Otomobil News - Mart 2017 by mehmet erel

HAYALLERİNİZE NE KADAR G

Yeni Civic 1.5 L VTEC T

E ULAŞMAK İÇİN GÜÇLÜSÜNÜZ?

c Sedan RS Turbo. 182 PS.

editör Merhaba,

Otomobil News sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık otomobil kültürü dergisidir.

Her yıl heyecanla beklenen Cenevre Otomobil Fuarı yine ardında muhteşem modeller bıraktı. Honda’nın efsane Type R’ı da bunlardan birisi. 320 HP güce ve 400 Nm torka sahip olan Type R, 2,0 litrelik turbo benzinli motoruyla adından sıkça söz ettirecek gibi görünüyor. Tabi sadece teknik özellikleri değil, dış görünümü de muhteşem. Bu ay size bir de sürprizimiz var. Motosiklet fuarının ardından “Motosiklet News” isimli özel bir motosiklet eki hazırlamaya karar verdik. Motosiklet kataloğu niteliğindeki bu özel sayı çok kısa bir süre sonra yayında olacak. Motosiklet News’u mevcut platformlarımız üzerinden download edip, arşivleyebileceksiniz. Amacımız, özellikle trafiğin yoğun olduğu şehirlerde pratik ve hızlı bir alternatif olan motosikletlere biraz daha fazla dikkat çekebilmek. Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere…

Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com Görsel Yönetmen Yılmaz Mermer

Lorem ipsum dolor sit

Reklam Rezervasyon amet, Cenk Yılmaz consectetuer adipiscing elit, cenk.yilmaz@erelmedya.com

Mehmet Erel

mehmet.erel@erelmedya.com

Fotoğraf Editörü: Mert Kocabaş Test Editörleri: Kanat Kale Sinan Akad Katkıda Bulunanlar: Cenk Ceylan Efe Yerce Ertuğrul Ersin Gül İpek Kurthan Tarakçıoğlu Osman Yavuz Serdar Gökalp Hukuk Danışmanı Av. Mustafa Açıkgöz 0532 340 46 57 Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sok. No:1 Helenium Twins Sitesi B-Blok D:69 Kartal – İstanbul T: 0216.909 84 53 (pbx) M: iletisim@erelmedya.com

Buradayız... otomobilnews.com /otomobilnews /otomobilnews

otomobilnews

刀攀渀愀甀氀琀吀䄀䰀䤀匀䴀䄀一䠀愀礀愀琀㄁渀愀欀㄁弁㄁渀㄁Ⰰ 搀甀爀甀弁甀渀戀攀氀椀爀氀攀爀⸀

㐀䌀漀渀琀爀漀氀吀攀欀渀漀氀漀樀椀猀椀⼀夀‫ﰀ‬欀猀攀欀礀漀氀琀甀琀甀弁椀椀渀㐀琀攀欀攀爀氀攀欀琀攀渀洀愀渀攀瘀爀愀欀愀戀椀氀椀礀攀琀椀䴀甀氀琀椀ⴀ猀攀渀猀攀匀椀猀琀攀洀椀⼀㔀昀愀爀欀氀㄁洀漀搀搀愀Ⰰ 㔀昀愀爀欀氀㄁猀‫ﰀ‬爀‫ﰀ‬弁搀攀渀攀礀椀洀椀㄀⸀㘀搀䌀椀㄀㘀戀最䔀䐀䌀洀漀琀漀爀猀攀攀渀攀ἁ椀刀攀渀愀甀氀琀吀䄀䰀䤀匀䴀䄀一瘀攀爀猀椀礀漀渀氀愀爀㄁渀㄁渀礀愀欀㄁琀琀‫ﰀ‬欀攀琀椀洀椀攀渀愀稀㌀Ⰰ㐀氀琀⼀㄀欀洀Ⰰ 攀渀昀愀稀氀愀㔀Ⰰ㄀氀琀⼀㄀欀洀㬀漀爀琀愀氀愀洀愀䌀伀㈀猀愀氀㄁洀㄁攀渀愀稀㤀㔀最⼀欀洀Ⰰ 攀渀昀愀稀氀愀㄀㄀㠀最⼀欀洀ᤠ搀椀爀⸀ 䴀漀搀攀氀 ‫ﰀ‬稀攀爀椀渀搀攀欀椀愀欀猀攀猀甀愀爀氀愀爀椀氀攀猀愀琀㄁氀愀渀氀愀爀昀愀爀欀氀㄁氀㄁欀最猀琀攀爀攀戀椀氀椀爀⸀ 䄀礀爀㄁渀琀㄁氀㄁戀椀氀最椀眀眀眀⸀爀攀渀愀甀氀琀⸀挀漀洀⸀琀爀ᤠ搀攀⸀

爀攀渀愀甀氀琀⸀挀漀洀⸀琀爀

otomobilnews

İÇİNDEKİLER MART 2017

Türkiye’nin otomobil e-dergisi

. . Yenilik

Renault Alpine

Lansman

Peugeot Expert Türkiye’de

Test SÜRÜŞÜ

Hyundai Tucson 1.6 GDI Turbo 4x2 DCT

Motorsporları

Castrol Ford Team Türkiye Yeniden Avrupa’da

Honda Type R

Yenilik

Honda Type R

Yenilik

Alfa Romeo Stelvio

Yenilik

Suzuki Swift

Yenilik

Renault Alpine

Yenilik

Hyundai i30 SW

Yenilik

Mitsubishi Eclipse Cross

Konsept

Peugeot Instinct Concept

Lansman

Peugeot Expert Türkiye’de

Güncel

Macan’a 440 Hp’lik Motor

Test Sürüşü

Hyundai Tucson 1.6 GDI Turbo 4x2 DCT

Test Sürüşü

Volvo S90

Motorsporları

Castrol Ford Team Türkiye Yeniden Avrupa’da

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Yeni

Honda Ty Yüzünü Gösterdi Honda, 2017 Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni Type R modelinin seri üretim halinin dünya tanıtımını gerçekleştirdi. Yeni Honda Type R 320 HP güce ve 400 Nm torka sahip 2,0 litrelik turbo benzinli motoruyla son derece iddialı bir performans vaat ediyor. Heyecan uyandıran dinamik ve gösterişli tasarımıyla dikkat çeken yeni Honda Type R, Honda’nın İngiltere tesislerinde üretilecek ve 2017 Ekiminde satışa sunulacak.

YENİLİK Honda Type R

ype R

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Yeni Type R, yeni Honda Civic Hatchback modelinin teknik yapısından yararlanıyor. Honda mühendisleri yüksek performans beklentilerini karşılamak üzere teknik yapıyı kapsamlı bir şekilde revize ettiler.

ünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden Honda, 2017 Cenevre Otomobil Fuarında yeni Type R’ı tanıttı. Seri üretime hazır haliyle sergilenen yeni Honda Type R, daha önceki modelleri gibi Type R geleneğine bağlı kalarak yüksek performanslı kompakt hatchback sınıfının en dinamik ve en hızlı otomobillerinden biri olmayı sürdürecek.Yeni Type 10

R, yeni Honda Civic Hatchback modelinin teknik yapısından yararlanıyor. Honda mühendisleri yüksek performans beklentilerini karşılamak üzere teknik yapıyı kapsamlı bir şekilde revize ettiler. Kullanılan yüksek dayanımlı hafif alaşım malzemeler sayesinde yeni Type R’ın burulma direnci önceki nesil ile kıyaslandığında yüzde 38 oranında arttırıldı. Motor gücünün tekerleklerde neden olduğu baskının direksiyo-

na yansımanı azaltmak ve daha dinamik bir sürüş karakteri elde etmek üzere standart Civic Hatchback modelinin MacPherson tipi ön süspansiyonu elden geçirilirken yeni bağımsız arka süspansiyonun çapraz bağlantıları da güçlendirildi. Birçok ödül alan önceki nesilde kullanılan 2,0 litrelik VTECTURBO benzinli motor yeni Type R’da da kullanılıyor.

YENİLİK Honda Type R

otomobilnews TĂźrkiyeâ&#x20AC;&#x2122;nin otomobil e-dergisi

YENİLİK Honda Type R

Elden geçirilen motor 320 HP güç ve 400 Nm tork üretiyor. Motor işletim sistemi, gaz emirlerine daha çabuk cevap verecek ve daha dinamik bir sürüş sunacak şekilde yeniden programlandı. Motorun üretmiş olduğu güç altı vitesli manuel şanzıman üzerinden tekerleklere aktarılıyor. Yüksek performanslı kullanımlar göz önüne alınarak aerodinamik açıdan da optimize yeni Honda Type R’da hava akışını iyileştirmek üzere düz bir ze-

min, geniş hava girişleri, daha hafif çamurluklar ve havayı akıcı bir şekilde ileten tasarımıyla yeni spoyler olmak üzere önlem paketi devreye giriyor. Aerodinamik açıdan yere basma kuvvetiyle kaldırma kuvveti arasındaki ideal dengeyi tesis eden yeni Honda Type R yüksek hızlarda mükemmel bir diz gidiş kararlılığı sergiliyor. Yeni Type R için geliştirilen ve kullanım şekline göre sürücüye araç ayarlarını değiştirme

imkanı sunan sürüş modları kullanım kolaylığını destekliyor. ‘Comfort’, ‘Sport’ ve ‘+R’ olmak üzere farklı sürüş modları sunan sistem, seçilen sürüş moduna bağlı olarak amortisör sertliğini, direksiyon sertliğini ve gaz tepkilerini ayarlıyor. 10’uncu nesil Civic Hatchback ile birlikte Honda’nın İngiltere tesislerinde Temmuz ayında üretimine geçilmesi planlanan yeni Honda Type R, 2017 Ekim ayında satışa sunulacak. 13

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Hızlı bir model atağına kalkan Alfa Romeo’nun Giulia modelinden sonra ikinci önemli atağını temsil eden Stelvio’nun Avrupa tanıtımı, 87. Cenevre Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirildi. Yüz yılı aşkın, köklü bir geçmişe sahip olan İtalyan markası Alfa Romeo’nun ilk SUV modeli; markaya has tasarımı sportif ve dinamik görünümü ile premium SUV pazarına tamamen yeni bir soluk getiriyor. ‘Alfa Ruhu’nu yansıtan özellikler ilk kez bir SUV modelde bir araya gelirken zengin donanım, kaliteli işçilik ve malzemeyle güçlü motorlar aracı tamamlıyor. Alfa Romeo logolu ilk SUV olan Stelvio, 2017 yılının son çeyreğinde ülkemizde de lüks otomobil severlerin beğenisine sunulacak.

YENİLİK Alfa Romeo Stelvio

Alfa Romeo Stelvio

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

lfa Romeo geçtiğimiz Kasım ayında Los Angeles’ta Quadrifoglio versiyonuyla ilk kez gün ışığına çıkardığı Stelvio’nun tüm versiyonlarının tanıtımı için 87. Cenevre Otomobil Fuarı’nı seçti. Stelvio, Stelvio Super ve Stelvio Business olmak üzere üç farklı versiyonu tanıtan Alfa Romeo, fuarın en çok dikkat çeken markaları arasında yer almayı başardı. Markanın ilk SUV modelinin satışlarına 2017 yılında başlanırken, Stelvio ülkemiz yol16

larına yılın son çeyreğinden itibaren çıkmaya başlayacak. Şubat ayında Alfa Romeo Ailesi’ne katılan Giulia’dan sonra Stelvio’nun da ülkemiz pazarına girmesi ile markanın ürün gamı tamamlanmış olacak. Tüm Alfa Romeo modelleri gibi, markanın ilk SUV modeli olan Stelvio da heyecan uyandıran bir sürüş deneyimi, yüksek performans ve son derece dinamik bir tasarımla rakiplerinden ayrışıyor. Alfa Romeo Stelvio, orta boy premium SUV segmentinin kurallarını yeniden

yazmayı hedefliyor. Stelvio ismini, İtalya’nın en yüksek dağ geçidi olan “Passo dello Stelvio”dan alıyor. Bu sebeple bu geçidin yer aldığı 20 kilometreyi aşan ve 75’ten fazla keskin virajlı 38 numaralı karayolunun marka için ikonik bir anlamı da mevcut. Alfa Romeo Stelvio bu yolun tadını çıkartmak üzere üstün sürüş keyfini, İtalyan tarzı ve çok yönlü kullanım özellikleri ile benzersiz bir deneyime dönüştürüyor. Stelvio, Alfa Romeo geleneğine uygun olarak ideal ağırlık dağılı-

YENİLİK Alfa Romeo Stelvio

mı, sınıfının en direkt direksiyon sistemi, AlfalinkTM sistemi de dâhil en ileri teknolojiye sahip yürüyen aksam ve spor otomobilleri kıskandıran sürüş dinamikleriyle öne çıkıyor. Şaftta kullanılan karbon fiber, motor, yürüyen aksam, motor kaputu, çamurluklar, kapılar ve bagaj kapağında kullanılan alüminyum gibi ileri teknoloji ürünü malzemelerin söz konusu üstün sürüş dinamiklerine katkısı büyük. Standart olarak sunulan dört tekerlekten çekiş sistemi Q4 üstün yol tutuş özelliklerini beraberin-

de getirirken isteğe bağlı olarak mekanik kilitli arka diferansiyel sipariş edilebiliyor. Sadece yüksek performans ve üstün yol tutuş noktasında iddialı olmakla kalmayan Stelvio yolculukları keyifli hale dönüştüren geniş ve konforlu yaşam alanıyla yolcularını şımartıyor. Yüzyılı aşkın bir tasarım geleneği ile Alfa Romeo Stelvio stil ile performansı mükemmel bir uyumla harmanlıyor. Uzunluğu 468 cm, genişliği 216 cm ve yüksekliği 167 cm olan Stelvio, sahip olduğu ölçülerle güçlü, dinamik

ve kompakt bir yapı sergiliyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de Alfa Romeo bu karışımı; mükemmel gövde orantıları, yalın hatlar ve kaliteli detayları bir arada kullanarak başarıyor. Tasarımcılar bu temel felsefeyi kullanarak markanın geleceğe dönük tasarım dilini müjdeleyen yeni Giulia’ya hayat vermişlerdi. Şimdi ise Giulia’nın tasarımını SUV boyutlarına uyarlayarak yeniden yorumladılar ve Stelvio’ya hayat verdiler. 17

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Markanın aşağıya kadar uzanan ön ızgaraya sahip karakteristik burun tasarımı marka aidiyetine vurgu yapıyor. Önden arkaya doğru yükselerek güçlenen omuz çizgisiyle belirgin çamurluk kuşakları kaslı ve güçlü bir görünüm sunarken kapı panellerindeki gölge oyunları dinamizme vurgu yapıyor. Spor otomobillere has, arka tamponun altını dolduran difüzör ve difüzöre entegre egzoz çıkışları güç ve performansa atıfta bulunurken arka tasarımdaki sportifliği tavan spoyleri tamamlıyor. Alfa Romeo Stelvio seçkin, zarif ve kaliteli iç mekânıyla orta boy premium SUV dünyasına İtalyan

misafirperverliğini getiriyor. Dış tasarımda olduğu gibi iç tasarımda da şık ve sportif bir mimari kullanıyor. Kaliteli malzemelerle ve birinci sınıf bir işçilikle şekillendirilen iç mekânda; deri, ahşap ve kumaş olmak üzere farklı malzemeler birbirini tamamlayan mükemmel bir uyum ortaya koyarken geniş ve ferah yaşam alanı yolculukları keyfe dönüştürüyor. Yüksek oturma pozisyonu yola hâkim bir sürüş sunarken, yeni Alfa DNA’nın da katkısıyla Stelvio bir Alfa Romeo spor otomobilinden beklenen sürüş keyfini sunuyor. Çift bölgeli iklimlendirme sistemi veya donanım seviyesine bağlı olarak 8, 10 veya Harman Kar-

don imzalı 14 hoparlörle donatılan Alfa Connect bilgi ve eğlence sistemi gibi donanımlar araç içi yaşam konforunu daha da arttırıyor. Orta konsolun en üst noktasında sürücünün görüş alanında konumlandırılan ve Magneti Marelli ile birlikte geliştirilen entegre 3D navigasyonlu yüksek çözünürlüklü ekranın boyutu Alfa Connect versiyonuna bağlı olarak 6,5 inç veya 8,8 inç olmak üzere değişkenlik gösteriyor. Derine gömülü yuvarlak hız ve devir göstergesinin ortasında bulunan ve donanıma bağlı olarak 3,5 inç veya 7 inç büyüklüğe sahip olan TFT ekran sürüşle ilgili bütün temel bilgileri sürücünün

YENİLİK Alfa Romeo Stelvio görüş hizasında sunuyor. Sürücü otomobil ara yüzüne ait iki adet yuvarlak kumanda düğmesi aynı zamanda Alfa DNA ve Alfa Connect sistemlerine kolay erişim sağlıyor. Sadece geniş bir yaşam alanı sunmakla kalmayan Alfa Romeo Stelvio 525 litre ile hacim sınıfının en büyük bagajını kullanıma sunuyor. Sekiz farklı açılma seviyesine sahip olan ve doğrudan Alfa Rotary seçim düğmesinden ayarlanan elektrikli bagaj kapağı kullanım konforunu destekleyen ekipmanlardan sadece biri. Alfa Romeo Stelvio donanım seviyesine göre standart veya opsiyonel olarak sunulan birçok gü-

venlik sistemiyle donatılıyor. En önemli sistemlerden biri olarak Entegre Fren Sistemi (IBS) öne çıkıyor. Stabilite kontrol sistemiyle geleneksel hidrolik fren sistemini bir arada kullanan yenilikçi elektromekanik sistem sayesinde çok daha hızlı anlık fren tepkimesi ve rekor seviyede fren mesafesi elde edilebiliyor. Olası bir çarpışma tehlikesi algıladığında sürücü sesli olarak uyaran ve ardından fren yapan Çarpışma Uyarı Sistemi, Yaya Algılama özelliğine sahip Otonom Acil Durum Fren Sistemi ve aracın içinde bulunduğu şeridin dışında istem dışı olarak çıkması halinde sürüyücü uyaran Şerit Takip Sistemi sürüş güvenliğini sağlayan sistemler-

den bazıları. Arka Çapraz Yol Tespit Sistemine sahip Kör Nokta Uyarı Sistemi aracın her iki tarafından kör noktayı sürekli olarak gözlemliyor ve olası bir çarpışma potansiyeli söz konusu olduğunda sürücüyü uyarıyor. Aktif Hız Sabitleme sistemi ise araç hızını trafik koşullarına göre ayarlıyor. Alfa Romeo Stelvio satış başlangıcıyla birlikte heyecan verici tasarımını ve üstün yol tutuş özelliklerini tamamlayan biri turbo benzinli, diğeri turbo dizel olmak üzere iki farklı motor seçeneğiyle sunuluyor. 2.0 litrelik turbo benzinli motor 280 HP güç üretirken 2.2 litrelik turbo dizel motor 210 HP güç üretiyor. Tamamen yeni 2.0 litrelik turbo benzinli motor MultiAir elektrohidrolik supap kontrolü, ikisi bir arada turbo ve 200 bar ile çalışan yüksek basınçlı direkt enjeksiyon sistemi gibi teknolojilerin de katkısıyla bütün devir bandı boyunca yüksek çalışma karakteri ve gaz emirlerine çabuk cevap veren bir yapı sergiliyor. 2.250 d/d’da 400 Nm tork üreten motor sınıfının en iyi yakıt verimliliğini sunarken aynı zamanda 5.7 saniye ile sınıfının en iyi 0-100 km/s hızlanma değerine imza atıyor ve 230 km/s maksimum hıza imkân tanıyor. Yeni nesil alüminyum dört silindirli motor ailesine mensup motorların her ikisi de modern teknolojinin bütün nimetlerinden faydalanıyor. Stelvio’nun yenilikçi ve güvenilir motorları grubun motor teknolojisinin gelmiş olduğu en son noktayı temsil ediyor. Benzinli motor Termoli ve dizel motor ise Pratola Serra fabrikasında olmak üzere her iki motor da İtalya’daki tesislerde sadece 19

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Alfa Romeo motorlarına tahsis edilen alanlarda en gelişmiş teknolojik süreçler ve yöntemlerle üretiliyor. Motorların her ikisi de performans ve yakıt ekonomisi bakımından sınıfının en iyi değerlerini sunuyor. Stelvio SUV’un sportif karakterine uygun performansı sağlayan motorların her ikisi de gücünü 8 kademeli otomatik şanzıman ve Q4 dört tekerlekten çekiş sistemi üzerinden tekerleklere aktarıyor. Hızlı ve sarsıntısız vites geçişleriyle dikkat çeken otomatik şanzıman Alfa DNA moduna bağlı olarak vites değiştirme hızını, konforunu optimize ederken yakıt tüketimiyle CO2 emisyon salınımı da düşürmeye yardımcı oluyor. Şanzıman ayrıca direksiyon kolonuna entegre vites değiştirme kolcuklarıyla manuel vites değiştirme imkanı da sunuyor. İlerleyen dönemlerde ürün gamı 200 HP gücünde 2.0 litrelik turbo benzinli ve 180 HP gücünde 2.2 litre turbo dizel motorla tamamlanacak. Her iki motor seçeneği 8 kademeli otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemi Q4 ile kombine edilecek. 180 HP gücündeki 2.2 litrelik turbo dizel motor ayrıca arkadan itişli de sipariş edilebilecek.

mını göz önünde bulunduruyor. Ağırlık da sürüş keyfine etki eden önemli faktörlerden biri olarak dikkat çekiyor.. Ağırlık faktörüne büyük bir hassasiyetle yaklaşan Alfa Romeo mühendis ve tasarımcıları hafif ve ileri teknoloji ürünü malzemeler kullanıyor. Sadece yürüyen aksam veya motor kaputu, çamurluklar, kapılar ve bagaj kapağı gibi karoser parçalarında kullanılan alüminyum malzemeyle sınırlı kalmayan hafif ve teknolojik malzemelerin kullanımı karbon fiber şaft örneğinde olduğu gibi uç noktalara taşınıyor. Ağırlık kadar süspansiyon geometrisi de üstün sürüş dinamikleri ve sürüş keyfi açısından önemli bir faktör. AlfalinkTM bu noktada çok büyük bir sorumluluk üstleniyor. Yarı sanal direksiyon miline sahip yeni çift salıncaklı ön süspansiyon hızlı ve kesin direksiyon tepkilerini beraberinde getiriyor. Arka aksta Alfa Romeo’nun patentli dört buçuk kollu bağımsız süspansiyonu görev yapıyor. Böylece yeni Alfa Romeo Stelvio virajlarda üstün yanal tutunma ve kıvrak sürüş dinamikleri sunuyor. Üstün sürüş dinamikleri ve sürüş keyfi sınıfının en direkt alışan 12.0 oranlı direksiyon sistemiyle tamamlanıyor.

Alfa Romeo Stelvio tasarımcılarının başlıca hedeflerinden biri, maksimum sürüş zevki sağlamaktı. Bu başarıyı tesis etme noktasında en önemli faktörlerden birini ise ön ile arka aks arasındaki ideal ağırlık dağılımı oluşturuyor. Bu, Alfa Romeo mimari geleneğinin en güçlü yönlerinden birini oluşturuyor. Alfa Romeo mühendisleri bunun için ağır üniteleri mümkün olduğunda araç merkezine kaydırıyor ve malzeme kullanımında ağırlık dağılı20

Alfa Romeo Stelvio her tür yol şartların üstün yol tutuş ve atak sürüş dinamikleri sunuyor. Üstün yol tutuş ve atak sürüş dinamikleri noktasında önemli bir rol üstlenen dört tekerlekten çekiş sistemi Q4 sadece sürüş güvenliğini tesis etmekle kalmıyor, aynı zamanda arkadan itişli bir otomobili sürüş keyfini de sunuyor. Alfa Romeo’nun özel teknik gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanan aktif transfer kutusu ve ön diferansiyel hafif ve kom-

pakt gövde yapısıyla yüksek tork yönetimini hızlı ve ektin bir şekilde gerçekleştiriyor. Yol şartlarını ve lastiklerin tutunma seviyesini sürekli denetleyen Q4 motorun torkunu ön ile arka aks arasında yine yol şartlarına ve lastiklerin tutunma gereksinimine göre ayarlıyor. Q4 ile donatılan Alfa Romeo Stelvio normal sürüş şartlarında arkadan itişli bir otomobil gibi hareket ediyor ve torkun tamamını arka aksa iletiyor. Arka aks tekerleklerinin tutunma sorunu yaşamasıyla birlikte tork yüzde 50’ye varan bir oranla ön aksa aktarılıyor. Opsiyonel olarak sunulan mekanik kilitli arka diferansiyel her tür yol koşulunda yol tutuşu arttırmak üzere yola en çok tutunan tekerleğe daha fazla tork aktarıyor.

YENİLİK Alfa Romeo Stelvio

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Yenİ Suz

YENİLİK Yenİ Suzuki Swift

zuki Swift

Ürün gamını yenilemeye devam eden Suzuki, Baleno ve kompakt SUV pazarının en popüler modellerinden Vitara’nın ardından 2017 Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarında kompakt sınıfın en popüler modellerinden Swift’in yeni neslinin Avrupa lansmanını gerçekleştirdi.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

apon otomobil üreticisi Suzuki, bu yıl 87’incisi düzenlenen Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni Swift’in Avrupa tanıtımını gerçekleştirdi. Kompakt otomobil üretiminde uzmanlaşan ve bu konudaki iddiasını ürettiği otomobillerle ortaya koyan Suzuki, Swift ile mücadele edeceği segmentte fark yaratacak. 1950 yılından bu yana kompakt otomobil üretiminde uzmanlaşan Suzuki, önümüzdeki 100 yıl boyunca sürdürülebilir büyümeyi desteklemek amacıyla küresel ölçekte başlattığı “SUZUKI NEXT 100” orta vadeli yönetim planını hayata geçirdi. Satışa sunulduğu günden bu yana 5,3 milyon kişiye ulaşan Suzuki Swift, Swift DNA’sından ödün vermeden modern bir tasarım ortaya koyuyor. Yeni Suzuki Swift sürücüye sürüş keyfi, sürüş konforu ve sürüş güvenliği olmak üzere her alanda daha fazlasını sunma çabası içinde olan otomotiv endüstrisindeki en son gelişmeleri bünyesinde barındırıyor. Geleneksel Swift DNA’sına sadık bir yapıya sahip olan yeni nesil Suzuki Swift; yeni tasarımı, yüksek verimlilik seviyesine sahip motorları, performansı arttıran hafif gövdesi ve gelişmiş güvenlik teknolojileriyle benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Yeni Suzuki Swift Avrupai tasarım, çevik ve atak sürüş özellikleri ve sportif olduğu kadar kullanışlı bir iç mekân gibi özelliklerle öne çıkıyor. Yeni Suzuki Swift bir önceki modele göre 20 mm daha geniş bir dingil mesafesi sunuyor. Artan dingil mesafesi daha geniş yaşam alanı ve daha geniş bagaj hacmini müjdeliyor. Hacmi 54 litre artarak 265 litreye ulaşan bagaj güncel Swift ile kıyaslandığında 40 mm daha geniş yapısıyla çok daha kullanışlı bir yapı sergiliyor. Yeni Suzuki Swift 24

YENİLİK Yenİ Suzuki Swift

güncel nesil ile kıyaslandığında birçok alanda evrim niteliğinde bir gelişme kaydetmiş durumda. Öncüsüne oranla 120 kg daha hafif*1 bir yapıya sahip olan yeni Suzuki Swift; %5 daha fazla yakıt verimliliğine sahip Dualjet motor, %3 daha sessiz yapı, %8 daha aerodinamik gövde, 0,4 metre daha kısa dönüş yarıçapı, arka koltuklarda 23 mm daha fazla dikey ve yanal baş mesafesi, ön koltuklar arasında 20 mm daha fazla boşluk ve %25 daha fazla bagaj hacmi gibi özelliklerle öne çıkıyor. Sadece 840 kg*2 boş ağılıkla yeni Suzuki Swift benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Hassas direksiyon sistemiyle bol virajlı yollarda yüksek sürüş keyfi sunan yeni Suzuki Swift aynı zamanda düz gidiş stabilitesiyle sürüş güvenliğine katkı sağlıyor. 90 HP gücündeki 1.2 Dualjet ve 112 PS gücündeki 1.0 Boosterjet olmak üzere yüksek verimlilik seviyesine sahip motorlar etkileyici bir performansla düşük tüketim değerle-

rini aynı potada eritiyor. Yeni Swift Suzuki’nin kamera ve lazer sensörlerle çalışan gelişmiş ileri algılama sistemini*3 kullanılan ilk Suzuki modeli olarak öne çıkıyor. Sistem otonom Acil Durum Fren Desteği, Şeritten Çıkma Uyarısı ve Uzun Far Yardımcısı da dahil gelişmiş güvenlik fonksiyonlarını beraberinde getiriyor. Sistemde ayrıca Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemini desteklemek üzere milimetrik dalga radarı da yer alıyor. Avrupa’da Yeni Suzuki Swift’in Nisan 2017’den itibaren satışa sunulması planlanmaktadır. Modern tasarımıyla bulunduğu ortamda dikkatleri üzerine çeken yeni Suzuki Swift bunu yaparken geleneksel Swift karakterinden de ödün vermiyor. Tasarımcılar yeni Suzuki Swift’e hayat verirken tamamen yeni, ancak bilindik bir otomobil tasarlama düşüncesiyle hareket ettiler. Modern tasarım detayların dikkat çektiği yeni Suzuki Swift 25

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

ana hatlarıyla karakteristik Suzuki Swift özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Böylece geçmişten gelen Swift geleneği modern tasarım detaylarıyla geleceğe taşınıyor. Yeni Suzuki Swift 3.840 mm uzunluğu, 1.735 mm genişliği, 1.495 mm yüksekliği (dört tekerlekten çekişli versiyonlarda 1.520 mm) ve 2.450 mm dingil mesafesiyle son derece kompakt boyutlar sergiliyor. Güçlü omuz çizgisi, siyah A sütunları, dikey konumlu ön farlar ve arka stop lambaları birbiriyle bütünleşen mimarisiyle akıcı bir tasarım çizgisini beraberinde getiriyor. Tasarım detayları kadar alçalan ve genişleyen gövde de daha kaslı ve güçlü bir görünümü beraberinde getiriyor. Geniş ve aşağıya kadar inen ön radyatör ızgarası kadar ön tampondaki formlar da sportif dinamizme vurgu yapıyor. A ve B sütunlarında kullanılan siyah kaplamalar kadar C sütununa gizlenen arka kapı kolları da sportif dinamizmi tamamlayan detaylardan. Ön farlarda ve arka stop lambalarında kullanılan LED aydınlatma birimleri ise modern bir görünüm beraberinde getiriyor. Siyah kontürlü LED ön farlar ve en-

tegre LED park lambaları modern bir görünümü sunmakla kalmıyor aynı zamanda kullanılan ileri teknolojiyi gözler önüne seriyor. Yatay bölümlü arka stop lambalarında da LED aydınlatma birimleri kullanım buluyor. 7 farklı gövde rengi dışında iki farklı çift renk alternatifine de sahip olan yeni Suzuki Swift’te 15 kapaklı jantlar dışında 16 inçlik alaşımlı veya parlak alaşımlı jant alternatifi sunuluyor. Dış tasarımda olduğu gibi yeni Suzuki Swift’in iç tasarımına da sportiflik v e dinamizm temaları hâkim. Sürücünün görüş alanında olacak şekilde yüksekte konumlandırılan gösterge paneli siyah zeminli kadranları ve kırmızı-beyaz aydınlatmasıyla sportif bir görünüm sunarken konsolun farklı noktalarına büyük bir titizlikle uygulanan beyaz ve saten krom detayların oluşturduğu konsept kalite algısını yükseltiyor ve görsel bir şölen sunuyor. Derine gömülü büyük çaplı hız ve devir göstergesinin içine hararet ve yakıt göstergesi entegre edilmiş durumda. 5 derece kadar sürücüye dönük tasarlanan orta konsol, D formlu direksiyon simidi ve güçlü bel ve

YENİLİK Yenİ Suzuki Swift

Siyah kontürlü LED ön farlar ve entegre LED park lambaları modern bir görünümü sunmakla kalmıyor aynı zamanda kullanılan ileri teknolojiyi gözler önüne seriyor. Yatay bölümlü arka stop lambalarında da LED aydınlatma birimleri kullanım buluyor.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

baldır destekleriyle vücudu saran koltuklar kabin içindeki kullanım ergonomisini arttırırken dış tasarımdaki sportif dinamizmi tamamlıyor. 4,2 İnç büyüklüğündeki renkli TFT LCD ekran araca ait bilgileri sürücüye iletiyor. Orta konsolu domine eden 7 inç büyüklüğünde dokunmatik ekranlı bilgi ve eğlence sistemi; Bluetooth®, MP3/WMA/ ACC, USB ve SD kart*1 desteğiyle yolculukları keyfe dönüştürüyor. Sistem uyumlu akıllı telefonlarda Apple CarPlay, Android Auto™ veya MirrorLink™ desteği de sunuyor. Sürücünün elinin altında olacak şekilde orta konsolun altında konumlandırılan iklimlendirme kontrol paneli LED aydınlatmasıyla iç mekandaki modern ve sportif tasarımı destekliyor. Müşterilere benzersiz bir sürüş deneyimi sunmak için yeni Swift’i Japonya’da tasarlamanın ve geliştirmenin yeterli olmadığını bilen Suzuki, Avrupalı tüketicilerin

beklentilerini karşılamak üzere Avrupa yollarında testler yaparak şasi ve yürüyen aksam ayarlarını bu testlerden elde edilen verilerle optimize etti. Ocak 2016’da İngiltere ve Almanya’da başlayan testler boyunca 10.000 km’nin üzerinde yol testi gerçekleştiren mühendisler 90 farklı süspansiyon alternatifini Almanya’nın otoyolları ve yüksek rakımlı Alp dağlarının bol virajlı yolları da dahil farklı yol şartlarında test etti. Yeni Suzuki Swift hafif, ancak bir o kadar da rijit bir gövde yapısını beraberinde getiren yeni ‘HEARTECT’ platformdan yararlanıyor. Kullanılan bileşenler ve olası bir çarpışma anında oluşan enerjiyi sönümleyen şasi mimarisi yüksek çarpışma güvenliğini beraberinde getiriyor. Takviyelerin azaltılmasını mümkün kılan bu mimari sayesinde güvenlik ve rijitlikten ödün vermeden son derece hafif bir yapı elde edilebiliyor. 840 kg* ağırlığa sahip

yeni Suzuki Swift güncel Swift ile karşılaştırıldığında 120 kg daha hafif bir ağırlığa sahip. Yakıt tüketimini düşürme noktasında çok büyük bir etken olan söz konusu hafif yapı aynı zamanda üstün sürüş dinamiklerine de beraberinde getiriyor. Bunun dışında alt gövde bileşenlerinin optimizasyonuna tek tek odaklanmak yerine optimizasyonu bir bütün olarak ele almak gürültü ve titreşimleri azaltırken aynı zamanda sürüş konforunu da arttırıyor. Şasi gibi yeni yürüyen aksam da güvenlik ve rijitlikten ödün vermeden hafif bir yapıya odaklanıyor. Swift’in direkt çalışan karakteristik direksiyon sisteminin de katkısıyla atak sürüş dinamikleri ve üstün sürüş konforu beraberinde geliyor. Konforla yol tutuşu aynı potada eriten süspansiyon geometrisi üstün yol tutuş özellikleriyle sürüş güvenliğinden ödün vermeden yüksek sürüş keyfi ve yol konforu sunuyor.

Suzuki’nin kompakt sınıf araçlar için geliştirmiş olduğu Akıllı Hibrit Araç (SHVS-Smart Hybrid Vehicle by Suzuki) teknolojisi ile yakıt tüketimi ve emisyon değerleri daha da düşüyor. SHVS her iki motor seçeneğinde de sunuluyor. Sistem bünyesinde bulunan entegre marş jeneratörü jeneratör ve elektromotor görevi üstlenirken sistem 12 volt lityum-iyon pillerle destekleniyor.

YENİLİK Yenİ Suzuki Swift Yeni Suzuki Swift, 1.2 Dualjet ve 1.0 Boosterjet olmak üzere her biri yüksek verimlilik seviyesine sahip iki adet küçük hacimli benzinli motorla üretiliyor. Giriş seviyesi olarak sunulan sıralı dört silindirli, çok nokta enjeksiyonlu atmosferik 1242 cc’lik motor 90 HP güç ve 120 Nm tork üretiyor. Sıralı üç silindirli, direkt enjeksiyonlu turbo beslemeli benzinli motor ise 998 cc hacimden 112 PS güç ve 170 Nm (otomatik şanzımanlı versiyonda 160 Nm) tork değerleriyle son derece atak ve dinamik bir sürüş performansı vaat ediyor. 1.2 Dualjet motorda manuel şanzıman dışında hızlı ve seri vites geçişlerine sahip CVT şanzıman sunulurken 1.0 Boosterjet motorda 6 kademeli bir otomatik şanzıman alternatifi bulunuyor. Ayrıca 1.2 Dualjet motor versiyonunda dört tekerlekten çekiş sistemi de sunuluyor. Her iki motor da düşük yakıt tüketimi ve emisyon değerleriyle çevre

dostu bir yapı sergiliyor. Suzuki’nin kompakt sınıf araçlar için geliştirmiş olduğu Akıllı Hibrit Araç (SHVS-Smart Hybrid Vehicle by Suzuki) teknolojisi ile yakıt tüketimi ve emisyon değerleri daha da düşüyor. SHVS her iki motor seçeneğinde de sunuluyor. Sistem bünyesinde bulunan entegre marş jeneratörü jeneratör ve elektromotor görevi üstlenirken sistem 12 volt lityum-iyon pillerle destekleniyor. Yakıt tüketimini arttıran ilk hareket veya ara hızlanma anında içten yanmalı motoru destekleyen elektromotor fren anında oluşan kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren jeneratör tarafından besleniyor ve böylece yakıt tüketimini ve bununla birlikte emisyon salınımını da düşürüyor. Yeni Suzuki Swift 1.2 Dualjet motor ve manuel şanzıman kombinasyonuyla 100 km’de ortalama 4,3 litre yakıt tüketirken SHVS ile yakıt tüketimi 4,0 lt/100 km’ye düşüyor ve

CO2 emisyon salınımı ise 98 gr/ km’den 90 gr/km’ye düşüyor. Gelişmiş sürüş destek sistemleriyle üst seviyede sürüş güvenliği Sadece yüksek güvenlik seviyesine sahip bir gövde sunmakla kalmayan ve donanım anlamında da modern teknolojinin bütün nimetlerinden yararlanan yeni Suzuki Swift gelişmiş sürüş destek sistemleriyle sürücü ve beraberindeki yolcuların güvenliğini en üst seviyeye çıkartıyor. Yeni Suzuki Swift; Lastik Basınç Kontrol Sistemi, Yokuş Kalkış Desteği*, Panik Fren Uyarısı, Elektronik Stabilite Programı, yayaların yaralanmasını önleyen gövde ve Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemi, TECT (Total Effective Control Technology) darbe emici gövde ve 6 adet havayastığı olmak üzere son derece geniş kapsamlı güvenlik ekipmanlarıyla donatılıyor.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Renault Alpine, Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk seri üretim otomobili olan A110’un ilk gösterimini gerçekleştirdi. Alpine’in hafiflik, çeviklik ve performans şeklinde özetlenebilecek zamansız ilkelerini bir araya getiren iki koltuklu bu spor coupé, A110 ‘Berlinette’ modelinin gerçek anlamda ruhunu taşıyor. A110, Dieppe’deki Alpine fabrikasında üretiliyor ve Avrupa’da 2017’nin sonlarında pazara sunuluyor olacak. İngiltere ve Japonya’da ise 2018’den itibaren satışa sunulacak. Alpine, spor otomobili segmentinde tek bir taahhüdü yerine getirmek üzere geri dönüyor: Sürüş Keyfi…

AlpIne için önemli tarihler 1955: Société des Automobiles Alpine kuruldu. A106 lanse edildi. 1962: Alpine A110 1971: Monte Carlo rallisinde ilk zafer. 1973: Alpine, Uluslararası Üreticiler Şampiyonasını kazandı. Renault Grubu tarafından iktisap edildi. 1976: Alpine A310 V6 1978: Alpine Le Mans’ı kazandı. 1985: Alpine GTA 1991: Alpine A610 1995: Alpine üretimi durdu 2012: Alpine otomobil projesi duyuruldu 2015: Le Mans’da Alpine Célébration lansmanı 2016: Alpine’in yeniden lansmanı 30

YENİLİK Renault Alpine

Geri Dönüyor

Alpine

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

110 sadece 1080 kg’lık boş ağırlığı (opsiyonlar hariç) ile kelimenin tam anlamıyla ultra-hafif. Otomobilin kompakt boyutları (4178mm uzunluk, 1798mm genişlik ve 1252mm yükseklik), optimal ağırlık dağılımı (%44 ön/ %56% arka) ve düşük ağırlık merkezi sayesinde üst düzeyde ataklık elde edildi. Özellikle de Alpine’in nam saldığı 60’larda ve 70’lerde dağ yollarını tırmanırken gösterdiği ataklık işte bu sayede sağlandı. Alpine’in kütlesi de aracın merkezi etrafında toplandı: örneğin yakıt deposu ön aksın arkasında ve motor da arka aksın önünde konumlandırıldı. Böylelikle sürücü kendisini otomobille adeta tek vücut gibi hissedebiliyor. A110, Renault-Nissan İttifakı tarafından ortaklaşa geliştirilen 4 silindirli, 1.8 litrelik ve turbo şarjlı yepyeni bir motorla donatıldı. Alpine ve Renault Sport mühendisleri bu motoru Alpin’e özel hale getirdiler: bu amaç doğrultusunda özel hava girişi, turbu şarj, egzoz sistemi ve motor ayarı kullanıldı. Motorun maksimum gücü 185kW/252PS ve maksimum tork değeri de 320Nm. Tüm bu değerler sadece 1080 kg’lık boş ağırlığı ile bir araya geldiğinde A110’un 4.3 kg/PS’lik kusursuz güç/ ağırlık oranı (233PS/t) ortaya çıkıyor. Böylelikle de 0 - 100 km/saat hızlanması sadece 4.5 saniye sürüyor. Motor 7 vitesli, yaş kavramalı Getrag DCT şanzımanla eşleştirildi. Dişli oranları da Alpine’in her zaman optimum performans göstermesi bakımından özel ola32

YENİLİK Renault Alpine rak ayarlandı. A110’da üç farklı sürüş modu bulunuyor (Normal, Spor, Pist). Bu modlarda motor ve şanzıman ayarları, direksiyon, ESC, egzoz sesi ve sürücü göstergeleri ilgili sürüş koşuluna (ve tabii ki sürücünün ruh haline) uygun biçimde adapte ediliyor. Araçta rüzgâr tünelinde denenip test edilen yarış otomobillerine benzer biçimde bir düz zemin kullanıldı. Kusursuz hatlar ve eşsiz performans arayışındaki Alpine mühendisleri A110’un aerodinamik özelliklerini en üst düzeye çıkarmak için yarış otomobilleri dünyasına odaklandılar. A110’un 250km/saatlik azami hıza erişmesi ve arka spoilere ihtiyaç duyulmaksızın pürüzsüz ‘Alpine’ profilini muhafaza etmesi bu sayede mümkün oluyor. Ön tamponda yer alan hava girişleri ön tekerlek yuvalarının önünde adeta bir perde oluşturuyor; ve böylece ön tekerleklerin etrafındaki hava akışı iyileştirilmiş ve direnç azaltılmış oluyor. A110, hem modern bir tasarıma sahip hem de bir “Alpine” olarak hemen göze çarpıyor. Modern tasarım dilini, malzemelerini ve teknolojilerini A110 Berlinette’i efsane haline dönüştüren ebat, biçim ve profil özellikleriyle harmanlıyor. Aracın ön kısmındaki bir birinden bağımsız dört adet full LED gündüz sürüş ışıkları ve kaputun merkezi ‘omurgası’ açık bir şekilde Alpine DNA’sını gözler önüne seriyor. Otomobilin yan profili tasarımın verimliliğini gösteriyor: teknik parçaların etrafını sıkıca saran gövde bir yandan aracın ayak izini en aza indirirken öte yandan performansı en 33

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

A110 günlük hayatta kullanılmaya uygun olduğu gibi pistlerde kullanılmaya da elverişli. Alpine A110 Première Edition sayılı üretilmiş bir limited edition versiyonu ve sadece bin 955 adet üretilecek. Bin 955 rakamı Jean Redele’nin Alpine’i lanse ettiği yıla gönderme yapıyor.

YENİLİK Renault Alpine üst düzeye taşıyor. Arkada ise ‘X’ biçimli LED kuyruk lambaları ve dinamik sinyal lambaları otomobile son derece modern bir görüntü katıyor. Yatık ve aracı saran arka cam ise Alpine’in geçmiş modellerini anımsatıyor. A110’un iç mekânında ise minimalist, hafif bir tasarımla birlikte konforlu bir sürüş pozisyonu hemen göze çarpıyor. Pürüzsüz doğal işlenmiş deri, yapısal alüminyum ve karbon lifi gibi kaliteli malzemeler sürücüye ve yolcuya üst düzey sürüş keyfi vaat ediyor. A110 günlük hayatta kullanılmaya uygun olduğu gibi pistlerde kullanılmaya da elverişli. Alpine A110 Première Edition sayılı üretilmiş bir limited edition versiyonu ve sadece bin 955 adet üretilecek. Bin 955 rakamı Jean Redele’nin Alpine’i lanse ettiği yıla gönderme yapıyor. Alpine Première Edition için öngörülen fiyat Fransa’da 58.500

Euro ve İsviçre’de 64.000 İsviçre Frangı. A110’un tasarım ve mühendislik işleri Fransa’da Renault Grubu’nun Guyancourt’daki Technocentre’ında ve Renault Sport’un Les Ulis’deki mühendislik merkezinde gerçekleştirildi. Bütün A110’lar Dieppe’deki Alpine fabrikasında üretilecek. Dieppe fabrikası 1969’da Jean Redele tarafından kuruldu ve o günden beri bütün Alpine nesilleri orada üretildi. Alpine üretimi 90’larda durdurulduğundan Dieppe fabrikası Renault Sport ve Clio V6, Espace ve şu anda Clio RS gibi diğer Renault Grubu modellerini üretti. Buna ek olarak, Dieppe fabrikası Formula Renault 2.0’ı da üretiyor. Yeni Alpine A110’un teslimatları 2017’nin sonlarına doğru şu ülkelerde başlayacak: Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Polonya, Portekiz, İspanya, İsviçre. Ayrıca İngiltere ve Japonya’daki (sağdan direksiyon) teslimatlar ise 2018’de başlayacak.

Dieppe fabrikası 1969’da Jean Redele tarafından kuruldu ve o günden beri bütün Alpine nesilleri orada üretildi. 35

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Hyundai i30 Hyundai’nin 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanını yapacağı Yeni i30 Wagon’un resmi fotoğrafları yayımlandı. Hyundai i30 Wagon, modern çizgilerini sportif ve dinamik hatlarla birleştirerek station wagon modellere farklı bir bakış açısı getiriyor.

YENİLİK Hyundai i30 Wagon

Wagon

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

yundai’nin Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanını gerçekleştireceği Yeni i30 Wagon’un resmi fotoğrafları uzun bir bekleyişten sonra nihayet yayımlandı. Özellikle aileler tarafından tercih edilmesi beklenen yeni otomobilin modern ve sportif çizgileri aslında genç kullanıcılara da göz kırpıyor. Klasik ve geleneksel station wagon modellerin aksine, daha zarif ve çok yönlü kullanım yapısıyla dikkat çeken otomobil, LED gündüz ve normal farları, aşağıya doğru kıvrılan motor kaputu ve yeni basamaklı ızgarasıyla güçlü bir ön bölüme sahip. Segmentinin en büyük bagaj hacmine sahip modellerinden biri olan Yeni i30 Wagon, 602

litreyle (maksimum 1.650 lt) çok yönlü kullanım özelliği sunuyor. Şık bagaj tasarımı, beş kapılı kardeşiyle benzerlik gösterse de aslında C sütunundan itibaren tamamen farklı bir model olduğunu ilk bakışta belli ediyor. Hyundai i30 Wagon’un toplam uzunluğu 4,585 mm (5 kapılı versiyon: 4,340 mm), yüksekliği 1,465 mm (tavan rafı ile 1,475 mm) ve genişliği de 1,795 mm. Aracın dingil mesafesi 2,650 mm olarak verilirken bu rakam beş kapılı versiyonla aynı. Hyundai, Yeni Nesil i30 Wagon için en son aktif güvenlik ve bağlantı özelliklerini sunarak teknolojiyi en iyi şekilde kullanmış oluyor. Hyundai i30 Wagon, Acil Fren Destek Sistemi

YENİLİK Hyundai i30 Wagon

Hyundai i30 Wagon, sınıfında ilk kez geliştirilen kablosuz şarj teknolojisi ile bir adım öne çıkıyor. Yeni otomobilde sunulan bu sistem sayesinde akıllı telefonlar, 8 inç dokunmantik ekranlı multimedya sistemi ile kablosuz olarak şarj edilebiliyor.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Hyundai i30 Wagon’un motor seçenekleri de beş kapılı versiyonla aynı. Verimliliği ve tepkiyi artıran küçültülmüş turbo şarjlı motorlardan oluşan seçenekler ise özellikle düşük yakıt tüketimi için geliştirildi.

(AEB), Yorgunluk Tespit Sistemi (DAA), Uzun Far Asistanı (HBA), Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSD), Akıllı Hız Sabitleyici (ASCC), Arka Çapraz Trafik Uyarısı (RCTA) ve Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi (LDWS) ile birlikte sınıfının en iyi standart etkin güvenlik donanımlarını sunuyor. Hyundai i30 Wagon, sınıfında ilk kez geliştirilen kablosuz şarj teknolojisi ile bir adım öne çıkı40

yor. Yeni otomobilde sunulan bu sistem sayesinde akıllı telefonlar, 8 inç dokunmantik ekranlı multimedya sistemi ile kablosuz olarak şarj edilebiliyor. Yeni i30’un beş kapılı versiyonunda da sunulan bu sistemle beraber ayrıca Apple CarPlay, Android Auto ve LIVE Services gibi dijital teknolojiler de aracın yenilikçi özelliklerinden bazılarını oluşturuyor. Hyundai i30 Wagon’un motor se-

çenekleri de beş kapılı versiyonla aynı. Verimliliği ve tepkiyi artıran küçültülmüş turbo şarjlı motorlardan oluşan seçenekler ise özellikle düşük yakıt tüketimi için geliştirildi. İki yeni benzinli motorla beraber ( 1.4 lt T-GDI ve 1.4 lt MPI) bir adet de 1.6 litrelik turbo dizel motor bulunuyor. 136 beygir gücüne sahip bu dizel motor 6 ileri manuelin yanı sıra Hyundai’nin 7 ileri çift kavramalı şanzımanı DCT ile de satışa sunulacak.

YENİLİK Hyundai i30 Wagon

İki yeni benzinli motorla beraber (1.4 lt T-GDI ve 1.4 lt MPI) bir adet de 1.6 litrelik turbo dizel motor bulunuyor. 136 beygir gücüne sahip bu dizel motor 6 ileri manuelin yanı sıra Hyundai’nin 7 ileri çift kavramalı şanzımanı DCT ile de satışa sunulacak.

otomobilnews

Mitsubish Eclipse Cr TĂźrkiyeâ&#x20AC;&#x2122;nin otomobil e-dergisi

hi ross

YENİLİK Mitsubishi Eclipse Cross

2017 Cenevre Otomobil Fuarı, Mitsubishi Motors’un yeni jenerasyon otomobillerinin ilki olan yeni kompakt SUV otomobili Eclipse Cross’un dünya prömiyeri ile değişimin başlangıcı olacak.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Keskin görünümü ve maskülen hatlarının yanı sıra, benzersiz bir sürüş deneyimi sunacak olan Eclipse Cross, Mitsubishi Motors’un yeni dizayn felsefesinin startını verirken, içinde bulunduğu SUV segmentine yenilikçi özellikler getirecek.

YENİLİK Mitsubishi Eclipse Cross

itsubishi Motors’un özellikle Avrupa’da tamamen bir “SUV” markası olma yolundaki yeni marka yapılanmasını ve konumlandırmasını destekleyen Eclipse Cross, markanın ASX ve Outlander ile yarattığı müşteri kitlesini genişleterek, öne çıkan kusursuz dizaynı, benzersiz sürüş dinamikleri ve inovatif detayları ile markanın hedef kitlesine yepyeni bir yön verecek. Keskin görünümü ve maskülen hatlarının yanı sıra, benzersiz bir sürüş deneyimi sunacak olan Eclipse Cross, Mitsubishi Motors’un yeni dizayn felsefesinin startını verirken, içinde bulunduğu SUV segmentine yenilikçi özellikler getirecek. Eclipse Cross, markanın 40 yıllık SUV uzmanlığı, 80 yıllık 4x4 geçmişi ve 30 yıllık All-Wheel-Control teknolojisini arkasına alarak Mitsubishi Motors’un yeni ürün yolculuğunu başlatmış oluyor. Mitsubishi Motors, yeni konumlandırmasının ilk adımını Eclipse Cross ile atarken, tamamen bir SUV oyuncusu olma yolundaki yeni ürün stratejisini de bu otomobille kanıtlamış olacak. Bu bağlamda, yeni Eclipse Cross, Mitsubishi Motors’un ürün gamında ASX ve Outlander’ın yanına yerleşerek, markanın zaten mevcut olan SUV ürün gamındaki yerini alacak. Keskin hatlara sahip coupe-vari SUV tasarımı, Japon mühendisliği kalitesi, benzersiz sürüş dinamikleri ve yenilikçi özellikleri ile Eclipse Cross yeni müşterilerin dikkatini çekecek. Mitsubishi Motors’un Eclipse Cross ile başlattığı yeni ürün gamı yolculuğu, 45

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Mitsubishi Motors’un geçtiğimiz üç yıl boyunca konsept XR PHEV II, konsept eX ve konsept GT-PHEV otomobillerinde sergilediği gösterişli ve otantik görsel kimliğin oluşturduğu yeni global tasarım stratejisi Eclipse Cross’a uygulandı. açık bir şekilde yeni otomobil için seçilen isme de yansıtılmış. Eclipse Cross, ismini Mitsubishi Motors’un 1989 ve 2012 yılları arasında Amerika’da satılan ve çok sevilen Eclipse spor otomobilinden alıyor. Güneş tutulması sırasında ortaya çıkan göz alıcı parlaklıktan esinlenerek, inovatif bir sürecin sonucunda geliştirilen yoğun parlak metalik kırmızı renk araca adını veren unsurlardan bir diğeri olarak görülüyor. Mitsubishi Motors’un geçtiğimiz üç yıl boyunca konsept XR PHEV II, konsept eX ve konsept GT-PHEV otomobillerinde sergi46

lediği gösterişli ve otantik görsel kimliğin oluşturduğu yeni global tasarım stratejisi Eclipse Cross’a uygulandı. Dinamik hatlara ve atletik çizgilere sahip Eclipse Cross’da Mitsubishi Motors’un yeni görsel kimliği “Dynamic Shield”i daha çarpıcı hale getirmek için LED farları ve gündüz farları daha yükseğe yerleştirilirken, sis farları ve sinyal lambaları daha aşağıda bulunuyor. Coupe-vari keskin hatlara sahip Eclipse Cross, kama şeklindeki kemer çizgisi, arka kısmında yer alan ve öne doğru eğik olan C sütunundan çıkan sıra dışı V çizgisi ve kaslı arka çamurlukları

ile heybetli ve dikkat çekici çizgilere sahip. Mitsubishi Motors, yeni marka konumlandırmasını desteklemek için, Eclipse Cross ile başlayarak ürün gamındaki her bir ürünün kalitesini artırmayı hedefliyor. Gerek ürünün dışında gerekse iç tasarımındaki malzeme seçimi, kaplamalar, dokumalar ve renkler bu konumlandırma ile paralel olacak şekilde seçildi. Eclipse Cross için özel olarak geliştirilen yarı transparan kırmızı rengi ilk olarak göze çarpıyor. Eclipse Cross’un gümüş ve deri detaylar ile karbon ve piyano siyahının hakim olduğu iç kabini dikkat çekiyor. Mitsubishi Motors

YENİLİK Mitsubishi Eclipse Cross

Eclipse Cross’un, 1,5 turbo benzinli motor, 6 ileri vitesli manuel şanzıman veya CVT şanzıman ile 4x2 ve 4x4 versiyonları olacak. 2,2 litre turbo dizel motor ise 8 ileri otomatik şanzıman ile 4x4 araçlarda sunulacak. Rijit gövde yapısına sahip Eclipse Cross’da iyi kalibre edilmiş süspansiyon sistemi, aktif sapma kontrolü ile birleştirilmiş Sürekli Dört Çeker Sistemi (S-AWC) bulunuyor. günümüzün ihtiyaçlarını göz önüne alarak Eclipse Cross’da bir çok yeni teknolojik çözümler sunuyor. Orta konsola yerleştirilen touchpad kontrol mekanizması sayesinde sürücü, müzik sistemi ve akıllı telefon fonksiyonlarını pozisyonunu değiştirmeye gerek kalmadan minimal göz hareketleri ile kontrol edebiliyor. Eclipse Cross’da ayrıca sürücünün hız, adaptif hız sabitleme sistemi, çarpışma önleyici uyarı sistemi, şerit takip uyarı sistemi gibi bilgileri takip edebileceği Head up Display (Direksiyon üzeri gösterge ekranı) bulunuyor. 2,670 mm dingil mesafesine, 1,805 mm genişliğe

ve 4,405 mm uzunluğa sahip Eclipse Cross, ayarlanabilir arka koltukları ve panoramik cam tavanı ile yolcularına havadar ve geniş bir iç hacim sunuyor. Sessiz çalışan motoru ve geliştirilmiş ses yalıtımı ile keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Eclipse Cross’un, 1,5 turbo benzinli motor, 6 ileri vitesli manuel şanzıman veya CVT şanzıman ile 4x2 ve 4x4 versiyonları olacak. 2,2 litre turbo dizel motor ise 8 ileri otomatik şanzıman ile 4x4 araçlarda sunulacak. Rijit gövde yapısına sahip Eclipse Cross’da iyi kalibre edilmiş süspansiyon

sistemi, aktif sapma kontrolü ile birleştirilmiş Sürekli Dört Çeker Sistemi (S-AWC) bulunuyor. Eclipse Cross, ayrıca adaptif hız sabitleyici, çarpışma önleme sistemi, şerit takip uyarı sistemi, kör nokta uyarı sistemi, hareketli nesne algılama sistemi, çevre görüş sistemi, elektronik park freni gibi gelişmiş güvenlik özellikleri ile donatıldı. Mitsubishi Motors, yeni nesil kompakt SUV otomobili Eclipse Cross’u, Avrupa’da Türkiye pazarı ile aynı anda Aralık ayında satışa sunacak. 47

otomobilnews TĂźrkiyeâ&#x20AC;&#x2122;nin otomobil e-dergisi

Peugeot Instinct Concept 50

KONSEPT Peugeot Instinct Concept

Kim çevresiyle iletişim halinde olan, tarzıyla fark yaratan ve bulunduğu her ortamda dikkat çeken bir otomobil hayal etmez? Kullanıcısını anlayan, onu çok iyi tanıyan ve her isteğini öngören bir otomobil? Dahası onunla gerçekten uyum içinde çalışıp, benzersiz bir deneyim sunan bir otomobil? Peugeot bu konuya tek kelime ile yaklaştı: Özgürlük. Sürüş modunu ve beraberindeki hisleri seçme özgürlüğü. Hareket özgürlüğü. Peugeot bunları, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkarttığı “Instinct Concept” ile ifade ediyor. 51

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

eugeot Instinct Concept ‘özgürlük’ anahtar kelimesi ile tasarlandı: sürüş modunu seçme özgürlüğü ve hareket özgürlüğü. Otonom sürüş özelliğine sahip olan Peugeot Instinct Concept eşzamanlı olarak markanın sürüş keyfi konusundaki kararlılığını da bünyesinde barındırıyor. Peugeot Instinct Concept, sahip olduğu özelliklerle kullanıcısının beklentilerini ve gereksinimlerini en iyi şekilde karşılıyor. Otonom sürüş özelliğine sahip otomobiller, bir sonraki otomotiv devrimi olarak öne çıkıyor. Her üretici bu özelliği gelecekte sunabilir. Aradaki fark ise bunu nasıl sunacağı ile ortaya çıkacak. Bir otomobil, ilk kez kullanıcısının 52

veri bulutu ile bağlantı kurmasını sağlayan Samsung “ARTIK Cloud” nesnelerin internet (I.o.T) platformuyla donatılıyor. Mobilite kavramına tamamen yeni bir boyut getiren Peugeot Instinct Concept bağlanabilirlik özelliğine sahip her tür akıllı cihaz ile mükemmel bir uyum içinde çalışabiliyor. Araç, kullanıcının akıllı telefonu, akıllı saati veya evdeki akıllı otomasyon sistemindeki veriyi entegre ediyor. Ev, ofis veya eğlence için bir dizi yeni kullanım özellikleri sunan Peugeot Instinct Concept kullanıcıya günlük yaşamındaki davranışları sorunsuz ve kolay bir şekilde yerine getirme imkanı sunuyor. Peugeot Instinct Concept iki farklı aktif sürüş modu (Drive Boost or

Drive Relax) ve iki farklı otonom sürüş modu (Autonomous Sharp or Autonomous Soft) olmak üzere toplam dört farklı sürüş modu alternatifi sunuyor. Peugeot’nun uyarlanabilir i-Cockpit’i otonom sürüş özelliğine sahip aracın gereklerini yerine getirmek üzere yolcu kabinini yeniden yorumluyor. Ekran arayüzleri, seçilen sürüş moduna veya kullanıcı profiline bağlı olarak sürüş öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılandırılabiliyor. Sürücü, Peugeot Instinct Concept’in kontrolünü her koşulda elinde tutabiliyor. Otonom sürüş modunda sürücü orta konsoldaki i-Device üzerinden araca komut verebiliyor veya araca manevra yaptırabiliyor.

KONSEPT Peugeot Instinct Concept

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Peugeot Instinct Concept geleceğe ışık tutan, tamamen fütüristik ve yenilikçi bir sportif station tasarımı ortaya koyarken akıcı çizgiler aracın aerodinamik tasarımına vurgu yapıyor. Peugeot Instinct Concept tasarlanırken doğadan ve insanlardan ilham alındı. İnsanlar kendi çevrelerinden öğrendikleriyle yaşamlarını şekillendiriyor. Peugeot Instinct Concept de benzer şekilde kullanıcının profilini oluşturmak için derin öğrenme teknolojisini kullanıyor. Nesnelerin interneti altyapısı sunan Samsung “ARTIK Cloud” her gün kullanılan 54

akıllı cihazlarla bağlantı kuruyor ve veriler topluyor. Söz konusu veriler akıllı saat, akıllı telefon ve sosyal medya üzerinden toplanıyor. Sistem ayrıca akıllı televizyon, audio streaming, akıllı ev çözümleri, bilgisayar ve diğer cihazlara erişim sağlamak üzere eve bağlanabiliyor. Her gün kullanıcı ile birlikte olan ve düzenli olarak kullandığı güzergahları veya en sevdiği yerlere nasıl gittiğini bilen otomobil de oldukça değerli bir bilgi kaynağı. Peugeot ve veri bilim şirketi Sentiance, veriyi anlamlı kılacak şekilde işliyor ve her kullanıcının

profilini tanımlıyor. Dinamik olan analiz sürekli olarak gelişmeye devam ediyor. Bu, Peugeot Instinct Concept’in kullanıcının ihtiyaçlarını ve arzularını karşılamak üzere mimarisini önceden ayarlayabilmesi anlamına geliyor. Örneğin hava durumu ve trafik koşullarını da göz önünde bulunduran aracın navigasyon sistemi ile günlük ajandanız senkronize olurken hedefe zamanında ulaşmak için evden 15 dakika kadar daha erken çıkılması gerektiğini tavsiye edebiliyor. Veya Focal marka ses sistemi kullanıcının evde dinlediği müzik parçasını

KONSEPT Peugeot Instinct Concept araçta çalmaya devam edebiliyor. Ayrıca kullanıcının motoru çalıştırmasıyla evin kapısı otomatik olarak kilitleniyor. Kullanıcının spor salonundan çok yorgun çıktığı bir günde kullanıcının akıllı telefonu ile bağlantı halinde olan Peugeot Instinct Concept otomatik olarak Autonomous Soft sürüş moduna geçebiliyor. Böylece kullanıcı eve dönerken dinlenebiliyor. Araç eve yaklaşırken evin bahçe ışıkları yolu aydınlatmak üzere yanıyor. Bir önceki gün sporun yeterli olmaması halinde araç kullanıcısına ofisten 10 dakika kadar yürüme mesafesi uzaklıkta park etmeyi öneriyor ve kullanıcısının egzersiz yapmasını sağlıyor. Kullanıcının bir sonraki randevusunun önce otoyol ve ardından bol virajlı bir karayolu olmak üzere karma güzergahta olması halinde güzergahın otoyol bölümünü Autonomous Sharp sürüş modunda kat eden araç, sürücüye dinamik ve keyifli bir sürüş yaşatmak üzere yolun bol virajlı bölümünde Drive Boost sürüş moduna geçiş yapıyor. Otomobil kullanıcı için benzeri görülmemiş bir sürüş deneyimi sunuyor. Aracın yaşam alanı her bir seyahati kolaylaştıracak şekilde tasarlanıyor. Otomobil, sürüş modu, koltuk ve arayüz ayarları, ortam aydınlatması, ses sistemi ve benzeri olmak üzere birçok özelliği önceden ayarlıyor. Bununla birlikte sürücü manuel sürüş ile otonom sürüş arasında seçim yapma noktasında tamamen özgür tutuluyor. Kullanım kolaylığı sağlamak üzere dört farklı sürüş modu sunuluyor. Drive Boost dinamik bir sürüş deneyimi için tasarlanmış durumda. Drive Relax sürüş modu ise sürücüyü desteklemek

üzere gelişmiş sürüş destek sistemlerini kullanıyor. Autonomous Soft sürüş modu tamamen konfor odaklı bir yapıya sunuyor. Yolculuklar biraz daha uzun sürebilir, ancak bu kullanıcıya bir film izlemek, okumak veya

dinlenmek için zaman tanıyor. Autonomous Sharp sürüş modu ise zamanı en verimli şekilde kullanarak yolculuk sürelerini optimize ediyor. Bugüne kadar sunulan konseptlerde otonom sürüş özelliğine sahip araçlara elit ve ulaşılması zor bir imaj verilmişti. 55

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Bu gibi ürünler, ürün gamının tepe noktası olarak lanse edilirken, tamamen sürücü odaklı tasarlanıyordu. Peugeot’nun vizyonu tamamen farklı bir yaklaşım sergiliyor. Otonom sürüş olabildiğince çok kullanıcıya ulaşmalı ve yarar sağlamalı. Peugeot bu düşünceden hareketle Duyarlı i-Cockpit adlı yenilikçi ve uyarlanabilir bir yaşam alanı tasarladı. Sürücü kabini, manuel sürüş ve otonom sürüş modları arasında geçiş yaparken dönüşüyor. Kompakt direksiyon simidi ve şalter tipi düğmelere ev sahipliği yapan panel ön konsola doğru katlanırken eşzamanlı olarak gaz pedalı pedal yuvasına doğru gizleniyor. O anki sürüş modundan bağımsız olarak sürücü araç üzerinde kontrol sahibi olabiliyor. i-Device orta konsoldaki 9,7 inçlik ekranın yanında konumlandırılıyor ve kullanıcıya istediği zaman aracı kumanda etme imkanı sunuyor. Kullanıcının öndeki aracı geçmek veya Soft modundan Sharp moduna geçiş yapmak için hafifçe dokunması yeterli oluyor. Manuel sürüş modunda hologramlı gösterge paneli araç hızı, PHEV enerji kullanımı ve pil seviyesi gibi verileri gösterirken, dijital geri görüş fonksiyonu sürücüye kör noktada bir aracın olup olmadığını bildiriyor. Otonom sürüş modunda bu özellikler dışında gidilen mesafe veya kalan mesafe gibi bilgiler de gösteriliyor. Sürücü bu modda dinlenebiliyor. Sürüş moduyla birlikte kabin içindeki ambiyans da değişiyor. Göstergelerdeki bilgiler dışında, koltuk pozisyonları, aydınlatma ve ses seçenekleri de 56

sürüş moduna bağlı olarak değişiyor. Peugeot duyarlı I-Cockpit her bir yolcuya özel bir alan sunuyor. Her bir yolcunun rahat olduğundan emin olmak için koltuklarda havacılık tasarımından esinleniyor. Minder, sırtlık ve başlık olmak üzere vücudun koltuğa temas ettiği her nokta tek tek ele alınıyor. Alüminyum ile güçlendirilen koltuk minderi sabit tutuluyor. Koltuk sırtlığı ise hareketli bir Y ekseni ile şekillendiriliyor. Yolcular dinlemek üzere yatay veya film izlemek veya çalışmak üzere dik olmak üzere diledikleri oturma pozisyonunu seçebiliyor. Yolcuların her biri geniş bir hizmet yelpazesi sunan ve sesli yanıt sistemiyle çalışan kişisel asistan vasıtasıyla otomobil ile iletişim kurabilirken, örneğin sinema için koltuk seçimi yapabiliyor veya çevrimiçi sinema bileti satın alabiliyor. Kabin içinde kullanılan malzemeler, araç içerisinde geçen sürenin daha konforlu olması için özenle seçildi. Araç zemininde kullanılan ipeksi bir hisse sahip ince kaplama ayakkabıları çıkartarak rahatlamaya davet ediyor. Koltuklar vücuda oturacak ve vücudu destekleyecek şekilde şekillendiriliyor. Aynı malzeme, orta konsoldaki yan paneller, kapı panelleri, koltuk tabanları ve koltuk sırtlıklarını da süslüyor. Esnek ve yumuşak bir deri ile kaplı olan koltuk başlığı boyun desteği sunuyor. Peugeot Instinct Concept ile otonom sürüş özelliğine sahip otomobil tamamen yeni bir ekosistem sunarken sade ve yenilikçi

tasarım çizgileri kusursuz aerodinamik bir silüet ortaya koyuyor. Mühendisler ve tasarımcılar yakıt tüketimini azaltmak ve yolcu konforunu artırmak için aerodinamik iyileştirme üzerinde çalışıyorlar. Özellikle bunlardan gelişen aerodinami ile hafa sürtünmelerinin azaaltılması gelecekte çok daha fazla önem kazanacak. Otonom sürüş özelliğine sahip otomobillerle seyahat eden yolcular rahat ve konforlu bir ortamda diğer işlerle uğraşabilir, yolculuğun tadını çıkartabilir veya yeni yollar keşfedebilir. Peugeot Instinct Concept’in gövde oranları ve formları markanın köklü mobilite geleneğinin yansıması niteliğinde. Eğimli ve kıvrım-

KONSEPT Peugeot Instinct Concept

lı hatlar teknik yapıyı ve yolcuları çevreliyor. Uzun motor kaputu PHEV güç ünitesi tarafından sağlanan 300 HP gücü gözler önüne sererken, belirgin çizgilere sahip çamurluk ağızları iyi bir yol tutuşa ve dört tekerleğin her birindeki güce vurgu yapıyor. Son derece etkileyici bir tasarıma sahip ön bölüm teknik açıdan da önemli detayları bünyesinde barındırıyor. Her bir LED farın ortasına göz bebeğini andıran bir kamera lensi bulunuyor. Aracın çevresini tarayan bu kameralardan elde edilen veriler sürüş destek sistemlerine gönderiliyor. Ön ızgara farklı yönlerden bakıldığında farklı bir görünüm sunuyor. İçe doğru bombeli ızgara arslan ağzını andırırken otonom

sürüş aktif olduğunda ızgaranın altı beyaz renkle çiziliyor. Ön farların her iki yanında en alttan en üst noktaya kadar çapraz bir şekilde yükselen birer adet LED şerit bulunuyor. Aracın burun kısmındaki aerodinamik yapı 90 km/s ve üzeri hızlarda iki farklı görev üstleniyor. Bu yapı ilk olarak ön aksa yere basma kuvveti uyguluyor. Yine bu yapı hareket eden aracın karoseri üzerindeki baskıyı azaltmak için bir açı oluşturuyor. Burun bölgesinden iletilen yol rüzgârı tekerlek yüzeyinden dışarıya atılıyor. Böylece sanal olarak bir tekerlek kapağı etkisi yaratılırken, şasi, süspansiyon ve beş kollu hafif alüminyum jantlarla birlikte aerodinamik etkileşim

arttırılıyor. Aerodinamik optimizasyon arka kısımda da devam ediyor. Ön kapı kuşağı boyunca arkaya doğru iletilen hava 3 boyutlu arka stop lambalarının altında bulunan difüzör üzerinden akıyor. Tavan çizgisiyle birlikte arkaya doğru eğimli sunroof da sadece görsel bir şölen olmakla kalmıyor ve aerodinamik optimizasyonu destekliyor. Peugeot sürüş keyfi yakın gelecekte; otomobilin verdiği zevk ikiye katlanacak. Dinamik sürüşün keyfi, sürüşte kaybedilen zamanın geri kazanılması ile birleşecek. Bu zaman kullanıcının kendisi için boş, zevk alacağı istediği herhangi bir şeye konsantre olacağı bir zaman. Peugeot Instinct Concept bu fikri gerçeğe dönüştürüyor. 57

Yenİ Peugeot Expert Türkiye’de otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

LANSMAN Yenİ Peugeot Expert

Hafif ticari araç pazarına tamamen yeni bir soluk getirme iddiasıyla geliştirilen Yeni Peugeot Expert aynı zamanda Peugeot’nun hafif ticari araç pazarındaki payını da artıracak. Markanın yeni genetik kodlarını bünyesinde barındıran Yeni Peugeot Expert; modern, çekici ve güçlü tasarımı kadar, yüksek taşıma kapasitesi ve yüksek verimlilik seviyesine sahip motorlarıyla da dikkat çekiyor. Yeni EMP2 modüler platform üzerine inşa edilen Yeni Peugeot Expert düşük işletme maliyetiyle hafif ticari araç kullanıcılarının bütçesini düşünürken, zengin ekipman seviyesiyle ise konfor ve güvenliği en üst seviyede sunuyor. Kompakt, standart ve uzun olmak üzere üç farklı gövde uzunluğuna sahip olan ve Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 Yıldız alan Yeni Peugeot Expert, 81.500 TL’den 03 Mart’a Türkiye pazarında satışa sunulacak.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

n bölüm, ön taşıyıcıların genişliği ve kulelerin yüksekliği kadar ön süspansiyon geometrisinin mimarisi de 1,6 litre ve 2,0 litre BlueHDi motorların kullanımına imkân tanıyor. Soğutma sistemi, hava emiş yolları, egzoz manifoldu ve elektrik mimarisi gibi temel öğeleriyle birçok modelde kullanılan bu motor başarısını kanıtlamış durumda. Her biri modern ve verimli Euro 6 BlueHDi motorların güç alternatifleri 95 HP ve 210 Nm ile başlıyor ve 180 HP ve 400 Nm’ye kadar uzanıyor. Bir önceki Peugeot Expert versiyonu ile kıyaslandığında yeni platform sayesinde motor seçeneğine bağlı olarak 100 ile 150 kg daha hafif bir yapı ortaya koyuyor. Yeni platform ve verimli motorlar rekor sınıf lideri yakıt ekonomisi değerlerini de beraberinde getiriyor. Versiyonlara göre Türkiye’de satılacak motor tipleri ve tüketim değerleri; l Kompakt versiyon: 1.6 L BlueHDi 115 hp S&S, 6 vitesli manuel şanzıman, 5,1 lt/100 km, 133 g/km CO2 l Uzun versiyon: 2.0 L BlueHDi 120 hp, 6 vitesli manuel şanzıman, 5,5 lt/100 km, 144 g/km CO2 Yüksek teknolojiyle donatılan BlueHDi motorlar başta FAP (Partikül Filtresi) ve SCR (Selective Catalytic Reduction) olmak üzere günümüz motor teknolojisinin en etkin ve verimli emisyon kontrol teknolojileriyle donatıldı ve Euro 6 emisyon normlarını yerine getiriyor. 22,4 lt kapasiteli AdBlue deposu 15.000 km’lik menzil sağlarken, AdBlue dolumu orta direk üzerinde yer alan ve sürücü kapısı kapalıyken görülmeyen doldurma kapağı sayesinde kolayca yapılıyor. Sınıfının en düşük yakıt tüketimi değerine sahip olan Peugeot Expert 20.000 km veya 1 yıllık bakım aralığının da katkısıyla son derece düşük kullanım maliyeti avantajı sunuyor. Yeni Peugeot Expert henüz ilk göz temasında Peugeot binek otomobillerinin bir üyesi olduğunu gözler önüne seriyor. Ön farlarıyla Peugeot’nun kompakt sınıf 60

modeli 308’i andıran yeni Peugeot Expert’in yeni Peugeot 2008 SUV’da ilk kez tanıtılan yüksekte konumlandırılan ön ızgarası güçlü bir ön görünüme ve petek dokulu ızgaranın ortasında konumlandırılan kabartmalı ‘aslan’ logosu ise marka aidiyetine dikkat çekiyor. Izgaraya vurgu yapan krom çerçeve modern bir görünüm sunarken, diğer yandan ise kalite algısını artırıyor. Yan panellerdeki oluk ile içbükey yüzeyler kadar şişkin çamurluk ağızları sportif ve dinamik görünümü destekliyor ve geniş cam alanlarla birlikte modern bir siluet sağlıyor. Ön tampona entegre darbe emici çıtalar ve geniş hava girişleri Peugeot Expert’e güçlü ve kaslı bir görünüm kazandırıyor.

LANSMAN Yenİ Peugeot Expert

Yüksek teknolojiyle donatılan BlueHDi motorlar başta FAP (Partikül Filtresi) ve SCR (Selective Catalytic Reduction) olmak üzere günümüz motor teknolojisinin en etkin ve verimli emisyon kontrol teknolojileriyle donatıldı

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Ticari araç kullanıcıları yaptıkları işe ve taşıdıkları insanların sayısına bağlı olarak farklı ihtiyaçlara ve gereksinimlere sahip. Yeni Peugeot Expert zengin ürün çeşitliliğiyle tüm bu beklentileri ve gereksinimleri karşılıyor. Yeni EMP2 (Efficient Modular Platform 2) platformu üzerine inşa edilen yeni Peugeot Expert kompakt dış boyutlarla maksimum yükleme alanını bir arada sunabiliyor. Yeni Peugeot Expert; kompakt ve uzun olmak üzere iki farklı gövde uzunluğu ile Türkiye’de satışa çıkacak. Kompakt gövde tipi 4,6 metre uzunluğu ile 5,1 m3 kargo hacmi ve 3,32 metre kargo uzunluğu sunarken, Uzun versiyon ise 5,30 metrelik gövde uzunluğu ile 6,6 m3’e kadar kargo hacmi ve 4 metreye kadar kargo alanı uzunluğu sunuyor. Sadece 1,9 metre tavan yüksekliği ile alışveriş merkezleri ve havaalanlarındaki kapalı park alanlarına girmeyi kolaylaştıran yeni Peugeot Expert, kompakt boyutları kadar kısa ön ve arka aks uzantıları sayesinde ise park ve manevra pratikliği sunuyor. Moduwork bölmeli üç kişilik bank tipi koltuklar bu sınıfta benzeri görülmemiş bir modülerlik sunuyor. Geniş ve konforlu bir yaşam alanı sunan katlanan koltuklar ön sırada üç kişinin rahat etmesini sağlarken öne doğru katlanan orta koltuğun sırtlığındaki düzenleme sayesinde mobil ofis ortamı sağlanıyor. Yine orta koltuğun altında bulunan saklama bölmesi küçük eşyaların neden olabileceği karmaşanın önüne geçiyor. Kompakt versiyonda 2,92 metre olan dingil mesafesi uzun versiyonda 3,27 metre olarak kulla62

nılıyor. Önde 0,88 metrelik ve arkada 0,80 (kompakt) ile 1,15 (standart) metrelik kısa aks uzantıları kadar 11,30 metrelik dönme çapı da park ve manevralarda Peugeot Expert’in kullanım kolaylığını artırıyor. Sayısız güvenlik donanımlarının yanı sıra yeni şasi ve güçlendirilmiş karoseriyle Peugeot Expert Aralık 2015’te Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız aldı. Yeni Peugeot Expert sunmuş olduğu ergonomi ve konfor seviyesiyle tamamen yeni bir sürüş deneyimi vaat ediyor. Gösterge panelinin konumu ve bu sınıf için oldukça dik olan direksiyon açısı sürücüye SUV benzeri yol hakimiyeti ve binek otomobil konforunu bir arada sunuyor. Kaliteli malzemelerle bezenen kokpit konforlu bir iç mekân sunarken, yüksekte konumlandırılan bilgi ve eğlence sistemiyle iklimlendirme paneli kullanım ergonomisini artıyor. Peugeot Expert elden geçirilen EMP2 platformunun MacPherson tipi ön süspansiyonundan yararlanıyor. Elektrik destekli hidrolik direksiyon sistemi ve direksiyon kutusunun önünde konumlandırılan viraj demirleri dönüş çapını azaltırken, park ve manevraları destekliyor ve düz gidiş stabilitesini artırıyor. Şasi ve bağlantı elemanlarında kullanılan özel filtreleme sistemleri sarsıntıları azaltırken yol tutuşu hassasiyetini artırıyor. Yeni üçgen formlu arka aks bağlantıları geniş bagaj hacmi veya oturma alanı için alan kazandırırken 1.400 kilogramlık yükleme kapasitesini de beraberinde getiriyor.

Ticari araçlarda ilk olarak kullanılan konfor ile yol tutuş arasında ideal dengeyi kuran yüke bağımlı süspansiyon sistemi hem dolu hem de boş kullanımda mümkün olan en üst düzey sürüş keyfini vaat ediyor. Yeni Peugeot Expert’in yaşam alanına günlük hayatı kolaylaştıran 46 litrelik kapalı veya açık bir dizi bölme dağıtılmış durumda. Üstte 0,5 litrelik 5 adet su şişesini alabilen soğutmalı toplam 7 litrelik ve altında ise 5 litrelik olmak üzere yolcu tarafında 2 torpido gözü bulunuyor. Ayrıca torpido gözünün üstünde 5 litrelik A4

LANSMAN Yenİ Peugeot Expert

formatında kapalı bir göz daha yer alıyor. Gösterge panelinin iki yanında yer alan bardaklara 0,5 litrelik birer şişe sığarken orta konsolda ufak eşya saklama gözleri entegre edilmiş durumda. Ön kapılarda 1,5 litrelik 2 şişeyi alabilen 8 litrelik kapı cebi bulunurken, sürgülü yan kapılarda 5 litrelik saklama gözü yer alıyor. 12 Volt ve USB soketleri cep telefonu gibi mobil cihazları şarj etme imkânı sunarken, 11 inçe kadar cep telefonu veya tablet tutucuları ise aksesuar olarak sunuluyor. Yeni Peugeot Expert yolculukları daha konforlu, eğlenceli ve güvenli kılan son derece zengin bir

ekipman seviyesiyle donatıldı. Kapasitif dokunmatik ekranlı 7 inç büyüklüğündeki bilgi ve eğlence sistemi yolculukları keyife dönüştürürken Mirrorscreen ile akıllı telefon bağlantısı yapılarak uyumlu uygulamalar dokunmatik ekrandan kumanda edilebiliyor. Eller serbest olarak ayakla kumanda edilen otomatik sürgülü yan kapılar ve beraberinde gelen anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi ile beraber kullanım kolaylığı sağlarken ticarette maksimum konforu destekliyor. Standart arka park sensörüne ek olarak Visiopark 180 derece

arka kamera sistemi, zoom özelliği ve beraberinde gelen ilave ön park sensörü ile her tür durumda park manevrası yapmak kolaylaşıyor. Aktif Güvenlik Freni, Sürüş Süresi Uyarısı Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi gibi elektronik sürüş destek sistemleri sürüş güvenliğine katkı sağlıyor. Güvenlik Paketi ile birlikte devreye giren; Hız Sınırı Önermesine sahip Trafik İşareti Tanımlama Sistemi, Sürücü Dikkat Uyarısı, Şerit Değiştirme Uyarısı Sistemi (AFIL), Otomatik Kısa Far Değişimi gibi sistemler sürücünün hayatını kolaylaştırırken sürüş güvenliğini destekliyor. 63

otomobilnews

PORSCHE Türkiye’nin otomobil e-dergisi

440 Hp’lik Motor Macan Ailesi’nde Porsche’nin en yeni model ailesi olan Macan, günlük kullanım kolaylığının yanında her bir versiyonu ile Porsche prestijini ve performansını Porsche tutkunlarıyla buluşturuyor.

GÜNCEL PORSCHE MACAN

MACAN

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

ürkiye’de iki yıl önce satışa sunulan kompakt SUV Macan Ailesi, her versiyonu ile Porsche prestiji ve performansında buluşan ancak farklı kullanım tercihleri olan Porsche tutkunlarının beğenisini kazandı.

Macan 2.0 Porsche sürüş prestijini düşük yakıt tüketimiyle buluşturan yeni üyesi Macan 2.0 performansıyla da bir Porsche olduğunu her türlü yol koşulunda gösteriyor. 2.0 litre hacimli ve 4 silindirli benzinli motoruyla 252 HP güç ve 370 Nm’lik tork üreten Porsche Macan 2.0, 0’dan 100km/s hıza 6,7 saniyede ulaşırken, saatte 229 kilometre azami hız yapabiliyor. Ortalama yakıt tüketimi de 100 kilometrede sadece 7,2 litre. Ailenin hızlı üyesi ise Performans Paketli Macan Turbo… Performans paketiyle donatılan ve şu anda Macan model ailesinin en üst sırasına yerleşen Macan Turbo, geliştirilen sürüş özellikleri, artırılan çevikliği ve çekiliğiyle farkını ortaya koyuyor. 66

GÜNCEL PORSCHE MACAN

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Performans paketiyle donatılan ve şu anda Macan model ailesinin en üst sırasına yerleşen Macan Turbo, geliştirilen sürüş özellikleri, artırılan çevikliği ve çekiliğiyle farkını ortaya koyuyor. 68

Performans Paketli Macan Turbo, performansının güçlendirilmesinin ardından çift turboşarjlı 3,6 litrelik V6 motoruyla 440 hp güç üretiyor. Macan Turbo’dan 40 HP daha fazla güç üreten bu versiyon sıfırdan saatte 100 km hıza, Macan

Turbo’dan 0.4 saniye daha hızlı şekilde, sadece 4,4 saniyede ulaşıyor. Azami hızı saatte 272 kilometre olan Performans Paketli Macan Turbo’nun, Sport Plus modunda 80 km/s’ten 120 km/s hıza çıkma süresi de sadece 2,9 saniye.

GÜNCEL PORSCHE MACAN

Macan 2.0 Porsche sürüş prestijini düşük yakıt tüketimiyle buluşturan yeni üyesi Macan 2.0 performansıyla da bir Porsche olduğunu her türlü yol koşulunda gösteriyor.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Her İhtİyaca Uygun Kore Çakısı 2004 yılında hayata gözlerini açan Tucson 5 yıl piyasada kaldıktan sonra yeni versiyonunun ix35 olarak yeniden adlandırılmasıyla adını unutturmuştu. Sonra ne olduysa Hyundai kurmayları yine fikir değiştirdi ve üçüncü nesilde Tucson ismi tekrar gündeme oturdu. Yazı: Sinan Akad Fotoğraflar: Mert Kocabaş

TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI TUCSON 1.6 GDI 4x2 DCT

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

lk nesil Tucson, 2004 yılının Ağustos ayında Detroit Otomobil Fuarında tanıtılmıştı. XD Elantra tabanlı platformunu 2005 Kia Sportage ile paylaşan Hyundai Tucson, Toyota RAV4, Honda CR-V ve Ford Kuga ile aynı sınıfta yer alır.

İkinci nesil Tucson; Güney Kore ve Kuzey Amerika haricinde Türkiye de dahil olmak üzere ix35 adıyla satışa sunulmuştur. ix35, 2009 yılında Frankfurt Otomobil Fuarında tanıtılmıştır. Hyundai ix35’in tasarımı iX-onic konseptine dayanır. İx35 Hyundai tasarımcısı Cha Il-Hoei tarafından BMW’nin tasarım şefi olan Thomas Bürkle’nin rehberliğinde 2007 yılında tasarlanmıştır. Üçüncü nesil Tucson 2015 yılının Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarında tanıtılmıştır. Dıştan Bakış Son derece modern ve sportif hatlara sahip olan Yeni Tucson,

markanın yeni tasarım felsefesini de gözler önüne seriyor. Tucson, Genesis ile başlayarak daha sonra Sonata ve i20’yle devam eden Hyundai Akıcı Tasarım Felsefesi’nin (Fluidic Sculpture 2.0) en son temsilcisi konumunda. Bu tasarım Yeni Tucson, marka adına farklı bir kimlik oluşturmak için ön kısımda oldukça güçlü bir duruşa sahip. LED farlar ile birleşen Hyundai’nin karakteristik altıgen krom ızgarası, otomobilin en önemli yeniliği olarak öne çıkarken ayrıca LED gündüz farlarını içeren geniş hava girişli ön tampon da otomobile eşsiz bir stil veriyor. Otomobilin daha geniş görünmesi için görsel bir referans sağlayan bu özellikler yan ve arka tarafta da devam ediyor. A sütunundan başlayarak arkaya kadar şık bir profil üzerinde devam eden hatlar da çevik ve dinamik görünümleriyle tasarıma katkıda bulunuyor.

TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI TUCSON 1.6 GDI 4x2 DCT

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Arka dodikler ve çamurluk üzerindeki etkileyici ‘Z’ şeklindeki çizgiler ise yan tarafta güçlü bir duruş sergilenmesine yardımcı oluyor. Ön ve arka tampon üzerindeki tasarım detayları ile SUV görünümü desteklenen Yeni Tucson, dinamizm katan eliptik yan çamurluk kaplamaları sayesinde de çok daha etkileyici görünüyor. Yeni Tucson’un dinamik tasarımını desteklemek adına cam çerçevesinin alt bölümüne yerleştirilmiş krom çıtalar Premium görünümü arttırıyor. İnce detaylar ile tasarımın etkileyiciliği vurgulanıyor. Çamurlukların geniş yapısı, otomobilin çevik ve dinamik görünümüne katkıda bulunurken arkada yer alan yatay ve yüksek çizgisi de sportif kompakt otomobillere gönderme yapmış oluyor. Ayrıca yine yatay bir şekilde uzayan stop lambaları da Tucson’un karakteristik olarak şık duruşunu pekiştiriyor. Elite Plus donanım seviyesinde sunulan LED arka stop lambaları, Turbo GDI motorlu versiyonlarda çift egzoz çıkışı, SUV görünümünü destekleyen tampon alt detayı bunlardan sadece bazıları. ix35 ölçülerine göre toplam uzunluğu 65 mm, toplam genişliği 30 mm arttırılan Yeni Tucson’un yüksekliği ise 10 mm alçaltıldı. Bu sayede daha sportif bir görünüm elde eden Yeni Tucson’un dingil mesafesi de 30 mm arttırılarak iç mekân çok daha ferah hale getirildi. İç Mekan Hyundai mühendislerinin Tucson’un geliştirirken düşündükleri ilk şey, müşteriler kapıları açtığı andan itibaren büyüleyici ve konforlu bir otomobil hissi sağlamak. Bu sebeple tüm detaylar, en ince ayrıntısına kadar konfor 74

ve rahatlık sağlaması adına geliştirildi. Tucson iç mekânında yeni soft-touch ve yüksek kaliteli malzemelere yer veriyor. Bu sayede kalite hissi artırılırken aynı zamanda konfor da ön plana çıkıyor. Yüksek kaliteli iç mekandaki orta konsolun modern ve sade görüntüsü otomobile ayrıcalık katarken, Bordo deri döşeme seçeneği de aracın yeni özelliklerden bir diğeri. Yeni Tucson, sportif tasarımını ve konforlu iç mekanını yepyeni ve etkileyici renklerle destekliyor. 11 adet yeni gövde rengi, 3 adet ferah ve şık siyah, bej ve bordo iç mekân rengiyle beraber sunuluyor.

Yeni Tucson, cömert iç mekân boyutlarıyla C-SUV segmentine farklı bir bakış açısı da getirmiş oluyor. Tamamen yeni bir platform üzerine inşa edilen otomobil, geniş saklama cepleri, büyük torpido gözü ve 513 litrelik bagaj (1503 lt arka koltuklar yatırıldığında) hacmiyle kullanıcılarına kolaylık ve fonksiyonellik sunarken aynı zamanda mükemmel bir dış ve iç boyut oranına sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Rahat ve ferah iç mekandaki ısıtmalı ön & arka ve havalandırmalı ön koltuklar, dijital havalandırma sistemi, 8 inç dokunmatik ekranlı

TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI TUCSON 1.6 GDI 4x2 DCT kullanıcısına mükemmel bir konfor sağlamış oluyor. Yeni Tucson, yatay ve dikey olarak kendi kendine park edebilme özelliği ile üst düzey konforu sunuyor. Şehir içerisinde park etmeyi teknolojik olarak konforlu hale getiriyor. Yeni Akıllı Park Asistanı (APA) özellikleri arasında sıkışık park alanından çıkış modu da bulunuyor. Akıllı bagaj kapağı özelliği ile eller doluyken de bagaja erişim çok kolay. A sütunu eski nesle göre 37 mm daraltılarak alt yan camlardan da maksimum görünürlük elde edilmesine olanak sağlandı. Ayrıca yine önceki modele kıyasla kör nokta genişliği de 6 mm daha az olması için yeniden tasarlandı. Orta konsolda yer alan yeni nesil navigasyon sistemi de yansıtıcı olmayan 8-inç ekran ile donatıldı. Aynı zamanda USB flash diske depolanan ve daha sonra hızlı bir şekilde güncelleme imkânı sunan haritadaysa daha fazla rota seçeneği var. multimedya ve navigasyon, USB bağlantılı kaliteli müzik sistemi, Akıllı Park Asistanı (APA) ve anahtarsız çalıştırma gibi üst düzey donanımlar da konforu artıran detaylar olarak öne çıkıyor. Deri döşemeli koltuklar, kısa ve uzun süreli yolculuklarda maksimum konforu sağlaması adına geliştirildi. Özellikle sırt bölgesinde yer alan destekler sayesinde Tucson, kullanımı daha da keyifli hale getiriyor. Arka koltuk sırt eğim ayarı ise yolcuları rahat ettirmek için sunulan bir Hyundai ayrıcalığı. Komple açılabilen cam tavan sayesinde ferah bir iç mekân sunan Tucson, aynı zamanda özellikle yaz aylarında

Tucson arındırdığı teknolojilerle de rakiplerine diş gösteriyor. ix35’te çok eleştirilen arka tarafta havalandırma olmaması sorunu çözülmüş. Geri görüş kamerası, şerit takip uyarısı ve sollama için yanda anda araç olduğu uyarısı ve elektronik el freni zaten pek çok markada mevcut. Ancak anahtarsız giriş, otomatik start-stop, arka koltuklarda ayrı ayrı ısıtma pek çok rakipte mevcut değil. Ayrıca otomatik park, yokuş iniş yardımcısı, kapatılabilen yokuş çokış desteği ve çift bölgeli dijital klima da mevcut. Üstüne Drive Mode’u yani sport ve normal sürüş seçimlerini de ekleyin. Hyundai her yeni modeli ile premiuma doğru emin adımlarla ilerliyor. 75

otomobilnews TĂźrkiyeâ&#x20AC;&#x2122;nin otomobil e-dergisi

+ +

TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI TUCSON 1.6 GDI 4x2 DCT

+ +

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Motor Aracın yenilikleri sadece tasarımla sınırlı değil. Tucson kalbinde 1.6 litrelik turbo beslemeli benzinli bir motor taşıyor. Bu motor 177 HP güç ve 1500 d/d’dan itibarende 265 Nm tork üretiyor. Gücünü yeni geliştirilen 7 ileri çift kavramalı DCT şanzıman ile yere veriyor. Bu şanzıman geçişlerde hızlı ve sarsıntısız çalışıyor. Ayrıca manuel kullanımda mümkün. Yeni Hyundai Tucson sıfırdan 100 km/s hıza 9.1 saniyede ulaşıyor. Son sürati ise 201 km/h. Yakıt tüketimi ise; Şehir İçi 9,0 (litre / 100km), Şehir Dışı 6,0 (litre / 100km) ve Ortalama 7,1 (litre / 100km) CO2 Emisyonu (Ortalama CO2 Emisyonu) 165 (g/km) Yakıt Deposu Kapasitesi 62 (litre) Yol Durumu Hyundai Tucson, sürüş dinamikle-

rinden ödün vermeden sürüş konforuna odaklanarak SUV müşterileri için özel olarak geliştirilmiş. Tamamen yepyeni bir platform üzerinde inşa edilen Tucson, aynı şekilde yeni bir süspansiyon sistemine de sahip. Etkileyici ve keyifli bir sürüş için geliştirilen süspansiyonlar, konfor ve performans dengesini en iyi şekilde sunarken hidrolik direksiyon da yerini aldığı modele oranla daha hassas ve hisli. Ön süspansiyonlar, konforu artırmak ve darbeleri azaltmak için yeni helezonlara yer verirken McPherson gergi kolu sistemine de sahip. Rafine çok noktadan bağlantılı arka süspansiyon sistemiyse genel sürüş dinamiklerini geliştirmek için görev yapıyor. Üst ve alt kollar ise genel olarak süspansiyon performansını artırmak için uzatılarak şasiye bağlanıyor. Ayrıca Tucson yine konfor ve yol performansını optimize etmek

TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI TUCSON 1.6 GDI 4x2 DCT

için daha uzun bir dingil mesafesi (2670 mm) ve geniş iz açıklığına sahip. Yüksek hızlarda ve virajlarda daha fazla performans sunması adına geliştirilen yürüyen aksam Avrupa pazarı göz önüne alınarak karakterize edildi. Yüksek hızlardaki yol performansına ek olarak fren sisteminde de gelişim

gösteren Yeni Tucson, önde 305 mm, arkadaysa 302 mm çapında diskler kullanıyor. Yeni nesil elektrik motorlu direksiyon sistemi (MPDS) ise Tucson için özel olarak geliştirilen bir yazılım kullanıyor. Bu sistem de Avrupalı müşteriler düşünülerek geliştirildi. ESC ile birleştirilerek gelişmiş Viraj Çekiş Kontrolü (ATCC) ile destekleniyor. Viraj performansını artırmak için, kafadan kayma halindeyse yüksek tork doğrudan arka aksa uygulanıyor. Böylelikle aracın viraj kabiliyeti de maksimum şekilde kontrol altına alınmış. Dayanıklılık testleri dünyanın en zorlu yarış pistlerinden biri olarak bilinen ünlü Nürburgring Nordschleife’de gerçekleştirilen Yeni Tucson, her gün zorlu bir şekilde kullanılarak toplam 180 bin kilometre yol kat etti. Hyundai’nin kendine ait bir test merkezinin de 79

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Hyundai Tucson, sürüş dinamiklerinden ödün vermeden sürüş konforuna odaklanarak SUV müşterileri için özel olarak geliştirilmiş. Tamamen yepyeni bir platform üzerinde inşa edilen Tucson, aynı şekilde yeni bir süspansiyon sistemine de sahip. bulunduğu Nürburgring, böylelikle Tucson’un direksiyon sistemini, frenlerini, süspansiyonlarını, lastiklerini, viraj ve yol performansını geliştirmesinde önemli bir rol oynadı. Yakıt tüketiminde ise Tucson ne cimri ne müsrif. Turbo benzinli motor sakin kullanımda 100 km’de 8 litre civarı tüketirken, performanslı kullanımda 13 litreleri rahatlıkla buluyor. Ortalama ise 10,5 litre dersek gerçekçi oluruz. Bence Hyundai Tucson kompakt sınıf SUV kategorisinde sunduğu tasarım, donanım, motor ve şanzıman seçenekleriyle ağırlığını oldukça hissettiriyor. Kullanım konforu ise 80

oldukça iyi. Tek sıkıntı şanzıman düşük süratte bazen bocalıyor ve zaman zaman patinajla kalkışlara zorluyor. Tucson’a ulaşmak için cebinizden 2017 modeller için yazıyı yazdığım 14.03.2017 tarihinde kampanyalı fiyatı 91.900.

TL’den başlıyor ve 205.500.TL’ye kadar uzanıyor. Test aracımızın fiyatı ise 137.900.TL idi. Bu sınıfa ait bir SUV alma fikriniz varsa bence bir Hyundai bayine gidip test sürüşüne çıkmanızda fayda var.

TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI TUCSON 1.6 GDI 4x2 DCT

Hyundai Tucson kompakt sınıf SUV kategorisinde sunduğu tasarım, donanım, motor ve şanzıman seçenekleriyle ağırlığını oldukça hissettiriyor. Kullanım konforu ise oldukça iyi.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Lüks ve Hızlı Yeni Volvo S90, dünya standartlarında güvenlik özelliklerine, yeni güç aktarım teknolojilerine, güç ve yakıt verimliliğin rakipsiz kombinasyonuna ve en üst kalitede iç malzemeye sahip, görsel olarak çarpıcı, seçkin ve büyük bir sedan. Konuğumuz ise 2 litrelik dizel motora sahip dört tekerden çekişli modeli. Yazı: Sinan Akad Fotoğraflar: Mert Kocabaş

TEST SÜRÜŞÜ VOLVO S90

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

90 modelinin tarihini anlamak için biraz gerilere gitmek gerekiyor. Volvo’nun amiral gemisi olan modelin ilk yıllarda ki modelinin adı Volvo Amazon, sonra sırasıyla; Volvo 140 ve 164, 264, 760, 850, S70 ve en son S80. Yani Volvo amiral gemisi olarak ilk kez üretiyor diyemeyiz. S90 ise 2016 yılında ki NAIAS fuarında tanıtıldı ve hemen satışa sunuldu. İnanılmaz Değişim Yeni S90, firmanın göze daha çok çarpan yeni logosunu, yani ızgaranın üzerinde çapraz olarak duran eğik çizgiyle uygun bir şekilde hizalanmış olan ikonik oku, taşıyan ilk Volvo. Yeni logo, T şeklindeki “Thor’un Çekici” DRL-gündüz farları ile birlikte, Volvo’nun yeni jenerasyon otomobillerinin yeni, seçkin ve kendine güvenen yüzünü temsil ediyor. S90’ın yeni bir topografiye sahip geniş kaputu, dövme şeklindeki yeni arka farlara bağlanan bel çizgisi ve keskin omuzları bu seri-

de gözlemlenebilen diğer önemli tasarım imzalarını oluşturuyor. Yanlardan bakınca daha kaslı bir görünüm elde etmek için S90’ın lastikleri 22 inç’e kadar çıkıyor. Arka taraf ise Volvo’nun aslında ne kadar genlerine bağlı kaldığının bir simgesi. Selefiyle benzerlik taşısa da bence bütünlüğün sonuna kadar güzel bir nokta olmuş. Genel olarak uzaklaşıp baktığınızda uzun bir model olduğunu hemen gözler önüne seriyor. Lakin Volvo mühendisleri bu uzunluğa sportif tatlar katmışlar. Küt öne ve arka yapısı ile arka kapıdan bagajın bittiği noktaya kadar ki kısım sportback havasında. Her bir milimetresinde yoğun emek harcandığını hissettiriyor S90. Son dönemlerin çok dikkat çekici sedanı olmayı başarmışsa Volvo mühendislerinin doğru yolda olduğunu söylenebilir. Farklı olmak isteyenlerin bence birinci tercihi olacak. İçe Bakış Dış tasarımda ki gerçekleşen evrim içeride de aynen devam

etmiş. Öncelikle gayet lüks olduğunu söyleyerek başlamam lazım. Elektrik ayarlı deri koltuklar, çok fonksiyonlu deri direksiyon, HeadUp display, orta alandaki büyük dokunmatik ekran öne çıkan en önemli detaylar. S90’ın içi Volvo için bugüne kadar tasarlanmış en lüks kabin. Bu kabinin en çarpıcı özelliğini tamamen yeni ve araç içi kontrol sisteminin kalbini oluşturan tablet benzeri bir dokunmatik konsol oluşturuyor. Bu sistem hiçbir buton içermiyor, cömert bir alan ve modern ve lüks bir iç kabin mimarisi oluşturmaya fırsat sağlıyor. Yeni S90’ın içerisinde yer alan en kaliteli Napa deri ve ahşap materyaller, ünlü İsveçli cam üreticisi Orrefors yapımı kristal vites kolu, start/stop butonu ve elmas kesim ses kontrolleri gibi el yapımı detaylarla bir araya geliyor. Buraya kocaman bir parantez ahşap kaplamanın güzelliği için. Ve inanılmaz şık ama kullanması zor anahtar tasarımı ise dikkat çekici. Volvo Cars zaten sektördeki en rahat koltukları üretmesiyle ünlenmişken, Yeni S90, yenilikçi bir şekilde tasarlanmış koltuklar sunarak bu ünü pekiştiriyor. Koltukların geniş merkezi bölümü, insan omurgasını andıran ergonomik bir şekil sunuyor. Çok sayıda ayar olanağı, her kullanıcının ideal bir oturma pozisyonu yaratmasını mümkün kılıyor. Yeni koltuklarda ayarlanabilir yan destekler, koltuk minderi uzantısı ve masaj fonksiyonları mevcut. Yeni Sensus kullanıcı ara yüzü şüphesiz pazardaki en modern araç içi kontrol sistemi. Sürücülerin otomobillerini kontrol etmelerinde tekrar keşfetmelerini sağlıyor.

TEST SÜRÜŞÜ VOLVO S90

Yeni S90, firmanın göze daha çok çarpan yeni logosunu, yani ızgaranın üzerinde çapraz olarak duran eğik çizgiyle uygun bir şekilde hizalanmış olan ikonik oku, taşıyan ilk Volvo. Yeni logo, T şeklindeki “Thor’un Çekici” DRL-gündüz farları ile birlikte, Volvo’nun yeni jenerasyon otomobillerinin yeni, seçkin ve kendine güvenen yüzünü temsil ediyor.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Geleneksel düğmelerin ve kontrollerin yerini tablet şeklinde dokunmatik bir ekran, direksiyon üzerindeki kontroller ve sesli bir kontrol sistemi alıyor. Dijital enstrümantasyon ve baş üstü göstergesi sürücünün gerektiğinde en önemli bilgileri görmesini sağlıyor. Sensus, park için ödeme ve yer bulma, kesintisiz müzik yayını, dokunmatik ekranda Apple ya da Android cihazları görüntüleme, otomobil için bir hot spot oluşturma gibi bulut uygulamalarının birçoğuna ulaşabilme konforu sağlıyor. Sensus, ayrıca sadece otomobilin servis zamanının geldiğini uyarmakla kalmıyor aynı zamanda sizin için bir randevu tarihi öneriyor. Çığır açan dijital el işçiliği, iletişim tasarımı müşterilerle yapılan yoğun görüşmelerle oluşturulmuş. Ekran üzerinde yer alan tasarım her biri önemli bir fonksiyonelliğe sahip esnek döşemeler kümesi şeklinde tanımlanabilir. Bilgi, navigasyon ve medya en üstte ve kolaylıkla kontrol edilebiliyor. Telefon kontrolleri, uygulama ikonları ve klima kontrolleri daha aşağıda yer alıyor ve rahatlıkla ulaşılabiliyor. Dokunmatik ekrandaki fonksiyonlardan biri genişletilince diğerleri küçülüyor ama ortadan kaybolmuyor ve hala ulaşılabilir oluyor. Bu durum dokunmatik ekranı kullanıcı dostu kılıyor ve fonksiyonlar arasında gezinirken sürekli ana mönüye dönme ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Yeni Volvo S90, ön ve arkadaki yolcular için bağımsız ayarlara sahip dört bölge kontrollü klima sistemi ile donatılmış. Pazardaki en verimli sistemlerden biri olan 86

Volvo Cars CleanZone hava arıtma sistemi, dışarıdan gelen havadaki küçük, zararlı partiküllerin ve polenlerin daha etkili bir şekilde yakalanması için yeni bir filtre eklenerek daha da geliştirilmiş. S90 otomotiv dünyasında yer alan en üst düzey ses sistemlerinden birini sunuyor. S90’da yer alan sınıfın en iyisi ses sistemi, 19 adet Bowers &Wilkins hoparlör ve 1400 watt’lık D sınıfı bir amfiden oluşuyor. Sistemde ayrıca bir otomobile entegre edilmiş ilk hava soğutmalı subwooferlardan biri de bulunu-

yor. Otomobilin gövdesine monte edilen bu sistem tüm iç kabini dev bir subwoofer’a çeviriyor. Hoparlörlerin koordinasyonunda ve sesin zamanlamasında son sistem bir ses işleme yazılımı kullanılıyor. Böylelikle otomobilin içerisinde dünya standartlarında bir canlı performans deneyimi hissiyatı sağlanıyor. Ayrıca İsveç’in en önemli konser salonunun efektini sunması ise çok özel bir his ve ses yaratıyor. Peki eksileri yok mu? Maalesef var. Bunlardan ilki manuel ayarlı ve ısıtmasız direksiyon, gene manuel açılan açılır tavan koruması, direksiyon arkasında yer alan vites kulakçıkları

TEST SÜRÜŞÜ VOLVO S90

ve son dönemin en popüler donanımı kablosuz şarj ünitesi. Volvo o kadar fazla donanım sunuyor ki bu eksikler hemen göze çarpıyor. Teknoloji ve Güvenlik Volvo, S90 modelinde otomotiv endüstrisindeki en kapsamlı ve teknolojik olarak en üst seviyedeki standart güvenlik paketini sunuyor. Pakette her biri dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan iki güvenlik teknolojisi yer alıyor: Yoldan çıkma koruma paketi ve çarpışma anında otomatik fren özelliği. Yeni S90, yoldan çıkma durumunda ne olup bittiğini saptıyor ve

ön emniyet kemerleri yolcuların pozisyonlarını sabitlemek için sıkılaşıyor. Koltuk ve koltuk çerçevesi arasındaki enerji emilim özelliği otomobil sert bir zemine düşüş yapınca ortaya çıkabilecek dikey güçleri yastıklıyor ve böylece omurga yaralanmalarını engellemeye yardım ediyor. S90, sürücü bir araçla aniden karşı karşıya gelince otomatik fren yapma teknolojisine sahip dünyadaki ilk otomobil. Bu, hız limitlerinin yüksek olduğu otobanlarda ve yoğun şehir kavşaklarında sıkça karşılaşılabilecek bir durum. Volvo Cars’ın tüm otomatik frenleme

fonksiyonlarını kapsayan isim olan City Safety-Şehirde Güvenlik Sistemi, yeni S90’da standart olarak yer alıyor. Sistem, şimdi hem gündüz, hem de gece, otomobilin önündeki araçları, bisikletlileri ve yayaları kapsıyor. Ayrıca, sürücüyü destekleme konusunda yeni Adaptif Hız Sabitleyici ve Pilot Asisst özelliği yavaş hareket eden ve dur kalk trafikte yarı otomatik bir sürüş konforu sağlıyor. Hızlanma, frenleme ve direksiyon da otomatik olarak kontrol ediliyor. Yani tek yapmanız gereken direksiyonu tutmak, Volvo S90 sizin için gerisini hallediyor. Hızlanıyor, frenliyor ve otomobili şeritte tutuyor. 87

otomobilnews TĂźrkiyeâ&#x20AC;&#x2122;nin otomobil e-dergisi

TEST SÜRÜŞÜ VOLVO S90

+ + +

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Daha ne yapsın. Tabii tüm bunlar belli süratlere kadar oluyor. Ve siz gaza veya frene bastınızda sistem devreden çıkıyor ta ki siz sol başparmağınızla direksiyon üstünden tekrar devreye sokana kadar. Büyük sedanlar da ki en büyük sıkıntı acaba dar alanda neler yapabileceğidir. Yeni S90 manevralarda ve dar alan dönüşlerinde sürücünün tam hâkimiyeti için 360 derece çevre görüşü özelliği sunuyor. Tüm kameralardan gelen görüntüler toplanarak sürücüye kuş bakışı 360 derece görüş sağlanıyor. Park Assist Pilot ayrıca park alanına otomatik paralel ya da dikey park imkanı sağlıyor. Sadece park etmiyor ayrıca park alanında da çıkarıyor. Volvo Cars Başkan ve CEO’su Hakan Samuelsson’nun; “Her biri dünyada ilk olan bu iki özellik, yeni teknolojilerin gerçek yaşamdaki trafik sorunlarını hedeflediğini gösteren ileri örnekler. Bu strateji bizi 2020 yılına kadar yeni bir Volvo’da hiç kimsenin ölmemesi ya da ciddi şekilde yaralanmaması gerektiği yönündeki vizyonumuza gittikçe daha fazla yaklaştırıyor” lafını hatırladım. Hakikaten hiç de uzak değiller. Motor 1969cc hacminde ki çift turbolu dizel motor 4000 d/d’da 235 hp güç ve 1750-2250 d/d’da ise 480 Nm tork üretiyor. Dört tekerlekten çekiş sunan S90, 8 ileri vitesli Geartronic otomatik şanzıman ile sunuluyor.1904 kg ağırlığında ki S90 0’dan 100 km/h’ye 7 saniyede çıkarken, son sürat 240 km/h. Yakıt tüketimi ise; Şehir içinde 100 km’de 5,7 litre, 90

şehir dışında 4,3 litre ve ortalama 4,8 litre tüketmektedir. Aracın CO2 salınımı ortalama 127 gr/ km.Ayrıca S90 sürüş modları da sunuyor; Comfort, Eco, Dynamic, ve Indıvual. Elektronik sistemlerle yönetilen bu sistemle S90 farklı modlarda tüm performansını sergiliyor. Yol Durumu S90 direksiyonuna kurulunca ilk izlenim lüks ve konfor. Ayrıca sade tasarlanmış orta konsol da

bu izlenimi pekiştiriyor. Orta alanda ki büyük ekran ise hayatımıza yeni girdi ve epey yer edeceğe benziyor. Koltuklar tasarımı ve masaj özelliği ise bence sınıfının en iyilerinden. S90’nın çalıştırma düğmesi ise enteresan bir tasarıma sahip; kare ve mücevheri andıran düğmeyi sağa çevirince çalışıyor, sola çevirince stop ediyor. El freni ise hemen bu düğmenin arkasında ve devredeyse gaza bastığınızda otomatik olarak devreden çıkmıyor. Gelelim yola.

TEST SÜRÜŞÜ VOLVO S90

S90 size büyük ve lüks bir spor otomobil kullandığınızı gaza dokunduğunuz her an hissettiriyor. İnanılmaz hızlanmayı tüm hücrelerinizde hissediyorsunuz. İşin güzel tarafı bu hızlanma 200 km/h’ye kadar neredeyse soluksuz devam ediyor. Hızlanma anında size sadece direksiyonu kontrol etmek ve gaza basmak kalıyor. Dört çekerden olmasının avantajını ise kafadan kaymayarak ve patinaja düşmeyerek anlıyorsunuz. İnanılmaz bir his.

Gelelim konfora; bu modeli tercih edeceklerin en önemli isteği konfor ve sessizlik olacaktır. Ki bence Volvo S90 tüm bunları kapsıyor. Tek ses yüksek süratte geniş yan aynalardan kaynaklı rüzgar sesi. Tolere edilebilir seviyede kalması iyi. Ki ekstra olarak alınan Bowers & Wilkins ses sistemi muazzam. Volvo bu ses sistemi ile çıtayı uzaya koymuş. Motor ise bu boyutta ki bir sedan için çok iyi bir

performans sunuyor. Şanzıman düşük hızlarda biraz bocalasa da S90’nı yüksek süratlere çıkarmakta zorlanmıyor. Dip gazlarda ise hafif bir motor hırıltısı geliyor ki kulağa ilaç oluyor. Ara hızlanmalarda ise S90 sportif otomobil tadı veriyor. 2 litrelik dizel motor inanılmaz iyi işler yapıyor. Yakıt tüketimi ise performanslı kullanımda 100 km’de 11 litreler civarında seyrederken şehir dışında 6 litrelere kadar düşüyor. Ortalama ise 9 litreler diyebilirim. 91

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

S90’ın içi Volvo için bugüne kadar tasarlanmış en lüks kabin. Bu kabinin en çarpıcı özelliğini tamamen yeni ve araç içi kontrol sisteminin kalbini oluşturan tablet benzeri bir dokunmatik konsol oluşturuyor. Yol konusuna birazdan dönerim, asıl konu ise büyük dokunmatik ekran. Tüm fonksiyonları bünyesinde toplayan bu üniteyi kullanmak hem kolay hem zor. Öncelikle akıllı telefon kullanıyor olmak birinci şart. Sonra sistemi anlamak için birkaç saatinizi içinde harcamanız gerekiyor. O kadar çok fonksiyon var ki. İklimlendirmeden radyoya, navigasyondan telefon bağlantısına, ses ayarlarından tüm fonksiyonlara hatta koltuk ayarlarına bile buradan kumanda ediyorsunuz. Hal böyle olunca ergonomi arka planda kalıyor. Asıl önemli olan gözü yoldan ayırmadan el yordamıyla birçok kumandaya ulaşmak 92

ve kullanabilmektir. S90 da bu pek mümkün değil. İklimlendirmeye kumanda etmek için bile gözü yoldan gerekiyor. Çünkü alttan yukarı çekme hareketi yapıp, gelen ekrandan istediğin ayarı yapmanız gerekiyor ki pek kolay değil. Hiç mi düğme yok? Var. Ön ve arka cam buğu ile dörtlü flaşör, ses açıp kapama düğmesi. Sözün özü sistemin dokunmatik ayarı iyi çalışıyor ama bu tip bir ekrana bu kadar fazla şey yüklemek bana pek akıllıca gelmedi. Tekrar yollara dönmek gerekirse, sunduğu güvenlik sistemleri ile Volvo S90’ya kaza yaptırmak baya zor iş. Head Up display ile hız uyarısı yapıyor, oto pilot özel-

liği ile 70 km/h hıza kadar elleriniz direksiyonda olduğu sürece ve şeritleri okuyabiliyorsa S90 kendi kendine gidiyor. Çok güzel bir donanım. Ama bir kere alıştınız mı bağımlılık yapıyor söyleyeyim. En azından yukarıda yazdığım üniteye kumanda ederken kaza yapma riskini minimuma indiriyor. Segmentine yeni bir soluk getiren S90’na sahip olmak için 332.270.TL ile 409.800.TL arasında bir bedel ödemeniz gerekiyor. Ancak Volvo S90 bu bedelin karşılığını size fazlasıyla veriyor. Farklı, hızlı ve konforlu olmak isteyenlerin Volvo bayilerine uğramalarını tavsiye ederim.

TEST SÜRÜŞÜ VOLVO S90

Asıl konu ise büyük dokunmatik ekran. Tüm fonksiyonları bünyesinde toplayan bu üniteyi kullanmak hem kolay hem zor. Öncelikle akıllı telefon kullanıyor olmak birinci şart. Sonra sistemi anlamak için birkaç saatinizi içinde harcamanız gerekiyor.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Castrol Ford Team Türkiye Türkiye’nin en uzun ömürlü ralli takımı olan ve resmi fabrika takımı olarak kurulduğu 1998 yılından bu yana sportif faaliyetlerini aralıksız olarak başarıyla sürdürüp, yurt içi ve yurt dışında çok sayıda projeye imza atan Castrol Ford Team Türkiye, 2017 yılında gözünü Avrupa’ya çevirdi. 2017 planlarını internet üzerinden duyuran Türkiye’nin en eski ve köklü ralli takımı iki yıllık bir program kapsamında Avrupa Ralli Şampiyonası’nda başarı arayacak.

011 yılından beri Türkiye’nin tek şampiyon ralli takımı olan Castrol Ford Team Türkiye, bu yıl Nisan ayında başlayacak olan Avrupa Ralli Şampiyonası için hazırlıklarını tam gaz sürdürüyor. 2011 yılından bu yana kazandığı 6 “markalar” şampiyonluğu yanında 4 defa “pilotlar”, 4 defa “co-pilotlar”, 5 defa “gençler” ve 3 defa da “iki çeker araçlar” ralli şampiyonluğu unvanı kazanan takım, 2017 sezonundan itibaren kendine yeni bir hedef seçti: Avrupa Ralli Şampiyonluğu. Nisan ayında baş94

layıp Ekim ayında sonra erecek olan Avrupa Ralli Şampiyonası dördü toprak dördü asfalt toplam sekiz yarıştan oluşuyor. Bostancı: “Ford Fiesta R5 ve R2T ralli araçlarımızın ve takımımızın gücüne inanıyoruz” Castrol Ford Team Türkiye’nin takım direktörü Serdar Bostancı, ekibinin 2017 planlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Uzun süredir hazırlık yaptığımız Avrupa Ralli Şampiyonası maceramız başlamak üzere ve bundan dolayı çok heyecanlıyız. Diğer taraftan ekip olarak son derece iyi hazırlandık. Hem dört çeker hem

de önden çekişli araçlar sınıfında yarışan az sayıda takımdan biriyiz. Ford Fiesta R5 ve R2T ralli araçlarımızın ve güçlü sponsorlarla desteklenen takımımızın şampiyonadaki rekabet gücüne inanıyoruz. Şansımız bol olsun.” Takımın birinci pilotu Murat Bostancı ise 2017 sezonu için, “Geçen sezon önden çekişli Ford Fiesta ralli aracımızla tüm şampiyonayı yapmış olmanın bize avantaj sağlayacağına inanıyoruz. Bu sene dört tekerlekten çekişli Fiesta R5 ile çok daha iddialıyız. İlk iki yarışta şampiyonaya ısınmaya gayret edeceğiz.

MOTORSPORLARI Castrol Ford Team Türkiye

2011 yılından bu yana kazandığı 6 “markalar” şampiyonluğu yanında 4 defa “pilotlar”, 4 defa “co-pilotlar”, 5 defa “gençler” ve 3 defa da “iki çeker araçlar” ralli şampiyonluğu unvanı kazanan takım, 2017 sezonundan itibaren kendine yeni bir hedef seçti: Avrupa Ralli Şampiyonluğu.

otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi

Üçüncü yarış olan Yunanistan Rallisi ile beraber atağa kalkabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Avrupa Ralli Şampiyonası’nın gençler kategorisinde yarışan tek Türk sürücüsü Buğra Banaz ise 2017 yılında takımı adına Türk bayrağını taşımaktan gurur duyduğunu belirterek, “Bu yıl Avrupa şampiyonasında ‘Gençler’ kategorisine özel bir önem verildiğini görüyoruz. Bu ortamda Türkiye’yi temsil eden bir takımın üyesi olmak büyük bir ayrıcalık” diye konuştu. Ford ve Castrol’dan ortak açıklama: “Türk bayrağını büyük bir gururla taşıyacaklar”Castrol Ford Team Turkiye’nin iki büyük sponsoru Ford ve Castrol yöneticileri Özgür Yücetürk ve Aslı Yetkin Karagül ise yaptıkları ortak açıklama ile şunları söyledi: “Yurt içinde büyük başarılar kazanan takımımızın Avrupa hedefli yeni stratejisinden gurur 96

duyuyoruz. Ekibimizin Avrupa Ralli Şampiyonası mücadelesinde sabırlı ama kararlı olacağız. Bu projeye katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor, bu önemli şampiyonaya katılan tüm Avrupalı ekiplere de başarılar diliyoruz. Takımımız her zamanki sportmenliği ile Avrupa Ralli Şampiyonasına renk katacak ve Türk bayrağını büyük bir gururla taşıyacaktır.” 1998 yılında kurulmuş olan Türkiye’nin en eski ve köklü ralli takımı Castrol Ford Team Türkiye, milli sporcular Murat Bostancı & Onur Vatansever (Ford Fiesta R5) ve Buğra Banaz & Burak Erdener (Fiesta R2T) ikilileri ile 2017 Avrupa Ralli Şampiyonası’nda aşağıdaki yarışlara katılarak Türkiye’yi temsil edecek; 1- Azores Havayolları Portekiz Rallisi 30 Mart-1 Nisan – Toprak zemin

2- Rally Islas Canarias El Corte Inglés Spain 4-6 May Asfalt Zemin 3- SEAJETS Acropolis Rally Greece 2-4 June Gravel 4- Cyprus Rally Cyprus 16-18 June Asphalt/Gravel 5- Rally Rzeszow Poland 3-5 August Asphalt 6- Barum Czech Rally Zlín Czech Republic 25-27 August Asphalt 7- Rally di Roma Capitale Italy 15-17 September Asphalt 8- Rally Liepja Latvia 6-8 October Gravel 1998 yılında kurulan ve 20 yıldır aralıksız olarak yarışan Castrol Ford Team Türkiye takımı, 2017 sezonunda Ford Otosan, Castrol, Pirelli, BP, Borusan Lojistik, Mars Lojistik, Kale Radyatör, NGK ve Mutlu Akü markaları tarafından destekleniyor.

MOTORSPORLARI Castrol Ford Team TÃ¼rkiye