Türkiye’nin çehresini değiştirecek tarihi proje Ekim’de başlıyor
7 MİLYON HASARLI KONUT YIKILIP YENİDEN YAPILACAK Afet riski altındaki alanların kentsel dönüşümüne Ekim'de başlanacak. Kentsel dönüşümde yıkımlara kamu binalarından başlanacak. Dönüşüm kapsamındaki 7 milyon binanın yıkımında, iş makinelerinin yanı sıra dinamit başta olmak üzere çeşitli patlatma yöntemleri de kullanılacak.
Turkish American Newspaper Year 9
Issue 152
September 22, 2012
Semi monthly
$ 1.00
Detaylı haber
23.
sayfada
AB Bakanı Egemen Bağış’tan gurbetçilere müjde:
YURTDIŞINDAKİ VATANDAŞLARIMIZA OY KULLANMA İMKANI SAĞLANACAK Bakan Bağış, yurt dışındaki Türklerin seçimlerde bulundukları ülkelerde oy kullanması ile ilgili son gelişmeleri de özetleyerek, oy kullanabilmenin Türklerin anayasal hakkı olduğunu ve bir sonraki seçimlerde bunun mümkün olabileceğini kaydetti. Türk nüfusunun en yoğun olduğu Almanya için bir güvenlik hassasiyetinin söz konusu olduğunu, ancak uzlaşıya varıldığını belirten Bağış, seçimlerde elçilik ve konsolosluklarda kurulan sandıklarda gümrüklerde kullanıldığı biçimde 2 hafta boyunca oy kullanılabileceğini bildirdi. Detaylı haber
23.
sayfada
Davutoğlu Kanada'da , Şehit Türk Diplomatları Anıtı'nı açtı
''Altın kız'' madalyasıyla uyuyor Geniş haber
36.
sayfada
Kanada Dışişleri Bakanı John Baird'in davetlisi olarak bu ülkede bulunan Davutoğlu, Türkiye'nin Ottawa Büyükelçiliği Askeri Ataşesi iken 1982 yılında Ermeni terör örgütü ASALA militanlarınca şehit edilen Kurmay Albay Atilla Altıkat ve şehit Türk diplomatları anısına başkent Ottawa'da yaptırılan Şehit Türk Diplomatları Anıtı'nı açtı. Açılışa Kanada Dışişleri Bakanı Baird de katıldı. Burada konuşma yapan Davutoğlu, anıtın, görevi başında can veren tüm terör kurbanı diplomatların ansına yapıldığını söyledi.
Ayrıntılı haber
28.
sayfada
Başbakan Erdoğan’ın portresini ilmek ilmek halıya dokudu
ISPARTA (AA) – Ispartalı halı dokumacısı ve portre sanatçısı Ahmet Aksakal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın portresini, AK Parti’nin seçim kampanyasında kullandığı şarkının söz ve notalarıyla ipek halıya dokudu. Ahmet Aksakal, gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti’nin seçimlerde kullandığı, ”Aynı yoldan geçmişiz biz” şarkısını ilk duyduğunda çok beğendiğini söyledi. Şarkının memleketin birliği, beraberliği, halkın dağda, bayırda, yaylada çalışmışlığı, yağmur altında ıslanmışlığını anlattığını ifade eden Aksakal, yaklaşık bir yıl önce şarkıda geçen sözler, müziğin notaları ve Başbakan Erdoğan’ın portresini halıya dokumaya karar verdiğini kaydetti. Yaklaşık 3 ay modelleme çalışmasının ardından bir yıllık çalışma ile tamamladığı halının 120 santimetre eninde, 170 santimetre boyunda olduğunu belirten Aksakal, ”Halının 1 santimetre karesinde 36 düğüm var. Çözgüsü, atkıları ve halının iskeleti ipek, ilmeği ise yündendir. Halı 74 renkten dokundu. Modelin çizilmesi, iplerinin ayarlanması, dokunması, yıkanması, tüm işlemleri bir yılımızı aldı” dedi. Aksakal, halının kenarına ”Aynı yoldan geçmişiz biz” şarkısının notalarını, üst kısmına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın portresini ve AK Parti’nin amblemini, alt kısıma da ”Aynı yoldan geçmişiz biz” şarkısının sözlerini farklı renklerle işlediklerini anlattı.Halıyı hazırlarken Süleyman Demirel Üniversitesi’nden akademisyenlerin de görüşlerini aldığını dile getiren Aksakal, halıyı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a daha sonra belirlenecek bir gün takdim edeceğini ifade etti. Ahmet Aksakal, Türkiye ve dünyadan pek çok siyasetçi ve sanatçının da halı portresini yaptığını sözlerine ekledi. Muhabir: Mehmet Erbek-Durmuş Genç Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
Dünya Engelliler Vakfı Başkanı Şarkıcı Şentürk,TADF Başkanı Çınar’I ziyaret etti Birleşmiş Milletlerde bu hafta düzenlenecek konferanslar için New York’ta bulunan şarkıcı Metin Şentürk ve Ekibi, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonunu ziyaret etti. Dünya Engelliler Vakfı Başkanı Metin Şentürk, 3 Aralıkta New York’ta “ Körlerin Maestrosu” adlı büyük bir konser vereceklerini belirterek, 60 engelli sanatçının konserde performans sergilecegini belirtti. Engelli olmanın zorlukları aşmak için sorun olmadığını belirten Şentürk, tüm dünyaya engellilerin neler yapabileceğini göstermesi açısından da konserin evrensel bir çalışma olduğunu belirtti.Konserin ilk New Yorkta başlayacağını ve daha sonra 26 ülkeyi dolaşacaklarını belirten Şentürk,semfoni orkestrasında çalınacak müzikler arasında God Father “, “Schindler List”gibi bestelerinde yer alacağını belirtti. Dünya Engelliler Vakfı Başkanı Şentürk, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun Amerikadaki önemini çok iyi bildiğini belirterek, önceki yıllarda Türk Günü Yürüyüş ve Festivaline katilarak, konser verdiğini ve çok memnun kaldığını belirtti. Amerika’da yapacakları faaliyetlere destek isteyen Şentürk, sizlerle daha güçlü olacağız mesajını verdi. TADF Başkanı Çınar da Metin Şentürk ve ekibinin kendilerini ziyaret etmesinden dolayı mutluluk duyduklarini belirterek, TADF’nin her konuda kendilerine tam desteklerinin olacağı mesajını verdi.Bilhassa Amerikan medyasi’na 3 Aralıkta yapacaklari konser konusunda ellerinden gelen tanıtım ve duyuruları ileteceklerini belirten Çınar, sizlerin başarısı, ülkemizin başarısı olacaktır dedi. 13 Eylülde Birleşmiş Milletlerde konuşma yapacak olan Şarkıcı Metin Şentürk, BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan ve New York Başkonsolosu Levent Bilgen’nin kendilerine verdigi desteklerinden dolayı teşekkür etti.
''Devlet Ana'' ve öğütleri asırlardır unutulmuyor
“Oğul... Boyundan, soyundan olsun olmasın insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin. Ululuk isteyen töreden ayrılmasın. Bu dünya bir oturma yeri değildir. Yapacağın iyi ve doğru işlerle insanların hizmetinde bulunursan güzel övünçler senin olur. Yüreğinden inancı, ağzından duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol oğul, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur. Oğul... Beylik dermekle, ağalık vermek iledir. Sofranı ve keseni yoksullara açık tut.''
KÜTAHYA (AA) - Selma Kocabaş - Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin babaannesi, öğütleriyle asırlardır devlet yöneticilerine yol gösteren ve ''Devlet Ana'' diye bilinen Hayme Ana, Osmanlı'nın beylikten devlete geçişinin gerçekleştiği Kütahya'nın Domaniç ilçesinde bu yıl 731'incisi düzenlenen törende bugün anıldı. Oğuzlar'ın Bozok kolunun Kayı Boyu'na mensup bir Türkmen kızı olan Hayme Ana, 1200'lü yıllarda Gündüz Alp ile evlenerek sadece bir ailenin değil, 6 asır hüküm sürecek bir devletin temellerini attı. Hayme Ana, eşi Gündüz Alp'in göç sırasında Fırat Nehri'ni geçerken boğularak ölmesi üzerine 1250'li yıllarda aşiret reisliğini ele alıp, dağılma noktasına gelen Kayı Boyu'nu toparladı. Kayı Boyu'nu Aşağı Sakarya Vadisi'ne, Ankara'nın batısındaki Karacadağ bölgesine yerleştirdi. Daha sonra, Kayı Boyu'nu Domaniç'e bağlı Çarşamba köyüne getiren Hayme Ana, oğlu Ertuğrul Gazi ile torunu Osman Gazi'yi yetiştirerek Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna vesile oldu ve bundan dolayı ''Devlet Ana'' diye anıldı. Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana'dan bir beyliği değil, aynı zamanda asırlara hükmedecek devlet anlayışını teslim aldı. Hayme Ana'nın şu öğütleri, asırlardır unutulmuyor: ''Oğul... Anayurttan ayrılalı yıllar geçti. Deli rüzgarlar önünde oradan oraya savrulduk. Beylik otağını kurduğumuz şu yaylalar, artık son durağımız, son konağımız olsun. Oğuz'un yurtlarına diktiğimiz ağaçların kökleri kara yerin derinliklerine, dalları gökyüzünün yüceliklerine uzansın. Ak-boz atlara binip yağı üstüne yel gibi vardıkta Kadir Tanrı gözü pek yiğitlerimizi korusun. Göğsü kaba yerli kara dağlar gibi duran erlerimiz ile kır çiçekleri gibi saf ve temiz, ak yüzlü, ala gözlü kızlarımız kutlu Kayı Boyu'muza gürbüz evlatlar versinler. Altın başlı otağlarımız Çarşamba yaylasını bürüsün. Kayı'nın ve diğer bütün boyların oğullarını Ertuğrul'umla bir tutarım. Onların hepsini soyumuz için Hakk'ın kutsal birer emaneti bilirim.”
AMERİKA HABERLERİ
6
Bill Clinton, tıka basa dolu Times Warner Cable Arena'da yaptığı coşkulu konuşmada Başkan Obama'nın çok yoğun eleştirilere hedef olan ekonomi politikalarını övdü, Romney'i ağır şekilde eleştirdi. Kuzey Carolina eyaletinin Charlotte kentinde devam eden Demokrat Parti Ulusal Kurultayı'nın ikinci gecesinde Başkan Barack Obama, eski Başkan Bill Clinton tarafından yeniden başkanlığa aday gösterildi. Bill Clinton, tıka basa dolu Times Warner Cable Arena'da yaptığı coşkulu konuşmada Başkan Obama'nın çok yoğun eleştirilere hedef olan ekonomi politikalarını övdü, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney'i ağır bir şekilde eleştirdi. Başkanlığı bırakmasının üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen hala iyi bir konuşmacı olduğunu ispatlayan Bill Clinton, 6 bini delege 20 bine yakın kişinin doldurduğu salonda yaptığı konuşmada Obama'nın icraatını belki de etkili bir şekilde savundu. Başkanlık döneminde yaşadığı seks skandalına rağmen Clinton hala popülerliğini koruyor ve çok sayıda Amerikalı, yeniden seçimlere girme imkanı olsa 66 yaşındaki lideri yeniden başkan seçeceklerini söylüyor.
Bill Clinton'dan Obama'ya güçlü destek Obama'nın 2009'da başkan olduğunda önceki yönetimden devraldığı kötü ekonomiden sorumlu tutulmaması gerektiğini söyleyen Bill Clinton, Barack Obama'nın güçlü büyümenin temellerini attığına dikkat çekti, seçmenlerin 6 Kasım'daki seçimlerde ona ikinci bir şans tanıması durumunda bu icraatın sonuçlarını hissetmeye başlayacaklarını söyledi.
tarafından istihdam yaratması ve bütçe açığını azaltması engellenen makul bir lider" şeklinde tanımladı. Clinton 1990'lı yıllarda başkanlık yaptığı sırada çok sayıda kişiye istihdam yarattığını ve bütçe fazlası oluşturduğunu hatırlattı. Clinton'ın konuşmasının ardından Demokrat Partili 6 bin delege, Başkan Barack Obama'yı ikinci dönemde seçimlere aday gösterdi.
'Ben dahil hiçbir başkan dört yılda bu ekonomiyi onaramazdık' "Refah ve büyüme döneminin başkanı" olarak tanınan Clinton, "Ne ben, ne benden öncekiler, hiçbir başkan Obama'nın dört yıl önce devraldığı hasarı dört yılda tamamen onaramazdı," diye konuştu. Sık sık önceden hazırladığı konuşma metninin dışına çıkan Clinton Barack Obama'yı, "aşırı sağın kontrolündeki Cumhuriyetçi Parti
Bill Clinton, Obama yönetimi tarafından Demokrat Parti Ulusal Kurultayı'nda konuşma yapmaya davet edildi. Bununla birlikte eski ve hala popüler başkanın yaptığı 50 dakikalık coşkulu konuşmanın Barack Obama'nın ikinci dönem seçilmesine yardımcı olup olmayacağı bilinmiyor. 16 trilyon dolarlık bütçe açığı ve yüzde 8,3 oranındaki işsizlik, Obama'yı en savunmasız bırakan
sorunlar. Kamuoyu yoklamaları Obama ve rakibi Mitt Romney'i başa baş gösteriyor. Başkan Obama'nın bugün kurultayın son gecesinde ekonomik çözüm planını açıklaması beklenirken, kurultayın ertesi günü de Amerika Çalışma Bakanlığı, Ağustos ayı işsizlik rakamlarını yayınlayacak. Başkan Obama, siyahlar ve Latin Amerika kökenlilerin oylarını garantilemeyi başarsa da, önemli sayıya sahip "mavi yakalılar" olarak adlandırılan beyaz işçi kesimini kazanması gerekiyor. Dün gece Demokrat Parti Ulusal Kurultayı'nda konuşma yapmaya gelen eski Başkan Clinton ise bu kesim içinde hala çok popüler. Beyaz işçi kesimi, Mitt Romney'i de Obama'dan daha fazla destekliyor. (VOA)
ANAYURT HABERLERİ
7
Başbakan Erdoğan, Washington Post'a konuştu:
Halk ve partim isterse Cumhurbaşkanlığı konusunu görürüz - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Washington Post'a verdiği demeçte, Washington Post'un, ''Cumhurbaşkanı olmak gibi bir isteğimiz var mı-'' sorusu üzerine, ''Talebe bağlı olarak, eğer halktan talep olursa ve siyasi partimin kararına bağlı olarak, göreceğiz. Türkiye'de bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri, cumhurbaşkanının halk oyuyla seçileceği ilk seçimler olacak'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Washington Post'tan Lally Weymouth'a röportaj verdi. Gazatenin internet sitesinde yayınlanan röportajda Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerine dair bir soru üzerine, İsrail'in, Türkiye'nin özür, tazminat ve Gazze'den blokajın kaldırılması konularındaki şartları kabul etmesi halinde, iki ülke arasında normalleşme sürecinin başlayabileceğini söyledi. Konuyla ilgili başka bir soru üzerine Erdoğan, bu üç şartın eş zamanlı olarak yerine getirilmesi gerektiğini ve bu olduğu zaman da normalizasyon sürecinin büyükelçinin İsrail'e dönmesi ve diğer adımları içerdiğini kaydetti. Erdoğan, ''İran'ın nükleer silah üretmesi konusunda kaygılarınız var mı-'' sorusu üzerine, ''Nükleer silah terimini kullanmak istemiyorum, çünkü İran'daki yetkili kişiler nükleer silah üretmediklerini söylüyorlar'' dedi. ''Babası çocukları katletti ve şimdi de oğlu aynı şeyleri yapıyor'' Gazetenin, Başbakan Erdoğan'a, Suriye'deki olaylar ilk başladığında ''Esed'e reform yapması için bir şans tanımaya çalışmasını'' sorması üzerine, şunları kaydetti: ''Devlet Başkanı Esed'e, 2011 yılının Ocak ayından itibaren, eğer reformlara gitmek isterse, kendisine destek vereceğimizi söyledik. O dönem, kendisiyle 3 saatlik görüşme yaptım. Sonra temsilcilerimi gönderdim. Bunun yanında (Esed ile) telefon görüşmeleri yaptık. Suriye bizim yardımımızı istedi ve biz o yardımı gönderdik, ama hiçbir şey değişmedi. Ne yazık ki, Esed, kendi halkını, kendi tank, uçak ve helikopterleriyle öldürmeye devam etti.'' Başbakan Erdoğan, ''Suriye'nin geleceği hakkında düşündüğünüzde sizi ne endişelendiriyor-'' sorusu üzerine, ölümlerin çok üzücü olduğunu, Suriye'deki manzaralara, tarihi alanların bombalarla yıkımına tanık olmanın çok üzücü olduğunu belirtti. Hafız Esed'in 30 yıl önce yaptığını şimdi oğlu Esed'in yaptığını kaydeden Erdoğan, ''Babası çocukları katletti ve şimdi de oğlu aynı şeyleri yapıyor'' dedi. Erdoğan, ''Sizce Esed gidecek mi- Onu yakından tanıyorsunuz'' sorusunu da, ''Kendisi için en uygun çıkış yolunu seçeceğini, böylece Suriye halkının, onun eziyetlerinden mümkün olan en kısa sürede kurtulacağını ümit ediyorum'' diye yanıtladı. ''Esed'in isterse gidebileceği ülke var mı-'' sorusu üzerine, ''olabilir'' diyen Erdoğan, ''Katar olabilir mi-'' sorusunu da, ''Evet, Tunus da bir öneride bulundu'' yanıtını verdi. Cumhurbaşkanlığı konusu
Başbakan Erdoğan, ''Cumhurbaşkanı olmak gibi bir isteğiniz var mı-'' sorusu üzerine, ''Şimdiye kadar, geldiğim hiçbir pozisyona, orada olmayı istediğim için gelmedim, insanlar benim o görevlere gelmemi istedi. Şu ana kadarki tüm görevlerimden bahsediyorum; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Parti Genel Başkanı, Başbakan... Cumhurbaşkanlığı konusuna gelince, talebe bağlı olarak, eğer halktan talep olursa ve siyasi partimin kararına bağlı olarak, bakacağız. Türkiye'de bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri, cumhurbaşkanının halk oyuyla seçileceği ilk seçimler olacak'' diye konuştu. Gazetecinin, ''Ülkede nereye gidersem gideyim, hiçbir suçlama yöneltilmeden hapiste tutulan gazetecileri işitiyorum. Niçin onları hapisten çıkarmıyorsunuz- Bu Türkiye için iyi değil. Niçin onların istediklerini ifade etmelerine izin vermiyorsunuz-'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: ''Bu konuda bilgi kaynağınızın ne olduğunu bilmiyorum. Yayın organınızın, bu asılsız fikir ve iddiaları böyle bir sorunun temeline oturtması üzücü. Bu gazeteciler, sarı basın kartı olan gazeteciler değil. Dokuz tanesi var. Bunlar, terör örgütleriyle temasları olmuş ya da birlikte çalışmış kişiler. Diğerleri, bir terör örgütüne üye olmak ya da silah taşımak gibi nedenlerle cezaevindeler. Siz şimdi bu kişilerin gazeteci oldukları için serbest bırakılmaları gerektiğini mi söylüyorsunuz?” Kendisinin de sırf bir şiir okuduğu için hapse atıldığını hatırlatan Erdoğan, ''Evet ama bu da yanlıştı, öyle değil mi-'' sorusu üzerine de şunları kaydetti: ''Dolayısıyla cezaevinde olmanın ne demek olduğunu bilirim. Ancak bu insanların yaptığı şeylerin, benim bir şiir okuma davranışımla hiçbir alakası yok. Benim durumumda, birini yaralama ya da öldürme veya silah taşıma gibi bir eyleme karışmamıştım. İstanbul'un belediye başkanıydım ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmış bir şiiri okuyordum, hapse atılmamın nedeni buydu. Bugünün Türkiyesi, ilk kez hükümete geldiğimiz 10 yıl önceki Türkiye'ye göre çok farklı. Şimdi ifade özgürlüğünün zirvede olduğu bir dönemden geçiyoruz.'' Muhabir: Mehmet Toroğlu - Barışkan Ünal Yayıncı: Erdem Gültekin
Aydın’da Yedi asırlık keşkek geleneği
AYDIN (AA) - Karacasu ilçesinde 7 asırdan bu yana devam eden geleneksel Dedebağ Keşkek Hayrı'nda yaklaşık 15 bin kişiye keşkek ikramı yapıldı. Aydın'da 7 asırlık geçmişi bulunan ve son 25 yıldır Karacasu Afrodisias Kültür Sanat ve Tanıtım Festivali kapsamında organize edilen Dedebağ Keşkek Hayrı, bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Dedebağ Yaylası mevkisinde geleneksel olarak her yıl yapılan keşkek hayrına, ilçe sakinlerinin yanı sıra Türkiye'nin değişik illerinde ve yurtdışında yaşamını sürdüren Karacasulular katıldı. Günler öncesi hazırlıkları başlayan etkinlikte, bin 200 kilo buğday ve bin 200 kilo et kullanılarak, 80 kazanda pişirilen keşkek, bin kilo turşu ve 40 bin ekmek ile yaklaşık 15 bin katılımcıya ikram edildi. Karacasu Belediye Başkanı Mustafa Büyükyapıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçelerinin en eski kültürel geleneklerinden Dedebağ Keşkek Hayrı için hazırlıkların günler öncesinden başladığını ifade etti. Hayır etkinliğinde ikram edilecek keşkeğin hazırlanmasının 3 gün sürdüğünü bildiren Büyükyapıcı, şunları söyledi: ''Keşkeği, 3 gün boyunca imece usulüyle özel keşkek tokmaklarıyla hazırladık. Dünyada aynı anda 15-20 bin kişinin keşkek yediği bizim bilgimiz tek yer Karacasu Dedebağ Yaylası. Bu etkinliğimiz Anadolumuzun Türkleştirilmesinde ve İslamiyet'in yayılmasında görev alan Horasan erenlerinden Dedebağ'ın ruhu için yaklaşık 7 asırdır geleneksel olarak devam etmektedir, etmeye de devam edecektir.'' Muhabir: Bahattin Albayrak / Suat Deniz / Ufuk Kırabalı / Yayıncı: Tarkan Demir
Türkiye'nin İlk Bilim Merkezi Konya'da yükseliyor Konya'da inşa edilen Türkiye'nin ilk Bilim Merkezi, her yıl 1 milyon 700 bin kişinin ziyaret ettiği Mevlana Müzesi kadar ziyaretçiyi kente çekmesi bekleniyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteğiyle Konya'da inşa edilen Türkiye'nin ilk Bilim Merkezi, her yıl yaklaşık 1 milyon 700 bin kişinin ziyaret ettiği Mevlana Müzesi kadar ziyaretçiyi kente çekmesi bekleniyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Mevlana Müzesi'ni geçen yıl 1 milyon 735 bin 424 kişinin ziyaret etiğini; Mevlana'nın, Ayasofya ve Topkapı Sarayı Müzesi'nin ardından Türkiye'de 3. sırada en fazla ziyaret edilen müze olduğunu vurguladı. Yapımı devam eden Bilim Merkezi'nin de Konya için büyük önem taşıdığını belirten Akyürek, "Konya'yı, Hazreti Mevlana dışında bu kez farklı bir yönden cazibe merkezi yapacak bu dev tesisin açılışını yıl sonuna yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu proje sadece Konya'nın değil aynı zamanda tüm Türkiye'nin projesi... Ülkenin her yerinden, ya da yurt dışından gelen pek çok kişi Ankara Yolu girişine inşa etmekte olduğumuz Bilim Merkezi'ni ziyaret edecek" diye konuştu. TÜBİTAK tarafından desteklenen Türkiye'nin ilk Bilim Merkezi, çevre düzenlemeleriyle birlikte yaklaşık 70 milyon liraya mal olacak. Yaklaşık 100 bin metrekarelik arazi üzerinde toplam 26 bin 248 metrekarelik kapalı alana sahip olan Bilim Merkezi, Konya Büyükşehir Belediyesi ile TÜBİTAK tarafından inşa ediliyor. AA
10
Bir Başarı Hikayesi
Toprağa “Hekim Hanım” eli değince.. KAYSERİ- Satın aldığı çorak araziyi ıslah ederek çiftliğe dönüştüren cildiye uzmanı kadın doktor, 170 dönüm arazisinde elma, armut ve hayvan yemi üretiyor. Çiftliğindeki tüm üretim faaliyetlerini birebir takip eden Karaoğlu, traktöre binip çalışanlarına yardım ediyor. Karaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki yıl önce 170 dönüm araziyi tarıma elverişsiz olduğunu bilmeden satın aldığını ifade eden Karaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, araziyi ıslah etmek ve tarıma elverişli hale getirmek için çok sıkıntı çektiğini ama pes etmediğini kaydetti. Islah ettiği arazinin 100 dönümlük kısmına 18 bin elma ve 10 bin armut fidanı diktiğini, arazinin geri kalanında fiğ, Mısır ve yonca gibi hayvan yemleri yetiştirdiğini ifade eden Karaoğlu, geçen yıl 88 kovanda arı yetiştirip 800 kilogram bal sattığını bildirdi.
"İmkansız diye bir şey yok" 25 yıllık hekim olduğunu, tarımdaki bazı olumsuzlukları fark ederek bu alana yöneldiğini belirten Karaoğlu, şöyle konuştu: "İmkansız diye bir şey yok ama zor olan şeyler var. Birtakım şeyleri doğru yönlendirdiğiniz zaman toprak ıslah edilebiliyor. Hiçbir şey yetişmez denilen yerde iki yılda bahçem bu hale geldi. Yabani ot bile bitmez denilen yerde toprak ıslah çalışmalarıyla uygun besleme programlarıyla iki yılda ekibimle beraber bu bahçeyi oluşturmayı başardım. Kuş uçmaz kervan geçmez denilen yerde meyve ağaçlarının arasında kuş cıvıltılarını duyabiliyoruz. Bu kapsamda örnek olmayı amaçlıyorum. Köylümüze zorluklar yaşanabileceğini ama imkansız iş olmadığını göstermek istiyorum.”
Dr. Karaoğlu, “Burası iyi tarım uygulamaları sertifikası olan bir bahçedir. Bu tür uygulamaların yaygınlaşması için örnek olmayı amaçlıyorum. Aynı zamanda tabii ki para kazanacağım. Emekli olduğum için tarımdan gelirimi sağlayıp hem ülkeme hem kendime fayda sağlamak hem de örnek olmak istiyorum." Bölge halkına iş imkanı sağladığını kaydeden Karaoğlu, 4 kişinin yanında sürekli çalıştığını, mevsimsel olarak da dönem dönem 180 kişiye kadar iş verdiğini ifade etti. Henüz 2 yıllık olan fidanlarından bu yıl 200 ton elma hasat etmeyi hedeflediğini belirten Karaoğlu, bal üretimini de sürdürmeyi planladığını, "Dr. Honey" ismiyle patent almak için başvuruda bulunduğunu sözlerine ekledi. Tevfik Işık / KAYSERİ/ AA / Yayıncı: Hande Cankar
YORUM
11
öncülük etti. 2012 Nisan’ında İstanbul’daki toplantıda Suriye muhalefetinin Misak-ı Millisi’nin hazırlanması ve yayınlanmasına destek verdi.
Türkiye Pakistanlaşır mı? Türkiye zor bir dönemden daha geçiyor. Bir taraftan Suriye’deki iç savaştan kaçanların oluşturduğu ve sayıları seksen bina ulaşan göçmen sorunu; diğer yandan Esed rejiminin ve dostlarının Türkiye’nin Suriye’ye yönelik izlediği dış politikasını değiştirmek için oynadığı şeytani oyunlar ve nihayet tüm bu gerginlik ortamını kendi çıkarları için kullanmak isteyen PKK’nın şiddeti yaygınlaştırma hamleleri Türk kamuoyunu germeye başladı. Hatırlayalım. Türkiye Arap Baharı denen süreçte haklı ve doğru biçimde Ortadoğu’nun otoriter sistemlerini değiştirmek için sokağa dökülen halkların yanında yer aldı. Tunus ve Mısır’da değişim kısmen daha kolay gerçekleşti. Libya’da NATO dış destek sağlayarak muhalefetin Kaddafi yönetimini devirmesine yardımcı oldu. Türkiye bu üç ülkedeki değişimde de, bazen sözle (Mısır ve Tunus) bazen de askeri yöntemler kullananlara destek sağlayarak (Libya) devrimlerin gerçekleşmesine hem katkı sağladı hem de izlediği politikasıyla dünya kamuoyunda ve bölge halkları nezdinde ciddi takdir topladı. Halkların gönlünü ve kalbini kazandı. Suriye ise Arap devrimleri içinde en kanlı halkalardan biri haline geldi. Esen güçlü demokrasi rüzgarı bir buçuk yıl önce Şam sokaklarına ulaştığında Türkiye beklendiği gibi tavrını değişimden yana belirledi. Esed yönetimiyle kurduğu ilişkilerine güvenerek değişimin düzenli biçimde gerçekleşmesi için telkinlerde bulundu ve bir süre sonra da Esed yönetimi ile bağlarını kesti. Suriye muhaliflerinin Türkiye’de toplanmasına müsaade etti. Suriye’nin dostları grubunun kurulması için Arap Birliği ile birlikte
Ancak gelişmeler Türkiye’nin istediği istikamette gitmedi. Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Rusya ve Çin’in vetosu nedeniyle Suriye konusunda adım atamadı. Karar tasarıları her defasında (üç kez) veto edildi. Başbakan Erdoğan’ın Moskova, Pekin ve Tahran ziyaretleri ise bu başkentleri ikna etmede yetersiz kaldı. ABD ise elini taşın altına koyacak güç, cesaret ve liderlik gösteremedi. Bu süre zarfında, Suriyeli muhalefete yönelik dış destek yalnızca S. Arabistan ve Katar’ın finansman ve lojistik desteği ile silah sevkiyatı şeklinde oldu. Türkiye insani yardım ve göçmenlere kucak açan bir kardeş ve komşu ülke olarak kaldı. İçeride muhalefet ne yazık ki kendi iç dağınıklığı ve yetersiz dış destek nedeniyle Esed’in ağır silahları ve hava unsurları karşısında kesin galibiyet kazanmada yetersiz kaldı. Şimdi hem insani kayıplar artıyor hem de göç dalgası giderek genişliyor. Türkiye Suriye’deki gelişmelerden en çok etkilenen ülke konumunda. Pek çok nedenden dolayı Suriye’deki gelişmeler en çok Türkiye'yi etkiliyor. Öncelikle, göç ile Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin barınma ve iaşe gibi giderleri var. Bundan daha önemlisi göç alan şehirlerde asayiş ve güvenlik sorunları artmaya başladı. Gelenlerin ne kadarı gerçekten masum ve mağdur insanlar, ne kadarı Suriyeli Esed rejiminin istihbarat elamanı olduğu ve ne kadarının PKK veya diğer terör gruplarına mensup militanlar olduğunu ayırt etmek ve içeri girdikten sonra bu insanları tek tek kontrol etmek hiç kolay değil. İkinci olarak Suriye’deki gelişmelerin PKK terörü üzerindeki etkisidir. PKK ile otuz yılı aşkındır mücadele veren Türkiye artık sorunu siyaseten çözme noktasına gelmişken ve içerideki demokratik sistemini derinleştirecek adımlar atmaya başlamışken, bu gelişmeler-
www.TurkTurist.com Türkiye’nin gezi portalı
www.GlobalMediaLinks.com Türk ve dış dünya medyasına linkler
FORUM The Turkish-American Newspaper
Advertising Manager
Mehmet Kachar mehmetkachar@forumgazetem.com
Publisher Murat Yeşil, Ph.D. Editor-in-Chief İsmail Yeşil Editor Fatih Yeşil Assistant Editor Sevinç Özbek Marketing Director Necmi Bahçe
973-445-6552 New York Advertising Director
Sinan Gegre 973-464-8987
den baştan beri rahatsız olan PKK ve şiddet yanlısı gruplar şimdi yeniden şiddet eylemlerini artırmışlardır. Çukurca olayından başlayıp Şemdinli ve Gaziantep eylemlerine uzanan çizgide Şam ve Tahran rejiminin Türkiye’nin bölgesel politikasından duyduğu rahatsızlıkların izlerini okumak mümkündür. PKK ise inanılmaz bir manevra alanı bulmuştur. Üçüncüsü ise Suriye’deki rejim değişimi hızla gerçekleşmez ve düşük yoğunluklu bir iç çatışma süreci uzarsa, böyle bir şiddet döngüsünün Türkiye’nin güvenliğine, ekonomik yapısına ve hatta siyasidemokratik istikrarına olumsuz etkileri artarak devam edecektir. Nasıl Afganistan’daki uzun iç çatışma süreci Pakistan’ın siyasi ve ekonomik istikrarını çökertmiş ve uluslararası prestijine ve güvenliğine zarar vermişse, Suriye’deki gelişmeler ve hatta Irak ve Lübnan da birlikte düşünüldüğünde gelecek yıllarda Türkiye’nin Pakistanlaş(tırılması)ması tehlikesi baş gösterecektir. Pakistan Afganistan’daki kendine yakın grupları desteklemek ve insani ve siyasi nedenlerle kabul ettiği göçmenlerin yarattığı dinamikler nedeniyle zaman içinde hem şiddet sarmalına sürüklenmiş hem de ABD gibi ülkelerin hedefi haline gelmiştir. Unutmayalım ki, Taliban’ın yaratılması dahil Afganistan ile ilgili her operasyon Pakistan üzerinden; çoğu zaman da ABD istihbaratıyla birlikte planlanmış ve yürütülmüştür. Sonunda Afganistan’daki gruplar arası çatışmalar ve mücadeleler bir şekilde Pakistan’a sıçramış; etnik, mezhepsel ve dini temelli şiddet Pakistan siyasetini rehin almıştır. Son Gaziantep saldırısı bu bağlamda planlama, strateji ve kullanılan yöntem ve seçilen hedefler bakımından Pakistan’daki eylemleri hatırlatmaktadır. Türkiye bu tehlikenin en azından farkında olmalıdır. Bu bağlamda göçmenlere yönelik olarak destek elbette devam etmelidir. Ancak uluslararası camiayı ikna ederek Suriye içinde güvenli bölgeler oluşturulması projesine ağırlık verilmelidir. Terörle mücadele için demokratik açılımlardan vazgeçilmeden yeni mücadele stratejileri geliştirilmelidir. Bu arada toplum özellikle mezhep temelli propaganda ve provakasyonlara karşı psikolojik olarak hazırlanmalıdır. Başta Alevi ve Kürt vatandaşlarımız olmak üzere herkese bu ülkede özgür ve eşit yurttaşlar olduğu hissettirilmelidir.
FORUM GAZETESİ REKLAM & İLAN SERVİSİ
mehmetkachar@forumgazetem.com
973 - 445 - 6552
862 -262 -2497 201 - 204 - 9256 info@forumgazetem.com ilan@forumgazetem.com 1199 Main Avenue Clifton, NJ 07011
Representatives
Yıldız Gündoğmuş - Ankara Hayrettin Turan - İstanbul Feramiz Gökdemir - İstanbul Forum, The Turkish American Newspaper does not in way, shape or endorse, condone, or is responsible for any opinions, advertisements, misprints, typos and/or publication errors.
FORUM - The Turkish-American Newspaper is published twice a month (24 issues each year) by FORUM Newspaper LLC at 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011. Application to mail at periodicals postage rate at Clifton, N.J., 07015-9998. POSTMASTER - Please send address changes to FORUM Newspaper LLC, 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011 Tel: 862-262-2497 & Fax: 973 - 218 - 8440
AMERİKA HABERLERİ
12
“Hz.Muhammed’e hakaret eden film kınanmayı hakediyor” ABD Dşişleri Bakanı Hillary Clinton:
“İĞRENÇ BİR FİLM” ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Arap dünyasında protestolara neden olan İslam karşıtı filmin ''iğrenç ve kınanmayı hak eden'' bir film olduğunu söyledi. Clinton, ABD Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı açıklamada, ABD Hükümeti'nin söz konusu filmle hiçbir bağlantısının olmadığını, içeriğini ve mesajlarını kesinlikle reddettiklerini vurguladı. ABD'nin dini hoşgörüye olan bağlılığının daha ilk kuruluş yıllarına uzandığını kaydeden Clinton, ülkesinin tüm dinlerden insanlara ev sahipliği yaptığını ve onlara en büyük saygıyı gösterdiklerini söyledi.
WASHINGTON (AA) Clinton, şöyle konuştu:''Bize göre, kişisel olarak da bana göre, bu video iğrenç ve kınanmayı hak ediyor. Büyük bir dini lekelemeyi ve küçük düşürmeyi, insanları galeyana getirmeyi amaçladığı görülüyor. Ancak dün söylediğim gibi, bu videoya şiddetle karşılık vermenin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Meydana gelen şiddeti en güçlü ifadelerle kınıyoruz. ABD'deki ve dünya genelindeki çok sayıda Müslüman'ın bu konuda sesini çıkarmasını derin takdirle karşılıyoruz''. Şiddetin, dinde hiçbir yeri olmadığına inandıklarını belirten Clinton, ''İslam da diğer dinler gibi, insanoğlunun temel haysiyetine saygı duymaktadır ve masumlara saldırılar düzenlemek bu temel haysiyetin ihlalidir. Din
adına, Tanrı adına kan dökmek ve masumların hayatlarını almak isteyenler var oldukça, dünya, gerçek ve kalıcı bir barışı asla görmeyecektir'' diye konuştu. Clinton, şiddet eylemlerinde diplomatik misyonların hedef alınmasının özellikle yanlış olduğunun da altını çizerek, ''Buralar, ülkeler ve kültürlerin birbirini daha iyi anlamasını desteklemeyi içeren barışçıl bir amaca sahip yerler. Tüm hükümetlerin, bu yerleri ve içerideki insanları koruma sorumluluğu bulunmaktadır, çünkü bir büyükelçiliğine saldırmak, aramızda anlayış ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışabileceğimiz fikrine de saldırmak anlamına gelir'' dedi. Clinton, ABD'nin bu tür ''iğrenç'' videoların gün ışığına çıkmasına neden engel olmadığının bazılarınca sorulabileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:
''Bugünün teknolojisinde, bu mümkün değil. Ancak mümkün olsaydı bile ülkemiz kökü uzun geçmişe dayanan ifade özgürlüğü geleneğine sahip. Bireylere, ne kadar iğrenç olursa olsun kendi görüşlerini ifade etmelerinde engel olmayız. Dünyada, ifade özgürlüğünün limitleri konusunda farklı görüşler tabii ki var. Ancak ifadeye şiddetle karşılık verilmesinin kabul edilemez olduğu hususunda hiçbir tartışma olmamalı. İster hükümet yetkilisi, ister sivil toplum liderleri ya da dini liderler olalım, şiddeti reddetmeliyiz''. Clinton, ABD'nin Yemen ve diğer ülkelerde protestoları da takip ettiğini ve protestoların şiddete dönüşmesini önlemek için adımlar atılacağını umduklarını söyledi. Muhabir: Mehmet Toroğlu / Yayıncı: İbrahim Uyar
ANAYURT HABERLERİ
13
Türkiye ekonomisi ile Avrupa ülkeleri ekonomileri arasındaki fark kapanıyor Dünya Bankası ve IMF Raporlarına göre önümüzdeki 5 yılda Türkiye, ortalama yüzde 4.13'lük büyüme oranıyla Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alacak. Dünyanın 108 ülkesi için yapılan ekonomik tahminlere göre, Türkiye, küresel krizin ardından 2013 ve 2017 yıllarında dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olacak. Ekonomisi büyüyen 25 ülke arasında ise Türkiye, kişi başına milli gelirde dünya sıralamasında üst sıralara yükseldi. 2011 yılı Satınalma Gücü Paritesi ( SGP) bazlı kişi başına milli gelir sıralamasında üst sıralara çıkan Türkiye'de, kişi başına milli gelir 16 bin 730 dolara çıktı. Tahmin edilen büyüme ise 2013 -2017 yılları arası yüzde 4.13 rakamıyla Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor. Dünya ölçeğinde Türkiye yüzde 4.13'lük büyüme oranıyla en fazla büyüyen 5
ülkenin başında yer alacak. Türkiye'yi Çek Cumhuriyeti yüzde 3.23, Estonya yüzde 3.81, Macaristan yüzde 2.09 , Rusya ise yüzde 3.89 oranında büyüme ile Türkiye’yi takip edecek. Böylece Türkiye ekonomisi, Avrupa ülkeleri ekonomileri arasındaki farkı giderek kapatacak. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya geçen 20 yıl boyunca Türkiye'nin yaklaşık 6 katı büyüklüğünde bir ekonomi iken, bu fark 2'nin altına inecek. Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılasının
TADF Başkanı Çınar, Başbakan Yardımsı Bozdağ’a “WORK & TRAVEL” ile ilgili önerilerini sundu TADF Başkanı Çınar, Work & Travel konusunda önemli adımlar attıklarını belirterek , 13 sayfalık raporu iceren durum değerlendirmesi ve çözüm önerilerinin hem Amerikan hemde Türk resmi temsilcilerine sunulduğunu belirtti. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Çınar, Ramazan Bayramı sonrası Türkiye ziyaretinde başta Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ olmak üzere birçok üst düzey resmi temsilci ile görüştü. Bekir Bozdağ ile İstanbul’da “Turk Çin Sanat Eserleri” adlı kongrede biraraya gelen Çınar, Bozdağ ile birlikte ayrica sergi bölümünü de gezdi. TADF Başkanı Çınar, Başbakan Yardımcısı Bozdag’a bağlı kuruluşlar ile de verimli toplantılar yaptığını belirterek, bilhassa PKK aleyhine çalışmalar,Work and Travel’daki sorun ve çözümler ve sözde Ermeni Soykırımı konusunda yapılan çalışmaları aktardı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TADF Başkanı Cinar’i tekrar Turkiye’de görmekten dolayı mutlu olduklarını belirterek, Eylül
ayı sonunda Amerika’ya heyet olarak geleceklerini belirtti. TADF Başkanı Ali Çınar, Turkiye’de yaptığı temaslarda Basbakanlik’a bağlı Yurtdışı Türkler Başkanı Kemal Yurtnac, Milli Güvenlik Kurulu’na bağlı olan ve 1915 olayları konusunda çalışmalar yapan Yakın Çağ Tarih Araştırmaları Milli Komitesi Temsilcileri, Emniyet Genel Müdürlüğü,T.C Dışişleri Bakanlığı Amerika Masası, Amerika’nin İstanbul Başkonsolosluğu temsilcileri ,Türk medya kuruluşlarının temsilcileri ile birçok Sivil Toplum Kuruluş Liderleri ile görüşme imkanı buldu. TADF Başkanı Çınar, Federasyon’un partilerüstü bir kuruluş olarak, Amerika’daki Türk toplumu olarak milli konulardaki hassasiyetinin üst düzeyde
olduğunu ve yapılan çalışmaların aralıksız devam ettiğini vurguladı.Başkan Çınar, 2013’de yapacakları Türk Günü Yürüyüş ve Festival Programları konusunda da ciddi hazırlıkların şimdiden başladığını belirtti. TADF Başkanı Çınar, Work & Travel konusunda önemli adımlar attıklarını belirterek , 13 sayfalık raporu iceren durum değerlendirmesi ve çözüm önerilerinin hem Amerikan hemde Türk resmi temsilcilerine sunulduğunu belirtti. Turkiye’de Work & Travel ile öğrenci yollayan acentalara ciddi bir denetimin şart olduğunu belirten Çınar, Amerika’nin İstanbul Başkonsolosluğu ile belirli üniversitelerde öğrencileri eğitici ortak workshop yapılması konusunda görüşmelerin yapıldığını dile getirdi.
gelecek iki yıl içinde 1 trilyon 200 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye'nin toplam Avrupa ekonomisi içindeki payı da sürekli artıyor. Söz konusu dönemde, Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz gibi başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 60'a yakın ülkenin ekonomisi gerileyecek.
Haber: Hayrettin Turan / Istanbul
Dünyanın en iyi tasarım yapan ikinci ülkesi seçildik ANKARA (AA) - Selma Kasap Türkiye, Avrupa Birliği'nin uluslararası tasarım yarışmasında en çok derece yapan ülkelerin sıralandığı ''Top 100 En İyi Tasarımcı Ülkeler'' listesinde, ABD'den sonra ikinci sıraya yerleşti. Türkiye, Avrupa Birliği'nin uluslararası tasarım yarışması A'Design Award&Competition sonuçlarına göre geçtiğimiz günlerde açıklanan top 100 tasarımcı listesinde, 140 ülke arasında listenin üst sıralarına girmeyi başardı. Tasarımın başkenti İtalya'nın Milano Sıralamada birinciliği ABD alırken, Türk ekiplerin dünya çapındaki çevre dalındaki tasarım başarıları ülkeler listesinde Türkiye'yi 2. sıraya yükseltti. Türkiye'yi listenin üst sıralarına taşıyan kuruluşlar sıralamasında ODTÜ Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Gürsu başkanlığındaki Designnobis ekibi, 22 ödülle ilk sırada yer aldı. Ekip, Türkiye'nin sahip olduğu toplam 40 ödülün 22'sini aldı. Ödüllerin 2'sini platin, 5'ini altın, 4'ünü de gümüş oluşturuyor. Türkiye'yi ödül sayısında listenin üst sıralarına taşıyan ODTÜ'lü ekibi, Vestel Elektronik tasarım ekibi ve Bien Seramik izledi.
AMERİKA HABERLERİ
14
Amerikalı yazar Judy Ayyıldız kendisi için düzenlenen programda konuştu:
Türkiye çok özel bir ülke Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu ve ATC Anadolu Travel ortaklığı ile gerçekleşen " Amerikalı Yazar Judy Ayyıldız Bizlerle" programı, New York'ta yapıldı. Eski Kongre Üyelerinden Michael McMahon,TADF Başkanı Ali Çınar, Türk Hars Birliği Başkan Danışmanı İbrahim Kurtuluş, GS USA Yönetim Kurulu Üyelerinden Suat Günderen, FB USA Yönetim Kurulu Üyelerinden Cüneyt Gürkan, Dernek Temsilcileri ve birçok Amerikalı konuğun katıldığı program yaklaşık iki saat sürdü. Program başlamadan önce, Türkiye'de artan terör olay- kitabında, son yüzyıl içinde Türk insanı'nın, Türk aileları nedeni ile kaybedilen şehitler için 1 dakikalık saygı si'nin sosyal ve tarihsel olaylar içerisinde yerini ortaya koyduğunu belirtti. 7 yıllık bir araştırma ve emek sonucu duruşunda bulunuldu. kitabı bitirdiğini söyleyen Ayyıldız, Türkiye' nin kalbinde Remzi Kitabevi tarafından basılan ve İngilizce'de "Forty farklı bir yeri olduğunu da dile getirdi. Thorns" ismiyle yayınlanan "Kırk Diken" isimli kitabın Amerikalı yazarı Judy Light Ayyıldız, "Romanın kahra- Kitabı www.tulumba.com satın alabilirsiniz. manı benim kaynanam Adalet Hanım ama ben sadece onun hikayesini değil bir ülkenin hikayesini anlatmak **** Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, ülkemizin tanıtımına katkıda bulunan her türlü sosyal ve kültürel istedim" diye konuştu. etkinliğe destek olmaya devam edeceginide belirtildi. Yazar Ayyıldız, İstiklal harbinde yaşananları anlatan
TÜRK AMERİKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU RESMİ DUYURUSU
Amerikan Ermeni Assemblesi yıllık toplantısında, Hyatt CEO'su, Mark S. Hoplamazian’ın,Türkiye aleyhine bir konuşma yapacağı öğrenilmiştir. Bu anlamda, Hyatt Oteller zincirinin Yönetim Kurulu Başkanına ortak bir mektup hazırlayarak, tepkimizi ortaya koyduğumuzu belirtmek istiyoruz. Türkiye ve Azerbaycan'daki Hyatt Otelleri temsilcileri ile de bu konu üzerinde bilgi paylaşımı yapılmıştır. Ayrıca, aşağıda verdiğimiz linkten yurttaşlarımzın acilen tepkisini koymasını rica ediyoruz.
http://capwiz.com/paxturcica/issues/alert/?alertid=61884021 29 Ekim Cumhuriyet Kutlama hazırlıklarını gözönünde tutarak, birçok derneğimiz otellerde balo ve resepsiyon yapacaktır. Otel seçiminde Hyatt Oteller Grubunu seçmemenizi tavsiye ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.
YORUM
15
göstermektedir. “Her gün yeni uçak alacağız, her gün yeni hatlar açacağız.”, “Avrupa’ın 1 numarasıyız” gibi açıklamalarında bulunan THY yetkilileri malesef bu işteki bu eksiklikleri görmekten aciz kalıyorlar, göremiyorlar ve ya görmek istemiyorlar. Türk Yolcuları Fazla Ciddiye AlınTürk Hava Yolları İrtifa kaybediyor Türkiye ‘nin ciddi bir markası olarak son yıllarda kendi adından sürekli bahsettiren THY reklam pastasını da geliştirerek İspanyol Futbolcuları Futbol takımlarını, İngiliz Futbolcuları ya da önemli Futbol takımlarını kendi reklamları için kullanarak Avrupa ve Dünyada havacılık alanında yer kazanmak istiyor. Bunları yapan THY malesef hizmet kalitesini ihmal etmektedir. Özellikle havaalanlarındaki memurların ilgisizliği İstanbul da Avrupa’ ya yönelik business check- in şartelinde hiç eleman bulunmazken bütün elemanların Cezayir ve Amerika Birleşik Devletlerine kaydırılması, İzmir de havaalanında check- in yapan bir çok memurun yolculara karşı yapmış olduğu dışlayıcı muameleye ilaveten Almanya da en önemli havaalanlarından biri olan Düsseldorf’ta çalışan memurların işlerine olan ilgisizlikleri hosteslerin işlerini baştan savma yapmaları gibi olaylar artık THY’nın iç hizmette ciddi bir çöküş içine girmiş olduğunu
mıyor Uzak Doğu hatlarında nerdeyse tüm uçuş personelinin erkeklerden oluşulması işe alınınırken imtiyazlı kişilerin öncelikli olması ya da torpille işe alınması malesef THY’ nın eski kalitesinin düşmesine neden oluyor. Yıllardır Almanya – Türkiye, Türkiye - Uzak Doğu hatlarında her zaman THY’ yı tercih ettim . Bunu bana anlatanların dışında bende yukarıdaki yazdıklarımı kendi gözlemlerimle tespit etme olanağı buldum. Messi ile Manchester United ‘lı reklamlar güzelde hizmetin buna uygun olması lazım. Yoksa Ayranı olmayan THY hizmette tahtıravan kullanmış oluyor. Buda ciddi olarak yanlıştır. Neden kaliteli hizmet yok?, Neden THY kaliteli hizmet vermekte zorluk çekiyor? Neden Türk müşteriler yeteri kadar ciddiye alınmıyor.Geçtiğimiz günlerde İstanbul havaalanınında ilginç bir olaya sahip oldum. Aynı zamanda müracat eden Türk müşterinin upgrade müracatı kabul edilmezken aynı anda müracat eden Almana öncelik verildi. Bunu
Dünyanın120 ülkesi ''Türk unu'' ile besleniyor Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Birol Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin un üretimi ve ihracatı bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğunu söyledi.
dile getirdiğim üst düzey yetkilier ” Efendim artık biz paramzı daha çok yabancılardan kazanıyoruz” görüşünü savundular. THY yolarının Almanya başta olmak üzere Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerin seferlerine bakarsanız, bunların % 70 inin Türk işçilerinden oluştuğu görmekteyiz. Bu insanlarda Almanlardan daha az para ödeyemiyorlar. Bir çok Alman seyahat acentası toplu bilet alarak seferlerini artık İstanbul seferlerini THY yolları üzerinden yapıyorlar. Şikayetler Artıyor Bu şekilde rezervasyon yapan Alman seyahat acentaları inanın Türk işçilerinin ödediği paradan daha az ödüyorlar. THY dış hatlarda kaliteye önem vermezse önümüzdeki yıllarda yavaş yavaş ciddi bir çöküntü içerisine girerler. Son yıllarda THY ‘ını kullanan Avrupalı Türklerin şikayetleri her geçen gün artıyor. Ne zaman Almanya’ ya ya da Hollanda’ ya gitsem bu şikayetleri duyuyorum. THY’ ının şuanda şikayet edilmeyen tek konumu Dogo’nun yaptığı ikramlar. Bu gerçekten Havayolunun kalitesini artırıyor. Uçaklarda yemek önemli fakat kalite için her şey değil. Hamdi Topçu , Temel Kotil gibi üst düzey yöneticilerinin bu konudaki gelişmeleri ciddiye alması lazım. Yavaş yavaş Türk insanımızı küstüren havayolu yerine bir çok alternatif havayolu vardır. Acaba bundan sonra bende mi başka bir havayolu ile uçayım düşüncesi içerisine girmişl bulunmakyatım.
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu: “Work & Travel programı ile Amerika’ya gelenler mutlaka bizimle temas kurmalı” TADF Work & Travel Direktörü Engin İkiz'den Sınırdışı Edilen Öğrenciler Konusunda Açıklama Geçen hafta, Kaliforniya'nin San Diego şehrinde 24 Work & Travel öğrencisi'nin pedicab kullandıkları için sınırdışı edilmesi ve Amerikan yerel basınında bu konunun yankı bulması nedeni ile, TADF Work Travel Direktörü Engin İkiz, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu adına bir açıklamada bulundu. "Bize ulaşan öğrencilerimizi bu konuda uyarmıştık."
Un ihracatının önemli bir kısmının İslam ülkelerine yapıldığına işaret eden Akgün, şunları kaydetti:
Kurulan TADF Work & Travel Danışma Hattı'nı yaklaşık 700’un üzerinde öğrencinin arayarak kendileri ile irtibat kurduklarını belirten İkiz; New York ve New Jersey’den San Diego'ya gitmeden önce bazı öğrencileri uyardıklarını ve yasal olarak pedicab işinde çalişamayacaklari'nin nedenlerini , muhtemel sonuçları ile birlikte açıkladıklarını dile getirdi. İkiz, Turkiye’ye döndükten sonra, Amerika'ya tekrar gelememe riski oldukları halde , bazı öğrencilerin bu kadar bilinçsizce davranmasının kendi gelecekleri açısından zararlı olduğunu sözlerine ekledi. Dünya genelinde 2011 yılında 100 bin, 2012’de ise 80–90 bin civarında Work & Travel programına katılan öğrenci olduğunu belirten İkiz, Türkiye’den ise 2011 yılında 10 bin civarında, 2012 yılında 7 bin civarında öğrenci'nin Amerika'ya geldiğini söyledi. "Önleyici, destekleyici ve tamamlayıcı düzenlemeler gerekiyor." Work & Travel Danışma Hattı'na gelen birçok hukuki sorular ve sorunlar konusunda da öğrencilere yardım ettiklerini belirten İkiz; Türkiye'deki acentalarin da gelen öğrencilere bu konuda daha aydınlatıcı ve yol gösterici olması gerektiğini dile getirdi. Work & Travel konusunda hem Amerikan, hem de Türk Dışişleri Bakanlığı ile gerekli resmi makamlara önerilerini sunduklarını belirten İkiz; 2012 yazında TADF Work & Travel Danışma Hatti’na gelen şikayetleri değerlendirerek, hazırlanan önerileri su şekilde sıraladı. Önleyici düzenlemeler: Öğrencilerin Türkiye’deyken program hakkında iyi bilgilenmeleri, kendilerini hazırlamaları için çalışmalar yapmaları gerekiyor.
''Un üretiminde kapasitemiz oldukça fazla. Dünyanın önde gelen un üreticisi ülkesiyiz. Bu yıl üretimin bir miktar düşmesi bekleniyor ama ilk 7 aylık dönemde 1 milyon 100 bin ton un ihracatı gerçekleşmiş. Kalan 5 ayda yapılacak ihracatla bu rakam 2 milyon tonu bulabilir. Türkiye, un sanayi sektöründe bu yıl da iddiasını sürdürüyor. Üreticinin ihracat pazarları hakkında çok fazla bilgisi yok. O konuda tanıtım ihtiyacı var.''
Destekleyici düzenlemeler: Öğrencilere, Amerika’ya gittikten sonra yaşanılabilecek sorunlar hakkında çözüm yollarının sunulması gerekiyor, öğrencilerin hakları ve sorumlulukları hakkında TADF tarafından ücretsiz danışmanlık hizmetinin devam etmesi planlanıyor. Tamamlayıcı düzenlemeler: Programda yer alan sponsorlar Amerikan Hükümeti tarafından denetleniyor. Sponsorlar da Türkiye’deki acentaları denetlenmek için onlardan bir dizi doküman istiyor. Bazen acentaların sağladığı dokümanları onaylamada sponsorlar bilgi eksikliği yaşayabiliyorlar. Amerikan Konsolosluğu ise her vize başvurusunu kendi şartları içerisinde sponsor/acenta ayırımı yapmadan bireysel olarak değerlendiriyor. Amerikan Konsolosluğu, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında acentaların performansları konusunda en fazla bilgi ve deneyime sahip. Fakat, düzenleme yapma konusunda yetki ve kaynakları bulunmuyor. Oysa, acentaların düzenlenmesi ve denetlenmesi büyük önem arzediyor. Bu konu üzerinde, iki ülke'nin resmi makamları'nin yasal düzenleme ve denetleme yapması; programı daha'da güçlendireceğine inanılıyor.
Akgün, yılda yaklaşık 2 milyon ton un ihracatı gerçekleştiren Türkiye'nin dünyanın dört bir yanındaki 120'ye yakın ülkeye un ihraç ettiğini belirtti. İklim ve coğrafya bakımından buğday üretimine oldukça elverişli ülkelerden olan Türkiye'nin, çevre ülkelere ulaşımının kolay olmasının un ihracatında önemli bir artısı olduğunu anlatan Akgün, ''Kaliteli un üretmemiz de ihracatımıza önemli bir katkı sağlıyor'' dedi.
16
ABD, sahnedeki "kirli eller"e dur demeli! Dünya, 11 Eylül'ün yıl dönümünde yeni bir fitne ile karşı karşıya… Müslümanlara hakaret edilen filmin ilk olarak Mısır ve Libya'da yol açtığı öfke, gittikçe yayılıyor. İsrail asıllı ABD vatandaşının tahriki, dünyayı tehlikeli viraja sürüklüyor. Müslüman ülkelerde filme kızan öfkeli kalabalıklar, ABD elçiliklerini hedef aldılar. Bu noktada Washington yönetimine büyük görevler düşüyor. Bu bağlamda İslam karşıtı politikaların son yıllarda gittikçe yaygınlaştığı Hollanda'da aklı selimin nasıl galip geldiğini hatırlamakta fayda var.
YORUM geniş tanımlayan ülkelerden biri olarak tanınıyordu. Ancak iki siyasi cinayet, ülkenin omurgasını kökten değiştirdi. 2002'de bir hayvan hakları savunucusu tarafından öldürülen Pim Fortuyn ile 2004'te Fas asıllı Hollandalı tarafından katledilen Theo Van Gogh cinayetleri, bir anda karşımıza dünyanın en hızlı "İslamafobi" ülkelerinden birini çıkardı. İki cinayet, ülkeyi bir anda değiştirmişti. Fortuyn'in hemen ardından yazdığı "Fitne" kitabıyla gündeme gelen Geert Wilders, şu ana kadar İslam'a en ağır hakaretleri eden Avrupalı siyasetçi oldu. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda partisi ile anlaşamadığı için 2004'te Liberal Parti'den ayrılan Wilders, Özgürlük Partisi'ni kurdu. 2006'da girdiği ilk seçimlerde 150 sandalyeli Hollanda Meclisi'nde 9 koltuk kazanan Wilders, hem kendi ülkesinde hem de Avrupa'da siyaset yapan sağ ve ırkçı partileri derinden etkilemeye başladı. İslam ve Müslümanlara hakaret etmenin Avrupa siyasetinin mühim damarlarından birisi haline gelmesi, Wilders yüzünden oldu. "İslamafobi'nin evrensel elçisi olan Wilders, Müslümanlara hakaret etmesi için ABD ve Avrupa'nın muhtelif ırkçı partilerden aldığı davetleri değerlendirerek "mesajını" küresel hale getirmeye çalışıyor.
İslam karşıtlığını ve ırkçılığı Avrupa'da tehlikeli bir boyuta taşımak isteyen Hollanda'da İslam düşmanı Irkçı lider Geert Wilders'ın lideri olduğu Özgürlük Partisi (PVV) erken genel seçimlerde büyük oy kaybı yaşadı. Genel seçimin galibi ise Liberal Parti (VVD) oldu. 2010'daki seçimde büyük bir başarı elde ederek 24 milletvekili kazanan aşırı sağcı Wilders'ın partisinin oy oranı yaklaşık yarı yarıya azaldı. PVV'nin meclisteki sandalye sayısı 24'ten 15'e geriledi.
İslamafobi'yi ve Müslümanlara hakareti Avrupa'da sıradanlaştıran Wilders, 11 Eylül'de, 11 Eylül saldırılarının yıl dönümünde New York'a gelerek, "Buranın yeni Mekke olmasına müsaade etmeyin" çağrısıyla İslam düşmanlığını ve ırkçılığını buradaki toplantılarda da halka aşılamaya çalıştı.
Hollanda, bütün dünyada özgürlük alanını en
Wilders gibi ABD'de Kur'an yakmaya kalkan
papaz, Peygamberimizin karikatürlerini yapanlar ve hakaret filmi çevirerek bu provokasyonları yapanlar; Ehli Sünnet yolundan ayrılmış Müslümanların yaşadığı ülkelerde öfkeli kalabalıkların yapacakları tahribatları da biliyorlar. Provokatörler böylece İslam'ın şiddet dolu bir din olduğu yönündeki ırkçı iddialarına delil sunma fırsatını da kaçırmıyorlar. Orta Doğu'da dost hükümetlerin iktidara gelmesi için en ön saflarda mücadele veren ABD, şimdi bu politikaların iflası ile karşı karşıya bulunuyor. ABD bölgede nüfuzunu kaybediyor ve Mısır, Libya gibi ülkelerdeki halk temsilcilerinin isyan dalgasını çok yumuşak sözlerle lanetlediklerini, onun ötesinde ellerini kavuşturarak oturmaktan başka bir şey yapmadıklarını gösteriyor. Bölgedeki bu Amerikan karşıtı dalga sonrasında, ABD'nin Suriye anlaşmazlığına askerî müdahalede bulunması ihtimali de gittikçe azaltıyor. Çünkü Başkan Obama'nın Kahire'de yaptığı ve Orta Doğu'da yeni bir başlangıcın işaretini verdiği söylenen konuşmanın üzerinden üç yıl geçmesinden sonra ABD'ye bölgede verilen destek daha da azalmış gibi görünüyor. Ancak bu, Amerikan Başkanı'nın başarısızlığı değil. Bu, on yıllardan bu yana devam ettirilen, güç kazanmanın demokrasiden daha önce geldiği, sertliğin insan haklarının önüne geçtiği Amerikan politikalarının doğurduğu sonuçlardır. Ve tam da bu sebepten dolayı bu politikalar daha uzun süre güvensizlik sorununa maruz kalacaktır. İşte Hollanda halkının oyları bu yüzden önem taşımaktadır. İslam düşmanı hokkabazlara oy vermeyerek aralarına ince bir çizgiyi çizmeyi bildiler. Bunu şimdi ABD yönetiminin yapması gerekiyor. Sorumlu kişileri mahkemeye vermeli ve komplo teorilerine dur demelidir.
AMERİKA HABERLERİ
17
Görme engelli sanatçı Metin Şentürk BM'de konuşma yaptı
“Dünya engellileri engel tanımayın!”
NEW YORK (A.A) - Dünya Engelliler Vakfı (DEV) ve Dünya Engelliler Birliği tarafından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını Görme Engelli Türk sanatçı Metin Şentürk yaptı. DEV ile Dünya Engelliler Birliği Başkanı Şentürk, BM Genel Merkezi'nde yapacağı açılış konuşması öncesinde gazetecilerle bir araya geldi.
devam etmektedir ama geçmişteki eksikliklerimizi ve ihmal edilmişliklerimizi 10 yılda tamamlama imkanı yoktur. Eksiklerimiz olmakla birlikte pozitif yöne doğru hareket halindeyiz'' ifadesini kullandı.
Şentürk, senfoni orkestrası yönetecek
Şentürk, DEV'in, 6 kıtadan 65 ülkenin katılımıyla kuruluş sürecini tamamlamak üzere olan bir sivil toplum örgütü olduğunu söyledi.
Bu arada, ''duyarlılığı artırmak ve engelliliğin daha olumlu algılanmasına katkıda bulunmak'' misyonuyla hareket eden Şentürk, ''Dünya Engelliler Günü'' çerçevesinde 3 Aralık'ta New York'un dünyaca ünlü sanat merkezi Carnegie Hall'de konser verecek 60 kişilik senfoni orkestrasını yönetecek.
Bu birliktelik üzerinden hem Türkiye'nin bu konudaki rol modelliğini dünyaya taşıyacaklarını hem de engellilere hizmet sunacak projeler oluşturacaklarını ifade eden Şentürk, ''Engellilere yönelik pozitif ayrımcılıkla ilgili Türkiye'de son 10 yılda çok yol katedildi. Bu olumlu süreç
Şentürk, ''görmeyen kondüktör-maestro the blind'' temasını öne çıkararak, dünyadaki bütün engellilere hayata tutunmaları yönünde mesaj verecek. Şentürk, bu amaçla konserde kondüktörlük yapacak. Performans daha sonra dünyanın 26 farklı ülkesinde sergilenecek.
Amerikalı Müslümanlardan Burmalı Müslümanlara destek NEW YORK (A.A) - Myanmar hükümetinin göz yumması ile Rohingya Budistleri tarafından soykırıma uğrayan Arakanlı Müslümanlara New York'tan destek geldi. Kuzey Amerika Müslüman Topluluğu (ISNA), New York merkezli kuruluşlar Rohingya Uluslararası Endişe Derneği (RCI)ve Özgür Rohingya Kampanyası ile Pensilvanya eyaletinde faaliyet gösteren Arakan Rohingya Birliği isimli kuruluşların düzenlediği ortak gösteride, Müslüman gruplar Arakan için İslam dünyasına çağrıda bulundu.
kardeşlerimiz için harekete geçirmek adına toplandık. Myanmar hükümeti ve işbirlikçileri olan ırkçı Budhist Rokhineliler'in Müslümanlara yaptığı zulümü duyurmak için buradayız. Bir çok farklı etnik kökenden Amerikalı Müslümanlar Rohingyalı kardeşlerinin insani ve politik hakları için bir araya geldi'' diye konuştu. Uddin, BM'nin bölgeye bağımsız bir komisyon görevlendirmesi gerektiğini kaydederek, Rusya, Çin ve diğer Güvenlik Konseyi ülkelerinden oluşan süper güçlerin bu sorunla ilgilenmesini istediklerini belirtti.
New York'un Manhattan şehrinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi ile aynı sokakta bulunan Dag Hammarskjöld parkında toplanan farklı etnik kökenlere ait Müslüman topluluk, Budistlere lanet okurken, BM'yi üzerine düşeni yapmamakla suçladı. Hindistan, Pakistan, Keşmir, Filistin ve diğer Arap ülkeleri vatandaşlarının yoğun ilgi gösterdiği protestoya 350 civarında kişi katılırken, organizasyon komitesindeki kuruluşların temsilcileri de birer konuşma yaptı.
''Türk Hükümeti ve Türk insanı çok yaşa, Onlar Rohingya sorununun şampiyonları''
Arakan Rohingya Birliği Genel Direktörü Prof. Dr. Wakar Uddin, AA muhabirine verdiği demeçte, ''Bugün İslam Ümmetinin birbirine bağlılığını göstermek ve Amerika'daki Müslüman toplumunu Arakanlı
Türkiye'ye şükranlarını dile getiren Wakar Uddin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türk hükümeti bu konunun ortasında Allah'a şükür. Çok yaşa Türk hükümeti ve Türk insanı. Onlar Rohingya sorununun şampiyonları. İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu da bu meseleye müdahil oldu. Türk Dışişleri Bakanı'nın Rohingya ziyareti ve Başbakanın eşinin gözyaşları, onların bu meseleye bağlantısının göstergesiydi.'' Muhabir: Mücahit Oktay / Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Merhaba
18
FORUM Gazetesi’ni devralmak isteyen Türkiye’den bir yayın grubu ve Amerika’dan da 3 ayrı kuruluş ile görüşmeler yapıyoruz. Muhataplarımızdan hangisi bizim şartlarımızı kabul ederse onunla devir anlaşmasını imzalayacağız. Yeni bir sayımızda daha siz değerli okuyucularımızla buluşabilmek ne güzel! Hamdolsun, yıllarca birlikte yaşadığımız Türk Amerikan toplumuna tam 9 yıldır bu köşeden hitabediyorum. Bu uzun süre içinde toplumumuzun hizmetinde olduk, inşallah bundan sonra da bu hizmete devam etmek isteriz. Ancak, Türkiye’ye döndüğümden bu tarafa bir çok kişi ve kuruluş temsilcilerinden “FORUM Gazetesi’nin geleceği ile ilgili çeşitli sorulara muhatap oluyorum. Bu sorulara şimdiye kadar açık bir cevap vermiş değilim. 9 yıl gibi bir zaman emek verdiğimiz FORUM Gazetesi’nin ne olacağı ile ilgili elbette bizim de yaptığımız bazı çalışmalar vardı. Ama konu netlik kazanma aşamasına gelmeden önce herhangi bir açıklama yapmamız doğru olmazdı. Ancak soruların da ardı arkası kesilmediği için burada bir açıklama yapmamız gerektiğine karar verdik.
Herhangi bir anlaşma sağlanmaması durumunda hizmete devam edeceğiz. Görüşmeleri sürdürdüğümüz şirketlerden istediğimiz miktarı burada açıklamamız uygun olmaz. Ancak bizim onlardan istediğimiz rakam karşısında neler vereceğimizi burada yazmakta bir mahzur yok. İşte bizim teklifimiz: * Öncelikle FORUM Gazetesi markası.. Amerika’da yaşayan tüm yurttaşlarımız tarafından tanınan ve güvenilen bir marka.. * 147 dağıtım noktasında Amerika’da Türklerin yaşadığı her yerleşim bölgesine ulaşan, bir dağıtım ağına sahibolan tek gazete.. * Dağıtım ağı bilgileri: Kontak kişi ve kuruluşlar.. * Sansosyenel dedikodulardan uzak, hiç bir kişi ve kuruluşa çamur atmayan ciddi haber
Azerbaycan'a vize kalkıyor
ANKARA - Azerbaycan'ın Gebele kentinde yapılan Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 2. toplantısı baş başa ve heyetler arası görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ortak basın toplantısı düzenlendi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının tamamen kaldırılmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'nin yakın zamanda tüm Türk dili konuşan ülkelerin vatandaşlarına karşı vize rejimini kaldırdığını hatırlatarak, şöyle konuştu: 'Belirttiğim gibi bizim ilişkilerimiz bütün alanlarda devam ediyor. Vize konusu bugün müzakere edildi ve bu meselenin aşamalı olarak hallolması kararı alındı. Sanatçılar, iş adamları, bilim adamları, tanınmış kişilerin geliş gidişi için daha da kolaylaştırma yapılabilir. Bütünlükte ise bizim belirli prosedürler henüz tamamlanmadı. Onlar tamamlandıktan sonra tüm Türk vatandaşları vizesiz Azerbaycan'a gelebilirler. Genel olarak söylemek istiyorum ki biliyorsunuz Azerbaycan'ın hiçbir ülkeyle vizesiz giriş anlaşması yoktur. Bu konu üzerinde çalışıyoruz. Türkiye tarafı, bu konuyla ilgili Azerbaycan tarafının tutumunu, anlayışla karşılıyor. Ortak çabayla bu konunun çözümü için adımlar atacağız.' (STAR)
yayıncılığı yaptığı tüm yurttaşlarımız ve kuruluşlarımızca kabul edilen bir gazete.. * FORUM Gazetesi’nin tüm sayılarının Quark ve PDF dijital arşivi.. * 9 yıldır gazetede kullanılan ve sayısı binlere ulaşan bir renkli dijital fotoğraf arşivi.. * FORUM Gazetesi’ne ilan veren 229 şirketin kontak bilgileri.. * Ve FORUM Gazetesi’nin 7/24 yayında olan yüksek teknoloji ürünü web sitesi.. 3 ay süreyle: * Gazete hazırlama ve Teknik bilgi desteği, * Eleman eğitimi desteği Bunlara ilave olarak 3 yıldır 7/24 yayında bulunan: * TurkTurist.com adlı seyahat dergisi web sitesi.. * GlobalMediaLinks.com adlı Türk ve dünya gazetelerine bağlantı sağlayan medya link web sitesi.. Şimdilik yazacaklarımız bu kadar.. Gelişmeler oldukça sizleri bilgilendireceğiz. Umarız FORUM’u devralacak kişi ve kuruluşlarımız 9 yıldır yapılan bu hizmeti en güzel şekilde devam ettirirler.. Çünkü, prestij ve güven kolay kazanılmıyor.. Özellikle medya işinde iseniz bu daha da zor.. Selam ve saygılarımızla...
TurkishSuperPages.com’dan Amerika’da Önemli Telefonlar Listesi T.C. Washington Büyükelçiliği T.C. Birleşmiş Milletler Temsilciliği T.C. New York Başkonsolosluğu T.C. New York Eğitim Ataşeliği T.C. New York Kültür ve Turizm Ataşeliği T.C. New York Ticaret Ataşeliği T.C. New York Ekonomi Ataşeliği T.C. New York Sağlık Ataşeliği T.C. New York Din ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği T.C. New York Basın Müşavirliği KKTC - BM Temsilciliği T.C. Washington Büyükelçiliği T.C. Washington Silahlı Kuvvetler Ataşeliği T.C. Washington Basın Müşavirliği T.C. Washington Eğitim Müşavirliği T.C. Washington Ekonomi Müşavirliği T.C. Washington Ticaret Müşavirliği T.C. Washington Gümrük Müşavirliği T.C. Washington Kültür Tanıtma Müşavirliği T.C. Washington Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi T.C. Chicago Başkonsolosluğu T.C. Houston Başkonsolosluğu T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu - TADF Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi - ATAA Türk Hava Yolları New York Ofisi T.C. Ziraat Bankası -New York Şubesi T.C. Vakıflar Bankası -New York Şubesi T.C. Ottawa Büyükelçiliği Kanada Türk Dernekleri Federasyonu New York Fatih Camii Rochester Hamidiye Camii New Jersey Paterson Ulu Camii New Jersey Karaçay Türkleri Camii
(202) 612-6700 (212) 949-0150 (212) 949-0160 (212) 687-8395 (212) 687-2194 (212) 687-1530 (212) 661-7494 (212) 450-9164 (212) 661-1039 (212) 867-9023 (212) 687-2350 (202) 612-6700 (202) 612-6770 (202) 612-6807 (202) 612-6810 (202) 612-6790 (202) 612-6780 (202) 612-6794 (202) 612-6800 (202) 612-6740 (312) 263-0644 (713) 622-5849 (323) 655-8832 (212) 682-7688 (202) 483-9090 (800) 874-8875 (212) 557-5612 (212) 621-9400 (613) 789-4044 (647)-230-9397 (718) 438-6919 (716) 482-4210 (973) 345-6584 (973) 345-1083
New York'u karıştırabilecek İslam karşıtı bir poster ilana mahkeme desteği Radikal Müslümanları barbarlarla eşit tutan provokatif bir ilanın, gelecek hafta New York'ta metro duraklarına asılacağı bildirildi. Aşırı muhafazakar görüşleriyle bilinen İslam karşıtı blog yazarı Pamela Geller, "Uygar insanlar ile barbarlar arasındaki savaşta uygarlardan taraf olun. İsrail'i destekleyin. Cihad'ı bozguna uğratın" yazılı ilanın 10 metro durağına asılması için mahkeme kararı çıkarttı. NEW YORK - Amerikan Özgürlük Savunma Girişimi Yöneticisi ve "Atlas Shrugs" adlı blogun sahibi olan Geller, ilanın New York'ta metro duraklarına asılmasına izin veren mahkeme kararını ABD Anayasası'nın ifade özgürlüğünü koruyan ilk maddesi için bir zafer olarak niteledi. İlanın "Müslümanların Masumiyeti" filminin yol açtığı protestolara benzer gösterilere neden olmasından endişe etmediğini belirten Geller, "film olmazsa karikatür, karikatür olmazsa bir oyuncak ayı. Ne yapacaksınız- İslami aşırılığı ödüllendirecek misiniz- Ben, barbarları gücendirmemek için özgürlüğümü feda etmeyeceğim" dedi. New York Metropolitan Ulaşım Yönetimi, Geller'in ilanını "küçük düşürücü" olduğu için asmayı reddetmişti. Yargıç Paul Engelmayer ise, Anayasa'nın ifade özgürlüğü ile ilgili maddesi çerçevesinde ilanın asılması gerektiğine hükmetti. Metropolitan Ulaşım Yönetimi Sözcüsü Aaron Donovan, "elimiz kolumuz bağlı. Mahkeme kararına göre ilanı asmamız gerekiyor"
dedi. New York Polisi'nin ilanlarla ilgili herhangi bir tehdit mesajı almadığı ve ilanların duraklara asılmasından sonra metroda ek güvenlik önlemi almayı planlamadığı belirtildi. 6 bin dolara mal olduğu öğrenilen ilanlar, metro duraklarında bir ay boyunca asılı kalacak. İlan, 13 Ağustos ve 4 Eylül tarihleri arasında San Francisco'da halk otobüslerinin üzerine yapıştırılmıştı. Tepki gösteren bazı sanatçılar, ilanları tahrif etmiş, "Cihad" sözcüğünü silin yerine "Irkçılığı yenin" yazmıştı. Geller, ilanın Washington'daki toplu taşıma araçlarına da asılması talebinde bulunmuş, ancak yetkililer, video paylaşım sitesi Youtube'da İslamiyet karşıtı filmden parçaların yayınlanmasının ardından çıkan ve 7 ülkede en az 30 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar nedeniyle talebi geri çevirmişti. Geller, ilanın Washington'daki toplu taşıma araçlarına asılması için de mahkemeye başvurduğunu söyledi. "Amerika'nın Müslümanlaşmasını Durdurun" adlı grubun da lid-
Obama: ''Radikaller, İslam karşıtı filmi, saldırmak için bahane olarak kullandı'' solosluğuna saldırıyla ilgili olarak Kongre üyelerine gizli bir brifing verdi. Temsilciler Meclisi ve Senato'da iki ayrı kapalı oturum şeklinde düzenlenen brifinglerde Clinton'a, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ash Carter ve ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Sandy Winnefeld ile FBI, ABD Florida eyaletinde İspanyolca yayın yapan Dışişleri Bakanlığı ve diğer hükümet birimUnivision kanalının forumunda konuşan lerinden ilgili yetkililer eşlik etti. Obama, ''Filme duyulan öfkeden kaynaklanan doğal protestoların, ABD'nin çıkarlarına Clinton ayrıca, bugün katıldığı bir basın doğrudan zarar vermeyi amaçlayan toplantısında, Bingazi'de ABD'nin Trablus radikallerce bahane olarak kullanıldığını Büyükelçisi Chris Stevens ve diğer üç Amerikalının yaşamını yitirmesine neden biliyoruz'' diye konuştu. olan saldırıyla ilgili incelemelerde bulunmak ''Bunun El Kaide anlamına mı geldiği'' üzere bağımsız bir komisyon görevlendiresorusuna, ''henüz bilmiyorum'' yanıtını veren ceğini açıkladı. Clinton, komisyona emekli Obama, ''11 Eylül saldırılarını düzenleyenler, diplomat Thomas Pickering'in başkanlık edeEl Kaide gibi gruplar üzerinde kuvvetli bir ceğini bildirdi. şekilde odaklanacağız. Bu gruplar ortadan Bakan Clinton, Büyükelçi Stevens'ın El Kaide'nin ''ölüm listesinde'' olduğuna dair kalkmadı'' dedi. haberlerin sorulması üzerine, ellerinde bu yönde bir bilginin olmadığını belirtti. -Clinton'dan Kongre üyelerine gizli brifingWASHINGTON (AA) - ABD Başkanı Barack Obama, radikallerin, Hz. Muhammed'e hakaret içeren filmi, Bingazi'deki Amerikan Konsolosluğuna düzenlenen saldırı da dahil olmak üzere ABD'nin yurt dışındaki çıkarlarına saldırmak için bahane olarak kullandığını söyledi.
Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clin- Muhabir: Mehmet Toroğlu ton, gün içerisinde Bingazi'deki ABD Kon- Yayıncı: Göksel Sözer
erliğini yapan Geller, 11 Eylül terör saldırılarında yok olan Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kuleleri yakınlarındaki İslami Merkeze karşı kampanya düzenlemişti. Geller'in grubu, New York'un kuzeyindeki Metro-North demiryolları istasyonlarına "Bu İslamofobi değil, İslamorealizm" yazan ilanlar asmıştı. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'nin New York Şubesi Müdürü Münir Avad ise, "ifade özgürlüğüne ve Geller'in ırkçı bir yobaz olma hakkına saygı gösteriyoruz. Öte yandan Metropolitan Ulaşım Yönetimi'nden ve seçimle iş başına gelen yetkililerden nefret söylemlerini kınayan bir rol oynamalarını umut ediyoruz" diyerek tepkisini ortaya koydu. Muhabir: Umur Koçak Semiz / AP Yayıncı: Hüseyin Köşger
GlobalMediaLinks. com Türk ve Dünya medyasına link sayfanız..
ABD, İslam karşıtı filme duyulan öfkeyi dindirmeye çalışıyor WASHINGTON (AA) - ABD yönetimi, California'da çekilen İslam karşıtı filmin yol açtığı protestoları ve öfkeyi dindirmek amacıyla, Pakistan televizyonlarına, ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın yer aldığı reklam filmlerini yayınlamaları için 70 bin dolar ödedi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, paranın ABD'nin İslamabad Büyükelçiliği kanalıyla ödendiği ve 30 saniye süren, İngilizce yayınlanan, ancak Urduca alt yazılı olan reklam filmlerinde, Obama ve Clinton'ın, filmin içeriğini reddettikleri, ABD hükümetinin filmle hiçbir bağlantısının olmadığı ve ABD'nin tüm
dinlere hoşgörü kültürüne sahip olduğu yönünde mesajlar verdikleri belirtildi. Bakanlık Sözcüsü Victoria Nuland, reklam filmleriyle mümkün olan en geniş kitleye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Büyükelçilik yetkililerinin, mesajın duyurulması için en iyi yolun reklam filmleri olduğuna kanaat getirdiğini kaydeden Nuland, 7 televizyon kanalının 90 milyon potansiyel izleyici kitlesinin bulunduğunu dile getirdi. Muhabir: Mehmet Toroğlu Yayıncı: Göksel Sözer
AMERİKA HABERLERİ
20
Obama: -''ABD artık daha güvenli ve Amerikan halkı dirençli'' WASHINGTON (A.A) - ABD Başkanı Barack Obama, ''11 eylül saldırılarının 11. yılında, ABD artık daha güvenli ve Amerikan halkı dirençli'' dedi. ABD, 11 Eylül 2001 yılındaki terör saldırısında hayatını kaybedenleri anıyor. Barack Obama ve eşi Michelle Obama, başkent Washington'da, önce Beyaz Saray'da, Beyaz Saray ekibiyle saldırılarda ölenler için saygı duruşunda bulundu. Ardından Obama çifti, ABD Savunma Bakanlığı'na (Pentagon) yapılan saldırıda ölen yaklaşık 3 bin kişiyi anmak için Pentagon'da düzenlenen törene katıldı. Törende, üzerinde ''11 Eylül, 2001-9.37'' yazan yere beyaz çiçeklerden oluşan çelenk bırakan ABD Başkanı Obama, burada yaptığı konuşmada, 11 Eylül saldırılarının 11. yılında, ABD'nin ''Daha güvenli ve halkının da dirençli'' olduğunu söyledi. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, yaşananların unutulmayacağını belirten Obama, yakınlarını kaybedenlere, ''Hiçbir zaman yalnız olmayacaksınız, sevdikleriniz hiçbir zaman unutulmayacak'' dedi. Obama, en karanlık gecenin ardından bile sabahın geldiğini vurguladı. Muhabir: Barışkan Ünal Yayıncı: Murat Taydaş
Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırılarda hayatını kaybedenler anıldı NEW YORK (AA) - ABD'de, Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırılarda hayatını kaybedenler törenle anıldı. Birçok New Yorklu, daha önce ikiz kulelerin bulunduğu, ''Ground Zero'' diye adlandırılan sıfır noktasında terör saldırısında ölen yakınlarını anmak üzere toplandı. Saldırıların gerçekleştiği 11 Eylül 2001 tarihinden bu yana her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen anma töreninin 11. yılında da hayatını kaybeden binlerce terör mağdurunun yakınları tören alanında bir araya geldi. Manhattan'ın ''Wall Street'' bölgesinde, saldırıda yerle bir olan İkiz Kuleler'in bulunduğu alandaki tören Amerikan marşının çalınması ile başladı. İlk uçağın Kuzey Kulesi'ne çarptığı 08.46'da ve ikinci uçağın saldırı zamanı olan 09.03'te bölgedeki kiliseler çanlarını çaldı. Saldırılarda hayatını kaybeden 3 bine yakın terör mağdurunun isimleri, yakınları tarafından tek tek okundu. 11 Eylül'ün anısına yapılan dev havuzun etrafını dolduran binlerce
kişi, isimlerin okunmasını sessizce dinledi. Saldırılarda hayatını kaybeden tek Türk vatandaşı Zühtü İbiş'in ismi de 2 bin 749 kişi ile anons edildi. Törende isimleri okumak için seçilen bazı terör mağduru aileler duygulu anların yaşanmasına sebep oldu. Törene katılan Müslümanlar ve Yahudiler, kürsüde yaptıkları barış temalı konuşmalarla Amerikalıların hüznüne ortak oldu. Anma törenine bazı Müslüman kuruluşların temsilcileri de katıldı. -Siyasetçiler katılmadıGeçen yıllardan farklı olarak, bu yılki anma törenlerine seçilmiş siyasetçilerin katılmaması dikkati çekti. Başkan Obama'nın sadece Beyaz Saray'ın güney bahçesinde gerçekleştirilen saygı duruşuna katıldığı ve sonrasında Afganistan ve Irak'ta yaralanmış askerlerin tedavi edildiği bir hastaneyi ziyaret etmeyi planladığı öğrenildi. Törene katılan aileler, siyasetçilerin 11 yıldır ilk defa sıfır noktasındaki anma törenlerinde yer almamasını üzüntü ile karşıladı.
Başkanlık seçimlerine iki aydan daha az bir süre kalmasına rağmen, siyasetçilerin bütün dünyada yankı uyandıran 11 Eylül terör saldırılarının yıl dönümündeki en büyük anma töreninde olmamaları dikkate değer bulundu. Geçen yıllara nazaran bu yılki katılımın ve polis önlemlerinin de asgari seviyede kaldığı gözlendi. Öte yandan saldırıların üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen, ikiz kulelerin yerine yapılan yeni binanın inşaatı sürüyor. Yeni binanın da bir iş merkezi olarak hizmet vereceği, teşvik amacıyla şu ana kadar kiralanan ofislere yüzde 50 civarında indirim yapıldığı öğrenildi. Toplam 90 kat olacağı bildirilen binanın şu ana kadar 60 katı tamamlanırken, inşaatın 2013 sonlarında bitmesi bekleniyor. Maliyeti 15 milyar doları bulacağı belirtilen proje kapsamında, yeni Dünya Ticaret Merkezi'nde ''11 Eylül Müzesi'' ismi ile bir de müze yer alacak. Muhabir: Mücahit Oktay / Yayıncı: İbrahim Uyar
Obama’dan Cumhuriyetçi rakibi Romney’e sert tepki
Başkan olmak istiyorsan tüm Amerika’yı kucaklamalısın ABD Başkanı Barack Obama, Cumhuriyetçi Parti'nin ABD başkan adayı Mitt Romney'nin ''Amerikalıların yüzde 47'sine'' dair sözleriyle ilgili olarak, ''Eğer ABD Başkanı olmak istiyorsanız, sadece bazıları için değil, herkes için çalışmalısınız'' dedi. Ünlü talk şovcu David Letterman'ın ''The Late Show'' adlı programına konuk olan Obama, Romney'nin Mayıs ayında katıldığı özel bir bağış toplama etkinliği sırasında gizlice çekilmiş görüntülerde yer alan, ''Amerikalıların yüzde 47'sinin gelir vergisi ödemediği ve kendilerini devlete muhtaç olarak gördükleri, hükümetin onlarla ilgilenmek gibi sorumluluğu olduğuna, yiyeceğe, barınağa, sağlık hizmetlerine hakları olduğuna inandıkları, kendi işinin ise bu kişilerin derdine düşmek olmadığı'' şeklindeki tsözleriyle ilgili ilk kez değerlendirmelerde bulundu. Obama, Letterman'ın, ''Romney ne demek istediSosyal aktivitelere katılan zenginler aralarında bunları mı konuşur-'' şeklindeki sorusuna cevaben, ''Neye atıf yaptığını bilmiyorum ama size şunu söyleyebilirim; 2008 seçimlerini kazandığım zaman, Amerikalıların yüzde 47'si (Cumhuriyetçi Parti'nin o dönemki adayı) John McCain'e oy verdi. Bana oy vermedi. Ve seçim gecesinde ben şunu söyledim; 'Bana oy vermemiş olsanız da sizin sesinizi duyuyorum ve sizin başkanınız olmak için elimden geldiği kadar çok çalışacağım'' dedi. Obama, ''ABD Başkanı olarak öğrendiğim şeylerden bir tanesi, tüm ülkeyi temsil ettiğiniz. Ve ben ülkeyi dolaşırken tanıştığım Cumhuriyetçiler, bu ülkeye derinden önem veren, çalışkan aile insanları. Beklentim şu ki, eğer ABD Başkanı olmak istiyorsanız, sadece bazıları için değil, herkes için
çalışmalısınız'' diye konuştu. Obama'nın bu sözleri stüdyodaki izleyicilerden alkış aldı. Amerikan halkının, başkanlarının, ''ülkenin büyük bir kesiminin üstünü çizmediğinden emin olmak istediğini'' vurgulayan Obama, ''Burası büyük bir ülke. İnsanlar birçok konuda aynı fikri paylaşmıyorlar, ama hiçbir zaman yeltenmediğim ve kamu görevi yürüten hiçbirimizin de yapamayacağını düşündüğüm şey, 'birisi benimle aynı fikirde olmadığı için, o kişinin mağdur ya da vatansever olmadığını öne sürmek'. Kendilerinin mağdur olduğunu, bir şeylere hakları olduğunu düşünen çok da fazla kişi yok'' diye konuştu. Mitt Romney özür dilemedi Cumhuriyetçilere yakınlığıyla bilinen Fox News kanalının canlı yayınına katılan Romney, geçen mayıs ayında katıldığı özel bir bağış toplama etkinliği sırasında gizlice çekilmiş görüntülerde yer alan sözleriyle ilgili tartışmalar hakkında konuştu. Sözlerinin arkasında olduğunu belirten Romney, bu açıklamasının, federal devletin desteğine giderek artan bağımlılıktan ziyade serbest girişimin gücüne inanışını yansıttığını kaydetti. Muhabir: Barışkan Ünal - Mehmet Toroğlu (A.A) Yayıncı: Tarkan Demir, Erdem Gültekin, Göksel Sözer
Obama'nın kampanyasının reklamları sosyal medya araçları vasıtasıyla da yayınladı. Obama kampanyasının Facebook'ta yayınladığı bir fotoğrafta, üstte Romney'in resmi ve yanında ''(Amerikalıların yüzde 47'si için) Onları, kendi geçimlerini sağlamaları ve kişisel sorumluluk almaları gerektiği yönünde hiçbir zaman ikna etmeyeceğim'' sözü yer alıyor. Onun altında ''Seçim'' yazısı ve altında da Obama'nın resmi ve 2008 yılında başkan seçildiğindeki sözlerinden bir alıntı bulunuyor. Alıntıda Obama, ''Desteklerini henüz kazanmadığım Amerikalılar, belki sizin oylarınızı alamadım ama seslerinizi duyuyorum, yardımınıza ihtiyacım var ve sizin de başkanınız olacağım'' diye sesleniyor.
Traktör, ''gelin arabası'' oldu DENİZLİ - Denizli'nin Buldan ilçesinde, gelin arabası yapılan traktörün direksiyonuna geçen gelin, damadı yanına alarak traktörle köyde tur attı. Oğuz köyünde üzümcülük yapan damat Ali Tutak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da oturan Suna Bunulday ile üniversite yıllarında tanıştıklarını, nişanlısının zaman içerisinde traktör kullanmayı öğrendiğini anlattı. Düğünlerinde lüks otomobil yerine traktörü gelin arabası yapmaya karar verdiklerini belirten Tutak, ''İşimiz gereği sıklıkla traktör kullanıyoruz. Düğünümüzde de hem fark oluşturmak hem de güzel bir anı bırakmak için yeni aldığımız traktörü gelin arabası yaptık. Köyümüzde gezerken hem köylülerimizden hem de düğüne gelen misafirlerimizden büyük ilgi gördük'' diye konuştu. Suna Bunulday ise ''Nişanlımın yanına gelip gittiğimde traktör kullanmayı öğrendim. Yine bir gün traktör üzerindeyken böyle bir fikir aklımıza geldi. Gelin arabası yaptığımız traktörümüzü eşime bırakmayıp direksiyonuna geçtim'' dedi. Köyde traktörle tur atan çift daha sonra köy meydanında düzenlenen düğün töreninde evlendi. Muhabir: Samet Kıyak / Mustafa Dermencioğlu / Ramazan Ercan (AA) Yayıncı: A. Fatih Tekcan
23 fotoğrafçı Kapadokya'yı fotoğraflıyor Yerden ve balonda çektikleri fotoğraflar ile Kapadokya bölgesinin tanıtımına destek vermek amacıyla bölgede foto safari düzenleyen fotoğraf sanatçıları, eserlerini İstanbul'da sanat galerisinde sergileyecek. Çat Belde Belediyesi, Gülşehir ilçe belediyesinin ve Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti ortaklaşa düzenledikleri organizasyonda Kapadokya'ya gelen fotoğraf sanatçıları, 2 gece 3 gün kalacakları bölgede ilk olarak Çat Beldesi'ndeki vadileri, beldedeki insanları ve peribacalarını objektiflerine yansıttı. Gün boyu beldedeki vadilerde foto safari yapan sanatçılar, bölgenin bitki örtüsünden doğal güzelliklerine, insanlarından yemek kültürüne kadar bir konuyu objektiflerine yansıttılar. Aznavur Sanat Galerisi Sahibi fotoğraf sanatçısı Neslihan Yazıcılar, Ka-
padokya bölgesinin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti'nin ve Çat ve Gülşehir Belediyelerinin organizasyonuyla bölgeye geldiklerini, Kapadokya bölgesini özellikle turizme açılmayı bekleyen mekanlarını fotoğraflayıp, tanıtmayı hedeflediklerini belirtti. Şair, yazar ve fotoğraf sanatçısı Sinan Can, Aznavur Sanat Galerisi üyesi fotoğraf sanatçılarının gerek ulusal gerekse uluslararası ödüllere sahip olduklarının söyledi. Can, Kapadokya bölgesinde özellikle turizme açılmayı bekleyen mekanları, vadileri ve az bilinen yerleri gönüllü turizm elçileri olarak çektikleri fotoğraflarla ellerinden geldiğince tanıtmaya çalışacaklarını; bölgeden döndükten sonra, Kapadokya konulu eserlerden oluşan bir de sergi açacaklarını belirtti.
AMERİKA HABERLERİ
23
7 MİLYON HASARLI KONUT YIKILIP YENİDEN YAPILACAK Türkiye'nin çehresini değiştirecek “Kentsel Dönüşüm” Ekim ayında başlıyor.. Afet riski altındaki alanların kentsel dönüşümüne Ekim'de başlanacak. Afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini oluşturmak üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair esasları düzenleyen afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini öngören kanun tasarısı, 16 Mayıs 2012'de TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun ile ilgili uygulama yönetmelikleri hazırlama çalışmalarına devam ediyor. Dönüşüme ilk etapta İstanbul ve İzmir gibi birinci derece deprem kuşağında bulunan yerlerden başlanılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yapacağı riskli bina tespitlerinde, Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü'nce belirlenen birim fiyatlar kullanılacak. Rapor, deney gibi tüm masrafları kapsayan birim fiyatlara göre, vatandaş riskli binalarını tespitte bina kullanım alanı için her metrekareye fiyat ödeyecek. Bakanlığın açıkladığı birim fiyatlarına göre vatandaş, kullanım alanı 500 metrekareye kadar olan bir binada, her bir metrekare için KDV dahil 2,25 lira ödeyecek. 500 metrekare bir bina için tespit masrafı, KDV dahil bin 125 lira olacak. Kullanım alanı 501-bin metrekareye kadar binalarda,
ilk 500 metrekareye 2,25 ödenecek, 501-bin metrekare arasında ise bu rakama KDV dahil 1,75 lira daha eklenecek. Kullanım alanı bin metrekare olan binalarda, bu fiyat KDV dahil 2 bin lira olurken, metrekaresi 1001'den yüksek binalarda vatandaş her metrekare için 1 lira artı para ödeyecek. Bin metrekare kullanım alanı olan bir binada 10 daire olursa, daire başına 200 lira tespit fiyatı düşecek. ''Alo Kentsel Dönüşüm Hattı'' Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, vatandaşlardan kentsel dönüşüm konusunda gelen soruları yanıtlamak üzere ''Alo Kentsel Dönüşüm Hattı''nın kurulması için çalışmalara da başladı. Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetler Genel Müdürlüğü'nde halkla ilişkiler bürosu kurularak, vatandaşların kentsel dönüşümle ilgili soruları uzmanlarca cevaplanacak.
Afet riski altındaki alanların belirlenmesi, riskli binaların tespiti ve rezerv alanı gibi konularla ilgili bilgiler, sosyal medya aracılığıyla da vatandaşlara anlatılacak. Bakanlık tarafından Facebook ve Twitter üzerinden kentsel dönüşüm sayfaları açılarak dönüşümle ilgili haber ve gelişmeler anında kamuoyuna duyurulacak. Türkiye patlatma yöntemiyle tanışacak Kentsel dönüşümde yıkımlara Ekim'de kamu binalarından başlanacak. Dönüşüm kapsamındaki 7 milyon binanın yıkımında, iş makinelerinin yanı sıra dinamit başta olmak üzere çeşitli patlatma yöntemleri de kullanılacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle başlayacak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli'nin aralarında bulunduğu yaklaşık 30 ilde, aynı anda çok sayıda yıkım gerçekleştirilecek. Yayıncı: Selçuk Aval
Arap turistler, Uzungöl'ü mesken tuttu
Doğum sertifikan var mı?
TRABZON (AA) Zafer Akpınar - Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı, yörenin en önemli turizm merkezlerinden Uzungöl beldesine geçen yıl 1 milyondan fazla turist geldiği, bunların 250-300 binini Arapların oluşturduğu bildirildi. Doğu Karadeniz turizminin lokomotifi konumundaki Uzungöl, eşsiz doğası, yeşilliği, ''doğal klima'' olarak nitelendirilen havası ve bölgeye özgü yemekleriyle milyonları kendisine çekiyor.
Doğum sertifikası konusu Florida'daki seçim çalışmalarında bu kez Obama'nın kendisi tarafından, espriyle gündeme getirildi. Bir restoranda, Hawaii'de doğan Andre Wupperman adlı 7 yaşındaki çocukla karşılaşan Obama, çocuğa gülümseyerek, ''Doğum sertifikan var mı?'' diye sordu. Obama'nın bu sözleri masada kahkahalara neden oldu. Obama, 2008 yılında ilk başkan adayı olduğunda, ABD'de doğup doğmadığı ve doğum sertifikasının gerçekliğiyle ilgili tartışmalar ortaya atılmıştı. Ancak 2012 başkanlık seçimlerinde konu zaman zaman tekrar gündeme gelecek gibi görünüyor. Geçen ay da Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney, bir konuşmasında ''kendisinden hiçbir zaman doğum sertifikasının sorulmadığını'' söyleyerek, dolaylı yoldan tekrar Obama'ya laf atmıştı. Buna karşılık Obama'nın kampanya ekibi, ABD başkanının doğum sertifikasını artık kupa bardaklarının üzerine bile basıp 22 dolardan satışa çıkararak, konuyu alaya almaya başladı. Kupanın üzerinde de Obama'nın fotoğrafının altında ''ABD üretimi (Made in the USA)'' yazıyor.
Özellikle sıcaktan bunalan vatandaşların, sıcak ülke insanlarının serinlemek için akın ettiği Uzungöl'deki konaklama tesislerinde, yaz aylarında yer bulmak genellikle olanaksız oluyor. Bunun için günler, hatta haftalar öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Deniz seviyesinden yüksekliği bin metrenin üzerinde olan Uzungöl, son yıllarda Arap turistlerin ilgi odağı haline geldi. Uzungöl'ü mesken tutan Arapların yer bulabilmek için adeta birbirleriyle yarıştıkları bildirildi. Uzungöl Belediye Başkanı Abdullah Aygün, 3-4 yıl öncesine kadar Uzungöl'ü 500 civarında turistin ziyaret ettiğini belirterek, ''Son yıllarda ilgi inanılmaz arttı. Geçen yıl 1 milyondan fazla turist geldi. Bu rakamlar daha çok artacak'' dedi.
ANAYURT HABERLERİ
AA'dan yabancı gazetecilere savaş muhabirliği eğitimi ANKARA (AA) - Anadolu Ajansı Haber Akademisi, savaş, afet ve olağanüstü hallerde görev yapacak operasyonel muhabirler yetiştirmek amacıyla yabancı gazetecilere yönelik iki ayrı eğitim düzenliyor. Anadolu Ajansı Haber Akademisi ile Polis Akademisi işbirliğiyle gerçekleştirilen ''Savaş Muhabirliği Sertifika Programı''nda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yetişmiş kadroları da ders verecek. Türkiye dışından dünya gazetecilerine yönelik 4. ve 5. Dönem Savaş Muhabirliği Sertifika Programı'na, çalışan gazeteciler bireysel olarak başvurabilecek, ayrıca kurumsal başvuru da yapılabilecek. 10 gün sürecek Sertifika Programı'nda katılımcılar, 22 ders başlığında, 36 saat pratik olmak üzere toplam 40 saat eğitim görecek. Eğitimlerde başarı gösterenlere ''Başarı Belgesi'', diğer katılımcılara ise ''Katılım Belgesi'' verilecek. Teorik ve pratik ağırlıklı dersler, Polis Akademisi ve ilgili kurumların eğitim salonları ve alanlarında gerçekleşecek. Muhabir: Esra Altınmakas & Yayıncı: Eda Ay
13 yıl önce yürüyerek yurt turuna başlayan emekli muhasebeci izlenimlerini kitap haline getirecek Türkiye'yi yürüyerek dolaşan ve gezip gördüğü yerleri anlatan kitaplar hazırlayan 70 yaşındaki emekli muhasebeci Muammer Özdayıoğlu, Çorum'un Osmancık ilçesine geldi. Yaklaşık 13 yıl önce çıktığı Anadolu turu serüvenini AA muhabirine değerlendiren Özdayıoğlu, 1999 yılında, muhasebecilikten emekli olduktan sonra yurt içi turuna çıkmaya ve bu seyahatini de yürüyerek yapmaya karar verdiğini söyledi. ÇORUM (AA) - Yaşadığı Aydın ilinden çıktığı Anadolu turu kapsamında 77 il ile 2 binin üzerinde ilçe, belde ve köy ziyaretinde bulunduğunu ifade eden evli ve 2 çocuk babası Özdayıoğlu, yaptığı gezi boyunca Anadolu insanının kültürel yaşantısını izlenimleriyle not aldığını belirtti. '''Bir Çingene Gezgininin Seyahatnamesi'' ile ''Anadolu'da Türk Tarihi ve Folkloru'' adlı kitaplarının çeşitli sayı ve ciltlerini yayımladığını anlatan Özdayıoğlu, şunları kaydetti: ''Geri kalan kısımlarını da kısa süre sonra sırasıyla basıp yayımlatmayı düşünüyo-
rum. Maalesef birçok basımevi gezi kitaplarının basımını ticari bulmuyor. Gezi kitaplarının okunmadığını düşünüyorlar. Oysa gezip gördüğü yerleri kendi üslubuyla anlatan Evliya Çelebi'nin 'Seyahatname' adlı eseri günümüzde hala ilgiyle okunmakta ve yüzyıllar sonrasında insanlarımız yaşadıkları toprakların geçmişini öğrenebilmekte. Uygun bir yayınevi bulursam gezi anılarımın toplandığı belgesel niteliğindeki bu kitaplarımı da bastırmayı düşünüyorum.'' Muhabir: Orhan Güçlü / Ferhat Barulay / İsmail Çimen / Yayıncı: Orhan Topal
25
26
Opinion / Research reports
CNN: `What's wrong with Romney the candidate` In watching Mitt Romney's painful -- and self-destructive -- gaffe about the "47 percenters," it at first seemed inexplicable, as if the man was writing off half of the electorate. Never mind that the self-declared "victims" he's talking about include seniors (who actually voted Republican in 2010) and veterans (many of whom might be inclined to vote for the GOP). Or that they're also people who work hard and pay their payroll taxes, and might be getting some tax benefits for their children. So what is it about Mitt Romney, who should know these things -- and probably does -- that makes him so gaffe-prone? Another way to ask the question: Why does a smart man say such stupid things?
Legal Considerations in Negotiating Throughout time, there have been negotiations that have shaped the course of history and the destinies of nations. In the 1600s, the island of Manhattan was purchased for sixty guilders, which some historians say is the equivalent of about twenty four dollars. In the 1960s, the world’s most powerful leaders negotiated for the removal of Soviet missiles from Cuba, turning the world back from the brink of what could have escalated into nuclear war. The art of negotiation has sealed land deals and has helped avoid global conflict. In our daily lives, we negotiate for things all the time. Although such negotiations may not hold the profound importance of multibillion dollar real estate deals or nuclear disarmament treaties, they are important to us. The negotiations could be for the resolution of a dispute with a department store. They could be for an adjustment on an airline ticket. The bottom line is that when we negotiate, we bargain for what we want… while the other side bargains for what it wants. And it’s not always about money. Sometimes negotiation takes the form of plea bargaining in a criminal law setting. A prosecutor may want a stiff jail sentence for a thief. The attorney for the thief may try to negotiate for no sentence and probation, arguing that the crime was non-violent and that this was the perpetrator’s first brush with the law. The prosecutor may weigh the odds of the success of imposing jail time, given the uncertainties of a jury. In the end, both sides may walk away without going to trial after reaching a plea deal. But whether the setting is a criminal matter or a civil matter, there is a common characteristic shared by all effective negotiators. They know what they want. And they have some idea of what their chances of getting it are. If someone was the victim of a wrongful termination action, she may weigh the employer’s settlement offer of $30,000. It may not be what she had in mind for the case. But she may consider what her chances of obtaining more than that could be. It could involve a four year-long trial. The trial could take place before an unsympathetic jury. The action could open up personal matters she prefers to keep private. After weighing all factors, she may ask for $45,000. Or she may take the $30,000. Or she may say, “No thanks… ‘see you in court.” Whatever the decision, it’s a gamble of sorts. And the smart negotiator recognizes that. “Is it better to have $30,000 in my pocket now? Or is it better to hold out and go to court for what could be a $200,000 verdict?” The nagging prospect of a possible zero dollar verdict also hangs in the back of her mind. There are other considerations, such as the stress and aggravation of being locked in a bitter lawsuit for years. The smart negotiator must be both analyst and shrewd poker player. While both sides know the cards held by each other, the element of poker comes from the fact that both aren’t aware how much the other side is willing to push its luck. However, it’s fair to say that two parties who wind up in court over a dispute are already keenly aware of the strengths and weaknesses of their respective positions. And in negotiating wisely, both parties could recognize that sometimes, everyone needs to walk away from the table with something to show for their efforts.
Timur handles lawsuits for car accidents, slip & fall accidents, work accidents, cruise ship accidents, serious personal injury, hospital errors, medical malpractice, dangerous product, pharmaceutical drugs, workplace discrimination, sexual harassment and other areas of law. * www.benimavukatim.com * t.akpinar@verizon.net * 718 224-9824
CNN - Gloria Borger I have a theory about this. In spending a lot of time this year thinking about Romney -- and speaking with those who know him the best, politically and personally while reporting a CNN documentary -this much appears to be true: Romney has a businessman's approach to politics. Which means: He sizes up a situation (or an audience). He figures out what he needs to do to cut the deal. Then he does it, and expects it to work. Ergo, Romney speaks to a group of conservative GOP fat cats, and tells them what he thinks they want to hear so they will cough up the dough. Belief is almost beside the point. He was closing the deal. Here's something to know: While Rom-
ney was born into politics, he's not a natural-born politician. His father may have been a three-term Michigan governor, but he told his son to go into business first. So he did. And now Romney is a numbers guy who came to the ideological part of politics late. And it shows, especially when you are asking voters to trust what you believe to become president. Some politicians are hatched out of strong loyalty to a cause or a party. Romney is a businessman who came to politics out of a strong sense of duty -- and belief in his own ability to repair what's broken. Getting elected is what you have to do so you can do what you're good at: fixing things. Source: CNN.com
Top 10 Dumbest Mitt Romney Quotes So Far 1. "Corporations are people, my friend… of course they are. Everything corporations earn ultimately goes to the people. Where do you think it goes? Whose pockets? Whose pockets? People's pockets. Human beings, my friend." —Mitt Romney to a heckler at the Iowa State Fair who suggested that taxes should be raised on corporations as part of balancing the budget (August 2011) 2. "I like being able to fire people who provide services to me." –Mitt Romney, using an unfortunate choice of words while advocating for consumer choice in health insurance plans (January 2012) 3. "I'm not concerned about the very poor. We have a safety net there." —Mitt Romney (January 2012) 4. "There are 47 percent of the people who will vote for the president no matter what. All right, there are 47 percent who are with him, who are dependent upon government, who believe that they are victims, who believe the government has a responsibility to care for them, who believe that they are entitled to health care, to food, to housing, to you-name-it. ... My job is is not to worry about those people. I'll never convince them they should take personal responsibility and care for their lives." -Mitt Romney, in leaked comments from a fundraiser in May 2012 5. "It's hard to know just how well [the 2012 London Olympics] will turn out. There are a few things that were disconcerting. The stories about the private security firm not having enough people, the supposed strike of the immigration and customs officials, that obviously is not something which is encouraging."
–Mitt Romney, insulting Britain on the eve of the Olympics by suggesting the country is not ready, NBC News interview, July 25, 2012 6. "He [Obama] says we need more firemen, more policemen, more teachers. Did he not get the message of Wisconsin? The American people did. It's time for us to cut back on government and help the American people." —Mitt Romney at a campaign event in Council Bluffs, Iowa, June 8, 2012 7. "I'll take a lot of credit for the fact that this industry's come back." –Mitt Romney, –Mitt Romney, on the American auto industry, despite having written a New York Times op-ed in 2008 titled "Let Detroit Go Bankrupt," in which he said if GM, Ford and Chrysler got a government bailout "you can kiss the American automotive industry goodbye" 8. "No one's ever asked to see my birth certificate. They know that this is the place that we were born and raised." —Mitt Romney, speaking about his Michigan roots during a rally in Commerce, Michigan, Aug. 24, 2012 9. "I should tell my story. I'm also unemployed." — Mitt Romney, speaking in 2011 to unemployed people in Florida. Romney's net worth is over $200 million. 10. "I believe in an America where millions of Americans believe in an America that's the America millions of Americans believe in. That's the America I love." – Mitt Romney (January 2012) Source: About.com
OPINION
September 11,2001(9/11) was a conspiracy which backfired. Designed to ignite a civilizational conflict between Islam and the so-called Christian West, it led instead to a war against international terrorism and America deposing Saddam Hussein. The law of unintended consequences kicked in due to psychological inversions where evil conspirators end up deceiving themselves. Conclusion: Conspiracies don’t work!
Dünya medyasına link sayfanız..
What if the 1941 nazi coup in Baghdad had succeeded with Hitler subsequently defeating Stalin? What if Edwin Rommel had conquered Egypt, Palestine, Saudi Arabia, and Iran? What if Turkey had taken sides with Germany? Or with Churchill and America? Add your own “What if?”
GlobalMediaLinks. com
a-like fronts for evil coporate powers who have selected her to be President. So “What if? Hillary had been President. And why limit speculation to Presidential politics.
Türkiye’nin gezi portalı TurkTurist.com
script creates a rogue military group of brainwashed assassins who, unknown to the White House, arrange an “accidental” plane crash where the Manchurian Candidate vice-president together with Scenarios crew, passengers, and secirity detail all die. In the original Manchurian Candidate, in this far-fetched political movie on deception, A day of national mourning and intrigue, and assassination, the appointment of a charisMajor Frank Sinatra decodes matic replacement vice-presithe masterful psychological ma- dent they believe will assure the re-election of their Presinipulation of American prisoners of war in North dent. But an astute Secret ServKorea. Sinatra then thwarts a ice agent Tom Narut smells a rat, and like Frank Sinatra subversive political agent posing as a right-wing anti- thwarts the conspiracy. Resultcommunist candidate for Vice ingly, the plane “accident” never President who is slated to re- happens and the President place the assassinated Presi- loses the election. dential candidate. This inane plot forces us into a Now comes a newer third ver- “What if?” speculation on a sion of the Manchurian Candi- America without Bill and date theme based upon the Hillary Clinton she represented failed 1992 re-election cam- by a villainous look-a-like in the paign of President George Bush second movie version of the Sr. who is stuck with bumbling Manchurian Candidate. In the inarticulate VP Dan Quayle. The second version the Hillary look-
27
Obama rebukes Romney in Letterman interview Rebuking Mitt Romney, President Obama said Tuesday that Americans are not "victims" and that anyone seeking the presidency ought to be working for "everyone, not just some." Mr. Obama's remarks came after a secretly taped and newly released video of the Republican presidential nominee showed Romney describing "47 percent of the people" as Obama supporters who depend on government and believe they are victims. "My expectation is that if you want to be president, you have to work for everyone, not just for some," Mr. Obama said in a taping of the "Late Show" with David Letterman.
NEW YORK -CBS -It was Mr. Obama's first response to the Romney video, which roiled Romney's campaign and put him on the defensive about his views about nearly half the nation. In the video, taken during a May fundraiser and posted online Monday, Romney said it is not his job "to worry about those people." He was referring to what he called the president's locked-in supporters who believe they are "entitled to health care, to food, to housing, to you name it." Romney has since said he made his point inele-
gantly in trying to describe differing visions for the nation "There are not a lot of people out there who think they are victims" or simply entitled, Mr. Obama said. In traveling across the country, the president said, "You don't meet anybody who doesn't believe in the American dream and the fact that nobody is entitled to success (and) that you've got to work hard. (See video at left) And so, I promise you, there are not a lot of people out there who think they're victims. There are not a lot of people who think that they're entitled to something. What I think the majority of people, Democrats and Re-
publicans believe is that we've got some obligations to each other, and there's nothing wrong with us giving each other a helping hand." Mr. Obama also said he didn't know what Romney was even referring to with his "47 percent reference." The president said that when he won in 2008, 47 percent was the amount of voters who went for his opponent, Republican Sen. John McCain. McCain actually got about 46 percent of the popular vote. Source: CBS.com
AMERİKA HABERLERİ
28
Davutoğlu Kanada'da , Şehit Türk Diplomatları Anıtı'nı açtı OTTAWA (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk milletinin, görevleri başında iken Ermeni terörüne kurban giden diplomatlarını asla unutmayacağını söyledi.
dilerim. Bizim kültürümüzde şehitler ölmez. Eminim onun ruhu şu an bizimledir. Büyük acınızı paylaşmamıza izin verdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. Ayrıca yıllarca metanetli duruşunuz için de Türk milleti adına teşekkür ederim. Dünyanın değişik yerKanada Dışişleri Bakanı John Baird'in davetlisi olarak lerinde hayatlarını vermiş şehitlerimiz hiçbir zaman bu ülkede bulunan Davutoğlu, Türkiye'nin Ottawa unutulmayacaktır" dedi. Büyükelçiliği Askeri Ataşesi iken 1982 yılında Ermeni terör örgütü ASALA militanlarınca şehit edilen Kurmay Törende konuşan Kanada Dışişleri Bakanı Baird de Albay Atilla Altıkat ve şehit Türk diplomatları anısına Albay Atilla Altıkat'ın şehit edilmesinin son derece başkent Ottawa'da yaptırılan Şehit Türk Diplomatları üzücü olduğunu belirtti. Anıtı'nı açtı. Açılışa Kanada Dışişleri Bakanı Baird de katıldı. -Büyükelçilikte anma töreni Burada konuşma yapan Davutoğlu, anıtın, görevi başında can veren tüm terör kurbanı diplomatların an- Anıt açılışının ardından büyükelçilik binasına geçen sına yapıldığını söyledi. Anıtın yapımının tamam- Davutoğlu, burada şehit Albay Altıkat için düzenlenen landığı günlerde ABD'nin Trablus Büyükelçisi'nin de anma törenine katıldı. yaşamını yitirdiğini hatırlatan Davutoğlu, şehit Albay İstiklal marşı ile başlayan törende, şehit Albay Altıkat Altıkat'ın öldürüldüğü 27 Ağustos tarihinin, aynı za- ve tüm şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu ve dua manda topraklarında ilk uluslararası terör saldırısına edildi. Bakan Davutoğlu, büyükelçilikte, bölgedeki şahit olan Kanada toplumu için de önemli olduğunu Türk toplumu üyeleri ile de sohbet etti. vurguladı. Törenin ardından Davutoğlu, Kanada Dışişleri Bakanı Baird ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. "Bu anıt, terörün kınanmasının anıtıdır" diyen Davu- Görüşmede, Suriye ve İran konusu ele alınırken, iki toğlu, anıtın yapımına katkıda bulunanlara teşekkür bakanın ticari ve ikili ilişkileri geliştirme kararı aldıketti. ları belirtildi. Törene katılan şehit Albay Altıkat'ın eşi Ayla Altıkat ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve beraberindeki heyet, çocukları Göker ve Zeynep'e hitabeden Davutoğlu, daha sonra Kanada'dan New York'a geçti. "Ayla hanım, sevgili Göker ve Zeynep. Bu vesileyle sizlere en samimi taziye dileklerimi sunar, Allah'ın rah- Muhabir: Ottowa metinin merhumun üstünden eksik olmamasını Yayıncı: Göksel Sözer
''Birleşmiş Milletler, ''Önce Eğitim'' diyor' - Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, eğitim konusunda küresel bir girişim başlatma kararı aldı. Söz konusu girişim, ''Önce Eğitim'' sloganıyla, 67. BM Genel Kurulu sırasında 26 Eylül'de New York'ta törenle başlatılacak. PARİS (A.A) - Girişimin eşgüdümünü yapan UNESCO'daki kaynaklardan sağlanan bilgilere göre, ''Önce Eğitim'' girişiminin ana hedefleri, eğitimin siyasi profilinin yükseltilmesini savunmak, bunun için destek toplamak, eğitim için ilave fon yaratmak olarak tespit edildi. Bu hedefler doğrultusunda tespit edilen öncelik alanları, her çocuğun okula yerleşmesini sağlamak;marjinalleşen gruplara odaklanmak ve eşitsizliği azaltmak; öğretimde kaliteyi iyileştirmek; bu çerçevede temel becerileri güçlendirmeye ve ömür boyu eğitime önem vermek; küresel yurttaşlığı güçlendirmek; bu bağlamda barış kültürü ve insan hakları eğitimine eğilmek olarak belirlendi. Girişimin Yönlendirme Komitesinin Başkanlığını Ban bizzat yapacak. İcra Sekreterliğini ise UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova yürütecek. Yönlendirme Komitesi'nin üyeleri şu isimlerden oluşuyor: "Ban Ki-mun (BM Genel Sekreteri), İrina Bokova (UNESCO Genel Direktörü), Gordon Brown (BMGS Özel Temsilcisi), Helen Klark (UNDP), Anthony Lake (UNICEF), Babatunde Osotimehin (UNFPA), Michelle Bachelet (UN Women), Jim Yong Kim (World Bank), Carol Bellamy (Global Partnership for Education) Susan Hopgood (Ed-
ucation International), Camilla Croso (Global Campaign for Education), Bill Green (Accenture), Chernor Bah (Youth Advocate), Archbishop Desmond Tutu, Sheikha Mozah (Katar Emirinin eşi), Ağa Han." Ban, bu yıl başlayan dört yıllık ikinci görev döneminin birkaç öncelikli odak noktasından birini ''eğitim'' olarak tespit etmişti. BM Genel Sekreteri, bu kararına bir hatırasının ilham verdiğini belirterek, ''Kişisel olarak, eğitimin gücü konusundaki ilk anısının, Kore Savaşı'ndan sonra okul olmadığından öğrenci olarak bir ağacın altında toplandıklarında ellerinde sadece UNESCO'nun bağışladığı bir ders kitabı olduğunu hatırlaması olduğunu'' söyledi. UNESCO'nun son dönemde eğitimin gelişmenin temel boyutlarından biri olarak benimsenmesi için yaptığı ısrarlı girişimlerden etkilendiğini ifade eden Ban, BM Binyıl Hedefleri çerçevesinde eğitimde 2015 hedeflerinin gerisinde kalınmasının küresel ekonomi ve gelişme bakımından yarattığı endişeyi de dikkate aldığını belirtti. Ban, ''Önce Eğitim'' girişimine destek toplamak için hükümetler ve sektör nezdinde girişimlere başladı. 2013 Davos Toplantısı sırasında bu çerçevede bir faaliyet düzenlenmesi de planlanıyor. Muhabir: Paris Yayıncı: Göksel Sözer
SATILIK EV Upstate New York’ta Johnson City’de nezih bir mahallede 1.3 acres arsa üzerinde 2 yatak odalı, 2 garajlı, tamir gerekli 1 ailelik ev satılıktır. Fiyat: $
NATIONAL THRIFT STORE
BAKICI ELEMAN ARANIYOR
400 metrekare mağazamız ile ikinci el giyside New Jersey’deki adresiniz. 50 Cent’ten başlayan fiyatlarla! Tüm tanınmış markalar ve designer clothing! Kaliteyi ucuza alın! 7 gün açığız. Toptan ve parekende satışlarımızla hizmetinizdeyiz.
30,000
New Jersey'deki evimizde cocuk bakacak ve ev işlerine yardımcı olacak yatılı eleman aranıyor. Ilgilenenler için tel:
818 Main Ave. Passaic, NJ 07055
İlgilenenler: 862-262-2497
TEL: 973 - 510- 4943
856-340-3984
SATILIK EKMEK HATTI
Royal Unisex Salon
We Stop Foreclosures!
New York , Manhattan’da " Calandra's Bakery " firmasının distribütörlüğünü yaptığımız 3 ayri ekmek hattı devren satılıktır. Hatlar: * upper east side * west side * downtown Müracaat : Cengiz: 973- 930-5764
Türk berberi Halil yeni adreste hizmetinizdedir. 1075 Main St. Paterson NJ 07503
It is your home. Let us help you get your home back. Foreclosure ‘i durduruyoruz. Bu sizin eviniz. Hizli, Legal ve Yeni bir yöntem ile Evinizin Mortgage’ini kendimiz üstleniyoruz. Foreclosure ‘ i durduruyoruz. Tekrar evinizi Refinance yapıyoruz. Türkce konuşuyoruz.
Tel: (973) 510-9069
CALL: 973-771-3964
ELAMAN ARANIYOR
Emlak Alım & Satım
ULUDAĞ RESTAURANT
Trendy Hair Saloon looking for
Bütün gayrimenkul alım satım ve kiralama işleriniz için uzman isim.
KİRALIK EV Paterson’da 2 ailelik evin 1. katı ( 2 yatak odalı) kiralıktır. Kira: $ 1,100 Detaylı bilgi için:
shampoo assistant, hair stylists, hair colorists, hair stylists assistants experience Japanese/ keratin straining assistant.
İnegöl Köftecisi Cevdet Usta, artık 391 Crooks Avenue, Paterson,New Jersey ’deki adresinde hizmetinizde... (Ulu Cami karşısında)
468 Ave P, Brooklyn NY
Salih Okdemir 973 - 703 - 4721
BAKICI ARANIYOR
Kiralık Ofis ve Depolar
AVUKAT TİMUR AKPINAR
Güney New Jersey’de evimizde çocuk bakacak yatılı bayan aranıyor. Özel oda, banyo, yemek artı maaş. İlgilenenler:
Paterson’da Main Street ve Pazar yerine yürüme mesafesinde kiralık ofis ve depolar
Trafik kazaları, iş kazaları, Veraset ve vasiyet, Kayıp düşme kazaları, Yanlış Tıbbi Müdahale ve bir çok konuda New York ve New Jersey'de hizmetinizdeyiz.
973 - 517 -0918
718 - 224 - 9824
For more information call
973 - 742 - 4677
917 498 9150
856 - 340 - 3984
Piyaz, İnegöl Köfte, Döner,İskender ve Izgara çeşitleriyle sizlere ser vis vermekten gurur duyarız...
Pişirilmeye hazır, paketlenmiş köfte siparişi alınır Dışarıya paket ser visimiz vardır. 391 Crooks Avenue, Paterson, NJ 07503
862 - 262 - 0672
FRANCHISE ICE-CREAM TRUCK FOR SALE
TOP DISCOUNT LIMOUSINE & CAR SERVICE
New York, Brooklyn'de nezih bir semtte 2 ayri park için 3'er yıllık permiti olan franchise'li ve 3 yıllık inspection sticker'i olan iyi durumdaki dondurma truck'i kesin dönüş sebebi ile satılıktır.
En güzel araçlarımızla ve uygun fiyatlarımızla sizleri evinizden New York ve diğer eyaletlerdeki havaalanlarına veya gitmek istediğiniz her yere ulaştırıyoruz. Güleryüzlü Türk şöförlerimiz ve geniş filomuzla hizmetinizdeyiz.
İlgilenenler daha detaylı bilgi için
1-917-995-6388 no'lu telefonu arayabilirler.
Reservasyonlarınız için
1-866-890-1215 / 973-830-9636 570-242-5284
YORUM
30
Yukarda isimlerini andığımız ülkelerin, istihbarat ve operasyon tecrübelerinin yanısıra Türkiye’de manevra kabiliyeti olan ülkeler olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde PKK’nın geçmişte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de çeşitli girişimlerde bulunduğunu da biliyoruz.
Kaza mı, sabotaj mı? Afyonkarahisar’da askeri mühimmat deposunda 25 askerin ölümüyle sonuçlanan vahim patlama ile ilgili Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun 'terör bağlantısı yok, kaza' açıklaması elbette inandırıcı bulunmadı. Türkiye bir süredir büyük terör saldırıları ile sarsılıyor. Bu saldırıların artacağını ve Türkiye’nin bir iç savaş dinamiğiyle destabilize edilmek isteneceğini hem yazmış hem de sıklıkla ifade etmiştik. Türkiye’nin Suriye’de aldığı pozisyon dolayısıyla Rusya, İran ve Suriye’nin yanısıra, İsrail’in de bir süredir düşmanlığını kazandığı herkesin malumu.
GATA eski komutanı Ömer Şarlak’ın, ‘Kışladan Kampüse’ adlı kitabında PKK’lı askerlerin eski komutanlara ‘siyanürlü suikast girişimi’nde bulunduklarını, söz konusu eylemde fare zehiri kullanıldığını, Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş’in de iddiaları doğruladığını unutmadık. Bununla birlikte, 2007'de MİT'in yasal dinlemesine takılan bir konuşmada, Üsteğmen Fırat Ç’nin PKK'lı teröristleri kastederek "Zayiat veriyoruz. Heronları düşürün ya da koordinatları değiştirin" dediğini, Yarbay’ın ise "çaresine bakacağız" diye karşılık verdiğini ve iddiaya göre yarbayın da bir tuğamiralle irtibat halinde olduğunu, iddialar üzerine askeri savcılık soruşturma başlattığını ve lakin dosyanın da kapatıldığını da unutmadık. Lütfen kimse bizi aptal yerine koyup da, ‘denetleme vardı, mühimmat sayılırken, el bombası düştü, mühimmat havaya uçtu laflarına inanmamızı beklemesin.’
Teknik detaylara girip, bunun neden kaza olamayacağına dair gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan iddiaları, soruları ben de dile getirebilirim. Gerek yok buna. Yukarda anlatığım 2 olay bile, PKK’nın bu konuyla bağlantılı olabileceğini, ya da TSK içindeki bazı unsurların Hükümetin, PKK ve Suriye’deki mezhepçi rejimle girdiği savaşta, tutum almış olabileceğini göstermeye yeter. Yine aynı şekilde 1997 yılında, Kırıkkale’de MKE’de yaşanan patlamada Savvas Kalenderidis ve Vasilis Yanopoulus adlı iki Yunan ajanının yargılandığını ve Albay Kalenderidis’in 1999’da Abdullah Öcalan’ın yakalandığı güne kadar 17 gün boyunca yanında bulunuduğunu da biliyoruz. Yani Yunan İstihbaratının bile Türk Devlet sistemi içinde manevra kabiliyetinin olduğunu, çok yakın zamanda bile genç subayları para karşılığında ajanlaştırdığını, bu konuyla tutuklanan subaylar olduğunu da hatırlıyoruz. Yani, Afyon'daki patlamaya istihbarat örgütleri, TSK içinde, Hükümeti PKK ve Suriye süreçlerinde zora sokmak isteyebilecek hücreler bağlamında da bakılabilir.
www.T ravidi tion.co m International Travel Magazine
www.Glob alMediaLin ks.com
Türk ve dış dünya medyasına linkler
İbrahim Kalın: “ Tarih Türkiye’yi haklı çıkaracak” Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ve Dış Politika Başdanışmanı İbrahim Kalın, Türkiye'nin dış politikasına ilişkin olarak, "10 yıl sonra bugünün tarihi yazıldığında 'Türkiye tarihin doğru tarafındaydı, doğru yerde durdu' denilecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın" dedi. ANKARA (A.A) - Kalın, Türk İşbirliği ve KoordinasyonAjansı Başkanlığı (TİKA) konferans salonunda gerçekleştirilen Genç TİKA Staj Programı etkinliğinde "Kamu Diplomasisi" konulu bir sunum yaptı. "Dünyaya Türkiye'den bakabilmek için" yoğun bir çaba harcadıklarını belirten Kalın, "Biz uzun yıllar bölge siyasetine Londra'nın, Paris'in, Washington'un perspektifinden baktık. Kendi medyamız bir haberi aktarırken kendi dilimiz ve kavramlarımız üzerinden değil, tercümeler yoluyla bize anlattı. İran'da bir olay oluyor ve siz o haberi bile, filtrelemeye tabi tutulmuş yabancı haberler üzerinden alıyorsunuz. Birkaç filtreden sonra, haber gerçekliğinden tamamen uzaklaştırılıyor" diye konuştu. Türkiye'nin artık "kendi kelimeleriyle" konuşmaya başladığını ifade eden Kalın, Türkiye'nin kendi bakış açısıyla dünyaya baktığını vurguladı.
olan bir devlettir. Rusya'nın ince güç anlayışı da bu coğrafyayla sınırlıdır. Aynı anda hem Balkanlara, hem Ortadoğu'ya, hem Kuzey Afrika'ya yayılabilen ince güç potansiyeline sahip tek ülke Türkiye'dir. Türkiye, bölgesinin en önemli ince güç unsurudur." Kalın, Türkiye'nin uzun bir dönem, içinde yaşadığı coğrafyayı ve tarihi bir yük olarak gördüğünü ifade ederek, çeşitli şartlar nedeniyle kendi tarihinden kaçan bir perspektife sahip olduğunun altını çizdi. Bu tür sorunların aşılmaya başlandığını anlatan Kalın, Türkiye'nin coğrafyası ve tarihiyle yeniden barıştığını söyledi. İnce güç potansiyelinin de her geçen gün derinleştiğini kaydeden Kalın, "10 yıl sonra bugünün tarihi yazıldığında 'Türkiye tarihin doğru tarafındaydı, doğru yerde durdu' denilecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın" dedi. -Kalın'dan AA'ya övgü
-"Türkiye bölgesinin en önemli ince güç unsurudur" Kalın, bir ülkenin askeri ve ekonomik gücü dışındaki bütün gücü olarak tanımlanan "ince güç" potansiyeli konusunda Türkiye'nin çok avantajlı olduğunu belirtti. Türkiye'nin kendi coğrafyasında bu potansiyele sahip ülkelerin başında geldiğine dikkati çeken Kalın, şunları kaydetti: "Dünya haritasına Türkiye merkezli bakın. 2000 kilometrelik daire çizin. Bizim, yakın coğrafyamızda bu denli ince güç sahibi olan başka bir ülke yoktur. İran kendi içinde çok derinliği olan bir devlettir. Ama her yere ulaşamaz. Türkiye'nin Balkanlar'da, Kafkasya'da sahip olduğu derinliğe sahip değildir. Rusya da kendi içinde çok güçlü bir devlet geleneğine sahiptir. Geniş Türk toplumlarında çok etkili
Türkiye'nin bazı kurumlarının Türk dış politikasının ana unsurları haline geldiğini bildiren Kalın, şunları söyledi: "Anadolu Ajansı şu anda giderek güçlenen kurumlarımızdan birisi. Dünyaya Türkiye perspektifinden bakarak, çok dilli yayın yapıyor. TİKA, TRT, Kızılay, AFAD gibi kurumlarımız var. Mesela TOKİ, birçok ülkede çalışmalar yapıyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) sahada birçok çalışma yapıyor. Türkiye'nin bu ince güç kapasitesini harekete geçirmemizin zamanı geldi." Muhabir : Ali Öztürk / Yayıncı : Ogün Duru
ANAYURT HABERLERİ
31
Mevlana ve Mevlevilik'' bilim dalı oldu KONYA (AA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde, Mevlana ve Mevlevilik Araştırmaları Anabilim Dalı'nın kurulması kararını onayladı. Böylece ''Mevlana ve Mevlevilik'', yüksek lisans öğrencilerinin yetişeceği bir bilim dalı oldu. SÜ Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK'ün onayıyla, Mevlana ve Mevlevilik Araştırmaları Anabilim Dalı'nın kurulduğunu açıkladı. Aynı kararla, Mevlana ve Mevlevilik Araştırmaları Yüksek Lisans Programı'nın da başlamış olduğunu ifade eden Gökbel, yüksek lisans programıyla birlikte Mevlana ve Mevlevilik hakkında daha periyodik ve sistemli araştırmaların yapılabileceğini ifade etti. Mevlana hakkında daha doğru bilgiye ulaşılacak Bu alanı bir meslek olarak seçmek isteyen yeni araştırmacılara olanak sağladıklarını belirten Gökbel, şunları kaydetti: ''Mevlana Araştırmaları Enstitümüzün kuruluşu gibi, araştırmalarımızın bilim dalı haline gelmesi de dünyada bir ilk oldu. Selçuk Üniversitesi olarak bunun gururunu yaşıyoruz. Gerek üniversitemiz ve gerekse ülkemizin farklı üniversitelerinden sahanın uzmanı bilim adamlarının vereceği ders ve seminerlerle, Mevlana hakkında yeni ve daha doğru bilgilerin üretilmesi için araştırmacıların yetiştirilmesine gayret sarf edilecektir.'' Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Nuri Şimşekler ise enstitünün kurulduğu günden bu yana yüksek lisans programına başlamak isteyen birçok öğrenciye bünyelerinde yüksek lisans programı olmadığı için cevap veremediklerini dile getirdi. Öğrenci alımı 2013 Şubat'ında başlıyor Artık yurt dışı ve yurt içinden gelen yüksek lisans taleplerini kabul edebileceklerini aktaran Şimşekler, 2013 yılının Şubat ayında öğrenci alımına başlayacaklarını bildirdi. İlk etapta farklı bölümlerden sayısı 25 ile 30 arasında değişen öğrenci alımı yapmayı planladıklarını söyleyen Şimşekler, ''Kontenjanın yüzde 20'lik kısmını 4 yıllık herhangi bir lisans programından mezun olanlara ve aynı şartları taşıyan yabancı öğrencilere ayırmayı planlıyoruz. İhtiyaç halinde Farsça ve Osmanlıca hazırlık sınıfı da ekleyebiliriz'' diye konuştu. Muhabir: Murat Aslan Yayıncı: Ahmet Kayır
152. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
B T Sezen Aksu
K G R İ S T E T R
İ H A M L A K A P
K L A A P A E L A N S P O A T
U Ş U S A T İ R L A İ M S T R E A Ş B İ A T T F
S E Z E N A K S U F A K İ R R O M A
B A R İ Z
ŞİFRE: PARLAMENTO
S A A Y N A T F A K A A F E T L A L F F İ N A L A A R R A N A K K A N A L Y A L A İ N A T L N A M H L A N A D A N Ş E N İ L İ F V Kadir İnanır İ E N İ N E S M E N L A L K A R A M E L A Z A R R A D E R M İ İ N A R A B A N Y A Z Birce Akalay
AMERİKA HABERLERİ
32
Kanserli hücreleri yok eden ilaç geliştirdi Amerika'da yaşayan Türk bilim insanı kanser de çığır açacak bir çalışmaya imza attı. Dünyanın en iyi eczacılık fakültelerinden biri sayılan ABD'deki Illinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nin ilk kadın profesörü Hayat Önyüksel , kanserli hücreleri tamamen yok eden bir ilaç geliştirdi. Damar yoluyla verilen 'Nanomedicine' isimli ilaç, kanserli bölgeye nokta atışı yapıyor. "Bunu hem laboratuar deneylerimizde hem hayvanlar üzerindeki deneylerle kanıtladık" diyen Önyüksel, "Çok heyecan verici bir çalışma. Şimdi hedefte kanserli kök hücreler var. 'İlaç kök hücreleri de öldürüyor mu' sorusuna cevap arıyoruz. Bunu laboratuar deneylerinde başardık. Sıra hayvanlar üzerinde denemeye geldi" diye konuştu. 2003'te Illinois Üniversitesi tarafından kanser ilaçları alanında yaptığı buluşlar ve araştırmalar nedeniyle "Yılın Mucidi" ve ayrıca aynı yıl "Yılın Kadını" seçilen Prof. Önyüksel konuştu. Bu ödülleri aldığı sırada henüz çalışmalarına yeni başlayan Önyüksel, çalışmalarında geldiği son noktayı aktardı: TAMAMEN YOK ETTİK "Kanser hücrelerinin çeperinde çeşitli uyarıları alabilen bir protein (reseptör) saptadık. Laboratuvarımda geliştirdiğimiz hedeflendirilmiş kanser nano ilaçlarını yani 'Nanomedicines'i, kana enjekte ediyoruz. Kana giren 'Nanomedicines, reseptör aracılığı ile önce hücreyi buluyor. Ardından kanserli hücreye girip tamamen hücreyi yok ediyor. Bunu hem laboratuar deneylerimizde hem hayvanlar üzerindeki gösterdik."
GlobalMediaLinks. com Türk ve Dünya medyasına link sayfanız..
Ramazan Bayramınızı kutluyoruz.
HİÇBİR YAN ETKİSİ YOK "Geliştirdiğimiz ilaçların en büyük avantajı sadece hasta bölgeye hedeflenmesi ve sağlıklı bölgeye hiçbir zarar vermemesi. Böylece yan etkileri söz konusu değil. İlacı verirken direkt kansere enjekte etmiyoruz. İlacı kana veriyoruz. Nanomedicine kanda dolaşıp kanserli dokuyu kendi başına buluyor. Sadece bilinen bir kanseri değil başka yere sıçramış (metastaz) bir kanseri de bulup yok edebilir." 5 YIL SONRA PİYASADA "Bu gelişmeler çok heyecan verici. Şayet bu hedefli tedavi hastaların kullanabilecek haline geliştirilebilirse kanser ve romatizma gibi bir takım hastalıklar için en etkin tedavi yöntemi olacak. Bu şekilde hastaların tamamen iyileştirilmesi mümkün olacak. Ancak bunun için para ve zamana ihtiyaç var. Ne yazık ki ekonomik nedenlerden dolayı bugün insanlar böylesi yatırımlara girmiyor. Parası olanlar kısa zamanda geri dönüşü olan işlere yatırım yapıyor. Eğer gerekli yatırım yapılırsa önümüzdeki 5 yıl içinde insanlar üzerinde de deneyip piyasaya sürebileceğiz." Kaynak: STV Haber
Türkiye’nin gezi portalı
TurkTurist.com
YURTTAN ve DÜNYADAN HABERLER
33
AB Bakanı Bağış: “Yurtdışında yaşayan yurttaşlarımıza oy kullanma imkanı sağlanacak” ANKARA (AA) – Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Bir sonraki genel seçimlerde bütün elçilik ve konsolosluklarla kurulan sandıklarda vatandaşlarımız oy kullanabilecekler" diye konuştu.
"Sünnetle ilgili saçma iddialarla yola çıkanlar Bakan Bağış, Almanya'daki sünnet tartışmaları ile ilgili olarak "Sünnetle ilgili saçma iddialarla ortaya çıkanlar, yarın da 'vaftiz yapılırken bebekler boğulabilir' diyebilir" dedi. Bakan Bağış, AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk moderatörlüğündeki AA Editör Masası'na konuk olarak, soruları yanıtladı.
Bakan Bağış, yurt dışındaki Türklerin seçimlerde bulundukları ülkelerde oy kullanması ile ilgili son gelişmeleri de özetleyerek, oy kullanabilmenin Türklerin anayasal hakkı olduğunu ve bir sonraki seçimlerde bunun mümkün olabileceğini kaydetti.
Avrupa'da giderek tırmanan ırkçılıkla ilgili soru üzerine Bağış, kendisinin bu artan ırkçılık ve aşırıcılığı Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik krize bağladığını söyleyerek, insanların işlerini kaybetme korkusu yaşadıkları dönemlerde uç görüşlere yönelme ihtimallerinin yükselebildiğini, bu durumun birçok ülkenin tarihinde görüldüğünü bildirdi.
Türk nüfusunun en yoğun olduğu Almanya için bir güvenlik hassasiyetinin söz konusu olduğunu, ancak uzlaşıya varıldığını belirten Bağış, seçimlerde elçilik ve konsolosluklarda kurulan sandıklarda gümrüklerde kullanıldığı biçimde 2 hafta boyunca oy kullanılabileceğini bildirdi.
Bağış, ancak bu krizlerin hiçbirinin kalıcı olmadığını söyleyerek, Türkiye'nin daha büyük ekonomik krizlerden geçtiğini, AB'nin de bu krizi geride bırakacağına inandığını kaydetti. Almanya'nın 1,5 milyarlık İslam dünyası ile ilişkilerini zedelemek ve ekonomik çıkarlarına zarar vermek istemeyeceğini söyleyen Bağış, bu ihtimali gören Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin son dönemdeki açıklamalarının bu açıdan önemli olduğunu kaydetti. Bağış gerek Almanya gerek diğer Avrupa ülkelerinin öz eleştiri yapma vaktinin geldiğini ifade etti. Muhabir: Gülsen Solaker / Yayıncı: Ogün Duru -AA
Bağış, süreç başladığı zaman her bir vatandaşın bağlı olduğu yerde seçmen listelerinde adlarının yer alacağını, seçim dönemine gelinince belli bir süre içinde vatandaşların kayıtlardaki adlarını göstererek oylarını kullanabileceğini bildirdi.
TADF Başkanı Çınar, ATS 2012 Genç Toplum Liderleri Arasına Seçildi Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Çınar, Ahmet Ertegün’nün kurduğu ATS- Türk Amerikan Cemiyeti’nin her yıl seçtiği Genç Toplum Liderleri Grubuna seçildi. Liderlik kabiliyeti ve Amerika'daki Türk toplumuna yaptığı çalışmalar neticesinde seçilen Çınar, ATS’in özel mentor aktiviteleri ve projelerinde yer alarak, güçlü bir network ağı içinde olacağı belirtildi. Genç Liderler Kategorisine seçilen liderlerin , 3 yıllık bir dönem için özel ATS Komitesi tarafından seçildiği belirtildi. Amerika ve
Turkiye’den toplam 2012 yılı için 35 kişinin seçildiğini belirten ATS Başkan Yardımcısı Elsie Vance, seçilen genç liderlerin Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkiye yön verecek yetenekte olduklarını dile getirdi. YSL Komite Başkanı Aslı Ay’da iki yıldır bu tarzda bir kategoride seçim yaptıklarını belirtirken, ATS İcra Kurulu Direktörü Selen Uçak’ta seçilenlerin büyük bir iş tecrübesi ve akademik geçmişe sahip olduklarını açıkladı. TADF Başkanı Ali Çınar dışında seçilen isimler arasında, Yale Üniversitesi Profesörlerinden Dr Murat Günel,Amerikan Dışişleri Bakanlığı Global Partner Direktörü Thomass Debass, Dünya'nin üçüncü en
büyük internet güvenlik şirketi olan Comodo’nun sahibi Melih Abdulhayoglu,Herrick &Feinstein Firması Avukatlarından Barboros Karaahmet, Uluslarası ilişkiler Konseyinden Steven Cook,Doğan Holding Grubundan Begümhan Doğan Faralyalı gibi isimlerde bulunuyor. Geçen sene seçilen Genç Liderler arasında ise Economist Dergisinden Lane Greene, Harvard Üniversitesinden Dr Gökhan Hotamisligil,NBA Başkanı Heidi Ueberroth, Ünlü TV ve Radyo programcısı Cenk Uygur gibi isimler bulunuyordu. ATS Yönetim Kurulunda Coca Cola CEO’su Muhtar Kent’te yer alıyor.
Anadolu Selçukluların bilim yuvası ziyaretçilerini bekliyor Isparta Kültür Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atabey Ertokuş Medresesi'nin günümüze kadar ulaşan Selçuklu eserlerinden biri olduğunu söyledi. Isparta coğrafyasının geçmişinin binlerce yıllık tarihe tanıklık ettiğini belirten Kılıç, ''Geçmişte Likyalılar, Romalılar, Persler, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın Isparta bölgesinde hakimiyet sürdükleri bilinmektedir'' dedi. Bölgede birçok medeniyetin hakimiyet sürmüş olması nedeniyle kentte ayakta kalan ve temelleri bulunan tarihi eserlerin bulunduğuna işaret eden Kılıç, ''Medreseler, hanlar, hamamlar, kaleler ve çeşmeler bunların en güzel örnekleridir. Atabey ilçesinde 1224 yılında yapılan Atabey Ertokuş Medresesi önemli yapılar arasındadır. Medrese de yapıldığı dönemde özellikle astronomi ve tıp alanında eğitimler yapılmıştır. Yapımında kullanılan bazı taşlar Atabey ve Bayat'taki harabelerden getirilmiş medrese, dış avlu, iç avlu ile türbe ve medrese odalarından oluşuyor'' diye konuştu. Muhabir: Sultan Çoğalan / Yayıncı: Sabri Çelebioğlu
Isparta ve civarının Sultan Kılıçarslan devrinde fethedilmesi ve Atabey'in Anadolu Selçuklularının uç kumandanlarından Gazi Ertokuş Bey tarafından Bizanslılar'dan alınmasının ardından yapılan Atabey Ertokuş Medresesi ziyaretçilerini bekliyor. Anadolu Fatihlerinden Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. Kılıçarslan'ın Alperen Gazilerinden Keykubat'ın oğlu tarafından 1224 yılında yapılan medresede, astronomi ve tıp alanında eğitim veriliyordu.
FORUM Bulmaca - 152
34
Üstteki resim Demeç, bildiri
Katışıksız Geçinmek için gerekli şeyler
Açık, belirgin Dalkavuk
Birce ...... (Alttaki resim) Saha
Suçu Bir çalgı bağışlama k Tuzak, kapan Acımasız, gaddar
İncelik, zariflik Kitap yazma
3
Bir nota İnleyici, inleyen Dönem sonu sınavı Radyumun sembolü
Göz değmesi Işın Ölçüt, kıstas Kül rengi, boz
Hoş, güzel Afrika’da bir nehir
2
Bir ilimiz Kuruntuya düşürme
4 Su yolu
Bilgiçlik taslayan kimse Giyimçizer
Direnme, ayak direme
Kaldıraç
Üstü kapalı anlatma, ima Futbol
Ün, şan Sert, kırıcı, gönül kırıcı Boyun eğen
Buyruk Türkiye’nin plaka işareti
Bir nota Moda gösterisi
Bilgisiz, cahil
6
8 Yoksul Kötü, çirkin, utanç verici Doku teli
Söz, lakırtı Takma ad
Sınıf
7
Peru’nun başkenti İri taneli kar yağışı
Atın ayağına çakılır Duman lekesi Belirti, iz, ipucu
İlgi eki Ergin Kadın oyuncu Konya’da bir baraj
Rütbesiz asker
Büyük anne Bir meyve
Yasaklama ..... İnanır (Ortadaki resim) Rütbesiz asker Bayındır, mamur
1
Dili tutulmuş, dilsiz
5
Bir cins şekerleme Vakit İnce perde veya örtü İtalya’nın başkenti
Hayta, holigan Yabancı
Faiz
Erkek kardeş Kısa hatırlatma yazısı
Cilve
Beden ya-pısı, gövde yapısı
10
Mağara Dünyanın uydusu
Stüdyo lambası
Çiftçilikte ortakçı
9 Bir hayvan
Yağma, çapul
Pervane
Bir mevsim
1
2
3
4
5
6
7
8
9
ŞİFRE: Hazırlayan: Güven Söztutan guvensoztutan@forumgazetem.com
10
Bişkek’ta 2. Uluslararası Müslüman Birliği Konferansı BİŞKEK - Kırgızistan Müftülüğü tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Müslüman Birliği Konferansı başkent Bişkek'te yapıldı. Gaynuddinov, yer altı ve yer üstü zenginliklerin büyük çoğunluğunun Müslüman devletlerde bulunduğunu belirterek, tüm bunların İslam dünyasını siyasi ve ekonomik alanda daha etkin kıldığını, bunun da başkalarını korkuttuğunu savundu. Hiçbir Müslüman ülkede mezhep çatışması olmadığını söyleyen Gaynuddinov, ''Mesela, Afganistan'da mezhep çatışması yoktur. Irak'ta ise bazı kimseler, Şiiler ile Sünniler arasında çatışma çıkarmak istiyorlar. Fitili ateşlemek istiyorlar. Aynısı Suriye'de de yapılmak isteniyor. Ama Suriye ile Irak aynı dinin beşiğidir. Yüzyıllarca orada Müslümanlar ve Hristiyanlar barış içinde yaşadılar. Bir çatışma olmadı. Mezhep konusu ele alınırken bir gerginlikten söz etmek doğru değil ve yeri değildir'' diye konuştu. Bişkek AA / Yayıncı: İbrahim Uyar
ANAYURT HABERLERİ
36
''Altın kız'' madalyasıyla uyuyor 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda, kadınlar 40 kiloda dünya ve paralimpik rekoru kırarak altın madalya kazanan halterci Nazmiye Muslu altın madalyası ile uyuyor. Muslu: ''Hala madalyam ile yatıyorum. Yastığımın altına koyuyorum. İnanamıyorum'' -''44 kilonun rekoruna göz diktim. O sıklette benden iyisi varsa pistlere bekliyorum. Uçakta bile onun hayalini kurdum''dedi.
Gelenekten Geleceğe Döşemealtı Halıcılığı projesine büyük ilgi ANTALYA (AA) - ''Gelenekten Geleceğe Döşemealtı Halıcılığı'' Projesi kapsamında dokuma alanında eğitim alan 25 kadına katılım belgesi verildi. Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM), Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ve Kovanlık köyü muhtarlığı işbirliğinde hazırlanan ''Gelenekten Geleceğe Döşemealtı Halıcılığı'' projesine katılanlara katılım belgesi verilmesi amacıyla bir otelde toplantı düzenlendi. APGEM Müdürü Prof. Dr. Cengiz Sayın, toplantıda yaptığı konuşmada, projenin amacının 500 yıldır Döşemealtı'nda dokunan, kaybolmaya yüz tutmuş halıları, motifleriyle korumak ve korunan halıları ekonomik, turistik değer kazandırmak olduğunu söyledi. Proje kapsamında ilk olarak Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyelerince Döşemealtı ilçesinde halı desenleri ile ilgili araştırma yapıldığını anlatan Sayın, ''Araştırma kapsamında 500 halının fotoğrafı çekildi ve bunların tasnifi yapıldı. Bu doğrultuda Döşemealtı halıcılığında dallı akrepli, camili, toplu, kocasulu, tutmaç, mihraplı ve akrepli olmak üzere 7 desen türü belirlendi'' dedi. Belirlenen desen türlerinin yaşatılması için Akdeniz Üniversitesi bünyesinde Kovanlık Köyü Döşemealtı Halı-Kilim El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin kurulduğunu kaydeden Sayın, kurulan merkezde köydeki 25 kadına eğitim verildiğini bildirdi. Muhabir: Murat Yolcu / Yayıncı: Hatice Özdemir
KONYA (AA) - 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda, kadınlar 40 kiloda dünya ve paralimpik rekoru kırarak altın madalya kazanan halterci Nazmiye Muslu, altın madalyası ile uyuyor. Muslu, Konya'daki baba evinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, olimpiyatlardan madalya ile dönmenin çok güzel olduğunu, üçüncülük madalyasının bile sporcular için önem taşıdığını söyledi. ''Hala madalyam ile yatıyorum. Yastığımın altına koyuyorum. İnanamıyorum'' diyen Muslu, ''Altının yerini tutar mı- Tutmaz ama olimpiyat oyunlarında ikincilik ve üçüncülük de çok güzel. Çünkü ben 2008'de olimpiyatlardan madalyasız döndüm. Bu duyguyu yaşadığım için biliyorum. Ondan sonra bu madalya geldi. Gelmeyebilirdi'' diye konuştu. Muslu, başarısında ailesinin büyük desteği olduğunu ve 10 aylık kamp sürecinde ailesinden uzak kaldığını belirterek, geçirdiği uzun kamp dönemi sayesinde madalyanın sahibi olduğunu vurguladı. -''Başbakanımız 'bizi ağlattın' dedi''Final maçının hemen ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştüğüne dikkati çeken Muslu, ''Başbakanımız final maçını izlemiş. Telefonda bana 'bizi ağlattın' dedi. Ben destekleri için kendilerine teşekkür ediyorum. İstiklal Marşı okunurken tüm Türkiye duygulanmış. Herkese teşekkür ediyorum'' dedi. -''44 kilonun rekoruna göz diktim''Muslu, normalde kendi ağırlığının 3 katını kaldırdığını, ancak Londra'da 109 kilo ile rekor kırdığını anımsattı. Hocalarının sakat olduğunu kendisinden sakladığını ve 109 kiloya çıktığını anlatan Muslu, şunları kaydetti:''Olimpiyatlara 2 ay kala sakatlık geçirmişim. Ciddiymiş ama ben bilmiyordum. Maçtan sonra sakat olduğumu öğrendim. 115 beklerken 109 geldi. Sakat olduğum için 109'da karar kılmışlar. Sakatlığım ciddi. Annem idman yasak diyor ama tedavim biter bitmez idman yapacağım. Artık kilo olarak kendi sıkletimde yarışmayacağım. 44 kilonun rekoruna göz diktim. O sıklette benden daha iyisi varsa pistlere bekliyorum. Uçakta bile onun hayalini kurdum.'' Muslu, bundan sonra da çalışmalarına devam edeceğini, Türkiye'ye bir altın madalya daha gelmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Mümin Altaş / Yayıncı: Ahmet Kayır
ANAYURT HABERLERİ
39
Yüksek Hızlı Tren, yurt bulma çilesini bitirdi Ankara, Konya ve Eskişehir'deki öğrenciler, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın (TCDD) ''Yüksek Hızlı Tren (YHT) Kart'' uygulaması sayesinde, ayda 275 lira ödeyerek yurt çilesi çekmekten kurtuluyor. Ankara-Konya ve Ankara-Eskişehir hattında hizmet veren YHT'nin, öğrenciler başta olmak üzere, YHT'nin sefer yaptığı bir ilden diğer illere her gün gidip gelenler için başlattığı abonman kartı uygulaması yoğun ilgi görüyor. Uygulamayla ailesi Ankara'da yaşayan ancak Konya'da veya Eskişehir'de öğrenim gören bir üniversite öğrencisi, ayda sadece 275 lira ödeyerek, öğrenim gördüğü kentte barınma için ödeyeceği masraflardan tümüyle kurtulabiliyor. KONYA (AA) - Abonman kartı uygulaması, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte Yüksek Hızlı Tren'in ulaştığı kentlerde bilboardlarda, ''YHT Kart geldi, yurt bulma çilesi bitti'' sloganıyla duyurulmaya başlandı. YHT Kart hizmetinden 26 yaş ve daha küçük olanlar ayda 275 lira, büyükler ise 385 lira ödeyerek yararlanabiliyor. Ekonomi sınıfında yolculuk eden YHT Kart sahipleri, 10 lira fark verdikleri takdirde Business Class'ta seyahat edebiliyor. Konya YHT Konya Gar Müdürü Yalçın Tekkalmaz, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, bu hizmetin özellikle öğrenciler için ''bulunmaz fırsat'' olduğunu söyledi. Sunduğu yüksek konfor ve kişiyi yormaması nedeniyle her gün Ankara'ya gidip gelenlerin YHT Kart'a yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Tekkalmaz, şunları kaydetti: ''Öğrenciler, YHT Kart'ı, başka bir şehirde kiralık ev tutmaya tercih ediyor. Konya-Ankara arasında her 2 saatte bir karşılıklı seferimiz var. Yer konusunda hiçbir kısıntı yok.
Yolcu sınırlaması olmadan dileyen herkese abonman kartı veriyoruz. Abonmanı olan Ankara'dan aktarmalı olarak Eskişehir'e de gidebiliyor. Pek yakında Konya-Eskişehir direkt YHT seferlerimiz de başlayacak. Böylece örneğin, evi Eskişehir'de olan ancak Konya'da eğitim gören bir üniversite öğrencisi, bugün Ankara-Konya arasında olduğu gibi, sabah gelip akşam ailesinin yanına dönebilecek.'' Muhabir: Murat Aslan / Yayıncı: Ahmet Kayır
AMERİKA HABERLERİ
40
Washington'da '' 1. Türk Kültürü Miras Ayı'' başladı
''İkiz kulelerin'' yerine yapılan yeni Dünya Ticaret Merkezi kompleksi WASHINGTON (AA) - 11 Eylül saldırıları sonucu yıkılan ''ikiz kulelerin'' yerine yapılan yeni Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin en yüksek binası ''1 WTC'', inşaatı sürmesine karşın şimdiden Manhattan'ın en görkemli binası haline geldi. Yeni Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin en görkemli şekilde tasarlanan ''1 WTC'' binası, 90 katlı olacak. Bittiğinde kentin en yüksek gökdeleni
WASHINGTON - ABD'de ilk defa düzenlenen ''Türk Kültürü Miras Ayı'' dolayısıyla, ABD Kongresi'nde açılış resepsiyonu düzenlendi. Washington Türk Amerikan Derneği (ATA-DC), geleneksel Washington Türk Festivali'nin 10. yıl kutlamaları çerçevesinde eylül ayında ABD'de ilk defa ''Türk Kültürü Miras Ayı'' düzenliyor. Washington ve çevre eyaletlerde bir ay boyunca devam eden kültürel, sosyal ve eğitici etkinlikler aracılığıyla Türk sanatları, mutfağı, kahvesi, gelenek ve göreneklerinin vurgulandığı ''Türk Kültürü Mirası Ayı'', ABD Kongresi'ne yansıdı. ATA-DC tarafından Temsilciler Meclisi'nin çalışma binalarından Rayburn'de düzenlenen açılış resepsiyonuna, Kongre'deki Türkiye Dostluk Grubu'nun eş başkanları
Cumhuriyetçi Parti North Carolina milletvekili Virginia Foxx ile Cumhuriyetçi Parti Kentucky milletvekili Ed Whitfield da katıldı. Ay kapsamındaki etkinlikler arasında Washington Türk Mutfağı ve Yemekleri Haftası, Tekstil Müzesi Osmanlı Sanatı Sergisi, Smithsonian Vakfı'nda Tasavvuf konulu sempozyum, Gezici Türk Kahvesi Evi ve her yıl binlerce kişiyi Türk kültürü ile buluşturan geleneksel Washington Türk Festivali bulunuyor. Ayrıca, bir ay boyunca Türk marketleri ve mağazaları da uygulayacakları indirimlerle bu kültürel tanıtım projesine destek verecek. Muhabir: Barışkan Ünal -(A.A) Yayıncı: Erdem Gültekin
54 yıl sonra bir Türk eseri MoMA Müzesi'ne kabul edildi
İSTANBUL (AA) - Çağdaş sanatçı Hüseyin Bahri Alptekin'in ''H-Fact: Hospitality/Hostility/H-Faktörü: Misavirperverlik/Husumet'' eseri Newyork'taki Modern Sanat Müzesi'nin (MoMA) daimi koleksiyonuna 54 yıl sonra kabul edilen ilk Türk eseri oldu. Konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre, Alptekin'in eseri, heykeltraş Zühtü Müridoğlu'nun ''The Unknown Political Prisoner-Bilinmeyen Siyasi Esir'' adlı heykelinden tam 54 yıl sonra MoMA'ya resim ve heykel koleksiyonuna kattığı ilk iş olma özelliğini taşıyor. Alptekin'ni eseri üç boyutlu otel tabelalarından oluşan 7 sanat eserini kapsıyor ve otel adları kaynağını dünyanın dört bir köşesindeki şehirlerden alıyor. Dünyanın en seçkin modern sanat koleksiyonuna sahip olmasıyla uluslararası kabul gören MoMA'nın koleksiyonunda Picasso, Miro, Andy Warhol, Joseph Beuys, Marcel Duchamp, Sol LeWitt, Bruce Naumann ve daha birçok saygın sanatçının eserleri bulunuyor. Muhabir: Sultan Çoğalan / Yayıncı: Sabri Çelebioğlu
haline gelecek binanın, daha 60 katı tamamlanmasına ve inşaatı devam etmesine rağmen, şimdiden Wall Street'in en ihtişamlı gökdeleni oldu. Yapımına 2002 yılında başlanan ve 2014 yılında tamamlanması beklenen 1 WTC, Manhattan manzarasında da kendini açıkça belli ediyor. Muhabir: Barışkan Ünal Yayıncı: Tarkan Demir
''Kuruluştan Kurtuluşa Bisiklet Turu''
BURSA (AA) - Türkiye Bisiklet Federasyonu ile Bursa, Bilecik, Balıkesir ve Çanakkale valilikleri tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Kuruluştan Kurtuluşa Bisiklet Turu'' vatandaşların yoğun ilgiyle karşıladığı bir etkinlik oldu.
ulaşan tur katılanları İznik DSİ tesislerine gelerek ilk günü tamamladı. Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar'ın da katılımcıları arasında olduğu turda, bisikletçiler ilçenin tarihi mekanları Ayasofya Cami, Yeşil Cami ve Lefke Surları'nı gezdi.
Bilecik Söğüt'ten yola çıkan bisikletçiler ilk Vali Akpınar'ın tura devam etmeyerek olarak Yenişehir'e vardı. Daha sonra İznik'e İznik'ten Bilecik'e döndüğü bildirildi.
Geceyi DSİ tesislerinde geçiren bisikletçiler ertesi sabah Gemlik'e doğru pedal çevirdi. Yaklaşık 110 sporcunun katıldığı bisiklet turunda, Gemlik, Bursa, Mudanya, Karacabey, Bandırma, Biga güzergahlarının ardından hedef alınan olan Çanakkale'ye varıldı. Muhabir: Bursa / Metin Aktaş Yayıncı: İbrahim Uyar