4x4 Dünyası - Nisan-Mayıs 2017 by mehmet erel

Editör

4x4 Dünyası sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık 4x4 araç kültürü dergisidir. Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com

Merhaba. Off-Road sporumuzda her geçen gün çeşitlenme yaşanmaya devam ediyor. Yıllar önce sadece Türkiye Off-Road şampiyonası varken bugün Trial, Challence, Baja gibi farklı kategori yarışlar hayatımıza girdiler. Artık isteyen istediği özellikte yarışı tercih edebiliyor.

Görsel Yönetmen Yılmaz Mermer Reklam Rezervasyon Cenk Yılmaz cenk.yilmaz@erelmedya.com

İSOFF’un düzenlediği Challence aynı anda onlarca aracın birlikte start aldığı çok çekişmeli ve dişe diş bir yarış formatı. 4x4 SUV’larla yapılan rallikros diyebiliriz aslında. Üstelik oldukça kalabalık bir seyirci kitlesine sahip, çünkü heyecan hiç eksik olmuyor.

Fotoğraf Editörü Mert Kocabaş Hukuk Danışmanı Av. Mustafa Açıkgöz 0532 340 46 57

Baja tipi yarışlar ise hızla artmaya başladı. Uzun mesafeli ve hıza odaklı olan bu yarışlar ülkemizde de için özel araçlar üretiliyor. Yıllar önce İSOFF’un açtığı bu yolda Transanatolia gibi dev bir organizasyon ile devam eden organizatörler daha kısa olan Baja Anatolia ve Rally Antiphellos yarışlarını da takvime dahil ederek yelpazede ki çeşitliliği arttırdılar.

Kapak Tasarım Şener Uluer Katkıda bulunanlar Berna Bodur Cenk Ceylan Kanat Kale Sinan Akad Yiğit Çırpanlı

Bunlara ilaveten İSOFF’un bu yıl Çanakkale’de düzenleyeceği Baja Troia yarışı oldukça ses getirecek cinsten. İstanbul civarındaki yarışçılar içinse Intercity Baja Cup oldukça iyi bir tercih.

Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sok. No:1 Helenium Twins Sitesi B-Blok D: 69 Kartal – İstanbul T: 0216.909 84 53 (pbx) M: iletisim@erelmedya.com

Yarış çok ama yarışçı sayısının da aynı hızla artması umudumuzu içimizde yeşertmeye devam ediyoruz. Her yeni yarışçı, yeni bir heyecan demek…

Buradayız... 4x4dunyasi.com /4x4dunyasi

Mehmet Erel

mehmet.erel@erelmedya.com

/4x4dunyasi /4x4dunyasi

İçindekiler

Nisan-Mayıs 2017

26 06 Macera Hyundai Shackleton Vision

46 Yenilik Skoda Karoq

Proje 14 Özel 2006 Jeep Wrangler TJ

54 Yenilik Mazda CX-5

Sürüşü 26 Test Can-Am Maverick X3 X RS

62 Motorsporları Intercity Baja Cup - 1

Özel Proje Jeep Rubicone Custom

Motorsporları 2017 İSOFF Challenge - 1

54 Motorsporları 106 Türkiye Trial Şampiyonası - Bursa

110 Motorsporları Türkiye Off-Road

Şampiyonası - Ardeşen

114 Motorsporları Türkiye Off-Road

Şampiyonası - Sinop

96 Motorsporları Rally Antiphellos

110

::MACERA:: HYUNDAI SHACKLETON VISION

100 YILLIK HİKAYE

HYUNDAI SHACKLETON VISION Yapılamaz denilen yapıldı. Hyundai, efsane kâşif Sir Ernest Shackleton’ın 100 yıl önce başlattığı seyahati Santa Fe ile sonlandırarak tarih yazdı. 30 günlük zorlu dayanıklılık testinin ardından Antarktika’yı baştan sona geçen ekibin başındaysa Shackleton’ın çocuklarının büyük torunu Patrick Bergel vardı...

::MACERA:: HYUNDAI SHACKLETON VISION

arihler 8 Ağustos 1914’ü gösteriyordu. Dönemin en büyük kaşiflerinden olan Ernest Shackleton, daha önce deneyip başaramadığı Antarktika keşfini bu sefer yerine getirmek için tüm hazırlıklarını tamamlamıştı. Kıtayı baştan sona yürüyerek geçen ilk insan olmak için son hazırlıklarını yapan Shackleton, Endurance isimli gemisi ve 27 kişilik mürettebatıyla yola çıktı. Bunu yapmak, o dönemde herkes için imkansızdan farksızdı. Dile kolay, tam 3.300 km. Hem de dünyanın en kuru ve en soğuk yerinde. Aslında Shackleton’ın ilerleyişi çok iyi gidiyordu. Ta ki ulaştığı noktadaki buzulları kıramayıp gemisini daha ileri götüremeyene kadar. Ekip gemiyi terketmek zorunda kaldı ve dağıldı. Shackleton bu sefer hedefini yerine getirmek yerine ekibini canlı bir şekilde eve getirmek için uğraştı. Herkesi buldu ve bir araya topladı. 800 mil boyunca en deli dalgalarla boğuştular ve zor da olsa eve döndüler. Tam 3 yıl süren bu macera ne yazık ki başarılamadı. Shackleton’un yüzünü güldüren tek şeyse, ekibinden hiç kimseyi kaybetmeden eve getirmiş olmasıydı.

aslında bir kültür değişimi oldu. Bunu yapan ilk kişi olmaksa oldukça heyecan verici. Güney Kutbu’na ulaşmak harika bir duyguydu. Büyük dedem buraya birkaç gelmeye çalışmış ama başaramamış. Ama ben bunu yaptığım an onunla özel bir bağım oluştu. Gerçi bizim yaşadığımız, onların çektiği zorlukların binde biri bile değildi. Kıyaslama yapmıyorum çünkü bizde modern teknolojinin tüm imkanları ve lüks koşullar sağlanmıştı. Fakat harika bir seyahat ve harika bir başarı olduğunu söylersem yanlış olmaz”. İlk keşif sırasında karşılaşılan zorlu koşullar ve elde edilen deneyimler sayesinde Bergel bu keşfi daha modern bir yöntemle çözdü. “O zaman kullanılan bir pusula vardı ama pek güvenilir değildi. Yazılanlar, seyahatle ilgili hatırlananlar ve genel bilgiler de Antarktika hakkında sağlıklı bilgiler vermiyordu. O yüzden ben de tüm günlükleri dijital ortama aktardım ve yanıma aldım! Harika hatıralardı ve onları Londra’da okuduğum zamana göre daha anlamlı hale gelmişlerdi”.

Bu maceranın üstünden tam 100 yıl geçti ve kimse Antarktika’yı tekerlekler üstünde boydan boya geçemedi. Hyundai, bu en üst seviyedeki dayanıklılık testi için hedefini belirledi ve özel bir Santa Fe hazırladı. Bu rekoru kırmak için ekibe Shackleton’ın çocuklarının büyük torunu Patrick Bergel’in eklenmesiyse bu seyahati daha özel bir hale getirdi. Artık 100 yıl önce yarım kalan işi tamamlamak için herşey hazırdı. Bergel aslında teknoloji girişimcisi olarak hayatını sürdürüyordu. Bu seyahat ile ilgili yaptığı yorumlar, aslında gerçekte nelerle karşılaştıklarını daha iyi özetliyor. “Ben kutup kaşifi değilim. Hatta günümün çoğunu kapalı ortamda ofiste ve evde geçiriyorum. Çok fazla dışarı çıkmıyorum. Bu tecrübe benim için

::MACERA:: HYUNDAI SHACKLETON VISION

Ekip Santa Fe ile Union Buzulu’ndan yola başladı ve Güney Kutbu’na ilerledi. Daha sonra Leverett Buzulu ve Trans-Antarktik Dağları’na devam etti. Hala tüten Erebus volkanını geçip Ross Buz Şelfi’ne McMurdo’ya ulaştı. Potansiyel tehlike taşıyan noktalar, yola çıkmadan Union Buzulu’ndaki profesyonellerle defalarca konuşulup toplantılarda tekrar edildi. Seyahatte ekibin yeri GPS ile sürekli takip edildi. Ama yolda birçok görünmez tehlike mevcuttu. Bergel bunu şöyle özetliyor: “Bazı bölümler inanılmaz derecede harikaydı. Trans-Antarktik Dağları’nı gören kişi sayısı çok sınırlı. Tekerlekli bir taşıtla o noktadan öteye gidebilen hiçkimse olmadı daha önce. Büyük

dedem Erebus’a tırmanan ilk insan olmuş ve çocukken resimleri görmüştüm. Harika bir görüntüsü var ve dumanı tütüyor. Aracı kullanırken bulutların arasından dumanları görmek çok özel bir andı. Bembeyaz bir ortamda araç kullanırken halüsinasyon görmeye başlıyorsun. Olmayan şeyleri oradaymış gibi görüyorsun. Hatta aşağı gittiğimiz yerlerde beynimiz bizi şaşırtıp sanki tırmanıyormuşuz gibi hissetmemize neden oluyordu. Büyük bir buzul yarığının içinden geçerken biri düşerse çekip kurtaralım diye araçları birbirine bile bağladık. Orada korkulan anlar yaşadık ama bir şekilde geride bırakmayı başardık. Herşey harikaydı. Hyundai ile böyle bir deneyimi yaşayıp büyük dedemin bıraktığını tamamlamak çok gurur verici”.

::MACERA:: HYUNDAI SHACKLETON VISION

Tam 30 gün süren bu macerada yaklaşık 5.800 km yol katedildi. -28 C dereceye kadar düşen aşırı soğuklarla savaşmanın yanı sıra daha önce hiçbir tekerlekli aracın gidemediği yüzen buz tabakaları aşılarak doğaya resmen meydan okundu. Gezinin dayanıklılık kısmında yaşananlar adına özetini Patrick Bergel ile hareket eden ekibin başı olan ve Antarktika’nın en deneyimli sürücüsü olan Gisli Jónsson yapıyor: “Antarktika’ya gelen insanların hepsi, makinaların ne kadar zorlandığını ve bir anda darmadağın olduğunu bilir. Büyük makinaların bile ortadan çatlayıp ikiye ayrıldığına kaç defa şahit oldum. İlk kez tam çapraz geçiş ve geri dönüş denendi. Çoğu kimse geri dönemeyeceğimizi söylüyordu ama biz gördüklerinde gözlerine inanamadılar. Bunu da yaptık. Hyundai’nin böyle tarihi bir deneyimi hiç sorun yaşamadan geride bırakması inanılır gibi değil. Bravo!”

::ÖZEL PROJE:: 2006 JEEP WRANGLER TJ

2006 JEEP WRANGLER TJ Bir TJ daha büyükler ligine katıldı. Wrangler tutkunu Burak Gizer, 2006 TJ’sinin bir değil iki defa yaşadığı dönüşüm hikayesini sizler için kaleme aldı… Yazı: Burak Gizer Fotoğraflar: Mehmet Erel

::ÖZEL PROJE:: 2006 JEEP WRANGLER TJ

eep Wrangler bir tutkudur. Sadece bir arazi aracından öte bir benliği vardır. Amerikalıların kendi deyimleriyle bir savaş kazanmıştır. Üstü açılabilen yapısıyla ve değişmeyen (YJ kasa kare farlı Wranglerları saymazsak) iki yuvarlak farının arasına sığdırılmış yedi çizgi şeklinde ön ızgarasıyla ikonlaşmış bir arazi aracıdır. Yıllardan beridir hali hazırda büyük bir fan kitlesi olan bu araca sahip olmanın hayalini kurmadım dersem pekte doğru söylememiş olurdum. Zaten ülkemizde az bulunan TJ kasa Wrangler’ların hırpalanmamış ve orijinal olarak muhafaza edilmiş olanlarını bulmak epey zor. Bu yüzden uzun süre istediğim gibi bir aracı bulmak için sabretmek zorunda kaldım. Yaklaşık bir sene boyunca birçok Wrangler gördükten sonra 2016 yılının mart ayında şansım döndü ve Master Servise’de ilk sahibinden 60.000 km de araziye girmemiş 2006 model ve orijinal bir Wrangler çıktı karşıma. Bir araçta en sevdiğim renk olan lacivert renge sahip olması, aracın çok iyi durumdaki 4.0L motoru ve fiziki durumu aracı çok cazip hale getirdi benim için. Normalde Rubicon modeli hariç Dana 35 arka di-

feransiyele sahip olan Saharalar’ın aksine, bu Wrangler 65. Yıl özel serisi olduğu için aynı Rubiconlar gibi Dana 44 arka diferansiyele sahipti. Kaçırılmayacak bir fırsattı ve o hafta içerisinde işlemleri bitirip aracın yeni sahibi oldum. Planım aracı olabildiğince orijinale yakın tutup yaz aylarında üstü açık olarak kullanmak, çamur mevsimi geldiğinde de arazide eğlenmek şeklindeydi. Zaten Wranglerlar fabrika çıkış halleriyle bile çok kabiliyetli araçlardır. Ama her ne kadar orijinalliğe çok önem versem de, aracın üzerinde ki 29’’ ebadında ki küçücük lastikleri görmeye dayanamıyordum. Yaz aylarında üstünü açarak gezmeye doyduktan sonra aracımı biraz daha araziye uygun hale getirmeye karar verdim. Taroto’da Tarkan Bey ile projelendirdik bu işi. İlk iş lastik ebadına karar vermek oldu. Gerisi zaten lastik ebadına göre kendiliğinden gelişti. Tercihimizi 32x11.5 BFGoodrich KO2’den yana kullandık. Lastiğin araca sığması için ise süspansiyon kiti gerekliydi. Yol konforunu da düşünerek ARB’nin 2’’ Old Man EMU kitini tercih ettik. Kitin içinden yaylar, amortisörler ve direksiyon süspansiyonu çıkıyor.

::ÖZEL PROJE:: 2006 JEEP WRANGLER TJ

ARKA TAMPON ARB

YÜKSELTME KİTİ Rubicon Express 5.5” Long Arm

ÖN VİNÇ 10.000lb Sentetik Halat ÖN TAMPON ARB

LASTİKLER 35x12.5 Silverstone Extreme 18

DODİKLER Rugged Ridge 19

::ÖZEL PROJE:: 2006 JEEP WRANGLER TJ Kısacası başka şeye ihtiyaç duyulmuyor. Lastikler geniş olduğu için içeride sürtme yapmaması için off-setli çelik jantlar kullanarak lastikleri yaklaşık 4cm dışarı aldık. Tabii ki lastik bu kadar büyüdüğü için aracın hem yolda hem de arazi şartlarında çekiş performansını yükseltebilmek adına 3.73 olan ayna mahruti oranını 4.56 yapmaya karar verdik. Bunun için Alloy USA markasını tercih ettik. Böylece 4.56 oranı, ileride lastik ebadını daha da büyütme esnekliğini de sağlamış oldu. Son olarak ise arazi şartlarında araç mahsur kaldığında kurtulmak için öne sentetik halatlı 10.000lb vinç uygulaması yapıldı. Bu uygulama için üzerinde kurtarma noktaları da olan çelik bir tampon ihtiyacı oldu. Bu noktada da tercihimizi ARB markasından yana kullanmaya karar verdik. Bu noktada aracın orijinalliğini çok fazla bozmadığımız ve yapılan bütün işlemlerin geri dönüşü olduğunu bildirmekte fayda var. Wrangler artık daha agresif görünüyordu ve hala neredeyse orijinal durumundaydı. Hem gözüme çok güzel gözüküyordu hem de arazi şartlarına uygun hale gelmişti. Bende haliyle her İstanbul Off-Road Kulübü üyesi gibi çamur sezonunun açılmasını heyecanla beklemeye başladım. Ancak işler tam anlamıyla umduğum gibi gitmedi. Ocak ve şubat aylarında düzenlenen ekstrem gezilerden sonra

kendimi bir ikilem ile karşı karşıya buldum. Arazi şartlarına uygun hale geldiğini düşündüğüm aracımın maalesef zorlu arazi koşullarıyla başa çıkma konusunda yeterli donanıma sahip olmadığını fark ettim. Çok dik iniş-çıkışların olduğu ve arazi yapısının çok bozuk olduğu bölgelerde araç çok alçak kalıyordu ve yeterli artikülasyona sahip değildi. Ya aracın orijinalliğini koruyup zorlu gezilere katılmamayı seçmem gerekiyordu ya da orijinalliği feda edip aracı şartlara uygun hale getirmem gerekiyordu. Wrangler zehrini almış birçokları gibi araziyi tercih ettim. Yine Amerikalılar’ın deyişiyle “Mall Crawler” olmayacaktım.

::Ã&#x2013;ZEL PROJE:: 2006 JEEP WRANGLER TJ

::ÖZEL PROJE:: 2006 JEEP WRANGLER TJ Tekrar kendimi Tarkan Bey’in ve Tolga Bey’in yanında Taroto’da buldum. Hem aracın altındaki en alçak nokta olan arka diferansiyeli hem gövdesini yerden yükseltmemiz gerekiyordu. Diferansiyeli yerden yükseltmenin tek yolu lastik ebadını büyütmekten geçtiği için önce lastik seçimimizi yaptık. 35x12.5 Silverstone Extreme çamur lastiğinde karar kıldık. Bu lastiğin aynı ebatlarda iki versiyonu var: 119L ve 122L. 122L yaklaşık 1” daha yüksek olduğu için onu tercih ettik. Sıradaki işlem aracın bu ebatta bir lastiği çevirebilmesi için gerekli yürür aksam güçlendirmeleriydi. Öncelikle öndeki Dana 30 ve arkadaki Dana 44 diferansiyellerde kullanılan aksları, Alloy USA marka ağır yük aksları ile değiştirdik. Diferansiyel üzerinde çalışırken hem ön diferansiyele hem de arka diferansiyele ARB marka %100 kilitlenebilen havalı kilit koyduk. Bu kilitleri devreye sokabilmek için gerekli olan ARB kompresör ise aracın motor kompartımanına monte edildi. Sıradaki iş süspansiyon kitini değiştirmekti. Hem 35” lastiği sorunsuzca kullanmamıza olanak sağlayan hem de iyi bir artikülasyon olanağı sunan bir kit seçilmesi gerekiyordu. Aynı zamanda bir nebzede olsa yolda sürüş konforu sunan ve piyasadaki muadillerine göre dayanıklılık ve kalite bakımından daha önde olan bir kit arayışına karar verdik. Detaylı araştırmalardan sonra Rubicon Express markasının 5.5” Long Arm diye tabir edilen uzun şase kollarına sahip tam donanımlı kitini tercih ettik. Kitin içerisinde bu zorlu operasyon için ihtiyacımız olan her şey tam olarak sunuluyordu: amortisörler, yaylar, ön/arka track bar ve braketleri, ön/arka viraj demirleri, ön/arka uzun şase kolları, orta traverse ve artikülasyon esnasında kısa kalmaması için daha uzun ve çelik fren ve hava hortumları. Öncelikle orta traverse değiştiril-

di ve bu haliyle bile aracın göbeği yerden yükseldi. Daha sonrasında aracın orijinal şase kolları sökülüp ilgili braketleri şaseden kesildi. Çünkü yeni şase kolları eskileri gibi diferansiyelden şaseye bağlanmak yerine direkt olarak orta traverse bağlanacaktı. Yeni amortisörler ve yaylar takıldıktan ve yeni şase kolları yerlerini bulup monte edildikten sonra araç sonunda tekrar lastiklerinin üzerine inebildi. Maalesef bu noktadan sonra artık aracı eskiye döndürmek pek mümkün değildi. Bir yandan buna üzülürken diğer yandan da aracı arazide test etmek için günleri sayıyordum. Ama bu noktada daha yapacak iş çoktu.Bunca işin sonucu olarak yeni sorunların halledilmesi gerekiyordu. Araç bu kadar fazla yükseltildiği için, geometri düzeltilmesi yapılması gerekliydi.

la koruma altına aldık. Lastikler dışarı fazla taştığı için yine Rugged Ridge marka geniş dodikler tercih ettik. Son olarak ise su geçişleri düşünülerek Safari marka şnorkel ile aracın güvenle hava almasını sağladık.

burak gizer

Sonucu sorar gibi olduğunuzu hissediyorum. Bunca değişikliğe, gitgide zor bulunan Tj kasa tertemiz bir Wrangler’ı bu hale getirmeye değdi mi? O eski ufak halini özlemiyorum dersem yalan olur. Ama aracın ciddi şekilde artan arazi kabiliyeti gayet tatmin edici. Günlük hayatı etkiliyor mu? Evet artık alışveriş merkezlerinin kapalı garajlarına giremiyorum. Ama ne demiştik: “Mall Crawler” olmayacağız.

Şanzımandan arka diferansiyele giden şaftın açısının eski haline getirilmesi gerekiyordu. Bunu sağlamak için yine Alloy USA marka Slip Yoke Eliminator ve sabit hızda dönebilen CV diye tabir edilen çift kardanlı şaft kullanıldı. Sırada ön takımlar vardı. 35x12.5 çok kalın bir lastik olduğu için Wrangler’ın orijinal direksiyon linkine bindireceği yük, orijinal parçanın kaldırabileceğinden çok daha fazla. Bu sebeple bu linkler Alloy USA marka ağır yük linkleriyle değiştirildi. Wrangler artık zorlu arazi koşullarına hazırdı. Ancak hala ufak tefek eksiklerin giderilmesi gerekiyordu. 35” lastikler çok ağır ve büyük olduğu için stepneyi orijinal yerine, bagaj kapağına monte edemedik. Bu yüzden ARB markasının stepne taşıyıcılı arka tamponu sorunlarımızı çözdü. Bu tamponda aynı zamanda araç mahsur kaldığında kurtarmak için ihtiyaç olan kurtarma noktaları da mevcut. Diferansiyeli gelebilecek darbelere daha korunaklı hale getirmek için ARB diferansiyel kapakları ile güçlendirdik. Yine darbelerden korumak için, benzin deposunu Rugged Ridge marka çelik depo koruyucuy-

::TEST:: CAN-AM MAVERICK X3 X RS

CAN-AM MAVERICK X3 X RS Henüz piyasaya sürülmeden yoğun bir sipariş listesi oluşan Can-Am Maverick X3 nihayet Türkiye’de satışa sunuldu. Modelin en üst versiyonu olan X RS’i Türkiye’de ilk defa editörümüz Kanat Kale test etti. Yazı: Kanat Kale Fotoğraflar: Mehmet Erel

::TEST:: CAN-AM MAVERICK X3 X RS

an-Am, Sea-Doo, Ski-Doo, Evinrude gibi özel markaların Türkiye Distibütörü Depar Motor’un düzenlediği özel test sürüş aktivitesi sayesinde bu ay çok farklı bir araç test etme şansım oldu; Maverick X3 XRS. Can-Am firmasının ağır off-road şartları için geliştirdiği mükemmel ve farklı bir sürüş deneyimi yaşama-

ma sebep olan bu eşsiz araca artık Türkiye’de de sahip olabiliyorsunuz. Henüz aracın içine girmeden 72 inç (182 cm) genişliği ve agresif tasarımlı görünümü ile heyecanlanmaya başlıyorsunuz. 14 inçlik (35,5 cm) jantlar, 30 inçlik (76 cm) Maxxis Bighorn 2.0 lastikler ve ön tarafta 22 inçlik (56 cm) arkada ise 24 inçlik (61 cm) sönümlenmeye sahip süs-

pansiyonları, yerden 38 cm yüksekliği ve full tavanı ile her türlü arazi şartına hazır olduğu her halinden belli olan X3’ün içine girdiğinizde UTV’den ziyade bir arazi aracına bindiğinizi hissediyorsunuz. Göründüğünden çok daha büyük olan kokpitte, ayarlanabilir koltukları ve direksiyonu sayesinde ideal oturuş pozisyonu buluyorsunuz.

14 inçlik (35,5 cm) jantlar, 30 inçlik (76 cm) Maxxis Bighorn 2.0 lastikler ve ön tarafta 22 inçlik (56 cm) arkada ise 24 inçlik (61 cm) sönümlenmeye sahip süspansiyonları, yerden 38 cm yüksekliği ve full tavanı ile her türlü arazi şartına hazır olduğu her halinden belli olan X3’ün içine girdiğinizde UTV’den ziyade bir arazi aracına bindiğinizi hissediyorsunuz.

::TEST:: CAN-AM MAVERICK X3 X RS

719 kilogram ağırlığındaki X3’ün 900 cc hacmindeki 3 silindirli turbo Intercooler Rotax motoru 154 hp güç üreterek bu canavarın 0 – 100 km / saat hızlanmasını 5 saniyede gerçekleştiriyor.

Analog ve dijital olarak tasarlanmış göstergelerde hız, devir saati, yakıt, vites, sürüş modu, saat, emniyet kemer göstergesi, 4x4 göstergesi gibi bilgiler elinizin altında. 719 kilogram ağırlığındaki X3’ün 900 cc hacmindeki 3 silindirli turbo Intercooler Rotax motoru 154 hp güç üreterek bu canavarın 0 – 100 km / saat hızlanmasını 5 saniyede gerçekleştiriyor. Bu gücü lastiklere ileten “Quick Response System X” (QRS-X) şanzıman ise CVT olarak tasarlanmış.

::TEST:: CAN-AM MAVERICK X3 X RS

Maverick X3 XRS her ne kadar sonuçta bir UTV’de olsa, zorlu arazi şartlarında herhangi bir 4x4 aracın gidemeyeceği engellerde yine de bir 4x4 konforu ile gitmek isteyenler için rakipsiz bir araç olmuş.

X3’de kullanılan frenlerinde önde 262 mm, arkada ise 248 mm.lik çift disk fren kullanılmış. Test parkurunda hareket etmeye doğal olarak temkinli başladım fakat daha ilk dakika bitmeden toprak- çamur karışımı zemindeki yol tutuşu öyle bir güven verdi ki kendimden beklenmeyecek şekilde hızı arttırmaya başladım. Gerçekten sanki yarış pistinde, pist için özel hazırlanmış lastiklerle gidiyormuş gibi bir güven veren yol tutuş beni çok şaşırttı. Bu şaşkınlığım araca alıştıkça tümseklerden uçmaya başladığımda daha da arttı. Araç yerden kesildiğinde bile kokpitte hiçbir şekilde hissedilmiyor. Test sürüşünden sonra bel ağrısı beklerken, gayet yumuşak inişler olunca, Can-Am’in süspansiyon sisteminin neden bu kadar başarılı olduğunu anladım. Maverick X3 XRS her ne kadar sonuçta bir UTV’de olsa, zorlu arazi şartlarında herhangi bir 4x4 aracın gidemeyeceği engellerde yine de bir 4x4 konforu ile gitmek isteyenler için rakipsiz bir araç olmuş.

::ÖZEL PROJE:: POWER JEEP RUBICON

JEEP RUBICON

POWER

Power LED, kendi ürünlerini göstermek için bu defada Jeep Wrangler Rubicon hazırlamış. Araçlarda hafif dokunuşları sevenler için detaylar bir sonraki sayfada…

::ÖZEL PROJE:: POWER JEEP RUBICON

Firma sahibi Tarık Gökbay işe sarı olan araç rengini folyo kaplama ile mat griye çevirerek başlamış. Bu kombinasyon Power LED marka 50 Watt gündüz farlı yeni nesil full LED farları çok daha belirgin hale getirmiş.

ergimizin sponsoru olan Power LED firması Türkiye’ye getirdiği pek kaliteli çok ürüne dikkat çekmek için bu defa da Jeep Rubicon hazırlamaya karar vermiş. Firma sahibi Tarık Gökbay işe sarı olan araç rengini folyo kaplama ile mat griye çevirerek başlamış. Bu kombinasyon Power

LED marka 50 Watt gündüz farlı yeni nesil full LED farları çok daha belirgin hale getirmiş. Tarık Gökbay’ın Günlük kullandığı bir araç ama her an yoldan çıkabilecek donanıma sahip bir safkan 4x4. Gerek yakıt ekonomisi gerek aracın fabrikasyon off-road özellikleri kendi garajındaki diğer 4x4’lere göre bir adım daha öne atıyor Rubicon’u.

::ÖZEL PROJE:: POWER JEEP RUBICON

LASTİKLER 315/70 R17 BFGoodrich KO2 A/T

YÜKSELTME KİTİ 4” Old Man Emu

FULL LED FAR 50 Watt Power LED ÖN TAMPON ARB

ÖN VİNÇ 12.000lb Sentetik Halat

::ÖZEL PROJE:: POWER JEEP RUBICON

12.000lb sentetik halatlı vinç için ARB ön tampon kullanılmış. Agresif görünümü desteklemek için Mopar performans kaput doğru bir tercih olmuş. Safari şnorkel ile hafif dokunuşlar tamamlanmış.

Rubicon’da 4” Old Man Emu yükseltme kiti kullanılmış. Orijinal lastiklere 315/70 R17 BFGoodrich KO2 A/T lastikler takılmış. Bushwacker dodikler aracı daha kaslı hale getirmiş.

TARIK GÖKBAY

::YENİLİK:: SKODA KAROQ

SUV AİLESİNE YENİ ÜYE

SKODA KAROQ

Çek üretici Skoda, Kodiaq ile başlattığı SUV atağına yeni bir halka daha ekliyor. Tamamen yeni Skoda Karoq, markanın kompakt SUV sınıfındaki temsilcisi olarak model yelpazesinde yerini almaya hazırlanırken, 2018 yılının ilk çeyreğinden itibaren Türkiye pazarına sunulacak.

::YENİLİK:: SKODA KAROQ

ürkiye’de de kısa bir süre önce satışa sunulan Kodiaq ile, bir yandan model yelpazesini genişletmeye devam eden, diğer yandan da SUV sınıfına güçlü bir giriş yapan Skoda, bu hamlesini, tamamen yeni Karoq ile sürdürüyor. Markanın yeni oluşturduğu SUV tasarım diline uygun olarak duygusal ve dinamik bir görünüm sunan Karoq, gerçek bir Skoda olduğunu, sunduğu benzersiz iç mekan genişliği, yeni sürücü destek sistemleri, tamamen LED teknolojisine sahip farları ve bir Skoda modelinde ilk kez kullanılan dijital gösterge paneli gibi üstünlüklerle kanıtlıyor. Güçleri 115 ile 190 PS arasında değişen ve dördü yeni toplamda 5 motor seçeneğiyle donatılacak Karoq, yine tipik bir Skoda olarak, VarioFlex sistemli arka koltuklar, bagaj kapağının eller serbest şekilde açılabilmesine olanak sağlayan “sanal pedal” gibi şık fikirleri bünyesinde barındıracak. Belirgin tasarım dili Tamamen yepyeni bir otomobil olan Skoda Karoq, duygusal ve dinamik tasarımın yanı sıra kristalden esinlenilmiş sayısız unsurlarla markanın tasarım dilinin son temsilcisi durumunda. Keskin geometrik şekilli farlarla üç boyutlu bir görünüm sunan aracın ön bölümü, güvenlik ve sağlamlığı ifade ederken, “Ambition” donanım seviyesinden itibaren full-LED teknolojili farlarla sunuluyor. LED farlar, aynı zamanda yol ve ışık durumuna göre yahut karşıdan bir araç gelmesi halinde otomatik olarak farların şiddetini ayarlayan “Dinamik Işık Asistanı” da bulunuyor. Bu sistem, silecekler çalıştığında da farları otomatik olarak açıyor. Ana far grubunun alt kısmında bir bant gibi yer alan lambalar ise, hem sinyal hem de gündüz sürüş farları olarak ikiz fonksiyona sahip. Yine tamamen LED teknolojili olan ve “viraj fonksiyonu”na da sahip sis lambaları ise farların altında yer alıyor. Krom kaplı radiator ızgarası da, aracın tipik bir Skoda olduğunu ortaya koyuyor.

Güçleri 115 ile 190 PS arasında değişen ve dördü yeni toplamda 5 motor seçeneğiyle donatılacak Karoq, yine tipik bir Skoda olarak, VarioFlex sistemli arka koltuklar, bagaj kapağının eller serbest şekilde açılabilmesine olanak sağlayan “sanal pedal” gibi şık fikirleri bünyesinde barındıracak.

::YENİLİK:: SKODA KAROQ

Yandan bakıldığında ise uzun dingil mesafesi, iç mekanın genişliği hakkında kolayca fikir sahibi olunmasını sağlıyor. Aracın arkaya doğru alçalan tavanı ise, D-sütunu ve sivri arka kısımla görsel olarak uzatılmış. Skoda’nın tipik SUV tasarım unsurlarından biri olan şişkin çamurluklar ise, Karoq’a güçlü görünüm kazandırıyor. Aracın arka kısmında kullanılan yatay çizgiler ise, gövdenin genişlik algısını güçlendiriyor. LED teknolojili arka stop lambaları, iki parçaları olarak tasarlanmış: Dış kısım arka çamurluğa gömülü ve onun bir parçasıymış gibi dururken, iç kısım da bagaj kapağına entegre olmuş. Ve elbette, Bir Skoda klasiği olarak, stop lambalarında “C” şeklini görmek mümkün.

mesafesi sunuluyor. 2.638 mm’lik uzun dingil mesafesi (dört tekerlekten çekişli versiyonda 2.630 mm) Karoq’a yolda konforlu bir sürüş sağlarken, iç mekanın da cömertçe şekillendirilmesine olanak tanımış. 521 litrelik bagaj kapasitesi, arka koltukların yatırılmasıyla 1.630 litreye yükseliyor. Üç bağımsız arka koltuktan oluşan “VarioFlex” sistemi, tüm koltukların tamamen çıkarılmasına olanak tanıyor. Böylelikle Karoq, 1.810 litre bagaj hacmine sahip bir araca dönüşüyor.

Karoq’ta, donanım paketi seçeneklerine gore standart 16 veya 17 inç’lik üç farklı tasarımlı jant kullanılırken, isteğe bağlı 17, 18 ve 19 inçlik alaşım jantlar da bulunacak. Araç 4.382 mm uzunluğa, 1.841 mm genişliğe ve 1.605 mmyüksekliğe sahip. Böylelikle iç mekanda arka koltuktakilere 69 mm’lik bir diz

Ön farları ve arka stop lambalarında LED teknolojisinin kullanıldığı Karoq’un iç mekanı da, aynı teknolojiye sahip ve 10 renk seçeneği bulunan ambians ışıklarıyla donatılmış. Bununla birlikte tamamen dijital gösterge paneli de, ilk kez bir Skoda modelinde kullanılmaya Karoq ile başlıyor.

Marka için ilk: Dijital panel Karoq, iç mekan genişliğinin yanı sıra en son teknolojik unsurları, aracın pratiklik ve fonksiyonelliğini ön plana çıkaran ekipmanlarıyla da dikkat çekici.

::YENİLİK:: SKODA KAROQ Bu sayede sürücü, dört farklı seçenekten birini tercih ederek, kendi bilgi ekranını oluşturabiliyor. Tüm bu ayarlar ve tercihler de, MIB adı verilen (Modüler Bilgi Matrisi) ekranda kolaylıkla yapılabiliyor. MIB sistemi aracılığıyla ayrıca müzik sistemi, telefon, Sürücü Destek Sistemleri (Şerit Asistanı, Ön Bölge Asistanı gibi) veya aracın durumuna ilişkin ayarlara da ulaşılabiliyor. Bu panel, bir tablet bilgisayar ekranı gibi rahatça kullanılabiliyor. Bununla birlikte orta konsolda yer alan “Telefon kutusu” (Phonebox), akıllı telefon ve diğer teknolojik araçların şarj edilmesini sağlıyor. Karoq’ta ayrıca isteğe bağlı olarak alınabilecek ısıtmalı direksiyon simidi ve ısıtmalı arka koltuklar, sürücünün araçla ilgili kendi tercihine uygun yaptığı tüm ayarları hafızasında tuman programlanabilir anahtar da var. Farklı motor seçenekleri Skoda Karoq’ta ikisi benzinli ve üçü de dizel olmak üzere toplam 5 farklı motor seçeneği bulunacak. Benzinlilerin her iki ve dizellerin de iki tanesi tamamen yeni.

bir şasiye sahip Karoq’un 1.5 lt ve 2.0 lt motorlu versiyonlarında, isteğe bağlı olarak Ambition donanım seçeneğinden itibaren “Sürüş Modu Seçimi ve Dinamik Şasi Kontrol” sistemi de sunuluyor. Bu sayede yol koşullarına gore sürücü “Normal”, “Sport”, “Eco”, “Individual” (Kişisel) ve “Snow” (Kar-4x4 versiyonda) modlarından birini seçerek, aracın performansını ve tepkilerini değiştirebiliyor. Teknolojik ve pratik unsurlar Yeni Karoq, son teknolojiye sahip sürüş destek sistemlerini de sunuyor. Bunlar arasında Park Yardımcısı, Şerit Asistanı, Trafik İşareti Tanıma, Tehlike Asistanı, Kör Nokta Uyarısı, Uyarlanabilir Hız Sabitleyici, Ön Bölge Asistanı gibi konfor ve güvenliği artıran unsurlar var. Bununla birlikte Amundsen eğlence sisteminde, araç içinde kesintisiz iletişim imkanı sağlayan wi-fi bağlantısının yanı sıra, bazı fonksiyonları ekrana dokunmaksızın sadece el hareketleriyle kontrol etmeye yarayan “Gesture Control” özelliği de, Karoq ile sunulan ilginç donanımlar arasında bulunuyor.

Benzinli motorlar 1.0 lt (115 PS) ve 1.5 lt (150 PS) seçeneklerinden oluşurken, yeni 1.6 lt (115 PS) ve 2.0 lt (150 PS) dizeller de dikkat çekiyor. Son dizel motor seçeneği ise 2.0 lt (190 PS). En güçlü dizel motor dışında kalan tüm motorlar, 6 ileri manuel ya da 7 ileri DSG otomatik vites kutusu seçenekleriyle sunuluyor. 190 PS’lik dizel motorsa standart olarak dört tekerlekten çekiş sistemi ve 7 ileri DSG otomatik şanzıman ile satılacak. Ayrıca 1.5 lt TSI benzinli motor, silindir kapama teknolojisine sahip ve ayrıca 4x4 çekiş sistemi ve DSG otomatik şanzıman seçeneğine sahip olacak. Yine tüm motorlar, yakıt tüketiminin düşürülmesi amacıyla start-stop ve fren enerjisi geri kazamın teknolojileriyle donatılmış. En zorlu koşullara göre geliştirilmiş ve sınıfında örnek oluşturacak

::YENİLİK:: MAZDA CX-5

MAZDA CX-5 yenilendi 2012 yılında piyasaya sürülen Mazda CX-5, şirketin yıllık satışlarının yaklaşık % 25’ini oluşturmasıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Bugüne kadar 120 ülkede 1.5 milyondan fazla CX-5 satışı gerçekleşen Mazda CX-5’in tamamen yenilenmiş modeli Türkiye’de Temmuz ayında satışa sunulacak.

::YENİLİK:: MAZDA CX-5

Yeni jenerasyon hidrolik direksiyon, daha rahat kavrama özelliğine sahiptir. Ve otomatik ayna katlama sistemi sayesinde kapılar Gelişmiş Mazda Anahtarsız Giriş sistemi ile kilitlendiğinde otomatik olarak katlanır.

arif dayanıklılık’ gelişim konsepti kapsamında tamamen yenilenen Mazda CX-5, şirketin benzersiz KODO-Hareketin Ruhu tasarım felsefesini yeni sofistike seviyelere taşıyor ve deneyimli SUV müşterilerinin beklentilerine karşılık verecek farklı ve dinamik bir kişilik sunuyor. Markanın ön tasarımında yapılan üç boyutlu değişimin temelinde, CX-5 tasarımındaki asıl amaç, cesur, olgun ve şık hatlar arasındaki geçişlerin minimize edilmesiyle benzersiz gövde tasarımın daha fazla ön plana çıkarılmasıdır. Bu etkinin en iyi şekilde oluşturulabilmesi için Mazda, yeni Kristal

Ateş Kırmızısı gövde rengini geliştirmiştir.

ve boya işlerine büyük bir özen gösterilmiştir.

Firmanın oldukça popüler, parlaklık seviyesini % 20 ve görsel derinliği % 50 arttıran Ateş Kırmızısı Premium Metalik rengi geliştirilerek ortaya konulan yeni Kristal Ateş Kırmızısı rengi, KODO tasarımın dinamik gövde yapısının güzelliğini ve kalitesini daha fazla ön plana çıkarıyor.

Sürücüyü ve yolcuları daha fazla rahat ettirmek için ön ve arka koltuklarda vücudu destekleyecek şekilde önemli değişimler yapılarak, dinlendirici ve daha konforlu bir ortam hazırlanmıştır.

İç Tasarım ve Fonksiyonellik Tamamen yenilenmiş CX-5’in insan merkezli iç tasarımı, şık, sağlam ve ferah bir kabin düzeni içinde emsalsiz bir kokpit ergonomisine odaklanılarak geliştirilmiş ve malzeme kullanımı ile montaj

Mazda’da ilk kez kullanılan elektrikli bagaj kapağının açılıp kapanması için, hem kapağın üzerine, hem de vites kolu üzerine açma/ kapama düğmeleri yerleştirilmiştir. Gelişmiş Mazda Anahtarsız Giriş düğmesiyle çalıştırılan bagaj kapağının açılma derecesi de ayarlanabilir.

Tamamen yenilenmiş CX-5’in insan merkezli iç tasarımı, şık, sağlam ve ferah bir kabin düzeni içinde emsalsiz bir kokpit ergonomisine odaklanılarak geliştirilmiş ve malzeme kullanımı ile montaj ve boya işlerine büyük bir özen gösterilmiştir.

::YENİLİK:: MAZDA CX-5

Tamamen yeni CX-5’in SKYACTIV-CHASSIS teknolojisine sahip direksiyon, süspansiyon ve fren sistemleri daha hassas bir hale getirilerek, zaten oldukça konforlu bir sürüş sunan CX-5’in yol tutuş dengesi geliştirilmiş ve böylece Jinba Ittai sürüş deneyimi zevki daha ileri bir seviyeye taşınmıştır. İlk defa bir Mazda modelinde uygulanan yeni 7 inç orta ekran, LED ekranı ve dokunmatik özelliği sayesinde fonksiyonel kullanım imkanı sunmakta ve yansımaları engelleyerek daha net görüntü kalitesi sağlamaktadır. Yeni jenerasyon hidrolik direksiyon, daha rahat kavrama özelliğine sahiptir. Ve otomatik ayna katlama sistemi sayesinde kapılar Gelişmiş Mazda Anahtarsız Giriş sistemi ile kilitlendiğinde otomatik olarak katlanır. Kabin renk kartelasında, Siyah ve Saf Beyaz deri seçenekleri sunulmaktadır. Ön konsol üzerinde yeni geliştirilmiş dekoratif panelde, hem ahşabın sıcaklığı hem de metalin sağlamlığından faydalanılmıştır. Sürüş Dinamikleri Mazda’nın insanı merkeze alan Jinba Ittai “sürücü-araç birliği” anlayışı ile geliştirilen yeni tasarımı ve mühendislik felsefesi, tamamen yenilenmiş CX-5’in sürüş dinamiklerinde daha fazla göze çarpmaktadır. Kabin içindeki NVH’nin minimize edilmesi için özel bir gayret sarf edilmiştir. Düşük frekanslı yol gürültüsü ile yüksek frekanslı rüzgar ve lastik sesinin önemli ölçüde azaltılması sayesinde tamamen yenilenmiş CX-5, sürücünün ve yolcuların sürüş esnasında stressiz bir ortamda sohbet etmelerini sağlayan oldukça sessiz bir iç mekana kavuşmuştur.

Tamamen yeni CX-5’in SKYACTIVBODY, SKYACTIV-CHASSIS ve SKYACTIV ARAÇ DİNAMİKLERİ teknolojileri sayesinde elde edilen üstün tepki gücü ve kontrol dinamikleri ile araç üzerinde tam

::YENİLİK:: MAZDA CX-5

Markanın ön tasarımında yapılan üç boyutlu değişimin temelinde, CX-5 tasarımındaki asıl amaç, cesur, olgun ve şık hatlar arasındaki geçişlerin minimize edilmesiyle benzersiz gövde tasarımın daha fazla ön plana çıkarılmasıdır.

hakimiyet hissi sağlanarak, sürücünün hızlanma, manevra ve fren yapma talepleri anında ve eksiksiz bir şekilde karşılanmıştır. Tamamen yeni CX-5’in SKYACTIV-BODY teknolojisi, önceki modellere kıyasla kaportanın burulma direncini % 15 arttırmış ve direksiyon hareketlerine verilen tepki süresini azaltmıştır. Tamamen yeni CX-5’in SKYACTIV-CHASSIS teknolojisine sahip direksiyon, süspansiyon ve fren sistemleri daha hassas bir hale getirilerek, zaten oldukça konforlu bir sürüş sunan CX-5’in yol tutuş dengesi geliştirilmiş ve böylece Jinba Ittai sürüş deneyimi zevki daha ileri bir seviyeye taşınmıştır. Mazda’nın ilk SKYACTIV-ARAÇ DİNAMİKLERİ teknolojilerinden olan G-Vectoring Control (GVC) teknolojisi ile donatılan CX-5, her zamankinden daha konforlu, hassas ve tepki gücü yüksek bir yapıya kavuşturulmuştur. Motorlar ve Şanzımanlar Tamamen yenilenmiş Mazda CX-5, SKYACTIV-G 2.0 mükemmel motor, Euro 6 düzenlemelerini karşı-

lamaktadır. Bu motore SKYACTIV DRIVE otomatik şanzıman birlikte sunulmakta ve Mazda’nın yeni nesil i-ACTIV AWD dört çekişli sistemi ile donatılmıştır. Güvenlik Araç, Mazda’nın gelişmiş ve yenilikçi i-ACTIVSENSE sürücüyü destekleyen güvenlik teknolojileri ile donatılarak, proaktif güvenlik felsefesinin bir parçası haline getirilmiş ve sınıfının önde gelen güvenlik performansına sahip olması sağlanmıştır. Önceki sistemin milimetrik dalga radarı ile

birlikte çalışan ön tarafı algılayan kamera sayesinde Mazda’nın i-ACTIVSENSE teknolojisi daha fonksiyonel hale getirilmiştir. Stop and Go fonksiyonuna sahip Mazda Radar Hız Sabitleme Sistemi (MRCC) ve 12 ayrı LED lamba dizisinden oluşan Ayarlanabilir LED Farlar (ALH) aracın fonksiyonelliği arttırmıştır. Ayrıca, Gelişmiş Smart City Fren Sistemi (Gelişmiş SCBS Sistemi) ve Trafik İşaretlerini Tanıma (TSR) fonksiyonu ilk defa CX-5 model serisinde sunulmuştur.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

INTERCITY BAJA CUP – 1 İLK ROUND AKKAFA KARDEŞLERİN

İstanbul Park Spor Kulübü (İPSK) tarafından bu yıl ilk defa hayata geçirilen ve 3 ayrı yarıştan oluşan “IntercIty Baja Cup”ın birinci yarışı tamamlandı. 2 gün süren yarışta toplam 130 km özel etap geçen yarışçılar ikinci yarış için şimdiden gün saymaya başladılar… Yazı: İPOP Medya Fotoğraflar: Mehmet Erel

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

stanbul Park Spor Kulübü (İPSK) tarafından düzenlenen “Intercity Baja Cup”ın ilk yarışı 13-14 Mayıs tarihlerinde 25 ekibin katılımıyla start aldı. İlk yarışta birincilik kürsüsüne çıkan ekip Caner Akkafa-Malik Akkafa kardeşler oldu. Intercity Istanbul Park ve İstanbul Park Oto Pazarı (İPOP) ev sahipliğinde gerçekleşen yarışı 18 ekip tamamladı. Yarışın ilk gününde geçilen ve farkındalık oluşturmak sebebiyle “Ormanı Koru” adı verilen 58.2km uzunluğundaki özel

etap üst düzey güvenlik önlemleri ile yarışmacıların büyük beğenisini kazandı. Yarışma güvenliğini üst seviyede tutmak için etap içinde 23 kurtarıcı araç, 81 sektör ve 4 acil mücadele ekibi hazır bulundu. Ayrıca yarışmacılar araç takip sistemi ile de canlı olarak izlendi. 13 Mayıs Cumartesi günü iki kez geçilen 58.2km’lik uzun ve zorlu “Ormanı Koru” etabının ilk geçişini 00:59:01 zamanı ile Toyota Hilux ile yarışan Caner Akkafa – Malik Akkafa ikilisi kazandı.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP â&#x20AC;&#x201C; 1

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

istanbul Park Spor Kulübü (İPSK) tarafından düzenlenen “Intercity Baja Cup”ın ilk yarışı 13-14 Mayıs tarihlerinde 25 ekibin katılımıyla start aldı. İlk yarışta birincilik kürsüsüne çıkan ekip Caner Akkafa-Malik Akkafa kardeşler oldu.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

İlk yarışta birincilik kürsüsüne çıkan ekip Caner Akkafa-Malik Akkafa kardeşler oldu. Intercity Istanbul Park ve İstanbul Park Oto Pazarı (İPOP) ev sahipliğinde gerçekleşen yarışı 18 ekip tamamladı.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

Yarışın ilk gününde geçilen ve farkındalık oluşturmak sebebiyle “Ormanı Koru” adı verilen 58.2km uzunluğundaki özel etap üst düzey güvenlik önlemleri ile yarışmacıların büyük beğenisini kazandı.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

Yarışma güvenliğini üst seviyede tutmak için etap içinde 23 kurtarıcı araç, 81 sektör ve 4 acil mücadele ekibi hazır bulundu. Ayrıca yarışmacılar araç takip sistemi ile de canlı olarak izlendi.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

14 Mayıs Pazar günü, 3.6km uzunluğundaki “Intercity” seyirci özel etabı 4 tur olarak koşuldu ve her turu toplamda 14.4km olan bu etap gün içinde üç kez geçildi. Baja kuralları gereği yarışçılar tüm etapların toplam zamanlarına göre puan aldıkları için ilk gün ve ikinci gün arasında denge oluşturabilmek amacıyla ikinci gün etap zamanları 3 katsayı ile çarpıldı.

Etabın ikinci geçilişinde ise 00:58:26 zamanı ile Mitsubishi Pajero ile mücadele eden Vural Ak – Burhan Şahin ekibi kazanırken aynı zamanda günün en iyi zamanına da imza attılar. “Ormanı Koru” etabının iki kez geçilmesiyle tamamlanan ilk günün ardından Caner Akkafa – Malik Akkafa ekibi Genel Klasman liderliğine yerleşti. 14 Mayıs Pazar günü, 3.6km uzunluğundaki “Intercity” seyirci özel etabı 4 tur olarak koşuldu ve her turu top-

lamda 14.4km olan bu etap gün içinde üç kez geçildi. Baja kuralları gereği yarışçılar tüm etapların toplam zamanlarına göre puan aldıkları için ilk gün ve ikinci gün arasında denge oluşturabilmek amacıyla ikinci gün etap zamanları 3 katsayı ile çarpıldı. Heyecanlı bir mücadeleye sahne olan “Intercity” etabında Mitsubishi Pajero ile mücadele eden Arif Çarpışantürk – Müfit Çarpışantürk ekibi ile DeToro ile yarışan Nihat Keskin – Yasemin Toker ekibi arasında büyük mücadele yaşandı.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

Heyecanlı bir mücadeleye sahne olan “Intercity” etabında Mitsubishi Pajero ile mücadele eden Arif Çarpışantürk – Müfit Çarpışantürk ekibi ile DeToro ile yarışan Nihat Keskin – Yasemin Toker ekibi arasında büyük mücadele yaşandı.

::MOTORSPORLARI::

INTERCITY BAJA CUP – 1

Etabın ilk geçişini 00:31:22 zamanı ile Çarpışantürk, ikinci geçişini 00:30:52 zamanı ile Keskin kazandı. Nihat Keskin ve Yasemin Toker’den oluşan tecrübeli ekip günün ve yarışın son etabını kazanırken 00:30:45 ile günün en hızlı zamanına da imza attı. Beş özel etaptan oluşan yarışın ardından Caner Akkafa – Malik Akkafa kardeşler Genel Klasman liderliklerini koruyarak yarışı kazandılar. İkinci sırada Ali Gökhan Yazıcı – Alpaslan Yüksel ekibi yer alırken podyumun son basamağına Atahan Ofluoğlu – Polat Emsen ekibi çıktı. “Intercity Baja Cup”ın üç yarışlık serisinin 2.yarışı 22-23 Temmuz 2017 tarihlerinde arasında gerçekleştirilecek.

::MOTORSPORLARI::

İSOFF CHALLENGE - 1

BİRİNCİLİK SON DAKİKADA GELDİ Yazı: Ayşin Uysal Fotoğraflar: Müfit Çırpanlı 82

2017 İSOFF Challenge 23 Nisan Pazar günü 23 ekibin katılımı ile Kemerburgaz’da koşuldu.

::MOTORSPORLARI::

İSOFF CHALLENGE - 1

u sene İSOFF bir ilk olarak, yarışa katılan ekiplere harcadıkları çaba ve enerjinin karşılığını sembolik de olsa verebilmek için sezon finalinde ilk üçe girecek ekiplere bir para ödülü de koydu. Ekipler de yeni sezon için hazırladıkları farklı ve yepyeni araçlar ile ilk yarışı renklendirdiler. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına rastlayan bu yarış gününde İSOFF yarışçı ve görevlilerinin çocukları günü ele geçirdiler. Çocuklar “0” araçlarda ve rescue araçlarda sağ koltukta yarış görevlerini test ederken, Yarış direktörü ve start hakemlerinin görev yerlerine de kısa bir süreliğine el koydular. Yarış bitiminde ise kupalar yine çocuklar tarafından sahiplerine verildi. Sıralama turlarının ardından en iyi etap derecelerini yapan ekipler start sıralarını belirlediler. Seyirciler açısından ise yarışta başa güreşecek ve en güzel rekabet görüntülerini verecek araçlar belirlenmiş oldu. Can-Am X3’ü ile Ali Doğaner, Buggy ile İlyas Tahincioğlu ve Jimny’s Ultra 4 ile Azerbaycan’lı yarışçı Nijad Novruzov en iyi üç etap derecesini yaparak dikkatleri üzerlerine çektiler. Onları De Toro araçları ile Nihat Keskin, Tarık Gökbay ve Mitsubishi Pajero ile Ali Gökhan Yazıcı takip etti.

::MOTORSPORLARI::

Ä°SOFF CHALLENGE - 1

::MOTORSPORLARI::

Ä°SOFF CHALLENGE - 1

::MOTORSPORLARI::

Ä°SOFF CHALLENGE - 1

::MOTORSPORLARI::

Ä°SOFF CHALLENGE - 1

::MOTORSPORLARI::

İSOFF CHALLENGE - 1 Yarış sonuçları Genel Klasman Derece Kapı Ekip Araç 1. 5 Tarık Gökbay-Bülent Gültekin De Toro 2. 2 Murat Öztiryaki-Mert Öztiryaki Suzuki G Vitara 3. 10 Tuncay Akbulut-Uğur Tepe Jeep Cherokee

Sınıf S4 S2 S3

Sınıf Neticeleri S1 Derece Kapı Ekip Araç 1. 19 Oğuz Çetin-Erhan Gelgeç Suzuki Vitara 2. 16 Bülent Karaduman-Ecem Karaduman Suzuki Vitara S2 Derece Kapı Ekip Araç 1. 2 Murat Öztiryaki-Mert Öztiryaki Suzuki G. Vitara 2. 4 İsmail Koçali-Devrim Öztürk Suzuki G. Vitara S3 Derece Kapı Ekip Araç 1. 10 Tuncay Akbulut-Uğur Tepe Jeep Cherokee 2. 9 Yusuf Yıldız-İsmail Akyıldız Grand Cherokee 3. 24 Aziz Görkan-Ahmet Altunbaş Range Rover S4 Derece Kapı Ekip Araç 1. 5 Tarık Gökbay-Bülent Gültekin DeToro 2. 12 Nihat Keskin-Yasemin Toker DeToro 12 tur koşulacak ilk etap, 23 ekibin 7’sinin elenerek tur şansını yitirmesi ile sonuçlanacaktı. Ancak daha toplu start anında ilk karambolde çarpışmalar ve kazalar gerçekleşmeye başladı. Araçların çoğu ilk viraja hasar almış şekilde geldiler. Bu ekiplerin bir kısmı ilk etapta finiş görmeyi başarsa bile 2. Etapta start alamadı. Etap içinde de kısa zamanda eşit güçteki ekipler gruptan kopmaya ve birbirleri ile kıyasıya rekabete başladılar. Özellikle 90 dereceye varan keskin virajlarda ve bumplarda birbirlerini geçmek isteyen ekipler hafif çarpışmalar yaşadılar. Suzuki Jimny ile Ozan Dağlı-Rıza Erdoğmuş ve Suzuki G. Vitara ile Ali Çetin-Vecdi Topçu bu etapta takla atarak yarış dışı kalan ekipler oldu. Suzuki G. Vitara ile Bülent Karaduman-Ecem Karaduman spin atarak zor anlar yaşadılar. Mitsubishi Pajero ile yarışan Ali Gökhan YazıcıAlpaslan Yüksel ise çarpışma sonrası ciddi hasar aldılar. Jeep Wrangler ile yarışan Erdoğan Kovancı-Hasan Büyükcesur bir viraja girerken iki teker

üzerine kalkıp seyircilerin şaşkın bakışları altında bir süre bu şekilde devam ettiler. Buggy ile yarışan İlyas Tahincioğlu-Mert Ersin Tahincioğlu motor arızası ile iki kez servis alanına girmek zorunda kaldılar. İlk etabın sonunda sadece 12 araç bir sonraki tura geçme şansını buldu. S4’de Ali Doğaner-Baybars Öztürk, Tarık GökbayBülent Gültekin ve Nihat Keskin-Yasemin Toker tur atlarken S3’de Tuncay Akbulut-Uğur Tepe, Yusuf Yıldızİsmail Akyıldız, Aziz Gürkan-Ahmet Altunbaş, Cemil Islıkçı-Suat Çelik ve Atahan Ofluoğlu-Polat Emsen turu geçtiler. S2’de Murat Öztiryaki-Mert Öztiryaki ve İsmail Koçali-Devrim Öztürk tur atlarken S1’de Oğuz Çetin-Erhan Gelgeç ve Bülent Karaduman-Ecem Karaduman bir sonraki tura geçtiler.

Karaduman ve Atahan Ofluoğlu bir sonraki tura geçemeyerek elendiler.

10 tur koşulan ikinci etapta çekişme Ali Doğaner ve Tarık Gökbay arasında geçti. De Toro ile yarışan Nihat Keskin takla atarak abandone olurken turu tamamlayabilen Cemil Islıkçı, Bülent

2017 İSOFF CHALLENGE 28 Mayıs 2017’de koşulacak ikinci ayağı ile devam ederken, 19 Kasım 2017 tarihinde start alacak son yarış ile seriyi tamamlayacak.

Final etabı 8 tur koşuldu. Ali Doğaner ve Tarık Gökbay yine çekişmeli bir yarış seyrettirdiler. Onları Suzuki G. Vitara ile Murat Öztiryaki, Range Rover ile Aziz Görkan ve Suzuki G. Vitara ile İsmail Koçali izledi. Jeep Cherokee ile Tuncay Akbulut, Grand Cherokee ile Yusuf Yıldız ve Suzuki G Vitara ile Oğuz Çetin birer tur arkadan takip ettiler. Ali Doğaner yarışı son metrelere kadar önde götürürken, finişe 50 metre kala son virajda attığı takla ile sürpriz bir şekilde yarışı terk etmek zorunda kaldı. Onu hemen ardından takip eden Tarık Gökbay yarışı birinci bitirirken, ikinci Murat Öztiryaki ve üçüncü Tuncay Akbulut oldu.

::MOTORSPORLARI::

RALLY ANTIPHELLOS

KAŞ’DA ANT IPHELLOS RÜZGARI 27 Nisan Perşembe günü Kaş merkezde seramonik start ile başlayan Rally AntIphellos heyecanı 30 Nisan Pazar günü ralli pilotlarının toplam 356 km’lik mücadelesinin ardından yine Kaş merkezde sona erdi. Yazı: Transanatolia Medya Fotoğraflar: Özhan Özde - Alkım Saraç

::MOTORSPORLARI::

RALLY ANTIPHELLOS

010 yılından beri uluslararası ralli organizasyonları arasında yerini kanıtlamış olan Transanatolia Rally Raid tarafından düzenlenen Rally Antiphellos, Likya dönemine kadar uzanan tarihe ev sahipliği yapmış coğrafyada profesyonel ve yarı profesyonel pilotların katılımına uygun olarak hazırlanmış parkurda, Kaş Belediyesi, Kaş Kaymakamlığı’nın desteği ile gerçekleşti. Teknik ve güvenlik şartlarına uygun olarak hazırlanmış motosiklet, ATV, SSV ve otomobillerin katılımı ile gerçekleşen orgazinasyonu Rally Motosiklet kategorisinde; 1.Serkan Özdemir, 2. Ejder Erişti, 3.Koray Özkaplan bitirirken, Rally ATV kategorisinde; 1.Ömer Göksel, 2.Süleyman Tasar, 3.Korkut Çaçar, Rally SSV kategorinde; 1. Ekin Vural/ Arda Oluçoğlu, 2.Burak Çağdaş Çağlar/ Ertuğrul Danişment, 3. Alper Gürener/ Korman Çetinsoy, Rally Otomobil kategorisinde 1. Cem Aytaç/ İrfan Topçu, 2. Halim Kahveciler/ Ramadan Uzun, 3.Göksel Macila/ Doğu Gürsesler podyum gördü.

::MOTORSPORLARI::

100

RALLY ANTIPHELLOS

101

::MOTORSPORLARI::

102

RALLY ANTIPHELLOS

103

::MOTORSPORLARI::

RALLY ANTIPHELLOS

Raid kategorisinde yarışan pilotlardan Gündüz Hakan Savaşer motosiklet kategorisini birinci olarak bitirirken, Ali Başekinci ikinci ve Serkan Tekdurmaz üçüncü olarak bitirdi. Yine Raid Otomobil kategorisinde yarışan Burak Ahmet Çepni Vedat Bozan birinci, Hüseyin Türkel – Turgay Düzcü ikinci, Haluk Kutay – Ali Kutay üçüncü olarak bitirdi. Raid ATV kategorisinde ise Murat Nalçakan birinci oldu. Ayrıca, en genç katılımcı ödülünü Ali Kutay, en iyi kadın motosiklet ödülünü Gökçen Kabaş, en iyi kadın

104

otomobil ekibi ödülünü ise Yeşim Nur Mantaş/ Pınar Çelikel aldı. Kaş Belediye Başkanı, Sayın Halil Kocaer ve Kaş Kaymakamı, Sayın Bilgihan Bayar’ın derece elde eden ralli pilotlarına ödüllerini vermesinin ardından Rally Antiphellos sona erdi.

Kaş Belediye ve Kaş Kaymakamlığı’nın büyük desteği, yerli ve yabancı pilotların katılımı ile gerçekleşen, ülke turizmi ve ekonomisine katkı sağlamayı hedefleyen Rally Antiphellos 2018 yılında yine Kaş’tan start alacak.

105

::MOTORSPORLARI::

TÜRKİYE TRIAL ŞAMPİYONASI – BURSA

Bursa Nilüfer’de AYDOFF Zirvede

Kısa adı BASK olan Bursa Alternatif Sporlar Kulübü tarafından Nilüfer Belediyesi katkılarıyla düzenlenen Türkiye Trial Şampiyonası ikinci yarışı 20-21 Mayıs tarihlerinde Balat Atatürk Ormanı’nda gerçekleştirildi. Yazı ve Fotoğraflar: TOSFED Media

106

107

::MOTORSPORLARI::

TÜRKİYE TRIAL ŞAMPİYONASI – BURSA

ursalı sporseverlerin yoğun ilgisi altında geçen organizasyon her 2 gün de heyecan bir an olsun eksik olmadı. 4 sporcu ve 2 araçtan oluşan takımların mücadelesini yarışı takip eden izleyiciler nefeslerini tutarak takip ettiler. Detoro ile yarışan Ali Fuat BilginMehmet Emir ile yine DeToro kullanan Seda Özkutlu-Şah Haydar Argaç ekiplerinden oluşan AYDOFF Trial Team’in ilk sırada tamamladığı yarışın ikincisi Land Rover Discovery TD5 ile Selim Ustaoğlu-Oktay Gündoğdu ve Land Rover Defender 90 ile Onur Kırayoğlu-İhsan Pekyayla’dan oluşan Magnum Motorsports ikinciliği elde etti. 24 sporcu 12 araç ve 6 takımın mücadelesinde, genel klasman üçüncülüğünü kazanan ise Adnan Ofluoğlu-Selçuk Akan ve Atilla Çakır-Oğuz Kaan Öztürk’ten oluşan AVC Osmanlı takımı oldu. 2017 Türkiye Trial Şampiyonası üçüncü yarışı, 15-16 Temmuz tarihlerinde Düzce Offroad Kulübü DOSOD tarafından Düzce’de organize edilecek.

108

109

::MOTORSPORLARI::

TÜRKİYE OFF-ROAD ŞAMPİYONASI – ARDEŞEN

Ardeşen’de Yağış Ekipleri Zorladı

2017 Türkiye Offroad Şampiyonası ikinci yarışı 20-21 Mayıs tarihlerinde Ardeşen Offroad Kulübü (ARDOFF) tarafından Çaykur ve Spor Toto katkılarıyla Rize’de organize edildi. Yazı ve Fotoğraflar: TOSFED Media

110

111

::MOTORSPORLARI::

TÜRKİYE OFF-ROAD ŞAMPİYONASI – ARDEŞEN

öre halkının büyük ilgisi altında gerçekleştirilen organizasyon yoğun yağış nedeniyle ağırlaşan parkurda yarışan ekipleri oldukça zorladı. Nissan Pathfinder ile Gökhan İçen-Arda Aslan ekibinin liderliğiyle sonuçlanan 2 günlük mücadeleyi, Jeep Cherokee ile Mustafa SaraySamet Zurnacı ekibi ikinci sırada tamamladı. Yarışın genel klasman üçüncüsü Opel Frontera ile CemalCemil Akagündüz ekibi olurken takımlar birinciliğini 54 REDLINE TEAM elde etti. Yarışın Sınıf 1 birincisi Ömer Kundakçı-Servet Gül olurken, Sınıf 2 birincisi Nihat Keskin-Yasemin Biber Toker, Sınıf 3 birincisi Gökhan İçen-Arda Aslan ve Sınıf 4 birincisi de Mustafa Saray-Samet Zurnacı ekibi oldular. 2017 Türkiye Offroad Şampiyonası’nda ikinci ayak 0809 Temmuz tarihlerinde 54 Otomobil Sporları Kulübü tarafından Sakarya’da düzenlenecek.

112

113

::MOTORSPORLARI::

TÜRKİYE OFF-ROAD ŞAMPİYONASI – SİNOP

Off-Road Sezonu Boyabat’ta Açıldı 2017 Türkiye Offroad Şampiyonası’nda sezon açılışı 29-30 Nisan 2017 tarihlerinde Sinop’un Boyabat ilçesinde yapıldı. Kısa adı SİNOFF olan Sinop Offroad Kulübü tarafından Sinop Valiliği, Boyabat Kaymakamlığı, Boyabat Belediye Başkanlığı ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü katkılarıyla gerçekleştirilen 1. ayak yarışlarında 48 sporcu ve 24 araç start aldı... Yazı ve Fotoğraflar: TOSFED Media

114

115

::MOTORSPORLARI::

TÜRKİYE OFF-ROAD ŞAMPİYONASI – SİNOP

Nisan Cumartesi günü şehir merkezi eski otogar önünden verilen seremoni start ile başlayan organizasyonun ilk günü Tayyareci Nuri Bey etabı, ikinci günü ise Şehit Ömeroğlu Mustafa etabında mücadele eden ekipler parkuru dolduran çok sayıda sporsevere de heyecanlı anlar yaşattı. Suzuki Vitara ile Mustafa AkınEmre Köksalan ekibi yarışın genel klasman birinciliğine ulaşırken, ikinciliği elde eden ekip yine Suzuki Vitara ile Engin Başkurt-Şükrü Mindiloğlu oldu. Yarışın genel klasman üçüncülüğü ise Nissan

116

Pathfinder ile Kenan Özsoy-Hüseyin Uyar kazandı.Sınıf 1’de Edip Yaşar Kurtoğlu-Murat Timuçin Doğan, Sınıf 2 Engin Başkurt-Şükrü Mindiloğlu, Sınıf 3’de Cemil Islıkçı-Suat Çelik ve sınıf 4’te de Kenan Özsoy-Hüseyin Uyar birincilikleri paylaştılar. Engin Başkurt, Gökhan İçen ve Mustafa Saray’dan kurulu 54 Redline Team’in birinci olarak 2.000 TL’lik TOSFED teşvik ödülünü kazandığı takımlar klasmanında Kenan Özsoy ve Kemal Özsoy’dan kurulu Evliyaoğlu Team ikinciliği ve Edip Yaşar Kurtoğlu ile Fehmi Bağcı’dan oluşan Trakoff Çorlu Belediyesi takımı üçüncülüğü elde etti.

117