Çiçek Vizyon Dergisi 71.sayı Kasım-Aralık 2014

Page 1

Sayı: 71

Yıl: 7

AIPH ve BIE Yetkilileri Antalya’daydı

Kasım-Aralık 2014

www.susbitkileri.org.tr

İhracatçının hedefindeki pazar: Bulgaristan

71

N Ü N Ü R Ö T K E S İ R E L İ SÜS BİTK KALBİ

w o h S r e w o Fl de ATTI ’ e y i k r Tü



BASKANDAN

Sektörümüz istikrarlı büyümesini 2014 yılında sürdürdü

Our sector maintained its stable growth in 2014

Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 2014 yılını başarıyla tamamladık. Kasım-Aralık döneminde de önemli etkinliklerde sektörümüzü en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık. AIPH ve BIE’den üst düzey yetkililer Antalya’da incelemelerde bulunarak EXPO 2016 Antalya çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı. AIPH Türkiye Temsilcisi olarak takip ettiğim rutin incelemelerden ülkemizin geçer not aldığını düşünüyorum. Türkiye, Avrasya’nın en büyük bitki ve peyzaj fuarı Flower Show Türkiye’ye, altıncı kez ev sahipliği yaptı. Süs Bitkileri Tanıtım Grubumuzun stand açarak yerini aldığı fuara ilgi ve katılım yoğundu. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, Türkiye süs bitkileri sektörünü yakından tanıtmak amacıyla davet ettiğimiz yabancı basın mensupları, fuarın üç günlük programı kapsamında Sakarya’da bulunan firmalardan bazılarını da ziyaret etme fırsatı buldu. Türkiye’de peyzaj ve süs bitkileri sektörünün ulaştığı seviye ve sektörün geleceğe dönük yol haritasının izlenmesine olanak sağlayan fuarın, ulusal ve uluslararası inşaat ve peyzaj proje firmaları, oteller, mezatlar, toptancılar, yapı marketleri (bahçe merkezleri) ve site yönetimleri gibi potansiyel alıcılar ile Türkiye’deki 101 ayrı belediye tarafından da ziyaret edilmesi önemliydi. Sektörümüz 2014 yılını da ihracat artışıyla noktaladı. 2014 yılı Ocak-Aralık dönemi, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 8 oranında artış kaydetti. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçı Birliği kayıtlarına göre 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde üreticilerimiz 83 milyon 45 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi ise 513 milyon 370 bine yükseldi. Yıllardır istikrarlı büyümesini sürdürerek standartlarını ve ürün kalitesini yükselten sektörümüzün arzu edilen noktaya ulaşacağına inanıyorum. Sektör paydaşlarımız açısından 2015 yılının daha başarılı geçmesini dilerim.

As the Central Anatolian Ornamental Plants and Products Exporters Union, we ended 2014 successfully. We tried to represent our sector in the best possible way at major events in the November – December period as well. Senior executives of the AIPH and BIE performed examinations in Antalya and got information on the efforts for EXPO 2016 Antalya. I think our country got passing grades at these routine examinations which I followed as the AIPH Turkey Representative. Turkey hosted the Flower Show Turkey, the largest plant and landscape fair in Eurasia, for the sixth time. A great deal of interest was taken and a large number of companies participated in the fair, where our Ornamental Plants Promotion Group was represented at a stand. Foreign press members who we invited as the Central Anatolian Ornamental Plants and Products Exporters Union to provide a closer look at the Turkish ornamental plants sector found the chance to visit some companies in Sakarya within the scope of the three-day program of the fair. It was important that potential buyers such as national and international construction and landscape project companies, hotels, auctions, wholesalers, construction markets (garden centers) and building complex managers and 101 municipalities in Turkey visited the fair, which made it possible to witness the level reached by the landscape and ornamental plants sector in Turkey and follow the future road map of the sector. Our sector ended 2014 with increases in exports. Within the January – December period of 2014, the sector’s export increased 8 percent compared to the same period of 2013. According to the records of the Ornamental Plants and Products Exporters Union, our manufacturers made exports worth 83,045,000 dollars within the January – December period of 2014. The number of the products exported rose to 513,370,000 in this period. I believe that our sector, which has maintained its stable growth and increased its standards and product quality for years, will reach the desired level. I wish our sector stakeholders a higher level of success in 2015.

Osman BAĞDATLIOĞLU Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı / Tanıtım Grubu Başkanı President of the Ornamental Plants and Products Exporters Union / President of Promotion Group

1


ÇIÇEKIÇINDEKILER

4 12

3

AIPH ve BIE Yetkilileri Antalya’daydı Süs bitkileri sektörünün kalbi Flower Show Türkiye’de attı

4

12

20

“Türkiye’nin sayılı araştırma kuruluşlarından biriyiz” “Sektörün kalitesi ve standartları yükseldi”

16

18

“Üreticilerimize destek verilmesi gerekiyor” 22

20

Peru Zambağı: Alstroemeria

22

28

İhracatçının hedefindeki pazar: Bulgaristan

Yılın son ayında ihracat artışı yüzde 8 oldu

SÜS BİTKİLERİ TANITIM GRUBU ADINA, ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ’NİN YAYIN ORGANIDIR. OAİB ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN

YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya (info@origamimedya.com)

YAYIN TÜRÜ İki ayda bir yayınlanan sektörel dergidir.

YAYIN KURULU BAŞKANI İSMAİL YILMAZ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)

YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. Savaş Apt. No:6 Kat:2 D:7 Mecidiyeköy / Şişli / İST T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70

YAYIN KURULU OSMAN BAĞDATLIOĞLU, İSMAİL YILMAZ, LÜTFİ GÖBÜŞ, HARUN YETER, ÖZKAN AYDIN, ESRA ARPINAR, SEVGİN UTLULIĞ, GÜLŞEN BAY

2

YÖNETİM YERİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05

EDİTÖR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com) Uğur DÜNDAR (ugur@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT (murat@origamimedya.com) REKLAM REZERVASYON info@origamimedya.com

BASKI VE CİLT APA Uniprint Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, Hadımköy - İstanbul Caddesi, No: 159 34555 - İstanbul - Türkiye Telefon: 0 212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr

ÇİÇEK VİZYON dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “ÇİÇEK VİZYON” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır.

70


ÇIÇEKEXPO

AIPH ve BIE Yetkilileri Antalya’daydı AIPH ve BIE’den üst düzey yetkililer Antalya’da incelemelerde bulunarak Expo 2016 Antalya çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı.

U

luslararası Sergiler Bürosu (BIE) Uluslararası Sergiler Sorumlusu Anca Anghel, AIPH Yenilik Koruma Başkanı Bernard Oosterom ve AIPH Genel Sekreteri Tim Briercliffe, Antalya’yı ziyaret etti. Expo 2016 Antalya çalışmalarını yerinde görmek amacıyla gelen heyet, Expo 2016 Antalya Ajansı Genel Sekreteri Selami Gülay başkanlığında düzenlenen toplantılarda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldı, alanda incelemeler yaptı. Expo 2016 Antalya alanında yapılan yatırımlar, bütçe ve finansman, tanıtım, dış ilişkiler gibi Ajans bünyesinde yapılan tüm çalışmalarla ilgili bilgilendirilen BIE ve AIPH yöneticileri ile düzenlenen toplantılara AIPH Türkiye Temsilcisi Osman Bağdatlıoğlu da katıldı.

İncelemelerden Türkiye Tam Not Aldı

Heyet, Expo 2016 Antalya alanını ve Abdurrahmanlar Beldesi’nde bulunan ve Expo 2016 Antalya alanına dikilecek

ağaçların depolandığı alanı da ziyaret ederek, çalışmaları yerinde inceledi. AIPH Türkiye Temsilcisi Osman Bağ-

datlıoğlu, BIE ve AIPH’ın incelemelerinin rutin olduğunu ve başarılı geçtiğini söyledi.

3


ÇIÇEKGÜNDEM

Süs bitkileri sektörünün kalbi

attı

Avrasya’nın en büyük bitki ve peyzaj fuarı Flower Show Türkiye, altıncı kez kapılarını dünya süs bitkileri sektörüne açtı. Süs Bitkileri Tanıtım Grubu’nun standla katıldığı fuara ilgi ve katılım yoğundu. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından Türkiye süs bitkileri sektörünü yakından tanıtmak amacıyla davet edilen yabancı basın mensupları, fuarın üç günlük programı kapsamında Sakarya’da bulunan firmalardan bazılarını da ziyaret etti.

4


5


A

vrasya’nın en büyük bitki ve peyzaj fuarı olan Flower Show Türkiye, bu yıl altıncı kez kapılarını sektör profesyonellerine açtı. 27-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen 6. Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj ve Yan Sanayileri İhtisas Fuarı’na; İtalya, Hollanda, Almanya’nın da aralarında bulunduğu 21 farklı ülkeden 195’i Türk, 138’i yabancı olmak üzere 333 firma katıldı. Sektör profesyonelleri kadar ziyaretçilerin de yoğun ilgi gösterdiği fuar, 24 bin metrekare brüt, 11 bin 750 metrekare net sergileme alanı ile Avrasya’nın en büyük ihtisas fuarı olma özelliğini taşıyor. Avrupa ve Asya’nın buluştuğu fuarda, her iklim koşulu ve toprak yapısına uygun yüzlerce çeşit bitki ve bitki üretiminde kullanılan ürünlerin yanı sıra, peyzaj uygulamaları, uygulama esnasında ve sonrasında kullanılan tüm materyaller, 44 farklı ülkeden gelen toplam 11 bin 385 ziyaretçinin beğenisine sunuldu. Türkiye’de peyzaj ve süs bitkileri sektörünün ulaştığı seviye ve sektörün geleceğe dönük yol haritasının izlenmesine olanak sağlayan fuar, ulusal ve uluslararası inşaat ve peyzaj proje firmaları, oteller, mezatlar, toptancılar, yapı marketleri (bahçe merkezleri) ve

6

site yönetimleri gibi potansiyel alıcılar ile Türkiye’deki 101 ayrı belediye tarafından da ziyaret edildi. Fuar esnasında düzenlenen çiçek aranjman şovları, sektörel konularda düzenlenen seminerler, Türk ve yabancı üretici birlikler arası ikili görüşmeler gibi yan aktivitelerle daha da zenginleşen fuar, ulusal ve uluslararası medya tarafından da yoğun ilgi ile karşılandı. Türk süs bitkileri sektörünü temsil

eden Süs Bitkileri Tanıtım Grubu’nun da bir standla katıldığı fuarda; yüzde 70 su tasarrufu sağlayan terleyen borular, hastalıktan arınmış ve mumyalanmış bitkiler, ülkemizde ve Avrupa’da görülmemiş Oya Ağacı, uçan bahçeler, gibi birbirinden farklı süs bitkileri yerini aldı. Fuarda sergilenen 500 yıllık zeytin ağacı, 800 yıllık yangından etkilenmeyen ağaç ve 200 yıllık 29 bin TL değerindeki bonsai ağacı ziyaretçi-


lerin ilgi odağı oldu. İhtiyaç sahipleri kadar, müstakil konut sahipleri, villalar ve siteler için bahçe tasarımı, peyzaj uygulaması, bakım hizmeti ve süs bitkileri ile ilgili ürün ve hizmetleri bir arada bulabilme imkânı sunan fuara, tüm kamu kurumları da büyük ilgi gösterdi. Uluslararası çözüm ortakları bulunabilen, ihracata ve ithalata dönük stratejilerin belirlenmesinde rol alan sektörün dev fuarı, Ortadoğu, Avrupa ve Türki

Cumhuriyetler ağırlıkta olmak üzere 1.532 küresel profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. Yabancı ülke standlarının bu yıl artan sayısı da fuara gösterilen ilgiyi ortaya koyuyordu.

“Elimizden gelen katkıyı göstereceğiz”

Fuarın açılışı Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, İstanbul

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, İstanbul Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Murat Ermeydan ve Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Başkanı Selahattin Altun tarafından yapıldı. Açılışta konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, süs bitkileri üretimi ve ihracatının desteklenmesi için gereken katkıyı göstereceklerini söyledi. Türkiye’de süs bitkileri sektörünün geliştiğine vurgu yapan Baraçlı, İBB olarak 2014-2019 planlarında yeşilin farklı boyutlarda artırılması ve sektörün geliştirilmesi için değişik projeler olduğunu da açıkladı. Baraçlı, “Bütçemizin yüzde 46’sını çevreye ayırıyoruz. Ayırdığımız bu çevre yatırımlarıyla değişim yakalayabilmemiz gerekiyor. Süs bitkileri üretiminin ve ihracatının desteklenmesi için elimizden gelen katkıyı göstereceğiz. Sektörde tabana yayılan bir üretim faaliyetinin artması için de gayret göstermemiz, birliklerin ve odaların bu noktalarda destek olması gerekiyor. Bu birliktelik sektörün tabanda hareketine neden olacak, ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilme şansını da artıracaktır. Yurt dışındaki üreticileri kendimize örnek alırken, yurt içinde üretim kabiliyeti olanların da önünü açacak bir anlayışı ortaya çıkarmamız 7


lazım. Sektör geniş ve fuarda geniş bir katılımcı var. İstanbul bu alanda örnek ve lider bir şehir olma yolunda ilerliyor” dedi.

“Daha yeşil ve yaşanabilir dünya için sektörü destekleyelim”

Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu fuarın açılışında yaptığı konuşmada daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya için süs bitkileri sektörünün desteklenmesinin önemine değindi. “Dünya artık çevreyi ve doğayı konuşur oldu. Bugün bakıldığında dünyada 10 yılda yaklaşık olarak 320 milyon futbol sahası büyüklüğünde orman alanı artık yok. Antalya’da 10 yılda 2,5 milyon futbol sahası büyüklüğünde alan yok oldu” diyen Bağdatlıoğlu, şunları aktardı: “Artık çevreyi düzeltmemiz gerekiyor, onu daha yaşanabilir bir pozisyona getirmek için süs bitkilerinin her zaman önemi var. Dış mekânları süs bitkileriyle süslemeli, çiçeklerle refah sağlamalısınız. Artık ülkemizde bunları yapmamız gerekiyor. Dünyada dolaştığımız fuarlarda da bunlar konuşuluyor. Bunları gündeme getirmemiz gerekiyor. Biz doğaya inanıyoruz, bitkilere inanıyoruz. Üüretim alanlarımızı artırıp, kullanım alanlarımızı geliştirmemiz gerekiyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ‘İstanbul’a üçüncü havaalanı yapıldığında Atatürk Havaalanı’nı yeşil alan

8

yapalım’ önerisine canı gönülden katılıyorum. Sektör olarak bunu destekliyoruz. Daha yeşil ve yaşanabilir dünya için süs bitkileri sektörünü destekleyelim diyorum.” Türkiye’nin süs bitkileri ihracatının her yıl yüzde 15-20 arttığını belirten Bağdatlıoğlu, sektörün hedefinin 100 milyon dolar olduğunu da söyledi. Bağdatlıoğlu, “Bu hedef dünya stepine bakıldığında gerçekten çok düşük ama bunun yanında Türkiye’nin kat kat üstünde tüketimler başladı. Bunun etkisi olarak inanılmaz bir ithalat var. İhracatçılar olarak ithalata karşı deği-

liz. Ancak önlem alınmaz, ithal edilen mallarla birlikte Türkiye’deki üreticiyi örgütlemez ve üretimler geliştirilmezse ülkemiz ithalat cenneti olur. Bu durumda, ilerleyen zamanlarda üreticinin ölmesini sağlar” dedi.

“Süs bitkileri sektörü Türkiye’nin yüz akı olacak”

Büyümeyi karşılayabilmek için stantları küçülttüklerinin aktaran fuarın organizasyon şirketi CYF Fuarcılık Genel Müdürü Hakan Yüksel de Flower Show Fuarı’nın katılımcı ülke ve firma sayısı bakımında yüzde 16 büyüdüğünü söy-


lerimizden ürün standartlarına, finansman sıkıntısından pazarlama kanallarına kadar pek çok konuda sorunlarımızı ilgili kurum ve kuruluşlara aktarıp, çözümler aramaktayız. Süs bitkilerinde Türkiye markasını yaratmak mümkün. Sektör farkındalığını yaratmak için üç yıldır üyelerimizle birlikte Flower Show Fuarı’nı destekliyoruz. Böylesi büyük ihtisas fuarlarının sektörün amaçlarına ulaşmasında bir araç olduğunu düşünüyoruz. Sektör üreticileri olarak gelişmeleri Avrupa’daki fuarlardan takip ederken, artık Avrupalı üreticiler ülkemizdeki fuara geliyor. Bu fuarla üreticilerimiz ve sektörümüz görücüye çıkıyor” açıklamalarında bulundu.

Yabancı medya kuruluşlarının yoğun ilgisi ledi. Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Başkanı Selahattin Altun, sektörün sessiz sedasız büyüdüğünü ve Türkiye’nin yüz akı olacağını ifade etti. Sektörün 20 yıl önce sadece kesme çiçek olarak bilindiğini hatırlatan Altun, şunları aktardı: “Gelişen ekonomi ve bilinçlenmeyle birlikte artan iç ve dış talep, iç ve dış mekân süs bitkileri üretimini de artırdı. 2014 yılı sektör ihracatının yaklaşık 80 milyon dolar olacağını tahmin ediyoruz. Türkiye’nin dış ticaret hacmi ise 170 milyon dolar. Ülkemizin süs bitkileri üretimi açısından çok büyük bir potansiyele var.

Bitki zenginliği, uygun iklim koşulları, pazar ülkelere olan yakınlığı, rakiplerine nazaran daha ucuz iş gücüne sahip olması bizi bu alanda avantajlı kılıyor. Türkiye’nin çok değişik bölgelerinde üretim yapılmaktadır. Sektörümüz bu avantajları iyi değerlendirerek, bölgesindeki diğer ülkelerin pazarlarına ürün temin edebilme ve süs bitkileri pazarında önemli bir yere sahip olma şansını yükseltebilir” Sektörün bundan sonraki atılım hamlelerinde artık devletin yardımına ihtiyacı olduğunun altını çizen SÜSBİR Başkanı, “Üreticilerimizle birlikte girdi maliyet-

Flower Show Türkiye’yi ulusal basın kadar uluslararası basının önemli temsilcileri de ilgiyle takip etti. 2013 yılında fuara katılan sektörün önemli medya kuruluşları yaptıkları yayınlarla Türk süs bitkileri sektöründeki şaşırtıcı gelişmeleri okuyucularına aktarmıştı. Fuarın geçen seneye oranla büyümesi ve günden güne sektörün en önemli buluşmalarından biri haline gelmesine tanıklık eden yabancı medya kuruluşu temsilcileri, bu yıl da Orta Anadolu Süs Bitkileri İhracatçıları Birliği’nin davetlisi olarak İstanbul’daydı. Werner Dieter Oschek (Baumzeitung, Taspo MagazinAlmanya), Bernardus van der Ploeg

9


(Flora Culture International-Hollanda), Aldo Colombo (Floratecnica-İtalya), Diala Samy (Garden&Homes-Mısır), Elisabetta Sari (Sari Landscape Designİtalya) ve Alicja Cecot (Pod oslonamiAvusturya), üç gün boyunca hem fuarı takip etti hem de üretimleri yerinde gördü. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, SÜSBİR Başkanı Selahattin Altun ve Orta Anadolu Süs Bitkileri İhracatçıları Birliği Ar-Ge 2 Departmanı Şefi Gülşen Bay’ın birlikte düzenlediği basın toplantısı ile yabancı medya kuruluş temsilcilerine Türk süs bitkileri sektörünün gelişimi ile ilgili bilgiler verildi. Türk süs bitkileri sektörünün 2013 yılındaki genel görünümünü ve hedeflerini anlatan bir sunum gerçekleştiren Gülşen Bay, aktardığı bilgiler ile sektörün geldiği aşamayı ortaya koydu. Yabancı basın mensupları için düzenlenen toplantıda konuşan Osman Bağdatlıoğlu ise şunları aktardı: “Yabancı medya mensubu dostlarımızı aileden biri gibi görüyoruz. Geçen sene dostlarımız sayesinde Türk çiçekçiliği bir çok yayına konu oldu. Geçen sene ihracatımız 70 milyon dolardı. Bu yıl ise ihracatımızı 100 milyon dolara çıkartmayı hedefliyoruz. Dünyadaki krize ve zorluklara bakıldığında bu ihracat rakamı bizim için iyi bir rakam. İthalat rakamlarında belli kalemlere bakıldığında yüzde 100 ya da yüzde 300’e varan artışlar gözleniyor. Bu verilere bakıp Türkiye’yi bir ithalat cenneti olarak görmemek gerekiyor. Türkiye bir paylaşım bölgesi. Gelecek yıllarda İtalya ve Hollandalı yatırımcılarla ortak işbirlikleri olacaktır. Aynı anda hem 10

yazlık hem de kışlık ürünler üreten çok az ülkeden birisi Türkiye ve son bir yıldır yeşili çok konuşur olduk. Bu konularla ilgili Kanada’da gerçekleştirilecek Yeşil Şehirler yarışmasına da katılacağız.” Türkiye’de süs bitkileri sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluş sayısının 3 bin 500 ile 3 bin 800 arasında olduğunu söyleyen SÜSBİR Başkanı Selahattin Altun da, 386 üyeye sahip olduklarını ve bu sayının yetersiz olduğunu belirtti. Türkiye’de üretim alanlarının son yıllarda oldukça geliştiğine vurgu yapan Altun, sözlerine şöyle devam etti: “Genç, dinamik nüfusa ve iklimsel avantajlara sahibiz. Pazar ülkelere olan yakınlığımız sektörümüzün artılarındandır. Ortadoğu ve Arap ülkelerine yakınlığımız nedeniyle, o bölgelere kolaylıkla ürün satabiliyoruz. Dış mekan süs bitkisi olaral 70 milyon dolarlık ihracatımız var. Önümüzdeki beş yıl içinde bu rakamın en az üç-dört kat artacağını düşünüyorum. İç tüketimde çevreye olan duyarlılık artışı, süs bitkilerine olan ilgiyi de artırıyor. SÜSBİR olarak Avrupalı meslektaşlarımızla var olan pazarlarda birlikte hareket etmek için her zaman işbirliğine hazırız.”

Yerinde tanıtım yapıldı

Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin davetlisi olarak Flower Show Türkiye’ye katılan yabancı basın mensuplarına Türk süs bitkileri üretimi ile ilgili yerinde tanıtım yapma fırsatı da oldu. İtalya, Belçika, Almanya, Hollanda ve Polonya’dan gelen basın mensupları fuarın ikinci günü ülkemiz süs bitkileri sektörünü yakından görme

fırsatına erişti. Sapanca’daki süs bitkileri üreticileri ile görüşen ve üretim alanlarını gezen yabancı basın mensupları, sektörün önde gelen firmaları Arifiye Fidancılık, Ada Plant ve Prestij Fidancılık’ı Gülşen Bay ve Erdi Kaya’nın rehberliğinde ziyaret etti. Arifiye Fidancılık Mali ve İdari İşler Müdürü Erdi Kaya yabancı basın mensuplarına firmaları hakkında bilgi verdi, sektöre yönelik düşüncelerini paylaştı. 300 metrekarelik alanda mevsimlik çiçek üretimi ve satışı ile sektöre 1989 yılında adım attıklarını söyleyen Erdi Kaya, bugün 2 milyon metrekareye yaklaşan üretim alanı ile sektörün önde gelen isimlerinden biri olduklarını ifade etti. İhracatın satışların neredeyse yarısını oluşturduğunu aktaran Kaya, genelde Türki Cumhuriyetleri’ne ihracat yaptıklarını ifade etti. Arifiye Fidancılık Yazlık Üretim Müdürü Selim Koç da Marmara Bölgesi’nde yapraklı bitkilerin yaklaşık yüzde 90’ının yetiştiğini vurguladı.

Heyet üretim alanlarını gezi

Yabancı basın mensuplarının ikinci durağı, Ada Plant oldu. Burada basın mensuplarını karşılayan Ada Plan Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım, firma ile ilgili bilgi verdi. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Yıldırım, sonrasında ziyaretçilerine üretim alanlarını gezdirdi. Bölgedeki firmalara ve üretime dair bilgiler paylaşan Ada Plant Üretim Müdürü Hüseyin Duman, firma olarak gerekli teknolojiye ve ‘how know’a sahip olduklarını, kaliteli üretim yaptıklarını ancak yaptıkları bu kaliteli üretimin bazen anlaşılmadığını sözlerine ekledi. Gürcistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Irak’a ihracat yaptıklarını kaydeden Duman, Türkiye’nin önemli yerli üreticilerinden biri olduklarını aktardı. Yabancı basın mensuplarını gezinin son durağı Prestij Fidancılık’ta karşılayan Prestij Fidancılık Üretim Sorumlusu Naim Gülentaş ve Genel Müdür Asistanı Şule Varol’du. Üretim alanlarını gezdiren Gülentaş ve Varol, yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 2005 yılından bu yana faaliyet gösterdiklerini anlatan Gülentaş, firmalarının Türkiye’de az bulunan fidan türlerini ürettiğini dile getirdi. Alıcılarının daha çok belediyeler ve özel firmalar olduğunu aktaran Gülentaş, ihracat pazarları arasında Türki Cumhuriyetleri’nin ağırlıkta yer aldığını belirtti. Bu ziyaret sonrası Sakarya’dan İstanbul’a doğru yola çıkan heyet, Kaşıbeyaz’da düzenlenen yemeğe katıldı.


“Fuarımız özlemini duyduğumuz günleri yakaladı” “Bu fuarlar, biz üreticiler için vazgeçilmez bir tanıtım ortamı sağlıyor. Fuarımız özlemini duyduğu günleri ve trendi yakaladı. Uluslararası, iyi, güzel ve etkili bir fuar yapmaktı sektörün amacı; bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Yerli ve yabancı konunun uzmanı katılımcı firmalarla sektörüne sahip çıkan bir anlayışı gözlemliyoruz. Türkiye artık dünya süs bitkileri sektörünün küresel yarışında yer alıyor. Üreticiler olarak daha iyi ve daha güzeli yapmak için uğraşıyoruz. Dünyadaki rakiplerimizin ürünlerini fuarda görme imkanına sahip oluyoruz. Böylelikle kendi konumumuzu ve sektörümüzün konumunu görüyoruz. Firmaların yoğun katılımı söz konusu. Önemli olan

“Flower Show Fuarı’nı önemsiyoruz” Erol Kaya Arifiye Fidancılık Yönetim Kurulu Başkanı

uluslararası alıcıların gelmesiydi. Türki Cumhuriyetleri ile Arap ülkelerinden fuara ilgi artarak devam ediyor. İyi bir yolda olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye’de 10 yıl öncesinde sektör adına bir şey yoktu. Yeni yeni üretim canlanıyor. Dört-beş yıldan bugüne varlığımızı hissettiriyoruz. Daha ileriye taşımak için zamana ve tanınmaya ihtiyacımız var. İlgili kurumların sektör üreticilerine destek vermesi ve tanıtımında yardımcı olması gerekiyor.”

“Fuar, markamızın devamlılığını sağlıyor” Murat Çeltek Fleurantalya İşletme Müdürü

Hasan Ergören Garden & Koala İthalat ve İhracat Müdürü

“Fuarımız 4-5 yıl önce Yalova’da ufak bir panayır şeklindeydi. Daha sonra İstanbul’a alındı ve katılım da arttı. Stantların kalitesi ve katılan firmaların profesyonelliği artıyor. Ürünlerin ve stantların sunumu modernleşiyor. Sektör açısından üreticilerin ‘biz buradayız’ dediği bir fuar. Markamızın devamlılığını sağlıyor. Mevcut müşterilerimizin yanında yurt dışından özellikle Türki Cumhuriyetleri’nden ziyareçilerimiz geliyor. Türk süs bitkileri sektörü için Türki Cumhuriyetleri son zamanlarda gelişen bir pazar. Fuar, Azerbaycan, Türkmenistan, Gürcistan ve Özbekistan gibi yeni müşterilere kendimizi tanıtmak için bir avantaj sunuyor.”

“Flower Show, sektörün en büyük buluşmasıdır” “Firma olarak başlangıçtan bugüne fuara katılıyoruz. Fuarın son günleri daha kalabalık oluyor. Fuar, tanıtım ve sunum imkanı sağladığı için ürünlerimizi tanıtmamızı ve nerede olduğumuzu görmemizi sağlıyor. Flower Show, sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da sektör üreticilerinin en büyük bir araya gelişidir. Sektörün en büyük buluşmasıdır. Alternatif başka fuar yok şu anda. Yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerimiz oluyor. Bu yıl fuarın yer aldığı hol sayısı ve firmalara ayrılan stant alanlarının metrekare olarak geçmiş yıllara göre daha da azalması, katılımın yoğunluğunu işaret ediyor. Eski yıllarda

“Son olarak 2012 senesinde fuara katılmıştık. 2013 yılında fuarda yer almamıştık. Sektörün ilerlemesi, bir çok üreticinin bir araya gelmesi ve sektörü konuşması adına Flower Show Fuarı’nı önemsiyoruz. Markamızın da bu önemli buluşmada yer almasını istediğimiz için bu yıl fuara katıldık. İç mekan saksılı süs bitkisi üreticisiyiz. Bu sene sadece orkide lansmanımızı yaptık. Üç yıldır orkide üretimiz var. Bu yıl dördüncü senesine gireceğimiz için fuarın orkide tanıtımı açısından önemli olduğunu düşündük. Türkiye’nin ilk ve tek orkide üreticisiyiz. Fuarın, bilinilirlik, yeni ürün lansmanı, ürünlerinizin sergilenmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum.”

Tarık Dede Exper Peyzaj Ziraat Mühendisi

160 metrekarelik alanda sunum yaparken; bu yıl, 120 metrekare alan da yer alıyoruz. Bu bile fuara katılımın yoğunluğunu ortaya koyuyor. Önümüzdeki yıllarda fuarın hedeflenen güzel yere geleceğine ve sektörümüzün de dünyada daha çok ismini duyuracağını düşünüyoruz.” 11


ÇIÇEKRÖPORTAJ

“Türkiye’nin sayılı arastırma kuruluslarından biriyiz” “Enstitümüz teknik altyapısı nedeniyle Türkiye’nin sayılı araştırma kuruluşlarından birisi olarak kabul ediliyor. Çok farklı analizler yapabilecek değişik laboratuvarlarımız mevcut” diyen BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, tarımsal konularda ulusal düzeyde de hizmet verdiklerini söyledi.

A

ntalya’da bitkisel üretim konusunda çalışma yapan beş araştırma kuruluşunun (Narenciye Araştırma Enstitüsü, Sebzecilik Araştırma Enstitüsü, Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü, Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Pamuk Araştırma Enstitüsü) değişik tarihlerde birleşmesiyle oluşan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı, önemli araştırma kuruluşlarından biri olarak biliniyor. 26 Şubat 2004 tarihinde BATEM adıyla enstitütünün kuruluşunu tamamladığını söyleyen BATEM Müdürü

12

Abdullah Ünlü, “Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne (TAGEM) bağlı 10 merkez araştırma enstitüsü, bizimde yer aldığımız 10 bölgesel araştırma enstitüsü ve 26 konu araştırma istasyonu mevcut. Bunlardan sekiz enstitü sadece hayvancılık üzerinde çalışmalarını sürdürürken, altı enstitü de bizim alanımızın dışında bitkisel üretim konularıyla ilgileniyor. Geriye kalan 32 enstitü ile herhangi bir konuda ortak çalışma alanımız bulunmuyor. Ancak bölümlerimiz, çalışma konularımız ve laboratuvarlarımızın tamamı değerlendirildiğinde; bu derece çoklu disiplinde çalışan başka bir enstitü bulunmamaktadır” diyor. Bölgesel ölçekte

tarımsal üretimin ve bu üretimi destekleyen sektörlerin gelişimi için önemli bir görev üstlenen BATEM’i, faaliyetlerini, süs bitkileri sektörünü BATEM Müdürü Abdullah Ünlü’ye sorduk. BATEM’in görevleri ve sorumluluk alanları nelerdir? BATEM’in coğrafi sorumluluk alanı Antalya, Burdur, Denizli ve Isparta illeri. Bununla birlikte, çalışma konularıyla ilgili ülkesel düzeyde de tarımsal hizmet veriyoruz. Enstitümüz; Meyvecilik, sebzecilik, tarla bitkileri, süs ve tıbbi bitkilerde ıslah, çeşit geliştirme, yetiştirme tekniği araştırmaları, hasat sonrası fizyolojisi ve muhafazası, genetik kaynak-


Abdullah Ünlü BATEM Müdürü

ların korunması, bitki koruma, bitki besleme, tarım ekonomisi, gıda teknolojisi, sera teknolojileri alanlarında araştırma çalışmaları yapıyor. Bakanlığımız talimatı çerçevesinde enstitü çalışma konularına giren her türlü kamu ve özel sektör denemelerini yürütmek, kamu ve özel sektör denemelerini, tohumluk, fide, fidan üretimlerini kontrol etmek de görevlerimiz arasında yer alıyor. Enstitünün çalıştığı tüm bitki türlerinde nitelikli üretim materyali (tohumluk,fidan, fide,aşı gözü) üretimi, bitki koruma ve bitki beslemeye yönelik organizma üretimleri de mevcut. Bitki koruma, moleküler biyoloji, doku kültürü, bitki besleme ve gıda teknolojisi v.b. alanlarda kamu ve özel sektöre laboratuvar hizmetinin yanı sıra çalışma konularına giren tüm hususlarda teknik danışmanlık hizmetleri de sunuyoruz. Enstitünün çalışma konularıyla ilgili bölgesel,

ülkesel ve uluslararası teknik personel ve çiftçi eğitimleri düzenlemek, kongre, konferans, toplantı organize etmek veya katılmak, araştırma sonuçlarını her türlü yayım yöntemi kullanarak ilgili kesimlere aktarmak, yer alıyor. Müdürlüğünüz bünyesinde yer alan laboratuvarlar ve teknik olanaklarınız hakkında bilgi verir misiniz? Enstitümüz laboratuvar varlığı yönünden Türkiye’nin sayılı araştırma kuruluşlarından birisi olarak kabul ediliyor. Çok farklı analizler yapabilecek değişik laboratuvarlarımız mevcut. Toprakyaprak-su-gübre analiz laboratuvarı, gıda teknolojisi, hormon analiz, doku kültürü, pomoloji, tıbbi ve aromatik bitkiler merkezi laboratuvarlarıyla biyolojik mücadele, bitki koruma (moleküler biyoloji, entomoloji, mikoloji, viroloji,bakteriyoloji, nemotoloji) labora-

tuvarlarımız, hem enstitümüz araştırmacılarının projeleriyle ilgili analizlerin yapılmasına hem de ilimiz, bölgemiz ve Türkiye bazında gönderilen üretici ve gübre imalatçılarının örneklerinin analiz edilip, sonuçlarıyla ilgili raporlar hazırlanıp örnek sahiplerine ulaştırılmasında kullanılıyor. Kurumunuz özellikle hangi alanlarda çalışmalar gerçekleştiriyor? BATEM bünyesinde başta meyvecilik olmak üzere sebzecilik ve süs bitkileri, tarla bitkileri, bitki sağlığı, toprak ve su kaynakları, gıda teknolojisi ve tıbbi-aromatik bitkiler, tarım ekonomisi, üretme ve işletme gibi alanlarda çalışmalar gerçekleştiriliyor. Süs bitkileri ihracatında yaşanan temel sıkıntılar nelerdir? Kesme çiçek ihracatındaki sorunların başında, firmaların mevcut pazarlarını genişletmeden, yeni pazarlar oluşturmadan üretimlerini artırmaları, satışta karanfilin dışında sinerji yaratacak yeni tür ve çeşitlere yönelmemeleri ve nakliyede maliyeti azaltmak için kullanılan tır taşımacılığının çiçeğin vazo ömrünü azaltması geliyor. Son yıllarda yosun ve

“Süs bitkileri türleri doğal floramız açısından oldukça zengin. Bu türlerin sektöre kazandırılmasına yönelik çalışmalar rekabet gücümüzü pozitif etkileyecektir.” 13


ağaç dalları grubunda yer alan çelenklerin ihracatında da artış görülüyor. Noel dönemlerine yönelik yeşilliklerden oluşan çelenk yapımı yeni bir tür olarak üretilmeye ve ihraç edilmeye başlandı. Çelenk ihracatında önemli pazarlarımız Hollanda ve Almanya. Macaristan ile Polonya gibi taç ve çelenk konusunda Avrupa’nın üreticisi konumunda olan ülkeler her geçen yıl bu ürün grubuna ağırlık veriyor. Bu alanda Türk çelenk ve buket üreticisi firmaların en önemli rekabet avantajı sadece meyveli malzemelerin kullanılması. Bu nedenle meyveli çelenk yapımına uygun bitkilerin geniş üretiminin olmaması da çelenk ihracatının önünde yapısal bir engel olarak duruyor. İç ve dış mekan süs bitkilerinde mevcut durum nedir? Nasıl bir tablo görünüyor? Türkiye’nin iç mekan süs bitkileri ihracatı yıllar itibariyle dalgalı bir seyir izledi. İthalatımız, her zaman ihracatımızdan fazla gerçekleşti. İhracatta hedeflenen düzeye ulaşılamamasının Hollanda ve Belçika gibi sektörün önde gelen ülkelerinde ileri teknoloji kullanımı ve daha düşük enerji maliyetleri nedeniyle üretimde rekabet edilememesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Dış mekan bitkileri ihracatımızı sınırlayan faktörlerin başında ise belirli boy ve ebatta yetişmiş bitkilerin yeterince

“Süs bitkileri sektöründe ürün çeşitliliğinin ve kalitenin artırılması için ihracat mezatları kurulup, bunların işlevselleştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.” 14

bulunmaması ve standardizasyon eksikliği geliyor. Ayrıca daha fazla teknik bilgi gerektiren bodur, budama ile form ve değişik şekiller verilmiş bitkilerin üretimi konusundaki eksikliklerimiz ihracattaki şansımızı sınırlayan etmenler arasında yer alıyor. Doğal çiçek soğanlarının da kültür koşullarında üretimi yetersiz olduğundan, pazarda süreklilik sağlama konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Türkiye’nin süs bitkileri ihracatını artırabilmek için önemli gördüğünüz konular nelerdir? Organize tarım bölgelerinin kurulması gerekmektedir. Süs bitkileri yetiştiriciliği yapılan bölgelerde organize tarım bölgelerinin oluşturulması, birim alandan elde edilen üretim verimliliğinin artırılması, dünya standartlarında kaliteli üretim, yabancı sermaye ve ileri teknoloji transferi, pazarlama organizasyonları, ürün çeşitliliği, üretim planlaması ve kayıtlı ekonomiye geçiş gibi sektörü geliştirecek avantajları beraberinde getirecektir. Ülkemizde süs bitkileri üretimi yapan işletmelerin kullandıkları üretim teknolojilerini ve sistemlerini geliştirmeleri gerekiyor. Verimli ve kaliteli üretim artışı, ürünün pazar değerindeki artış, iş gücü tasarrufu, üretimde devamlılığın sağlanması gibi sektöre çok önemli katkılar sağlayacak kazanımların gerçekleşmesi için, modern sera yatırımlarına destek verilmelidir. Süs bitkileri sektöründe karşılaşılan en önemli sorunlarının başında üretim materyalinde dışa bağımlılık gelmektedir. Ülkemiz pek çok süs bitkisinin anavatanı içinde yer almasına rağmen, ne yazık ki ıslah edilmiş ticari süs bitkisi çeşidimiz yok denecek kadar azdır. Bu nedenle her yıl üretim materyali (çelik, fide ve anaç) ithal edilmekte ve bu materyallere oldukça yüksek ıslahçı hakları ödenmektedir. Kesme çiçek üretiminde toplam üretim masrafları içinde üretim

materyali maliyetinin payı yaklaşık yüzde 30’dur. Yüksek üretim maliyeti nedeniyle üreticiler hem izinsiz çoğaltım yöntemlerine başvurarak hukuki ve cezai sorunlarla karşılaşmakta ve hem de yıllardır üretimde kullandıkları aynı bitkilerden tekrar tekrar üretim materyali temin ederek, verim ve kalitenin azalmasına dolayısıyla da önemli ekonomik kayıplara uğramaktadır. Süs bitkileri ihracatımızdaki en önemli pazar olan AB’de, ıslahçı hakları alanında yaşanan sorunlar, sektör açısından giderek önemi artan bir konu haline gelmiştir. Ülkemize üretim materyali satan firmalar, alıcı firmaların royalite ödemesini talep etmektedir. Yüksek royalite hem üretici firmaların hem de üreticilerin dünya piyasasındaki rekabet gücünü azaltmaktadır. Yüksek üretim materyali maliyeti nedeniyle gerek üretici firmalar gerekse üreticiler izinsiz çoğaltım yöntemlerine başvurmakta, bu durum hukuki sorunları beraberinde getirmektedir. Ülkemiz süs bitkileri sektöründe yaşanan bu sıkıntıları aşmak için yeni çeşit geliştirmeye yönelik araştırma çalışmalarının desteklenmesi ve bununla ilgili yatırımların yapılması gerekmektedir. Patent hakları ve süs bitkileri piyasa düzeni ile ilgili yasa, yönetmelik ve yönerge düzeyindeki hukuksal düzenlemeler tamamlanarak yürürlüğe konmalıdır. Süs bitkileri ihracatımızda çeşitlilik olmaması en önemli sorunlarımızdan birisidir. Ürünlerde çeşitlilik olmaması nedeni ile diğer talepler karşılanamamaktadır. Üreticiler yeni türlerde üretim teknikleri konusunda yeterli bilgiye ve modern yatırımlara sahip olmadıkları için belirli türlerde yoğunlaşmaktadır. Bu soruna yönelik olarak ise doğal kaynaklarımızdan daha çok yararlanmak ve çeşit geliştirme ile ilgili çalışmalara destek vermek gerekmektedir. Üniversiteler, araştırma enstitüleri ve özel sektör kuruluşları işbirliği ile ıslah


çalışmalarına odaklanmalı, Ar-Ge fonları oluşturularak bu konuda yapılacak çalışmalara destek verilmelidir. Süs bitkilerinde kalite özelliklerini belirleyen faktörler, üretim materyalinin niteliği, yetiştirme, hasat ve muhafaza koşullarını içermektedir. Yetiştiricilikte sağlıklı üretim materyalinin kullanımı, modern yetiştirme ortamları ve tekniklerinin kullanıldığı ortamlarda üretim yapılması, hasatın türe uygun koşullarda gerçekleştirilmesi ve soğuk zincir koşullarının nitelikli olmasıdır. Ülkemizde üreticiden tüketiciye kadar olan pazarlama kanalları yetersiz kalmaktadır. Bunun için kesimden hemen sonra en kısa zamanda çiçekler soğutularak, soğutmalı araçlarda taşınmalı ve gerekli bekleme ve yükleme noktalarında soğuk hava depolarında tutulmalıdır. Süs bitkileri sektöründe kalite standartları ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü’nün bazı kesme çiçek türlerinde yayınlamış olduğu standartlar bulunmaktadır. Ancak bu standartların iç piyasaya ürün arzında uygulandığı söylenememektedir. Dış satımda ise firmalar alıcı ülkelerin kalite standartlarını kabul edip, pazarlamalarını bu standartlara uygun şekilde gerçekleştirmektedirler. Süs bitkileri sektöründe ürün çeşitliliğinin ve kalitenin artırılması için ihracat mezatları kurulup, bunların işlevselleştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Mezatlar modern bir pazarlama ağının olmazsa olmaz unsurlarından birisidir. Çiçek mezatları, pazar talepleri konusunda üreticiyi bilgilendirmeli, yönlendirmeli ve üretim planları yapılmasına katkı sağlamalı, satış öncesinde çiçeğin hazırlanması ve sergilenmesine özen göstermelidir. İç piyasada pazarlama büyük ölçüde kooperatifler aracılığı ile yapılmaktadır ve kooperatiflerin en önemli sorunlarından birisi finansman sıkıntısıdır. Bu durum iç piyasada

taşıma, muhafaza, eğitim, girdi temini, ambalaj gibi harcama kalemlerinin gerçekleştirilmesinde sorun yaratmaktadır. Pazarlama koşullarını etkileyen bir diğer önemli aşama da nakliyedir. Hassas bir ürün olan kesme çiçek için en uygun taşıma aracı uçaktır. Ancak hava yolu taşıma maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle sektör daha çok karayolu ile taşıma seçeneğini değerlendirmektedir. Bu taşıma şekli de ürün kalitesinde ve vazo ömründe azalmaya neden olmaktadır. Havayolu ile taşımanın yaygınlaştırılması için havayolu kargo ücretlerinde sektöre özel indirimler uygulanmalıdır. Süs bitkileri sektöründe Avrupalı rakiplerle küresel anlamda sürdürülebilir rekabet edebilmemiz için neler yapılması gerekiyor? Yıl boyunca kaliteli ve ihracat standartlarına uygun ürünlerin üretiminin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Doğal floramız süs bitkileri türleri açısından oldukça zengin. Bu türlerin sektöre kazandırılmasına yönelik çalışmalar yapılması rekabet gücümüzü pozitif et-

kileyecektir. Pazar isteklerini karşılayabilecek nitelikte değişik ürünleri dünya piyasasına sunabilmek bu anlamda önemli. Mevcut jeotermal kaynaklarımız gibi bazı avantajlarımızı kullanarak üretim teknolojimizi geliştirmek rekabet gücümüzü de artıracaktır. Sektörün destek ve teşvik anlamındaki ihtiyaçları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz. Sektörde özellikle ihracata yönelik üretim yapan işletmelere, yatırıma (alt ve üst yapı, alet ekipman, sulama sistemleri, enerji ve teknolojiyi kullanan sera yapımı yatırımları vb.) yönelik verilen kredilerde faiz oranının düşük ve vade süresinin uzun (10-20 yıl) tutulması hem yatırımları artıracak hem de ithalatı azaltarak ihracatı artıracaktır. Organize tarım bölgelerinin kurulmasına yönelik teşvikler, ihracatı teşvik edici destekler, KDV oranlarının ve enerji maliyetlerinin düşürülmesine yönelik iyileştirmeler, ithalata kota konması ile Ar-Ge faaliyetlerine desteğin artırılması sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek diye düşünüyorum.

15


ÇIÇEKSEKTÖRDEN

“Sektörün kalitesi ve standartları yükseldi” “Sektör olarak dünya ile rekabet ederken, kalite ve standartlarımızı da yükselttik” diyen Yenice Seracılık İşletme Müdürü Yakup Göncüoğlu, yakalanan kalite ve standartlar ile ithal edilen ürünleri artık dünyanın önemli merkezlerine ihraç ettiklerini belirtiyor.

S

ektörün içinden yetişen “alaylı” üreticilerden biri olan Yakup Göncüoğlu, sekiz yaşında mesleğine gönül verdiğini söylüyor. Ziraat mühendisi eşi ve iş hayatında karşılaştığı doğru dostları sayesinde Yenice Seracılık’ı sektörün iç mekan bitkileri alanında lokomotif firmalarından biri haline getiren Göncüoğlu, “Ortadoğu pazarında ihracatta lider bir firmayız. Hollanda gibi bir ülkeden iki yıl öncesinde sipariş alıp, ürünleri teslim ettiğimizde müşterilerimizin mutlu kalmasını sağlıyorsak, önemli bir noktadayız diye düşünüyorum” dedi. Firmanızı tanıyabilirmiyiz? Yenice Seracılık 2000 yılında 5 bin metrekare alanda başladık. İşletme olarak iki bölümde faaliyet gösteriyoruz. İç mekan ve dış mekan süs bitkileri. İç mekan süs bitkileri olarak pakalı alan ısıtmalı olarak 70 dönüm, açık alanımızda da dış mekan 200 dönüm alanda üretim gerçekleştiriyoruz. Firmamız, Türkiye’deki ilk iç mekan süs bitkileri üretimini Hollanda’ya ihraç ediyor. Sözleşmeli ülkelerimiz var. Azerbaycan ve Irak pazarına da ihracat yapıyoruz. Özellikle Irak pazarındaki önemli firmalardan biriyiz. Ne kadarını ihraç ediyorsunuz? Şu anda ihracatta üretim kapasitemizin yüzde 40’ını yönlendiriyoruz. Yüzde 60 iç pazara ürün veriyoruz. İç pazarda açığımız var. iç pazardaki en büyük rakibimizde Hollanda. İthal edilen bitkiler iç pazarda satıldığı için haliyle dünyadaki en önemli rakibimizle aynı zamanda ülke içinde de rekabet ediyoruz. Sektörümüzle ilgili geçmiş yıllarda

16


“Sektör firmalarının üretim çeşitlerini azaltıp, ihtisas isteyen ürünlere yönelmesi ve bu yolla kalite ile standartların yükseltilmesi gerekiyor.” imzalanan GB anlaşmaları bazı ithalatların önüne geçemiyor. İç ve dış pazarda nerede bulunuyoruz ve sıkıntılar neler? Özellikle Türkiye’nin en büyük pazarı ve potansiyeli olan İstanbul’u istediğimiz yere getiremedik. İç pazarda üretim yapan firmaların bir çoğu Hollanda’dan ithalat yapıyor. Ortadoğu kaynaklı sorunlar özellikle Suriye ve Irak’ta yaşananlar sektörümüzü etkiliyor. En önemli pazarlarımız komşu ülkeler. İç pazarda belli bir kapasite varken, üretim fazlasını dış pazara yönlendirmek zorunda kalıyoruz. Dış pazarda yaşanan sıkıntılar haliyle sektörün potansiyelini etkiliyor. İthalatın önü kesilemediği için iç pazarda, yurt dışındaki ekonomik ve siyasi krizlerden kaynaklı ihracat sorunlarında da dışarda darbe yeniyor. Sektörün içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? İthalatı eleştirirken, bir noktada hakkını da teslim etmek gerekiyor. Özellikle

süs bitkileri konusunda önemli bir ülke olan Hollanda, ürünlere kaliteyi getirdi ve standartların yukarı çıkmasını sağladı. Dünya ile rekabet ederken, sektör olarak ithal ettiğimiz ülkelerdeki kalite ve standartları da başarıyla uyguladık. Sektörün bu anlamda kalitesini yükselttiğini söyleyebilirim. Bugün yakaladığımız kaliteli üretim ve yüksek standartlar ile dünyadaki en önemli ülkelerine ihracat yapan bir noktaya geldik. Avrupa’da dünyada iç mekan süs bitkisinde en büyük pazar Hollanda. Hollandalı üreticiler bir ya da iki ürün üzerinde çalışarak uzmanlaşıyor. Haliyle bu durum belirli bir kalite ve altyapıyı gerektiriyor. Yakup Göncüoğlu

Türk süs bitkileri üreticileri açısından bir uzmanlık alanı yok mu? Türkiye’de sektör üreticilerinin yeni yeni bu uzmanlık alanlarına girdiğini ancak genelin her türlü üretimi yaptığını görüyoruz. Flower Show Fuarının altıncısına dört sayfa ürün fiyat listesiyle geldik. Hollandalı üreticiler genelde bir veya iki ihtisas gerektiren ürün getiriyor. Haliyle bir marka yaratıyor ve bu markanın yarattığı katma değerde büyük oluyor. Bu durum yerli üreticilerde kaliteden bazı ürünlerde ödün verilmesine de neden olabiliyor. Sektör firmalarının üretim çeşitlerini azaltıp, ihtisas isteyen ürünlere yönelmesi ve bu yolla kalite ile standartların sağlanması önem kazanıyor. Kalite ve standart gelirse, hem ürünlerimizi yüksek

Yenice Seracılık İşletme Müdürü

fiyatlardan alıcılarla buluşturabilir hem de süs bitkileri sektörümüze marka yaratabiliriz. Bugün Türkiye’den ihracat yaptığımız komşu ülkelerimizden Irak’tan bir müşterimiz kamyonlarla ürün alabiliyor. Ürün o bölgeye gittiğinde haliyle istenen kalitede olmayabiliyor. Hollandalı uzmanlaşan firmalar ise yılın 12 ayı aynı ürünü istenen kalitede ve standartta üretebiliyor. Bu ürünlerin lojistiğinde de gerekli teknik altyapıyı ihtisaslaştıkları için daha kolay çözebiliyor. Fuarlar sektör için ne anlam ifade ediyor? Fuarlar süs bitkileri sektörünün en önemli temsil alanıdır. Tanıtım noktasında çok önemli bir etkiye sahip. Sadece süs bitkileri üreticileri yok fuar alanında. Aynı zamanda bahçe makineleri sektörü ile peyzaj ve mimarlık firmaları da yer alıyor. Süs bitkileri sektörünün işbirliği yaptığı yan sektörlerdir. Özellikle iç ve dış mekanlarda peyzaj ve mimarlık firmalarıyla ortak yaptığımız projeler oluyor. Katılan firmaların ürünlerini görmek, işbirliği olanaklarını geliştirmek, ziyaretçilerimizin ürünlerimizi tanımasını sağlamak ve yeni işortaklıkları kurmak açısından fuar çok önemli katkılar sağlıyor.

“Mevcut pazarlarımızda yaşanan siyasal ve ekonomik sorunlar haliyle sektörümüzün potansiyelini olumsuz etkiliyor.” 17


ÇIÇEKSEKTÖRDEN

“Üreticilerimize destek verilmesi gerekiyor” “Sektör beklenen atılımı yapacak altyapıya sahip olmasına karşın farklı desteklere ihtiyaç duyuyor. Özellikle spesifik bitkilerin üretilmesinde mutlaka yurt dışından know-how satın almak gerekiyor” diyen Tuğtekin Çiçekçilik Firma Ortağı Turhan Tuğtekin, Türkiye’de süs bitkileri sektörünün her geçen gün biraz daha geliştiğine dikkat çekerek, devletin sektöre destek vermesinin önemine vurgu yaptı.

B

aba mesleği çiçekçiliğe çocuk yaşlarda başladığını söyleyen, 1966 yılında Yalova’da doğan Turhan Tuğtekin, Türkiye süs bitkileri sektörünün önemli firmalarından birinin kurucusu. 1988 yılında temelleri atılan Tuğtekin Çiçekçilik’in 26 yıldır gelişimini sürdürdüğünü ve Türkiye’de orkide ve antrium konusunda yatırımlar yaparak üretimine öncülük ettiklerini ifade eden Turhan Tuğtekin, süs bitkileri sektöründe firma olarak geçirdikleri değişimi anlattı. Firma olarak süs bitkileri sektöründe ne zamandır üretim gerçekleştiriyorsunuz ve faaliyet alanlarınız nelerdir? Tugtekin Çiçeklilik 1988 yılında kurulan 26 yıllık bir firmadır. Uzun yıllar kesme

18

çiçek ihracatı yaptık. Ancak son yıllarda kesme çiçek ihracatında yaşanan istikrarsızlık sonrası yeni yatırımlara karar verdik. Şu anda Türkiye’de antirium, Simbityum ve Falanopsis üretimi ile ilgileniyoruz ve bu bitkilerle ilgili yeni yatırımlarımız söz konusu. Bu bitkiler Türkiye’de zor üretilen fakat çok ithal edilen bitkilerdir. Orkide üretimi ağırlıklı yatırımımız da var. Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? İhracatımız bulunmasına karşın kesme çiçeklerden antirium, orkide, falanopsis ihracatımız henüz yok. Yeni bir yatırım kararı olduğu için araştırma ve üretim geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Ama önümüzdeki yılarda planlıyoruz. Aynı zamanda orkide ve antirium

üzerine doku kültürü laboratuvarı kurduk. Burada üreteceğimiz fideleri yurt dışına ihraç imkanı bulacağız. Özellikle bu bitkilerimizi Hollanda’ya ihraç etmek istiyoruz. Üretim kapasitemizi artırdığımızda özellikle komşu ülkeler, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere ciddi ihracatlara başlayacağız. Bu bölgeler hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. Firma olarak üretim kapasiteniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Kesme antirium olarak yıllık kapasitemiz 1 milyon 500 bin dal çiçektir. Symbityum olarak yaklaşık yılda 100 bin dal, plenoksis olarak da planladığımız yıllık 1 milyon 500 bin adetlik üretim kapasitesine sahibiz. Bu çiçekler ülkemizde ithal edildiğinden, aynı zamanda ithalatın da önüne geçmek adına bu


Turhan Tuğtekin

Tuğtekin Çiçekçilik Ortağı

yatırım kararını aldık ve kapasitemizi buna göre belirledik. Süs bitkileri sektörünün yurt dışına ithal bağımlılığını da azaltacak çalışmalar içindeyiz. Bizim üreteceğimiz bitkiler, sektörün ithalatının tamamını karşılamaz. Belki yüzde 40-50 karşılamak mümkün. Ancak bir yol açacağız ve zamanla üretimimizi genişletip, büyüterek bu bağımlılığı daha da azaltacağız. Önemli olan ithalatın önünü kesmek ve ülkemizdeki üretimi artırıp, ihraç edebilir bir noktaya ulaşmak. Dövizin yurt dışına çıkışını engellemek. Süs bitkileri sektörü bugün geldiği noktada nasıl bir yerde bulunuyor? Türkiye’de çiçekcilik sektörü her geçen gün biraz daha gelişiyor. Fakat devletin de destek vermesi gerekiyor. Sektör üreticileri bu desteği tam anlamıyla alamıyor. Özellikle fide ithalatı konusunda, gümrüksüz ithalat yapamıyoruz. Gümrük vergisi ödüyoruz. Türk üreticilerin üretimlerinin artırılması ve ithalatın engellenmesi için bazı destek kanallarının açılması gerekiyor. Fidelerin gümrüksüz yurt dışından ithal edilebilir hale gelmesi de gerekiyor. İthalatta haksiz rekabete yol açan bazı faktörlerinde ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.

“ÜRETİLMEYENİ ÜRETMEK İSTİYORUZ”

Sektörün dünyada ve Avrupa’daki yerine baktığınızda gerek kapasite gerekse de üretimde nerede olduğunu söyleyebilirsiniz? Avrupa’nın ürettiği miktarlarla Türk

üreticisinin ürettikleri arasında epey mesafe var. Yolun henüz başında sayılırız ve gitmemiz gereken daha çok yol var. Ancak bulunduğumuz yerde öyle yabana atılır bir yer değil. Kısa zamanda Türk süs bitkileri sektörü gerek üretim gerekse altyapı ve tanınırlık olarak bir seviyeye geldi. Bu seviye potansiyelimiz düşünüldüğünde yeterli değil. Küresel anlamda rekabet etmemizi kolaylaştıracak teşvik ve destekler aldığımızda daha kolay hareket edebileceğiz. Dış mekan bitkileri üretiminde ülkemiz son 10 yılda önemli bir atak yaptı. Kesme çiçek ve iç mekan bitkilerinde bu sıçramayı göremiyoruz. İthalata bağımlı bir yapımız var. Bu ithalata bağımlılığın azaltılması, üreticilerin ihracata yönelik üretimler yapmasının önünü açacaktır. Sektör istenen atağı yapacak altyapıya sahip mi? Sektörün gerekli atılımı yapacak altyapısı olmasına karşın dışardan da çok ciddi desteklere ihtiyacı var. Özellikle spesifik bitkilerin üretilmesinde mutlaka yurt dışından know-how satın almak gerekiyor. Teknik desteğe de ihtiyacımız var. Bunlar olması gerekenlerdir. Firma olarak yurt dışından bu knowhow desteğini alıyoruz ve üretimimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim gibi yatırım yapan firmaların çoğalmasını arzu ediyoruz. Türkiye’de sektörün büyümesinin yolu da yatırımcı firmaların sayısının artmasından geçiyor. Aynı zamanda yatırım, istihdamı artıracaktır ve sektörün yarattığı katma değer de artacaktır.

Kurduğunuz laboratuvar için nasıl bir yatırım gerçekleştirdiniz? Yaklaşık olarak ilk etapta 1 milyon TL’lik bir yatırım yaptık. Zamanla bu yatırım miktarı artacaktır. Türkiye’de üretilmeyen bazı fidelerin üretilmesini amaçlayan bir yatırım kararıydı. İthalata olan bağımlılığın ortadan kalmasıyla beraber esas olan istediğimiz türden fideleri üretmek için bu laboratuvarı kurduk. Yurt dışından fide ithal ettiğimizde zamanında bu fideleri alamıyoruz ve uzun bir süre beklemek zorunda kalıyoruz. Bunları ortadan kaldırmayı düşünüyoruz. Üniversitelerin ilgili bölümleriyle sektör arasında işbirliği ve iletişimden söz edebilir miyiz? Bu konuda çok yeterli bir ortam yok. Üniversiteler yetersiz kalıyor. Sektörakademi arasındaki kopukluk öğrencilerin donanımlı yetişmesini engelliyor. Bir ziraat mühendisini çalıştıracaksak, birkaç ay eğitim veriyoruz. Üniversitede aldığı bilgi sektör açısından çok yeterli görünmüyor. Maalesef, Avrupa’daki gibi tam donanımlı ziraat mühendisi yetişmiyor. Üniversitelerin eğitime daha hassas yaklaşmalarını, özellikle staj döneminde öğrencilere ciddi anlamda staj yapmalarını sağlayacak iyi firmalara göndermeleri gerekiyor.

“Küresel anlamda rekabet etmemizi kolaylaştıracak teşvik ve destekler aldığımızda daha kolay hareket edebileceğiz.” 19


ÇIÇEKTANITIM

Peru Zambagı: Alstroemeria Alstroemeriaceae familyasından olan alstroemeria, doğal bir biçimde batı kesimler boyunca yüksek karlı And Platolarından, Şili’nin çölleşmiş kıyılarına kadar geniş bir yayılım gösterir. Alstroemeria menekşe, kırmızı, portakal ve sarı görünümlü farklı renklerde çiçeklere sahiptir.

A

vrupa’da yeni hibrit çeşitleri bulunan alstroemerianın, hibritler içindeki geniş renk değişimi türlerde bulunan temel renkler üzerinde meydana gelmiştir. Hibrit çeşitler çiçek gelişimi için farklı gereksinimler duyduklarından iki grupta incelenmektedir. Türler veya çeşitler düşük ışık koşulları altında ve yüksek sıcaklıklarda generatif kalma eğilimindedir. Alstroemeria sürgünü üzerindeki yapraklar açıldıkça 180 derece döner ve böylece üst yüzeyler alt yüzey haline gelir. Çiçekler dipten uca doğru sırasıyla açar. Alstroemeria bitkilerinin beyaz rizomları vardır. Bu rizomlardan havai sürgünler çıkar. Kök sistemi orta derecede lifli ve kalınlaşmıştır. Yeni havai sürgünlerin her biri, önceki çiçek sürgünü veya vegetatif sürgünün ilk boğumundan çıkar. Lateral rizomlar ve depo kökleri ikinci boğumdan gelişir. Bu lateral rizomlar ek olarak havai sürgünleri verir. Bu sürgünler generatif veya vegatatif sürgünler olabilir. Normal olarak sürgünler 30 yapraktan daha fazla yaprak oluşturursa çiçeklenmez ve vegetatif kalır. Bunun için fazla yapraklar periyodik olarak uzaklaştırılmalıdır.

Fide Üretimi Alstroemeria tohum, rizom ve doku kültürüyle üretilmektedir. Tohumla üretim sadece ıslah amacıyla kullanılmaktadır. En uygun yöntem rizomlarla üretimidir. Alstroemeria bitkisi, bitki büyüme karakterine ve çeşitlere bağlı olarak ikinci veya üçüncü yıl bölünerek çoğaltılır. Zayıf olan rizomlar bölün20

düğünde zayıf sürgünler meydana gelir. Rizom üzerinde kalınlaşmış depo köklerinin bulunması bitkilerin hızlı olarak köklenebilmesi için kritik öneme sahiptir. Genişlemiş depo köklerinden lifsi yeni kökler çıkacaktır. Normalde rizomun yaşlı kısmı atılarak 2,5 – 7,5 santimetrelik en genç kısmı alınır. Rizomlar bölündükten sonra hemen dikilmelidir. Bölmeden sonra dikim geciktiğinde bitkilerin köklenmesi önemli ölçüde azalır. Rizomların bölünmeden önce dikim ortamının hazır olması şarttır. Eğer çıplak köklü bitkilerin depolanması gerekiyorsa rizomlar nemli peat yosunu içine yerleştirilmeli ve 2 °C’de depolanmalıdır. Aşırı sulama rizomlarda çürümeye sebep olacaktır. Bitkiler iyice kökleninceye kadar 4 -8 hafta 15 °C’ de yetiştirilmeli ve sonra

sıcaklık düşürülmelidir. Doku kültürü ile üretimde explant olarak yumurtalık ve çiçek sapları kullanılmaktadır.

Toprak ve Gübre İsteği Havalanması iyi olan topraklar tercih edilmelidir. Toprağın strüktürü iyi olmalıdır. Toprak en az 50 santimetre derinlikte işlenmelidir. Eğer toprak yüzeyindeki su oranı çok yüksek ise toprak drene edilmelidir. Kış günlerinde toprak uzun süreli ıslak olmamalıdır. Aksi halde köklerde çürümeler görülür. Bitkinin yetiştirilmesinde toprak pH’ ı 6,5 olmalı, 7 den fazla olmamalıdır. Çünkü bu orandan sonra yüksek değerler iz elementlerin alınımını engeller. Bunun için az asitli topraklarda iyi gelişim gösterir. Dikimden önce toprağa, gübre veya ağaç kabuğu kompostu


uygulanmalıdır. Bu toprağın humus içeriğini yükseltir. Uygun olabilecek gübreler toprak analizinden sonra belirlenerek verilmelidir.

Dikim Şekli ve Mesafesi Dikim yastıklara, yükseltilmiş yastıklara veya saksılara yapılabilir. Ancak yastıklara yapıldığı zaman toprak sıcaklığı daha iyi kontrol edilmelidir. Son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde yüksek kasalarda dikim yapılmaktadır. Bu şekildeki dikim bazı avantajları beraberinde getirmiştir. Örneğin; kasalardan oluşmuş yastıkların bir kısmında hastalık ya da herhangi bir problem görüldüğünde, hemen oradaki kasalar kaldırılmaktadır. Bu şekilde yanında yetişmekte olan diğer bitkilere herhangi bir zarar gelmeden sorun çözümlenmiş olmaktadır Alstroemeria bitkilerinin dikim yastıkları genelde 1 metre genişliğinde olmalıdır. Sulama veya damlama sulama sistemleri yastık yüzeyine yerleştirilmelidir. Sıra başlarındaki demirler yüzeyden en az 1,5 metre yükseklikte olabilmektedir. Çünkü kış aylarında bitkiler 2,20 metre yüksekliğinde olabilmektedir. Bitkiler sıra arası 50 santimetre, sıra üzeri 40 santimetre olacak şekilde dikilmelidir. Yastıklar arasında 60 santimetre yol bırakılmalıdır. Bu şekilde yeterli ışık girişi de sağlanabilmektedir.

ışıktır. Soğuklama ihtiyacı karşılanmış bitkilerde, gündüz devamlı veya gece aralıklarla (standart kasımpatı ışıklandırmasında yapıldığı gibi) 13 saatlik ışıklandırma yapmak çiçek oluşumunu teşvik ederken, 16 saatten uzun fotoperiyotlar erken çiçeklenmeyi hızlandırır. Çiçeklenmenin ilerlemesi ve fotoperiyot kontrolü için yüksek basınçlı sodyum lambalarının akkor lambalarından daha etkili olduğu tespit edilmiştir. Yüksek basınçlı sodyum lambalarının kullanılması hem erken çiçeklenmeyi ilerletir, hem de kış mevsiminde ürün artışına neden olur. Ocak-aralık aylarında bu uygulama yapılmalıdır. Hava nemi yüzde 85 olmalıdır. Özellikle kışın fazla su birikimini engellemek için drenaj kanalları oluşturulmalıdır. Bitkilerin fazla nemli ortamda kalması botrytis tehlikesi nedeniyle önlenmelidir. Hava hareketinin sağlanabilmesi için havalandırma iyi bir şekilde yapılmalıdır. Alstroemeria bitkisi hafif kuru yerlerde iyi yetişir. Çok miktardaki su, kökleri çürütür. Mümkünse baş kısımlar nemden uzak tutulmalıdır. Aşırı sıcaklığın giderilmesi ve botrytis enfeksiyonunun kontrolü için iyi bir havalandırma ve hava hareketi gereklidir. Havalandırma

gerek yan gerekse çatıdaki pencerelerden sağlanır. Bitkiye verilecek su miktarı sıcaklığa, bitki büyümesine, toprak tipine ve yılın zamanlarına bağlı olarak değişmektedir. Büyüme sırasında bitkiye bol miktarda su verilmeli, kış aylarında kapalı havalarda bitkiler daha kuru tutulmalıdır. Alstroemeria çeşitleri özellikle çiçeklenen sürgünler geliştikçe fazla besin maddesine gereksinim duyar. İyi gelişim için iyi bir gübreleme yapılmalıdır. Nitrojen miktarının potasyum oranının yarısı kadar olduğu durumlarda çiçeklenmenin fazla olduğu tespit edilmiştir. Eğer toprak pH değeri çok yüksek ise, demir veya manganez eksikliği meydana gelebilir. Bu durumda ortama demir verilmelidir. Dikimden sonra bitkiler yaprak çıkarmaya ve uzamaya başladığında, bitkinin dik olarak büyümesini sağlamak için destekleme ağları yapılır. Tavaların başlarına sağlam kazıklar çakılır. Yastıklarda her 2 – 2,5 metre ara ile bu destek sistemi yerleştirilir. Desteklerin üzerine tava uzunluğunca ipler çekilir. Daha sonra bu paralel iplerin arasına kare şekli oluşturulacak şekilde tekrar ipler bağlanır. Bitki boylandıkça iki-üç kat daha ip çekilir.

Ekolojik İstekleri Alstroemeria bitkisi fazla ısıtma sistemi oluşturmadan üretilebilir. Düşük sıcaklıklara oldukça iyi dayanabilmektedir. Ancak çeşit gereği farklı sıcaklık isteği olanlar da mevcuttur. Alstroemeria bitkisinin ilk gelişme devresinde sıcaklık isteği fazladır. Bu dönemde özellikle gece sıcaklıkları 16 °C’nin altına düşmemelidir. Ancak sıcaklık çok yüksekte olmamalıdır. Köklerin iyi gelişebilmesi için yer ısıtması avantajlıdır. Kuvvetli bir gelişim sağlandığında sıcaklık 5 birim kadar düşürülebilir. Eğer önceki yılda yetiştirilen bitkilerin sonbaharda gece sıcaklığı 8- 12 °C’de tutulursa bu bitkilerden kışın verim alınmaz. Alstroemeria bitkilerinin bazı çeşitlerinde yapılan çalışmalarda, yüksek hava sıcaklığı 25 °C olursa, kısa gün koşullarında (8 saat ) vegetatif gelişme teşvik edilmiş olur. Buna karşı düşük sıcaklıklar (9 – 13 °C), uzun gün şartlarında ( 12 saat ) çiçeklenmeyi artırmıştır. Alstroemeriada çiçek başlangıcında etkili faktör 21


ÇIÇEKÜLKELERDEN

Ihracatçının hedefindeki pazar: Bulgaristan Türkiye’nin Bulgaristan’a yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatı 2014 yılında 44 milyon 208 bin adet ile 1 milyon 508 bin dolara yükseldi. Komşu ülke Bulgaristan’a en fazla kesme çiçek ihracatı gerçekleştiriyoruz.

22


K

aradeniz kıyısında yer alan Bulgaristan, Güneydoğu Avrupa’da Türkiye ile Romanya arasında yer alır. Ülkenin kıyı şeridi 354 kilometre olup komşuları Yunanistan, Makedonya, Romanya, Sırbistan ve Türkiye’dir. Bulgaristan’da karasal iklim hakimdir. Rila, Pirin, Stara Planina ve Rodopi ülkenin önemli dağlarıdır. Ayrıca Bulgaristan ve Balkanların en yüksek tepesi olarak bilinen Musalla Tepesi bu dağ üzerinde bulunmaktadır. Ülkenin en önemli ırmağı Tuna olup; diğer önemli akarsuları Meriç, İskır, Tunca, Yantra ve Struma’dır. Tuna Nehri üzerinde yer alan Srebarna Gölü Silistra Kasabasının 16 kilometre batısında yer almaktadır. Srebarna Gölü 100’den fazla kuş türünü barındıran önemli bir doğal yaşam alanıdır. İlk sakinleri Hint-Avrupa kökenli Traklar kavimi olan Bulgaristan, milatla birlikte önce Roma İmparatorluğu’nun, daha sonra da Bizans İmparatorluğu’nun, 14. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir. Osmanlı Devleti Bulgaristan’ı 3 Mart 1878 tarihinde iç işlerinde bağımsız prenslik, 22 Eylül 1908 tarihinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır. II. Dünya Savaşı’nın

ardından Balkanlar’da ilerleyen Sovyet Ordusu’nun da etkisiyle sosyalist rejime geçen ülkede 1990 yılında Doğu Bloku’nun çözülmesiyle sosyalist rejim yıkılmıştır. 12 Temmuz 1991 tarihinde kabul edilen anayasa ile birlikte ülkenin yönetim biçimi parlamenter demokrasi olarak belirlenmiştir.

NÜFUS VE İŞGÜCÜ YAPISI

2009 yılının Temmuz ayı itibarı ile tahmini olarak 7,2 milyon olan Bulgaristan nüfusunun yapısı, göç ve doğum oranlarının düşmesi, ölüm oranlarının yükselmesi nedenleri ile değişmektedir. 1988 yılı resmi nüfus sayımında 9,9 milyon olan nüfus, 2001 yılı sayımında 7,9 milyona gerilemiştir. Nüfustaki düşüşün en önemli sebebi göçtür. 1989-1996 yılları arasında 650 bin kişi ülkeden göç etmiştir. 19922001 sayımları arasında geçen zamanda yaklaşık 200 bin kişi ülkeyi terk etmiştir. Komünizm sonrası ülkedeki koşullardan memnuniyetsizlik ve 1980 sonlarında, 1990 başlarında ülkede yaşayan Türklerin Türkiye’ye dönme arzuları göçün başlıca nedenleridir. 1996 ve 1997 yıllarında ekonomik koşulların bozukluğu nedeniyle ülke dışına göçte artış gözlenmiştir. Özellikle, eğitimli nüfus ülke dışına çıkmaktadır. Son

yıllardaki sosyal ve ekonomik zorluklar gençlerin çocuk sahibi olmaktan kaçınmalarına da neden olmaktadır. Bu sebeple ülkeden göç sona erse de nüfustaki düşüşün devam etmesi beklenmektedir. Bulgaristan’da Türklerden sonra ikinci büyük azınlık olan Roman nüfusunun 2020’ye kadar yüzde 1.9 oranında büyüyeceği öngörülmektedir. Bununla beraber, yaşlı nüfus ve etnik azınlıklar en düşük satın alma gücüne sahip kesimler olarak görülmektedir. Yaşlı nüfus ve azınlıklar göreceli olarak düşük gelire sahip oldukları için pazara girmek isteyen oyuncular tarafından güçlü biçimde hedeflenmemektedir. Yine de 2020’ye kadar bu eğilimin değişeceği düşünülmektedir. Azınlık gruplarının sayıca büyüyeceği ve yüksek ücretli işlere girerek, ülkenin genel satın alma gücünü yükseltecekleri öngörülmektedir. Ülkedeki etnik farklılıklar, dinsel farklılıklarla uyuşmaktadır. Ancak dinsel dağılım daha karmaşıktır. Ülkede Müslüman ve Hristiyan Romanlar bulunmaktadır. Pomak adı verilen etnik grup Bulgar ırkından olmakla birlikte Müslümandır. Ülkede yaşayan Türk nüfusun neredeyse tamamı Müslümandır. 2008 yılı sonu itibarı ile nüfusun yüzde 71,8’i şehirlerde yaşamaktadır. Nüfu23


ÇIÇEKÜLKELERDEN BULGARİSTAN’A SÜS BİTKİLERİ İHRACATI GTİP

ÜRÜN GRUBU

0601

ÇİÇEK SOĞANLARI

0602

CANLI BİTKİLER

0603

KESME ÇİÇEKLER

0604

YOSUNLAR VE AĞAÇ DALLARI AVRUPA TOPLAM

sun yaklaşık yarısı nüfusu 300 binden fazla olan altı şehirde yaşamaktadır. Bu şehirler Sofya, Filibe, Varna, Burgas, Stara Zagora, Blagoevgrad’dır.

DOĞAL KAYNAKLAR VE ÇEVRE

Bulgaristan’ın başlıca maden ve mineral rezervleri boksit, bakır, kurşun ve kömürdür. Petrol kaynakları açısından zengin olmayan Bulgaristan’ın 15 milyon varil petrol rezervinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Doğal gaz rezervi ise ortalama 1,5 yıllık tüketimini karşılayacak düzeydedir. Bulgaristan’ın sahip olduğu ormanlar 4,1 milyon hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Ormanlık arazinin yüzde 32’sini kozalaklı bitkiler oluşturmaktadır. Bulgaristan üç farklı iklim türünün kesiştiği bir alanda bulunduğundan Orta-Avrupa karasalı, Asya stepleri ve Akdeniz iklimine özgü bitki ve ağaç türleri ormanlarında görülmektedir. Bulgaristan, ormanlarda yaşayan bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliği bakımından diğer Avrupa ülkeleri içerisinde birinci sırada yer almaktadır. Ekilebilir arazinin yoğun olduğu ülkenin başlıca tarım ürünleri ise sebzeler, meyveler, tütün, buğday, arpa, ayçiçeği ve şeker pancarıdır. Toplam arazinin 24

MİKTAR 2012

DEĞER (FOB) 2012

MİKTAR 2013

DEĞER (FOB) 2013

MİKTAR 2014

DEĞER (FOB) 2014

0

0

0

0

58.838

1.636

36.917

68.761

99.690

268.219

126.010

216.159

21.644.678

833.258

35.701.120

1.170.511

44.023.716

1.290.383

856

600

0

0

0

0

21.682.451

902.619

35.800.810

1.438.729

44.208.564

1.508.178

yaklaşık olarak yüzde 30’unu oluşturan 5,3 milyon hektarlık ekilebilir araziye sahip olan Bulgaristan’ın en önemli tarımsal ürünü ülkenin kuzeydoğusundaki Dobruca bölgesinde yetiştirilen buğdaydır. Ülkenin arpa ve mısır üretimi de önemli miktardadır. Bulgaristan’ın tarımsal üretiminde önemli yere sahip olan ayçiçeği, tütün ve şekerpancarı ise diğer sanayi bitkileridir. Tütün önemli bir ihracat ürünüdür. Tütün üretimi Sovyet pazarının çöküşünden sonra önemli ölçüde düşmüş ancak son yıllarda yeniden artış göstermiştir. Domates, salatalık ve biber ihraç edilen önemli tarım ürünleridir. Elma ve üzüm ülkede yetiştirilen başlıca meyvelerdir. Ancak bu ürünlerin üretimi 1989 yılından sonra bağların ve meyve bahçelerinin ihmal edilmesi nedeni ile önemli düşüş göstermiştir. Ülkede üretilen üzümün büyük bir kısmı önemli bir ihracat ürünü olan şarap üretimi için kullanılmaktadır. Şarap ihracatının çoğunluğu Batı Avrupa pazarlarına yapılmaktadır. Komünizmin çöküşünün ardından sübvansiyonların azaltılması, girdi fiyatlarının artışı ve talep düşüşü tüm kategorilerdeki çiftlik hayvanı üretiminin gerilemesine neden olmuştur.

Kümes hayvanları ve et geçmişte önemli ihracat kalemleri iken, günümüzde bu ürünlerin ihracatı Ortadoğu gibi geleneksel pazarlardaki talep düşüşü ve Batı Avrupa pazarlarının talep ettiği sağlık standartlarının karşılanmasındaki zorluklar gibi nedenlerle gerilemiş durumdadır. Tarım sektörü Sovyet Bloğu standartlarına göre üretimde iyi bir performans sergilemiştir. SSCB döneminde tarım üretiminde büyük kooperatiflere ve agro-endüstriyel bütünleşmeye önem verilmiştir. Tarımsal alanların komünizm öncesi sahiplerine ya da bu kimselerin varislerine iadesi zaman almıştır. Ancak 2000 yılı sonu itibarı ile bu toprakların neredeyse tamamı komünizm öncesi sahiplerine iade edilmiştir. Ancak bununla birlikte küçük parçalara bölünmüş arazilerden oluşan tarımsal toprakların birleştirilerek ticari büyüklükteki çiftliklere dönüştürülmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu tür çiftliklerin oluşumu yavaş yavaş başlamıştır. Bütün Orta Avrupa için önemli bir tarım ürünleri tedarikçisi olma potansiyeline sahip olan Bulgaristan’ın topraklarına yeterli yatırım yapılmamakta, bunun yanı sıra topraklardan yeterli verim alınamamaktadır. Bulgaristan GSYİH’nin yüzde 1,7’sine denk gelen AB sübvansiyonları önümüzdeki üç yıl boyunca tarım sektörüne ayrılmıştır. Süt ve süt ürünleri sektörü AB sağlık standartlarına uyum hususunda zorlanmaktadır. Tarım, özel sektörün egemenliği altındadır. Özel çiftlikler, özel arazilerde üretim yapan kooperatiflerden oluşmaktadır. Ancak söz konusu kooperatifler komünizm sonrasında 1990’lı yıllarda uygulanan kooperatiflerden ziyade batı tarzı kooperatif tanımına girmektedir. Sektörde aile çiftliklerinin önemi devam etmektedir

EKONOMİK YAPI

1989 yılından sonra Doğu Bloku ülkelerinde başlayan değişim ve bu değişim ile birlikte Komünist Ülkeler Arasında Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi’nin (COMECON) işlevini yitirmesi, Bulgaristan’ın üretim pazarlarını


yitirmesine ve ülkede atıl kapasitelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bulgaristan’ın pazar ekonomisine geçişinden sonra, başarıyla uygulanamayan reformlar sonucunda 1996 yılında ülkede bir ekonomik kriz başlamıştır. Leva, Dolar karşısında önemli ölçüde değer kaybetmiş; dış borçların ödenmesinde zorluklar yaşanmış, iç ve dış ticaret durma noktasına gelmiştir. Özel sektör zarar görmüş; birçok firma kapanmış ve bazı bankalar faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır. Yılsonunda uygulamaya konulan istikrar paketi de krizin aşılmasında etkili olamamıştır. 1994 yılından itibaren pozitif büyüme gösteren ülke ekonomisi 1996 yılında %10,9 oranında küçülmüştür. 1997 yılı Şubat ayında ekonomik kriz daha da derinleşmiştir. Kamu harcamalarının kontrol altına alınamaması, ülkenin seçim dönemine girmesi, artan faiz oranları ve ulusal paranın değer kaybetmesi nedenleri ile ülke hiperenflasyon sürecine girmiştir. IMF ile imzalanan anlaşma çerçevesinde 1997 yılı Temmuz ayında Para Kurulu kurulmuştur. Para Kurulunun kurulması ve Levanın Alman Markına endekslenmesi ile birlikte ülkede makro ekonomik istikrar sağlanmış olup, 1998 yılından sonra büyüme yeniden

başlamıştır. Bu sıkı uygulamalar neticesinde ülkedeki yıllık ortalama enflasyon 1997 yılı Mart’ında yüzde 2000’lerin üzerindeyken, 17 ay içinde tek haneli rakamlara düşmüştür. 2008 yılı itibarı ile ortalama tüketici fiyatları enflasyonu yüzde 7.8, 2009 yılında yüzde 0.6 olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılında ise yüzde 4.5 olan enflasyon oranı 2011 yılında yüzde 2.8 oranında gerçekleş-

miştir. Komünizm döneminde tarım sektörü Bulgaristan ekonomisi içerisinde önemli bir yere sahipti. Ayrıca bu dönemde sanayi sektörü özellikle ağır sanayi, çelik, elektronik, bilgi teknolojileri ve silahlanma başta olmak üzere önemli ölçüde desteklenmekteydi. Ancak komünizm sonrası oluşan rekabet ortamında komünizm döneminde ciddi biçimde korunan bu sektörler rekabet

25


ÇIÇEKÜLKELERDEN

ortamına ayak uydurmakta güçlük yaşamıştır. Komünizmden kalan tesisler yaşlı, AB standartlarına uymamakta olup, yenilenmeleri gerekmektedir. Önemli bir tarım üretimi yoktur. Nüfus yaşlanıp, genç nüfus AB üyesi ülkelere göç ettiği için tarımda ithalata ağırlık verilmektedir.

EKONOMİ POLİTİKALARI

Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından açıklanan ekonomi politikasına göre yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve sanayi üretiminde enerji verimliliğini artırıcı önlemlerin alınması, sanayinin modernizasyonu, yeni yatırımların oluşturulması, yenilik ve girişimcilik ile birlikte ihracatın teşvik edilmesi hedefleriyle rekabet gücü yüksek bir milli ekonomi oluşturulması amaçlanmaktadır. Ayrıca uluslararası alanda ekonomik işbirliğini artıracak bir entegrasyon politikası uygulanması hedeflenmektedir. Temmuz 2009’da iktidara gelen yeni Bulgaristan hükümeti, 2015’den önce gerçekleşmesi beklenmeyen avroya geçiş sürecinde Bulgaristan Para 26

Kurulu’nun yürütmekte olduğu politika çapasının zarar görmesini istememektedir. Bununla birlikte mevcut politikanın sürdürülmesinde bazı riskler mevcuttur. Bazı Doğu Avrupa ülkelerinin para birimlerinde aşağı yönde yapılan düzenlemeler, Bulgaristan’ın mevcut döviz kuru politikası ile ihracatta rekabet gücüne zarar vermektedir. Bu durum ise, ekonomik krizden çıkmaya çalışan Bulgaristan’ın toparlanma sürecini yavaşlatmaktadır. Bulgaristan Para Kurulu tarafından yürütülen sıkı para politikasına müdahale söz konusu olmadığından, hükümet maliye politikası aracılığıyla ekonomiye yön vermektedir. Hükümet göreve geldiğinden bu yana bütçe açığı vermemek için sıkı bir maliye politikası uygulamaktadır. Bulgar hükümeti 2010 yılının ikinci yarısında bütçeye ek gelir sağlayacak kriz önlemleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Kamuda personel sayısının etkin düzeyde tutulmasına öncelik verilip, devlet holdinglerinin özelleştirilmesine ağırlık verilecektir. Sofya Borsası’nın, Sofya Havaalanı’nın enerji firmaları ve Demiryolu’nun özelleştirilmesi gündemdedir. Ayrıca AB fonlarının daha

etkin kulanılıp, ülkedeki altyapının geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Sosyal güvenlik vergi oranının da artırılacağı öngörülmektedir. Önlemler sayesinde küresel mali krizin ağırlığının devlet, işletmeler ve halk arasında eşit paylaşılacağı değerlendirilmektedir. Bulgaristan’ın 2007 yılında AB’ye üyeliğiyle birlikte ekonomik performansının arttığı görülmektedir. 2004-2007 yılları arasında ortalama GSYİH artışı yüzde 6,1 olarak gerçekleşmiştir. Yine aynı dönemde ülkeye giren sermaye ve kredi miktarında önemli artışlar yaşanmıştır. 2008 itibariyle ülkeye giren sermaye miktarı GSYİH’nın yüzde 30’una ulaşmıştır. Kişi başına düşen geliri AB ortalamasının üçte biri olan Bulgaristan önümüzdeki yıllarda muhtemelen en fakir AB üyesi ülke olacaktır. Düşük ücret seviyesine ek olarak AB üyeliği beraberinde yatırımların artmasına rağmen üretim artışı yavaş seyretmiştir. Buna bağlı olarak Bulgar firmaları AB üyeliği ile artan rekabet ortamında güç kaybına uğramışlardır. Uluslararası mali krizin 2008 yılının son çeyreği ile 2009 yılının tamamında ekonomi üzerinde ciddi etkileri olmuş,


nında olan bütçe açığı ise 2011 yılında yüzde 2.1’e düşmüştür. Hükümet AB İstikrar ve Büyüme Paktı tarafından konulan yüzde 3’lük kısıta uymada başarı sağlamıştır. Oranın 2012 yılında da yüzde 2.1 olacağı öngörülmektedir.

EN FAZLA “KESME ÇİÇEKLER” İHRAÇ EDİLİYOR

iç ve dış ticaret hacmi azalmış, iç ve dış yatırımlar, konut fiyatları düşmüş, üretim, tüketim, inşaat sektörü daralmıştır. 2009 yılında Bulgaristan ekonomisi yüzde 5.5 oranında daralmıştır. 2010 yılında ekonomi istikrara ulaşmış olup, reel GSYİH yüzde 0.2 oranında büyümüştür. İhracat büyümesi üretimi desteklemiş olup, 2011’de ekonomik faaliyetlerin canlanmasında itici güç olmuştur. 2011 yılında büyümenin yüzde 1.6 olacağı tahmin edilmektedir. Bununla beraber Euro bölgesindeki yavaş büyüme Bulgaristan’ın ihracat performansını zayıflatmıştır. Aralık 2011’de sanayi üretimi düşmüş, inşaat sektörü daralmış ve kredi büyümesi minimumda seyretmiştir. Bunun sonucu olarak 2012 yılında büyümenin yüzde 0.8 oranında olacağı öngörülmektedir. 2013-2016 döneminde yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 3.4 olacağı da beklenmektedir. 2012 yılında özel tüketin harcamalarının yüzde 0.7 oranında büyüyeceği öngörülmektedir. Yüksek işsizlik, pahalı borçlanma, ve düşük konut fiyatlarından kaynaklanan negatif refah etkisiyle beraber özel tüketim harcamalarındaki büyüme geçen seneye göre düşmüştür. Ekonomideki atıl kapasitenin ve gayrimenkul sektöründe tersine giden eğilimin yatırım harcamalarını da sınırlandıracağı beklenmektedir. Bu faktörlerin 2012 yılında yurtiçi talebi kısıtlayacağı tahmin edilmektedir. 2013-2016 döneminde talebin canlanmaya başlamasıyla beraber, borçlanma koşullarının ve istihdamın iyileşeceği, AB fonlarının kulanımının artacağı, tüketiciye ve firmalara olan güvenin yükselmesiyle daha yüksek büyüme oranlarına ulaşılacağı öngörülmektedir. Bulgaristan ekonomisinin 2013-2016 döneminde canlanacağı

yıllık ortalama yüzde 3.4 oranında büyüyeceği öngörülmektedir. 20132016 arasında AB fonları kullanımının artacağı, ekonomik büyümenin ivme kazanacağı tahmin edilmektedir. 2010 yılında GSYİH’nin yüzde 4’ü ora-

Bulgaristan’a yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatında 2014 yılında, 44 milyon 23 bin adet ve 1 milyon 290 bin dolar ile en fazla “Kesme Çiçekler” kaleminde ürün ihraç edildi. Söz konusu kalemde 2013 yılında 35 milyon 701 bin adet ile 1 milyon 170 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştirilmişti. “Canlı Bitkiler” ürün grubunda ise 2014 yılında 126 bin adet ile 216 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. Bulgaristan’a yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatı2013 yılında, 35 milyon 800 bin adet ile 1 milyon 438 bin dolar değerinden bu rakam 2014 yılında 44 milyon 208 bin adet ile 1 milyon 508 bin dolar değerine yükseldi.

27


ÇIÇEKRAKAMLAR

Yılın son ayında ihracat artısı yüzde 8 oldu

Türkiye’nin süs bitkileri ve mamulleri ihracatı 2014 yılının OcakAralık döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 8 oranında arttı. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçı Birliği kayıtlarına göre 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde 83 milyon 45 bin dolarlık ürün ihraç edildi. 28


TÜRKİYE GENELİ SÜS BİTKİLERİ VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ İHRACAT KAYITLARININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI 01 OCAK-31 ARALIK 2013 ÜLKE

MİKTAR (KG)

KODLU MİK.

01 OCAK-31 ARALIK 2014

KAYIT DEĞ. (USD)

MİKTAR (KG)

KODLU MİK.

DEĞİŞİM (%)

KAYIT DEĞ. (USD)

KAYIT DEĞ.

HOLLANDA

3.311.681

114.444.704

12.907.575

4.377.688

146.524.590

16.027.404

24

TÜRKMENİSTAN

9.275.217

2.480.149

9.900.483

11.191.616

2.252.565

11.880.653

20

İNGİLTERE

2.672.088

105.385.555

11.557.516

2.451.678

85.951.079

11.116.551

-4

ALMANYA

1.808.711

57.827.088

9.402.148

1.591.966

60.148.715

9.054.054

-4

IRAK

9.059.920

4.152.525

8.313.579

7.309.296

2.704.603

6.575.720

-21

RUSYA

1.298.547

44.326.287

2.884.578

3.032.450

34.605.268

4.814.170

67

AZERBAYCAN

6.644.465

23.247.826

6.203.565

4.927.985

15.366.762

4.519.779

-27

UKRAYNA

1.250.279

36.978.469

3.325.944

1.419.824

38.532.070

3.957.973

19

300.854

1.826.345

2.455.925

354.402

2.204.370

2.407.541

-2

ROMANYA

1.401.854

40.525.278

2.410.429

1.271.811

37.738.323

2.172.879

-10

DİĞERLERİ

4.612.834

62.651.855

7.619.894

6.089.578

87.341.714

10.519.252

38

41.636.449

493.846.080

76.981.637

44.018.294

513.370.059

83.045.974

8

ÖZBEKİSTAN

TOPLAM

S

üs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği verilerine göre, 2013 yılının Ocak-Aralık döneminde 76 milyon 981 bin dolar dolar değerinde süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde 83 milyon 45 bin dolar seviyesine yükseldi. 2014 yılının söz konusu döneminde süs bitkileri ve mamulleri ihracatındaki artış oranı yüzde 8 olarak kayda geçti. 2013 yılının Ocak-Aralık döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi 493 milyon 846 binden, 2014 yılının aynı döneminde 513 milyon 370 bin adede yükseldi.

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları

EN FAZLA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN ÜLKE HOLLANDA 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke Hollanda oldu. Hollanda’ya 2013 yılının Ocak-Aralık döneminde 114 milyon 444 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 12 milyon 907 bin dolar olarak kaydedildi. 2014 yılının aynı döneminde Hollanda’ya yönelik ihracatımız hem miktar hem de adet bazında artış gösterdi. 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 24 oranında artarken 146 milyon 524 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edildi. Hollanda’ya gönderilen ürünlerin ihracat değeri de 16 milyon 27 bin dolar seviyesine ulaştı. Listenin ikinci sırasında yer alan Türkmenistan’a 2014 yılının Ocak-Ara29


ÇIÇEKRAKAMLAR

lık döneminde 2 milyon 252 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken söz konusu ürünlerin ihracat değeri de 11 milyon 880 bin dolar olarak belirlendi. 2013 yılının aynı döneminde Türkmenistan’a ihraç edilen ürünlerin değeri 9 milyon 900 bin dolarken söz konusu dönemde 2 milyon 480 bin adet ürün ihraç edilmişti. 2014 yılının OcakAralık döneminde Türkmenistan’a yönelik ihracat yüzde 20 oranında arttı. 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen üçüncü ülke ise İngiltere oldu. 2014 yılında, 2013 yılına göre İngiltere’ye yönelik süs bitkileri ve mamulleri ihracatımız yüzde 4 oranında azaldı. İngiltere’ye 2013 yılının Ocak-Aralık döneminde 11 milyon 557 bin dolar değerinde, 105 milyon 385 bin adet ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde 11 milyon 385 bin dolar olarak gerçekleşti. İngiltere’ye söz konusu dönemde ihraç edilen ürünler de 85 milyon 951 bin adet olarak kaydedildi. 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke listesinin dördüncü ve beşinci sırasında ise Almanya ve Irak bulunuyor. Listenin dördüncü sırasındaki Almanya’ya ihracatımız 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 azalarak 9 milyon 54 bin dolar oldu. Adet bazında 30

ise ihraç edilen ürünler 60 milyon 148 bin olarak kayda geçti. 2013 yılının aynı döneminde Almanya’ya 57 milyon 827 bin adet ürün ihraç edilirken bu ürünlerin değeri 9 milyon 402 bin dolar olarak kaydedilmişti. 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ilk 10 ülke listesinin beşinci sırasında bulunan Irak’a, 2013 yılının Ocak-Aralık döneminde 4 milyon 152 bin adet ile 8 milyon 313 bin dolarlık süs bitkisi ve mamulü ihraç edilirken 2014 yılı ihracatımızda değer bazında yüzde 21 oranında azalma gerçekleşti. Söz konusu dönemde Irak’a 2 milyon 704 bin adet ile 6 milyon 575 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde, en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke ise şu şekilde sıralandı: Rusya (34 milyon 605 bin adet, 4 milyon 814 bin dolar), Azerbaycan (15 milyon 366 bin adet, 4 milyon 519 bin dolar), Ukrayna (38 milyon 532 bin adet, 3 milyon 957 bin dolar), Özbekistan (2 milyon 204 bin adet, 2 milyon 407 bin dolar), Romanya (37 milyon 738 bin adet, 2 milyon 172 bin dolar).

RUSYA İHRACAT ARTIŞINDA LİDER 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde süs bitkileri ve mamulleri ihracatında değer bazında en fazla artış yüzde 67 oranıyla Rusya’da yaşandı. Bir önceki yılın aynı

döneminde 44 milyon 326 bin adet ile 2 milyon 884 bin dolarlık süs bitkisi ve mamulü ihracatı gerçekleştirdiğimiz Rusya’ya, 2014 yılının söz konusu döneminde 4 milyon 814 bin dolar değerinde 34 milyon 605 bin adet ürün ihraç edildi.

HOLLANDA MİKTAR BAZINDA İLK SIRADA Süs bitkileri ve mamulleri sektöründe, 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde adet bazında en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke Hollanda oldu. 2013 yılının Ocak-Aralık döneminde 114 milyon 444 bin adet ürün gönderilen Hollanda’ya, 2014 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin adedi 146 milyon 524 bin rakamına yükseldi. Hollanda’nın ardından adet bazında en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz ülke 2014 yılının Ocak-Aralık dönemi itibariyle İngiltere oldu. İngiltere’ye söz konusu dönemde 85 milyon 951 bin adet ürün ihraç edilirken 2013 yılının aynı döneminde gönderilen ürünlerin adedi 105 milyon 385 bin olarak kaydedilmişti. Adet bazında en fazla süs bitkisi ve mamulü ihraç ettiğimiz üçüncü ülke ise Almanya oldu. 2014 yılının Ocak-Aralık döneminde Almanya’ya 60 milyon 148 bin adet süs bitkisi ve mamulü ihraç edildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 57 milyon 827 bin adetti.


2015 ÖNEMLİ SEKTÖREL ETKİNLİKLER TARİH

ETKİNLİK

YER

WEB

27-30 Ocak 2015

IPM ESSEN

ESSEN/ALMANYA

www.ipm-essen.de

17-19 şubat 2015

SALON DU VÉGÉTAL

ANGERS/FRANSA

www.salonduvegetal.com

26-28 şubat 2015

GARDENIA NURSERY STOCK TRADE SHOW

POLONYA

www.gardenia.mtp.pl

11-13 MART 2015

WORLD FLORAL EXPO

LOS ANGELES/ ABD

www.hppexhibitions.com

25-27 MART 2015

HORTIFLORA EXPO 2015

ADDIS ABABA, ETHIOPIA

www.hppexhibitions.com

NİSAN 2015

FLOWERS& HORTECH UKRAINE

KİEV/ UKRAYNA

www.flowers-hortech.com

22-24 nisan 2015

HORTIFLOREXPO IPM

PEKİN /ÇİN

www.hortiflorexpo-ipm.com

19-23 Mayıs 2015

RHS Chelsea Flower Show

LONDRA/İNGİLTERE

ASTANA FLORA EXPO

ASTANA/ KAZAKISTAN

www.flowers-expo.ru

3-5 HAZİRAN 2015

INTERNATIONAL FLORICULTURE TRADE EXPO (I.F.T.EX.)

NAIROBI/ KENYA

www.hppexhibitions.com

27-29 AĞUSTOS 2015

FLOWERS IPM – INTERNATIONAL PLANTS EXPO RUSSIA

MOSKOVA/ RUSYA

www.flowers-ipm.com

8-10 EYLÜL 2015

FLOWERS EXPO

MOSKOVA/ RUSYA

www.flowers-expo.ru

20-22 Eylül 2015

FLORTMART - Uluslararası Bahçe ve PADOVA/İTALYA Çiçekçilik Fuarı

www.flormart.it

14-16 EKİM 2015

IFEX INTERNATIONAL FLOWER EXPO TOKYO

CHİBA/ JAPONYA

www.ifex.jp

30 Ekim-1 Kasım 2015

IBERFLORA

VALENCIA/ İSPANYA

iberflora.feriavalencia.com

4-6 KASIM 2015

INTERNATIONAL FLORICULTURE TRADE FAIR (IFTF)

VIJFHUIZEN/ HOLLANDA

www.iftf.nl

KASIM 2015

IPM DUBAI

DUBAI/B.A.E.

www.ipm-dubai.com

ARALIK 2015

FLOWERSHOW

İSTANBUL/ TÜRKİYE

www.flowershow.com.tr

31


ÇIÇEKADRESLER SEKTÖREL KURUMLAR AKDENİZ SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ Adres: Göksu Mah. Gazi Bulvarı No:493 ANTALYA Tel: 0242 339 55 99 Faks: 0242 338 37 77 eksperpeyzaj@hotmail.com ANTALYA ÇİÇEKÇİLER ODASI Adres: Balbey mah. İsmetpaşa Cad. Balbey İşhanı kat:3 No:35 ANTALYA Tel: 0242 242 11 73 Faks: 0242 241 11 58

S.S. ÇİÇEK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KOOP. Adres: Çırçır Mahallesi Ataturk Caddesi No:174 Alibeyköy Eyüp / İSTANBUL Tel: 0212 625 79 79 - 0212 625 85 86 Faks: 0212 – 6251712 info@cicekuretim.com.tr www.cicekuretim.com.tr

ANTALYA TİCARET BORSASI Adres: Cumhuriyet Cad. Borsa İşhanı Kat:2 ANTALYA Tel: 0242 244 26 70 Faks: 0242 241 11 58 info@antalyaborsa.org.tr www.antalyaborsa.org.tr

S.S. FLORA ÇİÇEK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KOOP. Adres: Kemerburgaz Yolu No: 59 Ayazağa / İSTANBUL Tel: 0212 289 50 99 Faks: 0212 289 63 17 info@ssflora.com www.ssflora.com

ANTALYA TİCARET ve SANAYİ ODASI Adres: Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi Gazi Bulvarı No:531 07310 ANTALYA Tel: 0242 314 37 37 Faks: 0242 314 37 38 - 39 – 40 info@atso.org.tr www.atso.org.tr

SAKSILI SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ (SASBÜD) Adres: Gazipaşa Caddesi Aydın İş Merkezi No: 61 / YALOVA Tel: 0226 811 36 44 Faks: 0226 811 37 17 info@sasbud.org.tr www.sasbud.org.tr

DOĞAL ÇİÇEK SOĞANCILAR DERNEĞİ Adres: V.S.B. Tesisleri-İzmit Karayolu 19. km. Altınova/ YALOVA Tel: 0226 461 22 50-51 Faks: 0226 461 22 52 vsb@vsb.com.tr www.vsb.gov.tr

SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLERİ ALT BİRLİĞİ (SÜSBİR) Adres: Bağdat Caddesi Haldun Taner Sokak No: 1 Kat: 2 Daire: 7 Caddebostan Kadıköy / İstanbul Telefon: 0216 422 34 70 -71-72 Faks: 0216 422 3473 susbir@susbir.org.tr www.susbir.org.tr

INTERFLORA ÇİÇEKÇİLER DERNEĞİ Adres: Emirgazi Cad. No:5 Köroğlu İş Merkezi PK: 34400 Okmeydanı / İstanbul - TÜRKİYE Tel: 0212 210 20 23 (3Hat) Faks: 0212 210 20 22 info@interflora.org.tr SÜS BİTKİLERİ İHRACATÇILARI DERNEĞİ Adres: Aspendos Bulvarı No:221 ANTALYA Tel: 0242 311 80 00 Faks: 0242 311 79 00 info@antalya-tarim.com.tr 32

KESME ÇİÇEK ÜRETİCİ BİRLİĞİ Adres: Altınova Düden Mah. PTT Caddesi No:60 Altınova / ANTALYA Tel: 0242 340 00 76

UNION FLEURS Adres: Square Ambiorix 32/24 B-1000 BRUSSELS Tel: 0032 2 231 06 38 Faks: 0032 2 732 67 66 info@ unionfleurs.org www.unionfleurs.org RESMİ KURUMLAR EKONOMİ BAKANLIĞI Tel: 0312 204 75 00 www.ekonomi.gov.tr HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Tel: 0312 204 60 00 www.hazine.gov.tr GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tel: 0312 306 80 00 www.gumruk.gov.tr BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Tel: 0312 201 50 00 www.sanayi.gov.tr

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU Tel: 0212 339 50 00 www.deik.org.tr

KALKINMA BAKANLIĞI Tel: 0312 294 50 00 www.dpt.gov.tr

MALİYE BAKANLIĞI Tel: 0312 415 29 00 www.maliye.gov.tr

TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI Tel: 0312 508 10 00 www.tika.gov.tr ULUSLARARASI KURULUŞLAR AIPH - INTERNATIONAL ASSOCIATION of HORTICULTURAL PRODUCERS Adres: AIPH Oude Herenweg 10 2215 RZ Voorhout the NETHERLANDS Tel: 0031 252536950 Faks: 0031 – 252536951 sg@aiph.org www.aiph.org

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Tel: 0312 410 04 10 www.tuik.gov.tr

TÜBİTAK Tel: 0312 468 53 00 www.tubitak.gov.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.