Mayıs 2015
Sayı: 84
Makine İhracatçıları Birliği Aylık Makine İhracatı ve Ticareti Dergisi
başkandan
“HEDEFLERE YÖNELİK STRATEJİLER BELİRLEMELİ VE KARARLILIKLA İLERLEMELİYİZ”
ADNAN DALGAKIRAN Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
2
Makine İhracatçıları Birliğinin görev ve yetkilerinin çok ötesinde bir misyonu üstlenerek bu noktaya ulaştık. Bu noktaya gelmemizde emeği geçen ekip arkadaşlarımız işi daha da öteye götürerek sektörün bütün derneklerini kapsayan bir federasyon kurdu. Sektörü bir arada, ortak bir hedefe doğru, ortak bir organizasyonla ilerletmek için çaba sarfediyoruz. Nitelikli bir insan kaynağı yoksa, doğru bir eğitim sistemine sahip değilseniz, hedeflerinizi doğru belirlememişseniz ve oluşturduğunuz ekonomik model üretime yönelik olmazsa ilgili bakanlıklara daraltılmış bir oyun alanı bırakırsınız. Dolayısıyla ilgili bakanlıklarımız ülkenin toplam ekonomik bakışında etkin rol oynayamaz. Üreten bir ülke olmak zorundayız. Üretmeden ekonomik canlılık sağladığımız her durumda zarara uğrarız. Özel sektörün 300 milyar dolarlık dış borcu geri dönüşümü olmayan yatırımlara yöneliktir. Sanayide yatırım yaparsanız bunu üretip, büyütüp, geliştirip size tekrar geri dönmesini sağlarsınız. Fakat bu yatırımı başka alanlarda yaparsanız bunun size geri dönüşü olmaz. Kendinize güvenmek, hayatla barışık olmak, diyalog kurabilmek, özgür ve analitik düşünebilmek için eğitimin ne kadar gerekli olduğu aşikar. Dünya artık 20-30 yıllık stratejilerin yapılabileceği bir yer değil. Asıl önemli olan insanların kaabiliyetlerini ortaya çıkarabilmekte. Türkiye’nin yükselmesi, ekonomi olarak gelişmesi için bir artısının olması gerekiyor. Sanayi sektöründe gelişme kaydetmek için önceki yıllara göre hareket etmekten ziyade, koyduğumuz hedefler doğrultusunda hareket etmemiz gerekiyor. Hedeflere yönelik stratejiler belirlemeli ve o yönde ilerlemeliyiz. Büyük hedeflerimiz varsa büyük tartışmalarımız olması gerekir. Bilinmeyen meslekleri ortaya çıkaracak olan insanların hangi kültürde, hangi iklimde, hangi toprakta yetiştiği önemlidir. Belirli bir sermaye grubu olarak bu duruma makro anlamda ne kadar katkıda bulunduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
içindekiler 8 GÜNDEM MAİB GENEL KURULUNU TOPLADI 10 GÜNDEM INTERMAT MTG’NİN RADARINA GİRDİ
gündem
syf8
22 GÜNDEM MTG, FABTECH FUARINDA İKİNCİ KEZ YERİNİ ALDI 24 GÜNDEM MAKİNECİLERİMİZ AB’NİN TEPESİNDE 25 GÜNDEM EUROPUMP BAŞKANLIĞINA KUTLU KARAVELİOĞLU SEÇİLDİ 26 GÜNDEM MAKİNE SEKTÖRÜ KONYA ENDÜSTRİ ZİRVESİNDE BULUŞTU 28 GÜNDEM İŞ MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN KALBİ KOMATEK 2015 FUARINDA ATTI 30 GÜNDEM “EGE’DE TARIM MAKİNELERİ ZİRVESİ” DÜZENLENDİ 32 GÜNDEM OSO’DA BAYRAĞI YENİ YÖNETİM DEVRALDI
MAİB GENEL KURULUNU TOPLADI gündem
syf10
33 GÜNDEM TEKNOLOJİ SEFERBERLİĞİ İÇİN DÜĞMEYE BASILDI 34 GÜNDEM YILDIZLI PROJELERE MTG’NİN DESTEĞİ SÜRÜYOR 36 GÜNDEM SEKA FABRİKASI BİLİM MERKEZİ OLDU 38 VİTRİN HİDROMEK YENİ YÜKLEYİCİSİNİ PARİS’TE TANITTI
INTERMAT MTG’NİN RADARINA GİRDİ
40 SEKTÖRDEN “ENERJİ ALANINDA İLKLERLERE İMZA ATACAĞIZ” 44 SEKTÖRDEN “TÜBİTAK’IN DESTEĞİYLE ÜRETİM TEKNOLOJİMİZİ DAHA İLERİYE TAŞIYORUZ”
kapak
syf48
48 KAPAK POSTANSİYELİN KEŞFİ: SONDAJ MAKİNELERİ 64 ÜLKELERDEN AND DAĞLARI’NDAN DÜNYAYA AÇILAN ALTIN GEÇİT: PERU 78 AKADEMİK “Türk Sanayisini İleriye Taşıyacak Yegane Unsur Eğitimli Nesillerdir” 82 KAMPÜS “MAKİNE SEKTÖRÜ ELLERİMİZDE YÜKSELECEK” 84 MSSP FOCUS “SEKTÖRÜMÜZDE DÜNYANIN ÜRETİM ÜSSÜ OLACAĞIZ” 88 AR-GE MERKEZLERİ “YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER AR-GE İLE GERÇEKLEŞİR” 92 MAKALE DÜNYA EKONOMİSİNDE TEMEL GELİŞMELER VE DÜNYA TİCARETİNE ETKİLERİ
POTANSİYELİN KEŞFİ: SONDAJ MAKİNELERİ ülkelerden
syf64
96 JUNIOR “BAŞARININ ANAHTARI TAKIM RUHU” 99 GÖSTERGELER NİSAN AYI SONUNDA TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI 4,3 MİLYAR DOLAR OLDU 113 RAKAMLAR 114 FUARLAR 116 ADRESLER 117 MOMENT in ENGLISH
4
AND DAĞLARI’NDAN DÜNYAYA AÇILAN ALTIN GEÇİT: PERU
editörden
TUGAY SOYKAN
6
GÖZLER TÜRKİYE’NİN ÜZERİNDE Yeni küresel mali koşullar nedeniyle dünya 2015 yılına sıkıntılı girdi. Özellikle dış açıkları yüksek ve ekonomileri dış kaynaklara bağımlı gelişen ülkeler zor durumda kaldı. Sermaye çıkışları ve finansman olanaklarının azalması ile birlikte gelişen ülkelerin para birimleri dolar karşısında zayıfladı ve ekonomik büyümeler yavaşladı. Yeni küresel mali koşullara uyum döneminde gelişen ülkeler büyümelerini daha çok kendi kaynakları ile sağlamak zorunda kaldı. Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ve eğilimler doğrudan ve dolaylı olarak dünya mal ticaretini de etkiledi. Türk makine üreticilerimiz ve ihracatçılarımız ise yaşadıkları sıkıntıları atlatıp önlerini daha net görebilmek için çalışmalarına hız verme yolunu seçti. Değişen şartlara rağmen MAİB ve MTG’de Türk makine sektörünün belirlenen hedeflere yürümesi için gerekli desteği sunmayı sürdürdü. Fransa’daki INTERMAT ve Meksika’daki FABTECH fuarlarında yerini alan MTG, makine alt sektör dernekleri ile makine üreticilerimizi yalnız bırakmadı. Başarılı tanıtım çalışmalarına imza atan MTG, dikkatleri Türk ürünlerine yönetti. Türkiye geçtiğimiz ay makine sektörü için önemli etkinliklere de ev sahipliği yaptı. KONMAK, İSKON, KONELEX, Döküm ve Sac İşleme Teknolojileri Fuarları, Konya Endüstri Zirvesi başlığı altında 30 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında Konya’da düzenlendi. Fuarda 27 ülkeden 525 firma, 1546 marka ile yerini aldı. Avrupa’nın dördüncü büyük iş makineleri etkinliği olan Uluslararası İş ve İnşaat Makine Teknoloji İle Aletleri ihtisas Fuarının (KOMATEK) da 14’üncüsü Ankara’da gerçekleştirildi. 32 bin ziyaretçiyi ağırlayan etkinlik başarıyla tamamlandı. Fuar organizasyonları ile makine sektöründe bu ay yaşanan gelişmelerden derlediğimiz haberlerin detaylarını gündem sayfalarımızda bulabilirsiniz. Moment Expo’nun sektörden bölümünde; Özel tip transformatör imalatında uzmanlaşan ve yeni tip dağıtım transformatörleriyle trafoların enerji sarfını azaltmayı başaran Elkima Trafo firmasını yakından tanıyacağız. Sektörden bölümünde yer vereceğimiz ikinci firma ise TÜBİTAK’ın destekleriyle üretim teknolojilerini daha ileriye taşımayı başaran Özteknik Otomat olacak. Sektörel eğitim kurumları ve genç kuşağın başarılarına yer verdiğimiz sayfalarımıza da bu ay Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümüne misafir oldu. Mayıs sayımızın kapak konusunu ise “Sondaj Makineleri”ne ayırdık. Sektörde kullanılan teknolojileri, üretim yapısını, ülkemizin ihracatta ulaştığı düzeyi ve üreticilerin çözüm bekleyen sorunlarını dosya çalışmamız kapsamında sayfalarımıza taşıdık. Ekonomi uzmanlarının analizleriyle zenginleşen dergimizin Mayıs sayısında ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat ile gerçekleştirdiğimiz röportajları da bulabileceksiniz. Yeni sayımızı keyifle okumanızı dilerim.
MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)
YAYIN TÜRÜ Süreli, Yerel Dergi
YAYIN KURULU BAŞKANI Adnan DALGAKIRAN
EDİTÖR Uğur DÜNDAR (ugur@origamimedya.com)
YAYIN KURULU Kutlu KARAVELİOĞLU,Sevda Kayhan YILMAZ, Necmettin ÖZTÜRK, Hüseyin DURMAZ, Ali EREN, Tamer GÜVEN, Ferdi Murat GÜL, Mehmet AĞRİKLİ, Zeynep ARMAĞAN, Menderes AKAR, Özkan AYDIN, Esra ARPINAR, Mehtap ÖNAL, Erinç TARHAN, Berna BİLGİN
MUHABİR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com)
MAİB GENEL SEKRETERLİĞİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya / Ankara Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05
YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya
YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. No: 6/7 Şişli / İstanbul T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70
REKLAM KOORDİNATÖRÜ Mustafa AK (mustafa@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT
BASKI VE CİLT APA Uniprint Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, Hadımköy - İstanbul Caddesi, No: 159 34555 - İstanbul - Türkiye Telefon: 0 212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr
MOMENT EXPO Dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “Moment Expo Dergisi” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır. Moment Expo Dergisi Makine İhracatçıları Birliği’nin 7.500 adet basılan ücretsiz süreli yayınıdır.
gündem
MAİB GENEL KURULUNU TOPLADI Makine İhracatçıları Birliğinin 2014 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Nisan’da Ankara’da yapıldı.
M
akine İhracatçıları Birliğinin 2014 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Nisan’da Orta Anadolu İhracatçı Birliklerinin Genel Sekreterlik Hizmet Binasında gerçekleştirildi. Yönetim ve denetim faaliyetlerine dair raporların oybirliği ile onaylandığı toplantıda üyeler, yeni sene için planlamış olup, önceki yıl Ağustos ayında bütçeye bağlanan çalışmalar konusunda bilgilendirildi. Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi temsilcilerinin gözetiminde, Cenap Eke’nin Divan Başkanlığında yürütülen toplantı MAİB ve MTG Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu’nun sunumu ile başladı. Bir yıl önce göreve gelen mevcut Yönetimin gerçekleştirdiği ve sürdürmekte olduğu projelerini, maliyet unsurları ile
8
birlikte kapsamlı biçimde aktaran Karavelioğlu, Birlik ve Tanıtım Grubunun 2015 yurt içi ve yurt dışı hedeflerini özetledi, bütçelerini izah etti. Ana gider kalemini ihtiva eden uluslararası tanıtım ve fuarlar üzerinde ayrıntılı biçimde duran Karavelioğlu, personel yapısının ve istihdam politikasının faaliyetlerin arzu edilen hızda yürütülmesine elvermediğinin, hizmet alımının ise edinilen tecrübenin kurumlaşmasını sağlayamadığının altını çizerek, sınırlamaların tanıtım gruplarının bütçe büyüklüklerine göre çeşitlendirilmesini beklediklerini ifade etti. Alt sektörlere yoğunlaşma kararı aldıktan itibaren, senede 25’ten fazla yurt dışı ihtisas fuarına katılmaya başlanıldığını vurgulayan konuşmacı, temsil görevini layıkınca yerine getirebilmek için sektörel derneklerin uzmanlıkla-
rından istifade etmeyi kaçınılmaz gördüklerini belirtti. Hedef pazarlardaki çalışmaları da aktaran Karavelioğlu, fevkalade başarılı bulunan Almanya açılımını Rusya ve ABD’nde de başlatmanın gayretleri içinde olduklarını, yurt içinde ise yeni bir kampanyanın hazırlıklarını tamamlamak üzere olduklarını ifade etti. Alt sektörelerin örgütlenmesine ve güçlenmesine verdikleri ehemmiyet ve destekleri aktarırken, bu yıl itibariyle 10 derneğimizin 23 AB federasyonunda ülkemizi kendi segmentlerinde temsil eder hale geldiğinin altını çizen Karavelioğlu, MAKFED’in kuruluşu ile AB tepe örgütündeki temsil sorununun da aşıldığını belirtti. Karavelioğlu konuşmasını, “Sektörel bir dayanışma ve tam bir mutabakat ile kurduğumuz MAİB, bilahare kendisinden doğan MSSP ve MTG’nin
gündem
Adnan DALGAKIRAN MAİB Yönetim Kurulu Başkanı
de kapsama alanları ile bugüne kadar sektörümüzün tepe örgütü olmayı tartışmasız biçimde başarmış, ihracatçı birliklerinden beklenebilecek görevlerden çok fazlasını yerine getirmiştir. Biz ve Birlik bünyesindeki çalışma arkadaşlarımız, heyecanımızı, Bakanlığımızın, üyelerimizin ve paydaşlarımızın desteği ve işbirliği ile koruyoruz; hepsine müteşekkiriz” sözleriyle tamamladı. Yönetim ve denetim kurullarının oy birliği ile ibra edildiği genel kurul toplantısının kapanışında söz alan MAİB ve MTG Başkanı Adnan Dalgakıran, yaptığı teşekkür konuşmasında, “MAİB görev ve yetkilerinin çok ötesinde bir misyon üstlenerek bu noktaya ulaştık; yazılı olanlarla yetinmedik, durumlardan vazifeler çıkartarak kendi mali ve fikri kaynaklarımızla sorunların merkezine
Kutlu KARAVELİOĞLU MAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
ilerlemeyi bildik. Geldiğimiz noktada, strateji oluşturmak ve politika belirlemekle görevli tüm kuruluşlara destek verecek bilgi ve tecrübeye sahibiz. MAKFED’in kuruluşu ile, sektörün örgütlenme anlamındaki son eksiğini de tamamlamış olduk. Sektörü, bir arada, dayanışma içinde, güçlü bir biçimde, ortak bir hedefe doğru ilerletmek için çabalarımız artık gözle görülür neticelere ulaşmıştır. Makina imalatçılarının sorumluluğunu sadece Ekonomi ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımızın üzerinde görmek önce onlara haksızlık etmek demektir; bu sektör bu ülkenin kalkınmasında yegane kaldıraçtır. Biz bu sorumluluğu üstlendik, her yerde dile getirdik. Dolayısı ile, toplam bir ekonomi politikasının bütün halkaları söylediklerimize itibar etmek,
bizi, gelişmiş ülkelerin kendi makina sektörlerini koruduğu gibi korumak durumundadırlar. Her şeyden önce üreten bir ülke olmak zorundayız”. Üretmeden ekonomik canlılık sağlanılan her durumda ülkenin zarara uğrayacağını ifade eden Adnan Dalgakıran sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin diğer ülkelerden ekonomi olarak üstün olması için bir artısının olması gerekiyor. Sanayi sektöründe gelişme kaydetmek için önceki yıllara göre davranmaktan ziyade, gelişmiş ülke referanslarını da aşacak yükseklikte hedeflere yürümemiz gerekiyor. Yani bir büyük iddiayı konuşmalıyız. Büyük hedeflerimiz varsa büyük tartışmalarımızın olması gerekir.” Konuşmaların ardından genel kurul toplantısı üyelerin dilek ve temennilerini aktarmasıyla son buldu.
9
g端ndem
10
gündem
FRANSA’DA DÜZENLENEN INTERMAT FUARINA İLK KEZ KATILAN MTG, MAKFED ÜYESİ DERNEKLERİ İHTİSAS FUARLARINDA DESTEKLEMEYE DEVAM EDİYOR. MTG, İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYANIN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK ORGANİZASYONU OLAN FUAR KAPSAMINDA YÜRÜTTÜĞÜ TANITIM ÇALIŞMALARIYLA ZİYARETÇİLERİN İLGİ ODAĞI OLDU.
11
gündem
M
TG, 20-25 Nisan tarihleri arasında Fransa’nın Paris şehrinde düzenlenen, iş ve inşaat makineleri sektöründe dünyanın üçüncü büyük organizasyonu INTERMAT Fuarına stantla katıldı. MTG, fuar ve metro girişi, 5. hol ana kapısı ile İTO fuar kataloğunun
12
arka sayfasına verdiği ilanlarla Türk makine sektörünü tanıttı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen milli katılım organizasyonu kapsamında fuarda yerini alan MTG, makine alt sektörlerini temsil eden Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) üyesi dernekleri kendi ihtisas fuarlarında destekleme faa-
gündem
148 ülkeden 1345 firmanın katıldığı fuarda Türkiye’den 35 firma yer aldı.
liyetini INTERMAT Fuarında da sürdürdü. Bu kapsamda MTG standında ziyaretçilere Akışkan Gücü Derneği (AKDER), Makine İmalatçıları Birliği (MİB), Araç ve Araçüstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER), Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği (TEVİD) temsilcileri de üyeleri ve sektörleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi. MAKFED üyesi derneklerden Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve
İmalatçıları Birliği (İMDER) de fuara kendi standında katıldı. Fuarda MTG ve MAİB’i Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz temsil etti. MTG, INTERMAT FUARINDA ETKİN BİR ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRDİ Fuarda çok sayıda ziyaretçinin ilgi gösterdiği MTG standını, Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Hakkı Akil ve Paris Ticaret
13
gündem Başmüşaviri Müge Varol da ziyaret etti. Fuar kapsamında İMDER tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin ekonomik yapısının, yatırım fırsatlarının, dış ticaret büyüklüğünün, iş makineleri sektörünün durumunun anlatıldığı Türkiye Konferansına MTG’yi temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz katıldı. Fuarın ikinci günü MTG standında China Council for the Promotion of International Trade (CCPIT), China Construction Machinery Association (CCMA), CCPIT altında faaliyet gösteren Machinery Sub-Council (MSC), Machinery Chamber of Commerce (MCC) yetkilileri ve İMDER yetkililerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirilerek kurumlar arası işbirliği olanakları değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, 22-25 Eylül 2015 tarihlerinde Pekin’de düzenlenecek BICES (International Construction Machinery Exhibition and Seminar) Fuarı ve 6-10 Mayıs tarihlerinde Ankara’da düzenlenecek KOMATEK Fuarında hayata geçirilebilecek ortak çalışmalar görüşüldü. FUARDA 148 ÜLKEDEN 1345 FİRMA YERİNİ ALDI Üç yılda bir düzenlenen INTERMAT Fuarını bu yıl 200 bin kişi ziyaret etti. 148 ülkeden 1345 firmanın katıldığı fuarda Türkiye’den 35 firma yer aldı. Fuar süresince MTG standında ziyaretçilere Makine İhracatçıları Birliği üye veri tabanını içeren USB bellek ve CD’ler ile katılımcı Türk firmaların bilgilerinin bulunduğu broşür dağıtıldı. MTG, INTERMAT Fuarı kapsamında gerçekleştirdiği tanıtım-reklam faaliyetleri, toplantılar ve çeşitli görüşmelerle etkin bir çalışmaya imza attı.
14
gündem
“MTG, TÜRK MAKİNECİSİNİN SESİ OLDU” “Kuzey Afrika ülkeleri hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. INTERMAT Fuarı da bu pazardaki potansiyel müşterilerle iletişim kurmak için öne çıkan başlıca organizasyonlardan biri olduğu için burada yer almayı tercih ettik. Yeni müşterilerle temas kurmak adına başarılı bir fuar süreci geçirdik. Yedek parça sektörüne hizmet veren bir firma olarak 30 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat portföyümüzle birlikte markamızın bilinirliğini artırmak nihai hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
1.
KATILIM
ALPER GEMCİ BTS BETONSTAR SATINALMA MÜDÜRÜ
“MTG’nin Türk makinelerinin sesini duyurmak için yürüttüğü çalışmaları gönülden destekliyorum. Bu tür uluslararası fuarlarda MTG’yi yanımızda görmek bizi çok mutlu ediyor. MTG, Türk makine sanayisinin büyüyen gücünü çok iyi bir biçimde yansıtıyor. Başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.”
“MTG İLE GURUR DUYUYORUZ” “Üretime ve ihracata yeni başlayan bir firmayız. Pazarlama aktivitelerine daha çok ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Bu organizasyondan sonra Bauma Fuarına da katılmayı planlıyoruz. Diğer katılımcılardan fuarın önceki yıllara göre daha sakin geçtiğini duysak da, biz firmamıza ve ürünlerimize gösterilen ilgiden memnun kaldık. Kuzey Amerika, Avrupa ve Kanada ağırlıklı ihracat pazarlarımızı oluşturuyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerini de ihracat yelpazemize dahil etmek için INTERMAT Fuarının önemli fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz.”
1.
KATILIM
AYKUT TASLI ATC-MATEKS MAKİNA SATIŞ DİREKTÖRÜ
“MTG’nin faaliyetlerini ve ziyaretçilerde oluşturduğu algıyı çok beğendim. Bu kapsamda MTG’nin sloganlarını ilgi çekici bulduğunu söyleyip bizimle irtibata geçen firmalar oldu. Uluslararası arenada Türk makinelerine yönelik ‘Biz de varız!’ algısı yarattığı için MTG ile gurur duyuyorum.”
15
gündem
“TÜRK FİRMALARINA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR” “Firmamız 2009’dan beri üretim yapıyor ve ürünlerinin yüzde 65’ini dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediyor. Geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren teknolojik tesislerimiz yurt dışında yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de tesis maliyetlerinin artışı herkesi etkilemiş durumda. Yoğun olarak Polonya, Rusya ve Ortadoğu ülkelerine ürünlerimizi ihraç ediyor ve yurt dışında düzenlenen sektörel fuarlara katılmaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz kalite olarak Ortadoğu ve Çin’e göre avantajlı olsa da kalite bakımından henüz Avrupa seviyesini yakalayamadık.”
1.
KATILIM
ÇAĞRI ŞEN ÖZBEKOĞLU ENDÜSTRİ VE SİSTEM MÜHENDİSİ
“Türk makinelerinin bilinirliğinin artmasında firmalara da büyük iş düşüyor. Kalitemizin belirgin bir şekilde yükselmesiyle eş zamanlı olarak reklam çalışmalarına ağırlık verilirse farkındalık yaratma bakından iyi bir noktaya ulaşmış oluruz.”
EYLEM CİNGÖZ ÖZÇINAR BORMAK FİRMA YETKİLİSİ
“Tümüyle yerli üretim yapan bir aile firması olarak 1963 yılında bu yana aktif olarak sektörde faaliyet gösteriyoruz. Katılımcı potansiyeli beklentilerimizin altında olmasına rağmen fuar süresince nitelikli ziyaretçilerle başarılı temaslar gerçekleştirdik. INTERMAT, iş ve inşaat makineleri sektörüne yönelik düzenlenen dünyanın en önemli fuarlarından biri. Firmamızın ürünleri de birçok sektöre hitap ediyor. Avrupa ve Kuzey Afrika ağırlıklı olmak üzere dünyanın 42 ülkesine ihracat yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da INTERMAT Fuarına katılmayı sürdüreceğiz.”
KATILIM
ELİF SHANAHAN PİLOT TAŞIT KOLTUKLARI BÖLGE SATIŞ MÜDÜRÜ
16
1.
KATILIM
“MTG, TÜRK MAKİNESİNE DUYULAN GÜVENİ ARTIRIYOR”
20.
“MTG, TÜRK MAKİNESİ ALGISINI BİÇİMLENDİRİYOR”
“Turkish Machinery logolu ilanlarla fuar alanının çeşitli yerlerinde karşılaştım. MTG’nin ilan ve reklam çalışmalarını Türk makinesine olan güveni artırma noktasında oldukça başarılı buluyorum. Ülkemizde, kaliteli makine üretimi yapıldığını her platformda gösteren MTG’yi tebrik ediyorum.”
“Beton ekipmanları için yedek parça üretimi alanında çalışmalarını sürdüren 24 yıllık geçmişe sahip bir aile firmayız. Hafta sonuna doğru daha hareketli bir ortama kavuşsa da genel olarak INTERMAT Fuarı beklentilerimizin altında kalan bir organizasyon oldu. Aldığımız geri dönüşler doğrultusunda ilerleyen yıllarda fuara tekrar katılma konusunu değerlendireceğiz.” “Türk makinesine duyulan güven gün geçtikçe artıyor. Bu durumun oluşmasında MTG’nin önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Özellikle yurt dışına yönelik tanıtım kampanyalarını, Türk makinelerine yönelik algıyı pozitif bir biçimde değiştirme noktasında çok başarılı buluyorum.
gündem
“MTG İLE HER YER TÜRKİYE OLDU”
“TÜRK MAKİNELERİ MTG İLE ULUSLARARASI ARENAYA ÇIKIYOR” “INTERMAT Fuarına sektörün nabzını yoklamak amacıyla katıldık. Beklentilerimizin altında bir fuar süreci geçirdiğimizi ifade edebilirim. Üretiminin yüzde 70’ini yurt dışına ihraç eden, hidrolik silindir üretimi alanında geniş ürün gamına sahip bir firma olarak hedef pazarlarımıza yönelik uluslararası sektörel fuarlara katılmayı sürdüreceğiz.”
1.
“MTG’nin ilan ve tanıtım çalışmaları, Türk makinelerinin bilinirliğini artırmanın yanında sektörün ilerlemesine de katkı sağlıyor. Dikkat çekici ve başarılı reklam kampanyalarıyla Türk makinelerini uluslararası arenada tanıtan MTG’nin başarılarının artarak devam etmesini diliyorum.”
KATILIM
FARUK AKSOY İMDER GENEL SEKRETERİ İMDER olarak INTERMAT Fuarına bu yıl beşinci kez katıldık. Fuar, iş ve inşaat makineleri firmalarının yeni pazarlar keşfetmeleri ve yeni ortaklıklar kurmaları için önemli bir fırsat sunuyor. INTERMAT Fuarı, Fransa pazarı öncelikli olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçiler açısından da önem taşıyor. Bunun yanı sıra Kuzey Afrika başta olmak üzere Fransızca konuşulan Afrika ülkeleri de ağırlıklı olarak önem verdiğimiz pazarlar arasında. İMDER olarak makine sektörünün yurt içinde ve yurt dışında daha etkin bir şekilde tanıtılabilmesi, imajının geliştirilmesi, makine ve aksamları sektörünün ihracatının artırılması yönünde her türlü organizasyonu desteklemeye devam edeceğiz. “MTG, yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği etkin tanıtım çalışmalarıyla Türk makinesinin bilinirliğinin artırılması noktasında önemli görevler üstleniyor. Makine sektörü adına bu faydalı çalışmaların gerçekleştirilmesine vesile olan MTG’ye teşekkürlerimizi sunuyoruz. MTG, INTERMAT Fuarında da katılımcılarla beraber herkesin ilgisini üzerine çekmeyi başardı. CECE (Avrupa Birliği İş Makineleri Komitesi) ön kurulunda “Her yer Türkiye olmuş!” gibi olumlu bir tepki bile aldık. Türk makinesinin marka ve imaj değerinin yükseltisindeki en önemli katkıyı gerçekleştirdiği reklam ve tanıtım faaliyetleriyle MTG sunuyor.”
HAKAN AYDIN ÖZÇELİKLER SATIŞ SORUMLUSU
“MTG, İLGİYİ TÜRK MAKİNELERİNİN ÜZERİNE ÇEKİYOR” “INTERMAT Fuarı, iş ve inşaat makineleri sektörüne hitap eden Avrupa’daki en büyük fuarlardan biri. Fuara ülkemizden 32 firma katılıyor ve bu firmalar arasında iki tanesi de bizim üyemiz. Fuara katılanların tamamı üye firmalarımızın müşterilerini oluşturuyor. Kullanılan araçüstü ekipmanlar, iş ve inşaat makineleri hidrolik tahrikli makineleri oluşturuyor. Üyelerimiz de bu firmalara hidrolik devrelerinde kullanılan malzemelerin üretimini gerçekleştiriyor ve bunların projelendirmesi konusunda faaliyet yürütüyor. Dolayısıyla INTERMAT, sektörümüzü tanıtmamız gereken en önemli fuarlardan bir tanesi.”
LEVENT YONTAR AKDER EĞİTİM UZMANI
“MTG’nin desteklerinden önce uluslararası çapta katıldığımız fuarların sayısı çok azdı. MTG sayesinde INTERMAT, Bauma, Hannover Messe, Eima gibi birçok fuara katılıp sektörümüzü temsil etme fırsatı yakaladık. Bu açıdan MTG’nin yürüttüğü faaliyetler bizim için çok faydalı oluyor. Türk makinesine yönelik yarattığı olumlu algı da yadsınamaz bir gerçek. MTG’nin yürüttüğü reklam çalışmaları fuarın çeşitli yerlerinde ilgiyi Türk makinelerinin üzerine çekiyor.”
17
gündem
“MTG İLE MARKA DEĞERİMİZ YÜKSELİYOR” “Fuarın ziyaretçilerinin niteliği ve sayısı beklentilerimizin altındaydı. Bauma Fuarına düzenli olarak katılıyoruz ve nitelik bakımından bu fuardan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Almanya’nın sanayi sektöründe dünyada lider konumda olmasının da Bauma Fuarı lehine etkili olduğunu düşünüyorum. Standart ürünlerin dışında üretim yaptığımız için Avrupa’daki ihracat ağımız genişlettik. İmal ettiğimiz ürünlerin bazıları yurt içi ve yurt dışı pazarda ilk defa müşteriyle buluştuğu için ihracatımızda da hızlı bir artış söz konusu. Bu tür uluslararası fuarlarla da marka bilinirliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Ağırlıklı olarak Bulgaristan, Gürcistan ve Rusya’dan oluşan ihracat pazarlarımızı artırmayı amaçlıyoruz.”
1.
KATILIM
MEHMET EMİN ÖZALP ALPİN MAKİNA GENEL MÜDÜR
“MTG, İHTİSAS FUARLARINDA SEKTÖREL DERNEKLERİN YANINDA”
“MTG, gerçekleştirdiği tanıtım ve reklam kampanyaları ile Türk makinesinin kalitesini dünya pazarına başarılı bir şekilde yansıtıyor. Ülkemizin marka değeri artıran bu başarılı faaliyetlerin her platformda sürdürülmesi gerekiyor.”
NAYİM DERELİ ARÜSDER ÖNCEKİ BAŞKAN
“MTG’NİN ÇALIŞMALARI GÖĞSÜMÜZÜ KABARTIYOR” “INTERMAT, sektörün markalaşmış önemli fuarları arasında yer alıyor. Fuar, Avrupa’nın yanında Kuzey Afrika pazarlarına da yönelik bir organizasyon. INTERMAT Fuarı eski günlerini aratsa da müşteri yoğunluğu açısında başarılı olduğunu ifade edebilirim. Genel itibariyle fuarların başarılı veya başarısız geçmesinin piyasaların durumuyla çok yakından ilgili olduğunu düşünüyorum. INTERMAT Fuarına ülkemizden katılan 32 firmanın dördü MİB üyesi. Fuara katılan ziyaretçilerin sektöre hakim olması ve firmalarımıza gösterdikleri ilgi bizleri çok memnun etti. Bu fuar, dünya çapında marka olmuş firmaların ilgiyi her zaman üstüne çektiğinin de bir kanıtı. Fuar süresince ziyaretçilere Türk makine sektörü hakkında bilgi verdik. Bu çerçevede aldığımız talepleri üyelerimize bir liste hailinde ileteceğiz.”
NAİL TÜRKER MİB GENEL SEKRETERİ
18
“MTG’nin reklam ve tanıtım çalışmalarını çok başarılı buluyorum. Bu fuarda da MTG’nin reklamları en dikkat çekici noktalara yerleştirilmiş. MTG özellikle yurt dışındaki bu tür faaliyetleriyle göğsümüzü kabartıyor. Sektör adına yürüttüğü çalışmaları içtenlikle destekliyorum.”
“INTERMAT, araç üstü ekipman sektörüne hitap eden ve uluslararası arenada etkisini kanıtlamış bir fuar. Derneğimiz üyesi üç firma fuarda yer alıyor. Bu sayının bizim açımızdan yetersiz olduğunu düşünüyorum. Fuarda genel itibariyle dünya çapında tanınan ve marka değeri yüksek çok sayıda firma mevcut. Üyelerimizin katılımı her ne kadar sınırlı olsa da sektörün kaydettiği ilerlemeleri görmek için ülkemizden buraya gelen fuar ziyaretçilerinin ziyaretçilerin yoğunluğu memnun ediciydi. Bu durum ülkemizin, sektördeki yenilikleri takip ettiğinin somut bir kanıtıdır. Gelişmeleri yerinde takip etmek ve firmaların kendilerini geliştirmesi için bu tür uluslararası fuarların oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. ” “MTG, makine sektöründe faaliyet gösteren dernekleri kendi ihtisas fuarlarında destekleme yönünde başarılı çalışmalara imza atıyor. Türk makinesi algısı oluşturma yönünde MTG’nin büyük fayda sağlayan etkili reklam kampanyaları gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Bizler de MTG’nin yürüttüğü çalışmaları elimizden geldiği kadarıyla sektöre duyurmaya çalışıyoruz.”
gündem
“MTG, ZOR OLANI BAŞARIYOR”
“MTG SAYESİNDE KENDİMİZİ YALNIZ HİSSETMİYORUZ” “İnşaat ve maden sektöründe kullanılan kırıcı makinelerin aşındırıcı parçalarını üretiyoruz. 60 yıllık bir firmayız ve 20 yıldır ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 75’ini Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Yurt dışında Türk makinelerine karşı duyulan güven her geçen yıl artış gösteriyor. Bu çerçevede INTERMAT Fuarı kapsamında başarılı görüşmeler gerçekleştirdik. Yedek parça alanında ülkemize gösterilen talep bir hayli fazla. Çin ve Hindistan’a göre kalite, fiyat ve hızlı temin açısından daha avantajlı durumdayız.”
3.
KATILIM
“Türk makine sektörü adına MTG başarılı çalışmalar yürütüyor. MTG sayesinde uluslararası arenada kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Böylesine nitelikli ve yaygın tanıtım çalışmaları gücümüze güç katıyor.”
1.
KATILIM
ONUR RECEPGİL E-MAK MAKİNE SATIŞ MÜDÜRÜ “Fuarda üç ürünümüzü sergileme fırsatı bulduk. INTERMAT Fuarı çerçevesinde hedef pazarlarımız olan Avrupa ve Kuzey Afrika’ya ürünlerimizi tanıtmanın yanı sıra firmamızın bilinirliğini de artırmayı hedefliyoruz. Özellikle Kuzey Afrika ülkelerinden gelen ziyaretçilerin ürünlerimize gösterdiği ilgiden memnunuz. Suudi Arabistan ofisimizden gelen arkadaşlarımız, Ortadoğu sorumlumuz ve Almanya’dan gelen çevirmenlerimizle birlikte INTERMAT Fuarı için bir ekip oluşturup müşteri odaklı bir çalışma yürüttük. Fuarda sektörümüze yönelik üretim yapan çok önemli firmalar var. Fuara katılmaya son anda karar verdiğimiz için yer konusunda bir sıkıntı ve sadece standart ürünlerimizi sergiledik. Fakat Bauma Fuarında, dünya çapında üretimini az sayıda firmanın gerçekleştirdiği ürünlerimizi de sergileyeceğiz. Dünya pazarlarına makine üreten firmaların kaliteli imalatın yanında pazarlama konusunda da titiz davranması gerekiyor. Bu kapsamda kilit unsur lokal servis ağları oluşturmak. Firmamız bu anlayışla hareket ediyor.” “MTG’nin ilan ve tanıtım kampanyaları sayesinde Türk makinesinin bilinirliği hızla artıyor. Bu çalışmalar her ne kadar zorlu ve maliyetli olsa da ülkemizin ihracat payını artırmak adına etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.”
ORKUN TÜFENK ASÇELİK FİRMA SAHİBİ
“MTG’NİN ÇALIŞMALARI SONUÇ ODAKLI”
1.
KATILIM
RACİ ÖMER SAES MAKİNA BÖLGE MÜDÜRÜ
“INTERMAT Fuarı, firmamızın da hedef pazarlarını oluşturan Afrika ülkelerinden yoğun bir ziyaretçi ilgisi gördüğü için buradayız. Mevcut ve potansiyel müşterilerimize yeni ürünlerimizi tanıtmak ve ihracat hacmimizi genişletmek amaçlarımız arasında yer alıyor. Ziyaretçi niteliği bakımından fuarın başarılı olduğunu düşünüyorum. Firma olarak yeni müşterilerle temas kurma fırsatı da yakaladık. Uluslararası fuarlarda müşteri hacmimizi genişletmenin yanı sıra marka imajımızı da korumamız gerektiğini düşünüyorum. Teknoloji sürekli ilerleme kaydediyor, sektörde kalıcı olmak isteyen firmaların da bu ilerlemeye ayak uydurması şart. Fuarlar bu çerçevede sektörün nabzını doğrudan tutma imkanı sağladığı için de firmalar için önemli bir avantaj sunuyor. Önümüzdeki yıllarda da fuara katılmayı arzu ediyoruz.” “MTG’nin gerçekleştirdiği ilan ve tanıtım çalışmalarının başarılı sonuçlar doğurduğunu gözlemliyorum. Uluslararası fuarların yanı sıra ülkelere yönelik tanıtım çalışmalarına da ihtiyaç var. Bu tür organizasyonlara katılamayan ülkeler için yerel iş forumlarında tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilebilir.”
19
gündem
“MTG, BİZE GÜVEN VERİYOR”
“MTG İLE övünüyoruz” “Fuarın ilk günleri biraz durgun geçse de ilerleyen zamanda ziyaretçi potansiyeli bakımından bir artış söz konusu oldu. Beton santrallerinin yanında madencilik ve inşaat sektörüne hitap eden kırma ve eleme ürünleri imalatına da başladık. Bu anlamda fuar kapsamında da güzel geri dönüşler aldık. İlerleyen yıllarda da INTERMAT Fuarında yer almayı sürdüreceğiz.”
2.
“MTG Türkiye için çalışıyor. Ülkemizin makine sanayisinin bu denli başarılı bir şekilde tanıtılması, yurt dışında Türk makinesinin kaliteli olduğu algısının oluşmasında bizim de elimizi güçlendiriyor. Türk makine sektörünün her zaman yanında olan MTG’ye minnettarız.”
KATILIM
5.
KATILIM
SERCAN SELEN MEKA SATIŞ VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ
TUĞBA KÜÇÜKSAKAL GÖÇMAKSAN DIŞ TİCARET MÜDÜRÜ
“MTG, GÜCÜMÜZÜ VE POTANSİYELİMİZİ BAŞARIYLA SERGİLİYOR”
1.
KATILIM
SİBEL AYGÜN ELSİSAN ELS MAKİNE SATIŞ VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ
20
“ELS Makine olarak ürün gamımızı oluşturan makinelerimizi INTERMAT Fuarı çerçevesinde, açık alandaki standımızda potansiyel müşterilerimizin beğenisine sunduk. Makaslı, eklemli, araç üstü sepetli platformlar üreten bir firma olarak standımızda farklı teknik özellik ve tiplerde personel yükseltici platform modellerimizi sergiledik. ELS Makine olarak personel yükseltici platform ve ekipman imalatı alanında rekabetçi ürün ve hizmetlerle müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayarak, dünyanın önde gelen tedarikçileri arasında yer almak istiyoruz. Üretiminin yarısını ihraç eden bir firma olarak uluslararası fuarlara katılmaya özen gösteriyoruz. INTERMAT Fuarı vesilesiyle Fransa’da distribütörlük anlaşması da imzaladık. Önümüzdeki yıllarda da yeni ürünlerimizle fuarda yer almak istiyoruz.” “MTG, özellikle yurt dışı fuarlarda Türk makinesinin tanıtımı alanında büyük bir sorumluluk üstleniyor. Reklam ve tanıtım çalışmalarıyla Türk makinesinin gücünü ve potansiyelini dünyanın her yerinde başarıyla anlattığını düşünüyorum.”
“INTERMAT Fuarına gösterilen ilginin önceki yıllara oranla azaldığını gözlemledim. Fuar alanındaki konumumuzdan da memnun kalmadık. Sektördeki varlığımızı göstermek ve firmamızın prestijini artırmak amacıyla fuara katıldık. Türk makinelerinin uluslararası pazarda kendilerini kanıtladığını ve bu kapsamda ilgi çekmeye başladığını düşünüyorum. Milli katılımdan ziyade bireysel katılımın firmamız adına daha faydalı olduğu kanaatindeyim. Önceki yıllarda İtalyan firmalarıyla yan yana geldiğimizde, onların ürünleri tercih ediliyordu. Bugünse artık Türk makinelerinin öne çıktığını memnuniyetle görüyoruz.” “Türk makinelerinin kalite seviyesi Avrupa standartlarına yükseldi. Bu noktaya ulaşılmasında MTG’nin reklam ve tanıtım çalışmalarının büyük payı var. MTG’nin yürüttüğü tanıtım kampanyaları bizlere büyük bir güven veriyor.”
gündem
“MTG, KUSURSUZ BİR ORGANİZASYON GERÇEKLEŞTİRDİ”
“MTG HEDEF KİTLEYE ULAŞIYOR” Durgun başlayan fuar, hafta ortasına doğru yoğun bir ziyaretçi ilgisine sahne oldu. İş makinelerinin lastiklerine koruyucu zincir üreten bir firma olarak sektörde 38 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Üretimimizi İstanbul ve Kırıkkale’de sürdürüyoruz. İmalatımızın yarısını yaklaşık 50 ülkeye ihraç ediyoruz. İhracat portföyümüzü genişletmek amacıyla bu tür uluslararası fuarlara olabildiğince katılmaya çalışıyoruz.” “İlan ve reklam çalışmalarının hedef kitleye ulaşması başarıyı da beraberinde getirir. MTG’nin tanıtım çalışmalarının da hedefine ulaşarak Türk makinelerini uluslararası arenada başarılı bir şekilde temsil ettiğini düşünüyorum.”
1.
KATILIM
VEDAT İPEKÇİ LAS ZIRH FİRMA YETKİLİSİ UMUR ÖZARAR TEVİD GENEL SEKRETERİ “INTERMAT, iş ve inşaat makineleri sektörüne hitap eden Avrupa’nın en önemli fuarlarından biri. Fuar iş kolumuzu oluşturan elektrikli gezer köprü vinç sektörüne de kısmen hitap ediyor. Türk firmalarının ve sektörel derneklerin fuarda yer almasının ülkemizin tanıtımı ve uluslararası ticaretinin gelişmesi bakımından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.”
“MTG, KALİTE ALGISINI İLERİYE TAŞIYOR” “Potansiyel müşterilerimizle sıcak temas kurmak için fuardaki yerimizi aldık. Daha önce gerçekleştirdiğimiz ihracatlar, iletişim halinde olduğumuz firmalar ve sahip olduğu nitelik bakımından Fransa, firmamız için büyük önem taşıyor. Firmamız püskürtme sektöründe faaliyet gösteriyor. Fransa’ya yönelik beton besleme hunisi üretimi yapıyoruz. İşçilik bedellerinin düşük olduğu ülkelerde kalıplama sisteminin daha çok kullanıldığını gözlemledik. Türk ürünleri kalite bakımından rağbet görmeye başladı. Ürünlerimiz fuardaki diğer firmalarla eşit kaliteye sahip.”
“MTG, her zaman olduğu gibi bu fuar özelinde de kusursuz bir organizasyon gerçekleştirdi. Ayrıca fuar alanında bulunan MTG reklamların yer seçimlerinin oldukça isabetli ve etkileyici olduğunu düşünüyorum.”
1.
KATILIM
YASİN DİKBAŞ MEKANİK MAKİNA PROJE VE SATIŞ MÜDÜRÜ
“MTG, yürüttüğü ilan ve reklam çalışmalarıyla Türk makinelerine dair kalite algısını daha da ileriye taşıyor. Kaliteli üretimi destekleyen reklam kampanyalarının da bilinirliği artırma açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum.”
21
gündem
MTG, FABTECH FUARINDA İKİNCİ KEZ YERİNİ ALDI Makine Tanıtım Grubu, Meksika’nın Monterrey şehrinde 6-8 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen FABTECH 2015 Fuarına katılarak ziyaretçilere Türk makine sektörünün durumu ve üye firmaların çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
M
TG, Türk makine sektörünün tanıtımı kapsamında Meksika’da düzenlenen metal işleme, kaynak ve üretim teknolojisi Fuarı FABTECH’e ikinci kez katıldı. Monterrey şehrindeki CINTERMEX - Centro Internacional de Negocios Fuar Merkezinde gerçekleştirilen fuarda bu yıl, 25 ülkeden 450 firma ürünlerini sergiledi. 12 binden fazla ziyaretçinin takip ettiği Meksika’nın en önemli endüstri fuarından biri olan FABTECH 2015’te, plastik ve metal işleme makinesi üreticisi toplam altı Türk firması bireysel olarak, iki firma da distribütörleri aracılığıyla yer aldı. BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ PLANLANIYOR MTG, fuar girişinde yer alan afişlere, yönlendirme tabelalarına, kayıt standı ve fuar
22
gündem web sitesine verdiği “Turkish Machinery” ibareli reklamlarla Türk makine sektörünün gücüne dikkat çekti. MTG ayrıca fuara bireysel olarak katılan Türk firmalarının stant numaralarını içeren bir flyer de hazırlayarak ziyaretçilere dağıttı. Fuara MTG’yi temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Menderes Akar katıldı. Fuarın ikinci günü Meksika Makine Distribütörleri Derneği yetkilileri Salvador Icazbalceta Valle ve Enrique Aguilar MTG standını ziyaret ederek, kurulacak olası işbirlikleri konusunda Menderes Akar ile fikir alışverişinde bulundu. Fuar süresince MTG standı, fuara katılan Türk ve yabancı firmalar tarafından da ilgi gördü. Üç gün süren fuar boyunca MTG standında ziyaretçilere Türk makine sektörünü tanıtan bir film gösterildi. Ayrıca ziyaretçilere üye firmaların iletişim bilgilerinin yer aldığı katalog ve CD dağıtılarak Türk makine sektörü ile MTG’nin çalışmaları hakkında detaylı bilgi verildi. Meksika’da 2009 yılından bu yana her yıl dönüşümlü olarak başkent Meksiko City ve Monterrey’de gerçekleştirilen FABTECH Fuarı ülkenin en önemli endüstri fuarlarından biri kabul ediliyor. Fuar, dünyanın en hızlı gelişen üretim üslerinden olan Meksika ile Amerika pazarında yer almak isteyen üreticiler tarafından yakından izleniyor.
23
gündem
MAKİNECİLERİMİZ AB’NİN TEPESİNDE Makine imalatçılarımız, AB mühendislik sektörünün tepe örgütü ORGALIME’deki sandalyesine kavuştu. 23 ülkeden 43 federasyon ve konfederasyonun üye bulunduğu 60 yıllık örgüte kabul edilişi, hem sektörümüzün küresel rekabetçilikte ulaştığı seviyeyi, hem de MAKFED’in, Türkiye’nin makine alanındaki ilk ve tek sivil temsilcisi olarak yetkinliğini ve temsil erkini kanıtlamış oldu.
A
vrupa Mühendislik E n düstrileri Birliği ORGALIME (European Enginnering Industries Association) 1954 yılında Avrupa’da makine, elektrik-elektronik ve metal endüstrilerini temsil etmek üzere kuruldu. Üyelerini, 23 Avrupa ülkesini temsilen 41 üst örgüt oluşturuyor. Mühendislik endüstrisi, AB’nin en stratejik ve güçlü mevcudiyet alanı olup; 1,8 milyar Euroluk ciroya sahip. ORGALIME, temsil ettiği 130 bin firma ve 10 milyon çalışan ile makine alanında AB’deki en büyük örgüt kabul ediliyor. Sektörün tepe lobi kuruluşu ve sözcüsü konumundaki ORGALIME, Avrupa ve dünyada kendi alanındaki gelişmeleri takip edip, yönlendiren, kural ve standartların harmonizasyonu ve küreselleşmesi için faaliyet gösteren bir örgüt. Birlik, daha güçlü bir Avrupa endüstrisine katkı sunmak üzere, bütün üyeleri tarafından kabul edilebilecek ve hayata geçirilebilecek, tüm paydaşları için faydalı olacak kural ve mekanizmaların geliştirilmesine odaklanarak çalışmalarını sürdürüyor. ORGALIME makine, elektrik-elektronik ve metal ana dallarındaki gelişmeleri yönlendirerek, kestirilebilir gelecek projeksiyonları içinde üyelerinin pozisyon almalarına, insan gücü ve maddi kaynaklarını doğru yönlendirmelerine hizmet ediyor. Süreli süresiz yayınları, üye ülkelerdeki etkinlikleri, üyelerinin etkinliklerine verdiği fikri destek ve yaygın haberleşme ağı ile bilginin oluşturulması ve tabana aktarılmasında çok faal. Öte yandan, üye ülkelerin uzmanları ile AB pazarını gözeten ve denetleyen kuruluşların komisyonlarını sürekli temasta tutarak, karar vericilerin ve siyasi makamların politika belirlemelerine yardımcı oluyor. Ekonomi,
24
Erıc Jourde ORGALIME Yönetim Kurulu Başkanı
Kutlu Karavelioğlu MAKFED Başkanı
hukuk, iç ve dış ticaret, çevre, Ar-Ge ve birçok konularda, üye ülke uzmanlarının birlikte görev yaptıkları çalışma grupları ve komiteler de oluşturuyor. ORGALIME’ın 2015 yılı Genel Kurulu 2829 Mayıs tarihlerinde Kopenhag’da yapıldı. MAKFED’in (Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu) ORGALIME’e üyelik başvurusu Genel Kurulda görüşülerek oybirliğiyle kabul edildi. MAKFED, temsil ettiği 16 dernek ile Türkiye’nin makine alanında ilk ve tek federasyonu olarak ORGALIME üyeleri arasında yerini aldı. MAKFED Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Genel Kurulda yaptığı konuşmasında, Türk makine sektörünün ulaştığı düzey, sivil örgütlenmeye ve uluslararası temsile verdiği önem, federasyonun yapılanması, üyeleri, kuruluş amaçları ve çalışma konuları hakkında bilgi verdi; Türk imalatçılarının ORGALIME üyeliğinden beklediklerini dile getirdi. ORGALIME’ın bir diğer üyesi EUROPUMP’ın da (Avrupa Pompa İma-
Sandro Bonomı ORGALIME Başkanı
latçıları Birliği) Başkanlığını yürütmekte olan Karavelioğlu, konuşmasının önemlice bir bölümünü, MAKFED üyelerinin, kendi segmentleriyle ilgili AB üst örgütlerindeki mevcudiyetlerine ve bunlarda üstlendikleri önemli görevlere ayırararak, Genel Kurulun vereceği onayın, 25 yıl öncesinden, ilk Türk derneğinin ilk AB federasyonuna üye olmasıyla başlayan fiili bir durumun, hak edilen statüye kavuşturulması demek olacağını söyledi. MAKFED’in üyeliğine dair karar oybirliği ve alkışlar arasında alındı. MAKFED üyesi 10 derneğimiz, hali hazırda 21 AB tepe örgütünde üye olup, bunlardan dördünün Başkanlığında, Başkan Yardımcılığında veya Önceki Başkanlığında Türk imalatçılar bulunmaktadır.
gündem
EUROPUMP BAŞKANLIĞINA KUTLU KARAVELİOĞLU SEÇİLDİ Dresden’de VDMA ev sahipliğinde düzenlenen 55. Genel Kurul toplantısında EUROPUMP Başkanlığına, POMSAD Başkanı Kutlu Karavelioğlu seçildi. 2001 yılından itibaren İcra Konseyi üyesi olan ve 2013’de Başkan Yardımcılığına getirilen Karavelioğlu, bu görevi iki yıl yürüttükten sonra, bir dönem de Önceki Başkanlık yapacak.
M
a k i n e i mal atç ı l arımızın ulaştığı seviye, üretim gücüyle, rekabetçiliğiyle, kalite ve teknoloji geliştirmekteki maharetleriyle öne çıkan segmentlerimizin dernek başkanlarının, uluslararası üst örgütlerde önemli görevler üstlenmelerine destek sağlıyor. MAİB ve MTG Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu, Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD) Başkanı ünvanıyla, mayıs ayı başında, Avrupa Pompa İmalatçıları Birliği (EUROPUMP) Başkanlığına seçildi. Merkezi Brüksel’de olmakla birlikte, her yıl bir başka üye ülkede, o ülke derneğinin ev sahipliğinde düzenlenen Senelik Toplantıların ve Genel Kurulun adresi, bu yıl Dresden idi. Alman üye VDMA’nın organize ettiği toplantıların son gününde yapılan Genel Kurul, iki yıl süreyle görev yapacak yeni yönetimin seçimine de sahne oldu. Görev süresini tamamlayarak Önceki Başkanlık görevine geçen İtalyan Pompa İmalatçıları Derneği (ASSOPOMPE) Başkanı Carlo Banfi’den boşalan göreve Kutlu Karavelioğlu seçilirken, Başkan Yardımcılıklarına ise İngiliz Pompa İmalatçıları Derneği (BPMA) temsilcisi Ken Hall ile Hollanda Pompa İmalatçıları Derneği (Holand Pump Group) temsilcisi Martijn van den Born getirildi. POMSAD’ın 2001 yılında üye olduğu Birliğin İcra Konseyinde her üye ülkeden bir temsilci bulunuyor. 1960 yılında kurulan EUROPUMP, 14’ü AB üyesi 17 ülke derneğini çatısı altında birleştiriyor. EUROPUMP, üyesi dernekler vasıtası ile 450’den fazla pompa imalatçısını, 10 milyar eurodan büyük bir
üretim hacmini ve yaklaşık 100 bin kişiyi istihdam eden bir sektörü temsil ediyor. Birçok AB üst derneği gibi, EUROPUMP Senelik Toplantıları da, Genel Kurul öncesinde, iki gün süren Teknik, Standartlar, Pazarlama ve Küçük İşletmeler gibi komisyon toplantıları ve Eko Tasarım, Enerji Verimliliği, Karbon Ayak İzi gibi çalışma grubu toplantıları ile, eş zamanlı olarak, eşlerin sosyal etkinliklerine sahne oluyor. Aynı zamanda, 25 yılı aşkın süredir yakın işbirliği içinde olunan Amerikan Hydraulic Institute (HI) idareci ve üyeleri ile müşterek oturumlar düzenlenerek iki kıta arasında, teknik ve standartların uyumluluğu üzerine çalışılıyor, müşterek projeler gözden geçiriliyor. 9 Mayıs tarihinde toplanan Genel Kurulda, Önceki Başkan Carlo Banfi, dönemi boyunca sürdürülen çalışmalar ve elde edilen neticeleri değerlendiren bir teşekkür konuşması yaptı; ve başarı dilekleriyle görevini devretti. Kutlu
Karavelioğlu, duygularını da paylaştığı konuşmasında, bir Türk Başkanın seçilmesinin Avrupa yüksek kültürünün ve demokrasi anlayışının çok anlamlı bir göstergesi olduğuna işaret ederek, temsil etmek şansına mazhar olduğu Türk imalatçılarına duyulan saygı ve güvenin başkanlığa seçilmesiyle pekişmesin büyük onur duyduğunu ifade etti. EUROPUMP üyelerinin bir sonraki buluşması 26-28 Mayıs 2016 tarihleri arasında Belçika’nın Gent şehrinde gerçekleştirilecek ve detaylar eylül ayında faaliyete geçecek olan www. europump2016.com sitesinden takip edilebilecek. 2017 toplantıları ise, Bodrum’da, POMSAD’ın ev sahipliğinde düzenlenecek.
25
gündem
MAKİNE SEKTÖRÜ KONYA ENDÜSTRİ ZİRVESİNDE BULUŞTU KONMAK, İSKON, KONELEX Döküm ve Sac İşleme Teknolojileri Fuarları, Konya Endüstri Zirvesi başlığı altında 30 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında Uluslararası Fuar Merkezinde düzenlendi.
M
akine İmalatçıları Birliği (MİB), Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD), Konya Ticaret Odası (KTO), Konya Sanayi Odası (KSO), Makine Mühendisleri Odası Konya Şubesi ve KOSGEB desteğiyle eş zamanlı olarak düzenlenen beş ayrı fuar sektör profesyonellerini Konya’da bir araya getirdi. 12. Uluslararası Metal İşleme Makineleri, Kaynak, Kesme, Yan Sanayileri, Ekipmanları, Delme Teknolojileri, Malzemeler, El Aletleri, Hidrolik ve Pnömatik (KONMAK); 10. İstifleme, Depolama, Taşıma, Vinç ve Lojistik (İSKON); 10. Elektrik, Elektronik, Elektromekanik, Enerji Üretimi ve Otomasyon (KONELEX), Konya Döküm ve Sac İşleme Teknolojileri Fuarlarında yerlerini alan üre-
26
ticiler, geliştirdikleri yeni ürünleri müşterilerinin beğenisine sundu. Organizasyonun açılış törenine KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, KSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Veli Tekelioğlu, MİB Genel Sekreteri Nail Türker, TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aydoğdu, Makine Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Erdoğan Duransoy, Konya Vali Yardımcısı Fazlı Akgün, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Sami Şahin ile çok sayıda davetli ve basın mensubu katıldı. Fuarın açılışında konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, fuarların marka haline gelmesini sağlayan katılımcı firma temsilcilerine ve ziyaretçilere teşekkür etti. Öztürk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fuarlarımızı 2023’ün fuarcılık mer-
gündem laşıyor. Oda olarak bize düşen görev de tüccar ve sanayicilerimizin önünü açmak, onlara katkı sağlamaktır. İşte bu amaçla Konya’yı Türkiye’nin en büyük fuar alanlarından birine sahip şehri haline getiren fuar alanımızı hizmete açtık. Hedefimiz, fuar merkezimizde altı holün tamamının dolacağı en az altı fuar yapılmasıdır. 2017 yılı itibariyle toplam bir milyon ziyaretçi hedefine ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla projemiz üzerinde çalışıyoruz. Bunları gerçekleştirdiğimiz takdirde 2023 yılında Konya Türkiye’nin yeni fuarcılık merkezi olacaktır.”
kezi olmaya aday Konya Ticaret Odası Fuar Merkezinde, geçtiğimiz yıla oranla ciddi bir büyüme kaydederek, altı ayrı salonda 66 bin metrekarelik kapalı alanda düzenliyoruz. Küreselleşmeyle beraber ülkeler arasındaki ticari sınırlar ortadan kalkmaya başladı. Bu durum, işletmelerin hem ulusal hem de uluslararası rakipleriyle sürekli rekabet içinde olmalarına zemin hazırladı. Dolayısıyla işletmeler günümüzde daha sıkı ve zorlu bir rekabet ortamı içinde gelişimlerini ve devamlılıklarını sürdürmeli. İşletmelerin başarılı olmaları için küresel rekabet stratejilerini etkin bir şekilde kullanabilmelerinin yanı sıra aynı zamanda sürekli bir yenilik ve gelişim içinde olmaları gerekiyor. İşletmeler, karlarını-pazar paylarını artırmak ve devamlılıklarını sürdürebilmek için hızlı değişime ayak uydurmak zorundadır. Bunu başarabilmek için dünyayı takip edeceğiz, geri kalmayacağız ve daha önde gitmenin stratejilerini oluşturacağız. Değişikliği ve yeniliği takip etmenin yollarından birisi de fuarlardır. Konya makine ve döküm sektöründe Türkiye’nin ve dünyanın lider şehirlerinden biridir. Bugün bu fuarlarımız altı holü de dolu marka bir fuar haline gelmişse bundan en çok sektörlerimiz karlı çıkacaktır. Ülke ekonomisinin parlayan yıldızı Konya olarak daha çok çalışmaya, daha çok üretmeye daha çok dünyaya açılmaya kararlıyız. Şehrimiz, Türkiye ortalaması üzerinde gerçekleştirdiği büyümeyle 3 milyar doları aşan bir dış ticaret hacmine sahiptir. 2014’te ihracatını yüzde 9 artıran Konya, 1,5 milyar doların üzerinde ihracat yaptı. Bu rakam 13 yılda 15 kat ihracat artışı yakaladığımızı gösteriyor. Bu ihracat artışı ile 2023 yılında Türkiye’nin ihracatından aldığımız payı yüzde 1’lerden yüzde 3’e çıkarmak için tüm şehir olarak çalışıyoruz. Sanayicimiz üretiyor, tüccarımız dünyayı do-
KTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI Selçuk Öztürk: “2023 yılında Konya Türkiye’nin yeni fuarcılık merkezi olacaktır.”
27 ÜLKEDEN 525 FİRMA KATILDI Bu yılki fuarda beş farklı alanı bir araya getirdiklerini söyleyen TÜYAP Fuarcılık Anadolu Fuarları Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Konya Endüstri Zirvesi çatısı altında 2014 yılında 21 ülkeden 377 firmanın, 760 markayla ürünlerini sergilediği fuarlarımız bu yıl katılımcı sayısı itibariyle geçtiğimiz yıla oranla ciddi bir büyüme gösterdi. 66 bin metrekarelik kapalı alana sahip altı ayrı salonda da 27 ülkeden 525 firma, 1546 marka ile Anadolu’nun en büyük fuar merkezi olan Konya Ticaret Odası-Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezinde yerini aldı. Birinci salonda KONDÖKÜM kapsamında döküm makinelerinin, ikinci salonda İSKON kapsamında istifleme-depolama makineleri, vinç ve forkliftlerin, üçüncü ve dördüncü salonlarda Sac İşleme Teknolojileri Fuarı kapsamında sac işleme makinelerinin, beş ve altıncı salonlarda KONMAK kapsamında takım ve CNC tezgahlarının sergilendiği fuarlar son derece başarılı geçti” dedi.
27
gündem
İŞ MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN KALBİ KOMATEK 2015 FUARINDA ATTI Avrupa’nın dördüncü büyük iş makineleri etkinliği olan Uluslararası İş ve İnşaat Makine Teknoloji ile Aletleri İhtisas Fuarının (KOMATEK) 14’üncüsü Ankara’da düzenlendi.
T
ürkiye İş Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Birliğinin (İMDER) desteği ile Ankara’da 6-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen fuar; Türkiye, Avrasya, Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden 32 bin ziyaretçiyi ağırladı. Geçen yıla
28
oranla yüzde 300 artış gösteren uluslararası ziyaretçi sayısıyla etki alanını da genişleten organizasyon kapsamında birçok firma ürünlerini sergileme fırsatı buldu. AVRUPA’NIN DÖRDÜNCÜ BÜYÜK İŞ MAKİNELERİ FUARI Fuarın açılışında konuşan İMDER Başka-
gündem
nı Halil Tamer Öztoygar, KOMATEK 2015’in İMDER’in destek verdiği en önemli fuar olduğunu belirterek, “125 bin metrekare toplam alan, 25 ülkeden 505 katılımcı firma ile Avrasya’nın en büyük, Avrupa’nın 4’üncü büyük fuarı olan KOMATEK 2015, 35 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı” dedi. Türkiye iş ve inşaat makineleri sektörünün yüzde 93’ünü çatısı altında buluşturan İMDER’in, dünya ülkeleriyle birlikte olmak için KOMATEK Fuarı’na büyük önem verdiğini ifade eden Öztoygar sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de geçmişi 70 yıla dayanan iş makineleri sektöründe 600 firma, 100 imalatçı firma ve 220 yan sanayi firması faaliyet gösteriyor. Sektörümüz yaklaşık 17 bin kişiyi istihdam ediyor. Avrupa’da ilk dördün içinde, dünyadaysa 11. sıraya ilerlemiş durumdayız. Yürüyen ve planlanan projelerle sektörün satış hedeflerini gerçekleştireceğini öngörüyoruz. 2015 yılında ülkemizde özel sektör ve kamunun 300 milyar TL’lik yatırım yapması bekleniyor. Başta İzmir-İstanbul Otoyolu olmak üzere yapılacak yeni karayolları, hızlı demiryolu ağı, enerji santralleri, barajlar ve kentsel dönüşüm gibi mega projeler sektörümüz için çok önemli. Cumhuriyetimizin 2023 vizyonu doğrultusunda, 2023 yılında 10 milyar dolar ihracat, 22 bin adet iş ve inşaat makinesi yıllık satış adedi ile dünyada ilk sekiz, Avrupa’da ise ilk üç pazar arasına girme yolunda ilerliyoruz.” İMDER’in sektörel fuarlara olduğu kadar eğitim ve kongrelere de ağırlık verdiklerini belirten Halil Tamer Öztoygar, Uluslararası İş Makinaları Kongresinin 10-11 Mart 2016 tarihinde yapılacağını hatırlattı. Öztoygar “Sürdürülebilir Ol, Geleceği İnşa Et” vizyonuyla düzenlenecek olan kongrenin sektörün geleceğinin stratejik olarak belirlenmesine büyük faydalar sağlayacağını belirtti. İMDER’in eğitim ko-
nusunda da öncülük ettiğini kaydeden Halil Tamer Öztoygar, kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla “7 Bölge 7 Okul” projesini hayata geçirdiklerini bu okullara yapılan yardımların maddi karşılığının yaklaşık 400 bin TL’ye ulaştığını söyledi.
25 ÜLKEDEN 550 FİRMANIN KATILDIĞI KOMATEK 2015, 35 BİN ZİYARETÇİYİ AĞIRLADI.
MTG, SEKTÖR PROFESYONELLERİYLE BULUŞTU KOMATEK Fuarı kapsamında China Council for the Promotion of International Trade (CCPIT), China Construction Machinery Association (CCMA), CCPIT altında faaliyet gösteren Machinery Sub-Council (MSC), Machinery Chamber of Commerce (MCC) yetkilileri ile İMDER ve Makine İhracatçıları Birliği yetkililerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda İMDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy’un sunumunun ardından, OAİB Genel Sekreter Yardımcısı Vekili Esra Arpınar da Türk makine sektörü, MTG ve MAİB’i tanıtan bir sunum gerçekleştirdi.
29
gündem
“EGE’DE TARIM MAKİNELERİ ZİRVESİ” DÜZENLENDİ Tarım makineleri üreticileri, Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR), Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü ile Tarım Gıda Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TAGYAD) işbirliğinde düzenlenen “Ege’de Tarım Makineleri Zirvesi” kapsamında bir araya geldi.
T
ürkiye’nin farklı bölgelerinden 36 tarım makinesi üreticisi ile akademisyen, üretici birlik ve oda temsilcilerinden oluşan 150 kişinin takip ettiği “Ege’de Tarım Makineleri Zirvesi”, 30 Mayıs’ta İzmir’de düzenlendi. Etkinliğe TARMAKBİR üyeleri, üniversitelerin biyosistem ve tarım makineleri ve teknolojileri mühendisliği bölümlerinden akademisyenler, ilgili oda temsilcileri, İzmir Tarım İl Müdürlüğü, Bölge Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ege Bölgesi Yetiştirici ve Üretici Birlikleri yetkilileri, finans kuruluşları ve gıda firmaları yöneticileri ile Ege Bölgesinden çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Moderatörlüğünü TAGYAD Başkanı İsmail Uğural’ın üstlendiği toplantının açılışını TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal ve İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Güldal yaptı. Şenol Önal, TARMAKBİR olarak bölgesel toplantılara büyük önem verdiklerini ve böyle bir zirvenin Ege’de yapılıyor olmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Ahmet Güldal ise Türkiye’nin tarım ve gıda alanında en önde gelen ili olan İzmir’de tarımsal mekanizasyon düzeyinin çok yüksek olduğunu belirtti. Güldal, tarımsal sanayinin gelişmesinde mekanizasyon uygulamalarının önemine de dikkat çekti. Zirvede sunum yapan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Aykas, makine müteahhitliğinin önemine değinerek Türkiye’de kullanılan traktörlerin çok yaşlı olmasının tarımsal üretimde yol
30
açtığı kayıpları anlattı. Aykas, sunumunda özellikle mekanizasyonda ArGe ve yenilikçi çalışmaların önemini vurguladı. Hassas tarım uygulamalarının çiftçi açısından ciddi bir maliyet düşürücü yenilik olduğunu söyleyen Aykas, ziraat fakültesinde bu alanda yoğun çalışmalar yapıldığının altını çizdi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Caner Koç, kamuoyunda az bilinen fakat mekanizasyonda büyük önem taşıyan bir yenilik olan İSOBUS sistemleri hakkında bilgi verdi. Koç, ISOBUS sistemlerini kullanarak traktör, makine, ekipman senkronizasyonunda çok etkin ve verimli sonuçlar almanın mümkün olduğunu belirtti. Zirvede söz alan ZOBU Danışmanlık Temsilcisi Selma Özcan ise mekanizasyon desteklerinde resmi mevzuat ile ilgili son gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Zirvenin son ko-
nuşmacısı Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) Yöneticisi Prof. Dr. Cengiz Akdeniz, tarımsal sanayi alanında yatırım yapmak isteyen girişimciler ve tarımsal mekanizasyonun geliştirilmesi çerçevesinde tedarik edilebilecek teşvik ve hibe uygulamalarını ayrıntılı biçimde ele aldı. Zirvenin son bölümünde Egeli çiftçilerin sorularını yanıtlayan konuşmacıların yaptığı değerlendirmeler, katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Etkinliğin son bölümde söz alan TARMAKBİR Genel Sekreteri Selami İleri de “Ege’de Tarım Makineleri Zirvesi”nin bu derece yüksek katılım ve kaliteli sunumlarla gerçekleşmesinin kendileri açısından çok sevindirici olduğunu ifade ederek Ege Bölgesinde tarım makineleri sektörünün önünün çok açık olduğunu sözlerine ekledi.
gündem
OSO’DA BAYRAĞI YENİ YÖNETİM DEVRALDI Makine İhracatçıları Birliği öncülüğünde kurulan Ortak Satın Alma Organizasyonunun (OSO) Olağan Genel Kurul Toplantısı 12 Mayıs’ta Türkiye İhracatçılar Meclisinin İstanbul’daki merkezinde gerçekleştirildi.
M
AİB öncülüğünde firmaların bir araya gelerek kurduğu geniş tabanlı bir satın alma organizasyonu olan OSO A.Ş., yüksek pazarlık gücü ile girdi maliyetlerini minimize ederek, ölçek ekonomisine entegrasyonu sağlamada yardımcı bir mekanizma görevini üstleniyor. OSO A.Ş.’nin 12 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul Toplantısında üyelere organizasyonun çalışmaları, faaliyet raporları ve finansal tabloları sunuldu. Faaliyet raporlarını ve finansal tabloları üyelere aktaran OSO Genel Müdürü Suat Sarı, üyelerin mevcut durum ve OSO’nun gelecek hedeflerine yönelik sorularını yanıtladı. Organizasyonun, tedarikçi bazında yıllık satış hacmi, üye sayısı ve komisyon gelirleri hakkındaki bilgileri paylaşan Suat Sarı, 2015 yılı hedefleri ile personel yapısı konusunda da bilgi verdi. Organizasyonun finansal yapısıyla ilgili verileri de aktaran Suat Sarı, üye ve tedarikçilere, sağladıkları destek nedeniyle teşekkür etti. Genel kurulda yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu-
32
nun çalışmaları, faaliyet raporları ve finansal tabloları oy birliği ile ibra edildi. Mevcut yönetimin ibrasından sonra OSO Yönetim Kurulunun belirlendiği seçime geçildi. Tek listeyle girilen seçimde, başkanlığını Murat Akyüz’ün üstleneceği yönetim kurulunun üç yıl süreyle görev alması kararlaştırıldı. “ÜYELERİMİZ DAHA FAZLA FAYDALANACAK” Toplantıda konuşan OSO A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, 2005 yılının ikinci yarısında Ekonomi Bakanlığı desteğiyle MAİB öncülüğünde kurulan OSO’nun sektör açısından sahip olduğu öneme dikkat çekti. Türkiye’de kurulan benzer birçok satın alma organizasyonun başarılı olamadığını belirten Akyüz, “Birlikte çalışma kültürüne sahip olduğumuzda karşımıza çıkan güçlükleri rahatlıkla aşacağız. Üyelerimizin bu birliktelikten daha fazla fayda sağlaması için çalışmayı sürdüreceğiz. OSO’nun kuruluşundan bugüne geçen sürede emek harcayan herkese çok teşekkür ederek bayrağı devralıyoruz” dedi.
OSO A.Ş. YÖNETİM KURULU
Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz Yönetim Kurulu Üyeleri Tamer Güven Menderes Akar Yavuz Eroğlu Timur Olgun Cemal Ayla Alparslan Korkmaz Suat Sarı
gündem
TEKNOLOJİ SEFERBERLİĞİ İÇİN DÜĞMEYE BASILDI TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından gerçekleştirilen Teknoloji Ödüllerinin 12’ncisi için başvurular 6 Mayıs’ta başladı. Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasını sağlamak ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla düzenlenen ödüllerde bu yıl, 2023 hedefleri için “seferberlik” çağrısında bulunuldu.
T
ürkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD), Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasının sağlanması ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesinin teşvik edilmesi amacıyla düzenlediği Teknoloji Ödüllerinin 12’ncisi için başvurular başladı. Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen BaşaranSymes’ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin teknoloji geliştirme ve 2023 hedeflerine ulaşma konusunda, devlet ile özel sektörün el ele vererek seferber olması gerektiğine vurgu yapıldı. “BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞMEK ŞART” Toplantının açılış konuşmasını yapan 12’nci Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, “Bugün artık Türkiye’nin, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, ileri teknoloji tasarımı ve üretiminde bölgesel merkez olmak gibi iddialı hedefleri var. Geleceğin tasarlandığı bu süreçte, 2023 hedeflerine ulaşmak için yüksek teknolojide hakimiyet sağlamak ve Bilgi Toplumu’na dönüşmek şart” dedi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-
Müjdat Altay Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı
Cengiz Ultav TTGV Yönetim Kurulu Başkanı
Symes günümüzde milyarlarca makinenin, önümüzdeki yakın yıllarda ise yüz milyarca makinenin birbirleriyle iletişimde olup, veri üreten bir yaşamın olacağına değinerek; “Yaşamın her noktasında ve her anında bu bilgiler insanların, kurumların iş yapma biçimlerini ve yaşam beklentilerini, özel hayatlarını değiştiriyor olacak. Daha akıllı endüstriler, akıllı şehirler ve sonunda daha akıllı bir dünya söz konusu olacak. Bizim işte böyle bir dünyaya hazırlanmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı. “ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKIŞIN YOLU, TEKNOLOJİ” TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ise Teknoloji Ödülleri’nin Türkiye’deki benzerlerine göre en önemli farkının, her alanı temsil etme gücü olduğunu vurguladı. Ultav, ko-
Cansen Başaran-Symes TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu TÜBİTAK Başkan Yardımcısı
nuşmasında şunları söyledi: “Önemli bir dönemeçten geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından kurtulmak, ancak inovasyon ve teknolojiyle mümkün. Ülke olarak, bir üst lige çıkmak, verimlilik ekonomisi paradigmasını değiştirmek için, rekabet gücümüzü ortaya koymamız gerekiyor.” Toplantıda TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ise özel sektörün yenilik geliştirme konusunda başarılı ve girişken olduğuna, kendine güvendiğine değinerek, “Ar-Ge anlamında da zihinsel bir dönüşüm yaşıyor. Başarının burada olduğunu bizzat yaşayarak görüyoruz. Devlet desteği ile birlikte bu başarı çok yükseklere çıkıyor. Ar-Ge ve yeniliğin öneminin farkında olan bir devlet politikası izlenmesi ve buna sınırsız destek verilmesi ile ciddi mesafe aldığımızı söyleyebiliriz” dedi.
33
gündem
YILDIZLI PROJELERE MTG’NİN DESTEĞİ SÜRÜYOR Makine Tanıtım Grubunun sponsorluğunda Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübünün 25 Mayıs’ta “Fikrini Geleceğe Taşı” sloganıyla düzenlediği Yıldızlı Projeler 2015 Yarışmasında ödüller sahiplerini buldu.
Y
TÜ Davutpaşa Kampusu Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen ödül törenine YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in yanı sıra HAVELSAN Genel Müdürü Sadık Yamaç, Elginkan Vakfı Genel Müdürü İlhan Üttü, YTÜ Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Bektaş, YTÜ Teknopark Genel Müdürü Mustafa Albayrak ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Dört ayrı kategoride 73 farklı üniver-
34
siteden 262 projenin mücadele ettiği yarışmada ilk üçe girenler ödüllerini aldı. Törende konuşan YTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Galip Cansever, bu güne kadar dünyada üç ekonomik sistemin kendini gösterdiğini belirterek, bunların tarım, sanayi ve bilgi ekonomisi olduğunu söyledi. ABD, Avrupa Birliği, Japonya, Almanya gibi ekonomik yönden gelişmiş ülkelerin bir yandan sanayi ekonomisini içinde yer alırken öbür yandan bilgi ekonomisine adım
atarak onu geliştirmeye çalıştıklarını ifade etti. “BİLGİ EKONOMİSİNE GEÇEMEYENLER EKONOMİK HAYATTAN SİLİNECEK” Ar-Ge’ye yatırım yapan ülkelerde patent başvurularının diğer ülkelere oranla çok daha yüksek olduğunu aktaran Cansever, “Bilgi ekonomisi 21. yüzyılın bir ekonomik sistemi olacaktır. Sanayi devrimini kaçırıp, sanayileşemeyen ülkeler, tarım ekonomi-
gündem sinde yaşamlarını sürdürdü. Ancak bilgi ekonomisine geçemeyen bu ülkeler ekonomik hayattan silinme tehlikesiyle karşı karşıyadır” şeklinde konuştu. Sanayi ürünleri ihracatının ucuz işgücüne dayalı bir rekabet unsuru ile yapıldığını belirten Cansever, sanayi üretiminin yüzde 75’inin orta ve düşük teknoloji ile gerçekleştirildiğini sadece yüzde 3’ünde ileri teknoloji kullanıldığını aktardı. Cansever, imalat sanayinin gayri safi milli hasıladaki payının yüzde 15’ler civarında gerçekleştiğini ve bu rakamın da çok düşük olduğunu belirtti. Yapılan hesaplamalara göre Türkiye’deki üç işçinin bir Alman işçi kadar üretebildiğini vurgulayan Cansever şunları söyledi: “Bir Türk dünyaya bedel diyoruz ama iş gücüne geldiğimizde üç Türk bir Alman ediyoruz. İşçilerin verimsiz çalıştığı yönünde eleştiriler var fakat işçiler ne yapsın. Onu çalıştıran işveren, sanayici, yönetici hangi nitelikte ve beceride ve en önemlisi hangi üretim teknolojisinde bunu sorgulamak gerekir. Bu olumsuzluğun sebebi ileri üretim teknolojisinin yeterli olmamasıdır.” “YA AR-GE, YA SÖMÜRGE” YTÜ Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Bektaş, Teknopark olarak öğrencilerle sanayicileri bir araya getiren bu tür organizasyonları çok önemsediklerini ve destek verdiklerini belirtti. Bu tür çalışmaların etkinlikte kalmaması gerekti-
ğini belirterek, sanayi ile birlikte ürüne ve üretime dönüşmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin belli bir gelir düzeyine ulaştığını ancak bundan sonra gelir düzeyini artırmak için gençlerin, sanayinin taleplerine uygun projelerle ileri düzeyde teknolojik ürünler imal ederek ihracat yapması gerektiğini söyledi. Bektaş, bir süre önce katıldığı bir öğrenci kulübü etkinliğinde öğrencilerin ürettiği “Ya Ar-Ge, Ya Sömürge” sloganından çok etkilendiğini aktardı. Bektaş, konuşmasının devamında YTÜ Teknopark’ın sanayi-üniversite işbirliği gibi pek çok alanda yaptığı çalışmalar hakkında geniş bilgi verdi. Konuşmaların ardından YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, etkinliğe sponsor olarak destek veren firmaların temsilcilerine teşekkür plaketi sundu. PROJELERİ BİLİM VE SANAYİ KURULU DEĞERLENDİRDİ Projelerin değerlendirmesini, üniversitelerin gözde akademisyenlerinden oluşan “Bilim Kurulu” ile başarılı sanayicilerden oluşan “Sanayi Kurulu” birlikte yaptı. Bu sayede üniversite-sanayi işbirliği Yıldız Teknik Üniversitesinde bir kez daha hayata geçirildi. Final gününde “Melek Yatırımcılar” proje sahiplerini yakından takip etti. Yapılan değerlendirmede Makine, Mekatronik, Robotik ve Otomasyon, Bilişim, Elektronik, Telekomünikasyon ve Yazılım Uygulamaları, Elektrik, Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Enerji Verimliliği ve Kalitesi ve Sağlık, Gıda, Biyoteknoloji, Kimya ve Malzeme Uygulamaları kategorilerinde ilk üçe giren projeler belirlendi. Ödül almaya hak kazanan projeler ve kategorileri ise şöyle sıralandı: Makine, Mekatronik, Robotik ve Otomasyon kategorisinde birincilik ödülünü Fırat Üniversitesinden, “Kümes Hayvanları Tarımı ve Sağlığı” projeleriyle; Savaş Koltuk, Emre Çağ ve Burak Zeyrek’ten oluşan ekip kazandı. Bilişim, Elektronik, Telekomünikasyon ve Yazılım Uygulamaları kategorisinde birincilik ödülü Gazi ve Ankara Üniversitelerinden “Biyometrik Sistem Akrabalık Bağı Tespiti” projeleriyle; Eyüp Burak Ceylan, Büşra Yılmaz, Kübra Cihangir ve Seda Kurt’tan oluşan ekibin oldu. Elektrik, Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Enerji Verimliliği ve Kalitesi kategorisinde birincilik ödülüne ise Zirve Üniversitesinden “Su Tasarrufu Cihazı” projesiyle Enver Çağrı Yıldırım layık görüldü. Sağlık, Gıda, Biyoteknoloji, Kimya ve Malzeme Uygulamaları kategorisindeki birincilik ödülünü de İstanbul Teknik Üniversitesinden “The Energy of Food” projesiyle Evrim Ünal kazandı.
35
gündem
SEKA FABRİKASI BİLİM MERKEZİ OLDU Türkiye’nin ilk kağıt fabrikası SEKA, endüstriyel dönüşüm projesi kapsamında yeniden tasarlanarak Kocaeli Bilim Merkezine dönüştü.
T
ürkiye’nin ilk kağıt işleme kurumu Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları (SEKA), 1936 yılında kuruldu. Türkiye’nin, kağıt ihtiyacını uzun yıllar bu tesis karşıladı. 1998 yılında özelleştirme kapsamına alınan SEKA, anonim şirkete dönüştürüldü. Kuruluş, 2005 yılında Sümer Holding ile birleştirilerek kapatıldı ve şirket arazisi Kocaeli Büyükşehir Belediyesine devredildi. 2006 yılında, Türkiye’nin ilk endüstriyel dönüşüm projesi kapsamında ise Kocaeli Bilim Merkezi olarak yeniden tasarlandı. TÜBİTAK VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN DESTEĞİYLE Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Tahir Büyükakın, yeni tasarım hakkında şunları söyledi: “Dönemi yansıtan özellikleri korundu. İçine yeni bir işlev kazandırılarak bilim merkezi yapıldı. Alanın restorasyonunu belediye yaptı. İçindeki düzenekler TÜBİTAK tarafından sağlandı. Restorasyon için 30 milyon lira harcandı. Fabrikanın birinci binasının bir kısmı bilim merkezi oldu. Kalan kısmı da Kağıt Müzesi olacak. Özel tasarlanmış 200’e yakın deney düzeneğini çeşitli salonlarda sergiliyoruz. Bundan sonra kendi düzeneklerimizi üreteceğiz. Şu ana kadar beş tane ürettik. Bu özelliğimiz ile Konya ve Bursa’daki bilim merkezlerinden ayrışıyoruz.” İLK KEZ İNTERAKTİF MÜZECİLİK Kocaeli Bilim Merkezinin kuruluş
36
gündem aşamalarında dünyanın önde gelen bilim merkezlerini ziyaret ettiklerini anlatan Büyükakın sözlerini şöyle sürdürdü: “Amsterdam’daki Science Center NEMO’yu ziyaret ettim. Ekiplerimiz de San Francisco’da bulunan Exploratorium’u inceledi. Exploratorium hem bilim merkezi, hem de sergilenecek düzeneklerin üreticisi ve tasarımcısıdır. Aynı şekilde biz de kendi düzeneklerimizi üreteceğiz.” Dünyadaki yeni müzecilik trendlerini aktaran Doç. Dr. Büyükakın, “Klasik müzecilikte objeler camın arkasına konur. Yürüyebileceğiniz yerler ayrılır. Objelere dokunamadan uzaktan bakarak gidersiniz. Ama yeni konsept interaktif konsepttir. Gelir, dokunur, bakar ve işitirsiniz. Bu şekilde interaktif bir şekilde öğrenir ve gidersiniz” dedi. Bu anlayışla Kocaeli Bilim Merkezinde çocuklara bilimsel merakı aşılayacaklarını belirten Büyükakın, “Merak ettikleri şeyi interaktif bir şekilde görecek, deneyler yapabilecekler. Böyle bir başlangıç çocuklarımıza bilim insanı olma yönünde önemli bir avantaj sağlamış olacak” şeklinde konuştu. Büyükakın, “Dokunarak, görerek test edecekleri için sağlam bir bilimsel temele kavuşacaklar. Burada çocukça, eğlenerek öğrenmeyi teşvik etmiş oluyoruz. Türkiye’nin bilimsel yayınlarının uluslararası sıralamalardaki yeri düşük. Bilim merkezleri, fen bilimleri alanında gelecekte Türkiye’ye çok büyük katkı sağlayacaktır” dedi. Kocaeli Bilim Merkezini günde ortalama bin kişinin ziyaret ettiğini söyleyen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Tahir Büyükakın bu rakamın çok yetersiz olduğunun altını çizdi.
KOCAELİ BİLİM MERKEZİNDE BULUNANLAR • Özel tasarlanmış 200’e yakın deney düzeneği çeşitli salonlarda sergileniyor. • Bilimsel atölyelerde; optik illüzyon, yanardağ modeli, hücre modeli ve 3-D gözlük gibi farklı alanlarda deneyler yapılabiliyor. • 1000 metrekare alana sahip algı ve gerçeklik galerisinde 71 farklı düzenek uygulaması var. • Dinamik Dünyamız Galerisinde, çocuklar için tam donanımlı cihazlar ve deney aletleriyle “Yap-Keşfet Alanı” bulunuyor. • Merkezde, fizik, kimya, biyoloji, matematik, popüler bilim, tarih, felsefe, evren ve gökyüzü gibi konularda ziyaretçilerine geniş bir kaynak sağlayan bin 500 kitaplık özel kütüphane hizmet veriyor. • Merkezinin üst katındaki bilim sahnesi olarak adlandırılan 460 metrekarelik alan çeşitli gösterilere ev sahipliği yapıyor.
“YERLİ ÜRETİM YAPILACAK” TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ise Kocaeli Bilim Merkezi hakkında şu bilgileri paylaştı: “Her ilde olmayabilir. Biz bu noktada bölgesel bir model düşünüyoruz. Büyük, küçük modeller olabilir. Bölgesel merkezlerde büyük modeller yapılabilir. Konsept belirlemek gerekiyor. Bilim merkezlerindeki sergilerin üretimini yerli olarak gerçekleştirmek istiyoruz. İç sergiler için 60 başvuru var. Kocaeli sergisi için 10 milyon harcadık. Konuya Milli Eğitim Bakanlığı da çok önem veriyor. Sergi bütçelerini biz sağlıyoruz fakat işletmesini belediyelere bırakıyoruz. İleride geçici sergiler de olabilir. Çocukları getirmek isteyen okullar sıraya giriyor.2016’ya kadar büyükleri tamamlamak istiyoruz.”
37
vitrin
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
HİDROMEK YENİ YÜKLEYİCİSİNİ PARİS’TE TANITTI Hidromek, yeni ürününün lansmanını Paris’te düzenlenen INTERMAT 2015 Fuarında gerçekleştirdi.
H
idromek’in 24 ton çalışma ağırlığına ve 4 metreküp kova hacmine sahip olan ilk lastikli yükleyicisi HMK 640 WL’de, 324 hp güç ve 1.600 Nm tork sağlayan 6 silindirli ve 10,7 litre hacimli dizel motor bulunuyor. Taş ocakları ve madenlerdeki son derece zorlu çalışma koşulları ve operatör beklentileri göz önünde bulundurularak Hidromek mühendislerince tasarlanan yükleyicinin, 2016 yılında seri üretimine başlanması planlanıyor. Hidromek fuar süresince yeni Alpha Serisi HMK 102 B kazıcı yükleyicilerinin tanıtımını da gerçekleştirdi. Türkiye’nin kazıcı yükleyici ve hidrolik ekskavatörler alanındaki önemli inşaat ekipmanları üreticilerinden olan Hidromek, 2013 yılında Mitsubishi Heavy Industries’in motorlu greyder kolunu satın almıştı. Firma bugün itibariyle Ankara’da üç, İzmir ve Tayland’da birer tesisle üretim faaliyetlerini sürdürüyor. YENİ TESİS BU YIL FAALİYETE GEÇECEK Hidromek tarafından yapılan açıklamada, firmanın genişlemekte olan satış ve bayi ağının yanı sıra, yeni tesis ve fabrikalara da yatırımlarının sürdüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “HMK ekskavatörlerinin üretiminde kullanılacak ve şu anki kapasiteyi iki katına çıkaracak 1 milyon metrekarelik alanı kapsayacak yeni tesisin yapımına başlandı. Tesis 2015’te üretime başlayacak. ‘Dünyanın en büyük 50 inşaat ekipmanı üreticisi’ listesinde şu anda bulunduğu 46. sıradan daha yukarıya tırmanmak isteyen Hidromek bu prestijli listede yer alan ilk ve tek Türk şirketi olma unvanını koruyor. Hidromek kazıcı yükleyicilerini ve ekskavatörlerini bugün beş kıtada 50’den fazla ülkeye ih-
38
raç ediyor. Firma dünyada 100’ün üzerinde bayiye hizmet veriyor ve Avrupa operasyonlarını İspanya’nın Barcelona şehrindeki satış ve satış sonrası hizmet merkezinden yönetiyor. Ayrıca Rusya’da kendi satış, servis ve yedek parça operasyonlarına da başlayan firma Ukrayna, Beyaz Rusya ve Polonya pazarlarına da bu merkezden destek veriyor.”
sektörden
“ENERJİ ALANINDA İLKLERLERE İMZA ATACAĞIZ” Özel tip transformatör imalatında uzmanlaştıklarını söyleyen Elkima Trafo Fabrika Müdürü Koray Selçik, “Türkiye’de ilk kez firmamızIN YENİ tip dağıtım transformatörleriyle trafoların enerji sarfını yüzde 30’dan fazla azaltmayı başardık” dedi.
40
F
ahrettin Selçik tarafından elektrik taahhüt firması olarak 1973 yılında İzmir’de kurulan Elkima Trafo, 1996 yılına kadar mühendislik, taahhüt, güç ve dağıtım transformatörleri bakım-onarım alanlarında faaliyet gösterdi. 1996 yılından itibaren güç ve dağıtım transformatörleri imalatına başlayan firma, bugün itibariyle ürünlerini dünyanın 56 ülkesine ihraç ediyor. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Üretim faaliyetlerimizi İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesindeki 13 bin metrekarelik tesislerimizde Kalite Yönetim Sistem Belgesi (ISO 9001), Çevre Yönetim Sistem Belgesi (ISO 14001) ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistem Belgelerine (OHSAS 18001) sahip şekilde, sürekli artan kapasiteyle sürdürüyoruz. Ürünlerimiz Almanya-IPH,
Macaristan-VNL ve Hollanda-KEMA bağımsız ve akredite test laboratuvarlarından kısa devre mekanik dayanım tip test raporlarına sahiptir. Ayrıca yüksek gerilim test laboratuvarımız ISO 17025 uluslararası akredite bir laboratuvardır. Firmamızda mühendis, teknisyen ve işçi kadromuz dahil olmak üzere 100 personel görev yapıyor. 56’dan fazla ülkeye ihracatımız devam ediyor. Müşterilerimizin büyük bir çoğunluğunu elektrik üretim, iletim ve dağıtım şirketleri, enerji santralleri, telekomünikasyon firmaları, üniversiteler, resmi kuruluşlar ve sanayi tesisleri oluşturuyor. Enerji ihtiyacının olduğu her alanda ürünlerimizle müşterilerimizin hizmetindeyiz. Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Özel tip transformatör imalatı üretimimizin çatısını oluşturuyor. Bunun yanında 36kV üst gerilimde 31,5 mVA’ya kadar güç transforma-
törleri, 36kV üst gerilimde 10-5000 kVA güçleri arasında yağlı tip dağıtım transformatörleri, 3D sarma nüveli yeni teknoloji kuru tip (Tref-DRY) ve yağlı tip (Tref-OIL) dağıtım transformatörleri imal ediyoruz. “DAHA ÖNCE ÜRETİLMEYENİ ÜRETTİK” 2014 yılında know-how alarak transformatörde devrim niteliğinde bir sistemi ve yeni bir ürünü Türkiye ve dünya pazarlarına sunduklarını vurgulayan Elkima Trafo Fabrika Müdürü Koray Selçik sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin enerji tüketimi her geçen gün artıyor. Enerjiyi verimli kullanarak işletmelerimiz trafolarının enerji sarfını yüzde 30’dan fazla azaltabilir. Trafolarda yeni nesil ürünlerin kullanılmaya başlanırsa ülke ekonomisine 10 yılda 65 milyar TL katkı sağlanabilir. Tref-Dry 3D sarma nüveli transformatör ile kayıplar yüzde 30 oranında düşürülebiliyor. Firmamız transformatör sektöründe devrim niteliğinde sayılabilecek 3D sarılmış nüveli kuru tip (Tref-dry) ve yağlı tip (Tref-oil) dağıtım transformatörlerinin Türkiye’de ilk kez 2014 yılında üretimini gerçekleştirerek kullanıcıların hizmetine sundu. Elkima Trafo olarak döküm reçine kuru tip trafolarda ve yağlı tip izolasyonlu trafolarda 3-D sarma nüve teknolojisini kullanıyoruz. Trafo sargıları büyük mekanik kuvvetlere dayanabilen yüksek kısa devre dayanım kapasitesine sahip epoksi reçine ile örtülü bir yapıdadır. Epoksi reçine nem geçirmez ve zararlı gaz ve aşındırıcı kimyasal maddelerin sargıya nüfuz etmesini önler. Ayrıca sönümleme özelliği ile yangın riski taşımadığından nüfus yoğunluğunun fazla olduğu toplu yaşam alanlarında kullanımı zorunludur. Elkima marka Tref-dry ve Tref-oil transformatörleri sahip oldukları tamamen simetrik çekirdek yapısı ile kullanıcılara benzersiz avantajlar sunuyor. 3D sarılmış nüveli trafolarımızda fazlardaki manyetik akı yolları eşit ve simetriktir. Herhangi bir ek noktası olmayan boşluksuz yapısı ile kuru ve yağlı 3D transformatörler her zaman en düşük kaybı oluşturur. Kullanıcılarına ömür boyu işletme giderlerinde, tasarruf sağlar. Kompakt yapısı sayesinde eşdeğer ürünlere göre yüzde 20-30 boyut avantajı sunarken taşıma ve kurulum maliyetlerini de azaltıyor. Yeni çekirdek teknolojisi ile birlikte 3D trafolar diğer ürünlere göre 5-10 dB daha sessiz olup EMC etkileri çok daha az seviyelerdedir. 3D trafolar klasik nüveli trafolara göre daha az harmonik üretiliyor. 3D enerji tasarruflu transformatörler, beş yıl içinde elektrik tasarruf maliyeti olarak standart kayıplı transformatörlere karşı yüzde 30 enerji tasarrufu ile kendileri-
41
sektörden
“Transformatör sektöründe devrim niteliğinde sayılabilecek 3D sarılmış nüveli dağıtım transformatörlerini Türkiye’de ilk kez 2014 yılında üretTİK.
ni amorti edebiliyor. Yüksek katlı binalar, havaalanları, tren istasyonları, metrolar, hastaneler, enerji santralleri, maden sanayisi, alışveriş kompleksleri ve diğer yoğun nüfuslu bölgelerde (yüksek yangın riski olan yerlerde ) bu tip transformatörler kullanım için son derece uygundur. 3D kuru tip Tref-Dry transformatörler petrol ve gaz endüstrisi, nükleer santraller ve nükleer güç denizaltılarında da kullanılabilir. TÜBİTAK ile ortak projeleriniz var mı? Halihazırda TÜBİTAK ile Manyetik Kontrollü Reaktör Sistemi Tasarımı ve Geliştirilmesi projesini yürütüyoruz. Ayrıca 1501 Sanayi ArGe Projeleri Destekleme Programı kapsamında “Orta Gerilim MCR Sistemi Projesinde Optimum Dizayn Bulunması” çalışmamız da sürüyor. Bu projede önemli yol kat ettik.
“Trafolarda yeni nesil ürünlerin kullanılmaya başlanırsa ülke ekonomisine 10 yılda 65 milyar TL katkı sağlanabilir.”
42
Çalışanlarınızın teknik gelişimi konusunda neler yapıyorsunuz? Çalışanlarımızın tamamı mühendis, meslek yüksek okulu ve meslek lisesi mezunlarından oluşuyor. Tüm aile fertlerimize, işe ilk girdikleri günden itibaren işletme içinde teorik ve pratik eğitimleri periyodik olarak veriyoruz. Bunun dışında dışarıdan hizmet alarak da çeşitli eğitimler organize ediyoruz. Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz? Yerli makine üreticilerimizin en büyük hedefi uluslararası fuarlar olmalıdır. Firmamız da uluslararası fuarlara katılmaya büyük
önem veriyor. İhracat hedeflerimizi yakalamak ancak bu fuarlarla mümkün olabilir. Bu bakış açısıyla firmamız Almanya, Dubai, Meksika, Türkmenistan, Özbekistan, Güney Afrika gibi ülkelerdeki çeşitli sektörel fuarlara aktif olarak katılmaya özen gösteriyor. Bu sayede her ülkede ve her kıtada ofis sahibi oluyoruz. Fuarlara katılarak aynı zamanda rakiplerimizin pazar payları hakkında fikir sahibi olup bulundukları gelişim düzeyini de gözlemleyebiliyoruz.
“56 ÜLKEYE 56 FARKLI TİP TRAFO ÜRETİYORUZ” Ürün yelpazelerinin tamamında, kapasitelerinin yüzde 70’ini aralarında Japonya, Avustralya, İngiltere, Yunanistan, Filistin, Nijerya, Mısır, KKTC, Suriye, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya, Ukrayna, Libya ve Gana’nın da bulunduğu 56 farklı ülkeye ihraç etiklerini söyleyen Selçik, “Bu noktada önemli olan her ülkenin transformatör taleplerinin teknik olarak birbirinden farklı olmasıdır. Yani bu, 56 ülkeye 56 farklı tip trafo üretmek anlamına geliyor” dedi.
adına ülkemizde bu malların üretiminin önü de açılmalıdır.
İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Mevcut sorunların çözüm yolu sizce nedir? Pazar araştırmalarının ve fuarların yüksek iki önemli sorun olarak öne çıkıyor. Bu konuda verilen destek oranlarının artırılması hayati öneme sahip. Dış temsilciliklerimizdeki Ticaret Ateşelerinin ülkeler hakkında yapacağı araştırmalar da sektörü doğru şekilde yönlendirecektir. Gerçekleştirilecek ticari görüşmelerde Ataşelik yetkililerimizle birlikte olmanın biz üreticilere güç ve başarı getireceğini düşünüyorum. Ayrıca liman maliyetlerinin ihracatçılar düşürülmesi gereklidir. Hammadde satın alımında uygulanan ÖTV gibi doğrudan vergilerin kaldırılması ek maliyetleri azaltacaktır. Halihazırda bu tür vergiler sadece ülkemizde uygulanıyor. Dahilde işlem rejimi uygulanması daha basitleştirilmelidir. Sanayicinin ihtiyacı olan hammadde ve ara malların ithalini azaltmak
Firmanız açısından 2014 yılı nasıl geçti ve 2015 yılına dair beklentileriniz nedir? 2014 yılında yüzde 30 oranında büyüdük. Zor bir yıl olmasına rağmen bizim için başarı geçtiğini söyleyebilirim. Tabi bu başarının temel nedeni ihracattır. 2015 yılında da aynı oranda büyümeyi bekliyoruz. Ancak 2015 yılının sektörümüz adına daha zor geçeceğini düşünüyoruz.
Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda? Ülkemiz son yıllarda makine sektöründe çok önemli yol kat etti. Artık dünya çapında adından söz ettiren başarılı makine üreticisi firmalarımız var. İhracat artışı da sektörümüzün güçlenmesine katkıda bulunacak ve yeni üreticilerin de oyuna dahil olmasını sağlayacaktır.
Elkima Trafo olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Yeni ürünler geliştirerek sektörümüzün ilerlemesine destek oluyoruz. Hedeflerimiz çevreye duyarlılık ve enerji verimliliği konularına odaklı. Dünyada enerji ihtiyacı artarken bunu temiz ve ekonomik yolla karşılamak adına çalışmaya devam edeceğiz. Makine üretimi alanında, dünya çapında kabul gören ürünler sunan bir ülkeyiz. İlerleyen yıllarda birçok ülkenin önüne geçeceğimiz kesin.
KORAY SELÇİK Kimdir?
İzmir’de 1968 yılında doğan Koray Selçik İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun oldu. Selçik, 1990 yılından bu yana Elkima Trafo Fabrika Müdürü olarak çalışmalarını sürdürüyor.
43
sektörden
“TÜBİTAK’IN DESTEĞİYLE ÜRETİM TEKNOLOJİMİZİ DAHA İLERİYE TAŞIYORUZ” TÜBİTAK’ın desteği ile üretim teknolojilerini daha ileriye taşıdıklarını belirten Öz Teknik Torna Otomat Rollform Proje Müdürü Ahmet Nafi Görgün; son dönemde kullanım kolaylığı, üretim hızı ve emniyet koşulları açısından FARKLILAŞAN bir rollform makinesi projesi üzerinde çalıştıklarını söyledi.
I
stanbul’da 1977 yılında 75 metrekarelik bir atölyede iki grup metal işleme makinesi ile tezgah takımları ve beyaz eşya parçaları imalatına başlayan Öz Teknik Torna Otomat, ilerleyen yıllarda ürün gamını ve faaliyet alanını genişletti. 2012 yılında hayata geçirilen Smartroll markasıyla tüm dünyaya gelişmiş özelliklerde rollform makine hatları tedarik etmeyi amaçlayan firma, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Üretim faaliyetlerimizi İstanbul Taşoluk’ta, 5 bin metrekarelik kapalı alana sahip fabrikamızda, 70 grup metal işleme makinesi ile kaliteli ekipmanlarımız ve uzman kadromuz ile sürdürüyoruz. ISO 9001-2008 kalite belgesine sahip bir firma olarak üretim süreçlerimiz sistemin gerektirdiği biçimde ilerliyor. Makine imalatı için gerekli olan tasarım
44
yazılımları ve talaşlı imalat tezgahları firmamız bünyesinde yer alıyor. Üretimimizin yüzde 95’lik kısmını firmamızda gerçekleştiriyoruz. Öz Teknik Torna Otomat şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Öz Teknik Torna Otomat olarak imal ettiğimiz her ürünün etkin kullanıma sahip, verimli ve kaliteli olmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda üretimin her noktasında kendi alanında uzman personelimiz yer alıyor. “Kaliteli ürün, kaliteli bir takım ile ortaya çıkar!” mantığını çok iyi uygulayan firmamızın makine ve ölçüm tezgahları parkuru dünya çapında kendini ispatlamış markalardan oluşuyor. Tecrübeli kadrosu ile firmamız, yeni ürünler imal etmek ve mevcut ürünlerinin kalitesini geliştirebilmek amacıyla Ar-Ge çalışmalarına oldukça önem veriyor. Müşteri memnuniyetini, sürekli gelişmeyi, kaliteyi, ekip çalışmasını, sosyal sorumluluğu, profesyonel yönetim anlayışını,
teknolojik gelişmelere uygunluğu ve paylaşımı esas alan bir anlayışla sektöründe lider bir kuruluş olmayı kendimize vizyon edindik. Ayrıca bu vizyon çerçevesinde müşterilerimize, çalışanlarımıza, ülkemize kaynak ve değer yaratan örnek bir kuruluş olmayı istiyoruz. Bu çerçevede teknolojik gelişmelere uyum sağlayıp kalite kontrolü güçlendirerek sıfır hata ile üretim yapmayı hedefliyoruz. Öz Teknik Torna Otomat olarak kalitede süreklilik için de gerekli araştırmayı, geliştirmeyi kural haline getirerek çalışmalarımıza devam ediyoruz.
şanzıman kutusu, 0,01 hassasiyetle kalıp paralellik ve yükseklik ayarı, hareketlerin gözlemlenmesini sağlayan dijital göstergeleri, yüksek üretim hızları, kapakları otomatik açılıp kapanabilen pnömatik sistem emniyet kabini, kamera ile ürün akış kontrolü ve ürün akışını harici bir televizyondan izleyebilme, sert krom kaplı kaset kızak milleri, kaynaklı ürünler için, çok eksen hareket kabiliyetine sahip kaynak kafaları, soğutma sıvısı
Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Makine imalatı alanında uzman bir firma olarak daha çok rollform makineleri üretimine önem veriyoruz. Bunun yanında CNC torna ve köşeleme tezgahları üretimi de yapıyoruz. Ürün gamımızda talaşlı imalat tezgahlarında kullanılan ve “takım” olarak adlandırılan hassas döner punta, tarama başlığı ve kater gibi ürünlerde yer alıyor. Bu kapsamda ayrıca beyaz eşya firmalarına yüksek adetlerde seri üretim gerçekleştiriyoruz. Rollform makinelerimizin öne çıkan özellikleri hakkında ise şunları söyleyebilirim: Makine genişliği yer kazanımında avantaj sağlayan patentli
45
sektörden
“Smartroll markasıyla 2012 yılından bu yana gelişmiş özelliklerde rollform makine hatları üretiyoruz.”
kullanılan hatlarda, ürün yüzeyini temizlemek için buharlı ya da buharsız sıcak hava ünitesi, hassas üretim sayesinde düşük fire oranları. “TÜBİTAK İLE ORTAK ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR” Öz Teknik Torna Otomat olarak bugün itibariyle üstünde çalıştıkları iki makine projesi bu-
46
lunduğunu söyleyen Rollform Proje Müdürü Ahmet Nafi Görgün, “Bunlardan bir tanesi, TÜBİTAK ile yürüttüğümüz ‘Alüminyum Cam Çıta Profil Hattı Rollform Makinesi’ projesidir. Makine çıktısı ürün, ısıcamların arasında kullanılan alüminyum çıtalardır. Proje, piyasadaki rakiplerine göre gerek kullanım kolay-
lığı, gerek üretim hızı ve gerekse emniyet koşulları açısından benzersizdir. Diğer projemiz ise ‘CNC Torna ve Polygon Tezgahı’ üretimidir. Bu kapsamda tasarlanan makinelerimiz talaşlı imalat sektörüne hizmet vermesi planlanan genel makinelerdir” dedi. Çalışanlarınızın gelişimi konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Firmamız kendi bünyesinde ve dışarıdan hizmet alarak gerçekleştirdiği eğitim çalışmalarıyla çalışanlarının teknik gelişimine büyük önem veriyor. Kaliteli üretimde çalışan katılımının büyük bir etken olduğunun bilincinde olan firmamız bu anlamda çalışan bir okul niteliğindedir. Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz? Geçmiş deneyimlerinden edindiği tecrübeyi son yıllarda kendi özel üretimlerinde kullanmayı başaran firmamız, gelişime paralel olarak sektörel fuarlarda da daha sık yer almaya başladı. 2014 yılı içinde Almanya, Rusya, Amerika ve Türkiye’de düzenlenen çeşitli sektörel fuarlarda katılımcı olarak yer alan firmamız, gelişen teknolojiyi yakından takip edebilmek amacıyla da yurt dışı fuar ziyaretleri de gerçekleştiriyor. Bu anlamda fuarların firmamızın gücüne güç kattığını söylemek yanlış olmayacaktır. “FARKLI ÜRÜN GRUPLARINDA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİYORUZ” Farklı ürün gruplarındaki imalatlarını dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ettiklerini söyleyen Görgün sözlerini şöyle sürdürdü: “Makine üretip ihraç eden bir firma olarak ülkemizin makine imalatı alanında istenilen ve ha-
yal edilen konumda olmadığını düşünüyorum. İleri teknoloji makinelerin üretiminde, birçok parçanın tedariki için yurt dışına başvurmak zorunda olmamız büyük bir eksiklik olarak öne çıkıyor. Ar-Ge yatırımları ile güçlenmiş, dışa bağımlılığı minimuma indirilmiş makine üreticisi bir Türkiye’nin tüm imalatçılarımızın hedefi olması gerektiğini düşünüyorum.” Firmanız açısından 2014 yılı nasıl geçti ve 2015 yılına dair beklentileriniz nelerdir? Gerek ürün gamının artırılması gerekse yaptığımız yatırımlar açısından 2014 yılı firmamız açısından gayet verimli geçti. Sene içinde katıldığımız fuarlarda aldığımız olumlu tepkiler müşteri portföyümüzü ciddi anlamda genişletti. Firma olarak beklentimiz, ülkemize faydalı olabilecek makinelerle ithalatın önüne geçmek ve ihracat ciromuzu artırmak. Bu kapsamda sürekli gelişme doğrultusunda gerekli personel ve ekipman yatırımlarını doğru şekilde yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öz Teknik Torna Otomat olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firma olarak sürekli geleceği planlıyor, üretim yaptığımız alanda dünya genelinde lider olmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda hiç durmadan çalışmaya, en kaliteliyi en uygun şekilde üretmeye devam ediyoruz. Yaptığımız fizibilite çalışmaları sonucunda rollform sektöründe dünya genelinde büyük bir pazar bulunduğunu gördük. Rollform hatlarının üretimini dünya genelinde birçok ülkede çok sayıda firma gerçekleştiriyor. Fakat zaman içinde gelişen teknolojiye ayak uydurabilen, tasarımlarıyla fark yaratabilen firmaların pastadan büyük paylar alarak ayakta kalacağını düşünüyorum.
AHMET NAFİ GÖRGÜN KİMDİR?
Şanlıurfa’da 1969 yılında doğan Ahmet Nafi Görgün, talaşlı imalat alanında 30 yıllık iş tecrübesine sahip. Son 10 yıldır rollform hatları üretimi alanına yoğunlaşan Görgün, Öz Teknik Torna Otomat firmasında 2012 yılından bu yana Rollform Proje Müdürü olarak görev yapıyor. Ahmet Nafi Görgün evli ve dört çocuk babasıdır.
“Üreticilerimize faydalı olabilecek makinelerle ithalatın önüne geçmek ve ihracat ciromuzu artırmak istiyoruz.”
47
kapak
YERALTI KAYNAKLARININ ÜLKE EKONOMİSİNE KAZANDIRILMASINDA SONDAJ UYGULAMALARI TEMEL UNSURLARDAN BİRİ KABUL EDİLİYOR. Uzmanlar, kaynakların bulunduğu yerlerin belirlenmesi, miktarının doğru olarak tespit EDİLMESİ ve verimli kullanıLMASININ ülke ekonomisi açısından önemine dikkat çekiyor. son yıllarda Sondaja yönelik teknolojiler hızla gelişiRKEN Yeni makine ve ekipmanlar DA sektörün hizmetine sunuluyor.
48
49
kapak
G
ünümüzde mevcut kaynakların rasyonel kullanılması bir zorunluluk halini aldı. Yeraltı kaynaklarının hem etkin hem de ekonomik bir şekilde keşfi, üretimi ve kullanımı birçok bağlamda ülke ekonomisine pozitif katma değer sağlıyor. Bilim ve teknolojideki gelişmeler birçok alanda olduğu gibi sondaj sektörünü yeni uygulama ve yöntemlerle direkt etkiliyor. Yeraltı kaynaklarının bulunduğu yerlerin belirlenmesi, belirlenen yeraltı kaynaklarının miktarlarının kabul edilebilirlik sınırları içerisinde doğru olarak tespiti, kaynakların verimli kullanımı ve ülke ekonomisine kazandırılması ekonominin güçlü olarak nitelenmesinin ön koşulları arasında yer alıyor. Yeraltı kaynaklarının bulunduğu yerlerin tespiti, birçok bilginin toplanması ve incelenmesi sonucunda gerçekleştiriliyor. Kaynakların tespiti ve ekonomiye kazandırılması perspektifinden bakıldığında, sondaj çalışmalarının bu çerçevede son derece önemli ve vazgeçilmez bir yeri olduğu açık. Sondaj; yeraltı kaynaklarını araştırmak, üretmek ve işletmek için, ayrıca mühendislik yapılarının temel koşullarının saptanması ve iyileştirilmesi amacıyla düşey, yatay veya herhangi bir yön ile açılı olarak yapılan silindirik kazı işlemi olarak adlandırılıyor. Sondajcılık ise sondaj işlemini tanımlayan
50
bir terim ve sondaj işi ile uğraşma anlamını taşıyor. Yeryuvarının derinliğine araştırılmasında birçok tekniğin kullanılmasına karşın en önemli, doğru ve güvenilir veri sağlayan yöntem sondajdır. Sondaj uygulamaları metalik maden, endüstriyel hammadde, kömür kaynaklarının aranmasında, geliştirilmesinde, üretiminde, değerlendirilmesinde ve planlanmasında, petrol-doğalgaz, jeotermal kaynakların, yeraltı suyu aranmasında, baraj alanlarının değerlendirilmesinde, tünellerde, köprülerde, zayıf zeminlerin iyileştirilmesinde ve diğer birçok alanda farklı amaçlar için kullanılıyor. Sondaj, yeraltı kaynaklarının araştırılması, işletilmesi ve mühendislik yapılarının tasarımı için hayati önem taşıyor. SONDAJ ÇALIŞMALARININ AMAÇLARI 1. Planlanan Çalışmalar için Gerekli Verilerin Elde Edilmesi: Planlanan çalışma bir mühendislik yapısı (baraj, köprü, gökdelen vb.), bir maden yatağı veya bir petrol rezervuarı olabilir. Amaca dönük çalışmaları yapabilmek için veriler sondajlarla elde edilir. 2. Belirlenen Problemlerin İyileştirilmesi veya Ortadan Kaldırılması: Sondajlarla elde edilen veriler yeraltı özelliklerinin planlanan ve amaçlanan çalışmaya uygun olmadığını gösterebilir. Örneğin, zemin özellikleri inşası
düşünülen yapıya uygun değildir. Maden yatağının havalandırma ve yeraltı suyu problemleri olabilir. Petrol zonuna ulaşmakta güçlükler olabilir. Zeminin iyileştirilmesi, havalandırma amacıyla ve petrollü zona ulaşmak için sondaj kuyuları açılır. 3. Üretim Yapılması: Yeraltı kaynaklarının yerüstüne çıkarılması veya işletilmesi doğrudan sondaj yoluyla olabildiği gibi dolaylı yönden de çeşitli biçimlerde olabilir. Ülkemizin maden, petrol, soğuk ve sıcak su gibi doğal kaynaklarının araştırılmasında, kent ve sanayi tesislerinin kurulacağı güvenli alanların seçiminde, makro-mühendislik projelerinin inşası işlemlerinde sondaj vazgeçilmez bir uygulama alanıdır. Sondaj, pahalı ve zaman alıcı bir işlemdir. Bu duruma karşın, sağladığı verilerin kesinliği ve güvenilirliği sebebiyle hem bilimsel araştırmalarda hem de ekonomik amaçlı çalışmalarda her geçen gün önemi artıyor. Sondaj uygulamalarına yönelik teknoloji ve yeni teknikler hızla gelişiyor. Yeni makine ve ekipmanlar sektörün hizmetine sunuluyor. Bu durumun temel nedeni, sanayileşmiş ülkelerin yeraltı kaynaklarının verimli kullanımına verdiği önem ve bu alanda
DÜNYA GENELİ SONDAJ MAKİNELERİ İHRACATINDA BAŞLICA ÜLKELER (MİLYAR DOLAR) Sıra No
ÜLKE
1
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (13/12)
2012
2013
ABD
9,1
8,7
-4,5
2
ÇİN
4,7
4,6
-0,7
3
SİNGAPUR
4,5
4,6
3,9
4
ALMANYA
1,5
1,5
0,1
5
İSPANYA
0,3
1,4
320,9
6
HOLLANDA
1,2
1,3
4,9
7
İTALYA
1,1
1,2
9,3
8
KANADA
1,5
1,0
-31,4
9
İSVEÇ
1,0
1,0
0,5
10
NORVEÇ
1,0
0,9
-6,5
37
TÜRKİYE
0,09
0,06
-29,9
8,8
8,1
-8,0
34,6
34,4
-0,7
DİĞER TOPLAM
uzmanlaşmış nitelikli personellere sahip olmasıdır. Özellikle batı ülkelerinde sondajcılığın bir uzmanlık dalı olarak algılanması ve
Türkiye’nin sondaj makineleri ihracatı TÜİK VERİLERİNE GÖRE 2014 yılında yüzde 54,4 artarak 87,5 milyon dolara yükseldi.
51
kapak
sondaj mühendisliği kavramının, mühendislikte bir kimlik olarak benimsenmesi de teknolojik gelişimi beraberinde getiriyor. SONDAJCILIĞIN TARİHSEL GELİŞİMİ Çok eski bir uğraş alanı olduğu düşünülen sondajcılığın 5 bin yıllık geçmişi olduğu tahG.T.İ.P. BAZINDA DÜNYA GENELİ SONDAJ MAKİNELERİ İHRACATI (MİLYAR DOLAR - 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
8431.43
DELME VE SONDAJ MAKİNELERİNİN AKSAM VE PARÇALARI
8430.49
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (13/12)
2012
2013
23,1
23,2
0,4
DİĞER DELME VE SONDAJ MAKİNELERİ
3,4
3,8
13,0
8430.41
KENDINDEN HAREKETLI DELME VE SONDAJ MAKİNELERİ
4,2
3,4
-20,1
8467.89
KENDİNDEN ELEKTRİK MOTORLU EL ALETLERİ
2,0
2,3
12,1
8467.99
DİĞER EL ALETLERİ
1,9
1,8
-8,1
34,6
34,4
-0,7
TOPLAM
52
min ediliyor. Tarihsel araştırmalar, Mısırlıların taş çıkarmak amacıyla M.Ö. 3000 yıllarında sığ kuyular, M.Ö. 2000 yıllarında ise Çinlilerin tuzlu su elde etmek amacıyla bambu kamışlarını uç uca ekleyerek su kuyuları açtığını ortaya koyuyor. M.Ö. 600 yıllarında derinliği 100 metreye varan tuzlu su kuyularının açıldığı, bu kuyuların bazılarından doğal gaz çıktığına kayıtlarda rastlanıyor. Çinlilerin Tibet ile Chungkina arasındaki bölgede 1200 yıllarında açtıkları kuyularda 500-1000 metre gibi rekor derinliklere indikleri ve muntazam sondaj raporları tuttukları belirlendi. Raporlarda zaman, delinen kayaçların türü, kuyu çapı, derinlik, günlük ilerleme hızları kaydedildi. Uzmanlara göre Avrupa’nın en eski sondaj kuyusu M.S. 1126 yıllarında Fransa Artois’da basınçlı akiferlerde açıldığı ve su kendiliğinden fışkırdığı için ilk açıldığı bölgenin adıyla ilgili olarak “Artoisienme” kelimesinden gelen “artezyen” kullanılmaya başlandı. İlk petrol sondajı Fransa’da 1794 yılında yapıldı ve 30 metre derinliğe inildi. ABD’de 1808 yılında Virginia’daki bir tuz madeninde 18 metre derinlikte sondaj yapıldığı biliniyor. Bu sondajın hayvan gücü kullanılarak yapılan ilk darbeli sondaj olduğu düşünülüyor. Uzmanlar 1859 yılında Colonel Drake tarafından Pensilvanya’da açılan petrol kuyusunu, petrol ve sondaj endüstrisi için bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor. Bu kuyunun açılmasında kullanılan “darbeli sondaj donanımı” uzun yıllar standart bir donanım ve yöntem olarak kabul edildi, 1880-1940 yılları arasında dünyada birçok ülkede sondajların büyük bir kısmı bu yöntemle yapıldı. Bilinen ilk karotlu sondaj, 1864 yılında İsviçreli Mühendis Leschot tarafından İtalya-Fransa arasında açılan Mt. Levis tünelinde kullanıldı. Türkiye’de bilinen en eski sondaj uygulamaları İskenderun’a bağlı Çengen Köyü’nde 1887 yılında petrol araştırması amacıyla yapıldı. Sondajları bir Alman firmasının yaptığı, 15 kadar sığ kuyu açıldığı ve olumlu sonuç alınamadığı tahmin ediliyor. Ülkemizde petrol arama amacıyla başka bir sondaj uygulaması da TekirdağMürefte-Gaziköy’de 1892 yılında yapıldı. 1898
Türkiye’nin sondaj makineleri ihracatında 17,8 milyon dolarla İtalya ilk sırada yer alıyor.
yılında ise Tekirdağ-Şarköy’de, Osmanlı Bankası tarafından Fransız Şirketine yaptırılmış ve 82 metre derinliğe sahip petrol araştırma kuyusu bulunuyor. Ülkemizde ilk derin petrol kuyusu, 1934 yılında Midyat’ta 1351 metre derinlikte darbeli yöntemle Petrol Arama ve İşletme İdaresi adına açıldı. 1935 yılında da Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) kuruldu. Bu durum, ülkemizde sondajcılığın gelişimi açısından dönüm noktası kabul ediliyor. MTA, halen maden arama, su ve jeotermal sondajlar yapıyor. Türkiye’de 1956 yılında Devlet Su İşleri Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı kuruldu. 1920 yılından sonra, döner sondaj yöntemi giderek darbeli yöntemin yerini almaya başladı ve Birinci Dünya Savaşı sırasında kuyuların yüzde 92’si darbeli yöntemle açılırken İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu oran yüzde 50’lere geriledi. 1962’de darbeli ve döner kule sayıları birbirine eşitken bugün darbeli sondaj donanımı sayısı çok azaldı. Zaman içinde insan ve hayvan gücü ile yapılan sondajın yerini buhar ve daha sonra basınçlı hava makineleri aldı. İkinci Dünya Savaşından sonra buhar makineleri yerini tamamıyla dizel motorlarla donatılan döner sondaj donanımlarına bıraktı. Günümüzde basınçlı hava, hidrolik ve elektrik motorlarının tümü sondajda kullanılıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte yeraltı motorları ile çalışan sondaj donanımlarına yönelen sektörde, bu donanımların geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Döner sondaj teknolojisindeki gelişmeler; Başlangıç Dönemi (1888-1920), Gelişme Dönemi
(1920-1948), Bilimsel Dönem (1948-1968) ve Otomasyon Dönemi (1968-2015…) olarak dört kısımda incelenebilir. Başlangıç Dönemi: Konili matkabın döner sondajlarda kullanılması ile yapışkan ve sert formasyonlar delindi. Konili matkabın döner sondajlarda kullanımı popüler hale geldi. Sondaj çamurundan yararlanıldı, demir ve barit ağırlaştırıcı olarak sondaj çamurunda kullanıldı Yüksek basınçlı formasyonların kontrolü için sondaj çamurunda önemli gelişmeler yaşandı. Gelişme Dönemi: Kesici matkaplar ile birlikte sondaj sıvısının kullanımı ilerleme hızını oldukça artırdığından, matkap ve sıvının popülaritesi yükseldi. Üç kanatlı kaya matkapları döner sondaj endüstrisinde kullanılmaya başlandı. 1940’ların sonunda konili matkaplara, hidrolik jet nozullarının yapımı ve sıvı sirkülasyonundaki gelişmeler hız kazandı. Bu ilerleme hızını artırdı ve matkap hidroliği ile sondaj sıvısı dolaşımında önemli yol kat edildi. Sondaj şirketleri kuyuda çok hızlı ilerleme sağlayan gücü yüksek pompalar ve matkap üzerine hidrolik güç ileten güçlü motorlar ile çalışılabileceğini fark etti. Bu dönemde genişletme matkabı (reamer) üretildi. Bilimsel Dönem: Uzmanlar tarafından döner sondaj tekniğinde en önemli dönem olarak kabul ediliyor. Sondaj endüstrisinde ve döner sondaj tekniğinde en önemli gelişmelerden birisi kuyu derinliklerinin artışıdır. ABD’de kuyu derinliği 1947 yılında 5280 metre iken, 1974 yılında 9450 metreye kadar çık-
Türkiye 2014 yılında en fazla delme/ sondaj makinelerinin aksam, parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi.
53
kapak Kaynak: TÜİK
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE SONDAJ MAKİNELERİ İHRACATI (2014 - MİLYON DOLAR) ROMANYA
11,9
İSRAİL
6,2
İTALYA
17,8
S. ARABİSTAN
6,0
ARNAVUTLUK
4,6
HOLLANDA AFGANİSTAN
2,3
MACARİSTAN
2,5
IRAK
2,8
RUSYA
3,9
3,8
tı. Bu dönemde sondaj değişkenlerinin etkileri, bu değişkenlerin birbirleriyle ilişkileri daha iyi anlaşıldı. Bu durumun uygulamaya konulması, dünyada enflasyon olmasına rağmen kuyu maliyetlerini azalttı veya sabit kalması sağlandı. Bilimsel dönemde, döner sondaj tekniğinin temel ilkeleri değişmemesine rağmen uygulamadaki yeni gelişmeler döner sondaja uygulandı. Bu gelişmeler sondaj verimliliğini, güvenliğini ve ekonomisini düzenledi ve iyileştirdi. Yapay elmas, bu dönemde
Türkiye’nin 2014 yılında sondaj makineleri ihracatını en fazla artırdığı ülke Afganistan oldu.
54
icat edildi. Böylece, yapay elmaslardan matkap imalatına başlandı. Sondajda optimizasyon bu dönemin en önemli çalışma konusu oldu. Optimizasyon ile ilgili birçok çalışma yapıldı. Sondajın tüm yönleriyle ilgili optimizasyon çalışmaları bu dönemin son yıllarında tamamlandı. Otomasyon Dönemi: Özellikle döner sondaj teknolojisinde ileri düzeydeki gelişmeler bu dönemde başladı. Sondaj endüstrisinde gelişmiş yöntemler kullanıldı ve sondaj sektörü bilgisayar teknolojisi ile tanıştı. Sondaj teknolojisine bilgisayar uygulanması, sondaj verimliliğinin tahmini için sondaj makinelerinin ölçü aletleriyle donatılması ve modernize edilmesi, sondaj parametrelerinin ölçümü, veri toplanması, tüm verilerin değerlendirilmesi ve yorumlanması hızlı, kolay ve doğru olarak yapıldı. Bu dönemdeki en büyük ilerleme, çok kristalli elmas matkapların (PDC) üretimidir. Bu üretim sondaj verimliliğinde büyük değişimleri beraberinde getirdi. Ancak, sondaj tahmin teknikleri ve tavsiye edilen optimum şartlar üretiminin ilk yıllarında PDC matkapları ile uygunluk göstermedi. İlerleyen yıllarda ise PDC’nin kullanımı matkap parametrelerinin seçiminde olumlu değişimlere yol açtı. 130 yılı aşkın süre içinde yaşanan gelişmeler bugün sondaj sektörünün çok detaylı, etkili ve verimli bir iş sahası olmasını sağ-
ladı. İleri teknolojinin ve bilginin artması ile sondaj sektörü her yıl büyümeyi sürdürüyor. Örneğin daha derin kuyuların açılması, karmaşık jeolojiye sahip formasyonların sondajı, büyük derinliklerdeki hammadde kaynaklarının aranması, prospeksiyonu, etüdü ve işletilmesi, sondajcılar arasında bir yarışa sebep olurken, sondajların ekonomik ve etkili yapılmasını sağlıyor. SONDAJ TEKNOLOJİSİNDEKİ YENİLİKLER Döner Sondaj Malzeme ve Ekipmanları: İlk patentli sürekli sirkülasyonlu döner sondaj kulesi, 1845 yılında üretildi. Bu tarihten itibaren döner sondaj tekniğinde birçok gelişme yaşandı. Bu gelişmeler hiyerarşik olarak mekanizasyon, yarı otomasyon ve lokal otomasyon olarak sınıflandırılabilir. Burada mekanizasyon, insan gücü ile oluşturulan tork ve ağırlığın mekanik ekipmanlar tarafından sağlanması olarak tanımlanıyor. Bir sonraki aşama, belirli kule fonksiyonlarının mümkün olduğunca otomasyonunun sağlanması şeklinde gerçekleşti. Bu noktada, insanın operasyonlardaki rolü, basit makine operatörlüğünden çok beyin gücünü ön plana çıkartan ve otomasyon için sistemi geliştirmeye yönelik bir katkı unsuruna dönüştü. Gelişmelerdeki nihai hedef, insanın operasyon ara süreçlerinden tamamen elenmesi, sadece başlangıç ve bitiş süreçlerinde devreye girmesini mümkün kılmaktı. Böylece tam otomatik sistemler üretilecekti. Döner sondaj kuleleri, uzun yıllardır makara-halat bileşimli kaldırma düzeneğine sahip, döner masa-kelly ile tork uygulayan, tij ve muhafaza borularının birleşimi veya ayrılmasının yer işçilerinin kullandığı manuel tonglar ile gerçekleştiği, kulelerin kurulu haldeyken dizi stand boyundan daha uzun olduğu, ciddi bir yerleşim alanı işgal eden sistemlerdi. Bahsedilen bu sistem, uzun yıllardır meydana gelen bir evrimleşmenin sonucudur. Günümüzde de bu gelişmeler devam ediyor ve birçok alanda yenilikler göze çarpıyor. Kule ve Donanımları: Sondaj kuleleri, genel anlamda sabit ve mobil olarak iki grupta incelenebilir. Sabit kuleler, teleskopik ve modüler sistemler olarak kendi aralarında da gruplandırılabilir. Teleskopik kuleler, daha çok workover veya nispeten sığ derin açılacak sondajlar için uygun olurken, modüler kuleler aşırı ağırlık gerektiren ve derinlere açılacak sondajlar için tercih ediliyor. Mobil kuleler genelde teleskopik yapıya sahiptir ve en ciddi avantajları, lojistik özellikleridir. Günümüzde mobil kuleler de derin sondajlar için kullanılabilir hale geldi. Örnek olarak bir mobil kule ile 4,5 inçlik standart tijlerle 2500 met-
reye inilebiliyor (8 halat 175 ton kanca yükü kapasitesi, 800 HP drawwork), bir başkası ise 5 inçlik tijlerle 7000 metreye (12 halat 450 ton kanca yükü kapasitesi, 2600 HP drawwork) sondaj yapılabiliyor Sondaj kulelerindeki ciddi gelişmelerden bir tanesi, uzun yıllar standart olarak kullanılan döner masa ve kelly ile tork uygulama sistemlerinin yerine top-drive (tepeden tahrikli) sistemlerin tercih edilmeye başlanmasıdır. Top-drive sistemi, kelly ve döner masanın tek bir bünyede birleşimi ile oluşmuş bir araçtır. Genelde DC motora sahip olup, herhangi bir kelly’ye ihtiyaç duymadan dizi dönüşünü sağlar ve herhangi bir aracı boru olmadan tijlerle doğrudan temas halindedir. Fırdöndüye bağlıdır. Top-drive sistemlerde hidrolik ve/veya elektrik gücü ile çalışan tork anahtar sistemi, ayrıca konvansiyonel elevatörler bulunur. Böylece manevralar sırasında tij bağlantı elemanlarının birleştirilip ayrıştırılmasına katkı sağlar. Top-drive sistemlerin döner masaya göre en önemli avantajı, traşlama (reaming) veya manevra sırasında akışkan sirkülasyonuna imkan tanımasıdır. Özellikle derin sondajlarda karşılaşılan ve son yıllarda kulelerde sıkça kullanılan bir başka yenilik, manevra sırasında veya muhafaza borusu inişi esnasında kulenin yukarısında (monkeyboard) ihtiyaç duyulan derrickman yerine daha hassas ve etkin çalışan ve genelde hidrolik-elektrikli bir mekanizmaya sahip “stabmaster” denilen araçların kullanılmasıdır. Bu teknolojinin avantajı, kuyu merkez noktasını son derece hassas olarak tespit edebilmesi ve monkeyboard üzerinde kimsenin bulunmasına gerek duyulmamasıdır. Bir başka kullanışlı yenilik, tijlerin birleştirilip ayrıştırılması için kullanılan standart manuel tonglar yerine “power tong” denilen elektrikli sistemlerdir. Bu sistemlerin en Kaynak: TÜİK
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE SONDAJ MAKİNELERİ İTHALATI (2014 - MİLYON DOLAR) ÇİN
İSVEÇ
40,3
25,6
ABD
59,6
İTALYA
23,9
ALMANYA
15,8
FİNLANDİYA İNGİLTERE
6,1
ROMANYA
6,9
JAPONYA
7,2
KANADA
10,6
13,1
55
kapak
önemli avantajı, sistemin uygulayacağı tork miktarının tijlerin azami birleştirme torkuna göre ayarlanabilmesi, böylece bağlantı omuzlarına zarar verme riskinin ortadan kaldırılmasıdır. Bir başka kullanışlı yenilik, tijlerin birleştirilip ayrıştırılması için kullanılan standart manuel tonglar yerine “power tong” denilen elektrikli sistemlerdir. Matkaplar: Özellikle metalurji ve nanoteknoloji alanındaki gelişmeler, matkap dayanımları ile doğrudan ilgili birçok pozitif gelişmenin önünü açtı. Aynı zamanda, bilgisayar teknolojisinde meydana gelen paralel gelişmeler, sonlu eleman tekniklerinin her alanda kullanılabilir simülatörler halinde piyasaya sü-
rülmüş olması da matkap yapılarında, diş şekillerinde ve yerleşim noktalarında, nozul yapılarında ve nozul dizilimlerinde ciddi optimizasyonların yapılabilmesine olanak sağladı. Böylece kusursuz sayılabilecek matkaplar ortaya çıktı. Özellikle kesici diş yapıları ve metalurjileri ile ilgili radikal birtakım değişiklikler meydana geldi. Kesici dişlerin alt bölümü tungsten karbit destek yapısından oluşuyor, üst kısımları elmas tablalarla kaplanıyor. Ayrıca, bu iki malzemenin temas yüzeyleri düzlemsel değil, girintili çıkıntılı bir yapıya sahip. Böylece kesici diş üzerindeki gerilim dağılımı, daha uzun süreli ve etkili sondaj imkanı sağlıyor. Konili matkapların gövde bölümlerinde
TÜRKİYE’NİN G.T.İ.P. BAZINDA SONDAJ MAKİNELERİ İHRACATI (MİLYON DOLAR - 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
8431.43.00.00.00
Değişim % (14/13)
2013
2014
DELME/SONDAJ MAKİNELERİNİN AKSAM, PARÇALARI
33,2
65,3
96,5
8430.49.00.00.00
DİĞER DELME/SONDAJ MAKİNELERİ
13,1
12,7
-3,2
8430.41.00.00.00
KENDINDEN HAREKETLI DELME/SONDAJ MAKINELERI
9,4
8,8
-6,6
8467.89.00.11.00
HİDROLİK DELME/SONDAJ MAKİNELERİ
0,5
0,4
-12,3
8467.99.00.11.00
HİDROLİK DELME/SONDAJ MAKİNELERİNE AİT AKSAM; PARÇALAR
0,4
0,2
-44,3
56,7
87,5
54,4
TOPLAM
56
Kaynak: TÜİK
de birtakım alaşım ve şekilsel gelişmeler uygulandı. Özellikle sert formasyonların delinmesi ve traşlama (reaming) operasyonları sırasında meydana gelen gövde aşınmalarının önüne, gövde koruma tasarımları ile başarılı bir şekilde geçildi. Günümüzde matkap firmaları, formasyonların litolojik özelliklerine, formasyonların jeolojik yapısına, formasyonların içerdiği akışkanlara, formasyonların sertliğine, kullanılan sondaj çamuruna, uygulanacak sondaj değişkenlerine göre birçok parametreye bağlı olarak en uygun ve ekonomik matkap seçeneğini sunabiliyor. Aynı koşullar için hem PDC, hem konili matkap önerilebiliyor, matkap seçimleri genelde firmaların tercihi veya “uzman algoritmalar” adı verilen, çoğunlukla yapay zeka unsurları içeren yazılımlar yardımıyla da yapılabiliyor. DÜNYA SONDAJ MAKİNELERİ İHRACATI 34,4 MİLYAR DOLAR Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2012 yılında 34,6 milyar dolar olan dünya geneli sondaj makineleri ihracatı, 2013 yılında yüzde 0,7 azalarak 34,4 milyar dolar seviyesine geriledi. İhracat listesinin ilk sırasında bulunan ABD, 2013 yılında 8,7 milyar dolar değerinde sondaj makinesi ihraç etti. 2012 yılında bu rakam 9,1 milyar dolar seviyesindeydi. ABD’nin sondaj makineleri ihracatı yüzde 4,5 azaldı. Listenin ikinci sırasındaki Çin 2012 yılında 4,7 milyar dolar değerinde sondaj makinesi ihraç ederken, 2013 yılında bu rakam yüzde 0,7 azalarak 4,6 milyar dolar olarak kayda geçti. En fazla sondaj makinesi ihraç eden ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki Singapur 2013 yılında 4,6 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında Singapur’un sondaj makineleri ihracatı 4,5 milyar dolar seviyesindeydi. Singapur’un sondaj makineleri ihracatı 2013 yılında yüzde 3,9 arttı. Türkiye, dünya geneli sondaj makineleri ihracatı listesinin 37. sırasında yer alıyor. 2012 yılında 90 milyon dolar değerinde sondaj makinesi ihraç eden Türkiye’nin ihracatı, 2013 yılında yüzde 29,9 azalarak 60 milyon dolar oldu. En fazla sondaj makinesi ihraç eden ilk 10 ülke listesinde, 2012 yılına göre ihracatını en fazla artıran ülke ise yüzde 320,9 ile İspanya oldu. İspanya 2012 yılında 300 milyon dolar değerinde sondaj makinesi ihraç ederken bu rakam 2013 yılında 1,4 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre, dünya ölçeğinde sondaj makineleri ithalatı 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,2 azaldı. 2012 yılında 31,4 milyar dolarlık sondaj makinesi ithal edilirken 2013 yılında bu rakam 31,1 milyar dolar seviyesinde kaydedil-
SONDAJ ALANINDAKİ TEMEL GELİŞMELER DÖNEMLER
GELİŞMELER
1810-1820:
Buhar motoruyla çalışan sondaj makinesi yapıldı.
1830-1840:
Buhar ile çalışan darbeli sondaj makinesi geliştirildi.
1840-1860:
Darbeli sondaj makinesi icat edildi.
1860-1870:
Sondajda basınçlı hava kullanıldı. Elmaslı sondaj keşfedildi. Elmaslı ve konili matkaplar ilk defa kullanıldı.
1870-1880:
Elmaslı sondaj derinliği 670 metreye ulaştı. Kaya sondajında gelişmeler oldu. Maden sondajları geliştirildi. Sullivan elmaslı sondaj makinesi üretildi.
1880-1890:
Elmaslı sondaj derinliği 1750 metreye ulaştı.
1890-1900:
Basınçlı hava ile çalışan kaya delme aletleri üretildi. Kömür aramalarında döner sondaj kullanıldı. Petrol sondajında kullanılmak üzere buharlı döner sondaj makinesi geliştirildi. Çelik sondaj dizisi geliştirildi.
1900-1920:
Konili matkap kusuru tamamen bitirildi.
1920-1940:
Matkaplarda ilk defa tungsten karbür kullanıldı. Sondaj araştırmaları genişletildi. Hidrolik ilkelerin daha iyi anlaşılması sağlandı.
1940-1966:
Tungsten karbür uçlu matkapların gelişimi sağlandı. Yapay elmasın tanıtımı, turbin sondajının tanıtımı sondaj optimizasyonu yapıldı. Çamur teknolojisinin geliştirilmesi sağlandı.
1966-Günümüz:
PDC matkaplarda iyileştirmeler yapıldı. Optimum sondaj incelemelerinin genişletilmesi sağlandı. Türbin sondajları geliştirilerek kullanıldı. Sondaj sırasında sondaj parametreleri kullanıldı. Sondajın bilgisayar ile kontrolü sağlandı ve sondajcılıkta tam otomasyona geçildi. Sondaj kuyusunun tamamen planlanması sağlandı.
di. Singapur, 2013 yılında 3,3 milyar dolar rakamıyla en fazla sondaj makinesi ithal eden ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında yer aldı. Singapur’un 2012 yılı sondaj makineleri ithalatı 3,8 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Söz konusu ülkenin 2013 yılında ithalatı yüzde 14,3 azaldı. Listenin ikinci sırasında ise ABD bulunuyor. 2012 yılında ABD 2,9 milyar dolar değerinde sondaj makinesi ithal ederken bu rakam 2013 yılında, yüzde 14,6 azalarak 2,4 milyar dolara geriledi. Suudi Arabistan, dünya geneli sondaj makineleri ithalatı listesinin üçüncü sırasında yer alıyor. 2013 yılında Suudi Arabistan’ın sondaj makineleri ithalatı yüzde 0,2 azalarak 1,3 milyar dolar oldu. Türkiye, 2013 yılında dünya geneli sondaj makineleri ithalatı listesinin 31. sırasında bulunuyor. En fazla sondaj makinesi ithal eden ilk 10 ülke listesinde, 2013 yılında bir önceki yıla oranla ithalatını en fazla artıran ülke ise yüzde 92,6 ile Irak oldu. Irak 2012 yı-
57
kapak
lında 400 milyon dolar değerinde sondaj makinesi ithal ederken, 2013 yılında bu rakam 800 milyon dolar olarak kaydedildi.
BM VERİLERİNE GÖRE Türkiye, sondaj makineleri ihracatında dünya genelinde 37. sırada yer alıyor.
58
TÜRKİYE’NİN SONDAJ MAKİNELERİ İHRACATI ARTIYOR TÜİK verilerine göre Türkiye’nin sondaj makineleri ihracatı 2014 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 54,4 artarak 87,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 56,7 milyon dolardı. Türkiye 2014 yılında en fazla İtalya’ya sondaj makineleri ihracatı gerçekleştirdi. 2013 yılında İtalya’ya 4,8 milyon dolarlık ihracat edilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 269,2 artarak 17,8 milyon dolara yükseldi. Listenin ikinci sırasında ise Romanya bulunuyor. Türkiye’nin Romanya’ya yönelik sondaj makineleri ihracatı 2014 yılında 11,9 milyon dolar oldu. 2013 yılında bu rakam 1,2 milyon dolardı. Romanya’ya yönelik sondaj makineleri ihracatı yüzde 882,7 arttı. Listenin üçüncü sırasında bulunan İsrail’e 2013 yılında sondaj makinesi ihraç edilmezken söz konusu ülkeye 2014 yılında 6,2 milyon dolar değerinde ürün gönderildi. Türkiye’nin 2014 yılında sondaj makineleri ihracatını yüzde 1.253,2 ile en fazla artırdığı ülke ise Afganistan oldu. Türkiye 2014 yılında en fazla diğer delme/ sondaj makinelerinin aksam, parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2013 yılında söz konusu mal grubunda 33,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 96,5 artarak 65,3 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında yer alan diğer delme/sondaj makineleri ürün
grubunda 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 12,7 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 13,1 milyon dolardı. Diğer delme/sondaj makineleri ürün grubundaki ihracat yüzde 3,2 azaldı. Listenin üçüncü sırasındaki kendinden hareketli delme/sondaj makineleri kalemindeki ihracat 2013 yılında 9,4 milyon dolar seviyesindeyken, 2014 yılında bu rakam yüzde 6,6 azalarak 8,8 milyon dolar oldu. TÜİK verilerine göre Türkiye’nin sondaj makineleri ithalatı 2013 yılında 260,6 milyon dolarken bu rakam, 2014 yılında yüzde 8,4 azalarak 238,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye 2014 yılında 59,6 milyon dolarla en fazla ABD’den sondaj makineleri ithal etti. 2013 yılında söz konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın değeri 51,7 milyon dolardı. Türkiye’nin 2014 yılında ABD’den gerçekleştirdiği ithalat yüzde 15,3 arttı. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 2013 yılında 17,5 milyon dolarlık sondaj makinesi ithal edilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 130,3 artarak 40,3 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sırada bulunan İsveç’ten 2014 yılında 25,6 milyon dolar değerinde sondaj makinesi ithal edildi. 2013 yılında Türkiye’nin söz konusu ülkeden gerçekleştirdiği sondaj makinesi ithalatı 27,2 milyon dolardı. 2014 yılında Türkiye’nin İsveç’ten gerçekleştirdiği sondaj makinesi ithalatı yüzde 6,1 azaldı. Türkiye’nin 2014 yılında sondaj makineleri ithalatını en fazla artırdığı ülke yüzde 292,5 ile Romanya oldu. Romanya’dan 2013 yılında 1,7 milyon dolar değerinde sondaj makinesi ithal edilirken
2014 yılında bu rakam 6,9 milyon dolar değerine yükseldi. Türkiye 2014 yılında en fazla delme/sondaj makinelerinin aksam, parçaları kaleminde ithalat gerçekleştirdi. Söz konusu ürün grubunda 2013 yılında 115,7 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında, yüzde 3,4 artarak 119,7 milyon dolar oldu. Listenin ikinci sırasında bulunan kendinden hareketli delme/sondaj makineleri kaleminde 2014 yılında 74 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirildi. 2013 yılında bu rakam 124,4 milyon dolardı. Kendinden hareketli delme/sondaj makineleri ürün grubundaki ithalat yüzde 40,5 azaldı. Listenin üçüncü sırasındaki diğer delme/sondaj makineleri kaleminde 2013 yılında 19,7 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında yüzde 125,1 artarak 44,4 milyon dolar seviyesinde kaydedildi.
“NİTELİKLİ ELEMAN VE EĞİTİM SEKTÖRÜMÜZÜN TEMEL SORUNLARIDIR” TARIK İSTER SONTEK SONDAJ EKİPMANLARI GENEL MÜDÜRÜ “Sondaj makineleri, ağırlıklı olarak; petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kuyularının açılmasında; maden arama, delme, patlatma sondajlarında; sismik araştırmalarda; yol, baraj, gibi inşaatlarda; ankraj ve mini ile fore kazık işlerinde kullanılır. Firmamız petrol, doğal gaz, jeotermal, maden arama ve enjeksiyon sondajı kuruluşlar için “pdc bit” adı verilen sondaj matkapları üretiyor. İleri teknolojiye sahip bu ürünle daha hızlı, daha güvenli ve tamir edilebilme özelliğiyle daha ekonomik sondaj yapılabiliyor. Bu kapsamda kendi ürünümüz dışında, rakip firmaların ürünlerini de tamir ederek enerji sektörüne yatırım yapan firmalara ciddi bir tasarruf sağlıyoruz. Ayrıca bütün sondaj operasyonlarında kullanılan makine ve ekipmanların ithalat, ihracat ve dahili satışını da gerçekleştiriyoruz. Firmamız, ürünlerini daima stok kapsamında bulundurarak müşterilerini, ekipman eksiğinden kaynaklanan gecikmelerin yol açtığı yüksek maliyetlerden de kurtarıyor. Ülkemizde su ve temel sondajı konusunda birçok üretici faaliyet gösterirken petrol, gaz ve jeotermal gibi derin sondajlar için tek bir üretici mevcuttur. Kendilerini sürekli olarak geliştirdiğine tanık olduğumuz bu firma dışında sektöre yatırım yapılmaması; organizasyon eksikliği, teknoloji takibi alanındaki yetersizlik, sektörün duayeni diyebileceğimiz tecrübeli sondaj mühendislerinin bilfiil sondajın başında bulundukları için bu tür yatırımlara önayak olamamaları gibi çeşitli sebepler-
le açıklanabilir. Ülkemizde sondaj yapan bazı yabancı firmaların portföyünde de hatırı sayılır miktarda makine ve ekipman bulunduğunu da hesaba katacak olursak, sondaj pazarının büyüklüğü konusunda bir rakam telaffuz etmez bir hayli zorlaşır. Nitelikli eleman, eğitim ve organizasyon eksikliği sektörde öne çıkan en önemli eksiklikler arasında yer alıyor.”
“AR-GE’YE ODAKLANARAK YERLİ MAKİNELER ÜRETMELİYİZ” Vural ERBİLGİN Pİ Makina Yönetim Kurulu Başkanı “Ar-Ge alanında ülkemizin önde gelen üniversiteleriyle işbirliği yapan firmamız makinelerin mukavemet, titreşim, gürültü, mekanik tasarım ve hidrolik alanlarında birçok yeni proje üzerinde çalışıyor. ‘Yüzde 100 Yerli üretim’ sloganıyla yola çıkan Pi Makina, uzun yıllardır geliştirdiği teknolojik altyapısıyla faaliyet gösterdiği alanlarda katma değeri yüksek ürünleri müşterilerine sunmayı sürdürecek. Firmamız tarafından üretilen yerli derin petrol sondaj kulesi de bu çalışmanın bir sonucudur. Kulemiz 7 bin metreye kadar sondaj yapabiliyor. Sondaj makinesinin en büyük özelliği otomatik olmasıdır. Sondaj yaparken toprağa boruları otomatik olarak yerleştiriyor ve sökebiliyor. Bu tarz kulelerde normalde çok fazla işçi çalışıyor fakat geliştirdiğimiz teknolojiyle bu makine hepsini kendi yapıyor. Makine parçalarının yüzde 90’ı yerli üretimdir. Tasarımının ise yüzde 100’ünü firmamız geliştirdi. Yerli üretimde maliyetler yarıya yarıya azaldı. Yurt içinde kullanılan kulelerimiz yurt dışından da ciddi talep görüyor. Ar-Ge birimimizin katkılarıyla sondaj makineleri sektörüne katma değeri yüksek ürünler kazandırmayı sürdüreceğiz. Yaptığımız geliştirmelerin başlangıç noktası müşteri beklentileridir. Her veri kayıt altına alınarak bir veritabanı oluşturulur. Bununla beraber yapılan çalışmalarda önce sorunlar giderilir. Daha sonra da makinelerin daha sorunsuz ve daha verimli çalışması için yapılması gerekenler kararlaştırılır. Tüm bunların sonucunda eski ürünler günümüz koşullarına ayak uyduracak hale gelir. Yeni ürünler de kusursuza yakın bir noktada piyasaya sunulur. Geçtiğimiz yıllarda kazıcı yükleyicilerden, mini yükleyicilere, greyderden ekskavatörlere birçok ürün grubu imal eden Pi Makine olarak 2015’de sadece iş makineleri imalatı yapacak yeni üretim tesislerini hizmete sokmayı planlıyoruz Vizyonumu doğrultusunda 2015 yılında da yeni yatırımlarla büyümemizi sürdürmek istiyoruz.”
59
kapak
Türkiye’de Sondajcılık ve Sondaj Sektörü Adil Özdemir Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri Derneği Başkanı
Sondaj makineleri imalat sektöründe kısmen başarılı çalışmalar yapılsa da devlet tarafından yeteri kadar desteklenmeyen sektör arzulanan seviyeye ulaşamadı. Ülkemiz, kendi sondaj sanayisini kuracak güç, kapasite ve teknik donanıma sahipTİR. FAKAT gerek makine ve gerekse ekipmanların çok çeşitli ve dağınık olmasının sancılarını, sondaj yapan firmalarIN YANI SIRA imalat sanayisi de çekiyor.
60
S
ondajcılık işlemleri; tüm dünyada ve ülkemizde, ilke bakımından fazla bir değişiklik göstermiyor. Ancak, özellikle gelişmiş ülkeler, teknik ve sanayi koşullarına, jeolojik özelliklerine ve gereksinim duyulan sondajların tip ve niteliklerine göre; kendileri için en uygun olan sondaj makine ve ekipmanlarını ya kendileri
üretiyor ya da kendileri için en uygun olanlarını seçerek (olduğu gibi veya değiştirerek) diğer ülkelerden alıyor. Ülkemizde ise Maden Tetkik Arama’nın (MTA) kuruluş tarihi olan 1935’lerden bugüne kadar sondaj yapılması için, sondaj makine ve ekipmanları imalatı ile uygulamaları için hiçbir milli politika geliştirilemedi. Ülkemizde sondaj yapan her kuru-
luş, çok büyük bir dağınıklık ve kontrolsüzlük içinde, en ucuz veya kendine göre en uygun bulduğu sondaj makine ve ekipmanlarını yurt dışından satın aldı. Sondaj makineleri imalat sektöründe, kısmen başarılı çalışmalar yapılsa da devlet tarafından desteklenmedi ve sondaj firmaları tarafından bu yerli makineler yeterli düzeyde tercih edilmedi. Dolayısıyla sondaj uygulamaları ve sondaj makineleri imalat sanayisi arzulanan seviyeye ulaşamadı. Bugün ülkemiz; kendi sondaj sanayisini kuracak güç, kapasite ve teknik donanıma sahiptir. Fakat gerek makine ve gerekse ekipmanların çok çeşitli ve dağınık olmasının sancılarını; sondaj yapan kuruluşların kendi içlerinde yaşadıkları gibi imalatçı sanayisi de çekiyor. Kalkınmakta olan bir ülkenin ulaşımdan, madenciliğe, inşaatçılıktan, sanayi kuruluşlarına kadar tüm alanlarda sağlıklı bir sondaj sanayisine ve kuruluşlarına gereksinim duyacağı unutulmamalıdır.
Adil Özdemir Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri Derneği Başkanı
Sondaj Mühendisliği, Sondaj Makinesi Operatörlüğü ve Sondaj Eğitimi Ülkemizde sondaj mühendisliği görevi; çalışmanın amaç ve kapsamına göre jeoloji, jeofizik, petrol ve maden mühendisleri tarafından
“Türkiye kendi sondaj sanayisini kuracak güç, kapasite ve teknik donanıma sahiptir.”
üstleniliyor. Üniversitelerimizde bulunan petrol ve doğalgaz mühendisliği bölümünde, petrol ve jeotermal sondaj teknikleri üzerine eğitim verildiğine rastlıyoruz. Jeoloji, jeofizik ve maden mühendisliği bölümlerinde ise, sondaj tekniği veya sondaj bilgisi adı altında iki veya dört kredilik bir ders bulunuyor. Fakat, dersi verecek sondaj tekniği konusuna hakim ve sondaj uygulamalarında görev almış öğretim üyemiz yok. Bazı mühendislik bölümlerinde, sondaj tekniği dersi seçmeli ders olarak yer alıyor. Bazı mühendislik bölümlerinde ise sondaj dersi dahi bulunmuyor. Ülkemizde, meslek yüksekokullarında sondaj teknolojisi bölümleri rastlanıyor. Dünyada, bu tür bölümler sondör (sondaj teknisyeni ve sondaj makinesi operatörü) yetiştirmek amacıyla açılıyor. Dünyada bu tür okullarda verilen eğitim, teorik ve uygulamalı olarak iki aşamadan oluşuyor ve eğitimciler uzmanlık alanı sondaj tekniği olan mühendisler ve uzman sondörlerdir. Ülkemizde ise, durum biraz farklıdır. Bu bölümlerde, eğitim hemen hemen tamamen teoriktir ve piyasada bulunan birkaç sondaj kitabına dayalıdır. Bu bölümlerde eğitim veren öğretim üyelerinin çoğunluğunun uzmanlık alanı sondaj tekniği değildir. Ülkemizde, bu bölümlerden mezun olanlara sondaj teknikeri (mühendis yardımcısı-sondaj yöneticisi) unvanı veriliyor. Türkiye’de gelişme evresinde olan sondaj sektöründeki sorunlardan bir tanesi de sondör eğitimidir. Sondörlerin çoğu ilkokul mezunudur. Sondörlerin milyon dolarlık makine veya kulelerde çalıştığı göz önünde bulundurulursa, sondörlerin eğitim seviyesi yükseltilmelidir. Sondörler teorik ve pratik bilgi ile donatılmalıdır. Derneğimiz, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü arasında yapılan görüşme ve yazışmalar ile yapılan müşterek çalışmalar sonucunda meslek alanımızda çalışan mühendis dışı personelin eğitim alarak MEB onaylı belge sahibi olması sağlandı. Sondaj çalışmalarında görev alan mühendislerimizin yabancı dil problemleri de yaşıyor. Bu sebeple, uluslararası yayın ve çalışmaları yeterince takip edemiyorlar. Sektörümüzde Türkçe literatür yok denecek kadar azdır. Mevcut yayınlar yeni sondaj teknolojilerinden yoksundur. Bu açığı kapatmamız gerekiyor. Sorun ancak sondaj tekniği konusuna hakim meslektaşlarımızın, Türkçe kitap yazmaya teşvik edilmesi ile çözülebilir. Sondaj Makine ve Ekipman Durumu, İmalat Çalışmaları ve Sondaj Uygulamaları Yıllardır ülkemizde; uzaktan veya yakın-
61
kapak
dan sondajla ilgisi olan tüm kuruluşlar, kendi sondaj gücüne sahip olma hevesi içindeydi. Bu nedenle her kuruluş kontrolden uzak ve birbirlerinden bağımsız olarak, kendi sondaj makine ve ekipman parklarını kurdu. MTA, Etibank, Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) ve Devlet Su İşleri (DSİ) gibi büyük kuruluşlar kendi sondaj güçlerini oluştururlarken, çeşitli nedenlerle belli makinelerde ve ekipmanlarda standartlaşamadı. Kuruluşlarından bu yana yaptıkları işin özellik ve niteliği pek değişmemesine karşın, değişik dönem-
62
lerde çok değişik tip ve özelliklerde makine ve ekipmanlar satın aldı. Devletin bir kuruluşu, sondörsüzlük nedeniyle makinelerini çalıştıramazken, diğer bir kuruluş, elindeki fazla sondörleri ne yapacağını bilemedi. Bir kuruluş bazı sondaj malzemelerini temin edemeyip sondajlarını durdurmak zorunda kalırken, diğer bir kuruluş ambarlarında bu malzemelerin fazlalarını koyacak yer bulamadı. Kuruluşların sondaj ekipmanlarının birbirinden farklı olması nedeniyle, karşılıklı malzeme alışverişinde sorunlar yaşandı, kimi zamanlar bir kuruluşta bulunan malzemenin diğer bir kuruluşun gereksinimini karşılamak üzere verilebilmesi (bürokrasi nedeniyle) aylarca sürdü. Devlet kuruluşları, 90’lı yıllardan sonra sondaj gruplarını geliştirmek yerine sondaj işlerini ihale yoluyla özel sektöre yaptırma yolunu seçti. Özel sektör yeteri makine, ekipman, teknik personel ve finansman yetersizliği nedeniyle kamudan doğan bu işleri istenilen düzeyde karşılayamadı. Devlet tarafından sektör için bir milli politika geliştirilemezse yakın vadede sektörün gelişmesi beklenemez. Ülkemizde sondaj yapan yabancı şirketlerin sayısı hızla artıyor. Yerli imalatta yaşanan sorunlar sürdükçe bu sayı daha da artacaktır. Türkiye, sondaj çalışmalarında kullanılan malzeme ve makinelerin (kulelerin) büyük çoğunluğunu yurt dışından ithal ediyor. Yerli imalat çalışmaları, atölye düzeyini aşamıyor ve mühendislik seviyesine ulaşamıyor. Üretilen malzemeler yeterli kalitede olmaması nedeniyle kullanıcıya cazip gelmiyor. Yerli imalat çalışmaları, teşvik, kredi ve Ar-Ge çalışmaları ile desteklenmiyor. Sondör, sondaj makinesini kullanan ve mühendis tarafından verilen talimatları yapan meslek elemanıdır. Dünyada, sondaj tekniği ve teknolojisine ilişkin bilgiler mühendisler tarafından üretiliyor ve sondörler tarafından uygulanıyor. Ülkemizde ise durum farklıdır. Teknoloji üretmek bir yana kullanılacak matkap, takım ve karotiyer tipi gibi sondaj ekipmanları dahi sondörler tarafından belirleniyor. Sondaj teknolojisindeki gelişmelerinde sondörlerimiz tarafından takip edilmesi bekleniliyor. Oysa ki, sondörlerimizin çoğu arazide çalışmaları nedeniyle yabancı dil, bilgisayar ve internet imkanlarından yoksundur. Ülkemizde kabul gören, sondajı sondör yapar anlayışının terk edilmesi gerekiyor. Sondaj Uygulamalarının Ülke Ekonomisi Açısından Önemi Jeotermal kaynaklarımızın ülkemizin gelişmesinde ve kalkınmasında çok önemli bir yeri vardır. Elektrik üretiminde, kent ısıtmacılığında, termal tedavi merkezlerinde, kaplıcalar-
da, seralarda kullanılan jeotermal kaynaklardan sürekli ve çok daha fazla faydalanılması ancak jeotermal sondajların tekniğine uygun olarak açılması, kuyunun açılması sırasında geçilen formasyonların ve alterasyon zonlarının takip edilmesi, kaliteli borularla kuyunun inşa edilmesi ve su alınması düşünülmeyen seviyelerin iyi bir çimentolama ile kapatılması büyük önem arz ediyor. Ayrıca, kuyularda basınç, sıcaklık, girişim testlerinin yapılması ve bu testler sonucunda rezervuara yönelik değerlendirmelerin ortaya konulması gereklidir. Jeotermal sondaj tekniği üzerine eğitim sadece petrol mühendisliği bölümlerinde veriliyor. Sektörde ise jeotermal sondaj çalışmaları jeoloji, petrol ve maden mühendisleri tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla, ya jeotermal sondaj çalışmaları sadece petrol mühendisleri tarafından yönetilmeli veya jeoloji ve maden mühendisliği bölümlerinde de bu konu ile ilgili dersler eğitim programlarında yer almalıdır. Jeotermal sondaj çalışmalarının jeotermal sondaj teknolojisine hakim olmayan mühendisler tarafından yönetildiği veya mühendissiz yapıldığı da biliniyor. Kanuni düzenlemelerde bu durumun düzeltilmesi ve jeotermal sondaj tekniği konusunda yeterli düzeyde olan mühendisler denetiminde yapılması şartı getirilmelidir. Jeotermal sahalardaki formasyonlar çok değişik sertliklere sahip, aşırı çatlaklı, kırılgan, yerine göre hareketli, kolay çöken, dolaşım sıvısı ile temas ettiklerinde kolay dağılabilen litolojiler olup sondajı zor, daha özel planlama ve dikkat istiyor. Öyle ki, aynı jeotermal saha içerisinde yer alan kuyularda bile oldukça farklı litolo-
jiler gözleniyor. Ülkemiz maden sahalarının rezervlerinin, ekonomik olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yoğun bir şekilde karotlu sondaj çalışmasına gereksinim duyuyor. Fakat, sondaj sektöründe bu talebi karşılayabilecek derin karotlu sondaj tekniği konusunda deneyimli teknik eleman sayısı son derece azdır. Dünyada, maden aramalarında yatak modeli belirlendikten sonra sahadaki tenör dağılımının belirlenmesi amacıyla ters dolaşımlı sondaj (RC) yöntemleri kullanılıyor. Klasik karotlu sondaj çalışmalarında borulama zorunluluğu olan ve sondaj işlemleri sırasında problem yaratan sahalarda, ters dolaşımlı sondaj yöntemlerinin kullanılması sağlanmalıdır. Yönlendirilebilir yatay sondaj yöntemi; karayolu, demiryolu, akarsu, göl gibi engellerin altından su ve gaz borularının ayrıca kablo döşenmesi gibi işlerde en uygulanan yeni bir sondaj yöntemidir. Ülkemizde yönlendirilebilir yatay sondaj (HDD) çalışmalarının hız kazanmaya başladığını söyleyebiliriz. Sektörünün güncel durumunun, üniversitelerimizin mühendislik ve diğer bölümlerindeki sondaj tekniğinin bir ders olarak kabul edilmesi ve varolan ders içeriklerinin gözden geçirilerek yeniden yapılandırılması gerekiyor. Sorunların çözümü için sondajcılık sektörü istişare toplantıları yapılarak, sektördeki meslektaşlarımızın sorunları dinlenmeli ve kanuni düzenlemelerdeki jeoloji mühendislerinin aleyhine olan konuların çözülmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Sondör ve sondaj uygulamalarında çalışan diğer meslek elemanlarının meslek odalarının bulunmaması çok üzücü ve ülkemizin büyük bir eksikliğidir.
“Kalkınmakta olan bir ülkenin ulaşımdan, madenciliğe, inşaatçılıktan, sanayi kuruluşlarına kadar tüm alanlarda sağlıklı bir sondaj sanayisine ve kuruluşlarına gereksinim duyacağı unutulmamalıdır.”
63
ülkelerden PERU
YÜZÖLÇÜMÜ 1.285.216 Km2
NÜFUS 29,5 milyon (1 Ocak 2014 tahmini)
ÖNEMLİ ŞEHİRLER Lima (Başkent), Arequipa, Trujillo, Chiclayo, Piura, Iquitos, Cusco
ETNİK GRUPLAR %45 Yerli %37 Mestizos %15 Avrupa kökenli %3 Diğer
DİL İspanyolca (Resmi Dil) Quechua Aymara
PARA BİRİMİ Soles (1 Türk Lirası karşılığı 1.18 Peru Nuevo Solesi Nisan 2015 Ortalaması)
Kaynaklar: CIA The World Factbook T.C. Dışişleri Bakanlığı Tayland Künyesi
64
Maden üretiminde Latin Amerika genelinde ilk sırada yer alan Peru’nun yalnızca metal cevherleri sektörü, 2014 yılı itibariyle 13 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Türkiye’nin Peru’ya yönelik ihracatı ise 2014 yılında yüzde 4,5’lik büyümeyle 288 milyon dolar oldu. Türkiye’nin dış ticaret açığı vermediği nadir Latin Amerika ülkeleri arasında yer Peru’ya yönelik makine ihracatı da geçen yıl yüzde 10,9 arttı.
Machu Picchu
65
ülkelerden Lima
G
üney Amerika’nın batısında ve Güney Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan Peru, iklim, madencilik ve enerji kaynakları açısından son derece zengin bir ülkedir. Peru yüzölçümü bakımından Güney Amerika’nın en büyük üçüncü, doğal ormanlar açısından ise ikinci ülkesidir.
PERU’NUN MAKİNE İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR) Sıra No
66
ÜLKE
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri 2013
2014
Değişim % (14/13)
1
ÇİN
1.513,1
1.446,4
-4,4
2
ABD
1.336,1
1.441,0
7,8
3
ALMANYA
470,5
590,1
25,4
4
BREZİLYA
411,0
360,5
-12,3
5
MEKSİKA
260,0
326,9
25,8
6
İTALYA
358,8
298,0
-17,0
7
JAPONYA
299,8
250,9
-16,3
8
KANADA
107,5
148,6
38,3
9
İSPANYA
153,5
147,5
-3,9
10
İNGİLTERE
114,7
114,9
0,2
35
TÜRKİYE
14,8
14,7
-1,1
DİĞER
1.346,6
1.178,0
-12,5
TOPLAM
6.386,5
6.317,5
-1,1
Ülke topraklarının yüzde 2,8’i ekilebilir topraklardan oluşur. Peru coğrafi açıdan kıyı bölgeleri, dağlık bölgeler (And Dağları) ve yağmur ormanları olmak üzere üç ayrı bölgeden oluşur. Kıyı bölgeleri ülke topraklarının yüzde 11’ini, nüfusun ise yüzde 52’sini barındırır. Ülkenin önemli şehirlerinden olan Lima, Trujillo, Piura, Chiclayo, Ica ve Tacna bu bölgede yer alır. Dağlık bölgeler ise ülke nüfusunun yüzde 37’sinin yaşadığı ve İnkalar’ın başkenti olan Cusco’nun yer aldığı bölgedir. Bu bölge hem yerli, hem de yabancı turistlerin ziyaret ettiği başlıca bölgeler arasındadır ve önemli şehirleri Puno, Arequipa, Huancayo, Ayacucho, Huaraz ve Cajamarca olarak sıralanır. Yağmur Ormanlarının yer aldığı üçüncü bölge ise çok çeşitli bitki ve ağaç türlerine, nehirlere ve aynı zamanda da petrol ve doğal gaz yataklarına sahiptir. Ülke topraklarının yüzde 56’sını oluşturan bu bölgede nüfusun yüzde 11’i yaşar. Başlıca şehirler ise Iquitos ve Pucallpa’dır. Amazon Nehri, ülkeyi Brezilya’ya ve Atlantik Okyanusu’na; And Dağları ise İnkalar’ın yerleşim rotası üzerindeki Ekvator, Kolombiya, Bolivya, Venezüella, Şili ve Arjantin’e bağlar. Peru, Pasifik Okyanusu sayesinde de üyesi olduğu ve dünyanın en önemli, zengin ve en hızlı gelişen bölgelerinden olan APEC (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği) ülkeleri ile yakın ilişki kurma imkanına sahiptir.
Birçok And medeniyetine ev sahipliği yapan Peru, İnkalar’ın 1533 yılında İspanyollarca işgal edilmesinin ardından ancak 1821 yılında bağımsızlığını ilan etti. Yıllarca süren askeri yönetim sonrasında ülkede 1980 yılında demokrasiye geçildi. Peru’da başkan hem devlet, hem de hükümetin başıdır. 29 Aralık 1993’ten bu yana yürürlükte olan Peru Anayasası’na göre beş yılda bir yapılan başkanlık seçimleri ile seçilen devlet başkanı, bakanlar kurulu üyelerini atama yetkisine sahiptir. Peru; Amazonas, Ancash, Apurimac, Arequipa, Ayacucho, Cajamarca, Callao, Cusco, Huancavelica, Huanuco, Ica, Junin, La Libertad, Lambayeque, Lima, Lima*, Loreto, Madre de Dios, Moquegua, Pasco, Piura, Puno, San Martin, Tacna, Tumbes, Ucayali olmak üzere 25 bölgeden ve 1 eyaletten oluşur. Yaklaşık 31 milyon nüfusa sahip olan ülkede nüfus artış hızı yüzde 1,0, yaş ortalaması ise 73,4’tür. Nüfusun yüzde 28,8’i 0–14 yaş arasında, yüzde 64,8’i 15–64 yaş arasında, yüzde 6,4’ü ise 65 yaşın üstündedir. Peru’nun başlıca doğal kaynakları; bakır, gümüş, altın, petrol, kauçuk, balıkçılık, demir cevheri, kömür, fosfat, potaş, hidroelektrik ve doğal gazdır. Ülkenin başlıca tarım ve hayvancılık ürünleri ise: Kuşkonmaz, kahve, kakao, pamuk, şeker kamışı, pirinç, patates,
mısır, muz, üzüm, portakal, ananas, guava, elma, limon, armut, domates, mango, arpa, şifalı bitkiler, palm yağı, soğan, buğday, kuru fasulye olmakla beraber; sığır eti, kanatlıların etleri ve deniz ürünleri ise başlıca hayvancılık ürünleridir. Ülkenin imalat sanayisi; madencilik ve maden işleme, çelik, metal işleme, petrol işleme, doğal gaz, balıkçılık, gıda işleme ve tekstilden oluşur. Şiddetli depremlerin, tsunamilerin, sellerin, heyelanların ve volkanik faaliyetlerin sıkça görüldüğü Peru’nun başlıca çevre sorunları; ormanlık arazilerin tahribi, erozyon, çölleşme, belediyelerin ve maden atıklarının oluşturduğu su kirliliği ve Lima’da görülen hava kirliliğidir. Uyguladığı çevre politikaları sayesinde Peru, Yale ve Columbia Üniversitelerinin 178 ülkeyi kapsayan çevre performans endeksinde (EPI), 2012 yılında 81. sırada iken, 2014 yılında 110. sıraya geriledi.
BM verilerine göre Peru’nun makine ithalatı 2014 yılında 6,3 milyar dolara oldu.
GENEL EKONOMİK GÖRÜNÜM İşgücünün yüzde 7,6’sına istihdam sağlayan tarım sektörü, ülkenin ihracatında da önemli paya sahiptir. Deniz ürünleri ve balık yağının yanı sıra pamuk, şeker kamışı, kahve ve soya fasulyesi, ülkenin başlıca tarım ihraç ürünlerini oluşturur. Tarım sektörü küresel ekonomik krizden nispeten az etkilenmiş,
Atacama Çölü
67
ülkelerden
Peru’nun ihracat gelirlerinin yüzde 60’ını madencilik sektörü ürünleri oluşturuyor.
Arequipa
tarım ve gıda ürünleri ihracatı krize rağmen artmıştır. İmalat sanayisinde ise toparlanma 2009 yılı sonunda başlamıştır. 2015 yılında sanayi alanında yüzde 3,8 reel büyüme bekleniyor. Ülkede kauçuk, gıda işleme ve kimya, en önemli sanayi sektörleridir. Tekstil ve yün (alpaka, lama, vikunya) sektörlerinin gelişimi devlet tarafından teşvik edilir. İnşaat sektörü de en fazla gelişim gösteren sektörler arasındadır ve hidroelektrik santrali projeleri son yıllarda gittikçe önem kazanır. Madencilik sektörü ise ihracatın yaklaşık yüzde 60’ını, vergi gelirlerinin yüzde 30’unu sağlar. Dünyanın en büyük gümüş üreticisi olan Peru, bakır, çinko, altın, demir, fosfor ve manganez açısın-
dan da önemli rezervlere sahiptir. Turizm ise ülkedeki toplam işgücünün yüzde 6,8’ini, GSYİH’nin ise yüzde 7,7’sini oluşturur. Başlıca altı bölgedeki sektörel durumu özetlersek: Piura Bölgesi-Paita Şehri Peru’nun kuzeyinde Ekvator ile sınırı oluşturan ve ülkenin en verimli tarım alanlarının bulunduğu bölgedir. Paita, Piura bölgesinin liman kentidir. Bölge halkının yüzde 37’sinin ana istihdam sahasını teşkil eden tarım, geniş tarım ve sulama arazileri ile yüksek verim oranları arz eder. Bölge, ülkenin başlıca limon, mango, muz ve maracuya üreticisidir. Ayrıca karpuz, bezelye, börülce, şeker pancarı, paprika, papaya, pamuk ve kabuklu pirinç gibi farklı ürün gruplarını da ihraç eder. Ucuz ithal Brezilya ve ABD
PERU’NUN MAKİNE İTHALATINDA BAŞLICA KALEMLER (MİLYON DOLAR – 84. FASIL)
68
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (14/13)
GTİP
GTİP TANIMI
2013
2014
8471
OTOMATİK BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ, ÜNİTELERİ
800,6
791,4
-1,2
8429
DOZERLER, GREYDER, SKREYPER, EKSKAVATÖR, KÜREYİCİ, YÜKLEYİCİ VB.
795,6
714,6
-10,2
8474
TOPRAK, TAŞ, METAL CEVHERİ VB. AYIKLAMA, ELEME VB. İÇİN MAKİNELER
371,4
429,6
15,7
8443
MATBAACILIĞA MAHSUS BASKI MAKİNELERİ, YARDIMCI MAKİNELER
317,3
313,2
-1,3
8431
AĞIR İŞ MAKİNE VE CİHAZLARININ AKSAMI, PARÇALARI
247,4
265,3
7,3
8421
SANTRİFÜJLE ÇALIŞAN KURUTMA, FİLTRE, ARITMA CİHAZLARI
273,4
253,5
-7,3
8481
MUSLUKÇU, BORUCU ESYASI-BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ, TERMOSTATİK VALF DAHİL
237,1
242,9
2,4
8413
SIVILAR İÇİN POMPALAR, SIVI ELEVATÖRLERİ
222,0
219,3
-1,2
8483
TRANSMİSYON MİLLERİ, KRANKLAR, YATAK KOVANLARI, DİŞLİLER, ÇARKLAR
178,3
217,4
21,9
8414
HAVA-VAKUM POMPASI, HAVA/GAZ KOMPRESÖRÜ, VANTİLATÖR, ASPİRATÖR
185,6
205,8
10,9
DİĞER
2.757,7
2.664,4
-3,4
TOPLAM
6.386,5
6.317,5
-1,1
menşeli pamuk nedeniyle üretimi azalan Piura pamuğu lif boyu itibariyle Mısır’ın akala pamuğu kadar kalitelidir ve bu pamuğun üretiminin artırılması için çalışmalar yapılır. Peru limon üretiminin yüzde 64’ü ve mango üretiminin yüzde 66’sını karşılayan bölge, başta ABD pazarına olmak üzere yılda yaklaşık 25,4 milyar dolar değerinde mango ihraç etmektedir. Bölge ihracatında yüzde 27,2’lik yer teşkil eden kabuklu ve yumuşak deniz ürünleri arasında yengeç, ıstakoz, pota cinsi kalamar, deniz tarağı, midye, ton ve dil balığı yer alır. Ayrıca bölgede çok sayıda balık unu fabrikası bulunur. Bölge ihracatının yüzde 17,5’ini karşılayan konservecilik sektörü, daha çok işlenmemiş balık ve deniz ürünlerine yöneliktir. Bölge zengin potasyum, bakır, kurşun ve çinko kaynaklarını barındırır. Ayrıca karbon, kükürt, bentonit ve barit gibi ametal rezervlerine de sahiptir. Ancash Bölgesi – Huaraz Şehri: Lima’nın kuzeyinde yer alan Ancash ağırlıklı olarak tarım ve madencilik bölgesidir. Mango’nun bölge ihracatında yüzde 5,4 paya sahip olduğu tarım faaliyetleri arasında pamuk, pirinç, şeker pancarı, kuşkonmaz, yuca cinsi patates, çiçekçilik ve aromatik bitkiler yer alır. Demir ürünlerinin bölge ihracatında yüzde 41,1’lik yer tuttuğu madencilik sektörü, bakır, çinko, altın ve gümüş ile ön plana çıkar. Madencilik vergi gelirlerinin ihracatçılara yeniden dağıtılması uygulamasında yüzde 26 ile ülke çapında ilk sırada yer alan bölge, Peru’nun başlıca maden ürünleri ihracatçısıdır. Deniz tarağı cinsi kabuklu deniz ürünleri bölge ihracatının yüze 23,7’sini oluşturur ve balık unu da önemli ihracat kalemleri arasında yer alır. Lima ve Callao Bölgesi – Huaura Eyaleti – Huacho Şehri: 10 milyona yaklaşan nüfusu ile 29 milyon olan ülke nüfusunun üçte birini barındıran Lima, serbest bölge, liman ve havaalanı imkanları ve finans merkezi olarak ülkenin en büyük ekonomi merkezidir. Altın, petrol ürünleri, bakır, balık unu ve çinko gibi ihracat ürünleri ile dikkat çeken Lima ve Callao bölgesine bağlı Huaura eyaleti; sarımsak, havuç, soğan, nohut, granadin gibi tarım ürünleri ile ön plana çıkar. Karal Antik Şehri gibi turizm potansiyelleri bulunan tarihi ören yerlerini de içerir. Pasco Bölgesi: Lima idari bölgesinin doğusunda yer alan Pasco, ülkenin dağlık kesiminde bulunur. Çevre illerden maden ocaklarında çalışmak üzere yerleşen insanlarla birlikte yüksek nüfus oranlarına ulaşıp şehirleşen Pasco’da bölgesel ekonomik faaliyetlerin yüzde 56,2’sini madencilik sektörü oluşturur. Kurşun, bakır, altın, gümüş ve çinko başlıca ihracat ürünleri arasında yer alır.
Plaza de Armas, Cuzco
Lambayeque Bölgesi: Peru’nun kuzeyinde yer alan önemli bir tarım bölgesidir. Bölge ihracat ürünleri arasında ağırlıklı role sahip olan tarım sektöründe, yüzde 20,5 ile maracuya, yüzde 8,6 ile avokado, yüzde 5,6 ile mango ve yüzde 5,3 ile fasulye başta yer alır. Sebze ihracatının yüzde 26,3 ile önemli yer teşkil ettiği bölgede, şeker kamışı balı ve posası ihracatı da gerçekleştirilir. Organik meyvecilik ve sebzecilik faaliyetlerinin bulunduğu Lambayeque’de bu alanda muz, mango, maracuya, üzüm, paprika, kahve ve piquillo biberi yetiştirilir. Arequipa Bölgesi: Başkent Lima’dan sonra ülkenin en önemli ikinci şehri Arequipa’yı içeren bölgenin başlıca ekonomik faaliyeti madencilik sektörüne dayanır. Bölgeden ağırlıklı olarak bakır, çinko, altın ve kurşun ihraç edilir. Bölge ihracatında önemli yer tutan tarım faaliyetleri paprika, sarı-yeşil soğan, kiwicha, sarımsak gibi ürünleri içerir. Bölge iplik, kumaş ve elyaf üretiminde lider Pisac
69
ülkelerden konumundadır. Özellikle alpaca ve vikunya gibi değerli yün iplik ve kumaş ihracatında ön plana çıkar. Anılan kumaşlardan yünlü kazak, palto, atkı gibi giyim kalemlerinin yanı sıra kadın çantası, duvar halıları, masa örtüleri ve cüzdan gibi ürünler de imal edilir. EKONOMİK PERFORMANS Dünya Bankası’nın “Doing Business 2015” raporuna göre 189 ülke arasında; iş yeri açma ve kapama, krediye ulaşım, yatırımcıları koruma, vergi ödemeleri, imzalanan kontratları uygulama açısından yapılan değerlendirmede Peru 35. sırada yer alır. Latin Amerika bölgesinde ise Kolombiya’dan sonra ikinci sıradadır. 2014 yılında yüzde 2,4 olarak tahmin edilen büyüme hızı 2015 yılı için yaklaşık yüzde 4,7 olarak öngörülüyor. Gelecek yıllarda özellikle madencilik ve inşaat alanında önemli yatırım projeleri ve güçlü iç tüketim sayesinde ülkede büyümenin sürmesi bekleniyor. Peru’da işsizlik oranı hala yüksek bir seviye olan yüzde 6,1 civarındadır. Ülkede 2015 yılında enflasyonun yüzde 2,7 seviyesinde olacağı öngörülüyor. ÜLKEDEKİ ÖNEMLİ SEKTÖRLER Tarım sektörü Peru’nun GSYİH’sinin yüzde 7,8’ini oluşturuyor. Kahve, Peru’nun ihraca-
tında tarım ürünleri arasında ilk sırada yer alır ve ağırlıklı olarak Almanya’ya ihraç ediliyor. Biber, kuru incir ve üzüm ise yine çok ihraç edilen tarım ürünleridir. Bunların dışında pamuk, kuşkonmaz, kakao, şeker kamışı, pirinç, patates, portakal Peru’da yetiştirilen tarım ürünleri arasında yer alıyor. Deniz ürünleri Peru’daki önemli sektörlerdendir. Sektör 2010 yılında yüzde 2,5 büyüyerek 332,4 milyon dolar seviyelerine ulaştı. 2015 yılı için 2010 yılından itibaren yüzde 75,9’luk bir büyüme ile 584,8 milyon dolar rakamına ulaşması bekleniyor. Hacim olarak 2010 yılında yüzde 9’luk bir büyüme ile 48,100 ton seviyelerine ulaşan sektörün, 2015 yılında yüzde 47,2’lik bir büyüme ile 70,700 ton seviyelerine çıkacağı düşünülüyor. Ancak aşırı avlanma nedeni ile hükümet yasal bir sınırlama getirdi. Ayrıca sektör, her yedi-sekiz yılda bir olan El Nino Kasırgası nedeni ile sıkıntı yaşıyor. Peru, kaliteli tekstil ürünleri üretimi açısından önemli bir ülkedir. Yerel olarak yetiştirilen Pima pamuğu uluslararası marketlerde büyük rağbet görüyor. Alpaca ve vikunya lifleri de Peru And Dağlarına özgüdür ve kaliteli yün yapımında kullanılıyor. Peru, Latin Amerika kıtasında madencilik açısından en fazla potansiyel barındıran ülkelerdendir. Ülke gümüş, çinko, kalay, kurşun, Cordiliera Huayhuash
70
Türkiye’nin Peru’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı TÜİK verilerine göre 2014 yılında 8,5 milyon dolar oldu.
Sacsayhuaman
altın ve bakır madenlerinin üretiminde Latin Amerika’da birinci sıradadır. Borat, diyatomit, bentonit, fosfat ve traverten gibi madenlerde de önemli yatırım fırsatları mevcuttur. Uluslararası üne sahip çok sayıda maden şirketinin Peru’da yatırımları bulunuyor. Madencilik, Peru’nun ihracatında da en önemli sektördür. Peru 2014 yılı itibariyle yalnızca metal cevherleri sektöründe 13 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiriyor. Özellikle And Dağları çevresi maden yatakları açısından zengindir. Maden yataklarının sadece yüzde 10’u keşfedilmiş durumda, yüzde 6’sı da hali hazırda işlenmektedir. Ülkenin hammadde açısından zenginliği ve sektördeki faaliyetler için gerekli olan gelişmiş bir hizmetler sektörüne sa-
hip olması da, madencilik sektöründe Peru’yu Latin Amerika’nın en önemli ülkelerinden biri haline getiriyor. Sektörde faaliyet gösteren yabancı şirketler yasal ve ekonomik açıdan korunurken, aynı zamanda da sürdürülebilir kalkınma ve çevrenin korunması gibi alanlardaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri teşvik ediliyor. İnka, Paraca, Nasca, Wari, Moche, Chimu, Tiawanaku gibi çeşitli kültürlerin izlerini taşıyan Peru’nun, UNESCO dünya mirası litesinde 10’a yakın yerleşim yeri ve ulusal parkı bulunuyor. Cuzco şehri, İnca medeniyeti kalıntıları nedeniyle oldukça popülerdir. Ülkenin başlıca limanları ise Callao, Iquitos, Matarani, Paita, Pucallpa, Yurimaguas liman-
TÜRKİYE’NİN PERU’YA MAKİNE İHRACATINDA BAŞLICA KALEMLER (BİN DOLAR – 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
8451
Kaynak: TÜİK Verileri Değişim % (14/13)
2013
2014
DOKUMA MADDELERİNİ YIKAMA, KURUTMA, ÜTÜLEME MAKİNE VE CİHAZLARI
1.254,9
837,6
-33,3
8413
SIVILAR İÇİN POMPALAR, SIVI ELEVATÖRLERİ
1.247,1
755,6
-39,4
8474
TOPRAK, TAŞ, METAL CEVHERİ VB. AYIKLAMA, ELEME VB. İÇİN MAKİNELER
167,2
740,1
342,8
8445
LİFLERİ HAZIRLAYAN, İPLİK ÜRETEN-HAZIRLAYAN MAKİNELER
0,0
688,7
-
8462
METALLERİ DÖVME, İŞLEME, KESME, SATAFLAMA PRESLERİ, MAKİNELERİ
214,0
584,4
173,1
8430
TOPRAK, MADEN, CEVHERİ TAŞIMA, AYIRMA, SEÇME VB. İŞ MAKİNELERİ
0,0
552,0
-
8481
MUSLUKÇU, BORUCU ESYASI-BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ, TERMOSTATİK VALF DAHİL
223,0
396,8
77,9
8414
HAVA-VAKUM POMPASI, HAVA/GAZ KOMPRESÖRÜ, VANTİLATÖR, ASPİRATÖR
297,3
393,5
32,4
8483
TRANSMİSYON MİLLERİ, KRANKLAR, YATAK KOVANLARI, DİŞLİLER, ÇARKLAR
533,6
380,8
-28,6
8479
KENDİNE ÖZGÜ FONKSİYONLU MAKİNE VE CİHAZLAR
279,4
367,8
31,6
DİĞER
3.426,6
2.781,5
-18,9
TOPLAM
7.643,1
8.478,8
10,9
71
ülkelerden Moray
larıdır. Peru ile Bolivya arasında kalan Titicaca Nehri’nde ise gemi seferleri yapılır. Peru’nun finansal yapısı 1990’lı yıllardan itibaren yabancı sermayeye açıldı ve hızlı bir modernleşme sürecine girildi. Ülkede 16 adet ticari banka, 36 adet kırsal kalkınma bankası ve mikrofinans kuruluşu ve dört adet kamu bankası bulunur.
Türkiye 2014 yılında en fazla dokuma maddelerini yıkama, kurutma, ütüleme makine ve cihazları kaleminde ihracat gerçekleştirdi.
72
DIŞ TİCARET POLİTİKASI Dünya Ticaret Örgütü’ne 1995 yılında, dünya nüfusunun yarısını kapsayan Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na (APEC) 1998 yılında da üye olan Peru; 26 Mayıs 1969 tarihinde ise Bolivya, Kolombiya, Ekvator ve Peru arasında kurulan AND Topluluğu’na (The Andean Community Comunidad Andina) üye oldu. Peru, AND Topluluğu kapsamında üye ülkeler arasındaki serbest ticaretten yararlanır. Daha geniş pazarlara ulaşım açısından proaktif bir tutum izleyen Peru’nun, ABD ile imzaladığı ticaretin geliştirilmesi anlaşması 2009 yılında yürürlüğe girdi. Avrupa Birliği ile Kolombiya ve Peru arasında 2012 tarihinde imzalanan ticaret anlaşmasının tüm formaliteleri tamamlanarak 2013 tarihinden itibaren uygulanmaya başladı. Resmi olarak Haziran 2012’de kurulan Pasifik İttifakı; Kolombiya,
Şili, Peru ve Meksika arasındaki işgücü, finansman ve ticarette engelleri ortadan kaldırarak üyeleri arasındaki dayanışmayı derinleştirme ve Asya-Pasifik Bölgesinde daha yakın ilişkiler oluşturmayı amaçlıyor. Peru hükümetince beş yıl içinde ihracatın iki katına çıkarılması hedefleniyor. Bu kapsamda; ABD, Çin, İsviçre, Japonya, Kanada, Almanya, İspanya, Brezilya başta olmak üzere 25 hedef ülke belirlendi. Özellikle; hizmet sektörünün geliştirilmesine yönelik yeni bir ihracat rejimi geliştiriliyor ve bu sistem içinde vergi ile kiralarda uygun şartlar yaratılarak, uluslararası firmaların bölgedeki merkezlerini Peru’ya taşımaları teşvik ediliyor. İthalatı serbest olan ürünlerin ithalatı için Peru gümrüklerine gümrük beyannamesi, ticari fatura, havayolu konşimentosu, paketleme listesi ve sigorta belgesi sunulması gerekiyor. Ürün ANDEAN Topluluğu ülkelerinden birinden (Kolombiya, Ekvator ve Bolivya) ithal ediliyorsa, tercihli rejimden faydalanılması için ürünün menşeini gösteren belgenin de ibraz edilmesi gerekiyor. Birçok ithal ürün antidamping ve ek gümrük vergisine tabidir. Bu ülkeler dışında kalanlar için, bu ürünlerin orijinlerine ait sertifika sağlayanlar bu vergilerden muaf tutuluyor. Dünya-
nın en büyük kuşkonmaz ve paprika ihracatçısı olan Peru; balık unu, balık yağı, gümüş, Alpaka ve Vikunya yünü üretiminde de dünyada birincidir. Patates, domates, tatlı patates, mısır, avokado ve achiote üretimi bakımından da Peru oldukça zengin bir ülkedir. 2012 yılında 87,3 milyar dolara yükselmiş olan Peru’nun dış ticaret hacmi 2013 yılında 85,1 milyar dolar, 2014 yılı itibariyle ise 80,2 milyar dolara geriledi. Peru’nun 2014 yılı ihracatının yüzde 17,9’u bakır cevherlerinden, yüzde 19,1’i ham ve yarı işlenmiş altından oluştu. İşlenmiş petrol ürünleri, arıtılmış bakır ve bakır alaşımları, balık unu, çeşitli metallerin cevherleri (kurşun, çinko, demir), petrol gazları, kahve, işlenmemiş çinko, ham petrol, kıymetli metaller, hazır giyim, meyve-sebze ve deniz ürünleri ise Peru’nun ihraç ettiği diğer başlıca ürün gruplarıdır. Peru’nun 2014 yılı ithalatında ham petrol (yüzde 7,1), işlenmiş petrol ürünleri (yüzde 6,7) ilk sıralarda yer aldı. Otomotiv üretim ve montaj sanayisi bulunmayan Peru, kara taşıtları ihtiyacının tamamını ithalat yoluyla karşılar. Binek otomobiller ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar önemli ithalat kalemleri arasındadır. Telefon cihazları, otomatik bilgi işlem makineleri, un, TV alıcıları, mısır, soya yağı ve küspesi, ilaç ve kau-
çuk dış lastikler ise Peru’nun ithal ettiği diğer başlıca ürün gruplarıdır. YABANCI YATIRIMLARIN DURUMU VE TÜRKİYE İLE TİCARET 8,1 milyonluk nüfusu ile bölgenin en büyük şehirlerinden biri olan başkent Lima’ya sahip olan Peru’nun Callao Limanı, bölgenin en dinamik limanlarındandır. Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika ülkelerinden ağırlıklı olarak ülkeye yatırım girişi mevcuttur. Ülke, zengin doğal kaynaklar, kamu hizmetleri, gelişmiş bankacılık ve turizm sektörleri ve altyapı hizmetleri ile yabancı şirketlere önemli fırsatlar sunar. Peru, bölge ülkeleri arasında iş yapma kolaylığı açısından Kolombiya’dan sonra ikinci sıradadır. Peru’da 2015 yılı için 8,9 milyar dolar değerinde net doğrudan yatırım gerçekleşmesi bekleniyor. Sermaye iştiraki açısından ise madencilik ve finans sektörleri ön plana çıkar. Ülkede Avrupa (özellikle İspanya ve İngiltere kökenli) ve Kuzey ve Güney Amerika ülkelerinin yatırımları mevcuttur. Türkiye ile Peru arasındaki ticaretin seyrinde, yıllar itibarıyla dalgalanma görülmekle birlikte genel olarak Türkiye lehine bir dış ticaret fazlası söz konusudur. 2008 yılında 7 kat artışla 124,6 milyon dolara yüksePisac
73
ülkelerden len ihracatımızın, 2009 yılında yarıya düştüğü, 2010 yılında ise 2,5 kat arttığı görülüyor. 2014 yılında ikili ticarette Türkiye lehine 213 milyon dolarlık dış ticaret fazlası ve 362,8 milyon dolarlık ticaret hacmi gerçekleşmiştir. 2014 yılında bir önceki yıla kıyasla ihracatımız yüzde 4,5 artış göstererek 288 milyon dolar, İthalatımız ise yüzde 20,6 azalışla 74,8 milyon dolar olarak gerçekleşti. Peru dış açık vermediğimiz nadir Latin Amerika ülkeleri arasında yer alır. Peru’ya 2014 yılı ihracatımızda demir-çelik çubuklar, yarı mamuller, filmaşin ve profiller ilk sıradadır. Tarım ve gıda ürünleri, Türkiye’nin Peru’dan gerçekleştirdiği ithalatın önemli bir bölümünü oluşturur. 2014 yılında söz konusu ülkeden ithal edilen ürünler arasında işlenmemiş çinko, tohumlar, işlenmemiş kurşun, sentetik devamsız lifler, yağlı tohumlar, balık unu, kuru baklagiller ilk sıralarda yer aldı. Gıda, inşaat malzemeleri, otomotiv yan sanayi, pompa ve kompresörler, kimyasallar, havalandırma ve soğutma cihazları, iplik, plastik, kozmetik ve müteahhitlik sektörü potansiyel sektörlerdir. Peru ile Türkiye arasında ikili ticaretin yasal altyapısının tamamlanmamış olması nedeniyle ihracatta vergi yükü, Peru’nun tercihli ticaret anlaşması imzaladığı diğer ülkelere kıyasla daha yüksektir. Diğer Latin Amerika ülkelerinde de olduğu gibi sosyal ve ticari anlamda Türkiye’nin ve Türk ürünlerinin yeterince tanınmaması, coğrafi uzaklık ve doğrudan uçak seferleri bulunmayışı nedeniyle işadamlarının karşılıklı ziyaretlerinin yeterince sık olmaması, bölge ülkeleri ile rekabette ve lojistikte karşılaşılan
dezavantajlar Peru pazarında karşılaşılan diğer başlıca sorunlar arasındadır. PERU 2014 YILINDA 276,3 MİLYON DOLARLIK MAKİNE İHRAÇ ETTİ BM İstatistik Bölümü verilerine göre Peru’nun makine ihracatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 28,2 artarak 276,3 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 215,6 milyon dolar seviyesindeydi. Peru 2014 yılında 72,1 milyon dolarla en fazla ABD’ye makine ihraç etti. Makine ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 47,4 artan Peru’nun 2013 yılında ABD’ye ihraç ettiği makinelerin değeri 48,9 milyon dolardı. Peru’nun 2014 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke Ekvador oldu. 2013 yılında söz konusu ülkeye 27,2 milyon dolar değerinde makine ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 45,1 artarak 39,4 milyon dolar olarak kaydedildi. Peru’nun en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Şili yer alıyor. Peru, 2014 yılında Şili’ye 30,4 milyon dolar değerinde makine ihraç etti. 2013 yılında bu rakam 26,4 milyon dolar seviyesindeydi. Şili’ye yönelik makine ihracatı 15,3 arttı. Peru’nun 2014 yılında, ilk 10 ülke arasında bir önceki yıla göre makine ihracatını en fazla artırdığı ülke ise yüzde 116,8 ile Kanada oldu. Kanada’ya 2013 yılında 4,2 milyon dolarlık makine ihraç edilirken bu rakam 2014 yılında 9,2 dolar olarak kaydedildi. Türkiye, 2014 yılında Peru’nun 300 bin dolar ile makine ihraç ettiği ülkeler listesinin 42. Sırasında yer alıyor. Peru 2014 yılında 84. fasıl itibariyle en fazla dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükLima
74
Titicaca Gölü
leyici vb. kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 21,3 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken 2014 yılında bu rakam, yüzde 82 artarak 38,8 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında ise toprak, maden, cevheri tasıma, ayırma, seçme vb. iş makineleri bulunuyor. Söz konusu kalemde 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 35,3 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 24,7 milyon dolar seviyesindeydi. Toprak, maden ,cevheri taşıma, ayırma, seçme vb. iş makineleri ürün grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 43,1 oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler kaleminde 2013 yılında 25,4 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında yüzde 16,6 artarak 29,6 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Peru’nun 2014 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu yüzde 232 ile turbojetler, turbo-propeller, diğer gaz türbinleri oldu. ÇİN İTHALAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA BULUNUYOR BM İstatistik Bölümü verilerine göre Peru’nun makine ithalatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 1,1 azalarak 6,317 milyar dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 6,386 milyar dolar seviyesindeydi. 2014 yılı rakamlarına göre Peru’nun en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sıra-
sında Çin bulunuyor. Çin’den 2013 yılında 1,5 milyar dolar değerinde makine ithal eden Peru’nun, 2014 yılı makine ithalatı yüzde 4,4 azalarak 1,4 milyar dolar olarak kaydedildi. Peru, 2014 yılında listenin ikinci sırasında bulunan ABD’den 1,4 milyar dolar değerinde makine ithal etti. 2013 yılında bu rakam 1,3 milyar dolar seviyesindeydi. 2014 yılında Peru’nun ABD’den gerçekleştirdiği makine ithalatı yüzde 7,8 arttı. Peru’nun 2014 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Almanya yer alıyor. Peru 2013 yılında Almanya’dan 470,5 milyon dolar değerinde makine ithal ederken bu rakam, 2014 yılında yüzde 25,4 artarak 590,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Peru’nun 2014 yılında bir önceki yıla oranla makine ithalatını yüzde 38,3 ile en fazla artırdığı ülke Kanada oldu. 2013 yılında söz konusu ülkeden 107,5 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2014 yılında bu rakam 148,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye, 14,7 milyon dolar ile Peru’nun 2014 yılında en fazla makine ithal ettiği ülkeler listesinin 35. sırasında bulunuyor. Peru 2014 yılında en fazla otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri kaleminde ürün ithal etti. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 800,6 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 1,2 azalarak 791,4 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici vb. bulunuyor. Peru, 2014 yılında söz konusu
BM verilerine göre Peru 2014 yılında 1,4 milyar dolar ile en fazla Çin’den makine ithal etti.
75
ülkelerden Puno
kalemde 714,6 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2013 yılında bu rakam 795,6 milyon dolardı. Peru’nun söz konusu ürün grubundaki ithalatı yüzde 10,2 azaldı. Peru’nun en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem toprak, tas, metal cevheri vb. ayıklama, eleme için makineler oldu. 2013 yılında söz konusu kalemde 371,4 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 15,7 artarak 429,6 milyon dolar seviyesine yükseldi. Peru’nun makine ithalatında en fazla artış yüzde 21,9 ile transmisyon milleri, kranklar, yatak kovanları, dişliler, çarklar kaleminde gerçekleşti. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 178,3 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirilirken, 2014 yılında bu rakam 217,4 milyon dolar seviyesine yükseldi.
ANIL KIRHALLI: “Latin Amerika ülkelerinde ithalat vergileri sebebiyle fiyat dezavantajı yaşıyoruz.”
76
TÜRKİYE’NİN İHRACATI YÜZDE 10,9 ARTTI TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 84. fasılda Peru’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı, 2014 yılında 8,4 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 7,6 milyon dolar seviyesindeydi. Peru’ya yönelik makine ihracatı yüzde 10,9 arttı. Türkiye’nin Peru’ya yönelik makine ihracatının ilk sırasında dokuma maddelerini yıkama, kurutma, ütüleme makine ve cihazları yer alıyor. Söz konusu kalemde Peru’ya 2013 yılında 1,2 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılında 837,6 bin dolar seviyesinde kaydedildi. Söz konusu mal grubunda 2014 yılında ihracat yüzde 33,3 azaldı. Listenin ikinci sırasında bulunan sıvılar için pompalar, sıvı elevatör-
leri ürün grubunda 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 755,6 bin dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 1,2 milyon dolardı. sıvılar için pompalar, sıvı elevatörleri ürün grubundaki ihracat yüzde 39,4 azaldı. Türkiye’nin Peru’ya makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler bulunuyor. 2013 yılında söz konusu kalemde 167,2 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 342,8 artarak 740,1 bin dolar olarak kaydedildi. TÜİK verilerine göre 2014 yılında 84. fasıl itibariyle Türkiye’nin Peru’dan makine ithalatı 2014 yılında 63,1 bin dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 40 bin dolardı. Türkiye’nin 2014 yılında Peru’dan gerçekleştirdiği makine ithalatı yüzde 58 oranında arttı.
“PERU’NUN POTANSİYELİ BÜYÜK” ANIL KIRHALLI KANSAN MAKİNE SATIŞ VE YENİ İŞ GELİŞTİRME DİREKTÖRÜ “Firmamız, iki fabrikada toplam 115 kişilik bir ekiple kağıt katlama makineleri ve ıslak mendil üretim hatları imal ediyor. Toplam üretimimizin yüzde 75’inden fazlasını ihraç ediyoruz. Bugüne kadar aralarında Singapur, Finlandiya, Güney Afrika Cumhuriyeti, ABD ve Peru’nun de yer aldığı dünyanın 45’ten fazla ülkesine ürünlerimi-
zi gönderdik. İhracat gerçekleştirdiğimiz ülke sayısını her yıl artırarak markamızın adını dünyaya duyurmak en büyük amaçlarımız arasında yer alıyor. Kansan olarak son beş yılda ihracat hacmimizi de ortalama yüzde 30 oranında artırdık. Önümüzdeki üç yılda bu oranı minimum yüzde 15 daha artırmayı hedefliyoruz. Özellikle Brezilya, Meksika gibi, ülkemizle ikili serbest ticaret anlaşmaları olmayan Latin Amerika ülkelerinde; serbest ticaret anlaşması bulunan Avrupa Birliği ve ABD’deki rakip firmalara kıyasla ithalat vergileri sebebiyle fiyat dezavantajı yaşıyoruz. Tüm bu güçlüklere rağmen 2013 yılında Meksika, Arjantin ve Peru’daki bazı müşterilere satış gerçekleştirebildik. Ancak bu bölgedeki potansiyelin, aldığımız işlerden çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Sektörde faaliyet gösteren diğer makine firmalarının da karşılaştığı bu problemleri aşmak için ilgili devlet kurumlarının bu ülkeler özelinde daha aktif çalışarak ticari bariyerleri hafifletmeleri ya da tümden kaldırmaları en büyük beklentimiz.”
“TEKSTİL SEKTÖRÜ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ÜLKE” EYÜP POSLU ELTEKSMAK YÖNETİM KURULU ÜYESİ “Elektronik tekstil makineleri üreten firma-
mız 1995 yılında Denizli’de faaliyete başladı. Firma olarak en önemli hedefimiz yüksek kalite ve kapasitede enerji verimliliğini önde tutan makineler üretmek. Elteksmak kendi öz kaynaklarıyla sağlıklı bir yapı içinde büyüyen, pazardaki payını gittikçe artıran bir marka. Bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilir bir büyüme hedefliyoruz. Firmamız bir çok ülkeye yerel distribütörler aracılığıyla ihracat gerçekleştiriyor. Satış ve satış sonrası servis için her ülkede lokal distribütörlükler ve acentelerimiz var. İhracat yaptığımız ülkeler arasında Mısır, İran, Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Azerbaycan, Etiyopya, Özbekistan, Türkmenistan, Rusya, Beyaz Rusya, Fas, Tunus, Kolombiya, Brezilya, Şili, Meksika, Singapur, Endonezya ve Peru bulunuyor. Büyük tekstil yatırımları günümüzde daha çok 3. dünya ülkelerine gerçekleştiriliyor. Biz bu ülkelerde ihracatın daha ilk safhası olan akreditiflerde problem yaşıyoruz. Tarafımıza açılan akreditifleri ülke ve banklarına göre ya bankalarımız güvenli bulmuyor ya da teyitli akreditif bile olsa ihracat sonrasında tahsil etmekte büyük sıkıntı yaşıyoruz. Müşterilerimizden genellikle vadeli akreditifler öneriliyor. Avrupa veya diğer 1. dünya ülkeleri üzerinden teyitlendirilen akreditifleri bankalarımız kabul ediyor ancak bu da müşterilerimiz ve bizim için ekstra bir aracı banka işlemlerine ve masrafa neden oluyor.”
EYÜP POSLU: “AKREDİTİFLERDE YAŞADIĞIMIZ PROBLEMLERE ÇÖZÜM BULUNMALI.”
Cuzco
77
akademik
“Türk Sanayisini İleriye Taşıyacak Yegane Unsur Eğitimli Nesillerdir” Türk sanayisinin gelişimine katkıda bulunma amacıyla nitelikli mühendislik eğitimi veren kurumlardan biri olduklarını belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Karakuzu, “Eğitimli nesillerin ülkemizi daha iyi noktalara taşıyacağına inanıyoruz” dedi.
78
E
ge Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi bünyesinde 1968 yılında eğitim-öğretime başlayan makine mühendisliği bölümü, 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesinin kurulmasından sonra bu üniversitenin mühendislik-mimarlık fakültesine bağlandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde; 13 profesör, 11 doçent, sekiz yardımcı doçent, iki öğretim görevlisi, 15 araştırma görevlisi ve yedi teknik personel görev alıyor. Mesleğinin etik sorumlulukları, evrensel ve toplumsal etkileri hakkında bilinçli, çağın sorunlarına duyarlı makine mühendislerini sanayinin hizmetine sunmak için çalıştıklarını ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Karakuzu; bölümün yapısı, mühendislik eğitiminde uyguladıkları temel prensipler ve sanayi kuruluşları ile birlikte sürdürdükleri projelerle ilgili bilgi verdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ne zaman kuruldu? Eğitimde belirlediğiniz temel hedefler nelerdi? Ege Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakül-
tesinin bir bölümü olarak 1968 yılında eğitimöğretime başladık. Bölümümüz 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesinin kurulmasından sonra mühendislik-mimarlık fakültesine bağlandı. Bölümümüzde; enerji, konstrüksiyonimalat, makine teorisi ve dinamiği, mekanik, otomotiv ve termodinamik anabilim dallarında eğitim veriliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü; 13 profesör, 11 doçent, sekiz yardımcı doçent, iki öğretim görevlisi, 15 araştırma görevlisi ve yedi teknik personelden oluşan güçlü bir eğitim kadrosuna sahiptir. Bölümümüz yüzde 30 “İngilizce Destekli Türkçe Program” şeklinde tanımlanan örgün ve ikinci öğretim eğitimlerini başarıyla sürdürüyor. Lisans programlarının yanında, fen bilimleri enstitüsü kapsamında; enerji, konstrüksiyon-imalat, makine teorisi ve dinamiği, mekanik, termodinamik ana bilim dallarında yüksek lisans ve doktora eğitimleri de veriliyor. Yurttaşlık sorumluluğu ve toplumsal gelişmeye katkı yapmayı ön planda tutarak nitelikli bir eğitim sunmak için çalışıyoruz. Temel ve gelişen alanlarda araştırmalar yaparak bilimsel-teknolojik gelişmelere katkıda bulunmak istiyoruz. Ülkemiz için öncelikli alanlara eğilerek endüstrinin gelişimine yardımcı
olabilmek başlıca gayemizdir. Isıl ve mekanik sistemlerle ilgili mühendislik problemlerini tanımlayabilen; matematik, fen ve mühendislik bilgilerini, modern mühendislik araçları, analiz ile ölçme metotları kullanarak çözümler geliştirebilen kuşaklar yetişmesine aracılık ediyoruz. Üretim endüstrilerinde etkin takım çalışmasına yatkın, yazılı ve sözlü iletişim kurabilen, mesleki gelişme için gerekli altyapıya sahip, yaşam boyu öğrenme gerekliliğini kavramış, mesleğinin etik sorumlulukları, evrensel ve toplumsal etkileri hakkında bilinçli, çağın sorunlarına duyarlı, makine mühendislerini sanayinin hizmetine sunuyoruz. Kuruluşundan bugüne bölümünüzde gelişim ve değişim yaşandı mı? Daha iyiye ulaşma noktasında önceliği hangi konulara verdiniz? Bölümümüz 2005 yılında Mühendislik Değerlendirme Kurulu (MÜDEK) tarafından akredite edilmiştir. 2011 yılından bu yana da EURACE etiketine sahiptir. 2010 yılından itibaren de “Avrupa Yükseköğretim Alanı” içinde yer alan ülke vatandaşlarının yükseköğrenim görmesi veya çalışması amacıyla Avrupa’da kolayca dolaşabilmelerini sağlayan Bologna Süreci (Avrupa Yükseköğretim Alanı Uyum Çalışmaları) çalışmalarına başladı. Bu çalışmaların yanında, mezun olacak öğrencilere, 2011 yılından itibaren “Diploma Eki” verilebiliyor. Bu etiket, diploma eki uygulamalarını her bakımdan doğru şekilde gerçekleştirdiği tespit edilen yükseköğretim kurumlarına verilen saygın bir belge niteliğindedir. Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesinin, Eylül 2013 tarihinde yapmış olduğu AKTS Etiketi başvurusu, Avrupa Komisyonu tarafından değerlendirilmiş, başarılı bulunarak onaylanmış ve üniversitemiz Bologna Sürecinin önemli basamaklarından ikincisi olan, AKTS Etiketini (ECTS Label) almaya hak kazanmıştır. Bu etiket, yükseköğretim kurumlarına verilen uluslararası tanınırlık açısından önemli bir belgedir. Öğrencilerimiz Erasmus ve Mevlana Değişim Programları ile üniversitemizin anlaşmalı olduğu Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerindeki üniversitelerde eğitimlerinin bir veya iki yarıyılını geçirebiliyor. Farabi Değişim Programıyla da Türkiye’de istediği üniversitelerde eğitimlerinin bir veya iki yarıyılını tamamlayabiliyor. Lisans programını başarıyla yürüten öğrencilerimiz endüstri, maden, metalurji-malzeme, tekstil mühendisliği bölümlerinde Çift Anadal Lisans Programı (ÇAP) yaparak çift diploma sahibi olmaya veya yandal programını tamamlayarak sertifika almaya hak kazanıyor. Son sınıftaki seçmeli derslerle de öğrencilerimizi mekanik ve ısıl tasarım opsiyonlaşmasına yönlendiriyoruz. Mekatro-
“Öğrencilerimize eğitimlerinin bir veya iki yarıyılını Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerindeki üniversitelerinde sürdürüp deneyimlerini artırabilme olanağı sunuyoruz”
Prof. Dr. Ramazan Karakuzu Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı
“Uygulamalı eğitim konusunda dünyanın önemli firmalarından biriyle protokol imzaladık. Bu merkezde öğrencilerimize ve firma personeline eğitim verilecek. Bölümümüzde kurulacak laboratuvara ise robot, elektriksel ekipmanlar gibi sistemler bu firma tarafından sağlanacak.”
nik, bilgisayar destekli mühendislik, kompozit malzemeler, nano akışkanlar, yenilenebilir enerji sistemleri ve otomotiv gibi güncel konularla eğitimimizi zenginleştiriyoruz. Öğrenciler için dersler kapsamında firmalara teknik geziler düzenliyoruz. Uygulamalı eğitim konusunda dünyanın önemli firmalarından biriyle ortak protokol imzaladık. Bölümümüzde kurulacak yeni bir laboratuvara robot, elektriksel ekipmanlar gibi sistemler bu firma tarafından sağlanacak. Mevcut dersler kapsamında ve gerektiğinde yeni seçmeli dersler açılarak öğrencilere uygulamalı eğitim verilecek. Ayrıca laboratuvarda firma elemanları ve sanayiden kişiler de eğitilecek. Bu konuda ortak bir merkez kurulmasını da planlanıyoruz. Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate aldınız mı? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağladınız? Eğitimi iyileştirme çalışmalarımız devam ediyor. MÜDEK akreditasyonu kapsamında 2004 yılında paydaşlarımızdan Endüstri Danışma Kurulu (EDK) oluşturuldu. Bu kurul alanında uzman mühendisler, sanayiciler, bölüm başkanı ile bölüm öğretim üyelerinin bir kısmından oluşuyor. Kurul toplantılarını bölümümüzde yapıyoruz. EDK görüşleri doğrultusunda eğitim müfredatımıza teknik ve sosyal zorunlu ve seçmeli dersler ilave edildi. Ayrıca dekanlık tarafından oluşturulan teknik ve sosyal seçmeli dersler havuzumuz var. Bu havuzlardaki derslere sanayiden gelen kişiler, diğer fakültelerden ve kendi fakültemizden öğretim elemanları tarafından destek veriliyor. Eğitim programımız her yıl gözden
79
akademik
“Eğitim programımız her yıl gözden geçirilip, endüstrinin talepleri doğrultusunda yeni ve güncel seçmeli dersler müfredata ilave ediliyor.”
80
geçirilip yeni güncel seçmeli dersler müfredata ilave ediliyor. İsteyen öğrencilerimize ilk seneden mezun olana kadar “Dış Danışman” olarak adlandırdığımız sanayiden bir danışman atanıyor. Bu sistem Türkiye’de sadece bölümümüzde uygulanıyor. Konuyla “Dış Danışmanlık Komisyonu” birimimiz ilgileniyor. Öğrenci yılda en az iki kez dış danışmanının firmasını ziyaret ediyor. Sabahtan akşama kadar firmada kalıyor, firma hakkında bilgiler alıyor ve sanayinin havasını teneffüs ediyor. Dış danışman, öğrencinin staj yapacağı yeri ayarlama gibi değişik konularda öğrenciye yardımcı oluyor. Teorik eğitimin yanında öğrencilerimize son sınıfta “Makine Mühendisliğinde Ölçüm ve Analiz Laboratuvarı” dersi veriliyor. Bu ders kapsamında öğrencilerden 12 farklı deney yapması ve deney sonuçlarını irdeleyerek rapor hazırlaması isteniyor. Ayrıca grup çalışması olarak öğrencilere deney tasarım projesi veriliyor, öğrenciler deney tasarlayıp deneylerini tamamlıyor ve sonuçlarını raporlayıp sunuyor. Hazır bir deney düzeneği kullanılabildiği gibi yeni tasarımların imalatları gerçekleştirilip sonuçları yapılan analiz sonuçları ile karşılaştırılabiliyor. Araştırma projesinde öğrencilerden güncel konuları araştırmaları isteniyor, internetten veya bizzat sanayide yerinde gözlemle araştırmalarını sürdürmeleri bekleniyor. Mühendis adayları diploma projesiyle teorik deneysel bilgilerini birleştirerek tasarımlar yapabiliyor. Son zamanlarda öğrencilerimiz diploma projelerini gerçekleştirirken araştırma projelerine dahil oluyor veya uygulamaya yönelik projeler üstleniyor. Yılsonunda bölümümüzde diploma projeleri poster olarak sergileniyor. Ayrıca Makina Mühendisleri Odasının organizasyonunda İzmir ve Manisa’daki makine mühendisliği bölümlerinden öğrencilerin yaptığı bitirme projeleri odanın Tepekule
Kongre ve Sergi Salonunda sergileniyor, sanayicilerin ve akademisyenlerin davet edildiği etkinlikte projeler görücüye çıkarılıyor. Projeler akademisyenler ve sanayicilerden oluşan bir jüri tarafından değerlendiriliyor ve Makina Mühendisleri Odası tarafından ilk üçe giren projeler ödüllendiriliyor. Bölümümüz öğrencileri geçen yıl pek çok ödüle layık görüldü. Uygulamaya yönelik olan “4 Eksenli CNC Freze Tezgahı”, “Üç Boyutlu Yazıcı” ve “Doğrudan Metanol Yakıt Pili Tasarımı-Üretimi” projelerimiz ziyaretçilerin takdirini kazandı. Bu yılki sergiye de iddialı bir şekilde hazırlanıyoruz. Güneş enerjisiyle çalışan araçlar konusunda da bölümümüz önemli projeleri uygulamaya geçirdi. Solaris, 2003 yılında çalışmaları başlayan güneş enerjili araç projemizdir. Solaris Ekibi Türkiye’nin ilk güneş enerjili aracını üretmeyi başardı. Proje kapsamında şimdiye kadar beş güneş enerjili, dört de elektrikli araç geliştirdi. Solaris, üniversite-sanayi işbirliği sağlamasının yanında öğrencilere teorik bilgiyi-pratik ortama aktarma imkanı da sunuyor. Araçlarda kullanılan elektrik motoru ve kompozit araç gövdesi dahil neredeyse tüm mekanik ve elektronik bileşenler, öğrenciler tarafından tasarlanıp üretiliyor. Solaris geliştirdiği araçlarla TUBİTAK yarışlarında yarı final ve final dereceleri, yurt dışında ise Fas’ta birincilik ve ikincilik, Avustralya’da dünya altıncılığı ve Belçika’da Avrupa beşinciliği gibi başarılar elde etti. Öğrencilerimiz TÜBİTAK’ın bitirme projelerini destekleme programlarına başvurup, kabul edilen çalışmalarıyla uygulamaya yönelik bitirme projeleri de hazırlıyor. Teorik eğitimler haricinde araştırmageliştirme ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar nelerdir? Türkiye’nin en geniş laboratuvar imkanlarına sahip makine mühendisliği bölümlerinden biriyiz. Zorunlu ve seçmeli derslerde, laboratuarlarımızdan fazlasıyla yararlanıyoruz. Bölümümüz bünyesinde; Akışkanlar mekaniği, BATÜL otomasyon sistemleri, BATÜL üretim, biyomekanik, enerji, kaynak, kırılma mekaniği ve yorulma, kompozit araştırma ve test, kompozit üretim, konstrüksiyon, makine dinamiği, makine elemanları, malzeme muayenesi ve metalografi, mekanik test, motor ve taşıt tekniği, nanoteknoloji, otomatik kontrol, robotik, tahribatlı malzeme muayenesi, tahribatsız malzeme muayenesi, termodinamik ve ısı transferi, titreşim ve ses, triboloji laboratuarlarımız bulunuyor. Temel Bilgi Teknolojileri, Bilgisayar Programlama, Teknik Resim, Bilgisayar Destekli Tasarım derslerimiz bilgisayar
laboratuarlarında yapılıyor. İlgili dersler ve öğrencilerin diğer çalışmaları için gerekli yazılım ve donanımlar bu laboratuarlarımızda mevcuttur. Öğrencilerin kayıt esnasında ve diğer zamanlarda kullanabileceği, çalışmalarının çıktısını temin edeceği bilgisayar laboratuarımız da bulunuyor. Ayrıca projeler için tasarlanan sistemlerin imal edileceği mekanik atölyesi ve deneyler için numune hazırlayacakları numune hazırlama laboratuvarı da öğrencilerimize hizmet veriyor. Atölyemizde öğrencilere yardım eden iki teknisyen görev yapıyor. Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin Dokuz Eylül Üniversitesini seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz? Güçlü bir akademik kadroya sahibiz. Türkiye’de teorik açıdan nitelikli mühendislik eğitimi veren bölümlerden biriyiz. Teknik altyapımız yeterli. Laboratuvar olanaklarımızın öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde. Özellikle güncel konularda sanayi ile ortak eğitim imkanları sunuyoruz. Öğrencilerin dersleri dışında vakitlerini geçirebilecekleri aktivite merkezi bölümümüze çok yakın. Makine mühendisliği öğrencileri sanayiyle koordineli çalışma yapma şansına sahip mi? Sağladığınız staj olanakları nelerdir? Mühendis adayları birinci sınıf sonunda Çınarlı Endüstri Meslek Lisesinde dört haftalık atölye eğitimi alıyor. Kaynak, döküm, modelcilik, talaşlı imalat, el tesviyesi gibi temel eğitimler öğretmenler nezaretinde bizzat öğrencilerin uygulamalı olarak yaptığı çalışmalardır. İkinci sınıfın sonunda öğrencilere beş haftalık temel staj sanayi kuruluşlarında yaptırılıyor. Staj, talaşlı imalat ve döküm uygulamalarını kapsıyor. Üçüncü sınıf sonunda ise beş haftalık meslek stajı için yine sanayide çalışmalarını sağlıyoruz. Bu stajın üç haftası üretim proseslerini, iki haftası ise yönetim organizasyonunu içeriyor. Staj dışında dünyaca ünlü bir firma ile yapılan protokol gereği son sınıf öğrencilerimiz belli bir kontenjan dahilinde yarıyıl içinde haftada iki-üç gün uzun süreli staj yapabiliyor. Buna ilave olarak isteyen öğrencilerimizin boş günleri olduğu zaman sigortası fakülte tarafından yapılmak üzere yarıyıl içinde sanayide çalışması ve sanayi tecrübesi kazanması sağlanıyor.
lerini artırmaktadır. Yapılan projelerde genel olarak yüksek lisans ve doktora öğrencilerimiz görev alıyor. Ayrıca lisans öğrencilerinin de bu projelere adapte olması sağlanıyor. Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz? Üniversiteler teorik ve uygulamalı eğitimin verildiği, bu arada öğretim üyelerinin nümerik ve deneysel araştırmalar yaptığı çalışmalarını makale, patent ve faydalı ürüne dönüştürdüğü kurumlardır. Sanayi kuruluşları ise üretim temelinde ürününü hemen pazara sunan kuruluşlardır. Akademisyenin sanayiden uzak kalması ve sanayicinin de problemini kısa zamanda çözme isteği nedeniyle üniversite-sanayi işbirliği gelişemedi. Sanayicinin ürününün büyük bir kısmını ihraç etme düşüncesini hayata geçirmesi ve ürünün rekabet edebilirliğinin yükselmesi için kalitesinin artırması gerekiyor. Bu amaçla özellikle büyük sanayi kuruluşları Ar-Ge merkezleri kurarak ürün kalitesini iyileştirme yoluna gidiyor. Son dönemde üniversite-sanayi işbirliği ile birçok TÜBİTAK-TEYDEB ve Sanayi Bakanlığı SAN-TEZ projeleri gerçekleştiriliyor. Projeler kapsamında ya ortak çalışmalar yapılıyor ya da sanayi kuruluşlarının üniversiteden danışmanlık hizmeti alması sağlanıyor. Bunun yanında üniversiteler bünyesinde kurulan teknoparklar ve teknoloji transfer ofisleri üniversite-sanayi işbirliğinde köprü vazifesi görüyor. Bu çalışmalar neticesinde sanayinin üniversitelerden ürün geliştirme, danışmanlık ve hizmet alımı gibi çeşitli taleplerinde artış gözleniyor. Halen gelişmiş ülkeler düzeyinde yeterli bir sistemi inşa edememiş olsak da bu açığı hızlı bir şekilde kapayacağımıza inanıyorum.
“Bölümümüzde ‘Dış Danışman Sistemi’ni uygulamaya geçirdik. Talep eden öğrencilerimize eğitimleri süresince sanayiden bir danışman her türlü desteği sunuyor.”
Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz? Bölümümüzde çok sayıda öğretim üyesi sanayiye danışmanlık hizmeti vermekte, projeler hazırlayarak ve ortak proje yapma deneyim-
81
kampüs
“MAKİNE SEKTÖRÜ ELLERİMİZDE YÜKSELECEK” Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, öğrencilerine mesleki açıdan bilgiye ulaşma İMKANI TANIMAYA ve yaşam boyu öğrenme becerisi kazandırmaya çalışıyor. Bölümün sağladığı imkanlardan memnun olan mühendis adayları Türk makine sektörünün gelişimine katkıda bulunmak için fırsat bekliyor.
82
D
okuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde aldıkları eğitimin niteliği ve sağlanan teknik imkanlardan memnun olduklarını belirten mühendis adayları, üniversitenin sanayi ile koordineli olarak sürdürdüğü çalışmaların bilgi ve birikimlerini artırdığını düşünüyor. Sanayinin beklentileri doğrultusunda planlanan dört yıllık zorlu bir eğitimin ardından farklı alanlara yönelmeyi planlayan öğrenciler başarılı olacaklarına inanıyor.
ADNAN ÖZDEN MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “ÜLKELERİN GELİŞİMİNDE MÜHENDİSLERE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR” “İlkokul yıllarımdan itibaren mühendis olmak istiyordum. Yaşımın ilerlemesiyle becerilerimin de makine mühendisliği alanına uygun olduğunu fark ettim. İlgi ve becerilerimin bu alana yönelik olması, makine mühendisliği bölümünü seçmemdeki en önemli nedendir. Birçok üniversitedeki makine mühendisliği bölümlerinin genel yapısını ve çalışmalarını yakından inceledim. Dokuz Eylül Üniversitesinde yapılan bilimsel çalışmalar oldukça dikkatimi çekti. Makine mühendisliği kapsamındaki tüm anabilim dallarında oldukça başarılı çalışmalar yaptıklarını ve projeler sürdüklerini tespit ettim. Bunun yanı sıra alanında uzman isimlerden eğitim alacak olmak tercihimi etkiledi. Ülkeler yalnızca üretimle ilerleyebilir. Bu açıdan biz mühendis adaylarına büyük görevler düşüyor. Bir ürünü, daha kaliteli ve daha ucuza üretmek ancak teknolojik gelişim ve makineleşme ile mümkündür. Ülkemizde son dönemlerde makine sektöründe yapılan yatırımlardan ve sektörün gelişiminden memnuniyet duyuyorum. Makine sektörümüz gelişimini sürdürüyor. Dünya üzerinde hak ettiği konuma kısa sürede ulaşacağına inanıyorum. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra enerji alanında bilimsel çalışmalar yapmayı sürdüreceğim. Makine sektörümüzün geniş bir istihdam alanına sahip olduğunu düşünü-
yorum. Bu nedenle özellikle makine mühendisliği mezunlarının istedikleri alanlarda kolaylıkla istihdam edebileceği kanaatindeyim. Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde birçok projeye imza atılıyor. Gerçekleştirdiğimiz proje çalışmalarından derleyerek oluşturduğumuz bir makale, Kanada’da düzenlenen konferansta sunuldu. Eğitim hayatımda böyle bir çalışmanın parçası olduğum için mutluluk duyuyorum.”
DİLEK ATİLLA MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF ÖĞRENCİSİ “AKADEMİK KARİYER YAPARAK MÜHENDİSLİK BİLİMİNE ODAKLANACAĞIM” “Üniversite tercihim sırasında mühendislik eğitimi almaya karar verdim. Çalışma alanı diğer mühendislik dallarına göre daha geniş olduğu için de makine mühendisliğini tercih ettim. Bölümüme karar verdikten sonra, üniversite araştırmalarım sırasında; İzmir’deki köklü eğitim kurumlarından biri olması, eğitim kalitesi, akademik personel sayısı ve yetkinliği Dokuz Eylül Üniversitesinin seçmemdeki temel sebepler olarak öne çıktı. Mühendislik eğitiminin temel amacı sanayiye donanımlı mühendis yetiştirebilmek, mühendislik bakış açısını kazandırabilmektir. Bölümümde teorik derslerin dışında özellikle proje odaklı dersler ve birinci sınıf bitiminde yaz döneminde yapılan atölye eğitimi ile sanayiyle koordinasyonda ilk adımlar atılıyor. Ayrıca bölümdeki donanımlı laboratuvarlar sayesinde pratiğimizi artırma imkanı buluyoruz. Birçok üniversiteye göre bölümümüz mezunlarının bu nedenlerle daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Üniversiteye girdiğim ilk yıldan itibaren akademik kariyer yapmayı planlıyordum. Bölümümdeki hocalarım sayesinde de bu düşüncemi uygulamaya geçirebileceğim. Lisans eğitimimin ardından yüksek lisans ve sonrasında doktoramı tamamlayıp üniversitemdeki hocalarım gibi ben de, öğrencilere kaliteli eğitim sunmak için çalışacağım. Eğitimin süresince proje çalışmalarında aktif görev aldım. Öğrenci topluluğumuz olan So-
laris Güneş Enerjili Araç Grubunun çalışmalarına bir yıl katıldım. Bu görev özellikle kompozit alanında deneyim kazanmamı sağladı. Ayrıca laboratuvarlarımızda araştırma görevlilerinin gözetiminde yapılan deneylere katılmaya ve mesleki bakış açımı geliştirmeye çalışıyorum.”
İLKER BAHAR MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “TASARLADIĞIM BİR ARACIN ÜRETİLDİĞİNİ GÖRMEK EN BÜYÜK HAYALİM” “Motorlu taşıtlarla çok ilgiliydim ve bu ilgi doğrultusunda inandığım gerçekler ışığında yürüyerek makine mühendisi olma hayalimi gerçekleştirdim. Eğitim ve öğretim bütünsel kavramlardır, birinin olmadığı yerde diğeri de barınamaz. Bu ikisinin bir arada bulunduğu makine mühendisliği eğitiminden geçmiş bir birey; üretken, çalışkan, etik, ahlaklı olur. Aynı zamanda ailesine, çevresine, ülkesine, dünyaya ve insanlığa birçok katkıda bulunabilir. Bölümümün bunları tüm yönleriyle karşıladığına hem teknik anlamda, hem de bireysel açıdan özel bir eğitim aldığıma inanıyorum. Makine sektörümüz son yıllarda ivme kazandı. Özellikle ihracatımızda ciddi bir artış oldu. Bu ivmenin teknolojik gelişimimizle doğru orantılı olarak süreceğini düşünüyorum. Ülkemizde birçok yeni proje başarıyla sürdürülüyor. Yerli makine üreticilerimiz hızla markalaşıyor. İş kaygısı taşımıyorum. İstediğim yolda istediğim şekilde ilerlediğimi düşündüğüm için gelecek planlarımın geç olsa da bir şekilde gerçekleştireceğime inanıyorum. Mezuniyet sonrası yüksek lisans yapacağım. Bu sayede teknik bilgimi bir adım ileriye taşıyacağımı düşünüyorum. Akademik kariyer de planlıyorum fakat bu esnada endüstriden de uzak kalmayacağım. Otomotiv sektöründe başarılı bir mühendis olmak için elimden geleni yapacağım. Bir gün tasarımının tamamını üstlendiğim bir aracın üretildiğini görmek en büyük hayalim. ‘İnanmak başarmanın yarısıdır!’ sözünden hareketle bu hayali kuruyorum. Eğitimim süresince ısıtma havalandırma tesisat hesabı ve redüktör tasarımı gibi üretime yönelik birçok projede görev aldım. Ancak bu projeler içinde diğerlerinden beni bir adım daha öteye çıkaran, gerçek hayata ve uygulamaya en yakını olan bitirme projem oldu. Projemde, çok amaçlı bir taşıtı bilgisayar ortamında modelledik ve bazı yapı elemanlarının kinematik ve mekanik optimizasyonunu gerçekleştirdik.”
SEDA VATAN MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF ÖĞRENCİSİ “MÜHENDİSLİK EĞİTİMİ TEORİK BİLGİLERLE SINIRLI KALMAMALI” “Mühendisliğin insanlığın hayatını kolaylaştırmak olduğunu düşündüğüm ve bunun içinde yer alabilmek istediğim için mühendislik bölümünü seçtim. Sanayide üretkenliği en fazla olan mühendislik branşı ise şüphesiz makinedir. Makine mühendisliği eğitiminden beklentim teorik bilgilerle sınırlı olmamasıydı. Bilgiler bizlere sadece rehber olmalı, bunların üzerine bizleri düşünmeye yöneltecek, yeni fikirler üretmemizi sağlayacak yönelimlerle bu eğitim tamamlanmalıydı. Bölümümüzde, derslerin haricinde yaptığımız projelerin bizi ezbercilikten kurtardığını ve sorun çözme anlamında da tecrübe sağladığını düşünüyorum. Türkiye’de makine sektörüyle ilgili gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Doğru yatırımlar ve sektöre sağlanacak desteklerle daha hızlı gelişme kaydedeceğimize inanıyorum. Mezuniyet sonrasında yurt dışına giderek bilgi ve tecrübemi artırmak istiyorum. Edineceğim bilgilerle sektörümüzün gelişimine destek olmayı istiyorum. Eğitim aldığım ve yaşadığım ülkeyi kalkındırmayı bir minnet borcu olarak görüyorum. Okul içindeki proje çalışmalarına fazla katılamadım. Fakat okul dışında gerek staj dönemlerimde gerekse boş zamanlarımda sanayi kuruluşlarında gözlemlerde bulundum. Son sınıftan itibaren bitirme tezim kapsamında araştırma projelerine daha fazla odaklanacağım. İnsanların faydalanabileceği bir şeyler üretmek için çalışmak istiyorum.”
83
mssp focus
“SEKTÖRÜMÜZDE DÜNYANIN ÜRETİM ÜSSÜ OLACAĞIZ” Üyelerini her platformda temsil eden güçlü bir sivil toplum örgütü olduklarını belirten ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat, “Türkiye’nin araç ve araç üstü ekipman sektöründe dünyanın üretim üssü olması için çalışıyoruz” dedi.
M
akine Sanayii Sektör Platformu (MSSP) üyesi dernek, birlik ve diğer sektörel kurumlarda bayrak değişimi yaşanıyor. Sivil toplum yapılanmalarında görevi devralan yeni yönetimlerin hedef ve beklentilerini
aktarmak için yönetim kurulu başkanları ile röportajlar gerçekleştirmeyi sürdürüyoruz. Dergimizin Mayıs sayısında Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat, derneğin son dönem çalışmalarıyla ilgili
Burhan Fırat ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanı
84
bilgi vererek yeni yönetim kurulunun hedeflerine yönelik planlarını aktardı. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Çorum Osmancık’ta 1969 yılında doğdum. İlk ve orta öğrenimini Osmancık’ta tamamladım. 1988 yılında Trakya Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Motor Bölümünden mezun oldum. Araç üstü ekipman sektöründe 25 yıldır çalışmalarımı sürdürüyorum. Uzun yıllar Efe Endüstri firmasının çeşitli kademelerinde görev aldım ve bölge müdürü olduğum dönemde ayrıldım. Akabinde Trenkwalder Ebru Temizlik firmasında yöneticilik yaptım. Bu firmayla hizmet sektöründeki tecrübelerimi artırdım. Sonunda tüm tecrübelerimi bir arada değerlendirebileceğim Profimak’ı kurarak sektörümüze farklı bir anlayışıyla hizmet veriyorum. Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneğinde sektörümüzün gelişimine katkıda bulunabilmek için farklı dönemlerde görevler üstlendim. Derneğin nisan ayında gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında üyelerin takdiri ile tekrar yönetim kurulu başkanlığına seçildim. ARÜSDER’in sektörünüz açısından önemi nedir? Derneğinizin öncelikli görevleri, misyonu ve vizyonuyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği 1999 yılında kuruldu. Taşıyıcı araç, araç üstü ekipman, iş ve inşaat makineleri üretim sektörlerine yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz. İlk göreve gel-
diğim 2010 yılına kadar, sırasıyla Bilal Acar (1999-2003), Hakkı Közleme (2003-2005), Ahmet Kaleli (2005-2007), Ahmet Bazmanoğlu (2007-2010) derneğimizin başkanlığını üstlendi. 2010 yılında ilk kez yönetim kurulu başkanlığına seçildim. 2012 yılında işlerimin yoğunluğu nedeniyle görevi yine sektörün gelişimine büyük emeği geçen Nayim Dereli’ye bıraktım. Nayim Dereli başkanlığındaki yönetim kurulu iki yıllık sürede önemli çalışmalara imza attı. 2015 yılının Nisan ayında ise önümüzdeki üç yılı kapsayacak şekilde tekrar göreve talip oldum ve değerli üyelerimiz tarafından yeniden başkanlığı üstlendim. Hedefimiz yeni yönetim kurulu üyelerimizin de katkılarıyla devraldığımız bayrağı daha ileriye taşımaktır. Derneğimizin kapıları sektörümüzde faaliyet gösteren şasi araç imalatçıları, üst yapımcılar, tedarikçiler ve iş makinesi üreticileri başta olmak üzere herkese açık. Üyelerimiz arasında binek ve ticari olmak üzere her tür taşıtın imalat ve satışını gerçekleştiren firmalar olduğu gibi, sadece yedek parça üreten firmalar da bulunuyor. Sektörümüzde faaliyet gösteren tüm firmalar tüzüğümüze uymak şartıyla derneğimize üye olabilirler. Ana taleplerimiz; yönetim kurulumuzun istediği teknik ve mali bilgileri bizlerle paylaşmaları, görevden kaçmamaları, rekabetten çekinmeden ancak sektörün etik kurallarına da bağlı kalarak faaliyetlerini sürdürmeleridir. Derneklerin en önemli gelir kaynağı olan üye aidatlarının zamanında ödenmesini de son derece önemsiyoruz. Aksi durumlarda firmaları derneğimiz tüzüğüne göre üyelikten çıkarıyoruz. Üyelerimi-
“ARÜSDER, üyelerinin beklentilerinin karşılanmasına aracılık ederken, ulusal ve uluslararası alanda sektörün tanıtımına katkıda bulunuyor.”
85
mssp focus
zin üretimlerini geliştirmelerine hizmet etmek, üyeler arasında işbirliği, dayanışma ve bilgi alışverişi sağlamak derneğimizin öncelikleri arasındadır. Bunun yanı sıra üyelerimizin ekonomik, mali, hukuki, idari, teknoloji ve imalatla ilgili ortak sorunlarını çözümleyecek çalışmalar yapıyoruz. Üretim konularındaki sektörel sorunlarını inceleyerek ilgili kurumlara önerilerimizi sunuyoruz. Sektörümüzü temsil edip üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumayı amaçlıyoruz. ARÜSDER, oluşturduğu sektör platformu ile üyelerinin sorun ve beklentilerini en hızlı şekilde çözülmesine aracılık ederken, aynı zamanda ulusal ve uluslararası alanda sektörün tanıtımına da katkıda bulunuyor.
“Sektörümüzün Ar-Ge’ye odaklanarak üretim teknolojisini geliştirmesi gerekiyor.”
86
Yönetim Kurulu olarak görev süreniz içinde izleyeceğiniz bir yol haritanız var mı? ARÜSDER’in kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri neler olmalıdır? 92 üyeden oluşan bir derneğiz. Üyelerimizin 27’si Ankara’da faaliyet gösteriyor. İstanbul ve İzmir’den sonra sırasıyla Kocaeli, Bursa, Konya, Kayseri, Düzce, Bilecik, Zonguldak, Manisa, Muğla, Aydın, Antalya, Yozgat, Çorum, İçel, İskenderun, Gaziantep, Elazığ ve Diyarbakır illerinde de üyelerimiz bulunuyor. Derneğimizde yeni yönetim anlayışıyla ülke genelinde yeni üyelik çalışmalarını sürdüreceğiz. Türkiye’nin her şehirlerinde derneğimizin üyesi olacak özelliklere sahip çok sayıda firma bulunuyor. Üretim adedi ve elde edilen ciro rakamlarına bakılırsa, üyelerimiz sektörümüzün yüzde 90’ını kapsıyor. Türk makine sanayisi özellikle son yıllarda önem-
li yol kat etti. Hala birçok konuda eksiğimiz olsa da üreticilerimiz daha iyi konuma ulaşmak için fedakarca çalışıyor. Sektörümüzün sorunları makine sanayisinin yaşadığı sıkıntılarla doğru orantılıdır. Çözüm noktasında diğer sivil toplum kuruluşları gibi önerilerimizi her platformda ilgili kamu kurumları ile paylaşıyoruz. Genel Sekreterimiz Gürbüz Gürer’in liderliğinde, Ankara’daki ofisimizde görevli arkadaşlarımız ve 15 üyenin bulunduğu Teknik Komite, üyelerimizden ve sektörden gelen taleplere yanıt vermek için var güçleri ile çalışıyor. Sektörümüz ve üyelerimizin ulusal ve uluslararası ölçekte bilinirliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarımız da aralıksız sürüyor. Kapsadığı sektörler gereği yelpazesi en geniş sivil toplum örgütleri arasında yer alan ARÜSDER, gerçekleştirdiği faaliyet ve etkinliklerle özellikle üstyapı sektörünü başarıyla temsil ederek, sektöre ivme kazandırdı. Hedefimiz; Türkiye’nin sektörümüz özelinde Avrupa ve Asya’nın üretim üssü haline gelmesini sağlamaktır. Bunu başarabilmek için çalışmalarımıza hız vermemiz ve özellikle Ar-Ge’ye odaklanarak üretim teknolojimizi geliştirmemiz gerektiğinin farkındayız. Yeni dönemimizde mevcut sorunlarımızın çözümüne odaklanırken üyelerimizin yüksek teknolojilere yönelişini teşvik etmek istiyoruz. Sektörünüzün yapısıyla ilgili bilgi verir misiniz? Sektörün çözüm bekleyen başlıca sorunları nelerdir? Türkiye’de araç üstü ekipman üretiminin neredeyse tamamı yerli üretimle yapılabiliyor.
Yerli üreticilerimiz, taşıtları işlevsel hale getiren sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunurken yurt dışından gelen taleplere de cevap veriyor. Araç ve araç üstü ekipmanlar sektöründe vinçli taşıtlar, itfaiye taşıtları, tamir araçları, beton pompalama taşıtları, arazözler, kar küremeye mahsus taşıtlar, merdivenli veya yükseltilebilen platformlu taşıtlar, traktörler ve özel amaçlı motorlu taşıtlar karoseriler ile römorklar ve yarı römorklar ürün gruplarında yer alıyor. Araç üstü ekipman sektörümüz kaliteli üretimleriyle Avrupa’daki firmalarla yarışabilecek bir konumda yer alıyor. Güçlenen yerli üretimimizle üst yapı sektörünün merkez üssü olmayı hedefliyoruz. Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tüm şasi kamyon ve kamyonetlerin tamamı üstyapıya gereksinim duyuyor. Sektör firmalarımızın üretim kapasiteleri ve kalite açısından beklentilere cevap vermesiyle benzeri ürünlerde ithalatın önü kesiliyor. Çöp kasası, yol süpürme, vidanjör, itfaiye, damper, platform gibi birçok ürün ithal edilmiyor. Sadece bitmiş ürünün bazı ara parçaları yurt dışından karşılanıyor. Üyelerimiz içinde imalatının yüzde 30 ile yüzde 50’sini ihraç eden firmalar olduğu gibi, yurt dışından gelen taleplere göre, yeni ihracata başlayan firmalar da bulunuyor. Üyelerimiz özellikle Asya, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ülkelerine ihracat yapıyor. Sektörümüzün en temel sorunu kayıt dışı ve kalitesiz üretimdir. Merdiven altı olarak nitelendirilen üretim, sektörümüzün prestijine zarar verdiği gibi haksız rekabeti artırarak üyelerimizi olumsuz yönde etkiliyor. Rekabet, üretimin olmazsa olmaz unsurudur. Fakat kaliteli ve kalitesiz ürün arasındaki farklarında ortaya koyulması gerekiyor. Zaten dernek olarak amacımız, kaliteli ile kalitesiz üretim yapan sektör oyuncularının aralarındaki farkları gözler önüne sermektir. Bu konuda uzman kurumlarla ve üyelerimiz ile dirsek temasımız devam ediyor. Teknik komitemiz ile öncü ve yol gösterici olmayı hedefliyoruz. MAKFED üyesi bir dernek olarak federasyonun Türk makine sektörüne neler katacağını düşünüyorsunuz? Makine sektörünün bir araya gelmesiyle federasyon çatısı altında çok güçlü bir yapı oluşturuldu. Buna paralel olarak önümüzdeki süreçte beklentilerimiz de yükseldi. MAKFED, makine sektörünün gelişmesi, daha iyi noktalara ulaşması için çok önemli bir rol üstlendi. Federasyonumuz mevcut işbirliğini geliştirecek, kalitenin artmasına öncülük edecek ve küresel rekabette ülke sanayimizin daha çok pay alacağı ortamı sağlayacak.
Bu birliktelik sektörümüzün gücüne güç kattı. Federasyonumuz sektörün kalite, teknoloji geliştirme ve uluslararası arenada kendisini rekabetçi yapısıyla gösteren ve bunu paylaşarak üyeleri ile ortak bir kültür oluşturacak bir üst yapı olacaktır. Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makineleri Üreticileri Birliği Derneği olarak beklentimiz; yerli imalat sanayisinin daha çok güçlenmesi ve gelişmesi için sesimizin ve ürünlerimizin uluslararası arenada daha çok duyurulması ve yer alması için destek olunmasıdır. Gelişen üstyapı ve iş makinesi yerli üretim sanayisinin daha iyi yerlerde olması için işbirliği ortamı oluşmasının sağlanmasıdır. Sektörünüz ve derneğiniz açısından 2015 yılından beklentileriniz nelerdir? Sektörümüz açısından 2015 yılının hareketli geçtiği söyleyebilirim. Özellikle seçim arifesinde olmamız bunun en önemli etkenlerinden biridir. Tüm üyelerimizin üretim hatları tam kapasiteyle çalışıyor. Yeni taleplere cevap vermekte zorlanıyoruz. Ancak bu durumun ne kadar sürdüreceği belirsiz. Seçimlerin sonrası taleplerin bir miktar azalacağını düşünüyorum. Yılın ikinci yarısından nelerle karşılaşacağımızı yaşayarak göreceğiz. Üçüncüsünü başarıyla düzenlediğimiz Araç ve Araç Üstü Ekipman Fuarını 2016 yılında uluslararası katılımla gerçekleştirebilmek için şimdiden çalışmalara başladık. Dernek olarak yurt dışı fuarlara katılmayı da sürdüreceğiz. Derneğimize katacağımız yeni üyelerle birlikte, Türkiye genelindeki yaygınlığımızı ve etkinliğimizi artırmak istiyoruz.
“MAKFED, makine sektörünün gelişmesi, daha iyi noktalara ulaşması için çok önemli bir rol üstlenecek. Federasyon çatısı altında çok güçlü bir yapı oluşturuldu.”
87
ar-ge merkezleri
“YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER AR-GE İLE GERÇEKLEŞİR” Başarılı Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdikleri katma değeri yüksek makinelerle dünyada ‘Türk Makinesi’ algısının yerleşmesine katkı sağladıklarını belirten Ermaksan Makine Ar-Ge Koordinasyon Sorumlusu Fatih Pıtır, “Yenilikçi teknolojiler ArGe ile gerçekleşir” prensibiyle yollarına devam ettiklerini söyledi.
88
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’deki 165 araştırma-geliştirme merkezinden biri kabul edilen Ermaksan Makine ArGe Merkezi 2014 yılında resmi olarak faaliyetlerine başladı. 80 çalışanın görev aldığı Ar-Ge merkezi yeni yatırımlarla 2015 yılı sonunda 7 bin metrekarelik faaliyet alanına sahip olacak. Güçlü bir marka için ArGe ile ilerlemeyi izlenmesi gereken temel yol olarak benimsediklerini vurgulayan Fatih Pıtır, merkezin yapısı, çalışmaları ve hedeflerini paylaştı.
Ar-Ge Merkeziniz ne zaman kuruldu? Firma bünyesinde böyle bir yapılanmaya gidilmesinin temel nedenleri nelerdir? Ermaksan Makine Ar-Ge Merkezimiz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yaptığı değerlendirme sonrası 2014 yılında tescillenerek Türkiye’deki 165 araştırma-geliştirme merkezinden biri oldu. Güçlü bir marka için Ar-Ge ile ilerlemeyi izlenmesi gereken temel yol olarak benimseyen firmamız, geçmişten günümüze kadar ürettiği makine ve ürünlerin her zaman yenilikçi ve özgün tasarımlara sahip olması için çaba harcadı. Ermaksan Ma-
kine olarak Türkiye ve dünya pazarlarındaki müşteri beklentilerini yakından takip ederek, ileri teknolojiye adapte olmuş yapısıyla, katma değeri yüksek, çevreye saygılı ve enerji tasarrufu sunan makineler tasarlayıp üretmeyi sürdürüyoruz. Bu hedefler doğrultusunda Ar-Ge merkezimizin katkısıyla yüksek teknolojili ürünlerimizde, piyasada oluşan rekabet ortamında müşterilerimize zaman ve maliyet avantajı sunmayı amaçlıyoruz. Merkezin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretime yönelik geliştirilen projeler var mı? Çalışmalarınız ağırlıklı olarak hangi alana yönelik? Ar-Ge faaliyetlerini 1000 metrekarelik çalışma alanında sürdüren merkezimizde 80 personel görev alıyor. İletken ve optoelektronik çalışmalarımızı sürdüreceğimiz, 2015 yılının ikinci çeyreğinde bitirmeyi planladığımız 6 bin metrekarelik yarı ilave binamızla toplam 7 bin metrekarelik bir alana sahip olacağız. Ar-Ge merkezimiz yapısal olarak; mekanik tasarım, Ar-Ge metot, yazılım, ürün geliştirme ve fikri hakları bölümlerinden oluşuyor. Farklı amaçlar için kullanılabilecek özel laboratuvarlarımızda, bu laboratuvarlarda kullanılan ekipmanımız ve yazılımlarımız ile devam
“Ar-Ge merkezimiz; mekanik tasarım, Ar-Ge metot, yazılım, ürün geliştirme ve fikri haklar bölümlerinden oluşuyor.”
Fatih Pıtır Ermaksan Makine Ar-Ge Koordinasyon Sorumlusu
eden projelerimizde, simülasyon odaklı ürün geliştirme ve yapısal analizler, optimizasyon çalışmaları, elektronik tasarımlar ve testleri gerçekleştiriliyor. Ülkemize ilk lineer motorlu lazer kesim makinesi Lasermak’ı kazandıran Ermaksan, başarılarını sürdürmek için yalnızca Türkiye’de yeni olan ürün veya konular üzerinde değil dünya çapında yeniliğe sahip ve piyasa ihtiyaçlarını karşılayacak sanayileşebilen projelere odaklı çalışmayı tercih ediyor. Bu kapsamda; ülkemiz ve dünyada kendine özgü tasarımları ve yöntemleri ile yeni ürettiğimiz makinelerde kullanılabilecek yazılımlar, elektronik kartlar, lazer uygulamaları ile yarıiletken teknolojiler alanlarındaki çalışmalarımız devam ediyor. Ürettiğimiz makinelere yönelik Ar-Ge personellerimiz tarafından hazırlan yazılımlar, müşteri isteklerine uyarlanabilir ve üretim verimliliğini artırabilecek esnekliktedir. Makine tasarımlarımıza enerji verimliliğini gözeterek, makinenin kullanım alanını minimize ederek, hatta müşterilerimizin üretim alanlarına özel çözümler sunarak yön veriyoruz. Robotlu uygulamalar ile üretim hatalarını minimize ederek makinelerimizin verimliliğini artıracak opsiyonları müşterilerimize sunuyoruz. Rakiplerimizi ve dünyadaki yeni teknolojileri inceleyerek sürekli kontrol altında tutup, yenilikçi teknolojileri ürünlerimizde kullanarak dünyadaki rakiplerimizle verimlilik, kalite ve üretim hızlarında rekabet edebilecek ürünleri pazara sunuyor bunun meyvelerini de topluyoruz. Bu kapsamda ülkemizdeki ilk lazer kesim makinesi firmamız tarafından geliştirildi ve pazara sunuldu. Yine Evo II abkantımız sınıfında en az yağ kullanan, ortalama yüzde 70 enerji tasarrufu sağlayan
89
ar-ge merkezleri cek, proses, yöntem ve ürün olarak yeni ürün ve süreçler ortaya çıkaracak çalışmalardır. Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvuru sayılarında artış gözlenmesini bekliyor musunuz? Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir? Ürettiğimiz makinelere yeni grupları ilave ederken geliştirilen optoelektronik, fiber lazer, yarıiletken teknolojileri kapsamında devam eden projelerimiz için patent ve faydalı model başvuru sayılarımızda önemli bir artış bekliyoruz. İlk aşamada yıllık beş patent hedefimiz bulunmakla beraber bu sayı üzerinde çalıştığımız projeler ile daha da artabilecektir. Firmamızın belirlediği vizyon çerçevesinde yatırımlarımıza hız verdik. Yeni teknolojilere ve avantajlara sahip makine tiplerini üretirken, yaptığımız yatırımlarla yüksek teknoloji üretebilen bir yapıya kavuşmak istiyoruz. Önümüzdeki üç yıl içerisinde yatırımlarımızın geri dönüşleri ile birlikte teknoloji üreten ve teknoloji satışı gerçekleştiren yapımızla, belirlediğimiz vizyona ulaşmak için emin adımlarla ilerliyoruz. İleri teknoloji denilince akla ilk gelen firma olmak öncelikli hedeflerimizin arasındadır. Yaptığımız kaliteli, üstün teknolojiye sahip, rekabetçi ve uzun ömürlü makinelerle dünyada ‘Türk Makinesi’ algısının yerleşmesine büyük katkı sağladık. Teknolojiye verdiğimiz önemi, yeni sloganımız olan ‘Yenilikçi Teknolojiler’i tescilleyerek bir kez daha gösterdik. Global rekabette fark edilmek ve markalaşabilmek için tasarıma önem verdik. Makine sektöründe kalite ve sağlamlığın yanında artık ergonomi, estetik ve enerji verimliliği de kullanıcılar tarafından tercih sebebi olduğunu biliyoruz. Tüm bu özelliklerin toplandığı ürünleri 100’ün üzerinde ülkeye sunuyoruz. Bu sayıyı artırarak ve geliştirdiğimiz yüksek teknolojiye sahip ürünleri de pazara sunarak büyümek istiyoruz.
makinemizdir. Enerji tasarrufu TÜVSÜD tarafından raporlanmıştır. Lazer kesim makinemizde kullanılan yazılımı ve makine kesim parametrelerini kendimiz geliştirdiğimiz için dünyadaki rakiplerimizle kıyaslanabilecek hızlarda ve kalitede kesimler elde edebiliyoruz. Ürettiğimiz makinelerin ve robotların birlikte çalışabildiği platformlar oluşturarak seri üretim gerçekleştirebilecek üretim hatlarını müşterilerimize sunabiliyoruz. Merkeziniz ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeydedir? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik destekleriyle ilgili neler paylaşmak istersiniz? Ar-Ge faaliyetleri tamamen içe kapalı olarak gerçekleştirilemez. Bunun bilinciyle devam eden farklı projelerimizde çalışmalarımıza destek olarak beş farklı üniversite ile birlikte hareket ediyoruz. Projeler kapsamında, konusunda uzman akademisyenlerle proje faaliyetlerinin akademik olarak desteklenmesini, proje ekibi personellerimizin gerektiğinde eğitim hizmeti alarak ilgili proje konularında uzmanlaşmalarını, üniversitelerle yaptığımız protokoller sonrası üniversite ile ortak faaliyetler geliştirebilmeyi, üniversitelerin kütüphane, veri tabanlarına ulaşabilmeyi ve akademisyenler ile daha yakın olarak yeni projeler geliştirmeyi hedeflemekteyiz. Devam eden projelerimizin bir kısmı Ermaksan tarafından finanse edilirken; bazı projelerimiz Santez, TEYDEB gibi devlet destekli projelerdir. Bu projeler mevcut teknolojileri geliştire-
90
“İleri teknoloji üretebilmek için yeni bina, ekipman, laboratuvar, yazılım ve eğitim çalışmalarını kapsayan Ar-Ge yatırımları ciromuzun yüzde 20’sine ulaştı.”
Ar-Ge merkezi yatırımları ve çalışmalar için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönem içinde merkeze yönelik yatırımlarınız sürecek mi? Firmamız en büyük yatırımı insana yapıyor. Bu sayede 2014 yılında tescil edilen Ar-Ge merkezimizdeki personel sayımız hızla arttı. Ar-Ge merkezimiz bünyesinde görev alan 80 kişilik nitelikli ekibimizle projelerimize devam ediyoruz. 2014 yılında ileri teknoloji üretebilmek için yeni bina, ekipman, laboratuvar, yazılım ve eğitimlerini kapsayan Ar-Ge yatırımları ciromuzun yüzde 20’sine ulaştı. Bu yatırımlarla Ermaksan Makine olarak teknolojik ara mamülleri üretilebilecek bir yapıya kavuştuk. Ürettiğimiz kontrolörlerimizi kendi
makinelerimizde kullanmaya başladık; bunu yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Optoelektronik, yarı iletken, lazer teknolojileri ve yeni makinelerimizin üretiminde, ciromuzun minimum yüzde 3’ünü kullanarak Ar-Ge yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Üretimin katma değerini artırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların daha fazla Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalıdır? 1950’li yıllardan sonra teknoloji takip edilmesi zor bir hızla gelişti. Buna ayak uydurabilen firmalar rekabet edip ve faaliyetlerine devam edebilmektedirler. İki şekilde değişim dünyada kaçınılmazdır: Yenilikleri takip ederek ve uygulayarak firmalar kendilerini değişime adapte ederler ya da “yok” olarak değişmek zorunda kalırlar. Üretimdeki katma değer, firmaların rekabet edebilmelerine olanak sağlar. Rekabet edebilmenin yolu üretimin verimliliğinden ve üretkenliğinden geçer. Verimlilik ve üretkenlik, üretimin tek seferde en az maliyetle üretilebilme yeteneğidir. Bu noktada üretimde kullanılan makinelerin ve operatörlerin verimliliği ön plana çıkar. Makine sektöründeki gelişen teknolojide de hedef aslında verimliliktir. Teknoloji müşteri isteklerine ve alışkanlıklarına çözüm bularak şekillenir. Enerji verimliliği ön planda olan, daha küçük bir alanda daha fazla iş üretebilen, daha hızlı ve kaliteli ürünlerin üretilmesine olanak sağlayan, operatör hatalarını minimize eden, en az iş gücünü kullanarak üretim yapabilen, sürekli kontrol altında tutulabilen, güvenli ürünler pazarda kendilerine daha rahat yer bulabilmektedir. Tüm bu özellikler uzun yıllar üzerinde çalışılan Ar-Ge faaliyetleri sonrası ortaya çıkmakta ve müşterilerle buluşturulmaktadır. Türkiye de geçtiğimiz yıllara oranla Ar-Ge farkındalığı art-
masına karşın yeterli seviyede değildir. Çokça dile getirilen üniversite-sanayi işbirliğini Almanya’daki örneklerde görebildiğimiz ara kurum olan enstitüler kurarak ve meslek liselerini de işin içerisine katarak yaygınlaştırmak gerekiyor. Firmalara sonuçlanan proje örnekleri aktararak Ar-Ge ye yapılan yatırım öncesi ve yatırım sonrası örnek firmaların geldiği konumlar ile avantajlardan bahsederek farkındalığı artırmalıyız. “Başıma icat çıkarma!” anlayışından uzaklaşıp, “Başımıza icat çıkarın!” anlayışını eğitimde ve iş hayatında yaygınlaştırmalıyız. Devlet kurumlarının önderliğinde dünyadaki örnek firmalara ziyaretleri sıklaştırarak teknolojide gelinen son noktayı firmalara göstermek son derece önemlidir. Patent çalışmaları ve yeni teknolojiler konularında destek sağlayacak devlet kurumlarının sayısını da çoğaltmalıyız. Eklemek istedikleriniz? 50 yılda gösterdiğimiz büyük gelişimle dünya markası haline geldik. Global çapta markalaşma ile mevcut pazarlarımıza sürekli yenilerini ekledik. Yeni satış ofisleri açmak, fuar, reklam ve tanıtım organizasyonlarının yanı sıra tüketici alışkanlıklarını ve isteklerini anlayabilecek bir yapıyı oluşturmak da büyük önem arz ediyor. Ermaksan olarak 2010 yılında Amerika Illionis’te açtığımız ‘ErmakUSA’ firmamızla o pazara daha yakın olmayı hedefledik. Söz konusu şirket yatırımımızın ne kadar doğru olduğu, Amerika’ya artan ihracatımızla tescillendi. Bu faaliyetleri teknoloji ile destekleyerek büyüme ivmemize teknolojik ürünler ile hız kazandırmak, global bir oyuncu olarak dünyadaki yerimizi sağlamlaştırmak istiyoruz. Ar-Ge faaliyetleri ile büyümek kurumsal olarak izlememiz gereken temel yol olarak firma kültürümüzde yerini almıştır. Bunu da “Yenilikçi Teknolojiler Ermaksan’la gerçekleşir.” prensibi ile yapmaya çalışıyoruz.
“Büyüme HIZIMIZI teknolojik ürünler ile ZENGİNLEŞTİRMEK, global bir oyuncu olarak dünyadaki yerimizi sağlamlaştırmak istiyoruz.”
91
makale
DÜNYA EKONOMİSİNDE TEMEL GELİŞMELER VE DÜNYA TİCARETİNE ETKİLERİ Can Fuat GÜRLESEL MAİB Ekonomi Danışmanı
Dünya ekonomisinin yönünü 2014 yılında altı ana eğilim belirledi. Gelişmiş ülkelerin para politikalarının etkisini artırdığı bir ortamda yeni küresel mali koşullar oluşmaya başladı. Petrol fiyatları beklenmedik düzeyde gerilerken, gelişmiş ülkelerde deflasyon endişesi baş gösterdi.
92
K
üresel kriz sonrası olağan üstü genişletici para politikaları ile tarihin en düşük faiz oranlarını uygulayan gelişmiş ülkelerin Merkez Bankalarının 2014 yılı politikaları küresel ekonomide belirleyici oldu. ABD Merkez Bankası (FED) 2013 yılı Aralık ayında başlattığı parasal genişlemeden çıkışı, 2014 yılı Ekim ayında sona erdirdi. Ardından FED’in olağanüstü düşük faiz oranlarını artırma sürecine yaşandı. ABD Merkez Bankasının para politikasındaki bu normalleşme yeni küresel mali koşullar oluşturmaya başladı. Avrupa Merkez Bankası ise 2014 yılında yeni parasal genişleme önlemleri aldı. Özellikle karşı karşıya kalınan
deflasyon riski nedeniyle Avrupa Merkez Bankası devlet tahvillerini de satın almaya yönelik yeni programı ile büyümeyi de destekledi. İngiltere ve Japonya Merkez Bankaları da genişletici para politikalarını ve tarihi düşük faiz oranlarını yıl boyunca korudu ve uyguladı. Yeni Küresel Mali Koşullar Oluşuyor FED para politikasını değiştirerek 2014 yılında yeni küresel mali koşullar değişimine öncülük etti. Bunların başında ABD dolarının güçlenmesi ve diğer para birimleri karşısında değer kazanması geliyor. Dolar; euro, yen, sterlin gibi gelişmiş ülke para birimleri karşısında değer kazandı ve son 10 yılın en de-
ğerli seviyesine ulaştı. Küresel sermaye dolar varlıklarına doğru akmaya başladı. Buna bağlı olarak dolar varlıklarının değerleri arttı. Doların güçlenmesine bağlı olarak emtia fiyatlarında da önemli gerilemeler yaşandı. Metaller, gıda, endüstriyel hammaddeler, diğer emtialar ve enerji hammadde fiyatları geriledi. Bir dönem sonra ise finansman olanaklarının azalması ve faiz oranlarının da artması bekleniyor. Petrol Fiyatlarında Beklenmedik Gerileme 2014 yılında yaşanan önemli bir eğilim petrol fiyatlarında gözlenen düşüştür. 2014 yılında emtia fiyatlarında gerileme eğilimi beklendiği ölçüde gerçekleşti. Ancak petrol fiyatlarında arz ve talepteki gelişmelerden kopuk çok yüksek oranlı bir gerileme yaşandı. Gerilemede, Rusya ve İran’a karşı siyasi bir koz elde edilmesi, kaya gazı ile konvansiyonel petrol ve gaz arasındaki rekabet, OPEC içinde dengeler ve Ortadoğu’daki gelişmeler gibi diğer birçok unsurun da etkili olduğu düşünülüyor. Gelişmiş Ülkelerde Deflasyon Endişesi Uygulanan çok genişletici para politikalarına rağmen zayıf tüketici talebine 2014 yılında petrol ve tüm emtia fiyatlarındaki gerilemenin eklenmesiyle birlikte özellikle gelişmiş ülkelerde deflasyon endişesi ortaya çıktı. Deflasyon kuvvetli biçimde euro bölgesinde yaşandı. ABD ve İngiltere de ulaşmaya çalıştıkları yüzde 2 enflasyon hedefinin altında kaldı. Deflasyon riski para politikalarında normalleşmeyi geciktiren bir unsur olarak da karşımıza çıkıyor. Jeopolitik Gelişmeler 2014 yılında dünya ekonomisinde etkili olan bir diğer beklenmedik gelişme jeopolitik riskler oldu. Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlık Batı ile Rusya’nın karşılıklı uyguladıkları sıkı yaptırımlar noktasına kadar taşındı. Buna bağlı olarak Rusya ekonomisi ile kısmen Rusya’nın çevre-komşu ülke ekonomileri ile sınırlı ölçüde AB ekonomisi olumsuz etkilendi. Bir diğer jeopolitik gelişme ise Suriye’de ortaya çıkan ve Irak’ta genişleyen IŞİD tehdidi oldu. IŞİD tehdidi bölgesel istikrarı ve ticareti olumsuz yönde etkiledi. Yeni Küresel Mali Koşullar En Çok Gelişen Ülkeleri Etkiliyor Yeni küresel mali koşullar en çok gelişen ülkeleri etkiledi. Özellikle dış açıkları yüksek ve ekonomileri dış kaynaklara bağımlı gelişen ülkeler zor durumda kaldı. Sermaye çıkışları ve finansman olanaklarının azalması ile birlikte gelişen ülkelerin para birimleri
dolar karşısında zayıfladı ve ekonomik büyümeler yavaşladı. Yeni küresel mali koşullara uyum döneminde gelişen ülkeler büyümelerini daha çok kendi kaynakları ile sağlamak zorunda kaldı. Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ve eğilimler doğrudan ve dolaylı olarak dünya mal ticaretini de etkiledi. Gelişmiş ülkelerde büyümenin hızlanması talep etkisi ile dünya mal ticaretine olumlu yansıdı. Euro bölgesinde yeniden büyüme uzun süre sonra ilk kez ithalatta artışa yol açarak dünya ticaretine olumlu katkı sağladı. Olumsuz etkileri ise şöyle sıralayabiliriz: Yeni küresel mali koşullara uyum sürecinin yarattığı oynaklıklar belirsizlikleri artırdı ve dünya mal ticaretini sınırladı. Başta Çin olmak üzere gelişen ülkelerde yavaşlama her türlü hammadde talebini azalttı. Petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gerileme hem ihraç maliyetlerini zorladı hem de değer olarak ticaretin küçülmesine yol açtı. Jeopolitik gelişmeler ve karşılıklı yaptırımlar ticaret olanaklarını sınırladı.
Can Fuat GÜRLESEL MAİB Ekonomi Danışmanı
DÜNYA TİCARET BÜYÜKLÜĞÜNDE GELİŞMELER Dünya mal ticareti son üç yıldır önemli bir yavaşlama içindedir. Dünya mal ticareti değer olarak 2012 yılında yüzde 0,2 ve 2013 yılında yüzde 2,2’den sonra 2014 yılında sadece yüzde 0,9 büyüyebildi. Dünya mal ticaretinde miktarsal olarak büyüme de çok sınırlı gerçekleşti. Dünya mal ticareti miktarsal olarak 2012 yılında yüzde 2,2, 2013 yılında yüzde 2,4, 2014 yılında yüzde 2,8 büyüdü. Dünya mal ticareti bu zayıf büyüme performansına bağlı olarak 2012 yılında 17,91 trilyon dolar, 2013 yılında 18,3 trilyon dolar ve 2014 yılında ise 18,43 trilyon dolar olarak gerçekleşti. 2014 yılında miktarsal olarak ithalat ve ihracatta gelişmiş ve gelişen ülkelerde önemli gelişmeler yaşandı. Gelişmiş ülkelerde ithalat 2012 ve 2013 yıllarında küçüldükten sonra 2014 yılında yüzde 3,2 ile göreceli bir artış gösterdi. Buna karşın gelişen ülkelerin ithalat artışı yavaşladı. 2012 yılında yüzde 4,9 ve 2013 yılında yüzde 5,3 oranında artan gelişen ülkelerin ithalatı miktarsal bazda 2014 yılında sadece yüzde 2 genişledi. İhracat tarafında da gelişmiş ülkelerde mikDÜNYA MAL TİCARETİ (MİLYAR DOLAR)
Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü 2012
2013
2014
17.911
18.301
18.427
MAL TİCARETİ BÜYÜME YÜZDE DEĞER BAZINDA
0,2
2,2
0,9
MAL TİCARETİ BÜYÜME YÜZDE MİKTAR BAZINDA
2,2
2,4
2,8
MAL TİCARETİ MİLYAR DOLAR
93
makale Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü
DÜNYA TİCARETİNDE MİKTARSAL BÜYÜME 2012
2013
2014
GELİŞMİŞ ÜLKELER İTHALAT BÜYÜME %
-0,1
-0,2
3,2
GELİŞEN ÜLKELER İTHALAT BÜYÜME %
4,9
5,3
2,0
GELİŞMİŞ ÜLKELER İHRACAT BÜYÜME %
1,1
1,6
2,2
GELİŞEN ÜLKELER İHRACAT BÜYÜME %
3,7
3,9
3,3
Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü
DÜNYA TİCARETİNDE MAL FİYATLARINDA GELİŞMELER 2012
2013
2014
DÜNYA TİCARETİNDE DEĞER BAZINDA BÜYÜME %
0.2
2,0
0,9
PETROL VE ENERJİ ÜRÜNLERİ FİYATLARI %
1,0
-2,0
-11,0
METALLER VE DİĞER EMTİA FİYATLARI %
-9,9
1,5
-5,0
İMALAT SANAYİ ÜRÜNLERİ FİYATLARI %
-1,2
0,0
0,0
tarsal büyüme 2014 yılında yüzde 2,2 ile 2012 ve 2013 yıllarındaki büyümenin üzerinde gerçekleşti. Gelişen ülkelerin ihracatı miktarsal olarak yüzde 3,3 ile 2012 ve 2013 yılı büyümelerinin altında bir hızla genişledi. Dünya ticaretine konu olan mal fiyatlarında 2014 yılında önemli gerilemeler yaşandı. Buna bağlı olarak dünya mal ticaretinde değersel bazda büyüme çok sınırlı kaldı. 2014 yılında ticarete konu olan petrol ve enerji ürünlerinin fiyatları bir önceki yıla göre ortalama yüzde 11 düştü. Yine mal ticaretine konu olan metaller ile diğer emtia fiyatları da bir önceki yıla göre ortalama yüzde 5 geriledi. İmalat sanayi ürünlerinin ortalama fiyatlarında ise 2013 yılında olduğu gibi 2014 yılında da bir değişiklik gözlenmedi. DÜNYA TİCARETİNDE GENEL EĞİLİMLER Dünya mal ticaretinde 2012 ve 2013 yıllarında
94
ortaya çıkmaya başlayan 2014 yılında ise etkileri kuvvetlenen ve yeni ortaya çıkan eğilimler bulunuyor. Bu eğilimlerin büyük bölümü dünya mal ticaretinde yavaşlamaya yol açıyor. Gelişmiş Ülkelerin Çıktı Açığı İthalat Talebini Sınırlıyor Küresel ekonomik kriz sonrası gelişmiş ülkeler halen potansiyel büyümelerinin altında ekonomik büyüme gösteriyor. Bu nedenle gelişmiş ülkelerin ithalat talebi de sınırlı ve potansiyelin altında kalmaya devam ediyor. Yeni Küresel Mali Koşullar Gelişen Ülkelerde Yavaşlamaya ve İthalatta Sınırlamaya Yol Açıyor Yeni küresel mali koşullara uyum sağlamaya çalışan gelişen ülkelerde öncelikle ekonomik büyümeler yavaşladı. Buna bağlı olarak yavaşlayan iktisadi faaliyetler ile ithalat talebi de sınırlandı. Atıl Kapasiteler Yatırım Eğilimini ve Yatırım Malı Talebini Sınırlıyor Küresel kriz sonrası birçok endüstride halen atıl kapasitelerin bulunması nedeniyle küresel yatırım eğilimi sınırlı kaldı. Buna bağlı olarak büyük ölçüde ithalat ile karşılanan yatırım malı talebi de halen çok düşüktür. Gelir Artışının Ticaret Elastikiyeti Düşüyor Gelir artışının yarattığı ithalat talebi olarak tanımlanan ticaret elastikiyeti düşüyor. 19862007 yılları arasında 2,3 olan gelir-ticaret elastikiyeti 2011-2014 yılları arasında 1,3’e indi. Gelir artışları yeterince ithalat talebi yaratmıyor. Özellikle imalat sanayi ürünlerine yönelik elastikiyet daha da düştü.
Çin’deki Ekonomik Yavaşlama İhracat Artışını Sınırlıyor İhracat ve yeni yatırımlara dayalı büyüyen ve bu özelliği ile çok sayıda tedarikçi ülke için önemli bir ihracat pazarı olan Çin’de yeni yatırımlar ve ihracata yönelik üretim yavaşlamış olup bunun yarattığı ithalat artışı da durağanlaşmıştır.
DÜNYA İHRACATINDA BÖLGELER (MİLYAR DOLAR) 2012
2013
2014
2013/2014 DEĞİŞİM %
DÜNYA
17.911
18.301
18.427
0,9
AFRİKA
630
602
557
-7,5
5.640
5.773
5.916
2,5
805
779
735
-5,6
AVRUPA
6.385
6.646
6.736
1,4
AB
5.803
6.020
6.161
2,3
ORTA DOĞU
1.349
1.347
1.293
-4,0
KUZEY AMERİKA
2.371
2.418
2.495
3,2
750
736
695
-5,6
ASYA BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU
Küresel Tedarik Zincirinde Büyüme Yavaşladı Sanayi üretiminin ayrışması ve buna bağlı olarak oluşan küresel tedarik zincirinde büyüme yavaşladı. Değer zincirine yeni halkalar eklenemiyor. Ticaretteki genişlemeyi sadece mevcut halkalar arasındaki ticaretin desteklemesi bekleniyor. Bu nedenle tedarik zincirine dayalı ithalat artışı da yavaşladı. Döviz Kurlarında Dalgalanmalar Ticareti Olumsuz Etkiliyor Ülkelerin para birimleri arasında ortaya çıkan oynaklıklar ve dalgalanmalar ithalatı sınırlıyor ve ülke içinden tedarike eğilimi arttırıyor. Enerji ve Emtia İthalatçısı Ülkeler İthalatlarını Azaltıyor Enerji ve emtia ihracatçısı ülkeler bu ürünlerin fiyatlarındaki gerileme ile karşılaştıkları ihracat gelirlerindeki azalma nedeniyle ithalatlarını azaltma yoluna gidiyor. BÖLGELER İTİBARİYLE İHRACAT Dünya mal ihracatında oluşan küresel ekonomik ve ticari eğilimlere bağlı olarak 2014 yılında bölgesel gelişmelerde yaşandı. 2014 yılında Avrupa ve Avrupa Birliği en yüksek ihracat yapan bölge olmayı sürdürdü. Buna ilave olarak Avrupa Birliği ve daha geniş olarak Avrupa’nın ihracatı 2014 yılında yüzde 2,3 ve yüzde 1,4 büyüdü. Asya bölgesi ikinci büyük ihracatçı bölge olarak 2014 yılında ihracatını yüzde 2,5 artırarak 5.92 trilyon dolara taşıdı. Kuzey Amerika bölgesi 2014 yılında ihracatını yüzde 3,2 ile en hızlı artıran bölgedir. 2014 yılında dört bölgenin ise ihracatları azaldı. Bu bölgelerin ortak özelliği ağırlıklı olarak gelişen ülkeler ile enerji ve emtia ihracatçısı ülkelere sahip olmalarıdır. Bağımsız Devletler Topluluğunun mal ihracatı 2014 yılında yüzde 5,6, Güney ve Orta Amerika bölgesinin yüzde 5,6, Ortadoğu bölgesinin yüzde 4,0 ve Afrika bölgesinin yüzde 7,5 azaldı. Petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşler ihracattaki gerilemede etkili oldu. BÖLGELER VE ÜLKELER İTİBARİYLE İTHALAT Bölgeler ve ülkeler itibariyle ithalat gelişimi ihracat pazarlarındaki gelişimi de yansıtması
Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü
GÜNEY VE ORTA AMERİKA
itibariyle önemlidir. 2014 yılında bölgesel olarak ithalatın yaşanan küresel ekonomik koşullardan etkilendiği gözleniyor. 2014 yılında üç gelişmiş bölgenin ithalatında artış olduğu görülüyor. 2014 yılında Avrupa ve Avrupa Birliği en büyük pazar olmayı sürdürdü. Avrupa pazarı 2014 yılında yüzde 0,7 büyüyerek 6,72 trilyon dolarlık hacme ulaştı. Asya bölgesi 2014 yılında yüzde 8,3 ile ithalatını en çok artıran bölge oldu ve 5,87 trilyon dolar pazar hacmi ile AB pazar büyüklüğüne oldukça yaklaştı. Kuzey Amerika pazarında da ithalat 2014 yılında yüzde 7 ile ortalamanın üzerinde arttı ve 3,3 trilyon dolarlık ithalat gerçekleşti. Ortadoğu ve Afrika bölgelerinin ithalatı bu bölgelerin ihracat gelirlerinin düşmesine rağmen 2014 yılında yüzde 3,9 ve 4,7 oranında büyüdü. 2014 yılında iki bölgenin ithalatı daraldı. Bağımsız Devletler Topluluğunun ithalatı yüzde 10,6 geriledi. Uygulanan yaptırımlarda gerilemede etkili oldu. Güney ve Orta Amerika bölgesinde ithalat yüzde 5,1 düştü. Bu iki bölgede enerji ve emtia ihraç gelirlerinin düşmesine bağlı olarak ithalatlar da geriledi. Bölgelerdeki ekonomik yavaşlama gerilemeyi etkileyen ana unsurdur. DÜNYA İTHALATINDA BÖLGELER (MİLYAR DOLAR)
Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü
2012
2013
2014
2013/2014 DEĞİŞİM %
580
618
647
4,7
5.333
5.423
5.874
8,3
550
566
506
-10,6
AVRUPA
6.564
6.669
6.717
0,7
AB
5.938
6.136
6.129
-0,1
714
760
790
3,9
3.035
3.082
3.297
7,0
787
782
742
-5,1
AFRİKA ASYA BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU
ORTA DOĞU KUZEY AMERİKA GÜNEY VE ORTA AMERİKA
95
junior
“BAŞARININ ANAHTARI TAKIM RUHU” ASO Teknik Koleji Robot Kulübü öğrencileri, Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen Yıldız Savaşları Yarışmasında “Bilge Kağan” isimli projesiyle Türkiye birincisi oldu.
Y
ıldız Savaşları Yarışmasında geçen yıl “Alpagu” isimli robotlarıyla birincilik kazanan Ankara Sanayi Odası (ASO) Teknik Koleji Robot Kulübü bu yıl yarışmaya beş öğretmen, farklı alan ve sınıflardan 11 öğrencinin dahil olduğu bir ekiple katıldı. Yarışmada, ASO Teknik Koleji Robot Kulübünün hazırladığı Bilge Kağan isimli robot özel kategoride Türkiye birincisi, Kültigin isimli robot ise Türkiye üçüncüsü oldu. Yarışmada elde ettikleri dereceyle ilgili görüşlerini paylaşan ASO Teknik Koleji Robot Kulübü Danışmanı Elektrik Elektronik Öğretmeni Yalçın Karagedik, “Başarımızın mimarı yok. Takım olduğumuz sürece başarılı oluyoruz. Bireylerin kişisel yeteneklerini birleştirerek başarıya ulaşıyoruz” dedi. Yalçın Karage-
96
dik ASO Teknik Koleji Robot Kulübünün yapısı ve proje çalışmaları konusunda bilgi verdi. Bilimsel proje yarışmalarına katılmaya nasıl karar verdiniz? Ödüllü projenizle ilgili teknik bilgileri paylaşır mısınız? Yıldız savaşları kategorisinin Türkiye’de yapılacağını öğrenince yarışmaya katılma kararı aldık. Bu projede rakibini en kısa sürede yenecek bir robot yapmayı amaçladık. Savunma esaslı bir robot yapmanın yarışma heyecanına uygun olmayacağını düşündük. Ekibimiz robotlarını tam bir takım çalışması içinde oluşturuyor. Projenin mekaniğini ne kadar iyi yaparsak yapalım elektronik aksamı tam adapte edemezsek çalışmanın başarısız olacağını biliyoruz. Hazırlık sürecinde 30’dan fazla robo-
tu incelediğimizde hep aynı sorunlarla karşılaştık. Mekanik ve elektronik arasındaki uyum yakalanamıyordu. Projemizde bu hataya düşmeyerek başarılı bir çalışmaya imza attık. Öğrencilerinizin projeye katkısı hangi düzeyde gerçekleşti? Proje üzerinde ekip olarak ne kadar bir süre çalıştınız? Tasarımdan imalata kadar farklı alanlarda öğrencilerimizle birlikte çalıştık. Öğrencilerimizi doğru yönlendirerek bilimsel düşünce yapılarında yeni ufuklar açmayı hedefledik. Proje çalışmalarımıza dahil olan öğrencilerin eğitim ve iş yaşamlarında başarılı olacağını düşünüyorum. Çünkü ekip olarak çalışma kültürünü verebildiğimiz kanaatindeyim. Öğrencilerimizin proje çalışmalarında gözümüzden kaçan ayrıntıları fark ederek çözüme yönelik yorumlarda bulunmalarından memnuniyet duyuyorum. Ekip olarak Bilge Kağan isimli robot projesi için yaklaşık üç ay, eğitim saatleri dışındaki zamanımızdan da fedakarlık ederek aralıksız çalıştık. Bilimsel projelerin öğrencilerin eğitimi üzerindeki etkisini nasıl görüyorsunuz? Öğrencilerimiz projeler sayesinde bol bol pratik yapma imkanı buluyor. Pazar günü dahi çalışarak “Bir proje nasıl gerçekleşiyor?” sorusunu yaşayarak cevapladılar. Öğrencilerin öz güveni arttı. Üniversite eğitimine başladıklarında bizlere rakip olmak istediklerini dile getirmeleri bunun en güzel örneğidir. Üniversitede aynı bölümü paylaşacakla-
rı diğer öğrencilerden farklı olarak, çalışma prensiplerine, bilimsel temele ve yeterli özgüvene sahipler. Benzer yarışmalarda eğitim kurumunuzun ödüle layık görüldüğü projeler var mı? Ekibimiz hazırladığı proje ile Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) düzenlediği 8. Uluslararası MEB Robot Yarışmasında “Temalı Robot” kategorisinde birinci oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından 2014 yılında düzenlenen robot yarışmasında “Yıldız Savaşları Özel” ve “Mini Sumo” kategorisinde birinciliği elde ettik. Çankaya Üniversitesinin 2015 yılında düzenlediği robot yarışmasında ise “Mini Sumo” kategorisinde üçüncü olduk. Projelerimiz için ciddi emek harcıyor ve her yarışmada dereceye girmeyi hedefliyoruz.
“Ekibimiz, robotlarını tam bir takım çalışması içinde oluşturuyor. Başarımızın mimarı yok. Takım olduğumuz sürece başarılı oluyoruz. Bireylerin kişisel yeteneklerini birleştirerek başarıya ulaşıyoruz.”
Projeniz hangi alanlarda kullanılabilecek? Sağladığı somut katkılar neler olacak? Projeleriniz sanayi kuruluşları tarafından geliştirilebilir mi? MEB’in düzenlediği robot yarışması için hazırladığımız proje geliştirilerek bomba imha veya cephane taşıyan bir robota dönüştürülebilir. Robotumuz 28 kilogram olmasına rağmen denemelerimizde 100 kilogramın üzerinde yük taşımayı başardı. Aynı zamanda bulunduğu konumda 360 derece dönebiliyor ve merdivenlerden rahatlıkla çıkabiliyor. Üniversite yarışmaları için hazırladığımız projelerle ilgili ise kullanım alanı tanımlayamayız. Bu çalışmaları öğrencilerimizin birbirine
97
junior ğı yararları somut olarak gözlemliyoruz. Bunun temel sebebi öğrencilerin okulumuzdaki atölye ve laboratuvarlardan yoğun bir şekilde faydalanabilmesinden kaynaklanıyor. Atölyemiz fabrika gibi çalışıyor. Gerçekleştirdiğimiz bütün projelerin bir hedefi var. Minyatür bir üretim tesisinde görev alan gençler büyük sanayi kuruluşlarındaki yapıyı daha kolay kavrayabiliyor.
adapte olmuş sistemleri yakından tanıyarak ufuklarını genişletmeleri için hazırladık.
“MEB’in düzenlediği yarışma için hazırladığımız proje geliştirilerek bomba imha veya cephane taşıyan bir robota dönüştürülebilir. Ağırlığının üç katını taşıyabilen robotumuz, 360 derece dönebiliyor ve merdivenlerden rahatlıkla çıkabiliyor.”
Projenize kimler maddi destek sağladı? Yeni proje çalışmaları var mı? Projemize; okul aile birliğimiz ve Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölge Yönetimi ve bölgemizde bulunan bazı sanayi kuruluşları katkı sağlıyor. Proje çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Şu an engellilere yönelik bir çalışmamız devam ediyor. Üniversite-sanayi işbirliği öncesi gençlerin lise düzeyinde bilim projelerinin içinde yer almasının ne gibi artılar kazandıracağını düşünüyorsunuz? Proje faaliyetlerimiz içinde yer alan öğrencilerin iş yaşamında daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle sanayi kuruluşlarında görev almayı düşünenler için mesleğe adapte olma süreci kısalıyor. Öğrencilerimizin yaz stajlarında adaptasyon açısından sağladı-
Eklemek istedikleriniz? Hedefimiz genç nesillere yeni ufuklar kazandırabilmek. Bu hedef doğrultusunda çalışmayı sürdüreceğiz. Yeni robot projelerimizde gece gündüz demeden başarılı olmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Başarımızın mimarı yok. Takım olduğumuz sürece başarılı oluyoruz. Bireylerin kişisel yeteneklerini birleştirerek başarıya ulaşıyoruz. Projelerin içinde aktif görev almak öğrenciler kadar biz eğitimcilerin gelişimine de katkıda bulunuyor. Bilimsel projede yer almanın öneminin öğrencilere benimsetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öğrencileri ezbere dayalı bir eğitim-öğretim sistemine mahkum olmak istemiyor. Bilgi çok hızlı eskiyor. Projelerde düşünen ve düşündükçe öğrenen bir öğrenci profili ile karşı karşıyayız. Bunun farkında olarak öğrencilere yaklaşırsak daha faydalı olacağımız kanaatindeyim. Proje fikri nasıl ortaya çıktı? Neden bu proje içinde yer almak istedin? Proje Ekip Kaptanı Mehmet Arslan: Okulumuz, ülkemizde düzenlenen birçok yarışmaya katılıyor. Dünyada bilimsel yarışmaların eğitim içinde çok özel bir yeri var. Özellikle Avrupa’dakine benzer bir yarışmanın düzenleneceğini öğrendiğimizde çok heyecanlandık. Okulumuzda hazırlayacağımız proje ile başarılı olacağımıza inandığım için bu ekibe katıldım. Proje süresince kimlerden destek aldınız? Projenin eğitim hayatınızda size neler kattığınız düşünüyorsunuz? ASO maddi ve manevi anlamda bizlere çok destek oldu. Sanayi bölgesinde yer alan firmalar ihtiyacımız olan malzemeleri temin edebilmemizi sağladı. Proje çalışmaları, teknik derslerde sunulan teorik bilgilerin dışında, farklı şeyler görmemizi sağlıyor. ASO Teknik Koleji Robot Kulübü sayesinde ekip çalışmasının önemini kavrıyor, karşılaştığımız sorunlarla mücadele etmeyi ve bu sorunlara çözümler üretmeyi öğreniyoruz. Artan özgüvenimizle gerek eğitim gerekse de iş yaşamında başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum.
98
GÖSTERGELER NİSAN 2015
99
göstergeler
NİSAN AYI SONUNDA TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI 4,3 MİLYAR DOLAR OLDU Türkiye’nin makine ihracatı 2015 yılının OcakNisan döneminde 4,3 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. Türkiye’nin makine ihracatında ilk 10 ülke sıralamasında Almanya 692 milyon dolar ihracat değeriyle ilk sırada yer alıyor.
100
M
akine sektöründe 2015 yılı Ocak-Nisan döneminde en fazla ihracat gerçekleştiren alt sektör klimalar ve soğutma makineleri oldu. 2015 yılı Ocak-Nisan döneminde söz konusu ürün grubunda gerçekleştirilen ihracat 618,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan motorlar, aksam ve parçaları kaleminde 2015 yılı Ocak-Nisan döneminde 578,5 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2015 yılı Ocak-Nisan dönemi itibariyle makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü kalem ise 412,6 milyon dolarlık ihracat değeriyle diğer yıkama ve kurutma makineleri, aksam ve parçaları oldu.
Almanya, ABD ve İngiltere İhracat Listesinin İlk Üç Sırasında Bulunuyor 2015 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye’nin makine ihracatı 4,3 milyar dolar olarak kaydedildi. 2015 yılı Ocak-Nisan dönemi rakamlarına göre Almanya, 692 milyon dolar ile makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında yer alıyor. Listenin ikinci sırasındaki ABD’ye yönelik makine ihracatı, 2014 yılı Ocak-Nisan döneminde 303 milyon dolarken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 2 artışla 309 milyon dolar oldu. Türkiye’nin en fazla makine ihracatı gerçekleştirdiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise İngiltere bulunuyor. İngiltere’ye yönelik makine ihracatımız 2015 yılı Ocak-Nisan döneminde 246 milyon dolar oldu.
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
MAKİNE SEKTÖR TAMAMI İTİBARİYLE İHRACAT KAYIT RAKAMLARI 1 OCAK - 30 NİSAN 2014 MAL GRUBU ADI
KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ MOTORLAR, AKSAM VE PARÇALARI DİĞER YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
152,6
776,7
37,3 120
1 OCAK - 30 NİSAN 2015 MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
5,1
141,5
618,1
17,9
36,8
426,8
3,6
666
$/Kg
(%) DEĞİŞİM
$/Kg
MİKTAR
DEĞER
4,4
-7,2
-20,4
578,5
15,7
-1,3
-13,1
140,9
412,6
2,9
17,4
-3,3
DİĞER MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALAR
47,4
396,6
8,4
50,7
361,8
7,1
6,9
-8,8
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALARI
83
383,2
4,6
83,8
351,9
4,2
0,9
-8,2
POMPALAR VE KOMPRESÖRLER
33,6
291,2
8,7
32,2
241,3
7,5
-4,2
-17,1
TAKIM TEZGAHLARI
33,3
243,4
7,3
32,5
223,5
6,9
-2,3
-8,2
TARIM VE ORMANCILIKTA KULLANILAN MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALARI
44,4
235,3
5,3
44,5
217,6
4,9
0,3
-7,5
7,7
183,2
23,6
9,2
19,8
19,4
-0,1
VANALAR
19,1
194,9
10,2
18,3
168,9
9,2
-4,0
-13,3
GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
23,7
145,4
6,1
27,3
156,3
5,7
15,1
7,5
REAKTÖRLER VE KAZANLAR
17,8
145
8,1
19,6
134,3
6,8
10,6
-7,4
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ AKSAM VE PARÇALARI
16,2
106,9
6,6
24
126,9
5,3
48,0
18,8
TÜRBİNLER, TURBOJET, TURBOPROPELLER, HİDROLİK SİLİNDİRLER VE AKSAM-PARÇALARI
4,2
104,1
24,7
3,9
113,7
28,7
-5,8
9,2
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ, KALIPLAR, AKSAM VE PARÇALARI
14,7
116,3
7,9
13,8
96
6,9
-5,8
-17,4
ISITICILAR VE FIRINLAR
12,1
96
7,9
11,4
82,9
7,3
-6,3
-13,7
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEMEYE MAHSUS MAKİNELER, AKSAM-PARÇALARI
17,6
86,9
4,9
18
81
4,5
1,8
-6,8
BÜRO MAKİNELERİ
1,4
66,2
46,0
0,9
54,2
54,5
-30,8
-18,1
AMBALAJ MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
1,8
40,4
21,8
2,4
45,1
18,7
30,6
11,5
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME VE İMALATINA AİT MAKİNELER
3,7
46,1
12,3
4,3
44,2
10,2
15,4
-4,1
RULMANLAR
3,4
44
12,9
3,9
43,3
10,9
16,2
-1,5
KAĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAKİNELER
2,8
23,1
8,3
3
21,9
7,3
7,4
-5,2
DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
0,5
3,2
6,0
0,6
2,9
4,9
9,7
-10,5
6,9
724,6
6,0
3,6
-9,6
SİLAH VE MÜHİMMAT
TOPLAM
699,2
4.822
183
4.361
101
göstergeler
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları sektöründe 351,9 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. İnşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları sektöründe Irak, 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 50,8 milyon dolarla en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke oldu. 2014 yılının aynı döneminde bu rakam 21,6 milyon dolardı. Irak’a yönelik ihracat artışı yüzde 135,5 oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan Suudi Arabistan’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 15 milyon dolarken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 49,7 artışla 22,5 milyon dolar oldu. Üçüncü sıradaki Cezayir’e 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 19,8 milyon dolar değerinde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları ihraç edildi. 2014 yılının aynı döneminde bu rakam 12,9 milyon dolardı. Cezayir’e yönelik ihracat artışı yüzde 52,5 oldu. Listenin dördüncü sırasında bulunan İran’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 13,4 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 30,1 artışla 17,4 milyon dolar oldu. Beşinci
sıradaki Almanya’ya 2015 yılının OcakNisan döneminde 16,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve par-
çaları ihracatı listesinde en fazla artış yüzde 135,5 ile Irak’ta yaşandı. Listede yüzde 53,7 ile Avusturya ikinci sırada bulunurken söz konusu ülkeyi yüzde 52,5 ile Cezayir üçüncü sırada takip etti.
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI ÜLKE
2015 YILI
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
IRAK
6
21,6
3,6
5,2
50,8
9,8
-13,3
135,5
SUUDİ ARABİSTAN
4,2
15
3,6
5,7
22,5
3,9
36,0
49,7
CEZAYİR
2,5
12,9
5,1
5,7
19,8
3,5
124,4
52,5
İRAN
2,9
13,4
4,6
3,5
17,4
4,9
21,8
30,1
ALMANYA
4,8
26,1
5,4
4,1
16,3
4,0
-14,3
-37,6
EGE SERBEST BÖLGESİ
3,2
10,3
3,2
4,9
14,9
3,0
52,6
44,6
RUSYA
4,6
26,4
5,7
2,8
13,2
4,7
-39,3
-50,0
İNGİLTERE
8,3
18,8
2,3
6
12,4
2,1
-27,3
-33,7
AVUSTURYA
1,2
6,7
5,6
1,5
10,4
6,7
29,8
53,7
HOLLANDA
0,8
7,7
9,1
1,8
9,2
5,0
116,0
18,5
383,2
4,6
83,8
351,9
4,2
0,9
-8,2
MAL GRUBU TOPLAMI
102
MİKTAR (BİN TON)
83
TAKIM TEZGAHLARI 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde takım tezgahları ihracatı 223,5 milyon dolar olarak kayda geçti. Takım tezgahları ürün grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde en fazla ihracat 24,5 milyon dolarla Almanya’ya gerçekleştirildi. 2014 yılının aynı döneminde Almanya’ya gönderilen ürünlerin değeri 18,6 milyon dolar seviyesindeydi. Almanya’ya yönelik ihracattaki artış yüzde 31,6 oldu. Listenin ikinci sırasında bulunan İran’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 7 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 51 artışla 10,6 milyon dolar oldu. Listenin üçüncü sırasındaki Rusya’ya 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 9,8 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. Listenin dördüncü sırasında bulunan Irak’a, 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 9,8 milyon dolar değerinde ta-
aynı döneminde bu rakam yüzde 29,5 artışla 9,5 milyon dolar seviyesine yükseldi. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli i takım tezgahları ihracatı lis-
kım tezgahı ihraç edildi. Beşinci sırada yer alan Suudi Arabistan’a ise 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 7,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2015 yılının
tesinde en fazla artış yüzde 51 ile İran’da yaşandı. İkinci sırada yüzde 47,6 ile İngiltere yer alırken üçüncü sırada yüzde 44,5 ile Fransa bulunuyor.
TAKIM TEZGAHLARI İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2014 YILI
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ALMANYA
2,1
18,6
8,8
İRAN
1
7
RUSYA
2,2
IRAK
1,6
SUUDİ ARABİSTAN
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
3,1
24,5
7,7
50,2
31,6
6,8
1,3
10,6
7,8
32,6
51,0
19,8
8,7
1,4
9,8
7,0
-38,0
-50,3
10,7
6,6
1,2
9,8
7,6
-20,7
-8,1
1,2
7,3
6,0
1,8
9,5
5,1
53,6
29,5
ABD
2,8
13,3
4,7
1,3
8,5
6,4
-52,4
-35,8
CEZAYİR
0,7
6,1
8,4
0,8
7,6
8,9
18,2
24,9
POLONYA
1,1
7,5
6,7
1,2
6,3
5,1
11,3
-15,2
FRANSA
0,5
3,5
7,0
0,6
5,1
7,7
30,9
44,5
İNGİLTERE
0,5
3,1
5,6
0,9
4,7
4,9
68,0
47,6
33,3
243,4
7,3
32,5
223,5
6,9
-2,3
-8,2
ÜLKE
MAL GRUBU TOPLAMI
MİKTAR (BİN TON)
103
göstergeler
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ Tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçaları ürün grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde gerçekleştirilen ihracatın değeri 217,6 milyon dolar olarak kaydedildi. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçaları kaleminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke ABD oldu. Bir önceki yıla oranla yüzde 89,8 ihracat artışının yaşandığı ABD’ye 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 32,5 milyon dolar ihracat değerine sahip ürün gönderilirken bu rakam, 2015 yılının aynı döneminde 61,7 milyon dolara yükseldi. Listenin ikinci sırasında yer alan İtalya’ya 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 22,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Üçüncü sırada bulunan Sudan’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçalarının değeri 4,6 milyon dolarken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 90,6 artışla 8,8 milyon dolar seviyesine yükseldi. Dördüncü sıradaki Cezayir’e 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 7,8 milyon dolarlık ürün ihraç edildi. Beşinci sıradaki Azerbaycan’a 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen tarım ve ormancılıkta kulla-
nılan makineler, aksam ve parçalarının toplam değeri 7,7 milyon dolar oldu. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli tarım ve ormancılıkta
kullanılan makineler, aksam ve parçaları ürün grubunda ihracat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 90,6 ile Sudan oldu.
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ABD
3,3
32,5
9,6
İTALYA
5,2
32,9
6,2
SUDAN
1,2
CEZAYİR
1,7
10
AZERBAYCAN
2,8
11,1
ÜLKE
4,6
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
8,3
61,7
7,4
145,6
89,8
4,6
22,4
4,9
-12,9
-32,0
3,8
2,4
8,8
3,7
97,5
90,6
5,6
1,7
7,8
4,5
-2,7
-21,9
4,0
1,8
7,7
4,1
-33,9
-30,8
IRAK
4,5
17,1
3,7
1,9
6,7
3,6
-58,4
-60,4
BULGARİSTAN
1,3
6,5
5,0
1,3
5,4
4,0
2,6
-16,8
FRANSA
2
6,9
3,3
1,9
5,3
2,8
-6,3
-22,2
İRAN
1,2
5,5
4,3
1,1
5,3
4,7
-10,1
-3,2
RUSYA
1
5
4,6
1
4,6
4,4
-4,5
-8,4
44,4
235,3
5,3
44,5
217,6
4,9
0,3
-7,5
MAL GRUBU TOPLAMI
104
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
REAKTÖR VE KAZANLAR Reaktör ve kazanlar ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 134,3 milyon dolar olarak kaydedildi. Reaktör ve kazanlar ürün grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 30,3 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. İkinci sırada yer alan İngiltere’ye 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 17,1 milyon dolarken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 5,3 artışla 18 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasında bulunan Rusya’ya 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 9,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Listenin dördüncü sırasında bulunan Çin’e 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 8,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Listenin beşinci sırasındaki İspanya’ya 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 8,3 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli reaktör ve kazanlar sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 2.716,8 ile Bosna-Hersek’te yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 69 ile Romanya ikinci sırada gelirken yüzde 56 ile Ukrayna üçüncü sırada yer aldı. REAKTÖR VE KAZANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2014 YILI
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
2015 YILI
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
2,6
36
13,5
2,2
30,3
13,7
-16,6
-15,6
İNGİLTERE
1,2
17,1
13,6
1,5
18
11,5
24,2
5,3
RUSYA
1,6
11,9
7,1
1,2
9,4
7,4
-24,4
-20,9
ÇİN
0,8
9,6
11,5
0,6
8,3
13,5
-26,3
-13,5
İSPANYA
0,7
9,6
12,9
0,7
8,3
11,5
-2,9
-13,7
ROMANYA
0,6
4,5
6,5
1,2
7,6
6,0
84,7
69,0
İTALYA
0,4
5,9
12,0
0,7
6
7,6
62,0
2,6
0,006
0,2
3,5
1,1
6
5,2
1.780,5
2.716,8
BELÇİKA
0,2
4,4
15,1
0,4
4,4
9,6
57,1
0,0
UKRAYNA
0,4
2,6
6,5
0,9
4,1
4,3
134,5
56,0
8,1
19,6
134,3
6,8
10,6
-7,4
BOSNA-HERSEK
MAL GRUBU TOPLAMI
17,8
145
105
göstergeler
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ
Tekstil ve konfeksiyon makineleri ürün grubu ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde, 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 18,8 artış göstererek 126,9 milyon dolar değerine ulaştı. Tekstil ve konfeksiyon makineleri mal grubunda 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri ise 106,9 milyon dolar seviyesindeydi.
Tekstil ve konfeksiyon makineleri sektöründe 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 18 milyon dolarla İngiltere oldu. Yüzde 70,8 artışın yaşandığı söz konusu ülkeye, 2014 yılının aynı döneminde 10,5 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilmişti. Listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’ya 2015 yılının Ocak-
Nisan döneminde 14,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2014 yılının aynı döneminde bu rakam 7,3 milyon dolar seviyesindeydi. Almanya’ya yönelik ihracat artışı yüzde 101,2 olarak kaydedildi. Listenin üçüncü sırasında yer alan İran’a yönelik tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30,7 artış gösterdi. 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 7,2 milyon dolarlık ürün gönderilen İran’a, 2015 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 9,4 milyon dolara yükseldi. Dördüncü sıradaki Bangladeş’e 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 3,4 milyon dolarlık tekstil ve konfeksiyon makinesi ihraç edilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 82,6 artışla 6,3 milyon dolar oldu. Listenin beşinci sırasında yer alan Fransa’ya 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 6,1 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli tekstil ve konfeksiyon makineleri sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 101,2 ile Almanya’da yaşandı. Almanya’nın ardından yüzde 95 ile İtalya gelirken yüzde 82,6 ile Bangladeş üçüncü sırada bulunuyor.
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI DEĞER (MİLYON $)
$/KG
İNGİLTERE
2,1
10,5
4,9
4
ALMANYA
0,9
7,3
7,8
2,7
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
18
4,5
84,5
70,8
14,7
5,4
192,0
101,2
İRAN
2
7,2
3,5
2,6
9,4
3,6
25,2
30,7
BANGLADEŞ
0,3
3,4
9,7
1,1
6,3
5,6
215,7
82,6
FRANSA
1,1
6,2
5,5
1,3
6,1
4,5
19,0
-1,2
BELÇİKA
1,3
6,2
4,6
1,5
6
3,8
15,4
-3,6
MISIR
0,9
3,2
3,5
1
4,6
4,7
8,4
45,0
HINDISTAN
0,6
3,4
5,6
1,3
4,6
3,6
112,7
36,4
ÖZBEKİSTAN
0,8
7,9
9,8
0,3
4,2
11,8
-55,5
-46,7
İTALYA
0,2
2
9,1
0,6
3,9
6,6
172,2
95,0
16,2
106,9
6,6
126,9
5,3
48,0
18,8
MAL GRUBU TOPLAMI
106
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
24
TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR Türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihracatı 2015 yılının OcakNisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,2 artış gösterdi. 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 104,1 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştiren sektörün, 2015 yılının aynı dönemindeki ihracatı 113,7 milyon dolar olarak kaydedildi.
Türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları kaleminde 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 71,9 milyon dolarla ABD oldu. Yüzde 9 ihracat artışının yaşandığı ABD’ye, 2014 yılının aynı döneminde 65,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. ABD’nin ardından ikinci sırada bulunan Birleşik
Arap Emirlikleri’ne yönelik türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,7 milyon dolar oldu. Yüzde 1.948,8 ihracat artışının yaşandığı söz konusu ülkeye, 2014 yılının aynı döneminde gönderilen ürünlerin değeri 230 bin dolardı. Listenin üçüncü sırasında yer alan Belçika’ya 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 2,6 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 30,8 artarak 3,4 milyon dolar seviyesine yükseldi. Dördüncü sıradaki Fransa’ya 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 3 milyon dolar değerinde türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihraç edildi. Beşinci sırada bulunan İngiltere’ye 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 1,8 milyon dolar değerinde ürün gönderilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 56,7 artışla 2,9 milyon dolar oldu. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 1.948,8 ile Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleşti. Listede Arnavutluk yüzde 890,4 ile ikinci, İngiltere ise yüzde 56,7 ile üçüncü sırada yer aldı.
TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ABD
0,1
65,09
437,3
BAE
0,03
0,2
BELÇİKA
0,05
FRANSA
0,1
İNGİLTERE
0,01
ÜLKE
MYANMAR
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
0,1
71,9
557,3
-14,4
9,0
6,7
0,04
4,7
96,4
42,7
1.948,8
2,6
50,1
0,03
3,4
90,8
-27,8
30,8
5,3
33,4
0,1
3
18,0
5,2
-43,4
1,8
141,8
0,02
2,9
103,6
114,5
56,7
-
-
-
0,4
2,4
5,5
-
-
İRAN
0,5
2,4
4,7
0,6
2,2
3,8
13,4
-8,2
ALMANYA
0,1
3
18,9
0,1
1,7
11,4
-3,3
-41,8
ARNAVUTLUK
0,02
0,1
5,9
0,2
1,6
7,2
707,9
890,4
S.ARABİSTAN
0,6
4,6
6,9
0,3
1,6
4,3
-43,8
-64,4
MAL GRUBU TOPLAMI
4,2
104,1
24,7
3,9
113,7
28,7
-5,8
9,2
107
göstergeler
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ Yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 81 milyon dolar olarak kaydedildi. Yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ürün grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 5,9 milyon dolarla en fazla Irak’a ihracat gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında bulunan Özbekistan’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 28,5 artışla 5,7 milyon dolara yükseldi. Listenin üçüncü sırasında bulunan ABD’ye 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 41,4 artışla 5,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Dördüncü sırada yer alan Suudi Arabistan’a 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Beşinci sıra-
2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüz-
daki Azerbaycan’a 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinelerinin değeri 3,5 milyon dolar oldu.
de 600,4 ile Katar’da yaşandı. Söz konusu ülkenin ardından yüzde 151,6 ile Kazakistan gelirken yüzde 74,4 ile Cezayir üçüncü sırada yer aldı.
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI ÜLKE
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
IRAK
2,3
9,7
4,1
ÖZBEKİSTAN
0,8
4,4
ABD
0,6
SUUDİ ARABİSTAN
1,3
AZERBAYCAN
1
5,3
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
1,7
5,9
3,5
-28,1
-39,1
5,5
1
5,7
5,7
24,3
28,5
4
6,3
0,9
5,6
6,2
42,4
41,4
5,3
4,0
1,2
4,9
4,1
-7,6
-6,8
5,0
0,7
3,5
4,8
-31,7
-34,2
KATAR
0,5
0,4
0,8
0,7
3,4
4,8
23,7
600,4
CEZAYİR
0,3
1,9
5,0
0,7
3,3
4,6
88,2
74,4
İRAN
0,5
2,7
5,0
0,5
3,3
6,2
-0,2
23,4
KAZAKİSTAN
0,1
1,1
6,0
0,5
2,8
5,6
167,0
151,6
TÜRKMENİSTAN
0,7
3,8
5,5
0,6
2,5
3,7
-2,1
-34,4
17,6
86,9
4,9
81
4,5
1,8
-6,8
Mal Grubu Toplamı
108
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
18
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ Kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçaları sektöründe 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 44,2 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. Kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçaları mal grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde en fazla ihracat 4,3 milyon dolarla Rusya’ya gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında yer alan Beyaz Rusya’ya 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 145 bin dolar değerinde ürün ihraç edilirken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 2.838,3 artışla 4,2 milyon dolar olarak kayda geçti. Üçüncü sıradaki İran’a 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,1 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2014 yılının aynı döneminde bu rakam 3,4 milyon dolar seviyesindeydi. İran’a yönelik ihracat artışı yüzde 19 oldu. Dördüncü sırada bulunan Suudi Arabistan’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 1,7 milyon dolarken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 11,9 artarak 1,9 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin beşinci sırasındaki Birleşik Arap emirlikleri’ne 2014 yılının OcakNisan döneminde 957 bin dolar değerinde kauçuk, plastik, lastik işleme
makineleri aksam ve parçaları ihraç edilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 101 artışla 1,9 milyon dolar olarak kayda geçti. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçala-
rı sektöründe ihracat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 2.838,3 ile Beyaz Rusya oldu. Beyaz Rusya’nın ardından ikinci sırada yüzde 172,6 ile ABD ve üçüncü sırada ise yüzde 101,1 ihracat artışıyla Birleşik Arap Emirlikleri bulunuyor.
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI ÜLKE RUSYA BEYAZ RUSYA
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
0,5
7,6
14,8
0,006
0,1
24,3
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
0,5
4,3
8,4
-0,6
-43,7
0,3
4,2
11,0
6.383,7
2.838,3
İRAN
0,3
3,4
10,6
0,3
4,1
12,6
0,3
19,0
SUUDİ ARABİSTAN
0,1
1,7
14,2
0,1
1,9
16,9
-5,5
11,9
BAE
0,06
0,9
14,7
0,1
1,9
12,7
132,5
101,1
ALMANYA
0,2
2,6
9,4
0,2
1,8
7,6
-12,1
-28,5
ÖZBEKİSTAN
0,2
2,1
8,8
0,1
1,8
12,4
-39,6
-14,8
ABD
0,02
0,4
13,6
0,05
1,1
21,7
71,1
172,6
BULGARİSTAN
0,1
2,3
22,8
0,1
1
10,3
2,2
-53,8
CEZAYİR
0,05
0,6
13,3
0,1
1
8,2
155,4
57,5
MAL GRUBU TOPLAMI
3,7
46,1
12,3
4,3
44,2
10,2
15,4
-4,1
109
göstergeler
AMBALAJ MAKİNELERİ Ambalaj makineleri ürün grubunda 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 40,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 11,5 artışla 45,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Ambalaj makineleri mal grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 4
milyon dolarla en fazla Cezayir’e ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu ülkeye 2014 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 2,2 milyon dolar seviyesindeydi. Cezayir’e yönelik ihracat artışı yüzde 79,9 oldu. Listenin ikinci sırasında ise Irak bulunuyor. 2014 yılının Ocak-Nisan dönemin-
de Irak’a ihraç edilen ürünlerin değeri 2,8 milyon dolarken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 23,2 artışla 3,4 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sıradaki Suudi Arabistan’a 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 1,1 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 88,1 artışla 2,2 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise Polonya ve İran yer alıyor. Dördüncü sıradaki Polonya’ya 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 241 bin dolar değerinde ürün gönderilirken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 722,5 artışla 1,9 milyon dolar seviyesine yükseldi. Beşinci sıradaki İran’a ise 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 1,9 milyon dolar olarak kayda geçti. 2014 yılının aynı döneminde bu rakam 633 bin dolardı. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat artışı yüzde 210,1 oldu. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli ambalaj makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 722,5 ile Polonya’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 462,1 ile Pakistan gelirken yüzde 210,1 ile İran üçüncü sırada yer aldı.
AMBALAJ MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2014 YILI
ÜLKE
2015 YILI
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
CEZAYİR
0,05
2,2
39,6
0,1
4
33,1
114,9
79,9
IRAK
0,2
2,8
13,7
0,2
3,4
16,3
3,3
23,2
SUUDİ ARABİSTAN POLONYA İRAN
110
MİKTAR (BİN TON)
0,06
1,1
17,8
0,09
2,2
24,3
37,8
88,1
0,005
0,2
44,9
0,04
1,9
40,1
820,8
722,5
0,03
0,6
19,8
0,08
1,9
24,1
154,9
210,1
ALMANYA
0,04
1,1
23,3
0,1
1,7
12,3
192,9
54,7
RUSYA
0,03
1,1
29,6
0,1
1,6
14,6
206,5
51,5
PAKİSTAN
0,01
0,2
23,5
0,06
1,5
24,0
450,0
462,1
TÜRKMENİSTAN
0,1
0,6
5,3
0,1
1,3
8,4
27,7
103,5
MISIR
0,1
2,6
24,5
0,1
1,3
12,4
0,9
-48,7
MAL GRUBU TOPLAMI
1,8
40,4
21,8
2,4
45,1
18,7
30,6
11,5
RULMANLAR Rulmanlar ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 43,3 milyon dolar olarak kaydedildi. Rulmanlar kaleminde 2015 yılının OcakNisan döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 11,2 milyon dolarla Almanya oldu. Almanya’nın ardından ikinci sırada bulunan Fransa’ya yönelik rulmanlar ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 6 milyon dolar olarak kayda geçti. Üçüncü sıradaki ABD’ye 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,8 milyon dolar değerinde rulman ihraç edilirken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 6 artışla 5,1 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü sırasında yer alan Kanada’ya 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde 2,9 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 43,1 artarak 4,2 milyon dolar seviyesine yükseldi. Beşinci sırada bulunan Çin’e 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 2,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2014 yılında bu rakam 954 bin dolar seviyesindeydi. Çin’e yönelik rulmanlar ihracatı yüzde 177,4 arttı. 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde Türkiye geneli rulmanlar sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 177,4 ile Çin’de gerçekleşti. Listede İran yüzde 49,3 ile ikinci, Kanada ise yüzde 43,1 ile üçüncü sırada yer aldı. RULMANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2014 YILI
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ALMANYA
0,5
11,6
21,9
FRANSA
0,4
6,2
13,0
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
0,5
11,2
19,3
9,8
-3,5
0,6
6
9,6
29,9
-4,1
ABD
0,4
4,8
11,9
0,4
5,1
11,7
7,3
6,0
KANADA
0,1
2,9
18,7
0,1
4,2
31,2
-14,1
43,1
ÇİN
0,04
0,9
23,3
0,2
2,6
9,8
560,1
177,4
İNGİLTERE
0,3
2,5
7,1
0,3
2,1
5,7
2,1
-17,1
İRAN
0,07
0,9
14,0
0,1
1,4
9,4
123,6
49,3
POLONYA
0,2
1,3
5,4
0,2
1,2
5,0
-3,9
-9,8
İTALYA
0,1
1,4
10,9
0,1
1,1
8,0
5,8
-22,3
AVUSTURYA
0,1
1,9
14,8
0,09
1,1
11,5
-27,6
-43,9
MAL GRUBU TOPLAMI
3,4
12,9
3,9
43,3
10,9
16,2
-1,5
44
111
göstergeler
ISITICILAR VE FIRINLAR Isıtıcılar ve fırınlar ihracatı 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 82,9 milyon dolar olarak kaydedildi. Isıtıcılar ve fırınlar ürün grubunda 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde 7,4 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasındaki Fransa’ya 2014 yılının OcakNisan döneminde 4,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2015 yılının aynı döneminde yüzde 10,6 artışla 5 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Üçüncü sıradaki İtalya’ya 2014 yılının Ocak-Nisan döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 3,2 milyon dolarken 2015 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 17,5 artışla 3,8 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise sırasıyla Azerbaycan ve Rusya yer alıyor. Dördüncü sıradaki Azerbaycan’a 2015 yılının Ocak-Nisan döneminde gönderilen ürünlerin değeri 3,3 milyon do-
2015 yılının Ocak-Nisan döneminde ısıtıcılar ve fırınlar mal grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 8.588,1 ile Meksika’da ya-
lar oldu. Beşinci sıradaki Rusya’ya 2015 yılının OcakNisan döneminde 3,1 milyon dolarlık ısıtıcılar ve fırınlar ihracatı gerçekleştirildi.
şandı. Meksika’nın ardından yüzde 52,2 ile ABD gelirken yüzde 42 ile Birleşik Arap Emirlikleri üçüncü sırada yer aldı.
ISITICILAR VE FIRINLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2014 ve 2015 Yılları Ocak-Nisan Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2014 YILI DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ALMANYA
1,1
9,1
7,7
FRANSA
0,5
4,5
8,2
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
1,1
7,4
6,3
-1,2
-18,4
0,5
5
8,6
5,8
10,6
İTALYA
0,3
3,2
9,9
0,5
3,8
7,1
64,6
17,5
AZERBAYCAN
0,4
4,8
11,8
0,3
3,3
10,6
-22,6
-30,6
RUSYA
0,5
4,7
8,6
0,4
3,1
7,3
-20,3
-32,9
IRAK
0,5
4
7,5
0,4
2,9
6,6
-19,7
-28,6
S.ARABİSTAN
0,2
2,3
8,7
0,3
2,7
7,0
49,4
20,6
0,0002
0,03
13,2
0,2
2,6
9,3
12.215,5
8.588,1
BAE
0,08
1,7
22,0
0,2
2,5
9,7
220,0
42,0
ABD
0,1
1,6
12,7
0,1
2,4
13,7
41,1
52,2
7,9
11,4
82, 9
7,3
-6,3
-13,7
MEKSİKA
MAL GRUBU TOPLAMI
112
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
12,1
96
MAKİNE SEKTÖRÜNÜN TAMAMI İTİBARİYLE İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK 10 ÜLKE (2014-2015 YILLARI 1 OCAK - 30 NİSAN DÖNEMİ)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
70
807
ABD
21
İNGİLTERE
% DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
MİKTAR
DEĞER
74
692
5,4
-14,2
303
25
309
17,3
2,0
59
268
61
246
2,8
-8,1
IRAK
43
228
30
185
-29,5
-18,7
İTALYA
35
192
39
174
12,2
-9,4
FRANSA
43
213
40
166
-9,1
-22,1
İRAN
21
149
21
142
1,5
-4,1
CEZAYİR
17
102
24
126
46,9
23,1
İSPANYA
24
107
33
120
38,5
11,7
RUSYA
28
217
19
119
-31,2
-45,3
DİĞER
229
1.460
243
1.325
5,8
-9,2
TOPLAM
699
4.822
725
4.361
3,6
-9,6
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE GENEL İHRACATI (1 OCAK - 30 NİSAN DÖNEMİ) 2014 YILI
2015 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
917
4.948
945
4.289
3.701
4.010
3.011
3.060
949
3.096
857
2.971
İTALYA
1.528
2.439
1.578
2.152
ABD
1.166
1.854
1.753
2.046
FRANSA
487
2.176
461
1.866
İSPANYA
957
1.553
1.225
1.563
1.203
1.977
1.000
1.257
BAE
879
1.119
1.302
1.247
SUUDİ ARABİSTAN
597
1.031
759
1.177
İRAN
327
890
371
1.174
HOLLANDA
465
1.177
440
983
MISIR
1.332
1.008
1.092
963
İSRAİL
1.130
1.073
1.099
895
ROMANYA
544
1.003
455
856
BELÇİKA
495
1.001
434
847
POLONYA
235
821
265
782
AZERBAYCAN
378
850
305
731
2.718
936
1.481
664
291
737
320
637
DİĞER
12.570
16.406
13.525
14.099
TOPLAM
32.882
50.116
32.689
44.268
ÜLKE ALMANYA IRAK İNGİLTERE
RUSYA
ÇİN CEZAYİR
113
fuarlar
ABD FABTECH CHICAGO Metal İşleme, Montaj, Kaynak 23-27 Mart 2015 @Chicago
ALMANYA ACHEMA Kimya ve İşleme Endüstrisi, Çevre Teknolojileri 15-19 Haziran 2015 @Frankfurt BLECHEXPO Metal İşleme, Takım Tezgahları 3-6 Kasım 2015 @Stuttgart
HAZİRAN TEMMUZ EKİM KASIM ARALIK
114
RUSYA INNOPROM Sanayi fuarı 8-11 Temmuz 2015 @Ekateringburg AGROPRODOMASH Gıda işleme endüstrisi
JAPONYA
5-9 Ekim 2015 @Moskova
FOOMA
WIN RUSYA
İTALYA EMO
Gıda makineleri
Otomasyon, Üretim Teknolojisi, Üretim Mühendisliği, Takım Tezgahları
9-12 Haziran 2015 @Tokyo
2-4 Aralık 2015 @Ekateringburg
Takım tezgahları 5-10 Ekim 2015 @Milano ITMA Tekstil Makineleri 12-19 Kasım 2015 @Milano
ENDONEZYA MACHINETOOL Metal İşleme Teknolojileri 2-5 Aralık 2015 @Cakarta
115
adresler Makine İhracatçıları Birliği................................................................................................ 0312 447 27 40............................................. www.makinebirlik.com Makine Tanıtım Grubu.......................................................................................................... 0312 447 27 40..............................www.makinetanitimgrubu.com Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu.......................................................... 0312 447 85 23........................................................ www.makfed.org Makine Sanayi Sektör Platformu.................................................................................... 0312 447 27 40...................................www.turkmakinesanayi.com TURQUM.................................................................................................................................... 0312 447 27 40...................................................... www.turqum.com
RESMİ KURUMLAR Ekonomi Bakanlığı................................................................................................................ 0312 204 75 00.................................................. www.ekonomi.gov.tr Maliye Bakanlığı..................................................................................................................... 0312 415 29 00...................................................... www.maliye.gov.tr Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı............................................................................... 0312 201 50 00...................................................... www.sanayi.gov.tr Gümrük ve Ticaret Bakanlığı............................................................................................. 0312 306 80 00.......................................www.gumrukticaret.gov.tr Kalkınma Bakanlığı............................................................................................................... 0312 294 50 00............................................................ www.dpt.gov.tr İhracat Bilgi Platformu....................................................................................................... 0312 417 22 23.......................................................www.igeme.org.tr Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği.................................................................................... 0312 218 20 00..........................................................www.tobb.org.tr Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu............................................................................................ 0212 339 50 00...........................................................www.deik.org.tr Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı.............................................................. 0312 508 10 00........................................................... www.tika.gov.tr Türkiye İstatistik Kurumu................................................................................................... 0312 410 04 10........................................................... www.tuik.gov.tr Hazine Müsteşarlığı.............................................................................................................. 0312 204 60 00......................................................www.hazine.gov.tr TÜBİTAK..................................................................................................................................... 0312 468 53 00.....................................................www.tubitak.gov.tr
SEKTÖREL ÖRGÜTLER Akışkan Gücü Derneği.......................................................................................................... 0212 210 34 23............................................................ www.akder.org Ambalaj Makinecileri Derneği........................................................................................... 0216 545 49 48.......................................................... www.amd.org.tr Anadolu Asansörcüler Derneği......................................................................................... 0312 232 06 40................................................... www.anasder.org.tr Anadolu Un Sanayicileri Derneği..................................................................................... 0312 281 04 68......................................................... www.ausd.org.tr Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Mak. Üreticileri Birliği Der.................................. 0212 440 18 43........................................................ www.arusder.org Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği ............................................... 0216 326 49 51....................................................... www.aysad.org.tr Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği............................................... 0212 609 06 35............................................ www.besiadturkey.com Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği.................................................................... 0216 548 11 67..............................................................www.tevid.org Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği............................................................. 0216 469 46 96.........................................................www.enosad.org İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği.............................................. 0216 469 44 96..........................................................www.iskid.org.tr İMES Sanayi Sitesi................................................................................................................. 0 216 364 33 47.............................................................www.imes.org İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği........................................... 0216 467 09 46......................................................... www.isder.org.tr İş Makinaları Mühendisleri Birliği.................................................................................... 0312 385 78 94........................................... www.ismakinalari.org.tr Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği.................................................................... 0212 222 81 93..............................................................www.kbsb.org Makine İmalatçıları Birliği.................................................................................................. 0312 468 37 49........................................................... www.mib.org.tr OSTİM Organize Sanayi Bölgesi........................................................................................ 0312 385 50 90........................................................www.ostim.org.tr Öncü Sanayici İşadamları Derneği.................................................................................. 0312 395 73 90..................................................... www.oncuder.com Plastik Sanayicileri Derneği.............................................................................................. 0212 444 20 85..........................................................www.pagder.org Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği................................................... 0312 433 77 88........................................................ www.sader.org.tr Sakarya İli 2. Organize Sanayii Bölgesi Müteşebbisleri Derneği.......................... 0264 654 58 33....................................................... www.s2osb.org.tr Tekstil Makine ve Aksesuarları Sanayicileri Derneği................................................ 0212 552 76 60...................................................... www.temsad.com Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu........................................ 0312 468 69 84.........................................................www.tumdef.org Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği............................................................. 0216 324 94 36.......................................................www.tasiad.org.tr Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği.................................................................... 0312 255 10 73................................................... www.pomsad.org.tr Türkiye İş Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği.................................... 0216 477 70 77........................................................www.imder.org.tr Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği...................................... 0312 440 83 63................................................... www.tummer.org.tr Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği....................................................... 0312 419 37 94.................................................... www.tarmakbir.org
116
May 2015
Issue: 84
Machinery Exporters Union Monthly Machinery Export and Trade Magazine
in english
INTERMAT WAS IN THE SPOTLIGHT OF TMG Attending INTERMAT Fair held in France for the first time, TMG keeps supporting the associations of turkish mechanical industry platform members in the specialization fairs. TMG became the center of interest of visitors due to the promotional works run as part of the fair, the third biggest organization in construction and equipment machinery industry.
T
MG had a stand at INTERMAT Fair, the third biggest organization in construction and equipment machinery industry, held in Paris, France between 20-25 April. TMG’s fairground was promoted with the advertisements on the facades of the 5th hall and the subway entrance, the gateway of the 5th hall, and the back page of Istanbul Chamber of Commerce catalogue. Attending the fair as a part of a national participation organized by Istanbul Chamber of Commerce (ICC), TMG kept the act of supporting the associations of Machinery Indus-
118
try Sector Platform (MSSP) members in their own specialization fairs at INTERMAT Fair, as well. Representatives of Fluid Power Association (AKDER), Association of Machine Manufacturers (MİB), Vehicles and off-Highway Vehicles Equipment and Association of Construction Machinery Manufacturers Union (ARÜSDER), Association of Electric Crane Manufacturers Union (TEVİD) informed the visitors of TMG stand about about their members and sector. IMDER, Turkish Construction Equipment Distributors & Manufacturers Union, one of the association members of MSSP attend-
ed the event at their own stand. TMG and MAİB was represented by evda Kayhan Yılmaz, board member, at the fair. TMG PERFORMED AN EFFICIENT WORK IN INTERMAT FAIR Center of attention of a great deal of visitors at the fair, TMG stand was also visited by Hakkı Akil, Paris ambassador of Turkey and Müge Varol, Paris Commerce Principal Consultant. Board Member Sevda Kayhan Yılmaz attended Turkey Conference held by İMDER as part of the fair, where Turkey’s economic structure, investment opportuni-
ties, foreign trade volume, the situation of construction machinery industry are discussed. On the second day of the fair were the possibilities of interenterprise collaboration evaluated in a meeting where authorities of Machinery Sub-Council (MSC), Machinery Chamber of Commerce (MCC) operating under China Council for the Promotion of International Trade (CCPIT), China Construction Machinery Association (CCMA), CCPIT and İMDER authorities attended. Common projects that may be carried out at BICES (International Construction Machinery Exhibition and Seminar) Fair which is going to be held in Beijing between 22-25 September 2015, and KOMATEK Fair organized in Ankara between 6-10 May were also argued in the meeting.
TERMAT Fair organized once in every three year. There were 35 companies from Turkey in the fair where 1345 firms from 148 countries attended. During the fair the member database of Machinery Exporters Union were deliv-
ered to visitors via USB and CDs, along with a brochure covering information about Turkish companies. TMG achieved an effective work with promotional operations, meetings, and several meetings as part of the fair.
1345 COMPANIES FROM 148 COUNTRIES ATTENDED THE FAIR 200 thousand people visited IN-
119
in english
TMG TOOK PART IN MEXICO FAIR FOR THE SECOND TIME Machinery Promotion Group informed visitors about the condition of Turkish machinery industry and the works of member firms by attending FABTECH 2015 Fair which was organized in Monterrey, Mexico between 6-8 May.
T
MG attended FABTECH, metal forming, fabricating, welding and finishing event held in Mexico, as part of the promotion of Turkish machinery industry for the second time. This year 450 firms from 25 countries displayed their products in the fair which was organized at CINTERMEX - Centro Internacional de Negocios Fair Center in Monterrey. In FABTECH 2015, one of the most important industry fairs of Mexico, visited by more than 12 thousand people, six Turkish plastic and metal forming machinery manufacture companies in total attended individually, two firms took part in through their distributors.
120
COLLABORATION PLANNING TO IMPROVE TMG drew attention to the power of Turkish machinery industry with advertisements having “Turkish Machinery� remarks on signboards, registration stands, and the official website of the fair. TMG also made flyers that cover the stand numbers of Turkish companies attending the fair individually and delivered them to the visitors. Board Member Menderes Akar represented TMG in the event. On the second day of the fair, Salvador Icazbalceta Valle and Enrique Aguilar, authorities of Mexican Association of Machinery Distributors visited the TMG stand exchanging ideas with Menderes Akar about the potential collaborations. TMG stand was the center of interest of Turkish and foreign companies throughout the fair, as well. Visitors to TMG stand were screened a film promoting Turkish machinery industry during the three-day-long fair. Visitors were also delivered a catalogue and CD that featured the contact information of member firms and informed about Turkish machinery industry and the works of TMG in detail. FABTECH Fair which has been organized in Mexico City and Monterrey each year by turns since 2009 is considered to be one of the most important industry events. It is followed closely by the manufacturers who want to be involved in Mexican and American markets which are among the most fastgrowing bases.
121
in english
OUR MANUFACTURERS AT THE HEIGHTS OF EU Turkish machinery manufacturers became finally member to ORGALIME, the top non governmental organization of the engineering sector in the EU. Admission to this organization, having a background of 60 years, together with 43 member federations or confederations from 23 countries, besides being an indication of the potential of Turkish sector in competitiveness and production capability, is the verification of the representation power of MAKFED, the first and only civilian representative in its field.
O
RGALIME (European Engineering Industries Association) was established in 1954 to represent the machinery, electric-electronic and metal industries in Europe. Its members are 43 roof organizations from 23 European countries. The engineering industry is the EU’s most strategic and strongest field of presence and has a turnover of 1.8 billion euros. ORGALIME is the largest organization its field representing 130,000 companies and 10 million employees. As the sector’s voice and top lobby organization, ORGALIME is an organization that keeps up with and directs the developments in its field in Europe and worldwide and makes efforts for the harmonization and globalization of rules and standards. The association continues its efforts focusing on the development of rules and mechanisms that can be accepted and realized by all its members and will be beneficial to all its stakeholders in accordance with the aim of
122
Erıc Jourde Chairman of the Board of Directors of ORGALIME
Kutlu Karavelioğlu President of MAKFED
contributing to a stronger European industry. By directing the developments in the main branches of machinery, electric-electronic and metal, ORGALIME serves the positioning of its members in predict-
Sandro Bonomı President of ORGALIME
Adrıan Harrıs General Director of ORGALIME
Erıc Jourde Chairman of the Board of Directors of ORGALIME
able future projections and their correct use of labor force and financial resources. The organization is very active in the creation of information and transfer thereof to the base through its periodical and nonperiodical publications, activities in member countries, consultancy support it provides for its members’ activities and its widespread communication network. In addition, it keeps the experts of member organizations, that is, member countries, in constant contact with the commissions of the organizations that supervise and inspect the market, and thus help the decision makers and public authorities determine their policies. In the fields of economy, law, domestic and international trade, environment, research & development and many other fields, it forms working groups and committees where experts of member countries serve together.
Kutlu Karavelioğlu President of MAKFED
The 2015 General Assembly of ORGALIME was held in Copenhagen on 28 and 29 May. The application of MAKFED (Turkish Machinery Federation) for membership to ORGALIME was discussed and unanimously approved at the General Assembly. With the 16 associations it represents, MAKFED became an ORGALIME member as being Turkey’s first and only federation in the field of machinery. In his General Assembly speech, MAKFED President Kutlu Karavelioğlu gave information about the level the Turkish machinery sector has reached, the importance he attaches to civil organization and international representation, the structuring, members, foundation aims and activity fields of the federation, and shared the expectations of Turkish manufacturers from membership to ORGALIME. As the President
Sandro Bonomı President of ORGALIME
of EUROPUMP (European Pump Manufacturers Association), another member of ORGALIME, Karavelioğlu devoted a major part of his speech to the presence of MAKFED members in the EU top organizations relevant to their segments and the important duties they assume in these organizations, and stated that the approval to be granted by the General Assembly meant granting the deserved status to an actual state that started 25 years ago with the membership of the first Turkish association to the first EU federation. The decision for the membership of MAKFED was made unanimously and received ovation. 10 associations which are MAKFED members are also members of 21 EU top organizations, and Turkish manufacturers are serving as President, Vice or Past President at four of these organizations.
123
in english
KUTLU KARAVELİOĞLU ELECTED EUROPUMP PRESIDENT At the 55th General Assembly of EUROPUMP hosted by VDMA in Dresden, Kutlu Karavelioğlu was elected president. Karavelioğlu, who has been a member of the executive council since 2001 and vice president since 2013, will serve as the past president for 2 more years, after completing his presidency term.
T
he level our machinery manufacturers have reached, helps the presidents of the associations of our subsectors, which stand out with their production potential, competitiveness, quality and skills in developing technology, assume major duties in international top organizations. Kutlu Karavelioğlu, vice president of our MAİB and MTG, in his capacity as the president of the Turkish Pump and Valve Manufacturers Association (POMSAD), was elected president of the European Pump Manufacturers Association (EUROPUMP) at the beginning of May. Annual meetings and the general assembly of Europump, traditionally being organized by a different member country each year, was in Dresden in 2015. In the agenda of the general assembly, held on the last day of the meetings organized by the German member VDMA, was the nomination of the new council members and the elections for the president and vice presidents who will serve for a term of two years. Kutlu Karavelioğlu was elected president to replace Carlo Banfi, president of the Italian Pump Manufacturers Association (ASSOPOMPE), who completed his term and started
124
serving as the past president. Ken Hall, the representative of the British Pump Manufacturers Association (BPMA), and Martijn van den Born, the representative of the Holland Pump Group, were elected vice president. The executive council of the association, of which POMSAD became a member in 2001, consists of one representative from each member country. Established in 1960, EUROPUMP brings together the associations of 17 countries, 14 of which are EU members. Through its member associations, EUROPUMP represents more than 450 pump manufacturers, a production volume over 10 billion euros and a sector that employs around 100,000 people. Like in many EU top organizations, within the annual meetings, commission meetings are organized prior to general assembly session, in fields of technical, standards, marketing and small enterprises and meetings of working groups such as eco design, energy efficiency, carbon footprint and simultaneous social events for the part-
ners. At the same time, sessions are organized with the managers and members of the American Hydraulic Institute (HI), with which the association has been in close cooperation for over 25 years, and efforts are made for the harmonization of technical issues and standards in both continents and joint projects are reviewed. At the General Assembly that convened on 9 May, the past president Carlo Banfi gave a vote of thanks in which he talked about the efforts made during his term and the results obtained, and left the duty stating his wishes of success. Kutlu Karavelioğlu shared his feelings and stated that the election of a Turkish president was a significant indicator of the European high culture and democracy, and he was proud to see that the respect and trust in Turkish manufacturers, who he is honored to represent, was revealed with his election for presidency. The next annual mee t i ng o f EUROPUMP will be organized in Gent, Belgium between 26 and 28 May 2016, and the details will be available on the website www. europump2016.com which will be active in September. The 2017 meetings are planned to be held in Bodrum and hosted by POMSAD.
MACHINERY SECTOR GATHERED IN KONYA INDUSTRY SUMMIT KONMAK, İSKON, KONELEX, Mould and Sheet Metal Processing Technologies Fairs were held under the title of Konya Industry Summit in International Fair Center between 30 April-3 May.
F
ive separate events organized simultaneously with the supports of Machinery Manufacturers Union (MİB), Machine Tools Industrialists and Businessmen Association (TİAD), Konya Chamber of Commerce (KTO), Konya Chamber of Industry (KSO), Chamber of Mechanical Engineers Konya Branch, and KOSGEB (Small and Medium Enterprises Development Organization) gathered the industry professionals in Konya. Attending the 12th edition of International Metal Forming Machines, Seaming, Shearing, Sub-industry, Equipments, Cutting Technologies, Materials, Tools, Hydrau-
lics, and Pneumatics (KONMAK) Fair; 10th edition of Stacking, Storing, Shipping, Crane and Logistics; 10th edition of Electric, Electronic, Electromechanic, Energy Production and Automation (KONELEX) Fairs , the manufacturers presented their latest products to their customers. 525 COMAPNIES FROM 27 COUNTRIES ATTENDED Stating that they pieced together five different fields, İlhan Ersözlü CEO of TÜYAP Anatolia Fairs stated, “Under the roof of Konya Industry Summit enabling 377 companies with 760 brands from 21 countries to display their products in 2014, our fairs achieved a dra-
matic growth in number of participants compared to last year. 525 companies with 1546 brands from 27 countries took part in Konya Chamber of Commerce-TÜYAP International Fair Center, the biggest fair center of Anatolia in six different halls of 66,000 squaremeter indoor area. The first hall hosted the casting machine fairs as part of KONDÖKÜM whereas the second hall hosted fairs of stacking and storing machinery, cranes and forklifts as part of İSKON. Within Sheet Metal Processing Technologies Fair, sheet metal machines were displayed in third and fourth halls, and within KONMAK, CNC stands were exhibited, which was a perfect success as a whole.”
125
in english
DISCOVERY OF THE POTENTIAL: DRILLING MACHINES Drilling practices are considered to be one of the basic elements in adding underground resources to the economy of the country. Experts emphasize the importance of locating the resources, determining their amount correctly and using them effectively in terms of the economy of the country. Drilling technologies develop rapidly and new machines and equipment are put into the service of the sector.
R
ational use of existing resources has become an obligation today. Discovery of underground resources both effectively and economically provides positive added value to the country’s economy in many contexts. The developments in science and technology directly affect the drilling sector, like many fields, with new practices and methods. Locating the places where underground resources exist, determining the amount of these resources correctly within limits of acceptability, using them effectively and adding them to the country’s economy are prerequisites for describing the economy as a strong one. The places where underground resources exist are located by collecting and examining a great deal of information. In terms of locating the resources and introducing them to the economy, it is clear that drilling efforts play a very essential role. Drilling is the process of excavation performed vertically, horizontally or in any direction in an angular way to seek and process underground resources, and determine and improve the basic conditions of engineering constructions. Driller’s
126
work is the process of drilling and means being active in drilling. Although there are many other techniques for in-depth exploration of the earth, the method that provides the most important, correct and reliable information is drilling. Drilling practices are used for the exploration, development, produc-
tion, using and planning of metallic mines, industrial raw material, coal resources, exploration of oil, natural gas, geothermal resources and underground water, using dam sites, in tunnels and bridges, for the improvement of weak soil and for various purposes in many other fields. Drilling is very es-
sential for the exploration and operation of underground resources and the design of engineering constructions. WORLDWIDE DRILLING MACHINES EXPORT AMOUNTS TO 34.4 BILLION DOLLARS According to the United Nations (UN) Statistics Division data, the worldwide drilling machines export, which stood at 34.6 billion dollars in 2012, decreased 0.7 percent to 34.4 billion dollars in 2012. The USA, which ranks first on the list of exporters, exported 8.7 billion dollars’ worth of drilling machines in 2013. In 2012, the amount of US exports was 9.1 billion dollars. The drilling machines export of the USA decreased 4.5 percent. China, which ranks second, exported 4.7 billion dollars’ worth of drilling machines. This amount decreased 0.7 percent to 4.6 billion dollars in 2013. Singapore, the third country in the top ten exporters of drilling machines, made 4.6 billion dollars’ worth of export in 2013. Singapore’s drilling machines export stood at 4.5 billion dollars in 2012. It increased 3.9 percent in 2013. Turkey ranks 37th among worldwide drilling machine exporters. It exported 90 million dollars’ worth of drilling machines in 2012, and this amount decreased 29.9 percent to 60 million dollars in 2013. In the top ten exporters of drilling machines, the country that increased its export in the highest amount was Spain with 320.9 percent. It exported 300 million dollars’ worth of drilling machines in 2012 and this amount rose to 1.4 billion dollars in 2013.
the previous year and stood at 87.5 million dollars. It amounted to 56.7 million dollars in 2013. Turkey exported the highest amount of drilling machines to Italy in 2014. In 2013, 4.8 million dollars’ worth of drilling machines were exported to Italy, and in 2014, this amount increased 269.2 percent to 17.8 million dollars. Romania ranks second on the list. Turkey’s drilling machines export to Romania amounted to 11.9 million dollars in 2014. It stood at 1.2 million dollars in 2013. Drilling machines export to Romania increased 882.7 percent. In 2014, Turkey exported 6.2 million dollars’ worth of drilling machines to Israel, to which it did not export any products in this category in 2013. Turkey had the highest increase in its drilling export to
Afghanistan with 1,253.2 percent. In 2014, Turkey made the highest amount of export in the item “accessories and spare parts of other drilling machines.” 33.2 million dollars’ worth of export was made in this product group in 2013, and it increased 96.5 percent to 65.3 million dollars in 2014. The export made in the product group “other drilling machines”, which ranks second on the list, amounted to 12.7 million dollars in 2014. It stood at 13.1 million dollars in 2013. The export in the product group “other drilling machines” decreased 3.2 percent. The item ranking third on the list was “self-propelled drilling machines.” The export of this item stood at 9.4 million dollars in 2013 and decreased 6.6 percent to 8 million dollars in 2014.
TURKEY’S DRILLING MACHINES EXPORT IS INCREASING According to TÜİK data, Turkey’s drilling machines export increased 54.4 percent in 2014 compared to
127
in english EXPORT FIGURES IN RESPECT TO THE ACTIVITY FIELD OF THE MACHINERY AND ACCESSORIES
Source: All Exporter Unions Database JANUARY 1 - APRIL 30, 2014
PRODUCT GROUP
INDUSTRIAL AIR CONDITIONERS AND COOLING MACHINES ENGINES, ACCESSORIES AND SPARE PARTS OTHER INDUSTRIAL WASHING AND DRYING MACHINES
152,6 37,3 120
VALUE (Mil $)
776,7
JANUARY 1 - APRIL 30, 2015
$/kg
QUANTITY (1000 Tonnes)
VALUE (Mil $)
(%) CHANGE
$/kg
QUANTITY
VALUE
5,1
141,5
618,1
4,4
-7,2
-20,4
17,9
36,8
578,5
15,7
-1,3
-13,1
426,8
3,6
140,9
412,6
2,9
17,4
-3,3
666
OTHER MACHINES
47,4
396,6
8,4
50,7
361,8
7,1
6,9
-8,8
CONSTRUCTION AND MINING MACHINES
83
383,2
4,6
83,8
351,9
4,2
0,9
-8,2
PUMPS AND COMPRESSORS
33,6
291,2
8,7
32,2
241,3
7,5
-4,2
-17,1
MACHINE TOOLS
33,3
243,4
7,3
32,5
223,5
6,9
-2,3
-8,2
AGRICULTURE AND FORESTRY MACHINES
44,4
235,3
5,3
44,5
217,6
4,9
0,3
-7,5
7,7
183,2
23,6
9,2
19,8
19,4
-0,1
VALVES
19,1
194,9
10,2
18,3
168,9
9,2
-4,0
-13,3
FOOD INDUSTRY MACHINES, ACCESSORIES AND SPARE PARTS
23,7
145,4
6,1
27,3
156,3
5,7
15,1
7,5
REACTORS AND BOILERS
17,8
145
8,1
19,6
134,3
6,8
10,6
-7,4
TEXTILE AND CLOTHING MACHINES AND ACCESSORIES
16,2
106,9
6,6
24
126,9
5,3
48,0
18,8
4,2
104,1
24,7
3,9
113,7
28,7
-5,8
9,2
ROLLER AND FOUNDRY MACHINES, MOULDS
14,7
116,3
7,9
13,8
96
6,9
-5,8
-17,4
INDUSTRIAL HEATERS AND COOKERS
12,1
96
7,9
11,4
82,9
7,3
-6,3
-13,7
LOAD LIFTING, CARRYING AND STOWING MACHINES
17,6
86,9
4,9
18
81
4,5
1,8
-6,8
OFFICE MACHINES
1,4
66,2
46,0
0,9
54,2
54,5
-30,8
-18,1
PACKAGING MACHINES, ACCESSORIES AND SPARE PARTS
1,8
40,4
21,8
2,4
45,1
18,7
30,6
11,5
GUM, PLASTIC, RUBBER PROCESSING MACHINES
3,7
46,1
12,3
4,3
44,2
10,2
15,4
-4,1
BEARINGS
3,4
44
12,9
3,9
43,3
10,9
16,2
-1,5
PAPER MANUFACTURING AND TYPOGRAPHY MACHINES
2,8
23,1
8,3
3
21,9
7,3
7,4
-5,2
LEATHER PROCESSING AND MANUFACTURING MACHINES AND ACCESSORIES
0,5
3,2
6,0
0,6
2,9
4,9
9,7
-10,5
6,9
724,6
6,0
3,6
-9,6
WEAPONS AND AMMUNITION FOR THE DEFENSE INDUSTRY
TURBIN, TURBOJETS, TURBO PROPELLERS
TOTAL
128
QUANTITY (1000 Tonnes)
699,2
4.822
183
4.361