Şubat 2018
Makine İhracatçıları Birliği Aylık Dergisi
Sayı: 117
başkandan
KURALLAR VE KÜLTÜR
ADNAN DALGAKIRAN Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Sektörümüz, Türkiye’yi her alanda bir üst sınıfa taşıyacak deneyim ve altyapıya sahip. Bu noktada ülkemizin potansiyelini iyi kullanması ve “Büyüme Makinesi”ni doğru bir şekilde çalıştırması gerekiyor. Uluslararası rekabette daha güçlü olabilmemiz, ancak rakiplerimizden daha iyi bir sanayi stratejisi geliştirmemizle mümkün. Türkiye, bir sanayi devrimi gerçekleştirip, ileri teknolojili ürün ihraç edebilecek güce ve yeteneğe sahip. Para politikaları ve ülke parasının diğer paralar karşısındaki değerinin, küresel rekabetçilik açısından önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Öte yandan tüm dünyada korumacı ekonomik politikaların hâkim olmaya başladığı bir döneme girdik. Bu çerçevede ABD, Çin, Rusya ve Avrupa ülkeleri kendi iç pazarlarını güçlü hale getiren bir politika izliyor. Dolaysıyla serbest ticaretin dünyada yara almaya başladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Küreselle içe dönük mekanizmaların daha çok çatışma halinde olacağı bir dönemi yaşayacağız. Bu şartlar altında ülkemizin de içeride kendi ürettiğini tüketen ve ithal ettiği ürünleri de üretebilen bir konuma doğru hızla ilerlemesi gerekiyor. Bu aşamada iki unsur büyük önem taşıyor. Bunlardan ilki kurallar diğeri de kültür konusu. Kurallar ile sistemin yerli üretimi tercih etmeye teşvik edici kurallar oluşturmasını kastediyoruz. Bu kurallardan bazıları uygulamaya konulduysa da bunun karşısındaki kültürel direnç varlığını halen sürdürüyor. Kültürle kastettiğimiz ise ithal malın daha iyi olduğu şeklinde tarif edilebilecek algıdır. Marka haline gelmiş, küresel rakiplere karşı Türkiye’de üretim yapan firmalarımızın kendilerini ifade etmekte zorlanması ve bu nedenle üretimden uzaklaşarak daha fazla hizmet ya da diğer sektörlere yönelmesi gibi kolaycı yaklaşımlar işte bu kültür baskısının sonucudur. Dolayısıyla bu iki durumda da değişikliklere gitmek gerekli. Yerli üretimle tüketim daha da fazla teşvik edilmeli ve alım yani tüketim kültürünün değişmesine yönelik faaliyetler artırılmalı. Her yeni adımda yüksek teknoloji alanına doğru ilerlemesi, insan kaynağını ve ürün çeşitliliğini sürekli geliştirmesi gereken bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Makine, aynı zamanda kendisini geliştirecek olan elektronik ve yazılım sektörünün de gelişimine ihtiyaç duyan bir alan. Türkiye’nin Makinecileri olarak ülkemiz adına üstlendiğimiz sorumlulukların farkında olarak 2018 yılında da hedeflerimize ulaşmak için olanca gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
3
Üretimin her anında rüzgar arkanızda!
Yağsız Vidalı Kompresörler
içindekiler gündem
syf8
8 GÜNDEM İKİ GÜÇ TEK FUARDA BİRLEŞTİ 21 GÜNDEM AYSAD YENİ YÖNETİMİNİ SEÇTİ 23 GÜNDEM MAKFED VE MATİL’DEN KALİTE PROTOKOLÜ 24 GÜNDEM AĞAÇ İŞLEME MAKİNECİLERİ, INDIA WOOD FUARI’NA KATILDI
İKİ GÜÇ TEK FUARDA BİRLEŞTİ gündem
syf23
27 GÜNDEM YILIN İLK TİCARET HEYETİ, ETİYOPYA VE TANZANYA’YA DÜZENLENDİ 29 GÜNDEM TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NİN YILDIZI SOSYAL MEDYADA DA YÜKSELİYOR 31 GÜNDEM DEVLET DESTEKLERİNDE BAŞVURU ŞEKLİ DEĞİŞİYOR! 32 GÜNDEM KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN EN KOLAY YOLU: KÜSİP 34 VİTRİN “YERLİ ŞASİYLE İHRACATTA FARK YARATACAĞIZ”
MAKFED VE MATİL'DEN KALİTE PROTOKOLÜ gündem
syf24
36 SEKTÖRDEN “KULLANICI DOSTU MAKİNELER İMAL EDİYORUZ” 40 SEKTÖRDEN “SADECE JENERATÖR DEĞİL, TEKNOLOJİ DE ÜRETİYORUZ” 44 KAPAK SANAYİDE DEVRİM YARATAN SEKTÖR: KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR 56
KAPAK / MSSP FOCUS “HEDEFİMİZ İTHALATI AZALTMAK”
60 ÜLKELERDEN SAHRA ALTININ HIZLI KOŞUCUSU: TANZANYA 74 POZİTİF “KADINLAR YETENEKLERİNİ KÜÇÜMSEMEMELİ”
AĞAÇ İŞLEME MAKİNECİLERİ INDIA WOOD FUARI’NA KATILDI
78 AR-GE MERKEZİ “ULUSAL BİLGİ BİRİKİMİNE KATKI SAĞLIYORUZ” 82 AKADEMİK “SANAYİYLE İÇ İÇE BİR EĞİTİM VERİYORUZ” 88 MAKALE YAPAY ZEKÂ - MAKİNE ÖĞRENMESİ
kapak
syf44
90
FUAR ROTASI
94
MAKİNE TARİHİ VAKİT NAKİTTİR: PARA SAYMA MAKİNELERİ
97 GÖSTERGELER MAKİNE İHRACATI 2018 YILININ İLK AYININ SONUNDA 1,1 MİLYAR DOLAR OLDU 113 RAKAMLAR 114 FUARLAR
SANAYİDE DEVRİM YARATAN SEKTÖR: KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR
116 ADRESLER 117 MOMENT in ENGLISH
5
YILMAZ MAKİNE SAN. ve TİC. A.Ş.
editörden
TUGAY SOYKAN
BAŞARIMIZ SÜPRİZ DEĞİL Türkiye ekonomisinin 2017’deki yüzde 6’lık büyümesine en güçlü desteği veren sektörlerden biri de makine idi. Geçtiğimiz yılı yüzde 10,7’lik ihracat artışıyla kapatan makine imalat sektörleri, yeni yıla da hızlı başladı. Ocak 2018 döneminde, bir önceki yıla göre yüzde 22,9’luk ihracat artışı yakalayan makine imalat sektörlerinin yakaladığı büyüme eğiliminin, önümüzdeki dönemlerde de süreceği öngörülüyor. Makine imalat sektörleri, her zaman dile getirdiğimiz gibi, ülke ekonomileri için stratejik bir sektördür. İmalat gerçekleştiren makineleri üreten Türkiye’nin Makinecileri, artık tüm dünya ülkelerine ürünlerini satabiliyor; fiyat rekabetinden daha fazla kalite rekabetine ağırlık veriyor. Teknolojik altyapısına her geçen yıl daha fazla önem veren makine imalat sektörlerinin, son 15 yıllık yolculuğunda elde ettiği başarılar, işte bu yüzden sürpriz olarak görülmemeli. Küresel ekonomide yeni bir çağın içindeyiz. Endüstri 4.0 artık gerçek! Hayatın her alanında varlığını gösteren Endüstri 4.0’ın en büyük paydaşlarından biri de kuşkusuz makine imalat sektörleri! Bu nedenle üretilen makinelere “akıl” kazandırmaya, bu anlamda teknoloji, araştırma ve geliştirme ile inovasyona en fazla ihtiyaç duyacağımız dönemdeyiz. Türkiye’nin Makinecileri olarak bu dönemde başarılı olmanın yolu, katma değerli, yüksek teknoloji içeren makineler üretmekten geçiyor. Bu zorlu yolculukta, herkes gibi, makine imalat sektörlerinin “sektörel hafızası” olma misyonunu üstlenen Moment Expo da çalışmaya; sektörün güncel gelişmelerini okurlarına aktarmaya, sorunları tespit ederek çözüm önerilerini tartışmaya açmaya devam ediyor. Elinizdeki bu son sayımızda, kapak konusu olarak, ilk Sanayi Devrimi’ne yön veren kazan ve basınçlı kaplar sektörünün güncel durumunu incelerken, “Gündem” sayfalarımızda ise sektörün yaşadığı son gelişmelere mercek tuttuk. “Pozitif” sayfalarımızın konuğu Vispera Bilgi Teknolojileri CEO’su Prof. Dr. Aytül Erçil; “Ar-Ge Merkezi” sayfalarımızın konuğu ise Temsan Makine Ar-Ge Merkezi Proje Yöneticisi Cem Erdoğrul oldu. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Buket Okutan Baba ise “Akademik” sayfalarımızda, sektörün üniversitelerden en büyük beklentisi olan “uygulama bilgisi olan mühendisler” yetiştirilmesine nasıl önem verdiklerini anlattı. 2018’in, öngörülerimize uygun, başarılı ve sektörün geleceğine yönelik kalıcı, sağlam adımların atılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sağlık, barış ve mutluluk içinde kalın, Keyifli okumalar.
MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)
YAYIN KURULU BAŞKANI Adnan DALGAKIRAN
EDİTÖR Hüsne PAMUK (husne@origamimedya.com)
YAYIN KURULU Kutlu KARAVELİOĞLU,Sevda Kayhan YILMAZ, Necmettin ÖZTÜRK, Hüseyin DURMAZ, Ali EREN, Tamer GÜVEN, Ferdi Murat GÜL, Mehmet AĞRİKLİ, Zeynep ARMAĞAN, Abdullah YILMAZ, Özkan AYDIN, Esra ARPINAR, Mehtap ÖNAL, Erinç TARHAN
MUHABİR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com) Tolga ÇATAL (tolga@origamimedya.com)
YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya
REKLAM KOORDİNATÖRÜ Mustafa AK (mustafa@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT
YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. No: 6/7 Şişli / İstanbul T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70 YAYIN TÜRÜ Süreli, Yerel Dergi MAİB GENEL SEKRETERLİĞİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya / Ankara Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05
BASKI VE CİLT UNIPRINT Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159, 34555, Hadımköy, İstanbul Tel: +90 212 798 28 40 www.apa.com.tr MOMENT EXPO Dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “Moment Expo Dergisi” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır. Moment Expo Dergisi Makine İhracatçıları Birliği’nin 7.500 adet basılan ücretsiz süreli yayınıdır.
KATKIDA BULUNANLAR Sakine KÖKLÜ (sakine@origamimedya.com)
7
gündem
İKİ GÜÇ TEK FUARDA BİRLEŞTİ 8
gündem
Sektörün taleplerini göz önünde bulundurarak, Avrupa’nın iki önemli ticari fuarı olan WIN Automation ve WIN Metalworking'i aynı çatı altında birleştiren WIN EURASIA, 15-18 Mart tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. 22 ülkeden 1813 firmanın ürünlerini sergilediği fuarı, 146 ülkeden 75 bin 368 sektör profesyoneli ziyaret etti.
9
gündem
B
u yıl 25’incisi düzenlenen ve Avrasya’nın en önemli endüstri fuarı olma özelliği taşıyan WIN EURASIA, 15-18 Mart tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Metalworking EURASIA, SurfaceTechnology EURASIA, Welding EURASIA, IAMD EURASIA, Electrotech EURASIA ve CeMAT EURASIA fuarlarını tek bir çatı altında buluşturan etkinlik; kablolardan akışkan güç ürünlerine, sürücü teknolojilerinden yazılım ürünlerine, robot kollardan insansız forkliftlere kadar yeni nesil fabrikalar için gereken tüm çözümleri ziyaretçilerin beğenisine sundu. FUARA 22 ÜLKEDEN 1813 FİRMA KATILDI Fuar süresince 22 ülkeden 1.813 firma, yeni ürünlerini tanıtarak kapsamlı görüşmeler gerçekleştirme fırsatı buldu. Fuarın açılış törenine Hannover Fairs Turkey Genel Müdürü Alexander Kühnel, Deutche Messe Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Andreas Gruchow, Otomasyon Derneği Yönetici Direktörü Dr. Markus Winzenick, Makine İhracatçıları Birliği
11
gündem
FUARI ZİYARET EDEN BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ, TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ STANDINI ZİYARET EDEREK BİLGİ ALDI.
12
ve Türkiye’nin Makinecileri Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz, MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, ETMD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cemaloğlu, İSDER Yönetim Kurulu Başkanı Ender Akbaytogan, ENOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Halıcı ile Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. “DÜNYA SANAYİ DEVLERİ İSTANBUL’DA BULUŞUYOR” Fuarın açılış töreninde konuşan Hannover Fairs Turkey Genel Müdürü Alexander Kühnel, Sadece Türkiye’nin değil, Avrasya bölgesinin en büyük sanayi fuarı olan WIN EURASIA’da bu yıl birçok ilkin gerçekleşecek olması sebebiyle de büyük önem taşıdığına değindi. Kühnel şunları söyledi: “WIN EURASIA ile bu yıl birçok ilke imza atıyoruz. Dünya sanayi devleri Endüstri 4.0 odaklı özel alanları ve yeni uygulamalarıyla son teknolojilerini göstermek için bugün burada buluştu. Ziyaretçilerimiz otomasyon, dijitalleşme, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve katmanlı üretim gibi teknolojik gelişmeleri yakından deneyimleme fırsatı bulabilecek. 360 derece tüm imalat sanayisi sektörlerini tek çatı altında topladığımız
WIN EURASIA ile Türk sanayicileri de son teknoloji ürünlerini dünyaya tanıtabilme fırsatının yanı sıra son derece önemli ulusla-
gündem rarası iş bağlantılarına imza atma imkânı bulabilecek.” MAKFED, AKDER, ENOSAD VE İSDER’İN DÜZENLEDİĞİ ETKİNLİKLER İLGİ GÖRDÜ Uluslararası firmaların; robot, otomasyon teknolojisi, IT çözümleri ve yazılımların yanı sıra network platformlarını de sergilediği WIN EURASIA, 360 derece imalat sanayisinin tüm bileşenlerini bir araya getirdi. Sac işlemeden metal şekillendirme teknolojilerine; otomasyon hizmetlerinden elektrik ve elektronik ekipmanlara; hidrolik ve pnömatik hizmetlerden tesis içi lojistiğe kadar geleceğin fabrikaları için ihtiyaç duyulan tüm eko-sistem fuarda sergilendi. Endüstri 4.0 odaklı özel konseptiyle hayata geçirilen özel alanları ve yeni uygulamalarıyla dünya sanayi devlerini buluşturan fuar kapsamında, MAKFED üyesi makine alt sektör derneklerinden AKDER, ENOSAD VE İSDER çeşitli konu başlıkları çerçevesinde panel ve toplantılar düzenledi. TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NDEN ALIM HEYETİ PROGRAMI Türkiye’nin yanı sıra 146 ülkeden, 75 bin 368 sektör profesyonelinin ziyaret ettiği fuar kapsamında, Türkiye’nin Makinecileri tarafından Almanya, Rusya, İngiltere, İsrail, Çekya, Bulgaristan, Malezya, Tacikistan ve Tunus’tan
toplam 37 firmanın katılımıyla alım heyeti programı düzenlendi. Fuarı ziyaret eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji (BSTB) Bakanı Faruk Özlü de, Türkiye’nin Makinecileri standını ziyaret ederek bilgi aldı. Fuar çerçevesinde BSTB Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan’a MAİB ve Türkiye’nin Makinecileri Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz tarafından, yapılan çalışmalar ve sektörün ihtiyaçları hakkında bilgi verildi.
13
gündem
“FUAR, ÜYELERİMİZİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILADI”
“ENDÜSTRİ 4.0 UYGULAMALARI TAKİP EDİLDİ”
HÜSEYİN HALICI ENOSAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“WIN EURASIA 2018 Fuarı’nın katılımcıları, konsepti ve etkinlikleriyle gayet başarılı geçti. Fuarı; Avrasya’nın en önemli sanayi fuarı olmasının yanında, teknolojideki gelişmelerin ulusal ve uluslararası ziyaretçilere sunulduğu bir paylaşım ve işbirliği platformu şeklinde de tanımlayabiliriz. Buradan hareketle dünyada artık herkesin kabul ettiği ve üzerinde yoğunlaştığı Endüstri 4.0 kavramını da uygulama örnekleri, paneller ve sunumlarla pekiştirildi. Bu nedenle ileri teknolojileri üreten ve kullanan firma profiline sahip dernek üyelerimiz de fuara katıldı. Ziyaretçilerin ise konuyla ilgili ve fuarın hedef kitlesinde yer alan kişilerden oluşuyordu. ENOSAD olarak Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) işbirliğiyle ‘21. Yüzyılın Dijital Fabrikaları’ başlığıyla düzenlediğimiz panel de, özellikle Endüstri 4.0’a geçişle ilgili uygulamaları yapılmış örneklerin de yer aldığı ilgi çekici güzel bir etkinlik oldu.”
ZÜHTÜ BAKIR MAKFED GENEL SEKRETERİ “WIN EURAISA Fuarı, adından da anlaşılacağı üzere Avrupa ve Asya’nın kesişme noktası olan ülkemizde endüstrinin başarılı bir buluşması olarak icra edildi. Etkinlik esasen altı farklı fuarı kapsadığı için tam anlamıyla bir sanayi ve teknoloji fuarı olarak adlandırılmasının yanlış olmayacağını düşünüyorum. Fuarda Endüstri 4.0 kavramı öne çıkarken, düzenlenen panel ve seminerler aracılığıyla bu alandaki önemli kişi ve kurumlar zengin gündem başlıkları çerçevesinde konunun ilgilileriyle bir araya geldi. Sosyal sorumluluk bakımından üniversitelere ve start-up’lara yer verilmesini anlamlı bulurken gençlerimizin çalışmalarını görmek de gelecek hedeflerimize inancımızı perçinledi. Ulusal ve uluslararası ziyaretçiler ve ticari etkileşim yönünden gerek MAKFED üyesi dernek yöneticilerimizin gerekse katılımcıların beklentilerinin karşılandığını gördük.”
“STANDIMIZ BİR BULUŞMA NOKTASI OLDU” "Bu yılki WIN EURASIA Fuarı sektör açısından olumlu geçti. Bu durum, fuarların artık iki yılda bir gerçekleştirilmesi gerektiği düşüncemizin de sağlaması olarak okunabilir. Fuarın ilk gününden itibaren yoğun bir ziyaretçi olduğunu gözlemledim. Bu yıl ilk defa, daha önce iki faz şeklinde düzenlenen fuar birleştirilerek tek bir fuar biçiminde organize edildi. Sonuç olarak her iki fuarın da ziyaretçi kitlesi birbirine yakın ilgi alanlarına sahip olduğu için fuar organizatörlerinin bu adımı yerinde bir karar oldu. Fuar kapsamında derneğimizin standı, organizasyonda yer alamayan üyelerimiz için de bir buluşma noktası oldu. Forum alanında AKDER üyeleri tarafından icra edilen ‘Endüstri 4.0 Paneli’ de akışkan gücü sektörünü aydınlatıcı bir etkinlik oldu."
ABDULLAH PARLAR AKDER GENEL SEKRETERİ
14
gündem
“ÇOK SAYIDA ZİYARETÇİYİ AĞIRLADIK”
AKİF BAYKALDI DENER MAKİNA YURT İÇİ SATIŞ BÖLGE MÜDÜRÜ “Firmamızın ürünlerini, yurt içi ve dışından gelen potansiyel müşterilere tanıtmak için fuara katıldık. Bugün itibarıyla dünyanın 86 ülkesine ihracat gerçekleştiriyoruz. WIN EURASIA, dünyanın çeşitli ülkelerinden ziyaretçilerin tercih ettiği bir fuar. Biz de özellikle Arap ülkeleri ve Rusya’dan çok sayıda ziyaretçiyi ağırladık. Bunun yanı sıra yurt içinden de temaslarımız oldu. Fuara genel itibarıyla yoğun bir katılım mevcut. Bizler de karşılaştığımız ilgiden memnunuz. Standımızda fiber lazer kesim makineleri, servo elektrikli abkantlar, ikinci grup vidalı-milli ve hidrolik abkantlar, plazma kesim makineleri ve hidrolik giyotin makaslardan oluşan ürünlerimizi sergiledik.”
“BEKLENTİLERİMİZİN ÜZERİNDE BİR İLGİ GÖRDÜK”
BURAK AĞAÇÇIOĞLU YILDIZ GAZ ARMATÜRLERİ SATIŞ VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ “Fuarda, imalatını gerçekleştirdiğimiz basınç regülatörleri ve kaynak makinesi sarf malzemelerinden oluşan ürünlerimizi tanıttık. Fuarda beklediğimizden çok daha iyi bir katılımcı ve ziyaretçi profiliyle karşılaştık. Özellikle yurt dışından gelen çok sayıda potansiyel müşteriyle temas kurarak iş bağlantıları gerçekleştirdik. Fuar, geçmiş yıllara kıyasla büyük bir atılım gerçekleştirmiş durumda. Bu durumun yaşanmasında iki fazın birleştirilmesinin de önemli bir payı var diye düşünüyorum.”
“KATILDIĞIMIZ EN VERİMLİ FUAR OLDU”
ALİ OSMAN ELMALI ELMALI MAKİNA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI “Bu yılki WIN EURASIA organizasyonunda iki fazın birleştirilmesi fuara gösterilen ilgiyi artırdı. Ne aradığını bilen nitelikli bir ziyaretçi potansiyeline sahip. Bununla birlikte fuar, katılımcı ve ziyaretçi sayısı bakımından da oldukça kalabalık. Firmamızın katıldığı en verimli fuar olduğunu söyleyebilirim. Getirdiğimiz bütün makineleri sattık ve yeni siparişler aldık. Standımızda hidrolik ve mekanik hidrolik preslerimizi müşterilerimizin beğenisine sunduk.”
“FUAR DAHA İYİ TANITILMALI”
KEREM BAŞARAN KEMAL BAŞARAN ENDÜSTRİ PAZARLAMA DİREKTÖRÜ “Aşındırıcılar, polisaj ürünleri, zımpara makineleri ve toz emicilerden oluşan ürün çeşitleriyle fuarda yerimizi aldık. Fuara genel olarak katılımcı ve ziyaretçilerin ilgisini memnun edici düzeyde. Yurt içinde faaliyet gösteren büyük firmaların hemen hepsi buradaydı. Yurt dışından katılımcılar olsa da, sayıları az. Öte yandan fuarın tanıtımının daha iyi yapılabileceğini düşünüyorum. Bazı müşterilerimiz fuarı bizden duyarak iştirak etti. Dolayısıyla fuarın reklamlarının sektördeki herkese ulaşmadığını anlıyoruz. Bu anlamda fuarın tanıtım ayağının yurt dışına doğru da genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
15
gündem
“YENİ NESİL MAKİNELERİMİZİ TANITTIK”
MEHMET YIKILMAZ GÜRALP VİNÇ VE MAKİNA PAZARLAMA GRUP MÜDÜRÜ “Fuarda bu yıl yeni nesil monoray makinelerimizi öne çıkardık. Bunun yanında imalatını sürdürdüğümüz zincirli ürün gruplarımızı ve kaldırma kapasitesi yüksek vinçlerimiz de standımızda sergiledik. Sanayiyle beraber gelişen tonaj artışı ve hız gereksinimlerine cevap veren makinelerimiz de yine fuarda müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz ürünler arasında yer alıyor. Bu yılki organizasyonun iki fazın birleştirilerek gerçekleştirilmesi, fuara önemli bir güç ve hareket kattı. Sektörü tanıyan nitelikli ziyaretçilerle bir araya geldik. Bu noktada sadece yabancı ziyaretçi sayısının daha yüksek olmasını arzu ederdik. Sonuç olarak başarılı bir organizasyon olduğunu düşünüyorum.”
“FUAR İÇİN ETKİN BİR TANITIM GERÇEKLEŞTİRİLMELİ”
MUSTAFA ÇETİN ÇETİNGİL GENEL MÜDÜRÜ “Metal, mermer, ahşap, plastik, cam gibi çeşitli sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik kumlama makineleri üretiyoruz. Standımızda da bu ürünlerimizi sergiledik. Bu yıl iki fazın birleşmesi nedeniyle fuara daha yoğun bir ilgi olacağını düşündük fakat umduğumuz gibi olmadı. Geçtiğimiz yıllara nazaran daha yoğun bir ziyaretçi sayısı söz konusu fakat bu kitlenin ticari anlamda bir karşılığı yok. Türkiye’nin uluslararası nitelikli en büyük fuarlarından biri olması nedeniyle WIN EURASIA’nın çeşitli kanallar vasıtasıyla daha yoğun tanıtılması gerektiğini düşünüyorum. Umuyorum yetkililer önümüzde yıllarda bu konuya daha fazla ilgi gösterir.”
“BAŞARILI BİR FUAR GEÇİRDİK”
MUSTAFA BALDAN YILMAZ REDÜKTÖR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI “WIN EURASIA’nın bu yıl tek faz olarak organize edilmesi, yoğun bir ziyaretçi ilgisini beraberinde getirdi. Bu, bizler için memnuniyet verici bir durum. Standımızda dişli kutuları, redüktörler, sürücüler ve ürün gamımızda bulunan diğer ürünleri sergiledik. Firma olarak son yıllarda daha çok sektörümüzü ilgilendiren yurt dışı fuarlara katılıyoruz. Çünkü söz konusu mecralarda ürünlerimize ihtiyaç duyan müşterilere doğrudan ulaşabiliyoruz. Buna rağmen bu yılki WIN EURASIA etkinliği bizim açımızdan başarılı geçti.”
“MÜŞTERİLERİMİZLE BİR ARAYA GELDİK”
MUSTAFA DERELİ DERELİ FREN SANAYİ FİRMA YÖNETİCİSİ “Elektromanyetik fren ve kavrama sitemleri alanında yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteren bir firmayız. Ağır sanayi, vinç, konveyör, asansör ve paketleme makineleri gibi çeşitli sektörlerin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Fuar kapsamında yeni ürünlerimizi sergileyerek potansiyel müşterilerimizle bir araya geldik. Bu vesileyle müşterilerimizin ürünlerimiz hakkındaki değerlendirmelerini doğrudan öğrenme fırsatı da yakalıyoruz. Bu yılki organizasyondan memnun olduğumuzu söyleyebilirim. Katılımcı ve ziyaretçi sayısı da tatmin edici bir oranda.”
17
gündem
“FUAR, GEÇMİŞ YILLARA GÖRE DAHA HAREKETLİYDİ”
MÜCAHİT ALKAN DOĞUŞ KALIP ŞUBE MÜDÜRÜ
“FUAR ÖNEMLİ AVANTAJLAR SUNUYOR”
SEZEN ÖZTÜRK GÖÇMAKSAN İHRACAT SATIŞ SORUMLUSU
“Fuarda, paletleme ve kartezyen robotu ile konveyör sistemlerimizi potansiyel müşterilerimizin beğenisine sunduk. Diğer yandan alüminyum profil sitemleri, güvenlik kabinleri ve makine market ürünlerimizi de tanıtma fırsatı elde ettik. İmal ettiğimiz paletleme robotu Türkiye için bir ilk olma özelliğine sahip. Fuar aracılığıyla bu tür makinelerin artık ülkemizde de yapılabildiğini göstermekten son derece memnunuz. İmal ettiğimiz katma değeri yüksek teknolojik makinelerle ülkemizin cari açığının kapanmasına katkı sunmak en önemli amaçlarımız arasında. WIN EURASIA’nın, geçtiğimiz yıllara kıyasla daha hareketli olduğunu gözlemledik. Fakat yurt dışından gelen ziyaretçilerin sayısı beklentimizin altında kaldı.”
“WIN EURASIA Fuarı’na ilk kez katıldık. İnşaat demiri kesme-bükme makinelerimiz ve yeni ürünümüz kaynak ağzı açma makinemizi standımızda sergiledik. Fuarda yabancı ziyaretçi sayısı az olsa da genel itibarıyla başarılı bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Fuarın reklamları ve duyuruları gayet etkin şekilde yapılmış. Standımız için belirlenen alandan çok memnun kalmadık. Buna rağmen firmamıza açısından avantajlar sunan verimli bir fuar oldu. Önümüzdeki yıllarda da fuarda yer almayı düşünüyoruz.”
“FUAR HEDEF KİTLEMİZE HİTAP EDİYOR”
“NİTELİKLİ BİR ORGANİZASYON”
UĞUR ETİNGÜ TEMSA İŞ MAKİNALARI PAZARLAMA UZMANI “Bünyemize dâhil ettiğimiz yeni markaları tanıtıp özellikleri hakkında müşterilerimize bilgi vermek için WIN EURASIA Fuarı’na katıldık. Depo ekipmanları, akülü ve dizel forkliftler, personel yükselticilerin de aralarında yer aldığı geniş ürün gamından oluşan ürünlerimizi standımızda sergiledik. Fuar firmasının başarılı bir organizasyon gerçekleştirdiğini gözlemledik. Sektörü tanıyan profesyonel ziyaretçilerle verimli temaslar kurduk. Bu yönüyle WIN EURASIA’nın hedef kitlemize hitap ettiğini düşünüyoruz. Beklentilerimizi karşılayan bir fuar süreci geçirdik.”
TOLGA KAYNAR LUPAMAT KOMPRESÖR SATIŞ MÜDÜRÜ “Fuara ilk kez geçen yıl katıldık ve verimli geçtiğini düşündüğümüz için bu yıl da organizasyonda yer almayı uygun gördük. Farın bu yıl oldukça iyi bir katılımcı profiline sahip olduğunu gözlemledik. Ziyaretçi sayısı bakımından da oldukça yoğun fuar süreci geçirdik. Standımızda Endüstri 4.0’a uyumlu, enerji verimliliği yüksek yeni ürünlerimizi müşterilerimizin beğenisine sunduk. Fuar firmasının nitelikli bir organizasyona imza attığını değerlendiriyoruz. Yabancı ziyaretçileri firmalarla buluşturma noktasında başarılı çalışmalar gerçekleştirdiler. Firmamız açısından başarılı geçen fuara önümüzdeki yıl da katılmayı düşünüyoruz.”
19
www.dirinler.com.tr
gündem
AYSAD YENİ YÖNETİMİNİ SEÇTİ Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği’nin (AYSAD) 47'nci Olağan Genel Kurulu 18 Ocak tarihinde gerçekleştirilirken, AYSAD Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Sefa Targıt seçildi.
D
ivan Başkanı ve üyelerinin seçimiyle başlayan Genel Kurul’da, Divan Başkanlığına Tunç Timurkan, katip ve üye olarak Devrim Gecegezer ve Halil Demircan seçildi. AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Güven’in 2017 yılı faaliyet raporuna ilişkin sunumunun ardından, denetleme kurulu raporu ise Özgür Turan tarafından üyelerin bilgisine arz edildi. 2017 yılı bütçesi ile 2018 yılı tahmini bütçesine ilişkin raporlar ise yine İzzet Güven tarafından okundu. Sunumların ardından yapılan oylama sonucunda 2018 tahmini bütçe de onaylandı. Ardından 2018 yılı yeni yönetim kurulu asil ve yedek üyeleri ile denetleme ve disiplin kurulu asil ve yedek üyeleri seçildi. Genel Kurul’da AYSAD’ın 2018-2020 dönemi Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçilen Sefa Targıt, çağın ve bilgi ortamının gerektirdiği atılımları yapmayı hedeflediklerinin altını çizerken, “Bu yıl Genel Sekreter olarak tekrar aramıza dönen Mustafa Kavukçu’nun
AYSAD faaliyetlerine önemli katkılar yapacağından kuşkumuz yok. Çağın ve bilgi ortamının gerektirdiği atılımları AYSAD olarak gerçekleştirmemiz gerekiyor. Çünkü sektörde bunu yapacak başka bir merci yok. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı her yıl bir asansör sektör raporu yayımlıyor. Bu çalışmaların uluslararası camiada ya da ulusal boyutta önemli ve güvenilir bir başvuru kaynağı olması gerekir. Üyesi olduğumuz federasyonlardan da destek alarak, her yıl, AYSAD Asansör Sektör Raporu’nu hazırlamak ve Bakanlık raporuna da ışık tutmak görevimizdir” değerlendirmesinde bulundu. Genel Kurul’da ayrıca, 30 yıl ve daha fazla süredir üye olan Yücel Ürgine, İzzet Turan ve Enver Ünal’a kutlama plaketleri takdim edildi. Toplantının son gündem maddesi olarak, sektöre maddi ve manevi önemli destekler vermiş olan Prof. Dr. Erdem İmrak ve Apostolos Kalyvas’ın AYSAD Onursal Üyesi olması teklifi de ele alınarak oybirliği ile kabul edildi.
Sefa TARGIT AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
AYSAD 2018-2020 YÖNETIM KURULU
Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Targıt Yönetim Kurulu Üyeleri Aziz Bilge Can Mutu Haldun Ulusoy İzzet Güven Rıza Latif Sedat Yıldız
21
İran’ın lider uluslararası metal işleme fuarının parçası olun! www.ambiran.com
gündem
MAKFED VE MATİL’DEN KALİTE PROTOKOLÜ Çalışmalarıyla Türk çelik sektörünün sürdürülebilirliğine önemli katkılar veren Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları (MATİL), Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) ile önemli bir işbirliğine imza attı.
Ç
elik İhracatçıları Birliği çatısı altında faaliyet gösteren ve Türk çelik sektörüne Ar-Ge, inovasyon, teknoloji geliştirme, akredite laboratuvar hizmetleri, ürün uygunluk değerlendirmesiyle mesleki ve teknik eğitim alanlarında uzman kadrosuyla katkı sunan MATİL, MAKFED ile önemli bir işbirliğine imza attı. MATİL’in MAKFED üyesi firmalara akredite test ve analiz hizmeti vereceği işbirliği kapsamında teknik eğitimler ve ortak Ar-Ge projeleri de geliştirilecek. MATİL ile MAKFED arasında işbirliğine yönelik protokol; MATİL Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci ile MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran tarafından imzalanırken, imza töreninde MATİL Genel Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Soykan ile MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır da hazır bulundu. TÜRK MAKİNESİNİN KATMA DEĞERİ ARTACAK MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, MATİL ve MAKFED arasındaki protokole ilişkin değerlendirmesinde “Çelik Test ve Araştırma Merkezi’ne yaptığımız gezide yapılan çalışmalardan oldukça memnun olduk. İmzaladığımız işbirliği anlaşması, çok farklı ürünler üreten makine imalat sanayilerimizin sürdürülebilirliği noktasında üye firmalarımıza önemli fırsatlar sunacaktır” derken, çelik sektöründe hizmet veren üretici ve tüketici konumundaki sanayici-
lerin işbirliğinin önemini vurgulayan MATİL Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci ise “MATİL ve MAKFED arasında atılan imza, Ar-Ge merkezi-Sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. MATİL olarak makine imalat sektörlerinin ihtiyaç duyduğu uluslararası standartlarda akredite test ve analiz hizmetlerini MAKFED ile yakın işbirliği halinde gerçekleştireceğiz. Güçlü altyapımız ve uzman ekiplerimizle en büyük çelik tüketicileri arasında yer alan makine imalat sektörlerinin gelişimine katkı sağlayacak olmaktan dolayı mutluyuz. Üretici ve tüketici konumdaki sektörler arasında işbir-
liğinin faydası ortada. Sorunların birlikte değerlendirilerek çözüm noktasında da ortak akıl oluşturulması son derece önemli. Ayrıca, makine imalatçısı firmaların sektörel eğitim taleplerinin de alanında saygın akademisyenler ve yetkinliğini ispatlamış uzmanlarca verilecek olması, işbirliğimizin bir diğer artısı olarak dikkat çekiyor. Makine imalat sektörlerinin üretim ve ihracatındaki katma değeri yukarıya taşıyacak ortak Ar-Ge projeleri de geliştireceğiz. Çelik ve makine sektörlerinin güçlerini birleştirdiği bu işbirliğinin her iki sektöre de önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
23
gündem
AĞAÇ İŞLEME MAKİNECİLERİ, INDIA WOOD FUARI’NA KATILDI Mobilya imalatı ile ahşap işleme makineleri, teknolojileri, aletleri, donanımları, aksesuarları ve ham maddeleri konularında düzenlenen India Wood Fuarı’na katılan Türkiye’nin Makinecileri, Türk ağaç işleme makineleri alt sektörünün üretim gücünü tüm dünyaya gösterdi.
24
gündem
H
indistan’ın Bangalore kentinde 8-12 Mart tarihlerinde 10’uncu kez düzenlenen India Wood Fuarı’na katılan Türkiye’nin Makinecileri, gerçekleştirdiği çalışmalarla Türk makinesi algısının Hindistan pazarında da güçlendirilmesine katkıda bulundu. İki yılda bir düzenlenen fuarda bu yıl 40’tan fazla ülkeden; mobilya imalatı, ahşap işleme makineleri, aletleri - donanımları - aksesuarları, ham maddeler, ahşap işçiliğiyle ilgili imalat tezgâhları, ağaç işleme makineleri ve mobilya alanında faaliyet gösteren 850 firma yer aldı. 60 bin kişinin ziyaret ettiği fuarda, Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) üyesi derneklerden Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) İdari İşler Uzmanı Orkan Heriş de Türkiye’nin Makinecileri’nin standında ziyaretçilere sektörleri ve üye firmaları hakkında bilgiler verdi. Fuarda Türkiye’nin Makinecileri’ni temsilen Makine Şubesi Uzmanları Şeyda Yıldız Sarıca ve Bahar Özcan Kaynak da hazır bulundu. Türkiye’nin Makinecileri’nin standında ziyaretçilere Türk makine sektörü ve MAİB üyesi firmalar hakkında kapsamlı bilgi verildi. Türkiye’nin Makinecileri’nin fuar kapsamında verdiği ilan ve reklamlar da ziyaretçilerin beğenisini topladı. India Wood Fuarı hakkında değerlendirmelerde bulunan (AİMSAD) İdari İşler Uzmanı Orkan Heriş, Hindistan'da Karnataka eyâletinin başkenti ve Asya'nın “silikon vadisi” olarak adlandırılan Bangalore şehrinde düzenlenen fuarın dernek ve sektörleri adına faydalı geçtiğini belirtti ve Türkiye’nin Makinecileri’nin standında ziya-
retçilere AİMSAD üye firmaları ve Türk ağaç işleme makineleri sektörü hakkında detaylı bilgiler verdiklerini söyledi.
25
Kuzey Ren-Vestfalya’da Yeni Yatırım Fırsatları Avrupa’daki Yatırım Merkeziniz Bir bölgeyi güçlü bir yatırım merkezi yapan en önemli şey; ekonomik güç, altyapı ve kültürel yaşam gibi faktörlerin mükemmel etkileşimidir. Bu bakımdan Kuzey Ren-Vestfalya birçok açıdan eşsizdir. Almanya’nın bu en kalabalık nüfusa sahip olan eyaletinin size sunduğu sayısız imkân ve koşullardan faydalanın. Hangi sektör veya proje için olursa olsun, yeni fırsatlar için ideal yatırım ortamını burada bulacaksınız. Halihazırda 19.000’den fazla yabancı şirket tercihini metropol bölge Kuzey Ren-Vestfalya lehine kullandı. Bizimle iletişime geçin ve sizi de memnuniyetle bilgilendirelim. Bir One-Stop-Acentesi olarak yatırım projelerinizde size destek veriyoruz: www.nrwinvest.com
gündem
YILIN İLK TİCARET HEYETİ, ETİYOPYA VE TANZANYA’YA DÜZENLENDİ Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) organizatörlüğünde 19-24 Şubat tarihleri arasında tarım makineleri sektöründe faaliyet gösteren 10 Türk firmasının katılımıyla Etiyopya-Tanzanya Makine Sektörel Ticaret Heyeti düzenlendi.
T
ürk firmalarının temsilcilerinin yanı sıra Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Genel Sekreteri Özkan Aydın’ın yer aldığı heyet, 20 Şubat’ta Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da 40’tan fazla Etiyopyalı firmanın temsilcisinin de katıldığı iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Heyet üyeleri ayrıca Etiyopya Sektörel Dernekler ve Ticaret Odası Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı ile de görüştü. Heyet için aynı akşam Addis Ababa Büyükelçiliği Üçüncü Kâtibi Ahmet Gazi Zeyrek’in de katılımıyla bir akşam yemeği organizasyonu gerçekleştirildi. Heyet üyeleri 21 Şubat günü Tanzanya’nın başkenti Darüsselam’a geçti. Buradaki görüşmelere, tarım makineleri sektöründe faaliyet gösteren 50’den fazla Tanzanyalı firmanın yetkilisi katıldı. Tüm gün süren görüşmelerde Darüsselam Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Onur Tekyıldız da hazır bulunarak Türk firmalarının temsilcilerine Tanzanya ve ilgili sektörün yapısı hakkında bilgi verdi. Heyet üyeleri 23 Şubat’ta Tanzanya Büyükelçisi Ali Davutoğlu ile Büyükelçilik rezidansında sektörel konularda temaslarda bulundu. Büyükelçilikte gerçekleştirilen görüşmelere Ak Parti Erzurum Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Sözcüsü Zehra Taşkesenlioğlu ile DEİK-Tanzanya İş Konseyi Türk Tarafı Başkanı Aytaç Dinçer de katıldı.
27
gündem
TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NİN YILDIZI SOSYAL MEDYADA DA YÜKSELİYOR Türkiye’nin Makinecileri, 2015 yılından bu yana sosyal medyada da aktif tanıtım çalışmaları sürdürüyor. Sosyal medyanın önde gelen mecralarındaki paylaşımlarıyla Türk makine imalat sektörlerinin kamuoyundaki bilinirliğini artıran Türkiye’nin Makinecileri, Ocak ayındaki yayınlarıyla takipçi sayısını artırmayı sürdürdü.
T
ürk makine imalat sektörlerinin ana hedef pazarları olan AB ülkeleri ile Rusya, Irak ve Türkiye’deki 18-65+ yaş erkek kullanıcıları hedefleyen çalışma sonuçlarına göre, Ocak ayı boyunca Facebook ve Instagram’da gerçekleştirilen görsel ve video paylaşımları, Türkiye’nin Makinecileri’nin sosyal medyadaki takipçi sayısında önemli bir artış sağladı. Buna göre, Facebook üzerinde paylaşılan “Biz üretiyoruz, Türkiye büyüyor” temalı video 468 bin 703 kişiye 1 milyon 785 bin kez gösterildi ve 7 bini aşan beğeni aldı. Böylece, Türkiye’nin Makinecileri’nin bugüne kadar yaptığı paylaşımların beğeni sayısı 50 bin 113’e ulaşırken, toplam takipçi sayısı da 6 bin 837 kişilik artışla 50 bin 412’ye çıktı. Benzer şekilde, Ocak ayı boyunca Instagram üzerinde yapılan görsel paylaşımı ise 483 bin 678 kişi tarafından 1 milyondan fazla kez görüntülendi ve 200’ün üzerinde beğeni aldı. Aynı dönemde, yine Instagram’da yapılan video paylaşımı da 543 bin 569 kişi tarafından 1 milyondan fazla kez izlendi. Videonun tamamını izleyenlerin sayısı
/turkiyeninmakinecileri
/turkiyeninmakinecileri
TAKİPÇİ SAYISI:
TAKİPÇİ SAYISI:
OCAK 2018'DEKİ YENİ TAKİPÇİ SAYISI:
OCAK 2018'DEKİ YENİ TAKİPÇİ SAYISI:
50.412 +6.837
ise 51 binin üzerinde gerçekleşti. Ocak ayındaki bu paylaşımlar sonucunda, Türkiye’nin Makinecileri’nin Instag-
2.544 +261
ram takipçi sayısında da 261 kişilik artış oldu ve toplam takipçi sayısı 2 bin 544’e ulaştı.
29
PRO 100 HİDROLİK PROFİL BÜKME MAKİNESİ HYDRAULIC PROFILE BENDING MACHINE
CY4RHHS 4 TOPLU HİDROLİK SİLİNDİR MAKİNASI 4 ROLLS HYDRAULIC PLATE BENDING MACHINE
HCB KOLON BOM SİSTEMİ COLUMN BOOM SYSTEM
gündem
DEVLET DESTEKLERİNDE BAŞVURU ŞEKLİ DEĞİŞİYOR! Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan düzenleme ile ihracata yönelik devlet desteklerinde başvuru şekli 1 Nisan tarihinden itibaren değişiyor.
Y
eni dönemde bireysel başvuru kaldırılırken, şirketlerin başvuru dosyalarını şirketlerine ait Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) adresi aracılığıyla ilgili ihracatçı birliği genel sekreterliğinin KEP adresine iletmeleri gerekiyor. Buna göre, KEP aracılığıyla iletilen her başvurunun, imza sirküleriyle birlikte sunulması ve başvuruda yer alan belgelerden her birinin katılımcıyı temsil ve ilzama yetkili kişi/kişiler tarafından 5070 Sayılı “Elektronik İmza Kanunu” standartlarına uygun nitelikli elektronik sertifika kullanılarak oluşturulan elektronik imza ile imzalanması ve elektronik imzalı dokümanların dosya uzantılarının “.pdf” ya da “.pdf. imz” olması zorunlu kılınıyor. Belirlenen kriterleri taşımayan başvuruların değerlendirmeye alınmayacak olması nedeniyle, başvurucuların KEP adreslerinin güncel halde tutulması da önem arz ediyor. e-İMZA VE KEP BAŞVURU SÜRECİ 1 Nisan’dan itibaren geçerli olacak yeni dönemde, devlet desteklerinden yararlanmak amacıyla başvuru evraklarının tek belge halinde “.pdf” formatında birleştirilmesi ve birleşen belgenin geçerli bir e-imza sertifikası ile imzalanması gerekiyor. Belgeler birbirinden bağımsız olarak tek tek “.pdf” formatına çevrilmiş ise her belgenin ayrı ayrı e-imza ile imzalanması gerekirken, belgeleri ıslak imza ve e-imza ile imzalayan kişiler, imza sirkülerinde belirtilen ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler olmalı. Belgelerin ıslak imzalı orijinal kopya-
larının 10 yıl süreyle saklanma sorumluluğu ise başvuru sahibi olan kurum/ kuruluşa ait olacak. Diğer yandan, bir belgeyi ıslak imzayla imzalayan kişilerle e-imza ile imzalayan kişilerin aynı olması zorunluluğu bulunmuyor. Ancak, hem ıslak imza atanların hem de e-imza ile imzalayanların temsil ve ilzama yetkili olması gerekli. Şirkette müşterek imza yetkisi varsa, bir kişi tarafından imzalanan evraklar diğer e-imza kullanıcısı tarafından kendi e-imza sertifikası kullanılarak benzer şekilde imzalanabile-
cekken, müşterek olarak imzalanacak evrakın, e-imza uygulamasından çıkan orijinal belge olması gerekli. e-imzalı bir evrakın fotokopisi alınırsa, kopya üzerindeki elektronik imzalar kaybolacağı için doğrulama işlemi de yapılamayacak ve başvuru reddedilebilecek. Son olarak, KEP bildirimi yapılırken, imzalanmış belgelerin yanında imzacı kullanıcılarına ait imza sirkülerinin de başvuru evrakları arasında iletilmesi gerekli. Ancak, belgeleri KEP adresinden iletecek olan personelin imza sirkülerinde yer alması zorunlu değil.
31
gündem
KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN EN KOLAY YOLU: KÜSİP Türkiye’de uzun süredir gündemde olan ve tüm paydaşların geliştirilmesini istediği kamu-üniversite-sanayi işbirliği, dijital bir platformda bir araya geldi. "KÜSİ Portalı" olarak adlandırılan platformda akademisyenler araştırmalarını tanıtabiliyor, sanayiciler ise projelerine akademik destek ve fon sağlayabiliyor.
G
ünümüzde küresel rekabetin gelmiş olduğu aşamada işletmelerin bilgi üretmek, yenilikçi ürün ve üretim yöntemlerine geçmek zorunda olduğu belirtiliyor. Bilginin kaynağı üniversitelerle yenilikçi ürünleri üretecek olan sanayi kesiminin devletin desteğiyle bir araya gelmeleri ise önemli bir zorunluluk. Dolayısıyla, son yıllarda özellikle sanayileşmiş ve küresel pazarlara hitap eden ürünler üreten ülkeler, KamuÜniversite-Sanayi İşbirliği’ni (KÜSİ)
32
güçlendiriyor ve önemli kazanımlar elde ediyor. Türkiye’de 1990’lı yıllarda önem kazanmaya başlamış olan KÜSİ kavramı kapsamında Üniversite-Sanayi İşbirliği Merkezleri Programı adı altında çeşitli merkezler kurulmuş ve 2000’li yıllarda bu işbirliği modelinin dünyada artan önemi ile Türkiye’de de çeşitli programlarla sürekli destekler sağlanmaya başlanmıştı. Konuyla ilgili olarak yıllar içerisinde Türkiye’de yaşanan gelişmeler neticesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordi-
nasyonunda, konuyla ilgili paydaşların katılımıyla Türkiye Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ) Stratejisi ve Eylem Planı hazırlandı ve bu Eylem Planı’nın en önemli çıktısı olan KÜSİ Portalı (KÜSİP), https://kusip.gov.tr internet adresinde geçtiğimiz yıl hayata geçirildi. ORTAK BULUŞMA NOKTASI KÜSİ Portalı, en basit anlatımla, kamu, üniversite, sanayi, girişimciler ve yatırımcılar arasında işbirliği ve etkileşimi sağlayacak bir ortak buluşma noktası
gündem lar atılması gerektiğini vurgularken, bu adımların en önemlilerinden birini ise akademik bilginin endüstriye aktarılması ya da endüstri için akademik bilgi üretilmesi olarak açıklıyor. KÜSİP’in tam olarak bu misyonu üstlendiğinin altını çizen Uzungil, Ar-Ge yapıp patent üretmenin değil, ticarete dönüşecek ürünler ve patentler üretmenin önemine işaret ederek, “Bu portal bu çalışmaların ortaya çıkacağı yapıyı oluşturacak” değerlendirmesinde bulunuyor.
Recep UZUNGİL KÜSİP Koordinatörü
olarak özetlenebilir. Paydaşların tek bir nokta üzerinden Ar-Ge fonlarına, araştırmacılara, yatırımcılara ve bilgi kaynaklarına kolay ve hızlı erişiminin sağlanmasını amaçlayan KÜSİP, son kullanıcılar için özel tasarlanmış arayüzleri ile tek bir nokta üzerinden tüm içeriğe aynı anda ulaşılabilmesine olanak veren etkileşimli bir portal olarak çalışıyor. Tüm KÜSİP kullanıcıları arasında ulaşmak istediğiniz ilgi alanları ve deneyime sahip araştırmacı veya kurumlara tek bir mesajla ulaşabilirken, KÜSİP kullanıcılarından ilgi alanlarınız ve deneyimlerinize uygun kişi veya kuruluşların paylaşımlarını takip edebiliyor, kişi veya kuruluşların mesaj, bilgilendirme, duyuru gibi bilgilerini otomatik alabiliyorsunuz. KÜSİP’i kullanmak için ise portala üye olmak yeterli. TANITIM TOPLANTILARI DEVAM EDİYOR KÜSİ Portalı Proje Yöneticisi Recep Uzungil, halen 2229 araştırmacı, 1767 kuruluş, 59 araştırma merkezinin üye olduğu KÜSİP’te aktif 64 destek ve fona ulaşılabileceğini söylerken, KÜSİP’i tanıtmak amacıyla Anadolu genelinde üniversiteler, sanayi ve ticaret odaları ile organize sanayi bölgelerindeki tanıtım toplantılarına da devam ettiklerinin altını çiziyor. KÜSİP’i, Türkiye’de ilk kez geliştirilen en geniş bilgi portalı olarak tanımlayan Uzungil, organize sanayi, endüstri bölgeleri ve teknoloji transfer ofisleri ile Türkiye’nin belirli bir noktaya geldiğini, artık ileriye doğru güçlü adım-
SANAYİNİN GOOGLE’I OLACAK Uzungil, sanayi, kamu ve üniversitelerin altyapı ve insan kaynaklarının yer aldığı, işbirliği fırsatlarının sunulduğu bir portal oluşturulduğunu ifade ederken, araştırmacıların e-Devlet üzerinden, kuruluşların ise İnternet sitelerindeki formu doldurduktan sonra MERNİS numarası doğrulandıktan sonra portala üye olabileceklerini; üyelerin tamamı için bir üye sayfası oluşturulduğunu söylüyor. KÜSİ Portalında üyelerin kişisel profil ayarlarında nasıl bildirim alacakları ve hangi konularla ilgilendiklerini seçebileceğini, projeleri için çağrı bırakabileceğini, projelerine altı adımda kolayca fon bulabileceklerini de vurgulayan Uzungil, portalın halen Türkçe ve İngilizce hizmet verdiğini, ancak ileriki dönemde farklı dillerin eklenebileceği şekilde kurulum yapıldığını da ifade ediyor. SOSYAL AĞLARLA ENTEGRE Portala, üye olmayanların da girebildiğini belirten Uzungil, “Herkese açık olan sayfalarda proje ile ilgili bilgiler, paydaşların bilgisi ve etkinlik-
RAKAMLARLA KÜSİP
2.229 ARAŞTIRMACI 1.767 KURULUŞ 59 ARAŞTIRMA MERKEZİ
64
DESTEK VE FON
ler ile istatistikler yer alıyor. Kayıtlı kullanıcılar ise çağrıları görebiliyor, aramalar yapabiliyor, projeleri görebiliyor. Ayrıca fon sihirbazı ile altı adımda aranılan teşvik bulunabiliyor. Çağrılar bölümünde danışmanlık, yatırım ortaklığı, proje ortaklığı, proje personeli ve burs stajı bulunabiliyor” derken, sistemin işleyişini ise şöyle özetliyor: “Örnekle anlatmak gerekirse, bir proje ile ilgili bir akademisyen işbirliği çağrısı bırakıyor. Sistemde bu konuyla ilgilenenler arasında eşleştirme yapıldıktan sonra bir veya birden fazla kişiye bildirim yapılıyor. İletişim kurulduktan sonra şartlar uygun olduğu takdirde işbirliği kuruluyor. KÜSİ Portalı, YÖKSİS, ARBİS, e-Devlet ve TÜBA gibi resmi portalların yanı sıra Facebook, Twitter ve LinkedIn gibi sosyal medya platformlarıyla da uyumlu.”
KÜSİP NASIL ÇALIŞIR? KÜSİP, son kullanıcılar için özel tasarlanmış arayüzleri ile tek bir nokta üzerinden tüm içeriğe aynı anda ulaşılabilmesine olanak veren etkileşimli bir portaldır. Tüm KÜSİP kullanıcıları arasında ulaşmak istediğiniz ilgi alanları ve deneyime sahip araştırmacı veya kurumlara tek bir mesajınız ile ulaşabilirsiniz. KÜSİP kullanıcılarından sizin ilgi alanlarınız ve deneyimlerinize uygun kişi veya kuruluşların paylaşımlarını takip edebilir, kişi veya kuruluşların mesaj, bilgilendirme, duyuru gibi bilgilerini otomatik alabilirsiniz. Paydaşların bilgi kaynaklarına kolay ve hızlı erişiminin sağlanması KÜSİP’in temel amacıdır. KÜSİP’i kullanmak için ücretsiz üye olmanız yeterli. Portal kullanıcılarının güvenli bir ortamda bilgilerini saklayabilmesi ve erişim güvenliği için ilk kayıt işlemi, internet üzerinden e-Devlet kapısından e-İmza, mobil imza veya T.C. kimlik kartı bilgileri ile giriş yapıldıktan sonra tamamlanıyor. İlk kayıt işlemini yapan kullanıcılar, kendi kullanıcı adı ve oluşturdukları parola ile sisteme girerek işlem yapabiliyor.
33
vitrin
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
“YERLİ ŞASİYLE İHRACATTA FARK YARATACAĞIZ”
34
Volkan İtfaiye ilk yerli üretim 8x8 şasili itfaiye aracını ihraç etmeye hazırlanıyor. Beş yıllık Ar-Ge çalışmasıyla yerli mühendisler tarafından geliştirilen ilk yerli 8x8 şasi, 10 milyon euroluk yatırımla hayata geçti.
V
olkan İtfaiye’nin geliştirdiği ilk yerli üretim şasisi, Selçuk Havalimanı’nda düzenlenen tanıtım toplantısında görücüye çıktı. 1.500 beygir gücünde, ikiz motor teknolojisine sahip araç, sıfırdan 80 kilometre hıza 21 saniyede ulaşıyor. Gelişmiş elektronik ve yazılım alt yapısına da sahip olan araç, off-road özelliğiyle zorlu koşullarda dahi hareket kabiliyetini koruyabiliyor.
Volkan İtfaiye Yönetim Kurulu Başkanı İsa Tecim, ilk yerli üretim 8x8 şasili itfaiye aracının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kendi sektöründe dünya markaları arasında gösterilen Volkan İtfaiye’nin bugün 40’a yakın ülkeye itfaiye aracı ihraç ettiğinin altını çizdi. HEDEF YÜZDE 75 İHRACAT PAYI Volkan İtfaiye Genel Müdürü Yaşar Tecim ise Volkan İtfaiye’nin bugüne
kadar Türkiye’de ilk 55 metre merdivenli itfaiye aracı, ilk yangın pompası, ilk ana uçak yangın söndürme aracı ve ilk 8x8 özel amaçlı şasi kamyon projeleri gibi pek çok ilke imza attığını vurgulayarak, ihracat gelirleriyle ülkenin cari açığının kapatılmasına katkı sağlamaktan gurur duyduklarını aktardı. Hedeflerinin üç, dört yıl içinde cirodaki ihracat payını yüzde 75’e çıkarmak olduğunu belirten Yaşar Tecim, “Hede-
vitrin
fimiz ihracat. Önümüzdeki üç, dört yıl içinde ciromuzdaki ihracat payını yüzde 75’e çıkarmak istiyoruz. Bundan sonra ihracatımız katlanarak artacak. Bugüne kadar bu araçlar yurt dışından ithal ediliyor ve donanımına göre Türkiye’de 1 milyon 200 bin euroya satılıyordu. Şu anda üzerindeki yangın söndürme sistemi ile birlikte şasisini de kendimiz yaptığımız için neredeyse yarıya yakın bir fiyata, 650 bin euroya bu araçları satabileceğiz. Ciromuzun yüzde 45’i ihracattan geliyor. 2018 yılı sonuna kadar ciromuzun 150 milyon TL’ye ulaşmasını hedefliyoruz” dedi. SEKTÖRÜ DÖNÜŞTÜRECEK BULUŞLAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ Türkiye’de araç üstü ekipman sektöründe itfaiye aracı alanında uzmanlaşan tek şirket olduklarına da dikkat çeken Tecim, “Beş yıldır üzerinde çalıştığımız projeyi 40 yerli mühendisimizle hayata geçirdik. Sadece bu proje için 10 milyon euroluk bir yatırım yaptık. Yangın söndürme ve kurtarma tasarımına adanmış tek Ar-Ge merkezine sahibiz. Ciromuzun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye harcıyoruz. Sektörümüzü dönüştürecek büyük buluşlara imza at-
mak için bu oranı daha da artıracağız” değerlendirmesinde bulundu. 60 ARAÇ SATIŞI PLANLANIYOR Daha önce bu araçlardan 22 adedini Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne sattıklarını, İstanbul 3. Havalimanı araç parkı için görüşmelerin sürdüğünü de sözlerine ekleyen Tecim, şöyle devam etti: “Şu anda Volkan marka 8x8 şasili aracımızdan 28 adet üreteceğiz. Yurt dışına da satışlarımız devam ediyor. Bu aracın 6x6 ve 4x4 gibi farklı versiyonlarını da Malezya’dan Fas’a, Hindistan’dan Tunus’a kadar farklı havalimanlarına teklif ettik. İhale sonuçlarını yıl içerisinde alacağız. Şu anda hâlihazırda, 6x6 versiyonunda, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen Aden Havalimanı’na hibe edeceği iki aracın üretimini yapıyoruz. Avrupa’da da Romanya ve Estonya’da birer havalimanı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Nahçıvan Havalimanı’ndan da bir sipariş aldık. Yani ihracatımızın önü açıldı. Bundan sonra ihracatımız katlanarak artacak. Hükümetin yerli ihalelerde sağladığı yüzde 15’lik fiyat avantajı oldukça faydalı oldu. Bu avantajla birlikte daha çok yatırım ya-
pıp yurt içi ve yurt dışında daha çok ihalede yer alma şansına sahip olduk. Bugün ihracatta geldiğimiz nokta, ülkemizde yerli üreticiye verilen destekle neler olabileceğinin güzel bir örneğidir.” ELEKTRİKLİ ARAÇ İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR Ar-Ge merkezinde mühendislerin farklı projeler üzerinde çalıştığına da değinen Tecim, “Elektrikli araçlar üzerine de çalışıyoruz. 2020’de elektrikli bir itfaiye aracını Almanya’da dünyanın en büyük itfaiye araçları fuarında sergileyeceğiz. İlk versiyonunu 2012 yılında yaptığımız insansız kara aracının yeni versiyonu üzerindeki çalışmalarımız da devam ediyor. Orman yangını ve endüstri tesisi yangınlarında kullanılmak üzere üretilen bu araç tamamen otonom veya yarı otonom hareket edebilecek şekilde düşünülüyor. Uçan bir kurtarma sepeti üretimi ise bir başka projemiz; üç, dört kişiyi yangından kurtarabilecek, aynı zamanda yangına müdahale de edebilecek bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Bu tür projelerle sektörde fark yaratacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
8x8 şasili itfaiye aracının tanıtım toplantısına , kurumun tepe yöneticileri Duygu Tecim, İsa Tecim, Hatice Tecim ve Yaşar Tecim de katıldı.
35
sektörden
“KULLANICI DOSTU MAKİNELER İMAL EDİYORUZ” TÜBİTAK PROJESİ KAPSAMINDA DEĞİRMEN VALSİ MAKİNESİNİN AR-GE ÇALIŞMALARINA DEVAM ETTİKLERİNİ SÖYLEYEN DEĞİRMENCİOĞLU MAKİNA FABRİKA MÜDÜRÜ ABDÜLKADİR ÖZARPA, “PROJEMİZ TAMAMLANDIĞINDA ENERJİ TASARRUFLU, ERGONOMİK, KULLANICI DOSTU VE DİJİTAL EKRANIYLA UZAKTAN KONTROL EDİLEBİLİR AKILLI BİR MOBİL MAKİNE ÜRETECEĞİZ” DİYOR.
K
onya’da 1977 yılında 100 metrekarelik bir atölyede Ahmet Bacak ve Mustafa Sarıca tarafından kurulan Değirmencioğlu Makina, bugün itibarıyla üretim faaliyetlerini 20 bin metrekarelik fabrikasında sürdürüyor. Firmalarının, üretiminin yüzde 98’ini ihraç ettiğini söyleyen Değirmencioğlu Makina Fabrika Müdürü Abdülkadir Özarpa, “2002 yılında Değirmen Pazarlama Dış Ticaret Şirketi’ni (DEGPA) kurarak satış ve pazarlama faaliyetleri daha sistematik ve kapsamlı biçimde yürütmeye başladık. 2007 yılında ise Milltech markasının tescilini alarak yurt dışı pazarlarda satışlarımızı artırdık” diyor. Özarpa, ayrıca dünya genelinde çok sayıda ülkede anahtar teslimi un, irmik, mısır ve yem değirmen fabrikaları kurduklarını aktarıyor. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Üretim çalışmalarımızı Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yer alan 14 bin metreka-
36
resi kapalı olmak üzere 20 bin metrekarelik alan üzerine kurulu tesisimizde sürdürüyoruz. Üretim planımız aylık periyotlar şeklinde oluşturuluyor. Üretim devam ederken hangi aşamada bulunulduğu ERP yazılımı vasıtasıyla online olarak takip edilebiliyor. Üretim için gerekli olan tüm malzemeler de ERP sistemi sayesinde otomatik hesaplanıyor ve siparişler satın alma birimimize online olarak verilebiliyor. Özetle; tekliften sipariş aşamasına, siparişten üretim aşamasına, üretimden sevkiyat aşamasına ve sevkiyattan satış sonrası servis hizmetleri ile müşteri şikâyetlerine kadar tüm verilerimiz tek bir veri tabanında tutuluyor. Firmamız en temel faaliyetlerini ve alt yapısını Endüstri 4.0 mantığına uygun şekilde oluşturuyor. Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Mühendis, teknisyen ve teknik ressam kadrolarıyla birlikte 100 kişiye istihdam sağlayan fabrikamızda un, irmik, mısır unu üretimin-
de kullanılan bütün makineleri imal ediyoruz. Un değirmen makineleri fabrikalarının makine ve ekipmanlarının yanı sıra dünya çapında anahtar teslimi un, irmik, mısır ve yem değirmen fabrikaları kuruyoruz. Ayrıca kompakt ya da çelik konstrüksiyon projeleri hazırlayarak söz konusu fabrikaları isteğe ve amaca uygun hale getiriyoruz. Fabrikamızda temizleme ve tavlama grubu içerisinde çöp sasörü, kabuk soyucu, taş ayırıcı gibi değişik kapasitelerde farklı işlevlere haiz toplam 33 çeşit makine üretiyoruz. Taşıma grubunda ise elevatör, vibro yedirici, rotoflow gibi farklı işlevlere sahip değişik kapasitelerde 12 çeşit makine imal ediyoruz. Öğütme grubunda da vals, kare elek, süpersonik filtre gibi değişik kapasite ve işlevlerde 35 çeşit makine üretiyoruz. Firmanız ve ürünleriniz konusunda yürüttüğünüz TÜBİTAK vb. gibi projeleriniz var mı? Öncelikle “KOSGEB Kurumsallaşma” projesiyle firmamızda ERP, MRP, PDM sistemleri kuruldu. Tüm verilerimiz internet tabanlı bulut sisteminde saklanıyor ve dünyada internetin olduğu her yerden tüm verilerimize ulaşılabiliyoruz. CRM müşteri ilişkileri yönetimi sistemi de bu proje kapsamında devreye alındı. Bu bilgi işlem alt yapısından sonra Endüstri 4.0 çalışmalarına hız vererek KOSGEB KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında bir proje hazırladık. Firmamız ülke genelinde desteklenen 2040 proje arasında ilk sekize girerek kendi alanında birinci oldu. Öte yandan Ar-Ge çalışmalarına da büyük önem veren bir firma olarak, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojilerini de kullanarak pazarlama faaliyetlerinde müşterilerimiz için kullanacağımız bir yazılım hazırlıyoruz. Bu yazılımla müşterilerimize verdiğimiz tekliflerin daha gerçekçi ve
sonuç odaklı olacağına inanıyoruz. Değirmen valsi makinemizin Ar-Ge çalışmalarına da TÜBİTAK projesi kapsamında devam ediyoruz. Projemiz tamamlandığında büyük oranda enerji tasarrufu sağlayan, operatörler için önemli ergonomik tasarıma sahip, kullanıcı dostu ve dijital ekranıyla uzaktan kontrol edilebilir akıllı bir mobil makine olacak. Bu Ar-Ge çalışmamız sonucunda iki faydalı model ve bir de endüstriyel tescil başvurumuz mevcut. Çalışanlarınızın gelişimi konusunda gerçekleştirdiğiniz çalışmalar neler? İhtiyaç duyduğumuz konularda alanında uzman isimlerden personelimizin faydalanmasını sağlıyoruz. Firma içinde de bir eğitim seferberliği başlattık. Sürdürdüğümüz projelerin gelişme periyotlarına uygun olarak her aşamada tüm personelimize fabrika içinde eğitimler veriyoruz. Bu sayede personelimizin yürüttüğümüz projelerle önemli vizyon ve hedeflerimizden haberdar olmasını sağlıyoruz. Bu kapsamda ilk olarak verdiğimiz ve periyodik olarak devam ettirdiğimiz eğitimlerden bi-
“KOSGEB KOBİGELKOBİ GELİŞİM DESTEK PROGRAMI KAPSAMINDA HAZIRLADIĞIMIZ PROJE, 2040 PROJE ARASINDA İLK SEKİZE GİREREK KENDİ ALANINDA BİRİNCİ OLDU.”
37
sektörden
“AR-GE ÇALIŞMAMIZ SONUCUNDA ORTAYA ÇIKAN İKİ FAYDALI MODEL VE BİR DE ENDÜSTRİYEL TESCİL BAŞVURUMUZ MEVCUT.”
risi yalın üretim teknikleri arasında bulunan ve tüm dünyada da yaygın olarak kullanılan “5S” eğitimleri. Ayrıca çalışanlarımızın mesleki yeterliliklerinin artırılmasına yönelik eğitimler de veriyoruz.
yoruz. İhracata ilk adımımızı ise 1995 yılında Ukrayna’da günlük 30 ton kapasiteli bir un fabrikasını anahtar teslimi olarak kurarak attık. Söz konusu tesis bugün hala sorunsuz biçimde çalışıyor.
Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz? Firma olarak yurt içi ve yurt dışında düzenlenen çeşitli uluslararası fuarlara katılıyoruz. Fuarlar markamızın tanınmasına, mevcut ve potansiyel müşterilerimizle doğrudan iletişim kurmamıza katkıda bulunuyor. Fuarlar ayrıca uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artırma hedefimiz doğrultusunda da önem taşıyor.
İhracat konusunda yaşadığınız problemler var mı? Mevcut problemlerin çözüm yolu sizce nedir? İhracatta müşterilerimizle birebir görüşebilmek çok önemli. Sonuçta sadece makine satmıyor, tüm tesisi kuruyoruz. Dolayısıyla projeler büyük yatırımlar olduğu için her yönüyle çok detaylı değerlendirilmeli. Bu temaslar da fuarlarda daha kolay sağlanabiliyor. Ticari ataşeliklerimizin bizlere hedef pazarlarda yol göstermeleri de oldukça önemli. Devlet erkânıyla yurt dışında gerçekleşen ticari geziler çok faydalı oluyor. Devlet desteklerinin ihracat yönüyle de cazip hale getirilmesinin faydalı olacağını değerlendiriyoruz.
Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz? Günlük 20 tondan 1000 ton kapasiteye kadar un üretebilecek fabrikaları anahtar teslimi kurup çalıştırıyoruz. Ayrıca kurduğumuz fabrikaların yedek parçalarını da her an mevcut stoklarımızdan temin ederek yurt dışındaki müşterilerimize gönderebiliyoruz. Çeyrek asrı aşan tecrübemizle aralarında Rusya, Brezilya, Danimarka, Romanya, Özbekistan, Filistin, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Mısır, Ukrayna, Gürcistan, Cezayir, Kongo, Ermenistan, Ürdün, Moğolistan, Sudan, Moritanya, Sırbistan, Güney Afrika, Zambiya, İran, Liberya, Nijerya, Kenya, Botsvana, Namibya, Gana, Senegal, Etiyopya, Tanzanya, Endonezya, Fas, Suriye ve Irak gibi 37 ülkeye ihracat gerçekleştiri-
Değirmencioğlu olarak kendinize nasıl bir vizyon belirlediniz? 4. Sanayi Devrimi’nin gerçekleştiği bu dönemde üç kademeli bir evrede hayata geçirmeyi hedeflediğimiz bir vizyon belirledik. Birinci evrede ERP, MRP, PDM ve CRM gibi üretim takip sistemi, müşteri ilişkileri yönetimi, teklif ve satış yönetimi muhasebe, finans ve stok kontrol gibi tüm sistemleri Endüstri 4.0 mantığında ve alt yapısında uygulamaya geçirdik. İkinci evrede ERP, MRP, PDM sistemlerini PLC kontrollü makinelerle entegre hale getirerek, sensörler ve butonlar vasıtasıyla tüm üretim kalite, bakım, satış sonrası servis verilerini online olarak birbirleriyle internet tabanlı konuşturmayı hedefliyoruz. Üçüncü ve son evrede ise Endüstri 4.0 için hazırlanmış alt yapı üzerine yalın üretim tekniklerini Endüstri 4.0 argümanlarıyla bütünleştirerek maliyetleri düşürmeyi amaçlıyoruz. Bu noktada verimliliği artırarak robotlarla desteklenmiş akıllı üretim iş istasyonları oluşturacağız. Bu çalışmaların sonucunda ise kurduğumuz fabrikalar da akıllı fabrikalara dönüşecek. Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda? Ülkemiz makine üretimi konusunda hızla ilerliyor ve ihracatını da her geçen gün artırıyor. Türkiye değirmen makineleri ihracatı 2012 yılında 217 milyon dolarken, 2016’da 212 milyon dolara geriledi. 2017 yılındaysa bu rakam 265 milyon dolara yükseldi. 2017’de yapılan bir araştırmaya göre Endüstri 4.0’ın makine imalatçıları arasındaki bilinirliği sadece yüzde 9 olarak tespit edildi. Yani imalatçılarımızın yüzde
38
91’i konuya hâkim değil. Bu durum da gelecek için büyük bir risk. Dünya çapındaki rakipler bu yönde hızla ilerlerse sektörde rekabet edebilirlik oranlarımız ciddi oranda düşebilir. Firmanız açısından 2017 yılı nasıl geçti ve 2018 yılına dair beklentileriniz nedir? 2017, 2016’ya göre daha başarılı bir yıl oldu. İhracatımız 2016 yılına göre yaklaşık yüzde 50 arttı. 2018 yılında da ihracat oranlarımızın düşmeyeceğini tahmin ediyoruz. İmalatta ve pazarlamada yapacağımız dijitalleşme çalışmaları ve yeniliklerle de yeni pazarlara daha kolay ulaşacağımızı düşünüyoruz. Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir? Yetişmiş, kalifiye insan gücünün yetersiz olması karşılaştığımız en büyük problem. Bu sorunun çözümü için firmaların kendi bünyesinde çalışmalar yapması, üniversite ve teknoloji geliştirme merkezleriyle ortaklaşa projeler geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca sektör, dünyadaki dijital dönüşüme bir an önce ayak uydurmalı ve bu doğrultuda maliyetleri düşürerek verimliliği artırmaya yönelik önlemler almalı.
ABDÜLKADİR ÖZARPA KİMDİR? ✓ Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra yine aynı üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Bilgisayar Destekli Üretim Planlama yüksek lisans eğitimi alan Özarpa, ✓ İmalat sektörünün çeşitli kademelerinde 20 yıldan fazla bir süre yöneticilik görevlerinde bulundu. ✓ Özarpa, 2015 yılından bu yana Değirmencioğlu Makina Fabrika Müdürü olarak sektördeki çalışmalarını sürdürüyor.
39
sektörden
“SADECE JENERATÖR DEĞİL, TEKNOLOJİ DE ÜRETİYORUZ” TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK HİBRİT AYDINLATMA KULESİNİ GELİŞTİRDİKLERİNİ SÖYLEYEN TEKSAN JENERATÖR SATIŞ VE PAZARLAMADAN SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYESİ BURAK BAŞEĞMEZLER, “SADECE JENERATÖR DEĞİL, AR-GE VE İNOVASYONA YAPTIĞIMIZ YATIRIMLARLA TEKNOLOJİ DE ÜRETİYORUZ. DİZEL JENERATÖRLERLE ADIM ATTIĞIMIZ PAZARDA BUGÜN HİBRİT TEKNOLOJİLER KULLANABİLEN DÜNYANIN SAYILI FİRMALARINDAN BİRİYİZ” DİYOR.
40
A
ta, Başeğmezler ve Teksan ailelerinin ortaklığıyla faaliyetlerini sürdüren Teksan Jeneratör 1994 yılında İstanbul’da küçük bir atölyede kuruldu. Firmalarının, kurulduğu tarihten çok kısa bir süre sonra sektörün en önemli oyuncularından biri haline geldiğini aktaran Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler, “Firmamız bugün itibarıyla İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı ‘Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ arasında yer alıyor. Aynı zamanda Fortune Dergisi’nin hazırladığı ‘Türkiye’nin En Güçlü 500 Şirketi’nden biriyiz. Sektörde ilklere imza atan öncü kimliğimizle dikkat çekerken ürünlerimizi Kuzey Kutbu’ndan Nepal’e, Yeni Zelanda’dan Tanzanya’ya kadar uzanan geniş bir pazar ağına sunuyor, 120’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat başarımızla TİM ‘Türkiye’nin İlk 500 İhracatçı Firması’ arasında yer alıyoruz. Aynı zamanda en hızlı büyüyen 50 ihra-
catçı şirketten biriyiz. Geçtiğimiz yıl Kocaeli Sanayi Odası’nın sektörlerinin en başarılı şirketlerini belirlediği ‘Çizgi Üstü Sektörel Performans Değerlendirme Ödül Töreni’nde ihracattaki başarımızla ‘Elektrik-Elektronik ve Otomasyon Ürünleri Sanayi Sektörünün Büyük Ölçekli İşletme Kategorisi’nde başarı ödülünün sahibi olduk” diyor. Teksan Jeneratör şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Teksan Jeneratör olarak tüm iş süreçlerimizde “önce insan” anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu anlayış bizi müşterilerimize sunduğumuz tüm ürün ve hizmetlerde en iyi olmaya yönlendiriyor. Böylece enerji çözümlerimizle dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimizin yaşamına değer katarak fark yaratıyoruz. Bu sayede de firmamız için sürdürülebilir bir büyümeden rahatlıkla bahsedebiliyoruz. Kendimizi mühendislik şirketi olarak tanımlıyor, sadece jeneratör değil Ar-Ge ve inovasyona yaptığımız yatırımlarla da teknoloji üre-
tiyoruz. Dizel jeneratörlerle adım attığımız pazarda bugün hibrit teknolojiler kullanabilen dünyanın sayılı firmalarından biriyiz. Ayrıca ürünlerimizde uzaktan izleme, akıllı batarya yönetim sistemi gibi son teknoloji özelliklere sahip. Ürün kalitemizin yanında satış sonrası hizmetlerimizle de farklılaşıyoruz. Dokuz bölge müdürlüğümüz ve 20’ye yakın bayimiz bulunuyor. Ayrıca deneyimli ekibimizle yılda 50 bine yakın noktaya servis veriyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana büyüme ivmemizi koruyoruz. Şirketimizi büyütürken ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamak, en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Sektörden kazandığımızı yine sektöre yatırıyoruz. Buna en iyi örnek Kocaeli Serbest Bölgesi’nde hayata geçirdiğimiz ikinci fabrikamız. Bugün bünyemizde yaklaşık 700 kişi çalışıyor. Yeni fabrikamızla birlikte hem istihdama hem de üretime katkımızı önemli oranda artırdık. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Ürünlerimizi İstanbul ve Kocaeli Serbest Bölgesi’nde bulunan fabrikalarımızda imal ediyoruz. İstanbul fabrikamız 20 bin, Kocaeli fabrikamız ise 47 bin metrekarelik kapalı alandan oluşuyor. Üretimimizin tamamını Türkiye’de gerçekleştiriyoruz ve üretim adedi olarak sektörde bir numarayız. Yüzde 100 yerli sermayeli firmamız tamamen kendi öz kaynaklarıyla büyüyor. Kocaeli fabrikamızla birlikte yıllık üretim kapasitemiz 15 bin adedin üzerine çıkıyor. Fabrikalarımızda son teknolojiye sahip ekipmanlar kullanıyoruz. Türkiye’nin en büyük jeneratör üretim fabrikası konumundaki Kocaeli fabrikamız aynı zamanda ülkemizin en modern üretim tesislerinden biri. Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Dizel jeneratörlerle girdiğimiz pazarda zaman içinde pek çok yeni ürün ve sistem geliştirdik. Bugün ürün gamımızda dizel jeneratörlere ek olarak doğal gazlı ve biyogazlı jeneratör setlerimiz, kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerimiz, mobil aydınlatma kulelerimiz, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan hibrit güç sistemlerimiz önemli bir yere sahip. Ürünlerimizde en yeni teknolojilere sahip dünyaca ünlü motor ve alternatör markalarını kullanıyoruz. Uzaktan izleme, akıllı batarya yönetim sistemi, hibrit güç gibi son teknoloji özellikler var. Tüm ürünlerimizde müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda “terzi işi” diye tanımladığımız projeye özel çözümler geliştiriyoruz. Standart ürün gamımızda bulunan
kabinli ve kabinsiz dizel jeneratör setlerimizin yanı sıra, kurumların ihtiyaçlarına özel tasarlanan çözümler de sunuyoruz. Türkiye’de ilk yerli üreticisi olduğumuz kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri kaliteli ve ucuz elektrik üretimine imkân sağlıyor. Bir diğer inovatif ürünümüz ise yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanabilen hibrit jeneratörlerimiz. Yeni geliştirdiğiniz bir ürün var mı? Varsa bu ürünün kullanım alanı ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Rüzgâr ya da güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile çalışan hibrit jeneratörler, tüm dünyada yakından izleniyor. Hibrit jeneratör yakıttan yüzde 75 tasarruf sağlarken karbon salınımını da yüzde 80 azaltıyor. Isı, karbon ve gürültü emisyonunu azaltan teknik özellikleri ile de öne çıkan sistem yatırım maliyetini 1,5 yıl gibi çok kısa bir sürede çıkartıyor. Çevreci, düşük enerji maliyeti ile verimli ve sürdürülebilir bir teknoloji geliştirdik. Isı, karbon ve gürültü emisyonunu azaltan hibrit güç sistemleri, uzaktan izleme ve yönetim sistemiyle destekleniyor. GSM ve internet teknolojilerinin kullanıldığı sistem sayesinde ürünün çalışma performansı sahaya inmeden sürekli kontol altında tutulabiliyor ve gerektiği durumlarda uzaktan müdahale edilebiliyor. Hibrit jeneratörümüzü TÜBİTAK işbirliği ile geliştirdik ve bu ürünle “TÜBİTAK-TEYDEB Başarı Hikâyeleri Kitabı”na da girmeyi başardık Teksan Jeneratör olarak Türkiye’nin ilk ve tek hibrit aydınlatma kulesini de geliştirdik. Hibrit aydınlatma kuleleri kullanım yerinin sık yer değiştirdiği şantiye işleri, beton çalışmaları, maden, tünel, yol-köprü yapım işleri ve dış mekân etkinliklerin aydınlatılması için tercih ediliyor. Hibrit aydınlatma kulesi güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakları ve akıllı batarya yönetim sistemi sayesinde yakıt tüketimini yüzde 73 oranında düşürüyor. Ürün gamımızda mobil aydınlatma çözümleri de bulunuyor. Ayrıca portatif güç çözümlerine ihtiyaç duyan müşterilerimiz için küçük güçlerde benzinli ve dizel çözümlerimiz de mevcut.
“ÜRÜNLERİMİZİ 120’DEN FAZLA ÜLKEYE SUNUYOR; SAĞLIK, FİNANS, ENERJİ, SAVUNMA, İNŞAAT, TELEKOMÜNİKASYON, PERAKENDE, TURİZM GİBİ FARKLI SEKTÖRLERE HİZMET VERİYORUZ.”
41
sektörden uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştiriyoruz. Kalite Politikamız gereği 2012 yılından bu yana “yalın yönetim” anlayışından yola çıkarak Teksan Üretim Sistemlerini uyguluyoruz. Kaizen Felsefesi’ni temel alan “Teksan Üretim Sistemi” ile birlikte üretim, stok kontrolü, lojistik, satış ve satış sonrası tüm süreçlerde yüksek oranda verimlilik artışı sağladık. Şirketimizin Türkiye’de bilgiye yatırım yapan sayılı firmalar içinde yer aldığını da belirtmek isterim.
Çalışanlarınızın gelişimi konusunda gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var mı? Bizim de dâhil olduğumuz, işçilik faktörünün kaliteyi önemli oranda etkilediği sektörlerde işçilik kalitesinde süreklilik sağlanamaması, orta ve uzun vadede kalitenin düşmesine, buna bağlı olarak rekabette geri kalmaya ve hatta ticari faaliyetleri durdurmak zorunda kalmaya kadar giden riskler taşıyor. Bu çerçevede, biz sadece ara eleman bulmaya değil elemanlarımızın sürekliliği ve verimliliğinin artırılmasına ve kendi elemanımızı yetiştirmeye odaklanıyoruz. Sektörümüzde deneyimli ara eleman ve beyaz yaka personel bulmakta zorlandığımız noktada benzer sektörlerden eleman transfer edip kısa sürede sektöre adapte olmaları için gerekli eğitim ve formasyonları veriyoruz.
“ÜRÜN GAMIMIZDA DİZEL JENERATÖRLERE EK OLARAK; DOĞAL GAZLI VE BİYOGAZLI JENERATÖR SETLERİMİZ, KOJENERASYON VE TRİJENERASYON SİSTEMLERİMİZ, MOBİL AYDINLATMA KULELERİMİZ, TÜRKİYE’DE İLK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYAN HİBRİT GÜÇ SİSTEMLERİMİZ DE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP.”
42
Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz? Global ölçekte bir marka olma yolculuğunda ihracatın payı oldukça büyük. Üretimimizin yüzde 60’ını ihraç ediyoruz. İnovatif yaklaşımımız ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel tasarlanan ürünlerimiz sayesinde bugün 128 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Kuzey Kutbu’nda da bir çölde de sorunsuz çalışan ürünler tasarlayabiliyor olmak Teksan Jeneratör’ü dünyanın her yerinde görünür bir marka haline getiriyor. Ürün gamımızda yer alan tüm kesintisiz güç çözümlerimizin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Burada projenin nasıl bir ürüne ihtiyaç duyduğu önemli rol oynuyor. Kaliteden ödün vermeden sektördeki çalışmalarına devam eden Teksan Jeneratör için “Kalite” nasıl bir yerde duruyor? Teksan Jeneratör olarak “Güvenilir güç her zaman yanınızda!” diyoruz. Kalite bizim için olmazsa olmaz unsurların başında geliyor. Müşterilerimize yüksek kalitede ürün ve hizmet sunmak amacıyla tüm faaliyetlerimizi
Teksan Jeneratör sektördeki benzerlerinden ayıran özellikleri neler? Teksan Jeneratör her şeyden önce bir teknoloji ve mühendislik şirketi. Detaylara verdiğimiz önem, müşterilerimize özel proje geliştirme yeteneği, ileri görüşlülüğümüz ve yenilikçi yaklaşımımız ile rakiplerimizden ayrıldığımızı söyleyebiliriz. Uzun yıllara dayanan bilgi birikimi, deneyim ve uzman mühendislik kadromuz ile Türkiye’nin yanı sıra uluslararası özel projelerde tercih ediliyoruz. Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji alanlarında önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Ar-Ge Merkezimiz kesintisiz enerjide sürdürülebilir çözümler sağlayan yeni teknolojiler geliştirmek konusunda çalışmalarına devam ediyor. Kalitemiz kadar satış sonrası hizmetlerdeki uzmanlığımız sayesinde tercih ediliyoruz. Müşterilerimiz 7/24 bize ulaşarak istek ve sorunlarını paylaşabiliyorlar. İlgili ekibimiz en kısa sürede soruna müdahale ederek çözüm getiriyor. Müşterilerimizle uzun süreli işbirlikleri kurarız, bize ve ürünlerimize daima güvenebilirler. Güven, Teksan Jeneratör’ü tanımlayan kilit kelimelerden bir tanesi. Ürünlerimizi 120’den fazla ülkeye sunuyor; sağlık, finans, enerji, savunma, inşaat, telekomünikasyon, perakende, turizm gibi farklı sektörlere hizmet veriyoruz. Bayilerimiz ve çözüm ortaklarımız sayesinde müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu her an yanlarında yer alıyoruz. Ürünlerimizin bakım ve kontrollerini gerçekleştirmek üzere güçlü bir satış sonrası servis ağına sahibiz. İstanbul’daki merkezimizden dünyanın herhangi bir yerindeki müşterimize uzaktan erişim teknolojisiyle ulaşabiliyor, gerektiğinde profesyonel teknik ve servis ekibimiz ile soruna yerinde müdahele edebiliyoruz. Firmanız açısından 2017 yılı nasıl geçti ve 2018 yılına dair beklentileriniz nedir? 2017 yılı büyümeye devam ettiğimiz, satışlarımızı ve ihracatımızı artırdığımız bir yıl oldu. Orta Doğu, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri, Kuzey ve Orta Afrika gibi yakın pazarlar ağırlıklı olmakla birlikte pazar çeşitlenmesi-
ni sağlayabildiğimiz için ihracatımızda azalma olmadı. 2017 yılını yaklaşık 400 milyon TL konsolide ciro ve yüzde 25 oranında büyümeyle tamamladık. Aynı dönemde ihracatımız ise 200 milyon TL olarak gerçekleşti. 2018 yılında da çift haneli büyüme oranlarını sürdürmeyi hedefliyoruz.
en çok durulan konulardan biri haline geldi. Teksan Jeneratör olarak en önemli gündem maddelerimizden birini yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor. Bugünün ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretirken yarının ne getireceğini sorguluyor ve çalışmalarımızı bu yönde şekillendiriyoruz.
Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir? Sektörde yasalarla belirlenmiş standartlarının olmaması en temel problem olarak dikkat çekiyor. Tüm sektörlerde olduğu gibi denetim eksikliği merdiven altı üretimi doğuruyor. Sektörün bir diğer önemli problemi nitelikli eleman sorunu, özellikle teknik kısımda bu ciddi bir problem olarak öne çıkıyor.
Teksan Jeneratör olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türkiye jeneratör sektörü çok genç ve gelişime açık bir yapıya sahip. Tüketicilerin kalite beklentisinin artması ve yaşam konforunun devamı için kesintisiz enerjiye duyulan ihtiyaç jeneratör pazarının büyümesini destekliyor. Altyapı ve inşaat projeleri sebebiyle jeneratöre olan talep artıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde sektördeki büyümeyi artıracak etkenler arasında altyapı ve inşaat projelerinin yanı sıra sağlık sektöründe yapılacak yatırımlar ve yapılması planlanan hastanelerin etkisi büyük. Türkiye’nin, Doğu Avrupa ve Orta Doğu’dan oluşan bölgedeki en büyük jeneratör üreticilerinden biri olması ve serbest bölgelerde Avrupalı ithalatçılara sunulan vergi avantajları da Türkiye jeneratör pazarında büyümeyi destekliyor. Orta Doğu ve Afrika pazarına coğrafi yakınlığı Türkiye’yi jeneratör ihracatında avantajlı bir konuma yükseltiyor. Türkiye, bölgenin en büyük jeneratör ihracatçıları arasında yer alıyor.
İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz? Öncelikle şirketimizi büyütürken ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamanın en önemli hedeflerimiz arasında yer aldığını söyleyerek başlamak istiyorum. Özellikle Ar-Ge çalışmalarına yoğunlaşacağız. Pazarda ses getiren hibrit güç sistemlerimiz gelecek dönem büyüme hedeflerimizde önemli bir yer tutuyor. Hibrit teknolojisi ile yeni ürün tasarımları ve bu alandaki ürün portföyümüzü geliştirmek başlıca hedeflerimiz arasında bulunuyor. Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji verimliliği üzerinde
“TEKSAN JENERATÖR OLARAK TÜM İŞ SÜREÇLERİMİZDE ‘ÖNCE İNSAN’ ANLAYIŞIYLA HAREKET EDİYORUZ. BU ANLAYIŞ BİZİ MÜŞTERİLERİMİZE SUNDUĞUMUZ TÜM ÜRÜN VE HİZMETLERDE EN İYİ OLMAYA YÖNLENDİRİYOR.”
BURAK BAŞEĞMEZLER KİMDİR? ✓ Lefkoşa’da 1978 tarihinde doğan Burak Başeğmezler, ✓ Yakın Doğu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. ✓ 2005 yılında Teksan Jeneratör’ün Ar-Ge departmanında çalışmaya başlayan Başeğmezler, firma bünyesinde çeşitli birimlerde sorumluluk üstlendi. ✓ Başeğmezler hâlihazırda Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmalarına devam ediyor.
43
kapak
SANAYİ DEVRİMİ, ÜRETİMDE KOL KUVVETİNDEN MAKİNELERİN KULLANIMINA GEÇİŞ OLARAK TANIMLANIRKEN, 18’İNCİ YÜZYILIN SONLARINA DOĞRU BUHAR GÜCÜYLE ÇALIŞAN MAKİNELERİN ÜRETİMDE YER ALMAYA BAŞLAMASI, SANAYİ DEVRİMİ’NİN DE BAŞLANGICI KABUL EDİLİYOR. BU AÇIDAN, NEREDEYSE 300 YILDIR FAALİYET GÖSTEREN KAZAN SEKTÖRÜ, DİĞER SANAYİ DALLARINA GÖRE BİLGİ BİRİKİMİ VE TECRÜBE AÇISINDAN AVANTAJLI KONUMUNU DA SÜRDÜRÜYOR.
44
45
kapak
ALMANYA, 2017’DE SEKTÖRÜN EN ÇOK İHRACAT GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ÜLKE OLMAYI SÜRDÜRÜRKEN, SEKTÖRÜN ANA İHRACAT ROTASI DA YİNE AVRUPA ÜLKELERİ OLDU.
46
K
azanlar, endüstri devriminin gerçekleşmesindeki kilit rolüyle 18’inci yüzyılın sonlarından itibaren modern insanın hayatında çok önemli bir yer tutmaya başladı. James Watt’ın buhar gücünü insanlığın kullanımına sunan çalışmalarının ardından yaşam alanlarımızı daha konforlu iklim şartlarına ulaştıran da, modern teknolojinin üretim tekniklerindeki ısı kaynakları da kazanlardır. Tarihsel süreci incelediğimizde, ısınma ve ısıtma ihtiyacı, insanlığın yeryüzündeki varoluşu kadar eskilere dayanıyor. Yerleşik düzene geçen tarım toplumlarında barınak ve kamusal ortak yaşam alanlarının oluşumuna paralel olarak ısınma ve konfor ihtiyaçları da artış göstermiş, bu sorunu çözecek teknolojik araçlar ve sistemler geliştirilmeye başlanmıştı. Bunlardan en yaygın olarak bilineni
hypocaust (yer altı ısıtma sistemleri) ve basitçe soba-mangal olarak nitelendirilebilen sıcak hava üreticileridir. Nüfus artışına paralel olarak artan daha büyük hacimli mekân ihtiyaçlarıyla birlikte, 19’uncu yüzyıldan itibaren, ısının her ortamda ayrı kaynaktan temin edilmesi yerine merkezi bir ısı kaynağından elde edilen ısının suyla taşınarak farklı yerlere ulaştırılması (kalorifer sistemleri) fikri ve tekniği uygulanmaya başlandı. Buhar gücünün bir enerji kaynağı olarak insanlığın hizmetine sunulmasıyla birlikte geliştirilen buhar kazanları, başta tekstil ve gıda işleme tesislerinde kullanılsa da buhar makinelerinin lokomotiflerde kullanılmaya başlanması, başlı başına bir devrim aşaması olarak değerlendiriliyor. Sadece kara nakliyesi değil, aynı zamanda buhar makineli gemilerle de deniz nakliyeciliği alanında devrim gerçek-
KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR SEKTÖRÜNÜN SORUN BAŞLIKLARI
leşirken, geliştirilen tüm bu sistem ve teknolojilerin arkasındaki vazgeçilmez makine ise “kazanlar” oldu. KAZAN SANAYİSİNDE BİR OKUL: CER ATÖLYESİ Türkiye’de ilk kazanların kullanılması hem merkezi ısıtma hem de endüstriyel ve güç sistemlerinde 19’uncu yüzyılın sonlarına rastlıyor. Daha öncesinde, Sultan II. Mahmut döneminde İstanbulluların hizmetine sunulan “Buğu Gemisi” de buhar gücüyle çalışan, kazanlı bir gemiydi. Kaynaklar, 1900’lü yılların başında İstanbul’da kazan üretimine dair bilgiler içerse de 1914 yılında faaliyete geçen Silahtarağa Santrali Türkiye’nin ilk termik santrali, yani ilk güç kazanlarını ihtiva eden tesisi olarak önemlidir. Hemen hemen aynı dönemlerde, büyük kamu binaları, saraylar ve büyük
● Yapım işlerinde ithal ürün tercihi, ● Isınmada, merkezi veya bölgesel ısıtma yerine bireysel ısıtma sistemlerine öncelik verilmesi, ● Enerji yatırımlarının anahtar teslimi ihale edilmesiyle özellikle Uzak Doğu menşeli firmaların projeleri almaları sonucunda yerlilik oranının çok düşük seviyelerde kalması, ● Kazan kalite kriterleri konusunda ortak kalite standartları belirlenmemesi, dolayısıyla kuruma özel/kişiye özel kalite standardı uygulanması, ● Müteahhitlik sektörünün riskleri nedeniyle KBSB üyelerinin zarara uğrama ihtimali, ● Haksız rekabet, ● Sektörde yer alan firmalarının güç birliği ve ortak hareket etme konusuna gereken önemi vermemesi, ● Gereksiz dikişsiz boru kullanımı, ● İthalat rejiminde sektörü olumsuz etkileyen hususlar.
47
kapak
SEKTÖRÜN ALTIN ADIMLARI
Ürün çeşitliliği, kapasite, kalite, bilgi birikimi ve teknolojik altyapıya sahip olunması
Nitelikli işgücü
48
İmalatın mühendislikle birleştirilmesi
Gözetim kuruluşlarıyla sürekli işbirliği
Gelişmiş otomasyona yönelik kaynak sistemleri, yüksek güçte pres ve sac şekillendirme ekipmanlarının kullanımı
Modern imalat tesisleri
apartmanlarda da ısıtma amaçlı kalorifer kazanlarının kullanılmaya başlandığı biliniyor. Diğer yandan, Türkiye’de kazan imalatının, özel sektörün kazan imalatına başlamasından önceki gelişiminde Eskişehir Cer Atölyesi ve şeker fabrikaları özel bir önem taşır. Özellikle milli mücadele döneminde orduya silah desteği sağlayan ve o dönemlerde “Çarkhane”, “Marangozhane” ve “Kazanhane” gibi bölümleriyle birlikte ulusal bağımsızlık için önemli rol oynayan Cer Atölyesi; kazanlar, buhar ve güç aktarımı konularında tam bir okul gibi çalışıyordu. SEKTÖR 1980’Lİ YILLARDA BÜYÜMEYE BAŞLADI Isıtma ve endüstriyel amaçlı buhar üretiminin yanında, hızla artan elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak üzere nükleer, fosil ve yenilenebilir enerji kaynağı olarak biokütle yakıtlı santrallerde de buhar gücünün aktif olarak kullanılıyor olması, kazan sanayisinin öneminin devam etmesini sağlıyor. Türkiye’de 1950’li yıllardan itibaren kazan üretimi hız kazanır-
ken, sektör bugün uluslararası kalite standartlarında üretim yapan ve ürünlerini neredeyse dünyanın tüm bölgelerine ihraç eden bir seviyeye ulaşmış durumda. Türkiye’de kazan imalatı 1900’lü yılların başından bu yana devam ediyor. 1950’li yıllarda hız kazanmaya başlayan üretim yolculuğunda, sektörün geleceğe yönelik ilk önemli adımları ise 1960’lı yıllarda Alman menşeli lisanslarla yüksek verimli kazan imalatına başlanmasıyla atıldı. Bu hamle, sektör için bir sıçrama tahtası olurken, 1980’de Türk kazan ustaları artık teknik bilgi anlamında yabancı meslektaşlarıyla yarışır düzeye geldi ve kendi firmalarını kurmaya başladı. Böylece hızlı bir büyüme evresine giren kazan sektörü, artan üretimle birlikte standardizasyon, denetim ve kalite kontrol gibi unsurların önemine de eğilmeye başladı. Bu süreçte, 1985’te Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği’ni de (KBSB) kuran sektör, yasal mevzuatın oluşturulması, ulusal ve uluslararası standartların kazanılması adına KBSB öncülüğünde önemli adımlar atmayı sürdürdü. CE BELGESİ, İHRACAT REKORUNA KAPI AÇTI Avrupa Birliği süreciyle birlikte CE direktiflerinin devreye girmesi, kalite, verimlilik, em-
niyet gibi unsurların kazan imalatında yerleşmesinin en önemli itici gücüydü. Sektörde güvenlik ve kalite direktiflerinin devreye girmesi ihracat rakamlarında da güçlü yükselişlere neden olurken, dünyada kazan kullanımının yaygınlığı ve özellikle Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerde merkezi ısıtma sistemlerinin tercih edilmesi, Türk kazan imalatçılarının önünü açan önemli gelişmeler oldu. Benzer şekilde, yurt içinde de 2 bin metrekare ve üzerindeki mahallerin ısıtılmasında kazan ve brülör kullanma mecburiyetinin getirilmesi, hem talebi hem de kaliteli üretimi tetiklerken, sektörün yeni teknolojileri hızla uygulamaya almasını da sağladı. Bu durum da yoğuşmalı kazan teknolojileriyle alternatif yakıtlı sistemler gibi yeni uygulamaların hızla sektöre entegre olmasını beraberinde getirdi. KÜRESEL KAZAN İHRACATI 15 MİLYAR DOLAR Dünya küresel kazan ihracatı, BM İstatistik Bölümü’nün 2016 yılı rakamlarına göre 15 milyar dolar seviyesinde ilerliyor ve Türkiye de küresel pazarda sekizinci sırada yer alıyordu. 451,7 milyon dolar olan Türkiye kazan ihracatının toplam kazan ihracatından aldığı pay ise yüzde 2,9’du. BM İstatistik Bölümü’nün 2017
2016’DA 7,5 DOLAR OLAN İHRACAT KİLOGRAM DEĞERİ 2017’DE 8,1 DOLARA YÜKSELMİŞ DURUMDA. 2016’DA MİKTAR BAZINDA 59 BİN TONLUK ÜRÜN İHRAÇ EDEN SEKTÖR, GEÇTİĞİMİZ YIL İSE YÜZDE 7,7’LİK ARTIŞLA 64 BİN TONA ULAŞTI.
49
kapak
FIRSATLAR
✓ Gelişmekte olan pazarlara yakınlık ✓ Genç mühendis sayısı ✓ Teknolojik bilgi seviyesi ✓ Türkiye’nin güçlü imajı ✓ İşgücü ve üretim maliyetleri
TEHDİTLER
✗ Enerji fiyatlarının yüksekliği ✗ Katma değerli üretimin azlığı ✗ Sektördeki haksız rekabet şartları ✗ Ara eleman yetersizliği ✗ Sektör firmalarının iletişim eksikliği ve birlikte hareket edememesi ✗ Tüketicinin bilinçli olmaması ✗ Uzak Doğu ürünlerinin olumsuz rekabet şartları ✗ Yüksek vergi oranları ve istihdam üzerindeki yükler
50
yılı resmi rakamları henüz kesinleşmemiş olsa bile Türkiye kazan ihracatının 2017’de yüzde 17,5’lik artışı, küresel pazardan alınan payın da yüzde 3 seviyesinin üzerinde gerçekleşeceğini ortaya koyuyor. Dünya küresel kazan ihracatında ilk sırada ise Çin yer alıyor. 2015’te 2,4 milyar dolara yaklaşan ihracatını 2016’da 2,43 milyar dolara yükselten Çin’in arkasından 2,2 milyar dolarlık kazan ihracatıyla Almanya, 1,6 milyar dolarlık ihracat rakamıyla İtalya ve 1,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Güney Kore sıralanıyor. Listenin beşinci sırasında yer alan ABD’nin ihracatı 2016 yılında 931,7 milyon dolar olarak gerçekleşirken, Hollanda’nın ihracatı 536,5 milyon dolar, Fransa’nın ihracatı 508,2 milyon dolar, Japonya’nın 390,8 milyon dolar ve Hindistan’ın 374,3 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.
DÜNYANIN HER ÜLKESİNE İHRACAT YAPIYORUZ Günümüzde Almanya, İtalya, ABD, Çin gibi sektörün lider ülkeleriyle yarışan kazan ve basınçlı kap imalatçıları, dünyanın hemen her köşesine ürünlerini satma başarısı sergiliyor. Diğer yandan, enerji üretiminde LPG kullanımının artışı, yurt dışı piyasalarda kriyojenik tank pazarındaki talebi de beslemeye devam ediyor ki bu durum Türk imalatçılar için yeni ve verimli bir pazar olarak büyük olanaklar barındırıyor. İHRACAT YÜZDE 17,5 ARTTI İTHALAT YÜZDE 60 AZALDI Sektördeki başarı ve istikrar artarak devam ederken içerisinde bulunduğumuz yıla ilişkin de olumlu bir seyir izlendiğine vurgu yapılıyor. Ana hedefini ithalatın azaltılması olarak belirleyen kazan ve basınçlı kaplar sektörü, ithal
DÜNYA KAZAN İHRACATI (MİLYON DOLAR)
Kaynak: BM istatistik Bölümü Verileri
ÇİN
2015
2016
2.387,1
2.431,1
ALMANYA
2.411,4
2.241,8
İTALYA
1.629,9
1.630,9
GÜNEY KORE
1.348,5
1.155,3
ABD
1.112,6
831,7
HOLLANDA
518,1
536,5
FRANSA
558,6
508,2
TÜRKİYE
454,6
451,7
JAPONYA
514,5
390,8
HİNDİSTAN DÜNYA
rürken, bu ülkeye olan ihracat 2016’daki 98,3 milyon dolardan 2017’de 96 milyon dolar seviyesine geriledi. Sektörün en çok ihracat yaptığı ikinci ülke İngiltere olurken, bu ülkeye 2017’de yüzde 18,4 kayıpla 49,3 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. Listenin üçüncü sırasındaki Çin’e yönelik ihracat 2017’de yüzde 10 artarak 36, 8 milyon dolara yükseldi. Sektörün en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülke listesindeki diğer ülkeler ise 2017 yılnda yüzde 49,3’lük artış ve 36,6 milyon dolarlık ihracatla Romanya, yüzde 26,8’lik artış ve 34,4 milyon dolarlık ihracatla İtalya, yüzde 83’lük artış ve 31,9 milyon dolarlık ihracatla Rusya, yüzde 5,1’lik düşüş ve 30,6 milyon dolarlık ihracatla İspanya, yüzde 178,8’lik
349,6
374,3
16.209,8
15.272,6
TÜİK VERİLERİNE GÖRE, KAZAN SEKTÖRÜNÜN 2016’DA 441,1 MİLYON DOLAR OLAN İHRACATI 2017 YILINDA YÜZDE 17,5’LİK ARTIŞLA 518,6 MİLYON DOLARA YÜKSELDİ.
ürün tercih edilmesi ve kullanılmasının önüne geçebilmek için elinden gelen tüm çabayı gösteriyor. TÜİK verilerine göre, kazan sektörünün 2016’da 441,1 milyon dolar olan ihracatı yüzde 17,5’lik artışla 518,6 milyon dolara yükselirken, daha da önemlisi, Türkiye’nin kazan ithalatında yaşanan yüzde 60’lık azalış cari açığın azaltılması açısından çok önemli bir artı değer olarak dikkat çekiyor. Yine, kazanlar ürün grubunda 2016’da 7,5 dolar olan ihracat kilogram değeri 2017’de 8,1 dolara yükselmiş durumda. 2016’da miktar bazında 59 bin tonluk ürün ihraç eden sektör, 2017’de ise yüzde 7,7’lik artışla 64 bin tona ulaştı. İHRACAT ROTASI AVRUPA Geçtiğimiz yıl sektörün ana ihracat rotası, yine Avrupa ülkeleri oldu. Sektörün en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke Almanya olmayı sürdü-
51
kapak TÜRKİYE’NİN KAZAN İHRACATINDA İLK 10 ÜRÜN (BİN DOLAR - 84. FASIL) GTİP
MADDE ADI
8403
DİĞER MADDELERDEN MERKEZİ ISITMA KAZANLARI DİĞER MADDELERDEN MERKEZİ ISITMA KAZANLARININ AKSAM VE PARÇALARI DİĞER BUHAR ÜRETEN KAZANLAR (KARMA KAZANLAR DÂHİL) BUHAR KAZANLARI İÇİN DİĞER YARDIMCI CİHAZLAR DÖKME DEMİRDEN MERKEZİ ISITMA KAZANLARI KIZGIN SU KAZANLARINA AİT DİĞER AKSAM VE PARÇALAR BUHAR KAZANLARININ DİĞER AKSAM VE PARÇALARI SU BUHARI ÜRETEN SU BORULU KAZANLAR <45TON/ SAAT DUMAN BORULU BUHAR KAZANLARI (KARMA KAZANLAR DÂHİL) KIZGIN SU KAZANLARI DİĞER GENEL TOPLAM
8403 8402 8404 8403 8402 8402 8402 8402 8402
Kaynak: TÜİK
İHRACAT 361.412,4
2016 İTHALAT 112.846,9
İHRACAT 431.431,9
2017 İTHALAT 128.620,6
DENGE 248.565,5
DENGE 302.811,3
11.839,6
15.145,6
-3.305,9
16.505,6
13.294,8
3.210,8
11.418,8
59.793,4
-48.374,6
12.667,1
24.261
-11.593,9
2.388,3 12.920,9
3.677,1 3.334,6
-1.288,8 9.586,2
12.029,7 9.961
2.172 3.276,5
9.857,6 6.684,4
7.401,3
18,8
7.382,4
6.780,7
691,8
6.088,9
9.945,4
286.427,9
-276.482,4
6.409,2
42.233,9
-35.824,7
7.187,6
3.142,6
4.044,9
6.229,9
4.852,7
1.377,2
4.137,3
27,9
4.109,3
4.412,9
-
4.412,9
4.001,9 8.509,8 441.16,3
1.496,5 172.087,3 657.998,6
2.505,3 -163.577,6 -216.835,7
4.004 8.196,2 518.628,2
484,3 43.752 263.639,6
3.519,7 -35.556 254.988,2
İHRACAT
2017 İTHALAT
TÜRKİYE’NİN ÜRÜN BAZINDA BASINÇLI KAPLAR İHRACATI (BİN DOLAR-84. FASIL) GTİP 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311 7311
MADDE ADI DİKİŞSİZ DEMİR/ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI <250, HACİM < 1000 LT DİKİŞSİZ DEMİR/ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI <250, HACİM = >1000 LT DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI<250;20=<I<50 OLANLAR DEMİR VEYA ÇELİKTEN SIKIŞTIRILMIŞ VEYA SIVI HALE GETİRİLMİŞ GAZLAR İÇİN DİKİŞSİZ KAPLAR DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI<250,I>=50 OLANLAR DİKİŞSİZ DEMİR/ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI = >250, HACİM < 1000 LT DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI>=250,I<20 DİKİŞSİZ DEMİR/ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI = >250, HACİM = >1000 LT DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI=>250,20=<I<50 OLANLAR DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI<250;I<20 DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN KAPLAR; ATMOSFER BASINCI=>250,I>=50 OLANLAR DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN DİĞER KAPLAR; ATMOSFER BASINCI=>250 DİKİŞSİZ DEMİR VEYA ÇELİKTEN DİĞER KAPLAR; ATMOSFER BASINCI<250 GENEL TOPLAM
Kaynak: TÜİK 2016 İTHALAT
İHRACAT
DENGE
74.524,1
11.492,6
63.031,5
83.146,8
8.304
74.842,7
47.895,7
10.873,9
37.021,8
36.036,8
7.787,8
28.249
894,6
8.099,9
-7.205,4
1.505,6
6.883,2
-5.377,6
-
-
-
1.467,7
2.454,2
-986,5
1.111,9
1.433,3
-321,4
810,1
1.275,5
-465,3
740,8
1.219,2
-478,4
739,8
953,5
-213,7
659,3
716,1
-56,8
691,4
1.413,6
-722,2
1.048,4
903,3
145,1
679,8
246,8
432,9
507,4
5.368,2
-4.860,8
474,2
5.844,9
-5.370,7
292,8
635,4
-342,6
310,7
823
-512,2
83,7
671,3
-587,6
52,5
863
-810,5
1
21,3
-20,2
-
-
-
1.264,4
2.545,3
-1.280,9
-
-
-
129.024,1
43.979,8
85.044,3
125.915,4
36.849,5
89.065,9
artış ve 22,7 milyon dolarlık ihracatla Polonya, yüzde 46,7’lik artış ve 18,7 milyon dolarlık ihracatla Belçika ile yüzde 26,2’lik artış ve 13,6 milyon dolarlık ihracatla Ukrayna olarak sıralanıyor. KAZAN VE BASINÇLI KAPLARDA NET İHRACATÇIYIZ Kazan ihracatı ürün bazında incelendiğinde ise TÜİK verilerine göre ilk sırada merkezi ısıtma kazanlarının yer aldığı görülüyor. 2016’da 361,4 milyon dolar olan merkezi ısıtma kazanları ihracatı 2017’de yüzde 19,3’lük
52
DENGE
artışla 431,4 milyon dolara yükselirken, merkezi ısıtma kazanlarının aksam ve parçalarında 2017’de, bir önceki yıla göre yüzde 39,4’lük artışla 16,5 milyon dolarlık ihracat değerine ulaşıldı. Benzer şekilde, basınçlı kaplar ihracatında ise ilk sırada atmosfer basıncı 250’den küçük ve hacmi 1000 litreden az dilişsiz demir/ çelikten kaplar yer alıyor. Bu ürün grubunda 2016’da 74,5 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracat, geçtiğimiz yıl 83,1 milyon dolara yükseldi. Ayrıca bu ürün grubunda ithalatın oldukça sınırlı kalması da sektör için sevin-
TÜRKİYE’NİN ÜRÜN BAZINDA BRÜLÖR İHRACATI (BİN DOLAR-84. FASIL) GTİP 8416 8416 8416 8416 8416 8416 8416 8416 8416 8416
MADDE ADI SADECE GAZ İÇİN OLAN YAKIT BRÜLÖRLERİ BRÜLÖRLERİN AKSAM VE PARÇALARI DİĞER YAKIT BRÜLÖRLERİ OTOMATİK KONTROL TERTİBATSIZ AKARYAKIT BRÜLÖRLERİ OTOMATİK KONTROL TERTİBATLI AKARYAKIT BRÜLÖRLERİ MEKANİK KÖMÜR TAŞIYICILARIN AKSAM VE PARÇALARI DİĞER KOMBİNE BRÜLÖRLER DİĞER TOZLAŞTIRILMIŞ KATI YAKIT BRÜLÖRLERİ MEKANİK KÖMÜR TAŞIYICILARI TOZLAŞTIRILMIŞ KOMBİNE KATI YAKIT BRÜLÖRLERİ GENEL TOPLAM
dirici bir gelişme. Basınçlı kaplar genelinde ise hem ihracat hem de ithalatta gerilemeler olsa da sektörün net ihracatçı pozisyonunu koruduğu söylenebilir: Basınçlı kaplar sektöründe geçtiğimiz yıl 125,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken ithalat ise 36,8 milyon dolarla sınırlı kaldı. Brülör ihracatında ise Türkiye’nin net ithalatçı konumu devam ediyor. 2017 yılında Türkiye
Kaynak: TÜİK
İHRACAT 3.720,3 2.939,2 1.048
2016 İTHALAT 17.683,1 18.099,2 3.285,6
İHRACAT 3.846,3 2.807,3 2.455,6
2017 İTHALAT 24.547,8 22.313,3 7.017,9
DENGE -13.962,8 -15.159,9 -2.237,6
DENGE -20.701,5 -19.506 -4.562,2
471,9
613,5
-141,6
990,4
505,4
485
703,4
746,9
-43,5
951
2.546,1
-1.595
1.236,9
3.175,1
-1.938,1
828,2
4.760,4
-3.932,2
448,3 9,9 19,4 10.597,3
4.114,9 123,5 907,9 19,6 48.769,3
-3.666,6 -113,6 -888,5 -19,6 -38.171,8
681,7 176,3 59 4,2 12.800
5.383,3 132,4 67.206,6
-4.701,5 43,9 58,5 4,2 -54.406,8
sadece 12,8 milyon dolarlık brülör ihraç ederken, 67,2 milyon dolar değerinde brülör ithal etti. ISITMA SİTEMLERİNDE VERİMLİLİK Diğer yandan, enerjinin en yoğun tüketildiği sanayide, en hassas konuların başında enerji verimliliği geliyor. Kaynakların doğru kullanımı, yakıt tasarrufu ve nihayetinde üretilen
53
enerjiden en üst düzeyde verim elde edilmeye çalışılıyor. Bu çabanın en önemli araçlarından birini de brülörler oluşturuyor. Yakıtın hava ile uygun oranda karıştırılıp tam olarak yakılmasını sağlayan brülör, hem enerji verimliliğini artırıyor hem de çevre korumaya büyük destek sağlıyor. Başta kazanlar ve endüstriyel fırınlar olmak üzere bütün yakıcıların ihtiyaç duyduğu brülörlerin verimliliği, sahip olduğu teknolojiyle yakından ilişkili. Bu gerçeği dikkate alan brülör imalatçıları yeni teknolojiler konusunda önemli çalışmalar yürütürken, sektördeki Ar-Ge birimleri de verimlilik çerçevesindeki çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Sıvı ve gaz yakıcılarla toz kömürü yakma kategorilerinde sınıflanan brülörler, sağlam konstrüksiyon yapısıyla her türlü zor çalışma şartlarında üstün performans sergiliyor. Yanma kalitesini etkileyen faktörlerin başında ise kazana uygun brülör seçimi, brülör alev boyu ve çapının kazan yanma odasına uygunluğu geliyor. YAPIM İŞLERİNİN İTHAL TERCİHİ SEKTÖRÜ RAHATSIZ EDİYOR Sektörün sergilediği başarının arkasında birçok alt başlık bulunsa da sektördeki ürün çeşitliliği, yüksek ancak esnek üretim kapasiteleri, güçlü kalite algısı, bilgi birikimi ve teknolojik alt yapı, nitelikli işgücü ve gözetim
kuruluşlarıyla sürekli işbirliği ilk olarak akla gelen artılar olarak öne çıkıyor. Ancak sektörün daha büyük başarılara imza atması için kamudan beklentileri de yüksek. Sektör temsilcileri özellikle yapım işlerindeki ithal ürün tercihinin sektörde yarattığı rahatsızlığı dile getirirken, makine imalat sektörlerinin ortak sorunu olan yetişmiş ve kalifiye eleman meselesinin, kendi sektörleri için de önemli bir sorun başlığı olmaya devam ettiğini söylüyor. Bu noktada öncelikle üniversitelerde bilimin ışığıyla aydınlanmış yetiştirilmesine ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Ardından da bu gençlerin istihdam edilebilmesinin kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Sektörün yıllardır çözüm beklediği bir diğer önemli sorun da yassı çelik mamulleri ithalatında uygulanan gümrük vergisinin sıfırlanması! Halen yüzde 9 olan gümrük vergisinin sıfırlanması, sadece kazan ve basınçlı kap üreticilerinin değil, yassı çelik mamul kullanan tüm imalatçıların sorun başlıklarından biri olmayı sürdürüyor. Türkiye’de üretilen bitmiş ürün Avrupa’dan ithal edilmek istenildiğinde gümrük vergisi sıfır ama üretim için kullanılacak ham madde ithal edilmek istendiğinde gümrük vergisi söz konusu oluyor. Hal böyle olunca sektör de bu çelişkinin ortadan kaldırılması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor.
YAPIM İŞLERİNDEKİ İTHAL ÜRÜN TERCİHİ SEKTÖRDE RAHATSIZLIK YARATMAYA DEVAM EDERKEN, MAKİNE İMALAT SEKTÖRLERİNİN ORTAK SORUNU OLAN YETİŞMİŞ VE KALİFİYE ELEMAN MESELESİ KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR SEKTÖRÜNDE DE ÖNEMLİ BİR BAŞLIK.
55
kapak / mssp focus
“HEDEFİMİZ İTHALATI AZALTMAK” ÜRETİMİNİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ CİHAZLARIN, DÜNYA SİYASİ DENGELERİNİ DEĞİŞTİREN ENERJI GIBI BİR KAYNAĞIN TÜKETİLMESİNDE BİRİNCİL ROL OYNADIĞININ ALTINI ÇİZEN KBSB YÖNETİM KURULU BAŞKANI AHMET CEVAT AKKAYA, TÜRK KAZAN VE BASINÇLI KAP SEKTÖRÜNDEKİ FİRMALARIN DA TASARIMDAN İŞLETME AŞAMASINA KADAR TÜM SÜREÇLERDE ETKİN OLMAK ZORUNDA OLDUĞUNU İFADE EDİYOR.
T
ürk kazan ve basınçlı kap sektörünü tek bir çatı altında toplayarak ortak standartlar çerçevesinde geliştirmek ve gelişmiş ülkeler seviyesine getirmek ana hedefiyle 1985 yılında kurulan Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği (KBSB), Türkiye sanayisinin ihtiyacı olan kazan ve basınçlı kapların yurt içinde üretilmesini sağlamak, bu konularda üyelerine destek olmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amaçlarıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’deki tüm kazan basınçlı kap ve brülör imalatçılarını temsil ettiklerini söyleyen KBSB yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cevat Akkaya, bir sivil toplum kuruluşu olarak üyelerinin güçlü birer ısı cihazları ihra-
56
catçısı haline gelmelerini sağlayacak, kalite ve teknoloji açısından geliştirecek, ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi ve Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak politikalar üretecek çalışmalara ara vermeden devam edeceklerini söylüyor. Geride kalan yıl sektörünüz ve KBSB için nasıl geçti? Bu yıla ilişkin üretim, iç satış ve ihracat beklentileriniz nedir? Sektörümüzdeki ürünleri iki ana başlık altında değerlendirmemiz gerekiyor: Endüstriyel kazanlar ve ısıtma amaçlı kazanlar. İlk grubu değerlendirdiğimizde 2017’de 2016’ya göre 49 milyon dolardan 45 milyon dolara doğru azalan bir ihracat rakamıyla karşılaşıyoruz. Bu
tabloda en büyük etkenin, iç pazarda ve çevremizdeki ülkelerde yaşanan sorunlar olduğunu değerlendiriyoruz. Isıtma amaçlı kazanlarda ise durum oldukça olumlu: 435 milyon dolardan 503 milyon dolara yükselmiş bir ihracat rakamımız var. İhracatımızda 69 milyon dolarlık bir artış varken ithalattaki artış ise sadece 14 milyon dolarla sınırlı kalmış. Toplam ithalata baktığımızda ise 2017 yılında 145 milyon dolarlık ithalat yapıldığını görüyoruz. Toparlayacak olursak, ısıtma kazanlarındaki başarımız ve istikrarımız artarak devam ediyor. Endüstriyel kazanlar konusunda da tüm olumsuzluklara rağmen belli bir istikrarda çalışmayı sürdürüyoruz. Sektör olarak bizleri umutsuzluğa düşürecek bir durumda değiliz, 2018’de ihracat rakamlarının her iki ana başlıkta da artacağına; endüstriyel kazanlarda 55 milyon dolar, ısıtma amaçlı kazanlarda ise 550 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz. Hedeflerimizden en önemlisi, sektörümüzdeki ithalatı azaltmak. Tüm dünyaya kalitesini ispat etmiş bir sektör olarak, ithal ürün tercih edilmesi ve kullanılmasının önüne geçebilmek için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. Geçtiğimiz yıl KBSB olarak ele aldığımız belli başlı konularda da çok ciddi sonuçlar elde ettik. Öncelikle sektörümüz kapsamındaki ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergisi oranlarının artırılmasını temin ettik. Mesleki Yeterlilik Kurumu ile yaptığımız çalışma sonucunda, üç ayrı meslek tanımı ve ulusal yeterliliğin yayınlanmasını sağlamak. Yassı Çelik Mamul Tüketicileri platformuna katkı verdik. Termik santrallerde yerli ürün tercih edilmesi ve yerlileştirme çalışmalarının ilerletilmesine yönelik faaliyetler gerçekleştirdik. Bu ve buna benzer pek çok önemli konuda sektörümüzü başarıyla temsil ederek, üyelerimizin çıkarlarını korumaya yönelik faaliyetlerde bulunduk.
laj, ahşap gibi pek çok önemli yapı ve tesisin vazgeçilmez parçalarıdır. Türkiye’nin en eski imalat sektörlerinden de bir tanesidir: Ulaşabildiğimiz kaynaklara göre, 1908 tarihinde İstanbul’da ilk kazan üretimi başlamış. Sektörümüz, ülkemizde hem mühendis hem de mavi yakalı tabir edilen ustaların yetiştirilmesinde de çok önemli rol oynamıştır. Geçmişle ilgili böyle bir profil çizdikten sonra günümüze odaklandığımızda kendi sektörümüz ve Türk makine imalat sektörlerinin güncel durumuyla alakalı şunları söyleyebilirim: Başarılı olacaksak, bu sektörde faaliyet göstererek ekonomimize katkı sağlayacaksak, mecburen teknolojik gelişmeleri takip edeceğiz; küresel değerleri ve tercihleri göz önünde bulunduracağız ve stratejik, planlı bir yol izleyeceğiz. Kısacası, çok çalışacağız. Dünya pazarlarını hedefleyerek çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bilgiye erişimin kolaylaşmasına paralel olarak daha rekabetçi bir hal alan küresel pazarda yer edinmek eskisi kadar kolay değil. Ancak bu gelişmenin getirdiği bir takım avantajlar da var, dolayısıyla bu dengede avantajlı tarafları lehimize kullanmak bizim elimizde. Şu anda Türk makine imalat sektörleri dünyanın neredeyse tamamında iş yapabilme kapasitesine sahip, büyük ölçüde kalite ve hizmet olarak tatminkâr bir seviyede bulunuyor. Ancak dediğim gibi, günümüzde rekabet şartları ağır, bugün sizin ulaştığınız ürün ve hizmet kalite seviyesine rakipleriniz belli bir sürede mutlaka ulaşabiliyor ve bu durumda tek çıkar yol kârınızdan fedakârlık etmek oluyor. İşte bu noktada, katma değeri düşük üretim yapıyor durumuna düşüyorsunuz. Bunu aş-
KAZAN VE BASINÇLI KAP SANAYİCİLERİ BİRLİĞİ (KBSB)
Kuruluş: 1985 Üye Sayısı: 48 Faaliyet Alanı: Kazan, basınçlı kap ve brülör imalat sektörleri Faaliyet Yeri: Perpa Ticaret Merkezi, B Blok, Kat: 12, No: 2195, Okmeydanı, Şişli, İstanbul İnternet Adresi: www.kbsb.org.tr
KBSB’nin Türk makine imalat sektörleri açısından önemini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz? Türk makine imalat sektörlerinin güncel durumu ve gelecek stratejileri için neler söyleyebilirsiniz? KBSB, 1985 yılında kurulan en eski sektörel derneklerden bir tanesidir. Temsil ettiği sanayi kuruluşları ise pek çok yatırımın kalbi durumundaki kazanlar, tanklar, yakıcı cihazlar ve bunların yardımcı ekipmanlarıdır. Aslında sektörümüzün önemini anlatmak için sadece Endüstri Devrimi’nin lokomotifi, hatta lokomotifin de temeli olan sektördür diyebiliriz. Kazanlar ve basınçlı ekipmanlar, ısıtma sistemleri, enerji, kimya, gıda, hayvancılık, çimento, hazır beton, plastik, amba-
57
kapak / mssp focus
2018-2020 DÖNEMİ KBSB YÖNETİM KURULU Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cevat Akkaya Yönetim Kurulu Üyeleri Akın Erol Ali Eren Cem Özyıldırım Ekrem Kartal Hacı Ahmet İlhan İlhan Kuzugüdenlioğlu
“KAZANLAR VE BASINÇLI EKİPMANLAR, ISITMA SİSTEMLERİ, ENERJİ, KİMYA, GIDA, HAYVANCILIK, ÇİMENTO, HAZIR BETON, PLASTİK, AMBALAJ, AHŞAP GİBİ PEK ÇOK ÖNEMLİ YAPI VE TESİSİN VAZGEÇİLMEZ PARÇALARIDIR. TÜRKİYE’NİN EN ESKİ İMALAT SEKTÖRLERİNDEN DE BİR TANESİDİR: ULAŞABİLDİĞİMİZ KAYNAKLARA GÖRE, İSTANBUL’DA İLK KAZAN ÜRETIMI 1908 YILINDA BAŞLAMIŞ.”
58
manın tek yolu, belli bir seviyeye gelip orada durmak değil, sürekli fark yaratacak çalışmalar içerisinde olmaktır. Sektörünüzün Ar-Ge yetkinliği ve kapasitesi için görüşünüz nedir? Sektör temsilcilerinin Ar-Ge çalışmalarına KBSB’nin katkısı hangi aşamalarda gerçekleşiyor? Üretimini gerçekleştirdiğimiz cihazlar, enerji gibi kritik önemi olan ve dünya siyasi dengelerini değiştiren bir kaynağın tüketilmesinde birincil rol oynuyor. Dolayısıyla bu kısıtlı ve çok kıymetli kaynağın en verimli şekilde değerlendirilebilmesi için sürekli yeni teknolojiler geliştirilmeye çalışılıyor. Sektör temsilcilerimiz de tasarım aşamasından işletme aşamasına kadar tüm süreçlerde etkin olmak zorunda. KBSB, bu anlamda eğitim ve seminer programlarına özel bir önem veriyor. Ancak ne yazık ki Ar-Ge ve inovasyon kelimelerinin asıl anlamlarını kaybettik. Ar-Ge denilince devletten alınacak destekler için bir araç; inovasyon denilince de reklamlarda kullanılacak bir slogan anlaşılır oldu. Halbuki günümüzde üretim yapan, hele hele ihracat yapan tüm kuruluşlar bir kişilik atölyeden 1000 kişilik entegre tesise kadar ister istemez yenilik, değişim, iyileştirme bazlı çalışmalar yapıyor ve ayakta kalmak için bu çalışmaları yapmak zorunda. Makine imalat sektörleri olarak ihtiyaç duyduğumuz konuların başında, bu çalışmaları beraber yapabileceğimiz yetişmiş ve kalifiye eleman meselesi geliyor. Öncelikle üniversitelerimizde bilimin ışığıyla aydınlanmış, fikri, vicdanı ve irfanı hür genç arkadaşların yetiştirilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Dünyaya bakışı açık, en az bir yabancı dil bilen, mühendislik bilgi ve becerisi günümüz şartlarına uygun gençlerin yetiştirilmesi en öncelikli ihtiyacımız. Ardından da bu gençlerin istihdam edilebilmesinin kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması temin edilmeli. Ar-Ge ve tasarım merkezleri çalışması iyi niyetli bir faaliyet olabilir, ancak bu desteklerin, KOBİ ölçeğindeki firmaların da yararlanabileceği şekilde güncellenmesi gerekli. Özetle, istihdamının yüzde 74’ü KOBİ ölçeğindeki firmalardan oluşan bir ülkede, daha ulaşılabilir ve etkin mekanizmalar oluşturulmalı. Bu konuyla ilintili bir diğer nokta da şu; devlet teşvik ve destek sistemini ürünlerin/sektörlerin teknolojik seviyesine göre yapılandırıyor ve bu sınıflandırmada da Avrupa İstatistik Ofisi’nin yayımladığı listeler baz alınıyor. Bu listelere baktığımızda, örneğin kazanlar, düşük ve orta-düşük teknoloji sınıfına giriyor. Oysa günümüzde enerji verimliliği, çevresel etkiler gibi en kritik konuların başrolünde olan ürünlerimizde, Endüstri 4.0’ın gerekleri olan ve pek çok sektörde daha kullanıma bile
başlanılmayan teknolojik sistemleri yıllardır başarıyla geliştirilip uyguluyoruz. Bunun yanı sıra yanma ve akış sistemleri en güncel analiz yazılımları yardımıyla geliştirilebiliyor. Hal böyleyken, bir takım dayatılmış kalıplarla ürünleri ve sektörleri sınıflandırarak gelişimlerine yön vermeye çalışmanın yanlış olduğunu düşünüyor; bu konuda acil çözüm geliştirilmesini talep ediyoruz. Sektörünüzün kalite yönetimi yaklaşımı için neler söyleyebilirsiniz? Sektör temsilcilerinin yerel ve küresel rekabetteki pozisyonlarında “kalite”nin önemi nedir? İhracatı ithalatının iki katı olan bir sektörden bahsedildiğinde, kalite anlamında eksiğimiz olduğunu söylemek mümkün değil. Konumuzda dünyanın kalite anlamında en önde gelen ürünlerini yapabildiğimizi gönül rahatlığıyla ifade edebilirim. Bu noktada, ortalamamızı biraz daha yükseltmemiz gerekiyor. Sektörümüzde faaliyet gösterip de kalite anlamında eksikleri olan firmalarımızın gelişimi için KBSB olarak destekleyici faaliyetlerde bulunmak öncelikli amaçlarımız arasında yer alıyor. KBSB Yönetim Kurulu olarak görev süreniz içinde odaklanacağınız önemli başlıklar neler olacak? Halen devam eden ve projelendirilecek çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz? Öncelikli konumuz ısı cihazları ve kazanların periyodik muayenesi ve bakımlarının takibinin doğru şartlar altında yapılmasını temin edecek bir mevzuat çalışmasıdır. Bu konuda Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı ile başlattığımız bir çalışma var ve bu konuyu çok fazla önemsiyoruz: Can güvenliği, verimlilik ve çevre/hava temizliği anlamında çok büyük faydaları olacak bir çalışma olacağına inanıyoruz. Biz, periyodik muayenelerin akredite olmuş A tipi muayene kuruluşlarınca yapılmasını, tüm ürünlerin ve muayenelerin merkezi bir sistem ile kayıt altında tutulmasını öneriyoruz. Buna bağlı olarak, yaptırımların cihaz kapama dahil çok daha etkin uygulanabileceği, sürdürülebilir bir mekanizma oluşturulması için çaba sarf ediyoruz. Diğer önemli konu başlıklarımızdan birisi de yassı çelik mamulleri ithalatında uygulanan gümrük vergisinin sıfırlanması konusu. Şu anda yüzde 9 olan gümrük vergisinin sıfırlanmasını istiyoruz. Bu, sadece bizim değil, yassı çelik mamul kullanan tüm imalatçıların sorunudur. Bizim ürettiğimiz bitmiş ürünü Avrupa’dan ithal etmek isteseniz gümrük vergisi sıfır ama biz üretim için kullanacağımız ham maddeyi ithal etmek istersek gümrük vergisi ödüyoruz ki bu çelişkinin ortadan kaldırılması gerekiyor.
AHMET CEVAT AKKAYA KİMDİR?
✓ 1977 Konya doğumlu olan Ahmet Cevat Akkaya, 1999 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu,
KBSB olarak üyelerimiz arası işbirliğine de büyük önem veriyoruz ve bu konuda özellikle tedarikçi olan üyelerimizle karşılıklı fayda oluşturacak çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Ayrıca az önce belirttiğim gibi eğitim faaliyetlerimiz her zaman önemini korumaya devam edecek. Hem teknik hem de yönetimsel becerilerimizi ve bilgimizi artırabileceğimiz eğitim organizasyonları yapacağız. Mesleki Yeterlilik Kurumu ile gerçekleştirdiğimiz çalışma sonucunda üç adet kazan operatörü meslek tanımı yayımlanmıştı, bu meslek dallarıyla ilgili KBSB olarak, ortağı olduğumuz şirket aracılığıyla eğitimler vereceğiz. Yine, termik santrallerde yerli ekipman kullanılmasına yönelik oluşturduğumuz, “Termik Santrallerde Yerlileştirme Platformu”nu da önemsiyoruz. Bu platform, üst düzeyde tanıtım ve lobi faaliyetlerini sürdürmeye devam edecek. Üniversitelerle ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerimizi de artırma amacındayız. Bir de benim kişisel olarak önem verdiğim ve üzerinde durduğum bir konu var: KBSB olarak mühendislik öğrencilerine burs verebildiğimiz bir sistem oluşturmak istiyorum. Özetle, gündemimiz yoğun; sektörel ve ekonomik gelişmelere göre pozisyon alarak, üyelerimizin çıkarları ve sektörümüzün gelişmesi için gerekli faaliyetleri gücümüzün yettiği oranda gerçekleştirmeye çalışacağız. Yerli üretim makine kullanımının artması için neler yapılmalı? Bu konuda KBSB’nin stratejisi nedir? Yerlilik, millilik dillerde dolaşsa da hayatımıza, zihinlerimize, ruhumuza işlemiş durumda değil. Bu konudaki yaklaşımımız şu şekilde;
elbette küresel ekonomik sistemin dışında yer almak, kendimizi koruma kalkanlarıyla donatarak rahat iş yapmak gibi bir kolaycılığın peşinde değiliz. Biz, yerli ürettiğimiz malın ithal olanlardan çok daha kaliteli, hizmet avantajına sahip, milli çıkarlarımıza uygun olduğunu ispat edemezsek, kanunlarla, zorlamalarla bu işi başaramayız. Para harcamak, birinin cebinden çıkacak paranın kimin cebine gireceğini tayin etmek aslında çok da karmaşık değil. İşin sonunda matematiğe dayanır, senden almak avantajlıysa o mal senden alınır. “500 milyon dolar ihracat yaparken neden 145 milyon dolarda ithalat yapılıyor” diye kendimize sormalıyız. Öncelikle ürün kalitesi ve hizmet anlamında hiçbir eksiğimiz olmamalı, sonra ekonomik olarak tercih edilecek yani daha ucuz ürün imal edebilmeliyiz. ArGe’si, işçi sağlığı ve güvenliği, çevre duyarlılığıyla ekonomik olarak düşük maliyetli imalat yapmak için de devletten bu anlamda destekler almak için çaba sarf etmeliyiz. Bir de, ithal ürün kullanımını zorunlu tutan veya o ürünlere yönelten uygulama, anlayış, şart, şartname, kural ne varsa, bunlarla ve bunları ortaya koyanlarla mücadele etmeliyiz! Bir ürünün alımı için şartname yazılırken “Hans’tan ne isteniyorsa Hasan’dan da onun istenmesini” sağlamalıyız. Ne yazık ki kamu alımlarında bu acı tabloyla sık sık karşılaşıyoruz. Benim ödediğim vergilerle yapılan hastane, okul, cezaevi, havaalanı, aklınıza gelen ne varsa ithal kazan alabiliyor. Biz, bunun mücadelesini her ortamda yapacağız; her milli, yerli diyenin karşısına bu tabloyu koyacağız. Bu konu bizim canımızı acıtıyorsa, bu tercihleri yapanların da canını sıkacağız.
✓ 2005 yılında, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) düzenlediği altı ay süreli tahribatsız muayene ve kalite uygulamaları eğitimine katılan, ✓ Halen Akkaya Isı Makinaları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü olan Ahmet Cevat Akkaya, ✓ 2014’ten bugüne KBSB’nin yönetim kurulunda aktif olarak görev alıyor.
“TÜRKİYE İSTİHDAMININ YÜZDE 74’Ü KOBİ ÖLÇEĞİNDEKİ FİRMALARDAN SAĞLANIYOR. DOLAYISIYLA AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİ DESTEKLERİNDE DAHA ULAŞILABİLİR VE ETKİN MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI.”
59
ülkelerden TANZANYA
YÜZÖLÇÜMÜ 947.303 km2
NÜFUS 53.470.420 (2017, tahmini)
ÖNEMLİ ŞEHİRLER Arusha, Darüsselam, Dodoma, Iringa, Kagera, Kigoma, Kilimanjaro, Lindi, Manyara, Mara, Mbeya, Morogoro, Mtwara
ETNİK GRUPLAR Sukuma, Nyamwezi, Hehe, Bena, Gogo, Haya, Makonde, Chagga, Nyakyusa, Pare, Sambaa, Ngoni, Sukuma, Nyamwezi, Maasai, Luo, Sandawe, Hadza
DİL Svahili, İngilizce
DİN %65 Hristiyan %35 Müslüman
PARA BİRİMİ Tanzanya Şilini 1 ABD Doları: 2257,2 Tanzanya Şilini Kaynaklar: CIA The World Factbook T.C. Dışişleri Bakanlığı Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Künyesi
60
DÜNYANIN EN FAKİR ÜLKELERİNDEN BİRİSİ OLAN TANZANYA, 1980’LERİN ORTALARINDAN İTİBAREN EKONOMİ VE KAMU YÖNETİMİNDE UYGULADIĞI REFORMLARLA SON 10 YILDA SAHRA ALTI AFRİKA’DAKİ EN İYİ EKONOMİK PERFORMANSA SAHİP ÜLKELERDEN BİRİ HALİNE GELDİ. EKONOMİSİ BÜYÜK ORANDA TARIM, ALTIN MADENCİLİĞİ VE TURİZME DAYANAN ÜLKENİN, ULAŞTIRMA VE ENERJİ ALTYAPISINA DAİR EKSİKLİKLER BÜYÜMESİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELLER OLARAK GÖSTERİLİYOR.
Kilimanjaro Dağı
61
ülkelerden
Zanzibar
T
anzanya, 883 bin 749 kilometrekare yüz ölçümü ve 45 milyona yaklaşan nüfusuyla Doğu Afrika’nın en büyük ülkelerinden biri. Doğusunda Hint Okyanusu’nun yer aldığı ülke Mozambik, Malavi, Zambiya, Kongo, Brundi, Ruanda, Uganda, Kenya ile sınır komşusu. Kuzeydoğusunda Afrika’nın en yüksek noktasını oluşturan Klimanjaro ve Meru Dağı yükselirken; Victoria, Tanganyika ve Nyasa ol-
62
mak üzere kıtadaki en büyük göllerin üçü de Tanzanya’da yer alıyor. Ülkenin sahile yakın bölgelerinde ovalar, orta bölgelerde platolar, kuzey ve güneyde ise dağlık alanlar bulunurken, sahil bölgelerinde tropik, yüksek bölgelerde ılıman iklim hâkim. Tanzanya, Tanganyika ana karası ile Zanzibar Adalar Grubu Federe Devletleri’nden oluşan birleşik bir cumhuriyet. 1891 yılında önce Almanya tarafından işgal edilen Tan-
kuruldu. Zanzibar’ın ayrı bir devlet başkanı ve parlamentosu bulunurken, merkezi otoritenin yetki alanına girmeyen konularda da tam yetkiye sahip. İŞSİZLİK EN BÜYÜK SORUN Yaklaşık 53,7 milyonluk nüfusu ve yıllık yüzde 7 ortalama büyüme oranıyla dikkat çeken Tanzanya’nın en büyük liman şehri Darüsselam iken ülkenin dış ticaretinin yüzde 75’i bu limandan gerçekleşiyor. Ülkedeki diğer büyük limanlar ise Mtwara, Tanga ve Zanzibar’da yer alıyor. Ülkenin diğer önemli şehirleri olan Arusha ile Zanzibar turizm, Mwanza ise madencilik yönünden önemli şehirler arasında yer alıyor. Ülkenin güneyindeki nispeten yüksek kesimlerdeki Mbeya ve Iringa ise tarım için uygundur. Toplam nüfusun içinde 43,6 milyon kişi ana karada, yaklaşık 1,3 milyon kişi ise Zanzibar Adası’nda yaşıyor. Zanzibar Adası’nda nüfus artış hızı yıllık yüzde 3,1 ile ana karadan daha yüksek. Son nüfus sayımına göre ortalama hane halkı sayısı ana karada 4,9, Zanzibar’da ise 5,3 kişi iken nüfusun yüzde 30-35’inin şehirlerde yaşadığı tahmin edilen ülkede her yıl yaklaşık 700 bin kişi işgücü piyasasına dâhil oluyor. Ancak ülkede, çoğu şehirlerde olmak üzere 2,3 milyon işsiz olduğu da bildiriliyor. İşsizlik, en çok 15-34 yaş grubu arasında ve özellikle genç kadınlar arasında yaygın. Kayıt dışı ekonomi de ülkedeki en ciddi problemler arasında yer almayı sürdürüyor.
SON 10 YILDA SAHRA ALTI AFRİKA’DA EN İYİ EKONOMİK PERFORMANS GÖSTEREN ÜLKELERİN BAŞINDA GELEN TANZANYA’DA BAŞTA SANAYİ VE HİZMETLER SEKTÖRLERİNİN KATKILARIYLA EKONOMİ, YILLIK YAKLAŞIK YÜZDE 6,3 ORANINDA BÜYÜDÜ.
YER ALTI KAYNAKLARI ZENGİN Tanzanya’da büyük miktarda ve ticari olarak kullanılabilir maden kaynakları mevcut. TANZANYA’NIN MAKİNE İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR - 84. FASIL) Sıra No
ganyika daha sonra İngiltere himayesine (1920) girdi ve 1961’de de bağımsızlığını kazandı. Zanzibar Adası’nda 19. yüzyılda hüküm süren Zanzibar Sultanlığı ise 1890 yılında İngiltere himayesine girdikten sonra ancak 1963 yılında bağımsız bir devlet haline geldi. 26 Nisan 1964’te her iki tarafın meclisinin birleşme kararını onaylamasının ardından, Temmuz 1965’te kabul edilen geçici anayasa ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri
ÜLKE
2016
1
ÇİN
229,9
2
ABD
100,1
3
GÜNEY AFRİKA
75,2
4
HİNDİSTAN
69
5
ALMANYA
46,5
6
BAE
37,5
7
İSVEÇ
37,3
8
İNGİLTERE
37
9
JAPONYA
29,1
10
İTALYA
28,1
19
TÜRKIYE
10,9
DİĞER
235,6
TOPLAM
936,2
63
ülkelerden
“ADINI ÜLKENİN İSMİ TANZANYA’DAN ALAN TANZANİT, ZOİSİT TAŞININ AZ BULUNAN ALT TÜRÜDÜR. AYDINLIK GÖRÜNÜMLÜ OLMAK ÜZERE MAVİ, YEŞİLİMSİ MAVİ VE MOR RENKLERE SAHİPTİR. 1967 YILINDA TANZANYA’DA KEŞFEDİLEN TANZANİT DÜNYANIN BAŞKA BİR BÖLGESİNDE BULUNMUYOR.” Tanzanit
En önemli maden kaynakları arasında altın, elmas ve tanzanit yer alıyor. Altın ve elmas üretimi ülkenin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 45’ini oluştururken, aynı zamanda Malavi sınırında uranyum yatakları da bulunuyor. Tanzanya’da son yıllarda önemli miktarda nikel ve platinyum yatakları da tespit edildi. Yapılan ön tetkiklere göre ülkede büyük miktarda doğal gaz petrol bulunduğu da belirlenmiş. Ülkede 12 milli park ve 15 av sahası olmasına rağmen bunlar arasında Kenya sınırındakiler hariç diğerleri ekonomik olarak işletilmiyor. Ngogoro Koruma Alanı, Serengeti Milli Parkı ve Seleous Av Alanı ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
ÜLKE EKONOMİSİ TARIM, MADENCİLİK VE TURİZME DAYANIYOR Tanzanya ekonomisi büyük oranda tarım, madencilik (altın) ve turizme dayanıyor. Bunun yanında balıkçılık da halkın önemli geçim kaynaklarından birisi. Ülkede hizmetler sektörü son yıllarda hızla gelişirken, hâlihazırda GSYİH’nin yarısını oluşturuyor. Hizmet sektöründeki büyüme ise büyük ölçüde turizm, telekomünikasyon ve finans sektöründe yaşanan gelişmelerden kaynaklanıyor. Ekonomi; inşaat, madencilik ve hizmet sektörü ağırlıklı olmak üzere 2014 yılında yüzde 7 oranında büyürken, GSYİH, 2015 yılında yüzde 7 ve 2016 yılında yüzde 6,5 artarak 47 milyar doları aştı. Tanzanya ekonomisi, küresel ekonomik kri-
TANZANYA’NIN MAKİNE İTHALATINDA BAŞLICA KALEMLER (MİLYAR DOLAR – 84. FASIL)
64
GTİP
GTİP TANIMI
8431
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (16/15)
2015
2016
AĞIR İŞ MAKİNE VE CİHAZLARININ AKSAM VE PARÇALARI
96,5
105,9
9,6
8429
DOZERLER, GREYDER, SKREYPER, EKSKAVATÖR, KÜREYİCİ, YÜKLEYİCİ V.B.
59,4
67,4
13,4
8471
OTOMATİK BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ, ÜNİTELERİ
128,2
60,5
-52,8
8474
TOPRAK, TAŞ, METAL CEVHERİ AYIKLAMA, ELEME V.B. İÇİN MAKİNELER
62,7
41
-34,7
8413
SIVILAR İÇİN POMPALAR, SIVI ELEVATÖRLERİ
38,6
38,8
0,6
8479
KENDINE ÖZGÜ FONKSİYONLU MAKİNE VE CİHAZLAR
20,3
35,8
76,1
8421
SANTRİFÜJLE ÇALIŞAN KURUTMA, FİLTRE, ARITMA CİHAZLARI
29,6
31,9
7,6
8411
TURBOJETLER, TURBO-PROPELLER, DIĞER GAZ TÜRBİNLERİ
5,1
31,8
521,3
8443
DOKUMA MADDELERİNDEN LİF İMAL EDEN, DOKUYAN, KESEN MAKİNELER
21,9
26,7
22,1
8477
KAUÇUK, PLASTİK EŞYA İMAL VE İŞLEME MAKİNE VE CİHAZLARI
21
25,6
21,6
DİĞER
464,2
471
TOPLAM
947,8
936,2
1,4 -1,2
Victoria Gölü
KUZEYDOĞUSUNDA AFRİKA’NIN EN YÜKSEK NOKTASINI OLUŞTURAN KİLİMANJARO VE MERU DAĞI YÜKSELİRKEN; VICTORIA, TANGANYIKA VE MALAWI OLMAK ÜZERE KITADAKİ EN BÜYÜK GÖLLERİN ÜÇÜ DE TANZANYA’DADIR.
zin ilk döneminden, finansal sisteminin küresel finans sistemiyle entegre olmaması nedeniyle daha az etkilenmişti. Bununla birlikte, ilerleyen dönemlerde, başta emtia fiyatlarında yaşanan sert düşüşlerin tarım ve madencilik sektöründe, yabancı yatırımlarda, turizm ve vergi gelirlerinde olumsuz etkileri görülmeye başlandı. Ülkelerin küçük devlet, güçlü özel sektör, geniş mülkiyet hakları, hukuk düzeni ve az vergi gibi prensipleri ne ölçüde benimsediğini ölçmeye çalışan Dünya Ekonomik Özgürlük Endeksi 2011 Yılı Raporu’nda Tanzanya 108’inci sırada yer alıyordu. Bununla birlikte, Tanzanya, bahse konu endekste Sahra Altı Afrika’daki 46 ülke arasında 15’inci sırada bulunuyor. Doğu Afrika Gümrük Birli-
ği üyesi olan Tanzanya, aynı zamanda Kenya, Uganda, Ruanda ve Burundi ile Doğu Afrika Topluluğu (EAC) üyesidir. REFORMLARA HIZ VERİLDİ Tanzanya’da 1980’lerin ortalarından itibaren politik sistem, ekonomi ve kamu yönetiminde reformlar uygulanıyor. 1986 yılında başlayan ekonomik reform programları sonucunda pazar ekonomisine dönüşüm sağlanırken, ticaret, kurlar ve faizler tamamen liberal hale getirildi. Bu kapsamda büyük çaplı özelleştirme uygulamaları gerçekleştirilirken, kamuda çalışan sayısı önemli ölçüde azaltıldı ve performansa dayalı ücret sistemine geçildi. Makro ekonomik alanda sağlanan istikrar
Tanganyika Gölü
65
ülkelerden
TANZANYA’DA ÇALIŞAN NÜFUSUN YÜZDE 77’Sİ TARIMDA İSTİHDAM EDİLİYOR.
sayesinde Tanzanya, IMF ile borçlanma dışı destek programları uygulamaya başladı; fakirliği azaltma ve büyümeye yönelik destekler uygulamaya koydu. Hükümet ayrıca büyüme ile fakirliği önleme konusundaki orta vadeli programlarına paralel olarak harcamalarını da artırdı. Ülkede vergi tabanı genişletilirken, vergi idaresi de iyileştirildi. Ayrıca mahalli gelirler artırıldı ve borçlanma ihtiyacı azaltıldı. Bununla birlikte yine de Tanzanya gelirlerin yaklaşık yüzde 40’ı halen borçlanma yoluyla sağlanıyor. Ülkenin Eurobond ihraç etme planı finansal kriz neticesinde ertelenirken, finansal piyasaların normale dönmeye başlamasıyla birlikte konu tekrar tartışılmaya başlandı. Tanzanya’nın 2016/2017 bütçesinin yüzde 16,9’u eğitime, yüzde 20,5’i altyapı yatırımlarına, yüzde 8,9’u sağlık alanına, yüzde 6,8’i tarım ve sulamaya, yüzde 4,6’sı içme suyuna ve yüzde 3,9’u ise enerji ve minerallere ayrılmıştı. Ülkede ekonomide etkinliği azaltan en önemli faktörlerden biri ise ihale sisteminin yavaş ve hantal olmasıdır. Bu amaçla ülkede, yerli tedarikçilerin lehine bazı düzenlemeleri de içer yeni bir ihale yasası gündemde. Ayrıca büyük ihalelerin daha küçük parçala-
ra bölünerek finansal gücü daha az olan firmaların da ihalelere girmesinin sağlanması amaçlanıyor. EKONOMİK PERFORMANS Son 10 yılda Sahra Altı Afrika’da en iyi ekonomik performans gösteren ülkelerin başında gelen Tanzanya’da başta sanayi ve hizmetler sektörlerinin katkılarıyla ekonomi, yıllık yaklaşık yüzde 6,3 oranında büyüyor. Tarım sektöründeki büyüme ise ortalama yüzde 4,2 olarak gerçekleşiyor. Politik istikrar ve sağlam hükümet politikaları sayesinde doğrudan yabancı yatırımlar artış gösterirken, döviz kurlarında kayda değer bir istikrar da sağlanmış durumda. Son yıllarda Tanzanya’daki enflasyon oranı Frank Bölgesi dışındaki bölgenin en düşüğü olarak gerçekleşirken, reformlar ekonomiyi dış şoklara karşı daha dayanıklı hale getiriyor. Ülkede 2015 yılı itibarıyla kişi başına düşen gelir 957 dolarken, özellikle Asya’dan gelen talebe bağlı olarak emtia fiyatlarının süratle toparlanması, en önemli ihraç ürünlerinden birisi altın olan Tanzanya ekonomisi için yararlı olmuştu. Fakat altın fiyatlarındaki küresel düşüşle beraber en büyük ihraç kaleminin Darüsselam
66
ÜLKE ARAZİSİNİN YÜZDE 25’İ YABAN HAYATI VE ULUSAL PARKLAR İÇİN AYRILMIŞTIR VE BU RAKAM, DÜNYADAKİ EN YÜKSEK ORANLAR ARASINDADIR. YABAN HAYATI İÇİN AYRILAN ALAN ALMANYA’NIN TOPLAM ALANINDAN BÜYÜKTÜR.
Serengeti Ulusal Parkı
altın olması sebebiyle Tanzanya’nın 20132017 döneminde cari açığının nominal olarak artacağı da düşünülüyor. Önümüzdeki yıllarda Asya’da, ABD ve AB’den daha yüksek bir büyüme yaşanmasının Tanzanya’nın turizm sektörüne de önemli etkileri olacağı kaydediliyor. Turizm sektörü 2000’li yılların başından bu yana hızlı bir şe-
kilde gelişirken, altın madenciliğinden sonra ülkenin en büyük ikinci döviz kaynağı olmayı sürdürüyor. Bununla birlikte turizm sektörü de küresel krizden etkilendi ve kriz, ülkeyi ziyaret eden turist sayısının azalmasına yol açtı. GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLER Yabancı yatırımların, ticaretin, turizmin ve fi-
TÜRKİYE’NİN TANZANYA’YA 84. FASIL BAZINDA MAKİNE İHRACATI (MİLYON DOLAR)
Kaynak: TÜİK verileri 2015
2016
2017 (11 ay)
TOPRAK, TAŞ, METAL CEVHERİ V.B. AYIKLAMA, ELEME, TASNİF, AYIRMA, YIKAMA, KIRMA, ÖĞÜTME, YOĞURMAYA MAHSUS CİHAZLAR
0,9
1,4
1,4
58,2
8429
BULDOZERLER, GREYDERLER, TOPRAK TESVİYE MAKİNALARI, SKREYPERLER, MEKANİK KÜREYİCİLER, EKSKAVATÖRLER
0,7
0,1
1,2
-92,6
8437
TOHUM, HUBUBAT, KURU BAKLAGİLLERİ TEMİZLEME, TASNİF ETME AYIKLAMA VE ÖĞÜTMEYE MAHSUS MAKİNE VE CİHAZLAR
2
0,1
1
-93,7
8418
BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR VE DİĞER SOĞUTUCU VE DONDURUCU CİHAZLAR VE ISI POMPALARI
0,4
0,4
0,7
7
8421
SANTRİFÜJLER; SIVILARIN VEYA GAZLARIN FİLTRE EDİLMESİNE VEYA ARITILMASINA MAHSUS MAKİNE VE CİHAZLAR
0,2
0,2
0,6
-18,9
8481
BORULAR, KAZANLAR, TANKLAR, DEPOLAR VE BENZERİ DİĞER KAPLAR İÇİN MUSLUKLAR, VALFLER (VANALAR) V.B. CİHAZLAR
0,3
0,4
0,5
37,9
8419
ISI DEĞİŞİKLİĞİ YÖNTEMİ İLE MADDELERİ İŞLEMEK İÇİN CİHAZLAR, ELEKTRİKLİ OLMAYAN ŞOFBENLER
0,2
0,2
0,5
3,6
8414
HAVA VEYA VAKUM POMPALARI, HAVA VEYA DİĞER GAZ KOMPRESÖRLERİ, FANLAR, ASPİRATÖRÜ OLAN HAVALANDIRMAYA MAHSUS CİHAZLAR
0,4
0,3
0,4
-29,3
8428
KALDIRMA, ELLEÇLEME, YÜKLEME, BOŞALTMA MAKİNELERİ (ASANSÖRLER, YÜRÜYEN MERDİVENLER, KONVEYÖRLER
0,6
0,4
0,4
-35,7
8422
BULAŞIK, ŞİŞE V.B. YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ, ŞİŞE, KUTU ÇUVAL V.B DOLDURMA, ETİKETLEME MAKİNELERİ
0,9
0,5
0,4
-47,9
DİĞER
4,4
2,5
3,1
-42
6,5
10
-40,7
GTİP
GTİP TANIMI
8474
TOPLAM
11
Değişim %
67
ülkelerden
Darüsselam
POLİTİK İSTİKRAR VE SAĞLAM HÜKÜMET POLİTİKALARI SAYESİNDE ÜLKEDEKİ DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR SON YILLARDA ARTIŞ GÖSTERDİ.
68
nansal hizmetlerin yükselişe geçmesiyle beraber önümüzdeki dönemde ekonomide ortalama yüzde 7,3 oranında bir büyüme bekleniyor. Genel ekonomik büyümenin ise inşaat, madencilik ve hizmetler sektörlerinin desteğiyle gerçekleşeceği düşünülüyor. İnşaat sektöründeki büyümede özellikle kara yollarında ve enerji sektörlerinde yardımlarla finanse edilen altyapı harcamalarının yanı sıra büyük şehirlerdeki ticari ve konut amaçlı inşaat harcamalarının etkili olacağı belirtiliyor. Yüksek fiyatlar ve üretim artışı sayesinde altın ihracatından sağlanan gelirlerin de yükselmesi beklentiler arasında ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki gelişmeler sayesinde hizmetler sektörünün büyümesi, bankacılık sektörünün kısmen de olsa küresel piyasalardan izole olmasının finans sektörünü olumlu yönde etkilemesi de diğer beklentiler arasında. Öte yandan zayıf enerji ve ulaştırma altyapısı ekonomik büyümeyi frenleyebilecek faktörler olarak görülüyor. TANZANYA 2016 YILINDA 24 MİLYON DOLARLIK MAKİNE İHRAÇ ETTİ BM İstatistik Bölümü verilerine göre Tanzanya’nın makine ihracatı 2016 yılında 24 milyon dolar olarak kayda geçti. 2015 yılında bu rakam 18,5 milyon dolar seviyesindeydi.
Masai savaşçıları, Arusha
Tanzanya makine ihracatını 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29,4 artırdı. Tanzanya 2016 yılında 5,2 milyon dolarla en fazla Güney Afrika’ya makine ihraç etti. Tanzanya’nın 2016 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke 3,8 milyon dolarla Kongo Demokratik Cumhuriyeti oldu. Tanzanya’nın en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise 3,2 milyon dolarla Kenya yer alıyor. Listenin dördüncü sırasında1,2 milyon dolarla ABD bulunurken beşinci sırada ise yine aynı ihracat oranıyla Kanada bulunuyor. Türkiye ise Tanzanya’nın en fazla makine ihraç ettiği ülkeler listesinde 100 bin dolarla 25’inci sırada. Tanzanya 2016 yılında 84. fasıl itibarıyla en fazla alternatif-rotatif kıvılcım ateşlemeli, içten yanmalı motorlar kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 194 bin dolarlık ürün ihraç edilirken 2016 yılında bu rakam yüzde 2 bin 551 artarak 5,1 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında ise ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları bulunuyor. Söz konusu kalemde 2015 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 1,7 milyon dolarken 2016 yılında bu rakam yüzde 34,5 artarak 2,3 milyon dolar seviyesinde kayda geçti. Listenin üçüncü sırasında bulunan buhar kazanları dışın-
TANZANYA EKONOMİSİNİN ANA SEKTÖRLERİ TARIM VE HAYVANCILIK:
Tarım sektörü GSYİH’nin sadece yüzde 27’sini oluşturmasına rağmen ülke ağırlıklı olarak tarım ekonomisine dayalı. Tarım sektörü önemli ölçüde ailelerin kendi ihtiyaçları için veya ticari amaçlı üretim yaptıkları küçük işletmelerden oluşuyor. Çalışan nüfusun da yüzde 77’si tarımda istihdam ediliyor. Tarımsal ürünler büyük oranda ham olarak veya yarı işlenmiş olarak ihraç edilirken, tarım ürünleri ihracatı toplam ihracatın yüzde 22’sini oluşturuyor. Hayvancılık sektörü ise GSYİH’nin yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturuyor. Hayvansal üretimin yaklaşık yüzde 99’u geleneksel küçük işletmelerde gerçekleştiriliyor. Ülkede hayvansal üretimde sığır üretimi ilk sırada. Tanzanya’da üretilen başlıca ürünler; kahve, çay, kaju, sisal, pamuk, tütün, şeker, subtropikal meyve ve sebze, et, süt ürünleri, yer fıstığı, vanilya, karabiberdir. Öte yandan, ülkenin Arusha ve Kilimanjaro şehirlerinde kesme çiçek üretiliyor.
SANAYİ:
Ülkede sanayi, yüksek petrol fiyatları ve zayıf enerji ve ulaştırma altyapısından kaynaklanan problemlere rağmen, son 10 yılda ortalama yüzde 10 oranında büyüdü. Yüksek enerji fiyatları ve elektik kesintileri genel olarak tüm sanayi sektörünü olumsuz yönde etkilerken bu durum, genel ekonomik büyümenin önündeki engellerin başında geliyor. Sanayi sektörünün büyük bölümü Darüsselam’da yoğunlaşırken, imalat sanayisi daha ziyade yerel tarımsal ürünlerin işlenmesine dayanıyor. Sanayi sektörü, gıda tekstil, hazır giyim, deri, ayakkabı, mobilya, ahşap ürünleri gibi basit tüketim ürünlerinden meydana geliyor. Tanzanya’nın gündemdeki sürdürülebilir sanayi geliştirme politikasının ana hedefi ülkede sanayinin geliştirilmesi ve 21. yüzyılın ilk çeyreği itibarıyla sanayinin GSYİH’ye yüzde 40 katkı yapacak seviyeye ulaşması.
ULAŞTIRMA VE TELEKOMÜNİKASYON: Tanzanya’nın zayıf ulaştırma ve enerji altyapısının, daha yüksek bir ekonomik büyümeyi ve yeni yatırımları engellediği belirtiliyor. Bu durumun farkında olan hükümet son yıllarda hibelerin de yardımıyla altyapı harcamalarını büyük oranda artırdı. Ülkede üç uluslararası (Darüsselam, Klimanjaro va Zanzibar) ve 21 küçük havaalanı bulunurken, kara ve demir yolu ulaşımı altyapısı oldukça yetersiz.
TURİZM:
MADENCİLİK:
Turizm sektörü altın madenciliğinden sonra ülkenin en büyük ikinci döviz kaynağı. Diğer taraftan turizm, yüzde 18 payla tarımdan sonra GSYİH’ye en fazla katkı sağlayan ikinci sektör. Tanzanya çok merkezli bir turizm ülkesi olarak büyük bir potansiyele sahip. Uluslararası seyahat şirketleri de bu kapsamda ülkenin milli parklarında, av sahalarında ve ormanlarında safariler ve Kilimanjaro Dağı ile Zanzibar’ın “Baharat Adası”na gezilerden oluşan turlar sunuyor. Turizm sektöründe doğrudan ve dolaylı olarak istihdam edilenlerin oranı ise toplam istihdamın yüzde 7,1’ini oluşturuyor. Tanzanya’da büyük miktarda ve ticari olarak kullanılabilir maden kaynakları mevcut. Ülkede aktif olarak maden ve mineral arama faaliyetlerini sürdürme iznine sahip ulusal ve uluslararası nitelikli 300 firma bulunuyor. Maden arama lisanslarının büyük çoğunluğu altın için verilirken, diğer lisanslar demir cevheri, nikel, endüstriyel mineraller ve kıymetli madenleri kapsıyor. Ülke ayrıca sadece bu ülkede çıkarılan tanzanit adlı değerli taşlarıyla da ünlü. Madenler İngiliz, Kanadalı ve Alman şirketler tarafından işletilirken Tanzanya’nın maden rezervlerinin yaklaşık yarısının altından oluştuğu ifade ediliyor.
69
ülkelerden
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Tanzanya, Afrika’nın üç büyük gölü Victoria, Tanganyika ve Malawi Gölü’ne ev sahipliği yapıyor. • Ülke, 130 kabileden oluşur ve her biri özgün maskeleri, el dokuması sepetleri, patikleri, şiirleri, abanoz veya gül ağacı oyma eşyalarıyla kültürel olarak ayırt edilebilir. • Eski bir Avrupa kolonisi olan Tanzanya’da futbol ve ragbi en önemli spor dallarıdır. • Tanzanya’nın ulusal yemeği olan Ugali; mısır, darı veya sorgum unu ile yapılan yapımı basit bir püredir. • Ülkedeki Natron Gölü’nün pH (asit/baz) değeri 10,5 civarındadır ve bu insan dahil pek çok canlının göle girmesi durumunda derisini yakacak düzeyde bir alkali oranıdır. • Tanzanya’da da bulunan pingo ağaçları uzun yıllardan beri Afrika’da müzik aleti yapımında kullanılır ve dünyanın en pahalı kerestesi olarak tanımlanır. • Ülkenin bayrağı Tanzanya’nın günlük hayatının dört unsurunu yansıtır. Yeşil, doğanın güzelliğini; sarı, ülkenin maden yataklarını; siyah, insanları ve mavi ise büyük gölleri temsil eder.
da bir önceki yıla oranla yüzde 1,2 azalarak 936,2 milyon dolar olarak kaydedildi. Tanzanya 2015 yılında 947,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmişti. 2016 yılı rakamlarına göre Tanzanya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 229,9 milyon dolarla Çin yer alıyor. Tanzanya, 2016 yılında listenin ikinci sırasında bulunan ABD’den 100,1 milyon dolar değerinde makine ithal etti. Tanzanya’nın 2016 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise 75,2 milyon dolarla Güney Afrika yer alıyor. İthalat listesinin dördüncü ve beşinci sırasındaysa Hindistan ve Almanya bulunuyor. Tanzanya 2016 yılında Hindistan’dan 69 milyon dolarlık makine ithal ederken, beşinci sıradaki Almanya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatı 46,5 milyon dolar oldu. Türkiye, 10,9 milyon dolarla 2016 yılında Tanzanya’nın en fazla makine ithal ettiği ülkeler listesinin 19’uncu sırasında bulunuyor. Tanzanya 2016 yılında en fazla ağır iş maki-
• Tanzanya 1964’te Zanzibar Adası ile birleşmeden önce, Tanganyika adıyla biliniyordu. • Victoria Gölü, dünyanın en büyük tropikal ve ikinci büyük tatlı su gölüdür. • Ülke arazisinin yüzde 25’i yaban hayatı ve ulusal parklar için ayrılmıştır. Bu, dünyadaki en yüksek oranlar arasındadır. Yaban hayatı için ayrılan alan Almanya’nın toplam alanından büyüktür. • Zanzibar, dünyanın en büyük karanfil üreticisidir ve karanfil en büyük ihraç kalemidir. • Tanzanya’nın en ünlü ulusal parkı, Serengeti Milli Parkı’dır. Milyonlarca öküz başlı Güney Afrika antilobu buradan Kenya’daki Masai Mara Milli Parkı’na göç eder. • Tanzanya’daki Kilimanjero Dağı, Afrika’nın en yüksek noktasıdır. Ekim 1889’da dağa tırmanan ilk kişi Hans Meyer adlı bir Alman jeologdu.
da kalan merkezi ısıtma kazanları kaleminde 2016 yılında 1,8 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. Tanzanya’nın 2016 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu yüzde 2 bin 551 ile alternatifrotatif kıvılcım ateşlemeli, içten yanmalı motorlar oldu. İTHALAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA ÇİN BULUNUYOR BM İstatistik Bölümü verilerine göre Tanzanya’nın makine ithalatı 2016 yılın-
70
Stone Town, Zanzibar
ne ve cihazlarının aksam ve parçaları kaleminde ürün ithal etti. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 96,5 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2016 yılında bu rakam yüzde 9,6 artarak 105,9 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici ürün grubu bulunuyor. Tanzanya, 2015 yılında söz konusu kalemde 59,4 milyon dolar değerinde makine ithal ederken, 2016 yılında bu rakam yüzde 13,4 artışla 67,4 milyon dolar oldu. Tanzanya’nın en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem ise otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri oldu. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 128,2 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, 2016 yılında bu rakam yüzde 52,8 azalarak 60,5 milyon dolar oldu. Tanzanya’nın 2015 yılı makine ithalatında en fazla artış yüzde 521,3 ile turbojetler, turbo-propeller, diğer gaz türbinleri kaleminde gerçekleşti. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 5,1 milyon dolar değerinde itha-
lat gerçekleştirilirken, 2016 yılında bu rakam 31,8 milyon dolar seviyesine yükseldi. TÜRKİYE’DEN MADENCİLİK MAKİNELERİ İTHAL EDİYOR TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 84. fasılda Tanzanya’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı, 2016 yılında 6,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2015 yılında bu rakam 11 milyon dolar seviyesindeydi. Tanzanya’ya yönelik makine ihracatımız yüzde 40,7 azaldı. Türkiye’nin Tanzanya’ya makine ihracatının ilk sırasında “Toprak, taş, metal cevheri ayıklama, eleme, tasnif, ayırma, yıkama, kırma, öğütme, yoğurmaya mahsus cihazlar” yer alıyor. Söz konusu kalemde Tanzanya’ya 2015 yılında 900 bin dolar değerinde ürün ihraç edilirken, bu rakam 2016 yılında yüzde 58,2 artışla 1,4 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan “Buldozerler, greyderler, toprak tesviye makineleri, skreyperler, mekanik küreyiciler, ekskavatörler” ürün grubunda
SANAYİ SEKTÖRÜNÜN BÜYÜK BÖLÜMÜ DARÜSSELAM’DA YOĞUNLAŞIRKEN İMALAT SANAYİSİ DAHA ÇOK YEREL TARIMSAL ÜRÜNLERİN İŞLENMESİNE DAYANIYOR.
71
KENDI SEKTÖRÜNÜZDEN ALMAN MÜŞTERILERLE BULUŞUN! VEREINIGTE FACHVERLAGE çeşitli sektörel dergiler ile branşınızı temsil eder ve hedeflediğiniz müşteri grubuna doğrudan ulaşmanızı sağlar.
Nachhaltig entscheiden, effizient produzieren. HEDEF GRUP: Sanayideki üretim ve şirket yetkilileri ve teknik yönetim kadroları.
www.DerBetriebsleiter.de
FLUIDT E CHNIK
Wissen schafft Ideen. HEDEF GRUP: Tasarım, geliştirme ve üretim alanlarındaki karar alıcılar; kullanıcı odaklı tahrik teknolojileri pazarındaki uzmanlar ve yöneticiler www.antriebstechnik.de
VERFAHRENSTECHNIK Prozesse verstehen. HEDEF GRUP: Kimya ve petrokimya endüstrisi ile yiyecek-içecek sanayisindeki proses mühendisleri, yöneticiler ve genel müdürler.
www.verfahrenstechnik.de
Wissen. Vernetzen. Begeistern. HEDEF GRUP: Otomasyon çevrelerindeki (Orijinal Ürün Üreticileri OEM'ler) ürün geliştirme uzmanları ve tasarımcılar; makine ve elektrik mühendisliği sanayisindeki sistem entegratörleri ve üretim sorumluları.
Robust. Stark. Smart. HEDEF GRUP: Mobil iş makinelerinin tasarım kademeleri
www.industrielle-automation.net
Wissen, was wirklich wichtig ist. HEDEF GRUP: Planlama, projelendirme, konstrüksiyon, üretim ve bakım alanlarındaki mühendisler ve teknisyenler www.oelhydraulik-und-pneumatik.de
Lösungen für industriellen Umweltschutz – Effizient. Sicher. Nachhaltig. HEDEF GRUP: Sistem mühendisliği alanındaki tasarımcılar, üretim sanayisindeki üretim yetkilileri ve çevre sorumluları, resmi çevre koruma kurumları, mühendislik ve danışmanlık firmaları. www.wasser-luft-und-boden.de
www.mobile-maschinen.info
Am Puls der Technik. FÖRDERTECHNIK MATERIALFLUSS
HEDEF GRUP: Tüm endüstri branşlarındaki tasarım kademeleri. EOM işletmelerindeki tanınmış tasarım ve AR&GE uzmanları ve yöneticileri.
www.DerKonstrukteur.de
LOGISTIK
Systemorientiert denken – vernetzt handeln. HEDEF GRUP: Sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde, gerek üretim, gerekse diğer şirketlerde lojistik ile ilgili karar alıcılar ve karar alma sürecinde yer alan diğer kişiler. www.foerdern-und-heben.de
Covering the 4th Industrial Revolution. HEDEF GRUP: Dünya çapındaki en önemli tüm ekonomik pazarlar ve bölgelerde konstrüksiyon, AR&GE ve imalat kademelerindeki yöneticiler ve karar alıcılar. www.world-of-industries.de
Daha fazla bilgi için benimle irtibata geçiniz! (İngilizce ve Almanca)
Carmen Nawrath Head of Marketing & Corporate Services phone: 0049/6131/992-245 c.nawrath@vfmz.de
Tanga
TANZANYA’DAKİ ÖNEMLİ MADEN KAYNAKLARI ARASINDA ALTIN, ELMAS VE TANZANİT YER ALIRKEN TURİZM SEKTÖRÜ, ALTIN MADENCİLİĞİNDEN SONRA ÜLKENİN EN BÜYÜK İKİNCİ DÖVİZ KAYNAĞIDIR.
2016 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 100 bin dolar olarak kaydedildi. 2015 yılında bu rakam 700 bin dolar seviyesindeydi. “Buldozerler, greyderler, toprak tesviye makineleri, skreyperler, mekanik küreyiciler, ekskavatörler” mal grubundaki ihracat 2016 yılında yüzde 92,6 azaldı. Türkiye’nin Tanzanya’ya yönelik makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise “Tohum,
hububat, kuru baklagilleri temizleme, tasnif etme ayıklama ve öğütmeye mahsus makine ve cihazlar” bulunuyor. 2015 yılında söz konusu kalemde 2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2016 yılında bu rakam yüzde 93,7 azalarak 100 bin dolar seviyesinde kaydedildi. TÜİK verilerine göre 2016 yılında 84. fasıl itibarıyla Türkiye Tanzanya’dan 191 bin dolarlık makine ithal etti.
Dodoma
73
pozitif
“KADINLAR YETENEKLERİNİ KÜÇÜMSEMEMELİ” TOPLUMDAKİ, “KADIN VE ERKEKLERİN YAPABİLECEĞİ İŞLER” BİÇİMİNDEKİ ÖN YARGIYA DAYALI SINIFLANDIRMANIN MAKİNE SEKTÖRÜNDE, DİĞER SEKTÖRLERE KIYASLA DAHA AZ SAYIDA KADININ GÖREV YAPMASININ EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN VİSPERA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ CEO’SU PROF. DR. AYTÜL ERÇİL, “BİR DİĞER ÖNEMLİ NEDEN İSE KADINLARIN KENDİLERİNE YETERİNCE GÜVENMEMESİ VEYA YETENEKLERİNİ KÜÇÜMSEMESİ” DİYOR.
Ç
ocuk kitaplarına bakıldığında kadınların daha çok ev kadını, hemşire, öğretmen gibi mesleklerle tanımlandığını, özellikle teknoloji tabanlı mesleklerde ise daima erkeklerin tarif edildiğini aktaran Vispera Bilgi Teknolojileri CEO’su Prof. Dr. Aytül Erçil, “Bu
74
durum, çok küçük yaştan itibaren ‘erkek ve kadın işi’ gibi önyargılara yol açıyor. Öncelikli olarak toplumda bu tür önyargıların oluşmaması için çaba gösterilmeli. Yapılan araştırmalarda görüldüğü üzere kadınlar bir işi yapabileceklerinden yüzde 100 emin olmadan başvuruda bulunmazken erkekler ise yüzde
60 oranında emin olduklarında başvuru gerçekleştiriyor. Kadınların kendilerine güveninin artması için karşılarında başarılı rol modellerin olması gerekiyor” diyor. Akademik kökenli başarılı bir iş insanı olan Erçil, makine imalat sektöründe daha fazla kadın yönetici görmek için yapılması gerekenleri Moment Expo okurları için anlattı. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? İstanbul’da 1958 yılında doğdum. İlk ve ortaokulun ardından bir öğretmenimin tavsiyesiyle Robert College’ın sınavına girdim ve Türkiye ikincisi olarak kazandım. Robert College’ın ardından 1979 yılında ise Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği ve Matematik Bölümü’nünden mezun oldum. Sonrasında ABD’deki Brown Üniversitesi’nden 1980 yılında master, 1983 yılında da doktora derecelerini aldım. İş hayatına başlama ve bulunduğunuz göreve gelme süreciniz hakkında bilgi verir misiniz? Doktora eğtimimi tamaladıktan sonra bir süre ABD’de çalışıp deneyim kazanmak istedim. Beş yıl boyunca GM Research Lab’de “senior research scientist” ve “staff research scientist” olarak çalıştıktan sonra, Boğaziçi Üniversitesi’ne döndüm. 13 yıl Boğaziçi Üniversitesi’nde görev aldım ve daha sonra Sabancı Üniversitesi’ne geçtim. 13 yıl süresince de burada görev yaptıktan sonra emekli oldum. Boğaziçi Üniversitesi’nde Boğaziçi University Pattern Analysis and Machine Vision Laboratory (BUPAM) isimli bir yapay görme laboratuvarı kurdum. Daha sonra Sabancı
Üniversitesi’nde de VPALAB isimli bir laboratuvar kurdum. Bu laboratuvar 2006 yılında Avrupa Birliği tarafından “mükemmeliyet merkezi” seçildi. Boğaziçi Üniversitesi’ndeyken VISTEK Limited adlı firmayı kurdum. Sabancı Üniveristesi’ne geçtikten sonra VISTEK Limited’i kapatıp Sabancı’nın da ortaklığıyla VISTEK A.Ş.’yi kurduk. 2009 yılında görüntü işleme tabanlı otomasyon sistemleri alanında Avrupa’da bir numara, dünyada ise üçüncü sırada olan Alman ISRA VISION şirketinin CEO’su bize ortaklık teklif etti. İlk önce sıcak bakmasam da ISRA’nın bizim yaptığımız çalışmaları dünyaya açma potansiyeli olduğu için bu teklifi kabul ettim ve ISRA ile ortaklığımız başladı. 2013 yılında da modern terimle “exit” ederek hisselerimizin tümünü ISRA’ya sattık. Daha sonra VISTEK’teki Ar-Ge ekibinin önemli bir bölümüyle beraber Vispera’yı kurduk. Bugün itibarıyla Vispera’nın Türkiye’den çıkacak bir “high-tech unicorn” olma hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kaç yıldır bulunduğunuz görevi sürdürüyorsunuz? Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor? Vispera’da dördüncü yılımızı tamamladık. Ben genelde sabah 08:00 civarında ofise gelirim. Tüm gün toplantılar, müşteri ziyaretleri ve ekip içi çalışmalarla geçiyor. Aksam 19:00 -19:30 sularında ise ofisten çıkıp eve gidiyorum. Yemekten sonra tekrar bilgisayarın başına oturup yapmam gereken acil işler varsa onları yapar, yoksa maillerimi ve dosyalarımı toparlayıp organize olurum.
“BILGISAYAR SEKTÖRÜNDE, SEKIZ YILLIK PROGRAMLAMA DENEYIMINE SAHIP KADINLARIN KENDINE GÜVENI BIR YILLIK PROGRAMLAMA DENEYIMI OLAN ERKEN PROGRAMCILARIN KENDILERINE OLAN ÖZGÜVENINE EŞIT DURUMDA.”
75
pozitif
Yoğun bir iş temposuna sahip olan makine sektöründeki başarınızı neye borçlusunuz? Bilgi birikimi, çok çalışma ve hepsinden de önemlisi çok iyi bir ekibe sahip olmak başarının temel anahtarıdır. Zira siz ne kadar iyi olursanız olun, ekibiniz sizinle aynı vizyonu paylaşmıyorsa ve aynı tempoda çalışmıyorsa başarıya ulaşmak mümkün değil. Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz? Ofis ortamında bir zorluk yaşamadım. Ekibimizin tamamı bilgiye, deneyime önem veren ve önyargıları olmayan kişilerden oluşuyor. Ancak dışarıda bazı zorluklar oluyor tabi ki. Kadın yöneticilerin çok az olduğu bir ortamda, özellikle de teknolojik çalışmalar yapan bir firmanın yöneticisinin kadın olması biraz yadırganabiliyor. Bu durum sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da benzer bir şekilde gelişiyor. Katıldığım birçok AB projesinde veya görüntü işleme teknolojileri firmalarının yöneticilerinin bulunduğu ortamlarda çoğu zaman tek kadın veya az sayıdaki kadından biri oluyorum. İş hayatında kadın olmaktan kaynaklanan problemler yaşadınız mı? Öğretim üyesi olmanın getirdiği belli bir saygınlık olduğu için birçok kadın yöneticiden daha az problem yaşıyorum. Fakat tabi ki önyargıya dayalı birçok problemle de karşı karşıya kalıyorum. Yurt dışındaki bir toplantının akşamında bir firmanın yöneticisi, beni toplantıya katılan birinin eşi olarak düşünerek “Eşlerin programı nasıldı?” diye sordu. Türkiye’de de toplantılarda eğer kartvizitimi vermemişsem ve yanımda bir erkek varsa, teknik konularda genellikle yanımdaki kişiyi muhatap alıyorlar.
76
İş ile ilgili yurt dışı seyahatleri gerçekleştiriyor musunuz? Yurt dışı gezilerinizde makine sektöründe yönetici pozisyonda görev yapan bir kadın yönetici olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz, gözlemleriniz nelerdir? Oldukça sık seyahat ediyorum. Üniversite öğretim üyeliği dönemlerinde her yıl birkaç konferansa giderdim. Birçok AB ve ABD projesinde yürütücü olarak görev aldım. Bu çerçevede toplantılar için seyahatler gerçekleştirdim. 2005 yılından bu yana AB projelerinde hakem olarak görev yapıyorum. Bu vesileyle her yıl birkaç kere Brüksel’e gidiyorum. Mevcut işim Vispera bünyesinde de yurt dışı müşterilerle temasalar, fuarlar için seyahat etmeyi sürdürüyorum. Yurt dışında da bir teknoloji firmasının CEO’sunun kadın olması çok rastlanan bir şey değil. Bu yüzden oralarda da benzer şekilde şaşkınlık ifadeleriyle karşılaşıyorum. Başarılı bir kadın yönetici olarak aldığınız ödüller var mı? Yıllar içerisinde; Uluslararası Başarı Ödülü, Eureka Başarı Öyküsü, Endeavor Girişimcisi, 2010 Teknoloji Ödülü Finalisti, Veuve Clicquot Yılın En Etkin Kadın Girişimcisi Ödülü, 1. Makine ve Aksamları İmalat Teknolojileri Ar-Ge Proje Pazarı Akademisyen Kategorisi Birincilik Ödülü, 2013 Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Kristal Ağaç Yılın Kadın Girişimcisi, 2014 ANSİAD Yılın Kadın Girişimcisi, Microsoft Bilişimde Fark Yaratan Kadın Lider Ödülü olmak üzere ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görüldüm. Erkek egemen bir sektör olan makine imalat sektöründe, diğer sektörlere kıyasla sizce neden daha az sayıda kadın çalışan görev yapıyor? Bunun önemli bir nedeni toplumdaki kadınların ve erkeklerin yapabileceği işler şeklinde ön yargıya dayalı bir sınıflandırmanın olması. Ancak bir başka önemli neden ise kadınların yeterince kendilerine güvenmemesi veya yeteneklerini küçümsemesi. Bilgisayar sektöründe, sekiz yıllık programlama deneyimine sahip kadınların kendine güveni bir yıllık programlama deneyimi olan erken programcıların kendilerine olan özgüvenine eşit durumda. Kadınlarla erkeklerin aynı teste tabi tutuldukları ve kendilerini değerlendirmelerini istedikleri birçok çalışmada, gerçek notlar arasında bir fark olmamasına rağmen, kadınların kendileri hakkında gerçek notlarının altında bir değerlendirme yaptığı, erkeklerin ise aldıkları gerçek notun üzerinde bir değerlendirmede bulunduğu görüldü. Bizim ve dünyadaki diğer birçok toplumda çocuk bakımı
ve eğitimi annenin görevi olarak değerlendiriliyor. Bu yüzden de birçok kadın doğumdan sonra iş hayatına geri dönmüyor ve özellikle de erkeklerin baskın olduğu sektörlerde mücadele etmeye çalışmıyor. Makine imalat sektöründe daha fazla kadın çalışan ve yönetici görmek için neler yapılabilir? Bence çocukların eğitimine henüz yuva çağından itibaren başlamak gerekiyor. Çocuk kitaplarına baktığınızda kadınlar daha çok ev kadını, hemşire, öğretmen gibi mesleklerle tanımlanıyor. Özellikle teknoloji tabanlı mesleklerde ise daima erkekler tarif ediliyor. Bu durum da çok küçük yaştan itibaren erkek ve kadın işi gibi önyargılara yol açıyor. Öncelikli olarak toplumda bu tür önyargıların oluşmaması için çaba gösterilmeli. Yapılan araştırmalarda görüldüğü üzere kadınlar bir işi yapabileceklerinden yüzde 100 oranında emin olmadan başvuruda bulunmazken erkekler ise yüzde 60 oranında emin olduklarında başvuru gerçekleştiriyor. Kadınların kendilerine güveninin artması için karşılarında başarılı rol modellerin olması gerekiyor. Sektörünüzle alakalı olarak dünyada durum nasıl? Türkiye’de makine sektöründe daha mı az kadın çalışan/yönetici bulunuyor? Reuters’ın bir çalışmasına göre 450 teknoloji yöneticisinin yüzde 30’u kendi grupları içinde
liderlik pozisyonunda hiçbir kadın bulunmadığını belirtiyor. Mühendislik dalları ve bilişimde genellikle erkeklerin hâkimiyeti söz konusu. Fakat yapılan son bir araştırmada, Github denilen bütün yazılımların, kodların biriktiği bir yerde kadın yazılımcıların kodlarının daha çok beğenildiği ve kabul gördüğü ortaya çıktı. Fakat bu, cinsiyet bilinmeden yapılan bir araştırmanın sonucu. Aynı araştırmada cinsiyet söylendiğinde çok farklı sonuçlar çıkıyor. Kodların kadınlar tarafından yazıldığı bilindiğinde beğeni oranı daha az oluyor. Bu, bir takım önyargılarımızın hâlâ gündemde olduğunu gösteren çok çarpıcı bir durum. Fakat kimliklerin, cinsiyetlerin önemsiz hale geldiği internet ortamında kadınların çalışmaları gittikçe ön plana çıkacak diye düşünüyorum.
“BAŞARIYA ULAŞMAK İÇİN KADINLARIN ÖZ GÜVENLE HAREKET ETMESİ, ENGELLERDEN KORKMAMASI VE KENDİLERİNİ GELİŞTİRMESİ GEREKİYOR.”
Diğer kadın çalışanlara ve yöneticilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? DDI danışmanlık firmasının yaptığı bir araştırmaya göre en iyi performans gösteren 20 firmada anahtar liderlik pozisyonlarında yüzde 27 oranından fazla kadın yönetici bulunuyor. En başarısız 20 firmada ise ortalamadan yüzde 19 daha az kadın yönetici görev alıyor. Bunun gibi birçok araştırmada kadınların yönetim kademesi dahil her kademede firmanın başarısına ciddi katkıları olduğu görülüyor. Başarıya ulaşmak için kadınların öz güvenle hareket etmesi, engellerden korkmaması ve kendilerini geliştirmesi gerekiyor.
77
ar-ge merkezi
“ULUSAL BİLGİ BİRİKİMİNE KATKI SAĞLIYORUZ” SEKTÖRDEKİ ULUSAL BİLGİ BİRİKİMİNİ ARTIRACAK BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YAPTIKLARINI KAYDEDEN TEMSAN MAKİNA AR-GE MERKEZİ PROJE YÖNETİCİSİ CEM ERDOĞRUL, “HÂLİHAZIRDA BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI TARAFINDAN ONAYLANMIŞ SEKİZ AR-GE PROJESİ YÜRÜTÜYORUZ” DİYOR.
F
irmalarının, 1 Şubat 2018 itibarıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge merkezi olarak akredite edildiğini söyleyen Temsan Makina Ar-Ge Merkezi Proje Yöneticisi Cem Erdoğrul, “2010 yılına kadar ağırlıklı olarak yurt içine yönelik üretim yaparken son sekiz yılda, 25’ten fazla ülkede çok sayıda tekstil fabrikasının iklimlendirme tesisini imal ederek kurulumunu gerçekleştirdik” diyor. Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi’nde 19 bini kapalı olmak üzere 26 bin 985 metrekarelik alanda 197 personelle faaliyetlerini sürdürdüklerini aktaran Erdoğrul, şöyle devam ediyor: “Temsan Makina olarak makine, otomasyon-yazılım ve tamamlayıcı ürünler olmak üzere üç ana başlıkta üretim gerçek-
78
leştiriyoruz. Tekstil klima, dokuma tesis ve telef toplama ürünlerimiz; makine ana başlığı altındaki imalat kalemlerimizi oluşturuyor. Geleceğe yönelik teknolojik araştırmalar yapmak; enerji tasarrufu sağlayan çevre dostu teknolojileri geliştirerek buna bağlı olarak sürdürülebilir bir sistemin yürütücüsü olmak; sistemimizde kalite, standart ve verimlilik artışı sağlamak; araştırma eksenli teknolojik bilgi ve tecrübeyi ekonomik yarara dönüştürmek, rekabet gücünü artırıcı ürün geliştirme çalışmaları yürütmek ve personel eğitimlerine önem vererek katma değeri yüksek projeler geliştirmek, firmamız bünyesinde Ar-Ge merkezi kurulmasının temel nedenleri arasında bulunuyor.” Erdoğrul ile Temsan Makina Ar-Ge Merkezi’nin faaliyetleri ve geleceği yöne-
lik projeleriyle ilgili ayrıntılı bir röportaj gerçekleştirdik. Merkezin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretime yönelik geliştirilen projeler var mı? Çalışmalarınız ağırlıklı olarak hangi alana yönelik ? Ar-Ge merkezimizde 28’i tam zamanlı araştırmacı ve teknisyen ve üçü de destek personeli olmak üzere toplam 31 kişi görev yapıyor. Temsan Makina Ar-Ge Merkezi, özelleşmiş ve birbirleriyle etkileşimli çalışan birimlerden oluşuyor. Organizasyon şemasında da Ar-Ge merkezimiz ayrı bir grup olarak konumlandırılıyor. Ar-Ge merkezimiz, firmamızın faaliyet alanlarında teknik-teknolojik ilerlemesini sağlayacak inovatif ürünlerle gerek firmaya gerekse ulusal ekonomiye katkı sağlayacak cari değer yaratma, verimli iş süreçleri geliştirme ve iklimlendirme sektöründe ulusal bilgi birikimini artıracak bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla faaliyet yürütüyor. Yenilikçi ürün geliştirmek Ar-Ge merkezimizin odak noktasını oluşturuyor. Bunun yanı sıra üretim proseslerimizi hızlandırmaya yönelik birçok çalışma da gerçekleştiriyoruz. Böylece işgücü sarfını azaltırken ürün kalitesi artırmayı hedefliyoruz. Ar-Ge merkezimizin verimlilik veya süreç yeniliği kapsamında yürüttüğü Ar-Ge projeleri özellikle; teknik özellikler, bileşen ve malzemeler, kullanıcıya avantaj sağlayan tasarımlar ile diğer işlevsel özellikler konularına yoğunlaşıyor. Bu çerçevede ürünlerimizi daha teknolojik, kullanışlı ve verimli bir hale getirmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.
Merkezinizin ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeyde? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik destekleriyle ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Ar-Ge merkezimiz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanmış sekiz ArGe projesi yürütüyor. Özellikle TÜBİTAK 1505 - Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı kapsamında çalışmalarımız mevcut. Ar-Ge çalışmaları için üniversitelerle iş birliği halinde çalışıyor ve birçok projede, konusunda uzman akademisyenlerin danışmanlığından yararlanıyoruz. Aynı zamanda Ar-Ge kabiliyetimizi geliştirerek 1509 - TÜBİTAK Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı içerinde de çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge personelimizin gelişimi için üniversite eğitimlerini takip ediyoruz. Bu noktada en büyük yatırımı Ar-Ge merkezi personeline yapıyoruz. Devletimiz, Ar-Ge çalış-
“AR-GE MERKEZİMİZDE 28’İ TAM ZAMANLI ARAŞTIRMACI VE TEKNİSYEN, ÜÇÜ DE DESTEK PERSONELİ OLMAK ÜZERE TOPLAM 31 KİŞİ GÖREV YAPIYOR.”
79
ar-ge merkezi
malarını maddi olarak önemli ölçüde destekleyerek firmaların bu konudaki yükünü azaltıyor. Özel sektörün de devletin bu desteğini boşa çıkarmayacağına ve üzerine düşen görevleri yerine getireceğine inanıyorum. Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvuru sayılarında artış gözlenmesini bekliyor musunuz? Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir? Bugün itibarıyla mevcut patent ve faydalı modellerimizin yanı sıra değerlendirme sürecinde olan başvurularımız da bulunuyor. İmal et-
“AR-GE YATIRIMLARIMIZI ARTIRARAK TEKNOLOJİK YETKİNLİK VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ ANLAMINDA RAKİPLERİMİZİN ÖNÜNE GEÇİP DÜNYA LİDERİ OLMA YOLUNDA İLERLEMEYİ KENDİMİZE MİSYON EDİNDİK.”
80
tiğimiz makineleri geliştirirken portföyümüze yeni ürün grupları da ekliyoruz. Söz konusu durumun patent ve faydalı model başvuru sayılarımızın artmasında da önemli bir etki yaratacağını düşünüyorum. Üzerinde çalıştığımız her proje için patent ya da faydalı model başvurusu yapacağız. Bu çerçevede öncelikli hedeflerimizi şu şekilde sıralayabilirim: Firmamıza ait patent ve faydalı model başvuru sayılarını artırmak. Temsan Makina’yı teknoloji ve ihracat üssü haline getirerek geliştirdiğimiz ürünlerin dünya genelinde pazar payını yükseltmek. Uluslararası işbirliklerini çeşit-
lendirerek evrensel bir firma haline gelmek. Fikri, sınai ve mülki haklar alanında uluslararası başarılar elde etmek. Ar-Ge merkezi bünyesinde uzmanlaşmış ekipler oluşturarak sektördeki Ar-Ge kültürünün yayılmasını sağlamak. Firmamızın yüksek rekabet gücünü koruyarak daha da ilerletmek. Üretim verimliliğini artırırken ürün maliyetlerini azaltan Ar-Ge çalışmaları yapmak. İhracat pazarlarını genişleterek çeşitlendirmek. Yurt dışı distribütör ve müşteri tatmin endeksimizi yükseltmek. Ar-Ge merkeziniz için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönem içinde merkeze yönelik yatırımlarınız sürecek mi? Ar-Ge yatırımlarımızı artırarak teknolojik yetkinlik ve ürün çeşitliliği anlamında rakiplerimizin önüne geçip dünya lideri olma yolunda ilerlemeyi kendimize misyon edindik. Bu çerçevede firmamızın yıllık cirosunun azımsanmayacak kadarlık bir kısmını Ar-Ge çalışmalarına ayırıyoruz. Hem ulusal bilgi birikimini artıracak hem de katma değer yaratacak nitelikli Ar-Ge projeleriyle birlikte, yıllık ciromuzdan Ar-Ge bütçemize ayrılan payı artırmayı da hedefliyoruz. Ar-Ge projelerimizin ticarileşme oranına bağlı olarak bu miktarı düzenli şekilde artırmayı planlıyoruz. Üretimin katma değerini artırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların daha fazla Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalıdır? Katma değeri yüksek ürünler ortaya çıkarmak için Ar-Ge çalışmalarının artırılarak devam ettirilmesi, araştırma kurumları ve üniversitelerle işbirliklerinin geliştirilmesi ve verimliliğinin yükseltilmesi şarttır. Günümüzdeki rekabet koşulları dikkate alındığında, teknoloji geliştirme çalışmaları işletmeler açısından kaçınılmaz bir hale geldiği görülüyor. Teknoloji geliştirme faaliyetleri ise oldukça kap-
Cem ERDOĞRUL Temsan Makina Ar-Ge Merkezi Proje Yöneticisi
samlı aşamalar dizisinden oluşuyor. Bunlar arasında teknolojinin transfer edilmesi, kullanılması ve üretilmesi de yer alıyor. Teknolojinin transfer yoluyla temin edilmesi, kısa vadede teknolojik ilerlemeye katkıda bulunsa da uzun vadedeki etkileri oldukça düşük. Uzun vadede teknolojik olarak ilerlemenin en etkili yolu, teknolojinin üretilmesidir. Bu noktada, teknoloji yönetimi çalışmaları içinde önemli bir yere sahip olan Ar-Ge faaliyetleri ön plana çıkıyor. Ar Ge çalışmaları, oldukça kapsamlı ve maliyetli olmasının yanı sıra, getirisini uzun vadede sağlamasıyla da işletmeler açısından çeşitli riskler barındırıyor. Bu riskleri en aza indirerek Ar-Ge’den etkili bir şekilde faydalanmak, faaliyetlerin sistematik bir çerçevede yürütülmesine ve Ar-Ge performans ölçümlerinin yapılmasına bağlı. Temsan Makina olarak biz de bu bakış açısı doğrultusunda çalışıyoruz. Sürdürülebilir büyümenin ardındaki gerçek itici gücün Ar-Ge’ye ayrılan kaynak olduğunu düşünüyorum.
“AR-GE ÇALIŞMALARI İÇİN ÜNİVERSİTELERLE İŞBİRLİĞİ HALİNDE ÇALIŞIYOR VE BİRÇOK PROJEDE, KONUSUNDA UZMAN AKADEMİSYENLERİN DANIŞMANLIĞINDAN YARARLANIYORUZ. AYNI ZAMANDA AR-GE KABİLİYETİMİZİ GELİŞTİREREK 1509 - TÜBİTAK ULUSLARARASI SANAYİ AR-GE PROJELERİ DESTEKLEME PROGRAMI İÇERİSİNDE DE ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ.”
81
akademik
“SANAYİYLE İÇ İÇE BİR EĞİTİM VERİYORUZ” İZMIR ATATÜRK ORGANIZE SANAYI BÖLGESI’NDE, SANAYI KURULUŞLARIYLA YAKIN ETKILEŞIM VE IŞBIRLIĞI IÇERISINDE EĞITIMÖĞRETIME DEVAM ETTIKLERINI SÖYLEYEN İZMIR KÂTIP ÇELEBI ÜNIVERSITESI MAKINE MÜHENDISLIĞI BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. BUKET OKUTAN BABA, “ÖĞRENCILERIMIZ MEZUNIYET PROJELERINI ‘TÜBİTAK 2209-B SANAYIYE YÖNELIK LISANS ARAŞTIRMA PROJELERI DESTEKLEME PROGRAMI’ KAPSAMINDA SANAYIYLE IŞBIRLIĞI IÇERISINDE YÜRÜTÜYOR” DIYOR.
82
O
kullarının, üçüncü kuşak üniversite kavramı uyarınca, “sanayide üniversite” prensibiyle İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ne bitişik olarak 2010 yılında kurulan bir devlet üniversitesi olduğunu söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Buket Okutan Baba, bölümlerinin de üniversitenin kuruluşundan iki yıl sonra mühendislik ve mimarlık fakültesi bünyesinde eğitim hayatına başladığını aktarıyor. Eğitim-öğretime başladıkları ilk günden itibaren lisans eğitimini yüzde 100 İngilizce olarak verdiklerini belirten Baba, “Kültürlü, çağdaş, özgüveni yüksek, sosyal yaşamında başarılı ve evrensel değerlere bağlı nesiller yetiştirme gayesinin yanı sıra; analitik düşünebilen, mekanik, termal ve kontrol sistemlerinin optimum dizaynı ve üretimini yapabilen, problemlere çözüm üretebilen ve sorunları yönetebilen, yenilikçi fikir ve ürünler geliştirebilen, girişimci ve mühendislik etiğine sahip makine mühendisleri yetiştirme misyonuyla hareket ediyoruz” diyor. Kuruluşundan bugüne bölümünüzde ne gibi gelişim ve değişimler yaşandı? Daha iyiye ulaşma noktasında hangi konulara öncelik verdiniz? Her alanda olduğu gibi eğitim kalitesinin artırılmasında da sürekli değişim ve gelişim şarttır. Kuruluşundan bugüne kadar akademik kadromuzun geliştirilmesi ve alt yapı ihtiyaç-
larımızın giderilmesi için çalışmalarımız sürüyor. 2012 yılında dört öğretim üyesiyle eğitimöğretim hayatına başlayan bölümümüzde, şu anda dokuz öğretim üyesi bulunuyor. Laboratuvar sayısı ve alanında da bu süreç içerisinde ciddi bir artış oldu. Kurulduğu ilk yıllarda bölümümüze ait toplam alanı yaklaşık 200 metrekare olan üç adet laboratuvar varken 2018 yılı itibarıyla gerçekleştirilen altyapı yatırımları sayesinde laboratuvar sayımız yediye, laboratuvar alanımız ise yaklaşık altı kat artarak toplam 1200 metrekareye ulaşmıştı. Bu çerçevede takım tezgâhları, kaynak, ısıl işlem ve tahribatsız muayene, mekanik analiz, mekanik test, kompozit, akışkanlar mekaniği ve ısı transferi ile termodinamik ve enerji laboratuvarlarımız gelişmiş cihaz ve ekipmanlarla donatıldı. Laboratuvarlarımızdaki çalışmalar, kadromuza süreç içinde dâhil ettiğimiz uzman, teknisyen ve araştırma görevlisi arkadaşlarımızın desteğiyle sürdürülüyor. Lisansüstü eğitim faaliyetleri de sürdürülen bölümümüzde, 2013 yılında tamamen İngilizce olarak ortak tezli yüksek lisans programı başlatıldı. Ayrıca sanayiyle işbirliğini artırmak amacıyla 2017 yılında Türkçe yüksek lisans ve doktora programları da açıldı. Bölümümüz ilk lisansüstü mezunlarını 2017 yılında verdi. Bölümümüzün 2012-2013 öğretim yılında eğitime başlamasını takip eden 2013-2014 öğretim yılında inşaat mühendisliği, malzeme bilimi ve mühendisliği bölümleri ile 2014-2015 öğretim yılında da mekatronik mühendisliği bö-
lümü ile karşılıklı çift anadal lisans programları (ÇAP) başlatılarak yüksek başarı gösteren öğrencilerimize, ikinci bir dalda lisans diploması alma imkânı sunuldu. Geçtiğimiz öğretim yılı sonu itibarıyla bu program ilk mezunlarını vermeye başladı ve bölümümüz öğrencileri, mekatronik ile inşaat mühendisliği diploması almaya hak kazandı. Başarılı öğrencilerimize sağladığımız bu imkânları sürdürme niyetindeyiz. Bölümümüzün öğretim planını akreditasyon kriterlerine uygun hazırlayarak yeterli mezun öğrenci sayısına ulaşınca MÜDEK belgesi almayı hedefliyoruz. Akademik kadronuzun uzmanlık alanları hakkında bilgi verir misiniz? Bölümümüz bünyesinde yer alan enerji, konstrüksiyon ve imalat, makine teorisi ve dinamiği, mekanik ve termodinamik anabilim dallarında görev yapan öğretim üyelerimiz; makine tasarımı, üretim mühendisliği, üretim ve kalite yönetimi, mühendislikte deneysel tasarım yöntemleri, triboloji, mekanik titreşimler, optimizasyon, ileri mühendislik matematiği, sayısal yöntemler, katı cisimler mekaniği, elastisite teorisi, aşırı plastik deformasyon mekaniği, kırılma mekaniği, kompozit malzemelerin mekaniği ve karakterizasyonu, kompozitlerde fiber-matris ara yüzey özelliklerinin geliştirilmesi, plastik teknolojisi, plastiklerin birleştirilmesi ve kaynağı, rüzgar enerjisi, ısıtma ve havalandırma bileşenlerinin 3B eklemeli üretimi, nanoakışkanlar, turbomakinaların akışkan tasarım ve simülasyonu, hesaplamalı ve deneysel akışkanlar dinamiği, termodinamik, ısı transferi, parçacık görüntülemeli akış ölçüm sistemi (PIV) ve sıcak tel anemometresi (CTA) ile detaylı akış ölçümleri konularında çeşitli çalışmalar yürütüyor.
“TÜRKİYE ÜNİVERSİTE MEMNUNİYET ARAŞTIRMASI’NIN (TÜMA) 164 ÜNİVERSİTEYİ KAPSAYAN 2017 YILI RAPORUNA GÖRE, İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ‘ÖĞRENİM DENEYİMİ TATMİNKÂRLIĞI’ ALANINDA ALTINCI, ‘AKADEMİK DESTEK VE İLGİ’ ALANINDA YEDİNCİ, ‘KİŞİSEL GELİŞİM VE KARİYER DESTEĞİ’ ALANINDA DA SEKİZİNCİ SIRAYA YERLEŞEREK ÖĞRENCİLERDEN TAM PUAN ALDI.”
Prof. Dr. Buket OKUTAN BABA İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı
içerisinde yürütülen mezuniyet (araştırma ve bitirme) projeleri bulunuyor. Ayrıca lisans ve lisansüstü bitirme projesi veya tez konularının sanayiye veya uygulamaya yönelik olmasını tercih ediyoruz. Laboratuvar uygulamaları dersimizde birçok teorik konu, deney sistemleri üzerinde öğrenciler tarafından bizzat uygulanıyor. Öte yandan birçok temel ders kapsamında öğrencilerimize uygulama projeleri zorunlu tutuluyor. Bu sayede mezun her öğrencimiz, bitirme projeleri ve stajlar haricinde, birçok ek uygulama projesinde görev alıyor. Bölümümüz uygulamaya dönük eğitime azami derecede önem veriyor. Bu sayede öğrencilerimiz uygulamaya yönelik lisans bitirme projeleriyle “Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Üniversiteler Arası Bitirme Projeleri Sergisi ve Yarışmasında” üçüncülük,
Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate aldınız mı? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağladınız? Üniversitemiz, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulduğu için sanayi kuruluşlarıyla yakın etkileşim ve işbirliği içerisindedir. Öğrenciler için yürüyüş mesafesindeki sanayi bölgesinde verimli staj imkânları söz konusu. Ayrıca zorunlu stajlar haricinde, gönüllü stajları teşvik ediyor ve dördüncü sınıfta iki farklı sanayi uygulamaları teknik seçmeli dersine yer veriyoruz. Bu dersler kapsamında öğrencilere sanayiyle işbirliği içerisinde bir problemin çözümü üzerinde çalışma imkânı sağlıyoruz. Bölümümüz öğretim üyelerinin danışmanlığında, “TÜBİTAK 2209-B Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projeleri Destekleme Programı” kapsamında sanayiyle işbirliği
83
akademik giriş ve makine mühendisliğinin ana hatları gibi derslere farklı sektörlerden temsilcileri çağırıyor öğrencilerimize tecrübelerini aktarmalarını sağlıyoruz.
“Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 8. Necdet Eraslan Proje Yarışması”nda da ikincilik ödülünü aldı.
“ÜNİVERSİTESANAYİ İŞBİRLİĞİNİN ARTIRILMASI ANCAK SANAYİ ÇALIŞANLARININ DAHA SABIRLI VE BİLGİ ODAKLI, ÜNİVERSİTE ARAŞTIRMACILARININ İSE DAHA HIZLI, TİCARİ VE SONUÇ ODAKLI ÇALIŞMASIYLA MÜMKÜNDÜR.”
Teorik eğitimler haricinde araştırmageliştirme ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar konusunda neler aktarmak istersiniz? Bölüm laboratuvarımızda bulunan çalışma ofisleriyle öğrencilerimize teori ve pratiğin öğretildiği bütünleşik bir çalışma ortamı sağlıyoruz. Öğrencilerimiz birinci sınıftan itibaren çeşitli derslerin uygulamalarını ve proje ödevlerini laboratuvarlarda gerçekleştiriyor. Araştırma ve bitirme projelerinde termal ve akışkan, mekanik, robotik ve kontrol alanlarında araştırma ve uygulama yaparak çağımızın gerektirdiği yenilikçi bakış açısıyla farklı projelere imza atıyorlar. Öğrencilerimizin sanayiyle etkileşimlerini artırmak için sıklıkla teknik geziler düzenliyoruz. Bunlara ek olarak, makine mühendisliğine
Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ni seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz? Makine mühendisliği, mühendisliğin temellerini oluşturduğu için ana ve vazgeçilmez bir branş. Öte yandan, sektörde çok geniş bir çalışma alanı bulunması sebebiyle de her zaman tercih edilen bir bölüm. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nün bu konudaki önemli avantajlarından bazıları ise; ülkemizin en yaşanabilir kentlerinden biri olan İzmir’de, yenilikçi ve farklı bir bakış açısıyla sanayiyle bütünleşik bir eğitim sunmasıdır. Üniversitemizin, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi içerisinde oluşu ve Kuzey İzmir Bölgesi sanayisine yakınlığı, öğrencilerimize bu çerçevede önemli faydalar sağlıyor. Bölümümüz, İzmir’de İngilizce eğitim veren iki makine mühendisliği bölümünden biridir. Eğitim dilimizin tamamen İngilizce oluşu, dünyadaki son gelişmeleri takip edebilen mühendisler yetiştirmemizde avantaj sağlıyor. Öğrencilerimiz Erasmus+ ve Mevlana gibi yurt dışı öğrenci değişim programlarından faydalanabiliyor. Fark yaratan bir diğer özelliğimiz de, her biri farklı üniversitelerden veya kurumlardan gelmiş, çeşitli alanlarda tecrübeye sahip genç ve dinamik bir akademisyen kadrosuna sahip olmamızdır. Artan çeşitlilik, öğrencilerle iletişimde de olumlu bir etki yaratıyor. “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması”nın (TÜMA) 164 üniversiteyi kapsayan 2017 yılı raporuna göre, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi “Öğrenim Deneyimi Tatminkârlığı” alanında altıncı, “Akademik Destek ve İlgi” alanında yedinci, “Kişisel Gelişim ve Kariyer Desteği” alanında da sekizinci sıraya yerleşerek öğrencilerden tam puan aldı. Yurt dışı öğrenci değişim programları çerçevesinde öğrencilerinize ne tür imkânlar sunuyorsunuz? Bölümümüz öğrencilerine, gerekli şartları sağlamaları koşuluyla Erasmus+ öğrenci değişim programı kapsamında İspanya (University De Castilla La Mancha), Almanya (Hochschule Zittau, Jade University), Polonya (Poznan School of Banking, Lublin University of Technology), Çek Cumhuriyeti (University of Bohemia), Malta (The University of Malta) ve Romanya’daki (Constantin Brâncuşi University of Târgu-Jiu) anlaşmalı üniversitelerde eğitim görme fırsatı sunuyor. Öğretim üyelerimizin girişimleriyle anlaşma yapılan üniversite sayılarını sürekli artırıyoruz. Ay-
84
rıca Erasmus+ programı kapsamında yurt dışında staj yapma imkânı da sunuyor ve Avrupa Birliği dışındaki yabancı üniversitelere öğrenci gönderimi için Mevlana değişim programını aktif olarak sürdürüyoruz. Makine mühendisliği öğrencileri sanayiyle koordineli çalışma yapma şansına sahip mi? Sağladığınız staj olanakları nelerdir? Devletimizin son yıllarda üniversite-sanayi işbirliklerini artırıcı teşvikleri, sanayi temsilcilerinin vizyonu ve öğretim üyelerimizin özverili çalışmaları sayesinde bölümümüz kurulduğundan beri öğrencilerimize çok çeşitli fırsatlar sunuyoruz. Bu çerçevede öğrencilerimizi bitirme projelerinde sanayiyle işbirliği yapmaları için teşvik ediyor ve destekliyoruz. Bölümümüz bünyesindeki staj ve endüstri ile ilişkiler komisyonlarının çalışmaları neticesinde, öğretim planındaki zorunlu iki adet stajımıza ek olarak makine mühendisliği sanayi uygulamaları I ve II isimli seçmeli derslerimizle dördüncü sınıf öğrencilerimize ek uygulama imkânı sağlıyoruz. Bunların yanı sıra birinci sınıftan itibaren düzenlenen teknik geziler ve seminerlerle öğrencilerimizin makine mühendisliğinin sınırsız uygulama alanlarından birçoğu hakkında farkındalık yaratarak, mezuniyet sonrası süreçte kendilerine çizebilecekleri rotaları belirlerken daha bilinçli tercihler yapabilmelerini sağlıyoruz.
la birlikte TÜBİTAK projeleri veya Ar-Ge danışmanlığı kapsamında yürütülen lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri olarak planlanan projelerimiz de mevcut. Yeni nesil soğutma sistemleri, gravür baskıda boya aktarımının bilgisayar benzetimleriyle modellenmesi, seramik katkılı ağır zırh malzemelerin geliştirilmesi, yüksek verimli derin su dalgıç pompası geliştirilmesi de planlanan projelerimiz arasında.
Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz? Sanayi kuruluşlarıyla yapılacak işbirlikleri, üniversite bünyesi içerisindeki teknoloji transfer ofisi aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Bölümümüz öğretim üyeleri tarafından yürütülen ve iştirak edilen yedi ayrı projenin (TÜBİTAK, NATO SPS, BAP) toplam bütçesi yaklaşık olarak 1,9 milyon TL’dir. Bu projelerin bir kısmında devletin diğer kurumlarıyla geri kalanlarında ise sanayiyle koordineli ve uyumlu çalışmalarımız devam ediyor. Geleceğin üretim yöntemi olarak öne çıkan eklemeli üretimle sıra dışı geometrilere sahip ısı geri kazanım cihazlarının ısı transferi performansları incelenmesi, ana ulusal savunma sanayi firmalarımızdan birinin desteklediği, yurtdışında iki üniversiteyle işbirliği içinde yürütülen, yeni nesil insansız hava araçları için yüksek başarımlı küçük jet motor prototipi geliştirilmesi, sektörün desteğinde gerçekleştirilen küçük ölçekli rüzgâr türbinleriyle ilgili çalışmalar, endüstri kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu optimize edilmiş tasarımlar, hidrojen depolama tankı tasarımı, çift kütleli debriyaj tasarımı, dövme prosesinde zımba geometrisi optimizasyonu çalışılan proje başlıkları arasında yer alıyor. Bu projelerin dışında çeşitli sanayi kuruluşlarıy-
Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz? Sanayi kuruluşları, üniversite içindeki bilgi ve kendilerine ait sermayenin bütünleştirilmesi konusunda biraz sabırsız davranıyor. Bununla birlikte kendi iş dinamiklerinin getirdiği sorumlulukla acil çözüm beklentisine giriyor. Sürdürdükleri teknik ve ekonomik faaliyetlerden kısa dönem içinde geri dönüş sağlamak isteyip üniversitelerle yaptıkları işbirliklerinin uzun soluklu araştırma ve geliştirme çalışmaları gerektirdiği gerçeğini göz ardı ediyorlar. Üniversite-sanayi işbirliklerinin artırılması ancak sanayi çalışanlarının daha sabırlı ve bilgi odaklı, üniversite araştırmacılarının ise daha hızlı, ticari ve sonuç odaklı çalışmasıyla mümkündür. Henüz gelişmiş ülkeler düzeyinde olmasa da, üniversitelerde bilgi üretimindeki hızlanma, bilginin ürün/hizmete dönüşmesi ve sanayi sorunlarına çözüm olabilme hızındaki artış ve üniversite araştırmacılarının üniversite-sanayi işbirliği alanındaki deneyimlerinin artması olumlu gelişmelerin kaydedilmesini sağlıyor. Ayrıca KOBİ tanımında yapılan son değişiklikler ikili ilişki ve işbirliklerini hızlandıracak ve daha verimli çalışmalara yön verecektir.
“ÜLKEMİZİN EN YAŞANABİLİR KENTLERİNDEN BİRİ OLAN İZMİR’DE, YENİLİKÇİ VE FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA SANAYİYLE BÜTÜNLEŞİK BİR EĞİTİM SUNAN ÜNİVERSİTEMİZİN, İZMİR ATATÜRK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İÇERİSİNDE OLUŞU VE KUZEY İZMİR BÖLGESİ SANAYİSİNE YAKINLIĞI ÖĞRENCİLERİMİZE ÖNEMLİ FAYDALAR SAĞLIYOR.”
85
kampüs
“ALDIĞIMIZ EĞİTİM BİZLERİ BİR ADIM ÖNE ÇIKARIYOR” İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, GELİŞMİŞ LABORATUVAR OLANAKLARINA SAHİP VE EĞİTİM DİLİNİN TAMAMEN İNGİLİZCE OLDUĞU BİR BÖLÜMDE EĞİTİM ALMANIN, KENDİLERİNİ BİR ADIM ÖNE ÇIKARDIĞINI SÖYLÜYOR.
86
A
ldıkları nitelikli eğitimin ve üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde sahip oldukları staj imkânlarının mesleki gelişimlerine önemli katkılar sağladığını ifade eden İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Türkiye’nin teknolojik gelişimine katkıda bulunmaya hazır olduklarını belirtiyor.
DİDEM GÜZİN MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ, İDEALİMDEKİ MESLEKTİ” “Okulumuzun sağladığı imkânlardan ve bana kattıklarından çok memnunum. Makine mühendisliği bölümünü seçmemdeki temel sebep, ideallerim doğrultusunda küçük yaşlardan beri arzuladığım meslek olmasıydı. Üniversitemiz, öğrencilerine ilgi ve becerilerini kullanarak öğrendiklerini zenginleştirebileceği programlar sunuyor. Bölümümüz de; ders, araştırma ve dış hizmet programları aracılığıyla endüstriyel ihtiyaçlara cevap veren mühendisler yetiştirmeyi hedefliyor. Bu sayede, iyi eğitim ve araştırma olanaklarıyla bölgenin teknolojik gelişimine katkıda bulunmak biz öğrenciler için mümkün oluyor. Mezun olduktan sonra bir süre özel sektörde çalışıp, gerekli bilgi ve deneyimi elde ettikten sonra da akademisyen olmak istiyorum. Mekanik-robotik sistemler alanına ilgi duyuyorum. Bu noktada, okulda çalıştığımız projeler, hocalarımızın ilgi ve alakası bizlere çok yardımcı oldu. Hem lisans hem de lisansüstü eğitim vermek amacıyla en son teknolojiyle donatılmış laboratuvarlar, sınıflar ve üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde sahip ol-
duğumu staj imkânları mesleki gelişimimize önemli katkılar sağlıyor.”
GÖKSENİN VİRAN MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “YENİ MEZUN MÜHENDİSLERE TOLERANS SAĞLANMALI” “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü tercih etme sebebim, bölümün yüzde 100 İngilizce eğitim vermesiydi. Dersleri ve teknik terimleri İngilizce olarak öğrenmenin mezuniyet sonrasında avantaj sağlayacağını düşündüm. Bölüm beklentilerimin hemen hepsini karşıladı. Stajlarımın tamamını talaşlı imalat içeren fabrikalarda yaptığım için mekanik alanında uzmanlaşmak istiyorum. Mezuniyet sonrası beklentim staj yaptığım firmalardan birinde işe başlamak. Eğitim seviyesi yükselmedikçe ve yeni mezun mühendislere yeterli tolerans sağlanmadıkça, Türk makine sektörünün yeterince gelişeceğini düşünmüyorum. Neredeyse her firma açılan pozisyonları doldurmak için en az iki yıl iş tecrübesi istiyor. Her firma bunu yaparsa yeni mezun mühendisler nerede çalışacak?”
MERT SEYFALİ KOCA MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “GELİŞMİŞ LABORATUVAR OLANAKLARINA SAHİBİZ” “Makine mühendisliği bölümünü öncelikle, kendimi gösterebileceğim, ifade edebileceğim ve ispatlayabileceğim bir bölüm olduğu için tercih ettim. İzmir Kâtip Çelebi Üniver-
sitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü seçme sebeplerim arasında ise ‘Yeni Nesil Devlet Üniversitesi’ sloganı ile eğitime başlayan, İzmir gibi güzel bir şehirde kurulu, en yeni laboratuvar cihazlarıyla donatılmış bir bölümde okumak istememdi. Üniversiteye ilk başladığımda, öğrenci mevcudunun fazla olmaması sebebiyle, hocalarımızla çok rahat iletişim kurabildik. Bununla birlikte son dönemlerde gerekli eksikliklerin tamamlanmasıyla beklentilerim fazlasıyla karşılandı. Bölüme ilk geldiğimde hedefimi koymuştum: Isıtma, soğutma havalandırma ve iklimlendirme alanında uzmanlaşmak istiyordum. Sektörün şu an içinde bulunduğu durumu da göz önüne alarak bu alanda ilerleme kaydedebileceğimi düşünüyorum. Türk makine sektörünün son dönemlerde geliştiğini düşünüyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Türk mühendislerinin alnında Cumhuriyetin istikbalini aydınlatan ışık parıldar!”. Ben ve mühendis adayı arkadaşlarımın bu ışık sayesinde, Atatürk’ün izinde ve ışığıyla açtığı yolda ilerleme sağlayabileceğimize inanıyorum.”
SEDA ÖZBEK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “EĞİTİM DİLİNİN TAMAMEN İNGİLİZCE OLMASI ÖNEMLİ BİR AVANTAJ” “Makine mühendisliği lise döneminden bu yana ilgi duyduğum ve araştırdığım bir bölümdü. Ataerkil toplumun bilinçaltımıza iş-
lediği , ‘Kızlar bu mesleği yapamaz!’ mesajına rağmen bu bölümde eğitim almaktan çok memnunum. Üniversitemizin İzmir’de ve tamamen İngilizce eğitim vermesi tercihimi belirleyen ana faktörler arasındaydı. Bölümümüze çok fazla öğrenci alınmaması sayesinde öğrenci-akademisyen iletişimi etkin bir biçimde sağlanabiliyor. Akademisyenlerimizin teknik ve saha bilgilerinden der içi ve ders dışı zamanlarda yararlanabiliyor olmamız, bizleri bir adım öne taşıyor. Mezuniyet sonrasında iyi bir firmanın mühendislik departmanında proje yöneticisi olarak çalışmayı hedefliyorum.”
TUĞÇE MARAŞ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUM” “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü seçmemdeki temel sebep eğitimin tamamen İngilizce olmasıydı. Temel eğitimimle birlikte İngilizce bilgimi artırmak ve mesleki İngilizceyi daha iyi öğrenebilmek adına beklentilerimi karşıladı. Mekanik alanında uzmanlaşmak istiyorum ve asıl hedefim otomotiv sektöründe çalışmak. Mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimi almak istiyorum. Türk Makine sektörü dâhilinde, kurumsallaşmış fabrikalarda iş ve mesleki gelişim olanaklarının daha fazla olduğunu staj eğitimleri aracılığıyla gözlemleyebiliyoruz.”
İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ ALDIKLARI EĞİTİMLE; KÜLTÜRLÜ, ÇAĞDAŞ, ÖZGÜVENİ YÜKSEK, SOSYAL YAŞAMINDA BAŞARILI VE EVRENSEL DEĞERLERE BAĞLI NESİLLER OLARAK YETİŞTİKLERİNİ DİLE GETİRİYOR.
87
makale
YAPAY ZEKÂ - MAKİNE ÖĞRENMESİ SİSTEME VE/ VEYA MAKİNEYE AKIL NAKLETMEK, ONLARI AKILLI HALE GETİRMEK GÜNÜMÜZ BİLİMİNİN GÖREVLERİ ARASINDADIR. BU AY KONUYA ATFEDİLEN YENİ İKİ YAKLAŞIMDAN, SİSTEMDEN BAHSETMEK İSTİYORUM. BU YAZI KAPSAMINDA DETAYLI BİR DEĞERLENDİRME MAALESEF MÜMKÜN OLMAYACAKTIR AMA KONUYA GİRİŞ OLMASI İÇİN BİR FİKİR VERMESİNİ HEDEFLİYORUM.
88
A
lmanların Endüstri 4.0 diye adlandırdıkları bu yeni dönemi anlamaya, kavramaya çalışırken her gün yeni kavramlar ve içerikler önümüze çıkıyor. Bunun böyle olması, çağımızın kaçınılmaz bir gerçekliği. Yaklaşık 250 yıldır birbirilerinden görece bağımsız gelişen bilim disiplinleri şimdilerde farklı düzlemlerde yan yana geliyor ve yaratılan sinerji yeni boyutlar kazanıyor. Bir nevi çapraz ve disiplinler arası gelişen çalışmalar revaçta. Bunların saha uygulamaları da ilk örneklerini vermeye başladı. Dolayısıyla değişik disiplinlerin bir araya gelmesiyle karmaşıklaşan yeni bir sistemden
bahsediyoruz. Bu sistemin karmaşık olması onun zor ve anlaşılmaz olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü tüm bu sistemler pozitif bilime önayak olan rasyonel akıl tarafından üretiliyor. Yani, tanıdığımız, bildiğimiz bir şey. Yaklaşık 60 yıldır yapay zekâ alanında çalışmalar yürütülüyor. Fütürist teknoloji ve hatta bilim kurgu özellikleri taşıyan bu çalışmalar, insanları sürekli olarak cezbetmeyi başardı. Her ne kadar adına yapay zekâ olarak adlandırılsa da, beklenti ve tahayyül tıpkı kendimize, insana benzer hatta buna daha fazla güç katacak bir şey kurgulamaktır. (Yapay zekâ ve gelişmiş makineler deyince aklıma daima
Uzay Yolu -Star Trek- televizyon dizisi gelir. Bu dizi ABD’de de 1966 yılında gösterime girmiş ve o dönemin yapay zekâ çalışmalarından ilham alarak oldukça faydalanmış. Dizideki karakterler ve oluşturdukları sistem üzerine bu konu bağlamında yazılacak çok şey var.) Laboratuvar ortamlarındaki bu çalışmaların kendilerine koydukları ulvi hedefler konusunda epeyi sıkıntı çektikleri ve (arzu edilen hedefe ulaşma anlamında) bıkkınlık yaşadıkları biliniyor. Sadece bu konu hakkında Microsoft, Google, Facebook ve Elon Musk arasındaki tartışmalar bile durumu özetler nitelikte. Ama tüm bunlar fütürist bir özellik taşıyan teknolojinin bugün eriştiği noktadaki kazanımların hiçe sayılacağı anlamına gelmez. Endüstriyel uygulamalarda -ve artan önemde makine sektörü için- şimdilerde “yapay zekâ, makine öğrenmesi (machine learning) ve derinlemesine öğrenme (deep learning)” hep bir arada kullanılıyor. Bu kavramların içerikleri birbiriyle son derece yakından ilgili hatta içi içe geçmiş halde. Aralarında diyalektik bir bağ söz konusu ama değişik teknikler
kullanıldığı ve farklı anlamlar içerdiği de bir gerçek. Yakın zamana kadar karmaşık -yapay zekâ- algoritmalarını kullanabileceğimiz kaynaklar ve bunun çerçevesi mevcut değildi. Şimdilerde en basitinden örneğin ucuz otel, ucuz uçak arama-bulma programları, platformları var. Bu platformlar önceden belirlenmiş bir kod bazlı olarak çalışıyor. Aynı işlemi defalarca yapabilen ama bunca fazla işlem yapmasına rağmen kendi kendine “akıllanan” sistemler değiller. MAKİNE ÖĞRENMESİ Makine öğrenmesi, algoritma ve kod bazlı bir yöntem. İşleyişi, mevcut verileri (data) öğrenmek ve karar vermek. Bu teknolojide veri kullanımı sadece bir kaynak üzerinden yürümez; değişik veri kanalları kullanılır ve bunlardan öğrenilerek seçim yapma ve bir öngörüde bulunma söz konusudur. Tabi ki, bu tekniğin de reel dünyamızda kullanımı sınırlı. Çünkü önceden tanımlanmış algoritmalar vasıtasıyla çalıştığı için dinamik bir yapısı maalesef bulunmaz. Şimdi, bir önceki satırda yazdıklarımızdan bu teknolojinin pek de işe yaramaz olduğu çıkarsaması yapılmasın. Bu teknikle bugüne kadar mekanik endüstriyel yaşamımızda birçok kolaylığı, verimliliği sağlamak mümkün. Makine öğrenmesi sistemini daha rafine hale getirmek için bunun bir alt dalı olarak derinlemesine öğrenme geliştirildi. Burada öğrenmek fiili, sisteme bir defa entegre edilen bir özellik değil, öğrenmek bir proses ve süreklilik olarak kurgulanıyor. Bu sistem, birbirine bağlı bilgi tabakalarından oluşuyor ve bir öncenin bilgisi diğer tabakaya, ağlara iletiliyor. Derinlemesine öğrenme, yapay zekâ sistemlerini ve eski bilindik sinir ağları (neural networks) kullanarak bir sistem oluşturmaya çalışıyor ki, bu sistemde enformasyonlar (bilgi verileri) katmanlı algoritma ve software üzerinden yeni “insani” kavrayış ve karar mekanizmaları taklit edilebilsin. Derinlemesine Öğrenme, büyük veri (big data) bazlı bir sistem. Dolayısıyla oldukça fazla ve değişik veriye ve bunun yanında da tüm bu büyük veri ve analizlerin yürüyebileceği güçlü bir enformasyon teknoloji-altyapısına ihtiyaç duymaktadır. Endüstride, derinlemesine öğrenme algoritmalarına talep her geçen gün artıyor. Çünkü birçok işletme rekabet baskısı altında. İşletmelerin böylesi şartlarda karar vermesi için daha fazla veri modellemesi ve simülasyon teknolojileriyle desteklenmiş bir sisteme ihtiyaç duydukları aşikar. Türk makine sektörü de veri toplama, analiz ve karar mekanizmaları için bir an evvel kolları sıvamalı. Kamu kurumları da bu alanda ihtiyaç duyulan/duyulacak olan enformasyon teknoloji-altyapı çalışmalarına hız vermelidir.
Ahmet YILMAZ Türkiye’nin Makinecileri Almanya Danışmanı
89
fuar rotası Atlanta
MAKİNE İMALAT SEKTÖRLERİNİN FUAR PROGRAMINDAKİ YOĞUNLUK DEVAM EDİYOR. NİSAN AYINDA SEKTÖRÜN UĞRAYACAĞI DURAKLAR 4-7 NİSAN TARİHLERİNDE DÜZENLENECEK INDO INTERTEX FUARI İÇİN CAKARTA, 9-12 NİSAN TARİHLERİNDE DÜZENLENECEK OLAN MODEX FUARI İÇİN ATLANTA OLACAK. İKİ ŞEHİR GEZECEK OLAN SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİN YOĞUN TEMPOLARINDAN ARTA KALAN VAKİTLERİ İÇİN CAKARTA VE ATLANTA’NIN GEÇMİŞE DAYANAN GÜZELLİKLERİ VE YÖRESEL LEZZETLERİNİ DERLEDİK.
Cakarta
90
Cakarta
B
u sayımızdaki “Fuar Rotası” bölümümüzde makine sektörünün ziyaret edeceği Cakarta ve Atlanta’yı ele aldık. Şehirler hakkında birçok yararlı bilgiyi barındıran yazımızda, sektör temsilcilerinin boş vakitleri için şehirlerin etnik yapısına, yöresel yemeklerine, modern ve tarihi yapılarına değindik. Endonezya’nın başkenti Cakarta tam bir zıtlıklar şehri. Dünyanın her yerinden gelen milyonlarca insanı barındıran şehir, dillerin ve kültürlerin, zenginlik ve yoksulluğun bir karışımı halinde. Şehir, Asya’daki en iyi gece hayatı ve yoğun trafiğiyle ünlü. Ancak yerel kalabalıktan kaçarak, su parkları, plajlar, golf sahaları ve Ancol Tema Parkı gibi dinlendirici eğlence mekânlarının keyfini de çıkarabilirsiniz. Endonezya’nın en büyük şehri olan Cakarta aynı zamanda dünyanın nüfus bakımından en kalabalık şehirlerinden biri. Trafiğin soldan aktığı Cakarta’da tüm ulaşım araçları mevcut. Denizle iç içe olan Cakarta’da mevsimine göre isterseniz Cava Denizi’ne girerek gezinizin keyfini çıkarabilir, isterseniz şehrin tüm güzellikleri ve tarihi yapılarını görebilirsiniz. Şehirde çok sayıda alışveriş merkezi ve yöresel pazarlar da bulunuyor. Geleneksel ürünlerin satıldığı pazarlardaki hediyelik eşyalar ve
sokak lezzetleri ise mutlaka gezi listenizde yer almalı. Atlanta “Yeni Güneyin Başkenti”, “uluslararası şehir” ya da “yatırım yapmak için en iyi yer” gibi unvanlarla da anılıyor. 1996 Yaz Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapan kent, halen kitleler halinde şehre göç eden genç grupların enerjisiyle besleniyor. Birinci sınıf restoranları ve kültür merkezleri, havalı gece hayatı ve şehirdeki sınırsız spor etkinlikleriyle Atlanta her anlamıyla kozmopolit bir şehir görünümü sergiliyor. Fakat At-
lanta, aynı zamanda tarihi özelliğini de korumayı başarmış: Seyahatinizde Atlanta Tarih Merkezi’ne uğrayabilir veya bir Amerikan ikonuna saygı için Martin Luther King Jr. Tarihi Alanı’nı ziyaret edebilirsiniz. Ünlü yazar Margaret Mitchell’in eski evini gezmek, Jimmy Carter Kütüphane ve Müzesi’ne giderek eski bir ABD Başkanının hayatını incelemek de seyahat planınızda yer alabilir. İster modern kent uğraşlarını, ister eski güney zevklerini seçin, Atlanta ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmıyor.
Atlanta
91
fuar rotası
CAKARTA ğiniz kuleye giriş ücreti 1 dolar civarında ve yapı her gün ziyarete açık.
NERELER GEZILIR?
İSTİKLAL CAMİİ
İSTİKLAL CAMİİ (ISTIQLAL MASJID) Güneydoğu Asya’nın ve Endonezya’nın en büyük camisi olan İstiklal Camii, 22 Şubat 1978 tarihinde açılmış. Merdeka Meydanı ve Cakarta Katedrali’nin yakınlarında yer alan İstiklal Camii, aynı zamanda dünyanın en büyük dördüncü camisi olma unvanına da sahip. Mimarı, Endonezyalı bir Hristiyan olan Frederich Silaban olan caminin inşaatı 17 yıl sürmüş. Hem ibadet amaçlı hem de Endonezya’nın sömürgeden kurtuluşunu kutlamak için kullanılan camideki beş kat, İslam’ın beş şartını, 66,66 metre uzunluğundaki tek minaresi de Kuran-ı Kerim’deki 6666 ayeti temsil ediyor.” ULUSAL MÜZE 1868 yılında açılan müze aslında Gedung Gajah (Fil Yuvası) ya da Gedung Arca (Heykel Yuvası) olarak da biliniyor. Bu isimleri almasının sebebi ise 1871 yılında Tayland Kralı tarafından hediye edilen ve bugün ön bahçede yer alan bronz fil heykeli ile farklı dönemlerden kalan yüzlerce heykele ev sahipliği yapması. Endonezya’nın zengin ve yaşlı tarihine ışık tutan her türlü arkeolojik buluntu, batik tekstil ürünleri ve görsellerden oluşan etkileyici bir koleksiyona sahip olan müze Merdeka Meydanı’nda yer alıyor. MONAS (ENDONEZYA ULUSAL ANITI) Merdeka Meydanı’nda yer alan 132 metrelik anıt, Cakarta’daki en turistik noktalardan biri. 1975 yılında Endonezya’nın bağımsızlığının simgesi olarak inşa edilen yapıyı sadece dışarıdan görmekle yetinmek ziyaretçilere yetmiyor. Kentteki en güzel şehir manzarasını izleyebilece-
92
PASAR BARU Kentin en eski pazar yeri ve çarşısı olan Pasar Baru, sadece yayalara açık olan dar ve kalabalık sokaklardan oluşan bir alışveriş cenneti. Ayrıca kentteki en eski yapılar da bu sokaklarda yer alıyor. Yüzlerce irili ufaklı dükkânda atıştırmalık yiyecekler, ucuz kıyafetler, takılar ve hediyelik eşyalar bulmanız mümkün. Hatta alışveriş yapma planınız yoksa bile bu sokaklarda dolaşarak, mağazalara girip çıkarak keyifli zaman geçirebilirsiniz.
ALIŞVERIŞ Cakarta, alışverişte de alternatifi bol bir şehir. Özellikle sahip olduğu alışveriş merkezleri, ne arıyorsanız kolaylıkla bulmanızı sağlayacak zenginlikte. Grand Indonesia Mall ve Podok Indah Mall, alışveriş yapmak istiyorsanız uğramanız gereken alışveriş merkezlerinden sadece ikisi. Ubud’da ise Tradional Art Market’e uğrayabilir ve yöresel eşyalar satın alabilirsiniz.
NEREDE KALINIR? Cakarta’nın hükümet ve finans bölgesi olan Cakarta Merkez, aynı zamanda büyük alışveriş merkezlerine ve beş yıldızlı otelleri de barındırıyor. Cakarta’da gezilip görülecek belli başlı yerlerin bazıları Ulusal Müze, Güney Doğu Asya’nın en büyük camisi olan İstiklal Camii ve Cakarta’nın en bilinen anıtı Selamat Datang Anıtı da bu bölgede yer alıyor. Selamat Datang Anıtı’nın bulunduğu trafik çemberi, aynı zamanda Cakarta’nın en lüks alışveriş merkezlerinin de yer aldığı bölgenin ortasında yer alıyor. Ancak bu bölgedeki Jalan Jaksa adlı küçük caddeye dikkat etmelisiniz çünkü bu cadde şehrin yüksek en yüksek suç oranıyla ünlü.
ULUSAL MÜZE
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM Şehrin en ekonomik ulaşım alternatifi DAMRI servis otobüsleri. Ancak otobüsler arasında, güzergâh ve zamana bağlı olarak 15 dakika ile 40dakikalık bekleme süresi bulunuyor. Otobüsler güvenilir, konforlu ve klimalı. Otomobil seçeneği ise şehrin sıkışık trafiği nedeniyle önerilmiyor. Ancak gitmek istediğiniz noktalar için güvenle taksi kullanabilirsiniz. Cakarta’da banliyö treniyle de seyahat edebilirsiniz ancak sıkışık yolculuklara hazırlıklı olun.
DAMAK TADI Bir Asya ülkesine gittiğinizden yemekler konusunda önyargınız olabilir ama Cakarta’da bu konuda endişeniz olmasın. Endonezya Mutfağı, Asya’nın en lezzetli yemeklerini sunuyor. Pirinç ve acı sos, yemek kültüründe ilk iki sırada yer alan yiyecekler. Et, deniz ürünleri ve sebze de yemeklerde sıkça kullanılıyor. Cakarta’ya gittiğinizde tofu ve meşhur kahvesini mutlaka denemelisiniz. Ülke mutfağının en iyi lezzetlerini Bengawan Solo Restaurant, Namaaz Dining, Fair Warung Bale ve Restaurant Locavore’da tadabilirsiniz.
PASAR BARU
ATLANTA
NERELER GEZILIR? CIVIL AND HUMAN RIGHTS MUSEUM (İNSAN HAKLARI MÜZESİ) Üç katta farklı galerilerin olduğu müzede Martin Luther King’in yaşamı ve mücadelesi, ABD’de siyahi ırkın özgürlüğü ve toplumda birey olarak kabul görmeleri için uzun yıllar süren mücadeleleri; bu süreçte yaşananlar ve günümüzde farklı ülkelerde devam eden ayrımcılık ve dikta yönetimlerinin uygulamaları sergileniyor. CENTENNIAL OLİMPİK PARKI 1996 Yaz Olimpiyat Oyunları’nın ev sahipliğini yapan park, Atlanta’nın merkezinde yer alıyor. Piknik yapabileceğiniz geniş yeşil alanların bulunduğu park, Atlanta’da mutlaka görmeniz gereken birkaç yerden biri. Nisan ve Eylül ayları arasında ise park genelinde aile eğlence günleri gibi aktiviteler de düzenleniyor. CNN MERKEZ STÜDYOLARI TURU CNN’nin genel merkezi Atlanta’da bulunuyor. Canlı yayını cam arkasından izleyebileceğiniz ve bir haber merkezinde neler olduğu hakkında fikir edinebileceğiniz bir tura katılabilir, ilginç bir deneyime şahit olabilirsiniz. STONE MOUNTAIN PARK Atlanta’nın en çok ziyaretçi alan yerlerinden birisi olan bu park, açık havada aktiviteli bir gün geçirmek için de oldukça ideal. Teleferiğe binip parka adını veren büyük kayanın üzerine kadar gidebilir, golf kursuna katılabilirsiniz. Ayrıca arazide tren ile gezinti yapabilir, gölde balık tutabilirsiniz.
İNSAN HAKLARI MÜZESİ
Akşamları düzenlenen ücretsiz lazer gösterisi de park ziyaretçilerinin oldukça ilgisini çekiyor.
ALIŞVERIŞ Atlanta’da alışveriş yapabileceğiniz birçok yer var ama özellikle şehir merkezi bu konuda öne çıkıyor. Lüks alışveriş merkezlerinden outletlere, küçük butiklerden büyük perakende mağazalarına kadar birçok seçenek, Atlanta şehir merkezinde yer alıyor. Eğer hediyelik eşya gibi bir şeyler bakıyorsanız, en önemli adresiniz “Georgia Premium Outlet” olmalı.
NEREDE KALINIR? Atlanta’nın çoğu büyük oteli, Oteller Bölgesi olarak da bilinen bölgede yer alıyor. Bu bölge Atlanta’nın ekonomik ve politik kalbi olmasının yanı sıra Centennial Olympik Parkı, Georgia Akvaryumu ve CNN Merkez Stüdyoları’na da yürüme mesafesinde bulunuyor. Hızla gelişen bölge, Atlanta’nın finansal bölgeleriyle birlikte, birçok yüksek katlı lüks apartmana ve yakınındaki müze ve tiyatrolara da ev sahipliği yapıyor. Eğer butik otel arıyorsanız, yine bu bölgeyi tercih edebilirsiniz.
lanan metro sistemiyle sağlanıyor. Marta, hafta sonları biraz farklılaşsa da genel olarak sabah saat 05:00 ile gece 01:00 arasında hizmet veriyor. Metronun ulaşmadığı yerlere de yine Marta sistemine bağlı otobüslerle gidebilirsiniz. Atlanta’da taksi kullanımı ise Türkiye’den farklı, sokakta ya da caddede el kaldırarak taksi bulma imkânınız sınırlı. Bu nedenle birkaç taksi firmasının telefonunu yanınızda bulundurmanızda fayda var.
DAMAK TADI Steak: Amerika’da ızgara et ve menüler oldukça büyük porsiyonlarda servis ediliyor. Büyük parçalarda ızgara biftek tarzı etler yiyebilirsiniz. Şeftalili Pay: Büyük miktarlarda şeftali üretilen Atlanta’da Şeftalili Pay, yöresel bir lezzet olarak ünlenmiş. Onun dışında lezzetli ve meyve çeşitli cheesecake türlerini de deneyebilirsiniz. Atlanta’da dünya mutfağından örnekler sunan birçok yer de bulabilirsiniz. Buna Türk restoranları da dahil: İstanblue, Cafe Agora, Anatolie Cafe, Efendi, Truva, Alibaba en çok bilinen Türk restoranları arasında yer alıyor. Baklavadan lahmacuna her türlü Türk lezzetini bu restoranlarda bulmak mümkün.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM STONE MOUNTAIN PARK
Atlanta’da toplu ulaşım “Marta” adı verilen ve otobüs hatlarıyla tamam-
ŞEFTALİLİ PAY
93
makine tarihi
VAKİT NAKİTTİR: PARA SAYMA MAKİNELERİ KÂĞIT VE MADENİ PARA SAYMA MAKİNELERİ GÜNÜMÜZ EKONOMİ DÜNYASINDA ÖNEMLİ BİR GÖREV ÜSTLENMEYE DEVAM EDİYOR. BÜYÜK MİKTARLARDAKİ KÂĞIT VE MADENİ PARALARI ÇOK KISA ZAMANDA SAYABİLEN, HATALI VE SAHTE OLANLARI TESPİT EDEBİLEN BU MAKİNELER ZAMAN TASARRUFUNUN YANI SIRA İNSAN HATALARININ DA ÖNÜNE GEÇEREK İŞLETMELERE ARTI DEĞER KAZANDIRIYOR.
I
nsanoğlu, avcı toplayıcılıktan yerleşik düzene geçtiğinde, ekonomik faaliyetlerde müthiş bir değişim de yaşanmaya başlandı. Tüketim dışında kalan artı değer ilk olarak takas yöntemiyle gerçekleşen bir ekonomi oluştururken, metallerin kullanımının artmasıyla birlikte, bugünkü anlamıyla ilk para, MÖ 7’nci yüzyılda Anadolu topraklarında, Lidyalılar tarafından kullanılmaya başlandı. Sabit bir alt kalıp üzerine konan madeni pula hareketli bir üst kalıp yerleştirerek, bir çekiçle vurmak suretiyle elde edilen bu ilk madeni paralar, çoğunlukla bakır ve altın içeriyordu. Tarihteki ilk madeni para basım yerinin Anadolu olması, özellikle uygarlık gelişiminin göstergesi olarak oldukça önemli. Anadolu, bu üstünlüğünü sürekli devam ettirirken, dünyanın ilk büyük darphanesinin de 1463’te Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuş olduğunu söylemeliyiz. KÂĞIT PARALAR İHTİYAÇTAN ORTAYA ÇIKTI Banknot ya da kâğıt para ise büyük ölçekli
94
madeni paraların taşınması ve üretiminde yaşanan zorluklarla ortaya çıktı. Tarihi kayıtlara göre, MÖ 118 yılında Çinlilerin deri para kullanmaya başladıklarını, MS 806 yılında da yine Çin’de ilk kâğıt banknotların, ödeme ve satın alma aracı olarak kullanıldığını görüyoruz. Batıda kâğıt paraların basılması ve kullanılması ise 17’nci yüzyılın sonlarına rastlıyor. Batı dünyasındaki ilk kâğıt para, 1690’lı yıllarda ABD’deki ilk 13 koloniden biri olan Massachusetts’te, İngiltere’de ise kuyumcular tarafından basıldı ve dolaşıma çıkarıldı. 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulmasıyla da bu süreç giderek hızlanmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk banknotlar ise idari, sosyal ve yasal reformların gündeme geldiği Tanzimat Dönemi’nde tedavüle çıkarıldı. Banknotlar, bu dönemde esas olarak reformların finanse edilmesi amacıyla basılırken, ilk Osmanlı banknotları Sultan Abdülmecit tarafından 1840 yılında “Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere” adıyla, bir anlamda para olmaktan
çok, faiz getirili borç senedi veya hazine bonosu niteliğinde olmak üzere çıkarıldı. Bu paralar matbaa baskısı olmayıp, elle yapılmış ve her birine de resmi mühür basılmıştı. Kaimelerin zaman içerisinde taklidinin kolayca yapılması ve kâğıt paraya olan güvenin azalması nedeniyle 1842 yılından itibaren matbaada bastırılmasına başlanarak, el yapımı olanlarla değişimi sağlanırken, bu ilk dönemde 160 bin Osmanlı altını karşılığında bastırılan kâğıt paraların en büyüğü 500, en küçüğü 10 kuruşluk olduğunu da tarihi belgelerden takip edebiliyoruz. İNSAN HATASINI ÖNLEYEN MAKİNELER Kâğıt paraların giderek ekonomi düzeninde daha fazla tercih edilmesi ve nakit ödeme aracı olarak kullanılması, piyasaların daha fazla banknot arzını da beraberinde getirdi. Ancak miktarı çoğalan madeni para ve banknotların sayımı, doğal olarak insan kaynaklı hataların da çoğalmasına neden oluyordu. Mekanik olarak ilk para sayma makinesi, işte bu gerekçeden hareketle, 1920’li yıllarda ABD’de geliştirildi. Washington’daki Federal Bill Counter Company tarafından üretilen bu ilk otomatik para sayma makinesi belirlenen para destesine ulaşıldığında duruyor, ancak desteleri ayırmak için makineye tahta bir çubuk sokmak gerekiyordu. Modern anlamdaki ilk para sayma makinesi ise 1962’de üretildi. Bu makinenin geliştiricileri ise o dönemde hesaplama ve bilgisayar teknolojisinin lideri olan Japonlardı. Tokyo Calculating Machine Works’ün geliştirdiği makine, 1920’li yıllarda geliştirilen ve 1960’lı yıllara kadar önemli bir geliştirme yapılmadan kullanılan ilk nesil para sayma makinesine göre çok daha hızlı ve doğru sonuçlar veriyordu. Bu nedenle ikinci nesil para sayma makinesi, piyasaya çıktıktan çok kısa süre sonra hızla dünya geneline yayıldı ve tüm bankacılık sistemi tarafından kullanılmaya başlandı.
PARA SAYMADA BİLGİSAYAR TEKNOLOJİSİ Otomatik para sayma makinelerindeki üçüncü nesil atılım ise 1981’de bilgisayar tabanlı para sayma makinelerinin ortaya çıkmasıyla gerçekleşti. Bu makineler saatte 72 bin adede kadar banknot sayabiliyor, paraları değerine göre ayırabiliyor ve hasarlı/sahte olanları tespit edebiliyordu. Günümüzde de kullanılan son teknolojiye sahip para sayma makinelerinin temel özellikleri, bu üçüncü nesil para sayma makineleriyle ortaya konulurken, bugün kullanılan para sayma makinelerinin ter-
PARA SAYMA MAKİNESİ, TEMEL OLARAK BANKNOT MİKTARINI DOĞRU OLARAK SAYMAK İÇİN TASARLANMIŞ BİR MAKİNEDİR. BUNA EK OLARAK, BİR BANKNOT SAYACI BANKNOTLARI GRUPLAR HALİNDE SIRALAYABİLİR VE HASARLI VEYA SAHTE BANKNOTLARI KONTROL EDEBİLİR.
95
makine tarihi
PARA SAYMA MAKİNESİ NASIL ÇALIŞIR? Para sayma makinesi dışarıdan kolay görünse de aslında programlamasında büyük bir teknolojiyi barındırır. Makinenin para alma ünitesi, aslında makinenin kapma lastikleridir ve bu lastiklerin üzerinde sensörler vardır. Parayı üniteye koyduğunuzda lastiklerin üzerindeki sensörler devreye girer. Bu sensörler gözle görülmeyen kızılötesi ışınlar yayar. Üzerine para konulduğunda ışınlar paraya çarparak kırılır. Bu durum kısa devre meydana gelmesine sebep olur ve oluşan kısa devre ilk olarak ekran kartının üzerindeki işlemci tarafından algılanır. İşlemci bu komutu diğer işlemciye, yani ekranınızın ana kartı üzerindeki işlemciye iletir. Bu aşamadan itibaren motor çalışmaya başlar, lastik aksam harekete geçer. Cihazdaki aksamlar kayışlar yardımıyla döner, para içeri alınmaya başlar. Sensörlerden verici olanlar kızılötesi sinyal yayarken, bu sinyaller karşılarında bulunan alıcı sensörlere gider verici sensörlerden çıkan ışın para geçerken kesilir ve alıcı olan sensörlere yansımaz. Böylece bir ışın kırılması meydana gelir. Burada oluşan sinyal doğrudan cihazın işlemcisine ulaşır. İşlemci algıladığı her sinyali +1 olarak kaydeder ve her para geçişinde sayı ekran kartına da yansır. Para lastik aksamdan geçerek son kısma yani paletlere doğru ilerler ve oradan dışarı çıkar. Her para geçişinde bu işlem hızlıca tekrarlanır. Çift katlı para sayma makinelerinde, bozuk veya anormallik tespit edilen para en üste atılır ve para sayma işi devam eder; bozuk olan para sayım içine dahil edilmez ve üst bölmede bekler.
cih edilirliklerindeki en önemli özellikleri ise manyetik imza, ultraviyole imza, manyetik bant ve kâğıt yoğunluğunu da analiz edebiliyor olmalarıdır.
GÜNÜMÜZDE DE KULLANILAN SON TEKNOLOJİYE SAHİP PARA SAYMA MAKİNELERİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ, ÜÇÜNCÜ NESİL PARA SAYMA MAKİNELERİYLE ORTAYA KONULURKEN, BUGÜN KULLANILAN PARA SAYMA MAKİNELERİNİN TERCİH EDİLİRLİKLERİNDEKİ EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ İSE MANYETİK İMZA, ULTRAVİYOLE İMZA, MANYETİK BANT VE KÂĞIT YOĞUNLUĞUNU DA ANALİZ EDEBİLİYOR OLMALARIDIR.
96
TEMEL AMACI DOĞRU SAYIM YAPMAK Para sayma makinesi, temel olarak banknot miktarını doğru olarak saymak için tasarlanmış bir makinedir. Buna ek olarak, bir banknot sayacı banknotları gruplar halinde sıralayabilir ve hasarlı veya sahte banknotları kontrol edebilir. Makinenin sayacı tamamen
mekanik olabildiği gibi elektronik bileşenler de kullanabilir. Makineler, tipik olarak tüm paranın toplam sayımını sağlar veya ambalajlama ve depolama için belirli parti büyüklüklerini sayabilir. Para sayma makineleri, bilinenin aksine, her bir banknot veya bozuk parayı ayrı ayrı incelemez; tek bir seferde bir dizi banknotu veya bozuk parayı değerlendirmek için iyi kalibre edilmiş yük hücreleri kullanılır ve sürekli güncellenen depolanmış ortalama ağırlığı baz alarak çalışır. Bu makineler genellikle, aşınma, nem ve üretim farklılıklarından doğan paranın durumundaki değişimi dikkate almak için karmaşık algoritmalara da sahip olabilir. Günümüzde para sayma makineleri, boyut olarak küçük, sessiz, hatta pille çalışan; çok hızlı ve doğruluğu son derece yüksek algoritmalara sahiptir. Yetenekleri modellere göre değişmekle birlikte, tipik olarak, hem banknotları hem de madeni paraları sayabilir ve standart banka demetlerini veya bozuk paraları/torbalarını kontrol edebilirler. Para sayma makinelerinin yerleşik taklit/sahte para önleme sistemleri de vardır. En yaygın olanları ultraviyole (UV) ve manyetik (MG) algılamadır. Bu sayede makine, belirli bir ülkenin parası/para biriminin ultraviyole özellikleri ve manyetik mürekkebini izleyerek; önyüklemeleri yapılmış kalınlık, ağırlık ve enboy ölçüleriyle karşılaştırarak paraların sahte olup olmadığını kontrol edebilir. Sahte ya da hasarlı bir banknot tespit edildiğinde para sayacı kullanıcıyı uyarır ve sayma işlemini durdurur.
GÃ&#x2013;STERGELER OCAK 2018
97
göstergeler
MAKİNE İHRACATI 2018 YILININ İLK AYININ SONUNDA 1,1 MİLYAR DOLAR OLDU TÜRKIYE’NIN MAKINE IHRACATI 2018 YILININ İLK AYINDA 1,1 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE KAYDEDILDI. 2017 YILININ AYNI DÖNEMINDE BU RAKAM 965,4 MILYON DOLARDI. TÜRKIYE’NIN MAKINE IHRACATI YENI YILIN ILK AYININ SONUNDA GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMINE GÖRE YÜZDE 22,9 ARTIŞ GÖSTERDI.
M
akine sektöründe 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde en fazla ihracat gerçekleştiren alt sektör motorlar oldu. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde söz konusu ürün grubunda gerçekleştirilen ihracatın değeri 186,3 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 12,5 artışla 209,5 milyon dolar seviyesine ulaştı. Listenin ikinci sırasında bulunan klimalar ve soğutma makineleri kaleminde 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde gerçekleştirilen ihracatın değeri 140,6 milyon dolar oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 109,4 milyon dolardı. Klimalar ve soğutma makineleri mal grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 28,5 oldu. En fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü kalem ise yıkama ve kurutma makineleri olarak kayda geçti. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 88,2 milyon dolarlık yıkama ve kurutma makinesi ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 11,3 artışla 98,2 milyon dolar oldu.
98
İHRACAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA ALMANYA YER ALIYOR 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında Almanya bulunuyor. Almanya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 185 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 16 artışla 215 milyon dolar olarak kaydedildi. İkinci sıradaki ABD’ye yönelik makine ihracatı 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 70 milyon dolar olarak kaydedildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 61 milyon dolar seviyesindeydi. ABD’ye yönelik makine ihracatı yüzde 14,7 arttı. Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki İtalya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 50 milyon dolarlık makine gönderilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 26,7 artışla 63 milyon dolar değerine yükseldi.
MAKİNE SEKTÖRÜNÜN TAMAMI İTİBARIYLA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
1 OCAK-31 OCAK 2017
1 OCAK-31 OCAK 2018
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/Kg
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/Kg
MİKTAR
DEĞER
12,8
186,3
14,5
12,5
209,5
16,6
-2,2
12,5
27
109,4
4,0
30
140,6
4,7
11,0
28,5
YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ
33,1
88,2
2,7
32,2
98,2
3,0
-2,7
11,3
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER
17,5
57,4
3,3
21,1
78,1
3,7
20,3
36,1
POMPALAR VE KOMPRESÖRLER
7,6
53,2
7,0
8,9
69,5
7,8
17,4
30,7
TAKIM TEZGÂHLARI
6,5
43,6
6,7
8,4
62,5
7,4
29,0
43,1
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ
8,3
43,2
5,2
8,8
53,8
6,1
5,9
24,5
REAKTÖRLER VE KAZANLAR
4,3
31,3
7,3
4,8
48,6
10,0
12,0
54,8
TARIM VE ORMANCILIKTA KULLANILAN MAKİNELER
8,9
37,9
4,2
9,5
41,7
4,4
6,4
10,1
VANALAR
3,9
33,6
8,4
4,2
39,9
9,5
5,4
18,5
GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ
5,7
29,3
5,1
6,4
37,4
5,8
13,0
27,5
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ, KALIPLAR
2,9
21,8
7,4
3,9
35
8,9
34,1
60,6
TÜRBİN, TURBOJET, TURBOPROPELLER, HİDROLİK SİLİNDİRLER
1,6
31,1
19,4
1,3
30,8
22,7
-15,3
-1,0
ISITICILAR VE FIRINLAR
3,3
22,5
6,7
3,3
24,3
7,2
0,8
8,3
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEMEYE MAHSUS MAKİNELER
4,3
19,7
4,5
5,5
23,9
4,3
28,7
21,4
SİLAH VE MÜHİMMAT
1,9
19
10,0
1,1
19,9
17,4
-39,8
4,5
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME VE İMALATINA AİT MAKİNELER
0,8
8,6
10,0
1,7
14,5
8,5
98,1
68,2
AMBALAJ MAKİNELERİ
0,7
11,2
15,9
0,8
13,1
16,1
14,6
16,2
RULMANLAR
0,8
8,6
10,7
1
12,6
12,4
26,5
47,0
BÜRO MAKİNELERİ
0,3
18,7
59,5
0,3
12,4
40,1
-1,3
-33,4
KÂĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAKİNELER
0,7
4,2
5,4
0,9
6,2
6,8
14,1
45,2
DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELER
0,1
0,6
6,0
0,2
1,5
6,0
135,7
134,5
DİĞER MAKİNELER
13,4
84,8
6,3
16,4
111,8
6,8
22,1
31,9
TOPLAM
167,4
965,4
5,8
184,2
1.186
6,4
10,1
22,9
MAL GRUBU ADI
MOTORLAR VE AKSAMLARI KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ
99
göstergeler
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler sektöründe 78,1 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 57,4 milyon dolardı. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan ma-
kineler sektöründe bir önceki yıla göre yüzde 36,1 artış yaşandı. İnşaat ve madencilikte kullanılan makineler sektöründe 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 6,8 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu
rakam 3 milyon dolar seviyesindeydi. Almanya’ya yönelik ihracat 122,8 oranında arttı. İkinci sıradaki İngiltere’ye 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 2 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 134 artışla 4,8 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin üçüncü sırasındaki İran’a 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,9 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 74 artışla 3,4 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü sırasında yer alan Cezayir’e 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 3,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Beşinci sıradaki Hollanda’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler kaleminde ihraç edilen ürünlerin değeri 1 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 206,7 artışla 3 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli inşaat ve madencilikte kullanılan makineler ihracatı listesinde en fazla artış yüzde 206,7 ile Hollanda’da yaşandı. Listede yüzde 143,6 ile Gürcistan ikinci sırada bulunurken söz konusu ülkeyi yüzde 134 ile İngiltere üçüncü sırada takip etti.
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
0,7
3
İNGİLTERE
1,0
2
ÜLKE
100
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
3,9
1,5
6,8
4,3
99,2
122,8
2,0
1,6
4,8
2,9
56,0
134,0
İRAN
0,4
1,9
4,0
0,6
3,4
5,0
41,3
74,0
CEZAYİR
1,0
3,9
3,7
0,7
3,1
4,2
-28,7
-20,2
HOLLANDA
0,5
1,0
1,9
1,0
3,0
2,9
99,0
206,7
AVUSTURYA
0,4
2,2
5,7
0,5
2,8
5,0
41,7
25,6
FRANSA
0,2
1,0
3,7
0,6
2,6
4,2
136,2
169,0
İTALYA
0,4
1,6
3,5
0,6
2,5
3,8
41,8
54,1
EGE SERBEST BÖLGESİ
1,3
2,9
2,3
0,9
2,4
2,7
-30,1
-16,5
GÜRCİSTAN
0,3
0,8
2,2
0,7
2,0
2,7
95,2
143,6
MAL GRUBU TOPLAMI
17,5
57,4
3,3
21,1
78,1
3,7
20,3
36,1
POMPA VE KOMPRESÖRLER Pompa ve kompresörler mal grubunda 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 53,2 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 30,7 artışla 69,5 milyon dolara yükseldi. Pompa ve kompresörler ürün grubunda, 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 17,9 milyon dolarla Almanya oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 13,2 milyon dolardı. Almanya’ya yönelik ihracat yüzde 35,6 arttı. Listenin ikinci sırasında bulunan ABD’ye 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2017 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 34,5 artışla 5,3 milyon dolar oldu. Üçüncü sırada bulunan İran’a 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,3 dolar değerinde ürün ihraç edildi. Dördüncü sıradaki İtalya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,9 milyon dolar değerin-
de pompa ve kompresör ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 18,1 artışla2,3 milyon dolar oldu. Beşinci sıradaki Ege Serbest Bölgesi’ne 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,2 milyon dolarlık pom-
pa ve kompresör ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 1,4 milyon dolar seviyesindeydi. Ege Serbest Bölgesi’ne yönelik ihracat yüzde 58,1 arttı. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli pom-
pa ve kompresörler ihracatı tablosunda en fazla artış yüzde 65,3 ile Fransa’da yaşandı. Söz konusu ülkeyi yüzde 58,1 ile Ege Serbest Bölgesi ikinci sırada izlerken Rusya 57 ile üçüncü sırada yer aldı.
POMPA VE KOMPRESÖRLER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
1,8
13,2
ABD
0,5
4,0
ÜLKE
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
7,3
2,1
17,9
8,4
16,9
35,6
6,8
0,6
5,3
8,0
15,0
34,5
İRAN
0,3
2,4
7,0
0,2
2,3
10,7
-36,6
-3,8
İTALYA
0,2
1,9
7,4
0,3
2,3
6,0
45,5
18,1
EGE SERBEST BÖLGESİ
0,2
1,4
6,3
0,3
2,2
6,0
65,7
58,1
POLONYA
0,1
1,2
6,7
0,2
1,8
7,1
44,5
52,4
İNGİLTERE
0,2
1,5
6,4
0,2
1,8
8,9
-15,4
18,9
FRANSA
0,1
1,0
5,5
0,3
1,7
5,5
64,5
65,3
RUSYA
0,1
1,0
7,1
0,2
1,6
7,9
40,8
57,0
AZERBAYCAN
0,1
0,9
7,7
0,1
1,2
8,9
11,3
28,8
MAL GRUBU TOPLAMI
7,6
53,2
7,0
8,9
69,5
7,8
17,4
30,7
101
göstergeler
TAKIM TEZGAHLARI 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde takım tezgâhları ihracatı 62,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 43,6 milyon dolar seviyesindeki. Takım tezgâhları mal grubundaki ihracat artışı yüzde 43,1 olarak kayda geçti.
Takım tezgâhları ürün grubunda en fazla ihracat gerçekleştirilen Almanya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 6,5 milyon dolarlık ürün gönderildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 5,1 milyon dolar seviyesindeydi. Almanya’ya yönelik ihracat yüzde 27,5
arttı. İkinci sırada yer alan Cezayir’e 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 2,5 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 24,2 artışla 3,2 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin üçüncü sırasında bulunan Polonya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 163,1 artışla 2,9 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin dördüncü sırasındaki Rusya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,5 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 1,3 milyon dolardı. Rusya’ya yönelik ihracat yüzde 90,3 arttı. Listenin beşinci sırasında bulunan Özbekistan’a 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 180 bin dolar değerinde ürün gönderilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 1.311,7 artışla 2,5 milyon dolar olarak kayda geçti. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli takım tezgâhları ürün grubunda en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke yüzde 1.311,7 ile Özbekistan oldu. İkinci sırada yüzde 280,5 ile İspanya yer alırken üçüncü sırada yüzde 163,1 ile Polonya bulunuyor.
TAKIM TEZGAHLARI İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
0,6
5,1
CEZAYİR
0,3
2,5
ÜLKE
102
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
7,9
0,7
6,5
8,5
18,4
27,5
8,5
0,3
3,2
9,3
13,4
24,2
POLONYA
0,2
1,1
5,3
0,5
2,9
5,3
161,6
163,1
RUSYA
0,2
1,3
5,5
0,3
2,5
7,7
35,3
90,3
ÖZBEKİSTAN
0,03
0,1
5,3
0,2
2,5
8,9
740,6
1.311,7
FRANSA
0,1
1,1
10,1
0,2
2,4
9,6
120,8
108,4
ABD
0,3
2,6
8,6
0,2
1,9
7,5
-15,8
-26,4
İSPANYA
0,04
0,5
10,4
0,3
1,9
5,2
657,1
280,5
BULGARİSTAN
0,1
1,6
10,0
0,2
1,7
7,7
44,2
10,8
İTALYA
0,1
1,0
6,8
0,2
1,7
7,0
66,4
72,0
MAL GRUBU TOPLAMI
6,5
43,6
6,7
8,4
62,5
7,4
29,0
43,1
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ Tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler ürün grubunda 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 37,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 10,1 artışla 41,7 milyon dolar olarak kaydedildi. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler kaleminde en fazla ihracat 4,6 milyon dolarla ABD’ye gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında yer alan İtalya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,8 milyon dolarlık ürün gönderilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 56,6 artışla 4,3 milyon dolar oldu. Üçüncü sıradaki Irak’a 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde ihraç edilen tarım ve ormancılıkta kullanılan makinelerin toplam değeri 2 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 2,7 artışla 2,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Dördüncü sırada bulunan Avustralya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 278,9 artışla 1,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılında Avustralya’ya 502 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Beşinci sıradaki Fransa’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,1 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken 2018 yılının aynı
döneminde bu rakam yüzde 32,1 artışla 1,5 milyon dolar oldu. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler ürün grubunda ih-
racat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 379,1 ile Güney Afrika Cumhuriyeti oldu. İkinci sırada yüzde 278,9 ile Avustralya yer alırken söz konusu ülkeyi yüzde 271,6 ile Rusya takip etti.
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ABD
1,1
8,1
İTALYA
0,6
2,8
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
7,4
0,5
4,6
9,1
-53,6
-42,8
4,6
0,7
4,3
5,7
26,8
56,6
IRAK
0,5
2,0
3,9
0,3
2,1
5,4
-25,5
2,7
AVUSTRALYA
0,1
0,5
3,9
0,4
1,9
4,7
218,9
278,9
FRANSA
0,4
1,1
2,7
0,5
1,5
3,0
19,6
32,1
FAS
0,6
2,4
3,8
0,4
1,4
3,1
-25,4
-39,8
GÜNEY AFRİKA
0,08
0,3
3,7
0,3
1,4
4,5
298,2
379,1
ÖZBEKİSTAN
0,1
0,5
4,6
0,2
1,2
6,0
85,4
141,1
RUSYA
0,1
0,2
2,4
0,3
1,0
3,3
166,4
271,6
AZERBAYCAN
0,5
1,4
2,7
0,2
1,0
4,0
-52,2
-29,9
MAL GRUBU TOPLAMI
8,9
37,9
4,2
9,5
41,7
4,4
6,4
10,1
103
göstergeler
VANALAR
Vanalar ihracatı 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 39,9 milyon dolar olarak kayda geçti. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 33,6 milyon dolar seviyesindeydi. Vanalar sektöründeki ihracat artışı yüzde 18,5 oldu.
Vanalar sektöründe 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 7,4 milyon dolarla Almanya oldu. 2017 yılının aynı döneminde Almanya’ya 5,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş-
ti. Almanya’ya ihracat artışı yüzde 29,9 seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında yer alan Irak’a yönelik vanalar ihracatı 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,6 milyon dolarken 2018 yılının aynı dönemin-
de bu rakam yüzde 14,1 artışla 3 milyon oldu. Listenin üçüncü sırasında yer alan ABD’ye 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,3 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 1,3 dolar seviyesindeydi. ABD’ye yönelik ihracat artışı yüzde 75,2 oldu. Dördüncü sıradaki Fransa’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 51 artışla 1,5 milyon dolar oldu. Listenin beşinci sırasında bulunan Mısır’a 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirdi. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli vanalar sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 83,3 ile İngiltere’de yaşandı. Listenin ikinci sırasında yüzde 76,2 ile İtalya bulunurken söz konusu ülkeyi yüzde 75,2 ile ABD izledi.
VANALAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
0,7
5,6
IRAK
0,3
2,6
ÜLKE
104
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
8,0
0,8
7,4
8,9
17,0
29,9
8,0
0,3
3,0
9,6
-4,6
14,1
ABD
0,06
1,3
21,9
0,09
2,3
23,4
64,1
75,2
FRANSA
0,09
1,0
10,9
0,1
1,5
11,9
38,9
51,0
MISIR
0,1
1,5
8,3
0,1
1,4
7,8
4,5
-2,1
İTALYA
0,08
0,6
8,5
0,1
1,2
8,4
77,4
76,2
İNGİLTERE
0,1
0,6
4,6
0,07
1,2
15,4
-45,5
83,3
İRAN
0,1
1,3
9,3
0,1
1,0
10,6
-29,7
-19,7
ÇİN
0,03
0,8
27,6
0,02
1,0
51,8
-33,2
25,4
CEZAYİR
0,07
0,5
7,9
0,1
0,9
6,7
91,4
61,9
MAL GRUBU TOPLAMI
3,9
33,6
8,4
4,2
39,9
9,5
5,4
18,5
GIDA MAKİNELERİ Gıda sanayi makineleri ihracatı 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 29,3 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 27,5 artışla 37,4 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Gıda sanayi makineleri kaleminde 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 4,1 milyon dolarla Özbekistan oldu. 2017 yılının aynı döneminde Özbekistan’a 2,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat artışı yüzde 45 oldu. İkinci sırada bulunan Sudan’a yönelik gıda sanayi makineleri ihracatı 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 44 bin dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 8.033,9 artışla 3,5 milyon dolar oldu. Listenin üçüncü sırasında yer alan Cezayir’e 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 33,3 artışla
3,2 milyon dolar oldu. Dördüncü sırada bulunan Irak’a 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 592 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 173,7 artışla 1,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Beşin-
ci sıradaki Angola’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 533 dolar değerinde gıda sanayi makinesi ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 298.515,4 artışla 1,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2018 yılının 1-31 Ocak dö-
neminde Türkiye geneli gıda sanayi makineleri sektöründe en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke yüzde 298.515,4 ile Angola oldu. Sudan yüzde 8.033,9 ile ikinci, Macaristan ise yüzde 793,4 ile üçüncü sırada yer aldı.
GIDA MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
ÜLKE ÖZBEKİSTAN SUDAN
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
1,1
2,8
0,001
0,04
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
2,4
0,8
4,1
5,0
-30,1
45,0
31,5
0,3
3,5
10,2
24.913,6
8.033,9
CEZAYİR
0,7
2,4
3,3
0,8
3,2
4,0
10,9
33,3
IRAK
0,1
0,5
5,3
0,5
1,6
2,9
402,9
173,7
0,0001
0,0005
5,1
0,1
1,5
9,5
161.111,7
298.515,4
ANGOLA MACARİSTAN
0,01
0,1
11,1
0,09
1,2
12,8
677,1
793,4
İRAN
0,4
1,5
3,2
0,5
1,2
2,2
15,3
-18,3
0
0
-
0,1
1,2
7,9
-
-
0,1
0,4
3,6
0,1
1,1
6,2
46,2
152,5
0
0
-
0,1
1,0
6,9
-
-
5,7
29,3
5,1
6,4
37,4
5,8
13,0
27,5
ZİMBABVE AZERBAYCAN KENYA MAL GRUBU TOPLAMI
105
göstergeler
REAKTÖR VE KAZANLAR Reaktörler ve kazanlar ihracatı 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 31,3 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 54,8 artışla 48,6 milyon dolar oldu. Reaktörler ve kazanlar ürün grubunda 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 10,9 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 9,5 milyon dolardı. Almanya’ya yönelik ihracat artışı yüzde 14,1 oldu. İkinci sırada yer alan İngiltere’ye 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 3,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 77,3 artışla 7 milyon dolar oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan Çin’e 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 204,7 artışla 5,4 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin dördüncü sırasında bulunan İspanya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 45,7 artışla 4,2 milyon dolarlık ürün ihraç edildi. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde İspanya’ya gönderilen ürünlerin değeri 2,9 milyon dolar seviyesindeydi. Beşinci sıradaki İtalya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde ihraç
edilen reaktörler ve kazanların değeri 3,6 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 1,3 milyon dolardı. İtalya’ya yönelik ihracat yüzde 178 arttı. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Tür-
kiye geneli reaktörler ve kazanlar ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 6.465,9 ile Beyaz Rusya’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 204,7 ile Çin ikinci sırada gelirken yüzde 199,2 ile Polonya üçüncü sırada yer aldı.
REAKTÖR VE KAZANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
ÜLKE ALMANYA
DEĞER (MİLYON $)
0,6
9,5
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
14,6
0,5
10,9
19,2
-13,2
14,1
İNGİLTERE
0,4
3,9
9,3
0,6
7,0
10,3
60,0
77,3
ÇİN
0,1
1,7
10,6
0,4
5,4
11,1
191,4
204,7
İSPANYA
0,1
2,9
15,6
0,2
4,2
15,1
50,6
45,7
İTALYA
0,1
1,3
12,1
0,2
3,6
12,2
176,0
178,0
POLONYA
0,07
0,6
9,6
0,1
2,0
16,6
73,2
199,2
RUSYA
0,1
0,7
5,3
0,1
1,6
9,1
29,5
122,4
ROMANYA
0,2
1,1
5,3
0,1
1,4
8,2
-17,3
27,4
AZERBAYCAN
0,07
0,4
6,0
0,1
1,1
6,3
137,5
152,3
BEYAZ RUSYA
0,002
0,01
5,4
0,1
1,0
8,2
4.222,8
6.465,9
4,3
31,3
7,3
4,8
48,6
10,0
12,0
54,8
MAL GRUBU TOPLAMI
106
MİKTAR (BİN TON)
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ Hadde ve döküm makineleri sektöründe 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 35 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 21,8 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu kalemdeki ihracat artışı yüzde 60,6 oldu. Hadde ve döküm makineleri mal grubunda 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 7,6 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde Almanya’ya gönderilen ürünlerin değeri 3,3 milyon dolardı. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat artışı yüzde 131,8 oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan Cezayir’e 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 491,4 artışla 5,9 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sıradaki İtalya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,6 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 91,9 artışla 3,1 milyon dolara yükseldi. Dördüncü sırada bulunan Romanya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 921 bin dolar değerinde ürün ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 106,3 artışla 1,9 milyon dolar oldu. Listenin beşinci sıra-
sındaki Rusya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,6 milyon dolar değerinde hadde ve döküm makinesi ihraç edildi. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli hadde ve döküm makineleri sektöründe ihracat artışının en
fazla yaşandığı ülke yüzde 1.687,7 ile Makedonya oldu. Listenin ikinci sırasında yüzde 491,4 ile Cezayir yer alırken söz konusu ülkeyi yüzde 205,9 ihracat artışıyla İspanya üçüncü sırada izledi.
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
0,4
3,3
CEZAYİR
0,06
İTALYA ROMANYA
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
7,3
0,8
7,6
9,3
81,3
131,8
1,0
14,5
0,4
5,9
12,8
569,2
491,4
0,2
1,6
6,6
0,5
3,1
5,8
119,9
91,9
0,2
0,9
4,6
0,2
1,9
8,3
13,7
106,3
RUSYA
0,1
2,3
19,2
0,09
1,6
17,2
-23,4
-31,2
BULGARİSTAN
0,04
1,2
27,5
0,08
1,0
13,2
86,2
-10,7
İSPANYA
0,02
0,3
13,5
0,06
1,0
15,8
162,7
205,9
MAKEDONYA
0,006
0,05
75,0
0,002
0,9
432,3
210,0
1.687,7
MISIR
0,04
0,3
6,5
0,1
0,7
5,7
188,9
155,2
İRAN
0,1
0,8
6,4
0,06
0,7
12,4
-54,4
-11,4
MAL GRUBU TOPLAMI
2,9
21,8
7,4
3,9
35
8,9
34,1
60,6
ÜLKE
107
göstergeler
ISITICILAR VE FIRINLAR Isıtıcılar ve fırınlar ürün grubunda 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 22,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 8,3 artışla 24,3 milyon dolara yükseldi. Isıtıcılar ve fırınlar ürün grubunda 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 138,5 artışla en fazla İtalya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde İtalya’ya yönelik Isıtıcılar ve fırınlar ihracatı 1,1 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam 2,7 milyon dolar oldu. İhracat listesinin ikinci sırasındaki Almanya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Listenin üçüncü sırasında ise 2018 yılının 1-31 Ocak dönemi itibarıyla 1,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilen Meksika bulunuyor. 2017 yılında Meksika’ya ihraç edilen ürünlerin değeri bin dolar seviyesindeydi. Söz konusu ülkeye yönelik ihracattaki artış yüzde 145.459,5 oldu. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise sırasıyla Fransa ve Rusya yer alıyor. Dördüncü sıradaki Fransa’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 891 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde
67,3 artışla 1,4 milyon dolar olarak kaydedildi. Beşinci sıradaki Rusya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde gönderilen ürünlerin değeri 593 bin dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 140,4 artışla 1,4 milyon dolar seviyesine ulaştı.
2018 yılının 1-31 Ocak döneminde ısıtıcılar ve fırınlar mal grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 145.459,5 ile Meksika’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 140,4 ile Rusya gelirken yüzde 138,5 ile İtalya üçüncü sırada yer aldı.
ISITICILAR VE FIRINLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
108
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
İTALYA
0,1
1,1
ALMANYA
0,4
MEKSİKA FRANSA RUSYA
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
6,9
0,3
2,7
8,3
97,5
138,5
2,4
6,0
0,4
2,3
5,9
-1,4
-2,6
0,007
0,001
15,0
0,2
1,5
5,9
367.917
145.459
0,1
0,8
6,8
0,2
1,4
5,9
91,8
67,3
0,08
0,5
6,9
0,1
1,4
7,3
127,2
140,4
İRAN
0,09
0,5
5,4
0,09
0,8
9,0
-3,8
59,4
SUUDİ ARABİSTAN
0,04
0,7
15,8
0,1
0,7
7,2
107,2
-5,9
İSPANYA
0,0
0,4
4,7
0,1
0,7
6,1
31,4
70,0
ABD
0,04
0,7
19,2
0,02
0,6
24,6
-30,7
-10,8
AZERBAYCAN
0,04
0,2
6,8
0,08
0,6
8,3
94,0
137,2
MAL GRUBU TOPLAMI
3,3
22,5
6,7
3,3
24.3
7,2
0,8
8,3
AMBALAJ MAKİNELERİ Ambalaj makineleri ürün grubunda 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 11,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2018 yılının aynı döneminde yüzde 16,2 artışla 13,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Ambalaj makineleri mal grubunda 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,9 dolarla en fazla Cezayir’e ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu ülkeye 2017 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 728 bin dolar seviyesindeydi. Cezayir’e yönelik ihracat artışı yüzde 168,7 oldu. Listenin ikinci sırasında ise Irak bulunuyor. 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde Irak’a ihraç edilen ürünlerin değeri 716 bin dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 124,3 artışla 1,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sıradaki İran’a 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 132 bin dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edilirken 2018 yılının aynı
döneminde bu rakam yüzde 757,3 artışla 1,1 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise sırasıyla Almanya ve İtalya yer alıyor. Dördüncü sıradaki Almanya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 528 bin dolar değerinde ürün gönderilirken 2018 yılının aynı döne-
minde bu rakam yüzde 40,3 artışla 741 bin dolar seviyesine yükseldi. Beşinci sıradaki İtalya’ya ise 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 79 bin dolar olarak kaydedilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 723,3 artışla 652 bin dolar oldu.
2017 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli ambalaj makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 10.587,9 ile Polonya’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 1.699 ile Ukrayna gelirken yüzde 757,3 ile İran üçüncü sırada yer aldı.
AMBALAJ MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
2018 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
CEZAYİR
0,02
0,7
IRAK
0,04
0,7
İRAN
0,01
0,1
7,5
0,1
ALMANYA
0,06
0,5
8,3
0,06
İTALYA
0,006
0,07
12,3
0,03
0,6
ÜLKE
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
26,6
0,07
1,9
26,4
170,5
168,7
15,6
0,05
1,6
30,2
15,4
124,3
1,1
8,2
683,4
757,3
0,7
11,3
2,6
40,3
16,7
508,9
723,3
İNGİLTERE
0,008
0,09
11,0
0,01
0,6
53,5
35,0
559,8
UKRAYNA
0,001
0,02
19,8
0,01
0,4
23,8
1.391,1
1.699,0
SUUDİ ARABİSTAN
0,03
0,8
29,3
0,01
0,3
31,1
-59,3
-56,7
BAE POLONYA MAL GRUBU TOPLAMI
0,02
0,1
8,4
0,01
0,3
24,2
-22,6
122,1
0,0005
0,003
56,5
0,007
0,3
46,3
12.956,3
10.587,9
0,7
11,2
15,9
0,8
13,1
16,1
14,6
16,2
109
göstergeler
TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR Türbin, turbojet, hidrolik silindir ihracatı 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 30,8 milyon dolar olarak kaydedildi. Türbin, turbojet, hidrolik silindir kaleminde 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 17,8 milyon dolarla ABD oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 15,5 milyon dolardı. ABD’ye yönelik ihracat yüzde 14,9 arttı. İkinci sırada bulunan Almanya’ya yönelik türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihracatı 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1,9 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 106,7 artışla 4 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasında yer alan Fransa’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 1 milyon dolar seviyesinde ürün ihraç edilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 22,8 artışla 1,2 milyon dolar olarak kaydedildi. Dördüncü sırada bulunan İngiltere’ye 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 329 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 185,3 artışla 938 bin dolara yükseldi. Beşinci sıradaki Belçika’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 919 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 207,5 ile Bulgaristan’da gerçekleşti. Listede İngiltere yüzde 185,3 ile ikinci, Almanya ise yüzde 106,7 ile üçüncü sırada yer aldı. TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI
110
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ABD
0,06
15,5
$/KG
MİKTAR
DEĞER
256,0
0,06
17,8
293,2
0,3
14,9
ALMANYA
0,2
1,9
7,7
0,4
4,0
8,9
79,3
106,7
FRANSA
0,03
0,9
27,8
0,07
İNGİLTERE
0,002
0,3
151,8
0,008
1,2
16,8
102,9
22,8
0,9
117,0
270,1
185,3
BELÇİKA
0,01
0,9
95,1
0,02
0,9
42,8
105,3
-7,7
PAKİSTAN
0,0004
0,01
2.812,5
0,2
0,8
3,7
-
-
İSPANYA
0,008
0,3
458,6
0,001
0,6
318,8
132,6
61,7
AVUSTURYA
0,06
0,2
3,9
0,07
0,4
5,4
18,5
61,7
BULGARİSTAN
0,007
0,1
14,4
0,01
0,3
28,9
52,7
207,5
HOLLANDA
0,05
0,1
3,6
0,03
0,3
9,3
-34,7
68,0
MAL GRUBU TOPLAMI
1,6
31,1
19,4
1,3
30,8
22,7
-15,3
-1,0
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ
Tekstil ve konfeksiyon makineleri ürün grubu ihracatı 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde, 43,2 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam 24,5 artışla 53,8 milyon dolara yükseldi.
Tekstil ve konfeksiyon makineleri sektöründe 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 5,1 milyon dolarla İngiltere oldu. Yüzde 5,9 artışın yaşandığı söz konusu ülkeye, 2017 yılının aynı
döneminde 4,8 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilmişti. Listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 4,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Listenin üçüncü sırasında
yer alan Fransa’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 3,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 8,8 artışla 3,9 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü sırasında bulunan Bangladeş’e yönelik tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatı 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 3,8 milyon dolar olarak kaydedildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 2,9 milyon dolardı. Bangladeş’e yönelik ihracat yüzde 31 arttı. Beşinci sıradaki İtalya’ya 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2,6 milyon dolarlık tekstil ve konfeksiyon makinesi ihraç edildi. 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli tekstil ve konfeksiyon makineleri sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 363,4 ile Cezayir’de yaşandı. Yüzde 148,6 ile Pakistan ikinci sırada gelirken yüzde 86,7 ile Belçika üçüncü sırada bulunuyor.
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
İNGİLTERE
1,3
4,8
ALMANYA
0,9
4,9
FRANSA
0,8
BANGLADEŞ
0,2
İTALYA
0,4
ÜLKE
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
3,7
1,1
5,1
4,7
-15,2
5,9
5,3
0,7
4,5
6,0
-18,9
-7,4
3,6
4,2
0,7
3,9
5,2
-11,2
8,8
2,9
11,0
0,2
3,8
14,2
1,7
31,0
2,6
6,6
0,3
2,6
6,6
-3,4
-3,0
ÇEKYA
0,2
1,4
5,3
0,3
2,1
6,5
22,3
50,3
PAKİSTAN
0,1
0,7
5,2
0,2
1,9
6,7
92,5
148,6
BELÇİKA
0,2
0,9
3,3
0,3
1,7
4,5
35,2
86,7
ÖZBEKİSTAN
0,1
1,8
10,0
0,1
1,6
9,9
-12,3
-13,0
CEZAYİR
0,05
0,3
6,3
0,1
1,5
14,3
105,1
363,4
MAL GRUBU TOPLAMI
8,3
43,2
5,2
8,8
53,8
6,1
5,9
24,5
111
göstergeler
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ Yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ihracatı 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 23,9 milyon dolar olarak kayda geçti. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 19,7 milyon dolardı. Söz konusu ürün grubundaki ihracat artışı yüzde 21,4 olarak kaydedildi. Yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ürün grubunda 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde 2 milyon dolarla en fazla ABD’ye ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 889 bin dolardı. ABD’ye yönelik ihracat artışı yüzde 134,4 oldu. Listenin ikinci sırasında bulunan Rusya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 898 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 77,3 artışla 1,5 milyon dolar oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan Hollanda’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde 140 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 988,1 artışla 1,5 milyon dolar oldu. Dördüncü sırada yer alan Almanya’ya 2017 yılının 1-31 Ocak döneminde ihraç edilen yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinelerinin değeri 1,1 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 29,5 artışla 1,4 milyon dolar olarak kayde-
dildi. Listenin beşinci sırasındaki Birleşik Arap Emirlikleri’ne 2018 yılının 1-31 Ocak döneminde ihraç edilen yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinelerinin değeri 1 milyon dolar oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 926 bin dolardı. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat yüzde 14,1 arttı.
2018 yılının 1-31 Ocak döneminde Türkiye geneli yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 988,1 ile Hollanda’da yaşandı. Söz konusu ülkenin ardından yüzde 134,4 ile ABD gelirken yüzde 77,3 ile Rusya üçüncü sırada yer aldı.
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI
112
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ABD
0,1
0,8
RUSYA
0,2
0,8
2018 YILI
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
7,4
0,3
2
6,5
167,8
134,4
3,4
0,3
1,5
4,7
26,9
77,3
HOLLANDA
0,02
0,1
6,1
0,5
1,5
3,0
2.096,3
988,1
ALMANYA
0,2
1,1
4,2
0,4
1,4
3,1
77,4
29,5
BAE
0,3
0,9
3,0
0,1
1
7,9
-56,5
14,1
CEZAYİR
0,3
1,3
4,1
0,2
1
3,5
-11,5
-24,2
FRANSA
0,2
0,5
2,7
0,1
0,9
5,5
-19,0
63,5
İRAN
0,2
3,1
13,9
0,1
0,8
6,6
-43,3
-73,0
SUUDİ ARABİSTAN
0,1
0,5
4,2
0,2
0,7
3,3
84,0
40,9
İTALYA
0,1
0,5
4,3
0,2
0,7
3,0
81,5
26,1
MAL GRUBU TOPLAMI
4,3
19,7
4,5
5,5
23,9
4,3
28,7
21,4
MAKİNE SEKTÖRÜNÜN TAMAMI İTİBARIYLA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK 20 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
21
ABD
5
ÜLKE
2018
(%) DEĞİŞİM (2018/2017)
BİRİM FİYAT ($/KG)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
BİRİM FİYAT ($/KG)
185
8,9
22
215
9,9
3,6
16,0
61
11,6
5
70
14,5
-7,9
14,7
MİKTAR
DEĞER
İTALYA
11
50
4,5
12
63
5,3
7,2
26,7
İNGİLTERE
14
49
3,6
14
62
4,4
4,6
26,9
ROMANYA
4
30
7,1
6
54
9,5
34,1
79,0
FRANSA
9
34
3,9
11
52
4,9
24,7
53,7
İSPANYA
7
26
3,8
7
34
4,9
1,4
30,7 -25,0
İRAN
8
46
5,4
5
34
6,3
-35,3
CEZAYİR
5
26
4,8
4
32
7,9
-23,7
25,3
POLONYA
3
19
6,2
4
26
5,9
41,9
35,1
RUSYA
2
16
6,5
4
25
6,5
54,9
55,2
ÖZBEKİSTAN
2
10
4,6
3
21
7,1
42,7
117,1
FAS
3
17
5,7
3
20
6,7
0,5
17,2 95,3
ÇİN
1
10
8,1
3
19
6,5
144,5
IRAK
4
19
4,8
4
18
5,0
-8,4
-5,0
HOLLANDA
2
9
4,5
4
17
4,9
76,8
93,3
BELÇİKA
3
13
4,2
3
15
5,6
-11,4
17,4
HİNDİSTAN
2
12
6,9
2
13
7,0
11,1
13,9
AZERBAYCAN
2
10
5,7
2
13
5,6
30,6
29,4
MISIR
3
13
4,2
3
12
3,7
13,6
-1,0
DİĞER
56
312
5,6
64
371
5,8
15,0
18,7
167
965
5,8
184
1.187
6,4
10,1
22,9
TOPLAM
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE GENEL İHRACATI (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 OCAK) 2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
2018 YILI DEĞER (MİLYON $)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
265
1.104
296
1.307
İNGİLTERE
212
666
262
742
İTALYA
412
614
513
718
ABD
560
508
420
611
İSPANYA
435
446
582
584
FRANSA
137
498
192
580
IRAK
685
622
704
566
HOLLANDA
175
274
280
406
BELÇİKA
127
217
172
300
ROMANYA
122
193
182
297
İSRAİL
306
218
338
293
POLONYA
71
223
81
272
İRAN
142
272
212
266
RUSYA
159
149
175
248
ÇİN
538
218
635
227
MISIR
183
156
219
218
BULGARİSTAN
97
165
181
215
SUUDİ ARABİSTAN
136
205
123
176
YUNANİSTAN
143
95
240
171
FAS
91
113
96
141
DİĞER
3.872
3.523
3.828
3.850
TOPLAM
8.875
10.486
9.741
12.197
113
fuarlar
ALMANYA CEMAT İç Lojistik Ekipmanları, Otomasyon, Forklift, Lojistik Teknolojileri, Taşıma Ekipmanları, Nakliye Sistemleri 23-27 Nisan 2018 @Hannover HANNOVER MESSE Sanayi Fuarı 23-27 Nisan 2018 @Hannover
POLONYA PLASTPOL Plastik 22-25 Mayıs 2018 @Kielce
IFAT Çevre Koruma ve Teknolojileri 14-18 Mayıs 2018 @Münih ACHEMA Kimya Teknolojileri 11-15 Haziran 2018 @Frankfurt IAA COMMERCIAL VEHICLES İş Makineleri, Ticari Araçlar 20-27 Eylül 2018 @Hannover
ABD
EUROBLECH Metal İşleme Teknolojileri 23-26 Ekim 2018 @Hannover
MODEX İç Lojistik Ekipmanları, Forklift, Konveyör, Kaldırma ve Elleçleme Makinaları,Platform, Depo ve Raf Sistemleri 9-12 Nisan 2018 @Atlanta NPE 2018 Plastik 7-11 Mayıs 2018 @Orlanda IMTS Metal İşleme Teknolojileri 10-15 Eylül 2018 @Şikago
FRANSA INTERMAT İş Makinaları, Yol, Maden, Tünel Makine ve Ekipmanları, Beton Makine ve Ekipmanları, Vinç ve Platformlar 23-28 Nisan 2018 @Paris
NİSAN 2018 MAYIS 2018 HAZİRAN 2018 EYLÜL 2018 EKİM 2018 KASIM 2018 ARALIK 2018
114
RUSYA
GÜRCİSTAN
METALLOOBRABOTKA Metal İşleme Teknolojileri 14-18 Mayıs 2018 @Moskova
AQUA-THERM TIFLIS Isıtma, Soğutma, Klima ve Tesisat Aralık 2018 @Tiflis
AGROSALON Tarım Makineleri 9-12 Ekim 2018 @Moskova
GÜNEY KORE İRAN
SIMTOS Takım Tezgahları 3-7 Nisan 2018 @Seul
TAHRAN SANAYI FUARI Sanayi Fuarı 6-9 Ekim 2018 @Tahran IRAN HVAC&R Isıtma, Soğutma, Klima ve Tesisat 23-26 Ekim 2018 @Tahran
ÇİN CHINAPLAS 2018 Plastik, Kauçuk 24-27 Nisan 2018 @Şangay
BAE
İTALYA PLAST 2018 Plastik 29 Mayıs-1 Haziran 2018 @Milano EIMA Tarım Makinaları 7-11 Kasım 2018 @Bologna
DUBAI BIG 5 Yapı ve İnşaat 26-29 Kasım 2018 @BAE
WMF/CIFF Ağaç İşleme Makineleri 10-13 Eylül 2018 @Şangay
VİETNAM VTG THE 18TH VIETNAM INT’L TEXTILE AND GARMENT INDUSTRY EXHIBITION Tekstil ve Konfeksiyon Makineleri 21-24 Kasım 2018 @Ho Chi Minh City
CEMAT İç Lojistik Ekipmanları, Otomasyon, Forklift, Lojistik Teknolojileri, Taşıma Ekipmanları, Nakliye Sistemleri 6-9 Kasım 2018 @Şangay BAUMA CHINA İş ve İnşaat Makinaları, Madencilik Makine ve Ekipmanları, Beton Makine ve Ekipmanları, Asfalt Üretim Tesisleri, Komponentler 27-30 Kasım 2018 @Şangay
ENDONEZYA INDO INTERTEX 2018 Tekstil ve Konfeksiyon Makineleri 4-7 Nisan 2018 @Cakarta MACHINETOOL INDONESIA Metal İşleme Teknolojileri 5-8 Aralık 2018 @Cakarta
115
adresler Makine İhracatçıları Birliği (MAİB).....................................................................................................0312 447 27 40............................................................ www.makinebirlik.com Türkiye’nin Makinecileri.........................................................................................................................0312 447 27 40........................................... www.turkiyeninmakinecileri.org Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED)........................................................0312 426 40 50.......................................................................www.makfed.org Makine Sanayi Sektör Platformu (MSSP)........................................................................................0312 447 27 40.............................................. ...www.turkmakinesanayi.com TURQUM.......................................................................................................................................................0312 447 27 40..................................................................... www.turqum.com
RESMİ KURUMLAR Ekonomi Bakanlığı...................................................................................................................................0312 204 75 00.................................................................www.ekonomi.gov.tr Maliye Bakanlığı........................................................................................................................................0312 415 29 00.....................................................................www.maliye.gov.tr Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı..................................................................................................0312 201 50 00.....................................................................www.sanayi.gov.tr Gümrük ve Ticaret Bakanlığı................................................................................................................0312 449 10 00...........................................................................www.gtb.gov.tr Kalkınma Bakanlığı..................................................................................................................................0312 294 50 00................................................................www.kalkinma.gov.tr Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği.......................................................................................................0312 218 20 00........................................................................ www.tobb.org.tr Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu...............................................................................................................0212 339 50 00......................................................................... www.deik.org.tr Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı.................................................................................0312 939 70 00.......................................................................... www.tika.gov.tr Türkiye İstatistik Kurumu......................................................................................................................0312 410 04 10..........................................................................www.tuik.gov.tr Hazine Müsteşarlığı.................................................................................................................................0312 204 60 00.................................................................... www.hazine.gov.tr TÜBİTAK........................................................................................................................................................0312 468 53 00....................................................................www.tubitak.gov.tr
SEKTÖREL ÖRGÜTLER Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD).....................................0216 511 56 12 ...................................................................... www.aimsad.org Akışkan Gücü Derneği (AKDER)...........................................................................................................0212 210 34 23...........................................................................www.akder.org Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD)................................................................................................0216 545 49 48.........................................................................www.amd.org.tr Anadolu Asansörcüler Derneği (ANASDER)....................................................................................0312 232 06 40..................................................................www.anasder.org.tr Anadolu Un Sanayicileri Derneği (AUSD).........................................................................................0312 281 04 68........................................................................www.ausd.org.tr Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Mak. Üreticileri Birliği Der. (ARÜSDER)............................0312 440 18 43.......................................................................www.arusder.org Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği (AYSAD)...................................................0216 326 49 51......................................................................www.aysad.org.tr Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD)...............................................0212 609 06 35...........................................................www.besiadturkey.com Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği (TEVİD).......................................................................0530 147 87 09............................................................................ www.tevid.org Endüstriyel Fırın Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (EFSİAD)..............................................0216 906 00 22......................................................................www.efsiad.org.tr Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD)...........................................................0216 469 46 96....................................................................... www.enosad.org İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD).................................................0216 469 44 96.........................................................................www.iskid.org.tr İMES Sanayi Sitesi (İMES).....................................................................................................................0 216 364 33 47........................................................................... www.imes.org İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER).............................................0216 467 09 46........................................................................www.isder.org.tr İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi (İŞİM)..................................................................................0312 385 50 90......................................................................... www.isim.org.tr İş Makinaları Mühendisleri Birliği (İMMB).......................................................................................0312 385 78 94..........................................................www.ismakinalari.org.tr Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği (KBSB)........................................................................0212 222 81 93............................................................................ www.kbsb.org Makine İmalatçıları Birliği (MİB).........................................................................................................0312 468 37 49..........................................................................www.mib.org.tr OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSTİM)..........................................................................................0312 385 50 90...................................................................... www.ostim.org.tr Öncü Sanayici İşadamları Derneği (ÖNCÜDER).............................................................................0312 395 73 90....................................................................www.oncuder.com Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER).............................................................................................0212 444 20 85........................................................................ www.pagder.org Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği (SADER)....................................................0312 433 77 88.......................................................................www.sader.org.tr Sakarya İli 2. Organize Sanayii Bölgesi Müteşebbisleri Derneği (S2OSB)...........................0264 654 58 33......................................................................www.s2osb.org.tr Sakarya Makina İmalatçıları Birliği (SAMİB)..................................................................................0264 241 05 57..................................................................... www.samib.org.tr Tekstil Makine ve Aksesuarları Sanayicileri Derneği (TEMSAD)..............................................0212 552 76 60.....................................................................www.temsad.com Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF)......................................0312 468 69 84........................................................................www.tumdef.org Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği (TASİAD).............................................................0216 324 94 36..................................................................... www.tasiad.org.tr Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi.....................................................................................0312 218 20 00........................................................................ www.tobb.org.tr Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)........................................................................0850 495 0 666................................................................... www.tmmob.org.tr Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD).................................................................0312 255 10 73..................................................................www.pomsad.org.tr Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD).......................................................................0212 267 13 92............................................................... www.tudoksad.org.tr Türkiye İş Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER)......................................0216 477 70 77...................................................................... www.imder.org.tr Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği (TÜMMER)...................................0312 440 83 63..................................................................www.tummer.org.tr Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR)..............................................0312 419 37 94...................................................................www.tarmakbir.org Unlu Mamül Makineleri Üreticiler Birliği (TUMMAB)....................................................................0224 360 62 91.....................................................................www.tummab.org
116
KURULUM
BAKIM
DESTEK
DANIŞMANLIK
AHS 30 / 150
METALE
4 TOPLU SİLİNDİR BÜKME MAKİNESİ
HAYAT VEREN
MAKİNELER
APK 1000 PROFİL BÜKME MAKİNESİ
HEB - 1000 Zor Yoldan (Kılıcına) 50.000 mm Çap
AHS 10500 CNC 4 VALSLİ HİDROLİK SİLİNDİR BÜKME MAKİNESİ
Akçalar Sanayi Bölgesi, Sanayi cad. No:8/A 16225 Akçalar / BURSA / TÜRKİYE Tel : + 90 224 280 75 00 Fax : + 90 224 280 75 01 Email : info@akyapak.com.tr
e d z i n i v i ş ar
Moment Expo, 10 yılda 10 kitap ve yedi Almanak yayınladı. 2011’den bu yana hazırlanan Almanak’larımız Türkiye’nin Makinecileri’nin faaliyetlerini, makine imalat sektörlerinin yıllık gelişimini, Moment Expo’nun içerik özetini okuyucularıyla paylaşıyor. Sektörün arşiv belgeleri olma misyonunu üstlenen Almanak’larımız 2017’nin yıllık bilançosunu sunuyor.
www.moment-expo.com