Moment 119 web tr

Page 1

Nisan 2018

Makine İhracatçıları Birliği Aylık Dergisi

Sayı: 119


Üretimin her anında rüzgar arkanızda!

Yağsız Vidalı Kompresörler


Bugün Yarın Daima...

Geleceğinizi Şekillendirin

Yüksek Teknoloji ve En iyi kompanentler ile üretilmiş, Mükemmel makineler ile Gücünüze güç katın. Hız, Yüksek Hız, Enerji Verimliliği ve Dayanıklılık

Lazer Boru ve Profil Kesme HD-TC 60170

Elektrikli Servo Abkant Pres AD-ES 2040

CNC Büküm Merkezi Panel Bender PB 2280

OSB 75.Yıl Bulvarı Nilüfer-Bursa/Türkiye T: +90 224 219 18 00 F: +90 224 242 75 80



başkandan

Değerli paydaşlarımız, Türkiye’nin makine ihracatçılarını temsil eden tek birlik olan Makine İhracatçıları Birliğimizin 14 Nisan 2018 tarihli Olağan Genel Kurulu’nda belirlenen yönetimi, ilk toplantısını 2 Mayıs 2018 tarihinde Ankara’da yaparak göreve başlamıştır. Faaliyete geçtiği 2002 yılı itibarıyla, Türk makine sektörünün kurumsallaşma çalışmalarının merkez üssü haline gelen Birliğimizin yeni Yönetim Kurulu adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Sektörel örgütlenmeler, aynı alanda iştigal eden işletmelerin ortak menfaatlerinin temsil edildiği platformlardır. Birlikler ve dernekler etkin bir lobi gücü oluşturmanın yanı sıra, üye firmalar arasında işbirlikleri sağlaması ve deneyimlerin aktarılacağı buluşma noktaları olması itibarıyla da büyük bir önem taşımaktadır. Makine imalat sanayiinin sektörel örgütlenme kapasitesi açısından bu deneyimi en iyi temsil eden faaliyet alanlarından biri olduğuna inanıyorum.

KUTLU KARAVELİOĞLU Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

Kuruluş sürecinin bir parçası olmaktan ve geçmiş Yönetim Kurullarının hemen tamamında görev üstlenmekten onur duyduğum İhracatçı Birliğimiz ile, onun liderlik ettiği kurumsallaşma süreci içinde hayata geçirdiğimiz Federasyonumuzun çatıları altında bugün, Türk makine sanayii, 22 alt sektörünün tamamında kendi dernek faaliyetlerini yürüten etkin bir güç haline gelmiştir. Uluslararası tepe kuruluşların neredeyse tümünde bayrağımız dalgalanmakta, önemli bir bölümünün yönetiminde temsilcilerimiz görev yapmaktadır. Ne mutlu bize ki, bizim dünyamızın örgütlerinde firmaların ve bireylerin değil, ülkenin ve sektörün menfaatleri konuşulur. Bütün seçimlerimizde olduğu gibi bugün de, yıllarca kendi alt sektörleri için görev yapmış, bu kültürü benimsemiş bir ekiple görev başındayız. Çalışmalarımız, aramıza yeni dâhil olan asil ve yedek üyelerimizin de tecrübe ve katkılarıyla hızlanarak devam edecek ve inanıyorum ki geçen yıl 15 milyar dolara ulaşan makine ihracatımız yepyeni rekorlara koşacaktır. Sektörel ortak kültürümüz, ülkemizin geleceği için duyduğumuz büyük sorumlulukla daha fazla çalışmamızı beraberinde getirmektedir. Yeni Yönetim Kurulu dönemimizde de bu deneyimi geliştirmeye ve sektörün tüm aktörleriyle işbirliği içinde kurumsallaşmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz. İhracatı ilgilendiren her konudaki talep, ihtiyaç ve beklentilerinizi daima bizlerle paylaşabilir, başta Moment Expo ve sosyal medya kanalları olmak üzere her mecrada Birlik çalışmalarımızı yakından takip edebilirsiniz. Geçmiş dönemlerdeki faaliyetlerimizi sizlere hatırlatabilmek ve makine ihracatını henüz Birliğimiz üzerinden gerçekleştirmeyen firmalarımıza kendimizi anlatabilmek için kısa bir tanıtım filmi oluşturduk. Bu filme sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirsiniz. Önümüzdeki yeni dönemin Birliğimizin mevcut ve müstakbel üyeleri için ülkemiz ekonomisini güçlendirecek verimli ve kârlı bir ihracat dönemi olmasını diliyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

3


YILMAZ MAKİNE SAN. ve TİC. A.Ş.


içindekiler gündem

syf8

8 GÜNDEM MAİB'İN YENİ BAŞKANI KUTLU KARAVELİOĞLU 13 GÜNDEM TARMAKBİR YENİDEN ŞENOL ÖNAL DEDİ 15 GÜNDEM İSDER 7’NCİ OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ 17 GÜNDEM ARÜSDER'DE BURHAN FIRAT DÖNEMİ DEVAM EDİYOR 19 GÜNDEM ALIM HEYETİ PROGRAMLARI HIZ KESMİYOR 21 GÜNDEM TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NİN YILDIZLI PROJELER’E DESTEĞİ SÜRÜYOR

MAİB'İN YENİ BAŞKANI KUTLU KARAVELİOĞLU gündem

syf21

23 GÜNDEM GÜNEY KORE’DEN MİB ÜYELERİNE ÖZEL FUAR TEŞVİKİ 25 GÜNDEM İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI 26 GÜNDEM TEKSTİL MAKİNELERİNDE NİSAN AYI HAREKETLİ GEÇTİ 29 GÜNDEM İZWOOD FUARI İKİNCİ KEZ KAPILARINI AÇTI 30 GÜNDEM İMDER VE İSDER’İN URGE YOLCULUĞU DEVAM EDİYOR 32 GÜNDEM İŞİM KÜMESİ URGE PROJESİ YENİ TİCARİ İLİŞKİLER KURUYOR 34 OAİB GÜNDEM OAİB GENEL SEKRETERİ ÖZKAN AYDIN’DAN İKTİSAT TARİHİMİZE ÖNEMLİ KAYNAK

TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NİN YILDIZLI PROJELER’E DESTEĞİ SÜRÜYOR kapak

syf40

35 OAİB GÜNDEM ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İHRACATÇILARLA BULUŞUYOR 36 SEKTÖRDEN “HEDEFİMİZ, SEKTÖRÜ BELİRLEYEN FİRMA OLMAK” 40 KAPAK İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMLE BÜYÜYECEK 52 KAPAK / MSSP FOCUS “REKABETTE, YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMLE GÜÇLENİYORUZ” 56 ÜLKELERDEN BALKANLARIN UYANAN DEVİ: ARNAVUTLUK 68 POZİTİF “VAR OLAN EŞİTSİZLİK POZİTİF AYRIMCILIKLA ÇÖZÜLEMEZ” 72

AR-GE MERKEZİ “MİLLİ TEKNOLOJİLER GELİŞTİRİYORUZ”

76 AKADEMİK “BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ TAKİP EDEN MÜHENDİSLER YETİŞTİRİYORUZ”

İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMLE BÜYÜYECEK ülkelerden

syf56

82 MAKALE SANAYİCİ KİMLİĞİ SANAYİ SİCİL BELGESİ HAKLAR VE SORUMLULUKLAR 84 İZ BIRAKANLAR ERCÜMENT HIZAL’IN VEFATI, SEKTÖRÜ YASA BOĞDU 86 ARAŞTIRMA EKONOMİK RİSKLER AZALIYOR ÇEVRESEL RİSKLER ARTIYOR 90

FUAR ROTASI

94 MAKALE ÇİN’İN SANAYİDE DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE MAKİNE SANAYİSİ 97 GÖSTERGELER TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI MART AYININ SONUNDA 4 MİLYAR DOLAR OLDU 112 FUARLAR

BALKANLARIN UYANAN DEVİ: ARNAVUTLUK

114 ADRESLER 115 MOMENT in ENGLISH

5



editörden

Değerli okurlarımız,

TUGAY SOYKAN

Türk makine imalat sektörlerinin Nisan ayındaki en önemli gündem başlığı, bilindiği üzere, Türkiye’deki 11 binin üzerindeki makine ihracatçısının temsil edildiği tek ihracatçı birliği olan ve Türkiye’nin Makinecileri markasıyla faaliyet gösteren Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) Seçimli Olağan Genel Kurulu oldu. 14 Nisan’da Ankara’da yapılan ve Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel ile Ekonomi Bakanlığı ve TİM temsilcilerinin de katıldığı Genel Kurul’da başkan yardımcısı Kutlu Karavelioğlu başkanlığa seçilirken, yarısı yenilenen Yönetim Kurulu da kan tazeledi. Türk makine imalat sektörleri, 2001 yılında yaklaşık 1,7 milyar dolar seviyesindeki ihracatını son 16 yılda yaptığı yatırımlar ve etkin tanıtım çalışmalarıyla dokuz katına çıkarırken, geçtiğimiz yılı 15 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün 2018 yılı ihracat hedefi ise 18 milyar dolar olarak belirlendi. Genel Kurul’da sektörün yaşadığı bu gelişimin altını çizen MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Türk makine imalat sektörlerinin sağladığı atılımda sektörel örgütlenme ve ortak makineci kültürünün önemini vurgularken, 22 alt sektörü temsil eden MAİB’in yurt dışında etkin bir lobi gücüne sahip olduğunu, sektör derneklerinin uluslararası tepe kuruluşların hemen hepsinde Türk makine imalat sektörlerini en üst düzeyde temsil ettiğini de anımsattı. Moment Expo’nun 119’uncu sayısını, MAİB’in Genel Kurul haberi ile açarken, “Gündem” sayfalarımızda, her zaman olduğu gibi, makine imalat sektörlerinin güncel haberlerini de derledik ve sektörümüzün arşivi olma misyonumuzu sürdürdük. Kapak konumuzda ise, iş ve inşaat makineleri sektörüne mercek tuttuk. Türkiye’nin son yıllardaki büyüme hamlesinde önemli rol üstlenen inşaat sektörüyle birlikte önemli bir atılım kaydeden iş ve inşaat makineleri sektörünün, devam eden ve projelendirilen milyarlarca dolarlık yeni yatırımlarla büyüme eğrisini sürdürmesi beklenirken, sektör, uluslararası standartlarda bir fuar merkezi ihtiyacının giderilmesi ve nitelikli insan kaynaklarının sağlanmasıyla, geleceğini garanti altına almak istiyor. Moment Expo’nun önemli başlıklarından biri olan “Pozitif” sayfalarımızın bu ayki konuğu ise Samsun Makina Sanayi A.Ş. Kalite Kontrol ve Yönetim Müdürü Nurdan Yücel oldu. “ArGe Merkezi” sayfalarımızda Besmak Malzeme Test Makinaları CEO’su Hamit Semati ile sohbet ederken, “Akademik” sayfalarımızda da Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadettin Orhan’ı ağırladık ve sektörün ihtiyacı olan yeni mühendis adaylarının nasıl yetiştirildiğini dinledik. MAİB Ekonomi Danışmanı Can Fuat Gürlesel ise makalesinde, Çin’in 2015 yılının Mayıs ayında yürürlüğe koyduğu “Made in China 2025” girişimi ve 2049’da son aşamasının tamamlanması öngörülen bu girişimle hangi sektörlerde nasıl dönüşümler hedeflendiğini ayrıntılı olarak Moment Expo okuyucularıyla paylaştı.

MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)

YAYIN KURULU BAŞKANI Kutlu KARAVELİOĞLU

EDİTÖR Tolga ÇATAL (tolga@origamimedya.com)

YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. No: 6/7 Şişli / İstanbul T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70

YAYIN KURULU Sevda Kayhan YILMAZ, Mehmet AĞRİKLİ, Ahmet ÖZKAYAN, Ali EREN, Halil İbrahim GÖKÇÜOĞLU, Hüseyin DURMAZ, Metin KAR, Mustafa ŞEKERCİ, Önder BÜLBÜLOĞLU, Zeynep Erkunt ARMAĞAN, Özkan AYDIN, Esra ARPINAR, Mehtap ÖNAL

MUHABİR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com)

YAYIN TÜRÜ Süreli, Yerel Dergi

YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya

REKLAM KOORDİNATÖRÜ Mustafa AK (mustafa@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT (murat@origamimedya.com)

MAİB GENEL SEKRETERLİĞİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya / Ankara Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05

BASKI VE CİLT UNIPRINT Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159, 34555, Hadımköy, İstanbul Tel: +90 212 798 28 40 www.apa.com.tr MOMENT EXPO Dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “Moment Expo Dergisi” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır. Moment Expo Dergisi Makine İhracatçıları Birliği’nin 7.500 adet basılan ücretsiz süreli yayınıdır.

KATKIDA BULUNANLAR Sakine KÖKLÜ (sakine@origamimedya.com)

7


gündem

MAİB'İN YENİ BAŞKANI KUTLU KARAVELİOĞLU 8


gündem

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB), Seçimli Olağan Genel Kurulu ile yeni başkanını belirledi. MAİB Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Kutlu Karavelioğlu, görevi 12 yıldır başkanlığı yürüten Adnan Dalgakıran’dan devraldı. Karavelioğlu, başkan seçilmeden önce MAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. 9


gündem

T

ürkiye’deki 11 binin üzerinde makine ihracatçısının temsil edildiği tek ihracatçı birliği olan ve Türkiye’nin Makinecileri markası ile faaliyet gösteren MAİB’in Seçimli Olağan Genel Kurulu 14 Nisan’da Ankara’da yapıldı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel ile Ekonomi Bakanlığı ve TİM temsilcilerinin de katıldığı Genel Kurul’da başkan yardımcısı Kutlu Karavelioğlu başkanlığa seçilirken, yarısı yenilenen Yönetim Kurulu da kan tazeledi. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada “Ülkelerin kalkınmasında sanayinin yatırım ihtiyaçlarını karşılayan makine sektörünün rolü büyük. Makine imalatçılarımızın üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için çok büyük gayretler sarf ettiklerini görüyoruz. Onlara ve makine kullanıcılarına destek olacak yeni mekanizmalar geliştiriyoruz, bazı önerilerimizi Maliye Bakanlığı ile paylaştık” dedi. İhracatçı birliklerinin sektörlerin gelişimine verdiği katkıya da dikkat çeken Şenel, sektörel birliklerin ihracatçıların ihtiyaçlarını ifade edebilmeleri için kurulmuş çok değerli platformlar olduğuna da değindiği konuşmasında, “Birliklerimiz sektörün görüşlerini doğrudan karar mekanizmalarına aktarmaları bakımından da önemli bir görev icra

10

ediyorlar. Makine imalat sektörü sanayileşmenin, ilerlemenin motorudur” değerlendirmesinde bulundu. MAKİNE İHRACATIMIZ 16 YILDIR YÜZDE 15 ARTIYOR Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu da makine sektörünün, 2001 yılında yaklaşık 1,7 milyar dolar seviyesindeki ihracatını son 16 yılda yaptığı yatırımlar ve etkin tanıtım çalışmalarıyla dokuz katına çıkardığına dikkat çekti. Makine sektörünün, 2018 yılı ihracat hedefini 18 milyar dolar olarak belirlediğini de anımsatan Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi: “Türk

makine sanayisi, sektörel örgütlenmeye verdiği önemle büyük bir dayanışma sergilemektedir. 22 alt sektörünün tamamı derneklerini kurmuş, bir araya gelerek oluşturdukları ihracatçı birliğimizin ve federasyonumuzun çatısı altında yurt içinde ve yurt dışında etkin lobi gücüne sahip olmuşlardır. Uluslararası tepe kuruluşların hemen tamamında bayrağımız dalgalanmaktadır; önemli kısmının yönetiminde temsilcilerimiz görev yapmaktadır. Giderek pekişen ortak kültürümüz, bu ülkenin geleceği için duyduğumuz büyük sorumluluğu karşı konulamaz bir vazifeye dönüştürmektedir. Bizim dünyamızın örgütlerinde firmaların ve bireylerin


gündem

MAİB 2018-2022 YÖNETİM KURULU

Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu

değil, ülkenin ve sektörün menfaatleri konuşulur. Bütün seçimlerimizde olduğu gibi bugün de, yıllarca kendi alt sektörleri için görev yapmış, bu kültürü mas etmiş arkadaşlarımızla emaneti devralıyoruz. Çalışmalarımız, aramıza yeni dâhil olmuş asil ve yedek üyelerimizin de tecrübe ve katkılarıyla hızlanarak devam edecek ve bugün 15 milyarı aşmış bulunan ihracatımız yepyeni rekorlara koşacaktır.” “MAKİNE SANAYİSİNİN BAŞARISI, TÜRKİYE’NİN BAŞARISI OLACAK” Makine İhracatçıları Birliği’nde 12 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini, sektörü iyi bilen bir yönetime devretmekten müsterih ve mutlu olduğunu belirten Adnan Dalgakıran ise konuşmasında şunları söyledi: “Göreve geldiğimiz dönemde Türkiye’de makine bilinci ve kavramı henüz oturmamıştı. Oy-

saki dünya mal ticaretinin önemli bir kısmı makinelerden oluşuyor. Hep birlikte önemli hizmetler yaptığımız, en önemlisi de, sektörümüzün stratejik olduğunu nihayet bütün toplumun görmesini sağladığımız ortadadır. Makine üretim aracıdır, teknolojidir, katma değeri, refahı, rekabet gücünü doğrudan artıran bir unsurdur. Ürünlerin materyal ömrü uzun olabilir ama teknolojik ömürleri artık çok kısa. Her makine bir öncekinden daha gelişmiştir; daha az hatayla daha çok üretir haldedir. Bu hızla evrilen bir üretim aracını yurt dışından temin etmeye razı olup, hele de ikinci ellere meylettiğinizde teknolojik çöplüğe dönüşürsünüz. Başkasının makinesi küresel rekabetçi olunamaz. Bu yarış giderek hızlanıyor; alt gelir seviyesinden orta gelire çıkan ülkelerin sayısı hızla artıyor. Makine sanayisinin başarısı, Türkiye’nin başarısı olacaktır.”

Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Özkayan Ali Eren Halil İbrahim Gökçüoğlu Hüseyin Durmaz Mehmet Ağrikli Metin Kar Mustafa Şekerci Önder Bülbüloğlu Sevda Kayhan Yılmaz Zeynep Erkunt Armağan MAİB Denetim Kurulu Ahmet Sözer Hasan Büyükdede Mehmet Sefa Targıt

11



gündem

TARMAKBİR YENİDEN ŞENOL ÖNAL DEDİ Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği’nin (TARMAKBİR) 29’uncu Olağan Genel Kurulu, 14 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirilirken Genel Kurul’da başkan Şenol Önal güven tazeledi.

T

ürk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği’nin 14 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirdiği 29’uncu Olağan Genel Kurulu’nda divan başkanlığını Ziya Altınöz, divan kurulu üyeliklerini ise Hüseyin Koç ve Ahmet Özer yaptı. Yaklaşık 40 TARMAKBİR üyesi ve davetlilerin hazır bulunduğu Genel Kurul, 28’inci Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal’ın açılış konuşmasıyla başladı. Şenol Önal, açılış konuşmasında, “1978 yılında resmen kurulup ilk genel kurulunu yapan TARMAKBİR, bugün çok önemli bir noktaya gelmiş durumda. Sadece tarımın değil, Türk makine sektörünün de öncü ve güçlü bir kuruluşu olan TARMAKBİR, ulusal ve uluslararası platformlardaki temsil görevlerine her geçen yıl yeni bir değer kazandırıyor. Sektörümüzün küresel çaptaki çatı örgütü Agrievolution ve Avrupa Tarım Makinaları Birliği (CEMA) üyeliklerinden sonra, Asya-Pasifik bölgesini temsil eden Asya-Pasifik Ülkeleri Tarım Makinaları Birlikleri Bölge Konseyi’ne (ReCAMA) olan üyeliğimizle, TARMAKBİR, Avrupa’dan Asya-Pasifik bölgesine kadar tarımsal mekanizasyon sektöründe dünya çapında var olan üç birliğe birden üye olan tek ülke birliği olma şerefine erişti” dedi. Önal, “Biz-

Şenol ÖNAL TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı

ler, yönetim kurulu üyeleri olarak TARMAKBİR için maddi ve manevi tüm ilgimizi hiçbir şahsi menfaat gözetmeden sunduk ve bize verilen göreve layık olmaya gayret ettik. Yeni seçilecek yönetim ve denetim kadrolarını, sektörü daha ileri götürecek yeni görevler bekliyor. Bu görevi sürdürürken, desteğini esirgemeyen değerli üyelerimize, huzurunuzda bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. Genel Kurulda, TARMAKBİR Genel Sekreteri M. Selami İleri’nin yönetim ve denetleme kurulları raporlarını okumasının ardından, haziruna mali konularda bilgiler sunuldu ve gündemin diğer maddelerine geçildi. Gündemin ilgili maddesi gereği, TARMAKBİR’in ulusal ve uluslararası faaliyetlerde bulunması, kuruluş, platform ve ittifaklara üyeliği kapsamında ReCAMA üyeliği ile ulusal ve uluslararası proje ortaklığında bulunmasına dair teklifler genel kurul tarafından kabul edildi. Genel kurul delegeleri, gündemin ilgili maddeleri gereğince, yeni dönemde görev alacak TARMAKBiR Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu, Etik Kurulu ve MAKFED Temsilcileri Kurulu üyelerini de belirledi. Buna göre, TARMAKBİR’in 29’uncu dönem Yönetim Kurulu, Şenol Önal’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinin devam etmesini kararlaştırdı.

TARMAKBİR 2018-2020 YÖNETİM KURULU

Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal Yönetim Kurulu Üyeleri A. Mümtaz Özalp Ahmet Kurt Ahmet Küçükbacak Bilgin Türkay Bülent Duman Gökhan Bayramoğlu Güven Çetin Halil Uğur Hüseyin Finiş M. Kaan Uyguntüzel Sefa Özdemir Zeynep Erkunt Armağan

13


Kuzey Ren-Vestfalya’da Yeni Yatırım Fırsatları Avrupa’daki Yatırım Merkeziniz Bir bölgeyi güçlü bir yatırım merkezi yapan en önemli şey; ekonomik güç, altyapı ve kültürel yaşam gibi faktörlerin mükemmel etkileşimidir. Bu bakımdan Kuzey Ren-Vestfalya birçok açıdan eşsizdir. Almanya’nın bu en kalabalık nüfusa sahip olan eyaletinin size sunduğu sayısız imkân ve koşullardan faydalanın. Hangi sektör veya proje için olursa olsun, yeni fırsatlar için ideal yatırım ortamını burada bulacaksınız. Halihazırda 19.000’den fazla yabancı şirket tercihini metropol bölge Kuzey Ren-Vestfalya lehine kullandı. Bizimle iletişime geçin ve sizi de memnuniyetle bilgilendirelim. Bir One-Stop-Acentesi olarak yatırım projelerinizde size destek veriyoruz: www.nrwinvest.com


gündem

İSDER 7’NCİ OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nin (İSDER) 7. Olağan Genel Kurulu 11 Nisan’da gerçekleştirildi. Genel kurul toplantısı sonucunda, 2014 yılından bu yana yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüten Ender Akbaytogan bir kez daha yönetim kurulu başkanı seçildi.

I

stif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nin 7’nci Olağan Genel Kurulu, 11 Nisan’da İstanbul’da yapıldı. Toplantının açılış konuşmasında, geride kalan iki yıllık dönem içerisinde, Türkiye’ye hizmet etmenin en büyük sorumlulukları olduğunun bilinciyle, yönetim kurulu üyeleri ve komitelerinin özverili çalışmalarıyla ülke ekonomisini güçlendirmek için çalıştıklarının altını çizen Ender Akbaytogan, görev süreleri boyunca desteklerini esirgemeyen üyelere, titiz ve özverili çalışmaları için komite başkanları ve genel sekreterlik çalışanlarına teşekkür etti. Genel kurul toplantısının

sonunda yapılan oylamada İSDER Yönetim Kurulu Başkanlığına, 2014 yılından bu yana görevini sürdüren Ender Akbaytogan yeniden seçildi. Akbaytogan, istif makineleri sektörünün dokunduğu her alandaki değişime liderlik eden ve sektörün gelişmesine yönelik çalışmalar yürüten İSDER’in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bir dönem daha sürdürmekten gurur duyduğunu belirtirken, kendisini bu göreve layık gören üyelere de teşekkür etti. Yeni çalışma döneminde üyeleri ve sektör için değer yaratan projeleri hayata geçireceklerini, mevcut projelerini ise beslemeye ve büyütmeye devam edeceklerini vurgu-

Ender AKBAYTOGAN İSDER Yönetim Kurulu Başkanı

layan Akbaytogan, amaçlarının sektörü adım adım hedefledikleri noktaya getirmek olduğunu söyleyerek, 2018-2019 döneminin tüm üyelere ve sektöre hayırlı olmasını diledi.

İSDER 2018-2020 YÖNETİM KURULU

Yönetim Kurulu Başkanı Ender Akbaytogan Yönetim Kurulu Üyeleri Alparslan Kurtmen Aksel Volkan Arda Atıf Doğanay Bülent Beleda Ediz Calapoğlu Emre Taşcı Ergun Şevki Demiralp Faruk Köse Levent Kıroğlu Mustafa Çiper Nazmi Kulakoğlu Reyhan Uğurlu Yücel Serkan Acar Serkan Karataş

15



gündem

ARÜSDER'DE BURHAN FIRAT DÖNEMİ DEVAM EDİYOR Ankara’da 20 Nisan’da gerçekleştirilen Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği’nin (ARÜSDER) 8’inci Olağan Genel Kurulu’nda, Burhan Fırat başkanlığındaki yönetim kurulu yeni dönem için güven oyu aldı.

Burhan FIRAT ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanı

ARÜSDER 2018-2020 YÖNETİM KURULU

D

ernek üyesi çok sayıda firma temsilcisinin katılımıyla Ankara Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen genel kurul toplantısı, divan başkanı ve üyelerinin seçiminin ardından ARÜSDER 7’nci Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat’ın açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmaların ardından gündemin ilgili maddeleri doğrultusunda yeni dönemde görev alacak; yönetim, denetleme, etik kurulu üyelerinin yanı sıra Makine İmalat Sanayii

Dernekleri Federasyonu (MAKFED) temsilcileri de belirlendi. ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine yeniden seçilen Burhan Fırat, “Herkesi dün olduğu gibi bugün de kucaklayan bir anlayışla çok daha sinerjik bir tempoda, hep beraber daha ileriye yürüyeceğiz. Çünkü bugün, dünden daha fazla birliğe ve dayanışmaya ihtiyacımız olan gündür. Bu gerçekten hareketle birimiz hepimiz, hepimiz Türkiye’miz için çalışacağız. Gösterdiğiniz güvene ve verdiğiniz desteğe çok teşekkür ediyorum” dedi.

Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Orhun Özkan Hüseyin Nar Musa Ertunç Yaşar Kılıç

17



gündem

ALIM HEYETİ PROGRAMLARI HIZ KESMİYOR İstanbul’da ilk kez düzenlenen Dünya Değirmen Makineleri Teknolojileri ve Yan Sanayi Fuarı ile alanında dünyanın ikinci, Avrasya’nın en büyüğü unvanına sahip Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma ve Çikolata Teknolojileri Fuarı’na yönelik alım heyeti organizasyonlarında Türk firmaları Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) öncülüğünde önemli ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi.

D

ünya Değirmen Makineleri Teknolojileri ve Yan Sanayi Fuarı (World Mill Tech) ve Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma ve Çikolata Teknolojileri Fuarı'na (IBATECH İstanbul) yönelik gerçekleştirilen alım heyeti organizasyonunda Türk makine imalat sektörü temsilcileri, yurt dışından gelen özel nitelikli alım heyetleri ile verimli iş görüşmeleri gerçekleştirdi. 29 Mart-1 Nisan tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ilk kez düzenlenen World Mill Tech Fuarı, 16 ülkeden 190 marka ve 127 firmanın

katılımıyla gerçekleştirilirken, fuarı; Cezayir, Tanzanya, Mısır, Irak, Ürdün, Libya, Lübnan, Özbekistan, Etiyopya, Kazakistan, Makedonya, Filistin, Romanya, Hindistan, Pakistan, Umman, Moğolistan, Suudi Arabistan ve Ukrayna başta olmak üzere 68 ülkeden toplam 6 bin 19 kişi ziyaret etti. İlk kez düzenlenmesine rağmen yoğun ilgi gören fuarda, değirmen makineleri sektörü 27 ülkeye 600’den fazla makine satarak, 20 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Fuar kapsamında MAİB organizasyonuyla gerçekleşen özel nitelikli alım heyeti organizasyonunda ise Endonezyalı alıcılar Türk firmaları ile bir

araya geldi ve verimli iş görüşmeleri gerçekleştirildi. Alanında dünyanın ikinci, Avrasya’nın en büyüğü unvanına sahip olan IBATECH İstanbul Fuarı ise bu yıl 14-17 Nisan tarihlerinde 12’nci kez kapılarını açtı. CNR Expo’da gerçekleştirilen fuarda sektördeki son teknoloji fırınlar sergilenirken, fuara yerli ve yabancı 400’den fazla firma katıldı; 120 farklı ülkeden 80 binin üzerinde ziyaretçi sayısına ulaşıldı. Fuar kapsamında MAİB organizasyonuyla düzenlenen alım heyeti programında ise Türkmenistan, Yunanistan ve Filistin’den gelen iş insanları Türk üreticilerle buluştu ve olası işbirlikleri hakkında görüş alışverişinde bulundu.

19


WIN EURASIA 2019 360 Derece İmalat Sanayi 14 - 17 Mart 2019

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece İstanbul win-eurasia.com

Organizatör

Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. www.hfturkey.com Tel. 0212 334 69 00

Destekleyenler

Destekleyen Dernekler

Resmi Havayolu

AKDER

AKIŞKAN GÜCÜ DERNEĞİ

‘’ Türk Endüstrisinin İtici Gücü ’’

BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.

Resmi Seyahat Acentesi


gündem

TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NİN YILDIZLI PROJELER’E DESTEĞİ SÜRÜYOR Türkiye’nin Makinecileri’nin “Altın Sponsor” olarak destek verdiği, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) IEEE Öğrenci Kulübü tarafından “Fikrini Geleceğe Taşı” sloganıyla 25 Mayıs’ta düzenlenen Yıldızlı Projeler 2018 Yarışması’nda kazananlar belli oldu.

T

ürkiye’de Ar-Ge ve inovasyon kültürünün gelişmesi ve üniversite öğrencilerinin projelerinin hayata geçmesi amacıyla bu yıl 10’uncusu düzenlenen yarışmaya, 500’e yakın proje başvurdu. Projelerin, akademisyenlerinden oluşan bilim kurulu ile sanayicilerden oluşan sanayi kurulu tarafından birlikte değerlendirildiği organizasyonda, finale kalan 22 projeden dereceye girenler, üç ayrı kategoride ödüllendirildi. YTÜ Davutpaşa Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Türkiye’nin Makinecileri’nin “Altın Sponsor” ola-

rak desteklediği etkinliğe, öğrencilerle birlikte bilim ve sanayi dünyasından çok sayıda davetli katıldı. ÜÇ ANA KATEGORİDE DOKUZ ÖDÜL VERİLDİ Yapılan değerlendirmede; Bilişim, Öğrenci, Start-Up ve Akademisyen kategorilerinde ilk üçe giren projeler belirlendi. Ödül almaya hak kazanan projeler ve kategorileri ise şöyle sıralandı: Öğrenci kategorisinde birincilik ödülünü “Interactive Experiments” ile Alpay Sabuncuoğlu kazandı. Start-Up kategorisinde birincilik ödülü “Zeytin Çekirdeği Atığından Antimikrobiyal ve Doğada

Kısa Sürede Kaybolan Çevreci Biyoplastik Üretimi” projesiyle Duygu Yılmaz’ın oldu. Akademisyen kategorisinde birincilik ödülüne ise “Fizyoterabot/W1: Üst Uzuvların Rehabilitasyonuna Yönelik Terapatik Egzersiz Robotu” projesiyle Doç. Dr. Erhan Akdoğan layık görüldü. Yarışmada dereceye giren proje sahipleri, para ödülünün yanı sıra Yıldız Kuluçka’da yer alma fırsatı ile Yıldız Prototip Atölyesi’ni kullanma hakkı da kazandı. Ayrıca, Start-Up kategorisi birincisi, Starcamp Girişimci Hızlandırma Programı ile ABD’deki Silikon Vadisi’ne giderek yatırımcılarla bir araya gelme fırsatı da yakalayacak.

21



gündem

GÜNEY KORE’DEN MİB ÜYELERİNE ÖZEL FUAR TEŞVİKİ Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) üyesi derneklerden Makina İmalatçılar Birliği (MİB), Güney Kore’nin başkenti Seul’de 3-7 Nisan tarihlerinde düzenlenen Simtos Uluslararası Takım Tezgâhları Fuarı’na katılırken, Kore Makine İmalatçıları Derneği de fuarın ileriki dönemlerine katılacak MİB üyelerine özel devlet teşviki verileceğini açıkladı.

T

akım tezgâhları sektörünün en prestijli organizasyonlarından biri olarak gösterilen Simtos Uluslararası Takım Tezgâhları Fuarı’na, MİB’in yanı sıra dernek üyesi çok sayıda firma da katılarak ürünlerini tanıtma fırsatı yakaladı. Güney Koreli yetkililer, ilerleyen yıllarda düzenlenecek fuarlara katılan MİB üyelerine özel devlet teşviki verileceğini belirtirken, Seul Ticaret Ataşesi M. Alper Atilla da Güney Kore’ye ihracat yapmak ve burada ofis açmak isteyen Türk firmalarına destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Simtos Fuarı’ndan oldukça memnun ayrıldıklarını kaydeden MİB Genel Sekreteri Nail Türker, sektörün hedefinin takım tezgâhları ithalatında beşinci, ihracatında ise 33’üncü sırada yer alan Güney Kore ile dış ticaret dengesini Türkiye lehine değiştirmek olduğunu ifade etti. Türker, “Kore Makine İmalatçıları Derneği (KOMMA) üyeleri fuarda bizleri ziyaret ederek, bundan sonraki fuarlarda MİB üyesi Türk firmalarına özel teşvik verileceğini söyledi. Bu, sektörümüz için son derece önemli bir destek. Çünkü Simtos Fuarı, dünyanın en önemli markalarının buluştuğu ve son teknoloji ürünlerinin sergilendiği bir fuar. Türk firmalarının da bu fuarda ayrıcalıklı şekilde yer alacak olması, bizler için çok güzel bir gelişme” dedi. GÜNEY KORE’DE YATIRIM YAPMAK İSTEYENE DESTEK Nail Türker, fuar kapsamında MİB stan-

dını ziyaret eden Seul Ticaret Ataşesi M. Alper Atilla’nın da, Güney Kore’ye ihracat yapmak ve burada ofis açmak isteyen Türk firmalarına destek hizmetleri sunmaya hazır olduklarını belirttiğini söyledi. Türker, şöyle devam etti: “Fuarda ayrıca yerel bir kooperatif olan DGMC ile görüşme gerçekleştirdik. 1962 yılında kurulan ve 498 üyesi bulunan kooperatifle olan görüşmemizde, teknik seminerler, ihracat-ithalat koordinasyonu, fuarlarda iş delegasyonları, fuar katılımları, fuarlara alım heyetle-

rinin daveti, gümrüksüz bölgelere yatırım, Güney Kore Cumhuriyeti ve diğer ülkelerde B2B görüşmelerin yapılması konuları gündeme geldi.” Dünya takım tezgâhları sektörünün tüm bileşenlerinin bir araya geldiği ve iki yılda bir düzenlenen Simtos Uluslararası Takım Tezgâhları Fuarı’na, bu yıl 35 ülkeden 1222 firma katıldı. Fuarda yer alan Türk firmaları da ana teması Endüstri 4.0 ve yapay zekâ olan etkinlikte son teknolojiye sahip ürünlerini sergiledi.

23



gündem

İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), 26-28 Mart tarihleri arasında küresel ticaretin önemli merkezlerinden Dubai’de düzenlenen The BIG 5 Heavy Fuarı’na katıldı.

I

ş ve inşaat makineleri sektörünün Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’ya açılan kapısı niteliğindeki Dubai, devam eden dev inşaat projeleriyle dikkat çekerken, 53 ülkeden 21 bine yakın ziyaretçinin ilgi gösterdiği The BIG 5 Heavy Fuarı’na İMDER ile üç üye firması katılarak Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Halen 400 milyar dolarlık bütçe değerine sahip kentsel gelişim projelerinin yapıldığı Körfez Bölgesi inşaat piyasasını kendi çatısı altında toplayan Dubai BIG 5 Heavy Fuarı, önceki yıllarda Orta Doğu Beton ve PMV Live isimleriyle düzenleniyordu. Elde ettiği başarı ve yüksek talep nedeniyle bu yıl Dubai BIG 5 Heavy adıyla düzenlenen fuar; hazır beton elemanları, iş ve inşaat makineleri, madencilik için makine ve teçhizatlar, yapı kimyasalları ile yol yapım ve bakım ekipmanları alanlarındaki tüm ürünlerini bünyesinde barındırıyor. Fuara katılan İMDER yetkilileri fuar süresince düzenlediği toplantılarla hem sektör hem de dernek adına önem arz eden işbirlikleri için zemin hazırlarken, fuarın ikinci gününde Ekonomi Bakanlığı Dubai Ticaret Ateşeliği’nde düzenlenen sektör bilgilendirme toplantısına da katıldı. Toplantı kapsamında İMDER heyeti, Dubai pazarına giriş ve Dubai’de ticaret yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlarda önemli bilgiler edindi.

25


gündem

TEKSTİL MAKİNELERİNDE NİSAN AYI HAREKETLİ GEÇTİ Türk tekstil makine imalatçıları, Nisan ayında hem Türkiye hem de Endonezya’da iki önemli fuar organizasyonuna katıldı. 4-7 Nisan tarihlerinde Güneydoğu Asya’daki en büyük tekstil ve konfeksiyon makineleri fuarı olan Indo Intertex Endonezya fuarına katılan Türk tekstil makinecileri, 14-17 Nisan’da ise Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) işbirliği ile İstanbul’da düzenlenen ITM 2018’e katılarak, yabancı alıcılarla buluştu.

N

isan ayında oldukça yoğun bir fuar dönemi yaşayan Türk tekstil makine imalatçıları, ilk olarak 4-7 Nisan tarihlerinde Endonezya’da 16’ncısı düzenlenen Indo Intertex fuarına katıldı. Güneydoğu Asya’nın en büyük tekstil ve konfeksiyon makineleri fuarında 23 ülkeden 912 firma ürünlerini sergilerken, katılımcı firmaların yüzde 51’i tekstil makine ve aksesuar üreticilerinden oluşuyordu. TEMSAD'ın altı üyesinin de yer aldığı fuarı yaklaşık 15 bin sektör profesyoneli takip etti. Türk firmalarının fuara katılımlarının düşüklüğündeki en büyük etken ise yine Nisan ayı ortasında, 14-17 Nisan tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen ITM 2018 Tekstil Makineleri fuarıydı. Indo Intertex fuarına bu yıl en yoğun katılım gösteren ülkeler Çin, İtalya, Almanya ve Hindistan olurken, katılımcıların yüzde 70’i önümüzdeki yıl da Indo Intertex fuarına katılacaklarını ifade etti. ITM 2018 KÜRESEL ÜRETİCİ VE ALICILARI BULUŞTURDU Türk tekstil makine imalatçılarının Nisan ayındaki ikinci önemli sektör buluşması ise 14-17 Nisan tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen ITM 2018 Tekstil Makineleri fuarı oldu. TEMSAD işbirliğinde düzenlenen ITM 2018, dört gün boyunca tekstil teknoloji liderleri-

26

ne ev sahipliği yaparken, fuara, 110’u TEMSAD üyesi olmak üzere 64 ülkeden 1150 firma katılım gösterdi. 11 salonda gerçekleşen ITM 2018 fuarında sektörün ilk kez tanıştığı ürünler ve teknolojiler sergilendi. Alanında öncü teknolojiler geliştiren yüzlerce üretici ve küresel çapta yatırımcıların bir araya geldiği etkinlikte pek çok lider tekstil makine üreticisi firma, dünya lansmanlarını da gerçekleş-

tirdi. Katılımcı firmaların daha büyük stant alanlarında daha fazla sayıda makine sergilemeleri de fuarın dikkat çekici yönlerinden biri oldu. Fuarı, dört günde 14 bin 248’i yabancı olmak üzere toplam 58 bin 942 sektör profesyoneli ziyaret ederken, ITM 2018, bugüne kadar yapılan ITM fuarları arasındaki en büyük katılıma da sahne oldu. Bir önceki ITM fuarına oranla hem ülke çeşitliliği hem de zi-


gündem yaretçi sayısında önemli bir artış kaydeden ITM 2018, katılımcı firmalar ve ziyaretçilerden de olumlu geri dönüşler aldı. TEMSAD’ın işbirliği anlaşması yaptığı 18 yabancı tekstil derneğinden üst düzey misafirlerin de ziyaret ettiği fuarda Hindistan, Mısır, Özbekistan, İran ve ABD’den yoğun katılım gerçekleşirken, fuarın açılış yemeğinde ise TEMSAD ile Özbekistan Tekstil Derneği arasında bir işbirliği anlaşması imzalandı. TEKSTİL MAKİNELERİNDE EN BÜYÜK İKİNCİ FUAR TEMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant, sektörün Nisan ayındaki fuar trafiğine ilişkin görüşlerini paylaşırken, “Ekonomik ve siyasal gelişmeler, konjonktüre bağlı olarak Türkiye’nin son üç yılda yatırımlarını azaltması ve ertelemesine sebep olmuştur. Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri olan tekstil sektöründe yapılacak yatırımlar için ITM fuarı, bir fırsat olarak değerlendirilebilir. ITM fuarı, bu anlamda hem Türk tekstil sanayisi hem de Türkiye’nin bölgesindeki İran, Özbekistan, Mısır, Hindistan, Pakistan, Endonezya gibi ülkeler için bir önemli bir fırsattır. Çünkü bu fuar, Çin’i saymazsak, sektörümüz için ITMA fuarından sonraki en büyük bölgesel fuardır. ITM fuarına batılı firmalar daha fazla rağbet gösteriyor. Bunun en önemli nedeni ise batılı firmalar için en büyük pazarın Türkiye olmasıdır. Özellikle iplik, dokuma ve teknik tekstil makinelerinde Türkiye, batı ülkeleri için önemli bir pazardır. Bu yüzden en son teknolojiyle yatırım yapmak isteyen bölge ülkeleri, ITM fuarını bir fırsat olarak görüp, fuara hem ziyaret hem de alım için heyetlerle katılıyor. Böylece bu yılki ITM fuarının iki önemli farkı ortaya çıkıyor. Birincisi, Türk sanayicisinin geciken yatırımlarını yapması için bir fırsat sunması; ikincisi de bölge ülkelerinin tekstille ilgili makine yatırımları için kolay ulaşılabilir bir fuar olması. Çünkü özellikle bölge ülkeleri vize sorunu yaşamadan katılım sağlayabiliyorlar. Örneğin, bazı bölgelerdeki katılımcılar ITMA fuarlarına vize sorunlardan dolayı gitmekte zorluk yaşayabilirken, ITM daha cazip bir seçenek olarak öne çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.

27


İran’ın lider uluslararası metal işleme fuarının parçası olun! www.ambiran.com


gündem

İZWOOD FUARI İKİNCİ KEZ KAPILARINI AÇTI Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) üyesi derneklerden Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) ile TÜYAP işbirliğinde düzenlenen; ağaç işleme makineleri ile mobilya yan sanayi sektörlerini bir araya getiren İZWOOD 2018 Fuarı, 10-14 Nisan tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirildi.

A

ğaç işleme makineleri ile mobilya yan sanayi sektörlerini ikinci kez buluşturan fuarda; orman endüstrisi için makineler, teknik donanım ve hizmetler, ağaç-yüzey işleme makineleri, ağaç kesme-mobilya üretim makineleri ile elektrikli ve mekanik el aletleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. İZWOOD 2018 ile eş zamanlı düzenlenen PLASTPAK fuarları, 25 ülkeden toplam 206 firmayı 17 bin metrekare kapalı alanda buluşturdu. 567’si yabancı olmak üzere toplam 12 bin 368 sektör profesyonelinin ziyaret ettiği etkinliğin 2017 yılına göre yüzde 25 büyüdüğü kaydedildi. Fuar kapsamında düzenlenen, eğitim kurumlarıyla sektör arasındaki etkileşimin artırılması, sektördeki yetişmiş eleman ihtiyacının karşılanması ve üniversitelerde sanayicilerin talebi doğrultusunda Ar-Ge faaliyetleri yürütülmesi hedefini taşıyan “AİMSAD 2. Ağaç İşleme Teknolojileri Paneli” de yoğun katılıma sahne oldu. 48 üniversiteden 70 akademisyenin katıldığı ve akademisyenlerin yanı sıra sanayi sektörü temsilcilerinin de sunum yaptığı panelin ana teması ahşap işleme teknolojileri oldu. “SEKTÖR 2017 YILINDA İHRACATINI YÜZDE 20 ARTIRDI” Fuarın açılışında konuşan AİMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Dinç, ağaç işleme makineleri sektörünün büyüyen ve gelişen mobilya sektörüne para-

lel biçimde gelişme kaydettiğini belirterek, “Mobilya üretim merkezlerinden olan İzmir bizler için çok önemli. Yeni fuar alanıyla birlikte makine fuarlarının İzmir’de yeniden canlanması heyecan verici” dedi. Ağaç işleme makine sektörünün 2017 yılında genel makine ihracatı içinde ihracatının ithalatını geçen tek sektör olduğunu hatırlatan Dinç, hedeflerinin gelecek yıllarda bunu daha üst seviyelere çıkarmak olduğunu söyledi. Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağaç işleme makineleri sektörü, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, 2017 yılında ihracatını yüzde 20 artırarak 84 milyon dolar seviyesine taşıdı. İhracatımız sevindirici şekilde artmaya devam ediyor. Bu rakam, son dört yılın rekorudur.”

29


gündem

İMDER VE İSDER’İN URGE YOLCULUĞU DEVAM EDİYOR Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) ile İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği’nin (İSDER), Ekonomi Bakanlığı desteğiyle yürüttüğü İş ve İstif Makinaları Üreticileri URGE Projesi’nin ilki 2017 yılı sonunda tamamlandı. İkinci projenin yeni üyeleri ve üye adayları ile 21 Şubat tarihinde gerçekleştirilen toplantıda bir araya gelen İMDER ve İSDER, yeni projenin sunacağı fırsatlara dair bilgilendirmelerde bulundu.

U

retici üye firmalarının ihracat pazarlarını genişletebilmeleri ve uluslararası rakipleriyle daha rahat rekabet edebilmeleri adına eksikliklerinin tespit edilerek desteklenmesi ama-

30

cıyla İMDER ve İSDER’in 2014 yılında başlattığı İş ve İstif Makinaları Üreticileri URGE Projesi’nin ilki 2017 yılı sonunda başarıyla tamamladı. İlk projeden memnun ayrılan üye firmaların da desteğiyle ikinci proje için hazırlık çalışmalarına hız kesmeden başlayan

İMDER ve İSDER, 21 Şubat’ta düzenlediği toplantıda ilk projenin sonuçlarını değerlendirdi ve ikinci URGE projesinin sunacağı fırsatları tartıştı. İMDER Yönetim Kurulu Üyesi Ediz Calapoğlu, toplantının açılışında yaptığı sunumunda, hedeflerinin, ilk URGE


gündem

projesinde 10 olan katılımcı firma sayısını ikinci URGE projesinde yeni imalatçı ve yan sanayi firmalarının da katılımıyla 15-20 bandına çıkartmak olduğunu dile getirdi. URGE Komitesi Başkanı Mehmet Bebek ise ikinci URGE projesinde sektördeki güçlü firmaları da yanlarına alarak bir önceki projedeki tecrübeleriyle daha verimli bir çalışma planı izleyeceklerini belirtti. Bebek, bu proje ile amaçlarının; üretim yapan firmaların altyapısını geliştirerek, onları dünya piyasalarındaki rekabete hazır hale getirmek olduğunun altını çizdi. Konya Sanayi Odası Başkanı ve İMDER üyesi Hidrokon’un Genel Müdürü Memiş Kütükçü de konuşmasında milli üretime vurgu yaparak, tam

bağımsız yerli ve milli üretimin sürdürülebilir bir çalışma stratejisiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi. Türkiye’nin ekonomi güvenliğinde sanayicilere kritik görevler düştüğüne de değinen Kütükçü, bilgi işlemden katma değerli üretime kadar pek çok alanda Türkiye’nin alacağı yolda URGE projeleri gibi devlet desteklerinin rolünün önemine dikkat çekti. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen ise sunumunda, URGE projesinin firmaların ihracat pazarlarını genişletmesinin yanı sıra markalaşma konusundaki çalışmalarıyla da firmalara kurumsal bir yapı kazandırdığını vurguladı ve “Uluslararası pazarlara açılacak firmalara, öncelikli olarak kendi kurumsal süreçlerini iyileştirmeleri-

ni tavsiye ediyorum. Devlet tarafından oluşturulan bu projeler çok kıymetlidir ve bu tür projelerde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Toplantının devam eden bölümlerinde ise ilk URGE projesine katılarak önemli kazanımlar elde eden firmalar deneyimlerini paylaşırken, ikinci URGE projesine katılan yeni firmalar da projeden beklentilerini katılımcılara aktardı. Yeni üyeleri ile güçlenen İMDER ve İSDER 2. URGE projesi, üyelerinin ileri teknoloji kullanarak ürettikleri yüksek kaliteli ürünlerini doğru pazarlara doğru stratejilerle ulaştırmasını, ihracat hedeflerini yakalamasını ve dünya pazarlarındaki rakipleriyle rekabet edebilmesini hedefliyor.

31


gündem

İŞİM KÜMESİ URGE PROJESİ YENİ TİCARİ İLİŞKİLER KURUYOR İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi (İŞİM), Ekonomi Bakanlığı URGE projelerinde verimli sonuçlar elde ediyor. Kümenin üçüncü URGE Projesi kapsamındaki dördüncü yurt dışı rotası, dünyanın gözünü çevirdiği Afrika Kıtası oldu. 11 firmayla Kenya ve Güney Afrika’ya giden İŞİM grubu, sürdürdüğü ikili görüşmelerde önemli kazançlar elde etti.

I

ki URGE projesini başarıyla tamamlayan İŞİM, üçüncü URGE projesinde de üyelerine yeni pazarların kapılarını açmaya devam ediyor. İŞİM, üçüncü URGE projesine katılan 11 firmadan 15 kişilik heyetle Afrika’nın yükselen pazarlarından Kenya ve Güney Afrika’yı ziyaret ederken, sırasıyla Kenya'nın başkenti Nairobi, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Cape Town ve ülkenin bir di-

32

ğer önemli şehri Johannesburg’ta, kamu ve özel sektör temsilcileriyle temaslarda bulundu, toplamda 300’e yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. DOĞU AFRİKA TOPLULUĞU’NA AÇILAN KAPI: KENYA 11-18 Mart tarihleri arasındaki programın ilk durağı Kenya’nın başkenti Nairobi oldu. Afrika Kıtası’nın doğusundaki Kenya; Doğu Afrika

Topluluğu’nun (EAC) kurucu üyesi ve ülke, topluluğun diğer üyeleri Burundi, Ruanda, Güney Sudan, Tanzanya ve Uganda’ya açılan bir kapı niteliğinde. Nairobi’de ilk ziyaret, bölgenin en büyük makine tedarikçisi FEIL firmasına gerçekleşirken, düzenlenen ikili görüşmeler sonucunda İŞİM üyeleri için ticaret imkânları da yaratıldı. Oldukça yoğun bir tempoyla süren programda İŞİM’i, Kenya kamu tem-


gündem silcisi Kenya Yatırım Ajansı da ağırladı ve Türk iş insanlarını Kenya’daki yatırım fırsatları hakkında bilgilendirdi. Kenyalı yatırım uzmanlarının aktardığına göre, ticaret yapmak isteyen firmalar için ülkede önemli imkânlar bulunuyor. Kenya’da son dönem seçimle gelen hükümet; üretim, inşaat, tarım ve sağlık olmak üzere dört ana başlığa yönelirken, ayrıca 2030 yılına kadar her yıl 500 bin konut hamlesine ek olarak dikkat çeken yol ve köprü projeleri de önemli fırsatlar barındırıyor. TÜRK FİRMALARI GEÇ KALMAMALI Kenya’nın inşaat otoritesi olan Uusal Yapı Ajansı ile yapılan oturumlarda ise yeni iş birliği kararları alınırken, birliğin müteahhit üyeleri ile İŞİM üyelerini eşleştirmek üzere bilgi paylaşımları yapıldı. Benzer şekilde, İŞİM heyeti, Kenya Müteahhitler Federasyonu’yla da ortak çalışma yönünde mutabakat sağladı. Diğer yandan, Türkiye’nin Nairobi Büyükelçisi Ahmet Cemil Miroğlu’nu da ziyaret eden İŞİM heyeti, ülkede faaliyet gösteren Türk firmaları ile küme arasında bilgi alışverişinde bulunma fırsatı yakalarken, Büyükelçi Miroğlu, bölgede gelişen ticari potansiyele işaret ederek pazara girmek isteyen Türk firmalarını geç kalmamaları için uyardı. GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ’NDE SİPARİŞ SÖZÜ Kenya’nın ardından Güney Afrika’ya geçen İŞİM heyeti, ilk olarak Johannesburg’da Bauma ConExpo Africa 2018 Fuarı’nın konuğu oldu. Burada da yoğun ikili iş görüşmeleri gerçekleştiren İŞİM üyeleri, sektörün dünyaca tanınan etkinliği çerçevesinde 100’ü aşkın görüşmeyi başarıyla tamamladı. İŞİM üyeleri fuarda ayrıca Türk firmalarının stantlarını da ziyaret etti ve Güney Afrika Pretoria Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen ile Ticaret Ataşesi Işıl Karakurt’la da bir araya geldi. Fuarın devamında, şehrin kırma, eleme üretici ve ithalatçısı Pilot Crush Tech’te üretim alanı gezildi. Ürünlerinden yüzde 60’ını ithal eden firmanın yetkilileriyle yapılan temaslarda İŞİM üyeleri yeni ticari fırsatlar da yakalama şansı elde etti. Son olarak Cape Town’a geçen URGE heyeti, Güney Afrika Sanayi ve Ticaret Odası’ndaki toplantılarda yatırım projelerine ilişkin değerlendirmeler aldı. Afrika programının en önemli etkinliklerinden biri olan ikili iş görüşmeleri Cape Town’da da düzenlenirken, İŞİM üyeleri Cape Town Müteahhitler Birliği üyelerine üretim yetenekleri hakkında bilgiler aktardı.

“AFRİKA BAKİR VE ZENGİN BİR PAZAR” İŞİM Koordinatörü Fevzi Gökalp ve URGE Projesi Yöneticisi Dış Ticaret Uzmanı Esma Akyüz’ün ortak değerlendirmesinde, kıtaya yapılan planlı ziyaretler ve ikili iş görüşmelerinin başarılı ve verimli şekilde tamamlandığı kaydedildi. Fevzi Gökalp, Afrika seyahatine ilişkin değerlendirmesinde ise “1 trilyon dolarlık bir pazar olan Afrika’da 55 ülke bulunuyor. Afrika, bakir bir pazar olmasının yanı sıra doğal kaynaklar bakımından dünyanın en zengin bölgesi. Firmalarımız bu programla Afrika pazarını yakından tanıma şansı bularak pazarda yer almaları gerektiğine karar verdi. Yakın zamanda bu görüşmelerden çıkacak somut iş birliklerinin Türkiye ekonomisine önemli katkıları olacağına inanıyorum. Bir sonraki rotamızı ise Brezilya, Arjantin ve Şili olarak planladık” diyor.

33


oaib gündem

OAİB GENEL SEKRETERİ ÖZKAN AYDIN’DAN İKTİSAT TARİHİMİZE ÖNEMLİ KAYNAK Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Genel Sekreteri Özkan Aydın’ın 2005 yılında Türk Dış Ticaret Vakfı işbirliğiyle yayımladığı “Milli Mücadele Döneminde Dış Ticaret” başlıklı eseri, genişletilmiş ikinci baskısıyla yeniden ekonomi tarihi okuyucularıyla buluştu. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yılları olan 1920-1923 arasında dış ticaret alanında alınan 2 bin 874 kararı derleyen eser, milli mücadele dönemindeki kıt ve son derece olumsuz şartlarda bile dış ticarete ve ihracata ne denli önem verildiğini belgelerle ortaya koyuyor.

O

rta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Özkan Aydın’ın, daha önce değinilmemiş bir konuyu kamuoyunun bilgisine sunduğu “Milli Mücadele Döneminde Dış Ticaret” başlıklı eseri, 2005 yılında yayımlanmış ve Türk ekonomi tarihine önemli bir kaynak görevi görmüştü. Milli mücadele dönemindeki zor şartlarda bile dış ticarete ve özellikle ihracata nasıl odaklanıldığını belgeleriyle ortaya koyan eser, genişletilmiş ikinci baskısıyla yeniden yayımlandı. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yılları olan 1920-1923 arasında alınan kararlar ve yapılan yazışmalar incelendiğinde görülüyor ki; bugünün dış ticaret uygulamalarında hala geçerliliğini koruyan bazı teknik düzenlemeler, vatan uğruna binlerce şehit verilen bir ortamda müzakere edilmiş, karar bağlanmış ve uygulamaya konulmuş. Bugünün dış ticaretle uğraşan insanlarına da ışık tutan eser, Özkan Aydın’ın, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi’ndeki araştırmaları sonucunda ortaya çıktı. Özellikle milli mücadele döneminde ihracatla ilgili olarak Bakanlar Kurulu’nca alınan bazı kararlara, örneğin “askeri ve siyasi açıdan hayati önem taşıyan birçok konudan önce, ihracatın kayıtsız şartsız serbest olduğu ve ihracatın ancak Bakanlar Kurulu tarafından sınırlanabileceği yolundaki 4 numaralı kararı” almasına esas teşkil eden yazışmalardan derlenen eser, bugüne kadar hiçbir çalışmaya konu olmayan ve hiçbir yayında yer almayan belgeleri kamuoyunun bilgisine sunuyor.

34


oaib gündem

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İHRACATÇILARLA BULUŞUYOR

O

rta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Genel Sekreterliği Eğitim Şubesi, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği; ihracat dünyasında önemli yere sahip olan ve OAİB Genel Sekreterliği iştigal alanında bulunan sektör üyesi

ihracatçıların bilgi birikimlerini, tecrübelerini ve tavsiyelerini aktardığı “İhracat Sohbet Toplantıları” programının ilkini, 9 Nisan’da Gazi Üniversitesi öğrencileriyle birlikte Erkunt Traktör’e gerçekleştirdi. Ziyarette, Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve

Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, öğrencilerin ihracata yönelik sordukları soruları cevapladı ve sektöre ilişkin tecrübelerini aktardı. Ardından öğrenciler, Erkunt Traktör tesislerini gezerek, üretim süreçlerini izleme ve bilgi edinme şansı yakaladı.

35


sektörden

“HEDEFİMİZ, SEKTÖRÜ BELİRLEYEN FİRMA OLMAK” İMALAT ÇALIŞMALARINI BURSA’DA BULUNAN 16 BİN METREKARE KAPALI ALANA SAHİP ÜÇ FABRİKADA SÜRDÜRDÜKLERİNİ AKTARAN AES GROUP TEKNİK SERVİS MÜDÜRÜ SERTAN TOKTAŞ, “ENTEGRE TESİSLER ÜRETEBİLEN, ÖZEL PROJELER VE MÜŞTERİYE ÖZEL ÇÖZÜMLERLE SEKTÖRÜ BELİRLEYEN FİRMA OLARAK, MARKA DEĞERİMİZİ YÜKSELTİP; DÜNYADA ALANINDAKİ İLK BEŞ ÜRETİCİ FİRMA ARASINA GİRMEYİ VE SEKTÖRDE ANA ÜRETİCİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ” DİYOR.

36

A

li Aşan ve Erhan Tunç tarafında 1989 yılında Bursa’da kurulan AES Group, elektronik devre kartları imalatıyla faaliyetlerine başladı. 1995 yılında otomasyon alanında üretimini çeşitlendiren firma, 2002 yılından bu yana ahşap, plastik, alüminyum ve hafif metal sektörlerine yönelik CNC işleme merkezleri imal ediyor. Bir dünya markası olmanın bilinciyle üretimde en yüksek kaliteyi hedeflediklerini ve yenilikçi, rekabet gücü yüksek ürünlerle müşterilerinin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunduklarını söyleyen AES Group Teknik Servis Müdürü Sertan Toktaş, “Gelişmiş altyapımız ve çağdaş kalite-kontrol süreçlerimizle uluslararası standartlarda üretim yapan firmamız, istikrarlı bir şekilde artan ArGe yatırımları sayesinde üretimde son teknolojiden faydalanırken, piyasa ihtiyaçlarını gözeten ürünler geliştiriyor. AES Group olarak alanında uzman, tecrübeli bir kadroyla faaliyet gösteriyoruz. Dünyanın her ülkesini kapsayan küresel satış ağımız ve uzman personelimizin sağladığı kurulum, eğitim, bakım, onarım ve yedek parça desteğimiz; dünya çapında müşteri ihtiyaçlarının hızla ve eksiksiz karşılanmasını garantiliyor. 25 yılı aşkın süredir durmaksızın ilerleyen, gelişen ve büyüyen bir firma olarak yüksek üretim kapasitemiz, profesyonel kadromuz, küresel satış ve

destek ağımızla müşterilerinin vazgeçilmez çözüm ortağı olmak için çalışıyoruz. Bu çerçevede misyonumuzu da ağaç işleme sektöründe oluşturduğumuz tecrübeyi, bilgi birikimimizi ve bakış açımızı farklı sektörlerde etkin halde kullanabilmek, komple bir mobilya fabrikası kurabilecek düzeye gelebilmek ve seri üretim yaparak, yazılım geliştirerek kaliteyi kontrol edebilmek şeklinde tarif ediyoruz” diyor. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? İmalatımızı Bursa’da bulunan 16 bin metrekare kapalı alana sahip üç fabrikamızda sürdürüyoruz. Türkiye, Belçika ve ABD’de bulunan 5 bin metrekarelik show roomlarımızla da dünya çapındaki taleplere cevap veriyoruz. İmalatını gerçekleştirdiğiniz ürün çeşitleri ve bunların özellikleri nelerdir? Firmamız ahşap, plastik, alüminyum ve benzeri malzemeler işleyebilen CNC işleme merkezleri ile CNC delik makineleri, panel ebatlama makineleri ve otomatik depolama sistemleri imal ediyor. Yeni geliştirdiğiniz bir ürün var mı? Panel kesim makinemiz, mobilya üretimde kullanılan mdf-sunta benzeri malzemeyi top-


“TÜBİTAK DESTEKLİ AR-GE PROJEMİZ KAPSAMINDA GELİŞTİRDİĞİMİZ MERMER KESİM MAKİNEMİZİN ÜRETİMİNİ TAMAMLADIK.”

lu ve adetli kesmek için kullanılan yeni geliştirdiğimiz bir üründür. Bu makineyi daha çok mobilya imalatıyla uğraşan firmalar tercih ediyor. Firmanız ve ürünleriniz konusunda yürüttüğünüz TÜBİTAK projeleriniz var mı? Varsa bu çalışmalardan bahsedebilir misiniz? Mobilya sektörü için imal ettiğimiz ahşap işleme makinelerinin yanı sıra mermer sektörüne yönelik olarak TÜBİTAK desteğiyle geliştirdiğimiz mermer kesim makinemizin üretimini tamamladık. Sahip olduğu donanımlarla sektöründe tek olan bu makineyi İzmir Mermer Fuarı’nda da sergiledik ve satışlarına başladık. İhracatta sürdürülebilirlik ve değer performansını artırmak için inovasyon önemli bir halka olarak değerlendiriliyor. Firma olarak inovatif çalışmalara gereken yatırımları yapıyor musunuz? AES Group olarak 20 kişilik bir Ar-Ge bi-

rimine sahibiz. Ayrıca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezi olmak için başvurumuzu yaptık ve gerekli fiziksel altyapı çalışmalarını sürdürüyoruz. Standartlar çerçevesinde yapısal değişikliklerimizi de tamamlayıp, yıl sonuna kadar Ar-Ge merkezi olmayı öngörüyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla mevcut olan ve yeni imal ettiğimiz bütün makinelerde, müşterilerimizin isteklerine cevap vermek için sürekli geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda Endüstri 4.0’a uyum kapsamında geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. İstanbul’da gerçekleştirilen ahşap işleme makineleri fuarında bu konuyla alakalı robotik bir uygulamamızı da sergiledik. İnsana dayalı üretim anlayışını en aza indiren ve üretim hatları optimizasyonunda en üst seviyede verimlilik sağlayan Endüstri 4.0 çalışmalarımızla, geleceğin üretim hatlarının oluşturulmasını amaçlıyoruz. Aynı zamanda, kendi üretim süreçlerimizde de robotlu kaynak üretimine geçmeyi hedefliyoruz.

37


sektörden cak satış hem de bayilik anlaşmaları için zemin hazırlayan çok önemli organizasyonlarken, firma bilinirliğini artırmak için de fuarlardan etkin biçimde faydalanmaya çalışıyoruz. AES Group olarak kendinize nasıl bir vizyon belirlediniz? Firmamız; entegre tesisler üretebilen, özel projeler ve müşteriye özel çözümlerle sektöründe iz bırakarak sektörü belirleyen firma olmayı kendine amaç edinmiştir. Bu kapsamda, yurt dışında marka değerimizi yükseltip, dünyada alanındaki ilk beş üretici firma arasına girmeyi ve sektörde ana üretici olmayı hedefliyoruz.

Çalışanlarınızın gelişimi konusunda gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var mı? Tedarikçi firmalarımızla birlikte çalışanlarımızın gelişimi konusunda çeşitli teknik eğitimler planlıyoruz. Ayrıca dışarıdan hizmet aldığımız danışman firmalarla da yöneticilik, personel yönetim ve eğitimi konusunda eğitim çalışmaları uyguluyoruz. Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz? Ağaç işleme makineleri alanında, dünya çapında düzenlenen bütün önemli fuarlara katılıyoruz. Ayrıca birçok ülkenin yerel fuar ve organizasyonlarına da katılmaya gayret ediyoruz. Fuarlar bizim için olmazsa olmaz etkinliklerdir. Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen fuarlar bizim için hem sı-

“DÜNYANIN 60’A YAKIN ÜLKESİNE MAKİNELERİMİZİ GÖNDERİYORUZ VE AVRUPA İLE AMERİKA KITASINDA SHOWROOM VE SATIŞ OFİSLERİMİZ BULUNUYOR.”

38

Firmanızı sektördeki benzerlerinden ayıran özellikler nelerdir? AES olarak imal ettiğimiz ürünlerin kalitesi ve satış sonrası sunduğumuz servisle, sektördeki diğer firmalardan belirgin biçimde farklılaştığımızı düşünüyorum. Özellikle müşteri odaklı faaliyet yürüttüğümüz ve müşteri memnuniyetine çok önem verdiğimiz için özellikle bu iki konuda rakiplerimizin önüne geçtiğimize inanıyorum. Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz? Özellikle Belçika, Hollanda, Polonya, Güney Afrika Cumhuriyeti, ABD, Tayland ve Vietnam yılın ilk çeyreğinde en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerden bazıları oldu. Toplamda 60’a yakın ülkeye makinelerimizi gönderiyoruz ve Avrupa ile Amerika kıtasında showroom ve satış ofislerimiz bulunuyor. İhracat


“20 KİŞİLİK BİR AR-GE DEPARTMANINA SAHİBİZ. AYRICA BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI ONAYLI AR-GE MERKEZİ OLMAK İÇİN BAŞVURUMUZU YAPTIK.”

potansiyelimiz 2018’de geçen yıla oranla iki kat arttı. İhracat konusunda yaşadığınız problemler var mı? Yurt dışına gönderdiğimiz ürünlerin teslim ve gümrükleme sürelerinin uzun olması yaşadığımız en büyük sorun olarak öne çıkıyor.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir? Nitelikli personel eksikliği karşılaştığımız en büyük sorun olmaya devam ediyor. Meslek liselerinden gelen mezun öğrencilerin yetersizliği ve pratik tecrübe eksikliği, nitelikli tekniker ve teknisyen açığını her zaman gündemde tutuyor.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda? Türk makine üreticilerinin son yıllarda hem teknik hem de pazarlama anlamında kendini çok geliştirdiğini düşünüyorum. Türk makinesi, özellikle işçilik avantajlarını kullanıp rekabet edilmesi zor bir konuma geldi. Türk makine sektörü de günden güne büyüyerek küresel sektörde adını daha fazla duyuruyor. Bu konuda devletimizin de gerekli desteği verdiğini düşünüyorum.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz? Firmamız kendi üretim faaliyetlerinde Endüstri 4.0’ı kullanmayı hedeflediği gibi müşterilerine de bu sitemi kullanan fabrikalar kurmayı amaçlıyor. Önümüzdeki dört-beş yıl içinde bu yöndeki çalışmalarımızı tamamlamayı umuyoruz. Eksik makine modellerimizde de kısa sürede seri üretimine geçmeyi planlıyoruz. Sonrasında ise otomatik depolama-besleme ve hatlar arası haberleşmeleri kurarak anahtar teslim çözümler sunacağız.

Firmanız açısından 2017 yılı nasıl geçti ve 2018 yılına dair beklentileriniz nedir? 2017 yılı özellikle ihracat anlamında bizim için çok olumlu geçti ve yüzde 30’a yakın bir büyüme gerçekleştirdik. 2018 yılında da mevcut büyüme oranımızı koruyup ürün çeşitliliğimizi artırarak yeni pazarlara girmek istiyoruz.

AES Group olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Makinenin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için en önemli sektör olduğunu düşünüyorum. Kalite ve fiyat konusunda rekabetçi olabilirsek, dünya pazarlarında çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.

SERTAN TOKTAŞ KİMDİR? ✓ Bursa’da 1987 yılında doğan Sertan Toktaş, Bursa Atatürk Lisesi’nin ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. ✓ 2009 yılında AES Group bünyesinde teknik servis destek uzmanı olarak göreve başlayan Toktaş, ✓ 2016 yılından bu yana AES Group Teknik Servis Müdürü olarak çalışmalarını sürdürüyor.

39


kapak

40


TÜRK İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜ, İMALAT SANAYİSİNDE AVRASYA BÖLGESİNDE ALTINCI, AVRUPA’DA İSE 10’UNCU SIRADAKİ YERİNİ KORUMAYA DEVAM EDİYOR. ÇİN VE HİNDİSTAN’IN ARDINDAN PAZARI EN HIZLI BÜYÜYEN ÜÇÜNCÜ ÜLKE OLAN TÜRKİYE, PAZAR BÜYÜKLÜĞÜNDE AVRUPA’DA BEŞİNCİ, DÜNYADA SEKİZİNCİ SIRADA YER ALIYOR. TÜRKİYE’NİN 2030 YILINA KADAR 1,3 TRİLYON DOLAR DEĞERİNDEKİ YATIRIM PLANLARININ İSE İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN TİCARET HACMİNİ 30 MİLYAR DOLARA ULAŞTIRACAĞI TAHMİN EDİLİYOR.

41


kapak

T

ekerleğin icadından bu yana insanoğlunun doğayı kendi ihtiyacı doğrultusunda yapılandırma süreci hiç sonlanmadı. Yollar, köprüler, su kemerleri, binalar ve birçokları! Bu serüven iş makinesi teknolojisinde sağlanan ilerlemelerle yıllar boyutundan aylar boyutuna indi. İş makinesi, görünen yüzüyle genelde yıkıcı özellikleriyle ön plana çıkarken, bir anlamda toplum gözünde çevreye verilen tahribatın sorumlusu olarak da görüldü. Oysa bir

42

insan yapısı olan iş makineleri gücü temsil eder ve yine insanın elinde nasıl kullanıldığına bağlı olarak en az seviyede doğal tahribata yol açarak insanlığın gelişimine katkı sunar. Tamamen yatırımlara yönelik faaliyet gösteren iş ve inşaat makineleri sektörü; bayındırlık, inşaat, altyapı, üst yapı, maden sektörü, sanayi ve endüstriyel tüm yatırımların gerçekleştiği kamu ve özel sektörlere hizmet veren bir sektör olarak, ülkelerin ekonomik gelişmişlikleri üzerindeki önemli rolünü sür-


dürmeye devam ediyor. Dolayısıyla da bir ülkenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınmışlığını ve kalkınma hızını, yıl içerisinde satılan iş ve inşaat makineleri sayısı ve niteliğiyle ölçebiliyoruz. Türkiye’de yaklaşık 80 yıllık tarihe sahip sektörde halen yan sanayiler de dahil olmak üzere çok sayıda imalatçı ve distribütör firma faaliyet gösteriyor. Türk makine sektörü üretim değerinin yüzde 16’sını oluşturan Türkiye iş makineleri ve ekipmanları sektörü, ima-

lat sanayisinde Avrasya’nın en büyük altıncı, Avrupa’nın ise 10’uncu büyük iş ve inşaat makineleri sektörü olmaya devam ederken, Türkiye ise pazar büyüklüğü olarak Avrupa’da beşinci, dünyada ise sekizinci sırada yer alıyor. Bilindiği üzere Türkiye’de 2030 yılına kadar 1,3 trilyon dolar değerinde yatırım planlanıyor ve iş ve inşaat makineleri sektörünün de 30 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşacağı tahmin ediliyor. Sektörün kısa vadeli hedefi ise, 2020’de 16 bin, 2023’te ise 20 bin satış adedine ulaşması olarak açıklanıyor. ÜRETİMİN YÜZDE 45’İ İHRAÇ EDİLİYOR Türkiye iş makineleri pazarı, büyüme oranıyla Çin ve Hindistan’dan sonra son sekiz yıldır en hızlı büyüme oranına sahip olmasıyla da küresel pazarda dikkat çekici yükselişini sürdürüyor. Halen, 28’i AB ülkesi olmak üzere 133 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk iş ve inşaat makineleri sektörünün yıllık ekonomik hacmi ise 6,5 milyar dolar olarak açıklanıyor. Bu ekonomik hacmin 2,5 milyar dolarını satışlarla gerçekleştiren sektörün Türkiye ekonomisine ihracat katkısı ise 1 milyar dolara yakın ilerliyor. Diğer yandan, yurt içi iş makineleri ve ekipmanları talebinin yüzde 65’i distribütör, yüzde 35’i ise yerli imalatçılar tarafından karşılanırken, sektör uzmanları, iş ve inşaat makineleri alanında doğrudan yabancı yatırımlar ve ortaklıkların Türkiye’de katma değer sağlaması gerekliliğine dikkat çekiyor. Diğer yandan, sektörde imalat yapan firmalar yüzde 55 yerli girdiyle ürettiği ürünlerin yaklaşık yüzde 45’ini ihraç ediyor. Bu rakamı yükseltmek amacıyla, ihracat için yeni pazar arayışlarını sürdüren sektör, yeni hedef pazarlar olarak İran, Rusya, Malezya, Singapur, Hindistan, Güney Amerika ve Afrika kıtasını odağına almış durumda.

“TÜRKİYE İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜ, AVRASYA’NIN EN BÜYÜK ALTINCI, AVRUPA’NIN İSE 10’UNCU BÜYÜK İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜDÜR.”

43


kapak

ENDÜSTRİ 4.0 ÇAĞINI YAKALAMAK ZORUNDAYIZ

Kerem BAYRAK ELS Lift Genel Müdürü

“ELS Lift olarak, tamamen ‘yerli’ üretim anlayışımızla hareket ederek, 2017 yılı hedefimizi yüzde 85 oranında gerçekleştirdik. Türkiye’nin bu alandaki sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamayı ve küresel müşteri analizleri doğrultusunda geleceğe dönük önemli adımlar atmayı planlıyoruz. Uluslararası rekabette Endüstri 4.0 anlayışının öne çıktığı 21’inci yüzyıl, İnternet üzerinden yönetilen ve birbirleriyle konuşan makinelerin çağı olacak. Kaldı ki bu değişime en kolay adapte olacak sektör de makine sektörüdür. Türkiye olarak, süreç otomasyonunda devrimci yeniliklerin yaşanacağı Endüstri 4.0 çağını yakalamak zorundayız. Biz de, ELS Lift olarak, Endüstri 4.0 teknolojilerini kendi üretim ve montaj hatlarımıza uygulamak için projeler geliştiriyoruz. Birbirleriyle konuşan makineler, uzaktan makine takibi ve erişimi, insansız makineler gibi bu teknolojinin makinelerimize uygulanması için de yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.”

44

İHRACAT YÜZDE 8 ARTTI Ülkelerin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasını sağlamak için yapılması zorunlu olan; yol, su, elektrik, baraj, köprü, iletişim ağları, sanayi ve sosyal hizmetlere ekonomik girdi sağlayacak yer altı ve yer üstü madenlerinin işlenmesi, taşınması gibi daha birçok işin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için dünyanın iş makinelerine olan ihtiyacı sürekli artıyor. Bu kapsamda, küresel iş makineleri sektörü, yine küresel ticaretteki toparlanmaya paralel olarak yükselmeye devam ederken, sektörün ticaret hacmi ise 150 milyar dolar olarak açıklanıyor. Makine İhracatçıları Birliği verilerine göre

2016 yılında Türkiye inşaat ve madencilikte kullanılan makineler sektöründe 843,5 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilmişti. 2017 yılında bu rakam yüzde 8 artışla 910,7 milyon dolara yükselirken, sektör ihracatında lider ülke olan Almanya’ya gerçekleşen ihracatta da 2016’ya göre yüzde 30,2’lik bir artış yaşanması dikkat çekiyor. Diğer yandan, henüz potansiyelini sergileyemiyor olsa da, sektörün Rusya’ya gerçekleştirdiği ihracattaki yüzde 95,6’lık artış da son derece olumlu bir gösterge olarak öne çıkıyor. TÜRKİYE, “YAŞLI MAKİNE” CENNETİ! Bununla birlikte, sektörün gelişmiş ülkele-


İHRACAT PAZARLARIMIZ ÇEŞİTLENİYOR

Hacı SARI Pi Makina Genel Müdürü

re kıyasla henüz halen emekleme döneminde olduğu söylenebilir. Avrupa standartlarında bir iş makinesinin ömrü ortalama yedi yıl olarak kabul edilirken, yani yedi yılı dolduran makineler ekonomik ömrünü tamamlamış sayılırken, bu durum Türkiye koşullarında farklılık gösteriyor: Sektör uzmanlarına göre Türkiye’de çalışan 10 yılını tamamlamış iş ve inşaat makinelerinin sayısının 120 binin üzerinde olduğu düşünülüyor. Üstelik 20’li ve 30’lu yaşlarda halen çalıştırılan birçok iş makinesi olduğu da biliniyor. Sektör uzmanları, bu durumu değiştirmek için çalışmaya devam ederken, Türkiye’nin gerçek iş makinesi ihtiyacının

mevcut talepten çok fazla olduğunun da altını çiziyor. SEKTÖR 2018’DEN UMUTLU Sektörün Türkiye’deki çatı kuruluşu olan Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nin (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, sektörün üretim ve ihracat rakamlarını değerlendirirken, Türkiye’deki büyük ölçekli projelerin iş ve inşaat makineleri sektörünü de beslediğini vurguluyor. Geçtiğimiz yılı öngörülen hedefler içerisinde tamamladıklarını dile getiren Özgen, “2017’nin ilk ayları durgun geçse de yılsonu itibarıyla satış rakamları beklediği-

“Geride kalan yılı beklentilerimizin üzerinde tamamladık. Özellikle kule vinç ve kazıcı-yükleyici ürün gruplarımızda üretim planlarımızın çok üstüne çıktık. Türkiye’nin büyük şehirlerinden çok fazla kule vinç talepleri almaya devam ediyoruz. 2016 yılına göre satışlarımızı yüzde 20 artırdık. Yurt dışında da bu büyümemizi sürdürdük. En fazla ihracat yaptığımız bölgeler Körfez ve Orta Doğu ülkeleriydi. Bazı ülkelerdeki ekonomik durgunluk, siyasi olaylar ve bazı başka nedenlerle geçtiğimiz yıl farklı pazar arayışlarına da girdik. Güney Afrika’da birçok fuara katıldık ve pazar araştırmaları yaptık. Sonuçlarını da yavaş yavaş almaya başlıyoruz. 2018 yılında bu bölgenin çok daha hareketli geçeceğini düşünüyoruz. Aynı şekilde Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan bölgesinde de inşaat sektörünün 2018’de hareketli geçeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, Pi Makina olarak, üretim planlarımızda tüm pazarlardaki durumları değerlendiriyor ve yol haritamızı sürekli güncelliyoruz.”

45


kapak

miz oranda gerçekleşti. İç pazarda yaklaşık olarak 12 bin civarında iş makinesi satılırken, ihracatımız da bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 oranında artış gösterdi” diyor. Euro bölgesinde yaşanan canlanma ve konut talebinin artmasının, sektörün ihracat rakamlarına da olumlu yansıdığını kaydeden Özgen, Türkiye’de devam eden altyapı, inşaat,

kentsel dönüşüm projeleri ve mega projelerin de iç pazardaki talebi hareketlendirdiğini, üretim yapan firmaların ihracat politikalarını geliştirerek 2017 yılında ihracata güvenle odaklanabildiğini söylüyor. Merih Özgen, bu doğrultuda, Almanya, Cezayir, İngiltere, Suudi Arabistan, ABD, İran, Hollanda, Avusturya ve Rusya’nın ihracatta öne çıkan ülkeler

TÜRKİYE İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE ÜLKE ALMANYA CEZAYİR İNGİLTERE EGE SERBEST BÖLGESİ SUUDİ ARABİSTAN ABD İRAN HOLLANDA AVUSTURYA RUSYA GENEL TOPLAM

46

(BİN TON)

2016 DEĞER

(MİLYON DOLAR)

$/KG

MİKTAR

10,6 24,1 16,4 16,9 10,7 7,4 6,1 6,1 4,9 2,5 227,5

48,9 88,7 29,4 44,3 30,9 25,4 41 22,2 30,4 13,3 843,5

4,6 3,7 1,8 2,6 2,9 3,4 6,7 3,6 6,2 5,2 3,7

MİKTAR

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

(BİN TON)

2017 DEĞER

DEĞİŞİM (%)

(MİLYON DOLAR)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

14,9 13,5 19,3 13,7 11,5 9,5 7,7 12,2 5,6 4,8 267,6

63,7 54,5 40,4 34,5 33,7 30,6 29,4 27 26,5 26,1 910,7

4,3 4 2,1 2,5 2,9 3,2 3,8 2,2 4,7 5,4 3,4

40 -44 17,8 -18,4 7,9 28,4 26,3 100,6 14,3 86,7 17,6

30,2 -38,4 37,5 -22,2 8,8 20,5 -28,3 21,5 -12,8 95,6 8


SEKTÖR SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ ÇALIŞMALARI Tanımlı tedarikçi uygulaması talebi veya filtre, yedek parça gibi parçaların ithalatında taşıtlar için sağlanan kolaylığın iş ve istif makineleri için de sağlanabilmesi. • TEST VE MUAYENE SÜRELERİ TSE tarafından detaylı denetlenmesi yapılan ürünlerin tekrar piyasa gözetim ve denetimine maruz kalması, süreleri uzatıyor. • TSE DOSYA BEDELİ ÜCRET POLİTİKASI TSE tarafından test edilen her ürün için dosya başına bedel alınıyor. Toplu olarak getirilen ürünlerle, birim fiyatı düşük tekil olarak getirilen en ufak bir parçada da aynı dosya bedeli tahsil ediliyor. Ücretlendirme politikasında, dosya içeriğinin, emtianın bedeline oransal olarak yapılması gerekiyor. • 2015/8 GÖZETİM TEBLİĞİ İTHALATTA GÖZETİM UYGULANMASINA İLİŞKİN 2015/8 SAYILI TEBLİĞ UYGULAMASININ KALDIRILMASI VEYA UYGUN HALE GETİRİLMESİ 2015/8 sayılı ilgili gözetim tebliğinde, gümrük tarife pozisyonunun altı haneli olması sebebiyle bazı makine grupları ve alt segmentleri 3-4 bin kalemlik yan sanayi ürünlerini de etkiliyor. Bu nedenle nihai olarak iş makinesi üreten yerli ve milli üreticilerin üretimlerinde önemli bir yer teşkil eden bu ek parçaların birim gümrük kıymet bedeli yüksekliği, maliyetleri de artırıyor. İmalat için ithal edilmesi zorunlu olan ve Türkiye’de üretilmeyen bu parçaların yurt dışından getirilmesi, ek maliyetlere neden oluyor.

olarak yer alığını da vurgularken, 2018 yılında pazar hacminin önemli ölçüde artacağını öngördüklerini ifade ediyor. İç pazardaki Ocak ve Şubat ayı satışlarının 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 40 civarında arttığını da anımsatan Özgen, “Bildiğiniz üzere kış ayları bizim sektörümüzde genelde durgun geçer. Fakat hem iç pazardaki hareketlilik hem de ihracatta yaşanan yüzde 40’lık artış, bu yıla umutla bakmamızı sağlıyor. İç ve dış pazardaki ümit verici bu gelişmelerin gerçekleşmesine paralel olarak, yerli üreticilerimizin üretimlerinin de artmasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor. YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM ARTMALI Özgen, 2016 yılı verilerine göre, dünya makine ithalat hacminin yaklaşık 2 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini ve Türkiye’nin yaklaşık 28 milyar dolarlık bir hacimle 19’uncu sırada; ihracatta ise dünyada 1,9 trilyon dolarlık makine ihracat hacminde Türkiye’nin yaklaşık 12,5 milyar dolarlık payla 28’inci sırada yer aldı-

• MOTOR FAZ UYGULAMALARI VE OLASI DÜZENLEMELER (FAZ 4 MOTORLARA GEÇİŞ SÜRECİ) Avrupa Faz 5 motora geçmek için çalışmalar yapıyor ve çıkış tarihlerini belirliyor. Türkiye ise hala Faz 3 motor teknolojisini kullanıyor. Tüm ithalatçı üyelerimizin Faz 4 motora geçtiği bu dönemde, imalatçı ile ithalatçı arasında bu nedenle haksız rekabet ortaya çıkıyor. Faz 3 motor maliyet olarak uygun olsa da uzun vadede çevre kirliliğine karşı ve yakıt tasarrufu açısından Faz 4 motor teknolojisine geçmek daha makul olacak ve Türkiye ekonomisine katkımız da yükselecektir. Yeni bir motor düzenlemesi olacaksa, mutlaka makul bir sürede tamamlanarak karar yayımlanmalıdır. Böylelikle sektör de kendi pozisyonunu bir an önce belirleme imkânına sahip olabilir. • 2017/9750 İTHALAT REJİMİ KARARINA EK KARAR (BORU, PROFİL, MOTOR, POMPA, JENERATÖR, TRAKTÖR, VİTES KUTULARI GİBİ ÜRÜNLERDE İLAVE GÜMRÜK VERGİSİ ALINMASI HUSUSU) Türkiye’de imalatı olmayan ürünler için ilave gümrük vergisi eklenmesi, özellikle nihai mal üreten üreticilerimizi etkiliyor. Türkiye’de imalatı olmayan ürünler tespit edilerek, üretilmeyen ürünler bu ek karardan çıkarılmalıdır. • TÜİK VERİLERİNDE İHRACAT VE İTHALAT RAKAMLARININ YETERSİZ OLMASI VE DOĞRULUĞU HAKKINDA DETAYLI GTİP ÇALIŞMASI YAPILMASI Aynı GTİP adı altında farklı ürün gruplarının olması nedeniyle ithalat ve ihracat verilerinde ürün bazlı verilerin tutulması zorlaşıyor. İş makinelerinde büyük grup ile mini, kompakt grup arasında GTİP olarak farklılık gözükmüyor fakat doğru ithalat-ihracat tespiti yapılabilmesi için bunların ayrılması gerekiyor. İMDER olarak GTİP doğruluğu hakkında genel detaylı çalışma yapılmasını talep ediyoruz. • ULUSLARARASI FUAR ALANI Sektörün ihtiyacı olan uluslararası niteliklere sahip bir fuar alanı, Türkiye’nin yararına olacaktır. Hem sektörün hem de Türkiye’nin tanıtımı açısından önem teşkil eden fuar alanı çalışması için İMDER olarak resmi çalışmalarımızı başlattık. Amacımız, Türkiye’de de uluslararası standartlarda sektörel bir fuarın gerçekleştirilmesidir. Kaynak: İMDER

47


kapak

SEKTÖRÜN ALT SEGMENTLERİ AĞIR İŞ MAKİNELERİ Dozerler Ekskavatörler Greyderler Kazıcı ve yükleyiciler Silindirler Telehandlerler Yükleyiciler ASFALT, YOL, TÜNEL VE MADEN EKİPMANLARI Asfalt kazıma makineleri Asfalt plenti Asfalt serme makineleri Kaya kamyonları Tünel açma makineleri BETON MAKİNE VE EKİPMANLARI Beton mikseri Beton pompası Beton püskürtme makinesi KIRICI DELİCİ KIRMA ELEME MAKİNE VE TESİSLERİ MİNİ KOMPAKT MAKİNELER Mini ekskavatör Mini silindir Mini yükleyici Skid steer loader VİNÇLER Kule vinç Mobil vinç YEDEK PARÇALAR

48

ğını anımsatarak, “Türkiye, makine sektörü ihracatında 2017 yılı verilerine göre dünyada 25’inci sıraya yükseldi. Makine sanayisinde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 38 civarında gerçekleşiyor. Bu rakamlar ışığında, Türkiye’nin hem makine imalat sektörlerinde hem de özelde iş ve inşaat makineleri sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu potansiyeli doğ-

ru bir şekilde kullanarak teknolojinin gerisinde kalmayan, rekabetçi ve nitelikli ürünlerin üretmeli; doğru stratejilerle ihracatımızı artırmalıyız. Kalkınmanın en önemli unsurlarından biri üretim gücüdür. Üretim gücümüzü yüksek teknolojiyle buluşturarak, Türkiye’nin kalkınması için önemli katkılar yapabiliriz. Makine ihracatında önde gelen ülkelere baktığımızda, bu ülkelerin büyük bir bölümünde,


yüksek teknolojiye sahip sanayi ürünlerinin ihracatta önemli paya sahip olduğunu görüyoruz. Dünya ekonomisinde söz sahibi olmak için yerli ve milli üretimimizi ivedi bir şekilde bulunduğu noktadan çok daha yukarıya taşımamız gerekiyor. Bu bağlamda, son dönemde hükümetimizce kuvvetle ifade edilen ‘yerli ve milli sanayi’ söyleminin hayata geçirilmeye başlanması, bizleri oldukça memnun ediyor” diyor. SEKTÖRÜN AR-GE GÜCÜ ARTIYOR Türkiye iş ve inşaat makineleri sektörü son yıllardaki büyüme hızı ile küresel pazarda da dikkat çekerken, sektörün Ar-Ge gücü

ile katma değerli üretimi de yükselişini sürdürüyor. Sektörde faaliyet gösteren büyük ölçekli birçok firma son derece gelişmiş ve faal Ar-Ge merkezi sahibiyken, bu firmalar endüstriyel tasarım da dâhil olmak üzere tüm yeni ürün geliştirme süreçlerini yerli ve milli olanaklarla gerçekleştiriyor ve kendi markaları ile küresel arenada Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor. Bu kapsamda, MAKFED üye derneklerinden İMDER’in, üyelerinin teknolojik içerikli faaliyetlerinde gereksinim duyacakları, özellikle milletler arası ve AB kökenli teknik mevzuata erişimleri konusunda, başta CECE (Avrupa İş Makinaları Federasyonu) olmak üzere irti-

ÜRÜN BAZINDA TÜRKİYE’NİN İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ TİCARETİ (MİLYON DOLAR) GTİP

MADDE ADI

841391000000 841381000000 870590809018

POMPALARIN AKSAM VE PARÇALARI DİĞER POMPALAR DİĞER ÖZEL AMAÇLAR İÇİN MOTORLU TAŞITLAR KENDİNDEN HAREKETLİ DELME/SONDAJ MAKİNELERİ BETON KARIŞTIRICI İLE MÜCEHHEZ TAŞITLAR BAYINDIRLIK, İNŞAAT VB. İŞLERDE KULLANILAN DİĞER MAKİNE VE CİHAZLAR DİĞER KENDİNDEN HAREKETLİ MAKİNE VE CİHAZLAR BETON POMPALAMA TAŞITLARI BETON POMPALARI VİNÇLİ TAŞITLAR (KALDIRMA KAPASİTESİ <= 75 TON) LASTİK TEKERLEKLİ; ÖNDEN YÜKLEMELİ KÜREYİCİ VE YÜKLEYİCİLER METAL/SERMETLERİ TALAŞ KALDIRMADAN İŞLEYEN DİĞER MAKİNELER KULESİ 360 DERECE DÖNEBİLEN LASTİK TEKERLEKLİ DİĞER MAKİNE VE CİHAZLAR KAZIK VARYOS, KAR KÜREYİCİLERİ VB. AİT KISKAÇ, KANCA VB. AKSAM; PARÇALAR VİNÇLİ TAŞITLAR (KALDIRMA KAPASİTESİ > 75 TON) DİĞER HAREKETLİ, VİNÇLİ ARABALARIN DÖKME DEMİR/ÇELİK DÖKÜM AKSAM; PARÇALARI BETON SERME VE DÖKME MAKİNELERİ PALETLİ BULDOZERLER VİBRATÖRLÜ, LASTİK TEKERLEKLİ OLMAYAN YOL SİLİNDİRLERİ GREYDERLER KARA TAŞITLARINA MONTE EDİLEN, YÜKLENİP BOŞALTILMASI İÇİN HİDROLİK VİNÇLER KULE VİNÇLER VİBRATÖRLÜ OLMAYAN YOL SİLİNDİRLERİ DİĞER MEKANİK KÜREYİCİ, EKSKAVATÖR VE KÜREYİCİ YÜKLEYİCİLER LASTİK TEKERLEKLİ, YER ALTI KAZICI, ÖNDEN KÜREYİCİ YÜKLEYİC TOPRAK KAZICILAR KULESİ 360 DERECE DÖNEBİLEN LAS.TEK. OLMAYAN DİĞER MAKİNE VE CİHAZLAR SIKIŞTIRMA İŞİNİ TOKMAKLAMAK SURETİYLE YAPAN MAKİNELER LASTİK TEKERLEKLİ OLMAYAN, YER ALTI KAZICI, ÖNDEN KÜREYİCİ YÜKLEYİCİ TOPRAK KAZICI LASTİK TEKERLEKLİ, YER ALTI KAZICI, ÖNDEN KÜREYİCİ YÜKLEYİCLER GENEL TOPLAM

843041000000 870540000000 847910000019 842649000000 870590300000 841340000000 870510000011 842951999011 846390000000 842952900011 843141003900 870510000019 843149201900 847910000012 842911000011 842940100019 842920000011 842691100000 842620000000 842940300000 842959009000 842951101011 842952900019 842940900000 842951101019 842951109011

Kaynak: TÜİK

İHRACAT 117,3 38,8 39,3

2016 İTHALAT 108,2 36,3 25,8

İHRACAT 149,5 46,2 42,9

2017 İTHALAT 114,5 48,4 16,7

DENGE 9,11 2,44 13,4

DENGE 35,0 -2,23 26,2

3,66

104,8

-101,1

21,6

175,5

-154,0

17,3

0,24

17,1

18,2

0,97

17,3

18,6

42,9

-24,3

17,7

62,6

-44,9

0,40 17,5 9,37 7,64

56,2 1,89 34,3 2,09

-55,8 15,6 -24,9 5,54

16,3 15,1 14,1 9,91

34,3 4,49 26,7 0,69

-18,0 10,6 -12,7 9,23

18,8

123,1

-104,2

6,68

159,3

-152,6

4,30

21,9

-17,6

5,95

14,5

-8,58

3,53

16,0

-12,5

5,94

15,9

-10,0

7,35

1,97

5,38

4,38

2,74

1,64

8,10

36,4

-28,3

4,26

37,4

-33,1

1,47

1,66

-0,19

3,66

0,96

2,69

1,90 4,65

3,86 49,1

-1,96 -44,5

3,22 2,99

3,33 41,6

-0,11 -38,6

0,77

18,4

-17,7

1,93

22,5

-20,6

2,55

69,9

-67,3

1,49

35,5

-34,0

1,72

3,85

-2,14

1,35

4,83

-3,48

1,27 0,74

31,7 2,04

-30,4 -1,30

0,93 0,70

22,6 3,64

-21,7 -2,94

0,81

1,08

-0,27

0,56

0,56

0,00

0,67

3,51

-2,83

0,50

5,71

-5,21

0,07

1,24

-1,17

0,39

0,51

-0,12

0,43

0,42

0,00

0,38

0,83

-0,45

0,01

-

0,01

0,13

0,32

-0,19

0,63

0,19

0,44

0,10

2,01

-1,91

329,6

799,3

-469,7

397,0

859,8

-462,8

49


kapak

batta olduğu diğer sektör kuruluşların kaynaklarını da temin edip üyelerinin kullanımına sunmasının da büyük önemi olduğunu söyleyebiliriz. İMDER ÜRÜN GRUPLARI TOPLAM SATIŞ ADETLERİ*

Kaynak: İMDER 2015

2016

2017

BEKO LOADER

3.734

3.689

2.986

PALETLİ ESKAVATÖR

2.618

3.063

3.148

LASTİKLİ YÜKLEYİCİ

1.039

1.140

1.308

MİNİ SİLİNDİR

799

890

818

TELESKOPİK TAŞIYICI

561

681

845

SİLİNDİR

472

449

493

GREYDER

438

365

215

SKID STEER LOADER

322

353

360

MİNİ SİLİNDİR

408

287

307

* Rakamlar, yalnızca İMDER üye firmaların satış rakamları toplamıdır.

50

KALİTE, ÜRÜNLERİN DNA’SINDA VAR! Diğer yandan, Türk iş ve inşaat makineleri sektörü katma değerli ve inovatif ürünler geliştirmeye devam ederken, kaliteden de taviz vermiyor. Merih Özgen, sektörün kalite yaklaşımından söz ederken, “Makine sanayisinde, hele de yıllarca taş, toprak ve kaya ile boğuşan makineler üreten iş ve inşaat makineleri sektöründe kalite, ürünlerimizin DNA’sında olması gereken bir özelliktir. Sektörümüzün üretim süreçlerinde, başta tüm ilgili standartlar, regülasyonlar ve teknik şartnameler olmak üzere tüm ilgili teknik dokümantasyonlara taviz vermeksizin uyuyor olmamız, kaliteyi getiren unsurların en başında yer alır. Keza, dünyada mevcut en son teknolojiyi hem tasarım aşamasında hem de üretim süreçle-


rinde kullanıyor olmamız da yine sektörümüzün kaliteye verdiği önemin bir diğer göstergesidir. ISO 9001, ISO 140001, OHSAS 180001 ve ISO/IEC 25001 yönetim sistemleri de tüm sektörümüzde harfiyen ve ruhuna uygun olarak kullanılmaya devam ediliyor” değerlendirmesinde bulunuyor. KATMA DEĞERLİ ÜRÜN YETKİN İNSAN KAYNAĞI İLE MÜMKÜN Bununla birlikte, sektörün önündeki insan kaynağı sorunları da varlığını sürdürüyor. Sektör uzmanları son dönemde sanayi politikalarının orta ve yüksek teknoloji ürünler üzerinde yoğunlaştığını ve bu noktada firmaların teşvik edilmeye çalışıldığını söylerken, yüksek teknolojili ürünler üretebilmenin en önemli ölçütlerinden birinin de yetkin insan kaynakları olduğunun altını çiziyor ve sektörün yetkin insan kaynağı ihtiyacının yükseldiğine işaret ediyor. Bu noktada, insan kaynağının eğitimine önem veren, Ar-Ge kültürünü özümseyen ve bu süreçlere yatırım yapan firmaların orta ve uzun vadede Türkiye’deki pazarda söz sahibi olacağını dile getiren uzmanlar, bugünün dünyasında ortaya bir ürün çıkartmanın yeterli olmadığını; önemli olanın üretilen ürün ve verilen hizmetin sürekli geliştirilmesi ve hem teknik hem de finanasal açıdan sürüdürülebilir bir iş modeli oluşturulması olduğunu vurguluyor. Sektörün önemli sorun başlıklarından bir diğeri ise ithal ürünlere olan bağımlılık. Özellikle iş ve inşaat makinelerine ait ürünlerde Avrupa menşeli ürünlerin malzeme maliyetleri üzerindeki payı oldukça yüksek ve bu noktada ihracata konu olan ürünlerdeki ithal oranı da yüksek kalıyor ve stratejik olarak belli kalemlerdeki ürünlerde dışa bağımlı olmak, artan kur fiyatları da göz önünde bulundurulduğunda, rekabette zorluklara neden oluyor.

“TÜRKİYE İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ PAZARI, BÜYÜME ORANIYLA, SON SEKİZ YILDIR ÇİN VE HİNDİSTAN’IN ARDINDAN EN HIZLI BÜYÜMEYİ GERÇEKLEŞTİRİYOR. YILLIK EKONOMİK HACMİ 6,5 MİLYAR DOLAR OLAN SEKTÖR, GEÇTİĞİMİZ YIL 133 ÜLKEYE 1 MİLYAR DOLARA YAKLAŞAN İHRACAT GERÇEKLEŞTİRDİ.”

YILLARA GÖRE İŞ MAKİNELERİ SATIŞ ADETLERİ

Kaynak: İMDER 16.012 14.556 12.750

10.800

11.500

13.200

8.750

12.600

12.424

2015

2016

11.520

11.280

13.233 12.030

7.950 6.300 4.400

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

2013

2014

2017

2018

BEKLENEN

2019

BEKLENEN

2020

BEKLENEN

51


kapak / mssp focus

“REKABETTE, YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMLE GÜÇLENİYORUZ” DÜNYA EKONOMİSİNDE SÖZ SAHİBİ OLMAK İÇİN YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMİ BULUNDUĞU NOKTADAN ÇOK DAHA YUKARIYA TAŞIMAMIZ GEREKTİĞİNİ VURGULAYAN İMDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI MERİH ÖZGEN, BU NEDENLE YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP SANAYİ ÜRÜNLERİNİN İHRACATTAKİ PAYINA DİKKAT ÇEKİYOR VE “İMDER ÜYELERİNİN BİR KISMI, SON DERECE GELİŞMİŞ VE FAAL AR-GE MERKEZİ SAHİBİ. ENDÜSTRİYEL TASARIM DA DÂHİL OLMAK ÜZERE TÜM YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME SÜREÇLERİNİ YERLİ VE MİLLİ OLANAKLARLA GERÇEKLEŞTİRİYOR VE KENDİ MARKALARIMIZLA KÜRESEL ARENADA TÜRKİYE’Yİ BAŞARIYLA TEMSİL EDİYORUZ” DİYOR. 52

T

ürkiye’de iş ve inşaat makineleri ve ekipmanları sektörü 75 yıllık bir tarihe sahip. 2002 yılında sektörün güçlü üreticilerinin işbirliğinde hayata geçirilen Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), bugün iş ve inşaat makineleri ve ekipmanları sektörünün yüzde 93’ünü temsil ediyor; ismindeki “Türkiye” vurgusunun hakkını vererek, iş ve inşaat makineleri sektörünü ulusal ve uluslararası platformlarda ve organizasyonlarda etkili ve güçlü bir şekilde temsil etmeye devam ediyor. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, geçtiğimiz yıl Türkiye iş ve inşaat makineleri

sektörünün yüzde 8 ihracat artışı yakaladığının altını çizerken, bu yılın ilk iki ayında iç pazar satışlarında yüzde 40, ihracatta ise yüzde 35 artış gerçekleştiğine dikkat çekiyor ve “Türkiye iş ve inşaat makineleri sektörü, pazar büyüklüğü olarak Avrupa’da beşinci, dünyada ise sekizinci sırada yer alıyor. Kalkınmanın en önemli unsurlarından biri üretim gücüdür. Üretim gücümüzü yüksek teknolojiyle buluşturarak, Türkiye’nin kalkınması için önemli katkılar yapabiliriz” diyor. İMDER’i ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İMDER, 2002 yılında sektörün ihtiyacı netice-


sinde kurulmuş bir sivil toplum kurumudur. İş ve inşaat makineleri sektöründeki firmaların, dernek olarak hareket edilmesinin sektörümüze büyük katkısı olacağı inancıyla kurulan İMDER, bugün sektördeki en yüksek temsil oranına sahip kurum olmuştur. Kamu kurum ve kuruluşları ile olan ilişkilerden yoğun tempodaki uluslararası ilişkilere kadar üyelerinin menfaati yönünde çalışmalar yürüten derneğimiz, sektörde dengeli bir güç birliği oluşturmaya çalışıyor. Kendimden de kısaca bahsetmek gerekirse; ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümünden 1976 yılında mezun oldum ve hemen ardından 1981’de yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Yaklaşık 40 yıldır sektörün içerisinde yer alıyorum. 1995 yılından bu yana çalıştığım HİDROMEK firmasında şu anda Strateji Yönetimi Direktörlüğü görevini yürütüyorum. İMDER’in kurulduğu yıldan bu yana faaliyetlerinde aktif olarak yer aldım. 16 yıllık İMDER üyeliğim boyunca İmalat Komitesi Başkanlığı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı gibi çeşitli görevler üstlendim. Bu yılın Mart ayı içinde yapılan son genel kurul toplantısında da üyelerin teveccühü ile Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine layık görüldüm. Sektörde önemli bir yeri olan İMDER’in başkanlık görevini yürütecek olmaktan dolayı gururluyum. Beni bu göreve layık gören üyelerimize bu vesile ile tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Geride kalan yıl sektörünüz ve İMDER için nasıl geçti? Bu yıla ilişkin üretim, iç satış ve ihracat beklentileriniz nedir? Sektörümüzün, geçtiğimiz yılı öngörülerimiz içerisinde geçirdiğini söyleyebilirim. 2017’nin ilk ayları durgun geçse de yılsonu itibarıyla satış rakamları beklediğimiz oranda gerçekleşti. İç pazarda yaklaşık 12 bin civarında iş makinesi satılırken, ihracatımız da bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 oranında artış gösterdi. Euro bölgesinde yaşanan canlanma ve konut talebinin artması, ihracatımızı olumlu yönde etkileyen faktörlerin başında geliyor. Türkiye’de devam eden altyapı, inşaat, kentsel dönüşüm projeleri ve mega projeler iç pazardaki talebi hareketlendirirken, üretim yapan firmalar da ihracat politikalarını geliştirerek 2017 yılında ihracata güvenle odaklanabildi. Cezayir, İngiltere, Suudi Arabistan, ABD, İran, Hollanda, Avusturya ve Rusya ihracat pazarlarımız arasında öne çıkan ülkeler olarak yer alıyor. 2018 yılında da pazar hacminin önemli ölçüde artacağını öngörüyoruz. Zaten iç pazardaki Ocak ve Şubat ayı satışlarının geçtiğimiz yılın ilk iki ayına oranla yüzde 40 civarında artması da bunun en önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Bildiğiniz üzere

sektörümüzde kış ayları genelde durgun geçer fakat hem iç pazardaki hareketlilik hem de ihracatta yaşanan yüzde 35 civarındaki artış, bu yıla umutla bakmamızı sağlıyor. İç ve dış pazardaki ümit verici bu gelişmelerin gerçekleşmesine paralel olarak, yerli üreticilerimizin üretimlerinin de artmasını bekliyoruz. İMDER, geçtiğimiz yıl yoğun bir gündeme sahipti. Hem yurt içinde hem de yurt dışında sürdürdüğü faaliyetlerle yıl içerisinde üyelerinin taleplerine en iyi şekilde yanıt vermeye çalıştı. Bunların yanında temsil oranını artırma gayesiyle yeni üyeleri de yanına alarak, 2017 yılında güçlü bir çalışma programı izledi. İMDER’in Türk makine sektörü açısından önemini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz? Hem iş ve inşaat makineleri sektörü hem de Türk makine sektörünün genel güncel durumu ve gelecek stratejileri için neler söyleyebilirsiniz? İMDER, yürüttüğü çalışmalarla hem üyelerini hem de içinde yer aldığı Türkiye makine sektörlerinin önemli alt gruplarından biri olan iş ve inşaat makineleri sektörünü en iyi şekilde temsil etmek için gayret gösteren bir kurumdur. Katkıda bulunduğu ve yürüttüğü faaliyetlerle zamanla sektöre yön veren bir konuma kavuştu. Bildiğiniz gibi İMDER bünyesinde hem ticaretle uğraşan distribütör firmaları hem de üretim yapan firmaları barındırıyor. Bir taraftan görüşlerin dönem dönem farklılaşması nedeniyle yönetilmesi gereken bir durum olan bu özellik, diğer taraftan sektörün büyük bir bölümünü kapsama imkânı vererek İMDER’i sektörünün gerçek bir çatı kuruluşu haline getirmiştir. Türkiye iş ve inşaat makineleri sektörü, pazar büyüklüğü olarak Avrupa’da beşinci, dünyada ise sekizinci sırada yer alıyor. Makine sektörü için genel bir değerlendirme yapacak olursak; 2016 yılı verilerine göre dünya makine ithalat hacmi yaklaşık 2 trilyon dolar olarak gerçekleşirken, Türkiye yaklaşık 28 milyar dolarlık bir hacimle 19’uncu sırada yer almıştı. İhracatta ise dünyada 1,9 trilyon dolarlık makine ihracat hacminde Türkiye yaklaşık 12,5 milyar dolarlık payla 28’inci sırada yer alıyordu. Türkiye, makine sektörü ihracatında 2017 yılı verilerine göre dünyada 25’inci sıraya yükseldi. Makine sanayisinde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 38 civarında gerçekleşiyor. Bu rakamlar ışığında, Türkiye’nin hem makine imalat sektörlerinde hem de özelde iş ve inşaat makineleri sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu potansiyeli doğru bir şekilde kullanarak teknolojinin gerisinde kalma-

TÜRKİYE İŞ MAKİNALARI DİSTRİBÜTÖRLERİ VE İMALATÇILARI BİRLİĞİ (İMDER)

Kuruluş: 2002 Dönem: 9’uncu dönem Üye Sayısı: 40 Faaliyet Alanı: İş ve inşaat makine ve ekipmanları sektörü Faaliyet Yeri: Bağlarbaşı Mah. Kumru Sok. No: 18/1, Kat: 1, Evran İş Merkezi, 34844, Maltepe, İstanbull İnternet Adresi: www.imder.org.tr

53


kapak / mssp focus

2018-2020 DÖNEMİ İMDER YÖNETİM KURULU Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen Yönetim Kurulu Üyeleri Aydın Karlı Ediz Calapoğlu Eşref Zekâ Levent Büyükmurat Mahir Hocaoğlu Mustafa Cüneyt Aksu Nadir Akgün Özgür Günaydın Reyhan Uğurlu Yücel Serkan Karataş Tolga Atmaca

yan, rekabetçi ve nitelikli ürünleri üretmeli; doğru stratejilerle ihracatımızı artırmalıyız. Kalkınmanın en önemli unsurlarından biri üretim gücüdür. Üretim gücümüzü yüksek teknolojiyle buluşturarak, Türkiye’nin kalkınması için önemli katkılar yapabiliriz. Makine ihracatında önde gelen ülkelere baktığımızda, bu ülkelerin büyük bir bölümünde, yüksek teknolojiye sahip sanayi ürünlerinin ihracatta önemli paya sahip olduğunu görüyoruz. Dünya ekonomisinde söz sahibi olmak için yerli ve milli üretimimizi ivedi bir şekilde bulunduğu noktadan çok daha yukarıya taşımamız gerekiyor. Bu bağlamda, son dönemde hükümetimizce kuvvetle ifade edilen “yerli ve milli sanayi” söyleminin hayata geçirilmeye başlanması, bizleri oldukça memnun ediyor. Yeni oluşturulan Yerlileştirme Yürütme Kurulu Başkanlığı’na, sektörümüzü destekleyen değerli bir isim olan Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan’ın getirilmesi de, derneğimiz ve sektörümüz tarafından takdirle karşılanmıştır. Diğer yandan, sanayi sektörleri içerisindeki alt sektörlerin üretim kabiliyetlerini doğrudan ve mutlak biçimde etkileyen, bu nedenle diğerlerine göre stratejik bir öneme sahip olan makine imalat sektörlerinin ayrıntılı olarak incelenmesine yönelik Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından kapsamlı bir çalışma başlatılırken, buna ek olarak, belirlenen ürünler özelinde tecrübe ve kabiliyeti olan sivil toplum kuruluşları tarafından da bu hususta çalışmalar yapılması istendi. Başlayan bu önemli çalışmalar; Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü ile Şubat ayı içerisinde İzmir’de gerçekleştirdiğimiz Türkiye Makine Sanayi Zirvesi çıktılarının ses getirmeye başladığına da işaret diyor. Bu kapsamda, bağlı bulunduğumuz MAKFED ile Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan ile bu konuda dirsek temasında çalışmalarımızı sürdürmenin motivasyonumuzu artırdığını ayrıca ifade etmek isterim. Yerli üretimi geliştirebilmek adına dünyanın birçok ülkesinde en önemli alıcı konumunda olan kamu alımlarının ülkemizde de rekabeti bozmayacak şekilde yerli üretimin desteklenmesi için

ULUSLARARASI STANDARTLARA SAHİP FUAR ALANINA İHTİYACIMIZ VAR Sektörümüz için heyecanla beklediğimiz önemli bir ihtiyacımız, uluslararası standartlarda bir fuar alanının ülkemize kazandırılması ve böylece Türkiye’nin dünyanın önde gelen fuar merkezleri arasında yer almasıdır. Yeni bir fuar alanı yapılması için resmi görüşmelerimiz devam ediyor, İMDER olarak bu sürecin hızlandırılması için elimizden geleni yapacağız.

54

kullanılmasının sanayimize olumlu katkıları olacağı aşikârdır. Bahsettiklerime ek olarak; müspet sonuçlar çıkartmaya çalışacak kamu ve özel sektör işbirliğinin hem makine imalat sanayisini hem de ülkemizi bulunduğu konumdan daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum. Yani, teşvik ve destekler açısından seçici olarak, sektör hatta sektörler içerisinden geliştirilmeye uygun belirli ürünlere odaklanmanın da bu hususta büyük önem arz ettiğini düşünüyorum. Sektörünüzün Ar-Ge yetkinliği ve kapasitesi için görüşünüz nedir? Sektör temsilcilerinin Ar-Ge çalışmalarına İMDER’in katkısı hangi aşamalarda gerçekleşiyor? Üyelerimizden yerli üretici olanların bir kısmı son derece gelişmiş ve faal Ar-Ge merkezi sahibidir. Gururla söylemek isterim ki, bu firmalarımız endüstriyel tasarım da dâhil olmak üzere tüm yeni ürün geliştirme süreçlerini yerli ve milli olanaklarla gerçekleştiriyor ve kendi markaları ile küresel arenada Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor. Aslında devletimizin ve hükümetimizin otomotiv sanayisinde yapmaya çalıştığı büyük projeler, bizim sektörümüzde şimdiden gerçekleşmiş durumda diyebiliriz. Üyelerimizin teknolojik içerikli faaliyetlerinde gereksinim duyacakları, özellikle milletler arası ve AB kökenli teknik mevzuata erişimleri konusunda İMDER, başta CECE (Avrupa İş Makineleri Federasyonu) olmak üzere irtibatta olduğu diğer sektör kuruluşların kaynaklarını da temin edip üyelerinin kullanımına sunmaya devam ediyor. Keza, başta pazar bilgileri olmak üzere üyelerin ticari faaliyetlerinde gereksinim duyabilecekleri bilgi de yine benzeri kaynaklardan yararlanılarak temin ediliyor ve üyelerimizin bilgisine sunuluyor. Benzer şekilde sektörünüzün kalite yönetimi yaklaşımı için neler söyleyebilirsiniz? Sektör temsilcilerinin yerel ve küresel rekabetteki pozisyonlarında “kalite”nin önemi nedir? Makine sanayisinde, hele de yıllarca taş, toprak ve kaya ile boğuşan makineler üreten iş ve inşaat makineleri sektöründe kalite, ürünlerimizin DNA’sında olması gereken bir özelliktir. Elbette sektörümüzün üretim süreçlerinde, başta tüm ilgili standartlar, regülasyonlar ve teknik şartnameler olmak üzere tüm ilgili teknik dokümantasyonlara taviz vermeksizin uyuyor olmamız, kaliteyi getiren unsurların en başında yer alır. Keza, dünyada mevcut en son teknolojiyi hem tasarım aşamasında hem de üretim süreçlerinde kullanıyor olmamız da yine sektörümüzün kaliteye vermiş olduğu önemin bir


diğer göstergesidir. ISO 9001, ISO 140001, OHSAS 180001 ve ISO/IEC 25001 yönetim sistemleri de tüm sektörümüzde harfiyen ve ruhuna uygun olarak kullanılmaya devam ediliyor. İMDER Yönetim Kurulu olarak görev süreniz içinde odaklanacağınız önemli başlıklar neler olacak? Halen devam eden ve projelendirilecek çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz? İMDER sektör için bir anlamda çatı kuruluşu görevi üstleniyor. Bu doğrultuda da hem üyelerimizin hem de üyelerimiz dışındaki sektör temsilcilerinin bir araya gelerek fikir alışverişi yaptığı sektör platformu niteliğimizi artırmayı planlıyoruz. Önümüzdeki dönemde sektörümüz, ülkemiz ve üyelerimiz için daha verimli çalışabilmek adına kapsamlı bir iş planı çıkarttık ve gerçekleştirmeye başladığımız iş planımızı belirli kategoriler altında topladık. Bu bağlamda, İMDER işlevselliğinin ve profesyonel yapısının güçlendirilmesi ana başlığı altında; İMDER bünyesindeki komiteleri daha etkin çalıştırmayı ve Endüstri 4.0 ile ilgili yeni bir komite kurmayı, tüzük çalışmaları gerçekleştirmeyi, İMDER profesyonel ekibinin sektöre daha güçlü hizmet verebilmesi adına gelişim programlarına katılmayı, kurumsal kimlik çalışmaları yapmayı ve PR konusunda daha yoğun ve efektif çalışmayı hedefliyoruz. Üyelerimize ve sektöre dönük çalışmalar ana başlığı altında ise İMDER kariyer merkezi, iletişim portalı, gelişmiş online veri paylaşım sistemi ve düzenli dönemlerde gönderilecek e-bültenler oluşturmayı, sektöre yakışır bir fuar düzenlenmeyi, ek olarak üyelerimizi ve sektörü ilgilendiren her türlü mevzuat/yasal düzenleme çalışmalarına mevcuttan daha fazla katkıda bulunmayı ana hedeflerimiz arasına aldık. Benzer şekilde, topluma dönük çalışmalar ana başlığı altında da; sektöre dair paylaşılabilir nitelikte veri ve bilgi üretmeyi, İMDER üyelerinin irtibatlı olduğu yurt dışı OEM’ler başta olmak üzere yabancı sermayeli kuruluşların Türkiye’de yatırım yapmaları için aktif bir biçimde çaba göstermeyi, son olarak da kendi sektörümüz ve ilgili diğer sektörlerin pazara ait ön görülerinde faydalanabilecekleri bir İMDER indeksi oluşturmayı hedeflediğimizi söyleyebilirim. Sektörünüzün insan kaynakları potansiyeli/niteliği için neler söyleyebilirsiniz? Sektörümüzde etik çalışan, ilkelerine sahip çıkan bir çalışan anlayışı benimsenmiş du-

rumda. Fakat son yıllarda kalifiye ve istikrarlı eleman bulma konusunda istihdam sıkıntıları da yaşıyoruz. Bunun için İMDER eğitim komitesi çalışmalar yapıyor ve sektörümüzün ihtiyacı olan nitelikli elemanların yetiştirilmesi adına tüm üye firmalarımıza destek oluyor. Yapılan çalışmalarla geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin iş makineleri sektörüne ilgisini çekmeyi amaçlıyoruz. Düzenlediğimiz kariyer günlerinde üyelerimiz, sektördeki iş fırsatlarını ve sektörün ekonomimiz için önemini öğrencilerle paylaşıyor ve alan seçiminde öğrencilerin iş makineleri dalına yönelmelerini tavsiye ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde gerçekleştirilen eğitim komitesi faaliyetleriyle, son yıllarda iş makineleri dalına yönelen öğrenci sayısında da artışlar yaşandığını gözlemliyor; ekmiş olduğumuz tohumların meyvelerini en kısa sürede almayı umuyoruz. Bununla birlikte, yeni dönem planlarımız arasında insan kaynakları konusu da bir çalışma başlığı olarak yer almaya devam edecek. Kariyer merkezleri noktasında İMDER olarak bu alanda çalışan bir komite de kurmayı düşünüyoruz. Amacımız, kurulacak bu komitenin hedeflerinin üyelerimizin ortak beklentileri etrafında şekillenerek operatör, bakım-onarım, montaj eğitim ve sertifikalandırma alanlarında İMDER ve İSDER Eğitim Komitesiyle birlikte verimli çalışmalar yapması ve sektörün ihtiyaçlarına yanıt vermesidir. Türk sanayicilerinin sivil toplum kuruluşlarına yaklaşımı ve bu yapılar içinde görev alma kabiliyetleri/istekleri için neler söyleyebilirsiniz? İMDER’de her üyenin aktif olarak çalışabileceği bir yapılanma söz konusudur. Komitelerimiz de bunun en güzel örneğidir. Üye firmaların ürün gamlarına göre oluşturulmuş bu komitelerde kendi alt sektörleri için fikir alışverişi yapan üyelerimiz, komiteden çıkan kararlar doğrultusunda da faaliyetler yürütür. Üyelerimizin, ilgili resmi kurum toplantıları ve İMDER ile ilgili yurt içi ve yurt dışı etkinliklere de aktif olarak katıldığını gözlemliyorum. İMDER’in sektör için bütünleştirici etkisini, bir anlamda üyelerimizin katıldığı çalışmalarda da görebiliyoruz. İMDER üyeleri, sektörümüzün daha ileriye taşınması ve dünya pazarlarındaki yerinin sağlamlaşması için dernek çalışmalarında büyük bir hevesle yer almaya devam ediyor. Katılamadıkları bir program olsa bile görüş paylaşarak, bize yol göstererek desteklerini esirgemeyen üyelerimize de teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

MERİH ÖZGEN KİMDİR?

✓ 1953 Diyarbakır doğumlu olan Merih Özgen, ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1976 yılında mezun oldu; 1981’de aynı bölümde yüksek lisans eğitimini tamamladı, ✓ 1981-1995 yılları arasında, çeşitli ABD, Japonya ve Avrupa menşeli iş ve hafriyat makinesi üreticilerinin Türkiye mümessillerinde genellikle satışla ilgili yapılan yöneticilik görevlerini üstlendi, ✓ 1981-1984 yılları arasında Makine Mühendisleri Odası Genel Sekreterliği görevini de sürdüren Özgen, ✓ 1995 yılında katıldığı HİDROMEK’te bugün Strateji Yönetimi Direktörü olarak görev almaya devam ediyor.

55


ülkelerden ARNAVUTLUK

YÜZÖLÇÜMÜ 28.748 km2

NÜFUS 2,89 milyon (2016, tahmini)

ÖNEMLİ ŞEHİRLER Tiran, Berat, Durres, Elbasan, Fier, Korçe, Kukes, Diber, Vlore

ETNİK GRUPLAR %79,9 Arnavut %9,5 Rumen %3,2 Yunan %2,7 Çingene %1,2 Sırp %1,1 Makedon %2,4 Diğer

DİL Arnavutça

DİN %77 Müslüman %17 Hristiyan % 3 Ateist

PARA BİRİMİ Arnavutluk Leki 1 ABD Doları: 1000 Lek

Kaynaklar: CIA The World Factbook T.C. Dışişleri Bakanlığı Arnavutluk Künyesi

56

SON YILLARDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ REFORMLARLA EKONOMİSİNİ DAHA LİBERAL HALE GETİRMEK İÇİN ÇABA HARCAYAN ARNAVUTLUK’UN EN ÖNEMLİ HEDEFLERİ ARASINDA, HIZLI EKONOMİK KALKINMA VE AB ÜYELİĞİ YER ALIYOR. ÖTE YANDAN ARNAVUTLUK’UN ENERJİ VE ALTYAPI EKSİKLİĞİ GİBİ SORUNLARI, DÜNYA ÜLKELERİYLE TİCARETİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER ARASINDA GÖSTERİLİYOR.


Saranda

57


ülkelerden Ethem Bey Camii, Tiran

A “ARNAVUTLUK, ORTALAMA 76,3 OLAN YAŞAM SÜRESİYLE BALKANLARDA YUNANİSTAN’IN ARDINDAN İKİNCİ SIRADA BULUNUYOR.”

58

vrupa’nın güneydoğusunda, Balkan yarımadasının batısında yer alan Arnavutluk, kuzey ve kuzeydoğuda Karadağ ile Kosova; doğuda Makedonya, güney ve güneybatıda Yunanistan ile komşu. 28 bin 748 kilometrekare yüz ölçümüyle Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri olan Arnavutluk’un kara sınırları uzunluğu ise sadece 720 kilometre. Adriyatik ile İyon Denizi’ne 362 kilometre sahil şeridi olan ülkenin yüzde 70’i dağlık alanlardan oluşuyor. Ülkenin en yüksek dağı 2 bin 753 metreyle Makedonya Cumhuriyeti sınırında bulunan Korab Dağı iken, güneybatıda İyon Denizi’ne kıyısı bulunan ülkenin İyon ile Adriyatik Denizi arasında yer alan Otranto Boğazı’nın karşısındaki İtalya’ya olan uzaklığı ise 72 kilometre. Tarihi kaynaklara göre Arnavutlar; batıda Adriyatik ve İyon Denizi, kuzeyde Tuna ve Sava Nehirleri, doğuda Morava ve Vardar, Güneyde ise Pindi Dağları’nın oluşturduğu bölgede yaşamış İlirlerin soyundan geliyor. 14’üncü yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye gelmesinden sonra, 28 Kasım 1912’ye kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan ülke, Birinci Dünya Savaşı sırasında İtalya, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan, Fransa ve AvusturyaMacaristan tarafından işgal edildi. 21 Ocak 1925’te Ahmet Zogu cumhurbaşkanlığında Arnavutluk Cumhuriyeti ilan edilerek parlamento oluşturulurken, 1 Eylül 1928’de ise Ah-

met Zogu’nun kendini kral ilan etmesiyle Arnavutluk Demokratik Parlamenter Krallığı kuruldu. 7 Nisan 1939 yılında İtalya tarafından işgal edilen Arnavutluk, 1944 yılına kadar İtalya tarafından yönetildi. 29 Kasım 1944’te Enver Hoca yönetiminde kurulan Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti, 29 Nisan 1991’e kadar varlığını sürdürdü. 1991 yılındaki seçimle birlikte Arnavutluk çok partili demokratik sisteme geçti. Ülkenin 28 Kasım 1998 yılında yürürlüğe giren mevcut anayasasına göre, meclis 140 üyeden oluşuyor. Bu üyelerin 100 tanesi doğrudan, 40 tanesi ise parti listelerinden nispi temsil yöntemiyle seçiliyor. Arnavutluk, ortalama 76,3 olan yaşam süresiyle Balkanlar’da Yunanistan’ın ardından ikinci sırada geliyor. Nüfusunun yaş ortalaması 32,5 olan Arnavutluk, Avrupa standartlarına göre genç bir nüfus yapısına sahip. 1980’lerde yıllık ortalama yüzde 2,1 gibi yüksek oranda artış gösteren Arnavutluk nüfusu, 1990’lı yıllarda doğum oranlarında yaşanan şiddetli düşüş nedeniyle yıllık ortalama yüzde 0,3 oranında azaldı. 1990’lı yılların ilk yarısında, özellikle genç erkek nüfusun ülke dışına geçici göçüne bağlı olarak yıllar boyunca nüfus 3,2 ve 3,3 milyon arasında değişkenlik gösterdi. Bununla birlikte, geçmişteki yüksek doğum oranları sebebiyle ülkede çalışma yaşındaki nüfus oranı yüzde 67’nin üzerinde seyretmeyi sürdürüyor. Nüfusun etnik açıdan büyük ölçü-


de homojen olduğu ülkedeki en büyük azınlık grubunu Yunanlar oluşturuyor. 2016 yılı verilerine göre ise ülkenin nüfusu ise 2,8 milyon kişi olarak tahmin ediliyor. DOĞAL KAYNAKLARI ZENGİN Arnavutluk, doğal kaynaklar ve yer altı varlıkları açısından zengin bir ülke. Topraklarının yüzde 77’sini kaplayan dağlık ve tepelik alanlar, ülkenin tarihten gelen izolasyonunun başlıca sebebiyken, toplam 2,9 milyon hektarlık ülke topraklarının yüzde 36’sını ormanlar, yüzde 24’ünü ekilebilir topraklar, yüzde 15’ini de otlak ve çayırlar oluşturuyor. Kalan alanlar ise tarım dışı olarak kullanılıyor. Ülkenin krom, nikel, bakır, boksit, fosforit ile az miktarda petrol ve kömür olmak üzere yer altı kaynakları ise oldukça bol. Diğer yandan, Arnavutluk, 11 önemli nehir ve 152 küçük nehir ve kollardan oluşan yoğun bir hidrografik ağa ve zengin su kaynaklarına da sahiptir. Balkan Yarımadası’nın üç büyük ve en derin tektonik gölü de kısmen Arnavutluk sınırları içinde yer alır. Kuzeybatısında yer alan İşkodra Gölü’nün üçte biri Arnavutluk, üçte ikisi Karadağ sınırlarında kalırken, ülkenin güneydoğusunda UNESCO koruması altında bulunan Ohrid Gölü’nün bir kısmı Makedonya sınırlarındadır. Arnavutluk’ta 247 göl, beş suni göl, birkaç sulama rezervuarı ve 200 civarında toprak altı su kaynağı varken, en önemli nehirler ise Drin, Buna, Mat, İşmi, Erzen, Shkumbin, Seman, Vjosa, Kalasa, Bistrica, Pavlla’dır. Ülke ayrıca sayısı 3 bin 220’ye yaklaşan türde zengin bitki çeşitliliğine de sahiptir. Bunun yüzde 29’unu Avrupa kıtasında yetişen bitkiler, yüzde 47’sini Balkanlarda yetişenler, geri kalan yüzde 24’ünü de Akdeniz türü çeşitli bitkiler oluşturuyor. Orta bölgelerde daha çok Avrupa kıtası bitkileri, güney bölgelerinde ise Akdeniz türü bitkilerin yetiştiği ülkede, adaçayı, kekik, ıhlamur, salep, nane ve adasoğanı yaygın olarak yetiştiriliyor. Orman yangınları ve ormanların yok edilmesi, hava kirliliği, erozyon ile sanayi ve diğer un-

ARNAVUTLUK’UN MAKİNE İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR - 84. FASIL)

Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri

Sıra No

ÜLKE

2015

2016

Değişim % (16/15)

1

İTALYA

91,7

125,9

37,3

2

ÇİN

55,2

69,2

25,2

3

ALMANYA

22,7

29,8

31,5

4

TÜRKİYE

23,4

22,9

-2,4

5

ABD

8,9

22,6

154,3

6

YUNANİSTAN

13,2

13,7

4,1

7

FRANSA

11,4

12,3

8,2

8

ÇEKYA

8,3

11,0

32,6

9

POLONYA

6,7

10,2

51,4

10

GÜNEY KORE CUMHURİYETİ

1,7

9,5

458,5

DİĞER

102,1

81,5

-20,3

TOPLAM

345,4

408,5

18,3

surların yarattığı su kirliliği ise Arnavutluk’ta çevreyi tehdit eden en önemli unsurlar arasında yer alıyor. EKONOMİK GÖSTERGELERİ GÜÇLENİYOR 2016 yılında nominal GSYİH büyüklüğüne göre dünyada 11,8 milyar dolarla 126’ncı sırada yer alan Arnavutluk’un aynı yıla dair büyüme rakamı ise yüzde 3,3 olarak açıklanmıştı. 2017 yılında bu oranın yüzde 3,7 olacağı beklenirken, Dünya Bankası’nın “Doing Business - İş Yapma Kolaylığı 2017” raporuna göre ülke, 190 ülke arasında 58’inci sırada bulunuyor. Ancak ülkede devam eden büyük altyapı projelerine bağlı olarak (Trans Adriyatik Boru Hattı, Statkraft/Dewol Hidroelektrik Tesisi) ithalatın artacağı da beklentiler arasında yer alıyor. İşsizlik oranının 2016 yılında yüzde 16 olarak ölçüldüğü ülkenin GSYİH’si, halen büyük ölçüde tarımsal faaliyete bağlı ve nüfusun büyük bir kısmı da bu alanda istihdam ediliyor. Arnavutluk ekonomisi, henüz dış ekonomik dengelerin korunmasını sağlayabilecek, istik-

İşkodra

59


ülkelerden Berat

rarlı döviz gelirini üretebilecek, rekabetçi ihracat sektörleri oluşturmaktan uzak bir görünüm sergiliyor. Uzmanlar, ülkedeki tarım sektörünün ise küçük çiftliklerden oluşması ve altyapı sorunları nedeniyle arzu edilen gelişmeyi gösteremediğini belirtiyor. Organik gıda alanında önemli bir ihraç potansiyeline sahip olmakla beraber, paketleme ve ambalajlamayla ilgili sorunlar ve zeytinyağı, meyve, şarap gibi katma değeri yüksek ürünlere yeterli önemin verilmemesi sebebiyle söz konusu sektörde istenilen gelişme yakalanamıyor. Başta İtalya olmak üzere batılı ülkeler için

tekstil ve deri eşyada fason üretim yapılan ülkede inşaat sektörü ise ekonomideki en aktif alanlardan biri. Henüz yeterince yararlanılmamakla beraber turizm sektörü de ülkenin kalkınması açısından önemli fırsatlar sunuyor. Arnavutluk enerji ve ulaşım altyapısında ise Avrupa standartlarına göre son derece yetersiz durumda! EN ÖNEMLİ HEDEF AB ÜYELİĞİ 2000 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olan Arnavutluk, AB’nin Batı Balkan ülkelerine yönelik istikrar ve ortaklık

ARNAVUTLUK’UN MAKİNE İTHALATINDA BAŞLICA KALEMLER (MİLYON DOLAR – 84. FASIL)

60

Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri

GTİP

GTİP TANIMI

2015

2016

Değişim % (16/15)

8471

OTOMATİK BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ

28,3

27,0

-4,6

8418

BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR, SOĞUTUCULAR, ISI POMPALARI

19,3

21,0

8,7

8415

KLİMA CİHAZLARI-VANTİLATÖRLÜ, ISI, NEM DEĞİŞTİRME TERTİBATLI

14,8

20,0

35,3

8481

MUSLUKÇU, BORUCU ESYASI-BASINÇ DÜSÜRÜCÜ, VANALAR, TERMOSTATİK VALF DÂHİL

16,1

18,0

12,2

8429

DOZERLER, GREYDER, SKREYPER, EKSKAVATÖR, KÜREYİCİ, YÜKLEYİCİ VB.

11,5

17,6

52,5

8431

AĞIR İŞ MAKİNE VE CİHAZLARININ AKSAMI, PARÇALARI

24,8

13,4

-45,8

8413

SIVILAR İÇİN POMPALAR, SIVI ELEVATÖRLERİ

16,1

13,3

-17,7

8430

TOPRAK, MADEN CEVHERİ TAŞIMA, AYIRMA SEÇME VB. İŞ MAKİNELERİ

0,8

13,0

1622,5

8421

SANTRİFÜJLE ÇALIŞAN KURUTMA, FİLTRE, ARITMA CİHAZLARI

9,2

11,7

26,9

8450

ÇAMAŞIR YIKAMA MAKİNELERİ

10,1

11,3

11,9

DİĞER

194,3

242,1

24,6

TOPLAM

345,4

408,5

18,3


süreci kapsamında, AB ile istikrar ve ortaklık anlaşması imzamış durumda. Anlaşmanın ticarete ilişkin hükümlerini içeren geçici anlaşma ise 1 Aralık 2006’da yürürlüğe girdi. Arnavutluk ayrıca 2007 yılı Temmuz ayında yürürlüğe giren ve komşu ülkelerle arasında ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına olanak sağlayan Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması’nın (CEFTA) da taraflarından biri. AB’nin Batı Balkanlara yönelik 1999 yılından bu yana uyguladığı ve bölgeye barış, istikrar ve refah getirilmesi amacını taşıyan istikrar ve ortaklık süreci politikası çerçevesinde AB; bölge ülkelerine yüklü miktarda mali yardımda bulunuyor. Balkan ülkelerinin ekonomik, siyasi ve hukuki yapılarını düzenlemek amacıyla kullanılan temel araçlar; istikrar ve ortaklık anlaşmaları, tavizli rejim ile bölgesel ve mali yardım programı ve katılım öncesi yardım çerçevesinde sunulan teknik ve mali yardımlar biçiminde sıralanıyor. Bölgesel diyalog ve işbirliği de söz konusu sürecin önemli parçalarını oluşturuyor. AB, 2000 yılından bu yana Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) çerçevesinde bölgeye tek taraflı tavizli rejim tanırken, AB’nin bölgeye genel yaklaşımının hukuki temelini teşkil eden istikrar ve ortaklık süreci çerçevesinde, 18 Eylül 2000 tarih ve 2007/2000/EC işaret-

Kurçe

li Konsey Yönetmeliği ile Arnavutluk ve diğer bölge ülkelerine 0102, 0201, 0202, 1604 pozisyonları hariç olmak üzere bütün mallarda, miktar sınırlaması olmaksızın gümrük vergisi muafiyetli giriş imkânı tanınıyor. 12 Haziran 2006 tarihinde imzalanan ve ticarete ilişkin hükümleri 1 Aralık 2006 tarihinde geçici anlaşmayla yürürlüğe giren istikrar ve ortaklık anlaşması, AB ile Arnavutluk arasındaki ticari ilişkileri daha da serbestleştir-

Saranda

61


ülkelerden

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Arnavutluk dışındaki ülkelerde 10 milyondan fazla Arnavut’un yaşadığı tahmin ediliyor. • Arnavutluk’un tek uluslararası havalimanı Tiran Rahibe Teresa Havalimanı’dır. • Yerel dilde ülke, “Kartallar Ülkesi” anlamına gelen “Shquiperia” adıyla anılıyor. • Ohrid, ortalama 155 metrelik derinliğiyle Balkanların en derin gölüdür. • Sosyalist dönemde, 1967’den itibaren ülkede 173 bin sığınak yapıldı. • 1995 yılında her araç sahibinden trafik lambaları için vergi kesilmeye başladığında, şehirlerinde trafik lambası olmayan İşkodra halkı uzun süre bu durumu protesto etti. • 1991 yılında sosyalist yönetim yıkılana kadar ülkede sadece üst düzey bürokratların kullanabildiği 3 bin otomobil vardı. • Araba kullanma geleneği 1991 sonrasında çok yavaş yaygınlaştığı için Arnavutlar dünyadaki en kötü sürücüler olarak kabul ediliyor.

Ohrid Gölü

Durres

62

di. Söz konusu anlaşma uyarınca, Arnavutluk menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergileri anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle kaldırılacak, AB menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergileri ise kademeli olarak beşinci yılın başında sıfırlanacak. Anlaşma, aynı zamanda rekabet, devlet yardımları, fikri mülkiyet, ekonomik işbirliği, menşe kuralları, gümrük alanında işbirliği, ulaştırma gibi alanlarda da çeşitli hükümler içeriyor. Hızlı ekonomik kalkınma ve AB üyeliği Arnavutluk’un en önemli hedefleri olarak öne çıkıyor. Son yıllarda gerçekleştirilen reformlarla birlikte ülke ekonomik anlamda daha liberal hale gelirken, doğrudan yabancı yatırımlar açısından da daha çekici olmaya başladı. Ekonomik dönüşümde sağlanan ilerleme ve bunu destekleyen dış ortam sayesinde 2000 ve 2009 yılları arasında ülke ekonomisi yıllık ortalama yıllık 6’lık bir büyüme oranı yakaladı. Siyasi ve ekonomik istikrar, Dünya Bankası ve NATO üyeliği, AB tam üyelik sürecindeki gelişmeler, Kosova’nın bağımsızlığıyla beraber Arnavutluk’un bölgedeki gücünün artması ve önemli özelleştirmelerin gerçekleştirilmesi; ülkeye özellikle 2007 ve 2008 yıllarında rekor düzeyde doğrudan yabancı sermaye girişine neden olurken, yabancı yatırımlar da yüzde 67 oranıyla Tiran ve Durres şehirlerinde yoğunlaştı. TÜRKİYE İLE TİCARET POTANSİYELİNDEN UZAK Arnavutluk’un demokratik rejime geçişiyle birlikte, Türkiye ile ikili ilişkileri de oldukça gelişti. İki ülke arasındaki ticaretin hacmi izlendiğinde, mevcut dış ticaret hacminin var olan potansiyele kıyasla oldukça düşük düzeyde seyretmesinin nedeni; 50 yıla yakın bir süre baskıcı bir rejimle yönetilen ve kapalı bir


ekonomiye sahip olan ülkenin batılı anlamda bir özel sektöre ve yabancı yatırımların güvenliği açısından sorunsuz bir sisteme henüz kavuşamaması olarak gösteriliyor. 22 Aralık 2006 tarihinde Tiran’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA)” 12 Mart 2008’de yürürlüğe girdi. Söz konusu anlaşma kapsamında taraflar arasındaki ekonomik işbirliğinin artırılması ve güçlendirilmesi, mal ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılması, uygun rekabet koşullarının yaratılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve tarafların üçüncü ülke piyasalarındaki ticaret ve işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor. Anlaşma, sanayi ürünlerindeki gümrük vergileri, miktar kısıtlamaları ve eş etkili vergi ve önlemlerin kaldırılması başta olmak üzere; ticarette teknik engeller, tarım ürünlerindeki taviz değişimi, hayvan ve bitki sağlığı önlemleri, iç vergilendirme, yapısal uyum, damping, acil durumlar, devlet tekelleri, korunma önlemleri, ödemeler, menşe kuralları, devlet yardımları, fikri, sınai ve ticari mülkiyet hakları, kamu ihaleleri ve kurumsal hükümler konularında düzenlemeler içeriyor. Anlaşmayla ihracatçılarımıza, Arnavutluk pazarında AB üyesi ülkelerin ihracatçılarıyla eşit rekabet imkânı sağlanıyor. Bu çerçevede sanayi mallarında, anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte; Arnavutluk menşeli sanayi mallarının Türkiye’ye ithalatın-

da uygulanan gümrük vergileri sıfırlanırken Arnavutluk’a ithal edilen Türk menşeli sanayi ürünlerinin yüzde 80’den fazlasının gümrük vergileri kaldırıldı. Gümrük vergisi sıfırlanan sektörlerin arasında deri, ormancılık, tekstil, çimento ve cam eşya, değerli taşlar ve mücevherat, metaller, makineler ve motorlu taşıtlar yer alıyor. Mineral maddeler, kimya sanayi, plastik, ayakkabılar, seramik ürünler, adi metaller, elektrikli makineler ile mobilyalar içinden seçme ürünlerin yer aldığı bakiye sanayi ürünlerinde Türkiye’ye uygulanan gümrük vergileri ise STA’nın yürürlük tarihi olan 1 Mayıs 2008 tarihinden başlayarak, indirimlerin ilk dördü yüzde 20’lik eşit dilimlerle olmak üzere, beşinci yılın başı olan 1 Ocak 2013’te tamamen sıfırlandı. Tarım ürünleri bakımından ise Türkiye ve Arnavutluk, ticari potansiyeli olan seçilmiş bazı tarım ürünlerinde birbirlerine sınırsız mahiyette veya tarife kontenjanları dâhilinde, sıfır gümrük vergisiyle tavizler tanıyor. Türkiye’nin bu kapsamda Arnavutluk’tan taviz aldığı ürünler arasında işlenmiş tarım ürünleri (çikolata, şekerleme, ekmekçilik mamulleri), kuru meyveler (fındık, antep fıstığı, üzüm, incir), narenciye, bakliyat ve diğer taze sebze ve meyveler yer alıyor. Türkiye’nin Arnavutluk’a taviz tanıdığı başlıca ürünler arasında ise bazı taze ve işlenmiş sebze ve meyvelerle taviz aldığı işlenmiş tarım ürünleri bulunuyor.

“ARNAVUTLUK 11 ÖNEMLİ NEHİR VE 152 KÜÇÜK NEHİR KOLLARINDAN OLUŞAN YOĞUN BİR HİDROGRAFİK AĞA VE ZENGİN SU KAYNAKLARINA SAHİPTİR.”

TÜRKİYE’NİN ARNAVUTLUK’A 84. FASIL BAZINDA MAKİNE İHRACATI (BİN DOLAR)

Kaynak: TÜİK verileri

GTİP

GTİP TANIMI

2016

2017

Değişim % (17/16)

8410

SU TÜRBİNLERİ, SU ÇARKLARI VE BUNLAR İÇİN REGÜLATÖRLER

2.587

3.993

54,4

8450

EV VEYA ÇAMAŞIRHANE TİPİ YIKAMA MAKİNALARI (YIKAMA VE KURUTMA TERTİBATI BİR ARADA OLANLAR DÂHİL)

2.854

3.575

25,3

8418

BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR VE DİĞER SOĞUTUCU VE DONDURUCU CİHAZLAR VE ISI POMPALARI

2.332

2.632

12,9

8431

ÖZELLİKLE 84.25 İLA 84.30 POZİSYONLARINDAKİ MAKİNA VE CİHAZLAR İLE BİRLİKTE KULLANILMAYA ELVERİŞLİ MAKİNELER

1.993

1.951

-2,1

8474

TOPRAK, TAŞ, METAL CEVHERİ VB. AYIKLAMA, ELEME, TASNİF, AYIRMA, YIKAMA, KIRMA, ÖĞÜTME, YOĞURMA MAKİNELERİ

433

1.909

341,0

8421

SANTRİFÜJLER; SIVILARIN VEYA GAZLARIN FİITRE EDİLMESİNE VEYA ARITILMASINA MAHSUS MAKİNA VE CİHAZLAR

848

1.087

28,2

8477

KAUÇUK VEYA PLASTİĞİN İŞLENMESİNE VEYA KAUÇUK VEYA PLASTİKTEN EŞYANIN İMALİNE MAHSUS DİĞER MAKİNA VE CİHAZLAR

729

1.038

42,5

8414

HAVA VEYA VAKUM POMPALARI, HAVA VEYA DİĞER GAZ KOMPRESÖRLERİ, FANLAR, ASPİRATÖRÜ OLAN HAVALANDIRMA MAKİNELERİ

1.073

923

-13,9

8481

BORULAR, KAZANLAR, TANKLAR, DEPOLAR VE BENZERİ DİĞER KAPLAR İÇİN MUSLUKLAR, VALFLER (VANALAR) VE BEN

757

857

13,1

8438

YİYECEK VE İÇECEKLERİN SINAİ AMAÇLARLA HAZIRLANMASI VEYA İMALİNE MAHSUS MAKİNA VE CİHAZLAR

154

784

407,9

DİĞER

8.116

8.364

3,0

TOPLAM

21.876

27.114

23,9

63


ülkelerden

“SERBEST TİCARET ANLAŞMASIYLA ARNAVUTLUK PAZARINDA FAALİYET GÖSTEREN TÜRK İHRACATÇILARA, AB ÜYESİ ÜLKELERİN İHRACATÇILARIYLA EŞİT REKABET İMKÂNI SAĞLANIYOR.”

Dinar Alpleri

1992 yılında kurulan Türk-Arnavut İş Konseyi; Arnavutluk’ta mevcut sanayi tesislerinin modernizasyonu, konut ve altyapı inşası, sağlık ve eğitim tesisleri, turizm, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının işletilmesi, bankacılık, telekomünikasyon, ulaşım, tarım-gıda, tekstil ve deri gibi alanlarda potansiyel işbirliği olanaklarının hayata geçirilmesinde etkin rol oynayarak iki ülke ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla faaliyet gösteriyor. Öte yandan Arnavutluk’ta halen serbest piyasa ekonomisine geçiş süreci yaşandığı için bundan doğan sık mevzuat değişikliği, bürokrasi, kurumlar arası yetki çatışması, anlaşmazlıkların çözümünde yargı mekanizmasının ağır işlemesi, bankacılık sektöründe yaşanan olumsuzluklar gibi sorunlar mevcudiyetini koruyor. Ülkenin enerji, ulaşım gibi altyapı sorunları da çeşitli biçimlerde ihracatımızı olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Özellikle mevcut gümrük mevzua-

“ÜLKENİN GÜNEY DOĞUSUNDA UNESCO KORUMASI ALTINDA BULUNAN OHRİD GÖLÜ’NÜN BİR KISMI MAKEDONYA SINIRLARINDADIR.”

Pogradec

64

tının gerek ticaret alanında gerek inşaat sektöründe gereksinimleri karşılayamaması nedeniyle Arnavutluk’la ticari ilişkileri bulunan firmalarımız tarafından mevzuatın güncelleştirilmesi öneriliyor. Arnavutluk ile Türkiye arasındaki banka ilişkileri de sağlıklı yürümüyor: Bankacılık sektöründe yerel bankaların nakit sıkıntısı, şehirlerarası para transferindeki sorunlar ve devlet bankalarının prosedürlerindeki zorluklar sebebiyle akreditasyon ve teminat mektubu prosedürlerinin yerine getirilmesinde de sorunlar yaşanıyor. Ülkede kara yollarının bozuk olması ulaşımı, dolayısıyla ticareti engelleyen diğer bir etken. Ayrıca, çok büyük boyutlara ulaşan elektrik enerjisi sıkıntısı, yabancı yatırımcılar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Arnavutluk’ta halen engellenemeyen kayıt dışı ithalat sorunu da haksız rekabet yarattığı için Türk firmalarının bazı ürünlerini Arnavutluk’ta pazarlamasını zorlaştırıyor.


ARNAVUTLUK’UN 2016 YILINDAKİ MAKİNE İHRACATI 24,3 MİLYON DOLAR OLDU BM İstatistik Bölümü verilerine göre Arnavutluk’un makine ihracatı 2016 yılında 24,3 milyon dolar olarak kayda geçti. 2015 yılında bu rakam 17,5 milyon dolar seviyesindeydi. Arnavutluk makine ihracatını 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 38,6 artırdı. Arnavutluk 2016 yılında 9,9 milyon dolarla en fazla İtalya’ya makine ihraç etti. 2015 yılında bu rakam 7,1 milyon dolardı. Arnavutluk’un İtalya’ya gerçekleştirdiği ihracat yüzde 39,2 artarken, ülkenin 2016 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke yüzde 46,2 artış ve 3,4 milyon dolarla Sırbistan oldu. Söz konusu ülkeye 2015 yılında 2,3 milyon dolar değerinde makine ihraç edilmişti. Üçüncü sırada bulunan Hırvatistan’a 2015 yılında 132 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2016 yılında bu rakam yüzde 1063,6 artışla 1,5 milyon dolar oldu. Türkiye ise 2016 yılında, Arnavutluk’un en fazla makine ihraç ettiği ülkeler listesinde 1,1 milyon dolarla beşinci sırada yer aldı. Arnavutluk’un Türkiye’ye yönelik makine ihracatı 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 732,8 artarken, Arnavutluk, 2016 yılında 84. fasıl itibarıyla en fazla ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 1,4 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken 2016 yılında bu rakam, yüzde 171,9 artarak 4 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında ise yazı, hesap, muhasebe, bilgi işlem, büro için diğer makine ve cihazların aksamı ürün grubu bulunuyor. Söz konusu kalemde 2015 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 1,6 milyon dolarken, 2016 yılında bu rakam yüzde 40 artarak 2,3 milyon dolar seviyesinde kayda geçti. Listenin üçüncü sırasında bulunan kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları kaleminde de 2015 yılında 991 bin dolar değerindeki ihracat 2016’da yüzde 115,4 artışla 2,1 milyon dolara yükseldi. Arnavutluk’un 2016 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu ise yüzde 2 bin 80 ile metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri oldu. İTHALAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA İTALYA BULUNUYOR Benzer şekilde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Arnavutluk’un makine ithalatı 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 18,3 artarak 408,5 milyon dolar olarak kaydedildi. Arnavutluk 2015 yılında 345,4 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmişti. 2016 yılı rakamlarına göre Arnavutluk’un en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 125,9 milyon dolarla İtalya yer alıyor. İtalya’dan 2016 yılında ithal

ARNAVUTLUK EKONOMİSİNİN ANA SEKTÖRLERİ TARIM VE HAYVANCILIK:

Arnavutluk, Doğu Bloku’nun yıkılmasından sonra geçiş dönemine giren ülkeler içinde GSYİH’si halen büyük ölçüde tarımsal faaliyete bağlı olan tek ülkedir. 1990’lı yıllar boyunca tarımsal üretimin GSYİH’nin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturduğu ülkede, halen tarımın GSYİH içindeki payı yüzde 22’lerde seyrediyor. Sektör, sadece küçük çiftlikler nedeniyle değil, ülkenin altyapısının zayıflığı sebebiyle de arzu edilen gelişmeyi gösteremiyor. Özellikle ürünlerin nakliyesinde yaşanan ulaştırma altyapısının yetersizliği önemli sorunlar yaratıyor. Ülkede tahıl üretimi baskın olmakla birlikte, hayvan gıdası üretimine yönelik tarım ürünlerinin tarımsal üretim içindeki ağırlığı da gün geçtikçe artıyor. Bununla beraber ülkede banka kredilerinin artmasına paralel olarak üzüm bağları, meyve üretim alanları ve gıda işleme sektörlerine yeni yatırımlar da yapılıyor.

SANAYİ:

Ülkede, sosyalist yönetim altında uygulanan yoğun sanayileşme politikalarının terk edilmesi sonucunda madencilik ve imalat sektörleri küçüldü. 1961 yılına kadar Sovyetler Birliği, daha sonra da 1978 yılına kadar Çin’den sağlanan üretim tesisi ve fabrikaların çoğu eski olmasının yanı sıra 1991-1992 ve 1997 yıllarındaki kargaşa dönemlerinde hasar gördü veya yağmalandı. Halen çalışır durumda olan kamu işletmelerinin büyük bir kısmı ise ülkenin geçiş dönemine girmesiyle özelleştirildi. Ülkenin ihracat gelirlerinin yüzde 43’lük kısmını tekstil ve ayakkabı sektörleri oluştururken, gıda işleme de imalat sanayisinin önemli sektörlerinden biri olmayı sürdürüyor.

ULAŞTIRMA:

Arnavutluk’un ulaşım ağı, diğer Avrupa ülkeleri standartlarının çok altında! 18 bin kilometre uzunluğundaki kara yolları, 1930’lu yılların teknolojisiyle inşa edilmiş ve bu yolların bazı bölümleri Kosova’daki karışıklıklar sırasında NATO kuvvetlerinin yoğun kullanımı sonucunda büyük zarar gördü. Kosova’daki savaşın bitmesinin ardından NATO, bölgedeki operasyonları için kullandığı yolları yeniden inşa ederken, Batılı devletler de diğer pek çok yol yapım projesi için ülkeye yardım önerilerinde bulundu. Son yıllarda mobil telefonların hızla yaygınlaşmasına rağmen ülkenin sosyalist dönemde dahi kötü sayılan sabit telefon altyapısı fazla gelişmedi. Dünya Ekonomik Forumu’nun rekabet raporunda, Arnavutluk 139 ülke arasında sabit telefon hattı itibarıyla 88’inci, mobil telefon hattı itibarıyla da 22’inci sırada yer alıyor.

TURİZM:

Henüz yeterince yararlanılmamakla beraber, turizm sektörü, ülkenin kalkınması açısından önemli fırsatlar sunuyor. Bir kısmı deniz turizmine elverişli olan ve büyük ölçüde bozulmadan kalmış sahil şeridi, dağlık bölgeleri ve tarihi yapılarına rağmen turizm altyapısının yetersizliği ve güvenlik sorunları, turistlerin tercihini olumsuz etkiliyor. Yabancı ziyaretçiler ise büyük oranda komşu Kosova, Makedonya ve Karadağlılardan oluşuyor.

MADENCİLİK:

Başta krom, bakır ve nikel olmak üzere mineral kaynakların oldukça zengin olduğu Arnavutluk’ta, 1990 yılından önce madencilik sektörü ihracat gelirlerinin büyük kısmını oluşturuyordu. Bu dönem boyunca ülke dünyanın üçüncü büyük krom üreticisi haline geldi. Ülkenin petrol üretiminin merkezi Berat ve Fier bölgeleridir. Petrol çıkarma alanında faaliyet gösteren çok sayıda yabancı şirket bulunurken, bu firmaların büyük kısmı kara sondajı gerçekleştiriyor.

65


PRO 100 HİDROLİK PROFİL BÜKME MAKİNESİ HYDRAULIC PROFILE BENDING MACHINE

CY4RHHS 4 TOPLU HİDROLİK SİLİNDİR MAKİNASI 4 ROLLS HYDRAULIC PLATE BENDING MACHINE

HCB KOLON BOM SİSTEMİ COLUMN BOOM SYSTEM


edilen makinelerin değeri 91,7 milyon dolardı. Arnavutluk’un İtalya’dan gerçekleştirdiği ithalat yüzde 37,3 artarken, 2015 yılında listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 55,2 milyon dolar değerinde makine ithal eden Arnavutluk, 2016 yılında bu rakamı yüzde 25,2 artışla 69,2 milyon dolara yükseltti. Listesinin üçüncü sırasındaki Almanya’dan 2015 yılında 22,7 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, 2016 yılında bu rakam yüzde 31,5 artışla 29,8 milyon dolar oldu. Türkiye ise 22,9 milyon dolarla 2016 yılında Arnavutluk’un en fazla makine ithal ettiği ülkeler listesinin dördüncü sırasında yer aldı. Arnavutluk, 2016 yılında en fazla otomatik bilgi işlem makineleri kaleminde ürün ithal etti. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 28,3 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2016 yılında bu rakam yüzde 4,6 azalarak 27 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları ürün grubu yer alırken, 2015 yılında söz konusu kalemde 19,3 milyon dolar değerinde makine ithal edilmişti. 2016 yılında bu rakam yüzde 8,7 artışla 21 milyon dolar oldu. Arnavutluk’un en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem de 2015 yılında 14,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdiği klima cihazları-vantilatörlü, ısı, nem değiştirme tertibatlı ürün grubu oldu. 2016 yılında bu rakam yüzde 35,3 artarak 20 milyon dolar oldu. Arnavutluk’un 2015 yılı makine ithalatında en fazla artış yüzde 1.622,5 ile toprak, maden cevheri taşıma, ayırma seçme vb. iş makineleri kaleminde gerçekleşti.

ARNAVUTLUK 2017 YILINDA TÜRKİYE’DEN 27,1 MİLYON DOLARLIK MAKİNE İTHAL ETTİ TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 84. fasılda Arnavutluk’a gerçekleştirdiği makine ihracatı, 2017 yılında 27,1 milyon dolar olarak kaydedildi. 2016 yılında bu rakam 21,8 milyon dolar seviyesindeydi. Arnavutluk’a yönelik makine ihracatımız yüzde 23,9 artarken, Türkiye’nin Arnavutluk’a yönelik makine ihracatının ilk sırasında su türbinleri, su çarkları ve bunlar için regülatörler ürün grubu yer aldı. Söz konusu kalemde Arnavutluk’a 2016 yılında 2,5 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken, bu rakam 2017 yılında yüzde 54,4 artışla 3,9 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan ev veya çamaşırhane tipi yıkama makineleri (yıkama ve kurutma tertibatı bir arada olanlar dahil) ürün grubunda 2016 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 2,8 milyon dolar olarak kaydedilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 25,3 artarak 3,5 milyon dolar oldu. Türkiye’nin Arnavutluk’a yönelik makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları bulunuyor. 2016 yılında söz konusu kalemde 2,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 12,9 artarak 2,6 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. TÜİK verilerine göre Türkiye, 2017 yılında 84. fasıl itibarıyla Arnavutluk’tan 1,6 milyon dolarlık makine ithal etti.

“EKONOMİK DÖNÜŞÜMDE SAĞLANAN İLERLEME VE BUNU DESTEKLEYEN DIŞ ORTAM SAYESİNDE 2000 VE 2009 YILLARI ARASINDA ÜLKE EKONOMİSİ YILLIK ORTALAMA YÜZDE 6’LIK BİR BÜYÜME ORANI YAKALADI.”

İşkodra

67


pozitif

“VAR OLAN EŞİTSİZLİK POZİTİF AYRIMCILIKLA ÇÖZÜLEMEZ” ÜLKENİN GELİŞMESİ AÇISINDAN HEM KADININ HEM DE ERKEĞİN EKONOMİK VE SOSYAL KATKIDA EŞİT OLMASI GEREKTİĞİNE İNANDIĞINI SÖYLEYEN SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş. KALİTE YÖNETİM MÜDÜRÜ NURDAN YÜCEL, “VAR OLAN EŞİTSİZLİK, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYA GİDEN YOLDA ÖNEMLİ BİR ENGEL VE BU ENGELİ, KADIN-ERKEK HEP BİRLİKTE BİRBİRİMİZİ DESTEKLEYEREK AŞABİLİRİZ” DİYOR.

K

adınların erkeklerle birlikte sektörel sivil toplum örgütlerinde daha çok yer almasının diğer kadınlara örnek olacağını ve makine sektöründe çalışmayı tercih etmelerini sağlayabileceğini dile getiren Samsun Makina Sanayi A.Ş. Kalite Yönetim Müdürü Nurdan Yücel, Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD) ve Avrupa Vana ve Armatür Sanayicileri Derneği’nin (CEIR) yönetimlerinde bu düşünceyle görev üstlendiğini sözlerine ekliyor. Makine sektöründe 21 yıldır çalışmalarını sürdüren Nurdan Yücel, kadın yönetici olmanın zorlu ve avantajlı yanlarını Moment Expo okurlarıyla paylaştı. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Samsun’da doğdum, 46 yaşındayım. Kökleri Trabzon’a dayanan, 1900’lerin başın-

68

da Samsun’a gelmiş bir ailenin kızıyım. Tüm hayatım Ankara ve Samsun arasında geçti. Çok şanslıyım ki çalışma hayatımı da çok sevdiğim bu iki şehirde sürdürebilme fırsatım oldu. Öğrenim hayatıma Ankara’da devam ettim fakat çocukluk dönemimde yaz aylarını, dedemin Samsun Bafra’daki çiftliği ve yazlığında geçiriyordum. Küçük yaşlardan itibaren kuzenlerimle birlikte çiftlikte küçük işlerde çalışıyorduk. Bu sayede erken yaşta çalışmanın ne olduğunu öğrenme fırsatımız oldu. Doğayı sevip anlamamı sağlayan dönem olduğu için, bu zaman diliminin hayatımın en değerli dönemi olduğunu düşünürüm. ODTÜ Kimya Bölümünde lisans ve ardından Nottingham Üniversitesi Üretim Mühendisliği Bölümünde lisansüstü eğitimimi tamamladım. Hemen sonrasında, Ocak 1997’de Samsun Makina Sanayi A.Ş.’de ça-


lışmaya başladım. Çalışma hayatımın 15’inci yılında, zihnimin rutine geçtiğini hissettim. Zihni hep şaşırtmak gerektiğine inanırım. Bir şekilde üniversiteye geri dönmem, üniversitelerdeki fikirsel ve teknolojik yenilikleri, yeni nesilleri tanımam gerektiğine karar verdim. Bu sebeple ufkumu genişletecek hem de teknik yanımı kullanabileceğim doktora programlarını araştırmaya başladım. ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Arkeometri Anabilim Dalı’nda özel öğrenci olarak temel dersler aldım. İnterdisipliner çalışma yapılan bu bölümde konuları, imkânları ve değerli hocalarımı tanıdıktan sonra burada doktora yapmaya karar verdim. Doktora çalışmamı ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde bulunan malzeme koruma laboratuvarında çok saygıdeğer hocalarım Prof. Dr. Emine Caner Saltık ve metalurji bölümünden Prof. Dr. Ali Kalkanlı ile birlikte “Osmanlı Dönemi Yapılarında Kullanılan Demirlerin Üretim Teknolojisi ve Korozyon Başarım Performansı” üzerine yaptık. 21 yıldır döküm sanayisinde çalışan biri olarak bu proje bana yeni vizyon katan bir çalışma oldu. İş hayatına başlama ve bulunduğunuz göreve gelme süreciniz hakkında bilgi verir misiniz? Çalışmaya düktil demir boru, pompa, vana ve fittings imalatı yapan Samsun Makina Sanayi A.Ş. Kalite Kontrol ve Yönetim Bölümü’nde başladım ve aralıksız devam ettim. Ben, sürekliliğin çok önemli olduğunu düşünüyorum. İlk yıllarımız firmanın bize katkılarıyla geçiyor, sonrasında ise biz firmaya katkı yapmaya başlıyoruz. Ancak 1015 yıldan sonra ekibinize gerçekten liderlik edebilir hale geliyorsunuz. Ankara merkez ve fabrikalar arasında geçen bir çalışma hayatım var. 2016 yılında faaliyete geçen Adana fabrikamızla birlikte bölündüğüm yer üçe çıktı. Şu anda firmanın kalite yönetim müdürlüğünü ve bu kapsamda laboratuvar, Ar-Ge, yeni kaplama, malzeme geliştirme, uygunluk denemesi gibi iyileştirme çalışmalarını çok deneyimli ekip arkadaşlarımla birlikte yürütüyoruz. Firmada çalışmaya başladığım ilk dönem, çok şanslıyım ki fabrikanın Ankara yolu üzerindeki yerinden organize sanayi bölgesindeki yerine taşınmaya başladığı dönemdi. Böylece sıfırdan kurulan bir yerde çalışmaya başlamış oldum ve bu benim için en detay noktasına kadar katkımın olabileceği bir fırsat yarattı. Ekip arkadaşlarımla malzemelerimizi, ekipmanımızı ve kolilerimizi birlikte açtık; yerlerine yerleştirdik. Bu başlangıç, bir anlamda çocuğunu meydana getirme, büyütme ve geliştirme gibi oldu benim için.

Bulunduğunuz görevi kaç yıldır sürdürüyorsunuz? Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor? Aynı iş yerinde 21 yılım geçmiş. Geriye dönüp baktığımda firmanın her geçen gün daha gelişip büyüdüğünü, sektöründe dünya çapında bir kuruluş olma yolunda ilerlediğini gördükçe, “Ufacık da olsa bir katkım varsa ne mutlu bana!” diye aklımdan geçiriyorum. Bazen ofis camımdan baktığımda, gözlerim dolu dolu fabrikayı izlerken buluyorum kendimi. Dediğim gibi, biraz bölünmüş bir hayatım var. Merkezde mi yoksa fabrikada mı olduğuma göre günüm değişiyor. Ama her ikisinde de iş saatlerine çok dikkat ederim. Fabrikaya hiçbir zaman geç gitmedim. Sabah 06:45’te kalkıp, 08:00’da herkesle birlikte işimin başında oldum. Odama eşyamı bıraktıktan, bilgisayarımı açtıktan sonra arkadaşlara da biraz güne adapte olma fırsatı tanıyarak, 08:30 gibi fabrika içinde, stok sahalarımızdan başlayıp tam bir tur atarım. Bu, yaklaşık 1 saatimi alan bir süredir. Sonra kendi ekip arkadaşlarımla o günkü işlerimizi gözden geçiririz. Ben, muhakkak o günü yapacaklarımı bir gün önceden ajandama kaydetmişimdir. Yaptıkça yanına “tick” atıp, günümü tamamlarım. Bazı günler çok ziyaretçimiz, misafirimiz oluyor ve tüm gün onlarla ilgilenmekle geçiyor. Böyle günlerde rutin işlerimi saat 18:00’dan sonrasına sarkıttığım çok oluyor. Son 10 yıldır, sektörümüzü temsil eden Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD) Yönetim Kurulu’nda yer alıyor ve dernek iktisadi işletmesi sorumluluğunu yürütüyorum. Sektör derneklerinin çok önemli olduğuna ve buralarda aktif yer almak gerektiğine inanıyorum. Hepimizin ortak problemleri ve çözülmesi gereken sorunları var: Nitelikli insan kaynağı ve kaliteyi artırıcı faaliyetler yürütmek, müşterek problemleri çeşitli platformlarda dile getirmek ve çözümü için çaba sarf etmek, içeride ve dışarıda sektörün tanıtılması ve uluslararası organizasyonlarda söz sahibi olunması için sektör derneklerinde yer almak lazım. Önceki dönemlerde saymanlık görevini, son dönemde de vana sektörünü temsil eden POMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. Sektörün bir temsilcisi olarak kendi ülkenize odaklı olmanız yeterli olmuyor, yönetim kurulumuzun da desteğiyle Avrupa Vana ve Armatür Sanayicileri Derneği’nin (CEIR) Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. Burada da ülkemizi temsil ediyorum. Bu sebeple günlük vaktimin bir kısmını da CEIR’in faaliyetlerine ayırmam gerekiyor. Artık rutin mesaim hiçbir zaman 18:00’da bitmiyor.

“BİZİM İŞİMİZ AĞIR SANAYİ OLDUĞU İÇİN ÇALIŞMA ŞARTLARI DA BİRAZ AĞIR. BU ŞARTLARDA ÇALIŞMAK KADINLAR AÇISINDAN HER ZAMAN KOLAY OLMUYOR.”

69


pozitif

“DİNAMİK VE SÜREKLİ YENİLİKLERE AÇIK BİR SEKTÖRDE ÇALIŞIYORUZ; BU SEBEPLE MAKİNE SEKTÖRÜNDE GÖREV YAPAN KADINLAR, SÜREKLİ ÖĞRENMEYE VE KENDİLERİNİ GELİŞTİRMEYE HAZIRLIKLI OLMALI.”

70

Yoğun bir iş temposuna sahip olan makine sektöründeki başarınızı neye borçlusunuz? Öncelikle sorunuz benim için bir fırsat oldu; bir nebze başarılı olabildiysem, emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Çok planlı olmaya çalışıyorum, yapacaklarımı yazmadan, planlamadan yol alamıyorum. Bir de, hiçbir şeye “Olmaz, yapamam!” şeklinde değil, “Neden olmasın!” diye yaklaştım. Çok hayal kuruyorum ama bu hayalleri sadece hayal olarak, düşünce olarak kurmuyorum; zihnimde hep hareket ve zaman boyutunu da katarak olayları simüle ediyorum. Tüm yeni işlerimde, yeni denediğimiz testlerde, hep önceden olayı zihnimde canlandırır ve çözerim. Sonrasında gerçekleştirmek, sanki daha önceden yapmışım gibi daha kolay oluyor benim için. Daima başarılarına hayranlık duyduğum ve örnek aldığım kişileri gözlemliyorum: Yönetim Kurulu Başkanımız Adnan Yücel ve Başkan Yardımcımız Kutlu Karavelioğlu birbirinden farklı ama çok tamamlayıcı bir şekilde çalışıyorlar. Her ikisinin de insan ayırmama özelliklerini, çalışma ve sorunlarla mücadele etme yöntemlerini izliyorum. Bana çok destek oldular ve her

zaman minnetle anacağım bu desteklerini. Başarılı olmaya çalışmamın en büyük sebebi de onları hayal kırıklığına uğratmamak ve güvenlerini boşa çıkarmamak. Ben, utanmaktan çok korkarım; koskoca sektörü temsil eden yere getirilmişim, kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemem. Bu sebeple çok çaba harcıyorum ve mesai odaklı olunmaması gerektiğine inanarak çalışıyorum. Çalıştığım ekibimin de kıymetini bilmem lazım; bu açıdan da çok şanslıyım. Gerçekten yıllardır, hepimiz özveriyle, çok uyumlu bir şekilde, daha iyi olabilmek için üretiyor ve yoruluyoruz. Ekip arkadaşlarımdan daha az yorulamam, onlara önder olmam için onlardan daha çok çalışmam lazım. Yeniliklerden, yeni teknolojilerden haberdar olmam lazım. Bu bilgilerimi ekip arkadaşlarımla da paylaşıyor ve hiçbir bilgiyi kendimize saklamadan ekiple paylaşmanın önemine inanıyorum. Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz? Ben, konuya biraz farklı yaklaşıyorum. Cinsiyetçi, ayrımcı dil kullanan tüm söylemlere,


tüm hareketlere karşı bir insanım. İtiraf ediyorum ki “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”ne de, kadını ayrıştıran tüm girişimci hareketlere de karşıyım. Bu kadar ayrımcı dil beni çok rahatsız ediyor. Kadın ve erkek, yani “insan”, her zaman aynı platformlarda yer almalı; tüm enerjimizi aynı platformlarda harcamalıyız. Çok şanslıyım ki ben hiç ayrımcılığa maruz kalmadım. Önemli olan emek, çalışma, gayrettir! Aynı çaba ve enerjiyi harcadığınızda, kimse kimseyi dışlamıyor. Ayrıcalık beklememeli, gerçekçi olmalıyız. Bu kadar ayrıştırılmış dilin, biz kadınlara daha çok zarar verdiğini düşünüyorum. İş hayatında kadın olmaktan kaynaklanan problemler yaşadınız mı? Böyle problemler yaşamadım ve bunun için de çok çalıştım, her zaman hazırlıklı gittim. Bir de yerinde hareket etmeyi bilmek lazım. Hayat prensibim budur: “Yerinde hareket!” Ancak bu demek değil ki problem yaşanmıyor: Sadece Türkiye’nin sorunu değil, tüm dünyada aynı sorunlar var kadınlar açısından. Bu sebeple, erkeklerle aynı platformlarda yer almalı ve aynı sivil toplum örgütlerinde çaba göstermeliyiz. Gayretlerimizle bu örgütlerin başına geçmeliyiz ki sosyal olarak dönüşüm daha çok sağlansın. Firmanızda sizin gibi iyi bir konuma gelmiş başka kadın çalışanlar/yöneticiler var mı? Yönetim kurulumuzda kadın üyelerimizin yanı sıra yürütme pozisyonlarından birinde yer alan ve benden çok daha önce işe başlayan; proje, imalat, kalite kontrol ve satış bölümlerimizde de kadın çalışanlarımız var. İşinizle ilgili gerçekleştirdiğiniz yurt dışı gezilerinde, makine sektöründe yönetici pozisyonda görev yapan bir kadın yönetici olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz, gözlemleriniz nelerdir? Nottingham Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimimi sürdürürken kendimi hep Türk kadını temsilcisi olarak gördüm ve hep en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım: “Okulunda çalışkandır, dairesi düzgün olur, arkadaşları geldiğinde iyi ağırlar ve görüntüsü ile çağdaştır!” gayretindeydim. Şimdi de iş hayatındaki çağdaş Türk kadınını temsil etme çabasındayım. Her zaman hazırlıklı katılırım toplantılarıma, kendime özen gösterir ve yabancı ziyaretçilerimizi ülkemize geldiklerinde de en iyi şekilde ağırlamaya çalışırım. Her zaman fikirlerim eşit olarak dinlenmiş ve gündeme not olarak alınmıştır. Çalışkan olmak önemlidir ve ben de tüm toplantı gündemime çalışarak katılmışımdır. Her zaman yerinde söyleyebilecek

bir cümlem olmuştur. Yani, doğru çaba karşılığını görür inancındayım. Erkek egemen bir sektör olan makine imalat sektöründe, diğer sektörlere kıyasla sizce neden daha az sayıda kadın görev yapıyor? Bizim işimiz ağır sanayi olduğu için çalışma şartları da biraz ağır. Bu şartlarda çalışmak kadınlar açısından her zaman kolay olmuyor. Özellikle çocuk sahibi olduktan sonra işi bırakan kadın çalışanlarımız oldu. Yetişmeleri için harcanan emek açısından üzülüyorum, çok yakında bir personelim beş yıl sonra bu sebeple işi bırakma kararı aldı. Bu, onun için “Tam yetişti!” dediğim zamandı. Onların bu kararlarını saygıyla karşılıyorum; çocuklarıyla vakit geçirmek, büyütmek istiyorlardır. Umarım çocukları okula başlayınca pişman olmazlar; çünkü bu kez beş, altı yıl ara verdikleri iş hayatı, artık çok hızlı akan zamanın getirdiği değişiklikler nedeniyle yeniden dönmelerini zorlaştıracaktır.

“SEKTÖR DERNEKLERİNİN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNA VE BURALARDA AKTİF YER ALMAK GEREKTİĞİNE İNANIYORUM. HEPİMİZİN ORTAK PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNLARI VAR.”

Makine imalat sektöründe daha fazla kadın çalışan ve yönetici görmek için neler yapılabilir? Konuya farklı yaklaşacağım; herkes nerede daha verimli olacaksa orada çalışsın. Hiç kimse mutlu ve faydalı olamayacağı yerde çalışmasın. Bu sebeple, kadın-erkek fark etmeden, gerçekten kim verimli olacaksa o çalışsın diye düşünüyorum. Önemli olan, ülkenin gelişmesi açısından hem kadının hem de erkeğin ekonomik ve sosyal katkıda eşit olması. Bu eşitsizlik sürdürülebilir kalkınmaya giden yolda önemli bir engel ve bu engeli, kadın-erkek hep birlikte birbirimizi destekleyerek aşabiliriz. Kesinlikle yanlış anlaşılmak istemem; sektörde kadın çalışan sayısının artması için gayret etmiyor değilim. Benimki göze sokmadan, akışına bırakılarak gösterilen bir gayret. Biz kadınlar, erkeklerle aynı platformlarda, sivil toplum örgütlerinde ne kadar çok yer alırsak -ki ben buna çabalıyorum- diğer kadınlara rol model olup bu sektörde çalışmayı tercih etmelerini de sağlarız. Diğer kadın çalışanlara ve yöneticilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Önce kendilerine sonra da topluma ve ülkeye faydaları olsun. Bunun için de eğitimlerine önem versinler. Dinamik ve sürekli yeniliklere açık bir sektörde çalışıyoruz; bu sebeple sürekli öğrenmeye ve kendilerini geliştirmeye hazırlıklı olsunlar. Şu inançla çalışsınlar: “Önemli olan kişinin işini iyi yapmasıdır. Bu gerçekleşince, iş hayatında kadın-erkek ayrımı yapılmaz. İşte o zaman, hepimize eşit fırsatlar tanınacaktır!”

71


ar-ge merkezi

“MİLLİ TEKNOLOJİLER GELİŞTİRİYORUZ” BESMAK MALZEME TEST MAKİNALARI CEO’SU HAMİT SEMATİ, AR-GE MERKEZLERİNİN TEMEL HEDEFİNİN, SEKTÖRÜN MALZEME-TEST MAKİNELERİ ALANINDAKİ YURT DIŞINA BAĞIMLILIĞINI EN AZA İNDİRECEK MİLLİ TEKNOLOJİLER GELİŞTİRİLMEK OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.

72

B

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 11 Ekim 2017’de Türkiye’nin 654’üncü Ar-Ge Merkezi olarak akredite edildiklerini aktaran Besmak Malzeme Test Makinaları CEO’su Hamit Semati, malzeme test ve kalite kontrol test cihazları sektöründe Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi olma prestijini elde ettiklerini söylüyor. Firmalarının 2001 yılından itibaren malzeme test ve kalite kontrol sistemleri, tasarım, üretim-geliştirme alanında faaliyet gösterdiğini belirten Semati, geliştirdikleri yenilikçi tasarımlarla projelerin yanı sıra mühendislik altyapısını teknoloji ve tecrübeyle birleştirerek alanında hızla büyüyen bir firma olduklarının da altını çiziyor. “Firmamız kurulduğu ilk günden bu yana sürekli gelişmeyi kendine amaç edinmiş, malzeme test sektöründe ileri teknoloji kullanarak, müşterilerine kaliteli hizmeti sunmayı prensip haline getirmiş ve bu sayede bir dünya

markası olmayı başarmıştır. Dünya standartlarında ürettiğimiz malzeme test makinelerinin hem seri üretimini hem de özel tasarım Ar-Ge ürün imalatını, modern ve gelişmiş cihazlar kullanarak Ar-Ge, üretim-kalite kontrol mühendislerinin liderliğinde Ankara ve Kastamonu’da bulunan fabrikalarımızda sürdürüyoruz” diyerek devam eden Semati, üretimlerinin yüzde 70’ini ABD, Almanya ve İngiltere’de bulunan ve kendi sektöründe lider konumda olan firmalara ihraç ettiklerinin altını çiziyor. Semati, malzeme test makineleri sektöründe Orta Doğu pazarının en büyük üreticisi olduklarını da vurguluyor ve “Firma olarak yüksek Ar-Ge kabiliyeti ve bilgi birikimimiz sayesinde; yazılım, elektronik, hidrolik ve elektromekanik sistemlerden birkaçı ya da tamamını içeren yüksek teknolojiye sahip, katma değeri yüksek, Ar-Ge ve test sistemleriyle çeşitli amaçlar doğrultusunda tasarlanan sistemler geliştiriyoruz” diyor.


İmal ettikleri sistemleri oluşturan yazılım, elektronik, mekanik, hidrolik gibi bileşenlerin neredeyse tamamını Ar-Ge çalışmalarıyla hayata geçirdiklerini de ifade eden Semati, bu kapsamda savunma, havacılık, medikal, inşaat, enerji de dâhil olmak üzere çeşitli sektörlerin ihtiyacını karşılayan Ar-Ge projeleri ve geniş bir ürün portföyüne sahip olduklarını söylüyor. Ar-Ge faaliyetlerini kurumsallaştırmayı amaç edindiklerini de sözlerine ekleyen Semati, Besmak Ar-Ge Merkezi’ni hayata geçirmelerinde temel amacın; sürdürülebilir başarı, büyüme ve teknolojik üstünlüğünü koruyarak sektörün malzeme-test makineleri alanındaki yurt dışına bağımlılığını en aza indirecek milli teknolojiler geliştirilmek olduğunu vurguluyor. Merkezin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretime yönelik geliştirdiğiniz projeler var mı? Çalışmalarınız ağırlıklı olarak hangi alana yönelik? Firmamız tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge çalışmaları neticesinde pek çok özel teknoloji ve test sistemi millileştirilerek ülkemize kazandırıldı. Bu kapsamda dünyada sadece üç merkezde bulunan yüksek kapasiteli deprem izolatör test sisteminin dördüncüsünü Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle ülkemizde geliştirip üretmeyi başardık. Sektörümüzde yurt dışından ikame edilen görüntü işleme tek-

nolojisiyle ölçümleme sistemi (video ekstensometre), mühendislerimiz tarafından millileştirilerek geliştirildi. Söz konusu sistem endüstriye aktarılarak, kendi üretimimiz olan 19 adet servo hidrolik üniversal çok amaçlı çekme-basma test cihazıyla birlikte tüm Türkiye’de bulunan Devlet Su İşleri (DSİ) Kalite Kontrol Laboratuvarları’na sunuldu. Ayrıca Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), TÜBİTAK ve Besmak işbirliğiyle Milli Köprü Yapım Teknik Şartnamesi’nin oluşturulması amacıyla geliştirilen köprü sarsma projesi de firmamız tarafından gerçekleştirildi. Ayrıca, savunmahavacılık sanayisi ve Besmak işbirliğiyle yerli özgün helikopter projesinde kullanılacak bileşenlerin geliştirilmesi için özel olarak tasarlanmış üç adet servo hidrolik dinamik yorulma test sistemi ve elektromekanik yapıda dönel eğmeli yorulma test cihazı geliştirdik. Yine, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Demiryolu Araştırma ve Teknoloji Merkezi (DATEM) işbirliğiyle, gerek milli tren projesinde gerekse yüksek hızlı tren altyapısında kullanılacak bileşenlerin geliştirilmesi amacıyla, Türkiye’de ilk olarak yüksek kapasiteli ve üniversal ray kıskacı yorulma test cihazının üretimini de gerçekleştirdik. Bahsi geçen projeler, hayata geçirdiğimiz büyük ölçekli Ar-Ge çalışmalarından bazılarıdır. Tüm bunların yanında firmamız, Türkiye’deki kamu

“İMAL ETTİĞİMİZ SİSTEMLERİ OLUŞTURAN YAZILIM, ELEKTRONİK, MEKANİK, HİDROLİK GİBİ BİLEŞENLERİN NEREDEYSE TAMAMI FİRMAMIZIN AR-GE ÇALIŞMALARIYLA HAYATA GEÇİRİLİYOR.”

73


ar-ge merkezi

kurum ve kuruluşlarının Ar-Ge birimleri ve dünyadaki çeşitli Ar-Ge laboratuvarlarıyla işbirlikleri geliştiriyor. Merkeziniz ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeyde? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik destekleriyle ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Firmamız ve Ar-Ge merkezimiz TÜBİTAK, KGM, DSİ, Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ODTÜ, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve savunma ve havacılık sanayisi gibi birçok üniversite ve kamu kurumuyla ortak olarak özel Ar-Ge projeleri yürütüyor; Türkiye’de üretilmeyen birçok makine ve teknolojiyi yüksek mühendislik kullanarak ge-

liştiriyor. Bu sayede kamu kurum ve kuruluşlarının Ar-Ge birimleriyle işbirliğimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Devlet kurumlarının Ar-Ge destekleri, gelişmekte olan birçok firmaya Ar-Ge çalışmalarını ilerletebilmeleri için çeşitli olanaklar sağlıyor. İzlenen devlet politikası doğrultusunda ve yasalarla güçlendirilen desteklerle, Türkiye’deki ArGe merkezlerinin sayısı ve yerli üretime katkısı da giderek artıyor. Türkiye ve dünyada, yeni endüstri çağında sürdürülebilir ve kalıcı büyümenin temeli; tüm sektörlerde bilgi, bilim, inovasyon ve teknolojik yenilik gibi Ar-Ge temelli parametrelere bağlı. Yerli istihdamın artırılması, milli teknolojilerin geliştirilebilmesi, sektörlerinde öncü markaların yaratılabilmesi için Ar-Ge çalışmalarının daimi olarak desteklenmesi ve devlet politikalarıyla korunup sağlamlaştırılması gerekiyor. Hizmet alanınız içinde patent ya da faydalı model başvuru sayılarında artış yaşanmasını bekliyor musunuz? Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir? Firmamız, kurulduğu günden bu yana faaliyetlerini bir Ar-Ge girişimi olarak sürdürdü. Bu çerçevede Ar-Ge yapısı ve kültürünü oluşturup, ilerleyen yıllar boyunca da Ar-Ge faaliyetlerini artırarak büyüdü. Bu tablo ışığında, ilk yıl en az altı adet yeni Ar-Ge projesini tamamlamayı planlıyoruz. Firmamız için en önemli Ar-Ge çalışması, insan geliştirmek! Bu kapsamda personel gelişimi ve uzmanlığının artırılması için çalışanlarımızın yurt içi ve yurt dışı eğitim, seminer, konferans, çalıştay gibi etkinliklere katılmalarını sağlayacak; bu sayede gelişen teknolojiler hakkında çalışanlarımızın altyapısını güçlendirip bilgi birikimini artıracağız. Kısa vadede literatür ve teknoloji taramaları için İnternet kaynaklı bilgi

74


platformları kullanacak; orta ve uzun vadede ise bu bilgileri arşivleyerek Ar-Ge kütüphanesi oluşturacağız. Ayrıca, bu strateji doğrultusunda, projelerimizin artışıyla paralel olarak Ar-Ge çalışanlarımızın sayısını da artırmayı hedefliyoruz. Mevcut personelimizin lisansüstü eğitimine destek vererek, Ar-Ge kalitesini yükseltmeyi de planlıyoruz. Bununla birlikte üniversite öğretim üyeleri ve uzmanlardan destek ve danışmanlık almayı ve üniversitesanayi işbirliği kapsamında projeler gerçekleştirilmeyi amaçlıyoruz. Ar-Ge merkezimizin önem verdiği konulardan bir diğeri de çalışmalarımızı destekleyecek patent-faydalı model başvuruları gerçekleştirmek. Henüz çalışmalarının başında olmasına rağmen Ar-Ge merkezimiz şimdiden birden fazla faydalı model başvurusunda bulundu. Ar-Ge merkezi yatırımları ve çalışmalarınız için ne kadar bütçe ayırdınız? Gelecek dönem içinde merkeze yönelik yatırımlarınız sürecek mi? Her yıl ciromuzun en az yüzde 5’ini Ar-Ge merkezi faaliyetlerimiz için ayırmayı planlıyoruz. Orta ve uzun vadede bu oranı daha da artırmayı hedefliyoruz. Üretimin katma değerini artırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların daha fazla Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalı? Ülkelerin kalkınma düzeyiyle Ar-Ge çalışmalarına ayırılan bütçe ve zaman arasında doğru orantılı bir ilişki olduğu biliniyor. Dünyada gelişmiş ülkelerin çoğunda Ar-Ge çalışmalarına gereken önemin verildiği, teşviklerin

“DÜNYADA SADECE ÜÇ MERKEZDE BULUNAN YÜKSEK KAPASİTELİ DEPREM İZOLATÖR TEST SİSTEMİNİN DÖRDÜNCÜSÜNÜ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞBİRLİĞİYLE ÜLKEMİZDE GELİŞTİRİP ÜRETMEYİ BAŞARDIK.”

Hamit SEMATİ Besmak Malzeme Test Makinaları CEO’su

sağlandığı ve bu sayede gelişmişlik düzeylerinin arttığını görüyoruz. Türkiye’de geçmiş dönemlerde Ar-Ge konusunda yeterli destek sağlanmazken, son yıllarda devletimizin verdiği teşvik ve destekler sayesinde Ar-Ge’ye verilen değerin arttığını memnuniyetle görüyoruz. Devlet kurumlarının sağladığı destek ve teşviklerle üniversite-sanayi iş birlikleri güçlenecek ve böylece katma değeri yüksek ürünler ortaya çıkacaktır. Türkiye’deki firmaların Ar-Ge faaliyetlerinin artırabilmesi adına söz konusu firmaların teknoloji düzeylerinin belirlenerek sınıflandırılması ve belirlenen teknoloji seviyelerine göre özelleştirilmiş ve kolaylaştırılmış devlet desteklerinden faydalanmaları sağlanmalı.

“BİRÇOK ÜNİVERSİTE VE KAMU KURUMUYLA ORTAK, ÖZEL AR-GE PROJELERİ YÜRÜTEREK ÜLKEMİZDE ÜRETİLMEYEN BİRÇOK MAKİNE VE TEKNOLOJİYİ YÜKSEK MÜHENDİSLİK KULLANARAK GELİŞTİRİYORUZ.”

75


akademik

“BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ TAKİP EDEN MÜHENDİSLER YETİŞTİRİYORUZ” ÖĞRENCİLERİNİN BİRİNCİ SINIFTAN BAŞLAYARAK BİLGİSAYAR DESTEKLİ MÜHENDİSLİK DERSLERİ ALDIĞINI VE MEZUN OLUNCAYA KADAR MODELLEME, TASARIM VE ANALİZ KONULARINDA ÇALIŞMALAR YAPTIĞINI SÖYLEYEN ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. SADETTİN ORHAN, “SANAYİNİN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ORTAK ÇALIŞMALAR YAPARKEN, TÜRKİYE’NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU ÖNCELİKLİ ALANLARI GÖZETEREK MÜFREDATIMIZI GÜNCELLİYORUZ” DİYOR.

76

A

nkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, mühendislik ve doğa bilimleri fakültesi bünyesinde eğitim-öğretime başlayan ilk bölümlerden birisi olarak 2010 yılında kuruldu. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında ilk öğrencilerini alan bölüm, vizyonunu, sürekli gelişim, yenilenme ve kaliteli biçimde ilerleme olarak tarif ediyor. Daima en iyiler tarafından tercih edilen, uluslararası düzeyde eğitim vererek ulusal ve uluslararası saygınlığa sahip, temel ve bilimsel bilgi üretimine ek olarak sanayi ile yakın işbirliği içinde sanayinin teknolojik olarak ilerlemesi ve toplumun yaşam standartları ile refah düzeyinin yükselmesine katkı sağlayan; eğitim, araştırma ve teknoloji üretme bakımından Türkiye ve dünyada önder bir bölüm olmak istediklerini aktaran Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadettin Orhan, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde İngilizce eğitim verdiklerini kaydediyor. Orhan, “Hem lisans hem de lisansüstü seviyede sağlanan kaliteli eğitim sayesinde mezunlarımızı, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarda başarılı çalışmalarıyla izlenen; en son yenilik ve teknolojik gelişmeleri takip edebilen; çevreye, diğer canlılara ve insana duyarlı; çalışma ortamında ekip ruhuyla hareket edip bulunduğu ortamı şekillendirebilen ve liderlik özelliklerine sahip; nitelikli, özgün, yenilikçi ve insan/çevre odaklı araştırmalar ya-

parak bilimsel ve teknolojik gelişime katkıda bulunan; ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan bireyler olarak yetiştiriyoruz” diyor. Kuruluşundan bugüne bölümünüzde gelişim ve değişim yaşandı mı? Daha iyiye ulaşma noktasında önceliği hangi konulara verdiniz? Fakülte ve bölümümüz fiziki imkânlar ve akademik kadro anlamında kuruluşundan bugüne oldukça önemli bir yol kat etti. Üniversitemizin kurulduğu ilk yıllarda fakültemiz geçici bir binadaydı. Bir süre burada eğitim verdikten sonra, 2016 yılı güz döneminde bugün bulunduğumuz modern binamıza taşındık. Bu yeni binamızda, önceliklerimizden olan laboratuvar altyapımızı geliştirerek yeni eğitim setleri ve test cihazlarına da sahip olduk. Söz konusu eğitim setleri ve test cihazlarının bir kısmını öğrencilerimizin bitirme projeleri kapsamında kendimiz imal ettik. En göze çarpan gelişme ise tasarım ve robotik laboratuvarlarını kurmamız oldu. Bu kapsamda, ABB IRB 120 Endüstriyel Robotu ve Programlama Yazılımı Laboratuvarımıza kazandırıldı. Bununla beraber, lisansüstü çalışmalar için merkez araştırma laboratuvarımız kısa bir süre sonra faaliyete geçecek. Bölümümüzün ilk kurulduğu yıllarda 10 olan akademik personel sayımız, bugün 27’ye ulaştı. Önceliklerimizden bir diğeri de, ders müfredatımızın güncel olmasıdır. Her ne kadar başlangıç aşamasında titiz bir çalışma yaptıysak da ilerleyen zamanlarda gelişen


yeni ihtiyaçlara göre müfredatımızı güncelledik. Başlangıçta mukavemet, akışkanlar mekaniği gibi temel iki dersin tek dönem verilmesinin yeterli olacağını planlamıştık ancak ilerleyen zamanlarda dersin bu şekilde işlenmesinin öğrenci için verimli olmadığını görerek dersleri iki döneme yaydık. Yine, tasarım ve Ar-Ge çalışmaları için kaçınılmaz olan sonlu elemanlar analizi konusunda da uygulamalı ders ve kurslar düzenliyoruz. Bu süreçte gördük ki, sonlu elemanlar teorisinden haberi olmadan analiz programını kullanan öğrenci, modellemede ve yaptığı analizi yorumlamada yetersiz kalıyor. Bu nedenle üçüncü sınıftan itibaren sonlu elemanlar yönteminin teorisinin verildiği seçmeli bir ders ekledik. İhtiyaç olduğunu düşündüğümüz ama açamadığımız bazı seçmeli dersleri de bölümümüz dışındaki akademisyenler vasıtasıyla öğrencilerimize sunuyoruz. Hafif silahların balistiği, kompozit malzemeler, çevre politikaları gibi dersleri bu anlamda örnek olarak verebilirim. Bir diğer önceliğimiz de ilk yıllarda kuruluş çalışmaları yüzünden çok fazla geliştiremediğimiz üniversite-sanayi işbirliğidir. Bu konuda sanayi ile iletişimimizi güçlendirdik. Firmalarla ortak proje hazırlıklarımız var ve öğrencilerimiz de çeşitli firmalarda yarı zamanlı çalışmaya başladı. Makine mühendisliğinin farklı disiplinlerinde, alanında yetkin öğretim üyelerimiz; TÜBİTAK, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi kamu kurumlarının yanı sıra çeşitli savunma sanayisi firmalarını da kapsayan özel kuruluşlarla da ortak proje ve işbirliği faaliyetleri yürütüyor. Bu çok disiplinli akademik ortam, öğrencilerle beraber bölüm içerisinde olumlu bir sinerji de ortaya çıkarıyor ve özellikle bitirme projeleri ve çeşitli yarışmalarda olumlu sonuçlar alınmasını sağlıyor.

“BÖLÜMÜMÜZDE YEDİ PROFESÖR, BİR DOÇENT, BEŞ DOKTOR ÖĞRETİM ÜYESİ VE 14 ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLMAK ÜZERE TOPLAM 27 AKADEMİK PERSONEL GÖREV YAPIYOR.”

Prof. Dr. Sadettin ORHAN Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı

kütle geçişi, termodinamik, yanma tekniği, roket yakıtları, soğutucu akışkanlar, ısı değiştiriciler, sıvı kristaller, ısı pompaları, ekserji analizi konuları oluşturuyor. Akademisyenlerimiz araştırma faaliyetlerini sanayi ve akademinin ihtiyaç duyduğu alanları dikkate alarak yürütüyor. Son yıllardaki çalışmalarımız ise savunma sanayisi alanında yoğunlaşıyor. Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate aldınız mı? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağladınız? Üniversitemiz, Ankara’da faaliyet gösteren farklı ölçeklerdeki çok sayıdaki sanayi kuruluşu ile işbirliği çalışmalarını sürdürüyor. Sa-

Akademik kadronuzun uzmanlık alanları hakkında bilgi verir misiniz? Bölümümüzde otomotiv, termodinamik ve ısı tekniği, mekanik ve makine elemanları, makine teorisi, sistem dinamiği ve kontrol, konstrüksiyon ve imalat olmak üzere beş anabilim dalında bilimsel araştırma çalışmaları yürütüyor ve eğitim veriyoruz. Bölümümüzde yedi profesör, bir doçent, beş doktor öğretim üyesi ve 14 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 27 akademik personel görev yapıyor. Akademik kadromuzun uzmanlık alanlarını genel olarak mekanik, makine elemanları, tasarım, akustik ve titreşim, kontrol, robotik, hidrolik ve pnömatik sistemler, otomasyon, optimizasyon, sonlu elemanlar, imalat yöntemleri, metal şekillendirme, malzeme karakterizasyonu, yapay sinir ağları, akışkanlar mekaniği, ısı ve

77


akademik

“ÖĞRENCİLERİMİZ, CNC TEZGÂHLARA AŞİNALIK KAZANMALARINI SAĞLAYAN CNC ROUTER VE CNC TORNA TEZGÂHLARI İLE SON YILLARDA YAYGIN OLARAK GÜNDEMİMİZE GİREN 3D YAZICILARI KULLANABİLİYOR.”

78

nayinin ihtiyaçları zaman zaman ortak çalışmalarla projelendirilip çözümlenirken, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu öncelikli alanlar gözetilerek müfredatımız da güncelleniyor. Son sınıf derslerimizin çoğunluğu seçmeli derslerdir ve bu dersler; sonlu elemanlar, bilgisayar destekli tasarım, bilgisayar destekli imalat, robotik, soğutma tekniği, ısı değiştiricileri, rüzgâr enerjisi ve teknolojileri, enerji yönetimi konuları başta olmak üzere öğrencilerimizin mezun olduktan sonra meslek hayatlarında karşılaşabilecekleri konuları kapsıyor. Söz konusu derslerin bazıları ise uygulama ağırlıklı yürütülüyor. Bölümümüzde öğretim ile eş zamanlı olarak katı modelleme ve sonlu elemanlar analizi programları kursları da ücretsiz veriliyor. Makine mühendisliği bölümü özelinde düşünüldüğünde, öğrencilerimizin teorik yetkinliğinin yanında pratik tecrübelerinin de artırılması amacıyla laboratuvar çalışmaları, staj programları ve teknik geziler düzenleniyor; sanayi sektöründen alanında uzman kişiler davet edilerek, bilgi birikimlerini öğrencilerimize aktarmaları amacıyla periyodik olarak konferans, panel ve söyleşiler gerçekleştiriliyor. Bu mekanizmalarla, öğrencilerimizin teorik bilgi edinmelerinin yanında ülke şartlarını da dikkate alarak bunları uygulayabilecekleri pratik çalışma ve tartışma ortamları azami ölçüde oluşturulmaya çalışılıyor. Yine bu yıl uygulamaya konulan, sanayide yarı zamanlı çalışma programı da öğrencilerimize pratik tecrübe sağlaması bakımından büyük bir öneme sahip. Fakültemiz, 2018-2019 eğitim-öğretim yılından itibaren, “7+1 Eğitim Modeli” olarak adlandırılan, son sınıf öğrencilerinin bahar yarıyılında tamamen sanayi kuruluşlarında çalışmasını kapsayan bir sisteme geçiyor. Böylece son sınıf öğrencilerimiz, bahar yarıyılında iş günlerini kapsayacak şekilde öğrenimlerine bir işletmede devam edecekler.

Teorik eğitimler haricinde Ar-Ge ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar konusunda neler aktarmak istersiniz? Bölümümüz bünyesinde farklı anabilim dallarında pek çok laboratuvar bulunuyor. Görece yeni kurulan bir üniversite olmamıza rağmen bu konuda kısa sürede önemli bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum. Bu laboratuvarlarda her iki dönemde de makine laboratuvarı dersi kapsamında son sınıf öğrencilerimize deneyler eşliğinde ders veriliyor. Bunların yanı sıra üniversitemiz bünyesinde ileri Ar-Ge ve test hizmetlerinin yürütüleceği merkezi laboratuvar kurma çalışmalarımızda da sona yaklaştık. Bu laboratuvarlar kısa vadede sadece üniversitemize değil bölgemize de hizmet edebilecek kabiliyet ve teknik donanımlara sahip olacak. Mühendislik yazılımlarının kullanıldığı bilgisayar laboratuvarlarımızda, öğrencilerimiz birinci sınıftan başlayarak bilgisayar destekli mühendislik dersleri alıyor ve mezun oluncaya kadar modelleme, tasarım ve analiz konularında çalışmalar yapıyor. Yine öğrencilerimiz, CNC tezgâhlara aşinalık kazanmalarını sağlayan CNC router ve CNC tezgâhlarını ve son yıllarda yaygın olarak gündemimize giren 3D yazıcıları, sorumlu öğretim üyesi gözetiminde kullanabiliyor. Bu olanaklar, öğrencilerimizin sanayi ve akademinin aradığı nitelikteki mühendisler olarak yetişmelerine yardımcı oluyor. Fakültemizde öğrenci kulüpleri de aktif olarak görev yapıyor. Öğrencilerimiz bu kulüplerin çatısı altında robotik, insansız hava araçları gibi konularla ilgili çalışmalar yapıyor ve yarışmalara katılıyor. Bu öğrencilerimiz laboratuvar imkânlarımızı kullanabildikleri gibi, sadece bu tür çalışmaların yapılacağı ayrı bir laboratuvar kurulması çalışmalarına da başlamış durumdayız. Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ni seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz? Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi başkentte yer alan, hızla büyüyüp gelişen ve İngilizce eğitim veren bir devlet üniversitesidir. Çağın gereklerine uygun güncel müfredatta, farklı disiplinlerde laboratuvar imkânlarıyla, uluslararası düzeyde yetkin akademisyenlerden oluşan eğitim-öğretim ve araştırma kadromuzla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu durum öğrencilerin bilimi ve dünyayı takip eden, donanımlı, Türkiye ve dünya için faydalı işler üretecek mühendisler olarak yetişmelerine katkı sağlıyor. Ayrıca öğrencilerimiz bir zaman sınırlaması olmaksızın ihti-


yaç duydukları anda öğretim elemanlarımıza ulaşabiliyor; başta dersleriyle ilgili meseleler olmak üzere her türlü problemlerini tartışabilme imkânına sahipler. Bu anlamda, bölümümüzde sıcak bir aile ortamı olduğunu söyleyebilirim. Öğrencilerimizin son sınıf bahar döneminde tamamen bir fabrikada çalışacak olmaları, isteyen öğrencilerimizin bitirme projelerini sanayi kuruluşlarıyla ortak yapabilmesi ise kendilerine büyük bir fayda sağlıyor. Ayrıca, üniversitemizde teknoloji transfer ofisimiz de mevcut: Öğrencilerimizden girişimci ruhlu olanlar, mezun olurken firmalarını kurup burada faaliyet yürütebilir. Eğitim, öğretim ve araştırma altyapısının yanı sıra Ankara’nın Keçiören ilçesinde yer alan fakültemiz metro, otobüs ve dolmuş ulaşımı olan merkezi bir konuma sahip. Yine, fakültemizin başkentte bulunması nedeniyle öğrencilerimiz, şehrin sosyal ve kültürel imkânlarından da en iyi şekilde faydalanabilir. Yurt dışı öğrenci değişim programları çerçevesinde öğrencilerinize ne tür imkânlar sunuyorsunuz? Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere farklı ülkelerdeki birçok üniversite ile Erasmus, Erasmus+ KA 107 ve Mevlâna programları anlaşmamız bulunuyor. Öğrencilerimiz, anlaşmamızın olduğu üniversitelerde 12 ay eğitim görme imkânına sahip. Ayrıca, stajlarının bir bölümünü de Erasmus kapsamında yurt dışında yapabiliyorlar. Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz? Bölümümüz öğretim üyeleri çeşitli alanlarda ilgili sanayi kuruluşlarıyla projeler gerçekleştiriyor. Örneğin bir yüksek lisans öğrencimiz, tezi kapsamında savunma sanayisinde faaliyet gösteren bir firmayla su altı transdüseri tasarlayıp üretti. Başka bir yüksek lisans öğrencimiz ise tezi kapsamında Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) ile SAN-TEZ projesi gerçekleştirdi. Bu projede bir obüs namlusunun otofretaj işlemi çalışıldı. Bir doktora öğrencimiz de tezi kapsamında MKE ile başka bir SAN-TEZ projesinde obüs namlusunun geri tepme sistemini ele aldı. Yine bir akademik personelimiz TÜBİTAK “5000 Akademik e-Ders” çağrısı kapsamında “Bilgisayar Destekli Tasarım” başlıklı bir projeyi başarıyla tamamladı. Benzer şekilde, Türkiye’de ilk kez “Harmonik Sarsıcı-Shaker” tasarlayıp imal etmek için akademisyenlerimiz tarafından TÜBİTAK projesi başvurusu tamamlamış durumda. Yine, Savunma Sanayisi İçin Araştırmacı Yetiştirme Programı (SAYP) kapsamında TUSAŞ/

TAI, Aselsan, Havelsan ve Meteksan firmaları ile savunma sanayi projeleri yürütmek amacıyla 18 Ekim 2017 tarihinde işbirliği protokolü imzaladık. Bölümümüzdeki doktora çalışmaları kapsamında TUSAŞ/TAI ile üç, Meteksan ile de bir SAYP projesi planladık. Öte yandan yerli üretim odaklı savunma, enerji, biyomedikal, otomotiv, robotik sistemler alanlarında çeşitli TÜBİTAK ve BAP projeleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz? Sanayi kuruluşları ve üniversiteler aslında birbirlerini tamamlayan iki ana unsurdur ve son yıllarda işbirlikleri konusunda önemli adımlar atılıyor. Gelişmiş ülkelerde sanayi kuruluşları, üniversiteler ve kamu kurumlarının büyük ölçüde koordineli çalıştığını ve başarının bu işbirlikleri sayesinde ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Bu durum pek çok gelişmiş ülkede sistematik olarak ilerliyor. Kurumlar arası işbirliği mekanizmaları, sürecin doğal akışı içerisinde gerçekleşiyor ve hiçbir kurum bunu sağlamak için fazladan bir çaba harcamak durumunda kalmıyor. Kurumların, sanayinin ve üniversitelerin ayrı ayrı güçlü ve yetkin olduğu alanlar mevcut. Dolayısıyla bu kurumlar birbirini tamamlar durumda. İşbirliklerinin sistematik olarak güçlendirilmesi, hem üniversitelerin hem de sanayinin gelişmesinde ve özgün sistemlerin ortaya çıkmasında önemli bir paya sahip olacak. Ülkemizde son yıllarda bu iletişim kurulmaya başladı.

“FAKÜLTEMİZ, 2018-2019 EĞİTİMÖĞRETİM YILINDAN İTİBAREN, 7+1 EĞİTİM MODELİ OLARAK ADLANDIRILAN, SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BAHAR YARIYILINDA TAMAMEN SANAYİ KURULUŞLARINDA ÇALIŞMASINI KAPSAYAN BİR SİSTEME GEÇİYOR.”

79


kampüs

“MÜHENDİSLİK BAKIŞ AÇISI KAZANIYORUZ” İLK YILDAN İTİBAREN ALDIKLARI BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİMİN, ÜÇ BOYUTLU DÜŞÜNME VE MÜHENDİSLİK BAKIŞ AÇISINI KAZANMALARINDA OLDUKÇA FAYDALI OLDUĞUNU SÖYLEYEN ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, MEZUN OLDUKTAN SONRA ÜSTLENECEKLERİ GÖREVLERLE TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİNE DESTEK OLMAK İSTEDİKLERİNİ SÖYLÜYOR.

80

A

nkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, teorik ve pratik eğitime aynı seviyede ağırlık veren, güçlü bir eğitim kadrosuna sahip ve eğitim dilinin tamamen İngilizce olduğu bir bölümde eğitim almanın kendilerine büyük bir avantaj sağladığını ifade ediyor.

AHMED EMİN KILIÇ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “BÖLÜMÜZDE PRATİK EĞİTİME DE BÜYÜK BİR ÖNEM VERİLİYOR” “Makine mühendisliği bölümünü tercih etmemdeki en büyük etken, çocukluğumdan beri özellikle otomobiller ve her türlü makineye olan merakımdı. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü hem güçlü eğitim kadrosu hem de eğitim dilinin tamamen İngilizce olması sebebiyle tercih ettim. Bölümde aldığım eğitimin ilk yılından itibaren doğru karar verdiğimi anladım. Çünkü teorik eğitimin yanında pratik eğitime de aynı seviyede önem verildiği okulumuzda, çeşitli alanlarda staj yaparak kazandığım deneyimlerle mühendislik unvanına biraz daha yaklaştığımı düşünüyorum. Makine mühendisliği bölümü, beklentilerimi yeterince karşıladı. Bunu, son sınıfa gelince artan pratik eğitimler ve önceki yıllarda öğrendiğimiz teorik bilgileri bu pratik eğitimlere aktarabildiğimi görünce daha da iyi anladım. Uzmanlaşmak istediğim alanların başında savunma sanayisi geliyor. Stajlarımın ikisinde de geniş çaplı gözlemleme fırsatı bulduğum savunma sanayisi sektörü, son yıllarda ekonomik büyümemizde gösterdiği artışla da birçok mühendis adayının ilgisini çekiyor. Mezun olduktan son-

ra lisansüstü eğitimimi, tercih ettiğim alanda sürdürmek istiyorum. Planım, bu eğitimi yurt dışında tamamlayıp ülkeme dönmek ve savunma sanayisi veya akademik alanda ilerlemek. Türk makine sektörü gün geçtikçe daha hızlı büyüyüp gelişiyor. Gerek özel firmaların, gerekse devlet destekli firmaların çalışmaları sayesinde makine sektörü ciddi ilerleme kaydetti ve bu ilerleyişini sürdürüyor. Fakat henüz istediğimiz noktaya ulaşmış değiliz. Özellikle Ar-Ge ve imalat bölümlerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun da, üniversite-sektör iş birliğinin geliştirilmesine bağlı olduğu kanaatindeyim. Böylelikle hem özgün projeler üretmiş hem de mühendislik seviyesi bakımından daha da ileri gitmiş oluruz. Bunları gerçekleştirmek için biz öğrencilere büyük sorumluluklar düşüyor.”

BÜŞRA SEVİNÇ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ “EĞİTİM DİLİNİN TAMAMEN İNGİLİZCE OLMASI AVANTAJ” “Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ni tercih etmek için çok fazla sebebim oldu. Henüz 2010 yılında araştırma üniversitesi olarak kurulan üniversitemizin akademik hayata taze kan olacağını, günümüz bilim ve teknolojisini kapsayan altyapı ve donanıma sahip olarak eğitim vereceğini düşündüm. Diğer birçok fakültede olduğu gibi mühendislik ve doğa bilimleri fakültemizin İngilizce eğitim vermesi, hedefim olan makine mühendisliği bölümünü tercih etmemde önemli bir etken oldu. Aynı zamanda üniversitemizin, birçok organize sanayi bölgesini bünyesinde barındıran Ankara’da olması da teknik eğitim, staj ve iş


bulma konusunda tatmin edici nitelikte. Makine mühendisliği eğitimine ilk yıl temel derslerin yanı sıra teknik resim gibi makine mühendisliğinin bel kemiği derslerle başlanması ve eş zamanlı olarak paket programların da kullanılması, üç boyutlu düşünme ve mühendislik bakış açısını kazanmamda oldukça faydalı oldu. Stajlar konusunda da bölümümüzdeki her öğretim elemanının yardımcı olması, kendimizi rahat ifade edebileceğimiz alanları seçmemiz ve mesleki yönelişimiz konusunda fayda sağladı. İş hayatına atılacak bir mühendis adayı olarak bölümümden en büyük beklentim, temel ilkeleri edinmiş bir makine mühendisi olarak sektöre katılmaktı. Son sınıf öğrencisi olarak okulumuzun bu yeterlilikte olduğu kanaatindeyim. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra daha çok yapısal tasarım, sistem yerleştirme ve sistem mühendisliği gibi mekanik alanlarda uzmanlaşarak kariyerime devam etmek istiyorum. Mezuniyetimin ardından, savunma sanayisi sektöründe mühendislik faaliyetlerinde rol almak, yüksek lisans eğitimiyle de teorik bilgilerimi bu alanda aktif biçimde kullanmak istiyorum. Makine sektörünün ülkemizde geçmişe kıyasla daha iyiye gittiğini düşünüyorum. Türkiye’deki yıllık üretim miktarı istatistikleri ve makine sektöründe hizmet veren firmaların gelişim düzeyi göz önüne alındığında, önümüzdeki yıllarda sektörün daha da gelişeceğini düşünüyorum.”

GAMZE UYANIK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF ÖĞRENCİSİ “MEZUN OLDUKTAN SONRA SAVUNMA SANAYİSİNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUM” “Çocukluğumdan bu yana makinelere karşı duyduğum ilgi nedeniyle makine mühendisliği bölümünü seçtim. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü tercih etmemde ise; yeni kurulmuş bir üniversite olmasına rağmen alanında uzman akademik kadrosunun verdiği eğitimle kendini ispatlaması, gelişmiş laboratuvar imkânlarıyla eğitimin daha çok uygulamaya yönelik yapılandırılması, eğitim dilinin İngilizce olması ve sanayi kuruluşlarının yoğun olduğu bir ilde bulunması etkili oldu. Özellikle eğitim dilinin İngilizce olması sayesinde dünya çapında kabul görmüş ders kitaplarını orijinal dillerinde okuyoruz. Ayrıca bölüm eğitmenlerimiz de bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaşıyor. Bu çerçevede, bölümümüzün beklentilerimi karşıladığını söyleyebilirim. Otomasyon ve robotik alanında uzmanlaşmak istiyorum.

Bunun için elektrik-elektronik mühendisliği bölümünde çift ana dal eğitimime devam ediyorum. Mezun olduktan sonra savunma sanayisi sektöründe çalışmak ve aynı zamanda lisansüstü çalışmalar yapmak istiyorum. Makine sektörü, bir ülkenin gelişmişliğinin en önemli göstergesidir. Türk makine sektörü de son yıllarda iyi bir gelişim seyri izliyor. Makine sektöründe faaliyet gösteren firmaların belli bölgeler dışında ülke geneline yayılması, ArGe çalışmalarına daha fazla önem verilmesi ve mühendislik eğitimi alan öğrencilerin eğitim süreci içerisinde pratik bilgilerini artırabilmeleri açısından sektörde daha fazla bulunması gerektiğini düşünüyorum.”

RAMAZAN YEŞİLAY MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ

“ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, PRATİK BİLGİLERİNİ ARTIRABİLMELERİ AÇISINDAN EĞİTİM SÜRECİ İÇERİSİNDE MAKİNE SEKTÖRÜNDE KENDİLERİNE DAHA ÇOK ŞANS TANINMASI GEREKTİĞİNİ DİLE GETİRİYOR.”

“MAKİNE VEYA UÇAK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜNDE YÜKSEK LİSANS YAPMAK İSTİYORUM” “Makinelere olan ilgimi küçük yaşta oyuncaklarla oynayarak değil, onları kırıp motorlarıyla ilgilendiğimde ailem keşfetti. Büyüdükçe tasarıma ve makinelere olan ilgilimin artması sebebiyle makine mühendisliğini tercih ettim. Üniversitemizin Ankara’da, savunma sanayisi ile makine sektörü düşünüldüğünde akla ilk gelen şehirden birinde olması nedeniyle Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ni tercih ettim. Tamamen İngilizce eğitim vermesi ve akademik kadrosunun kendi alanında uzman eğitmenlerden oluşması da tercihimde etkili oldu. Makine mühendisliği bölümü teorik olarak beklentilerimi karşıladı. Günlük yaşamdaki çoğu olaya daha farklı yaklaşmaya başladım ve her şeyin bir açıklaması olduğunu öğrendim. Birçok makinenin çalışma prensibini öğrendim. Uygulama kısmında laboratuvar olanakları bakımından her geçen gün gelişiyor. Genel olarak makine mühendisliği bölümü beklentilerimi karşıladı fakat dünya çapındaki diğer üniversitelerle rekabet edebilmek için algoritma mantığı ve kodlamaya önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde mühendislik eğitiminde öğrencilerin hayal güçlerinin köreltildiğini düşünüyorum. İnsan birçok şeyi doğadan görerek ilham alır ve teknolojiye dönüştürür. Fakat hayal gücü kapalı olan gençlik, doğaya baksa da farkına varamaz. Bu sebeple biyomimetik alanında öğrencilerin seçmeli derslerle bu alandan haberdar olması gerektiğine inanıyorum. Talaşlı imalat ve tasarım alanında uzmanlaşmak istiyorum.”

81


makale

SANAYİCİ KİMLİĞİ SANAYİ SİCİL BELGESİ HAKLAR VE SORUMLULUKLAR BİR KURULUŞUN SANAYİ İŞLETMESİ OLARAK KABUL GÖRMESİ VE HAKLARINDAN YARARLANMASI İÇİN SANAYİ SİCİL BELGESİ’NE SAHİP OLMASI GEREKİYOR. SANAYİ ELEKTRİK TARİFELERİ İLE SANAYİCİLERE YÖNELİK DEVLET TEŞVİK VE DESTEKLERİNDEN YARARLANILMASI; VERGİ DÜZENLEMELERİ VE YERLİ MALI BELGESİ TANZİMİ GİBİ BİRÇOK UYGULAMADA SANAYİ SİCİL BELGESİ İBRAZI ŞART!

82

S

anayici kimliğinin sağlanması, sanayi işletmelerinin tescilinin yanı sıra ekonomik ve sınai faaliyetlerinin takip edilmesi, gerekli verinin toplanması ve bu verilerden elde edilecek bilginin; sanayi politikasının oluşturulması, yatırımların yönlendirilmesi ve desteklerin hazırlanması gibi birçok alanda kullanılmasının sağlanması amacıyla, 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu 1957 yılında yürürlüğe kondu. Sanayi istatistikleri ve analizleri üretmek üzere sanayi işletmelerinin sicilini tutma görevi ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na verildi. Söz konusu görev, hâlihazırda yürürlükte bulunan 2014/11 sayılı Sanayi Sicil Tebliği esaslarına göre Sanayi Genel Müdürlüğü sorumluluğunda ve hizmetin yerinden verilmesi anlayışı çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Tekno-

loji İl Müdürlükleri tarafından elektronik ortamda sürdürülüyor. Sanayi Sicil Bilgi Sistemi, yaşayan bir sistem olup, her gün yeni kayıtlar yapıldığı gibi kayıt iptalleri de söz konusu oluyor. Sistemde hâlihazırda 137 bin civarında sanayi işletmesi kaydı bulunuyor. Sanayi sicil veri tabanında Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılan ve TÜİK tarafından uyumlaştırılan PRODTR-Sanayi Ürünleri Listesi, ürünlerin kodlanmasında kullanılıyor ve bu sistemle sektörel bazda her türlü bilginin elde edilmesi mümkün oluyor. Sanayi sicil veri tabanında, sanayi işletmesiyle ilgili elektrik tüketimi, kapasite ve fiili üretim miktarı, çalışan sayısı gibi çok geniş yelpazede veri tutulurken, firmaların her yıl vermek zorunda olduğu Yıllık İşletme Cetvelleri ile söz konusu bilgiler güncelleniyor.


Zühtü BAKIR MAKFED Genel Sekreteri

Bu kapsamda, sanayi sicil veri tabanı esas alınarak, Bakanlıkça, LONCA İnternet portalı (www.lonca.gov.tr) da hazırlanarak kullanıcıların hizmetine sunulmuş durumda. SANAYİCİ KİMDİR? Kanuna göre; bir maddenin vasıf, şekil, hassa veya terkibini makine, cihaz, tezgâh, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle, madenlerin çıkarılıp işlendiği yerler sanayi işletmesi, buralarda yapılan işler sanayi işleri ve buraları işletenler sanayici sayılır. Devamlı ve seri halinde tamirat yapan müesseselerle elektrik veya sair enerji istihsal eden santraller, gemi inşaatı gibi büyük inşaat yerleri ile bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeler de bu madde kapsamına girer. El ve ev sanatları ile küçük tamirhaneler bundan istisnadır. KAPASİTE RAPORU ŞART MI? Küçük, orta ve büyük işletmelerin makine ve tesisat, üretim kapasitesi ve tüketim kapasitesi bilgileri kapasite raporu şartı varken, mikro işletme vasıflarını taşıyan sanayi işletmelerinin (10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilançosu bir milyon TL’yi aşmayan) firma beyanı yeterli görülüyor. SANAYİ ÜRÜNLERİ İNTERNET PORTALI: LONCA Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, sana-

yi işletmelerine dair sanayi sicil verilerinden veri madenciliği yapılarak hazırlanan unvan, adres, iletişim ve ürün adı gibi bilgileri İnternet portalı Lonca ile paylaşıyor. Lonca’da, sanayi işletmeleri hakkında bilgilerin yanı sıra sanayi işletmelerini ilgilendiren diğer bazı bilgiler de sunuluyor. Kaynakça: 6948 Sayılı Sanayi Sicili Kanunu SGM 2014/11 Sayılı Sanayi Sicil Tebliği

SANAYİ İŞLETMELERİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ • Yeni açılan sanayi işletmelerinin, faaliyete başladıkları tarihten itibaren iki ay içinde sanayi siciline kayıt olması, • Sanayi işletmesinin geçici veya tamamen faaliyetine son vermesi ve verilen beyanname bilgilerinde değişiklik olması halinde bir ay içinde bildirilmesi, • Sanayi işletmesinin bir önceki yılla ilgili bilgilerinin yer aldığı Yıllık İşletme Cetveli’nin her yıl 30 Nisan’a kadar verilmesi, • İşletmenin her bir üretim yeri için ayrı bir Sanayi Sicil Belgesi düzenlenmesi, • Sanayi Sicil Belgesi’nin veriliş tarihi itibarıyla iki yılda bir vize yapılması.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI’NIN SORUMLULUĞU • Sanayi işletmelerinin sanayi siciline tescillerinin yapılması ve Sanayi Sicil Belgesi düzenlenmesi, • Sanayi işletmesi hakkında bilgi ve Yıllık İşletme Cetveli’nin toplanması, • Yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ve Sanayi Sicil Belgesi’ni görevli memura ibraz etmeyenler hakkında idari işlemlerin uygulanması.

83


iz bırakanlar

ERCÜMENT HIZAL’IN VEFATI, SEKTÖRÜ YASA BOĞDU TÜRK ASANSÖR VE YÜRÜYEN MERDİVEN SEKTÖRÜNÜN DUAYEN İSİMLERİNDEN, AYSAD ESKİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLARINDAN ERCÜMENT HIZAL, 26 MART TARİHİNDE GEÇİRDİĞİ ANİ RAHATSIZLIĞIN ARDINDAN, BİRLİKTE ÇALIŞTIĞI İNSANLARDA ASLA UNUTAMAYACAKLARI ANILAR BIRAKARAK ARAMIZDAN AYRILDI. İŞ ETİĞİ, ASANSÖR SEKTÖRÜNE UZUN SÜRELİ BAĞLILIĞI VE HER ZAMAN DOĞRU ŞEYİ YAPMA ARZUSUYLA HATIRLAYACAĞIMIZ ERCÜMENT HIZAL’IN 20 YILLIK İŞ ORTAĞI, ARKADAŞI OLAN EVATEK GENEL MÜDÜRÜ SAVAŞAL SAYIN; ACI KAYBIMIZIN ARDINDAN MOMENT EXPO OKUYUCULARI İÇİN BİR ANMA YAZISI KALEME ALDI.

84

Aramızdan çok erken ayrılan Ercüment Hızal kimdi? Ercüment Hızal “müteşebbisti”; henüz 19 yaşındayken kurduğu ilk şirketiyle başladığı ticari yolculuğunu, ileriyi görme yetisi, kendine güveni ve çalışkanlığı sayesinde her zaman başarıyla sürdürmüş, girişimci kişiliğini zaman içerisinde farklı sektörlere de taşımıştı. Ercüment Hızal “bilgeydi”; kişiliğinin en önemli özelliği, iyice araştırmadan, öğrenmeden, konuya hâkim olmadan asla karar almazdı. Bu özelliği sayesinde inanılmayacak kadar farklı konuda bilgi sahibiydi. Gerek tecrübesi, gerek bilgisi sebebiyle sözü dinlenen, çözüm ve kararlarına saygı gösterilen bir yöneticiydi. Ercüment Hızal “zekiydi”; çok hızlı öğrenir, hesap etmeden, ileriyi görmeden hareket etmez, hep aklını kullanırdı. Hep mükemmeli hedefler, çok ama çok çalışır, kolay kolay razı olmaz, devamlı en iyi sonuca, en kaliteliye ulaşmak için çaba gösterir ve son dakikaya kadar yılmazdı. Ercüment Hızal “liderdi”; bulunduğu topluluğa yarar sağlamak için, belirli hedefler doğrultusunda peşinden sürüklemeyi çok iyi bilirdi. Gerektiğinde aldığı zor kararlar ve sonuçlarının arkasında dururdu. Hitabet gü-

cüyle, sahip olduğu bilgi ve vizyonuyla insanları etkileyip, sürükleyen bir yapıya sahipti. Devamlı anlatır, insanların öğrenmeleri için çaba sarf ederdi. Ercüment Hızal “insandı”; günümüzde çok aradığımız ama bulmakta zorlandığımız en önemli insani özellikler olan dürüstlük, samimiyet, saygı, sevgi, hoşgörü, hakkaniyetli olmak onun en önemli erdemlerindendi. Sözünün eriydi. Gerçek bir iyi bireydi. Tüm çevresine mutlaka kibar, anlayışlı ve saygılı davranırdı. Ercüment Hızal, herkese bir şekilde “dokunmayı” başarabilen, yardımcı, yol gösteren biriydi. Birlikte çalıştığı insanlarda asla unutamayacakları anılar bırakarak aramızdan ayrıldı. Onu tanıyan herkesin kalbinde yaşadığına ve yaşayacağına olan inancımız tamdır. Hızal’ın kaybı, hiç kuşkusuz dünyamız, ülkemiz ve insanlık için çok önemli bir kayıptır. SEKTÖRE YÖN VEREN İSİMDİ 1955 yılında İstanbul’da doğan Ercüment Hızal, 1980 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden endüstri tasarımcısı ve iç mimar olarak mezun oldu. 1974 yılında ilk şirketini kurdu. 1970’li yıllarda, Türkiye’de yeni yeni gelişmeye başlayan fuarcılık alanın-


da yaptığı çalışmalar, organizasyonlar ve tasarımlarla fuarcılık sektörünün temellerinin atılmasında önemli roller üstlendi. 1980’li yıllarda, Türkiye’nin dünyaya yeni açılmaya başladığı, henüz birçok kişinin yurt dışını görmediği veya bulunmadığı dönemlerde uluslararası arenaya çıkma cesaretini gösteren Hızal, Türkiye’nin önde gelen sanayi şirketlerinin ve Türkiye’nin yurt dışı tanıtımlarına önemli katkılar sağladı. 1990’lı yıllarda ise asansör alanında üretim yapan ASFEN şirketini edinmesiyle sektöre adım atan Hızal, üstün tasarım ve proje üretme yeteneği sayesinde sektörü etkilemeyi ve yön vermeyi başardı. Hızal’ın büyük çabalarıyla Alman menşeli ortaklıkla kurulan Wittur Türkiye fabrikası, Türkiye’de ilk kez otomatik asansör kapıları üretmeye ve sektörün ilk ihracatlarını yapmaya başladı. Kısa sürede Wittur Türkiye büyük bir tesis haline geldi, Türk asansör sanayisinde çağdaş teknolojiye ve dışa açılmada kilometre taşı oldu. Ercüment Hızal, Wittur Holding İcra Kurulu Üyeliği görevi süresince, Wittur Grubu’nun küresel strateji ve operasyonlarında da etkili oldu. AYSAD’da üç dönem başkanlık yapan Hızal, Asansör Teknik Komitesi’nde uzun yıllar görevler üstlendi; Avrupa Asansörcüler Birliği’nin yönetim kurulu üyeliğini sürdürdü. CEN, ISO ve TSE gibi kurumlarla yaptığı çalışmalarda sektöre önemli katkılar sağlayan Ercüment Hızal, asansör sektörünün bugün uyguladığı yönetmelik, standart ve mevzuatlarının oluşmasında da önemli katkılarda bulundu. Ercüment Hızal, evli ve iki çocuk babasıydı.

2007 yılında, Moskova’da, Rusya asansör sanayisine katkıları nedeniyle ödül alırken.

1992 yılında düzenlenen İstanbul Asansör Fuarı’nda (Ercüment Hızal sağda) TSE Başkanı Mehmet Yılmaz Arıyörük ile fuarı gezerken.

AYSAD Başkanları toplu halde (Ercüment Hızal sol başta)

85


araştırma

EKONOMİK RİSKLER AZALIYOR ÇEVRESEL RİSKLER ARTIYOR HER YIL DAVOS ZİRVESİ ÖNCESİNDE AÇIKLANAN “DÜNYA EKONOMİ FORUMU KÜRESEL RİSKLER RAPORU”NUN 2018 YILI ÇALIŞMASINA GÖRE ÇEVREYLE İLİŞKİLİ RİSKLER YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR. 2018 KÜRESEL RİSKLER RAPORU KAPSAMINDA YAPILAN ANKETE KATILAN UZMAN VE YÖNETİCİLERİN YÜZDE 59’U, KÜRESEL RİSKLERİN ARTACAĞINA DİKKAT ÇEKİYOR.

86

D

ünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından, 23-26 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen “Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak” konulu bu yıl ki Davos Zirvesi’nde, siyaset ve iş dünyasının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da katılımı ile 3 bine yakın dünyanın en güçlü insanı bir araya geldi. Ülkeler arasındaki ortak sorunlarla mücadelede uluslararası işbirliğini canlandırmaya odaklanılacağının açıklandığı zirvede; uluslararası güvenlik, çevre ve küresel ekonomi gibi konular ele alındı. Ülkelerin ortak sorunlarla mücadelesinde işbirliği, şeffaflık ve hükümetler seviyesinde aksiyon almanın önemi vurgulanırken, yayınlanan yıllık Küresel Riskler Raporu’ndaki 10 maddeden yedisinin sürdürülebilirlik ekseninde yaşanabilecek zorluklardan oluşması ise dikkat çekti. Davos Zirvesi öncesinde açıklanan “Dünya Ekonomi Forumu 2018 Yılı Küresel Riskler Raporu”, TÜSİAD ve Marsh iş birliğiyle, 6 Nisan Cuma günü yapılan bir etkinlikte Türkiye kamuoyuyla paylaşıldı. Önceki yıllarda ekonomik dalgalanmalar ve istemsiz göçe bağlı toplumsal riskler yüksek endişe yaratırken, Küresel Riskler Raporu’nun 2018 yılı sonuçlarında bu risk sıralamasında çevresel risklerin yükselmesi dikkat çekiyor. Çevresel riskleri, siber ve jeopolitik yapı riskleri takip ederken, sıralamadaki bu radikal değişim ise hükümetlere ve iş dünyasına çevresel risklere karşı kayda değer aksiyonlar alma yükümlülüğü koşuyor. Raporda, uzmanların 30 küresel risk arasında yaptığı öncelik sıralamasına yer verilirken, bu sıralamaya göre şiddetli hava şartları, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistemde çöküş, büyük doğal afetler, insan eliyle yaratılan çevre felaketleri ve iklim değişikliği olmak üzere iklim değişikliği odaklı beş risk üst sıralarda yer alıyor. Yıllık Küresel Riskler Algı Anketi’nin bir diğer çarpıcı sonucu da siber tehditlerin öneminin artması. Anket sonuçları kapsa-


mında siber bağımlılığın gelecek 10 yıllık dönemde küresel risk ortamını biçimlendiren en önemli ikinci etken olacağı değerlendirmesi yapılıyor. SİBER TEHDİT SÜRÜYOR Uzmanlar, ekstrem hava koşullarından su ve besin savaşlarına geniş bir yelpazeye yayılan çevresel risklerin, ekonomik ve jeopolitik düzen gibi diğer başlıklar için de önemli bir tetikleyici olduğuna işaret ederken, siber risklerdeki dramatik artışın da gözden kaçırılmaması gerektiği uyarısında bulunuyorlar. Raporda da değinildiği üzere siber ihlaller

son beş yıl içinde tam iki kat artmış durumda. İnternetteki zararlı yazılım sayısı ise 357 milyonun üzerine ulaşmış durumda. Siber atakların firma başına maliyetinin geçtiğimiz yıla göre yüzde 27,4 artarak 16,3 milyon dolara ulaştığını ortaya koyan rapora göre akıllı teknolojik bağlantılarla hayatlarımızı kolaylaştıran Nesnelerin İnterneti cihaz sayısı ise 8,4 milyara yükseldi. Dünya nüfusunun 7,6 milyar olduğu düşünülürse rakamın büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir. Üstelik uzmanlar, 2020 yılında bu sayının 20,4 milyara ulaşmasını bekliyor. Başka bir anlatımla, 20,4 milyar akıllı cihaz; evlerimizin sıcaklığını kontrol etme, TV kanal-

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE HIZLA ARTAN DOĞAL KAYNAK KULLANIMININ DOĞURDUĞU RİSKLERİN KÜRESEL EKONOMİYE ETKİLERİNİ, HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA HİSSEDİYORUZ. HEM EKONOMİDE, HEM DOĞADA ‘GERİ VEREMEYECEĞİNİ ALMAK, ÇALMAKTIR’. TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEKTÖREL VE KÜRESEL REKABET GÜCÜNÜ KORUMASI İÇİN DÜŞÜK KARBONLU KALKINMANIN SUNDUĞU FIRSATLARI ARTIK DAHA CİDDİ BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMELİYİZ.”

“2018 KÜRESEL RİSK RAPORU, OTOMASYONUN İŞ GÜCÜ PİYASASINA ZARAR VERDİĞİNİ VE VERMEYE DEVAM EDECEĞİNİ ÖNE SÜRÜYOR. İLK OLARAK FAZLA VASIF GEREKTİRMEYEN MESLEKLER YOK OLACAK VE BÜYÜK TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNİN GÜCÜ ARTARKEN, EĞİTİMSİZ İŞÇİLERİN SEÇENEKLERİ GİDEREK AZALACAK.”

87


araştırma

KÜRESEL ÇÖKÜŞ RİSKİNİ CİDDİYE ALMALIYIZ

Prof. Klaus SCHWAB WEF Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı

“Ekonomik iyileşmede kazanılan ivme, dünya genelindeki kurumları, toplumları ve çevreyi zayıflatmasına müsaade ettiğimiz olumsuz durumların üstesinden gelmek için önemli bir fırsat sunuyor. Küresel sistemlerin çökme riskini ciddiye almalıyız. Birlikte hareket edebildiğimizde, bunu engellemek için gereken kaynaklara, yeni bilimsel ve teknolojik bilgilere sahibiz. Her şeyden önemlisi, ortak bir gelecek için beraber çalışmak için ihtiyaç duyduğumuz istek ve ivmeye kavuşmamız gerekiyor.”

88

larını değiştirme ya da alarm sistemini devre dışı bırakma gibi fonksiyonlara sahip olacak. SİYASİ VE EKONOMİK CEPHELEŞME ARTACAK Bununla birlikte raporda, ağırlıklı olarak, 2018’de güçlü ekonomik büyüme beklentisinin liderlere sistemlerin karşı karşıya olduğu zaafların üstesinden gelme noktasında fırsat sunduğu da vurgulanıyor. Rapor kapsamında düzenlenen yıllık Küresel Riskler Algı Anketi ise yüksek risk altında geçecek bir yıla daha hazırlanılması gerektiği uyarısında bulunuyor. Anket kapsamında görüşlerine başvurulan 1000 katılımcıya 2018’de yaşanacak risk eğilimleri sorulurken, ankete kanıtların yüzde 59’u risklerin artacağı; yüzde 7’lik kesim de risklerin azalacağı yönünde görüş bildirmiş. Katılımcıların yüzde 93’ü, küresel arenada yer alan büyük oyuncular arasındaki siyasi veya ekonomik cepheleşmelerin daha da kötüleşmesini beklerken, katılımcıların yaklaşık yüzde 80’i ise büyük oyuncuları içine alan savaşlarla bağlantılı risklerde artış öngörüyor. Raporda, 2018’deki karamsar tablonun kısmen jeopolitik ortamda yaşanan kötüleşmeden kaynaklı olduğu yorumu da yapılıyor. Raporda dikkat çekilen bir başka nokta ise, ekonomik risklerin öneminin bu yıl belirli ölçüde azalmış olmasıyla, küresel GSYİH büyüme oranlarında kaydedilen iyileşmenin küresel ekonomik ve finansal sistemlerde sü-

2018’İN İLK 10 RİSK ALANI 1- OLAĞAN DIŞI HAVA KOŞULLARI 2- DOĞAL AFETLER 3- SİBER SALDIRILAR 4- VERİ HIRSIZLIĞI 5- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLERİ VE UYUMU 6- BÜYÜK ÖLÇEKLİ SERMAYE GÖÇÜ 7- İNSAN KAYNAKLI ÇEVRESEL FELAKETLER 8- TERÖRİZM 9- YASA DIŞI TİCARET 10- BÜYÜK EKONOMİLERDEKİ VARLIK BALONLARI

reklilik arz eden yapısal risklere müsamaha gösterilmesine yol açacağı endişeleri! YENİ RİSK ALANI: KORUMACILIK VE TİCARET SAVAŞLARI Dünya Ekonomi Forumu 2018 Yılı Küresel Riskler Raporu’nun Türkiye kamuoyu ile paylaşıldığı toplantıda rapora ve küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, küresel büyümenin yeniden canlanmaya başlamasına rağmen korumacılık ve ticaret savaşlarının yeni bir risk alanı oluşturduğuna dikkat çekti. “Hala kriz öncesine göre bir miktar yavaş olsa da, daha dengeli ve dünyanın hemen her böl-


BÜYÜMENİN RİSKLERİNİ TARTIŞMAMIZ GEREKİYOR

GELECEK 10 YILDA GERÇEKLEŞMESİ EN OLASI BEŞ KÜRESEL RİSK 1- KİTLE İMHA SİLAHLARI 2- OLAĞAN DIŞI HAVA KOŞULLARI 3- DOĞAL AFETLER 4- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KAYNAKLI GÖÇ VE UYUM SORUNLARI 5- SU KRİZİ

gesine yayılan bir büyümeden söz edebiliyoruz. Küresel büyüme için en önemli riskin, gelişmiş ülke para politikaları hızla normalleşirken sermaye akımlarının gelişmekte olan piyasalardan hızla çıkması olduğu uzun zamandır konuşuluyordu. Küresel büyüme açısından yeni bir risk unsuru ise korumacılık ve ticaret savaşları. Korumacı tedbirler karşılıklı

olarak alınmaya başladığında, geri dönülmeyen bir sarmala dönüşüp ekonomiye zarar verici noktalara çok hızlı bir şekilde ulaşma potansiyeli taşıyor” diyerek devam eden Bilecik, buna rağmen baş döndürücü bir hızla değişen teknoloji ve dijitalleşme sınırları ortadan kaldırırken korumacı politikaların sürdürülebilirliğinin inandırıcı olmadığının altını çizdi.

EN KÖTÜ 10 SENARYO Küresel Riskler Raporu’nda, herhangi bir tahmin anlamına gelmemekle birlikte, dünya liderlerinin dünyayı hızla ve radikal bir şekilde değişime uğratabilecek olası gelecek şokları değerlendirmeleri için teşvik etmek üzere 10 kısa senaryoya da yer veriliyor. • SERT HASAT: Eş zamanlı tahıl üretimi sorunları, küresel gıda tedarikinin yeterliliğini tehdit edebilir. • İNTERNETİN KARMAŞIKLAŞMASI: Yapay zekânın “zararlı otları” yaygınlaşarak İnternetin performansını baskı altına alabilir. • TİCARETİN ÖLÜMÜ: Ticaret savaşları patlak verebilir ve uluslararası kuruluşlar bunlara müdahale etmekte fazla zayıf kalabilir. • DEMOKRASİNİN ÇÖKÜŞÜ: Yeni popülizm dalgaları, bir ya da daha fazla gelişmiş demokraside toplumsal düzeni tehdit edebilir. • MUTLAK TÜKENME: İnsansız gemiler, yasa dışı balıkçılığı yeni ve sürdürülebilirlik açısından çok daha olumsuz seviyelere taşıyabilir. • UÇURUMUN KENARINDA: Bir başka finansal kriz, politik müdahaleleri çıkmaza sokabilir ve kaos ortamını tetikleyebilir.

Erol BİLECİK TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı

“Küresel ekonominin canlanmasıyla 2017 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 7,4 ile son dört yıldaki en yüksek büyüme oranına ulaştı. Yüksek büyüme oranını konuşurken, diğer bir yandan yüksek büyümenin getirdiği riskleri de tartışmamız gerekiyor. Doğrudan yabancı yatırımların zayıf seyrettiği, sıcak paranın da artık gelişmekte olan ülkeleri çok daha riskli görmeye başladığı bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir ortamda para ve mali politikalarının enflasyonu düşürücü yönde çalışması, yatırımcıların finansal istikrarın sağlanacağına dair inançlarının güçlendirilip güvenlerinin kazanılması, son derece kritik hale geldi.”

• EŞİTSİZLİĞİN DERİNLEŞMESİ: Biyomühendislik ve bilişsel kapasiteyi geliştiren ilaçlar, sahip olanlar ve olmayanlar arasındaki uçurumu derinleştirebilir. • KURALSIZ SAVAŞ: Siber savaş kuralları hakkında mutabakatın olmadığı bir ortamda devletlerarası çatışmalar umulmadık bir şekilde tırmanabilir. • KİMLİK JEOPOLİTİĞİ: Jeopolitik hareketlilik nedeniyle, ulusal kimlik çatışması sınırlarda artan bir gerilim kaynağı haline gelebilir. • DUVARLARIN ÖRÜLMESİ: Siber saldırılar, korumacılık ve mevzuat uyuşmazlıkları, internetin bölümlere ayrılmasına yol açabilir.

89


fuar rotası Frankfurt

MAKİNE İMALAT SEKTÖRLERİNİN FUAR PROGRAMINDAKİ YOĞUNLUK TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR. HAZİRAN AYINDA SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİN UĞRAYACAĞI DURAKLAR, 29 MAYIS1 HAZİRAN TARİHLERİ ARASINDA PLAST 2018 FUARI İÇİN MİLANO VE 11-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE DÜZENLENECEK ACHEMA FUARI İÇİN FRANKFURT OLACAK. BU İKİ ŞEHRİN TARİHSEL DOKUSU, ETNİK TADLARI VE ALIŞVERİŞ DURAKLARI, FUARDAN ARTA KALAN ZAMANLARINDA İŞ İNSANLARINI ÇAĞIRIYOR.

Milano

90


Milano

D

ünyanın en ünlü fuarlarının da gerçekleştiği Frankfurt, tarih boyunca da önemli bir kentti. Frankfurt, Almanya’nın en büyük beşinci ve ayrıca Hessen Eyaleti’nin en büyük şehridir. Şehre Almanya’da “Frankfurt am Main”, yani “Main üzerindeki Frankfurt” denilir. Şehir, altı milyon civarında bir nüfus barındırıyor ve Avrupa’nın finans başkentlerinden biri olarak kabul ediliyor. Dünyanın en önemli finans merkezlerine ev sahipliği yapan şehirde Avrupa Merkez Bankası, Almanya Merkez Bankası ve Frankfurt Borsası da bulunuyor. Hemen hemen her yerde bankaların gökdelenlerini görebilirsiniz. Milano ise tüm dünyada modanın ana vatanı olarak anılan bir şehir. İtalya’nın başkenti Roma olsa da kültür, sanat, moda ve ticarete yön veren şehri Milano’dur. Kuzey İtalya ve Lombardia Eyaleti’nin başkenti olan kent, en çok da alışveriş yapmak isteyen ve dünyaca ünlü markaları takip edenlerce ziyaret ediliyor. Tarihi, doğası ve moda merkezi olması nedeniyle milyonlarca turisti ağırlayan Milano, gezilecek yerler bakımından da ziyaretçilerine bonkör davranıyor.

Frankfurt

91


fuar rotası

FRANKFURT bölgede farklı bütçelere hitap eden otel seçenekleri kolayca bulunabilir. Merkezden uzaklaştıkça fiyatlar düşse de kentin ziyaretçileri yoğun olarak şehir merkezinde konaklamayı tercih ediyor.

NERELER GEZILIR? RÖMERBERG MEYDANI Orta Çağ’dan bu yana Frankfurt’un idari merkezi olan tarihi Römerberg Meydanı, Alman mimarisini tam olarak yansıtan yapılarıyla dikkat çekiyor. Meydan İkinci Dünya Savaşı’nda tamamen harap edilse de yapılan restorasyonlarla meydan yeniden bir yaşam merkezi haline getirilmiş. Belediye Binası ve Frankfurt Katedrali’ne de ev sahipliği yapan; sivri çatılara, ahşap ön cephelere ve çok sayıda pencerelere sahip göz alıcı binaların yer aldığı meydan, kafeleri, restoranları ve hediyelik eşya dükkânlarıyla ziyaretçilerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. HAUPTWACHE Hauptwache Bölgesi, Frankfurt’un modern şehir alanının merkezi olarak kabul edilen ortak bir alandır. Bölge, merkezinde bulunan ve barok bir bina olan Hauptwache’den adını almış. 1730’da yerel şehir milislerini barındıracak şekilde inşa edilen Hauptwache, 1905’te açılan Café Hauptwache ile popülaritesini artırmış. ALTE OPER BİNASI Alte Oper (Eski Opera), bir konser salonu ve Frankfurt’un en eski opera binasıdır. Alte Oper, 1880’de açıldı, ancak 1944’teki hava akınlarında büyük ölçüde tahrip edildi. 1970’lerde yavaş yavaş yeniden kurulan bina, 1981’de yeniden açıldı. 1937’de Carl Orff’a ait Carmina Burana da dâhil olmak üzere birçok önemli opera, Frankfurt’ta ilk kez burada gerçekleştirildi.

RÖMERBERG MEYDANI

GOETHE EVİ Johan Wolfhang Goethe’nin doğup büyüdüğü 16’ncı yüzyıldan kalma ev, Frankfurt’un Grosser Hirschgrabern Caddesi üzerinde yer alıyor. Goethe’nin “Genç Werther’in Acıları” isimli ilk önemli eserini yazdığı (1774) ev, özellikle edebiyatseverlerin yoğun ilgisini çekiyor. EISERNER KÖPRÜSÜ 1868-1869 yılları arasında inşa edilen ve Römberg ile Sachsenhausen bölgelerini birbirine bağlayan Eiserner Köprüsü (Eiserner Steg), Frankfurt manzarasını büyük ölçüde görebileceğiniz noktalar arasında yer alıyor.

ALIŞVERIŞ Şehirdeki en ünlü alışveriş caddesi olan Zeil Caddesi’nde mücevher, kıyafet, parfüm ve hediyelik eşya bulabileceğiniz çok sayıda yer bulabilirsiniz. Goethestrasse Caddesi ise lüks alışverişleri tercih edenlerce ziyaret ediliyor. Caddede çok sayıda mücevherat ve lüks giyim markasının mağazaları yer alıyor. Frankfurt aynı zamanda bir endüstri kenti olarak teknoloji devi birçok markaya da ev sahipliği yapıyor. Karstadt ve Galeria Kauthof, dünyadaki son teknolojik ürünleri bulabileceğiniz merkezler olarak öne çıkıyor.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM Frankfurt merkezi çok büyük olmadığı için gezilebilecek yerlerin çoğu yürüme mesafesinde bulunuyor. Yine de kentte kapsamlı bir toplu taşıma sistemi bulunuyor. Şehir içi ulaşım araçlarının hepsi RMV adlı merkezde toplanıyor. Günlük ve mesafeye göre tek bilet alabileceğiniz RMV’de fiyatlar iki euro ila yedi euro arasında değişiyor. U işareti ile karşılaştığınızda metro hattı, S işaretiyle karşılaştığınızda banliyö trenlerinin çalıştığını anlayabilirsiniz. Havalimanından hem banliyö hem de metro aracılığıyla şehre gelebilirsiniz.

DAMAK TADI Frankfurt şehrin mutfağı, hem yerli hem de yabancı birçok öğeyi bir arada barındırıyor. Şehirde 3 binden fazla restoran bulunurken, peynir, Frankfurt’un en özel yiyecekleri içerisinde yer alıyor. Diğer yandan kentte bulabileceğiniz steak house tarzı restoranlarda hemen her lezzeti tadabilirsiniz. Kentin en ünlü restoranları genelde et ağırlıklı hizmet veriyor.

NEREDE KALINIR? ALTE OPER BİNASI

92

Frankfurt’ta otellerin büyük çoğunluğu Ana Gar etrafında yer alıyor. Bu

EISERNER KÖPRÜSÜ


MİLANO

NERELER GEZILIR? DUOMO DI MILANO Milano’nun simge eserleri olan ve inşası yaklaşık altı yüzyıl süren Milano Katedrali, dünyanın dördüncü büyük katedrali unvanını da taşıyor. Yapımına 1386 yılında Gian Galeazzo Visconti’nin emri ile başlanan ve İtalyan, Fransız ve Alman duvar ustaları tarafından 16’ncı yüzyılda ana yapısı tamamlanan katedral 11 bin 700 m²’lik alanı kaplıyor. Ön cephesinin tasarımı 1805-1809 yılları arasında Napolyon’un emri ile Nicolas de Bonaventure tarafından gerçekleştirilen yapı, ancak 1965 yılında tamamlanabildi. Yapının zirvesindeki altın Madonnia heykeli 108,5 metre yükseklikte yer alırken, Milano’daki hiçbir binanın bu yüksekliği aşmasına izin verilmiyor. SFORZESCO ŞATOSU 15’inci yüzyılda Francesco Sforza tarafından yaptırılan şato, 16 ve 17’nci yüzyıllarda yapılan genişletme çalışmalarının ardından Avrupa’nın en büyük kalelerinden biri haline geldi. Günümüzde Antik Çağ Sanatları Müzesi, Müzik Aletleri Müzesi ve Resim Galerisi başta olmak üzere 10’a yakın müzeye ev sahipliği yapan yapı, eski şehir merkezinin yakınında yer alıyor ve yapının müze bölümleri dışındaki alanları ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. LA SCALA Orijinal adı “Teatro alla Scala” olan ve tüm dünyada La Scala olarak anılan bu ihtişamlı opera evi, Milano’da ken-

DUOMO DI MILANO

di adını verdiği Piazza della Scala adlı meydanda yer alıyor. Tüm dünyada opera dinlemeyen kişilerin bile adını duyduğu bu yapının geçmişi, “Nuovo Regio Ducale Teatro alla Scala” adıyla 3 Ağustos 1778 tarihindeki resmi açılışa dayanıyor. Öncesinde ise burada Teatro Regio Ducale yer alıyordu ancak 25 Şubat 1776’daki yangından sonra İmparatoriçe Maria Theresa’nın onayladığı yeni bir mimari plan ile yerine La Scala inşa edildi. SANTA MARIA DELLE GRAZIE Tarihi dokusu ve mimarisinden ziyade içerisindeki eserlerle İtalya’nın en çok ziyaret edilen yapılarından biri olan Santa Maria Delle Grazie bazilikası, bu çekiciliğini, Rönesans’ın en önemli isimlerinden Floransalı Leonardo Da Vinci’nin en önemli eseri olarak gösterilen “Son Yemek” isimli eserini barındırıyor olması.

ALIŞVERIŞ Milano tam anlamıyla bir alışveriş cenneti: Siz neyi istiyorsanız Milano size onu sunuyor! En pahalı ürünlerden indirimli ürünlere kadar pek çok farklılığı bir arada bulabiliyorsunuz. Dünyaca ünlü İtalyan markalarına sahip olmak isteyen ziyaretçiler ciddi indirim zamanları olabileceği ihtimalini aklından çıkarmıyor. Özellikle sezon sonunda Milano’da ciddi indirimler bulabilmeniz mümkün.

NEREDE KALINIR? Her ne kadar Milano denilince akla çok yüksek harcamalar gelse de her bütçeye uygun konaklama yeri bulmak mümkün. Verilen hizmetlere göre farklı fiyat aralıklarında sunulan oteller arasında kendi bütçenize uygun bir yer bulabilirsiniz. Şehirde yaklaşık 2 bin otel olduğunu biliniyor. Bu yüzden bu kadar seçenek arasından

SFORZESCO ŞATOSU

her ziyaretçi kendi talepleri doğrultusunda konaklama bulabiliyor.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM Milano, oldukça etkili bir şehir içi ulaşım sistemine sahip; özellikle yaygın metro ağıyla, kentin istediğiniz noktasına kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Milano’daki bir numaralı toplu taşıma tercihi olan metro beş hattan oluşuyor. Saat 05:00’te açılan metro, hafta içlerinde gece yarısında, Cumartesi günleri ise 02:00’de kapanıyor. Yolculuğunuz kısa sürecekse ve yeraltına inmek istemiyorsanız, tercihinizi tramvaydan yana da kullanabilirsiniz. Milano’nun oldukça modern bir tramvay ağı bulunuyor. Taksi ve otobüsler ise kent içi trafiğin yoğunluğu nedeniyle çok fazla önerilmiyor.

DAMAK TADI İtalyan mutfağı Türk mutfağı ile büyük benzerlikler taşıyor. Pizza ve makarna ise İtalyan mutfağının alameti farikası ve günlük öğünlerinizde mutlaka denenmesi gereken lezzetler. Ancak İtalya denildiğinde akla gelen ilk lezzetlerden bir başkası ise elbette cappucino! Milano’da da onlarca kaliteli kafede cappucinoya doyabilirsiniz. Bunun yanı sıra tiramisu da Milano’da mutlaka tatmanız gereken lezzetlerden bir diğeri. İtalya’nın yerel lezzetleri arasında bulunan peynirler ise damak zevklerine uygun yapılarıyla dikkat çekiyor.

93


makale

ÇİN’İN SANAYİDE DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE MAKİNE SANAYİSİ ÇİN, 2014 YILI BAŞINDAN İTİBAREN İMALAT SANAYİSİNDE ÖNEMLİ BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNE GİRDİ VE BU DÖNÜŞÜMÜNÜ “MADE IN CHINA 2025” OLARAK ADLANDIRILAN BİR STRATEJİYLE YÜRÜTÜYOR. STRATEJİNİN TEMEL AMACI İSE ÇİN’İN İMALAT SANAYİSİNİ DAHA İNOVATİF, YENİLİK TABANLI, YÜKSEK KATMA DEĞERLİ, İLERİ TEKNOLOJİ İÇERİKLİ HALE GETİRMEK VE GELECEĞİN SEKTÖRLERİNDE ÖNCÜ VE LİDER OLMASINI SAĞLAMAK OLARAK TARİF EDİLİYOR.

94

U

ç yıl önce, 2015 yılının Mayıs ayında yürürlüğe konulan “Made in China 2025” girişimi üç aşamalı bir hedefe sahip ve bu üç aşamanın 2025, 2035 ve 2049 yıllarında sona ermesi planlanıyor. Buna göre Çin, 2025 yılına kadar geleneksel sektörlerde yüksek katma değerli üretime geçişi hedefleyen yeniden yapılanmayı tamamlamayı ve sanayisinin yüksek teknolojili ve yeni sanayiler temelli hale getirmeyi hedefliyor. İkinci aşamada, 2035 yılına kadar yüksek teknolojili ve yeni sektörlerdeki teknolojik gelişmeler, inovasyon, buluşlar alanlarında öncü ülkelerden biri haline gelmeyi öngören Çin, son aşamada ise 2049 yılında yüksek teknolojili ve yeni sektörlerde dünya lideri olmayı; sanayideki teknoloji alanında küresel belirleyici/sürükleyici ülke olmayı amaçlıyor. Çin, bu hedeflere ulaşılma yönünde altyapının oluşturulması için sanayide dokuz öncelikli

gelişme alanı belirledi. Bu alanlar, • İnovasyon faaliyetlerinin özendirilmesi ve teşvik edilmesi, • Üretimde entegre, akıllı, dijital ve teknoloji odaklı sistemlerin geliştirilmesi ve kullanılması, • Sanayi tabanının teknoloji odaklı olarak genişletilmesi, • Ürün kalitelerinin iyileştirilmesi ve küresel Çin markalarının çıkarılması, • Yeşil üretim yöntemlerinin geliştirilmesi ve kullanılması, • 10 yeni sanayi alanında üretim ve ürün teknolojilerine sahip olunması, • Mevcut sanayilerin verimlilik ve etkinliklerinin artırılması, • Sanayi sektörlerinde satış sonrası teknoloji odaklı hizmetlerin geliştirilmesi, • Çin sanayisinin tümüyle küresel rekabet gücüne sahip hale getirilmesi olarak sıralanıyor.


Çin, bu kapsamda gelişme sağlanacak 10 yeni sanayi alanını da belirlerken, her bir alt konuyu kapsayan toplam 49 adet pilot gelişme projesine de başlamış durumda. HAVACILIK VE UZAY SANAYİSİNDE SON 20 YILDA BÜYÜK GELİŞME SAĞLANDI Çin, tarım teknolojileri ve makineleri sektöründe büyük ölçekli alanlarda tarımı hedefleyen yüksek teknolojili, enerji verimli, karbon salımı çok düşük, çok fonksiyonlu, sürüm, ekim-tohumlama, hasat, toplama, işleme ve geri dönüşüm makineleri geliştirme ve üretmeyi hedefliyor. Aynı zamanda ileri tarım teknolojileri ve girdilerini de geliştirerek verimlilik artışını amaçlıyor. Robotik teknolojileri ve akıllı üretim ekipmanları sektöründe ise 2002 yılından bu yana takım tezgâhları alanında dünyanın en büyük üreticisi konumunda olan Çin’de üretilen takım tezgâhlarının büyük bölümü halen konvansiyonel nitelik taşıyor. Takım tezgâhları üretiminde ileri teknoloji ve ileri bilgisayar kontrol sistemleri alanında yetersizlikler söz konusuyken, bilgisayar kontrol sistemlerine sahip CNV tezgâhlarının üretimdeki payı yüzde 30 düzeyinde ve sınırlı ihracata konu ediliyor. Öte yandan Çin, takım tezgâhlarının üretiminde kullandığı birçok kritik teknolojik girdiyi Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Japonya ve Güney Kore gibi gelişmiş ülkelerden ithal ediyor. “Made in China 2025” belgesi, bu kapsamda, takım tezgâhları ile diğer üretim ekipmanları alanında geniş bir gelişme alanı hedefi ortaya koyuyor. İlk gelişme alanı bilgisayarlı kontrol sistemleri olarak öne çıkarken, buna destek olarak gömülü yazılımlar ve elektronik aksamların geliştirilmesi hedefleniyor. Takım tezgâhlarına ek olarak robotik teknolojileri, 3D üretim teknolojileri ile akıllı ve bağlantılı üretim sistemleri (M2M) alanlarında da gelişme hedefleniyor. Havacılık ve uzay teknolojileri ve araçları sektöründe de Çin’in havacılık ve uzay sanayisi son 20 yıldır önemli bir gelişme gösterdi. Sanayi, 20 yıllık süreç içinde araştırma ve tasarımla başlayan, üretim ve deneme uçuşlarıyla devam eden ve bakım onarımla sona eren değer zincirini tüm aşamalarında ilerleme sağlarken, yine bu 20 yıllık süreç içinde uluslararası uçak ve motorlarıyla ekipmanları üreten firmalardan Airbus, Boeing, Rolls-Royce ve Bombardier, Çin’deki yan sanayi üreticileriyle uzun vadeli ve stratejik tedarik işbirlikleri geliştirdi. Bu işbirlikleri de Çin’in havacılık ve uzay sanayisine önemli bir bilgi birikimi kazandırdı. Çin, son 20 yıldır sağladığı bu gelişme ve birikimle, 2020 yı-

lında itibaren “Bir Kuşak Bir Yol” girişiminin kapsadığı coğrafya içinde, havacılık ve uzay sanayisinde üretim, yan sanayi, teknoloji-tasarım, uçak söküm ve bakım-onarım merkezi olmayı hedefliyor. Bu çerçevede Çin, “Bir Kuşak Bir Yol” girişimindeki ülkelerin ihtiyaçlarını da gözeterek, C-sınıfı geniş gövdeli yolcu uçağı ve motorlarını, orta ölçekli sivil helikopterleri, yüksek teknolojili iş jetlerini ve özel yardım (arama-kurtarma-söndürme gibi) havacılık araçlarını üretmeyi ve ihraç etmeyi öngörüyor. İleri ve yeni malzemeler alanında ise Çin hükümetinin “Made in China 2025” belgesi kapsamında yürürlüğe koyduğu ileri malzemeler stratejisi, seçilmiş malzemelerde sürdürülebilir teknolojik gelişimin sağlanmasını ve üretimini hedefliyor. Bu ürünlerin ihracatı daha uzun vadeli bir hedef oluştururken, Çin, yapısal ve fonksiyonel metaller, çoklu alaşım metaller, performans metal ürünleri, suni ileri polimerler, inorganik mineraller, ileri kimyasallar, uzay koşullarına dayanıklı ve uyumlu malzemeler, ultra ince malzemeler ve yüksek performanslı kompozitleri öncelikli alanlar olarak belirlemiş durumda. Made in China 2025 belgesi, bu alanlarda üretimin yanı sıra uluslararası standartlarda belirleyici olmayı, yeşil üretim süreçlerinin kullanımını, geri dönüşüm ve yeniden kullanımı da hedefliyor.

Can Fuat GÜRLESEL MAİB Ekonomi Danışmanı

GÜÇ VE ENERJİ TEKNOLOJİLERİ ALANINDA HEDEFLER BÜYÜK Güç ve enerji teknolojileri ve ekipmanları sektöründe Çin, dünyanın en büyük kuru-

95


makale lu elektrik üretim kapasitesine sahip ülkesi. Yine, dünyanın en geniş termal, hidroelektrik, rüzgâr ve güneş enerjisi üretim kapasitesi de Çin’de bulunuyor. Bu kapsamda Çin, güç ve enerji alanında birkaç stratejik hedefe sahip: Bunlardan ilki, sürdürülebilir bir enerji güvenliği iken, ikinci hedef artan enerji talebinin yurt içi üretimle karşılanması; üçüncü hedef yenilenebilir enerji ve temiz kömür alanları olmak üzere enerji teknolojilerinde kendine yeter hale gelmek. Çin’in, güç ve enerji alanındaki dördüncü hedefi ise enerji ekipmanlarının tamamına yakınında teknoloji ve üretim kapasitesine sahip olunması. Çin’de bu oran 2016 yılı itibarıyla yüzde 95’e ulaşmıştı. Enerji tüketiminde azami verimlilik ile ülke genelinde enerji dağıtımında azami verimlilik de diğer hedefler arasında bulunuyor. Çin, bu çerçevede, yeni enerji üretim teknolojileriyle dağıtım ve dönüşüm ekipmanlarına, güvenlik valflerine, devre kesicilerle akıllı şebeke yönetimi gibi alanlara ağırlık veriyor.

Çin, hızlı raylı sistemler teknolojileri ve ekipmanları sektöründe de 2006 yılından itibaren hızlı raylı sistemler altyapısı ile hızlı trenlere önemli bir yatırım yapmaya başladı. Her iki alandaki yatırımlar için Alstom, Siemens, Bombardier, Hitachi ve Kawasaki gibi uluslararası lider firmalarla ortaklıklara giden Çin, yabancı sermayeli otaklıklar sürecinde hızlı raylı sistemler alanında önemli bir bilgi birikimine ulaştı; Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık vermeye başladı. Bugün gelinen noktada Çin, fikri mülkiyet hakkı tamamen kendisine ait olan kritik teknolojilere ve dünyanın en gelişmiş hızlı tren imalatı teknolojisine sahip durumda. Çin’in iki büyük raylı sistem ile tren ve ekipmanları üreticisi firması birleşerek küresel ölçekte en büyük üretici firma haline geldi. Çin, önümüzdeki dönemde de yurt içinde ulaşım güvenliğini, enerji verimliğini ve çevresel uyumu artırmış bir raylı sistemler altyapısına ulaşmak için akıllı ulaşım sistemlerinin geliştirilmesine öncelik verecek.

ÇİN’İN ÖNCELİKLİ 10 YENİ SANAYİ ALANI VE KONULARI

96

TARIM TEKNOLOJİLERİ VE MAKİNELERİ • Yüksek teknolojili hasat makineleri • Yüksek teknolojili gıda üretim ve işleme makineleri • Büyük ölçekli tarım makineleri • Akıllı ve bütünleşik tarımcılık sistemleri • İhtisaslaşmış tarım Ar-Ge ve eğitim faaliyetleri • Yeni tarımsal girdi malzemeleri

HAVACILIK VE UZAY TEKNOLOJİLERİ VE ARAÇLARI • Yeni nesil ticari yolcu uçakları • Yeni nesil sivil helikopterler • Yeni nesil insansız hava araçları • Havacılık ve uzay sanayi kritik yan sanayi • Özel ve lüks jetler • İhtisaslaşmış havaalanı ekipmanları

YENİ NESİL ARAÇ TEKNOLOJİLERİ VE ARAÇLARI • Elektrikli araçlar • Hibrid araçlar • Güneş pilli araçlar • Akıllı ve bağlantılı araçlar (insansız/sürücüsüz) • Yüksek teknolojili ve akıllı spor araçları (golf gibi)

MEDİKAL TEKNOLOJİLER EKİPMANLAR VE YENİ NESİL İLAÇLAR • Ar-Ge ve klinik deneyler • Ürün testleri ve standartları • Dijital sağlık hizmetleri, uzaktan erişim ve tedavi • Yüksek teknolojili medikal ekipmanlar • İleri derece görüntüleme ekipmanları

BİLİŞİM VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ • Bilişim ve iletişim donanımları • 5G iletişim teknolojileri ve altyapısı • Yeni nesil işletim sistemleri • Endüstriyel yazılımlar • Bulut teknolojileri • Büyük veri işleme ve analiz teknolojileri • Akıllı şebekeler

İLERİ VE YENİ MALZEMELER • Yeni çok işlevli metal alaşımları • Yeni yapısal metaller • Yüksek performanslı elyaflar • Yüksek performanslı kompozit malzemeler • İleri seramikler ve camlar • İleri polimerler

ROBOTİK TEKNOLOJİLERİ VE AKILLI ÜRETİM EKİPMANLARI • Bilgisayarlı kontrol tezgâhları (CNC) • Robotikler • 3D baskı teknolojileri • Yüksek teknolojili takım tezgâhları

DENİZCİLİK TEKNOLOJİLERİ VE EKİPMANLARI İLE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ DENİZ ARAÇLARI • Yüksek teknolojili denizcilik seyrüsefer ekipmanları • Yeni ve dayanıklı malzemeler (okyanus derinleri ve kutuplar için) • Okyanus ve derin deniz araştırma ekipmanları • Lüks kruvaziye gemiler ve yatlar

GÜÇ VE ENERJİ TEKNOLOJİLERİ VE EKİPMANLARI • Temiz kömür enerjisi teknolojileri • Nükleer enerji teknolojileri • Deniz enerjisi teknolojileri ve ekipmanları • Yeni nesil enerji dağıtım, iletim ve dönüştürme ekipmanları • Yüksek teknolojili ve akılı enerji güvenliği sistemleri (yönetim ve izleme)

HIZLI RAYLI SİSTEMLER TEKNOLOJİLERİ VE EKİPMANLARI • Raylı sistemler ekipmanları • Temassız ve hızlı raylı sistemler teknolojileri • Akıllı işletim ve sinyalizasyon sistemleri Kaynak: Made in China 2025 Vision and Strategy


GÖSTERGELER MART 2018

97


göstergeler

TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI MART AYININ SONUNDA 4 MİLYAR DOLAR OLDU TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI 2018 YILININ OCAK-MART DÖNEMİNDE 4 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE KAYDEDİLDİ. 2017 YILININ AYNI DÖNEMİNDE BU RAKAM 3,2 MİLYAR DOLARDI. TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI MART AYININ SONUNDA GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 23,6 ARTTI.

98

M

akine sektöründe 2018 yılının Ocak-Mart döneminde en fazla ihracat gerçekleştiren alt sektör motorlar oldu. 2017 yılının Ocak-Mart döneminde söz konusu ürün grubunda gerçekleştirilen ihracatın değeri 544,3 milyon dolarken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 17,2 artışla 637,9 milyon dolar seviyesine ulaştı. Listenin ikinci sırasında bulunan klimalar ve soğutma makineleri kaleminde 2018 yılının Ocak-Mart döneminde gerçekleştirilen ihracatın değeri 535,2 milyon dolar oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 415,8 milyon dolardı. Klimalar ve soğutma makineleri mal grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 28,7 oldu. En fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü kalem ise diğer makineler olarak kayda geçti. Söz konusu kalemde 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 275,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 28,4 artışla 353,4 milyon dolar oldu.

ALMANYA İHRACAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA BULUNUYOR 2018 yılının Ocak-Mart döneminde makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında Almanya yer alıyor. Almanya’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 563 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 20,2 artışla 677 milyon dolar olarak kaydedildi. İkinci sıradaki ABD’ye yönelik makine ihracatı 2018 yılının OcakMart döneminde 265 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 240 milyon dolar seviyesindeydi. Böylece ABD’ye yönelik makine ihracatı yüzde 10,6 artmış oldu. Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki İtalya’ya ise 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 166 milyon dolarlık makine gönderilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 28,5 artışla 214 milyon dolar değerine yükseldi.


MAKİNE SEKTÖRÜNÜN TAMAMI İTİBARIYLA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

1 OCAK-31 MART 2017

1 OCAK-31 MART 2018

DEĞİŞİM (%)

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/Kg

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/Kg

MİKTAR

DEĞER

MOTORLAR VE AKSAMLARI

36,7

544,3

14,8

39,1

637,9

16,3

6,6

17,2

KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ

104,7

415,8

4

115,5

535,2

4,6

10,3

28,7

DİĞER MAKİNELER

45,1

275,2

6,1

51,4

353,4

6,9

13,9

28,4

DİĞER YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ

111,1

295,1

2,7

113,9

349,4

3,1

2,5

18,4

İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER

62,8

206,3

3,3

78,3

285,7

3,6

24,6

38,5

POMPALAR VE KOMPRESÖRLER

25,4

176,6

6,9

29,9

240,8

8

17,9

36,4

TAKIM TEZGÂHLARI

23,5

154,1

6,5

27,6

204,7

7,4

17,2

32,8

TARIM VE ORMANCILIKTA KULLANILAN MAKİNELER

34,3

152,3

4,4

37,9

175,9

4,6

10,4

15,5

TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ

23,5

125,5

5,3

25,6

157,4

6,1

8,9

25,4

TÜRBİNLER, TURBOJET, TURBOPROPELLER, HİDROLİK SİLİNDİRLER

4,4

133,3

29,7

3,9

151

38,1

-11,7

13,3

VANALAR

12,7

113,9

9

14

138,5

9,8

10,5

21,5

REAKTÖRLER VE KAZANLAR

13,6

101

7,4

13,1

127,8

9,8

-3,9

26,6

GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ

19,8

100,9

5,1

19,1

114,2

6

-3,8

13,2

SİLAH VE MÜHİMMAT

6,5

85

12,9

4,6

96,4

20,7

-29,3

13,4

HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ

9,9

75,6

7,6

11,2

94,6

8,4

13,5

25

YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ

14

61,6

4,4

19,3

84,7

4,4

37,8

37,3

ISITICILAR VE FIRINLAR

10,7

73

6,8

11,4

83,9

7,3

6,7

15

KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ

3,3

33,9

10,2

4,5

47,3

10,3

38,2

39,3

AMBALAJ MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI

2

35,3

17,5

2,5

44

17,2

26,2

24,5

RULMANLAR

2,7

30,9

11,3

3,3

38,4

11,4

22,7

24,2

BÜRO MAKİNELERİ

0,9

43

45

0,9

33,9

35,7

-0,7

-21,1

3

19,2

6,3

3,4

24,9

7,2

11,6

29,3

0,8

3,9

4,6

0,6

3,8

6,3

-28,6

-2,5

572,5

3,2

5,7

632

4

6,4

10,4

23,6

MAL GRUBU ADI

KÂĞIT İMALİNE VE MATBAACILIK MAKİNELERİ DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ TOPLAM

99


göstergeler

AMBALAJ MAKİNELERİ Ambalaj makineleri ürün grubunda 2017 yılının OcakMart döneminde 35,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, bu rakam 2018 yılının aynı döneminde yüzde 24,5 artışla 44 milyon dolar olarak kaydedildi. Ambalaj makineleri mal grubunda 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 3,8 milyon dolarla en fazla Irak’a ihracat gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında ise Cezayir bulunuyor. 2017 yılının Ocak-Mart döneminde Cezayir’e ihraç edilen ürünlerin değeri 3 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 22,7 artışla 3,8 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sıradaki Mısır’a 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 985 bin dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 127,2 artışla 2,2 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise sırasıyla Almanya ve Özbekistan yer alıyor. Dör-

düncü sıradaki Almanya’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 1,5 milyon dolar değerinde ürün gönderilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 41,4 artışla 2,2 milyon dolar seviyesine yükseldi. Beşinci sıradaki

Özbekistan’a ise 2017 yılının Ocak-Mart döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 638 bin dolar olarak kaydedilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 236,1 artışla 2,1 milyon dolar oldu. 2017 yılının Ocak-Mart dö-

neminde Türkiye geneli ambalaj makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 236,1 ile Özbekistan’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 216,5 ile İran gelirken, yüzde 127,2 ile Mısır üçüncü sırada yer aldı.

AMBALAJ MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI

ÜLKE

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

IRAK

0,2

3,8

CEZAYİR

0,1

3

MISIR

0,05

ALMANYA

0,1

ÖZBEKİSTAN

DEĞİŞİM (%)

$/KG

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

16,5

0,2

3,8

17,6

-6,7

-0,3

22,5

0,1

3,8

27,3

1

22,7

0,9

17,4

0,07

2,2

28,1

40,8

127,2

1,5

13,2

0,1

2,2

12,5

48,5

41,4

0,03

0,6

17,8

0,09

2,1

22,6

164,5

236,1

İRAN

0,04

0,6

13,3

0,1

2,1

12,6

234,5

216,5

İTALYA

0,04

1,2

30,2

0,09

2

21,9

115,9

56,5

İNGİLTERE

0,02

0,7

23,5

0,02

1,3

51,6

-10,8

95,7

BAE

0,05

0,7

12

0,05

1,1

20,1

-1,9

64,1

SUUDİ ARABİSTAN

0,05

1,4

27,7

0,07

1

13,4

52

-26,6

2

35,3

17,5

2,5

44

17,2

26,2

24,5

MAL GRUBU TOPLAMI

100

2018 YILI MİKTAR (BİN TON)


GIDA MAKİNELERİ Gıda sanayisi makineleri ihracatı 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 100,9 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 13,2 artışla 114,2 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Gıda sanayisi makineleri ka-

leminde 2018 yılının OcakMart döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 13,1 milyon dolarla Cezayir oldu. 2017 yılının aynı döneminde Cezayir’e 10,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Söz konusu

ülkeye yönelik ihracat artışı yüzde 20,9 oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan Özbekistan’a 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 7,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Üçüncü sırada bulunan Sudan’a yönelik

gıda sanayisi makineleri ihracatı 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 269 bin dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 2 bin 436,8 artışla 6,8 milyon dolar oldu. Dördüncü sırada bulunan Mısır’a 2017 yılının OcakMart döneminde 3,7 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 64,4 artışla 6,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Beşinci sıradaki Irak’a 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 3 milyon dolar değerinde gıda sanayisi makinesi ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 86,4 artışla 5,6 milyon dolar olarak kaydedildi. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli gıda sanayi makineleri sektöründe en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke yüzde 17 bin 726,4 ile Angola oldu. Sudan yüzde 2 bin 436,8 ile ikinci, Kanada ise yüzde 631,7 ile üçüncü sırada yer aldı.

GIDA MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI

2018 YILI

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

CEZAYİR

2,8

10,8

ÖZBEKİSTAN

2,4

8,4

SUDAN

0,03

0,2

7,1

0,9

MISIR

0,7

3,7

4,7

1,1

IRAK

0,6

3

4,6

1,6

5,6

ÜLKE

ANGOLA

DEĞİŞİM (%)

$/KG

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

3,8

2,7

13,1

4,8

-2,9

20,9

3,4

1,3

7,6

5,6

-44,8

-8,7

6,8

7,5

2.318

2.436,8

6,1

5,5

41,9

64,4

3,4

151,6

86,4

0,003

0,02

7,6

0,5

4,8

9

14.861,1

17.726,4

İRAN

2,1

6,8

3,3

1,4

4,2

3

-32,8

-37,8

RUSYA

0,2

1,9

7,4

0,4

3,8

8,6

65,5

92,9

1

3

2,9

0,4

3,8

8,3

-56,6

24,8

KANADA

KAZAKİSTAN

0,02

0,3

12,2

0,4

2,4

5,7

1.466,7

631,7

MAL GRUBU TOPLAMI

19,8

100,9

5,1

19,1

114,2

6

-3,8

13,2

101


göstergeler

HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ Hadde ve döküm makineleri sektöründe 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 94,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 75,6 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu ka-

lemdeki ihracat artışı yüzde 25 oldu. Hadde ve döküm makineleri mal grubunda 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 15,4 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı

döneminde Almanya’ya gönderilen ürünlerin değeri 10,6 milyon dolardı. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat artışı yüzde 45 oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan Cezayir’e 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 2,1 milyon dolarlık

ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 358,3 artışla 9,9 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sıradaki İtalya’ya 2017 yılının OcakMart döneminde 4,7 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 89,6 artışla 9 milyon dolara yükseldi. Dördüncü sırada bulunan Rusya’ya 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 5,1 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. Listenin beşinci sırasındaki Bulgaristan’a ise 2018 yılının Ocak-Mart döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 3,8 milyon dolar olarak kaydedildi. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli hadde ve döküm makineleri sektöründe ihracat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 358,3 ile Cezayir oldu. Listenin ikinci sırasında yüzde 89,6 ile İtalya yer alırken, söz konusu ülkeyi yüzde 69,8 ihracat artışıyla Mısır üçüncü sırada izledi.

HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2017 YILI MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

1,4

10,6

CEZAYİR

0,2

2,1

İTALYA

0,8

RUSYA

0,5

BULGARİSTAN

DEĞİŞİM (%)

$/KG

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

7,3

1,6

15,4

9,5

11,4

45,0

9,2

1,1

9,9

8,5

396,1

358,3

4,7

5,8

1,3

9

6,6

67,9

89,6

7,1

13,6

0,2

5,1

20,3

-51,3

-27,2

0,1

4,6

28,1

0,3

3,8

10,5

123,1

-16,7

İRAN

0,2

2,1

8,7

0,3

3,6

11,2

27,9

65,3

ROMANYA

0,5

2,9

5,9

0,3

3

8,3

-28,9

1,2

MACARİSTAN

0,1

1,7

13,7

0,1

2,4

17,7

3,9

34,2

MISIR

0,2

1,3

5,3

0,4

2,3

5,4

66,9

69,8

İSPANYA

0,1

1,6

14,3

0,2

2,2

9,1

122,2

40,8

MAL GRUBU TOPLAMI

9,9

75,6

7,6

11,2

94,6

8,4

13,5

25

ÜLKE

102

2018 YILI MİKTAR (BİN TON)


ISITICILAR VE FIRINLAR Isıtıcılar ve fırınlar ürün grubunda 2017 yılının OcakMart döneminde 73 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 15 artışla 83,9 milyon dolara yükseldi. Isıtıcılar ve fırınlar ürün grubunda 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 47,5 artışla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının Ocak-Mart döneminde Almanya’ya yönelik ısıtıcılar ve fırınlar ihracatı 6,6 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam 9,8 milyon dolar oldu. İhracat listesinin ikinci sırasındaki İtalya’ya 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 6,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 4,2 milyon dolardı. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat yüzde 53,6 arttı. Listenin üçüncü sırasında ise 2018 yılının Ocak-Mart dönemi itibarıyla 4,5 milyon dolarlık

ihracat gerçekleştirilen Fransa bulunuyor. 2017 yılında Fransa’ya ihraç edilen ürünlerin değeri 2,6 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu ülkeye yönelik ihracattaki artış yüzde 72 oldu. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise sırasıyla Çin ve Cezayir yer alıyor. Dördüncü sıradaki Çin’e 2017 yılının Ocak-Mart

döneminde 2,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 48,8 artışla 3,5 milyon dolar olarak kaydedildi. Beşinci sıradaki Cezayir’e ise 2017 yılının Ocak-Mart döneminde gönderilen ürünlerin değeri 2 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam

yüzde 36,4 artışla 2,8 milyon dolar seviyesine ulaştı. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde ısıtıcılar ve fırınlar mal grubunda en fazla ihracat artışı yüzde bin 669,9 ile Meksika’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 86,4 ile İspanya gelirken yüzde 72 ile Fransa üçüncü sırada yer aldı.

ISITICILAR VE FIRINLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

1,2

6,6

İTALYA

0,6

4,2

ÜLKE

2018 YILI

DEĞİŞİM (%)

$/KG

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

5,4

1,3

9,8

7,1

13,1

47,5

6,6

0,7

6,5

8,5

19,1

53,6

FRANSA

0,4

2,6

5,9

0,7

4,5

6,5

56

72

ÇİN

0,2

2,3

11,2

0,2

3,5

12,5

33,8

48,8

CEZAYİR

0,2

2

8,4

0,3

2,8

9,2

24,3

36,4

RUSYA

0,2

1,9

8,4

0,3

2,7

7,4

64,4

45,1

İSPANYA

0,3

1,4

4,4

0,3

2,6

6,7

22,5

86,4

İRAN

0,2

1,7

8,4

0,1

2,1

11,1

-8,1

21,3

IRAK

0,2

2

8

0,2

2

7,4

8,1

-1,0

MEKSİKA

0,004

0,1

21,6

0,3

1,8

4,7

8.015,5

1.669,9

MAL GRUBU TOPLAMI

10,7

73

6,8

11,4

83,9

7,3

6,7

15

103


göstergeler

İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER 2018 yılının Ocak-Mart döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler sektöründe 285,7 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 206,3 milyon dolardı. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler sektöründe bir önceki yıla göre yüzde 38,5 artış yaşandı. İnşaat ve madencilikte kullanılan makineler sektöründe 2018 yılının OcakMart döneminde 24,7 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 12,7 milyon dolar seviyesindeydi. Almanya’ya yönelik ihracat 93,8 arttı. İkinci sıradaki Hollanda’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 4,8 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 184,2 artışla 13,7 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin üçüncü sırasındaki İngiltere’ye 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 7,8 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 65,4 artışla 12,9 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü sırasında yer alan Cibuti’ye 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 11,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı

döneminde bu rakam 103 bin dolardı. Cibuti’ye yönelik ihracat yüzde 11 bin 375,2 arttı. Beşinci sıradaki Cezayir’e ise 2018 yılının Ocak-Mart döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler kaleminde ihraç edilen ürünlerin değeri 11,4 milyon dolar olarak kaydedildi.

2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli inşaat ve madencilikte kullanılan makineler ihracatı listesinde en fazla artış yüzde 11 bin 375,2 ile Cibuti’de yaşandı. Listede yüzde 184,2 ile Hollanda ikinci sırada bulunurken, söz konusu ülkeyi yüzde 118 ile Fransa üçüncü sırada takip etti.

İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2017 YILI MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

3,1

12,7

HOLLANDA

2,5

4,8

ÜLKE

DEĞİŞİM (%)

$/KG

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

4

5,4

24,7

4,6

69,4

93,8

1,9

4,4

13,7

3,1

71,1

184,2

İNGİLTERE

4,1

7,8

1,9

4,7

12,9

2,7

14,1

65,4

CİBUTİ

0,03

0,1

2,7

0,7

11,8

15,9

1.847,5

11.375,2

CEZAYİR

3,2

12

3,7

3,2

11,4

3,6

-0,4

-4,6

RUSYA

1

5,4

5

2,1

10,9

5,1

96,2

100,4

EGE SERBEST BÖLGESİ

3,3

7,7

2,3

3,3

9,4

2,8

-0,6

22,6

İRAN

1,7

7,5

4,2

2,3

9,4

4

31,5

25,6

FRANSA AVUSTURYA MAL GRUBU TOPLAMI

104

2018 YILI MİKTAR (BİN TON)

1

4,1

4

2,1

8,9

4,1

113,5

118

1,3

6,2

4,5

1,7

8,7

5

26,8

40,8

62,8

206,3

3,3

78,3

285,7

3,6

24,6

38,5


POMPA VE KOMPRESÖRLER Pompa ve kompresörler mal grubunda, 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 176,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 36,4 artışla 240,8 milyon dolara yükseldi. Pompa ve kompresörler

ürün grubunda, 2018 yılının Ocak-Mart döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 57,4 milyon dolarla Almanya oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 40,6 milyon dolardı. Almanya’ya yönelik ihracat yüzde 41,5 arttı. Listenin ikinci sırasın-

da bulunan ABD’ye 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 12,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 27,9 artışla 15,9 milyon dolar oldu. Üçüncü sırada bulunan İtalya’ya 2017 yılının Ocak-Mart dö-

neminde 6 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 37,3 artışla 8,2 milyon dolara yükseldi. Dördüncü sıradaki Rusya’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 3,4 milyon dolar değerinde pompa ve kompresör ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 110,5 artışla 7,1 milyon dolar oldu. Beşinci sıradaki İngiltere’ye 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 7 milyon dolarlık pompa ve kompresör ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 5,6 milyon dolar seviyesindeydi. İngiltere’ye yönelik ihracat yüzde 23,7 arttı. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli pompa ve kompresörler ihracatı tablosunda en fazla artış yüzde 713,3 ile Etiyopya’da yaşandı. Söz konusu ülkeyi yüzde 110,5 ile Rusya ikinci sırada izlerken, Fransa 64,3 ile üçüncü sırada yer aldı.

POMPA VE KOMPRESÖRLER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2017 YILI MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

5,7

40,6

ABD

1,7

ÜLKE

2018 YILI

DEĞİŞİM (%)

$/KG

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

7,1

6,6

57,4

8,7

16,1

41,5

12,4

7

1,8

15,9

8,7

3,7

27,9

İTALYA

0,9

6

6,7

1,3

8,2

6,2

48,4

37,3

RUSYA

0,4

3,4

7,3

0,8

7,1

8,2

87,1

110,5

İNGİLTERE

0,9

5,6

5,9

0,8

7

7,8

-7,4

23,7

POLONYA

0,6

4,5

6,9

0,8

6,3

7,5

29,8

41,9

EGE SERBEST BÖLGESİ

0,6

3,7

5,9

0,9

6

6,4

48,5

59,5

İRAN

0,9

6,6

7

0,5

5,9

10,4

-38,8

-9,5

FRANSA

0,5

3,4

5,9

0,9

5,6

6,2

56,3

64,3

ETİYOPYA

0,06

0,5

9,6

0,3

4,8

13,9

462,8

713,3

MAL GRUBU TOPLAMI

25,4

176,6

6,9

29,9

240,8

8

17,9

36,4

105


göstergeler

REAKTÖR VE KAZANLAR Reaktörler ve kazanlar ihracatı 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 101 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 26,6 artışla 127,8 milyon dolar oldu. Reaktörler ve kazanlar ürün grubunda 2018 yılının OcakMart döneminde 24 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 23,4 milyon dolardı. Almanya’ya yönelik ihracat artışı yüzde 2,4 oldu. İkinci sırada yer alan İngiltere’ye 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 13,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 34,4 artışla 17,7 milyon dolar oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan Çin’e 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 6,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 105,9 artışla 13,8 milyon dolar olarak

kaydedildi. Dördüncü sıradaki İtalya’ya 2018 yılının Ocak-Mart döneminde ihraç edilen reaktörler ve kazanların değeri 9,3 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 5,8 milyon do-

lardı. İtalya’ya yönelik ihracat yüzde 60,5 arttı. Listenin beşinci sırasında bulunan İspanya’ya 2018 yılının OcakMart döneminde 8,7 milyon dolarlık ürün ihraç edildi. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli reak-

törler ve kazanlar ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 201,2 ile Polonya’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 150,7 ile Özbekistan ikinci sırada gelirken yüzde 105,9 ile Çin üçüncü sırada yer aldı.

REAKTÖR VE KAZANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

1,7

23,4

İNGİLTERE

1,4

13,2

ÜLKE

DEĞİŞİM (%)

$/KG

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

13,7

1,2

24

19,5

-27,9

2,4

9,4

1,7

17,7

10,2

23,5

34,4

ÇİN

0,5

6,7

11,6

1,2

13,8

11,5

108

105,9

İTALYA

0,4

5,8

11,8

0,7

9,3

12

57

60,5

İSPANYA

0,6

9,3

14,9

0,5

8,7

14,7

-4,9

-6,7

POLONYA

0,2

1,9

9,4

0,4

5,9

14,5

95,4

201,2

ROMANYA

1

6

5,6

0,5

4,7

8,8

-50,7

-22

0,4

2,6

6,5

0,5

4,7

9,2

26,5

77,2

RUSYA BELÇİKA

0,2

2,5

11,6

0,2

3,8

13,3

33

52,9

ÖZBEKİSTAN

0,2

1,2

4,8

0,4

3,2

6,9

74,2

150,7

13,6

101

7,4

13,1

127,8

9,8

-3,9

26,6

MAL GRUBU TOPLAMI

106

2018 YILI MİKTAR (BİN TON)


TAKIM TEZGAHLARI 2018 yılının Ocak-Mart döneminde takım tezgâhları ihracatı 204,7 milyon dolar olarak kaydedildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 154,1 milyon dolar seviyesindeydi. Takım tezgâhları mal grubundaki ihracat artışı yüzde 32,8 olarak kayda geçti. Takım tezgâhları ürün grubunda en fazla ihracat gerçekleştirilen Almanya’ya 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 16,6 milyon dolarlık ürün gönderildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 13,7 milyon dolar seviyesindeydi. Almanya’ya yönelik ihracat yüzde 20,8 arttı. İkinci sırada yer alan Rusya’ya 2017 yılının OcakMart döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 6,6 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 81,2 artışla 12 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin üçüncü sırasında bulunan Polonya’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde

5,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 70,9 artışla 10 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin dördüncü sırasındaki Cezayir’e 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 9,5 milyon dolar değerinde

ürün ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 7 milyon dolardı. Cezayir’e yönelik ihracat yüzde 36,1 arttı. Listenin beşinci sırasında bulunan ABD’ye 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 8 milyon dolarlık takım tezgâhı ihraç edildi.

2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli takım tezgâhları ürün grubunda en fazla ihracat artışının yaşandığı ülke yüzde 181 ile Meksika oldu. İkinci sırada yüzde 92,4 ile İspanya yer alırken, üçüncü sırada yüzde 81,2 ile Rusya bulunuyor.

TAKIM TEZGAHLARI İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

1,9

13,7

RUSYA

1,1

6,6

ÜLKE

2018 YILI

DEĞİŞİM (%)

$/KG

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

7,1

2

16,6

8,1

4,8

20,8

5,8

1,6

12

7,3

43,8

81,2

POLONYA

0,9

5,8

6,1

1,4

10

6,8

53

70,9

CEZAYİR

0,8

7

8,6

0,9

9,5

9,7

20,4

36,1

ABD

1,5

11,1

7,3

1,2

8

6,6

-19,9

-27,5

İSPANYA

0,4

3,5

7,3

0,8

6,8

8,4

67,4

92,4

FRANSA

0,5

3,7

6,7

0,7

6

7,6

40,9

59,4

İTALYA

0,6

3,8

6,1

0,8

5,9

6,7

41,2

53,9

BULGARİSTAN

0,5

5,2

9,4

0,7

5,7

7,5

36,2

9,1

MEKSİKA

0,3

1,9

6

0,5

5,4

10,1

65,8

181

23,5

154,1

6,5

27,6

204,7

7,4

17,2

32,8

MAL GRUBU TOPLAMI

107


göstergeler

TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ Tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler ürün grubunda 2017 yılının OcakMart döneminde 152,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 15,5 artışla 175,9 milyon dolar olarak kaydedildi. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler kaleminde en fazla ihracat 27,2 milyon dolarla ABD’ye gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında yer alan İtalya’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 13 milyon dolarlık ürün gönderilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 52,8 artışla 19,8 milyon dolar oldu. Üçüncü sıradaki Özbekistan’a 2017 yılının Ocak-Mart döneminde ihraç edilen tarım ve ormancılıkta kullanılan makinelerin toplam değeri 4,7 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 101,6 artışla 9,5 milyon dolar olarak kaydedildi. Dördüncü sırada

bulunan Azerbaycan’a 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 7,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Beşinci sıradaki Irak’a 2017 yılının OcakMart döneminde 5,8 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken,

2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 25,4 artışla 7,2 milyon dolar oldu. 2017 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler ürün grubunda

ihracat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 150,1 ile Avustralya oldu. İkinci sırada yüzde 101,6 ile Özbekistan yer alırken, söz konusu ülkeyi yüzde 52,8 ile İtalya takip etti.

TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2017 YILI ÜLKE

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ABD

5,2

39,1

İTALYA

2,4

13

DEĞİŞİM (%)

$/KG

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

7,4

3,1

27,2

8,6

-40,2

-30,2

5,3

3

19,8

6,5

24,2

52,8

ÖZBEKİSTAN

0,7

4,7

6,3

1,7

9,5

5,4

135,6

101,6

AZERBAYCAN

2,1

8,1

3,8

2,2

7,8

3,5

2,8

-4,5

IRAK

1,6

5,8

3,5

1,8

7,8

4

12,4

25,4

AVUSTRALYA

0,5

2,1

3,9

1

5,2

4,8

101

150,1

FAS

1,2

4,3

3,5

1,3

4,8

3,7

7,3

11,9

FRANSA

1,3

3,7

2,7

1,5

4,7

3,1

11,3

24,8

BULGARİSTAN

0,8

2,8

3,5

0,9

3,9

4

23

41,8

İRAN

1,3

3,9

3

1,3

3,7

2,8

1,5

-6,1

34,3

152,3

4,4

37,9

175,9

4,6

10,4

15,5

MAL GRUBU TOPLAMI

108

2018 YILI MİKTAR (BİN TON)


TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR Türbin, turbojet, hidrolik silindirler ihracatı 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 133,3 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 13,3 artışla 151 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türbin, turbojet, hidrolik si-

lindirler kaleminde 2018 yılının Ocak-Mart döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 85,4 milyon dolarla ABD oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 68,7 milyon dolardı. ABD’ye yönelik ihracat yüzde 24,4 arttı. İkinci sı-

rada bulunan Almanya’ya yönelik türbin, turbojet, hidrolik silindirler aksam ve parçaları ihracatı 2017 yılının OcakMart döneminde 10,1 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 48,8 artışla 15,1 mil-

yon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasında yer alan İsviçre’ye 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 182 bin dolar seviyesinde ürün ihraç edilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 5 bin 371,2 artışla 10 milyon dolar olarak kaydedildi. Dördüncü sırada bulunan Hindistan’a 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 9,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Beşinci sıradaki Belçika’ya 2017 yılının OcakMart döneminde 4,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 47,1 artışla 6 milyon dolar seviyesine yükseldi. 2018 yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye geneli türbin, turbojet, hidrolik silindirler aksam ve parçaları sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 5 bin 371,2 ile İsviçre’de gerçekleşti. Listede İngiltere yüzde 99,2 ile ikinci, Almanya ise yüzde 48,8 ile üçüncü sırada yer aldı.

TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2017 YILI ÜLKE

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ABD

0,2

68,7

ALMANYA

0,8

10,1

İSVİÇRE

0,002

HİNDİSTAN

0,04

BELÇİKA

2018 YILI

DEĞİŞİM (%)

$/KG

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

333,7

0,1

85,4

435,5

-4,7

24,4

12,2

1,3

15,1

11

64,9

48,8

0,1

65,5

0,09

10

100,2

3.477,6

5.371,2

12

273,9

0,01

9,4

509,2

-58

-21,9

0,03

4,1

105,8

0,07

6

77,2

101,4

47,1

FRANSA

0,1

3,3

30,7

0,1

4,2

21,9

78,6

27,8

İSPANYA

0,007

2,3

308,1

0,01

2,5

155,9

115,1

8,8

İNGİLTERE

0,01

0,9

55

0,02

1,7

75,4

45,4

99,2

AVUSTURYA

0,2

1

4,1

0,2

1,3

6

-14,3

24,1

HOLLANDA

0,1

1,8

11,5

0,1

1

8,8

-29,2

-45,9

MAL GRUBU TOPLAMI

4,4

133,3

29,7

3,9

151

38,1

-11,7

13,3

109


göstergeler

VANALAR Vanalar ihracatı 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 138,5 milyon dolar olarak kayda geçti. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 113,9 milyon dolar seviyesindeydi. Vanalar sektöründeki ihracat artışı yüzde 21,5 oldu. Vanalar sektöründe 2018 yılının Ocak-Mart döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 24,2 milyon dolarla Almanya oldu. 2017 yılının aynı döneminde Almanya’ya 19,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Almanya’ya yönelik ihracat artışı yüzde 21,5 seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında yer alan Irak’a yönelik vanalar ihracatı 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 7,7 milyon dolarken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 42 artışla 11 milyon oldu. Listenin üçüncü sırasında yer alan ABD’ye 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 6,5 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2017

yılının aynı döneminde bu rakam 4,7 dolar seviyesindeydi. ABD’ye yönelik ihracat artışı yüzde 36,5 oldu. Dördüncü sıradaki Mısır’a 2018 yılının Ocak-Mart döneminde 6,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Listenin beşinci

sırasında bulunan Fransa’ya 2017 yılının Ocak-Mart döneminde 3,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 79,2 artışla 5,6 milyon dolar oldu. 2018 yılının Ocak-Mart dö-

neminde Türkiye geneli vanalar sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 85,3 ile Azerbaycan’da yaşandı. Listenin ikinci sırasında yüzde 79,2 ile Fransa bulunurken söz konusu ülkeyi yüzde 47,2 ile Çin izledi.

VANALAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

2,3

19,9

IRAK

0,9

ÜLKE

DEĞİŞİM (%)

$/KG

DEĞER (MİLYON $)

$/KG

MİKTAR

DEĞER

8,6

2,6

24,2

9,2

14,1

21,5

7,7

8,1

1,1

11

9,7

17,4

42

ABD

0,2

4,7

18,8

0,3

6,5

21,6

19

36,5

MISIR

0,7

7,9

10

0,6

6,2

9,5

-16,4

-20,8

FRANSA

0,3

3,1

9,3

0,4

5,6

12,7

31,6

79,2

İRAN

0,3

3,3

10,1

0,3

4,2

10,9

15,4

24,8

İTALYA

0,3

2,8

8,2

0,4

4

9,2

23,7

38,4

İNGİLTERE

0,3

2,6

8,4

0,2

3,8

14,7

-17,9

44,2

ÇİN

0,09

2,5

27,9

0,06

3,7

55,4

-26

47,2

AZERBAYCAN

0,2

1,8

6,3

0,04

3,3

7,8

49,9

85,3

12,7

113,9

9

14

138,5

9,8

10,5

21,5

MAL GRUBU TOPLAMI

110

2018 YILI MİKTAR (BİN TON)


MAKİNE SEKTÖRÜNÜN TAMAMI İTİBARIYLA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK 20 ÜLKE (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART)

Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları

2017 YILI ÜLKE

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

2018 YILI BİRİM FİYAT ($/KG)

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

DEĞİŞİM (%) BİRİM FİYAT ($/KG)

MİKTAR

DEĞER

ALMANYA

63

563

8,9

72

677

9,4

14,5

20,2

ABD

21

240

11,4

18

265

14,9

-15,6

10,6

İTALYA

37

166

4,5

40

214

5,3

9,3

28,5

İNGİLTERE

46

160

3,5

50

211

4,2

10,4

31,8

ROMANYA

17

111

6,6

18

156

8,5

9,8

40,9

FRANSA

30

117

3,9

32

153

4,9

6,8

31,3

CEZAYİR

16

80

5,1

17

110

6,5

7,2

36,7

İSPANYA

23

92

4

23

108

4,7

0,3

17,3

İRAN

23

131

5,6

16

105

6,4

-30

-20,1

RUSYA

10

60

6

14

93

6,6

39,2

53,3

POLONYA

11

72

6,3

13

83

6,3

16,8

15,6

ÖZBEKİSTAN

7

38

5,8

11

79

7,4

61,8

109,3

FAS

10

55

5,4

12

78

6,7

14,8

42,5

IRAK

15

68

4,7

14

71

5

-2,9

3,8

HOLLANDA

8

39

4,9

12

65

5,3

53,7

67,2

MISIR

12

51

4,2

14

60

4,4

12,6

18,3

ÇİN

5

36

7,9

8

59

7,6

71,3

63,5

BELÇİKA

8

41

4,8

9

55

5,8

11,8

34,6

HİNDİSTAN

5

39

7,1

9

53

6,1

57,6

35,5 15,6

İSRAİL

11

43

4

11

50

4,7

-1,7

DİĞER

195

1.056

5,4

64

1.283

20

-67,1

21,5

TOPLAM

573

3.257

5,7

632

4.025

6,4

10,4

23,6

TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE GENEL İHRACATI (2017 ve 2018 Yılları 1 OCAK - 31 MART) 2017 YILI ÜLKE

MİKTAR (BİN TON)

2018 YILI DEĞER (MİLYON $)

MİKTAR (BİN TON)

DEĞER (MİLYON $)

ALMANYA

840

3.505

931

4.120

İNGİLTERE

785

2.227

813

2.607

İTALYA

1.583

2.086

1.750

2.519

ABD

1.979

1.821

1.690

1.937

FRANSA

477

1.598

541

1.873

İSPANYA

1.271

1.456

1.570

1.861

IRAK

2.248

2.156

1.986

1.759

HOLLANDA

478

877

715

1.282

BELÇİKA

462

743

622

1.024

1.032

798

1.085

1.002

ROMANYA

493

706

636

948

POLONYA

277

788

262

870

RUSYA

443

506

637

829

İRAN

409

789

545

760

ÇİN

1.542

642

1.499

704

BULGARİSTAN

410

603

618

675

MISIR

657

573

609

665

SUUDİ ARABİSTAN

463

716

399

637

YUNANİSTAN

517

369

658

516

FAS

294

380

347

497

İSRAİL

DİĞER

12.875

11.915

11.475

13.066

TOPLAM

29.543

35.264

29.400

40.159

111


fuarlar

POLONYA PLASTPOL Plastik 22-25 Mayıs 2018 @Kielce

ALMANYA IFAT Çevre Koruma ve Teknolojileri 14-18 Mayıs 2018 @Münih ACHEMA Kimya Teknolojileri 11-15 Haziran 2018 @Frankfurt

ABD NPE 2018 Plastik 7-11 Mayıs 2018 @Orlanda IMTS Metal İşleme Teknolojileri 10-15 Eylül 2018 @Şikago

MAYIS 2018 HAZİRAN 2018 EYLÜL 2018 EKİM 2018 KASIM 2018 ARALIK 2018

112

IAA COMMERCIAL VEHICLES İş Makineleri, Ticari Araçlar 20-27 Eylül 2018 @Hannover EUROBLECH Metal İşleme Teknolojileri 23-26 Ekim 2018 @Hannover


RUSYA

GÜRCİSTAN

METALLOOBRABOTKA Metal İşleme Teknolojileri 14-18 Mayıs 2018 @Moskova

AQUA-THERM TIFLIS Isıtma, Soğutma, Klima ve Tesisat Aralık 2018 @Tiflis

AGROSALON Tarım Makineleri 9-12 Ekim 2018 @Moskova

İRAN TAHRAN SANAYI FUARI Sanayi Fuarı 6-9 Ekim 2018 @Tahran IRAN HVAC&R Isıtma, Soğutma, Klima ve Tesisat 23-26 Ekim 2018 @Tahran

ÇİN WMF/CIFF Ağaç İşleme Makineleri 10-13 Eylül 2018 @Şangay

BAE

İTALYA PLAST 2018 Plastik 29 Mayıs-1 Haziran 2018 @Milano EIMA Tarım Makinaları 7-11 Kasım 2018 @Bologna

DUBAI BIG 5 Yapı ve İnşaat 26-29 Kasım 2018 @BAE

CEMAT İç Lojistik Ekipmanları, Otomasyon, Forklift, Lojistik Teknolojileri, Taşıma Ekipmanları, Nakliye Sistemleri 6-9 Kasım 2018 @Şangay

VİETNAM VTG THE 18TH VIETNAM INT’L TEXTILE AND GARMENT INDUSTRY EXHIBITION Tekstil ve Konfeksiyon Makineleri 21-24 Kasım 2018 @Ho Chi Minh City

BAUMA CHINA İş ve İnşaat Makinaları, Madencilik Makine ve Ekipmanları, Beton Makine ve Ekipmanları, Asfalt Üretim Tesisleri, Komponentler 27-30 Kasım 2018 @Şangay

ENDONEZYA MACHINETOOL INDONESIA Metal İşleme Teknolojileri 5-8 Aralık 2018 @Cakarta

113


adresler Makine İhracatçıları Birliği (MAİB).....................................................................................................0312 447 27 40............................................................ www.makinebirlik.com Türkiye’nin Makinecileri.........................................................................................................................0312 447 27 40........................................... www.turkiyeninmakinecileri.org Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED)........................................................0312 426 40 50.......................................................................www.makfed.org Makine Sanayi Sektör Platformu (MSSP)........................................................................................0312 447 27 40.............................................. ...www.turkmakinesanayi.com TURQUM.......................................................................................................................................................0312 447 27 40..................................................................... www.turqum.com

RESMİ KURUMLAR Ekonomi Bakanlığı...................................................................................................................................0312 204 75 00.................................................................www.ekonomi.gov.tr Maliye Bakanlığı........................................................................................................................................0312 415 29 00.....................................................................www.maliye.gov.tr Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı..................................................................................................0312 201 50 00.....................................................................www.sanayi.gov.tr Gümrük ve Ticaret Bakanlığı................................................................................................................0312 449 10 00...........................................................................www.gtb.gov.tr Kalkınma Bakanlığı..................................................................................................................................0312 294 50 00................................................................www.kalkinma.gov.tr Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği.......................................................................................................0312 218 20 00........................................................................ www.tobb.org.tr Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu...............................................................................................................0212 339 50 00......................................................................... www.deik.org.tr Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı.................................................................................0312 939 70 00.......................................................................... www.tika.gov.tr Türkiye İstatistik Kurumu......................................................................................................................0312 410 04 10..........................................................................www.tuik.gov.tr Hazine Müsteşarlığı.................................................................................................................................0312 204 60 00.................................................................... www.hazine.gov.tr TÜBİTAK........................................................................................................................................................0312 468 53 00....................................................................www.tubitak.gov.tr

SEKTÖREL ÖRGÜTLER Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD).....................................0216 511 56 12 ...................................................................... www.aimsad.org Akışkan Gücü Derneği (AKDER)...........................................................................................................0212 210 34 23...........................................................................www.akder.org Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD)................................................................................................0216 545 49 48.........................................................................www.amd.org.tr Anadolu Asansörcüler Derneği (ANASDER)....................................................................................0312 232 06 40..................................................................www.anasder.org.tr Anadolu Un Sanayicileri Derneği (AUSD).........................................................................................0312 281 04 68........................................................................www.ausd.org.tr Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Mak. Üreticileri Birliği Der. (ARÜSDER)............................0312 440 18 43.......................................................................www.arusder.org Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği (AYSAD)...................................................0216 326 49 51......................................................................www.aysad.org.tr Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD)...............................................0212 609 06 35...........................................................www.besiadturkey.com Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği (TEVİD).......................................................................0530 147 87 09............................................................................ www.tevid.org Endüstriyel Fırın Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (EFSİAD)..............................................0216 906 00 22......................................................................www.efsiad.org.tr Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD)...........................................................0216 469 46 96....................................................................... www.enosad.org İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD).................................................0216 469 44 96.........................................................................www.iskid.org.tr İMES Sanayi Sitesi (İMES).....................................................................................................................0 216 364 33 47........................................................................... www.imes.org İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER).............................................0216 467 09 46........................................................................www.isder.org.tr İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi (İŞİM)..................................................................................0312 385 50 90......................................................................... www.isim.org.tr İş Makinaları Mühendisleri Birliği (İMMB).......................................................................................0312 385 78 94..........................................................www.ismakinalari.org.tr Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği (KBSB)........................................................................0532 689 25 73............................................................................ www.kbsb.org Makine İmalatçıları Birliği (MİB).........................................................................................................0312 468 37 49..........................................................................www.mib.org.tr OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSTİM)..........................................................................................0312 385 50 90...................................................................... www.ostim.org.tr Öncü Sanayici İşadamları Derneği (ÖNCÜDER).............................................................................0312 395 73 90....................................................................www.oncuder.com Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER).............................................................................................0212 444 20 85........................................................................ www.pagder.org Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği (SADER)....................................................0312 433 77 88.......................................................................www.sader.org.tr Sakarya İli 2. Organize Sanayii Bölgesi Müteşebbisleri Derneği (S2OSB)...........................0264 654 58 33......................................................................www.s2osb.org.tr Sakarya Makina İmalatçıları Birliği (SAMİB)..................................................................................0264 241 05 57..................................................................... www.samib.org.tr Tekstil Makine ve Aksesuarları Sanayicileri Derneği (TEMSAD)..............................................0212 552 76 60.....................................................................www.temsad.com Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF)......................................0312 468 69 84........................................................................www.tumdef.org Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği (TASİAD).............................................................0216 324 94 36..................................................................... www.tasiad.org.tr Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi.....................................................................................0312 218 20 00........................................................................ www.tobb.org.tr Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)........................................................................0850 495 0 666................................................................... www.tmmob.org.tr Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD).................................................................0312 255 10 73..................................................................www.pomsad.org.tr Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD).......................................................................0212 267 13 92............................................................... www.tudoksad.org.tr Türkiye İş Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER)......................................0216 477 70 77...................................................................... www.imder.org.tr Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği (TÜMMER)...................................0312 440 83 63..................................................................www.tummer.org.tr Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR)..............................................0312 419 37 94...................................................................www.tarmakbir.org Unlu Mamül Makineleri Üreticiler Birliği (TUMMAB)....................................................................0224 360 62 91.....................................................................www.tummab.org

114


KURULUM

BAKIM

DESTEK

DANIŞMANLIK


AHS 30 / 150

METALE

4 TOPLU SİLİNDİR BÜKME MAKİNESİ

HAYAT VEREN

MAKİNELER

APK 1000 PROFİL BÜKME MAKİNESİ

HEB - 1000 Zor Yoldan (Kılıcına) 50.000 mm Çap

AHS 10500 CNC 4 VALSLİ HİDROLİK SİLİNDİR BÜKME MAKİNESİ

Akçalar Sanayi Bölgesi, Sanayi cad. No:8/A 16225 Akçalar / BURSA / TÜRKİYE Tel : + 90 224 280 75 00 Fax : + 90 224 280 75 01 Email : info@akyapak.com.tr


e d z i n i v i ş ar

Moment Expo, 10 yılda 10 kitap ve yedi Almanak yayınladı. 2011’den bu yana hazırlanan Almanak’larımız Türkiye’nin Makinecileri’nin faaliyetlerini, makine imalat sektörlerinin yıllık gelişimini, Moment Expo’nun içerik özetini okuyucularıyla paylaşıyor. Sektörün arşiv belgeleri olma misyonunu üstlenen Almanak’larımız 2017’nin yıllık bilançosunu sunuyor.

www.moment-expo.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.