Eylül 2014
Sayı: 76
Makine İhracatçıları Birliği Aylık Makine İhracatı ve Ticareti Dergisi
başkandan
TÜRKİYE, MAKİNE SEKTÖRÜYLE ATILIM YAPACAK
ADNAN DALGAKIRAN Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
2
Sanayileşmiş ülke olmanın koşulları, orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerde, üretim ve ürün teknolojisine sahip olmaktan geçiyor. Makine, motor ve endüstriyel makine, orta yüksek ve yüksek teknolojili sanayi üretiminin katma değerinin; ortalama sanayi katma değeri içindeki payının yüzde 50’den yüksek olması gerekiyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 30’lar civarında. Sanayileşmiş ülkelerde makine sanayisinin imalat sanayisi içindeki katma değer payı 2010’da yüzde 6,5 düzeyindeydi. Patent başvurularına baktığımızda da diğer ülkelerle aramızda büyük fark görünüyor. Çek Cumhuriyeti, İtalya, İsviçre, Çin gibi ülkeler ön sıralarda yer alıyor. Çin’de 82 bin 451 bizde ise 4 bin 668 başvuru var. Demek ki bizim de daha kalifiye olmamız gerekiyor. Makine sektöründeki doğrudan yatırımlar incelendiğinde, Türkiye’nin makine sektörüne doğrudan yatırımları hiç çekemediğini görüyoruz. Yüksek katma değer üreten yabancı sermayenin Türkiye’ye getirilmesi çok önemli. Uçak motoru yapmak için bir firma Türkiye’ye gelirse buradaki mühendisler üç yılda bu teknolojiyi hızla öğrenecektir. Fakat biz bunu okullarımızda öğretmeye kalksak belki 50 senede öğretebileceğiz. Makine sektörü dünya ticaretinde üç büyükler arasındadır. “Türkiye’yi teknolojik atılıma götürebilecek en hazır sektör nedir?” diye sorarsak, ilk sırada makine sektörünün yer aldığı cevabıyla karşılaşırız. Ama bizim sadece “demirle” yüksek katma değer üretmemiz mümkün değil. Yazılım ve elektronik sektörünün Türkiye’de gelişmesi ve bizim entegre bir biçimde çalışmamız gerekiyor. Yeni nesil organize sanayi bölgelerinde bu grupların birlikte çalıştığı mekanizmaları kurmalıyız. Bu noktada; mühendislik eğitimi, teknik eğitim ve Türkiye’nin ancak son 10 senedir gündeminde olan Ar-Ge desteği oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Üretim teknolojileri ve süreçlerindeki öngörüler ışığında; üretim sistemlerinde dijital ve bilgi işlem tabanlı tam bir otomasyonun, sürdürülebilirliği destekleyen üretim ve ürün teknolojilerinin, bilişim-yazılım ve iletişim teknolojilerinin üretim süreçlerini değiştirdiğini söyleyebiliriz. Üretimde etkinlik ve verimlilik artışına ihtiyaç var. Teknoloji üretimi bütün dünyada gelişmiş ülkelerde yapılıyor. Rekabette öne çıkmak isteyen bütün gelişen ülkeler bu konuda çeşitli destekler ve teşvikler sunuyor. Ülkemiz, kalifiye insan gücüyle birlikte, katma değerli teknoloji üzerinde ilerleyerek dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almalıdır. Bu çerçevede makine sektörümüz hayati bir rol üstleniyor.
içindekiler 8 GÜNDEM MTG, ABD PAZARINA İLK ADIMI ATTI 18 GÜNDEM MTG, Almanya faaliyetlerine AMB Fuarı İLE devam etti
gündem
syf8
26 GÜNDEM MTG, Metalürji Sektörünün KalbiNİN ATTIĞI ANKİROS FUARINDAYDI 34 GÜNDEM PAGDER, Plastik İşleme Makinelerini Yurt Dışında Pazarlayacak 36 GÜNDEM İlk Yerli Rüzgar Türbini İstanbul’a Kuruluyor 37 GÜNDEM ENOSAD, Kongre Hazırlıklarını Sürdürüyor 38 GÜNDEM MAKTEK İş Makineleri Alt Grubu İMDER Başkanlığında Toplandı
MTG, ABD PAZARINA İLK ADIMI ATTI
40 GÜNDEM MİB ve TİAD, MAKTEK Fuarında Güçbirliği Yaptı 44 GÜNDEM Sanayinin Üniversitelere Robot Teknolojileri Desteği Sürüyor
gündem
syf18
45 GÜNDEM İlk Açık İnovasyon Laboratuvarı Teknopark İstanbul’da Hizmet Verecek 46 VİTRİN Türkiye’nin İlk Yerli Metro Aracı Green CIty Berlin’de Görücüye ÇıkACAK 48 VİTRİN Coşkunöz Holding Rusya’Da Fabrika Açtı 49 VİTRİN İlk Yerli Trambüs’ler, Malatya’da Test Sürüşüne Başladı 50 SEKTÖRDEN “Daha İyi Olanı Üretmek için Sürekli Çalışıyoruz” 54 SEKTÖRDEN “Sadece Makine Değil, Teknoloji, Kalite ve Konfor Üretiyoruz” 58 KAPAK Asfalt Plenti Üretiminde İşler “Yolunda” 70 ÜLKELERDEN Ekonomisi Gelişen Bolivya’nın Türk Makinelerine İlgisi Artıyor
MTG, Almanya faaliyetlerine AMB Fuarı İLE devam etti kapak
syf58
80 AKADEMİK “Genç, Dinamik ve Dikkat Çeken Bir Bölümüz” 84 KAMPÜS “Türk Makine Sektörünün Geleceğini Şekillendireceğiz” 86 ÜÇÜNCÜ KUŞAK “Üçüncü Kuşağın Başarılı Olması Sizin Elinizde” 90 POZİTİF “Kadınlar Çalışma Hayatına Girerse Türkiye Hedeflerine Ulaşır” 93 MAKALE Dünya ve Türkiye Ekonomisi ile Makine Sanayisindeki Gelişmeler 96 AR-GE MERKEZLERİ “Katma Değerli Ürüne Ulaşmanın Yolu Ar-Ge’den Geçer”
Asfalt Plenti Üretiminde İşler “Yolunda” ülkelerden
syf70
98 MAKALE Önlemek mi? Ödemek mi? 100 JUNIOR Mikro Robotlarla Kanser Tedavisi 103 GÖSTERGELER AĞUSTOS AYINDA MAKİNE İHRACATI YÜZDE 8,9 ARTTI 115 RAKAMLAR 116 FUARLAR 118 ADRESLER 119 MOMENT in ENGLISH
4
Ekonomisi Gelişen Bolivya’nın Türk Makinelerine İlgisi Artıyor
editörden
TUGAY SOYKAN
MAKİNE SEKTÖRÜNDE FUAR SEZONU AÇILDI Türk makine sektörü ve Makine Tanıtım Grubu (MTG) eylül ayını dolu dolu geçirdi. Ulusal ve uluslararası ölçekte çok sayıda önemli etkinliğin gerçekleştiği eylül ayı içindeki gelişmeleri sizler için takip ettik ve gündem sayfalarımıza makine sektörüyle ilgili son haberleri taşıdık. MTG, yurt dışında düzenlenen iki önemli fuarda Türk makine üreticilerini yalnız bırakmadı. Bu etkinliklerin ilki ABD’de gerçekleştirilen MDA (Motion, Drive & Automation Fair) Fuarıydı. Hedef ülke olarak belirlenen ABD pazarına yönelik ilk adımlarını atan MTG, üç yıllık yok haritasını oluşturmak üzere ana aktörlerle yoğun temaslarda bulundu. Almanya’da düzenlenen AMB Fuarında da yerini alan MTG, bu ülkeye yönelik tanıtım faaliyetlerini hız kesmeden sürdürdü. Yurt içinde Türk makine üreticilerini buluşturan bir başka etkinliğin adresi ise Ankiros, Annofer ve Turkcast Fuarlarıydı. MTG’nin desteklediği, Avrupa ve Asya Metalürji sektörleri arasında köprü olan fuarlara, 41 ülkeden 974 firma katıldı. Makina imalatçıları Birliği (MiB) ile Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ilk kez gerçekleştirdikleri işbirliğiyle MAKTEK Avrasya 2014 Fuarını birlikte düzenleyecek. Bu konu hakkındaki haberimizi ve makine sektörünün gündemine dair birçok haberin detaylarını eylül sayımızda bulabileceksiniz. Sektörden bölümünde ise; kapı ve pencere imalat sektörüne yönelik makineler üretip çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştiren Özçelik Makina’yı daha yakından tanıyacağız. Sektörden sayfalarımızın ikinci bölümünde ise yeni değirmen makineleri platformuyla enerji sarfiyatını ton başına yüzde 30 azaltırken üretim miktarını da üç katına çıkaran İmaş Makine’yi mercek altına alacağız. Sektörel eğitim kurumları ve genç kuşağın başarılarına yer verdiğimiz sayfalarımızda bu ay sizlere; eğitim müfredatlarını, öğrencilerinin “sanayinin tozunu yutmasını sağlayacak” şekilde belirleyen Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünü tanıtacağız. Eylül sayımızın kapak konusuna ise “Asfalt Plenti” sektörünü taşıdık. Dosya çalışmamız kapsamında Türk ve dünya pazarındaki genel durum, sektörel gelişmeler ve üreticilerimizin yaşadığı sorunlar ile hedef pazarlar hakkında bilgiler paylaşmaya çalıştık. Sektörle ilgili ayrıntılı bilgileri bu sayfalarımızda bulabileceksiniz. 76’ncı sayımızın Pozitif bölümünü Elif Ata Erduran, 3. Kuşak bölümünü ise Mustafa İhsan Aybakar röportajlarına ayırdık. Sektörel uzmanların makaleleri ile renklenen son sayımızı keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz.
6
MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ADINA SAHİBİ Özkan AYDIN
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)
YAYIN TÜRÜ Süreli, Yerel Dergi
YAYIN KURULU BAŞKANI Adnan DALGAKIRAN
EDİTÖR Uğur DÜNDAR (ugur@origamimedya.com)
YAYIN KURULU Kutlu KARAVELİOĞLU,Sevda Kayhan YILMAZ, Necmettin ÖZTÜRK, Hüseyin DURMAZ, Ali EREN, Tamer GÜVEN, Ferdi Murat GÜL, Mehmet AĞRİKLİ, Zeynep ARMAĞAN, Menderes AKAR, Özkan AYDIN, Esra ARPINAR, Mehtap ÖNAL, Erinç TARHAN, Berna BİLGİN
MUHABİR Volkan ÜKÜNÇ (volkan@origamimedya.com)
MAİB GENEL SEKRETERLİĞİ Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 120 Balgat - Çankaya Tel: 0312 447 27 40 Faks: 0312 446 96 05
YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya
YAYIN ADRESİ Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. Savaş Apt. No:6 Kat:2 D:7 Mecidiyeköy / Şişli / İST T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70
REKLAM KOORDİNASYON info@origamimedya.com GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT
BASKI VE CİLT APA Uniprint Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Köyü, Hadımköy - İstanbul Caddesi, No: 159 34555 - İstanbul - Türkiye Telefon: 0 212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr
MOMENT EXPO Dergisi, Origami Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. “Moment Expo Dergisi” ibaresi kullanılarak alıntı yapılması izne bağlıdır. Moment Expo Dergisi Makine İhracatçıları Birliği’nin 7.500 adet basılan ücretsiz süreli yayınıdır.
gündem
MTG, ABD PAZARINA İLK ADIMI ATTI Makine Tanıtım Grubu (MTG), ABD’de düzenlenen MDA (Motion, Drive & Automation Fair) Fuarına “PLATİN SPONSOR” olarak katıldı. Hedef ülke olarak belirlenen ABD pazarına ilk adımı atan MTG, 3 yıllık yok haritasını belirlemek üzere ana aktörlerle yoğun temaslarda bulundu.
M
TG, 8-13 Eylül tarihleri arasında ABD’de düzenlenen MDA Fuarına stantla katıldı. IMTS (International Manufacturing Technology Show) Fuarı ile eşzamanlı düzenlenen MDA Fu-
8
arı, MTG’nin ABD’de katıldığı ilk organizasyon olma özelliği taşıyor. MTG, platin sponsor olarak fuarın farklı alanlarına da Türk makinesini tanıtıcı çok sayıda ilan verdi. Fuar süresince ABD’deki çeşitli kuruluşlar, firmalar ve dernek temsilcileriyle top-
lantılar gerçekleştiren MTG yetkilileri, önümüzdeki yıllarda hedef ülkeye yönelik yapılacak çalışmalarla ilgili yol haritasını belirlemek için hazırlıklara başladı. Fuardan önce ilgili basın kuruluşlarına Türk makine sektörü hakkında bilgiler içeren bültenler gön-
gündem
deren MTG, ABD’deki sektörel yayınların sayfalarında da ilanlarıyla yerini aldı. MTG, Hedef Pazara Odaklandı Dünyanın en önemli sanayi ve üretim teknolojileri fuarlarından biri olan IMTS Fuarı ve eş zamanlı olarak aynı alanda düzenlenen MDA Fuarına; 2035 katılımcı ile 100 binden fazla ziyaretçi ilgi gösterdi. Önümüzdeki yıllarda ABD’de yoğun faaliyetlerde bulunmayı planlayan MTG, daha önce Almanya ve Hollanda’da yürüttüğü şekilde, dünyanın en önemli makine ithalatçısı olan ABD pazarında da fuar ile eşzamanlı olarak gerçekleştirdiği tanıtım-reklam faaliyetleri, toplantılar ve çeşitli görüşmelerle etkin bir çalışma yürüttü. Fuara, MTG’yi ve MAİB’i temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Sevda Kayhan Yılmaz, Ferdi Murat Gül, Zeynep Erkunt Armağan, Ali Eren ve Tamer Güven katıldı.
IMTS Fuarı ve eş zamanlı olarak düzenlenen MDA Fuarına; 2035 katılımcı ile 100 binden fazla ziyaretçi ilgi gösterdi.
nayi parkı olan Elk Grove Village bölgesini ziyaret etti. Elk Grove İş Geliştirme ve Pazarlama Departmanı Yöneticisi Josh Grodzin’in ev sahipliğinde gerçekleşen ziyaret kapsamında Yönetim binasında yapılan toplantıda Elk Grove şehri hakkında bilgi alındı, Türk Makine sektörü ile MTG hakkında karşı tarafa bilgi verildi. MTG Yönetim Kurulu Üyeleri toplantı sonrasında ABD merkezli büyük ölçekli OEM’lerin kompleks parçaları için hassas üretimler yapan ACME Industries firmasının çalışmalarını yerinde inceledi. Ziyaretlerde MTG’nin önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi hedeflediği çalışmalar arasında yer alan, ABD’de bir ticaret merkezi/ofisi açılması konusunda bir ön araştırma yapıldı.
MTG Yönetim Kurulu İkili Görüşmelerde Bulundu Fuar süresince çeşitli organizasyonlar, dernekler ve firmalardan temsilcilerle ikili görüşmeler yapan MTG Yönetim Kurulu Üyeleri eş zamanlı olarak ABD makine sektörünün kalbinin attığı Illinois Eyaletinde bir ileri karakol kurmanın yollarını tespit etmek üzere sektörün önemli temsilcilerine ziyaretlerde bulundu. MTG yetkilileri 12 Eylül’de 14 kilometrekarelik alanda 3 bin 600 firmanın faaliyet gösterdiği ABD’nin en büyük sa-
9
gündem
1 MAİB Yönetim Kurulu Üyeleri Sente AdvIsory Yetkilisi Serhat Çiçekoğlu ile bir araya gelerek ABD makine pazarının dinamikleri, giriş stratejisinin nasıl belirleneceği ve Venture CapItal konularında bilgi aldı.
1 2 IMTS Fuarının organizatörü olan AMT Derneğinin Başkan Yardımcısı ve IMTS Fuarının CEO’su Peter R. Eelman’ın ofisinde yapılan görüşmeye MTG Yönetim Kurulu Üyeleri Sevda Kayhan Yılmaz ve Ferdi Murat Gül katıldı.
2 10
gündem
3 Almanya’nın saygın basın yayın kuruluşlarıyla bir araya gelen MTG Yetkilileri, Türk makine sektörünün ALMANYA VE ABD’DE EŞ ZAMANLI tanıtımına yönelik çalışmalarda bulundu. Basın temasları kapsamında Fabrıcator Dergisinin yöneticileri MTG standını ziyaret etti.
3 4 MTG Yönetim Kurulu Üyeleri, Ticaret Ataşeliğinin organizasyonuyla ABD’nin en büyük organize sanayi bölgesi OLARAK TANIMLANAN Elk Grove Vıllage’yi ziyaret etti.
4 5 Elk Grove Vıllage İş Geliştirme ve Pazarlama Deparmanı Direktörü Joshua M. Grodzın ile MTG Yönetim Kurulu Üyeleri bir araya geldi. GörüŞmede Grodzın, Elk Grove’DA FAALİYETTE BULUNMANIN ŞART VE AVANTAJLARI HUSUSUNDA YÖNETİM KURULUNU BİLGİLENDİRDİ.
5 11
gündem
6 MTG Yönetim Kurulu Üyeleri Josh Grodzın eşliğinde büyük ölçekli OEM’lerin kompleks parçaları için hassas üretimler yapan ACME Industrıes’i ziyaret ederek Tesis Mühendislik Hizmetleri Müdürü John P. Kearney’den bilgi aldı.
6 7 ELK GROOVE SANAYİ BÖLGESİNDE KURULU TÜRK FİRMALARINI DA ZİYARET EDEN MTG Yönetim Kurulu Üyeleri Ermaksan firmasının Amerika kıtasındaki faaliyetlerini yürüten Ermak USA şirketini ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi aldı.
7 8 Türk makine sektörünün tanıtımına yönelik yurt dışı çalışmalarını sürdüren Makine İmalatçıları Birliğinin (MİB) MDA Fuarı kapsamında KAPSAMINDA HAZIRLATTIĞI VE MTG TARAFINDAN YAPTIRILAN GÖRSELLERİN DE BULUNDUĞU standa ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi. MİB Genel Sekreteri Nail Türker’de fuar süresince çeşitli temaslarda bulundu.
12
8
gündem
9
9
ABD’nin önemli sektörel yayınlarının ilgi gösterdiği MTG ile röportaj gerçekleştiren dergilerden biri de Modern Machıne Shop’tu. MTG Yönetim Kurulu Üyeleri Sevda Kayhan Yılmaz ve Ferdi Murat Gül ile bir araya gelen isimler arasında derginin Avrupa Bölgesi Müdürü Edward J. Kanıa, Yayıncı Travıs J. Egan ve Editör Derek R. Korn yer aldı.
10 T.C. Şikago Başkonsolosu Ramis Şen ve Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci’nin de aralarında bulunduğu birçok isim MTG standını ziyaret edenler arasındaydı.
10 11 Amerika pazarına yönelik çalışmalar çerçevesinde MTG’nin 2015 yılında katılmayı planladığı FUARLAR ÜZERİNE YAPILAN GÖRÜŞMELER KAPSAMINDA FMA’dan Mark Hoper’LA GÖRÜŞÜLDÜ.
11 13
gündem
12 Fuarla eş zamanlı yayınlanan Fabrıcator, MDA Technologıes, Automatıon Technologıes, Manufacturıng Engıneerıng ve Modern Machıne Shop dergilerinDe YAYINLANAN REKLAMLARIN YANI SIRA ÇEŞİTLİ SEKTÖREL YAYINLARDA TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNE VE MTG’NİN ÇALIŞMALARINA GENİŞ YER AYRILDI.
12 13
13
Wısconsın’in yatırım açısından avantajları ve mevcut ımkanları hakkında bilgi alınan görüşmeye ise Wısconsın Economıc Development Corporatıon’u temsilen Mark Rhoda Reıs ve Stanley Pfrang katıldı.
14 MDA Fuarında Makine Tanıtım Grubu “Platin Sponsor” olDU. Sponsorluk kapsamında, www.mda-na.com / www.ıa-na.com internet sitesinde web banner, e-newsletter, sosyal medya reklamlarında görünürlük, VIP Lounge’da MTG görseli, VIP Lounge kullanım hakkı, partner şov yayınlarında (Plant Engıneerıng, Control Engıneerıng, Automatıon World, Compressed Aır Best Practıces) ilan, halı etiketleri ve Şarj istasyonlarında MTG reklamlarına yer verilDİ.
14
14
gündem MDA (Motıon, Drıve & Automatıon Faır) Fuarına katılan Türk firmaları ve sivil toplum örgütleri ABD pazarına yönelik çalışmalarına başladı. Pazarda izleyecekleri stratejileri ve yol haritalarını belirleyen yetkililer, fuarla ilgili izlenimlerini paylaştı.
“MTG, Türk Makine Sektörünü Dünyaya Tanıtıyor”
Semih Kar Karmetalusa Firma Yöneticisi Karmetal Satış-Pazarlama ve Dış Ticaret Müdürü Yönetim Kurulu üyesi
“ABD pazarında, Karmetal markasıyla 10 yılı aşkın bir süredir bayilerimiz vasıtasıyla yer alıyoruz. Bu kıtada bulunan müşterilerimize sunduğumuz hizmet kalitesini daha da yükseltebilmek için, firmamızın direkt olarak burada bulunmasının daha doğru olduğuna karar vererek Karmetalusa ismiyle bir satış-pazarlama firması kurduk. Bu doğrultuda da geçtiğimiz sene Chicago McCormick Place/IL’de düzenlenen Fabtech 2013 Fuarına katıldık. Bu sene yine aynı fuar alanında gerçekleştirilen IMTS/MDA 2014 fuarında hazır bulunuyoruz. IMTS Fuarı, metal işleme sektörüne hitap ettiği ve dünyanın en önemli fuarlarından olduğu için buradayız. Ayrıca ABD, firmamızın hedef pazarlarından birisidir. Tüm kanalları da kullanarak firmamızın tanınırlığına katkı sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk makine sektörü global dünyanın yükselen değerleri arasında. Gerek kalite yönüyle, gerekse rekabetçi fiyatlarıyla sektörel anlamda Avrupa’daki başarımızdan sonra ABD pazarına da giriş yapmış durumdayız. Sac şekillendirme ve işleme sektöründe üretim yapan birçok Türk firması ABD pazarında çalışma yürütüyor. Bu noktada sektör firmalarına düşen görev; Türk makinelerine dair yüksek kalite/rekabetçi fiyat algısını devam ettirerek sektörün bu pazarda kalıcı ve baskın olduğunu göstermektir. Bu yılki fuar hem alan, hem katılımcı, hem de ziyaretçi sayısı bakımından gayet tatmin edici. Karmetal olarak biz beklentilerimizin çok üzerinde bir fuar süreci yaşadık. Makinelerimiz büyük bir beğeni ile karşılandı ve çok sayıda alt bayilik talebi aldık. Genel anlamda Türk makinelerinin Çin makineleri ile kıyaslanması durumunu aştık. Bugün artık makinelerimiz daha ziyade Tayvan ya da İtalya’nın ürettikleriyle kıyaslanıyor. Karmetal olarak kullandığımız malzemeler ve işçilik kalitesi bakımındansa Tayvan ürünlerinin bile ilerisindeyiz. Özellikle komple malzeme taşıma ve kesme sistemleri üretimine başladığımızdan bu yana, dünyanın en çok tercih edilen firmalarından biri haline geldik. Gerçekleştirdiğimiz taşıma ve kesme projeleri, çoğunluğu ABD olmak üzere; İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Polonya gibi
dünya pazarlarına ihraç ediyoruz. Türk makine sektöründeki tüm firmaların da aynı başarıyı yakalamasını arzu ediyorum.” “Katıldığımız her fuarda MTG’yi mutlaka yanımızda görüyoruz. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle Türk makine sektörünü dünyaya tanıtmaya çalışıyorlar. Sektörümüzün popülaritesinin artmasının nedenlerinden bir tanesi kalitenin yükselmesi ise diğer bir neden de başarılı tanıtım çalışmalarıdır. MTG de işte bu sacayağını tamamlıyor. Firmaların kaliteli ürün imal etmenin yanında üstlerine düşen bir diğer görev de, kendi tanıtımlarını yapmalarıdır. Bu çalışma, yurt dışında fuarlara katılmak gibi faaliyetleri içerdiği gibi, yine yurt dışında yayın yapan yazılı ve dijital dergi-internet sitesi gibi araçlara reklam vermeyi de kapsar. Bununla ilgili devlet destekleri bulunuyor fakat ben şu hususa dikkat çekmek istiyorum: Türkiye’de 30’dan fazla firma Turqum Belgesi sahibi. Yani bu firmalar Türkiye’nin en önde gelen makine imalatçıları. Tanıtım aşamasında bahsettiğim bu firmalar biraz daha desteklenebilirse hem ulaşamadığımız, sesimizin yetmediği daha çok yere ulaşır, hem de Turqum Belgesine henüz sahip olmayan firmaları teşvik etmiş oluruz diye düşünüyorum. Ayrıca, katıldığımız fuarlarda İtalyan, Alman ya da İsviçreli üreticilerin küçük küçük ve ayrı stantlarda olmak yerine, birleşerek tek bir stant altında toplandığını gözlemliyorum. Bu durum dikkat ve ilgi çekmek açısından oldukça faydalı bir taktik. MTG de, fuarlarda Türk makinecilerin bir arada olmasını sağlamak adına bu tarz bir kümelenmeyi desteklerse oldukça yararlı olur.”
15
gündem
“Fuar, ABD Pazarını Tanımak için Önemli Avantajlar Sunuyor”
M. Nail TÜRKER Makina İmalatçıları Birliği Genel Sekreteri
“Makine İmalatçıları Birliği (MİB) olarak davetlisi olduğumuz IMTS fuarına, 10 yıldan fazla süredir katılıyoruz. Fuar, ABD’de gerçekleştirilen en önemli imalat teknolojileri fuarı olma özelliğini taşıyor. 2014’te fuar kapsamına “Motion and Drive” otomasyon alt grubu da alınarak daha güçlü bir sinerji oluşturuldu. 2006 yılındaki fuarda hiç Türk firması olmamasına rağmen bugün dört firma ile MTG ve MİB burada hazır bulunuyor. ABD pazarının durumu ve pay alabileceğimiz alanlar hakkında bilgi veriyor olması, fuarın sağladığı avantajlar arasında yer alıyor. Ayrıca Türk firmalarının ismini duyurabilmesi için de bu alanın yararlı olduğunu düşünüyorum. Katılımcı firmalarımızın da tamamı memnuniyetlerini bizlere iletti. Takım tezgahı imalatçıları olarak, ABD, en az pay aldığımız pazarlardan biri. ABD’de düzenlenen sektörün bu en büyük fuarında, bölgenin eğilimleri hakkında bilgi edinmek, pazar payımızı artırma noktasında en önemli verilerimizden biri olacaktır. Pazarın ne istediğini doğru bilmek en önemli avantajdır. ABD imalat sanayisi, 2008 yılı seviyesine geri dönmeyi başarmış gibi gözüküyor.
Hem katılımcı, hem de ziyaretçilerin ilgisi de bu durumu yansıtıyor. Türk imalatçılarının gelişmiş olduğu sac-boru-profil işleme tezgahları pazarının, talaşlı işleme tezgahları pazarına göre ABD’de daha küçük olduğu dikkate alınmalıdır. Takım tezgahları ihracatımızda ABD üçüncü sırada olsa da, ikinci sırada olan Rusya’nın yüzde 10,2 oranı yanında, biz 4,5’lik paya sahibiz.” “MTG, sektörün tanıtımına dair çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Hedef pazar seçimlerinde, sektörde örnek olmuş pazarları isabetli bir şekilde daha büyük kitlelere ve bu pazarlara gelen daha küçük ülkelerin alıcılarına ulaşılmasını sağlıyor. Yine de ‘davul bile dengi dengine çalar’ mantığı ile makine veya tezgah üretiminde, sunabildiğiniz katma değere göre müşteri ve/veya işbirliği için partner bulabiliyorsunuz. Yaratabildiğiniz katma değerdeki gelişiminizi dikkate alarak, pay artırmanızın çok zor olduğu makine sektöründe; uzun vadeli sonuçlara da ilgi gösterilmeli.”
“MTG’NİN Reklam Çalışmaları Çok Faydalı”
Mert Atayurt TMMA USA İş Geliştirme Danışmanı
16
“İş geliştirme alanında çalışan biri olarak sektörün önceliklerini, anahtar seçimlerini ve hedeflenen büyüme alanlarını görmek açısından faydalı gördüğüm IMTS Fuarına 2008’den, FABTECH Fuarına da 2010 yılından bu yana katılıyorum. Sektörde tekrar yakalanan büyüme sonucu 2014 yılındaki IMTS/MDA şu ana kadar gördüğüm en geniş katılımlı fuar diyebilirim. IMTS/MDA fuarına katılabilecek düzeyde makine imalatçısı Türk firmalarının sayısı fazla olmasa da, Türk makina sektörünün gücünün duyurulması ve ABD makine sektörünün hangi konulara odaklandığının görülmesi açısından burada bulunmanın faydalı olduğuna inanıyorum. Firmalarımız tanımadıkları ve coğrafi uzaklığa sahip bu pazara temkinli yaklaşıyor. ABD’ye, Türkiye’den uzun yıllardır parça ve fason makine ithalatı gerçekleştiriliyor. Sac işleme makineleri ve kaynak ekipmanları konusunda da Türk firmalarının dikkate değer bir payı var. Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu bölgesindeki başarılarını ve deneyimlerini, ABD’ye de yayarak büyüyebilir. Bunu gerçekleştirmenin kendine özgü zorlukları olsa da, Türkiye’nin bu zor-
lukları aşacak gücü var. Türkiye’nin, uzun vadede ABD makine sektöründe pazar payını artırması gayet mümkün gözüküyor.” “ABD’de Türk makine sektörü yeterince tanınmadığı için üretici firmaların önce bu engeli aşması gerekiyor. Bu açıdan Makine Tanıtım Grubunun (MTG), Türk makinesinin imajını güçlendirmeye yönelik dergi ilanlarını ve fuar katılımlarını çok faydalı buluyorum. İlanlar, makine satın alacak firmaların takip ettiği dergileri de içine alacak şekilde yaygınlaşırsa daha iyi olur. Bu çerçevede MTG’nin, makinelerin yaygın olarak sergilendiği WasteExpo ve Processexpo gibi önemli fuarlara katılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.”
gündem
“MTG, Reklam ve Tanıtım için Tüm Gücünü Kullanıyor”
Nihat Çınarlı Ajan Elektronik İhracat Satış Müdürü
“ABD’nin çeşitli şehirlerinde, sektörümüzle ilgili gerçekleştirilen fuarlara 2009 yılından itibaren düzenli olarak katılıyoruz. Fuarlar, bir ülkeyi tanımak ve yapısını anlayabilmek için en önemli etkinliktir diyebiliriz. IMTS, Amerika kıtasının en önemli metal işleme fuarı; Almanya’daki EMO Fuarının da Amerika kıtasındaki karşılığıdır. Fuarda, potansiyel müşterilerimizle kurduğumuz temasları ve mevcut müşterilerimizle geliştirdiğimiz ilişkileri; firmamızın ABD pazarındaki geleceği için önemli adımlar olarak değerlendiriyoruz. IMTS Fuarına İlk defa katılmamıza rağmen büyük bir ilgiyle karşılaştık. Beklediğimizden daha üst düzeyde ve kaliteli bir ziyaretçi profili mevcuttu. Bundan sonra düzenli olarak burada yer almak istiyoruz. Türk makine sektörü çoğunlukla Avrupa’da faaliyet gösteriyor. Mümkün olan en yüksek katılımla bu kıtadaki faaliyetlerin de artırılması gerekiyor. ABD pazarına yönelik yapılan sektörel anketler, 2015 yılı için pazarın büyüklüğünün yüzde 37 artarak 6,6 milyar dolardan 8,8 milyar dolara çıkacağını öngörüyor. Tahmin edilen artış rakamının bu seneki organizasyonu daha kalabalık ve
anlamlı kıldığını düşünüyorum. Bu çerçevede firmamız da, ABD pazarındaki etkinliğini gün geçtikçe artırarak müşteri portföyünü genişletiyor. Türk üreticilerin buradaki varlığının da gün geçtikçe sağlamlaşacağına inanıyorum.” “MTG, Türk makinesinin imajını güçlendirmek için gerekli reklam ve tanıtım çalışmalarını yeterli düzeyde gerçekleştiriyor. Bu noktadan sonra, Türk makine imalatçılarının daha aktif rol alıp gerekli tanıtım ve organizasyon çalışmalarına ağırlık vermesi gerekiyor. Böylesine uzak mesafelerde gerçekleştirilen fuarlar bir hayli masraflı oluyor. Sağlanan teşvikler, fuarlara katılmak isteyen firmalar açısından çoğu zaman yetersiz kalıyor. Fuar katılım teşviklerinin gözden geçirilip en azından ABD gibi uzak noktalar için daha cazip hale getirilmesi, katılımcı firmaların sayısını artıracaktır diye düşünüyorum.”
“TÜRK Makine Sektörünün MARKALAŞMASI İÇİN ÇOK ÇALIŞMALIYIZ”
Şeref Başaran Başaran GrInder Firma Yöneticisi
“Başaran Grinder markasıyla ABD’de 33 yıldır taşlama tezgahları imalatı gerçekleştiriyoruz. Dünya genelinde; delik taşlama, silindir taşlama, puntasız taşlama, radius taşlama, creepfeed taşlama, superabrasive taşlama ve flexibil taşlama merkezleri üreten firmalar arasında son derece önemli bir yere sahibiz. Diesel ve benzin motor enjektör meme taşlama konusunda ilk dört üreticiden biri, heavy-duty (100 HP) creep feed grinder imalatında (jet motor türbin kanadı taşlaması) ilk üç üreticiden biri, sert metal (carbide) taşlama alanında ilk ve flexibil taşlama ile universal taşlama makineleri imalatında ilk beş üreticiden biri olarak sektörünüzle ilgili ABD’de düzenlenen fuarlara 32 yıldır aralıksız katılıyoruz. IMTS/MDA gibi önemli fuarlara; teknolojiye uyum sağlamak, mevcut rakiplerimize karşı kendimizi konumlandırabilmek ve projelerimizle ilgili ileriye dönük kararlar verebilmek amacıyla katılıyoruz. Örneğin elektronik transmisyon ile ilgili projelerin arttığını ve artık seri olarak dişli yapan makinelere ihtiyaç kalmayacağını bu tarz fuarlarda çok net gözlemleyebiliyorsunuz. Bunun gibi ileriye dönük
öngörüler içeren projeler ancak IMTS, EMO veya JIMTOF gibi büyük yatırımlara dönük fuarlarda karşınıza çıkıyor. Bu yılki fuarda, faaliyet gösterdiğimiz alan olan taşlama ile ilgili projelerin önceki yıllara oranla daha da arttığını gözlemledim. Aşınmaya dayanıklı ve yüksek alaşımlı malzemelerle ilgili projelerin sayısı oldukça fazla. Petrol endüstrisi ve uçak sanayisi ile ilgili yeni türbin motor tasarım çalışmalarının ve otomobil endüstrisi için “near-net-shape” konusunda geliştirilmek üzere olan toz metal parça tasarımlarının kalıp ve takım projeleri; fuarda dikkat çeken yenilikler arasındaydı. IMTS/ MDA Fuarı her ülkenin önde gelen makine firmalarının yer aldığı makine sektörünün önünü açan bir fuar. “ABD’de Türk makine sektörünün tanıtımına yönelik çalışmalara kesintisiz devam edilmeli. Şartlar oluştuğu takdirde firmamızın sahip olduğu yüksek teknolojiyi Türkiye’ye getirebilir ve ‘Made in Turkey’ damgasıyla Türk makine sanayisinin daha da gelişmesi için üzerimize düşen sorumluluğu üstlenebiliriz.”
17
gündem
Makine Tanıtım Grubu (MTG), hedef pazar olarak belirlediği Almanya’ya yönelik tanıtım kampanyalarını sürdürüyor. MTG bu kapsamda, Stuttgart şehrinde 16-20 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Metal İşleme Teknolojileri Fuarı AMB’ye INFO STANTLA KATILARAK TÜRK MAKİNECİLERE DESTEK VERDİ.
18
g端ndem
19
gündem
M
etal İşleme Teknolojileri Fuarı AMB 2014’e katılan Makine Tanıtım Grubu, “You Are In Good Hands - Emin Ellerdesiniz” sloganıyla bir kez daha Almanya sahnesindeydi. “Türk makinesine güven” vurgusu yapan MTG reklamları, fuar alanı ve şehir merkezinde yaygın olarak yer aldı. Fuar çerçevesinde düzenlenen MTG toplantılarında ise yabancı kurumlar, firma temsilcileri, basın mensupları ve Türkiye Konsolosluğu yetkilileri ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirildi. FUAR ALANI VE ŞEHİR MERKEZİ MTG REKLAMLARIYLA DONATILDI “You Are In Good Hands - Emin Ellerdesiniz” sloganı ile tasarlanan MTG reklamları; şehir merkezindeki tramvaylarda, Stuttgart havaalanı bagaj teslim bölümünde, otobüslerin üzerinde, şehirler arası tren istasyonlarındaki billboardlarda, fuar ana girişinde ve fuar holleri ile stantların arasında uçan zeplinlerde yer aldı. Fuara, Makine İhracatçıları Birliğini (MAİB) ve Makine Tanıtım Grubunu temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz katıldı. Fuar boyunca MTG standında makine sektörü ile ilgili yabancı kurumlar, firma temsilcileri, basın mensupları ve Türkiye Konsolosluğu yetkilileri ile görüşmeler yapıldı. Toplantılara, MAİB şube personeli ile Makine İmalatçıları Birliği (MİB) temsilcisi de katıldı.
20
gündem
Fuarda, Alman Satın Alma Birliği (BME) ve Alman Takım Tezgahları İmalatçıları Birliği (VDW) ile de bir toplantı gerçekleştirildi. MTG standında ayrıca çok sayıda ikili iş görüşmeleri de gerçekleştirildi. Stuttgart Ticaret Ataşesi Ahmet Bayraktar da MTG standını ziyaret etti. 17 Eylül 2014 tarihinde fuar alanında düzenlenen kokteyle Türk ve yabancı katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. MTG’NİN BASIN TOPLANTISINA YOĞUN KATILIM 17 Eylül tarihinde yerli ve yabancı davetlilerin yanı sıra yabancı basın mensuplarının da takip ettiği toplantı ve kokteyl organizasyonu gerçekleştirildi. Toplantıda, MTG Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz; Türk makine sektörü ve Almanya ile Türkiye arasındaki dış ticaret ilişkileri hakkında çeşitli bilgiler vererek soruları yanıtladı. Sevda Kayhan Yılmaz, Türk makine imalatçıları olarak amaçlarının sadece Almanya’ya makine satmak değil, tüm dünyaya Almanya ile birlikte makine satmak olduğunun altını çizdi. Ayrıca Türk yatırımcıları ve işadamları için vize sorununun derhal çözülmesi gerektiğini belirten Yılmaz’ın açıklamalarında öne çıkan diğer başlıklar ise şunlar oldu: “Almanya’ya girmekte zorlanan Afrika ve Orta Doğu ülkeleri için Türkiye satış ve üretim üssü haline gelecek. Almanya kalifiye genç nüfus eksikliğini; Türkiye’deki iyi yetişmiş, orta ve üst düzey yöneticilerle aşacak.” 20 Eylül tarihine kadar süren fuar boyunca MTG standında yabancı ziyaretçilere ve katılımcılara Türk makine sektörü hakkında kapsamlı bilgiler verilirken Türk firmaları da ziyaret edilerek sorunları ve çözüm önerileri dinlendi.
21
gündem
Şehirlerarası tren istasyonlarının çeşitli noktalarındaki bIllboardlarda, MTG reklamları yer aldı. Fuara trenle gelen ziyaretçileri MTG REKLAMLARI KARŞILADI.
Şehir hatları otobüslerinin yan ve arka yüzlerine konumlanan MTG reklamları şehir içinde de dikkatlerin Türk makinelerine yoğunlaşmasını sağladı.
22
gündem
Fuar holleri ve stantların arasında uçan MTG zeplini, fuarın tek hareketli reklam tasarımıydı.
Fuarın ana girişinde yer alan DEV MTG BALONU ziyaretçilerin ilgisini çekti.
Bagaj bantları üzerinde dönen MTG ilanları, fuar için yurt dışından gelen ziyaretçileri karşılayan ilk reklamlar oldu.
23
gündem
“MTG, Türk Makinesinin İmajını Güçlendiriyor”
8.
KATILIM
Murat Ayır Eroğlu Makina Satış Müdürü “Yeni teknolojilerimizi tanıtmak ve istikrarlı bir firma olduğumuzu müşterilerimize göstermek için uzun yıllardır AMB Fuarına katılıyoruz. Bu sene de fuardaki yerimizi aldık ve firmamıza yönelik ilgiden çok memnunuz. Yeniliklerimizi gören müşterilerimiz bize isteklerini sunuyor. Geçmiş fuara göre bu yılın çok daha hareketli olduğunu söyleyebilirim. Almanya ekonomisindeki toparlanma AMB Fuarında da kendini gösteriyor. 2009 krizinden sonra ciddi bir yükseliş var ve biz de bunun meyvelerini toplamaya başladık. Türk makine sanayisi için en önemli pazar olan Almanya’nın büyümesi, sektörümüzün daha da gelişmesini sağlayacaktır. İlerleyen yıllarda da AMB Fuarına katılmaya devam edeceğiz.” “MTG’nin Türk makinesinin markalaşması ve imajının güçlendirilmesine yönelik tanıtım kampanyalarının çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Almanya’da pek çok makine fuarında MTG’nin reklamları ile karşılaşıyoruz. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum ve MTG’nin tanıtım kampanyalarının artarak sürmesini diliyorum.”
24
Şehir içi ulaşımı sağlayan ve fuar alanına gelenlerin yoğun olarak kullandığı tramvaylar, MTG reklamlarıyla bezendi.
gündem
“Ülkemiz için hepimiz çok çalışmalıyız”
1.
KATILIM
Yüksel Mesut Miksan Yönetim Kurulu Başkanı AMB Fuarı Almanya, Fransa ve İsviçre gibi ülkelere ihracat yapmak isteyen makine imalatçısı firmalara önemli fırsatlar sunuyor. Biz de, söz konusu pazarlardaki etkinliğimizi artırmak amacıyla fuara katılıyoruz. Daha önceki yıllarda ziyaretçi olarak yer aldığımız AMB Fuarında ilk kez stant açtık. Firmamıza gösterilen ilgiden oldukça memnunuz ancak ilk kez katıldığınız bir fuardan verim almak pek de mümkün değil. Müşterilerin güvenini kazanmak için en azından üç kez AMB Fuarında boy göstermemiz gerektiğine inanıyorum. Çünkü AB pazarı için devamlılık en önemli konudur. İlerleyen yıllarda da AMB Fuarına katılmaya devam ederek bu güveni tesis edeceğimize inanıyorum.” “MTG’nin tanıtım kampanyalarını farklı ülkelerde bir çok fuarda takip ediyorum ve hepsinin de çok değerli olduğunu düşünüyorum. Ancak daha fazla çalışmalıyız. Bu sadece MTG için geçerli değil. Hepimiz, ülkemiz adına elimizden gelen gayreti göstermeliyiz ve Türk makine sektörünün markalaşması için durmaksızın çalışmalıyız.”
25
gündem
MTG, Metalürji Sektörünün KalbiNİN ATTIĞI ANKİROS FUARINDAYDI Makine Tanıtım Grubunun (MTG) desteklediği, Avrupa ve Asya metalürji sektörleri arasında köprü olan ANKIROS, ANNOFER ve TURKCAST fuarları yoğun katılımla 11-13 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi.
F
uara info stant ile katılan MTG, yerli ve yabancı katılımcıları Türk makine sektörü hakkında bilgilendirerek Türk makinesi ve üreticisinin imajının güçlendirilmesine katkıda bulundu. 12. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm Teknoloji, Makine ve Ürünleri İhtisas Fuarı Ankiros 2014, 11. Uluslararası Demir Dışı Metaller Teknoloji, Makine ve Ürünleri İhtisas
26
Fuarı Annofer 2014 ile 6. Döküm Ürünleri İhtisas Fuarı Turkcast 2014, bu yıl da tek çatı altında düzenlendi. 41 ülkeden 974 firmanın ürünlerini sergilediği fuarlar, yurt içi ve yurt dışından yoğun ziyaretçi katılımı ile gerçekleştirildi. İki önemli kongreye de ev sahipliği yapan fuarların bu yılki onur konuğu ise Almanya Aşağı Saksonya Ekonomi Bakanı Olaf Lies oldu. Bihrat Mavitan’ın dökme heykelleriyle hazırladığı “Sana-
yi Sanatı” sergisi de fuarların ilgi çeken bölümleri arasındaydı. Türkiye’nin Önemine Vurgu Yapıldı Fuarın açılış konuşmasını Hannover Messe Ankiros Fuarcılık Genel Müdürü İbrahim Anıl yaptı. Birlikteliğin ve sektörün sıkı duruşunun başarıyı getirdiğini vurgulayan İbrahim Anıl, fuarda temsil edilen firma sayısının
gündem
845’ten 974’e yükseldiğini söyledi. Fuara yurt dışından gösterilen ilginin artığını belirten İbrahim Anıl, eylül ayı içinde dünya metalürji sektörünün kalbi İstanbul’da atacak dedi. İbrahim Anıl’dan sonra söz alan Global Fairs - Deutsche Messe AG Başkan Yardımcısı Wolfgang Lenarz ise “41 farklı ülkeden katılım olması organizasyonun uluslararası bir boyuta taşındığının göstergesidir. Bu fuar organizasyonu sadece firmalar arasında kontak kurmak ve mal satmak için değil aynı zamanda endüstriyel anlamda sektörlere katkıda bulunmak açısından önemlidir” açıklamasında bulundu. Açılış töreninde konuşan CEMAFON Genel Sekreteri Dr. Timo Würz de, “Türkiye sektörde Ortadoğu, Asya ve Avrupa için önemli bir kapıdır. Türkiye’nin 2014’te yüzde 4 büyümesi Avrupa firmalarının ilgisini çekti ve iştahını artırdı” sözleriyle Türkiye’nin sektör açısından önemine vurgu yaptı. Törende söz alan Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Kocaoğlu, 90 yılı geride bırakan Cumhuriyet tarihi içinde döküm sektörünün gelişimini kesintisiz sürdürdüğüne dikkat çekerek aktif fabrika sayısının bine, çalışan sayısının ise 35 bine ulaştığını söyledi. İş sağlığı ve güvenliği konusuna da değinen Uğur Kocaoğlu, “Firmalarımız için işçi sağlığı ve güvenliği birinci öncelik olmalı” dedi. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Yüksek İstişare Konseyi Üyesi Ali Pandır ise sektörün yapısıyla ilgili bilgiler paylaşarak sektör için fuarın öneminden bahsetti: “2000 yılı itibariyle sektörümüz yükselişe geçti. Son 10 yılda 27 milyon tonluk bir büyüme gerçekleştirdik. Çelik sektöründeki teknolojik ilerleme ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İki yılda bir düzen-
27
gündem
lardan ziyaretçiler Türk döküm üreticileriyle buluştu. Fuarda ayrıca TMMOB Metalürji Mühendisleri Odası tarafından organize edilen 17. Uluslararası Metalürji ve Malzeme Kongresi ile TÜDÖKSAD tarafından organize edilen 7. Uluslararası Ankiros Döküm Kongresinde sektörün sorunları, çözüm önerileri ve atılacak adımlar tartışıldı.
lenen fuar yalnız Türk çelik sektörünü değil bölgeyi de yakından ilgilendiriyor. Katılımcıların beklentilerine cevap bulacağı bir fuar dilerim.” 70’Ten Fazla Ülkeden Profesyonel Ziyaretçi Fuarı Takip Etti Konuşmaların ardından tören katılımcılarına plaketleri takdim edildi. Açılış sonrasında ise protokol üyeleri fuar katılımcılarını ziyaret etti. İlk gün firmaları ziyaret edenler arasında Almanya Aşağı Saksonya Ekonomi, Çalışma ve Ulaştırma Bakanı Olaf Lies’de yer aldı. ANKIROS, ANNOFER 2014 fuarları ziyaretçilerin, demir-çelik, döküm ve demir dışı metaller sektörüne yönelik indüksiyon ocakları, refrakter malzemeleri, döküm, kalıplama, kumlama makineleri, mikserler, ısıl işlem fırınları, kontrol ve test cihazları, hammadde ile sarf malzemeleri gibi ürünlere tek bir platformda ulaşmasına olanak tanıdı. 70’i aşkın ülkeden çok sayıda profesyonel ve alım heyeti fuarları ziyaret etti. Fuar kapsamında TÜDÖKSAD üyeleri başta olmak üzere 65’in üzerinde Türk döküm üreticisi yeni ürün ve teknolojilerini sergileme fırsatı buldu. Otomotiv, inşaat, iş makineleri, ağır makine sanayi, çimento, beyaz eşya, demiryolu, havacılık gibi farklı alan-
28
Fuara info stant ile katılan MTG, yerli ve yabancı katılımcıları Türk makine sektörü hakkında bilgilendirerek Türk makinesi ve üreticisinin imajının güçlendirilmesine katkıda bulundu.
gündem
“MTG, önemli bir görev icra ediyor” 41 ülkeden 974 katılımcının yer aldığı uluslararası nitelik kazanan fuarları, 70’i aşkın ülkeden çok sayıda profesyonel ziyaretçi ve alım heyeti organizasyonu takip etti. Metalürji sektöründeki son gelişmelerin sergilediği fuarlarla ilgili yerli üreticilerin görüşlerini aldık.
“SEKTÖRÜMÜZ HER YIL DAHA DA GÜÇLENİYOR”
12. KATILIM
Kubilay Dal TÜDÖKSAD Genel Sekreteri
“Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) olarak Ankiros Fuarlarına başladığından bu yana katılıyor ve destekliyoruz. Döküm sektörünün tüm paydaşları ile beraber yıllar içinde nasıl büyüdüğünü burada çok açık görebiliyoruz. Derneğimizin üyesi dökümhaneler ve sağlayıcı firmalarımız, fuar boyunca yoğun ticari görüşmeler gerçekleştiriyor. Fuar katılımcıların tamamının beklentilerinin karşılandığını düşünüyorum. TÜDÖKSAD’ın TurkCast fuar alanı içinde düzenlediği Uluslararası Döküm Kongresi de bu yıl büyük ilgiyle sektörün teknik bilgileri paylaşma hevesini ortaya koydu. Avrupa’nın üçüncü büyük demir döküm üreticisi olan sektörümüzün, bu tarz başarılı etkinlikleri önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Döküm sektörü özellikle katma değeri yüksek alanlarda büyüme kaydediyor. Bu büyümenin en önemli koşulu ise en son teknolojiye sahip olabilmektir. Sektörümüz, alüminyuma en yüksek değer katan yüksek basınçlı döküm alanında son 10 yılda çok büyük ilerlemeler gösterdi. Bu alandaki gelişmeleri heyecanla izliyoruz. Bununla beraber, çelik dökümde ise Avrupa ikincisi olan sektörümüz, yeni yatırımları ile üretiminin miktarını ve kıymetini artırarak yeni pazarları hedeflemektedir. Derneğimiz, üyelerimizin yeni pazarlara ulaşmasında ve küresel olarak bilinirlik kazanmasında üzerine düşen faaliyetleri de hayat geçirerek hem Dünya Dökümcüler Birliği, hem de Avrupa Dökümcüler Derneğinde aktif üye olarak çalışmalarını sürdürüyor.”
Alpagut Erşen Entil Satış ve Pazarlama Müdürü “Teknolojinin bugün geldiği noktada fuarlara katılmak artık eskisi kadar önem taşımasa da, sektörün önemli firmalarından biri olarak burada bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Fuarlar potansiyel müşteriler ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ziyaretçilerle doğrudan temas kurabildiğimiz organizasyonlar. Ankiros Fuarı da sektörün tüm bileşenlerini tek bir çatı altında toplaması sebebiyle bizim için büyük önem taşıyor. Her yıl olduğu gibi bundan sonra da ürünlerimiz ve ekibimizle burada olmaya devam edeceğiz.” “MTG’nin yaptığı tanıtım kampanyalarıyla son yıllarda Türk makinesinin imajının büyük bir atılım gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Tanıtım çalışmaları pazarlamanın en önemli ayağını oluşturuyor. Bu noktada akılda yer eden sloganları ve katıldığımız hemen her organizasyonda dikkat çeken geniş kapsamlı reklam çalışmalarıyla MTG önemli bir görev icra ediyor.”
“MTG, sektörümüzün modern, genç ve dinamik yapısını ortaya koyan çok başarılı tanıtım çalışmaları yürütüyor. Makine sektöründeki gelişmişlik düzeyimiz, MTG’nin özverili çalışmalarının da katkısıyla özellikle yabancı ziyaretçilerin oldukça dikkatini çekiyor. MTG’yi, sektörümüzün tanıtımı adına sürdürdüğü ve önemli karşılığı olan bu çalışmalar dolayısıyla bir kez daha kutluyorum.”
29
gündem
“MTG, Sektörümüze ve Ülkemize Fayda Sağlıyor”
“MTG, Özveriyle Çalışıyor” “Ankiros Fuarı firmamız açısından sektördeki gelişmeleri ve ivmeyi takip etmemizi sağlayan önemli bir organizasyon. Fuar, ziyaretçilerin yanı sıra sektördeki üretici firmaları da bir araya getirdiği için bu anlamda bir vitrin olma özelliğine de sahip. Fuarlarda çok sayıda ziyaretçiye ulaşmaktan ziyade doğru ziyaretçilere ulaşmak daha önemlidir. Bu anlamda sektörün önemli ve saygın üreticilerinden biri olarak firmamızın gayet iyi bir noktada olduğunu söyleyebilirim. Yıldan yıla daha da geliştiğini gördüğümüz Ankiros Fuarının bizim için başarılı geçtiğini ifade edebilirim.”
2.
KATILIM
2.
KATILIM
Anıl Altunkaya SMS Samsun Makina Satış ve Pazarlama Yetkilisi
Altan Kısar Altan Makina ve Çelik Döküm Genel Müdürü
“MTG, Sektörün Güçlü Yapısını Dünyaya Gösteriyor”
“Ankiros Fuarı döküm sektörü açısından oldukça önemli bir fuar. Geçen yıla kıyasla daha fazla sayıda döküm firmasının ilgi gösterdiğini gördüm. Yerli firmalarımızın üretim standartlarını oldukça ileri seviyelere taşımış olduğunu görmekten de memnun oldum. Fuar, eski müşterilerimizle bir araya gelme ve yeni müşterilerle tanışma ortamı sağladığı için bu yıl da burada olmayı istedik. Ankiros’un sunduğu fırsatları değerlendirip ürünlerimizi yurt dışına pazarlamayı istiyoruz.”
“Müşteri profilimizi geliştirmek, ürünlerimizin tanıtımını yapmak ve sektördeki bilinirliğimizi artırmak amacıyla fuara katıldık. Ankiros, döküm sektörü açısından oldukça önemli bir fuar. Geçen yıla oranla katılımcı ve ziyaretçi sayısının çok fazla değişmemiş olduğunu gördüm. Yalnızca döküm sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı bu yıl daha fazla. Belli bir program çerçevesinde ve ellerinde listelerle gelen yabancı müşterilerle karşılaştık. Kurduğumuz iş bağlantılarından olumlu geri dönüşler bekliyoruz.”
“MTG’nin reklam çalışmalarının ülkemize ve sektörümüze fayda sağladığını düşünüyorum. Anadolu’da faaliyet gösteren üreticilerin sesinin daha fazla duyurulması için MTG’nin desteğine daha çok ihtiyacımız var.”
2.
KATILIM
Birol Kuyumcu Akpınar Döküm ve Makine Dökümhane Müdürü
30
“MTG, Türk makine sanayisinin bilinirliğini artırmaya yönelik başarılı çalışmalar yürütüyor. Yurt içinde ve özellikle yurt dışında sürdürülen tanıtım çalışmaları sayesinde, makine sektöründe faaliyet gösteren önemli firmalara sahip, ciddi yatırımları olan bir ülke olduğumuzu rahatlıkla ifade edebiliyoruz. MTG’nin bu özverili çalışmalarının artarak devam etmesini diliyorum.”
“MTG, Türk makine sektörünün güçlü yapısını tüm dünyaya gösteren çalışmalara imza atıyor. Bu konuda atılan her türlü adımın firmalarımız ve genel olarak sektörümüz için olumlu etkiler yarattığına inanıyorum.”
gündem
“MTG, Türk Makinesini Markalaştırdı” “Yeni iş fırsatlarını değerlendirmek, tedarikçiler ve müşterilerle bir araya gelmek için Ankiros Fuarı oldukça değerli bir ortam sağlıyor. Yurt dışından ve özellikle İran’dan çok sayıda ziyaretçi ağırladık. Bunun yanı sıra savunma sanayisi alanında özel ürünler imal eden bir firma olarak yerli tedarikçilerle de bir araya gelme fırsatını yakaladık. Geçen yıla göre satışlar biraz daha az olsa da genellikle fuarların geri dönüşleri biraz zaman alabiliyor.”
“MTG’nin Çalışmalarını Yakından Takip Ediyoruz”
“MTG’nin Türk makinesinin markalaşması alanında yürüttüğü faaliyetlerin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. MTG, Türk makine sektörünün ulaştığı düzeyi her platformda anlatmaya devam etmeli.”
12. KATILIM
12
Cengiz Şimşek Tibet Makine Kalite Sistem Müdürü
KATILIM
Fulya İğrek İğrek Makina Üretim Planlama ve Kontrol Mühendisi
“MTG, Sektörün Gücünü Yansıtıyor” “Ankiros Fuarı, potansiyel müşterilerle temas kurabildiğimiz ve sektördeki gelişim düzeyini değerlendirmemize olanak sağlayan önemli bir organizasyon. Bu yılki fuarın da firmamız açısından beklentileri karşılayan başarılı bir tempoda geçtiğini ifade edebilirim. Sektörde yatırımların devam ettiğinin ve firmalarımızın rekabet gücü ile kalitesinin her geçen yıl daha da arttığının doğrudan gözlemlenebildiği böylesi bir organizasyonda yer almaktan mutluluk duyuyoruz.”
1.
KATILIM
“MTG, burada da olduğu gibi katıldığı her fuarda Türk makine sektörünün gücünü yansıtan önemli ve başarılı tanıtım çalışmaları gerçekleştiriyor. Özellikle yurt dışından gelerek fuarı ziyaret eden herkes; Türkiye’nin makine sektöründe söz sahibi, önemli ve güçlü bir aktör olduğunu görüyor.”
“Paydaşlarımızla temas kurmak, pazardaki durumu gözlemlemek ve sektördeki gelişmeleri takip etmek adına Ankiros Fuarına katıldık. Daha çok yurt içinden müşterilerin ilgi gösterdiği bu yılki fuarın beklentilerimize cevap verdiğini söyleyebilirim. Ankiros’un yurt dışı tanınırlığının artması, fuarı herkes için daha cazip hale getirecektir. Enerji alanındaki çalışmalarımızın daha da bilinir hale gelmesi için firma olarak bu yılki fuarda çok yoğun çalıştık.” “MTG’nin sektörün tanıtımına yönelik reklam çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Firmalara sağlanan desteklerin ve satın alma organizasyonlarına yönelik çalışmaların artarak devam etmesini diliyoruz.”
Fatih Özgür Dikmen Kayahan Makine Satış-Proje Yöneticisi
31
gündem
“MTG Görünür Olmamızı Sağladı”
“MTG, Başarılı Çalışmalara İmza Atıyor” “Döküm sanayisi, makine sektörünün en temel bileşenidir. Ankiros Fuarı bu açıdan sektör paydaşları için oldukça önemli bir buluşma adresidir. Bu yılki fuara özellikle yurt dışından çok sayıda ziyaretçi geldiğini memnuniyetle gördüm. Ankiros, yıldan yıla gelişen ve etki alanını çeşitlendirip güçlendiren bir organizasyon. Bu çerçevede firma olarak biz de, hem eski müşterilerimizle tekrar bir araya gelmek, hem de potansiyel müşterilerimizle temas kurmak için fuarda yerimizi aldık. Önümüzdeki yıllarda da Ankiros Fuarına katılmaya devam edeceğiz.”
3.
KATILIM
Levent Varlık Hema Metal Döküm Fabrikası Pazarlama Mühendisi
4.
KATILIM
Mehmet Üzer Gedik Döküm ve Vana Genel Müdürü
“Yeni müşterilerle tanışmak ve sektördeki varlığımızı göstermek için Ankiros Fuarına katıldık. Bu yıl fuara müşterilerden ziyade tedarikçilerin daha yoğun ilgi gösterdiğini gördüm. Türkiye’de motor bloğu üreten üç firmadan biri olarak fuarda yeni ürünlerimizi sergilemek bizim için büyük önem taşıyor.”
“MTG’nin Çalışmaları Ses Getiriyor”
“MTG, gerçekleştirdiği tanıtım çalışmalarıyla Türk makine firmalarının görünür olmasını sağlıyor. Sektörümüzün ve ülkemizin tanıtımı noktasında MTG’nin üstlendiği bu misyonu oldukça önemli buluyorum.”
“Ankiros, her geçen yıl gelişen, yurt dışından ilginin devamlı arttığı ve dolayısıyla uluslararası öneme sahip bir fuar. Genel olarak başarılı bir fuar organizasyonuyla karşılaştık. Ticaret odaları ve Alman Mühendislik Federasyonu (VDMA) gibi kurumlar ziyaretçileri doğrudan ilgilendikleri firmalara yönlendiriyor. Bu fuardan verim almak için oldukça etkili bir yöntem. Döküm sektörü açısından 2014 yılının olumlu geçtiğini söyleyebilirim.”
3.
KATILIM
Metin Yusufoviç Dirinler Döküm Satış Temsilcisi
32
“MTG’nin yurt içinde ve yurt dışında, Türk makine sektörünün gücünü ve etkinliğini yansıtan tanıtım çalışmalarını oldukça başarılı buluyorum. MTG’nin bu yöndeki faaliyetleri hem ülkemiz, hem de sektörde faaliyet gösteren firmalar için oldukça faydalı. Türk makine sektörünün bir bütün olarak tanıtımının yanında, alt sektörler bazında gerçekleştirilecek reklam çalışmaları da yararlı olabilir diye düşünüyorum.”
“MTG’nin reklam ve tanıtım çalışmalarının gerek yurt içinde, gerek yurt dışında oldukça ses getirdiğine inanıyorum. Türk makinelerinin ayırt edilip görünür kılınması açısından önemli bir görev üstleniyor. Müşteri ve firma eşleşmeleri ve ticaret heyeti organizasyonları gibi çalışmalarının artarak devam etmesini umuyorum.”
gündem
“MTG, Kalite Algısını Yerleştirdi”
“MTG’nin Mesajları Net ve Açık” “Ankiros, hedef müşteri kitlemizle doğrudan temas kurabildiğimiz önemli bir fuar. Tanıtımı iyi yapılmış böylesine önemli bir organizasyonda yer almaktan memnuniyet duyuyoruz. Geri dönüşüm sektörüne makine üreten bir firma olarak, uluslararası değeri her yıl daha da artan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden ziyaretçileri ağırladığımız Ankiros Fuarına önümüzdeki yıllarda da katılmaya devam edeceğiz.” “Akılda yer eden ve mesajı gayet net bir şekilde anlaşılan reklamlarıyla MTG oldukça güzel çalışmalar gerçekleştiriyor. Türk makinesinin kalitesini anlatan bu tarz çalışmalar, insanların güvenini kazanma aşamasında da firmalarımıza oldukça yardımcı oluyor diye düşünüyorum.”
4.
5.
KATILIM
KATILIM
Murat Akkuş Birim Makina Satış Müdürü
Şarkay Şasi Sistem Teknik Satış ve Pazarlama Mühendisi
“MTG’nin Desteği Vazgeçilmez” “Ankiros genel itibariyle beklentilerimizi karşılayan bir fuar organizasyonudur. Yeni müşteriler edinmek, fuara katılmaktaki asıl amacımız. Fuar, gelişimini sürdürüyor. Fakat bu noktada uluslararası ayağının da aynı şekilde ele alınıp geliştirilmesi gerekiyor. Yabancı ziyaretçi heyetleri organize etmek faydalı sonuçlar doğurabilir diye düşünüyorum. Bu yıl fuara katılan döküm firmalarının sayısının daha fazla olduğunu gördüm. Üretiminin yüzde 60’ını ihraç eden bir firma olarak hem Ankiros Fuarına, hem de yurt dışında düzenlen sektörümüzle ilgili önemli fuarlara katılmaya devam edeceğiz.”
12. KATILIM
Uğur İsa Akkan Anadolu Döküm Satış Mühendisi
“Ankiros, makine sektörünün en kapsamlı organizasyonlarından biri olarak her sene daha da gelişmesine rağmen, fuara katılımın aynı oranda artmadığını görüyorum. Sanırım fuarın reklamının daha etkin bir şekilde yapılması gerekiyor. Avrupa’da katıldığımız fuarlarda ne istediğini gayet iyi bilen ziyaretçilerle karşılaşırken yurt içinde düzenlenen fuarlarda aynı durum söz konusu olmuyor. Fuar, iyi organize edilmesine rağmen içerikte yaşanan sıkıntılar istenilen verimin alınmasını engelliyor.” “MTG, Türk makine sektörünün uygun fiyata kaliteli ürünler imal ettiği algısını yerleştirmeyi başarmış durumda. Yaptığı çalışmalar ile Türk makinesine olan güven arttı. Üreticilerin elini güçlendiren bu tip çalışmalar kesintisiz sürdürülmelidir.”
“MTG’nin özellikle yurt dışında düzenlenen fuarlardaki aktif tanıtım çalışmalarını çok başarılı buluyorum. MTG’nin desteğini yanında gören firmalar fuarlarda kendilerini daha güçlü hissediyor. MTG’nin sektöre sağladığı destek Türk makine üreticileri için vazgeçilmezdir.”
33
gündem
PAGDER, Plastik İşleme Makinelerini Yurt Dışında Pazarlayacak Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) plastik işleme makineleri üreticilerine ihracat kapılarını açmak için yeni yollar arıyor.
P
AGDER, daha önce yaptığı ve başarıya ulaşan ihracata yönelik analiz, eğitim ve pazarlama faaliyetlerini içeren çalışmanın ikincisini başlatıyor. Ekonomi Bakanlığının desteğiyle UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) Programı kapsamında
34
gerçekleşmesi planlanan çalışmada, PAGDER Yönetim Kurulu Üyesi Burç Angan Proje Yöneticisi olarak görev alacak. PAGDER, plastik işleme makineleri, aksam ve parçaları üreticileri için ihracat odaklı UR-GE projelerine katılım başvuru sürecini başlattı. Daha önceki süreçte sağlanan somut faydalar doğrultusunda planlanan yeni çalış-
gündem ma da UR-GE Tebliği kapsamında, Ekonomi Bakanlığı desteğiyle yürütülecek. PAGDER Yönetim Kurulu Üyesi Burç Angan’ın Proje Yöneticisi olarak yer alacağı ve üç yıl sürmesi planlanan çalışma çerçevesinde; eğitim, analiz, danışmanlık faaliyetleri dışında; doğrudan satış hedefine yönelik olarak toplam beş yurt dışı pazarlama, 10 alım heyeti faaliyeti planlanıyor. PAGDER, sınırlı sayıda firmanın katılabileceği bu faaliyetler için ön kayıtların alınmaya başlandığını duyurdu. PAGDER’den İhracat Atağı Bu kapsamda, somut pazarlama ve satış hedefiyle faaliyetler de yürütecek olan PAGDER; alım heyetleri, pazar incelemeleri, ikili görüşmeler dahil her türlü çalışmayı organize edecek. Konuyla ilgili açıklama yapan PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci, UR-GE Projesi kapsamında yapmayı planladıkları faaliyetlerden somut sonuçlar almayı hedeflediklerinin altını çizerek; “Türkiye plastik işleme makineleri, aksam ve parçaları sektörümüz ne yazık ki potansiyelinin çok altında kaldı. Geçmişte büyük başarılara imza atan imalatçılarımız, hem yurt içinde, hem de yurt dışında ağır rekabet baskısı yaşıyor. Elbette desteğe ihtiyacımız var, sektörümüze yönelik stratejik bir yaklaşım oluşturulmasını bekliyoruz. Ancak mevcut durumda da azami gayreti göstermek gerekiyor. Çalışmamızı, bu azami gayretin bir parçası olarak başlattık. Doğrudan pazarlamaya yönelik, sonuç alıcı bir yaklaşımla, firmalarımıza ürün sattıracak bir çalışmayı başlatıyoruz. Ekonomi Bakanlığımız bu tür projelere yüzde 75 oranında destek veriyor. Daha önce UR-GE Projesi yürüttüğümüz için deneyimliyiz. Firmalarımızın ihtiyaç duyduğu, analiz-önceliklendirme, eğitim ve doğrudan pazarlama faaliyetlerini içeren bir plan tasarlayarak ihracat atağını başlatıyoruz” dedi.
üç yıl sürmesi planlanan çalışma çerçevesinde; eğitim, analiz, danışmanlık faaliyetleri dışında; doğrudan satış hedefine yönelik olarak toplam beş yurt dışı pazarlama, 10 alım heyeti faaliyeti planlanıyor.
Bu kapsamda pazar araştırması, pazar ziyaretleri, ticaret heyetleri, yurt dışı fuar ziyaretleri, eşleştirme faaliyetleri ile yüz yüze görüşmeler yoluyla kümenin tanıtım faaliyetleri uygulanacak. Yine bu aşamada, yurt dışında yerleşik olası alıcılardan alım heyetleri oluşturulacak ve üreticiler ile görüştürülecek. Son aşamada ise projenin ardından firmalara bireysel analiz ve danışmanlık hizmeti sağlanacak. Proje bitiminde firmalar Bakanlığa bireysel olarak başvurabilecek ve tedarik zinciri yönetimi, risk yönetimi ve diğer firma ihtiyacına uygun analiz ve danışmanlık hizmeti talebinde bulunabilecek.
UR-GE ProjesiNİN AŞAMALARI UR-GE Projesi, dört ana eksende gerçekleşecek faaliyetlerden oluşuyor. Öncelikle, katılımcı firmalarla birlikte ihtiyaç analizi yapılacak. Bu aşamada, firmaların ortak vizyonu oluşturulacak, rekabetçilik güçleri analiz edilecek ve proje yol haritası ortaya konulacak. Sürecin sonraki aşamasında, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürütülecek. Şirketler, dış ticaret, elektronik ticaret, inovasyon ve kümelenme, kurumsallaşma, finansal yönetim ve risk yönetimi, proje yönetimi konularında sektöre özgü eğitim faaliyetleri sürdürülecek. Üçüncü aşamada, yurt dışı pazarlama programı uygulanacak.
35
gündem
İlk Yerli Rüzgar Türbini İstanbul’a Kuruluyor TÜBİTAK öncülüğünde, birçok kurumunun desteğiyle geliştirilen 41 milyon TL bütçeli MİLRES Projesi kapsamında ilk türbin İstanbul’da elektrik üretmeye başlayacak.
T
ürkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) öncülüğünde geliştirilen 41 milyon TL bütçeli Milli Rüzgar Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve Prototip Türbin Üretimi (MİLRES) Projesi kapsamında ilk türbin kasım ayında İstanbul’da elektrik üretmeye başlayacak. Farklı Kurumların Desteğiyle Atılan Milli Adım Rüzgar enerjisi sistemlerinin yerli imkanlarla geliştirilmesi amacıyla 2011 yılında başlatılan MİLRES Projesinde sona yaklaşıldı. Projede Sabancı Üniversitesi sistemin mekanik kısmını, TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü jeneratör ve elektrik sistemlerini, havacılık endüstrisinden TAI kanat kısmını, İstanbul Ulaşım A.Ş, güç elektroniği kısmını, İstanbul Teknik Üniversitesi ise rüzgar analizleri ve kule tasarımını gerçekleştirdi. MİLRES için ayrıca dokuz üniversite ve kurumdan yaklaşık 100 araştırmacı çalıştı. Sistem için gerekli parçaların üretilmesinde de yerli sanayi kuruluşları projeye destek verdi. Elektronik kontrol sistemleri ve yazılımlar dışında kanat, göbek, hub, dişli kutusu, jeneratör, konvertor, kule ve nasel gibi tüm parçalar Türkiye’de üretildi. Projede, yüzde 80’den fazla yerlilik oranı sağlandı. Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanlığının desteğiyle başlatılan MİLRES Projesinde rüzgar enerjisinin yerli sistemlerle üretilmesi için ilk prototip türbin ise İstanbul’a kurulacak.
20 Yılda 15 Milyar Dolar Hedefi İlk aşaması üç yıllık çalışma sonunda geliştirilen türbin, İstanbul Terkos Gölü kıyısına yerleştirilecek. Alt yapısı tamamlanan tür-
36
binin kule kısmının kasım ayı içinde dikilmesi planlanıyor. Sistem 500 kilowatt/saat elektrik üretecek. Milli türbinin üreteceği elektriği, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi kullanacak. Deneme amaçlı kullanılacak rüzgar türbininin başarıyla çalışmasının ardından projenin ikinci aşamasında 2,5 megawatt’lık türbin geliştirilecek. TÜBİTAK tarafından ilk aşaması için 11 milyon lira kaynak ayrılan projenin, İkinci aşamasına da 30 milyon liralık destek sağlanacak. MİLRES ile 20 yılda 15 milyar dolarlık kaynağın yurt dışına çıkması önlenecek. Üretilecek türbinler yurt dışına da ihraç edilerek enerji harcamaları gelir-gider dengesi iyileştirilecek.
gündem
ENOSAD, Kongre Hazırlıklarını Sürdürüyor Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD), Uluslararası İleri Endüstriyel Otomasyon Kongre ve Sergisi hazırlıklarına devam ediyor.
E
NOSAD, 2-3 Aralık tarihleri arasında düzenleyeceği Uluslararası İleri Endüstriyel Otomasyon Kongre ve Sergisinde, otomasyon sektörünün profesyonellerini buluşturarak Türkiye adına yeni ufuklar açmaya hazırlanıyor. 10 yıllık süreçte endüstriyel otomasyon konularında pek çok fikir ve çözüm üreten ENOSAD, ulusal ve uluslararası endüstriyel otomasyon sektöründe faaliyet gösteren önemli firmaları bir araya getirerek, sektörünün birleştirici gücü olmayı hedefliyor. ENOSAD Yönetim Kurulu ve Kongre Yürütme Kurulları ise bu bağlamda her aşamada toplanarak, Endüstriyel Otomasyon Kongre ve Sergisindeki gelişmeleri ve son durumu değerlendiriyor.
Yaz Aylarında Çalışmalar Hız Kesmedi ENOSAD, ilk adım toplantılarında, kongrede yer alacak bildirilerin konuları ve sunulmasına yönelik kuralları belirledi. Bu süreçte Kongre Yürütme Kurulu, iki günlük teknoloji zirvesinin her anını etkin bir şekilde planladı. Son dönemde ise, ayda en az üç kez genel toplantı kararı alan ENOSAD Yönetim Kurulu ve Kongre Yürütme Kurulu, oluşturulan alt birimler ile de kongrenin başarısı konusunda çalışmalarına hız verdi. Kongre zamanının yaklaşması ile çalışmalarını yoğunlaştıran kurul temsilcileri, tatil dönemi olan ağustos ayında da toplantılarını artan katılımlarla sürdürdü. 5 Ağustos’ta dernek merkezinde, 14 Ağustos ve 28 Ağustos tarihlerinde ise kongrenin yapılacağı Green Park Pendik Otel Kongre Merkezinde bir araya gelerek toplantılarını kongrenin yapılacağı alana da taşıyan Kongre Yürütme Kurulu, Kongre’nin geleceği ile ilgili önemli kararlar aldı. Yapılan tam günlük toplantılar, kongrenin yeni aşamasında daha geniş
bir çerçeve içinde şekillenmesinde önemli rol oynadı.
Kongre Yürütme Kurulu, iki günlük teknoloji zirvesinin her anını etkin bir şekilde planladı.
Sponsor ve Destekçiler Eşit Büyüklükte Stantlar ile Yer Alacak Kongre kapsamında, kuruluşların kendilerine tahsis edilmiş eşit büyüklükteki mekanları paylaşacağı ve yeni ürün ile teknolojilerini sergileyebilecekleri bir bilim ve teknoloji sergisi de yer alacak. İlk kez düzenlenecek kongrenin, gelenekselleştirilerek iki yılda bir tekrarlanması planlanıyor. Kongre ile yeni bilgilerin paylaşılması açısından Türkiye’ye yeni bir vizyon kazandırılması amaçlanıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da katkı ve katılımının sağlanmasına yönelik çalışmalar sürdürülürken, kongrenin sonuçlarından ve sunumlarından ortaya çıkacak bilgi ve birikimin Türkiye için yararlanılacak önemli kaynak olması hedefleniyor. Kongre’nin, farklı bilgi ile kabiliyetteki firma ve kurumların ortak projelerde birleşmesine, daha efektif ve verimli yapıların oluşmasına katkı sağlayacağı düşünülüyor.
37
gündem
MAKTEK İş Makineleri Alt Grubu İMDER Başkanlığında Toplandı Sektörün problemlerini ve beklentilerini Ankara’daki yetkili mercilere taşıyarak iş makinesi kullanımının önünü açmak isteyen Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), 21. MAKTEK Alt Çalışma Grubu Toplantısını gerçekleştirdi.
T
kanı Murat Taşkın, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğünden Dış Ticaret Uzman Yardımcısı Osman Ayman, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanı Mehmet Arabacı, Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Grup Başkanı Muhammet Ali Ayaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Düzenleme Genel Müdürlüğü Denetim, Kontrol ve Araç Muayene Daire Başkanı Yılmaz Kılavuz, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Vedat Demir, TSE Müşaviri Bekir Sıddık Köylü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden (TOBB) Burçin Özender, Finansal Kurumlar Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hakan Gülelçe ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Genel Sekreteri Nail Türker yer aldı. İMDER ve İSDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy, toplantıda gerçekleştirdiği sunumda, TSE ile yapacakları ortak çalışma ile bir Ar-Ge ve test merkezinin kurulacağı bilgisini verdi.
ürkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği, kurulduğu amaç doğrultusunda, sektör problemlerini çözmek için çalışmalarına devam ediyor. Üye firmaların talep ve beklentilerini yetkili mercilere iletilerek sorunların çözümünde aktif olarak görev alan İMDER, 2002 yılından beri faaliyetlerini; üyeler arası ilişkiler, sektörün ihtiyaç ve problemleri, sektör ile devlet arasındaki bağ ve ilişkilerin düzenlenmesi, sektör ve devlet ile beraber AB ilişkileri ve sektör ile global ilişkilerin kurulması, devam etmesi şeklinde sıralıyor. Bu amaç ve hedefler doğrultusunda çalışmalarını başarıyla yürüten İMDER, sektör ile ilgili güncel tüm çalışmaların içinde bizzat yer alıyor. Bu çerçevede 29 Ağustos’ta The Green Park Pendik Hotel’de gerçekleştirilen 21. Maktek Alt Çalışma Grubu Toplantısında devletin yetkili mercileri ile İMDER ve İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) üyeleri bir araya geldi. İMDER ve İSDER’e üye firmalardan 100’e yakın katılımcının takip ettiği 21. MAKTEK Alt Çalışma Grubu Toplantısında özel sektör temsilcileri, kamu kurumlarından yetkililere taleplerini ve çözüm önerilerini aktarma fırsatı buldu. Ar-Ge ve Test Merkezi Kuruluyor Toplantının katılımcıları arasında; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Sektörler Daire Başkan Vekili Zühtü Bakır, Sanayi Ürünleri ve Güvenliği Denetimi Genel Müdürlüğü Piyasa Gözetimi ve Denetimi Daire Başkanı Erol Ferhat, Sanayi Ürünleri ve Güvenliği Denetimi Genel Müdürlüğü Piyasa Gözetimi ve Denetimi Dairesi Başkanlığından Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Ozan Emrah Gök, Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü Daire Baş-
38
21. MAKTEK Alt Çalışma Grubu Toplantısında özel sektör temsilcileri, kamu kurumlarından yetkililere taleplerini ve çözüm önerilerini aktarma fırsatı buldu.
400 Milyon Dolarlık Yatırım Bekleniyor Faruk Aksoy yaptığı konuşmada şu bilgileri paylaştı: “Türkiye’de iş makineleri sektöründe görülen hareketlenme yurt dışında bulunan yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Yurt içindeki firmaların yanı sıra sektöre yurt dışından da yatırım talepleri geliyor. Bu yatırımlar devam edecek. Hem Avrupalı firmalar hem de Uzakdoğulu firmalar sektörde yatırım konusunda araştırmalarını sürdürürken, sektör temsilcileri 2014-2015 yıllarında iş makineleri sektörüne 350-400 milyon dolar yatırım geleceğini öngörüyor. Türkiye 2010-2023 yılları arasında karayolları, demiryolları, denizyolları ve limanların da olduğu 1,2 trilyon dolarlık devasa yatırım projeleri gerçekleştirecek. Makineler bu projelerin hayata geçirilmesinde bel kemiği görevini üstlenecek.”
gündem
MİB ve TİAD, MAKTEK Fuarında Güçbirliği Yaptı Makina İmalatçıları Birliği (MİB) ile Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ilk kez gerçekleştirdikleri işbirliğiyle MAKTEK Avrasya 2014 Fuarını birlikte düzenleyecek.
A
lmanya’dan Çin’e, İspanya’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Tayvan’a dünyanın en önemli üreticilerini buluşturacak, sektöründe Avrupa’nın üçüncü büyük organizasyonu olan fuar; 14-19 Ekim tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. Fuarın 900 milyon dolarlık iş hacmi üretmesi bekleniyor. Teknolojik gelişme yoluyla sanayileşmeyi ve birçok sektörün rekabet yeteneğini doğrudan doğruya etkileme gücüne sahip olan makine sanayisi ile imalat sanayisinin temel üretim aracı olan takım tezgahları üreticilerinin ulusal mesleki örgütleri, ilk kez önemli bir işbirliğine imza atarak Türkiye’nin 2023 vizyonuna katkıda bulunuyor. Birbirini tamamlayan iki stratejik sektörün temsilcileri olan Makina İmalatçıları Birliği (MİB) ile Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneğinin (TİAD) işbirliğiyle düzenlenen MAKTEK Avrasya 2014 Fuarını, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekliyor. Bu yıl ikincisi düzenlenecek MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı, 14-19 Ekim tarihleri arasında, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. Fuar, söz konusu stratejik sektörler arasındaki koordinasyonun ve inovatif işbirliklerinin gelişmesine katkı sağlayacak. MAKTEK Avrasya 2014 Fuarına Gelişmiş Ekonomilerin İlgisi Artıyor Makine ile imalat sanayisinin temel üretim aracı olan takım tezgahlarının Avrasya bölgesindeki en önemli üreticileri, MAKTEK Avrasya 2014 Fuarında bir araya gelecek.
40
Fuarda, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen bini aşkın firması ve firma temsilciliği yerini alacak. Almanya, Fransa, İspanya, Çin, İngiltere, Tayvan milli katılımlarıyla beraber dünyanın en tercih edilen fuarları arasına giren MAKTEK Avrasya’da artan katılımla beraber toplam 122 bin metrekare kapalı alan kapasitesine sahip TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinin 15 salonu da tam kapasiteyle kullanılacak. 1378 firma ve firma temsilciliğiyle firmaların temsil ettiği 3 bine yakın marka fuarda yerini alacak. Fuarda özellikle takım tezgahları, metal-sac işleme makineleri, tutucular-kesici takımlar, kalite kontrol-ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanların-
gündem da faaliyet gösteren katılımcılar yeni ürünlerini sergileme fırsatı bulacak. 900 Milyon Dolarlık İş Hacmi Yaratması Bekleniyor Düzenlenen basın toplantısında, cari açığı çözmedeki en önemli parametrenin, sektörde ölçek ekonomisi ve katma değer yaratarak daha çok ihracata yönelmek olduğu belirtildi. Sektörün 2023 hedefi olarak belirlenen 100 milyar dolar ihracat için yıllık yüzde 21 büyümeye ihtiyaç olduğuna, ancak sanayinin ekonomideki payının giderek düştüğüne dikkat çekildi. MAKTEK Avrasya Fuarı öncesi Ceylan Intercontinental Otel’de düzenlenen basın toplantısına katılan Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Başkanı Dr. Müh. Erdal Gamsız, Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Özkayan, TÜYAP Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Bülent Ünal ile TÜYAP Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı İlhan Ersözlü, sektörün ekonomideki yeri ve fuarın önemi hakkında bilgi verdi. TİAD Başkanı Gamsız: “Cari Açığı Çözmek için Daha Fazla Üretmeli, Daha Fazla İhraç Etmeliyiz” Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Başkanı Dr. Müh. Erdal
Makine ile imalat sanayisinin temel üretim aracı olan takım tezgahlarının Avrasya bölgesindeki en önemli üreticileri, MAKTEK Avrasya 2014 Fuarında bir araya gelecek.
Gamsız, MAKTEK 2014 Fuarı için sektörün iki güçlü meslek örgütünün işbirliği yapmasının önemli bir gelişme olduğunu belirterek, ”TİAD ve MİB işbirliğinin, ticaret hacmine katkı sağlamanın yanı sıra sektörde yeni stratejik ortaklıkların, birleşmelerin olması için yol açıcı bir fonksiyonu olmasını diliyorum” dedi. Kendi kendini üretebilen tek makine grubu olan takım tezgahları sektörünün, makine imalat grubu içinde özel bir konuma sahip olduğunu ve dünya ekonomisine yön veren gelişmiş ülkelerde stratejik ve öncelikli sektörler arasında yer aldığına dikkat çeken Gamsız, şunları söyledi: “Cari açığı çözmedeki en önemli parametre ölçek ekonomisi yaratmak, katma değer ve daha çok üretmek. Daha çok üretip daha çok ihraç edilmeli. İhraç etmek için üretilirken kullanılan ara mallar çok fazla. Türkiye’nin takım tezgahları vasıtasıyla üretemeyeceği ara mal yok. Takım tezgahı tasarımı ve imalatı temel mühendislik sanayisidir. Temel üretim makinasıdır. Takım tezgahı sektörü, genel makina imalat, otomotiv ve savunma sanayi sektörü ile doğrudan ilişkili stratejik bir sektördür. Yanı sıra tekstil, gıda, elektronik gibi sektörlerin faaliyetlerine devam edebilmeleri, yenilenebilmeleri makine sektörüne bağlıdır. Kalemden, otomobil üretim endüstrisine kadar, her ürünün üretilmesinde bir veya birden fazla takım tezgahı kullanılıyor. İşbirliği, stratejik ortaklık ve
41
gündem
birleşmeler yoluyla güçlü sermaye yapısına sahip kurumların yaratılması, yoğun Ar-Ge ve Ür-Ge çabası gerektiren bu sektör için kaçınılmazdır. Sektör ileri teknolojiye sahip ürünler üzerine odaklanırken iç ve dış pazar potansiyelini birlikte değerlendirmelidir.” MİB Başkan Yardımcısı Özkayan: “İhracat Hedeflerini Tutturmak için Makine Sektörü Yılda Yüzde 21 Büyümeli” Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Özkayan, “2023’e 10 yıl var, 100 milyar dolar ihracat hedefi için yıllık yüzde 21 artışlarla gitmek gerek. Türkiye’de sanayinin ekonomideki payı giderek düşüyor. Payı yüzde 25’lerden 16’ya geriledi. Ülkenin ve ekonominin geleceği için bu tabloyu makine imalat sanayi lehine değiştirecek adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Sektörün birbirini tamamlayan iki büyük meslek örgütü MİB ve TİAD’ın ilk kez yaptığı işbirliğiyle düzenlenen MAKTEK Avrasya 2014, söz konusu stratejik sektörler arasındaki koordinasyonun ve yeni işbirliklerinin gelişmesinin önemli bir aşaması olacak. MAKTEK Fuarı ile başlayan işbirliğimizin, üretimimizin katma değerini artırmak için, hem ürün bazında hem entegre makine sistemleri üretmeyi destekleyecek inovatif iş modelleri geliştirmek anlamında iyi bir başlangıç olmasını diliyorum” dedi. Özkayan’ın verdiği bilgilere göre; Makina İmalatçıları Birliği’nin 167 üyesi, yatırım tipi makine ihracatının yüzde 60-65’ini gerçekleştiriyor ve 100’den fazla ülkeye yatırım makineleri ihracatı yapılıyor. Makine sektörü 10 milyar doların üzerinde ihracat yapan beş sektörden biri konumundadır. Türk makine sektörü 10 yıl gibi kısa bir sürede yakaladığı ba-
42
“Sektörün birbirini tamamlayan iki büyük meslek örgütü MİB ve TİAD’ın ilk kez yaptığı işbirliğiyle düzenlenen MAKTEK Avrasya 2014, söz konusu stratejik sektörler arasındaki koordinasyonun ve yeni işbirliklerinin gelişmesinin önemli bir aşaması olacak.”
şarıyı, 2012 ve 2013 yılında da devam ettirdi. Türk makine sektöründe ihracatın ithalatı karşılama oranı son on yılda yüzde 27 seviyesinden yüzde 43 seviyelerine çıktı. Sektör 2012 ve 2013’te başta Almanya, İngiltere, ABD, Fransa, Irak, Rusya ve İtalya gibi sanayileşmiş ülkeler olmak üzere 200 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Makine ihracatında Türkiye; dünya genelinde 2001 yılında 35. sırada iken, 2012 yılında 27. sıraya, Avrupa’da ise 2001 yılında 18. sırada iken 2012 yılında 15. sıraya yükseldi. TÜİK verilerine göre makine sektöründeki istihdam 2010 yılında 154 bin kişiye ulaştı. TÜYAP Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı İlhan Ersözlü ise “MAKTEK, özellikle makine ve teknoloji fuarcılığı konusunda özel deneyim, uzmanlık isteyen, kendine özgü incelikleri olan bir fuar. Düzenli elektrik, düzenli hava sirkülasyonu sağlanmalı. Milyonlarca dolarlık makinelerin konumlanması, montajı, güvenliği, sonunda da sökülerek sorunsuz bir biçimde taşınması gibi sofistike bir sürecin yönetilmesi gerekiyor. TÜYAP bu uzmanlığa sahip bir kurum” dedi. Ersözlü fuarla ilgili şu bilgileri verdi: “Fuar, 14-19 Ekim tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Geçen yıl 64 ülkeden 59 bin 600 kişinin katıldığı MAKTEK Avrasya Fuarına, bu yıl iki sektörün işbirliği nedeniyle daha geniş bir katılım bekleniyor. Almanya, İspanya, Çin, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Japonya, İtalya gibi bu sektörlerde söz sahibi ülkelerin katılımı olacak. Geçen yılki fuarımızda katılımcı firmalar arasındaki alışveriş yıl sonuna kadar devam etti ve 600 milyon dolarlık ticaret oldu. Bu yıl beklentimiz 800-900 milyon dolar. Teknolojik gelişme yoluyla sanayileşmeyi ve birçok sektörün rekabet yeteneğini doğrudan doğruya etkileme gücüne sahip olan makine sanayisi ile imalat sanayisinin temel üretim aracı olan takım tezgâhlarının, Avrasya bölgesindeki en önemli üreticileri, MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’nda bir araya gelecek. MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’nda Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen katılımcılarından 1378 firma ve firma temsilciliği; o firmaların temsil ettiği 3 bine yakın marka yer alacak. Artan katılımla beraber toplam 122 bin metrekare kapalı alan kapasitesine sahip TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin 15 salonu da tam kapasiteyle kullanılacak. Fuarda, takım tezgâhları, metal-sac işleme makineleri, tutucular–kesici takımlar, kalite kontrol–ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren katılımcılar yer alacak.”
gündem
Sanayinin Üniversitelere Robot Teknolojileri Desteği Sürüyor Bursa Teknik Üniversitesinin ardından Doğuş Üniversitesine de Robot Eğitim Merkezleri kuruluyor.
D
ünya genelinde robotik, elektronik ve mekaniğin bir arada kullanıldığı üretim sistemleri yaygınlaştıkça, otomasyon ve robotik alanında deneyimli elemanlara ihtiyaç da artıyor. Bu noktada öğrencilerin çağın gelişen teknolojilerine uyum sağlayarak iş dünyasında tercih edilebilmelerine destek olmayı hedefleyen elektrik-elektronik ve otomasyon alanında faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, Türkiye’deki iki üniversitede robot eğitim merkezlerinin kurulmasına katkıda bulunuyor. Son olarak Doğuş Üniversitesi (DOU) Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi, Mitsubishi Electric Türkiye’nin katkılarıyla kuruldu. Eğitim Merkezleri Sertifika Verebiliyor Mitsubishi Electric Türkiye, Bursa Teknik Üniversitesinde temmuz ayında kurduğu eğitim merkezinden sonra Doğuş Üniversitesinde de yeni bir eğitim merkezi hayata geçirerek, fabrika otomasyon alanındaki atılımlarını eğitim alanına da taşımış oldu. Otomasyon ve robotik alanında kariyer sahibi olmak isteyen mühendislik öğrencilerine pratik yapma imkanı sunmayı hedefleyen Mitsubishi Electric Türkiye’nin işbirliği ile kurulan eğitim merkezleri sertifika verebiliyor olmaları bakımından da büyük önem taşıyor. Laboratuvarda kullanılacak ileri teknoloji ürünleri, altı eksenli endüstriyel robot, hareket kontrol üniteleri ve servo motorlar, Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel tarafından, gerçekleştirilen törenle Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Dinçkol’a teslim edildi. Ayrıca Mit-
44
subishi Electric ve Doğuş Üniversitesi arasında Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi ile ilgili protokol de imzalandı. “Robotik TeknolojiYİ Geliştirmek için İşbirliği Şart” Törende, Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Dinçkol, “Dünyada mekanik, elektronik ve robotik teknoloji işbirliğiyle gerçekleşiyor. Mitsubishi Electric Türkiye ile yaptığımız bu işbirliği, hem eğitim ihtiyacımızı karşılayacak, hem de sanayideki değişik sektörlerde sertifika eğitimi ya da meslek geliştirme eğitimi verebilmemizi sağlayacak. İşbirliğimiz ayrıca öğretim görevlilerimiz ve Mitsubishi Electric Türkiye’nin değerli uzmanlarıyla yazılım geliştirmemizi ve bu sektörün önemli aktörlerinden biri olmamızı sağlayacak. Bu işbirliğinin hem üniversitemize hem de Mitsubishi
Electric Türkiye’ye çok yararlı olacağını düşünüyorum. Mitsubishi Electric Türkiye, bize bu önemli alt yapıyı sağlamanın yanı sıra burada kullanılacak bütün ekipmanları da hibe etti. Biz de bunun karşılığında, bize verilenin daha da geliştirilmesini sağlayacak ortak çalışmalara imza atmaya çalışacağız. Bu eğitim merkezi aynı zamanda bir Ar-Ge laboratuvarı olacak. Yeni işbirlikleri ve yeni projelerde kapımız Mitsubishi Electric Türkiye’ye her zaman açık.” şeklinde konuştu. Törende konuşma yapan Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel ise “Buradaki amaçlarımızdan en önemlisi, Türkiye’deki yetişmiş insan kaynağına katkıda bulunmaktır. Bunu yaparken kendi paydaşlarımıza, Doğuş Üniversitesinin eğitim geçmişinden ve tecrübelerinden faydalanarak bir çeşit sertifika programı uygulamak arzusundayız” dedi.
gündem
İlk Açık İnovasyon Laboratuvarı Teknopark İstanbul’da Hizmet Verecek Türkiye’deki Ar-Ge yatırımlarını sürdüren Siemens, ilk açık inovasyon laboratuvarını Teknopark İstanbul’da hizmete açtı. Laboratuvar, Ar-Ge ve inovasyon konusunda çalışmak isteyen genç beyinlerin yaratıcılıklarını ortaya çıkarmada önemli bir rol üstlenmeyi hedefliyor.
A
çık inovasyon girişimciliğinin en önemli öğelerinden birini oluşturacak olan “Siemens Innovation Lab”, Ar-Ge ve inovasyon konusunda çalışmak isteyen genç beyinlerin yaratıcılıklarını ortaya koyacakları bir merkez olarak önemli bir rol üstlenecek. Siemens, İnovasyon Laboratuvarının açılmasının ardından üniversite dördüncü sınıf, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılabileceği ve yılda bir kez düzenlenecek inovasyon yarışması da hayata geçirecek. Teknoloji Geliştirmede Türkiye Merkez Olarak Seçildi İnovasyon Laboratuvarı, Siemens Kurumsal Teknoloji Bölüm Başkanı Klaus Helmrich’in katılımıyla 4 Eylül’de Teknopark İstanbul’da açıldı. Tamamlandığında teknoloji odaklı binlerce yerli ve yabancı şirketin Ar-Ge faaliyetlerinin merkezi haline gelecek olan Teknopark İstanbul, Siemens’in
Türkiye’de genişleyen Ar-Ge faaliyetlerinin bir parçası olan Siemens İnovasyon Laboratuvarı ve Siemens Kurumsal Teknolojiler Geliştirme Merkezinin de ev sahibi oldu. İnovasyon Laboratuvarının açılışında bir konuşma yapan Klaus Helmrich, “Türkiye, Siemens için hem hali hazırda hem de gelecek için büyük önem taşıyan bir ülkedir. Türkiye’de inovasyon alanında büyük bir potansiyel görüyoruz ve bu sebeple buradaki inovasyon faaliyetlerimizi cesur Ar-Ge yatırımlarıyla genişletiyoruz. Bu potansiyeli, pazardaki beklentilere cevap verebilen inovatif çözümlere dönüştürmek üzere çalışacağız” dedi. “Teknolojik Gelişim için İnovasyon Yatırımı Şart” “Türkiye’nin büyümesi için sadece fabrika ve üretim merkezlerine yatırım yapmak yeterli değil. Ülkemizin gelişmesi, inovasyon ve teknoloji alanında da Siemens İnovasyon Laboratuvarı gibi pek çok yatırım gerektiriyor. Ülkemizin gelişmiş ülkeler liginde
yer alması adına evrimci inovasyondan daha çok devrimci inovasyonlara imkan verecek bir iklime ve bu yönde girişimlere ihtiyacı var Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunu değerlendirmek için geleceğe yatırım yapmak gerekiyor” diyen Siemens A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, laboratuvarın hem Siemens için, hem de Türkiye için oldukça önemli olduğunun altını çizdi. “Bu merkez, Siemens’in Türkiye’de yaptığı ilk inovasyon laboratuvar yatırımı olmasının yanı sıra gençlerimizin geleceği için de yaratıcıklarını geliştirebilecekleri bir merkez olacak” şeklinde konuştu. Gençler Fikirlerini Uygulamaya Geçirecek İnovasyon Laboratuvarı, üniversite dördüncü sınıf, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılabileceği ve yılda bir kez düzenlenecek İnovasyon Yarışmasına ev sahipliği yapacak. Yarışma ile katılımcı öğrencilerden, belirlenecek çeşitli iş alanlarında çözümler üretmeleri istenecek. Yarışma sonucunda jüri tarafından seçilen öğrenciler, İnovasyon Laboratuvarında üç ay süreyle prototiplerini geliştirme fırsatı bulacaklar. Ayrıca yarışmayı kazanan kişi ya da ekip, para ödülünün yanı sıra, fikrini Siemens İnovasyon Beyin Takımına sunma ve Almanya’daki inovasyon laboratuvarına katılma hakkına da sahip olacak. Siemens’in Gebze’de bulunan Ar-Ge Merkezinin bir parçası olarak çalışacak olan Teknopark İstanbul yerleşkesi, inovasyon merkezinin yanı sıra içerisinde kurumsal teknolojiler geliştirme merkezini de barındıracak.
45
vitrin
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
Türkiye’nin İlk Yerli Metro Aracı Green CIty Berlin’de Görücüye ÇıkACAK
46
Türkiye’nin ilk yerli raylı sistem aracı İpekböceği’ni üreten Durmaray, 23-26 Eylül tarihleri arasında Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenecek Innotrans 2014 Fuarında, yeni metro aracı Green City modelinin dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Durmaray standında ayrıca Bursa halkına hizmet veren İpekböceği tramvay modelinin tamamen yeni çift yönlü versiyonu da sergilenecek.
T
ürk makine sektöründe 60 yıldır üretim yapan ve üretiminin yüzde 80’ini ihraç eden Durmazlar Holding, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Durmaray markası ile Avrupa’nın en büyük raylı sistemler fuarı Innot-
rans 2014’te yer alacak. Berlin’de iki yılda bir gerçekleştirilen ve bu yıl 12’ncisi düzenlenecek fuarda tamamen yeni metro aracı Green City’nin dünya lansmanı gerçekleştirilecek. Ayrıca Durmaray, İpekböceği’nin yeni geliştirilen çift yönlü modelini de sergileyecek.
Yerli Modellerin Üretimine ve Geliştirilmesine Devam Ediliyor Amaçlarının patenti Türkiye’ye ait milli marka yaratmak olduğunu belirten Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda kabul gö-
vitrin
Hüseyin DURMAZ Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet CİVAN Durmazlar Raylı Sistemler Genel Müdürü
recek bir marka yaratmaya çalıştıklarını ifade etti. Hüseyin Durmaz, “2009 yılında girdiğimiz raylı sistem araçları sektöründe Ar-Ge ve üretim faaliyetlerine ara vermeden devam ediyoruz. İki yılı aşan ürün geliştirme sürecinden sonra ilk aracın üretimini yaptık. Geçtiğimiz yıl Bursa Büyükşehir Belediyesine teslim ettiğimiz altı adet tramvayın başarısından güç alarak ürün gamımıza dünya pazarlarını hedefleyen iki yeni model daha ekledik. Üretimi ve testlerini tamamladığımız yüksek tabanlı hafif metro aracımız Green City ve çift yönlü İpekböceği tramvayımız, Berlin’deki Innotrans 2014 Fuarında sadece Durmazlar Holding ve Durmaray’ı değil, ülkemizi ve ülke sanayisini de temsil etti” dedi.
Tasarım, Durmazlar Ar-Ge Merkezi Tarafından Yapılıyor Durmazlar Raylı Sistemler Genel Müdürü Ahmet Civan, Durmazlar Ar-Ge Merkezi’nin Türkiye makine sektöründe kurulan ilk ArGe merkezi olduğuna dikkat çekti. Ar-Ge merkezinin bu gücü sayesinde raylı sistem araç tasarımında başarıya ulaşıldığını belirten Civan, “Ar-Ge merkezimizde 75 mühendisimiz çalışıyor. Yazılım konusunda makine sektöründe uzun yıllarda oluşan bilgi birikimimiz var ve bu bilgi birikimini raylı sistem araçlarının yazılımı konusunda da geliştirerek know-how oluşturduk ve oluşturmaya devam ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada üretimimizin yanı sıra son beş yılda geliştirdiğimiz üç yeni model sayesinde araç ana kontrol yazılımı, analiz, mekanik ve gövde tasarımı ile araç homologasyon testlerinde önemli bir know-how oluşturduk” dedi.
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
rine ulaşılmasına katkı sağlamak için kendilerinin raylı sistemler pazarını hedeflediklerini belirten Durmaz, şöyle devam etti: “Biz özel sektör olarak 2023 hedefleri için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ancak hükümetimizin de özel sektörün bu girişimini desteklemesi gerekiyor. Memnuniyetle görüyoruz ki savunma sanayisinde milli tank, milli gemi ve milli uçak üretimi gibi projeler hükümetimiz tarafından destekleniyor. Bize göre raylı sistemler de hükümetimizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmede oldukça kritik bir öneme sahip. Çünkü gelecek 10 yıl içinde sadece Türkiye’de 25 milyar dolarlık bir pazardan bahsedebiliriz. Özel sektör olarak kendi öz kaynaklarımızla çıktığımız bu yolda ülkemizin menfaatleri doğrultusunda hep beraber çalışmalıyız. Böylece 2023 hedeflerinde yer alan 500 milyar dolarlık ihracat ve cari açığı kapatma hedeflerine ulaşabiliriz” dedi.
Amacımız 2023 Hedeflerine Katkıda Bulunmak Türkiye’de otomotiv sektörü nedeniyle halihazırda bir üretim altyapısının var olduğunu hatırlatan Hüseyin Durmaz, kalite ve maliyet açısından Avrupalı üreticilerle rahatlıkla rekabet edilebileceğini söyledi. Hükümetin 2023 yılı hedeflerinde yer alan 500 milyar dolar ihracat ve cari açığı kapatma hedefle-
47
vitrin
Coşkunöz Holding Rusya’Da Fabrika Açtı
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
Coşkunöz Holding, Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin Alabuga Özel Ekonomik Bölgesinde otomotiv yan sanayisi üretimi yapacak fabrika kurdu. Fabrikada otomotive yönelik büyük presli sac parçaların üretimi gerçekleştirilecek.
48
C
oşkunöz Holding’in Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin Alabuga Özel Ekonomik Bölgesinde kurduğu, otomotiv yan sanayisi üretimine odaklanacak tesis, bölgeye son dönemde yapılan en ciddi yatırımlardan biri olarak kabul ediliyor. Yatırım maliyeti 70 milyon dolar olan fabrikada yılda 40 bin ton çelik işlenecek. Fabrikada 160 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. Türk Yatırımcılar Altı Ayda Beş Fabrika Daha Açacak Açılışa Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, Başbakan Yardımcısı Ravil Zaripov ve çok sayıda devlet yetkilisi ile Türk iş adamları katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreninden sonra yine, yeni bir Türk üretim tesisinin açılışı nedeniyle bir aradayız. Daha önce Coşkunöz Holding’in Türkiye’de tesisini gezdim ve burada da her şeyin yüksek düzeyde olacağından eminim. Önümüzdeki altı ayda Türk yatırımcılar ülkemizde beş büyük fabrika daha açacak. Ülkemize güvendikleri için Coşkunöz dahil Türk iş dünyasına, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ilgili kişilere şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
vitrin
İlk Yerli Trambüs’ler, Malatya’da Test Sürüşüne Başladı Türkiye’nin ilk yerli üretim Trambüs’lerinin test sürüşleri, Malatya’da kurulan özel hatta başladı. Ankara merkezli Bozankaya Otomotiv tarafından gerçekleştirilen projeyle Malatya’ya kazandırılan yeni toplu taşıma sistemi Trambüs’ler, daha önce Ankara ve Almanya testlerini başarıyla geçti.
“Elektrik Enerjisiyle Çalışan İlk Lastik Tekerlekli Modern Toplu Taşıma Aracı” Yoğun bir şekilde devam eden Trambüs projesi çalışmalarında, Trambüs hattını besleyen dokuz adet trafoya elektrik enerjisi veriliyor ve araçlar bu özel hatta test ediliyor. Hem elektrik, hem de akü ile çalışabilen Trambüs araçlarının kendi hatlarına alınmasıyla Türkiye’de ilk kez elektrik enerjisiyle çalışan lastik tekerlekli modern toplu taşıma aracı test edilmeye başlandı. Test sürüşlerinin büyük başarıyla devam ettiğini belirten Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır; “Trambüs’lerin verimlilik, konfor, tasarruf ve çevre faktörlerinde tüm beklentilerimizi en iyi şekilde karşılayacağına inanıyoruz. Yatırım maliyetlerimize ve aracın sağladığı avantajlara baktığımızda Malatya’ya büyük kazanç sağlayacak bir proje” dedi. Enerji Tasarruflu, Çevre Dostu Bozankaya Raylı Sistemler Koordinatörü ve Trambüs Proje Müdürü Halil Söyler sistemin yapısıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Cer enerjisini 750 V DC ile beslenen çift telli ka-
tener tellerinden alan Trambüs’te elektrik motorları ve inverterleri kullanılıyor. Böylece aslında şehir trafiği ile entegre ilerleyen Trambüsler, herhangi bir ek ray sistemine ihtiyaç duyulmadığı için yatırım maliyetinde de avantaj sağlıyor. Ayrıca Trambüs, işletme maliyeti olarak da konvansiyonel araçlara göre, daha uzun bakım periyodu olduğu için düşük bakım maliyeti sunuyor. Trambüste kamera sistemi, sinyalizasyon öncelik sistemi, yolcu bilgilendirme sistemi turnike sistemi gibi elektronik sistemler içeren Trambüs Malatya projesinin gerçekleştirdiğimiz havai hat sisteminin yüzde 80’i tamamlandı. Trafo sistemleri ise tamamen bitti. Malatya Büyükşehir Belediyesinin hizmete sunacağı Trambüs’ler 250 kişi yolcu kapasitesine sahip. Dizel araçlar ile karşılaştırıldığında dörtte bir oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Trambüs aracının kullandığı teknoloji olan elektrikli tahrik sistemi, enerji ve çevreci çözüm planı ile farklılık yaratıyor. Toplam ağırlığı tam yolcu doluluğunda 40 tona yaklaşan konvansiyonel araçlara göre enerji tasarrufunda yaklaşık olarak yüzde 75’e varan avantaj sağlanıyor. Trambüs’ün yakıt tüketimi ise konvansiyonel dizel araçların yakıt maliyeti ile karşılaştırıldığında 4 veya 5’te biri (yüzde 20-25’i kadar) oranındadır. Araç sayısının artması, trafik problemleri ve çevre kirliliği, büyüyen şehirlerde ancak toplu taşıma seçenekleri artırılarak çözülebiliyor. Çevreci özelliği olan Trambüs sistemleri, elektrikli olduğu için sıfır emisyon ilkesiyle çalışarak çevreye duyarlılık gösteriyor. Günümüzde kullanılan diğer toplu taşıma araçlarına ile karşılaştırıldığında Trambüs; yolcu kapasitesi, enerji tüketimi, çevreye duyarlılık ve modern yüzü ile bir adım öne çıkıyor.”
“Vitrin” bölümünde Makine İhracatçıları Birliği üyelerinden gelen haberlere yer verilmektedir.
T
oplu taşımacılık sistemlerinin yerli yatırımcılarından Bozankaya Otomotiv, tasarım ve üretimini geliştirdiği özel projeler ile yerel yönetimler için çözümler sunuyor. İlk yerli Trambüs üretimini gerçekleştiren Bozankaya’nın araçları, toplam yatırımı 20 milyon euro olan proje çerçevesinde Malatya’daki özel hatta test ediliyor. Araçların, ekim ayında hizmete sunulması planlanıyor.
49
sektörden
“Daha İyi Olanı Üretmek için Sürekli Çalışıyoruz” Ar-Ge departmanlarının daha iyiyi üretmek için aralıksız çalıştığını söyleyen Özçelik Makina Satış ve Pazarlama Müdürü Volkan Biçer, “Yeni projemizi TÜBİTAK onayladı. Gerçekleştirdiğimiz özgün makine tasarımlarını ‘Tasarım Tescil Belgeleri’ İLE fonksiyonel farklılıklarını da ‘Patent ve Faydalı Model Belgeleri’ ile koruma altına alıyoruz” dedi.
50
H
asan Özçelik ve A. Kerim Özçelik tarafından 1980 yılında İstanbul’da, alüminyum profillerin kesim makinelerini üreterek faaliyete başlayan Özçelik Makina, ilerleyen yıllarda ürün yelpazesine PVC profil işleme makinelerini de dahil etti. Bugün kapı ve pencere imalat sektörüne yönelik 60 farklı ürün çeşidiyle üretimini sürdüren firma, makinelerini dünyanın pek çok ülkesine ihraç ediyor. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Özçelik Makina olarak imalat çalışmalarımızı Orhanlı Tuzla’da, üretimin tüm proseslerini bünyesinde barındıran entegre tesisimizde gerçekleştiriyoruz. 15 bin metrekaresi kapalı, 11 bin metrekaresi açık alan üzerine kurulu tesisimiz, yıllık 30 bin adet makine üretim kapasitesine sahiptir. Talaşlı üretim, sac şekillendirme, alüminyum enjeksiyon döküm, kalıphane, elektrik motoru üretim bölümü,
Ar-Ge, prototip model üretimi ve elektrostatik toz boya ünitesi fabrikamız bünyesinde yer alan bölümler arasındadır. Üç farklı montaj hattı ile üretimimiz aralıksız olarak devam ediyor. Özçelik Makina, 2001 yılında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesini sektöründe alan ilk firma oldu. Ayrıca Rusya Federasyonu Ürün Kalite Belgesi (GOST-R) ve Ukrayna Ürün Kalite Belgesi (UKR-SEPRO) ile de ürün kalitesine verdiğimiz önemi sahip olduğumuz belgelerle ispat ediyoruz. Makine güvenlik direktiflerini ürün üzerinde eksiksiz olarak uyguluyor ve kullanıcı güvenliğini ürünleri üzerine vurduğumuz CE İşareti ve Ürün Tip İnceleme Belgeleri ile gösteriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz özgün makine tasarımlarını ‘’Tasarım Tescil Belgeleri’’, fonksiyonel farklılıklarını da ‘’Patent ve Faydalı Model Belgeleri’’ ile koruma altına alıyoruz. Servis bölümümüz TSE Hizmet Yeterlilik Belgesi ile de periyodik olarak denetleniyor. Teknolojiyi yakından takip ederek hem kendi üretim süreçlerimizde
devamlı iyileştirmelere gidiyor, hem de ürettiğimiz makineleri devamlı güncelliyoruz. Üretimin yanında pazarlama ve satış çalışmalarımızı da yine Tuzla’daki üretim kompleksimiz içinde sürdürüyoruz. Satışlarımızı yurt içi ve yurt dışı bayilerimiz kanalı ile gerçekleştiriyoruz. Yedek parça ve servis hizmetimiz ise merkezimizden kontrol edilerek karşılanıyor. Ayrıca tam donanımlı araçlarımızla mobil servis hizmeti de sağlıyoruz. Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? İmalatını gerçekleştirdiğimiz alüminyum ve PVC işleme makinelerimizi 11 grupta topladık. Kesim, kopya freze alüminyum köşe birleştirme, PVC köşe birleştirme, PVC köşe temizleme, PVC kaynak ve temizleme merkezi, kesim ve işleme merkezi, alüminyum kompozit işleme, kertme freze, ahşap işleme, vidalama makinesi ve bu makinelerde kullanılabilen aksesuar çeşidi ile toplamda 60 farklı modelle müşterilerimizin taleplerine cevap veriyoruz. Küçük bir atölyeden, büyük bir işletmeye kadar her kullanıcının ihtiyacını karşılayacak bir ürün yelpazesine sahibiz. Yeni geliştirdiğiniz ürünler var mı? Ürünlerinizin kullanım alanı ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız bünyesinde yer alan Ar-Ge departmanımız her zaman daha verimli, daha kullanışlı, daha hızlı ve daha tasarruflu makineler üretmek amacı ile devamlı çalışıyor. Bu çalışmalarımız yalnızca yeni makine üretimi ile sınırlı kalmayarak mevcut makinelerin geliştirilmesini de kapsıyor. Her yıl İstanbul’da gerçekleştirilen kapı ve pencere fuarında yeni makinelerimizi müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Önümüzdeki fuarda da yeni makinelerimiz standımızdaki yerini alacak.
söyleyen Özçelik Makina Satış ve Pazarlama Müdürü Volkan Biçer, “İlk olarak 2009 yılında ‘Orion IV Otomatik Dört Köşe PVC Kaynak Makinesi’ projesini tamamladık. 2012 yılında da ‘Alüminyum ve PVC Profiller için, Modüler CNC Hassas İşleme Hattı Geliştirilmesi ile Kapı ve Pencere Üretim Aşamalarının Hızlandırılması’’ isimli projemizi başarı ile bitirdik. 2014 Mart Ayı içinde başladığımız ‘Özel Profilleri İşleyebilen CNC İşleme Merkezinin Geliştirilmesi’ projemiz için de TÜBİTAK’a başvurduk. Bu projemizin destek karar yazısı da elimize ulaştı. 2015 yılı Mart ayı sonunda da bu projemizi de bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.
“Müşterilerimizin taleplerine 60 farklı modelle cevap veriyoruz. Küçük bir atölyeden, büyük bir işletmeye kadar her kullanıcının ihtiyacını karşılayacak ürün yelpazesine sahibiz.”
Personelinizin gelişimi konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Gerek üretim gerek satış departmanımızda olsun, çalışanlarımızın gelişimi firmamızın gelişimi anlamı taşır. Bu bakış açısıyla eğitim konusuna ve içeriğine göre iç eğitim ya da dış eğitim olarak planlanan bu eğitimler tüm yıl boyunca periyodik olarak devam ediyor. Mühendis arkadaşlarımız üretim bölümünde teknik eğitimler ile ilgilenirken bizzat ben de satış ve pazarlama eğitimleri veriyorum. Bu noktada temel amacımızı müşterilerimize hem daha iyi hizmet verebilmek, hem de şirketimizin ufkunu genişletmek olarak ifade edebilirim. Bahsettiğim eğitim çalışmaları yoğunlukla iş hayatına yönelik eğitimler olsa da çalışanlarımızın kişisel gelişimlerine yönelik eğitimler de veriyoruz. Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz? Yurt içinde sektörümüzle doğrudan ilgili kapı ve pencere fuarlarına mutlaka katılıyoruz. Yurt dışında ise şirketimize fayda sağlayacağını düşündüğümüz organizasyonlar içinde
“Yeni Projemiz TÜBİTAK Tarafından Onaylandı” TÜBİTAK ile bugüne kadar iki projeyi tamamladıklarını ve bir projelerinin de onaylandığını
51
sektörden faktörler arasında. Üretici bir firma olarak üstünüze düşeni eksiksiz yapsanız dahi bazen hizmet sağlayıcılardan kaynaklanan hatalar maalesef sizin ihracatınızı etkiliyor. Daha kalifiye elemanlarla kontrolün daha yoğun olduğu bir çalışma sistemi, eminim bu aşamada karşılaşılan sorunları da azaltacaktır.
yer almaya özen gösteriyoruz. Daha önce Almanya ve Fransa’daki çeşitli fuarlara katıldık. Önümüzdeki dönemde de katılmayı planladığımız fuarlar mevcut. “Üretimimizin Yüzde 60’ını İhraç Ediyoruz” İhracatın firma satışlarının yüzde 60’lık kısmını kapsadığını ifade eden Biçer, üretimini gerçekleştirdikleri her kalemde ihracat yaptıklarını söyledi. Biçer sözlerini şöyle sürdürdü: “Özçelik markası birçok ülkede talep görüyor. Bu talebe karşılık biz de elimizden geldiğince makinelerimizi farklı ülke pazarlarında tanıtmaya gayret ediyoruz. Yurt dışında Türk makine sektörünün geldiği noktayı göstererek, Özçelik Makina’nın bulunduğu yeri daha da sağlamlaştırmak en büyük hedefimiz. Bu hedefimiz doğrultusunda ihracata oldukça önem veriyoruz. Komşu ülkeler başta olmak üzere, Cezayir, Moritanya, Kenya gibi Afrika ülkeleri; Avrupa’da İtalya başta olmak üzere kıtanın birçok ülkesi ve Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri makinelerimizi tercih ediyor. Amacımız, tüm dünyanın güvenerek kullandığı bir Türk markası olan Özçelik Makina’nın ulaştığı noktada kalıcı olmasını sağlamak ve bu başarıyı daha yukarılara taşımak.” İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Sizce mevcut sorunların çözüm yolu nedir? Dünya her geçen gün daha da küçülüyor. Ticaret de bu durumdan elbette nasibini alıyor. Mevzuatlardaki zorlukların giderilmesi, ticarette sınırların bir öneminin olmadığının kabul edilmesi ve bu durumun gereğinin yapılması sorunları ortadan kaldırmaya yeter. Elbette mevzuatlar dışında kalan problemler de var. Lojistik firmaları, gümrük işlerini takip eden firmalar ve benzeri firmalardan kaynaklanan birçok problem de ihracatı etkileyen
52
“Yurt dışında Türk makine sektörünün geldiği noktayı göstererek, Özçelik Makina’nın bulunduğu KONUMU daha da sağlamlaştırmak en büyük hedefimiz.”
Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda? Ülkemiz her alanda olduğu gibi makine sektöründe de büyük bir gelişme gösterdi ve bu gelişimini sürdürüyor. Makinelerimizin dünyanın birçok ülkesinde tercih edilmesi de bunun en güzel kanıtı. Üretici firmalar Ar-Ge’ye ne kadar önem verirse üretilen makinelerden alınan sonuçlar da aynı oranda yükseliyor. Özellikle kalite konusunda alınan yol, makinelerimizi yabancı makineler karşısında daha avantajlı kılıyor. Ayrıca her geçen yıl edinilen tecrübe ile birlikte hem pazar payları hem de üreticilerimizin vizyonu genişliyor. İleriye baktığımızda elbette kat edeceğimiz daha çok yolumuz var. Kalifiye iş gücü, doğru yatırımlar, inovasyon, doğru pazarların seçimi hedeflere yaklaşmamızda bizlere en büyük desteği sağlayacak unsurlardır. Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir? Teknolojinin önlemez değişimi ve gelişim elbette sektörümüzü de yakından ilgilendiriyor. Artık sadece işi yapacak makine üretmek yeterli değil. Bu makinenin size sağlayacağı diğer faydalar da önemli hale geldi. Makine sizin işinizi ne kadar çok kolaylaştırıyor, verimli çalışıyor, zaman ve paradan tasarruf etmenizi ne kadar çok sağlıyorsa o denli büyük talep görüyor. Hal böyle olunca da firmalar bu taleplere cevap verecek makineler üretmeye, tasarlamaya çalışıyor. Üretilen makinenin pazarlaması da ayrı bir konu. Değişen rekabet koşulları pazarlamanın önemini gösteriyor. Telefon ile satış dönemi artık bitti. Kullanıcı hem detaylı bilgi, hem de ilgi istiyor.
Volkan Biçer Kimdir?
Ayrıca makine satışından sonra başlayan süreç de her geçen gün önem kazanıyor. Servis ve yedek parça asıl belirleyici kriter olmaya başladı. Özellikle son yıllarda daha çok tercih edilmeye başlayan teknolojik makineler için eğitim de oldukça önemli. Sektördeki önemli oyuncular bu durumun farkına vararak hem makine üretimlerinde, hem de üretim sonrası süreçte gerekli çalışmaları yapmaya başladı. Her ne kadar sektör bu bağlamda gelişme gösterse de, bilgi ve tecrübe eksikliği bazı aksamalara yol açabiliyor. Ar-Ge yatırımlarından kaçınmak ya da mevcut bir makineyi baz alarak makine üretmek de, sektörün gelişimini negatif etkileyen unsurlar arasındadır. Firmanız açısından 2013 yılı nasıl geçti ve 2014 yılına dair beklentileriniz nedir? Yurt içi pazarda yaklaşık yüzde 35 büyüyerek 2013 yılını kapattık. Yurt dışı pazarda ise agresif pazarlama stratejimiz ile daha verimli sonuçlar aldık. Dış pazarda 2013 yılında koyduğumuz hedeflere rahat bir şekilde ulaştık. Bu durum da bize 2014 yılı için yol göstermiş oldu. 2013 yılı ikinci yarısı ile 2014 yılının ilk yarısına bakıldığında, yurt içi piyasa şartları-
nın benzerlik taşıdığını söyleyebilirim. Özellikle 2014 yılının son çeyreği sektörün beklentilerini karşılayacaktır diye düşünüyorum. “Firmamız Kendisini Devamlı Yenileyen Bir Yapıya Sahip” İnşaat faaliyetlerinin yoğunluğunun ve eski yapıların yenilenme ihtiyaçlarının sektörün en büyük fırsatı olduğunu belirten Biçer, “Bunun yanında kalite, verimlilik ve satış sonrasını ise sektörün en büyük zaafı olarak görüyorum. Sektörün önemli oyuncuları elbette bu zaafların farkında ve gerekli önlemleri almış durumda. Ancak sadece önemli oyuncuların müdahil olması yeterli değil. Kalitesiz üretim, aksayan yedek parça ya da servis konusu tüm firmaları maalesef etkiliyor. Özellikle yurt dışı pazarda oluşabilecek negatif bir imaj herkesin sorunu haline geliyor. Biz Özçelik Makina olarak devamlı kendisini yenileyen ve geliştiren bir yapıya sahibiz. Bu yapı sayesinde pazarın taleplerini karşılamaya devam edeceğiz. Pazarlama açısından bakacak olursak lokal olarak başlatacağımız çalışmalarla kullanıcılarla ve kullanıcı adaylarımızla olan ilişkilerimizi kuvvetlendirmeyi planlıyoruz” dedi.
İstanbul’da 1978 yılında doğan Volkan Biçer, ortaöğreniminin ardından Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden mezun oldu. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde pazarlama ve pazarlama iletişimi alanında görev yapan Biçer, 1 Nisan 2014 tarihinden bu yana Özçelik Makina’da Satış ve Pazarlama Müdürü olarak çalışmalarını sürdürüyor.
53
sektörden
“Sadece Makine Değil, Teknoloji, Kalite ve Konfor Üretiyoruz” Yeni değirmen makineleri platformuyla enerji sarfiyatını ton başına yüzde 30 azaltırken üretim miktarını üç katına çıkardıklarını söyleyen İmaş Makine Genel Müdürü Tuncay Lamcı, “Faaliyet gösterdiğimiz alanda sadece makine değil; teknoloji, kalite, güven ve müşterilerimiz için konfor üretiyoruz” dedi.
Y
irmi farklı sektörde 100’ün üzerinde tesis ile ürün ve hizmet üreten İttifak Holding bünyesinde 1989 yılında kurulan İmaş Makine; Milleral ile un-irmik değirmen makineleri, Cuteral markası ile de şeritli testere makineleri üreterek dünyanın 70’e yakın ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Üretim çalışmalarımızı Konya Organize Sanayi Bölgesinde 10 bin metrekarelik kapalı alandaki fabrikamızda sürdürüyoruz. Konya Organize Sanayi Genişleme Bölgesinde yeni fabrika binamızın yapımı ile ilgili çalışmalara da başladık. Üretim kapasitemizin artmasına yardımcı olacak yeni fabrikamız, ürün çeşitlerimizi ar-
54
tırmamıza da imkan sağlayacak. Solidworks programıyla 3 boyutlu olarak çalıştığımız makinelerimizi üretirken CNC, lazer ve plazma tezgahlar kullanıyoruz. Hedeflediğimiz kalitenin gerçekleşmesi için planlı ve sistematik faaliyetler yapıyoruz. Bu faaliyetler bütün çalışanlarımız tarafından biliniyor, uygulanıyor ve sürekli geliştiriliyor. Üretilen makinelerin dayanıklı, ergonomik olması, müşteri isteklerini karşılayabilmesi ve hedef fiyatların yakalanabilmesi için iyi bir tasarım ekibinizin olması gerekiyor. Biz kurum olarak, bu yönde güçlü bir mühendislik kadrosuna ve donanımına sahibiz. Tabi ki tasarımdan sonra aynı kalitede sürekli aynı ürünü üretmek için, üretim proseslerindeki süreklilik de önem arz eder. Bunu da güçlü bir “sanal üretimle” yani sahadaki proseslerde üretim devam ederken bilgisayar or-
“Değirmen makinelerimizin yüzde 96’sını, şeritli testere makinelerimizin ise yüzde 17’sini 70’e yakın ülkeye ihraç ediyoruz.”
tamında kaliteyi, ürün tedarikini ve tüm proseslerin hem zamanında, hem de etkin olarak işlemesini sağlayarak yapıyoruz. Sürekli iyileştirmeyi ve geliştirmeyi prensip haline getirerek kaliteyi en üst seviyede tutuyoruz. Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Milleral markamızla muhtelif kapasitelerde komple un, irmik ve mısır unu fabrikaları, vals, kare elek, irmik sasörü, çöp sasörü, kabuk soyucu, randıman kantarı, torbalama kantarı ve otomatik tavlama makinesi gibi değirmen makineleri; Cuteral markamızla da her türlü metalin kesiminde kullanılan 180-1200 mm kapasiteli sanayi tipi şeritli testere tezgahları üretiyoruz. Şerit testere alanında 21 çeşitte ürün sunuyoruz. Bu ürünler her türlü iş kolunda faaliyet gösteren müşterilerin ihtiyaçlarına göre düşünülmüş, tasarlanmış ürünlerdir.
yor” diyen İmaş Makine Genel Müdürü Tuncay Lamcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni bir değirmen makineleri platformu olan projeyi; enerji sarfiyatını ve tesis hacmini ton başına yüzde 30 düşürmek, tam otomasyonlu tesis ile personel başına üretim miktarını da üç katına çıkarmak hedefiyle hayata geçirdik. Şerit testere alanında da son olarak PSM 350/600 referanslı, çelik konstrüksiyon sektörüne hitap eden ürünü geliştirdik. Büyük çaplı malzemelerini açılı kesmek isteyen müşterilerimiz, kullanıcıya büyük kullanım kolaylıkları sağlayan bu makineyi tercih ediyor. Yeni ürünümüz; kullanıcıya, sehpanın ve malzemenin konumunu değiştirmeden, ergonomik şekilde
“Yeni Değirmen Makineleri Platformumuz Kullanıma Hazır” “Firmamızın dünya piyasalarındaki rekabet gücünü geliştirmek ve pazar payını artırmak amacıyla geliştirilen ve TÜBİTAK TEYDEB ile TTGV’nin katkılarıyla Selçuk Üniversitesi Gıda, Makine ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümlerinin danışmanlığında Konya’da kurduğumuz Ar-Ge değirmeni; verimlilik, kalite, gıda güvenliği, iş güvenliği, çevre güvenliği, güvenilirlik, teknoloji kullanımı alanlarında rekabetçi bir öğütme teknolojisi barındırı-
55
sektörden lış stratejiler dolayısıyla oluşan olumsuz bir Türk malı imajı var. Bunu aşmak çoğu zaman zor oluyor. Ya satış yapamıyorsunuz ya da karsız satış yapmak durumunda kalıyorsunuz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörde çok sayıda yerli firma var ve bu firmalar diğer ülkelerdeki rakiplerinden ziyade kendi içlerinde mücadele ediyor. Bu durum da fiyatların düşmesine ve firmaların karlılığının azalmasına sebep oluyor. Türk firmalarının fiyat rekabetinden çok kalite rekabetine önem vermeleri İmaş Makine olarak en büyük temennimiz.
istenen açıda kesim imkanı sağlıyor. Standart modellerde mengene aracılığıyla operatör ve vinç kullanılarak verilmek zorunda kalınan açı, 5-10 tona varan malzemelerin taşınması sebebiyle zaman kaybına sebep olmakla birlikte iş kazası riski de oluşturuyordu.” Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız açısından önemi nedir? Yılda 10-15 civarında uluslararası fuara katılıyoruz. Bu fuarları belirlerken olabildiğince sektörümüzle ilgili olmasına, potansiyel alıcılara ulaşmasına dikkat ediyoruz. Fuarlar firmamız açısından yeni pazarlara erişim noktasında çok büyük bir önem taşıyor. 2014’te katıldığımız ve katılacağımız fuarlar arasında şerit testere alanında MAKTEK ve Almanya’daki Euroblech fuarlarını örnek verebilirim. Değirmen ürünlerimizle de Tayland’daki Victam Grapas; ABD, Malezya ve Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki IAOM seminer ve fuarları; İran AGROFOOD ve Özbekistan, Nijerya, Senegal’daki çeşitli fuarlarda yer alıyoruz. Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz? Değirmen makinelerimizin yüzde 96’sını, şeritli testere makinelerimizin ise yüzde 17’sini ihraç ediyoruz. Şu ana kadar 70’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Bunların arasında ABD, Kanada, Meksika, Brezilya, Paraguay, Fransa, İngiltere, Rusya, Kazakistan, İran, Nijerya, Gabon, Endonezya ve Avustralya gibi ülkeler yer alıyor. Özetle Antarktika hariç tüm kıtalara makinelerimizi ihraç ediyoruz. İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Mevcut sorunlar sizce nasıl çözülebilir? Bazı ülkelerde kimi firmaların uyguladığı yan-
56
“Türk makine sanayisi 1990’dan bu yana yıllık yüzde 20 oranında büyürken kalitesini de ARTIRDI. Türk makinelerine dair kalite algısı gün geçtikçe olumlu yönde değişiyor.”
Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda? Türk makine sanayisi 1990’dan bu yana yıllık yüzde 20 oranında büyürken kalitesini de pekiştirdi. Türk makinelerine dair kalite algısı gün geçtikçe olumlu yönde değişiyor. Fakat bazı kötü örnekler sebebiyle hala istenilen seviyeye ulaşmış değil. Ayrıca kalifiye işgücü teminindeki sıkıntılar ve Ar-Ge’ye gerekli önemin verilmeyişi de makine sektörünün diğer sorunları arasında. Makine imalat sanayisi, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin sanayileşmesinin de itici gücü ve temel yapı taşı. Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de makine imalatçılarının büyük çoğunluğu KOBİ niteliğindedir. Mevcut bu yapı değişen ekonomik koşullara ve teknolojik gelişmelere karşı daha esnek ve hızlı cevap verme imkanı sağlıyor. Aynı zamanda KOBİ’lerin sahip olduğu ucuz işgücü avantajı ve gelişmiş mühendislik becerileri, makine imalatçılarının uluslararası pazarlarda rekabet şansını artıran unsurlar arasında. Türk makinecileri, her türlü parça
ve aksamı yüksek kalitede ve rekabet edebilir fiyatlarda üretebiliyor. Üretim sürecinde yerli girdi oranı ise yüzde 80-85 düzeyine ulaştı. “Enerji Verimliliğine Büyük Önem Veriyoruz” İmaş Makine’nin bu yıl içinde pazara sunmayı planladığı yeni nesil vals (öğütme ma-
kinesi) tasarımlarını tamamlama aşamasına geldiğini belirten Lamcı, “Firmamızın, çalışmalarında hassasiyetle üzerinde durduğu bir diğer unsur da tesislerde kullanılan enerji miktarını düşürmektir. Öğütme sektöründe hammadde giderinden sonra en büyük gideri teşkil eden enerjinin, kullanım maliyetlerini düşürerek önemli kazanımlar elde etmek mümkün. Sadece yüzde 5’lik enerji tasarrufu bile bir değirmenciye sürdürülebilir rekabet gücü sağlayabiliyor. Bu bilinçle firmamız, geliştirdiği her yeni üründe enerji verimliliğine büyük önem veriyor. Diğer yandan artan talepleri ve yeni gelişmeleri dikkate alarak yeni fabrikamızın inşaatına başladık ve önümüzdeki bu alana geçmeyi hedefliyoruz. Yeni fabrikamızla birlikte ciromuzu beş yıl içinde 2,5 kat artırmayı hedefliyoruz. 2013 yılında değirmen makineleri sektör ortalamasına paralel bir büyüme kaydettik. 2014 yılında ise çıtamızı yükselterek 2011 yılında olduğu gibi sektör ortalamasının iki kat üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Üretimini gerçekleştirdiğimiz testere tezgahları da, çelik imalat sektöründe kullanıldığı için stratejik bir öneme sahip. Pazardaki ihtiyaçları doğru analiz ederek, sanayi tipi testere tezgahları sektöründe 2013 yılında pazara paralel büyüme kaydettik. 2014 yılında da yurt içi pazar payımızı korurken testere ihracat oranımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi.
Tuncay Lamcı Kimdir?
Konya’da 1974 yılında doğan Tuncay Lamcı, 1997 yılında Gaziantep Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. İş hayatına 19972002 tarihleri arasında Selva Makarna üretim tesislerinin kurulumu ve gelişimi sürecinde görev alarak başladı. Teknik Müdür Yardımcısı olarak planlı bakım ve teknik yatırımları koordine etti. 2002 yılından sonra kariyerine Schnedier Elektrik’te devam eden Lamcı; sırasıyla Satış Mühendisliği, Konya Bölge Sorumluluğu ve Ankara Bölge Bayi Kanal Yöneticiliği yaptı. 2010 yılında İmaş Makine Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına getirilen Tuncay Lamcı, 2011 yılından bu yana Genel Müdürlük görevini sürdürüyor.
57
kapak
58
Asfalt üreten fabrikalar “Asfalt Plenti” olarak isimlendiriliyor. Asfalt karışımını hazırlamakla görevli büyük ve kapsamlı bir makine olan asfalt plentinin ihracatında, Türkiye hızla yol almayı sürdürüyor. 2013 yılı verilerine göre ihracatını 160 milyon doların üzerine çıkarmayı başaran Türkiye’nin, ithalat-ihracat dengesinde de durum lehine.
59
kapak
A
sfaltın ana kullanım alanı, ulaşımı sağlayan yollardır. Asfalt üretimi, ana bileşeni bitüm ile bitümlü bağlayıcılardan çeşitli katkılara, soğuk karışımlardan, sıcak karışıma ve satıh kaplamalarına kadar uzanan bir yelpazede; üretim ve uygulama ekipmanlarıyla bir endüstri kolu olarak değerlendiriliyor. Asfalt üretiminin gerçekleştirildiği fabrikalar
DÜNYA ASFALT PLENTİ İHRACATINDA BAŞLICA ÜLKELER (MİLYON DOLAR) Sıra No
ÜLKE
2012
2013
1
ABD
1.546
1.403
-9,3
2
ÇİN
1.340
1.389
3,6
3
ALMANYA
1.364
1.314
-3,6
4
İNGİLTERE
892
875
-1,9
5
İTALYA
690
776
12,5
6
KANADA
385
403
4,9
7
GÜNEY AFRİKA
379
383
1,0
8
BELÇİKA
243
359
47,9
9
AVUSTRALYA
334
300
-10,4
10
FRANSA
325
296
-9,0
18
TÜRKİYE
146
162
10,8
3.383
3.318
-1,9
11.026
10.977
-0,4
DİĞER TOPLAM
60
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (13/12)
ise “Asfalt Plenti” olarak adlandırılıyor. Plent, tesis anlamına gelen İngilizce ‘plant’ olarak yazılan kelimenin zaman içinde Türkçeye yerleşmiş halidir. Tesis veya fabrika anlamına gelen ismindeki ‘plant’ ifadesi aslında bu üretim ekipmanının ne kadar geniş kapsamlı olduğunu da vurguluyor. Arabayla üzerinden geçtiğiniz asfalt karışımını hazırlayan aslında büyük bir makine olan asfalt plentinin ihracatında, Türkiye hızla yol almayı sürdürüyor. Bu zor ve kapsamlı üretim alanında faaliyet gösteren sınırlı sayıdaki firmalar ise İstanbul, Ankara ve Bursa gibi sanayi kentlerinde yoğunlaşıyor. Yıllar içinde gelişen ve artan yerli üretime paralel olarak ihracat rakamları da yükseldi. Dünya genelinde asfalt plenti ihracatında 18’inci sırada kendine yer bulan Türkiye, 2013 yılı verilerine göre ihracatını 160 milyon doların üzerine çıkarmayı başardı. Büyük altyapı yatırımlarından beslenen sektör, gelişimini sürdürse de istikrarını koruyabilmesi için, Türk makine sektöründe yaşanan temel sıkıntılarla benzerlik gösteren sorunlarının çözülmesini bekliyor. Asfalt Üretim Tesisinin ve Kullanılan Ekipmanların Yapısı Sıcak karışım asfalt, bir karışım tesisinde (asfalt plent) üretilir. Asfalt plenti; kısaca sıcak bitüm ile değişik boyutlarda gruplandırılmış agreganın bir mikserde karıştırılarak serime hazır hale getirildiği tesistir. Tesis, mobil
veya sabit olarak inşa edilebilir. Mobil tesisler taşınabilir olduğundan işten işe götürülebilir. Sabit tesisler ise genellikle kalıcı yaşam alanlarının sezonluk veya yıllık yol inşa ve mevcut yol tamir ihtiyaçlarını karşılamak üzere, genellikle şehir merkezleri dışında ancak olabildiğince yakın alanlarda inşa edilir. Asfalt plentinin ana mantığı, su içeriği alınan harmanlanmış bir agrega grubu ile belirli sıcaklıktaki sıcak bitümün karıştırılarak serime hazır hale getirilmesidir. İki tip asfalt üretim tesisi vardır: Beç tipi ve Kontinü tip plentler. Beç (Batch) tipi bir asfalt plentte bulunan üniteler ve bu ünitelerde gerçekleştirilen uygulamalar şu şekilde sıralanabilir: Soğuk Mal Siloları: Agreganın kontrollü olarak agrega depo alanından plent bünyesine sürekli imalata katılmasını sağlayan depolardır. Bantlar: Soğuk mal silosundan mal taşıyan ünitelerdir. Drayer: Agreganın ısıtılıp kuru hale getirildiği, içinden alev geçirilen döner kazan şeklindeki ünitedir. Elevatör: Drayerden çıkan sıcak agreganın üst ünitelere taşınmasını sağlayan zincir-kova taşıyıcı sistemli ünitedir. Elek: Sıcak malın boyutlandırılarak ayrıldığı ünitedir. Sıcak Mal Silosu: Dyerden çıkarak elevatörle taşınmış olan elenmiş sıcak agreganın tartım ve karışım için hazır bekletildiği ünitedir. Tartım Ünitesi: Büyüklüğüne göre ayrılmış olan sıcak agreganın istenilen miktarlarda tartılarak karışıma katıldığı ünitedir. Sıcak Asfalt Tankı: Sıcak bitüm oluşturmak üzere içindeki borudan alev geçirilerek ısıtılan bitüm tankıdır. Asfalt Tankları: Üretim için gerekli olan fazla bitümin depolandığı, gerektiğinde sıcak asfalt tankına iletilmek üzere bekletildiği ünitedir. Bitüm Tartım Ünitesi: Sıcak asfalt tankından, karışıma istenilen miktarda bitüm eklenmek üzere pompalar yardımıyla aktarılan ünitedir. Mikser: Asfalt karışımı hazırlamak üzere tartılmış olan agrega ve sıcak bitümün belirli süre karıştırılarak sıcak asfalt son mamulü elde edildiği paletli karıştırıcıdır. Kuru Siklon: Drayerden çıkan tozun tutularak karışımda kullanılmasını sağlayan ünitedir. Kontinü tip bir plenti, beç tip plentten ayıran en önemli özellik ise agreganın kurutulması ve asfalt karışımının aynı ünitede, drayerde, gerçekleştirilmesidir. Dolayısıyla sıcak agrega silosu, sıcak agrega elekleri ve mikser bulunmaz. Kontinü tip plentler Drum-mix plent olarak da adlandırılır. Kontinü tip plentte, geleneksel beç tipi bir drayer (tambur) görünümüne sahip mikser bulunmaktadır. Bu ünite
DÜNYA ASFALT PLENTİ İTHALATINDA BAŞLICA ÜLKELER (MİLYON DOLAR) Sıra No
ÜLKE
1
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (13/12)
2012
2013
ABD
907
944
4,0
2
RUSYA
543
687
26,5
3
KANADA
696
527
-24,2
4
AVUSTRALYA
502
403
-19,6
5
ALMANYA
374
403
7,7
6
ÇİN
275
308
12,0
7
FRANSA
304
301
-1,0
8
ŞİLİ
365
290
-20,5
9
MEKSİKA
269
262
-2,5
10
İNGİLTERE
259
256
-1,2
21
TÜRKİYE
149
150
0,8
6.285
6.141
-2,3
10.928
10.673
-2,3
DİĞER TOPLAM
kontinü plentin en önemli ünitesidir. Tambur sadece agregayı değil, asfaltı da karıştırarak sıcak karışım oluşturur. Dolayısıyla görünüm olarak benzer olsa da beç tipi tamburdan görev itibariyle ayrılır. Beç tipi drayerde ısıtıcı ve agrega akış yönü zıt iken kontinü plentlerde genellikle soğuk agrega girişi ve brülör aynı uçta yer alır ve malzemenin akış yönü ve sıcak hava akımı aynı yönlüdür. Beç tipinde karşı akış söz konusuyken kontinü plentlerde genellikle paralel akış söz konusudur. Ters akışlı kontinü mikserler de vardır. Kontinü sistem tamburlarında yeniden kullanım girişi denilen geri kazanılmış malzemenin ve asfalt çimentosunun karışımda kullanılmasını sağlayan bir giriş bulunabilmektedir. Bu sistem karşı akışlı bir sistemdir. Agrega brü-
Türkiye’nin asfalt plenti ihracatı 2013 yılında yüzde 10,8 artarak 162 milyon dolara yükseldi.
61
kapak
Türkiye’nin asfalt plenti ihracatında 22,3 milyon dolarla Almanya ilk sırada yer alıyor.
lörün karşı tarafından tambura girer ve akış yönü brülöre doğrudur. Malzemenin girişi brülör alev arkasından olur. Bu sayede malzeme yüksek sıcaklıktan korunarak dayanımını kaybetmeden karışıma katılmış olur. Diğer bir tip kontinü sistemde ise tambur yine beç tipinde olduğu gibi sadece kurutma görevi görür ve tamburun hemen çıkışında bir mikser (kaplama ünitesi de denilmektedir) bulunmaktadır. Sıcak karışımın depolanması sürekli üretim halindeki bir plentte zaruridir. Genellikle yükleme boşaltma süreleri ile araçların sayısının plent üretim kapasitesine yetişemediği durumlarda veya oluşabilecek herhangi bir aksiliğe karşın üretimin durmadan, hazırda karışımın bulunması gerektiği durumlarda kullanılır. Dengeleme ve depo siloları olarak ayrılırlar. Depo siloları genellikle izole edilmemiştir, çünkü malzemenin silo içinde kalma süresi birkaç saattir. Dengeleme silosu ise uzun süreli depolama amacıyla kullanılır ve izolasyonludur. Sıcak karışım de-
polarına iletim çeşitli şekillerde olabilir. Kovalı elevatör, kayışlı konveyörler ve helezonlar bunlara örnektir. Asfalt Plent Üniteleri Sıcak karışım plentinin üniteleri, plentin kapasitesini belirleyen ünitelerdir. Genellikle saat başına ton üretimi olarak hesaplanan kapasite, plent mikserinin büyüklüğü baz alınarak hesaplanır. Plent mikserine mal taşıyan diğer ünitelerin hızları ve taşıma kapasiteleri de plent kapasitesini etkileyen dolaylı unsurlardır. Bileşen üniteler dışında kapasiteyi etkileyen diğer unsurlar arasında çevresel koşullar, agrega özellikleri ve karışım koşulları da sayılabilir. Agrega özelliklerinden en önemlisi agreganın nem içeriğidir. Dolayısıyla agreganın kurutulması başlı başına bir sorun olmaktadır. Kurutma yüzdesi, drayer veya drum-mikserin kapasitesine bağlı olmaktadır. “Bir zincirin gücü en zayıf halkasının gücüne bağlıdır” sözüne benzer şekilde
G.T.İ.P. BAZINDA DÜNYA ASFALT PLENTİ İTHALATI (MİLYAR DOLAR – 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
2012
2013
Değişim % (13/12)
847490
Toprak, Taş, Cevher vb. Ayıran, Yıkayan Makinelerin Parçaları
7,5
7,5
0,8
847410
Metal Cevherlerini Tasnif Etme, Eleme, Ayırmaya/Yıkamaya Mahsus Makineler
2,7
2,5
-8,7
847432
Mineral Maddeleri Bitümenle Karıştırmaya Mahsus Makineler
0,8
0,7
-10,4
10,9
10,7
-2,3
TOPLAM
62
Kaynak: TÜİK
bir plentin kapasitesi de o plentin ünitelerinin en küçük kapasiteye sahip ünitesinin hızına bağlıdır. Başlıca plent üniteleri şunlardır: Soğuk Mal Siloları ve Besleme Üniteleri Malzeme Stoklama: Agrega stoklama alanlarındaki yığınlardır. Bu yığınlar ilk geldiklerinde saha teknisyeni tarafından doğru büyüklükte oldukları doğrulanmalıdır. Aynı zamanda doğrulamada kullanılan örneğin tüm agrega yığınını temsil ediyor olmasına dikkat edilmelidir. Bu yığınların depolandığı alanın kirlenme, başka malzemelerle karışma, dağılma veya bozulma gibi olumsuzluklardan etkilenmemesi gerekmektedir. Bunun için gerekli çevresel önlemler alınmalıdır. Sık yağış alan bölgelerde, agregaların sürekli ıslanarak su muhteviyatının artmasını önlemek amacıyla stok alanının üzeri kapatılabilir. Kullanılacak filler malzemenin de aynı şekilde korunması gerekmektedir. Soğuk Mal Siloları (Bunkerler): Plente agreganın girdiği ilk ünite olması dolayısıyla çok önemlidir. Stok agregalarının yüklenmesi segregasyonun önlenmesi açısından önemlidir. Değişik tiplerde soğuk mal siloları bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları, sürekli ve titreşimli olanlardır. Sürekli tipte olanlar sabit ve ayarlanabilir sürgülü tipte olanlar olarak ikiye ayrılırken, titreşimli olanlar da tek hızlı veya ayarlanabilir hızda vibrötörler olarak ikiye ayrılır. Asfalt Depolama Tankları: Diğer bir tür besleyici ünite ise asfalt depolama tanklarıdır. Servis tankı olarak da adlandırılan tanka asfalt iletmek üzere depolama yapan ünitedir. Servis tanklarındaki bitümin asfalt depolama tankları asfaltın tankerden kolayca boşaltılabileceği şekilde konumlandırılmış olmalıdır. Asfalt tankı içersinde kalan malzeme miktarı her zaman ölçülebilecek şekilde kalibre edilmeli ve aynı zamanda asfaltın teslim ve geri dönüş hatlarında akabilmesi için yeterli derecede ısıtılmış durumda tutulmalıdır. Isıtma işlemi tankın içinden geçen alev borusu, kızgın yağ veya elektrikli bir sistemle gerçekleştirilebilmektedir. Kullanılan ısıtma metodunun dışında tank ile açık bir alevin doğrudan teması önlenmelidir. Kızgın yağlı sistemde devir daim yapan rezervuardaki kızgın yağ miktarı sürekli kontrol edilmeli, mevcut bir azalmanın asfalt kazanı içinde bir sızıntı anlamına gelebileceği unutulmamalıdır. Bu durum tank içindeki asfaltın kirlenmesine neden olacaktır. Asfaltın iletildiği tüm borular, pompalar ve tartı kovaları ısı kaybını önleyecek, dolayısıyla asfaltın sürek-
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE ASFALT PLENTİ İHRACATI (MİLYON DOLAR) Sıra No
ÜLKE
Kaynak: TÜİK
2012
2013
Değişim % (13/12)
1
ALMANYA
20,0
22,3
11,1
2
IRAK
11,9
21,8
83,0
3
BREZİLYA
4,6
10,7
131,3
4
RUSYA
9,7
10,3
5,9
5
AZERBAYCAN
8,1
9,7
19,1
6
SUUDİ ARABİSTAN
4,9
5,4
9,8
7
FAS
1,9
5,4
185,8
8
GÜRCİSTAN
2,7
4,7
76,9
9
İTALYA
3,7
4,0
7,3
10
İRAN
1,6
3,9
143,7
96,6
85,7
-11,3
145,8
161,5
10,8
DİĞER TOPLAM
li sıvı halde kalmasını sağlayacak ısıtma bobinleri veya ceketlerine sahip olmalıdır. Tank içindeki asfaltın sıcaklığını kontrol etmek için tankın bir veya birden fazla noktasında termometre bulunmalıdır. Toz Kontrol ve Toplama Üniteleri Teknisyeni toz üniteleri konusunda ilgilendiren en önemli iki husus; toz ünitelerinin ilgili gaz ve toz emisyon standartlarını sağlama hususunda dikkatli olması ve bunu sağlayan cihazların üretim sistemi ile bütünleşik olması sebebiyle bu cihazların sıcak asfalt üretimi nasıl etkilediğinin farkında olmasıdır. Plent bünyesinde havaya salınan emisyonları azaltıcı üniteler bulunmaktadır. Buna rağmen bir miktar gaz ve toz atmosfere karışmaktadır. TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE ASFALT PLENTİ İTHALATI (MİLYON DOLAR) Sıra No
ÜLKE
Kaynak: TÜİK
2012
2013
Değişim % (13/12)
1
ALMANYA
65,1
38,0
-41,7
2
İTALYA
28,4
22,5
-21,0
3
ÇİN
4,0
17,8
349,4
4
ABD
9,2
17,7
91,6
5
İNGİLTERE
11,3
13,0
14,3
6
FRANSA
6,1
9,5
56,3
7
İSPANYA
2,2
4,0
84,2
8
EGE SERBEST BÖLGESİ
0,0
3,7
-
9
GÜNEY AFRİKA
3,2
3,4
7,0
10
DANİMARKA
0,0
3,4
-
84,7
55,4
-34,6
149,1
150,4
0,8
DİĞER TOPLAM
63
kapak mış yakıcılar, normal yanma ürünleri dışında daha fazla miktarda duman çıkışına neden olur. Dolayısıyla yakıcıların temizliği ve ayarlanması önemlidir. Diğer bir kirlilik kaynağı agrega tozudur. Özellikle döner kurutucudan çıkan toz miktarı en önemli olanıdır. Burada kullanılan toz kolektörleri hava kirliliğini önlemedeki emisyon limitlerine uyulma noktasında önemli görev üstlenir. Genellikle üç tip toz tutucu ünite bulunmaktadır, bunlar: Sentrifüj etkisinin kullanıldığı kuru ve sulu siklonlar ile tekstil filtrelerin kullanıldığı torba filtrelerdir (baghouse). Agreganın aşırı tozlu olduğu yerlerde kurulan plentlerde bu sistemler seri olarak ardı ardına ikili veya çoklu olarak bağlanabilmektedir. Bu ünitelerden alınan malzeme genellikle filler malzeme olarak tartılıp karışıma geri döndürülmektedir. Böylelikle geri kazanım ve maliyetin düşürülmesi de söz konusu olmaktadır. Bunun dışında, diğer ünitelerden gerçekleşen toz kaçakları da bulunmaktadır. Bunun önlenmesi ve kaynakları açısından her plent için bir programlı çalışma ve önleyici faaliyet raporu çıkarılmalıdır.
Bu miktarın belirlemesinde görsel metotlardan renk skalaları ile çıkan duman yoğunluğundan kirlilik miktarı tahmin edilebilse de kesin sonuç alınamamaktadır. Bunun belirlenmesi için, ışığın geçiş miktarından kirlilik miktarını belirleyebilen fotoelektrik hücreler kullanılan elektronik apaklık ölçerler kullanılabilmektedir. Bir plentteki en belirgin kirlilik kaynağı elbette ki yanma üniteleridir. Tıkanmış, kirli ve hava-yakıt karışımı ayarlanma-
Sıcak Asfalt Depo Üniteleri Geçici kesintilerden dolayı asfalt serim işini aksatmadan devam ettirmek için, plent bünyesinde üretilen sıcak asfaltı depolayan ünitedir. Üretim kapasitesi fazla olduğunda veya taşıyıcı kamyon sayısı üretimi karşılayamadığında, depolanan sıcak asfalt (HMA- hot mix asphalt) daha sonra kamyonlarla serim sahasına iletilir. Mikserden çıkan karışım konveyör taşıyıcılarla depoya iletilir. Burada üretimden gelen sıcak asfalt kısa süreli depolanır ve taşıyıcı kamyonlar bu silonun altına yanaşarak sıcak asfaltı serim alanına taşımak üzere doldurulur. Depolama sırasında silonun dolmasını sağlayan taşıyıcı kovaların (hopper) boşaltım sırasında segregasyonu önlemek amacıyla tamamıyla doldurulmaması ve en az 1/3lük kısmının doldurulması sağlanmalıdır. Ayrıca boşaltım ucunda sıcak asfalt silosuna şaşırtma levhası koyarak HMA’nın içerdeki segregasyonu da önlenmelidir. Asfalt Plentinin Çalışma Sistemi Konkasörlerde kırılan malzemenin çeşit-
TÜRKİYE’NİN G.T.İ.P. BAZINDA ASFALT PLENTİ İHRACATI (MİLYON DOLAR – 84. FASIL) GTİP
Değişim % (13/12)
GTİP TANIMI
2012
2013
847490
Toprak, Taş, Cevher vb. Ayıran, Yıkayan Makinelerin Parçaları
114,3
124,5
9,0
847410
Metal Cevherlerini Tasnif Etme, Eleme, Ayırmaya/Yıkamaya Mahsus Makineler
24,1
22,5
-6,9
847432
Mineral Maddeleri Bitümenle Karıştırmaya Mahsus Makineler
7,4
14,5
96,7
145,8
161,5
10,8
TOPLAM
64
Kaynak: TÜİK
li boyutlarda eleklerden geçirilmesiyle elde edilen istenilen boyutlardaki agrega plentin besleme silolarına doldurulur. Her bunkerde farklı boyutta malzeme vardır. Elektronik olarak yapılan ayarlarla her bunkerden istenilen miktarda agrega, bunker altındaki taşıyıcı banta dökülür. Taşıyıcı bant malzemeyi, kurutucuya (Drier) taşıyacak diğer banta (Kurutucu bantı) boşaltır. Kurutucu bantından kurutucu içine dökülen malzeme kurutucu içinde döne döne boşalma ağzına akarken kurutucunun içinde rutubetten arınır ve yaklaşık maksimum 180°C sıcaklıkta, kurutucu dik elevatörüne dökülür. Kurutucunun boyutları ve brülör kapasitesi plentin kapasitesini belirleyen unsurlardan biridir. Agregadaki rutubet plentin kapasitesini etkiler. Dik elevatör sıcak agregayı taşımak üzere yapılmış zincirli tip kovalı bir taşıyıcıdır. Isıtılmış agrega kovalı elevatör ile plentin en üst noktasındaki eleğin üzerine taşır. Elekte boyutlarına göre ayrıştırılan malzeme dört ayrı bunkere dökülür. Bunkerlerin altındaki kantar vasıtasıyla her malzemeden istenilen miktarda tartılarak alınan malzeme plentin mikserine dökülür. Asfalt plenti kurutucudan fanlar aracılığıyla emilen toz malzeme plent filtresinden ve siklonlardan toplanmak suretiyle biriktirilir. Bu malzeme (filler) agrega ile bi-
Türkiye en fazla toprak, taş, cevher ayıran, yıkayan makinelerin parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi.
tüm arasında dolgu malzemesi görevini yapar, agreganın bitümle birlikte dışını kaplayarak birbirine bağlanmasını sağlar. Plentin mikseri plentin kapasitesini belirleyen temel unsurlardan biridir. Mikser kapasitesi ve ortalama karışım süresi, plentin kapasitesini verir. Agrega plentin mikserine dökülürken aynı anda sıcak bitüm mikser içine püskürtülmek suretiyle belirli bir süre karıştırılır ve karışım sonunda mikser alt kapağı açılarak; karışım kamyon damperine veya sıcak ürün stok bunkeri arabasına dökülür. Buradan da yola taşınarak, serme ve sıkıştırma ekipmanlarıyla süreç tamamlanır. Soğuk silolardan gelen agrega içinde filler malzemesinin yetersiz olması durumunda bu (filler) malzeme özel olarak imal edilmek suretiyle (konik veya özel kırıcılar yardımıyla) plent yanındaki bir siloya yerleştirilerek miksere karışım sırasında ilave edilir. Plent mikserine ülke şartlarına göre bağlayıcılığı artıran, dış ortam şartlarına direnci sağlayacak özel katkılarda kullanılabilir. Anlatılan bütün işlemler plentin otomatik sistemi içinde bilgisayar programları aracılığıyla gerçekleşir. Her şey otomatik olarak operatör kabininden yönetilir. Plent bilgisayarından alınacak çıktılarla karışımda kullanılan agregaların çeşitleri, bitüm, filler ve diğer katkıların hangi oran-
65
kapak da oldukları, günlük malzeme harcamaları görülür.
Türkiye’nin 2013 yılında asfalt plenti ihracatını en fazla artırdığı ülke Fas oldu.
Dünya Genelinde İthalat-İhracat Durumu Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2012 yılında 11 milyar dolar olan dünya geneli asfalt plenti ihracatı, 2013 yılında yüzde 0,4 azalarak 10,9 milyar dolar seviyesine geriledi. İhracat listesinin ilk sırasında bulunan ABD, 2013 yılında 1,403 milyar dolar değerinde asfalt plenti ihraç etti. 2012 yılında bu rakam 1,546 milyar dolar seviyesindeydi. ABD’nin asfalt plenti ihracatı yüzde 9,3 azaldı. Listenin ikinci sırasındaki Çin 2012 yılında 1,340 milyar dolar değerinde asfalt plenti ihraç etti. 2013 yılında bu rakam yüzde 3,6 artışla 1,389 milyar dolar seviyesine yükseldi. En fazla asfalt plenti ihraç eden ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki Almanya 2013 yılında 1,314 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında Almanya’nın asfalt plenti ihracatı 1,364 milyar dolardı. Almanya’nın asfalt plenti ihracatı 2013 yılında yüzde 3,6 azaldı. Türkiye, dünya geneli asfalt plenti ihracatı listesinin 18. sırasında yer alıyor. 2012 yılında 146 milyon dolar değerinde asfalt plenti ihraç
eden Türkiye, 2013 yılında yüzde 10,8 artışla 162 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. En fazla asfalt plenti ihraç eden ilk 10 ülke listesinde, 2012 yılına göre ihracatını en fazla artıran ülke ise yüzde 47,9 ile Belçika oldu. Belçika 2012 yılında 243 milyon dolar değerinde asfalt plenti ihraç ederken bu rakam 2013 yılında 359 milyon dolar seviyesine yükseldi. Dünya ölçeğinde asfalt plenti ithalatı ise 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,3 azaldı. 2012 yılında 10,9 milyar dolarlık asfalt plenti ithal edilirken 2013 yılında bu rakam 10,6 milyar dolar seviyesine geriledi. ABD, 2013 yılında 944 milyon dolar rakamıyla en fazla asfalt plenti ithal eden ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında yer alıyor. ABD’nin 2012 yılı asfalt plenti ithalatı 907 milyon dolar olarak kaydedilmişti. Söz konusu ülkenin 2013 yılında ithalatı yüzde 4 arttı. Listenin ikinci sırasında ise Rusya yer alıyor. 2012 yılında Rusya 543 milyon dolar değerinde asfalt plenti ithal ederken bu rakam 2013 yılında, yüzde 26,5 artarak 687 milyon dolar olarak kaydedildi. Kanada, dünya geneli asfalt plenti ithalatı listesinin üçüncü sırasında yer alıyor. 2013 yılında Kanada’nın asfalt plenti ithalatı yüzde 24,2 azalarak 527 milyon dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 696 milyon dolar seviyesindeydi. Türkiye, 2013 yılında dünya geneli asfalt plenti ithalatı listesinin 21. sırasında yer alıyor. Türkiye, 2012 yılında 149 milyon dolar değerinde asfalt plenti ithal ederken, 2013 yılında bu rakam yüzde 0,8 artarak 150 milyon dolar olarak kaydedildi. En fazla asfalt plenti ithal eden ilk 10 ülke listesinde, 2012 yılına göre ithalatını en fazla artıran ülke ise yüzde 26,5 ile Rusya oldu. Türkiye’nin İhracatı Artıyor Türkiye’nin asfalt plenti ihracatı 2013 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 10,8 artarak 161,5 milyon dolara yükseldi. 2012 yılında bu rakam 145,8 milyon dolardı. Türkiye 2013 yılında en fazla Almanya’ya asfalt plenti ihracatı gerçekleştirdi. 2012 yılında söz konusu ülkeye 20 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 11,1 artarak 22,3 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasında ise Irak bulunuyor. Türkiye’nin Irak’a yönelik asfalt plenti ihracatı 2013 yılında 21,8 milyon dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 11,9 milyon dolardı. Irak’ yönelik ihracat yüzde 83 arttı. Listenin üçüncü sırasında bulunan Brezilya’ya 2012 yılında 4,6 milyon dolar değerinde asfalt plenti ihraç edilirken bu rakam 2013 yılında 10,7 milyon dolar oldu. Söz konusu ülkeye yönelik ihracattaki artış yüzde 131,3 olarak kayda geçti. Türkiye’nin 2013 yılında asfalt plenti ihracatı-
66
nı en fazla artırdığı ülke yüzde 185,8 ile Fas oldu. Fas’a 2012 yılında 1,9 milyon dolar değerinde asfalt plenti ihraç edilirken bu rakam, 2013 yılında 5,4 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye 2013 yılında en fazla toprak, taş, cevher vb. ayıran, yıkayan makinelerin parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında söz konusu mal grubunda 114,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 9 artışla 124,5 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasında yer alan metal cevherlerini tasnif etme, eleme, ayırmaya/yıkamaya mahsus makineler ürün grubunda 2013 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 22,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2012 yılında bu rakam 24,1 milyon dolardı. metal cevherlerini tasnif etme, eleme, ayırmaya/yıkamaya mahsus makineler ürün grubundaki ihracat yüzde 6,9 azaldı. Listenin üçüncü sırasındaki mineral maddeleri bitümenle karıştırmaya mahsus makineler kalemindeki ihracat 2012 yılında 7,4 milyon dolar seviyesindeyken, 2013 yılında bu rakam yüzde 96,7 artarak 14,5 milyon dolar rakamına yükseldi. Türkiye’nin asfalt plenti ithalatı 2012 yılında 149,1 milyon dolarken bu rakam, 2013 yılında yüzde 0,8 artarak 150,4 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. Türkiye 2013 yılında 38 milyon dolarla en fazla Almanya’dan asfalt plenti ithal etti. 2012 yılında söz konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın değeri 65,1 milyon dolardı. Türkiye’nin 2013 yılında Almanya’dan
gerçekleştirdiği ithalat yüzde 41,7 azaldı. Listenin ikinci sırasında bulunan İtalya’dan 2012 yılında 28,4 milyon dolarlık asfalt plenti ithal edilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 21 azalarak 22,5 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sırada bulunan Çin’den 2013 yılında 17,8 milyon dolar değerinde asfalt plenti ithal edildi. 2012 yılında Türkiye’nin söz konusu ülkeden gerçekleştirdiği asfalt plenti ithalatı 4 milyon dolardı. Çin’den gerçekleştirilen ithalattaki artış 349,4 oldu. Türkiye’nin 2013 yılında asfalt plenti ithalatını en fazla artırdığı ülke de yüzde 349,4 ile Çin oldu. Türkiye 2013 yılında en fazla metal cevherlerini tasnif etme, eleme, ayırmaya/yıkamaya mahsus makineler kaleminde ithalat gerçekleştirdi. Söz konusu kalemde 2012 yılında 31,9 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2013 yılında, yüzde 110 artarak 66,9 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan toprak, taş, cevher vb. ayıran, yıkayan vb. makinelerin parçaları kaleminde 2013 yılında 52,1 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirildi. 2012 yılında bu rakam 60,9 milyon dolardı. 2013 toprak, taş, cevher vb. ayıran, yıkayan vb. makinelerin parçaları ürün grubu ithalatı yüzde 14,6 azaldı. Listenin üçüncü sırasındaki mineral maddeleri bitümenle karıştırmaya mahsus makineler kaleminde 2012 yılında 56,3 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2013 yılında yüzde 44,3 azalarak 31,3 milyon dolar seviyesine geriledi. Türkiye’nin 2013 yılında
Türkiye’nin 2013 yılında yüzde 110 ile ithalat oranını en fazla artırdığı kalem metal cevherlerini tasnif etme, eleme, ayırmaya/yıkamaya mahsus makineler oldu.
67
kapak
yüzde 110 ile ithalat oranını en fazla artırdığı kalem metal cevherlerini tasnif etme, eleme, ayırmaya/yıkamaya mahsus makineler oldu.
“Yüksek Teknolojiyle Üretim Yapıyoruz” Tahir Aydoğdu Çesan Firma Yöneticisi “Firmamız 1984 yılında filtrasyon tesisleri ve soğutucular imal ederek üretim faaliyetlerine başladı. 1995 yılında ise, asfalt plent tesisleri imalatıyla iş hacmimizi artırdık. Dünya standartlarına uygun şekilde dizayn edilmiş yüksek teknolojilerin kullanıldığı asfalt plent tesisleri, toz tutucular-filtreler ve kaset tipi soğutucular üretimimize başarıyla devam ediyoruz. Asfalt karışımını hazırlayan büyük makineler olan asfalt plenti üretiminde dünyaya örnek olacak teknolojileri kullanıyoruz. Bu kapsamda asfalt plentinde üniversal bus sistemini dünyada ilk uygulayan firmayız. Kullandığımız PLC ve SCADA çözümleriyle birçok önemli firmaya örnek olduk. Asfalt plenti ağır
68
iş makinesidir ve açık arazide çalışır. İçlerine ne kadar düşük geçirgenlikli yapsanız dahi toz girer. Kurucumuzun gerek Almanya’da gördüğü eğitim sırasında gerekse de görev aldığı önemli firmalarda edindiği tecrübe birikimi şirketimizi çok iyi noktalara taşıdı. Kurulduğumuz yıllardaki amacımız toz tutucu filtreler üretmek olduğundan firmamızın adının asfalt plenti ile ilgisi yok. Bacasından partikül atan, zehirli gaz yayan firmalara hizmet vermeyi düşünüyorduk. Bu teknolojileri Türkiye’ye transfer edelim istedik. Fakat ilk yıllarda temas kuruduğumuz firmalara çevre kirliliğini engelleyici teknolojilerimizi anlattığımızda aldığımız tepkiler pazarın bu tip teknolojilere ne kadar uzak olduğunu gösterdi. Bu nedenle pazarlama stratejimizi değiştirerek, ‘Bacadan attığınız parayı cebinize koyun!’ sloganını ürettik. Örneğin çimento fabrikalarında bacadan atılan toz, çimentonun en yüksek değerli, en iyi halidir. Tuttukları tozu doğrudan paketlemeye verebileceklerini anlattık. Aynı şekilde marangoz makinelerinden çıkan talaş, ısınmada veya kağıt fabrikalarında kullanılabilir. Filtrelerin bu tip yararlarını anlatmaya baş-
layınca insanlar farklı gözle bakmaya başladı ve pazar da istediğimiz ivmeyi yakaladık.İlerleyen süreçte yeni ürünler de geliştirdik. Filtre ile başladığımız üretimimizi üç ayrı alanda sürdürüyoruz. Ürünlerimizi Doğu Avrupa, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok noktaya ihraç ediyoruz.”
“Uluslararası Bir Marka Olma Vizyonuyla Hareket Ediyoruz” Nezir GENCER Simge Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı “Simge Grup şirketlerinden E-MAK Makine’yi 1992 yılında asfalt üretimi ve müteahhitliği yapan grup şirketlerinin ihtiyacı olan iş makinelerini üretebilmek amacıyla kurduk. Firmamız 1998 yılına kadar da, yol yapımında kullanılan asfalt kesme makinesi, finişer gibi çeşitli makineler üreterek ve Simge Grup şirketlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalıştı. Daha sonra yurt dışından yüksek fiyatlarla ithal edilerek kullanılan ve E-MAK tarafından üretilebilmesi için hiçbir engel olmayan ilk asfalt plenti üretimini gerçekleştirerek kul-
lanıma aldık. İlk üretimimizin beklediğimizde daha fazla başarı sağlaması üzerine, diğer kuruluşlara da üretim yapmak üzere yeni bir yapılanma stratejisi oluşturarak uygulamaya koyduk. Bu strateji doğrultusunda; ulusal ve uluslararası pazar araştırmaları yapıldı, fabrika binası ve üretim ve montaj alanı ihtiyaçları belirlendi. Uluslararası bir şirket olma ve sektörde ilk üçe girme hedefi doğrultusunda bir vizyon belirledik. Yönetim ve organizasyon yapımızı da bu stratejiye uygun hale getirerek üretim teknolojimizi ve artan ihtiyaca uygun olarak makine parkımızı genişleterek üretime başladık. E-MAK; ürün çeşitliliği, ürün teknolojisi, ürünlerinin kalite düzeyleri, üretim teknolojileri ve üretim kapasitesi, insan kaynakları gibi konulardaki hedef ve stratejilerine uygun olarak gelişme, büyüme ve dünya markası olma yolunda kararlılıkla ilerliyor. Simge-Mat, Simge Koca-Falt, Simge İz-Falt olarak hali hazırda; 2 milyon ton/yıl agrega üretim, 750 bin ton/yıl BSK üretim, 1 milyon ton/yıl uygulama kapasitesi olan bu şirketlerimiz kurulu oldukları ve komşu il ve ilçeler ile resmi ve özel sektör kuruluşlarına hizmet veriyor. E-MAK olarak 1998 yılından bu yana, üretimimizin önemli kısmını bir kısmını Avrupa, Asya ve Afrika’daki çok sayıda ülkeye ihraç ediyoruz.”
Yerli üreticiler ağırlıklı olarak doğu avrupa, ortadoğu, türk cumhuriyetleri ve afrika pazarına ürünlerini ihraç ediyor.
69
ülkelerden BOLİVYA
YÜZÖLÇÜMÜ 1 milyon 98 bin 581 km2
NÜFUS 10,02 milyon (2012 yılı resmi tahmin) 10,7 milyon (2013 tahmini)
ÖNEMLİ ŞEHİRLER Santa Cruz La Paz Sucre El Alto Tarija Cochabamba Potosi
DİL İspanyolca (resmi) Quechua (resmi) Aymara (resmi)
ETNİK GRUPLAR %30 Quechua %30 Melez (Beyaz ve Amerikan Kızılderili) %25 Aymara %15 Beyaz
PARA BİRİMİ Boliviano (Eylül 2014 kuru; 1 ABD Doları = 6.91 Boliviano) Kaynak: CIA The World Factbook EIU Ecuador Main Country Report, Şubat 2014.
70
Türkiye, Bolivya ile ekonomik ilişkilerinde ticaret fazlası veriyor. 2007 yılına kadar Bolivya’ya milyon dolar seviyesinin altında seyreden GENEL ihracatımız, 2013 yılında 2 milyon 380 bin dolara yükseldi. Bolivya’ya makine ihracatımız ise AYNI DÖNEMDE yüzde 51 ARTTI.
Salar de Uyuni Tuz Gölü
71
ülkelerden Copacabana
G “Bolivya’nın makine ithalatı 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 2 artarak 1 milyar 365 milyon dolara ulaştı.”
72
üney Amerika’nın ortasında yer alan ve denize kıyısı olmayan Bolivya, Brezilya, Arjantin, Paraguay, Şili ve Peru ile komşudur. Ülkenin ulusal kahramanı olarak büyük saygı gören Simon Bolivar, 1825 yılında İspanya’nın egemenliğine son vererek Bolivya’ya bağımsızlığını kazandırdı. Ülkede kurumsal anlamıyla demokratik sistem 1982 yılında uygulanmaya başladı. Bolivya; Beni, Chuquisaca, Cochabamba, La Paz, Oruro, Pando, Potosi, Santa Cruz ve Tarija olmak üzere dokuz idari eyaletten oluşur. Ülkede devlet başkanı ve başkan yardımcısı, beş yıllık bir dönem için halk tarafından ya da meclis tarafından seçiliyor. Bolivya’da Ocak 2009’da oylamaya sunularak kabul edilen yeni anayasa ile ekonomik gelişimde devletin üstlendiği rol artırıldı. Yaklaşık 10,5 milyon nüfusa sahip olan Bolivya’da uzun zamandır hızlı bir nüfus artışı gözleniyor. 1980’li yıllarda 5,4 milyon olan toplam nüfusun 2020 yılında 11,6 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Yaş ortalaması son yıllarda yükselmekle birlikte (23,1), ülke hala birçok Latin Amerika ülkesinin al-
tındadır. Nüfusun yüzde 33,8’i 0-14 yaş, yüzde 61,4’ü 15-64 yaş arasında, yüzde 4,8’i ise 65 yaşın üstündedir. Ülkedeki okur-yazarlık oranı yüzde 91,2 olup, ülkedeki eğitim standartlarının diğer Latin Amerika ülkeleri ile kıyaslanınca daha geride olduğu görülür. Nüfusun yüzde 49,6’sı yoksulluk sınırının altında yaşar ve gelir dağılımı adaletsiz bir yapıya sahiptir. Bolivya nüfusunun yüzde 67’si kentlerde yaşıyor. 2012 yılı için 4,7 milyon olarak tahmin edilen toplam işgücünün yüzde 32’si tarım, yüzde 20’si sanayi ve yüzde 48’i hizmetler sektöründe istihdam ediliyor. Bolivya, ülkedeki yoksulluk, politik ve sosyal istikrarsızlık gibi sebeplerle Arjantin, Brezilya, Şili, İspanya ve ABD gibi ülkelere işgücü ihraç ediyor. Dünyadaki Bolivya nüfusunun yaklaşık yüzde 7’si Bolivya dışındaki ülkelerde yaşamlarını sürdürüyor. Genel Ekonomik Yapı İhracatta ve ticaret hacminde meydana gelen artışla Bolivya ekonomisi 2010 yılından itibaren canlanarak ve her yıl yüzde 5’in üzerinde büyüme kaydetti. Ülkenin birikmiş
uluslararası rezervleri de makroekonomik istikrara katkı sağlıyor. Enerji fiyatlarındaki artış da ekonomik büyümeyi destekleyen bir diğer unsurdur. Guyana’dan sonra Güney Amerika’nın en yoksul ikinci ülkesi olan Bolivya’da her yıl işgücü piyasasına katılan 120 bin kişi olmasına rağmen ancak 30 bin kişiye iş imkanı yaratılabilmesi, yoksulluğun başlıca sebepleri arasında gösteriliyor. Ekonomide kayıt dışılık oranı GSYİH’nin üçte ikisinden fazladır. Asgari ücret 2012 yılında yüzde 22 artırılmasına rağmen Bolivya Latin Amerika’da işçi ücretlerinin en düşük olduğu ülkedir. Arjantin, Brezilya ve ABD gibi ülkelerde çalışan ve sayıları 2,5 milyonu bulan (ülke nüfusunun yaklaşık dörtte biri) Bolivyalıların ailelerine gönderdikleri işçi gelirleri, Bolivya’da yaşayan pek çok aile için başlıca gelir kaynağıdır. Bu işçi gelirlerin değeri toplamda yıllık 1 milyar doların üzerindedir. Doğal gaz üretimindeki artışın ve gelir artışıyla birlikte iç talepteki canlanmanın desteklediği ekonomik büyüme, son yıllarda kaydedilen en yüksek büyümedir. 2012 yılında yüzde 5,2 büyüyen, 2013 yılında da yüzde 6,6 oranında büyüdüğü tahmin edilen Bolivya ekonomisinin; Brezilya ve Arjantin ile 2019 yılına kadar imzalanan doğal gaz anlaşmaları sayesinde bu büyümeyi sürdürmesi bekleniyor. Ülkedeki iş potansiyelinin ve nitelikli çalışan sayısının düşük olması, orta vadede daha yüksek oranlı bir büyüme potansiyelinin önündeki en büyük engeller arasındadır. 2013 yılından daha düşük olmakla birlikte özel tüketim harcamalarının 2014-18 döneminde yıllık ortalama yüzde 4,7 düzeyinde kalacağı tahmin ediliyor. Yoksulluğun giderilmesi amacıyla kamuda istihdam, yardım programları ve sübvansiyonlar ile özel tüketim destekleniyor. Ülkede kamu harcamalarının 2013 yılında yüzde 19 arttığı, 2014 yılında ise yüzde Tiwanaku (Tiahuanaco)
Bolivya’nın Makine İthalatında İlk 10 Ülke (MİLYON DOLAR) Sıra No
ÜLKE
1
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (12/11)
2011
2012
ABD
290
310
7
2
BREZİLYA
267
254
-5
3
ÇİN
195
189
-3
4
İTALYA
53
136
156
5
ARJANTİN
109
107
-2
6
ALMANYA
61
65
5
7
JAPONYA
57
44
-23
8
MEKSİKA
28
35
26
9
İSPANYA
33
32
-3
10
İNGİLTERE
16
18
11
31
TÜRKİYE
1
2
37
221
172
-22
1.333
1.365
2
DİĞER TOPLAM
10 oranında artacağı düşünülüyor. Bu harcamalar, vergi gelirlerindeki artış ve doğal gaz ve madencilik sektörlerinden elde edilen gelirlerle finanse ediliyor. Son yıllarda artış kaydeden sabit yatırımların ise hidrokarbon, ulaştırma, konut ve elektrik sektörlerindeki altyapı yatırımları neticesinde 2014-2018 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,5 oranında artmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Başlıca gelir kaynağı olan doğal gaz üretiminde beklenen artışın yaşanmaması, madencilik üretiminin politik belirsizlik ve yeni yasa tasarısının henüz çıkmaması nedeniyle bu alanlarda gelişme beklenmiyor. İşlenmiş metallere yönelik talep artışı ve işlenmiş soya fasulyesi üretimindeki artış neticesinde, imalat sanayisinin yüzde 4 büyümesi öngörülüyor. Özel konut ve altyapı projeleri sayesinde ise inşaat faaliyetlerinde yüzde 6,6 oranında bir büyüme bekleniyor. Ülkedeki Önemli Sektörler Tarım sektörü Bolivya’da işgücünün yüzde 30’una istihdam sağlayan önemli bir sektördür. Soya fasulyesi, koka yaprağı, şeker ve kereste başlıca ihraç ürünleridir. Hububat üretimi ise yıllardır açık veriyor. Tarımda üretkenlik bölge standartlarına göre düşüktür. Ekilebilir alanlar yıllar içinde genişlememiştir. İmalat sanayisi GSYİH’nin yüzde 12,8’ini oluşturuyor ve işgücünün yüzde 11,7’sini istihdam ediyor. Büyük ölçüde hazır giyim, dayanıksız tüketim malları ve metal işleme sektörlerinden oluşan imalat sanayisinin ağırlığını, yerel düzeyde üretim yapan küçük işletmeler çekiyor. Madencilik sektörü
73
ülkelerden
Türkiye’nin 84. fasılda Bolivya’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı 2013 yılında 2 milyon 380 bin dolara yükseldi.
ihracatın yarısından fazlasını oluşturan, ülkede 500 yıldan fazla bir geçmişe sahip olan en önemli birkaç sektörden biridir. Ülkenin maden kaynaklarının yalnızca yüzde 10’unun çıkarıldığı tahmin ediliyor. Dünyanın en büyük kalay üreticisi olan Bolivya aynı zamanda zengin altın, bakır, kurşun, gümüş, çinko, antimuan, volfram, sülfür, potasyum ve boraks yataklarına sahiptir. Ülkenin resmi verileri, Bolivya’nın dünyanın en büyük lityum rezervine sahip olduğunu gösteriyor. Çinko işleme tesislerinin yapımı ve ülkenin güneydoğusunda demir cevheri çıkarılması çalışmaları gündemdedir. 40 milyar ton demir cevheri rezervine sahip olduğu tahmin edilen bu alan, dünyanın en büyük demir kaynağıdır. Ülkede madencilik üretiminin 2013 yılında yüzde 8,5 arttığı tahmin ediliyor. Keşfedilmemiş petrol ve doğal gaz rezervlerinin keşfi ve sektöre yapılacak yatırımlarla üretimin ve ihracatın daha da artacağı öngörüler arasındadır. Venezuela’dan sonra Güney Amerika’nın ikinci büyük doğal gaz rezervine sahip olan Bolivya, 2019 yılına kadar Brezilya ile yaptığı anlaşma gereği bu ülkeye günlük 30 milyon metreküp doğal gaz satmayı kabul etti. Ülkede turizm, büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen bu sektörden elde edilen gelir GSYİH’nin yalnızca yüzde 2’sini oluşturur. 2012 yılında reel olarak yüzde 2,8 artan turizm gelirlerinde 2013 yılında yüzde 3,6 artış yaşandığı tahmin ediliyor. 1990’larda özelleştirilen elektrik şirketlerinin bir kısmı Eylül 2009’da, ikisi de 2012 yılında Bolivya Devleti tarafından millileştirildi. Elektrik üretim kapasitesinin yüzde 80’ini oluşturan en büyük üç elektrik üretim şirketi ve bir elektrik dağıtım şirketi 2010 yılında ulusallaştırılarak ENDE (Ulusal Elektrik Şirketi) bünyesine katıldı. Bo-
Bolivya’nın Makine İthalatında Başlıca Kalemler (MİLYON DOLAR – 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
8429
Kaynak: BM İstatistik Bölümü Verileri Değişim % (12/11)
2011
2012
DOZERLER, GREYDER, SKREYPER, EKSKAVATÖR, KÜREYİCİ, YÜKLEYİCİ VB.
182
136
-25
8411
TURBOJETLER, TURBO-PROPELLER, DİĞER GAZ TÜRBİNLERİ
114
91
-20
8471
OTOMATİK BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ, ÜNİTELERİ
65
84
30
8419
ISI DEĞİŞİKLİĞİ YÖNTEMİ İLE MADDELERİ İŞLEMEK İÇİN CİHAZLAR
64
81
27
8430
TOPRAK, MADEN, CEVHERİ TAŞIMA, AYIRMA, SEÇME VB. İŞ MAKİNELERİ
53
71
34
8433
HASAT, HARMAN, BİÇME; ÜRÜNLERİ AYIRMA, TEMİZLEME MAKİNE, CİHAZLARI
41
61
50
8418
BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR, SOĞUTUCULAR, ISI POMPALARI
64
58
-10
8431
AĞIR İŞ MAKİNE VE CİHAZLARININ AKSAMI, PARÇALARI
36
57
59
8481
MUSLUKÇU, BORUCU EŞYASI-BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ, TERMOSTATİK VALF DAHİL
62
55
-11
8414
HAVA-VAKUM POMPASI, HAVA/GAZ KOMPRESÖRÜ, VANTİLATÖR, ASPİRATÖR
54
54
-1
600
618
3
1.333
1.365
2
DİĞER TOPLAM
74
livya Hükümeti, sanayileşmenin ön koşullarından biri olarak elektrik üretiminin artırılması ve ülkenin uzun vadede elektrik ihraç eden bir ülke konumuna getirilmesi için sektöre, 10 yıl içinde 5,7 milyar dolar yatırım yapılmasını öngörüyor. Bankacılık sistemi son yıllarda güçlendirildi ve ülkedeki en büyük altı
ketlerinin işletilmesi ile ilgili de yeni kanuni düzenlemeler bekleniyor. Genel anlamda yabancı yatırıma açık bir ülke olan Bolivya’da yürürlükteki yabancı yatırım kanununda yerli ve yabancı şirketlere eşit muamele yapılacağı belirtiliyor ancak yatırım ve şirketlere ilişkin hukuki belirsizlikler nedeniyle yabancı yatırımcılarda bir çekince mevcuttur. Yeni anayasaya göre, Bolivya uluslararası tahkim mahkemelerini tanımazken uygulamada ise henüz netlik söz konusu değildir. Yayın sektörü haricinde yerel firmaların yabancı şirketlerde pay sahibi olması zorunluluğu yoktur. Ülkede ulusal güvenliğe ilişkin ve doğal kaynaklarla ilgili sektörlerde yabancı yatırıma izin verilmez.
Laguna Verde
banka toplam mevduatın yüzde 82’sini oluşturarak özel sektörün krediye erişim imkanını kolaylaştırdı. Yabancı Yatırımların Durumu Bolivya Merkez Bankası verilerine göre, 2010 yılında Bolivya’ya doğrudan yabancı yatırım akışı yüzde 33 artışla 915 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hidrokarbon ve madencilik sektörleri, son yıllarda en fazla yatırım çeken sektörler olarak, 2010 yılında toplam GSYİH’nin yüzde 58’ini oluşturdu. 2008 yılında Bolivya, net uluslararası yatırım pozisyonunu negatiften pozitife çevirmeyi başardı. 2009 yılına dek ABD, Bolivya’daki en büyük yatırımcı ülke iken 2010 yılında İspanya, İsveç ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldı. Bolivya’nın yatırım ortamı uluslararası sıralamalarda düşük skorlar almakla birlikte, ülkedeki yatırım ortamının değişim sürecinde olduğu söylenebilir. 2009 anayasasına uyum için 100’den fazla kanun ve yönetmelik değişikliği bekleniyor. 2010 ve 2011 yıllarında telekomünikasyon, ulaştırma, emeklilik ve gümrük kanunlarında reforma gidildi. İlerleyen yıllarda iş, yatırım ve ticaret kanunlarının yanı sıra hidrokarbon, elektrik ve madencilik şir-
Türkiye İle İlişkiler Türkiye ile Bolivya arasındaki ticaret incelendiğinde, Türkiye’nin genel olarak ikili ticarette dış ticaret fazlası verdiği görülüyor. 2007 yılına kadar Bolivya’ya milyon dolar seviyesinin altında seyreden ihracatımız, beş yıllık dönemde yüzde 25, ithalatımız ise yüzde 77 arttı. Ticaret hacmimiz de yüzde 38 artışla 17,8 milyon dolara ulaştı. 2013 yılında ise ihracatımız yüzde 35 artarken, ithalatımız yüzde 67 azaldı. Bolivya, Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri’ne 2013 yılı ihracatımızda 21. sırada yer alıyor. Bolivya’ya 2013 yılı ihracatımızın yüzde 17’sini demir-çelik profil, yüzde 14’ünü traktörler, yüzde 7’sini ekmek, pasta, kek ve bisküviler, yüzde 6,8’ini ise çikolatalı mamuller oluştururken tarım ve gıda ürünleri de yüzde 15,5’ini oluşturur. Bolivya’dan 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz ithalatın yüzde 85’i ise işlenmemiş kalaydan oluşuyor. Diğer Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi coğrafi uzaklık nedeniyle işadamlarının karşılıklı ziyaretlerinin yeterince sık olmaması, Türkiye’nin pazarda yeterin-
Uros Adası
75
ülkelerden And Volkanları
ce tanınmaması, navlun fiyatlarının yüksekliği nedeniyle bölge ülkeleri ile rekabette ve lojistikte karşılaşılan dezavantajlar, Bolivya pazarında karşılaşılan başlıca sorunlar arasında yer alıyor. Bolivya’nın 2012 Yılı Makine İhracatı 19 Milyon Dolar Oldu Bolivya’nın makine ihracatı 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 412 artarak 19 milyon 262 bin dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 3 milyon 765 bin dolar seviyesindeydi. Bolivya 2012 yılında 16 milyon 368 bin dolarla en fazla Venezuela’ya ma-
kine ihraç etti. 2011 yılında bu rakam 2 milyon 782 bin dolar seviyesindeydi. Bolivya’nın Venezuela’ya yönelik makine ihracatı yüzde 488 artış gösterdi. Bolivya’nın 2012 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke ise 1 milyon 646 bin dolarla Vietnam oldu. Bolivya’nın en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise ABD yer alıyor. Söz konusu ülkeye 2011 yılında 195 bin dolarlık makine ihraç edilirken 2012 yılında bu rakam yüzde 93 artışla 376 bin dolar olarak kaydedildi. Bolivya’nın 2012 yılında bir önceki yıla göre makine ihracatını yüzde 566 ile en fazla artırdığı ülke ise Arjantin oldu. Arjantin’e 2012 yılında ihraç edilen makinelerin değeri 353 bin dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 53 bin dolar seviyesindeydi. Bolivya 2013 yılı itibariyle 84. fasılda en fazla, yiyecek/içecek sanayisinde kullanılan makine ve cihazlar kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2011 yılında söz konusu ürün grubunda 13 bin dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam, 2012 yılında 12 milyon 408 bin dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasında ise tarla, bahçe tarımında, ormancılıkta kullanılan makine, cihazlar bulunuyor. Söz konusu kalemde 2012 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 3 milyon 67 bin dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 1 milyon 344 bin dolar seviyesindeydi. Tarla, bahçe tarımında, ormancılıkta kullanılan makine, cihazlar ürün grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 128 oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan toprak, taş, metal
Türkiye’nin Bolivya’ya Makine İhracatında Başlıca Kalemler (BİN DOLAR – 84. FASIL) GTİP
GTİP TANIMI
8418
BUZDOLAPLARI, DONDURUCULAR VE DİĞER SOĞUTUCU VE DONDURUCU CİHAZLAR VE ISI POMPALARI
8414
Değişim % (13/12)
2011
2012
2013
747
437
792
81
HAVA-VAKUM POMPASI, HAVA/GAZ KOMPRESÖRÜ, VANTILATÖR, ASPIRATÖR
47
63
187
196
8448
TEKSTİL MAKİNALARI İÇİN YARDIMCI MAKİNE, CİHAZ VE AKSAM-PARÇALAR
28
30
164
444
8436
TARLA VE BAHÇE TARIMINA, ORMANCILIĞA, KÜMES HAYVANCILIĞINA, ARICILIĞA MAHSUS DİĞER MAKİNA VE CİHAZLAR
-
-
152
-
8437
TOHUM, HUBUBAT, KURU BAKLAGİLLERİ TEMİZLEME, TASNİF ETME AYIKLAMA VE ÖĞÜTMEYE MAHSUS MAKİNA VE CİHAZLARI
6
-
113
-
8409
SADECE VEYA ESAS İTİBARİYLE 84.07 VEYA 84.08 POZİSYONLARINDAKİ MOTORLARIN AKSAM VE PARÇALARI
66
99
110
11
8413
SIVILAR İÇİN POMPALAR (ÖLÇÜ TERTİBATI OLSUN OLMASIN) VE SIVI ELEVATÖRLERİ
55
120
106
-11
8434
SÜT SAĞMA MAKİNALARI VE SÜTÇÜLÜKTE KULLANILAN MAKİNA VE CİHAZLAR
-
-
102
-
8450
EV VEYA ÇAMAŞIRHANE TİPİ YIKAMA MAKİNALARI (YIKAMA VE KURUTMA TERTİBATI BİR ARADA OLANLAR DAHİL)
122
197
96
-52
8463
METALLERİ VEYA SERMETLERİ TALAŞ KALDIRMADAN İŞLEMEYE MAHSUS DİĞER MAKİNALAR
-
-
76
-
588
632
482
-24
1.659
1.578
2.380
51
DİĞER TOPLAM
76
Kaynak: TÜİK Verileri
cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler kaleminde 2011 yılında 925 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2012 yılında yüzde 34 artarak 1 milyon 238 bin dolar seviyesine yükseldi. Bolivya’nın 2012 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu tarla ve bahçe tarımına, ormancılığa, kümes hayvancılığına veya arıcılığa mahsus diğer makina ve cihazlar oldu. Söz konusu ürün grubunda 2011 yılında 126 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2012 yılında bu rakam yüzde 391 artışla 619 bin dolar kayda geçti. En Fazla Abd’den Makine İthal Ediyor Bolivya’nın makine ithalatı 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 2 artarak 1 milyar 365 milyon dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 1 milyar 333 milyon dolar seviyesindeydi. 2012 yılı rakamlarına göre Bolivya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında ABD bulunuyor. ABD’den 2011 yılında 290 milyon dolar değerinde makine ithal eden Bolivya’nın 2012 yılı makine ithalatı yüzde 7 artarak 310 milyon dolar olarak kaydedildi. Bolivya 2012 yılında listenin ikinci sırasında bulunan Brezilya’dan 254 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2011 yılında bu rakam 267 milyon dolar seviyesindeydi. 2012 yılında Bolivya’nın Brezilya’dan ma-
Coğrafi uzaklık, Türkiye’nin pazarda yeterince tanınmaması, navlun fiyatlarının yüksekliği nedeniyle bölge ülkeleri ile rekabette ve lojistikte karşılaşılan dezavantajlar, Bolivya pazarındaKİ başlıca sorunlar arasında yer alıyor.
kine ithalatı yüzde 5 azaldı. Bolivya’nın 2012 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Çin yer alıyor. Bolivya, 2011 yılında Çin’den 195 milyon dolar değerinde makine ithal ederken bu rakam, 2012 yılında yüzde 3 azalarak 189 milyon dolar olarak kaydedildi. Bolivya’nın 2012 yılında bir önceki yıla oranla makine ithalatını en fazla artırdığı ülke yüzde 156 ile İtalya oldu. İtalya’dan 2011 yılında 53 milyon dolar değerinde makine ithal edilirken bu rakam 2012 yılında, 136 milyon dolar seviyesine yükseldi. Bolivya 2012 yılında en fazla dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici-içi vb. kaleminde ürün ithal etti. 2011 yılında söz konusu ürün grubunda 182 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2012 yılında yüzde 25 azalarak 136 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında turbojetler, turbo-propeller, diğer gaz türbinleri bulunuyor. Bolivya 2012 yılında söz konusu kalemde 91 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2011 yılında bu rakam 114 milyon dolardı. Söz konusu kalemde Bolivya’nın ithalatı yüzde 20 azaldı. En fazla ithalat gerçekleştirilen üçüncü kalem otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri oldu. 2011 yılında söz konusu kalemde 65 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2012 yılında yüzde 30 artarak 84 milyon dolar seviTitikaka gölü
77
ülkelerden Isla del Sol
yesine yükseldi. Bolivya’nın makine ithalatında en fazla artış yüzde 59 ile ağır iş makine ve cihazlarının aksamı, parçaları kaleminde gerçekleşti. Söz konusu ürün grubunda 2011 yılında 36 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2012 yılında 57 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye’nin Makine İhracatı Yüzde 51 Arttı Türkiye’nin 84. fasılda Bolivya’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı 2013 yılında 2 milyon 380 bin dolara yükseldi. 2012 yılında bu rakam 1 milyon 578 bin dolar seviyesindeydi. Bolivya’ya yönelik makine ihracatındaki artış yüzde 51 oldu. Türkiye 2013 yılında 792 bin dolarla en fazla buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. Söz konusu kalemde 2012 yılında Türkiye’nin ihracatı 437 bin dolardı. Bolivya’ya yönelik buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları ürün grubundaki ihracat 2013 yılında yüzde 81 arttı. Listenin ikinci sırasında bulunan hava-vakum pompası, hava/gaz kompresörü, vantilatör, aspiratör kaleminde, 2012 yılında 63 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2013 yılında yüzde 196 artarak 187 bin dolar seviyesine yükseldi. Türkiye’nin Bolivya’ya yönelik
78
makine ihracatının üçüncü sırasında tekstil makineleri için yardımcı makine, cihaz ve aksam-parçaları mal grubu yer alıyor. 2013 yılında söz konusu kalemde gerçekleştirilen ihracatın değeri 164 bin dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 30 bin dolar seviyesindeydi. 2013 yılında Türkiye’nin Bolivya’ya yönelik makine ihracatında en fazla artış yüzde 444 ile tekstil makineleri için yardımcı makine, cihaz ve aksam-parçaları kaleminde gerçekleşti.
“Yerel Pazarın Nabzını Tutmak Önemli” Yağız Karadayı Alya Tekstil Genel Müdürü “Firmamız 2000 yılında kuruldu. 2011 yılından bu yana Bolivya’ya tekstil makineleri parçaları ihraç ediyoruz. Bolivya ile ticarette genel olarak dil, gümrük ve yerel pazar koşulları noktasında bazı problemler yaşanıyor. Fakat dil ve gümrük konusunda yaşanan sorunlar deneyim ve doğru yaklaşımlarla aşılabiliyor. Alya Tekstil olarak biz dil konusunu bu alanda bilgisi olan kişilerin istihdamı ile gümrük konusunu da gerekli prosedürleri tam yerine getirip, aşamaları yakın takip ederek yönetiyoruz. Yerel pazarın nabzının tutulması
Türkiye 2013 yılında BOLİVYA’YA 792 bin dolarla en fazla buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi.
La Paz
ise oldukça önemli ve zor bir süreç. Bolivya ile ülkemiz arasındaki uzaklık; müşterilerinin ziyaret edilmesi, yerel pazardaki gelişmelerin izlenmesi ve güvenilir satıcı bulunabilmesi konularında zorluklar yaşanmasına neden oluyor. İşe operasyon tarafından baktığımızda ise, ihracat sürecinde prosedürleri doğru uygulayabilmek ve doküman yönetimi de söz konusu ülkeye ihracatta oldukça önemli bir konudur. Evrakların titizlik ile ele alınarak, detaylı bir şekilde doldurulması ve firmanın imkanları elverişli ise İngilizce dışında, bilgilerin İspanyolca olarak da hazırlanması yardımcı olacaktır. Son olarak, ticari iş ortağı seçimlerinde yaşanabilecek riskleri minimuma indirebilmek için, gerekli araştırma ve incelemelerin titizlikle yapılması, ihtiyaca doğru cevap verebilecek bir yerel satıcı bulabilmek için oldukça kritik. Ülkemizde maalesef sermaye girişine dayalı bir büyüme modeli daha ön plandadır. Bu modeli, kısa vadeli fayda sağlayan ve riski yüksek olarak tanımlamak mümkün. Bu çerçevede, üretim konusu ele alındığında; üretim yapabilmek, üretim koşullarını sağlayabilmek ve devam ettirebilmek zor ve yıpratıcı bir süreç. Üretime ve ihracata dayalı modeller teşvik edilerek, çok daha iyi yerlere gelinebileceğimizi ve dünya çapında kendimizi gösterebileceğimizi düşünüyorum.
Biz de, Alya Tekstil olarak, yeni ihracat pazarları bulmak, firmamızı ve ülkemizi iyi şekilde tanıtmak adına elimizden gelen tüm çabayı gösteriyor ve bunun gururunu yaşıyoruz.”
“Yeni Yatırımlar Gerçekleştirmeyi Planlıyoruz” İlker Akyürek Akyürek Kardeşler Dış Ticaret Müdürü “Bolivya pazarında ihracatla ilgili herhangi bir sorun yaşamıyoruz. 2013 yılında söz konusu ülkede susam eleme tesisi montajını başarı ile tamamladık. Mersin’de 1972 yılında küçük bir atölyede faaliyete başlayan Akyürek Kardeşler, bugün 350 kişiye yakın personeliyle hasat sonrası hububat, bakliyat, tohumyağlı tohum ve gıda işleme sanayisi için makineler üretiyor. Firma olarak ihracata öncelik veriyoruz. Kendi sektörümüzde Avrupalı makine üreticilerinin Ortadoğu pazarında sahip olduğu üstünlüğünü büyük ölçüde daralttık. Bunun yanında özellikle Etiyopya’da büyük atılımlar gerçekleştirdik. Bulgaristan’da çeşitli tesisler kurduk. Rusya pazarında güçlenmek için bir şirket kurarak çalışmalara başladık. Makinelerimizi Amerika’dan Bolivya’ya, Tanzanya’dan Madagaskar’a kadar dünyanın birçok ülkesine gönderdik ve dolayısıyla oradaki üreticileri Türk üretim teknolojisi ile tanıştırdık. Bu aşamadan sonra dış ticaret yapılanmamıza daha fazla önem vererek personel artırımı yapacağız. Avrupa, Amerika ve Ortadoğu’daki birçok ülkeye yeni yatırımlar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki yıllar içinde ihracat rakamlarımızın artacağını düşünüyorum.”
Laguna Colorada
79
akademik
“Genç, Dinamik ve Dikkat Çeken Bir Bölümüz” Eğitim müfredatlarını, öğrencilerinin “sanayinin tozunu yutmasını sağlayacak” şekilde belirlediklerini ifade eden Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Naime Filiz Özdil, “Sanayi ile kurduğumuz işbirlikleri, akademik çalışmalarımız ve bilimsel projelerimizle çok genç bir bölüm olmamıza rağmen şimdiden dikkatleri üzerimize çekmeyi başardık” dedi.
80
A
dana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü 2011 yılında kuruldu. 2014-2015 eğitimöğretim yılında lisans düzeyinde ilk öğrencilerini kabul etmeye hazırlanan bölüm, 26 kişilik kontenjan ayırdı. Eğitim dilini İngilizce olarak belirleyen Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, bölgesinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşları ile de yakın işbirliği kurarak öğrencilerinin mezuniyet öncesinde piyasa koşulları hakkında fikir sahibi olmasını ve mesleğine hazır hale gelmesini sağlamaya çalışıyor. Üniversite bünyesinde oluşturulacak fon ile öğrenci projelerine maddi destek yaratmaya hazırlanan bölümün proje uygulamaları, sanayi kuruluşları tarafından da destekleniyor. Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Naime Filiz Özdil, sorularımızı yanıtlayarak bölümün yapısı, sunulan eğitimin niteliği ve projeleriyle ilgili bilgi verdi.
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ne zaman kuruldu? Eğitimde belirlediğiniz temel hedefler nelerdir? 2011 yılında kurulan Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ülkemizin en genç üniversiteleri arasındadır. Makine Mühendisliği Bölümü ise üniversitemizin ilk oluşturulan bölümlerinden biridir. Kuruluşumuzdan itibaren gerek bölüm akademisyenlerinin gerekse üst yönetimin özverili çalışmaları neticesinde derslik ve laboratuvar gibi altyapı ihtiyaçlarımızı da tamamlayarak Yükseköğretim Kurumuna (YÖK) lisans öğrencisi alımı için başvurumuzu yaptık. Bu yıl ilk kez öğrenci kabul etmenin heyecanını yaşıyoruz. Lisans eğitimimizi yapılandırırken nitelikten ödün vermek istemedik. Bu yüzden kontenjanlarımızı sınırlı sayıda tuttuk. 20’si Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, beşi yabancı uyruklu ve bir tanesi ise lise birincisi olmak üzere toplamda 26 kişilik
kontenjan ayırdık. Öğrencilerimizle daha fazla etkileşim içerisinde olmak, onlarla birebir ilgilenebilmek için kontenjan sayımızı önümüzdeki yıllarda da aynı şekilde belirlemeyi düşünüyoruz. Öğrencilerimizin dünyada olup biten gelişmeleri takip etmelerini istiyoruz. En güncel yayınlara ulaşmalarını, yaptıkları çalışmaları ve araştırma sonuçlarını uluslararası katılımlı yarışmalarda, fuarlarda ve sempozyumlarda sergilemelerini arzu ediyoruz. Bunun ilk koşulu da iyi bir dil eğitiminden geçiyor. Üniversite olarak öğrencilerine iyi bir yabancı dil eğitimi vermenin yanından bu dili kullanarak mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak için, eğitim dilimiz tamamıyla İngilizce’dir. Eğitimlerimizin akademisyenden öğrenciye yavan bir bilgi aktarımına dönüşmesini istemiyoruz. Bunun için teknolojiyi en etkin biçimde kullanmayı planlıyoruz. Özellikle derslerimizi, görsel ve işitsel materyaller ile desteklenmiş şekilde düzenledik. Bir yandan dersliklerimizi bu duruma imkan verecek şekilde hazırlarken diğer yandan da yükseköğretim konusunda uzman yayınevleri ile işbirliği yaptık. Ayrıca ülkemizdeki pek çok üniversitenin aksine, öğrencilerin teorik bilgiyi özümsemesini sağlayan uygulamaları ve deneyleri son sınıfa ertelemiyoruz. Bölümümüzün temel derslerinin müfredatlarını uygulamalı olarak hazırladık. Bunun için gerekli deney setlerini temin etmiş durumdayız. Öğrencilerimizin derslerde öğrendikleri temel kavramları bizzat laboratuvarda deneyimlemelerinin bilgiyi daha kalıcı ve işlevsel hale getireceğinin farkındayız. Diğer taraftan öğrencilerimiz, son sınıfa geldiklerinde anlaşma
“Lisans eğitimimizi yapılandırırken nitelikten ödün verMEmek için kontenjanlarımızı sınırlı sayıda tuttuk.”
Yrd. Doç. Dr. Naime Filiz ÖZDİL Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı
yaptığımız sanayi kuruluşlarında çalışarak eğitimlerini tamamlayacaklar. Bu uygulama ile mezuniyet öncesinde öğrencilerimizin piyasa koşulları hakkında fikir sahibi olmasını ve üniversiteyi bitirdiğinde mesleğine hazır hale gelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim uygulamalarınızda daha iyiye ulaşmak için ne tür çalışmalar yaptınız? Bölümümüzün kurulmasının üzerinden henüz üç yıl gibi kısa bir süre geçti. Bu süreçte kazandığımız en önemli başarı, akademisyenlerimiz ile birlikte çağdaş bir eğitim ve araştırma felsefesi üzerinde mutabakata varmış olmaktır. Bunun ilk meyvelerini almaya başladığımızı söyleyebilirim. Çeşitli kurum ve kuruluşlardan aldığımız projeler, sanayi ile kurduğumuz işbirlikleri, akademik çalışmalar ve bilimsel üretimlerimiz çok genç bir bölüm olmamıza rağmen şimdiden pek çok kesimin dikkatini çekmeye başladı. Müfredatınızı oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate aldınız mı? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağladınız? Müfredatımızı, öğrencilerimizin “sanayinin tozunu yutmasını sağlayacak” şekilde belirledik. Eğitim müfredatımızda, öğrencilerimizin mezun olmadan önce tam zamanlı olarak bir sanayi kuruluşunda çalışması için gerekli düzenlemeleri yaptık. Bölgemizdeki kuruluşlarla görüşmelere şimdiden başladık. Bu fikri paylaştığımız firmalar konuya çok sıcak yaklaştılar. Öğrencilerimizi bu şekilde yetiştirerek, mezun olduklarında aynı zamanda sanayi tecrübesi ile de donatmış olmayı hedefliyoruz.
81
akademik ratuvar oluşturma sürecimiz de devam ediyor. Tüm bunların dışında öğrencilerimizin kullanımına 24 saat açık eğitim laboratuvarlarımızda mekanik, termodinamik, ısı transferi ve akışkanlar mekaniğinin temel prensiplerinin test edildiği deney düzeneklerimiz mevcut.
“Üniversitemiz bünyesinde oluşturulacak fon ile öğrencilerimizin projelerine maddi destek sağlayacağız.”
82
Teorik eğitimler haricinde araştırmageliştirme ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik imkanlar konusunda neler aktarmak istersiniz? Öğrencilerimizin fikirlerini, alanlarına dair ilgi ve alakalarını birer araştırma faaliyetine dönüştürmelerini arzuluyoruz. Bütün öğrencilerimizin öğretim hayatları boyunca en az bir araştırma projesi yürütmesini istiyoruz. Bunun için üniversite içerisinde bir takım imkanlar yaratmaya şimdiden başladık. Üniversitemiz bünyesinde oluşturulacak fon ile öğrencilerimizin projelerine maddi destek sağlayacağız. Bu fon, beraber çeşitli düzlemlerde ilişki içerisinde olduğumuz bölgemizdeki sanayi kuruluşlarının desteği ile oluşturuluyor. Bölümümüz laboratuvarları sadece eğitim amaçlı değil aynı zamanda araştırma amaçlı olarak da kullanılabilecek şekilde tasarlandı. Öğrencilerimizin bu laboratuvarları en etkin şekilde kullanabilmeleri için gerek yönlendirilmeye gerekse de teşvik edilmeye ihtiyaçları var. Tüm bunların farkındayız ve dört yıllık müfredatımızı bu şekilde kurguluyoruz. Bölgemizde otomotiv sektöründe faaliyet gösteren önemli kurumlar var. Bu kurumlar ile yürüttüğümüz işbirlikleri neticesinde, bölümümüzde otomotiv sektörünün ihtiyaçlarına yönelik birtakım testlerin ve analizlerin yapılabileceği bir laboratuvar kurduk. Yine bölgemizdeki plastik boru üreticilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, çeşitli mekanik ve hidrolik testlerin yapılabildiği bir laboratuvarımız mevcut. Bunların dışında bölümümüzde başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji alanındaki araştırmalarda ve ürün testlerinde kullanılmak üzere labo-
Öğrencilerin Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesini seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz? Öğrencilerimizin bizi seçmesindeki en temel nedenlerin başında yüzde 100 İngilizce eğitim veren bir kurum olmamızı sayabiliriz. Kayıtlardan önce yaptığımız çok sayıdaki lise ziyaretleri ve fuar katılımlarında, adaylarla kurduğumuz sıcak ilişkinin de bizi tercih etmelerinde etken olduğunu düşünüyorum. Bir diğer önemli neden de üniversitemizin öğrencilerimize sağladığı burs imkanlarıdır. Üniversitemiz bölüm ayrımı yapmaksızın öğrencilerimizin tamamına başarı durumlarına göre ayda 2 bin TL’ye varan miktarlarda burs veriyor. Makine mühendisliği öğrencileri sanayiyle koordineli çalışma yapma şansına sahip mi? Sağladığınız staj olanakları nelerdir? Yaz stajları konusuna özel bir hassasiyet gösteriyoruz. Ülkemizde ne yazık ki yaz stajları çok fazla önemsenmiyor. Öğrenciler genel olarak bunu bir angarya gibi görüp, kurtulmak için yollar arıyor. Bölüm kontenjanlarının kalabalık olması da hem akademisyenlerin öğrencilere yönlendirmede bulunmasına, hem de yapılan çalışmaları etkin bir şekilde
“Çeşitli kurumlar ile sürdürdüğümüz işbirlikleri neticesinde, bölümümüzde sektörün ihtiyaçlarına yönelik bir takım testlerin ve analizlerin yapılabileceği laboratuvarlar kurduk.”
denetlemesine ve değerlendirmesine imkan vermiyor. Öğrenci kontenjanını sınırlı tutmamızın bir diğer nedeni de öğrencilere stajlar konusunda en uygun yönlendirmeyi sağlamak. Öğrencilerimizin staj dönemlerini en iyi şekilde değerlendirmeleri için onlarla birebir ilgilenerek, en uygun staj yerlerinin belirlenmesi konusunda her türlü yardımı yapmaya hazırız. Bu konudaki en büyük güvencemiz bölgemizdeki sanayi kuruluşları ile geliştirmiş olduğumuz yakın mesai birliğidir. Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleri konusunda bilgi verir misiniz? Sanayi kuruluşlarından beklediğiniz destekler nelerdir? Bölgemizde bulunan enerji şirketleri ile çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Yakın çevremizdeki bir dizi hidroelektrik ve termik santralin sürdürülebilir ve verimli bir şekilde çalışması, doğaya olan olumsuz etkilerinin azaltılması yönünde henüz proje aşamasına geçmemiş düşüncelerimiz var. Yakın zamanda olgunlaşan fikirleri çeşitli ulusal desteklerden faydalanarak hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bunun yanında bölgemizde güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren firmaların, yurt dışına açılmalarını sağlamak üzere ürün testlerinin yapılabileceği uluslararası kuruluşlarca akredite edilen bir laboratuvar kurma planımız mevcut. Bunların dışında Kalkınma Bakanlığı, Çukurova Kalkınma Ajansı ve üniversitemizin Bilimsel Araştırma Projeleri fonundan desteklenen çalışmalarımız devam ediyor. Henüz başvurusu değerlendirme aşamasında olan iki TÜBİTAK projemiz var.
Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Sanayileşmiş ülkeler ile kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz? Türkiye’deki üniversite-sanayi işbirliği ne yazık ki henüz istenilen seviyede değil. Üniversiteler ile sanayi kuruluşları arasında süreklileşmiş bir ilişki tesis etmek çok güç. Yan yana gelmeleri genellikle günübirlik ihtiyaçlar üzerinden oluyor. İlişkilerin kalıcı hale gelmesi ve uzun soluklu işbirliklerinin geliştirilmesi için yeni mekanizmalar kurmak gerekiyor. Bu konuda üniversitelerimiz, teknokentler ve teknoloji transfer ofisleri bünyesinde verdiği çeşitli düzeylerdeki eğitimler ve araştırma faaliyetleri ile birtakım imkanlar yaratmaya çalışıyor. Sanayi kuruluşlarının, üniversitelerin sunduğu bu imkanları değerlendirme ve işbirliği yapma konusunda daha talepkar olması gerekir.
83
kampüs
“Türk Makine Sektörünün Geleceğini Şekillendireceğiz” Bölgesel sanayi kuruluşları ile güçlü işbirlikleri kuran, eğitim dilinin İngilizce olduğu genç ve dinamik bir üniversitede mühendislik eğitimi alacaklarını ifade eden Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Türk makine sektörünün geleceğini şekillendireceklerine inanıyor.
84
A
dana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, meslek hayatları için yeterli donanıma, deneyimli ve idealist akademisyenler vasıtasıyla ulaşacaklarını düşünüyor. Öğrenciler geleceğe yönelik önemli kaygılar da taşımıyor.
Ali Yıldız Makine Mühendisliği Bölümü Hazırlık Sınıfı Öğrencisi “Türk Makine Sektörünün Gelişimi Sürüyor” “Küçüklüğümden beri makinelere özel ilgi duydum ve bunun üzerine yoğunlaşmak istedim. Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün eğitim dilini İngilizce olarak belirlemesi bu üniversiteyi tercih etmemdeki en önemli nedendi. İlk izlenim olarak akademisyenlerimizin niteliğini ve okulun teknik alt yapısını beğendiğimi söyleyebilirim. Bölümün beklentilerimi karşılayacağına inanıyorum. Türk makine sektörünün yapısıyla ilgili yeterli bilgiye sahip değilim. Makine üretimi yapan Türk firmalarının her
yıl daha iyiye gittiklerini düşünüyorum. Türk makine sektörünün gelişimi sürüyor. Son dönemde gerek üretim, gerekse ihracat konusunda ciddi mesafe kat edildiği kanaatindeyim. Mezuniyet sonrası yurt dışında akademik kariyerime devam etmek istiyorum. Akademik kariyerimi yurt dışında sürdürürken sanayi projeleri içinde de görev alabilirim.”
Burçak Zehir Makine Mühendisliği Bölümü Hazırlık Sınıfı Öğrencisi “Mühendisler Birden Fazla Yabancı Dile Hakim Olmalı” “Adana’da yaşadığım için Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ilk tercihlerim arasındaydı. Mühendislik eğitimi almayı hedefliyordum. Makine mühendisliği ise her yönden ilgimi çekiyordu. Mühendislik eğitimi dışında bölümümüzün İngilizce eğitim verecek olmasını büyük şans olarak görüyorum. Küreselleşen dünyada mühendis adaylarının birkaç yabancı dile hakim olması gerektiğine inanıyorum. Eğitimimi tamamladığımda nitelikli bir mühendis olacağım kanaatindeyim. Saygın aka-
demisyenleri bir araya getiren bölümün, beklentilerimi karşılayacağını düşünüyorum. Türk makine sektörünün yapısıyla ilgili yeterli bilgiye sahip değilim. Zaman içinde bilgi düzeyim arttıkça kendime en uygun alanı bulacağım. Geleceğe yönelik bir kaygı taşımıyorum. Mezun olduktan sonra yurt dışına gitmek istiyorum. Yüksek lisans sonrası babamın da görev aldığı şirkette çalışmayı hedefliyorum. Mesleki deneyim açısından yurt dışında çalışmanın bana çok şey katacağını düşünüyorum.”
Ethem Özgür Makine Mühendisliği Bölümü Hazırlık Sınıfı Öğrencisi “Türk Makine Sektörü İleri Adımlar Atıyor” “Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesini eğitim dilinin tamamen İngilizce olması ve makine mühendisliğinde sunduğu altyapı olanaklarından etkilendiğim için seçtim. Makine mühendisliği eğitiminin zorlukları konusunda bilgi sahibiyim. Bu zorluğu, genç ve dinamik akademisyenleri bünyesinde buluşturan, az sayıda öğrenci kabul eden bir bölümde aşacağımı düşünüyorum. Bölüm teknik altyapısı ve sunduğu olanaklarla beklentimi karşılayacaktır. Bunu hissettiren en önemli sebep üniversitenin bana vaat ettikleridir. Türkiye son yıllarda her alanda gelişiyor. Bu süreçte Türk makine sektöründe de ile-
ri adımlar attığını düşünüyorum. Bu bölümü severek ve isteyerek seçtim. Severek ve isteyerek yapılan tüm işlerin verimli sonuçlar doğuracaktır. Gelecekle ilgili herhangi bir kaygı taşımıyorum. Eğitimim süresince alanımla ilgili kendimi geliştirmek istiyorum. Yurt dışına çıkmanın da bana bir şeyler katacağına inanıyorum. Diğer ülkelerdeki gelişmeleri yerinde gözlemlemek mesleki tecrübemi oldukça artıracaktır.”
Mehmet Akif Angay Makine Mühendisliği Bölümü Hazırlık Sınıfı Öğrencisi “Diplomalı İşsizlerden Olmayacağım” “Üniversite tercihimi yaparken mezuniyet sonrası rahat iş bulabileceğimi ve okulun bu anlamda bana fayda sağlayacağını düşünmem etkili oldu. Diplomalı işsizlerden olmayacağım. Makine mühendisliği hakkında yüzeysel bilgiye sahibim. Bu nedenle bölümden herhangi bir beklentim yok. Türkiye’nin kendine has bir yapısı var. Her an her şey değişebiliyor. Üretim açısından gelişimimizi aralıksız sürdürüyoruz. Özellikle makine ve teknoloji temelli sektörlerde bu gelişimin daha hızlı gerçekleştiğini düşünüyorum. Lisans eğitiminin sonunda yurt dışına gitmek alternatiflerim arasında. Yabancı dile daha fazla hakim olup, otomotiv sektöründe çalışmak istiyorum.”
“Türk makine sektörünün gelişimi sürüyor. Son dönemde gerek üretim, gerekse ihracat konusunda ciddi mesafe kat edildiği kanaatindeyim.”
85
üçüncü kuşak
“Üçüncü Kuşağın Başarılı Olması Sizin Elinizde” Aile şirketinde görev alan üçüncü kuşakların zaman içinde bireysel kimliklerini kaybederek tüzel kişiliğe dönüştüklerini savunan Mustafa İhsan Aybakar, kendisinin işi değil, işin kendisini seçtiğini belirtiyor. Aybakar, ikinci kuşağa; “Çocuklarınızı fanusta büyütmeyin; uğraşmayı, çalışmayı, 1 liranın değerini öğretin. Ya da siz bırakın onlar öğrenirler” tavsiyesinde bulunuyor.
S
elanik göçmeni bir ailenin çocuğu olan İhsan Aybakar’ın 1932 yılında kurduğu ve bugün 40 ülkeye ihracat yapan Aybakar markası artık üçüncü kuşağa emanet. Dedesiyle aynı ismi taşıyan Mustafa İhsan Aybakar, dedesi ve babasından aldığı mirası daha yükseklere taşımayı hedefliyor. Üçüncü kuşağın iş dünyasında yaşadığı zorlukları kendi özelinde paylaşan Mustafa İhsan Aybakar, ikinci kuşağa da tavsiyelerde bulundu. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Mustafa İhsan Aybakar kimdir? 1983’te Ankara’da doğdum. Ortaöğrenimimi Tevfik Fikret Lisesinde Fransızca olarak tamamladım. Kanada’da Ottawa Üniversitesinin
86
makine ve bilgisayar mühendisliği bölümlerini çift anadal eğitimi alarak bitirdim. İyi derecede İngilizce, Fransızca ve Arapça biliyorum. 2007 yılında Türkiye’ye döndüm ve aile şirketimizde iş hayatına atıldım. Aile şirketinde görev alma serüveniniz nasıl başladı? Şirket içinde hangi görevleri üstlendiniz? Aile şirketinde, siz işinizi seçmiyorsunuz işiniz zaten sizi seçmiş oluyor. İlk aklıma gelen, yedi yaşındayken fabrikada yerleri süpürdüğüm ve babamdan haftalık para aldığımdır. İşin sizi seçmesinin sonucu olarak da o işi uygun şekilde yaşayabilmeniz ve işin gerektirdiği yetkinlikleri edinmeniz gerekiyor. Örneğin annem Tunus’ta bir müşteriyle pazarlık
“Altı yaşında arkadaşlarım itfaiyeci veya astronot olmayı, ben ise makineciliği hayal ediyordum.”
ederken tercümanının onu kandırdığını fark ediyor. Bunun üzerine müşteriye “Pazarlıkları yarıda bırakalım bir yıl sonra geri geleceğim ve o zaman oğlum Fransızca biliyor olacak!” diyerek oradan ayrılıyor. Türkiye’ye dönünce okulumu değiştirdi ve bir sene sonra annemle Tunus’a gittik. 12 yaşındayken milyon dolarlık bir iş görüşmesinde tercümanlık yaptım ve sözleşmeyi imzalayarak geri geldik. Şirketin operasyonel işlerinde yer almam ise üniversite eğitimimle birlikte başladı. Okulum nisan sonunda tatil oluyordu ve eylüle kadar Türkiye’de kalıyordum. İlk yaz tatilimde satın alma departmanında çalıştım ve 5 bin dolar limitim vardı. İkinci yıl bu 50 bin dolara çıktı. Sonrasında sırasıyla CNC operatörlüğü ve üretim planlamada görev aldım. Mezun olduktan sonra ilk zamanlarda üretim planlamada çalışıyorum. Şimdi daha çok teknik satış ağırlıklı görevleri üstleniyorum. Türkiye’nin alanında önemli üreticilerden biri olan Aybakar firmasında görev almak size neler kattı? Ben işi seçmedim iş beni seçti. Aslında “Kural budur illa bu işi yapacaksın!” diye bir zorlama olmadı ama benim de başka bir arayışım ya da beklentim olmadı. Küçüklüğümüzden beri bu düzenin bir şekilde içinde olmamızdan olsa gerek işi fazlasıyla benimsemiştik. Altı
yaşında arkadaşlarım itfaiyeci veya astronot olmayı, ben ise makineciliği hayal ediyordum. Makine üretimi ilginç bir iştir. Birşeyleri yoktan var ediyorsunuz. Mezun olup Türkiye’ye döndüğümde elime ciddi bir proje verdiler ve “Bu işi sen yapacaksın ve kimseden yardım almayacaksın!” dediler. Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi oldu. O zaman çok kızıyordum ama şimdi orada edindiğim deneyimin faydalarını yaşıyorum. Bahsettiğim proje Suriye’nin en büyük un fabrikasıydı. Çalıştık, çizdik, hesapladık, makinaları ürettik, yerine koyduk ve sistemi çalıştırdık. Orada aldığınız haz inanılmazdı. Fabrika çalıştığında duvara arkamı yaslayıp mutluluktan üç saat ağladığımı hatırlıyorum. Aile şirketinde çalışmanın zorlukları ve avantajlı yanları nelerdir? Sizden beklentiler hangi düzeydeydi? Ötelediğiniz hayalleriniz oldu mu? Bir aile şirketiniz olunca bireysel kimliğinizi zamanla kaybetmeye başlıyorsunuz ve tüzel kişiliğe dönüşüyorsunuz. Mesela annemle ve kardeşlerimle konuşmalarım diğer insanların aileleriyle konuştukları konular olmadı hiçbir zaman. Biz, hiçbir zaman komşuların yeni arabalarını veya hava durumunu konuşamadık. Her konuşma merhabalaşmayla başlar sonrasında o proje, bu müşteri, şu fabrika
“Genelde yönetim kurulu kararları dedemin evindeki pazar kahvaltılarında alınırDI.”
87
üçüncü kuşak
İhsan AYBAKAR
olarak devam ederdi. Genelde yönetim kurulu kararları dedemin evindeki pazar kahvaltılarında alınırdı. Her şeyiniz şirketin bir parçası oluyor. Anneme “Kız arkadaşımla evlenmek istiyorum!” dediğimde aldığım cevap: “Üç fabrika sat ondan sonra gel yanıma!” oldu. Bence, bireysel kimliğin tüzel kimliğe dönüşmesinin en güzel örneği budur. Bizden beklentiler hep en yüksekteydi. Mesela gidip yurt dışında bir ay kalıyorsunuz ve sonunda elinizde süper bir sözleşmeyle geri geliyorsunuz. “Ya ben gittim şöyle süründüm, böyle uğraştım!” diye anlattığımda annem şöyle bir bakar ve “Tabii ki yapacaksın sizi niye doğurdum!” der ve geçer. Sorumluluklarımız da aynı şekilde gelişti, düşünsenize 20 yaşındayken anneniz elinize kaşeyi veriyor ve artık senin imzan benim imzam, senin sözün benim sözüm
Ferruh AYBAKAR
“Anneme ‘KIZ ARKADAŞIMLA evlenmek istiyorum!’ dediğimde, ‘üç fabrika sat ondan sonra gel yanıma!’ cevabıyla karşılaştım.”
Mustafa İhsan AYBAKAR
diyor. Herkes gibi birçok hatalar yaptım. Burada en önemlisi hiçbir zaman annem “Benim oğlum hata yapmış, bu böyle olmaz!” demedi. “Altında imzamız var, sorun değil!” deyip devam etti. Ötelediğim hayallerim olmadı işin doğrusu. Babamı kaybettiğimde dokuz yaşındaydım. Her çocuğun hayali babası gibi olmak değil midir? Ben de o yoldan yürümeye çalışıyorum. Ülkemizin köklü firmalarından birinin üçüncü kuşak yöneticisi olarak Türkiye’nin makinecilik serüvenini nasıl görüyorsunuz? Nereden nerelere ulaştı, hedefleri neler olmalı? Türkiye’nin teknoloji anlamında son 30 yılda aldığı yol inanılmaz. Bugün çok farklı sektörlerde global boyutta çalışan birçok firmamız var. 30 sene öncenin ufak atölyeleri artık birer fabrika oldu. Endüstri hızla gelişiyor. Ne kadar yol katettiğimize bakmaktansa “Nasıl daha ileriye gidebiliriz?” diye düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu noktada da teknoloji yaratıyor olmak önemlidir. Biz hala “Başkalarının teknolojilerini daha ucuza nasıl yapabiliriz?” sorusuna yanıt arıyoruz. 20 yıl önce bir İtalyan firması için üretim yapıyorduk. Makineleri tamamlayınca İtalyan mühendis gelip makinaları kontrol ediyor ve etiketlerini takıyordu. Bizim 10’a sattığımız makinayı onlar 30’a satıyordu. Bu sadece şirketim veya sektörümüz için değil, bütün sanayimiz için geçerli bir durumdu. Bizim bu ürünleri 30’a satabilen hale gelmemiz gerekiyor. Aybakar’ın geleceğine yönelik hedefleriniz neler? Şirketinizi taşımak istediğiniz nokta nedir? Bundan 15 yıl önce hedefimiz global olmaktı. Bugün 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Haritada
88
yerini gösteremeyeceğiniz, adını daha önce duymadığınız ülkelerde makinelerimiz çalışıyor. Sektörün global anlamda ilk beş firmasından biriyiz. Bu yıl ciddi yatırımlar yaptık ve artık daha yükseğe oynayabilecek hale geldik. Tabii ki daha yükseğe ulaşmak istiyoruz. Bunun yanı sıra artık kendi patentlerimiz ve bir Ar-Ge grubumuz var. Başkalarının teknolojilerini uygulamaktansa kendi teknolojimizi daha yüksek seviyelere taşımak istiyoruz. İş yaşamı dışında kişisel hobileriniz var mı? Sizin gibi aile şirketinde yöneticiliğe hazırlanan üçüncü kuşaklara tavsiyeleriniz neler olur? Geçtiğimiz yılın 165 gününü yurt dışında geçirdim. Dolayısıyla kişisel özgürlüklere sahip olmak çok zor ama medeni hayatın gereği kitap okuyorum, müzik dinliyorum, araştırma yapmayı seviyorum. Üçüncü kuşaktan çok ikinci kuşağa tavsiyelerde bulunmanın yararlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de aile şirketlerine bakıldığında bizden önceki kuşağın imkanları daha sınırlı olduğu görülüyor. Dolayısıyla çocuklarına “Benim yoktu, çocuğumun olsun!” mantığıyla yaklaşıyorlar. Buradaki duygusal yaklaşımı anlıyorum ama bir yan-
“İlk kurduğum fabrika çalıştığında, duvara arkamı yaslayıp mutluluktan üç saat ağladım.”
dan da her istediği eline verilen bir çocuğun bu zorlu ticari yaşamda başarılı olma şansı azalıyor. Annemin bu konuda yaklaşımının (o zaman çok kızsak da) bugün bana çok şeyler kattığını düşünüyorum. Çocukken bile gitar veya bilgisayar istiyorsam iki dönem üst üste takdir belgesi almam gerekiyordu. Bu yaklaşımın bana sorumluluk bilincini ve bir şeyi elde etmek için çalışmak gerektiğini öğrettiğini düşünüyorum. Üniversiteyi yurt dışında okumayı çocukluğumdan beri istiyordum. Annem şart koşmuştu: “Türkiye’de aynı bölümü kazanamazsan seni yollamam!” diye. Ben sınavın önemi olmadığını bile bile iki sene dersaneye gittim. Okula giderken de annem “Sadece okul paranı veririm gerisine karışmam!” dedi. Öğrenciyken bulaşık yıkadım, pizzacıda çalıştım, ders verdim, kısacası Türkiye’de elimi sürmeyeceğim bir sürü iş yaptım. O zaman annemin yaklaşımına kızarken şimdi aynı şeyi çocuğuma yapmayı planlıyorum. Bunları anlatırken varmak istediğim nokta ya da ikinci kuşağa tavsiyem şudur: Çocuklarınızı fanusta büyütmeyin; uğraşmayı, çalışmayı, 1 liranın değerini öğretin. Ya da siz bırakın onlar öğrenir.
89
pozitif
“Kadınlar Çalışma Hayatına Girerse Türkiye Hedeflerine Ulaşır” Çalışan ve üreten kadınların, dünya genelinde yaygın önyargıları aşması ve kendilerini kanıtlaması için özgüvenlerinin yüksek olması gerektiğini belirten Teksan Jeneratör Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Elif Ata Erduran, Türkiye’nin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşması için kadınların çalışma hayatına katılmasının önemli olduğunu ifade etti.
90
E
rkek egemen iş hayatındaki yöneticilerin, kadın çalışanlarına pozitif ayrımcılık yapılmasının gerekliliğinin bilincine varamadığına dikkat çeken Teksan Jeneratör Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Elif Ata Erduran, “ İşe alım sürecinden başlayan önyargıları yıkma ve aslında kadının birçok işi erkekler ile aynı seviyede yapabileceği düşüncesini yerleştirme görevi, bu ortamda mücadele eden bizim gibi kadın yöneticilere düşüyor” dedi. Elif Ata Erduran kimdir? Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Kastamonulu bir ailenin kızı olarak 1984 yılında İstanbul’da doğdum. İlkokulu Eczacıbaşı İlköğretim Okulunda, ortaokul ve liseyi Burak Bora Anadolu Lisesinde, üniversite eğitimimi ise Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladım. İş hayatına başlama ve bulunduğunuz göreve gelme süreciniz hakkında bilgi verir misiniz? Teksan Jeneratör firmasının ikinci kuşak yöneticisi ve yönetim kurulu üyesiyim, aynı zamanda firmada satış sonrası hizmetler müdürü olarak görev yapıyorum. Firmamızda ilk olarak, proje ve mühendislik departmanı bünyesinde proje mühendisi olarak görev aldım. Üretim, satış, satış sonrası hizmetler, satın alma gibi birçok departman ile iletişim halinde olan bu birimde işe başlamak bana bir çok konuyu aynı anda öğrenebilme avantajı sağladı. Görevim boyunca firmamızı her zaman rakiplerinden bir adım öne çıkaran projeli işleri başarma kabiliyetini ve bu sayede yeni işler kazanımını gözlemlemiş ve firmamızın başarısına kişisel anlamda da katkı sağlamış oldum. Bu departmanda ça-
lıştığım sırada Türkiye Jokey Kulübü Veliefendi Hipodromunda ilk kez jeneratör enerjisi ile gece yarışlarının yapılması projesini hayata geçirdik. Proje mühendisliği görevinin ardından yurt dışı satış departmanı bünyesinde bayii destek mühendisi olarak çalıştım. Görevim, yurt dışındaki bayilerimizin yapılandırılmasını, sözleşmelerinde yer alan bayilik koşullarının yerine getirilmesini sağlamak ve süreci takip etmekti. Aynı zamanda bayilerimize teknik destek sağlayarak ülkelerindeki projelere ve ihalelere daha iyi hazırlanmalarını sağlıyordum. Bayiliğin bir koşulu olan fabrikamızdaki eğitimleri de verdim. Görevim süresince çeşitli ülkelerdeki bayiliklerimizi ziyaret edip yerlerinde denetleme imkanı buldum. Üretiminin yarısından fazlasını ihraç eden ve bugüne kadar 100’den fazla ülkeye ihracat yapmış olan Teksan Jeneratör’ün bugünkü başarısı, benim gibi her çalışanın bir tuğla koyarak bu başarıyı inşa etmesi ile gerçekleşti. Bulunduğunuz görevi kaç yıldır sürdürüyorsunuz? Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor? İlk işe başladığımda, herkes bu firmanın ikinci kuşak yöneticisi olduğumu bildiğinden zorlu bir maratonun başında olduğumu fark etmem çok uzun sürmedi. Dikkatli ve özenli davranarak, firmamızın yakaladığı temponun altında kalmayarak, hatta tempoyu artırarak, her zaman çok çalışarak ve bu yarışı sürdürmenin en önemli görevim olduğu bilincini taşıyarak çalışmalarıma devam ediyorum. 2012 yılının başında bugün sürdürdüğüm görevi üstlendim. Çalışmalarıma müşteri memnuniyetini sağlayan ve sadık müşterilerinizin oluşmasında en çok rolü olan satış sonrası
Elif ATA Erduran Teksan Jeneratör Satış Sonrası Hizmetler Müdürü
hizmetler alanında devam ediyorum. Aynı zamanda yönetim kurulu üyeliğinin getirdiği görev ve sorumluluklarım var. Bunların yanında İstanbul Sanayi Odasında (İSO), Enerji ve Elektrik Ekipmanları Sanayii Komitesi olan 32. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı olarak da görev alıyorum. İSO Kadın Sanayiciler Platformu üyesi olarak, bu yapılanma hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’de kadınların iş hayatına katılım oranı maalesef ki arzu edilen seviyede değil. Sanayi alanında da bu oran oldukça düşük ve bu durum araştırma rakamları ile de doğrulanıyor. ’İSO ’nun 104 meclis üyesinden sadece sekiz tanesinin kadın olması da bu göstergelerden birisidir. İSO’nun yönetimindeki kadınlarımızın öncülüğünde İSO Kadın Sanayiciler Platformunun temelleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile atıldı. Bir kadınlar günü etkinliği ile kalmayıp önemli konulara dikkat çeken manifestomuzda belirttiğimiz üzere de amacımız Türk sanayisinde ve dolayısıyla İSO bünyesinde kadın yönetici sayısını artırmak. Kadın istihdamının artırılması, girişimci kadınların desteklenmesi, kadınların siyasete katılımı, kadın erkek eşitliğinin güvence altına alınması, kadınların okur-yazarlık ve eği-
tim seviyesi gibi belli başlı konular yayınladığımız manifestoda yer alan başlıklar arasında bulunuyor. Yönetim ve karar mekanizmalarında daha çok erkeklerin görev yaptığı bir sektörde çalışmanın zorlukları var mı? Erkek egemen iş hayatının içindeki yöneticiler maalesef ki kadın çalışanlarına pozitif ayrımcılık yapılması gerekliliğinin bilincinde değil. İşe alım sürecinden başlayan önyargıları yıkma ve aslında kadının birçok işi erkekler ile aynı seviyede yapabileceği düşüncesini yerleştirme görevi, bu ortamda mücadele eden bizim gibi kadın yöneticilere düşüyor. İş hayatının içinde yer alan kadınların zaman zaman dezavantajlı olduklarını düşündüklerini biliyorum. Aslında kadınlar; detaycı, çok yönlü, empati kurabilen ve fedakar yaratılış özellikleri sayesinde iyi bir yöneticide olması gereken bütün vasıfları taşıyor. Sanayi sektöründe bu özellikleriyle ön plana çıkan kadınların her zaman başarılı olacaklarına inanıyorum. İşiniz ile ilgili yurt dışı seyahatleri gerçekleştiriyor musunuz? Gözlemlerinizi paylaşır mısınız? Yurt dışında çalıştığımız bayi, müşteri ve tedarikçilerimizi ziyaret etmek için seyahatler
“Türkiye’de kadınların iş hayatına katılım oranı maalesef ki arzu edilen seviyede değil. ’İSO ’nun 104 meclis üyesinden sadece sekiz tanesinin kadın olması da bu göstergelerden birisidir.”
91
pozitif gerçekleştiriyorum. Her ne kadar kadın rolleriyle ilgili geleneksel kalıplar değişmekte olsa da kadın olarak iş hayatının içinde yine de azınlıktasınız. Erkek çalışanların davranışlarının yurt dışında daha farklı olmasını bekleyebilirsiniz ama vereceğim örnek aslında durumun çok da farklı olmadığını göstermesi bakımından önemli. Yurt dışından hiç tanımadığım birisi ile ilk defa yazışırken karşımdakinin bana “Mr.” olarak hitap etmesi durumu ile sıkça karşılaşıyorum. Yüz yüze geldiğimizde özür dileyenlerin ve “sizi erkek sanmıştım!” diyenlerin sayısı hiç de az değil. İlk karşılaşmadan ve bu diyalogları yaşadıktan sonra karşınızdakinin size olan bakışının olumlu yönde değiştiğini ve yaptığınız göreve duyduğu saygının arttığını görebiliyorsunuz. Erkek egemen bir sektör olan makine imalat sektöründe, diğer sektörlere kıyasla sizce neden daha az sayıda kadın çalışan görev yapıyor? Makine imalat sektöründe ağırlıklı olarak mühendis kökenli çalışanlar yer alıyor. Kadınların makine sektörü gibi erkek egemen sektörlerdeki azlığının sebebini üniversitelerin mühendislik fakültelerine bakarak da anlayabilirsiniz. Mühendislik fakültelerinde-
92
“Yurt dışından hiç tanımadığım birisi ile ilk defa yazışırken karşımdakinin bana ‘Mr.’ olarak hitap etmesi ile sıkça karşılaşıyorum. Makine sektörü dikkate alındığında dünyada da kadın çalışan sayısının istenilen seviyede olmadığını düşünüyorum.”
ki sayıları bir hayli az olan kız öğrencilerin bir kısmı evlenerek çalışmamayı, bir kısmı kendi mesleğinin dışında çalışmayı, çok az bir kısmı ise okuduğu mesleği icra etmeyi tercih ediyor. Kendi mesleğini yaparak başarılı olanların sayısı ise ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmiyor. Makine imalat sektöründe daha fazla kadın çalışan ve yönetici görmek için neler yapılabilir? Makine imalat sektöründe kadın çalışanlar desteklenmeli ve pozitif ayrımcılığa tabi tutulmalıdır. Ülkemizin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşması için kadınların çalışma hayatına katılması gerektiğine, toplum içindeki konumuna ancak bu şekilde katkı sağlanmış olunacağına inanıyorum. Makine sektörü dikkate alındığında dünyada da kadın çalışan sayısının Türkiye’deki gibi istenilen seviyede olmadığını düşünüyorum. Diğer kadın çalışanlara ve yöneticilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Çalışan ve üreten kadınların dünya genelinde yaygın önyargıları aşmaları ve kendilerini kanıtlamaları için özgüveni yüksek bireyler olması gerektiğine inanıyorum.
makale
Dünya ve Türkiye Ekonomisi ile Makine Sanayisindeki Gelişmeler Küresel yeni mali koşullardan; cari açığı yüksek, dış kaynak bağımlısı, daha yüksek enflasyon oranlarına sahip olan gelişen ülkeler başta olmak üzere dünya olumsuz yönde etkilenecek. Yılın geri kalanında yatırımların ve makine sanayisine yönelik talebin zayıf kalacağı öngörülüyor. Türkiye özelinde ise ihracat, makine sanayisinin sürükleyicisi olmaya devam edecek.
Dünya Ekonomisi Geçen Yılın Üzerinde Beklentilerin Altında Büyüyor Dünya ekonomisi 2012 yılında yüzde 2,5, 2013 yılında ise yüzde 2,4 büyüdü. 2014 yılına ise yüzde 3,1 büyüme öngörüsü ile başladı. Yılın ilk yarısında dünya ekonomisi bu öngörünün altında kalarak geçen yılın üzerinde yüzde 2,8 oranında büyüme gösterdi. 2014 yılını ise yüzde 2,7 büyüme oranıyla tamamlama beklentisi içindedir. Büyüme beklentisi yılbaşına göre aşağı yönlü revize edildi. Gelişmiş ülkelerin geçen yılın oldukça üzerinde ve yüzde 1,8 oranında büyüme göstereceği beklenirken, gelişen ülkeler zayıflayan performansları ile 2014 yılında ortalama yüzde 4,6 büyüyebilecek. Dünya Ticaretinde Büyüme Performansı Zayıf 2012 ve 2023 yıllarında dünya mal ticareti değer olarak yüzde 0,2 ve 2 ile oldukça zayıf bir
büyüme gösterdi. 2014 yılına ise yüzde 4,5 büyüme beklentisi ile başladı. Ancak yılın ilk yedi aylık verileri ile dünya mal ticareti ancak yüzde 2,8 büyüme sağlayabildi. Dünya mal ticaretinde bu yılın revize edilen yüzde 4 büyüme beklentisine ulaşması mümkün görülmüyor. Mal ticaretini oluşturan ihracat ve ithalat faaliyetleri tüm bölge ve ülkelerde zayıf kalmaya devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası Yeni Parasal Genişleme Önlemlerini Uygulamaya Koydu Dünya ekonomisi ve ticaretinin performansını önemli ölçüde etkileyen Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi geçen yıl resesyondan çıktı ve dört çeyrek üst üste büyüdü. 2014 ikinci çeyreğinden itibaren ise iktisadi faaliyetlerde bir durağanlaşma ortaya çıktı. Buna bağlı olarak ikinci çeyrekte Euro Bölgesi büyümezken, AB-28’de yüzde 0,2 büyüme gerçekleşti.
93
makale
Küresel ölçekte daha yüksek faiz oranları oluşacaktır. Özellikle gelişen ülkeler faizlerini yükseltmek zorunda kalacaktır.
Can Fuat GÜRLESEL Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürü
Almanya ise yüzde 0,2 küçüldü. Avrupa Birliği genelinde ekonomik yavaşlama ile birlikte deflasyon yani fiyatların gerilemesi riski de ortaya çıktı. Bu koşullar altında Avrupa Merkez Bankası Haziran ve Eylül aylarında para politikasını genişletme yönünde önemli kararlar aldı. Faiz oranları negatife çekildi. Bankalardan varlık alım programları ilan edilmiş (500 milyar euro tutarında) ve yine bankalara kredi kullandırmaları koşuluyla tahvil alım programları (400 milyar euro tutarında) başlatıldı. Avrupa Merkez Bankası uzun sürdüreceğini açıkladığı yeni önlemleri ile ekonomiyi yeniden canlandırmayı ve deflasyonu önlemeyi hedefliyor. ABD Merkez Bankası FED Parasal Genişlemeyi Sona Erdiriyor; Yeni Küresel Mali Koşullar Oluşuyor 2008 yılında yaşanan küresel krizin ardından olağanüstü bir parasal genişleme politikası izleyen ABD Merkez Bankası FED parasal genişleme politikasını sona erdiriyor. FED öncelikle geçen yılın aralık ayında başlattığı tahvil alımlarındaki azaltımı tamamlayarak ekim ayında tahvil alımlarını sona erdirecek. FED için esas beklenti ise faiz oranlarını artırma sürecidir. 2015 yılında başlayacak faiz artırımları ile birlikte hem ABD’de hem de küresel ölçekte faizler yükselecektir. FED’in Yeni Para Politikası İle Birlikte Küresel Mali Koşullar Değişiyor Dolar son beş yıla kıyasla daha değerli, daha kıt ve kullanım maliyeti daha yüksek bir para birimi olacaktır. Dolar diğer tüm para birim-
94
leri karşısında değer kazanmaktadır ve bu süreç devam edecektir. Başta euro olmak üzere diğer para birimleri ise zayıflamaktadır. Küresel ölçekte daha yüksek faiz oranları oluşacaktır. Özellikle gelişen ülkeler faizlerini yükseltmek zorunda kalacaktır. Finansman maliyetleri artacaktır. Emtia ve varlık fiyatlarında gerileme eğilimi yaşanacaktır. Yeni Küresel Koşullar Gelişen Ülkeleri Zorlayacak Küresel yeni mali koşullar içinde; cari açığı yüksek, dış kaynak bağımlısı, daha yüksek enflasyon oranlarına sahip olan gelişen ülkeler başta olmak üzere tüm gelişen ülkeler etkilenecek. Türkiye, Endonezya, Güney Afrika, Brezilya, Hindistan ve Arjantin ise yeni küresel mali koşullardan daha fazla etkilenecektir. Bu ülkelerin para birimlerinde değer kaybı ve daha yüksek faiz oranları beklenmektedir. Türkiye Ekonomisinde İktisadi Faaliyetler ve Büyüme İvme Kaybediyor Türkiye ekonomisinde 2014 tasarruf yılı ilan edilmiş, fiyat istikrarı ve finansal istikrar temel öncelikler olarak belirlenmişti. Başta Merkez Bankası para politikası olmak üzere makro ihtiyari politikalar bu hedeflere yönelik uygulanmaya konmuştu. Bu çerçevede yılın ilk çeyrek döneminde beklentilerin üzerindeki yüzde 4,7 büyüme ardından ikinci çeyrekte önlemler etkisini göstermiş ve büyüme yüzde 2,1 olarak gerçekleşmiştir. İktisadi faaliyetlerin genelinde ve özellikle nihai iç talebin
Büyüme ve Yatırımlar
Dönemler
Kaynak: TÜİK
GSMH Büyüme %
Kamu Yatırım Harcamaları Büyüme %
Özel Sektör Yatırım Harcamaları Büyüme %
2012 Q1
3.1
-0,8
-1.5
2012 Q2
2.7
4.9
-5.7
2012 Q3
1.5
7,7
-5.4
2012 Q4
1.3
23,1
-7,0
2012
2.1
10,3
-4,9
2013 Q1
3,1
52,4
-5,8
2013 Q2
4,8
27,3
-0,8
2013 Q3
4,2
17,6
2,6
2013 Q4
4,5
12,1
6,1
2013
4,1
23,4
0,4
2014 Q1
4,7
7,2
-1,6
2014 Q2
2,1
-0,9
- 4,1
2014 1Y
3,3
2,7
-2,9
unsurları olan tüketim ve yatırım harcamalarında yavaşlama yaşanmaktadır. Büyümedeki yavaşlamaya bağlı olarak 2014 yılındaki yüzde 4 hedefine de ulaşılamayacaktır. Muhtemelen yüzde 3,0-3,5 arasında bir büyüme olacaktır. Makro ihtiyacı tedbirler ve göreceli sıkı para politikası ile büyüme yavaşlamışken finansal istikrarı tehdit eden cari açık önemli ölçüde gerilemiştir. Ancak aynı başarı enflasyon tarafında görülmemektedir. Yaz aylarındaki gerileme beklentilerini boşa çıkaran enflasyon önemli bir katılık göstermektedir ve yıl sonunu yüzde 10’a yakın bir seviyede tamamlayacaktır. Özel Sektör Yatırımları Gerilemeye Devam Ediyor Makine sektörü açısından büyümenin en önemli dinamiği olan özel sektör yatırımları ve özel sektör makine yatırımları gerilemeye devam etmektedir. Kamu yatırımlarında büyüme ise önemli ölçüde yavaşlamıştır. 2012 yılında yüzde 4,9 gerileyen özel sektör yatırımları 2013 yılında sadece yüzde 0,4 büyüyebilmişti. 2014 yılının ilk yarısında ise özel sektör yatırımları yeniden yüzde 2,9 küçülmüştür. Özel sektör yatırımlarındaki küçülme hem ekonomideki büyüme dinamiklerini hem de makine sektörünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Döviz Kurları ve Faizler Yukarı Yönlü Uygulanan makro ihtiyari politikalar ile birlikte iktisadi faaliyetler ve özellikle yatırım harcamaları ve faaliyetleri durağanlaşırken bir yandan da ABD Merkez Bankası FED’in yeni para politikası ile oluşturduğu yeni küresel koşulların etkileri hissedilmeye başlanmıştır. Buna göre yıl sonuna kadar daha yüksek döviz kurları ve faiz oranları ortaya çıkacaktır.
Makine Sanayisi Üretimi
Kaynak: TÜİK Kapasite Kullanım Oranı (%) 2013
2014
Sanayi Üretimi Büyüme (%) 2013
2014
OCAK
70.4
77,9
1.0
14,3
ŞUBAT
74.8
77,8
-0,9
7,5
MART
74.1
78,3
-4.8
3,8
NİSAN
78,7
79,8
0,5
5,1
MAYIS
78.1
80,1
4,2
-2,0
HAZİRAN
77,8
80,1
7,7
-0,7
TEMMUZ
77,6
79,0
5,4
-5,4
AĞUSTOS
76,0
78,2
Makine Sanayisindeki Gelişmeler 2014 yılının ilk üç çeyreğinde makine sanayisini ihracat desteklerken, üretim zayıflamaktadır. Makine sanayisi 2014 yılında büyük ölçüde ihracat olanakları ile faaliyetini sürdürmektedir. Özel sektör yatırımlarındaki küçülme makine sanayisinin üretimini sınırlamaktadır. Yıla iyi başlayan ve ilk çeyrekte yüzde 8,5 büyüyen sanayi üretimi, iç ve dış koşullara bağlı olarak ikinci çeyrekten itibaren ivme kaybetmeye başlamıştır. İkinci çeyrekte makine sanayisi üretim artısı sadece yüzde 0,8 olmuştur. Yılın ilk yedi ayında ortalama büyüme ise yüzde 3,2 olarak gerçekleşmiştir. İhracatın ilk aylarda sanayi üretimine verdiği katkı da azalmaktadır. Avrupa Birliğinde ortaya çıkan yavaşlama ile yakın ve komşu ülke pazarlarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle ihracat artışı da yavaşlamıştır. Yılın ilk sekiz ayında ihracat artışı yüzde 10 olmuş ve ihracat 8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yılın geri kalanında da yatırımların ve makine sanayisine yönelik talebin zayıf kalacağı öngörülmektedir. İhracat makine sanayisinin sürükleyicisi olmaya devam edecektir.
Yılın ilk yedi ayında ortalama büyüme ise yüzde 3,2 olarak gerçekleşTİ. İhracatın ilk aylarda sanayi üretimine verdiği katkı da azalIYOR.
95
ar-ge merkezleri
“Katma Değerli Ürüne Ulaşmanın Yolu Ar-Ge’den Geçer” Türkiye ve dünyadaki mevcut konjonktürü yakından izleyen Hisarlar Makina’nın gelecek planlamalarını yaparken birçok farklı kaynağı referans aldığını ifade eden Hisarlar Makina Ar-Ge Proje Yönetimi Takım Lideri Uğur Göçen, “Bütçemizin yüzde 3-4’lük kısmını Ar-Ge yatırım ve harcamaları için ayırdık. Bu oran, firmamızın Ar-Ge yatırımları konusuna verdiği önemi gösteriyor” dedi.
96
E
skişehir’in Çukurhisar bölgesinde Hisarlar Makina merkez fabrikasında faaliyetlerini sürdüren Hisarlar Makina Ar-Ge Merkezi, 1 Nisan 2012 tarihinde kuruldu. Merkezlerinin, halihazırda üçü doktora derecesine sahip araştırmacı ve 10’u yüksek mühendisten oluşan toplam 74 personeli ile ülkemiz için katma değeri yüksek, Türk çiftçisinin hassas ve sürdürülebilir tarım yapmasına uygun ve ekonomik maliyeti düşük, ileri teknoloji tarım makineleri üretimine yönelik projeler gerçekleştirmeye öncelik verdiğini belirten Uğur Göçen sorularımızı yanıtladı. Ar-Ge merkezinin başlıca hangi alanlar üzerine çalışmalarını sürdürüyor? Merkezin temel hedefleri nelerdir? Ar-Ge çalışmaları için şirketinizden ne kadar kaynak ayırdınız? Başlıca çalışma alanlarımızı: makine tek-
nolojileri ve robotik sistemler, hassas tarım ve ilgili tarım ekipmanlarının geliştirilmesi, tarımsal otomotiv ve elektrikli araç teknolojileri, malzeme ve metalurji teknolojileri ve kaynak ve kaynaklı üretim teknolojileri oluşturuyor. Firmamız, bu çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için cirosunun yaklaşık yüzde 3,5’lik kısmını Ar-Ge merkezimizin harcamalarına ayırıyor. Ar-Ge merkeziniz tarafından üretim alanınıza yönelik geliştirilen projeler nelerdir? Üzerinde çalıştığınız projeler var mı? Kısaca bahseder misiniz? Ar-Ge merkezimizde öncelikli olarak ülkemiz için katma değeri yüksek, Türk çiftçisinin hassas ve sürdürülebilir tarım yapmasına uygun ve ekonomik maliyeti düşük ileri teknoloji tarım makineleri üretimine yönelik projeler gerçekleştiriliyor. Bununla be-
raber, ileriki dönemlerde Türk sanayisi ve tarımında etkin olarak kullanacak olan robotik ekipmanlar için çalışmalar da yürütülüyor. Türkiye’nin ilk ve tek yerli 4x4 aracı olan TURKAR’ın geliştirilmesi noktasındaki çalışmalarımızın da durmaksızın sürdürdüğünü ifade edebilirim. Merkeziniz ilgili devlet kurumlarıyla koordinasyon halinde mi? Devlet kurumlarının Ar-Ge uygulamalarına yönelik desteklerinden faydalandınız mı? TÜBİTAK ve benzeri kuruluşlarla sürdürdüğünüz çalışmalar var mı? Hisarlar Ar-Ge Merkezi bünyesinde şu anda TÜBİTAK TEYDEB Programı ile desteklenen beş proje yürütülüyor. Önceki yıllarda da TÜBİTAK ve TTGV destekli çok sayıda projeyi de başarıyla tamamladık. İlerleyen süreçte Ar-Ge merkezimizin kabiliyetlerini artırmak ve devler liginde yer alabilmek için Avrupa Birliği Ar-Ge programlarına katılmayı öncelikli hedef olarak önümüze koyduk ve bu yöndeki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hisarlar Makina olarak birçok projede üniversitelerle birlikte çalışıyoruz. Ege Üniversitesi ile tarım makinelerinin geliştirilmesi ve saha testlerinin yapılması konusunda yıllardır işbirliği içindeyiz. Ayrıca, Ege Üniversitesi EBİLTEM Teknoloji Transfer Ofisinden yeni projelerin geliştirilmesi, uygun proje ortaklarının bulunması konusunda destek alıyoruz. Benzer bir şekilde yeni başladığımız robotik sistemler alanındaki Ar-Ge projelerimizde Orta Doğu Teknik Üniversitesinin akademik danışmanlığından faydalanıyoruz. Anadolu Üniversitesi ile tez çalışmaları ve proje odaklı staj konularında ortak çalışmalarımız mevcut. Kabinlerdeki tekstil malzemeleri konusunda da Uludağ Üniversitesinin tecrübelerinden ve laboratuvar altyapısından sıklıkla yararlanıyoruz. 13 üniversiteden değerli hocalarımızla da elektrikli araç projemiz kapsamında çalışmalar gerçekleştirdik. Üretimin katma değerini artırabilmek, pazara sunulan ürünlere değer katmak açısından Ar-Ge’nin önemi nedir? Türkiye’de firmaların Ar-Ge’ye yönelmesini sağlamak için hangi adımlar atılmalıdır? Ülkemizde imal edilen ürünlerin kilogram bazlı ortalama değeri Avrupa standartlarının oldukça altındadır. Bu ürünlerin değerini artırmak, pazarda yer bulmalarını sağlamak için Ar-Ge kapasitemizi geliştirmek, teknolojileri ve yetenekleri ile tanınan markalar yaratmak zorundayız. Bu nedenle firmalar, öncelikle mevcut konumları ve durumlarını
“Hisarlar Ar-Ge Merkezi bünyesinde şu anda TÜBİTAK TEYDEB Programı ile desteklenen beş proje yürütülüyor.”
çok iyi analiz etmeli, gelecek için gerçekçi ve uygulanabilir hedefler ortaya koymalı ve bu hedeflere ulaşmak için etkin stratejiler oluşturmalıdır. Ar-Ge’yi doğrudan kazanç kapısı olarak görmeyen ve Ar-Ge ile geleceğini oluşturduğunu bilen firmalar; doğru ArGe hedefleri ile sabırlı olmaları durumunda istedikleri sonucu mutlaka alacaktır. Bu süreçte özellikle devletin desteği oldukça önem kazanıyor. Uygun devlet destekleri sayesinde firmalar; kısa sürede tamamlanan, kazanç hedefli, teknolojik yanı zayıf, sürdürülebilirliği bulunmayan projelerden uzaklaşıp, güvenli bir ortamda Ar-Ge çalışmalarını geliştirilebilecek ve hepimiz için daha güçlü, yüzünü geleceğe dönmüş milli bir sanayi oluşturabilecektir. Sonuçlanan patent ya da faydalı model başvurularınız var mı? Ar-Ge merkezimizin bugün itibariyle inceleme durumda olan yedi patent başvurusu bulunuyor. Ancak, patent inceleme ve belgelendirme süresinin yaklaşık üç yıl olması nedeniyle iki yıl önce kurulan Ar-Ge merkezimizin henüz sonuçlanan bir başvurusu yok.
“Türkiye’nin ilk ve tek yerli 4x4 aracı olan TURKAR’ın geliştirilmesi noktasındaki çalışmalarımız durmaksızın sürüyor.”
Kısa ve orta vadede Ar-Ge merkezine ve sürdürülen uygulamalarına yönelik yeni yatırımlar planlıyor musunuz? Ar-Ge merkezlerinin en önemli yatırımının insan odaklı çalışmaya verilen önem olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle önümüzdeki dönemde hem bünyemizdeki araştırmacıların yüksek lisans ve doktora gibi akademik faaliyetlerini desteklemeyi, hem de onlara sahada çalışma fırsatı vererek alan tecrübelerini geliştirmelerini sağlayacak olanaklar sağlamayı planlıyoruz. Bütün bunların yanında Ar-Ge merkezimizdeki çalışma ve teknolojik altyapı şartlarını iyileştirerek, araştırmacılarımızın daha uygun ortamlarda çalışmalarına olanak yaratmayı hedefliyoruz. Bununla beraber, Türkiye ve dünyadaki mevcut konjonktürü çok yakından izleyen Hisarlar Makina gelecek planlamalarını yaparken birçok farklı kaynağın yanı sıra, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Ajansının (World Business Council for Sustainable Development) hazırladığı Vizyon 2050 raporunu da referans aldı. Bu çerçevede 20122016 yılları için hazırladığımız beş yıllık stratejik iş planında bütçemizin yüzde 3-4 oranındaki kısmını Ar-Ge yatırım ve harcamaları için ayırdık. Ülkemiz ortalamalarının oldukça üstünde olan bu oran Ar-Ge yatırımlarına Hisarlar Makina’nın verdiği önemi gösteriyor.
97
makale
Önlemek mi? Ödemek mi? Gülcan Çamur İş Güvenliği Uzmanı / Yalın OSGB Genel Müdürü
Türk sanayisinin sorunları arasında hiç şüphesiz önlenemeyen iş kazaları ve meslek hastalıkları DA yer alıyor. İş sağlığı ve güvenliği iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik bir disiplindir. İş kazalarının azaltılabilmesi için de hem çalışanlara hem de işverene çeşitli görevler düşmektedir.
98
I
ş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girmesiyle sorunun çözümüne yönelik ilk adım atıldı ve daha sonra kanun, yayımlanan yönetmelikler ile de desteklenmeye çalışıldı. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 19. maddesi ile birlikte ilk defa çalışanların yükümlülükleri de tanımlanmıştır. Buna göre; Çalışanların Yükümlülükleri MADDE 19 - (1): Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür. (2): Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır: a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek. b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak. c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek. ç) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmak. d) Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmaktır.
Gülcan Çamur İş Güvenliği Uzmanı Yalın OSGB Genel Müdürü
Makineden Kaynaklı İş Kazaları İş kazalarının sebepleri incelendiğinde, iş ekipmanları ve makinelerden kaynaklı iş kazası oranının azımsanamayacak seviyede olduğu görülmektedir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 19. maddesi (çalışanların yükümlülükleri) özellikle kullanıcı hatası sebebiyle yaşanan bu kazalardan korunmak için başta çalışanların talimatlara uygun makine kullanımlarının sağlanması ve kullanılan ekipmanda sağlık ve güvenlik açısından tehlike görülmesi durumunda işverene veya çalışan temsilcisine bildirme yükümlülüğünü başta makinenin operatörüne yani bizzat çalışanın kendisine vermektedir. Çalışanların yaptıkları tehlike bildirimleri ve tehlikenin önlenebilmesi için sundukları öneriler özellikle makinelerde alınan güvenlik önlemlerinde daha işlevsel ve amaca uygun sistemlerin kurulmasına olanak sağlamıştır. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarına katılması sektöre ivme kazandırmıştır fakat iş sağlığı ve güvenliğinin sürekli kontrol ve izleme ile desteklenmesi gerektiği unutulmaması gereken bir gerçektir. 25 Nisan 2013 tarihinde yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ile
iş ekipmanlarının periyodik kontrol süreleri düzenlenmiştir. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinde dikkat çeken en önemli husus kaldırma ve/veya iletme araçları ile istif makinelerinin (vinç, forklift, transpalet vb.) standartlarda süre belirtilmemesi durumunda yılda bir defa periyodik kontroller konusunda yetkili kişi tarafından kontrollerinin yapılmasıdır. Kullanılan ekipmanın yıl içerisindeki kullanım sıklığı göz önünde bulundurulmalı ve periyodik kontrol aralığı işletmeye özgü olarak belirlenmelidir. İlgili yönetmeliğin “Ek-III Bakım, Onarım ve Periyodik Kontroller İle İlgili Hususlar” bölümünde yer alan madde bu periyodik kontrol süresinin işletme içerisinde hazırlanan risk değerlendirmesi ile işletme şartları göz önünde bulundurularak yeniden belirlenebileceğini göstermektedir. 1.4) Periyodik kontrol aralığı ve kriterleri standartlar ile belirlenmemiş iş ekipmanlarının periyodik kontrolleri, varsa imalatçının öngördüğü aralık ve kriterlerde yapılır. Bu hususlar, imalatçı tarafından belirlenmemiş ise iş ekipmanının periyodik kontrolü, bulun-
“iş kazalarının azaltılabilmesi için çalışanlar bilinçlendirilmeLİDİR. işverenin içinde olmadığı, kararlara katılmadığı bir işletmeDE bunun gerçekleştirilmesi neredeyse imkansızdır.”
duğu işyeri ortam koşulları, kullanım sıklığı ile kullanım süresi gibi faktörler göz önünde bulundurularak, yapılacak risk değerlendirmesi sonuçlarına göre, belirlenecek aralıklarda yapılır. Belirlenen periyodik kontrol aralığının bu Yönetmelikte belirtilen istisnalar dışında bir yılı aşmaması gerekir. Her ne kadar yönetmelikler periyodik kontrol süresinin risk değerlendirmesi ile yeniden belirlenebileceğini desteklese de uygulamaya bakıldığında tüm uyarı ve raporlamalara rağmen özellikle küçük işletmelerin kullanabildikleri azami süreleri baz aldıkları görülmektedir. Sürekli denetim ve kontrolün sağlanması gereken bu denli tehlikeli ekipmanların işletme şartlarına uygun (ekipmanın kullanım sıklığı) sürelerde kontrollerinin sağlanması gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliği iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik bir disiplindir. Hiç şüphesiz ki iş kazalarının azaltılabilmesi için de çalışanların bilinçlendirilmesi şarttır ancak işverenin içinde olmadığı kararlara katılmadığı bir işletme içerisinde bunun gerçekleştirilmesi neredeyse imkansızdır. Unutmamalıdır ki “Önlemek ödemekten ucuzdur!”
İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği Periyodik Kontrol Süreleri Kontrol Periyodu (Azami Süre)
Periyodik Kontrol Kriterleri
Ekipman Adı
(İlgili standardın ön-gördüğü süreler saklı kalmak koşulu ile)
Kaldırma ve/veya iletme araçları
Standartlarda süre belirtilmemişse 1 Yıl
TS 10116, TS EN 280 + A2, TS EN 818-6 + A1, TS EN 1495 + A2, TS EN 1709, TS EN 12079-3, TS EN 12927-7, TS EN 13157+A1, TS EN ISO 13534, TS ISO 789-2, TS ISO 3056, TS ISO 4309, TS ISO 7592, TS ISO 9927-1, TS ISO 11662-1, TS ISO 12480-1, TS ISO 12482 – 1, FEM 9.751, FEM 9.752, FEM 9.755 ve FEM 9.756 standartlarında belirtilen kriterlere uygun olarak yapılır.
Asansör (İnsan ve Yük Taşıyan)
Standartlarda süre belirtilmemişse 1 Yıl
31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği ile 18/11/2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği’nde yer alan hususlar saklı kalmak kaydıyla TS EN 81–3, TS EN 13015, TS ISO 9386-1 ve TS ISO 9386-2, standartlarında belirtilen kriterlere göre yapılır.
Yürüyen merdiven ve yürüyen bant
Standartlarda süre belirtilmemişse 1 Yıl
TS EN 13015 standardında belirtilen şartlar kapsamında yapılır.
İstif Makinesi (forklift, transpalet, lift)
Standartlarda süre belirtilmemişse 1 Yıl
TS 10689, TS EN 1757-2, TS ISO 5057, TS 10201 ISO 3184, TS ISO 6055, TS ISO 1074 ve FEM 4.004 standartlarında belirtilen kriterlere uygun olarak yapılır.
Yapı İskeleleri
Standartlarda süre belirtilmemişse 6 Ay
TS EN 1495 + A2, TS EN 1808 ve TS EN 12811-3 standartlarında belirtilen kriterlere uygun olarak ve EK- II’ nin 4 üncü maddesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılır.
[1] Vinçlerin periyodik kontrollerinde yapılacak olan statik deneyde deney yükü, beyan edilen yükün en az 1,25 katı, dinamik deneyde ise en az 1,1 katı olması gerekir. (2) Mobil kaldırma ekipmanlarının dışında kalan kaldırma ekipmanları için kararlılık deneyi ise gerek görüldüğünde ilgili standartlarda belirtilen kriterlere uygun olarak yapılır. (3) Kapasitesinin altında kullanılacak kaldırma araçlarında beyan edilen kaldırılacak azami yük görünecek şekilde işaretlenir. Beyan edilen yükün üstünde bir ağırlığın kal-
(İlgili standartlar aşağıda belirtilmiştir)
dırılmasının söz konusu olduğu durumlarda kaldırma aracı kaldırılacak yükün miktarı esas alınarak yukarıda belirtilen kriterler çerçevesinde teste tabi tutulmadan kullanılamaz. (Beyan yükü; kaldırma aracında işveren tarafından beyan edilen kaldırılacak maksimum ağırlıktır.) (4) Elektronik kumanda sistemi ile donatılmış kaldırma ve iletme ekipmanının periyodik kontrolünde makine ve elektrik ile ilgili branşlarda periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiler birlikte görev alır. (5) İskelelerin periyodik kontrolleri mühen-
dislik ve mimarlık fakültelerinden inşaat ve makine mühendisliği ile mimarlık bölümü mezunları makine ve inşaat teknikeri veya yüksek teknikerleri, gemi inşası işlerinde ise gemi inşaatı mühendisi tarafından yapılır. (6) İskeleler, üzerlerinde taşıyabileceği azami yük görünecek şekilde işaretlenir. (**) Periyodik kontrol kriteri için referans olarak tabloda belirtilen standartlar örnek olarak verilmiş olup burada belirtilmeyen ya da Yönetmeliğin yayımı tarihinden sonra yayımlanan konuyla ilgili standartların da dikkate alınması gerekir.
99
junior
Mikro Robotlarla Kanser Tedavisi Özel İstanbul Fen Lisesi öğrencileri, manyetik yüzen robot üretti. TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri, Araştırma Projeleri Yarışmasında Asya Bölge Birinciliğine layık görülen projede, mikro robotlarla kanser hastalığının daha hızlı ve etkili şekilde tedavi edilmesiNİ amaçlIyor.
T
ürkiye genelinde gerçekleştirilen bilimsel proje yarışmalarına düzenli olarak katılan Özel İstanbul Fen Lisesi, farklı alanlarda hazırladığı projelerle çeşitli ödüller kazandı. TÜBİTAK tarafından organize edilen yarışmada son dört yıl içinde arka arkaya bölge birincilikleri elde eden Özel İstanbul Fen Lisesinin başarısı ve hazırladıkları manyetik yüzen robot projesiyle ilgili Fizik Öğretmeni Necdet Yavuz ile öğrencileri Ali Ketenci ve Vural Ekşi’den bilgi aldık. Bilimsel proje yarışmalarına katılmaya nasıl karar verdiniz? Projenizle ilgili teknik bilgileri paylaşır mısınız? Fizik Öğretmeni - Necdet Yavuz: Özel İstanbul Fen Lisesi olarak amacımız; bi-
100
lim ve teknolojiye ayak uydurabilecek, kendine güvenen, yeniliklere açık, soran ve sorgulayan bir nesil yetiştirmektir. Beş yıldan bu yana TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasına katılıyoruz. Öğrencilerimizin gösterdiği başarılar yeni kuşaklar için teşvik edici oluyor. Öğrencilerimiz teorik derslerin yanında, deneysel çalışmalara ve araştırmalara aktif biçimde katılmak istiyor. Bu sebeple okulumuz bünyesinde kurduğumuz Robot Kulübü ile bu tür çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Manyetik Yüzen Robotlar Projesi önümüzdeki yıllarda özellikle sağlık sektöründe gözlenecek gelişmelerin küçük bir modelini ortaya koyuyor. Günümüzde özellikle kanser hastalarının tedavisinde uygulanan yöntemler hastayı yıpratıyor ve iyileşme sürecini uzatıyor. Yapı-
lan çalışma ile çok küçük manyetik robotlara (mikro robot) ilaç yüklenerek, kanın içine verilebiliyor, dışarıdan kontrol edilen manyetik alan ile ilaç hastalıklı hücre veya dokuya tatbik ediliyor. Bu sayede diğer hücreler zarar görmüyor, tedavi daha kısa sürüyor ve etkisi artıyor. Bu şekilde hücre cerrahisi denilen yeni bir branş ortaya çıkabilir. Bu tedavi şekli yurt dışında bazı merkezlerde hayvanlar üzerinde denendi ve olumlu neticeler alındı. Ayrıca tedavi şekli şu anda farmakolojinin ileri derecede çalıştığı konulardan biridir. Projemizde dışarıdan kumanda ettiğimiz ve step motorun ucuna taktığımız büyük bir neodyum mıknatıs ve 30 santimetre uzunluğunda içine sıvı yağ (gliserin) bulunan cam tüp ve mikro robot olarak tasarladığımız çok küçük neodyum mıknatıslar kullandık. Step motorun dönme frekansı optik takometre ile ölçülerek istenilen frekansta çalışması sağlandı. Amacımız mikro robotumuzu en hızlı şekilde varacağı yere ulaştırmaktı. Yaptığımız deneyde mikro robotun yüzme şartlarının en iyi hangi koşullar olduğunu belirledik. Elde ettiğimiz sonuçlara göre sıvı yağın iç kuvvetlerinin belirli bir frekanstan sonra etki etmeye başladığını, mikro robotu yavaşlattığını ve geri ittirdiğini tespit ettik. Bu durum bize mikro robotların kanın yapısında hareket ederken dikkat etmemiz gerektiğini ortaya koydu. Bu çalışmaların yanında sıvı yağın sıcaklığını değiştirerek (20oC ve 40oC arası) ve hareketli akışkanlarda mikro robotların yüzme şartlarını inceledik.
Öğrencilerinizin projeye katkısı hangi düzeyde gerçekleşti? Proje üzerinde ekip olarak ne kadar süre çalıştınız? Öğrencilerimiz proje konusu belirlendikten sonra, İngilizce bilmelerinin de verdiği avantajla konu ile ilgili yayınları ve makaleleri inceledi. Daha sonra nasıl bir deney seti kurulacağına, hangi malzemelerin kullanılmasının daha yararlı olacağına karar verdi. Kısaca projenin her aşamasında öğrencilerimiz ile birlikte hareket ettik. Yaklaşık altı aylık bir çalışmanın sonunda mevcut proje ortaya çıktı. Bilimsel projelerin öğrencilerin eğitimi üzerindeki etkisini nasıl görüyorsunuz? Bu tür proje ve yarışmalar öğrencilerimiz üzerinde çok olumlu etki yaratıyor. Her şeyden önce bir bilimsel projenin nasıl yapılacağını öğreniyorlar. Ayrıca bu projeler öğrencilerimize, fen bilimlerine karşı daha duyarlı olmayı, araştırma yapmayı, soru sormayı ve sorgulamayı öğretiyor. Bunun yanında Türkiye’de ilk üçe girmeyi başaran proje sahibi öğrenciler Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından üniversite sınavında ek puan ile ödüllendiriliyor. Benzer yarışmalarda eğitim kurumunuzun ödüle layık görüldüğü projeler var mı? 2010 yılından bu yana okulumuz TÜBİTAK’ın düzenlediği proje yarışmalarına fizik dalında hazırladığı çalışmalar ile katılıyor. Öğrencilerimizin hazırladığı projeler; 2010 yılında Asya Bölge Üçüncüsü, 2011 yılında Türkiye Üçün-
“Projede küçük manyetik robotlara (mikro robot) ilaç yüklenerek, kanın içine veriliyor, dışarıdan kontrol edilen manyetik alan ile ilaç, hastalıklı hücre veya dokuya tatbik ediliyor.”
101
junior cüsü, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında üç yıl üst üste Asya Bölge Birincisi seçildi. Son dört yıl içinde arka arkaya bölge birinciliği elde ederek bu alandaki başarımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Projeniz hangi alanlarda kullanılabilecek? Sağladığı somut katkılar neler olacak? Projeniz sanayi kuruluşları tarafından geliştirilebilir mi? Projemiz özellikle sağlık alanındaki gelişmelere öncülük edecektir. Özellikle kanser hastalarına uygulanacak hücre tedavisi ile daha etkili ve kısa süreli iyileştirme süreci sağlanabilir. Projenize kimler maddi destek sağladı? Yeni proje çalışmaları var mı? Projemizi okulumuzun imkanları ile tamamladık. Ayrıca okulumuzun teknik servisi deney setimizin kurulmasına yardımcı oldu. Üst üste gelen bu başarılar ise öğrencilerimizi yeni projeler konusunda umutlandırdı.
çalışma yapmak istedik. Araştırmalarımız sonucunda nano teknolojinin odaklanmak istediğimiz dal olduğuna karar verdik. Dünyadaki araştırmalara baktığımızda mikro robotların daha hızlı hareket etmeleri için yeterli araştırma yapılmadığını fark ettik ve bu konu üzerinde yoğunlaştık.
Üniversite-sanayi işbirliği öncesi gençlerin lise düzeyinde bilim projelerinin içinde yer almasının kendilerine ne gibi avantajlar kazandıracağını düşünüyorsunuz? Bu tür projelerin geliştirilmesine eğitim kurumlarının teorik, sanayi kuruluşları ise maddi destek sağlamasının son derece önemli olduğu kanaatindeyim. Ortaöğrenim bu birlikteliğin başlangıcıdır. Lise düzeyinde tanıtım amaçlı yapılan üniversite ve sanayi kuruluşları gezilerinin bu doğrultuda anlam kazanacağını düşünüyorum. Proje fikri nasıl ortaya çıktı? Neden bu proje içinde yer almak istediniz? Ali Ketenci - Öğrenci: Projeyi birlikte yürüttüğümüz Vural Ekşi ile okulumuzun Robot Kulübünde görev alıyoruz. TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrenciler Arası Proje Yarışmasına hazırlık aşamasında robotlarla ilgisi olan projeler üzerinde çalışmaya karar verdik. Araştırmalarımız ve tartışmalarımız sonucunda birçok seçenek ortaya çıktı. Seçenekler arasında en çok ilgimizi çeken mikro robotlardı. Mikro robotları seçtikten sonra konu üzerinde daha fazla araştırma yapmaya başladık. Mikro robotların özellikle günümüzdeki etkileri ve faydaları hakkında birçok bilgi edindik. Proje konumuzu kesinleştirdikten sonra projemize resmen başladık. Vural Ekşi - Öğrenci: Okulumuzdaki robot kulübünde çizgi izleyen robotlar yapıyorduk. Robotların çalışma sistemi basit geldiğinden daha ileri derecede bir
102
“Bilimsel projeler öğrencilerimize, fen bilimlerine karşı daha duyarlı olmayı, araştırma yapmayı, soru sormayı ve sorgulamayı öğretiyor.”
Proje süresince kimlerden destek aldınız? Projenin eğitim hayatınızda size neler kattığınız düşünüyorsunuz? Ali Ketenci - Öğrenci: Küçüklüğümden bu yana geleceğin nasıl olacağını düşündüm. Gelecek hakkında birçok hayal kurdum. Yaşıtlarım da benim gibi hep bir şeylerin hayalini kuruyordu. Hatta bazıları hayal ettiklerini gerçekleştirmeyi düşünüyordu. Bunları göz önüne aldığım zaman fark ettim ki gelecek bizlerin elinde! Kurduğumuz hayaller, planlar ve yaptığımız çalışmalar geleceği şekillendirdi ve şekillendirecek. Sonra kararımı verdim ve “Elime her fırsat geçtiğinde geleceği şekillendireceğim!” dedim. Proje duyurulur duyurulmaz gönüllü oldum. Projemizi hazırlarken danışman öğretmenimizden ve okulumuzun teknik servisinden yardım aldık. Proje bize özellikle bilimsel bir çalışmanın nasıl işlediğini ve kendimizi nasıl geliştirebileceğimiz hakkında bilgiler sundu. Bu sayede araştırma heyecanı yaşadık ve sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi öğrendik. Vural Ekşi - Öğrenci: Projenin yapımı esnasında fizik öğretmenimizden, deney setinin kuruluşu sürecinde ise okulumuzun teknik servisinden destek aldık. Bu konu ile ilgili çalışmayı üniversite hayatında da devam ettirmek istiyorum. Projemizin eğitim hayatım boyunca bana güzel bir referans olacağı kanaatindeyim. Ayrıca bu projenin sanayi tarafından nasıl uygulanacağı konusunda çalışma yapmayı planlıyorum.
GÖSTERGELER AĞUSTOS 2014
103
göstergeler
AĞUSTOS AYINDA MAKİNE İHRACATI YÜZDE 8,9 ARTTI Türkiye’nin makine ihracatı 2014 yılı Ocak-Ağustos döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 8,9 artış göstererek 9,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye’nin makine ihracatında ilk 10 ülke sıralamasında 1,6 milyar dolar ihracat değeriyle Almanya ilk sırada bulunuyor.
M
akine sektöründe 2014 yılı OcakAğustos döneminde en fazla ihracat gerçekleştiren alt sektör klima ve soğutma makineleri oldu. 2014 yılı Ocak-Ağustos döneminde söz konusu ürün grubunda gerçekleştirilen ihracat 1,5 milyar dolar olarak kaydedildi. Klima ve soğutma makineleri sektöründeki ihracat artışı yüzde 4,4 olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında bulunan motorlar, aksam ve parçaları kaleminde 2013 yılı OcakAğustos döneminde 1,2 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde yüzde 7,1 artışla 1,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü kalem ise diğer yıkama ve kurutma makineleri, aksam ve parçaları ürün grubu oldu. 2014 yılı Ocak-Ağustos döneminde 883,9 milyon dolar değerinde ürün ihraç eden söz konusu mal grubunun, 2013 yılının aynı dönemindeki ihracatı 775,8 milyon dolardı. Diğer yıkama ve kurutma makineleri, aksam ve parçaları ürün grubu ihracatı 2014 yılı OcakAğustos döneminde, geçen yılının aynı dönemine göre yüzde 13,9 arttı. 1,6 MİLYAR DOLARLA ALMANYA MAKİNE İHRACATININ İLK SIRASINDA 2014 yılı Ocak-Ağustos döneminde Türkiye’nin makine ihracatı 9,8 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 artış gösteren sektörün, 2013 yılının aynı döneminde ihraç ettiği ürünlerin toplam değeri 9 milyar dolar seviyesindeydi. 2013 yılı Ocak-Ağustos dönemi rakamlarına göre Almanya, makine sektöründe en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında bulunuyor. 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde Almanya’ya 1,4 milyar dolarlık makine ihracatı gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 13,3 artışla 1,6 milyar dolar oldu. Listenin ikinci sıradaki ABD’ye yönelik makine ihracatımız, 2014 yılı
104
Ocak-Ağustos döneminde 640 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılının aynı döneminde söz konusu ülkeye yönelik makine ihracatımız 506 milyon dolar seviyesindeydi. ABD’ye yönelik ihracattaki artış yüzde 26,5 olarak kaydedildi. Türkiye’nin en fazla makine ihracatı gerçekleştirdiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise İngiltere bulunuyor. İngiltere’ye yönelik makine ihracatımız 2013 yılının OcakAğustos döneminde 553 milyon dolarken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 3 artarak 570 milyon dolar oldu.
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
MAKİNE SEKTÖR TAMAMI İTİBARİYLE İHRACAT KAYIT RAKAMLARI 1 OCAK-31 AĞUSTOS 2013 MAL GRUBU ADI
KLİMALAR VE SOĞUTMA MAKİNELERİ MOTORLAR, AKSAM VE PARÇALARI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
1 OCAK-31 AĞUSTOS 2014
$/Kg
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
(%) DEĞİŞİM
$/Kg
MİKTAR
DEĞER
314,7
1.520
4,8
315
1.587
5,0
0,1
4,4
71,6
1.219
17,0
71
1.306
18,4
-0,9
7,1
DİĞER YIKAMA VE KURUTMA MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
223,9
775,8
3,5
249,3
883,9
3,5
11,3
13,9
DİĞER MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALARI
88,9
727,3
8,2
95,6
799,4
8,4
7,5
9,9
177,8
773,8
4,3
166,8
770,9
4,6
-6,2
-0,4
POMPALAR VE KOMPRESÖRLER
59,4
509,7
8,6
66,3
575,9
8,7
11,6
13,0
TARIM VE ORMANCILIKTA KULLANILAN MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALARI
75,2
382,1
5,1
87,8
488,3
5,6
16,7
27,8
TAKIM TEZGAHLARI
63,6
464
7,3
64,5
466,5
7,2
1,4
0,6
SİLAH VE MÜHİMMAT
11
318,6
28,9
18,5
427,6
23,0
68,7
34,2
VANALAR
37,1
361,8
9,7
38,1
401,4
10,5
2,6
11,0
GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
44,4
260,1
5,9
48,6
307,9
6,3
9,4
18,3
REAKTÖRLER VE KAZANLAR
38
264,6
7,0
38
304,1
8,0
0,1
14,9
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ, KALIPLAR, AKSAM VE PARÇALARI
29,9
262,5
8,8
30
246,7
8,2
0,5
-6,0
TÜRBİNLER, TURBOJET, TURBOPROPELLER, HİDROLİK SİLİNDİRLER VE AKSAM-PARÇALARI
6,9
179,6
25,8
8,8
214,8
24,3
26,9
19,6
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ AKSAM VE PARÇALARI
29,7
189,2
6,4
31,3
207,8
6,6
5,5
9,8
ISITICILAR VE FIRINLAR
26,4
193,4
7,3
24,1
193
8,0
-8,4
-0,3
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEMEYE MAHSUS MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALARI
38,9
189,1
4,9
37,3
186
5,0
-4,2
-1,6
BÜRO MAKİNELERİ
2,1
104,9
48,7
2,6
117,2
44,7
21,5
11,7
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME VE İMALATINA AİT MAKİNELER
7,4
90
12,0
8
94,8
11,8
7,0
5,3
AMBALAJ MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
3,5
83,9
23,8
3,9
86,5
21,8
12,7
3,1
RULMANLAR
6,5
78,1
11,9
7
86,4
12,3
6,9
10,7
KAĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAKİNELER
5,4
50,2
9,2
5,2
46,3
8,8
-3,1
-7,8
DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI
1,2
6,1
5,1
1,1
7,4
6,7
-6,9
20,9
6,9
4,1
8,9
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER, AKSAM VE PARÇALARI
TOPLAM
1.364
9.006
6,6
1.419
9.807
105
göstergeler
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları sektöründe 770,9 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. İnşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları sektöründe Rusya, 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 59,1 milyon dolarla en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan Almanya’ya 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 48,2 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sıradaki İngiltere’ye 2013 yılının OcakAğustos döneminde 37,7 milyon dolar değerinde inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları ihraç edilirken 2014 yılının aynı döneminde bu rakam, yüzde 1,2 artışla 38,1 milyon dolar oldu. Listenin dördüncü sırasında bulunan Irak’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 36,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. Beşinci sıradaki ABD’ye 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 19,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 2014 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 57,3 artışla 31,1 milyon dolar seviyesine yükseldi. 2014 yılının Ocak-Ağustos dönemin-
de Türkiye geneli inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksam ve parçaları ihracatı listesinde en fazla artış yüzde 178,1 ile Dubai’de yaşandı. Listede yüzde 57,3 ile ABD ikinci sırada bulunurken söz konusu ülkeyi yüzde 45,8 ile Cezayir üçüncü sırada takip etti.
İNŞAAT VE MADENCİLİKTE KULLANILAN MAKİNELER İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2013 YILI ÜLKE
2014 YILI
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
RUSYA
13,2
71
5,4
11,2
59,1
5,3
-14,9
-16,8
ALMANYA
13,6
60,2
4,4
9,2
48,2
5,2
-31,9
-19,9
İNGİLTERE
18,2
37,7
2,1
16,3
38,1
2,3
-10,3
1,2
IRAK
12,9
52,7
4,1
9,6
36,6
3,8
-25,4
-30,6
ABD
4,4
19,8
4,5
7,5
31,1
4,1
69,4
57,3
CEZAYİR
3,8
20,8
5,5
6,4
30,4
4,7
68,7
45,8
İRAN
7,2
28,5
3,9
7,1
30,2
4,2
-0,8
6,1
SUUDİ ARABİSTAN
8,2
25,6
3,1
8,3
29,1
3,5
2,3
13,7
DUBAİ
0,1
9,7
83,1
0,2
27,1
96,3
139,9
178,1
AZERBAYCAN
7
42,4
6,0
5,3
26,9
5,0
-23,7
-36,4
177,8
773,8
4,3
166,8
770,9
4,6
-6,2
-0,4
MAL GRUBU TOPLAMI
106
MİKTAR (BİN TON)
TAKIM TEZGAHLARI 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 464 milyon dolar olan takım tezgahları ihracatı, 2014 yılının aynı döneminde
yüzde 0,6 artışla 466,5 milyon dolar rakamına yükseldi. Takım tezgahları ürün grubunda 2014 yı-
lının Ocak-Ağustos döneminde en fazla ihracat 39,2 milyon dolarla Rusya’ya gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 36 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 4 artışla 37,4 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasındaki ABD’ye 2014 yılının OcakAğustos döneminde 22,3 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 12,9 milyon dolardı. ABD’ye yönelik ihracat artışı yüzde 73,2 oldu. Listenin dördüncü sırasında bulunan İran’a, 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 14,1 milyon dolar değerinde takım tezgahı ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 39,8 artarak 19,7 milyon dolar seviyesine ulaştı. Beşinci sırada yer alan Irak’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 18,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde takım tezgahları ürün grubunda ihracat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 73,2 ile ABD oldu. İkinci sırada yüzde 62,4 ile Cezayir yer alırken üçüncü sırada yüzde 40,6 ile Polonya bulunuyor.
TAKIM TEZGAHLARI İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2013 YILI
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
RUSYA
6,5
50,8
7,8
ALMANYA
4,5
36
8,0
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
4,6
39,2
8,5
-29,6
-22,8
4
37,4
9,2
-10,0
4,0
ABD
1,9
12,9
6,5
4
22,3
5,6
103,5
73,2
İRAN
1,5
14,1
8,9
4,2
19,7
4,7
163,7
39,8
IRAK
3,3
24,2
7,2
2,8
18,1
6,4
-15,2
-25,1
SUUDİ ARABİSTAN
2,3
15,1
6,3
2,5
15,4
6,0
7,7
1,8
POLONYA
1,6
10,3
6,1
2,1
14,5
6,7
27,3
40,6
BULGARİSTAN
1,5
13,1
8,6
1,4
13,5
9,6
-7,4
3,1
CEZAYİR
0,8
7,9
9,9
1,3
12,8
9,3
73,2
62,4
AZERBAYCAN
1,7
16,6
9,6
1,2
10,7
8,3
-25,2
-35,1
7,3
64,5
466,5
7,2
1,4
0,6
MAL GRUBU TOPLAMI
63,6
464
107
göstergeler
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ Tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçaları ürün grubunda 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde gerçekleştirilen ihracatın değeri 488,3 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 382,1 milyon dolar seviyesindeydi. Tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçaları ürün grubunda yaşanan ihracat artışı yüzde 27,8 oldu. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçaları kaleminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke ABD oldu. Bir önceki yıla oranla yüzde 158,2 ihracat artışının yaşandığı ABD’ye 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 40 milyon dolar ihracat değerine sahip ürün gönderilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde 103,4 milyon dolara yükseldi. Listenin ikinci sırasında yer alan İtalya’ya 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 68,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 57,7 milyon dolardı. İtalya’ya yönelik ihracat artışı yüzde 19,1 olarak kaydedildi. Üçüncü sırada bulunan Irak’a 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçalarının değeri 21,5 milyon do-
larken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde yüzde 57,4 artışla 33,9 milyon dolar seviyesine yükseldi. Dördüncü sıradaki Azerbaycan’a 2013 yılının OcakAğustos döneminde 19,2 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam, yüzde 15 artışla 2014 yılının aynı döneminde 22 milyon dolar değerine yükseldi. Beşinci sıradaki Cezayir’e 2014 yılının OcakAğustos döneminde ihraç edilen tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçalarının toplam değeri 18,9 milyon dolar oldu. 2013 yılının aynı
döneminde söz konusu ülkeye gönderilen ürünlerin değeri 10,1 milyon dolar seviyesindeydi. Cezayir’e yönelik ihracat artışı yüzde 87,8 olarak kayda geçti. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde tarım ve ormancılıkta kullanılan makineler, aksam ve parçaları ürün grubunda ihracat artışının en fazla yaşandığı ilk üç ülke sıralamasında ise yüzde 158,2 ile ABD ilk sırada yer alırken yüzde 102,3 ile İran ikinci ve yüzde 87,8 ihracat artışıyla da Cezayir üçüncü sırada yer aldı.
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2013 YILI ÜLKE ABD İTALYA
4,7 10,1
2014 YILI
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
40
8,4
10,7
103,4
9,6
124,8
158,2
57,7
5,7
10,8
68,7
6,3
7,2
19,1
IRAK
6,1
21,5
3,5
9
33,9
3,8
47,9
57,4
AZERBAYCAN
4
19,2
4,7
5
22
4,4
23,0
15,0
CEZAYİR
1,9
10,1
5,3
3,7
18,9
5,1
93,2
87,8
POLONYA
2,2
15,2
6,8
1,7
13
7,5
-21,9
-14,5
FRANSA
3,1
10,1
3,3
3,4
12,2
3,6
10,1
21,0
BULGARİSTAN
2,3
11,2
4,9
2,6
12,2
4,6
15,8
9,1
İRAN
1
5,4
5,0
2,3
10,9
4,6
120,1
102,3
RUSYA
1,7
9
5,1
2,4
10,8
4,4
39,7
19,7
75,2
382,1
5,1
87,8
488,3
5,6
16,7
27,8
MAL GRUBU TOPLAMI
108
MİKTAR (BİN TON)
REAKTÖR VE KAZANLAR Reaktör ve kazanlar ihracatı 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 304,1 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 264,6 milyon dolar seviyesindeydi. Reaktör ve kazanlar ürün grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 14,9 oldu. Reaktör ve kazanlar ürün grubunda 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 69,7 milyon dolarla en fazla Almanya’ya ihracat gerçekleştirildi. 2013 yılının aynı döneminde Almanya’ya gönderilen ürünlerin değeri 64,2 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu ülkeye yönelik ihracat artışı yüzde 8,5 olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’e 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 16,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2014 yılının aynı döneminde bu rakam 30,8 milyon dolara yükseldi. Çin’e yönelik ihracat artışı yüzde 82 oldu. Üçüncü sırada yer alan İngiltere’ye 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 27,6 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin dördüncü sırasında bulunan Rusya’ya 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 27 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 19,4 milyon dolar seviyesindeydi. Rusya’ya yönelik reaktör ve kazan ihracatındaki artış
yüzde 38,9 olarak kaydedildi. Listenin beşinci sırasında bulunan İspanya’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 12,3 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 21,3 artışla 14,9 milyon dolar seviyesine yükseldi.
2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde reaktör ve kazanlar ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 192,1 ile Polonya’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 82 ile Çin ikinci sırada gelirken yüzde 48,6 ile Romanya üçüncü sırada yer aldı.
REAKTÖR VE KAZANLAR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2013 YILI
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ALMANYA
4,3
64,2
14,8
ÇİN
1,3
16,9
12,2
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
4,8
69,7
14,4
11,5
8,5
2,4
30,8
12,5
76,9
82,0
12,9
-19,2
-26,1
7,4
-12,4
38,9
7,9
21,3
İNGİLTERE
2,6
37,4
14,1
2,1
27,6
RUSYA
4,1
19,4
4,7
3,6
27
İSPANYA
1
12,3
11,7
1,1
14,9
13,1
İTALYA
0,9
10,1
10,6
1,1
12,9
11,8
15,3
27,9
ROMANYA
1,9
8,4
4,4
2,1
12,5
5,9
11,3
48,6
POLONYA
0,5
3,2
6,4
1
9,4
9,2
102,8
192,1
AZERBAYCAN
1,4
8,3
5,8
1,6
7,8
4,7
15,0
-5,7
BELÇİKA
0,5
7,6
14,0
0,5
7,8
14,4
-0,8
1,7
264,6
7,0
304,1
8,0
0,1
14,9
MAL GRUBU TOPLAMI
38
38
109
göstergeler
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ Tekstil ve konfeksiyon makineleri ürün grubu ihracatı 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 9,8 artış göstererek 207,8 milyon dolar değerine ulaştı. Tekstil ve konfeksiyon makineleri mal grubunda 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri ise 189,2 milyon dolar seviyesindeydi. Tekstil ve konfeksiyon makineleri sektöründe 2014 yılının Ocak-Ağustos dö-
neminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 21,4 milyon dolarla İngiltere oldu. Yüzde 48,2 artışın yaşandığı söz konusu ülkeye, 2013 yılının aynı döneminde 14,4 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilmişti. Listenin ikinci sırasında bulunan Özbekistan’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 15,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 10,5 milyon dolar seviyesindey-
di. Özbekistan’a yönelik ihracat artışı yüzde 47,9 olarak kaydedildi. Listenin üçüncü sırasında yer alan İran’a yönelik tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatı 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84,9 artış gösterdi. 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 7,2 milyon dolarlık ürün gönderilen İran’a, 2014 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 13,3 milyon dolara yükseldi. Dördüncü sıradaki Almanya’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 12,4 milyon dolarlık tekstil ve konfeksiyon makinesi ihraç edilirken 2014 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 3,6 artışla 12,9 milyon dolar oldu. Listenin beşinci sırasında yer alan Fransa’ya 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 10,9 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 7 milyon dolar seviyesindeydi. Fransa’ya yönelik ihracat artışı yüzde 54,5 oldu. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde tekstil ve konfeksiyon makineleri sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 84,9 ile İran’da yaşandı. İran’ın ardından yüzde 54,5 ile Fransa gelirken yüzde 48,2 ile İngiltere üçüncü sırada bulunuyor.
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2013 YILI DEĞER (MİLYON $)
$/KG
İNGİLTERE
3,2
14,4
4,4
ÖZBEKİSTAN
1,7
10,5
5,9
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
4,3
21,4
5,0
31,5
48,2
1,5
15,5
10,3
-15,7
47,9
İRAN
1,6
7,2
4,3
3,9
13,3
3,4
135,5
84,9
ALMANYA
1,8
12,4
6,9
1,5
12,9
8,3
-13,6
3,6
FRANSA
1,3
7
5,1
2
10,9
5,4
46,4
54,5
BELÇİKA
2,5
10,7
4,2
2,2
10,5
4,7
-13,2
-2,1
BANGLADEŞ
1,6
18
11,1
0,7
8,9
11,2
-50,9
-50,4
MISIR
1,7
8
4,6
1,7
7,5
4,2
2,5
-5,5
PAKİSTAN
1,7
5,7
3,3
0,7
6,4
8,2
-55,3
12,4
HİNDİSTAN
1,5
6,2
4,1
1,4
6,3
4,6
-8,7
2,0
29,7
189,2
6,4
31,3
207,8
6,6
5,5
9,8
MAL GRUBU TOPLAMI
110
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR Türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihracatı 2014 yılının OcakAğustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,6 artış gösterdi. 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 179,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştiren sektörün, 2014 yılının aynı dönemindeki ihracatı 214,8 milyon dolar olarak kaydedildi. Türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları kaleminde 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke 138,7 milyon dolarla ABD oldu. Yüzde 26,4 ihracat artışının yaşandığı ABD’ye 2013 yılının aynı döneminde 109,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. ABD’nin ardından ikinci sırada bulunan Fransa’ya yönelik türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihracatı 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 10,2 milyon dolar oldu. Yüzde 12,8 ihracat artışının yaşandığı söz konusu ülkeye 2013 yılının aynı döneminde gönderilen ürünlerin değeri 9 milyon dolardı. Listenin üçüncü sırasında yer alan Suudi Arabistan’a 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 3,4 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde yüzde 105,4 artarak 7 milyon dolar seviyesine yükseldi. Dör-
düncü sıradaki Almanya’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 5,6 milyon dolar değerinde türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları ihraç edilirken, 2014 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 17,6 artışla 6,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Beşinci sırada bulunan Belçika’ya 2014 yılının OcakAğustos döneminde 6,3 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2013
yılının aynı döneminde bu rakam 5,7 milyon dolar seviyesindeydi. Belçika’ya yönelik ihracat artışı yüzde 9,8 oldu. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde türbin, turbojet, hidrolik silindir aksam ve parçaları sektöründe en fazla ihracat artışı yüzde 170,8 ile Bursa Serbest Bölgesi’nde gerçekleşti. Suudi Arabistan yüzde 105,4 ile ikinci, İran ise yüzde 76,4 ile üçüncü sırada yer aldı.
TÜRBİN, TURBOJET, HİDROLİK SİLİNDİR İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2013 YILI
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
ABD
0,2
109,7
510
FRANSA
0,2
9
31
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
0,2
138,7
471,7
36,6
26,4
0,3
10,2
31,8
10,8
12,8
SUUDİ ARABİSTAN
0,8
3,4
4
1,2
7
5,8
47,7
105,4
ALMANYA
0,4
5,6
14
0,3
6,6
19,9
-16,5
17,6
BELÇİKA
0,08
5,7
64
0,09
6,3
63,7
10,8
9,8
İRAN
0,6
2,9
5
1,1
5,2
4,6
87,8
76,4
AVUSTURYA
0,9
4,6
5
0,8
4,1
4,7
-8,5
-10,2
0,008
3,3
387
0,04
4
99,5
370,7
21,1
96
0,02
3,2
115,8
-35,9
-22,5
2
1,3
2,7
2,1
165,5
170,8
25,8
8,8
214,8
24,3
26,9
19,6
İSPANYA İNGİLTERE
0,04
4,2
BURSA SERBEST BÖLGESİ
0,4
1
MAL GRUBU TOPLAMI
6,9
179,6
111
göstergeler
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ
Yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ihracatı 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 186 milyon dolar olarak kaydedildi. Yük kaldırma, taşıma ve istifleme ma-
kineleri ürün grubunda 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 17,9 milyon dolarla en fazla Irak’a ihracat gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında bulunan Rusya’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos
döneminde 10,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 44,3 artışla 15,1 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasında bulunan Suudi Arabistan’a 2013 yılının OcakAğustos döneminde 6,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde yüzde 101,4 artışla 13,8 milyon dolar olarak kaydedildi. Dördüncü sırada yer alan Azerbaycan’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde yüzde 10,9 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. Beşinci sıradaki ABD’ye 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinelerinin değeri 7,8 milyon dolar oldu. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 7,2 milyon seviyesindeydi. ABD’ye yönelik yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ihracatı 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 artış gösterdi. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 156,2 ile Özbekistan’da yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 101,4 ile Suudi Arabistan gelirken yüzde 60,6 ile Cezayir üçüncü sırada yer aldı.
YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2013 YILI ÜLKE
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
IRAK
5,7
21,6
3,8
RUSYA
1,8
10,4
5,8
SUUDİ ARABİSTAN
1,4
AZERBAYCAN
3,3
ABD
1,1
6,8 17 7,2
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
4,2
17,9
4,2
-26,8
-17,2
2,7
15,1
5,5
53,5
44,3
4,6
3,1
13,8
4,4
111,6
101,4
5,2
2,1
10,9
5,1
-35,5
-36,0
6,1
1,2
7,8
6,4
3,3
8,4
ÖZBEKİSTAN
0,4
2,8
6,4
1,3
7,3
5,6
195,4
156,2
TÜRKMENİSTAN
2
8,3
4,2
1,3
6,9
5,3
-34,8
-17,0
CEZAYİR
0,8
4,2
4,7
0,9
6,7
7,2
4,3
60,6
LİBYA
0,9
5,1
5,6
1
5,3
5,1
13,4
3,5
İRAN
1
4,6
4,4
0,9
5,1
5,6
-12,0
11,3
189,1
4,9
37,3
186
5,0
-4,2
-1,6
MAL GRUBU TOPLAMI
112
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
38,9
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ Kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçaları sektöründe 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 94,8 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 90 milyon dolar seviyesindeydi. Kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçaları sektöründeki ihracat artışı yüzde 5,3 oldu. Kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçaları mal grubunda 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde en fazla ihracat 13,2 milyon dolarla Rusya’ya gerçekleştirildi. Listenin ikinci sırasında yer alan İran’a 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 7 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde yüzde 14,7 artışla 8 milyon dolar olarak kayda geçti. Üçüncü sıradaki Irak’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 7,2 milyon dolar değerinde ürün ihraç edildi. 2013 yılında bu rakam 1,6 dolar seviyesindeydi. Irak’a yönelik ihracat artışı yüzde 331,1 oldu. Dördüncü sırada bulunan Almanya’ya 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 4,1 milyon dolar seviyesindeyken bu rakam 2014 yılının aynı döneminde, yüzde 37,6 artışla 5,7 milyon dolara yükseldi. Listenin beşinci
sırasındaki Bulgaristan’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 4,2 milyon dolar değerinde kauçuk, plastik, lastik işleme makineleri aksam ve parçaları ihraç edildi. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde kauçuk, plastik, lastik işleme ma-
kineleri aksam ve parçaları sektöründe ihracat artışının en fazla yaşandığı ülke yüzde 331,1 ile Irak oldu. Irak’ın ardından ikinci sırada yüzde 131,7 ile Kazakistan ve üçüncü sırada ise yüzde 89,4 ihracat artışıyla Suudi Arabistan bulunuyor.
KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2013 YILI
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
RUSYA
1,1
16,7
15,0
İRAN
0,7
7
9,1
ÜLKE
MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
MİKTAR
DEĞER
1,1
13,2
12,0
-1,0
-20,7
0,8
8
10,0
4,9
14,7
IRAK
0,2
1,6
6,3
0,4
7,2
17,1
57,5
331,1
ALMANYA
0,4
4,1
10,4
0,5
5,7
10,5
36,0
37,6
BULGARİSTAN
0,3
5
13,3
0,2
4,2
17,1
-34,3
-15,5
KAZAKİSTAN
0,1
1,7
12,9
0,4
4
9,6
213,3
131,7
ÖZBEKİSTAN
0,2
1,9
9,0
0,3
3,7
9,4
78,9
87,7
ROMANYA
0,3
4,2
12,6
0,3
3,3
9,1
8,3
-22,2
SUUDİ ARABİSTAN
0,08
1,5
18,2
0,2
3
14,5
138,5
89,4
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
0,1
2,6
23,7
0,1
2,3
21,9
-2,9
-10,5
12,0
8
94,8
11,8
7,0
5,3
MAL GRUBU TOPLAMI
7,4
90
113
göstergeler
AMBALAJ MAKİNELERİ Ambalaj makineleri ürün grubunda 2013 yılının Ocak-Ağustos döneminde 83,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleş-
tirilirken bu rakam, 2014 yılının aynı döneminde yüzde 3,1 artışla 86,5 milyon dolar olarak kaydedildi.
Ambalaj makineleri mal grubunda 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 7 milyon dolarla en fazla Mısır’a ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu ülkeye 2013 yılının aynı döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 4,6 milyon dolar seviyesindeydi. Mısır’a yönelik ihracat artışı yüzde 51,4 oldu. Listenin ikinci sırasında ise İtalya bulunuyor. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde İtalya’ya ihraç edilen ürünlerin değeri 5,8 milyon dolar oldu. Üçüncü sıradaki Libya’ya 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 5,4 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edildi. Listenin dördüncü ve beşinci sırasında ise Irak ve Cezayir yer alıyor. Dördüncü sıradaki Irak’a 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde 5,3 milyon dolar değerinde ürün gönderildi. Beşinci sıradaki Cezayir’e ise 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihraç edilen ürünlerin değeri 5 milyon dolar olarak kayda geçti. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde ambalaj makineleri ürün grubunda en fazla ihracat artışı yüzde 3.981,9 ile Kuveyt’te yaşandı. Bu ülkenin ardından yüzde 90,7 ile Suudi Arabistan gelirken yüzde 80,9 ile İran üçüncü sırada yer aldı.
AMBALAJ MAKİNELERİ İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE (2013 ve 2014 Yılları Ocak-Ağustos Dönemi)
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları 2013 YILI MİKTAR (BİN TON)
(%) DEĞİŞİM
ÜLKE
DEĞER (MİLYON $)
$/KG
$/KG
MİKTAR
DEĞER
MISIR
0,2
4,6
20,5
0,2
7
24,4
26,7
51,4
İTALYA
0,2
7,5
29,9
0,2
5,8
22,2
4,0
-22,7
DEĞER (MİLYON $)
LİBYA
0,2
5,9
26,2
0,2
5,4
24,4
-1,9
-8,7
IRAK
0,3
6,9
18,5
0,3
5,3
14,9
-4,4
-22,8
CEZAYİR
0,1
5,1
31,4
0,1
5
31,7
-2,6
-1,8
İRAN
114
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
0,09
2
21,9
0,2
3,7
18,9
110,6
80,9
KUVEYT
0,003
0,06
22,2
0,1
2,7
24,5
3.596,8
3.981,9
RUSYA
0,1
28,7
0,09
2,7
28,0
-47,4
-48,7
5.2
SUUDİ ARABİSTAN
0,06
1,3
21,6
0,1
2,6
21,0
96,4
90,7
ALMANYA
0,05
1,7
34,3
0,09
2,5
28,1
77,6
45,5
MAL GRUBU TOPLAMI
3,5
83,9
23,8
3,9
86,5
21,8
12,7
3,1
MAKİNE SEKTÖRÜNÜN TAMAMI İTİBARİYLE İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK 20 ÜLKE (2013-2014 YILLARI 1 OCAK-31 AĞUSTOS DÖNEMİ) 2013 YILI ÜLKE ALMANYA ABD İNGİLTERE
Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları
2014 YILI
% DEĞİŞİM
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYON $)
136
1.416
142
1.605
4,2
13,3
30
506
45
640
53,1
26,5
MİKTAR
DEĞER
132
553
128
570
-2,9
3,0
RUSYA
61
484
57
436
-7,0
-10,0
FRANSA
72
350
83
409
15,4
16,7
İTALYA
66
348
70
391
7,1
12,5
IRAK
86
484
73
390
-15,2
-19,5
İRAN
29
215
47
340
62,1
57,7
AZERBAYCAN
38
285
34
263
-11,1
-7,7
İSPANYA
46
189
52
230
14,7
21,8
CEZAYİR
25
159
34
211
36,2
32,6
ROMANYA
29
239
27
205
-5,7
-14,5
POLONYA
27
133
30
175
11,1
31,4
TÜRKMENİSTAN
18
140
25
173
34,9
23,6
SUUDİ ARABİSTAN
24
159
28
172
16,1
8,1
9
94
12
166
43,2
76,8
MISIR
26
140
28
143
7,2
1,8
LİBYA
33
191
24
137
-27,3
-28,1
BELÇİKA
22
123
22
123
-2,8
0,3
BULGARİSTAN
22
115
22
121
1,4
5,2
BAE
DİĞER TOPLAM
433
2.683
435
2.910
0,4
8,5
1.365
9.006
1.420
9.808
4,1
8,9
TÜRKİYE’NİN ÜLKELERE GÖRE GENEL İHRACATI (1 OCAK-31 AĞUSTOS DÖNEMİ) 2013 YILI
2014 YILI
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYAR $)
MİKTAR (BİN TON)
DEĞER (MİLYAR $)
ALMANYA
1,597
8,6
1,849
9,9
IRAK
6,436
7,3
6,247
6,9
İNGİLTERE
1,402
5,3
1,798
6,3
İTALYA
3,025
4,2
3,067
4,6
979
4,1
971
4,3
RUSYA
3,529
4,5
2,781
4.0
ABD
1,954
3,6
2,583
3,9
İSPANYA
1,771
2,7
1,979
3,1
988
2,3
893
2,2
1,484
1,7
1,634
2,1
618
1,6
726
2,0
SUUDİ ARABİSTAN
1,820
2,3
1,238
2,0
İSRAİL
1,925
1,7
2,121
2,0
ROMANYA
1,043
1,7
1,162
2,0
MISIR
2,201
2,2
2,380
1,9
ÜLKE
FRANSA
HOLLANDA BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ İRAN
BELÇİKA
721
1,6
925
1,9
6,587
2,3
5,563
1,9
AZERBAYCAN
849
1,9
780
1,8
POLONYA
401
1,3
455
1,5
ÇİN
LİBYA
2,779
1,8
1,691
1,4
DİĞER
23,396
30,6
24,359
32,7
TOPLAM
65,515
94,3
65,210
99,6
115
fuarlar
ALMANYA EUROBLECH FUARI Metal İşleme Fuarı 21-25 Ekim 2014 @Hannover FMB Genel Makine 5-7 Kasım 2014 @Bad Salzuflen
İTALYA EIMA FUARI Tarım Makineleri 12-16 Kasım 2014 @Bolonya
EYLÜL EKİM KASIM ARALIK
116
BİR. ARAP EMİRLİKLERİ BIG 5 FUARI İnşaat Teknolojileri Fuarı 17-20 Kasım 2014 @Dubai
ÇİN BAUMA CHINA İş Makineleri 25-28 Kasım 2014 @Şangay
TÜRKİYE MAKTEK Avrasya 2014 Takım Tezgahları, Metal-Sac İşleme Makineleri, Tutucular-Kesici Takımlar, Kalite Kontrol-Ölçüm Sistemleri, CAD/CAM, PLM Yazılımları ve Üretim Teknolojileri Fuarı 14 - 19 Ekim 2014 @İstanbul
ENDONEZYA MACHINE TOOL INDONESIA Metal İşleme Fuarı 3-6 Aralık 2014 @Cakarta
117
adresler Makine İhracatçıları Birliği................................................................................................ 0312 447 27 40............................................. www.makinebirlik.com Makine Tanıtım Grubu.......................................................................................................... 0312 447 27 40..............................www.makinetanitimgrubu.com Makine Sanayi Sektör Platformu.................................................................................... 0312 447 27 40...................................www.turkmakinesanayi.com TURQUM.................................................................................................................................... 0312 447 27 40...................................................... www.turqum.com
RESMİ KURUMLAR Ekonomi Bakanlığı................................................................................................................ 0312 204 75 00.................................................. www.ekonomi.gov.tr Maliye Bakanlığı..................................................................................................................... 0312 415 29 00...................................................... www.maliye.gov.tr Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı............................................................................... 0312 201 50 00...................................................... www.sanayi.gov.tr Gümrük ve Ticaret Bakanlığı............................................................................................. 0312 306 80 00.......................................www.gumrukticaret.gov.tr Kalkınma Bakanlığı............................................................................................................... 0312 294 50 00............................................................ www.dpt.gov.tr İhracat Bilgi Platformu....................................................................................................... 0312 417 22 23.......................................................www.igeme.org.tr Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği.................................................................................... 0312 218 20 00..........................................................www.tobb.org.tr Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu............................................................................................ 0212 339 50 00...........................................................www.deik.org.tr Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı.............................................................. 0312 508 10 00........................................................... www.tika.gov.tr Türkiye İstatistik Kurumu................................................................................................... 0312 410 04 10........................................................... www.tuik.gov.tr Hazine Müsteşarlığı.............................................................................................................. 0312 204 60 00......................................................www.hazine.gov.tr TÜBİTAK..................................................................................................................................... 0312 468 53 00.....................................................www.tubitak.gov.tr
SEKTÖREL ÖRGÜTLER Akışkan Gücü Derneği.......................................................................................................... 0212 210 34 23............................................................ www.akder.org Ambalaj Makinecileri Derneği........................................................................................... 0216 545 49 48.......................................................... www.amd.org.tr Anadolu Asansörcüler Derneği......................................................................................... 0312 232 06 40................................................... www.anasder.org.tr Anadolu Un Sanayicileri Derneği..................................................................................... 0312 281 04 68......................................................... www.ausd.org.tr Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Mak. Üreticileri Birliği Der.................................. 0212 440 18 43........................................................ www.arusder.org Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği ............................................... 0216 326 49 51....................................................... www.aysad.org.tr Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği............................................... 0212 609 06 35............................................ www.besiadturkey.com Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği.................................................................... 0216 548 11 67..............................................................www.tevid.org Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği............................................................. 0216 469 46 96.........................................................www.enosad.org İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği.............................................. 0216 469 44 96..........................................................www.iskid.org.tr İMES Sanayi Sitesi................................................................................................................. 0 216 364 33 47.............................................................www.imes.org İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği........................................... 0216 467 09 46......................................................... www.isder.org.tr İş Makinaları Mühendisleri Birliği.................................................................................... 0312 385 78 94........................................... www.ismakinalari.org.tr Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği.................................................................... 0212 222 81 93..............................................................www.kbsb.org Makine İmalatçıları Birliği.................................................................................................. 0312 468 37 49........................................................... www.mib.org.tr OSTİM Organize Sanayi Bölgesi........................................................................................ 0312 385 50 90........................................................www.ostim.org.tr Öncü Sanayici İşadamları Derneği.................................................................................. 0312 395 73 90..................................................... www.oncuder.com Plastik Sanayicileri Derneği.............................................................................................. 0212 444 20 85..........................................................www.pagder.org Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği................................................... 0312 433 77 88........................................................ www.sader.org.tr Sakarya İli 2. Organize Sanayii Bölgesi Müteşebbisleri Derneği.......................... 0264 654 58 33....................................................... www.s2osb.org.tr Tekstil Makine ve Aksesuarları Sanayicileri Derneği................................................ 0212 552 76 60...................................................... www.temsad.com Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu........................................ 0312 468 69 84.........................................................www.tumdef.org Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği............................................................. 0216 324 94 36.......................................................www.tasiad.org.tr Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği.................................................................... 0312 255 10 73................................................... www.pomsad.org.tr Türkiye İş Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği.................................... 0216 477 70 77........................................................www.imder.org.tr Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği...................................... 0312 440 83 63................................................... www.tummer.org.tr Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği....................................................... 0312 419 37 94.................................................... www.tarmakbir.org
118
September 2014
Issue: 76
Machinery Exporters Union Monthly Machinery Export and Trade Magazine
in english
MPG TAKES ITS FIRST STEP INTO THE US MARKET The Machinery Promotion Group (MPG) attended the MDA Fair (Motion, Drive & Automation Fair) organized in the USA as platinum sponsor. Making extensive promotion efforts for the first time in the USA, which has been determined as target country, the MPG took a major step to strengthen the image of the Turkish machinery in the market.
M
PG was represented at a 28 square meter stand at the MDA Fair organized in the USA between September 8 and 13. Held simultaneously with the IMTS (International Manufacturing Technology Show), the MDA Fair is the first event attended by MPG in the USA. As platinum sponsor, MPG placed many advertisements at various points in the fair hall to promote the Turkish machinery. Meeting with representatives of associations in the USA throughout the fair, MPG executives started their preparation to determine the road map for the efforts aimed at the target country in forthcoming years. MPG sent bulletins containing information on the Turkish machinery sector to relevant press organizations before the fair and appeared with its advertisements on the pages of sector publications in the USA. MPG focused on the target market The MDA Fair, which was organized simultaneously and in the same field with the IMTS Fair, one of the leading industry and manufacturing technologies worldwide, attracted 1900 attendants and over 100 thousand visitors. MPG, which plans to increase its activities in the USA in forthcom-
120
ing years, made efficient efforts with promotion and advertisement activities, meetings and various interviews made simultaneously with the fair in the US market, the leading machinery exporter in the world, the same way it did before in Germany and Netherlands. Kutlu Karavelioğlu, Vice Chairman of the Board of Directors, Sevda Kayhan Yılmaz, Ferdi Murat Gül, Zeynep Erkunt Armağan, Members of the Board of Directors, represented MPG and Ali Eren and Tamer Güven, Members of the Board of Directors, represented the Machinery Exporters Union (MAİB) at the fair. Board of Dırectors of MPG made bılateral ıntervıews Members of the Board of Directors MPG, who made bilateral interviews with representatives of vari-
ous companies throughout the fair, exchanged ideas with the guests visiting the stand. On September 12, MPG executives visited the Elk Grove Village, the largest industrial park in the USA, home to 3,600 companies in an area of 14 square kilometers. Within the scope of the visit hosted by Josh Grodzin, Elk Grove Business Development and Marketing Department Manager, a meeting was made with the Board of Directors of Elk Grove. After the meeting, Members of the Board of Directors MPG, examined on site the efforts of the company ACME Industries, which is active in sensitive manufacturing for the complex parts of US-based large-scale OEMs. During the visit, a preliminary investigation was performed about the establishment of a trade center in the USA, one of the efforts that MPG aims to realize in the forthcoming period.
MPG continued its activities in Germany with the AMB Fair The Machinery Promotion Group (MPG) is continuing its promotion campaigns for Germany, which it has chosen as its target market. Within this scope, MPG attended the Metal Processing Technologies Fair AMB organized in Stuttgart between September 16 and 20.
T
he Machinery Promotion Group, attending the Metal Processing Technologies Fair AMB 2014, appeared on the Germany scene again with its motto “You are in good hands.” MPG advertisements with the emphasis “trust in Turkish machinery” appeared at many points in the fair hall and at the city center. Various interviews were made with foreign organizations, company representatives, press members and executives of the Turkish Consulate at the MPG meetings held within the framework of the fair. The MPG advertisements featuring the motto “You are in good hands” were placed at strategic points of the fair hall, in the trams at the city center, train stations and baggage claim area of the airport. The advertisements were everywhere to see, from the airport to the trams and buses in the city, billboards at intercity train stations, main entrance to the fair, the fair halls and the zeppelins flying among stands. Sevda Kayhan Yılmaz, Member of the Board of Directors, represented the Machinery Exporters Union (MAİB) and the Machinery Promotion Group at the fair. Throughout the fair, machinery sector-related interviews were made with foreign organizations, company representatives, press members and executives of the Turkish Consulate at the MPG stand. Branch personnel of MAİB and the representative of the Machinery Exporters Union (MİB) also attended the meetings. At the fair, a meeting was held with the German Association for Purchasing (BME) and the German Machine Tool Builders Association (VDW) as well. In addition, many bilateral business meetings were made at the MPG stand. Ahmet Bayraktar, Trade Attaché for Stuttgart, also visited the MPG stand. Turkish and foreign attendants took a great deal of interest in the cocktail party held in the fair hall on September 17, 2014.
LARGE ATTENDANCE IN THE PRESS MEETING OF MPG On September 17, a meeting and a cocktail party were organized, which were attended by local and foreign guests and foreign press members as well. Sevda Kayhan Yılmaz, Member of the Board of Directors of MPG, gave information and answered questions about the Turkish machinery sector and the foreign trade relations between Germany and Turkey. Sevda Kayhan Yılmaz emphasized that, as Turkish machinery manufacturers, they aimed not only to sell machinery to Germany but also sell machinery all around the world together with Germany. Throughout the fair, which lasted until September 20, extensive information on the Turkish machinery sector was shared with foreign visitors at the MPG stand, and Turkish companies were visited and their problems and solution suggestions were heard.
121
in english
Heart of the Metallurgy Sector Beat in Istanbul The fairs ANKIROS, ANNOFER and TURKCAST, bridges between the European and Asian metallurgy sectors and supported by the Machinery Promotion Group (MPG), were organized in Istanbul between September 11 and 13, attracting a huge attendance.
A
ttending the fair at its info stand, MPG informed local and foreign investors about the Turkish machinery sector and contributed to the strengthening of the image of the Turkish machinery and manufacturers. The 12th International Iron-Steel, Foundry Technology, Machinery and Products Trade Fair Ankiros 2014, 11th International Non-Ferrous Metals Technology, Machinery and Products Trade Fair and 6th Foundry Products Trade Fair Turkcast 2014 were organized under a single roof this year as well. The fairs, where 974 companies from 41 countries exhibited
122
their products, attracted many local and foreign visitors. The fairs hosted two important congresses as well. This year’s guest of honor of the fair was Olaf Lies, Minister of Economy of Lower Saxony, Germany. One of the sections of the fair that attracted interest was the exhibition “Art of Industry” featuring foundry sculptures by Bihrat Mavitan. Importance of Turkey was emphasized Dr. Timo Würz, General Secretary of CEMAFON, who made a speech at the inauguration ceremony, said “Turkey is an important gate in the sector for the Middle East, Asia and
Europe. Turkey’s 4 percent growth in 2014 attracted the interest of European companies”, emphasizing the importance of Turkey for the sector. Another speechmaker at the ceremony, Uğur Kocaoğlu, Chairman of the Board of Directors of the Turkish Foundry Association (TÜDOKSAD), pointed out that the foundry sector continuously developed throughout the 90 year history of the Republic and the number of active factories reached one thousand and the number of employees reached 35 thousand. Emphasizing occupational health and safety, Uğur Kocaoğlu said: “Occupational health and safety must be the first priority for our companies.” Ali Pandır, Member of the High Advisory Council of the Turkish Steel Manufacturers Association (TÇÜD), shared information about the structure of the sector and mentioned the importance of the fair for the sector: “In 2000, our sector started a boom. In the last 10 years, we enjoyed a growth of 27 million tons. We closely monitor the technological improvements and developments in the steel sector. This biennial fair interests not only the Turkish steel sector but also the region. I hope it will be a fair where the expectations of the attendants are fulfilled.”
PAGDER will Market Plastic Processing Machines Abroad Turkish Plastics Industrialists Association (PAGDER) opens the doors to export again for manufacturers of plastic processing machines.
P
AGDER is starting for the second time its project including export-oriented analysis, training and marketing activities which it performed before and gained success. Burç Angan, Member of the Board of Directors of PAGDER, will work as project manager during this project, which are planned to be realized under the support of the Ministry of Economy within the scope of the Product Development (Supporting the Development of International Competition) program. PAGDER started the application process for attendance in the export-oriented product development projects for manufacturers of plastic processing machinery, accessories and spare parts. The new project, planned in accordance with the concrete benefits obtained in the previous process, will be conducted under the support of the Ministry of Economy within the scope of the Communiqué on Supporting the Development of International Competition (Product Development). Burç Angan, Member of the Board of Directors of PAGDER, will work as Project Manager for this project, which is planned to last three years. Within the scope of the project, five overseas marketing committees and ten procurement committees are planned for the direct sales tar-
get besides training, analysis and consultancy activities. PAGDER announced that pre-registration started for these activities, which a limited number of companies can attend. Within this scope, PAGDER will engage in activities aimed at concrete marketing and sales targets and also organize any activities including procurement committees, market examination and bilateral interviews. Hüseyin Semerci, Chairman of the Board of Directors of PAGDER, underlined that they aimed to get concrete results from the activities they are planning to perform within the scope of the Product Development project, and said: “Unfortunately, Turkey’s plastic processing machinery, accessories and spare
parts sector remained well below its potential. Our manufacturers, who enjoyed huge successes in the past, are under a big competitive pressure both domestically and abroad. Of course, we need support and we are expecting that a strategic approach is adopted to our sector. However, we need to do our best in the existing conditions as well. We started our project as a part of this effort. We are starting a project with an approach directly focused on marketing and getting results, which will help our companies sell products. The Ministry of Economy supports such projects paying 75 percent of their budget. We are experienced as we have conducted a Product Development project before.”
123
in english
ENOSAD Continues Its Preparation for the Congress The Industrial Automation Industrialists Association (ENOSAD) continues its preparation for the International Advanced Industrial Automation Congress and Exhibition.
E
NOSAD is getting ready to open new horizons for Turkey bringing together the automation sector professionals at the International Advanced Industrial Automation Congress and Exhibition which it will organize on December 2 and 3. Creating many ideas and solutions in the field of industrial automation for 10 years, ENOSAD aims to bring together major companies active in the national and international industrial automation sector and become the unifying force of its sector. Within this scope, the Board of Directors and Congress Executive Committee of ENOSAD gathers at every stage and evaluates the developments concerning the Industrial Automation Congress and Exhibition and the current situation. Efforts contInued at the same pace In summer months At the first-step meetings, ENOSAD determined the topics of the papers to be presented at the congress and the rules of presentation. In this process, the Congress Executive Committee effectively planned every moment of the two-day technology summit. The Board of Directors and Congress Executive Committee of ENOSAD, which decided to hold a general meeting at least
124
3 times a month, have recently accelerated their efforts for the success of the congress together with the sub-commissions formed. The representatives of the committee, who intensified their efforts as the congress approached, continued to hold their meetings with a higher attendance rate in August, a holiday period, as well. Convening at the headquarters of the association on August 5 and the Green Park Pendik Hotel Convention Center, the congress venue, on August 14 and 28, made important decisions about the future of the Congress. The fullday meetings played a major role in creating a broader framework for the congress. Sponsors and supporters to be represented at stands of the same size Within the scope of the congress, a science and technology exhi-
bition will take place, where organizations will share spaces of equal size allocated to them and exhibit their products and works. The congress, which will be held for the first time, is planned to be traditionalized and be held every two years. New knowledge will be shared thanks to the congress, through which it is aimed to gain Turkey a new vision. While efforts for receiving the support and ensuring the participation of the Ministry of Science and Technology are maintained, it is aimed that the knowledge and experience to be gained from the results of the congress and presentations form a major resource that Turkey can use. It is thought that the congress will help companies and organization of different levels of knowledge and capacity come together for common projects and pave the way for the formation of more effective and efficient structures.
“Green City” Made Its Debut in Berlin Durmaray, which manufactured Turkey’s first domestic railway system vehicle İpekböceği (Silkworm), will have the world premiere of Green City, its new subway vehicle, at the Innotrans 2014 Fair organized in Berlin, Germany between September 23 and 26. At the Durmaray stand, also the brand new bi-directional version of the tram model İpekböceği, which serves the people of Bursa, will be exhibited.
D
urmazlar Holding, which is active in manufacturing in the Turkish machinery sector for 60 years and exports 80 percent of its products, attended Innotrans 2014, Europe’s biggest rail systems fair, with the brand Durmaray, which is taking firm steps to become a world brand. At the fair, which is organized every two years in Berlin and whose 12th edition will be held this year, will host the world launch of the brand new subway vehicle Green City. In addition, the newly-developed bi-directional model of Durmaray İpekböceği will be exhibited. Manufacturing and Development of Domestic Models Continues Stating that their aim was to create a national brand whose patent is owned by Turkey, Hüseyin Durmaz, Chairman of the Board of Directors of Durmazlar
Holding, pointed out that they were trying to create a brand that will be recognized in both domestic and foreign markets. Hüseyin Durmaz said: “We continue our research and development and manufacturing activities in the rail system vehicles sector, which we entered in 2009. After a product development period of 2.5 years, we have manufactured the first vehicle. Taking strength from the success of the 6 trams we delivered last year to the Bursa Metropolitan Municipality, we have added two new models aimed at world markets to our product portfolio. Green City, our highfloor light subway vehicle whose manufacturing and test periods we have completed, and our bi-directional tram İpekböceği will represent not only Durmazlar Holding and Durmaray but also our country and its industry at the Innotrans 2014 Fair in Berlin.” Durmazlar Research and Development Center Designs the Vehicles Ahmet Civan, General Manager of Durmazlar Raylı Sistemler, pointed out that Durmazlar Research and Development Center is the first of its kind in the Turkish machinery sector. Stating that they reached success in rail system vehicle design thanks to the strength of the research and development center, Mr. Civan said: “We employ 75 engineers in our research and development center. We have software knowledge based on a background of many years. Improving this knowledge in the software of rail system vehicles, we formed and continue to form know-how in this field. As of today, besides our manufacturing, we have significant know-how in vehicle main control software, analysis, mechanics and body design and vehicle homologation tests thanks to the 3 new models we developed in the last 5 years.”
125
in english
Coşkunöz Holding established a factory in Russia Coşkunöz Holding, established a factory for automotive sub-industry production in the Alabuga Special Economic Zone in the Republic of Tatarstan, Russia. Large sheet metal stamping parts for the automotive industry will be produced at the factory.
T
he facilities which have been established by Coşkunöz Holding in the Alabuga Special Economic Zone in the Republic of Tatarstan, Russia, and will focus on automotive sub-industry production are considered one of the most significant investments in the region recently. 40 thousand tons of steel will be processed annually at the factory, whose investment costs amount to 70 million dollars. It is planned that 160 employees will be employed at the factory. Turkish Investors will Establish 5 New Factories in 6 Months Rüstem Minnihanov, President of Tatarstan, Ravil Zaripov, Deputy Prime Minister, and many official executives and Turkish businessmen attended the inauguration ceremony. President Rüstem Minnihanov, who made a speech at the ceremony, said: “After the oathtaking ceremony of Recep Tayyip Erdoğan, President of the Republic of Turkey, we are together once again for the inauguration ceremony of another Turkish production facilities. I toured the facilities of Coşkunöz Holding in Turkey before and I am sure that every detail will be arranged at the highest level
126
here as well. In the next 6 months, Turkish investors will open 5 new factories in our country. We would like to express our gratitude to the
Turkish business world, including Coşkunöz, and the relevant people in the Republic of Turkey for trusting our country.”
TURKISH Trambuses Started Test Rides in Malatya Test rides of the first domestically-manufactured Trambuses of Turkey started on the special line arranged in Malatya. The Trambuses, the new public transport system provided to Malatya with a project performed by Bozankaya Otomotiv, passed the tests in Ankara and Germany successfully before.
B
ozankaya, one of the local investors in public transport systems, provides solutions for local governments with special projects which it designs and manufactures. The vehicles of Bozankaya, which manufactured the first domestically-produced Trambus, are tested on the special line within the scope of a project with total investment costs of 20 million euros. The vehicles are planned to be put into service in October.
“The First Electrical Rubber-Tyred Modern Public Transport Vehicle” Within the scope of the intensive efforts for the Trambus project, power is distributed to the 9 transformers that feed the Trambus line and the vehicles are tested on this special line. Necessary interventions are made during the tests in which executives and technical personnel are present. When the Trambus vehicles operated both by
power and accumulator were taken to their own line, the first electrical rubber-tyred modern public transport vehicle in Turkey started to be tested. Ahmet Çakır, Mayor of the Metropolitan Municipality of Malatya, stated that the test rides were going on very successfully, and said: “We believe that Trambuses will meet all our expectations related to efficiency, comfort, saving and environment in the best way. Considering our investment costs and the advantages provided by the vehicle, this is a project that will bring a major profit to Malatya.”
127
in english EXPORT FIGURES IN RESPECT TO THE ACTIVITY FIELD OF THE MACHINERY AND ACCESSORIES JANUARY 01 - AUGUST 31, 2013
JANUARY 01 - AUGUST 31, 2014
QUANTITY (1000 Tonnes)
VALUE (Mil $)
QUANTITY (1000 Tonnes)
314,7
1.520
4,8
315
1.587
5,0
0,1
4,4
ENGINES, ACCESSORIES AND SPARE PARTS
71,6
1.219
17,0
71
1.306
18,4
-0,9
7,1
OTHER INDUSTRIAL WASHING AND DRYING MACHINES
223,9
775,8
3,5
249,3
883,9
3,5
11,3
13,9
88,9
727,3
8,2
95,6
799,4
8,4
7,5
9,9
177,8
773,8
4,3
166,8
770,9
4,6
-6,2
-0,4
PUMPS AND COMPRESSORS
59,4
509,7
8,6
66,3
575,9
8,7
11,6
13,0
AGRICULTURE AND FORESTRY MACHINES
75,2
382,1
5,1
87,8
488,3
5,6
16,7
27,8
MACHINE TOOLS
63,6
464
7,3
64,5
466,5
7,2
1,4
0,6
WEAPONS AND AMMUNITION FOR THE DEFENSE INDUSTRY
11
318,6
28,9
18,5
427,6
23,0
68,7
34,2
VALVES
37,1
361,8
9,7
38,1
401,4
10,5
2,6
11,0
FOOD INDUSTRY MACHINES, ACCESSORIES AND SPARE PARTS
44,4
260,1
5,9
48,6
307,9
6,3
9,4
18,3
REACTORS AND BOILERS
38
264,6
7,0
38
304,1
8,0
0,1
14,9
ROLLER AND FOUNDRY MACHINES, MOULDS
29,9
262,5
8,8
30
246,7
8,2
0,5
-6,0
6,9
179,6
25,8
8,8
214,8
24,3
26,9
19,6
TEXTILE AND CLOTHING MACHINES AND ACCESSORIES
29,7
189,2
6,4
31,3
207,8
6,6
5,5
9,8
INDUSTRIAL HEATERS AND COOKERS
26,4
193,4
7,3
24,1
193
8,0
-8,4
-0,3
LOAD LIFTING, CARRYING AND STOWING MACHINES
38,9
189,1
4,9
37,3
186
5,0
-4,2
-1,6
OFFICE MACHINES
2,1
104,9
48,7
2,6
117,2
44,7
21,5
11,7
GUM, PLASTIC, RUBBER PROCESSING MACHINES
7,4
90
12,0
8
94,8
11,8
7,0
5,3
PACKAGING MACHINES, ACCESSORIES AND SPARE PARTS
3,5
83,9
23,8
3,9
86,5
21,8
12,7
3,1
BEARINGS
6,5
78,1
11,9
7
86,4
12,3
6,9
10,7
PAPER MANUFACTURING AND TYPOGRAPHY MACHINES
5,4
50,2
9,2
5,2
46,3
8,8
-3,1
-7,8
LEATHER PROCESSING AND MANUFACTURING MACHINES AND ACCESSORIES
1,2
6,1
5,1
1,1
7,4
6,7
-6,9
20,9
6,9
4,1
8,9
PRODUCT GROUP
INDUSTRIAL AIR CONDITIONERS AND COOLING MACHINES
OTHER MACHINES CONSTRUCTION AND MINING MACHINES
TURBIN, TURBOJETS, TURBO PROPELLERS
TOPLAM
128
Source: All Exporter Unions Database
1.364
9.006
$/kg
6,6
1.419
VALUE (Mil $)
9.807
$/kg
(%) CHANGE
QUANTITY
VALUE
ÇANTANIZDA, CEBİNİZDE! 6 YILLIK MAKİNE SEKTÖRÜ ARŞİVİ TÜM MOBİL CİHAZLARDA!
ANDROID UYGULAMASI ‘DE
www.moment-expo.com