SAYI: 125
MAKINE İHRACATÇILARI BIRLIĞI AYLIK DERGISI
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK MAKTEK AVRASYA YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLARDA
DÜNYA İLE REKABET EDİYORUZ
Vidalı hava kompresörlerinde 5 yıl garanti dönemi başladı!
TÜRK
İYE’D E İLK
* Tüm yağ enjekteli vidalı seri kompresörlerimizde standart periyodik bakımların orijinal yedek parçalarla yetkili servisler tarafından yapılması koşuluyla geçerlidir.
ww
w.d
alg
akir an.c om
İÇİNDEKİLER GÜNDEM
SYF 6
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK
GÜNDEM
SYF 14
6 GÜNDEM EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK 14
MAKTEK AVRASYA YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ
16
AĞAÇ İŞLEME MAKİNELERİ VE INTERMOB FUARLARI REKOR KATILIMA SAHNE OLDU
18
ENDÜSTRİ 4.0 UYGULAMALARI ZİRVESİ’NE TAM NOT
19
3. AR-GE & İNOVASYON ZİRVESİ VE SERGİSİ’NE YOĞUN İLGİ
20 YATIRIM IHI DALGAKIRAN YERLİLİK ORANINI YÜZDE 70’E ÇIKARACAK 22
MAKİNE SEKTÖRÜNE DÖVİZ SERBESTİSİ
23
ŞENMAK AR-GE MERKEZİ FAALİYETE GEÇTİ: PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNDE BİR İLK
25
OAİB’DEN ŞİLİ VE ARJANTİN KAPISI ARALANDI
25
SERAMİK TÜRK TİCARET MERKEZİ LONDRA’DA AÇILDI
27
THE BIG 5 BU KEZ MISIR’DAYDI
27
TÜRK ÇİMENTO SEKTÖRÜ INTERCEM KAHİRE’DEYDİ
28 KAPAK ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLARDA DÜNYA İLE REKABET EDİYORUZ 40 KAPAK / MSSP FOCUS “YERLİLİK ORANIMIZI ARTTIRARAK DAHA REKABETÇİ OLACAĞIZ”
MAKTEK AVRASYA YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ
44 ÜLKELERDEN BALKANLARIN UYANAN DEVİ: SIRBİSTAN 56 MAKALE TÜRK MALI, YERLİ MALI VE YERLİ ÜRETİM 58 ADVERTORIAL DÖKÜM SEKTÜNDE DÜNYADA TEK
GÜNDEM
SYF 18
62 POZİTİF “KADINLARI İŞ HAYATINA HAZIRLAMAK ÇOK ÖNEMLİ” 66 AR-GE MERKEZİ “ENDÜSTRİ 4.0’A UYUMLU ÜRÜNLER GELİŞTİRİYORUZ” 70 AKADEMİK KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ GİRİŞİMCİ MÜHENDİSLER YETİŞTİRMEK İSTİYOR 78 MAKALE DİJİTAL ÇAĞ’DA MODEL FABRİKA 80 TEKNOLOJİ 5G TEKNOLOJİSİ NELER VAAT EDİYOR?
ENDÜSTRİ 4.0 UYGULAMALARI ZİRVESİ’NE TAM NOT
82 ANALİZ İHRACATÇIYA AR-GE DESTEKLERİNDE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMASI NEDEN ÖNEMLİ? 84 FİNANS TÜREV ÜRÜNLERDEN KORKMAYIN! 86 ARAŞTIRMA GELECEĞİN DÜNYASI VE TÜRKİYE
KAPAK
SYF 28
88 FUAR ROTASI 2019 FUAR MARATONU BAŞLIYOR: İLK DURAKLAR KARAÇİ VE LEIPZIG 92 SİNEMA SİNEMA PERDESİNDEN EKONOMİYE BAKIŞ 94 AKTÜEL “TEKNOLOJİSİ YÜKSEK ÜRETİM MALİYETİ DÜŞÜK MAKİNELER ÜRETMELİYİZ” 96 KİTAP BİR GRUBU TAKIM YAPAN NEDIR? 97 GÖSTERGELER EYLÜL AYI SONUNDA MAKİNE İHRACATI 12,4 MİLYAR DOLARA ULAŞTI 114 FUARLAR
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLARDA DÜNYA İLE REKABET EDİYORUZ
116 ADRESLER 117 MOMENT in ENGLISH 3 • EKİM 2018
EDİTÖRDEN Değerli okurlarımız,
TUGAY SOYKAN
Türkiye’nin Makinecileri, Türk makinesinin gücü ve kalitesini yurt dışı pazarlarda tanıtmaya Ekim ayında da devam etti. Almanya’nın Hannover şehrinde 27-30 Ekim tarihlerinde düzenlenen ve metal/sac işleme teknolojileri sektöründe dünyanın en büyük ve prestijli fuarlarından biri olan EuroBlech Fuarı’na katılan Türkiye’nin Makinecileri, gerçekleştirdiği reklam, tanıtım ve lobi faaliyetleriyle Türk makine sektörünün imajının güçlendirilmesine önemli bir katkıda bulunurken, 56 bin kişinin ziyaret ettiği organizasyonda fuar katılımcıları ve ziyaretçilerine Türk makine sektörünün faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgiler sundu. Türkiye’nin Makinecileri ihracat maratonuna tüm hızıyla devam ederken, Eylül ayı sonunda 12,4 milyar dolarlık ihracata imza atıldı ve yıl sonu için belirlenen 18 milyar dolar hedefine bir adım daha yaklaşılmış oldu. Bu dönemde en fazla makine ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler Almanya, ABD ve İngiltere olmayı sürdürürken, ABD ve İngiltere’ye yapılan makine ihracatının yine yüzde 20’nin üzerinde artması, sektörün kalite ve teknoloji seviyesindeki rekabetçiliğini güçlendirmeye devam ettiğini gösterdi. Makine sektörünün rekabetçiliğinin yükselişi, Ar-Ge kültürünün gelişmesi ve Ar-Ge’ye daha fazla kaynak, zaman ayrılmasıyla yakından ilişkili. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı Ar-Ge merkezleri açılışında makine sektörünün ilk sıralarda bulunması da bu bilgiyi teyit ediyor; gelecek için daha rekabetçi bir sektör beklentisini güçlendiriyor. Bu kapsamda, plastik ve kauçuk işleme makineleri sektöründe Bakanlık onayı alan ilk Ar-Ge merkezi olan Şenmak Makine Ar-Ge Merkezi’ne ilişkin haberimizin ayrıntılarını da, “Yatırım” sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Moment Expo’nun “Kapak” sayfalarında ise araç ve araç üstü ekipmanlar sektörüne odaklandık. Artan nüfusla birlikte hızlanan konut ihtiyacı ve altyapı çalışmaları, şehircilik hizmetleri ve insanların, ürünlerin dolaşımını sağlayan taşımacılık hizmetlerinin şehirler arasında yoğunlukla kara yolu üzerinden gerçekleşmesi, ticari araçların üretimini de hızlandırıyor. Araç üstü ekipmanlar ya da otomotiv üst yapı sektörü ise neredeyse otomotiv sektörünün doğumundan beri varlığını sürdürüyor. Günümüzde, küresel ölçekte 66 milyar dolarlık bir ticaret hacmi bulunan araç üstü ekipmanlar sektöründe Türkiye ise 250 milyon dolarlık ihracatıyla dünya sıralamasında 23’üncü sırada. Türkiye’deki araç ve araç üstü ekipmanlar sektörünün sorun başlıkları ve çözüm önerileri ile gelecek beklentilerini “Kapak” konumuz içerisinde ayrıntılı olarak aktarmaya çalıştık. Elbette, Moment Expo’nun önemli gördüğümüz diğer başlıklarındaki “sektörün sesi olma” misyonumuza da devam ediyoruz. Bu kapsamda, “Pozitif” sayfalarımızda Ayhan Metal Genel Müdürü Aynur Ayhan ile “iş dünyasında kadın” başlığını konuşurken, “Ar-Ge Merkezi” sayfalarımızda Hürsan Pres Ar-Ge Merkezi’ni tanıtmaya çalıştık; “Akademik” sayfalarımızda ise Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Köse’yi ağırlayarak yeni mühendis adaylarının nasıl yetiştirildiğini dinledik. “Teknoloji” sayfalarımızda MAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ağrikli ise geleceğin iletişim teknolojisi 5G’yi ve bu teknolojinin makine sektörü için neden önemli olduğunu Moment Expo okurları için anlattı. MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır makalesinde, birbirleriyle oldukça yakın anlam ve içeriklere sahip olan “Türk Malı, Yerli Malı ve Yerli Üretim” kavramlarını incelerken, Türkiye’nin Makinecileri Almanya Danışmanı Ahmet Yılmaz ise Almanya’daki model fabrika araştırmaları ve ilgili deney sahalarındaki çalışmaları ayrıntılı olarak inceledi ve burada oluşan bilgi birikiminin Türkiye’ye nasıl aktarılabileceği üzerine görüşlerini aktardı. Keyifli okumalar
MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)
YAYIN KURULU BAŞKANI Kutlu KARAVELİOĞLU
EDİTÖR Tolga ÇATAL (tolga@origamimedya.com)
YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. No: 6/7 Şişli / İstanbul T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70
YAYIN KURULU Sevda Kayhan YILMAZ, Mehmet AĞRİKLİ, Ahmet ÖZKAYAN, Ali EREN, Halil İbrahim GÖKÇÜOĞLU, Hüseyin DURMAZ, Metin KAR, Mustafa ŞEKERCİ, Önder BÜLBÜLOĞLU, Zeynep Erkunt ARMAĞAN, Özkan AYDIN, Esra ARPINAR, Mehtap ÖNAL
MUHABİR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com)
YAYIN TÜRÜ Süreli, Yerel Dergi
YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya
REKLAM KOORDİNATÖRÜ Mustafa AK (mustafa@origamimedya.com) GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT (murat@origamimedya.com)
MAİB GENEL SEKRETERLİĞİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya / Ankara Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05
BASKI VE CİLT KARAKIŞ BASIM MATBAA AMB. VE REK. SAN. TİC.LTD. ŞTİ. Maltepe Mah. Blv Cad. Litros Yolu Sok. 2. Matbaacılar Sitesi 1BF1 Zeytinburnu / İstanbul Tel: +90 212 544 58 20 karakisbasim@gmail.com MOMENT EXPO Dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “Moment Expo Dergisi” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır. Moment Expo Dergisi Makine İhracatçıları Birliği’nin 7.500 adet basılan ücretsiz süreli yayınıdır.
5 • EKİM 2018
GÜNDEM
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK METAL VE SAC İŞLEME TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYANIN EN BÜYÜK VE PRESTİJLİ FUARLARINDAN BİRİ OLAN EUROBLECH FUARI’NA KATILAN TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ REKLAM, TANITIM VE LOBİ FAALİYETLERİYLE TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN İMAJININ GÜÇLENDİRİLMESİNE ÖNEMLİ BİR KATKIDA BULUNDU.
•6
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK
A
lmanya’nın Hannover şehrinde 27-30 Ekim tarihlerinde düzenlenen 25. Uluslararası Sac Levha İşleme Teknolojisi Fuarı EuroBlech’e katılan Türkiye’nin Makinecileri, 56 bin 301 kişinin ziyaret ettiği organizasyon kapsamında
“ZİYARETÇİLERİN BEĞENİSİNİ KAZANAN TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ’NİN TANITIM FAALİYETLERİ, TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN SAC LEVHA İŞLEME SEKTÖRÜNDEKİ ÜRETİM GÜCÜ VE KALİTESİNE VURGU YAPTI.”
fuar katılımcıları ve ziyaretçilerine Türk makine sektörünün faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi sundu. İki yılda bir düzenlenen EuroBlech Fuarı’na bu yıl 40 ülkeden 1507 firma katıldı. Ziyaretçilerin beğenisini kazanan Türkiye’nin Makinecileri’nin tanıtım faaliyetleri, Türk makine sektörünün sac levha işleme sektöründeki üretim gücü ve kalitesine vurgu yaparken, bu yılki fuara Türkiye’den 97 firma katıldı. Fuara Türkiye’nin Makinecileri’ni temsilen Almanya Sorumlusu ve MAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevda Kayhan Yılmaz, Makine Şubesi Uzmanları Aydan Işıl Aydın ve Tuğçe Karabörk Okan ile Türkiye’nin Makinecileri Almanya Danışmanı Ahmet Yılmaz katıldı. Fuarda, Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED)
üyesi derneklerden Makina İmalatçıları Birliği (MİB) de kendi standıyla yer alırken, Hannover Başkonsolosu Banu Malaman ve Hannover Ticaret Ataşesi Nilüfer Sandallı, Türkiye’nin Makinecileri’nin standını ziyaret ederek temaslarda bulundu. Fuar süresince, Türkiye’nin Makinecileri’nin Almanya genelinde editoryal çalışmalarını yürüten Extim firması yetkilileri de lobi çalışmaları kapsamında çeşitli sektörel yayınların temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdi. TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ İLE TEKNOLOJİ AKADEMİ ARASINDA İŞ BİRLİĞİ ADIMI ATILDI Fuar kapsamında ayrıca, MAİB ile iş birliği anlaşması bulunan Teknoloji Akademi’nin Direktörü Sebastian Brinkel ve Deutsche Messe’den Christoph Schöllhammer’in de
katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, altı fuarı tek çatı altında toplayacak ve “360 derece imalat sanayisi” ana temasıyla 14-17 Mart 2019 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Win Fuarı çerçevesinde Teknoloji Akademi ile yapılması planlanan iş birliği çalışmaları değerlendirilirken, Teknoloji Akademi iş birliğiyle sanal gerçeklik yönetimini kullanarak uzaktan yönetilebilecek akıllı fabrika simülasyonunun Win Fuarı’nda MAİB standına kurulması ve konuyla ilgili hazırlıkların başlamasına karar verildi. 30 Ekim tarihine kadar devam eden fuar boyunca Türkiye’nin Makinecileri’nin standında yabancı ziyaretçilere ve katılımcılara Türk makine sektörü hakkında kapsamlı bilgiler verilirken, Türk firmaları da ziyaret edilerek sorunlar ve çözüm önerileri dinlendi. 7 • EKİM 2018
GÜNDEM
•8
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK
9 • EKİM 2018
GÜNDEM
“YENİ TEKNOLOJİLERİMİZİ TANITTIK”
AHMET ÖZKAYAN ERMAKSAN GENEL MÜDÜRÜ
“EuroBlech, bu yıl da katılımcıların en yeni teknolojilerini ziyaretçilerin beğenisine sunduğu ve küresel ticaretin aktörlerini ağırlayan bir organizasyon oldu. Ermaksan olarak fuara, yeni geliştirdiğimiz ürünleri pazara sunmak, yeni işbirlikleri geliştirmek ve elbette Türkiye’nin makine ihracatına katkıda bulunmak amacıyla katıldık. Burada kurduğumuz yeni iş bağlantıları ve yeni ticaret anlaşmaları firmamızın bugünü ve yarınına önemli katkılar sunuyor. Bu yıl akıllı fabrika konsepti ve çevre dostu makineler ön plandaydı. Ermaksan olarak biz de Endüstri 4.0’a yönelik çözümlerimizin yanı sıra 3D eklemeli imalat tezgâhımız ve ilk yerli lazer rezonatörümüze gösterilen yüksek ilgiden memnun olduk. Fuarda üç farklı stantla yer aldık. Ermaksan ana standının yanı sıra Ermaksan Optoelektronik Teknoloji Grubu’dan EON LASER ve bu yıl Almanya Ahaus’ta açtığımız yeni şubemiz ERMAK Deutschland GmbH ile boy gösterdik.”
“BAŞARILI BİR FUAR GEÇİRDİK”
ALKIM DENİZCİLER
ÇOŞKUNÖZ KALIP MAKİNA GENEL MÜDÜRÜ
• 10
“Türkiye’nin en büyük otomotiv sac kalıp üretimi kapasitesine sahip firması olarak, sac işleme sektörünün küresel temsilcilerini bir araya getiren EuroBlech Fuarı bizim için başarılı geçti. Avrupalı otomotiv ve yan sanayi firmalarıyla bir araya geldik ve özellikle Alman firmalarıyla görüşmelerde bulunduk. Kalıp üretimimizi yerinde görme fırsatı bulamayan otomotiv yan sanayi temsilcilerine firmamızın çalışmalarını ve ülkemizin endüstri düzeyini tanıtma şansımız oldu. Fuara; firmamızın sahip olduğu kalıp üretim kapasitesini, ileri mühendislik yeteneklerini, tecrübesini, yenilikçi ve kalite odaklı çalışmalarını, sektörün küresel müşteri temsilcilerine duyurmak ve ülkemiz ihracatına katkı sağlamak amacıyla katıldık. Fuarda birebir ölçekli “kasayanı” parçasına ait kalıp modelimizi sergiledik.”
“FUAR, BİLİNÇLİ BİR ZİYARETÇİ PROFİLİNE SAHİP”
AHMET ŞİŞMAN
NUKON SATIŞ SORUMLUSU
“Fuar, geçmiş yıllarda olduğu gibi yine bilinçli ve ne istediğini bilen bir ziyaretçi profiline sahipti. Katılımcılar da fuarın sektörel bazda taşıdığı önemin son derece farkındaydı. Nukon olarak Avrupa’daki pazar üstünlüğümüzü arttırıp, yeni ürünlerimizle son kullanıcı ve bayilerimize gücümüzü sergilemek amacıyla organizasyona katıldık. Makinelerimizde kullandığımız yeni sistemler ve tamamen yerli olarak üretilen kesim kafamızın uyumunu sergilediğimiz üç makineyi standımızda sergiledik. Sergilediğimiz Vento Flex makinemiz hem yassı sac kesim hem de boru profil kesim için müşterilere kombine çözüm sunuyor. Firma olarak böylelikle dünyada bir ilki gerçekleştirdik.”
“NEREDEYSE TÜM HOLLERDE TÜRK FİRMALARI VARDI”
ARTUN BÖLGEN
MİB MAKİNE MÜHENDİSİ
“Dünyadaki en prestijli sac işleme fuarlarından biri olan EuroBlech’e katılan dernek üyelerimizin neredeyse tümü etkinlikten memnun ayrıldıklarını belirtti. Konularına göre ayrılmış hollerin neredeyse tamamında Türk firmalarına rastlamak mümkündü. MİB olarak geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da üyelerimizin yanında bu fuara katıldık. Standımızda fuar gazetesi, dergimiz, Türkiye’de desteklediğimiz fuarların ve İnternet sitemizin tanıtımını gerçekleştirdik. Özellikle, fuara Türkiye’den katılan firmaları listelediğimiz gazetemiz oldukça ilgi çekti. Ayrıca fuar kapsamında, Almanya, ABD, Çin ve çeşitli ülkelerden fuar ve dernek/federasyon temsilcileriyle temaslar gerçekleştirdik. Fuar destekleri konusundaki üyelerimizden gelen talepleri de Hannover Başkonsolosluğu ve Ticaret Ataşeliğine ilettik.”
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK
“FUAR, KÜRESEL BİR ÖNEME SAHİP”
CÜNEYT YILMAZ
ŞAHİNLER YURT DIŞI SATIŞ TEMSİLCİSİ
“Küresel bir öneme sahip olan EuroBlech Fuarı kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli çok sayıda firma mevcuttu. Fuar, sektörde isim yapabilmek ve bu ismin kalıcı olmasını sağlamak adına güzel bir vitrin sunuyor. Fuarın ziyaretçileri de sergilenen ürünler ve sektör hakkında bilgi sahibi kişilerden oluşuyordu. Firma olarak fuara ürünlerimizi ve markamızı daha geniş kitlelere tanıtmak, mümkün olduğu kadar fazla müşterimizle bir araya gelip onların görüş ve önerilerini yüz yüze dinlemek ve bu yönde müşterilerde sürdürülebilir bir memnuniyet yaratmak amacıyla katıldık. Fuar çerçevesinde standımızda metal saç silindir bükme, profil ve boru kıvırma, kombine makas gibi yapı sektörünün vazgeçilmezi olan ürünlerimizi sergiledik.”
“KARAR VERİCİLERLE BULUŞTUK”
MURAT FETTAHOĞLU
ÖZKOÇ YURT DIŞI SATIŞ YÖNETİCİSİ
“EuroBlech Fuarı, çeşitli segmentlerde faaliyet gösteren firmaların kendini göstermesine ve geniş bir yelpazede sadece ziyaretçilerin değil katılımcıların da piyasa açısından kendisini değerlendirmesine olanak sağlayan bir organizasyon. Fuara yeni müşteri ve pazarlara ulaşabilmek, firmamızın dünya çapında bilinirliğini arttırmak ve mevcut müşterilerimizle ortak bir paydada buluşup böylece yeni teknolojilerimizi tanıtmak amacıyla katıldık. Fuar kapsamında, doğrudan hedef kitlemizdeki sektör ve firmaların karar verici veya teknik yetkilileriyle görüşme fırsatı bulduk. Organizasyon bu yönüyle bizim için oldukça verimli geçti. Standımızda 70 tonluk derin çekme hidrolik presimizi sergiledik. Hatta numune basarak, canlı olarak ziyaretçilerimize makinemizi deneyimleme fırsatı da sunduk.”
“FUAR, MARKA BİLİNİRLİĞİMİZİ ARTTIRIYOR”
METİN YILMAZ
YILMAZ REDÜKTÖR GENEL MÜDÜRÜ
“Fuar, Almanya, İtalya, Çin ve Türkiye’den gelen çok sayıda katılımcıyı barındırıyordu. Ziyaretçi sayısı beklentilerimizin altında kalmakla birlikte büyük çoğunluğunun iş çevresinden geldiğini; öğrenciler ve ilgisiz kişilere bilet dağıtarak rakamın gereksiz yere şişirilmediğini de gördük. Fuara, tedarikçisi olduğumuz metal işleme sektöründeki katılımcı firmalarla yakın temas kurmak, ikili görüşmeler yapmak, ürettiğimiz ürünlere ihtiyacı olan ziyaretçilere ve dolayısıyla bizi tanımayan firmalara ulaşmak için katıldık. Fuarın, yeni firmalarla tanışmamıza ve onlarla iletişim kurmamıza yardımcı olduğuna; marka bilinirliğimizin artmasını sağladığına inanıyoruz. Fuarda, özelde metal işleme genelde ise tüm makine sektörünün ihtiyacı olan ve makinenin beyni olarak tanımladığımız redüktör, motor ve sürücü grubu ürünlerimizi sergiledik.”
“EUROBLECH ETKİLİ BİR FUAR”
SERKAN HIZLI
HÜRSAN PRES DIŞ TİCARET MÜDÜRÜ
“2016 yılındaki katılımcı profili bizim görüşme yaptığımız firmalar açısından Kuzey-Baltık Ülkeleri ağırlıklıyken, bu yıl ise Hindistan ve ABD ağırlıklıydı. Artık tüm dünyada adı duyulan bir firma olarak, yeni ürünlerimizi tanıtmak amacıyla fuara katıldık. Fuarların her zaman firmanın üretim sürecinde yaptığı yenilikleri, kullandığı yeni teknolojileri sergilemek için en ideal araç olduğunu düşünüyoruz. Bu yönüyle fuarlar Hürsan Pres olarak misyon ve vizyonumuzu göz önüne serme açısından bize daima çok yardımı oldu. Fuar çerçevesinde standımızda yeni tasımıyla 200 ton kapasiteli üç etkili hidrolik derin çekme presimizi sergiledik.”
11 • EKİM 2018
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK
“SEKTÖRDEKİ YENİLİKLERİ TAKİP ETTİK”
SEVAL AYTAÇ
TANATAR KALIP VE PRES SATIŞ VE MÜHENDİSLİK MÜDÜRÜ
“Fuar, nitelikli bir ziyaretçi kitlesiyle ve tüm ihtiyaçları karşılayacak biçimde ana ve yan sanayi firmalarını buluşturan bir katılımcı profiline sahipti. Firma olarak ürünlerimizi yeni müşterilerimizin beğenisine sunmak ve özellikle hassas kesim parça tedarik etmek isteyen ana sanayi firmalarıyla buluşabilmek amacıyla fuarda yerimizi aldık. EuroBlech Fuarı aynı zamanda yurt dışından yeni müşterilerle temas kurarak pazar araştırması imkânı sunmasının yanı sıra sektördeki gelişmeleri takip etme açsından da fayda sağlıyor. Standımızda beyaz eşya ve otomotiv sektörü için ürettiğimiz tüm sac-metal parçalarımızla fren balatası ürünlerimizi sergiledik.”
“EUROBLECH BİR PRESTİJ FUARI”
VOLKAN DAĞ
SAYAL VİNÇ FABRİKA MÜDÜRÜ
“EuroBlech Fuarı’na firma olarak ikinci kez katılıyoruz. Bu yılki etkinlik ziyaretçi ve katılımcı profili bakımından önceki yıllarda düzenlenen organizasyonlara kıyasla biraz daha sönük geçti. Firmamızın yurt dışı satış ağını genişletmek ve distribütörlükler vermek amacıyla fuara katıldık. EuroBlech taşıdığı önem dolayısıyla bir prestij fuarı. Organizasyon süresince kurduğumuz temasların kısa vadede satışa dönüşmesi beklentisi içerisindeyiz. Standımızda elektrikli gezer vincimizi potansiyel müşterilerimizin beğenisine sunduk.”
“DENIZAŞIRI ÜLKELERDEN ZIYARETÇILER FAZLAYDI”
ŞAFAK ÇETİNER
BEKA-MAK ÜRETİM MÜHENDİSİ SATIŞ TEMSİLCİSİ
“Bu yılki fuar, müşteri çeşitliliği bakımından zengindi. Özellikle denizaşırı ülkelerden ziyaretçilerimiz fazlaydı ve hem yeni bağlantılar edindik hem de mevcut olanlarla güzel işler sonuçlandırdık. Her yıl olduğu gibi Avrupa’daki bayilerimizin büyük kısmı ziyaretimize geldi. Fuara, yeni ürünlerimizi bayilerimize detaylı bir şekilde tanıtmak, bulunmadığımız pazarlarda yeni iş partnerleri edinmek ve mevcut müşterilerimizle ilişkilerimizi güçlendirerek onlardan geri bildirimler almak amacıyla katılıyoruz. Fuar süresince standımızda Türkiye’de üretilen ilk ve tek servo kesim şerit testere makinemiz BMSO 570XS CNC adlı ürünümüzü sergiledik. Tamamen parametrik çalışan makinemiz en iyi yüzeyi bırakırken, sarf malzemelerde de yüzde 50’lere varan tasarruf sağlıyor. Bunun yanı sıra BMDO 100XS, BMSY 810CGH ve BMSY 440DGH müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz diğer makinelerdi.”
“PROFESYONELLERİN TERCİH ETTİĞİ BİR FUAR”
YILMAZ SANDIKÇI
ELMALI MAKİNA İHRACAT KOORDİNATÖRÜ
“Bu yılki fuarın daha az sayıda ziyaretçi ağırladığını gözlemledim fakat mevcut ziyaretçiler sektörün içinden profesyonel kişilerden oluşuyordu. Sac işleme makineleri başlığı altında Avrupa kalitesinde, yüksek hassasiyete sahip hidrolik pres ve mekanik pres üreticisi olarak 70’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Elmalı Machinery olarak, piyasada tercih edilen ve güvenilen bir firma halinde geldik ve bu imajımızı da yeni müşterilere ulaştırmayı hedefliyoruz. Fuarın, yakın bölgelerdeki pazarlarda gerek siyasi gerekse ekonomik kaynaklı daralmaya alternatif olabilecek pazarlara ulaşmamıza imkân sağlayacağını umuyoruz. Standımızda EHEP serisi yüksek hızlı mekanik preslerimizi, yüksek hızlı EHSP serisi hidrolik preslerimizi ve EDP serisi tam otomatik PLC punch preslerimizi tanıtma imkânı bulduk.”
13 • EKİM 2018
GÜNDEM
MAKTEK AVRASYA YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ 2-7 EKİM TARİHLERİ ARASINDA MAKİNA İMALATÇILARI BİRLİĞİ (MİB) İLE TAKIM TEZGAHLARI SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ (TİAD) İŞ BİRLİĞİNDE, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI, TİCARET BAKANLIĞI VE KOSGEB’İN DESTEĞİYLE TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLEN MAKTEK AVRASYA 2018 FUARI, BEKLENTİLERİ KARŞILADI. 2016 YILINA GÖRE YÜZDE 46 ARTAN ZİYARETÇİ ÜLKE SAYISIYLA TOPLAMDA 56 BİN 526 SEKTÖR PROFESYONELİNİN ZİYARET ETTİĞİ FUAR, KATILIMCILARDAN TAM NOT ALDI.
K
amuoyunda “Makine Üreten Makinelerin Fuarı” olarak da tanınan MAKTEK Avrasya 2018 Fuarı, 2-7 Ekim tarihleri arasında tüm sektör paydaşlarını bir araya getirdi. Otomotiv, havacılık, savunma, gemi ve inşaat sektörleri başta olmak üzere imalat alanında geleceği belirleyecek teknolojilerin tanıtıldığı fuarı toplam 56 bin 526 kişi ziyaret etti. • 14
14 salonda, toplam 120 bin metrekare kapalı alanda gerçekleşen MAKTEK Avrasya 2018’de takım tezgâhları, metal-sac işleme makineleri, tutucular-kesici takımlar, kalite kontrol-ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren katılımcılar yer aldı. 30 katılımcı ülkeden 1000 firma ve firma temsilcisinin katıldığı fuarı, 89 ülkeden 3 bin 79’u yabancı olmak üzere toplam 56
binden fazla sektör profesyoneli ziyaret etti. Yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da yoğun ziyaretçi ilgisiyle karşılaşan fuar, 2016 yılına göre yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 52 oranında büyüme yakaladı ve birçok uluslararası ziyaretçiyi ağırlayarak bir rekora imza attı. Yine, 2016 yılına göre yüzde 46 oranında artan ziyaretçi ülke sayısıyla da büyümesini sürdürülebilir kılan MAKTEK Avrasya Fuarı,
sektör profesyonellerini bir araya getirerek sektörün gelişimi için önemli iş birliklerine zemin hazırladı. SANAYİDE ÜRETEN KADINLAR BULUŞMASI MAKTEK Avrasya Fuarı bu yıl, ev sahipliği yaptığı panel ve yarışmalarla da sektöre farklı bir bakış açısıyla bakmaya devam etti. Marketing Türkiye iş birliğinde gerçekleşen ve moderatörlüğünü Marketing Türkiye Genel
MAKTEK AVRASYA YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ
ZİYARETÇİ ÜLKE SAYISI YÜZDE 46 YABANCI ZİYARETÇİ SAYISI YÜZDE 52 ARTTI
30 ÜLKE 1000 FİRMA KATILIMI
Yayın Yönetmeni Günseli Özen’in yaptığı “Sanayide Üreten Kadınlar Buluşması” başlıklı panelde, GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy, Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Elif Ergu Demiral, Seger Korna Genel Müdürü Tülin Tezer, Nestlé Professional Türkiye Genel Müdürü Arzu Alibaz ile Dirinler Sanayi Makinaları Yönetim Kurulu Üyesi Nihan Dirin, “Endüstri Şirketlerinde Kadının Rolü”, “Türkiye’de Kadın Meselesi” ve “Bir Sanayi Şirketinde Üst Düzey Yönetici Olmak” başlıklı konularıyla sanayi sektöründe kadının varlığını masaya yatırdı.
89 ÜLKEDEN 3 BİN 79 YABANCI 53 BİN 447 YERLİ ZİYARETÇİ
Öte yandan sanayinin nitelikli teknik eleman talebini karşılamak için Tezmaksan Eğitim Üssü Derneği’nin desteği ile düzenlenen MAKTEK Altın Pergel 1. Ulusal CNC Takım Tezgahı Tasarım Yarışması da fuara damga vurdu. Yeni neslin fikirlerini gerçeğe dönüştüren yarışma, gençlerin teşvik edilmesi ve okul-sanayi iş birliğinin gelişmesine önemli ölçüde katkı sağlarken, yarışmaya 19 farklı şehirden toplam 36 meslek lisesi katıldı ve yarışmada dereceye giren ilk üç okula ödülleri MAKTEK Avrasya 2018 Fuarı’nın açılış töreninde takdim edildi. Bu yıl dördüncü kez
MİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI AHMET ÖZKAYAN:
“DÜNYA GENELİNDE MAKİNEYE TALEP ARTIYOR” MAKTEK Avrasya Fuarı’nın tüm sektörü buluşturan, en yeni ürünler ve son teknolojiyle üretilmiş makinelerin sergilendiği çok önemli bir fuar olduğunu söyleyen MİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan, makine imalat sanayilerinin son 15 yılda öneminin anlaşıldığını belirterek, devlet tarafından yapılan teşvik, destek ve koruma önlemlerinin artarak sürmesinin sektör açısından son derece önemli olduğunun altını çiziyor. Yeni proje yatırımlarının başlamasıyla birlikte dünya genelinde makineye olan talebin artmaya başladığını da belirten Özkayan, makine imalat sanayilerinde 2018 yıl sonu ihracatının 16 milyar dolar ile yüzde 18, ithalatının 27 milyar dolar ile yüzde 8; imalatın 27 milyar dolar ile yüzde 6 ve makine satışının da 38 milyar dolar ile yüzde 3 seviyelerinde artmasının beklendiğini açıklıyor. Takım tezgâhları sektörüne ilişkin görüşlerini de paylaşan Özkayan, yıl sonunda sektör ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 27 artarak 650 milyon dolar olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade ediyor. İthalatta da yüzde 22 yükseliş beklediklerini dile getiren Özkayan, imalatın 870 milyon dolar ile yüzde 18 ve satışların da 1,47 milyar dolar ile yüzde 18 seviyelerinde artmasının öngörüldüğünü söylüyor.
düzenlenen MAKTEK Avrasya Fuarı’nın bir sonraki buluşması 2020’de yapılacak. Makine sektörünün Anadolu’daki diğer önemli buluşmaları 10-13 Nisan 2019 tarihlerinde Konya’da ve 9-12 Ekim 2019 tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilecek.
30 KATILIMCI ÜLKEDEN 1000 FİRMA VE FİRMA TEMSİLCİSİNİN KATILDIĞI FUARI, 89 ÜLKEDEN 3 BİN 79’U YABANCI OLMAK ÜZERE TOPLAM 56 BİNDEN FAZLA SEKTÖR PROFESYONELİ ZİYARET ETTİ.
15 • EKİM 2018
GÜNDEM
AĞAÇ İŞLEME MAKİNELERİ VE INTERMOB FUARLARI REKOR KATILIMA SAHNE OLDU AVRASYA’NIN EN BÜYÜK MOBİLYA YAN SANAYİ, AHŞAP VE ORMAN ENDÜSTRİSİ FUARLARI 13-17 EKİM TARİHLERİNDE ZİYARETÇİLERİYLE BULUŞTU. EŞ ZAMANLI OLARAK DÜZENLENEN 31. AĞAÇ İŞLEME MAKİNESİ-ULUSLARARASI AĞAÇ İŞLEME MAKİNELERİ, KESİCİ TAKIMLAR, EL ALETLERİ FUARI İLE 21. INTERMOB-ULUSLARARASI YAN SANAYİ, AKSESUARLARI, ORMAN ÜRÜNLERİ VE AHŞAP TEKNOLOJİSİ FUARI, MOBİLYA VE AHŞAP ENDÜSTRİLERİNİ TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ’NDE BİR ARAYA GETİRDİ. İKİ FUARIN TOPLAM ZİYARETÇİ SAYISI 76 BİNİ GEÇTİ.
A
hşap ve mobilya yan sanayi üreticileri ve ihracatçılarıyla sektörün yerli ve yabancı profesyonellerinin bir araya geldiği Ağaç İşleme Makinesi ve Intermob Fuarları, bu yıl bir rekora daha imza atarak 106 ülkeden 76 bin 271 sektör temsilcisini aynı çatı altında buluşturdu. Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) ile Mobilya Aksesuar Sanayiciler Derneği (MAKSDER) iş birliğinde düzenlenen fuarlar, katılımcı ve
ziyaretçilerine beklentilerinin fazlasını sağladı. Ahşap ve mobilya yan sanayi endüstrilerinin Avrasya’daki en büyük buluşma platformu olan Ağaç İşleme Makinesi ve Intermob Fuarları, 35 ülkeden 857 firma ve firma temsilciliğini 123 bin metre karelik kapalı alanda buluşturan fuarlar, sektör katılımcılarından tam not aldı. “KRİZLER FIRSAT YARATIR” AİMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol,
fuarların açılışında yaptığı konuşmasında, ekonomide yaşanan durgunluğun imalatçılar için büyük fırsatlar barındırdığına işaret etti ve “Krizler fırsat yaratır. Firmalar her krizde bir atak yapar, özellikle Türk firmaları bunu çok iyi yapar. O nedenle bence 2018 yılı bizim firmaların atak yılıdır. Firmaların ciddi bir atak yapacağını ve kendilerini yenileyeceğini düşünüyorum. Özellikle dolar ve euronun yükselmesi firmalara artı yüzde 10 iskonto yapma
şansı doğurdu. Bundan dolayı rakiplerimize karşı avantaj sağladık. Bunun olumlu etkilerini 2019’da göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Ahşap ve mobilya yan sanayi endüstrilerinin Avrupa-Asya eksenindeki en önemli buluşma noktası olan fuarı değerlendiren Erol, “Fuarımız Avrasya bölgesinde ciddi büyüklükte bir fuar. Bu eksendeki ülkeler, fuarımıza gelmek için can atıyor. Bu fuarın Avrasya’da daha aktif olması için dernek olarak elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. 20 ülkede çalışmalar yaptık, özellikle makine distribitörlerini ve büyük mobilyacıları bu fuara getirmek için ikna çabalarında bulunduk. 12 binin üzerinde birebir belirlediğimiz firmaya düzenli gönderimler yaptık, anketler düzenledik. Çok ciddi geri dönüşler aldık. Bunun fuara etkilerini mutlaka göreceğimize inanıyorum” dedi. “REKABET İÇİN FİYAT VE TEKNOLOJİ UYGUN OLMALI” Fuarda bu yıl birçok yeniliğin yer aldığını söyleyen Erol, özellikle yeni versiyonlu makineler, Endüstri 4.0 ve Yeşil Makine temalı
• 16
AĞAÇ İŞLEME MAKİNELERİ VE İNTERMOB FUARLARI REKOR KATILIMA SAHNE OLDU
gelen alım heyetinin yanı sıra, Türkiye’nin 41 ilinden gelen alım heyetleri de takip etti ve sektörün gelişimi için önemli iş birliklerine adım atıldı. Yine, 2016 yılında ilk kez Intermob Fuarı bünyesinde görücüye çıkan Promatt; Yatak İmalatı Yan Sanayi, Ekipman, Hammadde ve Makineleri Özel Bölümü ise üç yıl içinde yatak endüstrisinin cazibe merkezi olmayı başardı. Bu yıl da 13’üncü salonda yer alan Promatt, Intermob’un kapsamını genişleterek fuarların daha geniş bir ziyaretçi kitlesine hitap etmesini sağladı.
sistemlerin dikkat çektiğini bildirdi. “İmalatçılar yeniliklerini, ithalatçı firmalar da son dönemde yaptıkları Ar-Ge çalışmalarını sergiliyor” diyerek devam eden Erol, dünyada rekabet edebilmek için fiyat ve teknolojinin belirli bir seviyede olması gerektiğinin altını çizdi ve “Teknolojisini yenilemiş, verimliliğini arttırmış, fiyatı da uygun makineler demek, ihracatın artması demektir. Bunu da Eylül ayı verilerde gördük; ihracatta makine imalat sanayisinde yüzde 30’a yakın bir büyüme gerçekleşti. Bundan sonra sadece yurt içine imalat yapan firmaların kârlılık yaratması çok zor, ihracatını arttıranlar ciddi kazanımlar elde edecektir” dedi. Ağaç işleme sektörünün çok geniş ve zor bir sektör olduğunu da vurgulayan Erol, sektördeki firmaların devletin verdiği Ar-Ge destekleri ile iki-üç yıldır hem makine parkurlarını yenilediği hem de Ar-Ge yatırımlarıyla ilgili önemli
çalışmalar yaptığını sözlerine ekledi. YURT DIŞI VE YURT İÇİNDEN GENİŞ KATILIMLI ALIM HEYETLERİ Diğer yandan, Ağaç İşleme Makineleri ve Intermob Fuarlarını Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Mısır, Rusya, Sırbistan, Tunus ve Ukrayna’nın aralarında bulunduğu toplam 42 ülkeden
PANELLERLE DE FARK YARATILDI Fuarın üçüncü gününde Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin düzenlediği “İşletmelerde Ekonomik Sürdürülebilirlik ve Rekabet” temalı panel ise sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluşturdu. Sektöre yeni pazarlar sunmak için pazarlama ağını genişleten Ağaç İşleme Makinesi ve Intermob Fuarları, gelecek yıl 12-16 Ekim 2019 tarihlerinde önemli iş bağlantılarına ev sahipliği yapmaya ve yeni pazarlara açılmak ve mevcut pazar paylarını arttırmak isteyenler için etkin bir ticaret platformu olmaya devam edecek.
ARNAVUTLUK, AZERBAYCAN, BOSNA-HERSEK, MISIR, RUSYA, SIRBİSTAN, TUNUS VE UKRAYNA’NIN ARALARINDA BULUNDUĞU TOPLAM 42 ÜLKEDEN GELEN ALIM HEYETİNİN YANI SIRA, TÜRKİYE’NİN 41 İLİNDEN GELEN ALIM HEYETLERİ DE FUARLARI TAKİP ETTİ VE SEKTÖRÜN GELİŞİMİ İÇİN ÖNEMLİ İŞ BİRLİKLERİ İÇİN ADIM ATILDI.
35 ÜLKE 857 FİRMA KATILIMI
106 ÜLKEDEN 76 BİN 271 ZİYARETÇİ
17 • EKİM 2018
GÜNDEM
ENDÜSTRİ 4.0 UYGULAMALARI ZİRVESİ’NE TAM NOT ENDÜSTRİYEL OTOMASYON SANAYİCİLERİ DERNEĞİ’NİN (ENOSAD) BU YIL İLK KEZ DÜZENLEDİĞİ “ENDÜSTRİ 4.0 UYGULAMALARI ZİRVESİ VE SERGİSİ” 16-18 EKİM 2018 TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLİRKEN, ZİRVEYİ DAHA İLK YILINDA 49 İLDEN GELEN 6 BİN 441 KİŞİ ZİYARET ETTİ.
B
u yıl ilk kez düzenlenen Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi ve Sergisi ile Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi, sektör profesyonelleri ile üretim süreçlerini dijitalleştirmek isteyen firmaları bir araya getirirken, toplam 6 bin 441 ziyaretçi ile ilk yılında önemli bir başarıya ulaştı. ENOSAD’ın 16-18 Ekim tarihlerinde düzenlediği ve fabrikaların üretim, yatırım, bakım ve satın alma süreçlerinden sorumlu teknik yetkilileri ve üst düzey yöneticilerinin ziyaret ettiği Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi ve Sergisi ile Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi kapsamında, tüm imalat sektörlerine yönelik önemli panel oturumları da gerçekleştirildi. Üç gün boyunca otomotiv, beyaz eşya, gıda, makine, metal, elektrik-elektronik, telekomünikasyon, enerji, plastik-kauçuk, ağaç, kâğıt, mobilya, boya, demir-çelik, kozmetik, cam, ilaç, ambalaj, hızlı tüketim ile inşaat ve yapı malzemeleri, çimento, seramik ve kimya sektörleriyle ilgili gerçekleştirilen panellere, katılımcılar da yoğun ilgi gösterdi. Panellerde özellikle sanayide dijital dönüşüm konusu sektörler bazında ele alınırken, sergi alanlarında ise uygulamaların odağındaki yeni • 18
dijital teknoloji ürünleri yer aldı. Sektörel panellerin yanı sıra MAKFED üyesi dernekler ve TÜSAYDER’in çözümlerinin aktarıldığı oturumlar da gerçekleştirildi. Sunumlarda, özellikle üretim süreçlerini dijitalleştirerek maliyetleri düşürmenin püf noktaları anlatılırken, son dönemde uygulanan projelerin öne çıkan özellikleri konuşuldu. ENDÜSTRİ 4.0 KAVRAMI, YATIRIMLARDA NASIL HAYAT BULUYOR? Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi ve Sergisi kapsamında, 17 Ekim’de gerçekleştirilen “MAKFED Üyesi Derneklerin
Endüstri 4.0 Yatırım Örnekleri” başlıklı panel de yoğun bir katılıma sahne oldu. MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır yönetimindeki panelde, AİMSAD Eğitim ve Satış Sonrası Hizmetler Komite Başkanı Serkan Necipoğlu, AKDER Yönetim Kurulu Üyesi Emrah Küçüköz, AMD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Büyükcıngıl, PAGDER Yönetim Kurulu Üyesi Burç Angan ile TARMAKBİR Genel Sekreteri Selami İleri konuşmacı olarak yer aldı ve sektörlerine yönelik Endüstri 4.0 yaklaşımlarını katılımcılarla paylaştı. Panel, makine imalat sanayilerinin Endüstri 4.0 olgusuna
yönelik pratikteki uygulamalara ilişkin değerlendirmeler içermesi açısından ilgi görürken, MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, “MAKFED olarak amacımız, Endüstri 4.0 kavramının sektör, toplum ve karar alıcı çevreler tarafından doğru algılanması ve etkin şekilde yönetilmesinin sağlanmasıdır. Endüstri 4.0’ı doğru şekilde ele alabilirsek, proaktif uygulamalarla küresel ölçekteki rekabet gücümüzü yükseltebiliriz. Bu süreçte küresel teknoloji ve otomasyon firmaları ile işbirlikleri kurarken, farklı firmalarımızla da yeni fırsat arayışları içinde olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
GÜNDEM
3. AR-GE & İNOVASYON ZİRVESİ VE SERGİSİ’NE YOĞUN İLGİ MİMAR VE MÜHENDİSLER GRUBU (MMG), TÜRKİYE’DEKİ AR-GE ÇALIŞMALARININ TİCARİLEŞMESİNDEKİ SIKINTILARI ORTADAN KALDIRMAK VE SANAYİDE DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTİRMEK AMACIYLA 17-18 EKİM TARİHLERİNDE “3. AR-GE & İNOVASYON ZİRVESİ VE SERGİSİ” DÜZENLEDİ. TÜRKİYE’NİN YERLİ YENİLİĞİNİ TEMSİL EDEN ZİRVEDE; TEKNOPARKLAR, KALKINMA AJANSLARI, AR-GE MERKEZLERİ VE ÜNİVERSİTE PROJELERİ TEK BİR ÇATI ALTINDA BULUŞTU.
I
ki gün boyunca 12 oturumda 56 konuşmacının bulunduğu etkinlikte; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de konuşmacılar arasında yer aldı. Ankara, Bursa, Kocaeli ve Sakarya illeri başta olmak üzere 15 ilden katılımın gerçekleştiği organizasyon; 157 kurum ve kuruluşa ev sahipliği yaparken, Zirve, inovatif projeleri yatırıma dönüştürme amacıyla 1260 iş görüşmesine aracılık etti ve 44 iş anlaşmasına imza atılmasını sağladı. Bakan Varank, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada; bu dönemde, Türkiye’de katma değerli üretim ve teknoloji odaklı bir yapısal dönüşüme ihtiyaç olduğunu vurgularken, Ar-Ge ve yenilik destek programlarını hedef odaklı, iş birliğine dayalı, uzun vadeli ve yüksek katma değer üretmeye yönelik yaptıklarının altını çizdi. Bakan Dönmez ise Türkiye’nin yerli teknoloji ve yüksek katma değer anlayışıyla “Bağımsız Enerji Güçlü Türkiye” hedefine hızla ilerlediğinin ve her projede yeniliği ve yerlileşmeyi teşvik ettiklerini vurgularken, elektrik üretim sektörünün yıllık 5 milyar dolar civarında yatırım
94’ünün yapay zekâ, 27’sinin de Nesnelerin İnterneti üzerine çalıştığını söyledi. Ar-Ge merkezlerinin 22’sinin yapay zekâ, 15’inin de yine Nesnelerin interneti alanında faaliyet gösterdiğini belirten Kacır, “Açık Kaynak Kod Platformu”nun yakın zamanda kurulacağını da sözlerine ekledi.
yaptığını ve bu yatırımlarda kullanılan ekipmanların yüzde 50’sinin ithal olduğunu aktardı ve bu ithalatın önüne geçmek için Ar-Ge’yi teşvik edecek modeller geliştirdiklerini belirtti. Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Genel Başkanı Osman Balta da Türkiye’nin, dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına girebilmesi için yüksek teknolojili üretime önem vermesi ve Türkiye sınırları içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin sermaye yapılarının daha çok güçlenebilmesi için marka değerine sahip katma değeri yüksek ürün üretebilmeleri ve dünyanın diğer ülkelerine
satabilmelerinin gerekliliğine değindi. BEŞ YIL İÇİNDE NESNELERİN İNTERNETİ PAZARI 1,7 TRİLYON DOLAR OLACAK “Sanayinin Dönüşümü: Yapay Zeka, Robotlar ve Nesnelerin İnterneti” başlıklı panelin moderatörlüğünü yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, beş yıl içerisinde Nesnelerin İnterneti pazarının 1,7 trilyon dolar olacağının öngörüldüğünü ve pazarın mevcut halinden üç kat büyümüş olacağını söylerken, hâlihazırda teknoloji geliştirme bölgelerindeki firmaların
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK UYGULAMALARI Zirvede; üniversiteli MMG’lilerin sergilediği Türkiye’nin ilk ve tek uçan, insansız ve elektrikli teknesi, sivil hayatı kolaylaştıran insansız hava aracı ve Shell Eco-marathon Avrupa yarışmasında 197 takım arasından Güvenlik Ödülü alan elektrikli kara yolu aracı da büyük ilgi gördü. Zirve kapsamındaki sergide ise 200 bin TL’lik yerli elektrikli otomobil, uzaktan kontrol edilebilen yeni nesil akıllı davlumbaz ve ocak, gelecekte salgın hastalıkların dünyada kontrol altına alınabilmesi için geliştirilen ilaçlar, Karaok füze sistemi, daha az enerji ile daha çok verim hedefine yönelik “Enerjini Bil Projesi” ve tarımsal sulamada etkin tasarruf sağlayan “Robotik Kontrollü, Elektrik Üreten Sulama Sistemi” projeleri ziyaretçilerin beğenilerini topladı. 19 • EKİM 2018
YATIRIM
IHI DALGAKIRAN YERLİLİK ORANINI YÜZDE 70’E ÇIKARACAK JAPON IHI VE DALGAKIRAN KOMPRESÖR’ÜN ORTAKLIĞINDA KURULAN IHI DALGAKIRAN KOMPRESÖR FABRİKASI KOCAELİ İMES ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NDE AÇILDI. 10 YILLIK ÇALIŞMANIN ARDINDAN GEÇTİĞİMİZ YIL KURULAN IHI DALGAKIRAN, 40’A YAKIN KOMPRESÖRÜ HİZMETE SUNARKEN, KISA SÜRE İÇİNDE YERLİLİK ORANINI DA YÜZDE 70 SEVİYESİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYOR.
G
eçtiğimiz yıl Şubat ayında imzalanan protokolle kurulan IHI DALGAKIRAN’ın Kocaeli İMES Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan fabrikasının resmi açılış töreni, 11 Ekim’de gerçekleştirildi. Törene IHI Dalgakıran Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, IHI Dalgakıran CEO’su Kazuo
• 20
Kobayashi, IHI Dalgakıran Genel Müdürü Yakup Tüfekçi, IHI tepe yöneticilerinden Hideaki Ishige, IHI Yönetim Kurulu Üyesi Masafumi Nagano, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı İsmail Gülle, Makine İhracatçıları Birliği (MAİB)
Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ile Japonya İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara ve çok sayıda davetli katıldı. IHI Dalgakıran Genel Müdürü Yakup Tüfekçi, yaptığı açılış konuşmasında “IHI DALGAKIRAN Şubat 2017’de resmi olarak kuruldu ama bu
yatırım yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Ar-Ge bölümümüzde Japon ve Türk ortaklıkla hizmet sunuyoruz. Çok yakın bir zamanda da IHI DALGAKIRAN resmi Ar-Ge merkezini açmış olacak. Turbo kompresörlerle demir-çelikten otomotive, tekstilden ilaç, petrokimya ve kimyaya, gıdadan enerjiye, elektrik-elektronikten
IHI DALGAKIRAN YERLİLİK ORANINI YÜZDE 70’E ÇIKARACAK
cam endüstrisi ve inşaata, denizcilikten madencilik sektörüne kadar sanayinin birçok alanındaki büyük firmalara hizmet sunuyoruz. Yaklaşık iki ay içerisinde yerlilik oranımızı yüzde 70’lere çıkaracağız. Ticari faaliyetlerine yeni başlayan IHI DALGAKIRAN bünyesinde yaklaşık 40’a yakın kompresörümüzü hizmete sunduk ve yüzde 100 memnuniyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
bir ilk adım olarak değerlendirilmeli. Yatırım tutarını gelecekte çok daha yukarılara çıkacağız. 2019 yılının Haziran ayında IHI DALGAKIRAN’ın yakınında yeni bir 50 bin metrekarelik kompresör fabrikasının açılışını yapmayı planlıyoruz” derken, farklı alanlardaki yatırım hedeflerinin devam ettiğini, yakın bir zamanda ABD’de yeni bir şirket kuracaklarını da dile getirdi.
İHRACATA KATKI SAĞLAYACAK Açılış törenindeki konuşmasına şirketlerini bugünlere getiren Ömer Dalgakıran’a teşekkür ederek başlayan IHI DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran ise ürettikleri turbo kompresörlerin yoğun şekilde ihracata yönlendirildiğinin altını çizdi. Dalgakıran, “IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresör üretim tesisini Türkiye’ye kurarak hem ithalat oranını düşürüyor hem de ihracata katkı sağlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Dalgakıran, ihracat başarılarının altını çizerken, Ukrayna’da THY’den sonra en çok tanınan ikinci Türk markası olduklarını da vurguladı. Konuşmasında, turbo kompresörlerin teknolojik açıdan uçak motorunun bir kademe altı olarak değerlendirildiğine de değinen Dalgakıran, “Bu iş birliği ile Türkiye’ye ciddi bir teknoloji bilgi birikimi getirmiş olduk. Üretimlerimizde Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa’yı hedefliyoruz. Türkiye’nin zor zamanlarında böyle büyük bir Japon firmasının yatırım yapması güvenin göstergesidir. Biz yıllardır üretimde katma değerin ön planda tutulmasını ve yüksek teknolojili ürünlere yönelmemiz gerektiğini söylüyoruz. Bu yatırım da bu yolda bir hamledir. Bu girişim elbette
ÇİN VE JAPONYA’NIN ARDINDAN EN SON TEKNOLOJİ IHI DALGAKIRAN CEO’su Kazuo Kobayashi de konuşmasında, IHI Corporation’ın Çin ve Güneydoğu Asya başta olmak üzere alanlarında Japonya’nın bir numaralı şirketi olduklarını vurguladı ve “Bu kompresörler dünyanın her yerinde kullanılabiliyor ve önem derecesi bakımından çok üst seviyede. Açtığımız bu tesis, Çin ve Japonya’dan sonra en son teknolojiye sahip üçüncü fabrika konumunda. Tesisimizin kuruluşunun her aşamasında Endüstri 4.0 stratejisi ve anlayışıyla çalışmalarımıza yön veriyoruz. 50 milyon lira bütçeli ilk faz yatırımı kapsamında inşa edilen Turbo Kompresör Üretim Hattı ile 100 kişiden fazla çalışana sahip olan bir fabrika olmayı; beş yıl içerisinde ise yılda 300 adetten fazlasını üretmeyi hedefliyoruz” dedi. YENİ BULUŞ VE PATENTLER DE ÜRETİLECEK Kazuo Kobayashi, bugüne kadar yaptıkları tüm Ar-Ge yatırımlarını öz kaynakları ile tamamladıklarını da vurguladığı konuşmasında, “Toplam istihdamımızın yüzde 40’ı uzman mühendislerden oluşuyor. IHI DALGAKIRAN olarak, mevcut Ar-Ge çalışmalarıyla sahip olduğumuz teknolojiyi sürekli
ADNAN DALGAKIRAN
IHI DALGAKIRAN YÖNETIM KURULU BAŞKANI
geliştirmeyi ve yeni buluşlar, patentler ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Endüstri 4.0 ile birlikte fabrikaların daha fazla otomasyona yönelmesi, sanayinin her dalında basınçlı havaya olan talebi arttırıyor. Her geçen gün yükselen enerji maliyetleri ise firmaları daha verimli teknolojiler ve ürünler kullanarak enerji tasarrufu yapmaya yöneltiyor. IHI DALGAKIRAN, Türk ve Japon mühendislerden oluşan Ar-Ge ekibi öncülüğünde, hizmet verdiği her sektörde, farklı basınç ve kapasitelerde T2A, TRA, TRE, T3A ve TRX model IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörler üreterek, sektörlerin bu ihtiyacını karşılayacak çözümler geliştiriyor. Ar-Ge departmanımızda, aerodinamik tasarımı tamamen kullanıcının fabrika ve ortam koşulları dikkate alınarak, ona özel, kompresör kontrol ve otomasyon sistemleri geliştirilerek 132 kW ile 2000 kW güç aralığında turbo kompresör proje faaliyetleri
yürütüyoruz. Yüksek mühendislikle geliştirdiğimiz kontrol panelindeki veri akışı sayesinde ürünümüzü sahada çalışırken de takip edebiliyor, yaygın satış ve servis ağımızla yurt dışı ve yurt içindeki müşterilerimizin ihtiyaçlarına anında çözüm üretebiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ’NÜ YAPMIŞTI Japonya’nın ağır sanayi devi IHI Corporation, 165 yıldan fazla bir geçmişe sahip. Açık deniz tesisleri, köprüler, endüstriyel makine ve tesisler ile havacılık ürünlerinin tasarımı ve yapımına kadar geniş bir hizmet yelpazesi bulunan firma, Japonya’da turbo kompresör pazar payının yaklaşık yüzde 80’ini elinde bulunduruyor. Japon IHI Corporation firması, aynı zamanda, Otoyol Yatırım ve İşletme AŞ ile birlikte Osmangazi Köprüsü’nü ortaklaşa yapmış ve Türk kamuoyunda bilinirliğini yükseltmişti. 21 • EKİM 2018
YATIRIM
MAKİNE SEKTÖRÜNE DÖVİZ SERBESTİSİ TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ 6 EKİM’DE RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİRDİ. BUNA GÖRE MAKİNE SATIŞ VE KİRALAMALARI DÖVİZ CİNSLERİ ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK.
T
ürk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de (Tebliğ no: 2008-32/34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ no: 201832/51), 6 Ekim tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, makine ve teçhizatın (menkul) satış ve kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkün kılındı. Adalet Bakanlığı Hukuk Sözlüğü’nde menkul “taşınır; taşınır mal” olarak tanımlanırken, hukukçular tarafından da “taşınabilen, taşınırken bozulmayan, mali değeri olan ve hacze haiz olan her tür mal” şeklinde açıklanıyor. Dolayısıyla, üretim ve teslimat yöntemine bakılmaksızın makine imalat sektörlerine konu olan tüm makine, ekipman, teçhizat ve bunları tamamlayıcı sistemlerin Tebliğ’in 6 ve 7’nci bentlerinde ifade edilen “menkul” ibaresi dahilinde olduğu değerlendiriliyor. Bununla birlikte 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin de döviz cinsinden kararlaştırılması mümkün olacak. Tebliğ’de yer alan ilgili • 22
maddeler şöyle: (6) Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize
endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. (7) Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan, menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini
döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. (10) Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
YATIRIM
ŞENMAK AR-GE MERKEZİ FAALİYETE GEÇTİ
PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNDE BİR İLK PLASTİKLEŞTİRME EKİPMANLARI ÜRETİCİSİ ŞENMAK MAKİNE, TÜRK PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNDE BİR İLKE İMZA ATTI. ŞENMAK AR-GE MERKEZİ, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI TARAFINDAN TESCİLLENEREK PLASTİK MAKİNELERİ SEKTÖRÜNDE TESCİLLİ İLK AR-GE MERKEZİ OLDU.
P
lastik işleme makinelerinin en önemli ekipmanlarından vida ve kovanların üretimini gerçekleştiren Şenmak Makine, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yapılan başvuru sonrasında “Ar-Ge Merkezi Belgesi” almaya hak kazanırken, sektördeki ilk Ar-Ge merkezinin de sahibi oldu. Bu kapsamda, Almanya, Avusturya, İsviçre, Fransa, Finlandiya başta olmak üzere birçok ülkede plastik makineleri üreticilerine ürün tedarik eden, otomotivden elektrik-elektroniğe, ambalajdan beyaz-kahverengi eşyaya, kauçuk, kablo, boru-profil üretimine kadar hem Türkiye’de hem de dünyadaki müşterilerine üretim yapan Şenmak Makine, plastikleştirme ekipmanlarında inovatif ürün ve bilgi birikimi oluşturmaya yönelik çalışmalarını Ar-Ge Merkezi’nde sürdürerek plastik sektörü ile buluşturacak. Uzun yıllardır Ar-Ge faaliyetlerinin ihtiyaca bağlı olarak yapılmakta olduğunu ifade eden Şenmak Genel Müdürü Hüseyin Semerci, “Günümüz rekabetçiliğinin getirdiği şartlar, şirketimizin büyüme stratejisi ve küresel piyasalarda markalaşma ihtiyacı ile Ar-Ge’nin kalıcı bir firma kültürü haline gelmesi gerekliliğini gördük. Ar-Ge faaliyetlerimizde önceliğimiz
HÜSEYİN SEMERCİ
ŞENMAK GENEL MÜDÜRÜ
ithalatı engellemek, ihracatımızı arttırmak ve tabi ki olmazsa olmaz daha katma değeri yüksek ürünler üretmek. Yoğun rekabetin yaşandığı geleneksel ürünler ligine alternatif katma değeri yüksek ürünler geliştirmek. Proje havuzumuzda 20’nin üzerinde proje var, bunların içinden başlangıç projesi
olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na sunduğumuz dört proje ise onaylandı. Bakanlığın verdiği destek sayesinde yeni Ar-Ge merkezimizle birlikte daha uzun ömürlü, daha kapasiteli, plastikleştirme kabiliyeti yüksek ürünleri plastik sektörü ile buluşturacağız” diyor. Plastikleştirme ekipmanları üretimimizle Avrupa’nın dünyaca tanınan önemli makine imalatçılarının tedarikçisi olmaktan gurur duyduklarını da ifade eden Semerci, “Sadece kendi üretimimizde değil ürün tedarikçisi olduğumuz müşterilerimize de maliyet düşürücü, verimlilik ve kalite artışı sağlayan çözümler geliştirmeye özen gösteriyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor. Halen dört Ar-Ge projesi yürütüldüğünü ifade eden Şenmak Ar-Ge Direktörü Mehmet Satılmış ise “TÜBİTAK, TEYDEB,
KOBİGEL gibi projelerimiz ile iki yıllık süreçte yaklaşık 4 milyon liralık Ar-Ge harcaması öngörüyoruz. KOBİGEL projesinde sona gelindi. TÜBİTAK projesinde de sonuç raporları hazırlanmakta” açıklamasında bulunuyor. Ar-Ge personelinin işe teşviki anlamında mesleki eğitimlerini de desteklerini belirten Satılmış, “İlgili personelin son mezuniyeti lisans ise lisansüstü, lisansüstü ise doktora eğitimlerine devamı anlamında destek olmaktayız. Öte yandan Ar-Ge merkezi bir kuluçka merkezi görevi de üstleneceği gibi Ar-Ge merkezinde yetişen personelin şirketin farklı birimlerinde de pozisyonlandırılması mümkün olacak” diyor. İstanbul Hadımköy’deki üretim tesislerinin içerisinde faaliyet gösteren Şenmak Ar-Ge Merkezi, 21 kişiden oluşan profesyonel kadrosu ile çalışmalar yürütecek.
23 • EKİM 2018
OAİB’DEN
ŞİLİ VE ARJANTİN KAPISI ARALANDI
İ
klimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), sektör ihracatını arttırmak ve Türk iklimlendirme sektörünün potansiyelini göstermek amacıyla hedeflediği uzak pazarlara açılma kapsamında, Şili ve Arjantin’e sektörel ticaret heyeti düzenledi. İSİB üyelerinden 15 firmanın katıldığı ticari heyet programında, 26-31 Ağustos tarihleri arasında Şili ve Arjantinli iklimlendirme firmalarıyla bir araya gelindi. Şili’de 114 ve Arjantin’de 96 olmak üzere toplam 210 iş görüşmesi gerçekleştiren İSİB üyeleri, Güney Amerika pazarından umutlu döndü. Türk firmalarının temsilcileri,
program süresince bölgenin önde gelen iklimlendirme firmalarıyla bire bir görüşmeler yaparak, üretim, pazarlama ve benzeri konularda görüş alışverişinde bulundu. Öte yandan İSİB heyetine, ziyaretleri boyunca hem Şili hem de Arjantin’de destek veren Büyükelçiler ve Ticaret Müşavirleri de, bölgenin sosyoekonomik durumu, ticari yaşamı, avantajları, fırsatları ve beklentilerine dair ayrıntılı bilgiler verdi. Ticari heyet programının başarılı geçmesi üzerine bölgeye 2019 yılında tekrar gidilmesi planlanırken, bu kez Kolombiya ve Peru’nun da programa eklenmesi düşünülüyor.
SERAMİK TÜRK TİCARET MERKEZİ LONDRA’DA AÇILDI
S
eramik Türk Ticaret Merkezi (TTM), 12 Eylül tarihinde İngiltere’nin başkenti Londra’da açıldı. Seramik TTM’nin açılış törenine Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle ile Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz’in yanı sıra çok sayıda davetli de katıldı.
Seramik sektöründe en önemli pazarlardan biri olan İngiltere’de, yine sektör açısından çok önemli bir bölge olan Clerkenwell’de beş katlı bir binada hizmete açılan ve 13 Türk firmasının yer aldığı Seramik TTM’de, firmaların ürünlerin sergileyebileceği bir showroomun yanı sıra ülkedeki Türk firmalarına hukuki ve mali danışmanlık sağlayacak hizmet birimleri de yer alıyor. 25 • EKİM 2018
Kuzey Ren-Vestfalya’da Yeni Yatırım Fırsatları Avrupa’daki Yatırım Merkeziniz Bir bölgeyi güçlü bir yatırım merkezi yapan en önemli şey; ekonomik güç, altyapı ve kültürel yaşam gibi faktörlerin mükemmel etkileşimidir. Bu bakımdan Kuzey Ren-Vestfalya birçok açıdan eşsizdir. Almanya’nın bu en kalabalık nüfusa sahip olan eyaletinin size sunduğu sayısız imkân ve koşullardan faydalanın. Hangi sektör veya proje için olursa olsun, yeni fırsatlar için ideal yatırım ortamını burada bulacaksınız. Yaklaşık 20.000 yabancı şirket tercihini metropol bölge Kuzey Ren-Vestfalya lehine kullandı. Bizimle iletişime geçin ve sizi de memnuniyetle bilgilendirelim. Bir One-Stop-Acentesi olarak yatırım projelerinizde size destek veriyoruz: www.nrwinvest.com
OAİB’DEN
THE BIG 5 BU KEZ MISIR’DAYDI
M
ısır’ın başkenti Kahire’de 18-21 Eylül tarihlerinde düzenlenen The Big 5 Construct Egypt Fuarı’na Ankara Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği info stand ile katıldı. Bu yıl ilki düzenlenen fuara milli katılım organizasyonu da gerçekleştirilirken, toplam 19 Türk firması fuarda ürünlerini sergiledi. The Big 5 Construct Egypt Fuarı, 23 ülkeden 212 firmanın katılımıyla gerçekleştirilirken, 10 bini aşkın sektör profesyonelinin ziyaret ettiği fuara Ankara Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’ni temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Zahid Poyraz ve Genel Sekreterlik personeli katıldı. Fuarın ilk gününde, Kahire Büyükelçiliği Maslahatgüzarı M. Kemalettin Eruygur ile Kahire Ticaret Müşavir Yardımcısı Mehmet Güneş de standı ziyaret etti.
TÜRK ÇİMENTO SEKTÖRÜ INTERCEM KAHİRE’DEYDİ
Ç
imento sektörü özelinde dünyanın birçok noktasında gerçekleştirilen ve en önemli uluslararası platformdan biri olan INTERCEM Konferansı, bu kez 17-19 Eylül tarihlerinde Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirildi. 13 Türk firmasının da katıldığı konferans kapsamında, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’ne ait info stand, birçok üst düzey katılımcı, sektör temsilcileri ve konferans katılımcıları tarafından ziyaret edildi. 37 ülkeden 230 kişinin katılımıyla Dusit Thani Otel’de iki gün süren etkinlik kapsamında, 2018 yılının sonuna yaklaşırken başta inşaat ve çimento piyasası olmak üzere, sektördeki teknolojik gelişmeler ve çimento sektöründeki son durum hakkında bilgi paylaşımında bulunuldu. 27 • EKİM 2018
KAPAK
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLARDA DÜNYA İLE REKABET EDİYORUZ
• 28
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR
TÜRK ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR SEKTÖRÜ, ÖZELLİKLE TEKNOLOJİ VE AR-GE ALANINDAKİ YATIRIMLARIYLA BİRLİKTE, SEKTÖRDE REKABETÇİLİĞİNİ ARTTIRMAYA BAŞLADI. KÜRESEL ÖLÇEKTE 66 MİLYAR DOLARLIK BİR TİCARETE KONU OLAN ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR SEKTÖRÜNDE GEÇTİĞİMİZ YIL 32 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLİRKEN, TÜRK ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR SEKTÖRÜ İSE 2017’Yİ 250 MİLYON DOLARA YAKLAŞAN İHRACATIYLA, DÜNYA SIRALAMASINDA 23’ÜNCÜ OLARAK KAPADI. SEKTÖR, ÖZELLİKLE ASYA, ORTA DOĞU VE AFRİKA’DA ADINDAN SÖZ ETTİRİRKEN, YENİ EKONOMİ PROGRAMI’NDAKİ UYGULAMALARLA YERLİLİK ORANINI ARTTIRARAK İHRACATTA DAHA REKABETÇİ OLMAYI HEDEFLİYOR.
29 • EKİM 2018
KAPAK
I
lk sanayi devriminin lokomotif sektörlerinden olan ve seri üretim tekniği ile günümüz imalat sanayilerinin gelişmişliğinin kapılarını aralayan otomotiv sanayisi, halen sanayileşmiş ve gelişimini tamamlamış tüm ülkelerde ekonominin başat sektörlerinden biri olmaya devam ediyor. Makineleşmenin güçlü göstergelerinden biri olan otomotiv sanayisi, bugün gelişmiş olarak nitelendirilen ülkelerde ekonomiler için sürükleyici etkisi oluştururken, diğer sanayi dalları ve ekonominin diğer sektörleriyle olan yakın ilişkisiyle de önem arz ediyor. Turizm, altyapı ve inşaat ile ulaştırma ve tarım • 30
sektörlerinin gerek duyduğu her çeşit motorlu araçlar sektör ürünleri ile sağlanırken, bu sektördeki değişimler, ekonominin tümünü yakından etkiliyor. Diğer yandan artan nüfusla birlikte hızlanan konut ihtiyacı ve altyapı çalışmaları, şehircilik hizmetleri ve insanların ve ürünlerin dolaşımını sağlayan taşımacılık hizmetlerinin şehirler arasında yoğunlukla kara yolu üzerinden gerçekleşmesi, ticari araçların üretimini de hızlandırıyor. Bu kapsamda, ağır yük taşıtları ile hafif ticari araçlara olan talep sürekli olarak artarken, Türkiye de hem ulusal hem de uluslararası firmaların
kamyon ve kamyonet üretimi yaptığı önemli bir merkez haline gelmiş durumda. Otomotiv Sanayii Derneği’nin hazırladığı 2017 Yılı İstatistik Bülteni’ne göre geçtiğimiz yıl Türkiye’de 23 bin 502 kamyon ve 462 bin 389 kamyonet olmak üzere toplam 485 bin 891 adetlik üretim gerçekleştirildi. KATMA DEĞERLİ ÜRETİMDEN KATMA DEĞER YARATAN SEKTÖR Araç üstü ekipmanlar ya da otomotiv üst yapı sektörü ise neredeyse otomotiv sektörünün doğumundan beri varlığını sürdüren bir sektör. Günümüzde, küresel ölçekte 66 milyar dolarlık bir
ticaret hacmi bulunan araç üstü ekipmanlar sektörünün ana üretim segmentlerini ise vidanjörler, çöp kamyonları, araç üstü vinçler, römorklar, itfaiye araçları, treyler ve semi treylerler, damperler, yol tankerleri, frigofrik kasalar, transmikserler, beton pompaları, sağlık araçları ve tıbbi atık araçları, araç üstü platformlar, yol bakım-onarım araçları, askeri ve kolluk kuvvetlerinin araçları ile diğer araç üstü ekipmanlar oluşturuyor. Elbette bu segmentlerin de kendi içlerinde alt başlıklara ayrıldığını da belirtmeliyiz. Sektörde faaliyeti bulunan firmaların çoğunluğu kamyon ve çekiciler için gerekli olan
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR
OCAK-HAZİRAN DÖNEMLERİ İTİBARIYLA DÜNYA ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR TİCARETİNİN GELİŞİMİ (MİLYON DOLAR)
İHRACAT
2016
2017
2018*
DEĞİŞİM (17/18, %)
13.454,0
14.232,1
17.655,2
24,1
İTHALAT
12.440,4
13.577,4
16.879,5
24,3
HACİM
25.894,4
27.809,5
34.534,7
24,2
Kaynak: BM İstatistik Bölümü verileri
*Tahmini
OCAK-HAZİRAN DÖNEMLERİ İTİBARIYLA DÜNYA ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR) SIRA NO
ÜLKE
2016
2017
2018*
DEĞİŞİM (17/18, %)
1
ALMANYA
3.034,5
3.143,7
3.689,7
17,4
2
ABD
1.867,9
1.833,1
2.472,3
34,9
3
ÇİN
1.477,2
1.436,8
1.759,9
22,5
4
İTALYA
736,6
782,0
951,7
21,7
5
BELÇİKA
562,6
598,4
752,6
25,8
6
HOLLANDA
400,2
574,0
725,7
26,4
7
İNGİLTERE
447,3
494,5
721,9
46,0
8
JAPONYA
409,3
538,2
716,3
33,1
9
FRANSA
516,0
493,3
591,9
20,0
10
İSVEÇ
512,7
524,2
542,9
3,6
20
TÜRKİYE
105,6
124,5
160,0
28,5
DİĞER TOPLAM
3.384,1
3.689,4
4.570,3
23,9
13.454,0
14.232,1
17.655,2
24,1
Kaynak: BM İstatistik Bölümü verileri
üst yapının üretilmesi işini sürdürürken, özellikle Türkiye gibi kara yolu taşımacılığının önemi ve ağırlığının arttığı ülkelerde sektörün katma değer üretimi yüksek seviyelerde gerçekleşiyor; sektördeki ürünlere ihtiyaç artarken, bu alanda faaliyet gösteren işletme sayıları da paralel olarak artış gösteriyor. 50 ÜLKEYE 250 MİLYON DOLARLIK İHRACAT YAPIYORUZ Türkiye’deki araç üstü ekipmanlar sektörü ise 1950’li yıllardan itibaren üretime başladı ve ilk yerli araç 1958’de üretildi. 2000’li yıllardan itibaren hızlı bir büyüme sergileyen sektör 2009
yılında yaşanan küresel kriz nedeniyle durağan bir görünüm sergilese de 2010’dan itibaren yeniden yükselen bir üretim ve ihracat grafiğine sahip oldu. Günümüzde üst yapıları Türkiye’de yapılan 50 binden fazla araç bulunurken, Türkiye’de ekipman üretiminin neredeyse tamamı yerli olarak yapılabiliyor. Aynı zamanda yurt dışından ithal edilen şase kamyonların üst yapıları da Türkiye’de yapılıyor ve sektör beş kıtada 50 ülkeye, 250 milyon dolara yaklaşan bir hacimde ihracat gerçekleştiriyor. Özellikle Asya, Afrika ve Orta Doğu’da güçlü bir ihracat ağına sahip olan sektör, ihracat ağına yeni ülkeler
*Tahmini
OCAK-HAZİRAN DÖNEMLERİ İTİBARIYLA DÜNYA ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR) SIRA NO
ÜLKE
2016
2017
2018*
DEĞİŞİM (17/18, %)
1
ABD
1.830,2
1.615,8
2.321,1
43,6
2
ALMANYA
1.201,2
1.277,1
1.565,4
22,6
3
HOLLANDA
945,0
1.180,0
1.342,7
13,8
4
KANADA
777,7
771,2
985,9
27,8
5
FRANSA
664,6
730,3
927,3
27,0
6
RUSYA
399,1
705,5
812,5
15,2
7
AVUSTRALYA
351,1
380,7
760,9
99,8
8
İNGİLTERE
601,5
573,8
615,1
7,2
9
ENDONEZYA
76,4
343,6
557,5
62,3
10
POLONYA
367,9
398,1
536,8
34,9
25
TÜRKİYE
129,4
112,9
138,1
22,3
5.096,2
5.488,4
6.316,2
15,1
12.440,4
13.577,4
16.879,5
24,3
DİĞER TOPLAM
Kaynak: BM İstatistik Bölümü verileri
*Tahmini 31 • EKİM 2018
KAPAK
katmaya da devam ediyor. Son yıllarda Rusya, Güney Afrika ve Avrupa ülkelerine olan ihracatını arttıran sektör, ürünler bazında en çok vidanjör, sağlık araçları, temizleme araçları, römork, damper, tanker, frigorifik kasa,
transmikser, araç üstü vinç ve yardımcı ekipmanlarda rekabetçi olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, Türkiye’de araç üstü ekipman sektöründe faaliyet gösteren bin 500’ün üzerinde firma bulunurken, damper, sıkıştırmalı
OCAK-EYLÜL DÖNEMLERİ İTİBARIYLA TÜRKİYE’NİN ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR) SIRA NO
ÜLKE
çöp kasası, yakıt tankı, itfaiye aracı gibi üst yapı sektöründe üretim yapan firmalar 30’dan fazla kalemi imal ediyor. Araç üstü ekipman yapan firmalar her ne kadar küçük ölçekli firmalardan oluşsa da, sektörde yaklaşık 100 binin üzerinde
kişiye istihdam sağlandığını da söylemeliyiz. KÜRESEL İHRACATTA ALMANYA LİDER BM İstatistik Bölümü verilerine göre, 2017’de 65,9 milyar dolar olarak gerçekleşen araç
OCAK-EYLÜL DÖNEMLERİ İTİBARIYLA TÜRKİYE’NİN ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR)
2016
2017
2018
DEĞİŞİM (17/18, %)
SIRA NO
175,6
1
ÜLKE ALMANYA
2016
2017
2018
DEĞİŞİM (17/18, %)
130,0
113,4
99,6
-12,2
1
ALMANYA
7,5
9,1
25,0
2
BREZİLYA
11,7
14,9
14,5
-2,6
2
İSVEÇ
5,0
8,2
17,2
110,7
3
İTALYA
9,3
9,4
13,1
39,2
3
İTALYA
7,6
3,2
11,5
259,1
4
ÜRDÜN
1,0
1,1
12,3
1.063,7
4
AVUSTURYA
1,9
8,7
10,9
26,2
5
FRANSA
8,2
9,6
11,8
22,3
5
NORVEÇ
0,0
0,0
8,4
6
HOLLANDA
8,5
9,1
10,8
18,2
6
ÇİN
6,7
6,0
7,7
27,2
7
İSRAİL
8,0
5,0
10,8
113,2
7
İNGİLTERE
3,1
4,1
5,8
42,1
8
İRAN
5,0
10,9
10,6
-2,7
8
İSPANYA
3,1
6,3
5,1
-19,2
9
RUSYA
2,6
5,2
9,9
90,1
9
HİNDİSTAN
0,5
0,2
4,7
2.527,7
10
IRAK
10
HOLLANDA
DİĞER TOPLAM Kaynak: TÜİK • 32
8,8
4,8
8,6
80,0
80,0
94,0
129,6
37,8
DİĞER
150,6
173,3
257,1
48,4
TOPLAM Kaynak: TÜİK
-
2,0
6,1
4,6
-24,7
31,4
11,7
25,7
119,3
191,0
167,7
201,0
19,9
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR NELERDİR? Vidanjör: Vidanjör atık depolama kuyularının, kanalizasyonların, arıtma tesislerinin, fosseptik çukurlarının temizlenmesinde kullanılan, vakumlama ile çalışan ve bu atıkların nakledilebilmesi için tasarlanmış bir araçtır. Çöp Kamyonu: Çöp kamyonu, küçük miktarlardaki biriken atıkları toplayarak, çöp depolama alanlarına taşıyan, bu iş için tasarlanmış kamyon tipidir. Bu araçlara teknik olarak “atık toplama aracı” da denir. Yükleme türlerine göre ön yükleme, yan yükleme, arkadan yükleme, pnömatik yükleme ve kepçe ile yükleme olarak beş farklı tipi vardır. Araç Üstü Vinç: Kamyon veya kamyonet şasisi üzerine monte edilmiş vinç ile yükleri kaldırmaya ve yüklerin yer değiştirmesini sağlayan ekipmanlara araç üstü vinç adı verilir. Römork: Traktör arkasına takılabilen ekstra olarak yük taşımaya olanak sağlayan, motorsuz ektir. Motorlu kısımda bulunan bir eklenti aracılığıyla römork traktörün arkasına bağlanabilir. Bu sayede, traktörün arkasına römorkun boyutuna göre yük alınabilir. İtfaiye Araçları: Yangın söndürmek amacıyla özel olarak tasarlanmış araçlara denir. Ayrıca acil durumlarda kurtarma olaylarında da kullanılmaktadır. Treyler ve Semi Treyler: Semi treyler; kendi ağırlığının ve yükünün ağırlığının önemli bir kısmı motorlu araç tarafından taşınan,
üstü ekipmanlar ticaretinde neredeyse eş oranlarda ihracat ve ithalat gerçekleştiriliyor: Geçtiğimiz yıl yüzde 16,6’lık artışla 32,1 milyar dolarlık ihracat hacmi oluşurken, benzer şekilde ithalat da bir önceki yıla göre yüzde 14,7 artarak 33,8 milyar dolara ulaştı. Böylece, 2016’da 57 milyar dolar seviyesindeki sektör ticaret hacmi de yüzde 15,6’lık artışla 65,9 milyar dolara yükseldi. Sektörün Ocak-Haziran dönemleri itibarıyla son üç yıllık performansı incelendiğinde ise ticaret hacmindeki
bir motorlu araca bağlanacak şekilde tasarlanmış ve taşıma amacı için imal edilmiş ve donatılmış motorsuz bir araçtır. Kamyonlara veya çekicilere genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan arabaya treyler denir. Özelliklerine ve taşıma yüklerine göre bir çok farklı tasarımda treyler tipleri bulunmaktadır. Damper: Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükü boşaltan sisteme damper adı verilir. Hidrolik sistemle çalışan damperlerin en önemli özelliği kasanın üzerindeki yükün kasanın yükseltilmesiyle sağlanmasıdır. Tanker Kamyonu (Yol Tankeri): Kara taşımacılığında sıvı veya gaz yükleri taşımak amacıyla kullanılan büyük araçlara tanker adı verilir. Taşınan yükün özelliğine göre farklı tasarımları olan tankerler özellikle sıvı yakıtların ve gazların taşınmasında çok yaygın olarak kullanılır.. Frigofrik Kasa: Frigofrik soğutucu kasalar soğuk olarak nakliyesi yapılması gereken ürünleri naklederken dış ortam şartlarından etkilenmemeleri için bulundukları kasa veya kamyon dorsesine soğutucu makinalar ile belli bir soğuklukta tutulmasına yarayan makinalara frigofirik denir. Ayrıca ortam ısısını ayarlamak için dorselere ve kasaları gerekli ısı izolasyonu da yapılır.
düzenli artış dikkat çekiyor. 2016 yılı Ocak-Haziran döneminde 13,5 milyar dolar olan küresel ihracat, 2017’nin aynı döneminde 14,2 milyar dolara ve bu yılın Ocak-Haziran döneminde de 17,6 milyar dolara yükseldi. Benzer şekilde, küresel ithalatta da ihracata paralel oranlarda iyileşmeler izleniyor: 2016’nın Ocak-Haziran döneminde 12,4 milyar dolar olarak kaydedilen ithalat, 2017’nin aynı döneminde 13,6 milyar dolara ve bu yılın Ocak-Haziran döneminde de 16,9 milyar dolara yükseldi.
Kaynak: Ahiler Kalkınma Ajansı, Otomotiv Üst Yapı Sektör Raporu, 2010
Transmikser: Kamyon veya dorse şasisi üzerine monte edilmiş, hazır betonu homojen şekilde karıştırmaya ve taşımaya göre tasarlanmış beton karıştırıcısına Transmikser denir. Hazır beton tesisinde elde edilen betonun inşaat alanına kadar taşınmasını sağlar. Beton Pompası: Önceden hazırlanmış beton veya hazır beton harcını döküleceği yere iletmek için kullanılan makinelere beton pompası denir. Hazır beton pompası aracılığıyla yüksek katlara kolaylıkla taşınabilir. Tıbbi Atık Aracı: Hastanelerden tıbbi atıkların alınıp uygun bölgelere nakledilmesi amacıyla imal edilen bu araçlar dış giydirmesinde şartname veya talep doğrultusunda uygun izolasyon malzemesi seçilerek polyester panel kullanılır. Hidrolik üniteler ile kasa atığını dökebilmesi amacıyla hareketlendirilebilir. Bu araçların içinde soğutucu, elektronik tartı ve sağlık bakanlığı, tse, iso gibi standartlara uygun diğer ekipmanlar bulunur. Diğer Araç Üstü Ekipmanlar: Kanal Açma araçları, Rampalı Oto Kurtarıcılar, Kaldır götür (Lowbed) araçları, Araçüstü platformlar, Et taşıma araçları, Yol çizgi araçları, Kar küreme ve tuzlama araçları, Cenaze yıkama ve taşıma araçları, Yol temizleme araçları, Askeri araçlar, Polis araçları, Kuka, Toma ve diğer özel tasarımlı araçlardır.
Aynı dönemlerde, küresel ihracatın ülkeler bazındaki liderleri ise Almanya, ABD ve Çin olarak dikkat çekiyor. 2016’nın Ocak-Haziran döneminde 3 milyar dolarlık ihracat hacmine sahip olan Almanya, 2017’de bu hacmi 3,1 milyar dolara ve bu yıl ise 3,7 milyar dolara yükseltti. Bu dönemde ABD’nin ihracat hacmi 2016’daki 1,8 milyar dolardan bu yıl Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen 2,5 milyar dolara çıkarken, 2016 yılı Ocak-Haziran döneminde 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Çin ise bu yıl
Ocak-Haziran döneminde ihracat hacmini 1,7 milyar dolara ulaştırdı. Bu rakamlarla, Ocak-Haziran dönemleri itibarıyla Almanya’nın ihracat hacmi 2017’ye göre yüzde 17,4 artarken, ABD’nin ihracatı yüzde 34,9, Çin’in ihracatı da yüzde 22,5 artmış oldu. TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA ALMANYA İLK SIRADA Türkiye ise araç üstü ekipmanlar sektörünün küresel ihracat listesinde, 2017 yılı sonuçlarına göre 23’üncü sırada bulunuyor. Bu yılın 33 • EKİM 2018
KAPAK ARÜSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI BURHAN FIRAT: “ÖZELLİKLE ASYA, ORTA DOĞU, AFRİKA VE TÜRK CUMHURİYETLERİNE İHRACAT YAPIYORUZ. AVRUPA ÜLKELERİNE YÖNELİK İHRACATTA DA DAHA REKABETÇİ OLMAYA BAŞLADIK.”
Ocak-Haziran dönemini kapsayan BM İstatistik Bölümü verilerine göreyse Türkiye’nin sıralaması 20’nciliğe kadar yükselmiş durumda. Diğer yandan, TÜİK’in paylaştığı verilere göre, bu
yılın Ocak-Eylül döneminde Türkiye en çok Almanya, Brezilya ve İtalya’ya ihracat gerçekleştirdi. Bu dönemde 257,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk araç üstü ekipmanlar sektörü, 2017’nin
aynı dönemine göre yüzde 48,4’lük bir artış da yakalamış oldu. Hatırlanacağı üzere 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde sektörün ihracatı 173,3 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmişti.
OCAK-EYLÜL DÖNEMLERİ İTİBARIYLA TÜRKİYE’NİN ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR İHRACATI (MİLYON DOLAR) GTİP 871690
Kaynak: TÜİK
GTİP TANIMI
2016
2017
2018
DEĞİŞİM (17/18, %)
RÖMORK, YARI RÖMORK VB. TAŞITLARIN AKSAM VE PARÇALARI
38,3
55,6
86,9
56,4
870590
ÖZEL AMAÇLI DİĞER MOTORLU TAŞITLAR
44,1
48,1
82,4
71,1
870790
DİĞER KARA TAŞITLARININ KAROSERİLERİ (ŞOFÖR MAHALLİ DÂHİL)
29,9
39,9
45,2
13,3
870540
BETON KARIŞTIRICI İLE MÜCEHHEZ TAŞITLAR
13,1
9,8
14,7
50,2
870510
VİNÇLİ TAŞITLAR
12,7
9,6
11,9
24,4
870530
İTFAİYE TAŞITLARI
10,9
7,1
9,4
32,6
870490
EŞYA TAŞIMAYA MAHSUS DİĞER MOTORLU TAŞITLAR
0,7
1,4
4,1
201,2
870990
KISA MESAFE EŞYA TAŞIYAN YÜK ARABALARININ AKSAM VE PARÇALARI
0,3
1,4
1,3
-10,8
870410
KARA YOLU DIŞINDA KULLANILAN DAMPERLER TOPLAM
• 34
0,5
0,4
1,1
193,6
150,6
173,3
257,1
48,4
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR
Ocak-Eylül dönemleri itibarıyla Türkiye’nin araç üstü ekipman ihracatındaki ilk 10 ülke listesinde ilk sırada Almanya bulunurken, bu ülkeye gerçekleşen ihracatta yüzde 175,6’lık artış
yaşanması da dikkat çekiyor. Bu dönemde Almanya’ya 25 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken, ikinci sıradaki Brezilya’ya yüzde 2,6’lık düşüşle 14,5 milyon dolar ve üçüncü İtalya’ya ise yüzde 39,2 artışla 13,1 milyon dolarlık ürün ihraç edildi. Ocak-Eylül dönemleri itibarıyla ihracatın ürünler bazında incelenmesinde ise ilk sırada 871690 GTİP numaralı “Römork, yarı römork gibi taşıtların aksam ve parçaları” ürün grubu yer alıyor. Bu ürün grubunda, 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 56,4’lük artışla 86,9 milyon dolarlık ihracat
gerçekleştirirken, listenin ikinci sırasındaki 870590 GTİP numaralı “Özel amaçlı diğer motorlu taşıtlar” ürün grubunda ise yine 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 71,1 artışla 82,4 milyon dolar; 870790 GTİP numaralı “Diğer kara taşıtlarının karoserileri (şoför mahalli dâhil)” ürün grubunda da 2017’ye göre yüzde 13,3 artışla 45,2 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Yine bu dönemde, 870490 GTİP numaralı “Eşya taşımaya mahsus diğer motorlu taşıtlar” ürün grubundaki yüzde 201’lik ve 870410 GTİP numaralı “Kara yolu dışında kullanılan damperler” ürün
grubundaki yüzde 193’lük artışlar da dikkat çekiyor. İTHALATIN İKİ KATI İHRACAT YAPIYORUZ Benzer şekilde, sektörün küresel ithalatının ülkeler bazındaki liderleri de ABD, Almanya ve Hollanda olarak sıralanıyor. Bu yılın OcakHaziran verilerine göre, ABD araç üstü ekipmanlar ithalatını yüzde 43,6 arttırarak 2,3 milyar dolarlık alım gerçekleştirirken, Almanya yüzde 22,6’lık artışla 1,6 milyar dolar ve Hollanda ise yüzde 13,8’lik artışla 1,3 milyar dolarlık araç üstü ekipman ithalatı yaptı. Araç üstü ekipmanlar
OCAK-EYLÜL DÖNEMLERİ İTİBARIYLA TÜRKİYE’NİN ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİMPMANLAR İTHALATI (MİLYON DOLAR) GTİP
Kaynak: TÜİK DEĞİŞİM (17/18, %)
GTİP TANIMI
2016
2017
2018
RÖMORK, YARI RÖMORK VB. TAŞITLARIN AKSAM-PARÇALARI
75,3
78,0
111,6
43,1
870590
ÖZEL AMAÇLI DİĞER MOTORLU TAŞITLAR
16,2
22,6
43,6
92,7
870410
KARA YOLU DIŞINDA KULLANILAN DAMPERLER
7,7
9,6
15,4
61,2
29,0
29,7
11,7
-60,6
3,2
3,8
10,2
172,2
57,2
21,6
5,7
-73,6
871690
870510
VİNÇLİ TAŞITLAR
870790
DİĞER KARA TAŞITLARININ KAROSERİLERİ (ŞOFÖR MAHALLİ DÂHİL)
870530
İTFAİYE TAŞITLARI
870490
EŞYA TAŞIMAYA MAHSUS DİĞER MOTORLU TAŞITLAR
1,6
1,9
2,4
23,2
870990
KISA MESAFE EŞYA TAŞIYAN YÜK ARABALARININ AKSAM VE PARÇALARI
0,4
0,3
0,3
-18,8
870540
BETON KARIŞTIRICI İLE MÜCEHHEZ TAŞITLAR TOPLAM
0,2
0,3
0,1
-78,2
191,0
167,7
201,0
19,9
35 • EKİM 2018
WIN EURASIA 2019
360 Derece İmalat Sanayii
14 - 17 Mart 2019
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul
Online ! İçinom t ı y a K urasia.c
win-eurasia.com #wineurasia
win-e
Destekleyen Dernekler
C
A
Resmi Havayolu
I
Tİ
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel. 0212 334 69 00 Faks 0212 334 69 34 info@hf-turkey.com www.hfturkey.com
Destekleyenler
RE
IĞ
Organizatör
T BAKAN
L
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TİCARET BAKANLIĞI
AKDER
AKIŞKAN GÜCÜ DERNEĞİ
‘’ Türk Endüstrisinin İtici Gücü ’’
BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Resmi Seyahat Acentesi
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR
ithalatında ilk 10 ülke listesinin dikkat çekici artışını gerçekleştiren Avustralya’nın ithalatı ise yüzde 99,8 artışla 761 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin bu dönemdeki ithalatı da yüzde 22,3 artışla 138,1 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamla küresel ithalat listesinde 25’inci sırada bulunan Türkiye, 2017 yılının Ocak-Haziran döneminde 112,9 milyon dolarlık alım yapmıştı. TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin araç üstü ekipman ithalatındaki ilk 10 ülke listesinde, bu yılın Ocak-Eylül dönemi verilerine göre ilk sırada Almanya bulunurken, bu ülkeden gerçekleşen ithalat yüzde 12,2 düşüşle 99,6 milyon dolar olarak kayda geçti. İkinci sıradaki İsveç’ten 17,2 milyon dolarlık ürün ithal eden Türkiye, üçüncü İtalya’dan ise yüzde 260’lık artışla 11,5 milyon dolarlık ürün ithal etti. Bu dönemde Norveç ve Hindistan’dan gerçekleşen alımlardaki artış ile İspanya ve Hollanda’dan gerçekleşen alımlardaki düşüşler de dikkat çekiyor. İthalatın ürünler bazında incelenmesinde, bu yılın Ocak-Eylül dönemi verilerine göre ilk sırada yine 871690 GTİP numaralı “Römork, yarı römork gibi taşıtların aksam ve parçaları” ürün grubu yer alıyor. Bu ürün grubunda, 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 43,1’lik artışla 111,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, listenin ikinci sırasındaki 870590 GTİP numaralı “Özel amaçlı diğer motorlu taşıtlar” ürün grubunda 2017’ye göre yüzde 92,7 artışla 43,6 milyon dolar; 870410 GTİP numaralı “Kara yolu dışında kullanılan damperler” ürün grubunda ise 2017’ye göre yüzde 61,2 artışla 15,4 milyon dolarlık ithalat yapıldı. Bu dönemde, 870790 GTİP numaralı “Diğer kara taşıtlarının karoserileri (şoför
mahalli dâhil)” ürün grubundaki yüzde 172’lik artışın yanı sıra 870510 GTİP numaralı “Vinçli taşıtlar” ürün grubundaki yüzde 60,6’lık, 870530 GTİP numaralı “İtfaiye taşıtları” ürün grubundaki yüzde 73,6’lık ve 870540 GTİP numaralı “Beton karıştırıcı ile mücehhez taşıtlar” ürün grubundaki yüzde 78,2’lik düşüşler de dikkat çekiyor. “YERLİ ÜRETİMLE İHRACATTA GÜÇLENECEĞİZ” Türkiye’de araç üstü ekipman üretiminin neredeyse tamamı yerli üretimle yapılabilirken, sektörün temel girdilerinin ithalata bağımlı olması ise sektörün ana sorun başlıklarından biri olarak gösteriliyor. Bu kapsamda, Yeni Ekonomi Programı’nda açıklanan yerli-milli üretimin desteklenmesi ve enflasyonla mücadele adımlarını olumlu değerlendiren Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat,
“Sektörümüzün ana, temel girdileri ithal parçalardan oluşuyor. Kurlardaki hareketlilik ise bu anlamda sektörümüzü olumsuz etkiliyor. Fakat kur dalgalanmasının dengelenmesi, ayrıca enflasyonla mücadele konusunda atılan adımlar ve yerli-milli sloganı ile sağlanan pozitif yaklaşımlar, geleceğe yönelik daha ümitli olmamızı sağlıyor. Yerli ürünlerin desteklenmesi ve üretim, haliyle yeni Ar-Ge çalışmalarını, yeni yatırımları, imalatta hareketliliği ve düşük maliyetleri beraberinde getirecektir” değerlendirmesinde bulunuyor. Türkiye’deki üreticilerin taşıtları işlevsel hale getirerek sektörün gelişimine katkıda bulunurken, yurt dışından gelen taleplere de cevap verdiğini vurgulayan Fırat, Türkiye’deki araç üstü ekipman sektörünün, kaliteli üretimleriyle Avrupa’daki firmalarla yarışabilecek bir konumda yer aldığının da altını çiziyor. Bu kapsamda, güçlenecek yerli üretimle birlikte, üst yapı sektörünün
“TÜRKİYE’NİN ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN İHRACATINDAKİ İLK 10 ÜLKE LİSTESİNDE İLK SIRADA ALMANYA BULUNURKEN, TÜİK VERİLERİNE GÖRE, OCAK-EYLÜL DÖNEMİNDE BU ÜLKEYE GERÇEKLEŞEN İHRACATTA YÜZDE 175,6’LIK ARTIŞ DİKKAT ÇEKİYOR.”
37 • EKİM 2018
ARAÇ ÜSTÜ EKİPMANLAR
merkez üssü olmayı hedeflediklerini dile getiren Fırat, “Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tüm şasi kamyon ve kamyonetlerin tamamı, bir üst yapıya gereksinim duyuyor. Sektör firmalarının üretim kapasiteleri ve kalite açısından beklentilere cevap vermesi ise benzeri ürünlerde ithalatın önünü kesiyor. Geçmişte, çöp kasası, yol süpürme, vidanjör, itfaiye, damper, platform gibi birçok ürünü ithal ediyorduk ve Türk üreticilerin geliştirdiği araç üstü ekipman sistemleriyle artık bu ürünler Türkiye’de üretiliyor ve geçmişte ithalat yaptığımız ülkelere bile ihracatı yapılıyor” diyor. ARÜSDER üyelerinin büyük kısmının ihracatçı olduğunu da kaydeden Fırat, “Özellikle Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetlerine ihracat yapıyoruz. Avrupa ülkelerine yönelik ihracatta da daha rekabetçi olmaya başladık” diyor.
Merdiven altı olarak nitelendirilen üretimin Türkiye’deki sektör prestijine büyük zarar verdiğini ve yurt içi üretimde haksız rekabeti körüklediğini vurgulayan Fırat, “Rekabet, üretimin olmazsa olmaz unsurudur. Fakat kaliteli ve kalitesiz ürün arasındaki farklarında ortaya koyulması gerekiyor. ARÜSDER olarak bir amacımız da kaliteli ile kalitesiz üretim yapan sektör oyuncuları aralarındaki farkları
ortaya koymak. Bu konuda uzman kurumlar ve üyelerimizle dirsek temasımız devam ediyor. Teknik komitemizle öncü ve yol gösterici olmayı hedefliyoruz” diyor. Burhan Fırat’ın nitelikli istihdam eksikliğine yönelik sözleri ise kısa ve net: “Gençlerin üretime ilgisizliği, bizim sektörümüzde de büyük bir sorun başlığı olmaya devam ediyor. Ne yazık ki gençler bilgili olmaya ilgili değiller!”
ARÜSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI BURHAN FIRAT: “TÜRKİYE’DEKİ ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN SEKTÖRÜ, KALİTELİ ÜRETİMİYLE AVRUPA’DAKİ FİRMALARLA YARIŞABİLECEK KONUMDADIR. GÜÇLENECEK YERLİ ÜRETİMLE BİRLİKTE, ÜST YAPI SEKTÖRÜNÜN MERKEZ ÜSSÜ OLMAYI HEDEFLİYORUZ.”
KAYIT DIŞI VE KALİTESİZ ÜRETİM SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR Burhan Fırat’a göre sektörümüzün en temel sorunu ise kayıt dışı ve kalitesiz üretim ile sektörün nitelikli istihdam eksikliği olarak öne çıkıyor. 39 • EKİM 2018
KAPAK / MSSP FOCUS
ARÜSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI BURHAN FIRAT:
“YERLİLİK ORANIMIZI ARTTIRARAK DAHA REKABETÇİ OLACAĞIZ” SEKTÖR İMALATINDAKİ TEMEL GİRDİLERİN İTHALATI VE KURLARDAKİ HAREKETLİLİK NEDENİYLE SEKTÖR ÜRETİMİ VE İHRACATINDA SIKINTILAR YAŞADIKLARINI SÖYLEYEN ARÜSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI BURHAN FIRAT, “KURLARDAKİ DALGALANMANIN DAHA DENGELİ HALE GELMESİ, ENFLASYONLA MÜCADELE KONUSUNDA ATILAN ADIMLAR VE YERLİ-MİLLİ SLOGANIYLA SAĞLANAN POZİTİF YAKLAŞIMLAR, GELECEĞE DAİR DAHA ÜMİTLİ OLMAMIZI SAĞLIYOR. ÇÜNKÜ SEKTÖRÜMÜZÜN ANA, TEMEL GİRDİLERİ İTHAL PARÇALARDAN OLUŞUYOR. BURADA YERLİYE DÖNMEK, HALİYLE YENİ AR-GE ÇALIŞMALARINI, YENİ YATIRIMLARI, İMALATTA HAREKETLİLİĞİ VE DÜŞÜK MALİYETLERİ BERABERİNDE GETİRECEKTİR” DİYOR.
1
999 yılında kurulan Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER); araç, araç üstü ekipman ve iş makineleri sektörünün gelişmesine yönelik hizmetlerini Ankara’daki dernek merkezinde, 15 üyeden oluşan bir teknik komiteyle sürdürüyor. Bir sivil toplum kuruluşu olmanın önemi ve sorumluluğunun bilincinde olarak sayıları 70’e yaklaşan üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak amacıyla çalıştıklarını söyleyen ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat, “Üyelerimizin kamu kurum ve kuruluşlarıyla olan ilişkilerine sektörel gücüyle destek olan ARÜSDER, aynı zamanda üyeleri arasında iş birliğini sağlama, bilgi alışverişine aracılık etme, etik rekabet koşullarının oluşmasına katkı verme ve üyelerinin ekonomik, mali, hukuki, idari ve teknolojik sorunlarını çözme gayretiyle çalışıyor” diyor. ARÜSDER, oluşturduğu sektör platformuyla üyelerinin sorun ve beklentilerini en hızlı şekilde çözülmesine aracılık ederken, aynı zamanda ulusal ve uluslararası alanda • 40
da üyelerinin tanıtımına aracılık ediyor. Bu kapsamda, gerçekleştirdiği çalışma ve etkinliklerle özellikle üst yapı sektörünün temsilini sağlayarak sektöre ivme kazandıran ARÜSDER, düzenlediği Araç Üstü Ekipmanlar Fuarı ile sektör üyelerini uluslararası alıcılarla buluştururken, sektörün son teknolojik yeniliklerinin de takip edilmesine olanak sağlıyor. “Türkiye üst yapı sektörü,
Avrupa ve Asya’nın üretim üssü haline gelecek” sloganıyla faaliyetlerini sürdüren ARÜSDER’in bugünü ve gelecek beklentilerini, Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat ile konuştuk. ARÜSDER’ i kısaca tanıyabilir miyiz? Sektörde yaşanan gelişmeler doğrultusunda meydana gelen sorunların aşılması için araç üstü ekipman üreticileri olarak
1999 yılında kısa adı ARÜSDER olan bir dernek çatısı altında buluştuk. Bugün 70’e yakın üyesi bulunan ARÜSDER, sektörde adını duyurmaya ve araç üstü ekipman üreticilerine ulaşmaya; üyesi olsun veya olmasın bir sivil toplum kuruluşu olması nedeniyle, tüm üreticilerin sorunlarıyla ilgilenmeye devam ediyor. ARÜSDER, üyelerinin üretimlerini geliştirmesini, üyeleri arasında iş birliği, dayanışma
ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN VE İŞ MAKİNALARI ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN VE İŞ MAKİNALARI ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ (ARÜSDER) ve bilgi alışverişi sağlar; üyelerin ekonomik, mali, hukuki, idari, teknolojik ve imalatla ilgili ortak sorunlarını çözümleyecek çalışma ve teşebbüslerde bulunur; üyelerinin üretim konularındaki sektörel sorunlarını inceler ve bunlarla ilgili önerileri sektör adına ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlara iletir, sonuçlarını izler. Ana amacımız, sektörü ve üyelerini kamu kurum ve kuruluşlarında, çeşitli kuruluş, komisyon, kurul, komite gibi ortamlarda temsil ederek bunların çalışmalarına katılmak, sektörün ve üyelerinin hak ve çıkarlarını korumaktır. Bu amaçlarla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde oluşturulan AİTM ve MARTEK alt komisyonlarında ARÜSDER’in de üst yapı sektörünü temsilen bir temsilci bulunmaktadır. Geride kalan yıl sektörünüz ve ARÜSDER için nasıl geçti? Bu yıla ilişkin üretim, iç satış ve ihracat beklentileriniz nedir? Geçen yıl çok istediğimiz gibi bir yıl olmadı. İç pazarda sektörü hareketlendiren ve kan akışını sağlayan devlet projeleridir. Ağırlıklı olarak Devlet Malzeme Ofisi üzerinden yapılan alımlar için kamudan talep gelmesi gerekir. Hükümetin aralıklarla çıkardığı belediyelerin ihtiyaçlarına
yönelik İller Bankası destekli projelerle hayat bulan sektörümüz, ne yazık ki bu yıl iç pazarda çok ciddi bir talep daralması yaşıyor. Diğer taraftan dış pazara yönelik hareketlilikle sektörümüzün biraz nefes aldığını da söyleyebiliriz. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine bakarsak; bu yıl üçüncü çeyrek sonunda Türkiye’nin toplam ihracatı yüzde 7 artarak 123 milyar dolara ulaştı ve makine ihracatı da yüzde 17 artarak 12,4 milyar dolara yükseldi. Bu, kümülatif bir rakam. Özellikle kurlardaki dalgalanmanın daha dengeli hale gelmesi, enflasyonla mücadele konusunda atılan adımlar ve yerli-milli sloganıyla sağlanan pozitif yaklaşımlar, daha ümitli olmamızı sağlıyor. Çünkü sektörümüzün ana, temel girdileri ithal parçalardan oluşuyor. Burada yerliye dönmek, haliyle yeni Ar-Ge çalışmalarını, yeni yatırımları, imalatta hareketliliği ve düşük maliyetleri beraberinde getirecektir. Yine, MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı gibi; üçüncü çeyrek sonunda 18 milyar dolarlık yıl sonu hedefini destekleyen bir başarıya imza atan sektörümüzde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 58,6’ya
yükseldi. Yılın üçüncü çeyreği sonunda toplam makine ihracatında en büyük üç pazar ise Almanya, ABD ve İngiltere olmayı sürdürüyor. Almanya’nın Türkiye’den ithal ettiği makinelerin değeri 1,8 milyar doları aşarken, ABD ve İngiltere’ye yapılan ihracatın yüzde 22’nin üzerinde büyüdüğü bu dönemde en fazla artış Rusya’da görüldü. Yılın ilk dokuz ayında Rusya’ya yapılan makine ihracatı yüzde 43 artarak 300 milyon doları aştı. Rusya’ya en fazla ihraç edilen mal grubu takım tezgâhı olurken, bunu sırasıyla inşaat ve madencilikte kullanılan makineler ile pompa ve kompresörler takip etti. Burada bizim sektör olarak şanssızlığımız; ağırlıklı olarak Orta Asya, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri’ne daha fazla makine satıyor olmamız ve ne yazık ki bu coğrafyalardaki siyasi ve ekonomik sıkıntılar, sektörümüzü derinden etkilemeye devam ediyor. Haliyle bizler de yeni arayışlara girerek yeni stratejiler arama yoluna gidiyoruz.
Kuruluş: 1999 Dönem: 8’nci dönem Üye Sayısı: 68 Makine İmalatçısı Üye Sayısı: 152 Faaliyet Alanı: Araç, araç üstü ekipman ve iş makineleri Faaliyet Yeri: Saray Mah. Saraykent Sanayi Bölgesi, 53. Cad. No: 11, Kahramankazan, Ankara İnternet Adresi: www.arusder.org.tr
ARÜSDER’in Türk makine imalat sektörleri açısından önemini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz? Türk makine imalat sektörlerinin güncel durumu ve gelecek stratejileri için neler söyleyebilirsiniz? Yeni pazarlar aramak, 41 • EKİM 2018
KAPAK / MSSP FOCUS
2018-2020 DÖNEMİ ARÜSDER YÖNETİM KURULU Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Orhun Özkan Hüseyin Nar Musa Ertunç Yaşar Kılıç
“BİZLER ALTERNATİFİ OLDUĞU SÜRECE YERLİ ÜRETİMİ TERCİH EDİYORUZ. BU, BİZİM İÇİN MİLLİ BİR DAVA OLDUĞU KADAR MALİYETLER KONUSUNDA DA ÖNEM ARZ EDİYOR. NEREDEYSE İTHALLE YERLİ ARASINDA 1/3 ORANINA ÇIKAN FARKLARDAN BAHSEDİYORUM. BU NEDENLE YURT DIŞI FUARLARI VEYA HEYETLER ARACILIĞIYLA TEMASLARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ ÇÜNKÜ BU MECRALARDA KENDİ ÜRÜNLERİMİZİ TANITMA OLANAĞI BULUYORUZ.” • 42
mevcut olan pazarlarda dikey gelişimi sürdürmek dediğimizde, her şey çok daha net ortaya çıkıyor. Özellikle ihracat söz konusu olduğunda kurumsal çalışma, standart kalite ve Ar-Ge çalışmaları önem kazanıyor. Rekabetin küresel düzeyde daha da hırçınlaştığı bir ortamda, kurlardaki oynamaların sadece bizde değil tüm dünyada ciddi etkiler yarattığı bir gündemde daha iyi organize olmak zorundayız. Nitekim dünya devi diye anılan firmaların evlilikler yaparak belli çatılar altında toplandığına da tanık oluyoruz. Bu şirket birleşmeleri neden yapılıyor? Çünkü rekabet çok sert yaşanıyor. Bu gerçek bizim için de geçerli; iş gücü, deneyim, tecrübe, Ar-Ge ve teknoloji ile finans gücünün bir araya gelmesi, daha da güçlü yapıların oluşması şart. ARÜSDER bu anlamda çok önemli bir misyona sahip: Bu birliğin oluşması, gücün katlanması, küreselleşmesi ve devletten beklentilerin iletilerek, çözüm yollarının bulunması açısından ARÜSDER çok önemli bir aktördür.
Sektörünüzün Ar-Ge yetkinliği ve kapasitesi için görüşünüz nedir? Sektör temsilcilerinin Ar-Ge çalışmalarına ARÜSDER’in katkısı hangi aşamalarda gerçekleşiyor? Rekabetten söz ediyorduk, güç birlikteliğinden veya şirket birleşmelerinden. İşte bu noktada çok önemli bir hususa dikkat çekmek gerekiyor: Artık yeni dünya düzeninde bilim, teknoloji, adaptasyon ortaya çıkıyor. Yani yeni üretim teknolojileri kullanmazsanız; otomasyonu, adaptasyonu sağlayamazsanız verimlilikten söz edemezsiniz. Bu da maliyet artışı demektir. Buna direnemezseniz oyunun dışında kalır, rekabet gücünüzü kaybedersiniz. Ne yazık ki ülkemizde hâlâ profesyonel yönetim anlayışı aile şirketlerinde çok yaygın değil. Hâl böyle olunca da Ar-Ge gibi, yeni yönetim anlayışı gibi, personel yönetiminden tutun da satın alma alışkanlıklarına kadar pek çok şey verimli ya da profesyonel biçimde gerçekleştirilemiyor. Bu anlamda biz ARÜSDER olarak
üyelerimize gerek lojistik gerekse teknik anlamda destek olmaya çalışıyoruz. Ar-Ge’yi çok iyi uygulayan firmalarımız, bilgi ve deneyim konusunda çok yetkin üyelerimiz var. Zaman zaman bir araya gelip paylaşımlar için zemin yaratıyoruz. Benzer şekilde sektörünüzün kalite yönetimi yaklaşımı için neler söyleyebilirsiniz? Sektör temsilcilerinin yerel ve küresel rekabetteki pozisyonlarında “kalite”nin önemi nedir? Kalite yönetimi konusunda oldukça iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Geçmişi çok eskilere dayanan, ciddi tecrübe sahibi firmalarımız var. Bu noktaya gelebilmek için taviz vermeden yatırım yapmış, iyi markalardan girdiler temin eden ve asla kalitesini bozmayan çok prestijli markalardan söz ediyorum; dünyaca tanınan markalarımız var. Dolayısıyla biz, özellikle yurt dışı fuarlarda bunu çok net gözlemleyebiliyoruz. Bugün neredeyse üyelerimizin tamamı gerekli kalite belgelerine sahip.
ARAÇ VE ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN VE İŞ MAKİNALARI ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Halen devam eden ve projelendirilecek çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz? Öncelikle ARÜSDER gibi yapılar, üyelerine iş bulmak, yeni işler ve bağlantılar oluşturmak için var olmaz. Yani Bakkallar Federasyonu veya Dolmuşçular Odası hiçbir zaman üyelerine müşteri toplamakla yükümlü değildir. Bu, bizim için de geçerli. Bu anlayışı yıkmak gerekiyor. Bizler, üyelerimizden gelecek öneri, talep ve problemleri ilgili makamlara iletmek, güçlü bir birliktelikle çözüm aramakla mükellefiz. Bu anlamda gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak bizim asli işimizdir. Üyelerimize bir takım teşviklerin sağlanması, muafiyetlerin çıkartılması, mevzuat düzenlemeleri, finansal imkânlar yaratılması temel hedeflerimiz arasında yer alıyor. En basitinden bir örnek vermem gerekirse; bugün bir kamyon alımı için bankalardan kredi temin edebiliyorsunuz ancak üst yapı için kredi temini mümkün değil. Biz, işte bu gibi sorunları tespit ederek çözüme ulaştırmak için varız. Yerli makine kullanımının artması için neler yapılmalı? Bu konuda ARÜSDER’in stratejisi nedir? Bizler zaten alternatifi olduğu sürece yerli üretimi
tercih ediyoruz. Bu, bizim için milli bir dava olduğu kadar maliyetler konusunda da bu duruş önem arz ediyor. Neredeyse ithalle yerli arasında 1/3 oranına kadar yükselen farklardan bahsediyorum. Bu nedenle yurt dışı fuarları veya heyetler aracılığıyla temasları çok önemsiyoruz çünkü bu mecralarda kendi ürünlerimizi tanıtma olanağı buluyoruz. Peki, bu yetiyor mu? Elbette hayır, daha fazla desteklenmeli; özellikle Avrupa’da kendimizi daha iyi anlatmalı ve daha fazla göz önünde olmalıyız. Sektörünüzün insan kaynağı niteliği için neler söyleyebilirsiniz? Bizim sektörümüz usta-çırak ilişkisi olarak tanımlayabileceğimiz sistemde yürür. Ciddi anlamda meşakkatlidir; her düzey için söylüyorum bunu. Bir gün Angola’da bir ihaleye çok özel bir projeye gidersiniz, bir başka gün İtalya’da. Standartlar değişir, beklentiler farklılaşır, mevzuatlar devreye girer ama sonuçta işi alan, finanse eden, üreten herkes için çok zordur. Elbette gençlerin üretime ilgisizliği, bizim sektörümüzde de büyük bir sorun başlığı olmaya devam ediyor: Ne yazık ki gençler bilgili olmaya ilgili değil.
Türk sanayicilerinin sivil toplum kuruluşlarına yaklaşımı ve bu yapılar içinde görev alma kabiliyetleri/istekleri için neler söyleyebilirsiniz? Bakış açısının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Beklentiler, ödenen aidatın bir yıllık tutarının sağlanan işe oranlanması olursa, çok büyük bir hata yapılır. Bunu ciddi anlamda aşmış çok faal çalışan sivil organizasyonlar var, çok ciddi işler yapıyorlar. Ancak bir STK için başkan ve yönetim kurulu seçmek yeterli değildir, tüm üyelerin sorumluluk alması ve işin içinde olması gereklidir. Birlikten güç, ancak böyle doğar. Eklemek istediğiniz diğer başlıkları da bizimle paylaşabilir misiniz? Neye bakarsanız, onu görürsünüz. Bugün yeniden bir doğuş yaşıyoruz. Burada güçlerimizi birleştirmemiz ve tek bir hedefe yürümemiz gerek. Katma değer yaratmaya çok müsait bir sektörde çalışıyoruz. İthalata bağımlılığı azaltmak, yerli üretimi desteklemek ve birbirimize daha fazla omuz vermek durumundayız. Özellikle KOBİ’ler, bu hırçın rekabet ortamında ayakta kalabilmek için birlikte hareket etmeli. Her zaman söylediğimiz gibi: Birlikten, kuvvet doğar. Bizim de ARÜSDER olarak amacımız bu.
BURHAN FIRAT KİMDİR? • Trakya Üniversitesi Motor Bölümü’nden mezun olan Burhan Fırat, Çıraklık Eğitimi Okulu’nda iki dönem öğretmenlik yapmasının ardından özel sektörde çalışmaya başladı. • Efe Endüstri AŞ’deki 17 yıllık kariyerin ardından Ankara Bölge Müdürü olarak bu görevinden ayrılan Fırat, dört yıl Trenkwalder Ebru firmasında Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. • 2012’de kendi firması Profimak Makine’yi kuran ve halen Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Fırat, aynı zamanda, 2008 yılından bugüne ARÜSDER Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine de devam ediyor.
“GENÇLERİN ÜRETİME İLGİSİZLİĞİ, BİZİM SEKTÖRÜMÜZDE DE BÜYÜK BİR SORUN BAŞLIĞI OLMAYA DEVAM EDİYOR: NE YAZIK Kİ GENÇLER BİLGİLİ OLMAYA İLGİLİ DEĞİLLER!” 43 • EKİM 2018
ÜLKELERDEN SIRBİSTAN
BALKANLARIN UYANAN DEVİ: SIRBİSTAN
YÜZÖLÇÜMÜ 77.474 km2
NÜFUS 7,1 milyon (2017 yılı tahmini)
ÖNEMLİ ŞEHİRLER Belgrad, Novi Sad, Niş, Kragujevac, Subotica, Novi Pazar, Karljevo, Niš
ETNİK GRUPLAR %83,3 Sırp %4 Macar %2,1 Roman %2 Boşnak %1 Karadağlı %7,6 diğer yabancılar
DİL Sırpça (Resmi dil), Macarca, Romanca, Boşnakça, Arnavutça, Bulgarca, Slovakça
DİN %85 Ortodoks %6 Katolik %3 İslam %1 Protestan %5 diğer dinler
PARA BİRİMİ Sırbistan Dinarı (RSD) 1 Dolar: 103,71 RSD (6 Kasım 2018 itibarıyla)
CIA The World Factbook ve T.C. Dışişleri Bakanlığı Sırbistan Cumhuriyeti Künyesi
BELGRAD
• 44
SIRBİSTAN
SIRBİSTAN, ULUSLARARASI PARA FONU (IMF) VERİLERİNE GÖRE 2017 YILI İTİBARIYLA 191 ÜLKE ARASINDA DÜNYANIN 91’İNCİ BÜYÜK EKONOMİSİNE SAHİP. KAMU ÜLKEDE GENİŞ BİR ALANA HÂKİMKEN, SIRBİSTAN EKONOMİSİ TEMEL OLARAK YABANCI SERMAYE DESTEKLİ İMALAT SEKTÖRLERİ VE İHRACATA DAYANIYOR. DÜNYADA YAŞANAN FİNANSAL KRİZ UZUN VADEDE ÜLKENİN KALKINMASI İÇİN İHTİYAÇ DUYULAN YAPISAL EKONOMİK REFORMLARI SEKTEYE UĞRATSA DA, SIRBİSTAN BU OLUMSUZLUKLARI YAVAŞ YAVAŞ GİDERMEYE ÇALIŞIYOR.
45 • EKİM 2018
ÜLKELERDEN
NOVİ SAD
M
acaristan, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Makedonya, Kosova, Romanya, Bulgaristan ve Karadağ ile kara sınırı bulunan Sırbistan’ın coğrafi özellikleri de farklılıklar gösteriyor. Ülkenin kuzeybatısında Voyvodina’yı kapsayan bölgede verimli ovalar, Sumadiya’da alçak tepeler, ülkenin doğusu, ortası ve batısında ise yüksek dağlık bölgeler yer alıyor. Ülke ormanlık alanlar bakımından zenginken, ormanlar ülke • 46
topraklarının yaklaşık 28 bin 580 kilometrekaresini kaplıyor. Sırbistan’da akarsuların toplam uzunluğu ise 3 bin 180 kilometre ve ülkenin en önemli akarsularından biri olan Tuna Nehri 589 kilometre uzunluğa sahip. 1945 yılında kurulan ve Bosna-Hersek, Hırvatistan, Karadağ, Makedonya, Slovenya ve Sırbistan Sosyalist Cumhuriyetleri ile iki özerk bölgeden (Kosova ve Voyvodina) oluşan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin dağılmasının ardından, 1992 tarihinde
kabul edilen anayasa uyarınca, Sırbistan ve Karadağ’dan oluşan yeni Yugoslavya Federal Cumhuriyeti kuruldu. 2003 yılında Sırbistan ve Karadağ Devlet Birliği adını alan ülke, 2006 yılında Karadağ’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle Sırbistan Cumhuriyeti oldu. Tek meclisli sisteme göre yönetilen Sırbistan meclisinin 250 üyesi dört yılda bir yapılan seçimlerle belirleniyor. Sırbistan’ın nüfusu hızlı bir şekilde azalırken, orta ve uzun vadede de bu durumun devam etmesi bekleniyor.
Ülkede doğum artış oranının negatif olması nüfusu olumsuz etkilerken, nüfusun yaşlanmasıyla birlikte sosyal güvenlik sistemi üzerindeki baskının da giderek arttığı belirtiliyor. 2017 yılı tahminlerine göre 7,1 milyon nüfusa sahip Sırbistan’da nüfusun yarıdan fazlası şehirlerde yaşarken, okuryazarlık oranı ise yüzde 98 seviyesinde ilerliyor. Ülkede etnik Sırplar yüzde 83,3 ile çoğunluğu oluştururken, ikinci büyük etnik grup ise yüzde 3,5’lik oranla ülkenin kuzey bölümünde yoğunlaşan Macarlar
SIRBİSTAN
nüfusa oranı yüzde 9 seviyesinde gerçekleşiyor. Sırbistan doğal enerji kaynakları bakımından zengin bir ülke değil, ülke ihtiyacının ancak yüzde 25’i yerel kaynaklardan sağlanabiliyor. Ülkenin kömür rezervlerinin gelecek 50 yılda, petrol ve gaz rezervlerinin ise 20 yıl içerisinde tükeneceği bildirilirken, hidroelektrik üretiminin önemli bir enerji kaynağı olarak gelecek yıllarda daha da arttırılması hedefleniyor. Diğer yandan madenler, Sırbistan endüstri ve ekonomisinin temel yapı taşını oluşturmaya devam ederken, ülkede petrol, doğal gaz, kömür, demir, bakır, çinko, antimon, krom, altın, gümüş, magnezyum, pirit, kireç, mermer ve tuz çıkarılıyor.
olarak dikkat çekiyor. Nüfusun yüzde 2’lik kısmını oluşturan Boşnaklar, Karadağ sınırındaki Sandzak bölgesinde yaşarken, Sırbistan nüfusunun yüzde 2,1’i de Romanlardan meydana geliyor. 2017 yılı rakamlarına göre işsizlik oranının yüzde 15-16 seviyesinde olduğu kaydedilen ülkede, iş gücü sayısı ise 2,9 milyon olarak açıklanıyor. İş gücünün yüzde 17,8’i tarım, yüzde 25,6’sı sanayi, yüzde 56,6’sı ise hizmetler sektöründe çalışırken, yoksulluk sınırı altında yaşayanların
EKONOMİ TARIM VE SANAYİDEN HİZMETLER SEKTÖRÜNE KAYIYOR Sırbistan büyüme potansiyeline sahip bir ülkeyken, kurumların yeterince güçlü olmaması ve demografik yapıda gözlenen bozulma; ekonomik büyümenin ilerlemesini de yavaşlatıyor. Ülke pazar büyüklüğü açısından Güneydoğu Avrupa’da Romanya ve Bulgaristan’ın arkasından üçüncü sırada yer alıyor. 2017 yılında cari fiyatlarla kişi başına düşen milli gelir tahmini olarak 5 bin 900 dolarken, satın alma gücü paritesine göre bu miktar 15 bin dolara yükseliyor. Ülkede uzun yıllar yaşanan savaş ortamı, uygulanan uluslararası yaptırımlar ve uluslararası askeri müdahaleler, ekonomik ve sosyal açıdan gerilemeye ve altyapının tahrip olmasına yol açarken, yaşam standartlarını da olumsuz yönde etkilemişti. Söz konusu dönemde GSYİH yüzde 50 oranında gerilemiş ve yoksulluk büyük oranda artmıştı. Yüksek işsizlik oranı
SIRBİSTAN’IN MAKİNE İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR - 84. FASIL) SIRA NO 1
ÜLKE
2016
ALMANYA
261,3
2017 359,0
DEĞİŞİM (%) 37,4
2
ÇİN
239,2
305,5
27,7
3
İTALYA
196,8
236,9
20,4
4
SLOVENYA
63,5
75,0
18,0
5
TÜRKİYE
48,9
70,1
43,4
6
FRANSA
58,9
65,8
11,7
7
ABD
58,4
61,2
4,8
8
POLANYA
50,0
56,0
12,1
9
AVUSTURYA
41,9
51,6
22,9
10
BELÇİKA
21,9
37,0
69,0
436,6
519,4
19,0
1.477,3
1.837,4
24,4
DİĞER TOPLAM
Kaynak: BM İstatistik Bölümü verileri
ve duraklamış hane gelirleri, hala devam eden politik ve ekonomik problemlerin başında gelirken, büyüyen bütçe açığı ekonominin yeniden canlandırılması çabalarını da kısıtlamaya devam ediyor. Enflasyon ve döviz kuru istikrarının korunması endişesi ise daha geniş bir mali politika uygulanmasını engelliyor. Bütün bu sorunlar neticesinde Sırbistan hükümeti, 2011’de IMF ile imzalanan ve 2012 yılında dondurulan stand-by anlaşmasını 2014 yılı başında tekrar yürürlüğe koymak zorunda kaldı. Bununla birlikte Sırbistan, ihracatı arttırmak ve temel altyapı yatırımlarını güçlendirebilmek için 2010 yılında yeni bir uzun dönem ekonomik büyüme planını yürürlüğe koydu ve programın uygulanmaya başlanmasından bu yana Sırbistan’ın ihracatında gözle görülür bir artış kaydedildi. Sırbistan ekonomisinin en önemli konu başlıkları, halen, yüksek işsizlik oranı ve yeni iş alanları yaratılması, enflasyon, yüksek kamu harcamaları, gittikçe büyüyen kamu borçlanmaları, artan kamu ve özel dış borçlar, yeni yabancı yatırımların çekilmesi
“SIRBİSTAN DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARA AÇIK BİR ÜLKE VE HÜKÜMETİN ÖNCELİĞİ DE BU YATIRIMLARI ARTTIRMAK OLARAK ŞEKİLLENİYOR. ÜLKEDEKİ TOPLAM YATIRIMLARIN GSYİH’YE ORANININ 2018 YILINDA YÜZDE 18,5 VE 2022 YILINDA İSE YÜZDE 18,7 OLARAK GERÇEKLEŞMESİ BEKLENİRKEN, SIRBİSTAN SON 10 YILDA 23 MİLYAR DOLAR CİVARINDA YABANCI YATIRIM ÇEKTİ.”
47 • EKİM 2018
SIRBİSTAN
ve yeniden IMF programının yürütmeye konulması olarak sıralanıyor. Ülke ekonomisini çekici kılan unsurlar arasında ise ülkenin stratejik konumu, göreceli ucuz ve kalifiye olan bir iş gücüne sahip olması; AB, Rusya, Türkiye ve CEFTA Ülkeleri ile yapılan Serbest Ticaret Anlaşmaları ve yabancı yatırımlara uygulanan oldukça cömert teşvik paketleri sıralanabilir. Sırbistan’ın ekonomik yapısı, gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi, tarım ve sanayiden hizmetler sektörüne doğru kaymaya devam ediyor. Çoğunluğu ülkenin kuzey kısmındaki Voyvadina bölgesinde yerleşik olan geniş tarım sektörü, ülke ekonomisindeki yerini hala önemle korurken, 2017 yılında ülkenin GSYİH’sinde tarımın payı yüzde 9 civarında kaydedildi. Diğer yandan Sırbistan; kimya, tekstil, otomobil üretimi, mobilya ve gıda işleme gibi sektörler başta olmak üzere güçlü bir sanayi potansiyeline de sahip bulunuyor. 2016 yılı verilerine göre ülkenin GSYİH’si içinde sanayinin payı yüzde 31,3 iken, başta turizm olmak üzere hizmetler
sektörü ise GSYİH’nin yarısından fazlasını oluşturuyor. İSTİKRARLI BÜYÜME İÇİN ANAYASAL REFORMLAR GEREKLİ Sırbistan’ın GSYİH’sinin 2017’de yüzde 1,8 oranında arttığı, enflasyon oranının 3,1 gibi makul bir oranda kaldığı, işsizlik oranının ise yüzde 15 civarına düştüğü tahmin ediliyor. 2018 yılında da enflasyonun düşük oranlarda seyretmesi ve yüzde 2,6-3 aralığında gerçekleşmesi bekleniyor. Ülkede 2017 yılında sabit yatırımlar yüzde 5,3 oranında artarken, sanayi üretimi yüzde 3,9 yükseldi. Tarım üretimi ise yüzde 10 oranında azaldı. Özel tüketim harcamalarının ise 2018-2020 yılları arasında ortalama yüzde 3,3 artması bekleniyor. Olumsuz iç ve dış ekonomik şartlar yüzünden gaz, elektrik, posta hizmetleri, demir yolları, hava taşımacılığı ve telekomünikasyon sektöründeki birçok firmanın devlete devredildiği ülkede; 2012 başlarındaki küresel krizle birlikte, yabancı yatırımcıların elindeki devlet mülkleri de geri satın alındı.
Bununla birlikte, 2017 yılı Aralık ayı itibarıyla IMF, Sırbistan ile yürüttüğü son ihtiyati stand-by anlaşmasının sekizinci incelemesini tamamlama kararı aldı. IMF ayrıca, bu yılın Şubat ayında sona eren üç yıllık program kapsamında Sırbistan’ın önemli bir ilerleme kaydettiğini de ifade etti. Bu çerçevede, iş gücü piyasası ve enflasyonda iyileşme yaşanırken, kamu borçları da kayda değer bir oranda geriledi. Yapısal reformlarda önemli ilerlemeler kat edilmekle birlikte, istikrarlı bir ekonomik büyümenin gerçekleşmesi için daha fazla köklü anayasal reformların yapılması gerekiyor. Öte yandan, Sırbistan’ın temel ticaret ortakları olan AB ve Balkan ülkelerindeki ekonomik gelişmelerin yavaş ve kırılgan olması da ülkeyi olumsuz yönde etkiliyor. Bu kapsamda, doğrudan yabancı yatırım ve diğer dış kaynak temini üzerine olan beklentiler önümüzdeki dönem için daha da düşük düzeyde kalırken, sıkı mali politikalar ve yüksek işsizlik oranının özel tüketimler üzerinde
kısıtlamalar yaratması da bekleniyor. 1 MİLYAR KİŞİLİK PAZARIN MERKEZİNDE YER ALIYOR Sırbistan doğrudan yabancı yatırımlara açık bir ülke ve hükümetin önceliği de bu yatırımları arttırmak olarak şekilleniyor. Ülkedeki toplam yatırımların GSYİH’ye oranının 2018 yılında yüzde 18,5 ve 2022 yılında ise yüzde 18,7 olarak gerçekleşmesi beklenirken, Sırbistan, 2016 yılında 2,3 milyar dolarla doğrudan yabancı yatırım çeken ülkeler arasında 63’üncü sırada yer almıştı. 2014-2016 döneminde toplam doğrudan yabancı yatırım miktarı 6,6 milyar dolar olan Sırbistan, 2016 yılında 30,3 milyar dolarlık toplam yabancı sermaye stokuyla da dünyada 72’nci sırada bulunuyordu. Son 10 yılda ülke 23 milyar dolar civarında yabancı yatırım çekerken, Sırbistan, sosyalist yönetim döneminde bile uluslararası ticaret konusunda deneyimleri olan ve bu özelliği sayesinde de yabancı yatırımcıları topraklarına çeken bir ülkeydi. 2001 yılında gerçekleştirilen reformlardan
UVAC KANYONU, SENİÇE
49 • EKİM 2018
ÜLKELERDEN sonra Sırbistan, Orta ve Doğu Avrupa’ya gelen doğrudan yabancı yatırımlar açısından önemini arttırdı. Sırbistan son yıllarda AB politikaları ve yasalarına uyum amacıyla birçok alanda yasal düzenleme gerçekleştirirken, bu süreçte yabancı yatırımlar için elverişli bir ortam da yaratılmaya çalışıldı ve kısıtlamalar önemsiz bir düzeye geriledi. Bu kapsamda Sırbistan, halen, yabancı yatırımcıların garanti ve koruma sınırlarını açıkça belirleyen hukuksal düzenlemelere de sahip bulunuyor. Güney ve Doğu Avrupa, Avrupa’nın en yüksek büyüme oranına sahip ve küresel olarak da en hızlı gelişen bölgesiyken, Sırbistan’ın da taraf olduğu Merkezi Avrupa Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması (CEFTA), Güney ve Doğu Avrupa ülkelerini içeren ve yaklaşık 30 milyon kişilik bir pazarı barındıran bir serbest ticaret bölgesi yaratmış durumda. Böylece Sırbistan, CEFTA ve imzaladığı diğer bölgesel ve ikili ticaret anlaşmalarıyla AB, ABD, Rusya, Kazakistan, Türkiye, Güneydoğu Avrupa, Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması ülkeleri ve Beyaz Rusya’yı da kapsayan 1 milyar kişilik bir ticari pazarın merkezinde bulunuyor.
BELGRAD
SIRBİSTAN’IN MAKİNE İTHALATINDA BAŞLICA KALEMLER (MİLYON DOLAR - 84. FASIL)
Kaynak: BM İstatistik Bölümü verileri
GTİP
GTİP TANIMI
2016
2017
DEĞİŞİM (%)
8471
OTOMATİK BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ, ÜNİTELERİ
112,2
140,5
25,2
8479
KENDİNE ÖZGÜ FONKSİYONLU MAKİNE VE CİHAZLAR
65,8
103,2
56,9
8443
MATBAACILIĞA MAHSUS BASKI MAKİNELERİ, YARDIMCI MAKİNELER
76,8
82,7
7,7
8414
HAVA-VAKUM POMPASI, HAVA-GAZ KOMPRESÖRÜ, VANTİLATÖR, ASPİRATÖR
78,4
79,2
1,0
8418
BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR, SOĞUTUCULAR, ISI POMPALARI
74,2
78,9
6,2
8481
MUSLUKÇU, BORUCU EŞYASI-BASINÇ DÜSÜRÜCÜ, TERMOSTATİK VALF DÂHİL
68,6
77,1
12,4
8413
SIVILAR İÇİN POMPALAR, SIVI ELEVATÖRLERİ
72,4
75,9
4,8
8422
YIKAMA, TEMİZLEME, KURUTMA, DOLDURMA İŞLERİ İÇİN MAKİNELER
42,4
67,5
59,2
8429
DOZERLER, GREYDER, SKREYPER, EKSKAVATÖR, KÜREYİCİ, YÜKLEYİCİ
42,7
62,3
45,9
8421
SANTRİFÜJLE ÇALIŞAN KURUTMA, FİLTRE, ARITMA CİHAZLARI
60,1
59,7
-0,7
783,7
1.010,5
28,9
1.477,3
1.837,4
24,4
DİĞER TOPLAM
• 50
SIRBİSTAN
Sırbistan’ın dış ticaret hacmi 2017 yılı itibarıyla 39,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşirken, ülke ağırlıklı olarak demir-çelik, elektrikli ve elektriksiz makineler, plastik ve plastik işleme ürünleri, hububat, sert kabuklu meyve, bakır ve bakır ürünleri ihraç ediyor. Ülkenin önemli ithalat kalemleri ise mineral yakıtlar, elektriksiz ve elektrikli makineler, otomotiv ana ve yan sanayisi, plastik ve plastik ürünleri, kâğıt ve kâğıt ürünleri olarak öne çıkıyor. Sırbistan, ihracatının büyük kısmını AB ve çevresindeki Balkan ülkelerine gerçekleştirirken, ithalat pazarlarının başındaysa Almanya, İtalya, Rusya, Çin ve Macaristan geliyor. SIRBİSTAN’IN MAKİNE İHRACATI 2017’DE 1,1 MİLYAR DOLAR OLDU BM İstatistik Bölümü verilerine göre Sırbistan’ın makine ihracatı 2017 yılında yüzde 14,2 artışla 1,1 milyar dolar olarak kayda geçerken, ülkenin makine ihracatı listesinde ilk sırada ise 146,3 milyon dolarlık alımla Almanya yer alıyor. Sırbistan’ın 2017 yılında en fazla makine ihraç
ettiği ikinci ülke 102,5 milyon dolarla Rusya olurken, söz konusu ülkeye 2016 yılında 89,5 milyon dolar değerinde makine ihraç edilmişti. Böylece Sırbistan, Rusya’ya yönelik makine ihracatını yüzde 14,5 arttırmış oldu. Üçüncü sırada bulunan İtalya’ya da 2016 yılında 63,5 milyon dolarlık makine ihraç eden Sırbistan, 2017’de bu rakamı yüzde 27 arttırarak 80,7 milyon dolara yükseltti. Türkiye ise Sırbistan’ın 2017 yılında 25,7 milyon dolarla en fazla makine ihraç ettiği 14’üncü ülke oldu. Sırbistan 2016 yılında da Türkiye’ye 19,2 milyon dolar değerinde makine göndermişti. Buna göre, 2017 yılında Türkiye’nin ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 33,8 artış gösterdi. Sırbistan, 2017 yılında 84. fasıl itibarıyla en fazla sıvılar için pompalar, sıvı elevatörleri kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2016 yılında söz konusu ürün grubunda 121,1 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 50,3 artarak 182 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında ise buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları bulunuyor.
Söz konusu kalemde 2016 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 188 milyon dolarken, 2017 yılında bu rakam yüzde 17,7 azalarak 154,7 milyon dolar seviyesinde kayda geçti. Listenin üçüncü sırasında bulunan içten yanmalı, pistonlu motorların aksam-parçaları kaleminde ise 2016 yılında 56,2 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 27,9 artarak 71,9 milyon dolar oldu. ALMANYA İTHALAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA YER ALIYOR Yine, BM İstatistik Bölümü verilerine göre, Sırbistan’ın makine ithalatı 2017 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 24,4 artarak 1 milyar 837 milyon dolar olarak kaydedildi. Sırbistan 2016 yılında 1 milyar 477 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmişti. 2017 yılı rakamlarına göre Sırbistan’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 359 milyon dolarla Almanya yer alıyor. Söz konusu ülkeden 2016 yılında ithal edilen makinelerin değeri 261,3 milyon dolardı ve böylece Sırbistan
SUBOTICA
2017 yılında Almanya’dan gerçekleştirdiği ithalatını yüzde 37,4 arttırdı. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 2016’da 239,2 milyon dolar değerinde makine ithal eden Sırbistan, 2017 yılında bu rakamı yüzde 27,7 artışla 305,5 milyon dolara yükseltti. Listesinin üçüncü sırasındaki İtalya’dan 2016 yılında 196,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2017 yılında bu rakam yüzde 20,4 artarak 236,9 milyon dolar oldu. Sırbistan 2017 yılında 84. fasıl itibarıyla en fazla otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri ithal etti. 2016 yılında söz konusu ürün grubunda 112,2 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 25,2 artarak 140,5 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlar bulunuyor. Sırbistan, 2016 yılında söz konusu kalemde 65,8 milyon dolar değerinde makine ithal ederken, 2017 yılında bu rakam yüzde 56,9 artışla 103,2 milyon dolar oldu. Sırbistan’ın en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem ise matbaacılığa mahsus baskı makineleri, yardımcı makineler oldu. 2016 yılında söz konusu ürün grubunda 76,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 7,7 artarak 82,7 milyon dolar oldu. SIRBİSTAN’IN TÜRKİYE’DEN MAKİNE İTHALATI 2017’DE YÜZDE 43,4 ARTTI Türkiye ise Sırbistan’ın 2017 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin beşinci sırasında bulunuyor. Sırbistan 2016 yılında Türkiye’den 48,9 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 43,4 artışla 70,1 milyon dolar olarak kaydedildi. 51 • EKİM 2018
SIRBİSTAN
NOVİ SAD
2017 yılı itibarıyla Sırbistan’ın Türkiye’den makine ithalatında ilk sırasında 12,5 milyon dolar ve yüzde 30,3’lük artışla buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları yer alıyor. Söz konusu kalemde 2016 yılında gerçekleştirilen ithalatın değeri 9,6 milyon dolardı. Listenin ikinci sırasında bulunan turbojetler,
turbo-propeller, diğer gaz türbinleri ürün grubunda 2016 yılında ithalat gerçekleştirmeyen Sırbistan, 2017 yılında 8,4 milyon dolarlık alım yaptı. Sırbistan’ın Türkiye’den makine ithalatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise çamaşır yıkama makineleri bulunuyor. 2016 yılında söz konusu
Sırbistan Türkiye için kilit konumda bulunmaya devam ediyor. Sırbistan’a ihraç ettiğimiz ürünler arasında kumaş, elektriksiz makineler, kabuklu meyveler, örme eşya, yaş meyve sebze, plastik ve plastik eşya, otomotiv ana ve yan sanayisi, demir-çelik eşya ve kâğıt ürünleri bulunuyor. İthalatımızdaki önemli
kalemde 6,9 milyon dolarlık alım yapan Sırbistan, 2017 yılında bu rakamı yüzde 19 azalttı ve 5,6 milyon dolar seviyesinde ithalat yaptı. TÜRKİYE İLE TİCARETİ YÜKSELİYOR Gerek ikili ekonomik ilişkiler gerekse Türk ürünlerinin AB’ye ulaşımı açısından
SIRBİSTAN’IN TÜRKİYE’DEN MAKİNE İTHALATI (MİLYON DOLAR - 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
8418
BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR, SOĞUTUCULAR, ISI POMPALARI
Kaynak: BM İstatistik Bölümü verileri 2016
2017
DEĞİŞİM (%)
9,6
12,5
30,3
8411
TURBOJETLER, TURBO-PROPELLER, DİĞER GAZ TÜRBİNLERİ
0,0
8,4
8450
ÇAMAŞIR YIKAMA MAKİNELERİ
6,9
5,6
-19,0
-
8479
KENDİNE ÖZGÜ FONKSİYONLU MAKİNE VE CİHAZLAR
1,6
4,2
161,4
8422
YIKAMA, TEMİZLEME, KURUTMA, DOLDURMA İŞLERİ İÇİN MAKİNELER
2,6
3,2
23,8
8403
BUHAR KAZANLARI DIŞINDA KALAN MERKEZİ ISITMA KAZANLARI
1,4
2,3
64,1
8481
MUSLUKÇU, BORUCU EŞYASI-BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ, TERMOSTATİK VALF DÂHİL
2,3
2,2
-1,6
8474
TOPRAK, TAŞ, METAL CEVHERİ AYIKLAMA, ELEME İÇİN MAKİNELER
0,7
2,1
196,3
8438
YİYECEK-İÇECEK SANAYİSİNDE KULLANILAN MAKİNE VE CİHAZLAR
0,6
1,9
232,0
8451
DOKUMA MADDELERİNİ YIKAMA, KURUTMA, ÜTÜLEME MAKİNELERİ
1,4
1,7
23,8
DİĞER
21,9
26,0
18,8
TOPLAM
48,9
70,1
43,4
53 • EKİM 2018
PRO 100 HİDROLİK PROFİL BÜKME MAKİNESİ HYDRAULIC PROFILE BENDING MACHINE
CY4RHHS 4 TOPLU HİDROLİK SİLİNDİR MAKİNASI 4 ROLLS HYDRAULIC PLATE BENDING MACHINE
HCB KOLON BOM SİSTEMİ COLUMN BOOM SYSTEM
SIRBİSTAN
ZABALJ
SIRBİSTAN EKONOMİSİNİN ANA SEKTÖRLERİ TARIM
kalemler ise demir-çelik, petrol yağları, sentetik kauçuk, arıtılmış bakır, bakır alaşımları olarak öne çıkıyor. 2010 yılında iki ülke arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması gereğince 2015 yılından bu yana sanayi ürünlerinin karşılıklı ithalatı gümrüksüz gerçekleşiyor. Tarım ürünlerinde ise gümrük vergileri yürürlükteyken, belirlenen bazı ürünlerde “en fazla tercihe şayan ülke” statüsü uygulanıyor. Bu kapsamda, Türkiye ile Sırbistan arasındaki ticaret hacmi 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 artarak 1,1 milyar dolar civarında gerçekleşirken, iki ülke arasındaki ticari potansiyelin daha fazla olduğu ve Sırbistan pazarında Türk firmaları açısından önemli fırsatlar yer aldığı belirtiliyor. Bu doğrultuda, iki ülke arasında çok eski tarihlere dayanan siyasi ve ekonomik ilişkiler
son yıllarda önemini giderek arttırırken, 2010 yılında yürürlüğe giren STA ile taraflar arasındaki ticari ve ekonomik iş birliğinin arttırılması ve güçlendirilmesi, uygun rekabet koşullarının yaratılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve tarafların üçüncü ülke piyasalarındaki ticaret ve iş birliğinin geliştirilmesi hedefleniyor. Böylece anlaşma, sanayi ürünlerindeki gümrük vergileri, miktar kısıtlamaları ve eş etkili vergi ve önlemlerin kaldırılması başta olmak üzere ticarette teknik engeller, tarım ürünlerindeki taviz değişimi, hayvan ve bitki sağlığı önlemleri, iç vergilendirme, yapısal uyum, damping, acil durumlar, devlet tekelleri, korunma önlemleri, ödemeler, menşe kuralları, devlet yardımları, fikri, sınai ve ticari mülkiyet hakları, kamu ihaleleri ve kurumsal hükümler konularında düzenlemeler de içeriyor. NİS
Sırbistan’da tarım, ekonominin temeli ve kırsal alanların gelişimindeki en önemli sektör olmayı sürdürüyor. Ülkede nüfusun yüzde 44’ü kırsal alanlarda yaşarken, yüzde 24’ü de geçimini tarımla sağlıyor. Tarım, aynı zamanda Sırbistan ekonomisinde pozitif dış ticaret dengesi veren tek sektörü. En önemli tarım ihraç malları mısır, şeker, donmuş frambuaz, buğday ve ayçiçek yağı iken, sektörün büyümesinin önündeki en önemli engeller ise yüksek arazi fiyatları ve kredi yetersizliği olarak gösteriliyor. Dolayısıyla, bu engellerin ortadan kaldırılması için kurumsal reformlara, yabancı sermayenin daha da özendirilerek teknoloji ve sermayeye ulaşabilmesinin sağlanması gerekiyor.
SANAYİ
Sırbistan’daki fabrikalar ortalama yüzde 50’yi biraz aşkın çalışma kapasitesine sahip bulunuyor. İşletmeler ekonomik anlamda üretime devam ediyor olsa da teçhizatların onarılması ve modernizasyona ihtiyaç duyulduğu bildirilirken, maden ve mobilya başta olmak üzere, gıda, makine, kimyasallar, şeker, lastikler, hazır giyim ve ecza sektörleri ülke ekonomisinde ve dış ticaretinde önem taşımaya devam ediyor. Ülke sanayisinde karşılaşılan temel sorun başlıkları ise yerel ve yabancı yatırım eksikliği, yeniden yapılanma ve özelleştirmedeki sorunlar, kuvvetli dinar, genel rekabet gücündeki eksiklik, insan kaynakları alanındaki bozulma ve girişim sektöründeki yetersiz likidite olarak gösteriliyor.
MADENCİLİK
Sırbistan mütevazı maden ve mineral kaynaklarına sahip olmakla beraber demir, kömür ve altın, bakır, çinko, kurşun gibi bazı metaller bakımından zengin yatakları barındırıyor. Bu kapsamda ülke, günümüzde henüz kullanılmamış maden potansiyeli ve yatırım olanaklarıyla umut vadeden konumunu sürdürüyor.
TURİZM
Sırbistan coğrafyasının en önemli özelliklerinden biri de güzel bir doğa ve tarih mirasına sahip olması. Turizm belli başlı şehirlere yönelmiş olsa da dağ ve kaplıca turizmi ile özel ilgi alanlarına yönelik turizm aktivitelerine (kültürel ve doğal miras, avcılık, balıkçılık gibi), kırsal hayat ve nehir turizmine (özellikle Tuna nehri boyunca gerçekleşen rotalar) ilgi giderek artıyor.
ULAŞTIRMA
Sırbistan, Balkanlar’ın ortasında önemli geçiş yollarına sahip bir ülke. Balkanların Orta Doğu ile Batı Avrupa arasında en kısa ulaşım imkânı sunduğu düşünülürse, Sırbistan’ın jeopolitik açıdan ne denli önemli olduğu anlaşılabilir. Ancak 1999 yılında 78 gün süren NATO bombardımanın ardından ülkenin ulaşım ve iletişim sektörü büyük oranda zarar gördü ve halen devam eden yenileme çalışmaları ülke ekonomisine milyonlarca dolar zarar verdi.
55 • EKİM 2018
MAKALE
TÜRK MALI, YERLİ MALI VE YERLİ ÜRETİM 5 EKİM TARİHLİ VE 30556 SAYILI RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANAN FİYAT ETİKETİNDE YERLİ ÜRETİM LOGOSU KULLANIMINA İLİŞKİN TEBLİĞ İLE GEÇMİŞTE VAR OLAN “YERLİ MALI” VE “TÜRK MALI” KAVRAMLARINA BİR YENİSİ EKLENDİ: “YERLİ ÜRETİM.” ANCAK BU ÜÇ KAVRAM, BENZERLİKLERİ BAKIMINDAN ÜRETİCİLER VE TİCARET ÇEVRELERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE İLGİLİ TARAFLARDA SORU İŞARETLERİ OLUŞTURUYOR. BU NEDENLE, BU ÜÇ KAVRAMI, YASAL DAYANAKLARI VE AMAÇLARI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRMEK FAYDALI OLACAKTIR.
E
sasen üç kavram da ürün odaklı ve menşe bakımından durum tespiti yapıyorlar. Ancak kavramlar, kronolojik olarak belli ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıktı ve Türkiye’nin ulusal sanayisinin rekabet gücü açısından önem arz etmeye devam ediyorlar. Yine de bu kavramların zaman içerisinde birlikte değerlendirildiği ve entegre edildiği bir yaklaşımın ortaya konması faydalı olacaktır. TÜRK MALI BELGESİ Gümrük Yönetmeliği’nin 33 ila 42’nci maddelerinde yer alan “menşe ülkenin belirlenmesi” hususları ele alınarak, bir ürünün Türk Malı olarak kabul göreceği esaslar belirlenmiştir. Bununla birlikte, Avrupa Birliği 1085/2006 sayılı Katılım Öncesi Yardım Aracı’na (IPA) İlişkin Avrupa Birliği Konsey Tüzüğü’nün 19’uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre, IPA programları ile ilgili bir sözleşme kapsamında iç piyasadan tedarik edilen tüm mal ve malzemelerin, tercihsiz menşe kurallarına göre Türk menşeli olduğunu veya Türk menşei kazanmış sayılacağını belgeleyen bir belge ihtiyacı • 56
duyuldu. Bu çerçevede, 1 Mayıs 2013 tarihi itibarıyla kullanılmak üzere, ilgili yasal dayanaklar doğrultusunda TOBB’a bağlı 252 oda tarafından üyesi olma şartı aramadan odalara üye tüm firmalara veya TESK’e bağlı birliklerce kendilerine bağlı odaların üyelerine, söz konusu belgelerin satılması mümkün kılındı. Belgenin satışı sırasında, oda tarafından belgeyi teslim alan kişinin adı ve soyadı, T.C. kimlik numarası ve belgenin adına alındığı firmanın unvanı ve vergi numarası kaydedilirken, kimlik bilgilerinin doğruluğu
geçerli bir kimlik belgesinin görülmesiyle tespit ediliyor; satılan belgenin seri numarası da oda tarafından kaydediliyor. Yüklenici firma tarafından, tedarik edilecek mal veya malzemenin üreticisi olan firmaya ilgili bölümleri tanzim ettirilerek imzalattırılan belge, yine yüklenici firma tarafından belgeyi satın aldığı odaya onay için ibraz ediliyor. Bu anlamda odalar, sadece satışını yaptığı belgeyi onaylamakla yetkili kılınmış durumdadır. YERLİ MALI BELGESİ 1 Temmuz 2017 tarihli ve
30111 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle yürürlükte olan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “yerli istekliler” konusundaki 63’üncü maddesi, “İhalelere sadece yerli isteklilerin katılması ile yerli istekliler ve yerli malı teklif eden istekliler lehine fiyat avantajı tanınmasına ilişkin olarak aşağıdaki düzenlemeler esas alınır” diye başlıyor. Bu çerçevede, kamu alımlarında makinelerin de dâhil olduğu orta ve yüksek teknoloji ürün gruplarına yerli malı olmaları halinde ithal olanlara karşı yüzde 15’lik bir fiyat avantajı sağlanıyor. Aynı
ZÜHTÜ BAKIR
Yerli Katkı Oranı
=
Nihai Ürün Maliyet Tutarı(TL)
-
Nihai Ürün İçindeki İthal Girdi Maliyet Tutarı (TL)
Nihai Ürün Maliyet Tutarı (TL)
zamanda, kamu yapım işlerinde kullanılan ve Kamu İhale Kurumu İnternet sayfasında ilan edilen bir takım makine ve ekipman ile malzemenin tamamen yerli malı olması şartı getirildi. Bununla birlikte, Kanun “Yerli malı belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir. İsteklilerce teklif edilen malın yerli malı olduğu, bu usul ve esaslara uygun olarak düzenlenen yerli malı belgesi ile belgelendirilir” hükmünü ortaya koyuyor. Buradan hareketle, 10 Haziran 2017 tarihli ve 30092 sayılı Resmi Gazete’de değiştirilmiş haliyle yürürlükte olan Yerli Malı Tebliği (SGM 2014/35), 13 Eylül 2014 tarihli ve 29118 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi ve Yerli Malı Belgesi’ni hayatımıza kazandırdı. Üreticinin kayıtlı olduğu TOBB veya TESK’e bağlı oda/ borsa tarafından düzenlenen Yerli Malı Belgesi gereklerine dair hususlar, söz konusu Tebliğ’de yer almakla birlikte ürüne dair en temel ölçüt yerli katkı oranının en az yüzde 51 olmasıdır. Yerli katkı oranı, standart bir formül uyarınca üretici tarafından hesaplanır. Yerli katkı oranı hesabını içeren evrak, teknik yönden eksper, mali yönden ise serbest muhasebeci/serbest muhasebeci mali müşavir ya da yeminli mali müşavir tarafından tetkik edilerek, hesaplamanın doğruluğu ve resmi kayıtlara uygunluğu açısından teyit edilir ve imzalanır. İmzalanan yerli katkı oranı hesabını içeren evrak, aksi yönde bir tespitin
x 100
bulunması halinde her türlü idari, hukuki ve cezai sorumluluğu kabul ettiklerine dair üretici veya üreticiyi temsil ve ilzama yetkili kişi/ kişiler tarafından imzalı bir taahhütname ekinde Yerli Malı Belgesi’ni düzenleyecek ilgili odaya/borsaya teslim edilir. Nihai ürünü teşkil eden yerli ve ithal girdi maliyetlerinin hesaplanmasında ise şu kalemler dikkate alınır: Kullanılan doğrudan ve dolaylı malzeme giderleri, doğrudan ve dolaylı işçilik giderleri ve ürünle ilgili genel giderler. Yurt içinden temin edilen girdilerin ithal olup olmadığı hakkında menşe kontrolü yapılırken, girdi ithal ise ithal girdi hesaplamasına dâhil edilir. Eğer girdi sanayi sicil belgesine sahip bir işletme tarafından üretilmiş ve sanayi sicil belgesinin üretim konusu bölümünde yer almışsa, yerli girdi olarak yerli girdi hesaplamasına dâhil edilir. İthal girdi tutarının hesaplamasında, ithal girdinin fabrikaya teslim fiyatı ve teslim tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru dikkate alınır. İlgili oda/borsa tarafından kontrol edilerek onaylanan yerli katkı oranı, yerli malı belgesine dercedilir. Yerli Malı Belgesi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uygulamaları yanı sıra yerli malını teşvik eden KOSGEB, TÜBİTAK ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ilgili destek programlarında aranır hale gelmesi bakımından üreticiler için önem arz etmektedir. YERLİ ÜRETİM LOGOSU Ticaret Bakanlığı tarafından 5 Ekim 2018 tarihli ve 30556 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Fiyat Etiketinde Yerli Üretim Logosu Kullanımına İlişkin Tebliğ, bir belgelendirme uygulaması olmamakla birlikte, tüketicilere sunulan malların etiketleri ve fiyat listelerinde “Yerli Üretim Logosu”na yer verilmesi zorunluluğu getiriyor. Burada, tüketicilerinin yerli ürünleri tercih edilmeleri yönünde bilgilendirilmeleri amaçlanırken, Tebliğde mal, “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarla elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları” olarak tanımlanıyor. Bir malın yerli üretim logosu taşıması için ise “17 Nisan 1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanunu’nun 1’inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen işletmeler tarafından Türkiye’de üretilen mal veya Türkiye’de üretilen el ve ev sanatları ürünleri ile 27 Ekim 1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanun’unun 18 inci maddesinde sayılan ürünlerden Türkiye’de elde edilen veya üretilen mal” olması gerekiyor. Etiket ve fiyat listelerinde bulunması gereken hususlar “Malın üretim yeri, malın ayırıcı özelliği, malın tüm vergiler dâhil satış fiyatı, malın birim fiyatı, malın satış fiyatı ve birim fiyatının uygulanmaya başladığı tarih, üretim yeri Türkiye olan mallar için Bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaret” olarak belirlenmiş durumda. Bakanlık, belediyeler ve ilgili odalar bu Tebliğ hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle görevliyken, Tebliğe aykırı uygulamaların tespit edilmesi halinde, tespit edilen aykırılık, gereği yapılmak üzere aykırı uygulamayı yapanın merkezinin bulunduğu valiliğe gönderiliyor.
ZÜHTÜ BAKIR
MAKFED GENEL SEKRETERİ
“YERLİ MALI BELGESİ GEREKLERİNE DAİR EN TEMEL ÖLÇÜT, YERLİ KATKI ORANININ EN AZ YÜZDE 51 OLMASI.” 57 • EKİM 2018
ADVERTORIAL
DÖKÜM SEKTÖRÜNDE DÜNYADA TEK DÜNYANIN ÖNEMLİ OTOMOTİV ÜRETİCİLERİNİN UZUN YILLARDIR ÇÖZÜM ORTAĞI OLAN ERKUNT SANAYİ’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNA ARMAĞAN, “TASARIM, DÖKÜM, TALAŞLI İMALAT, HONLAMA VE MONTAJ İŞLEMLERİNİ AYNI ÇATI ALTINDA YAPABİLEN DÜNYADAKİ BAĞIMSIZ TEK FİRMAYIZ. EN BÜYÜK DÖKÜM ÜRETİCİSİ VE RAKİPLERİMİZ OLAN HİNDİSTAN VE ÇİN’E GÖRE İŞÇİLİK MALİYETLERİMİZİN YÜKSEK OLMASINA RAĞMEN, COĞRAFİ KONUMUMUZ SAYESİNDE NAKLİYE MALİYETİ VE TESLİM SÜRESİNDE AVANTAJLI KONUMUMUZU SÜRDÜRÜYORUZ. BUNA EK OLARAK KALİTE BİLİNCİ VE MÜŞTERİ ODAKLI YÖNETİM ANLAYIŞINA SAHİP OLUŞUMUZ DA TÜRKİYE’Yİ ARANAN TEDARİKÇİ ÜLKE HALİNE GETİRİYOR” DİYOR.
D
ünyanın önde gelen otomotiv, tarım, iş makinesi ve motor üreticileri için motor bloğu, silindir kafası gibi parçaların yanı sıra transmisyon parçaları, volan, karter, braket gibi parçaların üretimini yapan Erkunt Sanayi, 1953 yılında merhum Mümin Erkunt tarafından model atölyesi olarak kuruldu. 1955’te “Erkunt Kolektif Şirketi Y. Mühendis Mümin Erkunt ve Ortakları” unvanını alarak döküm parçalarının işlenmesine yönelik yatırımlara başlayan firma, 1961’de yeniden yapılanarak Erkunt Sanayi adını aldı. İlk ihracatını 1980’de Almanya’ya gerçekleştiren Erkunt Sanayi, bugün dünya otomotiv sektörünün önde gelen firmalarının çözüm ortağı olarak faaliyetlerine Ankara’daki dört üretim tesisinde devam ediyor. Gri ve sfero pik parçaların dökümü, talaşlı imalatını ve montajında uzmanlaşan Erkunt Sanayi’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tuna Armağan, “Otomotiv, traktör ve iş makinelerine yönelik yürütülen tüm faaliyetler ve tesisler için; • 58
ERKUNT SANAYİ
döküm teknolojisine dayalı, yüksek kalite ve hassasiyet gerektiren her türlü parça, işlenmiş parça ve ara ürünü sektörün değişen ihtiyaçlarını tam karşılayacak şekilde sunabiliyoruz. Erkunt Sanayi, tasarım, döküm, talaşlı imalat, honlama ve montaj işlemlerini aynı çatı altında yapabilen dünyadaki bağımsız tek firmadır” diyor. Tuna Armağan ile döküm sektörünün Türkiye’deki güncel durumu ve gelecek beklentilerini konuştuk. Öncelikle Erkunt Sanayi’nin tarihini sizin sözlerinizle dinleyebilir miyiz? Erkunt Sanayi, 1953 yılında merhum Mümin Erkunt tarafından kuruldu. Bugün Ankara’da üç lokasyonda faaliyet gösteren dört fabrikada, gri ve sfero pik parçaların dökümünü, talaşlı imalatını ve montajını gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Dünyanın önde gelen otomotiv, tarım,
iş makinesi ve motor üreticileri için motor bloğu, silindir kafası gibi parçaların yanı sıra transmisyon parçaları, volan, karter, braket gibi parçaların üretimini; JCB, Deutz, Agco Group, Kohler, ZF, MAN, Caterpillar, Cummins, Erkunt Traktör, Türk Traktör, Ford, Daimler gibi dünya devi firmalar için uzun yıllardır gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de döküm sektörünün geçmişi ve bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Düne kadar Türkiye’de bulunan dökümhaneler yoğunlukla iç piyasaya hizmet veriyordu. Sektörün gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yönelmesiyle birlikte Türkiye de bu pastadan ciddi bir pay almaya başladı. Türkiye, halen, 1,9 milyon ton döküm üretimiyle Almanya’nın arkasında Avrupa’nın ikinci büyük döküm üreticisidir.
Yeni teknolojilere açığız ve Türkiye’ye yatırımlar da devam ediyor. Zaman içinde teknolojinin gelişmesiyle ihracat hacminin de artacağına inanıyorum. Peki, dünya döküm sektörü için neler söyleyebilirsiniz? Küresel rekabette Türkiye’nin pozisyonu/artı ve eksileri nelerdir? Plastik, seramik ve kompozit malzemelerin kullanımı yaygınlaşmasına rağmen, döküm parça ihtiyacı her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu nedenle sektörde uzun dönemde bir daralma beklemiyorum. En büyük döküm üreticisi ve rakiplerimiz olan Hindistan ve Çin’e göre işçilik maliyetlerimizin yüksek olmasına rağmen, coğrafi konumumuz sayesinde nakliye maliyeti ve teslim süresinde avantajlı konumumuzu sürdürüyoruz. Buna ek olarak kalite bilinci ve müşteri odaklı yönetim anlayışına
“ERKUNT SANAYİ OLARAK EN SON TEKNOLOJİYİ TAKİP ETMEYE GAYRET EDİYORUZ. ÖRNEĞİN DAHA HIZLI PROTOTİP İMALATI İÇİN DÜNYADA ÇOK YENİ OLAN 3D KUM YAZICI YATIRIMI YAPTIK. BÖYLECE PROTOTİP İMALATI VE SERİ ÜRETİME GEÇİŞ SÜRELERİMİZ CİDDİ ORANDA KISALDI.”
59 • EKİM 2018
ADVERTORIAL “DÖKÜM SEKTÖRÜ, AĞIR VE TEHLİKELİ BİR İŞ KOLU OLDUĞU İÇİN, MESLEK HASTALIKLARI VE İŞ KAZALARINI ORTADAN KALDIRACAK OTOMASYON SİSTEMLERİNE YÖNELMEYE DEVAM EDİYORUZ. ERKUNT SANAYİ OLARAK BİZ DE DÖKÜM SEKTÖRÜNE ÖNCÜLÜK EDEREK, BOYAMA VE MONTAJ GİBİ MAÇA SÜREÇLERİ İLE PARÇA TEMİZLEME SÜRECİNDE ROBOTLU SİSTEMLERE GEÇTİK.” sahip oluşumuz da Türkiye’yi aranan tedarikçi ülke haline getirdi.
çekiyoruz. Yeni nesil, ne yazık ki imalat sektöründen kaçıyor, çalışmak istemiyor.
süreçleri ile parça temizleme sürecinde robotlu sistemlere geçtik.
Gelişmiş ülkeler döküm sektörüne nasıl yaklaşıyor? Sektörün gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yönelişini nasıl yorumlarsınız? Çevre, iş güvenliği düzenlemeleri ve artan işçilik maliyetleriyle birlikte döküm sektörü Avrupa’da ayakta kalmakta zorlanıyor. Çoğu gelişmiş Avrupa ülkesinde, çalışan dökümhane kalmadı. Bazı büyük Avrupa dökümhaneleri de ancak teknolojik yatırımlarıyla rekabetçi olmaya devam ediyor. Bu sektörde çalışacak personel bulma konusunda Avrupa dökümhaneleri gibi biz de sıkıntı
Döküm sektöründe Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları için neler söyleyebilirsiniz? Dökümcülüğün tarihi MÖ 3000’li yıllara dayanır. Geçen 5 bin yılda ana işlem olan metalin ergitilip dökülmesi aynı kalsa da, malzeme özellikleri, verimlilik, iş güvenliği, çevre gibi konularda her gün yeni bir gelişim görüyoruz. Sektör, ağır ve tehlikeli bir iş kolu olduğu için, meslek hastalıkları ve iş kazalarını ortadan kaldıracak otomasyon sistemlerine yönelmeye devam ediyoruz. Erkunt Sanayi olarak biz de döküm sektörüne öncülük ederek, boyama ve montaj gibi maça
Sektörün teknolojik gelişimi döküm parça kullanıcılarını nasıl etkileyecek? Son dönemde teknolojik gelişmeler daha çok verimlilik ve kalite odaklı ilerliyor. Çok daha hızlı makineler imal edilirken, aynı zamanda daha kaliteli ürünlerin üretilebilmesi mümkün kılınıyor. Bu, döküm parça kullanıcıları için daha hızlı ve daha kaliteli parça temini anlamına geliyor. Medyada konuşulanın aksine, dizel motorlar kısa vadede yok olmayacak. Başta otomotiv imalatçıları olmak üzere, döküm parça kullanıcılarının talebi olan daha hafif ve hassas parça üretimleri
• 60
ise bu teknolojik gelişmeler ışığında mümkün olabiliyor. Erkunt Sanayi’nin teknolojik yetkinlikleri, üretim kapasitesi ve ihracat hacmi için neler söyleyebilirsiniz? Yeni yatırım planlarınız var mı? Çalıştığı firmalarca çözüm ortağı olarak benimsenen Erkunt Sanayi, tasarım, döküm, talaşlı imalat, honlama ve montaj işlemlerini aynı çatı altında yapabilen dünyadaki bağımsız tek firmadır. Ürün gamına bağlı olarak 65 bin ila 75 bin ton arasında üretim kapasitesine sahip olan Erkunt Sanayi, satışlarının yüzde 85’ini Brezilya’dan Hindistan’a kadar dünyanın dört bir yanındaki otomotiv sanayilerine gerçekleştiriyor. Erkunt Sanayi olarak
ERKUNT SANAYİ
en son teknolojiyi takip etmeye gayret ediyoruz. Fabrikalarımızda yaptığımız robotlar ve otomasyon çalışmaları da bunun en güzel örnekleridir. Sürekli olarak “Bu işi daha iyi nasıl yapabiliriz, teknolojimizi ileriye nasıl taşıyabiliriz?” arayışındayız. Örneğin daha hızlı prototip imalatı için dünyada çok yeni olan 3D Kum Yazıcı yatırımı yaptık. Böylece prototip imalatı ve seri üretime geçiş sürelerimiz ciddi oranda kısaldı. Dolayısıyla, Erkunt Sanayi’nin, geçmiş yıllarda olduğu gibi verimlilik, kalite, kapasite, çevre-iş güvenliği ve yenileme konularındaki yatırımlarına elbette devam edeceğini söyleyebilirim. Yurt dışında Türk döküm ürünlerine yaklaşım nasıl? Sizce Türk döküm sektörü kalite anlamında yeterli mi? Eksikliklerimiz var ise bunları nasıl giderebiliriz? Türk döküm sektörünün
kalite seviyesindeki artış, müşteri odaklılık, teknik bilgi birikimi sayesinde Türkiye tercih edilen ve gelişmiş ülkelerle rekabet edebilen bir konuma geldi. Ancak elbette sektörümüzün çözüm bekleyen sorun başlıkları da var. Örneğin döküm sektörünün ana maliyet kalemlerinden biri olan enerji konusunda teşvikler sağlanmasını, tüm sektör temsilcileri olarak bekliyoruz. Biliyorsunuz döküm sektöründe ithalata bağlı olmayan bir ihracat kapasitesi bulunuyor. Bu nedenle, yabancı ülkelerde örnekleri olan enerji teşvikleriyle döküm sektörünün desteklenebileceğini düşünüyor, böylece dünya döküm piyasasında daha rekabetçi olabileceğimize inanıyoruz. Son olarak, sektör AB çevre mevzuatına uyum noktasında hangi aşamada bulunuyor? Türkiye’nin AB’ye katılım
sürecinde çevre mevzuatına uyum konusu büyük önem taşıyor. Uyum sürecini sektörümüz adına değerlendirirsem, işletmelerin üretim teknolojilerini seçerken altyapıyla uyumlu temiz üretim teknolojilerini araştırması, finansman kaynaklarını izlemesi, danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve bu noktada da devlet, üniversiteler, sanayi iş birliği ile bu sürecin yürütülmesi gerektiğini söyleyebilirim. Küçük ya da büyük tüm işletmelerin şartları sağlaması için yüksek maliyetli yatırımlara ihtiyacı var. Firmaların bu maliyetleri karşılayabilmesi, ancak devlet teşvikleriyle mümkün olabilir. Bu noktada da devletin, cezalandırmaktan ziyade teşvik etmesi gerektiğine inanıyorum. Erkunt Sanayi olarak biz, AB mevzuatlarında işaret edilen noktaların ilerisinde bir konumdayız; bizim için üretimden önce çevre ve iş güvenliği geliyor.
TUNA ARMAĞAN KİMDİR? • TED Ankara Koleji’nin ardından ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Tuna Armağan, • 1974-1978 yılları arasında Ege Oto AŞ’de, 1978-1992 yılları arasında ise Döktaş AŞ’de önemli görevler üstlendi, • 1992 yılından bugüne Erkunt Sanayi AŞ ailesinde yer alan Armağan, halen Erkunt Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı ve CEO’luk görevinin yanı sıra Kumsan AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de sürdürüyor. • Tuna Armağan, evli ve üç çocuk babasıdır.
“PLASTİK, SERAMİK VE KOMPOZİT MALZEMELERİN KULLANIMI YAYGINLAŞMASINA RAĞMEN, DÖKÜM PARÇA İHTİYACI HER GEÇEN GÜN ARTMAYA DEVAM EDİYOR. BU NEDENLE SEKTÖRDE UZUN DÖNEMDE BİR DARALMA BEKLEMİYORUM.” 61 • EKİM 2018
POZİTİF
AYHAN METAL GENEL MÜDÜRÜ AYNUR AYHAN:
“KADINLARI İŞ HAYATINA HAZIRLAMAK ÇOK ÖNEMLİ” TÜRKİYE’DE KADINLARIN EN FAZLA SIKINTI ÇEKTİĞİ KONULARDAN BİRİNİN, AİLEDE SORUMLULUĞUN PAYLAŞIM DENGELERİNİN ZORLAYICILIĞI OLDUĞUNU SÖYLEYEN AYHAN METAL GENEL MÜDÜRÜ AYNUR AYHAN, “KADININ EVDEKİ AĞIR YÜKÜ, İŞ HAYATINI DA ETKİLİYOR. ÜSTELİK KADIN SANAYİCİ OLDUĞUNUZ ZAMAN, BU BEDEL FARKLI ÖDENİYOR. BİR ECZACI OLSANIZ AKŞAM KAPIYI KAPATIP GİDERSİNİZ VEYA ÖĞRETMENSENİZ MESAİNİZLE GÖREVİNİZ DE BİTER. BİZİM SEKTÖRÜMÜZDE İSE DURUM BÖYLE DEĞİL, SORUMLULUĞUNUZ NEREDEYSE 24 SAAT SÜRÜYOR” DİYOR.
M
akine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) başlatarak Türkiye çapında yürüttüğü “Kadın Makinecilerle Var Gücümüzle” projesinin önemli bir farkındalığa işaret ettiğini aktaran Ayhan Metal Genel Müdürü Aynur Ayhan, “Nitelikli istihdam kapasitemizi arttırabilmek için nüfusumuzun diğer yarısını, yani kadınları iş hayatına hazırlamak çok önemli. Bu, tecrübe transferi bakımından da değer taşıyan bir proje. Bir sorun yaşadığınızda o an için size çok büyük ve hatta sadece size özel bir durum olduğunu zannedebilirsiniz. Hâlbuki benzer sorunlarla başkaları da karşılaşıyor ve yalnız olmadığınızı bilmek, farklı tecrübeleri dinleyerek ilerlemek size ciddi anlamda hız kazandırıyor. Rol modeller ve onların hikâyeleri, projeyi hızlandıran etkenler” diyor. Makine sektöründe 30 yıldır görev alan Ayhan ile kadınların toplumdaki ve iş dünyasındaki konumlarına dair ayrıntılı bir söyleşi gerçekleştirdik. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? İstanbul doğumluyum, • 62
AYNUR AYHAN
ailemin imkânları çerçevesinde devlet okullarında eğitim gördüm. Makine mühendisiyim ve 30 yıldır aktif biçimde çalışıyorum. Alüminyum döküm parçalar üreterek muhtelif sektörlere yan sanayi hizmeti veriyoruz. STK’ların toplumsal hayatımızın sağlığı açısından önemli olduğuna inandığım için İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyeliği, İstanbul Sanayi Odası Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği ve Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerimle sektörel STK’larda görevler alıyorum. İş hayatına başlama ve bulunduğunuz göreve gelme süreciniz hakkında bilgi verir misiniz? “Sanayici bir ailenin içinde olunca doğal olarak kendinizi bu işin içinde buluyorsunuz” dersem şimdiki neslin beni anlayabileceğini tahmin etmiyorum. Zaten makine mühendisliği eğitimi görüyordum ve rahmetli babamızın da erken sorumluluk vermesiyle işin çarkları içine giriverdim. Öyle ki, işin teorisini bilmem yetmedi; pratik yaparak işin en alt seviyesinden genel müdürlüğe kadar her kademede çalıştım. Bu süreçte sorunlarla da yüzleştim ve dolayısıyla hızlı aksiyonlar almam gerekti. Tüm yaşadıklarım da toplamda tecrübe olarak bana geri döndü. Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor? Bu soruyu şöyle düzeltip cevaplarsam belki daha rahat anlaşılabilirim: Bir iş yılı takviminde kendinizi nasıl planlıyorsunuz? Her şeyden önce her yeni yıla yeni umutlar, yeni hedefler, yeni projelerle başlanıyor. Bunların içerisinde müşteri ve potansiyel firma ziyaret planlamaları, firma içi iyileştirme ve yatırımların değerlendirilmesi, fuar katılımlarının hazırlık ve
toparlanması da var. Ayrıca yaz ve Christmas dönemi çalışmalarının planlaması ile görev aldığım STK’ların aylık toplantılarına katılım ve görüş bildirim süreçleri de benim programımda önemli başlıklar olarak yer alıyor. Bence en önemli konulardan biri olan personel iletişimini atlamamamız gerekiyor. Firma içi toplantılar ve iş takibi, müşteri memnuniyeti için oldukça önemlidir. “Tüm bunların yanı sıra kendinize zaman kalıyor mu?” derseniz, zaman ayırmaya değil zaman yaratmaya çalışıyorum. Her hafta düzenli spor yapar, aile büyüklerimi düzenli arar, arkadaşlarımı ihmal etmem. İnsanın özel günlerde sevdikleri ve sevenleriyle birlikte olmasının en önemli motivasyon kaynağı olduğuna inandığım için bu değerleri yaşatmaya devam ediyorum. Sosyal başarının işteki başarıyı da beraberinde getireceğine inanıyorum. Bence asosyal bir hayat, kafanızı toprağa gömmekten farksızdır. Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz? Yaşıyorsanız, bu zorlukları anlatır mısınız? İşe başladığım ilk yıl ve ilk fuar katılımım sonrası Bursa’ya müşteri ziyaretine gittiğimde, bir beyefendi bana “Kızım sen niye geldin, erkek kardeşin yok mu?” diye sormuştu. Aradan zaman geçtiği halde halen buna benzer sorulara muhatap olsam da sektörde bizden sonraki kadınların da yolunu açtık diyebilirim. “Mehmet Bey’in kızı yapıyorsa, benim kızım da yapabilir!” şeklinde örnek olduk. Ağır bir iş kolu olan döküm sektöründe kadınlarımızın sayısı çoğalıyor, daha fazla kadın çalışanı sektöre kazandırmaya başladık. Bu süreçte sektörde kadın katılım sayısının
arttığını görüyor ve üstlendiğimiz misyonu ilerlettiğimizi düşünüyorum. Bizden öncekiler birkaç adım atmış olsalardı, eminim ki bizler de üzerine bir şeyler koyarak sonraki kuşaklara daha iyi zemin hazırlayabilirdik. Bizler, sahip olduğumuz bu bakış açısı doğrultusunda gelecek nesillere daha iyi bir ortam bırakmak zorundayız. Geleneksel bir toplum beklentisi olarak kadının evde de önemli görevleri olduğunu düşünürsek, ev-aile-iş üçgenini nasıl dengeliyorsunuz? “Kadın” denince ilk akla gelen anne kavramı oluyor ve öyle kutsallaştırılıyor ki bu tanımla kadın, sözcük anlamına bakınca; evin hizmetçisi, erkeğinin dişisi, çocukların anası, mutfağın aşçısı, çamaşırcısı, paspasçısı, temizlikçisi ve var oluşun temel direği oluyor. Olmasına oluyorlar da, sonrasında kadın evde eş iken, dışarı çıktığında bedenleşen bir dişi olup iş hayatına atılıyor. Kadınların en fazla sıkıntı çektiği konu, Türkiye coğrafyasında ailede sorumluluğun paylaşım dengelerinin zorlayıcı olmasıdır. Kadının evdeki ağır yükü, iş hayatını da etkiliyor. Üstelik kadın sanayici olduğunuz zaman, bu bedel farklı ödeniyor. Bir eczacı olsanız akşam kapıyı kapatıp gidersiniz veya öğretmenseniz mesainizle göreviniz de biter. Bizim sektörümüzde ise durum böyle değil, sorumluluğunuz neredeyse 24 saat sürüyor. “Çocuk da yaparım, kariyer de” yaklaşımı, bu coğrafyada kolay değil ama zor da değil. Sadece tercihlerin bedelleri var, onu ödemeye hazır olmanız gerekiyor. Tabii ki topluma faydalı bir çocuk yetiştirmek bence en önemli üretimdir. Bu nedenle, dengeleri iyi kurmaya çalışmakta fayda var. Sadece zamana
“AĞIR BİR İŞ KOLU OLAN DÖKÜM SEKTÖRÜNDE KADINLARIMIZIN SAYISI ÇOĞALIYOR, DAHA FAZLA KADIN ÇALIŞANI SEKTÖRE KAZANDIRMAYA BAŞLADIK.”
63 • EKİM 2018
POZİTİF göre önceliklerin yerinin değişmesi gerektiğinin farkında olursak, işler daha da kolaylaşır. Yoksa daima iş ya da daima aile öncelikli hayat felsefesi sizi yorar. Yurt dışı gezilerinizde makine sektöründe yönetici pozisyonda görev yapan bir kadın yönetici olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz, gözlemleriniz nelerdir? Açıkça söylemek gerekirse “sanayici olduğumuzu, değerimizi, yurt dışına
çıktığımızda daha çok anlıyoruz” dersem abartmış olmam. Üstelik kadın olarak daha üst bir takdirle karşılanıyorsunuz. Genç yaşlarda karşı taraf biraz tereddütler yaşasa da, tecrübeniz ve olaylara hâkimiyetiniz arttıkça kadın işletme sahibiyle çalışmanın avantajlarının da farkına varıyorlar. Hiç unutmuyorum, bir firma ziyaret sonrası yemekte bir çalışan (erkek beyaz yakalıların çoğunlukta olduğu bir firma) bizim arkadaşımıza “Kadın patronun olması nasıl
bir durum, nasıl oluyor?” diye sormuştu. Yaptığınız iş ya da görev aldığınız STK’larla ilgili aldığınız ödüller var mı? Var ise kısaca bahseder misiniz? Ayhan Metal’in yanı sıra Aniva Ev Ürünleri markası ile COSA Barbekü ve PRTK Mangal olarak inovatif/ konsept barbeküler üretiyoruz. Ürünler yeni trend olup doğal kaynakları koruyan eco-friendly (çevreci) ve çok fonksiyonlu kullanım özellikleri nedeniyle uluslararası IF Product Design, RedDot Design, German Design yanı sıra Good Design ve Elle Decoration ödüllerimiz mevcut. Geçtiğimiz Eylül ayında ise Çin’in Şangay kentinde düzenlenen 11. Uluslararası Kadın Girişimciler Zirvesi’nde (International Women’s Entrepreneurial ChallengeIWEC) Yılın Kadın Girişimcisi Ödülü ile onurlandırıldım. Sektörünüz erkek egemen olarak anılıyor. Sizce makine sektöründe neden daha az sayıda kadın çalışan görev yapıyor? Kadınla erkeğin arasındaki farklar konuşmakla bitmez ama en önemli olanı fiziksel güç farklılığı. Aslında kadın çalışan sayımız bir bankadaki kadın çalışan sayısına göre çok az görünse de döküm sektöründe farklı görevlerde kadınlar tabii ki görev alıyor. İş olarak masa başında hiç fark görünmezken, sahada fiziksel güç önemli bir etken oluyor. Ayrıca döküm 7 gün 24 saat durmayan bir iş, çok iyi takım arkadaşlarının olması topyekûn başarıyı getiriyor. Sektörde daha fazla kadın görmek için sizce ne yapılabilir? Metal sektörü çok farklı alanları kapsadığından, çalışılan sektöre göre değişen hayat koşullarında bir denge
• 64
sağlanıyor. Kadınların özellikle kriz halinde daha sakin, sabırlı, dirayetli, sadık, titiz, takipçi oldukları göz önünde bulundurulduğunda, işe alımlarda öncelikli tercih nedeni olacaklar ve doğal olarak sayı artacaktır. Sektörünüzde ve dünyada durum nasıl? Türkiye’yle dünyadaki durumu karşılaştırabilir misiniz? Coğrafyanın özellikleri önemli etken olmakla birlikte gerçekleri bilmek ve ona göre değiştirebileceklerimizle değiştiremeyeceklerimizi kavrayarak yaşamak önemli. Bu demek değil ki her şeyi olduğu gibi kabul etmeli ve yaşamalıyız; öncelikle sorgulayalım, kendimizi geliştirelim ve değişen şartlarda önümüze çıkan fırsatlara hazır olalım. Her ne kadar yönetim kurulları çoğunlukla erkeklerden oluşuyor olsa da kadınlar kendilerini geliştirerek bu
AYNUR AYHAN
mecralarda görev alabilir. Döküm, ülkemizde gelişen ve yatırımların devam ettiği bir sektör. Kadın yönetici sayısı dünyayla kıyaslandığında fazla, ama iş sahibi kadın sayısı halen sınırlı. MAİB’in başlattığı ve Türkiye çapında yürüttüğü “Kadın Makinecilerle Var Gücümüzle” projesinin belirlediği hedeflere ulaşmak kolay mı? Olası zorluklar sizce nasıl aşılır? Söz konusu proje önemli bir farkındalığa işaret ediyor. Nitelikli istihdam kapasitemizi arttırabilmek için nüfusumuzun diğer yarısını, yani kadınları iş hayatına hazırlamak çok önemli. Bu, tecrübe transferi bakımından da değer taşıyan bir proje. Bir sorun yaşadığınızda o an için size çok büyük ve hatta sadece size özel bir durum olduğunu zannedebilirsiniz. Hâlbuki benzer sorunlarla
başkaları da karşılaşıyor ve yalnız olmadığınızı bilmek, farklı tecrübeleri dinleyerek ilerlemek size ciddi anlamda hız kazandırıyor. Rol modeller ve onların hikâyeleri, projeyi hızlandıran etkenler. Erkek egemen bir hayatın içinde varoluşunu tamamlamaya çalışan, kimliğini ortaya koyan, cinsel bir meta olmadığını haykıran, tüm insanlığın varoluş sebebi kadınlardır. Anlatarak bitmeyecek hayat hikâyeleri ve tarihleri var. Canlılar dünyasını genel olarak incelediğimizde erkeklerin her zaman baskın rolde olduğunu, dişiyi elde etmek için rekabet ettiğini ve kan döktüğünü görüyoruz. Nedense erkek-kadın ilişkisi ortaya atıldığında, bir süre sonra erkeğin kadına uyguladığı şiddet ön plana çıkıyor. Bütünsel olarak baktığınızda, dünya erkeğin uyguladığı şiddet ve baskı neticesinde kaosa sürükleniyor. “Erkek
adamdır yapar, kadındır kapanır ve af diler” yaklaşımı hâkim. Oysa olayın başkahramanı yine erkektir. Aile içinde fedakârlık yapması gereken kişinin kadın olması gerektiği algısı da çok yaygın. İşe gidiyorsa akşam eve geldiğinde yemek, ütü, temizlik yapmak zorunda olan da yine kadındır. Kadın iş yerinde, pazarda, yolda tacize uğrar ve eve gelir şiddete maruz kalır. Buna yol açan erkektir. Erkek, kendi yarattığı cehennemin suçlusu olarak gördüğü kadını yaşamın her alanında silikleştirmeye ve yok etmeye çalışıyor. Sonuçta gelinen noktada cinsel kimliklerin değil, insan olarak var olmanın tanımlarının yapılması gerektiğine inanıyorum. Kadın olmak bir sanattır, kendini keşfetmektir. Kadın kendini keşfettiğinde, erkekte de dişil tarafının olduğu bilinci uyanacaktır. Var oluş kadınla başladı ve onunla sürecektir.
“DÖKÜM, ÜLKEMİZDE GELİŞEN VE YATIRIMLARIN DEVAM ETTİĞİ BİR SEKTÖR. KADIN YÖNETİCİ SAYISI DÜNYAYLA KIYASLANDIĞINDA FAZLA, AMA İŞ SAHİBİ KADIN SAYISI HALEN SINIRLI.”
65 • EKİM 2018
AR-GE MERKEZİ
HÜRSAN PRES GENEL MÜDÜRÜ ALİ BAĞCI:
“ENDÜSTRİ 4.0’A UYUMLU ÜRÜNLER GELİŞTİRİYORUZ” MÜŞTERİLERİNİN ÖZEL İSTEKLERİNE UYGUN OLARAK DİZAYN EDİLEN HİDROLİK PRESLERLE SEKTÖRDE FARK YARATTIKLARINI SÖYLEYEN HÜRSAN PRES GENEL MÜDÜRÜ ALİ BAĞCI, İMAL ETTİKLERİ MAKİNELERİN FARKLI TEKNOLOJİLERİN BİRBİRİYLE ETKİLEŞİMİ SAYESİNDE ENDÜSTRİ 4.0 SİSTEM ENTEGRASYONU İÇİN DE GÜZEL BİR ÖRNEK OLUŞTURDUĞUNU SÖYLÜYOR.
H
ürsan Pres 1976 yılında zincirli caraskal imalatıyla üretim hayatına başladı. İlerleyen yıllarda ürün yelpazesine matkap tezgâhları ve hidrolik presleri de ekleyen firma bugün itibarıyla tamamen hidrolik pres üretimine odaklanmış durumda. Hidrolik pres imalatı alanında
• 66
uzmanlaşmış ulusal bir firma olduklarını aktaran Hürsan Pres Genel Müdürü Ali Bağcı, “Preslerimiz pek çok farklı sektörde kullanılıyor. Otomotiv, gemi imalatı, beyaz eşya, mutfak gereçleri, çelik kapı, radyatör gibi çeşitli sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik imalat gerçekleştiriyoruz” diyor. Hürsan Pres Ar-Ge Merkezi’nin resmi olarak 2017
yılında faaliyete başladığını hatırlatan Bağcı, şöyle devam ediyor: “Hürsan Pres olarak çalışmalarımızda daima inovasyona değer veren bir firmaydık. Dolayısıyla Ar-Ge merkezi, sahip olduğumuz vizyon, misyon ve değerlerimize fazlasıyla uygun bir birim. Ar-Ge merkezi yapısını firmamıza eklemekte zorlanmadık. Ar-Ge merkezi
olmadan önce öz sermayeyle gerçekleştirdiğimiz iki TÜBİTAK projemiz ve bir de patentimiz vardı.” Teknolojik bilgi üretmek ve geliştirmek, katma değeri yüksek kaliteli ürünler imal etmek ve sektörü ihracat yapar hale getirerek firmalarının uluslararası rekabet gücünü arttırmak için Ar-Ge merkezi kurduklarını belirten Bağcı, “Bunların yanı
HÜRSAN PRES
sıra özgün tasarımlarla ürün yelpazemizi genişletmek, patent ve endüstriyel tasarım sayımızı arttırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, ürünlerimizin ve süreçlerimizin verimliliğini arttırmak da ArGe merkezi kurma amaçlarımız arasındaydı. Öte yandan bilimsel makalelere girdi sunmak, üniversitelerle ortak projeler, tezler, sürdürülebilir eğitim işbirlikleri geliştirmek gibi Ar-Ge merkezi yapısının doğrudan getirdiği amaçlarımız da var. Ar-Ge merkezi çalışanlarımız tarafından titizlikle yürütülen çalışmalar, bu amaçlar doğrultusunda şekilleniyor. Özellikle katma değeri yüksek yerli üretimi sağlayacak teknik altyapı ile araştırma ve planlama safhalarında kritik rol oynayacak becerilere sahip personellerin yetişmesi için gerekli çalışma koşulları ve iş disiplinini oluşturduk” diyor.
Türkiye’nin makine imalatı alanında millileşmesi ve teknik altyapısını güçlendirmesi amacıyla kurdukları Hürsan Pres Ar-Ge Merkezi’nin genç ve dinamik kadrosuyla çalışmalarına devam ettiğini kaydeden Bağcı, sürdürdükleri çalışmaları ve hedeflerini Moment Expo okurları için anlattı. Ar-Ge merkezinizin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretime yönelik geliştirilen projeler var mı? 25 kişilik teknik personele sahip Hürsan Pres Ar-Ge Merkezi, test laboratuvarları ve çalışma ofisleriyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge merkezleri mevzuatına uygun olarak oluşturuldu. Özellikle yeni nesil hidrolik presler başta olmak üzere, bu preslerdeki mekanik ve elektronik gelişmeleri
takip edip oluşturduğumuz datalardan faydalanarak yenilikçi projeler hazırlamak birincil faaliyet alanımızdır. Çözüm odaklı projeler üreten bir Ar-Ge merkezine sahibiz. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda tasarlanan preslerimiz her türlü özel üretim sistemine eklenebiliyor. Bu kapsamda tüm projelerimiz, üretime yönelik geliştirilen çözüm odaklı projelerdir. Geliştirdiğimiz hidrolik preslerle ulusal ve uluslararası pazarda ülkemizi uzun yıllardır başarıyla temsil ediyoruz. Yeni TÜBİTAK projemiz olan servo pres ile yine yurt içi ve yurt dışı pazarda yerimizi almayı hedefliyoruz. Özelikle yerli otomobil projesi çerçevesinde gerekli üretim hatlarına uygun hidrolik ve servo preslerin projeleri konusunda çalışmak ve bu projeleri hayata geçirmek en büyük isteğimiz.
“MÜŞTERİLERİMİZİN TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA TASARLANAN PRESLERİMİZ HER TÜRLÜ ÖZEL ÜRETİM SİSTEMİNE EKLENEBİLİYOR.”
67 • EKİM 2018
AR-GE MERKEZİ
Merkeziniz ile ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyonu hangi düzeyde? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik destekleriyle ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Ar-Ge merkezimiz devlet kurumları ve özellikle üniversitelerle yüksek düzeyde koordinasyon içinde bulunuyor. Selçuk Üniversitesi ile imzaladığımız protokolün ardından, özellikle bilgi transferi, laboratuvar çalışmaları ve öğrenci stajları konusunda üniversite-sanayi iş birliğinin başarılı bir örneğini sergiliyoruz. Ar-Ge merkezimizde çalışan öğrencilerin teknik ve akademik altyapıları güçlenirken, Ar-Ge merkezimiz de yeni teknolojiler ve laboratuvar çalışmalarıyla çalışmalarına hız kazandırıyor. Ar-Ge merkezinizin bundan sonraki hedefleri nelerdir? Ar-Ge merkezimiz bugüne kadar otomotiv sektörü başta olmak üzere beyaz eşya, tersane ve ağır üretim tesislerine yönelik çeşitli • 68
projeler geliştirdi. Bu projelerin tamamı da kullanıcılarını buldu. Bu, bize amaçlarımızı doğru belirlediğimizi ve Ar-Ge merkezimizi doğru bir şekilde yürüttüğümüzü gösteriyor. Bunların dışında bu yıl içinde sonuçlandırmayı hedeflediğimiz devam eden altı yeni projemiz daha var. Öncelikli hedefimiz bu projeleri tamamlamak. Özellikle TÜBİTAK projesi olarak hazırladığımız servo pres bizim için çok değerli. Sonrasında da yeni projeler ve özgün tasarımlarla yeni teknolojiler geliştirmeye ve mevcut teknolojileri farklı sistemlere entegre etmeye devam edeceğiz. Ülkemiz son yıllarda sanayi alanında önemli atılımlar gerçekleştiriyor. Bunlardan bir tanesi ise yerli otomobil markasının yaratılarak bu alandaki dışa bağımlılığı azaltmak ve sektörde dünya çapında söz sahibi olmak. Bizler de Hürsan Pres ailesi olarak bu çalışmada yer alarak katkı sağlamak istiyoruz. En büyük hedeflerimizden biri, yerli otomobile ait parçaların, otomobilin
adına yakışır şekilde yerli ve milli olan Hürsan Pres’e ait makinelerde üretilmesidir. Özel Hidrolik Kalıp Alıştırma Presiniz hakkında bilgi verir misiniz? Teknolojik ilerlemelerin artarak devam etmesiyle birlikte esnek üretim ve nümerik kontrolün önemi de arttı. Bunun doğal sonucu ise iş-işçi güvenliğinin sağlanması ve daha hassas, tutarlı sonuçların elde edilmesiyle manipülasyonların azaltılmasıdır. Endüstri 4.0 devrimiyle otomasyon ve CNC kontrol sistemlerinin de önemi artarken, talepler de bu doğrultuda yükseliş gösteriyor. Farklı teknolojilerin birbiriyle etkileşimi sayesinde Endüstri 4.0 sistem entegrasyonu için de güzel bir örnek oluşturan Özel Hidrolik Kalıp Alıştırma Presi, firmamızın sektörde fark yarattığı bir çalışmadır. Bu pres CE normlarına uygun olarak HNC olarak bilinen tablalar arası yüksek paralellik hassasiyeti ile hata oranını en aza indiren standartlarda üretildi. CNC
makinelerindekine benzer bir sistem olan potansiyometre ile de milimetrik kontrol sağlanabiliyor. Oransal valf kontrolünde üst ve alt limit tablalar arası durma mesafesi belirlenebilirken, 180° dönebilen koç tablası ve kayar alt tablası ile tehlikeli çalışma alanına girilmeden kalıplara müdahale edilebilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca sahip olduğu stema kilit sistemiyle her konumda kilitlenebilen koç tabla ve referans noktalarında ekstra güvenlik için tablalar arası güvenlik barları bulunuyor. Üretimin katma değerini arttırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Sizce, Türkiye firmalarının daha fazla ArGe’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalı? Günümüzde, küresel ölçekte katma değeri yüksek ürünlerin ülke ekonomilerinde çok büyük rol oynadığını görüyoruz. Bu konuda yapılacak en önemli yatırım ise üniversiteler ve Ar-Ge merkezleri
HÜRSAN PRES
odaklıdır. Sınırların ötesinde üretilen bilgileri takip ederek bu çerçevede çalışma yapabilmek, teknolojik geliştirmek, projeler oluşturmak ve tüm öğrencilerin bu faaliyetlere dâhil olabileceği çalışma ortamları sağlamak
şarttır. Ar-Ge’nin gelecek olduğu bilincinden hareketle, geleceğe yön verebilmek ve bilginin gücüyle uluslararası arenada yerimizi almak için teknik çalışmalara önem vermek zorundayız. Ülkemizdeki yerli üretime
katkıda bulunan firmaların Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için üniversitelerin ve üniversitelerin bünyesinde yer alan akademik personelin dâhil olduğu kongre ve toplantılar gerçekleştirilmeli. Bu toplantılar sayesinde yatırımcıların ve üretim personelinin, teknoloji ve bilginin gücü konusundaki vizyonları genişleyecektir. Biz, Hürsan Pres olarak ArGe merkezimiz sayesinde geliştirdiğimiz yeni ürünler ve sahip olduğumuz kalite standartları sayesinde oldukça iyi bir konumda bulunuyoruz. Üretim kapasitemizi arttırmak ve Ar-Ge çalışmalarımızı daha uygun ve rahat bir ortamda sürdürmek amacıyla tasarladığımız yeni üretim tesisimizin inşaatı yakın bir zamanda tamamlanacak. Bu fabrikanın yerleşim planı da verimliliği arttıracak şekilde tasarlandı. Bizim için de Ar-Ge mühendislerimizin de planlamasında çalıştığı bu fabrikada çalışmalarımıza ve üretimimize devam edecek olmak çok güzel bir duygu.
ALİ BAĞCI
HÜRSAN PRES GENEL MÜDÜRÜ
“EN BÜYÜK HEDEFLERİMİZDEN BİRİ, YERLİ OTOMOBİLE AİT PARÇALARIN, OTOMOBİLİN ADINA YAKIŞIR ŞEKİLDE YERLİ VE MİLLİ OLAN HÜRSAN PRES’E AİT MAKİNELERDE ÜRETİLMESİ.” 69 • EKİM 2018
AKADEMİK
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ GİRİŞİMCİ MÜHENDİSLER YETİŞTİRMEK İSTİYOR KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. RAMAZAN KÖSE, “ÖĞRENCİLERİMİZİN MEZUN OLDUKLARINDA İŞ ARAYAN, İŞ BULMAK İÇİN ÇABA SARF EDEN KİŞİLER DEĞİL DE İŞ KURMA VE İŞ VERME KONUSUNDA ÇALIŞAN BİREYLER OLMALARINI, BU KONUDA KENDİLERİNE GÜVENMELERİ VE GİRİŞİMCİ OLMALARINI ÖĞÜTLÜYORUZ” DİYOR.
K
ütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin Mühendislik Fakültesi bünyesinde kurulan Makine Mühendisliği Bölümü, 19931994 eğitim-öğretim yılında lisans öğrenimine başladı. Bugün itibarıyla üç profesör, beş doçent, yedi doktor öğretim üyesi ve yedi araştırma görevlisi ile biri mühendis olmak üzere iki laboratuvar teknisyenin görev yaptığı bölüm, 160 kişilik lisans öğrencisi kontenjanına sahip. 1993-1994 eğitim-öğretim yılında yüksek lisans, 2009
• 70
yılında ise doktora programına öğrenci kabul ettikleri bilgisini veren Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Köse, “Bölümümüzde birinci sınıfta temel dersler, takip eden yıllarda mesleki dersler ve son yılda ise meslek derslerinin yanında seçmeli dersler okutuluyor. Lisans eğitiminde öğrencilerimize çağdaş düzeyde mesleki bilgiler verirken, aldıkları eğitimi laboratuvar, proje ve bitirme tezleriyle destekliyor ve böylece araştırma ve uygulama
yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı oluyoruz. Ülkemiz için araştırmacı, ulusal ve uluslararası ortamlarda üreten, evrensel bilgi ve becerilerle donatılmış, alanlarında öncülük ve önderlik yapabilecek bireyler yetiştirmek en büyük önceliğimiz” diyor. Etik değerlere önem veren; eleştirel düşünme becerisi, yaratıcılık, girişimci ve sürekli yenilenme anlayışına sahip; rekabetçi; sosyal ilişkileri güçlü; bilimin peşinde koşan ve sadece yaptıklarından değil yapamadıklarından da sorumlu, mükemmel eğitimli
bireyler yetiştirme hedefine kararlı ve emin adımlarla yürüdüklerini aktaran Prof. Dr. Köse ile bölümün hedefleri ve eğitim olanakları hakkında detaylı bir söyleşi gerçekleştirdik. Kuruluşundan bugüne bölümünüzde gelişim ve değişim yaşandı mı? Daha iyiye ulaşma noktasında önceliği hangi konulara verdiniz? Bölümümüz kuruluşundan bugüne fiziki şartlarla akademik kadro açısından büyük bir gelişim ve değişim yaşadı. Üniversitemizin kurulduğu ilk yıllarda fakültemiz ve bölümüz Kütahya Azot Fabrikası bünyesinde geçici bir binadayken bugün yaklaşık 7 bin 500 dekarlık bir alana sahip modern bir kampüs içerisinde kendi binasını kullanıyor. Laboratuvarlarımızda yeni eğitim setleri ve test cihazlarımız mevcut ve deney ünitelerinin bir kısmı TÜBİTAK, SANTEZ ve bilimsel araştırma projeleri kapsamında alınmış, bir kısmı da öğrencilerimizin bitirme projeleri kapsamında imal edilmiştir. Uluslararası düzeyde bilgi ve teknoloji üretimini sağlayan araştırmalar yaparak, ulusal sanayinin problemlerine çözümler
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
PROF. DR. RAMAZAN KÖSE KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI
üretmek, üniversite sanayi iş birliğini etkin bir şekilde gerçekleştirmek öncelik verdiğimiz konular. Eğitim aşamasında nitelikli ve uygun staj imkânlarının sağlanması ve mezuniyet sonrasında da mezunlarımıza iş imkânlarının oluşturulmasında üniversite-sanayi iş birliğinin önemine inanıyoruz. Ayrıca bölüm olarak eski mezunlarımızdan da laboratuvarlarımızın gelişmesi aşamasında ve yeni mezunlara iş imkânlarının sağlanması bağlamında büyük destek alıyoruz. Bölüm olarak biz bunu mezuniyet sonrası birbirinden kopmayan büyük bir aile olmamıza bağlıyoruz. Akademik kadronuzun uzmanlık alanları hakkında bilgi verir misiniz? Bölümde enerji, termodinamik, makine teorisi ve dinamiği, konstrüksiyon-imalat ve mekanik olmak üzere beş anabilim dalında bilimsel araştırma çalışmaları yürütülüyor ve bu alanlarda nitelikli bir eğitim veriliyor. Akademik kadromuzun uzmanlık alanlarını genel olarak; yenilenebilir enerji, ısı ve kütle geçişi, termodinamik, yanma, ısı değiştiriciler, ısı pompaları, ekserji analizi, hesaplamalı
akışkanlar dinamiği, mekanik, makine elemanları, tasarım, rehabilitasyon robotları, hidrolik-pnömatik sistemler, sonlu elemanlar, imalat yöntemleri, toz metalürjisi, metal şekillendirme, malzeme karakterizasyonu, yapay sinir ağları, şekil bellekli alaşımlar ve tersine mühendislik konuları oluşturuyor. Akademik kadromuzun yaklaşık yüzde 75’i lise eğitimini teknik liselerde (makine, elektrik ve motor teknisyenliği) tamamlamış, daha sonra gerek yurt içi gerekse yurt dışı eğitim kurumlarında eğitimlerini sürdürmüş kişilerden oluşuyor. Ben de lise eğitimini elektronik teknisyeni olarak tamamlayan bir akademisyenim. Teknik Lise çıkışlı akademik kadronun bu kadar zengin olduğu ikinci bir makine mühendisliği bölümünün olduğunu zannetmiyorum. Bu özellik öğrencilerimize pozitif şekilde yansıtılıyor. Akademisyenlerimiz araştırma faaliyetlerini sanayi ve akademinin ihtiyaç duyduğu alanları dikkate alarak yürütüyor. Türkiye’de ve dünyada artan enerji talebinin karşılanması ve bilinen enerji üretim yöntemlerinin oluşturduğu çevre problemlerinin azaltılabilmesi
amacıyla, araştırmalarımızı yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde yoğunlaştırıyoruz. Bu çerçevede Alternatif Enerji Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni (ALTEK) kurduk. Merkez; jeotermal, rüzgâr, güneş, hidrojen, biyokütle, hidrolik enerji gibi alternatif enerji kaynaklarıyla ilgili araştırma, inceleme, ölçüm, izleme çalışmaları yapıyor. Aynı zamanda enerji sıkıntısına karşı çözüm önerileri üreterek, çevreye duyarlı sürdürülebilir enerji tüketimini ve enerji tasarruf yöntemlerini teşvik ediyor. Enerji teknolojisinin geliştirilmesi gibi konularda da bölgesel, ulusal, uluslararası faaliyetlerde bulunuyor. Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri dikkate alıyor musunuz? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Bölümümüz, farklı sektörlerde faaliyet gösteren çeşitli sanayi kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde. Sanayiden gelen talepler, eğitimimizi şekillendiren önemli etkenlerden olup sanayi kuruluşlarının ihtiyaçları ve problemleri zaman zaman ortak çalışmalarla projelendirilip çözümleniyor. Bu
“ULUSLARARASI DÜZEYDE BİLGİ VE TEKNOLOJİ ÜRETİMİNİ SAĞLAYAN ARAŞTIRMALAR YAPARAK, ULUSAL SANAYİNİN PROBLEMLERİNE ÇÖZÜMLER ÜRETMEK, ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞ BİRLİĞİNİ ETKİN BİR ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRMEK ÖNCELİK VERDİĞİMİZ KONULARDIR.” 71 • EKİM 2018
KENDI SEKTÖRÜNÜZDEN ALMAN MÜŞTERILERLE BULUŞUN! VEREINIGTE FACHVERLAGE çeşitli sektörel dergiler ile branşınızı temsil eder ve hedeflediğiniz müşteri grubuna doğrudan ulaşmanızı sağlar.
HEDEF GRUP: Tasarım, geliştirme ve üretim alanlarındaki karar alıcılar; kullanıcı odaklı tahrik teknolojileri pazarındaki uzmanlar ve yöneticiler
www.antriebstechnik.de
HEDEF GRUP: Sanayideki üretim ve şirket yetkilileri ve teknik yönetim kadroları.
www.DerBetriebsleiter.de
FLUIDT E CHNIK HEDEF GRUP: Planlama, projelendirme, konstrüksiyon, üretim ve bakım alanlarındaki mühendisler ve teknisyenler
www.oelhydraulik-und-pneumatik.de
HEDEF GRUP: Sistem mühendisliği alanındaki tasarımcılar, üretim sanayisindeki üretim yetkilileri ve çevre sorumluları, resmi çevre koruma kurumları, mühendislik ve danışmanlık firmaları.
www.wasser-luft-und-boden.de
HEDEF GRUP: Kimya ve petrokimya endüstrisi ile yiyecek-içecek sanayisindeki proses mühendisleri, yöneticiler ve genel müdürler.
www.verfahrenstechnik.de
HEDEF GRUP: Otomasyon çevrelerindeki (Orijinal Ürün Üreticileri OEM'ler) ürün geliştirme uzmanları ve tasarımcılar; makine ve elektrik mühendisliği sanayisindeki sistem entegratörleri ve üretim sorumluları.
HEDEF GRUP: Mobil iş makinelerinin tasarım kademeleri
www.industrielle-automation.net
www.mobile-maschinen.info
HEDEF GRUP: Tüm endüstri branşlarındaki tasarım kademeleri. EOM işletmelerindeki tanınmış tasarım ve AR&GE uzmanları ve yöneticileri.
www.DerKonstrukteur.de
FÖRDERTECHNIK MATERIALFLUSS LOGISTIK
HEDEF GRUP: Sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde, gerek üretim, gerekse diğer şirketlerde lojistik ile ilgili karar alıcılar ve karar alma sürecinde yer alan diğer kişiler. www.foerdern-und-heben.de
HEDEF GRUP: Dünya çapındaki en önemli tüm ekonomik pazarlar ve bölgelerde konstrüksiyon, AR&GE ve imalat kademelerindeki yöneticiler ve karar alıcılar. www.world-of-industries.de
Daha fazla bilgi için benimle irtibata geçiniz! (İngilizce ve Almanca)
Carmen Nawrath Head of Marketing & Corporate Services phone: 0049/6131/992-245 c.nawrath@vfmz.de
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
Enerjili Araç” yarışlarına bölümümüz öğrencilerinin de çalışma ekibinde bulunduğu üniversitemizin “Elektromobil” aracı da katılıyor. Teknik muayeneyi başarıyla geçen aracın batarya yönetim sistemi, telemetri ve yerleşik şarj birimi öğrencilerimiz tarafından yerli olarak üretildi. Öğrencilerimiz farklı sektörlerdeki işletmelere bölümümüz tarafından düzenli olarak gerçekleştirilen teknik gezilere de katılma imkânına sahip.
doğrultuda öğrencilerimize mühendislik alanında ihtiyaç duyulan AutoCAD, CATIA, MATLAB, Mathcad, ANSYS, FLUENT gibi paket programların eğitimini uygulamalı olarak sunuyoruz. Bu kapsamda bölüm ders müfredatımız da sanayiden gelen taleplere bağlı olarak güncelleniyor. Yedi ve sekizinci yarıyıllarda laboratuvar dersleriyle zorunlu olan proje-tasarım derslerini alan öğrencilerimiz, bu sayede derslerde verilen teorik bilgileri pratiğe dönüştürme imkânını elde ediyor. Ayrıca lisans programında yapılması zorunlu olan imalat ve yönetim-organizasyon stajları öğrencilerimize teoriyle pratik arasındaki dengeyi
kurma noktasında çok önemli katkılar sağlıyor. Staj kapsamında, kaynak, döküm, plastik şekil verme, talaşlı imalat gibi üretim yöntemlerini 40 iş günü süresince imalat stajıyla; fabrikaların işleyişi, planlama ve organizasyon faaliyetlerini ise 20 iş günü süresinde yönetim-organizasyon stajıyla tecrübe ediyorlar. Teorik eğitimler haricinde Ar-Ge ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar konusunda neler aktarmak istersiniz? Mevcut laboratuvarlarda 5-10 kişilik öğrenci grupları çalışma imkânı bulabiliyor
ve ayrıca son sınıf öğrencileri bölümdeki on dört farklı laboratuvar test ünitesinde öğretim elemanları nezaretinde çalışarak bitirme projelerini tamamlayabiliyor. Bölümün vizyonuna uygun mezunlar yetiştirebilmek ve iş dünyasının beklentilerine karşılık vermek adına iş yeri eğitimi (7+1) programını uygulayabilmek için müfredat çalışmalarına başladık. Bunun sonucunda öğrencilerimiz eğitimlerinin son dönemini bölümün belirlediği sanayi tesislerinde “intörn mühendis” olarak tamamlayacak. Bölge sanayi oryantasyonu kapsamında ilimizde bulunan nitelikli firmalar tarafından öğrencilerimize staj ve iş imkânı sağlanırken, öğrencilere iş dünyasını tanımalarına yönelik etkinlikler düzenleyerek ileride yararlanacakları iş olanaklarıyla ilgili bilgiler de veriyoruz. Öğrencilerimiz danışmanlarıyla beraber bitirme tezlerini bu işletmelerde meydana gelen problemlerin çözümü üzerine gerçekleştirerek mesleğe ilk adımlarını atıyor ve üniversite-sanayi iş birliğine büyük katkı sağlıyor. Ayrıca, TÜBİTAK tarafından her yıl düzenlenen “Alternatif
Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ni seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz? Her biri alanında uzman öğretim üyelerimizle bölgemizde üniversite-sanayi iş birliği konusunda istekli bir girişimci profilinin bulunması, bölümümüzün değerini arttırıyor. Hızla büyüyüp gelişen bölümümüz, 1435 lisans ve 116 lisansüstü öğrencisiyle donanımlı 24 akademik personeli ve güçlü teknik altyapısıyla teorik ve pratik açıdan çağın gereklerine uygun, güncel müfredatıyla nitelikli mühendislik eğitimi veren bir bölümdür. Derslere öğrencilerin aktif katılımını sağlayan öğretim teknolojileriyle ilgili yöntem ve teknikler kullanıyor, değerlendirmeleri yalnız sınavlarla değil; ödev ve proje gibi başka çalışmalarla gerçekleştiriyoruz. Öğrenciöğretim elemanı arasındaki iletişim etkili olarak sağlanıyor ve öğrencilerimiz bir zaman sınırlaması olmaksızın ihtiyaç duydukları anda öğretim elemanlarımıza ulaşıp başta dersleriyle ilgili konular olmak üzere her türlü problemlerini tartışabiliyor. Yaşam koşullarının rahat olduğu bir bölgede bulunmamız, huzurlu ve 73 • EKİM 2018
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
güvenli bir eğitim ortamının oluşturulması, çağdaş, kaliteli bir eğitim verilmesi, sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerin fazla olması, öğrencilerimize geniş ve düzenli bir yerleşke alanıyla ders dışı vakitlerini geçirebilecekleri kütüphane, sosyal alanlar ve aktivite merkezleri sunmamızın da bir ayrıcalık olduğu kanaatindeyim. Ayrıca öğrencilerimize yabancı dil hazırlık, yan dal ve çift ana dal eğitim olanakları da sağlıyoruz. Bunlara ilaveten bölümümüzde; mezunları arasındaki bağı koparmamak, iletişim ve iş birliği olanaklarını geliştirmek amacıyla “Mezun Bilgi Sistemi” oluşturduk. Bunun sonucunda, mezuniyet sonrası meslektaşlarımızla iletişim halinde kalarak, teknik-sosyal dayanışma ve desteğimizi sürdürüyoruz. Yurt dışı öğrenci değişim programları çerçevesinde öğrencilerinize ne tür imkânlar sunuyorsunuz? Öğrencilerimize bölüme geldikleri andan itibaren bir danışman atanıyor ve öğrencinin akademik gelişimi izleniyor. Gerek danışmanlar gerekse koordinatörler vasıtasıyla öğrencilere Erasmus+, Mevlâna ve Farabi öğrenci değişim programı hakkında bilgi verirken, söz konusu programlardan aktif olarak yararlanmaları konusunda cesaretlendiriyoruz. Bölümümüzün, Erasmus+ öğrenci hareketliliği kapsamında çoğu Avrupa ülkelerindeki nitelikli üniversiteler ve Mevlâna öğrenci hareketliliği programı kapsamındaki üniversitelerle lisans/lisansüstü eğitim ve staj kapsamında anlaşması bulunuyor. Öğrencilerimiz bu üniversitelerde bir ila iki eğitim dönemi eğitim alma ve staj yapma imkânına sahiptir.
Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz? Kütahya’daki kamu ve özel kuruluşlarla birlikte ortak projeler gerçekleştiriyoruz. Bu bağlamda jeotermal enerji, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi ve sanayi kuruluşlarının ekonomiklik ve enerji analizleri, hava kirliliği, sistem ve ekipman optimizasyonu, üretim ve imalatla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bölümde birçok proje hayata geçirildi ve TÜBİTAK, DPT ve Dumlupınar Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri’nin destekleriyle bu çalışmalar artarak devam ediyor. Ayrıca, bölümümüzde çok sayıda öğretim üyesi sanayiye danışmanlık hizmeti veriyor, projeler hazırlayarak ortak proje yapma deneyimlerini arttırıyor.
eğitim-öğretim programlarının sanayiye dönük olmaması, mali kaynak ve iş birliğini düzenleyecek bir organizasyonun bulunmaması gibi birçok neden bulunuyor. Tüm bu sorunların yanında tarafları mali açıdan veya diğer konularda iş birliğine zorlayıcı tedbirlerin olmaması, üniversite-sanayi iş birliğini engelleyen sorunların başında geliyor. Üniversite-sanayi iş birliğini koordine edecek ve yürütecek, finansal anlamda gerekli desteği sağlayacak bir kurum oluşturulmalı ve iki kurum arasındaki bağ güçlendirilmeli. Üniversite ve sanayi kuruluşlarını bir araya getiren toplantılar düzenlenmesi de gerekiyor. Hâlihazırda birkaç kuruluşun yaptığı yarışma ve teknoloji pazarı gibi etkinlikler arttırılmalı. Söz konusu tüm bu etkinliklerin yerel düzeyde kalmaması, ulusallaştırılması hatta küreselleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
“AKADEMİK KADROMUZUN YAKLAŞIK YÜZDE 75’İ LİSE EĞİTİMİNİ TEKNİK LİSELERDE (MAKİNE, ELEKTRİK VE MOTOR TEKNİSYENLİĞİ BÖLÜMLERİNDE) TAMAMLAMIŞ, DAHA SONRA GEREK YURT İÇİ GEREKSE YURT DIŞI EĞİTİM KURUMLARINDA EĞİTİMLERİNİ SÜRDÜRMÜŞ KİŞİLERDEN OLUŞUYOR.”
Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz? Türkiye’de üniversite-sanayi iş birliği sürekli gelişiyor. Dış paydaş olarak; KÜTSO, İŞKUR İl Müdürlüğü, KOSGEB İl Müdürlüğü, Zafer Kalkınma Ajansı (ZEKA), Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü yetkilileriyle yapılan aylık toplantılarımızda bölümden memnuniyet düzeyleri ve beklentilerini analiz ediyoruz. Bölümün dış çevreyle olan ilişkilerinin henüz istenilen düzeyde olmadığı, ancak bu durumun sadece bölümden değil diğer kurum ve kuruluşlardan da kaynaklandığını değerlendiriyoruz. Bu iş birliğinin istenilen seviyeye ulaşmamasının temelinde; tarafların birbirini yeterince tanımaması, üniversite 75 • EKİM 2018
KAMPÜS
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ
SEKTÖRÜN GELİŞİMİ İÇİN GÖREV ÜSTLENMEYE HAZIR KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, ALANLARINDA UZMAN AKADEMİSYENLERDEN ALDIKLARI EĞİTİMİN KENDİLERİ İÇİN BÜYÜK BİR AVANTAJ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.
M
akine mühendisliği topluluğunda aldıkları etkin roller sayesinde eğitim süreleri boyunca edindikleri teorik bilgiyi pratik alanda uygulama imkânı bulduklarını aktaran Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, mezun olduktan sonra sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak donanımlı birer mühendis olarak görev üstlenmek istediklerini vurguluyor.
GAMZE TOKGÖZ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ
“OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUM” “Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ni yaşadığım şehre yakın olduğu ve hem şehrin hem de okulun yapısını çok beğendiğim için tercih ettim. Mühendislik eğitimi • 76
görmeyi ise küçüklüğümden itibaren hayal ediyordum. İnsanların yapabildiklerinin sınırlı olduğu alanlarda makinelerin yapabildiklerinin kapsamı, makine mühendisliği bölümünü seçmemin asıl sebebiydi. Bölüm, beklentilerimi karşıladı. Kendi alanlarında uzman akademisyenlerimiz bilgi ve tecrübelerini bizlerle her zaman paylaştı. Eksik kaldığımız ya da sorun yaşadığımız her konuda tekrar tekrar kapılarını çalmamıza rağmen bizleri geri çevirmediler. Bizlerin sürekli daha iyiye ulaşmayı hedefleyen makine mühendisleri olmamız için ellerinden geleni yaptılar. Yıl sonlarında mezunlar buluşması organizasyonlarıyla, son sınıftaki öğrencileri önceki mezunlarla bir araya getirip iş hayatında izlenmesi gereken yol hakkında fikir sahibi olunması konusunda yardımcı oldular. Ben, mezuniyetimin ardından otomotiv sektöründe tasarım konusunda uzmanlaşmak istiyorum. Yabancı dil ve tasarım-modelleme çizim programları konusundaki yetkinliğimi geliştirmek de hedeflerim arasında. Türk
makine sektörünün gün geçtikçe gelişme kaydettiğini düşünüyorum. Otomotiv sektöründe birçok OEM ve OES ürün Türkiye’de imal ediliyor. Ülkemizin diğer makine alt sektörlerinde de üretim ve ihracat potansiyelinin yüksek olduğunu değerlendiriyorum.”
KÜBRA KAYA
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ
“UZMANLAŞMAK İSTEDİĞİM ALAN ENERJİ VE VERİMLİLİK” “Problemler karşısında çözümleyici bir yapıya sahip olduğumu düşündüğüm ve yeni ürünler imal etmeyi sevdiğim için makine mühendisliği bölümünü tercih ettim. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ni ise yaşadığım şehre yakınlığı ve bir bütün olarak teknik ve sosyal imkânlarının oldukça kapsamlı olması nedeniyle tercih
ettim. Bölüm beklentilerimin birçoğunu karşıladı. Öğretim üyelerimizle her an problemlerimizi ya da herhangi bir konu hakkındaki fikirlerimizi derslerimizin dışında da rahatlıkla konuşabiliyoruz. Aile sıcaklığını samimi bir şekilde bize yansıttıklarını düşünüyorum. Bölümümüze ait makine mühendisliği topluluğunda aldığımız etkin rollerle birçok konferansa katılıp bilgi edinirken, firma sahipleri ya da firmalarda çalışan makine mühendisleriyle tanışma ve onların bilgi birikimleri, tecrübelerinden yararlanma fırsatı buluyoruz. Bunların dışında uygulama bakımından bölümümüzdeki uygulama fırsatları, teknoloji fakültelerine göre çok kısıtlı durumda. Laboratuvarların kullanım koşullarına bağlı olarak yeterince düzenli olmadığını ve burada görev alan öğretim üyesi sayısının arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Savunma sanayisine ilgi duyuyor olsam da, günümüz şartlarında bu alanda kadın makine mühendislerinin sayısının az ve çalışma koşullarının ise diğer alanlara göre biraz daha ağır olması gibi nedenlerle, esas
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
itibarıyla enerji ve verimlilik alanında uzmanlaşmak istiyorum. Mezun olduktan sonra İngilizce ve Almanca dil bilgimi geliştirmek istiyorum. Dünya üzerinde makine ve robotlar açısından devleşen bir ülke olan Japonya’nın da etkisiyle Japonca öğrenmeyi amaçlıyorum. Lisansüstü eğitim alarak gelecekte kendi işimi kurmak da planlarım arasında.”
MUSTAFA GÜLMEZ
Türk makine sektörünün son yıllarda gelişmiş mühendislik becerileri ve yeniliklere çabuk uyum sağlama, kalite bilinci, uzmanlaşmış-yüksek vasıflı orta ve üst düzey yöneticiler, genç iş gücü, tesisleşme, gelişmiş yan sanayi, sektörün örgütlenme düzeyi yüksekliği ile gelişmiş bir makine sanayisi yaratma yönünde gelişme kaydettiğini düşünüyorum.”
RAFET İZGİCİ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİ
“HEDEFİM GENÇ MÜHENDİSLER YETİŞTİRMEK” “Kütahya Dumlupınar Üniversitesi benim ikinci üniversitem. Daha önce Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi alanından mezun oldum. Kütahya’da mesleki ve teknik eğitim alanında eğitim veren bir okulda öğretmen olarak görev yaptığım için mühendislik eğitimimi daha kolay şartlarda sürdürmek ve okuldaki görevlerimi de aksatmamak, aynı zamanda da kendi mesleğimin mühendislik disiplinini öğrenmek amacıyla bu bölümü tercih ettim. Bölümün yönetiminden öğretim görevlilerine/ okutmanlarına, teknik personelden yardımcı personele kadar hepsinin gerek eğitim-öğretim aşamasında gerekse insani diyaloglarından gayet memnunum. Hiçbir sorum cevapsız bırakılmadı. Konstrüksiyon ve imalat alanında çalışan bir mühendis olmak ve yüksek lisanla doktora sonrasında akademisyen olarak genç mühendisler yetiştirmek istiyorum.
“BÖLÜMÜM BEKLENTİLERİMİ KARŞILADI” “Sınavdan aldığınız puan üniversite tercihlerinde önemli rol oynuyor ancak makine mühendisliği benim çocukluk hayalimdi ve bunu gerçeğe dönüştürdüğüm için mutluyum. Bunun yanı sıra ailenizin yaşadığı yere yakın olması, ulaşım kolaylığı gibi bir dizi etken de tercihinizi belirliyor. Tüm bunların
yanında liseden arkadaşlarımın da tercihini Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden yana kullanması, bu okulu seçmemin nedenleri arasındaydı. Bölüm akademisyenlerimiz her zaman bizleri destekledi; her konuda ve her zaman kapılarını çalıp kendileriyle iletişim kurabildik. Bölümümüzde imkânlar dâhilinde her şey fazlasıyla bizlere sunuldu. Dolayısıyla bölümüm beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Mezun olduktan sonra imalat sektöründe uzmanlaşmak istiyorum. Bursalıyım ve Bursa’nın imalat açısından çok zengin bir sanayisi ve çok büyük bir bilgi birikimi var. Mezuniyet sonrası ayrıca yüksek lisans eğitimi de almak istiyorum. Yüksek lisans eğitimimi sürdürürken bir yandan da kendimi geliştirebileceğim bir firmada görev almak planlarım arasında. Türk makine sektörünün bugün itibarıyla çok iyi bir seviyede yer aldığını düşünüyorum. Birçok dünya deviyle çalışan firmalarımız mevcut. Yakın bir gelecekte katma değeri daha yüksek ürünler imal ederek sektörün bugünkü konumundan daha da yukarılara ulaşacağına inanıyorum.”
“KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ, TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN YAKIN BİR GELECEKTE DÜNYA ÖLÇEĞİNDE ÇOK DAHA İYİ BİR KONUMA ULAŞACAĞINI SÖYLÜYOR.”
77 • EKİM 2018
MAKALE
DİJİTAL ÇAĞ’DA MODEL FABRİKA TEKNİK İNOVASYONLARIN ENDÜSTRİYEL, SOSYAL VE TOPLUMSAL YAŞAMI DİREKT ETKİLEDİĞİ, DEĞİŞTİRDİĞİ VE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜ BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ. FARKLI BİLİM DİSİPLİNLERİ KENDİ ALANLARINDA GELİŞTİRDİKLERİ DERİNLİKLİ ÇALIŞMALARI‚ ORTAK ÇALIŞMA DÜZLEMİNE AKTARARAK SANAYİ İÇİN YENİ ÇÖZÜMLER VE ALTERNATİF METOTLAR OLUŞTURUYORLAR. BUNA KARŞILIK TEKNOLOJİNİN DEĞİŞİM HIZINA, YERLEŞİK ENDÜSTRİYEL YAPILARIN REAKSİYON VERMESİ, DEĞİŞİKLİĞİ ENTEGRE ETMESİ ŞU AN BİR HAYLİ ZAMAN ALIYOR. “YENİ”YE ADAPTASYONDA GÜÇLÜK ÇEKENLER (ÜLKE VE TABİİ Kİ İŞLETMELER BAZINDA) DOĞAL OLARAK TEKNOLOJİK REKABETTE HIZLA GERİ PLANA DÜŞECEKTİR.
A
lmanya, demografik açıdan değerlendirildiğinde yaşlı bir ülke; normal olarak görece yaşlı ülkelerin inovasyon aktivitelerinde ağır-aksak hareket ettikleri ve inovasyon çalışmalarının ticarileşmesi sürecinde oldukça fazla zaman kaybı
• 78
yaşadıkları bilinir. Bu durum, bu türde olan ülkeler için önemli riskler, tehlikeler içerir. İnovasyonların, yeni tekniklerin pratiğe yansımasında ABD, Almanya ve Çin gibi aralarında yüksek rekabetin yaşandığı ülkelerde farklılıklar göze çarpıyor. ABD’de Nesnelerin İnterneti (Internet
of Things) telaffuz edildiğinde ve ilk uygulamaları -ağırlıklı olarak bilgisayar- mobil telefon birleşiminin tüketim cephesinde, diagnostik tıp ve biyoloji sektöründe gündeme geldiği dönemde Almanya, endüstrisinin süreç sorunlarını ve verimliliğini nasıl arttıracağını tartışıyordu (verimlilik
konusunda Almanya’nın kendine örnek aldığı ülke hep Japonya oldu). Bu dönemde sanayide en fazla dillendirilen konu, verimliliği arttırmaktı ve bunun için de daha fazla otomasyon ve robotik çözümler öneriliyordu. Japonya’da yeni sanayi dönemi, hala bu boyutta ele alınıyor.
AHMET YILMAZ
Süreç içinde ve İnternet teknolojisinin oldukça hızlı bir şekilde yaygınlaşmasıyla, birçok ülke yeni fenomeni ıskaladığını fark etti. Almanya bu “yeni”yi, Endüstri 4.0 kavramıyla anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştı. Kavramın içini doldurmakta zorlandığında gördü ki, yeni dönem tasavvuru sadece bir alanla (örneğin sanayi) sınırlanamayacak kadar geniş bir mecraya dönüşümü öngörüyor veya bunu zorluyor. Bu nedenle Almanya’da bu yeni dönem Dijital Çağ olarak adlandırıldı. Teknolojik gelişmelerin kendini egemen kıldığı bu süreçte asıl amaç her alan ve düzlemde dijital dönüşümü gerçekleştirmek. Dijital Çağ’da sanayi nasıl bir dönüşüm izleyecek ve sanayinin geleceği nasıl şekillenecek? Bu sorunun cevabı olarak Endüstri 4.0 kavramı Almanya’da hala gündemde. Bu kapsamda yapılan tüm projeler, deneyler, bir taraftan
Endüstri 4.0 diğer taraftan da büyük şemsiye olarak Dijital Dönüşüm adı altında yapılıyor. Hangi kavram, hangi içerikte kullanılırsa kullanılsın, Almanya’nın gündeminde doğal olarak sanayi kolları ve sanayi nihai ürünler hep ana konudur. Otomotiv ve makine sektörü gibi önemli sektörler tüm dünyada Almanya ile özdeş olarak kullanılır: Das Auto, Die Maschine! Dünyada bu sektörlerde en büyük endüstriyel kompetans Almanya’dadır. Şayet Almanya bu sektörlerde dönüşümü sağlayamaz ve teknolojik gelişmelere başat bir seyir izleyemezse, küresel rekabetçiliğini kaybedecektir. Gerek devlet kurumları gerekse de özel teşebbüs ve sivil toplum kuruluşları bu konunun bilincinde ve topyekûn bir endüstriyel dönüşüm için kolları sıvamış vaziyetteler. Bunun için oluşturulmuş “Endüstri 4.0 Yol Haritası ve Dijital Dönüşüm Programları” sürekli aktüalize edilerek geliştiriliyor, diğer taraftan da saha deneyleri arttırılarak daha geniş ve yaygın uygulamalar için zemin yaratılıyor. DENEY SAHALARI Almanya’nın hemen hemen her eyaletinde federal bakanlıkların finansal desteğiyle farklı sektörlere yönelik uygulamalar için deney sahaları oluşturuldu. Bu deney sahaları bazen yeni olan genel konularda bir nevi laboratuvar işlevi görürken, bazı konularda da daha derinlikli araştırmalara ev sahipliği yapıyor. Deney sahaları ya üniversite ya da bir Ar-Ge kurumu (genellikle Fraunhofer Enstitüsü) bünyesinde kamu ve özel teşebbüs işletme ve/veya kurumlarıyla yürütülüyor. Bu deney sahalarında elde edilen tecrübeler katılımcı işletmelerle direkt paylaşılırken,
diğer işletmelere öncülük etmesi amacıyla da paylaşım yapılıyor. Gelecek dönemin fabrikalarında ya da bir alanında uygulama bulacak metot ve yöntemler aplikasyonlara dönüştürülüyor. MAİB olarak bu deney saha uygulamalarını uzun zamandır takip ediyoruz. Bu takip sürecinde Türkiye için de ilginç olabilecek, sanayimizi gelecek döneme hazırlamak anlamında bazı modellemeler daha yakından takip ediliyor. Bunların arasında Dresden Teknik ve Ekonomi Yüksek Okulu’nun değişik partnerlerle geliştirdiği “Model FabrikaIoT Deney Sahası” projesi bulunuyor. Bu projede, IoT elementlerinin endüstriyel bir üretimde kullanımı ve sunduğu çözümler gösteriliyor. Deney sahasında, somut küçük bir endüstriyel üretimle makine, insan ve malzeme hakkında nasıl enformasyon toplandığı; bunların kendi aralarında nasıl iletildiği, işlendiği ve analizi görülüyor. Bu bilgiler çerçevesinde üretimde katma değerin nasıl arttırıldığı ve süreç inovasyonlarının nasıl realize edildiği gözler önüne seriliyor. Bu örneğin ilginç olan bir diğer yönü de çok farklı hard-software sistemlerinin üretim ve fabrika içi lojistik süreçlerinde en iyi şekilde nasıl birbirlerine entegre edildiğini göstermesidir. Türkiye’de de benzer ve daha çok Türk sanayisinin gerçekleri ve ihtiyaçlarına uygun model uygulamalar yapılmalıdır. Bu model uygulamalarda teknik içerik ve donanıma da büyük bir hassasiyet gösterilmelidir. Bu içerikler yurt dışından alınmadan da Türkiye’de pekâlâ yapılabilir. Yeter ki isteyelim! Asıl önemli nokta ise geçmiş dönemin sanayi modellemelerine değil, gerçekten “yeni”ye daha fazla önem vermemiz gerektiğidir.
AHMET YILMAZ
TÜRKIYE’NIN MAKINECILERI ALMANYA DANIŞMANI
“DİJİTAL ÇAĞ’DA SANAYİ NASIL BİR DÖNÜŞÜM İZLEYECEK VE SANAYİNİN GELECEĞİ NASIL ŞEKİLLENECEK? BU SORUNUN CEVABI OLARAK ENDÜSTRİ 4.0 KAVRAMI ALMANYA’DA HALA GÜNDEMDE. BU KAPSAMDA YAPILAN TÜM PROJELER, DENEYLER, BİR TARAFTAN ENDÜSTRİ 4.0 DİĞER TARAFTAN DA BÜYÜK ŞEMSİYE OLARAK DİJİTAL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA YAPILIYOR.” 79 • EKİM 2018
TEKNOLOJİ
5G TEKNOLOJİSİ NELER VAAT EDİYOR? YENİ NESİL MOBİL İNTERNET TEKNOLOJİSİ 5G, ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILDA İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN EN ÖNEMLİ BAŞLIKLARINDAN BİRİ OLACAK. ARTAN VERİ TRAFİĞİNE BAĞLI OLARAK 2020-2025 YILLARINDA DÜNYA GENELİNDE KABUL GÖRECEĞİ TAHMİN EDİLEN 5G İLE SANİYEDE 10GB’A VARAN İNDİRME VE YÜKLEME HIZLARINA ULAŞIRKEN, MOBİL BAĞLANTILAR DA DAHA GÜVENLİ HALE GELECEK.
M
oment Expo’nun bu sayısında, Gartner.com tarafından 2018’in en stratejik on dijital teknoloji trendi arasında gösterilen ve makine imalat sektörlerini de yakından ilgilendiren güncel teknoloji başlıklarından “5G” teknolojisini inceleyeceğiz. Almanya kökenli istatistik şirketi Statista’ya göre Çin’in 2020-2030 yılları arasında 5G pazarından elde edeceği gelirin 4,35 trilyon Yuan olarak tahmin edildiğini söylersek, 5G teknolojisinin oluşturacağı küresel pazar hacmi ile gelecekte küresel ekonomiye nasıl bir katkı sağlayacağını daha iyi ifade etmiş olabiliriz.
• 80
1G
2G
5G NEDİR? 5G, yeni nesil mobil İnternet teknolojisidir. Artan veri trafiğine bağlı olarak, 20202025 yılları arasında dünya genelinde kabul göreceği tahmin edilmekle birlikte, 5G ile saniyede 10GB’a ulaşan indirme ve yükleme hızlarına sahip olacak; daha kaliteli
3G sesli ve görüntülü aramalar yapılabileceğiz. Elbette 5G ile mobil bağlantılar da daha güvenli hale gelecek. 5G TEKNOLOJİSİNİN TARİHÇESİ? Mobil haberleşme standartları 1981’de ortaya çıkan 1G ile başladı. 1G döneminde
4G
5G
haberleşme analog olarak yapılıyordu ve hız saniyede 2,4 KB seviyesindeydi. Ayrıca 1G döneminde gürültü kirliliği, önemli bir dezavantaj olarak kullanıcıların en büyük sorunuydu. 2G dönemi ise 1G’den 10 yıl sonra ortaya çıktı. Haberleşme 2G ile birlikte dijital olarak yapılmaya başlanırken, buna bağlı olarak gürültü kirliliği de önemli ölçüde azaltıldı. Bu dönemde bağlantı hızı saniyede 9,6 ila 14,4 KB seviyesine yükseltilirken, ses iletimine ek olarak SMS, MMS iletimine de imkân sağlanmaya başlandı. 2.5G dönemi, GPRS teknolojisiyle birlikte, mevcut cep telefonu şebekesi üzerinden paket anahtarlamalı veri iletiminin ilk kez gerçekleştirilmeye başlandığı dönem olurken, telefondan İnternette gezinme imkânı da kullanıcılara sağlanan en önemli avantajlardan biriydi. Hız, saniyede 20 ila 40
5G TEKNOLOJİSİ NELER VAAT EDİYOR?
MEHMET AĞRİKLİ MAKİNE VE ROBOTİK YÜKSEK MÜHENDİSİ MAİB YÖNETIM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
2,54
2030
2029
2028
2027
2026
1,59 2025
1,07 2023
1,24
1,08 2022
2024
1,06
2,22
3,08
3,63
4,35
ÇİN’İN 2020-2030 5G PAZAR PAYI (TRİLYON YUAN)
2021
5G’NİN GELECEĞİ Yüksek boyutlarda verinin düşük gecikme süreleriyle iletilmesiyle beraber IoT alanında da büyük gelişmeler görülecek. 5G, bu cihazları birbirlerine bağlamada iskelet görevi görürken, akıllı ev, otonom araçlar, akıllı ulaşım, akıllı tarım, akıllı şehirler
alanlarında büyük atılımların gerçekleşmesi de bekleniyor. Veri iletim hızının artmasıyla birlikte sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik uygulamaları için gerekli işlemci kapasitesi bulut teknolojileriyle sağlanırken, böylece mobil cihazlardan bu işlem yükü de kaldırılmış olacak.
0,56
hızlanan teknolojiyle birlikte karşımıza çıkan 4G teknolojisi ise tamamen IP tabanlı bir teknoloji içeriyor. Yüksek hız ve güvenlik sağlayan 4G’de veri bağlantı hızları saniyede 3 ila 5 MB seviyesine ulaşırken, kablosuz bağlantılarda bu rakamlar saniyede 100 MB’ye kadar ulaşabiliyor. 5G teknolojisiyle birlikte cihazlar, donanımlar ve altyapıda kapsamlı yenilenmeler de gerçekleşecek. Veri hızı ve bağlı cihazların sayısı 10 ila 100 kat artarken, gecikme süresi beş kata kadar azalacak. Ayrıca düşük pil kapasiteli cihazların pil ömrünün de 10 kata kadar artması öngörülüyor.
2020
KB seviyesine çıkarken, sesli arama sırasında diğer verilerin iletiminin gerçekleştirilememesi, kullanıcılar açısından en önemli sorun olarak öne çıkıyordu. 2,75G, bir ara dönem olarak 2,5G’nin özelliklerine sahip olmakla birlikte veri hızlarında önemli iyileştirmeler sunuyordu: Bu dönemde veri bağlantı hızları saniyede 300 ila 400 KB seviyesinde ulaştı. İlk olarak 1998’de ortaya çıkan 3G teknolojisi, son kullanıcılara 2004-2005 yılları arasında sunuldu. 3G teknolojisinde ses ve veri eş zamanlı olarak iletilebiliyordu ve veri bağlantı hızları saniyede 500 ila 700 KB seviyesine ulaşmıştı. 2006-2010 yılları arasında kullanılan 3,5G döneminde ise HSPA (High Speed Packet Access) standardının getirilmesiyle veri bağlantı hızlarında müthiş bir artış yaşanırken, kullanıcılar ilk kez saniyede 1 ila 3 MB seviyesini deneyimle şansına sahip oldu. 2010’dan itibaren giderek
KAYNAKÇA: https://www.quora.com/What-arethe-differences-between-1G-2G3G-4G-and-5G https://www.karel.com.tr/blog/5gnesnelerin-internetini-nasiletkileyecek https://www.huawei.com/en/ industry-insights/outlook/ mobile-broadband/5g https://www.chip.com.tr/haber/5gnedir-bilmeniz-gereken-her-seyiacikladik_74536.html Fei Hu, “Opportunities in 5G Networks: A Research and Development Perspective”, 2016
Kaynak: Statista.com (https://www.statista.com/statistics/941961/ china-forecasted-5g-market-revenue/) 81 • EKİM 2018
ANALİZ
İHRACATÇIYA AR-GE DESTEKLERİNDE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMASI NEDEN ÖNEMLİ? ALPER KARAKURT
MAKINE İHRACATÇILARI BIRLIĞI DANIŞMANI
BU SAYIMIZDA, KISACA İMALAT SANAYİLERİNİN GENEL BÜYÜME ORANLARI VE DEVAMINDA AR-GE PERFORMANSLARINA ODAKLANACAĞIZ. SONRASINDA İSE İMALAT SANAYİSİ FİRMALARINA VERİLEN AR-GE DESTEKLERİNİN FİRMA PERFORMANSINDAKİ ETKİSİNİ NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYACAĞIZ. AMACIMIZ, İHRACAT İLE AR-GE’NİN AYNI FİRMADA BULUŞMASININ ORTAYA ÇIKARDIĞI ETKİYİ TESPİT ETMEK VE MAKİNE SEKTÖRÜNÜN AR-GE NOKTASINDAN ANALİZİNİ YAPABİLMEK.
Y
eni Ekonomi Programı ile birlikte Türkiye’de katma değer, ihracat ve yerlilik odaklı bir modele geçiş yapılacağı açıkça belirtildi. Türkiye ekonomisinde yaratılan katma değer incelendiğinde; 2009 yılı sonrasındaki dönemde imalat sanayilerinin katma değerinde yüzde 71’lik bir • 82
artış olduğu görülüyor. Aynı dönemde Türkiye ekonomisi genelindeki katma değer artışı ise yüzde 57 olarak gerçekleşmiş. Yani katma değer noktasında imalat sanayileri ön plana çıkıyor: 2009 yılı sonrasında Türkiye ekonomisinde yaratılan ek katma değerin yüzde 19’u imalat sanayileri tarafından oluşturulmuş durumda.
Elimizde bir veri seti olmadığı için, imalat sanayileri genelinde yaratılan bu katma değerin ne kadarlık kısmının Ar-Ge ve inovasyon tarafından ortaya çıkarıldığını ne yazık ki bilemiyoruz. Ancak biliyoruz ki 2010-2015 yılları arasında Türk imalat sanayileri cari fiyatlarla yüzde 123 büyürken, imalat sanayilerine yönelik yapılan Ar-Ge yüzde
156 artış gösterdi. Yani imalat sanayilerine yönelik yapılan Ar-Ge (kamu ve üniversite tarafından yapılan imalat sanayilerine yönelik Ar-Ge çalışmaları dâhil) miktarındaki artışın daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, Ar-Ge harcamalarının göreli büyüklüğüne de bakmamız gerekiyor. 2010 yılında imalat sanayilerine
İHRACATÇIYA AR-GE DESTEKLERİNDE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMASI NEDEN ÖNEMLİ?
TABLO 1: 2010-2015 YILLARI ARASINDA İMALAT SANAYİLERİNDE GERÇEKLEŞEN AR-GE HARCAMASI İÇİNDEKİ KAMU DESTEKLERİ (TL) YILLAR
TOPLAM AR-GE HARCAMASI
KAMU AR-GE DESTEĞİ
KAMU ORANI (YÜZDE)
2010
1.863.439.021
271.654.894
14,6
2011
2.331.641.777
275.378.643
11,8
2012
2.823.756.477
378.298.722
13,4
2013
3.162.497.242
378.922.821
12,0
2014
4.109.257.896
471.500.011
11,5
2015
4.774.626.342
672.849.446
14,1
Kaynak: TÜİK
yönelik yapılan Ar-Ge’nin, imalat sanayilerinin büyüklüğüne oranı yüzde 1,06 iken, 2015 yılında bu oran yüzde 1,22’ye yükseldi. Yani beş yılda imalat sanayilerinin göreli Ar-Ge büyüklüğü yüzde 15,1 artış gösterdi. Bu, elbette olumlu bir gelişmedir. Ancak bir de Ar-Ge harcamalarında kamusal desteklerin etkisinin boyutu ve etkilerini incelemeliyiz. Göreceğiniz iki tabloda, kamu kaynağı/toplam Ar-Ge harcaması verileri yer alıyor: Tablo 1 imalat sanayileri ortalamasını, Tablo 2 ise makine sektörünü gösteriyor. 2015 yılında imalat sanayilerinde yapılan toplam ArGe’nin yüzde 14,1’i kamusal kaynaklarla desteklenirken, makine sektöründe bu oran yüzde 12,4 olarak gerçekleşti. Son altı yıllık veriler makine sektörünün ilk üç yılda imalat sanayilerinin aldığı kamusal destekler ortalamasının
altında kaldığını, son üç yılda ise imalat sanayileri ortalamasının üstünde bir kamusal destek aldığını ortaya koyuyor. Tablolardaki veriler ışığında, kamusal Ar-Ge fonlarından makine sektörünün ortalama ile paralel bir seviyede yararlandığı; bunun dışında ortalamadan ciddi bir farklılaşma yaşanmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak, makine sektörünün Ar-Ge performansının düşük kaldığı da dikkat çekiyor. En son açıklanan 2016 yılı verilerine göre, ekonomi genelinde tam zamanlı Ar-Ge personeli başına düşen yıllık Ar-Ge harcaması rakamı 184 bin TL iken, makine sektöründe bu rakam 148 bin TL’de kalıyor. Toplam Ar-Ge harcamalarına göre makine sektörü, ekonomi genelindeki 52 alt sektör içinde en fazla Ar-Ge harcaması yapan sekizinci sektör
TABLO 2: 2010-2015 YILLARI ARASINDA MAKİNE SEKTÖRÜNDE GERÇEKLEŞEN AR-GE HARCAMASI İÇİNDEKİ KAMU DESTEKLERİ (TL) YILLAR
TOPLAM AR-GE HARCAMASI
KAMU AR-GE DESTEĞİ
KAMU ORANI (YÜZDE)
2010
171.486.362
23.606.215
13,8
2011
234.239.922
29.682.633
12,7
2012
301.438.937
38.729.353
12,8
2013
335.670.568
43.396.570
12,9
2014
342.287.379
40.304.626
11,8
2015
387.511.198
48.216.636
12,4
Kaynak: TÜİK
olsa da tam zamanlı Ar-Ge personeli başına düşen Ar-Ge harcamasında ise 28’inci sırada yer alıyor. Bu veri üzerinden bile makine sektöründe Ar-Ge’nin yetersiz olduğu net olarak söylenebilir. Kamu tarafından sağlanan Ar-Ge destekleri, yalnızca finansal bir rakam olmasının ötesinde, etkileri itibarıyla üzerinde durulması gereken bir konu ancak bu konuda Türkiye özelinde yapılan çalışma sayısı yok denecek kadar az. İmalat sanayilerinde faaliyet gösteren ve ihracat gerçekleştiren firmalar üzerinde yaptığımız ekonometrik analiz sonuçlarına göre her 1 dolarlık Ar-Ge indiriminin, firmanın net satış hasılatı üzerinde 4,4 dolarlık pozitif etki yarattığını tespit edebiliyoruz. Bu etkinin bu kadar yüksek olmasının nedeni, firmaların ihracatçı olmalarından kaynaklanıyor. İhracatçı olmayan firmalarda ise bu oran 1,6 dolarda kalıyor. Ancak her hal ve şartta mevcut Ar-Ge desteklerinin hem firmaya hem de ekonominin büyümesi üzerinde, orta vadede (beş yıl içinde) pozitif katkısı ortaya konulmuş durumda. Kritik nokta ise, ihracatçı firmalara verilen Ar-Ge desteklerinin etkisinin yüzde 50’ye yakın oranda artıyor olmasıdır. Özetle, söz konusu ekonometrik analiz sonuçları ışığında, Türkiye’de ihracat yapan imalatçı firmalar ne kadar çok Ar-Ge yaparlar ve kamusal Ar-Ge destekleri ne kadar çok bu firmalara yönlendirilirse, o nispette imalat sanayilerinde katma değer artışı sağlanacaktır. Dolayısıyla, dış pazarlarda rekabet şansına sahip olan, bu vizyonla üretim ve ihracat gerçekleştiren firmalara kamusal kaynaklara erişim noktasında “pozitif ayrımcılık” yapılması konusu, ekonomi yönetiminin gündeminde üst sıralarda olmalıdır.
“HER 1 DOLARLIK AR-GE INDIRIMININ, FIRMANIN NET SATIŞ HASILATI ÜZERINDE 4,4 DOLARLIK POZITIF ETKI YARATTIĞINI TESPIT EDEBILIYORUZ. BU ETKININ BU KADAR YÜKSEK OLMASININ NEDENI, FIRMALARIN IHRACATÇI OLMALARINDAN KAYNAKLANIYOR. İHRACATÇI OLMAYAN FIRMALARDA ISE BU ORAN 1,6 DOLARDA KALIYOR.”
83 • EKİM 2018
FİNANS
TÜREV ÜRÜNLERDEN KORKMAYIN! BOĞAÇ REFİK
QNB FİNANSBANK ANKARA BÖLGE MÜDÜRÜ
HER İŞLETMENİN İHTİYAÇLARI BİRBİRİNDEN FARKLI OLDUĞU İÇİN KULLANILABİLECEK TEMEL TÜREV ÜRÜNLER DE FARKLILIK GÖSTERİR; İŞLETMELERİN İHTİYAÇLARINA GÖRE HER ZAMAN FARKLI ÜRÜNLER KULLANILABİLİR. ÖNEMLİ OLAN, İŞLETMELERİN İHTİYAÇLARI BELİRLENDİKTEN SONRA FİNANS UZMANLARI İLE GÖRÜŞÜLMESİ VE EN DOĞRU ÜRÜNLERİN KULLANILMASIDIR.
İ
şletmelerin faaliyet alanlarının genişlemesi, işlem hacimlerinin büyümesi, rekabet ortamının yoğunlaşması ve faaliyetlerin uluslararası alana yayılması, yine işletmelerin maruz kaldıkları
• 84
finansal riskleri de arttırıyor. İşletmeler, ekonomik ömrünü sürdürmek, geleceklerini planlayabilmek ve gelecekte mali açıdan sıkıntı yaşamamak için belirsizliklerin neden olduğu riskleri ortadan
kaldırmaya veya azaltmaya çalışırken, son yıllarda riskten korunma amacıyla kullanılan en etkili araçlar “türev ürünler” olarak öne çıkıyor. Türev ürünlerle ilgili en önemli husus; firmaların kâr
elde etmek (spekülatif) amacıyla değil riskten korunmak amacıyla türev araçları kullanmaları anlayışının yaygınlaşmasının gerekliliğidir. Türev sözleşmeler daha çok sırasıyla döviz kuru riski, faiz
TÜREV ÜRÜNLERDEN KORKMAYIN!
oranı ve mal fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı korunmak amacıyla yapılır. Genel olarak türev ürünler, iki taraf arasında nitelikleri önceden belirlenmiş bir veya daha fazla varlığın gelecekteki değerine bağlı olarak bugünden alım satımının yapılması için düzenlenen finansal sözleşmelerdir. Türev piyasalar, “forward”, “vadeli işlem (futures)”, “opsiyon” ve “swap” gibi finansal ürünlerin tamamını içerir. Forward işlemleri; belirli bir miktar ve kalitedeki para, döviz, altın, mali araç, mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen bir fiyatla, gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde organize olmayan bir piyasada alım ve satımını kapsamına alan teslim amaçlı bir vadeli işlemdir. • Forward işlemler, belirli miktardaki varlığı, belirli bir tarihte, belirli bir fiyattan alma veya satma sözleşmesidir. • Forward anlaşmanın vade, tutar ve kuru bugünden belirlenir.
• Bugün yapılan forward işlemi, ilgili vade tarihinde taraflar için bağlayıcı bir anlaşmadır. • İlave komisyon veya masraf içermez. • Tarafların birbirine karşı kredi limitinin olması gereklidir. • Forward fiyatı herhangi bir beklentiyi içermez. • Forward işlemi sadece işlem anındaki spot fiyat ve faizler kullanılarak yapılan matematiksel bir hesaplamadır. • Forward fiyatları spot fiyatın üzerine işlem yapılan döviz cinslerinin arasındaki faiz farkının eklenmesiyle hesaplanır. Vadeli işlemler ise forward sözleşmelerinin standartlaştırılmış ve organize piyasalarda işlem görmüş halidir. Vadeli işlem sözleşmeleri de forward sözleşmelerde olduğu gibi; vadeli döviz sözleşmeleri, vadeli faiz sözleşmeleri ve vadeli emtia sözleşmeleri olarak üç grupta sınıflandırılabilir. Opsiyon işlemleri; opsiyon
alıcısına opsiyon primi karşılığında opsiyon vadesinde anlaşılan uygulama fiyatından herhangi bir finansal varlığı alma (call option) veya satma (put option) hakkı veren finansal enstrümanlardır. Opsiyonlar, alıcısına opsiyon vadesinde uygulama fiyatından (strike price) herhangi bir finansal varlığı alma veya satma hakkını verir, ancak yükümlülük getirmez. Opsiyonlar her dayanak varlık için, istenilen vade ve miktarda fiyatlanabilir; standart kontratlar değildir. • Opsiyon işlemlerde hakkı satın alan tarafın işlemi gerçekleştirme zorunluluğu bulunmamaktadır. • Opsiyon işlemlerde hakkı satın alan tarafın zararı ödediği primle sınırlıyken, kâr potansiyeli sonsuzdur. • Opsiyon işlemlerde hakkı satın alan taraf pozisyonunu olası kur değişimlerine karşı hedge etmiştir. • Opsiyon işlemlerde hakkı satan taraf prim geliri elde eder. Swap işlemlerinde de taraflar birbirleriyle nakit akışlarını
takas ederler. Swap, kelime anlamı olarak “değiş tokuş etmek, takas etmek, değiştirmek” anlamlarına gelir. Swap işlemler de bu bağlamda, iki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde bir varlık ya da yükümlülüğe bağlı olan farklı faiz ödemelerini veya döviz cinsini karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesi olarak açıklanabilir. • Örneğin 10 yıllık sabit faizli borca sahip bir firma ile benzer ancak dalgalı faizli borca sahip bir firma birbirlerinin yükümlülüklerini değiştirebilir. • Taraflardan herhangi birinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirememe, ödemeyi yapamama riski bulunmakta olup bu nedenle swap işlemi temel olarak tarafların kredibiliteleri dikkate alınarak gerçekleştirilir. • Swapın çok sayıda çeşidi bulunmakla birlikte en yaygın kullanılanları döviz swapı ve faiz swapıdır. Finansal risklerinizin azaldığı günler dileğiyle... 85 • EKİM 2018
ARAŞTIRMA
GELECEĞİN DÜNYASI VE TÜRKİYE EKONOMİST MAHFİ EĞİLMEZ, KİŞİSEL İNTERNET SİTESİNDEKİ BİR MAKALESİNDE, PRICE WATERHOUSE COOPERS (PWC) İKTİSATÇILARININ HAZIRLADIĞI BİR RAPORA ATIFTA BULUNARAK, TÜRKİYE’NİN UZUN VADELİ GELECEK SENARYOLARINI DEĞERLENDİRİYOR. EĞİLMEZ’E GÖRE PWC’NİN TAHMİNLERİ TÜRKİYE İÇİN CESARET VERİCİ OLSA DA SANAYİDE, ÖZELLİKLE İMALÂT SANAYİLERİNDE YAŞANAN CİDDİ İVME KAYBI, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ SORUN BAŞLIĞI OLARAK YER ALMAYA DEVAM EDİYOR.
E
konomist Mahfi Eğilmez’in, kişisel İnternet sitesinde 23 Ağustos tarihinde yayımladığı “Geleceğin Dünyası ve Türkiye” başlıklı makalesi, Türkiye’nin uzun dönemli geleceğine ilişkin önemli tespit ve değerlendirmeler içeriyor. Price Waterhouse Coopers (PwC) iktisatçılarının 2017 yılı Şubat ayında yayımladığı “2050’de Dünya-The Long View: How Will the Global Economic Order Change by 2050?” başlıklı çalışma, 2050 yılında küresel sistemde sıralamalar ve büyüklüklere odaklanırken, ciddi değişimlerin beklenmesi gerektiğinin altını çiziyordu. Rapora göre bu değişimler, kıtalararası ağırlığı değiştireceği gibi ülkelerin ekonomik güç sıralamasını da değiştirebilir. Mahfi Eğilmez, bu rapordan hareketle Türkiye özelinde değerlendirmelerine başlamadan önce, 1500 yılından 2009 yılına kadar olan dünya ekonomik güç dengesindeki değişimleri ve 2050 yılında beklenen durumu gösteriyor (Tablo1). Tablo 1’e göre 20’nci yüzyılın son çeyreğine kadar küresel • 86
BİR BAKIŞTA 2050’DE TÜRKİYE
2016 2050 yılına kadar ortalama yıllık büyüme beklentisi
%3
Cari fiyatlarla GSYİH Satın alma gücü paritesine göre sıralama
* Tahmini
GSYİH’de payını arttırabilmiş olan Kuzey Amerika ile aynı yüzyılın ilk yarısına kadar payını arttırabilmiş olan Avrupa kıtaları, 21’inci yüzyılda ciddi güç kaybına girecek ve 2050’de ağırlığı Asya kıtasına kaptıracak. Çin, küresel GSYİH’den en büyük payı alan ekonomi konumuna gelirken, ABD ve Avrupa hızla ivme kaybedecek. Raporda öne sürülen iddiaya göre, E7 ülkelerinin (Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Meksika, Endonezya ve
2030
2050 Milli Gelir* (milyar $)
Milli Gelir* (milyar $) Milli Gelir* (milyar $)
830 Sıralama
14
1.705 Sıralama
12
Türkiye) GSYİH toplamı 2020 yılında G7 ülkelerinin (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) GSYİH toplamından daha büyük olacak. Rapordaki görüşler çerçevesinde bu değişim, ekonomilerin büyüklük sıralamasını da şöyle değiştirecek (Tablo 2). PwC’nin tahminlerine göre Tablo 2, 2000 yılından 2050 yılına geçildiğinde Çin’in ilk sıraya yerleştiğini, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya’nın ilk sıralardan düştüğünü
4.087 Sıralama
11 gösteriyor. Hindistan, Brezilya, Rusya ve Meksika üst sıralara geçerken, 2000’de 17’nci sırada olan Türkiye ise 2050’de 12’nci sıraya çıkıyor. Mahfi Eğilmez, “Kuşkusuz bunların hepsi bir takım varsayımlara dayanan tahminler” derken, tahminlerin tutması için varsayılanların gerçekleşmesi gerektiğinin altını çiziyor. KÜRESEL ÖLÇEKTE GELİR DAĞILIMI BOZULUYOR Eğilmez, makalesinde,
GELECEĞİN DÜNYASI VE TÜRKİYE
TABLO 1: 1500-2009 YILLARI ARASINDA DÜNYA EKONOMİK GÜÇ DENGELERİ (YÜZDE, GSYİH)
TABLO 3: ÜRETİMİN GSYİH İÇİNDEKİ PAYLARI (YÜZDE) 1998
2016
1500
1913
1973
2009
2050
TARIM
12,5
6,2
AMERİKA TOPLAMI
3,4
25,7
34,0
31,7
28,0
SANAYİ
25,0
19,6
KUZEY AMERİKA
0,5
21,3
25,3
23,2
15,0
22,3
16,6
0,3
18,9
22,1
20,4
12,0
İNŞAAT
6,1
8,6
2,9
4,4
8,7
8,5
13,0
HİZMETLER
48,5
53,7
AVRUPA
23,9
46,4
38,4
32,0
17,0
7,9
11,9
ASYA
65,0
24,9
24,2
31,0
45,0
Kaynak: TÜİK
ÇİN
24,9
8,8
4,6
12,6
22,0
HİNDİSTAN
24,4
7,5
3,1
5,1
14,0
7,8
2,9
3,4
5,3
10,0
eden Eğilmez, Tablo 3’te Türkiye ekonomisindeki yapısal değişimin son yıllardaki yönüne işaret ediyor. “Tablo 3 bize, üzerinde asıl yoğunlaşma gerektiren sanayide ve özellikle de imalât sanayilerinde yaşanan ciddi ivme kaybını gösteriyor” diyen Eğilmez, tarımdaki üretim payı düşüşünün sanayide değil inşaat ve hizmetler kesiminde artışa yol açmış olduğunun altını çiziyor ve uyarıyor: “Dünya bir yandan Endüstri 4.0’a doğru yol alırken Türkiye’de sanayi üretiminin payının düşmesi ve yerini inşaat ve hizmet kesiminin alması sağlıklı bir duruma işaret etmiyor.”
ABD GÜNEY AMERİKA
AFRİKA
İMALÂT SANAYİLERİ
VERGİ-SÜBVANSİYON
Kaynak: 1500-2009 yılları için Maddison (2008), 2050 yılı için PwC (2017).
astrofizikçi Michio Kaku’nun “Geleceğin Fiziği” adlı kitabında (Michio Kaku, Geleceğin Fiziği, ODTÜ yayını, 2011) 21’nci yüzyılın son çeyreğine doğru “kusursuz kapitalizmin” ortaya çıkacağını öne sürdüğüne de değiniyor ve “Kaku’ya göre kusursuz kapitalizm; üreticinin de tüketicinin de piyasa ve piyasadaki işlemler hakkında sonsuz bilgiye sahip olduğu ve dolayısıyla fiyatların kusursuz biçimde belirlendiği sistemin adıdır. Michio Kaku’nun betimlediği kusursuz kapitalizmde gelir dağılımının nasıl olacağı hakkında bir bilgi yok. Buna karşılık PwC’nin raporu,
gelir dağılımının giderek bozulduğunu gösteriyor” diyor ve ekliyor: “Giderek büyüyen ama gelir dağılımının bozulduğu bir sistem kusursuzluğa nasıl erişecek orası oldukça tartışmalı.” Eğilmez’e göre, PwC’nin tahminleri Türkiye için cesaret verici olsa da son yıllarda gidişat dönmüş ve Türkiye 2001 krizi sonrasında başlayan atağında yanlış yollara girmiş olabilir. “Bunu ekonomide yaşanan ivme kaybından görmek mümkün. Öte yandan bu ivme kaybının yarattığı bir sonuç olarak ekonomide yaşanan yapısal değişimin de yanlış bir yönde geliştiğini söylemek yanlış olmaz” diyerek devam
SANAYİ AĞIRLIKLI YAPI KURMAK ŞART Mahfi Eğilmez, bu noktada, Türkiye’nin halen Endüstri
TABLO 2: 2000-2050 YILLARINDA DÜNYANIN EN GÜÇLÜ EKONOMİLERİ SIRA
2000
SIRA
2016
SIRA
2030
SIRA
2050
1
ABD
1
ÇİN▲
1
ÇİN
1
ÇİN
2
JAPONYA
2
ABD▼
2
ABD
2
HİNDİSTAN▲
3
ALMANYA
3
HİNDİSTAN▲
3
HİNDİSTAN
3
ABD▼
4
İNGİLTERE
4
JAPONYA▼
4
JAPONYA
4
ENDONEZYA▲
5
FRANSA
5
ALMANYA▼
5
ENDONEZYA▲
5
BREZİLYA▲
6
HİNDİSTAN
6
RUSYA▲
6
RUSYA
6
RUSYA
7
İTALYA
7
BREZİLYA▲
7
ALMANYA▼
7
MEKSİKA▲
8
BREZİLYA
8
ENDONEZYA▲
8
BREZİLYA▼
8
JAPONYA▼
9
KANADA
9
İNGİLTERE▼
9
MEKSİKA▲
9
ALMANYA▼
10
GÜNEY KORE
10
FRANSA▼
10
İNGİLTERE▼
10
İNGİLTERE
11
RUSYA
11
MEKSİKA▲
11
FRANSA▼
11
TÜRKİYE▲
17
TÜRKİYE
14
TÜRKİYE▲
12
TÜRKİYE▲
12
FRANSA▼
PwC, “2050’de Dünya”, 2017. Sarı: E7 ülkeleri Yeşil: G7 ülkeleri
2.0 ile Endüstri 3.0 arasında, tarım ve hayvancılık politikasını modernleştirmesi ve ileri götürmesi gereken bir aşamada; dijital devrime katılmakta yolun belirli bir bölümünü ilerlemiş, daha çok katma değeri düşük mallar üreten ve markalaşmada beklenen atılımı gösterememiş, hizmet sektörü aşırı şişmiş bir ekonomi görümünde bulunduğunu da vurguluyor. Geleceğin dünyasının, üretimde Endüstri 4.0’ın, tüketimde ise dijital ayrıntılı bilginin egemen olacağı bir dünya olacağını anımsatan Eğilmez, “Kısaca, Kaku’nun tanımladığı gibi kusursuz kapitalizmin dünyası olacaksa, bu dünyada yer alabilmenin koşulu ekonomide, tarımdan hizmet kesimine geçişe yol açan sağlıksız yapıyı değiştirip sanayiye ağırlık verecek bir yapıyı oluşturmaktan geçiyor. Böyle bir gelecekte bilgisiz tüketicinin yerini bilgili tüketici alacak. Bunun yolu ise ileri kültürler düzeyine geçecek siyasal ve sosyal altyapı değişikliğinin başarılmasına bağlı” değerlendirmesinde bulunuyor. Mahfi Eğilmez’in makalesine www.mahfiegilmez. com/2018/08/gelecegindunyas-ve-turkiye. html adresinden ve PwC raporunun orijinaline ise PwC’nin resmi İnternet sitesinde (www.pwc.com.tr) “Yayınlar” başlığı altından ulaşabilirsiniz. 87 • EKİM 2018
FUAR ROTASI
2019 FUAR MARATONU BAŞLIYOR: İLK DURAKLAR KARAÇİ VE LEIPZIG MAKİNE İMALAT SEKTÖRLERİNİN YURT DIŞI FUAR MARATONU, 2019’DA DA ARALIKSIZ DEVAM EDECEK. 2019’UN İLK YURT DIŞI FUAR KATILIMLARI İÇİN 19-21 OCAK TARİHLERİ ARASINDA PAKİSTAN’IN EN BÜYÜK ŞEHRİ KARAÇİ’YE GİDEREK GTEX TEKSTİL MAKİNELERİ FUARI’NA KATILACAK OLAN TÜRK MAKİNE ÜRETİCİLERİ, 5-8 ŞUBAT TARİHLERİNDE İSE ALMANYA’NIN LEIPZIG KENTİNDE DÜZENLENECEK INTEC FUARI’NDA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPACAK. BU İKİ ÜLKE VE ŞEHRİN TARİHSEL DOKUSU, ETNİK TATLARI VE ALIŞVERİŞ DURAKLARINI, MAKİNE SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İÇİN ARAŞTIRDIK. LEIPZIG
• 88
KARAÇİ & LEIPZIG
KARAÇİ
K
araçi yaklaşık 20 milyonu aşan nüfusuyla Pakistan’ın en kalabalık, dünyanın ise yedinci kalabalık şehri olarak dikkat çekiyor. Adını 17’nci yüzyıl ortalarında İndus Nehri’nin Hint Okyanusu’na döküldüğü yere yerleşen kadın balıkçı Mai Kolachi’den aldığı rivayet edilen Karaçi, o zamanlar küçük bir balıkçı kasabasıymış. Bugün Pakistan’ın en büyük şirketlerinin bulunduğu bir finans ve ticaret merkezi olan Karaçi, çokuluslu yabancı şirketlerin genel müdürlükleri, büyük firmaların çağrı merkezleri, tekstil, ilaç, demir çelik ve otomotiv sektörlerinin fabrikalarına ev sahipliği yapıyor ve sadece Pakistan için değil bölge ekonomisi için önemli bir ticaret hacmi oluşturuyor. Pakistan’ın finans ve ekonomi bakımından en önemli şehri olan kent, konum olarak Hindistan’a yakın ve Hint Okyanusu kıyısında bulunuyor. Pakistan’ın dört eyaletinden biri olan
Sindh eyaletinin başkenti olan Karaçi, aynı zamanda Pakistan’ın en eski şehirlerindendir. İngiltere’den bağımsızlığını aldıktan sonra Hindistan içinde kalan Müslüman nüfusun göçüyle birlikte şehir, Pakistan’ın en kalabalık şehri unvanını aldı. Karaçi, halen, Endonezya’nın başkenti Cakarta’dan sonra dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ikinci şehri konumunda bulunuyor. Kent, Pakistan dış ticaretinin yaklaşık olarak yüzde 90’ını şehirdeki limanlardan sağlayarak ülke ekonomisinin başkentliğini de üstlenmiş durumda. Karaçi ve Bin Kasım limanları Pakistan dış ticaretinin yapıldığı en önemli iki limanken, özellikle Çin ile sürdürülen ticaretin artmasıyla Karaçi’nin önemi daha da artıyor. Bununla birlikte kent, Pakistan GSYİH’sinin yüzde 25’ini üretirken, ülke imalat sektörünün ise yüzde 30’unu tek başına üstlenmiş durumda. Tekstil, otomotiv,
sanayi, denizcilik, eğlence, sanat, moda, reklamcılık ve tıbbi araştırmalar konusunda oldukça ilerleme kaydeden şehir, kültürel zenginlikleriyle de bölgesinin en önemli kentlerinden bir olmayı sürdürüyor. 7’nci yüzyılda Parthe ve Elster Nehirleri’nin buluştuğu yerde küçük bir balıkçı köyü olarak Lipsk ismiyle kurulan ve adı “Ihlamur ağaçlarının bulunduğu yer” anlamına gelen Leipzig, ilk dönemlerinden itibaren bir sanat, ticaret ve eğitim şehri olmuş. Tarihi belgelerde adı ilk kez 1100’lü yılların başında geçen Leipzig’de düzenlenen Leipzig Ticaret Fuarı ise dünyanın en eski ticaret fuarı unvanını taşıyor. Edebiyatın kalbinin attığı, Goethe’nin eğitim gördüğü bir üniversite şehri Leipzig, bugün dünyanın en yaşanılabilir şehirleri arasında gösteriliyor. Geçmişte Slav kökenli Lipsk ismiyle kurulan kent, halen Saksonya eyaletinin en büyük yerleşim merkezi konumunda
bulunuyor. Alman kültürünü en iyi anlatan şehirlerden biri olan Leipzig, her ne kadar ülkenin fuar ve ticaret merkezi olarak gibi görünse de aslında sanatla yoğrulmuş ve hâlâ da bu şekilde yaşayan bir şehirdir ve en çok ünlü müzik insanı Johann Sebastian Bach’ın memleketi olmasıyla tanınmıştır. Şehrin adı aynı zamanda Schubert, Mendelssohn, Martin Luther, Goethe, Schiller ve fantastik Neue-Leipziger-Schule sanat akımlarıyla da sıkça anılıyor. Leipzig, Goethe’nin Faust isimli eserinde “Küçük Paris” olarak tanımlanırken, zengin tarihi ve göz alıcı mimarisiyle Leipzig halen Almanya’nın en önemli turizm bölgelerinden biri olmayı sürdürüyor. Her ne kadar şehir 2’nci Dünya Savaşı’nda en çok hasar gören kentlerden biri olsa da savaş sonrasında yapılan yenileme çalışmalarıyla bugün modernliğin yanında Orta Çağ ruhunu da yaşatan bir yer olmayı başarmış durumda. 89 • EKİM 2018
FUAR ROTASI
KARAÇİ NEREDE GEZİLİR? CHAUKHANDI MEZARLARI UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan ve Karaçi Cinnah Havalimanı’ndan sadece 15 kilometre uzaklıktaki bu eski nekropol, piramit biçimli ve birbirlerinin üzerine katlanmış, üzerlerinde eşsiz taş oymaların yer aldığı kum taşı levhalarıyla arkeolog ve turistlerce sıklıkla ziyaret ediliyor. Tipik Sindh süslemelerine sahip olan taş mezarlar çoğunlukla Jokhio’nun Sindhi kabilesine ait. Yapıların, Babür İmparatorluğu’nun bölgede hakim olduğu 15 ve 18’inci yüzyıllar arasında inşa edildiği tahmin ediliyor. MOHATTA SARAYI MÜZESİ Indo-Saracenic mimari tarzının en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen ve 1927’de Hindu Marwari Shiv Rattan Mohatta adına Mimar Ahmed Hüseyin Ağa’nın inşa ettiği yapı, bir saray rezidansı olarak inşa edilmiş. Taş parantezler, fıskiyeler, kubbeler ve desenli korkuluklarıyla oldukça hoş bir mimariye sahip olan ve 20 yıl Mohatta Ailesine ev sahipliği yapan saray günümüzde müze olarak hizmet vermeye devam ediyor.
FRERE SALONU Karaçi Belediye Binası olarak inşa edilen ve turuncu dış cephesiyle dikkat çeken Frere Salonu, Gotik-Venedik Viktorya tarzı binalardan esinlenilerek 1865’te inşa edilmiş. Günümüzde bir sanat galerisi ve müzesi olan yapı ülkedeki en ikonik yapılardan biri olarak gösteriliyor. Koleksiyonunda biri Kral VII. Edward’a ait olan taş büstler ve çeşitli yağlı boya tabloları bulunduran müzede, oldukça iyi korunmuş el yazmaları ve kitaplardan oluşan zengin bir kütüphane de yer alıyor. MAZAR-E-QUAID Pakistan’ın kurucusu Muhammet Ali Cinnah adına yapılmış olan bu anıt mezar, şehrin manevi yönü en yüksek noktalarından biri.1960 yılında yapımına başlanan ve 1970’te tamamlanan Mazare-Quaid, sadece Karaçi’nin değil tüm Pakistan’ın sembollerinden biri olarak gösteriliyor. Beyaz rengin hâkim olduğu anıt mezar, Karaçi’de görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken en önemli noktalardan biri. GOL MESCID (TOBAA CAMİİ) Tobaa Camii Karaçi’nin en güzel camilerinden biri. CHAUKHANDI MEZARLARI
FRERE SALONU
Caminin en önemli özelliği ise yapı inşasında kolon kullanılmamış olması. Bu nedenle “Dünyanın en büyük tek kubbeli camisi” olarak da bilinen Tobaa Camii, Karaçi’deki en önemli turistik merkezlerden biri olarak gösteriliyor. Saf beyaz mermerden yapılan ve 72 metre çapındaki kubbenin oldukça düşük oval bir duvar üzerinde dengelendiği cami, akustik gücüyle de dikkat çekiyor. Öyle ki cami içerisinde hiçbir hoparlör sistemi kullanılmamış olmasına rağmen sesler her noktadan eşit ve anlaşılabilir şekilde duyulabiliyor. ALIŞVERİŞ Karaçi’de hem yerel mağazalar hem de modern alışveriş merkezleri bulabilirsiniz. Saddar, Gulf Alışveriş Merkezi, Bahadurabad, Tarig Road, Zamzama, Zaib-unNissa Caddesi gibi farklı alternatifler sunan alışveriş noktalarında hem yerel çarşılar hem de modern alışveriş merkezleri bir arada bulunabilir. NEREDE KALINIR? Karaçi’de oldukça konforlu ve lüks otel hizmetlerinin yanı sıra hesaplı ve güvenli konaklama hizmetleri bir arada bulunabilir. Konaklama
• 90
öncesinde rezervasyon ise çok önemli çünkü şehir Pakistan’ın ekonomik başkenti olduğu için yoğun bir ziyaretçi trafiğine de sahip durumda. Karaçi’de ayrıca uygun fiyatlı pansiyonlar ve kiralık evler de son dönemde sıklıkla tercih ediliyor. ŞEHİR İÇİ ULAŞIM Karaçi, dünyanın en kalabalık ve karmaşık trafiklerinden birine sahip. Şehir içi ulaşımda taksiler, otobüsler, minibüsler ve motosiklet gibi araçlar kullanılırken, taksi ile yolculuk yapacaksanız mutlaka taksimetreyi kontrol etmeniz tavsiye ediliyor. Bununla birlikte otobüslerin yoğun saatlerde kalabalık olduğunu ve servis aralıklarının uzun olduğunu da söylemeliyiz. DAMAK TADI Karaçi sofra kültüründe dikkat edilmesi gereken ilk nokta baharat kullanımının çokluğu: Eğer yemeğinizde acı baharatlar kullanılmasını istemiyorsanız mutlaka siparişiniz öncesinde talebinizi söylemelisiniz çünkü az acı gibi bir seçeneğiniz bulunmuyor. Şehirde yerel ve geleneksel yemeklerin yanı sıra dünya mutfağından lezzetler ve çok bilindik fast food markalarını da bulabilirsiniz.
KARAÇİ & LEIPZIG
LEIPZIG NEREDE GEZİLİR? AZİZ THOMAS KİLİSESİ Geçmişi 12’nci yüzyıla dayanan Aziz Thomas Kilisesi, Leipzig’de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bir Bach Kenti olan Leipzig için Aziz Thomas Kilisesi de elbette Bach ile yakından ilişkili: 1539’da Martin Luther’in vaazlar verdiği bu kilisede Johann Sebeastian Bach, 1723’ten ölümüne kadar, yani 1750 yılına kadar kantorluk yapmış. BACH MÜZESİ Leipzig’teki Bach Müzesi, Aziz Thomas Kilisesi’nin hemen karşısında yer alıyor. Müzenin yer aldığı evin hikayesi ve Bach ile olan bağı ise oldukça ilginç: Aslında ev, o dönemde zengin bir tüccar olan Bose Ailesine aittir ve aile bireyleri Bach’ın yakın arkadaşlarıdır. 16’ncı yüzyılda inşa edilen yapı, 1700’lü yıllardan beri sanatla iç içe ve her zaman zengin bir koleksiyona sahip olmuş. Bach’ın 1743’te Aziz John Kilisesi’nde kullandığı orgun da görülebileceği müze, 1970’te Bach Arşivleri’nin eski yöneticisi Dr. Werner Neumann’ın Bose ve Bach aileleri arasındaki samimiyeti gündeme getirmesi ve 1973’te evin giriş bölümündeki salonda Bach için anma yapması ile gerçekleşmiş. Müzede Bach’a
ait orijinal el yazmaları, nota kağıtları görülebilir ve eserler dinlenebilir. ULUSLAR MUHAREBESİ ANITI Orijinal adı “Völkerschlachtdenkmal” olan Uluslar Muharebesi Anıtı, 500 bin kişinin katıldığı ve 120 bin kişinin öldüğü 1813 Leipzig Muharebesi anısına yapılmış. Savaşın 100’üncü yıldönümü olan 1913’te açılan anıt, Napolyon’un Leipzig’de aldığı yenilgiyi simgeliyor. Anıtın yüksekliği 91 metre, uzunluğu 80 metre ve genişliği 70 metre. Anıt, bu yüksekliğiyle Avrupa’nın en uzun anıtları arasında yer alırken, tepesindeki seyir platformuna çıkan merdivende 500 basamak bulunuyor. LEIPZIG OPERASI Orijinal adı “Oper Leipzig” olan yapı, Leipzig’te Augustusplatz’da yer alıyor. 1693 yılında yapılan opera binası, İtalya’daki La Fenice ve Hamburg’daki Hamburg Devlet Operası’ndan sonra en eski opera sahnesi olarak bilinirken, kendine ait bir opera orkestrası bulunmadığı için eserlerde Leipzig Gewandhaus Orkestrası ile çalışılıyor. 2’nci Dünya Savaşı’nda ağır hasar alan binanın yeniden inşa edildikten sonraki açılışı 1960’da Wagner’in “Die Meistersinger LEIPZIG OPERASI
ULUSLAR MUHAREBESİ ANITI
von Nürnberg” eseriyle gerçekleşmiş. ZUM ARABISCHEN COFFE BAUM (ARAP KAHVE AĞACI) Avrupa’nın en eski ikinci kahve evi olduğu söylenen mekân, hem bir kafe hem de bir müze olarak hizmet veriyor. Gotthold Lessing, Schumann, Goethe, Wagner, Liszt ve Napolyon gibi ünlü isimlerin de müdavimi oldukları mekân, şehrin kahve çekirdeği ile tanışmasından bir yıl sonra, Adam Heinrich Schütze’nin girişimiyle 1711’de açılmış. Barok dönemi Alman edebi üslubu ve Romantizm akımının bu kafede doğduğu da rivayet ediliyor. Müze binasının girişinin üstündeki heykel ise şehrin sembol eserlerinden biri olarak gösteriliyor. ALIŞVERİŞ Leipzig hem modern alışveriş merkezlerinin hem de geleneksel eşyaların bulunduğu çarşıların yer adlığı bir şehir. Çarşılarda geleneksel yiyecekler ve antikalar satılırken alışveriş merkezlerinde dünya markalarına ait ürünleri bulabilirsiniz. Königshaus ve Messehofspassage bölgesi mağazaların bulunduğu yerlerken, yine bu bölgelerde kitapçılar ve hediyelik eşya dükkânlarına da rastlamak mümkün.
NEREDE KALINIR? Leipzig’te lüks otellerin yanı sıra bir üniversite şehri olduğundan uygun fiyatlı seçenekler de bulunabilir. Ancak fuar dönemlerinde rezervasyonsuz oda bulmak zorlaşıyor ve oda fiyatları yüzde 15 artış gösteriyor. ŞEHİR İÇİ ULAŞIM Leipzig farklı şehir içi ulaşım alternatiflerine sahip bir kent: Şehirde araç kiralayarak seyahat edebileceğiniz gibi otobüs, tren, bisiklet, tramvay ya da taksi kullanabilirsiniz. Ayrıca turistler için hazırlanmış turist tur tramvayı da şehri gezmek ve görmek için ideal olabilir. Şehirde rahat ulaşım sağlamak için “Leipzig Card” edinmeniz yararlı olacaktır. Bu kart sayesinde sadece ulaşım araçlarında değil, pek çok turistik noktada da indirim kazanabiliyorsunuz. DAMAK TADI Leipzig mutfağı geleneksel Sakson mutfağı özellikleri taşıyor. Yine Sakson halkının vazgeçilmezlerinden olan kahveyi de Leipzig’in birbirinden güzel kafelerinden birinde yudumlayabilirsiniz. Alman mutfağı denince akla ilk gelen şey elbette sosistir. Frankfurter adı verilen dana sosisleri ile Alman mutfağının vazgeçilmezi patates birbirine en çok Leipzig’de yakışıyor ve “Currywurst” ismiyle servis ediliyor. 91 • EKİM 2018
SİNEMA
SİNEMA PERDESİNDEN EKONOMİYE BAKIŞ HER YIL BİNLERCE SİNEMA FİLMİ ÇEVİRİLİYOR. BUNLARIN PEK ÇOĞU DA EKONOMİ VE FİNANS DÜNYASINDAKİ İLİŞKİLERİ, BU DÜNYANIN HAYATLARINI VE HİKÂYELERİNİ KONU EDİNİYOR. PEKİ, EN İYİ BEŞ EKONOMİ FİLMİNİ SIRALASAK, HANGİ FİLMLERİ SEÇERDİK?
F
ransız Louis ve Auguste Lumière kardeşler 13 Şubat 1895’te “CinémaographeSinematograf”ın patentini aldıktan bir ay kadar sonra, 22 Mart 1895’te, Paris’te Rue de Rennes’deki Société
• 92
d’Encouragement Pour l’Industrie Nationale’de (Ulusal Sanayi Destekleme Derneği) ilk kez sinematograf oynatmış ve büyük ilgi görmüşlerdi. Bugün sinema tarihinin ilk filmi olarak gösterilen ve bir dakikadan biraz uzun olan bu gösteri
“Sortie des Usines Lumière à Lyon-Lyon’daki Lumière Fabrikası’ndan İşçilerin Çıkışı” ismini taşıyordu. Lumière kardeşler, 28 Aralık 1895’te ise ilk halka açık gösteriyi, bu kez Du Grand Café’nin alt katındaki, bir ara bilardo salonu olarak kullanılmış olan Salon des Indiens’te art arda 10 film gösterimi şeklinde düzenlediler. Toplamda yarım saat süren ve biletli 35 izleyicinin olduğu bu tarihi anda gösterilen her film 17 metre uzunluğundaydı ve yansıtıcı ile çevrildiklerinde 40 ila 50 saniye arasında gösterim süreleri vardı. Ancak Lumière kardeşlerin popüler kültürde en çok bilinen, sinema tarihinin kült eserlerinden biri olmuş yapıtları, elbette “L’Arrivée d’un train en gare de La Ciotat-Trenin La Ciotat Garına Gelişi” isimli filmdir ve söylenenlere göre ilk gösterimlerde izleyiciler, üstlerine doğru gelen treni gördüklerinde sandalyelerin altına saklanmaya çalışmışlardı. Bugün sinemacılık başlı başına bir endüstri haline gelmiş durumda. Yedinci sanat olarak da adlandırılan sinema endüstrisinde 2016’da 40 milyar dolarlık bir gişe hâsılatı gerçekleşmişti. Internet Movie Database (IMDb) verilerine göre 1874’ten bugüne, TV şovları da dâhil olmak
üzere beş milyona yakın film çekilmiş durumda. Peki, bunca yapım içerisinde ekonomi-finans ile ilgili yapımlar için ne söyleyebiliriz? En iyi beş ekonomi-finans filmini sıralasak, acaba binlerce film içerisinden hangilerini seçerdik? IMDb ve Türk sinema eleştirmenlerinin derlediği seçkiyi, umarız Moment Expo okuyucuları da beğenir. WALL STREET (BORSA) - 1987 IMDb skoru: 7,4 Yönetmen: Oliver Stone Oyuncular: Charlie Sheen, Michael Douglas, Daryl Hannah Charlie Sheen’in canlandırdığı karakter Bud Fox, üniversiteden yeni mezun olmuş deneyimsiz bir brokerdır. Hayali, kısa sürede kendine yeni müşteriler toplayıp kendi brokerlik şirketini kurmak ve zengin olmaktır. Hisse senedi ve gayrimenkul yatırımcısı Gordon Gekko (Michael Douglas) ile tanışması Bud için dönüm noktası olur ve kısa sürede öğrendikleriyle hisse senedi ve gayrimenkul spekülatörü olur. Milyonerliğim kapılarını hızla açan Bud, bir süre sonra kimliğini sorgulamaya başlar. Film, yayınlandığı dönemde 43,8 milyon dolarlık gişe hâsılatı elde etmişti.
SİNEMA PERDESİNDEN EKONOMİYE BAKIŞ
WALL STREET: MONEY NEVER SLEEPS (BORSA: PARA ASLA UYUMAZ) - 2010 IMDb skoru: 6,2 Yönetmen: Oliver Stone Oyuncular: Shia LaBeouf, Michael Douglas, Carey Mulligan İlk filmin devamı niteliğindeki filmde ünlü spekülatif Gordon Gekko’nun etrafında gelişen olaylar işleniyor. İlk filmde konuya hiç dâhil edilmeyen Gordon Gekko’nun damat adayı Jacob Moore (Shia LaBeouf ) ABD’nin en büyük aracı kurumu olan Keller Zabel’de başarılı bir yatırımcıdır. Yıllardır, inancının tam olduğu hidrofüzyon teknolojisi ile temiz enerji üretebilecek olan bir firmanın finansmanını yapan Moore’un çalıştığı firma bir anda batar ve çok sevdiği aracı kurum sahibi Lou intihar eder. Moore, buna neden olan olayları araştırdıkça, hiç beklemediği sürprizlerle karşılaşır. Film, yayınlandığı dönemde 134,7 milyon dolarlık gişe hâsılatı elde etmişti. THE WOLF OF WALL STREET (PARA AVCISI) - 2013 IMDb skoru: 8,2 Yönetmen: Martin Scorsese Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Jonah Hill, Margot Robbie Jordan Belfort (Leonardo DiCaprio), henüz
üniversiteden yeni mezun olmuş yetenekli bir gençtir. Amacı Wall Street’te çalışmak ve iyi bir borsacı olmaktır. Borsacılık belgesini aldıktan sonraki ilk iş gününde Belfort kötü bir sürprizle karşılaşır ve işten kovulur. Ancak bu kötü sürprizi şansa dönüştüren Belfort, hayalini kurduğu yaşamın ilk adımlarını hızla atmaya başlar. Riskli piyasalarda işlem yapmaya başlayan ve giderek zenginleşen Belfort, giderek daha karmaşık ve karanlık ilişkiler ağına bulaşır. Film, yayınlandığı dönemde 392 milyon dolarlık gişe hâsılatı elde etmişti. INSIDE JOB (İÇ İŞLER) - 2010 IMDb skoru: 8,3 Yönetmen: Charles Ferguson Oyuncular: Matt Damon İç İşler, 2008 ekonomik krizinin perde arkasındaki akıl almaz gerçekleri ilk kez gözler önüne seren bir film. Faturası 20 trilyon doları aşan kriz, milyonlarca insanı evsiz ve işsiz bırakarak mağdur etmiş, küresel ölçekte bir kelebek etkisi ile finans piyasalarında tsunami etkisi yaratmıştı. Film, derinlemesine araştırmaların yanı sıra finans dünyasının önemli isimleri, politikacılar ve gazetecilerle yapılan dudak uçuklatıcı röportajlar üzerinden arsız bir endüstrinin gelişimini takip ediyor.
Matt Damon tarafından seslendirilen film yalnızca ABD ile sınırlı kalmıyor, İzlanda, İngiltere, Fransa, Singapur ve Çin’e de giderek, her birimizin hayatını etkilemekte olan sistemin resmini bir bütün olarak çiziyor. Belgesel niteliği taşıyan film, yayınlandığı dönemde 7,8 milyon dolarlık gişe hâsılatı elde etmişti.
CAPITALISM: A LOVE STORY (KAPİTALİZM: BİR AŞK HİKÂYESİ) - 2009 IMDb skoru: 7,4 Yönetmen: Michale Moore Oyuncular: Michale Moore Aykırı yönetmen Michael Moore, bu filmde 2008 krizine odaklanıyor ve finans dünyasında yaşanan ört-basları açığa çıkarıyor. Yaşanan bankacılık skandalının perde arkası, ABD yönetimi ile ilgili etkili arşiv bilgileri, mortgage sistemindeki problemler, kriz öncesinde ve esnasında gerçekleşen spekülasyonlar ve gerek hükümetin gerekse şirketlerin etik dışı davranışları Kapitalizm: Bir Aşk Hikâyesi’nde oldukça etkili işlenmiş. 2008 kriziyle ilgili önemli tespitlerin olduğu belgesel niteliğindeki bu film, yayınlandığı dönemde sadece ABD’de 14,4 milyon dolarlık gişe hâsılatı elde etmişti. 93 • EKİM 2018
AKTÜEL
“TEKNOLOJİSİ YÜKSEK ÜRETİM MALİYETİ DÜŞÜK MAKİNELER ÜRETMELİYİZ” MAKİNE SEKTÖRÜ, YAN SANAYİLERİYLE BİRLİKTE MİLYONLARCA İNSANIMIZI İLK ELDEN İLGİLENDİRİYOR. ANCAK, EKONOMİNİN ANA DAMARLARINDAN BİRİ OLAN, GÜNLÜK YAŞAMIN HEMEN HER ANINDA VAR OLAN ÜRÜNLERİN ÜRETİLDİĞİ MAKİNELERİ, BU DEVASA CAMİAYI VE BU CAMİANIN İÇERİSİNDEKİ KAVRAMLARI NE KADAR TANIYORUZ?
MUHAMMET BEY İNTERNET EDİTÖRÜ
“YAPAY ZEKÂNIN GELECEĞİ İNSANLIĞIN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK” “Makine, insan emeğinden ya da zamanından kazandıran herhangi bir düzeneğe verilen isimdir. ‘Three İdiots’ filminde dendiği gibi, insan emeğini azaltan fermuardan klimaya kadar her şeye makine denilebilir. Endüstri bugüne kadar üç devrim geçirdi ve sıra dördüncüsünde. Endüstri 4.0 kavramı, Nesnelerin İnterneti ile yakından ilişkili bir konu çünkü bu yeni sanayi çağında üretim süreçlerindeki makinelerin birbirleriyle daha hızlı ve daha kapsamlı haberleşmesi, böylece de verimin arttırılması amaçlanıyor. Bu açıdan ben, makine • 94
sektörüne gerçekleşecek yatırımların bu çerçevede ele alınması gerektiğine inanıyorum. Temel sorunumuz bence makine üretmek değil, katma değer yaratmak. Biz, yurt dışından gelen parçaların Türkiye’de montajının yapılmasına da makine üretimi gözüyle bakıyoruz. Oysa teknoloji seviyesi daha yüksek ve üretim maliyeti daha düşük makineler üretmemiz gerekiyor. Bunları yaparken de söz konusu makinelerin yazılımları da mutlaka ülkemizde yapılmalı. Diğer yandan, ilk sanayi devrimiyle birlikte zanaatkârlar geri planda kalmış ve seri üretim önem kazanmıştı. Bugünden kurgulanmaya başlanan gelecekte ise makinelerin kendi aralarındaki iletişimleri ve üretimi tek başlarına gerçekleştirmeleri hedefleniyor. Ancak bu, ciddi bir işsizlik sorunu da yaratabilir. Ayrıca yapay zekâ çalışmalarının insan kontrolünden bağımsız ilerleyebilecek kapasiteye ulaşması da kimi tehlikeler barındırıyor
olabilir. Geçtiğimiz yıl ‘Facebook chatbot’ çalışmaları sırasında yaratılan yapay zekâların kendi özel dillerini oluşturdukları fark edilmiş ve çalışma sonlandırılmıştı. Hatta bu çalışmanın sonuçları, Elon Musk ve Mark Zuckerberg arasında ‘yapay zekâ iyi midir kötü müdür?’ tartışmasını da beraberinde getirmişti. Özetle yapay zekânın geleceğini henüz kestiremiyoruz, gelecekte bu akıllı makinelerin ne gibi etkileri olacağını yaşadıkça göreceğiz galiba.”
OĞUZ ÇETİN
EĞİTİM DANIŞMANI
“DAHA REFAH BİR TOPLUM İÇİN MAKİNELEŞME ŞART” “Makineler, sanayi devriminden sonra ortaya çıkan
ve üretimin serileşmesini sağlayan araçlardır. Modern hayatın içerisinde insan yaşamını kolaylaştıran pek çok ürün geliştirildi. Halen etrafımızda gördüğümüz hemen her ürün bir makine ile üretiliyor. Bugünlerde sıkça konuşulan Endüstri 4.0 ile de gelecekte bağımsız çalışacak makinelerin temeli atılıyor. Dolayısıyla bence, makine sektörüne yatırımlar hiçbir zaman kesilmemeli. Özellikle bugün yapılacak yatırımların mutlaka yapay zekâ içeren yatırımlar olması gerekiyor. Tabii insan makine ilişkisinin geleceğine dair tartışmalar da halen sürüyor. Bu, insanlık için hem iyi hem de kötü olacak. Bir yandan refah ve teknoloji gelişecek, diğer yandan da insanların işsiz kalacağını düşünüyorum. Yine de makinelerin akıllanmasından kaçamayız ve bu gelişmeyi insanlık olarak kendi lehimize kullanabileceğimize inanıyorum. Çünkü böylece daha yaşanabilir bir refah seviyesine ve bilincine sahip olabiliriz.”
MAKİNE SEKTÖRÜ DENİLDİĞİNDE İNSANLARIN AKLINA NE GELİYOR?
YİĞİT METİN KARİKATÜRİST
“ÇAĞ DEĞİŞTİKÇE MESLEKLER DE DEĞİŞECEK” “Makine, bana, düzenin ve istikrarın temsilcisi gibi geliyor. İşçiler ve makineler uzun zamandır yakın arkadaştı ama şimdi Endüstri 4.0 ile beraber makinelerin önemi biraz daha artacak. Gelecek, kısmen insan kontrolünde olan akıllı makinelerce inşa edilecek. Bu treni kaçırmamak için, geleceğin inşasında söz sahibi olabilmek için de makine yatırımlarının sürmesi gerekiyor. Böylece ucuz maliyetli ve kaliteli makineler
üreterek daha güçlü bir ekonomiye sahip olabiliriz. Geleceği makinelerin inşa edecek olmasına ‘insanlar işsiz kalacak’ şeklinde bir düşünceyle yaklaşmanın da yanlış olduğunu düşünüyorum. Çağ değiştikçe, meslekler de değişiyor. Örneğin geçen 20 yıl içinde gelişen İnternetle birlikte çok sayıda yeni iş alanı oluştu, örneğin sosyal medya uzmanlığı diye bir meslek dalı ortaya çıktı. 30 yıl önceki bilişim sektörü çalışan sayısı ile bugünün bilişim sektörü istihdam sayılarını kıyaslamak da bize fikir verebilir. Özetle bugünün işçi sınıfı da gelecekte başka mesleklere dönüşecektir diye düşünüyorum. Bence gelecekte makineler ya da robotlar insanları köleleştirmeyecek, aksine makineler ya da robotların insanlığın yeni köleleri olacağına inanıyorum; insanlar yerine
çalışacak, bize hizmet edecek ve para kazandıracaklar.”
YUSUF FARIMAZ
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ
“MAKİNELER İNSANLARI TEMBELLEŞTİRİYOR” “Makineler insanın doğa üzerindeki yükünü ve eşya ile olan ilişkisini azaltan; insana destek olan araçlar bütünüdür. İnsanoğlu, çağlar öncesinden makineler geliştirerek yaşamını kolaylaştırıcı adımlar atmaya başladı. Bu bilinç gelecekte de devam edecek. Dolayısıyla makine üretmeyi bırakmak gibi bir düşünce olamayacağı gibi aksine her zaman ‘daha
hızlı, daha hatasız, daha ucuz, daha kaliteli’ makineler üretmenin metotlarını araştırmalıyız. Bunun için de makine sektörüne yatırım yapmaya devam etmeliyiz. Diğer yandan, makinelerin insanlığı tembelleştirmeye devam ediyor olmasına da çözümler aramamız gerektiğini düşünüyorum. Gelişen teknolojiye ezilmemek için gelişen teknolojiye sahip ve hâkim olmamız gerekiyor ancak insanı rahata ve tembelliğe iten, sürükleyen, insanın da bu akıntıya razı olmasıyla kurgulanan bir gelecek, hoş sonuçlar da doğurmayabilir. Bence yapay zekâ tehlikeli değil, tehlikeli olan yapay zekâyı yaratacak, makineleri akıllandıracak insanların aklı! Özetle, robota aklı verenin, verdiği akıldan beklentisine, o aklı niçin verdiğine yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum.”
95 • EKİM 2018
KİTAP
BİR GRUBU TAKIM YAPAN NEDIR? İNSANLAR MILYONLARCA YILDIR BIR TAKIMIN PARÇASI OLUYOR AMA BIR GRUBU TAKIM YAPANLAR NEDIR? SETH GODIN, TAKIM OYUNU İSİMLİ KİTABINDA BUNUN IKI KOŞULU OLDUĞUNU SÖYLÜYOR: ORTAK BIR ILGI VE ILETIŞIM KURMAK IÇIN BIR YOL.
S
on yıllarda pazarlama, liderlik, fikirlerin yayılması hakkında yazdığı kitapları 30’dan fazla dile çevrilen; “ABD’nin en iyi pazarlamacısı” olarak gösterilen Seth Godin’in ilk baskısı 2009’da yapılan Takım Oyunu isimli kitabı dördüncü baskısına ulaştı ve kitapevlerinin iş dünyası/yönetim raflarındaki yerini aldı. Kendisi de “dünyayı değiştirmek isteyen” bir girişimci ve kitaplarını kâr amacı gütmeden diğer insanların da girişimci olmaları sağlamak için yayımlayan Seth Godin, herkesin doğru adımlarla dünyaya bir şeyler katabileceğine inanıyor. Godin, hayat felsefesi olan “Harekete geç ve bir şey gerçekleştir!” sloganını, 2003’te yayımladığı ve rekabette öne geçmenin yollarını anlattığı Mor İnek isimli çok satan kitabında da sıklıkla dile getirmişti. Godin’in Takım Oyunu isimli kitabı ise liderin tanımını yapıyor ve liderde olması gereken özellikleri sıralıyor; yönetici ile olan farklılıkları gösteriyor; liderin takım içindeki yerini, nasıl davranacağını ve ne zaman ortaya çıkacağını anlatıyor. Kitaba takımın tanımıyla başlayan yazara göre takım, birbirine, bir lidere ve bir fikre bağlı bir insan grubu olarak tanımlanıyor. İnsanlar milyonlarca yıldır bir takımın parçası oluyor ama bir grubu takım yapanlar nedir? Godin bu aşamada iki koşul olduğunu söylüyor: Ortak bir ilgi ve iletişim kurmak için bir yol. İletişim ise liderden takıma, takımdan lidere,
TAKIM OYUNU Yayınevi: Profil Kitap Yazar: Seth Godin Çeviri: Sermin Karakale Tür: Yönetim Basım Yılı: 2017 (İlk Basım 2009) Sayfa Sayısı: 143 • 96
takım üyesinden takım üyesine ve takım üyesinden takım dışındakilere doğru ilerleyebilir. Seth Godin, takım için liderin çok önemli olduğunu ifade ederken, takımların her zaman bir lidere ihtiyaç duyduklarını, lideri olmayan bir takımın olamayacağını ve takım olmadan da lider olunamayacağını vurguluyor. Yazara göre bir takımı koordine etmenin ve yönetmenin günümüzdeki en kolay yolu ise İnternet: Bir haberi duyurmak, bir eylemi kontrol etmek, hızla büyümek eskiden çok güçken, bugün coğrafyayı neredeyse saf dışı bırakan İnternet sayesinde anında iletişim imkânı sağlanıyor. Twitter, bloglar, online videolar ve sayılamayacak kadar çok teknik, bir takımın parçası olmanın anlamına yepyeni bir boyut kazandırıyor. Godin de takımların daha etkili olmalarını sağlayan bazı yeni araçlardan örnekler verirken, teknolojinin ve araçların sürekli değişeceğini, önemli olanın insanlarla ilişkileri sıkılaştırmanın her geçen gün
daha da kolaylaştığı gerçeği olduğunun altını çiziyor. Godin kitabında “inancın” da takımlar için önemli olduğundan bahsediyor. Yazara göre takımlar inançla da ilgilidir; bu bir fikre ve bir topluluğa duyulan inançtır. Takımın liderine ve diğer üyelerine duyulan saygı ve hayranlık üzerine kurulurlar. Ayrıca Godin, inanç kavramının içine “asileri” de yerleştiriyor. Ona göre, asiler herkesten daha tutkulu, organizasyonda bulunan herkesten çok daha fazla statükoya karşı çıkan, büyük olma cesareti gösteren, gerçekten orada bulunan ve inançlarına gerçekten güvenen kişilerdir. Steve Jobs gibi kişilerin maaş çekleri için değil inançları doğrultusunda çalıştıklarını, sıradan düşünmenin ve sıradan çabanın hiçbir zaman liderlik oluşturmak için yeterli olmayacağını söylüyor. Yazar kitabında liderliğin zamanlamasından da bahsediyor. Godin’e göre, ne zaman liderlik yapılacağının belli olduğu zamanlar ender gerçekleşiyor. Tabii ki öne çıkmanız, konumlanmanız, bir fikri yaymanız, bir engeli ortadan kaldırmanız ve cesur olmanız gerektiğini anladığınız zamanlar da olacak ancak çoğunlukla büyük liderlikler, takımın en az umduğu zamanlarda ortaya çıkıyor. Yazar burada, “Belirsiz olan zamanlar önemlidir, belki de tam şu an doğru zamandır” diyor. Seth Godin’e göre, değişimin ve liderliğin en büyük düşmanı ise “hayır” ifadesi değil, “Henüz değil” söylemi olarak öne çıkıyor. “Henüz değil” söylemi, değişimi engellemenin en güvenli ve en kolay yoluyken, değişimde erken davranıldığı için değil, geç kalındığı için başarısız olunduğunun altını çiziyor. Yazar, “Zamanı değil”, “Sakin ol”, “Bekle ve gör”, “Bir başkasının sırası” gibi söylemlerin ise değişim arayışı içinde olan bir liderin bahaneleri olamayacağını dile getiriyor.
GÖSTERGELER EYLÜL 2018
97 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
EYLÜL AYI SONUNDA MAKİNE İHRACATI 12,4 MİLYAR DOLARA ULAŞTI TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI 2018 YILININ OCAK-RYLÜL DÖNEMİNDE 12,4 MİLYAR DOLAR OLARAK KAYDEDİLDİ. 2017 YILININ AYNI DÖNEMİNDE BU RAKAM 10,6 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDEYDİ. TÜRKİYE’NİN MAKİNE İHRACATI, EYLÜL AYI SONUNDA, GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 16,7 ARTTI.
M
akine sektöründe 2018 yılının Ocak-Eylül döneminde en fazla ihracat gerçekleştiren alt sektör motorlar oldu. 2017 yılının Ocak-Eylül döneminde söz konusu ürün grubunda gerçekleştirilen ihracatın değeri 1 milyar 575 milyon dolar seviyesindeyken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 9 artarak 1 milyar 717 milyon dolar oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan klimalar ve soğutma makineleri kaleminde 2018 yılının
• 98
Ocak-Eylül döneminde gerçekleştirilen ihracatın değeri 1 milyar 714 milyon dolar oldu. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 1 milyar 501 milyon dolardı. Klimalar ve soğutma makineleri mal grubundaki ihracat artışı yüzde 14,2 seviyesinde kaydedildi. En fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü kalem ise yıkama ve kurutma makineleri oldu. Söz konusu kalemde 2017 yılının OcakEylül döneminde 1 milyar 9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam
yüzde 13,1 artışla 1 milyar 141 milyon dolar oldu. ALMANYA İHRACAT LİSTESİNDE İLK SIRADA 2018 yılının Ocak-Eylül döneminde makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke listesinin birinci sırasında Almanya bulunuyor. Almanya’ya 2017 yılının Ocak-Eylül döneminde 1 milyar 689 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 8,3 artışla 1 milyar 829 milyon dolar olarak kaydedildi.
İkinci sıradaki ABD’ye 2018 yılının Ocak-Eylül döneminde 891 milyon dolar değerinde makine ihraç edildi. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 730 milyon dolar seviyesindeydi. ABD’ye yönelik makine ihracatı yüzde 22,1 arttı. Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki İngiltere’ye 2017 yılının Ocak-Eylül döneminde 565 milyon dolarlık makine gönderilirken, 2018 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 23,9 artışla 700 milyon dolar seviyesine yükseldi.
EYLÜL 2018
MAKİNE SEKTÖR TAMAMI İTİBARIYLA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI MAL GRUBU ADI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
MOTORLAR
106
KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
1.575
14,9
110
1.717
15,6
3,9
9,0
372
1.501
4,0
379
1.714
4,5
1,7
14,2
YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELER
364
1.009
2,8
394
1.141
2,9
8,1
13,1
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER
199
673
3,4
242
862
3,6
21,2
28,2
POMPALAR VE KOMPRESÖRLER
79
582
7,4
91
713
7,8
15,4
22,5
TAKIM TEZGÂHLARI
73
493
6,8
82
612
7,5
12,0
24,1
110
494
4,5
129
602
4,7
17,3
21,9
TÜRBİN, TURBOJET, TURBOPROPELLER, HİDROLİK SİLİNDİRLER
12
472
39,2
13
507
38,6
9,2
7,5
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ
72
408
5,7
83
488
5,9
15,2
19,6
VANALAR
40
362
9,1
44
422
9,6
10,5
16,7
REAKTÖRLER VE KAZANLAR
44
343
7,8
44
405
9,2
0,3
17,9
GIDA SANAYİSİ MAKİNELERİ
67
352
5,2
69
395
5,7
2,7
12,2
SİLAH VE MÜHİMMAT
17
295
17,4
17
367
21,9
-0,8
24,6
ISITICILAR VE FIRINLAR
32
227
7,2
41
281
6,9
28,2
23,8
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ, KALIPLAR
30
245
8,1
35
271
7,8
14,4
10,4
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEMEYE MAHSUS MAKİNELER
49
203
4,2
60
268
4,4
23,8
31,7
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME VE İMALATINA AİT MAKİNELER
11
116
10,6
14
150
10,6
29,6
29,4
AMBALAJ MAKİNELERİ
6
125
19,6
8
148
19,0
22,6
18,9
BÜRO MAKİNELERİ
3
108
36,9
3
112
39,0
-2,0
3,6
RULMANLAR
9
97
11,3
10
106
11,0
12,7
10,3
KÂĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAKİNELER
10
63
6,4
10
72
7,6
-3,0
14,2
DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ
2
11
5,3
1
8
6,2
-34,0
-23,1
133
884
6,6
152
1.054
6,9
14,2
19,2
1.840
10.637
5,8
2.029
12.417
6,1
10,3
16,7
TARIM VE ORMANCILIKTA KULLANILAN MAKİNELER
DİĞER MAKİNELER TOPLAM
99 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
AMBALAJ MAKİNELERİ AMBALAJ MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
İRAN
0,3
CEZAYİR
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
12,2
35,0
0,3
16,1
51,4
-10,0
32,2
0,5
11,2
22,8
0,5
11,2
20,8
9,5
-0,2
IRAK
0,6
10,1
16,9
0,7
9,3
12,8
21,2
-8,2
İTALYA
0,1
3,5
25,3
0,4
7,7
19,9
182,2
122,4
ALMANYA
0,4
5,7
14,4
0,5
6,2
12,2
28,7
8,6
MISIR
0,1
2,8
21,7
0,2
5,5
23,3
79,7
93,3
ÖZBEKİSTAN
0,1
2,3
17,2
0,2
4,3
22,0
44,2
84,6
RUSYA
0,1
2,0
27,4
0,1
4,2
28,4
106,9
114,3
FAS
0,0
0,5
19,7
0,1
3,7
32,1
320,6
584,0
SUUDİ ARABİSTAN
0,2
5,1
20,6
0,2
3,5
18,0
-22,7
-32,4
MAL GRUBU TOPLAMI
6,4
124,8
19,6
7,8
148,3
19,0
22,6
18,9
$/KG
MİKTAR
DEĞER
DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
RUSYA
0,1
İTALYA
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
0,8
7,2
0,1
1,0
9,2
-3,0
24,1
0,2
0,9
6,2
0,2
1,0
6,4
2,9
5,2
ETİYOPYA
0,0
0,1
10,7
0,0
0,7
51,1
8,9
419,8
BEYAZ RUSYA
0,0
0,3
11,1
0,0
0,6
19,7
-1,0
75,2
PORTEKİZ
0,0
0,3
9,3
0,0
0,5
13,3
5,6
50,2
CEZAYİR
0,0
0,2
6,6
0,1
0,4
7,0
143,0
157,5
ÖZBEKİSTAN
0,0
0,2
7,2
0,1
0,4
7,0
94,8
88,7
AZERBAYCAN
0,2
0,2
1,4
0,1
0,4
3,1
-34,2
49,0
ÇİN
0,3
2,2
8,4
0,0
0,3
23,9
-94,5
-84,4
MISIR
0,1
0,4
2,6
0,1
0,3
1,9
5,8
-21,2
MAL GRUBU TOPLAMI
2,1
11,0
5,3
1,4
8,5
6,2
-34,0
-23,1
• 100
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI
EYLÜL 2018
BÜRO MAKİNELERİ BÜRO MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI $/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
HOLLANDA
0,2
12,1
75,0
0,1
16,9
121,3
-14,0
39,0
KKTC
0,3
11,7
44,9
0,2
10,3
44,6
-11,1
-11,8
AVUSTURYA
0,1
4,4
78,1
0,1
8,2
91,1
59,6
86,0
ABD
0,0
5,1
1.140,4
0,0
8,1
637,3
181,7
57,4
ALMANYA
0,2
6,8
36,8
0,2
7,0
32,0
18,1
2,6
UMMAN
0,0
0,0
53,2
0,0
6,6
1.048,0
954,1
MACARİSTAN
0,0
3,4
180,8
0,0
4,2
191,7
18,4
25,6
BAE
0,0
2,8
68,4
0,0
4,1
176,6
-42,2
49,2
İRAN
0,9
5,1
5,5
1,0
3,4
3,5
4,7
-33,4
IRAK
0,2
3,5
17,4
0,1
2,6
18,5
-30,4
-26,0
MAL GRUBU TOPLAMI
2,9
107,7
36,9
2,9
111,6
39,0
-2,0
3,6
20.665,1
101 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
CEZAYİR
9,8
40,7
4,2
7,9
45,6
5,7
-18,9
12,0
ÖZBEKİSTAN
6,0
24,7
4,1
4,8
27,9
5,9
-20,8
12,8
KAZAKİSTAN
8,7
29,3
3,4
4,1
19,9
4,8
-52,6
-32,3
IRAK
2,5
11,3
4,5
5,2
18,9
3,6
106,6
68,1
SUDAN
0,6
4,7
8,3
1,9
17,9
9,5
232,8
282,2
AZERBAYCAN
1,8
10,0
5,5
3,9
16,2
4,1
117,1
62,2
MISIR
3,2
13,2
4,2
3,1
13,4
4,3
-1,4
0,8
İRAN
5,2
18,4
3,5
3,2
12,7
4,0
-38,9
-30,9
RUSYA
1,4
9,2
6,8
1,7
10,1
5,9
26,0
10,1
TÜRKMENİSTAN
1,0
8,0
7,9
0,9
8,7
9,6
-9,6
9,5
67,3
352,4
5,2
69,2
395,3
5,7
2,7
12,2
MAL GRUBU TOPLAMI
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
4,5
35,4
7,9
4,3
34,8
8,0
-3,7
-1,6
CEZAYİR
1,0
10,4
10,0
2,9
23,3
8,1
178,1
125,0
RUSYA
1,3
19,6
15,1
1,6
21,2
13,5
20,5
8,2
İTALYA
2,0
10,9
5,6
3,2
19,6
6,1
62,8
79,5
İRAN
2,0
14,7
7,2
1,9
14,7
7,9
-9,2
0,5
BULGARİSTAN
0,5
13,9
30,2
0,7
9,3
13,8
46,6
-33,0
MACARİSTAN
0,4
4,7
12,0
0,6
8,9
16,1
43,6
91,5
ROMANYA
1,1
9,2
8,3
1,3
8,7
6,6
16,7
-6,3
MISIR
1,1
5,1
4,5
1,6
8,4
5,3
43,3
65,5
POLONYA
0,4
4,5
11,0
0,8
8,1
10,7
83,3
79,3
30,4
245,3
8,1
34,8
271,0
7,8
14,4
10,4
MAL GRUBU TOPLAMI
• 102
EYLÜL 2018
ISITICILAR VE FIRINLAR ISITICILAR VE FIRINLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
3,5
20,4
5,8
4,5
27,7
6,2
28,0
35,9
İTALYA
2,0
12,7
6,3
2,1
16,7
7,8
5,0
31,3
RUSYA
1,4
8,9
6,5
1,7
13,7
7,8
26,3
52,9
FRANSA
1,4
8,1
5,9
2,4
13,4
5,6
72,6
64,4
ÇİN
1,1
12,0
10,5
0,9
10,0
11,2
-21,0
-16,2
İSPANYA
0,9
4,4
5,0
1,3
9,8
7,3
52,4
122,1
CEZAYİR
0,9
7,5
8,7
0,9
9,6
10,4
7,0
28,4
AZERBAYCAN
0,5
5,3
9,7
1,8
9,0
5,0
232,9
70,9
SUUDİ ARABİSTAN
0,8
7,4
9,5
0,8
9,0
11,1
3,7
21,6
ABD
0,8
8,2
10,1
0,6
6,9
11,5
-26,3
-15,8
31,6
226,8
7,2
40,6
280,9
6,9
28,2
23,8
MAL GRUBU TOPLAMI
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL) 2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
10,7
44,4
4,2
16,7
72,6
4,4
56,5
63,6
HOLLANDA
9,1
18,6
2,1
16,6
53,2
3,2
83,3
185,4
CEZAYİR
11,3
43,6
3,9
11,3
45,0
4,0
-0,2
3,1
İNGİLTERE
13,8
28,5
2,1
13,7
35,9
2,6
-1,0
26,3
FRANSA
3,6
14,4
4,0
6,9
29,4
4,3
90,4
104,0
RUSYA
3,4
18,8
5,6
5,4
27,3
5,0
60,2
45,3
AVUSTURYA
3,9
19,1
4,9
4,8
23,3
4,8
23,7
21,9
11,0
27,5
2,5
8,5
23,2
2,7
-22,7
-15,8
ABD
6,7
21,4
3,2
7,1
23,2
3,3
4,9
8,4
İTALYA
5,2
16,4
3,2
5,6
20,2
3,6
7,4
23,3
199,5
672,5
3,4
241,8
862,3
3,6
21,2
28,2
EGE SERBEST BÖLGESİ
MAL GRUBU TOPLAMI
103 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
KÂĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAKİNELER KÂĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL) 2017 YILI ÜLKE
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2018 YILI DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
ALMANYA
1,5
6,9
4,8
1,6
10,8
6,8
9,9
55,7
İTALYA
0,9
4,1
4,6
0,9
5,3
6,1
-1,8
28,8
İRAN
1,4
3,5
2,5
0,7
3,8
5,6
-51,5
6,4
AZERBAYCAN
0,2
1,2
5,3
0,4
3,0
7,0
98,3
160,8
RUSYA
0,3
3,4
13,3
0,2
2,8
12,9
-15,6
-17,6
NİJERYA
0,0
0,6
12,5
0,2
2,8
14,3
322,9
385,2
İNGİLTERE
0,1
1,6
14,9
0,2
2,3
14,4
44,7
40,2
BULGARİSTAN
0,2
2,5
11,2
0,2
2,1
9,5
-1,8
-16,3
YUNANİSTAN
0,1
0,7
8,1
0,1
1,9
23,4
-9,6
163,0
FRANSA
0,2
1,9
9,9
0,1
1,9
23,2
-57,2
0,4
MAL GRUBU TOPLAMI
9,8
63,0
6,4
9,5
71,9
7,6
-3,0
14,2
$/KG
MİKTAR
DEĞER
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL) 2017 YILI
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2018 YILI
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
RUSYA
0,7
8,2
12,5
1,1
ROMANYA
0,5
4,9
10,4
CEZAYİR
0,7
7,0
İRAN
0,7
ALMANYA
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
15,8
14,8
61,8
91,6
0,9
7,8
8,9
85,8
60,0
9,5
0,7
7,8
11,3
-6,1
11,7
7,2
9,7
0,7
6,7
9,4
-4,0
-6,6
0,3
5,1
16,4
0,7
6,7
9,9
117,1
31,1
IRAK
0,5
3,6
6,9
0,6
5,6
8,6
22,9
54,6
UKRAYNA
0,3
3,0
8,8
0,5
5,3
11,3
37,3
77,3
ÖZBEKİSTAN
0,4
4,0
9,9
0,4
4,7
10,9
5,6
16,1
BULGARİSTAN
0,5
4,3
9,1
0,5
4,7
10,2
-2,5
9,1
ABD
0,1
2,0
21,7
0,2
3,8
19,5
115,7
93,6
10,9
115,6
10,6
14,1
149,6
10,6
29,6
29,4
MAL GRUBU TOPLAMI
• 104
EYLÜL 2018
KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
38,7
155,3
4,0
39,3
169,0
4,3
1,5
8,8
İNGİLTERE
43,5
149,0
3,4
44,2
162,1
3,7
1,5
8,8
İTALYA
32,1
120,9
3,8
30,1
143,7
4,8
-6,3
18,9
ABD
10,0
84,7
8,5
12,6
129,0
10,3
26,1
52,4
FRANSA
25,7
82,9
3,2
29,4
107,1
3,6
14,6
29,2
İSPANYA
21,9
71,5
3,3
19,1
69,7
3,7
-12,8
-2,5
ROMANYA
10,6
36,9
3,5
11,3
50,7
4,5
6,6
37,2
POLONYA
9,4
39,1
4,2
11,7
50,5
4,3
24,6
28,9
İSRAİL
13,7
52,9
3,9
10,4
44,9
4,3
-23,9
-15,1
FAS
10,5
36,6
3,5
11,3
43,1
3,8
8,0
17,8
372,5
1.500,9
4,0
378,8
1.714,5
4,5
1,7
14,2
MAL GRUBU TOPLAMI
105 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
MOTORLAR MOTORLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
24,0
773,0
32,3
21,7
746,5
34,5
-9,6
-3,4
ROMANYA
12,3
164,8
13,4
17,0
250,8
14,8
37,4
52,2
FAS
4,2
51,6
12,3
6,3
87,9
13,9
50,8
70,3
İNGİLTERE
9,0
53,7
6,0
14,3
76,8
5,4
58,3
43,0
İTALYA
2,2
59,5
27,4
2,4
64,4
27,1
9,8
8,4
ABD
1,7
32,3
18,9
2,3
54,1
23,7
33,4
67,3
CEZAYİR
2,0
21,6
10,9
4,1
51,0
12,3
107,6
135,6
15,1
117,6
7,8
6,1
48,3
7,9
-59,4
-58,9
FRANSA
2,0
32,1
16,4
2,6
36,3
14,2
30,4
13,1
POLONYA
1,6
27,2
17,4
2,0
32,8
16,3
28,3
20,6
105,9
1.575,2
14,9
110,1
1.717,4
15,6
3,9
9,0
İRAN
MAL GRUBU TOPLAMI
POMPA VE KOMPRESÖRLER POMPA VE KOMPRESÖR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
ALMANYA
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
16,8
126,7
7,5
19,2
160,4
8,3
14,6
26,6
ABD
5,1
38,9
7,6
6,0
50,4
8,5
16,4
29,6
İTALYA
2,9
19,2
6,7
4,2
26,9
6,4
45,9
40,2
RUSYA
1,7
13,4
7,9
2,8
23,4
8,5
62,1
75,4
İNGİLTERE
3,1
19,6
6,3
2,9
20,8
7,3
-8,5
5,9
POLONYA
2,1
15,9
7,6
2,6
20,0
7,6
25,6
26,2
EGE SERBEST BÖLGESİ
2,0
12,5
6,2
2,6
16,6
6,4
27,1
32,5
IRAK
2,3
15,7
6,7
2,6
16,5
6,4
9,5
4,5
FRANSA
2,1
12,4
5,9
2,7
16,4
6,1
28,5
31,4
İRAN
2,5
22,9
9,1
1,6
14,3
8,8
-35,6
-37,4
79,0
581,7
7,4
91,2
712,6
7,8
15,4
22,5
MAL GRUBU TOPLAMI
• 106
EYLÜL 2018
REAKTÖR VE KAZANLAR REAKTÖR VE KAZANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
5,1
70,5
13,8
3,8
68,9
18,2
-25,5
-2,3
ÇİN
2,1
24,6
11,8
3,8
42,4
11,1
83,8
71,9
İNGİLTERE
3,3
29,1
8,9
3,8
40,1
10,5
17,0
37,8
İTALYA
1,6
19,1
11,8
2,8
31,1
11,1
74,8
63,1
POLONYA
1,3
15,0
11,3
2,1
26,8
12,8
57,7
78,4
ROMANYA
4,6
25,5
5,6
3,3
26,2
8,0
-27,9
3,0
İSPANYA
1,4
20,2
14,0
1,7
24,7
14,4
18,9
22,5
RUSYA
2,4
18,6
7,8
2,8
22,6
8,1
18,1
21,6
BELÇİKA
0,9
10,6
12,0
0,9
11,1
12,5
0,2
4,6
ÖZBEKİSTAN
1,2
5,9
4,9
1,8
10,3
5,6
48,9
72,9
44,1
343,5
7,8
44,3
405,0
9,2
0,3
17,9
MAL GRUBU TOPLAMI
TAKIM TEZGÂHLARI TAKIM TEZGÂHLARI İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
6,0
44,0
7,4
6,1
47,0
7,7
1,9
6,8
RUSYA
3,9
22,9
5,8
4,9
36,4
7,5
23,8
58,7
ABD
3,8
26,9
7,0
4,0
27,3
6,8
4,1
1,4
POLONYA
3,6
20,4
5,7
4,3
27,2
6,4
18,7
33,7
CEZAYİR
2,1
17,1
8,3
2,6
26,0
9,8
28,0
51,6
İSPANYA
1,7
14,2
8,1
2,6
20,6
7,8
50,3
45,0
BULGARİSTAN
1,4
11,6
8,5
2,1
17,9
8,4
56,6
53,7
FRANSA
1,9
11,5
5,9
2,1
15,1
7,2
8,4
31,4
İTALYA
2,4
14,5
6,1
2,2
14,7
6,6
-6,8
1,0
ROMANYA
1,3
10,4
8,2
1,5
14,3
9,3
20,9
36,7
72,8
492,9
6,8
81,6
611,7
7,5
12,0
24,1
MAL GRUBU TOPLAMI
107 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
RULMANLAR RULMANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI $/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
1,7
30,5
18,5
1,7
30,9
18,0
3,7
1,1
FRANSA
1,4
13,6
9,7
1,4
15,2
10,5
2,7
11,4
ABD
0,8
9,2
11,7
0,8
9,9
12,8
-1,9
7,4
İNGİLTERE
0,7
4,2
5,8
1,0
5,3
5,5
34,1
26,6
ÇİN
0,5
4,5
8,8
0,5
4,3
8,3
1,8
-3,7
POLONYA
0,5
2,4
4,5
0,8
3,8
4,8
54,2
63,3
KANADA
0,2
6,4
31,8
0,1
3,8
29,6
-36,4
-40,6
CEZAYİR
0,1
1,3
16,9
0,2
3,5
18,4
158,0
179,5
İTALYA
0,4
3,5
9,3
0,3
3,4
10,4
-13,5
-3,2
AVUSTURYA
0,2
2,9
12,1
0,3
3,3
13,0
6,4
13,5
MAL GRUBU TOPLAMI
8,6
96,5
11,3
9,6
106,4
11,0
12,7
10,3
• 108
EYLÜL 2018
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI
2018 YILI
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
ABD
15,6
117,8
7,6
8,2
47,4
12,0
IRAK
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
15,2
124,1
8,1
-2,0
5,4
5,8
12,5
82,1
6,6
52,7
73,2
50,1
4,2
9,1
38,2
4,2
-24,6
-23,7
7,3
19,8
2,7
9,5
29,6
3,1
30,0
49,4
ÖZBEKİSTAN
2,4
14,0
5,8
5,5
29,0
5,3
129,8
107,7
BULGARİSTAN
3,0
10,2
3,5
4,0
13,8
3,5
34,0
34,6
FAS
2,7
10,2
3,8
3,2
12,6
3,9
19,6
22,8
AVUSTRALYA
1,9
8,6
4,6
2,5
12,3
5,0
30,6
44,1
SUDAN
4,0
14,0
3,5
4,1
12,2
3,0
2,2
-13,1
FRANSA
3,3
9,7
2,9
4,0
12,1
3,1
20,3
25,1
109,8
493,9
4,5
128,8
602,0
4,7
17,3
21,9
İTALYA AZERBAYCAN
MAL GRUBU TOPLAMI
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞİŞİM (%)
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
10,4
43,5
4,2
12,5
56,7
4,5
20,2
30,3
BANGLADEŞ
3,2
29,5
9,3
3,1
35,7
11,5
-2,1
21,0
ALMANYA
5,6
31,2
5,6
5,8
35,4
6,0
4,1
13,4
ÖZBEKİSTAN
2,9
25,8
8,9
3,5
32,4
9,3
19,9
25,3
FRANSA
4,9
22,6
4,6
5,7
27,4
4,8
16,1
21,3
İTALYA
2,8
18,2
6,5
4,2
24,8
6,0
48,4
36,3
HİNDİSTAN
4,6
17,1
3,7
6,4
19,4
3,1
38,2
13,6
GÜNEY KORE
0,4
2,7
6,4
3,7
19,1
5,2
762,1
602,2
MISIR
3,6
20,6
5,6
2,5
14,2
5,7
-31,9
-31,1
PAKİSTAN
2,5
12,8
5,0
2,2
13,2
6,0
-13,3
3,1
71,8
408,0
5,7
82,8
487,9
5,9
15,2
19,6
İNGİLTERE
MAL GRUBU TOPLAMI
MİKTAR (BİN TON
DEĞİŞİM (%)
109 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
ABD
0,5
HİNDİSTAN
DEĞER (MİLYON $)
2018 YILI $/KG
MİKTAR (BİN TON
215,8
453,6
0,8
0,1
79,3
604,5
ALMANYA
3,1
28,3
POLONYA
0,1
BELÇİKA
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
268,3
343,3
64,3
24,3
0,2
53,3
335,2
21,3
-32,8
9,2
3,8
48,0
12,5
25,0
69,3
48,6
440,2
0,1
26,0
212,9
10,8
-46,4
0,1
11,2
91,5
0,2
15,7
71,9
79,4
41,0
İSPANYA
0,0
6,2
385,0
0,0
14,1
319,4
175,5
128,5
FRANSA
0,4
9,0
20,9
0,6
10,6
18,6
31,1
16,7
İSVİÇRE
0,0
0,3
19,1
0,2
10,3
65,9
893,3
3.334,0
İNGİLTERE
0,1
5,5
96,3
0,1
9,2
90,8
78,9
68,8
AVUSTURYA
0,7
3,1
4,3
0,8
4,2
5,5
6,3
37,1
12,0
471,7
39,2
13,1
507,3
38,6
9,2
7,5
MAL GRUBU TOPLAMI
VANALAR VANALAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
ÜLKE
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
ALMANYA
6,9
61,0
8,9
7,8
68,1
8,8
12,9
11,6
IRAK
2,8
23,0
8,1
3,1
29,6
9,5
10,2
28,8
MISIR
2,0
21,6
10,6
2,2
21,5
9,9
6,2
-0,4
FRANSA
1,0
10,3
9,9
1,4
16,8
12,0
34,4
62,8
ABD
0,8
15,1
19,0
0,8
15,4
20,2
-4,1
2,2
İNGİLTERE
0,8
9,4
11,9
0,9
13,2
14,9
11,6
40,6
ÇİN
0,3
7,5
28,8
0,3
12,0
42,8
8,3
61,2
İRAN
1,3
11,3
8,5
1,2
11,7
9,6
-7,8
3,8
AZERBAYCAN
0,9
7,1
7,5
1,4
10,8
7,7
48,6
50,8
İTALYA
1,0
8,5
8,2
1,2
10,0
8,5
13,1
17,3
39,7
362,1
9,1
43,9
422,4
9,6
10,5
16,7
MAL GRUBU TOPLAMI
• 110
EYLÜL 2018
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL) 2017 YILI ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2018 YILI
DEĞİŞİM (%)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
CEZAYİR
4,2
16,3
3,9
4,8
22,5
4,6
14,3
37,6
ALMANYA
2,5
8,4
3,3
5,0
14,1
2,8
99,7
69,0
ABD
1,5
10,4
6,9
2,1
13,1
6,2
39,9
26,1
RUSYA
1,8
6,7
3,6
2,6
12,6
4,8
41,4
88,3
ROMANYA
0,9
4,1
4,7
1,5
12,0
7,8
77,6
194,2
HOLLANDA
2,2
4,0
1,8
2,2
11,1
5,0
-0,5
179,3
İSRAİL
1,4
5,3
3,8
2,3
9,2
4,1
66,0
75,8
AZERBAYCAN
1,4
5,6
4,2
2,3
8,2
3,6
69,0
45,7
FRANSA
0,9
3,9
4,5
1,2
7,9
6,7
34,8
104,3
ÖZBEKİSTAN
0,6
3,9
6,2
1,9
7,8
4,2
201,8
100,5
48,8
203,3
4,2
60,4
267,7
4,4
23,8
31,7
MAL GRUBU TOPLAMI
111 • EKİM 2018
GÖSTERGELER
YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
İNGİLTERE
62,7
160,8
2,6
72,8
204,9
2,8
16,2
27,4
FRANSA
41,6
108,2
2,6
41,5
116,9
2,8
-0,2
8,1
ALMANYA
32,7
94,4
2,9
35,7
109,5
3,1
9,2
16,0
İSPANYA
33,9
87,6
2,6
36,9
103,5
2,8
9,0
18,0
İTALYA
35,7
84,0
2,4
32,1
83,4
2,6
-9,9
-0,7
İSVEÇ
10,7
32,6
3,0
11,9
38,7
3,2
11,2
18,6
POLONYA
12,0
34,5
2,9
11,5
37,2
3,2
-3,8
7,8
7,6
25,8
3,4
7,1
26,5
3,7
-6,6
2,7
10,1
24,8
2,5
9,5
25,1
2,6
-5,7
1,2
7,4
19,2
2,6
5,9
16,7
2,8
-20,7
-13,3
364,0
1.008,8
2,8
393,6
1.140,9
2,9
8,1
13,1
AVUSTRALYA ROMANYA İSRAİL MAL GRUBU TOPLAMI
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
DİĞER MAKİNELER DİĞER MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2017 YILI ÜLKE
2018 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON
ALMANYA
22,0
126,7
5,8
23,2
İTALYA
13,7
59,4
4,4
FRANSA
5,2
39,2
ABD
3,2
ÖZBEKİSTAN
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
148,8
6,4
5,4
17,5
14,6
62,5
4,3
6,9
5,1
7,5
8,0
57,2
7,2
52,8
46,2
37,5
11,8
3,9
43,7
11,3
22,0
16,6
1,9
14,2
7,5
4,0
33,7
8,4
110,8
137,0
İRAN
4,8
46,3
9,7
2,7
32,0
12,0
-44,0
-30,9
RUSYA
2,6
19,6
7,6
3,0
30,2
10,1
15,9
54,6
İSPANYA
2,8
19,8
7,2
3,6
28,6
8,0
29,8
44,6
ROMANYA
5,9
22,1
3,7
7,0
27,6
3,9
17,9
25,0
İNGİLTERE
3,1
21,2
6,8
3,0
27,0
8,9
-3,8
27,0
133,2
884,3
6,6
152,1
1.054,0
6,9
14,2
19,2
MAL GRUBU TOPLAMI
• 112
EYLÜL 2018
MAKİNE SEKTÖR TAMAMI İTİBARIYLA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK 20 ÜLKE (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL) 2017 YILI ÜLKE ALMANYA
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2018 YILI $/KG
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
DEĞİŞİM (%) $/KG
MİKTAR
DEĞER
188
1.689
9,0
204
1.829
9,0
8,7
8,3
58
730
12,5
64
891
14,0
8,6
22,1
İNGİLTERE
157
565
3,6
175
700
4,0
11,7
23,9
İTALYA
117
529
4,5
122
634
5,2
3,9
19,9
FRANSA
99
404
4,1
114
506
4,5
14,7
25,3
ROMANYA
55
338
6,2
62
474
7,6
14,1
40,5
İSPANYA
77
310
4,0
77
350
4,6
0,3
12,9
CEZAYİR
52
269
5,2
56
348
6,2
8,1
29,6
RUSYA
33
211
6,5
44
302
6,9
34,3
42,7
POLONYA
38
260
6,8
45
297
6,6
17,7
14,1
İRAN
65
397
6,1
38
251
6,6
-41,8
-36,7
IRAK
49
225
4,6
53
236
4,5
7,3
5,1
ÖZBEKİSTAN
22
141
6,3
33
222
6,8
46,8
58,2
FAS
31
165
5,3
35
222
6,3
11,8
34,5
HOLLANDA
29
130
4,5
40
208
5,2
37,5
60,4
HİNDİSTAN
19
180
9,4
28
201
7,2
45,5
11,5
AZERBAYCAN
30
170
5,6
48
193
4,0
58,5
13,3
MISIR
36
157
4,4
45
189
4,2
27,3
20,1
BELÇİKA
26
134
5,2
29
159
5,4
13,3
19,1
ÇİN
15
118
7,6
19
159
8,2
26,0
35,2
644
3.516
5,5
699
4.044
5,8
8,5
15,0
1.840
10.637
5,8
2.029
12.417
6,1
10,3
16,7
ABD
DİĞER TOPLAM
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE GENEL İHRACATI (2017 VE 2018 YILLARI 1 OCAK - 30 EYLÜL)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2017 YILI
ÜLKE
2018 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
MİKTAR (BİN TON
DEĞER (MİLYON $)
ALMANYA
2.482
10.796
2.785
İNGİLTERE
2.272
6.806
2.565
11.834 8.139
İTALYA
4.599
5.988
5.235
6.997
ABD
5.736
5.960
6.055
5.950
İSPANYA
3.884
4.608
4.874
5.753
FRANSA
1.271
4.716
1.538
5.475
IRAK
6.077
6.132
5.801
5.254
HOLLANDA
1.303
2.647
1.804
3.464
ROMANYA
1.578
2.228
1.967
2.859
İSRAİL
3.096
2.416
3.368
2.818
BELÇİKA
1.218
2.201
1.691
2.803
RUSYA
1.535
1.774
1.814
2.498
741
2.244
825
2.467
ÇİN
POLONYA
5.813
2.122
5.298
2.211
MISIR
1.773
1.600
1.996
2.170
BULGARİSTAN
1.782
1.998
1.945
1.940
SUUDİ ARABİSTAN
1.271
2.038
1.174
1.864
İRAN
1.163
2.262
1.122
1.818
YUNANİSTAN
1.649
1.136
2.004
1.526
806
1.288
682
1.467
DİĞER
CEZAYİR
23.273
29.770
23.603
33.655
TOPLAM
73.322
100.730
78.146
112.962 113 • EKİM 2018
FUARLAR
ALMANYA EUROBLECH Metal İşleme Teknolojileri 23-26 Ekim 2018 @Hannover INTEC 2019 İmalat, Metal İşleme ve Otomasyon 5-8 Şubat 2019 @Leipzig HANNOVER MESSE Sanayi 1-5 Nisan 2019 @Hannover BAUMA 2019 İş ve İnşaat Makineleri 8-14 Nisan 2019 @Münih LIGNA 2019 Ağaç İşleme Makineleri 27-31 Mayıs 2019 @Hannover ABD FABTECH Metal İşleme Makineleri 11-14 Kasım 2019 @Şikago
INTERLIFT 2019 Asansör ve Ekipmanları 15-18 Ekim 2019 @Augsburg K FUARI 2019 Plastik ve Kauçuk Makineleri 16-23 Ekim 2019 @Düsseldorf AGRITECHNICA Tarım Makineleri 10-16 Kasım 2019 @Hannover
İTALYA EIMA Tarım Makinaları 7-11 Kasım 2018 @Bologna
İSPANYA ITMA 2019 Tekstil ve Konfeksiyon Makineleri 20-26 Haziran 2019 @Barselona
HOLLANDA AQUATECH AMSTERDAM İçme Suyu, Proses Suyu, Atık Su, Su Teknolojileri 5-8 Kasım 2019 @Amsterdam
• 114
GÜRCİSTAN
RUSYA
AQUA-THERM TIFLIS Isıtma, Soğutma, Klima ve Tesisat 14-15 Aralık 2018 @Tiflis
AGROSALON Tarım Makineleri 9-12 Ekim 2018 @Moskova METALLOOBROBOTKA Metal İşleme Makineleri 27-31 Mayıs 2019 @Moskova
İRAN TAHRAN SANAYİ FUARI Sanayi Fuarı 6-9 Ekim 2018 @Tahran IRAN HVAC&R Isıtma, Soğutma, Klima ve Tesisat 23-26 Ekim 2018 @Tahran
BAE DUBAI BIG 5 Yapı ve İnşaat 26-29 Kasım 2018 @BAE
VİETNAM VTG THE 18TH VIETNAM INT’L TEXTILE AND GARMENT INDUSTRY EXHIBITION Tekstil ve Konfeksiyon Makineleri 21-24 Kasım 2018 @Ho Chi Minh City
ÇİN CEMAT İç Lojistik Ekipmanları, Otomasyon, Forklift, Lojistik Teknolojileri, Taşıma Ekipmanları, Nakliye Sistemleri 6-9 Kasım 2018 @Şangay BAUMA CHINA İş ve İnşaat Makinaları, Madencilik Makine ve Ekipmanları, Beton Makine ve Ekipmanları, Asfalt Üretim Tesisleri, Komponentler 27-30 Kasım 2018 @Şangay
115 • EKİM 2018
ADRESLER Makine İhracatçıları Birliği (MAİB)................................................................................................... 0312 447 27 40............................................................. www.makinebirlik.com Türkiye’nin Makinecileri.......................................................................................................................... 0312 447 27 40........................................... www.turkiyeninmakinecileri.org Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED)............................................... 0312 426 40 50.........................................................................www.makfed.org Makine Sanayi Sektör Platformu (MSSP)...................................................................................... 0312 447 27 40..................................................www.turkmakinesanayi.com TURQUM®........................................................................................................................................................ 0312 447 27 40.......................................................................www.turqum.com
RESMİ KURUMLAR Ekonomi Bakanlığı...................................................................................................................................... 0312 204 75 00..................................................................www.ekonomi.gov.tr Maliye Bakanlığı.......................................................................................................................................... 0312 415 29 00......................................................................www.maliye.gov.tr Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı................................................................................................. 0312 201 50 00......................................................................www.sanayi.gov.tr Gümrük ve Ticaret Bakanlığı................................................................................................................. 0312 449 10 00............................................................................ www.gtb.gov.tr Kalkınma Bakanlığı.................................................................................................................................... 0312 294 50 00.................................................................www.kalkinma.gov.tr Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği....................................................................................................... 0312 218 20 00.......................................................................... www.tobb.org.tr Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu................................................................................................................ 0212 339 50 00............................................................................www.deik.org.tr Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı....................................................................... 0312 939 70 00............................................................................www.tika.gov.tr Türkiye İstatistik Kurumu....................................................................................................................... 0312 410 04 10............................................................................www.tuik.gov.tr Hazine Müsteşarlığı................................................................................................................................... 0312 204 60 00......................................................................www.hazine.gov.tr Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)........................................... 0312 468 53 00.....................................................................www.tubitak.gov.tr
SEKTÖREL ÖRGÜTLER Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD).......................... 0216 511 56 12......................................................................... www.aimsad.org Akışkan Gücü Derneği (AKDER)........................................................................................................... 0212 210 34 23.............................................................................www.akder.org Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD).............................................................................................. 0216 545 49 48...........................................................................www.amd.org.tr Anadolu Asansörcüler Derneği (ANASDER).................................................................................. 0312 232 06 40................................................................... www.anasder.org.tr Anadolu Un Sanayicileri Derneği (AUSD)...................................................................................... 0312 281 04 68.......................................................................... www.ausd.org.tr Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER).... 0312 440 18 43.........................................................................www.arusder.org Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği (AYSAD)............................................. 0216 326 49 51........................................................................www.aysad.org.tr Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş Adamları Derneği (BESİAD)...................................... 0212 609 06 35............................................................www.besiadturkey.com Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği (TEVİD)................................................................. 0530 147 87 09.............................................................................. www.tevid.org Endüstriyel Fırın Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (EFSİAD)....................................... 0216 906 00 22....................................................................... www.efsiad.org.tr Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD)...................................................... 0216 469 46 96.....................................................................www.enosad.org.tr İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD).......................................... 0216 469 44 96...........................................................................www.iskid.org.tr İstanbul Madeni Eşya Sanatkârları (İMES) Sanayi Sitesi.................................................... 0 216 364 33 47.............................................................................www.imes.org İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER)..................................... 0216 467 09 46.......................................................................... www.isder.org.tr İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi (İŞİM).............................................................................. 0312 385 50 90............................................................................www.isim.org.tr İş Makinaları Mühendisleri Birliği (İMMB)................................................................................... 0312 385 78 94........................................................... www.ismakinalari.org.tr Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği (KBSB)..................................................................... 0532 689 25 73...........................................................................www.kbsb.org.tr Makina İmalatçıları Birliği (MİB)....................................................................................................... 0312 468 37 49............................................................................ www.mib.org.tr OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSTİM)..................................................................................... 0312 385 50 90........................................................................ www.ostim.org.tr Öncü Sanayici ve İşadamları Derneği (ÖNCÜDER).................................................................. 0312 395 73 90......................................................................www.oncuder.com Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER)............................................................................................ 0212 444 20 85..........................................................................www.pagder.org Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği (SADER)............................................... 0312 433 77 88.........................................................................www.sader.org.tr Sakarya 2. Organize Sanayi Bölgesi (S2OSB)............................................................................... 0264 654 58 33........................................................................ www.s2osb.org.tr Sakarya Makina İmalatçıları Birliği (SAMİB).............................................................................. 0264 241 05 57........................................................................www.samib.org.tr Tekstil Makine ve Aksesuarları Sanayicileri Derneği (TEMSAD)....................................... 0212 552 76 60.......................................................................www.temsad.com Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF)................... 0312 468 69 84.........................................................................www.tumdef.org Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği (TASİAD)....................................................... 0216 324 94 36....................................................................... www.tasiad.org.tr TOBB Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi.................................................................... 0312 218 20 00.......................................................................... www.tobb.org.tr Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB).................................................................. 0850 495 0 666.....................................................................www.tmmob.org.tr Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD)............................................................ 0312 255 10 73................................................................... www.pomsad.org.tr Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD).................................................................. 0212 267 13 92.................................................................www.tudoksad.org.tr Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER)............................ 0216 477 70 77........................................................................ www.imder.org.tr Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER)......................... 0312 440 83 63....................................................................www.tummer.org.tr Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR).................................... 0312 419 37 94.................................................................... www.tarmakbir.org Unlu Mamul Makine Üreticiler Birliği (TUMMAB).................................................................... 0224 360 62 91...................................................................... www.tummab.org • 116
11 125 7.500 yıl sayı aylık tiraj SAYI: 125
MAKINE IHRACATÇILARI BIRLIĞI AYLIK DERGISI
MAKINE IHRACATÇILARI BIRLIĞI
AĞUSTOS 2018 SAYI: 123 MAKINE IHRACATÇILARI BIRLIĞI
AYLIK DERGISI
AYLIK DERGISI
SAYI: 124
EUROBLECH’İN HER HOLÜNE TÜRKİYE İMZASI ATTIK
ABD PAZARINDA HEDEF BÜYÜTÜYORUZ
KUTLU KARAVELİOĞLU:
NEYE MECBURUZ, NEYE DEĞIL?
MAKTEK AVRASYA YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ
MAKINE IMALAT SEKTÖRÜNDE BİR KADIN BAŞKAN DAHA
SANAYİCİLERE 1,2 MİLYAR TL DESTEK
YERLI MAKINEYE YENİ DESTEK
ARAÇ ÜSTÜ Makinelerin EKİPMANLARDA
PLastikle Şovu
DÜNYA İLE REKABET EDİYORUZ
Moment Expo, aylık 7.500 tirajıyla Türk makine sektöründe üretim ve ihracat yapan tüm firmaların buluşma noktası. Firmanızı yalnız kendi sektörünüze değil; makine sektöründeki tüm alıcılara, tedarikçilere, karar vericilere ve ilgili kurumlara ulaştırmak için;
Moment Expo’ya reklam verin! İrtibat:
Tel: 0212 252 87 76-77
Cep: 0535 494 56 59