4x4 Dünyası - Şubat 2015 by mehmet erel

Editör

4x4 Dünyası sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık 4x4 araç kültürü dergisidir.

R İ E B L İ Y G E Ü Ş I Ğ Z Ü A D B N Ü R GÖ

! R İ D L İ Ğ E D

Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com

Merhaba. Yoğun bir ay sonrasında yeni sayımızla sizlerle birlikteyiz. Sizlerden gelen beğeni dolu geri dönüşler bizi oldukça motive etti. Hepinize çok teşekkür ederiz. Bu ay çok çalıştık ve beğeneceğinize emin olduğumuz pek çok özel konu hazırladık.

Görsel Yönetmen Yılmaz Mermer

Ülkemizin en sevilen oyuncularından birisi olan Alp Kırşan, Kocavan ismini verdiği çok keyifli bir projeye start verdi. Alp Kırşan ile buluştuk, araziye çıktık, barbekü yaptık ve Kocavan’ın tüm detaylarını konuştuk.

Fotoğraf Editörü Mert Kocabaş

Reklam Rezervasyon Cenk Yılmaz cenk.yilmaz@erelmedya.com Redaktör Serap Durmaz

Hukuk Danışmanı Av. Gürsel Meriç 0542 322 22 70

Bir hayalle yola çıkan Kubilay Tüfekçi, yıllar sonra kendi fabrikasında iddialı ve çok başarılı bir Off-Road aracı üretmeyi başardı. DETORO isimli bu canavar hakkındaki en detaylı bilgiler ilerleyen sayfalarımızda. Türkiye’nin en başarılı fotoğraf sanatçılarından Müfit Çırpanlı ile buluştuk, Volkswagen Amarok Canyon’a bindik ve Kartalkaya’ya kayak yapmaya gittik. Müfit, 20 yıllık OffRoad deneyimi ile Canyon’u Kartalkaya’da biraz terletti ve Amarok hakkındaki düşüncelerini sayfalarımıza taşıdı. Afetlerde, kazalarda, kaybolmalarda hiç zaman kaybetmeden yardıma koşan Sakarya Rescue Team’i mercek altına aldık. Hayat kurtarmak için kullandıkları arazi araçlarını ve bu araçlarda taşıdıkları donanımlar ile kabiliyetlerini yakından inceledik. Geçen ay kısaca tanıttığımız Land Rover Experience İstanbul, bu aydan itibaren dergimizde Güvenli Arazi Sürüşü hakkında detaylı bilgiler aktarmaya başlıyor. İlk konumuz arazi sürüşüne hazırlık. Güvenliğiniz için okumadan geçmeyin. Bunlar sadece ana başlıklar. Çok daha fazlası ilerleyen sayfalarımızda sizleri bekliyor.

Mehmet Erel

mehmet.erel@erelmedya.com

Kapak Tasarım Şener Uluer Katkıda bulunanlar Barbaros Sayıl Berna Bodur Cenk Ceylan Heytem Dağıstanlı Kanat Kale Murat Taşlıdağ Sinan Akad Ümit Mavi Yiğit Çırpanlı Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20 M: iletisim@erelmedya.com

Buradayız... 4x4dunyasi.com /4x4dunyasi

KENDİSİ BÜY YAKIT TÜKE ÜK , TİMİ DÜŞÜK CR-V 1.6 lt. Dizel, 4.5 lt./100 km yak size büyük bir ıt tüketimiyle, otomobilin ko nforunu yaşa küçük bir oto tırken, mobilin yakıt ekonomisini s unuyor.

/4x4dunyasi /4x4dunyasi

www.honda.com.tr - www.facebook.com/HondaTR - www.hondaikinciel.com.tr

Di z 1.6 Litre

İçindekilerŞubat 2015 18

Haberler 6 Kısa En Güncel Haberler

24 Röportaj Alp Kırşan ve Kocavan

Doğanlar 80 Yeniden 1993 Land Rover Defender 130

90 Test Volkswagen Amarok Canyon

Yenilik Hyundai Santa Cruz Konsept

12 Yenilik Mercedes-Benz GLE Coupe 14 Yenilik Volvo S60 Cross Country 18 Yenilik Volkswagen Cross Coupe GTE Konsept

22 Yenilik Skoda Octavia 4x4

Rover 46 Land Experience İstanbul Güvenli Arazi Sürüşü - 1

ATV-UTV Polaris Sportsman ACE

62 ATV-UTV Can-Am Maverick X DS Turbo 72

Özel Proje 480 HP’lik DeToro

Hayat Kurtaranlar Sakarya Rescue Team

100 Test Mercedes-Benz G 350 BlueTEC 108 Test Isuzu D-Max 4x4 V-Cross 118 Test Hyundai ix35 2.0 CRDi 4x4 126 Motorsporları İSOFF Ödül Töreni

::KISA KISA::

ANDOFF, 5 MAHALLİ YARIŞ YAPACAK AUDI’DE 3D MÜZİK KEYFİ Audi’nin Bang&Olufsen ve Bose ile ortaklaşa geliştirdiği 3 boyutlu müzik sistemi, araç içinde müzik dinleme keyfini üst noktalara taşıyor. Audi modelleri içinde ilk kez yeni Q7’de kullanılan gelişmiş ses sistemi (Advanced Sound System), müziğe üçüncü boyutu da ekleyerek, araç içinde müziğin daha saf ve canlı dinlenmesini sağlıyor. Audi modelleri içinde ilk kez yeni Q7’de kullanılan

Bang&Olufsen gelişmiş ses sistemi, bu 3 boyutlu müzik keyfini 11 dijital kanal ve araç içindeki 23 hoparlörüyle her koltuğa eşit ve uyumlu bir şekilde dağıtıyor.

5 yarış serisi olarak düzenlenen Ankara Şampiyonası’nda ilk yarış 7-8 Mart 2015 tarihinde start alacak.

rganize ettiği yarışlarla adından Türkiye’de söz edilen Ankara Doğa Sporları ve OffRoad Kulübü (ANDOFF), ulusal yarışlardan çekilerek kendi yarış takvimini hazırladı. 5 yarış serisi olarak düzenlenen Ankara Şampiyonası’nda ilk yarış 7-8 Mart 2015 tarihinde start alacak. Şampiyonada ikinci yarış yine güzel bir bahar haftasonunda 18-19 Nisan 2015’te düzenlenerek devam edecek. Sonbaharda ise 03-04 Ekim 2015 ve 14-15 Kasım 2015 tarihlerinde de heyecan doruğa çıkacak. 2015’in final yarışı ise yine, geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bir karnaval havasında planlanıp 12-13 Aralık 2015 günleri tamamlanacak.

JEEP, 2014’Ü REKORLARLA KAPATTI Otomotiv endüstrisinde SUV segmentiyle özdeşleşen efsanevi Jeep markası, dünya genelinde 2014 yılını satış rekorlarıyla tamamlarken pazara sunduğu yeni modelleriyle de tüm dikkatleri üzerine çekti. Jeep® 2014 yılında dünya genelinde, marka tarihinde bir kilometre taşı ka-

bul edilen 1 milyonluk satış eşiğini aşarak toplam 1.017.019 adet araç satışı gerçekleştirirken, satışlarını bir önceki yıla göre %39 oranında artırdı. Şirket, bu performansıyla hem dünyada hem de anavatanı ABD pazarında satışlarını üst üste 5’inci yıl artırma başarısını gösterdi.

::YENİLİK::

HYUNDAI SANTA CRUZ CONCEPT

HyundaI’den PIck-Up Yorumu

HyundaI Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı (NAIAS), DetroIt’te yeni konsept modeli Santa Cruz’u görücüye çıkardı. Sıradışı tasarımıyla pIck-up segmentine bambaşka bir bakış açısı getiren Santa Cruz, geleneksel PIck-up’ların aksine, sahip olduğu sportif tasarımı ve kompakt kullanım özellikleriyle daha çok crossover otomobil tutkunlarının gönlünü fethetmek istiyor.

::YENİLİK::

HYUNDAI SANTA CRUZ CONCEPT

odern kentleşmenin yanı sıra, kendini doğada daha özgür hissetmek isteyen macera severler için geliştirilen Santa Cruz konsepti, Hyundai’nin bu segmentteki yeni bir modeli olmasıyla da önem kazanıyor. Agresif çizgilerden oluşan tasarımıyla oldukça cesur bir görünüme sahip olan Hyundai Santa Cruz Concept, SUV segmentindeki kardeşi Santa Fe’den de esintiler sunuyor. Markanın karakteristik altıgen ızgarasına farklı bir ambiyans getiren geniş hava girişli ızgara ve LED farlar, ön taraftaki en belirgin özellikler olarak veriliyor. Önden başlayarak arkaya kadar sportif coupe-sedan formuna yakın hatlarla tasarlanan Santa Cruz Concept, yükleme alanının yer aldığı arka tarafta da tıpkı öndeki gibi akıcı havayı devam ettiriyor. Arka koltuklara erişim kolaylığı için Santa Cruz, eşsiz ön kapı tasarımıyla da dikkat çekiyor. Arkadan menteşeli arka kapılar ise bu segmentteki yenilikçi hamlelerden biri olarak vurgulanıyor.

Hyundai Santa Cruz, sıkıcı tasarımlara sahip geleneksel Pick-up otomobillere bambaşka bir bakış açısı getirirken, sportif modellerden hoşlanan genç kullanıcılarla birlikte, şehir içinde crossover modelleri tercih eden kadınları da hedef kitlesine dâhil ediyor.

Hyundai Santa Cruz için verimlilik en önemli özelliklerin başında geliyor. Konsept otomobilde kullanılan 2.0 litrelik turbo dizel motor, 190 beygir güç ve 406 Nm maksimum tork üretiyor. Hyundai’nin gelişmiş HTRAC sürekli dört tekerlekten çekiş sistemiyle sunulan konsept, beş kişilik oturma alanı ve konforlu sürüş özellikleriyle de crossover otomobillerle benzerlik gösteriyor. Yumuşak çizgilerden oluşan hatlarıyla hem şehir içi hem de arazi kullanımına son derece uyumlu olan Santa Cruz, geniş yükleme kapasitesiyle de kullanıcısına büyük kolaylık sağlıyor. Hyundai Santa Cruz, sıkıcı tasarımlara sahip geleneksel Pick-up otomobillere bambaşka bir bakış açısı getirirken, sportif modellerden hoşlanan genç kullanıcılarla birlikte, şehir içinde crossover modelleri tercih eden kadınları da hedef kitlesine dâhil ediyor.

::YENİLİK::

MERCEDES-BENZ GLE COUPE

MERCEDES-BENZ

GLE COUPE Mercedes-Benz, bir coupé ve bir SUV’nin özelliklerini buluşturduğu yepyeni modeli GLE Coupé’yi NAIAS - DetroIt Motor Show’da basına tanıttı.

ercedes-Benz, yepyeni modeli Mercedes-Benz GLE Coupé ile bir coupé aracın sportif ve dinamik tasarımını, bir SUV aracın güçlü, çarpıcı ve çok yönlü özellikleri ile bir arada sunuyor. MercedesBenz coupélerin başarılı ürün portfoyüne yeni eklenen GLE Coupé, klasik iki kapılı C, E, S-Serisi ve dört kapılı CLS ve CLA coupé modellerinin arasına özgün ve çarpıcı dış tasarımı ile katılıyor. Yeni GLE Coupé, dış tasarımında

duygu ve zekâyı bir arada sunarken geleneksel tasarım ile modern yaklaşım arasında da ideal bir köprü kuruyor. GLE ailesinin en genç üyesi olan model, dış çizgisinde tüm modern Mercedes-Benz coupélerin sportif ve estetik yapısını koruyor. Klasik SUV öğelerinin karakteristik, yüksek ve yapılı görünümünü de beraberinde sunan GLE Coupé, dört kapılı coupé algısını bir üst seviyeye taşıyor. GLE Coupé, Eylül 2015’te Türkiye’de satışa sunulacak.

::YENİLİK::

VOLVO S60 CROSS COUNTRY

Hem Sedan

Hem Cross Country Volvo Cars, ünlü Cross Country vagonların tüm yeteneklerine ve sağlam tasarımlarına sahip S60 Cross Country ile bir kez daha, bu kez sedan segmentinde, geleceğe yönelik cesur bir adım atıyor.

::YENİLİK::

VOLVO S60 CROSS COUNTRY

S60 Cross Country, Volvo’nun doğa sevgisini ve İskandinav mirasını yansıtan, daha fazla lastik koruması, konfor ve all road estetiği sunan, 18 ve 19 inçlik jantlara sahip yüksek profilli lastiklere sahip.

60 Cross Country, tıpkı geçtiğimiz günlerde sunulan V60 Cross Country gibi 65 mm’lik (2,5 inç) bir sürüş yüksekliğine sahip. Bu özellik, onu pazarın gerçekten yetenekli ve stil sahibi tek all-road sedan crossover’ı yapıyor. S60 Cross Country, Volvo’nun doğa sevgisini ve İskandinav mirasını yansıtan, daha fazla lastik koruması, konfor ve all road estetiği sunan, 18 ve 19 inçlik jantlara sahip yüksek profilli lastiklere sahip. S60 Cross Country; ABD, Kanada, Rusya ve Avrupa pazarlarına özel 250 bhp güce sahip T5 dört çeker benzinli motordan, Avrupa pazarları için sunulan verimlilik ve performansın benzersiz birleşimine sahip, Volvo’nun sınıfının lideri Drive-e, önden çekişli, 190 hp, dizel D4 motora kadar geniş bir motor yelpazesine sahip. S60 Cross Country’nin Türkiye’de 2015 sonuna doğru satışa hazır olması bekleniyor.

::YENİLİK::

VOLKSWAGEN CROSS COUPE GTE KONSEPT

Volkswagen Cross Coupe GTE Konsept

Cross Coupe GTE, sıfırdan yüz km hıza 6.0 saniyede ulaşıyor ve 209 km/s maksimum hız yapabiliyor. Araç kalkıştan itibaren 32 km/s hıza kadar sadece elektrik motoru ile gidebiliyor.

::YENİLİK::

VOLKSWAGEN CROSS COUPE GTE KONSEPT

olkswagen, SUV pazarında etkinliğini daha da arttırmak için adımlarını sıklaştırmaya başladı. Bu atakların en yenisi Cross Coupe GTE oldu. Detroit Autoshow’da tüm dikkatleri üstünde toplayan bu yeni oyuncunun ana savaş alanı Amerika pazarı olacak. Volkswagen Cross Coupe GTE’nin seri üretim versiyonu 2016 yılında satışa sunulacak. Markanın diğer modellerinden farklı bir tasarıma sahip olan GTE Konsept’te 3 adet motor yer alıyor. 3.6 litre V6 benzinli motora ilaveten 2 tane de elektrik motoru mevcut. FSI motor 280 Hp güç üretiyor ve 340 Nm tork değerine sahip. Bu motora destek olan elektrik motorların ilki 40 kW (330 Nm tork) ve ikincisi 85 kW gücünde (270 Nm tork). Tüm bu motorların toplam gücü 360 Hp olarak bildiriliyor.

Volkswagen Cross Coupe GTE’nin seri üretim versiyonu 2016 yılında satışa sunulacak. Markanın diğer modellerinden farklı bir tasarıma sahip olan GTE Konsept’te 3 adet motor yer alıyor.

Cross Coupe GTE, sıfırdan yüz km hıza 6.0 saniyede ulaşıyor ve 209 km/s maksimum hız yapabiliyor. Araç kalkıştan itibaren 32 km/s hıza kadar sadece elektrik motoru ile gidebiliyor.

A D O K S TAVIA 4X4

::YENİLİK:: SKODA OCTAVIA 4X4

Skoda OctavIa Sedan, son teknoloji 4x4 sistemine sahip olmasıyla birlikte her yol şartında güven verecek. Beşinci nesil Haldex kavramalı dört çeker teknolojisi, OctavIa’nın verimli motorlarıyla ve konforlu sürüşüyle buluşacak.

koda geniş ve çok yönlü ürün gamıyla kullanıcılarını memnun etmeye devam ediyor. Geniş dört çeker ailesine Octavia Sedan da katılacak ve önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde Octavia Sedan, 4x4 seçeneğiyle birlikte kullanıcılarla buluşacak. Böylece yüksek pratikliğiyle ve geniş iç hacmiyle dikkat çeken Octavia Sedan, 4x4 sürüşün getirdiği avantajıları da bir arada sunacak. Skoda Octavia Sedan, son teknoloji 4x4 sistemine sahip olmasıyla birlikte her yol şartında güven verecek. Beşinci nesil Haldex kavramalı dört çeker teknolojisi, Octavia’nın verimli motorlarıyla ve konforlu sürüşüyle buluşacak. En modern ve en verimli dört çeker teknolojilerinden birine sahip olacak Octavia Sedan 4x4, normal sürüş şartlarında torku ön tekerleklere aktarıyor. Daha fazla güç istendiğinde veya çekiş kaybı

yaşanacak durumlarda tork arka tekerleklere de dağıtılıyor. Böylece maksimum yol tutuş ve çekiş sağlanıyor. Octavia Sedan 4x4 versiyonunda elektronik diferansiyel kilidi standart olarak bulunacak. Ayrıca otomobilde yer alan tüm teknolojiler birbiriyle büyük bir uyum içerisinde çalışacak şekilde ayarlandı. Bu sayede maksimum taşıma kapasitesi ve çok daha iyi bir ivmelenme yakalanacak. Türkiye’de Octavia Sedan, Combi ve RS olmak üzere farklı müşteri kitlelerinin beklentilerini karşılayan Skoda, Combi’nin 1.6 lt TDI motorlu 4x4 versiyonunu 82.400 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuyor. Gelecek yıldan itibaren Octavia Sedan karoserinde de 4x4 seçeneğinin sunulmasıyla birlikte, ürün ailesi daha da genişleyecek.

::RÖPORTAJ::

FORD E250 KOCAVAN

Alp Kırşan’ın Yeni Oyuncağı

Kocavan Samimi ve doğal tavırları, başarılı oyunculuğu ve son dönemdeki sunuculuk performansıyla ülkemizin en sevilen oyuncularından birisi olan Alp Kırşan “Kocavan” isimli özel bir projeye start verdi. Alp Kırşan ile buluştuk, araziye çıktık, Off-Road, kamp ve deniz sevdasının ürünü olan Kocavan projesinin tüm detaylarını sizler için konuştuk. Röportaj: Mehmet Erel Fotoğraflar: Onur Doğu

::RÖPORTAJ::

FORD E250 KOCAVAN

Off-Road merakınız nasıl başladı? A.K: Merakım çocukluğumdan geliyor. Zamanında küçük arabalarımın dev tekerlekli olması ile başlıyor, yaş 5-6. Ailemde hiç araba ve ehliyet olmadı, araba alacağımız para da olmadı son birkaç yıla kadar. Dağ bisikletimi İzmir’de bir basketbol turnuvasında kazanınca ailenin ilk vasıtası gelmiş oldu. Her gün kilometrelerce bisiklete binerdim Karşıyaka’da. Dağ tepe bulup çıkardım orta okul zamanlarımda. OffRoad aşkı dağ bisikletimle online oldu. Off-Road size ne ifade ediyor? A.K: Off-Road özgürlük demek, doğa ile mücadele demek, bu da yaşamın anlamı demek bence. Zor koşullarda ekiplerin birbirine yardımları da saf dostlukları getiriyor. Off-Road sevdam yüzünden askerliğimi komando yapmışlığım vardır. Off-Road öğretileri askerde işimi çok kolaylaştırmıştı.

Off-Road özgürlük demek, doğa ile mücadele demek, bu da yaşamın anlamı demek bence. Zor koşullarda ekiplerin birbirine yardımları da saf dostlukları getiriyor.

::RÖPORTAJ::

FORD E250 KOCAVAN

Ailemde hiç araba ve ehliyet olmadı, araba alacağımız para da olmadı son birkaç yıla kadar. Dağ bisikletimi İzmir’de bir basketbol turnuvasında kazanınca ailenin ilk vasıtası gelmiş oldu.

::RÖPORTAJ::

FORD E250 KOCAVAN

Hangi araçları kullandınız ya da satın aldınız? A.K: Araç sıralamasında biraz dengesiz olmuş olabilirim. İlk arabam Silverado 1989, ardından Hyundai Getz, Chevy Van 1993, Ford Fiesta, VW Transporter, Honda Civic HB, Audi A3 1998, Ford Ranger 2001, CJ5, VW Amarok 2013, tekrar CJ5, Toyota Hilux 1993, Ford E250 (Kocavan) ve Mercedes A180 2015. Unuttuğum bir bu kadar daha vardır. Bize biraz Off-Road maceralarınızı anlatır mısınız? A.K: Off-Road maceram çok yoktur, araçlarım ile arazide hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım, yaşasam da Başkan Jeep Murat Taşlıdağ’ın verdiği komutlar ve yardımlar sayesinde keyifli dakikalar geçirdik. Her bir parkur ayrı ayrı unutulmaz keyifti, Off-Road, mangal, kamping ve sohbetler... Kamp yapmayı seviyor musunuz? A.K: Kamp yapmayı seviyorum tabii ki, hatta yeni yaptığım Kocavan bunun hayatımdaki en büyük göstergesidir. Kampçılık ve denizcilik bu hayatta en keyif aldığım uğraşlardır.

Kocavan projesi www.kocavan.com.tr’den takip edilebilecek, aynı zamanda Instagram’da da aynı isimli hesap açtık, oradan da izlenebilecek. Siteden sipariş alınıp şahsa özel Kocavan’lar da üretmek mümkün olacak. 30

::RÖPORTAJ::

FORD E250 KOCAVAN

Kocavan fikri nasıl doğdu? A.K: Kocavan, internette Amerika’dan Off-Road sitelerine bakarken gördüğüm bir modelden yola çıkılarak başladı. Amerika’da kampçılıkta son nokta bu proje. Hastası olduğum Amerikan kası tarzı her zaman hayalimdeydi. Aracı araştırdım, buldum, aldık ve düğmeye basıldı. Neden Ford? A.K: Amerikan Ford’ları bir başka geliyor bana, hayranım. İlk olarak dış görüntüsü çok mütevazi; ama kaput altındaki 5.7 cc motorların boş viteste gazladığınızda bile hadi gidelim, ezelim tarzı beni kendine aşık etmekte zorlamadı. Kocavan nerede hazırlandı? A.K: Kocavan’ı Başkan Jeep Murat Taşlıdağ teslim aldı. Bostancı’daki servisinde toplandı. İstediğim parçaları Amerika’dan Yaman Jeep kısa sürede getirdi. Son olarak Maslak Carconcept’te vuruk ve ezikler temizlendi.

Hazırlanması ne kadar sürdü? A.K: Kocavan 5 haftada bu görüntüsüne ulaştı. İçi daha yapılmadı, o da 4 hafta alacak. Şu anda Kocavan’da neler var? A.K: Amerika’dan 6,5 inch Van Suspension Kit, Bushwacker dodik takımı, Rock Crusher 10 inch jant takımı, BF Goodrich All Terrain lastik takımı, Flowmaster susturucu, yeni tip ön panjur, farlar, far yuvaları, cam rüzgârlığı ve pek çok OEM parça. Ayrıca kitin içerisindeki standart amortisörler Bilstein ile değiştirildi. Araca başka neler yapılacak? A.K: Şimdilik araç bu şekilde kalacak. Ben Dominik’e Survivor’a gidince Ertex ile ortak içine başlanacak. Tavan kesilip fiber tavan olacak, ki bu parça yükselip ara bölmede yatak olacak. Mutfak, wc, sıcak su, duş, 3’lü açılınca yatak olan koltuk, tv, dış tente, kano taşıma, motosiklet taşıma vs. Yani anlayacağınız hayaliniz ne ise onu bu araçta gerçekleştirebiliyorsunuz.

Tamamlandığında yaklaşık maliyetin ne olacağını düşünüyorsunuz? A.K: Maliyetini kestirmek neredeyse imkânsız, şu ana kadar 60 bini geçti bile. İçinin yapımında kullanılacak malzemelerin kalitesi bitiş fiyatını belirleyecek. Toplam maliyeti zamanla göreceğiz. Kocavan projesi nasıl devam edecek? Kocavan projesi www.kocavan.com. tr’den takip edilebilecek, aynı za-

manda Instagram’da da aynı isimli hesap açtık, oradan da izlenebilecek. Siteden sipariş alınıp şahsa özel Kocavan’lar da üretmek mümkün olacak. Neticede Başkan Jeep, Yaman Jeep, Ertex ve benim ortaklığımda çıkabilecek başka Kocavan veya Kocavan’lar görmek mümkün olacak. Bu işi kâr amaçlı değil keyif amaçlı yapan, saat gibi işleyen bir ekip olduk.

Maliyetini kestirmek neredeyse imkânsız, şu ana kadar 60 bini geçti bile. İçinin yapımında kullanılacak malzemelerin kalitesi bitiş fiyatını belirleyecek. Toplam maliyeti zamanla göreceğiz.

::ÖZEL PROJE:: DETORO

n e d l a y Ha

DETORO’YA Hayaller; mühendislik ve onlarca yıllık OffRoad tecrübesi ile bir araya gelince ortaya çok keyifli ve başarılı projeler çıkıyor. İşte bunlardan en yenisi Kubilay Tüfekçi’nin fabrikasında özel olarak ürettiği DETORO. Yazı: Kubilay Tüfekçi Fotoğraflar: Müfit Çırpanlı

::ÖZEL PROJE:: DETORO

ff-Road kelimesi bizlere hemen 4x4 araçları çağrıştırır, tabii ki özellikle modifiye edilmiş olanları. Off-Road araçlarımızı standart halde tutmayıp geliştirmeye, kişiselleştirmeye çalışmamızın arkasında elbette birtakım nedenler var. Tabii burada sadece görsel amaçla yapılanları konu dışı bırakmak istiyorum. Bir kere yoldan çıkmayı aklınıza getirdiğinizde; sizi kıvrıla kıvrıla giden orman yolları, derin çamurlu çayırlar, uçsuz bucaksız bozkırlar veya zorlu kaya tırmanışları karşılar. Hemen her coğrafyanın kendine göre zorlukları ve tabii bu şartlara göre hazırlanmış araçları vardır. Bir İzlandalı’nın altındaki buzlar kırılmasın diye hazırladığı balon lastikli aracı ile Endonezyalı’nın derin yapışkan çamurda yol almak için hazırladığı araç ya da Amerikalı’nın kaya tırmanışı için zihinleri zorlayacak artikülasyona sahip aracı birbirinden çok farklı görünebilir; ama amaç hep aynıdır, o zorlu şartlarda daha ileriye daha kolay gidebilmek.

Yaklaşık 20 yıl önce başlayan off-road sevdam; 4x4 araçlarımı hep daha zorlu şartlara uygun hale getirme hobisine dönüştü.

Yaklaşık 20 yıl önce başlayan offroad sevdam; 4x4 araçlarımı hep daha zorlu şartlara uygun hale getirme hobisine dönüştü. Öyle ki artık standart araca binemez oldum. İlk Jeep CJ’mi aldığımda daha binmeden, difransiyelleri makasın altına alarak (SOA) başladım, sonra 2003 yılında boru şase ön-arka 4-Link ve alçaltma/yükseltme fonksiyonu olan çapraz bağlantılı, hava süspansiyonlu bir araç yaptım. 2009 gibi güçlü motor ve coilover amortisörlü araç yapma kararı aldım. 4 çapraz kollu 4-Link bağlantı hesaplarını hobi olarak yapmayı sevdiğim için araç en azından arka difransiyelde 4-Link olmalıydı. Doğrusu direksiyon kutusundan kurtulmadığınız sürece önde difransiyelde başarılı bir 4-Link yapmanın imkansızlığını o zamanlar arkadaşlarımın KubiCar olarak adlandırdığı havalı süspansiyonu olan araçta öğrenmiştim. Böylece Grand Cherokee ZJ bazlı 5.9

::ÖZEL PROJE:: DETORO

DETORO’da aslında yıllar içinde biriken bilgimiz ve aynı araçla çok farklı disiplinlerde yarışabilecek bir araç üretme azmimiz hayat bulmuş oldu. Bir kere yoldan çıkmayı aklınıza getirdiğinizde; sizi kıvrıla kıvrıla giden orman yolları, derin çamurlu çayırlar, uçsuz bucaksız bozkırlar veya zorlu kaya tırmanışları karşılar. Hemen her coğrafyanın kendine göre zorlukları ve tabii bu şartlara göre hazırlanmış araçları vardır. motorlu ve tahminimce Türkiye’de Long Travel ByPass amortisör kullanılan ilk araç doğmuş oldu. Oldum olası farklı parkurlara farklı araç hazırlama fikrine karşı olduğum için, bu aracımın en önemli özelliği Isoff Challenge gibi sürate dayalı yarışlarda veya tamamen artikülasyona dayalı Trial tarzı yarışlarda ufak setup değişiklikleri ile iddialı olabilmesiydi. Yarış içinde kalabildiği sürece de öyle oldu. Ancak kullanılmış bir araçla yola çıkmamız, proje esnasında elimizde olan aksamları da değerlendirmiş olmamızın getirdiği malzeme yorgunlukları ve biraz da şansızlıklar bu araca maalesef hak ettiği başarıyı getiremedi. 2014 yılı ile gerek bu konudaki mü-

hendislik birikimlerimizin önemli bir noktaya gelmesi, şirketimin ArGe potansiyeli; ama hepsinden önemlisi ayırmayı düşündüğümüz bütçe ile hayalimdeki aracı yapma fırsatını elde ettim. Hedef, engebeli yollarda 140-150 km/saat hızlara güvenle erişebilecek, gerektiğinde de neredeyse düz kaya duvara tırmanabilecek özelliklerde, mühendisliği yapılmış tamamen sıfırdan üretilen Amerikan Ultra4 ve FIA spec’lerine uygun bir boru-şase platform, yaklaşık 500Hp üretebilen teknolojik bir motor ve 40” kompetisyon lastiklerini çevirebilecek bir mekanik alt yapı kullanılmasıydı. Bazı konularda Amerika’yı tekrar keşfetmeye çalışmamak için bu ko-

nuda uzman Amerikalı yarışçılardan destek de aldığımızı belirtmeliyim. DETORO’da aslında yıllar içinde biriken bilgimiz ve aynı araçla çok farklı disiplinlerde yarışabilecek bir araç üretme azmimiz hayat bulmuş oldu. Tamamen kişiselleştirilebilen bir alt yapıya sahibiz, aynı şase ile aks açıklığı 106”-116” aralığında seçim yapma şansımız olabiliyor. DETORO 1’in motoru GM Performance’ın Hot Cam LS 376/480 kodlu makinesidir. Atmosferik 6.2L hacim ile 480HP ve 475 lb-ft tork’a sahip bu motor, Reid Racing gövdeli 600HP’e dayanımlı, manual reverse valve body’li Super Hydra 400’ü tahrik ediyor. Arazi şanzımanı olarak ön-low veya arka-low kullanıma olanak tanıyan, ön ile arkayı tamamen

::ÖZEL PROJE:: DETORO

DETORO 1’in motoru GM Performance’ın Hot Cam LS 376/480 kodlu makinesidir. Atmosferik 6.2L hacim ile 480HP ve 475 lb-ft tork’a sahip bu motor, Reid Racing gövdeli 600HP’e dayanımlı, manual reverse valve body’li Super Hydra 400’ü tahrik ediyor.

::ÖZEL PROJE:: DETORO ÖZELLİKLER CHASSIS: ULTRA4 Spec. Wheelbase: 106-114” ENGINE: LS 376 / 480 Hot Cammed Power Rating: 480 HP Torque.: 475 lb-ft TRANSMISSION: REID Super Hydra SH400, Race Spec. TRANSFER CASE: ATLAS 2 1:3 ratio, HD Short Tail REAR AXLE: Ruffstuff Sixty9 Hybrid, Spooled, Spidertrax Full Floater 300M Axles FRONT AXLE: SOLID DANA 60 w/REID Knuckles, ARTEC Ram Mount & HiSteer, Yukon ZIP locker, Comp. Only, 4340 Chromoly Axles w/CTM joints

Difransiyel olarak elimizde ön/arka Spidertrax 9/60 TrueHi9 kovanlı hibrit akslar olduğu gibi, Chromoly aks ve CTM istavrozlu ön SOLID DANA60 ile 300M akslı arka RuffStuff Sixty9 hibrit diferansiyeller var.

ayırabilen ATLAS2 seçilmiştir. Bu arazi ile birlikte ön arkayı ayırabilen fren blokaj sistemi de kullanmak suretiyle, aracın arka lastiklerini kilitleyerek sadece ön aks tahriki ile aracı olduğu yerde pergel gibi çevirmek mümkün olabiliyor. Difransiyel olarak elimizde ön/arka Spidertrax 9/60 TrueHi9 kovanlı hibrit akslar olduğu gibi, Chromoly aks ve CTM istavrozlu ön SOLID DANA60 ile 300M akslı arka RuffStuff Sixty9 hibrit diferansiyeller var. Şu an araç üzerinde 5.13 ayna mahruti oranlı ikinci set yer alıyor. Ön diferansiyelde kullanılan Yukon havalı kilit tamamen kompetisyon amaçlı olduğu için hava bağlantısının kesilmesi halinde bile kilitli kalacak şekilde dizayn edilmiştir. Aracımız sadece yarış amaçlı kullanılacağı için arkada spool tercih edilmiştir. Direksiyon sistemi yarış amaçlı PSC

XR serisi full hydro sistemidir. Yine araçta yarış amaçlı üretilmiş Jaz yakıt deposu ve 1000Hp motora kadar soğutma sağlayabilen çift Spal fanlı CBR radiator yer alıyor. Dynomax susturucular deşarjı kolaylaştırırken motorun sesini daha da tok hale getiriyor. Daha önce jant kopması da dâhil tuhaf problemlerle yarış dışı kaldığımız için, jantlarımızı yine yarış amaçlı alüminyum BTR Bead Lock olarak seçtik. Parkur durumuna göre 35” Nitto Trail Grappler ile kompetisyon hamurlu 37” veya 40” Maxxis 8060 Trepador lastiklerimizden seçim yapabiliyoruz. Bu araçlar kişiye ve tercihe özel araçlar olduğu için siparişin teslimi 5-6 ay sürüyor. İstenen özelliklere göre maliyet 100.000 ile 250.000 USD arasında değişebiliyor. Benim aracım 150.000 USD değerinde. Baz aldığımız araçlar artık

Amerika’da Baja yarışlarının yerini almaya başlayan ULTRA4 serisinde yarışan araçlardır. Bu serideki araçların en büyük özelliği; uzun salınımlı süspansiyonları ile arazi şartlarında 100-120mph (160190km/s) hızlara çıkabilmeleri ve gerektiğinde iri kayaların üzerinde takılmadan ve olabildiğince vinçlemeden hızla hareket edebilmeleridir. Bu tarz araçlarla Reno Nationals, Glen Helen, Miller Motorsports Park gibi kapalı pist yarışları da yapılabilirken, esas popüler olan uzun mesafeli, içinde Baja tarzı çölü de barındıran; ama gerçek seyir keyfini kaya tırmanma etaplarında sunan California Johnson Valley’de gerçekleştirilen King of Hammers yarışıdır. Benzer yarışlar Avustralya kıtasında da yapılmakta ve hatta Portekiz’de yapılmakta olan King of Portugal yarışları ile Avrupa’ya girmiş bu klasman hızla yayılmaktadır.

Güvenli Arazi Sürüşü - 1 Yazı: Erdi Can

erkezi İngiltere’de bulunan Land Rover Experience İstanbul, konusunda uzman kadrosu ile katılımcılara arazide karşılaşılabilecek tüm engellerin kolayca aşılmasını sağlayacak 4x4 sürüş teknikleri hakkında pratik bilgilerin yanı sıra teorik becerilerini de geliştirmek için çeşitli seviyelerde eğitimler vermektedir. Yeni başlayanlar için başlangıç eğitimlerinden, katılımcıların seviyelerine göre ileri seviye eğitimlere kadar programlar bulunmaktadır. Bu eğitimleri, eğitmenlerimizle birlikte uygulamalı olarak almanız oldukça faydalı olacaktır. Bu programlar sonunda standart lastiklere sahip bir 4x4 araç ile arazi şartlarında neler başarabildiğinizi görerek, hayatınız boyunca kullanabileceğiniz bir deneyim elde etmiş olacaksınız. Bu sayıdan itibaren 4x4 Dünyası dergisi sayfalarında sizlerle eğitimlerimizde yer alan çok önemli bazı bilgileri paylaşıyor olacağız. Bu ay sizler için hazırladığımız bölümde, arazi sürüşünde kullanacağımız aracı tanımak, arazi sürüşünün olmazsa olmaz güvenlik ekipmanları ve sürüş öncesi nelere dikkat edeceğimize dair bir başlangıç yapıyoruz.

Sürüşe başlamadan önce en zor şartları düşünerek hareket etmeliyiz ve aracımızın eksiksiz bir şekilde hazırlanmış olduğundan emin olmalıyız. Kaput altında öncelikle genel görüntüye bakılır. İlk bakışta gözümüze çarpan herhangi bir olumsuz durum (yağ sızması, terleme, kesik, çürümüş kablolar, akü kapakları,seviyesi gibi) olmamalıdır. Radyatör kontrol edilmelidir ve elektronik panellerin muhafazasının hasarsız olup açık olmaması gerekir. Aracınızdaki silecek suyu gibi sıvıların tam olması önemlidir. Yanınıza yedek su almanız faydalı olacaktır. Arazi sürüşü öncesi yakıt deponuzu da mutlaka tam olarak doldurmalısınız. Bir problem yaşayıp uzun süreler boyunca arazide kalma ihtimaliniz olduğunu unutmayın.

Güvenli ve keyifli vakit geçirmenin ilk altın kuralı arazi sürüşüne hiçbir zaman tek araç çıkmamaktır. Ancak elimizde olmayan şartların yarattığı, tek başımıza arazi sürüşü yapmamız gereken durumlarda yanımıza almamız gereken malzemeler hayat

kurtarıcıdır. Doğru teknik ve uygulama yöntemiyle tek başımıza dahi güvenli bir şekilde engelleri aşmamıza yardımcı olurlar. Bunlar U Kilit (4 x), Makara (2x), Kurtarma Halatı (2x), Kısa Strap (2x), Uzun Strap (2x), Eldiven (2x), Kazma, Kürek, Kriko,

Kafa Feneri, El Alet Seti ve Çöp Poşetidir. Bu malzemeleri bir kutuda muhafaza etmenizi ve bu kutuyu da sürüş esnasında serbest kalmaması için bagaj içerisinde sabitlemenizi önemle tavsiye ederiz.

Lastik basınçları ve lastik iç yanak deformasyonları elle kontrol edilmelidir. Bu işlem için kıymık gibi cisimlerin elinize zarar vermemesi için eldiven takmanız önemlidir. El-

lerinizi lastiklerin hem dış yanakları hem de iç yanakları üzerinde gezdirerek saplanmış yabancı bir cisim olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Ayrıca stepnenizi çıkartıp aynı şekil-

de kontrol etmeniz önemlidir. Eğer stepneniz aracın dış alt kısmında yer alıyorsa sürüş öncesi bagaja koymanız, kullanmanız gerektiğinde oldukça kolaylık sağlar.

Ön arka çeki yerlerinin kapaklıysa çıkartılması, portatifse arazi öncesi monte edilmesi, bagaj ya da araç içinde sabitlenmemiş eşyalarımızın

sağlam bir şekilde sabitlenmesi, aracımızda araziye girmeden önce genel hasar kontrolü, çıktığımızdaki son haliyle kıyaslama açısından dikkate alın-

ması gereken önemli unsurlardır.. Bunlarının yanı sıra uzun sürüşler için kan şekerimizi yükseltecek gıda ve su alınmasında da fayda vardır.

Eğer aracınızda vinç varsa sürüş öncesi doğru çalışıp çalışmadığını, vinç halatında hasar olup olmadığını ve halatın düzgün şekilde sarıldığını kontrol etmelisiniz. Bunun için halatı sonuna kadar boşaltıp tekrar sarmanızı tavsiye ederiz. 50

Sürüşe geçmeden önce, artık asfalt konforumuzu bir kenara bırakarak, koltuk ayarlarımızı aracın ön bölümüne daha hakim bir pozisyona getirmek için dik pozisyona almalıyız. Direksiyonu saat 10’u 10 geçe pozisyonunda tutmalıyız. Ani darbelere karşı iki elimiz her zaman direksiyon üzerinde olmalıdır.

Aracımızın teknik açıdan donanımı uygunsa yüksekliğimizi arttırıp, Low seçeneğine alıp, uygun yol modlarından (Çamur, Kum, Çakıl, Kar vs) birini seçmeliyiz. Sürüşe optimum vitesle başlamalıyız.

Arazi sürüşümüz esnasında ön tekerleklerin nereye bastığını görebiliriz ancak bir engeli ya da çukuru geçerken arka tekerleklerin bastığı yeri görmek de çok önemlidir. Bunun için yan ayna ayarlarımızı aracımızın arka lastiklerinin yere temas ettiği alana ve kör noktaya en yakın görüş açısına göre ayarlamalıyız. 52

::ATV-UTV:: POLARIS SPORTSMAN ACE

Dünyanın İlk Direksiyonlu ATV’si

POLARIS

SPORTSMAN

ACE

Dünyanın ilk direksiyonlu ATV’si Sportsman ACE kullanıcıları ile buluştu. Bilinen ATV’lerin tersine gidonla değil, direksiyon simidi ile yönlendirilen Sportsman ACE, ATV’lerin geleceği hakkında bizlere müjde veriyor.

::ATV-UTV:: POLARIS SPORTSMAN ACE

üm dünyayı saran ATV tutkusu bir süreden beri ülkemizde de kendini göstermeye başladı. ATV ve UTV’lerin bu hızlı yükselişinin ardında neredeyse hiçbir engele takılmadan, en özgür şekilde arazi sürüşü keyfini sunmaları yatıyor. Hobi olarak kullanımlarının yanı sıra çiftliklerde de bolca iş amaçlı kullanımları mevcut.

Bu yükselen trendin en güçlü oyuncularından birisi olan Polaris, tüketicilerinin beklentilerinin ötesine geçmeyi hedeflemiş ve ortaya Sportsman ACE çıkmış. Bugüne kadar ATV’lerin tamamı tek veya çift kişilik olarak satılır, hepsi de motosikletlerden esinlenilen gidon ile kumanda edilirdi. UTV’lerin üretilmeye başlanmasıyla pazara direksiyon kavramı gelmişti. İşte tam bu noktada Polaris çok dahiyane bir fikirle ortaya çıktı. Öyle bir araç yapmalıydı ki, hem tek kişilik ATV’lerin özgürlüğü ve hareket kabiliyetine hem de UTV’lerin direksiyonlu ve roll-cage’li güvenli sürüş konforuna sahip olsun. Sportsman ACE, işte tüm bu amaçların meyvesi olarak dünyaya geldi.

PolarIs çok dahiyane bir fikirle ortaya çıktı. Öyle bir araç yapmalıydı ki, hem tek kişilik ATV’lerin özgürlüğü ve hareket kabiliyetine hem de UTV’lerin direksiyonlu ve rollcage’li güvenli sürüş konforuna sahip olsun.

::ATV-UTV:: POLARIS SPORTSMAN ACE

Sportsman ACE 325, 325cc hacminde 32 Hp gücünde ProStarmotor kullanırken; 567cc hacmindeki Sportsman ACE 570, 45 Hp’lik ProStarmotor seçeneği ile sunuluyor. SPORTSMAN ACE 325 Motor Soğutma

SPORTSMAN ACE 570

32 HP, 325cc. EFI, DOHC

45 HP, 567cc. EFI, DOHC Sıvı

Şanzıman ve Aktarma

Otomatik PVT; P/R/N/L/H, Şaft

Ön Süspansiyon

MacPherson, 20,8 cm. salınımlı

Arka Süspansiyon

Çift Salıncak, 24,1 cm. salınımlı

Lastikler

Önler: 25x8-12, tubeless; Arkalar: 25x10-12, tubeless

Akslar Arası Açıklık

156,2 cm.

Boyutlar (UxGxY)

229 x 122 x 173 cm.

Yakıt Kapasitesi

19,9 litre

Yerden Yükseklik

26 cm.

Taşıma Kapasitesi

Ön sele: 55 kg., Arka sele: 110 kg.

Göstergeler

Hız, toplam gidilen mesafe, 2 tane gidilen ara mesafe, motor çalışma saati, vites konumları, yakıt, zaman saati göstergeleri ile düşük akü şarjı ve yüksek motor ısısı uyarı ışıkları. DC çıkış

::ATV-UTV:: POLARIS SPORTSMAN ACE

Polaris Sportsman ACE, “Sportsman ACE 325” ve “Sportsman ACE 570” isimli iki ayrı model adı altında satılıyor. Her iki modelde de 4 zamanlı, su soğutmalı, EFI, DOHC, benzinli motorlar görev yapıyor. Sportsman ACE 325, 325cc hacminde 32 Hp gücünde ProStarmotor kullanırken; 567cc hacmindeki Sportsman ACE 570, 45 Hp’lik ProStarmotor seçeneği ile sunuluyor.

Ağır ve yüksek devir otomatik vitese sahip ACE’ler, PolarIs’in efsanevi gerçek 4x4 ve 2x4 aktarma sistemine sahip.

Ağır ve yüksek devir otomatik vitese sahip ACE’ler, Polaris’in efsanevi gerçek 4x4 ve 2x4 aktarma sistemine sahip. Ön tarafında 55 kg’lık bir yükleme birimi bulunan ACE’in, arka tarafında da 110 kg taşıma kapasiteli bir kasa bulunuyor. Sportsman ACE, özellikle yeni başlayanlar, ATV’lerde farklı bir bakış açısı arayanlar, kiralama şirketleri, tek kişilik güvenli off-road heyecanı isteyenlerin vazgeçilmezi olacak. 26 cm yerden yüksekliği, 20,8 cm ön, 24,1 cm arka süspansiyon salınımı bulunan Sportsman ACE, roll cage’i, 4 tekerleği bağımsız süspansiyonu ile eşsiz bir off-road deneyimine kullanıcılarını davet ediyor. Sportsman ACE, kullanıcılarının zevkli off-road deneyimlerini daha da konforlu hale getirmek için vinçten ön korumaya, tavandan kapaklı arka yük kutusuna, büyük boy lastik ve jantlardan ön cama bir dizi aksesuar seçeneğine sahip bulunuyor. ACE’in aksesuarları konfor, yükleme, koruma seçenekleri sunmanın yanı sıra; kar paleti, ekstra aydınlatma, kar-toprak küreme seçeneklerini de içeriyor. Polaris ürünleri ülkemize Marintek Grubu’na bağlı Trio Spor yetkili distribütörlüğünde ithal ediliyor.

::ATV-UTV:: CAN-AM MAVERICK X DS TURBO

Can-Am UTV Pazarını Turbo Şarjladı Can-Am, sektörün ilk fabrika çıkışlı turbo şarj modelinin lansmanını gerçekleştirdi. Ortada konumlanmış Rotax V-TwIn motoru ile MaverIck UTV, toprağa ya da kuma daha fazla güç ve tork aktarırken, revize edilmiş şasi ve süspansiyonu ile arttırılmış gücüne rağmen daha stabil ve atak bir sürüş de sağlıyor. Yazı: Kanat Kale

::ATV-UTV:: CAN-AM MAVERICK X DS TURBO

eni turbo, standart Rotax 1000R motoruna ilave 20 HP güç katarak toplam 121 HP güç üretmesini sağlıyor. Can-Am’in yaptığı rakip karşılaştırmalarına göre Turbo şarjlı Rotax motor rakiplerine göre 10% daha fazla beygir gücü ve 40%’a yakın daha fazla tork üretebiliyor. Elektronik kontrollü tahliye kapağı, intercooler, düşük basınçlı dövme pistonları ve yüksek kapasiteli enjektörlerinin desteği ile Turbo motor tüm şartlar altında ve 1,500 metre yüksekliklere kadar akıcı performansını sürdürüyor. Hızlı tepkili CVT şanzıman, turbodan oluşan ilave güç ile baş edebilmek için özel olarak ayarlanırken, elektronik gaz kontrolü en zorlu yol şartlarında bile güç dağılımının akıcı bir şekilde sağlanmasını başarıyor. Motorun dışında da Maverick X ds Turbo, geliştirilen ön ve arka süspansiyonlar gibi gücü maceraya çevirecek yeni teknolojiler ile dopdolu. Bunun yanı sıra revize edilen Maverick’in arka kısmı sayesinde 2,24 metrelik aks mesafesi yeni turbo motor tam gücünü iletirken dahi stabiliteden ödün vermemesini sağlıyor. Aks mesafesinin uzamasına rağmen Can-Am Maverick’in

Motorun dışında da Maverick X ds Turbo, geliştirilen ön ve arka süspansiyonlar gibi gücü maceraya çevirecek yeni teknolojiler ile dopdolu. çevikliğinden hiçbir şey kaybetmediğini belirtiyor. Can-Am’in Visco-Lok QE otomatik kilitli ön diferansiyeli sayesinde lastiklerdeki yol tutuş kesintisiz devam etmekte.

direksiyon, elektronik motor çalıştırma ve hidrolik frenleri sayabiliriz. 240 Watt’lık ışıklandırma ile asla karanlık bir yol sıkıntısı yaşamayacaksınız.

Çelik kafesin içinde de Cam-Am rahat ve sürücüyü göz önünde bulunduran bir tasarım sunmuş. Sürücü yükseklik ayarlı direksiyonun başında iken analog/dijital karışımı göstergeler yardımcı olmakta. Standart özellikler arasında 2WD/4WD sürüş seçimi, üç modlu dinamik hidrolik

Can-Am’in Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Chris Dawson’a göre; “BRP yine sektörün ilk turbo şarjlı Maverick X ds UTV’si ile sektörde fırtınalar estirecek. Can-Am Maverick X ds modeli saf performans kavramını yeni bir boyuta taşıyor.”

::ATV-UTV:: CAN-AM MAVERICK X DS TURBO

Çelik kafesin içinde de Cam-Am rahat ve sürücüyü göz önünde bulunduran bir tasarım sunmuş.

::ATV-UTV:: CAN-AM MAVERICK X DS TURBO

Maverick’in boyutları 297,9 x 162,5 x 188,5 cm, yerden yüksekliği ise tam 33 cm. Yakıt deposu 18,5 litre ve 91 kilogram bagaj hacmi var. Maverick’in ABD satış fiyatı 22.299 USD’den başlıyor. İki koltuklu modelin yanı sıra 4 koltuklu Maverick MAX’da satışa sunulmuş durumda. Buna ilaveten 6 tekerlekli Outlander modeli de mevcut. Can-Am ATV ve UTV’ler Türkiye’ye Bombardier (BRP) yetkili distribütörü Depar Motor tarafından ithal ediliyor. Maverick X DS Turbo’nun Türkiye fiyatı tüm vergiler dahil 39.000 Euro.

Maverick’in ABD satış fiyatı 22.299 USD’den başlıyor. İki koltuklu modelin yanı sıra 4 koltuklu Maverick MAX’da satışa sunulmuş durumda. Buna ilaveten 6 tekerlekli Outlander modeli de mevcut. 69

::HAYAT KURTARANLAR::

SAKARYA RESCUE TEAM

K nc o

d ak Ad & ı

Yazı: Murat Karahan

Son dönemde ülkemizde yaşanan doğal felaketler profesyonel arama-kurtarma ekiplerine olan ihtiyacı da gözler önüne sermişti. İşte bu ihtiyaçtan doğan ekiplerden birisi olan ve Sakarya bölgesinde görev yapan Rescue Team’i sizlere tanıtmak istedik. Projenin nasıl ortaya çıktığını, neler yaptıklarını ve araçlarında ne tip cihazlar ve ekipmanlar olduğunu kurucusu Murat Karahan’ın kaleminden okuyalım. 72

::HAYAT KURTARANLAR::

SAKARYA RESCUE TEAM

slında bu hikâye 17 Ağustos depremi ile beraber yıkımın küllerinden doğan projenin devamıdır. 90’lı yıllarda arazi taşıtlarıyla işimiz gereği, verici röle sistemlerinin bulunduğu dağlarda gezerken 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce depremini yaşayan bizler, arazi taşıtlarının sadece iş ve hobi amaçlı olmadığını, hayat kurtaran, başı dertte olan insanların yardımına koşabilecek bir yapıya sahip olduğunu anladık. O dönemde Sakarya Valiliği bünyesinde, konusunda uzman olan kişilerle SAKUT adı altında 120 personeli olan Sakarya Valiliği’ne bağlı gönüllü bir ekip kurduk. Tüm ekipmanlar ve arama kurtarma malzemeleri dünyanın en iyi markalarından ve kullanılabilirliği en işlevsel olanlarından temin edildi. Bu süreçte devletimiz de kendi bünyesinde memurlardan oluşan Sakarya Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği’ni ilimizde kurdu. Akabinde gönüllü ekibe ihtiyaç olmadığı düşünüldüğünden görevlerine son verildi. Bugün bizler şimdiki ismi AFAD olan devletin arama kurtarmada yetkili olan tek birimine elimizden geldiğince gönüllük esasına dayanarak görev yapmaktayız.

MURAT KARAHAN

Sakarya bölgesinde son 1 yıl içinde olan birçok olayda bu ekip görev almıştır. Kurtarma ekibimiz aynı zamanda eğitimler de vermektedir.

::HAYAT KURTARANLAR::

SAKARYA RESCUE TEAM

Bu bölgede biz, yani 4x4 RESCUE TEAM, Türkiye Dağcılık Federasyonu ile protokol yapıp 15 kişilik, içinde sağlıkçıların, milli dağcıların, elektronik haberleşmecilerin, arama kurtarmacıların ve 3 adet cross motosikletli personelin bulunduğu bir ekip kurduk. 76

Araçlarımızı yakın bir dost olarak görür ve onlara isim veririz. Birinin adı Sancak (Mitsubishi L200) ve diğerinin adı da Kaya’dır (Toyota Hilux). Sancak’ın hazırlanmasındaki sebep hızlı hareket kabiliyeti olan, içinde haberleşme, sağlık ekipmanı ve zor arazi koşullarında hareket sağlayacak teknik ekipmanla donatılmış araçlara olan ihtiyaçtır. Bu bölgede biz, yani 4x4 RESCUE TEAM, Türkiye Dağcılık Federasyonu ile protokol yapıp 15 kişilik, içinde sağlıkçıların, milli dağcıların, elektronik haberleşmeci-

lerin, arama kurtarmacıların ve 3 adet cross motosikletli personelin bulunduğu bir ekip kurduk. Sancak’ın haricinde 1 adet Toyota Hilux(KAYA) ekibin görevlerinde kullanılması için tahsis edilmiştir. Sancağı biraz anlatacak olursak, yapılmasından önce 2 adet daha araç arama kurtarma faaliyetleri için tasarlanmış olup ülke şartlarında yeterli verimi sağlamayacağı, işletim maliyetinin yüksek olacağı görülmüş olup kamyonet tarzı bir araç seçilmiştir. Alım esnasında yüksek beygirli (178

::HAYAT KURTARANLAR::

SAKARYA RESCUE TEAM Hp – 350 Nm Tork) ve otomatik vites olan 4x4 seçeneği tercih edilmiştir. Bunun sebebi kar ve buz kullanımında palet sisteminin daha rahat çalışabilmesi ve arazide baskı balata sorununu ortadan kaldırmak amaçlıdır.

Sancak’ın dışında 6 inç yükseltme kiti, şnorkel, ruhsata işlenmiş 12000 lb ön arka vinç, tepe lambaları ve siren birimi bulunmaktadır.

Rescue Team’in Katıldığı Görevler Keremali 3 kişi kaybolma l Pamukova katı atık tesisi patlama l Helikopter ihbarı l Hendek sel l Geyve sel l Geyve tavuk çiftliği boğulma l Sakarya set ustu boğulma l Sakarya Doğançay suda mahsur kalma l Kartepe askeri helikopter kazası l Arifiye tren istasyonu göçük l Camili Korucuk kaybolma l Samsun dünya drift rekoru safety car l Transanatolia 7 gün rescue&ilk yardım l Hendek kaybolma l Mithatpaşa Çark deresi boğulma l Karasu Adatepe boğulma l Umke 112 paletli ambulansla karda 4 gün vaka l

Sancak’ın dışında 6 inç yükseltme kiti, şnorkel, ruhsata işlenmiş 12000 lb ön arka vinç, tepe lambaları ve siren birimi bulunmaktadır. Araç içinde ön arka ve araç içi sürekli kayıt yapan gece görüş kamera sistemi, 1 adet whf, 1 adet whf/uhf(dual), ekip içi 5 adet dual el telsizi, 1 adet hf, 2 adet el GPS’i, 1 adet navi, 1 adet cb telsiz, 4 dağcının kask ve kemerleri, 6x150 m ipleri, karabina, bolt, arama kurtarma sekizlisi, atc, gri gri, ID large, 1 adet spin board sedye, 1 adet helikopter taşıma sedyesi, 1 adet omurga kırıkları için cat yeleği, 2 adet oksijen tüpü, suni solunum tesisatı, Sağlık Müdürlüğü ve Acıbadem Mobil destekli travmalara karşı tam donanımlı doktor atlama ilk yardım çantası, bir çok tıbbi müdahalede kullanılabilecek ilaç ve serum, yanık tedavileri için kullanılacak yanık seti, 3 adet 6.5 kiloluk toz yangın söndürücü, 3 adet ceset torbası, 1 adet benzinli testere, 350 metre sentetik halat, 75 metre çelik halat, 4 adet 6 metre 5 tonluk

çekme halatı, 2 adet 15 tonluk %30 esneyen halat, 15 adet mapa, 2 adet makara, 2 adet kürek, 2 adet balta, 2 adet kum paleti, 1 adet sabit çeki borusu mevcuttur. Tüm bunlara ilaveten kurtarma ekibimizde 1 adet sabit nokta çapası, 1 adet zodiac bot, 1 adet römork, 3 adet KTM cross motor (aramalarda kullanılmak üzere) yer almaktadır. Hazırlanması 3 ay sürdü ve araç dâhil olmak üzere 130 bin TL’ye mal oldu. Sakarya bölgesinde son 1 yıl içinde olan birçok olayda bu ekip görev almıştır. Kurtarma ekibimiz aynı zamanda eğitimler de vermektedir. Sivil Savunma 4x4 eğitimi, Umke ve Otokar arazi taşıtları ileri sürüş eğitimi bunlardan bazılarıdır. Bu ekip gönüllük esası kapsamında Türkiye Dağcılık Federasyonu, AFAD, 112 Sağlık Müdürlüğü ve UMKE ile görevlere devam etmektedir. Bağlı bulunduğumuz Türkiye Dağcılık Federasyonu’na, Sakarya Valiliği’ne, Spor İl Müdürlüğü’ne, AFAD, 112 Sağlık Müdürlüğü’ne, UMKE’ye ve sponsorlarımız 4x4 Rescue Team, Kaya(Safety training ropes) Group ve Acıbadem Mobil Hizmetler’e teşekkür ederiz.

gürkan aydın

::YENİDEN DOĞANLAR::

LAND ROVER DEFENDER 130

Defender

Aşkı

Yazı: Hüseyin Yılmaz Fotoğraflar: Ali Kılıçkaya 80

Defender tutkunu Hüseyin Yılmaz’ın 110’dan 130’a geçiş kararıyla start alan 1993 model Defender’ın yeniden doğuş hikâyesini tüm detaylarıyla ilk ağızdan dinleyelim. 81

::YENİDEN DOĞANLAR::

LAND ROVER DEFENDER 130

Defenderlar’a uzak veya Defender toplamamış biri için tamamen çöp sayılabilecek bir 130’u gözümü karartıp satın aldım. 1993 model araçta 3.6 litre orijinal V8 benzinli motoru ve yine 1.41 oranlı orijinal Defender şanzımanı bulunuyordu.

izler için Defender sevdası, başka bir arazi aracına meyil olarak değil 110’dan 90’a, 90’dan 130’a, 200 TDI’dan TD5’e geçiş olarak değişir. İşte 2012’de 110’dan 130’a meyil ederek internette gördüğüm ve kamu tarafından trafikten çekilerek ihale usulü satılan bir Defender’ı satın almak üzere Ankara’nın yolunu tuttum. Defenderlar’a uzak veya Defender toplamamış biri için tamamen çöp sayılabilecek bir 130’u gözümü karartıp satın aldım. 1993 model araçta 3.6 litre orijinal V8 benzinli motoru ve yine 1.41 oranlı orijinal

Defender şanzımanı bulunuyordu. Ankara’da Murat Yüksel ve Yavuz Çelikel olduktan sonra araç sahipsiz kalmayacaktı. Onların tavsiyesi üzerine bir Defender ustasına teslim ettim aracı. Sonrasında internetten toplanma aşamalarını izleyerek teslim alacağım güne kadar heyecanla beklemeye koyuldum. Haftada 1-2 kez değişmesi gereken parça listesini gönderiyordu Ankara. Ben de Kayalar Oto’dan Bayram Kaya’ya aynen iletiyordum. Aracın toplanma amacı off-road’dan ziyade overland yapmaktı. Zaten 130 kasa ile offroad yapmak 110 ve 90 dururken uygun

olmazdı. Uzun soluklu gezilerde yanınıza alacağınız ekipman da bir hayli fazla oluyor. E bir de ailemize yeni bir üye geliyordu. Arabası, bezi, kıyafeti derken sadece onun için birkaç yüz litre bagaj hacmine daha ihtiyaç olacaktı. Herhangi bir aksesuar takılmaksızın yürüyeni toplanırken boyatma zamanı yaklaşıyordu ve elde kartelalar karar vermek zor bir süreçti. Honda Galaxy grisinde karar kılındı. Marka ve kod verildi. Nihayet araç komple boyaya girdi. Ortaya çıkan sonuç beni gayet memnun etmişti.

::YENİDEN DOĞANLAR:: Son işlemler de yapıldıktan sonra 4 aylık sürecin sonuna gelinmiş ve araç teslime hazır hale gelmişti. Ankara’dan Bursa’ya keyifli bir yolculuk sonunda nihayet balkondan izleme safhasına geçilmişti. Defender’ı olanlar bunun ne anlama geldiğini iyi bilirler. Kısa zaman sonra aracın iç kısmı Trimo’nun muhteşem işçiliği ile tamamlanarak araç son halini aldı ve artık yaz gelmiş, yola çıkılacaktı. O sırada 5 aylık olan oğlum Karahan Yılmaz da ilk kamp deneyimini yaşayacaktı. Bu kadar küçük yaşta bir bebeğiniz varken overland, özellikle eşlere çile haline geldiği için çok sık yer değiştirmemek üzere Bodrum’dan Datça’ya geçildi. Bir sonraki senenin planları yapılıyorken aracın da eksikleri not ediliyordu.

LAND ROVER DEFENDER 130

Haftada 1-2 kez değişmesi gereken parça listesini gönderiyordu Ankara. Ben de Kayalar Oto’dan Bayram Kaya’ya aynen iletiyordum. Aracın toplanma amacı offroad’dan ziyade overland yapmaktı.

Sürekli kurulan hayaller yerini istemeye istemeye de olsa başka önceliklere bırakmış ve ev satın almış olmamız sebebiyle defender satışa çıkmıştı. Acilen duyduğum nakit ihtiyacından, istediğim fiyat, aracın toplanması sırasında ettiğim masrafın çok altındaydı. Bir de göz dolduracak aksesuarlar olmadığı için aracın değerini yine daha önce bir defender toplatmış birileri bilebilirdi ki onlar da zaten ya kendi topladıkları araçları kullanıyorlar ya da artık Defender’a tövbe etmişlerdir. Telefon çaldı. Yurtdışı numarasıydı. Arabistan’dan Yılmaz Özgez aracı almak istiyordu. Uzun yazışmalar ve telefonlaşmalardan sonra anlaşıldı. Yılmaz Özgez yıl içerisinde Türkiye’de çok kısıtlı zamanlarda kalıyor; fakat Türkiye’ye geldiğinde aracı son hali ile bol aksesuarlı olarak kullanmak istiyordu. Defender aksesuarları konusunda uzman olan Natua Jeep Ahmet Uyanık ve Trimo’dan aksesuarlar alınacak, araca takılacak bu sırada Tüv muayenesi satış için yaptırılacak ve araç Yılmaz Özgez’e teslim edilecekti.

::YENİDEN DOĞANLAR::

LAND ROVER DEFENDER 130

Kısa zaman sonra aracın iç kısmı Trimo’nun muhteşem işçiliği ile tamamlanarak araç son halini aldı ve artık yaz gelmiş, yola çıkılacaktı.

::YENİDEN DOĞANLAR::

LAND ROVER DEFENDER 130

Araç 2013 senesinde, orijinaline sadık kalınarak toplandığı aşamada 41 bin TL’ye mal olmuştu ve üzerine 15 bin TL tutarında aksesuar eklendi.

Kısıtlı zamanda bunları yapmak çok zor olsa da Natua Jeep’ten Ahmet Uyanık’a siparişleri verir vermez ertesi gün sürpriz bir ziyaret yaptım. Sağolsun kendisi ve çalışanları iki gün boyunca sabah 6’dan gece yarılarına kadar çok büyük emeklerle aracın aksesuarlarının büyük çoğunluğunu imal edip montajını yaptılar. Dönüşte Trimo üzerine düşeni yaptı ve artık bizim 130 bambaşka bir kişiliğe bürünmüştü. Araçta kullanılan parçaların tamamı orijinal parçalar olup Kayalar Oto

tarafından tedarik edildi. Yol tutuşu ve sessizlik göz önüne alınarak 35/12,5 15 BF Goodrich M/T lastik tercih edildi. Lastiklerin heybetini daha iyi göstermesi için -70 offsetli jantlar kullanıldı. Rhinooverland.com tarafından ihracatı yapılan ve Defender aksesuarları denince ülkemizde önde gelen üretici Ahmet Uyanık (Natua Jeep) imalatı çelik tampon, beadlock, kar tipi havalandırma, moonvisor, ön konsol, stepne taşıyıcı ve cam muhafazaları tercih edilmiştir. Ön

panjur ve extra geniş dodikler ve ön konsoldaki tuş takımları Rhinooverland.com tarafından sağlandı. Araç 2013 senesinde, orijinaline sadık kalınarak toplandığı aşamada 41 bin TL’ye mal olmuştu ve üzerine 15 bin TL tutarında aksesuar eklendi. Bir Defender’ı toplamak bu paraların altında da mümkündür; ancak araç, satma amaçlı değil ailece uzun soluklu gezilerde kullanılmak için yapıldığından tüm teker bilyelerinden kapı kartonlarına, küresel mafsallarından tüm

perçinlerine, kaliteli panzot koltuklarından polyester tavanına, beş yüzden fazla civata ve somundan kapı menteşelerine ve hatta aracın 4 kapısına kadar orijinal parçalarla değiştirilmiştir. Birçok parça kullanılabilir halde olmasına rağmen güvenlik için yenilendi. Aracın yeni sahibi aracı aldıktan sonra Mercedes G500’ün orjinal farlarını takmış ve sıra motor performansını arttırmak için Holley 360 karbüratör kitine gelmişti. Özellikle arazi aracı sahipleri çok iyi bilir ki araç toplamada sınır yoktur.

Bir araca dış görünüş değişmeden ve hatta boyası bile yenilenmeden 50-60 bin liralar harcamak mümkündür. Yine birçok araç sahibi her nedense harcadıklarını dile getirirken 2 veya 3 katını söylemekten çekinmez ve bu hobiye yeni başlayacakların gözlerini korkuturlar. Önemli olan sis farına kaç para verdiğiniz değil, sizinle aynı hobiye sahip insanlarla birlikte nasıl vakit geçirdiğinizdir. Eğer aracına 1000 lira masraf edenle 100 bin lira masraf eden birlikte bir organizasyonda yer alabiliyorlarsa her ikisi

de bu iş için ayırdıkları bütçenin karşılığını almış demektir. Neticede yolda durdurup araç hakkında bilgi almak isteyenlerden aracın kurşun geçirmez olup olmadığını soran meraklı hayranlarına dikkat çekici bir hale gelmişti. Gün geldi ve Yılmaz Özgez bir süredir sahibi olduğu; ama ilk kez göreceği aşkına kavuştu. Beraber İskender yendi ve ikinci kez Defender’ın arkasından el sallayarak yeni sahibine hayırlar dilendi.

::TEST:: VOLKSWAGEN AMAROK CANYON 2.0 BiTDI

Bugün

Amarok Amaç Değil Araç

Ülkemizin en başarılı fotoğraf sanatçılarından birisi olan Müfit Çırpanlı, 20 yıllık 4x4 tecrübesini ve Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Erel’i de yanına alıp Volkswagen Amarok Canyon ile Kartalkaya semalarına uzandı. Yazı: Müfit Çırpanlı Fotoğraflar: Mehmet Erel

::TEST:: VOLKSWAGEN AMAROK CANYON 2.0 BiTDI

Güneşli kış pazarı, evde pineklemenin verdiği sızıntı bir taraftan. Sezon ortası herkes, karlı dağlar, ormanlar paylaşmış. Kimi kayakta, kimi kocaman lastikli donanımlı araçlarıyla kar kamplarında. İçim sızım sızım, kayak takamadık ayağımıza sezon geçiyor diye hayıflanırken...

yılı aşkın bir süredir kayak, son 20 yıla yakın zamanını da 4x4 araçlarla geçirmiş damar bir Off-Road yarışçısı olarak, alıp başını gitmek üzere geçen haftanın en iyi teklifini aldım. Güneşli kış pazarı, evde pineklemenin verdiği sızıntı bir taraftan. Sezon ortası herkes, karlı dağlar, orman-

lar paylaşmış. Kimi kayakta, kimi kocaman lastikli donanımlı araçlarıyla kar kamplarında. İçim sızım sızım, kayak takamadık ayağımıza sezon geçiyor diye hayıflanırken... Merel’in mesajı patladı…(telefonda öyle kayıtlı:) - Abi salı boş musun? - İç ses: (aslında hayır) N’oldu?

- Gel bir Amarok testi yapalım. - Canyon mu yoksa? :) - Evet … - Aklıma değişik bir fikir geldi, Kartalkaya:)) - Uzak muzak... - Sabah 5:00 haraket, 8:30 Şerafettin’in Yayla restoranda şömine başı sucuklu yumurta... - Merel: Abi ne diyosun, tamam :)

::TEST:: VOLKSWAGEN AMAROK CANYON 2.0 BiTDI Bugün Amarok Canyon amaç değil araç. Amaç kaçmak. Belki kayak, belki sucuklu yumurta… Off-Road aracını amaç olarak gören, bu amaç için enerji ve zaman harcayan çok arkadaşım var. Ben de onlardan biriyim; ama 4X4 araç gerçekten ulaşmak istenen yere giden araçtır. Bugün ve sonrası için mottomuz bu. Aradığım ve alıştığım konfor, güç, sürüş güvenliği olsun. Sakınmadan kullanabileyim. Binek araç konforunda beni ulaştırsın. Yoldan keyif alayım. Ama... İşte en kritik nokta burası, dikkat!.. Bir gözüm kayarda bu yol nereye çıkar dediğim yerde, bir sapakta, yol olmayan yerde beni hayat normallerinden ayırıp içimi bir karıştırsın. Rotadan sapmanın tatlı keyfini bana tattırsın. Evet saptık, tabii ki bir yere çıkmadı. Trafo yoluymuş; ama yolun bittiği yere kadar biraz da trafikten uzak yapılabilecek küçük yaramazlıklarla süzüldük. Biraz arkadan kaydırmak istedim; ama bu teknolojik araçlara nasıl alışabilirim bilemiyorum. Benim gibi bir Off-Road dinosunun anlamayacağı kadar karışık bir teknoloji. Araç benimle inatlaştı. Bence Amarok bu işi çözmüş. Sürekli 4 çeker ve otomatik kilit, kullanıcıya çok fazla karar bırakmadan sürüş keyfi su-

Aradığım ve alıştığım konfor, güç, sürüş güvenliği olsun. Sakınmadan kullanabileyim. 94

::TEST:: VOLKSWAGEN AMAROK CANYON 2.0 BiTDI

Otomatik vites Volkswagen Amarok çekiş sistemi 2 çeker seçeneği sunmuyor.

::TEST:: VOLKSWAGEN AMAROK CANYON 2.0 BiTDI

nuyor. Tercihimi ben yapmak isterim derseniz diğer Amarok 4x4 modellerindeki manuel kilit seçeneğini extra olarak talep edebilirsiniz.

Otomatik vites Volkswagen Amarok çekiş sistemi 2 çeker seçeneği sunmuyor. WV 4Motion teknolojisi daha güvenli sürüş tercihi ile yakıt ekonomisini biraz gözardı etmiş. 8 ileri otomatik şanzımana sahip Amarok, vites geçişlerini hissettirmiyor; ancak bu araçta H/L seçeneği yok. 4x4 araçları extrem şartlarda kullanan sürücüler için biraz yabancı. Amarok fazla 4x4 sürüş deneyimi gerektirmeyecek Off-Road Asist ile otomatik kontrol sağlıyor. Bunu bir anlamda Low seçeneği yerine düşünebiliriz. Asist tercihi elektrikli bir buton ile sağlanıyor. Yolun bittiği yerde, bol karda sorun yaşamadık.

Volkswagen Amarok Canyon, birkaç saatlik karda sürüş için bana yetti . Tek araç olunca fazla ileriye gitmeden dönmek lâzım; ama dönüşte başka bir Canyon ile karşılaşmak ilginçti. Bir yere çıkmıyor desek de yoluna devam etti. Hani şurdan bir kaptır, olmadı ben seni çekerim deseydim öğleden sonraki kayaktan olabilirdim. Adamı rahat bırakmak en iyi karardı. Bu arada önemli bir ayrıntı, özellikle ticari araçlarda zorunlu olan kış lastiği ile elbetteki sürüş güvenliği artıyor. Kaygan zeminde doğru

traksiyon önemli ve karda kış lastiği kullanmak çok şeyi farklılaştırıyor. Güzel, güneşli bir gündü. Daha önce girmediğim yayla yollarında sürüş keyfi ve sonrasında kayak, hafta ortasında mis gibi geldi. Dönüşte yine Şerafettin’e uğrayıp Yengenin muhteşem mantısını da ihmal etmedik. Araç içi donanım ve konfor, uzun yol için iyi hissetirecek düzeyde. Bir gün içinde çok şey yapmış olarak karmaşaya geri döndük. Amaç buydu...

Off-Road şartları çok değişkendir. Her aracın extreme şartlar için donanımı farklıdır ve kullanıcının kendi limitleri ile sınırlıdır. Coğrafik şartlara ve tercihlere göre de değişir. Standart Off-Road kullanımı için 2.0 litre 180 Hp güç ve 420 Nm tork birçok kullanıcının beklentisini karşılayacak düzeyde; ancak Extrem şartlar için modifikasyon planı olan kullanıcılar, yani başa dönersek amacı farklı olanlar manuel Amarok modellerini tercih etmeliler. Manuel kilit ve Low gear seçeneği Amarok’u daha extreme şartlarda kullanmak için gerekebilir.

::TEST:: MERCEDES-BENZ G350 BLUETEC

Dostları Aslanlar ve Kaplanlar

100

Tecrübeli Off-Road sürücümüz Heytem Dağıstanlı, bu ay test sürüşü için Mercedes-Benz G 350 BlueTEC’in direksiyonuna geçti. Ona göre G Serisi dağlarda, ormanlarda yaşayan, öğlen yemeklerini bufalolarla, zebralarla, birlikte yiyen bir canlı gibi. Yazı: Heytem Dağıstanlı Fotoğraflar: Mehmet Erel

101

::TEST:: MERCEDES-BENZ G350 BLUETEC

Mercedes-Benz G serisinin bendeki konumlandırılması şöyledir; sanki dağlarda, ormanlarda yaşayan, öğlen yemeklerini bufalolar, zebralar, doğanlar ve şahinlerle birlikte yiyen; akşam yemeklerini de aslanlar ve kaplanlarla kibarca, yanında bir kadeh şarapla alan, klass bir canlı.

evgili Mehmet Erel, Mercedes ML 350 test ve yazı gezimizden sonra, Mercedes G 350 BlueTEC ile bir test yapalım dedi. Tabii haliyle G serisinin herhangi bir aracı ile test herkesi heyecanlandırıyor.

ve kaplanlarla kibarca, yanında bir kadeh şarapla alan, klass bir canlı. İzin günlerinde de şehre inip yaramazlık yapıyor gibi hissediyorum. Akşamları kesinlikle otoparktan kaçıp tekrar ormana döndüğüne eminim.

Yol izlenimleri Yol tutuşu, direksiyon hakimiyeti yüksek bir araç olmasına rağmen harika, oturuş pozisyonu tam bir Off-Road aracı; ama herkes hoşlanmayabilir. Maslak, Bahçeköy,

102

Kemerburgaz yolunun virajlarını nefis alıyor. 1 yıldızlı Off-Road yolları izlenimi Asfaltta giderken tabii ki büyük bir merak var, acaba biraz zorlasak ne olur diye. Zaten G kasa sahiplerinin hepsinde bu isteğin olduğuna eminim. Sürekli asfalttan o yaprakların arasına atlamak istiyor G kasa. Çıktık yoldan ve o nefis süspansiyon çalışmaya başladı. Zorlu bir parkura girmek üzereyiz; ama G 350 şu anda çok başarılı.

103

::TEST:: MERCEDES-BENZ G350 BLUETEC

Yol tutuşu, direksiyon hakimiyeti yüksek bir araç olmasına rağmen harika, oturuş pozisyonu tam bir Off-Road aracı; ama herkes hoşlanmayabilir. Editörün Notu Mercedes-Benz G350 BlueTEC’in 3.0 litre hacimli V6 dizel motoru 211 Hp güç ve 540 Nm tork üretiyor. G serisinde bulunan sürekli dört tekerlekten çekiş, senkronize aktarım kutusu ve 4ETS Elektronik Çekiş Sistemi uyum içinde çalışır. Mercedes-Benz’in çözümleri bu modelin tek bir tekerleği yere tutunabildiğinde bile sürüşe devam etmesini sağlar. Zorlu arazilerde uzun süspansiyon mesafeli iki sağlam aks, yerden gerekli yüksekliği ve gerekli çekiş gücünü ve sürekli AWD sisteminin tüm etkisini göstermesini sağlar. G serisindeki üç diferansiyel kilidi mantıksal bir sıra ile ayrı olarak kilitlenebilir. Sonuç olarak aracın yol tutuşunu ortama göre ayarlayabilirsiniz. Bir tekerlek çekişi kaybettiğinde güç en iyi tutuşa sahip olan tekerleklere dağıtılır. G-serisi yüzde 80’e kadar rampa çıkabilir, yüzde 54’e kadar yanal eğimlerde kararlı kalabilir ve 0.6 metreye kadar derin su içinde kullanılabilir.

104

105

::TEST:: MERCEDES-BENZ G350 BLUETEC

1 yıldızlı Off-Road yolları izlenimi Asfaltta giderken tabii ki büyük bir merak var, acaba biraz zorlasak ne olur diye. Zaten G kasa sahiplerinin hepsinde bu isteğin olduğuna eminim.

2 yıldızlı Off-Road yolları izlenimi Mehmet’le ön, arka ve orta diferansiyel kilitlerini denemeye aldık. Low Range moduna geçtik ve etaba daldık, sanki daha önce buralara gelmiş gibi gidiyor. Dik inişler çıkışlar, araç aldı başını gidiyor. Lastiklerimizin dördü de yere basıyor ve dönüyor. Mükemmel. Kilitlerimiz çalışınca istediğimiz kanala girip çıkabiliyoruz. Şanzıman oranları ile diferansiyel oranları harika. Arkadaşları aslanlar ve kaplanlar gibi yolu tutuyor.

Patilerimiz standart lastikler; ama Mehmet ile ortak kararımız yürümek; çünkü G yürümek istiyor. Kilitler mükemmel çalışıyor. Artikülasyon bundan daha iyi olamaz. Dizelin gücü tamamen tekerleklerde. Yol bitti, çok derin bir kanala

geldik. Oraya da girdik deneme amaçlı, pozumuzu verdik, çıktık. Mercedes-Benz G 350 BlueTEC, yakıt tüketimi yol performansı harika, Türkiye’de yüksek fiyatta olan nefis bir araç.

3 yıldızlı Off-Road yolları izlenimi Evet, geldik profesyonelce hazırlanmış Off-Road araçlarının geçebileceği çok derin, yanal eğimli, su dolu çukurların olduğu yerlere. Tek tereddütümüz lastikler.

106

107

::TEST:: ISUZU D-MAX 4x4 V-CROSS

Güçlü Hissetmek İçin İş ya da özel kullanım için bir pIck-up satın almayı düşündüğünüzde, birbirlerine çok benzemelerine karşın oldukça önemli farklılıkları olduğunu göreceksiniz. Ben de bu sayıda Isuzu D-Max’in en üst versiyonu V-Cross ile size ışık tutmaya karar verdim. Yazı: Mehmet Erel Fotoğraflar: Mert Kocabaş

108

109

::TEST:: ISUZU D-MAX 4x4 V-CROSS

Isuzu D-Max, pIck-up pazarının en önemli oyuncularından birisi. Tasarımı ve özellikleri ile göz dolduruyor. Üstelik V-Cross hariç TÜM versiyonları Türkiye’de üretiliyor.

onu çift kabin pick-up olduğunda dikkat etmemiz gereken pek çok nokta ortaya çıkıyor. 4x2 ya da 4x4, motor hacmi ve vergisi, yeni modelin piyasaya çıkış zamanı, 4H-4L gibi çekiş kontrol sistemleri, yol tutuşu ve arkada sarsıntı düzeyi, arka koltukta diz mesafesi vs. Örneğin bugün sıfır km bir Mitsubishi L200 aldığınızda, sadece 3-5 ay sonra yeni neslinin satışa sunulacak olması ve o zaman eski model bir araç kullanıyor olmak

110

keyfinizi bir hayli kaçırabilir. Yani parayı cebe koyup bayiye gitmekle bitmiyor bu iş. Isuzu D-Max, pick-up pazarının en önemli oyuncularından birisi. Tasarımı ve özellikleri ile göz dolduruyor. Üstelik V-Cross hariç tüm versiyonları Türkiye’de üretiliyor. V-Cross, D-Max ailesinin en üst versiyonu. Ön panjur, yan aynalar, arka tampon ve kapı kollarındaki kromlar ile dikkat çekiyor. Yan ba-

samaklar ise diğerlerinden ayrılan en önemli özelliği. 17” hafif alaşımlı jantlar ve 255/65 R17 lastikler göz dolduruyor. Çamurlukların genişletilmiş olması kaslı ve güçlü bir görüntü sağlıyor. Test aracımızda bulunan bagaj kapağı ve bagaj alanı yan barlar ilave ücretle alınabiliyor; ancak ben olsam bagaj kapağı olarak bu modeli değil daha estetik olan sürgülü tipi seçerdim.

111

::TEST:: ISUZU D-MAX 4x4 V-CROSS

+ + +

+ +

112

113

::TEST:: ISUZU D-MAX 4x4 V-CROSS

Test aracımızda bulunan bagaj kapağı ve bagaj alanı yan barlar ilave ücretle alınabiliyor.

İçeriye geçtiğimizde modern ve sıcak bir yaşam alanı karşılıyor bizi. Isıtmalı kahverengi deri koltuklar kalite ve konfor vurgusu yapıyor. İçeride bol miktarda açık ve kapalı fonksiyonel eşya gözü bulunuyor.

yer alan dijital klima tek bölgeli. Bazı rakipleri gibi artık, yani sürücü ve ön yolcu için ayrı ayrı çift bölgeliye geçmesi gerek.

Arka koltuklarda diz mesafesi oldukça tatminkâr. Üstelik arka süsSürücü ve ön yolcu için düşünülen ve pansiyonda yapılan iyileştirme sayeiç havalandırma ızgaralarının önüne sinde asfalt ve arazi konforu bir hayli gelişmiş. Pek çok rakibinden çok konumlandırılan gizli bardak gözdaha stabil ve özellikle arka kısımda leri ihtiyaç halinde açılıyor ve yazın klimanın soğuğu, kışın da kaloriferin daha yumuşak bir sürüş sunuyor. sıcağı sayesinde içecekleri olması gereken değerlere en yakın seviyede 2.5 litre Commonrail Çift Turbo Dizel motor, 3600 d/d’de 163 Hp güç ve tutmaya çalışıyor. 1400 d/d’den itibaren de 400 Nm Müzik sisteminde ses düğmesi sağ- tork üretiyor. da yer alıyor; ama alışması kolay. 5 ileri manuel seçimli otomatik viSistemin Bluetooth telefon bağlantısı trafikte sürüş riskinizi azaltırken tesle birlikte çalışan motor, sürücüsüne her koşulda yeterli gücü vereCruise Control uzun yolda daha az yorulmanızı ve hız limiti nedeniyle yi- biliyor. İçeriye aldığı ses miktarı bazı yebileceğiniz cezaların engellenme- rakiplerinden biraz daha yüksek olsa sini sağlıyor. Ön konsolun ortasında da rahatsız edici düzeyde değil.

114

115

::TEST:: ISUZU D-MAX 4x4 V-CROSS

Isuzu D-max V-Cross’da seçilebilir 4x4 Geçiş Sistemi bulunuyor. Vites kolunun arkasında yer alan bir düğme ile ister 2 çeker (sadece arkadan itiş), ister 4H ve isterseniz de 4L seçeneğini kullanabiliyorsunuz. D-Max, 2 tonluk ağırlığına rağmen yakıt tüketimi konusunda rakiplerine fark atıyor. V-Cross ile test sürüşümüz esnasında 100 km/s’de ortalama 7.5 litre yakıt tüketim verisi elde ettik. Bazı rakiplerinde bu değer 9.5 litre seviyesinde. IIsuzu D-max V-Cross’da seçilebilir 4x4 Geçiş Sistemi bulunuyor. Vites kolunun arkasında yer alan bir düğme ile ister 2 çeker (sadece arkadan itiş), ister 4H ve isterseniz de 4L seçeneğini kullanabiliyorsunuz.

116

Özellikle ağır arazi koşullarında 4L çekiş sistemi büyük önem kazanıyor. V-Cross’un kabiliyetlerini görmek için yılın en karlı günlerinde İstanbul-Bursa-İstanbul yolculuğu yaptık. Kış lastiklerinin de katkısıyla hiçbir yerde takılmadık. D-Max’e sahip olmanın arttırdığı özgüven ve yol boyunca çevredekilerin kıskanç bakışları da cabası. D-Max’te ESC (elektronik stabilite kontrolü), TCS (çekiş kontrol siste-

mi), ABS (kilitlenmeyi önleyici fren sistemi), EBD (elektronik fren dağılımı) ve BAS (panik fren yardım sistemi) aktif güvenlik sistemleri standart olarak sunuluyor. Güçlendirilmiş kabin, yaya koruma, sürücü ve yolcu hava yastıkları da pasif güvenliğe katkı sağlıyor. Isuzu D-Max’in liste fiyatı 97.000 TL; ancak elinizi çabuk tutarsanız 2014 modellerini bazı bayilerden 79.000 TL’ye kadar satın almanız mümkün.

117

::TEST:: HYUNDAI ix35 2.0 4x4

Şehirli Yakışıklı HyundaI, SUV-C segmentinde başarıya ulaşmış ix35 modelini makyajlayarak yeniledi. Model, daha şık tasarımıyla dikkat çekmesinin yanı sıra 2 litre dizel motor seçeneğinde sunulan 6 kademeli otomatik vitesle ön plana çıkıyor. Güçlü, ekonomik motoru ve sportif çizgileriyle yenilenen ix35 bakalım ne kadar arazi seviyor? Yazı: Sinan Akad Fotoğraflar: Mert Kocabaş

118

119

::TEST:: HYUNDAI ix35 2.0 4x4

akyajlanan Hyundai ix35, artık tüm otomobillerde olmazsa olmaz bir donanım haline gelen LED gündüz farlarına kavuşmuş. Bu ayrıntı altıgen ön ızgara ile birleşerek otomobili agresif kılmış. Yine büyük marka logosu ızgaranın üzerine konumlandırılırken sis farlarının yanında kullanılan krom detaylar otomobile şık bir görüntü kazandırmış. Yan bölümde karartılmış jantlar göze çarpıyor. Sportif bir görünüm kazandıran bu jantlar, 17 ve 18 inç olarak tercih edilebiliyor. Ön çamurluk ve arka çamurluktan kapılara doğru uzanan keskin hatlar otomobilin dinamizm ruhunu simgelerken akıcı bir tasarım da kazandırmış. Şişkin çamurluklar ve kapı altlarındaki siyah ayrıntılar size onun bir arazi aracı olduğunu da hatırlatıyor. Aynalarda yer alan LED farlar, sinyal verdiğinizde sizi görünür kılıyor; ancak tasarım gereği bu LED’ler sonradan eklenmiş hissi veriyor. Arka bölümde akıcı tasarım, eğimli arka cam ile ifade edilirken tampon ve bagaj kapağı üzerindeki keskin hat bütünlük duygusunu yansıtıyor. Oldukça beğendiğim ix35’e canı gönülden bir 9 veriyorum. İçe Bakış İç tasarım markanın kendi modellerini anımsatıyor. Orta konsolda kullanılan müzik sistemi, direksiyon simidi ve gösterge paneli bu kanıyı güçlendiren detaylar arasında. Gösterge grubu tipik Hyundai. 2 adet büyük yuvarlak gösterge, içinde 2 küçük gösterge daha, ortasında bilgi ekranı mevcut. Gayet okunaklı ve kendine has. Otomobilin birçok özelliğini direksiyon üzerinden kontrol etmek mümkün. Bunlar müzik sistemi, hız sabitleyici, yol bilgisayarı ve telefon; ancak yerleşimleri biraz ilginç. Ailemin 2000 senesinde aldığı bir otomobile çok benzettim. Direksiyonun bütün kollarına bir düğme konmuş. Yeri gelmişken; yol bilgisayarının bilgileri biraz dağınık gibi. Hemen

120

ne olduğu anlaşılmıyor. Müzik sisteminin kullanımı son derece basit ve performansı başarılı; ama insan bir multimedya istiyor. En azından dokunmatik ve renkli ekranlı bir cihaz. Lâkin müzik sisteminin USB ve AUX girişleri ile zenginleştirilmiş olması marka için olmazsa olmazlar arasında.

Ön çamurluk ve arka çamurluktan kapılara doğru uzanan keskin hatlar otomobilin dinamizm ruhunu simgelerken akıcı bir tasarım da kazandırmış.

İçeride dikkat çeken donanımlardan birincisi üç farklı sürüş moduna sahip direksiyon oluyor. “Normal”, “Comfort” ve “Sport” gibi 3 farklı seçeneği bulunan direksiyon, “Comfort” modda dar sokaklarda manevraları kolaylaştırırken “Sport” mod da direksiyon hassasiyetini arttırıyor. Bu sistem kullanım anlamında başarılı; ancak modları seçeceğiniz düğmenin erişilmesi zor yerde olması enteresan, yani direksiyonun arkasındaki göğüste. Bir diğer enterasan kumanda ise sürücüye en uzak konuma yerleştirilmiş rezistans düğmesi. Sebebi ise sağdan direksiyonlu modelde o düğme start düğmesi. İçeride sunulan bir diğer donanım otomatik park sistemi. Orta konsoldaki bir tuş ile aktif edilen bu sistem, sizin yerinize aracın sağa veya sola paralel park etmesini sağlıyor. Yön seçimini tuşa birkaç kez basarak yapabiliyorsunuz. Hyundai ix35 anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemini de kullanımınıza sunuyor. Bu sayede anahtarı cebinizden çıkarmadan araca giriş ve çalıştırma işlemlerini rahat bir şekilde yapabiliyorsunuz. Otomobilde hafif arazi koşulları için bir de eğim iniş kontrol sistemi sunulmuş. Bu sistem sayesinde ix35, en dik rampadan bile 8 km/h sabit süratle iniyor. Siz bu sırada sadece direksiyonla ilgileniyorsunuz. Premium “SUV” larda bulunan bu özelliğin ix35’te de olması hoş olmuş. Orta konsolda ise yeteri kadar göze yer verilmiş. Hem el freninin yanında bulunan bardaklıklar, hem geniş kolçak, hem de vites kolunun önünde bulunan göz, ki içinde USB

121

::TEST:: HYUNDAI ix35 2.0 4x4

Otomobilin birçok özelliğini direksiyon üzerinden kontrol etmek mümkün. Bunlar müzik sistemi, hız sabitleyici, yol bilgisayarı ve telefon; ancak yerleşimleri biraz ilginç. Ailemin 2000 senesinde aldığı bir otomobile çok benzettim. ile aux girişi mevcut, birçok eşyanızı koymanızı sağlıyor. Bir diğer hoşuma giden nokta da arka koltukların da ısıtılma sistemiyle donatılmış olmasıydı. Ayrıca arkada oturanlar, geniş açılır tavan ve yüksek oturma pozisyonu sayesinde ferah bir ortamda seyahat ediyorlar. Boyut anlamında rakiplerinden daha küçük ölçülere sahip

122

olmasına rağmen Hyundai ix35, iç mekândaki yolculara yeteri kadar hacim sunuyor. Bagaj hacmi ise 591 litre. Bu değer birçok rakibini kıskandıracak nitelikte. Çocuklu aileleri ise çok mutlu edecek, bizi etti. Tek olumsuz tarafı ise gene gece aydınlatılmayan bazı kumandalar ile iç aksamın genelinde kullanılan sert plastik kalitesi oldu. Bu sınıftaki bir

modelden insan biraz daha kalite bekliyor; çünkü sert plastik kullanımı ister istemez işçilik hatalarını da ön plana çıkarıyor. Tabii multimedya olmaması da bir eksiklik olmuş. İç tasarım ise yeterli donanım ve sunduğu geniş ferah ortam ile benden 8 aldı. Motor Yenilen ix35, ülkemize 1.6 litrelik

benzinli ve 2 litrelik dizel modelle geliyor. Her iki motora da otomatik şanzıman seçeneği sunuluyor. Testimize ise 2 litrelik dizel motorlu ix35 geldi. Dizel motor ülkemizde sadece otomatik vites seçeneği ve 4 çekerden çekiş sistemi ile satılıyor.

Nm tork sunuyor. Harika değerler. Bu değerleri tekerleklere 6 ileri otomatik şanzıman iletiyor. 100 km’de şehir içinde 9.1 l, şehir dışında 6.1 l ve ortalama 7.2 l tüketen ix35 biraz gözümü korkuttu. Bakalım ben neler yapacağım?

1995 cc hacmindeki 4 silindirli 16 supaplı turbo motor, 135 kw (181 hp) güç ve 1.800 / 2.500 d/d’da 392

4 tekerlekten çekiş sistemi ise elektronik kontrollü. Siz içerden bir düğmeye basarak sistemi devreye

alabiliyorsunuz. 65 km/h’ye kadar sistem devrede kalıyor, sonrasında otomatik olarak çıkıyor. Sebebi sistemi korumak. Bu yüzden yazının başında size “SUV” dedim. Yani şehir içinde kullanılacak yüksek otomobil desek daha doğru olacak; ancak motorun canlılığı ile şanzımanın uyumu ve yumuşak vites geçişleri beni oldukça mutlu etti. Benden güzel bir 8 aldı.

123

::TEST:: HYUNDAI ix35 2.0 4x4

Yol Durumu ix35, sert süspansiyonları nedeniyle konforlu yolculuklar vaat etmiyor. Az miktarda yol sesi alan otomobil yoldan gelene darbeleri iç mekânda hissettiriyor. ix35, ağabeyi ix55’le karşılaştırıldığında daha sert bir sürüş karakterine sahip. Tabii bu sertliğin avantaja dönüştüğü nokta yol tutuşu oluyor. Kolay kolay çizgisinden ayrılmayan ix35, özellikle peş peşe girilen virajlarda önden kayma eğilimi gösteriyor. ESP’nin standart sunulduğu araç herhangi bir terslikte ESP’nin etkili dokunuşlarıyla tekrar yolunu bulabiliyor. Bilgisayar tarafından kontrol edilen orta diferansiyel kilidine sahip ix35, normalde önden çekişli olarak kullanılıyor. Ön lastiklerin zora düştüğü anlarda ise güç 4 tekerlek arasında paylaştırılıyor. İlle de Off Road yapacağım diyenlere; sırasıyla yaklaşma, ayrılma ve tepe açıları 24.2, 26.9 ve 17 derece. Maksimum 50 cm sudan geçebilen aracın arazi performansı, bu sınıfta araç alan kişilerin çoğunun araziye hiç girmeyeceği düşünülürse oldukça iyi. Özellikle orta diferansiyel kilidi ix35’i çok zorlamadığınız sürece yolda bırakmıyor.Tabii lastiklerin de asfalt yol için olduğu düşünüldüğünde insan çamurlu bir yola bile girmeye korkar; ama ben kendimi feda ettim ve sizin için azıcık off road yaptım. Yolda kalmadım; ama işler çok da kolay olmadı. Çoğu yerde ix35 ile saplanma tehlikesi atlattım; ama saplanmadım. Bir kez daha anladım ki bu tip modeller en fazla sizi dağa

124

kayak yapmaya götürür. En beğendiğim özelliği ise aynaya yerleştirilmiş geri kamera görüntüsü ve otomatik park sistemi. Tabii hızlanma ve otomatik vites yumuşaklığı ise övgüye değer. Yakıt tüketimine sıra geldi. ix35 müsrif değil; ama cimri de değil. Şehir içinde 100 km’de 11 litre tükettim. Otoban kullanımında ise bu değer 8 litrelere kadar geriledi. Ortalama da ise 10 litre diyelim ki elimiz alışsın. Yol durumundan da 8 alan ix35 son düzlüğe girdi. Bence Şehir içinde “SUV” kullanmanın bazı avantajları var. Bozuk zeminli yollardan ve ani çıkan engellerden rahatlıkla sıyrılmanızı sağlıyor. En önemlisi, yerden yüksek yapısıyla trafiğe daha hâkim oluyorsunuz. Güvenlik olarak EuroNcap testinden 5 yıldız alan ix35, trafiğimizde insanın içini rahatlatıyor. Gelelim sadede; çocuklu aileler, evcil hayvanı olanlar için ideal bir seçenek olmuş. Lâkin iş geliyor fiyata dayanıyor. Yazıyı yazdığım tarihteki liste fiyatı: 136.520 TL, kampanya ile 132.500 TL olmuş. Para saadet getirmez diyenlere selam olsun. Hemen not ortalamasına bakalım: 8 almış. O zaman bir gidip kullanmakta fayda var derim.

Bilgisayar tarafından kontrol edilen orta diferansiyel kilidine sahip ix35, normalde önden çekişli olarak kullanılıyor. Ön lastiklerin zora düştüğü anlarda ise güç 4 tekerlek arasında paylaştırılıyor. İlle de Off Road yapacağım diyenlere; sırasıyla yaklaşma, ayrılma ve tepe açıları 24.2, 26.9 ve 17 derece. 125

::MOTORSPORLARI::

İSOFF 2014 ÖDÜL TÖRENİ

İSOFF 2014 İ ÖDÜL TÖRENİ İSOFF 2014 Ödül Töreni ve Gala yemeği, 22 Ocak Perşembe akşamı Baltalimanı Portexe’te üyelerin ve davetlilerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

SOFF üyeleri ve aileleri, çok sıcak ve eğlenceli geçen gecede, misafirleriyle beraber güzel saatler geçirdiler. Hoş geldiniz kokteyli sonrası yenilen yemeklerin ardından Ödül Programı’na geçildi. İstanbul Off-Road Kulübü Başkan Yardımcısı Arda Gürayman’ın açılış konuşması ile başlayan, 2014 sezonu boyunca yaşananların anlatıldığı, görüntüler ile devam eden gecede davetliler keyifli anlar yaşadı. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Genel Sekreteri Mete Bayrakçı’nın da katılım gösterdiği gecede TOSFED’e, İstanbul Gözetmen Kurulu’na, sponsorlara, organizasyonlarda görev alan üyelere verdikleri destek ve Off-Road’a gösterdikleri ilgi için teşekkür plaketleri verildi. 2014 Huma Oto Trial Kupası ve 2014 İSOFF Challenge’da dereceye giren ekiplerin kupalarının verilmesi sonrası başlayan eğlence, ilerleyen saatlerde İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasıyla Portaxe’in terasında variller içinde yanan ateş ve sıcak şarap eşliğinde geç saatlere kadar devam etti.

CHALLENGE 2014 GENEL KLASMAN Birincisi İlyas Tahincioğlu İkincisi Ali İşeri Üçüncüsü Ahmet Tınkır Co-Pilot Birincisi Mert Tahincioğlu Co-Pilot İkincisi Berk İşeri Co-Pilot Üçüncüsü Rafet Yılmaz SINIF 1 S1 Sınıfı Birincisi Ali İşeri S1 Sınıfı Co-Pilot Birincisi Berk İşeri S1 Sınıfı İkincisi Ali Çetin S1 Sınıfı Co-Pilot İkincisi İsmail Serinel S1 Sınıfı Üçüncüsü Fatih Eren S1 Sınıfı Co-Pilot Üçüncüsü Erol Eren SINIF 2 S2 Sınıfı Birincisi Leyon Benzesin S2 Sınıfı Co-Pilot Birincisi Baybars Öztürk S2 Sınıfı Co-Pilot Birincisi Ayhan Kılıç S2 Sınıfı Co-Pilot Birincisi Alper Koçali S2 Sınıfı İkincisi Kemal Sarıgül S2 Sınıfı Üçüncüsü Ali Doğaner SINIF 3 S3 Sınıfı Birincisi Tolga Yılmaz S3 Sınıfı Co-Pilot Birincisi Ejder Erişti S3 Sınıfı İkincisi Tarik Gökbay S3 Sınıfı Co-Pilot İkincisi Fatih Aydın S3 Sınıfı Üçüncüsü Erkan Dağlar S3 Sınıfı Co-Pilot Üçüncüsü Hürsemih Noyan S3 Sınıfı Co-Pilot Üçüncüsü Ahmet Altuntaş SINIF 4 S4 Sınıfı Birincisi Ahmet Tınkır S4 Sınıfı Co-Pilot Birincisi Rafet Yılmaz S4 Sınıfı İkincisi İlyas Tahincioğlu S4 Sınıfı Co-Pilot İkincisi Mert Tahincioğlu S4 Sınıfı Üçüncüsü Fehmi Bağcı S4 Sınıfı Co-Pilot Üçüncüsü Mustafa Akın HUMA OTO TRIAL 2014 Genel Klasman Birincisi Adnan Ofluoğlu Genel Klasman Birincisi Emirhan Kutlu Genel Klasman İkincisi Kubilay Tüfekçi Genel Klasman İkincisi Tarık Gökbay Genel Klasman Üçüncüsü Hüseyin Afşar Genel Klasman Üçüncüsü Uğur Kalaycı Genel Klasman Üçüncüsü Ahmet Çepni Genel Klasman Co-Pilot Birincisi Ahmet Yurtseven Genel Klasman Co-Pilot İkincisi Hürsemih Noyan Genel Klasman Co-Pilot İkincisi Bülent Gültekin Genel Klasman Co-Pilot Üçüncüsü Nurullah Ateş Genel Klasman Co-Pilot Üçüncüsü Mürsel Özdemir Genel Klasman Co-Pilot Üçüncüsü Burak Ayvaz

126

127