Rapor - 46279

Page 1


2


3


‘KADİM GELECEĞİ BEKLERKEN ...’ OLİVELO ÇEVRESİ KENTSEL KIRSAL GELİŞİM EĞİLİMLERİNİN SEYRİ VE OLİVELO’NUN TEŞVİK ETTİĞİ ERDEMLİ DÖNGÜ

A M İ RU LİLİĞ

Eğ i Al tim tı

DOĞAL VE KÜLTÜREL PEYZAJIN TAHRİBATI

2. Ko

T

t nu

K

lar ı

K

KA Dİ M

IR

YA Ş KE AY NT A -K N

-

7 l 19 tlese i

Yıkım Peyzajları

K

A) RUM KO 2 0 10 I İCİ EY ITIM L r i At Çiftlikle - Golf Sahalar NL YA ı Rüzgar Türbinleri izm (Ö REL 00 sal Tur M LTÜ 20 Kır Ü

A İM KIR

2. N ES İ 3.Konut KE L G (Dağ N 1 Taş Oc T ELİ akla Evi, B 990 -K Ş rı ağ Ev IR İ i)

i es şk i rle en Ye ad M n

SÜ O 1. N G RE N I D Ç Ö R I ES NGÜ H EL İL E 19 C GE 6 Taş 0 K L EN İŞ Oc ak

K MA) E U R M KO LE 1980 K Z İ E S İ K e Otobanı K IMI İB Çeşm T Ğ E (E YR 0 Turizm

Eğitim Yerleşkeleri

Dokunulmaz Peyzajlar Ayrıcalık Peyzajı

Bakım Yerleşkeleri

DOĞAL VE KÜLTÜREL PEYZAJIN YALITILMASI

n

20

Hırçın Yıkım Peyzajı

al

a çıl iz a A Tur ar l İm ese 0 l Kit 05 2 A n de rk ni a Ye ın rP rın pe nla Çe Ala gın Yan

20

DOĞAL VE KÜLTÜREL PEYZAJIN PARÇALANMASI

Ya rm ng te m o ı Je uriz O n Al T liv an r a l elo lar l lik o r i y ı Ka to nüb ğ iO pa Taş Oc Gü Yen aklar lı K la açlan i r ı Rüzgar Tirbünle onu ı n rı a l t Site dı r SA si Olivelo Glamping A 30 nu 2 04 HT Ye ılmas yo 20 s 0 E KEN ı re ata ri T-K le bil a I R h S ÜREKLİLİĞİ 3. Ba kle e ı Re ğ ğlı Ekolojik n a NE K e Oc K Çal i Taş Seç SİL ENT i ışm öprü ve Koridorlar j lki Esk e r Y a ne m

DOĞAL VE KÜLTÜREL PEYZAJIN ONARIMI

OLİVELO İLE ERDEMLİ DÖNGÜYE GEÇİŞ

E Seçen GE KIR ekleri Temiz ve Yerel LİŞ YAKI N İM (ON SAMASI ARAN KORUMA)

Olivelo, kentin yarımadaya doğru saçaklandığı, yarımadanın da kente eklemlendiği bir mafsalda yer almaktadır. Bölgedeki mekan kullanım tercihlerinin yarım yüzyıldır merkez yerel çatışmasıyla da ivmelenerek doğal ve kültürel peyzaj aleyhine kentin yarımadaya nüfuz ettiği bir gelişim seyri izlediği görülmektedir. Bu süreçte; 1. Nesil: Doğal ve Kültürel Peyzajın Tahribatı karşısında gelişen Dokunulmaz Peyzajlar, Kırın bir hammadde kaynağı olarak görüldüğü madenler ve seyirlik bir peyzaj olarak görüldüğü 2. ve 3. konut girişimleri karşısında katı denetim mekanizmalarıyla korunan sit ve askeri alanların gelişmesine, 2. Nesil: Doğal ve Kentsel Kültürel Peyzajın Görece Uyumlu İşlevlendirilmesi ile ortaya çıkan Ayrıcalık Peyzajları da, Bir yandan olası doğal tahribatları önlemek üzere kır ile görece uyumlu turizm seçeneklerinin çeşitlendirilmesine, düşük yoğunluklu kentsel kültürel koruma kullanımları olarak kentli bilgiye dayalı eğitim yerleşkelerinin ve kentlinin üretkenlik sonrası bakımına yönelik yerleşkelerin gelişmesine; ancak bir yandan da, toplumsal tabakalaşmayı ve mekansal yalıtımı teşvik eden at çiftlikleri, golf sahaları ve benzeri “seçkinci” alanların gelişmesine yol açmıştır. 4


3. Nesil: Kent-Kır Yakınsaması ile kısa vadede geliştirilecek Onaran Koruma yaklaşımları ile ancak uzun vadede ortaya çıkacak sahici Kent-Kır Sürekliliğine dayalı Yaşayan Korumaya ve Erdemli Döngüye geçiş için KADİM GELECEĞİ BEKLEYEN yenilikçi, sanatsal ve deneysel pratikler. Olivelo ve çevresinde yakın zamana kadar görülen yıkıcı kentsel kırsal gelişim eğilimleri çoğunlukla enerji ve konut piyasaları temelli mekan kullanımlarının doğal ve kültürel peyzajı parçalayan hırçın döngüsü güdümünde seyretmekteyken, yerel yönetimin iklim krizindeki İnsan Çağı’nın ikazlarına kulak vererek bir süredir yarımada için bütünlüklü ekolojik, kültürel ve politik-ekonomik stratejiler geliştirmesi ve uygulamaya dönük yenilikçi bir değerler sistemini bölgenin yakın geleceği üzerinde etkin hale getirmeye çalışması, herşeyden önce Olivelo’yu belki de bir gün içinde yer alabileceği erdemli bir döngünün kurucu adımlarını atmaya teşvik ediyor. Daha da önemlisi, Olivelo’yu, kısa sürede cazip hale gelip tüketilecek bir “kurtarılmış bölge” markası olarak değil, uzun vadede anlamına kavuşacak erdemli bir döngü içerisinde ancak-birarada-mümkün-olabileceği-dünyalarla birlikte hayal etmeye, sabırlı ve kararlı adımlarla inşa edilecek KADİM BİR GELECEĞİ BEKLEMEYE davet ediyor. Önerimiz bu davete icabettir.

ONARICI MÜŞTEREKLENDİRME

YEREL ÜRETİM KENT BAHÇELERİ OLİVELO VATANDAŞ BİLİMİ KENTSEL HAREKETLİLİK %

5


MEVCUT KENT - KIR EKLEMLENMERİNE ONARICI YENİ MÜŞTEREKLENDİRME İLİŞKİLERİ ÖNEREN BİR BİREY OLARAK OLİVELO

Spor Tesisleri At Çiftlikleri Eğlence Mekanları Butik Oteller

R

Doğa Turizmi

2. Konutlar Eurovelo 8 (Akdeniz Rotası)

Kıyı Turizmi

ZEYTİN

Köstem Zeytin Müzesi

Yarımada Rotaları

Bisiklet Kooperatifleri (BİSİKOOP)

Klazomenai Antik Yağı İşliği Rüzgar Türbinleri

Zeytin Rotaları

TARTIŞMALI ARAZİ KULLANIMI Maden

Jeotermal Mobil Uygulamalar

Olivelo Rotaları Kamuya Ait Zeytinlikler

Zeytin Okulu BUKÖYDER

Paylaşım Ekonomisi

Alternatif Üretim

Go Kart

Okullara Açık Hava Eğitimi

YENİ KIRSAL İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

OLİVELO

Ege Orman Araştırma Enstitüsü BİTOT

Doğal Tarım Köyü (Bademler) Tarım Kooperatifleri

6

KENTSEL SAÇAKLANMA 3. Konutlar

Warmshowers

BİSİKLET

E

ON KIS AR A AN V A KO

E A D UM

GÜNÜBİRLİK TURİZM

KIRSAL TURİZM

D VA RUMA UN KO UZAYAN Ş YA

Golf Sahaları

Ekolojik Çiftlikler

YEREL ÜRETİM

Özel Bakım Evleri

Özel Sağlık Kurumları


Kıbrıslı-Türk düşünür Ulus Baker, peyzajın esasını, birbirinden çok farklı, çok uzak şeyleri bir tür eş-uzamlılık içerisinde biraraya getirip bununla bir birey oluşturma hali olarak tanımlar: “güneş batıyor, dallarda bir esinti, sazlıklar var ileride, bazı sazlar yan yatmış: bu an bir bireydir.” Ortak Bir Yaşam Alanının mekanı olarak Olivelo Peyzajı da ZEYTİN ve BİSİKLET gibi birbirinden çok farklı ve görece uzak şeylerin “olası” bir müşterekliğini ifade eden süreğen bir “olay” halinde kendisini peyzaja nakşedecek sosyo-teknik bir birey olarak görülmelidir. Kırsalda yer almak, pürüzlü toprakların sonsuz örtüleri tarafından yönetilen, coğrafyasının doğasını ağır ağır şekillendiren zamana dokundurulan bir fırça darbesidir. Özellikle bir kırsal peyzaj üzerinde pedal çevirme hızında hareket etmiş olanların yakından bileceği üzere, bisiklete binmenin, yolda olmanın, katetme halinin salt kendisinin, katedilen mesafelerden, A noktasından B noktasına ulaşmaktan gayrı, yalnızca o devingen alet-beden almaşığının erişebildiği çok boyutlu duyusal ve düşünsel bir gerçekliğe açılmakla, bir kez tadına varıldı mı sürdürülmek istenen erdemli bir neşe yaşantısıyla alakası vardır. Toplumsal bir tip olarak kavrandığında Olivelo bisikletçisi, basitçe yol alan kişi değildir, erdemli bir neşeyle yolları ve yolların uzandığı o olağanüstü peyzajları bekleyen, deneyen, çağıran ilişkiler ağında bir bireydir. Olivelo, halihazırda yarımadanın kentsel-kırsal çeperinde tarihsel olarak koşullanarak katılaşmış pek çok sosyo-mekansal ve sosyo-teknik pratiğin (practico-inerte) birbirine eklemlenerek hırçın bir döngüyü yeniden ürettiği maddi bir ATALET PEYZAJI’nda yer almaktadır. Olivelo, doğrudan ilişkili olduğu ZEYTİN ve BİSİKLET pratiklerinden hareketle bu atalet ağının sinir uçlarına etki ederek, onu üzerinde KADİM GELECEĞİ BEKLERKEN bir takım deneylerin yapıldığı erdemli ve üretken bir SÜRE-DURUM PEYZAJI’na tahvil etmeyi önerir. Olivelo’nun kırsal ve kentsel kültürel peyzajların karşılaşma, buluşma anında bir “akupunktur noktası” olarak belirdiği bu süre-durumu, işbirlikli bir arakesit oluşturmak, yarımadanın kadim kültür ve ekolojisini kentin bilgisiyle buluşturarak, farklı ölçeklerde yeni müştereklendirme ilişkileri önererek halihazırdan daha erdemli bir eklemlenme alanı oluşturma fırsatı olarak görebiliriz. Zeytin ağacı ise bisiklete kıyasla ezelden beridir bu coğrafyayı bekleyen, besleyip büyüten ve kendisini de dirayetle geliştiren kadim bir bireydir. Tek bir merkezden dümdüz büyümek yerine, şartlara göre esnek davranarak, bünyesinden yeni ana gövdeler çıkararak aynı anda pek çok merkezden gelişebilmektedir. Olivelo’da birbirini ve her daim “öteki”ni beklemeye devam edecek iki birey olarak zeytin ağacı ve bisiklet, kent ile kırın çeperinde, doğal ve kültürel peyzajların ara kesitinde, birbirinden farklı zaman ve mekanlara ait değerlerin, kültürlerin ve ritimlerin KADİM ve DİRAYETLİ karşılaşmalarına ev sahipliği yapan ortamlar sunacaktır. Halihazırda atıllaşarak sınırlandığı eklemlenme ilişkileri içerisinde arazinin doğal ve kültürel peyzajı, bünyesindeki doğal ve kültürel varlıkların bolluğuna, zirai-gıda pratiklerinin çeşitliliğine, barındırdığı kadim ve örtük bilgi ve deneyimin derinliğine, konumunun merkeze görece yakınlığına karşın, ulaşımın yüksek maliyeti, yerleşik kitlesel tüketim alışkanlıkları, gelir ve eğitim düzeyi bir tarafta çok düşük, diğer tarafta çok yüksek bir demografik yapıyı ne yazık ki kültürel olarak birbirinden ayrışmış ve yalıtılmış bir biçimde biraraya getirmesi bakımından konvansiyonel bir kır peyzajından hallice bir karakterde seyreden hırçın bir bireydir. Oysa, yarımada ve kent merkezi arakesitinde farklı ölçeklerde müştereklendirileceği erdemli ilişilerle yeniden tanımlandığında Olivelo Peyzajı, kıra çıkıp görülecek bir tüketim coğrafyasının çok daha ötesinde, deneysel üretken pratiklerle birlikte beklendiği ölçüde beliren yenilikçi kültürel bir değerler sistemine açılabilme potansiyeline sahiptir. Günümüzde kentsel yerleşimlerin çeperlerindeki alanlarda, metalar, hizmetler, insanlar ve fikirlerin giderek artan karşılıklı hareketliliği kent-kır ayrımı ezberini giderek daha da sorgulanır hale getirmekteyken, kırsalın kentten tamamen bağımsız bir tarifi, yalnızca kavramsal olarak değil, görgül olarak da imkansız görünmektedir. Bir bakıma, diyebiliriz ki, bildik kent-kır ayrımının yerini almakta olan kent-kır sürekliliği, sahte bir biçimde de olsa, pratikte gerçekleşmektedir. Ancak bu sürekliliği gerçekleştiren endüstri-sonrası kentsel hareketlilik biçimleri, kırın ve yerelin barındırdığı değerler sistemi aleyhine bir seyir izlemekte, tartışmalı enerji yatırımları, arazi kullanımları, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesine yönelik paket zirai turizm uygulamaları, sahte kent-kır süreklilikleri yürürlüğe sokarak, yeni kent-kır ayrımlarının serpilmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle, Olivelo Peyzajı, ne kentsel hareketliliğin endüstri ve üretkenlik-sonrası Yeni Kırsal biçimlerinin çarçabuk devreye sokularak elde edileceği bir tekno-mekan, ne de yerelin değerlerinin sorgusuz sualsiz baş tacı edildiği bir kır güzellemesidir. Programını, örgütlenme biçimlerini, biraradalıklarını ilişkileneceği farklı ölçeklerdeki aktörler ağıyla sürdüreceği müşterekleşme deneyleriyle birlikte tekrar tekrar kurgulayarak oluşturacak erdemli ve dirayetli bir bireydir. Bu doğrultuda Olivelo, yakın çevresindeki geleneksel ve yeni yer edinmeye başlamış zirai-gıda pratikleriyle ilişki kurmayı önceliği haline getirir. Mevcutta var olan tarımsal pratiklerin devam etmesini, bu devamlılığın müştereklik ekseninde yeniden kurulmasını önerir. Özellikle kendi sınırları içerisinde halihazırda dokunulmaz durumdaki zeytin ağaçlarını ekolojik zirai deneyler doğrultusunda Yelki’de yaşayan üretici nüfusla kuracağı kolektif örgütlenmeyle birlikte değerlendirmeyi önerir.

7


TOPRAKLA İNSANIN KADİM ALTYAPISAL DİYALOĞU: ZEYTİNLERİN DİBİNE GÖMÜLEN TESTİLER

Toprak İşleme Budama Gübreleme Ocak - Şubat

OCAK

L IK ARA

ŞU BA

M SI

OL İV EL

O

T

KA

Olgunlaşma ve Hasat 16 Ekim - 15 Kasım

Aşılama Şubat

EKİM

SÜ NGÜ DÖ

RT MA

İN YT ZE

EYLÜL

NİSAN MA Y IS

U

S O ST

Su Düzeyi Uzaktan Algılama

Zeytinin Uyanması (dallara su yürümesi) Mart

Z HA

AĞ N İRA

TEMM UZ Su Düzeyi Yakından Algılama Haziran - Ağustos

Toprak Sulama Küplerinin Yapımı Nisan

Çiçeklenme 1 Mayıs - 31 Mayıs

Meyve Oluşumu 16 - 30 Haziran

Ekibimiz ziraat mühendisinin yakın zaman önce Karaburun’un Ambarseki köyünde gerçekleştirdiği saha çalışması kapsamındaki kazılarda edindiği, bu yörelerde uygulamaları bulunduğu az bilinen kadim bir altyapı bilgisi bizi çok heyecanlandırdı. Çok eskiden bağ ve zeytinliklerde kullanılan bu yönteme göre, toprak su testileri yanlarına bir kaç delik açılarak, ağzı toprağın dışında kalacak ancak üzerine bir taş parçası kapatılarak, zeytin ağaçlarının çoğunlukla kuzeyine ve taç iz düşümü içerisine gömülüyorlar. Yağışlı mevsimlerde su testinin içinde kalırken, toprağın kuru kaldığı mevsimlerde testinin cidarından toprağa sızan su kendisine doğru yönelen ağaç köklerinin çok pratik, tasarruflu ve ekolojik bir biçimde sulanabilmesini sağlıyor, haftada bir uğranıp kontrol edilen testilerin hep su dolu kalması sağlanıyor. Kırsal insan ile varoluşunu destekleyen toprak arasındaki kadim diyaloğun hala ortaya çıktığı böylesine basit belirli “varolma” ve “yapma” biçimleri tespit edildiğinde, yere özgü koşulları, bölge sakinleri ile toprakları veya manzaraları arasındaki insani bağı (duygusal, görsel, kalıtsal, manevi) tam olarak kavrayabilmek için gerekli olan sosyal ve kültürel yol birden aydınlanıverir. Bu bağı dikkate alarak “yapmak”, geçimlik olanın kırsalda altyapıyı öncelikli kıldığını; zeytin, toprak, su, testi ve insan arasındaki bağımlılık ilişkisinin “yeri” hayatta kalmak için kullanılan tek araca dönüştürdüğünü ifşa ederken, kültürel gelenekleri, yakın çevre ve peyzaj ile ilişkileri dikkate almayan altyapılar oluşturularak gerçekleştirilen faaliyetler, geleneksel yordamlardaki zengin çeşitliliğin giderek kaybolmasına neden olmuştur. Ancak, testiyi ön plana çıkarmaktaki 8


amacÄąmÄąz, kadim geçmiĹ&#x;e ait bir geleneÄ&#x;in yeniden canlandÄąrÄąlmasÄąndan ibaret deÄ&#x;ildir, Ăśnerimizin vurguladÄąÄ&#x;Äą KADÄ°M BÄ°R GELECEĞİ BEKLERKEN gerçekleĹ&#x;tirilecek, deneysel bir sosyo-teknik biraradalÄąÄ&#x;Äąn maddi ve kĂźltĂźrel arayĂźzĂźnĂź oluĹ&#x;turmaktÄąr. Antropologlar modern-Ăśncesi toplumlarÄąn deneyiminde Ĺ&#x;eylerin gĂźnĂźmĂźzde nesneye indirgendikleri halden çok daha bĂźyĂźlĂź bir varoluĹ&#x;a sahip olduklarÄąndan bahsederler. Felsefede de “Ĺ&#x;eyâ€?lerin dirayetine duyulan hĂźrmeti, Heidegger’in “yer ile gĂśÄ&#x;Ăź, fanilerle kutsallarÄąâ€? biraraya getirdiÄ&#x;ini iddia ettiÄ&#x;i toprak su testisi Ăźzerine sĂśylevinde hissederiz. Eskilerden gĂźnĂźmĂźze gelen anlamÄąyla da “Cumhuriyetâ€? (Res Publica), tartÄąĹ&#x;maya deÄ&#x;er “Ĺ&#x;eyâ€?ler, kamusal meseleler etrafÄąnda biraraya gelen farklÄą gĂśrĂźĹ&#x;lerin rejimidir. DiÄ&#x;er bir deyiĹ&#x;le, dirayetli halleriyle “Ĺ&#x;eyâ€?ler bizi ayrÄąĹ&#x;tÄąrÄąrken biraraya getirirler. Bu nedenle Ăśnerimiz, testiyle sulamaya iliĹ&#x;kin kadim altyapÄą bilgisini deneysel bir sosyo-teknik pratik olarak yeniden yorumlayarak toprak testilerin Ăźretim, bakÄąm ve iĹ&#x;letmesini alanÄąn yakÄąn ve uzak çevresiyle iliĹ&#x;kili aktĂśrlerin birbirine mobil uygulama desteÄ&#x;iyle ilintilendirildiÄ&#x;i faaliyetleri ĂśrgĂźtleyen baĹ&#x;lÄąca programlarÄąndan biri haline gelmesini Ăśnermektedir.

MĂœĹžTEREKLİĞİN YENÄ° YOLLARI : MOBÄ°L UYGULAMA

&

*

TarÄąm dÄąĹ&#x;Äą sektĂśrlerde yaĹ&#x;amÄąna devam eden insanlarÄąn gerek turistik amaçla gerek tarÄąmla yaĹ&#x;amlarÄąna devam etme amacÄąyla doÄ&#x;aya geri dĂśnmesi

x

Ä°ZMÄ°R BĂœYĂœKĹžEHÄ°R BELEDÄ°YESÄ° YARIMADA Ä°ZMÄ°R MOBÄ°L UYGULAMASI

WIKILOC &

*

Ä°ZMÄ°R BÄ°YOATLAS MOBÄ°L UYGULAMASI

Ä°ZMÄ°R BĂœYĂœKĹžEHÄ°R BELEDÄ°YESÄ° MESLEK FABRÄ°KASI MOBÄ°L UYGULAMASI

BAÄžLAN(TI)MA

WARMSHOWERS

STRAVA

+

EĹžLEĹžTÄ°RME

MĂœĹžTEREKLENDÄ°RME

&

*

Ä°ZMÄ°R TARÄ°H MOBÄ°L UYGULAMASI

Klazomenai 14 km

+

KĂśstem Zyt.

Ä°nkaya MaÄ&#x;. 780 m

KATMANLAR

39 km

Asphodelus ÇiriĹ&#x; Otu

AÄ&#x;acÄąm

Olea europ. Zeytin Ä°lgili Makale: Klazomenai ZeytinyaÄ&#x;Äą Ä°Ĺ&#x;liÄ&#x;i

Olivelo 25 m &

x * * &* =*^= ^ = * &+ & & x & * /& *

**

^

+

* =x =

=^ & &

x

Olivelo 5m

50 km

Organik Paz. 2100 m

^

YĂśre halkÄą tarÄąm konusundaki kadim bilgisini henĂźz kaybetmemiĹ&#x;ken yeniden Ăźretime katÄąlmasÄą

YER ALGISI

PAYLAĹžIM

Ă–ÄžRENME

BiraradalÄąk mobil uygulama Ăźzerinden paylaĹ&#x;Äąm ekonomisi platformu yaratÄąlarak desteklenecektir. Uygulama Ăźzerinde kurulan platformda, alanda bulunan aÄ&#x;açlar Ăźretim, bakÄąm ve belgelemeyle iliĹ&#x;kili farklÄą demografik arkaplanlardan aktĂśrlere mĂźĹ&#x;tereklendirilerek, KADÄ°M GELECEĞİ BEKLEME’nin, deÄ&#x;er bilme, sahip çĹkma, ortaklaĹ&#x;ma ve birlikte bir kĂźltĂźr oluĹ&#x;turmayla iliĹ&#x;kili toplumsal anlamlarÄą vurgulanacaktÄąr. Olivelo’nun alan yĂśnetimini Ăźstlenecek belirli kolektifler, Yelki sakinleri, ziari-gÄąda aktivist ve gĂśnĂźllĂźleri, bisikletli gezginler ve çocuklar burada buluĹ&#x;acak, birbirleriyle deneyimlerini paylaĹ&#x;arak gĂśrgĂź ve bilgilerini deÄ&#x;iĹ&#x; tokuĹ&#x; edeceklerdir. Zeytin odaklÄą gĂźnlĂźk zirai-gÄąda pratiklerinin yanÄąsÄąra, Olivelo, ekolojik bir geleceÄ&#x;e ilgi duyan yerli-yabancÄą ziyaretçi ve gezginlere yĂśnelik bir alan olarak varlÄąÄ&#x;ÄąnÄą zenginleĹ&#x;tirecek; bisikletli gĂźnĂźbirlik, gĂźn aĹ&#x;ÄąrÄą 9


ziyaretçileri, doğa meraklılarını, yakın çevredeki okulların öğrencilerini, çocuklu aileleri ve çeşitli vatandaş gruplarını “doğa okuryazarlığı”, “açık hava” eğitimleri ve “vatandaş bilimi” platformlarında yüzyüze ve mobil uygulama aracılığıyla bir araya getirecektir. Kültürel peyzaj ve doğa arasında ilişkiler kurmaya yönelik önerilen deneyim ve uygulama alanlarında zeytin kültürü somut ve somut olmayan görünümleriyle toplumun farklı kesimleri ve kuşaklar arasında aktarılarak, ortak yaşam pratiklerine katılanların bulundukları yer, yerel ve yarımadayı derinden anlayabilecekleri somut deneyimler kazandırılacaktır. Kısa vadede mevcut zirai-gıda pratikleriyle ilişkilenerek teknolojik platformlar ve alan yönetiminden sorumlu kolektifi aracılığıyla sosyal örgütlenmesini kuracak, paylaşım ekonomisi ile paylaşım kültürünü benimseyen bir oluşum haline gelmesi hedeflenmekteyken, uzun vadede üst ölçeklerde gerçekleşmesi beklenen politik-ekonomik ve ekolojik dönüşümler, düzenlenecek katılımlı süreçler ve etkinliklerle takip edilerek sahici bir kent-kır sürekliliğine yönelik girişimler desteklenecektir.

FARKLI KENTSEL HAREKETLİLİK ÖLÇEKLERİNDE KENT - KIR SÜREKLİLİĞİ / MEVCUT VE ÖNERİ BİSİKLET ROTALARI BERGAMA DİKİLİ

r=

90 k

Eurovelo Rotası İlişkili yarımada Bisiklet Rotaları

m

Olivelo Yarışma Alanı Mevcut Yarımada Rotası Doğal Varlıklar ve Zeytin Kültür, Sanat ve Tarih Konaklama ve Kamp Alanları

km

r= 5 0k m

r= 30

r=10

Kent Çekim Noktalrı

KENT MERKEZİ

km

ÇEŞME

Alışveriş ve Pazar Yerleri İlk Yardım Mevcut Bisiklet Kiralama İstasyonu Öneri Bisiklet Kiralama İstasyonu SELÇUK

Narlıdere Yeni Aktarma Merkezi

Güzelbahçe İskele Planlanan Aktarma Merkezi (2030) Ege Ormancılık Arş. Ens. Çamlı Çay Deresi

Klazomenai Zeytinyağı İşliği

R01

R02

R05

R03 R02

OLİVELO R04 R02

.

i let

R09

B isi k

R03

/5

km

Ovacık

R05

R09

m .5 k ./7 B isiklet ile 30 dk

Gödence

R05 Bademler

10

Spor

Kavacık

Payamlı

Çamlı d k. B i s i k l et i l e 2 0

Ulaşım

Küçükkaya

Rekreasyon

l

R07

R08

Yelki

10

Urla

k 5d

d k . / 2.5 k

m

e

R06

R01: Olivelo - Eurovelo Öneri Bisiklet Hattı R02: Ovacık - Olivelo - Sahil Öneri Bisiklet Hattı R03: Çamlıçay Deresi Öneri Bisiklet Hattı R04: İnkaya Mağarası Öneri Tırmanış Hattı R05: Bademler - Gödence Mevcut Bisiklet Hattı R06: Ovacık - Klazomenai Mevcut Yürüyüş Hattı R07: Çamlı - Urla Öneri Bisiklet Hattı R08: Bademler - Urla Öneri Bisiklet Hattı R09: Çamlı Profesyonel Yarış (MTB) Hattı

R05

R05


Mevcut ve Öneri Bisiklet Yolları Üzerinden Kent-Kır Sürekliliğinin Deneyimlenmesi

Mevcut Yarımada Rotaları

Eurovelo

Önerilen Rotalar

R06 Ovacık, Yarımada Rotası

R02 - R06

R02

Eurovelo - R02

Eurovelo

Eurovelo

Arazi

Otoyol

Otoyol

Fahrettin Altay Metro İstasyonu

B1

Tarım Bölgesi Ovacık

B2

B4 B3

Doğal Bölge Yeşil Kuşak B1 - Olivelo B1

Tarım Bölgesi Yelki B2

Kent Çeperi Güzelbahçe B4 - Yelki B3

Doğal Niteliği Bozulmamış Alanlar Doğa Koruma Bölgeleri Tamamen Geçirgen Yüzeyler Doğal Döngüler

Tarımsal Kullanım, Bahçecilik Organik - Köy Yerleşimi Düşük Yoğunluk Küçük/Bahçeli Yapı Tipolojisi Geçirgen Yüzeyler Doğal Döngüler

Ağırlıklı Konut Kullanımı 2. ve 3. Konut Orta Yoğunluk Ayrık/Bahçeli Yapı Tipolojisi Ağırlıklı Geçirgen Yüzeyler Gri Altyapı - Yapay Döngü Dinlence Mekanları - At Çiftlikleri, Golf Sahaları

Uzaklık: 36.8 km Yükseklik Artışı/Düşüşü: 568m, -464m Maksimum Eğim: %23.5, %-16.8 Ortalama Eğim: %2.7, %-2.2

B5 B4

Kent Yakın Çevresi Kentsel Saçaklanma Narlıdere B5, Güzelbahçe B4 Ağırlıklı Konut Kullanımı 1. ve 2. Konut Orta Yoğunluk Çok Katlı/Bitişik Yapı Tipolojisi Ağırlıklı Sert/Geçirimsiz Yüzey Gri ALtyapı - Yapay Döngü Hizmet Tesisleri - Okul, Sağlık vb. Kullanımlar

B6

Kent Merkezi İzmir Balçova B6

Karma Kullanım 1. Konut Kompakt Yerleşim Yüksek Yoğunluk Çok Katlı/Bitişik Yapı Tipolojisi Sert/Geçirimsiz Yüzeyler Gri Altyapı- Yapay Döngü

11


12


1963 yılında Yelki köyünün güneyinde geniş parseller olarak yer alan tarım arazileri 1995 yılında az eğimli arazilerde maki vejetasyonunun temizlenmesiyle yeni tarım arazileri açılmış ve % 9.46’dan % 17.28’e yükselmiştir. Tarım arazilerinin oranı, parsel sayısı artmış, ortalama parsel büyüklüğü azalmış ve dağınık bir yapı almıştır. 2005 yılında ise tarım arazilerinin oranı % 15.76’ya düşmüş ve bu süreç içinde parçalar arasındaki bağlantılılık giderek azalmıştır. 1963 yılında Yelki’nin batısında ve güneyinde geniş zeytinlik alanlar bulunur iken 1995 ve 2005 yıllarında Yelki’nin batısındaki az eğimli arazilerde ve ilçenin doğusundaki orta eğimli yamaçlarda zeytinlikler oluşturulmuştur. Alçak boylu maki-frigana türleriyle temsil edilen maki vejetasyonunun 1963 yılında peyzajdaki oranı %66’ iken maki örtüsü baskınlığını zaman içerisinde de korusa da konut, ticaret alanları, taş ocakları gibi kullanımların oluşturulması, tarım alanlarının açılması gibi nedenlerle maki vejetasyonlarıyla kaplı alanların oranı azalmış, dağınık, parçalı ve izole bir yapıya dönüşmüştür. Tarım arazileri 1963 te % 9.46, 1995 te % 17.28, 2005 te % 15.76 Orman alanı 1963 te % 13.74, 1995 te % 14.11, 2005 te % 13.85 Maki alanı: 1963 te % 66.67, 1995 te % 43.77, 2005 te % 43.82

2012 yılında çıkan 6360 Sayılı Kanun birlikte ülkemizde sınırları il mülki sınırları ile eşitlenen büyükşehir belediyeleri kurulurken, İl Özel İdareleri ve köylerin yanı sıra belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmış ve 2014 yılı Nisan ayı ile birlikte, köyler aynı adla mahalleye, beldeler de beldenin adıyla tek mahalle olarak köyler gibi ilçeye bağlı mahallelere dönüştürülmüştür. Çevredeki yöre halkı da bu tarihten önce köye ait olan bu alanda tarımsal faaliyetlerini sürdürürken bu tarihten itibaren, zaman zaman toplayıcı olarak ziyaret dışında alandan tamamen çekilmiştir. Alanın çevresinde yer alan tapulu zeytinlikler o tarihe kadar sınırlarını belirleyen tel örgüleri yokken bu tarihten itibaren alanda tel örgüler, çit duvarlar konulmuştur. Yöre halkının toplayıcı olarak alanı ziyaretleri mantar, ahlat ve ot toplama gibi faaliyetler ile sınırlıdır. Bu çevrede yaşayan yerli halk artık tarımla ancak bahçesinde kendine kadar uğraşıyor. Doğal alanlarda sadece toplayıcı durumunda. İlk yağmurlardan sonra mantar, kasımda ahlat, bu tarihlerde zeytin, ocakta kocayemiş, baharda yemeklik otlar, mayısta defne yaprağı, haziran- temmuzda kekik vb. şeklinde. Bahar aylarında yenilebilen otların sayısı daha da artmaktadır. Yöre halkı tarafından alandan toplanıp tüketilen otlar Şevketi bostan, arapsaçı, cibez, ısırgan, çam ağaçlarının olduğu küçük alandan toplanan kuzukulağı ve filizdir. Yöre halkının tanımıyla keçinin yediği her otu onlar da sofralarına getiriyorlar. Yenebilir bitkilerin çevredeki yöresel pazarlarda satılması da ek bir gelir kaynağıdır. Alanın çevresinde çit ve kilitli bir kapısı olması bu faaliyetleri kısıtlamaktadır.

Yağış (mm) - Buharlaşma (mm)

Alanda ve yakın çevresinde tarımsal faaliyetler açısından tanımlanan sorunlar demeti birkaç başlık altında özetlenebilir. Bunlardan ilki SU NOKSANI İklim verileri incelendiğinde sahada yaz aylarında su kısıtı yaşandığı, özellikle haziran ayından başlayarak zeytin için kritik su eşiğinin altına düştüğü görülmektedir.

200

200

150

150

100

100

50

50

O

Ş

M

Yağış

N

M

H

T

A

E

E

K

A

O

Su Fazlası

Sarfedilen Su

Birikmiş Su

Su Noksanı

Düzeltilmiş PE Gerçek E

13


Permakültür ile yeniden gündeme gelen su tutmada eş yükselti eğrisine göre TERASLAMA/ BENT OLUŞTURMA yöntemi Anadolu halkı tarafından bilinen en eski tarım tekniklerinden biridir. Bunun dışında yine yöreye özgü kadim bir bilgi olan TESTİ GÖMME YÖNTEMİ yaz dönemindeki su sıkıntısını özellikle zeytin acısından atlatmakta kullanılabilir. Yörede zeytin ve bağcılıkta büyük toprak testiler bitkinin kuzeyinde taç izdüşümüne 450 eğimle gömülerek yaz döneminde geniş alanlarda ve ağaçlarda damlama sulama yerine kullanılan kadim bir bilgidir.

Urla genelinde bağlarda eskiden uygulanan zamanla kaybolmuş olan kömür gömmek şimdiki bilimsel adıyla BİYOKÖMÜR/ BİOCHAR tekniği ile toprağın kaybettiği karbon miktarını artırmak ve bu tekniğin yöre halkına yeniden hatırlatılması için dal budama zamanında alanda atölyeler düzenleyerek yöre halkının da kendi arazilerinde bunu uygulamasına katkıda bulunmak, bu çevre için, toprak için yapılacak en büyük katkı olacaktır. Alan içerisinde de yapılacak su tutma setlerine biochar hazırlayarak hem su tutma kapasitesi artırılır hem de KARBON MİKTARI toprakta yeniden artırılarak, topraklar verimli hale getirilebilir. İkinci önemli sorun TOPRAK KAYBI’dır. Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle yağış rejimindeki farklılıklar (kısa süreli ani ve yoğun yağışlar vb) arazide yürütülen otlatma faaliyetlerinin de etkisiyle erezyon önleyici otsu vejetasyonun azalmasıyla yağmur mevsiminde alanda OYUNTU’lara ve toprak kaybına yol açmakta, su akış havzalarına yakın zeytin ve diğer ağaçların köklerini açığa çıkarmaktadır. Su noksanını aşmak için önerilen bent ve teraslar aynı zamanda yağmur akış hızını azaltmak, suyu toplama hendeklerine yönlendirmek ve depolamak gibi işlevleriyle toprak kaybını azaltmakta önemli rol oynayacaktır. Ege zeytin meraları, iklim değişikliğine uyum konusunda önemli bir yer tutan yağmura dayalı üretim yöntemlerine iyi bir örnektir. Sadece toprağa düşen yağmur suyu ile yetişen bu zeytinlerin etrafında daha fazla su tutabilmek için yarım ay şeklinde geçirgen kuru taş duvarlar gibi özel mimari öğeler geliştirilmiştir. Alandaki su kısıtı göz önünde bulundurularak su tutmak amacıyla izdüşüm eğrileri baz alınarak yağmur su toplanma alanları oluşturulmalıdır. Teraslar su açığı olan kurak yörelerde, yüzeysel akışı minimuma indirerek suyu depolayabilmek, yağışlı bölgelerde de fazla suyu zararsız hale getirmek ve her iki durumda da yüzeysel akışın neden olduğu toprak taşınmalarını önlemek için tesis edilirler. Teraslar eğimin % 5-60 arasında olduğu yerlerde yapılır. Genel olarak yamaç eğimi %5’in üzerinde olması durumunda erozyonun başladığı kabul edilmektedir. %5 hatta bazen %12-15 eğime kadar olan arazilerin, teraslanmadan eş yükselti eğrilerine paralel olarak işlenmesi durumunda yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında, saha erozyona karşı korunabilmektedir. Zeytinliklerde ve özellikle eğimli arazilerde tarımsal uygulamalarda toprak koruma önlemleri, her zaman öncelikli konu olmalıdır. Toprak erozyonu konusunda çalışan araştırıcıların çoğu, bu sorunun çözümünde ortak görüşe varmıştır. Buradaki hedef, toprağın otsu bir vejetasyonla örtülü tutulmasıdır. Bu örtünün; yağmur damlalarının toprak üzerindeki etki sayısını ve şiddetini azaltmak, suyun toprağa süzülme hızını arttırmak, fotosentez yoluyla ve sonrasında humus ya da kararlı organik madde oluşumuyla toprakta karbon tutulumunu arttırmak olmak üzere üç temel işlevi vardır. Üst toprak taşınmasının önlenmesinde en etkili bitki faktörü mera bitkileridir. Mera bitkileri ekimden sonra kısa sürede toprak yüzeyini kapatarak yağışın şiddetini ve yüzeysel akışı azaltıp erozyonu önemli ölçüde azaltmaktadır. Diğer türlerden adaçayı, İzmir kekiği ve melisanın; bitki artıkları oluşturmaları, birim alandaki fidan sayısının fazla ve tepe taçlarının toprağa yakın olması gibi nedenlerle toprağın taşınmasının azaltılmasında önemli rolü vardır. Asma ve kapari gibi bitkiler 14


O

³ HNO³ SOx

CO NO³

PM

NOx

H²SO4

HAREKETLİLİK BİÇİMLERİ

KARBON YAKALAMA

O2

Havadaki karbonu yakalama oranı yüksek otsu C4 bitkilerine önceklik verilmiştir. İzmir şartlarına uygun ve kolay temin edilebilen İmperata cylindrica, Panicum virganum, Pennisetum purpureum C4 performansları sebebiyle önerilmiştir. Cyperus papyrus riparyan floraya karbon performansı ile entegre edilmiştir.

OLİVELO ZEYTİN ALANI YAŞAM DÖNGÜSÜ DEĞERLENDİRMESİ

i ğer e d Eş

Gübreleme İlaçlama Budama Kompostlama Hasat

354 75 To n

C

Belediyeden alana gelen tarım ile ilgili işçiler ulaşımlarını bisiklet ile sağlarlar ise, araçlara olan bağlılığı azaltma ile daha az yakıt daha az karbon salınımı gerçekleşir.

*Proietti (2014)

Sensörlü su testileri yakın çevresinde kuraklıktan etkilenen diğer bitkilerin de gelişimine katkı sağlayacaktır.

SU DEPOLAMA

SU TESTİLERİ

Yağış ve yüzey akış suları yeraltı modüler su ünitelerinde depolanacak ve filtrelemeden geçerek kurak yaz aylarında sulama amaçlı kullanılacaktır.

Bölgenin kadim zeytin kültüründe yer alan su testilerinin zeytin ağaçlarının dibine gömülerek toprağın uzun süreli nemli kalmasının sağlanması, atölyelerde üretilen sensörlü su testileri ile yeniden sağlanacaktır.

ORGANİK MÜCADELE Zeytin sineği ile mücadelede kimyasal ilaçlama yerine incir ağacı önerilmiştir.

MALÇLAMA

Çam ağacının ibreleri toplanarak öğütülecek ve topraktaki nem oranının sıcak günlerde düşmemesi için arazi üzerinde örtü malzemesi olarak kullanılacaktır.

Kurumuş ağaç dalları su sitemleri üzerinde rehabilitasyon sürecinde yeniden değerlendirilecektir.

Hayvansal ve bitkisel atıkların toplanarak İzmir Büyükşehir Belediyesinin kurması için önerilen Biochar üretim merkezine gönderilmesi

ATIK YÖNETİMİ Önerilen Biochar Üretim Merkezi

BİOCHAR

Toprağa biyolojik kömür ilavesi yapılmıştır. Biochar, toprakta karbonu hapsederken, çoraklaşma problemi olan toprakta aynı zamanda su tutma kapasitesinin artmasını da sağlayacaktır. Biochar kendi hacminin 6 misli kadar yüksek su tutma kapasitesine sahiptir. 15


toprak yüzeyinde yaprak, dal gibi bitkisel artık oluşturabilmesi nedeniyle erozyon üzerinde kısmen de olsa etkilidir. Ayrıca toprakta azot sabitleyebilen baklagil türleri (yonca, fiğ, üçgül, bakla, vb.), örtüleme işlevinin yanı sıra ürün de veren tatlı patates, çilek, balkabağı gibi bitkiler, iklim koşullarına ve toprak tipine göre kullanılabilir. Toprağı iyileştirmek için güneşin zararlı etkisini kesmek büyük önem taşmaktadır. Canlı malç, özellikle büyük tarlalarda ve meyve bahçelerinde, dışarıdan örtü malzemesi taşımak mümkün olmayacağından, canlı örtüleme için kullanılabilir. Yer örtücü bitkilerin büyük bir kısmı, yukarıda belirtilen etkileri sağlamakta kullanılabilir. Verilen toprak etüt raporu ve arazide yapılan gözlemler değerlendirildiğinde alanda hâkim toprak tipinin genellikle ağır tekstürlü (özellikle B horizonu) topraklar olduğu görülmektedir. Bu nedenle tür seçerken bu hususa çok dikkat edilmeli. Sahada halihazırda doğal olarak bulunan Kızılçam, Zeytin Delice ya da Kültür olabilir), Anadolu Palamut Meşesi, Kermes Meşesi (ve yörede doğal bulunan diğer meşe türleri), Menengiç, Ahlat, Zakkum, Çitlenbik, Hayıt, Laden gibi türler yeni bitkilendirmeler içinde sorunsuz olarak kullanılabilir. Bunların dışında servi, yalancı akasya, sakız, gibi türler de bu sahaya uyumlu türlerdir. Sadece Kollüviyal alanlarda fıstıkçamı, su toplama hendeği çevresinde ise yöreye defne, keçiboynuzu ve kıyıda ise riparyan flora uygun olacaktır. Yukarıda belirtilen önlemler bütünü alanın su kısıtını ve toprak kaybını önlerken aynı zamanda toprak verimliliğini de arttırmayı hedeflemektedir. Doğada ‘atık’ diye bir şey yoktur. Bir canlının atığı, başka bir canlının besinidir. Toprağın oluşum sürecinde sürekli devinim halindeki döngüler vardır. Çok karmaşık bir ağı basit ve doğrusal bir şekilde tanımlamak gerekirse; bitkiler topraktan besin maddeleri çekerek gelişir, bunlar otobur hayvanlar tarafından tüketilir, otobur hayvanlar etoburlar tarafından avlanır ve sonunda etoburların vücudu ayrıştırıcılar sayesinde yeniden toprağa karışarak bitkileri besler. İnsan kaynaklı organik atıkların doğadakine benzer döngülerle dönüştürülmemesi ve bu atıkların ne yapılacağının bilinmemesi ciddi sorunlar doğurur. KISACA, ATIK, KULLANILMAMIŞ BİR KAYNAKTIR VE KİRLİLİK, BU KULLANILMAMIŞ KAYNAKLARIN BİRİKMESİYLE OLUŞUR. Bunu önlemenin ilk adımı insanları bilinçlendirmek, artından da kompost üretimini öğretmektir. Bu alan atölye çalışmaları ile ücretsiz olarak halka kompost üretimini öğreten ve bu kompostu sahada kullanarak toprağın iyileştirilip tarımsal üretime başlanması sağlanmalıdır. Araştırmalar, Türkiye’deki atıklarda organik madde oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Örneğin, İstanbul’daki kentsel katı atıklarda, organik madde oranı yüzde 54,09 düzeyinde. Bunu yüzde 15,57 ile kâğıt/karton grubu takip ediyor. Bu atıkların küçük bir kısmının bile katı atık depolama alanlarına gitmesini engelleyerek komposta dönüşmesi, çevrenin korunması ve küresel iklim değişikliği üzerinde etkisi büyük olacaktır. TÜİK verilerine göre 2013 yılında Türkiye’deki metan gazı salımlarının en büyük bölümü (yüzde 58) atıkların bertarafından kaynaklandı. Türkiye’de 2015 yılında yürürlüğe giren Kompost Tebliği (2015- 29286), biyo-atıkların katı atık depolama alanlarına gönderilmesi yerine kaynağında ayrıştırılmasını tüm belediyeler için zorunlu kılıyor. Ancak, kompost işlemi hakkında lojistik, operasyon ve mali sürdürülebilirlik konularında büyük ölçüde bilgi eksikliği var. Eğer sürdürülebilir bir yaşamdan söz ediyorsak, insanın besin zincirinde yer alan bitki ve hayvanların üretiminde doğanın prensiplerini göz önüne alan yöntemleri hayata geçirmek kaçınılmazdır. Doğal gübre olarak kompost yapmak, hayvan gübresi ya da yararlı mikroorganizmaları kullanmak toprak sağlığı kadar bizim sağlığımız için de gerekli. Sonuç olarak organik, inorganik, katı veya sıvı, ne kadar atığın doğaya olduğu gibi bırakıldığından çok, ürettiğimiz atıkları nasıl azaltabileceğimize odaklanmamız gerekiyor. KOMPOST UYGULAMALARININ da hem atık azaltılması/dönüştürülmesi ve karbon tutulumunu arttırması hem de toprak verimliliğinin arttırılması için EĞİTİM / ATÖLYE BOYUTUNU DA İÇERECEK ŞEKİLDE ALANDA SÜREKLİ BİR ETKİNLİK olarak yer alması önemli bir katkı sağlayacaktır. Tarımsal süreçler açısından önemli bir sorun da toplayıcılık ve avcılık şeklinde sürdürülen faaliyetlerin bazılarının ekosistem açısından hassas türler açısından tehlike içerecek boyutlara ulaşmasıdır (salep için orkide yumrularının aşırı toplanması, kirpi ve oklu kirpi avlanması gibi). İzmir Büyükşehir Belediyesi MESLEK FABRİKASI tarafından bazı ilçelerde yürütülen kurs/ eğitim çalışmalarının (örneğin “TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ”) bir uzantısının alanda da yürütülmesi hem bu türlerin doğadan toplanmasını azaltarak korunmasına katkı sağlayacak hem de yerel halk için önemli bir gelir olanağı sağlayacaktır. Olası türler kekik (T. Vulgaris) ve defne (Laurus nobilis) gibi aromatik bitkiler, salep için orkide türleri (Anacamptis, Himantaglossum, Ophrys, Orchis, Serapias), TÜRKİYE’NİN 1930’LU YILLARDA İLK PATENTLİ İLAÇLARINDAN olan lityazin hammaddesi ve önemli bir yöresel yenebilir bitki türü olan şevketi bostan (Scolymus hispanicus L.) olabilir.

16

Çamlıçay deresi su kalitesi ölçümlerinde gözlenen kurşun ve nitrit kirliliği alan yakın çevresindeki tarım alanlarında da özellikle kimyasal gübrelemenin yoğun ve kontrolsüz yapıldığına ilişkin ip uçlarını barındırmaktadır. Bu nedenle alanda sürdürülecek tarıma yönelik eğitsel çalışmalar içinde bu konunun yer alması önemli görülmektedir.


17


İzmir ve çevresinde Akdeniz iklimi hakimdir ve bunun sonucu olarak kışın yapraklarını dökmeyen maki türleri yamaçlarda yayılış gösterip, ocaklar oluşturup çalı görünümünde kalırken, düz alanlarda aynı türler boylanıp ağaç formu almaktadır. Makinin ana elemanları; kocayemiş, mersin ağacı, defne, delice, funda, sakız ağacı, zakkum, kermes meşesi, kekik, adaçayı, lavanta bitkileridir ve bu bitkiler genel olarak yörede hâkim türlerdir. Saha özeline baktığımızda arkasında yer alan yamaç, kentli yerleşimin alanın çok yakınına kadar girmiş olması, hemen yakınından geçen otoban gibi faktörler nedeniyle yüksek kenar etkisine sahiptir. Yaşamın ve verimliliğin, farklı ortamları birbirinden ayıran- ya da birleştiren kenarlarda ve sınırlarda zenginleştiği ve çeşitlendiği gerçeğine dayanan kenar etkisi seçilen alanda da iki ayrı hayat alanını birbirinden ayıran sınırda yer alması nedeniyle canlı çeşitliliği açısından zenginlik sunmaktadır. Vejetasyonun doğal dinamiği içerisinde maki, süksasyonal bir aşamadır. Ancak bu aşamanın antropojenik etkiler sonucu devamlı hale mi geldiği, yoksa ibreli orman tipi tarafından takip mi edileceği konusunda bir görüş birliği yoktur. Alanda yer yer maki olmasına rağmen insan etkisi yoğun olduğundan süksasyonal devamı görmek imkansızdır. Tüm bölgedeki yapılaşma, tarım alanı açma gibi faaliyetler en çok tahribatı maki vejetasyonu üzerinde yapmaktadır. Maki bildiğimiz klasik ormandan çok farklı bir dokudur. Maki, barındırdığı 40’tan fazla çalı ve ağaççık türü, küçük memeliler ve Akdeniz’e özgü kuş türleri nedeniyle ekolojik açıdan son derece zengindir. Makiler Akdeniz’in en zengin ekosistemleri, yaşam alanlarıdır. Akdeniz’in aşırı sıcak ve kurak bölgelerinde daha çok kermes meşesinin (Quercus coccifera) yaygın olduğu kurakçıl maki birlikleri uzanmaktadır. Bölgede daha çok 1.5-2 metre boyunda nispeten kısa çalılardan oluşan alçak maki toplulukları bulunmaktadır. İçinde sakızağacı (Pistacia lentiscus), biberiye (Rosmarinusofficinalis), akçakesme (Phillyrea latifolia), şalba (Phlomis fruticosa), farekulağı (Ruscus aculeatus), karaçalı (Paliurusspina-christii), adaçayı yapraklı laden (Cistussalviifolius), tüylü laden (C. creticus) ve funda (Erica arborea) gibi türler bulunur. Ege bölgesinde ve Ege Adaları’nda yoğundur. Yapı bakımından garig vejetasyonuna benzer. Yabani zeytinin ya da delicenin (Olea europea var. sylvestris) yanında, akçakesme (Phillyrea latifolia), menengiç (Pisacia terbinthusssp. palaestina), tüylü laden (Cistus creticus), menengiç (Pistacia terbinthus), sandal (Arbutus andrachne), funda (Erica arborea), kocayemiş (Arbutus unedo), karaçalı (Palirusspina-christii), keçiboğan (Calycotome villosa) gibi bitki taksonlarını içermektedir. Andropojen baskı sonucunda alan ve yakın çevresindeki makilik yer yer alçak makilik ve friganaya dönüşmüştür. Yabani zeytinin yayılışı Akdeniz ikliminin ve bitki örtüsünün göstergesidir ve onun sınırlarını çizmektedir. Akdeniz Bölgesi’nde makinin simgesi olan ve Akdeniz ikliminin sınırını çizen zeytinin maki ve insanlık için önemli bir yeri bulunmaktadır. Binlerce yıldır insan ve maki arasında çok karmaşık bir ilişki yaşanmaktadır. Eğer sınırlı bir kullanım (az yoğunlukta otlatma, yakacak odun sağlama gibi) devam ederse alçak kermes meşesi (Quercus coccifera) makisine dönüşür. Yararlanma tamamen kalkarsa, maki gelişimini boylu makiye doğru yapar. Tahrip, aşırı kullanım (otlatma, odun üretimi, açma, yangın gibi) olursa kermes meşesi makisi, form bakımından daha küçük yapıda olan gariğe dönüşür. Şayet etki devam ederse sonunda maki vejetasyonu, otların ve dikensi çokyıllık bitkilerin olduğu yalancı bozkır vejetasyonuna geriler. Akdeniz Bölgesi’nde maki vejetasyonunun bozulmasına neden olan en önemli etken aşırı otlatmadır. Bunun yanında makilik alanlarındaki meşe türlerinin odunkömürü yapımı ve yakacak odun amaçlı kullanımı oldukça fazladır. Bu durum maki vejetasyonunun tahribinde önemli faktörlerden bir diğeridir. Orman Kanunu’nda funda veya makilikler “toprak muhafaza karakteri taşımayan yerler” olarak düşünülmekte ve orman rejiminin dışında bırakılmaktadır. Ülkemizde orman sınırlarının kesin olarak bilinmemesinden ve maki alanlarının çoğu tarım alanlarıyla sınır oluşturduğundan, tarla açma ve yapılaşma gibi etkinliklerle makiler yok edilmektedir. Bu, ülkemizde makilerin korunmasındaki en temel sorunu oluşturmaktadır. Pinus brutia

Quercus coccifera

Olea europaea Quercus ithaburensis

Sarcopoterium spinosum Calicotome villosa

Pyrus amygdaliformis

Pistacia lentiscus Vitex agnuscastus

Olea europaea

Pinus brutia

Cistus creticus

ORMAN

18

ZEYTİNLİK

GARİG / FRİGANA

ÇAYIR

ZEYTİNLİK

RİPARYAN FLORA

ZEYTİNLİK

GARİG / FRİGANA

KORULUK


Akdeniz Havzası, dünyada makilerle kaplı beş alandan biridir. Yüzde 50’den fazlası endemik 28 bin bitki türü içerir. Bu sayı dünyadaki tüm kara bitkilerinin yüzde 20’sidir. Tüm bu nedenlerle Akdeniz, dünyanın en önemli biyolojik çeşitlilik kaynaklarından biridir. Alandaki maki topluluğu step vejetasyonu ile benzer formasyon göstermesine rağmen, bileşenindeki türler akdeniz fitocoğrafya bölgesine ait buğdaygiller, baklagiller ve papatyagiller aileleri içerisinde yer alan otsu tek ya da çok yıllık türlerce zengindir. Alanın batısı İnkaya mağarasının da bulunduğu tepe dahil kızılçam ile kaplıdır. Alanın doğusunda sık bir şerit halinde ve ortada da bir kaç öbek halinde kızılçam görülmektedir. Kızılça ormanının alan dışında kuzeybatıda otoyol kenarındaki bölümü yangın nedeniyle tahrip olmuş, ancak tekrar onarım sürecine girmiştir. Kızılçam ağaçları gövdeleri, kozalakları, çimlenme stratejileri ile yangına uyum sağlamıştır. Yangın, Akdeniz gibi yazın son derece kurak olan bölgelerde doğanın bir parçasıdır ve canlılar binlerce yıllık evrim süreçlerinde bu doğal koşullarda evrimleşmişlerdir. Bu yüzden kızılçamlar kalın gövde kabukları, yangında açılıp tohumlarını etrafa yayan kozalakları ile Akdeniz’in doğal yangınlarına hazırlıklıdır. Önemli tehditlerden biri özellikle kurak yıllarda kızılçam ormanlarını yoğun olarak kaplayan çamkese böcekleridir. Son yıllarda Akdeniz ormanları baharın ilk aylarında gümüşi bir örtü ile kaplanmaktadır. Bunlar çamkese böceklerinin kozalarıdır ve bu kozalardan çıkan tırtıllar ağaçların yapraklarını yiyerek beslenirler. Bu böceklerin yoğun bir şekilde zarar vermesinin sebeplerinden biri de ormanların yorgun düşmesidir. Kızılçam ormanları tıraşlanmakta, yani çalışılan alanlardaki ağaçlar kesilmektedir. Bu kesim sonucunda yer örtüsü, toprağın organik tabakası, su rejimi bozulduğu için ormanın bütün dengesi kaybolmaktadır. Her kesimden sonra sistem ağacından kuşuna kadar kendisini daha zayıf bir şekilde yenileyebilmektedir. Bu, ormanın zayıflamasına ve hastalıklara karşı hassaslaşmasına neden olur. Yarımadanın kızılçam toplulukları da çam kese böceği tehdidi altındadır. Henüz doğal düşmanları ile dengede tutulabilen bu zararlı yoğun tarımsal ilaç kullanımının kuş nüfusunu tehdit eder konuma gelmesi halinde kontrolden çıkabilecektir. Yarışma alanındaki vejetasyon bileşiminde bulunan buğdaygiller, papatyagiller ve kekik, karabaş otu gibi ıtırlı bitkilerin, meyve veren ahlat, kocayemiş gibi türlerin yoğunluğu kelebek, kızböcekleri, kınkanatlılar, arılar ve bazı kuş türleri gibi polinatör organizmalar için uygun floral ortam sağlamaktadır. Alanın batısında yer alan İnkaya mağarası biyolojik çeşitlilik açısından önem taşıyan bir yarasa kolonisi barındırmaktadır. Tür tayinine yönelik bir çalışmaya literatürde rastlanmamıştır. Yarasalar sahip oldukları biyolojik özelliklerine bağlı olarak bitkilerin tozlaşmasında, tohumların yayılmasında ve böcek populasyonlarının dengede kalmasında rol oynarlar. Türkiye’deki yaşayan yarasaların hepsi kış uykusunda oldukları dönem dışında gececil olup, akşamın ilk saatlerinden itibaren sabahın ilk saatlerine kadar aktiftir. Böceklerle beslenen yarasalar sıtma taşıyıcısı olan sivrisinekler başta olmak üzere birçok zararlı böceklerle beslenerek, onların aşırı çoğalmalarını önlemekte ve böylece doğal dengenin korunmasına katkıda bulunmaktadır. Anıt ağaçların bilimsel tanımı; “yaş, çap ve boy itibarıyla kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan, yöre folklorunda, kültür ve tarihinde özel yeri bulunan, geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında iletişim sağlayabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olan ağaçlardır”. Saha içerisinde anıt ağaç olarak tescillenmiş ağaç bulunmamaktadır, ama potansiyeli olan 6 kadar ağaç yaşamını sürdürmektedir. Bu ağaçlar proje envanterinde verilmiş ID numaralarıyla Tablo 1’de sıralanmıştır. İkisi büyük zeytin ağacı, üçü meşe ve biri melengiç ağacıdır. Bunların bazıları yaşlarından, bazıları ise emsallerine göre daha yüksek çap ve boy yapmasından dolayı seçilmiştir. İzmir ve çevresinde endemik ağaç türü bulunmazken küçük bitkiler oldukça fazla bulunmaktadır. Endemik olarak İzmir ili için belirlenmiş 28 farklı familyaya ait 132 tür bulunmaktadır (www.tubives.com Türkiye Bitkileri Veri Servisi). Gerek proje sahasının yakın çevresi için yapılmış olan “Bölge Florasının ve Vejetasyon Tiplerinin Tespiti, Nadir-Endemik ve Nesli Tehlike Altındaki Bitki Türlerinin Korunma Önceliklerinin belirlenmesi, Entobotanik Kullanımlarının Belirlenmesi” isimli yayın ile gerekse sahanın çok yakınında bulunan OGM’ye bağlı Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü - Orman Ekolojisi ve Toprak Araştırmaları Başmühendisliği bölümünden uzmanlarla yapılan görüşmelerde alanda ekolojik olarak önemli endemik ve nadir türlerin bulunmasının mümkün olduğu, fakat bunların tespiti için özellikle bahar ve yaz aylarında olmak üzere alanda Floristik çeşitlilik envanter taramasının yapılması gerekmektedir. Yarışma sonunda hangi proje uygulanacak olursa olsun, alanda en az bir yıllık biyolojik çeşitlilik envanter taraması yapılmalıdır. Böyle bir çalışmada yakın çevrede rastlanan bazı hassas türlere (Liliaceae (Zambakgiller), Orchidaceae (Salepgiller), vb) rastlanması son derece olasıdır.

19


GÖVDE ÇAPI

ID

GÖVDE TAÇ YÜKSEKLİĞİ GENİŞLİĞİ

AĞAÇ YÜKSEKLİĞİ

AĞAÇ CİNSİ

7123

1,2

2

2,5

10,89

Anadolu Palamut Mesesi

7185

3

2,3

3

3,54

Anadolu Palamut Mesesi

7633

1,2

3metre üstü

5

9,04

Anadolu Palamut Mesesi

8773

2,2

3

7,5

7,08

Zeytin

11078

3,4

2

3,5

4,95

Zeytin

4021

0,9

1,8

3

4,06

Menengiç

ENDER RASTLANAN ÖNEMLİ MEMELİ TÜRLERİ

Tablo 1. Alan için verilen envanter bilgilerine göre seçilmiş olan anıt ağaç potansiyeli bulunan bireyler Caracal caracal

Hystrix indica

Felis silvestris

BirKara bölgedeki zenginliği biyolojik zenginlik açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğu gibi kulak kuş Oklu kirpi o bölgenin Yaban kedisi bulunduğu ekosistemin sağlığı konusunda da fikir sahibi olmamızı sağlar. Başka bir değişle kuşlar ekosistemin sağlığını gösteren belirteç (indikatör) türlerdir. Bu kapsamda bir alanın kuş çeşitliliğinin ortaya koyulması bölgedeki ekosistem YAKIN ÇEVREDE SIK GÖZLEMLENEN MEMELİLER faaliyetlerinin ilişkileri hakkında fikir sahibi olmamızı sağladığı gibi ekosistemdeki değişiklikleri izleyebilmemize olanak sağlamaktadır. Seferihisar bölgesini kapsayan araştırma projesinde karasal kuş çeşitliliğine yönelik olarak 126 kuş türü kaydedilmiştir. Bu türlerden 83’ü ötücü, 31’ü sukuşu, 9’u gündüz yırtıcısı ve 3’ü gece yırtıcısıdır. Bölgede görülen baykuş, kukumav gibi gececil yılan Martes kartalı,sp. gökdoğan, gibi keklik, ebabil,Lepus saka,capensis florya, Sciurus vulgaris Melestürler, meles atmaca, Erinaceusşahin, concolor Vulpes kerkenez vulpes Susyırtıcı scrofakuşlar,Canis aureus Porsuk Kirpi ispinoz ve Sansar Kızıl tilkitürlerinYaban domuzu Tavşan alacaSincap ağaçkakan, kiraz kuşu, çinte türleri, toygar türleri gibi yaşam alanlarının Çakal proje alanı ve yakın çevresini de kapsaması beklenmelidir. YAKIN ÇEVREDE GÖZLEMLENEN KUŞ TÜRLERİ

Larus audouinii Falco naumanii Circaetus gallicus Buteo buteo Falco tinnunculus Cinclus cinclus Alectoris graeca Kerkenez Şahin Ada Martısı Kara Doğan Yılan Kartalı Su karatavuğu Kaya kekliği

Falco peregrinus Gökdoğan

Büyük memeli türler, bulundukları ekosistemlerde kilit türler olarak kabul edilmektedir ve ekosistem bütünlüğünün bir göstergesidirler. Ekosistem içinde yaşadıkları habitatlar dikkate alındığında memeli hayvan türleri, besin zincirinin en üst halkasında yer almalarından dolayı, sadece trofik alt basamakların bozulmadığı ekosistemlerde dengeli bir populasyon yapısı oluşturabilirler. Dolayısıyla bu türler, ekosistem bütünlüğünün en önemli indikatörleri olarak kabul edilirler. Büyük memeli türlerinde habitatların tercihi, önemli ölçüde besin bolluğuna ve vejetasyon yapısına, küçük memeli türlerinde ise karnivor türlerin populasyon yoğunluklarına bağlılık göstermektedir. Büyük memeli türleri besin, üreme gibi ihtiyaçları için nispeten büyük dolanma alanlarına sahiptir. Bu nedenle yeterli av yakalayabilmek için büyük ve bütüncül habitat parçalarına ihtiyaçları vardır. Seferihisar’da yürütülen çalışmada bölgede 9 farklı tür tespit edilmiştir. Bunlardan kirpi hariç diğer türler büyük memeli hayvan türü olarak değerlendirilmiştir. Bu türler arasında Seferihisar’da varlığı ilk kez tespit edilmiş tür olan Oklu kirpi (Hystrix indica) ve Yaban kedisi (Felis silvestris)’de yer almaktadır. ENDER RASTLANAN ÖNEMLİ MEMELİ TÜRLERİ ENDER RASTLANAN ÖNEMLİ MEMELİ TÜRLERİ

Caracal caracal Kara kulak Caracal caracal Kara kulak

Hystrix indica Oklu kirpi Hystrix indica Oklu kirpi

Felis silvestris Yaban kedisi Felis silvestris Yaban kedisi

Tespit edilen türler alandaki görülme sıklıklarına göre kızıl tilki (Vulpes vulpes), yaban domuzu (Sus scrofa), yaban tavşanı (Lepus europaeus), kaya sansarı (Martes foina), çakal (Canis aureus), porsuk (Meles meles), kirpi (Erinaceus concolor), oklu kirpi (Hystrix indica), yaban kedisi (Felis silvestris) olarak özetlenmektedir.

YAKIN ÇEVREDE SIK GÖZLEMLENEN MEMELİLER YAKIN ÇEVREDE SIK GÖZLEMLENEN MEMELİLER

20

Sciurus vulgaris Sincap Sciurus vulgaris Sincap

Meles meles Erinaceus concolor Porsuk Kirpiconcolor Meles meles Erinaceus Porsuk Kirpi

Martes sp. Sansarsp. Martes Sansar

Vulpes vulpes Kızıl vulpes tilki Vulpes Kızıl tilki

Sus scrofa Yaban domuzu Sus scrofa Yaban domuzu

Canis aureus Çakal Canis aureus Çakal

Lepus capensis Tavşan Lepus capensis Tavşan


21


Günümüzde biyolojik çeşitliliğin korunmasına karşı en önemli tehdidin habitat parçalanması ve kayıpları olduğu Ekolojik ağ yaklaşımının ekosistemin kalitesini ve biyolojik çeşitliliği korumak için daha uygun bir yaklaşım olduğu literatürde genel olarak kabul gören bir görmektedir. Habitat parçalanması büyük ölçüde insan faaliyetlerinin (kentleşme baskısı, ulaşım ağları, baraj, kanal, vb büyük ölçekli projeler gibi) bir sonucu olarak görülmelidir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yakın zamana kadar geleneksel ekolojik koruma yaklaşımlarının, “ekolojik değeri olan alanların yalıtılmış birimler olarak kurulup korunması”nı hedeflemesi ne yazık ki tür kaybını ve bölgesel biyolojik çeşitliliğin aşınmasını durdurmakta yeterli olamamaktadır. İnsan etkisinin artarak sürmesi, arazi kullanımındaki değişikliklerin de devam etmesi anlamına gelmekte ve kilit habitatların bağlantılı ağlar olarak tasarlanmasını daha da önemli hale getirmektedir. Ekolojik ağ yaklaşımı peyzaj ve koruma biyolojisi yaklaşımlarının entegrasyonunu gerektirir. Burada kilit noktalardan biri korunan alanların önemli türlerin yaşayabilir popülasyonlarını destekleyecek büyüklüğe sahip olmasıdır. Bu yaklaşım “tür temelli koruma yaklaşımı”nı içermekle birlikte onunla sınırlı değildir. Yaban hayatının uzun vadeli sürdürülebilirliğinden ödün vermeden sosyal, kültürel ve ekonomik bağlam ve taleplerin ciddi şekilde ele alınması, bölgedeki diğer insan ağlarının dinamiklerinin de ekolojik ağın yaşayabilirliğini korumak için gözetilip yönlendirilmesi önemlidir. Literatürdeki çalışmalarda, yarışma alanını da içeren yarımada ve çevresinin ekolojik olarak önemli ve oldukça parçalı habitatlardan oluştuğu vurgulanmaktadır. Yarışma alanını da içeren ve kuzeyde otoyolla sınırlanan, güneyde sığacık körfezini kapsayan bölge çekirdek alan olarak öngörülmektedir. Çekirdek alanda kızılçam, maki ve maki-frigana gibi doğal bitki örtüsü bütünlüğü fazla bozulmamıştır. Yarışma alanında Yelki yerleşimine bakan doğu sınırı tampon bölge olarak değerlendirilmiş ve alandaki yapılaşma ve kitlesel denilebilecek faaliyetler daha çok bu bölgede konumlandırılmıştır. Yarışma alanının çekirdek alandaki yaban hayatıyla etkileşiminde sürekliliği sağlayabilmek amacıyla güney ve batı kısımları daha geçirgen ve sınırlandırılmamış bölümler olarak tasarlanmış, yer meyveli türlerle (kocayemiş, ahlat vb.) canlı çit oluşturularak yaban hayatının da desteklenmesi amaçlanmıştır.

Alanın kuzeyinde yeniden rehabilite edilen bir yangın bölgesi, yerel yönetim tarafından yeşil alan olarak restorasyonu yapılan eski taş ocağı ve kuzey sınırını oluşturan otoyolun üst tarafında yerleşim yerlerinin arasında parçalı olarak denize kadar ulaşabilen yeşil kamalar görülmektedir. Karayolları tarafından Çeşme otoyolu üzerinde tasarlanan ekolojik köprülerden birisi alanın hemen kuzey sınırında yer alarak çekirdek alanın bu parçalarla bağlantısını güçlendirmektedir. Yarımada üzerine yapılan bazı çalışmalarda olası çekirdek alanlar tasarlanmış, özellikle büyük memeliler için koridor önerileri yapılmıştır. Ekolojik köprülerin bu koridor önerileriyle çakıştığı ilgili literatürde görülmektedir. Çalışmaların tamamlanmasıyla bağlantısallık fikri üzerine temellenen ekolojik ağ yaklaşımının çalışan bir örneği gerçekleştirilmiş olacaktır. Olivelo alanı da ekolojik ağ içinde yerelin kadim bilgisi/ kent ve kentlinin katkısı ve yaban hayatının temas/karşılaşma noktası olarak yerini bulacaktır.

Taş Ocağı Eski Yangın Alanı Taş Ocağı

YELKİ

Eski Yangın Alanı

YELKİ

URLA URLA

Bademler

Bademler

22


AĞIRLIKLI ORTALAMA VERİ SETİ

Sınıflama

Uzaklık

Bitki Örtüsü

Sınıflama

Eğim

Yükselti

Koridor

Su Sistemleri

Sınıflama

Sınıflama

Bakı

Olivelo Yarışma Alanı Çamlıçay Deresi’nin içinde bulunduğu mikro-havzada yer almaktadır. Bu mikro havza içerisindeki drenaj havzaları belirlenmiş ve yarışma alanının içerisinde bulunduğu drenaj havzası analiz sınırlarını oluşturmuştur. Bu sınırların ekolojik hassasiyetini belirlemek için bitki örtüsü, su sistemleri, yükselti ve bakı olmak üzere 4 ana başlık belirlenmiştir. Bu ana başlıklara ilişkin veriler Coğrafi Bilgi Sistemi modeli oluşturularak işlenmiş ve ağırlıklı ortalaması alınarak tasarıma uygun alanların haritalama işlemi yapılmıştır. Bu CBS modelinde; I. Bitki Örtüsü Tarım ve Orman Bakanlığı’nın geodata sisteminde tanımlı meşcere haritaları kullanılarak verimli orman alanları çizilmiştir. Verimli ormanların kapsadığı alanlar üzerinden açıklık, baltalık gibi farklı tiplerdeki kullanımlara doğru olmak üzere uzaklık analizi yapılmıştır. Elde edilen verilerin uzaklık çizelgesi 3 sınıfta kategorize edilmiş ve verimli ormanlara yakın hassas bölgeler 1-2-3 arasında puanlanmıştır. II. Paylaşılan eşyükselti eğrilerinden yararlanarak sayısal yükseklik haritası oluşturulmuş, ardından bu harita üzerinden eğim haritası oluşturulmuştur. Eğim dereceleri 3 sınıfta kategorize edilmiş ve bu eşik değerler manuel olarak belirlenmiştir. Tasarıma uygun olabilecek bölgeler ve diğerleri 1-3 arası puanlama sisteminde tanımlanmıştır. III. Oluşturulan sayısal yükseklik haritası üzerinden su akış yönleri yeniden tahlil edilmiştir. Çıkan ana akım doğrultu sonuçları yersel gözlemlerde de kuru dere yatağı olarak tespit edilmiştir. Çamlıçay Deresi boyunca riparyan koridor oluşturma fikri tasarım girdilerinden olduğu için, bu koridor içerisinde tasarım kurgusunu engelleyici alanların tespiti için uzaklık analizi yapılmıştır. Suya yakınlıklık puanlama sisteminde öncelik getirse de, çok yakın olması olumsuz bulunmuş ve 1-2-3 arası puanlama ile yeniden uzaklık sonuçları sınıflandırılmıştır. IV. Son girdi olarak bakı sayısal yükseklik haritasından yararlanarak haritalanmış ve güneş/yarı güneş/ gölge durumuna göre yine sınıflanmıştır. Tasarımda güneş ihtiyacına göre de 1-2-3 arasında puanlama verileri girilmiştir. Girilen dört ana başlığın değerlendirmesinde %50 bitki örtüsü, %25 yükselti, %15 Su Sistemleri ve %10 olarak Bakı etkin olmuştur. Parametrelerin eşit oranlarda haritalanması elde edilmek istenilen sonucu manipüle edeceği için, tasarımcı alana minimum müdahale etme kurgusunda kendi önem sıralamasını oluşturmuş ve CBS sisteminde ağırlıklı ortalama alınarak tasarıma uygun bölgeler saptanmıştır. Pinus brutia

Pb

Olea europaea

Quercus coccifera

Kurşun

Quercus ithaburensis

KORUMA FİTOREMEDİASYON İYİLEŞTİRME

Nitrit

Vitex agnuscastus

Brassica juncea

Calicotome villosa

Pistacia lentiscus

Lemna minor

Sarcopoterium spinosum

EKOLOJİK STRATEJİ

NO2−

Pyrus amygdaliformis Olea europaea

Pinus brutia

Cistus creticus

ORMAN

ZEYTİNLİK

GARİG / FRİGANA

ÇAYIR

ZEYTİNLİK

RİPARYAN FLORA

ZEYTİNLİK

GARİG / FRİGANA

KORULUK

23


m 0

500

1000

Taş Ocağı Nitrit (NO2−)

-Bölge peyzajının tahribatı

Çamlıçay Deresinde Bulunan Kirleticiler

Yapımı Süren Ekolojik Köprü

Kurşun (Pb) - Tarımda kimyasal gübreleme - Riparyan flora eksikliği

- Yaban hayatını destekleme - Ekolojik koridor devamlılığı -Çeşme otoyolunun olumsuz etkilerini azaltma

Go Kart Pisti -Uyumsuz arazi kullanımı

Drenaj havza Sınırları

Yoğun Vejatasyon Pinus brutia

-Zengin biyoçeşitlilik

Düşük Eğim Yoğun Bitki Örtüsü

Drenaj Havza Sınırı Su Sistemleri

Bol Güneş

Olivelo Sınırı

Tasarıma Uygun Bölge (Ağırlıklı Ort. Veri)

24


BAKI

TOPOGRAFYA

Yakın çevrenin 8 ana grupta bakı analizi yapılmış ve ardından güneş / gölge durumuna göre ana gruplar belirlenmiştir.

Sayısal yükseklik modeli (DEM) eğim haritası üretmek için oluşturulmuştur. HİDROLOJİ

ARAZİ ÖRTÜSÜ

YAPILI ÇEVRE

Proje alanının içinde olduğu ve Çamlıçay ile de ilişkili olan drenaj havzaları belirlenmiştir.

Doğal alanlar, tarım alanları ve yerleşim yerleri olmak üzere arazi örtüsü sınıflandırılmıştır.

Proje alanına uzaklığına göre yerleşim yerleri ve ulaşım sistemleri analiz edilmiştir. EKOLOJİK KORİDORLAR Bölge peyzajının klimaksı olan Kızılçam, Olivelo yarışma alanını sınırlayarak geniş yaşam alanları oluşturmaktadır. Aynı zamanda Çamlıçay Deresi de bir koluyla Olivelo’ya bağlanarak kır-kent arasında geçiş oluşturmaktadır. KARAKULAK İÇİN HABİTATLAR Geniş bir yayılış alanına sahip ve alanda az sayıda bulunan önemli memeli türlerinden biri olan Karakulak için yapılan akademik ekolojik ağ çalışmalarında, Olivelo yarışma alanının bir kısmının potansiyal habitat alanları dahilinde olduğu tespit edilmiştir.

EKOLOJİK HASSASİYET

-/+

Ekolojik hassasiyet, Coğrafi Bilgi Sistemi modeli oluşturularak ağırlıklı ortalama ile tespit edilmiştir. 25


26


“ALAN YÖNETİMİ” KAVRAMININ ORTAYA ÇIKIŞI

1992’de Caracas eylem planı geleneksel koruma anlayışında önemli bir değişikliğe vurgu yaparak korunan alanların yerel topluluklar, sivil toplum kuruluşları ve yerel mülk sahipleriyle birlikte yürütülecek çalışmalarla korunabileceği fikrini öne çıkarmıştır. Yerel toplulukların korunan alanların yönetimine dahil edilmesinin ortaya çıkardığı yeni bakış açılarından biri, korunan alanların yönetimine getirilen bütünsel yaklaşımdır. Bu yaklaşım, yerel toplulukların pek dahil olmadığı geleneksel yaklaşımların aksine kültürel ve doğal süreçler arasında ayrım yapmaz. “Tür odaklı koruma”yı içermekle birlikte bununla sınırlı olmayıp insan topluluklarının ve oluşturdukları kültürün de önemli bir değer olduğuna işaret eder.

OLİVELO YARIŞMA ALANI Yarışma alanı olarak tanımlanan alan bir koruma alanı statüsüne sahip olmakla birlikte büyüklüğü biyolojik çeşitliliğin korunması için yeterli değildir. Olivelo alanının bulunduğu bölgede çok geniş alanlar bir koruma statüsüne sahip değildir. Ancak bu durum bu alanların biyolojik çeşitlilik açısından önemli olmadığını ve korunmalarının gerekmediğini göstermez. Hem ilgili literatürde hem de yerel yönetimin tüm stratejik belgelerinde yarımadanın bütüncül bir anlayışla ele alınarak korunabileceği vurgulanmaktadır. 2012 yılında çıkan 6360 Sayılı Kanun birlikte ülkemizde sınırları il mülki sınırları ile eşitlenen büyükşehir belediyeleri kurulurken, İl Özel İdareleri ve köylerin yanı sıra belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmış ve 2014 yılı Nisan ayı ile birlikte, köyler aynı adla mahalleye, beldeler de beldenin adıyla tek mahalle olarak köyler gibi ilçeye bağlı mahallelere dönüştürülmüştür. Çevredeki yöre halkı da bu tarihten önce köye ait olan bu alanda tarımsal faaliyetlerini sürdürürken bu tarihten itibaren, zaman zaman toplayıcı olarak ziyaret dışında alandan tamamen çekilmiştir. Alanın çevresinde yer alan tapulu zeytinlikler o tarihe kadar sınırlarını belirleyen tel örgüleri yokken bu tarihten itibaren alanda tel örgüler, çit duvarlar konulmuştur. Yöre halkının toplayıcı olarak alanı ziyaretleri mantar, ahlat ve ot toplama gibi faaliyetler ile sınırlıdır. YELKİ mahallesinin 2018 yıl sonu itibariyle Nüfusu Toplam 4.346 tır. Bu nüfusun 2.105’si Erkek, 2.241’si Kadındır. Her geçen gün nüfus artış göstermektedir. Bunda en büyük pay çevredeki sitelerin ve özel okulların sayısındaki artıştır. Bu artışla toprağın m2 değeri yükselmiş (arazi ilanları tarandığında ortalama m2 fiyatı 1250TL), yörede hırsızlık olayları artmış ve yöre halkı tek bildiği geçim tipi olan tarım ve hayvancılığı bırakmıştır. Oysa o verimli topraklarda yılda iki kez ürün alına bilinirken şu an tarlalar boş durumda ve sahipleri buraları müteahhitte verip bir daire alabilme ve onun kirasıyla çocuklarının geleceğini güvence altına alma peşindeler. 2000 yılından önce Yelki muhtarlık verilerine göre nüfusun %90’ı tarımla %10 kesimi ise işçi olarak geçimini sağlarken bugün tarımla geçimini sağlayanların oranı neredeyse yarı yarıya azalmıştır. Bunda yöreye yapılan yeni konutlar ile İzmir’de çalışan bir nüfusun buraya taşınmasının da rolü bulunmaktadır. Bu talep doğrultusunda arazilere güvenlikli siteler Bugün

Bu çevrede yaşayan yerli halk artık tarımla ancak bahçesinde kendine kadar uğraşıyor. Doğal alanlarda sadece toplayıcı durumunda.

2050

2007

yapılmış ve tarım arazileri bu şekilde değişim göstermiştir. Halka en yakın yönetsel birim olarak ifade edilen muhtarlık iki ayrı yapı için

2020

%90

4,346 kişi

%50

1,250 kişi

2000 yılından önce Yelki muhtarlık verilerine göre nüfusun %90’ı tarımla %10 kesimi ise işçi olarak geçimini sağlarken bugün bu oran neredeyse yarıyarıya inmiştir.

Tarımla geçimini sağlayan kesimin azalmasıyla tarımsal bilgi aktarımı azalmakta bu nedenle özellikle zeytin tarımında yanlış uygulamalar görülmektedir.

tarımla uğraşan insan sayısı tarım dışı işle uğraşılan sektör bilgi aktarımı

27


kullanılmaktadır. Bunlardan birisi yerel yönetim birimi olan köy diğeri de Osmanlı Devletinden günümüze kadar ulaşmış bir yönetim geleneği olan mahalledir. Dolayısıyla muhtarlık mevzuatta kavram olarak tek olmasına rağmen uygulamada köy ve mahalle olmak üzere iki farklı yönetsel biçime tekabül etmektedir. Köy tüzel kişiliğe sahip iken; mahalle belediye içerisinde yer alan ancak tüzel kişiliği bulunmayan ve yerel yönetim birimi olup olmadığı halen tartışılan yönetsel bir birimdir (Acar ve Koç, 2016:179). Alandan 2014 yılında seçimle köy tüzel kişiliği kalkmış alan tamamen belediyeye verilmiştir. Bu tarihten itibaren de alandan yöre halkı elini çekmiştir. Yeniden yöre halkını bu alan içine sokabilmenin yolu alana yeni bir statü verilerek hem köy tüzel kişiliği özelliklerinin bir kısmını geri kazandırmak hem de belediye ve hizmetlerinin alanda daha etkin rol oynamasına izin vermek olacaktır. Belediyecilik kanunundaki değişiklikten önce köy ihtiyar heyeti köy yönetiminin denetleme ve karar organı iken mahalle ihtiyar heyetinin görevi genel olarak kanunun mahalle muhtarına verdiği görevlerin yerine getirilmesinde yardımcı olmaktır. Halkın yönetime katılımının arttırılması, hizmetlerin etkili ve verimli bir şekilde sağlanması, yerinden yönetimin günümüz koşullarında en üst seviyede gerçekleştirilebilmesi için muhtarlığın, büyükşehir gelişim süreci ile birlikte sahadaki etkileri dikkate alınarak, yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Köylerin birer yerel yönetim birimi olarak tüzel kişiliklerinin güçlendirilmesi ve köy isminin bir şekilde muhafaza edilmesi köklü bir yönetim geleneğinin muhafazası adına önemlidir. Mevcut ve Öneri Bisiklet Yolları Üzerinden Kent-Kır Sürekliliğinin Deneyimlenmesi

Mevcut Yarımada Rotaları

Eurovelo

Önerilen Rotalar

R06 Ovacık, Yarımada Rotası

R02 - R06

R02

Eurovelo - R02

Eurovelo

Eurovelo

Arazi

Otoyol

Otoyol

Fahrettin Altay Metro İstasyonu

B1

Tarım Bölgesi Ovacık

B4 B3

Doğal Bölge Yeşil Kuşak B1 - Olivelo B1

Tarım Bölgesi Yelki B2

Kent Çeperi Güzelbahçe B4 - Yelki B3

Doğal Niteliği Bozulmamış Alanlar Doğa Koruma Bölgeleri Tamamen Geçirgen Yüzeyler Doğal Döngüler

Tarımsal Kullanım, Bahçecilik Organik - Köy Yerleşimi Düşük Yoğunluk Küçük/Bahçeli Yapı Tipolojisi Geçirgen Yüzeyler Doğal Döngüler

Ağırlıklı Konut Kullanımı 2. ve 3. Konut Orta Yoğunluk Ayrık/Bahçeli Yapı Tipolojisi Ağırlıklı Geçirgen Yüzeyler Gri Altyapı - Yapay Döngü Dinlence Mekanları - At Çiftlikleri, Golf Sahaları

Uzaklık: 36.8 km Yükseklik Artışı/Düşüşü: 568m, -464m Maksimum Eğim: %23.5, %-16.8 Ortalama Eğim: %2.7, %-2.2

28

B2

B5 B4

Kent Yakın Çevresi Kentsel Saçaklanma Narlıdere B5, Güzelbahçe B4 Ağırlıklı Konut Kullanımı 1. ve 2. Konut Orta Yoğunluk Çok Katlı/Bitişik Yapı Tipolojisi Ağırlıklı Sert/Geçirimsiz Yüzey Gri ALtyapı - Yapay Döngü Hizmet Tesisleri - Okul, Sağlık vb. Kullanımlar

B6

Kent Merkezi İzmir Balçova B6

Karma Kullanım 1. Konut Kompakt Yerleşim Yüksek Yoğunluk Çok Katlı/Bitişik Yapı Tipolojisi Sert/Geçirimsiz Yüzeyler Gri Altyapı- Yapay Döngü


MEKÂNA YER’LEŞMENİN YENİ YOLLARI

Olivelo, halihazırda yarımadanın kentsel-kırsal çeperinde tarihsel olarak koşullanarak katılaşmış pek çok sosyo-mekansal ve sosyo-teknik pratiğin (practico-inerte) birbirine eklemlenerek hırçın bir döngüyü yeniden ürettiği maddi bir ATALET PEYZAJI’nda yer almaktadır. Olivelo, doğrudan ilişkili olduğu ZEYTİN ve BİSİKLET pratiklerinden hareketle bu atalet ağının sinir uçlarına etki ederek, onu üzerinde KADİM GELECEĞİ BEKLERKEN bir takım deneylerin yapıldığı erdemli ve üretken bir SÜRE-DURUM PEYZAJI’na tahvil etmeyi önerir. Olivelo’nun kırsal ve kentsel kültürel peyzajların karşılaşma, buluşma anında bir “akupunktur noktası” olarak belirdiği bu süre-durumu, işbirlikli bir arakesit oluşturmak, yarımadanın kadim kültür ve ekolojisini kentin bilgisiyle buluşturarak, farklı ölçeklerde yeni müştereklendirme ilişkileri önererek halihazırdan daha erdemli bir eklemlenme alanı oluşturma fırsatı olarak görebiliriz. Yarımada ve kent merkezi arakesitinde farklı ölçeklerde müştereklendirileceği erdemli ilişkilerle yeniden tanımlandığında Olivelo Peyzajı, kıra çıkıp görülecek bir tüketim coğrafyasının çok daha ötesinde, deneysel üretken pratiklerle birlikte beklendiği ölçüde beliren yenilikçi kültürel bir değerler sistemine açılabilme potansiyeline sahiptir. Olivelo Peyzajı, ne kentsel hareketliliğin endüstri ve üretkenlik-sonrası Yeni Kırsal biçimlerinin çarçabuk devreye sokularak elde edileceği bir tekno-mekan, ne de yerelin değerlerinin sorgusuz sualsiz baş tacı edildiği bir kır güzellemesidir. Programını, örgütlenme biçimlerini, biraradalıklarını ilişkileneceği farklı ölçeklerdeki aktörler ağıyla sürdüreceği müşterekleşme deneyleriyle birlikte tekrar tekrar kurgulayarak oluşturacak erdemli ve dirayetli bir bireydir.

HUKUKSAL ALTYAPI

Ülkemiz mevzuarına görece yeni girmiş (2005) bir kavram olmasına karşın alan yönetimi kavramı ülkemizde yerleşik merkeziyetçi bakış açısıyla yorumlanmaya açık dezavantajlar barındıracak biçimde yönetmeliklerde yer bulmaktadır. Kavramın dünyada ortaya çıkışıyla birlikte vurgulanagelen ve belki de en önemli yeniliği olan “katılımcı yöntemler” ilgili yönetmelikte yetkili bir “alan başkanı” ve sadece istişari nitelikte bir “danışma kurulu” ile “eşgüdüm ve denetleme kurulu”nu içeren bürokratik bir silsilenin tarifine dönüşmüştür. Alan başkanının ataması bile sadece kentsel sit alanlarında yerel yönetimce atanabilmektedir. Doğal koruma alanlarında yetki merkezi otoritededir. Katılım mekanizmalarında yer alması öngörülen paydaş yerel topluluklar, STK’lar, meslek örgütleri, üniversiteler ancak danışma kurulunda kendine yer bulabilmektedir. Alan yönetimi planını onay yetkisi olan eşgüdüm ve denetleme biriminde danışma kurulu temsili yine sınırlıdır. Alan yönetimi kavramının Olivelo özelinde erdemli döngüye doğru müşterekleşme deneyimlerini mümkün kılmak üzere direnç noktalarını gevşetip yumuşatarak demokratik karşılaşma / buluşma formuna doğru evrilmesini sağlamak gerekmektedir.

MÜŞTEREK OLANIN BELİRİMİ; ETKİNLİKLER VE AKTÖRLER

Spor Tesisleri At Çiftlikleri Eğlence Mekanları

Kıyı Turizmi

20 20 al

ZEYTİN

Köstem Zeytin Müzesi

Yarımada Rotaları

DOĞAL VE KÜLTÜREL PEYZAJIN ONARIMI

OLİVELO İLE ERDEMLİ DÖNGÜYE GEÇİŞ

Bisiklet Kooperatifleri (BİSİKOOP)

KENTSEL SAÇAKLANMA 3. Konutlar

Klazomenai Antik Yağı İşliği Rüzgar Türbinleri

Warmshowers

BİSİKLET

E

R

A) RUM KO 2 0 10 I İCİ EY LITIM ri At Çiftlikle - Golf Sahalar NL YA ı Rüzgar Türbinleri izm (Ö REL 00 sal Tur M LTÜ 20 Kır Ü

ek çen

2. Konutlar Eurovelo 8 (Akdeniz Rotası)

KÜLTÜREL LITILMASI

u on sy ata ri bil le

ON KIS AR A AN V A KO

Doğa Turizmi

Bakım Yerleşkeleri

m er ot izm ur T k

GÜNÜBİRLİK TURİZM

KIRSAL TURİZM

K

i es şk i rle en Ye ad M n

Eğ i Al tim tı

Butik Oteller

E A D UM

ES İL EN GE T - K LİŞ IR İ

D VA RUMA UN KO UZAYAN Ş YA

Golf Sahaları

Zeytin Rotaları

TARTIŞMALI ARAZİ KULLANIMI Maden

Jeotermal Mobil Uygulamalar

Olivelo Rotaları Kamuya Ait Zeytinlikler

Zeytin Okulu BUKÖYDER

Paylaşım Ekonomisi

Alternatif Üretim

Go Kart

Özel Sağlık Kurumları

Okullara Açık Hava Eğitimi

YENİ KIRSAL

Özel Bakım Evleri

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

OLİVELO

Ege Orman Araştırma Enstitüsü BİTOT

Doğal Tarım Köyü (Bademler) Tarım Kooperatifleri

Ekolojik Çiftlikler

YEREL ÜRETİM

29


OLİVELO MOBİL UYGULAMA: BİR DÜĞÜM NOKTASI Olivelo App kullanıcılarının, ağaçların bakımı ve hasatından sorumlu hale getirilip çevresel duyarlılığın arttırılması

Kentteki kullanıcıların arazi ve çevresindeki kullanıcılarla eşleşip sahiplendikleri ağaçların bakımı, hasatı gibi konularda bilgi alışverişi

Yaya ve bisikletli Olivelo App kullanıcılarına en yakın rotalara bağlanma olanağı sunulması

BAĞLAN(TI)MA

MÜŞTEREKLENDİRME

Klazomenai 14 km Köstem Zyt.

EŞLEŞTİRME

İnkaya Mağ. 780 m

KATMANLAR

39 km

Asphodelus Çiriş Otu

Ağacım

Olea europ. Zeytin İlgili Makale: Klazomenai Zeytinyağı İşliği

Olivelo 25 m Olivelo 5m

50 km

YER ALGISI Yer bulmak için kişinin ihtiyaç duyduğu yakın çevredeki referanslarının okutulması, algısal uzaklık

Karşılaşma ortamları

Organik Paz. 2100 m

PAYLAŞIM Bilgi paylaşımının yapılabildiği gibi yörenin gastronomi ürünlerinden faydalanabilme

ÖĞRENME Kullanıcının görme deneyimiyle öğrendiklerine katkı sağlayacak içerikleri okuyabilme

Karşılaşanlar

Kentli ve yerel kullanıcıların Kentli kullanıcı, yerel kullanıcı eşleştirilmesi > bilgi paylaşımı / öğrenme deneyimi

Karşılaşmalar

Sahiplendirme kullanıcılarla sorumluluk

Paydaşlar Yerel yönetim, üretici kooperatifi, bisiklet ve zeytin dernekleri

> kullanıcıların Zeytin ağacı, kentli kullanıcı, Yerel yönetim, üretici kooperatifi, bağlanması / yerel kullanıcı bisiklet ve zeytin dernekleri

Yeryüzü bilgisi > nirengi noktaları Yeryüzü, kentli kullanıcı, yerel Yerel yönetim, üretici kooperatifi, bisiklet / bisiklet- yarımada ve eurovelo / kullanıcı ve zeytin dernekleri, üniversiteler, İzmir yürüme / zeytin / üzüm / kelebek / biyoatlas, meslek fabrikası, urla ziraat, astronomi /yerbilim / doğa gözlemi orman araş ens., ilgili meslek odaları rota ve noktaları Öğrenme > Doğa eğitimleri / tür Yeryüzü, kentli kullanıcı, yerel Yerel yönetim, üretici kooperatifi, bisiklet bilgileri / tarım eğitimleri / Çocuklar kullanıcı, sanatın doğası ve zeytin dernekleri, üniversiteler, İzmir için bisiklet / sanat, seramik / temel biyoatlas, meslek fabrikası, urla ziraat, ekoloji orman araş ens., ilgili meslek odaları Üreticiye dokunmak > yerel ürün Kentli kullanıcı, yerel kullanıcı Yerel yönetim, üretici kooperatifi sergileme ve satışı Paylaşım ve yumuşak bir temas Bilimsel ilgi ve merak > fiziksel ve Zeytinin ve bisikletin bilgisi dijital kütüphane / okuma bahçesi Kentli kullanıcı, yerel kullanıcı

30

Yerel yönetim, dernekler, üniversiteler


Alana iliĹ&#x;kin yĂśnetim planÄąnÄąn, alanÄąn geleceÄ&#x;e ait vizyonunu belirleyecek, iĹ&#x;letme, yĂśnetim, idari ve finansal modelleri içerecek, ulusal ve uluslararasÄą platformda alanÄąn sunumunu ve tanÄątÄąmÄąnÄą saÄ&#x;layacak yĂśnetim, koruma, kullanma, sunum ve tanÄątÄąm, ziyaretçi politika ve stratejilerinin belirlenmesi yapÄąlabilecektir. YĂśnetim planÄąnÄąn hazÄąrlanma sĂźrecinin mutlaka katÄąlÄąmcÄą sĂźreçlerle yĂźrĂźtĂźlmesi gerekmektedir. Bu sĂźreçte yerel Ăźretici ĂśrgĂźtlenmelerinin (kooperatiflerin), ilgili derneklerin (bisiklet, zeytin okulu, doÄ&#x;a derneÄ&#x;i, vb) ilgili meslek odalarÄąnÄąn (tasarÄąm, ziraat), Ăźniversitelerin ilgili bĂślĂźmlerinin (tasarÄąm, ziraat, ekoloji, botanik), yerel yĂśnetimin ilgili birimlerinin çalÄąĹ&#x;ma ekibinin bir parçasÄą olmasÄą gerektiÄ&#x;i gĂśz ĂśnĂźnde bulundurulmalÄądÄąr. ÇalÄąĹ&#x;ma programÄą, zamanlama ve atĂślyelerin belirlenmesinin ardÄąndan alan yĂśnetiminde yer alacak kurum ve kiĹ&#x;ilerin gĂśrev tanÄąmlarÄąnÄąn yapÄąlmasÄą ve bunlarÄąn gerçekleĹ&#x;tirilmesine iliĹ&#x;kin çalÄąĹ&#x;ma programlarÄąnÄąn, bĂźtçe analizlerinin hazÄąrlanmasÄą ile finans kaynaklarÄąnÄąn belirlenmesi, kÄąsa, orta ve uzun vadede yapÄąlacak iĹ&#x;lere ait bir eylem planÄąnÄąn oluĹ&#x;turulmasÄą yapÄąlabilecektir. Ä°zleme, deÄ&#x;erlendirme ve eÄ&#x;itim sĂźreçlerinin tanÄąmlanmasÄą ile yĂśnetim planÄąnÄąn uygulamasÄąnÄąn izlenmesi, deÄ&#x;erlendirilmesi ve bu sĂźreçte yer alacak taraflarÄąn eÄ&#x;itimine iliĹ&#x;kin programlarÄąn da hazÄąrlanmasÄą projenin sonraki aĹ&#x;amalarÄąnda tamamlanacaktÄąr. AyrÄąca hazÄąrlanan mekânsal planlar uygulamaya geçilmeden Ăśnce peyzaj metrikleriyle test edilerek, ekolojik açĹdan sĂźrdĂźrĂźlebilir olup olmadÄąklarÄą test edilmelidir. DiÄ&#x;er bir deÄ&#x;iĹ&#x;le bu sayede planlarÄąn ya da olasÄą yeni arazi kullanÄąm biçimlerinin peyzaj yapÄąsÄąna olan olasÄą etkilerinin Ăśnceden kestirilebilmesi ve Ăśnlem alÄąnabilmesi sĂśz konusu olacaktÄąr.

Ä°ZMÄ°R BĂœYĂœKĹžEHÄ°R BELEDÄ°YESÄ° YARIMADA Ä°ZMÄ°R MOBÄ°L UYGULAMASI

WIKILOC

WARMSHOWERS

Ä°ZMÄ°R BÄ°YOATLAS MOBÄ°L UYGULAMASI

BAÄžLAN(TI)MA

Ä°ZMÄ°R BĂœYĂœKĹžEHÄ°R BELEDÄ°YESÄ° MESLEK FABRÄ°KASI MOBÄ°L UYGULAMASI

STRAVA

Ä°ZMÄ°R TARÄ°H MOBÄ°L UYGULAMASI

31


32


YA Z

KIŞ

Alana ilişkin yönetim planının, alanın geleceğe ait vizyonunu belirleyecek, işletme, yönetim, idari ve finansal modelleri içerecek, ulusal ve uluslararası platformda alanın sunumunu ve tanıtımını sağlayacak yönetim, koruma, kullanma, sunum ve tanıtım, ziyaretçi politika ve stratejilerinin belirlenmesi yapılabilecektir. Yönetim planının hazırlanma sürecinin mutlaka katılımcı süreçlerle yürütülmesi gerekmektedir. Bu süreçte yerel üretici örgütlenmelerinin (kooperatiflerin), ilgili derneklerin (bisiklet, zeytin okulu, doğa derneği, vb) ilgili meslek odalarının (tasarım, ziraat), üniversitelerin ilgili bölümlerinin (tasarım, ziraat, ekoloji, botanik), yerel yönetimin ilgili birimlerinin çalışma ekibinin bir parçası olması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Çalışma programı, zamanlama ve atölyelerin belirlenmesinin ardından alan yönetiminde yer alacak kurum ve kişilerin görev tanımlarının yapılması ve bunların gerçekleştirilmesine ilişkin çalışma programlarının, bütçe analizlerinin hazırlanması ile finans kaynaklarının belirlenmesi, kısa, orta ve uzun vadede yapılacak işlere ait bir eylem planının oluşturulması YAĞMUR KAPALI yapılabilecektir. İzleme, değerlendirme ve eğitim süreçlerinin tanımlanması ile yönetim planının uygulamasının izlenmesi, GÜNEŞ HASATI MENFEZ KOLLEKTÖRÜ YAĞMUR KAPALI değerlendirilmesi ve bu süreçte yer alacak tarafların eğitimine ilişkin programların da hazırlanması projenin sonraki GÜNEŞ HASATI MENFEZ KOLLEKTÖRÜ CAM aşamalarında tamamlanacaktır. DOĞRAMA SICAK CAM SU metrikleriyle test edilerek, ekolojik açıdan Ayrıca hazırlanan mekânsal planlar uygulamaya geçilmeden önceDOĞRAMA peyzaj TUĞLA KIŞ MODU SICAK DUVAR AÇIK MENFEZ SU sürdürülebilir olup olmadıkları test edilmelidir. Diğer bir değişle buTUĞLA sayede planların ya da olası yeni arazi kullanım KIŞ MODU KAPALI DUVAR AÇIK MENFEZ MENFEZ söz konusu olacaktır. biçimlerinin peyzaj yapısına olan olası etkilerinin önceden kestirilebilmesi ve önlem alınabilmesi KAPALI MENFEZ

YAĞMUR SUYU YAĞMUR HASATI GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ

YAĞMUR HASATI

SICAK SU

DEPO ISIL KÜTLE

YAĞMUR SUYU

KAPALI MENFEZ

GÜNEŞ KAPALI KOLLEKTÖRÜ MENFEZ CAM DOĞRAMA SICAK SU TUĞLA DUVAR

AHŞAP CAM PANEL DOĞRAMA KIŞ MODU AÇIK MENFEZ

DEPO ISIL KÜTLE

YAĞMUR SUYU

TUĞLA DUVAR

YATAY IZGARA

KAPALI MENFEZ

KAPALI MENFEZ

YAĞMUR SUYU

DEPO ISIL KÜTLE

DEPO ISIL KÜTLE ATIK SU

ATIK SU

ÇÖKELTME BİRİMLERİ

YATAY BOŞLUKLU IZGARA KIŞ MODU TUĞLA&PLASTİK AÇIK MENFEZ DUVAR

SU ÇÖKELTME BİRİMLERİ ATIK SU HAVUZU BİTKİSEL ARITMA

AHŞAP PANEL YATAY IZGARA

AHŞAP PANEL

YARI AÇIK GÜNEY CEPHE KESİTİ

SU

BOŞLUKLU TUĞLA&PLASTİK DUVAR

YARI AÇIK GÜNEY CEPHE KESİTİ

ATIK SU HAVUZU BİTKİSEL ARITMA

AHŞAP PANEL BOŞLUKLU TUĞLA&PLASTİK DUVAR

YATAY IZGARA

BOŞLUKLU TUĞLA&PLASTİK DUVAR

33


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.