Obama: “Amerika’nın geleceğinden ümitliyim” Chicago'daki McCormick Place'de zafer konuşması yapan Obama, ''Bu seçimde siz Amerikan halkı, bize şunu hatırlattınız; yolumuz zorlu, yolculuğumuz uzun olsa da hep ayakta kaldık, mücadele ettik ve kalplerimizde şunu biliyoruz ki ABD için daha iyi günler gelecek'' diye konuştu.
Turkish American Newspaper Year 9
Issue 153
November 12, 2012
Semi monthly
Detaylı haber
$ 1.00
10.
sayfada
DAVUTOĞLU: “BİZ BU TARİHİN NESNESİ DEĞİL, ÖZNESİ OLURUZ” Dışişleri Bakanı Davutoğlu Konya'dan eleştirilere cevap verdi: ''Biz bu tarihin nesnesi olmayacağız. Ne bu coğrafyanın, ne de çevremizdeki coğrafyaların, dünyanın nesnesi olmayacağız. İddialı olduğumuzu söyleyenler, bize dönüp 'hayalperest' diyenler aslında şunu söylüyorlar. 'Sizin ne hakkınıza özne olmak. Siz oturun ve bizim dediğimizi yapın'. Biz yeni nesilden şunu söylüyoruz; biz bundan sonra özne olarak tarihe dönüyoruz.'' Ayrıntılı haber
6.
sayfada
Profesör McCarthy: “Türklerin Balkanlar’dan Sürgünü Bir İnsanlık Dramı”
Geniş haber
23.
sayfada
İstanbul küresel forum dolayısıyla ülkemizde konferanslar vermeye gelen Amerikalı tarihçi Profesör Justin McCarthy, "Balkan Savaşları'nın Türk tarihinin herkesin bilmesi gereken çok önemli bir parçası olduğunu, ama tarih kitaplarının, bu savaşlarda Türk ve diğer Müslüman toplumlarının yaşadığı muazzam kayıpları neredeyse hiçbir zaman dikkate almadı. Bu, dünyanın şahit olduğu en vahim insanlık dramı. Türklerin başına gelen ve diğer halkların başına gelenlerle kıyaslayacak olursak, dünya tarihindeki en büyük felaketlerden bir tanesi. En az 6 milyon kişinin hayatına malolan bir dram. Ve burada yaşanan sıkıntıları saymak çok zor çünkü çok uzun zaman önce olmuş şeyler.” dedi.
EN ÇOK DESTEĞİ KADINLAR VE GENÇLERDEN ALDI
Hawaii'de doğan Obama, Harvard'da hukuk eğitimi aldı -2008'deki seçimi en çok bağış toplayan lider olarak kazanan Obama, 2009'da Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü ABD'de özellikle kadınlar, gençler, sanatçılar, Latin Amerikalılar ve Afro-Amerikalıların desteğini alan Barack Obama, 2. kez başkan seçildi. Kendisiyle aynı adı taşıyan Kenyalı bir baba ile Ann Dunham adlı Kansaslı bir annenin oğlu olan Obama, 4 Ağustos 1961'de Hawai'de doğdu. Hawaii Üniversitesinde tanışıp evlenen çift, Obama 2 yaşındayken boşandı. Harvard Üniversitesinde burslu okuyan baba, daha sonra Kenya'ya döndü ve hükümet için çalıştı. Obama 6 yaşındayken, annesi bu kez bir Endonezyalıyla evlendi ve Cakarta'ya taşındılar. Obama, 4 yıl sonra büyükanne ve büyükbabasıyla yaşayacağı Hawaii'ye döndü ve eğitimine burada devam etti. New York'taki Columbia Üniversitesinde Siyasal Bilimler okuyan Obama, 1988'de Harvard Hukuk Fakültesine girdi, buradaki öğrenciliği sırasında "Harvard Law Review" dergisinin ilk Afrika kökenli Amerikalı yöneticisi oldu.
Irak'taki savaşı sona erdiren Obama, Ortadoğu'da, özellikle de Suriye'deki iç savaş konusundaki tutumu nedeniyle eleştirilere maruz kaldı Obama'nın başkanlık dönemine 2011'de El Kaide lideri Usama bin Ladin'in öldürülmesi ve sağlık reformu damgasını vurdu. Irak'taki savaşı sona erdiren Obama, Ortadoğu'da, özellikle de Suriye'deki iç savaş konusundaki tutumu nedeniyle eleştirilere maruz kaldı. Başkanlığı döneminde küresel ekonomik krizle mücadele etmek zorunda kalan Obama'nın ekonomi ile ilgili politikaları da zaman zaman eleştiri oklarının hedefi oldu. 51 yaşındaki Obama, Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Mitt Romney'e karşı yürüttüğü seçim kampanyasında ikinci kez seçilmesi durumunda ekonomik durgunluğa son vermeyi, yüzde 7,9'a yükselen işsizlik oranı ise yavaş ancak istikrarlı bir biçimde düşürmeye söz verdi. Obama, 9 Ekim 2009'da "uluslararası diplomasi ve dünya halkları arasında işbirliğini güçlendirmek için gösterdiği olağanüstü çabalar ve atom bombasından arınmış dünya için yaptığı çalışmalar" nedeniyle 9 Ekim 2009'da Norveç Nobel Komitesi tarafından Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ödülünü 10 Aralık 2009'da Oslo'da alan Obama, Nobel Barış Ödülü kazanan 4. ABD başkanı oldu. Barack Obama, 1964 doğumlu ve kendisi gibi Harvard Hukuk Fakültesi mezunu olan Michelle Robinson ile evli. Çiftin, 14 yaşında Malia ve 11 yaşında Sasha adlı iki kız çocuğu bulunuyor. Muhabir: Umur Koçak Semiz, Barışkan Ünal - Mehmet Toroğlu Yayıncı: Göksel Sözer, Ogün Duru
Mezun olduktan sonra Chicago'ya dönen Obama, bir yandan Chicago Üniversitesi'nde anayasa hukuku dersi verirken bir yandan da siyasete atıldı. 1996-2004 yılları arasında Illinois eyalet senatörü olan Obama, çalışan aileler için vergi kesintisi yaparak ve çocuklar ile ebeveynleri için sağlık hizmetlerini artırarak halkın kalbini kazandı. Obama, 2004 yılında da ABD Senatosuna seçildi. Zaferinin ardından medyanın ilgisini çeken Obama, Washington'un en gözde isimlerinden biri haline geldi. Obama'nın iki kitabı, çok satanlar listesine girdi. Barack Obama, 2007 başında başkan aday adayı olduğunu ilan etti. Demokrat Parti'nin diğer aday adayı, eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın eşi Hillary Rodham Clinton ile uzun süreli bir mücadelenin ardından partinin başkan adayı oldu. 2008'deki seçim kampanyasında Demokrat Parti'nin adayı John McCain'e karşı "değişim" sloganını kullanan Obama, başkanlık yarışında en çok bağış elde eden lider olarak da rekor kırdı. 4 Kasım 2008'te yapılan seçimde oyların yüzde 52'sini kazanarak ABD'nin 44. başkanı seçilen Obama, 20 Ocak 2009'da yemin ederek görevine başladı. Obama, göreve geldikten sonra yaptığı ilk deniz aşırı seyahatinde Türkiye'yi de ziyaret etti.
FenerbahçeUSA Derneği yöneticileri NY Başkonsolosu Bilgen’i ziyaret etti
Yeni dönemde de çalışmalarına hızla devam eden Türk toplumunun lokomotif derneklerinden FenerbahceUSA, Türkiye Cumhuriyeti New York Başkonsolosu Levent Bilgen’i makamında ziyaret etti. Fenerbahçe USA Derneği Başkanı Ömer Ekinci, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Turgay Kadıoğlu, Halkla ilişkilerden sorumlu Mehveş Koçak, Kurumsal ilişkilerden sorumlu Ali Çınar ve Yedek Üye Ersoy Özdemir’den oluşan Fenerbahçe USA Derneği Heyeti, Başkonsolos Levent Bilgen’e 2001 yılından bu yana faaliyet gösteren derneğin faaliyetlerini anlattı ve çalışmalarını içeren bir dosya sundu. Öncelikle Sandy Kasırgasının yaralarını sarmaya çalışan New York ve New Jersey eyaletlerinde yardım toplayan Fenerbahçe USA Derneği, Başkonsolos Bilgen’den bu yardımların doğru yerlere ulaştırıldığı bilgisini aldı. Fenerbahçe USA Derneği Başkanı Ömer Ekinci, Amerika’daki tek Türk futbol takımı olan spor kulübünün Fenerbahçe USA Derneği olduğunu, oynadığı ligde şampiyonluklar kazandığını ve Türkiye’yi gururla temsil ettiğini anlattı. Başkan Ekinci, diğer Türk spor kulüplerini de Türk sporunun ismini Amerika’da duyurmak için bu tür çalışmalar yapmaya davet etti ve kendileriyle her türlü işbirliğine de hazırolduğunu dile getirdi.
ANAYURT HABERLERİ
6
DAVUTOĞLU: “BİZ BU TARİHİN NESNESİ DEĞİL, ÖZNESİ OLURUZ”
KONYA- Necmettin Erbakan Üniveristesi Kampüsü- Davutoğlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi 2012-2013 Akademik Yılı açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin bir boşlukta doğmadığını, bütün kurumlar gibi üniversitelerin de bir tarihe ve mekana doğduklarını söyledi. Üniversiteleri tarihte iz bırakacak bir kuruma dönüştüren temel şartın, o üniversitenin; mekanın ve zamanın ruhunu kavrayabilmesi olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Üniversiteler varlığını, mensubu olduğu akademik çevrenin zihniyetini de buna göre inşa etmesiyle devam ettirebilir. Dikkat edin, her şey bir yere doğru akıyor. Bazı şeyler var ki bu maddi yönüyle paradır ama zihniyet yönüyle üniversitelerdir, bilim adamlarıdır. En çabuk onlar kokuyu alırlar. Nereye doğru hareket etmek gerektiğini... Onun için Semerkant'ta Uluğbey'lerin kurduğu o büyük geleneğin bütün hocaları onun için İstanbul'un fethinden sonra İstanbul'a aynı kelebekler gibi uçarak geldiler, adım adım. Kimileri yolda kaldı, kimileri ulaştı. Fatih Sultan Mehmet kimilerinin her adımına altın ödedi. Çünkü biliyordu, güçlü ordularla güçlü devletler kurabilir ama bilim ve tefekkür hayatından yoksun güç, bir müddet sonra tiranlığa dönüşebilir.'' Davutoğlu, devletlere güç verecek ve güce muhteva kazandıracak şeyin değerlerde bulunduğunu, değerleri öğretecek olanın da bilimle birlikte zihniyet inşa eden eğitim kurumlarının olduğunu ak-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Biz bu tarihin nesnesi olmayacağız. Ne bu coğrafyanın, ne de çevremizdeki coğrafyaların, dünyanın nesnesi olmayacağız. İddialı olduğumuzu söyleyenler, bize dönüp 'hayalperest' diyenler aslında şunu söylüyorlar; 'Sizin ne hakkınıza özne olmak. Siz oturun ve bizim dediğimizi yapın'. Biz yeni nesilden şunu bekliyoruz; biz bundan sonra özne olarak tarihe dönüyoruz'' dedi.
tardı. Sadece felsefe, bilim alanında değil sosyal bilimler alanında da artık yeni bir Türkiye'nin olduğunu aktaran Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: ''Bizler devlet adamları olarak sürecin içinde yaşarken bazen fark etmeyebiliriz ama akademik dünyamızın şu anda bütün bu yaşanan süreci doğru bir zeminde analiz etmesine büyük ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü şu anda emin olun bütün herkesten, Latin Amerika'dan bile talep geliyor. 'Acaba Türkiye üzerine çalışmalar yapabilecek bir merkez açabilir miyiz' diye. Çünkü dünyayı anlamak isteyen, bütün bu değişim sürecini anlamak isteyen Ortadoğu'daki, Balkanlar'daki değişimi anlamak isteyen, Asya ekonomisini anlamak isteyen, baktığında Türkiye'yi bir hareket noktası olarak görüyor, akademik olarak. Onun için İstanbul'da bir ay içerisinde onlarca akademik sempozyumlar, seminer ve toplantılar yapılıyor.'' Türkiye'nin bir özne olarak tarihe dönmesinin vaktinin geldiğini vurgulayan Davutoğlu, sözlerini söyle sürdürdü: ''Biz bu tarihin nesnesi olmayacağız. Ne bu coğrafyanın, ne de çevremizdeki coğrafyaların, dünyanın nesnesi olmayacağız. İddialı
olduğumuzu söyleyenler, bize dönüp 'hayalperest' diyenler aslında şunu söylüyorlar; 'Sizin ne hakkınıza özne olmak. Siz oturun ve bizim dediğimizi yapın'. Biz yeni nesilden şunu bekliyoruz; biz bundan sonra özne olarak tarihe dönüyoruz. Tenkit edenler benim için 'gençlik hayalleri' diyor. Evet ben 18 yaşındayken de üniversite öğrencisiyken de bu hayali görüyordum. Eğer şu an akademik hayatta olsaydım bu hayalin teorisini yazardım. Bugün üstlendiğim bu onurlu görevde de bu hayalin pratiğini yapmaya çalışıyorum. Bu hayal aynen Martin Luther King'in, Gandi'nin hayali gibi bir hayal. Bu tür şeyler, aidiyetler ancak ve ancak güçlü bir arka planı olan bir öznenin yansıtabileceği aidiyetlerdir. Onun için bizim üniversitelerin, kendi kültürünün ve medeniyetinin yürüyen öznesini yetiştirme görevi de var. Bu zihniyet inşa edildiğinde ister doktor, ister sosyal bilimci olsun mesleki başarı zaten paralelinde gelecek.'' Davutoğlu, daha sonra Necmettin Erbakan Üniversitesi 1. etap binasının temelini attı. AA - Muhabir: Mümin Altaş / İbrahim Yozoğlu / Rıfat Yerlikaya Yayıncı: Ahmet Kayır
AMERİKA HABERLERİ
7
TADF’tan Sandy kasırgasından zarar gören vatandaşlarımıza destek hattı Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, Sandy kasırgasından zarar gören vatandaşlarımızın acilen FEMA kuruluşuna başvurmaları konusunda yardımcı olacağını açıkladı. TADF Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Ogmen'in kasırga nedeni ile hukuki sorunlar başta olmak üzere tüm konularda vatandaşlarımızın 1-888352-9886 numaralı TADF 24 Saat Acil Vatandaş Hattı“nı aramaları durumunda kendilerine gerekli yardımın yapılacağını belirtti.
Başkan Yardımcısı Ogmen, ABD Başkanı Barack Obama’nın Sandy kasırgasından zarar gören vatandaşlara tazminat ve maddi destek verileceğini hatirlatarak, özellikle işverenlerin yaşadığı maddi zararın telafisi için hükümetin sağlayacağı imkanlardan faydanılması gerektiğini, bu konuda her türlü destek ve yardıma hazır olduklarını belirtti.
başvuru koşullarına uygun kişiler için uzatılabilecek). * Sigorta tarafından ödeme kapsamı altına alınmayan kayıp ya da hasarlı ev eşyaları ve onarımlar için FEMA tarafından yapılacak maddi bağış.
Ayrıca, FEMA ile iletişimde olduklarını belirten Ogmen,vatandaşlarımızın zor koşullarda altında başvuru sıkıntısı çekmeleri gözönüne alarak, FEMAya başvuru konusunda aracılık yapabileceklerini dile getirdi. TADF Genel Sekreteri Turan Ayaz'da kasırga nedeni ile mağdur olan vatandaşlarımızın oldukları bölgelere gitmeye başladıklarını ve TADF'nin 24 saat yardıma hazır oldukları mesajının verildiğini söyledi. TADF Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Ogmen, FEMA aracılığı ile New York ve New Jersey’de Sandy kasırgasının hasar verdiği felaket bölgelerinde yaşayan ailelerin yardım alabilecekleri mevcut programları şöyle sıraladı:
* Hastane, dış bakımı ve cenaze işleri, ulaşım giderlerinin karşılanması.
* Evleri yaşanamayacak durumda olan ailelerin barınacağı geçici evler için kira ödemesi (Ev sahipleri için derhal 3 ay, kiracılar için en az 1 aylık para yardımı. Kira yardımı ödemeleri, talep üzerine
* Kasırga nedeniyle iş yapamaz durumu gelen, nakit sıkıntısı çeken küçük işyerlerine, kooperatiflere, sosyal yardım kuruluşlarına yaşanan felaketin bölge ekonomisine kalıcı bir zarar vermemesi nedeniyle
* Kayıp özel eşyaların yenilenmesi için para bağışı.
* Kasırga felaketi yüzünden işini kaybeden ve serbest çalışan kişiler başta olmak üzere bulunduğu eyaletin işsizlik şartlarına uymayan kişilere 26 haftaya kadar işsizlik maaşı ödemesi. * Sigorta tarafından zararları tamamen karşılanmayan kişilerin yaşadıkları evler için 200 bin dolar, diğer şahsi mülkleri için 40 bin dolara kadar düşük faizli kredi verilmesi. Bu krediler işyeri sahipleri için iki milyon dolara kadar çıkabilecek.
iki milyon dolara kadar düşük faizli kredi. * Tarlaları ve hayvanları zarar gören çiftçiler için yaşadıkları evin hasarı dışında 500 bin dolara kadar kredi. * Hasar gören ev ve işyerlerindeki molozların kaldırılması giderini yüzde 75’ten az olmamak kaydıyla FEMA üstlenecek. FEMA İrtibat Bilgileri : Tel: +1-800-621-3362 Web Sayfasi ve linkler: www.disasterassistance.gov http://www.fema.gov/news-release/federal-aid-programs-state-new-york-disaster-recovery-2 http://www.fema.gov/news-release/federal-aid-programs-state-new-jersey-disaster-recovery-2 Vatandaşlarimizin Ulaşabileceği İrtibat Bilgilerini tekrar paylaşıyoruz : T.C New York Başkonsolosluk Kriz Masası Tel: +1-201-5154417 Dışişleri Bakanlığı Çağrı Merkezi Tel : +1-888-566-7656 THY Çağrı Merkezi Tel: +1-800-874-8875 TADF 24 Saat Acil Vatandaş Hattı : +1-888-352-9886 & Email: info@tadf.org
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’tan “Geçmiş Olsun Mesajı” AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Sandy Kasırgası sonucunda mağdur kalan vatandaşlarımıza geçmiş olsun mesajı yolladı. " Uzun yıllar yaşadığım NewYork bölgesini etkisi altına alan Sandy kasırgasının verdiği maddi ve manevi zarardan dolayı büyük üzüntü duydum. Bu felaket sonrası yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyorum. TADF çatısı altında toplanan arkadaşlarımızın, yaşanan felaketin yaralarını sarmak için bir arada olduklarını ve hazır bulunduklarını öğrenmek burukta olsa sevindirici bir gelişme oldu. Başta ABD'deki Türk toplumu olmak üzere felaket sonrası yaralananlara acil şifa, evini veya işini kaybedenlere deva, hayatını yitirmiş olanlara Allah'tan rahmet ve geride kalanlara da sabır dilerim.Allah böyle büyük felaketlerden hepimizi korusun ve bu tur büyük acılar yaşatmasın."
New York Başkonsolosu Levent Bilgen’in mesajı Türk-Amerikan Toplumunun Muhterem Üyeleri, ABD'nin doğu yakasını ve çoğunluğu Başkonsolosluğumuz görev çevresindeki eyaletleri vuran Sandy kasırgasının yarattığı hasarın ve travmanın üzüntülerini yaşıyoruz. Haberleri, birçoğunuz gibi ben de kaygıyla izliyorum. Halen bir çoğunuzun karanlıkta ve soğukta olduğunu, sularının akmadığını, araçlarının ve hatta evlerinin kullanılamaz durumda olduğunu biliyorum. Özellikle New Jersey eyaletinin kuzeyindeki vatandaşlarımızın evlerinin, Brooklyn ve civarında bulunan işletmelerimizin adeta yok oldukları haberlerini üzüntüyle aldım. Manhattan adasının yarısına yakını, benim de evimin olduğu bölge dahil, halen karanlıkta ve susuz. Bazı mesai arkadaşlarımın oturduğu binalarda da durum farklı değil. Çektiğiniz sıkıntılara bir nebze çare olabilmek amacıyla, kasırga haberini alır almaz Başkonsolosluğumuzda Kriz Masası kurduk. Arkadaşlarımız 24 saat boyunca durmadan gelen çağrıları yanıtladılar, sorunları çözmeye gayret ettiler. Bakanlık Çağrı Merkezine yaptığınız aramalar bize de ulaştı. Herkesi tek tek arayarak dertlere çare bulmaya gayret ediyoruz. Kasırga nedeniyle Başkonsolosluğumuzun telefon sistemi maalesef devre dışı kaldı. Ancak Kriz Masası ve Bakanlığımızın Çağrı
Merkezinin numaraları çalışmaktadır. Lütfen bizimle temas kurmakta çekinmeyiniz. Bir dost sesi duymak istediğinizde burada olduğumuzu bilmenizi isterim. Bildiğiniz gibi New York ve çevresinde toplu taşıma sistemi tam olarak devreye giremedi. Bazı tüneller hala kapalı. Bununla birlikte, yürüyerek de olsa işe gelebilen mesai arkadaşlarımla Başkonsolosluğumuzu açık tutuyoruz. Konsolosluk işlemlerini yapmaya devam ediyoruz. Değerli Vatandaşlarımız, Hem Kurban Bayramını, hem de Cumhuriyet Bayramını beraberce kutladığımız mutlu günlerimizde, böylesine büyük bir doğal felaketle karşı karşıya kalmak bizi derinden yaraladı. Ancak, mesai arkadaşlarım ile birlikte, yaralarınızı sarmak için elimizden ne gelirse yapacağımızdan lütfen şüpheniz bulunmasın. Bizlere ulaşabileceğiniz telefon numaralarını aşağıda bir kez daha sunuyorum: New York Başkonsolosluğu Kriz Masası : +1-201-515 44 17
Boston’da Türk Film Festivali New England Türk Amerikan Kültür Dernegi (TACS-NE) Başkanı ve Festival Direktörü Erkut Gömülü 17 yıldır Boston Türk Kültür ve Sanat Festivali’ni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünde başlatıyor olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Her yıl modern Türkiye’nin doğuşunu festival aracılığıyla kutlamaktan ve bunu Boston’lularla paylaşmaktan kıvanç duyduklarını söyledi. Festival Direktörü ve New England Türk Amerikan Kültür Derneği Başkanı Erkut Gömülü, bu yıl 17’ncisi düzenlenen ve Boston’da bir gelenek haline gelen Festival’in Türkiye’nin kültürel zenginliğini ve çeşitliliğini yansıttığını ve büyük ilgi gördüğünü söyledi. 1996’dan beri yapılagelen Boston Türk Kültür ve Sanat Festivali, bu yıl 29 Ekim - 15 Aralık tarihleri arasında yer alıyor. “Anadolu’nun Renkleri Colors of Anatolia” temalı festival programı, sergiler, sunuşlar, filmler, konserler, Türk yemeklerinin tanıtımı gibi geniş bir yelpazede gerçekleştiriliyor. Festival’in ana sponsorluğunu Turkish Cultural Foundation (TCF), Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk Hava Yolları yapıyor.
BM Daimi Temsilciliği görevini tamamlayan Büyükelçi Apakan veda etti NEW YORK (A.A) - Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği görevinde bulunan Büyükelçi Ertuğrul Apakan, onuruna düzenlenen veda resepsiyonunda, bundan sonra tecrübelerini konferanslar ve yazacağı kitaplarla paylaşacağını söyledi. Türkiye'nin tecrübeli diplomatı Büyükelçi Ertuğrul Apakan, New York'taki görevini tamamlayarak ülkeden ayrılmaya hazırlandığı günlerde, New York Başkonsolosu Levent Bilgen'in, onuruna verdiği resepsiyona katıldı. Apakan, Büyükelçilik ve Konsolosluk çalışanları ile vedalaştığı gecede Kıbrıs meselesi ve diğer konularda BM'de yaptıkları yoğun çalışmalara değindi. Apakan, "Görev sürem doldu diye bir kenara çekilmeyeceğim. Bundan sonra, bildiklerimi ve tecrübelerimi, katılacağım konferanslar ve yazacağım kitaplarla paylaşmaya devam edeceğim" şeklinde konuştu. Büyükelçi'ye, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar da plaket takdim etti. 2006-2009 döneminde Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı'nı yürüten Apakan, son 3 yıldır New York'ta BM Daimi Temsilcisi görevinde bulunuyordu. Büyükelçi Apakan'dan boşalan göreve, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Halit Çevik atanmıştı. Muhabir: Mücahit Oktay / Yayıncı: Ogün Duru
Bir Başarı Hikayesi
10
Obama: “Amerika’nın geleceğinden ümitliyim” ABD Başkanı Barack Obama, gelecek haftalar ve aylarda, bütçe, vergi reformu, göçmenlik sistemi ve enerji gibi konularda iki partinin liderleriyle bir arada çalışmayı arzuladığını söyledi. Chicago'daki McCormick Place'de zafer konuşması yapan Obama, ''Bu gece, bu seçimde siz Amerikan halkı, bize şunu hatırlattınız; yolumuz zorlu, yolculuğumuz uzun olsa da hep ayakta kaldık, mücadele ettik ve kalplerimizde şunu biliyoruz ki ABD için daha iyi günler gelecek'' diye konuştu.
CHICAGO - Obama, ''Bizi, sizin işlerinize odaklanmamız için seçtiniz, kendimizinkine değil'' ifadesini kullanan Obama, ''Gelecek haftalar ve aylarda, bütçe açığının azaltılması, vergi yasasının reformdan geçirilmesi, göçmenlik sistemimizin onarılması, kendimizi yabancı petrolden kurtarmak gibi birlikte çözebileceğimiz zorlukları ele almak için iki partinin liderleriyle bir arada çalışmayı arzuluyorum. Birlikte yapacağımız daha işler var'' diye konuştu. Başkan Obama, şunları kaydetti: ''Bu ülkenin diğer tüm ülkelerden daha fazla serveti var,
ama bizi zengin yapan bu değil. Tarihteki en kuvvetli orduya sahibiz, ama bizi kuvvetli yapan bu değil. Üniversitelerimize, kültürümüze tüm dünya imreniyor ama dünyanın bizim kıyılarımıza gelmeye devam etmesinin nedeni bu değil. Amerika'yı istisnai yapan, dünyadaki en fazla çeşitliliğe sahip milleti bir arada tutan bağlar, ortak kaderi paylaştığımıza dair, bu ülkenin sadece birbirimize ve gelecek nesillere karşı belli yükümlülüklerimizin olduğunu kabullenmemiz halinde işleyebileceğine dair inanç. Amerika'yı büyük yapan bunlar''.
Bu gece umutlu olduğunu, çünkü Amerika'da bu ruhun canlı olduğunu gördüğünü belirten Obama, ''Geçirdiğimiz tüm sıkıntılara, Washington'ın tüm hayal kırıklıklarına rağmen, gelecek hakkında, Amerika hakkında hiç bu kadar umutlu olmamıştım. Sizden de bu umudu sürdürmenizi istiyorum'' dedi. Muhabir: Mehmet Toroğlu - Barışkan Ünal Yayıncı: Göksel Sözer
YORUM
3UL]P D
11
paylaşmıştı. Artık ilgili kurumlar bu projeyi kamuoyuyla paylaşınca, bizlere de tebrik ve tahlil fırsatı doğdu. Evvela tepeden tırnağa emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek. Özellikle de yiğit Anadolu halkına. İşçi olarak geldikleri Amerika’da biraz palazlanır palanlanmaz ilk olarak çocuklarının eğitimini düşündükleri için.
Murat Camii Yönetim Kurulu oy birliği ile aldığı bir kararla binayı “okul yapmak” kaydıyla bu yıl diyanete devrederek muradına kilitlenmiş. Bu imza, Güney New Jersey eğitim projesini Diyanetin Washington’daki mega projesiyle bütünleştirmiş. Bu eğitim kurumu başta Türk Amerikan toplumu olmak üzere tüm Amerikan müslümanlarına, Türkiye’den gelecek başarılı öğrencilere hizmet verecek.
Güney New Jersey’de metruk bir okul bi-
Dini ve beşeri ilimlerin tedris edileceği bu eğitim kurumu bölgesinde ve dünyada ağırlığı artan Türkiye’ye dünyanın en gelişmiş ülkesinde yetişen büyük bir insan gücü sağlayacak. Hem Türk diyasporası hem anavatan kazanacak. Bu eğitim projesi, Murat Camisi’nin banileri tarafından öngörülen amaca uygun olarak kalbi ve beyni eşit beslenen bir gurbetçi nesil yetiştirecek.
Türkiye Cumhuriyeti’nden Amerika’ya nasını satın alan yöre halkı, gönüllerindeki muMuazzam Bir Proje radı, binanın kapısına ilk gün aştıkları tabelada Aylardır tecahul-i arif icersinde sabırla bekliyordum. Sonunda bayram müjdesi geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içerisinde Güney New Jersey’de muazzam bir projeye imza atıyor. Monroville kasabasında 1990’larda Anadolu insanın bin bir özveriyle topluma kazandırdığı bir eğitim kompleksi Türkiye Cumhuriyeti tarafından din ve kültür eğitiminin yapılacağı bir okula dönüştürülüyor. Uzun zamandır alt yapı ve fizibilite çalışmaları yapılıyordu. Ankara’dan bir kaç defa en üst düzeyden resmi heyetler gelip mekanı yerinde görmüştü. Sonunda karar verilmiş ancak haber aleni olmamıştı. İlkonce T.C. Washington Sosyal ve Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Yaşar Çolak, Murat Camisinde bir mübarek gecede projenin kabul gördüğünü topluma müjdeledi. Aynı şekilde T.C. New York Sosyal ve Din Hizmetler Ateşesi Süleyman Duman bu müjdeyi çeşitli vesilelerle çeşitli mekanlarda toplumla paylaştı. Ancak kamuoyuna henüz resmi bir beyanat yapılmamıştı. Daha sonra projenin Türkiye’de medyada haber olduğu haberi geldi. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Dr. İsrafil Kışla bu güzel projeyi nihayet tüm ülkeyle resmen
dile getirmişler: New Jersey 19 Mayıs İlkokulu. 6 dönüm araziye sahip bu eğitim binası Murat Camisi adıyla uzun zamanlar bölge halkına dini hizmetler vermiş. Ancak halk, binanın giriş kapısına astıkları “ilkokul levhası” ile dini hizmetlere ek olarak eğitim hizmetlerini de arzu ettiklerini gelene geçene, kendilerine, devlet erkanına ve ziyaretçilere devamlı hatırlatmışlar. İyi bir niyetle iyi bir zamanda iyi insanlar tarafından tutulan bu iyi dilek, en sonunda dünyanın en iyi ülkesinde iyi insanlarla iyi şeyler yapmak isteyen iyi bir yerlere ulaşmış ki iyi bir günde iyi haberi geldi. Murat Camisi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yıldız’ın bildirdiğine göre, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar, Diyanet İşleri Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Aycan ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Dr. İsrafil Kışla çeşitli vesilelerle ziyaret ettiği Güney New Jersey Din ve Kültür Merkezi - Faith and Cultural Center of South Jersey (a.k.a Murat Camii) sonunda dini, soysal, kültürel ve fenni bilimlerin öğretileceği uluslararası bir eğitim kurumuna dönüşüyor.
www.TurkTurist.com Türkiye’nin gezi portalı
www.GlobalMediaLinks.com Türk ve dış dünya medyasına linkler
FORUM The Turkish-American Newspaper
Advertising Manager
Mehmet Kachar mehmetkachar@forumgazetem.com
Publisher Murat Yeşil, Ph.D. Editor-in-Chief İsmail Yeşil Editor Fatih Yeşil Assistant Editor Sevinç Özbek Marketing Director Necmi Bahçe
973-445-6552 New York Advertising Director
Sinan Gegre 973-464-8987
Duyduğuma göre, Türkiye’de kimi merciler bu iyi niyetli projeyi birilerine alternatif olarak lanse etmeye kalkışmış. Güney New Jersey’deki dini ve beşeri eğitim projesi İngilizce’den Türkçeye “İmam Hatip Lisesi” olarak çevirilince, proje okyanus ötesinde bir eyalete yakın olunca hemen kulaklar kabartılmış. Bu, yerel meseleleri küreselleştirme gayretidir. Bu, eğitime siyaset karıştırma girişimidir. Bundan hiç bir sonuç çıkmaz. Devlet özel sektörle rekabet etmez. İkisi birbirinin tamamlayıcısıdır. Kaldi ki, bir çiçekle bahar gelmez, bir okulla imparatorluk yıkılmaz. Türk diyasporası denince herkes siyaset gömleğini çıkarıp bir kenara koymalıdır. Ulvi ve ufki projeler ufak hesaplara alet edilmemelidir. Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığının özgün bir dini eğitim projesi gerçekleştirmesi takdire şayandır. Her şeyden evvel, Murat Camisi banilerinin yirmi yıl önceki masumane muradıdır bu!
FORUM GAZETESİ REKLAM & İLAN SERVİSİ
mehmetkachar@forumgazetem.com
973 - 445 - 6552
862 -262 -2497 201 - 204 - 9256 info@forumgazetem.com ilan@forumgazetem.com 1199 Main Avenue Clifton, NJ 07011
Representatives
Yıldız Gündoğmuş - Ankara Hayrettin Turan - İstanbul Feramiz Gökdemir - İstanbul Forum, The Turkish American Newspaper does not in way, shape or endorse, condone, or is responsible for any opinions, advertisements, misprints, typos and/or publication errors.
FORUM - The Turkish-American Newspaper is published twice a month (24 issues each year) by FORUM Newspaper LLC at 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011. Application to mail at periodicals postage rate at Clifton, N.J., 07015-9998. POSTMASTER - Please send address changes to FORUM Newspaper LLC, 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011 Tel: 862-262-2497 & Fax: 973 - 218 - 8440
AMERİKA HABERLERİ
12
Bahçeşehir Üniversitesi, Beyaz Saray'a komşu oluyor Bahçeşehir Üniversitesi, ABD'nin başkenti Washington'daki yeni kampüs binasıyla Beyaz Saray'a komşu oluyor. Beyaz Saray'ın yanındaki bir binanın üç katını satın alan üniversitenin bahar ayında açılacak kampüsüne, İstanbul ve diğer ülkelerdeki kampüslerden öğrenciler, yarım veya bir yıllığına eğitim için gelecek. Öğrenciler burada, ABD'nin önde gelen okullarından olan Georgetown, George Washington ve Amerikan Üniversitelerinde çalışan öğretim üyelerinden ders alacak ve Amerikan kültür ve yaşantısını yakından tanıma imkanı bulacaklar. Bunun yanında, kampüs binasına kurulacak altyapıyla, Washington'daki dersler, Türkiye'deki öğrenciler tarafından da hem canlı olarak izlenebilecek hem de interaktif katılma imkanına sahip olunacak. Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, ''Beyaz Saray'a sadece 100 metre mesafede kampüs binamızı aldık. Üniversitemizin, Fulbright adıyla 7 yıldır dil okulu vardı, onu şimdi yeni kampüse taşıyacağız. Ama burası sadece dil okulu olmayacak, üniversitemiz ve diğer ülkelerdeki kampüslerimizden öğrencilere de hizmet verecek'' dedi. WASHINGTON (A.A) Bu kampüsle, Amerikan dili ve edebiyatı, finans, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümleri başta olmak üzere üniversite öğrencilerinin Washington'da yarım veya bir dönem eğitim görmesini sağlayacaklarını belirten Yücel, bunun öğrencilerin deneyim ve gelecekteki kariyerleri açısından yararlı olacağını düşündüklerini ifade etti. Yücel, ''Burasının önemi, ABD'de bir kampüs açılabilir ama öğrencinin bahçe olarak kullanabileceği yerin Beyaz Saray'ın önünde olması, o yaşta bu bölgede bu kültürü edinmiş olmaları açısından sanıyorum önemli olacaktır'' dedi. -Teknoloji için San FranciscoYücel, derslerin Georgetown, George Washington ve Amerikan Üniversiteleri gibi ABD'nin önde gelen okullarının öğretim üyelerince verilecek olmasının da öğrencilere yeni bakış açıları kazandıracağını dile getirerek, kampüsün tadilatlarının iki aya kadar bitmesinin ardından, Nisan ayında açılış yapmayı planladıklarını kaydetti. Yücel, ''Görkemli açılışımızı, Beyaz Saray'ın önündeki parkta yapacağız'' dedi. Yeni kampüslerinin, Türkiye'den gelecek yetkililerin de basın toplantısı gibi etkinlikleri düzenleyebilecekleri bir yer haline dönüşeceğini kaydeden Yücel, diğer kampüs çalışmalarından da bahsetti. Yücel, ''Berlin, San Francisco ve Toronto'da da kampüsler olacak. Teknoloji alanında da Silikon Vadisi ne-
deniyle San Francisco civarındaki Palo Alto'da Stanford Üniversitesi ile işbirliği yapacağız. Yine Boston'da Harvard ve MIT üniversiteleri arasında bir girişimcilik ofisi açtık, o kampüsü de büyütmeyi düşünüyoruz. Özellikle de dil okullarımızı, ABD'nin diğer bölgelerinde de açmayı düşünüyoruz. Artık Bahçeşehir Üniversitesi bir dünya üniversitesi olmuştur'' dedi. -Harvard Üniversitesi'yle anlaşmaABD temaslarından da bahseden Yücel, California eyaletinin Santa Barbara kentinde, ABD'nin çok önemli üniversitelerinden 100'e yakın eğitim fakültesi dekanıyla bir araya geldiklerini söyledi. Bu toplantı sonucunda, 15 eğitim fakültesi dekanıyla birlikte Dünya Eğitim Fakülteleri Birliği'nin kurulmasına öncülük ettiklerini belirten Yücel, ''Bahçeşehir Üniversitesi'nden de bir öğretim üyemizin bu yönetime girmiş olması çok önemli'' dedi. Yücel, 8 Kasım'da da yine eğitim dekanları olarak toplanıp, yol haritası belirleyeceklerini kaydetti. Bunun yanında, Boston'da Harvard Üniversitesi'ni ziyaret ettiklerini belirten Yücel, şunları kaydetti: ''Tıp fakültemiz, önümüzdeki yıl öğrencilerini kabul edecek. Harvard'daki görüşmemizde, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Türker Kılınç bey, Dünya Beyin Cerrahı
başkanıyla görüştü ve 2017 yılında Beyin Cerrahları Kongresi'nin İstanbul'da yapılmasına karar verildi. İstanbul'a, dünyanın en önemli 6 bin beyin cerrahı gelecek. Tıp fakültesi öğrencilerimiz de daha ilk yıllarında Harvard Üniversitesi'nin laboratuvarlarında çalışabilecek, ileriki yıllarında da 2 yıl aralıksız Harvard'da kalıp, laboratuvarlara çalışmaları yönünde karar kıldık''. Yücel, temasları çerçevesinde ABD'de Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Mitt Romney'nin, daha önceden tanışık olduğu eğitim danışmanıyla da görüştüklerini söyledi. Ayrıca, ABD'nin önde gelen ölçme ve değerlendirme şirketlerinden Scantron ile işbirliği sözleşmesi yaptıklarını bildiren Yücel, bu işbirliği çerçevesinde Bahçeşehir Kolejleri öğrencilerinin yıl içindeki sınavlarının, MEB eğitim programlarındaki kazanımlar bazında değerlendirileceğini söyledi. Yücel, ''Böylelikle, öğrencilerimizin yıl içerisindeki başarıları, öğrenci, sınıf, okul, bölge ve ülke genelinde kazanım temelli karşılaştırmalı analiz edilecek ve raporlanacak. Ayrıca, bu işbirliği çerçevesinde, içerisinde dijital içeriklerin bulunduğu yeni soru tipleri ile bir dizi online sınav uygulamaları gerçekleştirilecek ve öğrencilerin beceri temelli ilerleme raporları elde edilecek'' diye konuştu. Muhabir: Barışkan Ünal - Mehmet Toroğlu Yayıncı: Göksel Sözer
AMERİKA HABERLERİ
13
Bloomberg Businessweek ekonomi dergisinin yorumu:
Amerikan ekonomisindeki kriz Obama'yı ihtiyarlatacak “İkinci defa ABD Başkanı seçilen Barak Obama'nın başını; iç ve dış borçlar, ticari ve iktisadi faaliyetler, savunma gibi birçok konu ağrıtacak.” Amerikan Bloomberg Businessweek ekonomi dergisi, ikinci defa seçilen Başkan Barak Obama'yı zor bir görev beklediğini belirterek "İkinci bir dönem Başkanı biraz daha yıpratacak" diye yazdı. Obama'nın başkanlık yaptığı süre boyunca saçındaki beyazların süratle artmış olmasının gözlemlenmesi de bunun bir delili olduğunu belirten dergi, "İç ve dış borçlar, ticari ve iktisadi faaliyetler, savunma alanı gibi birçok durumun geleceğine dair oldukça önem arz eden kararlar alınacak" yorumunda bulundu. En önemli konu, son dönemde düşüşe
geçen, ancak hala yüzde 7.9 gibi yüksek bir oranda seyreden işsizlik oranlarındaki düşüşü devam ettirmek olacak. Obama'nın seçim kampanyasında verdiği önemli sözlerden biri de Bush dönemi vergi kesintilerinin düşük ve orta gelirli Amerikalılar için uzatılması, yüksek gelirlilerin ise daha fazla vergi ödemesi gerektiği noktasındaydı. Bu konuda da Obama'nın atacağı adımlar kamuoyunca merakla izlenecek. Irak ve Afganistan'daki savaşların sona erdirilmesiyle, buralara aktarılan kaynakların ulus inşasında kullanılması gerektiği hususu üzerinde de kampanya döneminde sıkça vurgular yapan Obama'nın, buna paralel olarak, ikinci döneminde ülke içi altyapı yatırımlarına daha fazla ağırlık vermesi bekleniyor.
ÖZEL HABER / RÖPORTAJ
14
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu: İSLAM ALEMİ BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDE MUTLAKA TEMSİL EDİLMELİ HAYRETTİN TURAN’ın özel röportajı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'in yapısının değişmesi gerektiği şeklindeki eleştirilerine İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'ndan destek geldi. İhsanoğlu "BM Güvenlik Konseyi, adalet ve eşitlik yaymalı" dedi. Güvenlik Konseyi'nin aldığı çok sayıda kararlarına rağmen, 60 yıldan beri Filistin problemini çözülemediğini ve bu kararların uygulanmadığını söyleyen İhsanoğlu, Güvenlik Konseyi'nin günün gerçeklerini yansıtır bir yapıya kavuşması gerektiğini ifade etti.
Çevre ve nüfus artışı problemi, demografik değişiklikler, iklim, yoksulluk, gıda güvenliği gibi konular o tarihlerdeki dünya düzeninin gündeminde değildi" dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nde 1945'teki yapının ve düzenin hâlâ devam ettiğini anlatan İhsanoğlu, "O tarihlerde devletler arası ihtilaflar söz konusuydu, şimdi ise devletlerin içinde ihtilaflar söz konusu. Farklı bir dünyadayız ve ilgilenmemiz gereken farklı konular var karşımızda.
"Yeni sistem geniş bir insan güvenliği vizyonuna dayanmalı, geniş bir insan hakları vizyonu olmalı, hukukun üstünlüğü olmalı. Dünyada adil, istikrarlı, çoğulcu bir sistem ancak bu şekilde tesis edilebilir" diye konuştu.
Günümüzde bir güç kaymasının söz konusu olduğunu ifade eden İhsanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Esİhsanoğlu, "Müslüman aleminin mutlaka Güvenlik Kon- kisi gibi Atlantik merkezli güç dengesi söz konusu değil. seyi'nde temsil edilebilmesi lazım. 1.5 milyar Müslü- Güç, doğuya, Asya'ya kaydı. Yeni bir gerçeklik var. Yeni man var dünyada ama Güvenlik Konseyi'nde daimi bir gerçeklik G-8 değil, G-20. sandalyesi yok" diye konuştu. G-20 içinde Müslüman ülkeler var. G-20'nin giderek Ekmeleddin İhsanoğlu şunları söyledi: "2. Dünya Savaşı daha fazla İİT üyesi Müslüman ülkelerin hakim olduğu sonrası dönem, 2 kutuplu, 2 süper gücün olduğu bir bir örgüt haline geleceğini düşünüyoruz. Artık, dünyaydı ve BM Güvenlik Konseyi'ne 5 daimi üye seçildi. figürasyon, yapı, düzen farklı. Dolayısıyla yeni bir günAma bu 1945 yılından sonraki düzendi. Birleşmiş Mil- dem ortaya koymak lazım. Yeni yapının daha kapsayıcı letler Teişkilat’na 1945 yılın takiben 51 bağımsız ege- olması lazım." men ülke daha katıldı. Bunların 6'sı Asya ve Afrika'dan. 1965 yılına geldiğimizde ise BM'ye üye ülke sayısı Yeni dünya düzeninin 3 ana ilkeye dayanması gerektiğini belirten İhsanoğlu, 112'ye çıktı. Bugün bu sayı 193’e ulaşmış durumda."
HABER / YORUM gelişmeler olacak? Önümüzdeki 18 yıl bu ülkenin kaderini nasıl değiştirecek? Bunlar ilginç gelişmeler. 2015 yılında Almanya’da 36 milyon sosyal sigortalı çalışan, 28 milyon emekliyi finanse edecek. Bu olaya baktığımız zaman Almanya’da devletin emekli sandıklarına büyük ölçüde kaynak aktarmasının gerekli olduğunu tespit edebiliriz. 2030’un Almanya’sında Türk sayısı 3,2 Milyon sınırının altına düşmeyecektir TAVAK VAKFI’ nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti mikro açıdan Türklerin yoğun olarak yaşadığı Ahlen kentinde multiplikatörlerle yapılan araştırma sonucunda Alman ve Türklere yönelik ilginç bulgular ortaya çıktı. Dünyada en güç gerçekleştirilen varsayımlar futurolojiye yöneliktir. Tüm futurolojilerde yaklaşımlar büyük ölçüde gerçekleri yansıtmayabilir. Türkiye’deki ilk futurolojiyi bir ekonomi dergisi 2023 Türkiye olarak İstanbul Sempozyumları’yla başlatmıştı. Almanya’daki ekonomik duruma göçmenlerle beraber yaşamaya baktığımız zaman acaba 2030 yılında Almanya nasıl bir görünüm içinde olacak onu irdelemekte yarar var. Almanya büyük ölçüde nüfus kaybeden, buna karşılık ülkeye göçmen getirmemekte kararlı bir ülke konumunda. Ekonomik krizler Almanya’ya neler getirecek? Almanya’da ne gibi
2030 yılında büyük bir olasılıkla Almanya’da 75 yaşından aşağı emekli olmak güçleşecek. Acaba Almanya’da ırkçılık, İslamafobi ve Nazi hareketleri nasıl gelişecek? Ekonomik krizlerde Almanya’da ortaya çıkan bu gelişmeler önümüzdeki yıllarda nasıl bir yapı içine girecek? Almanyalı Türkler ve 2030’daki konumları Almanya’da yavaş yavaş Türkler’in ülkelerine döndüklerini görüyoruz. Son 4 yılda 190 bin genç Türk, akademisyen ve meslek öğrenmiş olarak ülkelerine geri döndüler. Almanya’da 2030 yılında Türkler’in önyargısız ve başarılı olması için çok önemli adımlar atması lazım. Atılması gereken adımlar: 1) Eğitime ağırlık verilmeli ve gençlerimizin meslek kalitesinin arttırılması şart. Artık Almanya’da yalnız belirli deneyimi ve kalitesi olanlar iş bulabilecek. 2) Aile içi dayanışmanın sürdürülmesinde yarar var. Nesiller arasındaki dialog kopmamalı ve ekonomik dayanışma da gerçekleştir-
Brooking Enstitüsü Dış Politika Araştırmaları Direktörü O'Hanlon ''ABD Başkanlık Seçimleri - Türkiye ve Bölgeye Etkileri'' konulu konferansta konuştu:
''Obama, Suriye politikasıyla fazla içli dışlı olmak istemedi” Brooking Enstitüsü Dış Politika Araştırmaları Direktörü Michael O'Hanlon , ''Obama, Suriye politikasıyla fazla içli dışlı olmak istemedi. Obama Afganistan'dan asker çekmenin yanı sıra askeri bütçede 10 yıl içinde 500 milyar dolarlık bir indirime gidiyor. Romney savunmanın bütçesini artırmayı planlıyor'' dedi. O'Hanlon, TÜSİAD ile Brooking Enstitüsü iş birliğiyle gerçekleştirilen ''ABD Başkanlık Seçimleri - Türkiye ve Bölgeye Etkileri'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Romney'in Putin'e karşı bel kemiğini dik tutmak istediğini ifade etti İSTANBUL (A.A) - Brooking Enstitüsü Dış Politika Araştırmaları Direktörü Michael O'Hanlon, ''Obama, Suriye politikasıyla fazla içli dışlı olmak istemedi. Obama Afganistan'dan asker çekmenin yanı sıra 10 yıl içinde 500 milyar dolarlık bir indirime gidiyor askeri bütçede. Bu kesintiler ocak 1 Ocak'tan itibaren yapılacak. Romney savunmanın bütçesini artırmayı planlıyor. Daha büyük bir deniz kuvvetleri istiyor. Askeri gücü İran'a kullanmak için daha hızlı davranabilir. Obama'ya göre İsrail'e yeşil ışık yakmaktan bahsetti. Suriye konusunda konservatifler (muhafazakarlar) bizi tekrar Ortadoğu'da savaşa sokmak istemeyeceklerdir. Irak'ın zor olduğunu biliyorlar, aynı süreci Suriye'de tekrarlamayacaklar. Suriye, Bosna'ya benziyor. Esad'ın gideceğini düşünmüyorum. Halkını öldürmeye devem ederse daha fazla sesiz kalamayacağız. Bir şeyler yapılması lazım.'' Emekli ABD Büyükelçisi Richard Burt da ABD
Türkiye ilişkilerinde 5 kritik noktaya değinmek istediğini belirterek, ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iyi bir ilişki geliştirdiklerini söyledi. ABD ve Türkiye'nin son 10 yılın rahatsızlığına rağmen her iki tarafta ortak stratejik çıkarları olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: ''Eğer Romney hükümeti gelirse- Basit cevap şu; Bilmiyorum. Washington'da kimsenin de bildiğini sanmıyorum. Bu seçim iç sorunlara yoğunlaştı. Dış politika ekibine bakarsanız Romney'in danışmalarından çoğu korservatif dediğimiz insanlar. Bush döneminde de çalıştılar. Bu kişiler Ortadoğu'daki ip uçlarını İsrail'den alıyorlardı. İsrailli zihniyet tarafında güdülen bir politika oluşturuyordu. Bunlar Türkiye -ABD ilişkileri açısından rahatsızlık verici.” Muhabir: Semra Orkan / Yayıncı: Yılmaz Yıldız
15 ilmeli. 3) Almanyalı Türkler içinde yaşadıkları bölge ile daha iyi bir dayanışma ve kaynaşma içine girmeleri lazım. Spor kluplerinden sivil toplum örgütlerine, gönüllü işlere kadar atılımlar yapmaları gerekiyor. 4) Sivil toplum kuruluşlarında Türklerin yer alması ve seslerini çıkarması gerekiyor. 5) Almanya’da yeni yatırım yapacak Türklerin yi branşlar seçmesi lazım. Klasik, dönerci, bakkal ve seyahat acentaları 5 yıl sonra alman ekonomisinde hiçbir şekilde yer almayacak. 6) Politik atılım ve katılım; partilerin içinde yer almak ve orada kariyer yapmak,Türk gençlerini en önemli görevleri arasında yer almalı. Türkler arasında önümüzdeki yıllarda geri dönüşlerin 2030 yılına kadar 900.000 sınırına ulaşması bekleniyor. Yıllık geri dönüş ortalaması önümüzdeki 10 yıl civarında 50 bin olacaktır. Buna karşılık doğum ve Türkiye’ den evliliklerle Almanya’daki Türk nüfusunda 1 milyonun üzerinde artık beklenmektedir. Türk sayısı 3 milyon 200 bin sayısına ulaşacaktır. Buna karşılık 2030 da Almanyanın toplam nüfusu 82 milyondan 76 milyona düşecektir. Daha fazla bilgi için Faruk Şen’e 0536 375 01 10 ve 0544 493 43 00 nolu telefonlardan ulaşabilirsiniz. Asistan Zeynep Aydın’a 0212 347 24 81 telefon numarasından ulaşabilirsiniz.
YORUM
16
Başkan Obama'yı yeniden seçmesi, ülkede etnik çoğulluğu yapısının ülkenin temel yapısı ile örtüşüp zaferi getiren bir başka etken oldu. Obama'nın göçmen meselesine yaklaşımı, partisinin seçimi kazanmasında önemli bir başka etken olarak görülüyor. Ülkede göçmen olarak yaşayan Latin Amerikalıların oylarının yüzde 75'ini almayı başardı.
Ötekilerin Zaferi ABD 'de Başkanlık seçimlerinde dünyanın istediği oldu. Bugün artık ülkeler belki de hiç olmadığı kadar demokrasi ve özgürlüğü aktif, güçlü şekilde temsil edecek, bu konuda kendilerini destekleyecek savaş yerine barışa kucak açacak bir lidere daha çok ihtiyaçları var. Başkan Obama'nın ikinci defa seçilmesi , çok renkli halk tabanı ile sağlamış olduğu ilişkinin oldukça başarılı olduğunu gösterdi. Obama, Latin Amerikalılar ve Afro-Amerikalıların oyunu aldı. En önemlisi ise başbaşa giden bir yarışta 11 Eylül sonrası Cumhuriyetçi Bush döneminde çok sıkıntı çeken Müslümanların hepsi, Demokrat Başkanı Obama'ya oy verdi Amerika halkının tarihte hiç olmadığı kadar ikiye bölündüğü seçimlerde , ülkenin nasıl bir yolda ilerleyeceği oylandı. Cumhuriyetçiler, zengin sınıfın talepleriyle paralel politika yürüttükleri ve Amerikan toplumunun çoğulcu, renkli tabanını görmezden geldiği yönünde eleştiriliyor. Bu yüzden siyahi vatandaşların Demokrat Partili
Başkan Obama'nın ikinci dönem için Amerika halkından gerekli desteği almasın ın altında en büyük etkenlerden birisi olarak Başkan'ın halk tabanı ile sağlamış olduğu ilişki gösteriliyor. Seçimlere kadar yapılan tüm anketlerde Obama'nın halkın problemlerini Romney'den çok daha iyi anladığı kanaati üstün gelirken, bu yaklaşımın kararsız eyaletlerde Obama'nın galibiyetine yardımcı olduğu düşünü lüyor. Ayrıca, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in Obama döneminde öldürülmesi ve partinin dış politikadaki başarısı Demokratların kazanmasına sebep olarak gösteriliyor.Diğer taraftan televizyonlardan canlı yayınlanan ve 60 milyon Amerikalının izlediği münazaraların ikisinde Obama'nın Romney karşısında açık ara üstünlük sağladığı düşünülüyor., Obama'ya Iowa, Ohio, Michigan, Minnesota gibi kritik eyaletlerde seçimi kazandıran etkenlerin başında otomotiv sektörünü yeniden ayağa kaldırması geldi. Otomotiv sektörünün üstü kon-
umunda olan kuzey eyaletlerinde Obama, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı yardımcısı Paul Ryan'ın memleketi Wisconsin de dahi kazanmasında etkili oldu. Cumhuriyetçi Parti' adayı Romney ise kendini orta sınıf ve tabana kendini yeterince anlattamayarak tutucu bir tavır içine girdi. Cumhuriyetçilerin ülke ekonomisi ve işsizliğin tarihte olmadığı kadar yüksek olduğu bir dönemde yeniden Başkan Obama'ya seçimi kaptırması, muhafazakar partinin ciddi strateji hataları yaptığı yolunda eleştiriliyor. Türkiye de başkanlık seçiminde başkan Obama diyordu. bizim için Romney ile Obama'yı ayıran 3 önemli faktörden söz edebiliriz: İsrail, Arap Baharı ve Türk-Amerikan İlişkileri. Romney İsrail Lobisi'nin tam desteğiyle, Obama ise İsrail Lobisine rağmen kampanya yaptı. Eğer Romney başkan olsaydı ABD'nin çizgisi İsrail'e bugünkünden daha fazla yakınlaşacaktı. Bunun da Türkiye'ye bir çok alanda maliyeti olurdu. Obama'nın en büyük değeri Erdoğan'la kurdukları kişisel ilişki. Liderler arası ilişkilerin etkisi uluslararası ilişkilerde hep tartışılmıştır. Ancak Washington'da Türkiye karşıtı lobilerin en büyük şikayeti, her şeye rağmen Obama'nın anti-Erdoğan bir noktaya gelmemiş olmasıdır. Buna karşın ObamaNetanyahu ilişkisi ise son derece problemlidir. Obama döneminde Türkiye-ABD İlişkileri İsrail parantezinden çıkartıldı. Romney ise İsrail ziyaretinden sonra Türkiye 'yi yeniden ilişki kurulması için zorlayacağını söyledi.
www.T ravidi tion.c om
ANAYURT HABERLERİ
“Tek biletle Avrupa” yılbaşında Türkiye'de
17
Hayrettin Turan - İstanbul
Türkiye, önümüzdeki 10 yıl için öngördüğü 30 milyonluk turist sayısını 31.5 milyon ile aşarak 2012'nin yıldızı oldu. Türkiye bu rekor turist sayısı ile dünyanın 6. turizm ülkesi haline geldi. İhracat ile birlikte döviz kalemlerinden en önemlisini oluşturan turizm sektörü Türkiye'nin yüzakı olmaya devam ediyor. Önümüzdeki 10 yıllık dönem içinde 30 milyon turist sayısını hedefleyen Türkiye, inanılmaz bir başarı göstererek, bu rakamı daha bu yıl tamamlanmadan geçmeyi başardı. 31.5 milyon turist sayısına ulaşan Türkiye, bu başarısı ile İngiltere gibi dünya turizm devi ülkeleri de geride bıraktı. 31.5 milyonluk turist sayısı ile dünyanın en önemli 6. turizm ülkesi haline gelen Türkiye, uluslararası turizm acentaları tarafından da dev turlar listesine alındı. Bunlardan en önemlisi olarak kabul edilen "hızlı tren" turizm etkinliğine Türkiye de dahil edildi. Avrupa genelinde çok popüler olan, Amerikalıların da yoğun ilgi gösterdiği ve "Eurail Pass" adı verilen hızlı tren turizm etkinliğinde tek bilet ile turistler Avrupa'dan başlayarak Rusya'ya kadar geniş bir cofrafyada seyahat edebiliyor. 1 Ocak'tan itibaren Türkiye'nin de dahil edileceği bu sistemde, "varlıklı turistler" aldıkları tek bilet ile Avrupa'nın bütün ülkelerini dolaşabiliyor, önemli alışverişler gerçekleştiriliyor. Hızlı tren ile seyahat eden turistler, seyahat şirketine, listeye Türkiye'nin de dahil edilmesinin kendilerini çok sevindirdiğini belirtti. Bu arada, Kanada'dan da Türkiye'ye mutlu bir haber geldi. Kanada hükümetinin turizm bakanlığı Kanadalıların önümüzdeki yıl en çok ziyaret etmek istediği ülkeler arasında Türkiye'nin de dahil edildiğini bildirdi. Tek biletle çok sayıda ülkeyi trenle seyahat etme imkânı sağlayan 'Eurail Pass' sistemi, yılbaşında Türkiye'de de başlıyor. Dünyanın en popüler 6. turizm ülkesi olan, her yıl turist sayısını artıran ve 31.5 milyon yabancı turist çeken Türkiye, tek bilet ve çoğunlukla tek fiyata Avrupa genelinde ve Rusya'nın bir kısmında trenle seyahat imkânı sağlayan 'Eurail Pass' sistemine dahil edildi. Avrupa içinde sınırsız dolaşım sağlayan ve 24 ülkeyi kapsayan sistemle, TCDD trenleri de kullanılacak ve
Türkiye'deki turizm değerlerinin daha çok yabancı ülke vatandaşı tarafından görülmesi sağlanacak. Hollanda'dan yönetilen "Eurail Group G.I.E" kurumu, sistemin yılbaşından itibaren Türkiye'yi de kapsaması sayesinde, tren yoluyla milyonlarca Eurail Pass sahibi tarafından turizm güzelliklerinin keşfedileceğine dikkat çekildi. Avrupa çapında 24 ülkede geçerli olan ve üye ülke turistlerine tek bir kart ile tren yolculuğu yaparak gezme imkânı sunan ve her yıll yüzbinlerce ABD'li turistin kullandığı Eurail ağına Türkiye'nin dahil olmasıyla Amerikalı turist sayısında da büyük artış bekleniyor. Yine veriler Kanadalı turistlerin de en fazla tercih ettiği 10 ülke arasında Türkiye'nin de bulunduğunu gösteriyor. Söz konusu raporda Eurail Pass sistemi sayesinde Türkiye'nin her geçen gün yükselen turistik değerlerinin daha çok turist tarafından keşfedileceğine dikkat çekilirken, Türkiye'de Sheraton, Hilton, Armada, Conrad, Hyatt International, Holiday inn, Four Seasons gibi dev otellerin Türkiye nin dört bir tarafında yer aldığı belirtildi.
Avrupa içinde demiryoluyla sınırsız dolaşım sağlayan Eurail Pass biletlerine 1 Ocak itibarıyla Türkiye de dahil edilecek. Yani artık yabancı turistlerin trenle Türkiye'ye girişi ve dolaşımı çok daha kolay olacak.Biletler aynı zamanda Türkiye içinde dolaşan TCDD trenlerinde de geçerli olacak. Ayrıca bu sayede Türkiye Avrupa Birliğine üye olamasa da bir Avrupa kurumunun daha parçası olacak. Eurail Pass biletleri şu an için 24 ülkeyi kapsıyor. Select Pass denilen yardımcı biletlerle 5 komşu ülke daha Eurail'in kapsamına alınabiliyor. Salzburg'la Viyana arasında geçtiğimiz günlerde hizmete giren hızlı tren Westbahn da gruba katılacak Eurail'deki ilk özel tren şirketi olacak. Dünya Turizm Örgütü'nün son yayımladığı 2012 yılı "Highlights" isimli raporda, Türkiye'nin İngiltere'yi geçerek 6. sırada yer almasının bir turizm ülkesi patlaması olarak gösterildi. Türkiye'nin kısa sürede 5'inciliğe yükselmesi bekleniyor.
Turizmde Türkiye ve Mısır İşbirliği Yapacak Türk Hava Yolları ile Hurghada ve Şarm El Şeyh şehirlerine uçuş anlaşması yapan Mısır Turizm Bakanı Hisham Zazou, "Türkiye dünya turizminde kendini ispatladı. Biz de Türkiye gibi olmak istiyoruz"şeklinde konuştu. Mısır hükümetinin Türkiye ile olan işbirliğini gelecekte artırmayı planladığını dile getirdi. Türkiye'nin turizmde 31 milyon ziyaretçi sayısının ulaştığına dikkat çeken Zazou, kendilerinin de bu alanda bir başarı hikayesi olarak hatırlanmak istediklerini ifade etti. "Mısır’ın turizmde pazarlama faaliyetlerini Türkiye ile ortaklaşa yürütmeyi planlıyoruz. Mısır’ın öncelikli hedefi dünyanın turizm merkezi olmaktır. Tur operatörleri,
acenteler için sübvansiyonlar yapıyoruz. Türkiye için oldukça esneğiz. Mevcut duruma göre Türkiye bütçesini artırabiliriz. İşbirliği için biz hazırız" dedi. Mısır Turizm Bakanı Hisham Zazou şunları anlattı:"Arap Baharı sürecinde turizm gelirlerimiz 14 milyar dolardan 9 milyar dolara düştü. Mısır’ın yeni turizm planları ve Türkiye’yle ilgili turizm politikalarındaki değişiklikler yapıldı. Bundan böyle Mısır Türkiye ile birlikte hareket edecektir. Dünya turizm pastasından pay kapmak isteyen Mısır, 2017 yılında 25 milyar dolarlık turizm geliri bekliyor. 2017'den sonra rakamın 30 milyar dolara ulaşması hedefleniyor.
Mısır’ın Türkiye Büyükelçisi Abderrahman Salah Eldin Türk tur operatörleri ve turistler için kapıda vize uygulaması başlattıklarını söyledi. Aynı uygulamayı 20 yaş altı ve 45 yaş üstü Türklere uyguladıklarını belirten Eldin "Turizmciye 24 saatte uzun vize uygulaması getiriyoruz. Ankara’da vizeleri kaldırma sözü verdik. Yakında Türklere vize kalkacaktır" dedi.
sayısında önemli bir oranda artış bekliyoruz” "dedi. Mısır Turizm Bakanı Hisham Zazou’nun İstanbul Ceylan Oteli’nde yaptığı toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin, Ulaştırma Bakan Yardımcısı Yahya Baş, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı, Mısır’ın Türkiye Büyükelçisi Abderrahman Salah Eldin katıldı.
THY’nın İstanbul’dan Hurghada ve Şarm El Şeyh şehirlerine yapılacak seferleri için 10 bin yolcunun rezervasyon yaptırdığını belirten Bakan Zazou, “Yaptığımız çalışmalarda 7 ayda yüzde 23’lük turist artışı yakaladık. THY’nın seferleri ile canlılık olacaktır. Türkiye’den gelen turist
Ayrıca İstanbul’un Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin, Mısır Başkonsolosu Wafaa Elhadidy, Mısır Turizm Konsolosu Ahmed Ali İsmail, Türsab Başkanı Başaran Ulusoy, Turob Başkanı Timur Bayındır da toplantıya katıldı.
Merhaba
18
Obama ile yeni bir “dört yıl” Amerika Birleşik Devletleri’nde seçimler halkın tercihini belirledi. Ve Obama ikinci defa bu ülkenin Başkanlığına seçilmiş oldu. Amerika ilginç bir ülke.. Kimler, bu ülkeyi hangi amaçlarla kurmuşlar? Kuruluşu takibeden yıllarda izlenen politikalar belli bir öngörü doğrultusunda mı yapılmış, yoksa dünya siyasetinin akış yönü mü bu ülkeyi bir “merkez ülke” konumuna getirmiş? Bunlar bilim insanları tarafından araştırılmaya değer konu başlıkları.. Dünyanın filan bölgesindeki bir seçim kimsenin umurunda olmuyor ama Amerika sözkonusu olduğunda iş değişiyor. Tüm dünya pür dikkat kesiliyor. Acaba Demokrat bir Başkan mı seçilecek yoksa Cumhuriyetçi bir Başkan mı? “Bunun nedeni nedir?” sorusuna sokakta rastgele bir vatandaşa sorsanız bile hemen cevabı patlatacaktır: “Kardeşim Amerika, dünyayı idare eden bir ülke.. Elbette herkes merak eder bu ülkede kimin Başkan seçileceğini..” Ekonomik güç, askeri güç, tüm dünyayı kendine
benzeten kültürel güç gibi özellikleri Amerika’yı dünyanın merkez konumuna oturtmuş durumda.. Öylesine bir merkez ki, onun etki alanı dışına çıkmak mümkün değil, bu etki alanı dışında oynanacak fazla bir rol da yok. Dünyada hiç bir ülkenin Amerika’yı gözardı etmek gibi bir lüksü yok gibi.. Özellikle kendi bölgesi içinde etkili olmak isteyen her ülke Amerika faktörünü dikkate almak durumunda.. Bu, işin siyasi boyutu.. Amerika faktörü ekonomik alanda da etkili. Tüm dünya ekomik sistemi “Amerikan Doları”na endeksli.. İkinci Dünya Savaşı’nı takibeden yıllarda dünya ülkeleri ekonomileri isteseler de istemeseler de yavaş yavaş bu para birimine bağlanmış.. Öyle bir bağlanma ki, dolar nezle olsa tüm dünya ülke ekonomileri grip olacak.. Nitekim oldu da.. Ama dünya bunu ancak Amerikan ekonomisi krize girince anladı. Bu yüzden Amerika’da nasıl bir yönetim olacağı konusu her ülkenin ilgi alanına girer. Amerika’da güven veren, istikrarlı bir yönetimin varlığı tüm dünyayı rahatlatır. Uluslararası TV kanallarında ve gazetelerinde yapılan yorumlara bakılırsa Obama’nın yeniden Başkan seçilmesi dünya piyasalarını rahatlatmış görünüyor. Geçen dört yıl boyunca izlenen ekonomik ve dış politikanın aynen devam edecek olması varsayımı dünya ülke liderlerini de rahatlatıyor. Obama’nın yeniden seçilmesinin Türkiye
TADF Başkanı Çınar, Clinton Global Girişimcilik Semineri'ne Katıldı
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Çınar, New York’ta düzenlenen Clinton Global Girişimcilik Programı'na katıldı. Programın üçüncü gününde Başkan Obama’nin konuşmasını canlı olarak toplantı salonunda dinleme imkanı bulan Başkan Çınar, ayrıca Bill Clinton tarafından onure edilen Sabancı Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabanci’nin programında da yer aldı. CGI gibi önemli bir uluslarası kuruluş kurarak, Dunya’da sosyal sorunlara el atan Başkan Bill Clinton'ı tebrik eden Başkan Obama, uluslararası düzeyde önemli sorunların başında gelen İnsan Kaçaklığı hakkında bir konuşma yaptı. Hükümet olarak, insan kaçaklığı konusunda yeni bir aksiyon planı çıkardıklarını söyleyen Başkan Obama, Afrika’dan Endonezya'ya birçok ülkede yaşanan küçük kızların satılması ve kullanılması konusunda sert tedbirler alacaklarını söyledi. Amerika içinde Bronx’da yaşayan bir genç kızın hikayesini de anlatan Başkan Obama, sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkesin bu yarayı kapatması için elbirliği içerisinde çalışması gerektiğini söyledi. TADF Başkanı Ali Çınar, başta Amerika’daki önemli Think Tank kuruluşları olmak üzere birçok kuruluş ile görüşme yaparak, ortaklık konusunda çalışmalara başlayacaklarını belirtirken; Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun uluslarası alanda temsil edilmeye başladığını söyledi. Ekim ayında Fransa'nın Strasburg şehrinde İnsan Hakları ve ırkçılık konusunda panele konuşmacı olarak davet edildiğini belirten TADF Başkanı Çınar, Federasyon'un global anlamda markalaşması için çalıştıklarını da sözlerine ekledi ANA - American News Agency
üzerindeki etkileri de olumlu.. Kimi zaman olumlu havada kim zaman da gergin bir havaya bürünen Türk Amerikan ilişkileri Obama’nın ilk dört yıllık döneminde tarihinin en olumlu havasını yaşadı. Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama arasındaki karşılıklı anlayış ilkesine dayalı ilişkilerin önümüzdeki dört yılda da korunacağı söylenebilir. Obama’dan önceki Bush yönetiminin iyice soğuttuğu Türk Amerikan ilişkileri son dört yıldır bahar havasını yaşıyor. Önceki yönetimlerin Türkiye’ye karşı izledikleri baskıcı Amerikan dış politikasının yönünü çok daha farklı bir yöne, saygı ve anlayış istikametine, çeviren Obama yönetiminin yeni dönemde de Türkiye’ye olan desteğini sürdürmesinin, Başbakan Erdoğan’ın masasında bekleyen PKK ve Suriye gibi acil çözüm bekleyen sorunların bir an önce aşılmasında büyük faydalar sağlayacağı tahmininde bulunulabilir. Bu arada sekiz yıl süren Bush yönetimi sırasında düzmece senaryolarla köşeye sıkıştırılan Amerika’da yaşayan Müslüman nüfusun da Obama yönetimi ile birlikte rahatlamaya başladığı, o dönemin sıkıntılarını yaşayan insanların medyada yayınlanan açıklamalarından anlaşılmaktadır. Obama ile yeni bir dört yıl haberi onları da memnun etmiş görünüyor. Sonuç olarak Amerika’da yönetimin yine Obama’da kalması hem Amerika’da ve Amerika dışındaki ülkelerde yaşayan Müslümanlar hem de tüm dünya ülkeleri açısından da olumlu bir gelişme olarak kabul edilebilir. Yeni bir sayıda görüşebilmek dileğiyle..
TurkishSuperPages.com’dan Amerika’da Önemli Telefonlar Listesi T.C. Washington Büyükelçiliği T.C. Birleşmiş Milletler Temsilciliği T.C. New York Başkonsolosluğu T.C. New York Eğitim Ataşeliği T.C. New York Kültür ve Turizm Ataşeliği T.C. New York Ticaret Ataşeliği T.C. New York Ekonomi Ataşeliği T.C. New York Sağlık Ataşeliği T.C. New York Din ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği T.C. New York Basın Müşavirliği KKTC - BM Temsilciliği T.C. Washington Büyükelçiliği T.C. Washington Silahlı Kuvvetler Ataşeliği T.C. Washington Basın Müşavirliği T.C. Washington Eğitim Müşavirliği T.C. Washington Ekonomi Müşavirliği T.C. Washington Ticaret Müşavirliği T.C. Washington Gümrük Müşavirliği T.C. Washington Kültür Tanıtma Müşavirliği T.C. Washington Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi T.C. Chicago Başkonsolosluğu T.C. Houston Başkonsolosluğu T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu - TADF Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi - ATAA Türk Hava Yolları New York Ofisi T.C. Ziraat Bankası -New York Şubesi T.C. Vakıflar Bankası -New York Şubesi T.C. Ottawa Büyükelçiliği Kanada Türk Dernekleri Federasyonu New York Fatih Camii Rochester Hamidiye Camii New Jersey Paterson Ulu Camii New Jersey Karaçay Türkleri Camii
(202) 612-6700 (212) 949-0150 (212) 949-0160 (212) 687-8395 (212) 687-2194 (212) 687-1530 (212) 661-7494 (212) 450-9164 (212) 661-1039 (212) 867-9023 (212) 687-2350 (202) 612-6700 (202) 612-6770 (202) 612-6807 (202) 612-6810 (202) 612-6790 (202) 612-6780 (202) 612-6794 (202) 612-6800 (202) 612-6740 (312) 263-0644 (713) 622-5849 (323) 655-8832 (212) 682-7688 (202) 483-9090 (800) 874-8875 (212) 557-5612 (212) 621-9400 (613) 789-4044 (647)-230-9397 (718) 438-6919 (716) 482-4210 (973) 345-6584 (973) 345-1083
Side Müzesi'ni 10 ayda 113 bin 89 kişi ziyaret etti Manavgat'a bağlı Side beldesinde bulunan Müze ve antik tiyatroyu yılın 10 ayında 113 bin 89 kişinin ziyaret ettiği bildirildi. ANTALYA (AA) - Manavgat'a bağlı Side beldesinde bulunan Müze ve antik tiyatroyu yılın 10 ayında 113 bin 89 kişinin ziyaret ettiği bildirildi. Side Müze Müdürü Güner Kozdere, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2012 yılının 10 ayında Side Müzesi'ni toplam 113 bin 89 kişinin ziyaret ettiğini, bu ziyaretlerden 61 bin 490 lirası Müze Kart ile olmak üzere toplam 749 bin 705 lira gelir elde edildiğini söyledi. Ekim ayında müzeyi ve bağlı antik tiyatroyu 15 bin 926
kişinin ziyaret ettiğini bildiren Kozdere, sadece ekim ayında Müze Kart satışından 5 bin 970 lira, bilet gelirinden de 105 bin 390 lira olmak üzere toplam 111 bin 360 TL gelir elde edildiğini kaydetti. Dünyanın en büyük tatil ve seyahat değerlendirme sitelerinden olan ''tripadvisor.com''da okurların yaptığı değerlendirmelerde, Side Müzesi'nin 5 tam puan üzerinden 4.5 not ortalaması ile sertifikalandırıldığını ve belge gönderdiğini dile getiren Kozdere, ''Dünya
TADF Başkanı Ali Çınar, Azerbaycan'ın bağımsızlık Yıldönümünü kutladı TADF Başkanı Ali Çınar, Azerbaycan'ın bağımsızlık ilanının 21. yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında, 18 Ekim tarihinin çok önemli olduğunu, bu tarihte kardeş ülke Azerbaycan’in bağımsızlığının kutlandığını belirtti.
güçlenmesine yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci, bizim sevincimiz, Azerbaycan'in kaderi ,bizim kaderimizdir ” sözü ile birlikte Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in “ Tek Millet, Iki Devlet” ifadeleri tarihe mal olmuştur.
Başkan Çınar, TADF’ye üye derneklerden Azerbaycan Amerika Cemiyeti’nin 55.kuruluş Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafınyıldönümü nedeni ile Başkan Tomris Azeri’yi dan yüzde 20′sinin hala işgal altında olması tebrik ederek,başarılarının devamını diledi. kabul edilemezdir. Çınar mesajında şu görüşleri dile getirdi: “1920'den itibaren 70 yıllık bir süreyle Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Azerbaycan, 1990'da Sovyetler'in dağılma sürecine girmesiyle bağımsızlık hareketlerine sahne olmuştur. 18 Ekim 1991 tarihinde Azerbaycan, bağımsızlığını ilan ederek, değişen dünya platformunda hak ettiği temsiliyet gücüne tekrar kavuşmuştur.
Bir önce Uluslarası Kuruluşların ve Minsk Grubu’nun daha aktif çalışarak, bölgedeki haksızlığın çözümü için gerekli adımları daha ciddi şekilde atmasini arzuluyoruz.
Ayrıca, Bugün, yani 18 Ekim günü, Amerika’nin önemli merkezlerinden biri olan Empire State Binas’nda iki kutlamanın mutluluğunu yaşamakla beraber,programa emeği geçen ASA Başkanı Tomris Azeri ve ekibine teşekkürlerimi Ne Mutlu Bizlere ki, Türkiye, Azerbaycan’in sunuyorum. bağımsızlığı tanıyan ilk ülke olmuştur. Kardeş Ülkemiz Azerbaycan’iın Bağımsızlığını Ne Mutlu Bizlere ki, Kardeş Azerbaycan, ilan ettiği günün 21. senesini ve üye derneklerimizden Azerbaycan Amerika Cemiyet’nin 55. Kafkasya'nin parlayan yıldızı olmuştur. kuruluş yıldönümünü kutluyor, başarılarının Ne Mutlu Bizlere ki, Türk Dünyası’nin tekrar devamını diliyorum."
genelinde saygınlığı olan internet sitesinden müzenin derece almasında dolayı çok memnun olduk. Türkiye'de 5 üzerinden 4.5'luk not ortalaması, müzemiz dışında Gaziantep'teki bir müzeye verilmiş. Bu not değerlendirmesine ulaşabilen başka bir müze yok'' diye konuştu. Muhabir: Mustafa Taş / Mehmet Çakmak Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
GlobalMediaLinks. com Türk ve Dünya medyasına link sayfanız..
KİRALIK EV Clifton’in nezih bölgesinde iki ailelik bahçeli evin 2. katı 1 Aralık’tan itibaren kiralıktır. 3 yatak odası, salon, büyük mutfak ve banyo. Bulaşık makinesi, çamaşır & kurutma makinesi mevcuttur. NY otobüs durağına ve ilkokula iki blok mesafede. Aylık kira: $1,400 + gaz & elektrikk
İlgilenenler (862) 262 -2497’yi arayabilirler
AMERİKA HABERLERİ
20
TADF Başkanı Çınar, Strazburg'da " Uluslarası İnsan Hakları Hareketi" konferansında konuştu:
“Nefret ve kin ile hiçbir sorun çözülemez” Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Çınar, Avrupa Konseyi'nin merkezinin de bulunduğu Strazburg'da " Uluslarası İnsan Hakları Hareketi" kuruluşunun organize ettiği konferansa konuşmacı olarak katıldı. Amerika'daki Türk Toplumunun TADF Başkanı Çınar tarafından temsil edildiği konferansın açılış törenine; Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ,Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukovych başta olmak üzere birçok devlet başkanın göndermiş olduğu tebrik ve başarı dilek mesajları ile başlandı. Çok sayıda üst düzey bakan ve sivil toplum liderinin katıldığı konferansın teması dünyada artan ırkçılık olurken, ırkçılık ile ilgili sorunlar ve çözümleri 2 günlük bir panelde ele alındı. Panelde konuşma yapan TADF Başkanı Çınar, TADF'yi kısaca tanıttıktan sonra, insanların birbirini anlaması ve hoşgörülü olması için birlikte çalışmanın önemli olduğunu dile getirdi. Başkan Çınar, etnik grupların ortak sosyal, kültürel ve grassroot çalışmaları ile ırkçılık, din ve etnik kimlik bazlı ayrımcılık gibi sorunları çözmek için daha çok çaba sarfmesi gerektiğini belirtti. Çınar, nefret ve kin ile hiçbirşeyin çözülemeyeceğini belirterek, dünya barışını zedeleyen ve masum insanların hayatını alan tüm grup ve devlet politikalarına karşı olduklarını söyledi. Amerika'da günümüzde Avrupa'daki nitelikte bir ırkçılığın olmadığını belirten Çınar, 11 Eylül'de yaşanan terör saldırısının aynı zamanda bir nefret suçu ve toplumları bölmeye yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. Yahudi, Müslüman, Budist, Hristiyan olmak üzere birçok farklı kökenden kişinin bu elim olayda hayatını kaybettiğini hatırlatan Çınar; terörün dini ve kimliği yok dedi. Amerika'da gizli ırkçılığın hala devam ettiğini belirten Çınar,öte yandan birçok sivil toplum kuruluşunun bu konudaki hassasiyeti ve kamuoyu baskısının da takdire değer olduğunu söyledi. Ermeni Diasporası'nin Amerika'da hiçbir şekilde diyalog kurmadan Türkiye'yi karalamaya çalıştığını belirterek, oysa Ermenistan'in dünya sıralamasında en fakir ülkeler arasında olduğunu hatırlatarak, bu enerjiyi kendi iç sorunlarını çözmede kullanmalarını önerdi. Türkiye'nin birçok etnik topluluğu ve dini biraraya getirdiğini belirten Çınar, Osmanlı döneminde Musevilere kucak açan ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söyledi. Coca Cola CEOsu Muhtar Kent'in babasının Fransa'da diplomat olduğu dönemde, Musevileri Nazi dönemi baskısından kurtarmak için, onlara Türk pasaportu verildiğini hatırlatarak, toplumların nerden ve nasıl geldiğimizi unutmaması gerektiğini hatırlattı. Çınar, Türkiye'nin İnsan Hakları konusunda hassas olduğunu belirterek; Birleşmiş Milletler nezdinde de barıştan yana, ayrımcılığa ırkçılığa ve nefrete karşıtı birçok önder adımlar attığını belirtti .Çınar sözlerine, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu olarak da uluslarası alanda kardeş kuruluşlar ile ortak çalışmalar yapmak istediklerini belirterek devam ederken, her türlü somut ve kalıcı projeyi değerlendirmeye açık olduklarını söyledi. Toplantıya, Amerika Birleşik Devletleri'nden ADL, JCRC gibi Musevi kuruluşlarının yani sıra Asyalı-Amerikalı ve Afrikalı-Amerikalı kuruluşları temsil eden sivil toplum liderleri de katıldı. Başarı ile sonuçlanan konferans sonunda TADF başkanı Ali Çınar'in organizasyonun Amerika Komite Üyeliği'ne seçildiği öğrenildi. Başkan Çınar, Fransa'da bulunduğu süre içerisinde bazı Türk toplumu temsilcileri ve resmi yetkililerle de görüştü.
TADF Başkanı Çınar " Ermeniler Nefret Politikası Üretiyor" TADF Başkanı Çınar, Ermeni terör örgütü ASALA tarafından öldürülen Türk diplomatlarını hatırlatarak, ırkçılıkla yoğrulmuş teröre duyarsız kalan tek taraflı ve art niyetli çevrelerin sözde soykırım yalanları ve nefret dolu politikaları ile de dünya barışına zarar verdiklerini söyledi. 1973 ile 1987 arasında, ASALA'nin 170 saldırı gerçekleştirdiğini ve bunun sonucunda 31 Türk diplomatının şehit olduğunu dile getiren Çınar: 39 sivil vatandaşımızın da hayatını kaybettiği bu nefret saldırılarında, konuşması sırasında bulundukları Fransada da Türk diplomatlarının Ermeni teröristler tarafından şehit edilmiş olduklarını belirtti.
Endeavor: “Sekiz sene sonra dünyada 500 milyon kişiye iş arayacak” İSTANBUL (A.A) - Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, bugün dünyada 200 milyon yeni iş imkanına ihtiyaç duyulduğuna ve bu rakamın sekiz sene sonra 500 milyona ulaşacağını bildirdi. Merkezi New York'ta bulunan, 17 ülkede faaliyet gösteren, iş dünyasının önde gelen isimleri tarafından kurulan ve ekonomik gelişime ivme kazandırmak amacıyla etkin girişimcileri tespit edip destekleyen Endeavor Derneği'nin ''Endeavor 45. Uluslararası Seçim Paneli'' etkinliği İstanbul'da gerçekleştirildi. Uluslararası Seçim Paneli'nde 12 şirketi temsilen 19 kişi Endeavor Girişimcisi seçildi. Endeavor Gala Gecesi'nde konuşan Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, şunları kaydetti: ''Bugün dünyada 200 milyon yeni iş imkanına ihtiyaç duyuluyor ve bu rakam sekiz sene sonra 500 milyona ulaşacak. Ekonomik kalkınmaya ve istihdam yaratmaya en büyük araç girişimciliktir. Endeavor olarak biz sürdürülebilir ekonomik büyümede kilit öneme
sahip, yüksek büyüme potansiyeli olan ve binlerce kişiye istihdam sağlayan Yarının Büyük İşletmelerine (YABİ) Etkin Girişimciler diyoruz ve onları bulup destekliyoruz. Çünkü bu Etkin Girişimciler Dünya Bankası araştırmasına göre girişimci averajından 5,4 daha hızlı büyümekte ve yaklaşık 30 kişilik daha fazla istihdam yaratmaktadır. Son beş senede Endeavor Türkiye olarak 3 bin girişimci ile tanıştık. Bunlardan 29 şirketi temsilen 44 Etkin Girişimciyi Endeavor Girişimcisi seçtik ve destek vermeye devam ediyoruz. Gururla belirtmeliyim ki Endeavor Girişimcileri 2011 sonu itibari ile 290 milyon dolar ciro elde etmenin yanı sıra 2000 kişiye istihdam sağlamaktadır. Seçtiğimiz girişimcilerin bu başarılarını gördükçe doğru yolda olduğumuzu bir kez daha görmüş oluyorum.'' -''Endeavor Girişimcisi seçilen tüm girişimciler, yüksek büyüme potansiyeline sahip''Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, tüm girişimcilere ihtiyaç duydukları her konuda danışmanlık yapmaya hazır olduklarını
lirterek, şunları kaydetti: ''Panele katılan girişimciler rol model potansiyelleri, iş fikirleri, sürdürülebilir ve ölçeklendirilebilir iş modelleri, bulundukları sektöre getirecekleri yenilikler ve hem kendi bölgeleri hem de global anlamda ekonomik kalkınmaya ve istihdam yaratmaya katacakları güç ve etkiye göre değerlendirildiler. Endeavor Girişimcisi seçilen tüm girişimciler, yüksek büyüme potansiyeline sahip Endeavor'ın kendilerine sunacağı hizmetler çerçevesinde bu potansiyellerine ulaşmada büyük fırsat ve kolaylıklara sahip olacaklar. Endeavor'ın çok kuvvetli bir insan kaynağı var. Girişimcilerine yalnızca finansal sermayeye erişim olanakları değil, aynı zamanda paha biçilemez bir manevi sermaye sunuyor. Endeavor rehberi çok nitelikli, kendini kanıtlamış iş adamları, akademisyenler, girişimciler ve liderlerden oluşuyor ve hepsi seçilen girişimci şirketlere her türlü danışmanlık desteği vermeye hazır.''
Muhabir: Murat Birinci / Yayıncı: Hülya Ertan
TADF Heyeti, Kasırgadan Mağdur Olan Esnaf ve Vatandaşları Ziyaret Etti Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Ali Çınar ve TADF İcra Kurulu üyelerinden Dr. Hakan Karalok, Mustafa Turan, Hicri Ataş ve Engin İkiz, New York Long Island-Rockaway , New York Brooklyn ve Kuzey New Jersey bölgelerine giderek, Sandy Kasırgası nedeni ile zarar gören Türk esnaf ve ev sahiplerini ziyaret etti. TADF Heyeti Long Island bölgesinde yer alan Rockaway'e giderek bir dizi incelemelerde bulundu. TADF İcra Kurulu Üyelerinden Engin İkiz, Rockaway bölgesinde yiyecek ,flashlight ve battaniye ihtiyacı olduğunu belirterek, bölgede botların ve arabaların birbirlerine girmiş olarak bulunduğunu belirtti. Brooklyn Sheepshead Bay bölgesinde olan Masal Cafe, Liman ve İstanbul Restaurantlarını ziyaret eden TADF Heyeti, geçmiş olsun dileklerini Türk işverenlerine iletirken, her konuda yardıma hazır oldukları mesajını da verdi. 'Türk işyerlerinin zarar görmesinden ziyade, bölgedeki Türk Kültürü ve tanıtımı zarar gördü' diyen İstanbul Restaurant sahibi Rıza Ataş, her konuda destek beklediklerini belirtti. TADF üye derneklerden Eyüp Sultan Kültür ve Cami yöneticileri, kasırga sonrası yaklaşık 100bin dolara yakın zarara uğradıklarını belirterek, kasırga günü birçok Amerikalının ve etnik grupların merkezlerine sığındıklarını söyledi. TADF Heyeti daha sonra Kuzey New Jersey'e geçerek vatandaş ve Türk esnafı ile görüştü. En büyük sıkıntının elektrik olduğunu belirten TADF Başkan Yardımcısı Dr. Hakan Karalok, birçok vatandaşın otel veya tanıdık vatandaşların evine yerleştiğini ve zorda olan vatandaşlara yer konusunda yardımcı olduklarını belirtti. Edgewater bölgesinde suyun kenarında bulunan Mavi Restaurant'ın sahibi Sami Yilmaz, kasırga öncesi çok sıkı hazırlık yaptıklarını belirterek, çok ciddi bir hasarınolmadığını belirtti.
Dr. Karalok, Key Port tarafındaki vatandaşlarımızla da iletişimde olduklarını belirterek, yiyecek ve bebek malzemeleri bulmakta zorlanıldığını, aynı zamanda elektrik sorunlarının yaşandığını belirterek bu konuda AKUT USA , TÜRKİYE İÇİN EL ELE ,TFP Kuruluşları ile ortak olarak, bölgeye bu hafta malzeme yollayacaklarını belirtti. Başkan Yardımcısı Dr. Karalok, Perth Amboy'daki Türk gemi işletmecileri ile de görüştüklerini belirterek, 'ciddi kayıpların olmaması bizleri mutlu etmiştir' dedi. TADF Başkan Yardımcılarından Dr. Hakan Karalok, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonun kasırgadan zarar gören bölgelerdeki dernek başkanları ve üyeleri ile de temaslarının sürekli olduğunu belirterek,24 Saatlik Acil Vatandaş Telefon hattının hizmetlerinde olduğunun altını çizdi. TADF Başkanı Ali Çınar da, FEMA'nın yardımları dışında, hem Türkiye'den hem de diğer Sivil Toplum Kuruluşlarıyla her konuda destek verilmesi için çalışacaklarını belirterek, zarar gören esnaf ve vatandaşların listesinin çıkarılması için hazırlık yaptıklarınıbelirtti. Başkan Çınar, FEMA olmak üzere, yerel eyaletlerde yardım kuruluşlarının desteğinin başladığını belirterek, bu konuda T.C New York Başkonsolosluğu ve diğer kuruluşlar ile beraber tüm bilgi akışının düzenli şekilde yapıldığını açıkladı. TADF Heyeti ‘nin yarın Staten Island bölgesine giderek bir dizi inceleme ve temaslarda bulunacağı açıklandı
YURTDIŞI TÜRKLER BAŞKANI YURTNAÇ'TAN MESAJ Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Sayın Kemal Yurtnaç, TADF Başkanı Ali Çınar'ı arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulundu. 'Türk Amerikan toplumunun her zaman yanındayız' diyen Başkan Yurtnaç'ın, 'Amerika'daki Türk toplumumuza her konuda yardıma hazırız' mesajını verdiği belirtildi.
BENZİN SIKINTISI DEVAM EDECEK Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Heyeti ayrıca New York ve New Jersey'de Türk vatandaşlarımızın sahip olduğu gaz istasyonlarıyla görüştüklerini belirterek, benzin sıkıntısının en az iki hafta daha devam edeceğini öğrendiklerini belirttiler. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu ,vatandaşlarımızın acil ihtiyaç olmadıkça benzin kullanımında bu şartları gözönüne almalarının önemine dikkat çekti.
Kuru Fasulye Şenliğinde kazanlar 1200 Kişi için kaynadı
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesi ile Sivrihisar ilçesine bağlı Kaymaz beldesinin kuru fasulyelerinin tanıtılması için düzenlenen etkinlikte, bin 200 kişilik kuru fasulye pişirilerek vatandaşlara ikram edildi. Eskişehir Seyitgazi ve Köyleri Kültür, Tanıtım, Turizm, Yardımlaşma ve Sosyal Dayanışma Derneği (SEY-DER), Seyitgazi Belediyesi ve Kaymaz Belediyesi işbirliğiyle Odunpazarı Meydanı'nda kuru fasulye tanıtım etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, SEY-DER Zeybek ekibi, bir gösteri sundu. Seyitgazi Belediye Başkanı Adnan Yalçın Şen, etkinlikte yaptığı konuşmada, Eskişehir'in ciddi değerlere sahip olduğunu ancak bugüne bunları çok fazla pazarlayamadıklarını söyledi.
ESKİŞEHİR (AA) - Kaymaz'ın ve Seyitgazi'nin kuru fasulyesinin çok lezzetli olduğunu ifade eden Şen, ''O nedenle önce bunu dalga dalga Eskişehir'imiz bilsin daha sonra da bu lezzeti dışardan gelen misafirlerimize ikram edebilelim. Bu etkinlik biraz yarışma havasında, jüri ise halkımız'' dedi. Kaymaz Belediye Başkanı Ömer Gazi Geyik de her yıl mayıs ayında bir kuru fasulye tanıtım etkinliği yaptıklarını anımsatarak, ''Seyitgazi Belediye Başkanımız bize bu etkinliği getirince biz de 'olsun ne kadar çok tanıtım olursa iyi olur' diyerek etkinliğe katıldık. Başkanımıza böyle bir organizasyonu bize sunduğu için
teşekkür ediyorum'' diye konuştu. Konuşmaların ardından, pişirilen kuru fasulye, bin 200 kişiye ikram edildi. Kuru fasulye dağıtımı sırasında uzun kuyruklar oluştu. Etkinliğe, AK Parti Eskişehir Milletvekili Ülker Can, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan, AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan ve vatandaşlar katıldı. Muhabir: Fatih Doğan / Deniz Açık - Muhabir: Fatih Doğan / Deniz Açık Yayıncı: Mürsel Çetin
ÖZEL HABER / RÖPORTAJ
Profesör McCarthy: “Türklerin Balkanlar’dan Sürgünü Bir İnsanlık Dramı”
23
Hayrettin Turan - İstanbul
İstanbul küresel forum dolayısıyla ülkemizde konferanslar vermeye gelen Amerikalı tarihçi Profesör Justin McCarthy, "Balkan Savaşları'nın Türk tarihinin herkesin bilmesi gereken çok önemli bir parçası olduğunu, ama tarih kitaplarının, bu savaşlarda Türk ve diğer Müslüman toplumlarının yaşadığı muazzam kayıpları neredeyse hiçbir zaman dikkate almadı” dedi. İSTANBUL-ÖZEL-Yıllardır Balkan Savaşları'nı incelediğini belirten McCarthy, tarihin bu görülmeyen yüzünü ortaya çıkaran bir harita hazırlamaktan çok mutlu olduğunu, Balkan Savaşları'nın başlangıcının 100. yılı olması sebebiyle Türkiye'de de konferanslar vereceğini kaydetti. “Haritayı yaparken uzun yıllardır yaptığım bilgi toplamada , Müslümanlara yapılan zulümler ve katliamlar, o dönemin İngiltere gibi Avrupalı ülkelerin konsoloslarının kendi günlüklerinden bölümler vererek açık biçimde ortaya koyduğunu gördüm. Türk- Amerikan Koalisyonu'nun (TCA) , ABD ve diğer batılı ülkelerin Türk tarihinde neler olduğunu daha iyi bilmesini sağlamaya çalıştığını belirterek, kendisine harita hazırlama teklifinin TCA'dan geldiğini söyledi. Geçen yıl da TCA için Ortadoğu ve Balkan halklarının tabi tutulduğu çeşitli zorunlu göçleri içeren büyük harita hazırladığını belirten McCarthy, ancak bu haritanın daha spesifik olarak Balkanlar'daki Müslümanların 1912 1913 yıllarındaki Balkan Savaşları'nda sürgüne gönderilmesi ve öldürülmesi konusunu ele aldığını kaydetti. Profesör Justin McCarthy, "Balkan Savaşları, gelmiş geçmiş en vahim insani trajedilerden biridir. Balkanlar'daki Müslümanların yüzde 27'si bu savaşlarda öldü ve 3'te 1'i Osmanlı topraklarına kaçarak hayatta kalabildi. Bu, herkesin tarihte bakması ve yaşanmış en berbat zamanlardan biri olduğunu söylemesi gereken bir dönem.
Ancak henüz ben bunları tarih kitaplarında görmedim. Siyasetten, Bulgarların ve birazcık da Yunanlıların yaşadığı acılardan bahseden tarih kitapları bulabilirsiniz, ama Müslümanlara ne olduğuna dair şeylere çok nadir rastlarsınız. Bu bir parça önemsememekten, bir parça da ön yargılardan kaynaklanıyor. Ama Balkan Müslümanlarının yaşadığı bu dram, dünya tarihinin en önemli parçalarından biri olmalı."dedi. Konsoloslar günlüklerinde, bulundukları bölgelerdeki Müslüman ahalinin ev ve tarlalarının yakılıp yıkıldığını, Müslümanların öldürüld üğünü, kadınlara tecavüz edildiğini ve işkenceler yapıldığını anlatıyorlardı. Müslümanların ancak yüzde 33'ü kaçabildi. Düzenlediğim haritaya göre, savaş sırasında evlerinden, yurtlarından ayrılmak zorunda kalıp, yollara düşen Müslümanların ancak yüzde 33'ü (813 bin kişi) Anadolu topraklarına ulaşmayı başarabildi. Çoğu göç sırasında hastalık, açlık veya saldırılar sonucunda ölürken, Selanik limanına varabilenlerin çoğu da yine gemi beklerken hayatını kaybetti veya katliama uğradı.Türkiye'ye gelebilenler ise en fazla Trakya yarımadası ve Ege bölgesi civarına yerleştirilerek, tüm acı, gözyaşı ve zulmün ardından ve geride bıraktıklar ı sevdiklerini yüreklerine gömerek yeniden hayata tutunmaya çalıştı.Balkanlar'daki Müslümanların sadece yüzde 38'i (870 bin kişi), korku
ve acılarla karşı karşıya yurtlarında kalabilmeyi başardı. Dünyanın şahit olduğu en vahim insanlık dramı Türklerin başına gelen ve diğer halkların başına gelenlerle kıyaslayacak olursak, dünya tarihindeki en büyük felaketlerden bir tanesi. En az 6 milyon kişinin hayatına malolan bir dram. Ve burada yaşanan sıkıntıları saymak çok zor çünkü çok uzun zaman önce olmuş şeyler. İşe Rus işgaliyle başlayacak olursak Kafkaslardaki Rus işgaliyle ve daha sonra Yunanistan'daki savaş, Yunan isyanı, Sırbistan, Bosna, Bulgaristan, Romanya, bütün Ortadoğu’da, Balkanlar’da özellikle de Kafkasya’da ... Rus ve Sırpların müslümanlara karşı uyguladıkları politika onları ülke dışına sürmek ve bu şekilde müslümanların yerini alabilmekti ve bu süre içerisinde pek çok kişiyi öldürdüler. Mesela bugün hiç Türkün olmadığı bölgeler kabul edilen Sırbistan'a baktığımızda veya Karadağ'a baktığımızda Bulgaristan'ın büyük bir kısmında, Yunanistan'ın güneyinde pek çok Türk aile yaşıyordu ama hepsi gitti. İki sebepten dolayı: Ya bu bölgelerden , zorla sürüldüler veya öldürüldüler. Haritaya göre, Balkan Savaşları öncesinde 3 milyon 242 bin nüfusla bölgenin yüzde 51'ini Müslümanlar oluştururken, Yunanlılar 1 milyon 558 bin nüfusla bölgenin
yüzde 25'ine, Bulgarlar 1 milyon 220 bin nüfusla yüzde 19'una, diğerleri ise 333 bin nüfusla yüzde 5'ine tekabül ediyordu. Ancak Balkan Savaşları, bölge demografisinde, geride katliamlar ve aradan yüzyıl geçmesine rağmen silinmeyen acılar bırakarak, kitleler halinde göçlere sebep oldu. Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ tarafından Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılan Balkan topraklarındaki 2 milyon 315 bin Müslüman'ın yüzde 27'si (632 bin kişi), bu savaşın kurbanları oldu. Bu Müslümanların birçoğu katledilirken, bir kısmı da zorunlu göç sı rasında açlık veya hastalıktan hayatını kaybetti. McCarthy, Müslümanlara yönelik büyük nefret duygularına sahip olan Yunan, Bulgar, Sırp ve Karadağlıların bölgedeki Müslüman nüfusu yoketmek istediklerini ve bu sebeple onları katletme veya zorla sürme yoluna gittiklerini anlatarak, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları, Balkan Savaşları'nın ardında hayatta kalan ve Batı Anadolu'ya yerleşen bu harap olmuş göçmenleri, geriye dönüp bakmaktansa, ileriye doğru umutla bakmaya yönlendirmiştir. Yaptığımız bu yayın, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanma sürecindeki Müslüman kayıplarını göz ardı eden tek taraflı tarihsel anlatımlardan uzaklaşmayı amaç edinmiş son derece yapıcı bilimsel bir çalışma.” dedi.
1.5 milyon Müslümanın Dramı Haritalaştırıldı Balkan Savaşları sonucunda göçe zorlanan ve öldürülen 1.5 milyonu aşkın Osmanlı Müslümanlarının yaşadığı dram ABD'nin Kentucky eyaletinin Lousville Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Justin McCarthy tarafından haritalaştırıldı. Merkezi Washington'da bulunan Türk Amerika Koalisyonu (TCA - Turkish Coalition of America) tarafından desteklenen proje, Balkan Savaşı ve onu takip eden savaşlar ve süreçler neticesinde uygulanan sürgün politakasının nasıl büyük acılara neden olduğunu tüm dünyaya tanıtmayı hedef alıyor.
2013 New York Türk Günü Yürüyüş ve Festivali “Ana Tema”sı Anketle Belirlendi:
Kurban Bayramınız mübarek olsun
TADF’dan teknolojik yenilikler
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu son teknolojik imkânları kullanarak; Amerika'daki Türk Toplumu'na daha iyi hizmet vermek ve iletişimi güçlendirmek için yatırımlara devam ediyor. Bu amaçla, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu kendisine ait bir QR kodu geliştirerek, TADF’nin en hızlı şekilde bilgi alış verisi sağlamayı amaçladığını açıkladı. QR Kodu nedir ve nasıl işliyor ? QR Kod (Quick Response Kod), 2 boyutlu barkoddur. QR kod içeriği bir metin, web sitesi adresi, video link dahil herhangi bir veri olabilir. QR Kod okuyucu bir yazılım vasıtasıyla bir cep telefonu rahatlıkla QR Kod okuyabilir ve ilgili ürün veya servis sayfasını açabilir. TADF QR Kodu'nu yazılı ve görsel kanallarda tespit ederek, cep telefonunuzda tarama yöntemi ile TADF hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. IPAD ve Iphone Uygulaması Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu yakın zamanda , akıllı telefonlarda ve bilgisayar tabletlerinde, TADF app (uygulaması) olacağını ve böylece telefon yolu ile de birçok bilgiye ulaşılabileceğini açıkladı.
www.turkturist.com İşte gezi derginiz..
“New York City Goes Turkish in May” Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, 2013 New York Türk günü yürüyüş ve festival hazırlıkları çerçevesinde, ana temayı bir anket sonucunda belirledi. “New York City Goes Turkish in May” adlı temanın yüzde 67'lik bir oran ile birinci seçildiği belirtilirken, Turkish Delight in the big Apple % 13 , NYC Welcomes Turkey %9 ,White Doves Love Red Roses % 6 , NYC Goes Turkic 5% oranında oy aldı. TADF Genel Sekreteri Turan Ayaz, anketin kendi ofislerine gelen vatandaşlar ile websiteleri ve sosyal medya aracılığı ile yaptıklarını belirtirken, katılımın yüksek olduğunu dile getirdi. 2013 New York Türk günü yürüyüş ve festivalinin hazırlıklarının şimdiden başladığını belirten Ayaz, önümüzdeki yılın programında farklı formatta yenilikler olacağını belirtti. 1 Mayıs ile 31 Mayıs arasının yoğun bir etkinlik ayı olarak geçirileceğini belirten TADF Genel Sekreteri Turan Ayaz, Amerikalılar'a yönelik çok ciddi bir tanıtım kampanyasının gerçekleşeceğini belirtti. Türk Günü Yürüyüş ve Festivali konusunda fikir ve önerilere açık olduklarını belirten Ayaz, vatandaşlarımız bize info@tadf.org adresinden ulaşabilirler dedi.
AMERİKA HABERLERİ
25
S NETACA Derneğinde Cumhuriyet Bayramı Kutlaması
Güney New England Türk Amerikan Kültür Cemiyeti, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasını Connecticutt'in Wallingford şehrinde yaptı. Programa T.C New York Başkonsolosu Levent Bilgen ve eşleri,Belçika Senatörü Güler Turan, TADF Başkanı Ali Çınar, TADF Başkan Yardımcısı Dr Hakan Karalok,Türk Amerikan Giresunlular Derneği Başkanı Cevdet Özdemir olmak üzere birçok dernek temsilcisi
ve üyesi katıldı. SNETACA ve Türkiye için Ele Ele Yöneticilerinden Mehveş Sönmezin sunduğu programda, şehitlerimiz içinde 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. SNETACA Başkanı Hikmet Aslan, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. Yıldönümünü kutlamaktan dolayı memnuniyet duyduklarını belirterek, Connecticuttaki Türklerin güçlendiğini belirtti.
New York Başkonsolosu Levent Bilgen ise, kasırgadan dolayı mağdur kalan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerini iletirken, konsoloslugumuz olarak bizler herzaman yanındayız mesajını verdi. Belçikadan ziyaret amacı ile Amerikada bulunan Belçika Federal Senatörü Güler Turan’da Avrupadaki Türkler ile Amerikalı Türklerin yapısının biraz farklı olduğunu ancak beraberliğin çok önemli olduğunu belirten mesajlar verdi. TADF Başkanı Ali Cinar’da , Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun 24 saat vatandaşımıza hizmet amacı ile çalıştığını belirterek,SNETACA Derneğinin Yerel Eyalet Senato binasına ilk Türk Bayrağını çeken dernek olduğunu belirterek,emeği geçen eski ve yeni dönem dernek yöneticilerine teşekkür etti. Nedim Katgi’nin müzikleri eşliğinde kutlanan Cumhuriyet Balosuna destek veren Türk Hava Yolları, Unique Settings LLC , Nick Şahin Fiberglass Company, , Sıla Deane Pawn. LLC, Güllüoğlu, Ali baba Restaurant, Saray Restaurant, Car Nation, ve Dr. Group, Veggie World Newington, CT, Enfiled Pizza teşekkür edildi.
Ayrıca, Başkan Hikmet Aslan, SNE-TACA olarak geçtiğimiz hafta başında planladığımız ama maalesef "Sandy Kasırgası" nedeniyle yakın bir tarihte yapılmak üzere iptal etmek zorunda kaldığımız “Connecticut 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlaması ve Bayrak Toreni” mız, Amerikan başkanlık seçimlerinin hemen akabinde olmak üzere, Connecticut State Capitol Building’te 8 Kasım, 2012 Perşembe günü yine saat 11:30-12:30 arasında yapılacak bir tören ile kutlanacaktır” dedi.
26
Opinion / Research reports
The Untold Story of Death and Forced Exile of Ottoman Muslims October 8 marks the 100th Anniversary of the start of the First Balkan War in 1912 which brought with it an enormous and brutal ethnic cleansing campaign to its climax, mostly against Turks and other Muslims of the Balkans and mostly by the governments of Greece, Bulgaria and Serbia.
Hurricane Assistance Resources
Little known among all this carnage is the enthusiastic volunteer help given by the Armenian Military Academy in Bulgaria since 1906.
Hurricane Sandy left a trail of destruction and tragedy that rose to the level of a national disaster. In its merciless path through the East Coast, the Hurricane showed how terrifying nature can be at its worst. But throughout the Hurricane and in its aftermath, we saw the best of humanity, as first responders, utility workers, military personnel, and ordinary citizens struggled heroically to help those in peril. We also saw a response from President Obama and the federal government that has won high praise for its swiftness and weight. Following President Obama’s declaration of emergency, the Federal Emergency Management Agency began accepting applications for disaster assistance. On the news, we’ve already seen many forms of federal assistance, such as diesel fuel being brought in to run generators for water treatment plants. We’ve seen National Guard trucks evacuating stranded people from flood zones. The government availed its C-130 Hercules transports for carrying electric utility workers to restore power in ravaged areas. This FEMA program offers assistance to businesses and households, and covers several areas. This includes rent payments for temporary housing to people whose homes have become unlivable. The program starts off with one month of assistance for renters and up to three months of assistance for homeowners. Applicants can request extensions of rent subsidies, which the government would review on a case by case basis. The federal program is also offering grants for home repairs and replacement of essential household items. The grants are available for repairs and replacements not covered by insurance that are necessary to make homes safe, sanitary, and functional. This is a vital measure, since everyone’s insurance policies vary, with different levels of coverage and different exclusions. Also available are low-interest loans for residential losses that insurance carriers will not cover. These loans can be as high as $200,000 for a primary residence and $40,000 for personal property, which includes renters’ losses. There are also grants for medical and other expenses not covered by insurance or other programs. Victims who’ve temporarily lost jobs because of the Hurricane could be eligible for up to 26 weeks of unemployment benefits in the event they don’t qualify for state benefits. This could include people who are self-employed. Small businesses could qualify for loans of up to $2 million if they sustained cash flow problems related to the disaster and need working capital in their economic recovery. In addition to small businesses, private businesses and non-profit organizations of any size can qualify for these economic recovery loans. There is also help available in the form of income tax assistance associated with filing casualty losses, as well as advisory assistance for veterans’ benefits and social security benefits. For the many people traumatized by the Hurricane, there is crisis counseling. Applying for these forms of disaster relief can be done through the federal government, at their website www.disasterassistance.gov. Access is also available for webenabled mobile devices at m.fema.gov. Victims can also use the FEMA number, (800) 621-FEMA (3362). Victims with a speech disability or hearing loss can call (800) 462-7585, or (800) 621-3362 if they use a 711 or a video relay service. (Sources - www.disasterassistance.gov, www.council.nyc.gov)
Timur handles lawsuits for car accidents, slip & fall accidents, work accidents, cruise ship accidents, serious personal injury, hospital errors, medical malpractice, dangerous product, pharmaceutical drugs, workplace discrimination, sexual harassment and other areas of law. * www.benimavukatim.com *t.akpinar@verizon.net *718 224-9824
What followed was systematic extermination of Turks who refused to leave their home, farm, or shop or attempted to defend them. It was either death or forced exile for Turks and other Muslims which brought an abrupt end to much of Ottoman Empire's presence in Europe.
Today, many Turks in Turkey and around the globe as well as many Turkish Americans, myself included, find their family histories profoundly affected by these ferocious wars. I can be considered to be a by-product of those wars of annihilation where 1.5 Turks and other Muslims met their tragic ends at the hands of Balkan Christians or forced to flee with little more than the shirts on their backs. My father, a one-year old baby, with a faint note pinned on his baby shirt identifying him as "Akif's son Ratip. Born in KIRLIKOVA. 1911," survived this otherwise total extermination of his village exactly 100 years ago, most probably this week, perhaps even today. Under still unknown circumstances, this baby, my father the sole survivor, was found by some good Samaritan , hastily "labeled", and whisked to Istanbul along with countless other lost and/or orphaned Turkish children on "the last train" from Selanik. Similarly, my maternal grandparents escaped to Bursa from Uskup (Scopia) with only half the family intact, the other half never heard from again. (You never saw such photos in the New York Times or Boston Globe of 1912 or WWI because here, the victims are Muslims, mostly Turks.) As if one needs more evidence for such a thorough devastation and annihilation, Prof. Justin McCarthy provides some anyway, in his book "Death & Exile", page 140, where "KIRLIKOVA" is listed as one of the villages as having been "the scene of murders..." most of which took place shortly after the Bulgarian occupation. Apparently, the British Ambassador to Sofia goes to the area on horseback to see the devastation for himself and files a report to London saying the news of Turks being massacred in DRAMA, CHATALCA, DOXAT, and KIRLIKOVA is true. There is much more, of course, but this space is neither proper nor sufficient to tell all. We need to write the tragic history of the Balkan Turks and other Muslims to let the world know. These refugees, victims of Balkan Christian violence, were met with yet another cycle of violence, equally brutal, by the Anatolian Christians, mostly Ottoman-Greeks in the western Anatolia and Ottoman-Armenians in eastern Anatolia. Without knowing these underlying facts coupled with Ar-
menian terrorism, treason and revolts, it may be easy even tempting to yield to the persistent Turco-phobia and Islamo-phobia pumped by the Armenian and Greek lobbies and call the events of WWI genocide. The anti-Turkish propaganda has been so prevalent, lies so enduring, that even some Turkish our writers and intellectuals cannot resist to join this shameful bandwagon. Turkish Coalition of America (TCA) published the above annotated map displaying the geography of atrocities committed during the Balkan Wars, including the death and forced exile of approximately 1.5 million Turks and other Muslims from Ottoman Europe, thus commemorating the silent memory of these faceless, nameless, voiceless victims. Millions of Turks today are the descendants of those who found refuge in Turkey. Prepared by Justin McCarthy, Professor of History at the University of Louisville in Kentucky, the map is a powerful visual tool to better understand the devastating effects of the Balkan Wars on Ottoman Muslim communities. The TCA messages included this quote from Professor McCarthy: "During the Balkan Wars many groups suffered, but those who suffered most were the Muslims, especially the Turks. 27% of the Muslims of the conquered areas of Ottoman Europe, mostly Turks, died as a result of these wars-the worst civilian mortality witnessed in any modern European war...I hope that this map will demonstrate the disastrous fate of these peoples during this time." Lincoln McCurdy, President of TCA, was equally eloquent: "TCA is very proud to have supported this publication and we thank Professor McCarthy for his meticulous investigation into the forgotten history of these Ottoman Muslim communities... The founders of modern Turkey urged the ravaged survivors of the Balkan Wars, who settled in Anatolia, to look forward, rather than back. This publication is a constructive effort to move away from the double-standards inherent in historical accounts that overlook Ottoman Muslim losses during this period when the Ottoman Empire was on the verge of collapse..." Source: TCA Turkis American Coalition & ATAA
OPINION
“When you went to the Arctic to investigate weather, I mean whether the North Pole was melting, did you expect to find hot springs in which to relax?” I asked with a grin. He answered: “I like your humor, but seriously, the Arctic Meltdown affects trade routes and connects the North Pacific to the North Atlantic. Oil tankers from Siberia, Alaska, and Scotland can bypass the Malacca Strait which is a possible choke point on Far East energy supplies.”
“In author George Orwell’s book “1984″ huge competing blocs of nations form each bloc immune to attacks or threats except if mass longrange demographic changes take place! Do you believe involved United Nations agencies should rethink their population-control policies?” I asked. He answered:
“This is already happening in many develped nations which are ageing rapidly. But modern people prefer dogs and cats rather than have more “Do you believe the Shanghai Cooperative Organ- children. You can’t do anything about it!” ization(SCO) will supplant the Euro-American dominated United Nations Organization in Asia? Finally I asked: “What country can best offer a You had sent an official representative to the SCO qualified individual to fill your position after you leave?” He answered: “Turkey of course! They Presidents Meeting in Beijing!” I asked. straddle the Levant, Black Sea, Europe and RusHe answered: “The answer to that question could sia, and are a secular Islamic Republic with an jeapodize my role as a peacemaker and recon- imperial backgroud and the past experience of ciler which anyone occupying my position is re- governing a huge multi-ethnic empire! They quired to do. I am a servant of the U.N.Security would be ideal reconcilers in our dangerously Council and the U.N.General Assembly and must confused world!” maintain my objectivity.. Simultaneously I must I was amazed, but then he said: “Don’t tell anybe a force for peace and prosperity. An Asian war one I said this. It’s off-the-record, and I will deny I said it if it comes back to bite me!” in our nuclear age is not an option!”
Dünya medyasına link sayfanız..
The Ban ki-Moon Interview
GlobalMediaLinks. com
“You once said in an interview with Xinhua News Agency that you respect Chinese philosophy which seeks harmony and a happy medium?” I asked. He answered: “Yes of course! In my personal life when I bath my feet in hot mineral water I also place a large ice pack on my head to balance my body temperature in-between. Circulating blood regulates body temperatures just as ocean currents regulate Earth’s temperature.”
Türkiye’nin gezi portalı TurkTurist.com
27
Oppose the "Armenian genocide" Monument in Troy, NY Esteemed Members of the Turkish & Turkic community, Dear Friends, Armenian propagandists are at it again, defaming our culture, history and heritage. This time hatemongers surfaced in small town America, the city of Troy, New York, to be exact, and under the disguise of "art in service of public good." They want Troy to erect an Armenian Heritage Memorial on the city's public grounds. In other words, they want to use your hard-earned tax dollars for their sick purposes cultivating hate for all things Turkish. Will you be silent in the face of
such profound and unprovoked slander? If you are as incensed as we are, then there is something you can do about it... Something that will require only a couple of minutes of your time while you never have to leave the comfort of your home or office. Simple, log on to:
Thank you for your sensitivity on this issue and your pride in your heritage.
http://capwiz.com/paxturcica/issues/alert/?ale rtid=62068591
Together, we shall stop these relentless racist attacks...
Fill in your name and address and click "send". That simple. Please do it now so that collectively, we send a clear message to friend and foe that we
Ergün Kırlıkovalı President Assembly of Turkish American Associations
will not stand idly by when our heritage is defamed and we are all demonized by ill-willed propagandists.
TADF Başkanı Ali Çınar, Balkan Savaşları'nin 100. yıldönümü nedeni ile bir mesaj yayınladı
maruz kalmışlardır. Tüm bu katliamların ortak amacı ise Türkler'in Avrupa ve Balkanlardaki izini silmek, etnik temizlik yoluyla Müslümanların sayısını azaltarak onları göçe zorlamak ve nihayette bölgenin etnik haritasını değiştirmek olmuştur.
"8 Ekim 1912… 100 yıl öncesi... Balkan Savaşları'nin başladığı gün....
Sözde Ermeni soykırımı konusunda onurlu tarihimizi lekelemeye çalışanlar; Balkanlar gibi önemli bir coğrafi bölgede yaşananları görmezden gelmemeli ve bügüne kadar göstermiş olduklari ikiyüzlülükten ötürü utanmalıdırlar.
Balkanlar; asırlarca etnik birlikteliğin, çok kültürlülüğün, mezhepler ve dinler arası barışın yaşandığı bir coğrafya olmuştur. Ancak yakın tarihin en önemli olaylarından biri olan Balkan Savaşları da; yüzbinlerce Türk'ün ve tarihsel ve kültürel bağımız bulunan soydaşımızın ölümüne, toplumsal hafizamizda derin yaralara yol acan göçlere neden olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk; doğup büyüdüğü, eğitimini ve kültürünü aldığı Balkan topraklarının en sancılı dönemlerine de şahit olmuştur. Balkanlar'daki Türkler, tarih boyunca barış ve huzur içinde yaşarken; ait oldukları etnik ve dini kimlikleri nedeni ile gayrimüslim komşuları tarafından zülme ve soykırıma
Bizlerin bu vahşeti tüm dünya kamuoyuna göstermekle sorumlu olduğumuza inanıyorum. Günümüzde, Batı Trakya'da azınlıkta olan soydaşlarımızın hala din ve etnik kimliklerinden ötürü yaşadıkları sorunlar da Avrupa'nin bir ayıbı olmaya devam ediyor. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu olarak, Balkanlar'daki soydaşlarımıza desteğin oneminin bilinci ile Balkan Savaşları'nda şehit olan tüm vatandaş ve soydaşlarimizi rahmetle anıyor, Balkanlar'in bir an önce barış ve huzura kavuşmasını diliyorum”
28
ANAYURT HABERLERİ
İlk yerli otomobil “Devrim” Eskişehir’de taksi olarak kullanılacak Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olmaya hazırlanan kentte ilk yerli otomobil ''Devrim''in taksi olarak kullanılması için çalışma yaptıklarını bildirdi. ESKİŞEHİR - Aynı zamanda Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı olan Koçdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eskişehir'in ilklerin kenti olduğunu söyledi. Birçok ilkin Eskişehir'de gerçekleştiğini belirten Koçdemir, ''Türkiye'nin ilk 'Türk Dünyası Kültür Başkenti' biziz. Bu ilklerden biri de, ilk yerli otomobil Devrim'in Eskişehir'de yapılmış olması. Fizibilite çalışmalarını yaptırdık, yaklaşık maliyetlerini çıkarttık. İnşallah, realize edeceğiz. Bu Devrim otomobillerinin taksi olarak hizmet etmesini sağlamak istiyoruz. Şu anda lisansları, onayları alınmış bir aracın şasisi üzerine Devrim arabasının kaportasını, döşemesini, kadranını yerleştirmeyi planlıyoruz. 2013 yılında Eskişehir'e gelecek olanların, kent içi ulaşım hizmetlerinde ilk yerli otomobil Devrim'den yararlanıp seyahat edebilmelerini arzuluyoruz. Bu da zannediyorum, Eskişehir'e olan ilgiyi önemli ölçüde artıracak projelerden biri olacaktır'' dedi. Koçdemir, 2013 yılını, Eskişehir'in tanıtımı bakımından bir fırsat olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Bu çerçevede ilk akla gelenin, Yunus Emre etkinliklerinin boyutunun daha da genişlemesi ve daha küresel bir boyutta ele alınması olduğunu ifade eden Koçdemir, şöyle konuştu: ''Geçen sene New York'a, Washington'a Yunus Emre Oratoryosu'nu götürmüş, bir hafta müddetçe dünyanın 26 noktasında Yunus Emre'yi tanıtmıştık. Bu sene Yunus Emre Türbesi etrafında bir çevre düzenlemesi yaparak, orayı iç açıcı, güzel bir yer haline getireceğiz. Bu vesileyle bu yılın temasının da Yunus Emre'nin 'Nasihatler Kitabı (Risalet-ün Nushiyye)' olduğunu ifade etmek isterim. Okullarımız ve diğer etkinliklere katılacak olanlar, bu tema çerçevesinde hazırlanacaklar. Yine üç yılda bir yaptığımız bilimsel çalışmanın bu seneki konusu, Yunus'a ve Günümüze Tesirleri ile İmam Maturidi ve Hoca Ahmet Yesevi olacaktır. Bunları da enine boyuna inceleyip, Yunus'a ve günümüze tesirlerini ortaya koyacağız.'' Koçdemir, öte yandan Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Yönetim Kurulu'nca 2013 yılının maskotu olarak Nasrettin Hoca'nın seçildiğini açıkladı.
Bu maskot çerçevesinde özellikle hedef kitle 8-18 ve 18-30 yaş arası insanların hoşuna gidecek Nasrettin Hoca ile ilgili çok sayıda etkinlik ve ürün geliştirileceğini vurgulayan Koçdemir, ''Ayrıca Seyyit Battal Gazi'nin yeni nesiller ve yurt dışında tanınmasıyla ilgili yayın, yapım çalışmaları gerçekleştirmek istiyoruz. Buna benzer şekilde, bugün dahi Balkanlar'dan çok sayıda insan tarafından türbesi ziyaret edilen Şeyh Şucaeddin Hazretleri'ni de önce anlayıp, sonra başkalarına tanıtmak istiyoruz. Eskişehir'in mutfağından musikisine, tarihinden sanayi yapılanmasına kadar pek çok husus, önümüzdeki yıl tanıtım ve anlama bakımından gündeme getirilecektir'' ifadelerini kullandı. (AA) - Oktay Özden - Yayıncı: Mürsel Çetin
Evlilik Okulu'nda mezuniyet coşkusu Denizli Belediyesi'nin Türkiye'ye örnek olan ve ödül getiren ''Ailemi Seviyorum Projesi'' kapsamında yer alan evlilik okulunu tamamlayan 7. dönem kursiyerlere sertifikaları verildi. DENİZLİ (AA) - Denizli Belediyesi'nin Türkiye'ye örnek olan ve ödül getiren ''Ailemi Seviyorum Projesi'' kapsamında yer alan evlilik okulunu tamamlayan 7. dönem kursiyerlere sertifikaları verildi. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, sertifika töreninde yaptığı konuşmada, evliliğin önemine işaret ederek aile kurumunun toplumun en önemli kurumu olduğunu belirtti. Zolan, ''Amacımız, evliliğe hazırlanan ve bu yuvayı sürdüren çiftlere yararlı olmaktır. Hayat, bazen mutlu, bazen mutsuz şekilde karşımıza çıkabilir. O sıkıntılar da birlikte aşılır. Sizler mutlu oldukça toplumumuz huzurlu olur. Evliliğinizde mutluluklar diliyorum'' dedi. Konuşmasının ardından Zolan, 34 kursiyere sertifikalarını verdi. Muhabir: İbrahim Süzer Yayıncı: Ramazan Ercan
SATILIK EV Upstate New York’ta Johnson City’de nezih bir mahallede 1.3 acres arsa üzerinde 2 yatak odalı, 2 garajlı, tamir gerekli 1 ailelik ev satılıktır. Fiyat: $
NATIONAL THRIFT STORE
SATILIK HAIR SALON
400 metrekare mağazamız ile ikinci el giyside New Jersey’deki adresiniz. 50 Cent’ten başlayan fiyatlarla! Tüm tanınmış markalar ve designer clothing! Kaliteyi ucuza alın! 7 gün açığız. Toptan ve parekende satışlarımızla hizmetinizdeyiz.
Clifton'da Crooks Avenue üzerinde işlek bir yerde tam teşkilatli ve calışır durumda modern HAIR SALON satılıktır. Fiyat $75,000. Daha çok bilgi ve yeri görmek için şu numarayı arayın. 973-445-6552
30,000
818 Main Ave. Passaic, NJ 07055
İlgilenenler: 862-262-2497
TEL: 973 - 510- 4943
HELP WANTED
Kuaför Zuhal şimdi Kareem's Hair Salon’unda
Looking for receptionist for medical office in Clifton. Criteria: speak Turkish and English, know how to use a computer, answer phones, schedule appointments, friendly manner. Please call 908-812-1856 and leave a message or send a text message.
"Ben Zuhal. Samir'de calışıyordum ve şimdi yeni salondayım. Kareem's Hair Salonu’nda sizleri görmek ve hizmet etmek istiyorum. İlgilenenlere duyurulur. Saç, gelin başı, her türlü toplama modeli ve kaş almada uzmanlık. 353 Crooks Avenue, Clifton, NJ 07011
Call Zuhal: 973-928-6555
KİRALIK EV
SATILIK KUYUMCU DÜKKANI
Emlak Alım & Satım
Orlanda (Florida)nın en nezih semtinde 20 senelik
Bütün gayrimenkul alım satım ve kiralama işleriniz için uzman isim.
mazisi olan kuyumcu ve hediyelik iş yeri.
Müracaat Meli : 1- 407 - 435 -7395
Clifton’in nezih bölgesinde iki ailelik bahçeli evin 2. katı 1 Aralık’tan itibaren kiralıktır.
Salih Okdemir 973 - 703 - 4721
1- 407 - 740 - 6771
3 yatak odası, salon, büyük mutfak ve banyo.
BAKICI ARANIYOR
Kiralık Ofis ve Depolar
AVUKAT TİMUR AKPINAR
Güney New Jersey’de evimizde çocuk bakacak yatılı bayan aranıyor. Özel oda, banyo, yemek artı maaş. İlgilenenler:
Paterson’da Main Street ve Pazar yerine yürüme mesafesinde kiralık ofis ve depolar
Trafik kazaları, iş kazaları, Veraset ve vasiyet, Kayıp düşme kazaları, Yanlış Tıbbi Müdahale ve bir çok konuda New York ve New Jersey'de hizmetinizdeyiz.
973 - 517 -0918
718 - 224 - 9824
856 - 340 - 3984
Bulaşık makinesi, çamaşır & kurutma makinesi mevcuttur. NY otobüs durağına ve ilkokula iki blok mesafede. Aylık kira: $1,400 + gaz & elektrik İlgilenenler (862) 262 -2497’yi arayabilirler
FRANCHISE ICE-CREAM TRUCK FOR SALE
TOP DISCOUNT LIMOUSINE & CAR SERVICE
New York, Brooklyn'de nezih bir semtte 2 ayri park için 3'er yıllık permiti olan franchise'li ve 3 yıllık inspection sticker'i olan iyi durumdaki dondurma truck'i kesin dönüş sebebi ile satılıktır.
En güzel araçlarımızla ve uygun fiyatlarımızla sizleri evinizden New York ve diğer eyaletlerdeki havaalanlarına veya gitmek istediğiniz her yere ulaştırıyoruz. Güleryüzlü Türk şöförlerimiz ve geniş filomuzla hizmetinizdeyiz.
İlgilenenler daha detaylı bilgi için
1-917-995-6388 no'lu telefonu arayabilirler.
Reservasyonlarınız için
1-866-890-1215 / 973-830-9636 570-242-5284
YORUM
30
kuyruğu görüyorum. Trafik sıkışıklığı sanıyorum önce. Neden sonra benzin sırasında olduklarını anlıyorum.
Çaresizlik anı Çarşamba günüydü. Sandy Kasırgası olanca şiddetiyle New York ve New Jersey’i vurmuş insanlar sabahın erken saatlerinden itibaren kasırganın verdiği tahribatı tamire başlamışlardı. Evimi su basmamıştı, arabamın üzerine bir ağaç da yıkılmamıştı. Kendimi şanslı hissettim. Tek sorun elektrik kesintisiydi. Elektrik olmayınca ısınma sorunu da beraberinde geliyordu. Jeneratörü olan hastaneler dolup taştı. Eelektrik bağlantısı yoksa internet bağlantısı da olmuyordu. Telefonunuzu şarj edecek ve internet erişimi olan bir mekan bulabilirseniz pek sorun da yoktu aslında. Ben de öyle yaptım ve New Jersey’de Antsores’a doğru yola koyuldum. Antstores tıklım tıklım adeta kamu hizmeti veriyor o sıra. Türklerin uğrak mekanı Antstores’u Amerikalılar da keşfetmiş böylece. Yanımda Ahmet Kurucan, Zaman’a göndereceği yazıyı tashih ediyor. Gazeteci arkadaşlarım haberlerini, görüntülerini geçiyorlar. O sırada telefon geliyor ve CNN 5N 1K programından arkadaşlar arıyor canlı yayın bağlantısı yapmak için. Hemen sistemi kuruyor ve bağlantı için gerekli hazırlığı yapıyoruz. Ardısıra yaşananları anlatıyorum. Bu sırada Güney Jersey’e gitmem gerekiyor. Atlayıp gidiyorum.Giderken gözüme kilometrelerce uzayan bir araba
Yola devam ediyorum. Bir süre sonra gözüme ‘fuel law’ sinyali beliriyor. Benzinin azaldığını geç de olsa farkediyorum. Derhal GPS’e evimin adresini giriyorum ve istikameti değiştiriyorum. GPS evime en kısa yolu buluyor. Seviniyorum ve yola koyuluyorum. Ne ki, GPS’in bulduğu kısayolun sular altında kalan Hoboken üzerinde olduğunu kendimi suların içinde bulunca farkediyorum. Benzin ha bitti bitecek. Bir yol ayrımına geliyoruz. Evime varmaya sadece 3.4 mil var. Ancak sel sularının tam ortasından geçmek gerekiyor. Sürücülerin bir kısmı bu riski göze almıyor ve geri dönüyor. Benzinleri bittiği için arabalarını parkedip başka bir yoldan yaya olarak devam edenler de var. Etrafta askeri araçlar, polis arabaları.Güç bela selin tam ortasından geçiyorum. Bu arada elim telefonda, yaşananları twitter üzerinden paylaşmak istiyorum ama yapamıyorum. Benzin ha bitti bitecek. Hoboken’un sel sularından kurtuldum derken benzinim bitiyor. Eve yürüyerek gidiyorum. Evde mum ışığında saatler geçiyor. Telefonun şarjı ha bitti ha bitecek. Şarj edecek bir yer de henüz görünmüyor. Ertesi gün bir arkadaşımın havaalına gitmesi gerekiyor. Taksi tutmaktan başka şansı yok. Ancak olağanüstü bir durum olduğu için Manhattan’a giriş için arabalarda en az 3 kişinin bulunması gerekiyor. Taksiyle arkadaşı güç bela yetiştiriyoruz havaalanına. Yarım saatlik yolu 3 saatte alıyoruz. Dönüş de bir o kadar sürüyor. Birşeyler ters gitmeye başlayınca sanırım kötü gitmeye de devam ediyor. Takside telefonumu unutuyorum. Ve tam 24 saat dünyayla, arkadaşlarımla bağlantım kopuyor. Bütün bankalar kapalı. ATM makineleri çalışmıyor. Bir mumu 19 dolara satıyorlar. Mum bulsanız, çakmak ya da kibrit yok. Koskoca Amerika kasırgaya teslim oluyor. Evde çaresiz beklemekten ve ertesi gün benzin bulabilmekten başka şansınız yok. Kredi
kartı kabul etmiyor benzin istasyonları, nakitiniz ve benzin bidonunuz varsa şanslısınız. Sağolsun, bir arkadaşım gece yarısı beni yoklamaya geliyor elinde çeyrek depo benzinle. 24 saatlik mahrumiyet kısmen sona eriyor. Bir gerçeği anlıyorum: ‘Ancak dostlarınız kadar varsınız.’ Ertesi gün Hoboken taraflarında bir kriz merkezine gidiyorum. Kriz merkezinde bir Türk işletmecisi, Smith &Smith, stand açmış insanlara ‘bedava’ simit dağıtıyor. Yanında çay ve kahve. Amerika’da afet bölgesinde bir kriz merkezinde insanların karınlarını bir Türk doyuruyor. Amerikalılar müteşekkir, şaşkınlıkla izliyorlar. Gurur duyuyorum. O sıra Suriye’de ve dünyanın değişik yerlerinde yaşanan gerçek dramları düşünüyor ve yaşadıklarımızın aslında anlatmaya bile değmez olduğunu düşünüyorum. Ancak yüksek teknoloji üreten batı medeniyetinin aynı ölçüde ahlaki değerler üretemediğini de daha iyi anlıyorum. Fatih Çekirge, Van’da yaşanan izdihamla ilgili, ‘demokrasi sıraya geçme kültürüdür’ diye yazmıştı. İzdihamı ve yağmacılığı demokrasinin kalesi Amerika’da da görüyorum. Evimin yakınlarında Filistinli Müslümanların işlettiği bir bakkal var. Ben dahil bir çok insan o insanların çalışan telefonlarını rahatlıkla kullandıracaklarından emin. Telefon bağlantısı olmayanlar Muhammed’in telefonundan yakınlarını arıyorlar. Bir ambulans ancak öyle gelebiliyor sokağa. İzlenimim şu ki, Amerika’nın gücü, teknolojisi olsa da, örneğin elektrik direklerini yerin altına alabilecek bütçesi yok, 1905’te yapılan metro sistemini yenileyebilecek gücü de. Amerikan sinemasında distopik temalı filmleri bilirsiniz. Hani insanların benzin için birbirlerini boğazladığı filmler. O filmlerin aslında son derece gerçekçi bir tarafı olduğunu ve Amerikan toplumunun büyük bir afet ya da yokluk döneminde çok büyük sıkıntılar yaşayabileceğini gözlerimle, Amerika’nın petrol ve enerjiye ne denli bağımlı olduğunu net bir şekilde görüyorum.
Büyükçekmece Belediye Başkanın rekoru...
100 bin kişinin elini sıktı Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da ilçeyi mahalle mahalle dolaşarak Büyükçekmecelilerle bayramlaşan Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, dört günde yaklaşık 100 bin kişi ile bayramlaştı.
KİRALIK EV Clifton’in nezih bölgesinde iki ailelik bahçeli evin 2. katı 1 Aralık’tan itibaren kiralıktır. 3 yatak odası, salon, büyük mutfak ve banyo. Bulaşık makinesi, çamaşır & kurutma makinesi mevcuttur. NY otobüs durağına ve ilkokula iki blok mesafede. Aylık kira: $1,400 + gaz & elektrik İlgilenenler (862) 262 -2497’yi arayabilirler
Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da ilçeyi mahalle mahalle dolaşarak Büyükçekmecelilerle bayramlaşan Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, dur durak bilmiyor. Dört günde yaklaşık 100 bin kişi ile bayramlaştı. Büyükçekmece Belediyesi geleneksel olarak gerçekleştirdiği bayramlaşma törenini, AKM İbrahim Çallı Sanat Galerisinde halkın yoğun katılımı ile gerçekleştirdi. Binlerce vatandaş ile bir araya gelerek bayramlaşan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, bayramlaşmaya gelen çocuklara da harçlık vermeyi ihmal etmedi. Birlik ve beraberlik duygularının pekiştiği Kurban Bayramının ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Başkan Akgün, “ İslam aleminin en önemli günlerinden, hacıların kutsal beldelerde buluştuğu, Müslümanların Allah rızası için kurban kestiği bu anlamlı ve önemli günde Büyükçekmece’nin büyük ailesi olarak geleneksel bayramlaşma törenimizde bir araya gelmekten mutluyum bir o kadar da heyecanlıyım. Kurban Bayramınızı sağlık, esenlik ve mutluluk içerisinde geçmesini temenni ediyor, daha nice bayramlara hep birlikte kavuşmamızı diliyorum” dedi. Şehitlere rahmet, Gazilere minnet duyduklarını ifade eden Başkan Akgün, sosyal belediyeciliğin
gereği olarak bu bayram da da maddi durumu iyi olmayan ailelere giyim, gıda ve maddi desteklerde bulunduklarını belirtti. Başkan Akgün’den sonra konuşan Büyükçekmece’nin yeni kaymakamı İbrahim Yurdakul’a ilçe halkı büyük ilgi gösterdi. Kaymakam Yurdakul; “ Büyükçekmece de göreve başladıktan sonraki ilk bayramımı Büyükçekmece halkıyla geçirmekten çok mutluyum. Bayramlar toplum hayatımız için müstesna günlerdir. Hepinize sağlık, mutluluk, huzur içerisinde nice bayramlar diliyorum. ” şeklinde konuştu. Bayram kutlama etkinliğine; Büyükçekmece Kaymakamı İbrahim Yurdakul, Garnizon Komutanı ve Subay Orduevi Müdürü Topçu Albay Metin Demir, Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, Sivil Toplum Kuruluşlarına bağlı üyelerin yanı sıra kalabalık bir vatandaş topluluğu da katıldı. AKM İbrahim Çallı Sanat Merkezindeki bayramlaşma töreninden sonra ilçedeki büyükleri dolaşmayı ihmal etmeyen Başkan Akgün, Büyükçekmece’nin yerlisi emekli Koramiral Kadir Sağdıç Paşanın eşi Selver Sağdıç’ı ve yeni ameliyat olmuş annesi Ayşe Sağdıç ile Babası Mehmet Sağdıç’ıda evlerinde ziyaret ederek Kurban Bayramını kutladı.
HABER / YORUM
31
madan internetten araştırma yapıp ciddi bir eğitim alıp almayacaklarını inceliyorlar.
15 yılın üzerinde Almanya’da bu konularda çalışma yapmış kişi olarak yeni kurulacak TAVAK Vakıf Üniversitesinde bir Uluslararası Koçluk Enstitüsü kurmuş bulunmaktayız ve bu konularda çalışma yapan, yapmak isteyen kuruluşlara, enstitülere ve bireylere hizmet vermekteyiz.
Bazı kişilerde psikiyatra ve psikoloğa gitmenin bir eksiklik olduğunu düşündüklerinden koça gitmenin daha nötr olduğunu düşünüp koçları tercih ediyorlar. Baktığımızda özel problemleri olandan, tutun uyum bozukluğu yaşayan yeni evli ve yeni anne babalar, sanatçılar, sporcular, liderler, yöneticiler koçluğu tercih ediyor.
Yaşam Koçu Olabilmek İçin Nasıl Bir Eğitim Almak Gerekiyor? Özellikle ekonomide koçlukta bireylerin özgüveninin arttırıldığı gibi olayları daha ciddi takip etmesi görüşülecek kişiyi daha iyi tanıması amaçlı çalışmaları içerir. İş yaşamında ise bu özgüvenin dışında olayları sentezleme gücünün verilmesi gereklidir. Özel yaşamda insanlara kattıklarında, özellikle sporcularda ve sanatçılarda da kamuoyunda olaylara gösterilen değerlendirmeleri arttırmaktadır. Bu konuda en iyi örnekleri koçlarla çalışan banka ve finans konusunda çalışan kuruluşlarda görebiliriz. Yaşam Koçluğunu 2’ye ayırabiliriz; * Bireysel koçluk, * Kurumsal koçluk . Bireysel Koç’lukta kişilere; özel yaşam koçluğu, anne baba koçluğu,öğrenci koçluğu, sanatçı koçluğu, sporcu koçluğu ve politik koçluk ama özellikle kariyer liderlik ve yönetici koçluğu gelir. Kurumsal koçlukta da çalışanlar günlük ve haftasonu koçluk programları organize edilmektedir. Son senelerde yaşam koçluğu medya ve ünlüler sayesinde çok moda oldu. Yaşam koçluğu kavramı altında, stil danışmanlığının yaptığı işler bile anlaşıldı. Ama insanlar koçluk seçimi ve ne istedikleri konusunda daha özenli ve dikkatli olmaya başladılar. Koçluk hizmeti için başvur-
Avrupa’nın 2002-2007 yılları arasında toplam %7 büyüdüğü bir konumda aynı süreçte Türkiye’deki büyüme hızının %42,4 olması Türkiye’nin bir çok alandaki atılımlarını ortaya çıkarmıştır. Bu da Türkiye’de koçlara olan ihtiyacın en büyük belirtisidir.
Türkiye’de yatırım yapan ve mümessillikleri bulunan yabancı şirketlerin kurumsal koçluk uygulamaları, ekonomide kendisini kanıtlamış modern sistemle yönetilen Türk şirketlerinin de kurumsal koçluğun globalleşen ve devamlı değişen dünyadaki önemini anlayıp şirket politikaları olarak benimsemeleri ve onların öncülüğünde ve rol modeliyle koçluğa olan ilgi başka kuruluşlar tarafından da gittikçe ilgi görmeye başladı.
Yaşam Koçu Fazla Ücret Almamalı Yaşam koçluğu hizmetleri pahalı hizmetler değildir. Bilgi ve deneyimlerine göre 45 Dakikalık ücretler 150TL ile 500 TL arasında değişmektedir. Tabiki devamlılığı, kimlere nasıl verildiği önemlidir.Yukarıda saymış olduğum gibi politikacı, sanatçı,sporcu, belediye başkan adayı üniversiyete hazırlanan gençlerimizden, stres altında çalışan tüm bireylerin bu hizmeti almasında yarar vardır.Maaliyet bazında değerlendirdiğimiz zaman akılcı bir koç insanları hedeflerine yöneltmek için insanlardan fazla bir maaliyet almadan bu hizmetleri gerçekleştirebilir.
Şubat 2012 itibari ile Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği üye sayısı 207’dir. Ama bunların dışında da kayıtsız profesyonel koçlar vardır. Birkaç istisa hariç hemen hemen hepsi İstanbul’da aktifler.
Koçluğun geleceği ülkemiz açısından çok önemlidir. Türkiye son 10 yılda% 59 luk bir büyüme hızını gerçekleştiren bir ülkedir. İhracatımız artarken yatırımlarımızda giderek katlanmaktadır. Bu branşlarda çalışan arkadaşlarımızın ciddi olarak çalışması yararlıdır. BU konuda bu branşa gireceklerin yetenekli olması şarttır.
Koçluğun Yararlandığı Bilim Dalları Gelecekte kurumsal koçluğa daha fazla ihtiyaç olacak. Türkiye’nin şu andaki ve yapılan tahminlerde de öngördüğü gibi ekonomik büyüme hızı devam edecek. Bu, kurumsal koçlara olan ihtiyacın artması demek. Bu, ilk önceleri büyük endüstri şirketlerinde mümkünken gittikçe orta ve küçük işletmelerde de koçluk uygulamaları yerleşecek.
Son olarak International Coaching Institute’ un hizmetlerinin herkes tarafından alınabileceğini dile getirmek istiyorum. Bizimle temasa geçmek isteyenler İnternet sayfasından ve ya emaille erişebilirler. Gelişen Türkiye’nin daha fazla koçlara ve koçluk enstitülerine ihtiyacı vardır.
Koçluğu özellikle psikiyatriden,psikolojiden yararlanır ama yaşam koçlarının ekonomik alanlarda bilgi sahibi olması ve hizmet verecek olduğu branşlarda da eğitim görmesinde yarar vardır. Almanyada bu konuda çok ciddi eğitim verilmektedir. Psikiyatri, psikoloji ,ekonomi, sanat dünyasına yönelik branşlarda bunda yararlı olur.
Daha fazla bilgi için; Dr. İnci ŞEN www.incisen.com www.twitter.com/drincisen Cep: 0539 935 91 89 Tel: 0212 291 62 42 E-mail: dr.incisen@gmail.com
Yaşam Koçundan Kimler Yararlanmalı
153. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
R A Hande Yener
B T E Y N A N M A T
R A M
G A L E Y A N
H A D E T İ K E S İ E D E R A A A R A Z İ N İ K A M
A N I
H A N D E Y E N E R
K A İ D E
ŞİFRE: MEDENİYET
İ E K A S İ L S L Ç A İ N İ M İ L İ A L E M İ
A L I K Hakan Yılmaz K İ N D T A K A Z N K U T Y A Ş A M V A R E E İ A T A Ş Z A T T U E T S İ M
A
B A B A E L A
S İ P A T A O K E T T A N A D E K N E K M H T İ N A A A K R O M A A L N Ç A L A N A L A L A E K A R
Hadise
32
ANAYURT HABERLERİ
Güler Sabancı, ''Bu seçimde Amerika, Obama’nın birleştirici ve çeşitliliğin altını çizen anlayışını seçti'' Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Barack Obama'nın ikinci kez ABD Başkanlığına seçilmesine ilişkin, ''Bu seçimde Amerika, Obama'nın işsizlikle mücadele eden, büyümeye odaklı, sosyal devlet anlayışı daha kuvvetli ekonomik politikaları ve ilerici, birleştirici ve çeşitliliğin altını çizen anlayışını seçti'' dedi. İSTANBUL - ABD'de yapılan seçimlerin sonuçlarına ilişkin yazılı bir açıklama yapan Sabancı, Başkanlık seçimini ekonomik krizin etkileri devam ederken Barack Obama'nın kazanmasının büyük bir başarı olduğunu kaydetti.
karşın, Obama yönetimi bugüne kadar daha ılımlı ve büyüme odaklı bir ekonomi politikası izledi. Bu politikanın yeni dönemde de devam etmesini bekliyoruz ve seçim sonucunun dünya ekonomisinin krizi atlatması için olumlu bir süreci başlatacağına inanıyoruz.
Amerikan halkının ''Obama'yla Devam'' demesinin pek çok liderin bu dönemde girdikleri seçimleri kaybettikleri düşünüldüğünde daha etkileyici bir anlam kazandığını vurgulayan Sabancı, açıklamasında şu görüşleri ifade etti:
Diğer yandan, Washington yönetimi yaklaşık bir yıldır seçim kampanyasına odaklanmıştı. Seçim çalışmaları nedeniyle dünya sorunlarına beklenen yaklaşımları gösterememişti.
''ABD Başkanlık seçiminin ortaya çıkardığı sonucu hem dünya, hem Türkiye açısından önemli ve olumlu buluyorum. Bu seçimde Amerika, Obama'nın işsizlikle mücadele eden, büyümeye odaklı, sosyal devlet anlayışı daha kuvvetli ekonomik politikaları ve ilerici, birleştirici ve çeşitliliğin altını çizen anlayışını seçti. Öncelikle, ekonomik kriz nedeniyle 'istikrar' adına daha katı ekonomi politikaları benimseyen Avrupa'ya
GlobalMediaLinks. com Türk ve Dünya medyasına link sayfanız..
Ancak, bu sürecin geride kalması ve liderliğin devam etmesiyle, vakit kaybı olmadan ABD'nin dünya sorunlarına ve özellikle Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bu bölgenin sorunlarının çözümüne ilişkin yeni dış politika uygulamalarını en kısa zamanda hayata geçireceğini umuyorum.'' Muhabir: Sümeyye Dalkılınç (A.A) Yayıncı: Affan Kulunyar
Türkiye’nin gezi portalı
TurkTurist.com
AMERİKA HABERLERİ
33
Amerikan Kongre üyesi Clarke, “Türkiye’yi savunmaya devam edeceğim” Amerikan Kongre Üyelerinden Yvette Clarke, New York'un Brooklyn şehrinde Türk Amerikan toplumunun bazı temsilcileri ile biraraya geldi. Görüşmeye TADF Başkanı Ali Çınar, İcra Kurulu Üyelerinden Serhan Baykan ve Hicri Ataş, Türk Hars Birliği Başkan Danışmanı İbrahim Kurtuluş,Trabzon USA Başkanı Umut Uyar, İstanbul Restoran Sahibi Rıza Ataş ve Zeynep Erkan katıldı. Toplantıda Türkiye'deki son gelişmeler konuşulurken, Clarke, Amerika’daki Türk toplumunun verdiği destek ve güvenden dolayı teşekkür etti. Aynı zamanda Türk Dostluk Grubu Üyesi olan Clarke, Amerikan Kongresi’nde Türkiye'yi her konuda savunmaya devam edeceğini belirterek,eskiye oranla Türk toplumunun daha da güçlendiğini belirtti.Türkiye’nin Amerika için çok önemli bir müttefik olduğunu belirten Clarke, Kasım ayi sonrası Türkiye’ye gelmek istedigini de sozlerine ekledi. Yvette Clarke, PKK aleyhine Amerika’nınTürkiye’ye daha fazla destek vermesi için kendisinin de çaba gosterecegini belirterek, sözde Ermeni soykırımının kendi işleri olmadığını ve olmamasi gerektigini söyledi. Clarke, sözde ermeni soykırım tasarısının her sene Kongre’ye bazı meslektaşları tarafından getirildigini söyleyerek,
bu durumun Kaliforniya gibi Ermeni ağırlıklı secmenlerin oldugu bolgedeki temsilcilerden kaynaklandığı belirtti. Amerika'daki Türk toplumun çok başarılı ve organize olarak çalıştığını gördüğünü söyleyen Clarke, kendisininde bir göçmen aileden geldiğini hatırlatarak,Türk-Karayipler toplulugunun Amerika’da sosyal,ticari ve kültürel anlamda bir bağ oluşturmasını arzuladığını söyledi. Yapılacak etkinliklere daha çok katılma sözü veren Clarke, gelecek ay tekrar Türk toplumu temsilcileri ile görüşeceğini dile getirdi.
Amerikan Kongre üyesi Himes: Türkiye’ye PKK konusunda destek çok önemli Amerikan Kongre Üyesi Himes, Young Turks- Genç Türkler Başkanı ve TADF İcra Kurulu Üyesi Tulga Tekman'a yolladığı mektubunda; PKK’nin bir terrorist organizasyon olduğunu belirterek, ABD’nin resmen PKK'yı terorist organizasyon olarak sınıflandırdığını hatırlattı. Ocak 2011’den beri 700 kişinin ölümüne neden oldugunu belirttiği mektubunda, ABD’nin mütteffigi Türkiye'ye Predator uçaklarını terörle mücadele icin temin ettiğini belirtti. Amerika'nın her türlü istih-
barat bilgisini paylaştığını söyleyen Himes, bu konuda daha çok yardım ve desteğin yapılması için de elinden geleni yapacağinin sözünü verdi. PKK aleyhinde 772 nolu yasa tasarının gündemde olduğunu belirterek ,bu tasarıyı destekleyeceğini söyledi. Himes,PKK'nın Türkiye olduğu kadar Amerika'nin da ortak düşmani olarak sayıldığını belirterek, her zaman Türk-Amerikan toplumu ile beraber oldugunun mesajını verdi.
Genç Türkler Başkanı ve TADF İcra Kurulu Üyesi Tulga Tekman, Amerikan Kongre üyelerinin eğitilmesi ve bu konuda Türkiye'nin hassasiyetinnin bilinmesi için bu tur çalışmaların önemli olduğunun altını çizdi. Ayrıca, Connecticut eyaletinde ,29 Ekim Bayramı için kutluma bildirileri ile Wall Streette Bayrak Çekimi yapacaklarını belirten Tekman, Türkiye karşıtı yayın yapan yabancı basına herzaman tepki göstereceklerini dile getirdi.
Gizem Salcıgil White, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Washington DC Temsilciliği görevine getirildi Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Atahan, Amerika'nin başkenti Washington DC’de Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nu temsil etmenin önemini vurgulayarak, Washington DC'yi çok iyi bilen ve toplum tarafından sevilen Gizem Salcıgil White’in Washington DC Temsilciliği görevine getirildiğini açıkladı. Washington DC’de, resmi makamlar ile hem de sivil toplum kuruluşları ile ilişkileri geliştirmek ve Metropolitan bölgesindeki Türk toplumu ile daha yakınlaşmak amacı ile bu temsilciliğin açıldığı belirtildi. Gizem Salcıgil White Kimdir? Amerika'da Türkiye'nin tanıtımı için yoğun çaba sarfeden Gizem Salcigil White, Turkayfe.org ve Türk Uluslarası Dijital Kahve Evi'nin kurucusudur. Mobil Türk Kahvesi projesi ile Amerika'da Türk kahvesini ekibi ile tanıtan White, bu girişimi ile Mayıs 2012 yılında Amerikan Kongre Üyeleri tarafından da onurlandırıldı. Washington DC Türkiye Büyükelçiliği Basın Müşavirliği'nde Mart 2011 ve Mart 2012 arasında çalışan White, Türk Hava Yolları'nın Washington Ofisi'nde Halkla ilişkiler Temsilcisi olarak görev yapıyor. Finans ve Bankacılık alanında Bilkent Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra, Emerson Koleji'nde Global Pazarlama iletişimi ve Reklamcılık masterı yaptı. 2009 yılından beri aktif olarak Türk Amerikan toplumuna hizmet veren White, 2012 Washington DC'de yapılan Türk Festivali Komite Başkan Yardımcılığı görevi dışında, ATA-DC olmak üzere dernekçilik deneyimi ile de tanınan bir isim.
Amerikanın en eski ve en büyük Türk-Amerikan çatı kuruluşları arasında olan Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, yapısındaki değişikliklere devam ediyor. Bu bağlamda Gizem Salcıgil White, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Washington DC Temsilciliği görevine getirildi
FORUM Bulmaca - 153
34
Üstteki resim
Notada durak işareti
İki parçadan oluşan
Sarkaç, pandül
Kural
Piston
Stüdyo lambası
Çevik, hareketli
Yüksek okul
Bir renk Oyunda berabere kalma İçten
Erişmiş, başarmış, ulaşmış
Kısa çorap
6
2
Zahmet, sıkıntı
Adaletli Küçük vapur Afrika’da bir nehir Kazanma, iktisap
Düzen, hile
Hatıra Demeç, bildiri Ezgi, nagme
Coşma
7
5
..... Yılmaz (ortadaki resim)
Araz
Amaç, hedef Boyun eðen
Bayrak
Teras
Ün, şan
Gösterişsiz , süssüz, sade Mektup
4
Yer, yöre, mevzi
Akılsız, sersem, budala
Özen
Bir renk
Hoş koku
İmkân
Sevgili
1
Alttaki resim Macun
Denizli’nin bir ilçesi
Şahit
Sağlama, Töre bilimi elde etme
3
Öç alma isteği, garaz
Şarkının tekrar bölümü
Veri
Trende yatak
Bayağı, sıradan
Azarlama, başa kakma
Karışık renkli
İlham
Mutluluk
Fiyat, paha
Hayret sözü
Evlenmemiş kimse Uğursuz (eski)
Sağ olma Üniversitede ara sınavı Başıboş, işsiz
8
Bir göz rengi
Gelecek
Valide, anne Elçilik uzmanı Bir hayvan
Mağara Bir yerde oturma, eğleşme
Bir o ul eki
Çocuğu olan erkek
Bir meyve
Yeryüzü parçası
Şehzade eğitmeni
Bir renk
Kişi, şahıs
Boylam
9 Yüz, çehre
1
2
3
4
5
6
7
8
ŞİFRE: Hazırlayan: Güven Söztutan guvensoztutan@forumgazetem.com
9
Dünya Eğitim Dekanları Birliği Santa Barbara’da toplandı Dünya Eğitim Dekanları Birliği ilk toplantısını Amerika Birleşik Devletleri’nin Santa Barbara şehrinde gerçekleştirdi. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel’in de bir konuşma gerçekleştirdiği toplantıda, dünyada eğitim anlamında ortak çalışmalara imza atma ve yenilikçi yaklaşımlar geliştirme konusunda görüş birliğine varıldı. Enver Yücel yaptığı açılış konuşmasında, bilgi ekonomisi ve onun en önemli faktörü olarak gördüğü eğitime vurgu yaptı. “Global bilgi ekonomisi devrinde yaşıyoruz. Bu öyle bir ekonomi ki hem bilgi hem de insanlar sürekli hareket halinde. Ancak günümüzde eğitimin amaç mı yoksa araç mı olduğunu sorgulamak gerekir. Eğitimde fırsat eşitliğinin tün dünya çocuklarının temel hakkı olduğunu belirten Enver Yücel; “Bizler şunu da biliyoruz ki her gecen gün daha global bir dünyada yaşıyoruz. Bilginin transfer hızından tutun da paranın transferine kadar sınırlar kalkıyor. Ülkelerde yaşanan değişimler artık yerel sınırlar içerisinde kalmamaktadır. Bütün dünyayı etkilemektedir. Eğitimde fırsat eşitliği bütün dünya çocuklarının temel hakkıdır. “ dedi.
36
AMERİKA HABERLERİ
"Çikolata ye, Nobel Ödülü”nü kap!..” WASHINGTON (A.A) - Bir ülkede ne kadar çok çikolata tüketiliyorsa, o ülkeden Nobel ödülü kazananın çıkma ihtimalinin o kadar fazla olduğu belirlendi. New York'taki Columbia Üniversitesi'nden Dr. Franz Messerli'nin yaptığı araştırma, kakao çekirdeği, yeşil çay ve kırmızı şarapta çokça bulunan antioksidan flavonoid maddesinin bunama riskini azalttığı ve yaşlı kişilerde zihinsel faaliyetlerin iyileşmesini sağladığından yola çıkarak, bir ülkede çikolata tüketimi ve bu ülkede yaşayanların "zeka durumu" arasında ilişki olup olmadığını araştırdı. Messerli, bir toplumun zeka seviyesinin tamamen incelenmesinin mümkün olmadığını belirtti ancak Nobel ödülü kazananları temel alarak o toplumun ve ülkenin zeka seviyesi hakkında bilgi sahibi olunabileceğini ifade etti. Bilim adamı, gözlemlerine dayanarak, kişi başına çikolata tüketimi ve Nobel ödülü kazananların sayısı arasında bağlantı olduğunu vurguladı. İsviçre'nin hem çikolata tüketimi hem de Nobel ödülü kazanma konusunda ilk sırada olduğunu belirten Messerli, ABD, Fransa ve Almanya'nın orta, Çin, Japonya ve Brezilya'nın alt sıralarda yer aldığını ifade etti.
İsviçre'nin hem çikolata tüketimi hem de Nobel ödülü kazanma konusunda ilk sırada olduğunu belirten Messerli, ABD, Fransa ve Almanya'nın orta, Çin, Japonya ve Brezilya'nın alt sıralarda yer aldığını ifade etti. Listede yalnızca yılda kişi başı 6,4 kilogram çikolata tüketen İsveç'in istisna olduğunu belirten Messerli, hesabına göre İsveçlilerin 14 Nobel ödülü alması gerekirken 34 ödüle layık görüldüğüne dikkati çekti. Bu durumu esprili bir dille açıklayan Messerli, "Ya Nobel komitesi halkına iltimas geçiyor ya da İsveçlilere çok az çikolata bile yetiyor" ifadesini kullandı. Messerli, verilerin ülke başına ortalama çikolata tüketimine dayandığını, Nobel sahiplerinin kişisel olarak ne kadar çikolata tükettiğinin bilinmediğini de vurguladı.. Araştırma Amerikan "New England Journal of Medicine" dergisinde yayımlandı. Muhabir: Esma Arslan - Şeyma Tahan / AFP Yayıncı: Murat Taydaş Fotoğraf: Veli Gürgah (Arşiv)
AMERİKA / TÜRKİYE HABERLERİ
39
Amerika’da bir Kurban Bayramı böyle geçti Kurban Bayramı Amerikadaki tüm müslümanlar ve vatandaşlarımız tarafından coşkuyla kutlandı. Bayramın hafta içi Perşembe gününe rastlamasına rağmen camiler bayram heyacanını hep birlikte yaşamak isteyen vatandaşlarımız ile doldu. PATERSON-NJ - Camilerde namaz öncesi ve sonrası vatandaşlarımıza kahvaltı servisi sunuldu. New Jersey Paterson Ulu Cami’yi bayram sabahı ziyaret eden Passaic County Polis Sheriff’i Richard Berdnik ve yardımcısı Commander Nart Hapatsha vatandaşlarımızla bayramlaştı ve birlikte kahvaltı yaparak bir süre sohbet etti. Ulu Cami’yi her bayramda ziyaret ederek vatandaşlarımızla bayramlaşan Berdnik ve Hapatsha’ya vatandaşlarımız yakın ilgi gösterdiler. Ulu Cami İmamı Mustafa Bahacan’da Bayram Hutbesinde vatandaşlarımıza dini bayramlarimizin mana ve önemini hatırlatarak, bayramların birlik ve beraberliğimizin devam etmesinde ve insanların birbirlerine yakınlaşmasında çok önemli bir rol oynadığını belirtti. Bayram sebebiyle birçok vatandaşımız uzun süreden beri göremediği dost ve arkadaşlarıyla cami mutfağında sunulan kahvaltı eşliğinde hasret giderme fırsatı buldu. ANA - American News Agency- İsmail Yeşil
Kapadokya ziyaretçi rekoruna koşuyor Nevşehir Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, peribacaları, oyma kaya kiliseleri, yeraltı şehirleri ve sıcak hava balonculuğu ile ünlü Kapadokya bölgesindeki tarihi ve turistik merkezleri, 10 ayda 2 milyon 327 bin 744 yerli ve yabancı turist gezdi.
Geçen yılın aynı döneminde ise bölgeyi 2 milyon 290 bin 437 yerli ve yabancı turist ziyaret ettti.
yaklaşması ve 2011 yılına ait olan ziyaretçi rekorunun da kırılması bekleniyor.
Bölgede yılın 10 ayında en çok ziyaret edilen mekanlar arasında Göreme Açık Hava Müzesi, Kaymaklı Yeraltı Şehri ve Derinkuyu Yeraltı Şehri ilk sıralarda yer aldı. Kapadokya bölgesinde Göreme Açık Hava Müzesi başta olmak üzere Zelve, Açıksaray ve Mustafapaşa Ören Yeri, Nevşehir, Ürgüp, Hacıbektaş Veli Müzesi, Çavuşin, Gülşehir St. Jean, Mustafapaşa Constantin-Eleni, Karanlık, Tokalı ve El Nazar kiliseleri ile Özkonak, Tatlarin, Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleri, yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açık bulunduruluyor. Müze ve ören yerlerinden yılda ortalama 10 milyon lira gelir elde edilen Kapadokya'da yıl sonuna kadar hem elde edilen gelirin artması hem de turist sayısının 3 milyona
Bölgeyi, 2011 yılında 2 milyon 511 bin 955 kişi gezip görme imkanı bulmuştu. Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Durmaz, bu yılın ilk aylarında Kapadokya'ya gelen turist sayısında önceki yıllara göre düşüş yaşandığını ancak özellikle yaz aylarından sonra ciddi bir yerli ve yabancı turist yoğunluğun başladığını belirtti. Ramazan ve Kurban bayramlarının da bu artışta önemli bir paya sahip olduğunu dile getiren Durmaz, ''Ağustos ve eylül aylarında ciddi bir turist yoğunluğu yaşandı. Bu ay da bölgenin oldukça kalabalık olduğu görülüyor. Aralık ayı ile birlikte geçen yıla ait olan ziyaretçi rekorunun kırılacağını düşünüyoruz'' diye konuştu. AA - Yücel Velioğlu
A.B.D Batı Trakya Türkleri Derneği Başkanı Necati Aga’nın gezi anıları
40
Amerika'da yaşayan Batı Trakya Türklerinden Yunanistan'a "sıla ziyareti" ayrımcılığa daha duyarlı ve özgüvenle mücadele etmesi gerekmektedir. Yüzyılı dolduracak olan azınlığımızın hakları, Yunanistan tarafından gasp ve inkar edilerek bir insanlık suçu haline dönüşmüştür. Avrupa Birliği nezdinde vatandaşlık haklarımız %50 iade edilmiş olmasına rağmen, 19. maddenin geriye dönüşü, müftülük, eğitim ve vakıflarımızın sorunları hala halledilmemiştir. Yunan Devleti vatandaşlık haklarımızı azınlık hakkı olarak dayatmaktadır. İnsan haklarını savunan Avrupa Birliği, A.B.D ve Demokrasinin beşiği Yunanistan, azınlığımızı yok saymaktadır. Batı Hıristiyan Dünyası kendisinden olmayanı, Demokrasinin ruhuna aykırı davranmakla beraber insanların hür iradesini zedelerken ötekileştirmektedirler.
“İlk nezaket ziyaretimi Gümülcine’ye yeni atanan Başkonsolosumuz Osman İlhan Şener’le yaptım ve kendilerine üstün başarılar diliyorum. Batı Trakya Danışma Kurulu ve Yassıköy belediye başkanı İsmet Kadı, DEP Partisi başkanı Mustafa Ali Çavuş, İskeçe müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine müftüsü İbrahim Şerif, Rodop Pasok milletvekili Ahmet Hacıosman ve Rodop Siriza milletvekili Ayhan Karayusuf ile yaptığımız görüşmelerde azınlık hakkında bilgilendirme ve değerlendirmelerde bulunduk. Azınlık insanımızın varolan sorunlarla ve
1923 Lozan Barış Antlaşması karşılıklılık etiğinde olan İstanbul Rumlarının mağduriyetlerini T.C gidermektedir. Demokrasisiyle ovünen Yunanistan, azınlığımızın insani ve demokratik haklarına karşı aynı sorumluluğu göstermemektedir (çünkü biz Türk ve Müslümanız.) Şüphesiz biz hep böyle kalacak, varlığımızı sürdüreceğiz. Yunanistan bir an önce bu ayrımcılıktan vaz geçip, Batı Trakya Türklerinin mağduriyetlerini gidermesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Zira, irademiz dışında gelişen bu tarihi sürecin sorumlusu Yunanistan olmakla beraber, garantörümüz anavatan Türkiye Cumhuriyetinin bu karşılıklılık etiğinin dengesini bir an önce sağlamasını azınlık olarak arzulamaktayız.”
Giresun'da ev kadınları ve kız meslek lisesi öğrencileri en güzel yemeği yapabilmek için yarıştı
GİRESUN-Tirebolu Belediyesi'nce bir restorantta düzenlenen "en iyi yöresel yemek yapma" yarışmasına ilçede yaşayan ev kadınları ile Giresun ve Tirebolu Kız Meslek liselerinin yiyecek ve içecek hizmetleri bölümü öğrencileri katıldı. Yöresel yemeklerin ağırlıkta olduğu yarışmada, tatlı, hamur işi ve yöresel yemek kategorilerinde yarışan ev hanımları ve öğrenciler, birincilik için mücadele etti. Toplamda 30 ev kadını ve öğrencinin mıhlama, su böreği, pancar diblesi, kiraz kavurması, pazılı hamsi pilavı, mısır ekmeği, sirun, erişte ve laz böreği gibi 66 çeşit yemeği jürinin beğenisine sunduğu yarışmada, hamur işleri kategorisinde ev hanımı Ayşe Sezer, tatlı kategorisinde Giresun Teknik ve Kız Meslek Lisesi öğrencisi Büşra Gedik, yöresel yemek kategorisinde ise kız meslek lisesi öğrencisi Fatmagül Daban birinci oldu. Yarışma sonunda jüri değerlendirmesi sonucu birincilik elde eden yarışmacılara bulaşık makinesi hediye edildi. AA- Muhabir: Kadriye Aydın / Veysel Kara
Gurbette yaşayan Batı Trakya Türkleri, her yıl olduğu gibi bu yıl da tatillerini Batı Trakya kardeşlerimizle özlem gidererek geçirdi. Ayrıca her yıl Seçek’te düzenlenen ve atalarımızın mirası olan 800 yıllık şanlı yağlı pehlivan güreşlerine katılma fırsatını bulduk. Köyümüz olan Yalımlıdan, bana eşlik eden Cahit Hüseyin ve Av. Caner İmam’la beraber yöre halkınla tanıştık. Bu şenliğe yağlı pehlivanlarımız, sanatçılarımız ve folklor ekibi gurur verici bir güzellik kattılar.
TADF’den “ Benim de Bir Önerim Var” Kampanyası
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu,Amerika'daki Türk toplumu ile bağlarını güçlendirmek ve ihtiyaçlara karşılık vermek amacıyla çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Çeşitli eyaletlerde toplum üyeleri ile birlikte olmanın yanısıra, "24 saat Acil Vatandaş Hattı" hizmeti veren Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, son olarak “ Benim de Bir Önerim Var” kampanyasını başlattığını açıkladı. TADF Başkan yardimcilarimizdan Begüm Kapusuz,
Türk Amerikan toplumunun güçlenmesi ve vatandaşlarımızın istek ve ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılması için onlardan gelecek tüm önerilerin "Benim de Bir Önerim Var" kampanyası adı altında bir havuzda toplanarak değerlendirilmesinin hedeflendiğini dile getirdi. Gerek "Türk Günü Yürüyüşü" projesi gerekse sosyal, kültürel ve milli konular ile ilgili vatandaşlarımızdan son derece faydalı ve yaratıcı fikirler geldiğini söyleyen
Kapusuz, bu fikirlerin TADF proje geliştirme ekibi tarafından değerlendirilerek yeri ve zamanı geldikçe hayata geçirileceğini belirtti. TADF Başkan Yardımcısı Begüm Kapusuz, “Benimde Bir Önerim Var ” kampanyasına katılma çağrısında bulunurken, her konuda projelere açık olduklarini dile getirdi. Öneri/İstek/Eleştriler için : info@tadf.org veya Tel :1-888-352-9886