otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Nisan 2013 Yıl:1 Sayı:3
Kurthan Tarakçıoğlu ‘‘ KAZANANLAR KULÜBÜ’’
İsmet Karaman Sorularınızı Yanıtlıyor
Sürüş İzlenimi
Sürüş İzlenimi 1,6 dCi 130 Hp
Ford B-Max Sürüş İzlenimi
Megane GT Line
AUDI S3 SEDAN
VOLVO V40 CROSS COUNTRY
Yenilik: Mercedes-Benz CLA 45 AMG
KTM 1190 ADVENTURE PEUGEOT 301 1.6 HDi
Ve ilginizi çekecek daha birçok konu ile sizlerleyiz...
İçindekiler
KÖŞE
S. 20
Kazananlar Kulübü
LANSMAN S. 040 Volvo V40 Cross Country
TEST
S. 096
A180 BlueEFFICIENCY
TUNNING
Smart fortwo BoConcept
HOBİ
S. 144
S. 170
Toyota Supra - RC
Kısa haberler
Otomotiv dünyasından son haberler
006
Yenilik
Audi S3 Sedan
012
Yenilik
Mercedes-Benz CLA 45 AMG
016
Kurthan Tarakçıoğlu
2012’de Kazananlar
020
Yenilik
Range Rover Sport
024
Yenilik
Hyundai HND-9
028
Yenilik
Subaru WRX Konsept
034
Ertuğrul Ersin
Ajanslar Sabah 9’da İşbaşı Yapmaz
038
Lansman
Volvo V40 Cross Counrty
040
Osman Yavuz
Kimin Eli Kimin Cebinde? Çarpık İlişkiler
050
Sürüş İzlenimi
Ford B-Max 1.5 Duratorq TDCi
052
Cihad Başusta
Babayiğit Çıkmadı ...
058
Sürüş İzlenimi
Renault Megane GT Line Energy 1.6 dCi
060
Alptekin Işıkalp
Kayma Kontrolü
070
Sürüş İzlenimi
Peugeot 301 Allure 1.6 lt HDi 92 hp
072
Cenk Ceylan
Deniz Sezonu Yaklaşıyor
080
Sürüş İzlenimi
Honda CR-Z
082
Mehmet Taşanyürek
Ford Escort RS
092
Sürüş izlenimi
Mercedes-Benz A180 BlueEFFICIENCY
096
Sürüş İzlenimi
Ford Mondeo 1.6L Duratorq TDCi
102
Sürüş İzlenimi
Mercedes-Benz GLK 220 CDI 4Matic
110
Sürüş izlenimi
Fiat 500 By Gucci
116
Sürüş izlenimi
Nissan Qashqai 1.6 dCi 130 Hp Platinum AVM 124
Sürüş izlenimi
Hyundai Elantra 1.6 CVVT Tune Navigasyon 130
Sürüş İzlenimi
KTM 1190 Adventure
132
By Crow
“Loeb Secrets”
140
Tuning
Smart Fortwo Boconcept
144
Teknik Danışman
İsmet Karaman
148
Motorsporları
Ege Rallisi
150
Motorsporları
Fiyortlar Ülkesinde Sürüş Keyfi
162
Hobi
RC Toyota Supra
170
Zor Yollar
Gebze-Şile-Ağva-İzmit-Kerpe ve Civarı Gezisi 174
Künye Merhaba.
Otomobil News sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık otomobil kültürü dergisidir.
Sizler için bu ay yine keyifle okuyacağınız 11 formadan fazla dopdolu bir dergi hazırladık.
Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com
Nisan sayımızla birlikte dergimizde bazı değişiklikler yaşandı. Öncelikle Genel Yayın Yönetmenimiz Ahmet Said Özen “ddtc” (drift-dragtuning-custom) isimli yepyeni bir e-dergiye start vererek kendisine yeni bir yol çizdi. Sevgili dostuma yeni dergisinde başarılar diliyor ve her zaman yanında olduğumuzun altını çiziyorum. Zaten Ahmet Said de ilerleyen günlerde yazılarıyla bizlerle olmaya devam edecek.
Görsel Tasarım sudesign www.sudesign.co
Lorem ipsum dolor sit
Reklam Rezervasyon amet, Cenk Yılmaz consectetuer cenk.yilmaz@erelmedya.com adipiscing elit, Redaktör Serap Durmaz Fotoğraflar Mete Özhersek meteozhersek@gmail.com Yiğit Çırpanlı Efe Yerce Mert Kocabaş Kerim Ozan
Otomobil News’da yaşanan diğer bir gelişme ise otomotiv sektörümüzün tartışmasız en önemli ve değerli isimlerinden birisi olan Sayın Kurthan Tarakçıoğlu’nun ailemize katılmaya karar vermiş olması. Kurthan Bey, Nisan sayımızdan itibaren her ay “Kazananlar Kulübü” köşesi ile sizlerle birlikte olacak. Ailemizin birbirinden değerli yazarları arasına katılmayı uygun gördüğü için Kurthan Bey’e gönülden teşekkür ediyor ve yazılarını keyifle takip edeceğinizi düşünüyorum.
Teknik Danışman İsmet Karaman ikaraman@otomobilnews.com Katkıda bulunanlar Adil Küçüksarı Ahmed Said Özen Alptekin Işıkalp Aydın Dikim Cenk Ceylan Cihat Başusta Eren Tekin Ertuğrul Ersin Kanat Kale Kurthan Tarakçıoğlu Murat Öztürk Osman Yavuz Sinan Akad Şükrü Balcı Yavuz Yılmaz
Üç ay önce e-dergi formatı ile yayın yelpazesini genişleten Otomobil News, tam iki yıl önce otomotiv portalı olarak hayata gözlerini açmıştı. 15 Nisan’da 2. yaş günümüzü kutluyoruz. Bu süre boyunca bizlerle olan, maddi-manevi desteğini esirgemeyen tüm dostlarımıza, ayrıca bugüne kadar bizleri takip eden siz değerli okuyucularımıza teşekkürü borç biliyoruz.
Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20
Daha nice yıllar birlikte olabilmek dileğiyle…
Buradayız... otomobilnews.com /otomobilnews
editör
/otomobilnews
Mehmet Erel otomobilnews
mehmet.erel@erelmedya.com
KISA HABERLER
Shell Türkiye 90 yaşında Türkiye’nin en köklü şirketlerinden Shell Türkiye, 90’ıncı yılını kutluyor. 7 Mart 1923 tarihinde akaryakıt ve madeni yağ dağıtımıyla Türkiye’deki faaliyetlerine başlayan Shell, bugün perakende satışlardan arama ve üretime, kimya, denizcilik ve havacılık satışlarından madeni yağ ihracatına kadar enerjinin her alanında başarıyla faaliyet gösteriyor. Shell Türkiye, 90’ıncı yılını 2013 boyunca çeşitli etkinlikler ile kutlayacak.
Metropol yaşamın gereksinimleri düşünülerek tasarlanan ve ilki 2010 yılında Paris’te faaliyete geçen Peugeot City konseptinin dördüncü temsilcisi Elmas Peugeot City, İstanbul Okmeydanı’nda hizmete açıldı. Peugeot, bu mağaza konsepti ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Değişen ve gelişen tüketici ihtiyaçlarının yanı sıra genişleyen bayi teşkilatının da beklentilerini karşılamak adına Türkiye’de bir örneği dahi olmayan, özel ve farklı bir mağaza olan Peugeot City’de müşterilerini ağırlıyor.
Elmas Peugeot City Okmeydanı’nda hizmete açıldı.
Audi’den alüminyum girişimine destek Audi AG, sistemin temel malzemesi olan alüminyumun sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Alüminyum İdari Girişimi’ne dahil oldu. Otomotiv sektöründe hafif yapı teknolojisinin öncüsü olan Audi, sürdürülebilir alüminyum için global bir standart oluşturup, gelecekte sertifikalı alüminyum kullanarak otomobillerinin çevreye etkilerini daha da iyileştirmeyi hedefliyor.
otomobilnews / 006
Fiat’ın Ticarilerine İngiltere’den ödül Tofaş’ın Bursa’daki fabrikasında üretilen ve yeni Fiat Doblo baz alınarak geliştirilen, kasalı kamyonet Fiat Pratico ile fikri mülkiyet haklarının tamamı Tofaş’a ait olan Fiat Fiorino’ya İngiltere’den ödül geldi. Trade Van Driver isimli, İngiltere’nin önde gelen ticari araç odaklı dergisinin editörleriyle ve perakende müşterileriyle yaptığı ortak oylamalar sonucunda Fiat Fiorino, “Trade Van Driver Awards 2013” kapsamında “Yılın En İyi Şehir İçi Vanı”, Fiat Pratico ise “Yılın En İyi Küçük Kamyoneti” seçildi.
Yeni Golf’e yılın otomobili ödülü
Golf VII, ‘World Car of the Year’ (WCOTY) ödülünü de alarak dünyanın en iyi otomobili seçildi. Yeni Golf, ödülleri toplamaya devam ediyor. Uluslar arası jüri tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde Golf VII, ‘2013 World Car of the Year’ ödülüne layık görüldü. Golf modelinin aldığı ödüller arasında bir kilometre taşı konumunda yer alan ödül, New York Uluslararası Otomobil Fuarı’nda verildi.
Mazda6, “red dot” tasarım ödülünü kazandı Yeni Mazda6, olağanüstü ürün tasarımı sayesinde uluslararası düzeyde kabul gören 2013 red dot ödülüne layık görüldü. Böylece Mazda; yeni, göz alıcı öncü modeli ve şirketin devrim yaratan “KODO – Hareketin Ruhu” tasarım teması ile başarılarına bir yenisini daha kattı.
007 / otomobilnews
KISA HABERLER
Volvo’dan yenilikçi dizel motorlar Volvo Car Grubu’nun yeni motor ailesi VEA, yeni nesil dizel motorlarda yakıt tüketimini azaltmaya yardımcı olan dünyanın ilk i-ART teknolojisi ile yıl sonunda satışa sunulacak. Common rail motorlarda her yakıt enjektöründen basınç geri bildirimi alan sistem yerine, geleneksel tek basınç sensörüne sahip i-ART teknolojisi, tüm silindirleri sürekli izlemeye olanak tanıdığı gibi, her dört silindir için yanma başına yakıt püskürtülmesine de olanak tanıyor.
Michelin’in Güvenli Filo Ödülü Abbott’un oldu LeasePlan ve Ekonomist dergisi işbirliğiyle düzenlenen “Yılın Filo Yöneticileri Yarışması” sonuçlandı ve 4 kategoride 2012 yılının en başarılı filo yöneticileri belirlendi. Michelin’in Güvenli Filo Ödülü’nü Abbott, Ekonomist’in Yılın Filo Yöneticisi Ödülü’nü Coca-Cola içecek, Peugeot’nun Yeşil Filo Ödülü’nü TNT Express, LeasePlan’ın KOBİ Filo Yöneticisi Ödülü’nü ise Kalpakçıoğlu Gıda aldı.
Toyota yine en değerli marka seçildi Toyota, dünyanın lider marka değerlendirme ve pazarlama ajansı olan Brand Finance tarafından BrandFinance Auto 50 2013 raporunda en değerli otomotiv markası olarak seçildi. Toyota, 2007 yılından bu yana BrandFinance® Global 500* raporu içerisinde tüm otomobil üreticileri arasındaki liderlik pozisyonunu korumayı sürdürüyor.
otomobilnews / 008
Fiat Panda’ya Dualogic şanzıman Fiat’ın küçük sınıftaki şehir içi kullanım özellikleriyle efsaneleşen modeli Panda’nın, çevreci Twinair motor ve otomatik şanzımanla kombine edilen versiyonu ülkemizde satışa sunuldu. 0.9 litre hacimli 85 HP’lik Twinair motoruyla olduğu kadar otomatik şanzımanıyla da ön plana çıkan yeni Fiat Panda, ekonomik olmasının yanı sıra iç mekân ferahlığı ve fonksiyonelliği ile bir şehir otomobilinden daha fazlasını arayanlara hitap ediyor.
Volkswagen ticari araçlarda yüzde 10’a varan indirim
Volkswagen ticari araç, uygulamaya aldığı yeni kampanyasında yüzde 10’a varan cazip indirim olanakları sunuyor. Caddy modellerinde yüzde 8.5, Transporter ve Caravelle modellerinde yüzde 10.0’a varan indirimin uygulandığı kampanyada, Crafter model ailesinde yüzde 4.0, Amarok’ta da yüzde 6.0’ya varan indirimler sunuluyor.
Opet AdBleu kullanıcıları ile buluştu Opet AdBlue, konusunda tek ve en büyük organizasyon olan Beton Fuarı 2013’te müşterilerle buluştu. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Beton Fuarı, hazır beton ve inşaat sektöründe kullanılan tüm araç, makine, ekipman ve hammadde üreticileri ile kullanıcılarını bir araya getirdi. Opet Fuchs Madeni Yağ A.Ş. Ürün Müdürü Turgut Burak Şenay, fuarın 15 bin ziyaretçiyi ağıladığını belirterek, Opet AdBlue konusunda önemli bağlantılar kurduklarını belirtti. Şenay, 18 litrelik bidon ve 1000 litrelik IBC ambalajları ile 2009 yılından bu yana AdBlue pazarında öncü konumunda olduklarına işaret ederek, “Ağır Ticari araçlarda SCR sisteminin işlevini görebilmesi için AdBlue’nun onaylı ve dünya standartlarında olması zorunludur. Opet AdBlue, pazara sunulduğu ilk günden beri global standartları en üst seviyede karşılamakla kalmayıp, bunun her Opet AdBlue ambalajında sürekliliğini takip ve garanti etmektedir.” dedi. 009 / otomobilnews
KISA HABERLER
Pirelli 2012’de net kârını yüzde 27 arttırdı 2012 yılına ait finansal sonuçlarını açıklayan Pirelli, premium segmentteki büyümesi ve verimliliğe odaklanması sayesinde rekor kârlılık elde etti. Toplam yatırımları 471 milyon Euro’ya ulaşan Pirelli’nin 2011 yılına göre cirosu yüzde 7.4 artışla 6.072 milyon Euro’ya ulaşırken, faiz ve vergi öncesi kârı yüzde 34, premium segment cirosu ise yüzde 21 arttı.
Volvo’dan otomobilin gövdesini saran hava yastığı teknolojisi Volvo Car Group External Vehicle Protection –Araç Gövdesi Koruma (EnVeloP) sistemiyle yine bir ilke imza attı. External Vehicle Protection - Araç Gövdesi Koruma sistemi, mevcut hava yastığı sistemleriyle benzer malzemeden üretilmiş bir balondan oluşuyor. Bu balon, vakumla çekilerek katlanıyor ve otomobilin tavanına yerleştirilen küçük bir bölmede gizleniyor. Balon, bir başka otomobil ya da yol kenarındaki bir nesneyle kaçınılmaz bir çarpışma halinde ve hatta suyla kaplı bir zemine yaklaşırken bile göz açıp kapayıncaya kadar açılıyor.
Hyundai web sitesi yenilendi Hyundai’nin güncel ürün gamının en ince ayrıntılarıyla sunulduğu www.hyundai.com.tr tamamen yenilenerek geliştirildi. Hyundai Motor Company’nin global çatısı altında, tüm ülkelerde aynı temayı kullanan internet sitesi, özellikle yeni araç almayı düşünenlerle Hyundai ve ürünleriyle ilgili bilgi almak isteyenler için kullanışlı fonksiyonlar ve zengin bir bilgi bankası sunuyor. www.hyundai.com.tr’de model bilgileri, teknik özellikleri ve fiyatlarının yanı sıra Hyundai Assan tarihçesi, satış sonrası ve test sürüşleri gibi bölümler de bulunuyor.
otomobilnews / 010
https://itunes.apple.com/tr/app/dmags/id434986550?mt=8 http://apps.microsoft.com/windows/tr-tr/app/dmags/f9d0b1a4-f716-497c-b674-c4d1f02619bb
YENİLİKLER
AUDI S3 SEDAN Atletik ve agresif
Audi, sevilen modeli A3’ün sedan versiyonunu 2013 New York Auto Show’da tanıttı. Performans versiyonu olan S3 Sedan ise Şangay Auto Show’da boy gösterecek.
otomobilnews / 012
013 / otomobilnews
YENİLİKLER
Dünya prömiyeri New York’ta yapılan Audi A3 Sedan; akıcı ve sportif hatları ile dikkatleri üzerinde toplamıştı. Uzunluğu 4.46 metre, genişliği 1.80 metre ve yüksekliği 1.42 metre olan yeni modelin aks mesafesi 2.64 metre olarak belirtiliyor. Audi A3 Sedan’ın perfor-
otomobilnews / 014
mans versiyonu olan S3 Sedan, kompakt sedan rekabetinde rakibi Mercedes-Benz CLA 45 AMG’yi zorlayacak niteliklere sahip. S3 Sedan, markanın klasik 2.0 TFSI benzinli motorunu kullanacak. 300 Hp güç üreten bu motor, 380 Nm. tork ile dikkat çekiyor. Son hızı
250 km./s. olarak sınırlandırılan Audi S3 Sedan, sıfırdan yüz kilometre hıza 4.9 saniyede ulaşabiliyor. 18 inç jantlar, dört çıkışlı egzoz sistemi, metal rengi yan aynalar ve bol miktarda krom, dış tasarımda öne çıkan detaylar.
7 ileri S tronic şanzımanla satılması beklenen S3 Sedan’da vites kolunun hemen altında yer alan yuvarlak tuş ile kontrol edilen 7” büyüklüğündeki MMI sistem yer alıyor. Farklı sürüş modlarına ilaveten otomatik stop-start sistemi de yakıt tasarrufuna katkı sağlıyor.
Audi A3 Sedan, rakibi Mercedes-Benz CLA 45 AMG’yi zorlayacak niteliklere sahip.
015 / otomobilnews
YENİLİKLER
otomobilnews / 016
MERCEDES-BENZ CLA 45 AMG
İlk olarak 2013 Cenevre Auto Show’da gün ışığına çıkan Mercedes-Benz CLA’nın 360 Hp’lik AMG versiyonu New York Auto Show’da tanıtıldı.
Saf adrenalin
017 / otomobilnews
YENİLİKLER
Markanın en hızlı CLA’sı olarak tanımlanan Mercedes-Benz CLA 45 AMG safkan bir sürüş makinesi. otomobilnews / 018
G
C
A L
5 4
M A
landırılan 7 ileri çift kavramalı şanzımanla desteklenen bu motor, 6000 d/d’da 360 Hp güce ulaşırken 2250-5000 d/d aralığında 450 Nm. tork üretebiliyor. Mercedes-Benz CLA 45 AMG, sıfırdan yüz kilometre hıza sadece 4.6 saniyede ulaşıyor. Maksimum hızı ise 250 km./s. (Elektronik olarak limitli).
ça iddialı. Kaput üzerinde iki çizgi halinde yer alan kabartma hatlar, bol miktarda karbon fiber, siyah jantlar, koyu renk arka camlar, 4’lü egzoz çıkışı ilk bakışta göze çarpan detaylar.
İçeride ise kırmızı dikişli spor siyah deri koltuklar, süet kaplama direksiyon si4MATIC olarak adlandırılan, 4 te- midi, sanatsal bir ambiyans kerlekten çekiş sistemine sahip aydınlatma ve yine karbon olan CLA 45 AMG, yol tutuş ko- fiber kaplamalar dikkat çenusunda da oldukça iddialı. kiyor.
Markanın en hızlı CLA’sı olarak tanımlanan Mercedes-Benz CLA 45 AMG safkan bir sürüş makinesi. Markanın tipik AMG serisi DNA’sına sahip olan CLA 45 AMG, 4 silindirli 2.0 litre turbo (1.8 bar) beslemeli bir motora sahip. AMG Coupe görünümlü yeni 4 kapılı CLA 45 AMG’nin standart SPEEDSHIFT DCT 7 olarak ad- model, tasarım konusunda olduk- jant-lastik ölçüsü 235/40 R 18; ancak talep halinde 235/35 R 19’a yükseltmek mümkün.
Temmuz ayından itibaren satışa sunulması planlanan Mercedes-Benz CLA 45 AMG’nin Almanya fiyatı 56.000 Euro olarak belirtiliyor.
019 / otomobilnews
KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr
KAZANANLAR KULÜBÜ
2012’DE KAZANANLAR
‘
Buradan size otomobil pazarında müşteri talebinin durumundan bahsederken zaman zaman da neden ve niçinleri, otomobil pazarının görünmeyen dinamiklerini anlatıyor olacağım. Kazananlar hakkında bilgi verirken bunun neden böyle olduğunu da irdelemeden geçmeyeceğim.
den oldu.
2013 senesinin birinci çeyreği biterken ve henüz rakamlar ortaya dökülmemişken kısa geçmişi bir hatırlayalım ve kendimizi bir sonraki sayıda gelecek ilk çeyrek rakamlarına ısındıralım istiyorum.
bir önceki yıl %78. İlk 10 topTürkiye’de satışa sunulan lamda yaklaşık %2 pazar toplam 49 markanın mo- payı kaybetmiş. delleri otomobil pazarını oluşturmakta. Bu markala- Renault, Volkswagen, Opel, rın ise aşağıdaki tabloda gö- Ford ve Fiat markalarınrecek olduğunuz sadece 20 dan oluşan lider markalar tanesi 5 bin adetin üzerinde ise, 2012 senesinde 280 bir yıllık hacme sahip ve bu bin adet satarak otomobil 20 marka toplam 540 bin pazarından %50 almışlar; adetle otomobil pazarının fakat bu oran bir önceki yıl yaklaşık %97’sini oluştur- %54. Yaklaşık %4 kayıp var. makta. Bu oran bir önceki yıl Anlaşılan talebin bir kısmı olan 2011 senesinde de aynı. ikinci 5 markaya kayarak Kapsamı biraz daha daraltıp yer değiştiriyor. Ben bunlara ilk 10 markaya bakalım. Ar- “meydan okuyan markalar” tık 15 bin adetlerin üzerinde diyorum. bir yıllık hacmi yakalamış ve “hacimli markalar” hali- Yıllık satışları 5 bin ile 17 ne gelmiş olan ilk 10, 2012 bin arasında değişen “orta senesini toplamda 420 bin hacimli” ikinci 10 markanın adetlik bir satışla kapatmış. toplam otomobil satışlaBu sonuç bize toplam oto- rından aldığı pay ise ise bir mobil pazarının %76’sını ilk önceki yıla göre %3 artmış. 10 markanın oluşturduğunu Bu durum şunu gösteriyor; gösteriyor; ancak bu oran tüketici talebi yavaş yavaş
Türkiye hafif araç pazarını 2011 senesi sonunda dünyanın en büyük 17’nci pazarı noktasına getiren son 4 yıllık büyüme trendi, 2012 yılında olumsuz iç ekonomik koşullar tarafından terse döndü ve 2011 yılındaki 864 bin adetlik toplam hafif araç rekor pazar hacminden 2012 senesinde 777 bin adete yaklaşık %10’luk bir daralmayla düşerek Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yerinin de 20’nciliğe inmesine sebep oldu. Türkiye otomotiv pazarı 2012’de Kaybe-
otomobilnews / 020
Türkiye “otomobil” pazarı büyüme trendi ise, yine son 4 yıllık kademeli çıkıştan ve 593 bin adetlik taleple en iyi yıl olan 2011 senesinden sonra ve 5 yıl aradan sonra yine terse dönerek %6,3’lük bir daralmayla ve 556 bin adetlik bir satışla kapanmıştı.
KURTHAN TARAKÇIOĞLU
Türkiye’de toplam otomobil pazarının %76’sını ilk 10 marka oluşturuyor. daha az hacimli markalara doğru kayıyor. Kazanan markalar artık aşağıdan yukarıyı zorlayan “meydan okuyanlar”. Yılların lider markası Renault, Volkswagen’in üzerinde ve küçük bir farkla 2012’de yine pazar lideri olmuştu; ancak Volkswagen’in 2011 senesi otomobil markaları sıralamasındaki 4’üncülük pozisyonuyla vedalaşıp, pazar daralırken kendi payının üzerine %2,6’lik rekor bir pazar payı ekleyerek satışlarını 55 bin adetten 66 bin adete yükseltip 2’nci sıraya yerleşmesi, sektörde yılın en çok konuşulan konusu olmuştu. Volkswagen’in geçmiş yıllardan günümüze gelen istikrarlı stratejileri, otomobil pazarı liderlik yarışında artık hiçbir şeyin es-
‘ kisi gibi olmayacağını göstermekte. İzleyip görelim. Son yılların sürprizi, hatta bir “başarı hikayesi” diyebileceğimiz Dacia ise, 2012 senesi sektör sonuçlarına göre kendi payının üzerine %2’lik kayda değer bir pazar payı ekleyerek satışlarını 18 bin adetten 28 bin adete yükseltti; ancak bunu yaparken yaklaşık %54’lük bir büyüme gerçekleştirerek en az Volkswagen kadar göze çarpan bir gelişme olarak kayda alınmayı hak etti. Özetle; negatif verilere
Türkiye’de satışa sunulan toplam 49 markanın modelleri otomobil pazarını oluşturmakta
rağmen Renault’yu yine ve yeniden en çok tercih edilen otomobil markası olarak taçlandırmak durumundayız. Volkswagen satış hacmiyle pazar payı artışı ve sıralamada geldiği seviye açısından, Dacia ise ulaştığı büyüme nedeniyle 2012 senesinin Kazanan markaları oldular. Onları takiben; Honda, Skoda ve Kia ise sergilemiş oldukları hacim büyümesi ve pazar payı artış oranları nedeniyle 2012 senesi Kazananlar Kulübü’nde yerlerini alarak alkışı hak ettiler.
Ülkemiz pazarında en çok satan ya da başka bir deyişle “en çok talep gören” ilk 25 otomobil modeline baktığımızda ise; 2012 senesinde 365 bin adetlik bir satışla toplam otomobil pazarının %65’ini bu modellerin oluşturduğunu görüyoruz. Bir önceki yıl %61 olan bu oranın artmakta olduğunu söyleyebiliriz. İlk 25 listemizde lider markalardan Volkswagen’in 4 ve Renault’un 3 modeli var. Bu durum Volkswagen’in 2013 performans öngörüsünü yapmak için bize ışık
tutuyor. Volkswagen’e Polo, Jetta, Passat ve Golf modelleriyle ürün performansı konusunda da Kazanan demek yersiz olmayacaktır. Fiat, Opel, Ford, Hyundai, Toyota ve Dacia markalarının ise her birinin 2 modeli ilk 25 içerisinde. Bu markaların bir üçüncü modelini ilk 25’e sokabilecek olması markalar arası sıralamada önemli değişiklikler yapacaktır. Daralan pazarda bir önceki yıla göre neredeyse aynı satış hacmini yakalayarak 2012 senesinde en çok sa-
021 / otomobilnews
‘
KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr
Türkiye otomotiv pazarı 2012’de Kaybeden oldu.
tan otomobil modeli olan Fiat Linea Kazanan olurken, onu takip eden diğer 4 otomobil modeli için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Zira %10 ile %30 arasında hacimsel daralma yaşayan bu lider modeller yerlerini korumak için 2013 senesinde daha fazla mücadele etmek, tüketiciye kendilerini daha çok sevdirmek durumundalar.
Takip edenler arasında, büyürken bir yandan da yaklaşık 18 bin adetle en yüksek satış gerçekleştirmiş olan Opel Corsa ile yaklaşık %235’lik bir hacimsel büyüme yakalayan Chevrolet Aveo, 2012 senesi Kazananlar Kulübü’nde yerlerini alarak alkışı hak ettiler. 2012 senesi Ocak-Şubat aylarında pazarda 50.266 adet otomobil satılırken,
2013’ün aynı döneminde sene yaklaşık %25 büyüme ile başlayarak 62.636 adet satış gerçekleşti. Renault 10.128 adet, en yakın takipçisi Volkswagen ise 9.500 adetlik satış gerçekleştirdiler. Sırasıyla; Volkswagen Jetta, Renault Clio ve Fluence 3’er bin adetin biraz üzerinde satışlarla en çok tercih edilen otomobil modelleri oldu bu ilk 2 ay toplamında.
Mart ayı da beklentilerin üzerinde kapanacak gibi gözüküyor. Yılın ilk çeyreği sonuçlarıyla önümüzdeki ay tekrar burada olacağım. Henüz daha çok erken; ama sinyaller olumlu, bu yıl Kazanan bir yıl olacak. “Asla Vazgeçmeyenler”in yeri, Kazananlar Kulübü’nde tekrar görüşmek üzere...
2012’de Kazananlar Renault Volkswagen Dacia Honda Skoda Kia Fiat Linea Opel Corsa Chevrolet Aveo otomobilnews / 022
YENİLİKLER
RANGE ROVER SPORT
Prestijin yeni yüzü Yeni Range Rover Sport, New York’ta kendini gösterdi. Evoque ile Range Rover arasında tasarıma sahip olan model oldukça beğeni topladı.
otomobilnews / 024
025 / otomobilnews
YENİLİKLER Geçen yıl tamamen yenilenen Range Rover’dan sonra Range Rover Sport da yepyeni haliyle New York Auto Show’da hayranları ile buluştu. Önceki versiyona göre daha cüretkâr, yenilikçi ve şık bir tasarıma sahip olan Sport, Range Rover ile Evoque arasında bir görüntü yakalamış. “Daha fazla İngiliz” temasıyla yola çıkan Range Rover Sport, 5+2 yani 7 koltuklu oturma düzeni ile satışa sunulacak. Yeni Range Rover Sport, önceki nesle göre 62 mm. daha uzun ve dingil mesafesi de 178 mm. artmış. Sport’un en dikkat çekici özelliği ise şaside yapılan değişikliklerle önceki modele göre 420 Kg. daha hafif olması. Yeni Range Rover Sport, ilk etapta 2 dizel iki de benzinli motorla satışa sunulacak. Dizel motorlar 3.0 litre 258 Hp
otomobilnews / 026
TDV6 ve 3.0 litre 292 Hp SDV6 olacak. Benzinli motorlar ise 5.0 litre 510 Hp V8 ile 3.0 litre 340 Hp V6 olarak planlanıyor. Bu motorlara ilaveten yıl sonu gibi 4.4 litre 339 Hp SDV8 motorun da Sport ile müşterilere sunulması bekleniyor. Ayrıca 2014 yılı içerisinde hibrid versiyonlar da seçeneklere dâhil olacak. Geliştirilmiş Terrain Response sistemi ile daha iyi yol tutuş ve daha iyi sürüş dinamiklerine kavuşan yeni Sport, sahip olduğu 4WD sistemi ile normal sürüşlerde %42-%58 çekiş oranı kullanırken, offroad koşullarında %50-%50 tork dağılımı sağlıyor. Yeni Range Rover Sport’ta dikkat çeken en önemli nokta, yeni Range Rover ve Evoque’da kullanılmayan vites kolunun Sport ile markaya geri dönmüş olması.
“Daha fazla İngiliz” temasıyla yola çıkan Range Rover Sport, 5+2 yani 7 koltuklu oturma düzeni ile satışa sunulacak 027 / otomobilnews
YENİLİKLER
HYUNDAI HND-9
Vahşi Koreli Hyundai’nin gelecek nesil spor coupe’si “HND-9” 2013 Seul Otomobil Fuarı’nda sergilenerek ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. otomobilnews / 028
029 / otomobilnews
YENİLİKLER
Global olarak tüm dünyada “Modern Premium” felsefesine odaklanan Hyundai, anavatanı Kore Seul’de marka imajı ve müşteri memnuniyeti iletişimini temsil eden “Brilliant Moment O” temasını da vurguladı. Modern dizaynı ve geriye doğru uzanan göz kamaştırıcı hatlarıyla gelecek nesil Hyundai spor otomobillerinin nasıl olacağı sorusuna cevap vererek heyecan uyandıran HND9 konsepti, geleneksel akıcı tasarım felsefesinin evrim
geçirmiş hali olarak kabul ediliyor. HND-9 adlı konsept, Hyundai Motor Company’nin Kore-Namyang’daki Ar-Ge Merkezi’nin hazırladığı dokuzuncu konsept olarak lanse edilirken, aynı zamanda aracın her bir tasarım evresinde sofistike çizgiler bulunuyor. 2860 mm. dingil mesafesine sahip olan otomobilin uzunluğu 4695 mm., genişliği 1890 mm. ve yüksekliği de 1340 mm.
Otomobilin tasarımında yer alan kelebek stili kapılar, agresif tasarımı öne çıkaran farlar, LED stop lambaları, çift çıkışlı son susturucular, 22 inç’lik jantlar, karbon parçalar ve hafifletilmiş gümüş kaplama gövde, HND-9’un baştan sona premium bir spor otomobil olduğunu kanıtlıyor. Zarif dokuya sahip, farklı renklerden oluşan örgü şeklindeki sportif koltuklar da HND-9’un iç mekânındaki modern premium öğeleri oluşturuyor. Sürücü odaklı,
HND-9 konsepti, geleneksel akıcı tasarım felsefesinin evrim geçirmiş hali olarak kabul ediliyor.
otomobilnews / 030
yüksek teknolojili ara birime sahip ve tamamen dinamik sürüş için optimize edilmiş kokpit, markanın gelişmiş işlevsellik ve estetik sunumu hakkında da ipuçları sunuyor. Aracın 3.3 litre hacmindeki turbo beslemeli GDI motoru, 370 HP’lik maksimum gücünü arka tekerleklere Hyundai’nin kendi geliştirdiği 8 kademeli otomatik şanzımanla iletiyor.
m iu em Pr M od er n
031 / otomobilnews
YENİLİKLER
SUBARU WRX CONCEPT
Geleceğin yarışçısı Subaru, merakla beklenen yeni nesil WRX konseptini New York Otomobil Fuarı’nda otomobil severlerin beğenisine sundu.
otomobilnews / 034
Subaru WRX, markanın en köklü tarihe sahip sporcusu unvanını taşıyor.
035 / otomobilnews
YENİLİKLER
İlk kez New York Otomobil Fuarı’nda gün yüzüne çıkan yeni nesil Subaru WRX konsept, öncelikle WRX geleneklerine göndermeler yapan bir tasarım diline sahip. Efsanevi “WR Blue Pearl III” rengi ve floresan sarı detaylar konseptin gerçek bir WRX olduğunu ispat eden unsurların başında geliyor. Floresan sarı detaylar, ön ızgara üzerin-
otomobilnews / 036
deki WRX rozeti, fren kaliperleri ve egzoz sonlandırıcı aracın tasarımında vurgulayıcı unsurlar olarak yeni konseptte yer alıyor. Subaru WRX, markanın en köklü tarihe sahip sporcusu unvanını taşıyor. Subaru WRX, ünlü simetrik sürekli dört çeker (Symmetrical AWD) sistemi ve güçlü turbo motor
kombinasyonu sayesinde tüm sürücülerin otomobili tam anlamı ile kontrol edebilmesi ve sürüş zevkinin doruğa çıkmasını sağlamasıyla ünlü. VIZIV konseptten tanıdık olan arka far grubu Subaru’nun yeni tasarım dilinin bir WRX’e yansımasını oluşturuyor. Agresif arka difüzör,
aracın aerodinamik yapısını sağlamlaştırırken dört egzoz çıkışı WRX’e sportif bir bitiş sağlıyor. 245/40ZR20 özel bir tasarım Dunlop lastiği ve tek parça dövme metal jantlar yere sağlam basmayı garanti ediyor. Tamamen sportif bir sedan olarak tasarlanan WRX konsept ölçüleri ile orta sınıf sınırlarını zorluyor.
037 / otomobilnews
KÖŞE / ERTUĞRUL ERSİN / ertugrul.ersin@ikok.org.tr
AJANSLAR SABAH 9’DA İŞBAŞI YAPMAZ!
Geçtiğimiz ay yeni Auris’in viral kampanyasını çok beğendiğimi belirtmiş ve acaba hangi ajans yaptı diye merak etmiştim. Geçen hafta Toyota Kurumsal İletişim bölümünden Ceren Uygun’dan güzel bir mesaj aldım. Ceren Hanım, güzel yorumlarım için teşekkür etmiş ve dijital ajanslarının Kompüter olduğu bilgisini vermiş. İlgileri için ben de teşekkür ediyorum. Ayrıca Kompüter ve Toyota ekiplerini “bir sonraki Auris” kampanyası için tekrar tebrik ediyorum. Söz Toyota’dan açılmışken devam edelim. Toyota, profesyonel kariyerimdeki en önemli birkaç markadan biridir. Otomobil News’un ilk sayılarında bahsetmiştim. Çok zaman geçti, yenileyelim. Toyota’yla ilk tanışmam 1993 yılının sonlarına denk geliyor (94 de olabilir tam hatırlamıyorum. Baksanıza üstünden 20 yıl geçmiş.). İlk çalışmalar ithal Corolla içindi; ama bir yandan da fabrika açılışı ve yerli Corolla için çalışıyorduk. 94 yazı her gece 2’lere 3’lere kadar
otomobilnews / 038
‘
Toyota işlerini yetiştirmekle geçiyor, o saatten sonra art direktör arkadaşım Erol Egemen’le Anadolu yakasına geçiyor ve evlere dağılmadan mutlaka Erenköy’de bir ara sokaktaki dürümcüden karnımızı doyuruyorduk. Sabah 9’da yeniden ajansta oluyorduk (Siz ona 10 diyin, çünkü hayatımda sabah 9’da işbaşı yapan ajans hiç görmedim!). Günümün yarısı ajansta, yarısı Toyota’da geçiyordu. Fabrika açılışı, Corolla lansmanı derken ta 2000’e kadar bu birliktelik devam etti. Daha sonra 2004’de yollarımız yine kesişti. O sıralarda, Toyota da önemli bir yönetimsel değişim sürecinin içine girmişti. 2007’ye kadar yeniden Toyota markası hayatımın önemli bir parçası oldu. İnsan bu kadar emek verdiği bir markadan güzel işler görünce ister istemez heyecanlanıyor. Beni VW hayranı görenlere duyurulur. İlk önce Toyota vardı. Sonra Ford, Bridgestone, Castrol, hatta hatta Renault; ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. Başarılı iş gördüm mü takdir ederim, başarı-
ERTUĞRUL ERSİN
İnsan bu kadar emek verdiği bir markadan güzel işler görünce ister istemez heyecanlanıyor.
sız gördüğümde ise yerden yere vururum. Zannedildiği gibi “sıfırcı” değilim yani. Gelelim son günlerde rastladığım yeni reklam kampanyalarına. Opel yeni modeli Adam’la yayında. Tam anlamıyla bir tarz filmi olmuş. Otomobili yansıtıyor. Hedef kitle iyi tarif edilmiş ve seslenilmiş. Hızlı, dinamik bir film. Renk çeşitleri de çok iyi vurgulanmış. Bu kadar renk alternatifi sunan Opel’e tebrikler; ancak filmde reklam fikri zayıf kalmış. Değerlendirmelerimde en önemli kriter biliyorsunuz reklam fikri. Yine de 5 üstünden 3 veriyorum Opel Adam’a. Peugeot, katalog filmlerinden kurtulamıyor bir türlü.
Bu kez 3008 filmi yayında. Yükseklerde olmak duygusunu yansıtmak için havalimanı benzetmesine ehh diyelim. Klişe; ama fikri veriyor. Yine de reklam fikri yok denecek seviyede. 5 üstünden 1,5 alıyor. Audi, tipik bir Audi filmiyle çıktı. Yeni A3 Sportback, gerçekten güzel bir otomobil. Lansman rengi kırmızının tonu mükemmel. Zaten çok iyi bir modeldi, Audi yine başarılı modelle fazla oynamamış (Don’t fix it if it’s not broken). Otomobil bol bol gözüküyor ve güzelliği sergileniyor. Prodüksiyon da başarılı; ama reklam fikri bunda da zayıf. Akılda kalan tek şey kırmızı Audi. Belki de hedeflenen buydu.
5 üstünden 2 veriyorum. Son 2 sene genelde başarılı işler çıkaran Renault, amiral gemisi Fluence için yeni bir film yayınlıyor. Elektrikli model iletişimi Renault’nun bu alandaki öncülüğünü vurgulamak için kullanılıyor. Uzun vadede markaya üstün teknoloji imaj algısı sağlayacaktır ve doğru stratejidir. Renault dış seste ünlü kullanımına devam ediyor. Nejat İşler ki oyuncu olarak beğenirim, ne yazık ki sesi biraz boğuk ve mesaj net anlaşılmıyor. Strateji hikmetine 3 veriyorum; ama Renault’nun bu ses sorununu çözmesi lazım.
kampanyalarının da artmasını bekliyoruz. Nisan’da daha çok yeni kampanya ile karşılaşabiliriz. Umarım, beni şaşırtacak güzel bir iki iş çıkar aralarından. Toyota gibi bana ulaşmak isteyenlerin mesajlarını bekliyorum. Ajans veya müşteri hiç farketmez. Sadece beğeni veya teşekkür için değil, itiraz ve düzeltme için de iletişime geçebilirsiniz. Mutlu baharlar…
Baharın gelmesiyle reklam 039 / otomobilnews
LANSMAN / Volvo V40 Cross Country
Yenilikçi ve güvenli Crossover Volvo’nun en yeni, en genç modeli V40’ın Cross Country modeli Kartalkaya’da yapılan bir lansmanla basına tanıtıldı.
otomobilnews / 040
041 / otomobilnews
LANSMAN / Volvo V40 Cross Country
Volvo V40 Cross Country sınıfının lideri otomotiv güvenliği özelliklerine sahip ve Adaptif Hız Sabitleyici, Yaya Hava Yastığı teknolojisi, otomatik frenlemeli Yaya Algılama Sistemi ve 50 Km/ s’ye kadar hızlarda acil bir durumda otomatik olarak fren yapan Şehirde Güvenlik/City Safety gibi sistemleri sunuyor.
Son dönemde Premium C segmentinde yaşanan rekabette sessiz kalamayan Volvo, V40 modeli ile önemli bir atak yaptı. Pek çok konuda yenilikçi teknolojilere sahip olan yeni modelin Crossover versiyonu, Türkiye’de 2 dizel bir benzinli motorla satışa sunuldu.
otomobilnews / 042
Volvo V40 Cross Country, standart V40’a oranla 40 mm. daha yüksek olan sürüş pozisyonuyla gerçek bir Crossover. Tüm yol şartlarına uygun, beş kapılı ve beş kişilik bu lüks otomobil; arazi araçlarından ilham alan, camların etrafındaki anodize siyah parlak çerçeve, siyah yan ayna kaplamaları ve tava-
nın üzerinde akıcı bir şekilde uzanan aerodinamik raylar gibi ayrıntılara sahip. Cross Country’yi standart V40’dan ayıran dış tasarım özellikleri; ön bölümde koyu, farklı renkte tampon, bal peteği şeklinde ızgara, dik tasarımlı gündüz farları, çıkıntılı, zıt renkte kapı eşikleri,
entegre koruma kaplamasıyla birlikte kontrast renkli arka tampon ve V70 ile aynı boyutta tekerlekler ile 19 inçe kadar temin edilebilen opsiyonel jantlar olarak sıralanıyor. İç aydınlatma ‘tiyatro aydınlatması’ hissi verecek 043 / otomobilnews
LANSMAN / Volvo V40 Cross Country
şekilde tasarlanmış. Stratejik alanları aydınlatmak için LED ışıklar kullanılıyor. Sürücü iç sıcaklığa uyum sağlayan kırmızıdan maviye bir aydınlatmayı ya da diğer yedi renk ayarından birini seçebiliyor. Ön ve arka okuma ışıklarının aydınlatma düzeyi de ayarlanabiliyor. İki parçalı, 40/60 oranında bölünmüş arka koltuklar kolayca yatırılabiliyor. Bagaj bölümüne kullanışlı bir asılabilir yük filesi eklenebiliyor. Yumuşak güvenlik ağı otomobilnews / 044
opsiyon olarak sunuluyor ve bunun çelik versiyonu ise aksesuar olarak temin edilebiliyor. Otomobile ayrıca bagaj bölümünde çok yönlü bir ‘ek’ taban uygulanabiliyor.
T5 AWD, 2.0 litrelik motor hacmi ile 213 HP ve 300 Nm. torka sahip. 100 km./s.’ye hızlanması sadece 7.2 saniye süren otomobilin yakıt tüketimi ise 8.1 lt./100 km.
Türkiye’de iki benzinli ve bir de dizel olmak üzere üç motor seçeneği ile satılan V40 Cross Country, T5 turbo benzinli motorda sunulan dört tekerlekten çekiş sistemiyle sınıf lideri sürüş özellikleri içeriyor; her türlü yolda ve havada sürüş yeteneklerini iyileştiriyor.
V40 Cross Country ürün gamında 1.6 litre GTDi benzinli motor da mevcut. T4 adı verilen 180 HP’lik bu motor, 240 Nm tork üretiyor ve turbo basıncının geçici olarak yükseltilmesiyle 30 Nm ekstra torkla 270 Nm’ye ulaşabiliyor. Yakıt tüketimi 6.1 lt/100 km ve bu da 143 g/
Kartalkaya’da gerçekleşen Volvo V40 Cross Country lansmanında otomobillerin kar üstündeki performansını görme fırsatını yakaladık
Ford’un tüm modellerinde bir asık suratlılık vardır. Fiesta, daha da asmış suratını ama bu ona sertlik kazandırmış.
km karbondioksit atığına karşılık geliyor. V40 Cross Country’nin D2 versiyonu, sınıf lideri 99 g/km CO2 atığı ile sadece 3.8 lt/100 km yakıt tüketimine sahip. 1.6 lt’lik dizel motor 115 HP güce ve 285 Nm torka sahip. D2 motor, altı ileri manuel düz şanzıman ve bütün modeller gibi start/stop fonksiyonu ile sunuluyor. T5 modeli altı ileri Geart045 / otomobilnews
LANSMAN / Volvo V40 Cross Country
ronic otomatik şanzımanla sunulurken, T4 ise altı ileri çift kavramalı Powershift şanzımanla satın alınabiliyor. Powershift prensip olarak, ayrı debriyajlara sahip iki manuel şanzıman şeklinde çalışıyor. Bu sistem hem çabuk ve kesintisiz vites değişimi sağlıyor hem de üstün yakıt ekonomisi sunuyor. Bütün motor versiyonlarında, ister manuel ister otomatik şanzımanlı olsun,
otomobilnews / 046
start/stop ve fren enerjisi geri kazanım sistemine bulunuyor. Volvo V40 Cross Country sınıfının lideri otomotiv güvenliği özelliklerine sahip ve Adaptif Hız Sabitleyici, Yaya Hava Yastığı teknolojisi, otomatik frenlemeli Yaya Algılama Sistemi ve 50 Km/ s’ye kadar hızlarda acil bir durumda otomatik olarak fren yapan Şehirde Güvenlik/City Safety gibi sistemleri sunuyor. Park Yardım
Pilotu paralel park etmeyi daha kolay hale getiriyor ve V40’ını otomatik olarak park edebiliyor. V40’ın ile korunmasız bir yol kullanıcısı arasında önden çarpışma olması durumunda, yaya hava yastığı yayadaki yaralanmanın ciddiyetini azaltmaya yardım ediyor. Dünyada ilk kez sunulan bu Volvo güvenlik yeniliği otomobiller ile yayalar arasında önden çarpışmaların sonuçlarını azaltmakta
önemli bir adım.Volvo V40 Cross Country’de ayrıca Adaptif Hız Sabitleme, Yaya Algılama ve Otomatik Fren, Sürücü Uyarı Sistemi ve Şerit Koruma Yardımcısı, Aktif Uzun Farlar, Trafik İşaretleri Bilgi Sistemi, Geliştirilmiş Kör Nokta Bilgi Sistemi, Çapraz Trafik Asistanı donanımlarını paket olarak tercih edebiliyorsunuz. Volvo V40 Cross Country 76.030 TL’den başlayıp 124.370 TL’ye uzanan geniş bir fiyat aralığı ile Türkiye’de satışa sunuldu.
047 / otomobilnews
LANSMAN / Volvo V40 Cross Country
V40’ın ile korunmasız bir yol kullanıcısı arasında önden çarpışma olması durumunda, yaya hava yastığı yayadaki yaralanmanın ciddiyetini azaltmaya yardım ediyor.
V40, V40 R-Design ve V40 Cross Country ile birlikte lüks kompakt sınıfta 1200 adetlik bir satış hedefimiz bulunuyor.
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Torben Eckardt otomobilnews / 048
Yeni Volvo V40 Cross Country test sürüşü aktivitesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Torben Eckardt; 2012’de yüzde 6.7 daralan binek otomobil pazarına rağmen satışlarını yüzde 12.5 oranında artırarak şirket tarihinin
rekorunu kırdıklarını belirtti. Eckardt sözlerine şöyle devam etti: “2012’deki satışlarımız 5247 adetle şirket rekorumuzu ifade etse de yeni rekorlar için hedeflerimizi büyüttük. Bizim hedefimiz 5600 adet civarında Volvo satmak olacak. Rekabetçi bir pazarda
Volvo olarak yine artış gerçekleştirmek gibi zorlu bir hedefimiz var. 15 bin adede ulaşacağını beklediğimiz premium C segmentinde ise yeni silahımız Volvo V40 ile oldukça güçlüyüz. Kısacası büyüyen bir segmentin en iddialı modellerinden birine sahibiz.
V40, V40 R-Design ve V40 Cross Country ile birlikte lüks kompakt sınıfta 1200 adetlik bir satış hedefimiz bulunuyor. Bunun 600 adedinin V40, 500 adedinin V40 Cross Country ve 100 adedinin ise V40 R-Design olacağını öngörüyoruz…”
049/ otomobilnews
KÖŞE / OSMAN YAVUZ / osman_yavuz_oy@yahoo.de
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE? ÇARPIK İLİŞKİLER Düzenli olarak gündeme geliyor veya getiriliyor; yerli otomobil. Türkiye’nin hayali “yerli otomobil” konusu. Kimine göre “Hayal değil, neden gerçek olmasın.” tadında, kimine göre “Çok geç kalınmış bir girişim.” veya kimine göre “Onca dünya devi izin verir mi Türkiye’nin kendi otomobil markasını yaratmasına?” ve benzeri farklı görüşlerin hakim olduğu “yerli otomobil” konusu gündeme gelmeye devam edecek. Bu konuda görüş bildirecek değilim, zaten haddime de düşmez; ancak ticaretin her geçen gün daha da globalleştiği bir ortamda dünya otomotiv endüstrisinin içinde bulunduğu ve gözlerimizin önünde cereyan eden çarpık ilişkilerden örnekler vererek tüketiciye yani vatandaşa sunulan tablonun netleşmesine yardımcı olabilirim. Başlıkta da ifade ettiğim gibi dünya otomotivi çarpık ilişkilerle dolu. Dünyanın en prestijli ve en saygın üreticileri bile yalnız hareket etmiyor. Çarpık ilişki ile tam olarak neyi kast ettiğimi anlatmak içinse birkaç örnek vermek isterim. Bu örnekler aynı zamanda marka fanatiklerinin, fanatizmlerini de sorgulayacak türden.
otomobilnews / 050
Ford ile Fransız PSA’nın dizel motor ortaklığı 1980’lere kadar dayanıyor. Gurbetçilerimizin can dostu Ford Granada’da kullanılan 2,1 litrelik dizel motor Peugeot raflarından alınıyordu o yıllarda. Bu ilişki günümüzde de devam ediyor. Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobillerinden biri olan Ford Focus’un en çok satılan motor seçeneği olan dört silindirli 1,6 litrelik turbo dizel motor, Ford ile PSA (Citroen ve Peugeot) ortak üretimi. Dolayısıyla bu motor çeşitli Ford modellerinin dışında faklı Citroen ve Peugeot modellerinde de kullanılıyor; ancak bu kadarla kalmıyor. Aynı motor Mazda ve Volvo modellerinde de kullanım buluyor. Böylece Fransız, Alman, Japon ve İsveç bu yolda el ele yürüyor. PSA’nın, yani Citroen ve Peugeot ikilisinin motor işbirliği bu kadarla da sınırlı değil. Markanın 1,6 litrelik turbo benzinli motoru ile MINI’nin kullandığı 1,6 litrelik turbo benzinli motor aynı. Yani geçmişin can düşmanı Fransız ve Alman bu örnekte en iyi iki dost olabiliyor. PSA’nın işbirliği kavramı bununla da sınırlı değil. Marka platform ve dört tekerlekten çekiş konusunda Japon Mitsubishi
‘
OSMAN YAVUZ
Otomotiv markaları birim maliyeti düşürmek ve kârlılığı arttırmak amacıyla diğer üreticilerle işbirliği yapıyor ve böylece şasi, motor veya şanzıman gibi yüksek maliyetli ekipmanlardan 100 binlerce değil de milyonlarca üreterek birim başına maliyeti ciddi oranda düşürüyor.
‘
ile işbirliği yapıyor. Böylece Fransızlar, Japonlarla da el ele verebiliyor.
Markalar arası işbirliğini en iyi kullananlardan biri de Fiat. İtalyan Fiat’ın Bursa’daki Tofaş tesislerinde ürettiği mini kargo Fiat Fiorino, farklı logolarla satışa sunulan Citroen Nemo ve Peugeot Bipper üçüzlerden sadece biri. Böylece İtalyanFransız dostluğu da konuşulur hale geliyor. Fiat Punto ile Opel Corsa da aslında ikiz denilebilecek kadar yakın akraba modeller. Bu ise İtalyanlar’la Almanlar’ı birbirine yakınlaştırıyor; ancak İtalyanlar, Japonlarla da dost. Fiat Sedici ile Suzuki SX4 ortak projesi kadar, Fiat ile Mazda’nın yeni roadster projesinde el ele veriyor olması bu dostluğun en iyi kanıtı. Fiat, Ford ile de el ele yürüyor bu yolda. Sevimli retro Fiat 500 ile Ford’un minik modeli Ka aynı teknik yapıyla Fiat tesislerinde üretiliyor. Eski Chrysler modellerinin Lancia logosu ile satışa sunuluyor olması topuna hiç girmiyorum, sonuç olarak Fiat Grubu Chrysler Grubu’nun bünyesine kattıktan sonra bunu bir pazarlama stratejisi olarak kullanıyor ve iyi de yapıyor.
dünya otomotivi çarpık ilişkilerle dolu Hitler döneminde alayına düşman olan Almanlar günümüzde ise hemen her ulusla dost. Çekler’le dostluğu Skoda, İspanyollar’la olan dostluğu ise Seat sağlıyor. Zaten ortak parça kullanımının en iyi örneklerini Volkswagen Grubu sergiliyor. Volkswagen ve Audi dışında Porsche, Seat ve Skoda’yı da çatısı altında tutan grup böylece motor ve şanzıman dışında şasi ve yürüyen aksam gibi komponentleri de ortak kullanıyor. Biraz flu olan bu fotoğrafı netleştirmek gerekirse; Volkswagen Polo ile Audi A1, Seat Ibiza ve Skoda Fabia teknik olarak ele alındığında aslında aynı otomobil. Sadece takım elbiseleri farklı. Bunun dışında her bir marka kendi hedef kitlesine uygun olarak süspansiyonda ve iç ekipman yapılandırmasında ufak ayarlamalar yapıyor. Bir üst segmentte de benzer bir tablo söz konusu. Volkswagen Golf ile Audi A3, Seat Leon ve Skoda Octavia aynı teknik yapıyı ortak kullanıyor. Volkswagen Passat ile Skoda Superb’in akrabalığını çıplak gözle bile görmek mümkün; ancak çıplak gözle görülmese de Audi A4 aynı teknik yapıyı kullanıyor. Böylece Almanlar’la İspanyol ve Çekler arasında da
sıkı bir bağ oluşmuş oluyor. SUV segmentine bir bakalım. Volkswagen Touareg ile Porsche Cayenne bırakın aynı şasiyi, aynı gövdeyi ortak kullanıyor. Zaten teknik altyapı olarak bakıldığında Audi Q7 de buradan yararlanıyor. Bu ise grup içerisindeki ortak parça kullanımına iyi bir örnek. Alman-Fransız dostluğuna örnek olarak BMW ile PSA arasındaki turbo benzinli motor konusunu vermiştim ya, bu tek örnek değil. Alman devi Mercedes, Fransız devi Renault ile el ele ilerliyor. Renault Kangoo’ya Mercedes “Yıldız”ı takarak elde edilen Mercedes Citan, çıplak gözle fark edilebilecek kadar net bir tablo. Üstelik hafif ticari araç pazarında kabul görebilecek bir durum; ancak Mercedes’in kompakt hatchback modeli A Serisi’nin yeni neslinde kullandığı ve 180 CDI olarak adlandırdığı küçük hacimli dizel motorun Renault raflarından alınan 1.5 dCi ile aynı motor olması “hadi canım” dedirtecek türden. İşin daha da ilginç yanı, Renault, 1.6 dCi gibi daha yeni ve modern bir motor geliştirmişken Mercedes eski motora razı olmuş durumda.
Aslında bu ilginç örnekleri bu satırlara sığmayacak derecede uzatmak ve genişletmek olası. Örneğin Toyota ve PSA; Aygo, 107 ve C1 üçüzlerinin projesinde el ele yürüyor. Bu da Fransız-Japon dostluğuna bir örnek. Tüm bu oluşumların ortak amacı ise her bir ürün için Ar-Ge ve yatırım, buna bağlı olarak üretim birim maliyetini düşürerek kârlılığı arttırmak. Böylece şasi, motor veya şanzıman gibi yüksek maliyetli ekipmanlardan 100 binlerce değil de milyonlarca üretilebiliyor. Bu da birim başına maliyeti düşürüyor. Yani ticaretin globalleştiği bir ortamda milliyetçilikle bu noktada hiçbir yere varılamaz. Türkiye otomotiv pazarının 1 milyon barajını bile aşamadığı bir ortamda dışa bağımlı olmayan tamamen yerli bir otomobil markası yaratmak sizce ne kadar olası? Eğer “tamamen yerli” diye bir olasılık olaydı dünya devleri başkalarıyla işbirliği yapmak yerine bunu tercih etmez miydi? Dünya devleri bile yerli bir ürün üretemiyorken, elinde bir markası bile olmayan Türkiye’nin bu yönde atmayı hayal ettiği adımlar ne kadar inandırıcı?
051 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.5 Duratorq TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Direk yok, sıkıntı yok! C segmentinde yaşanan MPV rekabeti, B segmentine taşındı. Ford, B-Max’de B sütununu kaldırarak oyuna yeni bir boyut kazandırdı.
otomobilnews / 052
053 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.5 Duratorq TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Ford’un B segmentindeki yeni oyuncusu B-Max, daha ülkemizde satışa sunulmadan sıkça konuşulmaya başlanmıştı. B sütunu bulunmayan otomobilin içinden havuza atlayan yüzücü reklamı internette izlenme rekorları kırmıştı. B-Max, aynı zamanda C segmenti MPV’lerden ucuz bir alterotomobilnews / 054
natif olmak amacıyla yola çıkmıştı. O zaman şöyle diyebiliriz; Ford, “Orta direk için, orta direği olmayan bir otomobil” üretti. Önce B-Max için en çok sorulan 2 soruyu cevaplayalım. B sütunu olmayınca ne
oldu? Araca biniş ve inişler oldukça kolaylaştı. Özellikle çocuklu aileler için büyük avantaj sağlandı. B sütunu kalkınca otomobilin güvenliği zayıflamadı mı? Hayır, aksine ön ve arka kapılar kapandığında çok daha kalın ve sağlam bir yapı oluştu; ancak bazı dezavantajları da var. Ağırlaşan
ön kapıları meyilli yerlerde açmak-kapatmak zor olabiliyor. Ford B-Max, önden markanın yeni kurumsal çizgilerini tam anlamıyla yansıtırken, arka kısımda C-Max’e çok benzeyen bir tasarım kullanıyor. Arka kapıların sürgülü olması, dar alan-
Ford B-Max, önden markanın yeni kurumsal çizgilerini tam anlamıyla yansıtırken, arka kısımda C-Max’e çok benzeyen bir tasarım kullanıyor.
larda rahatlık sağlıyor. Koyu renk arka camlar çocuklar için avantajlı. Şimdi de B-Max’in Fiesta’dan biraz hallice olduğunu aklımızdan çıkartmadan yaşam alanına gelelim. İç mekân Fiesta ile neredeyse birebir aynı. Önde ve arkada 4 kişi için
yeterli oturma alanı-diz mesafesi mevcut. B sütunu olmadığı için önde emniyet kemerleri koltuklara monte edilmiş. Şimdi sırada yeni 1.5 Duratorq TDCi dizel motor var. B-Max, ülkemize oldukça geniş bir motor yelpazesi 055 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.5 Duratorq TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
ile geliyor. Test aracımızda bulunan 1.5 litre dizel motor, markanın yeniliklerinden birisi. 75 Hp gücündeki bu motor 1700 d/d’dan itibaren 185 Nm. tork üretiyor. Sıfırdan 100 km. hıza 16.5 saniyede çıkıyor. Fabrika verisi şehir içi 4.8 lt./100 km. Benim elde ettiğim değer ise 6.3 lt./100 km. Motorun beni yakıt ve performans anlamında tatmin etmediğini söylemem gerek. Teknoloji yüklü bu otomobil, Ford’un “One Ford” yaklaşımının başarılı örneklerinden. Titanium dootomobilnews / 056
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi 1498 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 75 Hp / 3750 d/d Maksimum tork 185 Nm / 1000 d/d 0-100 Km 16.5 sn. Maksimum hız 157 km./s. Şanzıman 6 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 4.8 lt./100 km. Şehir dışı 3.8 lt./100 km. Karma 4.1 lt./100 km. Co2 emisyonu 109 g./km. Yakıt deposu 47 lt. Bagaj hacmi 304 lt. Boş ağırlık 1307 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
nanımına sahip olan test aracımızda, Ford SYNC araç içi iletişim sistemi, Ford Eco Mode (sürücü bilgilendirme sistemi), LED ön farlar, dinamik tork Kontrolü ve HLA (yokuş kalkış destek sistemi) mevcut.
Ayrıca ekstra ücrete tabi olan Plus Paket (aktif şehir içi güvenlik sistemi, ısıtmalı ön cam, sürücü ve ön yolcu perde hava yastıkları, sürücü ve ön yolcu yan hava yastıkları, sürücü diz hava yastığı) ve Titanium X Paket
(Sony müzik sistemi, geri görüş kamerası, otomatik kararan iç dikiz aynası, otomatik yanan farlar, yağmur sensörü, karartılmış arka camlar) yer alıyor.
55.985 T.L. 057 / otomobilnews
KÖŞE / Cihad Başusta / cihadbasusta@yahoo.com
BABAYİĞİT ÇIKMADI DİYE OTOMOTİV BAKANLIĞI KURULUR MU?
‘
Babayiğitler fırçalandı
Araya çözüm süreci, İsrail’in özür dilemesi, akil insanların kim olacağı tartışmaları girdi, “Babayiğitler” unutuldu. Zaten öncesinde de, yeni anayasa, 4. yargı paketi, başkanlık sistemi tartışmaları, Suriye’nin sınırlarımızı bombalaması, pkk saldırıları gibi ciddi ve hararetli konular gündeme girince “Babayiğit” mevzusu usul usul gündemden uzaklaşmaya başlamıştı. Böylelikle Babayiğitler rahat bir nefes aldı. Zira Başbakan Erdoğan’ın ısrarları, Bakan Nihat Ergün’ün kızgın söylemleri, medyada “Babayiğitler fırçalandı.” haberlerinin çıkmasına sebep oluyordu. İçlerinden bir tane bile Babayiğit’in çıkmaması, ülkenin anlı şanlı işadamlarının durmadan bahane üreten, milletin sırtından ithalatla para kazanmaya alışmış, yerli üretimin
otomobilnews / 058
CİHAD BAŞUSTA külfetine yanaşmayan bir tavır sergiliyormuş gibi görünmelerine yol açıyordu. Bu arada unutanlar ya da bilmeyenler için Babayiğit’in açıklamasını yapalım. Başbakan Erdoğan yüzde yüz Türk sermayeli, yerli üretim otomobil yapabilecek bir işadamı aradığını belirtip; bu müstakbel işadamını Babayiğit olarak nitelendirmişti. Konumuza dönelim. O dönemde bir işadamı yerli üretime hayır derse yanıyordu. Yerli üretime “Evet ama…” ile başlayan menfaatçilikle suçlanıyordu. Yüzde yüz yerli üretimin olamayacağını savunana “Vizyonsuz” etiketi yapıştırılıyordu. Zor dönemi atlattılar; an-
cak kendileri de çok iyi bi- bakan Erdoğan’ı bu şekilde liyorlar ki eninde sonunda kızdırmak yeni bir Tüsiad bu iş dönüp dolaşıp onları haşlamasına neden olabilir. yine bulacak. İKTİDAR KIZARSA NE YERLİ ÜRETİM VE YAPAR? GENEL SEÇİM Ekonomi Bakanı Zafer Benim tahminim 2015 Ge- Çağlayan ve Bilim Sanayi nel Seçim öncesi yine bir ve Teknoloji Bakanı Nihat yerli otomobil ve Babayiğit Ergün’ün çalışmaları sonuç tartışmalarının olacağı yö- vermediği taktirde, AK Parti nünde. seçimi kazanırsa Babayiğit bulmak için bir bakanlık bile Ülkenin kendi sermayesini, kurulabilir. kendi üretimi ile harmanlandığı “Güçlü Ekonomi”ye en iyi bu şekilde vurgu yapı- OTOMOTİV BAKANLIĞI lacağı çok açık. KURULUR MU? Ortada ne girişimci, ne fabİŞADAMLARI NE rika, ne plan proje varken YAPMALI? bakanlık kurulur mu demeİşadamları ne yapacaklarını yin. çok iyi bilirler. Eğer işe girmek riskli görünüyorsa yeni 50 yıldır AB’ye giremedik; yöntem, çıkış yolu önerisi, ama AB bakanımız var. plan, proje, bütçelendirme, Hem de “Bizim amacımız yeni teklifler gibi pek çok AB’ye girmek değil, onun ikna edici unsuru kullanarak standardına ulaşmak.” dizaman kazanabilirler, ancak yen bir bakan. bu denemeler daha önce işe yaramamıştı. O yüzden Baş- AB Bakanlığı kuruluyor; ama
Sana Acun’un yarışmalarına katıl, kendini göster demiyorum; ama bir yol bulmalısın.
amacı AB’ye girmek değil. Demek ki her yıl neredeyse 1 milyon otomobilin satıldığı ülkemizde yerli otomobilimiz olmasa da “Belki yaparız.” diye Otomotiv Bakanlığı kurulabilir. BAŞKA NE OLABİLİR? Tek başına bakanlık kurulmazsa, ilgili bakanlığa “Bilim Sanayi, Teknoloji ve Otomotiv Bakanlığı” gibi sonuna “Otomotiv” eklenebilir. Çok uzun olur demeyin. 1924’te kurulan Tarım Bakanlığı’nın ismi … Tarım ve Orman Bakanlığı… Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı… Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı…
Ve son olarak Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak 4 kez değiştirilmişti. Gelişen dünyaya ayak uydurmak amacıyla pek çok
bakanlığımızın adının bu şekilde değiştirildiği örnekler çoktur. BAKANLIK KURULURSA NE OLUR? Hükümet bu işte ne kadar ciddi olduğunu göstermiş olur. İş adamları bu işin popülist bir seçim vaadi olmadığını kavrar ve zaman kazanmak için bahane üretmek yerine daha ciddi projelerle bakanlığın kapısını çalarlar. Yerli otomobile ihtiyaç var mıdır, yok mudur; Otomotiv Bakanlığı’nın kurulması gerekli midir, değil midir konuları çok tartışılacak olsa da süreci beraber izleyip göreceğiz. YAĞIZ’A TAVSİYE GS Tv’de Sürüş Zamanı adında bir otomobil programı var. Volkan Demirkuşak ve Yaman Yılmaz’ın ortak sunumuyla otomobil testleri, lansmanlar otomotiv haberleri yayınlanıyor. En ilgi çeken bölümü 2011 Türkiye
Ralli Şampiyonu ve 2012 Doğu Avrupa Ralli Şampiyonu Yağız Avcı’ya test ettirdikleri spor otomobil bölümü. Volkan ve Yaman’a sunuculuk konusunda diyeceğim fazla bir şey yok; ama Yağız’a bir yönetmen gözüyle bazı tavsiyelerim olacak. Öncelikle Yağız, senin yeteneğinin ve başarının yarısına sahip başka rallicilerin kendilerini nasıl tanıttığını, sunduğunu görüyorsun. Sesin gür çıksın, içinden değil, bir ton yüksekten konuş.
nallarda sunardı. Artık medya dünyasında var olabilmek için Türkiye’de sadece kendi işini iyi yapmak yeterli olmuyor. Kendini parlatman şart. Yoksa dünya şampiyonu da olsan Kenan Sofuoğlu gibi biraz haberin yapılır, sonra unutulursun. Sana Acun’un yarışmalarına katıl, kendini göster demiyorum; ama bir yol bulmalısın. Fırsatı kaçırma.
Kesinlikle sıkıldığını belli etme. İlk soruyu sorduklarında elini ensene götürüp kaşınma. Bunların hepsi eksi puan. Başkası senin gibi eli yüzü düzgün başarılı bir rallici olsaydı ne yapardı biliyor musun? Kendi programını en iyi ka-
059 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Renault Megane GT Line Energy 1.6 dCi 130 Hp / Y: Eren Tekin F: Mete Özhersek
Sessiz sedasız yüksek performans Son dönemde daha çok, düşük hacimden turbo ile yüksek güç alan benzinli motorları görüyorduk ; ama Renault övgüyü hak eden bir dizel ortaya çıkarmayı başarmış.
otomobilnews / 060
061 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Renault Megane GT Line Energy 1.6 dCi 130 Hp / Y: Eren Tekin F: Mete Özhersek
Megane ailesi geçtiğimiz yıl çok ufak bir makyaj operasyonu geçirdi. Ufak diyorum; çünkü bu değişim sonrası benim gözüme batan tek farklılık LED gündüz farları oldu. Tabi makyajla birlikte modele yeni donanımlar ve motor seçenekleri eklendi. Renault’nun GT otomobilnews / 062
Line adını verdiği donanım seviyesi bütün karoser seçeneklerinde sunuluyor. Adından da anlayabileceğimiz gibi Gt Line donanımlı Megane’lar daha dinamik bir görüntü sunuyor,bu durumda test konuğumuzdaki gibi
modeli Coupe karoser ile tercih ederseniz sportif karakteristiği biraz daha arttırmış oluyorsunuz. Gt Line donanımlı Megane Coupe, farklı görünüme sahip gündüz farları, tampon tasarımları ve daha büyük jantları ile standart versiyondan ayrılıyor. İçeride de sizi sar-
malayan spor koltuklar, RS imzalı gösterge grubu, kırmızı dikişler ve ön konsolda yer alan kırmızı şerit GT Line ile gelenler. Malzeme kalitesi ortalama düzeyde; ama biraz daha fazla eşya gözü yer alabilirdi. Ergonomi olarak da küçücük müzik ku-
mandalarının kullanımı kullanışlı değil. Hacim anlamında ön taraf sorunsuz, arka taraf ise bir coupe için tatminkâr; ama küçük camlardan dolayı burası klostrofobi korkusu olan arkadaşlarınız için kabusa dönüşebilir. Model bir coupe ve sportiflik isteyenlerin daha çok ter-
cih edeceği bir otomobil; ama özel siparişle gelen RS’i saymazsak başka benzinli seçeneği yer almıyor. Renault bu açığını yeni geliştirdiği Energy 1.6 dCi dizel üniteyle kapatmayı düşünmüş galiba; çünkü yeni nesil dizel 130 bg gücü ve 320 Nm. tork değeri ile oldukça 063 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Renault Megane GT Line Energy 1.6 dCi 130 Hp / Y: Eren Tekin F: Mete Özhersek
dikkat çekici. Renault bu motordan neredeyse 2.0 lt.’lik dizel bir motorun gücünü elde edebilmeyi başarmış. 9.8 sn.’lik 0-100 km./s. hızlanması ve maksimum 200 km./ s.’lik performans verileri de bu gücün getirdikleri. Tabi 320 Nm. tork, sadece 6 ileri manuel şanzımanla alınabilen bu motor seçeneğinde ara hızlanmalarda sürüşe keyif katıyor ve viraj çıkışına daha yüksek otomobilnews / 064
hızlar taşıyabilmenize yardımcı oluyor. Gt Line ile gelen sportiflik sadece görünümden ibaret değil. Renault bu versiyonda daha sportif bir şasiye yer veriyor. Bu durumda GT Line görünümlü Megane’lar daha sert süspansiyonlara, daha hisli direksiyona ve doğal olarak daha iyi bir yol tutuşa sahip oluyor. Model özellikle üst limit-
065 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Renault Megane GT Line Energy 1.6 dCi 130 Hp / Y: Eren Tekin F: Mete Özhersek
Ön konsolda sabit olan Navigasyon sistemi hayatı kolaylaştırıyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
lerde ani yön değişimlerinde dahi istekli olan yapısıyla göz doldurdu. Bir pist otomobili kıvamında, çizgisini bozmadan virajlara girmek bu otomobil ile çok keyifli. Çekiş kontrol sistemi sadece çok düşük hızlarda devre dışı bırakılabiliyor, ESP ise hiçbir şekilde kapatılamıyor. Bu durumda model ile kayarak virajları alabilmek pek müm-
otomobilnews / 066
kün değil, zaten el freni fabrika verileri 4.0 lt./100 de elektronik. km. Ben de performans ağırlıklı kullanımımda 6.2 Tabi sert olan yapısından lt./100 km.’lik karma tüdolayı bu otomobilden ketime imza attım. konforlu olmasını bekle- Yalıtımı başarılı olan momek yersiz. Son dönem- delin kabinde motor sesi de daha çok düşük ha- dahi çok az duyuluyor. cimden turbo ile yüksek Sessiz sedasız bir perforgüç alan benzinli motor- mansı düşük tüketim ile ları görüyorduk; ama Re- sunan bir misyonu olsa nault övgüyü hak eden da fiyat etiketi daha mabir dizel ortaya çıkarmayı kul olabilirdi. başarmış. Yeni motorun
Silindir hacmi 1598 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 130 Hp / 4000 d/d Maksimum tork 320 Nm / 2000 d/d 0-100 Km 9.8 sn. Maksimum hız 200 km./s. Şanzıman 6 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 4.8 lt./100 km. Şehir dışı 3.6 lt./100 km. Karma 4.0 lt./100 km. Co2 emisyonu 104 g./km. Yakıt deposu 60 lt. Bagaj hacmi 344 lt. Boş ağırlık 1320 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
62.300 T.L.
067 / otomobilnews
KÖŞE / Alptekin Işıkalp / isikalp_alptekin@hotmail.com
KAYMA KONTROLÜ!
Herkese merhaba. İlkbaharın gelmesiyle birlikte sık yağan yağmurlardan dolayı yol kayganlaşır. Hiç beklemediğiniz bir anda otomobilinizin kayması sonucunda, kontrolü kaybetmemek için ne yapmanız gerektiğini anlatacağım. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma bölgesinden alınan istatistiklere göre kazaların %98’i sürücüden kaynaklanıyor. Yani araçlar kendi kendilerine kontrolden çıkıp kazaya karışmıyorlar. Kaymanın da nedenlerinin başında; gereğinden fazla hız, daha sonra lastik ve içindeki hava basıncı geliyor. Lastikte yeterli diş derinliği (en az 2 mm.) yoksa ve içindeki hava basıncı da yanlışsa, üzülerek söylüyorum ki pek bir şansımız kalmıyor. Otomobilin bakımları tam, lastik ve içindeki hava basıncı da doğruysa, yani el kitapçığındaki değerler kadarsa; ama yine de kayma yaşarsanız ne yapabilirsiniz ona bakalım. Kayma hareketinin kontrolü oldukça zordur. Kaymaya neden olan hangi el ve
otomobilnews /070
ayaksa çözüm de ondadır. Önden çekişli bir otomobilde, virajda gereğinden fazla gaza basıp patinaja başlamışsanız merkez kaç kuvvetinden dolayı virajın dışına doğru yol alırsınız. Bu pozisyonda ayağınızı derhal gazdan çekip debriyaja basmanız gerekir. Arkadan çekişli ya da dört çeker bir otomobilde de aynı şekilde debriyaja basmak gerekir. Unutmayın ki bu anlattığımız teknikler trafik ortamında kullanmak içindir. Bu yüzden hedefimiz güvenli bir şekilde otomobilimizi yolda tutmaktır. Orayı hızlı geçmek değil, lütfen bunu unutmayın!
‘
Viraj içerisinde sert direksiyon hareketlerinden dolayı da otomobiliniz kayabilir. Bu problemi çözmek için direksiyon ters tarafa yumuşakça çevrilmelidir. Ani kompresyondan dolayı çeker tekerlekler kızaklayabilir. Burada da hemen debriyaja basılmalıdır. Sıcaktan erimiş asfalt ya da yağmurdan dolayı birikmiş su birikintisinden geçerken direksiyonda hissizlik olduğunda, yani kayma gerçekleştiğinde kontrolü kaybetmemek için derhal debriyaja basılmalıdır. Eğer otomatik vites kullanıyor-
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma bölgesinden alınan istatistiklere göre kazaların %98’i sürücüden kaynaklanıyor.
sak ayak gazdan çekilme- hakkak yumuşak olmalılidir. dır; aksi taktirde otomobilimizi istediğimiz tarafa Yani her türlü hava ve yol yönlendiremeyiz. şartında kayma hareketi gerçekleştiğinde önden, Kaymaya neden olabilearkadan veya dört çeker cek her türlü riskli harebir otomobilde derhal deb- ketlerden ve gereğinden riyaja basılmalıdır. Bunun- fazla hızdan kaçınmalıyız. la birlikte yağmur, çamur, Olumsuz yol ve hava şartkar gibi kayganlık faktö- larında da hızımızı düşürrü fazla olan zeminlerde meliyiz. debriyajla birlikte yapılan direksiyon hareketi mu- Herkese keyifli sürüşler…
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Peugeot 301 Allure 1.6 lt HDi 92 hp / Y:Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Dağa, bayıra yeni otomobil Neredeyse her segmentte atakta olan Peugeot, yeni modeli 301 ile bu defa da Renault Symbol’ün tahtına göz dikti.
otomobilnews / 072
073 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VW GOLF 1.6 TDI DSG HIGHLINE / Y:Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
Sözlerime Peugeot 301 lansmanı basın toplantısında kullandığım bir ifade ile başlamak istiyorum. Bugüne kadar B Sedan segmentinde pek çok otomobil kullandım; ancak 301 ile ilk defa içimde bu segmentteki bir otomobili satın alma isteği doğdu.
otomobilnews / 074
Renault Symbol, Fiat Linea, Hyundai Accent Blue gibi iddialı rakiplerin olduğu bir pazarda kendine yer açan Peugeot 301, 508’e olan benzerliği ile daha ilk anlarda güçlü bir imaj yaratıyor; ancak gelişmekte olan pazarlara yönelik üretilen bu otomobil, görünen kısımlardan ziyade görünmeyen
kısımlardaki özellikleri ile oldukça iddialı.
da görsel olarak zengin bir tasarım sergilenmiş.
İçeride olmaktan keyif duyacağınız bir yaşam alanı oluşturulmuş. Piano Black kaplamalar, alt kısmı düz olan direksiyon simidi, düğmeler ve vites kolunun tasarımı çok başarılı. Malzeme kalitesi yüksek olmasa
Arka kısımda ise oldukça geniş bir oturma alanı ve diz mesafesi bulunuyor. Yani tam olarak dışı küçük, içi büyük olan otomobillerden. 640 litrelik devasa bagaj hacmi de oldukça şaşırtıcı. Zaten sloganı da “Dışı
İçerideki pek çok detay gibi vites kolu tasarımıda başarılı. Cam açma düğmeleri vites kolunun önüne konumlandırılmış.
Güçlü İçi Cömert”. Peugeot 301, ülkemizde Access, Active ve Allure olarak 3 farklı donanım; ikisi benzinli biri dizel olmak üzere 3 ayrı motor seçeneği ile satılıyor. Test aracımız Allure donanımında ve 1.6 litre HDi di-
zel motora sahip. Bu motor 301’e 4000 d/d’da 92 Hp güç ve 1750 d/d’dan itibaren de 230 Nm. tork sağlıyor. Sıfırdan yüz kilometre hıza 11.2 saniyede ulaşıyor ve son sürati 180 km./s. 5 ileri manuel şanzımanla desteklenen 301’in direksiyonunda olmak çok keyifli. Neredeyse her vites ve her 075 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VW GOLF 1.6 TDI DSG HIGHLINE / Y:Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
devirde ayağınızın altında tatminkâr bir güç var. 1.6 litrelik dizel motor görevini oldukça iyi yapıyor. Bu motorun fabrika verisi ortalama 4.3 l./100km.; ancak ben sürekli gazın üstünde kullandım ve bu durumda bile 6.1 l./100km. değerini aşmadı. Marka yöneticilerinin ifadesi ile Peugeot 301 her yolun otomobili. Yani günümüzün Renault Toros’u olmak için
otomobilnews / 076
yola çıkılmış. Bu nedenle de oldukça güçlü bir şasiye ve maksimum parça sağlamlığına sahip. Buna örnek olarak normal bir otomobilde tamponu tutan vida sayısının bile bu otomobilde 3 katı olduğunu söylemem yeterli olur sanırım. Bu açıklamalardan sonra fotoğrafları neden kayaların arasındaki bir şantiyede çektiğimizi de anlamışsınızdır. Bu durum otomobilin içeri-
077 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VW GOLF 1.6 TDI DSG HIGHLINE / Y:Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
sinde de net bir şekilde hissediliyor. Orta yumuşaklıkta olan süspansiyon elemanları keyifli bir sürüş sağlarken, ses izolasyonu konusunda da ciddi adımlar atılmış. Dizel motorun sesi bile içeriye az geliyor. Ses demişken kornaya bastığınızda, korna sesinin aynen içeri veriliyor olmasını da ayrıca takdir ettim. Böylece korna çalmadan önce 2 defa düşünüyorsunuz. Güvenlik ekipmanları da zengince. Peugeot 301’in tüm versiyonlarında ABS, EBD, EBA, ESP ve ASR sistemleri ile sürücü ve yolcu hava yastığı standart donanımda sunuluyor. otomobilnews / 078
Gelelim bu otomobilde bizi mutlu etmeyen detaylara. Yan aynaların kontrol düğmesi direksiyonun sol alt tarafına konumlanmış, bu nedenle ayarlamak zor oluyor. Klima sistemi otomatik gibi görünse de aslında manuel. Bu nedenle sıcaklık ayarlaması alışkanlık gerektiriyor. İlaveten direksiyonda derinlik ayarı olması işleri daha kolay hale getirebilirdi. Rakipleri karşısında motor, iç hacim, konfor gibi pek çok avantaja sahip olmasının yanı sıra, Dacia Logan’ın yeni Renault Symbol olarak pazara sunulması Peugeot 301’in elini daha da güçlendirdi.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Peugeot 301, 640 lt.’lik bagaj hacmiyle rakipleri arasında oldukça iddialı olduğunu hissettiriyor.
Silindir hacmi 1560 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 92 Hp / 4000 d/d Maksimum tork 230 Nm / 1750 d/d 0-100 Km 11.2 sn Maksimum hız 180 km/s Şanzıman 5 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 4.9 lt/100 km. Şehir dışı 3.9 lt/100 km. Karma 4.3 lt./100 km. Co2 emisyonu 112 g./km. Yakıt deposu 50 lt. Bagaj hacmi 640 lt. Boş ağırlık 1090 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
42.800 T.L.
079 / otomobilnews
KÖŞE / CENK CEYLAN / cenkceylan@yahoo.com
DENİZ SEZONU YAKLAŞIYOR Baharın gelmesi ve güneşin yüzünü göstermeye başladığı Nisan ayı ile birlikte motor sporlarının tüm dallarında hareketlenmeler başladı.
Önümüzdeki haftasonunda İzmir’de Türkiye Ralli Şampiyonası’nın startı verilecek ve motor sporlarının heyecanını doyasıya yaşamaya başlayacağımız günleri karşılayacağız. Dergimizde benim aldığım sorumluluğun, ağırlıklı olarak siz okuyucularımızla powerboat ve offshore dünyasından gelişmeleri paylaşmak olduğundan, kendi adıma oldukça kısır bir dönemdeyiz. Sezon öncesi hazırlıkların yapıldığı bu dönemde herkes sessiz ve derinden hazırlıklarını sürdürürken bilgiye ulaşmak oldukça zor. Bana ulaşan haberlere göre geçtiğimiz yıl şampiyonaya dâhil olan ve motor sporlarına hiç de uzak olmayan, ralli ve pist yarışlarından tanıdığımız Tarık Öktem, yeni sezonda geçtiğimiz yılın şampiyon pilotlarından Kerem Tuncer ile birlikte Stihl takımında yarışacaklar. Hiç şüphesiz ki iki başarılı ve tecrübeli pilotun bir arada olacağı takım, şampiyonluğun en büyük adaylarından olacaktır. Bir başka haber de iki sezondur
otomobilnews / 080
bir türlü istediği sonuçları almayı başaramayan WD-40 takımından. Boğaz Hürzat, bu sezon şampiyonaya Dünya Dalış Şampiyonu Şahika Ercümen ile başlayacak. Daha önce motor sporları tecrübesi olmayan şampiyon dalgıç, offshore teknesi içerisinde de aynı hedef için mücadele edecektir. 04-05 Mayıs tarihinde Haliç sahilinde başlayacak olan Dünya Offshore 3-225 Şampiyonası’nın takvimine kısaca göz atmak gerekirse, cumartesi ve pazar günleri iki ayrı yarışın yapılacağı şampiyona bu sezon 9 ayrı etaptan oluşacak. Açıklanan takvime göre, İstanbul’da Haliç yarışları ile başlayacak olan heyecan Samsun, Van, Erdek, Gaziantep ve İstanbul yarışları ile Ekim ayının son haftasına kadar sürecek. 14-16 Haziran tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Dünya Class-1 Şampiyonası yarışları ile birlikte Dünya Class 3-225 Şampiyonası’nın da bir ayağı koşulacak. Boğaz’ın asi suları hem Class 3-225 teknelerine hem de
Class-1 teknelerine ev sahipliği yaparken, sporseverler keyif dolu bir haftasonu geçirecekler. İstanbul’da yapılacak olan şampiyonada Işıklar Zabo teknesinin de podyumda yer alarak ev sahibi olmanın keyfini süreceklerini tahmin ediyorum. Geçen sezon yaşanan birçok talihsizlik ve eksiklikler sonrası bu sezon daha hazır bir ekip ile Işıklar Zabo takımı ve Victory takımı, şampiyonluğun en büyük adayı olacaklardır. Dünya Class-1 Powerboat Şampiyonası’nın ilk etabı geçtiğimiz hafta Sanya yarışları ile Victory teknesinin üçlü zaferi ile başladı. Çin’in Sanya kentinde ilk kez gerçekleştirilen ve sezonun ilk etabı olan yarışların en kazançlı çıkan ekibi hiç kuşkusuz sezona iyi bir başlangıç yapan Victory teknesi oldu. İlk gün yapılan sıralama turlarını lider bitiren tekne, yapılan iki yarışı da ilk sırada tamamlama başarısını göstererek geçen sene bıraktıkları yerden devam edeceklerini offshore severlere göstermiş oldular.
CENK CEYLAN
9 takımın yer aldığı büyük organizasyonda bir de Türk sporcu yer alıyor. İstanbul Offshore Kulübü Başkanı Uğur Işık, yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra tekrar Işıklar Zabo Class-1 takımı ile geçtiğimiz sezon şampiyonaya dahil olmuştu. Uzun bir ara sonrası tekrar tekne içinde heyecanı yaşayan Uğur Işık, geçtiğimiz yıl çok parlak bir sezon geçirmese de Dubai yarışında üçüncü gelerek Norveçli Chistian Zaborobski
ile podyumda yer bulmuştu. Sanya kentinde yapılan ilk yarışta Victory takımının ardından ikinci bitirerek bu sezona iddalı bir başlangıç yapan ekip, ikinci yarışın başlangıcında, ilk şamandıra dönüşünde yaşanan talihsiz kaza ile her ne kadar korku dolu anlar yaşanmasına sebep olduysa da iki pilotun da yara almadan takla atan tekneden çıkmaları yüreklere su serpti.
U.I.M’den Erdal Coşkun’a fotoğrafçısı olarak her yarışbirincilik ödülü ta birbirinden güzel fotoğraflar çeken Erdal AğabeyiMotorlu deniz araçlarının mizi kazanmış olduğu bu bağlı oldukları Motorlu De- ödülden dolayı ben de tebrik niz Araçları Federasyonu etmek isterim. U.I.M’in (Union Internationale Motonautique) her yıl Dergimiz çok güzel bir başdüzenlemekte olduğu fo- langıç yaptı, dopdolu içeriyle toğraf yarışmasında Erdal yeni bir sayı ile tekrar karşıÇoşkun, 2012 sezonunda nızdayız. Sizlerden aldığımız yarış sırasında çekmiş oldu- güzel tepkiler yaptığımız işğu bir fotoğrafı ile birincilik ten daha fazla keyif almaödülünün sahibi oldu. Uzun mızı sağlıyor. Gelecek sayıda yıllardır şampiyonanın resmi görüşmek üzere...
081 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CR-Z / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
Honda’dan çevreci sportif CR-Z Her markanın yoğurt yiyişi farklı. Honda ise sportif otomobil kavramına yepyeni bir soluk getirmiş. Performanslı, aynı zamanda çevreci ve ekonomik. Nasıl mı başarmış? Buyurun okuyun.
otomobilnews / 082
083 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CR-Z / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
Aslında size uzun uzun motoru ve teknolojiyi anlatacağım; ancak adettendir, içi ve dışını yazayım sonra asıl konuya geliriz. Hemen beyaz renkli güzele dışarıdan bakıyorum ve birden eskilere gidiyorum. Bilen bilir, bir döneme damgasını vuran CR-X’in modern tasarımı karşımda. Ne güzel günlerotomobilnews / 084
di; trafik azdı, köprüden parayla geçerdik, değnekçilere para vermemek için kavga ederdik, teknolojik sistemler daha yeni yeni çıkıyordu, benzin ucuzdu vs… Yaş almışım ben ahh ahh. Dışı seni içi beni yakar Konumuza dönersek; CR-Z tek kapılı, kompakt, mo-
dern bir otomobil. Evet, CRX’e oldukça benziyor, hatta arka tasarım bu benzerliğe en güzel örnek. Yan çizgiler oldukça sportif ve burun tasarımı ise Honda’nın F1 zamanlarından kalma hatırası olarak gözümüze çarpıyor. Kapı açma kolları ise değişik. Alışmak zaman alıyor. Tavandaki anten ise köpek
balığı yüzgeci gibi, bence şık olmuş. Donanımdaki en büyük eksiklik açılır tavan olmayışı. Dışarıdan bildireceklerim bu kadar, şimdi büyük kapıyı açıp içeri girelim. Tabii tek kapı otomobillerin en büyük sıkıntılarından biri büyük tasarlanan ka-
Honda CR-Z 215 lt.’lik bagaj hacmine sahip.
ön konsolun sürücü odaklı olması Honda CR-Z’yi daha keyifli bir hale getiriyor.
Asıl bomba en sol uçta: otomobili moddan moda sokan ECON, Normal ve Sport düğmeleri.
pılar. Dar yere park ettiğinizde inmek binmek, kapıyı tam açamadığınızdan zor oluyor. Bindiniz mi sizi eğlenceli bir ortam karşılıyor; ama ilk dikkat çeken nokta rahat koltuklar oldu. Hatta babam bile çok beğendi. Oturup ayarları yaptıktan sonra başladım sağı solu kurcalamaya. Neler var der-
seniz… İlk önce tamam, sürücü odaklı bir tasarım var. Her şey elinizin altında, bir tek radyo ortak kullanıma uygun. Gösterge çok şık. Hız göstergesi ortadaki büyük devir saatinin tam ortasında ve okunaklı. Solda akülerin durumunu gösteren dijital gösterge, sağda ise gene dijital benzin göstergesi var. 085 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CR-Z / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
Akü göstergesinin altında ise akünün kullanım durumunu görüyorsunuz. Solda, tam karşılığında ise anlık tüketim bilgisi mevcut. Hemen altında yol bilgisayarı ekranı var. Asıl keyif gene eskilere dayanan kumanda yerleşimleri. Göstergenin hemen solunda iklimlendirme kumandaları bulunuyor. Solda ise ayna kumandaları, çekiş kontrol sistemi (VSA) iptal ve far yıkama düğmeleri mevcut. Asıl bomba en sol uçta: otomobili moddan moda sokan ECON, Normal ve Sport düğmeleri. Ne işe yaradığı ise az sonra. Radyo orta konsolun ortasına yerotomobilnews / 086
Bu otomobilde uzun yolculuklarda arka koltukta seyehat edenlere gittikleri yerde masaj yaptırmalarını tavsiye ediyoruz.
Herşeyin başladığı o minik kırmızı buton iç kabinde bize göz kırpıyor.
087 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CR-Z / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
leştirilmiş. Üstünde ve altında (bu gizlenmiş) kapaklar var ve altındakinin içinde USB giriş yeri mevcut. En altta bardaklık ve boş alan bulunuyor. Vites kolunun önünde ise koltuk ısıtıcıları mevcut. Ve Japon otomobil üreticilerinin en büyük takıntısını Honda yenmiş. otomobilnews / 088
Gece olduğunda farları yaktığınızda içerdeki tüm kumandalar aydınlanıyor. Hele şükür. Arka koltuklar ise süs için var gibi; ancak çocuk oturur diye düşünürken yetişkin bir arkadaşım zar zor olsa da oturdu. Ancak bana göre
Otomobil kullanırken önceden tanımladığımız akıllı telefonlar için direksiyondan kumanda düğmesi çok pratik. Ceza önleyici nitelikte
değil. Oldukça dar. IMA ile Honda teknolojisi Bu kadarlık içsel anlatım yeter. Şimdi gelelim teknolojiye. Honda bu küçük spor otomobile düşünmüş taşınmış IMA’lamış. Yani Integrated Motor Assist. Türkçe meali; benzinli motorun içine elektrikli motor takviyesi. Ne demek bu? Çok basit,
1497 cc. motor 6100 devir dakikada 124 ps güç ve 1000 – 1500 devir dakikada ise 174 Nm. tork üretiyor. 089 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CR-Z / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
elektrikli motorların torku oldukça iyidir. Honda da bunu çok iyi bildiğinden küçük hacimli benzinli motorun ekonomisini ve elektrikli motorun torkunu bir araya getirmiş. Çok da başarılı olmuş; ancak elektrikli motor asla tekerlere tek başına güç göndermiyor. Sistem aslında basit. Elektrikli motor lazım olduğu anlarda devreye girerek ek güç ve tork üreterek CR-Z’nin sportif bir performansa ulaşmasını sağlıyor. Bu devreye girme durumu 2 şekilde oluyor, siz normal modda kullanırken ani hızlanmalarda veya soldaki Sport düğmesine basarak. O zaman CR-Z bir anda karakter değiştiriyor. Saldırgan bir tavır takınsa da üst devirlerde nefesi bitiyor; ama sizi kesinlikle üzmüyor.
otomobilnews / 090
Elektrikli motor nikel metal hibrit akülerle besleniyor. Şarjı ise benzinli motor yapıyor, tabii frenleme esnasında da şarj oluyor. Ama dışardan şarj yok. Gelelim değerlere; 1497 cc. 6100 devir dakikada 124 ps güç ve 1000 – 1500 devir dakikada ise 174 Nm. tork üretiyor. Ancak bu veriler sadece benzinli motora ait değil. Bu değerler her iki motorun ortak çalışmasının ürünü. İşin sırrı bu verilerde; 1000 devir dakikada 174 Nm. tork ne demek ancak kullanınca anlıyorsunuz. Peki, fabrika verilerine göz atalım. 0’dan 100 km/h’ye 10 saniyede çıkan CR-Z, son süratini 200 km/h olarak veriyor. Ben gerçek test yapmadığım için bu verilerin doğruluğunu denemedim; ancak verilerin gerçek de-
ğere oldukça yakın olduğunu söylemeliyim. Tek uyarı, hızlı vites değişikliğinde CR-Z’nin anlık duraksamaması için VSA’yı devreden çıkarmanız gerekiyor. Yüksek süratte stabil olan CR-Z rüzgar ve yol sesini içeri alıyor. Yakıt tüketiminde ise oldukça tutumlu. 100 km.’de 6.4 litre tükettim. 40 litrelik deposuyla fena sayılmayacak bir menzil yakalıyor. Tutumlu olmasının en önemli sebebi bence erken devreye giren Start – Stop sistemi. Daha siz durmadan devreye giren sistem, debriyaja basıp vitese takmadan ya da yokuş aşağı ayağınızı frenden çekmeden devreye girmiyor. Karşılığında ise size çok daha az co2 salınımı sağlıyor. (117 gr/km) Yolda nasıl? Sert amortisörler ilk başta rahatsızlık verse de insan zamanla alışıyor. Hatta bazı zamanlarda ihtiyaç bile
duyuyor; ancak ülkemizin bozuk asfalt kalitesi bazen ağzınızdan kötü sözlerin çıkmasına sebep oluyor. Bu durumda rahat koltuklar devreye giriyor. Hele benim gibi belden sorunlu kişiler için ideal olmuş, tebrik ederim. Virajlarda izine sadık kalan CR-Z gaza yüklendiğinizde her önden çekişli gibi kafadan kayma yaşıyor; ancak ani şerit değişiklikleri ve keskin virajları gayet başarılı bir şekilde arkada bırakıyor. Yani size güven veriyor. Frenler ise gayet başarılı. Zor anda gerektiği gibi devreye giriyor; ancak şehir içinde ve dışında kurallara uyunuz. Önemli olan hızlı gitmek değil, sağ salim eve gitmektir. Ne desem? Honda her zamanki gibi sıkı bir makine üretmiş. Hele hele kullandığı fikre ve teknolojiye saygı duydum. Çevreci, ekonomik, sportif, es-
tetik ve güvenli. Lafı şimdi açıldı, CR-Z EuroNCAP testinden beş yıldız aldı. Yani son derece güvenli. Güvenli; ama güzel. Yoldan geçenler durup bir bakıp öyle devam ediyorlar. Güzellik artık tek başına yetmiyor. Üreticiler sürekli yeni yeni teknolojiler sunarak aslında hem kendilerini hem de vatandaşı sıkıntıya sokuyorlar. Neden mi? Sürekli yenilik sunma telaşı tüketicinin de sürekli yenilik takip etme telaşına dönüşüyor. O yüzden arada mola vermek lazım. Uçtum yine. CR-Z makul olan fiyatı için bile alınabilecek bir model; ancak Honda’nın üzerindeki ölü toprağını bir an önce atması lazım. Çünkü ülkemizde atı alan Üsküdar’ı geçti. Honda ise yeni yönetimiyle umarım beklenen atağı yapar ve eski günlerine geri döner.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi 1497 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Benzin+Elektrik Maksimum güç 91 Hp / 6100 d/d Maksimum tork 174 Nm / 1000-1500 d/d 0-100 Km 9.9 sn. Maksimum hız 200 km./s. Şanzıman 6 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 6.1 lt./100 km. Şehir dışı 4.4 lt./100 km. Karma 5.0 lt./100 km. Co2 emisyonu 117 g./km. Yakıt deposu 40 lt. Bagaj hacmi 215 lt. Boş ağırlık 1170 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
59.540 TL 091 / otomobilnews
KÖŞE / MEHMET TAŞANYÜREK / mtasanyurek@erelmedya.com
FORD ESCORT
RS
MEHMET TAŞANYÜREK
Dünya ralli tarihinde, 1968 yılından yakın geçmişimize kadar, her seviye ve maddi güçteki ralli severlerin, otomobil sporlarına girmesine basamak olmuş bir marka vardır.1968-1981 yılları arasında yarıştığı uluslararası rallilerde, teknoloji harikası olan rakipleriyle girdiği mücadelenin çoğundan da galip ayrılmıştır. Escort’lar Ford’un Anglia modeli yerine ilk defa 1968 yılında üretildiler ve Mark-1 modeliyle 3 yıl 9 ay içinde bir milyondan fazla satış rakamına ulaştılar. 1975 yılında hafif bir karoseri tadilatı ve Mark-2 ismiyle 1980 yılına kadar üretildiler. Sağlam karoserisi, basit ve sportif mekaniği ile sürekli gündemde kaldılar. Üretiminin başladığı yıllarda
otomobilnews / 092
Ford, Lotus Cortina ile olan yarış tecrübelerini Escort RS’e aktarmak için özel bir bölüm hazırladı ve Boreham şehrindeki AVO (Advanced Vehicle Operations) bölümünü kurdu. Burası Yarış Kompetisyon Departmanı olarak işe başladı. Başına da BMC Rally Team’i kurup, başarıdan başarıya koşturan, Stuart Turner getirildi. Son derece ileri mekanik bilgi ve tecrübeye sahip olan Turner, ilk iş olarak twincam motorunu, o dönemler yeni kurulmuş olan, mühendislik &araştırma firması COSWORTH’a gönderdi ve bu motorun geliştirilmesini istedi. Cosworth’daki mühendisler bu motoru geliştirmekten de ileriye giderek Ford’un 1600 cc’lik 116E tipi motor bloğu üzerine Formula-2 yarışları için hazırladıkları motorun 16 sübaplı silin-
‘
Dünya ralli tarihinde, 1968 yılından yakın geçmişimize kadar, her seviye ve maddi güçteki ralli severlerin, otomobil sporlarına girmesine basamak olmuş bir marka vardır.
Ülkemizde de unutulmayacaklar arasında olan rahmetli Renç Koçibey, 1979 Günaydın ve 1984 Balkan ralli şampiyonluğunu bu otomobille kazandı
dir kapağını yoğun geçen bir çalışma sonucu monte ettiler. Böylelikle ortaya BDA diye bilinen ve bütün RS 1800 Escort’larda kullanılan ünlü 1600 cc motor çıkarıldı. Başlangıçta standart olarak 120 PS güç veren bu motor, ralli ekipmanlarıyla hazırlandığında 200 PS’lere ulaştırıldı. Turner’in BMC Mini yıllarında ekibinde olan Timo Makinen, sonra da Hannu Mikola Escort RS’in pilotluğunda zaferlerle dolu
yıllara başladılar. Bu ikiliye de kısa bir süre sonra, en ünlü İngiliz rallici unvanına sahip olacak Roger Clark katıldı. Böylelikle Turner, Avrupa’daki en iyi ekibi kurdu. İlk markalar şampiyonluğu 1968’de geldi. Bengt Söderstorm Avusturya Alpine Rallisi’ni, Roger Clark Akropol Rallisi’ni, Mikkolo ise Finlandiya’nın 1000 Göller Rallisi’ni kazanmıştı. Ertesi yıl Mikkola,
bu başarısını 1000 Göller ve Alpine Rallileri’nde de tekrarladı ve Ford Escort RS’e bir Avrupa Markalar Şampiyonluğu daha kazandırdı. Roger Clark ise Acrapol’de ikinci oldu. Ford Escort’u Dünya Ralli Tarihi’ne bir rally otomobili olarak yazdıran olay ise 1970 yılında, Londra-Sidley maratonunun benzeri olan Londra-Mexico maratonunu kazanmasıyla meydana geldi. Dünya kupası futbol maçlarından önce tamam-
lanan bu maratonun ilk 7 sıralamasının 5’inde FORD ESCORT RS vardı. Bu zaferle tarihe geçtiler. Zaferden hemen sonra, uzun yıllar gündemde kalıp, ralli pilotlarının vazgeçemediği, OHC motorlu FORD ESCORT MEXICO modeli ortaya çıkarıldı. Aynı yıl da Mikkola 3’üncü 1000 Göller Rallisi’ni kazanarak zaferler dizisini üçledi. Bu güçlü motorla 1972 yılında 2 büyük zafer elde
093 / otomobilnews
KÖŞE / MEHMET TAŞANYÜREK / mtasanyurek@erelmedya.com
edildi. Mikkola, Safari Rallisi’ni ilk kez kazandı ve Ford’a bu rallideki tek zaferini kazandırdı. Roger Clark ise, İngilizler’in ünlü R.A.C. Rallisi’nde tam 8 yıl sürekli olarak birincilikler aldı; ancak tüm bu başarılara rağmen Avrupa’daki bazı rallilerde başarılı olamıyorlardı. Özellikle o yıllarda Monte-Carlo’da bir başarı sağlayamadılar. 1970’li yılların sonlarına doğru da rallilerde İtalyanlar’ın rüzgarı esmeye başladı. Önce Lancia Stratos, daha sonra da Fiat 131 Abarth neredeyse tüm hakimiyeti ellerine aldı; ancak 1000 Göller ve R.A.C. Rallileri’nde pek başarılı olamadılar, bu başarılar RS’in elinde kaldı. 1975’te çıkartılan MARK-2 Escort ile ralli otomobillerine yapılan tadilatlar da
otomobilnews / 094
genişledi. BDA 16 sübaplı motoru, enjektör veya karbüratörlerle kullanmak mümkün oldu. Bunun haricinde OHC motorlarla donatılmuş RS 2000 ve RS MEXICO modelleri de grup içinde yerlerini aldı. Ülkemizde de unutulmayacaklar arasında olan rahmetli Renç Koçibey, 1979 Günaydın ve 1984 Balkan ralli şampiyonluğunu bu otomobille kazandı. Ayrıca Emanuel Klavuz, Şükrü Okçu, Serdar Bostancı, Şehsuvar Yuvalı ve nice isimler de Escort’un değişik modelleriyle yıllarca yarıştılar. 1979 yılından sonra dünya şampiyonluğu haline dönen rallilerde Escortlar; Portekiz, Akropol, R.A.C., Yeni Zelanda, Qu-
ebec Kanada’da birinci gelerek markaya ilk Dünya Şampiyonluğu’nu kazandırdı. Davic Richards’ın kurduğu Rothmans ralli ekibi, Ford fabrika takımının 1979’un sonlarındaki dağılışına rağmen yarışmaya devam etti ve Ari VATANEN ile 1981’de ilk dünya şampiyonluğunu kazandı. FORD ESCORT ralli araçları son dönemlerde çok gelişti. BDA motoru artık karbüratörlerle 245, enjektörle 270 PS’lere ulaşabiliyordu. Aktarma organlarındaki ZF 5 ileri vitesi grubu, onun devamındaki ATLAS diferansiyeli ve çift plakalı debriyaj diskiyle kullananların asla unutamayacağı anılarla Dünya Ralli Tarihi’ndeki yerini aldı.
Sağlam karoserisi, basit ve sportif mekaniği ile sürekli gündemde kaldılar.
‘
FORD ESCORT RS 1969 AVUSTURYA ALPN RALLY 1000 GÖLLER RALLİSİ 1970 LONDON-MEXICO MARATONU 1000 GÖLLER RALLİSİ 1972 SAFARİ RALLİSİ R.A.C. RALLİSİ 1973 1000 GÖLLER RALLİSİ R.A.C. RALLİSİ 1974 1000 GÖLLER RALLİSİ R.A.C. RALLİSİ 1975 R.A.C. RALLİSİ 1976 R.A.C. RALLİSİ 1977 SAFARİ RALLİSİ AKRAPOL RALLİSİ 1000 GÖLLER RALLİSİ R.A.C. RALLİSİ 1978 İSVEÇ RALLİSİ R.A.C. RALLİSİ 1979 PORTEKİZ RALLİSİ AKROPOLIS RALLİSİ YENİ ZELANDA RALLİSİ QUEBEC RALLİSİ R.A.C. RALLİSİ GUNAYDIN RALLISI DÜNYA MARKALAR ŞAMPİYONLUĞU 1980 AKROPOLİS RALLİSİ 1981 AKROPOLIS RALLISI BREZILYA RALLISI 1000 GOLLER RALLISI RALLİ SÜRÜCÜLER ŞAMPİYONU
MIKKOLA “ “ “ “ CLARK MAKINEN “ “ “ “ CLARK WALDEGAARD “ HAMALAINEN WALDEGAARD “ MIKKOLA “ WALDEGAARD MIKKOLA WALDEGAARD MIKKOLA KOÇİBEY
WOOD JARVI WOOD PALM PORTER MASON LIDDON “ DAVENPORT LIDDON “ PEGG THORSZELIUS “ TIUKKANEN THORSZELIUS “ HERTZ “ THORSZELIUS HERTZ THORSZELIUS HERTZ MARKOPOLI
VATANEN “ “ “ ARİ VATANEN
RICHARDS “ “ “ FORD 095 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Mercedes-Benz A180 Blueefficiency / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
A Serisi’nin Evrimi Mercedes-Benz’in kompakt sınıf temsilcisi A Serisi oldukça farklı bir şekilde geri döndü. Önceden üretilen A Serisi ile alakası kalmayan yeni versiyon, sportif ve karizmatik bir tasarıma sahip.
otomobilnews / 096
097 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Mercedes-Benz A180 Blueefficiency / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
Mercedes-Benz A Serisi, üretildiği ilk nesildeki negatif yapısına rağmen yinede hedeflenen satış rakamlarına ulaşmıştı. Yeni nesil A Serisi ise şık tasarımı ile önceden üretilen ilk nesil ve ikinci nesil A Serisi’ni unutturacağa benziyor. MercedesBenz A Serisi, öncülerine oranla oldukça farklı bir tasarıma sahip.
ve klâsik Mercedes-Benz panjuru dikkat çekiyor. Yan kısımda otomobilin öncülerine oranla daha kısa ve sportif olduğu görülüyor. Kat çizgileri otomobili oldukça şık gösteriyor. Arka kısımda ise tavan spoyleri ve sportif arka tampon dikkat çekiyor. LED teknolojili şık stop grubu, Mercedes standartlarının dışında. Difüzör şeklindeki arka A Serisi’nin ilk iki tasarımı tamponun alt kısmınile güncel versiyonun hiç- da çift çıkışlı egzozlar da bir alakası kalmamış. İlk sportifliği destekliyor. 2 jenerasyon daha yüksek ve hantal dururken İç mekânın diğer yeni nesil A Serisi olduk- Mercedes-Benz modelleri ça sportif bir Hatchback ile ortak birçok yanı olan formunda. Ön bölümde A Serisi’nde, dış kısmı Mercedes-Benz’in yeni gibi iç kısmı da öncüleri ile tasarım felsefesi kendini alakasız. B Serisi’nin içi ile gösteriyor. İri ve gündüz çok benzerlik gösteren A farlarını da barındıran far- Serisi’nin iç kısmı, öncülar, sportif tampon yapısı lerine göre daha kasvetli. otomobilnews / 098
099 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Mercedes-Benz A180 Blueefficiency / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
Özellikle arka koltukların hızı 202 km./s. baş mesafesi, öncülerine göre daha sıkıntılı. Şanzıman için ön konsolda bulunan butonla spor, Kokpitte bulunan ekran ekonomik ve manuel kulNavigasyon, müzik siste- lanım imkânı sunuluyor. mi ve geri vites kamerası Ayrıca ECO butonuna gibi oldukça bol fonksiyo- bastığınızda start &stop nu barındırıyor. Orta kon- sistemi devreye giriyor. solda bulunan butonlar Özellikle şehir içinde bu ergonomik olarak başa- sistem ekonomik kullarılı. 3 kollu direksiyonun nım sunuyor. üzerindeki butonlara da ulaşmak oldukça kolay. Mercedes-Benz A Ön koltuklar sportif ta- Serisi’nin süspansiyon sarlanmış. Yan destekleri yapısı konfordan çok ve yapısı bu durumu des- sportif. O yüzden sert ve tekliyor. Rakipleriyle kı- gürültülü yapısı kullayaslandığında 341 litrelik nımda kendini belli edibagaj hacmi biraz küçük yor. Koltukların sportif kalıyor. yapısı ve sert süspansiyonu otomobilin karakteMercedes-Benz A180 rini ortaya koyuyor. DirekBlueEFFICIENCY’ de siyon sistemi de oldukça 1595 cc’lik motor, ben- başarılı. Hem sertliği hem zinli ve turbo besleme- direksiyon simidinin yali kullanılıyor. Motorun pısı sportif kullanımı desgücü 5000d/d’de 122 HP tekliyor. ve torku ise 1250-4000 d/d aralığında 200 Nm. Sonuç olarak MercedesMercedes-Benz’in çift Benz’in kompakt sınıfdebriyajlı 7 ileri 7G-DCT taki temsilcisi A Serisi şanzımanı test aracımız- artık daha sportif ve kada kullanılmış. Manuel rizmatik. Otomobilin sert kullanıma da imkân ve- görünümü kullanıma da ren şanzıman oldukça yansıyor. MPV’ye yakın etkili. Fabrika verilerine tavrı ile artık sportif bir göre 0-100km./s. hızlan- Hacthback’e dönen A Semasını 9.1 saniyede olan risi, gençlerin dikkatini otomobilin maksimum çekeceğe benziyor.
otomobilnews / 100
Orta konsolda bulunan butonlar ergonomik olarak başarılı.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi 1595 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Benzin Maksimum güç 122 Hp / 5000 d/d Maksimum tork 270Nm/1250-4000 d/d 0-100 Km 9.1 sn. Maksimum hız 201 km./s. Şanzıman 7 ileri 7G-DCT Yakıt Tüketimi Şehir içi 7.2 lt./100 km. Şehir dışı 4.7 lt.7100 km. Karma 5.6 lt./100 km. Co2 emisyonu 131 g./km. Yakıt deposu 67 lt. Bagaj hacmi 341 lt. Boş ağırlık 1395 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
92.861 T.L. 101 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD MONDEO 1.6L Duratorq TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Hem konforlu hem tutumlu
Ford’un D segmentindeki oyuncusu Mondeo, yeni 1.6 litre dizel motoru ile konfora tasarruf katmış.
otomobilnews / 102
103 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD MONDEO 1.6L Duratorq TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Üst segment otomobillerde büyük motor alışkanlığı, turbo teknolojisinin ucuzlaması ve yaygınlaşması ile birlikte yerini küçük hacimli motorlara bırakmaya devam ediyor. Yeni nesil 1.6 dizel ve benzinli motorlar, hem çok daha tutumlu hem de 2.0 litre ya da 2.5 litre motorlar kadar başarılı olabiliyorlar. otomobilnews / 104
Pek çok marka gibi Ford da bu akıma sessiz kalmadı. Ford, Mondeo’ya 1.6 litre TDCi dizel motor koyarak hem vergi hem de yakıt tüketimi avantajı sağladı. Bu vesile ile fiyatı ucuzlayan Mondeo, artık daha geniş bir tüketici kitlesine ulaşabiliyor. Mondeo’da görev yapan 115
Hp gücündeki 1.6 litre TDCi motor, 1750 d/d’dan itibaren 270 Nm. tork üretebiliyor. Sıfırdan 100 km./s. hıza 11.9 saniyede ulaşabiliyor. Kullandığım süre boyunca 6.3 lt./100 km. yakıt tüketim değeri elde ettim; ancak çaba sarf etseydim 5.3 litre seviyesine kadar inmesi mümkündü. Volvo S60 ve S80’lerde de aynı
motorun kullanıldığını hatırlatmakta yarar var. “Bu küçük motor, 1496 kg. ağırlığındaki kocaman otomobilde ne yapabilir ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Direksiyona geçene kadar aynı soruyu ben de çok merak ediyordum; ancak şaşırtıcı bir şekilde tatminkâr ve özellikle alt devirlerde
ön konsolun sürücü odaklı olması Honda CR-Z’yi daha keyifli bir hale getiriyor. Otomobilin iç kabininde kullanılan plastik kalitesi hemen dikkat çekiyor.
105 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD MONDEO 1.6L Duratorq TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
keyif veriyor. Sadece 6 ileri manuel şanzımanla sunulan 1.6 TDCi dizel motor, bence beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ford Mondeo’nun genel özelliklerine gelirsek; Selective donanım paketine sahip olan test aracımızda ilaveten Tekno paket yer alıyor. Bu paket adaptif hız kontrol sistemi ve kör nokta uyarı sisteminden oluşuyor. Bluetooth ve Türkçe sesli kontrol sistemi sayesinde, klima, radyo, CD çaotomobilnews / 106
107 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD MONDEO 1.6L DURATORQ TDCi / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
lar sesli komutlar verilerek kontrol edilebiliyor ve telefona bağlanabiliyor. LED gündüz seyir lambaları, Bi-xenon ön farlar, 18” alüminyum alaşım jantlar, 8 yönde elektrik ayarlı / hafızalı sürücü koltuğu, 8 yönde elektrik ayarlı ön yolcu koltuğu, elektrikli katlanan hafızalı yan aynaları içeren koltuk paketi ile karartılmış arka camlar dikkat çeken otomobilnews / 108
detaylar arasında. Ayrıca Mondeo’da 7 hava yastığı standart olarak sunuluyor. Eğer satın almak istediğiniz otomobil hem geniş ve konforlu olsun, hem tutumlu olsun, hem de fiyatı makul olsun diyorsanız Ford Mondeo’nun 1.6 TDCi modelini seçenekler arasına almanızı tavsiye ederim.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi 1560 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 115 Hp / 3600 d/d Maksimum tork 270 Nm/ 1750-2750 d/d 0-100 Km 11.9 sn. Maksimum hız 180 km./s. Şanzıman 6 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 6.0 lt./100 km. Şehir dışı 4.2 lt./100 km. Karma 4.9 lt./100 km. Co2 emisyonu 129 g./km. Yakıt deposu 70 lt. Bagaj hacmi 493 lt. Boş ağırlık 1496 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
89.260 TL
109 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Mercedes-Benz GLK 220 CdI 4Matic Blueefficiency / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
GLK farkı Mercedes-Benz GLK, sert hatları ile dikkat çekiyor. Test aracımız GLK 220 CDI 4Matic, otomobile yakın bir kullanım keyfi sunuyor.
otomobilnews / 110
111 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Mercedes-Benz GLK 220 CdI 4Matic Blueefficiency / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
Mercedes-Benz’in SUV sınıfındaki temsilcilerinden biri olan GLK, kendine has tarzı ile dikkat çekiyor. Modernize edilen GLK, diğer MercedesBenz modellerinde olduğu gibi ön kısımda logonun da barındığı iri bir panjurla karşımıza çıkıyor. Farları daha önceki GLK gibi keskin çizgilere sahip. Panjurda ve alt tarafta kullanılan krom, otomobile farklı bir hava katıyor. Yan kısımdaki kaslı yapı araca farklılık otomobilnews / 112
katıyor. Çamurluklar ve kat yerleri aracın karakteristik çizgilerini belirliyor. Arka kısımda da kromaj kullanılmış. LED’li stoplar oldukça şık. İç mekânda ferah bir hava hâkim. Koltuk yapıları ön ve arkada oldukça konforlu. Ön koltukların yan destekleri sportif bir SUV kullandığınızı size hissettiriyor. Kokpit, Mercedes-Benz’in birçok modelinden alın-
tılar taşıyor. Orta konsolun lan multimedya sistemi, üst kısmındaki ekran oldukça fonksiyonel. Direksiyon simidinin arkasında olan vites ve ayakla kontrol edilen el freni sayesinde iki koltuğun ortası bardaklık ve kapaklı gözü barındırıyor. Arka koltuklarda kullanı-
özellikle çocuklu aileler için oldukça etkili. Ekranlar bağımsız olarak kullanılıyor ve bu ekranlar için kablosuz kulaklıklar kullanılıyor.
Test aracımız olan Mercedes-Benz GLK 220
113 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / Mercedes-Benz GLK 220 CdI 4Matic Blueefficiency / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
TEKNİK ÖZELLİKLER
CDI 4Matic’in 2143 cc hacmindeki turbo beslemeli dizel motoru, 4200 d/d’da 170 HP güç üretiyor. Tork değeri ise 1400-2800 d/d arasına 400 Nm. 7 ileri çift kavramalı 7G-TRONIC Plus şanzıman, manuel kullanıma da izin veriyor. Aracın maksimum hızı 205 km./s. ve 0-100 km./s. hızlanma değeri 8.8 saniye. Bu değerler, sınıfındaki rakipleriyle kıyaslandığında ortalamalar içerisinde. Asfalt kullanımı keyifli olan GLK’nın hafif arazide 4Matic özelliği kendini gösteriyor. 4 tekerlekten çekiş sistemi, aracın ihtiyacı olduğu anda akslar arasında değişken oranlarda ayarlama yapıyor. Değişken oranlarda çekiş ayarlandığı için arazide kullanım kolaylığı otomobilnews / 114
sağlanıyor. Yokuş iniş sistemi, düşük hızda frene ya da gaza basmadan yokuştan aşağıya düşük hızda inmenizi sağlıyor. Süspansiyon sistemi, arazi kadar asfaltta da oldukça başarılı. Yüksek hızlarda, virajlarda GLK’nın verdiği güven dikkat çekiyor. Start&stop sistemi özellikle şehir içinde ekonomik kullanım sunuyor. Çok yüksek olmayan aracın görüş açıları da başarılı. Mercedes GLK, sonuç olarak sınıfında dikkat çeken bir araç. Zengin motor ve donanım seçeneği ile GLK, zengin alternatifler sunuyor. Kullanım konusunda da keyifli olan aracın ergonomik yapısı bu keyfi artırıyor.
Silindir hacmi 2143 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 170 hp / 4200 d/d Maksimum tork 400Nm/1400-2800 0-100 Km 8.8 sn. Maksimum hız 205 km./s. Şanzıman 7G-TRONIC (otomatik) Yakıt Tüketimi Şehir içi 7.2 lt./100 km. Şehir dışı 5.6 lt./100 km. Karma 6.2 lt./100 km. Co2 emisyonu 162 g./km. Yakıt deposu 59 lt. Bagaj hacmi 450 lt. Boş ağırlık 1880 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
190.183 T.L.
115 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FIAT 500 GUCCI / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
FIAT 500 BY GUCCI
Moda ikonu, genç işi retro 500 by Gucci, Fiat markasına kesinlikle olumlu bir değer katıyor ve sizi özel hissettiriyor.
otomobilnews / 116
117 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FIAT 500 GUCCI / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
Fiat ve merkezi Floransa’da bulunan Gucci, güçlerini birleştirerek “500 by Gucci”yi ortaya çıkartmış. 500 by Gucci’yi teslim almaya giderken tahminimden çok daha özel bir otomobille tanışacağımdan habersizdim. Öncelikle bir Fiat showroomundan değil 500 by Gucci adı altında otomobilnews / 118
farklı bir showroomda araç hakkında bilgi aldım. İlgilenen kişinin giyimi, showroomun iç tasarımı gibi özelliklerden dolayı normal bir Fiat showroomundan çok daha farklıydı. Pazarlaması, yaklaşımı da alışılmış Fiat’tan çok daha farklıydı. İnsana fazlasıyla premium hissiyatı yaşatıyordu.
Retro bir tarz ile sade şıklığı birleştiren bu otomobilin her detayında bu modeline özgü İtalyan Gucci tasarımını görmek mümkün. Bagaj kapağı, kapı içi, kapı dış çerçeveleri, dış yeşil kırmızı bant, iç döşemeleri, emniyet kemeri, 16’’ jantlar, anahtar… Hepsinde bir Gucci detayını görebiliyo-
ruz; ancak içerisindeki plastiğin ve malzeme kalitesinin beklentilerin altında ve diğer özelliklerin yanında sönük kaldığını söylemek mümkün. Fiat 500 by Gucci’nin kullanım pozisyonu, iç donanımı ve tasarımı, performans beklentisine izin vermiyor.
1.2 litre 69 Hp bir motora ön yargılı yaklaşmama rağmen, böyle bir araç kullanırken zaten performans gibi bir kaygıdan uzak oluyorsunuz. Otomobilin kütlesini düşündüğümüz zaman şehir içi kullanımlarda yeterli hacimde bir motor olduğunu karar veriyorum. Dualogic otomatik vitese
sahip bu modeli kullanırken vites geçişlerinin biraz yavaş kaldığını gözlemledim. Onun dışında CITY seçeneği ve ECONOMY seçeneğiyle kullanıldığında yakıt tüketimini şehir içi trafiğinde ortalama 7 litreye kadar düşürebildim. Otomobili kullandığım iki 119 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FIAT 500 GUCCI / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek gün benim için fazlasıyla farklı ve keyifliydi. Alışık olmadığım tarzda bir araç kullanıyordum, arkadaşlarımın ve çevrenin yorumları daha ilk dakikadan itibaren başlamıştı. Otopark görevlisi okula gittiğim ilk andan andan itibaren aracı merak edip incelemek istedi. Daha sonrasında bir kız arkadaşım otomobilini yanıma park etti. Derse gitmek üzereydim, ayaküstü araç üstüne konuştuk biraz. “Sen mi kullanıyorsun bunu?”. Bayanlar sanırım kendi hayallerindeki aracı benim kullandığımı görünce şaşırdı biraz; ama ön yargıları kırmak o kadar da zor olmadı. Özellikle bayan arkadaşlarımın heyecanını anlamak çok da zor olmadı. Herkes bu otomobile kesinlikle sahip olmak istediğini söyledi. Gideceğimiz yerden daha çok gittiğimiz otomobil odak noktası oldu.
otomobilnews / 120
Fiat 500’lerin arasından kolaylıkla ayrıldığına kısa süre içerisinde defalarca şahit oldum. İlk gün okuldan sonra Kadıköy - Moda tarafına geçmeye karar verdik, özellikle bayan arkadaşlarımın tepkisi “Gucci’yle gidiyoruz!” oldu. Tabi ki kararı verince eklenenler de oldu. Dört kişi Fiat 500’e nasıl sığacağız diye düşünürken o kadar da zor olmadı. Sıkışık trafikte Bilgi Üniversitesi’nden Anadolu yakasına geçerken herkes yeterince rahattı ve yokuş kalkış destek sistemini de deneme imkânı buldum. Moda’ya vardığımızda sanırım en güzel yere biz park et121 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FIAT 500 GUCCI / Y: Sinan Akad F: Mete Özhersek
tik ki park yeri zor bulunan bir yerde bu kadar rahat edeceğimi düşünmüyordum. İkinci gün fark ettim ki 500 by Gucci, fotoğraf çekimi sırasında tam olarak okulun maskotu olmuştu. Gören herkes mutlaka incelemek istiyor, telefonlarıyla fotoğraflarını çekiyor ve hemen Instagram’a koyuyordu. Bu durumdan çok mutluydum, farklı bir otomobil kullanıyordum. Standart bir Fiat 500’den çok daha fazla ilgi çekiyordu. Okuldan sonra Bebek tarafına gitmeye karar verdik. Premium araçların yanında kendimize yer bulduk ve daha net anladım ki kesinlikle öğrenciye uygun bir otomobil, özellikle şehir içinde.
otomobilnews / 122
TEKNİK ÖZELLİKLER
Bagaj hacmi beklentinin üzerindeydi, rahatça yerleştirebiliyorsunuz eşyalarınızı. Torpido gözünün kapağının bulunmaması başta garipsenen bir durum olarak gözükse de derin bir iç hacmi olması, defter kitap gibi eşyalarınızı rahatça koyup kolay ulaşım sağlaması kesinlikle bir artı. 500 by Gucci Fiat markasına kesinlikle olumlu bir değer katıyor ve sizi özel hissettiriyor.
Silindir hacmi 1242 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Benzin Maksimum güç 69 Hp / 5500 d/d Maksimum tork 102 Nm / 3000 d/d 0-100 Km 13 sn. Maksimum hız 160 km./s. Şanzıman Dualogic Otomatik Vites Yakıt Tüketimi Şehir içi 6.2 lt./100 km. Şehir dışı 4.3 lt./100 km. Karma 5.0 lt./100 km. Co2 emisyonu 115 g./km. Yakıt deposu 35 lt. Bagaj hacmi 185 lt. Boş ağırlık 865 kg.
123 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / NISSAN QASHQAI 1.6 dCi 130 HP PLATINUM AVM / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
otomobilnews / 124
Yeni motor eski imaj Qashqai’nin yeni 1.6 turbo dizel motoru 130 Hp gücünde. Düşük emisyon ve yakıt tüketimi sunan bu yeni nesil motor, Qashqai’nin eskiyen imajına rağmen dikkat çekeceğe benziyor.
125 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / NISSAN QASHQAI 1.6 dCi 130 HP PLATINUM AVM / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
Nissan Qashqai, Avrupa’da üretilen Nissan modelleri arasında. 2006 yılı sonlarında İngiltere’de üretilmeye başlanan Nissan Qashqai, bugüne dek 1 milyonun üzerinde satılarak büyük bir satış rakamı yakaladı. Farklı benzinli ve dizel motor seçenekleri ile ülkemize gelen Qashqai’nin 1.5 dCi motorunun yerini NissanRenault ortaklığından doğan yeni nesil 1.6 lt. turbo dizel motor aldı. Bu sayımızda sizlere otomobilnews / 126
yeni nesil 1.6 dCi motorlu putundaki kat çizgisi ve Qashqai’yi test ettik. tamponun alt kısmındaki hatları dikkat çekiyor. Öncelikli olarak Yan kısımda marşpiyel Qashqai’nin kendine özgü kısmında ve çamurluk bir tasarımı olduğundan kenarlarında plastik malbahsetmek lâzım. Birçok zeme kullanılması küçük markada modeller birbi- hasarlarda kaportanın rine benzerken Nissan’da zarar örmesini engelliyor. bu durum farklı. Mesela Arka taraf da ön kısım gibi Juke ve Qashqai birbirine çok iddialı değil. Sis farı, hiç benzemiyor. Qashqai bagaj kapağına kadar tave X-Trail’le benzemediği şan stop grubundan bagibi. ğımsız ve tamponun alt kısmına konulmuş. Qashqai’nin ön kısmı çok iddialı değil. Akıcı tasarı- İç mekânda geniş ve ferah ma sahip olan aracın ka- bir hava hâkim. Koltuk
yapıları bu sınıf bir SUV için yeterli konforu sunuyor. Kokpit çok modern sayılmaz; ama kullanılan Around View Monitor (AVM ) yani 360 derece aracın etrafını gösteren kamera sistemi dikkat çekici. 10 km./s. hıza kadar 4 kamera ile aracın hareketlerini görebildiğiniz bu sistem oldukça başarılı. Bu kamera sistemi Infiniti’de de kullanılıyordu. Yalnız, sadece kameraya bağlı kalmamakta fayda var, ekranda bazen küçük detayları görmü-
127 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / NISSAN QASHQAI 1.6 dCi 130 HP PLATINUM AVM / Y: Ahmet Said Özen F: Kerim Ozan
yorsunuz. Ben bir tane küçük direği görmeyip bir Infiniti ile kaza yapmıştım, oradan biliyorum. O yüzden Qashqai’yi kullanırken ekran dışında dışarıya bakmayı da ihmal etmedim. Bu ekran aynı zamanda aracın diğer aksamları için de kullanılıyor. Müzik sistemi biraz karmaşık ve bu ekranda detaylar küçük kalıyor. Ön koltukların arasında yeterli bardaklık ve gözler mevcut, bu bölümde koltuk ısıtıcıların ve merkezi kilidin butonları bulunuyor.
Qashqai’de kullanılan yeni nesil dizel motor, Nissan ve Renault markalarının farklı modellerinde kullanılmaya başlandı. 1598 cc ve 4 silindirli turbo beslemeli dizel motor 4000 d/d’da 130 Hp güç üretiyor. Motorun maksimum torku ise 1750 d/d’da 320 Nm. Ekonomik ve çevreci bu özelliği ile ön plana çıkıyor. Qashqai 1.6 dCi 4X2’nin 6 ileri manuel şanzımanlı versiyonunu test ettik. 6 ileri manuel şanzıman yumuşak geçişli ve oranları ekonomik kullanım için tercih edilmiş. Qashqai 1.6 dCi’ın maksimum hızı 190 km./s. 0-100 km./s. hızlanma değeri ise 10.3 saniye.
Ergonomik anlamda, müzik sisteminin detayları dışında sorunsuz olan Qashqai’nin kapı içi ve direksiyon simidi üzerindeki butonlara da ulaşmak Qashqai, sınıfının en çok oldukça kolay. satan araçları arasında. Yeni 1.6 dizel motorun
otomobilnews / 128
da bu satışın artmasında rol oynaması düşünülüyor. Ekonomik motora bir destek de start&stop sisteminden geliyor. Direksiyonun sol tarafından devre dışı bırakılan sistem, şehir içinde ekonomik kullanıma büyük destek oluyor. Önden çekişli olan test aracının yol performansı başarılı. Yüksek yapısı ve geniş iç mekânı ile Qashqai, özellikle geniş aileler için keyifli bir araç. TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi 1595 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 130 hp / 4000 d/d Maksimum tork 320 Nm / 1750 d/d 0-100 Km 10.3 sn. Maksimum hız 190 km./s. Şanzıman 6 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 5.5 lt./100 km. Şehir dışı 3.9 lt./100 km. Karma 4.5 lt./100 km. Co2 emisyonu 119 gr./km. Yakıt deposu 65 lt. Bagaj hacmi 410 lt. Boş ağırlık 1498 kg. Anahtar Teslim Fiyatı
87.400 T.L. 129 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HYUNDAI ELANTRA 1.6 CVVT TUNE / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Elantra’ya navigasyon takviyesi Hyundai, sevilen modeli Elantra’ya uyguladığı Navigasyonlu Multimedya dopingi ile donanımını yükseltmiş. Eğer İstanbul gibi ucu bucağı belli olmayan, karman çorman bir şehirde yaşıyorsanız ilk defa gideceğiniz bir yeri bulabilmek oldukça zor. Hatta sürekli sıkışan trafikten kaçınabilmek için ara yolları tercih edecekseniz işte o zaman
otomobilnews / 130
çok özel yön bulma kabiliyetine sahip olmanız gerekiyor. Son dönemde ülkemizde hızla yaygınlaşan otomobil Navigasyon sistemleri, sürücülerin işini bir hayli kolaylaştırıyor. Hyundai
de bu ihtiyaca cevap verebilmek adına Elantra’nın Tune donanımlı versiyonlarına Navigasyonlu Multimedya sistemi eklemiş. Bu yeni sistemde Navigasyona ilaveten CD, MP3, USB, AUX, SD, Eqolayzer
ve geri görüş kamerası yer alıyor. Ayrıca Bluetooth bağlantısı ile telefon bağlantısı da mümkün. Sistemin grafik animasyonları çok keyifli. Özellikle 8 inç yüksek çözünürlüklü büyük ekranda geri görüş kamerası oldukça faydalı.
131 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / KTM 1190 Adventure / Y: Kanat Kale F: Mete Özhersek
Savaşta Avusturya Cephesi de açıldı Türkiye’de oldukça iyi bir pazar olan büyük enduro sınıfına Avusturyalı KTM iddialı bir model ile yeniden giriş yaptı.
otomobilnews / 132
133 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / KTM 1190 Adventure / Y: Kanat Kale F: Mete Özhersek
KTM, ülkemizde Paris – Dakar yarışlarındaki başarısı, rahmetli Kemal Merkit’in uluslararası başarıları ve genel olarak üstün off-road özellikli motosikletleri ile iyi bir imaja sahip bir marka. Büyük enduro segmentinde ise 950 ve onun yerini alan 990 Adventure modelleri ile yer almakta idi; fakat bu
otomobilnews / 134
modelin, satış hacmi artan büyük enduro sınıfı için fazla sert bir imajı vardı. Büyük enduro kullanıcıları motosiklet üzerindeki zamanlarının çok az bir miktarını asfalt dışında geçirdiğinden bu motor fazla ”hard-core” gelmekteydi. KTM firması da bu gerçe-
ğin farkına vararak yepyeni bir büyük enduro modeli ile giriş yaptı; KTM 1190 Adventure. Eski Adventure ile hiçbir ilgisi olmayan bu motosiklet, KTM firmasının on-road (yol) segmentinde de iddialı olduğunu kanıtlamak istercesine teknik donanımı çok yüksek tutulmuş. KTM’in turuncu rengi
bile değişmiş. Klasik turuncu yerine sedefli, metalik bir turuncu rengi motorun farklı bir KTM olduğu mesajı veriyor. Çok şık gündüz LED ışıkları ve LED sinyaller de motorun görünümüne ilâve bir şıklık katmış. Ön gagası olmaması da bu segment için sevindirici bir detay. Tel jant kullanılması da KTM’in
ruhundan ödün vermediğini gösteriyor. 120 mm. genişliğindeki 19 inçlik ön ve 170 mm. genişliğindeki 17 inçlik arka lastik ebatları yeni su soğutmalı GS 1200 ile aynı. Motora yaklaşırken şaftlı olduğunu düşünürken zincirli olduğunu görmem şaşırttı. Motorla hareket eder etmez
ilk fark ettiğim özellik gidonun kısalığı idi. Diğer yandan motorun ağırlık merkezi oldukça aşağıda konumlanmış ve dolu depo ile 230 kg. çeken bu motoru yan ayaktan doğrultmak, ağır manevra, yoğun trafikte sürüş gibi efor isteyen anlarda sanki bir scooter’mış gibi hissettiriyor ve sürücüsünü hiç
135 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / KTM 1190 Adventure / Y: Kanat Kale F: Mete Özhersek
yormuyor. Buna son derece yumuşak debriyaj ve sport modunda bile kabul edilebilir şekilde yumuşak tepki veren gaz kolu da yardımcı oluyor. Virajlara girmek ise başlı başına bir eğlence. 23 litrelik yakıt deposu menzil sıkıntısı yaratmayacak. KTM’in iddialı yarış motoru 1190 RC8’den alınan motoru 150 BG güç üretiyor. Bu gücü kullanmak için 4 farklı mod var; Sport, Street, Rain ve Off Road. Rain ve OffRoad modlarında motor 100 BG güç üretiyor. Diğer iki modda 150 BG’in tamamından faydalanıyorsunuz. Street modunda traction control hemen devreye gi-
otomobilnews / 136
137 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / KTM 1190 Adventure / Y: Kanat Kale F: Mete Özhersek
riyor. Sport modu ise eşittir adrenalin.
bileceğiniz modu da çok iyi düşünülmüş bir detay.
Fren performansı çok iyi. Sert frenlemede öne dalma oldukça fazla; fakat her durumda arka teker, asfaltı asla bırakmıyor. ABS sisteminin bile farklı ayarları mevcut. Örneğin off-road modunda arka tekerlerin kaymasına izin verirken ön tekerde ABS devam ediyor. Ön gösterge paneli dijital ve analog olarak iyi bir uyum yakalamış. Dijital gösterge son derece okunaklı ve çok amaçlı. Eldiven ile kullanım için ayarlanmış butonlar vasıtası ile dijital ekranda ön ve arka süspansiyon ayarlarını yapabiliyor, sürüş modunu, ABS ve Traction kontrol ayarlarını istediğiniz duruma getirebiliyorsunuz. Tabii ki lastik basıncını gösteriyor. Bunlara ek olarak “favoriler” bölümünde her zaman gözünüzün önünde olmasını istediğiniz verileri ayarlaya-
Ön cam yüksekliği iki yandaki mandallar sayesinde kolayca ayarlanabiliyor; fakat en yüksek konumda bile yeterli koruma sağlamadı. Boyu 190 cm. üzerindekiler için alınacak ilk aksesuar yüksek cam olacaktır. Bu kadar özellikli bir motorda elcik ısıtmalarının olmaması beni şaşırttı. Diğer yandan motordan gelen sıcaklık soğuk test gününde hoşuma gitse de sıcak yaz günlerinde sıkıntı yaratacak gibi.
otomobilnews / 138
Sele yüksekliği 89 cm. Tüm endurolar gibi binicisinden uzun bacak boyu istiyor. KTM 1190 Adventure’ın fiyatı 22.400 Euro. Rakipleri ile kıyaslandığında makul sayılabilecek bu fiyatın karşılığında alacağınız motorun özelliklerini göz önüne getirince ucuz bile gelebilir. KTM üstüne düşeni sonu-
na kadar yapmış. Şimdi sıra Türkiye distrübütörü Spor Moto’da. Lansmanı Avusturya Konsolosluğu’nda yaparak bu modele gereken önemi verecekleri mesajını verdiler; ama gerçek sınav, motor piyasada çoğaldıkça ve aksesuar ile yedek parça talepleri arttıkça olacak.
Ayarlanabilir ön rüzgarlık sürüş sırasında rüzgarın etkisini oldukça başarılı bir şekilde azaltıyor.
139 / otomobilnews
BY CROW / YAVUZ YILMAZ / crow.yavuz@gmail.com
“Loeb Secrets” Ralli sporları tarihinin en önemli kilit taşlarından biri de 1973 yılında Fransa’da Monte Carlo Rallisi ile başlayan Dünya Ralli Şampiyonası (WRC)’dır. Farklı ülkelerde her yıl yapılan şampiyona, Türkiye’de ilk kez 2003 yılında yapıldı. Ardından 2004, 2005 ve otomobilnews / 140
2006 yıllarında da ülkemizde yapılan WRC, 2007 yılında takvimden çıkarılsa da 2008’de yeniden takvime alınmış ve 2010’dan itibaren Türkiye’de iki yılda bir yapılmasına karar verilmişti; ancak 2012 yılında rotasyon gereği takvimde yer almamız gerekirken FIA’nın
politikası nedeniyle listeye giremedi. Yine de motor sporları tutkunları için WRC’nin ülkemizde yapıldığı 7 yıl unutulmaz deneyimlerle dolu dolu yaşandı. Türkiyeli sporculardan, takımların teknik ekiplerine, yöneticilerden,
seyircilere herkes farklı deneyim ve paylaşımlar yaşadı. 2010 WRC Türkiye Yarışları’nda açtığım ilk kişisel sergi de benim kilit taşlarımdan biri oldu; çünkü geçen yıl hazırlamayı planladığım ikinci kişisel sergi-
Loeb için dokuzrakamını vurgulayabileceğim iki farklı tema hazırladım.
min iki temasında sergimi gezen WRC şampiyonu Sebastien Loeb vardı. Bu sergi gerçekleşmedi. Ona ilerleyen satırlarda de değineceğim. 9 yıl art arda gelen şampiyonluk Fransız ralli pilotu Sebastien Loeb (26 Şubat 1974), 69 galibiyet ile WRC’de en çok yarış kazanmış pilot ve ralli tarihinin en başarılı sürücülerinden biri. Dünya Ralli Şampiyonası’nı co-pilotu Daniel Elena ile 2004, 2005,
2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında art arda tam dokuz kez kazandı. 2005 yılında şampiyona dâhilinde 10 ralli kazanarak bir sezonda en fazla ralli kazanan pilot oldu. 2008 yılında ise 11 ralli kazanarak kendi rekorunu kırdı. Aslında bir jimnastikçi olan Loeb, 1995 yılında cesur sürüş tarzıyla pistlere adım attı. 2002 yılında da WRC ile yani dünya ile tanıştı. Loeb elde ettiği başarılarla Carlos 141 / otomobilnews
BY CROW / YAVUZ YILMAZ / crow.yavuz@gmail.com
Sainz, Colin McRae gibi ünlü isimleri geride bıraktı. Citroen takımında yarışan Ralli sporunun parlayan yıldızı Loeb, 2013 sezonunda ise Monte Carlo, İsveç, Arjantin ve Fransa ‘da 10. şampiyonluğu almak için yarışacak. “Sebastien Nine” ve “Loeb Screet” Her motor sporları takipçisi gibi ben de bu dokuz şampiyonluktan etkilendim. Tabii bunu ifade etme şeklim kendi ilgi alanım da oldu. Loeb için dokuz rakamını vurgulayabileceğim iki farklı tema hazırladım: “Sebastien Nine” ralli dünyasını temsil eden bir küreyi omuzları üzerinde taşıyan güçlü bir erkek figüründen oluşuyor. Kürenin üzerinde 1’den 9’a kadar kırmızı renkli rakamlar yer alıyor. Tasarım renginin gri olması ise Loeb’ün istikrarlı yükselişini otomobilnews / 142
temsil ediyor. “Loeb Screet” ise üst üste duran dokuz kitaptan oluşuyor. Bu yerleştirmenin içindeki gizem ise Sebastien’ın harf sayısında gizli; çünkü şampiyonluk sayısı ile isminin harflerinin sayısı aynı: 9... Üst üste dizilmiş dokuz kitap art arda kazanılan yarışları sembolize ediyor; çünkü Loeb motor sporları tarihinde önemli izler bırakıyor. Tasarımdaki kitapların sırtında Loeb Screet yazıyor. Karşısında ise 1’den 9’a kadar sıralanmış rakamların arasında harfler gizli. Sebastien Loeb böyle başarıyla giderse soy ismini de gelecek yıllara yazdırabilir. Yani isminde olduğu gibi dört yıl daha “Loeb Secrets” görebiliriz. Loeb Secrets temasının bendeki işi zaten henüz bitmedi. Önümüzdeki ay bu tema altında bir DS3 tezgahta olacak.
TOSFED ile süren uzun görüşmelerin sonucunda sergimin etkinlikler kapsamına alınmadığını son bir iki hafta kala öğrendim İstanbul’da buluşma... da yapılan bu etkinliğin Yazının başında bahsettiğim İstanbul’da olması ayrı bir ikinci kişisel sergim yine heyecanken, Loeb’e tasamotor sporları temalı üç rımlarımdan birini sunmak boyutlu obje tasarımların- bunu ikiye katladı. Kalabadan, tablo çalışmalarından lığın ve alkışların arasında oluşacaktı. Yaklaşık bir ödüllerini alan sporcular, bu yıl kadar önce başladığım kez objektiflere tulumlarısergi hazırlıkları devam nın içinde değil smokinleriederken, FIA’nın 2012’nin nin içinde poz verdi. Tören Aralık ayında İstanbul’da sırasında Sebastien Loeb ile yapacağı Genel Kurul ve tanıştım, yaptığım tasarımÖdül Töreni etkinlikleri ların konusunu kısaca ankapsamında sergimi aç- latarak “Loeb Secrets”ı ve mayı teklif ettim ve kabul evlenirken gelin arabası olaedildi; ancak TOSFED ile rak kullandığı Citroen Xsara süren uzun görüşmelerin WRC modelini kendisine hesonucunda sergimin et- diye ettim. kinlikler kapsamına alın- İsterdim ki bir sergiyle işlemadığını son bir iki hafta diğim tüm temalar hedef kala öğrendim. kitlesine ulaşsın; ancak dünyaca tanınan iki sporcuyla Bu durum beni üzse de, tanışmak, yaptıklarımı payyaptığım çalışmalar he- laşmak, samimiyetle beni def kitlesine ulaşamasa dinlemeleri, tasarımları ilda, sergide yer almasını giyle incelerken yüzlerinde planladığım dört parçalık oluşan ifade, bir yıllık yorbölümü ödül törenine gö- gunluğumu aldı.
türdüm. Üç tasarım Sabastien Loeb’ün biri ise Umarım önümüzdeki yılSebatien Vettel’in işlendi- larda ikinci sergimi açarak ği özgün çalışmalardı. motor sporları tutkunlarına farklı bir bakış açısı sunabiİkinci kez Fransa dışın- lirim.
143 / otomobilnews
TUNING / Smart fortwo / BoConcept
BoConcept, Smart fortwo’ya el attı.
Tasarım otomotiv tutkunlarına en büyük sürpriz Smart’tan geliyor. Bir ilke imza atan Smart, dünyanın en ünlü tasarım mobilya markası BoConcept ile ortak tasarlanan modifiye edilmiş yeni fortwo’yu yollara çıkartıyor!
otomobilnews / 144
Smartville koleksiyonu için tasarlanan koltuk temiz ve yüksek teknolojik hatları ile bir otomobil koltuğunu andırsa da bir oturma odası koltuğundan bekleyeceğiniz konforu sunuyor. Aynı yaklaşım ile tasarlanan Smart’ın yeni otomobil koltukları ise tütün kahverengi derisi ve kabarık sofa tarzı gri keçe kaplaması ile seçkin ev konforunu sunuyor.
145 / otomobilnews
TUNING / Smart fortwo / BoConcept BoConcept ve Smart’ın tasarım ekiplerinin birlikte çalışmalarının sonucunda bu eşsiz otomobil geliştirildi. Bu otomobil iki farklı dünyanın da en iyisini temsil ediyor. Yolların hızlı şeritlerinde geçen güçlü tasarım detaylarına ve gözüpek renklere sahip, özel malzemeleri ve konforu ile bir ev rahatlığını sunan bir yaşam…
ve dikiz aynalarında çok kişisel bir ifade oluşturmasının yanı sıra araca eğlenceli bir hava da veriyor. Smart ekibinden Martin Hülder’e göre BoConcept tasarım ekibinin bizlerin kullandığı renk grubuna neon sarısını eklemeleri harika bir fikirdi. Evlerin iç dekorasyonunda neon renklerin kullanımı bu dönemde çok daha güçlü trend.
Smart’ın tasarım ekibinden Adriana Balko’ya göre BoConcept imzalı Smart fortwo her iki markanın da ikiz kutupluluğunu tek bir tasarımda birleştiriyor. Bu araç, radikal bir dış tasarıma ve evi anımsatan rahat bir iç tasarım anlayışına sahip.
BoConcept imzalı Smart fortwo’daki neon renkler, tasarımın seçkinliğini ortadan kaldırmadan çok ufak detaylarda kullanılarak araca farklı bir karakter veriyor.
Aracın dışını yeni mat beyaz zemin domine ediyor. Otomotiv endüstrisince yıllardan beri mat yüzey tercih edilmezken aksine bu renk, mobilya ve ev dekorasyonu sektöründe sıcak ve çok seçkin bir yüzey olarak kabul ediliyor. Şimdi bu mat boya BoConcept imzalı Smart fortwo ile çok daha estetik ve özel haliyle güçlü bir otomobil görünümü oluşturuyor. Dış tasarımda iki farklı kontrast rengin kullanılması araca cüretkârlık kazandırmış. Aracın ana güvenlik hücresine renk veren asil kahverengi, BoConcept’in smartville serisinde sunduğu mobilyalara hakim renk, tabii ki mobilyaların dikiş detaylarında tercih edilen neon sarısı renk, aracın jant detaylarında
Smart fortwo’nun iç tasarımında ise ev duygusu çok güçlü. Aracın koltukları tütün kahverengisi kabarık deri sofa-tarzı gri keçe ile birleştirilmiş. Kapı panelleri ve dashboard ise alışık olunan araç içi klasik siyah rengin aksine sevimli, sıcak ve yumuşak bir görünüme sahip. Smartville koleksiyonun kömür grisi sofasında kullanılan sarı kontrast dikişler ise BoConcept imzalı Smart fortwo’nun tüm iç tasarım detaylarına hakim. Son dokunuş ise gerçek meşe ağacı ile kaplanmış vites topuzu. İç dekorasyon mobilyalarında uzun yıllardır tercih edilen gerçek meşe ağacı ise şimdiye kadar bir Smart otomobilde hiç kullanılmamıştı. BoConcept imzalı Smart fortwo’nun üretimi ise BRABUS’a emanet.
Bu araç, radikal bir dış tasarıma ve evi anımsatan rahat bir iç tasarım anlayışına sahip. otomobilnews / 146
Tasarım ekipleri Smart’ın otomobil koltuğunda tercih ettikleri sarı dikiş detayını mobilya koleksiyonuna transfer ettiler.
Gerçek meşe kaplı vites topuzu ve parlak neon sarısı gibi ufak detaylar BoConcept imzalı Smart fortwo’nun iç tasarımına farklı bir karakter kazandırıyor.
147 / otomobilnews
TEKNİK DANIŞMAN / İSMET KARAMAN / ikaraman@otomobilnews.com
İSMET KARAMAN sorularınızı yanıtlıyor. Sayın Karaman, sahip olduğum 1998 model 2.4L motor turbosuz Volkswagen Transporter aracımın şehir içi 100 km.’de kaç litre yakıt tükettiğini öğrenebilir miyim? Ercan Ata
Sayın Ercan Ata; Size aracınızın teknik özelliklerini vereyim. Silindir hacmi Silindir çap/strok Sıkıştırma oranı Maksimum güç Maksimum tork Yakıt tüketimi
2370 c/c 79,5*95,5 mm. 22,5 / 1 78/3700 hp-d/d 164/1800 Nm-d/d 10,6 litre (100 km. de)
Yukarıda verdiğim değer ortalama değerdir; ancak hemen belirtmeliyim bu değeri aracınızda görmeye çalışmayınız; çünkü bu değerler fabrika değerleridir. Mailinizi yanıtlamadan önce size araçların yakıt tüketimleri ve fabrikası tarafından bu tüketimlerinin ölçülmesi konusunu açıklayayım. Üretici firmalar, yakıt tüketimini araçlarına gayet mükemmel şartlar hazırlayarak ölçerler. Bunlar; lastikleri yeni ve ölçüsünde olan,
otomobilnews / 148
‘
Üretici firmalar, yakıt tüketimini araçlarına gayet mükemmel şartlar hazırlayarak ölçerler.
debriyajı kaydırmayan, yeni kompresyon kaçakları olmayan bir motora sahip, bakımları yapılmış, yağı yeni değişmiş ve bu sayede kaydırıcı özelliği fazla olan, içinde gereksiz yük ve yolcu bulunmayan, düz yolda sabit hızda ve rüzgârın olmadığı bir ortam hazırlayarak ölçüm işlemini yaparlar. Elbette sizin böyle bir ortamınız olmayacaktır. Kaç kilometrede olduğunu belirtmemişsiniz; ama belki aracınızın motoru aşınmıştır. Aşınmış bir motorda
güç kaçakları olacağından, motor aynı gücü üretmeyi daha fazla yakıt harcayarak karşılamaya çalışacaktır. Bu şartları yerine getirseniz dahi yakıt tüketimini etkileyen diğer bir önemli husus ise aracın kullanım biçimidir. • Ani kalkışlar • Gaz pedalına gereğinden fazla basılarak motorun gereksiz şekilde yüksek devirlerde çalışması motorun yakıt tüketimini arttıran önemli etkenler arasındadır. Aracınızı kullandığınız tra-
fik ortamı ciddi bir etkendir. Elbette şehir içinde sıklıkla durup kalkıldığı bir ortamda yakıt tüketimi artacaktır.
‘
LPG uygulamasından verim alabilmeniz için öncelikle aracınızın yakıt, ateşleme gibi işletim sistemlerinin bakımlarını yaptırmanız gerekir. Bu sistemlerdeki herhangi bir ayarsızlık söz konusu olduğunda LPG uygulamasından sonuç almanız mümkün değildir.
Sayın Karaman, 2000 model Alfa Romeo 156 1,6 Twinspark aracım var. Fazla yakıt harcadığını düşünüyorum. LPG taktırabilir miyim? Temasa geçtiğim bazı arkadaşlar Alfa Romeo’ların bujileri çift tırnaklı olduğu için LPG’nin performansı düşüreceğini söylediler. Bu ne kadar doğrudur? Eğer performans düşerse ne kadar düşer? Rampalarda problem yaşar mıyım? Hangi markayı tavsiye edersiniz? Ümit Belge
Sayın Ümit Belge ; aracınızın teknik verilerinde, aracınızın 90 km./saat sabit hızda 100 km.’lik mesafede 8,2 litre yakıt harcadığı belirtilmektedir. Sizin ölçüm sonucunda bulduğunuz değer bu civarda bir değer midir? Şayet bu civarda bir değer elde etmişseniz aracınızın fazla yakıt harcadığı söylenemez; ancak kullandığı yakıt olarak benzinin pahalı olduğunu söylüyorsanız elbette haklılığınızı kabul etmek lazımdır.
ayarsızlık söz konusu olduğunda LPG uygulamasından sonuç almanız mümkün değildir.
Elbette yakıt ekonomisi için daha ucuz yakıtları tercih etmek bir çözümdür. Aracınız benzinli yakıt sistemine sahip olduğu için daha ucuz yakıt alternatifi olarak LPG’yi tercih etmeniz düşünülebilir; ancak LPG uygulamasından verim alabilmeniz için öncelikle aracınızın yakıt, ateşleme gibi işletim sistemlerinin bakımlarını yaptırmanız gerekir. Bu sistemlerdeki herhangi bir
Piyasada yaygın olarak kullanılan LPG sistemlerinden birini tercih edebilirsiniz. Bu konuda marka belirtmekten çekinmekteyim. Bilinen markaları tercih edin. Tercih edeceğiniz sistem ve dolayısıyla marka ne olursa olsun uygulamayı daima o markanın yetkili servisinde yaptırın. Bilinen bir marka dahi olsa merdiven altı denilen yerlerde o LPG uygulaması yaptırmayın; çünkü ara-
Ayrıca aracınızın yürüyen aksamında da sorun olmamalıdır. Farklı ölçüde lastik kullanımı, güç iletiminde kaydıran bir debriyaj sistemi, aşınmışlığı fazla bir motora sahipseniz LPG uygulamasıyla yakıt tüketiminin azalacağını düşünmeyin. Sadece fazladan bir harcama yapmış olursunuz?
cınıza bilinen herhangi bir marka LPG uygulamasından daha da önemlisi o uygulamanın standartlara uygun ve gerekli güvenlik tedbirlerinin de bulunduğu standardında olan malzemelerin kullanılmasıyla yapılacak bir montaj daha önemlidir. Montaj sırasında bazı aksamlara zarar vermemeli hem de kullanım sırasında emniyetli olmalıdır. Ne olursa olsun, uygulama sonrasında bir miktar güç düşüklüğü ile karşılaşacaksınız; ancak bu güç düşüklüğü miktarı uygulamanın sağlıklı olup olmadığına bağlıdır. Çünkü uygulamayı bazı ayarlarla desteklemeniz gerekmektedir. Bu ayarların yapılması durumunda güç düşüklüğünü çok az hissedeceğinizi düşünüyorum. Nozul çapları ve oksijen sensörünün çalışma sinyalinin düzenlenmesi, yanmadan dolayı meydana gelen güç düşüklüğünü en aza indirir.
149 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Ege Rallisi
Ege’de zaferin adı
Yağız Avcı Ege’de zaferin adı Yağız Avcı
2013 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk yarışı olan ve Ege Otomobil Sporları Kulübü tarafından düzenlenen Ege Rallisi, Yağız Avcı/Bahadır Gücenmez ekibinin birinciliği ile sonuçlandı.
2013 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk yarışı olan ve Ege Otomobil Sporları Kulübü tarafından düzenlenen Ege Rallisi, Yağız Avcı/Bahadır Gücenmez ekibinin birinciliği ile sonuçlandı. AGT sponsorluğunda, kısa adı EOSK olan Ege Otomobil Sporları Kulübü tarafından organize edilen Ege Rallisi, 06-07 Nisan tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirildi. 2013 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk ayağı olan Ege Rallisi’nde 35 ulusal, 5 historic, 19 Tosfed Kupası ve 6 Ege Kupası olmak üzere toplam otomobilnews / 150
65 ekip, 327,88 kilometre uzunluğundaki asfalt zeminli parkurda, 2 kısım ve 8 özel etap üzerinden mücadele etti. Castrol Ford Team Türkiye adına Ford Fiesta S2000 ile mücadele eden Yağız Avcı/Bahadır Gücenmez ekibinin, 1 saat 09 dakika 34 saniye 5 saliselik toplam zamanları ile kazandıkları Ege Rallisi’ni 41 ekip tamamlayabildi. Pegasus Racing adına Opar Olio desteğinde yarışan Fatih Kara/Güray Karacar ekibinin 44.5 saniyeyle ikinci sırada finişe ulaştığı rallinin genel klasman üçüncülüğünü de yine
151 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Ege Rallisi
Hakkı Ağaoğlu ve Nehir Yılmaz ekibi bir sonraki etaba başlamadan önce patlayan lastiği değiştirme telaşına girdiler.
Ege’de zaferin adı Yağız Avcı
Simin Bıçakcıoğlu bozulan krikonun azizliğine uğradı ve Eytan Halfon ve Sedat Bostancı ikilisi ralli sporunun sayarışa devam edemedi. dece hız yapmaktan ibaret olmadığını bir kez daha gösterdiler.
AGT sponsorluğunda, kısa adı EOSK olan Ege Otomobil Sporları Kulübü tarafından organize edilen Ege Rallisi, 0607 Nisan tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirildi. 2013 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk ayağı olan Ege Rallisi’nde 35 ulusal, 5 historic, 19 Tosfed Kupası ve 6 Ege Kupası olmak üzere toplam otomobilnews / 152
65 ekip, 327,88 kilometre uzunluğundaki asfalt zeminli parkurda, 2 kısım ve 8 özel etap üzerinden mücadele etti. Castrol Ford Team Türkiye adına Ford Fiesta S2000 ile mücadele eden Yağız Avcı/Bahadır Gücenmez ekibinin, 1 saat 09 dakika 34 saniye 5 saliselik toplam zamanları ile kazandıkları
Ege Rallisi’ni 41 ekip tamamlayabildi. Pegasus Racing adına Opar Olio desteğinde yarışan Fatih Kara/Güray Karacar ekibinin 44.5 saniyeyle ikinci sırada finişe ulaştığı rallinin genel klasman üçüncülüğünü de yine Castrol Ford Team Türkiye ekibinden Murat Bostancı/Onur Vatansever ikilisi elde etti.
Bostancı’nın aynı zamanda “En İyi Genç Pilot” ödülünü kazandığı Ege Rallisi’nde İki Çeker klasmanı birincisi de aynı takımdan Orhan Avcıoğlu/Burçin Korkmaz oldu. Sınıf 3 birinciliğini Burak Çukurova/Ünal Tezel’in kazandığı rallide, Sınıf 5 birincisi Pegasus Racing’den Kuvvet Erim/ Sanver İmrahor, Sınıf
6 birincisi Castrol Ford Team Türkiye’den Orhan Avcıoglu/Burçin Korkmaz, Sınıf 8 birincisi Eytan Halfon/Sedat Bostancı, Sınıf 9 birincisi Alpaslan Taner/Soner Tamer oldular. En iyi bayan pilot ödülünü Bonus Unifree Parkur Racing’den Burcu Burkut Erenkul, En iyi bayan co-
pilot ödülünü GP Garage MyTeam’den Nehir Yılmaz, En iyi genç co-pilot ödülünü de yine aynı takımdan Elif Tavukçuoğlu kazandılar. 30 yaş üzeri ralli otomobillerin mücadele ettiği Historic ralli klasmanında, son 2 yılın Türkiye Şampiyonu Engin Kap/Başar
153 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Ege Rallisi
Ege’de zaferin adı Yağız Avcı
Yavuz bir kez daha birinci olurken, Ford Escort MK II ile Kerem Üstünkaya/Özden Yılmaz ikinci ve Fiat 131 ile İzmirli ekip Fazıl Güceli/Şükrü Kızılkaya üçüncü oldular. Türkiye Ralli Şampiyonası haricinde 19 ekibin katılımı ile TOSFED Ralli Kupası’na da puan veren Ege Rallisi 2013’de bu klasmanda; Sınıf 4 birincisi Ümit Kemal Coşkun/Özgür otomobilnews / 154
Gürlük, Sınıf 3 birincisi Hakan Ertarman/Yunus Emre Bol, Sınıf 2 birincisi Orçun Nural/ Orkan Gökşen ve Sınıf 1 birincisi de İsmail-İbrahim Cabacı kardeşler oldular. Ege Rallisi içerisinde ulusal yarışın ardından Ege Kupası’nın birinci ayağı da koşuldu. Geçen sezonun final yarışı olan Cumhuriyet Rallisi’nde 18 startla dikkat çeken Ege 155 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Ege Rallisi
Ege’de zaferin adı Yağız Avcı
otomobilnews / 156
Super Kategori’de yarışan Vedat Diker kopilotu Erdal Oral ile bu kategoride birinci oldu.
157 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Ege Rallisi
Ege’de zaferin adı Yağız Avcı
Kupası’nın 2013 sezonunun ilk yarışında, özellikle İzmirli rallici Mithat Diker’in şahsi çabalarıyla parkura kazandırdığı yeni isimlerle birlikte toplam 25 ekip start aldı. 60 km’si özel etap olmak üzere toplamda 110 km yol kateden yarışmacılardan 15’i finişe ulaşabildi. Ege Rallisi’nin kendine has zorlu asfalt etaplarında yaotomobilnews / 158
rışan ekipler, patlayan lastikleri ile zor anlar yaşadı. Ege Asal Motor Spor ekibinin en iddialı ismi Mithat Diker, 3 kez lastik patlatarak neredeyse bir rekora imza attı ve kardeşi Vedat Diker’e geçildi. Super Kategori’de yarışan Vedat Diker kopilotu Erdal Oral ile bu kategoride birinci oldu. Uzun yaşam şehri Nazilli’yi tanıtmak amacı ile yarışan İsa-
beyli Belediye Başkanı Kuvvet Erim, kopilotu Sanver İmrahor ile Super Kategori’de ikinci olurken, Mithat Diker de kopilotu Göktuğ Tuncay ile üçüncü oldu.
rini taşıyan otomobili ile Alper Akgün, kopilotu Serkan Okan ile bu kategoride ikinci oldu. Kopilotluğunu Can Karaca’nın yaptığı ve uzun bir aradan sonra tekrar parkura dönen Bedri Kolsallayan En çok yarışmacının üçüncü olarak podyumstart aldığı Kategori 1’de da yer aldı. yaşanan büyük çekişmeyi İsmail Cabacı-İbrahim Kategori 2’de start alan Cabacı kardeşler kazan- 8 otomobilin ancak 2’si dı. İsmail Cabacı gibi, Ege finişe ulaşabildi. Bu kaAsal Motor Spor renkle- tegoride yarışı tamam-
layabilen Orçun Nural - Orkan Gökşen birinci, Taner Canpolat – Aydoğan Savcıer ikinci oldu. Tümü Ege Asal Motor Spor ekibi içerisinde yer alan 6 bayan sporcunun mücadelesinde, kazanan Yonca Güngör – Funda Oral ikilisi oldu. Bu kategorinin ikincisi ise Özge Bülbül ve ilk kez bir rallide start olan Aslıhan Şengül oldu. 159 / otomobilnews
MOTORSPORLARI
Ege Rallisi’ni izlemek üzere İstanbul’dan yola çıktığımızda yol arkadaşımız Volkswagen Caravelle’di.
Volkswagen Caravelle ile Ege macerası Türkiye Ralli Şampiyonası’nın başlamasını heyecanla bekliyorduk. Amacımız sezonun tüm yarışlarını yerinde takip etmekti. Bu macerada ilk durağımız İzmir’de yapılacak olan Ege Rallisi’ydi. İstanbul-İzmir arası yapacağımız 1000 km’den
otomobilnews / 160
fazla yola ilaveten, yarışı takip ederken İzmir’de de 500 km’ye yakın yol kat edecektik. Yolculuğumuzu mümkün olan en konforlu şekilde yapmak istedik. Bu nedenle tercihimizi Volkswagen Caravelle’den yana kullandık. 2.0 lt BiTDI motor 180 Hp güç üreti-
yor ve bu motor 7 ileri çift kavramalı DSG şanzımanla desteklenmiş. Tüm yolculuğumuz boyunca motor ve şanzıman performansı, beklentilerimizin çok çok üstündeydi. Başarılı bir izolasyon ve yumuşak süspansiyonlara ilaveten motor sesi içeriye yok de-
necek kadar az geliyordu. Ayrıca üç bölgeli iklimlendirme sistemi tüm ekibin beğenisini kazandı. Bu sistemde, sürücü ve öndeki yolcu için ayrı ayarlar mevcut olmasının dışında, arkada oturanlar da kendi ayarlarını dijital olarak yapabiliyorlardı.
Ege maceras覺 161 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Adil Küçüksarı - Simin Bıçakçıoğlu
Fiyortlar Ülkesinde Sürüş Keyfi 2013 sezonu hazırlıkları dâhilinde programımızda Norveç’te bulunan dünyaca ünlü John Haugland Rally School’da eğitim almak vardı ve bunu geçtiğimiz ay gerçekleştirdim. Simin Bıçakçıoğlu ile katıldığımız bu deneyimin amacı, otomobile mutlak hakim olmanın yanı sıra otomobil üzerinde, otomobilin değişken dinamik ayarları hakkında öğrenim görmekti.
otomobilnews / 162
163 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Adil Küçüksarı - Simin Bıçakçıoğlu
Etrafınızda ağaç ya da uçurum olmadan göl üzerinde limitlerinizi bulup, neyi yanlış neyi doğru yaptığınızı fark edebiliyorsunuz.
Çocukluk yıllarımdan beri İskandinav ülkesine gidip kar üzerinde sürüş deneyimi yapma hayalini ancak yakaladım. Benim gibi otomobil tutkunları bilirler ki motor sporları İskandinav ülkeleri için ata sporu olarak kabul görür. Bu müthiş keyifli deneyimimi siz okuyucularımız için kaotomobilnews /164
leme aldım. Pazartesi sabahı başlayacak olan eğitimimiz perşembe akşamı sona erecekti ve biz Norveç’in başkenti olan Oslo’nun 260 km. kuzey batısında kalan ve kayak merkezleri ile meşhur olan Geilo şehrine gidecektik. Cumartesi
günü başlanan 4 saatlik uçak yolculuğumuzdan sonra tek aktarmalı tren yolculuğumuz da 5 saate yakın sürdü. Gerçekten çok titizlikle yapılması gereken bir seyahat programıydı ve hiçbir aksaklık çekmeden sabah evden 5.30’da çıkıp Geilo’da otele varmak akşam 8.00’i bul-
muştu. Tam bir günümüz eğitim yerine varmakla geçti ve yorgunluğumuzu ertesi gün dinlenerek ve Fiyortları gezerek sonlandırdık. Şanslıyız, her ne kadar gün içindeki sıcaklık -10 derece olsa da güneşimiz hiç kaybolmadı. Eğitim sürecimizdeki tek
uyarımız, eğitim sonrası akşamları iyi dinlenmek ve verimli uyumaktı. Nitekim bu uyarının neden önem taşıdığını ilk günün sonunda iyi anlamıştım. Ralli eğitim programımız, ilk iki gün donmuş bir buzun üzerinde eği165 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Adil Küçüksarı - Simin Bıçakçıoğlu
tim almak ve son iki gün ise etapta devam etmekti. Tabi her sabah kahvaltı sonrası yapılan 1 saatlik teorik eğitimleri de bu listeye dâhil etmek gerekir. İlk eğitim alanına vardığımızda gerçekten heyecanlanmıştım. Hep hayalim olan eğitime sonunda kavuşmuştum. Çok büyük bir gölün üzerindeydik ve üzeri yol makineleri ile açılmış 3,5 km.’lik bir eğitim alanımız vardı. İlk deneyimimiz çivisiz lastikler ile otomobil sürüş hasotomobilnews / 166
sasiyetini kavramak ve ardından çivili lastiklere geçerek performansımızı arttırmak oldu.
doğruyu görebilme ve her hamlemizin ne reaksiyon verdiğini detaylıca görebildiğimiz bir yerdeydik ve sonuna kadar bu imkânı Buz üzerindeki eğitim sı- kullandık. rasında en büyük kaza, takla atmanın haricinde Gerçekten alışık olmadıotomobili istediğiniz ka- ğımız bir doğada, alışık dar zorlamak ve oluşan olmadığımız soğuklukbir hatada en fazla yol dışı ta, alışık olmadığımız bir yaparak kara saplanmak zeminde otomobil kullaolduğu için kendinizi so- nıyorduk, tecrübe edininuna kadar deneyebilece- yorduk. Nitekim 2 günlük ğiniz bir ortam oluşturul- göl eğitiminden sonra ralli muştu. Nitekim hata yapa etabına terfi etmiştik. Bizyapa, birkaç yoldan çıkıp ler toprak üzerinde yarış-
maya son derece alışık olmamıza rağmen kar biraz daha dikkat edilmesi gereken bir zemindi; ancak şunu söyleyebilirim ki karlı etapları toprak etaplara seve seve tercih edebilirim. İskandinav ülkelerine gittiğinizde gerçekten de motor sporlarına duyulan saygıyı ve ilgiyi hemen fark edebilirsiniz. Umarım bu gösterilen ilgi ve saygı yakın bir gelecekte bizim ülkemizde de görülür. İki günlük yarış etabında-
ki deneyimimiz sonrası eğitimimiz sona ermişti. Ciddi derecede edindiğimiz deneyim ve bilgiler gerçekten ralli pilotu için önem taşıyıcı nitelikteydi. Bu sporu seven ve yapan her pilotun denemesi ve görmesi gereken bir deneyimdi. Neticede etrafınızda ağaç ya da uçurum olmadan göl üzerinde limitlerinizi bulup, neyi yanlış neyi doğru yaptığınızı fark edebiliyorsunuz. Otomobil üzerine etki eden bir sürü dinamiklerin varlığını öğrenip müdahale edebilmeyi öğreniyorsunuz. Motor sporlarının önemini ve gerçekten de saygı görülmesi ge167 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Adil Küçüksarı - Simin Bıçakçıoğlu
İskandinav ülkelerine gittiğinizde gerçekten de motor sporlarına duyulan saygıyı ve ilgiyi hemen fark edebilirsiniz. rektiğini öğreniyorsunuz. İnsanların futbol haricinde motor sporlarından da keyif aldığını görebiliyorsunuz. Muhteşem doğası olan, balıkları ve Fiyortları ile ünlü olan bu eşsiz ülkede motor
otomobilnews / 168
sporlarının ne kadar önemsendiğinin bir kez daha farkına vardım ve hayallerimi asla bırakmamam gerektiğini bir kez daha anladım. Ege Rallisi’nde görüşmek üzere….
John Haugland 22 yıldır pilot yetiştirme programı yapıyor ve kariyerinde Collin Mcrae, Petter Solberg gibi efsane pilotlarla çalıştığı dönemlerde kendilerinin Dünya Şampiyonluğu ünvanı almalarında yardımcı olmuştur. Yüzlerce tanınmış simanın dışında son olarak Andreas Mikkelsen’in yetiştirilmesinde ve dünyaya tanıtılmasında büyük rol almıştır. Yarış kariyerine 1966 yılında başlayan John Haugland’ın, 106 uluslararası sınıf birinciliğinin yanı sıra 32 WRC startı bulunmaktadır. Pilot olarak sonlandırdığı kariyerinde birçok fabrika takımında pilot ve otomobil geliştirme konusunda uzmanlaşmış olup bunun yanında birçok marka ile Norveç’te tek marka ralli kupası organizasyonu düzenlemiştir. Motor sporları dışında çeşitli markaların yol otomobilleri için test pilotluğu yapıp bu otomobillerin geliştirilmesinde yardımcı olmaktadır.
169 / otomobilnews
HOBİ / Y: Şükrü Balcı F: Mehmet Orkun Öztürk
TOYOTA SUPRA RC: White Angel Bu sayıdaki aracımız www.HobbyRC.com üyelerinden Mehmet Orkun Öztürk’e ait.
Mehmet, RC Model hobisiyle yaklaşık 5 yıl önce tanışmış. RC ile tanışmasında drift videolarının katkısı büyük olmuş. İzlediği drift videolarından sonra araçlara ait araştırmalara başlamış ve Türkiye’nin en kapsamlı RC Model sitesi olan www. HobbyRC.com sitesini bulmuş. Siteden faydalı birçok bilgi elde edinerek 3racing’in ürettiği Sakura Sero S şasiyi toplamaya karar vermiş. Aldığı şasi, standart hali ile pek modlayacak bir durum bırakmamış. Carbon FRP alt şase 2.00 mm., otomobilnews / 170
Carbon FRP üst şase 3.00 mm. ve kuleler, alüminyum motor mount, 2 kayışlı aktarım sistemi ile stabil çalışma, full rulman, ön üniversal arka dogbone aks bağlantısı, çelik turnbuckle, lipo piller için tutucu, yağlı süspansiyonlar bu şasiye ait bazı özellikler... Ancak yine de Mehmet bu detaylarla yetinmemiş, ön diferansiyelde modifiyeye gitmiş ve drift için vazgeçilmez olan one-way diferansiyel sistemini ön diferansiyele uygulamış. Elektronik kısmında ise
Mehmet’in hızı sevmesi, araca 9T Ezrun motor ile 60A Ezrun esc almasına sebep olmuş. Standart olarak 60 km. hıza çıkabilen araç, spur ve pinyon dişlilerinin oranlarıyla oynayarak 80 km.’ye yükseltilebiliyormuş. Bu güç ise Turnigy 5000mah 2s 30c pili ile beslenmiş. Bu işlemlerle şasi şimdilik son halini almış. Mehmet’in Toyota Supra’yı ve aracında beyaz rengi tercih etmesinin de sebepleri var. Mehmet, Toyota AE101 dediğimiz Corolla 93-98 modeline ve drifte düşkün birisi,
tabii Toyota ve drift aşkı olunca aklımıza iki model geliyor; bunlardan birisi Toyota’nın AE86 modeli diğeri ise Supra modeli. Mehmet, seçimini Supra’dan yana kullanmış ve renk olarak da aracı ön plana çıkarması adına beyazı tercih etmiş. Projede kullanılan Supra Aero kepi, Hpi firmasının ürettiği bir kep. Bu kep, RC cars colours white boya ile 3 kat boyanmış. Bu işlemden sonra cam çıtaları, ön arka tampon parkları, yakıt deposu, ön arka logo ve Toyota Supra yazıları yapıştırılmış, son-
171 / otomobilnews
HOBİ / Y: Şükrü Balcı F: Mehmet Orkun Öztürk
rasında light bucket dediğimiz farların ve stopların montajı bitmiş. Ardından ışık sistemi olarak çakarlı ledler kullanılmış. Bu aşamalardan sonra Supra, gerçekçiliğe bir adım daha atmış. Gerçekçiliği devam ettirmek içinse kepte delik açılmamış ve Mehmet’in kendi projesi olan cırtlı sistem yapılmış. Devamında ise sinyalli ay-
otomobilnews / 172
nalar, silecekler ve egzoz parçalarını takarak kepin son aşamalarına uğraşılmış. Kepin yanında gelen DTM tarzı spoiler takılmamış, yerine Mehmet ince sacdan kendi yaptığı spoileri montajlamış. Aracın camları için 3 numara Amerikan cam filmi kullanılmış. Bu kepte arka tampon oldukça büyük ve boş; ancak Mehmet buna
da bir çözüm bulmuş ve siyah kaplama ile tamponun alt kısmına difüzör şeklini vererek bu sorunu halletmiş. RC modellerde sticker uygulamalarına alışkınız; ancak bu aracın sade kalması için herhangi bir sticker uygulaması yapılmamış. Ön ve arkaya jant olarak 9 mm. offsetli 26 mm. genişliğinde beş kollu jantlar seçilmiş ve
araçta son noktaya gelinmiş. Aracın geldiği son durumda sade ve öfkeli bir Supra’ya bakmak keyif veriyor. Mehmet’in aracına ait detaylı fotoğrafları ve anlatımı Türkiye’nin en kapsamlı ve ilk marka tescilli RC Model sitesi www. HobbyRC.com forumlarında bulabilirsiniz.
173 / otomobilnews
ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi/ aydın.dikim@trt.net.tr
GEBZE-ŞİLE-AĞVA- İZMİT KERPE VE CİVARI GEZİSİ
KATILANLAR
: 06 ZOR 58 AYDIN DİKİM MEHMET BECCE EMRAH ÖZKÖK : 06 YOL 81 TUFAN ÇETİNKAYA ÖMER MAHMUT DOĞANAY YUNUS EFE
ROTA : Ankara-İstanbul-Gebze-Şile Ağva-Kerpe-İzmit PROGRAM ADI : ZOR YOLLAR YAYIN KANALI : TRT TÜRK YAYIN SAATİ : PAZAR GÜNLERİ 11:20, 22:20 ve 05:15
otomobilnews / 174
175 / otomobilnews
ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi/ aydın.dikim@trt.net.tr
Ailece ta Mardin’den kalkıp buralara gelmişler. 12 aile, 65 kişi.
“Ne yapalım Mardin’de iş yoktu, burada hiç olmazsa karnımız doyuyor.”
otomobilnews / 176
Ankara’dan yola koyulduk. Hedef İstanbul. Mehmet Becce ve rehberimiz Emrah Özkök’le buluşacağız. Pazartesi sabah her ikisini de alıp yola koyuluyoruz. Gebze Molla Feneri’nden girip İstanbul Rallisi’nin de etaplarından olan Denizli’yi geçiyoruz. 2006’da ralli de burada çekim yaparken barajın bendinin çıkışında Cenk Çeyişakar’ın aracı kontrolden çıkıp üstümüze doğru takla atmaya başladığında aracın altını tepemde
görmüştüm ve bir takla daha atsaydı altında kalacaktık. Allah korumuştu. Bu anımı da tazeledikten sonra Sığırlık Vadisi’nde hemen çamurla buluşuyoruz. Lastiklerimiz MT GT radial başarılı 12.000 km’yi kat ettiler. Şu an durumları pek fena değil; ama değiştirilme zamanları geldi artık. Araçlarımız da 12000 km. yaptı. Epey olumsuz görüşe ve VW’nin sınıfında ilk aracı olmasına rağmen gayet iyiler, tabii ufak tefek aksaklıklar oluyor; ama yine memnunuz. Hangi marka olsaydı aynı sorunlarla karşılaşırdık. Mehmet Becce’nin kullanımına yine de iyi dayanıyorlar. Yolumuzun üstünde odun kömürü yapan insanlarla karşılaşıyoruz. Ailece ta Mardin’den kalkıp buralara gelmişler. 12 aile, 65 kişi. “Ne yapalım Mardin’de iş yoktu, burada hiç olmazsa karnımız doyuyor.” diyorlar. Gezi boyunca lâzım olacak odun kömürümüzü de üreticisinden satın alıp vedalaşıp yolumuza devam ediyoruz; ama derenin sağında kalmışız sola geçmemiz gerekiyor. Kurumuş bir dere yatağı; ama derin ve yerler çamur… Bir iki deneme, çıkmıyor. Aracın uzunluğu arkanın yere oturmasına, tekerleklerin boşa çıkmasına neden oluyor. Vinçleyeceğiz, çare yok iş bana düşüyor. Bu gezide epey keyif alacağımız belli oluyor. Önce ZOR 81 vinçliyoruz. Neyse ki civarda ağaç çok, vinçlerimiz yeni ve gayet iyi. Warm sa-
177 / otomobilnews
ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi/ aydın.dikim@trt.net.tr
ğolsun, tek olumsuzluk halatlarımız çelik, eldivensiz kullanmamam lâzım. Üçüncü seyahatleri ufak ufak tel atmaya başladılar. Ağaçlara bez streplemeden kesinlikle, tel de olsa ip de olsa vinç bağlamıyoruz. Off Roadcu doğayı koruyan, çevre sevgisini yaşayan ve yayan insan olmalı. İkinci aracımızı da derenin yamacından vinçle alıyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Rehberimiz Emrah, Trekkingçi olduğu için bizi de yürütmeye çalışıyor veya yürüyerek gittiği yerlere araçla gitmeye çalışıyoruz; bu da oldukça zor oluyor. Bir iki batmayla da olsa, aracımızın içine su da dolsa Sığırlık Vadisi’ne varıyoruz. Epey geç, açız. Ben, Becce ve Tufan yemek işine koyuluyoruz. Emrah, Ömer ve Yunus da Padi-
otomobilnews / 178
şah Pınarları diye bilinen şelalelere doğru dere boyunca yürüyüşe başlıyorlar. Bugünkü menümüzde tavuk kanat var. Hemen ateş yakıp pişirmeye koyuluyoruz, bir yandan da telsizlerimizle ekiple bağlantımızı koparmıyoruz. Onların gelişine hazır etmek istiyoruz. Tam pişirdik derken Becce tavukları ızgaradan döküyor. Eyvah, açız ne yapacağız! Birbirimize bakıyoruz, topla diyor bütün gözler. Sonuçta doğadayız, yerler ot çöp… Sallayıp sallayıp ızgaraya döşüyoruz. Ekipe de söylemiyoruz. Ha bire çıtır çıtır olmuş ne güzel, diye espri yapıyoruz. Sonunda dayanamayıp söylüyoruz. Kimsenin umurunda değil, öyle acıkmışız ki afiyetle yiyip yola koyuluyoruz. Hedef Şile. Bu akşam Şile’de ko-
Off Roadcu doğayı koruyan, çevre sevgisini yaşayan ve yayan insan olmalı.
179 / otomobilnews
ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi/ aydın.dikim@trt.net.tr
naklamaya karar veriyoruz. Önce vadiden çıkmak için kayalarla sonra dere yatağı çamurla mücadele ve bol vinçleşmeyle geç de olsa Şile’ye varıyoruz. Daha önce yaptığım Oto Gündem programında Off Road çekimleri için her ay Şile’ye geldiğimiz için hiç de yabancısı değiliz. Değirmen Otel’in personeli bizi özlemiş. Güzel bir yemek yiyip dinlenmeye geçiyoruz.
otomobilnews / 180
2. gün: Hareket 8:00. Bugünkü rotamız Şile ve Ağva civarı. İlkbahar kendini yavaş hissettiriyor; ama hava soğuk, güneşe kanıp montları çıkardığımızda üşüyoruz. Yürüyüşte de montlarla terliyoruz. İkisinin arasında kalıyoruz. Bugünkü ilk durağımız Kiraz Pınarı. Bura da pek keşfedilmemiş, bakir yerlerden. Emrah’ın yürüyerek keşfettiği yerlerden. Dereleri geçerek ilerliyoruz, etraf renk cümbüşü, bahar her türlü rengi barındırıyor. Çuha çiçekleri her tarafı sarmış. Çok çok güzeller. Araçları bırakıp yürümeye başlıyoruz. İlk şelale yine yakındı, vardık diye sevinirken, Emrah, “Abi çekimlerin bittiyse devam edelim.” dedi ve asıl şelalenin yukarda olduğunu söyledi.
Yürüyüşe devam... 30 dakikalık zorlu bir yürüyüşle ikinci şelaleye vardık, hem de tam kadro. Yürümeyi pek sevmeyen hem de beceremeyen Mehmet Becce bile ordaydı, çok güzel bir şelale karşımızdaydı. Renkler, kokular, sesler her türlü
yorgunluğa değdi. Buraları bir zaman ayırarak görmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Biz çekimlere devam ederken Becce ile Tufan erken ayrılıp araçlara doğru hareket ediyorlar. Biz de çekimi bitirip döndüğümüzde ateşi yakıp kahvemizi bile
yapmışlardı. Bu kadar güzelliğin üstüne bir de kahve, değmeyin keyfimize... Kiraz Pınarı’nı arkamızda bırakarak Kocaeli’ne doğru yolumuza devam ediyoruz. Hedef tarihi su değirmeni, kolayca buluyoruz. Tabii suyu falan kalmamış. 181 / otomobilnews
ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi/ aydın.dikim@trt.net.tr
İlginçliği, suyun yüksekten dökülmesini sağlayan kanalın yekpare kayadan oluşuydu. Emrah’ın masalsı anlatımından sonra tekrar yola koyuluyoruz. Bu sefer de hedef yine pek bilinmeyen bir şelale. Kocaeli yakınlarındaki Çınarlı Dere Şelalesi… Yolunun zor olduğu kesin, araçları bırakarak yola düşüyoruz, iniş
otomobilnews / 182
bayağı sıkı. Vazgeçmeye yelteniyorum. Emrah, “Abi 70 yaşında babam indi, sen mi inemeyeceksin, kolay.” diyor. Becce kanmıyor, “Size başarılar.” diyor. Tufan da “Siz gidin ben çay yapayım.” deyip kaytardı. Ömer, Emrah, Yunus ve ben tam anlamıyla zor bir yolculukla dört ayak vaziyetinde şelaleye iniyoruz.
Yine bir doğa harikasıyla karşı karşıyayız, Çınarlı Dere Şelalesi, İzmit’in hemen üstünde Meşhur Çene Suyu Dereleri’nin üstünde el değmemiş bir şelale... Çıkış da oldukça zor; ama yukarda ilerleyen saatte bizi çayın beklediğini bilmek doping etkisi yapıyor, çıkış inişten kolay oluyor. Çayımızı içip Şile’ye doğru
yola koyuluyoruz. Emrah, yolumuzun üstünde diye bizi bir yerlere sokuyor. Mazotumuz da artı son noktalarında. Biraz hesap edememişiz. Çoban Çeşmesi mevkine ulaşıyoruz. İlerleyen saate rağmen görüntü muhteşem. Çok dik olmasa da şelaleler muhteşem. Havanın kararmasıyla Şile’ye varıyoruz.
3. gün: Bugünkü hedefimiz Kuru Dere Şelalesi ve Kemikli Mağara. Buralar da hemen hemen hiç bilinmeyen yerler, Emrah öyle diyor. Dedi-
ği de çıkıyor. Saat 16:00’da şelaleye ulaşabiliyoruz. Attığımız vincin haddi hesabı yok. Çamur, kaya her türlü mücadele saat 16:00’ya kadar peşimizi bırakmı-
yor. Araçları bıraktıktan sonra da 30 dakikalık bir yürüyüşle şelaleye varıyoruz. Kuru Dere Şelalesi (41 02.344 K 29 46.737 D), Kemikli Mağara da hemen
şelalenin yanında. Emrah’la Yunus giriyor önce. On metrelik bir iple tırmanma ve mağaraya giriliyor. Mağarada sarkıtlar ve dikitler oldukça yoğun. Definecilerden bu mağara da nasibini almış. Roma Dönemi’nde zindan olarak kullanıldığı, suçluların buraya hapsedildiği ve suyun yükselmesi ile boğularak öldüklerini söyledi rehberimiz Emrah. Yine akşamı ediyoruz. Bu akşam İzmit’te konaklayacağız. Yorgunluktan canım bir şey istemiyor; odaya çekiliyorum, yemek yemeyeceğim. İlerleyen saatlerde kapı çalıyor, ekip pasta ile dalıyor. Bugün doğum günümdü unutmamışlar. Bu arada Face’den doğum günümü kutlayan tüm arkadaşlara da tekrar teşekkür ediyorum.
183 / otomobilnews
ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi/ aydın.dikim@trt.net.tr
4. gün: İzmit’ten yola koyuluyoruz. İlk hedef Paşa Suyu. İzmit’in çevresinde çokça dere var. İzmit, tarihte de çok önemli uygarlıklara merkez olmuş. Nikomedya burada kurulmuş. Gezdiğimiz her bölgede muhakkak bir kalıntı var ve defineciler de boş durmamış. Her taraf delik deşik... Paşa Suyu’na otomobilnews / 184
zor da olsa varıyoruz (40 50.866 K 29 59.670 D). Derenin doğduğu bölgedeyiz. Pırıl pırıl bir dere, etrafı envai renkte çiçekle kaplı. Bu su, kemerlerle İzmit’e indiriliyormuş eskiden, şimdi de yine içme suyu olarak kullanılıyormuş. Biz de sabah kahvemizi Paşa Suyu’nun suyu ve közde yapıp bu güzelliğe güzel-
lik katıyoruz. Yola devam. Hedef Kerpe. İstanbul’dan konuğumuz var, onunla buluşacağız. VW’den Emre Özokutucu test Amarok’u ile bize katılıyor. Kerpe’ye varıyoruz. Karadeniz kıyısında saklı cennet. Kışın bir başka güzel. Balık bol. Hemen tekir ve salata söylüyoruz, son gün artık, ziyafetle ödüllendiriyoruz
kendimizi.Kerpe’nin eşsiz pembe kayalıkları büyüleyici, çekimlerimizi yapıp Kerpe’nin saklı güzelliklerini keşfe devam etmek için içlere doğru üç araç olarak devam ediyoruz. Kerpe’nin yolu tadilat nedeni ile kapalı. Kefken üzerinden ulaşılabiliyor. Eğer aracınız bizimki gibi ise pek korkmayın, dalın. Kefken yolu
bayağı uzun. Üç araç dedik. Üçüncü aracın donanımı aslında bize göre zayıf. Lastikler AT, yani all train; bizimkiler MT çamur lastiği. Vinçi yok ama; Levent’i ortaya alıyoruz, bizim araçların vinçleri onun vinçleri gibi oluyor, zaten birkaç yerde de kullanıyoruz. O aracın bize göre üstünlüğü ise diferansiyel kilidi var. O da büyük avantaj. Babadağ’a doğru yolumuza devam etmek istiyoruz; ama yolu biraz karıştırıyoruz. Yol dediğime bakmayın yol mol yok da... Yönü karıştırıyoruz. Böyle durumlarda navigasyonda kuş uçumunu seçiyoruz hedefe, sonra ona yakın yollarla hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Tabii bu da hiç kolay olmuyor. Çok dar ve yokuş bir kanala düşüyoruz. İlk
aracı vinçle bir miktar alıyoruz. Bir yerde kayıyor yamaca yaslanıyor, küçük bir kaya aracın iki sol kapısını da göçertiyor. İkinci aracı birinci aracın arka vinci ile alıyoruz. Üçüncü aracı da 2 aracı sabit nokta yaparak kendi ön vinci ile alıyoruz. Zar zor da olsa Babadağ’a ulaşıyoruz. Görüntü muhteşem, bütün Karadeniz sahili ayaklarımızın altında. Kerpe- Kefken- Sarısu. O kadar eziyete değdi bu görüntü. Dönüşe geçiyoruz, Becce frenlerde bir gariplik var, diyor. Biraz sonra fren yok diyor, inip bakıyoruz. Arka sağ tekerin fren hortumu rekorun dibinden kırılmış ve hidrolik boşalıyor. Şu an yapacak bir şey yok. Frensiz Kerpe’ye kadar iniyoruz. Kerpe’de sağ arka freni papağan pense
ile sıkıp körleyip, hidroliği tamamlayıp İzmit’e servise kadar gitmeye karar veriyoruz. Zaten hem günün hem de seyahatin sonuna gelmiştik. Evet, gelecek ay yeni zor yollarda buluşmak üzere… Unutmayın hikâyesini okuduğunuz, fotoğraflarını gördüğünüz ZOR YOLLAR programımızı pazar günleri 11:20, 22:20 ve 05:15’te TRT TÜRK’te izleyebilirsiniz.
185 / otomobilnews
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
MAYIS SAYIMIZDA GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE