ki, Aydın’da yeni yeni salonlar, yeni yeni mekânlar var. Odaların da… Esnaf Odaları’nın da böyle mükemmel bir binası… Ve burada, böyle bir mekânda olmak… Ben de bunu görmekten mutluluk duydum. Arkadaşları da kutluyorum. Tebrik ediyorum! Bu tür salonlar, kültür faaliyetleri için, bu tür çalışmalar için önemli mekânlardır. Bir ilin, bir şehrin altyapısı yoksa orası kasabadır! Ben o dönemde… O yetersizlikten şahsen rahatsız oluyordum ama onu çözecek zamanı bulamadık o zaman. Çünkü bizim Aydın macerası, biliyorsunuz, 2 yıl sürdü. 2 yıl tabii… Daha “bismillah” demeden “Allah’a ısmarladık” demektir. Bizim Erzincan macerası nerdeyse 9 yıla çıktı. Tabii 9 yılda da herhalde Erzincan’da da bıkmışlardır bizden! Çünkü az bir zaman değil yani… O da doğuda iyi bir süreydi… Aydın, çok ilginç bir bölge… Çok ilginç bir yöre… Burası, tek parti devrinden çok parti dönemine geçen Menderes’in memleketi… Fakat Menderes, bir dönem Kütahya’da milletvekili olmuş. Bir dönem… Biliyor muydunuz onu? Bir dinleyici: “Biliyoruz…” EYLEMSİZ AMA SÖYLEMLİ Recep Yazıcıoğlu: Tamam. Şimdi… Kütahya’ya gittim bir gün. Gene böyle bir konferans. Biz zaten “gezici vali” gibi dolanıp duruyoruz! Ama davete gidiyoruz yani… Yoksa öyle kendiliğimizden, elimizde çanta, “cerci hoca” gibi dolaşıp durmuyoruz2. Davet olan yere icap ediyoruz. Ben “eylemli” iken de gidiyordum. Şimdi “eylemsiz”iz ama “söylemli”yiz!3 E, tabii… Beni buraya bir politikacı olarak da davet etmedi arkadaşlar. Onu çoğu zaman soruyorlar bana. Biraz önce, bir ara… Bir basın da sordu, işte “nerdesin?” diye… Bir yıl önce nerde idiysem, oradayım. İki yıl önce nerede idiysem, oradayım. 5 yıl önce neredeysem, oradayım! Onun için, bunu da, bir anlamda işin başında ifade etmiş olduk. Siyasete de eşit mesafede oldum. Eşit mesafede olmaya da devam ediyorum! Bilirsiniz.., Bizim öyle pek fazla partilerle falan bir şeyimiz olmadı. Biz, herkes… Herkesi dost, herkesi kucaklayan, herkesi seven bir üslubu, bir anlayışı sürdürmeye çalıştık. Halen de öyleyiz! Ama Türkiye’nin bir ekip, bir proje, bir program hareketine ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Böyle bir hareket, böyle bir proje, bir 2
Cerci ya da Çerçi hoca. İnternet üzerinden bahsedilenlerden “gezgin hoca” olarak anlaşılsa da ilgili metinlerde genel olarak olumsuz bir hoca tipi olduğu ifade ediliyor. “Bir dönem Anadolu’da din bilgisi dini anlayış zayıftı. Çerçi hoca, az bir Kur’an ve dini bilgi ile değişik nedenlerle uğradığı köylerdeki insanların dini duygularını yer yer istismar ederek para toplayanlara denirdi.” http://www.hayrat.net/haber/ofluhoca.htm 3 Merkez Valisi olmasına değiniyor.
Sayfa 10 / 50