Forum Gazetesi

Page 1

Tunus İmaj Tazeliyor Tunus yorgun… 23 yıl süren Bin ali diktatörlüğünden çektiği ızdıraptan kurtulmaya çalışıyor. Arap Baharı ile ilk tanışan ülke olan Tunus, iyi bir sınav veriyor, imaj tazeliyor, yeni anayasa hazırlıyor..

Turkish American Newspaper Year 10

Issue 156

March 02, 2013

Semi monthly

$ 1.00

Hayrettin Turan Tunus’tan bildiriyor..

9.

sayfada

Amerika’daki “Türk-Yunan komşular anlaşmazlığı” mahkemeye taşındı On yıldır Amerika’da yaşayan Giresunlu gurbetçi aile beş yıldır komşu olduğu Yunanlı aileden şikayetçi. Amerika’da yaşayan Ekin Ailesi, Türk olduklarını öğrenen Yunanlı komşularının kendilerini bir süredir rahatsız ettiğini ifade ederek kendilerinden davacı oldu. New Jersey eyaletinin başşehri Trenton’a bağlı Hamilton kasabasında yaşayan Nurten Ekin yaşadıkları korku dolu günleri Forum Gazetesi muhabiri Hasan Çelik’e anlattı. Ekin, Yunanlı komşularının evlerinin sınırları dahilinde yapmak istedikleri tamir ve tadilatlara çeşitli yollardan engel olmaya çalıştığını ve büyük oğlunun evleri önünde arabayla ezme teşebbüsünde bulunduğunu iddia etti. Hasan Çelik’in özel haberi

25.

sayfada

TADF, ABD üniversitelerinde “Geleceğin Liderleriyle Türk Kahvesi Sohbetleri”ni başlatıyor Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, ABD toplumunun genç nesil üyeleriyle etkileşimi güçlendirmek amacıyla yeni bir etkinlik serisi başlatıyor. Washington D.C.’nin önde gelen üniversitelerinde faaliyet gösteren Türk öğrenci grupları ile ortaklaşa düzenlecek olan “Geleceğin Liderleriyle Türk Kahvesi Sohbetleri – Turkish Coffee Chats with Future Leaders” temalı faaliyetlerde Türk kahvesi kültürünün Amerikalı öğrencilere birebir tanıtılmasının yanısıra, Türkiye’nin modern dünyadaki yeri ve önemi de aktarılacak. Geniş haber

7.

sayfada

New York'ta Türk ve Azeri dernekleri, Hocalı Katliamı'nı protesto etti

Detaylı Haber

9.

sayfada




THY'nin ''Gezici Türk Kahvesi Evi'', Sevgililer Günü'nde Washingtonlıların içini ısıttı Türk Hava Yolları (THY), bu yıl Sevgililer Günü özel indirim kampanyasını tanıtım amacıyla Washingtonlılara geleneksel Türk kahvesini tattırıyor. THY'nin marka elçileri olan dünyaca ünlü oyuncular Kobe Bryant ve Leo Messi görselleri ile süslenen ''Gezici Türk Kahvesi Evi'', 9 Şubat'ta başlayan ve 17 Şubat'a kadar sürecek turu kapsamında, başkent Washington'ın en popüler semtlerini ziyaret ederek, Amerikalıları Türk kahvesinin eşsiz lezzetiyle buluşturuyor.

WASHINGTON (A.A) - Kahve evinin Sevgililer Günü'ndeki durağı, kentin en popüler semtlerinden Çin mahallesi civarı oldu. Kahveye olan tutkularıyla bilinen Amerikalıların, Kurukahveci Mehmet Efendi'nin desteğiyle ücretsiz dağıtılan Türk kahvesine de yoğun ilgi gösterdiği gözlendi. Hatta Türk kahvesini ilk kez tadan kimi Amerikalılar, Türk kahvesiyle ilgili olarak, daha birkaç yudum alır almaz ''hayatta içtiğimiz en güzel kahve'' yorumunu yaptı. Türk kahvesi deneyimlerini AA muhabiriyle paylaşan Amerikalılar, Türk kahvesini ''tek kelimeyle harika'' şeklinde nitelendirirken, aralarından Sevgililer Günü'nde eşlerini Türk lokantasına götürme kararı alanlar bile çıktı. Kahve evinin ziyaretçilerinden Jacey adlı bir Amerikalı, Türk kahvesini ''tam anlamıyla olağanüstü'' şeklinde tanımlarken, ''Günümün en güzel anı oldu bu'' dedi. THY'nin Washington'dan İstanbul'a doğrudan sefer düzenlemesinden de çok mutlu olduklarını dile getiren Jacey, İstanbul'a artık çok kolay gidilebildiğini, bu sayede daha fazla Amerikalı'nın Türkiye'yi ziyaret edip, Türk kültürünü öğrenme fırsatı yakalayacağını belirtti. Jacey, bugünün Sevgililer Günü olmasına atfen de espriyle, ''Benim sevgilim Türk kahvesi. Türk kahvesi ve THY olduktan sonra kimin aşka ihtiyacı var ki-'' ifadesini kullandı. Türk kahvesi, tadına ilk kez bakan Amerikalıları da adeta mest etti. Ken Smith adlı bir Amerikalı, kendisine ikram edilen Türk kahvesi hakkında, ''hayatta içtiğim en güzel kahve. Muazzam bir tat'' yorumunu yaptı. Boston'dan geldiğini söyleyen bir başkası da ''Türk kahvesini çok sevdim, tam benim tarzım. Tüm gün içebilirim, gerçekten çok lezzetli'' diye konuştu. Yihemew adlı Amerikalı, Türk kahvesini tattıktan sonra, Sevgililer Günü'nde eşini Türk lokantasına götürme kararı aldığını söyledi. Muhabir: Mehmet Toroğlu / Yayıncı: Eyüphan Kılıç


Merhaba

5

ENVER ÖREN AĞABEYİN ARDINDAN Türkiye, gerçek bir Müslüman, gerçek bir vatansever, yiğit bir evladını kaybetti. Enver Ören, hayatı boyunca ülkemiz insanının hizmetinde olmuş seçkin bir insan, müstesna bir şahsiyet olarak Türk milletinin kalbinde yer edinmiş bir dava adamıydı. Toplumlara yön veren lider insanlar kolay yetişmiyor. Toplumların sosyal, siyasi ve ekonomik gelişimi onların yetiştirdikleri liderlerin kalitesi ile yakından ilgilidir.  Günü kurtarmaya çalışan, ufku olmayan kişiler tarafından yönetilen toplumların geleceği belirsizliktir. Bir başka ifadeyle kısa vadeli planlarla toplumların aydınlık yarınlara taşınması mümkün değildir. Yarınlarından ümitli olan, geleceğe daha güvenle bakabilen toplumlar gerek kendi yakın çevrelerinde, gerek yaşadıkları bölgede ve gerekse ülkede yetenekli ve vizyon sahibi liderler yetiştirebilmiş toplumlardır.  Bu liderlerin mutlaka siyasi kimlikleri olması gerekmez. Onlar toplumun görünmez motorlarıdır.  Topları, tüfekleri yoktur ama içinde yaşadıkları toplumları istedikleri yöne hareket ettirebilecek bir güce sahiptirler. Onlar toplumun moral kaynaklarıdır.  İnsanları günlük hayatın dar çerçevesinden alıp uzak geleceklere hazırlar. Diğer bir deyişle insanları madde dünyasının sıkıntılarından uzaklaştırıp mana dünyasının zenginliklerine taşırlar. Enver Ören Ağabey işte bu tür liderlerden birisi idi. Yılllarca çok yakınında çalışan ve onu en iyi tanıyan insanlardan bir kişi olarak söyleyebileceğim tek bir şey var. Türkiye, asırda bir gelebilecek ender lider insanlardan biriydi. Dürüstlükte, yardımseverlikte onunla kıyaslanabilecek bir insan daha tanımadım. Onun hayatı yıllarca tüm Müslümanlara örnek olacaktır. Yıllarca sadece ülkemiz insanlarına değil, dünyanın dört bir tarafında sıkıntıda olan Müslümanların yardımına koşan bir insandı. Türkiye Gazetesi Dış Haberler Müdürlüğü yaptığım sırada Türkiye’ye gelen, ileriki yıllarda Afganistan Devlet Başkanı olan Afgan Mücahid liderlerinden Prof. Burhaneddin Rabbani’yi ve Filipinler Müslümanlarının lideri Prof. Nour Misuary’i bizim aracılığımızla gazeteye davet ederek kendilerine her alanda destek vereceklerini ifade etmiş her ikisine de önemli miktarlarda para bağışında bulunmuştu. Bu benim şahit olduğum iki örnek. Bunun daha binlerce örneği var. Yıllarca onbinlerce kişiye iş kapısı açan, onların bir patronu değil gerçek bir abisi olan Enver Ören Ağabeyin en büyük ideali 125bin kişiye iş vermekti. Hep bunu söylerdi. Anadolu’nun bir köşesinde bir öğretmenlik yaparken elimden tutup beni gazetecilik mesleğiyle tanıştıran, gazetenin temsilcisi olarak dünyanın dört bir tarafına gönderen en sonra da Amerika’ya gönderek yıllarca orada hizmet etmemize imkan sağlayan Enver Ören Ağabeydir. Ailece kendisine çok şey borçluyuz. Ben onun iş verdiği insanlardan sadece biriyim. Benim gibi onbinlercesi var.. Kendisine ölünceye kadar dua edeceğiz. Allahü Teala rahmet eylesin. Mekanı Cennet’i ala olsun.

www.TurkTurist.com Türkiye’nin gezi portalı

www.GlobalMediaLinks.com Türk ve dış dünya medyasına linkler

FORUM The Turkish-American Newspaper

Advertising Manager

Mehmet Kachar mehmetkachar@forumgazetem.com

Publisher Murat Yeşil, Ph.D. Editor-in-Chief İsmail Yeşil Editor Fatih Yeşil Assistant Editor Sevinç Özbek Marketing Director Necmi Bahçe

973-445-6552 New York Advertising Director

Sinan Gegre 973-464-8987

FORUM GAZETESİ REKLAM & İLAN SERVİSİ

mehmetkachar@forumgazetem.com

973 - 445 - 6552

862 -262 -2497 201 - 204 - 9256 info@forumgazetem.com ilan@forumgazetem.com 1199 Main Avenue Clifton, NJ 07011

Representatives

Yıldız Gündoğmuş - Ankara Hayrettin Turan - İstanbul Feramiz Gökdemir - İstanbul Forum, The Turkish American Newspaper does not in way, shape or endorse, condone, or is responsible for any opinions, advertisements, misprints, typos and/or publication errors.

FORUM - The Turkish-American Newspaper is published twice a month (24 issues each year) by FORUM Newspaper LLC at 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011. Application to mail at periodicals postage rate at Clifton, N.J., 07015-9998. POSTMASTER - Please send address changes to FORUM Newspaper LLC, 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011 Tel: 862-262-2497 & Fax: 973 - 218 - 8440


6

AMERİKA HABERLERİ

TADF hukuk seminerleri devam ediyor Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, toplumumuzu bilinçlendirmek ve yardımcı olmak amacı ile hukuk seminerlerine devam ediyor. New Jersey Cliffside Park’ta bulunan Bergen Diyanet Camii ve Kültür Merkezi’nde yapılan program sonrası bu haftasonu da Türk Amerikan Giresunlular Derneğimerkez binasında, TADF Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Ayhan Öğmen tarafından ücretsiz seminer verildi. TADF Başkan Yardımcısı Ayhan Öğmen, Ocak 2013’te yürürlüğe geçen ve Amerika’ya yasadışı giriş yapanlar için çıkarılan yasa hakkında bilgi verirken, geçen sene Obama yönetimi tarafından yasadışı kişiler için hazırlanan “Çalışma İzni Başvurusu”nun detayları ile ilgili gündemde olan “Genel Göçmenlik Reformu” tasarıları hakkında bilgiler verdi. Avukat Öğmen, Amerikan vatandaşlarının birinci derece yakınlarının Amerika dışına çıkmadan, yasadışı kaldıkları sürenin affedilebilmesi için yapmaları gereken af başvurularında 2 Ocak’tan itibaren Amerikan Göçmenlik Dairesi tarafından düzenleme getirildiğini hatırlattı. Ogmen, bu sayede bu kişilerin af başvurularını Amerika’yı terk etmeden yapabiliceklerini ve olumlu sonucu aldıktan sonra ülke dışına çıkıp Amerikan Konsolosluğu'ndan göçmen vize görüşmesine girebileceklerini belirtti. Vatandaşlarımızın göçmenlik konusundaki sorularını da yanıtlayan Avukat Ogmen, genel göçmenlik reformunun hayata geçmesini umut ettiklerini dile getirdi. 15 Şubat günü saat 14.00’da Brooklyn Eyüp Sultan Camii’nde , 17 Şubat günü SNETACA ve Young Turks CT önderliğinde saat 20.00'de Connecticut’ta hukuk seminerleri serisi devam edecek. Ayrıca Long ısland'da New York Giresunlular Derneği’nde, Philadelphia'da TAMCA merkezinde ve Los Angeles'ta hukuk seminerlerinin yapılacağı ve yakın zamanda tarihlerinin açıklanacağı belirtildi.


AMERİKA HABERLERİ

7

TADF, ABD üniversitelerinde “Geleceğin Liderleriyle Türk Kahvesi Sohbetleri”ni başlatıyor Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, ABD toplumunun genç nesil üyeleriyle etkileşimi güçlendirmek amacıyla yeni bir etkinlik serisi başlatıyor. Washington D.C.’nin önde gelen üniversitelerinde faaliyet gösteren Türk öğrenci grupları ile ortaklaşa düzenlecek olan “Geleceğin Liderleriyle Türk Kahvesi Sohbetleri – Turkish Coffee Chats with Future Leaders” temalı faaliyetlerde Türk kahvesi kültürünün Amerikalı öğrencilere birebir tanıtılmasının yanısıra, Türkiye’nin modern dünyadaki yeri ve önemi de aktarılacak. TADF Washington DC temsilcisi Gizem Şalcıgil White, 2012 Mayıs ayında Harvard Üniversitesinde düzenlediği bir kahve programında öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaştığını ve sözkonusu etkinlikleri kahve seven Amerikan toplumuyla yakın ilişkiler kurmanın yanısıra, genç nesile zengin kahve kültürümüz hakkında daha fazlasını aktarabilmek amacıyla başlattıklarını belirtti. White “Kahve bugün sudan sonra dünyada en çok tüketilen içecek olma özelliğini taşıyor. Bizim topraklarımızdan dünyaya yayılan kahve ve kahve evi kültürü ABD başta olmak üzere dünyanın bir çok köşesinde günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Milli değerimiz ve kültürel mirasımız olan Türk kahvesi yüzyıllar boyunca toplumsal

iletişimin oluşmasına öncülük etmiş ve kültürümüzün zenginleşmesinde önemli bir rol almıştır. Bu etkinlikler aracığıyla öğrencilerle ve değerli konuklarla Türkiye hakkında konuşurken zengin Türk kültürünü de katılımcılarla buluşturacağız” şeklinde konuştu. Başkan Ali Çınar ise, “TADF olarak kahve sohbetleri çerçevesinde ABD’nin genç nesil üyeleriyle kültürlerarası iletişimi arttırmak amacıyla bu etkinlik serisini başlatıyor ve uzun vadede ABD’nin önde gelen tüm üniversitelerinde gerçekleştirilmesini hedefliyoruz.” diye konuştu. Türkiye’nin bilinirliğinin arttırılmasının yanısıra, Türk kahvesinin tarihi ve Amerikan kültürü üzerindeki etkilerinin aktarılması amaçlanan etkinlikler serisinde uzman sunum-

NYPD Temsilcilerinden TADF'ye Ziyaret

NYPD Üst Düzey Temsilcilerinden Amin Kosseim ve NYPD'de görevli Türk Kökenli Polislerimiz Türk Amerikan Dernekleri Federasyonunu ziyaret ettiler. NYPD Temsilcisi Kosseim,Türk Amerikan toplumunun büyümesinden dolayı memnuniyet duyduklarını belirterek, her konuda yardım etmeye hazır olduklarını söyledi.NYPD Türk kökenli polis sayısının artmasından dolayı'da mutlu olduklarını söyleyen Kosseim, NYPD'ye daha çok Türk genç başvurmalı mesajında bulundu 18 Mayısta yapılacak Türk Günü Yürüyüş ve Festivali hazırlıkları çerçevesinde fikir alışverişinde bulunan heyet,Ramazan ayında NYPD tarafından yapılacak programa Mevlana Derviş Grubunun gelmesi içinde öneride bulunulduğu açıklandı. TADF Başkanı Ali Çınar, NYPD ile daha yakın ilişkiler içinde olmak istiyoruz derken, NYPDnin topluma yönelik yapacağı etkinliklerde rol olmak istediklerinide belirtti. TADF Genel Sekreteri Turan Ayaz ve TADF Başkan Yardımcılarından Yusuf Öner'inde katıldığı toplantıda TADFnin yıl içinde yaptığı çalışmalarda anlatıldı. NYPD Heyeti,TADF Ziyareti öncesi New York Başkonsolosu Levent Bilgen ile, Birleşmiş Milletler Türk Misyonunda görevli olan Emniyet Müdürü ve görevlileri ile de biraraya geldi.

ları ve kahve ikramları yer alacak. Kurukahveci Mehmet Efendi’nin desteğiyle, önümüzdeki bahar ayında ABD Kongre üyeleri ve Türk Amerikan toplumu temsilcilerinin de katılması öngörülen “Geleceğin Liderleriyle Kahve Sohbetleri” etkinlikleri Washington D.C.’den sonra başka eyaletlerde de faaliyet gösterecek. TADF Georgetown Üniversitesi Türk Öğrenci grubu ile ortaklaşa bir kahve etkinliği düzenledi. Öğrenciler Türk kahvesi ve baklavanın tadına bakarken kahve servisi yapan dernek temsilcileriyle fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi. Şalcıgil White, ABD’de büyük ilgi gören ve kampüs gazetelerine haber olan “Gezici Türk Kahvesi Evi”yle üniversitelerde düzenlenen festivaller esnasında kahve ikramı yapacaklarını da kaydetti.

Önemli Telefonlar Rehberi T.C. Washington Büyükelçiliği T.C. Birleşmiş Milletler Temsilciliği T.C. New York Başkonsolosluğu T.C. New York Eğitim Ataşeliği T.C. New York Kültür ve Turizm Ataşeliği T.C. New York Ticaret Ataşeliği T.C. New York Ekonomi Ataşeliği T.C. New York Sağlık Ataşeliği T.C. New York Din ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği T.C. New York Basın Müşavirliği KKTC - BM Temsilciliği T.C. Washington Büyükelçiliği T.C. Washington Silahlı Kuvvetler Ataşeliği T.C. Washington Basın Müşavirliği T.C. Washington Eğitim Müşavirliği T.C. Washington Ekonomi Müşavirliği T.C. Washington Ticaret Müşavirliği T.C. Washington Gümrük Müşavirliği T.C. Washington Kültür Tanıtma Müşavirliği T.C. Washington Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi T.C. Chicago Başkonsolosluğu T.C. Houston Başkonsolosluğu T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu - TADF Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi - ATAA Türk Hava Yolları New York Ofisi T.C. Ziraat Bankası -New York Şubesi T.C. Vakıflar Bankası -New York Şubesi T.C. Ottawa Büyükelçiliği Kanada Türk Dernekleri Federasyonu New York Fatih Camii Rochester Hamidiye Camii New Jersey Paterson Ulu Camii New Jersey Karaçay Türkleri Camii

(202) 612-6700 (212) 949-0150 (212) 949-0160 (212) 687-8395 (212) 687-2194 (212) 687-1530 (212) 661-7494 (212) 450-9164 (212) 661-1039 (212) 867-9023 (212) 687-2350 (202) 612-6700 (202) 612-6770 (202) 612-6807 (202) 612-6810 (202) 612-6790 (202) 612-6780 (202) 612-6794 (202) 612-6800 (202) 612-6740 (312) 263-0644 (713) 622-5849 (323) 655-8832 (212) 682-7688 (202) 483-9090 (800) 874-8875 (212) 557-5612 (212) 621-9400 (613) 789-4044 (647)-230-9397 (718) 438-6919 (716) 482-4210 (973) 345-6584 (973) 345-1083


8

AMERİKA HABERLERİ

Washington Büyükelçisi Tan'dan uluslararası topluma Suriye uyarısı

Türkiye, bu yükü omuzlamada tek başına bırakılamaz Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, uluslararası toplumu Suriye'deki krizi önlemek için daha aktif olmaya çağırarak, ''Biz bu filmi daha önce Irak'ta, Afganistan'da ve Lübnan'da gördük. Tarihin kendisini tekrar etmesine izin vermek bir seçenek olamaz ve olmamalı'' dedi. Tan, ABD'nin Chicago kentindeki Chicago Council on Global Affairs adlı düşünce kuruluşunda düzenlenen toplantıda Türk dış politikası konulu bir konuşma yaptı. Konuşmasında Suriye'deki gelişmelere değinen Tan, uluslararası camianın Suriye halkını yüzüstü bıraktığını belirterek, ülkede zaten kötü durumda olan vaziyetin, kendi haline bırakılması halinde daha da kötüleşeceği ve ''on yıllar sürecek bir bölgesel yangını ateşleyebileceği'' uyarısında bulundu. WASHINGTON/CHICAGO (A.A) Yüzbinlerce yaşamın, tüm ülkenin geleceğinin ve hassas bir bölgenin risk altında olduğunu ifade eden Tan, ''Acımasız, otokratik bir rejim kendi halkını yok ediyor. Toplulukları etnik, dini ve mezhepsel fay hatlarına bölerek, sürüncemeli bir iç savaşın tohumları ekiliyor. Bunun da ötesinde, varolan kimyasal silah stokları, El Kaide ve PKK gibi terör gruplarının faaliyetleri ve yerlerinden olan 2,5 milyondan fazla kişinin içinde bulunduğu durum, bu büyüyen trajedinin vahametini daha da artırıyor'' dedi. Türkiye'nin bugün 170 binin üzerinde Suriyeli sığınmacıyı topraklarında ağırladığına işaret eden Tan, Suriye'deki insani krizin boyutunun, kontrol altına alınmaması halinde katlanarak büyüyeceğini söyledi. Tan, ''Bu arada, öyle görünüyor ki, Türkiye'nin Suriyelilere yönelik açık kapı politikası, bir anlamda, Esed rejimine karşı potansiyel uluslararası tepkiyi 'absorbe ediyor' ve herkesin bunun Türkiye'nin problemi olduğu şeklinde düşünmesine neden oluyor. Ancak Türkiye, diğer komşu ülkelerle birlikte, bu yükü omuzlamada tek başına bırakılamaz. Suriye'nin 'iç patlaması', uluslararası barış ve istikrara geri dönülemez şekilde zarar verecek bir kara delik yaratacaktır. Ortaklarımızdan beklediğimiz, bu sorunun çözümü için ciddi angajman içerisine girmeleri ve anlamlı katkılarda bulunmalarıdır'' diye konuştu. -''Bu filmi daha önce gördük''''Biz bu filmi daha önce Irak'ta, Afganistan'da ve Lübnan'da gördük'' diyen Büyükelçi Tan, sözlerine şöyle devam etti: ''Tarihin kendisini tekrar etmesine izin vermek bir seçenek olamaz ve olmamalı. Evet, BM Güvenlik Konseyi şu ana kadar Suriye konusundaki sorumluluklarını yüklenmede başarısız oldu. Ancak bunun elimizdeki mevcut tek yol olmasına izin veremeyiz. Evet, bu trajedinin mümkünse yıllarca uzadığını görmek isteyenler var, ancak buna izin vermemeliyiz. Elimizin altında çok sayıda araç, henüz keşfedilmemiş çok sayıda yol var. Tüm olası senaryolar, ihtimaller ve daha fazla kan dökülmeden Suriye halkına meşru arzularına nasıl ulaşabilecekleri hususunda yardım etme üzerinde düşünmeye ve çalışmaya başlamalıyız. Neticede biz, uluslararası toplumun sorumluluk sahibi üyeleri olarak, sivilleri toplu katliamlara karşı koruma sorumluluğuna sahibiz ve bu, Libyalılar, Bosnalılar ve Ruandalılar için olduğu kadar Suriyeliler için de geçerli. Bu mücadelenin organik ve içeriden yetişen doğasına saygı göstermek gerekse de doğru dış desteği sağlamamamız halinde Suriyeliler haklı olarak, en karanlık anlarında neden terk edildikleri sorusunu soracaklar. Sonuç olarak, hemen ve kararlı biçimde harekete geçmeliyiz. Birlikte ve toplu halde doğru liderliği ve kararlılığı gösterirsek, diğerleri de takip edecektir ve karşı çıkanlar da duraksamayacağımızı bilecektir.''

-''Arap Baharı''nı ''Arap Yazı'' takip etmez uyarısıBüyükelçi Tan, bir otoriter rejimin tek gecede devrilebileceğini, ancak güçlü devlet kurumları ve demokrasi kültürünü inşa etmenin daha fazla zaman aldığını kaydederek, tarih boyunca birçok devrimin sabote edildiğine dikkati çekti. Ortadoğu'daki değişim güçlerinin bir kez daha gücü tekeline alma ve sosyal, dini ve etnik azınlıkların beklentilerini görmezden gelmeye girişmesi halinde, Arap Baharı'nı takip eden bir ''Arap Yazı''nın olmayacağını ifade eden Tan, kapsayıcı bir diyalog ve uzlaşı kültürünün başarılı bir siyasi dönüşüm için gerekli olduğuna vurgu yaptı. Tan, ''Bu zorluklara karşı aşırı derecede dikkatli ve tetikte olmalıyız. Bu tür tehlikelerin üstesinden gelmek için tek geçerli yol, hesap verebilir, şeffaf ve katılımcı bir demokrasidir'' dedi. -İranKonuşmasında İran konusuna da değinen Tan, Türkiye olarak İran'ın nükleer silah sahibi olmasını istemediklerini vurgulayarak, ''Türkiye, İran'ın nükleer silah edinmesi olasılığı hakkında en doğrudan kaygı duyan belki de tek ülke. Böylesi bir gelişme, nükleer silahlanma yarışı başlatarak bölgenin barış, güvenlik ve istikrarını ciddi şekilde tehdit eder. Bu, Türkiye'nin bölgeye yönelik vizyonuna tamamen ters'' diye konuştu. İran'a herhangi bir askeri müdahaleye de karşı olduklarının altını çizen Tan, bunun, zaten hassas olan bir bölgede yıkıcı etkilerinin olacağını söyledi. Büyükelçi Tan, İran'ın nükleer programıyla ilgili meselenin çözümü için tek geçerli yolun diplomasi olduğunu vurguladı. Ortadoğu'nun istikrarı, refahı ve güvenliğinin, Irak'taki gelişmelerle de yakından bağlantılı olduğunu ifade eden Tan, Irak'ın, karşılaştığı sıkıntıların ancak, gerçek anlamda kapsayıcı ve temsiliyetçi bir hükümetle üstesinden gelebileceğine inandıklarını dile getirdi. Tan, ''Toplumun belli kesimlerini dışlamak ve çeşitli siyasi partiler arasında yeni ihtilaflar yaratmak, sadece, ülkenin istikrarını zayıflatmaya yarar'' dedi. Irak'ın komşusu ve bölgedeki tek demokratik aktör olarak Türkiye'nin hedefinin, Irak halkının tüm unsurlarıyla diyalog kurup, karşılaştıkları demokratik zorluklarla baş edebilmeleri için onlara yardımcı olmak olduğunu ifade eden Tan, Irak'taki demokratik ortamın güçlendirilmesi ve hükümetteki etnik ya da mezhepsel altyapılarına bakmadan çok çeşitli siyasi partilere adil ve eşit pay tanınmasının, Türkiye ve ABD'ye, Irak ile ekonomik, kültürel ve sosyal ortaklığı geliştirmelerinde yardımcı olacağını söyledi. Muhabir: Mehmet Toroğlu Yayıncı: Göksel Sözer


Özel Haber / Röportaj

9

Tunus İmaj Tazeliyor Akdeniz’in öbür ucundaki Kuzey Afrika’nın önemli bir ülkesi olan Tunus, mesafe olarak Türkiye’ye uzak fakat tarih, kültür ve dostluk yönünden bize en yakın ülkelerden bir tanesi. Tunus yorgun… 23 yıl süren Bin ali diktatörlüğünden çektiği ızdıraptan kurtulmaya çalışıyor. Arap Baharı ile ilk tanışan ülke olan Tunus, iyi bir sınav veriyor, imaj tazeliyor, yeni anayasa hazırlıyor. Ülkenin dört bir tarafında güvenliği sağlamaya çalışıyor. Şimdi de ekonomik iyileşmeye doğru hızlı adımlar atıyor. Devimden sonra Fransa’nın etkisindeki bir Tunus yönetimi yok artık. Devrimden sonra yeni Tunus artık Fransa’ya danışmıyor, bağımsız hareket ediyor. Yeni bir ekonomi anlayışına açılmaya başladı. Biz de bu yüzden buradayız. Mağrip ülkeleri olarak bilinen Moritanya, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas ile Türkiye’den katılan gazeteci ve işadamlarından meydana gelen kültürel , sosyal ve ticari heyet olarak Tunus’ta buluştuk. Gördüğümüz kadarıyla Tunus, dış politikasında, eğitim sisteminde yeni bir vizyon oluşturmaya çalışıyor. Komşularıyla ticareti, dış politikası ekonomik ve stratejik olarak ortaklığını pekiştirmeye gayretinde.. Artık Türkiye, Malezya, Endonezya, Japonya, Güney Kore gibi Fransa haricinde yeni ortaklar arıyor. En önemlisi ise ülkenin kuzeyindeki bir bölgeyi, Türk yatırımcılar için ayırmaları. Ülkenin kuzeyindeki en-Nahli adlı sanayi bölgesinin Türk şirketlerine ayırmış olmaları güzel bir gelişme. Tunus, Türk işadamları için büyük bir fırsat. İnşaat, turizm, hizmet sektörü gibi her alanda büyük yatırımlar yapılabilir. Tunus çok önemli fırsatlar sunuyor. Artık herkes için yeni bir Tunus inşa edilecek. Tunus bizim için yüzyıllardan beri atalarımızla birlikte yaşanan uzun bir beraberliğin tüm sıcaklığın izlerini taşıyor. Bu izleri, bayraklarımızın benzerliğinden tutun da Osmanlı kültür etkinliklerinden mimarisine, yemek kültürlerine kadar her alanda rahatlıkla bulmak mümkün. Tarihi bazı camilerde sizi İstanbul ve İznik çinileri karşılıyor. Bir cadde ya da sokağı dönerken gözünüz tabeladaki isme takılır ve içinizden ılık duygular geçer. Şu cadde Turgut Reis, beriki Hayrettin Paşa ya da Sinan Paşa’dır. Ya da Hamidi Paşa Camisi… bunların hepsi Türk yönetiminin eseridir. Şimdilerde ise başkent Tunus’ta ve yakınındaki Hamamet’teki havaalanlarını Türkler inşa etti. 3 sene önce ziyaret ettiğim bir bölge, geniş bulvardaki gördüğüm eski devlet başkanlığı binasının dev posterleri ve afişleri yok. Bu da gösteriyor ki, Tunus artık 3’üncü sınıf ülke görüntüsünden kurtulmuş.

Hayrettin Turan, Tunus’tan bildiriyor..

Tunus’un üç asır boyunca Osmanlı tarafından yönetilmesi bize ülke olarak daha ayrıcalıklı bakmalarına neden oluyor. Zaten tarih olarak da Tunus insanındaki Türk sempatisi, yeniden kurulacak sıcak ilişkiler için çok uygun bir zemin oluşturuyor. Şehir merkezi Menina’yı gezdiğiniz zaman Tunus’un ruhu olduğunu anlarsınız. Tamamen eski şehri ifade ediyor. Taş döşeli daracık sokakları, taş binaları, kemerleri labirent benzeri sokaklarıyla size tarihe yolculuğa çıkarıyor. Bu bölgenin özelliği ise bu ülkeyi 3 asır idare eden Türklerin yoğun yaşadığı bir yer olması. Tunus tarihinde Türklerin yönetimindeki ‘Bey’ olarak anılan devrin yöneticileri aile efratlarıyla birlikte bu bölgede medfun. Medina kapalı çarşısı ise bütünüyle turistik eşya satan dükkanlardan ibaret. Merkezinde başkentin en eski ve en ünlü Zeytuniye Camisi var, 8’inci yüzyılda inşa edilmiş. Bizim kapalı çarşısının minyatür bir nümunesi… Mimari olarak Endülüs mimarisinin tipik bir örneği. Çarşı içinde; deve maketleri, kumların kristalleşmesinden oluşan çöl gülleri ve esanslar… Yani çok renkli bir çarşı. Çarşı esnafının ise kendine mahsus bir özelliği var. Yüzünüze bakarak ülkenizi tahmin edip ‘Turkey, Turkey’ diye seslenerek dükkanlarında alışveriş yapmaya çağırıyorlar. Bu yöntemle de bizi dükkanlarına çekmekte başarılı oluyorlar. 10 milyonluk ülke, yılda yaklaşık 7 milyon turisti nasıl çekiyor? Eğer Tunus’u ziyaret ederseniz tarihte meşhur komutan Hannibal’ın memleketi Kartaca adıyla bilinen yerde Roma kalıntılarını göreceksiniz. Bardo Mozaik Müzesi de Kartaca döneminden İslamiyet’in hüküm sürdüğü yıllara kadar sergilenen el sanatı ürünleri arasında müzenin gurur duyduğu mozaikler ise Romalıların günlük hayatlarını sahneliyor. Bu

ülkenin uçsuz bucaksız deniz kıyısının yanında develerle Sahra’ya açılabilirsiniz. Büyük Sahra Çölü’nün kapısından iç kısımlara doğru develerle ilerlemek, insanın hayatı boyunca unutamayacağı anılardan biri olarak devamlı sizinle yaşar. Yalnız dikkat etmeniz gereken, devenin üstüne oturduktan sonra düşmemek için eğerini iki elle sıkıca kavramak. Kuzey Afrika’daki en büyük Roma anıtı, amfi tiyatro (coelsseum) el-Cem şehrinde bulunuyor. Roma’dakinin tipik bir benzeri. Merdivenleri, kemerleri ve yer altı hücreleriyle milyonlarca Batılı turistin ilgisini çekiyor. Size Roma dönemine götüren görülmeye değer bir eser. İçerisi 30 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip. Geçtiğimiz aylarda dünyaca meşhur Star Wars (3) filmi için 450 milyon dolara anlaşan ünlü Amerikalı yönetmen George Lukas’ın 1970’lerden beri hâlâ ününü devam ettiren filmin birçok sahnesinin çekildiği mekan da yine Tunus’un Matmata kentinde. Bir uzay filmi için buranın seçilmesi sizi de şaşırtmayacaktır. Çünkü bu bölge aynen ay yüzeyinin bir benzeri gibi. Tunus’un diğer bir önemi ise, İslam medeniyetinin Afrika’daki kapısı Kayrevan’ın da bu ülkede olması. İslam tarihinin en önemli şehirlerinden olan Kayrevan, Afrika kıtasında sahabeler tarafından kurulmuş bir şehir. Peygamberimizin sahabelerinden Hz. Utbe bin Nafi tarafından 670 yılında kuruldu. İslamiyet, Afrika’ya buradan yayıldı. Zengin sütunlu büyük bir alanı kaplayan Utbe bin Nafi Camisi 1300 yıldır dimdik ayakta ve hizmet veriyor. Diğer bir sahabe ise aynı zamanda Peygamberimizin berberliğini yapış olan Hz. Zaman el-Bedavi’nin mezarı da burada bulunuyor.

Uluslararası Hukuk Enstitüsü, İstanbul'da merkez kurdu Georgetown Üniversitesi tarafından 1955 yılında kurulan ILI, İstanbul'da bölge merkezi kurdu. ILI, Bilgi Üniversitesi ve Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) iş birliği ile kurulan enstitünün Bilgi Üniversitesi'nde yapılan tanıtım toplantısında konuşan, ILI Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Don Wallace Jr., burada olmaktan duyduğu mutluluğu anlattı. Başkanı olduğu ILI'nin, 1955 yılında Prof. Heinrich Kronstein tarafından Washington ve Almanya Frankfurt'ta kurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Don Wallace Jr., şöyle devam etti: ''1955 yılından bugüne pek çok faaliyette bulunduk. Yıllar boyunca avukat, memur, mühendis ve müdürler, yargıç ve genç akademisyenler olmak üzere 30 bin kişiyi eğittik. İstanbul enstitümüzün kendi kurulu bulunacak ve enstitü sadece Türkiye'ye değil bütün bölgeye hizmet verecek. Türkiye yüksek ve gelişmiş bir ekonomi ve toplum haline geldi ve özel hukuk, düzenlemeler, anayasa, hatta 'Büyük Meclis'in' işleyişi, hukukun üstünlüğü ve yönetimi konularının tamamını ele alır hale geldi. Bölgede yürüteceğimiz programlarımız, ilk iki eğitimde olduğu gibi avukatlar, iş adamları, kamu görevlileri, yargıçlar ve genç akademisyenleri hedefliyor. Türkiye'de büyük bir potansiyel var ve biz bu potansiyele başarıyla ulaşacağımıza inanıyoruz.''

Amaçlarının, bu durumun sonunda ortaya çıkan çerçeveyi içini doldurarak, zenginleştirerek, ülkelerde adaletin daha da ileri gitmesine katkıda bulunacak eğitim kurumlarını bir araya getirmek olduğunu dile getiren Hergüner, şöyle devam etti: ''Bu girişimimiz ümit ediyoruz ki, bu anlamda Türkiye'ye de katkıda bulunacak. Yüzlerce değişik hukuk alanında önde gelen uygulamacıları ve uygulamalarını buraya toplayıp yapılacak seminer toplantılarıyla, eğitimlerle ülkemizdeki hukukçuları lisans üstü seviyede eğitmek, bilgilendirmek, daha gelişmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bu yolda umarım doğru bir başlangıcın içerisindeyiz ve İstanbul'da oluşturulan bu şubenin bu anlamda katkıda bulunacağını düşünüyorum.'' Öte yandan ILI, TKDY ve İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliğinde Türkiye'de ikinci eğitim programını gerçekleştiriyor. Aralarında Uganda, Mısır, Nijerya ve Şili'nin de olduğu ülkelerde, küresel bağlı kuruluşlara sahip olan en''Hukuk da giderek küreselleşmeye başladı''stitüde 185'ten fazla ülkeden 28 bin üzerinde katılımcıya enstitü tarafından eğitim verildi. ILI eğitimlerini verirken, alanlarının önde gelen uzmanlarından olan yüzlerce hukukçu, devlet görevlisi ve Toplantıda konuşan, ILI İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Hergüner de küreselleşen ekonominin be- akademisyenden oluşan bir ekip ile çalışmalarını sürdürüyor. raberinde hukukun da giderek küreselleşmeye başladığını belirterek, iç içe giren ilişkilerin daha sofistike Ayrıca, ILI, kurulan İstanbul Bölge Merkezi'nde ''iyi yönetim ve hukukun üstünlüğü''nü kapsayan konularda şekilde yönetilmesi gerektiğini söyledi. eğitim programları düzenleyecek.


10

3UL]P D

Sonunda Pes ve Link Ediyorum! Amerika’ya ilk 1993 yılında ayak bastım. ODTÜ’nün anlaşmalı olduğu Texas Tech Üniversitesi’nde finans masterina başladım. Okul harika, şehir sıkıcıydı. Okul hayatı dışında yapılacak pek bir şey yoktu. Gerçi bu şehrin talihsizliği misafirinin İstanbul’dan gelmesiydi beki de… Lubbock adlı bu şehir, Texas’ın büyük şehirleri Dallas ve Houston’dan en az 6-7 saat uzaklıktaydı. O zamanlar internet pek yaygın değil, iphone, i-pad, uydu televizyon, henüz literatürümüze girmemişti. Vatanı memleketi özlediğimizde yaptığımız şey anne ve babamızı daha sık aramak, üniversite kütüphanesine gidip, 5-6 aylık Türk gazetelerini okumak, bir arkadaşın evinde toplanıp çığ köfte partileri yapmaktı. Bazen de önemli milli ve kulüp maçlarının kasetlerini New York veya New Jersey’den ısmarlayarak, bir-iki dolar giriş fiyatıyla bir evde seyrederdik. Ev sahibi kahve havasını vermek için, kola ve çay servis eder, iyi paralar kazanırdı. O zamanlar, Cim Bom’un Avrupa’da fırtına gibi estiği yılların başıydı. Bir kere bir Avrupa maçını, yerel bir televizyon istasyonuyla anlaşıp, toplam $3 bin dolar paraya seyredecektik. Ancak öğrenci bütçelerimizi zorladığı için son anda bu çılgınlıktan vaz geçmiştik.

YORUM O yıllarda kazara bilgisayarda IRC adlı bir networkla tanıştım. Sadece öğrencilerin erişebildiği, üniversitelerin sağladığı bir sistemdi. Aynı anda dünyanın bir çok yöresindeki Türk ve müslüman arkadaşlarımıza ulaşma fırsatı ve sohbetleşme fırsatı veriyordu. Şu anki sesli ve yazılı chat sitelerinin, en ilkel versiyonuydu. Ancak Texas çöllerindeki ıssızlık ve yanlızlık, bizi bu yeni teknolojiye müptela etti. Çok güzel dostlar edindim. Saatlerce dertleşmek ve sohbet etmek, insanı gurbette rahatlatan bir şeydi. Ancak bir an geldi, farkettim ki, reelden çok, sanal yaşamaya başladım. Saatlerce lakırdı, bir zaman sonra beni kaygılandırdı. Ayrıca, sanal alemin entrikaları, cezbesi, ikincil kişilikleri, masumiyetleri bana boş gelmeye başladı. 1994’te bir tövbe ettim, o gün bu gündür sosyal medyaya uzak yaşıyorum. Çevreme de hep aynısını tavsiye ediyorum. Yakınlarıma da tamamen yasakladım. Bu teknolojiye karşı değil, bu güzel nimetin yanlış ve beyhude kullanımına karşı bir protestoydu. O yüzden ne facebook, ne myspace hesabım oldu ne de bir chat maceram. Ayrıca yahoo/google guruplarından, ileri geri, seviyesiz sanal tartışmalarından da hep uzak kaldım. Gökyüzündeki rüya alemi değil, yeryüzündeki reel alemi tercih ettim. Ancak bazen kurunun yanında yaş da yanıyor. Belki bu toplu protesto çok ileri gitti. Zira, aynı politikayı cep telefonununa karşı da izledim. Uzun yıllar direndim, cep telefonu kullanmadım. İnsanların otobüste, trende, lokontada ulu orta yaptığı muhabbetler, kullananların genellikle iş için değil de, sohbet için kullanmaları ters geliyordu. Ne zaman ki, cemiyet/STK işlerine başladık, teknoloji tekrar hayata girdi. 2007 yılında Philadelphia’daki ilk Türk Festivalini düzenlerken, sahada yüzlerce insanla çalışıyorduk. Hepsinin sevki idaresi gerekiyordu. İşte o zaman cep telefonuna merhaba dedik. Bu kez iş için telefonda günde 10-12 saat kaldığımız oluyordu. O programlar esnasında aşırı telefon kullanımından dolayı kulak tedavisi ihtiyacı oluştu. Daha sonra, görüşlerimizi paylaşmak için, duyurularımızı yapmak için Twitter’a merhaba dedik. Bu teknoloji 140 harfle sınırlı olduğu için yaratıcılığı da zorlayan bir sistemdi. Ayrıca Arap Baharının ve zulümlere karşı protestoların teknik aracı olduğu için Twitter’a özel bir saygımız oluştu. Twitter’a olan saygımız, her nedense Facebook’a karşı gelişmedi. Hala resmi bir Facebook hesabım yok, ve bu konuda direnmeye kararlıyım. Linkedin adlı bir siteden devamlı davet gelirdi. Bu dünyayı bilmediğim için ihtiyatlıydım. Onu da diğer sosyal paylaşım sitelerinin ketegorisine koymuş, mesafeli davranıyordum. Bir yakınım “hocam, bu bildiğin sitelerden değil, sadece profesyoneller ve saygın kişiler kullanıyor” demesi de beni ikna etmemişti. Bu kez de iş arayanların sitesi herhalde diye düşünmüş, şükür güvenli bir isim olduğu için bana uygun değil demiştim. Ancak bir yakınıma iş başvurularında yardım etmek için kariyer koçluğuna soyunduğumda Linkedin dünyasına ayak bastım. Bu dünyanın ciddi iş yapmak isteyenler için ideal bir dünya olduğuna şahit oldum. Bu düzenek, profesyonel ilişkilerinizi düzenlemek için ideal bir sistem. Birinci dereceden bağlantılarınız oluyor. Bağlantılarınızın bağlantısı, bağlatılarınızın bağlantısının bağlantıları oluyor. Bunları birbirine ekleyince, kocaman bir dünya, ilişki ağı kuruluyor. Bir anda on binlerce bağlantınız oluyor. Bir duyuru yaptığınızda, bir alanda uzman bir kişi aradığınızda, networkunuzla anında on binlere ulaşabiliyorsunuz. İş arayanlar, iş verenler için doğru eşleştirmeyi yapmak için güzel bir araç. Artık hünerlerinizi, tecrübenizi tüm dünya görüyor; bu imkan sizi küresel bir kişi yapıyor. Onceleri sadece bu imkan şirket ve devletlere açıkken, şimdi normal insanlar küreselleşiyor. Linkedin hesabı olan, artık iş sahasını tüm küreye yayıyor. Bir bakıyorsunuz, Japonya’dan, Almanya’dan bir iş verenin arama motoruna takılıyor, iş teklifi alıyorsunuz. Hünerlerinizi, becerilerinizi, tecrübelerinizi, sizinle çalışan insanlar onaylayabiliyor, yorum yapabiliyor. Artık her özelliğinize bir şahit edinebiliyor, boş atıp tutanlardan kendinizi ayrıştıryorsunuz. Bu networking sitesi, sadece kişilere değil, kurumlara ve şirketlere de açık. Linkedin firmasının önemli bir katkısı var ki, NYSE’deki toplam market değeri 14 milyar dolara ulaşmış. 200 ülkeden 200 milyon kullanıcısı olan Linkedin artık kendini ispat etmiş bir sistem. 200 milyon profesyonel kişiye haksızlık olmasın! Daha fazla dosta ulaşmak, daha fazla iş çıkarmak, halka daha fazla hizmet etmek için, sonunda pes ediyor ve link ediyorum…



TADF.org’dan kısa haberler TADF Heyeti New York Kongre Üyeleri ile beraber Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Heyeti, JCRC’nin düzenlediği programda New York Kongre Üyelerinden Yvette Clarke, Hakeem Jeffries, Nita Lowey, Sean Patrick Maloney, Gregory Meeks, Grace Meng, Charles Rangel, Nydia Velasquez ve Jerold Nadler ile görüştü. http://tadf.org/index.php/en/component/k2/item/360-tadf-heyeti-new-yorkkongre-uyeleri-ile-beraber Türk Dostluk Grubu Eş Başkanı Foxx, Türk Toplumu Üyeleri ile Buluştu Cumhuriyetçi Partinin önde gelen isimlerinden North Carolina Bölgesi Kongre Üyesi Virginia Foxx, Türk Amerikan Toplumu üyeleri ile New Yorkta buluştu. Cumhuriyetçi Partini'nin Genel Sekreteri olarakta görev yapan Foxx, Türk Amerikan Dostluk Grubu Eş Başkanı olarak, Amerikan Kongresinde üye sayısınıda arttırmak için uğraşan isimlerin başında geliyor. http://tadf.org/index.php/en/component/k2/item/352-turk-dostluk-grubu-esbaskani-foxx-turk-toplumu-uyeleri-ile-bulustu TADF Hukuk Seminerleri Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, toplumumuzu bilinçlendirmek ve yardımcı olmak amacı ile hukuk seminerlerine devam ediyor. New Jersey Cliffside Park’ta bulunan Bergen Diyanet Camii ve Kültür Merkezi’nde yapılan program sonrası bu haftasonu da Türk Amerikan Giresunlular Derneğimerkez binasında, TADF Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Ayhan Ogmen tarafından ücretsiz seminer verildi. http://tadf.org/index.php/en/2011-08-19-13-59-20/item/361-tadf-hukukseminerleri-devam-ediyor Work and Travel ile Amerika'ya gelecek öğrencilerimizin dikkatine! Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, Work & Travel Öğrencilerine Türkiyeden Amerika gelmeden önce yapmaları ve dikkatli olmaları için bir kitapçık hazırladı. http://tadf.org/index.php/en/2011-08-19-13-59-20/item/353-work-and-travelile-amerikaya-gelecek-ogrencilerimizin-dikkatine


EĞİTİM HABERLERİ

13

TADF, Work & Travel konusunda bilinçlendirme seminerleri dizisine İstanbul'da başladı Work & Travel kapsamında uyguladığı çalışmalar ve kurduğu danışma hattıyla öğrencilerin sorunlarına çözüm üreten Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türkiye'deki WAT Bilinçlendirme Seminerleri Dizisi'ne İstanbul'da başladı.

Edu York eğitim danışmanlığı şirketinin WAT işverenleri ve programla ilgilenen öğrencileri bir araya getirdiği programa katılan TADF Türkiye Temsilcisi Arda Sayıner ABD'de Yaşam ve WAT içerikli bir sunum yaparak, TADF'nin çalışmalarını ve bu konudaki desteklerini öğrencilere anlattı. Aynı zamanda ABD'deki öğrenci ve çalışan hayatına dair bilgiler veren Sayıner eğitim programı sonunda öğrencilerin sorularını da cevapladı. TADF'nin Türkiye'de başlattığı WAT Bilinçlendirme Seminerleri'nin önemine değinen Sayıner '' TADF Başkanı Sayın Ali Çınar'ın liderliğinde New York'da başlayan WAT çalışmalarımız ve öğrencilere olan

Gebelikte alınan folik asit, otizm riskini azaltıyor WASHINGTON (A.A) - ABD'de yayımlana bir araştırma, gebelik öncesi ve gebelikte alınan folik asidin otizm riskini azalttığını ortaya koydu. New York'taki Colombia Üniversitesi epidemioloji profesörü Ezra Susser, yapılan araştırmayla, hamileliğin başından itibaren folik asit kullanımının, bebeklerde otizm riskini yüzde 40 azalttığını açıkladı. Araştırmaya imza atanlardan Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü'nden profesör Pal Suren, gebelikten 4 hafta önce ve gebelikle beraber 8 hafta boyunca folik asit kullanılmasının bebeklerde otizm riskini azalttığını, ancak folik asidin, Asperger sendromu gibi otizmin alt gruplarında herhangi bir önleyiciliğinin olmadığını belirtti. Araştırmada, Omega 3 yağı ile diğer mineral ve vitaminlerin hamilelikte ya da öncesinde alınmasının ise otizm üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadığı belirlendi. Amerikan Medical Association (JAMA) dergisinde bugün yayımlanan araştırma, Norveç'te, anneleri, gebelik döneminde folik asit tüketen, 2002-2008 arasında doğan 85 bin çocuk üzerinde yürütüldü. 2011 yılında bu çocuklardaki otizm riskinin, hamilelik döneminde folik asit kullanmayan annelerin çocuklarına oranla yüzde 40 daha az olduğu ortaya çıktı. Organizmalarda oluşan hasarı tamir edebilen ve DNA sentezi için vazgeçilmez olan folik asit, yeşil yapraklı sebzelerde, bezelyede, pirinçte,havuçta ve yumurtada bulunuyor. ABD'de, Kanada ve Şili'de, buğday unlarının içine dahil edilen folik asidin tüketimi kolaylaştırılıyor.

desteğimiz Türkiye'de de devam ediyor. Amacımız öğrencileri ABD'ye gelmeden önce WAT programı ve ABD'deki sosyal yaşam konusunda bilgilendirilerek yaşanabilecek problemleri en aza indirmek. Edu York ile İstanbul'da başlayan eğitim seminerlerimiz Türkiye'deki birçok farklı üniversite ve kurumda devam edecek'' dedi. Ayrıca, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, Work & Travel Öğrencilerine Türkiyeden Amerika gelmeden önce yapmaları ve dikkatli olmaları için bir kitapçık hazırladı. Aşağıdaki linkten bu kitapçık indirilebilir. http://tadf.org/doc/wat-kitapcik.pdf


14

Gazeteci Yazar Metin Özer’in kaleminden bir 28 Şubat olayı..

ENVER ABİ, YALÇIN ÖZER VE 28 ŞUBAT!..

Bugün 28 Şubat’ın yıldönümü. 28 Şubat’ın en büyük çilesini çeken Enver Ören’i beş gün önce kaybettik. Enver Abi o kara günlerde kan ağladı ama “kızılcık şurubu içtim” dedi. Koskoca İhlas Finans batırıldı, İhlas Holding sallandı. Yapılan zulüme rağmen ne askere ne de devlete tek kelime kötü söz söylemedi. Hep içine attı. 28 Şubat sürecinde ben TGRT’nin Ankara Temsilcisi olarak çalışıyordum. O günlerde yaşananların canlı tanığıyım. O süreçte Enver Abi ile günde 15-20 kez görüştüğümü bilirim. Yaşananları yazmayı çok istedim ama Enver Abi’nin olayları tekrar hatırlayıp üzülmemesi için kaleme almadım. O günlerde Genelkurmay Basın ve İletişim Bölümü’nden adını şimdi hatırlamadığım bir albay ziyaretime geldi. TGRT’deki odamda hal-hatırdan sonra konuya girdi: -Metin Bey, TGRT ile bir sorunumuz yok ama... Türkiye Gazetesi’nde problem var. “Hayırdır” dedim. “Komutanlarımız gazetenin orta sayfasında irticai faliyet yürütüldüğüne inanıyor” dedi. Dondum kaldım. “Orta sayfanın tamamen kaldırılması lazım. Bu yapılmazsa korkarım İHLAS sakıncalı kuruluşlar listesine girecek” dedi. “Sakıncalı kuruluşlar” demek, kısaca batmak demek. O listeye giren bir kuruluşun devletten tek bir ihale ve tek bir kuruş alması mümkün değil. Hatta ticaret yapması da imkansız. Durum bu derecede ciddi yani. “Albay’ım” dedim, “Siz hiç orta sayfayı incelediniz mi?” İncelemediğini, sadece komutanların görüşünü ilettiğini belirtti. Ben de kendisine; gazetenin orta sayfasında sadece dini konuların aktarıldığını, evliyaların hayatlarının seri halinde verildiğini ve kesinlikle uç konuların yer almadığını sadece millete dini bilgiler verildiğini söyledim. Hatta bu sayfadan dolayı Türkiye Gazetesi’ne teşekkür edilmesi gerektiğini bildirdim. Bunların hiç birisiyle ilgilenmedi. Ayrılmadan önce, “Bu durumu üstlerinize bildirirseniz iyi olur” dedi. Resmen bir gözdağı ve tehditle karşı karşıya kaldık: -Ya Türkiye Gazetesi’nin orta sayfasını kapatırsınız veya İHLAS’ı batırırız. Odamda kara kara düşünüyorum. Bunu Enver Abi’ye nasıl söyleyeyim? Söylemesem olmaz. Söylesem üzüntüden kahrolur. Telefonu çevirdim.

Enver Abi her zamanki neşeli haliyle karşımda: “Anlat” dedi. Yutkundum. “Efendim az önce bir albay geldi. Gazetenin orta sayfasının kapatılmasını istiyorlar” dedim. Telefonda bir sessizlik oldu. “Metin, böyle şey olur mu? Bizim irtica ile ne işimiz olur? Biz orada millete dinini anlatıyoruz. Benden her şeyi istesinler ama bunu istemesinler. Ben Türkiye Gazetesi’ni sadece orta sayfa için çıkartıyorum. Orta sayfası olmayan Türkiye Gazetesi neye yarar? Holdingin anahtarını istesinler vereyim ama benden bunu istemesinler. Ben olduğum müddetçe gazetenin orta sayfası yayında olacak.” dedi. Ben de, “Efendim, o albay tekrar ararsa bunları kendisine ileteyim mi?” dedim. Enver Abi, “Hayır. Ben komutanlarla bizzat görüşeceğim ve bunu onlarla konuşacağım” dedi. Yaklaşık bir hafta sonra Enver Abi Ankara’ya geldi. Şimdi Sincan Cezaevi’nde hapis yatan adlarını bile anmak istemediğim dönemin kudretli komutanı Çevik Bir veErol Özkasnak’tan randevu almış. Enver Abi ile odamda oturuyoruz. Görmeye alışık olmadığım kadar canı sıkkın ve üzüntülü. Buna rağmen gelen arkadaşları gülerek karşılıyor hal hatır soruyor. Randevu saati yaklaşınca, kalktı. “Allah hayırlısını versin” deyip gitti. Gerilimle geçen birkaç saatten sonra Enver Abi geldi. Buruk bir sevinç vardı. Odama geldi bir kahve istedi. Ben bir şey sormadan Enver Abi : -Orta sayfayı kurtardım ama Yalçın’a (Türkiye Gazetesi’nin Başyazarı olan rahmetli Yalçın Özer Ağabeyim) kafayı takmışlar. Sonradan öğrendim ki Yalçın Ağabeyim ile ilgili Enver Abi’nin önüne 3 klasör dosya koymuşlar. Bu 3 klasörde neler olduğunu yıllar sonra öğrendim. Tamamı Yalçın Ağabeyimin köşe yazıları. Demokrasiyi savunduğu, askerin ve politikacının kendi işini yapması gerektiğini anlattığı köşe yazıları... Komutanlar; -Bu adam bize düşmanlık ediyor. Olumsuz yazılar yazıyor. Yalçın Ağabeyimin yazılarına irtica diyememişler ama düşmanlık olarak görmüşler. İçeride korkunç bir tehditte bulunmuşlar:

-Ya bu adam gider veya biz götürürüz. “Götürürüz” tehdidinin öldürmek olduğunu küçük çocuklar bile anlar. Enver Abi de zaten bu ifadeye çok üzülmüştü. Enver Abi Yalçın Ağabeyime döndü: -Yalçın, bu akşam yemeğe sendeyim. Kimse olmasın beraber yemek yiyelim. Ben kendi kendime, “Eyvah” dedim. Gece yarısına doğru Yalçın Ağabeyim aradı: -Metin, ben başyazarlığı bıraktım. “Nasıl oldu?” dedim. Yalçın Ağabeyim: - Ya Yalçın Özer gider veya İhlas demişler. İhlas’ta 29 bin kişi çalışıyor. Benim için bu kadar insanı riske etmenin bir anlamı var mı? Enver Abi bana “Ayrıl” demedi ama “Ben bu vebali alamam. Bu kadar insanı tehlikeye atamam. Ayrıca Enver Abi’min üzülmesine sıkıntı çekmesine hiç gönlüm razı olmaz. Müsade ederseniz ben istifa edeyim” dedim ve istifa ettim. Gözlerim doldu. Boğazım düğümlendi. Uzun bir süre sessizlik oldu. Öfke ve sinirden ağlayacağım ama kendimi tutuyorum. Dile kolay. Yaklaşık 30 yıl kesintisiz yazarlık yapmış birisinin kalemi kırılıyor ve o kişi benim ağabeyim. Sağdan sola, bütün Türkiye yazılarına bayılıyor. Herkes büyük saygı ve sevgi duyuyor. Genelkurmay’daki birkaç darbeci sözde komutan, böylesi bir değerin kalemini kırıyor. Çok zoruma gitti. Ama belli etmedim. Yalçın Ağabeyim, “Devamı var” dedi. Enver Abi, “’Yalçın, ‘Bu götürürüz’ sözü beni çok rahatsız etti. Sen çocukları da yanına al, uzaklara, Amerika’ya gidin. Ortalık sakinleşene kadar 3-5 ay Amerika’da yaşayın. Bütün masraflarınızı ben karşılacağım. Yeter ki sana bir şey olmasın.” dedi. Rahmetli ağabeyim, kalemini kaybettiği yetmez gibi canından da çok sevdiği vatanını da kaybetti. Öz vatanında parya! Vatanı bölmek isteyen bölücü hainler Türkiye’de yaşarken, vatanı savunan ağabeyim Amerika’ya sürüldü. Yalçın Ağabeyim Türkiye’ye dönüşünde de elini kalemine süremedi. Daha doğrusu sürdürmediler. Darbecilerin öfkeleri ve kinleri hiç dinmedi. Hiç yazı yazamadan da üzüntüden kahrından hayatını kaybetti. Allah Rahmet Eylesin. Mekanı Cennet Olsun (Amin) Benim yaşantımda iki hocam vardı. Bilemediğim her şeyi bu ikisine sorardım. Birisi Enver Abi’ydi. Diğeri Yalçın Abim.. Yalçın Abimi kaybettiğimde, “Enver Abim var” deyip avunmuştum. Enver Abi’yi de kaybedince tam bir boşluğa düştüm. Bu iki insana yapmadığı zulüm kalmayan o darbeciler halen hapiste yatıyor. Hem Enver Abi’yi hem Yalçın Abimi on binlerce insan dualarla, hayırla uğurladı. 28 Şubat sürecinde bu güzel insanlara zulüm eden o darbecilerin, hem bu dünyada hem de ahrette nasıl helak olduklarını hep birlikte görüp yaşayacağız İNŞALLAH!.. ALLAH’IN LANETİ ZALİMLERİN ÜSTÜNE OLSUN!.. (AMİN) METİN ÖZER Kaynak: Haber Vitrini * 28 Şubat 2012 tarihli yazı




TADF Heyeti New York Kongre Üyeleri ile görüştü Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Heyeti, JCRC’nin düzenlediği programda New York Kongre Üyelerinden Yvette Clarke, Hakeem Jeffries, Nita Lowey, Sean Patrick Maloney, Gregory Meeks, Grace Meng, Charles Rangel, Nydia Velazquez ve Jerold Nadler ile görüştü. JRCJ’nin 34’ncüsünü düzenlediği Kongre Üyeleri ile kahvaltı programına ayrıca birçok sayıda eyalet senatörü ve New York Meclis üyesi de katıldı. New York Belediye Başkanı Bloomberg’un yerine başkanlığa aday olan Joseph Lhota, Bill de Blasio, Christie Quinn, John Liu gibi isimler de programa katılanlar arasındaydı. Programın açılışında Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu ve Azerbaycan Amerika Cemiyeti kabul edildi. TADF Başkanı Ali Çınar ve Başkan Yardımcıları Derya Taşkın , Dr Hakan Karalok ve ASA Başkanı Tomris Azeri öncelikle Türk Amerikan ilişkilerine önem veren Kongre Üyeleri ile birebir görüştüler. Kongre Üyesi ve Türk Dostluk grubu üyesi Yvette Clarke bu yıl içinde Türkiye’ye gideceği müjdesini verirken, Türk toplumuna her konuda yardıma hazır olduğunu da söyledi. Kongreye yeni seçilen Jefries Hakeem de Türk Dostluk Grubuna gireceğini belirtirken, ‘sizlerin desteği benim için çok önemli’ dedi. JCRJ’nin toplantısında Ortadoğu’da yaşanan son durumlar tartışılırken, Amerika’nın dış politikadaki gücü ve etkileri konusu da gündeme geldi.


18

TÜRKİYE HABERLERİ

''Kadına yönelik şiddete'' danslı protesto Dünyanın 160 ülkesinde yürütülen ''Bir Milyar Kadın Dans Ediyor'' kampanyası kapsamında Türkiye’nin bir çok bölgesinde kadınlar kadına yönelik şiddeti dansla protesto etti. BALIKESİR - AA- Dünyanın 160 ülkesinde yürütülen ''Bir Milyar Kadın Dans Ediyor'' kampanyası kapsamında Edremit Körfezi'ndeki kadınlar, dansla kadına şiddeti protesto etti. Edremit Körfezi'ndeki kadınlar, kampanya çerçevesinde, Edremit'in Akçay beldesinde bir araya geldi. Akçay Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde toplanan kadınlar, topuklarını yere vurarak yaptıkları dansla, kadına şiddeti protesto etti. Kadınlar daha sonra, Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu oyuncularının sahnelediği, kadına şiddeti konu alan ''Boş Sandalye'' adlı oyunu izledi.


Başkentte Sevgililer Günü

ANKARA (AA) - Sevgililer Günü'nde yüzlerce başkentli müziğin ritmine, güllerin rengine kendini kaptırdı,sevdikleriyle ''sevgi noktası''nda hatıra fotoğrafı çektirdi. AK Parti Çankaya İlçe Başkanlığı'nca düzenlenen Sevgililer Günü etkinliğinde, 7'den 70'e, yolu Kızılay'dan geçen herkese kırmızı gül hediye edildi. Gül almak isteyenler zaman zaman adeta birbiriyle yarıştı. Söylenen aşk şarkılarına başkentliler danslarıyla eşlik etti. Etkinlikte, oluşturulan ''sevgi noktası''nda çektirilen fotoğraflar bastırılarak sahiplerine hediye edildi. Bu arada Bolu'nun doğal güzellikleriyle ünlü Abant ve Gölcük Tabiat parkı, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde çiftlerin ilgi odağı oldu. Sevgililer Günü'nü doğal güzellikler içinde geçirmek isteyen çiftler Abant'a akın etti. İstanbul'a 3 Ankara'ya ise 1,5 saat uzaklıkta olan Abant Tabiat Parkı sevgililer gününü baş başa geçirmek isteyen sevgililer, Abant'ta, at ve faytonlara binerek göl turu attı.

Doğuda kayak keyfi Erzurum - Kar kalınlıkları Bayraktepe Kayak Merkezi'nde 170, Palandöken'de 85 santimetre olarak ölçüldü.Kayak merkezlerinde yoğunluk yaşanıyor.Doğu'daki kayak merkezlerinde kar kalınlıkları Palandöken'de 85, Bayraktepe Kayak Merkezi'nde 170 santimetre olarak ölçüldü. Bölgede aralıklarla etkili olan yağışla kayak merkezlerindeki kar kalınlıkları istenilen seviyeye ulaştı. Palandöken'de A, B ve Vadi liftlerinin açık, diğer liftlerin ise rüzgar dolayısıyla kapalı olduğu öğrenildi. Yerli ve yabancı turistler, kayak pistini doldurarak kayak, snowboard ve kızak yapmanın keşfini yaşıyor. Polat Otel Ön Büro Müdürü Ahmet Baykal, yaptığı açıklamada, Polonya, Ukrayna, Rusya ve İran'dan gelen turistlerin kayak yaptığını belirterek, doluluk oranlarının yüzde 100 olacağını söyledi. Kayağa ilginin fazla olduğunu vurgulayan Baykal, ''Güzel bir sezon geçiriyoruz. Yurt dışından ve Türkiye'den misafirlerimiz var. Doluluk oranlarımız çok iyi. Ayın 10'una kadar doluluk oranlarımız yüzde 100 devam edecek'' dedi.


Bazı migren türleri kadınlarda kalpdamar hastalıkları riskini artırabilir

www.Travidition.com InternationalTravel Magazine

www.turkturist.com İşte gezi derginiz..

WASHINGTON (A.A) - Bazı migren türlerinin kadınlarda kalp-damar hastalıkları riskini artırabileceği bildirildi. Fransız Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Kurumu'ndan (Inserm) bilim adamları, görme sorunlarına yol açan bazı migren türlerinden mustarip kadınların kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin 3 kat fazla olabileceği sonucuna vardı. Dr. Tobias Kurth ve ekibi, ABD'de 15 yıl boyunca sağlık durumları incelenen 27 bin 860 kadından bin 435'inin auralı migreni olduğunu, bu süreçte bin 30 kalp krizi, felç ve ölüm vakasına rastlandığını belirledi. Migreni olan kadınların kalp krizi ve felç geçirme riskinin diğerlerinden 3,27 kat fazla (yılda binde 7,9 vaka) olduğu görüldü. Kurth, yüksek tansiyondan sonra auralı migrenin, kalp krizi ve felcin ikinci büyük nedeni (şeker hastalığı, sigara kullanımı ve obeziteden sonra) olduğunu vurguladı. Dr. Tobias Kurth, yüksek tansiyon ve kilo kontrol altında tutularak, düzenli spor yaparak riskin azaltılabileceğine de dikkati çekti. Araştırma, ''American Academy of Neurologie'' dergisinde yayımlandı. Muhabir: Şeyma Tahan / AFP Yayıncı: Murat Taydaş



AMERİKA HABERLERİ

22

Türk-Amerikan toplumundan Arkansas'a teşekkür kampanyası Ermenistan'ın 26 Şubat 1992'de Azerbaycan halkına yönelik uyguladığı soykırım, ABD'nin Arkansas eyalet meclisi tarafından kabul edilmesi üzerine Türk-Amerikan toplumu eyalet senatosuna yönelik teşekkür kampanyası başlattı. Hocalı katliamı daha önce ABD'nin 4 eyaletinde kabul edilirken, PaxTurcica yöneticisi Javid Huseynov Arkansas, böylesi bir tasarının kabul edilmesini bölgedeki Azeri ve Türk toplumunun çabaları sonucu olduğunu söyledi. Amerika'da 1915 olaylarının 100. yıl dönümüne yaklaşılırken, bir taraftan Ermeni toplumu diğer taraftan ise Türk ve Azeri toplumu, tarihin çeşitli dönemlerinde yaşanan çatışmalarda hak arayışlarını ve iddialarını sürdürüyor. Amerika'daki Türki topluluklarının ortak diaspora çalışmalarını yürüten PaxTurcica Enstitüsü, bu doğrultuda Arkansas eyaletinde yapılan çalışmalar sonucu Eyalet Meclisi, "Azerbaycan toprağı olan Hocalı bölgesinde Ermeni silahlı birlikleri tarafından Azeri halkına yönelik katliam yapıldığını" kabul etti. Pax Turcica kurucu başkanlarından Javid Huseynov, AA muhabirine yaptığı açıklamada "Arkansas Eyalet Meclisi, kararda Hocalı katliamını tanıdıklarını net bir şekilde belirtmektedirler. Bu kararın alınması, bölgede yaşayan Azeri ve Türk toplumunun çabaları ile mümkün olmuştur. Diğer eyaletlerde de aynı sonucu almak için çalışmalar sürmektedir" dedi. -Teşekkür kampanyasıArkansas eyalet meclisinin Hocalı soykırımını tanımasının ardından Türk-Amerikan toplumu en yüksek düzeyde teşekkür kampanyası başlattı. Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) ve Pax Turcica Enstitüsü'nün öncülük ettiği kampanyada Türk-Amerikan

toplumunun, tasarının çıkmasında büyük emekleri olan Arkansas milletvekilleri Jonathan Barnett ve Karen S. Hopper'a teşekkür mektubu göndermesi teşvik ediliyor. TADF Başkanı Ali Çınar, "İsteklerimizin karşılanması, ilişkilerimizin sıcaklığı ile doğru orantılı" derken, konuya duyarlı herkesi teşekkür mektubu kampanyasına katılamaya çağırdı. Arkansas, Hocal katliamanını tanıyan 5. eyalet Arkansas eyaleti "HR 1004" sayılı tasarıyı karara bağlamakla Azeri halkına karşı Ermenistan tarafında yapılan soykırımı tanıyan 5. eyalet oldu. Daha önce de ABD'nin Massachusetts, Texas, Georgia ve New Mexico eyaletleri, aynı tasarıyı kabul etmiş, Georgia eyaleti tarafından kabul edilen tasarıda ise Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın bizzat katliamda komutan olarak yer aldığına vurgu yapmıştı. Pax Turcica yetkilileri, isteyenlerin http: //capwiz.com/paxturcica/issues/alertf-alertid=62395126 internet linki aracılığı ile teşekkür kampanyasına katılabileceklerini duyurdu. NEW YORK (A.A) - Mücahit Oktay

TADF’dan Toplumumuza yönelik bilgilendirici seminerler.. Türk Amerikan Dernekleri'nin (TADF) öncülüğünde, Ünlü Aktivist Lydia Borland tarafindan Paterson Türk Amerikan Toplumu Derneği, Karaçay Türk Camii ve Kültür Derneği, Türk Amerikan Giresunlular Derneği merkezlerinde 'Türk Amerikan ilişkilerinde rolümüz' semineri düzenledi. Paterson Türk Amerikan Derneği ile Karaçay Türkleri Derneklerinin ev sahipliği yaptığı ilk seminer Karaçay Camii ve Kültür merkezinde yapıldı. Dernek Başkanları Derya Taşkın ve Atlı Botaş dışında, ASA Başkanı Tomris Azeri ve bölgedeki temsilciler katıldı. TADF Başkanı Ali Çınar ve TADF derneklerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr Hakan Karalok hazır bulunduğu toplantıda,Türk Amerikan ilişkilerinin bugünki durumu ve Amerikan Kongresinde Türklerin daha nasıl aktif olması gerektiği konusunda bilgiler verildi. Activist Lydia Borland, Amerikan Kongresinde 2011-2012 döneminde 157 tane üyenin Türk dostluk grubu üyesi olduğunu belirterek, Ermeni ve Yunan Dostluk Gruplarını geçtiğini belirtti. “Sizlerin yerel bölgelerde yaptığı faaliyetler daha önemlidir. Bizler sizi destekleyeceğiz.” mesajını veren Borland, Türk PAC’leri hakkindada detaylı bilgi verdi. Derneklerin kampanyalara katılamayacağını ancak, yerel bölgelerde haftasonları bölgelerine gelen kongre üyeleri ve senatörler ile yakın ilişki kurmanın neden ve sonuçları hakkında bilgiler verdi. “Türk dostu

olup bizleri Kongrede savunan üyeler var.’’ diyerek örnekler verdi. Borland, Amerikan kongresinde staj yapma imkanı olduğunu belirterek, “çocuklarınızın staj yapma konusunda bizler yardımcı olabiliriz’’ diyerek destekte bulunacaklarını söyledi. Türk Amerikan Giresunlular Derneği’nden Yoğun İlgi Yaklaşık 80 kişilik bir üye katılımı ile gerçekleşen bilgilendirici seminer, Türk Amerikan Giresunlular Derneği’nin merkezi olan Edgewater Parkt’a gerçekleşti. Türk Amerikan Toplum Merkezi Başkanı Mehmet Reyhan olmak üzere birçok bölgedeki dernek başkanı ve üyesi toplantıda hazır bulundu. Türk Amerikan Giresunlular Derneği Başkanı Cevdet Özdemir, “Halkımızın bilgilendirmesi için Washington’dan gelerek bizlere bilgiler veren Lydia Borl a n d a   t e ş e k k ü r l e r i m i z i sunuyoruz.’’dedi. TADF Başkanı Ali Çınar'da bölgedeki yerel ve federal temsilciler ile daha yakın ilişki kurmanın önemini belirterek, her konuda yardıma hazırız mesajını verdi.

TADF Başkan Yardımcılarından Dr Hakan Karalok, Kemal Dervişi Türk Günü Yürüyüşüne Davet Etti Kolombiya Üniversitesi'nde "Avrupa'nin Geleceği" konulu forum New York'ta düzenledi. Foruma eski Yunanistan Başbakanı George Papandreou ve yatırımcı George Soros ile Kemal Derviş de katıldı. Forumun ardından TADF Başkan Yardımcılarından Dr Hakan Karalok Derviş’i Türk Günü Yürüyüş ve Festivaline davet etti. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonunun bu sene içinde yapacağı etkinliklere davet eden Dr Karalok, "Bilhassa, 18 Mayıs'ta 32cisi yapılacak Türk Günü Yürüyüş ve Festivalinde size aramızda görmek istiyoruz."dedi. Eski Devlet Bakanı ve ABD'deki düşünce kuruluşu Brookings ıinstitute'un Başkan Yardımcısı Kemal Derviş’te Türk Amerikan Dernekleri Federasyonunu yakından tanıdığını belirterek, programı uyarsa, TADF faaliyetine katılabileceği Dr Hakan Karalok’e iletti.


OPINION

23

Futuristic Food Prep Takes Convenience to New Heights

Whistleblower Laws In the crime world, the saying goes that no one likes a snitch. And in the tough world of schoolyard playgrounds, the rule on the streets is that no one likes a tattle-tale. Culturally, we attach stigmas to people who rat out against colleagues, friends, or co-workers. Naturally, it can depend on the circumstances. If someone exposes a condition that endangers a town’s drinking water supply, society can hail such a person as a hero who had the courage to stand up for what’s right. The legal system protects people who come forth to complain about things that are wrong, whether the wrong involves safety violations, labor law violations, or criminal activity. This protection arises in the form of “whistleblower laws.” Whistleblower laws aren’t something new. They’ve been around since the American Civil War. In the 1860s, these laws were implemented to discourage fraud and corruption in the supply chain of military equipment. Today, whistleblower laws have evolved to protect people who drop the proverbial dime on those who break the law. Whistleblower provisions arise in the realm of environmental protection, workplace safety, project management, law enforcement, and other areas. According to the U.S. Office of Special Counsel, a whistleblower is someone who discloses information he or she believes evidences: ▪ a violation of any law, rule, or regulation ▪ gross mismanagement ▪ a gross waste of funds ▪ an abuse of authority ▪ a substantial and specific danger to public health ▪ a substantial and specific danger to public safety The Office of Special Counsel has the authority to require the heads of agencies to investigate matters (www.osc.gov). But there’s another side to whistleblower laws. While the underlying intent of these laws may be to protect the public from crimes, abuse, waste, and health violations, some critics feel that these laws are abused. This can be particularly true when statutes provide for monetary rewards to whistleblowers. Critics argue that whistleblowers aren’t necessarily crusaders who fight for the public good. Rather, they claim that in many instances, whistleblowers are opportunists who look for violations in the workplace and report them to make a quick buck. Critics also argue that whistleblower laws can create a situation where people are less concerned about improving bad situations than they are about making the big phone call that delivers them a lotto jackpot in the form of a government reward. However, opponents argue that whistleblower laws serve a valuable purpose, because without them, people would be afraid to come out of the dark and blow the lid on violations. The fear would be in the form of termination or other reprisals. Naturally, someone’s sentiments toward these laws is often shaped by whether they’re the one making the call or whether they’re the one that the call is about. Timur handles lawsuits for car accidents, slip & fall accidents, work accidents, cruise ship accidents, serious personal injury, hospital errors, medical malpractice, dangerous product, pharmaceutical drugs, workplace discrimination, sexual harassment and other areas of law. ▪ www.benimavukatim.com ▪ t.akpinar@verizon.net ▪ 718 224-9824

(NewsUSA) - Most of us didn't expect the glittering technology on "The Jetsons" to make an appearance in reality -- at least not in this lifetime. But, a machine that sounds suspiciously like Jane Jetson's automatic food preparer has already been perfected, except it only prepares pizza. That's right, an automated pizzeria. With the single push of a button, hungry eyes can watch a machine spread out dough, sprinkle toppings and bake a pizza without a physical operator. The Pizzametry Automatic Pizza Vending Machine is about the size of a soda dispenser. The entire process takes all of three and a half minutes, and the result is a fresh, evenly cooked eight-inch personal pizza. Since no hands ever touch the pizza or its ingredients, the 24-hour pizzeria is completely sanitary. "In New York City, it's possible to find fresh pizza -- good pizza -- on just about every other city block," explains Pizzametry's president and co-CEO John Kavazanjian. "But what about the places where 'pizza' means pre-packaged, additive-heavy food from a freezer? Our automatic pizzerias can be installed in airports, army bases, hospitals, convenience stores, college dorms, roadside rest stops and beyond." It really does look like futuristic food preparation has arrived. For example, two Danish students from the Copenhagen Institute of Interaction Design created a raincoat that catches rain water and converts it into purified drinking water. In another instance, a French baker had an idea similar to Pizzametry's founder, Puzant Khatchadourian. But, instead of a vending machine that makes pizza using natural, fresh ingredients, the baker designed a baguette vending machine. Just like the automated pizzeria, it rolls out warm, freshly baked baguettes 24 hours around the clock. Pizzametry management believes it will revolutionize the quick-service food industry, according to Alexei Muniak of Xnergy Financial (www.xnergyfinancial.com), an investment banking firm specializing in capital structuring for emerging growth companies. With the guidance of Xnergy Financial, Pizzametry is set up to have the right structure critical for business success. If you're interested in learning more about the growth of Pizzametry, visit www.pizzametry.com. All other inquiries can be directed to John Kavazanjian at johnk@pizzametry.com.


OPINION

24

ropeans and North Americans who have difficulty uniting as do other regionional entities such as the African Union!”

Obama the Kenyan American

“I will instruct Chuck Hagel and John Kerry to expand, coordinate, and deploy multiple-force security units throughout Africa(Africom) which is now based in Germany. Heavy weapons and mercenaries from the former Libyan regime are spreading throughout that continent and challenge Mauritania which has significant uranium deposits!”

“Americans don’t call themselves ‘Euro-Americans’. Rather, they call themselves Anglo-Americans, IrishAmericans, Italian-Americans, Greek-Americans, or Turkish-Americans!” Obama told me in an exclusive one-on-one in-depth telephone interview: “Similarly I’m a Kenyan-American my father also a citizen of the British Commonwealth of Nations!”

“American-Iranian talks are progressing. They view my designating pacifist Senator Chuck Hagel to be Defense Secretary as a ‘positive step’ in our relationship against ‘war mongers’ who draw red lines on blackboards. It is much better to draw lines in the sands to avoid conflagrations! President Mohammed Morsi America considers a friend who can help stabilize the Mideast. He even taught in California!”

“But actually I am a New American my mother from the Kansas heartland and I being raised in Indonesia and Hawaii. We ‘New Americans’ are ahead of the Eu-

“Nuclear proliferation is our greatest threat and requires full United Nations cooperation to avoid the fu-

ture destruction of major cities such as New York, Moscow, Berlin, Paris, Tokyo, or Beijing. Russia, Japan, China, India, the EU and every nation must develope with us coordinated urban counter-insurgency capabilities to neutralize and prevent nuclear destruction!” I asked him how much would all this cost? “To pay for such extensive wide-ranging anti-terrorist counter-insurgency efforts while maintaining healthcare and quality-of-life standards we must downsize our conventional military capabilities, and reduce superflous cash outlays for dog food, casinos, lipstick, and gambling!” he half-jokingly said. I told him this won’t make him popular. “Let me repeat that America has produced a New American Man symbolizing the political evolution of progressive secular citizens who are the leaders of a New Global Order!” This impressed me into viewing President Obama as being a true Harvard intellectual – just like his Kenyan father. I assume he was speaking of himself and his handpicked staff. And all this is on tape.

www.Fo rumGaz etem.co m GlobalMediaLinks. com Türk ve Dünya medyasına link sayfanız..

Türkiye’nin gezi portalı

TurkTurist.com


AMERİKA HABERLERİ

25

Amerika’daki “Türk-Yunan komşular anlaşmazlığı” mahkemeye taşındı Hasan Çelik- FORUM Gazetesi – Özel HaberNew Jersey eyaletinin başşehri Trenton’a bağlı Hamilton kasabasında yaşayan Nurten Ekin yaşadıkları korku dolu günleri Forum Gazetesi muhabiri Hasan Çelik’e anlattı. Nurten Ekin beş yıl önce aldıkları evlerini tadilat ve bahçe düzenlemelerinin yasal yollardan yapmalarına Yunanlı komşularının mani olduğnu belirtiyor. Ekin, Yunanlı komşuları tarafından sürekli rahatsız edildiklerini, her türlü tacize ve ırkçı söylemlerle karşı karşıya kaldıklarını ileri sürdü. Ekin, Yunanlı komşularının evlerinin sınırları dahilinde yapmak istedikleri tamir ve tadilatlara çeşitli yollardan engel olmaya çalıştığını ve büyük oğlunun evleri önünde arabayla ezme teşebbüsünde bulunduğunu iddia etti.

On yıldır Amerika’da yaşayan Giresunlu gurbetçi aile beş yıldır komşu olduğu Yunanlı aileden şikayetçi. Amerika’da yaşayan Ekin Ailesi, Türk olduklarını öğrenen Yunanlı komşularının kendilerini bir süredir rahatsız ettiğini ifade ederek kendilerinden davacı oldu.

Geceleri bir kundaklanmadan korktuklarını bu yüzden ailece sürekli korku içinde yaşadıkarını ifade ederek, Yunanlı komşularının belediyede çalışan tanıdıklarına mektup gönderterek kendilerine psikolojik baskı uygulamaya çalıştığını ileri sürdü. Yunanlı ailenin, evlerinin avlusunda yaptıkları sebze bahçesini kaldırtmak için belediyeye müracaat ettiğini, evlerine gelen misafirlerini polise şikayet ettiğini ifade eden Ekin, bu ailenin kendilerine her gün çeşitli hakaretlerde bulunduğunu ileri sürdü. Nurten Ekin, “Her gün polislik oluyoruz. Her zaman koşumuz bizi tehdit ediyorlar diye bizi polise şikayet ediyorlar. Avukatımız, “Bu yaşananlar bir ırkçılık ve siz Türksünüz, müslümansınız diye davayı alması ve daha sonra da mahkemeye bir gün kala öbür tarafın avukatıyla anlaşması bizleri şoke etti. Elimiz kolumuz bağlı kaldı. Bize anlaşma yoluna gitmemizi söylediler. Bu konuyu bir üst mahkemeye göndereceğiz diyen avukatlar anlaşarak davayı bitirdiler. Bu yaşananlar Türk düşmanı Yunanlı aileye dahada güç verdiği için bize karşı hakaretlerine devam ediyorlar, biz de bu yaşananları, maruz kaldığımız bu ırkçı davranışları bir üst mahkemeye taşıyacağız. Başımıza bir şey gelirse sorumlusu kasabadaki yetkililer ve Yunanlılardır. Bu konuda Amerika’daki Türk yetkililerden yardım bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Amerikalılar ''tuz diyeti''nde New York Şehir Meclisi'nin başlattığı ve Ulusal Tuz Azaltma Girişimi tarafından yürütülen yiyeceklerdeki tuz miktarının azaltılmasına yönelik projeye, Subway, Kraft, Goya ve Starbucks'ın da aralarında bulunduğu 21 firmadan destek geldi. New York Şehir Meclisi'nin başlattığı ve Ulusal Tuz Azaltma Girişimi tarafından yürütülen yiyeceklerdeki tuz miktarının azaltılmasına yönelik projeye, Subway, Kraft, Goya ve Starbucks'ın da aralarında bulunduğu 21 firmadan destek geldi. New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg'in büyük önem verdiği çalışmaya destek veren firmalardan Subway, sandviçlerinde kullanılan sodyum miktarını yüzde 32 oranında azaltabileceğini duyurdu. Kraft, ürünlerindeki peynir sodyumu oranını yüzde 18 düşürebileceğini açıklarken, Ragu ise makarna soslarındaki sodyumu yüzde 20 oranında azaltabileceğini ilan etti. Kamu ve özel sektörün ortak olarak yürüttüğü çalışma 2015 yılına kadar ülke genelinde tüketilen sodyum miktarının yüzde 25 oranında azaltılmasını öngörüyor.


FORUM Bulmaca - 156

26

Orta resim Þarkýnýn tekrar bölümü

Ýlgi duyulacak haber Kalýn su borusu, büz

Galyumun sembolü Bir nota

Cihat ..... (alttaki resim)

Bilgiçlik taslayan kimse Maksimum

Yüzyýl Uykusu hafif Kirpik boyasý

8

Bir şeyin özü Bir iþin yapýldýðý an

Aksama, aksaklýk

3

Deniz generali Naz, işve

Övünç, iftihar Özlenen vatan

Fas’ýn plaka iþareti Sevimli

Ýlaç, merhem Bir renk

Ýçe dert olan þey Kýyý, kenar Anma Anlamsýz,

Uzun ve yorucu, özenli çalışma

Yönetici Yaþýt, eþ, denk ... Kırşan (üst resim)

Asya’da bir göl

Bir nota

Aðýrbaþlýlý k Fikir yazýlarý

Ün şan Belirti, iz, Yumuşak ipucu bir çeşit keçi derisi

Hollanda’ nýn plaka iþareti Hava taþýtý

1

Bir organýmýz Hükümdar

Hadise, olay

Kumanda

Yeni Zelanda’y a özgü bir dans

Kaygý Kontenjan sayýsý Bulmaya çalýþmak Y.Selim’in Mýsýr

Ýlkel bir silah Hak edilen ceza Kum falý

Hemen hemen, sanki

4

Ýnsan vücudunu n dýþ yüzü

Anakara Lezzet

Çimeni olan yer

Özsu Tutsaklýk

2

Piston Birdenbire Bezginlik anlatan söz Giysinin alt kenarý

Baston Valide, anne

Sodyumu n sembolü

5

Korunacak eþya Kýsa çizme Tarihte bir uygarlýk Yüce, yüksek

6

Maðara Verme, ödeme

Esas, temel Lantanýn sembolü Geniþlik

Ýstençli Sahiplik Çayýn etkin maddesi

7

Ýki atlý kýzak

Töre bilimi

1

2

3

4

5

6

7

8

ŞİFRE: Hazırlayan: Güven Söztutan guvensoztutan@forumgazetem.com


TOPLUMSAL DUYURULAR

27

ATKB, Nilgün Belgün ile New York'u buluşturuyor Amerika Türk Kadınlar Birliği Dünya Kadınlar Günü kutlamasi çerçevesinde bu sene Nilgün Belgün ile New York'u buluşturmaya hazırlanıyor. New York gösterine özel Türk tiyatrosunun ünlü isimleride kendisine eşlik edecektir "Aşk ve Komedi Show" gösterisi ve ardından sanatcımızın kitap imzalamasıyla 17 Mart 2013'te saat 18:00 de başlayacak olan etkinlik, Palm West High School (525 West 50th Street, New York) da gerçekleştirilecektir. Gösteri New York Atatürk Okulu yararına yapılacaktır. 5 yıl önce yazdığı kitabından yola çıkarak, Nilgün Belgün, hayatını, anılarını, sevinçlerini, hüzünlerini, tiyatro hayatını kısacası yaşanmışlıklarını, izleyenlerin de büyük keyif alacağı bir şekilde sahneye taşıyor. Nilgün Belgün, gösterisinde herkesin çok sevdiği şarkıları seslendiriyor. Gösteriyi izleyenler, kimi zaman hüzünlenecek, kimi zaman gülecek ve kahkahalara atacak, kimi zamansa kendi hayatlarından birçok şeyi bulacaklar. Bu etkinlikte sizleri de aramızda gormek bizlere mutluluk verecektir.

Destekleriniz icin şimdiden teşekkür ederiz. Saygılarımızla, ATKB TURKISH WOMEN‘S LEAGUE OF AMERICA AMERİKA TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ 821 United Nations Plaza New York, NY 10017 Phone: (212) 682 8525 Fax: (212) 682 8525 E-mail: atkbny@gmail.com Internet: www.atkb.org

TCA 2013 Summer Internship Program Since its inception in 2007, 98 Turkish Americans have been placed in internships with prestigious Congressional offices and non-profit organizations. This program provides an opportunity for Turkish American students to live and work in Washington D.C., learn about the American political process, and explore career opportunities in public affairs.

The Turkish Coalition of America (TCA) is pleased to announce that it is now accepting applications for its 2013 Washington Summer Internship Program.

Designed to enhance Turkish American participation in political life and to cultivate the future generation ofTurkish American leaders, the program lasts up to 10 weeks between June-August 2013. Interns will be provided an opportunity to work in congressional offices and select Turkish American non-governmental organizations. A monthly stipend will be provided by TCA.

Currently enrolled undergraduate and graduate students, in addition to recent graduates, are eligible to apply for this program. Applicants must be U.S. citizens or permanent residents. Applications must be submitted no later than Monday, February 25, 2013 via email to JoEllen Byrnes at jbyrnes@tcamerica.org. Completed application packets must contain: • Completed Application Form • Resume • 2 Passport Size Photographs • Completed Short Essays For more information on issues related to U.S.-Turkey Relations and Turkish Americans, please visit www.tc-america.org

T.C. New York Başkonsolosluğu duyuruları Kıymetli Vatandaşlarımız, Türk-Amerikan Toplumunun Saygıdeğer Üyeleri, Başkonsolosluğumuz Şubat 2013 sonu itibariyle, aşağıda belirtilen yeni adresinde hizmet vermeye başlayacaktır. Yeni Kançılaryamızda kesin hizmete başlama tarihi bilahare duyurulacaktır. T.C. New York Başkonsolosluğu yeni adresi: 825 3rd Avenue, New York, NY 10022 (Başkonsolosluğumuzun yeni adresi 3.Cadde ile 50.Sokağın köşesinde yer almaktadır. Binanın girişi 50.Sokak üzerinde, 2. ve 3.Cadde arasındadır)

Kıymetli Vatandaşlarımız, Türk-Amerikan Toplumunun Değerli Üyeleri, Ahiren tekemmül ettirilen Bakanlar Kurulu Kararı ile Başkonsolosluğumuzun görev bölgesinde değişiklik yapılmıştır. Bu çerçevede, daha önce görev bölgemizde bulunan eyaletlerden Kentucky eyaleti Şikago Başkonsolosluğumuzun görev bölgesine, Connecticut eyaleti de Boston Başkonsolosluğumuzun görev bölgesine dahil edilmiştir. Bu düzenlemeyle, Başkonsolosluğumuzun görev bölgesinde yer alan eyaletler; New York, New Jersey, Pennsylvania, Delaware, North Carolina, South Carolina, Georgia, Florida ve Puerto Rico’dur. Kentucky ve Connecticut eyaletlerinde ikamet eden vatandaşlarımızın konsolosluk işlemleri sırasıyla Şikago ve Boston Başkonsolosluklarımızca gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Kentucky eyaletindeki vatandaşlarımızın dosyalarının Şikago Başkonsolosluğumuza gönderilmesi 2013 Nisan ayı sonu itibariyle tamamlanmış olacaktır. Geçiş sürecinde, Kentucky eyaletindeki vatandaşlarımızın Başkonsolosluğumuza yapacakları müracaatlar, Şikago Başkonsolosluğumuza gönderilmek üzere alınacaktır.

Toplumumuzun bilgisine saygıyla sunulur.

Connecticut eyaletinde yaşayan vatandaşlarımızın dosyaları ise Boston Başkonsolosluğumuza gönderilmeye başlanmıştır. Mevcut geçiş sürecinde vatandaşlarımıza kolaylık sağlanması amacıyla, Connecticut eyaletindeki vatandaşlarımızın Başkonsolosluğumuza yapacakları müracaatlar da, Boston Başkonsolosluğumuza gönderilmek üzere alınacaktır.

T.C. New York Başkonsolosluğu

Toplumumuza saygıyla duyurulur.

T.C. New York Başkonsolosluğu


AMERİKA HABERLERİ

28

ABD'de şehit diplomatlar anıldı Ermeni terör örgütü ASALA'nın Amerika'da şehit ettiği Türk diplomatlar, New York'ta düzenlenen törenle anıldı. New York Başkonsolosluğu himayesinde Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) tarafından gerçekleştirilen programda TRT tarafından hazırlanmış İngilizce belgesel aracılığı ile ASALA'nın terör faaliyetleri anlatılırken, Ermeni terör örgütü ile PKK arasındaki ilişkiye de vurgu yapıldı. Anma törenine ev sahipliği yapan New York Başkonsolosu Levent Bilgen, 1973'ten bu yana 28 eylemde 42 Türk diplomatın teröre kurban gittiği bilgisini verirken, "Asli görevleri barışın tesisi ve idamesi olan diplomatlarımızın vazifelerini fedakarca yerine getirirken saldırıya uğramaları, milletimizin ortak hafızasında silinmeyecek izler bırakmıştır" dedi.

Kaliforniya eyaletinin Los Angeles şehrinde Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir'in 27 Ocak 1973 tarihinde bir otel odasında Ermeni asıllı Mıgırdıç Yanıkyan tarafından katledilmesiyle başlayan ASALA terör örgütü cinayetleri sonucu 42 Türk diplomat hayatını kaybederken, bir diğer Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan ve Boston Fahri Başkonsolosu Orhan Gündüz ile birlikte toplam 4 Türk diplomat Amerika Birleşik Devletleri sınırları içerisinde şehit edilmişti. New York Türkevi'nde gerçekleşen törende konuşan Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Halit Çevik, anma programında yaptığı konuşmada,"Yunanistan'da görev yaptığım zaman 3 diplomatımız terör saldırıları sonucu yaralandı ve bir arkadaşımız da şehit olmuştu. Türk diplomasisi terörden en çok acı çekmiş ve bu uğurda en fazla kurban vermiş diplomasi camialarından belki de en önde gelenidir" şeklinde konuştu.

Amerika'daki Türk toplumu açısından en hassas konular arasında yer alan Ermeni sorunuyla ilgili yoğun mesai harcayan TADF Başkanı Ali Çınar'da söz konusu gecede yaptığı konuşmada, hiçbir dönemde hiçbir ülkenin diplomatlarının böylesine sistematik suikastlar dizisine maruz kalmadığını belirtti. Çınar, "İşin üzücü ve affedilemeyecek tarafı, Ermeni teröristlerin büyük çoğunluğunun yakalanması için gerekli çabanın sarf edilmemiş olması, yakalanmış olan az sayıda teröristin ise gereken cezalara çarptırılmamalarıdır. Cezaya çarptırılmış olanlar da bir süre sonra sessiz sedasız serbest bırakılmışlardır" dedi. "ABD'deki Türk toplumu içı in en hassas konuların başında, Ermeni sorunu ve ASALA terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun diplomatlarını hedef alan hasmane tutumuna karşın direnç göstermek ve mücadele etmektir" diyen Çınar, Amerika'da yakın zaman önce Kanada'nın Ottowa şehrinde şehit diplomatlarımız için dikilen anıtların benzerlerinin ABD'de de dikilmesi için girişimlerde bulunduklarını sözlerine ekledi. Öte yandan, anma gecesinde meslek hayatının büyük bölümünü ABD'de geçirmiş usta gazeteci Doğan Uluç, Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir'in katili Mıgırdıç Yanıkyan ile hapishanede yaptığı röportaj anılarını anlattı. Uluç, konuşmasının bir bölümünde, Yanıkyan'a pişman olup olmadığını sorduğunu, Yanıkyan'ın bu soru karşısında kahkaha attığını ve "Sen benim bu işi bir anlık kızgınlıkla yaptığımı mı sanıyorsun, ben o cinayeti 2 yıl boyunca planlamıştım" şeklindeki cevabını dinleyiciler ile paylaştı. Programda son olarak TRT tarafından hazırlanan belgeselde, Ermeni terör örgütü ASALA'nın gerçekleştirdiği terör eylemleri olay tanıkları ile yapılan röportajlar işlenirken, örgütün daha önce 'Gizli Ordu' adı ile faaliyet yürüttüğü ve daha sonrasında ise diğer bir terör örgütü PKK ile olan organik ilişkisi, Türk diplomatlar ve konunun uzmanları tarafından izleyiciye aktarıldı. Bir gün önce Türkiye Cumhuriyeti Vaşington Büyükelçiliği'nde de şehit diplomatlar adına bir anma programı düzenlenmişti. KKTC’nin Washington Temsilcisi Ahmet Erdengiz’in de katıldığı törende, ABD’deki Türk çatı kuruluşları olan Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) Başkanı Ergün Kırlıkovalı, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Ali Çınar ve Türki Amerikan Birliği (TAA) Başkanı Faruk Taban da birer konuşma yaptı. Bunun yanında, törende Florida Eyalet Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Christopher Gunn da bir konuşma yaptı.

Yurtdışına bilim ve teknoloji müşaviri atanacak ABD, Almanya, Güney Kore, Japonya ve Çin'de görev yapmak üzere bilim ve teknoloji müşavirleri atanacak. Bakanlar Kurulu'nun, kamu kurum ve kuruluşlarının yurtdışı teşkilatını oluşturan birimlerin nitelik, kurulduğu şehir ve ülke, görev alanı, akredite edildiği ülkeler ve bağlı bulunduğu misyonlar hakkında kararlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kararı, Resmi Gazete’deyayımlandı. ANKARA (A.A) - Değişiklik ile söz konusu karara, 15'inci bölüm olarak, ''Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Yurtdışı Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri'' eklendi. Buna göre, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yurtdışı teşkilatı; bilim diplomasisi faaliyetlerini yürütmek, görevli bulunduğu ülkedeki bilimsel, teknolojik ve sınai faaliyet ile gelişmeleri takip etmek, raporlamak, değerlendirmek, sonuçlarından Bakanlığı haberdar etmek, bilim ve teknoloji alanlarında Türkiye'yi temsil etmek, büyükelçiye danışmanlık yapmak, Türkiye'ye uygun projeleri geliştirmekle yükümlü olacak. Ayrıca, yeni işbirliği modelleri önermek, yatırım imkanları, teşvikler gibi konularda hizmet vermek, bilimsel bilgi, bilim adamı değişimine yardımcı olmak, görev yaptığı ülkedeki bilimsel programlardan ve etkinliklerden Türkiye'deki muadillerinin haberdar edilmesi ve katılımlarını sağlamak, ortak proje geliştirme kültünün geliştirilmesi amacıyla bilim Türk bilim adamlarının yabancı bilim adamlarının ortak alanlarda biraraya gelmelerini sağlayacak etkinlikler düzenlemek, bağlı olunan dış temsilcilik tarafından verilecek diğer görevleri yerine getirmek de söz konusu teşkilatın görevleri arasında yer alacak. Karara eklenen 19 sayılı cetvele göre, ABD-Washington Büyükelçiliği, AlmanyaBerlin Büyükelçiliği, Güney Kore-Seul Büyük Büyükelçiliği, Çin-Pekin Büyükelçiliği ve Los Angeles Başkonsolosluğu'na birer bilim ve teknoloji müşavirliği kadrosu verildi. Muhabir: Leyla Ataman Özel Yayıncı: Zülal Eser


AMERİKA HABERLERİ

29

Cumhuriyetçi Partinin önde gelen isimlerinden North Carolina Bölgesi Kongre Üyesi Virginia Foxx, Türk Amerikan Toplumu üyeleri ile New Yorkta buluştu. Cumhuriyetçi Partini'nin Genel Sekreteri olarakta görev yapan Foxx, Türk Amerikan Dostluk Grubu Eş Başkanı olarak, Amerikan Kongresinde üye sayısınıda arttırmak için uğraşan isimlerin başında geliyor.

Türk Dostluk Grubu Eş Başkanı Foxx, Türk Toplumu Üyeleri ile Buluştu

Turkish PAC önderliğinde yapılan toplantıya, TADF Başkanı Ali Çınar, Türk Amerikan Giresunlular Derneği Başkanı Cevdet Özdemir ve Genel Sekreter Zühtü Kahya, Amerika Türk Kadınlar Birliği üyeleri, Işadami Ridvan Sezer olmak üzere ufak bir grupla, 2013 yılındaki Türk Amerikan ilişkilerinin geleceğini konuştular. Kongre Üyesi Foxx, Ankara'da Büyükelçilikte yaşanan bombalı olaylardan dolayı üzüntü duyduğunu söyleyen Foxx, Türkiye ve Amerika'nın terörle ortak mücadeleye devam edeceğini söyledi. Foxx, New Jersey Senatörü Menendenez'in Türkiye aleyhine çalışmasının yanlış olduğunu belirterek, şahsı ile çıkan suçlamalar nedeni ile zor durumda kalabileceğini belirtti.

Türk Dostluk Grubu sayısının artırılmasının önemini vurgulayan Foxx, Türk toplumu üyelerinin muhakkak kendi bölgelerindeki temsilciler ile sürekli görüşmesi gerektiği ve mektup yazarken el yazısı ile yollamanın daha dikkat çekicinin altını vurguladı. 2015 yılında sözde Ermeni soykırımı konusundaki gelişmelerin, 2014 yılındaki Kongreye seçilecek üyelerin karar vereceğini belirterek, 2014'un önemine dikkat çekti. Cumhuriyetçi Partinin bu konuda tavrının net olduğunu belirterek, Türkiye'nin önemini çok iyi biliyoruz dedi.

TADF Başkanı Ali Çınar, Virginia Foxx'u 14 Mayıs'ta yapacakları Grand Central'daki Türk Günü Festivaline davet eder iken, 18 Mayısta düzenleyecekleri Türk Günü Yürüyüş ve Festivalinde görmek istediklerinide belirtti. TAGD Başkanı Cevdet Özdemir de Giresunluların yoğun yaşadığı Güney Jerseydeki Kongre Üyelerinden Jon Runyan'nin Dostluk grubuna girmesi için Foxx'tan destekte bulunmasını istedi. Turkish PAClerin oneminede değinen Foxx, başta Lydia Borland, Ahu Yıldırmaz ve Ali Çınar olmak üzere ekibine programı düzenledikleri için teşekkür etti.

156. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ

N E Alp Kırşan

K S I V M A N U Ç A R Ý A D A A N Ý Ý Y E

Y A L A A K A K A L L P A K K O T A M A U S E T A S A A E R A D E L Ý T Ý K

C A N S U D E R E

K Ü N K M

H A V A D Ý S

ŞİFRE: POLİTİKA

G R A T E A A M E E D A R A L

V A Cansu Dere K B Ç A R E Ý E L A M E M A N E T Ý Ý N E L Ý L K T E Ý Z A N K

E K

T A T A N A

A U S A K R I Z A Ý R A L M M A E C Ý L A E N A M M A R E A Y A K R A L O K H K I T A E N E K N N A

Cihat Tamer


AMERİKA HABERLERİ

30

New Yorklular metroda her yıl 24 binden fazla eşya unutuyor NEW YORK (A.A) - New York metrosunda, yılda 24 binden fazla eşyanın kaybolduğu, bulunan 8 binden fazla eşyanın Transit Kayıp Eşya Bürosu'na teslim edildiği bildirildi. Büro son olarak, 2 ay sonra sahibine teslim edilen 4 bin dolar değerindeki alyansla gündeme geldi. Brooklynli olduğu öğrenilen gelin adayının parmağından düşürdüğü alyans, 2 ay sonra adı açıklanmayan bir kadın tarafından bulunarak New York Kayıp Eşya Bürosu'na teslim edildi. New York Kayıp Eşya Bürosu'nun internet sitesinde yer alan bilgilere göre, her gün milyonlarca kişinin kullandığı metroda ayda ortalama 2 binden fazla eşya kayboluyor. New York metrosunda, 2011 yılında toplam 23 bin 223 eşya kaybolurken bu rakam 2012 yılında 24 bin 445'e ulaştı. Kaybolan eşyalardan 2011 yılında 7 bin 438'i, 2012 yılında ise 8 bin 93'u bulunarak iade edildi. Motosikletten, elektrikli süpürgeye kadar çok değişik bir yelpazeye sahip olan kayıp eşyaların başında ise evcil hayvan taşıma kafesleri geliyor. Muhabir: Bilgin Şaşmaz / Yayıncı: Göksel Sözer

New York Times, Boston Globe'ı tekrar satmaya hazırlanıyor LOS ANGELES (A.A) - New York Times, 20 yıl önce 1.1 milyar dolara satın aldığı Boston Globe gazetesini tekrar satmaya hazırlanıyor. New York Times Başyöneticisi Mark Thompson yaptığı açıklamada, satışın New York Times markasına ve gazeteciliğine yoğunlaşılmasına yardımcı olacağını belirtti. Thompson, Boston Globe'ın satışının New York Times ve diğer işletmelerinin uzun vadede çıkarına olacağını kaydetti. New York Times, Boston Globe'ı 1993'te 1.1 milyar dolara satın almıştı. Muhabir: Sultan Çoğalan/AP Yayıncı: Yılmaz Yıldız

125 yıllık International Herald Tribune gazetesinin ismi değiştiriliyor NEW YORK (A.A) - New York Times şirketi, International Herald Tribune gazetesinin adının değişeceğini duyurdu. Şirket, merkezi Paris'te bulunan gazetenin isminin, sonbahardan itibaren International New York Times olarak değişeceğini ve internet sitesinin de uluslararası okurlar için yeniden düzenleneceğini açıkladı. Şirketin CEO'su Mark Thompson, gazetenin yeni ismiyle uluslararası arenada daha çok varlık göstermeyi hedeflediğini söyledi. Yurtdışında yaşayan ABD vatandaşları için İngilizce yayımlanan günlük gazete International Herald Tribune, ilk olarak 1887 yılında New York Herald'ın Avrupa baskısı olarak okuyucuyla buluşmuştu. Gazetenin ismi 1959'da New York Herald Tribune olarak değiştirilmiş ve 1967'de bugünkü adını almıştı. Washington Post Company ve The New York Times Company'nin ortağı olduğu gazete, 2003'te, Washington Post'un hissesini satmasıyla tamamen New York Times'ın eline geçmişti. Aralarında, Hong Kong, Singapur, Londra, Lahey, Miami ve Florida'nın da bulunduğu 35 farklı yerde basılan gazete, 180 ülkede satılıyor. Muhabir:Esma Arslan / AFP Yayıncı: Tarkan Demir


SATILIK DÖNER MAKİNA VE ŞARJLI KESME BIÇAKLARI

NATIONAL THRIFT STORE

SATILIK HAIR SALON

Tümü kaynaklı, paslanmaz çelik, 4 petek, en az 40 pound et kapasiteli, İtalyan güvenlik vanalı, tüm pişirme peteklerinde alev söndüğünde gaz akımını otomatik kesen güvenlik sistemi, Amerikan sistemine uyan elektrik ve gaz sistemli.

400 metrekare mağazamız ile ikinci el giyside New Jersey’deki adresiniz. 50 Cent’ten başlayan fiyatlarla! Tüm tanınmış markalar ve designer clothing! Kaliteyi ucuza alın! 7 gün açığız. Toptan ve parekende satışlarımızla hizmetinizdeyiz.

Clifton'da Crooks Avenue üzerinde işlek bir yerde tam teşkilatli ve calışır durumda modern HAIR SALON satılıktır. Fiyat $75,000. Daha çok bilgi ve yeri görmek için şu numarayı arayın. 973-445-6552

İRTİBAT İÇİN : HAKAN MURSALOĞLU TEL :

818 Main Ave. Passaic, NJ 07055

1.413.209.01.47

TEL: 973 - 510- 4943

HELP WANTED

Kuaför Zuhal şimdi Kareem's Hair Salon’unda

Looking for receptionist for medical office in Clifton. Criteria: speak Turkish and English, know how to use a computer, answer phones, schedule appointments, friendly manner. Please call 908-812-1856 and leave a message or send a text message.

"Ben Zuhal. Samir'de calışıyordum ve şimdi yeni salondayım. Kareem's Hair Salonu’nda sizleri görmek ve hizmet etmek istiyorum. İlgilenenlere duyurulur. Saç, gelin başı, her türlü toplama modeli ve kaş almada uzmanlık. 353 Crooks Avenue, Clifton, NJ 07011

Call Zuhal: 973-928-6555

SATILIK KUYUMCU DÜKKANI

Emlak Alım & Satım

Orlanda (Florida)nın en nezih semtinde 20 senelik

Bütün gayrimenkul alım satım ve kiralama işleriniz için uzman isim.

mazisi olan kuyumcu ve hediyelik iş yeri.

Müracaat Meli : 1- 407 - 435 -7395

1- 407 - 740 - 6771

Salih Okdemir 973 - 703 - 4721

BAKICI ARANIYOR

Kiralık Ofis ve Depolar

AVUKAT TİMUR AKPINAR

Güney New Jersey’de evimizde çocuk bakacak yatılı bayan aranıyor. Özel oda, banyo, yemek artı maaş. İlgilenenler:

Paterson’da Main Street ve Pazar yerine yürüme mesafesinde kiralık ofis ve depolar

Trafik kazaları, iş kazaları, Veraset ve vasiyet, Kayıp düşme kazaları, Yanlış Tıbbi Müdahale ve bir çok konuda New York ve New Jersey'de hizmetinizdeyiz.

973 - 517 -0918

718 - 224 - 9824

856 - 340 - 3984

SATILIK EV Upstate New York’ta Johnson City’de nezih bir mahallede 1.3 acres arsa üzerinde 2 yatak odalı, 2 garajlı, tamir gerekli 1 ailelik ev satılıktır.   NOT:  Alımsatım işleminden hemen sonra evin arsası altından doğalgaz boru hattı geçmesi için bölgede sondaj faaliyetleri yapmakta olan

doğalgaz şirketlerine kiraya verme imkanı vardır. Fiyat: $

30,000

İlgilenenler: 862-262-2497 TOP DISCOUNT LIMOUSINE & CAR SERVICE

En güzel araçlarımızla ve uygun fiyatlarımızla sizleri evinizden New York ve diğer eyaletlerdeki havaalanlarına veya gitmek istediğiniz her yere ulaştırıyoruz. Güleryüzlü Türk şöförlerimiz ve geniş filomuzla hizmetinizdeyiz. Reservasyonlarınız için

1-866-890-1215 / 973-830-9636 570-242-5284


AMERİKA HABERLERİ

32

New York’ta “Avrupa’nın geleceği forumu yapıldı.

Kemal Derviş: “Bence Türkiye, Avro bölgesine girmeyecek” Eski Devlet Bakanı ve ABD'deki düşünce kuruluşu Brookings Institute'un Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Avro Bölgesi'nin, sorunlarını çözmek için daha fazla egemenlik paylaşımına gitmek zorunda olduğunu belirterek, ''Benim tahminim Türkiye avro alanına girmek istemeyecektir, o ölçüde egemenlik paylaşımını kabul etmeyecektir'' dedi. Kolombiya Üniversitesi'nde ''Avrupa'nın Geleceği'' konulu forum düzenlendi. Forumda eski Yunanistan Başbakanı George Papandreou ve yatırımcı George Soros ile konuşma yapan Kemal Derviş, forumun ardından Türk gazetecilere açıklama yaptı.

New York'ta Türk ve Azeri dernekleri, Hocalı Katliamı'nı protesto etti

NEW YORK (A.A) - New York'ta, Türk ve Azeri dernekleri, Hocalı Katliamı'nı protesto gösterisi düzenledi. BM binası önündeki parkta düzenlenen gösterilere Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı (TADF) Ali Çınar, Azerbaycan New York Cemiyeti Başkanı Ercan Yerdelenli ve çok sayıda dernek üyesi katıldı. TADF Başkanı Ali Çınar, Azerbaycanlı kardeşlerine destek ve yaşanan soykırım ve katliamı unutturmamak için toplandıklarını belirterek, ''Birleşmiş Milletler ve uluslararası örgütlerin, gerekli samimi somut adımları atarak çalışmalar başlatacağını ümit ediyorum'' dedi. Azerbaycan New York Cemiyet Başkanı Ercan Yerdelenli de yaptığı açıklamada, soykırımın 21. yıl dönümünde BM Genel Sekreteri'ne ulaştırılmak üzere bir mektup yazdığını kaydederek, ''1948'de kabul edilip 1951'de de yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Soykırım Yasası'nın, Azerbaycan'ın Hocalı Katliamı için uygulanmasını talep ediyoruz'' diye konuştu. Hocalı'da yaşananların Bosna Hersek ve Darfur'da yaşananlardan farkı olmadığını ifade eden Ercan Yerdelenli, BM'nin bu soykırım konusunda açık ve somut bir adım atmasını beklediklerini dile getirdi. Diğer taraftan, ABD'de de New York merkezli faaliyet gösteren Genç Türkler Derneği üyeleri de New York'taki Ermenistan Büyükelçiliği önünde toplanarak, Ermenistan'ı protesto eden pankartlar açıp, slogan attılar. Muhabir: Basri Şahin / Yayıncı: İbrahim Uyar

NEW YORK (A.A) - Eski Devlet Bakanı ve ABD'deki düşünce kuruluşu Brookings Institute'un Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Avro Bölgesi'nin, sorunlarını çözmek için daha fazla egemenlik paylaşımına gitmek zorunda olduğunu belirterek, ''Benim tahminim Türkiye avro alanına girmek istemeyecektir, o ölçüde egemenlik paylaşımını kabul etmeyecektir'' dedi. Kolombiya Üniversitesi'nde ''Avrupa'nın Geleceği'' konulu forum düzenlendi. Forumda eski Yunanistan Başbakanı George Papandreou ve yatırımcı George Soros ile konuşma yapan Kemal Derviş, forumun ardından Türk gazetecilere açıklama yaptı. Forumda Avrupa'nın ekonomik ve siyasi sorunlarını ele aldıklarını anlatan Derviş, ''Avro Bölgesi, sorunlarını çözmek için daha fazla egemenlik paylaşımına gitmek zorunda. Bankalar birliği, ortak ekonomik politika, ortak bütçe politikaları, bunlar kaçınılmaz şeyler. Ama bunları yapabilmek için tabi Avro Bölgesi çapında demokrasinin gelişmesi lazım. Bunları tamamen teknokratik, bürokratik kararlar olarak yapmak bence büyük tepki görür'' ifadesini kullandı. Gelecek yıllarda ya bu zorlukların süreceğini ve krizin devam edeceğini ya da Avro Bölgesi'ne dahil ülkelerin daha çok birleşmeye yönelik ciddi adımları atacaklarını belirten Derviş, ''Sanıyorum iki grup olacak AB'de. Biri ortak para alanı içinde olanlar biri de bu ikinci grup, daha az önemli ya da daha az dinlenen bir grup olarak algılanmamalı ama birtakım ülkeler, başında tabii İngiltere gelecek, bu ortak

para birimini paylaşmak istemeyecekler, istememeye devam edecekler. İsveç de bunlardan bir tanesi. Norveç de tam üye değil ama tam üye gibi, Norveç'i de bu gruba katabiliriz'' diye konuştu. -''Türkiye yeni bir Avrupa ile müzakere halinde''Kemal Derviş, Avro Bölgesi'nden çıkış olacağını düşünmediğini de bildirerek, henüz Avro Bölgesi'nde olmayan ve olma yolunda ilerleyenler arasında bu adımı atmayacak olanların bulunabileceğini söyledi. Türkiye'nin yeniden yapılanan bir Avrupa ile müzakere içinde olduğunu kaydeden Derviş, ''Eski Avrupa ile müzakere ediyoruz gibi olmamalı. Şu anda geçerli olan Avrupa kanununa göre müzakere edenler eninde sonunda avroyu para olarak kabul edeceklerini taahhüt etmek durumundalar. Bence bunun değişmesi lazım'' dedi. Türkiye'nin yeni yapılanan Avrupa'da İngiltere, İsveç, Norveç grubunda olma ihtimalinin belirdiğini, bunun gerçekleşebilecek bir ihtimal olduğunu dile getiren Derviş, ''Bizim olabilir bir şeye inanmamız lazım. Yani herkesin 'zaten olmayacak' dediği bir projeye destek olmak ya da gençliğin bu konuda heyecanlanmasını beklemek bence doğru değil. Benim tahminim, isteğim demiyorum o ayrı bir şey ama benim tahminim Türkiye avro alanına girmek istemeyecektir, o ölçüde egemenlik paylaşımını kabul etmeyecektir'' diye konuştu. Tam üyeliğe alternatif, özel bir statüden

TADF Başkanı Çınar: “Hocalı Katliamını unutmadık, unutturmayacağız” Azerbeycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 26 Şubat 1992 günü,Ermeniler tarafından Azerbeycan halkına yapılan katliamın 21. yıldönümünde, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Çınar bir mesaj yayınladı. “Yakin tarihimizde Ermeniler tarafından katledilen Azeri kardeşlerimize yapılan zulüm ve soykırımın ardından 21 yıl geçti.Ancak acı ve üzüntüler unutulmamıştır ve unutulmayacaktır. 100 yıl önce sözde soykırım yalanı ile dünyayı kandırmaya çalışan Ermeni Diasporası, 1980 ve 1990 yıllarinda yaptıkları saldırı ve soykırımları unutturmaya çalışması kabul edilemez..Amerika'daki Türk ve Azeri Diasporaları birlik ve beraberlik içinde çalışarak, Türk Dünyasının güçlenmesi ve haklı dava’nin kazanılması için sonuna kadar mücadele edecektir. Hem mitingler ile hem de akademik programlar ile Hocalı'de yapılan katliamı anmak için Amerika çapında çalışmalar yapılmaktadır.Ayrıca, Arkansas ve New Mexico eyaletlerindeki yasama meclisleri'nin Hocalı Katliamını tanınmasına ilişkin kararı da kabul etmesi olumlu çalışmaların sonucudur. Hocalı Katliamında hayatını kaybeden Azeri kardeşlerimize Allah’tan rahmet dilerken, Ermenistan’nin gasp ettiği Azerbeycan topraklarından biran önce çıkarılması için Uluslarası Örgütlerin bu konuda daha samimi ve somut adımlar atmasını istiyorum."



Eski ABD Dışişleri Bakanı Clinton da artık ücret karşılığında konuşacak Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, artık etkinliklerde ücret karşılığında konuşmalar yapacak.

NEW YORK (A.A) - Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, artık etkinliklerde ücret karşılığında konuşmalar yapacak. New York'ta bulunan Harry Walker Agency adlı kuruluşun internet sitesinde yer alan açıklamada, tanınmış şahsiyetlerin etkinliklerde ücret karşılığında konuşmalar yapma işini organ-

ize eden kuruluşa artık Clinton'ın da dahil olduğu duyuruldu.Söz konusu kuruluşun temsil ettiği ünlü kişiler ve gruplar arasında Clinton'ın eşi eski ABD başkanlarından Bill Clinton, ünlü şarkıcı Bono ve U2 müzik grubu da bulunuyor.

bu ''karlı'' alana kayması ABD'de az rastlanan bir durum değil. Hillary Clinton'ın doldurduğu ABD Senatosu bildirim formunda, eşi Clinton'ın yaptığı her konuşma başına 290 bin dolar ücret aldığı bilgisine yer vermişti.

Bu arada, mamuya mal olmuş kişilerin emekli olduktan sonra

Muhabir: Alp Ertunga Karaca / AP Yayıncı: Murat Taydaş




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.