Otomobil News - Haziran 2013

Page 1

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi Kurthan Tarakçıoğlu

Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı (Bölüm 1)

Test Sürüşü

Haziran 2013 Yıl:1 Sayı:5

İşte TOYOTA

Yeni COROLLA

İsmet Karaman Sorularınızı Yanıtlıyor

Test Sürüşü

APRILIA

Hyundai i30 SW MOTORSPORLARI

1200

VOLVO V40 LANSMAN

Honda CR-V YENİLİK

ROTAX MAX CHALLENGE

Peugeot 208 GTi


İçindekiler

KÖŞE

S. 12

Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı

LANSMAN S. 032 Peugeot 208 GTi

TEST

Kısa haberler

Otomotiv Dünyasından Son Haberler

006-009

Kurthan Tarakçıoğlu

Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı (Bölüm 1)

012-015

Yenilik

BMW X5

016-021

Yenilik

Honda CR-V

024-027

Ertuğrul Ersin

Y Kuşağını Oluşturan Gençler

028-030

Alptekin Işıkalp

Dikkat, Çocuklar Yolcu!

031

Lansman

Peugeot 208 GTİ

032-039

Lansman

Yeni Toyota Corolla

040-047

Test Sürüşü

Hyundai i30 SW

048-057

Test Sürüşü

Volvo V40 1.6 150 HP T3

058-063

Test Sürüşü

Volkswagen Golf VII ACT DSG

064-071

Test Sürüşü

Dacia Sandero Stepway 0.9 Turbo

072-077

Röportaj

Gelişim için Değişim Kongresi

078-081

Teknik Danışman

İsmet Karaman

082-083

Test Sürüşü

Aprilia Caponord 1200

084-091

Motorsporları

Rotax Max Challenge

092-095

Zor Yollar

Artvin Rotası

096-109

Hobi

BMW E30

110-113

S. 058

Volvo V40

RÖPORTAJ S. 078 OYDER

TEST

S. 084

Aprilla Caponord 1200

BASIN SPONSORU

otomobilnews

MOTORSPORLARI

S. 092


Künye

Merhaba, Ülkemizin içinden geçtiği zor günlerde yeni bir sayıyla daha karşınızdayız.

Otomobil News sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık otomobil kültürü dergisidir.

Okumakta olduğunuz bu sayıyı hazırlamak bizim için çok zor oldu. Gezi Parkı’ndaki ağaçların korunması için başlayan ve sabaha karşı gençlere yapılan müdahale ile tüm Türkiye’ye yayılan Özgürlüklerin Kısıtlanması Protestosu (Gezi Parkı Direnişi) 20 gündür aralıksız sürüyor.

Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com Görsel Tasarım www.sudesign.co Reklam Rezervasyon Lorem ipsum dolor sit Cenk Yılmaz amet, consectetuer cenk.yilmaz@erelmedya.com

Motive olmakta çok zorlandık. Aklımız Gezi Parkı olaylarında, gözümüz ise Facebook ve Twitter’daydı. Neden haber kanalları değil de Facebook ve Twitter? Çünkü kanunlarla garanti altına alınmış olan özgürlüklerin kısıtlanmasının protesto edildiği bu günlerde yaşanan en garip olaylardan biri medyaya haber yasağı koyulması ve halkın Haber Alma Özgürlüğü’nün elinden alınmasıydı. Bu vesile ile ülkemizdeki yasakların hangi boyutlara ulaştığına ilk elden şahit olduk. 7’den 70’e milyonlarca kişinin sokaklara döküldüğü günler boyunca, özellikle televizyonlarımızın yaşananları yok sayması (Halk TV ve Ulusal Kanal hariç), sadece ana haberde 3-5 dakika yer verip geçiştirmesi maalesef medya tarihimizde yeni bir kara leke olarak yerini aldı.

adipiscing elit,

Redaktör Serap Durmaz

Fotoğraflar Mete Özhersek meteozhersek@gmail.com Yiğit Çırpanlı Efe Yerce Mert Kocabaş Teknik Danışman İsmet Karaman ikaraman@otomobilnews.com Hukuk Danışmanı Av. Gürsel Meriç 0542 322 22 70 Katkıda bulunanlar Adil Küçüksarı Ahmed Said Özen Alptekin Işıkalp Aydın Dikim Cenk Ceylan Cihat Başusta Eren Tekin Ertuğrul Ersin Kanat Kale Kurthan Tarakçıoğlu Murat Öztürk Nehir Yılmaz Osman Yavuz Sinan Akad Şükrü Balcı Yavuz Yılmaz

Yaşananlar, Yeni Medya’nın gücünü bir kez daha ve oldukça etkin, oldukça çarpıcı biçimde ortaya koydu. Bundan sonra neler olacağını zaman gösterecek; ancak bu süreçte yaşadıklarımız akıllardan hiç silinmeyecek. Otomotiv sektörümüzün efsane ismi Sayın Kurthan Tarakçıoğlu Türkiye’deki bayi yapısı, bayi ağlarının dünü, bugünü ve geleceğiyle ilgili çok özel bir konuyu kaleme aldı. Aynı zamanda otomotiv sektörünün geleceğine ışık tutan bu yazıyı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20

Kişisel özgürlüklerimizin kısıtlanmadığı günler dileğiyle…

Buradayız... otomobilnews.com /otomobilnews

editör

/otomobilnews

Mehmet Erel otomobilnews

mehmet.erel@erelmedya.com


KISA HABERLER

OTOMOL liderliğe yatırım yapıyor. İkinci el otomotiv sektöründe kurumsal firmaların eksikliğine yönelik talebi karşılamak üzere temelleri atılan OTOMOL, sıfır araç kalitesi ve güvencesinde ikinci el araç alım-satımı gerçekleştirmek üzere hizmet vermeye başlıyor. OTOMOL, bünyesinde bulunan sektördeki en güvenilir ikinci el araçların alım ve satımının gerçek piyasa

değerinde yapılmasını ve tek noktadan tüm işlemlerin tamamlanmasını sağlıyor. İkinci el otomotiv sektöründe hizmet veren kurumsal lider şirketlerinden biri olma hedefi doğrultusunda OTOMOL, sunduğu ayrıcalıklı hizmetlerle sadece ikinci el alanında değil; tüm otomobil sektöründe çıtayı yükseltiyor.

Ali Yüce yönetim kurulu üyesi oldu

Yüce Auto İcra Kurulu Üyesi, Yüce Auto A.Ş Pazarlama Komitesi Başkanlığı ve Yüce Motor Motorlu Araçlar Tic. A.Ş, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Ali Yüce, Yüce Auto Yönetim Kurulu Üyeliği’ne getirildi. 1986 doğumlu Yüce, iş hayatına üniversite yıllarında başladı. İlk ve orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi ve Eyüboğlu Koleji’nde tamamlayan Ali Yüce, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü’nden mezun oldu. otomobilnews / 004

Toyota, “Xchange by Toyota” sistemini internete taşıdı. Toyota başta olmak üzere markası ne olursa olsun otomobil alım-satımında güven ve kaliteyi sunan “Xchange by Toyota” sistemi, web ortamına taşındı. Müşteri beklentileri doğrultusunda sunduğu hizmetlerin kapsamını sürekli genişleten Toyota, otomobil alımsatımında getirdiği kolaylıklar ile yeni

veya ikinci el Toyota almak isteyenlere, mevcut takas aracını yeni bir Toyota ile değiştirmek isteyenlere, kullandıkları Toyota’sını satmak isteyenlere ve herhangi bir marka ikinci el otomobilin alım ve satımını yapmak isteyenlere www.toyotayagit.com ile yine ayrıcalıklı bir hizmet sunuyor.



KISA HABERLER

Yeni Peugeot RCZ, Didem Soydan ve Umut Eker ile İstanbul turuna çıktı. Peugeot, ünlü top model Didem Soydan ve stil danışmanı Umut Eker eşliğinde yeni Peugeot RCZ ile İstanbul turu düzenledi. Peugeot’nun yeni RCZ’nin Türkiye lansmanı dolayısıyla hazırlanan sosyal medya kampanyası için hayata geçirdiği bu özel proje, 25 Mayıs Cumartesi günü gerçekleştirildi. Yeni Peugeot RCZ’nin Türkiye lansmanı için bir araya gelen Didem Soydan ve Umut Eker, yeni RCZ modelinin kendi stillerini yansıttığını ve bu çalışmanın çok keyifli bir deneyim olduğunu belirtti. 25 Mayıs Cumartesi günü yeni RCZ ile düzenlenen İstanbul turu kapsamında, aracı Didem Soydan ve Umut Eker ile İstanbul sokaklarında yakalayıp çektiği fotoğrafı #peşindeyim hashtagh’i ile Twitter ve Instagram’dan paylaşan takipçilerimiz arasında jürinin belirleyeceği en güzel fotoğrafın sahibi bir adet dijital fotoğraf makinesi ve Galaxy Tab2 kazanma şansı elde edecek.

Nissan’dan Motosiklet satışlarındaki yüzde 9’luk artış umutlandırdı

“Yaza Merhaba” kampanyası

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre motosiklet satışları bu yılın ilk üç ayında yüzde 9.15 artış göstererek 28 bin 264 adede yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde bu sayı 26 bin 224 adette kalmıştı. Satışlardaki artışa rağmen motosikletin bireysel ulaşımda çok fazla tercih edilmediğinin görüldüğünü söyleyen Motosiklet Endüstrisi Derneği (MOTED) Başkanı Başarı Erbaş, “Oysa bir otomobilin üçte biri kadar yakıt tüketen ve yine otomobilin üçte biri kadar yer kaplayan motosiklet, ulaşım süresini de neredeyse yarı yarıya azaltıyor. Motosiklet kullanımının artmasıyla özellikle büyük şehirlerde trafik sorunu azalır.” dedi. otomobilnews / 006

Nissan, tüm modellerinde uyguladığı özel fırsatları ile yaza merhaba diyor. Haziran ayı boyunca Micra, Note, Juke ve Qashqai modellerine sahip olmak isteyenlere yüzde “0” dan başlayan kredi imkânları sunuluyor. Nissan Micra, Note ve Juke modellerinde 13 bin TL için 13 ay boyunca yüzde 0 faiz avantajları, Nissan Qashqai ve Qashqai +2 modellerinde ise 15 bin TL için 15 ay boyunca yüzde 0 faiz imkânı ile yazı karşılıyor. Türkiye geneline yayılmış tüm Nissan bayilerinde, Micra modelleri 31 bin 630 TL’den, Juke modelleri 42 bin 290 TL’den, Qashqai modelleri ise 48 bin 990 TL’den başlayan fiyatlar v %0 faiz fırsatları ile satışa sunuluyor.


Bir Daimler markası

Dizginlenemez. Yeni CLA. Yeni CLA aykırı çizgisiyle hiçbir kalıba girmiyor. O bir coupé‘nin ruhuna ve dört kapılı bir bedene sahip, kendi sınıfını aşmış bir tasarım. Peki siz kalıpların dışına çıkmaya hazır mısınız? # Dizginlenemez

www.dizginlenemezcla.com www.facebook.com/mercedesbenztr

CLA 200 modeli için yakıt tüketimi: (Şehir içi/şehir dışı/karma) 6,9-7,1 / 4,2-4,6 / 5,2-5,5 l / 100 km, CO2 emisyonu (karma): 122-129 g/km. İlanda kullanılan otomobilin teknik verileri farklılık gösterebilir.


KISA HABERLER

“Hyundai Test Sürüş Günleri” başladı

Mazda6 coşkusu devam ediyor. Mazda, Türkiye lansman programı çerçevesinde Mazda 6’nın tanıtımlarına son hızla devam ediyor. Mayıs ayında satışa sunulan Mazda 6, Avrupa lansmanını takiben tüm Türkiye’de de tasarımı ve yeni teknolojileri ile büyük yankı uyandırdı. Mazda’nın yeni jenerasyon modellerinin ikincisi olan yeni Mazda6

sadece dinamik tasarımıyla büyümekle kalmayıp, teknolojileriyle de dikkat çektiğini belirten Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul, yeni Mazda 6’nın Türkiye’de 117 bin TL anahtar teslim fiyatı ile satışa sunulduğunu ve büyük ilgi gördüğünü sözlerine ekledi.

Hyundai’nin geleneksel hale gelen test sürüş günleri, yine kazandırmaya devam ediyor. 15 Haziran – 5 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen “Hyundai Test Sürüş Günleri” süresince, Türkiye çapındaki 81 adet yetkili satış noktasında farklı Hyundai modelleri ile test sürüşü yapanlara çekilişle birbirinden iddialı hediyeler kazanma imkânı sunuluyor. Tüm dünyada yaşanacak futbol coşkusunu showroomlarına taşıyarak müşterilerine eşsiz deneyimleri yaşatmanın yanı sıra test sürüşüne katılan herkesi yepyeni bir Hyundai sahibi yapmaya davet eden marka, yapılacak çekiliş ile 10 adet LED TV, 50 adet FIFA U20 Dünya Kupası final bileti, 20 adet FIFA 2013 oyunlu konsol ve 5 adet spor kol saati gibi hediyelerden kazanma şansı da sunacak.

Alfa Romeo 4C “En İyi Spor Otomobil” seçildi. İtalyan stili sportifliği ile zarafet anlayışını birleştiren Alfa Romeo’nun yeni Süper Coupe modeli 4C, İspanya’nın en saygın ekonomi gazetelerinden El Economista tarafından “2013’ün En İyi Spor Otomobili” seçildi. Alfa Romeo’nun küresel büyüme planının başlangıcını temsil eden 4C, El Economista’nın 4. kez düzenlediği yarışmada okuyucu oylarının %50’den fazlasını alarak, henüz pazara sunulmadan, yeni bir prestijli ödüle daha layık görülmüş oldu. Alfa Romeo 4C’nin ödülü, 2013 Barselona Motor Show’un açılışında, Fiat Otomobil Grubu İspanya CEO’su Luca Napolitano’ya takdim edildi.

otomobilnews / 008


Honda’nın klima kampanyası başladı. Yeni servis kampanyası ile tüm Honda sahiplerine 22 Haziran’a kadar ücretsiz klima kontrolü fırsatı sunuluyor. Müşterilerine avantajlı hizmetler sunmaya devam eden Honda Türkiye, 10 – 22 Haziran tarihleri arasında yeni servis kampanyasını başlatıyor. Bu kampanya kapsamında, tüm Hondalar’a ücretsiz klima kontrolü imkânı sunuluyor. Ayrıca Honda yetkili servislerinde polen filtresinde, klima parçalarında ve değişen parça işçiliklerinde %20 indirim fırsatı sağlanıyor.

Aras Kargo elektrikli araçlarla filosunu güçlendirmeye devam ediyor.

2011 yılında BD Otomotiv işbirliğiyle kullanmaya başladığı araçlarla, elektrikli araç kullanan ilk Türk kargo firması unvanına sahip olan Aras Kargo, 4 adet eKangoo alımı ile filosundaki elektrikli araç sayısını 6’ya yükseltti. Sektör olarak “yeşil lojistik” konusunda gidilecek yolun çok uzun olduğunu belirten Aras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim

Aras, Aras Kargo olarak karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalarına aynı hızla devam edeceklerini bildirdi. Aras ayrıca, önümüzdeki dönemde elektrikli araç filosunu daha da genişleteceklerini ve gerek yakıt, gerekse çevreye verilen zararı minimize etmek amacıyla filosunu sürekli yenilediklerini belirtti.

Ferrariler NG Güral Sapanca’da buluştu

NG Güral Sapanca Wellness & Convention, Ferrariler’in buluştuğu keyifli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 25 araçlık Ferrari konvoyu, keyifli bir gün geçirmek için NG Güral Sapanca’da buluştu. Ferrari sahipleri ve eşlerinden oluşan 60 kişilik grup, NG Güral Sapanca’da bulunan Farina

Restaurant’ta kokteyl davetiyle karşılandı. Daha sonra yeni Maserati Quattroporte’yi test eden grup, öğle yemeğinin ardından NG Güral Sapanca’nın muhteşem doğasında havuz ve SPA’nın keyfini çıkardılar.

027 / otomobilnews




KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr

KAZANANLAR KULÜBÜ

Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı (Bölüm 1) ABD’de otomotiv sanayisi, reyting kuruluşu JD.Powers’ın raporlarını umutla bekler. 1996 yılı nihai raporu “ARTIK KÖTÜ OTOMOBİL YOK; ÇÜNKÜ HEPSİ İYİ” gözlemiyle başlıyordu. Otomobil şirketleri için sektörde kullanılan hiçbir teknoloji artık sır değil. Rekabette yeni savaş alanı ne motor ne de klima; artık tasarım, garanti, servis hizmeti, imaj ve ödeme paketi önemli. Türkiye’de otomotiv işi, lüks tüketim malı özelliğiyle pazar hacminde (tüketici talebinde) en keskin iniş çıkışların ve en acımasız rekabetin yaşandığı bir ortamdır. Doğrudan veya endirekt rakipler çeşitlidir ve karşı karşıya kalınan durumlar şirket stratejilerinde çok dinamik olmayı gerektirir. Bu rekabetteki değişkenler; endüstrinin küresel ve yerel gidişatı, pazardaki ani değişiklikler (ekonomik ortam), vergi sistemindeki ani değişiklikler (devlet politikaları), genel rekabet (rakiplerin tavrı, marka içi bayiler arası rekabet, yeni ürün, kampanya vs.) ve tüketici tercihleridir. 1996 senesinde ülkemizin gümrük birliğine girmesiyle otomotiv sektörünün de yapısı değişmeye başladı, zira

otomobilnews / 012

özellikle Avrupalı üreticiler için Türkiye otomotiv pazarı cazip hale gelmeye başlamıştı. Pazarda canlanma yaşanmaya başlandı, toplam pazar 250 bin adetlerden süratle 500-600 binlere doğru genişledi. Bu süreçte Türk tüketicisi bir yandan eskisine nazaran çok daha iyi teknolojilere sahip otomobillere daha uygun fiyatlarla binmeye başlarken bir yandan da 1990’lı yılların başlarında başlayan ve markalarca yavaş yavaş benimsenmekte olan müşteri odaklı hizmet şekliyle karşılaşmaya başladı. Bu hizmet şekli o günlerde kendini önce “görsel yapılar” olarak göstermeye başlamıştı. Tüketici, “bir kasa bir masa” formatında, enflasyon ortamının nimetlerinden hayli faydalanan, galeri diye adlandırılan esnaf sisteminden alışveriş yapmaya alışmışken, çok kısa sürede birçok yerde ve birçok markada karşısına “içeriği daha profesyonel bir sunuma sahip” heybetli yapılar çıkmaya başladı. O günlerde satış, pazarlama, ikinci el satış, sigorta, garantili servis ve yedek parça sağlama diye özetleyebileceğimiz hizmet şekli henüz bugünkü seviyelerin çok al-

KURTHAN TARAKÇIOĞLU tındaydı; ancak işin görseliyle ilgili mihrap yerindeydi. Biz otomobilciler bu tesislerin adına “toplum için ayrılmış geniş alışveriş alanı” anlamına gelen “plaza” demeyi uygun bulduk. Bu isim, yatırımcı insanlara “palas” yani saray sözcüğünü de çağrıştırdığı için çok hoşlarına gitti. Sadece otomobil işi yapmakla kalmayacak, aynı zamanda toplumda daha prestijli bir statü elde edecek, istihdam yaratacak, insan yönetecek ve çocuklarına da “fabrika gibi” işler bırakacaklardı. Öyle ki; marka müdürlerinin çoğu makul büyüklükte tesisler isterken bazı otomobil bayileri istenenin (yani gerekenin) iki katı büyüklükte plazalar inşa etti, marka müdürleri şehir merkezine “olabildiğince” yakın olsun derken bazı otomobil bayileri ana arterde yerler satın alıp plazalar inşa ettiler, üstelik gereğinden çok fazla işletme sermayeleriyle gereğinden fazla stoklar taşınarak işletmecilik yaptılar. Hey gidi günler denir ya, o günlerde işler çok iyiydi, za-

ten fıtratında cömertlik olan otomotiv bayileri bunu hiç sıkılmadan yapabildiler. Bir süre sonra artık marka müdürleri de heybetli ve şehir içi ana arterde yerler istemeye başlamışlardı. Zira, rekabet denilen olgu her şekle bürünebiliyordu ve görmezlikten gelinemiyordu. O günlerde bu durumdan kimse rahatsız değildi aslında, zira marka değerlerinin yanında emlak değerlerinin de katlayacağı öngörüsüyle yapılan bu “gereğinden fazla” beton yapılaşma yarışı otomotiv sektöründe önü alınamaz bir şekilde başlamıştı. Üstelik bir de plazayı her diken yatırımcı (yetkili satıcı) gözle görülür bir şekilde sosyal sınıf atlıyordu. Markaların bayilerine ve yerel yöneticilerine dünya görüşü kazandırmak amacıyla düzenlediği yurt dışı gezilerinde Amerika ve Avrupa’da durumun aynı olmadığı tespit edildi. Özellikle Avrupalı otomotiv bayileri daha mütevazi, fonksiyonel ve rasyonel


Türkiye’de otomotiv işi, lüks tüketim malı özelliğiyle pazar hacminde (tüketici talebinde) en keskin iniş çıkışların ve en acımasız rekabetin yaşandığı bir ortamdır.

tesislere sahipti; ama işletmecilik yapısı farklıydı. Daha organize ve bilinçli gözüküyordu işletmecilik şekilleri. Önce bu durum yadırgandı, sorgulandı; ama ne de olsa bizimkiler iyi kazanıyordu, bu farklılığın çok da üzerinde durmadılar; fakat bilinç sahibi marka müdürlerinin çoğu, işin işletmecilik tarafını iyileştirebilmek ve marka bayilerini bir “yatırımcı tüccar”dan ziyade “işletmeci iş adamı” formatına so-

kabilmek için hummalı bir şekilde çalışıp, bayi ağlarını bu trende hazırlamaya çalıştılar. Müşteri memnuniyeti anketleri, ihtisas eğitimleri, iş yönetimi sistemleri gibi yöntemlerle bir çok nosyon aşılamaya çalıştılar bayilerine. Zira, otomotiv bayiliğinin yalın bir ticaretten çıkıp entegre bir işletmecilik sürecine gireceğini fark etmişlerdi. Kısacası, taşın toprağın anlamı yakında azalacak, insan ve bilgi önem kazanmaya

başlayacaktı. Buna hazır olmayanlar da KAYBEDENLER olarak sistem dışına çıkacaktı. Birçok marka o günlerde ahtı vefa sebebiyle kimseyi kaybetmek istemiyordu; ancak sonra bu işler de değişti. Ta ki satışlarda rekora gitmekte olan 2000 senesi Kasım ayına kadar işler böyle güle oynaya gitti. Gelmiş geçmiş en etkili ekonomik krizin ülkemizi vurmasıyla 2001 ve 2002 yılları otomotivciler için çok büyük be-

dellerin ödendiği, biraz acı biraz da antrenman yılları oldu; ancak 2003 senesinin baharında işler güzelleşmeye, hava aydınlanmaya başlamıştı. Kriz yıllarında geri çekilmiş olan talep 2004 senesinde otomotiv pazarını resmen uçurdu ve üst üste iki sene 750 bin adetler görüldü. Sektör bu gelen talebe tam mesai vererek karşılık verdi; ancak işler değişmişti. Artık tüketici daha bilinçli, markalar arası rekabet daha

013 / otomobilnews


KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr

Günümüz otomotiv pazarının koşulları; duygusal davranan, makro yönetimde ısrar eden veya kararsız bayilere soluk aldırmayarak uzun vadede daha da kaybetmelerine bir zemin olacaktır.

haşin ve markalar küresel merkezlerinin de etkisiyle daha satış odaklıydı. Müşterilerin bayilerle konuştuğu konu artık sadece fiyat, iskonto, finansman ve vade idi. Kimsenin kaybedecek bir kuruş parası yoktu, otomotiv bayileri hariç. Onlar 2000 senesine kadar enflasyonist ortamın da yardımıyla iyi kazanmışlardı ve ticarette kâr ile zarar kardeştir diyerek bu rüzgarın geçeceğini, tekrar eski güzel günlerin görülebileceğini hayal ediyorlardı. Koca koca plazalar yapmış ve çok paralar kazanmışlardı, ticareti çok iyi bilirlerdi ve bu yüzden yine KAZANAN olacaklarını düşünüyorlardı; ama iş işten geçmiş ve 2004 senesinde otomotivciler için yeni bir dönem başlamıştı. Günümüze kadar gelen bu dönemin adı; AĞIR REKABET ALTINDA HAYATTA KALMA MÜCADELESİ idi. Otomotiv bayilerinin çoğunluğu makro-yönetim üslubunda çalışan, sermayesini etkin kullanma ihtiyacı duymayan ve detaylardan uzak, makro-yönetim esaslarında işletmecilik nosyonuna sahiplerdi. Sektör, arz fazlası ve düşük maliyetli enformasyon karşısında artık daha talepkâr müşteri ile karşı karşıyaydı ve hatta 2007 senesinde tebliğ edilen

otomobilnews / 014

yeni Rekabet Kanunları (blok muafiyet tebliği) sonucunda rekabet satış sonrası hizmetlere de sıçramıştı. Rekabet arttıkça ölçek ekonomisi yaygınlaşıyor; işlerin boyutu büyüyor, cirolar artıyor; ama kâr marjları da bunlara paralel düşerken otomotiv bayiliği işini yönetmek karmaşıklaşıyordu. “Bir kasa bir masa” otomobilcilikten sonra, 1996 sonrası otomotiv işletmeciliğine hâkim olan “görselliğin baskın olduğu plaza işletmeciliği” artık yerini “bileşenleri birbirinden etkin bir şekilde beslenen ve sadece otomotiv işi konusunda ihtisaslaşmış işletmelere” bırakmalıydı. Yani önceki yıllarda Avrupa’da şahit olunan işletmecilik işine hızla dönülmeliydi. Dönüşüm başlamalıydı. Kısacası; etkin sermaye kullanımı, her noktasından verim elde edilen fonksiyonel tesis ve profesyonel yönetim altyapısı üçlüsü bir arada çalıştırılmalıydı. Bu dönüşüm şu anlama geliyordu; eski alışkanlıklar bırakılmalı ve derhal mikroyönetim faslına geçilmeliydi. İnsan kaynakları ihtiyacının doğru yönetimi, işletme sermayesinin etkin kullanımı, plan ve bütçe ile işletme yönetimini benimseme ve

kâr merkezlerine göre raporlama yapacak bilişim alt yapısı bu dönüşümün ana kuralları olmalıydı. Kısacası daha kapsamlı ürün/hizmet ve eğitimli insan kaynakları yeni anahtar kavramlardı. Zira değer artık betonda, arsada veya metalde değil, ihtisaslaşmaktaydı. Enflasyonist kazanç yerini operasyonel etkinliğe bırakıyor, özellikle küçük marka bayileri tek tesis altına giriyor, şimdilik tek tük olsa da son yıllarda bazı bayiler bu işi yapmaktan vazgeçiyor, kararsızlar sürekli kaybediyorlar, rekabet zayıf alanları dolduruyor ve satış işlemine nazaran daha karmaşık olan satış sonrası hizmetlerin otomotiv işletmeciliği için hayati önemi ön plana çıkıyordu. Son yıllarda düşen kârların işletmecilik açısından dört nedeni var; hesapsız rekabet, marka distribütörlerinin baskısı, işletme sermayesi finansmanı konusunda artan ekonomik baskı ve her geçen gün çıtasını yükselten tüketici tercihleri. Bu durum “finansman” ihtiyacı ve “verimlilik” zorunluluğu sebebiyle yeni iş gerçeklerini ve yeni bayi biçimlerini ortaya çıkarttı. Bu trendi gören ve doğru kararı alan bayiler

KAZANANLAR olarak bu süreçten çıkacaklardır. Günümüz otomotiv pazarının koşulları; duygusal davranan, makro yönetimde ısrar eden veya kararsız bayilere soluk aldırmayarak uzun vadede daha da kaybetmelerine bir zemin olacaktır; ancak bölgesel hakimiyetini arttırarak sürdürülebilirliğini iyileştirmek üzere akıllı yatırımlar yapan, mikro-yönetime geçen büyüme tavırlı girişimciler veya küçülerek tipik aile işletmesi formuna bürünen makul işletmeciler veya gerektiğinde rasyonel kararlar alarak sektörü zamanında terk eden kararlı iş adamları doğru adımları atmış olacaktır. Bu üçünden farklı olarak eski oyunu oynamaya çalışan, ne yardan ne de serden vazgeçen tereddütlü otomotiv bayilerinin işi ise bundan sonra daha zor olacaktır. Bir sonraki yazımda mevcut gelişmeleri ve orta vadede neler olabileceğini sizlerle paylaşıyor olacağım; ancak unutmayalım ki; bugün anlamlı görünen yarın muhtemelen öyle olmayacak. Bu hiç bitmeyecek ! “Asla Vazgeçmeyenler”in yeri, Kazananlar Kulübü’nde tekrar görüşmek üzere...



YENİLİKLER

SAV segmentinin yaratıcısı yenilendi: İşte yeni BMW X5

otomobilnews / 016


017 / otomobilnews


YENİLİKLER

BMW yeni X5’i şu satırla anlatıyor: SAV segmentinin yaratıcısı ve sınıfının global pazar lideri yeni standartlar getiriyor; güçlü bir tasarım, lüks ferahlık, üstün çok yönlülük ve etkili sürüş zevki. BMW oldukça iddialı olduğunu giriş bildirgesinde bildirmiş. Bakalım neler değişmiş, gelişmiş? Tabii dış görünüm önceliğimiz; ilk dikkati çeken çekik gözlü farların BMW’nin ön ızgarasına kadar uzanmış olması ve sis farları hemen farların altına tamponun ortasına doğru konumlandırılmış. Yan tasarıma baktığımızda modelin sportif hatlarının biraz daha yumuşadığını görüyoruz.

Markanın en hızlı CLA’sı olarak tanımlanan Mercedes-Benz CLA 45 AMG safkan bir sürüş makinesi. otomobilnews / 018


Meraklıları bilirler X5 ilk piyasaya çıktığında sportif çizgileri modelin beğenilmesinde çok önemli bir rol oynamıştı. Yan tasarımda ilk dikkat çekici unsur, çamurluğa doğru uzayan farlar ve çamurlukları çevreleyen plastik kuşaklar. Arka tasarım ise çok sade. Stop lambaları ve çift çıkış egzozlar. Tabii yapılanlar sadece bunlar değil, aerodinamiği iyileştirmek için BMW mühendisleri hünerlerini kullanmışlar. Arka cama; hava perdesi, havalandırma tertibatı ve hava bıçakları konulmuş. Gelelim içeriye. BMW size kişileştirmenin tüm kapılarını açmış. Kullanıcı içerde ve dışarda neredeyse istediği her kombinasyonda sipariş verebilir hale gelmiş. Önemli bir unsur. Başka neler değişmiş? Daha ferah ve aydınlık bir iç mekân sağlanmış. Tabii lüks artmış. Asıl önemli konu, koltukların otur-

019 / otomobilnews


YENİLİKLER

ma pozisyonu yükseltilmiş. Ön göğüste yer alan kaplamalar kapıların içinde de devam ettirilmiş. Ön göğüs ise artık alışılan BMW olmuş, az ama öz düğmeler ile müzik sistemi altında iklimlendirme kumandaları… Bagaj ise 650 litre ile 1870 litre arasında değişkenlik gösteriyor. Nasıl mı? 40:20:40 oranında yatırılabilir arka koltuklar sayesinde. İstendiği takdirde arkaya 3 sıra koltuk da konabiliyor. Bakalım BMW X5’in kalbinde ne var? 3 motor

seçeneği ilk başta az olarak gözükse de sunduğu verilerle ne kadar yeterli olduğunu kanıtlıyor: yeni jenerasyonV8 benzinli motor BMW X5 xDrive50i (330 kW/450 hp), BMW X5 xDrive30d revize edilmiş altı silindirli dizel motor (190 kW/258 hp) ve üç turbolu altı silindirli dizel (280 kW/381 hp) M50d M performans motoru; ancak BMW, Aralık 2013 yılında BMW X5 xDrive40d, BMW X5 xDrive35i, BMW X5 xDrive25d ve BMW X5 sDrive25d (sadece 149 g

/ km CO2 emisyonu ile) aralığında motorları da kullanıma sunacak. Tüm motorların sunulan ekstra sistemlerle Euro6 normlarını karşıladığını, azaltılan toplam ağırlık sayesinde yakıt tüketiminde ve karbon salınımında önemli azalmalar olduğunu da söylemek gerekir. Peki ya yol konforu? BMW her zamanki gibi klasını göstermiş ve ayarlanabilir amortisörler sayesinde konfor, dinamik ve profesyonel seçenekleri ile sürücüsüne istediği verir-

Markanın en hızlı CLA’sı olarak tanımlanan Mercedes-Benz CLA 45 AMG safkan bir sürüş makinesi. otomobilnews / 020

ken, M süspansiyon ayarı ile çok daha iyi bir yol tutuş ve konfor sağlanmış. Elektrik kontrollü direksiyon ise standart olarak sunuluyor. BMW X5 sDrive25d dışındaki tüm modellerde X Drive yani 4 tekerden çekiş sistemi standart olarak yer alıyor. Artık sizi resimlerle başbaşa bırakma zamanı. Darısı ülkemize geldiğinde yapacağımız teste diyelim.


021 / otomobilnews


YENİLİKLER

Yeni CR-V Honda Bayilerinde Honda’nın SUV segmentindeki başarılı temsilcisi CR-V 4.nesli ile yollarımızda boy göstermeye başladı.

Satışa sunulduğu 1996 yılından beri Türkiye’de başarılı bir satış grafiğine sahip olan SUV segmentinin prestijli modeli baştan sona yenilendi. Üç kanatlı radyatör ızgarası ve ızgaraya doğru uzanan ön farları, Honda’nın yeni “Y” şekilli yüzünü korumaya devam ederken, dikey olarak konumlandırılan arka farlar ilk nesilden (1995) bu yana alışılmış CR-V imzasını taşıyor. Yeni CR-V’deki şık dokunuşlar arasında yenilenen ön tampon, ön LED gündüz farları ve üç boyutlu tasarımıyla arka LED farları yer alıyor. Azalan Yakıt Tüketimi CR-V’nin kaputunun altındaki üçüncü nesil CR-V’lerde bulunan ve CO2 emisyonları azaltılacak şekilde detaylı olarak yeniden tasarlanan 2.0-litre i-VTEC benzinli motor, 5 vitesli otomatik şanzı-

otomobilnews / 024

man ile beraber çalışıyor. Bir önceki nesil ile aynı performans verilerine sahip olan motorun yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu düşürülmüş. Yeni CR-V 6500 devirde 155 PS güç ve 4300 devirde 192 Nm tork üretirken, yapılan iyileştirmelerle ortalama yakıt tüketimi 7.7 litreye ve CO2 salınımı da %7 iyileştirilerek 179 g/km’ye düşürülmüş. Motorda yapılan değişikliklere ek olarak, vites oranlarında da yapılan iyileştirmelerle beraber bu sonuçlar elde edilmiş. Motor ve şanzımanda yapılan bu değişikliklerin yanında yeni CR-V, kullanıcının tepkilerini ve motor dışında harcanan enerjiyi optimize ederek daha ekonomik sürüş sağlayan ECON sistemi ile donatılmış. Econ düğmesine basılarak sistem devreye sokulduğunda, daha fazla yakıt


025/ otomobilnews


YENİLİKLER tasarrufu sağlamak için sistem şanzımanı, klimayı ve sabit hız kontrolünü ayarlayarak yakıt ekonomisini arttırıyor. Geliştirilmiş Yol Tutuş Harekete duyarlı elektrikli direksiyon (MA-EPS) sisteminin de kullanılmasıyla yeni CR-V’nin manevra kabiliyeti kolaylaşırken yüksek hızlarda direksiyon tepkisi ve hassasiyeti arttırılmış. Avrupa’da geniş kapsamlı testlerden geçen yeni CRV’nin McPherson tipi ön süspansiyonları ve Multi-link arka süspansiyonları üstün sürüş konforu ve yüksek hız stabilitesi sağlayacak şekilde tasarlanmış. Yeni CR-V’de ayrıca, çarpışma anında darbe enerjisini dağıtarak yolcuları koruyacak şekilde tasarlanan Honda’ya özgü güvenlik sistemi Gelişmiş Uyumluluk Teknolojisi (Advanced Compatibility Engineering-ACE) gövde yapısı kullanılıyor. CRV’de ön, yan ve perde hava yastıkları tüm donanım seçeneklerinde standart olarak sunuluyor.

otomobilnews / 026

Daha Fazla Hacim Otomobilin yüksekliğinin, iç hacimde herhangi bir küçülme olmaksızın, eski modele oranla 30 mm. azaltıldığı görülüyor. 4.nesil CR-V’de bir önceki nesile göre bagaj hacmi 147 litre arttırılarak 589 litreye ulaşmış. Tek dokunuşla 60:40 oranında katlanabilen arka koltuklar ile arka kapıları açmadan kolayca koltukları yatırıp, bagaj hacmini 1146 litreye kadar genişletmek mümkün. Geliştirilmiş Güvenlik Paketi Executive seçeneğine opsiyonel olarak sunulan güvenlik paketine, bir önceki nesilde olduğu gibi Euro NCAP Advanced ödüllü CMBS (Çarpışmayı Hafifletici Fren Sistemi), ACC (Adaptif Cruise Control) sistemlerinin dışında ek olarak LKAS (Şerit Koruma Destek Sistemi) sürüş güvenliğini arttırmak için eklendi. Avrupa pazarı için tüm detaylarıyla yeniden tasarlanan dördüncü nesil CR-V, Honda’nın İngiltere Swindon’daki tesislerinde üretiliyor.


027 / otomobilnews


KÖŞE / ERTUĞRUL ERSİN / ertugrul.ersin@ikok.org.tr

Y kuşağını oluşturan gençler bir taraftan da tüketici durumundalar

İnternet ilk çıktığında, yani 90’lı yılların son çeyreğinde New Media terimi ilk defa kullanılmaya başlanmıştı. O zaman New Media konvansiyonel medyaya ek olarak kullanılabilecek bir mecra olarak görülüyordu. 2000’lerin ortasına geldiğimizde bu yeni iletişim biçimi kendi gelişimiyle birlikte şekil ve isim de değiştirmeye başladı. “Digital marketing”, “Online communication” gibi terimler pazarlama ve pazarlama iletişimi sözlüğüne girdi. 2000’lerin sonlarına gelindiğinde ise artık bu yeni iletişim biçiminin bilinen klasik iletişim yöntemlerinin tamamen yerini alacağı konuşulur oldu. Her ne kadar televizyon ve gazete gibi temel konvansiyonel mecralar ana mecra olma özelliklerini kaybetmeseler de, hem dijital iletişim alanında faaliyet gösteren ajans sayısı artmaya hem de markaların bütçelerinden dijital iletişime daha büyük parçalar ayrılmaya başlandı. Artık büyük markalar kreatif ajans, medya ajansı ve halkla ilişkiler ajanslarının yanına bir de sözleşmeli dijital ajans seçer oldu. Oluşumun bu kadar hızlanmasında Facebook, Twitter ve benzeri platformlar çok etkili oldu. Artık yeni popüler terim “Sosyal Medya” oldu. 2000’lerde 30 yaş üstü marka yöneticileri bu değişimi görse-

otomobilnews / 028

ERTUĞRUL ERSİN Y kuşağı kendini çok önemseyen, büyük gören, tepeden bakan mesajlara ve markalara rağbet etmiyor.


Bizim marka yöneticilerimiz dünyada oluşan bu tip büyük temel değişimlere kapalı olduklarından veya yetenekleri 2 yıl ötesini görmeye yetmediğinden, Türkiye’de her alanda yönetici konumunda bulunanlar bu dev değişimden habersiz olarak yaşamlarını sürdürebileceklerini sanıyorlardı. ler de, aslında gidilen yolu tam olarak anlamamışlardı. Geleceğin ana tüketici kitlesini oluşturacak olan 90 sonrası doğanlar, ki bunlara artık Y kuşağı deniyor, abilerinden, ablalarından, amca ve teyzelerinden çok farklıydılar. Genelde bizim marka yöneticilerimiz dünyada oluşan bu tip büyük temel değişimlere kapalı olduklarından veya yetenekleri 2 yıl ötesini görmeye yetmediğinden, Türkiye’de her alanda yönetici konumunda bulunanlar bu dev değişimden habersiz olarak yaşamlarını sürdürebileceklerini sanıyorlardı. Bugün gelinen nokta etkileyicidir. 10 gündür yaşadığımız Gezi Parkı protestolarında dijital iletişimin ne kadar önemli olduğu, bu yeni iletişim biçimi sayesinde on binlerin hatta yüz binlerin nasıl harekete geçebileceği, etkisinin nasıl büyük olduğu ve Y kuşağının ne kadar farklı olduğu görüldü. Görüldü derken, aslında birkaç sosyolog ve zihni açık 5-10 kişi dışında yine de tam olarak algılanamadı. Ülke yöneticileri ki buna muhalefet de dâhil, doğru analiz yapmakta zorlandılar. Durumun farkında danışmanların telkinleri muhtemelen 10-12 gün

sonra etkisini gösterebildi. Y kuşağını oluşturan gençler bir taraftan da tüketici durumundalar. Şu anda belki alım güçleri nispeten az; ama 5-10 sene içinde en önemli tüketici kitleyi oluşturacaklar. Dolayısıyla tüm markaların bu kuşağın özelliklerini, neyi sevip neyi sevmediklerini, yaşam tarzlarını, beklentilerini, etraflarındakilerle ilişkilerini, kısaca haklarındaki her şeyi çok iyi inceleyip öğrenmek zorundalar; çünkü kısa zaman sonra sunacakları ürün ve hizmetler, verecekleri iletişim mesajlarında bu kitleye seslenecekler, bu kitleye ürün satmaya çalışacaklar. Eski alışkanlıklarıyla devam edenleri kesin bir hüsran bekliyor. Fırsat çıkmışken biz de biraz inceleyelim Y kuşağını. Bu konuda yapılmış epeyce sosyolojik çalışma mevcut. Özellikle büyük çok uluslu ajanslarla çalışan reklam verenler muhtemelen strateji sunumlarında uzun zamandır Y kuşağını dinliyorlardır. Reklamcılar Derneği sitesinde Cem Topçuoğlu tarafından Ağustos 2007’de yazılmış kısa bir değerlendirme var. Orada Y kuşağı şöyle tarif ediliyor:

Y Kuşağı Echo Boom / Millennials (1977-1996): Onlar genç, akıllı, özgürlüklerine düşkün ve teknoloji tutkunu. Günlerinin yaklaşık 15 saati medya ve iletişim teknolojileri ile etkileşim halinde geçiyor. Hayatlarını rahat yaşamak onlar için çok önemli. Flipflop’lar, iPod, tatoo ve kapri pantolonlar tarzlarının bir parçası. Çalışmayı seviyorlar; ama hayatlarının sadece iş olmasını istemiyorlar. Otoriteye meydan okuyan, önce ailelerini sonra da patronlarını sorgulamaktan çekinmeyen ve kısa zamanlamalarda iyi iş çıkarmaya odaklı bir kuşak. İş hayatında son derece seçici, diğerlerinden hızlı çalışıp başarısını çabuk kanıtlama çabasında. Dönemin olayları: Körfez Savaşı, 11 Eylül, Irak Savaşı, internet, küreselleşen dünya, iPod, cep telefonu, google, msn... İş hayatına günümüzün gözde sektörleri bilişim ve finansı tercih ediyorlar. Rahat koşullarda çalışabilecekleri, hatta part time işler tercihleri. İnternet bir numaralı ileti-

şim alanları, tüm işlerini bu yolla yapmayı tercih ediyorlar (motosikletini satma, iş bulma ve hatta sevgili bulma), böylelikle hem zaman hem de para kazanıyorlar. Yaşanan krizler onları korkutmuyor, bir şekilde zekaları sayesinde sıyrılabileceklerini düşünüyorlar. Kendi işlerini kurmak en büyük hayalleri. Sadece doğru zamanı ve fikri bulmaları gerektiği görüşündeler. Y kuşağından sonra bir de Z’ler var ki, onlar Y’lerden farklı olarak yeryüzüne gelmiş en bağlantılı (connected) kuşak. Onlarla iletişim kurmak çok daha zor olacak. Bir örnekle X kuşağı ile Y kuşağı arasında bir kıyaslama yapalım. X kuşağından biri her 10 kişiden 9’unun kullandığı bir cep telefonunu tercih etmez; çünkü farklılaşmak ister. Oysa Y kuşağı tam tersine “herkes onu kullanıyorsa ben de onu kullanmalıyım” diye düşünüyor. Bir de reklam kıyaslaması yapalım. Y kuşağı kendini çok önemseyen, büyük gören, tepeden bakan mesajlara ve markalara rağbet etmiyor. Örneğin “Türkiye’nin en çok satan otomobili” mesajı onları hiç

029 / otomobilnews


KÖŞE / ERTUĞRUL ERSİN / ertugrul.ersin@ikok.org.tr

etkilemiyor, hatta negatif etki yapıyor. Onlar, çok büyük olsalar da kendilerini büyük görmeyen, kendiyle yerinde dalga geçebilen, içinde zekice bir espri barındıran mesajlara rağbet ediyorlar. Aynı markadan 2 örnek verelim. VW Transporter için kullandığı “daha iyisini yapana kadar en iyisi bu” mesajı Y kuşağını etkilemezken son Beetle ve tabii ki hala çok beğendiğim Passat Darth Vader filmi tam onların dilinden konuşuyor. VW bu açıdan çok şanslı diyebilirim. Sanki Bernbach 60’larda Y kuşağını düşünerek marka kimliğini oluşturmuş. Biraz da Gezi öncesi veya Halk TV’den arta kalan zamanlarda izlediğimiz yeni filmleri değerlendirelim. Aslında sezonun en hareketli zamanı Mayıs-Haziran ayları. Okulların kapanmasından sonra göreceli bir yavaşlama olacaktır. Hyundai i30 filmini genelde başarılı buldum. Prodüksiyon başarılı, kırmızı araba ilgi çekiyor ve cazibe yaratıyor. Sürüş modu fikir olarak fena değil. (Notum: 3/5) Nissan Qashqai de aynı

otomobilnews / 030

tarz; ancak mesaj hiç net değil. Karmaşık, anlaşılmıyor. (Notum: 1/5) Seat Leon tam bir VW kopyası olmuş; ancak yine de başarılı buldum. Çocuk kullanımı ve otomobilin özellikleri iyi birleştirilmiş. Yalnız sondaki oyuncak atma planını gereksiz buldum. Çocuk ne olursa olsun oyuncağını atmaz sanki. (Notum:2,5/5) Peugeot bu ay spor modellerini arka arkaya yayına soktu. RCZ filmi karanlık olmasına rağmen mükemmel prodüksiyonla tekrar izleme isteği yaratıyor. Fikir zayıf olsa da genelde ortalamayı tutturuyor (Notum:2/5.) Diğer spor model 208 GTi. Basit bir mesaj, işini görüyor; ama fikir zayıf. (Notum: 2/5) Captiva’nın outdoorda çekilmesi hoşuma gitti. Sonuçta Captiva da bir şehir cipi; ama en azından outdoor gösterme cesaretini göstermiş. Ancak fikir çok zayıf. Filmden akılda kalan bir şey yok. (Notum:1,5/5) Citroen C5 Elysée ile yayında. Arabanın test aşa-

maları tüketiciyi ne kadar ilgilendirir? Biraz daha duygusal mesaja ağırlık vermek gerekmez mi? Hem temel kural ne olursa olsun otomobili çirkin veya kirli göstermeyeceksin. (Notum: 1,5/5) Son olarak ayın en başarılı işi yine Volkswagen’den geldi. Jetta, Japon-İspanyol filmi prestij mesajını çok iyi veriyor. Klasik VW “witty” yaklaşımı tekrar izleme isteği uyandırıyor. Fikir basit de olsa başarılı. (Notum:4/5) Bir değerlendirme de akaryakıt sektöründen PO’ya yapalım. Çok uğraşmışlar belli oluyor; ama diyebilirim ki gördüğüm en hamasi duygusal marka filmi. PO, PO adını aldıktan sonraki çıkışını ilk ajans değişikliğinden beri sürdüremiyor. (Notum:1/5) Önümüz yaz. Yakında okulların kapanmasıyla tatil yolculukları başlayacak. Aman lütfen kurallara uyalım. Aşırı hızdan kaçınalım. Unutmayın, her trafik kuralı sizin can güvenliğinizi korumak için konmuştur. Hepinize güzel bir yaz diliyorum.


KÖŞE / Alptekin Işıkalp / isikalp_alptekin@hotmail.com

DİKKAT, ÇOCUKLAR YOLCU!

ALPTEKİN IŞIKALP Merhaba.

Havaların ısınmasıyla baharın geldiğini de hissetmeye başladık. Artan sıcaklıklarla birlikte çoluk çocuk yapılan seyahatler de artmaya başladı. Yani bir anlamda çocuklar için tehlike çanları çalmaya başladı. Ebeveynler, çocuklarının doğumundan itibaren müthiş bir koruma içgüdüsüyle hareket ederler, ta ki trafiğe çıkana kadar. Üzülerek söylüyorum ki; ebeveynler ülkemizde çocukların yaşlarına, kilolarına ve boylarına göre nasıl seyahat etmesi gerektiği hakkında doğru bilgilere pek sahip değiller. Çocuklar kendi kendilerine nasıl seyahat etmeleri gerektiğini bilemezler. Bizler neyi verirsek onu alırlar. Yani bir nevi korumasız sayılırlar. Hâl böyle olunca tablo da pek iç açıcı olmuyor ve kaza istatistiklerinde de korkunç sonuçlar ortaya çıkıyor. Zaten trafikte görürsünüz böyle vakaları: önde, sağ tarafta tek başına ya

da kucakta, hatta station tipi otomobillerde yük bölümünde seyahat eden çocuklar! Örnekleri çoğaltmak mümkün. Çocuklar, trafik kazalarından en fazla etkilenen kesimi oluşturuyor. Dünya sağlık örgütünün raporuna göre Türkiye, trafik kazalarındaki 0-14 yaş grubu ölümlerinde 5’inci sırada yer alıyor.

Çocuk koltuğu süs eşyası veya sepet değildir. En değerli varlıklarımızın, güvenli seyahat etmelerine imkân verir. Geç de olsa, çocuk koltukları geçtiğimiz yıl zorunlu hâle getirildi. Buna göre 150 cm’den kısa ve 36 kg’ın altındaki çocuklar için çocuk bağlama sistemleri zorunlu olacak. Birçok aile, çocukların arka sağ koltukta oturmasına izin veriyor ve bu da kazalarda yaralanma ve can kaybına sebep oluyor. Saatte 20 km. ile gidilirken yapılan kazalarda çocuklar ölümcül yaralanmalara maruz kalabiliyorlar. Çocuk koltuklarının doğru kullanı-

Çocuk koltuğu süs eşyası veya sepet değildir. En değerli varlıklarımızın, güvenli seyahat etmelerine imkân verir. Geç de olsa, çocuk koltukları geçtiğimiz yıl zorunlu hâle getirildi.

mıyla çocuk ölümleri %70 bilin içerisindeki herkesin azaltılabilir. kemerini taktığından emin olmalıyız. Böyle yaparak, Çocuklarımıza önce kendi- aynı zamanda çocukların miz örnek olmalıyız. Emni- sürüş disiplini hakkında yet kemeri takmayı asla ih- doğru alışkanlıklar edinmal etmememiz gerekiyor. mesini de sağlamış oluruz. Yolculuk esnasında her an bir kazayla karşılaşabilece- Herkese keyifli ve güvenli ğimizi düşünerek, otomo- sürüşler dilerim. 031 / otomobilnews


LANSMAN / Peugeot 208 GTi

205 GTi efsanesi 208’de vücut buldu.

Tam 1 yılda 10 bin adet satış rakamı hedeflenen Peugeot 208 GTi, 57.900 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunuldu.

otomobilnews / 032


033 / otomobilnews


LANSMAN / Peugeot 208 GTi

1970’li yıllardan bu yana ‘Çocuklarımız İçin Mavi Bir Gökyüzü’ sloganıyla gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu amaçla mühendislerimiz, hem sürüş performansını hem de yakıt verimliliğini yüksek bir düzeye getirmek için çalışıyor.

Peugeot, otomobil sporları tarihine modelleriyle, yarışlardaki başarılarıyla ve büyük spor destanlarıyla damgasını vurdu. Bu genler, GTi efsanesinin çağdaş bir yorumu olan eğlenceli ve şık bir spor otomobilnews /034

model yaratmayı sağladı. 208 GTi, heyecan veren eğlenceli şasisi sayesinde, keskin bir sürüş keyfi ile sürücüsünü mutlu ediyor. Atak ve tepkisel 208 Gti, mükemmel denge ile bir virajdan diğerine geçiyor.

1.6 THP 200hp benzinli motor, üzerinde yeniden çalışılan bir egzoz sistemi ile sesini duyuruyor. Kontak açıldığı andan itibaren, bütün devirlerde, kulakları mest eden karakteristik bir ses yayıyor. Kısaltıl-

mış 6 ileri vitesli mekanik şanzıman ile eşleşen motor, bu şasinin tüm potansiyelini ortaya çıkarıyor. Maksimum 275 Nm torku ve maksimum 147 kW (200hp) gücü ile 208 GTi birinci sınıf ivmelenmeler


035 / otomobilnews


LANSMAN / Peugeot 208 GTi ve ara hızlanmalar sunuyor. 0-100 km/s hızlanma 6,8 saniyede gerçekleşiyor, 0-1000 m ise 26,9 saniyede ulaşılıyor. Ara hızlanmalar da aynı düzeydeler, 208 GTi 80 km/s’den 120 km/s hıza 5. viteste 7 saniyenin altında çıkabiliyor. Eğlenceli, yüksek performanslı, güvenli, büyüleyici sesli, aynı zamanda mükemmel bir hatchback olan 208 GTi, sürücüsüne gündelik yaşamında büyük bir kullanım keyfi sunuyor. İstenildiğinde devre dışı bırakılabilen ESP de sürücüye göz kulak oluyor. Önde 10 mm. ve arkada 20 mm. genişletilen tekerlek izlerine dayanan üç kapılı karoser, tekerleklere en yakın şekilde tasarlanan üstyapı bileşenleri ile tanımlanıyor. Gövde eşikleri ile genişletilmiş çamurluklar otomobilin potansiyelini görsel olarak ifade ediyorlar. Otomobilin kapısı açıldığında dışarıdaki detayların iç mekâna da yansıdığı görü-

otomobilnews / 036


037 / otomobilnews


LANSMAN / Peugeot 208 GTi lüyor. Eşikten itibaren, kabartma harfli Peugeot yazısı ile iç mekân tamamen sportif bir görüntü sunuyor. Kabinde kırmızı, siyah ve saten krom renklerin birleşimiyle canlılık veren bir harmoni oluşuyor. Kırmızı GTi dikişlerin kat ettiği iç mekân, en ufak ayrıntısına kadar güçlü karakterini ortaya koyuyor. Tamamen sportif koltuk, Nappa deri ve kırmızı bir çizgi ile canlandırılan Caro örgü kumaşı birleştiriyor. Kırmızı dikişli siyah PVC poliüretan kaplamalı torpido paneli ile kapı giydirmelerinde kırmızıdan siyaha degrade bir dekor ile dikkat çekiyor. Otomobilin performansı ile ilgili bilgiler, ‘göz hizası’nda bulunan gösterge panelinde veriliyor. İç mekân sadece sportif değil; aynı zamanda ergonomik ve sürücünün hizmetinde. Ellerini doğal olarak küçük direksiyon simidi üzerine koymuş olan sürücü, birçok bağlantıya sahip (AUX, USB girişleri Bluetooth) 7” dokunmatik ekranı parmak uçlarıyla kumanda ediyor. Evinden işine kadar sürekli olarak, favori müziğini mobil cihazından streaming modunda ve altı hoparlör sayesinde yüksek kaliteli olarak dinleyebiliyor.

otomobilnews / 038

Peugeot Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti


039 / otomobilnews


LANSMAN / Toyota Corolla

Toyota Corolla yenilendi. Bir önceki neslinden farklı olarak yeni dizayn anlayışındaki ayrıntılarıyla dikkat çeken yeni Corolla, 47 yıllık Corolla DNA’sını taşırken müşteri beklentileri doğrultusunda baştan sona geliştirildi.

otomobilnews / 040


041 / otomobilnews


LANSMAN / Toyota Corolla

Türkiye ile birlikte 16 Toyota fabrikasında üretilecek olan yeni Corolla, dünya prömiyeri ile eş zamanlı olarak ilk kez İstanbul’da tanıtıldı. Yeni Corolla’nın Avrupa prömiyerinde dünyanın efsane sanatçıları Tina Turner, Sophia Loren, Michael otomobilnews /042

Jackson, Marilyn Monroe, Madonna, Elvis Presley, Clint Eastwood ve Cher’in tıpatıp benzerleri de sahne aldı. Corolla’nın dünü ve bugününün dans gösterileriyle sunulduğu şovda 60’lı, 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllar kostüm, dans ve mü-

zikler eşliğinde aktarıldı. Yeni Corolla, Toyota’nın yeni tasarım dilini en iyi yansıtan otomobillerden biri konumunda. Yeni Corolla’da Toyota’nın “Keen Look-Keskin Bakış” gündüz yanan LED farları ve “Under

Priority – Öncelikli” dizaynı ile birlikte ön ızgaraya daha çok önem veren bir tasarım anlayışı bulunuyor. Bir önceki nesile göre 80 mm. daha uzun, 15 mm. daha geniş ve tavan yüksekliği 5 mm. daha alçak. Optimize edilmiş daha hassas elekt-


043 / otomobilnews


LANSMAN / Toyota Corolla ronik direksiyon sistemi ile direksiyon hakimiyeti ve duyarlılığı artırıldı. Dingil mesafesinin 100 mm. artırılarak 2700 mm’ye çıkarılması yeni Corolla’da yolculara en konforlu ortamı sağlamak adına tasarlandı. Bu yeni tasarımdaki arka koltuk diz mesafesi de 92 mm. artırılarak 706 mm’lik sınıf lideri pozisyonu elde edildi. Tatminkâr donanım Şıklık ve kalite yeni Corolla’nın iç tasarımında da hemen göze çarpıyor. Fildişi ve siyah olmak üzere iki farklı iç kabin renk seçeneği ile sunulan yeni Corolla’da çok amaçlı düğmeler ile vites değiştirme, telefon, müzik, hız limiti, ekran ayarı gibi birçok kontrol tek noktadan yapılabiliyor. Yeni Corolla, yeni dizayn anahtarıyla smart entry & start sistemine (akıllı giriş ve çalıştırma) ve otomobilin sağ ve sol bölgesinde ayrı sıcaklık kontrolü sağlayan dual zone-çift bölgeli klima sistemine de sahip bulunuyor. İçeriden bagaj açma düğmesi ve smart entry özelliğine sahip yeni Corolla’da kolay - akıllı park destek sistemi olan SIPA (Simple – Intelligent Park Assist) ile ön ve arka yan tamponlar üzerinde bulunan sensörler kullanılarak sürücü çok daha dar alanlara otomatik olarak paralel park edebiliyor. Yeni Corolla, Toyota’nın eşsiz ve erişilebilir fiyata sahip araç içindeki multimedya uygulamalarıyla eğlenceli bir sürüşü de garantiliyor. Kullanıcılar dokunmatik multimedya ekrana sahip Go otomobilnews / 044


navigasyon sistemli Toyota Touch 2 ile son teknolojik özelliklerden yararlanabilecekler. Yüksek Güvenlik Yeni Corolla aktif ve pasif standart güvenlik donanımları ile de dikkat çekiyor. Güvenlik donanımları arasında sürücü diz hava yastığı dâhil olmak üzere 7 hava yastığı, elektronik çekiş kontrol sistemi (TRC) ve araç denge kontrolü (VSC) ile yokuş kalkış destek (HAC) sistemleri bulunuyor. Yeni Corolla’da çarpışma güvenliği performansı CAE (Bilgisayar Destekli Mühendislik) ile maksimize edildi ve defalarca yeniden teste tabi tutuldu. Enerji absorbe edici donanım ve sağlamlaştırılmış kabini sayesinde ön, arka ve yan çarpma performansı da yeni Corolla’yı çok daha sağlam kılıyor. Toyota Euro NCAP çarpışma test programında 5 yıldız almayı hedefliyor. 3 Motor Seçeneği Yeni Corolla’nın 6 ileri manuel şanzımanlı 1,33 lt. benzinli versiyonunda 100 km’de ortalama yakıt tüketimi 5,6 litre olarak gerçekleşirken, CO2 emisyonu da 129 gr/km olarak ölçümlendi. Manuel şanzıman seçeneğine oranla daha düşük yakıt tükemi sunan CVT şanzıman seçeneğine sahip 1,6 Valvematic benzinli Multidrive S versiyonda ortalama yakıt tüketimi de yüzde 27 azaltılarak 100 km/5,6 lt olurken, CO2 emisyonu da manuel şanzımanlı modele göre 9 gram daha düşürülerek 130 gr/ km olarak hesaplandı. Yeni Corolla’nın 6 ileri manuel ya 045 / otomobilnews


LANSMAN / Toyota Corolla da 6 ileri multimode şanzıman seçeneği ile sunulan ve Euro 5 normlarına uyumlu 1,4 D-4D motora sahip dizel versiyonu tam bir yakıt cimrisi. 6 ileri manuel şanzıman Yeni Corolla 1,4 D-4D 100 km’de 4,1 litrelik yakıt tüketimi ve 106 gr/km’lik CO2 emisyonu ile dikkat çekiyor.

Toyota Türkiye Ceo’su Ali Haydar Bozkurt ve Toyota Avrupa Başkan Yardımcısı Michel Gardel

otomobilnews / 046


047 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / HYUNDAI i30 CW 1.6 CRDi / Y: Nehir Yılmaz F: Mete Özhersek

HYUNDAI i30 CW 1.6 CRDi

Yeni Hyundai i30’la havanıza diyecek yok İlk kez 2007 yılında üretilen i30, Avrupa hedefli yenilenen görüntü ve kalitesiyle rakipleri arasında fark edilmeyecek gibi değil.

otomobilnews / 048


049 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / HYUNDAI i30 CW 1.6 CRDi / Y: Nehir Yılmaz F: Mete Özhersek

Uzakdoğulu Hyundai’nin Çek Cumhuriyeti’nde üretilen bu modeli son zamanlarda markanın hızlı yükselişinin büyük adımlarından biri. Hyundai i30 CW (cross wagon) otomobilin ilk dikkat çeken yönü tabii ki dış tasarımı. Station Wagon (steyşın vagon) olmasıyla aile otomobili görüntüsünü modern çizgileriyle birleştirince ortaya sportif ve dinamik bir aile otomobili çıkmış. Genelde station wagon araçlar hatcback modellerin uzatılmışı olurken marka, burada bir ayrıcalık yaparak bu ikisini ayrı ayrı dizayn

otomobilnews / 050

etmiş. Bu durumda görüntüde birçok bağımsız değişiklik aracı çok daha amaca yönelik kullanılabilir hale getirmiş. Artık Hyundai’nin tüm modellerinde olduğu gibi farlar kaput çizgisinin altında ve geriye doğru çekik. Ben birçok markanın birçok modeline yakıştıramadığım bu şekli bu modelde fazlasıyla estetik buldum. Ayrıca ön kaputun panoramik tavan camıyla birleşen ön camdan çok daha kısa olması ve farların hemen bitiminde başlayıp çamurlukta yay şek-

linde gövde boyunca arka farlara kadar düz uzanan çizgi, otomobilin bir bütün olarak da estetik görünmesini sağlıyor. Bu estetiğin yanında ızgaranın etrafının altıgen şeklinde olması, projeksiyon tipli farların içindeki dalga şekli ve sis farlarına yerleştirilmiş LED gündüz farlarıyla cesur ve güçlü bir izlenim bırakıyor. Arka görünümü de gövdeyi saran uzun fren farları ve cam yapısıyla ayrıca tüm modellerde standart olarak sunulan spoyler ve üzerindeki LED ışığıyla ön tarafla oldukça uyumlu. Genel gö-

rünümüyle aile otomobili yapısını sportif görünümle birleştirerek ayrıcalıklı bir station otomobil çıkıyor karşımıza. Gelelim iç mekâna. Çantamızda ya da cebimizde otomobilin uzaktan kumandası olduğu için otomobil bizi tanıyor ve kilidi otomatik açıyor. Özellikle siz arabaya eliniz kolunuz dolu gelirken yanınızda aceleci çocuklarınız varsa bu sistem sizi oldukça memnun edecektir. Koltuğa ilk oturduğumda hissettiğim duygu ferahlık oldu. Geniş bir balkondan dı-


051/ otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / HYUNDAI i30 CW 1.6 CRDi / Y: Nehir Yılmaz F: Mete Özhersek

otomobilnews / 052


şarıya bakmak gibi her yöne hâkim bir görüş açışı ve içerideki geniş alan, ferahlık duygusunun yanında rahatlama hissini de getiriyor. Birçok kişiyi belki rahatsız edebilecek şey, aracın içinden burnunu göremiyor olmak. Malum park ederken bazen sorun olabiliyor bu durum. Sürücü koltuğu elektrikli. Bu şekilde koltuğun yüksekliğini ve kendinize en uygun şeklini ayarlayabiliyorsunuz; ancak benim için bu süreyi beklemek her zaman zaman kaybıdır. Koltuk vasat, rahatlıkta kendinize göre ayarlayabildiğinizde muhteşem bir his vermiyor; ancak rahatsız da etmiyor, hatta bu otomobil için arka koltuklar daha rahat ve konforlu diyebilirim. Sürücü kadar misafirler de fazlasıyla düşünülmüş. Arka koltukların arasında dileseniz kullanabileceğiniz dirseklik ve aynı zamanda bardaklık uzun yolculuklarda büyük bir ihtiyaç olabiliyor. Kapı kollarında ise en sevdiğim özellik bolca göz, özellikle kalabalık aileler için olmazsa olmaz gözlerden bu otomobilde var. Ön kapı gözlerine bir buçuk litrelik pet şişeler koyabildiğiniz gibi arka kapılarda da daha küçük şişeleri koyabileceğiniz gözler mevcut. Arka koltuklarda isofix bağlantılarıyla çocuk koltuklarını güvenli bir şekilde kullanabilirsiniz. Bu otomobille kalabalık ve çocukla seyahat etmenin konforu sizi şaşırtabilir. Çok fazla eşyanızın olacağı bu tür kısa veya uzun seyahatlerde bagajdaki eşyalarınıza arka koltuktan bagaj ağını kullanmayarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Böylelikle

053 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / HYUNDAI i30 CW 1.6 CRDi / Y: Nehir Yılmaz F: Mete Özhersek

Farklı sürüş koşulları farklı ayarlar gerektirir diyerek 3 farklı sürüş seviyesine sahip FLEX STEER sürüş mod seçeneği sunuyor. otomobilnews / 054


özellikle uzun yolculuklarda ihtiyaç duyabileceğiniz tüm eşyaları koltukların ve gözlerin içine tıkıştırmak zorunda kalmıyorsunuz. Bagaja gelince, 528 litrelik hacmiyle yeterince iyi iken arka koltuklar yatırıldığında 1642 litre gibi çok büyük bir alanınız oluyor. Ayrıca bagaj ray sistemi ile yükleme ve sabitleme konusunda da işiniz kolaylaşıyor. Kokpite gelirsek, ilk bakışta birçok düğme ve ışıklar kafa karıştırıcı gibi görünse de kısa sürede hâkim olabiliyorsunuz. Direksiyon simidi üzerinden hemen her şeyi kontrol etmek mümkün. Farklı sürüş koşulları farklı ayarlar gerektirir diyerek 3 farklı sürüş seviyesine sahip FLEX STEER sürüş mod seçeneği sunuyor. Direksiyondan tek tuşla kontrol edebildiğiniz bu sistemde şehir içi ve uzun yolda Normal Mod, yüksek hızda giderken Sport Mod ve park ederken de Comfort Mod’u kullanarak sürüşünüzü kolaylaştırabilirsiniz. Direksiyon simidi üzerinden ayrıca müzik sistemini, hız sabitleyiciyi ve Bluetooth’la telefon görüşmenizi yapabilirsiniz; ancak simidin alt kısmındaki tuşların yeri simidin iç kısmına doğru yatık olduğundan özellikle yoğun trafikte giderken, direksiyon simidini tam kavrayarak değil de gelişigüzel tutarsanız istemediğiniz tuşlara yanlışlıkla basmanız olası. Gösterge paneli ve kokpitte hâkim renk mavi. Özellikle gece yolculuklarında rahatsızlık verici olmayan görüntü, aksine sürüşünüze enerjik bir hava katıyor. Start - stop düğmesi ile tek tuşla ara-

cınızı çalıştırabiliyorsunuz. Trafikte durduğunuzda motoru stop ettirerek yakıt tasarrufu sağlayan bu sistemi dilerseniz yine aynı tuşun hemen üstüne basarak devreden çıkarabilirsiniz. Çift bölgeli klima ile misafirinizle farklı seçenekleri kullanabilirsiniz. Bu klimanın cam buğusu giderme ve kabine giren havadaki tozu filtreleyen iyonlaştırıcı özelliğiyle havanıza diyecek yok. Aux-ipod ve usb giriş yeri orta konsolun altında. Çok rahatça ulaşabildiğiniz bu alanın altı yine saklama gözleri olduğundan telefonunuzu rahatça görebilir ve şarj edebilirsiniz. Usb girişi favorim. Aynı anda medya oynatarak şarj büyük konfor. Bir diğer muhteşem özellikse torpidoda özel olarak tasarlanmış soğutucu bulunması. Bu sayede içeceklerinizi serin tutabilirsiniz. Bu özellik uzun yolda işinize yarayacak. Yağmur sensörü duruma göre silecekleri ayarlıyor bir de onu düşünmenize gerek yok. Pedallar alaşımlı, görüntüsü güzel; ancak topuklu ayakkabı ile kullanımı rahat değil, ayakkabı kayabiliyor. Elektrikli park freninden hoşlanmasam da özellikle kalabalık seyahatlerde sık sık molalar vermeniz gerektiğinde karmaşa anında, el freni unutkanlığı probleminiz varsa dert etmeyin, gaza bastığınızda devreden çıkıyor. Otomobilin içinde en sevdiğim kısımlardan biri panoramik cam tavan; tek tuşla açabiliyor, rüzgâr saptırma sistemiyle siz rahatsız olmadan içeriye giren gün ışığının tadını çıkarabiliyorsunuz. Unutmadan, dikiz aynasında geri görüş kamerasının

055/ otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / HYUNDAI i30 CW 1.6 CRDi / Y: Nehir Yılmaz F: Mete Özhersek

ekranı var. Bu, otomobili park ederken çok büyük kolaylık. Daha ilk park edişinizde aslında park etmek çok kolaymış diyerek büyük bir keyif yaşayacaksınız. Gelelim güvenliğe. Aile otomobili, çocuklar demek. Çocuk ve otomobil yan yana geldiğinde en önemli konu ise güvenlik olur. Euro NCAP’ in hem çocuk hem yetişkin testlerinde yüzde 90 başarı ile 5 yıldız alan otomobilimiz sınıfının en güvenlilerinden. Tüm yolcuları saran 7 hava yastığı, ESP (elektronik denge kontrol programı), VSM (araç stabilite yönetim programı), sıkışmaları önleyen güvenlik camı özelliklerinin yanında yayaları da düşünerek olası çarpma durumlarında darbeyi azaltmak için tamponların esnekliği de artırılmış. Bu haliyle gönlümüzü de fetheden otomobilin benzinlisi yok, dizel motorun 6 ileri düz ya da 6 ileri otomatik vites seçenekleri var. Sınıfının en güçlüsü olan 128 hp lik 1.6 dizel motor, otoma-

otomobilnews / 056


TEKNİK ÖZELLİKLER

Silindir hacmi 1582 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Dizel Maksimum güç 128 Hp / 4000 d/d Maksimum tork 260 Nm / 1900-2750 d 0-100 Km 11.2 sn Maksimum hız 193 km/s Şanzıman 6 ileri Otomatik Yakıt Tüketimi Şehir içi 5.3 lt/100 km Şehir dışı 4.0 lt/100 km Karma 4.5 lt/100 km Co2 emisyonu 117 g/km Yakıt deposu 53 lt. Bagaj hacmi 528 lt. Boş ağırlık 1401 kg. Anahtar Teslim Fiyatı

64.410 T.L tik vites yakıt tüketiminde 100 km. hızla 4.9 litre iken, şehir içinde 7.9 a kadar çıkıyor. 0’dan 100’e 12 saniyede çıkan otomobil benim favori aile otomobilim oldu bile. Kullanıma gelince yüksek hızda dahi virajlarda, ESP desteği ile, kayma anında devreye girerek kontrol sorunu yaşamanıza engel oluyor. Aynı şekilde farklı zeminlerde, sahip olduğu VSM sistemi ile kontrol sorunu yaşamıyorsunuz. Manevra kabiliyeti sizi zorlamıyor, uzunluğu korkutmasın park için yardımcılarınız var. Bence bu tam bir aile arabası, özellikle anneler için tercih edilebilecek bir otomobil.

057 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO V40 1.6 T3 150 HP / Y:Mehmet Erel F: Mert Kocabaş

VOLVO V40 1.6 T3 150 HP Oyun Bozan Mercedes’in A sınıfı ile ortak olduğu Premium kompakt segmentine katılan en yeni oyuncu Volvo V40 oldu.

otomobilnews / 058


059 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO V40 1.6 T3 150 HP / Y:Mehmet Erel F: Mert Kocabaş

Audi A3, Mercedes-Benz A serisi ve BMW 1 serisi gibi premium rakiplere daha fazla sessiz kalamayan Volvo, kısa bir süre önce en yeni oyuncusu V40’ı pazara tanıtmıştı. Markanın yeni isimlendirme politikası ezber bozan cinsten. Eskiden V ile başlayan modeller Station Wagon olotomobilnews / 060

duğunu ifade ederdi. V40 ile birlikte artık beş kapılı versiyonu da ifade eder oldu. Tasarımda S60 çizgileriyle yola çıkan V40, ön tampon altında yer alan ince ama estetik gündüz farları ile hemen ayırt edilebiliyor.

İç mekân kalitesi ve tasarımı alıştığımız Volvo çıtasını koruyor ; ancak V40’ın çok şık bir farkı var. Gösterge panelinde 3 ayrı tema arasından seçim yapabiliyorsunuz. Eco, Elegance ve Performance olarak ayrılan bu üç tema, renkler ve bilgilerin yerleşimi olarak farklılık gösteriyor. Ben

genelde ekranın ortasında hızımı büyük puntolarla gösteren Performance temasını kullandım. Volvo V40’ı rakiplerinden ayıran en önemli unsur yaya güvenliği için geliştirilen kaput hava yastığı sistemi. Bu sistem, bir yayaya çarpılması durumun-


Geliştirilmiş Kör Nokta Uyarı Sistemi (BLIS), Şerit Koruma Yardımcısı, Adaptif Hız Sabitleyici ve City Safety bunlardan sadece birkaçı.

da kaputun cama yakın olan kısmının biraz yükselmesi ve altından yayanın başını korumak için genişçe bir hava yastığı açılması şeklinde çalışıyor.

Bu motor 1600 d/d’dan itibaren 240 Nm. tork üretebiliyor ve sıfırdan 100 km/s hıza 8.8 saniyede çıkabiliyor. Fabrika karma yakıt tüketimi değeri ise 5.4 litre.

Test aracımızda 1.6 litre Volvo V40 teknoloji kulla150 Hp’lik benzinli (T3) tur- nımı anlamında bir hayli bo bir motor görev yapıyor. dolu. Geliştirilmiş Kör Nok061 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO V40 1.6 T3 150 HP / Y:Mehmet Erel F: Mert Kocabaş

otomobilnews / 062


TEKNİK ÖZELLİKLER

Test aracımızda 1.6 litre 150 Hp’lik benzinli (T3) turbo bir motor görev yapıyor. ta Uyarı Sistemi (BLIS), Şerit Koruma Yardımcısı, Adaptif Hız Sabitleyici ve City Safety bunlardan sadece birkaçı. Son olarak genel V40’ı çok beğenmiş olsam da arkada iniş-binişin biraz sıkıntılı olduğunu söylemem gerek.

Silindir hacmi 1596 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Benzin Maksimum güç 150 Hp / 5700 d/d Maksimum tork 240 Nm / 1600-4000 d 0-100 Km 8.8 sn Maksimum hız 210 km/s Şanzıman 6 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 6.8 lt/100 km Şehir dışı 4.6 lt/100 km Karma 5.4 lt/100 km Co2 emisyonu 125 g/km Yakıt deposu 62 lt. Bagaj hacmi 335 lt. Boş ağırlık 1345 kg. Anahtar Teslim Fiyatı

80.120 T.L. 063 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLKAWAGEN GOLF 1.4 TSI DSG ACT / Y:Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş

VOLKAWAGEN GOLF 1.4 TSI DSG ACT

2 silindir yeter mi? Test konuğumuz ACT isimli, ihtiyaç olmadığında silindir kapatma teknolojisine sahip olan yeni nesil Volkswagen Golf.

otomobilnews / 064


065 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLKAWAGEN GOLF 1.4 TSI DSG ACT / Y:Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş

Geçtiğimiz yıl tamamen yenilenen haliyle yollarımıza çıkan Golf, merakla beklenen ACT teknolojisine sahip benzinli modellerini satışa sundu. VII. nesil Golf’te dış tasarımda özellikle selefine göre yuvarlak hatların daha çok köşeli hatlara dönüştüğünü görüyoruz. Bunun dışında, tasarımda genel otomobilnews / 066

hatlar klasik golf çizgilerini korumaya devam etmiş. Öndeki sinirli bakışların mimarisi, far grubu kare formlu LED gündüz farı ile alındığında bu hissi daha fazla güçlendiriyor. İçeride ise sunulan konsol tasarımı eski modelle bağını tamamen koparmış. Yeni konsol sürücünün egosunu daha

fazla tatmin edecek türden; çünkü sürücü odaklı. Kalite algısı kullanılan başarılı malzeme ve işçilik sayesinde Premium hatcback’ler ile yarışabilecek seviyede. Eşya gözleri tatminkâr, dokunmatik ekranın ve kumanda birimlerinin ergonomisi ise daha iyi olabilirdi. İç hacim, sınıf standartları

için bir hayli yeterli. Bagaj ise 380 lt. ile fena sayılmaz. Yeni Golf selefine göre yaklaşık olarak 100 kg. daha hafif, bu durumda yeni model hem daha verimli hem de daha performanslı olabilmiş. Test konuğumuzda yer alan 1.4 lt’lik yeni nesil TSI motor


ACT adı verilen bir teknolojiye sahip. Türkçe açılımı Aktif Silindir Yönetimi olan bu teknoloji, ekonomik kullanımlarda 4 silindirli modelin 2 silindirini devre dışı bırakarak otomobilin sadece 2 silindir ile ilerlemesine olanak tanıyor. Bu sayede ACT teknolojili Golf, kendisinden daha güçsüz 1.4 TSI

122 Hp’lik motor seçeneğinden bile daha ekonomik olabiliyor. Sadece 7 ileri çift kavramalı DSG şanzımanla birlikte sunulan, 1,4 lt. hacimli, 4 silindirli ve silindir başına iki subaplı bu modern motor, bir egzoz turboşarjı ile güçlendirilerek maksimum

140 Hp güç ve 250 Nm. tork üretecek şekilde tasarlanmış. Sürüş esnasında, sürat 130 km/s’nin altında, motor devri 1.250 d/d ila 4.000 d/d arasında ve 250 Nm’lik azami torkun 100 Nm’sinden daha azı talep edildiği sırada motor, 2 ve 3 numaralı silindirleri kapa067 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLKAWAGEN GOLF 1.4 TSI DSG ACT / Y:Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş

tarak 2 silindirli moda geçiyor. Bunun için, çok hızlı çalışan egzantrik mili kaydırıcıları kullanılıyor ve aynı anda 2 ve 3 numaralı silindire yönlendirilen yakıt enjeksiyonu ve ateşleme kesiliyor. Tekrar ihtiyaç olması durumunda ise, sadece 11 ms içinde ilgili silindirler sarsıntısız ve hissedilmeden devreye giriyor. Bu sayede bir motordan iki farklı kullanım tarzına hitap edebilen değişken bir karakter ortaya çıkarılabilmiş. Modelin karma tüketimi fabrika verilerine göre 4.7 lt, biz de ortalama bir performanslı kullanım sonucu 7.3 lt’lik otomobilnews / 068


069 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLKAWAGEN GOLF 1.4 TSI DSG ACT / Y:Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş karma tüketim elde edebildik. 140 Hp’lik motorun 4 silindirinin tamamı devredeyken sunduğu performans değerleri de oldukça başarılı. 0’dan 100 km’ye 8,4 sn’de çıkabiliyor ve 212 km/s son hıza ulaşabiliyor

an hazırda bekletiyor. Tabii direksiyon arkasındaki kulakçıkları kullanmak en fazla bu modda keyifli oluyor. DSG devir kesiciye girmenize olanak tanımıyor ve siz değiştirmeseniz dahi manuel 6200 devir bandında bir üst vitese geçmiş oluyor.

otomobilnews / 070

Peki, sürüş dinamikleri nasıl? Bu konuda iddialı bulduğum Mercedes-Benz A serisi ve Ford Focus ile kıyaslarsak, A kadar gereksiz sert değil; bundan dolayı konfor seviyesi daha başarılı ve yalıtımda çok iddialı; ama artık Golf, Focus ve A serisi ile hemen hemen aynı hızları viraj dışına ta-

şıyabiliyor. Sadece çekiş kontrol sistemi devre dışı bırakılabilen modelde A serisinin aksine daha hisli olan direksiyonu sayesinde Focus gibi ufak çapta da olsa çizgisini bozarak virajdan ayrılmanıza izin veriyor. 7 ileri DSG sarsıntısız yapısı ve geçiş hızıyla da sürüş keyfini arttırıyor.

Dikkat çekici özellikleri ise Auto Hold, ACC (uyarlanabilir hız sabitleyici) ve sürüş modları. Sürüş modları sayesinde şasiyi o anki ruh halinize uygun bir yapıya dönüştürebiliyorsunuz. Sport modda sert olan süspansiyonlar, ağırlaşan direksiyon ve Sport’ta bekleyen DSG performansı her

Sürüş modlarından Comfort seçildiğinde ise hissedilir bir yumuşama oluyor, direksiyon hafifleşiyor, şanzıman D konumuna geçiyor, süspansiyonlar bozuklukları daha az hissettiriyor ve gövde salınımları daha yumuşak olmaya başlıyor. Normal mod

seçildiğine şasi Comfort ve Sport arasında bir kıvama geliyor. Eco modunda ise siz gazı döşemenin dibindeki ikinci kademeye kadar yapıştırmadıkça çok geç geri dönüşler geliyor. Gaz iyice hissizleşiyor, şanzıman üst viteslerde kalıyor ve devri

2000 devir bandının altında tutmak için her şeyi yapıyor. İndividual ise size istediğiniz modu kendi isteğinize göre ayarlama opsiyonu sunuyor. Auto Hold ve ACC İstanbul gibi metropollerde seçilmesini tavsiye ettiğim donanımlardan, ACC


(Uyarlanabilir Hız Sabitleyici) Golf VII’de otomobili tamamen durdurup yeniden hareket ettirecek kadar akıllı seviyeye getirilmiş ve bana göre Volvo’dakinden bile daha iyi çalışıyor. Auto Hold ise artık sadece yokuşlarda sizinle değil. Trafik lambası vb. durumlarda

TEKNİK ÖZELLİKLER

otomobil ile durduğunuzda her türlü eğimde veya düzlükte sistem, siz gaza basana kadar sizin yerinize frene basıyor. VII. nesil Golf, barındırdığı teknolojiler ve özellikle yeni motoruyla sınıfının zirvesini zorlayan bir otomobil haline gelmiş.

Silindir hacmi 1395 cc Silindir adedi 4 Yakıt Türü Benzin Maksimum güç 140 Hp / 4500 d/d Maksimum tork 250 Nm / 1500-3500 d 0-100 Km 8.4 sn Maksimum hız 212 km/s Şanzıman 7 ileri DSG Yakıt Tüketimi Şehir içi 5.8 lt/100 km Şehir dışı 4.1 lt/100 km Karma 4.7 lt/100 km Co2 emisyonu 110 g/km Yakıt deposu 50 lt. Bagaj hacmi 380 lt. Boş ağırlık 1290 kg. Anahtar Teslim Fiyatı

68.000 T.L.

071 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / DACIA SANDERO STEPWAY 0.9 TURBO 90 HP / Y:Mehmet Erel F: Mete Özhersek

DACIA SANDERO STEPWAY 0.9 TURBO 90 HP

Etkileyici ve Tatminkâr Düşük fiyatlı, yakışıklı bir crossover isteyenlerin yeni adresi Dacia Sandero Stepway olabilir.

otomobilnews / 072


073 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / DACIA SANDERO STEPWAY 0.9 TURBO 90 HP / Y:Mehmet Erel F: Mete Özhersek

2012 sonunda yenilenen Dacia Sandero ailesi mevcut sevenlerine yenilerini eklemeyi başardı. Önde ve arkada köşeli hatlara sahip olan yeni Sandero; güçlü, heybetli ve güvenilir bir imaj oluşturmuş.

way; aksesuarları ile özgün tasarım ve uygun fiyatlı bir ‘crossover’. Yeni Sandero Stepway, ayırt edilebilir bir tarza sahip crossover araç arayışı içindeki sürücülere hitap ediyor. Çift renkli yeni tamponlar ve radyatör ızgarası, sis lambaları, geniş Yeni Dacia Sandero Step- çamurluklar, özel yeni 16” otomobilnews / 074


Sandero’nun opsiyonel yeni donanımı Dacia Media NAV navigasyon ve multimedya sistemi. 7 inç büyüklüğünde ekrana sahip, direksiyondan kumanda edilebilen Media NAV sisteminde radyo ve eller serbest telefon kullanımına imkân veren Bluetooth, priz ve USB girişi de yer alıyor.

075 / otomobilnews


SÜRÜŞ İZLENİMİ / DACIA SANDERO STEPWAY 0.9 TURBO 90 HP / Y:Mehmet Erel F: Mete Özhersek

jantlar, tavan barları tasarı- Sandero Stepway’de sümına fark katıyor. rücüyü zorlayan 3 detay var: ağır ve çevrilmesi güç Sandero’nun opsiyonel yeni isteyen direksiyon sistedonanımı Dacia Media NAV mi, elektrikli cam açmanavigasyon ve multimedya kapatma düğmelerinin sistemi. 7 inç büyüklüğün- küçüklüğü, aracın yüksek de ekrana sahip, direksi- yapısından dolayı virajlarda yondan kumanda edilebi- yarattığı tedirginlik. len Media NAV sisteminde radyo ve eller serbest tele- Test aracımızda Renafon kullanımına imkân ve- ult’nun yepyeni üç silindirli ren Bluetooth, priz ve USB turbo şarjlı 0.9 litre TCe90 girişi de yer alıyor. Euro 5 benzinli motoru kulotomobilnews / 076


TEKNİK ÖZELLİKLER

Silindir hacmi 898 cc Silindir adedi 3 Yakıt Türü Benzin Maksimum güç 90 Hp / 5250 d/d Maksimum tork 135 Nm / 2500 d/d 0-100 Km 11.1 sn Maksimum hız 175 km/s Şanzıman 5 ileri manuel Yakıt Tüketimi Şehir içi 6.7 lt/100 km Şehir dışı 4.6 lt/100 km Karma 5.4 lt/100 km Co2 emisyonu 124 g/km Yakıt deposu 50 lt. Bagaj hacmi 320 lt. Boş ağırlık 1098 kg. Anahtar Teslim Fiyatı

32.300 T.L

lanılıyor. Bu motor 100 km’de 5.1 litre ortalama fabrika yakıt tüketim verisi ve sürücüsünü tatmin eden sürüş performansı ile dikkat çekiyor.

077 / otomobilnews


SEKTÖREL

Calderon, Otomotiv devi olmanın

yollarını anlattı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 5. Otomotiv Kongresi’nde yerli otomobil için ‘altın hisse’ ile devlet olarak yatırım yapacaklarını açıkladı. Kongrenin bir diğer önemli ismi ise Meksika Eski Devlet Başkanı Felipe Calderon oldu. Sektörün önde gelen isimleri kongre programında yer alan 3 ayrı panelde sektörün geleceğini masaya yatırdılar. Nuri Çolakoğlu moderatörlüğündeki “Otomotivde Değişim ve Öncüleri” başlıklı ilk panelin konuşmacıları Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Bayraktar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar ve Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar oldu. Kurthan Tarakçıoğlu moderatörlü-

otomobilnews / 078

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından düzenlenen 5. Otomotiv Kongresi Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan himayesinde İstanbul’da gerçekleşti.

ğünde başlayan “Otomotiv Sektörünün Ekonomi Üzerindeki Etkisi” başlıklı ikinci panel Ernst&Young Otomotiv Sektörü Lideri Serdar Altay, KPMG Otomotiv Sektörü Lideri Ergün Kış ve Koç Finansman A.Ş. Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Önalp’in katılımıyla gerçekleşti. Kongrenin üçüncü ve son paneli ise Mustafa Buldurgan moderatörlüğünde gerçekleşen “Yetkili Satıcılıkta Değişim Süreci” oldu. Son panel Renault-Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, İN Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vedat İnciroğlu, İkincielotomobilim.com Yönetim Kurulu Başkanı Sami Nacaroğlu, Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir ve Uzay Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Seyra Toprak’ın katılımı ile tamamlandı.


Altın Hisseye Hazırız

Bakan Çağlayan kongrede yerli otomobil konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çağlayan, ilk kez kongre ile duyurduğu altın hisse konusuna ilişkin şöyle konuştu; “İlk defa buradan açıklıyorum, içinizde ben yerli bir araba üretmek istiyorum diyen bir babayiğit varsa gelin sizlerle özel teşvikler hakkında görüşelim. Hazırız. Gelin sizler için ne yapılır tartışalım. Devlet olarak böyle bir proje için de adeta ‘sessiz hisse’ denilen, bir diğer anlamla ‘altın hisse’ ile yatırım yapacağız. Özel sektörümüzün yanında olmayı aklımıza koyduğumu bilmenizi istiyorum.” dedi. Otomotiv sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getiren 5. Otomotiv Kongresi’nin ev sahipliğini yapan OY-

DER Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal, kongrenin ana temasını anlatırken “Ülkemizde otomotiv sektörünün gelişimine göz atarsak aslında orada da Cumhuriyet Tarihi’mizin en parlak dönemlerinden birini yaşıyoruz diyebiliriz. 2010 yılında açıklanan “Otomotiv Strateji Belgesi” ekonomimiz ve sektörümüz için bir ilk oldu. Bundan yıllar önce 1 milyonluk pazar hayal olarak telaffuz edilirken artık bize yetmeyeceği, 1,5 milyonun bile ekonomimiz için kolay hedef olacağı konuşulmaya başlandı. Sadece iç pazar satışları değil aynı şekilde ihracat ve üretim rakamlarında da tarihimizin en güçlü dönemini yaşıyoruz. Üretim adetlerimiz 1 milyon barajını çoktan geçti ve istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor. Otomotiv sektörü artık Türkiye’nin en büyük sektörü haline geldi. Büyümeye de devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

079 / otomobilnews


SEKTÖREL

Eğitim Kurumları Açın Meksika Eski Devlet Başkanı Felipe Calderon, kongre kapsamında yaptığı konuşmada Türkiye’nin ve Meksika’nın 21’inci yüzyılda yükselen ekonomik güçler olduğunu belirtirken “Her iki ülkede de yüksek rekabet barındıran otomotiv endüstrisi, uzun vadede ekonomik ilerleme sağlamak için katma değer yaratan şirketlere yapılan yatırımların bir örneğidir.” dedi. Calderon ayrıca “BRIC ülkelerinin yanına çok önemli bir grup daha eklendi; MIST ülkeleri, yani Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye. Bugün dünyanın gözü artık MIST ülkeleri üzerinde. Türkiye ve Meksika son derece stratejik öneme ve birçok yönden avantaja sahip” şeklinde konuşurken; “Meksika birçok önemli otomotiv markasının üretim sahalarının olduğu bir nokta oldu. Aynı zamanda yan sanayimiz çok güçlü ve Amerika’dan yüzde 30 daha ucuza üretim yapabiliyoruz. Türkiye’nin de aynı pozisyona sahip olduğunu söyleyebilirim.” dedi. Ülke gelişimine yönelik öneriler sunan Felipe Calderon, konuya ilişkin olarak; “Size en önemli tavsiyem, eğer bir sektör geliştirmek istiyorsanız bu konuda meslek liseleri ve üniversiteler açılmasına destek olmalısınız. Bu eğitim kurumlarında kaliteli teknisyen ve mühendis yetiştirerek istediğiniz sektörün gelişiminde önemli bir adım atabilirsiniz.” dedi.

otomobilnews / 080

Calderon sözlerine şöyle devam etti; “Ortak noktaları olağanüstü potansiyelleri olan Türkiye ve Meksika’nın birbirlerinin tecrübelerinden faydalanabileceğini düşünüyorum. Küresel ekonomik sarsıntılara rağmen, iki ülke de son yıllarda başarılı bir makroekonomik ve finansal istikrar sağladı. Krizin yavaşlatmasına rağmen, Türkiye son 5 yılda çok yüksek oranlarda büyüme sağladı. Hangi Avrupa ülkesine sorarsanız sorun, Türkiye’nin elde ettiği yıllık büyüme rakamlarına sahip olmaktan mutlu olacaklarını söylerler. Hem Türkiye hem de Meksika’nın ihracat konusunda büyük rekabet avantajları bulunuyor ve ayrıca yurt içinde fırsat yaratan orta sınıf, önümüzdeki 20 yılda büyümenin başrol oyuncusu olacak.”


081 / otomobilnews


TEKNİK DANIŞMAN / İSMET KARAMAN / ikaraman@otomobilnews.com

İSMET KARAMAN sorularınızı yanıtlıyor. Sayın Karaman, bizlere vermiş olduğunuz faydalı bilgiler için teşekkür ederim. Sizden 1998 model Nissan Primera GT aracımın yağ eksiltmesinin normal olup olmadığını öğrenmek istiyordum. Bir de aracım 150 HP olmasına karşın bana gücü düşük gibi geliyor. Nedeni neler olabilir? Bir de aracım 142.000 km’de ve motor ömrü ne kadardır? Hüseyin Bingül Sayın Hüseyin Bingül;

mal değerden fazla ise (ki bu konuda yetkili servisinden bilgi alınız) kompresyon testi yaptırarak motorun aşınmışlığını öğrenebilirsiniz.

her motor, çalışma sırasında bir miktar yağ eksiltir. Bu eksilme, motor silindirleri içindeki yanmadan meydana geldiği gibi harici kaçaklardan da kaynaklanabilir. Eksilen yağın miktarı, kabul edilebilen sınırlar içinde olup olmadığı önemlidir. Mailinizde eksilen yağın miktarından bahsetmemişsiniz. Bu sebeple size eksilen yağdan dolayı motorun durumu hakkında bir görüş belirtemem. Her yağ eksilten motor aşınmıştır diyemeyiz. Motorun içine yağın yanmak için girdiği yer önemlidir.

motorun aşınmışlığı söz konusu değildir; ancak silindirlerde boşluk varsa segmanlar yağı yeterince sıyıramayacağı için silindir yüzeylerinde kalan fazla yağ yanarak eksilir. Bu durum motorun aşınmışlığını gösterir.

Motorun içinde yanan yağ, emme supap lastiklerinden giriyor olabilir. Emme zamanında yaratılan vakumla, supap sapı ile kılavuzu arasındaki boşluktan silindirlere yağ emilebilir. Bunu önlemek için supap saplarına lastikler konulmuştur. Bu lastikler bozulmuşsa, elastikiyetini kaybetmişse motor yağ yakacaktır; çünkü emme zamanında yağ buharı emilecektir. Bu durumdaki yağ eksiltmede

Ayrıca otomobil motorunun yeterli çalışma sıcakÇünkü metalürji bilimindeki ge- lığına gelmeden stop edilmesi yani kısa aralıklarla lişmeler ve motor gömlekleri ve kullanılması, o motorun ömrünü kısaltır. motor parçalarındaki gelişmelerden dolayı 142.000 km’deki Hararet yapmış, su kaynatmış motor da yağlabir motorun aşınmış olacağı akla ma yağı özelliğini kaybedeceğinden, özelliğini kaybetmiş bir yağlama yağının motorda anormal gelmez. aşınmalara yol açacağı yine bilinmelidir. Yağ seviyesini tamamlayarak, bilinen bir kilometre yaparak, yağ Aracınızın yağ tüketimi değerlerini ölçüp belirleyip tüketimi değerini tespit ediniz. bana tekrar yazarsanız size yardımcı olmaya çalıBu değer ne kadardır. Şayet nor- şacağım.

otomobilnews / 082

Otomobilinizin motoru 142.000 km’deyse, herhangi bir problemi olmamışsa (hararet ve/veya yağsız çalıma gibi) motordaki yağ eksiltmesi normal değerin üzerindeyse, yağ eksiltme nedeni olarak motordaki aşınmışlık akla gelmemelidir.

Otomobil üreticileri genellikle ürettikleri araçların motor ömürleri hakkında bilgi vermezler. Nedeniyse, motor ömrünün her sürücünün kullanımına göre değişiklik göstermesidir. Periyodik bakım aralıklarına dikkat etmek ve bu bakımlarda orijinal yedek parça kullanılması durumunda o motorun daha fazla kilometre yapacağı bilinmelidir. Orijinal olmayan hava filtresinin yeterince hava süzemeyeceği, orijinal olmayan yağ filtresinin motor yağını yeterince temizleyememesinden dolayı motorun içinde zararı olacak aşındırıcıların dolaşmasına neden olacağı ve kalitesin motor yağlama yağlarının kullanılması durumunda motor ömrünün kısalacağı ortadadır.


Önemli derecede, ön taraftan olan çarpışmalarda veya sağdan ya da soldan 30 dereceye kadar olan çarpışmalarda sürücü ve ön yolcu hava yastıkları devreye girer. Hava yastıkları bir saniyenin binde biri kadar kısa bir süre içerisinde açılır ve yolcularla teması üzerine söner. Küçük çaplı önden çarpışmalar, devrilmeler, arkadan çarpışmalar ve yandan çarpışmalar sırasında sürücü ve ön yolcu hava yastıkları açılmaz.

Sayın Karaman, sahip olduğum Focus aracımın özelliklerinde sürücü ve yolcu hava yastıkları gibi emniyet sistemlerinin yanında emniyet kemerleri de var. Sizden öğrenmek istediğim bir sorum olacak, doğru olanı sizin bileceğinizi biliyorum. Arkadaşlarla çeşitli konuşmalarda öğrendiğim kadarıyla hava yastıklarının kaza sırasında açılması için emniyet kemerlerinin mutlaka takılı olması lazımmış, şayet takılı değilse kaza sırasında açılmayacağını söylüyorlar. Sizin bu konuda görüşleriniz nedir? Mehmet Irmak

Sayın Mehmet Irmak ; öncelikle şunu söylemem gerekir, yolculuk sırasında sürücü olarak siz, ön tarafta oturan yolcu ve arka koltukta oturan diğer yolcuların aracın seyri esnasında mutlaka takılı olması lazımdır. Bu hem sizin ve hem de yolcuların emniyeti için önemlidir. Genellikle arka koltuklarda oturanlar gereksiz olduğu düşüncesiyle emniyet kemerlerini pek kullanmak istemezler. Oysa araç içindeki tüm kişilerin emniyet kemerlerini kullanması lazımdır. Bu zorunluluk hava yastıklarının açılıp/açılmaması için değil kendi emniyetiniz için önemlidir. Gelelim emniyet kemerihava yastığı ilişkisine; “Emniyet kemerinin takılı olmadığında hava yastıklarının açılmadığı” ne yazık ki yanlış bilinen bir konudur. Emniyet kemeri takılı olsun veya olmasın hava yastıkla-

rının açılmasını gerektirecek şartların oluşması halinde hava yastıkları açılır. Bu şartların ne olduğu aracınızın satışında verilen kullanıcı el kitabının 27. sayfasında aşağıda yazıldığı gibi belirtilmiştir. Şöyle ki; Önemli derecede, ön taraftan olan çarpışmalarda veya sağdan ya da soldan 30 dereceye kadar olan çarpışmalarda sürücü ve ön yolcu hava yastıkları devreye girer. Hava yastıkları bir saniyenin binde biri kadar kısa bir süre içerisinde açılır ve yolcularla teması üzerine söner. Küçük çaplı önden çarpışmalar, devrilmeler, arkadan çarpışmalar ve yandan çarpışmalar sırasında sürücü ve ön yolcu hava yastıkları açılmaz. Bunun yanında aracınızda ön gergili emniyet kemerleri vardır. Hava yastıklarında olduğu gibi kemerlerinde

toka veya makara kısımlarında patlayıcı kapsüller vardır. Kaza sırasında beyinden açılma sinyali alırsa, yani hava yastıklarının açılmasını gerektirecek şartların oluştuğu sinyalini alırsa açılır/ patlar. Görevi sürücü ve yolcu hava yastıkları açılmadan çok kısa bir süre önce (milisaniyelerle belirtilen) açılarak/patlayarak sürücü ve yolcuları koltuklarına doğru çeker, bastırır. Bu sayede hava yastığı açıldığı anda şişerken sürücü ve yolcuları uzak tutarak hava yastıklarının açılması sırasındaki darbe şiddetinden korur. Bazı durumlarda hava yastığı beyni öyle bir darbe yavaşlama sinyali alır ki, hava yastıklarının açılması sinyalinden az; ama emniyet kemerlerinin açılmasını gerektirecek sinyalden fazla, arada bir sinyal alırsa, emniyet kemerlerinin açıldığı; ama hava yastıklarının açılmadığı kazalar da olabilir.

Bu durum hava yastıklarının bir arızası olarak değerlendirilmemelidir. Emniyet kemerlerinin takılmadığı bir kazada sürücü veya yolcular, hava yastıklarının açılması sırasında zarar görmesi ve yaralanması ihtimali olduğundan, üreticiler seyahat esnasında daima emniyet kemerlerinin takılmasını önerirler; ancak yukarda belirttiğim gibi emniyet kemerlerinin takılması durumu hava yastıklarının açılması yönünde bir komut tertibatı değil, yaralanmamak için bir zorunluluk olarak düşünülmelidir. Daima emniyet kemeleri takılı olarak seyahat ediniz. kıt kullanan motorlara LPG için özel üretilmiş daha dayanıklı olan motor yağlarının kullanılması olacaktır.

083 / otomobilnews


YENİLİK / APRILIA CAPONORD 1200

otomobilnews / 084


Devrimci Caponord

İtalyan Aprilia, yeni Caponord 1200 modeliyle seyahat, eğlence ve günlük kullanım için mükemmel bir motor yaratarak street enduro segmentinde devrim yapıyor. Aprilia, yeni Capanord 1200 ile güvenlik, performans ve konforu bir arada sunarken, hem şehirde hem de uzun yolda mükemmel motor deneyimi sağlıyor.

085 / otomobilnews


YENİLİK / APRILIA CAPONORD 1200

Tuono V4 R ile çıplak spor motoru dünyasını şaşırtan ve yeni binyılın en iyi süper motoru olarak bilinen hızlı RSV4’ü yaratan Aprilia, şimdi de spor ve konfor arasında mükemmel bir denge elde etmeyi hedefleyen street enduro segmentine göz dikti. Her koşul için mükemmel bir motor olan Caotomobilnews / 086

ponord 1200’ü motosiklet meraklılarıyla buluşturdu. Dik ve rahat sürüş pozisyonu ile uzun yolculuklarda yormayan Aprilia Caponord 1200, zeminden yalnızca 840 mm. oturma yüksekliği ile her ağırlıktaki sürücü için her zaman tam araç kontrolü sağlıyor. Yolcu koltuğunda da konfora özen

gösterilen motor, her sürüş koşulunda optimum konforu yakalıyor. Caponord 1200’ün tasarımı, motor çantaları aracın bir parçası olarak düşünülerek yapılmış. Bu özellik, alçak susturuculu bir egzoz sistemi seçeneği ile birlikte boyutları önemli oranda sı-

nırlandırıyor. Aprilia ayrıca tutkunlarını da düşünmüş. Susturucu yüksekliği ayarlanabiliyor, çantalar takılmadığında bu düzen daha sportif ve agresif bir görünüm kazandırıyor. Zengin Caponord 1200 aksesuarları arasında bulabileceğiniz renkli çantalar


ise ayrı bir donanıma ihtiyaç kalmadan takılıyor. Sıra Dışı Motor Teknolojisi Caponord 1200’de yer alan motor ise Dorsoduro 1200 ile aynı sıra dışı motor tabanını paylaşıyor; çift silindiriyle, ileri derecede gelişmiş üretim teknolojisine sahip olan motor yanmayı gelişti-

riyor, sürtünmeyi azaltıyor, böylece performansı en üst düzeye çıkarıyor. Motor ayrıca geliştirilmiş yakıt ekonomisi avantajı da sunuyor. Farklı Sürüş Modları Sürücünün motor hareket halindeyken seçebileceği üçlü haritası (Yağmur, Touring ve Spor) üç ayrı kişiliğe 087 / otomobilnews


YENİLİK / APRILIA CAPONORD 1200

sahip, olası her koşulu ve tercihi anında uygulayabilen bir motora sahip olmanızı sağlıyor. Farklı bir moda geçmek için sürücünün yalnızca gazı kapatması ve istenen ayar için bir düğmeye basması yeterli. SPOR: Agresif sürüş tarzını tatmin etmek için duyarlı ve doğrudan güç çıkışlı maksimum performans. TOURING: Maksimum güç otomobilnews / 088

Spor haritasındaki ile aynı şekilde dışa vuruluyor; ancak çıkış daha akışkan ve günlük sürüş ve touring için daha uygun. YAĞMUR: Güç, 100 HP ile sınırlandırılarak yetersiz kavrama koşullarında maksimum kontrol ve güvenlik sağlanıyor. 3 Seviyeli Kontrol Özelliği Caponord 1200’de ayrıca,


089 / otomobilnews


YENİLİK / APRILIA CAPONORD 1200

standart ekipman olarak ABS ve çekiş kontrolünün (ATC) her ikisini de devre dışı bırakma özelliği mevcut. Aprilia tarafından her yüzey tipinde maksimum kavrama elde etmek için tasarlanıp ayarlanan bu özel çekiş kontrol sistemi, sürücüye büyük bir sürüş güveni sağlarken eş zamanlı olarak da güvenliği artırıyor. 3 seviyeli kontrol farklı sürüş stilleri ve asfalt koşullarına göre ayarlanabiliyor: Seviye 1: Saf spor dürüş deneyimi, eğlence ve adrenalin için. otomobilnews / 090

Seviye 2: Şehir ve touring için uygun ve genelde motorun büyük gücünü her yolda kontrol etmek için. Seviye 3: Düşük kavrayan yüzeyler gibi zor koşullarda güvenli kalkış ve her durumda kontrolü sağlamak için ideal. Uzun Yolda Güvenli Sürüş Aprilia Hız Kontrolü, istenen hızın ayarlanmasını ve yokuş yukarı/aşağı sürüşlerde gaz koluna dokunmadan bunun korunmasını sağlıyor. Sürücü, fren/debriyaj koluna dokunduğun-

da sistem otomatik olarak devre dışı kalıyor. Hız kontrolü, uzun otoban rotalarında kontrolü ele alıyor ve çok kullanışlı; zira yakıt tasarrufuna katkıda bulunuyor ve sürüşü daha az yorucu hale getiriyor. Caponord 1200 kilometrelerce sıkıntısız sürüş için kullanıcılarına harika bir ortak oluyor. Caponord 1200’de yer alan tümüyle dijital gösterge paneli ise tamamen yeni. LCD’de hız göstergesi, devir göstergesi, toplam ve iki yol kilometre sayacı, yakıt seviyesi ve soğutucu akışkan

sıcaklığı gösteriliyor. Ayrıca seçilen harita göstergesinin (S,T,R) yanı sıra amortisör elektrikli yay ön yükleme göstergesi ve geçilen vitesi bu panelden görmek mümkün. Yandaki bir dizi ikaz lambası ise yakıt rezervi, ABS ve ATC devrede/devre dışı ve hız kontrolünü (varsa) içeriyor ve kullanıcıya motorunu keyifle kullanmak kalıyor.


Caponord 1200’de yer alan motor ise Dorsoduro 1200 ile aynı sıra dışı motor tabanını paylaşıyor; çift silindiriyle, ileri derecede gelişmiş üretim teknolojisine sahip olan motor yanmayı geliştiriyor, sürtünmeyi azaltıyor, böylece performansı en üst düzeye çıkarıyor.

091 / otomobilnews


MOTORSPORLARI

ROTAX MAX CHALLENGE 2013 TÜRKİYE FİNALİ 22-23 HAZİRAN’DA Türkiye Karting Şampiyonası 3. ayak yarışı İstanbul Karting ve Otomobil Kulübü tarafından 22-23 Haziran tarihlerinde Körfez Karting Pisti’nde yapılacak. Körfez Pisti aynı tarihlerde ayrıca Rotax Max Challenge 2013 Türkiye Finali yarışlarına da sahne olacak. cumartesi günü 2, pazar günü 3 yarış yapılacak. Bu 5 yarışın 3’ü Türkiye Karting Şampiyonası’na, 5 yarışın tamamı Rotax Max Challenge’a puan verecek.

TKŞ’de mücadele kızışıyor. İzmir ve Körfez’de yapılan ilk 2 ayak sonunda kategorilerinde iddialı isimler kendilerini gösterdiler. 3. ayak yarışı ise iddialı pilotların avantaj sağlamaya çalışacakları yarışlara sahne olacak. Haftasonunda TKŞ kapsamında toplam 3 yarış yapılacak. TKŞ Senior kategorisin-

otomobilnews / 092

de lider Orçun Aydemir ile ikinci sıradaki Batuhan Ünlü arasında sadece 4 puan fark bulunuyor. İki pilot da şu ana kadar yapılan 6 yarışta 3’er birincilik aldılar. TKŞ Junior kategorisinde şu ana kadar yapılan tüm yarışları kazanan Berkay Besler büyük puan farkıy-

la lider durumda bulunuyor.

İzel Karasu’nun 8 puan önünde lider durumda.

Masters kategorisinde de büyük çekişme yaşanıyor. Lider Kerem Zengin en yakın rakibi Mehmet Çınar’ın 10 puan önünde bulunuyor.

Rotax Max Challenge 2013 Türkiye Finali de 2223 Haziran’da.

Mini kategoride ise Sarp Atasever en yakın rakibi

22-23 Haziran’da Körfez Karting Pisti’nde yine İKOK tarafından düzenlenen Rotax Max Challenge 2013 Türkiye Finali de


093 / otomobilnews


MOTORSPORLARI

yapılacak. Dünyanın en büyük karting yarış serisi olan Rotax Max Challenge 60 ülkede düzenleniyor ve her ülkeden kategorilerinde birinci olan pilotlar sene sonunda yapılan Grand Final’de ülkelerini temsil ediyor. 22-23 Haziran’da Senior Max ve Junior Max kategorilerinde birinci olan pilotlar, Kasım ayında ABD’nin New Orleans şehrinde yapılacak olan RMC Grand Final’de Türkiye’yi temsil edecekler. Haftasonunda ayrıca Rotax’ın 2 vitesli motoru olan DD2 motorlarıyla time trial ve Rotax 20 HP motorlarla Formula 1 benzeri olan Rotax Formula yarışları da yapılacak. Ayrıntılı bilgi web sitelerinde Türkiye Karting Şampiyonası 3. ayak yarışı ve Rotax Max Challenge 2013 Türkiye Finali’yle ilgili haberlere www.rotaxturkiye.org ve www.ikok.org. tr sitelerinden ulaşabilirsiniz.

otomobilnews / 094


ROTAX MAX CHALLENGE Rotax Max Challenge, BRP Powertrain ve distribütörleri tarafından düzenlenen uluslararası bir karting yarış serisidir. FIA/ CIK (Uluslararası Otomobil Federasyonu/Uluslararası Karting Komisyonu) tarafından onaylı bir organizasyon olan Rotax Max Challenge, en üst düzeyde ve eşit şartlarda karting sporu yapmak isteyenler ve sürücülük becerilerini geliştirmek isteyenler için bir numaralı karting organizasyonudur. Ulusal, uluslararası ve kıtalararası şampiyonalarda başarılı olan pilotlar, ülkelerini

yılda bir kez yapılan Rotax Max Challenge Grand Final’de temsil etme ve en üst düzeyde uluslararası bir yarışta yer alma ayrıcalığını yaşamaktadırlar.

rafından mühürlenir. Yarışmalar Rotax Sportif ve Teknik Talimatı doğrultusunda düzenlenir. Sürücü becerilerini ve motor-şasi set up becerilerini ortaya çıkarmak amacıyla sadece Rotax Max Challenge, 50 Mojo lastiklerinin kullanılülkede yaklaşık 5.000 ak- masına izin verilir. tif sürücünün katılımıyla yapılmaktadır. Bu özelli- Ulusal serilerde kategoriğiyle Rotax Max Challenge lerinde birinci olan pilotlar, dünyanın en ünlü karting her sene sonunda ayrı bir serisi olmuştur. ülkede yapılan Rotax Max Challenge Grand Final’e Rotax Max Challenge kon- katılma ve ülkelerini temsepti ‘tek motor markası’ sil etme hakkını kazanır. prensibine dayanmaktadır. Bütün motorlar yarış- ROTAX MAX CHALLENGE lardan önce kontrol edilir TÜRKİYE ve yetkili distribütör ta- Rotax Max Challenge

Türkiye, Rotax Türkiye distribütörü İstanbul Karting ve Otomobil Kulübü (İKOK) tarafından düzenlenmektedir. RMC Türkiye yarışları Türkiye Karting Şampiyonası içinde aynı günlerde, aynı pistlerde yapılmaktadır. RMC Türkiye sezonunda Senior Max, Senior Max Masters ve Junior Max olmak üzere 3 kategori mevcuttur. Her 3 kategoriyi birinci olarak tamamlayan pilotlar, Portekiz’de yapılacak RMC Grand Finale gitme ve yarışma hakkında sahip olacaktır.

095 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

ARTVİN ROTASI

KATILANLAR : 06 ZOR 81 AYDIN DİKİM MEHMET BECCE EMRAH ÖZKÖK : 06 YOL 58 TUFAN ÇETİNKAYA ÖMER MAHMUT DOĞANAY YUNUS EFE ROTA : PROGRAM ADI : YAYIN KANALI : YAYIN SAATİ :

otomobilnews / 096

Ankara-Ordu-Hopa Artvin-Borçka-Şavşat ZOR YOLLAR TRT TÜRK PAZAR GÜNLERİ 22:30, 22:20 ve 05:15 (Canlı Yayına denk gelmezse)


097 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

Bir Zor Yollar’da daha beraberiz. Hani aklım kaldı denir ya öyle bir yere götüreceğiz sizleri bu bölümlerimizde. Ankara’dan yola koyulduk, ilk hedef Ordu. Hopa’ya gideceğiz; ama yol çok uzun mola yeri olarak Ordu’yu seçiyoruz. Alanya dönüşünden sonra araçlarımızı Ankara Çankaya Doğuş’a bırakarak gerekli bakımlarını ve kontrollerini yaptırdık. Buradan Gerek Doğuş Çankaya’ya otomobilnews / 098


gerekse Genel Merkez’e Levent Özokutucu’ya teşekkür ediyoruz. İçimizde bir heyecan, benim gitmekten ve görmekten en çok heyecan duyduğum bölgeye yolculuk yine. Rehber de Emrah olunca ArtvinBorçka-Şavşat üçgeninde bizi epey sürprizin beklediği kesin. Birinci araçta benle beraber Ömer Mahmut Doğanay... İkinci araçta ise Tufan Çetinkaya ve Yunus Efe var. Epey uzunca bir yolumuz var. İlk mola yeri olarak Çorum’u seçtik, öğle yemeğini de orada yiyeceğiz. Son geçişimizde yediğimiz tandırın tadı hala damağımız da, sizlere de tavsiye olunur. Şehrin içine girmeniz gerekiyor. Sadece öğle saatlerinde bulabiliyorsunuz. Akşam altı civarında Ordu’ya varıyoruz. Belde otel buradaki durağımız. Akşam yemeğimizde de barbun yiyerek Karadeniz’de balık mevsimini açıyoruz. Lokantadan çıkıp aracımıza geldiğimizde hoş bir sürpriz bizi bekliyordu, seyircilerimiz bizi görmek istemiş aracımızın civarında bekliyorlardı. Damla pastanesine oturup çok güzel şeyler paylaştık, çok teşekkür ediyoruz. Ertesi gün ekibin geri kalanı ile buluşmak için Hopa’ya doğru yola koyuluyoruz. Tufan’ı Trabzon’a bırakıp biz birinci araçla Hopa’ya gidiyoruz. Tufan Becce’yi ve Emrah’ı alıp gece Hopa’ya ulaşacak. Hopa’da akşam balık sezonumuzun ikinci buluşmasını da yapıyoruz. Kemalpaşa’da Yaşar

099 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

Usta’da iskorpit ve barbun yiyoruz, o da şiddetle tavsiye olunur. Eşiyle birlikte işletiyorlar İkisi de kamudan emekli, tertemiz bir yer, fiyatları da gayet makul. Evet, sabah kahvaltımızı otelde yapıp yola koyuluyoruz, hedef Borçka. Hava soğuk ve sisli. Borçka’da sohbet ettiğimiz ve bilgi aldığımız Emrah’ın tanıdıkları ve programımızın izleyicileri yaylanın yolunun kardan kapalı olduğunu, geçemeyeceğimizi söylüyorlar. Becce olsun olsun diyor ve yola koyuluyoruz. İlk durak Borçka, Karagöl mevsim tam kıştan bahara geçmiş ve sular coşmuş, çiçeklerin envai çeşidi açmış durumda. Hele yeşil, her tonu ile taptaze bir görüntüde. Bu mevsim bu bölge-

otomobilnews / 100

ler için en görülecek zaman bence. Karagöl’e varıyoruz. Ormancılar hummalı bir çalışma içinde, orada bulunan tesisleri yeniliyorlar. Hoş geldin muhabbeti ve biz çekimlere başlıyoruz. Emrah, anlatımını yapıyor ben detayları da alıyorum. Bir ormancı “Lütfen çekimleri durdurun.” diyor. Şef çekime izin vermiyormuş. Almış olduğumuz genel izin yazısı yetersizmiş, bu bölge için ayrıca almalıymışız. Ya sabır diyorum, bazen böyle aşırı kuralcı bürokratlarla da karşılaşıyoruz; ama 5 senedir alıştık artık. Beyaz su yaylasına doğru yolumuza devam ediyoruz. Yol muhteşem tabii bizim bakış açımızdan. Sular, sis, pus, doğa harika. Yükseldikçe kar, özellikle kuzey yamaçlarda bizi zorlamaya başlıyor. Bi-


101 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

rinci araç olduğumuz için yol açma bize kalıyor. Bu kar birikintilerinin çoğunu birkaç deneme ile patlatıyoruz. Bizim açtığımız yoldan ikinci aracın geçişi de zor olmuyor. 1800 metre civarına geldiğimizde aşamayacağımızı anladığımız bir birikinti ile karşılaşıyoruz. Denesek mi diyoruz; ama Becce nereye kadar diyor. Emrah, az kaldı abi diyor; ama daha arkada birçok birikinti ve

otomobilnews / 102


bir de göçük görünüyor. Yayla zaten 2200 metre civarında, 400 metre daha yükseleceğiz zor... Daha fazla zorlamanın ve vakit kaybetmenin gereği yok diyoruz ve başka bir yoldan Beyazsu yaylasına gitmeye çalışacağız. Tekrar Borçka’ya dönüyoruz ve daha güneyinden deniyoruz. Bu rota da tabiat harika, tüm yurdumuzun her yeri çok güzel de bu bölgemiz ayrı bir güzel. Ağaçların tepelerinde kara kovanları görüyoruz. Ağaçların altlarına da teneke ve testere ağzı çakmışlar. Niye diye sorunca ayı için diyor Emrah. Yöre insanı kendine göre ballarını ayıdan korumak için bir çözüm bulmuş; ama yine de yerde bir kovan görüyoruz, burada da ayı galip... 1700 metrelere

yaklaştıkça kar birikintileri bizi karşılıyor. İlk etapta pek zorlanmıyoruz; ama metre yükseldikçe kar artmaya başlıyor. Yaylanın ilk mahallesinden sonra yine bir kar birikintisi yolu kesmiş. Becce ne yapalım diyor, ne yapacağız patlatacağız di-

yorum. Bir, iki olmuyor. Yavaş rölantide deniyoruz, yok. Tekrar hızlı patlatalım diyor Becce. Sol tarafta 200 metre falan uçurum, kayarda aşağı atarsa araç, işimiz zor. Civarda da hiçbir sabit nokta yok. Sadece gerideki ikinci araç, tutunabileceği-

miz tek nokta… Becce geri çekilip hız alıp dalıyor veeee... Korkulan oluyor, araç kayıyor, kıçını uçuruma atıyor. Neyse ki alt oturuyor ve kalıyor. Ne yapacağız diye konsültasyon yapıyoruz ve karı kazıp aracın önünü toprakla buluşturmak en ger103 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

çekçi çözüm olarak benimseniyor. Ekipçe iki kürekle yarım saatlik bir çalışma ile aracın önünü toprakla buluşturuyoruz. Arkadan da ikinci aracı kara doğru çıkarıp açıyı artırıp vinçliyoruz. Vincin görevi hem arkayı yukarı çekmek hem de herhangi bir olası kayışta aracı tutmak. Becce direksiyona geçip 4 low da hafif gaza

otomobilnews / 104

basarken ön tekerler aracı çıkarmaya başlıyor, bir yandan da arka araçta ben vinçle aracın arkasını yukarı doğru alıyorum. Kazasız belasız aracı kurtarıp yukarı alıyoruz. Dönüşümüz nerden diye soruyor ekipten biri. Emrah, buradan dönüş daha tehlikeli diyor. İkinci aracı geçirmeyelim, hiç olmazsa biri sağlamda

kalsın ve sabit nokta olsun geçişe diyoruz. Geçen araca ben biniyorum, Emrah’ı, Yunus’u ve Ömer’i alıp Beyazsu yaylasına doğru yola devam ediyorum. Ekibin gerisi yolu açmaya devam ediyor. Geri dönüşte yolu açmazsak geçiş daha tehlikeli, bu tarafa geçerken kayan arka, bu sefer ön olabilir ve araç bu sefer

kesin aşağı gider. Neyse ki çekimlerimizi yapıp dönüyoruz ve kar mücadele ekibimiz de yolu açmış, kazasız belasız geçiyoruz. Hedefimiz bugün yaylada konaklamaktı; ama kimseyi bulamayınca Borçka’ya geri dönüyoruz. 2. Gün... Borçka’dan yola koyuluyo-


ruz. Hedef Macahel. Kışın ulaşımın tamamen kesildiği bu bölgemiz UNESCO tarafından korumaya alınmış. Çoğunluğunu Gürcü kökenli vatandaşlarımızın

oluşturduğu bölgede 6 köy var. Bu vadinin devamı Gürcistan’da devam ediyor. Vadinin en büyük köyü Camili, biz de Macahel’in zor yollarını aşıp Camili’ye

ulaşıyoruz. Camili’ye adını veren Merkez camii ilk durağımız oluyor. Ahşap camii el işçiliği birçok oyması ile bugün de bölge halkına hizmet vermeye

devam ediyor. Dostlarla sohbet edip çay içtikten sonra Maral’a doğru yola koyuluyoruz. Maral köyü ve şelalesi bugüne kadar gördüğünüz şelalelerin pabucunu dama atacak cinsten. Tek kırımda akan en uzun şelale 62 metreden düşüyor. Programa başladığımız ilk yıllarda geldiğimizden bu yana yolları bayağı düzeltmişler. Muhtarlık ve orman idaresi güzel şeyler yapmış. Yine de şelaleye ulaşmak epey zor, hele bizim gibi altına kadar inmeye kalkarsanız işiniz epey zor; ama hepsine değer. Macahel vadisi ve Maral şelalesi sizlere şiddetle tavsiye edeceğim cennet köşelerimizden. Macahel’i görmeden yurtdışına gezmeye gitmeyin, önce yurdumuzu keşfedin sonra

105 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

dünyayı tanımaya koyulun. Maral’a iniş kadar çıkış da oldukça zor. Çıkıyoruz; ama ter içinde. Yemek zamanı diyoruz ve hemen iş bölümü… Menüde tavuk var bugün. Ekip o kadar acıkmış ki kimse bekleyemiyor; salata, peynir, ekmek... dalıyoruz. Sonra da tavuklar kalıyor. İlk partisini ineklerini getiren teyzeye veriyootomobilnews / 106

ruz, ikinci partiyi de geçtiğimiz yıllarda üstümüzü değiştirmek için izin istediğimizde evini bize açan aileye veriyoruz. Şimdiki hedefimiz Merata yaylası. Macahel’den çıkıp tırmanmaya başlıyoruz, yine gün epey ilerledi, geçeceğimizi pek sanmıyorum; ama yine de keşif olsun diye devam ediyoruz. Sis ve yağmur

başladı. Yolu bulmada epey zorlanıyoruz. Sağ tarafımız yine uçurum. Becce sağ tarafı pek görmediği için yine deli deli sürüyor. Habire sol sol demekten dilimde tüy bitiyor. Bir iki yanlış sapmadan sonra doğru yolu buluyoruz; ama yolu bu sezonda ilk biz kullandığımız için her an bir sürprizle karşılaşacağımızı biliyorum.

Dememle birlikte devrilmiş koca bir ağaç bizi karşılıyor, ekip işe koyuluyor. Vinç ve makara yaparak ağacı kenara çekiyoruz. Hava iyice düştü. Hem sis hem yağmur, bir yandan da ayı korkusu dışarıda durmayı zorlaştırıyor. Biraz daha yola devam ettiğimizde bu sefer de kar karşımıza çıkıyor. Birincisini geçiyoruz, ikinci-


si daha fazla ve bu saatte uğraşılacak gibi değil. Geri dönüp Macahel’de konaklamaya karar veriyoruz. Geç vakitte tam bir macera ile pansiyonu buluyoruz. Pansiyonu Sevda Hanım işletiyor. Tertemiz bir mekân, çok da güzel yemekler yapmışlar, yemeğimizi yiyip yorgunluktan yataklara düşüyoruz. 3.Gün... Bugün Hedef Şavşat. Macahel’de çok güzel bir kahvaltının ardından yola koyuluyoruz. Emrah’ın ayağını iki tane eşek arısı sokmuş, ayak kütük gibi olmuş. Borçka’ya uğrayıp iğne yaptırıp buz tedavisi ile yolumuza devam ediyoruz. Artvin’e uğruyoruz yakıt alacağız. Gelmiş-

107 / otomobilnews


ZOR YOLLAR / Y: Aydın Dikim F: Zor Yollar Ekibi / aydın.dikim@trt.net.tr

ken de ülkemizin en büyük Atatürk anıtını ziyaret edip çekiyoruz. Geçtiğimiz yıl açılışı yapıldı. Heykeli, Nihat Kahveci Vakfı sponsorluğunda Mimar Suat Çelik ve Gürcü heykeltıraş ortaya koymuşlar. Ellerine sağlık diyor ve yolumuza devam ediyoruz. Çoruh nehri üzerine yapılan barajlar çevrenin yapısını o kadar değiştirmiş ki biz de nasibimizi alıyor ve yanlış yola düşüyoruz. İşin kötüsü yanlış yolda olduğumuzu ancak 40 km. sonra anlıyoruz. Geri dönüp hemen Artvin’in içinden Şavşat’a yöneliyoruz. Bu seferki hedefimiz Berta köprüsü ve Berta yaylası. Köprü suların altında kalmış, yetişememişiz. Ortaköy’ü geçerek Berta yaylasına ulaşıyoruz. Rakım 2200 metre. Yaylanın bu seneki ilk konuklarıyız. Yağmur, sis ve kar… Görüntü muhteşem doyamıyoruz çekmeye, seyretmeye. Şimdiki hedef de Porta Manastırı. Oldukça zor bir yoldan ulaşıyoruz. İlginç tarafı manastırı hâlâ ziyaret eden var. Cenevizler tarafından yapıldığı

otomobilnews / 108

söyleniyor. Yanan mumlar var. Yine karanlığa kalıyoruz. Geç de olsa Şavşat’a varıyoruz. Sahara Milli Parkı’nda bir otele yerleşiyoruz. 4. gün… Şavşat’tan yola çıkıyoruz. Bugün konuklarımız da var; Şavşat Offroad kulübünden ve programımızın grubundan Murat ve Oğuzhan kardeş araçları ile bize kılavuzluk yapıyor. Emrah’ı da onlara veriyoruz, ayağı hâlâ şiş. Tüm ısrarlarımıza rağmen hastaneye gitmeyi reddediyor. Buradan dönüşte de Kenya’ya gidecek. Herhalde hastaneye falan yatırırlar da kalırım diye korkuyor. Bugün biraz acele etmeliyiz. Akşam 19:00’da Trabzon’da Emrah’ın uçağı var. İlk hedefimiz Cevizli Kilise. Yolu çok zor değil, kolayca ulaşıyoruz. Güzel bir yapı. Çekimlerimizi yapıp Boğa göllerine doğru devam ediyoruz. Boğa gölleri mevki Şavşat’ın aynı zamanda yaylalarının olduğu bölge. Buranın da ilk konuklarıyız. Kar kuytularda hâlâ var.


Dağa da yeni yağmış belli, konuklarımızın aracı ilk geçişte takılıyor, arkadan çekiyoruz; ama gelmiyor. Altı kapalı değil tabii ki kar tutuyor. Öne geçip oradan deniyoruz ve çıkarıyoruz. Göller bölgesinde üç tane gölü birlikte görüyoruz. Küçük küçük göller; ama muhteşem bir manzara. Tam Gürcistan sınırındayız. Bizim ve Gürcüler’in kontrol kulelerini görüyoruz. Hemen çekimlerimizi tamamlayıp geri dönüşe geçiyoruz. Hem yol uzun hem de zor. Bir iki takılmayla da olsa geçiyor ve Şavşat’a ulaşıyoruz. Arkadaşlarımızla vedalaşıp Trabzon’a doğru yola koyuluyoruz. Acele etmemiz lâzım. Yol, baraj inşaatından dolayı aralıklarla trafiğe açılıyor. Neyse ki kazasız belasız bir keşfi daha bitiriyoruz; ama gönlümüz burada kalıyor. Gelecek ay görüşmek üzere her şey gönlünüzce olsun.

109/ otomobilnews


HOBİ / Y: Şükrü Balcı Araç Sahibi : İbrahim HARMANCI / KONYA

BMW E30 Rat Style RC Yeni bir sayı ile yine karşınızdayız. Haziran sayımızdaki araç, diğer sayılarımızdaki araçlara göre oldukça farklı. Aracın kurgusu www.HobbyRC.com üyelerinden İbrahim Harmancı’ya ait. İbrahim BMW E30’a düşkün birisi. Özellikle drift araçları içerisinde çok hoşuna giden ve aynı zamanda otomobil olarak da Türkiye şartlarında kolaylıkla ulaşılabilecek bir araç olması bu aracı İbrahim açısından cazip kılmış;

otomobilnews / 110

fakat bu aracı asıl seçme sebebini, ülkemizde uygulama sayısı az olan “Rat Style” tarzını bu araçta yansıtmak olmuş. BMW tarzı Alman araçlarına bu uygulamanın çok yakıştığını dile getiriyor. Durum bu noktaya gelince İbrahim, Hpi marka E30 kepini kısa zamanda almış ve dünyadaki örneklerini incelemeye başlamış. Ön kaputu komple pas yapmaya ve yer yer bazı yerlerde paslanma izleri bırakmaya karar vermiş, tabii araç aynı zamanda eski günlerindeki parlak cilasını da taşımalıymış ve drift esintileri de mutlaka olmalıymış. Bu amaçla paslı kı-


111 / otomobilnews


HOBİ / Y: Şükrü Balcı Araç Sahibi : İbrahim HARMANCI / KONYA

sımları bitirdikten sonra iki farklı boya ile dalgalı füme görüntüsü vermeye çalışmış; ancak araçtaki en can alıcı nokta olarak, hep gördüğü dış hava filtresi uygulaması olmuş. Bu uygulama tamamen el işçiliği; çünkü böyle bir aparat hiçbir yerde satılmıyor. Biraz cam bezi, biraz delikli kumaş, birkaç oyuncak parçası ve farların ikisi iptal. Bütün bunların yanında jantlar da bu tarza uyumlu olmalı diyerek bunun için belirli bir araştırmadan sonra yurt dışından bir siteden bu eksiğini de temin etmiş. Detay için dikiz aynası, egzoz ve silecek aparatları kullanmış.

otomobilnews / 112

Şaseye gelince; Sakura Zero S şase kullanmış ve ön arka conversiyon ile ağırlık büyük oranda öne kaydırılmış, ön diff one-way, arka solid, ve 1,72 counter-steer uygulaması yapılmış. Hpi En1 esc ve Tamiya standart motor kullanılmış. İbrahim, Street Jam 45 derece drift lastiği kullanarak araca son halini vermiş ve ortaya fotoğraflarda göreceğiniz sıradışı araç çıkmış. İbrahim’in aracına ait yapım aşamalarını ve daha fazla fotoğrafını görmek isteyenler Türkiye’nin en güncel RC Model sitesi www.HobbyRC.com adresinden foruma bakabilirler. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…


113 / otomobilnews



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.