Sayı: 66 Yıl: 7 Ocak-Şubat 2014 www.susbitkileri.org.tr
66
BASKANDAN
Sektörümüzün gelismesi için çalısmalarımız sürüyor We go on making efforts to develop our sector Orta Anadolu İhracatçılar Birliği’ne (OAİB) bağlı birliklerin yönetim kurulu başkanları olarak yeni görevinde başarılar dilemek ve hayırlı olsun temennilerinde bulunmak üzere Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi makamında ziyaret ettik. Ziyaretimizden memnuniyet duyduğunu söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin ihracat potansiyelinin artırılması hususunda Ekonomi Bakanlığı’nın tüm ihracatçı birliklerine destek ve katkı sağlamayı sürdüreceği müjdesini verdi. Süs Bitkileri Tanıtım Grubumuz 28-31 Ocak tarihleri arasında Almanya’da düzenlenen IPM ESSEN Süs Bitkileri Fuarına katıldı. IPM ESSEN Fuarı’nda “Yılın Ülkesi” seçilen Türkiye’nin 2014 IPM’ye katılımı büyük ilgi uyandırdı. Avrupa’nın en büyük süs bitkileri fuarı olan ve bütün sektör profesyonellerini buluşturan IPM Essen’de, karşılıklı temaslar sayesinde hem iki ülke arasında iş ilişkileri geliştirildi, hem de Süs Bitkileri Tanıtım Grubu tarafından sektörel tanıtım çalışmaları yapıldı. Fuar süresince Süs Bitkileri Tanıtım Grubunun standı 5 binin üstünde profesyonel tarafından ziyaret edildi. Fuar kapsamında Alman Tarımsal Ürünler Birliği (INDEGA) tarafından düzenlenen Uluslararası Tarım Forumunda ise Türkiye süs bitkileri sektörü ele alındı. Forumda Süs-Bir Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Okul ile konuşmacı olarak yer aldık. Türkiye’de gerçekleştirilen iki ayrı etkinliğe ise Birliğimizi temsilen katılan arkadaşlarımız davetlileri Türkiye’de süs bitkileri sektörünün yapısı ve çalışmalarımız hakkında bilgilendirme fırsatı buldu. İzmir Ticaret Odasının ev sahipliğinde gerçekleştirilen“İzmir Çiçekçilik Sektörü Hedef ve Beklentileri” konulu çalıştaya Birliğimizi temsilen sektör uzmanımız Gülşen Bay katılarak sektörümüzle ilgili bilgileri katılımcılarla paylaştı. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Göbüş de 9-10 Ocak tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen “Katma Değeri Yüksek Odun Dışı Orman Ürünleri” çalıştayında süs bitkileri sektörü hakkında sunum yaptı. Süs bitkileri ve mamulleri ihracatımız bu yılın 1 Ocak-28 Şubat döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 16,6 oranında arttı. Birliğimizin kayıtlarına göre üreticilerimiz 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 16 milyon 574 bin dolar değerinde ürün ihracatı gerçekleştirdi. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke yine Hollanda oldu. Hollanda’ya 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 10 milyon 514 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 1 milyon 428 bin dolar olarak kaydedildi. Birliğimiz farklı alanlarda gösterdiği başarılı çalışmalarının da etkisiyle sektörümüzün bu yıl içinde gelişimini aynı hızla sürdürmeye devam edeceğine inanıyorum.
As the chairpersons of the associations affiliated to the Central Anatolian Exporters Union (OAİB), we visited Nihat Zeybekci, Minister of Economy, to wish him success in his new duty and good luck. Mr. Zeybekci stated that he was glad about our visit and gave the good news that the Ministry of Economy was going to continue to support and contribute to all exporter unions to increase Turkey’s export potential. Our Ornamental Plants Promotion Group attended the IPM ESSEN Ornamental Plants Fair organized in Germany between 28 and 31 January. The 2014 IPM participation of Turkey, elected the “Country of the Year” at the IPM ESSEN, drew a great deal of interest. At the IPM ESSEN, the biggest ornamental plants fair in Europe, which brings together all sector professionals, the business relations between the two countries were improved and efforts were made by the Ornamental Plants Promotion Group to promote the sector thanks to the contacts made there. During the fair, the Ornamental Plants Promotion Group stand was visited by over 5000 professionals. At the International Agriculture Forum, which was organized by the German Horticultural Products Association (INDEGA) within the scope of the fair, the Turkish ornamental plants sector was discussed. We were among the speechmakers at the fair with Abdullah Okul, Chairman of the Board of Directors of Süs-Bir (Turkish Ornamental Plants Growers Association). Our colleagues who represented our Union at two events in Turkey had the chance to inform the visitors about our efforts and the structure of the ornamental plants sector. Gülşen Bay, our sector expert, represented our Union at the workshop “Targets and Expectations of the Flower Sector in İzmir” hosted by the İzmir Chamber of Commerce. She informed the attendees about our sector. Lütfü Göbüş, Member of the Board of Directors of the Ornamental Plants and Products Exporters Union, made a presentation about the ornamental plants sector at the workshop “Non-Timber Forest Products with High Added Value” organized in Istanbul on 9 and 10 January. Our ornamental plants and products exports increased 16.6 percent in this year’s 1 January-28 February period compared to the same period of 2013. According to our Union’s data, our manufacturers exported 16,574,000 dollars’ worth of products between 1 January and 28 February 2014. In this period, Netherlands once more ranked first among the countries to which we exported the highest amount of ornamental plants and products. Between 1 January and 28 February 2013, a total of 10,514,000 ornamental plants and products were exported to Netherlands. The value of these products were recorded as 1,428,000 dollars. I believe that our sector will keep improving at the same pace this year thanks to the successful efforts of our Union in various fields.
Osman BAĞDATLIOĞLU Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı / Tanıtım Grubu Başkanı President of the Ornamental Plants and Products Exporters Union / President of Promotion Group 1
ÇIÇEKIÇINDEKILER
4
3
Sektör liderleri TIM’de buluştu Süs Bitkileri Tanıtım Grubu IPM Essen Fuarına katıldı
4
6
6
Birlik Başkanları Ekonomi Bakanlığı’nı ziyaret etti “Karaoğlu Peyzaj 20 yıldır sektöre hizmet veriyor”
10
12
Şimdi lale zamanı! Su kültüründe kesme çiçek lale yetiştiriciliği 12
16
Şifa kaynağı bahçeler
22
Zerafetin, dürüstlüğün, bilgeliğin sembolü Antoryum Irak ile normalleşen ilişkiler ihracata yansıyor
24
28
Rakamlar
22
SÜS BİTKİLERİ TANITIM GRUBU ADINA, ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ’NİN YAYIN ORGANIDIR. OAİB ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN
YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya (info@origamimedya.com)
YAYIN TÜRÜ İki ayda bir yayınlanan sektörel dergidir.
YAYIN KURULU BAŞKANI İSMAİL YILMAZ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)
YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. Savaş Apt. No:6 Kat:2 D:7 Mecidiyeköy / Şişli / İST T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70
YAYIN KURULU OSMAN BAĞDATLIOĞLU, İSMAİL YILMAZ, LÜTFİ GÖBÜŞ, HARUN YETER, ÖZKAN AYDIN, ESRA ARPINAR, SEVGİN UTLULIĞ, GÜLŞEN BAY
2
YÖNETİM YERİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05
EDİTÖR Uğur DÜNDAR (ugur@origamimedya.com) MUHABİR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT (murat@origamimedya.com) Merve ÖZSERBES (merve@origamimedya.com) REKLAM REZERVASYON info@origamimedya.com
BASKI VE CİLT APA Uniprint Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, Hadımköy - İstanbul Caddesi, No: 159 34555 - İstanbul - Türkiye Telefon: 0 212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr
ÇİÇEK VİZYON dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “ÇİÇEK VİZYON” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır.
66
ÇIÇEKGÜNDEM
Sektör liderleri TIM’de bulustu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 3 Şubat’ta gerçekleştirilen “2023 Türkiye İhracat Stratejisi Sektör Liderleri Toplantısı” kapsamında tarım sektöründen uzmanlar bir araya gelerek sektörün mevcut durumunu değerlendirdi.
T
İM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin açılış konuşması ile başlayan “Tarım Sektörleri Toplantısı” Stratejik Ofis tarafından hazırlanan sunum ile devam etti. Toplantıya ilgili sektörleri temsilen; ağaç mamulleri ve orman ürünleri sektörü adına Abdullah Tever, fındık ve mamulleri sektörü adına Dursun Oğuz Gürsoy, su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü adına Hamdi Ekiz, süs bitkileri ve mamulleri sektörü adına Lütfi Göbüş, yaş meyve sebze sektörü adına Kemal Kaçmaz ve zeytin ve zeytinyağı sektörü adına Ali Nedim Güreli katıldı.
SEKTÖR UZMANLARI DEĞERLENDİRMELERİNİ PAYLAŞTI Tarım sektörleri toplantısı kapsamında fındık ve mamulleri sektör uzmanı Şahin Kurul, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektör uzmanı Bülent Kayalı, kuru meyve ve mamulleri sektör uzmanı Ece Kahraman, meyve ve sebze mamulleri sektör uzmanı Elnur Mustafa Baylı, su ürünleri ve hayvansal mamulleri sektör uzmanı Serap Ünal, süs bitkileri sektör uzmanı Gülşen Bay, tütün ve mamulleri Gökay Çelikli, yaş meyve sebze sektör uzmanı Mediha Erdovan ve zeytin ve zeytinyağı sektör uzmanı Can Karadeniz eylem maddeleri ve tablolar içeren sunumlar gerçekleştirdi.
SÜS BİTKİLERİ SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Toplantıda süs bitkileri ve mamulleri sektörünün sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili; “İstihdam sorununun çözülmesi”, “Aile işletmelerinin sigorta kapsamına alınması ancak teşvik ve destek kapsamında tutulması” ve “Rakip ülkelerde olduğu gibi sektöre yönelik üretim istihdamı için pilot tarım sigortası uygulaması geliştirilmesi” başlıkları kapsamlı olarak tartışıldı.
TREND VE DİNAMİKLER BELİRLENDİ Toplantıda yapılan sunumlarda geleceği şekillendirecek trend ve dinamikler beş maddede özetlendi. Buna göre jeopolitik trenler şöyle sıralandı: Küresel-bölgesel yeni güçler ve yeni merkezlerin ortaya çıkması; uluslararası yönetimde yeni yapı arayışları sonucu gelişen ülkelerin otoriteyi paylaşma baskısının artması; ekonomik güç ve faaliyetler Kuzey Batı’dan Doğu Güney’e kayarken, küresel dengenin sağlandığı jeopolitik zeminin Atlantik bölgesinden Asya Pasifik’e kayması. Makroekonomik trendler ise kaynakların daha çok tüketilmesi ile kurulan tarihsel dengelerin önümüzdeki dönemde doğal kaynakların korunması, daha az tüketilmesi ve yenilenmesi ile kurulması; küresel kriz sonrası iç ve dış talep arasında daha dengeli büyüme modeli arayışının gelişen ülkelere sınırlayıcı etki yapması. Toplantında “Türkiye’nin 26 mal ihracatı sektörünün 2013 yılı değerlendirmesi ve sektörel öneriler” konusuna özel başlık açılarak, değerlendirmelerde bulunuldu.
ANA FAALİYETLER VE PLANLANAN ZAMANLAMA “2023 Türkiye İhracat Stratejisi” kapsamında ana faaliyetler ve planlanan zamanlama ile ilgili kararlar alındı. Buna göre sektörlerin KPI tabloları, sunumları ve takip ettikleri eylem maddeleri, takip dokümanlarının arşivlenmesi çeyrek dönemlerde ele alınacak. Sanayi ve tarım olmak üzere iki ayrı seansta 26 sektör liderinin sektörel değerlendirme sunumları da yılda iki kez gerçekleş-
tirilecek. TİM’in sorumluluğundaki eylemlere ilişkin üç aylık gelişmelerin Ekonomi Bakanlığı’na iletilmesi ise çeyrek dönemlerde yapılacak. Bununla beraber Ekonomi Bakanlığı’ndaki “2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı Koordinasyon Kurulu” toplantılarına yılda iki kez katılım sağlanacak.
AR-GE PROJE PAZARI, TASARIM YARIŞMASI, İNOVASYON HAFTASI Stratejide yer alan KPI’ların takibi için yazılım firmalarından ilk yarıyılda teklifler alınacak ve seçilen firma ile çalışmalara başlanacak. Toplantıda yüksek katma değerli ihracat artışının dört ana bileşene ele alındı. Bu kapsamda Ar-Ge ile ilgili 2013 yılında sekiz Ar-Ge Proje Pazarı’nın düzenlendiği hatırlatılırken, 2014 yılında da birçok sektörde Ar-Ge Proje Pazarı’nın düzenlenmesi üzerinde mutabakata varıldı. İnovasyon ile ilgili de Türkiye İnovasyon Haftası, TİM inovasyon atölyeleri, Türkiye İnovasyon Ligi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Warwick Üniversitesi iş birliğinde uluslararası inovasyon ve teknoloji atölyesi projeleri ele alındı. Markalaşma ile ilgili ise ‘Türk ürünlerini yurt dışında temsil edecek’ logo oluşturmak amacıyla düzenlenen Türkiye Markası Çalıştayları’nda Türkiye’nin önde gelen isimlerinin görüşleri alınmaya devam edilecek. Tasarım ile ilgili ise 2013 yılında 17 tasarım yarışması düzenlendi. 2014 yılı için ise şu ana kadar 20 tasarım yarışması başvuru bulunuyor. 3
ÇIÇEKGÜNDEM
Süs Bitkileri Tanıtım Grubu IPM Essen Fuarına katıldı Süs Bitkileri Tanıtım Grubu, 28-31 Ocak tarihleri arasında Almanya’da düzenlenen IPM ESSEN Süs Bitkileri Fuarına katıldı.
Ornamental Plants Promotion Group attended IPM Essen Fair The Ornamental Plants Promotion Group attended the IPM ESSEN Ornamental Plants Fair organized in Germany between 28 and 31 January.
4
I
PM ESSEN Fuarı’nda “Yılın Ülkesi” seçilen Türkiye’nin 2014 IPM’ye katılımı büyük ilgi uyandırdı. Fuar bünyesinde 30 Ocak tarihinde Alman Tarımsal Ürünler Birliği (INDEGA) tarafından düzenlenen Uluslararası Tarım Forumunda Türkiye süs bitkileri sektörü ele alındı. Forumda, Süs Bitkileri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu ve Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (Süs-Bir) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Okul konuşmacı olarak yer aldı.
TANITIM KOKTEYLİ YERLİ VE YABANCI KONUKLARI BULUŞTURDU Fuar kapsamında hazırlanan Süs Bitkileri Tanıtım Grubu standında 30 Ocak’ta bir tanıtım kokteyli düzenlendi. Kokteyle; T.C. Essen Başkonsolosu Şule Özkaya, Başkonsolos Yardımcısı Ahmet Davaz, AIPH Başkanı Vic Krahn, AIPH Genel Sekreteri Tim Briercliffe, Union Fleurs Başkanı Lennart Loven, Union Fleurs Genel Sekreteri Sylvie Mamias, yabancı kurum ve kuruluşların başkanları, ithalatçı firma temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
SÜS BİTKİLERİ TANITIM GRUBU BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Dünyanın ve Avrupa’nın en büyük süs bitkileri fuarı olan ve bütün sektör profesyonellerini buluşturan IPM Essen’deki temaslarda hem iki ülke arasında iş ilişkileri geliştirildi, hem de Süs Bitkileri Tanıtım Grubu tarafından sektörel tanıtım çalışmaları gerçekleştirildi. Fuar süresince Süs Bitkileri Tanıtım Grubunun standı 5 binin üstünde profesyonel tarafından ziyaret edildi.
T
he participation of Turkey, which was elected the “Country of the Year” at the IPM ESSEN Fair, in 2014 IPM has aroused a great deal of interest. The Turkish ornamental plants sector was discussed at the International Agriculture Forum organized on 30 January by the German Horticultural Products as a part of the fair. Osman Bağdatlıoğlu, Chairman of the Board of Directors of the Ornamental Plants Exporters Union, and Abdullah Okul, Chairman of the Board of Directors of the Ornamental Plants Growers Association (Süs-Bir), were among the speechmakers at the forum. PROMOTION COCKTAIL PARTY BROUGHT TOGETHER LOCAL AND FOREIGN GUESTS A promotion cocktail party was organized on 30 January at the stand of the Ornamental Plants Promotion Group built within the scope of the fair. Şule Özkaya, Essen Consul General of Turkey, Ahmet Davaz, Vice Consul General, Vic Krahn, AIPH President, Tim Briercliffe, AIPH General Secretary, Lennart Loven, Union Fleurs President, Sylvie Mamias, Union Fleurs General Secretary, presidents of foreign institutions and organizations, representatives of export companies and press members attended this cocktail party. ORNAMENTAL PLANTS PROMOTION GROUP DREW A GREAT DEAL OF INTEREST At the IPM ESSEN, which is the biggest ornamental plants fair in Europe and the world and brings together all sector professionals, business relationships were built between the two countries and efforts were made by the Ornamental Plants Promotion Group for sector promotion. Throughout the fair, the stand of the Ornamental Plants Promotion Group was visited by over five thousand professionals.
5
ÇIÇEKGÜNDEM
Birlik Baskanları Ekonomi Bakanlıgı’nı ziyaret etti
Orta Anadolu İhracatçılar Birliği’ne (OAİB) bağlı birliklerin yönetim kurulu başkanları yeni görevinde başarılar dilemek ve hayırlı olsun temennilerinde bulunmak üzere Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi makamında ziyaret etti.
S
üs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Kahraman, Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Turgay Ünlü, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Özinönü, Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Zahid Poyraz, Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, ile Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Aral Aliş’in birliklerini temsilen katıldığı ziyarete OAİB Genel Sekreteri Özkan Aydın eşlik etti.
EKONOMİ BAKANLIĞI’NIN İHRACAT DESTEKLERİ SÜRECEK OAİB’ye bağlık birlik başkanlarının ziyaretlerinden memnuniyet duyduğunu belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin ihracat potansiyelinin artırılması hususunda Ekonomi Bakanlığı’nın tüm ihracatçı birliklerine destek ve katkı sağlamayı sürdüreceğini belirtti. Nihat Zeybekci ihracat hedefleri ve planlanan çalışmalarla ilgili özetle şunları söyledi: “Bakanlık olarak ortaya koyduğu ve 2023 yılına kadar gerçekleştirmeyi arzuladığımız makro hedefler bulunmaktadır. Bu hedefler çerçevesinde 2023 yılında 500 milyar dolar mal ve 150 milyar dolar hizmet ihracatı yapmayı, dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almayı, 2 trilyon dolarlık milli gelire ve 25 bin dolarlık kişi başı gelire ulaşmayı amaçlıyor ve çalışmalarımızı 6
bu doğrultuda yürütüyoruz. 2014-2016 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program kapsamında 2014 yılında yüzde 4 büyümeyi ve 867 milyar dolarlık milli gelire ve 11 bin 277 dolarlık kişi başı gelire ulaşmayı, 166,5 milyar dolarlık
ihracat ve 262 milyar dolarlık ithalat yapmayı hedeflemekteyiz. Ekonomi Bakanlığı olarak 2023 ve OVP hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya ve politika araçlarımızı etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. 500 mil-
yar dolarlık ihracat gerçekleştirmek ve dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almak; bizim için birer nicelik hedefidir. Söz konusu rakamlara ulaşmak için, üretimin ve ihracatın ithalat bağımlılığını azaltmak, daha fazla katma değeri yurt içinde üretmek, ihracatın teknoloji içeriğini artırmak, ekonomimizin ihti-
yacı olan yatırımları gerçekleştirmek, üretimin ihtiyacı olan girdilerin tedariğini güvenceye almak gerekmektedir. İlerleyen dönemde Türkiye ekonomisinin daha da güçleneceğini, daha hızlı büyüyeceğini ve dünya ekonomisindeki etkinliğinin artacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda, ihracatımızı artırmak,
cari açığımızı azaltmak, üretim yapımızı iyileştirmek ve ekonomimizi daha da güçlendirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz”. OAİB’ bağlı birliklerin Yönetim Kurulu Başkanları sağlanan destek ve katkılar için şükranlarını sunarken, toplantı karşılıklı iyi niyet dilekleri ile son buldu.
7
ÇIÇEKGÜNDEM
Süs Bitkileri Ihracatçıları Birligi Izmir Çalıstayı’na katıldı
“İzmir Çiçekçilik Sektörü Hedef ve Beklentileri” çalıştayı İzmir Ticaret Odası (İZTO) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Çalıştaya Süs Bitkileri İhracatçıları Birliği’ni temsilen Sektör Uzmanı Gülşen Bay katıldı.
C
umhuriyetin 100. yılında İzmir çiçekçilik sektörünün hedef ve beklentilerini tespit etmek amacıyla İzmir Ticaret Odası tarafından 27-28 Şubat tarihlerinde düzenlenen toplantıya Süs Bitkileri İhracatçıları Birliği’nden temsilcilerde katıldı. 27 Şubat tarihinde gerçekleştirilen ilk toplantıda; çiçekçilik sektörünün hedef ve beklentileri tespit edildi. 28 Şubat’ta yapılan geniş katılımlı toplantıda ise bu tespitlerin sunumu yapıldı ve en iyi çiçek üreticileri ile en çok ihracat yapan firmalara plaket verildi.
“İZMİR 1 MİLYAR DOLARI HEDEFLEMELİ” Toplantıda konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te İzmir’in ihracat hedefinin 1 milyar dolar olması gerektiğini belirterek, bu hedefe ulaşmak için çok çalışacaklarını kaydetti. Çiçekçilik organize sanayi bölgesi kurmak için 2000 yılından bu yana çalıştıklarını dile getiren Demirtaş, “Bayındır’da yer belirledik. Sonuç alınamadı. Sadece İTO’ya bağlı değildi. Başarılı olamadık. Bergama’da teşebbüsümüz oldu. Bergama OSB’de bir çiçek bölgesi kurmak için mutabakata vardık. Hollanda’dan bu konuda birikimli firmaya fizibilite de yaptırdık. Fakat müşteri bulamadık. Torbalı’da 50 bin dönümlük bir alan bulunuyor. Tahtalı Barajı’ndan Torbalı’ya giden çok verimli bir arazi. O bölgede iki de elektrik santrali bulunuyor. Buradan çıkan sıcak su ile seralar ısınır. Müthiş bir potansiyel yakalanır. Hem çiçek hem sera organi8
ze sanayi bölgelerini 2023 hedeflerine ulaşmamız için gerçekleştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“BAKANLIK BÜNYESİNDE ‘SÜS BİTKİLERİ DAİRESİ’ OLUŞTURULMALI” İTO Meclis Üyesi Ali Osman Öğmen, hedeflere ulaşmak için çalıştay düzenlediklerini söyledi. Süs bitkileri ihracatının 80 milyon dolar olduğunu belirten Osman Öğmen, 2023 hedefleri için 10 ayrı talepleri olduğunu vurgu-
ladı. Sektörden sorumlu bir yapılanmanın bulunmamasını başlıca sorun olarak nitelendiren Osman Öğmen, “Bakanlık bünyesinde bir süs bitkileri dairesi oluşturulmalı” dedi. Osman Öğmen, cenazelerde vakıfların bağış toplamasını eleştirerek, vakıfların sektörü engelleyici çalışmalarının yasaklanması gerektiğini savundu. Osman Öğmen, belediyelerin seralarda inşaat ruhsatı aramaya başladığını ve ceza kestiğini belirten Öğmen, daha esnek bir yaklaşım istediklerini söyledi.
ÇIÇEKGÜNDEM
Sile Çalıstayı’nda süs bitkileri sektörünün durumu ve sorunları tartısıldı
Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Göbüş, 9-10 Ocak tarihlerinde düzenlenen “Katma Değeri Yüksek Odun Dışı Orman Ürünleri” çalıştayında süs bitkileri sektörü hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
S
ile Ekosistem Yönetimi ve Yerel Kalkınma Projesi’nin (SEMA) bileşenlerinden bir tanesini içeren “Katma Değeri Yüksek Odun Dışı Orman Ürünleri” çalıştayı 9-10 Ocak tarihlerinde düzenledi. Çalıştay kapsamında Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Göbüş; kesme çiçek, süs bitkileri üretim ve pazarlaması, sorun ve çözüm önerilerini içeren bir sunum yaptı.
“300 BİN KİŞİYE DOLAYLI İSTİHDAM SAĞLIYORUZ” Sunumuna Türkiye’nin süs bitkileri sektörünün genel yapısı hakkında bilgiler vererek başlayan Lütfi Göbüş, “Ülkemizde üretim alanı 3 bin 359 hektar olan süs bitkileri sektörünün 2013 yılı ihracatı 77 milyon dolar. Sektörümüzün katma değer oranı yüzde 95 iken 25 bin kişiye direkt, 300 bin kişiye ise dolaylı istihdam sağlıyoruz” dedi. Süs bitkileri yetiştiriciliğinde uygun iklimsel ve coğrafi koşullara sahip olan Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde pazar ülkelere yakın olduğunu söyleyen Lütfi Göbüş, ürün çeşitliliği, üretici örgütlenmesi ve pazarlama konularını ise dezavantaj olarak sıraladı. 3 bin 359 hektar alanda en fazla üretimin 2 bin 82 hektar ile iç-dış mekan bitkileri üretiminde gerçekleştiğini belirten Lütfi Göbüş, kesme çiçeklerin 1.212 hektar, soğanların ise 65 hektar alanda üretildiğini ifade etti.
“İHRACATIMIZ YÜZDE 5,38 ARTTI” “1985 yılında ihracata yönelik kesme çiçek üretimine başlayan ülkemizde, yüksek kaliteli kesme çiçek üretimi genel olarak Akdeniz Bölgesi’nde Antalya, Isparta illerimizde yoğunlaşmaktadır” diyerek sözlerine devam eden Lütfi Gö-
büş, sektörün ihracat oranının 2013’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 5,38 seviyesinde artış yaşadığını, bu artışın segmentler bazında incelendiğinde ise; çiçek soğanlarında yüzde 6.43, kesme çiçeklerde ise yüzde 6,35 oranında küçülme, canlı bitkilerde yüzde 17,22, yosunlar ve ağaç dallarında ise yüzde 2 oranında büyüme şeklinde gerçekleştiğini aktardı.
HOLLANDA, İNGİLTERE VE TÜRKMENİSTAN İLK ÜÇTE! Türkiye’nin ihracat pazarlarına da değinen Lütfi Göbüş, ilk üç ülkeyi; Hollanda, İngiltere, Türkmenistan olarak sıraladı. Sunumunun bir bölümünde sektörün sorunlarına değinen Lütfi Göbüş, “Organize Tarım Bölgesi”nin bulunmamasının “en büyük eksiklik” olarak değerlendirerek böylesi bir yapılanmanın avantajlarını şu şekilde sıraladı; üretim verimliliğinin artması, kayıt dışı üretimin önlenmesi, üretim planlaması, etkin üretim eğitimi, dünya standartlarında kaliteli üretim, fiyat istikrarı ve yabancı sermaye ile yüksek teknoloji transferi.
SEKTÖRÜN GELİŞİMİNİ ENGELLEYEN SORUNLAR “Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile üretimde kullanılan zirai ilaçlar kayıt altına alındı. Ancak Ruhsatlı Zirai Mücadele İlaçları Listesi’nin, sebze ve meyve üretimine yönelik öncelikler dikkate alınarak hazırlanması süs bitkileri üreticilerini uygulamada olumsuz etkiledi. Bu sebeple sektör, sebze-meyve üretiminde kullanılan ilaçların süs bitkileri için de geçerli olmasını talep etmektedir” diyen Lütfi Göbüş, sektörün diğer sorunlarını ise şu şekilde sıraladı; tarım alanlarının imara açılması problemi, enerji maliyetlerinin yüksekliği, KDV oranlarındaki eşitsizlik, sektöre yönelik yatırım, destek, sigorta ve kredi ürünlerinin eksikliği, sektör içi ortak çalışma kapasitesinin geliştirilememesi ve mevcut bilgi alışverişinin istenilen seviyede olmaması, vasıflı, vasıfsız işçi ihtiyacının giderilememesi ve Ar-Ge’ye yeterince önem verilmemesi. Sunumunun son bölümünde Süs Bitkileri Tanıtım Grubu hakkında bilgiler veren Lütfi Göbüş, ulusal ve uluslararası bağlamda yürütülen çalışmaları katılımcılarla paylaştı. 9
ÇIÇEKSEKTÖR
“Karaoglu Peyzaj 20 yıldır sektöre hizmet veriyor” Ankara’da 1994 yılında kurulan Karaoğlu Peyzaj, İstanbul ve Ankara’da bulunan merkez ofisleriyle Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerinde sektöre hizmet veriyor.
K
araoğlu Peyzaj, 2006 senesinde Sakarya’da 30 hektarlık alan üzerine faaliyet gösteren Ada Plant üretim şirketini kurarak bu şirket üzerinden değişik tür ve ebatlarda ürettiği süs bitkilerini Türkiye ve komşu ülke pazarlarına sunmaya başladı. Bir süre sonra Ada Plant , hem kendisine hem de Karaoğlu Peyzaj’a know-how desteği sunan Hollanda’da yerleşik Ton Van Den Oeven Nurseries, Başarı Yatırımlar ve Yıldırım Fidancılık ile işbirliği kurdu. Kurulan bu ortaklıkla değişik coğrafyalarda, farklı iklim ve topraklarda üretim yapma imkanı sağladı. Bu ortaklık yapısı 2014 yılında Karaoğlu Peyzaj ve Yıldırım Fidancılık şeklinde değişti.
“GENİŞ BİR ÇERÇEVEDE HİZMET VERİYORUZ”
Kurulduğu günden bu yana sert zeminler, havuzlar, kent mobilyalar, spor alanları gibi yapısal peyzaj uygulamalarıyla,
altyapı çalışmaları, sulama, drenaj gibi iç ve dış mekan bitkisel peyzaj uygulamaları yapan Karaoğlu Peyzaj, hydroseeding
yöntemi ile bitkilendirme ve bahçe bakımı hizmetleri konularında hizmet veriyor. “Bu anlamda konutlardan iş merkezlerine, yollardan fabrikalar ve sanayi tesislerine, enerji santrallerinden kent parkları, tatil köyleri, hastane ve kamu binalarına kadar uzanan geniş bir çerçevede hizmet verdiğimizi söyleyebilirim” diyen Karaoğlu Peyzaj Şirket Ortağı Nesrin K. Otuzoğlu, Ada Plant’ın ise birçok farklı tür ve çeşitte bitkisel materyalin üretiminin yanı sıra özellikle dış mekan yapraklı ağaç türleri konusunda ihtisaslaşmış olduğunu söyledi.
“YURT DIŞI PAZARIMIZ ORTADOĞU VE TÜRKİ CUMHURİYETLERDE YOĞUNLAŞIYOR”
“Ada Plant olarak yapraklı ve ibeli ağaçlar ve çalıların satışını yapmaktayız” diyen Nesrin Otuzoğlu sözlerine 10
lan materyalin standartlarının yüksek olması tabi ki peyzaj uygulamalarının da kalitesini yükseltmektedir. Ülkemizde ise inşaat sektörünün kendini yenilemesi, dünya standartlarında projeler üretmesi bizim sektörümüze de olumlu yansımış ve dünya genelindeki peyzaj trendleri bu projelerde uygulanmaya başlamıştır. Yapılan yatırımlara peyzajın kattığı artı değerin geri dönüşünün farkına varılması da söz konusu” dedi.
“BAŞARILARIMIZI ULUSLARARASI ALANA TAŞIDIK”
Nesrin K. Otuzoğlu
Karaoğlu Peyzaj Şirket Ortağı
şöyle devam etti; “Bu firmamız ithal sertifikalı araçlardan, modern yetiştirme teknikleri ile uluslararası kalitedeki ürünleri piyasaya sunmaktadır. Özellikle yapraklı ağaçlar geniş ürün yelpazesine sahiptir. Ürünlerimizi de daha çok bazı Ortadoğu ülkeleri dışında Türkmenistan, Azerbaycan gibi Türk Cumhuriyetlerine göndermekteyiz”.
“ULUSLARARASI TANITIM İÇİN ORTAK DAVRANMALIYIZ”
Nesrin Otuzoğlu, Karaoğlu Peyzaj yurt dış taahhüt işlerini daha çok Türk firmaları üzerinden gerçekleştirdiklerini söyleyerek Ada Plant üzerinden yaptıkları ihracatta ise en çok pazara ulaşma problemi yaşadıklarının altını çizdi. “Sektörümüzü uluslararası arenada tanıtacak ve ortak davranacak kurumların sadece belirli üreticilere hizmet vermesi en önemli sorunumuz” diyen Nesrin Otuzoğlu, birlik ve alt birliklerin tüm üreticilere ortak mesafede durması ve dış pazara tüm ürün portföyü ile beraber çıkılmasını temenni etkilerini ifade etti.
Karaoğlu Peyzaj olarak 2013 yılı beklentilerini ve hedeflerini tutturduklarını ve çok başarılı bir yılı geride bıraktıklarını sözlerine ekleyen Nesrin Otuzoğlu şöyle devam etti; “Zorlu Center,Next Level, Tavus AVM gibi büyük projeleri bitirdik. Hatta firmamız sektöründe göstermiş olduğu başarıyı uluslararası platformlara taşıdı. 2008-2010 yılları arasında TOBB öncülüğünde Allword Network ‘Turkey Fast Growth’ yarışmasında ülkemizin en hızlı büyüyen 25 şirketi arasına girdik. Geçen yıl düzenlenen ‘Avrupa İş Ödülleri’ yarışmasında ise ’Ruban d’Honneur’ ödülünü alarak stratejik açıdan Avrupa’nın en hızlı büyüyen 10 şirketinden bir tanesi olmayı başardık. Ada Plant olarak ise hedeflediğimiz satış adedi ve cirosunu yakaladık. 2014’ün de ülkemizin ekonomisinde kriz yaşanmadığı takdirde aynı şekilde geçeceğini düşünüyoruz. Hem Karaoğlu Peyzaj hem de Ada Plant olarak
“Önümüzdeki süreçte mevcut pazar payımızı korumayı ve alt yapı faaliyetlerimizi güçlendirme çalışmalarını sürdürmeyi planlıyoruz.” önümüzdeki süreçte mevcut pazar payımızı korumayı ve alt yapı faaliyetlerimizi güçlendirme çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz”.
“TAM ÖRGÜTLENEMEME, EKSİK ALT YAPI, YETERSİZ LOBİ GÜCÜ” Sektördeki en önemli problemleri; tam olarak örgütlenememe ve eksik altyapı ve yetersiz lobi gücü olarak sıralayan Nesrin Otuzoğlu diğer sektör sorunları arasında şunların yer aldığını söyledi; “İç ve dış piyasada pazara ulaşma sıkıntısı yaşanırken, üst birliklerin tüm üreticilere ulaşamaması ve üreticiyi uluslararası arenaya çıkarmaması durumu da söz konusu. Ayrıca üretici açısından finansmana ulaşma güçlüğü de var. Bankalar mal bedeli olarak emtia kabul etmemekte. Ayrıca üretim kalitesini dünya standartlarında etkileyecek akreditasyon kurumlarının olmaması ya da eksik olması nedeniyle ihracat zorluğu yaşanması.
“İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞME SEKTÖRÜMÜZE OLUMLU YANSIDI”
Peyzajın ana materyallerinden bir tanesi olan süs bitkileri konusunda Türkiye’nin önemli yatırımlar yaptığı kanaatinde olan Nesrin Otuzoğlu, “Bundan 5-10 yıl öncesine kadar çok daha iyiyiz. Tam olmasa da ihtiyacın büyük bir kısmı karşılanıyor. Sektörde lider olan ülkelerin çalışmalarında tam bir uzmanlaşma olmasından dolayı fidancılık sektörü peyzaj sektöründen ayrıdır. Özellikle de Avrupa’da ekonominin önemli bir dilimini oluşturur. Bu açıdan bakıldığında peyzaj sektöründe kullanılan bitkilerin niteliği, kalitesi ve çeşitliliği oldukça yüksektir. Kullanı11
ÇIÇEKMAKALE
Simdi lale zamanı! Su kültüründe kesme çiçek lale yetistiriciligi
Kesme çiçek lale yetiştiriciliği açıkta ve örtü altında (seralarda) yapılabilir. Açıkta yetiştiricilik için iklimin uygun olması gerekir, ancak erkencilik ve çiçek kalitesinde oluşabilecek kayıplar göz önüne alınmalıdır. Örtü altında ise hem toprakta hem de gelişen teknoloji sonucu topraksız kültürde (katı ortam ve su kültüründe) ticari olarak kesme çiçek lale yetiştiriciliği yapılmaktadır.
L
ale gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada soğanlı çiçekler arasında en çok tanınan, ilgi çeken ve bilinen türlerden birisidir. Lale kesme çiçek, saksı çiçeği, dış mekanda mevsimlik çiçek olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanında soğan yetiştiriciliği ayrı bir sektör olarak gelişmiştir. Türklerin tarihi ile özdeşleşmiş olan lalenin anavatanı Orta Asya’dır. Ancak
Türklerin tarihi ile özdeşleşmiş olan lalenin anavatanı Orta Asya’dır. Ancak kuzeyde Tien-Shan ve Pamir yaylalarına, kuzeydoğu ve doğuda Sibirya, Moğolistan, Çin’e, güneyde Kaşmir ve Hindistan’a, batıda ise Afganistan, İran, Kafkasya ve Türkiye’ye kadar uzanan geniş bir bölge içinde yayılım gösterir. 12
kuzeyde Tien-Shan ve Pamir yaylalarına, kuzeydoğu ve doğuda Sibirya, Moğolistan, Çin’e, güneyde Kaşmir ve Hindistan’a, batıda ise Afganistan, İran, Kafkasya ve Türkiye’ye kadar uzanan geniş bir bölge içinde yayılım
gösterir. Tarihimizde bir devre adını vermiş, bu dönemdeki yaşam tarzı ve dönemin sona erme şekli bakımından güzelliği ve zarafeti ile bağdaşmayacak kötü bir üne sahip olmuştur. 16. ve 18. yüzyıl arası Osmanlılar’da ıslah
sağlanmadığı için bu yöntem ‘Durgun Su Kültürü’ olarak tanımlanmaktadır.
YETİŞTİRİLECEK ÇEŞİTLERİN SEÇİMİ Her lale çeşidi su kültürüne uygun değildir, suda gelişmeye uygun çeşitler kataloglardan seçilerek yetiştiriciliğe başlanmalıdır. Su kültüründe kullanılacak soğanlar, temiz, hastalıksız, fizyolojik bozukluklardan ari, tuniği zedelenmemiş olmalıdır. Su ile has-
talık etmenlerinin hızla yayılacağı göz önünde tutulmalı, özellikle fusarium hastalığına dikkat edilmelidir. Su kültüründe kullanılacak soğanlar ideal olarak 12 cm ve üzeri (12/+ cm) çevre uzunluğuna sahip soğanlardır. 11-12 cm çevre uzunluğuna sahip soğanlarda kullanılabilir. Ancak optimum gelişme için tavsiye edilen büyüklük 12/+ cm’dir. Küçük soğanlar düşük kalitede, küçük çiçekli ve kısa saplı çiçek oluşturur. Soğanların büyüklük ölçüsü olarak
İçerisine besin çözeltisinin konulacağı ve soğanların dikileceği iğneli iç kasa
Prof. Dr. M. ERCAN ÖZZAMBAK Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
edilen yüzlerce çeşit bu algı nedeniyle daha sonraları kaybolmuştur. Bugün onları arar durumda olmamız ise acı bir gerçektir. Günümüzde Türkiye’de yetiştirilen çeşitlerin tamamının Hollanda orijinli çeşitler olduğu görülmektedir. Lale kışın geçtiğini, baharın geldiğini müjdeleyen bir çiçektir. Çiçek tüketicisinin kış aylarındaki veya kış sonunda bu duyguyu yaşam talebi kesme çiçek üreticileri için minimal düzeyde ısıtılan seralarda veya yüksek tünellerde hatta açık alanda yürütülen karlı bir lale çiçeği yetiştiriciliğinin doğmasına neden olmuştur. Bu cümleden anlaşıldığı üzere, kesme çiçek lale yetiştiriciliği açıkta ve örtü altında (seralarda) yapılabilir. Açıkta yetiştiricilik için iklimin uygun olması gerekir, ancak erkencilik ve çiçek kalitesinde oluşabilecek kayıplar göz önüne alınmalıdır. Örtü altında ise hem toprakta hem de gelişen teknoloji sonucu topraksız kültürde (katı ortam ve su kültüründe) ticari olarak kesme çiçek lale yetiştiriciliği yapılmaktadır.
DURGUN SU KÜLTÜRÜNDE KESME ÇİÇEK LALE YETİŞTİRİCİLİĞİ
Şablonlara ters olarak soğanların yerleştirilmesi
İğneli kasalarda dikim işlemi sonrası görünüm
Topraksız bitki yetiştirme tekniklerinin 1970’li yıllardan sonra gelişmesi sonucu, kasalarda katı ortamlar (torf vb.) kullanılarak veya su kültüründe lale yetiştiriciliğinin (hidroponik kültür) başladığı görülmektedir. Lale su kültürüne adapte olan bitki türlerine iyi bir örnektir. Hollanda’da kesme çiçek olarak yetiştirilen lalelerin yüzde 3035’i bu yöntemle yetiştirilmektedir. Katı ortam kültürüne göre daha teknik bir yöntemdir. Su ve besin çözeltisi kasa içine verilir, akışkanlık ve havalandırma 13
ÇIÇEKMAKALE Köklendirme odasından çıkan bitkilerin çift katlı sistemle (gölgede) sera koşullarına alıştırılması , hareketli tezgahlar üzerinde kasalar ve hasada gelen çiçekler
ifade edilen çevre uzunluğu soğan yüksekliğinin ortasından alınan ölçüdür. Su kültüründe, soğanlar soğuklama gereksinimlerinin yüzde 75-80’ini dikim öncesi tamamlamış olmalıdır. Bunun için soğanlar dikilmeden önce çeşitlere bağlı olarak 12-14 hafta süreyle 5-9°C sıcaklıkta tutulmalıdır. Bu soğanlara soğuklatılmış (pre-cooled) soğanlar denir. Soğuklatılmamış soğanlar serada uzun süreli zorlama gerektirdiğinden su kültürü için uygun değildir. Lalede su kültürünün en önemli amacı, serada geçen bitki gelişim sürecini en aza indirerek, sera enerji giderlerini azaltma, metrekareden daha yüksek verim ve maksimum düzeyde kaliteli çiçek yetiştirmektir.
mesine ve üç iğnenin soğanın depo dokularına girmesine özen gösterilmelidir. Dikim işlemi elle yapılabileceği gibi, Hollanda’da uygulandığı şekilde önce soğanların ters olarak şablonlara dizilmesi ve iğneli kasanın ters duran soğanların üzerine bastırılması şeklinde yapılmaktadır. Kasadaki soğan adedi, kasa ve soğan büyüklüğüne göre 80-125 adet arasında değişir. Dikimden sonra kasalar üst üste dizilir, içlerine soğanın alt yüzeyine değecek miktarda CaNO3 içeren su ve/veya sadece çeşme suyu doldurulur. Suya ilave edilecek CaNO3 miktarı çözelti EC’si 0.8-1.0 mS/cm olacak şekilde ayarlanır. Kasalar daha sonra hem kök hem de
sürgün oluşumunun sağlanması amacıyla 2-3 hafta süreyle 5-7°C sıcaklık ve yüzde 90±5 nispi nem içeren soğuk hava deposunda bekletilir. Genellikle kökler 4-5 cm ve sürgünler ise 7-10 cm büyüklüğe ulaştığında içinde soğan bulunan kasalar soğuk hava deposundan çıkarılır ve doğrudan serada yetiştirme masalarının üzerine yerleştirilir. Depoda kalma süresinin uzaması köklerin fazla uzamasına, sudaki oksijenin azalmasına, köklerin havasız kalmasına ve hastalık problemine neden olur. Seraya alınan kasalar önceleri yarı gölge ortama daha sonra ise sürgünler ışığa alıştıktan sonra ise normal ışık alan yere geçirilmesinde yarar vardır. Lale fazla ışık yoğunluğundan hoşlanmaz. Bitkilerin seraya ilk alınma aşamasında bitkinin az ışık yoğunluğu istemesi sonucu, sera alanının maksimum kullanımı için Hollanda’da iki katlı sistemler ve bitkilerin sera içinde kolay transferi için hareketli tezgahlar kullanılmaktadır. Serada çiçek oluşturma döneminde sıcaklık gündüz 15-17°C gece 10-12°C olmalıdır. Depo sürecinde ve serada kasa içindeki su seviyesi aynı düzeyde kalacak şekilde haftada iki kez su verilmelidir. Suyun tazelenmesi için fazla su verilerek suyun taşırılarak tamamen değişmesi de sağlanabilir. Su ve çözelti verme işlemi basit sistemlerle sağlanabileceği gibi, üst üste dizili kasalara aynı anda suyu verebilen veya sera içinde otomatik olarak sulama yapan sistemlerle de gerçekleştirilebilir. Su kültüründe haftada bir kez bitkilere verilecek solüsyonun EC’si 1.2 mS/cm olacak şekilde CaNO3 uygulaması yapılması çiçeğin kalitesini, sapın
DİKİM İŞLEMİ Su kültüründe iç içe geçen iki kasa kullanılır. İç kasa, 56x36x9 cm ebatlarında lale için özel olarak üretilmiştir, iç alt yüzeyinde çok sayıda plastik iğneler bulunur. Plastik iğneli bu kasalar 60x40x18 cm ebatlarındaki dış plastik kasanın içerisine yerleştirilir. İğnelerin altı daha kalın, üstü soğan kabuğunu delebilecek ve soğan içine yaralamadan girebilecek, sağlamlıkta ve inceliktedir. İğnenin soğanı taşıyan kalın kısmı yaklaşık olarak 3-3.5 cm, soğan içine giren ince kısmı ise 1 cm yüksekliktedir. Soğanlar köklerin oluşacağı tabla (bazal plaka) üç iğnenin arasında kalacak şekilde üstten bastırılarak yerleştirilir. Bu yerleştirme sırasında bazal plakanın iğnelerden zarar görme14
Soğanların kesim öncesi sıralanması.düzeltilmesi, kesimden sonra çiçek sapının temizlenmesi
ve dokuların sağlamlığını, çiçeğin vazo ömrünü artırır. CaNO3 uygulamasını takip eden uygulamada ise yalnız temiz su verilir. Bu şekilde kasa içinde bitkinin beslendiği çözeltinin EC ve pH değerleri istenilen seviyede tutulur ve kontrol edilir. Işık şiddetinin ve sıcaklığın arttığı dönemlerde ise mutlaka gölgeleme yapılmalıdır. Su kültüründe çiçekler yaklaşık 17-25 günde hasada gelir. Lale çiçekleri taç yapraklar (petaller) renklenip petal uçları açılmadan hasat edilmelidir. Çiçeklerin yüzde 80’ini aynı anda hasada gelir. Su kültüründe hasat bitkinin orta kısmında tutularak çiçeğin soğanı ile birlikte iğneden çıkarılması ve toplanması şeklinde yapılır. Daha sonra çiçek sapı soğana bağlandığı yerden kırılır veya kesilir. Hollanda’da yıllık 100 milyon lale çiçeği üretim kapasitesine sahip De Wit firmasında, hareketli tezgahlar sera işçilerinin önünden geçmekte, açan çiçekler soğanları ile toplanarak, bant üzerine konulmakta, sap kesimi mekanik olarak yapılmaktadır. Çiçek sapı uzunluğuna göre boylama, kesim, demetleme, ambalajlama (sleeve) işlemleri el değmeden elektronik ve mekanik donanıma sahip makineler ile yapılmaktadır. Demetlenen lale çiçekleri hemen pazara sevk edilir ve/veya 1-5°C sıcaklık ve yüzde 90 nem içeren
Lale su kültürüne adapte olan bitki türlerine iyi bir örnektir. Hollanda’da kesme çiçek olarak yetiştirilen lalelerin yüzde 30-35’i bu yöntemle yetiştirilmektedir. Katı ortam kültürüne göre daha teknik bir yöntemdir. Su ve besin çözeltisi kasa içine verilir, akışkanlık ve havalandırma sağlanmadığı için bu yöntem ‘Durgun Su Kültürü’ olarak tanımlanmaktadır.
Çiçek sapının temizlenmesi
soğuk hava deposunda depolanır. Lale çiçekleri gerek depolama sırasında gerekse pazara nakledilirken mutlaka dikey konumda bulundurulmalıdır.
SU KÜLTÜRÜNÜN, KATI ORTAM KÜLTÜRÜNE GÖRE ÜSTÜN YÖNLERİ •Su kültüründe hasat 3-4 gün erken gerçekleşir. •Soğanların soğuklatma işlemi daha küçük hacimli soğuk hava depolarında yürütülür. •Çiçek hasadı temiz, hızlı ve kolay bir şekilde yapılır. •Üretim sonrası katı yetiştirme ortamı kalmadığı için, bunun taşınması, nakliyesi, yeniden kullanımı veya yok edilmesi gibi sorunlar yaşanmaz. •Yetiştirme maliyeti daha düşüktür. Yöntemin sakıncalı yönleri ise; Gelişmenin hızlı olması sonucu vegetatif aksamın dokuları yeterli pişkinlikte olmaz, toplam bitki ağırlığı toprakta yetiştirilenlere göre yüzde 6-8 daha hafiftir. Su kültüründe kullanılacak soğanların kalitesi yüksek olmalı kesinlikle hastalık etmeni taşımamalıdır. Bu nedenle dikim öncesi soğanların bir kez daha elden geçirilmesi ve uygun olanların seçilmesi gerekir.Bu ilave bir işçilik demektir. Besin çözeltisinin seviyesinin kasanın her köşesinde aynı olması için sera tabanının ve kasaların yerleştirdiği masaların üst yüzeylerinin düzgün ve eğimsiz olması sağlanmalıdır. Kasalar üretimde sürekli kullanıldığından, temizlenmesine, dezenfeksiyonuna özen gösterilmelidir. Temizleme
ve dezenfeksiyon sırasında yapılan ihmaller yetiştiricilikte hastalık sorununu ortaya çıkarır. Yüz bitki için yetersiz ve havalandırılmayan bir sıvı hacminde yetiştiriciliğinin yürütülmesi hidroponik kültürün olumsuz bir yönü olarak kabul edilse de, bu yöntem küçük kapasiteli işletmeler yanında büyük işletmelerde de tercih edilmektedir. Suda havalandırmayı artırıcı uygulamalar, yüzen violler, besleyici film tekniği ile yetiştiriciliğin yapılması üzerine araştırmalar, çalışmalar yöntemin geliştirilmesi amacıyla yürütülmektedir. Türkiye’de su kültürü ile ilgili çalışmalar üniversitelerin ilgili bölümlerinde (Ege, Ankara, Yıldız Teknik Üniv.) ve araştırma enstitülerinde yürütülmektedir. 2013 yılında ülkemizde yaklaşık olarak bir milyon lale soğanının kesme çiçek için dikildiği ve bu miktarın yarısının su kültüründe yetiştirildiği tahmin edilmektedir. Kaynaklar: • Anonim, 2010. Forcing flower bulbs. International Bloembollen Centrum, Hillegom, Holland • Anonim, 2014. Production of Tulips as Cut Flowers. Maryland Cooperative Extansion • Polat, Z., Kazaz, S., 2013. Farklı Zorlama Uygulamalarının Lale (Tulipa gesneriana L.)’nin Kesme Çiçek Performansı Üzerine Etkileri. V. Süs Bitkileri Kongresi, 06-09 Mayıs 2013, Yalova • Miller, B. 2002. Hydroponic Cut Tulips. Bulps. Bulb Crops. 8-12 GPN 15
ÇIÇEKARASTIRMA
Sifa kaynagı bahçeler İyi tasarlanmış sağlık bahçelerindeki temiz hava, güneş ışığı ve yeşil bir çevreyle bezenmiş çiçekler en başta fiziksel ve duygusal stresin azaltılmasına yardımcı olarak müthiş bir rahatlama sağlar.
B
ahçe, sadece açık alan demek değildir. İnsanlık deneyimini anlamlandıran ve ona özel anlamlar yükleyen mekan demektir. Bahçeler, insanın doğasında var olan inanma ihtiyacı-
16
nı gidermesine ve inanç ritüellerini rahatça yerine getirmesini sağlayarak insan ruhunun doğayla iletişime geçtiği özel mekanlardır. Bu özel yerler, ebedi tarih yolculuklarında her kültüre, dine ve döneme izlerini bırakarak
insanlığı ve tarihi derinden etkilemişlerdir. İnsanlığın ilk dönemlerinden beri bahçeler de insanoğlu ile birlikte var olmuş, insanoğlunun gelişimiyle birlikte gelişmiş, farklı kültürlerle birlikte harmanlanarak bugüne kadar
gelmiştir. Çağlar boyunca insanların günlük yaşamlarındaki sıkıntılarından kurtulup, doğaya ait varlıklarla bir arada olabilecekleri bir tür sığınak olmuştur. Bahçe, kutsal kitaplarda ve dinsel öğretilerde genellikle insanların ödüllendirileceği ikinci yaşamlarının geçeceği “cennet mekanı” son derece çekici bir bahçe olarak tanımlanır. Bu bağlamda da insanların dünyadaki yaşamlarında birer küçük cennet mekanına sahip olma idealleri, bahçe sanatını tarihin her döneminde önemli kılar. Bahçe, tarihe damgasını vuran ve 20. yüzyılın önemli olgularından biri, yaşamı destekleyen ve sürdüren bir sembol olarak tarif edilebilir. Çünkü zamanla birlikte koşullarda giderek zorlaşmıştır. Ekonomik koşulların giderek zorlaştığı dünyada da bahçe; statü, güç ve ideal yaşamın bir sembolü haline gelmiştir. Eski zamanlarda bahçeli konutlarda yaşam sürerken günümüzde ekonomik koşulların zorlaşmasıyla birlikte bahçeli konutlar artık üst düzey gelir grubu insanlara hitap eden bir duruma gelmiştir.
yaşamında bu kaçış noktaları, park ve bahçe gibi doğayla buluşulabilecek yeşil alanlardır. İyi tasarlanan bir bahçenin sağlık üzerinde gündelik ve mevsimsel olmak üzere sayılabilecek birçok faydası bulunur. Bu olumlu özellikler; stres azaltıcı, şifa verici, iyileştirici ve duyuları harekete geçirici olarak sıralanabilir.
SAĞLIK BAHÇESİ NEDİR? Peki, nedir sağlık (iyileştirme) bahçesi? Birçok tanımı yapılan sağlık bahçesi genel olarak şu şekilde tanımlanabilir: Sağlık kuruluşlarına bağlı, açık veya kapalı, stresi azaltmaya yardımcı olan, egzersiz yapmaya teşvik edici ve rahatlatıcı; personele, hastalara ve ailelerine doğanın keyfini çıkartabilecekleri mekanlardır. Olumlu etkileri sebebiyle popülerliği giderek artan sağlık bahçeleri İtalya, Almanya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Kore ve Japonya başta olmak üzere her geçen gün daha fazla ülkede ilgi görüyor.
Sağlık bahçelerinin kendilerinden beklenen faydalar ve etkileri sağlayabilmeleri için tasarımında dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Öncelikle bir sağlık bahçesi tasarımında, bu bahçeyi kullanacak olan kişi/kişiler veya hasta/hastalar üzerine odaklanılmalıdır. Hastaların ve ziyaretçilerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
SAĞLIK BAHÇELERİNİN HASTALARA YANSIMASI Diğer taraftan sağlık bahçelerinden büyük beklentilerle, mucizevi bir şekilde hastaları tedavi etmesini beklemek hata olur. Sonuç olarak bir sağlık bahçesi kırık bacağı ya da kanseri iyileştiremez ama şunları yapabilir; Stresimizi azaltarak vücudumuzun daha dengeli bir hal almasına yardımcı olur. Hastaya kendi iyileştirici içsel gücünü keşfetmesi için gereken cesareti verir. Hastaya tedavisi çok zor olan hastalıklarla mücadele edebilmesi için destek olur ve moral verir.
ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: STRES İnsanlar, günlük yaşamlarını sürdürürken bu ihtiyaçlarına göre şekillenen mutlu olabilecekleri ortamlarda bulunmak isterler. Kendilerine mutluluk veren yerlerde olmayı tercih ederken üzüntülü ve stresli ortamlardan uzak durmaya çalışırlar. Ama yine de insanlar, günlük koşuşturma ve iş yaşamı içerisinde istemediği ortamlarda bulunmak zorunda kalır. Bu da stresi beraberinde getirir. 20. yüzyılda ortaya çıkan ve modern dünyanın bir getirisi olan stres, ilaçla ve doğal tedavi yöntemlerine dayanan pek çok tedavi yöntemi olan yeni bir hastalıktır.
DOĞANIN OLUMLU ETKİLERİ İnsanlar ilk çağlardan beri hastalıkları tedavi etmek için doğaya başvurmaktadır. Günümüzde tıbbın çok ilerlemiş olmasına ve pek çok tedavi yöntemi bulunmasına karşın hala doğanın iyileştirici etkisine başvurulur. Doğaya yakın olmanın ve onun hediyelerinden yararlanmanın streste dahil olmak üzere pek çok hastalık üzerinde olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Sağlıklı bir yaşam için, yaşamın stresinden kurtulup tekrar doğanın zevklerine ve konforuna dönmek gerekir. Kent 17
ÇIÇEKARASTIRMA Personelin hastalarla birlikte fiziksel terapi ve bahçe tedavisi yapabilmesi için uygun koşulları oluşturur. Hastane personelinin iş yeri stresinden uzaklaşıp, rahatlamasını sağlar. Hasta ve ziyaretçilerine, hastane havasından uzakta rahatlatıcı bir ortam oluşturur. Bunlar gibi faydalı etkileri olan bahçeler sağlık bahçeleri olarak adlandırılabilir. Ayrıca böyle etkileri olan bahçeleri tanımlamak için rehabilite edici, onarıcı ve tedavi edici gibi sıfatlar kullanılabilir. Bu bahçelerde, iyileşme sürecine faydalı aktiviteler yapmakta mümkündür. Bu aktiviteler, pasif ve aktif kullanım olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Sağlık bahçelerindeki potansiyel kullanım aktiviteleri aktiften pasife doğru şu şekilde sıralanabilir: • Pencereden bahçeyi seyretmek. • Açık alanda oturmak. • Rahatça şekerleme ve meditasyon yapmak, dua etmek. • Hafif rehabilitasyon egzersizleri yapmak. • Tercih edilen bir noktaya yürüyüş yapmak. • Yemek yemek, okumak, açık havada yazı yazmak. • Gezintiye çıkmak. • Çocuklarla bahçede oynamak.
18
• Bahçe işleriyle uğraşıp rahatlamak. • Joking yapmak. • Çeşitli spor aktiviteleri yapmak. Sağlık bahçelerinin pek çok faydası sayılabilir. Şüphesiz bunların en önemlilerinin başında stres düzeyinin azaltılması gelir. Doktor Roger Ulrich, sağlık bahçelerinde stresi azaltmaya yardımcı aktivitelerin yapılmasının gerekliliğinden bahsetmiştir.
DOKTOR ROGER ULRICH’İN SAĞLIK BAHÇELERİ TASARIM İLKELERİ Fiziksel hareket ve egzersiz için fırsatlar yaratılmalıdır. Seçimler yapabilmek için fırsatlar sağlanmalı, duyularını tanıyabilecekleri deneyimler yaşayabilmeleri için uygun ortamlar oluşturulmalıdır. İnsanları bir araya getirmek için cesaretlendirici ortamlar ve koşullar oluşturulmalı, sosyalleşebilmeleri için desteklenmelidirler. Doğaya kolaylıkla erişebilen ve doğayla iç içe ortamlar oluşturulmalıdır. Bu dört temel tasarım ilkesine ilave olarak, Clare Cooper’e dört kıtada (Amerika, İngiltere, Kanada ve Avustralya) 100’den fazla hastane bahçesi üzerinde yaptığı araştırma ve gözlemlere dayanarak elde ettiği hastanelerin ihtiyaç ve potansiyellerine ait veriler de eklenebilir. Belirlenen bu ihtiyaçlar ve
potansiyeller; görünürlülük, ulaşılabilirlik, aşinalık, sessizlik, konfor ve pozitif sanat olarak sıralanabilir. Kullanıcı gruplarının ihtiyaçlarının tanımlanması, hastane bahçelerinin tasarımında ele alınmasında gereken birincil faktördür. Sağlık bahçeleri tasarlanırken kullanılan ana ilkeler, diğer bahçe tasarımları yapılırken de kullanılan; ışık, renk, mekan, form, düzen, birlik, oran ve orantı gibi temel tasarım ilkeleridir. Sağlık bahçeleri tasarlanırken ele alınan bu ilkeler, kullanıcı gruplarının farklı ihtiyaçları göz önüne alınarak temel tasarım ilkeleriyle birlikte harmanlanır. Kullanıcı gruplarının ihtiyaçlarının tanımlanması, hastane bahçelerinin tasarımında ele alınması gereken birincil faktördür. Bu tasarım sürecinde kullanıcıların kim olduğunu ve ihtiyaçlarının ne olacağını belirlemek çok önemlidir.
SAĞLIK BAHÇELERİ ÇEŞİTLERİ • Akıl hastalarına yönelik tasarlanan sağlık bahçeleri • Çocuklara yönelik tasarlanan sağlık bahçeleri • Yaşlılara yönelik tasarlanan sağlık bahçeleri • Görme engellilere yönelik tasarlanan sağlık bahçeleri
• Duyulara yönelik tasarlanan sağlık bahçeleri
SAĞLIK BAHÇELERİNİN OLUMLU ETKİLERİ Sağlık bahçeleri genellikle stresi azaltmayı ve sağlık durumunu iyi yönde etkilemeyi hedefleyen huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri ve hastaneler gibi bakım kuruluşlarının bahçelerinde tasarlanmaktadır. Yapılan araştırmalar insan mekanizmasının doğayla birebir ilişkili olduğunu göstermektedir. Yaşam stresi ve psikolojik sarsıntılarla doğa arasında bir bağlantı kurulmuş ve doğanın insan yaşamında bir tampon görevi üstlendiği anlaşılmıştır. Ayrıca doğanın ve iyi düzenlenmiş açık alanların, insan üzerindeki stresi azalttığı ve ruhsal durumlarını olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir.
SAĞLIK BAHÇELERİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİLERİ • Sağlık bahçeleri ile çocukta kendine güven, kendine saygı, özgünlük ve kapasite artışı sağlanmaktadır. • Doğal alanlar hem sağlıklı çocuklar hem de zihinsel ve fiziksel engelli çocuklar üzerinde olumlu etkilere sahiptir. • Doğal özellik taşıyan sağlık bahçeleri, hastaneye yatırılan pediatrik çocuk hastaların iyileştirilmesinde önemli rol oynamaktadır. • Çocuklar, sağlık bahçesinde yapılan aktif veya pasif aktivitelerle mutlu olmaktadır. • Sağlık bahçelerinde yapılan açık alan terapileriyle, fiziksel ve zihinsel engelli çocuklar üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik açıdan olumlu etkiler sağlanmaktadır. • Doğal alanlar, sağlıklı çocuklar üzerinde pozitif fayda sağlamakla birlikte, zihinsel ve fiziksel engelli çocuklar üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Bu sebeple doğal özellik taşıyan iyileştirme bahçeleri, hastaneye yatırılan çocuklar için de önemli görülmektedir. Sağlıklı yaşama katkıda bulunan dış mekan alanları, hastaların iyileştirilmesinde özellikle pediatrik alanda önemli rol oynamaktadır. • Hollanda Sağlık Konseyi, çocuklar için doğru tasarlanmış dış mekan alanlarının, çocukları fiziksel aktivitelerde bulunmaya teşvik ettiğini ve bu aktivitelerin fiziksel veya psikolo-
jik açıdan hasta çocuklar üzerinde pozitif katkılarının olduğunu, özellikle yapılan aktivitelerin çocuk kas-iskelet gelişimini desteklediğini ve obezite gibi hastalıkları minimize ettiğini açıklamıştır.
SAĞLIK BAHÇELERİNİN YAŞLILAR ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİLERİ • Sağlık bahçeleri; yaşlı bireylere sosyalleşme fırsatı vermekle beraber, geniş alanda aktivite imkanı da (çim biçme, bahçecilik vs.) sağlamaktadır. • Yaşlı insanların önceki ev hayatlarının hatırlanması ve uyarılmasına imkan sağlamaktadır. • Yaşlı insanların hafızalarını yenilemekte, hislerini ve dikkatli kalma sürelerini yükseltmeye yardımcı olmaktadır. • Hastaların sağlık bahçelerinde çeşitli aktivitelere katılması diğer yaşlılarla olan iletişimlerini artırmaktadır. • Yeşil alanda yapılan egzersizler, yaşlıların hem fiziksel hem de
psikolojik açıdan sağlık durumlarına olumlu yönde katkılar sağlamaktadır. • Açık alanda yapılan aktiviteler, yaşlıların fiziksel aktivitelerinin ve motivasyonlarının artmasına yardımcı olmaktadır. • Fiziksel aktiviteler, sağlıklı yaşama katkı sağlamakta ve kalp rahatsızlığı gibi çeşitli kronik hastalık risklerini azaltmaktadır. • Sağlık bahçelerinin hastanede bulunan hastalar üzerindeki olumlu etkileri: • Sağlık bahçeleri ve doğanın varlığı; hastaların, personelin ve refakatçilerin memnuniyetlerini artırır. • Sağlık tesislerinde sağlık bahçelerinin olması, hastaların iyileşme sürelerinin kısaltılmasına yardımcı olur. • Personel verimini artırır. Kaynak: Ayça Serez, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans tezi, “Tarihsel süreç içinde sağlık bahçeleri” 19
ÇIÇEKBAHÇE VE MEKAN
Topkapı Sarayı’nın gül bahçesi; Gülhane Parkı Adını Topkapı Sarayı’nın güllerinden alan Gülhane, tarihi seyir içinde birçok önemli olaya tanıklık etmiş ve her bir köşesine mis gibi çiçek kokularının yanı sıra tarihin izleri de sinmiştir.
T
arihi seyir içinde önemli gelişmelere tanıklık eden Gülhane Parkı, Bizans döneminde kutsal bir alan olarak görülüyordu. Çünkü çevresinde bir manastır bir de ayazma vardı. İstanbul’un fethinden sonra ise çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri haline gelir. Osmanlı yöneticilerinin Topkapı Sarayı’na yerleşmesi üzerine de burası has bahçelerden bir tanesi olur. 1912 yılında ise Şehremini (Belediye Başkanı) Dr. Cemil Topuzlu Paşa tarafından düzenlenerek park haline getirilir ve halka açılır. Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839’da dönemin Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkında okunur. Bu sebeple Tanzimat Fermanı Gülhane Hatt-ı Şerif-i (Padişah Yazısı) olarak da anılır. Parkın tanıklık ettiği diğer büyük gelişme ise Cumhuriyet döneminde olur. Atatürk Harf İnkılabını 24 Kasım 1928’de Gülhane Parkı’nda halka tanıtır ve ilk dersi vererek “Başöğretmen” sıfatını alır.
ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETTEN SONRA DİKİLEN İLK HEYKELİ GÜLHANE’DEDİR.
Toplam 163 dönüm alana sahip Gülhane Parkının girişinde sağ tarafta İstanbul şehremini ve belediye başkanlarının büstleri vardır. Ayrıca, Sarayburnu kısmında Atatürk’ün Cumhuriyetten sonra dikilen ilk heykeli (3 Ekim 1926) bulunur. Heykel, Avusturalyalı mimar Kripel tarafından yapılmıştır. Parkın ortasından iki yanı ağaçlı yol geçer. Bu yolun sağında ve solunda dinlenme yerleri, çocuk bahçesi bulunmaktadır. Boğaza 20
doğru kıvrılarak inen yokuşun sağında ise Romalılardan kalma Gotlar Sütunu vardır. Geçmişte Gülhane Parkına inen yol üstünde sarayın bağları, bostanları yer almaktadır. Buradaki bahçelerin temizliği için Bostancı Ocağından Gülhane Ocağı denilen bir bölük ayrılır.1952’de Ihlamur Kasrında açılan Tanzimat Müzesi 1983 yılında Gülhane Parkı içindeki
binaya taşınır. Uzun yıllar parkın içinde yer alan Hayvanat Bahçesi,1950’li yıllarda Gülhane Parkı içinde kurulan sirk ve panayırlarda yaşlı ve terbiyecisinin emirlerine uymayan çeşitli kafeslere konulması ve burada barındırılması ile ortaya çıkar. Bu hayvanların park ziyaretçilerinin ilgisini çekmesi üzerine 1955 yılında bugünkü akvaryum teş-
hir bölümü, 1956 yılında da barınak ve kafeslerin yapımı ile hayvanat bahçesi kurulur.1970’li yılların sonunda gerekli bakımın yapılmamasından burada teşhir edilen hayvanların sayısı oldukça azalır ve müze kapatılır. Yaz ayları boyunca Gülhane Parkı Havuzlu Bahçede 1950’li yıllardan beri kukla oynatılır. 1958 yılında İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Prof. Fahrettin Kerim Gökay’ın girişimi ile “Bahar ve Çiçek” şenlikleri yapılmaya başlar ancak bir süre sonra vazgeçilir. 1982 yılından itibaren de Gülhane Şenlikleri düzenlenir.
90’IN ÜZERİNDE EGZOTİK TÜRÜN VARLIĞI TESPİT EDİLDİ
Gülhane Parkı sahip olduğu ağaç ve türleri bakımından oldukça zengindir. Uzun yıllardan beri parkta dikilmiş 90’ın üzerinde egzotik türün varlığı saptanmıştır. Büyük çap ve boylara ulaşmış çitlembik ağaçları ile Londra çınarı, akçaağaçlar, atkestaneleri, gülibrişimler, huş ağaçları, Lübnan ve Himalaya sedirleri, yalancı serviler, erguvanlar, Japon kadife çamı, Avrupa ile doğu ladini, kızılçam, sahil çamı, fıstık çamı, sahil sekoyası, anıtsal nitelikleri ile karaağaç,
bataklık servisi, gümüşi ıhlamur, yalancı akasya, salkım söğüt, sarkık dallı sofora ve daha birçok tür parkı yeşillendirmekte ve bezemektedir.
Gülhane Parkı Ağaç Röleve Listesi 1. Acer Negundo
31. Eriobotarya Japonica
61. Pinus Pinaster
2. Acer Platanoides
32. Euonymus Japonica
62. Pinus Pinea
3. Acer Pseudoacacia
33. Fatsia Japonica
63. Pittosporum Tobira ‘Nana’
4. Aesculus Hippocastanum
34. Forsythia Viridissima
64. Platanus X Acerifolia
5. Ailanthus Altissima
35. Fraxinus Angustifolia
65. Populus Alba
6. Albizzia Julibrisin
36. Ginko Biloba
66. Populus Nigra
7. Acuba Japonica
37. Gleditsia Triacanthos
67. Prunus Avium
8. Berberis Thunbergii
38. Hibiscus Syriacus
68. Prunus Persica
9. Betula Pendula
39. Hydrangea Macrophylla
69. Prunus Serrulata
10. Betula Pubescens
40. İlex Aquifolium
11. Biota Orientalis
41. İlex Aquifolium ‘Aure Marginata’
12. Buddleia Davidii 13. Buxus Microphylla 14. Buxus Sempervirens 15. Catalpa Bignonioides 16. Cedrus Atlantica ‘Glauca’ 17. Cedrus Deodora 18. Cedrus Libani 19. Celtis Australis 20. Cepholotaxus Harringtonia
70. Pterecarya Fraxinifolia
42. Juglans Nigra 43. Laburnum Anagryoides 44. Lagerstromia Indica 45. Laurocerasus Officinalis 46. Laurus Nobilis 47. Ligustrum Lucidum 48. Ligustrum Sinese ‘Pendulum’ 49. Magnolia Grandiflora
21. Cercis Siliquastrum
50. Malus Floribunda
22. Chamaecyparis Lawsoniana
51. Morus Alba ‘Pendula’ 52. Nerium Oleander
23. Chamaerops Excelsa
53. Olea Europaea
24. Corylus Maxima
54. Paulownia Tomentosa
25. Crataegus Monogyna
55. Philodelphus Coranarius
26. Cryptomeria Japonica
56. Phillyrea Latifolia
27. Cupressus Sempervirens
57. Picea Ağabeyes
28. Diospyros Kaki
58. Picea Orientalis
29. Diospyros Lotus
59. Pinus Brutia
30. Eleagnus Pungens
60. Pinus Nigra
71. Punica Granatum 72. Pyracanthos Coccinea 73. Quercus Ilex 74. Rhamnus Alaternus 75. Robinia Pseudoacacia 76. Robinia Pseudoacacia 77. Salix Babylonica 78. Sambucus Nigra
“SARAY BAHÇESİ” OLMA ÖZELLİĞİ 2003’TE TEKRAR SAĞLANMAYA ÇALIŞILDI
1.Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Gülhane Parkı, tarihi açıdan çok büyük önem taşımaktadır. Parkın İstanbul’un önemli kilit noktalarından biri olma özelliği, pek çok olumsuz özelliği de beraberinde getirmiştir. Hem günümüze dek yapılan niteliksiz ve yoğun ilaveler, hem araç ve insan trafiği hem de çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler sebebiyle Gülhane Parkı harap olmuştur. Tarihi yapıların farklı fonksiyonlar için kullanılması, bitki dokusunun ise bakımsızlık sebebiyle bozulmuş olması parkın özgün yapısının zaman içinde kaybolmasına yol açmıştır. Tüm bunlar parkın “Saray Bahçesi” olma özelliğini yitirmesine neden olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2003 yılında restore edilen Gülhane Parkının, hem altyapı hem de üst yapı çalışmalarıyla çok daha güzel bir çehreye kavuştuğu söylenebilir.
79. Sequoia Sempervirens 80. Sophora Japonica 81. Sophora Japonica ‘Pendula’ 82. Spirea X Vanhouttei 83. Syringa Vulgaris 84. Taxodium Distichum 85. Taxus Baccata 86. Tilia Argentea 87. Ulmus Minör 88. Viburnum Opulus 89. Viburnum Tinus 90. Yucca Filemoentoso
RESTORASYON ÇALIŞMALARI SIRASINDA 1796 AĞAÇ, AĞAÇÇIK VE ÇALI TESPİT EDİLDİ
Restorasyon çalışmaları sırasında hazırlanan bitki envanterine göre Gülhane Parkında 1796 adet ağaç, ağaççık ve çalı tespit edilir. Bunların 449 tanesi Türkiye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na tescil ettirilir. Ayrıca bitkilendirmede gölge mekanlarda yetişme gösteren; açelya, rododendron, ortanca, süs bitkileri yanında güneşli alanlarda da gül bahçeleri oluşturulur. 21
ÇIÇEKTANITIM
Zerafetin, dürüstlügün, bilgeligin sembolü Antoryum Antoryum (Anthurium) eski Yunan dilinde kuyruklu çiçek anlamına gelir. Türkiye’de Antoryum yetiştiriciliği ise Hollanda’dan getirilen anaç çiçeklerle başlamıştır.
A
ntoryum (Anthurium) eski Yunan dilinde kuyruklu çiçek anlamına gelir. Andreanum ise Fransız botanikçi Edouard Andre’nin soyadıyla ilgilidir, ona ithafen bu ad verilmiştir. Antoryumu 1876’da Jose J. Triana Kolombiya’nın tropikal dağ ormanlarında keşfeder ve Fransız botanikçi Edouard Andre’ye tanıtır. 1876’da Edouard Andre “Anthurium” adını verdiği bitkiyi Belçika’daki botanikçi Jean Linden’e gönderir. Antoryumu bir süs bitkisi olarak 1877’de Avrupalı botanikçilere resmen tanıtan kişi Jean Linden’dir. 1889’da Samue Damon, İngiltere’de tanıdığı Antoryumu, Havai’ye götürerek seri üretimlere başlar. Bu işten çok büyük zenginliğe kavuşur. Antoryumun anavatanı Orta ve Güney Amerika’dır. Bölge tam ekvator çizgisindedir fakat dağlarda geceler epey serin alabilir. Akşamdan itibaren aşağıdan yukarıya nemli sıcak hava akımı başlar. Nemli hava yukarda gece serinlerinde yoğunlaşır, her yeri ısıtır. Hava akımları devamlıdır. Antoryum bu şartlara göre evrim geçirmiştir. Çiçek ve yaprakları oldukça ilginçtir. 500’ün üzerinde türü olduğu bilinmektedir. Hem saksıda hem de kesme çiçek olarak yetiştirilir. Kültür bitkisi olarak üretilen çeşidi azdır. Antoryum crystallinum (parlak yeşil yapraklı), Antoryum veitchii (koyu yeşil yapraklı), Antoryum magnificum (beyaz-yeşil abraş yapraklı), Antoryum scherzerianum (küçük çeşitli renkli çiçekli) en çok yetiştirilen türleridir. Bu türler arasında antoryum scherzerianum saksı bitkisi olarak en çok yetiştirilen türdür. Bu türün çeşitli hibritleme çalışmalarıyla farklı renkleri üretilmiştir. Kesme çiçek olarak da en çok antoryum andreanum türü üretilmektedir. Bu türün de kırmızı tonları, turuncu ve beyaz-krem renkli olanları hibritleme sonucu üretilir.
22
Antoryumun Çiçek diye adlandırılan parlak renkli kısmı aslında çiçek değildir. Buna “spat” denir. Spat, çanak yaprak gibi düşünülebilir. Burun gibi uzantıya ise “spadiks” denir. Gerçek çiçekler çok küçük ve çok sayıda spadiks üzerinde bulunur. Spadiks üzerinde önce dişi çiçekler açar. Erkek çiçekler açana kadar dişi çiçekler polen tutma özelliğini yitirir. Bu sebeple, antoryum mini erkek çiçeklerinin faaliyete geçeceği zaman yeni bir spat daha açmış olur. Yeni açanın spadiksindeki dişi çiçekler eskisinin erkek çiçeklerinde polenlerini alabilirse tohum oluşturur. Ayrtıca antoryum çiçekleri uzun süre vazoda kaldıkları ve canlılıklarına korudukları için kolay pazar bulabilen bir bitkidir.
Yıl boyu pazarlanmaktadır. Türkiye’de antoryum bitkisi Marmara Bölgesi’nde yetiştirilir. Yetiştiricilik Hollanda’dan getirilen anaç bitkilerle başlamıştır. Ancak ülkemizde çok yetiştirilmemektedir.
TÜRKİYE’DE ÇOK YETİŞTİRİLEMEMESİNİN NEDENLERİ
Antoryum bitkisinin çiçeklenme süresi uzundur. Muntazam donatılmış seraya ihtiyaç vardır. Seraların iyi ısıtılması gerekir. Bu durum da masrafın artmasına neden olur. Özel ambalaj kullanılarak pazarlanması da diğer bir sebeptir.
ANTORYUM FİDESİ ÜRETİMİ
Antoryum yetiştiricileri anaç bitki bulmakta zorlanır. Bu nedenle yetiştiriciler
kendi anaçlarını üretmek zorundadır. Anaç bitki üretimi ise üreticinin zaman kaybetmesine neden olur. Türkiye’de anaç bitki üretimi iki yöntemle yapılır.
TOHUMLA ÜRETİM
Tohumla üretim yapmak için iyi vasıflı, iyi beslenmiş, zararlı ve hastalıklardan korunmuş ve çimlenme gücünü koruyan tohumlar kullanılmalıdır. Tohumu alınacak bitkiler sürekli kontrol altında tutulmalı ve bakımları iyi yapılmalıdır. Olgunlaşan tohumlar elle sıyrılarak alınmalı ve zaman kaybetmeden toprağa verilmelidir. Tohumların ekileceği toprak iyi drenajlı olmalıdır. Sera sıcaklığı 25 °C ve sabit olmalıdır. Sera içinde nem oranı yüzde 75-80 olmalı ve değişmemelidir. Tohumların ekileceği kasalar 45x30x7 santimetre ebatlarında olmalıdır. Ekim kasalarına konulacak toprağın ise; bir kısmı kum, bir kısmı orman toprağı ve bir kısmı da odun kömürü toprağından elde edilen karışım olması gereklidir. Tohumla ekim programı şu şekildedir; • Tohumlar şubat ayında ekilir. • Çıkan fideler mart ayında seyreltilir. • Nisan ayında viyollere şaşırtılır. • Ekim ayında fincan saksılara şaşırtılır. • Şubat ayında ise büyütülecek yerlere dikilir.
AYIRMA YÖNTEMİYLE ÜRETİM
Ayırma yönteminde ana bitki kökleriyle beraber üç-dört parçaya bölünür. Bu yöntemle çok fazla bitki elde etmek mümkün değildir. Kökten ayrılan yeni fertler, tohumla üretimde olduğu gibi kontrollü ortamlarda şaşırtılarak geliştirilirler. Bu durumda bitkiler 6-12 ay sonra çiçek açmaya başlar.
ANTORYUM FİDELERİNİN BAKIMINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
1.20 metre genişliğinde ve derinliği 30 santimetre olan yastıklar hazırlanmalıdır. Yastıklarda kullanılacak karışım, bitkinin tutunmasını sağlaması açısından önemlidir. Genellikle çürümüş göknar yaprakları kullanılır. Ayrıca dikimden önce mutlaka pH’ın kontrol edilmesi gereklidir. pH yüksek olursa kayın veya göknar yaprağı ilavesi ile pH düşürülebilir. pH düşükse kireç ilave edilerek yükseltilebilir. Yastıklar hazırlanırken en alta plastik, suyu geçiren bir örtü yayılır. Bu örtünün amacı enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaktır. Plastik örtünün üzerine çakıl taşları konulur. Çakıl taşları arasında da hazırlanan harç karışımı yayılır. Dikimden önce sıcak buhar verilerek dezenfekte işlemi mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca yastıkların etrafı çevreden gelebilecek enfeksiyonlara karşı kiremit ya da eternit bordürlerle çevrelenmelidir. Antoryum fideleri metrekareye beş bitki gelecek şekilde dikilir. Üç sıralı ve üçgen biçiminde dikim yapılmalıdır.
SICAKLIK, NEM, HAVALANDIRMA
Antoryum yetiştiriciliğinde sera içi sıcaklığı çok önemlidir. Seralarda sıcaklık 12 °C’nin altına düşmemelidir. 37 °C’nin de üzerine çıkmamalıdır. Fazla sıcak ve soğuk btkilerin yanmasına neden olabilir. Sıcaklığın sabit kalmasını sağlamak için seraların iyi ısıtılması ve havalandırılması gerekir. Antoryumun büyüme döneminde ışık çok önemlidir. Bu nedenle bitkinin etrafındaki fazla yapraklar alınarak bitkinin ışık alması sağlanmalıdır. Bu işlemde genel kural üç-dört yaprak bırakılıp fazlasının alınmasıdır. Çiçeklenme döneminde ise ışığa ihtiyaç azalır. Çiçekler rengini aldıktan sonra fazla ışık, çiçek rengini solduracağından bu dönemde gölgeleme yapılmalıdır. Antoryum bitkisi topraktaki sudan çok havadaki nemden
faydalanır. Bu nedenle sera içinin nisbi nem oranı yüzde 75-85 arasında olmalıdır. Bunu sağlamak için de yağmurlama yöntemiyle sulama yapılır. Fazla sıcaklık ve nem önemli zararlara yol açacağından seraların havalandırılması iyi yapılmalıdır. Havalandırma sera içine yerleştirilen aspiratörlerle de havalandırma pencereleriyle de yapılabilir.
HASTALIK VE ZARARLILARI
Kontrollü seralarda yetiştirilmesi gereken bir bitki olmasından dolayı çok fazla hastalık ve zararlı problemi yaşanmaz. Bakteriyel ve fungal hastalıklar görülebilir.
HASAT ZAMANI VE PAZARA HAZIRLAMA
Antoryumun hasat zamanı spathelerin tam açıldığı, spadiksin 5-10 santimetre uzunlupa ulaştığı zamandır. Bu duruma gelmiş çiçekler keskin bir bıçakla kesilir. 38 °C sıcaklığındaki su içine kesim yerlerinden daldırılır ve bir gece bu şekilde bekletilir. Antoryum pazara hazırlanırken büyük çiçekler üçerli demetler yapılarak aralarına ikiüç dal kuşkonmaz konarak pazara hazırlanır. Orta ve küçük boylu çiçekler ise beş-altı tanesi bir araya getirilerek demet yapılır. Demetlerin arasında kuşkonmaz dalları yerleştirilir. Demetleme yapılırken çiçeklerin birbirine değmemesi sağlanmalıdır. 80x35x13 santimetre ebatlarında mika ya da karton kurulara yerleştirilerek pazara sunulur. Eğer hemen pazarlanmayacaksa depolanabilir. Ancak kesinlikle soğuk hava depolarına konulmamalıdır. Depo sıcaklığı 7 °C’den düşük olmamalıdır. 7 °C’den aşağı düşerse çiçeklerde kararma görülür. 13 °C’de iki-üç hafta depolanabilir. Vazo ömrü ise 2-4 haftadır.
• Sıcaklık 18 – 22 °C olmalıdır. • Ortamın nemi yüzde 75 – 85 arasında olmalıdır. • Ortam yarı gölge olmalıdır. • Toprağın pH’ı 6,5 olmalıdır. • Ortamın havalandırılmasına dikkat edilmelidir. • Sulama suyu kireçli olmamalıdır. • Sulama zamanına ve miktarına dikkat edilmelidir.
TOPRAK, GÜBRE İSTEĞİ VE DİKİMİ
Ülkemizde kesme çiçek olarak antoryum andreanum yetiştirilir. Bu bitkiden iyi verim almak için cephe yüksekliği 1.80 metre olan ve gölge yapabilen seralar kullanılmalıdır. Seralarda antoryum bitkisi yetiştirilecekse mevcut toprak kullanılmaz. Antoryum yetiştirmek için 23
ÇIÇEKÜLKELERDEN
IRAK ILE NORMALLESEN ILISKILER IHRACATA YANSIYOR Türkiye 2013 yılında Irak’a 8 milyon 213 bin dolarlık süs bitkileri ve mamulleri ihraç etti. Süs bitkileri ve mamulleri ihracatının ilk sırasında ise “Canlı Bitkiler” ürün grubu yer aldı.
Babil’in Asma Bahçeleri 24
O
rtadoğu ülkesi olan Irak, kuzeyden Türkiye, doğudan İran, güneydoğudan Basra Körfezi ve Kuveyt, güneyden Suudi Arabistan, batıdan da Ürdün ve Suriye ile çevrilidir. Türkiye komşu ülke Irak ile her zaman iyi ilişkiler geliştirme yönünde çaba gösterdi. İki ülke 1955 yılında Bağdat Paktı’nı, 1977’de Kerkük-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nı hayata geçirdi. 1980’li yıllarda Türkiye’nin izlediği dışa dönük ve ihracata dayalı büyüme politikası neticesinde Irak, Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarında biri oldu. Türk müteahhitleri Irak’ta önemli projeler gerçekleştirdi; 1990 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi üzerine Irak’a uygulanan ekonomik ambargoların etkisiyle Türkiye Irak ile ilişkileri başta ticaret olmak üzere kesintiye uğradı. 2003 yılında başlayan yeni süreçte, Türkiye-Irak ilişkileri, Irak’ın yeniden yapılandırılması ve imarı olarak adlandırılabilecek yeni bir döneme girildi.
IRAK’IN İKLİM YAPISI Irak’ın bölgelere göre değişiklik arz eden bir iklimi vardır. Çoğunlukla tipik çöl ikliminin hüküm sürdüğü ülkede, soğuk ve kurak kışlar, sıcak ve bulutsuz yazlar görülmektedir. Zaman zaman toz ve kum fırtınaları yaşanır. İç kesimlerde bulunan başkent Bağdat’ta yıllık sıcaklık ortalaması 23 °C, yıllık yağış ortalaması ise 140 milimetre’dir. Basra şehrinde bu ortalama, 24°C /171 milimetrem civarındadır. Bağdat’ta en sıcak aylar, temmuz ve ağustos aylarıdır ve bu dönemde en düşük ve en fazla sıcaklıklar ortalama 24-43°C’dir. Bağdat’ta en soğuk ay 4-16°C ile ocak ayıdır. Yağışın en az olduğu aylar haziran-eylül iken en fazla yağış ortalamasına sahip ay ise mart’tır. Türkiye ve İran sınırı boyunca uzanan kuzeydeki dağlık bölgelerde yoğun kar yağışı vardır. Orta ve güney Irak’ta ise bazı dönemlerde sel felaketleri yaşanır.
ÜLKENİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Irak, dünyanın en düşük petrol ve gaz üretimi maliyetine sahip ülkelerinden birisidir. Ülkedeki petrol, göreceli olarak sığ kuyulardan çekilebilen çok büyük sahalarda bulunur. Irak’ın rezervlerinin üçte birinden daha fazlası yeryüzünün sadece 600 metre altındadır ve su ve birleşik doğal gaz birikintilerinin petrol rezervleri üzerinde yüksek basınç oluşturmasından dolayı çok çabuk yüzeye çıkar. Irak ekonomisi, kamu ekonomisi
ağırlıklıdır. Yatırım projelerinin çoğunluğu kamu bütçesinden karşılanır. Dünya Bankası ve IMF ile bazı gelişmiş ülkeler de (Japonya, Çin, Güney Kore, Almanya) proje bazında Irak Hükümetine kredi açar. Irak özel sektörü ülkenin dönem dönem yaşadığı siyasi, askeri ve mali sıkıntılar nedeniyle gelişememiştir. Irak’ta bulunan petrol arıtma istasyonları, petrol boru hatları, montaj fabrikaları, çimento ve demir-çelik fabrikaları, enerji santralleri devlete aittir. Özel sektör ise marketler, dokuma tezgahları, şehir içi nakliye, deri işleme atölyeleri, tamir-bakım-onarım atölyeleri, dikiş-nakış tezgahları ve tarıma dayalı küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri ile esnaf ve sanatkarlık gibi alanlarda faaliyet gösterir.
TARIM SEKTÖRÜ Fırat ve Dicle nehirleri ile sulanan, zengin ve verimli topraklara sahip olan Mezopotamya ovaları, Irak’ın en verimli tarım alanlarını oluşturur. Mezopotamya, organize tarımın doğduğu yer olarak kabul edilir. Dicle ve Fırat nehirlerinin aşağısındaki alüvyonlu ovalar, verimli toprakları ve bol sulama olanaklarıyla ülkenin can damarıdır. Kuzeydeki dağlık bölgeler ise akarsu vadileriyle ve ekili alanlarla bölünür. Dağların etekleri genellikle verimsizdir ve orta seviyede yağış alır. Ülkenin yaklaşık beşte birini kaplayan Suriye sınırındaki Cezire Platosu, büyük miktarda ekilebilir alan içerir. Batı Çölü ülke topraklarının yüzde 40’ından fazlasını kaplar. Öte yandan Dicle ve Fırat nehirleri, gölleri,
bataklıkları ve su depolarıyla zengin birer su kaynağıdır. Irak’ın başlıca tarım ürünleri, buğday, arpa, pirinç ve hurmadır. Ancak üretim talebi karşılayamadığından gıda ürünlerinin yüzde 65’i ithalat yoluyla karşılanır. Irak’ın ekilebilir alanı yaklaşık 8 milyon hektar civarında olmasına rağmen bu alanın yılda ancak yarısı işlenebilir. Tarım sektörü, GSYİH’ye katkı yapan ikinci büyük sektör olup toplam işgücünün dörtte birini istihdam eder. Irak’ta tarım sektöründe Tarım Bakanlığı’nın kontrolü oldukça yüksektir. Tarım sektörünün yanı sıra Irak’ta işlenmiş gıda sektörü de gelişmeye açıktır. Siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasına paralel olarak yaşam standartlarının da yükselmesi ve Irak’ta işlenmiş ve yüksek proteinli gıdalara olan talebin artacağı tahmin ediliyor. Irak, özellikle domates salçası, bisküvi ve çerez, yemeklik yağlar ve mandıra ürünlerinin işlenmesinde yeniden sektörleşme açısından çok iyi bir konuma sahiptir. Irak’ın ekonomik, siyasi ve sosyal istikrarı için iyi işleyen ve üreten bir tarım sektörü çok büyük önem arz eder. Zira Irak’ın doğal kaynaklarının komşularına göre bolluğu, özellikle su kaynakları bakımından görece zenginliği küresel ekonomi içerisinde Irak tarımının var olabilmesi için önemli imkanlar sunar. Son zamanlarda özellikle Irak Su Kaynakları Bakanlığı öncülüğünde ülkedeki tarım alanlarına su dağıtımı ile ilgili önemli çalışmalar sürdürülmekte ve bu konuda diğer bakanlıklarla ortaklaşa planlamalar yapılıyor. Ancak tüm çalış25
ÇIÇEKÜLKELERDEN IRAK SÜS BİTKİLERİ VE MAMULLERİ İHRACATI 2012 ÜRÜN GRUBU ÇİÇEK SOĞANLARI CANLI BİTKİLER
MİKTAR (ADET)
DEĞER (USD)
MİKTAR (KG)
MİKTAR (ADET)
DEĞER (USD)
98.662
70.798
90.325
3.610
15.856
13.852
7.582.119
3.032.711
9.562.696
9.778.617
4.665.817
9.082.388
KESME ÇİÇEK
570
13.100
2.497
8.530
3.202
14.740
YOSUNLAR VE AĞAÇ DALLARI
240
240
1.250
185
185
2.492
7.681.591
3.116.849
9.656.767
9.790.942
4.685.060
9.113.471
TOPLAM
malara rağmen, henüz üretime yönelik olarak önemli bir aşama kaydedilmiş değildir. Irak, tarım ürünleri ihtiyacının büyük kısmını ithalat yoluyla karşılar.
TÜRKİYE İLE TİCARET Irak, coğrafi ve lojistik avantajları nedeniyle Türk müteahhitlik firmaları için büyük bir potansiyel barındırır. Bu çerçevede, özellikle inşaat alanında bölgede faaliyet gösteren firmalarımızın sayısında her geçen gün artış gözlenir. Türk firmaları, yeniden yapılanma sürecindeki Irak’ta çeşitli konut projelerinden askeri tesislere, yol, köprü, baraj gibi altyapı projelerinden okul, hastane gibi sosyal tesislere pek çok alanda faaliyet gösteriyor. Irak’ta müteahhitlik hizmetleri kapsamındaki işlerin yaklaşık yüzde 60’ı yerel makamlardan alınmış olup, uluslararası firmalar ve ABD makamlarından alınan işler de yüzde 40’lık bir oran teşkil ediyor. Türkiye sınırına 3,5 saat uzaklıktaki Erbil’de yeniden yapılanma faaliyetleri hızla devam ederken şehirdeki inşaatların büyük bölümünü Türk firmaları üstlenmiş durumdadır.
BAĞDAT ÇİÇEK FESTİVALİ Bağdat Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Bağdat Çiçek Festivali en son geçtiğimiz yılın mayıs ayında düzenlendi. Irak’ın Başkenti Bağdat’ta düzenlenen Bağdat Çiçek Festivali ‘ne aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 20 ülkeden ve
“Türkiye 2013 yılında, Irak’a yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatında en fazla ‘Canlı Bitkiler’ kaleminde ürün gönderdi.” 26
MİKTAR (KG)
2013 (Ocak-Aralık Dönemi)
Irak’tan 100’ün üzerinde şirket katıldı. Festivalde “Çiçek dünya halkları ile Irak halkı arasındaki anlaşma dilidir” teması vurgulandı. Irak’ın başkenti Bağdat’ta binlerce Iraklı, çeşitli ülkelerin ve tarım kuruluşlarının katılımıyla düzenlenen çiçek festivali kapsamında rengarenk çiçeklerin dikildiği bahçeyi ziyaret etti. Ülkelerindeki siyasi olaylardan kaçarak biraz nefes almak isteyen Iraklılar, soluğu barış mesajı taşıyan çiçek festivalinde aldı. Iraklı Tarım Mühendisi Menaf Muhammed Ceber, yaptığı açıklamada, “ Festival, Bağdat’ın yaşadığı zor şartları aşmak için düzenleniyor. Rengarenk çiçekler Iraklıların da kendi içinde uyum içinde olduğu gösteriyor” dedi. Bağdat Büyükşehir Belediyesi Basın Sorumlusu Hekim Abdulzehra, insani değerlerden biri olan çiçek kültürünü toplumda yaymak istediklerini ve çiçeğin dünya halkları ile Irak halkı arasındaki ortak anlaşma dili olduğunu söyledi. Abdulzehra, “Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan, Almanya,Lübnan, Suriye başta olmak üzere 20 ülkeden tarım ve çiçekçilik alanında uzman 100’ün üzerinde şirketin festivale katıldığını”
dile getirerek “Türkiye’den çok sayıda şirket festivale katıldı. Festivale katılan şirketlerden çoğu Bağdat Belediyesiyle iş yapıyor” dedi.
IRAK’A EN FAZLA CANLI BİTKİLER İHRAÇ EDİYORUZ Türkiye 2013 yılında, Irak’a yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatında en fazla “Canlı Bitkiler” kaleminde ürün gönderdi. 4 milyon 151 bin adetlik ihracatın değeri ise 8 milyon 312 bin dolar oldu. 2012 yılında söz konusu kalemde 4 milyon 665 bin adet ile 9 milyon 82 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Irak’a en fazla ihraç edilen ikinci ürün grubu ise “Çiçek Soğanları” oldu. 2012 yılında söz konusu kalemde 13 bin 852 dolarlık ürün ihraç ettiğimiz Irak’a 2013 yılı ihracatımız bin dolar seviyesinde kaydedildi. “Kesme Çiçekler” ve “Yosunlu Ağaç Dalları” ürün grupları Irak’a ihraç ettiğimiz diğer kalemler arasında bulunuyor. Türkiye’nin 2012 yılında Irak’a 9 milyon 113 bin dolar olan süs bitkileri ve mamulleri ihracatımız, 2013 yılında 8 milyon 213 bin dolar olarak kaydedildi.
“Dıs mekan süs bitkilerine talep fazla”
“Garden-Koala 1987 yılında Adana’da kuruldu. 25 yıldır iç ve dış mekan saksılı süs bitkisi üretimi yapıyoruz. Şirket bünyesinde 50 kişi sürekli, 60 kişi de geçici olarak istihdam ediliyor. 147 bin metrekarede üretim yapan firmamızda yılda 40 ana türde 2 milyon 500 bin adet süs bitkisi üretiliyor. Irak’a beş yıldır ihracat yapıyoruz. En fazla talebi dış mekan süs bitkileri görüyor. Müşterilerimiz özellikle karasal iklim bitkilerini tercih ediyor. Sezon içinde Akdeniz bitkisi de ihraç ediyoruz. İç mekan süs bitkilerindeki tüm çeşitlerin ihracatını da gerçekleştiriyoruz. İhracatla ilgili en önemli sorunumuz; çalıştığımız tüccarların konuyla ilgili ciddi bilgiye sahip olmaması. Aynı zamanda ülkemizdeki eşdeğer kurumlar, Irak’taki faaliyetlerinde yetkili bir otoriteyle karşılaşmıyor. Bu noktada, Türk firmaların Irak’taki kurum ve kuruluşları ziyaret ederek bilgilendirme ve yönlendirme çalışmaları yapmasının bir çözüm olabileceğini değerlendiriyorum. Firmamız Irak’a ihracat gerçekleştirdiği beş sene bıyunca bahsettiğim gibi çalışmaların içinde yer alarak, bu sorunun çözümü noktasında önemli katkılar sundu. “ Ahmet Fatih ÇİÇEK - Firma Ortağı Garden Koala
“Firmamız 2001 yılından bugüne Türk Cumhuriyetleri’nde çeşitli projeler gerçekleştiriyor. Türkmenistan ve Kazakistan’da oldukça zor iklim koşullarında, alanında uzman personelimizin çabalarıyla oldukça başarılı sonuçlar aldık. Azerbaycan pazarına da Türk Cumhuriyetleri’nde referanslarımız sonucunda adım attık. 2010 yılından bu güne ticaretimiz artarak devam ediyor. Azerbaycan ile ülkemizin tarihsel dostluğu, ticarette de bir güven ortamının oluşmasına neden oluyor. Bu çerçevede ihracatın hiçbir aşamasında sorun yaşamadığımızı ifade edebilirim.”
“Ihracatımız saglıklı biçimde devam ediyor”
Hakan SARIOT – Muhasebe Sorumlusu Arifiye Fidancılık
27
ÇIÇEKRAKAMLAR
Yılın ilk ayında ihracat artısı yüzde 16,6 oldu Türkiye’nin süs bitkileri ve mamulleri ihracatı 1 Ocak-28 Şubat döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 16,6 oranında arttı. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçı Birliği kayıtlarına göre 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 16 milyon 574 bin dolar değerinde ürün ihracatı gerçekleştirildi.
S
üs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği verilerine göre, 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 14 milyon 218 bin dolar dolar değerinde süs bitkisi ve
28
mamulü ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde 16 milyon 574 bin dolar seviyesine yükseldi. 2014 yılının söz konusu döneminde süs bitkileri ve mamulleri ihracatındaki artış oranı
yüzde 16,6 olarak kayda geçti. 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi 101 milyon 294 binden, 2014 yılının aynı döneminde 135 milyon 953 bin adede yükseldi.
TÜRKİYE GENELİ SÜS BİTKİLERİ VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ İHRACAT KAYITLARININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI 01 OCAK-28 ŞUBAT 2014
01 OCAK-28 ŞUBAT 2013 ÜLKE
MİKTAR (ADET)
MİKTAR (KG)
DEĞER (USD)
MİKTAR (ADET)
MİKTAR (KG)
DEĞER (USD)
DEĞER (USD)
HOLLANDA
354.346
10.514.489
1.428.062
829.146
27.084.933
3.057.779
114,12
ALMANYA
195.477
25.439.014
2.416.386
190.467
25.338.025
2.513.224
4,01
İNGİLTERE
453.769
16.463.631
2.198.615
445.936
15.585.528
2.015.266
-8,34
UKRAYNA
396.908
12.824.259
1.151.324
598.547
17.141.360
1.444.571
25,47
IRAK
1.736.795
324.704
1.403.287
1.464.142
625.111
1.415.416
0,86
TÜRKMENİSTAN
1.376.906
462.426
1.686.480
1.131.522
149.822
1.069.342
-36,59
RUSYA
344.458
10.152.640
711.548
629.705
12.147.524
947.424
33,15
AZERBAYCAN
598.377
419.039
709.552
1.351.947
1.013.379
749.128
5,58
ROMANYA
311.803
9.339.750
526.017
415.538
12.956.350
643.628
22,36
BULGARİSTAN
288.456
8.414.414
282.022
546.262
13.345.050
451.413
60,06
6.690.234
101.294.944
14.218.040
8.475.629
135.953.647
16.574.703
16,6
TOPLAM
Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları
HOLLANDA İLK SIRADA 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke Hollanda oldu. Hollanda’ya 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 10 milyon 514 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 1 milyon 428 bin dolar olarak kaydedildi. 2014 yılının aynı döneminde Hollanda’ya yönelik ihracatımız hem miktar hem de adet bazında artış gösterdi. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 114,12 oranında artarken 27 milyon 84 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edildi. Hollanda’ya gönderilen ürünlerin ihracat değeri de 3 milyon 57 bin dolar seviyesine ulaştı. Listenin ikinci sırasında yer alan Almanya’ya 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 25 milyon 338 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken söz konusu ürünlerin ihracat değeri de 2 milyon 513 bin dolar olarak belirlendi. 2013 yılının aynı döneminde Almanya’ya ihraç edilen ürünlerin değeri 2 milyon 416 bin dolarken söz konusu dönemde 25 milyon 439 bin adet ürün ihraç edilmişti. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde Almanya’ya yönelik ihracat yüzde 4,01 oranında arttı. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen üçüncü ülke ise İngiltere oldu. 2014 yılında, 2013 yılına göre İngiltere’ye yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatımız yüzde 8,34 oranında azaldı. İngiltere’ye 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 2 milyon
198 bin dolar değerinde, 16 milyon 463 bin adet ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde 2 milyon 15 bin dolar olarak gerçekleşti. İngiltere’ye söz konusu dönemde
ihraç edilen ürünler de 15 milyon 585 bin adet olarak kaydedildi. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke listesinin dördüncü ve beşinci sırasında 29
ÇIÇEKRAKAMLAR da değer bazında en fazla artış yüzde 114,12 oranıyla Hollanda’da yaşandı. Bir önceki yılın aynı döneminde 10 milyon 514 bin adet ile 1 milyon 428 bin dolarlık süs bitkisi ve mamulü ihracatı gerçekleştirdiğimiz Hollanda’ya, 2014 yılının söz konusu döneminde 3 milyon 57 bin dolar değerinde 27 milyon 84 bin adet ürün ihraç edildi.
MİKTAR BAZINDA DA HOLLANDA İLK SIRADA
ise Ukrayna ve Irak bulunuyor. Listenin dördüncü sırasındaki Ukrayna’ya 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,47 artışla 1 milyon 444 bin dolar değerinde süs bitkisi ve mamulü gönderildi. Adet bazında ise ihraç edilen ürünler 17 milyon 141 bin olarak kayda geçti. 2013 yılının aynı döneminde Ukrayna’ya 12 milyon 824 bin adet ürün ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 1 milyon 151 bin dolar olarak kaydedilmişti. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ilk 10 ülke listesinin beşinci sırasında bulunan Irak’a, 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 324 bin 704 adet ile 1 milyon 403 bin dolarlık süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken 2014 yılı ihracatımızda, hem adet hem de değeri bazında yüzde 0,86 oranında arış gerçekleşti. Söz konusu dönemde Irak’a 625 bin 111 adet ile 1 milyon 415 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde, en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke ise şu şekilde sıralandı: Türkmenistan (149 bin 822 adet, 1 milyon 69 bin dolar), Rusya (12 milyon 147 bin adet, 947 bin dolar), Azerbaycan (1 milyon 13 bin adet, 749 bin dolar), 30
Romanya (12 milyon 956 bin adet, 643 bin dolar), Bulgaristan (13 milyon 345 bin adet, 451 bin dolar).
İHRACAT ARTIŞINDA 2014 YILININ İLK AYINDA LİDER HOLLANDA 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde süs bitkileri ve mamulleri ihracatın-
Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe, 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde adet bazında da en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke Hollanda oldu. 2013 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde 10 milyon 514 bin adet ürün gönderilen Hollanda’ya, 2014 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi 27 milyon 84 bin rakamına yükseldi. Hollanda’nın ardından adet bazında en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke 2014 yılının 1 Ocak-31 Aralık dönemi itibariyle Almanya oldu. Almanya’ya söz konusu dönemde 25 milyon 338 bin adet ürün ihraç edilirken 2013 yılının aynı döneminde gönderilen ürünlerin adedi 25 milyon 439 bin olarak kaydedilmişti. Adet bazında en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz üçüncü ülke ise Ukrayna oldu. 2014 yılının 1 Ocak-28 Şubat döneminde Ukrayna’ya 12 milyon 824 bin adet süs bitki ve mamulü ihraç edilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde 17 milyon 141 bin adede ulaştı.
2013 VE 2014 ÖNEMLİ SEKTÖREL ETKİNLİKLER TARİH
ETKİNLİK
YER
WEB
6-8 KASIM 2013
INTERNATIONAL FLORICULTURE TRADE FAIR (IFTF)
VIJFHUIZEN / HOLLANDA
www.iftf.nl
19-21 KASIM 2013
IPM DUBAI
DUBAI / BAE
www.ipm-dubai.com
ARALIK 2013
FLOWERSHOW
İSTANBUL / TÜRKİYE
www.flowershow.com.tr
28-31 OCAK 2014
IPM ESSEN
ESSEN/ALMANYA
www.ipm-essen.de
18-20 ŞUBAT 2014
SALON DU VEGETAL
ANGERS/FRANSA
www.salonduvegetal.com
28 ŞUBAT-2 MART 2014
GARDENIA BAHÇE FUARI
PONZAN/POLONYA
http://gardenia.mtp.pl
24-28 MART 2014
WORLD FLORAL EXPO 2014
NEW YORK/ABD
www.hppexhibitions.com
23-26 NİSAN 2014
HORTIFLOREXPO IPM SHANGHAI
ŞANGAY /ÇİN
www.hortiflorexpo-ipm.com
23-25 NİSAN 2014
ASTANA FLORA EXPO
ASTANA/ KAZAKİSTAN
http://www.flowers-expo.ru
4-6 HAZİRAN 2014
INTERNATIONAL FLORICULTURE TRADE EXPO (I.F.T.EX.) 2014
NAIROBI/ KENYA
www.hppexhibitions.com
AĞUSTOS 2014
FLOWERS IPM – INTERNATIONAL PLANTS EXPO RUSSIA
MOSKOVA/ RUSYA
http://www.flowers-ipm.com/
17-19 EYLÜL 2014
FLOWERS EXPO
MOSKOVA/ RUSYA
www.flowers-expo.ru
20-23 ŞUBAT 2014
FLORPLANT
ANTALYA/ TÜRKİYE
www.florplant.org
EYLÜL 2014
EXPO FLORA RUSSIA 2014
MOSKOVA/ RUSYA
www.hppexhibitions.com
20-22 MAYIS 2014
PROFLORA
BOGOTA/ KOLOMBİYA
www.hppexhibitions.com
15-17 EKİM 2014
IFEX INTERNATIONAL FLOWER EXPO TOKYO
CHIBA/ JAPONYA
www.ifex.jp
EKİM 2014
IBERFLORA
VALENCIA/ İSPANYA
http://iberflora.feriavalencia.com
31
ÇIÇEKADRESLER SEKTÖREL KURUMLAR AKDENİZ SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ Adres: Göksu Mah. Gazi Bulvarı No:493 ANTALYA Tel: 0242 339 55 99 Faks: 0242 338 37 77 eksperpeyzaj@hotmail.com ANTALYA ÇİÇEKÇİLER ODASI Adres: Balbey mah. İsmetpaşa Cad. Balbey İşhanı kat:3 No:35 ANTALYA Tel: 0242 242 11 73 Faks: 0242 241 11 58
S.S. ÇİÇEK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KOOP. Adres: Çırçır Mahallesi Ataturk Caddesi No:174 Alibeyköy Eyüp / İSTANBUL Tel: 0212 625 79 79 - 0212 625 85 86 Faks: 0212 – 6251712 info@cicekuretim.com.tr www.cicekuretim.com.tr
ANTALYA TİCARET BORSASI Adres: Cumhuriyet Cad. Borsa İşhanı Kat:2 ANTALYA Tel: 0242 244 26 70 Faks: 0242 241 11 58 info@antalyaborsa.org.tr www.antalyaborsa.org.tr
S.S. FLORA ÇİÇEK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KOOP. Adres: Kemerburgaz Yolu No: 59 Ayazağa / İSTANBUL Tel: 0212 289 50 99 Faks: 0212 289 63 17 info@ssflora.com www.ssflora.com
ANTALYA TİCARET ve SANAYİ ODASI Adres: Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi Gazi Bulvarı No:531 07310 ANTALYA Tel: 0242 314 37 37 Faks: 0242 314 37 38 - 39 – 40 info@atso.org.tr www.atso.org.tr
SAKSILI SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ (SASBÜD) Adres: Gazipaşa Caddesi Aydın İş Merkezi No: 61 / YALOVA Tel: 0226 811 36 44 Faks: 0226 811 37 17 info@sasbud.org.tr www.sasbud.org.tr
DOĞAL ÇİÇEK SOĞANCILAR DERNEĞİ Adres: V.S.B. Tesisleri-İzmit Karayolu 19. km. Altınova/ YALOVA Tel: 0226 461 22 50-51 Faks: 0226 461 22 52 vsb@vsb.com.tr www.vsb.gov.tr
SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ ALT BİRLİĞİ (SÜSBİR) Adres: Bağdat Caddesi Haldun Taner Sokak No: 1 Kat: 2 Daire: 7 Caddebostan Kadıköy / İstanbul Telefon: 0216 422 34 70 -71-72 Faks: 0216 422 3473 susbir@susbir.org.tr www.susbir.org.tr
INTERFLORA ÇİÇEKÇİLER DERNEĞİ Adres: Emirgazi Cad. No:5 Köroğlu İş Merkezi PK: 34400 Okmeydanı / İstanbul - TÜRKİYE Tel: 0212 210 20 23 (3Hat) Faks: 0212 210 20 22 info@interflora.org.tr SÜS BİTKİLERİ İHRACATÇILARI DERNEĞİ Adres: Aspendos Bulvarı No:221 ANTALYA Tel: 0242 311 80 00 Faks: 0242 311 79 00 info@antalya-tarim.com.tr 32
KESME ÇİÇEK ÜRETİCİ BİRLİĞİ Adres: Altınova Düden Mah. PTT Caddesi No:60 Altınova / ANTALYA Tel: 0242 340 00 76
UNION FLEURS Adres: Square Ambiorix 32/24 B-1000 BRUSSELS Tel: 0032 2 231 06 38 Faks: 0032 2 732 67 66 info@ unionfleurs.org www.unionfleurs.org RESMİ KURUMLAR EKONOMİ BAKANLIĞI Tel: 0312 204 75 00 www.ekonomi.gov.tr HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Tel: 0312 204 60 00 www.hazine.gov.tr GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tel: 0312 306 80 00 www.gumruk.gov.tr BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Tel: 0312 201 50 00 www.sanayi.gov.tr
DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU Tel: 0212 339 50 00 www.deik.org.tr
KALKINMA BAKANLIĞI Tel: 0312 294 50 00 www.dpt.gov.tr
MALİYE BAKANLIĞI Tel: 0312 415 29 00 www.maliye.gov.tr
TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI Tel: 0312 508 10 00 www.tika.gov.tr ULUSLARARASI KURULUŞLAR AIPH - INTERNATIONAL ASSOCIATION of HORTICULTURAL PRODUCERS Adres: AIPH Oude Herenweg 10 2215 RZ Voorhout the NETHERLANDS Tel: 0031 252536950 Faks: 0031 – 252536951 sg@aiph.org www.aiph.org
TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Tel: 0312 410 04 10 www.tuik.gov.tr
TÜBİTAK Tel: 0312 468 53 00 www.tubitak.gov.tr