allah’ýn yolunda olanlarý deðil, diðer insanlarý da kastetmektedir. Ýnsanlar Allah’ýn yolunda olsa da olmasa da yenilen bütün yemekler, Allah’ýn fazlýndan istenir ama Allah’ýn Rahîm esmasýndan istenmez. Çünkü Allah’ýn Rahîm esmasý, herkes için deðil, sadece Allah’ýn yolunda olanlar için geçerlidir. Allah’a ulaþmayý dileyen herkes Allah’ýn yolundadýr. Ve rahmetle fazl Allah’ýn Katý’dan gelen, iki tür nurdur ki Allah’a ulaþmayý dilemedikçe hiç kimsenin üzerine ulaþmaz. Rahmetle salâvât, Allah’a ulaþmayý dileyenler irþad makamýna ulaþýp, O’na tâbî olduktan sonra ikisi birden gelmeye baþlar. Rahmetle fazl ve rahmetle salâvât iki grup nurdur. Rahmetle fazl, bir insan Allah’a ulaþmayý diledikten sonra, 14. basamaða gelinceye kadar onun üzerine gelen nurdur. Henüz rahmet ve salâvâtý kiþi haketmemiþtir. Rahmet ve fazl da onun iç dünyasýnda büyük ölçüde bir deðiþiklik yapmaz sadece %2 rahmet birikimine sebebiyet verir. Fazl o kiþinin kalbine girip yerleþemez. Çünkü kalpte fazlýn çekim kuvvetini oluþturacak olan îmân kelimesi henüz yazýlmamýþtýr.

179

179


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

å¤í a ¢4ì¢Ô î Ï

¤á¡èí©…b ä¢í â¤ì í ë

æì¢à¢Ç¤Œ m ¤á¢n¤ä¢× åí©ˆ £Ûa ó¡ö¬b × Š¢( Ve yevme yunâdîhim fe yekûlu eyne þurekâiyellezîne kuntum tez’umûn(tez’umûne).

ςε ο γ⎫ν (Αλλαη) ονλαρα νιδα εδεχεκ (σεσλενεχεκ): “Ζανδα βυλυνδυðυνυζ ορτακλαρ⎬μ νερεδε?” διψεχεκ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve yevme yunâdî-him fe yekûlu eyne þurekâiye ellezîne kuntum tez'umûne

: : : : : : : :

ve gün onlara seslenir, seslenecek sonra diyecek nerede benim ortaklarým onlar siz oldunuz zanda bulunuyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dilemeyenler gizli þirktedirler. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. Putlara tapanlar ise açýk þirktedirler. Kýyâmet günü Allahû Tealâ onlara seslenecek ve: “Zanda bulunduðunuz ortaklarým nerede?” diyecektir.

180

180


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø ãb 礊¢2 aì¢mb ç b ä¤Ü¢Ô Ï a¦†î©è ( §ò £ß¢a ¡£3¢× ¤å¡ß b ä¤Ç Œ ã ë ; æ뢊 n¤1 í aì¢ãb × b ß ¤á¢è¤ä Ç £3 ™ ë ¡é¨£Ü¡Û £Õ z¤Ûa £æ a a¬ì¢à¡Ü È Ï Ve neza’nâ min kulli ummetin þehîden fe kulnâ hâtû burhânekum fe alimû ennel hakka lillâhi ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

ςε β⎫τ⎫ν ⎫μμετλερδεν βιρ ⎭αηιτ ⎜εκιπ ⎜⎬καρδ⎬κ (σε⎜τικ). Σονρα δα: “Βυρηανλαρ⎬ν⎬ζ⎬ (δελιλλερινιζι) γετιριν.” δεδικ. Β⎞ψλεχε ηακκ⎬ν Αλλαη’α αιτ ολδυðυνυ βιλδιλερ (ανλαδ⎬λαρ). ςε υψδυρμυ⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψλερ ονλαρδαν σαπ⎬π υζακλα⎭τ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve neza'nâ min kulli ummetin þehîden fe kulnâ hâtû burhâne-kum fe alimû enne el hakka lillâhi (li allâhi) ve dalle an-hum mâ kânû yefterûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve çekip çýkarttýk bütün ümmetlerden bir þahit sonra, böylece biz dedik getirin sizin burhanlarýnýz, sizin delilleriniz sonra, böylece bildiler olduðu hak Allah'a aittir ve sapýp uzaklaþtý onlardan þey oldular uyduruyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü anlatýlmaktadýr. Putlar da insanlar da oradalar. Allahû Tealâ, puta tapanlarýn uydurmuþ olduklarý, tanrý diye, ilâh diye taptýklarý taþ parçalarýnýn onlardan uzaklaþtýðýný ifade etmektedir. Allahû Tealâ onlara: “Delillerinizi getirin.” deyince, ortada getirebilecekleri bir delil olmayacaktýr. Hakkýn Allah’a ait olduðunu anlayacaklardýr.

181

181


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 76

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢êb ä¤î m¨a ë : ¤á¡è¤î Ü Ç ó¨Ì j Ï ó¨ì¢ß ¡â¤ì Ó ¤å¡ß æb × æ뢉b Ó £æ ¡a ¡a ¬b ß ¡‹ì¢ä¢Ø¤Ûa å¡ß > ¡ñ £ì¢Ô¤Ûa ó¡Û믢a ¡ò j¤–¢È¤Ûb¡2 ¢ªa¬ì¢ä n Û ¢é z¡mb 1 ß £æ ¡a ¤ Š¤1 m ü ¢é¢ß¤ì Ó ¢é Û 4b Ó ¤‡¡a åî©y¡Š 1¤Ûa £k ¢ ¡z¢í ü é£Ü¨ Ûa £æ Ýnne kârûne kâne min kavmi mûsâ, fe begâ aleyhim, ve âteynâhu minel kunûzi mâ inne mefâtihahu le tenûu bil usbeti ulil kuvveh(kuvveti), iz kâle lehu kavmuhu lâ tefrah innallâhe lâ yuhýbbul ferihîn(ferihîne).

Καρυν, Μυσα (Α.Σ)’⎬ν καϖμινδενδι. Σονρα ονλαρα καρ⎭⎬ αζδ⎬. Ονα ηαζινελερ ϖερδικ. √ψλε κι γερ⎜εκτεν ονυν αναηταρλαρ⎬ν⎬ μυτλακα κυϖϖετλι βιρ τοπλυλυκ ζορ τα⎭⎬ψορδυ. Καϖμι ονα “Σεϖινμε (γυρυρλανμα), μυηακκακ κι Αλλαη ⎭⎬μαρανλαρ⎬ (γυρυρλανανλαρ⎬) σεϖμεζ.” δεμι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

-

inne kârûne kâne min kavmi mûsâ fe begâ aleyhim ve âteynâ-hu min el kunûzi mâ inne mefâtiha-hu le tenûu bi el usbeti uli el kuvveti iz kâle lehu kavmu-hu lâ tefrah inne allâhe lâ yuhýbbu el ferihîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

muhakkak Karun oldu, idi kavimden Musa böylece, sonra azdý onlara karþý ve biz ona verdik hazinelerden þeyler muhakkak ki, gerçekten onun anahtarlarý mutlaka aðýr gelir, zor taþýr bir topluluk kuvvet sahibi, kuvvetli demiþti ona onun kavmi ferahlanma, sevinme, gururlanma muhakkak ki Allah sevmez sevinenler, þýmaranlar, gururlananlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bu âyette Karun’dan bahsediyor. Karun, gelmiþ geçmiþ, dünya üzerindeki en zengin kiþidir. Musa (A.S)’ýn kavmindendir. Zenginliði sebebiyle Hz. Musa ve arkadaþlarýna karþý azgýnlýk etmeye baþlamýþtýr. Hazinelerin sadece anahtarlarýný kuvvetli bir topluluk zor taþýyordu. Muhakkak ki Allah þýmaranlarý, gururlananlarý sevmez.

182

182


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Ù jî©– ã ¤ä m ü ë ñ Š¡¨ü¤a ‰a £†Ûa ¢é¨£ÜÛa Ùî¨m¨a ¬b àî©Ï ¡Í n¤2a ë ü ë Ù¤î Û¡a ¢é£Ü¨ Ûa å ¤y a ¬b à × ¤å¡¤y a ë b î¤ã ¢£†Ûa å¡ß åí©†¡¤1¢à¤Ûa ¢£k¡z¢í ü 騣ÜÛa £æ ¡a 6¡¤‰ ü¤a ó¡Ï …b  1¤Ûa ¡Í¤j m Vebtegý fîmâ âtâkellâhud dârel âhýrete ve lâ tense nasîbeke mined dunyâ ve ahsin kemâ ahsenallâhu ileyke ve lâ tebgýl fesâde fîl ard(ardý), innallâhe lâ yuhýbbul mufsidîn(mufsidîne).

ςε Αλλαη’⎬ν σανα ϖερδιðι ⎭εψλεριν ι⎜ινδε βυλυναν αηιρετ ψυρδυνυ ιστε. ςε δ⎫νψαδαν νασιβινι (δε) υνυτμα. Αλλαη⎦ Τεαλ®’ν⎬ν σανα ιησαν εττιðι γιβι σεν δε ιησαν ετ (καρ⎭⎬λ⎬κσ⎬ζ ϖερ). ςε ψερψ⎫ζ⎫νδε φεσατ ιστεμε (⎜⎬καρτμα). Μυηακκακ κι Αλλαη, μ⎫φσιδλερι (φεσατ ⎜⎬καρανλαρ⎬) σεϖμεζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

183

-

vebtegý (ve ibtegý) fî mâ âtâkellâhu (âtâ-ke allâhu) ed dâre el âhýrete ve lâ tense nasîbe-ke min ed dunyâ ve ahsin kemâ ahsenallâhu (ahsene allâhu) ileyke ve lâ tebgý el fesâde fî el ardý innallâhe (inne allâhe) lâ yuhýbbu el mufsidîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve iste de (onda) þey Allah sana verdi dar, diyar ahiret ve unutma senin nasibin dünyadan ve ihsan et, karþýlýksýz ver gibi Allah ihsan etti sana ve isteme bozgunculuk, fesat yeryüzünde muhakkak ki Allah sevmez müfsidler, fesat çýkaranlar

183


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 395

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢ AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah insana herþeyi ihsan etmiþtir. Verdiði herþey karþýlýksýzdýr. Bizden, kendimiz için bir þeyler yapmamýzý mutlaka ister. Ama bizden Kendisi için hiçbir þey istemesi söz konusu olmaz çünkü herþey zaten O’nundur. Bizim Allahû Tealâ’ya vereceðimiz birtakým güzel þeyler varsa, onlar kendimiz içindir. Allahû Tealâ bütün insanlarý önce Allah’a ulaþmayý dilemeleri sonra irþad makamýna ulaþýp, tâbî olmalarý, sonra ruhlarýný Allah’a ulaþtýrýp, teslim etmeleri, sonra fizik vücutlarýný, sonra nefslerini teslim etmeleri, sonra irþad olmalarý sonra da iradelerini de Allah’a teslim etmeleri için seçer. Biz insanlar birer yaratýðýz. Bizi yaratansa Allah’týr. Yeryüzünde fesat çýkaranlar ise hem Allah’a ulaþmayý dilemeyen hem de baþka insanlarýn hidayetine mani olanlardýr. Rad Suresinin 25. âyet-i kerimesinde Allah diyor ki: 13/RAD-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkýhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardý ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri). Onlar, misaklerinden sonra (Allah’a ruhlarýný teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ýn ahdini bozarlar (ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmazlar). Ve Allah’ýn, O’na (Allah’a) ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi keserler. Ve yeryüzünde fesat çýkarýrlar (baþka insanlarýn da Sýratý Mustakîm’e ulaþmalarýna mani olduklarý için fesat çýkarýrlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir. Allah’ýn ahdi irademizin Allah’a teslimidir. Ruh Allah’a teslim edilmediði taktirde iradenin teslimi mümkün olamaz. Allah’ýn Allah’a ulaþtýrýlmasýný emrettiði þey ruhumuzdur. Ýþte bu fesat çýkaranlarýn gerçek tarifi Nisa Suresinin 167. ve 168. âyetlerinde veriliyor: 4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler. 4/NÝSA-168: Ýnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfire lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan). Muhakkak ki onlar, kâfirdirler ve zalimdirler (baþkalarýný da mürþide ulaþmaktan men edip saptýrdýklarý için). Allah, onlara asla maðfiret etmez (günahlarýný sevaba çevirmez) ve yola (Allah’a ulaþtýran yola, Sýratý Mustakîm’e) ulaþtýrmaz. Ýnsanlarýn Allah’a ulaþmasýný engellemenin en kestirme yolu onlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerini engellemektir. Baþka insanlarý da Allah’ýn yolundan saptýranlar, omuzlarýna vebal alanlardýr. Allahû Tealâ, onlara “müfsidler” demektedir. Bir insanýn müfsid olabilmesi sadece bir tek þarta; yeryüzünde fesat çýkarmasýna baðlýdýr: Bir baþka ifade ile bir kiþi, baþkalarýnýn da Allah’ýn yoluna girmesine mani olursa müfsid adýný alýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþinin zararý sadece kendisinedir. Baþkalarý ile alâkalý, onlarýn hidayetine mani olan hiçbir davranýþ biçimi olmadýðý için bu noktada o kiþi fesat çýkaran deðildir; sadece kendisi Allah’a ulaþmayý dilemeyendir. Fesat çýkaran kiþi ise kendisi Allahû Tealâ’ya ulaþmayý dilemediði gibi baþka insanlarý da Allah’ýn yoluna ulaþmaktan men edendir. Buradaki muhteva açýk ve kesin. Allahû Tealâ’nýn lâneti varsa, o kiþi; Allah’a ulaþmayý dilememiþ, Allah’a ulaþmamýþ ve daha da öteye geçerek baþka insanlarýn da Allah’ýn emrettiði þeyi Allah’a ulaþtýrmalarýna mani olmuþtur. Bu yüzden Allah’a ruhunun verdiði misaki keserek ruhunu Allah’a ulaþtýrmamýþ ve baþka insanlarýn da ulaþtýrmasýna mani olduðu için, onlarýn vebalini yüklenmiþ ve bu sebeple Allahû Tealâ’nýn lânetini de kazanmýþtýr. Sadece baþkalarýnýn hidayetine mani olanlar Allah’ýn lânetine uðrarlar.

184

184


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

騣ÜÛa £æ a ¤á Ü¤È í ¤á Û ë a 6ô©†¤ä¡Ç §á¤Ü¡Ç ó¨Ü Ç ¢é¢nî©m@ë¢a ¬b à £ã¡a 4b Ó ¦ñ£ì ¢Ó ¢é¤ä¡ß ¢£† ( a ì¢ç ¤å ß ¡æ뢊¢Ô¤Ûa å¡ß ©é¡Ü¤j Ó ¤å¡ß ٠ܤç a ¤† Ó æì¢ß¡Š¤v¢à¤Ûa ¢á¡è¡2ì¢ã¢‡ ¤å Ç ¢3 ÷¤¢í ü ë 6 b¦È¤à u ¢Š r¤× a ë Kâle innemâ ûtîtuhu alâ ilmin indî, e ve lem ya’lem ennellâhe kad ehleke min kablihî minel kurûni men huve eþeddu minhu kuvveten ve ekseru cem’â(cem’an), ve lâ yus’elu an zunûbihimul mucrimûn(mucrimûne).

(Καρυν): “Ο (σερϖετ) ανχακ βενδεκι ιλιμ σεβεβιψλε βανα ϖεριλδι” δεδι. Ονδαν ⎞νχε, “Αλλαη’⎬ν ονδαν δαηα κυϖϖετλι (γ⎫⎜λ⎫) ολαν ϖε ονδαν δαηα ⎜οκ ⎭εψ τοπλαψαν νεσιλλερι (ζενγινλερι) ηελ®κ ετμι⎭ ολδυðυνυ” βιλμιψορ μυ? ςε μ⎫χριμλερε γ⎫ναηλαρ⎬νδαν σορυλμαζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

185

-

kâle innemâ ûtîtu-hu alâ ilmin indî e ve lem ya'lem enne allâhe kad ehleke min kabli-hi min el kurûni men huve eþeddu

: : : : : : : : : : : : : : : : :

dedi sadece, ancak o verildi ilme karþýlýk, ilim sebebiyle benim yanýmda, bende mi ve bilmez olduðu Allah olmuþtu helâk etti den ondan önce nesillerden kim o daha kuvvetli

185


ℜψετ − 78

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

18 19 20 21 22 23 24 25

-

min-hu kuvveten ve ekseru cem'an ve lâ yus'elu an zunûbi-him el mucrimûne

: : : : : : : :

ondan kuvvet ve daha çok toplayarak ve sorulmaz dan onlarýn günahlarý mücrimler, suçlular, günahkârlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Ve mücrimlere günahlarýndan sorulmaz.” ifadesi, mahkeme-i kübra diye insanlarýn hayallerinde canlandýrdýklarý bir efsanenin geçerli olmadýðýný söylemektedir. Yani Allahû Tealâ kimseye “Ey benim kulum hadi gel anlat bakalým neler yaptýn? Senin günahlarýn þunlar, þunlar, þunlar söyle bakalým kendini nasýl müdafaa edeceksin?” demeyecek. Kimseye sual etmek söz konusu deðildir. Çünkü bütün hayatýmýz, doðuþumuzdan ölümümüze kadar yaptýðýmýz bütün fiilleri kapsayan hayat filmimizde görünecek. Bütün davranýþ biçimlerimiz, orada görünürken ayný zamanda düþüncelerimiz de görünecek. Hangi olayý, hangi düþüncenin tesiri altýnda gerçekleþtirdiðimizi ve olayýn oluþmasýndaki taammüd (kasýt) miktarýnýn ne olduðunu hesaplayan bir mizan verilecek. Milyarda bir yanlýþlýk yapmasý mümkün olmayan bir sistem oluþturulmuþ. Kýyâmet günü herkes kendi hayat filmini izleyecek ve kendi mahkemesini kendisi takip edecek. Herkes bütün konulan rakamlarýn mizandakine eþit olduðunu böylece kendisine bir damla bile zulmedilmediðini görecek. Ve insanlarýn zannettiði gibi bir mahkeme kurulup da herkes Allahû Tealâ’nýn karþýsýna çýkýp kelimelerle hesap vermeyecek. Tam aksine orada hayat filmlerinde uzuvlar neler yaptýklarýný gösterecekler. Ve derecat da pozitif ve negatif olarak deðerlendirilecek. Negatif derecatý, kýrmýzý rakamlarý, sol taraftaki rakamlarý fazla olanlarýn gideceði yer cehennem olacak. Sevaplarý, yeþil rakamlarý, sað taraftaki rakamlarý fazla olanlarýn gidecekleri yer cennet olacak. Sual söz konusu deðil. Herkes ayný anda muhakeme olduðu için adý mahkeme-i kübradýr. Bunun dýþýnda baþka bir mahkeme-i kübra yoktur. Herkes kendi hayat filmiyle haþýr neþir olacak ve neticeyi görecek. Neticede herkes, mutlaka önce cehenneme girecek, cezalandýrýlmak üzere girenler ebediyyen orada kalacak, cennete girecek olanlar ise cehennemi gördükten sonra oradan çýkýp cennetlere daðýlacaklar.

186

186


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí ©ˆ £Ûa 4b Ó

6©é¡n äí©‹ ó©Ï ©é¡ß¤ì Ó ó¨Ü Ç x Š ‚ Ï

3¤r¡ß b ä Û o¤î Ûb í b î¤ã ¢£†Ûa ñì¨î z¤Ûa æë¢†í©Š¢í §áî©Ä Ç §£Å y 뢈 Û ¢é £ã¡a = ¢æ뢉b Ó ó¡më@¢a ¬b ß Fe harece alâ kavmihî fî zînetih(zînetihî), kâlellezîne yurîdûnel hayâted dunyâ yâ leyte lenâ misle mâ ûtiye kârûnu innehu le zû hazzýn azîm(azîmin).

Β⎞ψλεχε ζιψνετι ιλε (β⎫ψ⎫κ βιρ ιητι⎭αμ ιλε) καϖμινιν καρ⎭⎬σ⎬να ⎜⎬κτ⎬. Δ⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ ιστεψενλερ: “Κε⎭κε Καρυν’α ϖεριλενλερ καδαρ βιζιμ δε ολσαψδ⎬. Μυηακκακ κι ο γερ⎜εκτεν εν β⎫ψ⎫κ ηαζζ⎬ν σαηιβιδιρ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

-

fe harece alâ kavmi-hi fî zîneti-hi kale ellezîne yurîdûne el hayâte ed dunyâ yâ leyte lenâ misle mâ ûtiye kârûnu inne-hu le zû hazzin azîmin

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

artýk, böylece çýktý onun kavmine (kendi kavmine) içinde onun ihtiþamý, süsü dedi onlar isterler dünya hayatý ey keþke bize, bizim kadar, gibi þey verildi Karun muhakkak o gerçekten sahip en büyük haz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Karun yüzlerce insanýn taþýdýðý altýnlarýyla kavminin karþýsýna bütün hazinesiyle birlikte çýkýyor. Dünya malýyla mutluluk olacaðýný zannedenler de “Ah keþke Karun’a verilenler bize de verilmiþ olsaydý.” diyorlar. Karun’un hazinelerine bir kýsmý hasetle, bir kýsmý gýptayla bakýyorlar. Oysaki lüzûmundan fazla verilirse paranýn nasýl bir dert olduðundan haberdar deðiller. Ýnsanlarý Allah’tan uzaklaþtýran en büyük vasýta, paradýr. Eðer kiþi Allah yolunda deðilse para onun baþýna büyük belâlar açabilir.

187

187


ℜψετ − 80

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¥Š¤î  ¡é¨£ÜÛa ¢la ì q ¤á¢Ø ܤí ë á¤Ü¡È¤Ûa aì¢më@¢a åí ©ˆ £Ûa 4b Ó ë æ뢊¡2b £–Ûa £ü¡a ¬b èî¨£Ô Ü¢í ü ë 7 b¦z¡Ûb • 3¡à Ç ë å ߨa ¤å à¡Û Ve kâlellezîne ûtûl ilme veylekum sevâbullâhi hayrun li men âmene ve amile sâlihâ(sâlihan) ve lâ yulekkâhâ illes sâbirûn(sâbirûne).

ςε ιλιμ ϖεριλενλερ: “Σιζε ψαζ⎬κλαρ ολσυν! ℜμεν⎦ ολαν ϖε σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ ι⎜ιν Αλλαη’⎬ν σεϖαβ⎬ δαηα ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ. Βυνα (ηαψ⎬ρλ⎬ σεϖαβα), σαβρεδενλερδεν βα⎭κασ⎬ μ⎫λ®κι ολμαζ (καϖυ⎭τυρυλμαζ).” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6

-

7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve kale ellezîne ûtû el ilme veyle-kum sevâbullâhi (sevâbu allâhi) hayrun li men âmene ve amile sâlihan ve lâ yulekkâ-hâ illâ es sâbirûne

: : : : : :

ve dedi onlar verildi ilim size yazýklar olsun Allah'ýn sevabý

: : : : : : : :

daha hayýrlý için kim, kimse, kiþi îmân etti ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptý ve ona mülâki olmaz, kavuþmaz hariç, ancak sabredenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kendilerine ilim verilenler, mutluluðu yaþamakta olanlar; Allah’a ulaþmayý dilemiþler. Allah 12 tane ihsanla mürþidlerine ulaþtýrmýþ ve bu dizayn içerisinde Allah’a ruhlarýný ulaþtýrmýþlar. Allah’ýn evliyasý olmuþlar. Ýþte ilim verilenler diyorlar ki: “Bu insanlar için Allah’ýn sevabý daha hayýrlýdýr. Onlar mutluluðu yaþarlar. Nefsleri tezkiye oldukça mutluluk oraný hergün biraz daha artar. Buna sabredenlerden baþkasý mülâki olmaz.” Bütün afetler nefsin kalbindeki tezkiye ile azalýrken, sabýrsýzlýk afeti de azalacaktýr. Ve kiþi hergün biraz daha sabretmesini öðrenecektir.

188

188


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 81

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

§ò ÷¡Ï ¤å¡ß ¢é Û æb × b à Ï ¤‰ ü¤a ¡ê¡‰a †¡2 ë ©é¡2 b ä¤1  ‚ Ï åí©Š¡– n¤ä¢à¤Ûa å¡ß æb × b ß ë > ¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß ¢é ã뢊¢–¤ä í Fe hasefnâ bihî ve bidârihil arda fe mâ kâne lehu min fietin yensurûnehu min dûnillâhi ve mâ kâne minel muntasýrîn(muntasýrîne).

Σονρα, ονυ ϖε ονυν σαραψ⎬ν⎬ ψερε γε⎜ιρδικ. Ονυν Αλλαη’ταν βα⎭κα ψαρδ⎬μ εδεχεκ βιρ (δοστ) γρυβυ ψοκτυ ϖε ψαρδ⎬μ εδιλενλερδεν ολμαδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

fe hasefnâ bi-hi ve bi dâri-hi el arda fe mâ kâne lehu min fietin yensurûne-hu min dûni allâhi ve mâ kâne min el muntasirîne

: : : : : : : : : : : : : : :

artýk, böylece, sonra yere geçirdik onu ve onun evi yer artýk, böylece olmadý ona, onu den bir topluluk ona yardým ederler Allah'tan baþka ve olmadý, deðildi den yardým edilenler, korunanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ debdebe içinde gururlanan, kibirlenen Karun’u ve onun sarayýný yere geçirmiþ. Karun, o devrin en zengin adamý, böylece ölmüþ ve kendisine hiç kimse yardým etmemiþ. Serveti baþka insanlarýn hasetini çekmiþ. “Yarabbi ona verdiðin gibi bana da ver.” diyenler ona gýpta edenlerdir. “Ona verme bana ver.” diyenler ona haset edenlerdir. Eðer ona gýpta edenler fazla sayýda olsaydý, onlar mutlaka ona yardým edeceklerdi. Ama hiç kimse Karun’a yardým etmemiþ. Büyük bir kýsmý serveti sebebiyle kendilerinden farklý ve üstün olduðu için onu sevmeyenler, onu kýskananlar, ona haset edenlerdi.

189

189


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡¤ß ü¤b¡2 ¢é ãb Ø ß a¤ì £ä à m åí ©ˆ £Ûa | j¤• a ë Ö¤‹¡£ŠÛa ¢Á¢¤j í é£Ü¨ Ûa £æ b ؤí ë æì¢Ûì¢Ô í ¤ì Û 7 ¢‰¡†¤Ô í ë ©ê¡…b j¡Ç ¤å¡ß ¢õ¬b ' í ¤å à¡Û b6 ä¡2 Ñ  ‚ Û b ä¤î Ü Ç ¢é¨£ÜÛa £å ß ¤æ a ¬ü ; æ뢊¡Ïb ؤÛa ¢|¡Ü¤1¢í ü ¢é£ã b ؤí ë Ve asbehallezîne temennev mekânehu bil emsi yekûlûne vey keennellâhe yebsutur rýzka li men yeþâu min ýbâdihî ve yakdir(yakdiru), lev lâ en mennallâhu aleynâ le hasefe binâ, vey keennehu lâ yuflihul kâfirûn(kâfirûne).

ςε δ⎫ν ονυν ψερινδε ολμαψ⎬ τεμεννι εδενλερ, σαβαηλαψ⎬νχα “ςαψ! √ψλεψσε Αλλαη, κυλλαρ⎬νδαν διλεδιðινιν ρ⎬ζκ⎬ν⎬ γενι⎭λετιρ ϖε δαραλτ⎬ρ (τακδιρ εδερ). Εðερ Αλλαη βιζι νι’μετλενδιρμι⎭ ολμασαψδ⎬ μυτλακα βιζι δε ψερε γε⎜ιριρδι.ςαψ! Δεμεκ κι κ®φιρλερ, φελ®ηα ερμεζ.” δεδιλερ.

190

190


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

-

ve asbeha ellezîne temennev mekâne-hu bi el emsi yekûlûne vey keennehu allâhe yebsutu er rizka li men yesâu min ibâdi-hi ve yakdiru lev lâ en menne allâhu aleynâ le hasefe binâ vey keennehu lâ yuflihu el kâfirûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve sabahladý, oldu onlar temenni ettiler, dilediler onun yeri dün derler vay, hayret onun gibi (bunun gibi), demek ki, öyle ki, öyleyse Allah geniþletir rýzýk için, ...e kim, kimse diler dan (onun) kullarý ve takdir eder, daraltýr olmasaydý Allah'ýn ni’metlendirmesi bize elbette, mutlaka yere geçirdi bizi vay, hayret onun gibi (bunun gibi), demek ki, öyle ki, öyleyse felâha ermez kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah; kullarýndan dilediðinin rýzkýný geniþletir, dilediðini daraltýr. Rýzký geniþleten ve daraltan Allah’týr; kiþi o kadar büyük servetin sahibi olsa da hem sarayý hem de kendisi mahvolabiliyor. Allah muhakkak ki herþeye kaadirdir. Ýnsanlar için her olayda ibret vardýr. Karun’un da bir sonu oldu. Sarayý ve kendisi yerle bir oldu.

191

191


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¦£ì¢Ü¢Ç æë¢†í©Š¢í ü åí© ˆ £Ü¡Û b è¢Ü Ȥv ã ¢ñ Š¡¨ü¤a ¢‰a £†Ûa ٤ܡm åî©Ô £n¢à¤Ü¡Û ¢ò j¡Ób ȤÛa ë 6 a¦…b  Ï ü ë ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï Tilked dârul âhýretu nec’aluhâ lillezîne lâ yurîdûne uluvven fîl ardý ve lâ fesâdâ(fesâden), vel âkýbetu lil muttekîn(muttekîne).

⇑⎭τε βυ αηιρετ ψυρδυ κι ονυ, ψερψ⎫ζ⎫νδε ⎫στ⎫ν ολμακ ϖε φεσατ ⎜⎬καρμακ ιστεμεψενλερε ταησισ εδεριζ. Ακ⎬βετ (γ⎫ζελ σονυ⎜) μ⎫ττεκιλερινδιρ (τακϖα σαηιπλερινινδιρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

tilke ed dâru el âhiretu nec'alu-hâ li ellezîne lâ yurîdûne uluvven fî el ardi ve lâ fesâden ve el âkibetu li el muttekîne

: : : : : : : : : : :

bu, iþte bu ahiret diyarý, ahiret yurdu onu kýlarýz onlara istemezler üstünlük yeryüzünde ve olmaz, deðil fesat ve akýbet, sonuç takva sahiplerinin

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada güzel ahlâktan bahsediyor. Üstün olmak tutkusu nefsin en büyük afetidir. Baþka insanlara üstünlüðünü kabul ettirmek, onlardan üstün olduðunu onlara her zaman yukarýdan bakmakla yaþayan insanlar, baþka insanlarý kendilerinden aþaðý gören kibir sahibidirler. Allahû Tealâ’nýn hepinizden istediði þey tevazudur, alçakgönüllülüktür. Baþka insanlara üstün olmak konusundaki hýrs, nefsin afetidir. Nefs üstün olmak ister. Sýrf üstün olduðunu ispatlamak için baþkalarýna hep yanlýþ davranýr. Nefs, devamlý þeytanla iþbirliði halindedir ve baþkalarýndan üstün olmak için sebepler vücuda getirir ve o zavallý insanlar da hep bu istikamette bir faaliyetin sahibi olurlar. Aslýnda her nefsanî üstünlük taslayan kiþi, Allah’ýn katýnda kaybedendir.

192

192


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Allahû Tealâ burada iki unsurdan bahsetmektedir. 1- Üstün olmak isteyenler 2- Fesat çýkarmak isteyenler Kiþinin Allah’a ruhunu ulaþtýrmak istememesi fesat çýkarmak deðildir. Baþkalarýnýn Allah’a ruhlarýný ulaþtýrmaktan men edilmesi fesat çýkarmaktýr. Bir insan Allah’a ulaþmayý dilemeyebilir. Dilemezse gideceði yer cehennemdir. Ama sadece kendi günahlarý toplamý kadar bir cezalanmayý hangi cehennem içeriyorsa o cehenneme gidecektir. (7 kat cehennemin aþaðý doðru indikçe katlarý daha büyük azap sahiplerini ihata eder.) Öyleyse fesat çýkaranlar kendileri Allah’a ulaþmayý dilememekle kalmayýp, baþka insanlarýn da Allah’a ulaþmayý dilemelerine mani olarak onlarýn Sýratý Mustakîm’e ulaþmalarýna engel olan, onlarý Allah’ýn yolundan men edenlerdir. Baþka insanlarýn da felâketine sebebiyet verenlere Allahû Tealâ “yeryüzünde fesat çýkaranlar” demektedir. Ama ne üstün olmak isteyenler ne de fesat çýkarmak isteyenler takva sahibi olabilirler. Allah’a ulaþmayý dilemeden hiç kimse takva sahibi olamaz. Allahû Tealâ diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. Allah’a ulaþmayý dileyenler 1. takvanýn sahibi olurlar. 1. takvanýn sahipleri bundan sonraki takvalarý birer birer yaþayacak olanlardýr. Takva sahipleri bu hastalýklardan kurtulma gayreti içinde olanlardýr. Allah’a ulaþmayý diledikleri zaman henüz o afetleri yok olmamýþtýr. Ama nefs tezkiyesine baþlayýnca Allah’ýn katýndan gelen fazl, rahmet ve salâvât onlarýn kalplerini adým adým doldurmaya baþlar. Ve bu insanlar o istikamette adým adým Allah yolunda ilerlerler 21. basamakta ruhlarýný Allah’a ulaþtýrýrlar. 22. basamakta ruhlarý Allah’ýn Zat’ýnda yok olur. Ýþte bu, takva sahibi olmanýn 3. kademesidir. 3. takva ruhun Allah’a ulaþmasýyla gerçekleþir. Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dilediðiniz taktirde hepinizi mutlaka takva sahibi kýlar.

193

193


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 84

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 396

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

5 Ï ¡ò ÷¡£î £Ûb¡2 õ¬b u ¤å ß ë 7b è¤ä¡ß ¥Š¤î  ¢é Ü Ï ¡ò ä  z¤Ûb¡2 õ¬b u ¤å ß æì¢Ü à¤È í aì¢ãb × b ß £ü¡a ¡pb ÷¡£î £Ûa aì¢Ü¡à Ç åí ©ˆ £Ûa ô Œ¤v¢í Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczellezîne amilûs seyyiâti illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Κιμ ηασενατ ιλε (ποζιτιφ δερεχελερ ιλε) γελιρσε ο τακτιρδε ονα, ονδαν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬σ⎬ ϖαρδ⎬ρ. ςε κιμ σεψψιατ ιλε (νεγατιφ δερεχελερ ιλε) γελιρσε, ι⎭τε ο ζαμαν κ⎞τ⎫ αμελ ψαπανλαρ “ψαπτ⎬κλαρ⎬νδαν βα⎭κασ⎬ (φαζλασ⎬) ιλε χεζαλανδ⎬ρ⎬λμαζλαρ. (Δερεχατ καψβεδενλεριν χεζασ⎬ καζανδ⎬κλαρ⎬ δερεχελερ καψβεττικλερι δερεχελερδεν ⎜⎬καρ⎬λδ⎬κταν σονρα καλαν δερεχελερ καδαρδ⎬ρ.) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

men câe bi el haseneti fe lehu hayrun min-hâ ve men câe bi es seyyieti fe lâ yuczâ ellezîne amilû es seyyiâti illâ mâ kânû ya'melûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

kim geldi ile hasene, iyilik, sevap artýk, o zaman onun için daha hayýrlý ondan ve kim geldi seyyiat, kötülük ile cezalandýrýlmazlar onlar yaptýlar kötülük ancak, den baþka olmadýlar yaparlar, yapýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kim bir derecat kazanýrsa, onun için daha hayýrlýsý vardýr. Çünkü kazandýðý derecatýn 10 katýný Allahû Tealâ verir. Mürþidine ulaþtýktan sonra bu derecat, 100 kat olur ve 700 kata kadar yükselir. Öyleyse bütün haseneler kat kat misliyle mükâfatlandýrýlýr. Kim de seyyiat yani negatif derecelerle gelirse ona sadece yaptýðý kadar ceza verilir. Yaptýðý derecat kadar, yani 1 derecelik ceza, kaybedilen 1 dereceye karþýlýk tatbik edilir. Derecat kaybedenlerin cezasý, kaybettikleri derecelerin karþýlýðý kadardýr. Kiþinin kazandýðý derecelerden kaybettiði dereceler çýkarýlýr. Kazandýklarý fazlaysa cennette sonsuza kadar mükâfatlandýrýlýr. Kaybedilen dereceler fazlaysa ebediyyen o kiþi cehennemde cezalandýrýlýr.

194

194


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 85

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤3¢Ó 6§…b È ß ó¨Û¡a Ú¢£…¬a Š Û æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa Ù¤î Ü Ç  Š Ï ô©ˆ £Ûa £æ¡a §åî©j¢ß §4 5 ™ ó©Ï ì¢ç ¤å ß ë ô¨†¢è¤Ûb¡2 õ¬b u ¤å ß ¢á Ü¤Ç a ¬ó©£2 ‰ Ýnnellezî farada aleykel kur’âne le râdduke ilâ meâd(meâdin), kul rabbî a’lemu men câe bil hudâ ve men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).

Μυηακκακ κι Κυρ’®ν’⎬ σανα φαρζ κ⎬λαν, ελβεττε σενι δ⎞ν⎫λεχεκ ψερε δ⎞νδ⎫ρεχεκ ολανδ⎬ρ. Δε κι: “Κιμιν ηιδαψετ ιλε γελδιðινι ϖε κιμιν απα⎜⎬κ δαλ®λεττε ολδυðυνυ, Ραββιμ δαηα ιψι βιλιρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

inne ellezî farada aleyke el kur'âne le râddu-ke ilâ meâdin kul rabbî a'lemu men câe bi el hudâ ve men huve fî dalâlin mubînin

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

muhakkak o ki farz kildi senin üzerine, sana Kur'ân'ý elbette seni döndüren dönülecek yere de Rabbim en iyi bilir gelen kimseyi hidayet ile ve kimseyi o içinde dalâlet apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlar için gidilecek yer ebediyyen kalmak üzere mutlaka ya cehennemdir ya cennettir. Kýyâmet günü yapýlan hesaplaþmada sol taraftaki günahlardan (seyyiatten) sað taraftaki sevaplar (hasenat) fazlaysa o kiþinin gideceði yer Allah’ýn cennetidir. Eðer tersi söz konusuysa, kiþinin günahlarý (seyyiati) sevaplarýndan (hasenatýndan) fazlaysa o zaman gideceði yer cehennemdir. Öyleyse kimin sevaplarý fazlaysa o cennete, kimin de günahlarý fazlaysa cehenneme girer. Allahû Tealâ, bu konuyu Mu’minun Suresi 102 ve 103. âyetlerinde ifade etmektedir: 23/MU’MÝNUN-102: Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne). O zaman kimin mizaný (sevap tartýlarý), aðýr gelirse iþte onlar, felâha erenlerdir. 23/MU’MÝNUN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne). Ve kimin mizaný (sevap tartýlarý), hafif gelirse iþte onlar, nefslerini hüsrana düþürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardýr.

195

195


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 86

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢lb n¡Ø¤Ûa Ù¤î Û¡a ó¬¨Ô¤Ü¢í ¤æ a a¬ì¢u¤Š m o¤ä¢× b ß ë 9 åí©Š¡Ïb Ø¤Ü¡Û a¦Šî©è à £å ãì¢Ø m 5 Ï Ù¡£2 ‰ ¤å¡ß ¦ò à¤y ‰ £ü¡a Ve mâ kunte tercû en yulkâ ileykel kitâbu illâ rahmeten min rabbike fe lâ tekûnenne zahîren lil kâfirîn(kâfirîne).

ςε Ραββιν ταραφ⎬νδαν σαδεχε βιρ ραημετ ολαρακ, βυ κιταβ⎬ν σανα ιλκα εδιλεχεðινι (υλα⎭τ⎬ρ⎬λαχαð⎬ν⎬) σεν ⎫μιτ ετμεζδιν. √ψλεψσε σακ⎬ν κ®φιρλερε ψαρδ⎬μχ⎬ ολμα!

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve mâ kunte tercû en yulkâ ileyke el kitâbu illâ rahmeten min rabbi-ke fe lâ tekûnenne zahîren li el kâfirîne

: : : : : : : : : : :

ve sen ümit etmezdin ilka edilmesi, ulaþtýrýlmasý sana kitap ancak rahmet olarak Rabbinden artýk, öyleyse sakýn sen olma yardýmcý kâfirlere

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in mü’minlere yardým etmesi, kâfirlere yardým etmemesi Allahû Tealâ tarafýndan emrolunmaktadýr. “Kur’ân-ý Kerim’in sana, Allah’ýn rahmeti olarak ilka edileceðini ümit etmezdin.” buyruluyor.

196

196


ℜψετ − 87

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤o Û¡Œ¤ã¢a ¤‡¡a †¤È 2 ¡é£Ü¨ Ûa ¡pb í¨a ¤å Ç Ù £ã¢£†¢– í ü ë 7 åî©×¡Š¤'¢à¤Ûa å¡ß £å ãì¢Ø m ü ë Ù¡£2 ‰ ó¨Û¡a ¢Ê¤…a ë Ù¤î Û¡a Ve lâ yasuddunneke an âyâtillâhi ba’de iz unzýlet ileyke ved’u ilâ rabbike ve lâ tekûnenne minel muþrikîn(muþrikîne).

ςε Σανα ινδιριλδικτεν σονρα, Αλλαη’⎬ν ®ψετλερινδεν σακ⎬ν σενι αλ⎬κοψμασ⎬νλαρ. ςε Ραββινε δαϖετ ετ (Αλλαη’α υλα⎭μαψα ⎜αð⎬ρ). ςε σακ⎬ν μ⎫⎭ρικλερδεν ολμα! 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve lâ yasuddunne-ke an âyâtillâhi (âyâti allâhi) ba'de iz unzilet ileyke ved'u (ve ud'u) ilâ rabbi-ke ve lâ tekûnenne min el musrikîne

: : : : : : : : : :

ve sakýn seni alýkoymasýnlar Allah'ýn âyetlerinden sonra olduðu zaman indirildi sana ve çaðýr, davet et Rabbine ve sen sakýn olma müþriklerden, þirk koþanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e “müþriklerden olma” diye hitap ediyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in ikinci bir ilâh kabul etmesi hiçbir þekilde mümkün deðil. Putlara tapmasý da mümkün deðil.

Kim Allah’a mülâki olmayý, yani ruhunu hayatta iken Allah’a ulaþtýrmayý dilemezse o kiþi fýrkalara ayrýlanlardan biri olduðu için þirkte olur. Bu gizli þirktir. Allah’a ulaþmayý dilemek Kur’ân’ýn en hayatî konusudur.

30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar.

197

197


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 88

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(28) Kasas Suresi ¡— – Ô¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

£3 ¢ ¢× ® ì¢ç £ü ¡a é¨Û¡a ¬ ü < Š ¨a b¦è¨Û¡a ¡é¨£ÜÛa É ß ¢Ê¤† m ü ë

æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a ë ¢á¤Ø¢z¤Ûa 6 ¢é Û ¢é è¤u ë £ü¡a ¥Ù¡Ûb ç §õ¤ó ( Ve lâ ted’u meallâhi ilâhen âhar(âhara), lâ ilâhe illâ hû(hûve), kullu þey’in hâlikun illâ vecheh(vechehu), lehul hukmu ve ileyhi turceûn(turceûne).

ςε Αλλαη ιλε βεραβερ βα⎭κα βιρ ⇑λ®η’α δυα ετμε (ιβαδετ ετμε). Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. Ο’νυν Ζατ’⎬ ηαρι⎜ ηερ⎭εψ ηελ®κ ολυχυδυρ. Η⎫κ⎫μ Ο’νυνδυρ. ςε Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve lâ ted'u meallâhi (mea allahi) ilâhen âhara lâ ilâhe illâ hûve kullu sey'in hâlikun illâ veche-hu lehu el hukmu ve ileyhi turceûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve tapma, ibadet etme Allah'la beraber ilâh öteki, diðer ilâh yoktur den baþka onun her þey helâk olucu ancak onun vechi, zatý onun hüküm ve ona döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’tan baþka Ýlâh yoktur, buyruluyor. Allah’ýn Zat’ýnýn dýþýnda herþeyin, herkesin helâk edileceði belirtilmektedir. Hüküm vermek Allah’a aittir. Bütün ruhlar Allah’ýndýr. Çünkü Allah tarafýndan üfürülmüþtür. 32/SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teþkurûn(teþkurûne). Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve onu (onun nefsinin kalbine) sem’î (kalbin iþitme hassasý), basar (kalbin görme hassasý) ve fuad (kalbin idrak etme hassasý) hassalarýna (sahip) kýldý. Ne kadar az þükrediyorsunuz. Bütün ruhlar Allah’a döndürülecektir.

198

198


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

29. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

® ¬á¬Ûa Elif lâm mîm. AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Elif, Lâm, Mîm harfleri mukattaa harfleridir.

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

æì¢ä n¤1¢í ü ¤á¢ç ë b £ä ߨa a¬ì¢Ûì¢Ô í ¤æ a a¬ì¢× Š¤n¢í ¤æ a ¢b £äÛa k¡ y a E hasiben nâsu en yutrekû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne).

⇑νσανλαρ, “αμεννα (⎩μ®ν εττικ)” δεμεκλε ιμτιηαν εδιλμεδεν β⎬ρακ⎬λαχακλαρ⎬ν⎬ μ⎬ σανδ⎬λαρ? 1 2 3 4 5 6 7 8

-

e hasibe en nâsu en yutrekû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûne

: : : : : : : :

mý sandý insan(lar) terkedilecek, býrakýlacaklar onlarýn demeleri biz îmân ettik ve onlar imtihan edilmez

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlarýn “Biz îmân ettik. Allah’a inanýyoruz.” demeleri yeterli deðildir. Ýnsanlar ruhlarýný hayatta iken Allah’a ulaþtýrmaya inansalar, gene bir þey ifade etmez. Ne zaman ki insanlar Allah’a ulaþmayý dilerler, iþte o an, imtihana çekilmekten kurtulurlar. Sadece bir tek dilek, kiþiyi âmenû kýlar. Amenna kelimesi, biz îmân ettik demektir. Âmenû kelimesi ise hem Allah’a inananlar hem de Allah’a ulaþmayý dileyenler için 2 ayrý mânâda kullanýlýr. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, o mutlaka kurtulur. Mutlaka Allah’ýn cennetine girer. Allahû Tealâ o kiþiyi de imtihan eder. Allah’a ulaþmayý dileyen bu kiþi yanlýþlýklar yapýp derecat kaybetse bile kazandýðý dereceler kaybettiklerinin daima yüz katý olacaktýr. 1 derece kazanan bu kiþinin amel defterine 100 derece yazýlacakken 1 derece kaybettiði zaman 1 derece yazýlacaktýr. Bir insanýn cennete girebilmesi içinse kazandýðý derecelerin kaybettiði derecelerden fazla olmasý lâzýmdýr. Allahû Tealâ kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði an, onun bütün günahlarýný örter, (14. basamakta 12 tane ihsanla) mürþidine ulaþýp tâbî olduðu an, günahlarýný bu sefer de sevaba çevirir, kiþiye maðfiret eder. Ondan sonra da kiþi o güne kadar herbir hayýr için 1’e 10 kazanýrken 1’e 100 kazanmaya baþlar. Ruhu gök katlarýnda yükseldikçe bu kazanç 100, 200, 300, 400, 500, 600 ve 700 kata kadar yükselir. Kýsaca Allahû Tealâ o kiþinin cehenneme gitmesini gerektiren bütün faktörleri devreden çýkarmýþtýr. Ýþte kim Allah’a ulaþmayý dilerse o imtihaný vermiþtir ve onun gideceði yer mutlaka Allah’ýn cennetidir.

199

199


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß åí ©ˆ £Ûa b £ä n Ï ¤† Ô Û ë åî©2¡‡b ؤÛa £å à Ü¤È î Û ë aì¢Ó † • åí ©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛa £å à Ü¤È î Ü Ï Ve lekad fetennellezîne min kablihim fe le ya’lemennellâhullezîne sadakû ve le ya’lemenel kâzibîn(kâzibîne).

ςε ανδολσυν κι ονλαρδαν ⎞νχεκιλερι δε ιμτιηαν εττικ. Αλλαη σαδ⎬κλαρ⎬ δα (δοðρυ σ⎞ψλεψενλερι δε) τεκζιπ εδενλερι δε (ψαλανχ⎬λαρ⎬ δα) μυτλακα βιλιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve lekad fetennâ ellezîne min kabli-him fe le ya'leme enne allâhu ellezîne sadakû ve le ya'lemene el kâzibîne

: : : : : : : : : : : : : :

ve andolsun biz imtihan ettik o kimseler, onlar onlardan önce böylece elbette bilir olduðunu Allah o kimseler, onlar sadýk oldular, doðru söylediler ve mutlaka ve muhakkak ki bilmektedir yalancýlarý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sadece iki tür insan vardýr: Doðru ve yalan söyleyenler. Bütün resûller Allah’ýn doðrularýný söylemek ve yaþamakla ve de yaþatmakla vazifelidirler. Allahû Tealâ, doðru söyleyenleri de (sýddîkleri) yalan söyleyenleri de (kâfirleri) bilir. Kâzibîn, tekzip edenler; sadakû, sadýklar ve doðru söyleyenler demektir.

200

200


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pb ÷¡£î £Ûa æì¢Ü à¤È í åí ©ˆ £Ûa k¡ y ¤â a æì¢à¢Ø¤z í b ß õ¬b  6 b ãì¢Ô¡j¤ í ¤æ a Em hasibellezîne ya’melûnes seyyiâti en yesbikûnâ, sâe mâ yahkumûn(yahkumûne).

Ψοκσα σεψψιατ ι⎭λεψενλερ (κ⎞τ⎫λ⎫κ ψαπανλαρ), Βιζιμ ιμτιηαν⎬μ⎬ζ⎬ γε⎜εχεκλερινι μι σανδ⎬λαρ? Η⎫κ⎫μ ϖερδικλερι ⎭εψ νε κ⎞τ⎫! 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

em hasibe ellezîne ya'melûne es seyyiâti en yesbikû-nâ sâe mâ yahkumûne

: : : : : : : : :

yoksa, veya hesap etti, zannetti o kimseler, onlar yaparlar, yapýyorlar kötülükler bizi geçmeleri (ne) kötü þey hüküm veriyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Seyyiat iþleyenler, amelleri boþa giden Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Bir insan Allah’a ulaþmayý dilemezse o kiþinin gideceði yer cehennemdir. 10/YUNUS-7: Ýnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne). Muhakkak ki onlar, Bize ulaþmayý (hayatta iken ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmayý) dilemezler. Dünya hayatýndan razý olmuþlardýr ve onunla doyuma ulaþmýþlardýr ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardýr. 10/YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne). Ýþte onlarýn kazandýklarý (dereceler) gereðince varacaklarý yer ateþtir (cehennemdir). Seyyiat derecat kaybettiren amellerdir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen kiþinin ise bütün amelleri boþa gider. Ve geriye sadece seyyiat kalýr. 18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâ(veznen). Ýþte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr ettiler. Böylece onlarýn amelleri heba oldu (boþa gitti). Artýk onlar için kýyâmet günü mizan tutmayýz.

201

201


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

£æ¡b Ï ¡é¨£ÜÛa õ¬b Ô¡Û aì¢u¤Š í æb × ¤å ß ¢áî©Ü ȤÛa ¢Éî©à £Ûa ì¢ç ë §6p¨ü ¡é¨ £ÜÛa 3 u a Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).

Κιμ Αλλαη’α μ⎫λ®κι ολμαψ⎬ (ηαψατταψκεν Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬) διλερσε, ο τακτιρδε μυηακκακ κι Αλλαη’⎬ν ταψιν εττιðι ζαμαν μυτλακα γελεχεκτιρ (ρυηυ μυτλακα ηαψατταψκεν Αλλαη’α υλα⎭αχακτ⎬ρ). ςε Ο, εν ιψι ι⎭ιτεν, εν ιψι βιλενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

men kâne yercû likâe allâhi fe inne ecelallâhi (ecele allahi) le âtin ve huve es semîu el alîmu

: : : : : : : : : : : :

kim oldu diler Allah'a mülâki olmak, Allah'a ulaþmak o zaman, o taktirde muhakkak ki Allah'ýn tayin ettiði zaman, gün mutlaka gelecek ve o en iyi iþiten en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dileyenleri mutlaka Kendisine ulaþtýracaðýný garanti etmektedir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, Allah’ýn tayin ettiði, Allah’a ulaþma günü mutlaka gelecektir. O kiþi ruhunu mutlaka ölmeden evvel Allah’ýn Zat’ýna ulaþtýracaktýr.

202

202


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 397

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

©6é¡¤1 ä¡Û ¢†¡çb v¢í b à £ã¡b Ï † çb u ¤å ß ë åî©à Ûb ȤÛa ¡å Ç ¥ £ó¡ä Ì Û é¨£ÜÛa £æ¡a Ve men câhede fe innemâ yucâhidu li nefsih(nefsihî), innallâhe le ganiyyun anil âlemîn(âlemîne).

ςε κιμ χιηαδ εδερσε, ο τακτιρδε σαδεχε κενδι νεφσι ι⎜ιν χιηαδ εδερ. Μυηακκακ κι Αλλαη, ®λεμλερδεν μ⎫σταðνιδιρ (ηι⎜βιρ ⎭εψε ιητιψαχ⎬ ψοκτυρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve men câhede fe innemâ yucâhidu li nefsi-hi inne allâhe le ganiyyun anil âlemîne (an el âlemîne)

: : : : : : : : : :

ve kim cihad etti o zaman, o taktirde sadece cihad eder onun (kendi) nefsi için muhakkak ki Allah mutlaka, muhakkak ganîdir, hiçbir þeye ihtiyacý yoktur âlemlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn hiçbir âlemden, hiçbir þeye ihtiyacý yoktur. Bütün âlemleri Kendisi yaratmýþtýr. Kim cihad ederse nefsi için cihad eder. Burada kiþinin nefs tezkiyesi yapmasý murad ediliyor. Nefs tezkiyesi yapan kiþi nefsini kurtaran kiþidir. O kiþinin ruhunu Allah, Kendisine ulaþtýrdýðý zaman nefsinin kalbi %51 nura ulaþmýþtýr. Bu, kiþinin dünya hayatýnýn yarýsýndan fazlasý mutlulukla geçecek demektir. “Kiþi ruhunu Allah’a ulaþtýrdýðý zaman” demiyoruz. “Allah, kiþinin ruhunu Kendisine ulaþtýrdýðý zaman” diyoruz. Çünkü Allah’ýn sözü var: Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, Allah onun ruhunu mutlaka Kendisine ulaþtýracaktýr (Ankebut-5). Þura-13’te Allahû Tealâ diyor ki: 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Allah’a ulaþmayý dileyen herkesi Allahû Tealâ, mutlaka Kendisine ulaþtýrýr.

203

203


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí ©ˆ £Ûa ë ¤á¢è £ä í¡Œ¤v ä Û ë ¤á¡è¡mb ÷¡£î  ¤á¢è¤ä Ç £æ Š¡£1 Ø¢ä Û æì¢Ü à¤È í aì¢ãb × ô©ˆ £Ûa å ¤y a Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nukeffiranne anhum seyyiâtihim ve le necziyennehum ahsenellezî kânû ya’melûn(ya’melûne).

ςε ®μεν⎦ ολανλαρ (ηαψατταψκεν Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερ) ϖε σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ, ονλαρ⎬ν σεψψιατλερινι (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬) μυτλακα ⎞ρτεχεðιζ ϖε ονλαρ⎬ μυτλακα ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ν δαηα αησενι (γ⎫ζελι) ιλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ραχαð⎬ζ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

204

-

ve ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti le nukeffiranne an-hum seyyiâti-him ve le necziyenne-hum ahsene ellezî kânû ya'melûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve onlar âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaþmayý dilediler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptýlar mutlaka, elbette mutlaka örteceðiz onlardan onlarýn seyyiatleri, günahlarý ve mutlaka, elbette onlarý mutlaka mükâfatlandýracaðýz daha ahsen, daha güzel onlar oldular yapýyorlar

204


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada âmenû olanlardan, Allah’a ulaþmayý dileyenlerin daha ahseniyle mükâfatlandýrýlmasýndan bahsediyor Allahû Tealâ. Allah’ýn genel bir kanunu var. Eðer bir kiþi, 1 derecelik günah iþlerse kiramen kâtibin melekleri, ellerindeki mizan vasýtasýyla ona 1 derecat (seyyiat) yazar. 1 derecelik sevap iþlerse ona 10 derecat (hasenat) yazar. Bu, herkese verilmiþ bir haktýr. Kimse bundan müstaðni deðildir. Ama burada âmenû olanlarýn durumunun baþka olduðu buyruluyor. Allahû Tealâ âmenû olan ve ruhunu Allah’a ulaþtýrmak üzere (14. basamakta) mürþidine ulaþan ve tâbî olan kiþiye o güne kadar 1’e 10 verirken mürþidine tâbiiyetinden sonra 1’e 100 vermeye baþlar. Nefs tezkiye oldukça 1 derecelik sevabýna 200, 300, 400, 500, 600 ve 700 katýný verir. Ýþte bu, onlarý, normal insanlarýn daha ötesinde, daha ahseniyle Allahû Tealâ’nýn mükâfatlandýrmasýdýr. Bu kadar deðil. Günahý ne kadar büyük olursa olsun Allah’a göre hiç farketmez mutlaka Allah’a ulaþmayý dileyen bir kiþinin seyyiati yani günahlarý örtülür. Ýnsanlar Allah’a devamlý yalvarýp yakarýrlar: “Yarabbi ben falanca günahý iþledim, baðýþla.” Allahû Tealâ Allah’a ulaþmayý dileyen kiþinin sadece o günahýný baðýþlamak yerine kiþinin o güne kadar iþlediði bütün günahlarýný örter. Kiþinin gözlerindeki hicab-ý mestureyi, görme hassasýnýn üzerindeki gýþaveti, kulaklarýndaki vakrayý, iþitme hassasýndaki mührü, kalpteki mührü alarak günahlarý örter. Kalbin içindeki ekinneti kalbe îmânýn girmesi ve ekinnetin yerine ihbat koyarak örter. 7 tane faktör oluþan bu olayda herbirine yedide bir vererek, o kiþinin bütün günahlarýný, Allahû Tealâ örter. Sonra bu kiþi 14. basamakta mürþidine ulaþýnca Allah onun, örttüðü günahlarýný yani seyyiatlerini bir de sevaba çevirir. Baþkasýna sadece 1’e 10 veren Allahû Tealâ, bu kiþiye 1’e 700’e kadar vermeye devam eder. Böylece Allahû Tealâ, baþkalarýna göre, Allah’a ulaþmayý dileyenlerin günahlarýný örtmekle kalmýyor, onlarý yaptýklarýnýn 700 kat ahseni ile mükâfatlandýrýyor.

205

205


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

Úa † çb u ¤æ¡a ë 6 b¦ä¤¢y ¡é¤í †¡Ûa ì¡2 æb ¤ã¡ü¤a b ä¤î £• ë ë 6 b à¢è¤È¡À¢m 5 Ï ¥á¤Ü¡Ç ©é¡2 Ù Û ¤î Û b ß ó©2 Ú¡Š¤'¢n¡Û æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢× b à¡2 ¤á¢Ø¢÷¡£j ã¢b Ï ¤á¢Ø¢È¡u¤Š ß £ó Û¡a Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi husnâ(husnen), ve in câhedâke li tuþrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutý’humâ, ileyye merciukum fe unebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

ςε Βιζ ινσανα, αννε ϖε βαβασ⎬να γ⎫ζελ δαϖρανμασ⎬ν⎬ ϖασιψετ εττικ (εμρεττικ). ςε εðερ ονλαρ, ηακκ⎬νδα βιλγιν ολμαψαν βιρ ⎭εψ ιλε Βανα ⎭ιρκ κο⎭μαν ι⎜ιν σενινλε μ⎫χ®δελε εδερλερσε ο τακτιρδε, ο ικισινε ιταατ ετμε. Δ⎞ν⎫⎭⎫ν⎫ζ, Βαναδ⎬ρ. Ο ζαμαν ψαπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ν⎬ζ⎬ σιζε ηαβερ ϖερεχεðιμ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

-

ve vassaynâ el insâne bi vâlidey-hi husnen ve in câhedâ-ke li tuþrike bî mâ leyse leke bi-hi ilmun fe lâ tutý'humâ ileyye merciu-kum fe unebbiu-kum bimâ kuntum ta'melûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve vasiyet ettik, emrettik insan onun anne ve babasýyla güzellikle, güzel ve eðer ikisi seninle cihad etti, mücâdele etti senin þirk koþman için þey ile deðil sana, senin onunla (onun hakkýnda) ilim, bilgi o zaman, o taktirde o ikisine itaat etme bana sizin dönüþünüz o zaman, o taktirde size haber vereceðim þeyle, þeyi siz oldunuz siz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah, ana-babaya güzel davranýlmasýný emrediyor. “Onlar, Allah’a ulaþmayý dilemeni önlemeye çalýþýrlarsa, bu gizli þirk olduðu için onlara itaat etme.” diyor. “Öldüðünüz zaman hayat filmlerinizi gösterip yaptýklarýnýzý size haber vereceðim.”

206

206


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 20

ℜψετ − 9

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí ©ˆ £Ûa ë åî©z¡Ûb £–Ûa ó¡Ï ¤á¢è £ä Ü¡¤†¢ä Û Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nudhýlennehum fîs sâlihîn(sâlihîne).

ςε ®μεν⎦ ολανλαρ⎬ (σαλ®η μακαμ⎬να υλα⎭ανλαρ⎬) ϖε σαλιη αμελ (νεφσ τασφιψεσι) ψαπανλαρ⎬, μυτλακα σαλιηλεριν αρασ⎬να δαηιλ εδεχεðιζ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti le nudhýlenne-hum fî es sâlihîne

: : : : : : : :

ve o kimseler, onlar âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaþmayý dilediler) ve salih amel (nefs tasfiyesi) yaptýlar elbette, mutlaka onlarý mutlaka dahil edeceðiz arasýna salihler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Nefs tezkiyesi de tasfiyesi de salih ameldir. Burada söz konusu olan nefsin tasfiyesidir. Yani ruhun, vechin, nefsin Allah’a tesliminden sonra muhlis olarak Tövbe-i Nasuhu’nu gerçekleþtiren ve salâh makamýna ulaþan bir kiþinin salihlerin arasýna dahil edilmesi bahis konusudur.

207

207


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡é¨£ÜÛa ó¡Ï ô¡‡@ë¢a ¬a ‡¡b Ï ¡ 騣ÜÛb¡2 b £ä ߨa ¢4ì¢Ô í ¤å ß ¡b £äÛa å¡ß ë ¥Š¤– ã õ¬b u ¤å¡÷ Û ë 6 ¡ 騣ÜÛa ¡la ˆ È × ¡b £äÛa ò ä¤n¡Ï 3 È u ¢é¨£ÜÛa ¤î Û ë a 6 ¤á¢Ø È ß b £ä¢× b £ã¡a £å¢Ûì¢Ô î Û Ù¡£2 ‰ ¤å¡ß åî©à Ûb ȤÛa ¡‰ë¢†¢• ó©Ï b à ¡2 á Ü¤Ç b¡2 Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi fe izâ ûziye fîllâhi ceale fitneten nâsi ke azâbillâh(azâbillâhî), ve le in câe nasrun min rabbike le yekûlunne innâ kunnâ meakum, e ve leysallâhu bi a’leme bi mâ fî sudûril âlemîn(âlemîne).

ςε ινσανλαρδαν, “βιζ Αλλαη’α ⎩μ®ν εττικ” διψενλερε Αλλαη ψολυνδα εζιψετ εδιλδιðι ζαμαν, ινσανλαρα Αλλαη’⎬ν αζαβ⎬ψμ⎬⎭ γιβι φιτνε ⎜⎬καρδ⎬λαρ. Εðερ Ραββινδεν ψαρδ⎬μ γελιρσε, μυηακκακ: “Βιζ σιζινλε γερ⎜εκτεν βεραβερδικ.” δερλερ. Αλλαη, ®λεμλεριν σινεσινδε ολανλαρ⎬ εν ιψι βιλεν δεðιλ μι? 1 2 3 4 5 6 7 8

208

-

ve min en nâsi men yekûlu âmennâ bi allâhi fe

: : : : : : : :

ve dan insanlar kim, kimse der, diyor biz îmân ettik (biz âmenû olduk) Allah'a artýk, o zaman

208


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

-

izâ ûziye fîllâhi (fî allâhi) ceale fitnete en nâsi ke azâbi allâhi ve le in câe nasrun min rabbi-ke le yekûlunne innâ kunnâ mea-kum e ve leyse allâhu bi a'leme bi mâ fî sudûri el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

eziyet edildiði zaman Allah hakkýnda, Allah yolunda yaptý, kýldý fitne insan gibi Allah'ýn azabý ve elbette, mutlaka gelirse bir yardým dan senin Rabbin elbette, mutlaka derler muhakkak ki biz biz olduk sizinle birlikte, beraber mý ve deðil Allah çok iyi bilen þey ile, þeyi içinde göðüsler, sineler âlemler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn düþmanlarý kötü niyetle, þeytanlarla iþbirliði halinde Allah’ýn dostlarýna azap ediyorlar. Ondan sonra, “Allah istese bize mani olabilirdi. Biz onlara azap etmiyoruz. Allah onlara azap ettiriyor. Biz sadece bir vasýtayýz.” diyorlar. Yani kendilerini Allahû Tealâ’nýn emirlerini yerine getirenler olarak gösteriyorlar. Sahâbeye azap edenler sadece þeytanýn dostlarýdýr.

209

209


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

aì¢ä ߨa åí ©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛa £å à Ü¤È î Û ë åî©Ô¡Ïb ä¢à¤Ûa £å à Ü¤È î Û ë Ve le ya’lemennallâhullezîne âmenû ve le ya’lemennel munâfikîn(munâfikîne).

ςε μυηακκακ κι Αλλαη, ®μεν⎦ ολανλαρ⎬ ϖε μ⎫ναφ⎬κλαρ⎬ μυτλακα βιλιρ. 1 2 3 4 5

-

6 7 8 9 10

-

ve le ya'lemenne allâhu ellezîne (ya'lemennallâhullezîne) âmenû ve le ya'lemenne el munâfikîne

: : : : :

ve elbette, mutlaka muhakkak bilir Allah o kimseler, onlar

: : : : :

âmenû oldular, Allah'a ulaþmayý dilediler ve elbette, mutlaka muhakkak bilir münafýklar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah hem âmenû olanlarý hem münafýklarý mutlaka bilir. Âmenû olan sahâbe ile beraber olan münafýklar, Allah’a ulaþmayý dilemediler. Sahâbe iki gruptan oluþuyordu. Hepsi tövbe ettikleri için sahâbe diyoruz adýna. Münafýklar da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in önünde tövbe ettiler, sahâbe de tövbe ettiler. Ama sahâbe 12 tane ihsanla gerçek tövbe yaptý. Münafýklarsa, Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için onlarýn mürþidin önünde yapýlan tövbeleri onlara maðfiret saðlamadý. Günahlarý affedilmedi. Kalplerinin içine îmân yazýlmadý. Pozitif hiçbir olay yaþayamadýlar, tâbî olduklarý zaman. Sadece Ýslâm dairesine girdiler. Yani sadece öldükleri zaman namazlarý Ýslâm usüllerine göre kýlýnacaktý. Öyleyse bütün sahâbe, Allah’a ulaþmayý dileyip ihsanla tövbe ettikleri için âmenû olanlardýr. Sahâbe, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e ihsanla tâbî olanlardýr, Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafýndan hidayete erdirilenlerdir.

210

210


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

b ä Üî©j  a¢ìÈ¡j £ma aì¢ä ߨa åí ©ˆ £Ü¡Û a뢊 1 × åí ©ˆ £Ûa 4b Ó ë ¤å¡ß åî©Ü¡ßb z¡2 ¤á¢çb ß ë 6 ¤á¢×b íb À  ¤3¡à¤z ä¤Û ë æì¢2¡‡b Ø Û ¤á¢è £ã¡a 6 §õ¤ó ( ¤å¡ß ¤á¢çb íb À  Ve kâlellezîne keferû lillezîne âmenûttebiû sebîlenâ velnahmil hatâyâkum, ve mâ hum bi hâmilîne min hatâyâhum min þey’(þey’in), innehum le kâzibûn(kâzibûne).

ςε ινκ®ρ εδενλερ, ®μεν⎦ ολανλαρα: “Βιζιμ ψολυμυζα τ®β⎩ ολυν. Σιζιν ηαταλαρ⎬ν⎬ζ⎬ (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬ζ⎬) ψ⎫κλενελιμ.” δεδιλερ. Ονλαρ, διðερλερινιν ηαταλαρ⎬νδαν βιρ ⎭εψ ψ⎫κλενεχεκ δεðιλλερ. Μυηακκακ κι ονλαρ, ψαλανχ⎬λαρδ⎬ρ. 1 - ve kâlellezîne (kâle ellezîne) 2 - kale 3 - ellezî 4 - keferû 5 - li ellezîne 6 - âmenû 7 - ittebiû 8 - sebîle-nâ 9 - velnahmil (ve li nahmil) 10 - hatâyâ-kum 11 - ve mâ hum 13 - bi hâmilîne 14 - min hatâyâ-hum 16 - min þey'in 17 - inne-hum 18 - le 19 - kâzibûne

:

ve

: : : : : : : : : : : : : : : :

dedi ki o inkâr ederler o kimselere âmenû oldular, Allah'a ulaþmayý dilediler tâbî olun bizim yolumuz ve biz taþýyalým, biz yüklenelim sizin hatalarýnýz ve onlar deðil yüklenenler onlarýn hatalarýndan bir þeyden muhakkak ki onlar elbette, gerçekten yalancýlardýr

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kimler baþkasýnýn günahýný yükleneceklerini iddia ederse, onlar muhakkak ki yalancýlardýr. Kur’ân-ý Kerim’de birçok âyette Allahû Tealâ açýk ve kesin bir þekilde söylüyor ki: Kimse kimsenin günahýný yüklenmez. Bu âyette yalancýlar hariç. (Ankebut-13) Kim birinin hidayetine sebebiyet verirse, vesile olan mutlaka derecat kazanýr.

211

211


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

£å¢Ü ÷¤¢î Û ë ¤á¡è¡Ûb Ô¤q a É ß ¦üb Ô¤q a ë ¤á¢è Ûb Ô¤q a £å¢Ü¡à¤z î Û ë ; æ뢊 n¤1 í aì¢ãb × b £à Ç ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í Ve le yahmilunne eskâlehum ve eskâlen mea eskâlihim ve le yus’elunne yevmel kýyâmeti ammâ kânû yefterûn(yefterûne).

ςε (ψαλανχ⎬λαρ) κενδι ψ⎫κλερι (γ⎫ναηλαρ⎬) ιλε βεραβερ, ονλαρ⎬ν ψ⎫κλερινι (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬) δα μυτλακα ψ⎫κλενεχεκλερ. Κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ ονλαρ, υψδυρδυκλαρ⎬ ⎭εψλερδεν μυτλακα σοργυλαναχακλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve le yahmilunne eskâle-hum ve eskâlen mea eskâli-him ve le yus'elunne yevme el kýyâmeti ammâ kânû yefterûne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve elbette, mutlaka mutlaka taþýyacaklar, yüklenecekler onlarýn yükleri, günahlarý ve yükler, günahlar beraber, ile onlarýn yükleri, günahlarý ve elbette, mutlaka mutlaka sorulacaklar, sorgulanacaklar kýyâmet günü þeylerden oldular uyduruyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn burada bahsettiði kiþiler, Ahzab-67 ve 68’deki Allah’ýn yolundan saptýranlardýr. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 33/AHZAB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ). Cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarýmýza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamýza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sýratý Mustakîm’inden) saptýk. 33/AHZAB-68: Rabbenâ âtihim dý’feyni minel’azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ(kebîren). Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onlarý büyük bir lânetle lânetle. Allahû Tealâ onlarýn günahlarýndan onlarý o tuzaða düþürenlere de veriyor. Kimse kimsenin günahýný yüklenmez. Ama bu, konunun istisnasýdýr. Kim, kimin dalâletine sebebiyet verirse, onlarýn kaybettiklerinden dalâlete düþürene de pay vardýr.

212

212


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 398

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

§ò ä  Ñ¤Û a ¤á¡èî©Ï s¡j Ü Ï ©é¡ß¤ì Ó ó¨Û¡a b¦yì¢ã b ä¤Ü ¤‰ a ¤† Ô Û ë æì¢à¡Ûb à ¤á¢ç ë ¢æb Ïì ¢£ÀÛa ¢á¢ç ˆ  b Ï 6b¦ßb Ç åî,©¤à  £ü¡a Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî, fe lebise fîhim elfe senetin illâ hamsîne âmâ(âmen), fe ehazehumut tûfânu ve hum zâlimûn(zâlimûne).

ςε ανδολσυν κι Βιζ, Νυη (Α.Σ)’⎬ καϖμινε (Ρεσ⎦λ ολαρακ) γ⎞νδερδικ. Β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ν αρασ⎬νδα βιν σενεδεν 50 ψ⎬λ εκσικ ολαρακ (950 ψ⎬λ) καλδ⎬. Σονρα ονλαρ⎬ (Νυη (Α.Σ)’⎬ν καϖμινι) τυφαν αλδ⎬.ςε ονλαρ ζαλιμλερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmi-hi fe lebise fî-him elfe senetin illâ hamsîne âmen fe ehaze-hum et tûfânu ve hum zâlimûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve andolsun biz gönderdik Nuh onun kavmine artýk, böylece, sonra kaldý onlarýn arasýnda bin (1000) sene, yýl hariç elli (50) yýllar artýk, böylece, sonra onlarý aldý, onlarý helâk etti tufan ve onlar zulmedenler, zalimler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Nuh 950 yýl yaþamýþ ama kavmi Allah’ýn yoluna girmeyi kabul etmemiþtir. Ýçinde zalimleri pekçok olan bir kavim... Ve zalimleri tufan boðarak öldürüyor.

213

213


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

åî©à Ûb È¤Ü¡Û ¦ò í¨a ¬b ç b ä¤Ü È u ë ¡ò äî©1 £Ûa lb z¤• a ë ¢êb ä¤î v¤ã b Ï Fe enceynâhu ve ashâbes sefîneti ve cealnâ hââyeten lil âlemîn(âlemîne).

Β⎞ψλεχε ονυ ϖε γεμι ηαλκ⎬ν⎬ κυρταρδ⎬κ. ςε ονυ, ®λεμλερε ®ψετ (ιβρετ) κ⎬λδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fe enceynâ-hu ve ashâbe es sefîneti ve cealnâ-hâ âyeten li el âlemîne

: : : : : : : :

o zaman, böylece, sonra biz onu kurtardýk ve sahip, halk gemi ve onu kýldýk âyet, ibret âlemler için, âlemlere

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsan vücudu þeklinde yaratýlan kâinatýn tam kalp nahiyesine rastladýðý için Dünya, Allahû Tealâ’nýn katýnda âlemler içinde en deðerli gezegendir. Hz. Nuh’un Gemisi âlemlere ibret kýlýnmýþtýr ve hâlâ tartýþýlmaktadýr. Allahû Tealâ, Hz. Nuh’a bütün dünyayý dolaþan ve yakýtý olmayan transatlantik kadar büyük olan bir atom gemisi yaptýrmýþtýr. Bu gemi, Nuh kavminden kurtulanlarýn hepsini içine almakla kalmamýþ, bugün dünyada yýrtýcý hayvanlar da dahil olmak üzere ne kadar hayvan türü varsa hepsinden, bir çift gemiye binmiþtir. Ve bu hayvanlarýn kimseye hiçbir zararý olmamýþtýr. A’raf Suresinin 179. âyet-i kerimesinde bahsedilen hayvanlar bunlardýr. 7/A’RAF-179: Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîren minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsýrûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne). Ve andolsun ki; cehennemi, insanlarýn ve cinlerin çoðuna hazýrladýk (yarattýk). Onlarýn kalpleri vardýr, onunla fýkýh (idrak) etmezler. Onlarýn gözleri vardýr, onunla görmezler. Onlarýn kulaklarý vardýr, onunla iþitmezler. Onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha çok dalâlettedirler. Ýþte onlar, onlar gâfillerdir. Nuh’un Gemisi bir mucizedir. Aylarca kýtalar boyunca dolaþan bu gemide insanlar kara parçasý bulunca indiler. Ve dünyanýn çeþitli yerlerine daðýldýlar. Aradan geçen yüzyýllar, binyýllar boyunca oranýn atmosferine uyum saðladýlar. Irklar vücuda geldi.

214

214


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¢êì¢Ô £ma ë 騣ÜÛa a뢆¢j¤Ça ¡é¡ß¤ì Ô¡Û 4b Ó ¤‡¡a áî©ç¨Š¤2¡a ë æì¢à Ü¤È m ¤á¢n¤ä¢× ¤æ¡a ¤á¢Ø Û ¥Š¤î  ¤á¢Ø¡Û¨‡ Ve ibrâhîme iz kâle li kavmihî’budûllâhe vettekûh(vettekûhu), zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

ςε ⇑βρ®η⎩μ (Α.Σ) καϖμινε: “Αλλαη’α κυλ ολυν ϖε Ο’να καρ⎭⎬ τακϖα σαηιβι ολυν. Εðερ σιζ βιλιψορσαν⎬ζ βυ σιζιν ι⎜ιν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ.” δεμι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve ibrâhîme iz kâle li kavmi-hi a'budûllâhe (a'budû allâhe) vettekûhu (ve ittekû-hu) zâlikum hayrun lekum in kuntum ta'lemûne

: : : : : : : : : : :

ve Ýbrâhîm demiþti kavmine Allah'a kul olun ve ona karþý takva sahibi olun iþte bu daha hayýrlý sizin için eðer siz oldunuz biliyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kul olmakla takva sahibi olmak ayný þeydir. Kim takva sahibi olursa, o Allah’a kul olur. Kim kul olursa, o takva sahibi olur. Allah’a ulaþmayý dilediði zaman kiþi þeytana kul olmaktan kurtulur, Allah’a kul olur. Zumer Suresinin 17. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ buyuruyor:

215

215


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Baþlangýçta taguta kul olan insanlar Allah’a ulaþmayý dileyince Allah’a kul olmuþlardýr. Bu nokta ayný zamanda takva noktasýdýr. Rum Suresinde Allahû Tealâ diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. Müþriklerden olmamayý baþarabilen insanlar sadece takva sahipleridir ve müþrikken takva sahibi olduklarýna göre buradaki takva ilk takvadýr. Öbür taraftan Allah’a ulaþmayý dileyenlerin takva sahibi olduðu, Yunus Suresinde de ifade edilmektedir: 10/YUNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne). Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuþlardýr. Ýþte Allah’a kul olunan nokta ayný zamanda Allah’a karþý takva sahibi olunan noktadýr. Bu ilk takvadýr. Allahû Tealâ, Zariyat Suresinde diyor ki: 51/ZARÝYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni). Biz, insanlarý ve cinleri baþka bir þey için deðil; Bize, kul olsunlar diye yarattýk. Allahû Tealâ peygamberine söylettirmiþtir ki takva sahibi olun ve Allah’a kul olun. Takva sahibi olarak kul olun. Allah’a ulaþmayý dileyerek kul olun. Hepsi ayný noktaya gelir. Kul olduðunuz nokta, ilk kulluk, dalâletten kurtulduðunuz ilk nokta, takva sahibi olduðunuz ilk nokta, ilk mü’min olduðunuz nokta hepsi Allah’a ulaþmayý dilediðiniz o noktadýr.

216

216


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 b¦Ø¤Ï¡a æì¢Ô¢Ü¤‚ m ë b¦ãb q¤ë a ¡é¨ £ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß æ뢆¢j¤È m b à £ã¡a æì¢Ø¡Ü¤à í ü ¡é¨ £ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß æ뢆¢j¤È m åí© ˆ £Ûa £æ¡a Ö¤‹¡£ŠÛa ¡é¨£ÜÛa †¤ä¡Ç aì¢ Ì n¤2b Ï b¦Ó¤‹¡‰ ¤á¢Ø Û æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a 6 ¢é Û a뢊¢Ø¤(a ë ¢ê뢆¢j ¤Ça ë Ýnnemâ ta’budûne min dûnillâhi evsânen ve tahlukûne ifkâ(ifken), innellezîne ta’budûne min dûnillâhi lâ yemlikûne lekum rýzkân, febtegû indallâhir rýzka va’budûhu veþkurû leh(lehu), ileyhi turceûn(turceûne).

Φακατ σιζ, Αλλαη’ταν βα⎭κα πυτλαρα ταπ⎬ψορσυνυζ ϖε ψαλαν υψδυρυψορσυνυζ. Μυηακκακ κι σιζιν, Αλλαη’ταν βα⎭κα ταπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζ, σιζε ρ⎬ζ⎬κ ϖερμεψε μαλικ δεðιλλερδιρ. √ψλεψσε ρ⎬ζκ⎬, Αλλαη’⎬ν κατ⎬νδαν ιστεψιν ϖε Ο’να κυλ ολυν ϖε Ο’να ⎭⎫κρεδιν. Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

217

-

innemâ : ta'budûne : min dûnillâhi (min duni allâhi) : evsânen : ve tahlukûne : ifken : inne : ellezîne : ta'budûne : min dûnillâhi (min duni allâhi) : lâ yemlikûne : lekum :

sadece, fakat tapýyorsunuz Allah'tan baþka putlar ve halkediyorsunuz, yapýyorsunuz yalan, iftira muhakkak onlar tapýyorsunuz Allah'tan baþka malik deðiller sizin için

217


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢ 13 - rýzkân febtegû (fe ibtegû) 14 - fe 15 - ibtegû 16 - indallâhi (inde allâhi) 17 - er rýzka 18 - va'budûhu (ve u'budû-hu) 19 - veþkurû 20 - lehu 21 - ileyhi 22 - turceûne

:

rýzýk

: : : : : : : : :

o zaman, böylece, artýk, öyleyse isteyin Allah'ýn katýnda rýzýk ve ona kul olun ve þükredin ona ona döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlarýn büyük kýsmý bütün peygamberlerin devrinde olduðu gibi Hz. Nuh’un zamanýnda da putlara tapýyorlardý. O devirde þehrin ileri gelenleri, Allahû Tealâ’nýn o kavme gönderdiði resûlü, o kavme hükmetme konusunda, kendi ellerindeki imkânlarý gasbedecek bir kiþi olarak düþünüyorlardý. Ve resûle karþý çýkýyorlardý. Hz. Nuh da bir Nebî-Resûl’dü ve bütün nebîlere, bütün resûllere karþý çýktýklarý gibi ona da þiddetle karþý çýktýlar. Burada iki rýzktan bahsediyor Allahû Tealâ: 1- Maddî rýzýk 2- Manevî rýzýk Rýzkýn daðýldýðý yer, göklerdir, Allah’ýn katýdýr. Allah’ýn, kiþinin fizik vücuduna, kiþi zikir yaptýðý zaman gönderdiði rahmet, fazl ve salâvât nurlarý manevî rýzýklardýr. Bu manevî rýzký fizik vücut, göðsünden kalbine açýlan yoldan nefsin kalbine gönderir. Nefsin kalbine ulaþan rahmet, fazl, salâvât nurlarýndan fazýllar, Allahû Tealâ’nýn kalbe yazmýþ bulunduðu îmân kelimesine yapýþarak orada birikmeye baþlarlar. Böylece kiþi, Allah’ýn katýndan gelen fazl adý verilen rýzýkla rýzýklanmýþ olur. Rýzýk böylece Allah’ýn katýndan daðýtýlmýþ olur. Allah’a müracaatla rýzýk istenir. Dünya rýzký da Allah’ýn katýndan daðýtýlýr. Allah’ýn tarlaya verdiði mahsül, Allah’ýn verdiði rýzýktýr. Baþka birinin ihtiyacýný gidermek üzere bir kýsým buðdayý ona vermek, onu infâk etmektir. Onu rýzýklandýrmak deðildir. Tarlanýn buðdayý onu alan kiþi için Allah’ýn ona verdiði rýzýktýr. Rýzký alan, Allah’ýn kendisine verdiði rýzký infâk eder. Alan için infâk edilen kiþi; veren için infâk eden kiþi olmak söz konusudur. Ve hiçbir put’un rýzýk vermeye malik olmasý elbette mümkün deðildir. Rýzkýn Allah’tan istenmesi asýldýr. Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi, dilediði anda Allah’a kul olmuþtur. Ve bundan sonra zikir yapacaktýr. Kalbine Allah’ýn nurlarý girecektir. Ve nefs tezkiyesi gerçekleþecektir. Nefs tezkiyesi ve tasfiyesi boyunca kiþi, Allahû Tealâ’ya daha üst, daha üst, daha üst seviyede kul olacaktýr. Kiþinin kul olmasý devamlý geliþmeye tâbîdir:

218

218


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

Allah’a ulaþmayý dilediniz, 1. kulluktasýnýz (3. basamak). Ýrþad makamýna ulaþtýnýz, 2. kulluktasýnýz (14. basamak). Ruhunuzu Allah’a ulaþtýrdýnýz, 3. kulluktasýnýz (21. basamak). Fizik vücudunuzu Allah’a teslim ettiniz, 4. kulluktasýnýz (25. basamak). Nefsinizi Allah’a teslim ettiniz, 5. kulluktasýnýz (26. basamak). Ýrþad oldunuz, 6. kulluktasýnýz (27. basamak). Ýradenizi Allah’a teslim ettiniz, 7. ve son kulluktasýnýz (28. basamak). Bundan 14 asýr evvel bütün sahâbe bu yedi tane kulluðu yaþamýþlardýr. Bütün sahâbe Allah’a ulaþmayý dilemiþtir (birinci kulluk): 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Buradaki muhtevada sahâbenin þeytana kul olmaktan içtinap ettiðini, kendilerini kurtardýklarýný ve taguta kul iken Allah’a kul olduklarýný ve onlara cennet ve dünya müjdesi verildiðini ifade ediyor. Bütün sahâbe Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in elini öperek O’na tâbî olmuþtur (ikinci kulluk). Diyor ki Allahû Tealâ: 48/FETÝH-10: Ýnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih(nefsihî), ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen). Muhakkak ki onlar, sana tâbî olduklarý zaman Allah’a tâbî olurlar. Onlarýn ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiði için ellerinde de tecelli etmiþ olduðundan) Allah’ýn eli vardýr. Bundan sonra kim (tâbiiyetini) bozarsa o taktirde, sadece kendi nefsi aleyhine bozar (Allah’a verdiði yeminleri, ahdleri yerine getirmediði için derecesini nakýsa düþürür). Ve kim de Allah’a olan ahdlerine vefa ederse (yeminini, misakini ve ahdini yerine getirirse), o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir). Bütün sahâbe ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmýþtýr (üçüncü kulluk). 39/ZUMER-18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi). Onlar, sözü iþitirler, böylece onun ahsen olanýna tâbî olurlar. Ýþte onlar, Allah’ýn hidayete erdirdikleridir. Ve iþte onlar; onlar ulûl’elbabtýr (daimî zikrin sahipleri). Bütün sahâbe fizik vücudun Allah’a teslimini de gerçekleþtirmiþler (dördüncü kulluk).

219

219


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

3/AL-Ý ÝMRAN-20: Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi). Eðer seninle tartýþmaya kalkarlarsa, o zaman de ki: “Ben ve bana tâbî olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah’a teslim ettik.” O kitap verilenlere ve ÜMMÎ’lere de ki: “Siz de (fizik vücudunuzu Allah’a) teslim ettiniz mi?” Eðer teslim ettilerse o zaman (onlar) andolsun ki; hidayete ermiþlerdir. Eðer yüz çevirirlerse, o zaman sana düþen (görev) ancak tebliðdir. Allah kullarýný BASÎR’dir (görendir). Bütün sahâbenin ulûl’elbab seviyesine ulaþtýðýný söylüyor Allahû Tealâ (beþinci kulluk): 39/ZUMER-18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hed âhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi). Onlar, sözü iþitirler, böylece onun ahsen olanýna tâbî olurlar. Ýþte onlar, Allah’ýn hidayete erdirdikleridir. Ve iþte onlar; onlar ulûl’elbabtýr (daimî zikrin sahipleri). Bütün sahâbe irþad olmuþlardýr (altýncý kulluk). 49/HUCURAT-7: Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râþidûn(râþidûne). Bilin ki, içinizde Allah’ýn resûlü var. Þâyet emirlerin çoðunda size uysaydý lânetlenirdiniz. Fakat Allah, size îmâný sevdirdi, kalplerinizde onu (îmâný) müzeyyen kýldý (fazýllarý îmân kelimesinin etrafýnda toplayarak kalbinizi tamamen nurla doldurdu). Size; küfrü, fýský ve isyaný kerih gösterdi. Ýþte onlar, irþad olanlardýr. Bütün sahâbe, iradelerini de Allah’a teslim edip, irþad makamýna tayin edilmiþlerdir. Tâbiin de onlara tâbî olarak irþad makamýna ulaþmýþtýr (yedinci kulluk). 9/TEVBE-100: Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ýhsânin radýyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu). O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayýrlarda yarýþanlardan ulûl’elbab, ihlâs ve salâh makamlarýný, en üst üç makamý iþgal edenler): onlarýn bir kýsmý muhacirînden (Mekke’den Medine’ye göç edenlerden) bir kýsmý ensardan (Medine’deki yardýmcýlardan) ve bir kýsmý da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandý. (Sahâbe irþad makamýna sahip olduklarý için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razý ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razýdýr. Onlara Allah, altlarýndan ýrmaklar akan cennetler hazýrladý ve orada ebediyyen kalacaklardýr. Ýþte bu, en büyük (azîm) mükâfattýr.

220

220


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¤á¢Ø¡Ü¤j Ó ¤å¡ß ¥á ߢa l £ˆ × ¤† Ô Ï aì¢2¡£ˆ Ø¢m ¤æ¡a ë ¢åî©j¢à¤Ûa ¢Î 5 j¤Ûa £ü¡a ¡4ì¢ £ŠÛa ó Ü Ç b ß ë Ve in tukezzibû fe kad kezzebe umemun min kablikum, ve mâ aler resûli illel belâgul mubîn(mubînu).

ςε εðερ τεκζιπ εδερσενιζ (ψαλανλαρσαν⎬ζ), σιζδεν ⎞νχεκι ⎫μμετλερ δε τεκζιπ ετμι⎭τιλερ. Ρεσ⎦λλεριν ⎫ζερινε απα⎜⎬κ τεβλιðδεν βα⎭κα βιρ (σορυμλυλυκ) ψοκτυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve in tukezzibû fe kad kezzebe umemun min kabli-kum ve mâ aler resûli (alâ er resûli) illel belâgu (illâ el belâgu) el mubînu

: : : : : : : : : : :

ve eðer yalanlýyorsunuz, yalanlarsýnýz o zaman, böylece, bundan sonra olmuþtu tekzip etti, yalanladý ümmetler sizden önce ve resûlün üzerine deðil tebliðden baþka apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün Resûller, Allah’ýn kendilerine emrettiði þeyi teblið etmek mecburiyetindedirler. O teblið baþka insanlarýn hoþuna gitse de gitmese de Allah’ýn Resûlleri, Allah’ýn emirlerini mutlaka yerine getirirler. Bu yüzden bir kýsmý öldürülmüþlerdir. Bakara-87’de Allahû Tealâ diyor ki: 2/BAKARA-87: Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulûn(taktulûne). Andolsun ki Biz, Musa’ya kitap verdik ve ondan sonra da birbiri ardýndan (aralarý kesilmeksizin, peþpeþe) resûller gönderdik. Ve Meryem’in oðlu Ýsa’ya beyyineler (açýk kanýtlar) verdik ve onu Ruh’ûl Kudüs ile destekledik. Her ne zaman size bir resûl, nefslerinizin hoþlanmadýðý bir þeyle (emirle) geldiyse, hemen kibirlendiniz. Bu sebeple bir kýsmýný yalanladýnýz ve bir kýsmýný da öldürdünüz. Resûllerin üzerine düþen þey, hangi þartlar içinde olurlarsa olsunlar, mutlaka teblið yapmak mecburiyetinde olmalarýdýr.

221

221


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

Õ¤Ü ‚¤Ûa ¢é¨£ÜÛa ¢ªô¡†¤j¢í Ѥî × a¤ë Š í ¤á Û ë a ¥Šî,© í ¡é¨£ÜÛa ó Ü Ç Ù¡Û¨‡ £æ ¡a 6 ¢ê¢†î©È¢í £á¢q E ve lem yerev keyfe yubdiullâhul halka, summe yuîduh (yuîduhu), inne zâlike alallâhi yesîr(yesîrun).

Αλλαη’⎬ν ιλκ ψαρατ⎬⎭⎬ν⎬ γ⎞ρμ⎫ψορλαρ μ⎬? Σονρα ονυ γερι ιαδε εδεχεκ. Μυηακκακ κι βυ, Αλλαη ι⎜ιν κολαψδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

e ve lem yerev keyfe yubdiullâhu (yubdiu allâhu) el halka summe yuîdu-hu inne zâlike alallâhi (alâ allâhi) yesîrun

: : : : : : : : : : : :

mý ve görmediler nasýl Allah ilk defa yaratýyor yaratýlýþ sonra onu geri iade edecek, döndürecek muhakkak ki iþte bu Allah'a kolay

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ zamandan bahsediyor. Allahû Tealâ kâinat kadar aðýr bir noktayý patlatýyor. Geçmiþten geleceðe doðru zaman gidiyor. Kâinat büyümeye devam ediyor. Zaman uzaklaþan partiküllerin uzaklaþmaya devam ettiði sürece geçmiþten geleceðe doðru hareket halindedir. Bir gün, kinetik enerji, (itiþ enerjisi) bittiðinde, zaman duracak ve geriye dönecektir. Ve geriye döndüðü süre boyunca baþa ulaþana kadar o zaman parçalarý içerisinde ne kadar insan yaþamýþsa, zaman kendi yaþadýklarý ana geldiðinde hepsi canlý halde olacaktýr.

222

222


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

Õ¤Ü ‚¤Ûa a † 2 Ѥî × a뢊¢Ä¤ãb Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a뢊î,© ¤3¢Ó 騣ÜÛa £æ¡a 6 ñ Š¡¨ü¤a ñ b¤' £äÛa ¢õó¡'¤ä¢í ¢é ¨£ÜÛa £á¢q 7 ¥Ší©† Ó

§õ¤ó ( ¡£3¢× ó¨Ü Ç

Kul sîrû fîl ardý fânzurû keyfe bedeel halka, summallâhu yunþîun neþ’etel âhýreh(âhýrete), innallâhe alâ kulli þey’in kadîr(kadîrun).

“Ψερψ⎫ζ⎫νδε δολα⎭⎬ν ϖε β⎞ψλεχε ιλκ ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬ν νασ⎬λ ολδυðυνα βακ⎬ν. Σονρα Αλλαη, αηιρετιν ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬ν⎬ ιν⎭α εδεχεκ (γερ⎜εκλε⎭τιρεχεκ). Μυηακκακ κι Αλλαη, ηερ⎭εψε κααδιρδιρ.” δε. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

kul sîrû fî el ardý fanzurû (fe unzurû) keyfe bedee el halka summallâhu (summe allâhu) yunþîu en neþ'ete el âhýrete innallâhe alâ kulli þey'in kadîrun

: : : : : : : : : : : : :

de, söyle yürüyün, dolaþýn yeryüzünde o zaman, böylece bakýn nasýl ilk defa baþladý yaratma, yaratýþ sonra Allah inþa edecek, yaratacak ahiretin inþasý, ahiretin yaratýlmasý muhakkak ki Allah herþeye kaadir, muktedir, kudreti yeter

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn herþeyi yaratmasý söz konusudur. Bu kâinatla küçücük âlemlerin ötesinde Allahû Tealâ daha ötesini de, kýyâmetin ötesindeki cennet ve cehennem hayatýný da yaratacak.

223

223


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¤å ß ¢á y¤Š í ë ¢õ¬b ' í ¤å ß ¢l¡£ˆ È¢í æì¢j ܤԢm ¡é¤î Û¡a ë 7 ¢õ¬b ' í Yuazzibu men yeþâu ve yerhamu men yeþâ’(yeþâu), ve ileyhi tuklebûn(tuklebûne).

(Αλλαη), διλεδιðι κι⎭ιψε αζαπ εδερ ϖε διλεδιðι κι⎭ιψε ραημετ εδερ (Ραη⎩μ εσμασ⎬ψλα τεχελλι εδερ). ςε Ο’να, (ηαλδεν ηαλε ⎜εϖριλιπ) δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

yuazzibu men yeþâu ve yerhamu men yeþâu ve ileyhi tuklebûne

: : : : : : : : :

azap eder kim, kimse diler ve rahmet eder (Rahîm esmasýyla tecelli eder) kim, kimse diler ve ona (halden hale çevrilip) döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rahîm esmasý ile tecelli ettikleri, Allah’ýn azap standartlarý içinde deðildir. Allah’ýn Zat’ýna geri dönüþ söz konusudur.

224

224


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ü ë ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï åí©Œ¡v¤È¢à¡2 ¤á¢n¤ã a ¬b ß ë ¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß ¤á¢Ø Û b ß ë 9¡õ¬b à £Ûa ó¡Ï ;§Šî©– ã

ü ë

§£ó¡Û ë

¤å¡ß

Ve mâ entum bi mu’cizîne fîl ardý ve lâ fîs semâi ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

ςε σιζ, (Αλλαη’⎬) ψερδε ϖε γ⎞κτε αχιζ β⎬ρακαχακ δεðιλσινιζ. Σιζιν Αλλαη’ταν βα⎭κα ϖελ⎩νιζ (δοστυνυζ) ϖε ψαρδ⎬μχ⎬ν⎬ζ ψοκτυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve mâ entum bi mu'cizîne fî el ardý ve lâ fî es semâi ve mâ lekum min dûnillâhi (dûni allâhi) min veliyyin ve lâ nasîrin

: : : : : : : : : : : : : :

ve siz deðilsiniz aciz býrakan yeryüzünde ve ve yoktur, olmaz semada, gökte ve sizin yoktur Allah'tan baþka velîniz, dostunuz ve yoktur, olmaz yardýmcý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kimse Allah’ý aciz býrakamaz. Ama herkesin de asýl dostu mutlaka Allah’týr.

225

225


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 399

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¬©é¡ö¬b Ô¡Û ë ¡é¨ £ÜÛa ¡pb í¨b¡2 a뢊 1 × åí©ˆ £Ûa ë Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a ë ó©n à¤y ‰ ¤å¡ß aì¢¡÷ í Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢a ¥áî©Û a ¥la ˆ Ç ¤á¢è Û Vellezîne keferû bi âyâtillâhi ve likâihî ulâike yeisû min rahmetî ve ulâike lehum azâbun elîm(elîmun).

Αλλαη’⎬ν ®ψετλερινι ϖε Ο’να (Αλλαη’α) μ⎫λ®κι ολμαψ⎬ (ρυηλαρ⎬ν⎬ ηαψαττα ικεν Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ρμαψ⎬) ινκ®ρ εδενλερ; ι⎭τε ονλαρ, ραημετιμδεν ⎫μιδι κεστιλερ. ςε ι⎭τε ονλαρ κι; ονλαρ ι⎜ιν ελ⎩μ αζαπ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve ellezîne keferû bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) ve likâi-hî ulâike yeisû min rahmetî ve ulâike lehum azâbun elîmun

: : : : : : : : : :

ve onlar inkâr ettiler, örttüler Allah'ýn âyetlerini ve ona mülâki olmayý, ulaþmayý iþte onlar ümidi kestiler rahmetimden ve iþte onlar onlar için vardýr elîm azap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kim Allah’a mülâki olmayý dilemezse, onlar Allah’ýn âyetlerini ve Allah’a mülâki olmayý inkâr edenlerdir. Onlar Allah’ýn rahmetinden ümit kesenlerdir. Yeise düþenlerdir. Onlar için elîm bir azap var.

226

226


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¢êì¢Ó¡£Š y ¤ë a ¢êì¢Ü¢n¤Óa aì¢Ûb Ó ¤æ a ¬ £ü¡a ©¬é¡ß¤ì Ó la ì u æb × b à Ï æì¢ä¡ßªì¤ ¢í §â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a 6¡‰b £äÛa å¡ß ¢é¨£ÜÛa ¢éî¨v¤ã b Ï Fe mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlûktulûhu ev harrýkûhu fe encâhullâhu minen nâr(nâri), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Βυνα ραðμεν ονυν καϖμινιν (⇑βρ®η⎩μ (Α.Σ)’α) χεϖαβ⎬: “Ονυ ⎞λδ⎫ρ⎫ν ϖεψα ψακ⎬ν!” δεμεκτεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ ολμαδ⎬. Βυνυν ⎫ζερινε Αλλαη, ονυ ατε⎭τεν κυρταρδ⎬. Βυνδα μυηακκακ κι μ⎫’μιν καϖιμ ι⎜ιν ελβεττε ®ψετλερ (ιβρετλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

fe mâ kâne cevâbe kavmi-hi illâ en kâlûktulû-hu (en kâlû uktulû-hu) ev harrýkû-hu fe encâhullâhu (encâhu allâhu) min en nâri inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu'minûne

: : : : : :

bunun üzerine, buna raðmen olmadý cevap onun kavmi den baþka “onu öldürün” demek

: : : : : : : : : : :

veya onu yakýn böylece, bunun üzerine Allah onu kurtardý ateþten muhakkak içinde, de vardýr bu, iþte bu elbette âyetler bir kavim için mü'min olurlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm, putlarýn bulunduðu yere girip ne kadar put varsa hepsini gizlice kýrýp döküyor. Bir tane büyük putu býrakýyor. Ertesi gün gelip Hz.Ýbrâhîm’i yakalýyorlar, “ Sen bunu bize nasýl yaparsýn?” dediklerinde Hz. Ýbrâhîm diyor ki: “Ne münasebet. Ben kýrmadým. Olsa olsa þu büyük olan hepsini kýrmýþtýr. Zaten en büyükleri o, hepsini rahat rahat kýrabilir.” Onun üzerine diyorlar ki: “Kendisi put olan bir taþ, diðer putlarý kýrabilir mi?” Hz. Ýbrâhîm de cevabý veriyor: “Bir taþtan yapýlmýþ putu bile kýrmaya gücü yetmeyen þeye siz tapýyorsunuz, ibadet ediyorsunuz. Onun size bir faydasý veya bir zararý olmasý mümkün olabilir mi?” ...Ve Hz. Ýbrâhîm’i ateþe attýlar. Allah ateþi su haline getirdi.

227

227


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ñ£… ì ß b= ¦ãb q¤ë a ¡é¨£ÜÛa ¡æë ¢… ¤å¡ß ¤á¢m¤ˆ ‚ £m a b à £ã¡a 4b Ó ë ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í £á¢q 7 b î¤ã ¢£†Ûa ¡ñì¨î z¤Ûa ó¡Ï ¤á¢Ø¡ä¤î 2 9 b¦š¤È 2 ¤á¢Ø¢š¤È 2 ¢å È¤Ü í ë §œ¤È j¡2 ¤á¢Ø¢š¤È 2 ¢Š¢1¤Ø í > åí©Š¡•b ã ¤å¡ß ¤á¢Ø Û b ß ë ¢‰b £äÛa ¢á¢Øí¨ë¤b ß ë Ve kâle innemettehaztum min dûnillâhi evsânen meveddete beynikum fîl hayâtid dunyâ, summe yevmel kýyâmeti yekfuru ba’dukum bi ba’dýn ve yel’anu ba’dukum ba’dan ve me’vâkumun nâru ve mâ lekum min nâsýrîn(nâsýrîne).

ςε (⇑βρ®η⎩μ Α.Σ): “Μυηακκακ κι σιζ, δ⎫νψα ηαψατ⎬νδα αραν⎬ζδα σεϖγι ολυ⎭αν Αλλαη’ταν βα⎭κα πυτλαρ εδινδινιζ. Σονρα κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫, βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ζ βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ζ⎬ ινκ®ρ εδεχεκ ϖε βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ζ δα βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ζ⎬ λ®νετλεψεχεκ. Σιζιν δ⎞ν⎫⎭ ψερινιζ ατε⎭τιρ. ςε σιζιν ι⎜ιν βιρ ψαρδ⎬μχ⎬ ψοκτυρ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

228

-

ve kâle inne mâ ittehaztum min dûni allâhi evsânen meveddete beyni-kum fî

: : : : : : : : : : :

ve dedi muhakkak ki olmadý, deðil siz edindiniz dan baþka Allah putlar sevgi, muhabbet siz aranýzda içinde

228


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

el hayâti ed dunyâ summe yevme el kýyâmeti yekfuru ba'du-kum bi ba'dýn ve yel'anu ba'du-kum ba'dan ve me'vâ-kum en nâru ve mâ lekum min nâsýrîne

: : : : : : : : : : : : : : :

dünya hayatý sonra kýyâmet günü inkâr edecek sizin bir kýsmýnýz, bazýnýz bir kýsmýný, bazýsýný ve lânet edecek sizin bir kýsmýnýz, bazýnýz bir kýsmý, bazýsý ve sizin dönüþ yeriniz ateþ ve sizin için yoktur dan yardýmcý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þirk, açýk þirk ve gizli þirk olmak üzere iki çeþittir. Ýnsanlarýn açýk bir þekilde putlara tapýyor olmasý açýk þirktir. Kim Allah’a ulaþmayý dilemezse o da þirktedir. Allahû Tealâ Rum Suresinin 31 ve 32. âyetlerinde açýk þirki söylüyor: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. Bu âyetlere göre geri kalanlar (Allah’a ulaþmayý dilemeyenler) fýrkalara ayrýlmýþ olup, herbiri kendi elindekilerle oyalanan, gizli þirkte olanlardýr. Bu âyette Allahû Tealâ açýk þirkten bahsetmektedir. Hz. Ýbrâhîm’in kavmi putlara tapýyordu. Onlar kýyâmet günü birbirlerini inkâr edecek ve lânetleyeceklerdir. Hepsinin gideceði yer cehennemdir.

229

229


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¨Û¡a ¥Š¡ub è¢ß ó©£ã¡a 4b Ó ë < ¥Âì¢Û ¢é Û å ߨb Ï ¢áî©Ø z¤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa ì¢ç ¢é £ã¡a 6ó©£2 ‰ Fe âmene lehu lût (lûtun) ve kâle innî muhâcirun ilâ rabbî, innehu huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Βυνδαν σονρα Λυτ (Α.Σ), ονα (⇑βρ®η⎩μ Α.Σ’α) ⎩μ®ν εττι (τ®β⎩ ολδυ) ϖε δεδι κι: “Μυηακκακ κι βεν, Ραββιμε ηιχρετ εδεχεκ ολαν⎬μ (ρυηυμυ ψα⎭αρκεν Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ραχαð⎬μ). Μυηακκακ κι Ο, Αζ⎩ζ’διρ (⎜οκ ψ⎫χε), Ηακ⎩μ’διρ (η⎫κ⎫μ σαηιβι). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

fe âmene lehu lûtun ve kâle innî muhâcirun ilâ rabbî innehu huve el azîzu el hakîmu

: : : : : : : : : : : :

böylece, bunun üzerine, bundan sonra îmân etti ona Lut ve dedi muhakkak ben hicret edenim, hicret edecek olaným Rabbime çünkü o, muhakkak o o azîz, güçlü ve üstün hüküm ve hikmet sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “ve kâle innî muhâcirun ilâ rabbî” Birçok müfessir, birçok Kur’ân-ý Kerim tercümeleri basan (ki þu anda ülkemizde 22 ayrý çeþit Kur’ân meali mevcut) meal sahiplerinin herbiri bu âyetinTürkçe’sine, “Ve muhakkak ki Kâbe’ye hicret edeceðim.” gibi bir ifade yazmýþlar. Oysa ifade çok açýk olarak “Muhakkak ki ben Rabbime hicret edecek olaným.” þeklindedir. Buradaki îmân etme müessesesi “tâbiiyetini gerçekleþtirdi” mânâsýný taþýmaktadýr. Hz. Lut, Hz. Ýbrâhîm’e îmân etmiþ ve Allah’a ulaþmayý dilemiþtir. Çünkü “Ben muhakkak ki Allah’a hicret edecek olaným.” diyor. Allah’a döneceðine dair kesin iþaret var. Bu âyet de Allah’a mülâki olmak konusundaki âyetlerin bir tanesidir. Buradaki muhacirun kelimesi: Bulunduðu yerden ruhun Allah’ýn Zat’ýna göç etmesidir.

230

230


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ñ£ì ¢j¢£äÛa ¡é¡n£í ¡£‰ ¢‡ ó©Ïb ä¤Ü È u ë lì¢Ô¤È í ë Õ¨z¤¡a¬ ¢é Û b ä¤j ç ë ë ¢é £ã¡a ë 7b î¤ã¢£†Ûa ó¡Ï ¢ê Š¤u a ¢êb ä¤î m¨a ë lb n¡Ø¤Ûa ë åî©z¡Ûb £–Ûa å¡à Û ¡ñ Š¡¨ü¤a ó¡Ï Ve vehebnâ lehû ishâka ve ya’kûbe ve cealnâ fî zurriyyetihin nubuvvete vel kitâbe, ve âteynâhu ecrehu fîd dunyâ, ve innehu fîl âhýreti le mines sâlihîn(sâlihîne).

ςε Βιζ ονα ⇑σηακ’⎬, Ψ®κυβ’υ ϖεηβ⎩ ολαρακ ϖερδικ. Ονυν ζ⎫ρριψετινε πεψγαμβερλικ ϖε κιταπ ϖερδικ. Δ⎫νψαδα ονυν ⎫χρετινι ϖερδικ. Ο, αηιρεττε ⎭⎫πηεσιζ σαλιηλερδεν ολαχακτ⎬ρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

231

-

ve vehebnâ lehu ishâka ve ya'kûbe ve cealnâ fî zurriyyeti-hi en nubuvvete ve el kitâbe, ve âteynâ-hu ecre-hu

: : : : : : : : : : : : :

ve biz hibe ettik, armaðan ettik, hediye ettik ona Ýshak ve Yâkub ve biz kýldýk, yaptýk içinde onun zürriyeti nebîlik, peygamberlik ve kitap ve biz ona verdik onun ecrini

231


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

14 15 16 17 18 19

-

fî ed dunyâ, ve inne-hu fî el âhýreti le min es sâlihîne

: : : : : :

dünyada ve muhakkak ki o ahirette mutlaka den salihler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Lut’un iki oðlundan (Hz. Ýshak ve Hz. Yâkub) bahsediyor. Soyundan peygamber olanlarýn hepsi elbette kitaplarla teçhiz edildi. Çünkü Allahû Tealâ nebîlerine kitap verdiðini ifade ediyor: 3/AL-Ý ÝMRAN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ýsrî, kâlû akrarnâ, kâle feþhedû ve ene meakum mineþ þâhidîn(þâhidîne). Hani o zaman ki; Allah, peygamberlerin (nebîlerin) MÝSAK’ini (yeminini) almýþtý: “Andolsun ki; size Kitap ve hikmet verdim, sizlerden sonra sizinle beraber bulunaný (Allah’ýn sizlere verdiði kitaplarý) tasdik eden Resûl gelince, O’na mutlaka îmân edecek ve O’na mutlaka yardým edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu aðýr ahdimi üzerinize aldýnýz mý?” “Ýkrar ettik.” dediler. “Öyle ise þahit olun. Ben de sizinle beraber þahitlerdenim.” buyurdu. Öyleyse þeriat kitaplarý nebîlere verilmiþtir. O nebîlerin arasýnda Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de olduðu kesindir. Allahû Tealâ diyor ki: 33/AHZAB-7: Ve iz ehaznâ minen nebîyyîne mîsâkahum ve minke ve min nûhýn ve ibrâhîme ve mûsâ ve îsebni meryeme ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan). O zaman ki; Biz, nebîlerden onlarýn misaklerini almýþtýk. Ve senden ve Hz. Nuh’tan ve Hz. Ýbrâhîm’den ve Hz. Musa’dan ve Meryemoðlu Hz. Ýsa’dan ve onlardan aðýr bir misak aldýk. Misak alýnanlarýn arasýnda Peygamber Efendimiz (S.A.V) de vardýr. Ve Son Nebî olan Peygamber Efendimiz (S.A.V) de kendilerine hitap edilenlerin arasýnda olduðuna göre ve Allahû Tealâ Al-i Ýmran81’de “Ey nebîler, sizlerden sonra gelecek bir resûlümüz!” buyurduðuna göre Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra gelecek bir resûl söz konusudur.

232

232


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

9 ò '¡yb 1¤Ûa æì¢m¤b n Û ¤á¢Ø £ã¡a ¬©é¡ß¤ì Ô¡Û 4b Ó ¤‡¡a b¦Ÿì¢Û ë åî©à Ûb ȤÛa å¡ß §† y a ¤å¡ß b è¡2 ¤á¢Ø Ô j  b ß Ve lûtan iz kâle li kavmihî innekum le te’tûnel fâhýþete mâ sebekakum bihâ min ehadin minel âlemîn(âlemîne).

ςε Λυτ (Α.Σ) καϖμινε ⎭⎞ψλε δεμι⎭τι: “Μυηακκακ κι σιζ, μυτλακα σιζδεν ⎞νχε γε⎜μι⎭ ολαν ®λεμλερδεν ηι⎜βιρινιν ψαπμαδ⎬ð⎬ κ⎞τ⎫λ⎫ðε (φαηι⎭ελιðε) γελιψορσυνυζ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve lûtan iz kâle li kavmi-hi inne-kum le te'tûne el fâhýþete mâ sebeka-kum bi-hâ min ehadin min el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve Lut demiþti onun kavmine, kendi kavmine muhakkak siz gerçekten geliyorsunuz kötülüðe, fahiþeliðe olmadý, yapmadý sizden önce geçmiþ olanlar onu den biri, birisi den âlemler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Lut’un kavmi fuhuþ yapýyordu ve çirkin bir iliþki (homoseksüel) söz konusuydu.

233

233


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢m¤b m ë 3î©j £Ûa æì¢È À¤Ô m ë 4b u¡£ŠÛa æì¢m¤b n Û ¤á¢Ø £ä¡ö a ¬ £ü¡a ¬©é¡ß¤ì Ó la ì u æb × b à Ï 6 Š ؤä¢à¤Ûa ¢á¢Øí ©…b ã ó©Ï åî©Ó¡…b £–Ûa å¡ß o¤ä¢× ¤æ¡a ¡é¨ £ÜÛa ¡la ˆ È¡2 b ä¡n¤öa aì¢Ûb Ó ¤æ a E innekum le te’tûner ricâle ve taktaûnes sebîle ve te’tûne fî nâdîkumulmunker(munkere), fe mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlû’tinâ bi azâbillâhi in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).

Γερ⎜εκτεν σιζ ερκεκλερε γελεχεκ, ψολ κεσεχεκ ϖε τοπλαντ⎬λαρ⎬ν⎬ζδα ηαψασ⎬ζλ⎬κ μ⎬ ψαπαχακσ⎬ν⎬ζ? Βυνυν ⎫ζερινε ονυν καϖμινιν χεϖαβ⎬: “Εðερ σαδ⎬κλαρδανσαν, βιζε Αλλαη’⎬ν αζαβ⎬ν⎬ γετιρ.” δεμεκτεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ ολμαδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

e inne-kum le te'tûne er ricâle ve taktaûne es sebîle ve te'tûne fî nâdî-kum el munkere fe mâ kâne cevâbe kavmi-hi illâ en kâlû'ti-nâ bi azâbi allâhi in kunte min es sâdikîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

mý muhakkak siz mutlaka geliyorsunuz, geleceksiniz erkekler ve kesiyorsunuz, keseceksiniz yol ve geliyorsunuz toplantýlarýnýzda kötülük, hayasýzlýk artýk olmadý cevap onun kavmi den baþka “bize getir'' demek Allah'ýn azabý eðer sen isen sadýklardan, doðru sözlülerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ da burada ahlâksýzlýklarýna devam edenlerin durumundan bahsediyor. “Eðer sadýklardansan, bize Allah’ýn azabýný getir.” diyorlar. Yani “Sen ne söylersen söyle biz ahlâksýzlýðýmýza devam edeceðiz.” diyorlar.

234

234


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

; åí ©†¡¤1¢à¤Ûa ¡â¤ì Ô¤Ûa ó Ü Ç ó©ã¤Š¢–¤ãa ¡£l ‰ 4b Ó Kâle rabbinsurnî alel kavmil mufsidîn(mufsidîne).

(⇑βρ®η⎩μ Α.Σ): “Ραββιμ, μ⎫φσιδλερ καϖμινε καρ⎭⎬ βανα ψαρδ⎬μ ετ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6

-

kâle rabbî unsur-nî alâ el kavmi el mufsidîne

: : : : : :

dedi Rabbim bana yardým et üzerine, 'e kavim müfsidler, fesat çýkaranlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Müfsidler, yeryüzünde fesat çýkaranlardýr. Müfsid, kendisi Allah’a ulaþmayý dilemeyen, baþkalarýnýn da Allah’a ulaþmasýna engel olan kiþidir. Bunu çeþitli þekillerde yapan insanlar Kur’ân-ý Kerim’de hep müfsidler adýný almýþlardýr. Bir de müfsidler yeryüzünde fesat çýkarýp, halklar arasýna düþmanlýk tohumlarý ekip, savaþlar çýkarýp, haksýz yere kan dökülmesine sebep olanlardýr. Her ikisi de müfsid standartlarýndadýr. Bunlarýn hiçbirisinin Allah’a ulaþmayý dilemek gibi bir hedefleri yoktur. Bütün müfsidlerin, yeryüzünde fesat çýkaran herkesin müþterek özelliði, Allah’a ulaþmayý dilememeleridir. Bir kýsmý sadece baþkalarýnýn Allah’a ulaþmayý dilemesini önleyerek, onlara Allah’a ulaþmayý dilemekten vazgeçirici sözler söyleyip, onlarý ikna edip, onlarýn Allah’a ulaþmasýný önleyenlerdir (fesat oluþturanlar). Yeryüzünde fesat çýkaran insanlar, sadece kendi günahlarýndan sorumlu olmazlar. Onlarýn omuzlarýna mutlaka lânet eklenir.Yani ifsadlarýna sebep olduklarý insanlarýn günahlarýndan da bir kýsmý onlara mutlaka yüklenir. Ayrýca azaplarý iki kat olabilir. Allahû Tealâ diyor ki:

235

235


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

33/AHZAB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ). Cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarýmýza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamýza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sýratý Mustakîm’inden) saptýk. 33/AHZAB-68: Rabbenâ âtihim dý’feyni minel’azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ(kebîren). Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onlarý büyük bir lânetle lânetle. Bu insanlarýn bir kýsmý Ahzab-67’de kübera bir kýsmý da sâdatlar olarak anlatýlmýþtýr. Sâdatlar, her konunun ileri gelenleridir. Dîn konusunun ileri gelenlerinden her kim, baþka insanlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerine mani olursa, böylece onlarýn dalâletten, küfürden kurtulmalarýný, Allah’ýn yoluna girmelerini engellerse o müfsiddir. O müfsidlerin sözüne tâbî olarak, Allah’a ulaþmayý dilemeyerek cehenneme gitmek mecburiyetindedirler. 18/KEHF-104: Ellezîne dalle sa’yuhum fîl hayâtid dunyâ ve hum yahsebûne ennehum yuhsinûne sun’â(sun’an). Onlar, dünya hayatýnda amelleri (çalýþmalarý) sapmýþ (kaybettikleri dereceler, kazandýklarý derecelerden daha fazla) olanlardýr. Ve onlar, güzel ameller iþlediklerini zannediyorlar 18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kýyameti veznâ(veznen). Ýþte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayý (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr ettiler. Böylece onlarýn amelleri heba oldu (boþa gitti). Artýk onlar için kýyâmet günü mizan tutmayýz. Her halükârda Allah’a mülâki olmayý inkâr kesinlikle yer alýr. Ýþte bu insanlar, gidecekleri yer cehennem olanlar, amelleri boþa gidenlerdir. Ve Rad Suresinde Allahû Tealâ, Allah’ýn dostlarýndan bahsederken diyor ki: 13/RAD-20: Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka). Onlar, Allah’ýn ahdini ifa ederler (ruhlarýný, vechlerini, nefslerini teslim ettikten sonra iradelerini Allah’a teslim ederler). Ve misaklerini (diðer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah’a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar. 13/RAD-21: Vellezîne yasýlûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahþevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi). Ve onlar Allah’ýn (ölümden evvel), Allah’a ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi (ruhlarýný), O’na (Allah’a) ulaþtýrýrlar. Ve Rab’lerine karþý huþû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.

236

236


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 400

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

Sonra da Allahû Tealâ diyor ki: 13/RAD-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkýhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardý ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri). Onlar, misaklerinden sonra (Allah’a ruhlarýný teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ýn ahdini bozarlar (ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmazlar). Ve Allah’ýn, O’na (Allah’a) ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi keserler. Ve yeryüzünde fesat çýkarýrlar (baþka insanlarýn da Sýratý Mustakîm’e ulaþmalarýna mani olduklarý için fesat çýkarýrlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir. Bu insanlarýn gidecekleri yer mutlaka cehennem; ama onlar kendi günahlarýnýn ötesinde birtakým günahlardan daha mahkûm olacaktýr. Yeryüzünde fesat çýkaranlarýn bir baþka âyet-i kerime grubundaki ifadesinde diyor ki Allahû Tealâ: 4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler. 4/NÝSA-168: Ýnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfire lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan). Muhakkak ki onlar, kâfirdirler ve zalimdirler (baþkalarýný da mürþide ulaþmaktan men edip saptýrdýklarý için). Allah, onlara asla maðfiret etmez (günahlarýný sevaba çevirmez) ve yola (Allah’a ulaþtýran yola, Sýratý Mustakîm’e) ulaþtýrmaz. 4/NÝSA-169: Ýllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîren). Sadece cehennem yoluna ulaþtýrýr. Onlar orada ebediyyen kalacaklardýr. Ve bu, Allah için kolaydýr. Ýþte uzak bir dalâlet içinde olanlar, baþka insanlarý Allah’ýn âyetlerinden, Allah’a ulaþmaktan men edenlerdir. Allah’ýn yolundan men etmek (insanlarý Sýratý Mustakîm’den men etmek) insanlarý Allah’a ulaþmaktan men etmektir. Allah’a ulaþmayý dileselerdi, 12 tane ihsanla mürþidlerine ulaþacaklardý, tâbiiyetlerini gerçekleþtireceklerdi, gerçekleþtirdikleri zaman Allah onlarýn günahlarýný maðfiret edecekti (örtecekti ve sevaba çevirecekti).

237

237


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

a¬ì¢Ø¡Ü¤è¢ß b £ã¡a a¬ì¢Ûb Ó =ô¨Š¤'¢j¤Ûb¡2 áî©ç¨Š¤2¡a ¬b ä¢Ü¢¢‰ ¤p õ¬b u b £à Û 7 åî©à¡Ûb à aì¢ãb × b è ܤç a £æ ¡a 7 ¡ò í¤Š Ô¤Ûa ¡ê¡ˆ¨ç ¡3¤ç a Ve lemmâ câet rusulunâ ibrâhîme bil buþrâ, kâlû innâ muhlikû ehli hâzihil karyeh(karyeti), inne ehlehâ kânû zâlimîn(zâlimîne).

ςε Βιζιμ ρεσ⎦λλεριμιζ ⇑βρ®η⎩μ’ε μ⎫ϕδε ιλε γελδικλερι ζαμαν, δεδιλερ κι: “Μυηακκακ κι βιζ, βυ ⎫λκενιν ηαλκ⎬ν⎬ ηελ®κ εδεχεðιζ. ∩⎫νκ⎫ βυ βελδε ηαλκ⎬ ζαλιμ ολδυλαρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve lemmâ câet rusûlu-nâ ibrâhîme bi el buþrâ kâlû innâ muhlikû ehli hâzihi el karyeti inne ehle-hâ kânû zâlimîne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve olduðu zaman geldi bizim resûllerimiz Ýbrâhîm'e müjde ile dediler muhakkak ki biz helâk edecek olanlarýz halk bu ülke, karye, belde muhakkak ki onun halký oldular zalimler, zulmedenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ceza kelimesi Arapça’da hem mükâfat hem ceza için kullanýlýr. Müjde kelimesi de her istikamette kullanýlan bir ifadedir, týpký ceza gibi. Türkçe’de güzel olanlar için mükâfat; zararý dokunacak olanlar içinse ceza kelimesi kullanýlýr. Burada müjde kasaba halkýnýn zalim olmasý sebebiyle helâk edilmesidir. Bir cezalandýrma iþlemi söz konusudur. Pekçok kasabayý Allahû Tealâ’nýn melekleri yok ederek cezalandýrdýlar. Ýnsanlarýn çok az bir kýsmý hariç, hepsi öldüler. Yaptýklarýnýn bedelini ödediler. Allahû Tealâ onlarý kýyâmete kadar beklemedi.

238

238


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

9 b èî©Ï ¤å à¡2 ¢á Ü¤Ç a ¢å¤z ã aì¢Ûb Ó 6 ¦bŸì¢Û b èî©Ï £æ¡a 4b Ó åí ©Š¡2b ̤Ûa å¡ß ¤o ãb × 9 ¢é m a Š¤ßa £ü¡a ¬¢é ܤç a ë ¢é £ä î¡£v ä¢ä Û Kâle inne fîhâ lûtâ(lûten), kâlû nahnu a’lemu bi men fîhâ le nunecciyennehu ve ehlehû illemreetehu kânet minel gâbirîn(gâbirîne).

(⇑βρ®η⎩μ Α.Σ): “Οραδα Λυτ (Α.Σ) ϖαρ.” δεδι. (Ρεσ⎦λλερ): “Οραδα κιμ ϖαρ, βιζ δαηα ιψι βιλιριζ. Ονυ ϖε ονυν ηαν⎬μ⎬ ηαρι⎜, αιλεσινι μυτλακα κυρταραχαð⎬ζ. (Ονυν ηαν⎬μ⎬) γεριδε καλανλαρδαν ολαχακ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

kâle inne fîhâ lûten kâlû nahnu a'lemu bi men fîhâ le nunecciyenne-hu ve ehle-hû illemreetehu (illâ emreete-hu) kânet min el gâbirîne

: : : : : : : : : : : : : :

dedi muhakkak ki orada vardýr Lut dediler biz daha iyi biliriz kimseyi orada onu muhakkak kurtaracaðýz ve onun ailesi onun hanýmý hariç oldu geride kalanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn melekleri tarafýndan bir cezalandýrma sistemi tatbik edilecek ve Lut (A.S)’ýn kavmi yok edilecek. Lut (A.S)’ýn ailesi kurtulacak ama hanýmý kurtulanlara dahil deðil. Allahû Tealâ’nýn mükâfatlandýrmasýnýn yanýbaþýnda cezalandýrma sistemi de söz konusudur.

239

239


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡2 Öb ™ ë ¤á¡è¡2 õ¬ó© b¦Ÿì¢Û b ä¢Ü¢¢‰ ¤p õ¬b u ¤æ a ¬b £à Û ë Ú좣v ä¢ß b £ã¡a ® ¤æ Œ¤z m ü ë ¤Ñ ‚ m ü a¢ìÛb Ó ë b¦Ç¤‰ ‡ åí©Š¡2b ̤Ûa å¡ß ¤o ãb × Ù m a Š¤ßa £ü¡a ٠ܤç a ë Ve lemmâ en câet rusulunâ lûtan sîe bihim ve dâka bihim zer’ân, ve kâlû lâ tehaf ve lâ tahzen, innâ muneccûke ve ehleke illemreeteke kânet minel gâbirîn(gâbirîne).

ςε ρεσ⎦λλεριμιζ Λυτ (Α.Σ)’α γελδιðι ζαμαν ⎫ζ⎫λδ⎫, τελ®⎭λανδ⎬ ϖε ονλαρλα ι⎜ι δαραλδ⎬. (Ρεσ⎦λλερ): “Κορκμα ϖε μαηζυν ολμα (⎫ζ⎫λμε). Μυηακκακ κι Βιζ, σενι ϖε ηαν⎬μ⎬ν ηαρι⎜, αιλενι μυτλακα κυρταραχαð⎬ζ. (Σενιν ηαν⎬μ⎬ν) γεριδε καλανλαρδαν ολαχακ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

ve lemmâ en câet rusulu-nâ lûtan sîe bi-him ve dâka bi-him zer'ân ve kâlû lâ tehaf ve lâ tahzen innâ muneccû-ke ve ehle-ke illemreeteke (illâ emreete-ke) kânet min el gâbirîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve olduðu zaman gelmesi bizim resûllerimiz Lut üzüldü onlara ve içi daraldý onlarla telâþlandý ve dediler korkma ve mahzun olma muhakkak ki biz seni kurtaracak olanlarýz ve senin aileni senin hanýmýn hariç oldu geride kalanlardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Resûller, Hz. Ýbrâhîm’e uðradýktan sonra Lut kavmine ulaþýyorlar ve Hz. Lut’la konuþuyorlar. Hz. Lut ve ailesi, hanýmý hariç, kurtulacak ama geride kalanlarýn hepsi öleceklerdir.

240

240


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

a¦Œ¤u¡‰ ¡ò í¤Š Ô¤Ûa ¡ê¡ˆ¨ç ¡3¤ç a ó¬¨Ü Ç æì¢Û¡Œ¤ä¢ß b £ã¡a æì¢Ô¢¤1 í aì¢ãb × b à¡2 ¡õ¬b à £Ûa å¡ß Ýnnâ munzilûne alâ ehli hâzihil karyeti riczen mines semâi bimâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Μυηακκακ κι βιζ, φ⎬σκ ψαπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψ (αηλ®κσ⎬ζλ⎬κ) σεβεβιψλε βυ βελδενιν ηαλκ⎬ ⎫ζερινε σεμαδαν ριχζ (αζαπ) ινδιρεχεκ ολανλαρ⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

innâ munzilûne alâ ehli hâzihi el karyeti riczen min es semâi bimâ kânû yefsukûne

: : : : : : : : : :

muhakkak ki biz indirecek olanlar halk üzerine bu belde azap semadan þey sebebiyle oldular fýsk yapýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Lut’un azmýþ olan kavmini cezalandýrýyor. Cezalandýrma standartlarýna baktýðýmýz zaman Hz. Lut’un içinde bulunduðu kavmin ahlâksýzlýðýný görüyoruz.

241

241


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¦ò í¨a ¬b è¤ä¡ß b ä¤× Š m ¤† Ô Û ë æì¢Ü¡Ô¤È í §â¤ì Ô¡Û ¦ò ä¡£î 2 Ve lekad tereknâ minhâ âyeten beyyineten li kavmin ya’kýlûn(ya’kýlûne).

ςε ανδολσυν κι βιζ, ακ⎬λ εδεχεκ καϖιμ ι⎜ιν, ονδαν (ινδιρδιðιμιζ ριχζτεν) α⎜⎬κ⎜α ®ψετ (δελιλ) β⎬ρακτ⎬κ.

1 2 3 4 5 6 7

-

ve lekad tereknâ min-hâ âyeten beyyineten li kavmin ya'kýlûne

: : : : : : :

ve andolsun ki biz býraktýk ondan âyet, delil açýkça kavim için akýl eder, akýl edecek

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ricz indiriyorlar insanlarýn üzerine (cezayý, azabý) ve onlarý öldürüyorlar. Ahlâksýz bir kavim böylece yok edilmiþ oluyor. Buradaki ifadede Allahû Tealâ: “Ders almasý gerekenlerin akýllarýný baþlarýna toplamalarý için. Onlarýn baþlarýna gelen belâlar kendilerine de gelmesin diye akýllýca hareket etmeleri için delil býraktýk.” diyor.

242

242


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

騣ÜÛa a뢆¢j¤Ça ¡â¤ì Ó b í 4b Ô Ï = b ¦j¤î È¢( ¤á¢çb  a å í ¤† ß ó¨Û¡a ë åí©†¡¤1¢ß ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a¤ì r¤È m ü ë Š¡¨ü¤a â¤ì î¤Ûa aì¢u¤‰a ë Ve ilâ medyene ehâhum þuayben fe kâle yâ kavmi’budûllâhe vercûl yevmel âhýre ve lâ ta’sev fîl ardý mufsidîn(mufsidîne).

ςε Μεδψεν (ηαλκ⎬να), ονλαρ⎬ν καρδε⎭ι ⇒υαψβ’⎬ (γ⎞νδερδικ). Ο ζαμαν ονλαρα: “Εψ καϖμιμ! Αλλαη’α κυλ ολυν ϖε αηιρετ γ⎫ν⎫ν⎫ (Αλλαη’α υλα⎭μα γ⎫ν⎫ν⎫) διλεψιν. Ψερψ⎫ζ⎫νδε φεσατ ⎜⎬καρανλαρ ολαρακ αζγ⎬νλ⎬κ ετμεψιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψα μανι ολμαψ⎬ν).” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve ilâ medyene ehâ-hum þuayben fe kâle yâ kavmi a'budûllâhe (a'budû allâhe) vercû (ve ircû) el yevme el âhýre ve lâ ta'sev fî el ardý mufsidîne

: : : : : : : : : : : : :

ve Medyen'e onlarýn kardeþi Þuayb o zaman dedi ey kavmim Allah'a kul olun ve dileyin ahiret günü (Allah'a ulaþma günü) ve azgýnlýk etmeyin yeryüzünde fesat çýkaranlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ diyor ki: 51/ZARÝYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûn(ya’budûni). Biz, insanlarý ve cinleri baþka bir þey için deðil; Bize, kul olsunlar diye yarattýk. Allah’a kul olmak, Allah’a ulaþmayý dilemekle baþlayan bir vetiredir. Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði an taguta kul olmaktan kurtulur, Allah’a kul olur:

243

243


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinab ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Sahâbe, Allah’a ulaþmayý dileyerek þeytana kul olmaktan kurtulmuþ, Allah’a kul olmuþtur. Ve Allah’a ulaþmayý diledikleri zaman hem cennet hem de dünya müjdesini kazanmýþlar. Bu 1. kulluktur, âmenûlar kulluðu. Allah’ýn Ýlâhî Ýradesi artýk o kiþi üzerinde hükümrandýr. O kiþinin ruhunu Allah mutlaka Kendisine ulaþtýracaktýr. Bunun için gerekli olan herþeyi Allah gerçekleþtirecektir. Kiþi Allah’tan aldýðý 12 ihsanla mürþidine ulaþacaktýr, tâbiiyetini gerçekleþtirecektir, 2. kulluða yani kiþiyi kul yapan tâbiiyet kulluðuna ulaþacaktýr. Nefs tezkiyesi baþlayacaktýr, ruhu Allah’a doðru yola çýkacaktýr ve ruhu 21 ve 22. basamaklarda Allah’a ulaþacak, Allah’ýn Zat’ýnda yok olacaktýr. 3. kulluk, evvablar kulluðudur ve kiþi Allah’ýn Zat’ýna ruhunu gönderip sevap alacaktýr. Sonra fizik vücudunu Allah’a teslim edecektir, muhsinler kulluðu. Sonra nefsini Allah’a teslim edecektir ve nefsinin kalbi halis olacaktýr ulûl’elbab kulluðu, ardýndan irþad olunca irþad kulluðunu yaþayacaktýr. Daha sonra ise iradesini de Allah’a teslim edip irþad makamýna tayin edilecektir. Baþkalarýný irþad etmekle görevlendirilecektir. Bir evvelki kademeye kadar kendisi irþad edilen, irþad olan kiþi, 28. basamaðýn 5. kademesinden itibaren baþkalarýný irþad etmeye baþlayacaktýr. Allah’a kul olmak, böylece 7 safhadan oluþan bir müessesedir. Müfsid, kendisi Allah’a ulaþmayý dilemediði gibi baþka insanlarýn da Allah’a ulaþmasýna mani olanlarýn genel ismidir. Fesat iki þekilde söz konusudur. 1- Ýnsanlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerine mani olmak ve neticede Allah’a ulaþmalarýna mani olmak. 2- Yeryüzünde kargaþalýk çýkarmak, lüzûmsuz yere kan dökülmesine sebebiyet vermek, inananlarýn ayrý ayrý gruplar olarak birbirine saldýrmasý. Ýnananlarýn inanmalarýna raðmen birbirlerine düþman olup, kan dökmesi de fesattýr. Ama Allah’a göre fesadýn muhtevasý Rad-25’te buyrulduðu gibidir: 13/RAD-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkýhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardý ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri). Onlar, misaklerinden sonra (Allah’a ruhlarýný teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ýn ahdini bozarlar (ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmazlar). Ve Allah’ýn, O’na (Allah’a) ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi keserler. Ve yeryüzünde fesat çýkarýrlar (baþka insanlarýn da Sýratý Mustakîm’e ulaþmalarýna mani olduklarý için fesat çýkarýrlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir.

244

244


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

aì¢z j¤• b Ï ¢ò 1¤u £ŠÛa ¢á¢è¤m ˆ  b Ï ¢êì¢2 £ˆ Ø Ï 9 åî©à¡qb u ¤á¡ç¡‰a … ó©Ï Fe kezzebûhu fe ehazethumur recfetu fe asbehû fî dârihim câsimîn(câsimîne).

Φακατ ονυ ψαλανλαδ⎬λαρ. Βυ σεβεπλε ονλαρ⎬ ⎭ιδδετλι βιρ σαρσ⎬ντ⎬ ψακαλαδ⎬. Β⎞ψλεχε κενδι διψαρλαρ⎬νδα διζ ⎫στ⎫ ⎜⎞κμ⎫⎭ ολαρακ σαβαηλαδ⎬λαρ (ηελ®κ ολδυλαρ).

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe kezzebû-hu fe ehazet-hum er recfetu fe asbehû fî dâri-him câsimîne

: : : : : : : : : :

böylece, fakat onu yalanladýlar o zaman onlarý aldý, yakaladý þiddetli sarsýntý ardýndan sabahladýlar içinde onlarýn yurtlarý diz üstü çökmüþ olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Medyen halký Hz. Þuayb’ý yalanladýlar. Ve þiddetli bir sarsýntý ile diz üstü çökmüþ vaziyette öldüler.

245

245


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 401

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

® ¤á¡è¡ä¡×b  ß ¤å¡ß ¤á¢Ø Û å £î j m ¤† Ó ë ¯ …ì¢à q ë a¦…b Ç ë ¤á¢ç £† – Ï ¤á¢è Ûb à¤Ç a ¢æb À¤î, £'Ûa ¢á¢è Û å £í ‹ ë = åí©Š¡–¤j n¤¢ß aì¢ãb × ë ¡3î©j £Ûa ¡å Ç Ve âden ve semûde ve kad tebeyyene lekum min mesâkinihim, ve zeyyene lehumuþ þeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli ve kânû mustebsýrîn(mustebsýrîne).

ςε Αδ ϖε Σεμυδ καϖμι, σιζε βεψαν εδιλδι (γ⎞στεριλδι). Ονλαρ⎬ν μεσκενλερινδεν (βαησεδιλερεκ) ϖε ⎭εψταν ονλαρα αμελλερινι σ⎫σλεδι. Β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ (Αλλαη’⎬ν) ψολυνδαν αλ⎬κοψδυ. ςε ονλαρ γ⎞ρεβιλενλερδι (γ⎞ρερεκ ινκ®ρ εδενλερδι). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve âden ve semûde ve kad tebeyyene lekum min mesâkini-him ve zeyyene lehum eþ þeytânu a'mâle-hum fe sadde-hum anis sebîli (an es sebîli) ve kânû mustebsýrîne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve Ad (kavmi) ve Semud (kavmi) ve olmuþtu beyan edildi size onlarýn meskenlerinden ve süsledi onlara þeytan onlarýn amelleri, yaptýklarý ardýndan onlarý alýkoydu yoldan ve oldular, idiler görebilenler, görenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar birbirlerini Allah’ýn yolundan alýkoyuyorlar. Þeytan onlarý Allah’ýn yolundan alýkoydu: 4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler. Ýþte yeryüzünde fesat çýkaranlar, baþka insanlarý Allah’ý yolundan saptýranlardýr.

246

246


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¨ì¢ß ¤á¢ç õ¬b u ¤† Ô Û ë æb ßb ç ë æ¤ì ǤŠ¡Ï ë æ뢉b Ó ë 7 åî©Ô¡2b  aì¢ãb × b ß ë ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a뢊 j¤Ø n¤b Ï ¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 Ve kârûne ve fir’avne ve hâmâne ve lekad câehum mûsâ bil beyyinâti festekberû fîl ardý ve mâ kânû sâbikîn(sâbikîne).

ςε ανδολσυν κι Καρυν, φιραϖυν ϖε Ηαμαν’α, Μυσα (Α.Σ) βεψψινελερλε (α⎜⎬κ δελιλλερλε) γελδι. Φακατ ονλαρ, ψερψ⎫ζ⎫νδε κιβιρλενδιλερ. ςε ονλαρ, (αζαβ⎬μ⎬ζδαν) κυρτυλανλαρ ολμαδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kârûne ve fir'avne ve hâmâne ve lekad câe-hum mûsâ bi el beyyinâti festekberû (fe istekberû) fî el ardý ve mâ kânû sâbikîne

: : : : : : : : : : : : :

ve Karun ve firavun ve Haman ve andolsun onlara geldi Musa ile apaçýk deliller böylece büyüklendiler içinde yeryüzü ve olmadýlar geçenler (kurtulanlar)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Karun da, firavun da, Haman da, Musa (A.S)’ýn ikazlarýna raðmen sahip olduklarý þeylerle kibirlenerek azaba duçar oldular.

247

247


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡é¤î Ü Ç b ä¤Ü ¤‰ a ¤å ß ¤á¢è¤ä¡à Ï 7 ©é¡j¤ã ˆ¡2 b 㤈  a ¦5¢Ø Ï ¤á¢è¤ä¡ß ë 7 ¢ò z¤î £–Ûa ¢é¤m ˆ  a ¤å ß ¤á¢è¤ä¡ß ë 7 b¦j¡•b y 7 b ä¤Ó Š¤Ë a ¤å ß ¤á¢è¤ä¡ß ë 7 ¤‰ ü¤a ¡é¡2 b ä¤1   ¤å ß ¤å¡Ø¨Û ë ¤á¢è à¡Ü¤Ä î¡Û ¢é¨ £ÜÛa æb × b ß ë æì¢à¡Ü¤Ä í ¤á¢è ¢1¤ã a a¬ì¢ãb × Fe kullen ehaznâ bi zenbih(zenbihi), fe minhum men erselnâ aleyhi hâsýbâ(hâsýben), ve minhum men ehazethussayhah(sayhatu), ve minhum men hasefnâbihil ard(arda), ve minhum men agraknâ, ve mâ kânâllâhu li yazlimehum ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Βυνυν ⎫ζερινε ηεπσινι γ⎫ναηλαρ⎬ψλα ψακαλαδ⎬κ. Β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ν βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ν ⎫ζερινε κασ⎬ργα γ⎞νδερδικ. ςε βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ σαψηα (⎭ιδδετλι σεσ δαλγασ⎬) ψακαλαδ⎬, βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ ψεριν διβινε γε⎜ιρδικ ϖε βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ δα (συδα) βοðδυκ. Αλλαη, ονλαρα ζυλμεδιχι ολμαδ⎬. ςε λ®κιν ονλαρ, νεφσλερινε ζυλμεδιψορλαρδ⎬. 1 2 3 4 5

248

-

fe kullen ehaznâ bi zenbi-hi

: : : : :

bunun üzerine, böylece hepsi biz aldýk, yakaladýk ile onun günahý

248


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

-

29 30 31 32 33

-

fe min-hum men erselnâ aleyhi hâsýben ve min-hum men ehazet-hu es sayhatu ve min-hum men hasefnâ bi-hi el arda ve min-hum men agraknâ ve mâ kânâllâhu (mâ kâne allâhu) li yazlime-hum ve lâkin kânû enfuse-hum yazlimûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

bunun üzerine, böylece onlardan kim, kimse biz gönderdik ona, onun üzerine kasýrga ve onlardan kim, kimse onu aldý, yakaladý sayha (þiddetli ses dalgasý) ve onlardan kim, kimse yere geçirdik, yerin dibine batýrdýk onu, onunla arz, yeryüzü ve onlardan kim, kimse biz boðduk ve Allah deðildi, olmadý

: : : : :

onlara zulmeden ve lâkin, fakat oldular onlarýn nefsleri, kendi nefsleri zulmediyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu günahkâr, kibirli insanlara Allah aðýr cezalar veriyor. Allahû Tealâ bir kýsmýný kasýrgayla yok etmiþ, bir kýsmýný þiddetli ses dalgalarýyla yakalamýþ, bir kýsmýný zelzelelerle yerin dibine geçirmiþ, bir kýsmýný da suda boðmuþtur (Kýzýldeniz’deki olay). Allah onlara zulmetmedi. Ama onlar nefslerine zulmedenler oldular. Anlaþýlýyor ki Allah’ýn ceza sistemi sadece cehennemden ibaret deðildir.

249

249


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

õ¬b î¡Û¤ë a ¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß a뢈 ‚ £ma åí©ˆ £Ûa ¢3 r ß ¡pì¢î¢j¤Ûa å ç¤ë a £æ¡a ë 6 b¦n¤î 2 ¤p ˆ ‚ £m¡a 7¡pì¢j ؤä ȤÛa ¡3 r à × æì¢à Ü¤È í aì¢ãb × ¤ì Û < ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢o¤î j Û Meselullezînettehazû min dûnillâhi evliyâe ke meselil ankebût(ankebûti), ittehazet beytâ(beyten) ve inne evhenel buyûti le beytul ankebût(ankebûti), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Αλλαη’ταν βα⎭κα δοστλαρ εδινενλεριν δυρυμυ, (κενδισινε) εϖ εδινεν ⎞ρ⎫μχεðιν ηαλι γιβιδιρ. ςε μυηακκακ κι εϖλεριν εν δαψαν⎬κσ⎬ζ⎬ ⎞ρ⎫μχεðιν ψυϖασ⎬δ⎬ρ. Κε⎭κε ονλαρ βιλσελερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

250

-

meselu ellezîne ittehazû min dûni allâhi evliyâe ke meseli el ankebûti ittehazet beyten ve inne evhene el buyûti le beytu el ankebûti lev kânû ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

misal, hal, durum onlar edindiler den baþka Allah velîler, dostlar gibi misal, hal, durum örümcek edindi ev ve muhakkak en dayanýksýz evler gerçekten ev örümcek keþke oldular biliyorlar

250


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢ AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’tan baþka dost edinenler ya putlarý ya da þeytaný dost ediniyorlar. Ama her halükârda þeytan zaten onlarýn dostlarý. Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes Allah’tan baþkalarýný kendilerine dost edinmiþ demektir. 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! “Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, onlar tagutun dostlarýdýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, þeytanýn adýmlarýna tâbî olurlar ve onlara þeytan münker ve fuhuþla emreder.” 24/NUR-21: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiþ þeytân(þeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiþ þeytâni fe innehu ye’muru bil fahþâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeþâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun). Ey âmenû olanlar, þeytanýn adýmlarýna tâbî olmayýn! Ve kim þeytanýn adýmlarýna tâbî olursa o taktirde (þeytanýn adýmlarýna uyduðu taktirde) muhakkak ki o (þeytan), fuhþu (her çeþit kötülüðü) ve münkeri (inkârý ve Allah’ýn yasak ettiklerini) emreder. Ve eðer Allah’ýn rahmeti ve fazlý sizin üzerinize olmasaydý (nefsinizin kalbine yerleþmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediðinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi iþitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir). Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes þirktedir. Allah’a ulaþmayý dilemediði için tek fýrkanýn içinde deðildir, mü’minlerin arasýnda deðildir, küfürdedir. Þirk tek baþýna bir olaydýr. Ama putlara tapanlar da hevalarýný kendilerine ilâh edinenler de þirktedir. Allahû Tealâ Kur’ân-ý Kerim’le sarsýlmaz bir kale ortaya koymuþ. Bütün açýklamalarýný yapmýþ ve iblis asýrlar boyunca insanlarý Kur’ân denilen o büyük hakikatin dýþýna taþýmaya çalýþmýþ ve baþarmýþ. Öyle bir baþarýya ulaþmýþ ki, aradan geçen yüzyýllarýn sonunda insanlar Kur’ân’ýn temel faktörlerini tamamen unutmuþlar. Ve insanlarýn çok çok büyük bir kýsmý gizli þirktedir, çünkü onlar Allah’a ulaþmayý dilemiyorlar. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar.

251

251


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

©é¡ã뢅 ¤å¡ß æì¢Ç¤† í b ß ¢á Ü¤È í é ¨£ÜÛa £æ¡a ¢áî©Ø z¤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa ì¢ç ë 6 §õ¤ó ( ¤å¡ß Ýnnallâhe ya’lemu mâ yed’ûne min dûnihî min þey’(þey’in), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Μυηακκακ κι Αλλαη, ονλαρ⎬ν, Ο’νδαν (Κενδινδεν) βα⎭κα ταπτ⎬κλαρ⎬ ⎭εψλερι βιλιρ. ςε Ο, Αζ⎩ζ’διρ (⎜οκ ψ⎫χε) Ηακ⎩μ’διρ (η⎫κ⎫μ ϖε ηικμετ σαηιβι). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

inne allâhe ya'lemu mâ yed'ûne min dûni-hi min þey'in ve huve el azîz el hakîmu

: : : : : : : : : :

muhakkak Allah bilir taptýklarý þey(ler) ondan baþka þeyden, bir þey ve o azîz, çok yüce hakîm, hikmet ve hüküm sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah putlara tapanlarýn, taptýklarý herþeyi bilir. Ayrýca Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin de gizli þirkte olduðunu belirtmiþtir. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar.

252

252


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

7¡b £äÜ¡Û b è¢2¡Š¤š ã ¢4b r¤ß ü¤a ٤ܡm ë æì¢à¡Ûb ȤÛa £ü¡a ¬b è¢Ü¡Ô¤È í b ß ë Ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâs(nâsi) ve mâ ya’kýluhâ illel âlimûn(âlimûne).

ςε ι⎭τε βυ ⎞ρνεκλερι ινσανλαρ ι⎜ιν ϖεριψορυζ. ςε ονυ, ®λιμλερδεν βα⎭κασ⎬ ακ⎬λ (ιδρακ) εδεμεζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve tilke el emsâlu nadribu-hâ li en nâsi ve mâ ya'kýlu-hâ illâ el âlimûne

: : : : : : : : :

ve iþte bu misaller, örnekler onu (örnek) veriyoruz insanlar için, insanlara ve onu akýl edemez hariç, den baþka alimler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn âlim dedikleri, akledebilenler ve Allah’ýn kendisine ilim öðrettiði kiþilerdir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen kiþinin gözündeki perdeyi, kulaklarýndaki vakrayý, kalbindeki ekinneti Allah almaz. O kiþi kör, saðýr ve dilsizdir, akledemez, idrak edemez. Allahû Tealâ bu engelleri sadece Allah’a ulaþmayý dileyenlerden kaldýrýr. Bu âyetteki âlimler ruhlarýný, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim edenler olarak 4 grup oluþtururlar. Son grup Allah’ýn Zat’ýný gören ve irþada memur ve mezun kýlýnanlardýr.

253

253


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¡£Õ z¤Ûb¡2 ¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ¢é¨£ÜÛa Õ Ü  ; åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ü¡Û ¦ò í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a Halakallâhus semâvâti vel arda bil hakk(hakký), inne fî zâlike le âyeten lil mu’minîn(mu’minîne).

Αλλαη, σεμαλαρ⎬ ϖε αρζ⎬ ηακ ιλε ηαλκεττι. Μυηακκακ κι βυνδα, μ⎫’μινλερ ι⎜ιν μυτλακα δελιλλερ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

halaka allâhu es semâvâti ve el arda bi el hakký inne fî zâlike le âyeten li el mu'minîne

: : : : : : : : : : : :

yarattý Allah semalar, gökler ve arz, yeryüzü hak ile muhakkak içinde, vardýr iþte bu elbette, mutlaka âyetler mü'minler için, mü'minlere

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mü’minler için mutlaka deliller vardýr. Çünkü Allahû Tealâ ilmini mü’minlere verir. Diðerlerine ilim vermez. Diðerleri her zaman þeytanla karþý karþýyadýrlar. Mü’minlerin gözlerini, kulaklarýný, kalplerini açar. Onlar Allah’ýn söylediklerini iþitir, öðrenir hale gelir ve ilim sahibi olurlar. Burada Allah hak mü’minlerden bahsetmektedir. 7 grupturlar. 1- Allah’a ulaþmayý dileyenler (3. basamak) 2- Mürþidine tâbî olanlar (14. basamak) 3- Ruhunu Allah’a teslim edenler (21. basamak) 4- Vechini Allah’a teslim edenler (25. basamak) 5- Nefsini Allah’a teslim edenler (26. basamak) 6- Muhlisler (irþad olanlar) (27. basamak) 7- Salihler (28. basamak)

254

254


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ñì¨Ü£– Ûa ¡á¡Ó a ë ¡lb n¡Ø¤Ûa å¡ß Ù¤î Û¡a ó¡yë@¢a ¬b ß ¢3¤m¢a 6¡Š ؤä¢à¤Ûa ë ¡õ¬b '¤z 1¤Ûa ¡å Ç ó¨è¤ä m ñì¨Ü £–Ûa £æ¡a æì¢È 䤖 mb ß ¢á Ü¤È í ¢é¨ £ÜÛa ë 6 ¢Š j¤× a ¡é£Ü¨ Ûa ¢Š¤×¡ˆ Û ë Utlu mâ ûhýye ileyke minel kitâbi ve ekýmýs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahþâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).

Κιταπταν σανα ϖαηψεδιλεν ⎭εψι οκυ ϖε σαλατ⎬ ικ®με ετ (ναμαζ⎬ κ⎬λ). Μυηακκακ κι σαλατ (ναμαζ), φυηυ⎭ταν ϖε μ⎫νκερδεν νεηψεδερ (μεν εδερ). ςε Αλλαη’⎬ ζικρετμεκ μυτλακα εν β⎫ψ⎫κτ⎫ρ. ςε Αλλαη, ψαπτ⎬ð⎬ν⎬ζ ⎭εψλερι βιλιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

255

-

utlu mâ ûhýye ileyke min el kitâbi ve ekýmý es salâte inne es salâte tenhâ anil fahþâi (an el fahþâi) ve el munkeri ve le zikrullâhi (zikru allâhi) ekberu vallâhu (ve allâhu)

: : : : : : : : : : : : : : : : :

oku þey vahyedilen sana dan kitap ve ikame et (kýl) namaz muhakkak namaz nehyeder, yasaklar, mani olur fuhuþtan, kötülükten ve münker, nekir, kötülük ve elbette, mutlaka Allah'ýn zikri en büyük ve Allah

255


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 20

Σαψφα − 402

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

18 - ya'lemu 19 - mâ 20 - tasneûne

: : :

bilir þey(ler), ne yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ “Allah’ý zikretmek mutlaka en büyüktür.” diyor. Zikrullah, yani Allah’ý zikretmek muhakkak ki en büyük ibadettir. Burada 3 tane zikir vardýr: 1- Kur’ân-ý Kerim tilâveti zikirdir. 2- Namaz zikirdir. 3- Zikrullah; Allah’ýn ismini Allah, Allah, Allah, Allah diye zikretmek de zikirdir. Allahû Tealâ “Bu 3 zikirden zikrullah en büyüktür.” diyor. Kur’ân-ý Kerim namazý deðil, zikri en büyük ibadet olarak görüyor. Ýslâm’ýn 5 þartý arasýnda bulunmayan, Kur’ân-ý Kerim’de hem zikir, hem çok zikir, hem daimî zikir farz kýlýnmasýna raðmen ne 32 farzýn içinde ne 54 farzýn içinde zikir mevcuttur. Allahû Tealâ Muzemmil Suresinin 8. âyet-i kerimesinde diyor ki: 73/MUZEMMÝL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen). Rabbinin (Allah’ýn) ismiyle zikret ve herþeyden kesilerek O’na (Allah’a) dön (ulaþ, vasýl ol). Demek ki zikir farzdýr. Allahû Tealâ diyor ki: 33/AHZAB-41: Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran). Ey âmenû olanlar! Allah’ý çok zikirle (günün yarýsýndan fazla) zikredin. Nisa Suresinin 103. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki: 4/NÝSA-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kýyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten). Namazý bitirdiðinizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah’ý hep zikredin! Güvenliðe kavuþtuðunuzda namazý erkânýyla kýlýn. Çünkü; namaz, mü’minlerin üzerine, vakitleri belirlenmiþ bir farz olmuþtur. O halde daimî zikir de farzdýr.

256

256


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ó©n£Û b¡2 £ü¡a ¡lb n¡Ø¤Ûa 3¤ç a a¬ì¢Û¡…b v¢m ü ë ¤á¢è¤ä¡ß aì¢à Ü Ã åí ©ˆ £Ûa £ü ¡a > ¢å ¤y a ó¡ç b ä¤î Û¡a 4¡Œ¤ã¢a ô¬©ˆ £Ûb¡2 b £ä ߨa a¬ì¢Ûì¢Ó ë ¤á¢Ø¢è¨Û¡a ë b ä¢è¨Û¡a ë ¤á¢Ø¤î Û¡a 4¡Œ¤ã¢a ë æì¢à¡Ü¤¢ß ¢é Û ¢å¤z ã ë ¥†¡ya ë Ve lâ tucâdilû ehlel kitâbi illâ billetî hiye ahsenu illellezîne zalemû minhum ve kûlû âmennâ billezî unzile ileynâ ve unzile ileykum ve ilâhunâ ve ilâhukum vâhýdun ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne).

ςε κιταπ εηλι ιλε ονλαρδαν ζυλμεδενλερ ηαρι⎜, εν γ⎫ζελ ολανδαν βα⎭κα βιρ ⎭εκιλδε μ⎫χ®δελε ετμεψιν. ςε “Βιζ, βιζε ινδιριλενε ϖε σιζε ινδιριλενε ⎩μ®ν εττικ. Βιζιμ ⇑λ®η⎬μ⎬ζ ϖε σιζιν ⇑λ®η⎬ν⎬ζ βιρδιρ (αψν⎬δ⎬ρ). ςε βιζ, Ο’να τεσλιμ ολανλαρ⎬ζ.” δεψιν. 1 2 3 4 5

257

-

ve lâ tucâdilû ehle el kitâbi illâ bi elletî

: : : : :

ve mücâdele etmeyin kitap ehli hariç, den baþka ile ki o

257


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

hiye ahsenu illâ ellezîne zalemû min-hum ve kûlû âmennâ bi ellezî unzile ileynâ ve unzile ileykum ve ilâhu-nâ ve ilâhu-kum vâhýdun ve nahnu lehu muslimûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

o en ahsen, en güzel olan hariç, den baþka onlar zulmettiler onlardan ve deyin biz îmân ettik ile, ona ki o indirildi bize ve indirildi size ve bizim ilâhýmýz ve sizin ilâhýnýz tek, bir, ayný ve biz ona teslim olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kitap ehliyle deðil, zulmedenlerle yani Ýslâm’ý düþman olarak görüp onunla savaþ verenlerle mücâdele etmek gerekir. Kitap ehli yahudiler ve hristiyanlara söylenilmesi lâzýmgelen þey þudur: “Biz, bize indirilen Kur’ân-ý Kerim’e inanýrýz. Ey yahudiler! Size indirilen Tevrat’a da inanýrýz. Ey hristiyanlar! Size indirilen Ýncil’e de inanýrýz. Bizim Ýlâhýmýz da sizin Ýlâhýnýz da Tek Ýlâh’týr. Hepimiz Hz. Ýbrâhîm’in hanif dîninin sahipleriyiz. Aramýzda fark yokken bu düþmanlýk niye? Ve biz, O’na teslim olanlarýz.” Teslim olma keyfiyeti, 7 teslimin baþlangýcý olan Allah’a ulaþmayý dilediðiniz noktadan itibaren geçerlidir. Eðer bir insan kendine “ben müslümaným” diyorsa; Allah’a teslim olan demektir. Onun en azýndan Allah’a ulaþmayý dilemesi mutlak olarak þarttýr.

258

258


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûb Ï 6 lb n¡Ø¤Ûa Ù¤î Û¡a ¬ bä¤Û Œ¤ã a Ù¡Û¨ˆ × ë ¤å¡ß ë 7©é¡2 æì¢ä¡ß¤ ªì¢í lb n¡Ø¤Ûa ¢á¢çb ä¤î m¨a ¢† z¤v í b ß ë 6©é¡2 ¢å¡ß¤ ªì¢í ¤å ß ¡õ ¬ ü¢ª¯ì¬¨ç æ뢊¡Ïb ؤÛa £ü¡a ¬b ä¡mb í¨b¡2 Ve kezâlike enzelnâ ileykel kitâb(kitâbe), fellezîne âteynâ humul kitâbe yu’minûne bih(bihî), ve min hâulâi men yu’minu bih(bihî), ve mâ yechadu bi âyâtinâ illel kâfirûn(kâfirûne).

ςε ι⎭τε β⎞ψλεχε σανα Κιταβ’⎬ ινδιρδικ. Κενδιλερινε κιταπ ϖερδικλεριμιζ Ο’να ιναν⎬ρλαρ. ςε βυνλαρδαν Ο’να (Κυρ’®ν−⎬ Κεριμ’ε) ινανανλαρ, κ®φιρλερ ηαρι⎜, ®ψετλεριμιζι βιλε βιλε ινκ®ρ ετμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8

259

-

ve kezâlike enzelnâ ileyke el kitâbe fe ellezîne âteynâ hum

: : : : : : : :

ve iþte böylece biz indirdik sana kitap böylece onlar biz verdik onlar, onlara

259


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

el kitâbe yu'minûne bihî ve min hâulâi men yu'minu bihî ve mâ yechadu bi âyâti-nâ illâ el kâfirûne

: : : : : : : : : : : : :

kitap mü'min olurlar, îmân ederler ona ve ...den, dan onlar kim, kimse, kiþi mü'min olur, îmân eder ona ve bile bile inkâr etmez âyetlerimizi den baþka, hariç kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e âyetler indikçe, hristiyanlarýn ve yahudilerin içinde Allah’a ulaþmayý dileyenler, peygamberlerinin izinden gidenler, Allah’a ulaþanlar, kendilerine öðretilen dîn esaslarýnýn aynýnýn Kur’ân-ý Kerim’de mevcut olduðunu görüyorlar. Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V) devrinde hem yahudilerin hem hristiyanlarýn hem de kitap sahiplerinin içinde Allah’a ulaþmayý dileyip de irþad makamýna tayin edilen insanlarýn mevcut olduðunu söylüyor. Onlarý irþad makamýna tayin eden, Allah’týr. Onlar da Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbenin yaþadýðý þeyin aynýný yaþýyorlardý. Nasýl Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olan, önce Allah’a ulaþmayý diliyor, sonra tâbî oluyor, sonra ruhunu, fizik vücudunu, nefsini ve iradesini Allah’a teslim ediyorsa; Peygamber Efendimiz (S.A.V)’le ayný devirde yaþamakta olan hristiyanlarýn ve yahudilerin içinde de bunlarýn hepsini yapan insanlar vardý. Onlarýn âyetleri bile bile inkâr etmedikleri ifade buyruluyor. Þimdi nasýl Ýslâm’ýn içinde emaniyye bilgilerle mücehhez olup Allah’a ulaþmayý dilemeyen insanlar varsa, o devirde de hristiyanlarýn ve yahudilerin içinde insanlarýn %90’dan fazlasý Allah’a ulaþmayý dilemiyordu. Ve dilemedikleri için de kurtuluþlarý mümkün deðildi. Yönelmeyenlerin hepsine Allahû Tealâ’nýn verdiði isim kâfir kelimesidir. Çünkü kalplerinde küfür var, gözleri kör, kulaklarý saðýr ve kalpleri idraksiz; kör, saðýr ve dilsizler.

260

260


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

ü ë §lb n¡× ¤å¡ß ©é¡Ü¤j Ó ¤å¡ß aì¢Ü¤n m o¤ä¢× b ß ë æì¢Ü¡À¤j¢à¤Ûa lb m¤‰ü a¦‡¡a Ù¡äî©à î¡2 ¢é ¢£À¢‚ m Ve mâ kunte tetlû min kablihî min kitâbin ve lâ tehuttuhu bi yemînike izen lertâbel mubtýlûn(mubtýlûne).

ςε σεν, βυνδαν ⎞νχε κιταπ οκυμαδ⎬ν. ςε σεν, Ο’νυ ελινλε δε ψαζμ⎬ψορσυν. √ψλε ολσαψδ⎬, β®τ⎬λδα ολανλαρ (βο⎭ κονυ⎭ανλαρ) ελβεττε ⎭⎫πηε εδερλερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve mâ kunte tetlû min kabli-hi min kitâbin ve lâ tehuttu-hu bi yemîni-ke izen lertâbe (le irtâbe) el mubtýlûne

: : : : : : : : :

ve sen olmadýn okuyorsun ondan önce kitaptan ve onu yazmýyorsun sað elinle öyleyse, o zaman, öyle olsa mutlaka þüphe ederler bâtýlda olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V) ümmîydi. Kitap okumadý. Okumasý mümkün deðildi. Eðer kitap okumuþ olsaydý boþ konuþanlar elbette þüphe ederlerdi, “bu, kitaplar okumuþ, öðrenmiþ kitaplardan, bize de yutturmaya çalýþýyor” derlerdi. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’i Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e indirdiðinin en bariz ifadesini kullanmýþ: “Okuma yazma da bilmiyorsun, evvelce kitap da okumadýn, bunlarýn hepsini Biz, sana öðretiyoruz.” diyor. Ve Kur’ân-ý Kerim’in esaslarý, öðrettiði herþey evvelki peygamberlerin söylediði ile tamamen aynýdýr. Burada Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in bilmesine imkân olmayan husus Þura Suresinin 13. âyet-i kerimesinde son derece net olarak anlatýlýyor: 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Allahû Tealâ tek bir þeriat koymuþ. Bütün insanlýk tarihi boyunca ikinci bir þeriati hiç oluþturmamýþ. Bütün insanlarý da sadece o þeriati yaþayabilecek olan hanif dîninin özellikleriyle yaratmýþ. Yalnýz hanif dînini yaþayabilecek özellikte insan ve her zaman kayyum olan; Hz. Ýbrâhîm’in, Hz. Musa’nýn, Hz. Ýsa’nýn, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in hanif dîni...

261

261


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûa ¡‰ë¢†¢• ó©Ï ¥pb ä¡£î 2 ¥pb í¨a ì¢ç ¤3 2 ¢† z¤v í b ß ë 6 á¤Ü¡È¤Ûa aì¢m@ë¢a æì¢à¡Ûb £ÄÛa £ü¡a

¬b ä¡mb í¨b¡2

Bel huve âyâtun beyyinâtun fî sudûrillezîne ûtûl ilm(ilme), ve mâ yechadu bi âyâtinâ illez zâlimûn(zâlimûne).

Ηαψ⎬ρ Ο (Κυρ’®ν−⎬ Κεριμ), ιλιμ ϖεριλενλεριν σ⎩νελερινδε βεψαν ολυναν ®ψετλερδιρ. ςε ζαλιμλερ ηαρι⎜, ονλαρ ®ψετλεριμιζι βιλε βιλε ινκ®ρ ετμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

262

-

bel huve âyâtun beyyinâtun fî sudûri ellezîne ûtû el ilme ve mâ yechadu bi âyâtinâ illâ ez zâlimûne

: : : : : : : : : : : : : :

hayýr o âyetler beyan olunan içinde göðüsler, sîneler o kimseler verilenler ilim ve bile bile inkâr etmez âyetlerimizi hariç, den baþka zalimler, zulmedenler

262


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýlim verilenlere, ilmin sahibi olduklarý ve ilmi yaþadýklarý zaman Allah beyyinelerle ispat eder. Kiþi daimî zikre ulaþtýðý zaman ulûl’elbab kademesindedir. 1- Daimî zikrin sahibidir. 2- Bu sebeple nefsinin kalbinde bütün afetler yok olmuþtur. 3- Kalp gözü açýlmýþtýr. 4- Kalp kulaðý açýlmýþtýr. 5- Ehli hükümdür, hikmet sahibidir. 6- Ehli hayýrdýr. Daimî zikirde olduðu için, daimî olarak derecat kazanýr. 7- Allah ile devamlý konuþmak imkânýnýn sahibidir, ehli tezekkürdür. Allahû Tealâ daimî zikre yani ulûl’elbab makamýna ulaþtýðý zaman ona iç dünyasýnda, kalp gözleriyle yerlerin melekûtunu gösterir. Zemin kattaki devrin imamýnýn dergâhý gösterildiði zaman yerlerin melekûtu sona erer. O zaman kiþi ihlâs makamýna geçmiþ olur. Ýhlâs makamýnda da 1. gök katýndan itibaren 7 tane gök katý gösterilir. Bu da göklerin melekûtudur. Zemin kat, yedi yer ve yedi gök katýnýn arasýdýr. Sýfýr noktasýdýr. Kalp iki defa yedili müzeyyen olmak üzere, 14 defa müzeyyen olmuþtur. Ondan sonra Allah Tövbe-i Nasuh’a davet eder. Kalp bir defa daha müzeyyen olur. Sonra kiþinin günahlarýný örter, kiþi bir defa daha müzeyyen olur. Salâh nuru verir baþýnýn üzerine, kiþi bir defa daha müzeyyen olur ve onun günahlarýný sevaba çevirir, bir defa daha müzeyyen olur (18 defa müzeyyen). Ondan sonra kiþi iradesini Allah’a teslim eder. Ve orada kalbi bir defa daha müzeyyen olur Allah’ýn Zat’ýný görerek. Ve Allah sonra onlarý irþad makamýna tayin eder. Sinelerinde âyetleri, Allah’ýn ispat vasýtalarýný; bütün gök katlarýný, her katta neler olduðunu, en sonunda huzur namazýný, huzur namazýnýn imamýný mutlaka görürler. 19 defa müzeyyen olmak müessesesi ile o kiþiler sinelerinde yer katlarýný, gök katlarýný ve Allah’ýn Zat’ýný görmüþ olurlar. Ve irþad makamýna “Ýrþada memur ve mezun kýlýndýn” cümlesi ile tayin olunur. Ve de zalimler, Allah’ýn âyetlerini inkâr edenlerdir.

263

263


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¤3¢Ó 6 ©é¡£2 ‰ ¤å¡ß ¥pb í¨a ¡é¤î Ü Ç 4¡Œ¤ã¢a ¬ ü ¤ì Û aì¢Ûb Ó ë ¥åî©j¢ß ¥Ší ©ˆ ã b¯ ã a ¬b à £ã¡a ë 6 ¡é¨£ÜÛa †¤ä¡Ç ¢pb í¨ü¤a b à £ã¡a Ve kâlû lev lâ unzile aleyhi âyâtun min rabbih(rabbihî), kul innemel âyâtu indallâh(indallâhi), ve innemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).

ςε “Ονα Ραββινδεν ®ψετλερ (μυχιζελερ) ινδιριλσεψδι ολμαζ μ⎬ψδ⎬?” δεδιλερ. Δε κι: “Μυηακκακ κι ®ψετλερ (μυχιζελερ), ανχακ Αλλαη’⎬ν κατ⎬νδαδ⎬ρ. ςε βεν, σαδεχε απα⎜⎬κ βιρ νεζιριμ (υψαρ⎬χ⎬ψ⎬μ).” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve kâlû lev lâ unzile aleyhi âyâtun min rabbi-hi kul innema el âyâtu indallâhi (inde allâhi) ve innemâ ene nezîrun mubînun

: : : : : : : : : : : : : :

ve dediler olmaz mý indirildi ona âyetler onun Rabbinden de sadece, ancak âyetler Allah'ýn katýnda ve sadece, ancak ben uyarýcý apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün peygamberlere, bütün resûllere, bütün kavim resûllerine hep bu söylenmiþtir: “Eðer sen bir marifet, keramet sahibiysen, kerametini göster.” Allahû Tealâ evvelki peygamberlere özellikle mucizeler vermiþtir; insanlarý Allah’ýn yoluna davet etsinler de, o mucizeler ile inandýrsýnlar diye. Ancak Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e özel bir mucize vermemiþtir. Ýnsanlarýn talebi üzerine Ay’ý ikiye bölme olayý tahakkuk etmiþtir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), onlara: “Gelin bana tâbî olun.” deyince, “Þu gökteki Ay’ý görüyor musun? Onu ne zaman ikiye bölersen o zaman sana tâbî oluruz.” diyorlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V) týpký bu âyetteki gibi “Ben Ay’ý ikiye bölemem. Mucizeye yetkili deðilim. Ama Allah’a talepte bulunurum. Eðer Rabbim uygun görürse onu ikiye böler, o zaman bana tâbî olacak mýsýnýz?” diyor. Cevap: “Evet, mutlaka olacaðýz.” Allahû Tealâ Ay’ý ikiye böldüðü zaman diyorlar ki: “Bu apaçýk bir sihirdir.” Allah’ýn bütün peygamberlerine bunlar söylendi. Ne zaman Allahû Tealâ mucizeyle, bir nebîsini gönderse (Hz. Musa, Hz. Ýsa ve ondan evvelki peygamberlerin çoðunda mucizelerin var olduðunu görürüz) onun sihir olduðunu söylemiþlerdir.

264

264


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¤á¡è¤î Ü Ç ó¨Ü¤n¢í lb n¡Ø¤Ûa Ù¤î Ü Ç b ä¤Û Œ¤ã a ¬b £ã a ¤á¡è¡1¤Ø í ¤á Û ë a ; æì¢ä¡ß¤ªì¢í §â¤ì Ô¡Û ô¨Š¤×¡‡ ë ¦ò à¤y Š Û Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a E ve lem yekfihim ennâ enzelnâ aleykel kitâbe yutlâ aleyhim, inne fî zâlike le rahmeten ve zikrâ li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Ονλαρα οκυνμακτα ολαν Κιταβ’⎬, σανα νασ⎬λ ινδιρδιðιμιζ κενδιλερινε κ®φι γελμεδι μι? Μυηακκακ κι μ⎫’μιν ολαν βιρ καϖιμ ι⎜ιν βυνδα ελβεττε ραημετ ϖε ζικιρ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

e ve lem yekfi-him ennâ enzelnâ aleyke el kitâbe yutlâ aleyhim inne fî zâlike le rahmeten ve zikrâ li kavmin yu'minûne

: : : : : : : : : : : : : : :

mý ve onlara kâfi gelmiyor, yetmiyor nasýl biz indirdik sana kitap okunur onlara muhakkak ki bunda vardýr muhakkak, mutlaka, elbette bir rahmet ve zikir kavim için mü'min olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýncil’de de Tevrat’ta da rahmet ve zikir vardýr. Allahû Tealâ’nýn bütün peygamberlere indirdiði kitaplarda ayný þeyler var. Hepsi hidayete, Allah’a, teslime çaðýrmaktadýr. Neticede Kur’ân-ý Kerim þunu söylüyor: “Dînler yok. Sadece bir tek dîn var; ezelî ve ebedî, kayyum olan hanif dîni, bütün peygamberlerin, insanlýk tarihi boyunca bütün insanlarýn tek dîni olan Ýslâm.”

265

265


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 403

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

b ß ¢á Ü¤È í 7 a¦†î©è ( ¤á¢Ø ä¤î 2 ë ó©ä¤î 2 ¡é¨ £ÜÛb¡2 ó¨1 × ¤3¢Ó ¡3¡Ÿb j¤Ûb¡2 aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ë 6¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï æ뢊¡b ‚¤Ûa ¢á¢ç Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢a = ¡é¨£ÜÛb¡2 a뢊 1 × ë Kul kefâ billâhi beynî ve beynekum þehîdâ(þehîden), ya’lemu mâ fîs semâvâti vel ard(ardý), vellezîne âmenû bil bâtýlý ve keferû billâhi ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Δε κι: “Σιζινλε βενιμ αραμδα ⎭αηιτ ολαρακ Αλλαη, κ®φιδιρ. Γ⎞κλερδε ϖε ψερδε νε ϖαρσα βιλιρ.” Β®τ⎬λα ινανανλαρ ϖε Αλλαη’⎬ ινκ®ρ εδενλερ, ι⎭τε ονλαρ η⎫σρανδα ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

kul kefâ billâhi (bi allâhi) beynî ve beyne-kum þehîden ya'lemu mâ fî es semâvâti ve el ardý ve ellezîne âmenû bi el bâtýlý ve keferû billâhi (bi allâhi) ulâike hum el hâsirûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

de kâfi, yeterli Allah'a benim aramda ve sizin aranýzda þahit olarak bilir göklerde olaný ve arz, yeryüzü ve o kimseler inandýlar bâtýla ve inkâr ettiler Allah'ý iþte onlar hüsrana uðrayanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ her devirdeki resûllerinin þahididir. Allah’tan sormayý bilenlere de Allahû Tealâ bütün resûlleri için þehadet eder. “Onlar Benim Resûl’ümdür.” hüviyetinde Allah’ýn þehadeti bütün devirlerde ve bugün de mevcut olmuþtur; kýyâmete kadar da mevcut olacaktýr. Kur’ân’ý bir tarafa býrakýp, ellerindeki emaniyye kitaplarla bâtýlý öðretenler de, bunlarýn ötesinde Allah’ý inkâr eden insanlar da hüsranda olanlardýr.

266

266


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

õ¬b v Û ó¦£à ¢ß ¥3 u a ¬ ü ¤ì Û ë 6¡la ˆ ȤÛb¡2 Ù ãì¢Ü¡v¤È n¤ í ë æ뢊¢È¤' í ü ¤á¢ç ë ¦ò n¤Ì 2 ¤á¢è £ä î¡m¤b î Û ë 6 ¢la ˆ ȤÛa ¢á¢ç Ve yesta’cilûneke bil azâb(azâbi), ve lev lâ ecelun musemmen le câe humul azâb(azâbu), ve le ye’tiyennehum bagteten ve hum lâ yeþ’urûn(yeþ’urûne).

ςε αζαβ⎬ σενδεν αχελε ιστιψορλαρ. Εðερ ζαμαν⎬ βελιρλενμι⎭ ολμασαψδ⎬, αζαπ ονλαρα μυτλα− κα (ηεμεν) γελιρδι. ςε (αζαπ), ονλαρα μυτλακα ανσ⎬ζ⎬ν ϖε ονλαρ φαρκ⎬νδα δεðιλκεν γελεχεκ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve yesta'cilûne-ke bi el azâbi ve lev lâ ecelun musemmen le câe-hum el azâbu ve le ye'tiyenne-hum bagteten ve hum lâ yeþ'urûne

: : : : : : : : : : : :

ve senden acele istiyorlar azabý ve olmasaydý ecel, zaman belirlenmiþ elbette, mutlaka onlara geldi azap ve mutlaka onlara gelecek ansýzýn ve onlar farkýna varmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mikro âlemde atom müessesesinde, makro âlemde kâinat müessesesinde ayný þey mevcuttur. Sonsuz büyüklükte bütün gezegenler, Güneþ Sistemleri’nin etrafýnda eliptik bir yörüngede dönerlerken hidrojen atomunun içinde bir elektron da eliptik yörüngede döner. Allahû Tealâ buyuruyor: 81/TEKVÝR-15: Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi). Bundan sonra hayýr, hunnese (merkezî çekim kuvvetine) yemin ederim. 81/TEKVÝR-16: El cevâril kunnes(kunnesi). Cevâlan edene (merkezî çekim kuvvetinin etrafýnda, yörüngede dönene) (kasem ederim). Allahû Tealâ, hünnes ve künnes kanunlarýnýn iþleyebilmesi için merkezî çekim gücü ile onun etrafýnda eliptik bir yörünge üzerinde dönen bir sistemi oluþturmuþtur. Kâinatý yaratan Allah bu sistemi bozunca hünnes ve künnes kanunlarý iþlemeyecek ve kýyâmet kopacaktýr. Allahû Tealâ: “Onun zamaný gelmeden evvel, kýyâmeti koparmayýz. Biz onu takdir ettik.” buyuruyor. Ve onlar farkýnda deðilken, azap onlarý yakalayýverecek.

267

267


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

á £ä è u £æ¡a ë 6¡la ˆ ȤÛb¡2 Ù ãì¢Ü¡v¤È n¤ í = åí©Š¡Ïb ؤÛb¡2 ¥ò Àî©z¢à Û Yesta’cilûneke bil azâb(azâbi), ve inne cehenneme le muhîtatun bil kâfirîn(kâfirîne).

Αζαβ⎬ σενδεν αχελε ιστιψορλαρ. Μυηακκακ κι χεηεννεμ, κ®φιρλερι μυτλακα ιηατα εδιχιδιρ (κυ⎭ατ⎬χ⎬δ⎬ρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

yesta'cilûne-ke bi el azâbi ve inne cehenneme le muhîtatun bi el kâfirîne

: : : : : : : : :

senden acele istiyorlar azabý ve muhakkak cehennem elbette, mutlaka ihata edicidir, kuþatýcýdýr ile kâfirler, inkâr edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet, Allah’ýn tayin ettiði vakitte mutlaka gelecektir. Allah’ýn bütün gezegenlere verdiði kinetik enerji bittiði zaman kâinatýn büyümesi duracaktýr. Ve zamanýn büyümesi duracaðý için herþey duracaktýr. Evvelâ Ay’la Dünya birleþecek, sonra da Güneþ’le Dünya birleþecek. Bütün gezegenler sabitelerine (merkezî çekim güçlerine) yerçekimi kuvvetiyle ulaþacak ve yapýþacaklar. Böyle bir dizaynda kâinatta insanlar ölecek ve kýyâmet günü yaþayanlar da ölecekler, sur’a 1. üfürülüþ. Sonra zaman tersine dönecek, herkesin hayatý tekrar kendilerine iade edilecek ve onlarýn hepsi Mahþer Meydaný’na doðru yola çýkacaklar. Zaman geriye dönüp kendilerine ulaþtýðýnda, onlar zaten hayatta olduklarý için mezarlarýndan yükselerek Mahþer Meydaný’na ulaþacaklar. Orada herkes toplanacak ve ondan sonra hayat filmlerinin seyredilmesi, sonra da toplu halde cehenneme gidiþ, ondan sonra cehennemden çýkanlarýn cennete ulaþmasý gerçekleþecektir.

268

268


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡o¤z m ¤å¡ß ë ¤á¡è¡Ó¤ì Ï ¤å¡ß ¢la ˆ ȤÛa ¢á¢èî,¨'¤Ì í â¤ì í æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢×b ß aì¢Ó뢇 ¢4ì¢Ô í ë

¤á¡è¡Ü¢u¤‰ a

Yevme yagþâhumul azâbu min fevkýhim ve min tahti erculihim ve yekûlu zûkû mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Ο γ⎫ν αζαπ, ⎫στλερινδεν ϖε αψακλαρ⎬ν⎬ν αλτ⎬νδαν ονλαρ⎬ καπλαψαχακ. ςε (Αλλαη), “Ψαπμ⎬⎭ ολδυðυνυζ ⎭εψλερι (χεζασ⎬ν⎬) ταδ⎬ν!” διψεχεκ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

yevme yagþâ-hum el azâbu min fevký-him ve min tahti erculi-him ve yekûlu zûkû mâ kuntum ta'melûne

: : : : : : : : : : : : :

gün onlarý örtecek, kaplayacak azap onlarýn üstünden ve dan alt onlarýn ayaklarý ve derler tadýn þey(ler) siz oldunuz siz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerimedeki “Yapmýþ olduklarýnýzý tadýn!” ifadesi, yapmýþ olduðunuz þeylerin cezasýný tadýn, mânâsýndadýr. Cehennemden bahsediliyor. Kiþi, hayat filmini seyredecek. Doðumundan ölümüne kadar geçen zaman parçasý içindeki hayat filminde hem düþüncelerini hem de bütün yaptýklarýný görecek. Ve önce mezarda yapmýþ olduðu hatalar dolayýsýyla azap duyacak. “Yapmýþ olduðunuz þeyleri tadýn.” diyor Allahû Tealâ. “Ýþlemiþ olduðunuz günahlarýn size çektireceði azabý tadýn.” buyuruyor.

269

269


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡æ뢆¢j¤Çb Ï ôb £í¡b Ï ¥ò È¡a ë 󩙤‰ a £æ¡a a¬ì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ô¡…b j¡Ç b í Yâ ýbâdýyellezîne âmenû inne ardî vâsiatun fe iyyâye fa’budûn(a’budûni).

Εψ ®μεν⎦ ολαν (Βανα υλα⎭μαψ⎬ διλεψεν) κυλλαρ⎬μ, μυηακκακ κι Βενιμ αρζ⎬μ γενι⎭τιρ. √ψλεψσε ψαλν⎬ζ Βανα κυλ ολυν! 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

yâ ýbâdýy ellezîne âmenû inne ardî vâsiatun fe iyyâye fe a'budû-ni

: : : : : : : : : :

ey benim kullarým onlar âmenû oldular, îmân ettiler muhakkak benim arzým geniþtir artýk, öyleyse yalnýz bana kul olun

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zariyat Suresinin 56. âyet-i kerimesine paralel bir âyet-i kerime. Allahû Tealâ’nýn talebi, insanýn Allah’a kul olmasýdýr. 51/ZARÝYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûn(ya’budûni). Biz, insanlarý ve cinleri baþka bir þey için deðil; Bize, kul olsunlar diye yarattýk. Abd, abid, ibadet kelimeleri ayný kökten gelir. Ýbâdýy “Benim kullarým”, li ya’biduni “Bana kul olsunlar” diye mânâsýný taþýyor. Ýbadet de kulluðun zaten bir gereðidir. Ama yaradýlýþ hedefimiz Allah’a ibadet etmek deðil, Allah’a ibadet ederek O’na kul olmaktýr. Bir insan 80 yaþýnda ölmüþ, 65 yýl Allah’a ibadet etmiþ ama Allah’a ulaþmayý dilememiþ; yani 15 yaþýnda sorumluluðuna müdrik olmuþ kiþi, ibadetine baþlamýþ, Ýslâm’ýn 5 þartýný yerine getirmiþ. Yani namaz kýlmýþ, oruç tutmuþ, zekât vermiþ, hacca gitmiþ, kelime-i þahadet getirmiþ, Ýslâm’ýn beþ þartýný gerçekleþtirmiþ. 65 yýl ibadetten sonra eðer Allah’a ulaþmayý dilemediyse, bu kiþinin gideceði yer mutlak olarak cehennemdir. Allahû Tealâ’nýn “Bana kul olun” demekten muradý “Allah’a ulaþmayý dileyin ve Allah’a kul olun”dur. 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinab ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Bütün sahâbe, Allah’a ulaþmayý dileyerek þeytana kul olmaktan kurtulmuþ, Allah’a kul olmuþtur. Ve Allah’ýn muradý Allah’a kul olmaktýr. Çünkü bu nokta baþlangýç noktasýdýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþi mü’min olamaz. Kurtuluþu da mümkün deðildir. Bu noktadan itibaren ise cehennemden kurtuluþ söz konusudur.

270

270


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡p¤ì à¤Ûa ¢ò Ô¡ö¬a ‡ §¤1 ã ¢ £3¢× æì¢È u¤Š¢m b ä¤î Û¡a £á¢q Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn(turceûne).

Β⎫τ⎫ν νεφσλερ ⎞λ⎫μ⎫ ταδ⎬χ⎬δ⎬ρ. Σονρα Βιζε δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ.

1 2 3 4 5 6 7

-

kullu nefsin zâikatu el mevti summe ileynâ turceûne

: : : : : : :

bütün, hepsi nefs tadýcýdýr ölüm sonra bize döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün nefsler, fizik bedenlerinin ölümünü tadacaklar. Fizik beden ölecek, nefs de berzah âlemine gidecek. Ölümü yaþayan fizik vücuttur ama ölümü tadan nefstir.

271

271


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è £ä ö¡£ì j¢ä Û ¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ë ¢‰b è¤ã ü¤a b è¡n¤z m ¤å¡ß ô©Š¤v m b¦Ï Š¢Ë ¡ò £ä v¤Ûa å¡ß > åî©Ü¡ßb ȤÛa ¢Š¤u a á¤È¡ã 6 b èî©Ï åí©†¡Ûb  Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nubevviennehum minel cenneti gurafan tecrîmin tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

ςε ονλαρ κι ®μεν⎦ ολδυλαρ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεδιλερ) ϖε σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ι⎭λεδιλερ. Ονλαρ⎬ μυτλακα, αλτ⎬νδαν νεηιρλερ ακαν χεννεττε κ⎞⎭κλερε ψερλε⎭τιρεχεðιζ. Οραδα εβεδιψψεν καλ⎬χ⎬δ⎬ρλαρ. Σαλιη (νεφσι ⎬σλ®η εδιχι) αμελ ι⎭λεψενλεριν εχρι (μ⎫κ®φατ⎬) νε γ⎫ζελ! 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti le nubevvienne-hum min el cenneti gurafan tecrî min tahti-ha el enhâru hâlidîne fî-hâ ni'me ecru el âmilîne

: : : : : : : : : : : : : :

ve onlar âmenû oldular, Allah'a ulaþmayý dilediler ve salih amel iþlediler, nefs tezkiyesi yaptýlar mutlaka onlarý mutlaka yerleþtireceðiz cennette yüksek yerler, köþkler akar onun altýndan nehirler kalýcýdýrlar, kalacak olanlar orada ne güzel ecir, ücret amel edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âmenû olan, yani Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi mutlaka cennetlerde köþklerde oturacak. Cennete girecek olan âmenû olanlar Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir. Ve kiþi Allah’a ulaþmayý dilemeden hak mü’min olamaz. Allah’a inanmasý, kiþiyi kurtarmaya yetmez. Kiþinin Allah’a ulaþmayý dilemesi ve takva sahibi olmasý gerekir. Sadece Allah’a ulaþmayý dileyenler, dalâletten, küfürden, fýsktan, hüsrandan kurtulurlar. Ve mutlaka Allah’ýn cennetine girerler.

272

272


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ü £× ì n í ¤á¡è¡£2 ‰ ó¨Ü Ç ë a뢊 j • åí©ˆ £Û a Ellezîne saberû ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

Ονλαρ, σαβρ⎬ν σαηιπλερι ϖε Ραβ’λερινε τεϖεκκ⎫λ εδενλερδιρ.

1 2 3 4 5

-

ellezîne saberû ve alâ rabbi-him yetevekkelûne

: : : : :

onlar sabrýn sahipleridir ve Rab'lerine tevekkül edenlerdir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada tevekkülün en üst noktasý olan “sabrýn sahibi olmak” ifade ediliyor. Allahû Tealâ’ya iradelerini teslim edenler sabrýn sahibidirler. Saberû kelimesi, sabreden mânâsýna gelirse de realitede Allahû Tealâ, devrin imamlarý için de saberû kelimesini kullanmýþtýr, Secde Suresinin 24. âyet kerimesinde: 32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkýnûn(yûkýnûne). Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kýldýk ve sabýr sahibi olduklarý ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasýl etmiþ olduklarý için. Sabrýn sahibi olmak,19 mertebe kalbi müzeyyen kýlmaktýr, en üst seviye tevekkülün sahibi olmaktýr. Tevekkülün bu en yüksek mertebesi irþad makamýna ulaþmýþ olan kiþilerin içinde bulunduðu muhtevadýr.

273

273


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¢é¨£ÜÛ a b> è Ó¤‹¡‰ ¢3¡à¤z m ü §ò £2¬a … ¤å¡ß ¤å¡£í b × ë ¢áî©Ü ȤÛa ¢Éî©à £Ûa ì¢ç ë 9 ¤á¢×b £í¡a ë b è¢Ó¢‹¤Š í Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rýzkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu).

ςε ηαψϖανλαρδαν νιχελερι ϖαρδ⎬ρ κι κενδι ρ⎬ζκ⎬ν⎬ τα⎭⎬μαζ. Αλλαη, ονλαρ⎬ ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ρ⎬ρ ϖε σιζι δε. ςε Ο, εν ιψι ι⎭ιτενδιρ εν ιψι βιλενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rýzka-hâ allâhu yerzuku-hâ ve iyyâ-kum ve huve es semîu el alîmu

: : : : : : : : : : : :

ve nice dan hayvan taþýmaz onun rýzký Allah o rýzýklandýrýr ve sizi yalnýz ve o en iyi iþiten en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn Rahmân esmasý bütün hayvanlar, insanlar ve bitkiler içindir. Onlarýn rýzkýný Allahû Tealâ tekeffül etmiþtir. Dünya üzerinde mutlaka her devirde, herkese yetecek kadar yiyecek var olmuþtur. Açlýktan ölenlerin var olduðu bütün devrelerde, bolluk bereket içindeki ülkelerin, aç insanlarý doyurmamalarý söz konusu olmuþtur. Yoksa Allahû Tealâ herkesin rýzkýný mutlak olarak verir.

274

274


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa Õ Ü  ¤å ß ¤á¢è n¤Û b  ¤å¡÷ Û ë æì¢Ø Ϥªì¢í ó¨£ã b Ï 7 ¢é¨£ÜÛa £å¢Ûì¢Ô î Û Š à Ô¤Ûa ë ¤à £'Ûa Š £‚  ë Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehhareþ þemse vel kamere le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), fe ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).

ςε μυηακκακ κι εðερ σεν ονλαρα “Γ⎞κλερι ϖε ψερλερι κιμ ψαραττ⎬, Γ⎫νε⎭ ϖε Αψ’⎬ κιμ (σιζε) μυσαηηαρ (εμρε αμαδε) κ⎬λδ⎬?” διψε σοραρσαν μυτλακα “Αλλαη” δερλερ. Ο ηαλδε νασ⎬λ (ηακταν β®τ⎬λα) δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ψορλαρ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

13 14 15 16 17

-

ve : le : in : seelte-hum : men : halaka : es semâvâti : ve el arda : ve sehhare : eþ þemse : ve el kamere : le : yekûlunnallâhu (yekûlunne allâhu) yekûlunne : allâhu : fe : ennâ : yu'fekûne :

ve elbette eðer onlara sordun kim, kimse yarattý semalar, gökler ve arz, yeryüzü ve musahhar kýldý, emre amade kýldý güneþ ve ay elbette, mutlaka mutlaka diyecek, der Allah artýk nasýl döndürülüyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hem herþeyin Allahû Tealâ tarafýndan yaratýldýðý konusunda ayný fikrin sahipleri hem de haktan bâtýla döndürülüyorlar. Yani Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in söylediklerini inkâr ediyorlar. Diyorlar ki: “Allah’a ulaþmayý dilemek diye bir þey yoktur. Biz Allah’a inanýyoruz, öyleyse gideceðimiz yer mutlaka Allah’ýn cennetidir.”

275

275


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

©ê¡…b j¡Ç ¤å¡ß ¢õ¬b ' í ¤å à¡Û Ö¤‹¡£ŠÛa ¢Á¢¤j í ¢é ¨£ÜÛ a ¥áî©Ü Ç §õ¤ó ( ¡£3¢Ø¡2 é ¨£ÜÛa £æ ¡a 6 ¢é Û ¢‰ ¡†¤Ô í ë Allâhu yebsutur rýzka li men yeþâu min ibâdihî ve yakdiru leh(lehu), innallâhe bi kulli þey’in alîm(alîmun).

Αλλαη, κυλλαρ⎬νδαν διλεδιðινιν ρ⎬ζκ⎬ν⎬ γενι⎭λετιρ. ςε ονυν ι⎜ιν τακδιρ εδερ (δαραλτ⎬ρ). Μυηακκακ κι Αλλαη, ηερ⎭εψι εν ιψι βιλενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

allâhu yebsutu er rýzka li men yeþâu min ibâdi-hi ve yakdiru lehu innallâhe (inne allâhe) bi kulli þey'in alîmun

: : : : : : : : : : :

Allah geniþletir rýzýk için, ...e dilediði kimse kullarýndan ve takdir eder, daraltýr onun için muhakkak Allah herþeyi en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ kuluna dilediði zaman geniþ rýzýk verir. Dilediði zaman rýzkýný daraltýr. Bu, Allahû Tealâ’nýn takdiridir. Allahû Tealâ’nýn her yaptýðý þey, mutlak Allah’ýn bir kanununa ve iradesine dayalýdýr. Lâyýk olursak rýzkýmýz geniþler, olamazsak daralýr. Allahû Tealâ þeytana kul olanlarýn da rýzkýný geniþletir. Bunun arkasýnda Allah’ýn hikmetleri vardýr.

276

276


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¡õ¬b à £Ûa å¡ß 4 £Œ ã ¤å ß ¤á¢è n¤Û b  ¤å¡÷ Û ë b è¡m¤ì ß ¡†¤È 2 ¤å¡ß ¤‰ ü¤a ¡é¡2 b î¤y b Ï ¦õ¬b ß 6¡é¨£Ü¡Û ¢†¤à z¤Ûa ¡3¢Ó 6 ¢é ¨£ÜÛa £å¢Ûì¢Ô î Û ; æì¢Ü¡Ô¤È í ü ¤á¢ç ¢Š r¤× a ¤3 2 Ve le in seeltehum men nezzele mines semâi mâen fe ahyâ bihil arda min ba’di mevtihâ le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), kulil hamdu lillâh(lillâhi), bel ekseruhum lâ ya’kýlûn(ya’kýlûne).

ςε εðερ ονλαρα: “Σεμαδαν συψυ ινδιρεν ϖε β⎞ψλεχε ονυνλα αρζα ⎞λ⎫μ⎫νδεν σονρα ηαψατ ϖερεν κιμδιρ?” διψε σοραρσαν μυτλακα “Αλλαη” δερλερ. Δε κι: “Ηαμδ, Αλλαη’α αιττιρ.” Ηαψ⎬ρ, ονλαρ⎬ν ⎜οðυ ακ⎬λ ετμεζλερ.

1 2 3 4 5

277

-

ve le in seelte-hum men

: : : : :

ve elbette, mutlaka eðer onlara sordun kim

277


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 404

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

nezzele min es semai (mines semai) mâen fe ahyâ bihi el arda min ba'di mevti-hâ le yekûlunne allahu kuli el hamdu lillâhi (li allâhi) bel ekseru-hum lâ ya'kýlûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

indirdi den sema, gök (semadan, gökten) su artýk, böylece hayat verdi onunla arz, yeryüzü dan sonra onun ölümü elbette, mutlaka mutlaka diyecek, der Allah de hamd Allah'a ait hayýr onlarýn çoðu akýl etmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a inandýklarý için mü’min olduklarýný sananlar mutlaka cennete gidecekleri fikrindeler ve bunun tabii neticesi olarak milyarlarca insan cehenneme gidecek, bir yanlýþ öðrenim, yanlýþ öðretim sebebiyle. Bu insanlar gökten su indirenin Allah olduðunu kabul ediyorlar. Hamdin, Allah’a ait olduðunu da kabul ediyorlar. Ama çoðu akletmediði için gözleri kör, kulaklarý saðýr, kalplerinde idrak olmayan, ekinnet olan, kalplerine îmân girmemiþ olan insanlar, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Ve diyorlar ki: “Biz Allah’a inanýyoruz. Allah’a inanan herkes mü’min’dir. Öyleyse biz mü’miniz mutlaka cennete gireceðiz. O zaman Allah’a ulaþmayý dilemek diye bir þey yoktur. Zaten Allah, ulaþýlmazdýr. Kimsenin ruhu hayattayken onu terkedip Allah’a gitmez. Ruh vücuttan ayrýldýðý an kiþi ölür.” Ve söyledikleri Kur’ân-ý Kerim’e tamamen ters düþmektedir.

278

278


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¥k¡È Û ë ¥ì¤è Û £ü¡a ¬b î¤ã ¢£†Ûa ¢ñì¨î z¤Ûa ¡ê¡ˆ¨ç b ß ë æì¢à Ü¤È í aì¢ãb × ¤ì Û < ¢æa ì î z¤Ûa ó¡è Û ñ Š¡¨ü¤a ‰a £†Ûa £æ¡a ë Ve mâ hâzihil hayâtud dunyâ illâ lehvun ve laib(laibun), ve inned dârel âhýrete le hiyel hayevân(hayevânu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

ςε βυ δ⎫νψα ηαψατ⎬, οψυν ϖε εðλενχεδεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ δεðιλδιρ. Μυηακκακ κι αηιρετ ψυρδυ, ελβεττε ο γερ⎜εκ ηαψαττ⎬ρ. Κε⎭κε βιλσελερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

ve mâ hâzihi el hayâtu ed dunyâ illâ lehvun ve laibun ve inne ed dâre el âhýrete le hiye el hayevânu lev kânû ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve deðil bu dünya hayatý den baþka, hariç eðlence ve oyun ve muhakkak ahiret yurdu elbette, mutlaka o (gerçek) hayat eðer, þâyet oldular bilirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ahiret hayatý yani kýyâmetten sonraki hayat, sonsuza kadar devam edecek olan hayattýr. Bu dünya hayatýnda 150 yýl yaþasanýz bile, orada milyarlarca sene yaþamak, bir sonsuz hayat söz konusu. Ýhtiyarlamak, yaþlanmak diye bir þey söz konusu deðil, enerji bedenlerle yaþanacak. Onun için bu dünyada insan olan Allah’ýn hedeflerine kendisini adar ve bir tek Allah’a ulaþmayý dilemekle herkes cennetlik olabilir. Ve insanlar bu büyük hakikatin ne yazýk ki farkýnda deðillerdir.

279

279


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

7 åí©£†Ûa ¢é Û åî©–¡Ü¤‚¢ß é£Ü¨ Ûa a¢ì Ç … ¡Ù¤Ü¢1¤Ûa ó¡Ï a¢ìj¡× ‰ a ‡¡b Ï = æì¢×¡Š¤'¢í ¤á¢ç a ‡¡a ¡£Š j¤Ûa ó Û¡a ¤á¢èv ã b £à Ü Ï Fe izâ rakibû fîl fulki deavûllâhe muhlisîne lehud dîn(dîne), fe lemmâ neccâhum ilel berri izâ hum yuþrikûn(yuþrikûne).

Γεμιψε βινδικλερι ζαμαν, δ⎩νι Ο’να ηαλισ κ⎬λαρακ Αλλαη’α δυα εδερλερ. Φακατ, ονλαρ⎬ καραψα ⎜⎬καρ⎬π κυρταρδ⎬ð⎬μ⎬ζ ζαμαν, ονλαρ ηεμεν ⎭ιρκ κο⎭αρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

fe izâ rakibû fî el fulki deavûllâhe (deavû allâhe) muhlisîne lehu ed dîne fe lemmâ neccâ-hum ilâ el berri izâ hum yuþrikûne

: : : : : : : : : : : : : :

o zaman bindiler gemiye Allah'a dua ettiler halis olarak, halis kýlarak ona dîn fakat olduðu zaman onlarý kurtardý karaya o zaman, hemen onlar þirk koþarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve görülüyor ki eskiden, herþey tehlikeli, korsanlar, hýrsýzlar var. Ýnsanlar gemiyle bir yere giderlerken Allah’a çok yalvarýyor, yakarýyorlar, böyle tehlikelerden ve fýrtýnalardan kendilerini korumasý ve sapasaðlam karaya çýkmak için.

280

280


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 66

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

® aì¢È £n à n î¡Û ë = ¤á¢çb ä¤î m¨a ¬b à¡2 a뢊¢1¤Ø î¡Û æì¢à Ü¤È í Ò¤ì  Ï Li yekfurû bimâ âteynâhum ve li yetemettaû, fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Ονλαρα ϖερδιðιμιζ ⎭εψλερι ινκ®ρ ετσινλερ (νανκ⎞ρλ⎫κ ετσινλερ) ϖε μεταλανσ⎬νλαρ (φαψδαλανσ⎬νλαρ) διψε. Αμα ψακ⎬νδα βιλεχεκλερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

li yekfurû bimâ âteynâ-hum ve li yetemettaû fe sevfe ya'lemûne

: : : : : : :

inkâr etsinler, nankörlük etsinler þeyleri onlara verdik ve metalansýnlar, faydalansýnlar fakat, ama yakýnda bilecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, genel anlamda Allah’a karþý nankörlük ederler. Allah herkesin Allah’a ulaþmayý dilemesini istiyor, herkesi kurtarmaya hazýr, herkes için herþeyi yapacak ama kurtuluþu insanýn iradesine býrakmýþ. Ve kiþi, iradesiyle Allah’a ulaþmayý dilemiyor. Allahû Tealâ kanunlarýný koyar ve insanlar kendilerini cennete veya cehenneme götürecek olan yolu seçerler. Herkese mutlaka teblið ulaþýr. Ama insanlar resûlün sözlerine inanmazlar, baþkalarýnýn sözlerine inanýrlar. O zaman Allah’ýn doðru yolunu bulamazlar. Allah’a ulaþmayý hiçbir zaman dilemezler. Dilemeyince de bu dünya hayatýyla metalanýrlar ama gidecekleri yer cehennemdir.

281

281


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

¢b £äÛa ¢Ñ£À ‚ n¢í ë b¦ä¡ß¨a b¦ß Š y b ä¤Ü È u b £ã a a¤ë Š í ¤á Û ë a æ뢊¢1¤Ø í ¡é¨£ÜÛa ¡ò à¤È¡ä¡2 ë æ¢ìä¡ß¤ªì¢í ¡3¡Ÿb j¤Û b¡j Ï a 6 ¤á¡è¡Û¤ì y ¤å¡ß E ve lem yerev ennâ cealnâ haramen âminen ve yutehattafun nâsu min havlihim, e fe bil bâtýlý yu’minûne ve bi ni’metillâhi yekfurûn(yekfurûne).

Ονυν ετραφ⎬νδακι ινσανλαρ (ζορλα) καπ⎬λ⎬π γ⎞τ⎫ρ⎫λ⎫ρκεν (εσιρ αλ⎬ν⎬π) μαλλαρ⎬ αλ⎬ν⎬ρκεν, ονυ (Μεκκε’ψι) ηαραμ (η⎫ρμετ εδιλεν, καργα⎭αδαν ψασακλαναν) ϖε εμιν βιρ ψερ κ⎬λδ⎬ð⎬μ⎬ζ⎬ γ⎞ρμεδιλερ μι? Η®λ® β®τ⎬λα μ⎬ ιναν⎬ψορλαρ ϖε Αλλαη’⎬ν νι’μετινι ινκ®ρ μ⎬ εδιψορλαρ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

e : ve lem yerev : ennâ : cealnâ : haramen : âminen : ve yutehattafu : en nâsu : min : havli-him : e : fe : bi el bâtýlý : yu'minûne : ve bi ni'metillâhi (ni'meti allâhi): yekfurûne :

mi ve görmediler nasýl biz kýldýk, biz yaptýk haram, hürmet edilip yasaklanan emin olan, güvenilir olan ve zorla kapýlýp götürülen, esir alýnan insanlar dan onlarýn etraflarýnda mi hâlâ bâtýla inanýyorlar ve Allah'ýn ni’metini inkâr ediyorlar, nankörlük ediyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Mekke’yi güvenilir, emin bir yer kýldý. Muhafazasýný da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e verdi. Diyor ki: “Ve onlar hâlâ Allah’ýn ni’metlerini inkâr mý ediyorlar? Hâlâ bâtýla mý inanýyorlar?

282

282


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

l£ˆ × ¤ë a b¦2¡ˆ × ¡é¨£ÜÛa ó Ü Ç ô¨Š n¤Ïa ¡å £à¡ß ¢á ܤà a ¤å ß ë åí©Š¡Ïb Ø¤Ü¡Û ô¦ì¤r ß á £ä è u ó©Ï ¤î Û a 6 ¢ê õ¬b u b £à Û ¡£Õ z¤Ûb¡2 Ve men azlemu mimmenifterâ alallâhi keziben ev kezzebe bil hakký lemmâ câeh(câehu), e leyse fî cehenneme mesven lil kâfirîn(kâfirîne).

ςε Αλλαη’α ψαλανλα ιφτιρα εδενδεν ϖεψα κενδισινε ηακ γελδιðι ζαμαν ονυ τεκζιπ εδενδεν (ψαλανλαψανδαν) δαηα ζαλιμ κιμ ϖαρδ⎬ρ? Κ®φιρλερ ι⎜ιν βαρ⎬ναχακ ψερ χεηεννεμδε δεðιλ μι? 1 - ve men : 2 - azlemu : mimmenifterâ (min men ifterâ) 3 - min : 4 - men : 5 - ifterâ : 6 - alallâhi (alâ allâhi) : 7 - keziben : 8 - ev : 9 - kezzebe : 10 - bi el hakký : 11 - lemmâ : 12 - câe-hu : 13 - e : 14 - leyse : 15 - fî : 16 - cehenneme : 17 - mesven : 18 - li el kâfirîne :

ve kimdir daha zalim dan kim, kimse, kiþi iftira etti Allah'a yalan olarak, yalanla veya tekzip etti, yalanladý hak ile olduðu zaman ona geldi mý deðil mi, yok mu içinde cehennem barýnacak yer kâfirlere, kâfirler için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün kavimlerde, bütün resûller, bütün insanlara “Allah’a ulaþmayý dileyeceksin. Dilemezsen gideceðin yer cehennemdir” diye, mutlaka ikaz ederler. Dalâlette, küfürde, hüsranda olduklarýný, takva sahibi olmadýklarýný onlara mutlaka söylerler. Ama onlar, bunu yalan sayarlar. Atalarýndan öðrendikleri þeyin, doðru olduðunu kabul ettikleri için her devirde, ayný olaylar tahakkuk eder. Allah’ýn resûlleri her zaman Allah’tan öðrendikleri hakikatleri söylerler. Bu hakikatlerin baþýndaki birinci þart Allah’a ulaþmayý dilemektir. O yoksa daha ötede hiçbir þeyin oluþmasý mümkün deðildir. Ama insanlar bunu inkâr etmektedirler.

283

283


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(29) Ankebut Suresi ¡pì¢j ؤä ȤÛa ¢ñ ‰ì¢

6b ä Ü¢j¢ ¤á¢è £ä í ¡†¤è ä Û b äî©Ï a뢆 çb u åí©ˆ £Ûa ë åî©ä¡¤z¢à¤Ûa É à Û é¨£ÜÛa £æ ¡a ë Vellezîne câhedû fînâ le nehdiyennehum subulenâ ve innallâhe le meal muhsinîn(muhsinîne).

ςε Βιζιμ υðρυμυζδα (νεφσλερι ιλε ϖε Αλλαη’⎬ν δ⎫⎭μανλαρ⎬ ιλε) χιηαδ εδενλερι, μυτλακα Βιζιμ ψολλαρ⎬μ⎬ζα (Σ⎬ρατ⎬ Μυστακ⎩μλερ’ε) ηιδαψετ εδεριζ (υλα⎭τ⎬ρ⎬ρ⎬ζ). ςε μυηακκακ κι Αλλαη, μυτλακα μυησινλερλε βεραβερδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve ellezîne câhedû fînâ le nehdiyenne-hum subule-nâ ve innallâhe (inne allâhe) le mea el muhsinîne

: : : : : : : : : :

ve o kimseler, onlar cihad ettiler bizde, bizim uðrumuzda elbette, mutlaka onlarý mutlaka ulaþtýrýrýz bizim yollarýmýz ve muhakkak ki Allah elbette, mutlaka beraber muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dilediði andan itibaren kiþi Allah’ýn yolundadýr. Kim ruhunu Allah’a ölmeden evvel ulaþtýrýrsa, o kiþi Allahû Tealâ’nýn indinde ilk teslime ulaþmýþtýr. Kiþi, Allah’ýn düþmanlarýyla cihad ederken ayný zamanda nefs tezkiyesi yaptýðý için nefsiyle de cihad etmiþ olmaktadýr. Allah fizik vücutlarýný (vechlerini) Allah’a teslim edenlere “muhsinler” diyor. 4/NÝSA-125: Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen). O kiþiden, vechi (fizik vücudu) dînde daha ahsen kim vardýr? O kiþi ki; vechini (fizik vücudunu) Allah’a teslim etmiþ ve muhsinlerden olmuþtur ve hanif olarak Hz. Ýbrâhîm’in dînine tâbî olmuþtur. Ve Allah, Hz. Ýbrâhîm’i dost ittihaz etmiþtir.

284

284


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

30. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

® ¬á¬Ûa Elif lâm mîm. AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Elif, Lâm, Mîm mukataa harfleridir. Mukataat diye de tabir edilir. Mukataat mukatta kelimesinin çoðuludur. Bu iki harfin sayýsýnýn bu surenin içinde 19’un katlarý olarak geçmesi lâzým. Reþat halifenin söylediði bu hakikat, ölçülmüþtür, tutmuþtur. Fakat bazý surelerde ayný sonuca ulaþýlamamýþtýr. Sebebi bilinmemektedir.

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

= ¢â뢣ŠÛa ¡o j¡Ü¢Ë Gulibetir rûm(rûmu).

Ρυμλαρα γ®λιπ γελινδι (Ρυμλαρ μαðλυπ ολδυλαρ). 1 - gulibeti 2 - er rûmu

: :

gâlip gelindi (maðlup oldu) Rum

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Rum ordularýnýn yenileceðini söylemektedir.

285

285


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡†¤È 2 ¤å¡ß ¤á¢ç ë ¡¤‰ ü¤a ó 㤅 a ó¬©Ï = æì¢j¡Ü¤Ì î,  ¤á¡è¡j Ü Ë Fî ednel ardý ve hum min ba’di galebihim se yaglibûn(yaglibûne).

ςε ονλαρ, ψακ⎬ν βιρ ψερδε, ψενιλμελερινδεν σονρα γ®λιπ γελεχεκλερ.

1 2 3 4 5 6

-

fî edne el ardý ve hum min ba'di galebi-him se yaglibûne

: : : : : :

yakýnda, daha yakýnda bir yer ve onlar sonra onlarýn yenilmesi gâlip gelecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Rumlar’ýn yenildikleri yerin yakýnýnda baþka bir yerde gâlip geleceklerini ifade etmektedir.

286

286


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢3¤j Ó ¤å¡ß ¢Š¤ß ü¤a ¡é¨£Ü¡Û 6 åî©ä¡ ¡É¤š¡2 ó©Ï = æì¢ä¡ßªì¤ ¢à¤Ûa ¢ Š¤1 í §ˆ¡÷ ߤì í ë 6 ¢†¤È 2 ¤å¡ß ë Fî býd’ý sinîn(sinîne), lillâhil emru min kablu ve min ba’d(ba’du), ve yevme izin yefrahul mu’minûn(mu’minûne).

Βιρκα⎜ (3 ιλε 9) σενε ι⎜ινδε. Βυνδαν ⎞νχε δε σονρα δα εμιρ, Αλλαη’⎬νδ⎬ρ. Ο γ⎫ν μ⎫’μινλερ, φεραηλαψαχακλαρ (σεϖινεχεκλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fî býd'ý sinîne lillâhi (li allâhi) emru min kablu ve min ba'du ve yevme izin yefrahu el mu'minûne

: : : : : : : : : :

içinde birkaç (3 ila 9 arasý) seneler, yýllar Allah'a aittir emir önce ve sonra ve izin günü ferahlayacak, sevinecek mü'minler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rum Suresi Bizanslýlar’la Ýranlýlar arasýndaki savaþtan bahsetmektedir. Bizans’ýn Doðu Roma Ýmparatorluðu hristiyandý. Ýranlýlar ise o tarihte ateþperestti. Milâdî 613 yýlýnda iki komþu devletin yaptýðý savaþta müslümanlar, kitap ehli olan hristiyanlarý; Mekke müþrikleri ise mecusi olan Ýranlýlar’ý tutuyorlardý. Doðu Roma ile Ýran Devleti’nin hududu Dicle ile Fýrat nehirleri üzerindeydi. Filistin, Suriye, Mýsýr, Irak’ýn bir kýsmý ve Anadolu, Doðu Roma’ya aitti. Ýranlýlar Doðu Roma’ya iki taraftan hücum ederek, Anadolu’ya taarruz ettiler. Ýran ordularý Doðu Roma kuvvetlerini her iki cephede de maðlup etmiþti. Suriye’deki bütün mukaddes yerleri zaptettiler. Filistin’i ele geçirdiler. Bütün kiliseleri yýkýp tahrip ettiler. Ýranlýlara sýðýnan yirmi altý bin yahudi ve altmýþ binden fazla suçsuz hristiyaný kýlýçtan geçirdiler. Daha sonra Mýsýr’ý iþgal edip Ýskenderiye’ye ulaþmýþ, Anadolu’yu da istila etmiþlerdir. Her geçtikleri yerde hristiyanlýk ve ateþperestlik doðmaya baþlamýþtýr. Savaþýn bu neticesinden müslümanlar müteessir oldular. Mekkeli müþrikler ise çok sevinip Hz. Muhammed’e: “Bizimle harbedersiniz iþte sizin de haliniz kitap ehli kardeþleriniz gibi olacaktýr.” diyorlardý. Mekkeli müþriklerin böyle söylediði sýrada Allahû Tealâ, Rum Suresini vahyediyor ve Rumlar’ýn yeniden gâlip geleceðini söylüyor. Birkaç yýl sonra ise imparator, birdenbire deðiþmiþ, ordusunu toplayarak Ýranlýlar’ý maðlup etmiþ, iþgal ettikleri yerleri geri almýþtýr. Bu olay karþýsýnda Mekkeliler’in birçoðu, müslümanlýðý kabul etmiþtir. Hz. Ebubekir bu sureyi haber aldýðý zaman ülkelere bildirdi. Onlara 3 sene sonra olacaðýna dair 10 deve karþýlýðý bahse girdi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bunu duyunca, seneyi de deveyi de artýrmasýný buyurdu. Çünkü bu 3 seneyle 9 sene arasýnda gerçekleþecekti. O da 100 deveye çýkardý. Gâlibiyet gerçekleþtikten sonra bu süre zarfýnda Hz. Ebubekir’in bahse girdiði kiþi Uhud Savaþý’nda öldürülmüþ olduðundan bu 100 deveyi varisleri Hz. Ebubekir’e vermiþlerdir. Ve bu develer fakirlere daðýtýlmýþtýr.

287

287


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 405

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¢õ¬b ' í ¤å ß ¢Š¢–¤ä í 6¡é£Ü¨ Ûa ¡Š¤– ä¡2 ¢áî©y£Š Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa ì¢ç ë Bi nasrillâh(nasrillâhi), yansuru men yeþâ’(yeþâu), ve huvel azîzur rahîm(rahîmu).

Αλλαη’⎬ν ψαρδ⎬μ⎬ ιλε Αλλαη, διλεδιðινε ψαρδ⎬μ εδερ. ςε Ο, Αζ⎩ζ’διρ (ψ⎫χε, ⎫στ⎫ν) Ραη⎩μ’διρ (Ραη⎩μ εσμασ⎬ ιλε τεχελλι εδεν). 1 2 3 4 5 6 7

-

bi nasrillâhi (nasri allâhi) yansuru men yeþâu ve huve el azîzu er rahîmu

: : : : : : :

ile Allah'ýn yardýmý yardým eder dilediði kimseye ve o güçlü ve üstün olan esirgeyen, rahmet nuru gönderen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gâlip gelme olayý Allah’ýn yardýmýyla gerçekleþmiþtir. Bir inananlar (kitap sahipleri), bir de ateþe tapanlar vardý. Allahû Tealâ kitap sahiplerine yardým ediyordu. Çünkü onlarýn aralarýnda Allah’ýn evliyalarý vardý. Hangi standartlarýn içinde olurlarsa olsunlar, kitap sahiplerinin içinde %10’dan daha az ama her zaman Allah’ýn emirlerini yerine getiren Allah’ýn velîleri mutlaka varolmuþtur. Rahmân esmasý herkes içindir. Yenilenler de yenenler de Rahmân esmasýndan faydalanýrlar. Ama Rahîm esmasý, Allah’ýn dostlarý içindir. Allah, Rahîm esmasýyla sadece dostlarýna yardým eder. Rahîm esmasý, sadece Allah’a ulaþmayý dileyerek mürþidlerinin önünde tövbe edenlere aittir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, Allah’ýn Rahîm esmasýyla yaptýðý yardým, mutlaka o kiþileri kurtuluþa ulaþtýrýr.

288

288


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

£å¡Ø¨Û ë ¢ê †¤Ç ë ¢é¨£ÜÛa ¢Ñ¡Ü¤‚¢í ü 6 ¡é£Ü¨ Ûa †¤Ç ë æì¢à Ü¤È í ü ¡b £äÛa Š r¤× a Va’dallâh(va’dallâhi), lâ yuhlifullâhu va’dehu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

(Βυ), Αλλαη’⎬ν ϖααδιδιρ. Αλλαη ϖααδινδεν δ⎞νμεζ. ςε λ®κιν ινσανλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζλερ.

1 - va'dallâhi (va'de allâhi) lâ yuhlifullâhu (yuhlifu allâhu) 2 - lâ yuhlifu 3 - allâhu 4 - va'de-hu 5 - ve lâkinne 6 - eksere 7 - en nâsi 8 - lâ ya'lemûne

:

Allah'ýn vaadi

: : : : : : :

vaadinden dönmez, sözünde hilâf olmaz Allah onun vaadi ve lâkin, ancak en çok insanlar bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Söz verdiði zaman Allahû Tealâ mutlaka sözünü yerine getirir.

289

289


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

7 b î¤ã £†¢ Ûa ¡ñì¨î z¤Ûa å¡ß a¦Š¡çb à æì¢à Ü¤È í æì¢Ü¡Ïb Ë ¤á¢ç ¡ñ Š¡¨ü¤a ¡å Ç ¤á¢ç ë Ya’lemûne zâhiren minel hayâtid dunyâ, ve hum anil âhýreti hum gâfilûn(gâfilûne).

Ονλαρ, δ⎫νψα ηαψατ⎬ν⎬ν ζαηιρινι (γ⎞ρ⎫νεν κ⎬σμ⎬ν⎬) βιλιρλερ. ςε ονλαρ, αηιρεττεν γ®φιλ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ya'lemûne zâhiren min el hayâti ed dunyâ ve hum anil âhýreti (an el âhireti) hum gâfilûne

: : : : : : : :

biliyorlar, bilirler zahir olan, görünen dan dünya hayatý ve onlar ahiretten onlar gâfil olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ahiret kelimesinin lügat mânâsý sonraki gündür. Ama ahiret günü, ruhun kiþi ölmeden evvel Allah’a ulaþtýðý gündür. Ahiret, insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasýnýn Kur’ân-ý Kerim’deki bir baþka adýdýr. Ahiretten, bâtýndan haberdar olmayanlar Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen hiç kimse ölmeden evvel ruhunu Allah’a ulaþtýramaz. Onlar için ahiret hiçbir zaman gerçekleþemez. Kýyâmet günü için de kýyâmetten sonraki cennet ve cehennem hayatý için de ahiret kelimesi kullanýlmaktadýr. Allahû Tealâ, Allah’ýn âyetlerini ve Allah’a ruhun hayatta iken mülâki olmasýný yalanlayanlarýn amellerinin boþa gideceðini ifade etmektedir: 7/A'RAF-147: Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhireti habitat a’mâluhum, hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne). Ve âyetlerimizi ve ahirete ulaþmayý (hayatta iken ruhun Allah’a ulaþmasýný) inkâr eden kimselerin amelleri, heba oldu (boþa gitti). Onlar, yaptýklarýndan baþka bir þeyle mi cezalandýrýlýr (karþýlýk verilir)? Buradaki ahiret kelimesi insanýn cehennemden kurtuluþunun kesin iþaretini taþýmasý açýsýndan çok önemlidir. Bu insanlar, ahiretten gâfil olanlardýr.

290

290


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pa ì¨à £Ûa ¢é¨£ÜÛa Õ Ü  b ß ® ¤á¡è¡¢1¤ã a ó©¬Ï a뢊 £Ø 1 n í ¤á Û ë a 6ó¦£à ¢ß §3 u a ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 £ü¡a ¬b à¢è ä¤î 2 b ß ë ¤‰ ü¤a ë æ뢊¡Ïb Ø Û ¤á¡è¡£2 ‰ ¡ªô¬b Ô¡Ü¡2 ¡b £äÛa å¡ß a¦Šî©r × £æ¡a ë E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakký ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne).

Ονλαρ, κενδι νεφσλερι ηακκ⎬νδα τεφεκκ⎫ρ ετμιψορλαρ μ⎬ (δ⎫⎭⎫νμ⎫ψορλαρ μ⎬)? Αλλαη γ⎞κλερι ϖε ψερι ϖε ικισινιν αρασ⎬νδακι ⎭εψλερι ανχακ ηακ ιλε ϖε βελιρλενμι⎭ βιρ σ⎫ρε ιλε ψαραττ⎬. ςε μυηακκακ κι ινσανλαρ⎬ν ⎜οðυ, Ραβ’λερινε μ⎫λ®κι ολμαψ⎬ (ηαψαττα ικεν ρυηλαρ⎬ν⎬ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ρμαψ⎬) κεσιν ολαρακ ινκ®ρ εδενλερδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

-

e ve lem yetefekkerû fî enfusi-him mâ halaka allâhu es semâvâti ve el arda ve mâ beyne-humâ illâ bi el hakký ve ecelin musemmen ve inne kesîran min en nâsi bi likâi rabbi-him le kâfirûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve tefekkür etmiyorlar mý, düþünmüyorlar mý kendi nefsleri hakkýnda yaratmadý Allah semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer ve þeyler ikisinin arasýnda den baþka hak ile ve ecel, zaman, süre isimlendirilmiþ, belirlenmiþ ve muhakkak çok insanlardan mülâki olmayý, Allah'a ulaþmayý onlarýn Rab'leri elbette, mutlaka, kesin olarak inkâr edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar kendileri (nin cehenneme gideceði) hakkýnda düþünmüyorlar mý? Herþeyin hak ile ve belirlenmiþ bir müddetle yaratýldýðý ifade ediliyor. Ýnsanlarýn çoðu Allah’a ulaþmayý kesin olarak inkâr etmiþlerdir. Bütün zaman parçalarýnda böyle olmuþtur.

291

291


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

æb × Ñ¤î × a뢊¢Ä¤ä î Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a뢊î,© í ¤á Û ë a ¦ñ £ì¢Ó ¤á¢è¤ä¡ß £† ( a a¬ì¢ãb × 6 ¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß åí©ˆ £Ûa¢ò j¡Ób Ç b ç뢊 à Ç b £à¡ß Š r¤× a ¬b ç뢊 à Ç ë ¤‰ ü¤a a뢉b q a ë ¢é¨£ÜÛa æb × b à Ï 6¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 ¤á¢è¢Ü¢¢‰ ¤á¢è¤m õ¬b u ë 6 æì¢à¡Ü¤Ä í ¤á¢è ¢1¤ã a a¬ì¢ãb × ¤å¡Ø¨Û ë ¤á¢è à¡Ü¤Ä î¡Û E ve lem yesîrû fîl ardý fe yenzurû keyfe kâne âkýbetullezîne min kablihim, kânû eþedde minhum kuvveten, ve esârûl arda ve amerûhâ eksera mimmâ amerûhâ ve câethum rusuluhum bil beyyinât(beyyinâti), fe mâ kânallâhu li yazlimehum ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Ονλαρ, ψερψ⎫ζ⎫νδε δολα⎭μ⎬ψορλαρ μ⎬ κι ονλαρδαν ⎞νχεκιλεριν ακ⎬βετινιν νασ⎬λ ολδυðυνα βακσ⎬νλαρ? Κυϖϖετ βακ⎬μ⎬νδαν ονλαρδαν δαηα γ⎫⎜λ⎫ψδ⎫λερ ϖε ψερι (τοπραð⎬) αλτ⎫στ ετμι⎭λερδι. Ονλαρ⎬ν ιμαρ εττικλερινδεν δαηα ⎜οκ ιμαρ ετμι⎭λερδι. Ονλαρ⎬ν ρεσ⎦λλερι ονλαρα βεψψινελερλε (ισπατ ϖασ⎬ταλαρ⎬ ϖε δελιλλερλε) γελμι⎭τι. Αλλαη, ονλαρα ζυλμετμιψορδυ ϖε λ®κιν ονλαρ, κενδι νεφσλερινε ζυλμεδιψορλαρδ⎬. 1 2 3 4 5 6

292

-

e ve lem yesîrû fî el ardý fe yenzurû

: : : : : :

mý ve dolaþmýyorlar yeryüzünde artýk baksýnlar

292


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

-

keyfe kâne âkýbetu ellezîne min kabli-him kânû eþedde min-hum kuvveten ve esârû el arda ve amerû-hâ eksera mimmâ (min mâ) amerû-hâ ve câet-hum rusulu-hum bi el beyyinâti fe mâ kâne allâhu li yazlime-hum ve lâkin kânû enfuse-hum yazlimûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

nasýl oldu akýbet, sonuç onlar onlardan önce oldular daha kuvvetli, daha güçlü onlardan kuvvet bakýmýndan ve alt üst ettiler arz, yer, toprak ve onu imar ettiler daha çok onlardan, þeyden onu imar ettiler ve onlara geldi onlarýn resûlleri ile beyyineler, ispat vasýtalarý, deliller artýk, o taktirde olmadý Allah için onlara zulmediyor ve lâkin, fakat oldular kendi nefsleri zulmediyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, burada Allah’a ulaþmayý dilemeyen, Allah’a ulaþmayý inkâr eden insanlarýn sonlarýný ifade etmektedir. Allah’a ulaþmayý inkâr edenlerin iddialarýndan bahsetmektedir. O insanlarýn hepsi ne yazýk ki bu konuda kendi nefslerine zulmederler. Allah’a ulaþmayý dilemezler. Onlar bir evvelki âyet-i kerimede bahsedilen ahiretten nasibi olmayanlardýr. Bu insanlar, Allah’a mülâki olmayý inkâr ederler; huzursuzluk içinde yaþarlar. Allah onlara zulmetmez, fakat onlar kaybettikleri dereceler yüzünden cehenneme gidecekleri için onlar kendilerine zulmedenlerdir.

293

293


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

aì¢2 £ˆ × ¤æ a ô¬¨a¬ì¢£Ûa a¢ªë¬b  a åí©ˆ £Ûa ò j¡Ób Ç æb × £á¢q ; æªë@¢ ¡Œ¤è n¤ í b è¡2 aì¢ãb × ë ¡é¨£ÜÛa ¡pb í ¨b¡2 Summe kâne âkýbetellezîne esâus sûâ en kezzebû bi âyâtillâhi ve kânû bihâ yestehziûn(yestehziûne).

Σονρα φεναλ⎬κ ψαπανλαρ⎬ν ακ⎬βετλερι, Αλλαη’⎬ν ®ψετλερινι τεκζιπ ετμελερι (ψαλανλαμαλαρ⎬) ϖε ονυνλα αλαψ ετμι⎭ ολμαλαρ⎬ σεβεβιψλε ⎜οκ κ⎞τ⎫ ολδυ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

summe kâne âkýbete ellezîne esâu es sûâ en kezzebû bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) ve kânû bihâ yestehziûne

: : : : : : : : : : : :

sonra oldu akýbet, sonuç onlar kötülük, fenalýk yapanlar en kötü, çok kötü yalanlamak, tekzip etmek Allah'ýn âyetlerini ve oldular onunla alay ediyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn âyetleriyle alay etmek, onlarý yalanlamak insanlarý çok kötü bir sona ulaþtýrmaktadýr. Kur’ân-ý Kerim’de Allah’ýn 6000’den fazla âyetinin yalanlanmasý söz konusudur; yetmez, bu insanlar bunun ötesinde bir de bu âyetlerle alay etmektedirler. Allahû Tealâ diyor ki: 7/A’RAF-40: Ýnnellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ lâ tufettehu lehum ebvâbus semâi ve lâ yedhulûnel cennete hattâ yelicel cemelu fî semmil hiyât(hiyâti) ve kezâlike neczîl mucrimîn(mucrimîne). Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapýlarý açýlmaz (ruhlarýný hayatta iken Allah’a ulaþtýramazlar). Deve (veya urgan) iðne deliðinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçlularý) iþte böyle cezalandýrýrýz.

294

294


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢ê¢†î©È¢í £á¢q Õ¤Ü ‚¤Ûa a¢ªë †¤j í ¢é¨£ÜÛ a æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a £á¢q Allâhu yebdeul halka summe yuîduhu summe ileyhi turceûn(turceûne).

Αλλαη, ιλκ ολαρακ ψαρατμαψα βα⎭λαρ σονρα ονυ γερι ⎜εϖιριρ (εσκι ηαλινε ιαδε εδερ). Σονρα Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ρσ⎫ν⎫ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

allâhu yebdeu el halka summe yuîdu-hu summe ileyhi turceûne

: : : : : : : :

Allah ilk olarak baþlar yaratýþ, yaratma sonra onu geri çevirir, eski haline iade eder sonra ona döndürülürsünüz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, bütün kâinatý 3 asýl (zahirî âlem, gayb âlemi, emr âlemi), 3 de bunlarýn karþýtý olmak üzere, 6 yevmde yaratmýþtýr. Sonra yarattýðý bu âlemlerin geçmiþten geleceðe doðru uzanan bir zaman parçasýyla büyümelerini temin etmiþtir. Allah’ýn gezegenlere verdiði itiþ enerjisi sebebiyle kâinat (âlemlerin hepsi) devamlý büyümektedir. Sonra itiþ enerjisi bitecek, zaman duracak ve gravitasyon sebebiyle kâinat küçülmeye, zaman da geriye doðru gitmeye baþlayacaktýr. Herþey tersine çalýþacaktýr. Ýlk yaratma, ondan sonra insanlarýn kýyâmet gününe ulaþmasýna kadar kâinatýn büyümesi, kýyâmet gününden sonra kâinatýn küçülmesi, büyümenin geri çevrilmesi, yani baþlangýca dönüþ söz konusudur.

295

295


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢ß¡Š¤v¢à¤Ûa ¢¡Ü¤j¢í ¢ò Çb £Ûa ¢âì¢Ô m â¤ì í ë Ve yevme tekûmus sâatu yublisul mucrimûn(mucrimûne).

ςε ο σαατιν (κ⎬ψ®μετιν) ϖυκυ βυλδυðυ (κοπτυðυ) γ⎫ν, μ⎫χριμλερ χεννεττεν ⎫μιτλερινι κεσερλερ. 1 2 3 4 5

-

ve yevme tekûmu es sâatu yublisu el mucrimûne

: : : : :

ve o gün olur, vuku bulur o saat (kýyâmetin kopma vakti) ümidi keserler suçlular, günahkârlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mücrimler baþka insanlarý da Allah’ýn yolundan saptýranlardýr. Sadece kendi günahlarý deðil, Allah’ýn yolundan saptýrdýklarý insanlarýn kaybettikleri derecelerden de bir kýsmý mücrimlere verilir. Onlar omuzlarýna vebal yüklenirler. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 33/AHZAB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ). Cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarýmýza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamýza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sýratý Mustakîm’inden) saptýk. 33/AHZAB-68: Rabbenâ âtihim dý’feyni minel’azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ(kebîren). Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onlarý büyük bir lânetle lânetle. Kýyâmetin vuku bulduðu (koptuðu) gün, mücrimler cennetten ümitlerini kesmiþlerdir. Çünkü mücrimler de hayat filmlerini göreceklerdir. Bir insanýn hayat filminde kaybettiði dereceler, kazandýðý derecelerden fazla ise gideceði yer cehennemdir. Mücrimler, baþka insanlarý da Allah’ýn yolundan saptýrarak, kendileriyle beraber onlarý da cehenneme sürükleyenlerdir.

296

296


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

a¢ª¯ì¬¨È 1¢( ¤á¡è¡ö¬b × Š¢( ¤å¡ß ¤á¢è Û ¤å¢Ø í ¤á Û ë åí©Š¡Ïb × ¤á¡è¡ö¬b × Š¢'¡2 aì¢ãb × ë Ve lem yekun lehum min þurekâihim þufeâû ve kânû bi þurekâihim kâfirîn(kâfirîne).

ςε (⎭ιρκ κο⎭τυκλαρ⎬) ορτακλαρ⎬νδαν ⎭εφαατ⎜ιλερι ολμαζ. ςε (ονλαρ ο γ⎫ν) ορτακλαρ⎬ν⎬ ινκ®ρ εδενλερδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve lem yekun lehum min þurekâi-him þufeâû ve kânû bi þurekâi-him kâfirîne

: : : : : : : : : :

ve olmaz onlarýn dan onlarýn ortaklarý, þirk koþtuklarý þefaat edenler ve oldular ile onlarýn ortaklarý, þirk koþtuklarý inkâr edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Tabiatýyla þirk koþtuklarý putlar insanlar için hiçbir yardýmda bulunamazlar. Þefaat, kýyâmet günü gerçekleþen bir olay deðildir. Þefaat dünya hayatýnda gerçekleþir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse ve sonra da Allah onu 12 ihsanla irþad makamýna ulaþtýrýrsa, kiþinin tâbiiyeti anýnda baþýnýn üzerine gelen devrin imamý, onun bütün günahlarýnýn sevaba çevrilmesi için Allahû Tealâ’dan talepte bulunur ve bu gerçekleþir. Kiþinin Allah’a ulaþmayý dilediði andan itibaren cennete gireceði kesindir. Kiþinin kendi talebi üzerine günahlarýný affeder. Devrin imamýnýn talebi üzerine bir defa daha affeder. Böylece kiþinin günahlarý sevaba çevrilir. Furkan Suresinin 70. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ irþad makamýna tâbî olup da mü’min olanlar ve nefs tezkiyesine (amilüssalihat) baþlayanlarýn seyyiatlerinin hasenate çevirildiðini ve onlarýn cehenneme gitmeyeceðini ifade etmektedir. Ýþte bu, þefaattir: 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir).

297

297


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢ò Çb £Ûa ¢âì¢Ô m â¤ì í ë æì¢Ó £Š 1 n í §ˆ¡÷ ߤì í Ve yevme tekûmus sâatu yevmeizin yeteferrakûn(yeteferrakûne).

ςε ο σαατιν ϖυκυ βυλδυðυ (κ⎬ψ®μετιν κοπτυðυ) γ⎫ν, ιζιν γ⎫ν⎫ ονλαρ φ⎬ρκαλαρα αψρ⎬λ⎬ρλαρ. 1 2 3 4 5

-

ve yevme tekûmu es sâatu yevme izin yeteferrakûne

: : : : :

ve o gün olur, vuku bulur o saat (kýyâmetin kopma vakti) izin günü fýrkalara ayrýlýrlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mü’minler, Allah’a ulaþmayý dileyenler bir tarafta; dilemeyenler diðer taraftadýr. Herbiri ayrý bir fýrkaya dahildir. Yani 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. kat cennetlere gidecek olanlar birbirinden ayrý fýrkalar oluþtururlar. Cehennemin de 7 katýna gidenler, birbirinden farklý fýrkalar oluþtururlar. Herkes fýrkalardan birindedir. Burada cehenneme atýlacak olanlarýn fýrkalara ayrýlmasýndan bahsediliyor.

298

298


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 406

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa b £ß b Ï æ뢊 j¤z¢í §ò ™¤ë ‰ ó©Ï ¤á¢è Ï Fe emmellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe hum fî ravdatin yuhberun(yuhberune).

Φακατ ®μεν⎦ ολανλαρ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερ) ϖε αμιλ⎫σσαλιηατ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ, ονλαρ βαη⎜ελερδε (νι’μετ ϖεριλιπ) σεϖινδιριλιρλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fe emme ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti fe hum fî ravdatin yuhberune

: : : : : : : : :

artýk, böylece ama, fakat onlar âmenû olanlar, Allah'a ulaþmayý dileyenler ve salih amel, nefs tezkiyesi artýk, böylece onlar bahçede sevindirilirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gruplara ayrýlanlardan bir grup cennete, diðer grup cehenneme gidecek olanlardýr. Burada Allahû Tealâ cennete gidecek olanlarý ifade etmektedir. Bu grubun içinde de 8 cennete daðýlanlar söz konusudur. 7 kat cennetin yedincisi iki bölümden oluþur (adn cennetleri): Birinci kapýdan girenler: 1- Günahlarý örtülenler 2- Salâh nuru verilenler 3- Günahlarý sevaba çevrilenler 4- Sýddîklar 5- Þehitler 6- Ýrþada memur ve mezun kýlýnanlar (irade teslimi) Ýkinci kapýdan girenler: 1- Resûller 2- Devrin Ýmamlarý 2.1- Resûl Ýmamlar 2.2- Nebî Ýmamlar

299

299


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡ñ Š¡¨ü¤a ¡ªô¬b Ô¡Û ë b ä¡mb í¨b¡2 aì¢2£ˆ × ë a뢊 1 × åí©ˆ£Û a b £ß a ë æ뢊 š¤z¢ß ¡la ˆ ȤÛa ó¡Ï Ù¡÷¬¨Û¯ë¢b Ï Ve emmellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhýreti fe ulâike fîl azâbi muhdarûn(muhdarûne).

ςε ονλαρ κι (κ®φιρλερδιρ) ®ψετλεριμιζι ινκ®ρ ϖε τεκζιπ εττιλερ (ψαλανλαδ⎬λαρ) ϖε αηιρετε υλα⎭μαψ⎬ (ηαψατταψκεν ρυηυ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ρμαψ⎬ τεκζιπ εττιλερ). ⇑⎭τε ονλαρ, αζαπ ι⎜ινδε ηαζ⎬ρ βυλυνδυρυλανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve emmâ ellezîne keferû ve kezzebû bi âyâti-nâ ve likâi el âhýreti fe ulâike fî el azâbi muhdarûne

: : : : : : : : : : : : :

ve ama, fakat o kimseler, onlar inkâr etti ve tekzip etti, yalanladý âyetlerimizi ve ulaþma ahir, sonraki, ahiret, Allah'a (ulaþma) artýk, böylece, iþte onlar içinde azap hazýr bulundurulanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada kâfirlerin genel çerçevesi açýk bir þekilde çizilmektedir. Kâfirlerin birinci özellikleri, Allah’ýn âyetlerini tekzip (yalanlamalarý) etmeleri, ikinci özellikleri ise ahirete ulaþmayý (ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmayý) inkâr etmeleridir. Herþey Allah’a ulaþmayý dilemenin yalanlanmasýndan baþlar. Kâfirler, Allah’a ulaþmayý dilemeyi, Allah’a ulaþmayý yalanlarlar ve Allah’a ulaþmayý da tabiatýyla dilemezler. Bu yüzden gidecekleri yer cehennemdir. Kýyâmet günü amel defterlerine baktýklarýnda kaybettiklerinin kazandýklarýndan fazla olduðunu gördükleri zaman, onlar azap içinde olurlar. Huzursuzluk onlarý bütün boyutlarýyla kaplar. Kâfirler, cehenneme ulaþtýklarý zaman ise cennete gireceklerin cehenneme uçarak girdiklerini, kendilerininse kapýnýn kaldýrýlmasý suretiyle, burunlarý yere sürtülerek girdiklerini gördükleri andan itibaren azap onlarý yakalamaktadýr. Cehennemde de ebedî azabýn içinde olacaklardýr.

300

300


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢¤à¢m åî©y ¡é£Ü¨ Ûa æb z¤j¢ Ï æì¢z¡j¤–¢m åî©y ë Fe subhânallâhi hîne tumsûne ve hîne tusbýhûn(tusbýhûne).

√ψλεψσε ακ⎭αμ ϖε σαβαη ϖακτινδε Αλλαη’⎬ τεσβιη εδιν (μ⎫νεζζεη κ⎬λ⎬ν)!

1 2 3 4 5 6 7

-

fe subhâne allâhi hîne tumsûne ve hîne tusbýhûne

: : : : : : :

artýk, öyleyse tenzih et, münezzeh kýl (o sübhandýr de), tesbih et Allah o vakit, o zaman akþam vaktine girdiniz ve o vakit, o zaman sabahladýnýz, sabah vaktine girdiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn tesbihi, bütün namazlardan sonra “subhanallah, elhamdulillah ve allahuekber” kelimelerinin en az 33 defa tekrarýyla gerçekleþir. Bu en az miktarýdýr. Bu 33’ler daha güzele ulaþabilmek için devamlý tekrar edilmelidir. Sabah, öðle, ikindi, akþam, yatsý vakitlerinin hepsinde tesbih esastýr. Burada yalnýzca sabah ve akþam tesbihi verilmiþtir. Ama “Allah, Allah, Allah” diye Allah’ýn ismini tekrar etmek zikirdir. Ve daimî zikir farzdýr.

301

301


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à£ Ûa ó¡Ï ¢†¤à z¤Ûa ¢é Û ë æ뢊¡è¤Ä¢m åî©y ë b¦£î,¡' Ç ë Ve lehul hamdu fîs semâvâti vel ardý ve aþiyyen ve hîne tuzhýrûn(tuzhýrûne).

ςε γ⎞κλερδε ϖε ψερδε ηαμδ, Ο’να μαησυστυρ. ⇑κινδιδε ϖε ⎞ðλε ϖακτινδε (Ο’να ηαμδεδιν)! 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve lehu el hamdu fî es semâvâti ve el ardý ve aþiyyen ve hîne tuzhýrûne

: : : : : : : :

ve ona aittir hamd içinde semalar, gökler ve arz, yer ve gündüzün sonu, ikindi vakti ve o vakit, o zaman öðle vaktine girdiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün göklerdekiler ve yerlerdekiler Allah’a hamdederler. Tesbih; 1- Sabah namazýnda, 2- Kuþluk sünnetinde, 3- Öðle namazýnda, 4- Ýkindi namazýnda, 5- Akþam namazýnda, 6- Yatsý namazýnda, 7- Gece, (yaz saati uygulamasýnda 01.00’den sonra kýþ saati uygulamasýnda 12.00’den sonra kýlýnan) teheccüd namazýnda çekilir. Bütün zaman parçalarýnda Allah’a hamdedilebilir. Ne kadar çok Allah’a hamd ve þükredilirse o kadar efdaldir.

302

302


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I { ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡£ó z¤Ûa å¡ß o¡£î à¤Ûa ¢x¡Š¤‚¢í ë ¡o¡£î à¤Ûa å¡ß £ó z¤Ûa ¢x¡Š¤‚¢í ; æì¢u Š¤‚¢m Ù¡Û¨ˆ × ë 6 b è¡m¤ì ß †¤È 2 ¤‰ ü¤a ¡ï¤z¢í ë Yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve yuhyil arda ba’de mevtihâ, ve kezâlike tuhrecûn(tuhrecûne).

Ο, ⎞λ⎫δεν διριψι ⎜⎬καρ⎬ρ ϖε διριδεν ⎞λ⎫ψ⎫ ⎜⎬καρ⎬ρ. ςε αρζ⎬ (τοπραð⎬), ⎞λ⎫μ⎫νδεν σονρα διριλτιρ. ςε ι⎭τε (τ⎬πκ⎬) βυνυν γιβι (τοπρακταν) ⎜⎬καρ⎬λαχακσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

yuhricu el hayye min el meyyiti ve yuhricu el meyyite min el hayyi ve yuhyi el arda ba'de mevti-hâ ve kezâlike tuhrecûne

: : : : : : : : : : : :

çýkarýr diri, canlý ölüden ve çýkarýr ölü diriden, canlýdan ve diriltir, hayat verir arz, yer sonra onun ölümü ve iþte bunun gibi, böylece çýkarýlacaksýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar kýyâmete kadar hep varolacaklardýr. Allahû Tealâ tarafýndan her devirde insanlar hayata getirilirler; hayatlarýný sürdürürler, sonra da ölürler. Zaman geçmiþten geleceðe doðru ilerlemektedir. Kýyâmet günü kâinatýn büyümesi durduðu zaman, gravitasyon baþlayacak. Gravitasyon yani yerçekimi sebebiyle o güne kadar büyümekte olan kâinat küçülmeye baþlayacak. Uzaylar birer birer yok olacak. Evvelâ gezegenlerle sabiteler birleþecek. Dünya ile Ay, sonra da Güneþ’le Dünya birleþecek. Sonra Güneþ Sistemleri de birleþecek. Bütün galaksiler bir noktaya doðru çekilecek. Neticede kâinat sýfýr noktasýna doðru gelip cennet ve cehennem hariç, herþey yok olacak. Ayný statü içerisinde olan berzah âlemi de yok olacak. Geriye dönmekte olan zaman, insanlarýn yaþamakta olduðu devirlere geri dönerek ulaþtýðýnda oradaki insanlarýn hepsi dirilerek, nefsler mezarlarýndan yukarýya doðru yükselecek ve Mahþer Meydaný’nda toplanacak. Ýþte bu, kiþinin ölümden sonra tekrar dirilmesi olayýdýr. Zamanýn geriye dönmesi sebebiyle kiþi zaten hayatta olacaðý noktada canlanmýþ olur. Zamanýn o noktasýnda, kiþi zaten hayattadýr. Yani topraktan çýkarýlmýþtýr.

303

303


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

§la Š¢m ¤å¡ß ¤á¢Ø Ô Ü  ¤æ a ¬©é¡mb í¨a ¤å¡ß ë æ뢊¡' n¤ä m ¥Š ' 2 ¤á¢n¤ã a ¬a ‡¡a £á ¢q Ve min âyâtihî en halakakum min turâbin summe izâ entum beþerun tenteþirûn(tenteþirûne).

ςε Ο’νυν ®ψετλερινδεν (μυχιζελερινδεν)διρ κι, σιζι τοπρακταν ψαραττ⎬. Σονρα σιζ, βε⎭ερ (ινσαν) ηαλινε γελινχε (⎜οðαλ⎬π ψερψ⎫ζ⎫νδε) ψαψ⎬λ⎬ρσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve min âyâti-hi en halaka-kum min turâbin summe izâ entum beþerun tenteþirûne

: : : : : : : :

ve onun âyetlerinden sizi yaratmasý topraktan sonra olduðu zaman, olunca siz bir beþer, bir insan siz yayýlýrsýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Evvelâ Âdem (A.S) çamurdan yaratýldý. O çamurdaki organik geliþmeler vücuda gelsin diye bu dünyanýn standartlarýnda uzun bir süre bekledi. Henüz Allahû Tealâ ona ruh üfürmemiþti. Ve organik hale gelince o süreç içerisinde Allah onu canlandýrdý ve ona ruh üfürdü. Allahû Tealâ diyor ki: 33/AHZAB-72: Ýnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardý vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eþfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen). Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve daðlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Çünkü o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir. Bu emanet ruhtur. Sadece insan bu emaneti yüklenebilir. Bu âyette cahil ve zalim olan insan, nefsin iki vasfýyla ifade edilmektedir. Allahû Tealâ insanýn fizik vücudunu yaratmýþ, sonra nefs vermiþ, hayat vermiþ ve ondan sonra ruhu üfürmüþtür. “Cahil ve zalim” ifadelerinin muhatabý olan bir varlýðýn daha fizik vücutla beraber bulunduðu kesinlik kazanmaktadýr. Allahû Tealâ’nýn üfürdüðü ruhu teslim alan sadece fizik vücut deðil, fizik vücutla beraber nefstir. Sonra, Âdem (A.S)’dan Allahû Tealâ, Havva Anamýz’ý yarattý. Sonra ikisinin çocuklarý oldu. Çocuklarý yeryüzüne yayýldýlar. Yayýlma insanlýk tarihi boyunca devam etti.

304

304


ℜψετ − 21

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

b¦ua 뤋 a ¤á¢Ø¡¢1¤ã a ¤å¡ß ¤á¢Ø Û Õ Ü  ¤æ a ¬©é¡mb í¨a ¤å¡ß ë 6 ¦ò à¤y ‰ ë ¦ñ£… ì ß ¤á¢Ø ä¤î 2 3 È u ë b è¤î Û¡a a¬ì¢ä¢Ø¤ n¡Û ¡a æ뢊£Ø 1 n í §â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ Ve min âyâtihî en halaka lekum min enfusikum ezvâcen li teskunû ileyhâ ve ceale beynekum meveddeten ve rahmeh(rahmeten), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

ςε Ο’νυν ®ψετλερινδεν ολαρακ, σιζιν ι⎜ιν νεφσλερινιζδεν ζεϖχελερ ψαρατμ⎬⎭τ⎬ρ κι ονυνλα συκ⎦ν βυλασ⎬ν⎬ζ. ςε σιζιν αραν⎬ζδα σεϖγι ϖε ραημετ (μερηαμετ) κ⎬λδ⎬ (ολυ⎭τυρδυ). Μυηακ− κακ κι βυνδα, τεφεκκ⎫ρ εδεν (δ⎫⎭⎫νεν) βιρ καϖιμ ι⎜ιν μυτλακα ®ψετλερ (δελιλλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve min âyâti-hi en halaka lekum min enfusi-kum ezvâcen li teskunû ileyhâ ve ceale beyne-kum meveddeten ve rahmeten inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve onun âyetlerinden yaratmasý sizin için sizin nefslerinizden eþler, zevceler sükûn bulmanýz için ona ve kýldý sizin aranýzda sevgi, muhabbet ve rahmet muhakkak ki iþte bunda vardýr elbette, gerçekten, mutlaka âyetler, mucizeler, deliller bir kavim için tefekkür eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rahmet kelimesinin muhtevasýnda merhamet de vardýr. Allah, evvelâ Âdem (A.S)’ý, ondan da zevcesini yarattý. Ondan doðan çocuklar da erkek ve diþi (oðlanlar ve kýzlar olarak) doðdular. Sonra onlarýn hepsi ileriki nesilleri vücuda getirdiler.

305

305


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢Ò 5¡n¤a ë ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à£ Ûa ¢Õ¤Ü  ©é¡mb í¨a ¤å¡ß ë åî©à¡Ûb È¤Ü¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ ¡a 6 ¤á¢Ø¡ãa ì¤Û a ë ¤á¢Ø¡n ä¡¤Û a Ve min âyâtihî halkus semâvâti vel ardý vahtilâfu elsinetikum ve elvânikum, inne fî zâlike le âyâtin lil âlimîn(âlimîne).

ςε Ο’νυν ®ψετλερινδενδιρ κι, γ⎞κλερι ϖε ψερι ψαρατμ⎬⎭τ⎬ρ ϖε λισανλαρ⎬ν⎬ζ ϖε ρενκλερινιζ (βιρβιρινδεν) φαρκλ⎬δ⎬ρ. Μυηακκακ κι βυνδα, ®λιμλερ ι⎜ιν μυτλακα ®ψετλερ (δελιλλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve min âyâti-hi halku es semâvâti ve el ardý vahtilâfu (ve ihtilâfu) elsineti-kum ve elvâni-kum inne fî zâlike le âyâtin li el âlimîne

: : : : : : : : : : : :

ve onun âyetlerindendir yaratma, yaratýþ semalar, gökler ve arz, yeryüzü ve muhtelif, çeþitli, farklý sizin dilleriniz, lisanlarýnýz ve sizin renkleriniz muhakkak ki iþte bunda vardýr elbette, gerçekten, mutlaka âyetler, mucizeler, deliller âlimler için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada açýk bir þekilde insanlarý farklý hüviyette yarattýðýný ifade etmektedir. Herþey Allah’ýn yaratmasýyla oluþur. Ýnsanlarýn renklerinin birbirinden farklý olmasý; sarý ýrk, siyah ýrk, beyaz ýrk, kýrmýzý ýrk olmak üzere dört ayrý ýrk söz konusudur. Eðer eskimolar da ýrklardan bir tanesine girerse ýrk sayýsý beþ olur. Ama sarý ýrk, kýrmýzý ýrk, beyaz ýrk ve siyah ýrk mutlak olarak yeryüzüne daðýlmýþ durumdalar ve Allahû Tealâ: “Onlarýn hepsini Biz farklý yarattýk.” buyurmaktadýr. Bu ýrklarýn hepsinin atasý Hz. Âdem’le Hz. Havva’dýr. Ama Nuh’un Gemisi’yle seyahatin sonunda dünyanýn her tarafýndaki insanlar öldü. Sonra bu gemiden, birbirinden ayrý yerlerde boþalan insanlar orada kendilerine bir hayat temin ettiler; içinde bulunduklarý coðrafi statüde farklý hüviyetlere girdiler. Onlarý o farklý renklere bürüyense Allah’týr.

306

306


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢×ª¯ë¢ ¬b Ì¡n¤2a ë ¡‰b è£ä Ûa ë ¡3¤î £Ûb¡2 ¤á¢Ø¢ßb ä ß ©é¡mb í¨a ¤å¡ß ë æì¢È à¤ í §â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ ¡a 6 ©é¡Ü¤š Ï ¤å¡ß Ve min âyâtihî menâmukum bil leyli ven nehâri vebtigâukum min fadlih(fadlihi), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yesmeûn(yesmeûne).

ςε Ο’νυν ®ψετλερινδενδιρ κι, σιζ, γεχε υψυρσυνυζ ϖε γ⎫νδ⎫ζ Ο’νυν φαζλ⎬νδαν ιστερσινιζ. Μυηακκακ κι βυνδα, ι⎭ιτεν βιρ καϖιμ ι⎜ιν μυτλακα ®ψετλερ (δελιλλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve min âyâti-hi : menâmu-kum : bi el leyli : ve en nehâri : vebtigâu-kum (ve ibtigâu-kum) : min fadli-hi : inne : fî zâlike : le : âyâtin : li kavmin : yesmeûne :

ve onun âyetlerinden sizin uyumanýz geceleyin ve gündüz ve sizin istemeniz onun fazlýndan muhakkak bunda vardýr elbette, gerçekten, mutlaka âyetler, mucizeler, deliller bir kavim için iþitirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ insaný, gündüz saatlerinde aktif olacak (hareket halinde), geçimini temin edecek olan faaliyetlerde bulunacak ama akþam olduðu zaman uyuyacak ve Allah’ýn fazlýndan yardým isteyecek bir hüviyette yaratmýþtýr. Gündüz ve gece 7 vakit namaz kýlarak Allah’ýn fazlýndan, yardým istenir. Akþam, yatsý ve teheccüd namazý karanlýkta kýlýnan namazlardýr. Sabah namazý da karanlýkta kýlýnan namazlardan birisi sayýlabilir. Çünkü mutlaka güneþ doðmadan evvel kýlýnmasý gerekir.

307

307


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 407

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢4¡£Œ ä¢í ë b¦È à Ÿ ë b¦Ï¤ì  Ö¤Š j¤Ûa ¢á¢Øí©Š¢í ©é¡mb í¨a ¤å¡ß ë £æ ¡a b6 è¡m¤ì ß

†¤È 2 ¤‰ ü¤a ¡é¡2 ©ï¤z¢î Ï ¦õ¬b ß ¡õ¬b à£ Ûa å¡ß æì¢Ü¡Ô¤È í §â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï

Ve min âyâtihî yurîkumul berka havfen ve tamaan, ve yunezzilu mines semâi mâen fe yuhyî bihil arda ba’de mevtihâ, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kýlûn(ya’kýlûne).

ςε Ο’νυν ®ψετλερινδενδιρ κι, κορκυ ϖε ⎫μιτ ολαρακ σιζε ⎭ιμ⎭εðι γ⎞στεριρ. ςε γ⎞κτεν συ ινδιριρ, β⎞ψλεχε ονυνλα, ⎞λ⎫μ⎫νδεν σονρα αρζ⎬ (τοπραð⎬) διριλτιρ. Μυηακκακ κι βυνδα, ακ⎬λ εδεν βιρ καϖιμ ι⎜ιν μυτλακα ®ψετλερ (δελιλλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

-

ve min âyâti-hi yurî-kum el berka havfen ve tamaan ve yunezzilu min es semâi mâen fe yuhyî bihi el arda ba'de mevti-hâ inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya'kýlûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve onun âyetlerinden size göstermesi þimþek korku olarak ve umut olarak ve indirir semadan, gökten su böylece, bundan sonra diriltir, hayat verir onunla arz, yer, toprak sonra onun ölümü muhakkak ki iþte bunda vardýr elbette, gerçekten, mutlaka âyetler, mucizeler, deliller bir kavim için akýl ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þimþek insanlarý baþlangýçta aydýnlatýr, korkutur ve gökten indirdiði suyla ölü olan topraðý her bahar yeniden diriltir. Allahû Tealâ, topraðý ölümünden sonra nasýl diriltiyorsa insanlarý da ölümlerinden sonra dirilteceðini ifade etmektedir. Böylece hem topraðýn hem de insanýn ölümden sonra dirilmesi bir defa daha þekillendirilmiþ olmaktadýr.

308

308


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

£á¢q 6 ©ê¡Š¤ß b¡2 ¢¤‰ ü¤a ë ¢õ¬b à £Ûa âì¢Ô m ¤æ a ©¬é¡mb í¨a ¤å¡ß ë æì¢u¢Š¤‚ m ¤á¢n¤ã a ¬a ‡¡a ¡¤‰ ü¤a å¡ß ¦ñ ì¤Ç … ¤á¢×b Ç … a ‡¡a Ve min âyâtihî en tekûmes semâu vel ardu bi emrih(emrihî), summe izâ deâkum da’veten minel ardý izâ entum tahrucûn(tahrucûne).

ςε Ο’νυν ®ψετλερινδενδιρ κι, γ⎞κ ϖε ψερ Ο’νυν εμρι ιλε (δενγεδε) δυρυρ. Σονρα σιζι βιρ τεκ δαϖετλε ⎜αð⎬ρδ⎬ð⎬ ζαμαν ψερδεν (καβιρδεν) ⎜⎬καχακσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve min âyâti-hi en tekûme es semâu ve el ardu bi emiri-hi summe izâ deâ-kum da'veten min el ardý izâ entum tahrucûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve den onun âyetleri vuku bulmasý, durmasý sema, gökyüzü ve arz, yeryüzü, yer ile onun emri sonra olduðu zaman sizi çaðýrdý davet, bir tek davet, bir defa çaðýrma dan arz, yer olduðu zaman siz çýkacaksýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Herkes vakti gelince bir tek davetle çaðrýldýðý zaman kabirden çýkacaktýr. Yani zaman kýyâmette geriye dönerek her neslin hayatta olduðu noktaya ulaþtýðý zaman insanlar kabirden çýkarak hayatta olacaklardýr.

309

309


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢n¡ãb Ó ¢é Û £3 ¥ ¢× 6¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï ¤å ß ¢é Û ë Ve lehu men fîs semâvâti vel ard(ardý), kullun lehu kânitûn(kânitûne).

ςε γ⎞κλερδε ϖε ψερδε βυλυναν ηερκεσ, Ο’νυνδυρ. Ηεπσι Ο’να κανιτινδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve lehu men fî es semâvâti ve el ardý kullun lehu kânitûne

: : : : : : : :

ve onun kimse, kim içinde semalar, gökler ve arz, yer bütün, hepsi ona saygý ile duranlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kanitin olanlar Allah’la manevî iliþki kurabilenlerdir. Her ne kadar kanitin olmak, Allah’a boyun eðmektir, diye tarif edilirse de, o gerçekten kanitin olmayý yaþamayanlarýn zannýdýr. Allah’ýn huzurunda namaz kýlarken de namazdan sonra da saygýyla duran ve içinden bir þeylerin Allah’a yükseldiðini, O’nunla beraber olduðunu ve sonra da geri döndüðünü hissedebilen insanlar kanitin olanlardýr. Dýþarýdan bakýldýðý zaman Allah’ýn huzurunda saygý ile duranlar olarak görülebilirler. Aslýnda o insanlar Allahû Tealâ ile o sýrada sýký bir iliþki içindedirler. Kiþi, Allah’a ait bir þeyleri kendi içinden Allah’a gönderir. Orada bir süre kaldýktan sonra tekrar kendisine geri gelmesi iþlemi oluþur. Bu, Allah ile sürekli bir iliþkiyi ifade eder. Kanitin olmak, insanýn ayaklarýndan baþlayarak yukarýya doðru çýkan, baþýndan yükselerek Allah’a ulaþaný, Allah ile birlikte kýlmasý sonra da tekrar kendisine döndürmesi iþlemidir. Böyle bir þeyi yaþayan insanlar, ayný zamanda Allahû Tealâ’ya en üst seviyede itaat eden insanlardýr.

310

310


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢æ ì¤ç a ì¢ç ë ¢ê¢†î©È¢í £á¢q Õ¤Ü ‚¤Ûa a¢ªë †¤j í ô©ˆ £Ûa ì¢ç ë ¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï ó¨Ü¤Ç ü¤a ¢3 r à¤Ûa ¢é Û ë 6 ¡é¤î Ü Ç ; ¢áî©Ø z¤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa ì¢ç ë 7¡¤‰ ü¤a ë Ve huvellezî yebdeul halka summe yuîduhu ve huve ehvenu aleyh(aleyhi), ve lehul meselul a’lâ fîs semâvâti vel ard(ardý), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

ςε Ο, Ο’δυρ κι ιλκ ψαρατ⎬⎭⎬ βα⎭λατ⎬ρ ϖε σονρα ονυ ιαδε εδερ (εσκι ηαλινε δ⎞νδ⎫ρ⎫ρ). Βυ Ο’νυν ι⎜ιν ⎜οκ κολαψδ⎬ρ. Γ⎞κλερδε ϖε ψερδε ψ⎫χελικ σ⎬φατ⎬, Ο’νυνδυρ (Ο’να αιττιρ). ςε Ο, Αζ⎩ζ’διρ (⎜οκ ψ⎫χε), Ηακ⎩μ’διρ (ηικμετ ϖε η⎫κ⎫μ σαηιβι).

1 2 3 4 5 6 7 8

311

-

ve huve ellezî yebdeu el halka summe yuîdu-hu ve huve ehvenu

: : : : : : : :

ve o o , ki o (ilk defa) baþlatýr yaratma sonra onu iade eder ve o daha kolay, çok kolay

311


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

aleyhi ve lehu el meselu el a'lâ fî es semâvâti ve el ardý ve huve el azîzu el hakîmu

: : : : : : : : : :

onun üzerine, ona ve onun, ona ait misal, durum, özellik yüce içinde, de semalar, gökler ve arz, yeryüzü ve o çok yüce, üstün hüküm ve hikmet sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yaratmayý baþlatan O, Yüce Allah’týr. 6 yevmde, 3 asýl, 3 onlarýn karþýtý olmak üzere herþeyi zýddýyla kaim kýlarak çift yaratan O, Allah’týr. Bu yarattýðý statü, kýyâmete kadar, geçmiþten geleceðe doðru devam eden bir zaman parçasýnda geliþerek süregelecektir. Kýyâmet günü Allah’ýn bütün gezegenlere verdiði kinetik enerji bitecek ve kâinatýn büyümesi duracaktýr. Bundan sonra gravitasyon (büyük kütlelerin küçük kütleleri çekme özelliði) baþlayacaktýr: Çünkü hünnes ve künnes kanunlarý (bir merkez ve onun çevresinde dönenler sistemi), durma söz konusu olduðu için bozulacaktýr. Evvelâ Güneþ Sistemleri etrafýndaki gezegenlerle, onlar da kendi peykleriyle birleþeceklerdir. Dünya Ay’la birleþecektir. Sonra ikisi birden Güneþ’le birleþecektir. Daha sonra Güneþler birbirine birleþecektir. Bir noktaya doðru bütün sistemlerin birleþmesi söz konusu olacaktýr. Ve Allahû Tealâ herþeyi aslýna iade etmiþ, zaman son noktaya ulaþtýktan sonra durmuþ ve geriye doðru çalýþarak baþlangýç noktasýna dönmüþ, o noktada herþey birleþmiþtir. Allah için herþey çok kolaydýr. Çünkü Allah “ol” der ve “ol” dediði herþey mutlaka olur. Göklerde ve yerde Yücelik sýfatý O’nundur. Allahû Tealâ herþeyden evvel, Yaratan’dýr.

312

312


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

b ß ¤å¡ß ¤á¢Ø Û ¤3 ç 6 ¤á¢Ø¡¢1¤ã a ¤å¡ß ¦5 r ß ¤á¢Ø Û l Š ™ ¤á¢×b ä¤Ó ‹ ‰ b ß ó©Ï õ¬b × Š¢( ¤å¡ß ¤á¢Ø¢ãb à¤í a ¤o Ø Ü ß 6 ¤á¢Ø ¢1¤ã a ¤á¢Ø¡n 1î©‚ × ¤á¢è ãì¢Ïb ‚ m ¥õ¬a ì  ¡éî©Ï ¤á¢n¤ã b Ï æì¢Ü¡Ô¤È í §â¤ì Ô¡Û ¡pb í¨ü¤a ¢3¡£– 1¢ã Ù¡Û¨ˆ × Darabe lekum meselen min enfusikum, hel lekum min mâ meleket eymânukum min þurekâe fî mâ rezaknâkum fe entum fîhi sevâun tehâfûnehum ke hîfetikum enfusekum, kezâlike nufassýlul âyâti li kavmin ya’kýlûn(ya’kýlûne).

(Αλλαη), σιζε κενδι νεφσλερινιζδεν ⎞ρνεκ ϖερδι. Σιζι ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ρδ⎬ð⎬μ⎬ζ ⎭εψλερδε, σιζιν σαð ελινιζιν (αλτ⎬νδα βυλυναν) σαηιπ ολδυðυνυζ (κ⎞λελερινιζδεν) ορτακλαρ⎬ν⎬ζ ϖαρ μ⎬ κι (ο πυτλαρ δα Αλλαη’α ορτακ ολσυν) β⎞ψλεχε ονλαρλα ε⎭ιτ ολασ⎬ν⎬ζ, ονλαρ⎬ βιρβιρινιζι σαψδ⎬ð⎬ν⎬ζ γιβι σαψασ⎬ν⎬ζ. Ακ⎬λ εδεν βιρ καϖιμ ι⎜ιν ®ψετλερι ι⎭τε β⎞ψλε α⎜⎬κλ⎬ψορυζ.

1 2 3 4

313

-

darabe lekum meselen min

: : : :

örnek verdi size misal den

313


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

-

enfusi-kum hel lekum min mâ meleket eymânu-kum min þurekâe fî mâ rezaknâ-kum fe entum fî-hi sevâun tehâfûne-hum ke hîfeti-kum enfuse-kum kezâlike nufassýlu el âyâti li kavmin ya'kýlûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

sizin nefsleriniz, kendi nefsleriniz var mý, mý sizin dan þey malik oldu, sahip oldu sað el, elleriniz dan ortaklar içinde þeyler size rýzýk verdik, rýzýklandýrdýk artýk, böylece siz orada, onda eþit onlardan korkarsýnýz, çekinirsiniz gibi sizin korkmanýz, çekinmeniz sizin kendiniz, birbiriniz iþte böyle, bunun gibi açýklýyoruz âyetler kavim için akýl ediyorlar, akýl ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanýn elinin altýnda bulunan köleler, insanýn sahip olduðu þeylerin ortaðý olmadýðý gibi, Allahû Tealâ için de ortak yoktur. Allah’tan baþka Ýlâh hiç olmamýþtýr. Akýl eden bir kavim için âyetleri Allah böyle açýklamaktadýr.

314

314


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤å à Ï §á7 ¤Ü¡Ç ¡Š¤î Ì¡2 ¤á¢ç õ¬a ì¤ç a a¬ì¢à Ü Ã åí©ˆ £Ûa É j £ma ¡3 2 åí©Š¡•b ã ¤å¡ß ¤á¢è Û b ß ë 6 ¢é¨£ÜÛa £3 ™ a ¤å ß ô©†¤è í Belittebeallezîne zalemû ehvâehum bi gayri ilm(ilmin), fe men yehdî men edallallâh(edallallâhu), ve mâ lehum min nâsýrîn(nâsýrîne).

Ηαψ⎬ρ, ζαλιμλερ ιλιμ σαηιβι ολμακσ⎬ζ⎬ν ηεϖεσλερινε τ®β⎩ ολδυλαρ. Βυνδαν σονρα Αλλαη’⎬ν δαλ®λεττε β⎬ρακτ⎬ð⎬ν⎬ κιμ ηιδαψετε ερδιρεβιλιρ? ςε ονλαρ⎬ν ψαρδ⎬μχ⎬λαρ⎬ δα ψοκτυρ. 1 - bel ittebeallezîne 2 - ittebea 3 - ellezîne 4 - zalemû 5 - ehvâe-hum 6 - bi gayri 7 - ilmin 8 - fe 9 - men 10 - yehdî 11 - men 12 - edalle allâhu 13 - ve 14 - mâ 15 - lehum 16 - min 17 - nâsýrîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

hayýr (ittebea ellezîne) tâbî oldu onlar zulmettiler onlarýn hevalarý, hevesleri baþka, olmadan, olmaksýzýn ilim artýk, bundan sonra kim, kimse hidayete erdirir kim Allah dalâlette býraktý ve yoktur onlar için, onlarýn dan yardýmcýlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rum Suresinin 29. âyet-i kerimesi, Casiye Suresinin 23. âyet-i kerimesiyle paralel bir iliþki içerisindedir:

315

315


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

45/CASÝYE-23: E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gýþâveh(gýþâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne). Hevasýný kendisine ilâh edinen kiþiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasýz ilmi) üzere dalâlette býraktý. Ve onun iþitme hassasýný ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasýnýn üzerine gýþavet (perde) kýldý (çekti). Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz? Kur’ân’ý bir tarafa býrakarak insanlarýn yazdýklarý kitaplardan yeni bir dîn oluþturduklarý için hevalarýný kendilerine ilâh edinenleri Allah, ilimleri üzere dalâlette býrakmýþtýr. Onlar faydasýz bir ilmin sahipleridir. Onlarýn gözleri görmez, kulaklarý iþitmez, kalpleri idrak etmez. Heveslerine tâbî olmuþlardýr. Bu insanlarýn müþterek özelliði hevalarýna tâbî olmalarý, Allah’a ulaþmayý dilememeleridir. Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için dalâlette kalmýþlardýr. Hidayet üzere olmalarý için mutlaka Allah’a ulaþmayý dilemeleri lâzýmdýr. Dilemezlerse hiçbir zaman o hedefe ulaþamayacaklardýr. Allah’a ulaþmayý dilemiþ olsalardý, 14. basamakta Allahû Tealâ onlarý 12 ihsanla mürþidlerine ulaþtýracaktý. Ve mürþidlerine tâbî olacaklardý. Artýk kendilerine yardým edecek olan mürþidleri olacaktý. Onlarýn üzerinde de devrin imamý yardýmcý olacaktý. Hevalarýna tâbî olduklarý için Allah’ýn dalâlette býraktýðý insanlar mürþidlerine ulaþmayacaklarý için hiçbir zaman yardýmcýlarý olmayacaktýr. Allahû Tealâ “yardýmcýlar” diyerek çoðul bir ifadeyle her kiþi için yardýmcýnýn birden fazla olduðunu söylemektedir. Kiþi, mürþidine tâbî olmuþsa ilk yardýmcýsý mürþididir. Ayný zamanda baþýnýn üzerine gelip yerleþen devrin imamý da yardýmcýsýdýr. Hevalarýna tâbî olan insanlar zalimlerdir. Zalim kiþi, Allah’ýn yoluna girmediði için kendi nefsine zulmetmiþtir. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler.

316

316


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

ó©n £Ûa ¡é¨£ÜÛa ñ Š¤À¡Ï 6 b¦1î©ä y ¡åí©£†Ü¡Û Ù è¤u ë ¤á¡Ó b Ï 6 ¡é£Ü¨ Ûa ¡Õ¤Ü ‚¡Û 3í ©†¤j m ü 6 b è¤î Ü Ç b £äÛa Š À Ï > æì¢à Ü¤È í ü ¡b £äÛa Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë > ¢á¡£î Ô¤Ûa ¢åí©£†Ûa Ù¡Û¨‡ Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fýtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkýllâh(halkýllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Αρτ⎬κ ηανιφ ολαρακ κενδινι (ϖεχηινι) δ⎩ν ι⎜ιν ικαμε ετ, Αλλαη’⎬ν ηανιφ φ⎬τρατ⎬ψλα κι; Αλλαη, ινσανλαρ⎬ ονυν ⎫ζερινε (ηανιφ φ⎬τρατ⎬ψλα) ψαρατμ⎬⎭τ⎬ρ. Αλλαη’⎬ν ψαρατμασ⎬νδα δεðι⎭με ολμαζ. Καψψιμ ολαν (καιμ ολαχακ, εζελδεν εβεδε καδαρ ψα⎭αψαχακ) δ⎩ν βυδυρ. Φακατ ινσανλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζ. 1 2 3 4 5

-

6 7 8 9 10 11

-

317

fe ekim veche-ke li ed dîni hanîfen fýtratallâhilletî (fýtrata allahi elletî) fýtrata allâhi elletî fatara en nâse aleyhâ lâ tebdîle

: : : : :

artýk, öyleyse ikame et (kýyamda tut) (senin) vechini dîn için hanif olarak

: : : : : :

Allah'ýn fýtratý ki o yarattý insanlar onun üzerine deðiþiklik olmaz

317


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

12 13 14 15 16 17 18 19

-

li halkýllâhi (halký allâhi) zâlike ed dîn el kayyimu ve lâkinne eksere en nâsi lâ ya'lemûne

: : : : : : : :

Allah'ýn yaratmasýnda iþte bu dîn kayyum olan, ezelden ebede devam edecek olan ve lâkin, fakat daha çok, çoðu insanlar bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rum Suresinin 30. âyet-i kerimesi dînlerin birleþtirilmesinde çok önemli bir yeri vardýr. Kur’ân’ýn önemli âyetlerinden birisidir; Allahû Tealâ kâinatýn tek dînini hanif kelimesiyle anlatmaktadýr. Hanif dîninin 3 esasý, vahdet, tevhid ve teslimdir: 1- Vahdet: Allah’ýn tekliðidir. 2- Tevhid: Bütün insanlarýn Allah’a ulaþmayý dileyerek tek bir fýrkayý, mü’minleri oluþturmasýdýr. 3- Teslim: Ýnsanlarýn sýrasýyla Allah’a ruhlarýný, vechlerini, nefslerini ve iradelerini teslim etmeleridir. Allah bütün insanlarý hanif fýtratýyla yaratmýþtýr. Allah dînini kýyâmete kadar sadece hep hanif dîni olarak sürdürecektir. Baþka bir dîni hiç vücuda getirmeyecektir. Bütün insanlar kýyâmete kadar sadece hanif fýtratýnýn özelliklerini yaþayabilecek olan standartlarda yaratýlacaklardýr. Allah ne dîni ne de insanlarýn o dîni yaþayabilecek olan özelliklerini deðiþtirecektir. Ýþte o özellikler hanif fýtratýný oluþturur. Ezelden ebede kadar tek bir dîn oluþmuþ ve devam edecektir. Öyleyse dînler olmasý mümkün deðildir. Allah’ýn indinde sadece tek bir dîn var olacak ve hiç deðiþmeyecektir. Nitekim sadece hanif dîni vardýr. Ama 21. yüzyýlda insanlar 72 tane inanç grubuna ayrýlmýþlardýr. Þu anda her milletin içinde mutlaka Allah’ýn bir resûlü vardýr ve insanlara hanif dîninin esaslarýný anlatmaktadýr.

318

318


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

ñì¨Ü£– Ûa aì¢àî©Ó a ë ¢êì¢Ô £ma ë ¡é¤î Û¡a åî©jî©ä¢ß = åî©×¡Š¤'¢à¤Ûa å¡ß aì¢ãì¢Ø m ü ë Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).

Ο’να (Αλλαη’α) ψ⎞νελιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψιν) ϖε τακϖα σαηιβι ολυν. ςε ναμαζ⎬ ικαμε εδιν (ναμαζ κ⎬λ⎬ν). ςε (β⎞ψλεχε) μ⎫⎭ρικλερδεν ολμαψ⎬ν. 1 2 3 4 5 6 7

-

munîbîne ileyhi vettekûhu (ve ittekû-hu) ve ekîmû es salâte ve lâ tekûnû min el muþrikîne

: : : : : : :

yönelenler, (yönelin) ona ve ona Allah'a karþý takva sahibi olun ve ikame et (kýyamda tut) namaz ve olmayýn müþriklerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Allah’a ulaþmayý dileyerek takva sahibi olun.” diyerek en önemli olaydan bahsetmektedir. Allah’a yönelmek, Allah’a ruhu hayatta iken ulaþtýrmayý dilemek demektir. Allah’a ulaþmayý dilemek Kur’ân’ýn OLMAZSA OLMAZ þartýdýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyen kiþinin cennete girmesi mümkün deðildir. 10/YUNUS-7: Ýnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne). Muhakkak ki onlar, Bize ulaþmayý (hayatta iken ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmayý) dilemezler. Dünya hayatýndan razý olmuþlardýr ve onunla doyuma ulaþmýþlardýr ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardýr. 10/YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne). Ýþte onlarýn kazandýklarý (dereceler) gereðince varacaklarý yer ateþtir (cehennemdir). Allah’a yönelenler, Allah’a ulaþmayý dileyenler ve böylece takva sahibi olanlar söz konusudur. Allah’a yönelmek Allah’ýn bir farz emridir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse 1. takvanýn sahibi olur. 7 kademeli takvadan birincisi Allah’a ulaþmayý dileme takvasýdýr. Buradaki namaz, hacet namazýdýr. Allahû Tealâ 7 furkaný verdikten ve o kiþiyi gören, iþiten, idrak eden hale getirdikten sonra kiþinin hacet namazýný kýlmasý, mürþidini huþûya ulaþarak Allah’tan talep etmesi lâzýmdýr. Allahû Tealâ, bu namazýn ikame edilmesini böylece müþriklerden olunmamasýný emretmektedir. Çünkü kim Allah’a ulaþmayý dilemezse o mutlaka þirktedir. Rum Suresinin 32. âyet-i kerimesi o þirki anlatmaktadýr.

319

319


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

6 b¦È î,¡( aì¢ãb × ë ¤á¢è äí©… aì¢Ó £Š Ï åí ©ˆ £Ûa å¡ß æì¢y¡Š Ï ¤á¡è¤í † Û b à¡2 §l¤Œ¡y ¢£3¢× Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).

(Ο μ⎫⎭ρικλερδεν ολμαψ⎬ν κι) ονλαρ, δ⎩νλερινδε φ⎬ρκαλαρα αψρ⎬λδ⎬λαρ ϖε γρυπ γρυπ ολδυλαρ. Β⎫τ⎫ν γρυπλαρ, κενδιλερινδε ολανλα φεραηλαν⎬ρλαρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

320

-

min ellezîne ferrakû dîne-hum ve kânû þiyean kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûne

: : : : : : : : : :

o kimselerden, onlardan fýrkalara ayrýldýlar onlarýn dîni ve oldular grup, fýrka bütün, hepsi hizip, grup þeyi onlarýn yanýnda sevinirler

320


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 408

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a yönelenler tek bir fýrkayý, mü’minleri oluþtururlar. Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerse, dînde fýrkalara ayrýlanlardýr ve onlar geriye kalan bütün inanç gruplarýný oluþtururlar. Allah’a ulaþmayý dilemezlerse, takva sahibi olmazlarsa onlar müþriklerden olacaklardýr. Þirkte olduklarý için gidecekleri yer cehennemdir. Bugün Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin 72 tane fýrkasýndan bahsedilmektedir. Ama ayný fýrkalarýn içinde Allah’a ulaþmayý dileyen küçük birer azýnlýk hepsinin içinde mevcuttur. Onlar fýrkalara ayrýlmayan, takva sahipleridir. Allahû Tealâ sadece iki grup insanýn olduðunu ifade etmektedir: 1- Allah’a ulaþmayý dileyenler, takva sahibi olanlar. 2- Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, takva sahibi olmayanlar. Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dileyip de tek bir fýrkada olanlarý, müþriklerden olmayanlarý Sebe Suresinde mü’minler olarak anlatmaktadýr: 34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne). Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannýný (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluþturan bir fýrka (Allah'a ulaþmayý dileyenler) hariç, hepsi ona (þeytana) tâbî oldular. Bu âyette, þirkte olanlar olarak vasýflandýrýlanlar, fýrkalara ayrýlmýþ olanlardýr. Fýrkalara ayrýlmayanlar, þirkte olmayanlar sadece Allah’a yönelerek Allah’a ulaþmayý dilemiþ olanlardýr. Kim Allah’a yönelirse o, Allah’a ulaþmayý dileyen kiþidir. Allah’a yönelmekle Allah’a ulaþmayý dilemek ayný þeydir. Þura-13 Allah’a yönelmenin Allah’a ulaþmayý dilemek olduðunu ispat etmektedir. 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr).

321

321


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¬a ‡¡a £á ¢q ¡é¤î Û¡a åî©jî©ä¢ß ¤á¢è £2 ‰ a¤ì Ç … ¥£Š¢™ b £äÛa £ ß a ‡¡a ë = æì¢×¡Š¤'¢í ¤á¡è¡£2 Š¡2 ¤á¢è¤ä¡ß ¥Õí©Š Ï a ‡¡a ¦ò à¤y ‰ ¢é¤ä¡ß ¤á¢è Óa ‡ a Ve izâ messen nâse durrun deav rabbehum munîbîne ileyhi summe izâ ezâkahum minhu rahmeten izâ ferîkun minhum bi rabbihim yuþrikûn(yuþrikûne).

ςε ινσανλαρα βιρ ζαραρ δοκυνδυðυ ζαμαν Ραβ’λερινε δυα εδερεκ, Ο’να ψ⎞νελιρλερ. Σονρα ονλαρα κενδισινδεν ραημετ ταττ⎬ρδ⎬ð⎬ (Ραη⎩μ εσμασ⎬ ιλε ηιδαψετε ερδιρδιðι) ζαμαν ονλαρδαν βιρ κ⎬σμ⎬ Ραβ’λερινε ⎭ιρκ (ορτακ) κο⎭αρλαρ (ηιδαψεττεψκεν δαλ®λετε δ⎫⎭ερλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve izâ messe en nâse durrun deav rabbe-hum munîbîne ileyhi summe izâ ezâka-hum min-hu rahmeten izâ ferîkun min-hum bi rabbi-him yuþrikûne

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve dokunduðu zaman insan zarar dua ettiler Rab'lerine yönelenler ona sonra onlara tattýrdýðý zaman ondan rahmet olduðu zaman, olunca bir grup, bir fýrka onlardan Rab'lerine þirk koþarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlara bir zarar dokunduðu zaman, Allah’a ulaþmayý dileyerek O’na yönelirler. Allah onlara rahmet ve fazl tattýrarak, hidayete erdirdikten sonra, þeytan devreye gererek onlardan bir kýsmýnýn zikirlerini azaltmalarýna ve sonunda dalâlete düþmelerine sebep olur ve böylece onlar gizli þirke düþerler.

322

322


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

® aì¢È £n à n Ï 6 ¤á¢çb ä¤î m¨a ¬b à¡2 a뢊¢1¤Ø î¡Û æì¢à Ü¤È m

Ò¤ì  Ï

Li yekfurû bimâ âteynâhum, fe temetteû fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Ονλαρα ϖερδικλεριμιζι ινκ®ρ ετσινλερ. Β⎞ψλεχε μεταλανσ⎬νλαρ (φαψδαλανσ⎬νλαρ). Ψακ⎬νδα βιλεχεκλερ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

li yekfurû bimâ âteynâ-hum fe temetteû fe sevfe ta'lemûne

: : : : : : : :

inkâr etsinler þeyler onlara verdik böylece metalansýnlar bundan sonra yakýnda bileceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hidayete erdikten sonra gizli þirke düþen insanlardan bahsedilmektedir. Allah’ýn Rahîm esmasý, Allah’a ulaþmayý dileyen kiþide tecelli eder. Ve bu tecelli kiþiyi mutlaka hidayete erdirir. Ama hidayete erdikten sonra, onlarýn bir kýsmý yeniden dalâlete düþerler. Böylece onlar yeniden fýrkalara ayrýlanlardan olurlar. Bu sebeple fýska düþmüþlerdir. Allah’ýn ni’metlerini inkâr ederler ve dünyaya dönük bir hayatta metalanýrlar.

323

323


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢á £Ü Ø n í ì¢è Ï b¦ãb À¤Ü¢ ¤á¡è¤î Ü Ç b ä¤Û Œ¤ã a ¤â a æì¢×¡Š¤'¢í ©é¡2 aì¢ãb × b à¡2 Em enzelnâ aleyhim sultânen fe huve yetekellemu bimâ kânû bihî yuþrikûn(yuþrikûne).

Ψοκσα ονλαρα βιρ συλταν (δελιλ, κιταπ) ινδιρδικ δε β⎞ψλεχε ο (κιταπ ονλαρα), Ο’να (Αλλαη’α) ⎭ιρκ κο⎭μαλαρ⎬ν⎬ μ⎬ σ⎞ψλ⎫ψορ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

em enzelnâ aleyhim sultânen fe huve yetekellemu bimâ kânû bihî yuþrikûne

: : : : : : : : : : :

yoksa biz indirdik onlara sultan, delil, kitap o zaman, böylece o söylüyor, söyler þey oldular ona þirk koþuyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hidayetten tekrar dalâlete düþerek þirk koþan insanlar, dalâlete düþtükleri anda gene fýrkalara ayrýlan insanlarýn içine giriyorlar. Tek fýrkanýn dýþýna çýkýyorlar. Tek fýrkada olmak sadece Allah’a ulaþmayý dileyenlerin fýrkasýnda olmak demektir. Eðer birisi þu veya bu sebeple bu fýrkanýn dýþýna çýkarsa mutlaka fýrkalara ayrýlmýþlarýn içinde olur. O zaman da Rum Suresinin 32. âyet-i kerimesine göre Allah’a þirk koþmuþ olur. Allah “Yoksa Kur’ân onlara þirk koþmalarýný mý söylüyor?” diyerek onlara Kur’ân’ýn þirke deðil hidayete davet ettiðini ifade buyuruyor.

324

324


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è¤j¡–¢m ¤æ¡a ë 6 b è¡2 aì¢y¡Š Ï ¦ò à¤y ‰ b £äÛa b ä¤Ó ‡ a ¬a ‡¡a ë æì¢À ä¤Ô í ¤á¢ç a ‡¡a ¤á¡èí ©†¤í a ¤o ß £† Ó b à¡2 ¥ò ÷¡£î  Ve izâ ezaknen nâse rahmeten ferihû bihâ, ve in tusýbhum seyyietun bimâ kaddemet eydîhim izâ hum yaknetûn(yaknetûne).

ςε ινσανλαρα ραημετ ταττ⎬ρδ⎬ð⎬μ⎬ζ ζαμαν, ονυνλα φεραηλαρλαρ (⎭⎬μαρ⎬ρλαρ). ςε εðερ, ελλερι ιλε τακδιμ εττικλερινδεν δολαψ⎬ ονλαρα βιρ κ⎞τ⎫λ⎫κ ισαβετ εδερσε ο ζαμαν ονλαρ, ⎫μιτσιζλιðε δ⎫⎭ερλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve izâ ezaknâ en nâse rahmeten ferihû bihâ ve in tusýb-hum seyyietun bimâ kaddemet eydî-him izâ hum yaknetûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve tattýrdýðýmýz zaman insan bir rahmet sevinirler, ferahlanýrlar ona, onunla ve eðer onlara isabet eder kötülük þey sebebiyle takdim etti onlarýn elleri o zaman onlar ümitsizliðe düþerler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Herþey Allah’ýn dizayný içerisinde oluþur. Ýnsanlar ya hidayette ya da dalâlettedirler. Kendilerine kötülük isabet ettiði zaman ümitsizliðe düþenler aslýnda ektiklerini biçmektedirler. Çünkü baþkalarýna kötülük etmiþler ve onlardan kendilerine kötülük geri dönmüþtür.

325

325


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢õ¬b ' í ¤å à¡Û Ö¤‹¡£ŠÛa ¢Á¢¤j í 騣ÜÛa £æ a a¤ë Š í ¤á Û ë a æì¢ä¡ß¤ªì¢í

§â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a 6 ¢‰ ¡†¤Ô í ë

E ve lem yerev ennellâhe yebsutur rýzka li men yeþâu ve yakdir(yakdiru), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

ςε ονλαρ, Αλλαη’⎬ν διλεδιðινε ρ⎬ζκ⎬ γενι⎭λεττιðινι ϖε (διλεδιðινε) τακδιρ εττιðινι (δαραλττ⎬ð⎬ν⎬) γ⎞ρμεδιλερ μι? Μυηακκακ κι βυνδα, μ⎫’μιν βιρ καϖιμ ι⎜ιν ®ψετλερ (ιβρετλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 - e ve lem yerev ennellâhe (enne allâhe) 2 - enne 3 - allah 4 - yebsutu 5 - er rýzka 6 - li men 7 - yeþâu 8 - ve yakdiru 9 - inne 10 - fî zâlike 11 - le 12 - âyâtin 13 - li kavmin 14 - yu'minûne

:

ve görmüyorlar mý

: : : : : : : : : : : : :

olduðunu Allah geniþletir rýzýk kimse için diler ve takdir eder muhakkak bunda vardýr elbette, gerçekten, mutlaka âyetler bir kavim için mü'min olan, îmân eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rýzýk sadece yenilen yemekleri teþkil eden rýzýk deðildir; ayný zamanda fizik vücudun nefsi infâk ettiði rahmet, fazl ve salâvât isimli nurlardýr. Allah’a ulaþmayý dileyenlerin, zikir yaptýklarý zaman Allah’tan gelen, göðüsleri yarýlarak açýlan yoldan geçen, kalbe dolan, kalpte îmân kelimesinin etrafýnda yerleþen fazýllar sebebiyle nefs tezkiyesine sebep olan rýzýktýr. O rýzkýn takdiri, Allah’a aittir; geniþletir ve daraltýr. Allahû Tealâ önce rahmet ve fazl verir, sonra rahmetle salâvât da ilâve eder. Bu, rýzkýn geniþletilmesidir. Ve son geniþletildiði yerde daimî zikir söz konusudur. Daimî zikirden sonra irade tesliminde kiþi tesbihe ulaþýr. Tespih Allah’tan gelen manevî rýzkýn en geniþletilmiþ þeklidir.

326

326


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

Ù¡Û¨‡ 6¡3î©j £Ûa å¤2a ë åî©Ø¤¡à¤Ûa ë ¢é £Ô y ó¨2¤Š¢Ô¤Ûa a ‡ ¡p¨b Ï æì¢z¡Ü¤1¢à¤Ûa ¢á¢ç Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a ë ¡9騣ÜÛa é¤u ë æë¢†í©Š¢í åí©ˆ £Ü¡Û ¥Š¤î  Fe âti zel kurbâ hakkahu vel miskîne vebnes sebîl(sebîli), zâlike hayrun lillezîne yurîdûne vechallâhi ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

√ψλεψσε ακραβαλαρα, μισκινλερε ϖε ψολχυλαρα ηακλαρ⎬ν⎬ ϖερ. Βυ, Αλλαη’⎬ν ςεχηι’νι (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬) διλεψενλερ ι⎜ιν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬δ⎬ρ. ⇑⎭τε ονλαρ, ονλαρ φελ®ηα ερενλερδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

fe : âti : zâ : el kurbâ : hakka-hu : ve el miskîne : vebnes sebîli (ve ibne es sebîli): zâlike : hayrun : li : ellezîne : yurîdûne : vechallâhi (veche allâhi) : ve ulâike : hum : el muflihûne :

öyleyse ver sahip yakýnlýk, yakýn olan, akraba onun hakký ve miskinler, yoksul ihtiyarlar ve yolcular iþte bunlar daha hayýrlýdýr çin o kimseler, onlar isterler Allah'ýn Yüzü, Vechi, Zatý ve iþte onlar onlar felâha erenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hem maddî hem de manevî rýzýklandýrma burada açýk bir þekilde anlatýlmaktadýr. Akrabalara, miskinlere ve yolculara haklarýnýn verilmesi, Allah’ýn insana hem dünyada verdiði malý hem de fizik vücudun nefsin kalbini nurla infâk etmesini bu âyet açýklamaktadýr. Allah’ýn vechini görmek ancak ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah’a teslim etmekle mümkündür. Bu ise velâyetin en yüksek makamýdýr.

327

327


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

13/RAD-20: Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka). Onlar, Allah’ýn ahdini ifa ederler (ruhlarýný, vechlerini, nefslerini teslim ettikten sonra iradelerini Allah’a teslim ederler). Ve misaklerini (diðer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah’a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar. 13/RAD-21: Vellezîne yasýlûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahþevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi). Ve onlar Allah’ýn (ölümden evvel), Allah’a ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi (ruhlarýný), O’na (Allah’a) ulaþtýrýrlar. Ve Rab’lerine karþý huþû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar. 13/RAD-22: Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri). Onlar, sabýrla Rab’lerinin vechini (Zat’ýný, Zat’a ulaþmayý ve Allah’ýn Zat’ýný görmeyi) dileyenler ve namazý ikame edenler, onlarý rýzýklandýrdýðýmýz þeylerden gizli ve açýkça infâk edenlerdir. Ve seyyiati, hasenat ile (iyilikle) savan kimselerdir. Ýþte onlar için, bu dünyanýn (güzel bir) akýbeti (sonucu) vardýr. Buradaki misak, iradenin Allah’a verdiði misaktir. Ruhun misaký söz konusuysa, Allah’ýn Zat’ýna ulaþmayý dileyenlerden bahsedilmektedir. Ýradenin misaký söz konusuysa, Allah’ýn Zat’ýný görmeyi dileyenlerden bahsedilmektedir. Rad-21’in sonunda Allahû Tealâ, Allah’ýn Zat’ýný görmeyi hedef alanlarýn adn cennetlerine (7. kat cenneti) gideceklerini söylemektedir. Diðerleri ise sadece Allah’a ulaþmayý dileyerek 3. kat cennete ulaþabilirler. Ve Türkiye’deki mevcut 22 tane Kur’ân-ý Kerim mealinin hepsi bunu Allah’ýn, rýzasýný isteyenler olarak deðerlendirmiþler. Korkunç ve vahim bir yanlýþlýk insanlarýn cennete girmesini kesin bir þekilde engellemektedir. Ýlim insanlara öyle öðretmiþ, herkes öyle kabul etmiþ diye Kur’ân-ý Kerim meali hazýrlayanlarýn hepsi genel kaideye uyup ayný þekilde yazmýþlar. Allah’ýn Zat’ýna ulaþmak açýk ve kesin bir þekilde “vechi rabbikum” yani “Allah’ýn Zat’ý” yazýldýðý halde “Allah’ýn rýzasý” demektedirler. Hiçbir lügatte vech’in “rýza” anlamýna geldiði görülmemiþtir. Rum Suresi 38. âyet-i kerime, hiçbir tevile imkân vermeyecek kadar açýk ifadeyle Allah’ýn Vechi’ni (Zat’ýný) dileyenleri ifade etmektedir.

328

328


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡b £äÛa ¡4a ì¤ß a ó¬©Ï a¯ ì¢2¤Š î¡Û b¦2¡‰ ¤å¡ß ¤á¢n¤î m¨a ¬b ß ë ¤å¡ß ¤á¢n¤î m¨a ¬b ß ë 7 ¡é¨£ÜÛa †¤ä¡Ç aì¢2¤Š í 5 Ï ¡é£Ü¨ Ûa é¤u ë æë ¢†í©Š¢m §ñì¨× ‹ æì¢1¡È¤š¢à¤Ûa ¢á¢ç

Ù¡÷¬¨Û¯ë¢b Ï

Ve mâ âteytum min riben li yerbuve fî emvâlin nâsi fe lâ yerbû indallâh(indallâhi), ve mâ âteytum min zekâtin turîdûne vechallâhi fe ulâike humul mud’ýfûn(mud’ýfûne).

ςε ινσανλαρ⎬ν μαλλαρ⎬νδα αρτ⎬⎭ ολσυν διψε φαιζδεν (φαιζ ολαρακ) ϖερδιðινιζ ⎭εψ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεμεδεν ψαπτ⎬ð⎬ν⎬ζ ζικιρ), ο τακτιρδε Αλλαη’⎬ν κατ⎬νδα αρτμαζ (νεφσινιζιν καλβινδεκι νυρλαρ⎬ ολυ⎭τυρμαζ ϖε αρττ⎬ρμαζ). Αλλαη’⎬ν ϖεχηινι (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬) διλεψερεκ ϖερδιðινιζ ζεκ®τ (ψαπτ⎬ð⎬ν⎬ζ (ζικιρ)λερ); ι⎭τε β⎞ψλεχε κατ κατ (νεφσινιζιν καλβινδεκι νυρλαρ⎬) αρττ⎬ρανλαρ ονλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

329

-

ve mâ âteytum min riben li yerbuve fî

: : : :

ve size verdiðiniz þey ribadan, faizden artsýn diye içinde

329


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

emvâli en nâsi fe lâ yerbû indallâhi (inde allâhi) ve mâ âteytum min zekâtin turîdûne vechallâhi (veche allâhi) fe ulâike hum el mudýfûne

: : : : : : : : : : : : :

mallar insanlar o zaman artmaz Allah'ýn katýnda ve sizin verdiðiniz þey zekâttan istersiniz Allah'ýn vechi, yüzü böylece iþte bunlar onlar kat kat arttýranlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sadece Allah’a ulaþmayý dileyenlerin manevî gelirleri söz konusudur. Kiþi zikir yaptýðýnda, Allah’ýn katýndan rahmet-fazl ve rahmet-salâvât nurlarý kalbine ulaþýr ve kalpte fazýllar îmân kelimesinin etrafýnda toplanmaya baþlar. Bu, manevî zenginliktir. Kiþinin nefsinin kalbinde rahmet %2’ye fazýllar %51’e ulaþtýðý zaman þeytan, nefsin kalbinde artýk maðlup olmuþtur. Kiþinin kalbi Allah’ýn nurlarýyla %51 dolmuþtur. Bir gün daimî zikre ulaþýp nefsin kalbi %100 (%98 fazl ve %2 rahmet) Allah’ýn nurlarýyla dolduðu zaman kiþi Allah’ýn dostlarý arasýndaki en zenginler arasýna girer. Nefsinin kalbi tamamen þeytanýn tasallutundan kurtulmuþ olur. Ýþte kalbindeki nuru en çok arttýran, o kiþidir. Burada konunun manevî tarafý da devreye alýndýðýnda þöyle bir mânâ çýkýyor: Allah’a ulaþmayý dilemeden yapýlan zikir, faiz olarak verilen para gibidir ve Allah’ýn katýnda artmaz. Yani nefsin kalbindeki nurlarý oluþturmaz ve arttýrmaz. Âyet-i kerime, hem zahirî âlemde faizi hem de batîni âlemde nefsin kalbindeki nur birikimini ihata ediyor (kapsýyor).

330

330


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

£á¢q ¤á¢Ø¢nî©à¢í £á¢q ¤á¢Ø Ó ‹ ‰ £á¢q ¤á¢Ø Ô Ü  ô©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛ a ¤á¢Ø¡Û¨‡ ¤å¡ß ¢3 Ȥ1 í ¤å ß ¤á¢Ø¡ö¬b × Š¢( ¤å¡ß ¤3 ç 6 ¤á¢Øî©î¤z¢í ; æì¢×¡Š¤'¢í b £à Ç ó¨Ûb È m ë ¢é ãb z¤j¢ 6 §õ¤ó ( ¤å¡ß Allâhullezî halakakum summe rezekakum summe yumîtukum summe yuhyîkum, hel min þurekâikum men yef’alu min zâlikum min þey’(þey’in), subhânehu ve teâlâ ammâ yuþrikûn(yuþrikûne).

Ο Αλλαη κι σιζι ψαραττ⎬. Σονρα σιζι ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ρδ⎬ (δ⎫νψαδα ρ⎬ζ⎬κ ϖερδι ϖε νεφσινιζιν καλβινι νυρλαρλα δολδυρδυ). Σονρα σιζι ⎞λδ⎫ρεχεκ, σονρα δα σιζι διριλτεχεκ. Σιζιν ορτακλαρ⎬ν⎬ζδαν (πυτλαρ⎬ν⎬ζδαν), βυνλαρδαν βιρινι ψαπαχακ ϖαρ μ⎬? Αλλαη Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (ηερ⎭εψδεν μ⎫νεζζεη). ςε ⎭ιρκ κο⎭τυκλαρ⎬ ⎭εψλερδεν ψ⎫χεδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

allâhullezî (allâhu ellezî) halaka-kum summe rezeka-kum summe yumîtu-kum summe yuhyî-kum hel min þurekâi-kum men yef'alu min zâlikum min þey'in subhâne-hu ve teâlâ ammâ yuþrikûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah O ki sizi yarattý sonra size rýzýk verdi sonra sizi öldürür sonra sizi diriltir mý, var mý sizin ortaklarýnýzdan kim yapar bundan bir þeyden o sübhandýr, münezzehtir ve yücedir þeylerden ortak koþuyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Putlara tapanlarýn putlarý, Allahû Tealâ’nýn yaptýklarýnýn elbette hiçbirisini yapamazlar. Ne yaratabilirler, ne rýzýk verebilirler, ne öldürebilirler ne de diriltebilirler.

331

331


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 409

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡b £äÛa ô¡†¤í a ¤o j  × b à¡2 ¡Š¤z j¤Ûa ë ¡£Š j¤Ûa ó¡Ï ¢…b  1¤Ûa Š è à æì¢È¡u¤Š í ¤á¢è£Ü È Û aì¢Ü¡à Ç ô©ˆ £Ûa œ¤È 2 ¤á¢è Ôí ©ˆ¢î¡Û Zaharel fesâdu fîl berri vel bahri bimâ kesebet eydin nâsi, li yuzîkahum ba’dallezî amilû leallehum yerciûn(yerciûne).

⇑νσανλαρ⎬ν ελλεριψλε καζανδ⎬κλαρ⎬ σεβεβιψλε, καραδα ϖε δενιζδε φεσατ ζυηυρ εττι (ορταψα ⎜⎬κτ⎬). Ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ν βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ν ονλαρα ταττ⎬ρ⎬λμασ⎬ ι⎜ιν. Υμυλυρ κι β⎞ψλεχε ονλαρ, (Αλλαη’α) δ⎞νερλερ (ψ⎞νελιρλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

zahare el fesâdu fî el berri ve el bahri bimâ kesebet eydi en nâsi li yuzîka-hum ba'dallezî (ba'de ellezi) amilû lealle-hum yerciûne

: : : : : : : : : : : : :

zahir oldu, ortaya çýktý fesat karada ve deniz þey sebebiyle kazandý eller insanlar onlara tattýrmak için bir kýsmý ki o yaptýlar umulur ki böylece onlar dönerler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir evvelki âyetteki (Rum-40): “Sizi rýzýklandýrdý, dünyada rýzýk verdi ve nefsinizin kalbini nurlarla doldurdu.” ifadesiyle baðlantýlý olarak Allahû Tealâ, burada gene manevî rýzýktan bahsetmektedir. Birisi maddî rýzýk, bu dünya için; birisi de manevî rýzýk manevî tekamül için olmak üzere her ikisi de rýzýklandýrmadýr. Ýnsanýn fizik vücudu, kara; nefsi ise deniz olarak ifade edilmektedir. Ýnsanlar ya Allahû Tealâ’nýn dediðini yaparlar, Allah’a ulaþmayý dilerler ve böylece karada da denizde de fesat oluþmaz. Herþey en güzel olur, nefsin kalbindeki afetler azaldýkça fizik vücudun davranýþlarý düzelir. Nefsin (denizin) deðiþmesi, karada da (fizik vücutta da) deðiþikliklere sebebiyet verir. Fesat, insanlarýn Allah’a ulaþmayý dilememesi halidir. Kim baþka insanlarý Allah’a ulaþmayý dilemekten men ederse, o insan baþkalarýný ifsad etmiþtir. Allah’a ulaþmayý dilemeyenler zikir yapmazlar; yapsalar da netice alamazlar. Ama Allah’a ulaþmayý dileyenlerin yaptýklarý zikir, mutlaka onlarý bir hedefe ulaþtýracaktýr. Bu hedefte nefsin kalbi evvelâ %51 nurla tezkiye olacak, sonunda %100 nurla tasfiye olacak ve fesat %100 yok olacaktýr. Tezkiye, fesadýn yarý yarýya bitmesidir; ruh, Allah’a ulaþmýþtýr. Daha sonra fizik vücudu ve nefsi de Allah’a teslim ederek, fesat tamamen sona erer. Denizde (nefste) fesadýn yok olmasý, karada (fizik vücutta) da yok olmasýný ifade eder. Nefslerinin kalbindeki fesadý bitiren insanlar Allah’a bütünüyle dönmüþ olurlar. Onlar daimî zikrin sahipleridir. Kesintisiz bir mutluluðun sahipleridir.

332

332


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

æb × Ñ¤î × a뢊¢Ä¤ãb Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a뢊î,© ¤3¢Ó åî©×¡Š¤'¢ß ¤á¢ç¢Š r¤× a æb × 6 ¢3¤j Ó ¤å¡ß åí©ˆ£Û a ¢ò j¡Ób Ç Kul sîrû fîl ardý fenzurû keyfe kâne âkýbetullezîne min kabl(kablu), kâne ekseruhum muþrikîn(muþrikîne).

Δε κι: “Ψερψ⎫ζ⎫νδε δολα⎭⎬ν. Β⎞ψλεχε δαηα ⎞νχεκιλεριν ακ⎬βετινιν (σονλαρ⎬ν⎬ν) νασ⎬λ ολδυðυνα βακ⎬ν. Ονλαρ⎬ν ⎜οðυ μ⎫⎭ρικ ιδιλερ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

kul sîrû fî el ardý fenzurû (fe unzurû) keyfe kâne âkýbetu ellezîne min kablu kâne ekseru-hum muþrikîne

: : : : : : : : : : : : :

de dolaþýn yeryüzünde öyleyse bakýn, görün nasýl oldu akýbet, son o kimseler, onlar dan önce oldu onlarýn çoðu müþrikler, þirk koþanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Daha önce yaþamýþ olanlarýn hayatlarý sona ermiþtir. Ýnsanlarýn bir dönem yaþadýklarý binalar, yaptýklarý iþler ortadadýr. Ýnsanlar, yaþamak üzere, daðlarýn içine dahi evler oymuþlardýr. Artýk oralarda kimse oturmuyor.

333

333


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¡m¤b í ¤æ a ¡3¤j Ó ¤å¡ß ¡á¡£î Ô¤Ûa ¡åí©£†Ü¡Û Ù è¤u ë ¤á¡Ó b Ï æì¢Ç£† £– í §ˆ¡÷ ߤì í ¡é¨£ÜÛa å¡ß ¢é Û £… Š ß ü ¥â¤ì í Fe ekim vecheke lid dînil kayyimi min kabli en ye’tiye yevmun lâ meredde lehu minallâhi yevmeizin yassaddeûn(yassaddeûne).

√ψλεψσε Αλλαη’⎬ν ονυ γερι δ⎞νδ⎫ρμεψεχεðι ο γ⎫ν (κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫) γελμεδεν ⎞νχε ϖεχηινι, καψψυμ (εζελδεν εβεδε καδαρ δεϖαμ εδεχεκ) ολαν δ⎩ν ι⎜ιν ικαμε ετ (κ⎬ψαμδα τυτ). ⇑ζιν γ⎫ν⎫ ονλαρ β⎞λ⎫κ β⎞λ⎫κ αψρ⎬λ⎬ρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fe ekim veche-ke li ed dîni el kayyimi min kabli en ye'tiye yevmun lâ meredde lehu min allâhi yevme izin yassaddeûne

: : : : : : : : : : : : :

öyleyse, artýk ikame et, kýyamda tut senin vechin dîn için kayyum, ezelden ebede kadar devam edecek önceden gelmesi gün reddedilmez, geri çevrilmez, döndürülmez onun için Allah’tan izin günü bölük bölük ayrýlýrlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Vechini kayyum olan dîn için ikame et” ifadesi Rum-30’daki ifadeyle aynýdýr: 30/RUM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fýtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkýllâh(halkýllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne). Hanif olarak kendini dîn için ikame et, Allah’ýn hanif fýtratýyla ki; Allah, insanlarý hanif fýtratýyla yaratmýþtýr. Allah’ýn yaratmasýnda deðiþme olmaz. Kayyim olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaþayacak) dîn budur. Fakat insanlarýn çoðu bilmez. Allahû Tealâ insanoðlunu sadece hanif dînini yaþayabilecek özelliklerle yaratmýþtýr. Allah’a göre insanlýk tarihi boyunca hanif dîninden baþka bir dîn hiç olmamýþtýr. Ama bugünkü dîn araþtýrmanlarýnýn bulduðu rakama göre insanlar 72 tane inanç türü oluþturmuþlardýr. Vechin dîn için ayakta tutulmasý ise Allah’a ulaþmayý dileyerek baþlayan bir vetireyi ifade etmektedir. Kiþi önce Allah’a ulaþmayý dileyecek sonra Allah ona yardým edecek, furkanlar verecek, günahlarýný örtecek, irþad makamýna ulaþtýracak, sonra ruhunu Kendisine ulaþtýracak. Dîni kýyamda tutmak için kiþinin yapmasý lâzýmgelen þey, Allah’a ulaþmayý dilemekten ibarettir. Allahû Tealâ’nýn “onlar” dediði cehenneme giren insanlar izin günü (kýyâmet günü) 7 cennet ve 7 cehennem için fýrkalara ayrýlacaklardýr.

334

334


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

3¡à Ç ¤å ß ë 7 ¢ê¢Š¤1¢× ¡é¤î Ü È Ï Š 1 × ¤å ß = æë¢ † è¤à í ¤á¡è¡¢1¤ã ¡5 Ï b¦z¡Ûb • Men kefere fe aleyhi kufruh(kufruhu), ve men amile sâlihan fe li enfusihim yemhedûn(yemhedûne).

Κιμ ινκ®ρ εδερσε κ⎫φρ⎫ (ινκ®ρ⎬), κενδι αλεψηινεδιρ. ςε κιμ σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπαρσα ονλαρ, β⎞ψλεχε κενδι νεφσλερι ι⎜ιν ηαζ⎬ρλ⎬κ ψαπαρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

men kefere fe aleyhi kufru-hu ve men amile sâlihan fe li enfusi-him yemhedûne

: : : : : : : : : : :

kim inkâr etti öyleyse, artýk, böylece onun üzerine onun küfrü, inkârý ve kim salih amel (nefs tezkiyesi) yaptý öyleyse, artýk, böylece için kendi nefsleri hazýrlýk yaparlar, hazýrlýk yapýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, insanlarý ikiye ayýrýyor: Bir tarafta cehenneme girecek olan inkâr edenler, bir tarafta salih amel iþleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar) var. Her ikisi de kendi nefsleri için bunlarý yaparlar. Salih amel iþleyenler kendi nefsleri için Allah’a ruhlarýný, fizik vücutlarýný, nefslerini ve iradelerini teslim konusunda hazýrlýk yaparlar. Hergün biraz daha dünya saadetleri artar, gidecekleri cennet katlarý da giderek yükselir. Nefs tezkiyesi yapan kiþi, nefsinin kalbini Allah’ýn nurlarýyla dolduran kiþidir.

335

335


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ô¡Œ¤v î¡Û åí©Š¡Ïb ؤÛa £k ¢ ¡z¢í ü ¢é£ã ¡a 6©é¡Ü¤š Ï ¤å¡ß Li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti min fadlih(fadlihî), innehu lâ yuhýbbul kâfirîn(kâfirîne).

(⇑⎭τε βυ) ®μεν⎦ ολανλαρ⎬ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερι) ϖε σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ⎬, Κενδι φαζλ⎬νδαν μ⎫κ®φατλανδ⎬ρμακ ι⎜ινδιρ. Μυηακκακ κι Ο (Αλλαη), κ®φιρλερι σεϖμεζ. 1 2 3 4 5

-

li yecziye ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti

: : : : :

6 7 8 9 10

-

min fadli-hi inne-hu lâ yuhýbbu el kâfirîne

: : : : :

için mükâfatlandýrýr o kimseler, onlar âmenû olanlar, Allah'a ulaþmayý dileyenler ve salih amel, nefsi islâh edici amel yani nefs tezkiyesi yaparlar dan onun fazlý muhakkak o sevmez kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Nefs tezkiyesinin temelinde fazýllar vardýr. Rahmet ve fazl, rahmet ve salâvât nurlarý kiþi zikir yaptýðýnda Allah’ýn katýndan kiþinin göðsüne gelir, kalbine ulaþýr. Kalbine Allah’ýn yazdýðý îmân kelimesi fazýllarý kendisine çekmek özelliðinin sahibidir. Kiþinin nefsinin kalbinde fazýllar yerleþtikçe nefsin afetleri bir bir kapý dýþarý atýlýr. Afetler ki; Allah’ýn bütün emirlerine karþý gelirler; yasak ettiði bütün fiilleri iþlerler. Kiþi daimî zikre ulaþýp da nefsinin kalbinde hiç afet kalmayýnca herþey en güzel statüye ulaþýr. Allahû Tealâ’nýn fazlýyla bu oluþur. Allahû Tealâ’nýn mükâfatlandýrmasý, gönderdiði fazýllarla mümkündür. Kiþi her geçen gün hem dünya saadetini artýrýr hem de daha üst kat cennetlerin sahibi olur. Muhakkak ki Allah kâfirleri sevmez.

336

336


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø Ôí ©ˆ¢î¡Û ë §pa Š¡£' j¢ß b í¡£ŠÛa 3¡¤Š¢í ¤æ a ¬©é¡mb í¨a ¤å¡ß ë aì¢Ì n¤j n¡Û ë ©ê¡Š¤ß b¡2 ¢Ù¤Ü¢1¤Ûa ô¡Š¤v n¡Û ë ©é¡n à¤y ‰ ¤å¡ß æ¢ëŠ¢Ø¤' m ¤á¢Ø £Ü È Û ë ©é¡Ü¤š Ï ¤å¡ß Ve min âyâtihî en yursiler riyâha mubeþþirâtin ve li yuzîkakum min rahmetihî ve li tecriyel fulku bi emrihî ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teþkurûn(teþkurûne).

ςε Ο’νυν (Αλλαη’⎬ν) ®ψετλερινδενδιρ κι, ρ⎫ζγ®ρλαρ⎬ μ⎫ϕδελεψιχι ολαρακ γ⎞νδεριρ. ςε ραημετινδεν σιζε ταττ⎬ρ⎬ρ. ςε εμρι ιλε γεμιλερι ψ⎫ζδ⎫ρ⎫ρ. ςε Ο’νυν φαζλ⎬νδαν ιστερσινιζ ϖε β⎞ψλεχε σιζ ⎭⎫κρεδερσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve min âyâti-hi en yursile er riyâha mubeþþirâtin ve li yuzîka-kum min rahmeti-hi ve li tecriye el fulku bi emri-hi ve li tebtegû min fadli-hi ve lealle-kum teþkurûne

: : : : : : : : : : : : :

ve onun âyetlerinden göndermesi rüzgârlar müjdeleyiciler olarak ve size tattýrmasý için onun rahmetinden ve akmasý, yürümesi için gemiler onun emri ile ve aramanýz için onun fazlýndan ve böylece siz, umulur ki siz þükredersiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rüzgârlarýn temsîli ifadesi zikir yaptýkça nefsin kalbine gelen rahmet, fazl ve salâvât nurlarýdýr. Allah rahmetinden bunlarý arttýrýr. Allahû Tealâ nefsin kalbine fazýllarý yerleþtirerek, kiþinin her geçen gün daha mutlu bir insan olmasýný saðlar. Nefsin kalbindeki nurlar, rahmet ve fazl nurlarýdýr. %2 rahmet nurlarýndan sonra nefsin kalbindeki fazýllar artar ve ruh Allah’a doðru yola çýkar ve Allah’a ulaþýr. Bu nurlar yarýyý aþtýðý zaman kiþinin iç dünyasýndan yola çýkan ruh gemisi Allah’a ulaþýr. Ve Allah’ýn fazlýndan daha çoðunu ister. Giderek nefsin kalbi, %100 Allah’ýn nurlarýyla dolar ve Allahû Tealâ’ya çok þükreder. Çünkü ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etmiþtir. Buradaki ifade hem dünyaya hem Allah’ýn güzelliklerine aittir.

337

337


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡ß¤ì Ó ó¨Û¡a ¦5¢¢‰ ١ܤj Ó ¤å¡ß b ä¤Ü ¤‰ a ¤† Ô Û ë åí©ˆ £Ûa å¡ß b ä¤à Ô n¤ãb Ï ¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 ¤á¢ç@¢ªë¬b v Ï åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢Š¤– ã b ä¤î Ü Ç b¦£Ô y æb × ë 6aì¢ß Š¤u a Ve lekad erselnâ min kablike rusulen ilâ kavmihim fe câûhum bil beyyinâti fentekamnâ minellezîne ecramû, ve kâne hakkan aleynâ nasrul mu’minîn(mu’minîne).

ςε ανδολσυν κι σενδεν ⎞νχε ονλαρ⎬ν καϖμινε ρεσ⎦λλερ γ⎞νδερδικ. Β⎞ψλεχε ονλαρα βεψψινελερ (κεσιν δελιλλερ) γετιρδιλερ. Βυνυν ⎫ζερινε μ⎫χριμλερδεν ιντικαμ αλδ⎬κ. Μ⎫’μινλερε ψαρδ⎬μ, Βιζιμ ⎫ζεριμιζε ηακ ολδυ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

ve lekad erselnâ min kabli-ke rusulen ilâ kavmi-him fe câû-hum bi el beyyinâti fentekamnâ (fe intekamnâ) min ellezîne ecramû ve kâne hakkan aleynâ nasru el mu'minîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve andolsun biz gönderdik senden önce resûller için, ...e onlarýn kavmi böylece, artýk onlara getirdiler beyyineler, kesin deliller böylece, bunun üzerine intikam aldýk dan o kimseler, onlar suçlular, günahkârlar ve oldu hak bizim üzerimize yardým mü'minler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn dizaynýnda, resûllerin deliller getirmesi, o kavimlerdeki insanlarý mutluluða ulaþtýrmasý söz konusudur. Karþý çýkanlar da kâfirlerdir. Resûllere karþý çýkan mücrimlerden Allah intikam alýyor ve mü’minlere yardým ediyor.

338

338


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

b¦2b z  ¢Šî©r¢n Ï b í¡£ŠÛa ¢3¡¤Š¢í ô©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛ a ¢é¢Ü Ȥv í ë ¢õ¬b ' í Ѥî × ¡õ¬b à £Ûaó¡Ï ¢é¢À¢¤j î Ï 7©é¡Û 5¡ ¤å¡ß ¢x¢Š¤‚ í Ö¤… ì¤Ûa ô Š n Ï b¦1 ¡× ¤å¡ß ¢õ¬b ' í ¤å ß ©é¡2 lb • a ¬a ‡¡b Ï æ뢊¡'¤j n¤ í ¤á¢ç a ‡¡a ¬©ê¡…b j¡Ç Allâhullezî yursilur riyâha fe tusîru sehâben fe yebsutuhu fîs semâi keyfe yeþâu ve yec’aluhu kisefen fe terel vedka yahrucu min hýlâlih(hýlâlihî), fe izâ esâbe bihî men yeþâu min ibâdihî izâ hum yestebþirûn(yestebþirûne).

Ο Αλλαη’τ⎬ρ κι ρ⎫ζγ®ρλαρ⎬ γ⎞νδεριρ, β⎞ψλεχε βυλυτλαρ⎬ ηαρεκετ εττιριρ. Σονρα σεμαδα ονυ διλεδιðι γιβι ψαψαρ. ςε ονυ κ⎬σ⎬μλαρα αψ⎬ρ⎬ρ, βυνδαν σονρα ονυν αρασ⎬νδαν ψαðμυρυν ⎜⎬κτ⎬ð⎬ν⎬ γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν. Β⎞ψλεχε κυλλαρ⎬νδαν διλεδιðινε ονυ (ψαðμυρυ) ισαβετ εττιρδιðι ζαμαν ονλαρ σεϖινιρλερ.

339

339


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

-

allâhu ellezî yursilu er riyâha fe tusîru sehâben fe yebsutu-hu fî es semâi keyfe yeþâu ve yec'alu-hu kisefen fe terâ el vedka yahrucu min hýlâli-hî fe izâ esâbe bi-hi men yeþâu min ibâdi-hî izâ hum yestebþirûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah o kimseler, onlar, o gönderir rüzgârlar böylece, sonra sürükler, hareket ettirir bulutlar böylece, sonra onu yayar, daðýtýr semada, gökte nasýl diler ve onu kýlar, yapar kýsým kýsým, kýsýmlar böylece, sonra görürsün yaðmur çýkar onun arasýndan böylece, sonra isabet ettirdiði zaman ona dilediði kimse onun kullarýndan olduðu zaman onlar sevinirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah rüzgârlarla bulutlarý hareket ettirir ve onlarý yayarak kýsýmlara ayýrýr ve onlardan yaðmur yaðmaya baþlar. Bu bulutlar yaðmur bulutlarýdýr. Yaðmur yaðan tarlalarda bereket olur. Bu sebeple Allah’ýn kullarý, çorak yerlerde tarlalarýna yaðmur isabet edince sevinirler.

340

340


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

4 £Œ ä¢í ¤æ a ¡3¤j Ó ¤å¡ß aì¢ãb × ¤æ¡a ë åî,©¡Ü¤j¢à Û ©é¡Ü¤j Ó ¤å¡ß ¤á¡è¤î Ü Ç Ve in kânû min kabli en yunezzele aleyhim min kablihî le mublisîn(mublisîne).

ςε ονλαρ, ονυν (ψαðμυρυν) ονλαρα ινδιριλμεσινδεν ⎞νχε γερ⎜εκτεν ⎫μιτλερινι κεσενλερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve in kânû min kabli en yunezzele aleyhim min kabli-hi le mublisîne

: : : : : : : :

ve eðer oldular önceden, önce indirilmesi onlara ondan önce elbette, gerçekten ümitlerini kesenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm 48 ve 49. âyetlerde Allahû Tealâ, rüzgârlarý gönderip bulutlarý hareket ettirerek yaðmuru fizik olarak yaðdýrýyor insanlara. Diðer taraftan Allahû Tealâ nefs tezkiyesi yapan insanlarýn nefslerinin kalbine, 28 basamaklýk merdiveninin 14. basamaðýndan itibaren kulunun zikrine paralel olarak kýsým kýsým rahmet gönderiyor. Nefslerinin kalbinde Allah’ýn nurlarý yer tutsun ve onlar sevinsinler, mutlu olsunlar diye. Her iki âyette de rahmet dediði zaman sadece zahirî âlemdeki yaðmuru deðil, rahmet adýný verdiðimiz, kalbe gelen Allah’ýn rahmeti ve fazlýný da söylüyor. Nefsin kalbine fazýllarý yerleþtiriyor; her geçen gün kalpte fazýllar büyüdükçe, her geçen gün kiþi daha çok mutlu oluyor.

341

341


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 410

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

†¤È 2 ¤‰ ü¤a ¡ï¤z¢í Ѥî × ¡é¨£ÜÛa ¡o à¤y ‰ ¡‰b q¨a ó¬¨Û¡a ¤Š¢Ä¤ãb Ï ¥Ší©† Ó §õ¤ó ( ¡£3¢×ó¨Ü Ç ì¢ç ë 7ó¨m¤ì à¤Ûa ¡ï¤z¢à Û Ù¡Û¨‡ £æ¡a 6b è¡m¤ì ß Fenzur ilâ âsâri rahmetillâhi keyfe yuhyil arda ba’de mevtihâ, inne zâlike le muhyîl mevtâ, ve huve alâ kulli þey’in kadîr(kadîrun).

√ψλεψσε Αλλαη’⎬ν ραημετινιν εσερλερινε βακ. √λ⎫μ⎫νδεν σονρα αρζ⎬ (ψερψ⎫ζ⎫ν⎫) νασ⎬λ διριλτιψορ? Μυηακκακ κι (Ο), ⎞λ⎫λερι ι⎭τε β⎞ψλε γερ⎜εκτεν διριλτενδιρ ϖε Ο, ηερ⎭εψε κααδιρδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

fenzur (fe unzur) ilâ âsâri rahmetillâhi (rahmeti allâhi) keyfe yuhyi el arda ba'de mevti-hâ inne zâlike le muhyî el mevtâ ve huve alâ kulli þey'in kadîrun

: : : : : : : : : : : : : : : : :

bak eserlere Allah'ýn rahmeti nasýl diriltir arz, yeryüzü sonra onun ölümü muhakkak iþte bu elbette, gerçekten dirilten ölüler ve o üzerine, ...a, ...e herþey kaadir, gücü yeten

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýþ boyunca, iðne yapraklý aðaçlar hariç, bütün aðaçlar ve bitkiler yapraklarýný döktüklerinde bir nevî ölü duruma gelirler. Sonra Allahû Tealâ onlarý göklerden gönderdiði suyla yeniden diriltir. Allahû Tealâ, nasýl yeryüzünü ölümünden sonra diriltiyorsa kýyâmet günü de insanlarý ölümlerinden sonra dirilteceðini ifade etmektedir. Allah’ýn diriltmesi, zamanýn geri dönüþüyle alâkalý bir konudur. Zaman geri döndüðünde, her insanýn hayatta olduðu devreye ulaþýnca, zamanýn o noktasýnda o insan zaten hayatta olacaktýr.

342

342


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

a¦£Š 1¤–¢ß ¢ê¤ë a Š Ï b¦zí©‰ b ä¤Ü ¤‰ a ¤å¡÷ Û ë æ뢊¢1¤Ø í ©ê¡†¤È 2 ¤å¡ß aì¢£Ü Ä Û Ve le in erselnâ rîhan fe raevhu musfarran le zallû min ba’dihî yekfurûn(yekfurûne).

ςε εðερ Βιζ, ρ⎫ζγ®ρ⎬ γ⎞νδερσεκ, β⎞ψλεχε ονυ (εκινλερι) σαραρμ⎬⎭ γ⎞ρσελερ (βιλε) βυνδαν σονρα μυτλακα ινκ®ρα δεϖαμ εδερλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve le in erselnâ rîhan fe raev-hu musfarren le zallû min ba'di-hi yekfurûne

: : : : : : : : : : : : :

ve mutlaka eðer biz gönderdik rüzgâr böylece onu gördü sararmýþ olan mutlaka olurlar, devam ederler dan ondan sonra inkâr ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn ortaya koyduðu eserleri görmelerine raðmen insanlarýn inkârlarý hep devam etmektedir.

343

343


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

ü ë ó¨m¤ì à¤Ûa ¢É¡à¤¢m ü Ù £ã¡b Ï åí©Š¡2¤†¢ß a¤ì £Û ë a ‡¡a õ¬b Ç¢£†Ûa £á¢£–Ûa ¢É¡à¤¢m Fe inneke lâ tusmiul mevtâ ve lâ tusmius summed duâe izâ vellev mudbirîn(mudbirîne).

√ψλεψσε μυηακκακ κι σεν ⎞λ⎫λερε δυψυραμαζσ⎬ν, αρκαλαρ⎬να δ⎞ν⎫π γιττικλερι ζαμαν σαð⎬ρλαρα δα δαϖετι δυψυραμαζσ⎬ν.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fe inne-ke lâ tusmiu el mevtâ ve lâ tusmiu es summe ed duâe izâ vellev mudbirîne

: : : : : : : : :

o zaman muhakkak ki sen duyuramazsýn, iþittiremezsin ölüler ve duyuramazsýn, iþittiremezsin saðýrlar çaðrý, davet döndükleri zaman arkalarýna dönenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e hitap etmektedir. Buradaki davet, Allah’a ulaþmayý dilemeye davettir. Allahû Tealâ, Kur’ân’da birçok yerde davete raðmen eðer Allah’a ulaþmayý dilememiþlerse yaþamakta olan insanlarý “ölüler” olarak deðerlendirmektedir. Ölü olmalarýnýn muhtevasý ise onlarýn kör, saðýr, dilsiz ve idraksiz olmalarýdýr. Allahû Tealâ þöyle buyurmaktadýr:

344

344


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

6/EN’AM-36: Ýnnemâ yestecîbullezîne yesmeûn(yesmeûne), vel mevtâ yeb’asuhumullâhu summe ileyhi yurceûn(yurceûne). (Davete) ancak iþitenler icabet eder. Ve Allah o güne kadar davet edilmedikleri için, davete icabet etmeyenleri daveti iþitince Allah’a ulaþmayý dilediikleri için ölü iken diriltir. Sonra ona döndürülürler. (Hayatta iken ruhlarý mürþid eliyle Allah’a döndürülür.) Hiç kimse görme, iþitme ve idrak hassalarýnda engellerle doðmaz. Eðer insanlar davet edilipte davete, itiraz etmeden icabet etmezlerse onlarýn basar isimli görme hassalarý gýþavet adlý bir perdeyle örtülür. Sem’î isimli iþitme hassalarý mühürlenir. Kalpteki idrak hassalarý da mühürlenir. Allahû Tealâ Casiye Suresinde buyuruyor ki: 45/CASÝYE-23: E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gýþâveh(gýþâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne). Hevasýný kendisine ilâh edinen kiþiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasýz ilmi) üzere dalâlette býraktý. Ve onun iþitme hassasýný ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasýnýn üzerine gýþavet (perde) kýldý (çekti). Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz? Davete itiraz ederlerse onlarýn gözlerine hicab-ý mesture, kulaklarýna vakra, kalplerine ekinnet konulur. Bunlar uzuvlara konulan engellerdir. 17/ÝSRA-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhýreti hicâben mestûrâ(mestûren). Sen Kur’ân’ý kýraat ettiðin (okuduðun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaþmaya ve kýyâmet gününe) inanmayanlar arasýna hicab-ý mesture kýldýk (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk). 17/ÝSRA-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren). O’nu (Kur’ân’ý), fýkýh (idrak) etmelerine karþý, (fýkýh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onlarýn kulaklarýna vakra (iþitme engeli) kýldýk. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliðini zikrettiðin zaman nefretle arkalarýna döndüler.

345

345


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¢É¡à¤¢m ¤æ¡a 6 ¤á¡è¡n Û 5 ™ ¤å Ç ¡ó¤à¢È¤Ûa ¡…b è¡2 o¤ã a ¬b ß ë ; æì¢à¡Ü¤¢ß ¤á¢è Ï b ä¡mb í¨b¡2 ¢å¡ß¤ªì¢í ¤å ß £ü¡a Ve mâ ente bi hâdil umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ fe hum muslimûn(muslimûne).

ςε σεν, κ⎞ρλερι δαλ®λετλερινδεν κυρταρ⎬π ηιδαψετε ερδιρεχεκ δεðιλσιν. Σεν ανχακ ®ψετλεριμιζε ⎩μ®ν εδενλερε δυψυρυρσυν. ⇑⎭τε ονλαρ τεσλιμ ολανλαρδ⎬ρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

346

-

ve mâ ente bi hâdi el umyi an dalâleti-him in tusmiu illâ men yu'minu bi âyâti-nâ fe hum muslimûne

: : : : : : : : : : : : :

ve deðil sen hidayete ulaþtýrýcý kör onlarýn dalâletlerinden eðer, ancak iþittirebilirsin, duyurabilirsin ancak, sadece kimse mü'min olan, îmân eden âyetlerimize böylece onlar, iþte onlar teslim olanlar, müslümanlar

346


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada anlatýlan teslim; ruhun, fizik vücudun, nefsin ya da iradenin teslimi deðildir. Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dileyenleri, Allah’a teslim olanlar olarak kabul etmektedir. Ýlk teslim burada gerçekleþir. Allah’ýn âyetlerine îmân eden ve hak mü’min olan kiþi, mutlaka Allah’a ulaþmayý dileme davetini duyar duymaz Allah’a ulaþmayý dileyip takva sahibi olan ve gizli þirkten kurtulan kiþidir. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. 8/ENFAL-1: Yes’elûneke anil enfâl(enfâli), kulil enfâlu lillâhi ver resûl(resûli), fettekullâhe ve aslihû zâte beynikum ve etîûllâhe ve resûlehû in kuntum mu’minîn(mu’minîne). Sana ganimetlerden sorarlar: “Ganimetler, Allah’ýn ve Resûl’ündür.” de. Artýk Allah’a karþý takva sahibi olun ve aranýzdaki durumu (sahip olduðunuz hali) ýslâh edin (düzeltin)! Eðer mü’minlerseniz, Allah’a ve O’nun Resûl’üne itaat edin. 8/ENFAL-2: Ýnnemel mu'minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne). Gerçek mü’minler onlardýr ki; Allah zikredildiði zaman kalpleri titrer (cezbelenir). Ve onlara Allah’ýn âyetleri okunduðu zaman onlarýn îmânlarýný arttýrýr ve Rab’lerine tevekkül ederler. 8/ENFAL-3: Ellezîne yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne). Onlar namazlarýný ikame ederler (kýlarlar) ve rýzýk olarak verdiðimiz þeylerden infâk ederler. 8/ENFAL-4: Ulâike humul mu’minûne hakkâ(hakkan), lehum derecâtun inde rabbihim ve magfiretun ve rýzkun kerîm(kerîmun). Ýþte onlar gerçek mü’minlerdir. Onlarýn Rab’lerinin yanýnda dereceleri vardýr. Ve onlar için maðfiret (günahlarýn sevaba çevrilmesi) vardýr ve kerim bir rýzýk vardýr.

347

347


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß 3 È u £á¢q §Ñ¤È ™ ¤å¡ß ¤á¢Ø Ô Ü  ô©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛ a §ñ £ì¢Ó ¡†¤È 2 ¤å¡ß 3 È u £á¢q ¦ñ £ì¢Ó §Ñ¤È ™ ¡†¤È 2 7 ¢õ¬b ' í b ß ¢Õ¢Ü¤‚ í 6 ¦ò j¤î, ( ë b¦1¤È ™ ¢Ší ©† Ô¤Ûa ¢áî©Ü ȤÛa ì¢ç ë Allâhullezî halakakum min da’fin summe ceale min ba’di da’fin kuvveten summe ceale min ba’di kuvvetin da’fen ve þeybeh(þeybeten), yahluku mâ yeþâu, ve huvel alîmul kadîr(kadîru).

Ο Αλλαη κι, σιζι γ⎫⎜σ⎫ζ (ζαψ⎬φ) βιρ ⎭εψδεν (νυτφεδεν) ψαραττ⎬. Σονρα ζαψ⎬φλ⎬ð⎬ν αρδ⎬νδαν (σιζι) κυϖϖετλι κ⎬λδ⎬. Σονρα (σιζι), κυϖϖετιν αρδ⎬νδαν ζαψ⎬φ ϖε ιητιψαρ κ⎬λδ⎬. Ο (Αλλαη), διλεδιðινι ψαρατ⎬ρ. ςε Ο, ℜλιμ’διρ (εν ιψι βιλεν), Κααδιρ’διρ (ηερ⎭εψε γ⎫χ⎫ ψετεν).

348

348


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

-

allâhu ellezî halaka-kum min da'fin summe ceale min ba'di da'fin kuvveten summe ceale min ba'di kuvvetin da'fen ve þeybeten yahluku mâ yeþâu ve huve el alîmu el kadîru

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah ki o sizi yarattý güçsüz, zayýf (bir þeyden) sonra yarattý, kýldý sonradan, sonra güçsüz, zayýf kuvvet, güç sonra kýldý, verdi sonradan, sonra kuvvet, güç zayýflýk, kuvvetsizlik ve yaþlýlýk yaratýr dilediðini ve o en iyi bilen kaadir olan, gücü yeten

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsan, bir nutfeden (bir sperm ve bir ovumdan) yaratýlmýþtýr. Bebek doðar ve bebek, büyük insanlarýn yanýnda gücü çok zayýf olan bir varlýktýr. Çocukluk devresini gene güçsüz olarak geçirir. Gençlikte en güçlü devresini yaþar. Orta yaþlýlýkta gücü biraz azalýr ve yaþlýlýkta kiþi güç itibariyle zayýflar. Allahû Tealâ, bu standarlarda bir yaratýlýþ sisteminin var olduðunu ifade etmektedir. Allah herþeyi en iyi bilendir ve herþeye kaadirdir.

349

349


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

aì¢r¡j Ûb ß = æì¢ß¡Š¤v¢à¤Ûa ¢á¡¤Ô¢í ¢ò Çb £Ûa ¢âì¢Ô m â¤ì í ë æì¢Ø Ϥªì¢í aì¢ãb × Ù¡Û¨ˆ × 6 §ò Çb  Š¤î Ë Ve yevme tekûmus sâatu yuksimul mucrimûne mâ lebisû gayra sâah(sâatin), kezâlike kânû yu’fekûn(yu’fekûne).

ςε ο σαατιν γελδιðι (κ⎬ψ®μετιν κοπτυðυ) γ⎫ν, μ⎫χριμλερ βιρ σααττεν φαζλα (μεζαρδα) καλμαδ⎬κλαρ⎬να ψεμιν εδερλερ. ⇑⎭τε β⎞ψλε δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ψορλαρδ⎬ (⎞λ⎫μδεν ηαψατα δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ψορλαρδ⎬). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve yevme tekûmu es sâatu yuksimu el mucrimûne mâ lebisû gayra sâatin kezâlike kânû yu'fekûne

: : : : : : : : : : :

ve o gün olur, gerçekleþir saat (kýyâmet saati, kýyâmetin vakti) yemin eder mücrimler, suçlular kalmadýlar baþka (fazla), dýþýnda bir saat böylece oldular döndürülüyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Buradaki ikinci bir hüviyet ölümden hayata döndürülmektir. Bir kiþi, Âdem (A.S) zamanýnda ölse de kýyâmetin kopmasýndan bir evvelki gün ölse de kýyâmet günü ölse de zaman hepsi için aynýdýr. Uyandýrýlmalarý, hayata geri dönmeleri, zaman yaþadýklarý güne geri döndüðünde gerçekleþecektir. Bu sebeple zaman onlarýn canlý olduðu zamana geri döndüðünde onlar zaten canlý hüviyette olacaklardýr. Binlerce yýl ölü olarak kalanla bir gün ya da birkaç saat ölü olarak kalan kiþiler arasýnda bir farklýlýk olmayacaktýr. Hepsi için çok hýzlý geçen zaman süratle baþa doðru yürüyecektir. Hepsi ayný þeyi hissedecektir. Hepsi hayata geri döndürülmüþ durumda olduklarý için öldükleri anla o an arasýndaki farkýn bir veya birkaç saat olduðunu söyleyeceklerdir.

350

350


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 21

ℜψετ − 56

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢n¤r¡j Û ¤† Ô Û æb àí©ü¤a ë á¤Ü¡È¤Ûa aì¢m@ë¢a åí©ˆ £Ûa 4b Ó ë ¡s¤È j¤Ûa ¢â¤ì í a ˆ¨è Ï ¡9s¤È j¤Ûa ¡â¤ì í ó¨Û¡a ¡é¨£ÜÛa ¡lb n¡× ó©Ï æì¢à Ü¤È m ü ¤á¢n¤ä¢× ¤á¢Ø £ä¡Ø¨Û ë Ve kâlellezîne ûtûl ilme vel îmâne lekad lebistum fî kitâbillâhi ilâ yevmil ba’si fe hâzâ yevmul ba’si ve lâkinnekum kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

ςε ιλιμ ϖε ⎩μ®ν ϖεριλενλερ: “Ανδολσυν κι Αλλαη’⎬ν Κιταβ⎬’νδακι βεασ (ψενιδεν διριλι⎭) γ⎫ν⎫νε καδαρ (μεζαρδα) καλδ⎬ν⎬ζ.” δεδιλερ. ⇑⎭τε βυ βεασ (ψενιδεν διριλι⎭) γ⎫ν⎫δ⎫ρ. Λ®κιν σιζ βιλμιψορδυνυζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve kâle ellezîne ûtû el ilme ve el îmâne lekad lebistum fî kitâbi allâhi ilâ yevmi el ba'si fe hâzâ yevmu el ba'si ve lâkinne-kum kuntum lâ ta'lemûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve dedi o kimseler, onlar verilenler ilim ve îmân andolsun ki siz kaldýnýz içinde, de Allah'ýn Kitab'ý güne kadar beas edilme, yeniden dirilme iþte bu gün dirilme ve lâkin siz, fakat siz siz oldunuz siz bilmiyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kendilerine ilim ve îmân verilenler diðerlerine: “Andolsun ki Allah’ýn Kitabý’ndaki beas (yeniden diriliþ) gününe kadar (mezarda) kaldýnýz.” derler. Ama onlarýn ölü olduklarý zaman boyunca geçen süreyi bilmemeleri de tabiidir. ”Lâkin siz bilmiyordunuz” sözleri bu gerçeði anlatmaktadýr.

351

351


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

aì¢à Ü Ã åí©ˆ £Ûa ¢É 1¤ä í ü §ˆ¡÷ ߤì î Ï æì¢j n¤È n¤¢í ¤á¢ç ü ë ¤á¢è¢m ‰¡ˆ¤È ß Fe yevmeizin lâ yenfeullezîne zalemû ma’ziratuhum ve lâ hum yusta’tebûn(yusta’tebûne).

Ο ζαμαν ιζιν γ⎫ν⎫ (κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫), ζαλιμλερε μαζερετλερι (⎞ζ⎫ρλερι) φαψδα ϖερμεψεχεκ. ςε ονλαρδαν (Αλλαη’⎬) ραζ⎬ ετμελερι δε ιστενμεζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe yevme izin lâ yenfeu ellezîne zalemû ma'ziratu-hum ve lâ hum yusta'tebûne

: : : : : : : : : :

o zaman gün izin fayda vermeyecek onlar zulmedenler onlarýn mazeretleri ve yoktur, olmaz onlar onlardan razý etmeleri istenir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü zalimlerin mazeretleri kabul edilmez. Allah’ýn kendilerinden razý olmasý talepleri kabul edilmez ve onlardan istenmez.

352

352


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

¡£3¢× ¤å¡ß ¡æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa a ˆ¨ç ó©Ï ¡b £äÜ¡Û b ä¤2 Š ™ ¤† Ô Û ë åí©ˆ£Û a £å Ûì¢Ô î Û §ò í¨b¡2 ¤á¢è n¤÷¡u ¤å¡÷ Û ë 6§3 r ß æì¢Ü¡À¤j¢ß £ü¡a ¤á¢n¤ã a ¤æ¡a a¬ë¢Š 1 × Ve lekad darebnâ lin nâsi fî hâzel kur’âni min kulli mesel(meselin), ve le in ci’tehum bi âyetin le yekûlennellezîne keferû in entum illâ mubtýlûn(mubtýlûne).

ςε ανδολσυν κι βυ Κυρ’®ν’δα ινσανλαρ ι⎜ιν β⎫τ⎫ν μεσελελερδεν ⎞ρνεκλερ ϖερδικ. ςε εðερ ονλαρα βιρ ®ψετ γετιρσεν, κ®φιρλερ μυτλακα: “Σιζ σαδεχε β®τ⎬λλα υðρα⎭αν κιμσελερσινιζ.” δερλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

353

-

ve lekad darebnâ li en nâsi fî hâzâ el kur'âni min kulli meselin ve le in ci'te-hum bi âyetin le yekûle enne ellezîne keferû in entum illâ mubtýlûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve andolsun biz örnekler, misaller verdik insanlar için, insanlara içinde bu Kur'ân bütün meselelerden ve mutlaka eðer onlara getirdin bir âyet mutlaka derler muhakkak o kimseler, onlar inkâr ettiler eðer, ancak siz ancak, sadece bâtýlla uðraþan kimseler

353


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün resûller ve nebîlerle, kavimler arasýndaki ilþkilerin baþlangýcý hep kavimlerin arasýnda kâinatýn tek dînini unutmuþ olan insanlarýn resûlün bâtýlla uðraþtýðýný iddia etmeleri þeklinde olmuþtur. Çünkü onlarýn ilmi sadece bu kadarýný ihata eder. Bütün devirlerde, bütün insanlar Allahû Tealâ’nýn indirdiklerinden haberdar edileceklerdir. Ama bir kýsmý gerçeði kabul edecektir, büyük kýsým sahip olduklarý emaniyye ilim sebebiyle Allah’ýn resûle söylettiklerini kabul etmeyeceklerdir. Ve gidecekleri yer bu sebeple cehennem olacaktýr. Allahû Tealâ Mulk Suresinin 8, 9 ve 10. âyet-i kerimelerinde diyor ki: 67/MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkýye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun). (Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup oraya (cehenneme) atýldýðýnda, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: “Size nezir (ikaz edici, uyarýcý) gelmedi mi?” diye sorarlar. 67/MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min þey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin). (Cehenneme atýlanlar) derler ki: "Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladýk ve Allah, hiçbir þey indirmemiþtir, dedik ve siz, büyük bir sapýklýk içindesiniz, dedik.” 67/MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kýlu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri). Ve derler ki: "Eðer biz iþitmiþ ve akletmiþ (idrak etmiþ) olsaydýk burada, ateþ ehlinin içinde mi olurduk?" Mulk-8, 9,10. âyetlerindeki kiþilerin özellikleri: 1- “Biz onlara inanmadýk.” demeleri, 2- “Allah hiçbir þey indirmemiþtir.” demeleri, 3- “Biz, sizi mutlak olarak dalâlette görüyoruz.” demeleridir. Ve ayný kiþiler diyorlar ki: “Eðer biz, o resûlün söylediklerini iþitmiþ ve (akletmiþ) idrak etmiþ olsaydýk, o zaman burada cehennemde mi olurduk?” Akletmek; görmeyi ve idrak etmeyi içerir. Ýþitmiþ ve akletmiþ olsalardý daveti iþittikleri anda icabet etmiþ olacaklardý. Akletmiþ olduklarý anda da 2. davete icabet etmek için hazýr hale geleceklerdi. 1. davet, Allah’a ulaþmayý dileme davetidir. 2. davet, Allah’a davettir. Allahû Tealâ bütün misalleri Kur’ân-ý Kerim’e koymuþtur.

354

354


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢à Ü¤È í ü åí©ˆ £Ûa ¡lì¢Ü¢Ó ó¨Ü Ç ¢é¨£ÜÛa ¢É j¤À í Ù¡Û¨ˆ × Kezâlike yatbaullâhu alâ kulûbillezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Αλλαη, βιλμεψενλεριν καλπλερινι ι⎭τε β⎞ψλε ταβεδερ (μ⎫η⎫ρλερ). 1 2 3 4 5 6

-

kezâlike yatbaullâhu (yatbau allâhu) alâ kulûbi ellezîne lâ ya'lemûne

: : : : : :

böylece, iþte böyle Allah tabeder, mühürler üzerini kalpler o kimseler, onlar bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her devirde resûllere, sadece bâtýlla uðraþtýklarýný, söyleyenler bilmeyenlerdir. Bilmeyenler, resûlün, âyetleri Allah’tan aldýðýný inkâr ederler. Bunun üzerine de Allah onlarýn kalplerini mühürler. Allahû Tealâ’nýn Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i inkâr edenler için neler yaptýðý Ýsra Suresinde ifade edilmektedir: 17/ÝSRA-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhýreti hicâben mestûrâ(mestûren). Sen Kur’ân’ý kýraat ettiðin (okuduðun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaþmaya ve kýyâmet gününe) inanmayanlar arasýna hicab-ý mesture kýldýk (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk). 17/ÝSRA-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren). O’nu (Kur’ân’ý), fýkýh (idrak) etmelerine karþý, (fýkýh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onlarýn kulaklarýna vakra (iþitme engeli) kýldýk. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliðini zikrettiðin zaman nefretle arkalarýna döndüler. Allah, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in tebliðine isyan ettikleri için, üstelik onu yalancýlýkla suçladýklarý ve bâtýlla uðraþtýðýný söyledikleri için onlarýn kalplerini mühürler.

355

355


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 21

Σαψφα − 411

(30) Rum Suresi ¡â뢣ŠÛa ¢ñ ‰ì¢

ü ë £Õ ¥ y ¡é¨£ÜÛa †¤Ç ë £æ¡a ¤Š¡j¤•b Ï æì¢ä¡Óì¢í ü åí©ˆ£Û a Ù £ä £1¡‚ n¤ í Fâsbir inne va’dallâhi hakkun ve lâ yestahýffennekellezîne lâ yûkýnûn(yûkýnûne).

√ψλεψσε σαβρετ, μυηακκακ κι Αλλαη’⎬ν ϖααδι ηακτ⎬ρ. ςε ψακ⎩ν ηασ⎬λ ετμεμι⎭ ολανλαρ (κεσιν βιλγι σαηιβι ολμαψανλαρ), σακ⎬ν σενι ηαφιφλιðε σ⎫ρ⎫κλεμεσινλερ. 1 2 3 4 5

-

fâsbir (fe isbir) inne va'dallâhi (va'de allâhi) hakkun ve lâ yestehýffenneke (ve lâ yestehýffe enne-ke) 6 - ellezîne 7 - lâ yûkýnûne

: : : : :

o zaman, artýk, öyleyse sabret muhakkak ki Allah'ýn vaadi haktýr ve sakýn seni hafifliðe sürüklemesin

: :

o kimseler, onlar yakîn hasýl etmeyenler, kesin olarak inanmayanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, Allah’a ruhlarýný ölmeden evvel ulaþtýracaklarýna kesin olarak inandýklarýnda, yakîn hasýl edenlerden olurlar. 2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne). O (huþû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine (dünya hayatýnda) muhakkak mülâki olacaklarýna ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanýrlar. Huþû sahipleri ölümden sonra ruhlarýnýn Allah’a geri döneceðine muhakkak surette inananlardýr. Ýþte bu inanç, yakîn hasýl etmenin inancýdýr. Allah’a ölmeden evvel ulaþmayý dilemeyen ve inanmayan kiþi yakîn hasýl etmemiþ olan kiþidir. Allahû Tealâ burada bu inancý olmayanlardan bahsetmektedir.

356

356


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.