Çiçek Vizyon Dergisi Temmuz-Ağustos 2014 69. Sayı

Page 1

Sayı: 69

Yıl: 7

Süs Bitkileri Tanıtım Grubu AIPH Kongresine Katıldı

Temmuz-Ağustos 2014

www.susbitkileri.org.tr

Dünya süs bitkileri sektörü Qingdao’da buluştu

69



BASKANDAN

Zor dönemi geride bırakırken dahi ihracatta yol aldık We took steps in export even while leaving a difficult period behind Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak Temmuz-Ağustos döneminde yurt içi ve yurt dışında birçok etkinliğe katılıp sektörümüzün gelişimine yönelik adımlar attık. Süs Bitkileri Tanıtım Grubumuz, Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliğinin (AIPH) Çin’de gerçekleştirdiği yıllık olağan kongresine katıldı. Pazarlama komitesi toplantısında Süs Bitkileri Tanıtım Grubumuz tarafından Expo 2016 Antalya hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirildi. Heyetimiz, Kongreyle eşzamanlı olarak, Qingdao’daki Bahçecilik Exposunu da ziyaret etti. Ayrıca AIPH’nin 2014 Yılı Uluslararası Çiçek Yetiştiricisi (IGOTY) Ödül Töreninde yerimizi alarak Türkiye’yi temsil ettik. Birlik olarak yurt içinde de önemli kurum ve kuruluşlarla bir araya geldik. Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği ve Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri, Türkiye Müteahhitler Birliğinin Yönetim Kurulunu ziyaret etti. Toplantıda karşılıklı işbirliği imkanları görüşüldü. Ağustos ayı içinde ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile Ankara’da düzenlenen toplantıya sektörümüzü temsilen katıldım. Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü ile Rusya Federasyonu ve Ukrayna’ya ihracat konusunda yaşan sorunlar ile zirai karantina uygulamaları konulu bir toplantı düzenledik. Ağustos ayı içinde ayrıca Birliğimizi ziyaret eden ATSO Expo İzleme Komisyonu Üyeleri ile Expo Antalya Projesinin gelişim süreci değerlendirildi ve hazırlık sürecinde geliştirilebilecek projeler hakkında da bilgi alışverişinde bulunuldu. Sektör, verim açısından iyi bir dönem geçirdi ama bu olumlu gelişmelerin yanında olumsuzluklar da yaşandı. Rusya’daki kriz nedeniyle ihracatımız olumsuz etkilendi. Kapıkule’de de kapıların kapanmasıyla Avrupa’ya giden tırlar günlerce bekledi, zarara uğradı. Ama tüm bunlara rağmen geçen yılla kıyaslayınca ihracatımızda yüzde 15 artış yaşandı. Başta Hollanda olmak üzere, İngiltere, Almanya ve Türkmenistan pazarlarında belli artışlar gözlendi. Genel olarak bakıldığında, sektörde zor bir yıl yaşanmasına rağmen ihracatta yol aldık ve 80 milyon dolar civarında ihracat gerçekleştirdik. Artık iç pazarda da iyi bir tüketim başladı. Özellikle süs bitkileri sektöründe yapılan tanıtımlarla önemli bir noktaya geldik. Süs bitkileri sektörü ulusal ya da uluslararası krizlerden direkt etkilenecek sektörlerden birisidir. Ama biz geniş bir portfolyöye yayıldığımız için farklı ülke pazarlarına girme şansımız var. Çiçek bir kültürdür, vazgeçilmez bir unsurdur. Dünya çiçeği bilmezken bizim için çok önemliydi, motiflerimizde hep çiçek vardı. Türkiye sonradan unuttu çiçeği ama dağlarımız endemik çiçeklerle dolu. Ama bu anlam yeniden önem kazanmaya başladı. Yaz sezonu bizim için çok önemlidir. Özellikle yaz üretimleri Avrupa bölgelerine gönderiliyor. Çiçek sektöründe tarım sektöründen farklı olarak Avrupa’daki süpermarketlerle çalışılıyor ve nihai ürün, son ürün olarak veriliyor. Dolayısıyla biz ürünü 12 ay boyunca temin edip süpermarketlere ulaştırmak zorundayız. Bunun için dünya çapında sertifikasyonlara sahip olmak gerekiyor. 12 aydır aynı fiyatlarla ve dünyanın kabul ettiği sertifikasyonlarla dünya pazarlarında yer aldık. Bu durum Türkiye açısından önemli bir başarı. Yaptığımız işte dünya standartlarını yakaladık.

As the Central Anatolian Ornamental Plants and Products Exporters Union, we attended many events both in Turkey and abroad in July and August and took steps for the development of our sector. Our Ornamental Plants Promotion Group attended the annual ordinary congress of the International Association of Horticultural Producers (AIPH) organized in China. A detailed presentation on Expo 2016 Antalya was made by our Ornamental Plants Promotion Group at the meeting of the marketing committee. Our delegation also visited the Horticultural Expo in Qingdao during the Congress. In addition, we represented Turkey at the AIPH 2014 International Grower of the Year (IGOTY) Award Ceremony. As Union, we came together with important institutions and organizations in our country as well. Chairmen and members of the General Secretariat and Board of Directors of the Central Anatolian Exporters Union visited the Board of Directors of the Turkish Contractors Association. Cooperation possibilities were discussed at the meeting. In August, I represented our sector at the meeting held in Ankara with the Minister of Food, Agriculture and Livestock. We made a meeting with Antalya Directorate of Agricultural Quarantine and discussed the problems about exports to the Russian Federation and Ukraine and agricultural quarantine practices. In August, members of the ATSO Expo Monitoring Commission visited our Union and discussions were held to evaluate the development process of the Expo Antalya Project and information was exchanged about the projects that can be developed during the preparation process. The sector went through a good period in terms of efficiency but there were unfavorable details as well. Our exports were negatively affected by the crisis in Russia. When the gates were closed in Kapıkule, the trucks on their way to Europe had to wait for days and incurred damages. However, our exports increased 15 percent compared to the last year despite all these factors. Some increases were observed particularly in the Dutch market and also in the British, German and Turkmen markets. In general, although it was a difficult year for the sector, we took further steps in exports and made around 80 million dollars’ worth of exports. A high amount of consumption started in the domestic market as well. We have reached a good level especially through the promotional activities in the ornamental plants sector. The ornamental plants sector is one of the sectors that can be directly affected by national or international crises. However, we have the chance to enter the market of various countries since we have a large portfolio. Flowers are a culture and an indispensable element. Even when the world still did not know about them, flowers were very important to us, our patterns always featured flowers. Turkey forgot about flowers later, but our mountains are full of endemic flowers. The significance of flowers started to get appreciated again. The summer season is very important to us. Especially summer products are sent to various regions in Europe. Unlike the agriculture sector, products are sold to the supermarkets in Europe in the flower sector and final products are delivered as end products. Therefore, we have to obtain the products and deliver them to supermarkets for 12 months. To do this, you need to be certified worldwide. We were in world markets for 12 months with the same prices and holding certificates recognized worldwide. This is a major success for Turkey. We have reached the world standards in our field.

Osman BAĞDATLIOĞLU Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı / Tanıtım Grubu Başkanı President of the Ornamental Plants and Products Exporters Union / President of Promotion Group 1


ÇIÇEKIÇINDEKILER 6

8

3

Birlik Yönetim Kurulu ATSO Expo Yetkilileriyle Buluştu

Süs Bitkileri Tanıtım Grubu IFTF Süs Bitkileri Fuarı’na Katılacak

4

5

Türkiye 2014 Qingdao Expo Uluslararası Jürisi’nde AIPH 2014 Uluslararası Çiçek Yetiştiricisi Ödülleri Sahiplerini Buldu

6

8

10

14

Süs Bitkileri Tanıtım Grubu AIPH Kongresi’ne Katıldı

“Süs bitkileri ihracatı kontrol altında”

14

Geçmişten günümüze süs bitkilerindeki gelişmeler ve Türkiye’deki durumu

20 16

Saksılardaki bahar çiçeği: Begonya

18

Edirne’de sultanların bahçesi, halkın er meydanı: Hadika-i Hassa Uzakdoğu’nun büyük oyuncusu Çin süs bitkileri sektörünü Qingdao’da buluşturuyor

20

28

Yılın sekizinci ayında ihracat artısı yüzde 13,7 oldu

SÜS BİTKİLERİ TANITIM GRUBU ADINA, ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ’NİN YAYIN ORGANIDIR. OAİB ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN

YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya (info@origamimedya.com)

YAYIN TÜRÜ İki ayda bir yayınlanan sektörel dergidir.

YAYIN KURULU BAŞKANI İSMAİL YILMAZ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)

YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. Savaş Apt. No:6 Kat:2 D:7 Mecidiyeköy / Şişli / İST T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70

YAYIN KURULU OSMAN BAĞDATLIOĞLU, İSMAİL YILMAZ, LÜTFİ GÖBÜŞ, HARUN YETER, ÖZKAN AYDIN, ESRA ARPINAR, SEVGİN UTLULIĞ, GÜLŞEN BAY

2

YÖNETİM YERİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05

EDİTÖR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com) Uğur DÜNDAR (ugur@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT (murat@origamimedya.com) REKLAM REZERVASYON info@origamimedya.com

BASKI VE CİLT APA Uniprint Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, Hadımköy - İstanbul Caddesi, No: 159 34555 - İstanbul - Türkiye Telefon: 0 212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr

ÇİÇEK VİZYON dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “ÇİÇEK VİZYON” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır.

69


ÇIÇEKGÜNDEM

Birlik Yönetim Kurulu ATSO Expo Yetkilileriyle Bulustu ATSO Expo İzleme Komisyonu Üyeleri, Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu ile bir araya geldi.

A

TSO Expo İzleme Komisyonu Üyeleri, Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu’nu 29 Ağustos’ta ziyaret etti. Yapılan toplantıda Expo 2016 Antalya Projesi hakkında detaylı görüşmeler gerçekleştirildi.

Heyetler, Expo Antalya Projesiyle İlgili Fikir Alışverişinde Bulundu

ATSO Expo 2016 İzleme Komisyonu Başkanı Ziya Özden Tezgel, Başkan

Yardımcısı Metehan Coşkunsu ile Komisyon Üyeleri Hüseyin Baytak, Abdullah Bayram, Sedat Gümüş ve Münevver Gençtürk’ün katıldığı ziyaretin ev sahipliğini Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği adına, Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Başkan Yardımcısı Lütfi Göbüş ve ArGe Şefi Gülşen Bay üstlendi. Toplantıda, Expo Antalya Projesi’nin gelişim süreci değerlendirildi. Expo Antalya kapsamında ve hazırlık sürecinde geliştirilebilecek projeler hakkında da bilgi alışverişinde bulunuldu.

İşbirliğinin Sürdürülmesi Kararlaştırıldı

Toplantıda ATSO Expo İzleme Komisyonu Üyelerine Osman Bağdatlıoğlu tarafından, Expo Uluslararası Çalışma Komitesi tarafından yapılan “Communities in Bloom” projesi hakkında detaylı bilgi verildi. Expo İzleme Komisyonu tarafından hazırlanan Kadın Girişimciler İşgücü Projesi de görüşme gündeminde ele alınan konular arasındaydı. Toplantı önümüzdeki süreçte işbirliği yapılması temennisi ile son buldu. 3


ÇIÇEKGÜNDEM

Süs Bitkileri Tanıtım Grubu IFTF Süs Bitkileri Fuarı’na Katılacak Süs Bitkileri Tanıtım Grubu, 5-7 Kasım tarihleri arasında Hollanda’da düzenlenecek IFTF Süs Bitkileri Fuarı’na katılacak.

H

ollanda Vijfhuizen’de gerçekleştirilecek ve Türkiye’den ihracatçı firmaların temsilcilerinin de heyet olarak yer alacağı fuar kapsamında; ikili iş görüşmelerinin gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin üretim ve ihracatını gerçekleştirdiği süs bitkilerinin sergilenerek tanıtımının yapılması planlanıyor. Süs Bitkileri Tanıtım Grubu fuar alanında A3.20 numaralı stantta ziyaretçilerini ağırlayacak.

4

“Hollanda Pazarındaki Payımızı Artırmayı Hedefliyoruz”

Dünyanın en büyük süs bitkileri ithalatçı ve ihracatçısı olan Hollanda, yıllık 6 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip. İhracatçılarımız yeni ürünlerle bu pazarda paylarını artırmayı hedefliyor. Fuar hakkında değerlendirmelerde bulunan Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, “İhracatçılarımız yeni ürünlerle Hollanda pazarındaki paylarını

artırmayı hedefliyor. Dünya süs bitkileri sektörüne bakıldığında Türkiye’nin ihracat açısından büyük bir büyüme potansiyeli var. Türkiye, süs bitkileri sektöründe dünyanın bir numarası olan Hollanda’da arzu ettiği ilgiyi görüyor. Tüm dünyadan sektör liderlerinin bir araya IFTF Süs Bitkileri Fuarı vasıtasıyla hem ihracatçılarımızın yabancı alıcılarla buluşmasını, hem de ülkemizin en iyi şekilde temsil edilerek ihracatımızın gelişmesine katkı sunmayı amaçlıyoruz” dedi.


ÇIÇEKGÜNDEM

Türkiye 2014 Qingdao Expo Uluslararası Jürisinde AIPH Yönetim Kurulu üyesi ve Türkiye Bölge Temsilcisi Osman Bağdatlıoğlu, Çin’in Qingdao şehrinde düzenlenen Qingdao Uluslararası Botanik Fuarı (International Expo 2014 Qingdao) uluslararası değerlendirme jürisinde yer alıyor.

A

IPH kurallarına göre, en iyi bahçeyi seçmek üzere oluşturulan uluslararası jüri ilk değerlendirmesini 24 Nisan tarihinde yapmıştı. İkinci jüri değerlendirmesi de 17-19 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. Jüri, ülke bahçelerini değerlendirerek, dereceye girenleri belirledi. Sonuçlar Expo kapanış töreninde açıklanarak, ödüller sahiplerini bulacak.

Uluslararası Değerlendirme Jürisinde Osman Bağdatlıoğlu Yer Alıyor

AIPH Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Bölge Temsilcisi, Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, 25 Nisan’da Çin’in Qingdao şehrinde açılışı gerçekleştirilen Qingdao Uluslararası Botanik Fuarı (International Expo 2014 Qingdao) etkinliğinin uluslararası değerlendirme

jürisinde yer alıyor. Çin’in Qingdao şehrinde “Topraktan, toprak için” temasıyla gerçekleştirilen Expo, Baiguo Dağı Ormanlık alanında toplam 241 hektar alanda kuruldu. 100’ün üzerinde bahçe katılımı olan Expo’da, 37 ülkeden uluslararası katılımcılar yer alıyor. AIPH kurallarına göre yedi kişilik uluslararası jüri, AIPH’in önerdiği dört uluslararası üye ile Çin Çiçekçiler Birliği (China Flower Association) tarafından seçilen üç üyeden oluşuyor. 5


ÇIÇEKGÜNDEM

AIPH 2014 Uluslararası Çiçek Yetistiricisi Odülleri Sahiplerini Buldu Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği’nin (AIPH) verdiği, 2014 Yılı Uluslararası Çiçek Yetiştiricisi (IGOTY) Altın Gül Ödülünü Hollanda’dan Schoneveld Breeding kazandı.

M

erakla beklenen ödülün sahibi 17 Eylül’de Çin’in Qingdao şehrindeki 66. AIPH Yıllık Kongresi gala yemeğinde açıklandı. Ödül, AIPH Yönetim Kurulu Başkanı Vic Krahn ve Çin Bahçe Bitkileri Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Liu Hong tarafından takdim edildi. Flora Culture International’ın da etkinlik partneri olduğu IGOTY ödüllerini kazanan diğer firmalar şunlar oldu: Gümüş Gül - Fujian Liancheng Orchid Corporation (Çin), Bronz Gül - Queen / Knud Jepsen (Danimarka), Dördüncülük Ödülü - Winkelmolen Nursery (Kanada).

Altın Gül Hollanda’ya Gitti

Siklamen ile başlayan ve çuha çiçeği, düğün çiçeği, çan çiçeği ile devam eden, 1930’dan bu yana saksı bitkileri yetiştiren Schoneveld Breeding; bugün siklamen pazarında önemli bir paya ve sektöründeki bazı lider markalara sahip. Bazı araştırma programları yürüten firma, tohum teknolojisi ve ayrıca genetik materyali konusunda araştırma yapmak için kendi laboratuarını kullanıyor. Törenin ardından konuşan AIPH Yönetim Kurulu Başkanı Vic Krahn, “Bu gece inanılmaz derecede heyecanlıydı, çok özel bir atmosfer vardı. Kazananların hepsi çok mutluydu. Katılımcılar gerçekten en üst düzeydeydi. Çok sayıda aday olunca jüri üyelerinin de işi zor oldu. Vermeleri gereken çok zor ka6


rarlar vardı ve harika bir iş çıkardılar. Bu ödül dünyanın en iyilerinin en iyisini destekliyor. Bu gece kazanan dört firmayı ve özellikle de altın gül ödülümüzün sahibi Schoneveld Breeding’i kutluyorum” dedi. Gümüş Gül Ödülü’nü kazanan Fujian Liancheng, ülkesindeki 37 şube için orkide yetiştiriyor ve her yıl yedi türden, 260’ın üzerinde çeşit ve 11 milyonun üzerinde orkide üreterek yurt içi orkide sektörünün zirvesinde bulunuyor. Firma, Çin orkideleriyle özdeşleşen kültürü ve ruhu bünyesinde somutlaştıran çok kaliteli Çin orkideleri üretmek

için çalışıyor. Firma aynı zamanda gıda, içecek, kozmetik ve parfüm sektöründe kullanılabilen çok amaçlı orkideler yetiştirerek yeni bir değer yaratyor. Fujian Liancheng, Çin orkidesi pazarının yüzde 12’sine sahip. Bronz Gül kategorisinde ödül alan Queen / Knud Jepsen, 25 milyon kalanşo bitkisi ve 50 milyon kesme kalanşo üretimiyle alanında lider bir yetiştirici. Jüri üyeleri tarafından firma, yetiştiricilikte aktif olduğu ve ürünlerini el arabası sistemiyle bütünleştirilmiş, göz alıcı mağaza gösterimleriyle, son bilgilere erişim sağlayan bir QR koduyla ve

ulusal çapta promosyon programlarına katılarak pazarladığı için övgüye değer görüldü. Dördüncülük ödülünü ise 1979’da kurulan Winkelmolen Fidanlığı kazandı. Firma, 600 hektar alan üzerine kurulu ve bahçe merkezleri, koruma alanları ve başka fidanlıklar için yüksek düzeyde kaliteli ağaç yetiştiriyor. Fidanlık son teknolojiyi kullanarak sürekli yeni ileri süreçler ve otomasyon geliştirmeye önem veriyor ve bugünlerde düzleme ve envanter sürecini modernize etmek için bir tarayıcı oluşturmak üzere bir firmayla birlikte çalışıyor.

7


ÇIÇEKGÜNDEM

Süs Bitkileri Tanıtım Grubu AIPH Kongresi’ne Katıldı Ornamental Plants Promotion Group attended the AIPH Congress Süs Bitkileri Tanıtım Grubu, Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği’nin (AIPH) Çin’de gerçekleştirdiği yıllık olağan kongresine katıldı.

8

The Ornamental Plants Promotion Group attended the annual ordinary congress of the International Association of Horticultural Producers (AIPH) organized in China.


U

luslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği’nin (AIPH) yıllık olağan kongresi 15-19 Eylül tarihleri arasında Çin’in Qingdao şehrinde düzenlendi. AIPH’in 66’ncı Yıllık Kongresi’nin organizasyonu AIPH, China Flower Association (CFA) ve Qingdao Uluslararası Bahçecilik Exposu yönetimi tarafından yapıldı.

T

he annual ordinary congress of the International Association of Horticultural Producers (AIPH) was held between September 15 and 19 in Qingdao, China. The AIPH, China Flower Association (CFA) and the management of the Qingdao International Horticultural Expo were the organizers of the 66th Annual Congress of the AIPH.

Türkiye’yi Temsilen Süs Bitkileri Tanıtım Grubu Davet Edildi

Ornamental Plants Promotion Group was invited to represent Turkey Osman Bağdatlıoğlu, Chairman of the Board of Directors of the Ornamental Plants Promotion Group, Lütfü Göbüş, Member of the Board of Directors, and Sevgin Utlulığ, Research and Development Manager of the General Secretariat of the Central Anatolian Exporters Union, represented Turkey at the congress. Through the presentations made at the congress, information was shared with AIPH members about the ornamental plants industry of China.

Expo 2016 Antalya Sunumu Gerçekleştirildi

A presentation was made about Expo 2016 Antalya At the AIPH committee meetings, the topics discussed were greenfriendly cities, environment, plant health and marketing. A detailed presentation was made about Expo 2016 Antalya by the representatives of the Ornamental Plants Promotion Group at the meeting of the marketing committee. During the Congress, the delegation also visited the Horticultural Expo in Qingdao.

Türkiye’yi temsilen kongreye Süs Bitkileri Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Süs Bitkileri Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Göbüş ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Ar-Ge Müdürü Sevgin Utlulığ katıldı. Düzenlenen kongre kapsamında gerçekleştirilen sunumlarda AIPH üyelerine, katılımcı ülkelerin bitkileri endüstrisi hakkında bilgiler verildi. AIPH komite toplantılarında ise yeşil şehirler, çevre, bitki sağlığı ve pazarlama konuları ele alındı. Pazarlama komitesi toplantısında Süs Bitkileri Tanıtım Grubu yetkilileri tarafından Expo 2016 Antalya hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirildi. Heyet, Kongreyle eşzamanlı olarak, Qingdao’daki Bahçecilik Exposu’nu da ziyaret etti.

9


ÇIÇEKRÖPORTAJ

“Süs bitkileri ihracatı kontrol altında” Süs bitkileri ve mamullerinin ithalatında ve ihracatında gerekli yasal kontrolleri yerine getirmekle görevlendirildiklerini belirten Antalya Zirai Karantina Müdürü Ekrem Çetin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir birim olarak çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerini söyledi.

I

hracat, ithalat, transit geçiş, reexport ve fumigasyon işlemleri ile laboratuvar hizmetleri konusunda çalışmalar yapan Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü, 2000 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de 12 ilde zirai karantina müdürlüğü bulunuyor. Kurumun yapısı ve hizmetleriyle ilgili bilgi veren Antalya Zirai Karantina Müdürü Ekrem Çetin,

ihracatçılara zirai karantina süreciyle ilgili uyarılarda bulundu. Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü ne zaman kuruldu? Türkiye’de sizinle aynı görevleri üstlenen kaç müdürlük bulunuyor? Antalya’da Zirai Karantina Hizmetleri, 2000 yılına kadar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, İl Gıda Tarım ve

Ekrem ÇETİN

Antalya Zirai Karantina Müdürü

Hayvancılık Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü ile İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü bünyesinde çalışan inspektörler tarafından yürütüldü. İthalat ve ihracat işlemlerinin yoğunluğu nedeniyle, Bakanlığımızca da uygun görülerek 26 Mayıs 2000 tarihinde Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü kuruldu. Müdürlüğümüz 2000-2006 yılları arasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne bağlı bir kuruluş olarak hizmet verdi. 2007 yılından itibaren ithalat ve ihracat işlemlerinin öneminden ve özellikle ihracattaki işlemlerin kolaylaştırılması 10


“Üretim alanları çok iyi kontrol edilmeli özellikle sera üretimlerinde dışardan sera içine zararlı girişini önleyecek önlemler alınmalıdır.” koloji, Viroloji ve Nematoloji bu birimlerimizde toplam 7 adet uzman görev yapıyor. İthalat ve ihracat işlemlerinde karantina kontrollerini fiili olarak yapan toplam adet 17 inspektör görev alıyor. Laboratuvarlarımızda analizleri işlemleri için gerekli tüm ekipmanlar mevcuttur. Analiz sonuçlarının daha hızlı yapılması ve analiz sonuçlarına yapılacak itirazları değerlendirmek amacıyla Realtime-PCR laboratuvarı kurulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Avrupa Birliği Tarım Ateşelerinin Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü ziyareti

için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir birim haline getirildi. Halen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Antalya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü kampüsünde bulunan hizmet binasında görevini sürdürüyor. Türkiye’de Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü dışında İzmir, İstanbul, İçel, Samsun, Hatay, Trabzon, Bursa, Ankara, Şırnak, Artvin ve Ağrı illerinde toplam 12 zirai karantina müdürlüğü benzer görevleri yürütüyor. Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü’nün görevleri ve sorumluluk alanları nelerdir? İhraç edilen bitki ve bitkisel ürünlerin alıcı ülke zirai karantina şartlarına göre kontrollerini yapmak, hastalık ve zararlılardan arındırılmış olarak gönderilmesini sağlamak, ihracı yasak olan bitki ve bitkisel ürünlerin ihracatına engel olmak, ihraç edilmiş ancak çeşitli sebeplerle iade edilen ürünlerin giriş, transit ticaretle tekrar ihracat ya da imha işlemlerini yapmak, ithal edilmek istenen bitki ve bitkisel ürünlerin ülkemiz zirai karantina şartlarına göre kontrollerini yaparak uygun bulunanların girişine izin vermek, ithal edilmek istenen ancak ülkemiz zirai karantina şartlarına göre kontrolleri sonucu uygun bulunmayan bitki ve bitkisel ürünlerin imha, iade ya da transit ticaretle tekrar ihracat işlemlerini yapmak, bitki ve bitkisel ürünlerde dış karantinaya tabi organizmaların yurda girişine engel olmak, ithali yasak olan bitki ve bitkisel ürünlerin yurda girişine engel olmak kurumumuzun başlıca

görevleri arasındadır. Ayrıca; Transiti yapılacak ürünlerin ilk giriş kapılarında gerekli kontrollerini yapmak, ithal ve ihraç edilen bitkisel ürünlerin ve depolarının gerektiğinde fümigasyon ve dezenfeksiyonunu yapmak veya yaptırmak, bakanlığımızın görevlendirmesi doğrultusunda İnspektör, fümigasyon operatörü, fümigasyon operatörü yardımcısı ve ısıl işlem operatörü kursları ile hizmet içi eğitimler düzenlemek, zirai fümigasyon hizmeti veren firmaların ruhsatlandırılması ve denetimini yapmak sorumluluk alanımıza giren başlıca konulardır. Kurulduğu günden beri Müdürlüğümüz tüm ihracatçı ve ithalatçılarımızla eşgüdüm içersinde; İthalatta Türkiye topraklarını ve bitki varlığının korunması amacıyla hastalık ve zararlılardan ari ürünlerin yurda giriş işlemlerini yürütüyor. İhracata ülkemizin prestijini zedelemeyecek kalitede ve zararlılardan ari temiz ürün gönderilmesi için kontroller titizlikle yapılmış ve alıcı ülke mevzuatlarına göre işlenmiş ve paketlenmiş ürünlere bitki sağlık sertifikası düzenlenmiştir. Firmaların ihracatını artırmak amacıyla ürünlerin üretim ve hazırlanma aşaması ile ilgili eğitici bilgiler veriliyor. Müdürlüğünüz bünyesinde yer alan laboratuvarlar ve teknik olanaklarınız hakkında bilgi verir misiniz? Müdürlüğümüz bünyesinde Avrupa Birliği Twinnig Projesi kapsamında kurulmuş ithalat ve ihracat işlemlerinde analizleri yapmak üzere beş birimden oluşan laboratuvar bulunuyor. Bu birimler Entomoloji, Bakteriyoloıji, Mi-

Ülkemizde çiçek ve süs bitkilerinde zirai karantina süreci nasıl işliyor? Karantina konusunda hangi tür testler yapılıyor? Ülkemizde süs bitkisi ve çiçeklerde zirai karantina sürecini iki ayrı şekilde açıklayabiliriz: İthalat amacıyla kesme çiçekler genelde ilimize havayolu ile geliyor. Gelen kesme çiçeklerin inspektör tarafından havaalanında bulunan gümrükte zirai karantina kontrolleri yapılıyor. Kontroller sonucunda uygun bulunanlar için giriş izni verilmekte, Bitki Karantinası Yönetmeliği’nde listelenen ülkemizde varlığı bilinmeyen veya sınırlı olarak bulunan zararlı etmenlerle bulaşık bulunması durumunda gelen kesme çiçekler mahrecine iade edilmekte veya imha edilmektedir. Kesme çiçek ihracatında ise zirai karantina kontrolleri tamamen alıcı ülkeler tarafından belirleniyor. Alıcı ülkelerin karantina mevzuatlarına göre kontroller yapılıyor ve uygun olanlar için bitki sağlık sertifikası düzenleniyor. Uygun olmayanlar ürünler yeniden işlenerek alıcı ülke mevzuatına uygun hale getiriliyor. Canlı süs bitkisi ithalatında genelde kara veya denizyolu ile ilimize ulaşan bitkilerin kontrollerinin ve karantina analizlerinin yapılabilmesi için izole kapalı yed-i emin bir alanına Gümrük Müdürlüğü ve kurumumuz inspektörleri gözetiminde indiriliyor. Boşaltma işleminden sonra ürün beraberinde gelen belgeler ile gelen bitkilerin belgelerde belirtilen miktarda ve çeşitte olup olmadığı kontrol ediliyor. Bitki sağlığı kontrollerinde inspektör tarafından bitkiler öncelikle gözle kontrol ediliyor. Bitkiler üzerinde şüpheli bir durum olması veya bitki ka11


“Son yıllarda Türk Cumhuriyetleri ve Irak gibi pazarlara canlı süs bitkisi ihracatında artış gözleniyor. Ancak bu pazarların devamlılığını sağlamak için ürünler kaliteli ve hastalık ve zararlılardan ari olmalıdır.”

İthal edilmek istenen bitkide makroskobik inceleme

rantinasında listelenen hastalıklardan ari olduğunun tespit edilmesi amacıyla analizlerinin yapılması için numuneleri alınıyor. Analiz sonuçları uygun bulunanalar için yurda giriş izni veriliyor. İhracat işlemlerinde ise kesme çiçekte olduğu gibi alıcı ülke karantina koşullarına göre karantina kontrolleri yapılmakta alıcı ülkeler bitkiler için ilave analizler veya şartlar istendiğinde bu analizler yapıldıktan sonra veya şartlar yerine getirildikten sonra bitki sağlık sertifikası düzenleniyor. Süs bitkileri ihracatında yaşanan temel sıkıntılar nelerdir? Üretim aşamasında üreticilerimiz hastalık ve zararlı ile mücadele de yeterli özeni göstermemeleri nedeniyle ihracat kontrolleri aşamasında bulaşık ürünlere rastlanılmakta bu durumda olan ürünlerin ihracatına izin verilmemektedir. Üretim alanları çok iyi İhracatı yapılacak karanfillerin karantina kontrolü

12

kontrol edilmeli özellikle sera üretimlerinde dışardan sera içine zararlı girişini önleyecek önlemler alınmalıdır. Bütün mücadele yöntemleri ortaklaşa uygulanmalı üretim sezonu boyunca bu tedbirler devam ettirilmelidir. Alıcı ülke mevzuatları bilinerek üretim ve ihracat aşamasında alıcı ülkelerin gereklilikleri sağlanmalıdır. Örneğin Rusya kesme çiçekte Kaliforniya Çiçek Tripsi ile bulaşık ürün kabul etmemektedir. Bu zararlı ile üretim aşamasında iyi mücadele yapılmalıdır. Her ne kadar yeni ruhsat almış fümigantlarla kesme çiçeklerin ihracat aşamasında fümigasyona tabi tutulması sorunu azaltmış olsa da bu zararlıların sera koşullarında mücadelesinin yapılması çiçek kalitesini ve temiz ürün elde edilmesini sağlayacaktır. Yine Avrupa ülkeleri canlı süs bitkilerinin nematodlardan ari olmasını istemektedir. Bunun için Seralarda nematod açısından hijyen

şartlarına azami özen gösterilmeli sık sık üretim alanında kullanılan yetiştirme materyali nematod analizinden geçirilmelidir. Dışarıdan üretim alanına toprak girişi önlenmelidir. Süs bitkileri ihracatı gerçekleştiren firmalar karantina kapsamında nelere dikkat etmelidir? Daha önce söz edildiği gibi üreticilerimiz üretim alanlarını çok iyi kontrol etmeli hastalık ve zararlı ile sorun oluşturmadan gerekli önlemleri buralarda almalıdır. Ürünün ihracat aşamasından önce gerek karşı ülkelerin karantina mevzuatlarını gerekse ihracat kontrol prosedürlerini bilmeleri işlemlerin daha hızlı olması açısında önemlidir. Bu konuda müdürlüğümüz gerekli yardımlarda bulunmaktadır. Türkiye’nin süs bitkileri ihracatını artırabilmek için önemli gördüğünüz konular nelerdir? Özellikle son yıllarda Türk Cumhuriyetleri ve Irak gibi pazarlara canlı süs bitkisi ihracatında artış gözleniyor. Ancak bu pazarların devamlılığını sağlamak için ürünler kaliteli ve hastalık ve zararlılardan ari olmalıdır. İtalya gibi canlı bitki ihracatında büyük paya sahip ülkelerde olduğu gibi kaliteden hiçbir zaman ödün verilmemeli pazara

Kesme çiçek ihracatında sorun oluşturan zararlı


İthalatı yapılacak numunenin incelenmesi

bizim göndereceğimiz bir ürünün tüm sektör açısından önemli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bitki Karantinası Yönetmeliği’nin 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girecek kısımlarında tüm ithalatçıların kayıt altına alınması İthalat işlemlerinin bu kayıt numaralarına göre yapılması uygulamasına başlanacak. Bununla ilgili çıkarılacak talimat konusunda tüm ithalatçılarımız ve onların temsilcileri bilgilendirilecek. Ayrıca ürünlerin giriş gümrüklerine gelmeden denizyolu gelenlerde 24 saat karayolu ile 12 saat havayolu gelenlerde 4 saat

önce ön bildirim yapma zorunluluğu getirilmiştir. İthalat işlemlerinde ilk giriş kapıların ithalat işlemleri yapılamayan ürünlerin evrak kontrolleri giriş kapılarında yapıldıktan sonra düzenlenecek dolaşım belgesi ile ithalatın yapılacağı kapılara gönderilecek, dolaşım belgesi ile bu kapılara gelen ürünler Zirai karantina Müdürlükleri bunların bulunmadığı yerlerde İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri tarafından beyan ve bitki sağlığı kontrolleri yapılacaktır. Uygun olanlar için yurda giriş izni verilecektir. Yeni düzenlemeler

Ekrem Çetin kimdir? Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinin Kıranşeyh köyünde 1964 yılında doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Tavşanlı’da tamamladım. Lisans eğitimimi ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nde 1982-1986 yılları arasında aldım. 1986 yılında Tarım Bakanlığı’nın açtığı sınavla 1987 yılında Siirt’in Eruh ilçesinde ziraat mühendisi olarak göreve başladım. 1990 yılında Siirt Merkez Bitki Koruma Şubesi’nde çalıştım. 1992-2000 yılları arasında Çankırı Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şubesi’nde görev yaptıktan sonra 2000 yılında İzmir Zirai Karantina Müdürlüğü’ne atandım. İnspektör ve ziraat mühendisi olarak 2013 yılına kadar burada görev yaptım. 2013 yılında Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü’ne Şube Müdürü alarak atandım ve halen bu görevimi sürdürüyorum. konusunda tüm süs bitkisi ithalatçıları veya bunların temsilcileri için Müdürlüğümüzde bilgilendirme toplantıları yapılacaktır.

13


ÇIÇEKMAKALE

Geçmisten günümüze süs bitkilerindeki gelismeler ve Türkiye’deki durumu İbrahim BAKTIR - Gülden TAMER

Süs bitkilerinin tarihi geçmişi ile insanoğlunun geçmişi arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Toplumların ve ülkelerin süs bitkilerine yaklaşımları kendi öz kültürleri ile ilgili olduğu kadar ekonomik ve refah seviyeleri ile de sıkı ilişki içinde olmuştur.

S

üs bitkileri insanoğlunun acılarını ve sevinçlerini sembolize eden, görselliği ile ön plana çıkan bitkilerdir. Bu nedenle, süs bitkilerinin tarihi geçmişi ile insanoğlunun geçmişi arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Toplumların ve ülkelerin süs bitkilerine yaklaşımları kendi öz kültürleri ile ilgili olduğu kadar ekonomik ve refah seviyeleri ile de sıkı ilişki içinde olmuştur. Günümüzde kesme çiçek dahil kişi başına yıllık süs bitkileri tüketiminin en fazla olduğu ülkelerin başında İsviçre ve Almanya gelmektedir. Bu ve benzeri ülkelerde, özel günlerin ve özel durumların dışında, misafirliğe veya ev ziyaretlerine giderken çiçek götürmek adettendir. Durum böyle olunca, sektör de sürekli olarak gelişme ve kendini yenileme durumunda kalmaktadır. Yine Almanya ve Fransa gibi süs bitkilerinin vazgeçilmez bir sektör haline geldiği ülkelerde süs bitkileri yetiştiriciliği genelde babadan çocuklara intikal etmektedir. Hamburg yakınlarındaki gül yetiştiriciliği ve ıslahı yapan Kordes ve Tantau firmaları bunun en somut örneklerindendir. Her ikisinin de tarihi oldukça eskidir. Örneğin, Kordes firması 1887 yılında faaliyetine başlamış ve bugün profesyonel bir şekilde 5. kuşak faaliyetine devam etmektedir. Benzeri durumlara Fransa ve Amerika’da da sıkça rastlanmaktadır. Buradaki temel kural sürekliliktir. Durum böyle olunca da dünya çapında marka haline gelinmektedir. Osmanlı Dönemi öncesi ve sonrasında

14

süs bitkilerine belli ölçülerde ilginin olduğu bilinmektedir. Bu ilgi bazı dönemlerde ivme kazanmış, çoğu kez de bir hobi olmanın ötesine geçememiştir. Lale Devri, söz konusu ilginin tavan

yaptığı ender dönemlerin en önemlisidir. Lale Devrinde, Edirne ve çevresi süs bitkileri üretiminde öne çıkmıştır. Bu dönemde lalenin yanı sıra Anadolu kökenli gül, karanfil, nergis ve sümbül


İbrahim BAKTIR

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi

gibi çok sayıda çiçek saray bahçelerinde ve halka açık park ve bahçelerde yerini almıştır. Edirne ve İstanbul’un yanı sıra İmparatorluğun İzmir ve Van gibi diğer yörelerinde de süs bitkileri üretimine rastlanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemleri ile Cumhuriyetin ilk yılları da yaşanan olumsuzluklar nedeniyle süs bitkilerine olan ilginin azaldığı ve 1980’li yıllardan itibaren ise bilinçli ve hızlı bir şekilde yeniden arttığı görülmektedir. 1970’li yılların ortalarına kadar ağırlıklı olarak İstanbul ve Yalova çevresinde yapılmakta olan süs bitkileri yetiştiriciliği bu yıllardan sonra yaşanan petrol krizine bağlı olarak ısıtma giderlerinin çok artması nedeniyle başta İzmir olmak üzere Adana ve Antalya gibi kışları daha ılıman olan illerimize kaymıştır. En son verilere göre, 2012 yılı itibariyle ülkemizdeki toplam süs bitkileri üretimi alanı yaklaşık 3400 hektar ve ihracat değeri yaklaşık 100 milyon dolar civarındadır. Benzer şekilde 20-25 yıl öncesine kadar Anadolu’nun birçok kentinde bir tek çiçekçi dükkanı bulunmazken günümüzde küçük kasabalarda dahi çiçekçi dükkanlarına rastlanmaktadır. Günümüzde üretimin miktarı kadar ve hatta miktarından çok daha önemlisi uluslar arası çiçek standartlarına uygun kaliteli üretim yapmaktır. Aynen giyim ve kıyafetteki moda gibi süs bitkilerinde de ülkelerin talepleri yıldan yıla değişiklik göstermektedir. Bunun için de süs bitkileri yetiştiriciliğinde tür ve çeşit sayısının artırılması, diğer bir deyişle ürün yelpazesinin pazar koşullarına göre genişletilmesi gerekmektedir. Konuyu biraz daha somut hale getirirsek, 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştirilen kesmek çiçek sayısı neredeyse iki elin parmaklarını

geçmemekteydi. 1930’lu yıllarda en fazla üretimi yapılan kesme çiçeklerin başında halen popülaritesini koruyan gül, karanfil, gerbera, aster, aslanağzı, şebboy ve hezaren gibi türler gelmekteydi. Bu türlere ait çeşit sayısı da çok sınırlıydı. Bugün ise hem tür sayısı ve hem de çeşit sayısı tahminlerin çok üzerinde seyretmektedir. Ve bu sayı her geçen gün de hızla artmaktadır. Bugün uluslar arası çiçek pazarlarında çoğumuzun adını dahi kolayca telaffuz edemeyeceğimiz çok sayıda süs bitkisi bulunmaktadır. Flamingo çiçeği, ak yıldız, şakayık, alstroemeria, banksia, asclepias, heliconia, monarda, atrelitzia ve carthamus bunlardan sadece bir kaçıdır. Kesme çiçeklerle birlikte kullanılan yeşilliklerde de durum aynıdır. Islah çalışmalarında son yıllardaki baş döndürücü gelişmeler türler içi ve/veya türler arsı melezlemeler sonucu çeşit sayısında nerdeyse patlamaları da beraberinde getirmiştir. Güllerden örnek verecek olursak, geçmişte gül kullanımı sadece parklarda, ev bahçelerinde, saray bahçelerinde ve mezarlıklarda kullanılmaktaydı. Kullanılan güllerin neredeyse tamamı klasik bahçe gülleriydi. Oysa bugün, sadece güllerde minyatür güllerden baston güllerine, çalı formlulardan ağaçcık formundakilere, çit bitkisi olanlardan erozyon kontrolünde kullanılanlara, dikenlilerden dikensizlere, kokusuzlardan parfüm tiplerine, kesme çiçek güllerden yer örtücü güllere kadar yelpazenin oldukça geniş olduğunu görüyoruz. Benzer şekilde, koku ve renk konusunda da yoğun bir çalışmanın olduğuna tanık olmaktayız. Islahçılar sürekli olarak ayrıcalıklı özellikler taşıyan yeni çeşitlerin peşinde koşmaktadır. Ülkemizde de süs bitkileri sektöründe çalışan araştırıcı sayısı son yıllara kadar neredeyse yok denecek kadar azdır. Yapılan bilimsel toplantılara katılım çok düşük olduğundan toplantılar küçük derslik niteliğindeki salonlarda yapılmaktaydı. Daha da önemlisi gerek ilgili bakanlıkların, araştırma enstitülerinin ve gerekse de üniversitelerimizin süs bitkilerine bakışları da pek olumlu değildi. Hatta süs bitkileri üretiminin neredeyse tarımın bir alt kolu olduğu kabul görmemekteydi. Kuşkusuz bunların tamamı günün koşulları içerisinde kaçınılmaz bir şekilde değişmiştir. Yalova’da yapılan son ulusal süs bitkileri kongresindeki katılımcı sayısının 500 civarında olması, sözlü ve poster şeklindeki sunumların fazlalığı ve genç araştırıcıların ümit ve cesaret verici ilgileri bundan böyle Türkiye’de de süs

Gülden TAMER

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi

bitkilerinin ülke tarımının vazgeçilmez bir alt sektörü olduğunu somut bir şekilde otaya koymuştur. Daha da önemlisi, özel sektörün sürekli olarak günceli takip etmesi ve araştırıcılarla işbirliği içinde olmaları sektörün artısı olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan Türkiye konumu, florasının olağan üstü zenginliği, iklimi ve süs bitkileri yetiştiriciliğine olan yatkınlığı nedenleriyle avantajlı ülkeler arasında yer almaktadır. En kısa zamanda organize üretim bölgelerinin oluşturulması, bürokrasinin üretici ve ihracatçı lehine iyileştirilmesi, vergilendirmelerde dünya standartlarının dikkate alınması, Hollanda örneğinde olduğu gibi donanımlı mezat sistemine geçilmesi ve araştırma ağının üniversite, araştırma enstitüleri ve üretici üçgeni içerisinde ihtiyaçlara göre kurulması gerekmektedir. Yeni çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalara öncelik verilmelidir. Doğal bitkilerimizden ümit var olanlar kültüre alınmalıdır. Uluslararası fuarlar, sözlü ve yazılı basın yoluyla kapsamlı bir tanıtım kampanyası yürütülmelidir. Geleceğe yönelik ayakları yere basan ciddi planlamalar yaparak 2023’e kadar süs bitkileri üretiminin katlanarak artması ve ihracatının da 500 milyon doları aşması hedeflenmelidir.

“Türkiye konumu, florasının olağanüstü zenginliği, iklimi ve süs bitkileri yetiştiriciliğine olan yatkınlığı nedenleriyle avantajlı ülkeler arasında yer almaktadır.” 15


ÇIÇEKTANITIM

Saksılardaki bahar çiçegi: Begonya Ülkemizde de sevilen ve evlerde yaygın olarak yetiştirilen, begonya (begonia), begonyagiller (begoniaceae) familyasına ait dünyanın pek çok bölgesinde yetiştirilen bir saksı bitkisidir.

B

egonya ismini, Santo Domingo’lu botanik uzmanı Begon’dan almıştır. Bu bitkiler; çiçekleri renkleri, dokuları ve hacimlerindeki değişiklik gösteren yapıları nedeniyle saksı bitkisi olarak yetiştirilir. Bazı türler, yalnızca yaprakları ve yapraklarının farklı özellikleri için yetiştirilir. Bunlar aynı zamanda en çok kullanılan parter bitkileridir. Türlerine göre güneşli veya gölgeli ortamlarda yetişirler. Dayanıklı yapısı ve rengini uzun süre korumasından dolayı pencere kenarlarında, bordürlerde ve makromelerde kullanılır. Bazı türleri ise güzel desenli yaprakları ve değişik renkteki çiçekleri için yetiştirilirler. Bazı türlerinin çiçek renkleri çok değişiktir. Bazı türlerinin de çiçekleri kirli beyaz pembe olup estetik bir değeri yoktur. Begonyanın ana vatanı Kuzeydoğu Hindistan’ın Assam Bölgesi’dir. Begonyaların aynı zamanda merkezi Asya’dan Güney Amerika’ya kadar yayılan 900 türü bulunmaktadır. Bunların 200’ü ticari amaçla kültüre alınmıştır.

BEGONYA ÇEŞİTLERİ

Yumrulu Begonyalar (Begonia Tuberosa): Yaprakları açık yeşil, hafif parçalı ve dişli, üst yüzü tüylüdür. Çiçekleri iri, yalınkat, yarı veya tam katmerli; çeşitli formlardadır. Beyazdan sarı, kırmızı ve pembeye kadar çeşitli renkleri olan bitkilerdir. Begonia x Tuberhybrida: b. boliviensis, b. davisii, b. pearcei ve b. veitchii gibi türleri arasında yapışan çeşitli melezleme sonucunda elde edilmiş bir çeşittir. Bu türden elde edilen melezlerin çiçekleri yalınkat, katmerli, çizgili veya kamelya çiçekli olabilir. Yumru begonyalar 3-6 cm büyüklüğünde çiçeklere sahiptir. Yeşil ve mavi dışında her renkte çiçekleri vardır. Üç tipine çok rastlanır. Askı begonyanın çiçekleri daha büyüktür. Buna daha çok pendula (sarkık form) denir. 30-40 cm sarkık sapları vardır. Dümdüz büyüyen (grandiflora) 30-45 cm yükselir. Multiflo16

ra kültür çeşitleri, 20-25 cm yükselir ve çok küçük, 5 cm çiçek açarlar. Begonia evensiana: Kışa dayanıklı begonya çeşididir. Kök saplarından büyüyen, yazın gölgede açan çok güzel çiçekleri vardır. Kırağılara kadar çiçeklenir ve aynı zamanda kesme çiçek olarak da kullanılırlar. 7,5-15 cm olan büyük yapraklarının alt kısmı kızılımsıdır. 2,5 cm çapında et renginde çiçek açar. Bitki boyu yaklaşık 60 cm olur ve kışın toprakta ölür. Çiçekli Begonyalar (Begonia semperflorens): Daha çok dış mekan bitkisi ve evlerde balkonlarda saksı ve makromelerde kullanılan begonya türüdür. Yumru begonyaların aksine sürekli yeşil haldedir. Devamlı ve kışın çiçek açan türleri vardır. Pembe, kırmızı ve beyaz renkte çiçek açarlar. Çiçekleri yalınkat ve katmerlidir. Boyları 15-20 cm ve 30-40 cm arasında değişir. Bu tür begonyaların gerek yaprak gerekse çiçek renkleri bakımından çok fazla çeşitleri bulunmaktadır. Bunlar F1 hibrit tohumları olarak adlandırılır. Pem-

be, kırmızı, krem ve beyaz renkli olanlarla yalın veya katmerli çiçekli olanların çaprazlanması sonucu elde edilmiştir. Begonyaların çiçek renkleri aynı olsa da yapraklarının renklerine göre ayırt etmek daha kolaydır. Yaprakları diğer begonya türlerine göre küçüktür. Yapraklarının açık yeşilden, kırmızı kahverengiye kadar değişen renkleri vardır. Begonyaları yaprak renklerine göre koyu, parlak yeşil ve açık, parlak yeşil renkli olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Yaprak Begonyalar: Bu türler, sadece göz alıcı ve dekoratif yaprakları için yetiştirilirler. Genellikle boyları kısa, çiçekleri gösterişsizdir. Ancak uzun boy yapabilen çeşitleri de vardır. Begonya Rex: En çok bilinen çeşididir. Yaprakları büyük, asimetrik, kalp ve yumurta şeklinde yuvarlaktır. Gerçek rex begonyalar, genellikle büyük düz kenarlı yapraklara sahiptir. Hibrit çeşitlerin ise yaprakları daha küçük, kenarları dişli veya parçalıdır. Yaprakları en koyu olan ve gelişimleri en hızlı begonya çeşididir. Ağaç Begonya


(Begonia Corallina): Evlerde en çok yetiştirilen Begonya çeşitlerindendir. Yaprakları uzun, silindirik ve üzerleri beneklidir. Diğer Begonyalara göre daha fazla boy yaparlar. Bu yüzden ağaç begonya adını almıştır. Çiçeklerinin rengi beyaz, kırmızı ya da pembe olabilir. Ancak çiçekleri küçük olduğundan gösterişli değildir. Yaprakları için yetiştirilir. Çınar yaprağına benzetildiğinden dolayı çınar begonya adı verilen çeşidi de vardır. Paşaçadırı: Halk arasında bilinen bir çeşittir. Yaprakları için yetiştirilen hoş görünümlü bir begonya türüdür. Bunun gövde dalı (ana dal) toprağa paralel uzar. Saksı çevresinde dönmesi gibi bir özelliği vardır. Uzaktan bakınca gövdesinin olmadığı sanılır. Begonia İmperialis: Yeşil kadifemsi yapraklıdır. Begonia Masoniana: Yeşil yaprakları göze çarpacak şekilde siyah nişanlıdır. Begonia Ricinifolia: Bronz yapraklıdır. Begonia Metallica: Cilalı metalik yapraklıdır.

ÜRETİM KOŞULLARI

Begonya türleri, farklı özelliklere sahip olduğu için üretimleri de türlere göre farklılık gösterir. Genel olarak çelik, tohum ve yumrularla üretilir. Tohumla üretim: Yumru begonyalar ve çiçek begonyalar tohum ile üretilir. Çiçek Begonyaların nisan ayında çiçeklenmesi için aralık ve ocak aylarında tohum ekiminin yapılması gerekir. Hazırlanan tohum kasalarına tohumlar atılır. Begonya tohumları oldukça küçük olduğundan üzerleri kapatılmaz yalnız hafifçe bastırılır. Ancak son zamanlar kullanılan kaplama tohumlarının üzerleri kapatılabilir. Aynı zamanda bu tohumlar viyollare tek tek de ekilebilir. Çimlenme ortamının sıcaklığı 20-22°C olduğunda, tohumlar 14-20 gün içerisinde çimlenirler. Fideler ekimden 5-7 hafta sonra 4-5 cm’ lik saksılara şaşırtılır. Daha sonra da 7-10 cm’lik saksılara dikilir. Tohumdan çiçeklenmeye değin geçen süre 12-18 haftadır. Yumru Begonya tohumları, tohum kasalarına ocak ve şubat aylarında ekilir. Ortam sıcaklığı 18-20 °C olduğunda, tohumlar 10-15 gün içerisinde çimlenir. Fideler iki kere viyollere şaşırtıldıktan sonra 8 santimetrekarelik küçük saksılara alınırlar. Ekimden 6 ay sonra çiçekli bitki elde edilir. Çelikle Üretim: Çiçek ve yaprak Begonyalar çelikle üretilir. Büyük yapraklı rex begonyalar, yaprak çelikleri ile üretilir. Yaprak çelikleri ile mayıs ve haziran aylarında yapılır. Bunun için olgun yaprakların alt yüzündeki ana damarlar, kesişme noktalarından keskin bir bıçakla çizilir. Daha sonra yaprak hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kumun karışımından oluşan kompost

veya perlite iyice temas edecek şekilde yatırılır. Temasın iyi olmasını sağlamak için yaprak üzerine çivi, sopa ya da küçük çakıl taşları serpilerek yara dokusu ile köklenme ortamının teması sağlanır. Köklenme yastıklarının üzeri, cam veya naylon örtü ile kapatılır. Ortam sıcaklığı 18-21 °C’de tutulur. Çeliklerin 5-6 hafta içerisinde köklendiği görülür. Yeni çıkan bitkicikler 2-3 yapraklı olunca ana yapraktan ayrılarak küçük saksılara dikilir. Büyük yapraklı Begonyalarda uygulanan diğer bir yöntem de yaprakların 2,5x2,5 santimetrekarelere veya yaprak damarların ortada kalacak şekilde üçgen parçalara ayrılmalıdır. Ayrılan bu parçaların teması sağlanarak komposta yatırılır ve aynı koşullarda köklendirilirler. Rex begonyalar, aynı zamanda yaprak saplarının köklendirme ortamına yerleştirilmesiyle de üretilebilirler. Yaprak sapı ile birlikte alınan çelikler, köklendirme ortamlarına tek tek dikilirler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yaprağın büyük olmasından dolayı küçültülmesi gerekir. Yaprak, bitkinin fotosentezini sağlayacak küçüklüğe getirilir. Köklenme sonunda yaprakların dip kısımlarında yeni bitkiler görülür. Bu yeni bitkiciklerin görülmesinden sonra küçük saksılara alınırlar. Çiçek Begonya ve yaprak Begonya çeşitlerinden bazılarını yeşil çelik ile üretmek mümkündür. Çiçek begonyalarda çelik ile üretim daha çok katmerli çeşitlerde yapılır. Çelikler, çiçeksiz sürgünlerden 5-10 cm uzunluğunda mayıs ve ağustos aylarında alınır. Alınan bu çelikler, hacim olarak eşit torf ve kum karışımına dikilir. Köklendirme ortamının sıcaklığı 18-21 °C olduğunda köklenme 7-10 günde gerçekleşir. Gövde yapısına sahip yaprak Begonyalardan mayıs ve ağustos aylarında yeşil çelik almak mümkündür. Alınan çeliklerin uzunluğu 5-10 cm’dir. Alınan çelikler, köklendirme ortamına dikilir ve 7-10 gün içinde köklenme meydana gelir. Yumrularla Üretim: Yumru begonyalarda kullanılır. Yumru gövdeler çok yıllıktır ve gelişimine toprak altında devam eder. İlkbahar aylarında dikilen yumru begonyalar gelişimlerini tamamladıktan sonra kışı toprak altında geçirirler. Yerlerinde bırakıldığında ertesi yıl tekrar sürgün vererek gelişirler. Eğer bu yumrular yerlerinden alınarak saklanacaksa kuru perlit veya torf içinde 4-10 °C’de kışın saklanır. Ertesi yıl tekrar dikilmek üzere bekletilir. Bekletilen yerlerinden alınan begonya yumruları üzerlerinde gözleri tespit edildikten sonra geniş ağızlı saksılara gözler yukarı gelecek şekilde yerleştirilir. Saksılara yerleştirilen yumruların üzeri hafif bir harç ile örtülür. Düzenli ve sürekli sulama ve bakım işlemleri

yapılır. Bu işlemler sonucu 10-15 günde yeni yumrulardan sürgünler belirir. Daha sonra yapraklar oluşur ve yaklaşık 1 ayda yeni bitkimiz meydana gelir. Gelişimi iyi olan birkaç yıllık yumrular ise bölünerek üretilirler. Bunun için ilkbaharda, yumrularda büyüme başladığında her parçada bir göz bulunacak şekilde keskin bir bıçakla parçalara ayrılır. Dikimden önce parçaların kesim yüzeyleri, mantar zararlılarına karşı birkaç gün kurutulmaya bırakılır. Bu süre içinde kesit yüzeylerindeki yaralar kapanır. Böylece yumru parçası kuruma ve çürümeye karşı korunmuş olur. Bölünen yumrulardan her birinde gözler yukarıya doğru bakmalıdır. Bölünen yumrular, küçük saksılara dikilmelidir. Yumruların tamamı toprak içerisine gömülmeli, toprak ağır olmamalıdır. Yumrularda yeni sürgünler görüldüğünde ise daha büyük saksılara dikilmelidir. Eğer bu yumrular bahçeye dikilecekse 30-35 cm ara ile dikilmelidir.

EKOLOJİK İSTEKLERİ

Yaprak begonyalar, en iyi gelişmeyi 15-18 °C’de gösterir. Kışın sıcaklığın 13 °C’nin altına düşmemesi gerekir. Çiçek begonyalar dikimden sonra iki hafta süreyle gece sıcaklığı l8°C’ olan yerlerde tutulmalıdır. Daha sonra ortam sıcaklığı 15°C’ ye düşürülmelidir. Gündüz sıcaklığı genellikle 23°C dolayında olmalıdır. Yumrular dinlenme döneminde 10-13 °C’de muhafaza edilirler, sürmeye başladıklarında sıcaklık 18 °C’ye yükseltilmelidir. Yumru begonyalara yüzde 60-70’lik orantılı nem yeterlidir. Yapraklarının üzerinden sisleme yapılmasının yararı vardır. Yaprak ve çiçek begonya için uygun orantılı nem değeri ise yüzde 60-70’tir. Yaprak begonyalar, yarı gölge veya gölge yerlere yerleştirilir. Ancak bitkide fazla miktarda yaprak dökülmesi görüldüğünde saksıların daha aydınlık ama doğrudan güneş ışığı almayan bir yere alınmaları uygun olur. Çiçek Begonyalar, yan gölge alan yerlerde iyi gelişirler. Ancak doğrudan güneş ışığı alan yerlerde de zarar görmeden bulundurulabilirler. Dış mekanlarda kullanılacağı zaman en uygun dikim yerleri, gölgede bulunan çiçek parterleridir. Yumru Begonyalar ise yarı gölgeden güneşli ortama kadar değişen yerlerde zarar görmeden bulunabilirler. Genellikle tüm begonya çeşitlerinde saksı değiştirme, mart ve nisan aylarında yapılır. Saksı değiştirme sırasında kullanılacak olan harç hacim olarak 2 kısım tınlı toprak, 1 kısım turba, 1 kısım yanmış ahır gübresi ve 1 kısım kumun karışımından elde edilir. Son zamanlarda özellikle yalnız cocosa da dikim yapılmaktadır. 17


ÇIÇEKBAHÇE&MEKAN

Edirne’de sultanların bahçesi, halkın er meydanı: Hadika-i Hassa Hassa, “Bir kimseye ya da bir şeye özgü” nitelik ifade eder. Bu sözcük, sıklıkla Osmanlı İmparatorluğu’nda padişahlar için kullanılmıştır. Hadika sözcüğü de “ağaçlı ve çiçekli bahçe” anlamına gelmektedir. Bu iki Arapça kelimeden oluşturulan tamlamanın özgün açıklaması “Sultanların Bahçesi”dir.

O

smanlı Devleti Bursa’da kurulup, Edirne’de gelişti ve İstanbul’da da doruğa ulaştı. Edirne dönemi tarihçilerin yalın ifadesi ile 92 yıllık bir zaman dilimiyle anılırsa da arşivlerde bulunan binlerce Edirne maddesi gösteriyor ki her zaman ve her ortamda Edirne hep gündemde kaldı. Osmanlı Devleti 1361 yılında Edirne’yi alarak Avrupa’ya yerleşince, 1366 yılına kadar geçici olarak Dimetoka’dan idare edildi. Edirne’deki Eski Saray’a (Saray-ı Atik) yerleşip (1366-1450) devletin idaresi geliştikçe yeni ihtiyaçların ve oluşumların getirdiği sorunları çözmenin yeni bir mekânla sağlanabileceği düşüncesi padişahları yeni arayışlara götürdü. İşte bu anlayış II. Murad ile (1421-1451) 1450 yılında Yeni Saray dediğimiz (Saray-ı Cedid-i Âmire: 1450-1878) 700 bin metrekarelik kompleksi yarattı. Sarayda camiler, köşkler, kasırlar, mutfaklar ve hamamlar bulunuyordu. Sarayda 119 oda, 21 divanhane, 22 hamam, 13 camii, 13 koğuş, 4 kiler, 5 mutfak ve 14 kasır hizmet vermekteydi. Köşk ve kasırların birçoğu Yeni Saray’ın dışındaki Edirne merkezine ve çevre yerleşim merkezlerine dağılmıştı. Yeni Saray’ın çevresindeki Mamak, Çömlek, Cedîd, Hıdırlık, Hacı Doğan, Akpınar, İskender Çelebi, Karıştıran, Sancaktepe, Dimetoka, İsmailiçe, İmad Ağa, Nehreyn ve Mesih Paşa bahçeleri belli başlı alanlardı. Hadika-i Hassa, Yeni Saray’ın dinlenme ve avlanma sahası idi. Evliya Çelebi’den edindiğimiz bilgilere göre bu bölge Bizans tekfurlarının da avlandıkları arazilerdi. Tunca Nehri sarayın kuzeyinden ikiye ayrılıp, batısında yeniden bir araya gelerek bu bölgede bir ada oluşturur ki biz buraya Hadika-i Hassa (Tavuk Ormanı) adını veriyoruz. Bu alan Meşrutiyete (1876) kadar Emlâk-i

18

Seniye (Yeni Saray emlakı içinde), sonra hazineye ve 1899 yılı tibariyle de Edirne Belediye Başkanlığına (Dilaverbey: 1898-1903 ve 1907-1910) verilmiştir. Bu alan Edirne Koruma Kurulu tarafından I. derecede Doğal Sit ve Milli Park Alanı olarak ilan edilmiştir.

AĞAÇ VE ÇİÇEKLER SULTANDAN

Edirne Belediye Başkanlığı ve Devlet Su İşleri XI. Bölge Müdürlüğü işbirliğinde ada ile çevresindeki kötü koku ve batak sahanın düzenlenmesi çalışmaları yapılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde Hadika-i Hassa (Sultanların Bahçesi), Yeni Saray’ın (Saray-ı Cedid-i Âmire) 1450 yılı itibariyle inşaatına başlanması üzerine önce, Fatih Sultan Mehmed (1444-1446 ve 1451-1481) tarafından ağaçlandırılmıştır. Sonraki yıllarda 14. padişah I. Ahmed (1603-1617) 50

bin dişbudak, meşe ve ıhlamuru adaya diktirmiştir. Yine 19. padişah IV. Avcı Mehmed (1648-1687) adaya binlerce ağaç ve çiçek diktirip, pek çok av hayvanını adaya salıvermiştir. Edirne valilerinden Kadri Paşa (1880-1884) 11 bin fidan ve yine Vali Hacı Adil Bey de (1909-1910 ve 1913-1915) binlerce ağaç ve çiçeği “Tavuk Ormanı” adı verilen bu bölgeye diktirmiştir. Böylece Hadika-i Hassa tarih boyunca av hayvanları ile doldurulup ağaçlandırılarak, sultanlar ve şehzadeler için avlanmaya hazır hâlde tutulmuştur. Hadika-i Hassa’ya Osmanlı döneminde ilk yapılan Bostancıbaşı Kasrı yanında, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan Terazi Köşkü (1529) ile IV. Avcı Mehmed zamanında yaptırılan İftar Köşkü’nden (1663) bugün için hiçbir iz kalmamıştır. Hadika-i Has-


sa içine Osmanlı Devleti döneminde yaptırılan Fatih Sultan Mehmed’e ait Bönce Köprüsü (1452) ve 11. Padişah Kanuni Sultan Süleyman (1566-1574) tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Saray Köprüsü (1553), çeşitli yıllarda tamir ve onarımlardan geçirilerek bugünlere ulaştırılmıştır. Yine Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Adalet Kasrı (1561) ile IV. Avcı Mehmed tarafından yaptırılan Av (Bülbül) Köşkü (1671) o günlerden bugünlere gelebilen ender tarihî eserlerimizdendir. Osmanlı Devleti saray teşkilatında zaman içinde oluşturulan Enderun Okulu’nda birçok odalar ve koğuşlar vardı. Doğrudan av ve avcılık konusunda; Doğancı, Seferli, Kilerci, Hazine koğuşlarını sayabiliriz. Padişahın ev hizmetinde bulunan rikab ağaları arasında; şahinci, çakırcı, doğancı, atmacacı, sekbancı (tazı ve zağar bakanlar), turnacı, tazıcı ve seksoncu grupları kendi içlerinde özel tasniflere tâbi idiler. Zamanla Osmanlı Yeni Sarayı’nda toplam nüfusun 6 bin 700 kişilik bir yekuna çıktığını düşünürsek, av teşkilatı sorumlularına verilen değer daha net anlaşılacaktır. Sultan’ın avlanacağı alana haremi de önceden gönderilir, onun rahatı ve huzuru sağlanırdı. Osmanlı padişahları arasında ava düşkün olanlara bir göz atarsak; I. Murad (13601389), Yıldırım Bayezid (1389-1402), II. Murad (14211444 ve 1446- 1451), Fatih Sultan Mehmed (1441-1446 ve 14451-1481), Yavuz Sultan Selim (1512-1520), Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) III. Murad (1574-1595), I. Ahmed (1603-1617), II. Osman (16181622), IV. Murad (16231640) Sultan İbrahim (1640- 1648), IV. Avcı Mehmed (1648-1687), II. Ahmed (1691-1695) ve II. Mustafa’nın (16951703) şehzadelik ve savaş dışı dinlenmelerde Edirne Sarayı’ndan, Trakya ve Balkanlar’a doğru av seferleri düzenlediklerini tespit ediliyor. Özellikle, IV. Avcı Mehmed 39 yıllık saltanatının pek çoğunu Edirne’de avcılıkla geçirmiştir. Şehzadeler ve padişahlar eğitilmiş parslarla avlanmışlardır. O dönemde IV. Avcı Mehmed’in “Saada” isimli parsı, avcılar arasında ve bölge halkı arasında büyük ün yapmıştır. IV. Avcı Mehmed 1662 yılında Edirne’den Dimetoka ve Ferecik yörelerine uzanan bir av partisi düzenlemiştir. Yine 1664 yılında Yanbolu’ya yapılan av seferi 25 gün sürmüştür. II. Mustafa’nın İstanbul Edirne arasında yapacağı av için de bir aylık erzak yaptırdığını resmi kayıtlarda yer almaktadır. Padişahların Trakya ve Balkanlar’daki avlanma sahaları olarak; Edirne, Suakacağı, Gölbaba, Enez,

Akpınar, Lalapaşa, Çömlekköy, Kırklareli, Vize, Istranca, Yanbolu, Dimetoka ve Tunca ile Meriç Nehirleri boylarını sayabiliriz.

CUMHURİYET DÖNEMİNİN ER MEYDANI

Osmanlı Devleti döneminde Hadika-i Hassa ve 19. yüzyıl başlarında da Tavuk Ormanı adını taşıyan ada, Cumhuriyet’in ilanından sonra da “Sarayiçi Er Meydanı” adıyla anılmaya başlanmıştır. Osmanlı Devleti döneminde Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin yapıldığı alan Yunanistan’da kalınca uzun süre müsabakalar yapılamamıştır. Cumhuriyet’in ilanı ile deneme mahiyetinde ilk Kırkpınar Yağlı Güreşleri 1923 yılında Hadika-i Hassa’da yapıldı. Daha sonra Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 1924 yılından itibaren de resmî kayıtlarla Edirne Belediye Başkanlığı yönetiminde, Sarayiçi Er Meydanı adıyla burada başlatıldı. Hadika-i Hassa’nın tapusu zamanın Edirne Valisi Özdemir Salim Günday ve Belediye Başkanı Ekrem Demiray’ın da birlikte katıldıkları bir heyet tarafından, 1934 yılında Çankaya’da Atatürk’e takdim edildi. Ancak, Atatürk kendisine Türkiye’nin dört bir yanından hediye edilen diğer arazi ve gayri menkulleri de ölümünden önce ilgili kuruluşlara tekrar iade etmiştir. Bugünkü Sarayiçi Er Meydanı’nı ele aldığımızda, eskiden olduğu gibi yine iki ayrı köprüden adaya girildiğini görürüz. Girişlerdeki Kanuni (Saray) ve Fatih (Bönce) köprüleri yeni bir onarımdan geçirildiler. Adanın doğusunda bulunan Kanuni Köprüsü’nden girince, “Tarihi Sarayiçine Hoş Geldiniz” yazıtlı takla karşılanırsınız. Bu yazıtın iki yanında bulunan yolun birisi Başpehlivanlar yolu ki Kırkpınar Stadına gider, diğer yolun adı ise Kırkpınar Ağaları olup Ağa Köşkü Lokantasına ve IV. Avcı Mehmed Köşküne ve onun adı ile anılan kafeye ve oradan da Tavuk Ormanı denilen asırlık ağaçların içlerine doğru uzanır. Kırkpınar stadı iki köprünün kesiştiği noktadadır. Adanın batısındaki Fatih (Bönce) Köprüsünden Sarayiçi Er Meydanına girerken çok ilginç mimari özelliğe sahip ve yılların eskitemediği ünlü Adalet Kasrı ve önündeki iki dikili mermer taş sizi karşılar. Bu taşlardan birisi Seng-i Hürmet ki saraya takdim edilen dilekçeler buraya bırakılırdı. Diğer taşın adı, Seng-i İbret ki burada da idam edilenlerin başları halka teşhir edilirdi. Yan tarafta bulunan bir mermer mezarın Sultan Hatice’ye ait olduğu yazılı ise de bu konuda bir kanıt bulunamamıştır. Yine Adalet Kasrının

yan tarafında bulunan abide taş Sultan Abdülaziz’in Avrupa’dan dönerken Edirne’ye uğrayacağı düşüncesi ile dikilmişti. Ancak, Sultan Abdülaziz dönüşünü gemi ile yaptığından Edirne’den geçmediği için tören ve açılış da yapılamamıştı. Kırkpınar Stadı Protokol Girişi önündeki mermer yazıtta, Kırkpınar’la ilgili bilgiler verilmekte olup onun yanında Kırmızı Dipli Mum (Kırkpınar’a daveti sembolize eder) bulunur. Az ileride Adalı Halil ve Ahmet Taşçı heykellerini (2005) görürüz. Onlarında yan tarafında en az üç defa Kırkpınar Ağalığı yapan Hüseyin Şahin ve Alper Yazoğlu’nun Heykelleri 2006 yılında dikilmiştir. Heykellerin arkasında yine bir mermer yazıt var ki, o da Balkan Savaşı’nda Bulgarlar tarafından esir edilen ve aç susuz bırakılan Türklerin bu bölgedeki ağaç kabuklarını ve çiçekleri yediklerini belgelemektedir. Kırkpınar stadı önünde bulunan Kurtdereli, Kel Aliço ve Koca Yusuf pehlivanlarını birlikte gösteren heykelleri, Kırkpınar Ağası Hüseyin Şahin tarafından yaptırılmıştır. Stadın yanında bulunan parktaki Kırkpınar Çesmesi de 1986 yılında hizmete sunulmuştur. Ayrıca, Kanuni Köprüsü önünde bulunan ve bugünlere ulaşamayan sarayın eski su terazisine ait anıt yazı ile çevredeki lokantalar adanın ilginç görüntüleridir. Sarayiçi Er Meydanı sahası içindeki Kırkpınar Stadı Tribünleri başlangıçta 1924 yılından itibaren salaş gölgeliklerden ve tahta sandalyelerden oluşuyordu. Zaman içinde saha ile ilgili yeni projeler hazırlandı. Bugünkü stadın temeli ise 1984 yılında dönemin spor bakanı Vehbi Dinçerler tarafından atıldı ve Sarayiçi Er Meydanı 15 bin kişi kapasiteli modern bir Yağlı Güreş Sahası’na kavuştu. KAYNAKLAR • Mehmet Ağırgan, Acta Turcica - Yıl 1, Sayı 1, Ocak 2009 “Türk Kültüründe Av” • Ahmet Badi, “Riyaz-ı Belde-i Edirne, Edirne Şehri Bahçeleri”, Edirne Şehri Tarihi, C. I, çev. Ratıp Kazancıgil, Acar Matbaası, İstanbul 2000. • Erdoğan, Muzaffer, “Osmanlı Devrinde İstanbul Bahçeleri”, Vakıflar Dergisi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Neşriyatı, C. IV, S. 154, Ankara 1958. • Evyapan, Gönül Aslanoğlu, Eski Türk Bahçeleri ve Özellikle Eski İstanbul Bahçeleri, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Başmır Matbaası, Ankara 1972. • Rıfat Osman Tosyavizade, Edirne Sarayı, hzl. Süheyl Ünver, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1989. • Varlık, Ülkü, “Edirne Sarayı’nda yer alan Adalet Kasrı’nın (Kasr-ı Adl) Osmanlı Kamu Yönetimi’nde Yeri ve Önemi”, I. Edirne Kültür Araştırmaları Sempozyum Bildirileri, Ege Basım, İstanbul 2005, s. 15-28. 19


ÇIÇEKÜLKELERDEN

Uzakdogunun büyük oyuncusu Çin süs bitkileri sektörünü Qingdao’da bulusturuyor

Uluslararası Botanik Fuarı, süs bitkileri sektörünün “Olimpiyatları” kabul ediliyor. Qingdao Uluslararası Botanik 2014 Fuarı süs bitkileri sektöründe gerçekleştirilecek bu yılın en önemli etkinliği olarak ön plana çıkıyor. Son yıllarda dünyanın önemli üretici ülkeleri Uluslararası Botanik Fuarı’na ev sahipliği yapmak için birbirleriyle yarışıyor.

20


A

sya kıtasının doğusunda yer alan Çin, doğuda Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti; güneydoğuda Makao; güneyde Laos, Birmanya, Vietnam, Hindistan, Bhutan, Nepal; batıda Pakistan, Afganistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan; kuzeyde Moğolistan ve Rusya ile komşudur. Çin’in toplam kara sınırları uzunluğu 20 bin kilometreden fazladır. 2013 yılı rakamlarına göre ülke nüfusu 1,36 milyara ulaşmıştır. 21. yy ortalarına kadar nüfusun 1,6 milyar civarında dengelenmesi bekleniyor. Uygulanan politikalar sonucunda nüfus artış hızında azalma gözlense de nüfus artmaya devam ediyor. Nüfus içerisinde yaşlıların gençlere oranı giderek artıyor. Nüfusun yüzde 91,6’sı Han kökenli Çinliler, yüzde 16,7’sini ise aralarında Uygurların da bulunduğu diğer azınlıklar oluşturuyor. Ülkede ailelerin tek çocuk sahibi olmaları teşvik ediliyor. Yüksek nüfus, Çin için en büyük sorunlardan birisini teşkil etmenin yanı sıra, büyük bir ekonomik güç kaynağı olma niteliğindedir. Gelecek 10 yıl içinde yaklaşık 70 milyon kişinin iş gücüne katılacağı öngörülüyor. Bu kitlenin yarattığı baskının, yüksek büyüme oranlarını önümüzdeki dönemde de zorunlu kılacağı düşünülüyor. Çin, maden ve mineraller yönünden zengin bir ülkedir. Aralarında demir, demir alaşımlı metal cevherleri, fosfat, tungsten, molibden ve titanyumun bulunduğu yaklaşık 17 maden ve mineral türünde dünya lideri konumunda bulunmaktadır. Bu arada Çin, uzay teknolojisi ve elektronik alanında kullanılan bazı ender bulunan madenlerin de artan orandaki üretici ve ihracatçısıdır. Rusya ve Kanada’dan sonra yüzölçümü en geniş ülke olan Çin Halk Cumhuriyeti, sahip olduğu hidroelektrik güç potansiyeli ve kömür

rezervleri açısından da dünya birincisidir. Ancak üretilen kömürün kalitesi düşüktür. Yer yer karşılaşılan enerji darboğazları ülke ekonomik gelişmesinin en önemli engellerinden biri olarak görülmektedir. Hali hazırda toplam enerji ihtiyacının yüzde 70’i kömürden elde edilmektedir. Çin önemli bir ham petrol ithalatçısıdır.

İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Çin, fiziki yapı itibariyle genellikle doğu, batı olmak üzere iki bölüme ayrılır. Ülkenin batısı; güneybatı ve kuzeybatıda iki farklı yapıya sahiptir. Güneybatı Hindistan ve Bangladeş ile olan sınırlarını, dünyanın en yüksek tepesine

sahip olan Himalaya Sıradağları teşkil eder. Himalayaların kuzeyinde yer alan

21


ÇIÇEKÜLKELERDEN 1 milyon kilometrekare yüzölçüme ve ortalama 3 bin 900 metre yüksekliğine sahip olan Tibet Yaylası, kuzeyden Astin Tagh ve Nam Şam sıradağlarıyla çevrilidir. Bu dağlarla Himalayalar ülkenin batısında birleşirler. Ülkenin kuzeybatısını teşkil eden Astin Tagh Dağları’nın kuzeyi, Doğu Türkistan’ın tarım havzasıdır. Ülkenin kuzeybatı bölgesinde, Tiemşan Dağları, Moğolistan sınırını meydana getiren Altay Dağları, batıda Torbagatay ve Çungarski Alatau ile çevrili geniş Çungarya Düzlüğü yer alır. Ülkenin kuzeyini Gobi Çölü’nün güney kısmı kaplar. Doğusunda yüksekliği batıya göre fazla olmayan tepeler bulunur. Bu tepeler ülkenin kuzeydoğusundan, güneybatısına doğru uzanarak dağlık bölgeyle birleşirler. Kıngan, Çangpai ve Çangvansai Dağlarıyla çevrili olan kuzey doğu bölgesi Mançurya olarak isimlendirilir. Doğu Çin’in kuzey kısmı Hai Ho, Hvang Ho ve Kuai Ho nehirlerinin havzalarından meydana gelen düzlüklerden, güney kısmı ise Kuzey Burma ve Çin Hindi yarımadası sınırında yükselen yaylalardan meydana gelir. Bu iki bölge arasında ülkenin en bereketli ovalarının bulunduğu ve nüfusun en kalabalık olduğu kesimdir. Toplam sınır uzunluğu 42 bin 500 kilometre olan Çin’in bu sınır uzunluklarının 22 bin 500 kilometresi Büyük Okyanus’ladır. Kıyıları Liatoung ve Şantung Yarımadaları’nda genellikle yüksek, diğer kesimlerinde alçak ve alüvyonlu ovalar halindedir. Ülke topraklarının üçte biri dağlık, dörtte biri yayla, beşte biri vadi, onda biri tepeler, yüzde on ikisi ise ovalıktır. Akarsuları doğu ve batıda farklı özelliklere sahiptir. Çöl ve yüksek yaylaların bulunduğu batı kesimindeki akarsular, daha çok yeraltı veya çorak havzalar

22


halindedir. Doğu bölgelerindeki akursular ise genellikle Pasifik Okyanusuna dökülür. Çin’deki zayıf akarsuların suladığı topraklar yüzölçümünün beşte ikisini teşkil eder. En önemli akarsular, Doğu Çin bölgelerinde bulunur. Kuzey doğudaki Mançurya bölgesinde Sungari-Lia Ho ve doğu bölgesinde Sarı Nehir (Huanghı), orta kısımda Mavi Nehir (Yang-tse kiang) ve güneyde İnci Irmağı (Şi-kiang) en önemli nehirlerdir. Doğu bölgesindeki ırmaklar yön değiştirebilme özelliğine sahiptirler. Eriyen kar sularıyla beslenmeler, buharlaşma, kat ettikleri yoldaki çöl şartları bu nehirlerin debileri ve yönlerinin değişmesine etki eden en büyük faktörlerdendir. Mavi Nehir (Yang-tse kiang) 5 bin 552 kilometre uzunluğuna sahip olup, dünyanın dördüncü uzun nehridir. Batı Çin’de seyrek rastlanan akarsular göl havzalarında veya kıraç topraklarda yeraltı suları halinde sona erer. Ülkenin iki büyük ırmağı olan Huang-Ho ve Yang-tse kiang, Tibet’te doğar. Kuzeyde Moğolistan kısmında Huang-Ho Nehri ülkenin en önemli nehridir. Batıdaki tarım havzasında birkaç küçük göl vardır. Moğolistan’daki tuz gölleri, doğu bölgelerdeki Tung-Ting, Pu-yang ve Tai gölleri en önemli gölleridir. Ayrıca pekçok küçük göle (daha ziyade doğuda) sahip olmasına rağmen, başka önemli gölü yoktur. Güney kesimlerinde muson iklimi hakim olan Çin’de, özellikle kuzeybatı kesimleri sert kara ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerdir. Kış mevsiminde Orta Asya üzerinde bulunan soğuk, kuru ve yüksek basınçlı hava, karalardan denizlere doğru bir rüzgara sebep olur. Yazın bu durum tam tersine olarak meydana gelir. Denizlerden karalara doğru esen rüzgarlar haliyle nemli olur. Doğu

23


ÇIÇEKÜLKELERDEN

kesimleri bilhassa yaz aylarında musonlar sebebiyle bol yağış alır. Batı kısımları yağış yönünden son derece fakir bölgelerdir. Kuzeybatıda senelik 50 mm civarında olan yağış ortalaması, güneydoğu kesimlerinde 3 bin mm gibi çok yüksek bir rakamı bulur. Mayıs ve ekim ayları arasında yağan yağmur, senelik miktarın yaklaşık yüzde 80’ini teşkil eder. Kuzey bölgelerinde temmuz ve ağustos ayları yağmur mevsimleri-

“Çin’in Qingdao şehrinde “Topraktan, toprak için” temasıyla gerçekleştirilen Expo, Baiguo Dağı Ormanlık alanında toplam 241 hektar alanda kuruldu. 100’ün üzerinde bahçe katılımı olan Expo’da, 37 ülkeden uluslararası katılımcılar yer alıyor.” 24

dir. Güneyde tropikal iklim sıcaklıklarına karşı kuzeyde kara iklimine uygun sıcaklıklar görülür. Yaz mevsiminde kuzey ve güney bölgeleri hemen hemen aynı sıcaklığa sahipken, kış aylarında sıcaklık farkı 35°C gibi büyük bir rakama ulaşır. Kuzey bölgesi, kışın sert kara iklimi sebebiyle soğuk bir kış mevsimi yaşarken, güneyde ılıman bir ekvatoral iklim hüküm sürer. Güneydoğuda uzun ve sıcak yazlar, özellikle Tibet ve Tsinghai platolarında ise çok uzun ve sert kışlar hüküm sürer. Burada yazlar aksine kısa ve sıcak geçer. İklim ve fiziki yapısının tabii neticesi olarak doğu bölgeleri ormanlarla kaplı, batısı ise çayırlık, geniş olarak da çöl bitkileri ile kaplıdır. Ormanların kapladığı alan, toplam yüzölçümün yüzde 10’unu teşkil eder. Güney kesimlerde tropikal ağaçların teşkil ettiği ormanlar kuzeye gidildikçe yaprak döken ağaçlardan meydana gelir. Biraz daha kuzeye gidilince, ülkenin orta kesimlerine gelinir ki, buralarda yaprak dökmeyen kozalaklı ağaçlar mevcuttur. Kuzeyde, step ve çöl bitkileri hakimdir. Güneybatıdaki Tibet soğuklarının bulundğu bölgede

nadir rastlanan dağınık ve bodur bitkiler yetişir. Dünyadaki hayvanlardan kuş türlerinin yüzde 12’si, memeli hayvan türlerinin yüzde 10’u, balık türlerinin de yüzde 9’u Çin’de yaşamaktadır. Pandalar ve semenderler Çin’de yaşayan ve dünyada nesli tükenmekte olan hayvanlardır.

QINGDAO ULUSLARARASI BOTANİK FUARI 2014

Uluslararası Botanik Fuarı, süs bitkileri sektörünün “Olimpiyatları” kabul ediliyor. Qingdao Uluslararası Botanik 2014 Fuarı süs bitkileri sektöründe gerçekleştirilecek bu yılın en önemli etkinliği olarak ön plana çıkıyor. Qingdao ve Shandong’un 1949’dan bu yana ev sahipliğini yaptığı fuar aynı zamanda Qingdao’nun 2008’de olimpik ve paralimpik yelken yarışlarını başarıyla organize etmesinden bu yana en üst düzey profilde bir uluslararası etkinliktir. Fuar, Qingdao’nun kalkınmasını desteklemek, büyüleyiciliğini gözler önüne sermek ve imajını güçlendirmek için son derece önemlidir. Expo, Qingdao’ya kalkınmasını hızlandırması için yeni bir


fırsat veriyor. Bugün itibariyle Qingdao kalkınmaya ilişkin bilimsel bakış açısını takip etmek, kalkınma biçimini değiştirmek ve kalkınmada önde olmak bakımından hayati bir aşamadadır. Olimpik ve paralimpik yelken yarışlarından sonra Expo Qingdao’da vatandaşlar arasında daha büyük bir gurur yaratmakta ve tüm sektörlerin sürekli ve sağlam ekonomik ve sosyal kalkınma çabalarına katılma isteğini artırmaktadır. Expo, Qingdao’ya daha iyi bir şehir haline gelmek için yeni girişimlerde bulunma konusunda da ilham veriyor. Qingdao’nun başarması gereken en önemli işlerden biri şehirdeki kuzeygüney aralığını daraltmaktır. Qingdao Expo’ya ev sahipliği yaparak şehrin kuzeyine ilişkin kapsamlı planı geliştirecek, altyapısının ve ekolojik ortamının gelişimini hızlandıracak ve hizmet kapasitesini önemli düzeyde artıracaktır. Üçüncü olarak, Expo, Qingdao’nun turizm sektörünün büyümesi için yeni bir itici güç sunmaktadır. Kıyı turizmi Qingdao’nun başlıca özelliklerinden biridir. Altı aylık expo etkinliği en az 10 milyon ziyaretçi çekecek ve yemek, konaklama, ulaşım, ticaret ve diğer hizmet sektörlerine önemli iş fırsatları sağlayacaktır. İnşa edilecek olan Expo Park peyzaj sanatı temalı yeni bir ekoturizm noktası olacak ve Qingdao’da turizmin odak noktasını geziden boş zaman faaliyetlerine kaydıracaktır. Expo, Qingdao’nun kendisini uluslararası camiaya tanıtması için yeni bir platform sunuyor. Dünyanın en prestijli botanik fuarı, her uluslararası botanik fuara ev sahipliği yapan şehrin uluslararası nüfuzunu önemli ölçüde artırmaya yardımcı olmaktadır. Expo 2014, Qingdao ile dünyanın geri kalanı arasındaki paylaşımları artırmaya, uluslararası bir şehir için gereken ortamı yaratmaya ve hem yurt içinden hem de yurt dışından daha fazla yatırım çekmeye ve böylece Qingdao’yu uluslararası camiaya daha yakın hale getirmeye yardımcı olacaktır. Expo, Qingdao’ya yeni bir önemli özellik kazandırmaktadır. Olimpik ve paralimpik yelken yarışları sayesinde Qingdao “Yelken Şehri” olarak ünlenmiştir. Expo 2014 Licang bölgesindeki Baiguoshan Orman Parkı’nda gerçekleştirilecek ve böylece Çin’de dağlık bir alanda ve bir kıyı şehrinde yapılan ilk botanik fuarı olacaktır. Bu özelliğiyle bir kez daha dünyanın ilgisini çekecektir. Ayrıca, Qingdao bir yandan doğal güzelliğini sergilerken bir yandan da kültürünü gözler önüne serecek ve yeni bir imaj oluşturacaktır.

2014 Qingdao Uluslararası Botanik Fuarı Kategori: A2+B1 Süre: Nisan-Ekim 2014 Yer: Baiguo Dağı Orman Parkı, Qingdao (Doğu Licang Bölgesi, Qingdao) Tema: “Yeryüzünden, yeryüzü için” Standartlar: Ekoloji ve çevre dostu 3 Konsept: Kültürel özgünlük; Teknolojik yenilik; Doğal kreasyon Tahmini ziyaretçi sayısı: Yaklaşık 12 milyon Sponsorlar: - Orman İdaresi - Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi - Çin Çiçekçiler Birliği - Shandong Vilayet Hükümeti Organize eden: Qingdao Belediyesi Yürütme Birimi: 2014 Qingdao Uluslararası Botanik Fuarı İcra Kurulu Qingdao Uluslararası Botanik Fuarı Bürosu Açılış Tarihi: Açılış: 25 Nisan 2014 Kapanış: 25 Ekim 2014 Gün içi: 9:00 - 18:00 Gece: 20 Haziran’dan 23 Ağustos’a kadar her Cuma ve Cumartesi 4:00 - 9:00

25


ÇIÇEKÜLKELERDEN

FUARIN ÖNEMİ

Uluslararası Botanik Fuarı, ev sahibi ülkenin hükümetinin veya hükümetin yetki verdiği ilgili bir departmanın organize ettiği, ticari olmayan küresel bir organizasyondur. Uluslararası bir ticaret fuarından farklı olarak, dünyanın farklı ülkeleri arasındaki ekonomik, kültürel ve teknolojik paylaşımları ve ülkelerin bu alanlardaki gelişimlerini desteklemeyi amaçlamaktadır. Fuara katılan her ülke diğer ülkelere kendi alanlarında neler başardıklarını gösterme fırsatını yakalayabilmektedir. Bu nedenle, Uluslararası Botanik Fuarı dünyada ekonomi, bilim ve teknoloji çevrelerinin “Olimpiyatı” olarak kutlanmaktadır. Ev sahibi ülke bu fuarı: Ürün ve teknolojilerini uluslararası pazara tanıtmak, uluslararası ticaret ile teknolojinin işbirliğini sağlamak ve daha iyi kalkınma fırsatları aramak; başka ülkelerle paylaşımlarını artırmak ve böylece uluslararası itibarını ve statüsünü yükseltmek; kendi

“Uluslararası Botanik Fuarı, uluslararası botanik camiasının “Olimpiyatları” olarak kutlanmaktadır.” 26

içinde inovasyona kolaylık getirmek amacıyla başka ülkelerin ileri teknolojilerinden yeni ayrıntılar öğrenmek; kentsel alanda inşaat ve sosyoekonomik kalkınmayı yönlendirmek ve ticari fırsatlardan iyi ekonomik faydalar elde etmek amacıyla kullanabilir. Uluslararası Botanik Fuarları ya kapsamlı ya da tek bir alana yöneliktir. Kapsamlı bir fuarda, katılımcı ülkeler ürün ve teknolojilerini sergilemek için ev sahibi ülke tarafından ücretsiz olarak sunulan mekanda masrafları kendilerine ait olmak üzere kendi çadırlarını kurarlar. Tek bir alana yönelik bir fuarda ise katılımcı ülkeler belirli bir ürün kategorisinin sergilenmesi için ev sahibi ülke tarafından hazırlanan mekanın iç ve dış dekorasyonundan sorumludur. Kapsamlı fuarlar genel ve özel olarak ikiye, tek bir alana yönelik fuarlar ise A1, A2, B1 ve B2 olmak üzere dört kategoriye ayrılır. Uluslararası Botanik Fuarları, Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) tarafından onaylanır ve A1, A2, B1 ve B2 olmak üzere dört kategoriye ayrılır. A1 Kategorisi: Her yıl bu özellikte en fazla bir fuar düzenlenmektedir. Bir A1 fuarı en az üç, en fazla altı ay sürer. Katılım başvuruları fuarın başlangıcından 6-12 yıl önce yapılır ve en az 10 ülkeden

katılımcı bulunmalıdır. Bu tür bir fuar botaniğin tüm alanlarını kapsamalıdır. A2 Kategorisi: Her yıl bu özellikte en fazla iki fuar düzenlenmektedir. İki fuar aynı kıtada düzenlendiğinde açılışları arasında en az üç aylık bir süre bulunmalıdır. Bir A2 fuarı en az sekiz gün, en fazla 20 gün sürer. En az altı ülkeden katılımcı bulunmalıdır. B1 Kategorisi: Her yıl bu özellikte yalnızca bir fuar düzenlenmektedir. Bir B1 fuarı en az üç, en fazla altı ay sürer. Tek bir alana yönelik fuarlar arasında en yüksek düzeydeki etkinlik olan Uluslararası Botanik Fuarı aynı zamanda Uluslararası Botanik Festivali olarak da bilinmektedir. Botanik harikalarının sergilendiği en büyük A1 fuarıdır. Kültürel ve teknolojik başarıların bir araya geldiği bir noktadır ve bu nedenle katılımcı ülkeler birbirlerinden birçok şey öğrenebilirler. Genelde ilkbahar sonundan sonbahar ortasına kadar altı ay sürer. Önceki Uluslararası Botanik Fuarlarının çoğu gelişmiş Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılmıştır. Asya’da Japonya dört kez Expo’ya ev sahipliği yaptı: Osaka’daki Expo 1970, Okinawa’daki Expo 1975, Tsukuba’daki Expo 1985 ve Tsukuba’daki Expo 1990’da. Güney Kore ise Taejon’da Expo 1993’de düzenlendi.


İlk Expo düzenlendiğinden beri Uluslararası Botanik Fuarı büyümektedir. Daha önce bir Expo yalnızca onbinlerce metrekare alanda yapılabiliyordu ve katılımcı ülke sayısı bir düzineyle sınırlı olabiliyordu. Bugün ise bir Expo yaklaşık beş milyon metrekarelik bir alanda yapılıyor, katılımcı sayısı yaklaşık 100’e çıkabiliyor. Ziyaretçi sayısı 6 bini aşan bu fuarların ekonomik getirisi 400 milyon dolara ulaşıyor.

FUARIN MASKOTU: QINGQING

Fuarın maskotun adı “Qingqing”tir. Bu ad Qingdao şehrini ve mavi-yeşilin (qing) maviden geldiği ve aynı zamanda maviden üstün olduğu şeklindeki Çin özdeyişini anlatıyor. Maskotun tasarımı doğa manzarası ve yuvarlanan dalgalar, sürüklenen bulutlar, yüksek zirveler ve sallanan ağaç tepeleri gibi görüntülerden etkilenilerek oluşturulan ideallerin bir birleşimidir. Qingqing beş kıtadan gelen dostlara samimi davetini ve sıcak selamını göstermek ve Qingdao’nun olumlu ve istekli yaklaşımını ve uluslararası bir botanik ziyafeti sunma konusundaki güvenini ve kararlılığını göstermek için elini kaldırıyor. Yuvarlanan dalga görüntüsü şehrin uyum ve ileri medeniyet doğrultusundaki ilerleyişinin ardındaki itici gücü gösteriyor.

Uğurlu bulutların görüntüsü Baiguo Dağı’ndaki bulutları yansıtıyor ve Olimpiyatların devamlılığını ve Expo 2014’e yönelik umutları gösteriyor. Yüksek zirvelerin görüntüsü Laoshan Dağı’nı yansıtıyor ve Qingdao’nun Çin’deki yıl-

lara dayanan muhteşem turistik şehir rolünü gösteriyor. Sallanan ağaçların görüntüsü, Expo 2014’ün teması olan “Yeryüzünden, yeryüzü için” sloganını ve organizasyonun ekoloji ve çevre dostu özelliğini gösteriyor.

27


ÇIÇEKRAKAMLAR

Yılın sekizinci ayında ihracat artısı yüzde 13,7 oldu

Türkiye’nin süs bitkileri ve mamulleri ihracatı 2014 yılının OcakAğustos döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 13,7 oranında arttı. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçı Birliği kayıtlarına göre 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 60 milyon 999 bin dolar değerinde ürün ihraç edildi. 28


TÜRKİYE GENELİ SÜS BİTKİLERİ VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ İHRACAT KAYITLARININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI 01 OCAK - 31 AĞUSTOS 2013 ÜLKE

MİKTAR (ADET)

HOLLANDA

DEĞER (USD)

01 OCAK - 31 AĞUSTOS 2014 MİKTAR (ADET)

DEĞER (USD)

DEĞİŞİM (%) MİKTAR

DEĞER

81.904.983

7.965.872

106.790.678

11.099.587

30

39

1.770.371

6.721.484

1.677.212

8.037.123

-5

20

ALMANYA

51.516.936

8.134.596

50.527.265

7.839.479

-2

-4

İNGİLTERE

58.482.957

7.060.777

53.264.140

6.892.411

-9

-2

2.615.831

5.025.883

2.270.257

4.950.726

-13

-1

RUSYA

37.885.295

2.280.081

29.088.713

4.087.436

-23

79

UKRAYNA

28.485.669

2.616.227

33.302.860

3.416.927

17

31

AZERBAYCAN

22.012.186

4.374.525

14.309.266

3.233.169

-35

-26

ÖZBEKİSTAN

1.680.345

2.317.325

2.158.370

2.315.541

28

0

ROMANYA

34.600.178

2.082.478

30.626.353

1.804.907

-11

-13

DİĞERLERİ

40.594.905

5.050.649

64.520.095

7.321.990

59

45

361.549.655

53.629.897

388.535.209

60.999.296

7

13,7

TÜRKMENİSTAN

IRAK

GENEL TOPLAM

S

üs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği verilerine göre, 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 53 milyon 629 bin dolar dolar değerinde süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde 60 milyon 999 bin dolar seviyesine yükseldi. 2014 yılının söz konusu döneminde süs bitkileri ve mamulleri ihracatındaki artış oranı yüzde 13,7 olarak kayda geçti. 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi 361 milyon 549 binden, 2014 yılının aynı döneminde 388 milyon 535 bin adede yükseldi.

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 1 milyon 677 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken söz konusu ürünlerin ihracat değeri de 8 milyon 37 bin dolar olarak belirlendi. 2013 yılının aynı döneminde Türkmenistan’a ihraç

edilen ürünlerin değeri 6 milyon 721 bin dolarken söz konusu dönemde 1 milyon 770 bin adet ürün ihraç edilmişti. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde Türkmenistan’a yönelik ihracat yüzde 20 olarak kayda geçti. 2014 yılının

EN FAZLA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN ÜLKE HOLLANDA 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke Hollanda oldu. Hollanda’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 81 milyon 904 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 7 milyon 965 bin dolar olarak kaydedildi. 2014 yılının aynı döneminde Hollanda’ya yönelik ihracatımız hem miktar hem de adet bazında artış gösterdi. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 39 oranında artarken 106 milyon 790 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edildi. Hollanda’ya gönderilen ürünlerin ihracat değeri de 11 milyon 99 bin dolar seviyesine ulaştı. Listenin ikinci sırasında yer alan Türkmenistan’a 29


ÇIÇEKRAKAMLAR

Ocak-Ağustos döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen üçüncü ülke ise Almanya oldu. 2014 yılında, 2013 yılına göre Almanya’ya yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatımız yüzde 4 oranında azaldı. Almanya’ya 2013 yılının OcakAğustos döneminde 8 milyon 134 bin dolar değerinde, 51 milyon 516 bin adet ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde 7 milyon 839 bin dolar olarak gerçekleşti. Almanya’ya söz konusu dönemde ihraç edilen ürünler de 50 milyon 527 bin adet olarak kaydedildi. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke listesinin dördüncü ve beşinci sırasında ise İngiltere ve Irak bulunuyor. Listenin dördüncü sırasındaki İngiltere’ye ihracat 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2 azalarak 6 milyon 892 bin dolar oldu. Adet bazında ise ihraç edilen ürünler 53 milyon 264 bin olarak kayda geçti. 2013 yılının aynı döneminde İngiltere’ye 58 milyon 482 bin adet ürün ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 7 milyon 60 bin dolar olarak kaydedilmişti. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ilk 10 ülke listesinin beşinci 30

sırasında bulunan Irak’a, 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 2 milyon 615 bin adet ile 5 milyon 25 bin dolarlık süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken 2014 yılı ihracatımızda değer bazında yüzde 1 oranında azalma gerçekleşti. Söz konusu dönemde Irak’a 2 milyon 270 bin adet ile 4 milyon 950 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde, en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke ise şu şekilde sıralandı: Rusya (29 milyon 88 bin adet, 4 milyon 87 bin dolar), Ukrayna (33 milyon 302 bin adet, 3 milyon 416 bin dolar), Azerbaycan (14 milyon 309 bin adet, 3 milyon 233 bin dolar), Özbekistan (2 milyon 158 bin adet, 2 milyon 315 bin dolar), Romanya (30 milyon 626 bin adet, 1 milyon 804 bin dolar).

RUSYA İHRACAT ARTIŞINDA LİDER 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde süs bitkileri ve mamulleri ihracatında değer bazında en fazla artış yüzde 79 oranıyla Rusya’da yaşandı. Bir önceki yılın aynı döneminde 37 milyon 885 bin adet ile 2 milyon 280 bin dolarlık süs bitkisi ve mamulü ihracatı gerçekleştirdiğimiz Rusya’ya, 2014 yılının söz

konusu döneminde 4 milyon 87 bin dolar değerinde 29 milyon 88 bin adet ürün ihraç edildi.

HOLLANDA MİKTAR BAZINDA İLK SIRADA Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe, 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde adet bazında en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke Hollanda oldu. 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 81 milyon 904 bin adet ürün gönderilen Hollanda’ya, 2014 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi 106 milyon 790 bin rakamına yükseldi. Hollanda’nın ardından adet bazında en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke 2014 yılının Ocak-Ağustos dönemi itibariyle İngiltere oldu. İngiltere’ye söz konusu dönemde 53 milyon 264 bin adet ürün ihraç edilirken 2013 yılının aynı döneminde gönderilen ürünlerin adedi 58 milyon 482 bin olarak kaydedilmişti. Adet bazında en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz üçüncü ülke ise Almanya oldu. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde Almanya’ya 50 milyon 527 bin adet süs bitki ve mamulü ihraç edildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 51 milyon 516 bin adetti.


2014 ÖNEMLİ SEKTÖREL ETKİNLİKLER TARİH

ETKİNLİK

YER

WEB

17-19 EYLÜL 2014

FLOWERS EXPO

MOSKOVA/ RUSYA

www.flowers-expo.ru

20-23 ŞUBAT 2014

FLORPLANT

ANTALYA/ TÜRKİYE

www.florplant.org

EYLÜL 2014

EXPO FLORA RUSSIA 2014

MOSKOVA/ RUSYA

www.hppexhibitions.com

20-22 MAYIS 2014

PROFLORA

BOGOTA/ KOLOMBİYA

www.hppexhibitions.com

15-17 EKİM 2014

IFEX INTERNATIONAL FLOWER EXPO TOKYO

CHIBA/ JAPONYA

www.ifex.jp

EKİM 2014

IBERFLORA

VALENCIA/ İSPANYA

http://iberflora.feriavalencia.com

31


ÇIÇEKADRESLER SEKTÖREL KURUMLAR AKDENİZ SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ Adres: Göksu Mah. Gazi Bulvarı No:493 ANTALYA Tel: 0242 339 55 99 Faks: 0242 338 37 77 eksperpeyzaj@hotmail.com ANTALYA ÇİÇEKÇİLER ODASI Adres: Balbey mah. İsmetpaşa Cad. Balbey İşhanı kat:3 No:35 ANTALYA Tel: 0242 242 11 73 Faks: 0242 241 11 58

S.S. ÇİÇEK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KOOP. Adres: Çırçır Mahallesi Ataturk Caddesi No:174 Alibeyköy Eyüp / İSTANBUL Tel: 0212 625 79 79 - 0212 625 85 86 Faks: 0212 – 6251712 info@cicekuretim.com.tr www.cicekuretim.com.tr

ANTALYA TİCARET BORSASI Adres: Cumhuriyet Cad. Borsa İşhanı Kat:2 ANTALYA Tel: 0242 244 26 70 Faks: 0242 241 11 58 info@antalyaborsa.org.tr www.antalyaborsa.org.tr

S.S. FLORA ÇİÇEK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KOOP. Adres: Kemerburgaz Yolu No: 59 Ayazağa / İSTANBUL Tel: 0212 289 50 99 Faks: 0212 289 63 17 info@ssflora.com www.ssflora.com

ANTALYA TİCARET ve SANAYİ ODASI Adres: Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi Gazi Bulvarı No:531 07310 ANTALYA Tel: 0242 314 37 37 Faks: 0242 314 37 38 - 39 – 40 info@atso.org.tr www.atso.org.tr

SAKSILI SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ (SASBÜD) Adres: Gazipaşa Caddesi Aydın İş Merkezi No: 61 / YALOVA Tel: 0226 811 36 44 Faks: 0226 811 37 17 info@sasbud.org.tr www.sasbud.org.tr

DOĞAL ÇİÇEK SOĞANCILAR DERNEĞİ Adres: V.S.B. Tesisleri-İzmit Karayolu 19. km. Altınova/ YALOVA Tel: 0226 461 22 50-51 Faks: 0226 461 22 52 vsb@vsb.com.tr www.vsb.gov.tr

SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ ALT BİRLİĞİ (SÜSBİR) Adres: Bağdat Caddesi Haldun Taner Sokak No: 1 Kat: 2 Daire: 7 Caddebostan Kadıköy / İstanbul Telefon: 0216 422 34 70 -71-72 Faks: 0216 422 3473 susbir@susbir.org.tr www.susbir.org.tr

INTERFLORA ÇİÇEKÇİLER DERNEĞİ Adres: Emirgazi Cad. No:5 Köroğlu İş Merkezi PK: 34400 Okmeydanı / İstanbul - TÜRKİYE Tel: 0212 210 20 23 (3Hat) Faks: 0212 210 20 22 info@interflora.org.tr SÜS BİTKİLERİ İHRACATÇILARI DERNEĞİ Adres: Aspendos Bulvarı No:221 ANTALYA Tel: 0242 311 80 00 Faks: 0242 311 79 00 info@antalya-tarim.com.tr 32

KESME ÇİÇEK ÜRETİCİ BİRLİĞİ Adres: Altınova Düden Mah. PTT Caddesi No:60 Altınova / ANTALYA Tel: 0242 340 00 76

UNION FLEURS Adres: Square Ambiorix 32/24 B-1000 BRUSSELS Tel: 0032 2 231 06 38 Faks: 0032 2 732 67 66 info@ unionfleurs.org www.unionfleurs.org RESMİ KURUMLAR EKONOMİ BAKANLIĞI Tel: 0312 204 75 00 www.ekonomi.gov.tr HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Tel: 0312 204 60 00 www.hazine.gov.tr GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tel: 0312 306 80 00 www.gumruk.gov.tr BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Tel: 0312 201 50 00 www.sanayi.gov.tr

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU Tel: 0212 339 50 00 www.deik.org.tr

KALKINMA BAKANLIĞI Tel: 0312 294 50 00 www.dpt.gov.tr

MALİYE BAKANLIĞI Tel: 0312 415 29 00 www.maliye.gov.tr

TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI Tel: 0312 508 10 00 www.tika.gov.tr ULUSLARARASI KURULUŞLAR AIPH - INTERNATIONAL ASSOCIATION of HORTICULTURAL PRODUCERS Adres: AIPH Oude Herenweg 10 2215 RZ Voorhout the NETHERLANDS Tel: 0031 252536950 Faks: 0031 – 252536951 sg@aiph.org www.aiph.org

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Tel: 0312 410 04 10 www.tuik.gov.tr

TÜBİTAK Tel: 0312 468 53 00 www.tubitak.gov.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.