Özelkalem Dergi - 39

Page 1

Mutlu Yıllar

GÜMÜŞHANE VALİSİ

ENVER SALİHOĞLU “GÜMÜŞHANE’NİN SORUNU GÖÇ”

BİLECİK BELEDİYE BAŞKANI

ARALIK2011 2010 10TL 10TL YIL: 4 SAYI: 39 OCAK

KENTLERİN GÜZEL YÜZÜ

PARKLAR

SELİM YAĞCI

İZAYDAŞ GENEL MÜDÜRÜ

MUHAMMET SARAÇ

“BENİ EN ÇOK İHANET VE İFTİRA KORKUTUYOR”

“ARTIK BİZİM İŞİMİZ”

OTOKAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

H. BASRİ AKGÜL

İSTANBUL SİLÜETİNİN VAZGEÇİLMEZ SİMGESİ

“HEDEFİMİZ 2011 YILININ DA LİDERİ OLMAK”

GALATA KULESİ

ERZİNCAN BELEDİYE BAŞKANI

BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANI

DERİNCE BELEDİYE BAŞKANI

URLA BELEDİYE BAŞKANI

YÜKSEL ÇAKIR

YÜCEL ÇELİKBİLEK

DR. AZİZ ALEMDAR

SELÇUK KARAOSMANOĞLU

DOĞU ANADOLU’NUN İLK ENGELLİ OYUN PARKI ERZİNCAN’DA

BEYKOZ’UN HOBİ BAHÇESİ ÖRNEK OLDU

DERİNCE’NİN ÇEHRESİNİ PARKLAR DEĞİŞTİRECEK

URLA YENİ PARKLARLA DAHA YEŞİL OLACAK




İMTİYAZ SAHİBİ

Tanıtım Organizasyon ve İletişim Danışmanlık Hizmetleri adına Erengül Bilenser YAYIN YÖNETMENİ Merva Özbelli SORUMLU MÜDÜR Sevil Günsal Alkoç REKLAM ozelkalemreklam@epr.com.tr

KAPAK KONUSU

28-39

Kentlerin Güzel Yüzü

PARKLAR

İLETİŞİM VE ABONE SORUMLUSU Özlem Civelek ozelkalemabone@epr.com.tr WEB PORTAL EDİTÖRÜ Murat Işık DANIŞMA KURULU Sadun Emrealp Prof. Dr. Cevat Geray Ali Fuat Güven Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara Prof. Dr. Ruşen Keleş Mithat Kırayoğlu Aykut Taluy Bülend Tuna Prof. Dr. Handan Türkoğlu Zekeriya Yıldırım GRAFİK TASARIM Tolga Rodoplu BASKI SCALA BASIM Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sok. No:3 4 Levent / İSTANBUL 0212 281 62 00

28-39 42-43

KENT VALİ Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu “Gümüşhane’nin sorunu göç”

44-45

KENT İÇİ ULAŞIM Otokar Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül “Hedefimiz 2011 yılının da lideri olmak”

46-47

İNSAN BAŞKAN Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı “Beni en çok ihanet ve iftira korkutuyor”

48-49

SOSYAL SORUMLULUK Sağlığın gönüllü meleği Lokman Hekim Sağlık Vakfı

50-51

ÇEVRE İzaydaş Genel Müdürü Muhammet Saraç “Atık bizim işimiz”

54-52

MEKAN İstanbul silüetinin vazgeçilmez simgesi Galata Kulesi

YÖNETİM ADRESİ Ahmet Fetgari Sokak Nil Apt. No: 75/1 Teşvikiye / İSTANBUL Tel: (0212) 327 1 285 Faks: (0212) 327 1 286

www.ozelkalem.com.tr ozelkalemhaber@epr.com.tr Yaygın süreli yayın. Özelkalem, basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.


YIL: 4 SAYI: 39 ARALIK 2010

’den merhaba

Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu

42 44

Otokar Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül

Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı

46 50

İzaydaş Genel Müdürü Muhammet Saraç

Kendi kentinizde en son ne zaman bir banka oturup kentinizi seyre daldınız? Koşturmadan, hızlı hızlı değil yavaş yavaş, telaşla değil hevesle baktınız kentinize uzun uzun. Kendi kentinizin eviniz olduğunu en son ne zaman hissettiniz? Evde en sevdiğiniz koltuğa oturduğunuzda aldığınız keyfin ve duyduğunuz huzurun, kentinizin en sevdiğiniz yerinde bir banka oturduğunuzda duyduğunuz huzurla ve keyifle aynı olduğunu en son ne zaman fark ettiniz? Biz kentlerimizi kendi evimiz gibi hissedelim diye kentlerin de güzel, rahat, Erengül şık mobilyalarla döşendiğini ve her kentin Bilenser kendine göre bir mobilya zevki olduğunu en son ne zaman düşündünüz? Bir yandan büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla 2010 Özelkalem Dergisi Yerel Yönetim Ödülleri Töreni’ne hazırlanırken bir yandan da bu sayımızı hazırladık keyifle. Kent mobilyalarını Urla, Derince, Erzincan, Sancaktepe ve Beykoz Belediyeleri ile bu sayımızın kapağına taşıdık. Bu belediyelerin kent mobilyalarıyla ilgili projelerini araştırdık ve sizlerle paylaştık. Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu ile sohbet ettik ve “Gümüşhane’nin en büyük sorunu göç ve işsizlik” diyen sayın validen Gümüşhane hakkında bilgiler aldık. Kentlerin en önemli konularından biri de toplu taşıma; Otokar Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül konuğumuz oldu ve kendisi ile toplu taşımanın bugünü ve yarınını konuştuk. İnsan Başkan sayfalarımız için Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ile bir araya geldik. Biliyorsunuz ki sosyal sorumluluk projeleri dergimizin her zaman içtenlikle ilgi gösterdiği konular oldu; bu sayımızda Lokman Hekim Sağlık Vakfı’nın faaliyetleri ve hikayesini aktardık sizlere. İzaydaş Genel Müdürü Muhammet Saraç’ın İzaydaş’ın çalışmaları hakkındaki görüşlerine sayfa açtık. İstanbul’un simge yapılarından Galata Kulesi’ne, İstanbul’un 2012 Avrupa Spor Başkenti seçilmesine, Ocak ayında büyükşehir olmayı bekleyen Denizli’nin heyecanına, başkan ve vali eşlerinin etkinliklerine yakından baktık bu sayımızda. Bir yıl daha sona ererken umutlarınızın daima canlı, neşenizin her zamankinden çok olmasını ve bu sayımızı da keyifle okumanızı diliyoruz. Yeni yıla sağlıkla ve mutlulukla başlayabilmeniz temennisiyle… erengulbilenser@epr.com.tr




6

KISA HABERLER

AFYON

AFYON’UN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEK DEV PROJEDE ÇALIŞMALAR BAŞLADI Başkan Çoban, “Akarçay ile birlikte cazibe merkezi olacağız” Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Isparta Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan Akarçay rekreasyon projesinde çalışmalar başladı. Afyonkarahisar’ın çehresini değiştirecek proje hakkında değerlendirmede bulunan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, projenin tamamlanması ile birlikte Afyonkarahisar’ın cazibesinin artacağını söyledi. Seçim öncesi projeleri arasında yer alan Akarçay rekreasyonunun ilgi gören vizyon projelerden olduğunu belirten Çoban, “İnsanlar bu projeyi dinleyince çok hoşlandılar, fakat seçim sonrası projenin hayata geçip geçmeyeceği konusunda tereddütleri vardı. Daha bir buçuk yılımızı doldurmadan ihalesi yapıldı ve projenin resmen inşaat çalışması başladı” dedi.

Akarçay Rekreasyon Alanı

Şantiye kuruldu, çalışmalar başladı

DSİ Isparta Bölge Müdürlüğü tarafından 33 Milyon TL’ye inşaat ihalesi yapılan projede Afyonkarahisar Belediyesi’nin ilgili firmaya yer tahsisi yaptığını ve şantiyenin kurularak çalışmaların başladığını bildiren Başkan Çoban, “Akarçayımızın etrafından geçen hemşerilerimiz, fore kazık makinelerinin faaliyete geçtiğini ve betonlama çalışmalarının başladığını göreceklerdir” diye konuştu. Projenin, sözleşmeye göre, müteahhit firma tarafından 600 günde bitirilmesi gerektiğini belirten Başkan Çoban, projenin 2 yıla kalmadan 2011 yılı içinde bitirileceğine inandığını ifade etti.

Yağmur suyu kanallarını belediye yapacak

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve DSİ yetkilileriyle yapılan toplantılarda bu bölgenin yağmur suyu kanallarının belediye tarafından yapılmasının istendiğini dile getiren Çoban, “Şu anda biz süratle bölgedeki tüm mahallelerin yağmur suyu drenaj kanalları yapımı için proje çalışmalarına başladık. Projesi biter bitmez ilk olarak yağmur suyu drenaj kanallarının ihalesini yapacağız. Ayrıca, bölgedeki rekreasyon çalışması için proje çalışması yapacağız. Bunları Nisan ayına kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Burada yürüyüş yolları,

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban

bisiklet yolları, dinlenme alanları, su oyunları, ışık oyunları, kayık gezintileri aklımıza gelebilecek her türlü aktivite alanları hayata geçecek. Belediyemiz tarafından da yaklaşık 12-13 Milyon TL civarında bir parayı buraya harcayacağız. Afyonkarahisar Belediyesi’nin de bu parayı harcamaya gücü var” dedi.

Projenin maliyeti 50-55 milyon TL’yi bulacak

Akarçay’da gerçekleştirilecek rekreasyonla birlikte Afyonkarahisar’ın tamamının cazibesinin artacağını ve Afyonkarahisar’ın Türkiye’de ve Dünya’da parmakla gösterilecek örnek bir il olacağına sonuna kadar inandıklarını belirten Başkan Çoban,“Bu yüzden Akarçay Projesi vizyon bir projemizdi, ısrarla takip ettik ve neticeyi aldık. Burası için DSİ ilk etapta 33 milyon TL harcayacak. Ayrıca 7 milyon TL’lik de ilave yapacağı işler var. 12-13 milyon TL’lik bir miktarı da belediyemiz harcayacak. Bu proje 50-55 milyon TL arasında bir rakama mal olacak. Ama Afyonkarahisar için bu paranın önemi yok. Afyonkarahisar’ın buna ihtiyacı vardır” diye konuştu.



8

KISA HABERLER

Adıyaman

ATALAY VE SERTEL’DEN BAŞKAN BÜYÜKASLAN’A ZİYARET

ALANYA Adıyaman’da gerçekleştirilen ‘Yerel Basının Dünü, Bugünü ve Yarını” adlı panele katılmak amacıyla kente gelen Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Adıyaman Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan’a nezaket ziyaretinde bulundular. Başkan Büyükaslan’ın makamında gerçekleşen ziyarette Atalay ve Sertel’e, Ak Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Mahmut Göksu, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yılmaz Karacan, Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Oğullu eşlik etti. Adıyaman’ı çok beğendiklerini, yapılaşma, ilerleme ve kültür olarak büyük farklılıkların olduğunu söyleyen Atalay ve Sertel, misafirperverliğin, dostluğun ve samimiyetin revaçta olduğunu ve halkın son derece çağdaş, Anadolu’yu temsil eden bir yapıya sahip olduğunu belirttiler. Başkan Büyükaslan ise, Adıyaman’ın tarihi dokusuna değinerek, “Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan gerçek bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün dönemlerinde yaşanmışlığa dair bulgular elde edilmiştir. Tarih boyunca ev sahipliği ettiği sayısız medeniyetten gelen değerleriyle Adıyaman, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli turizm merkezlerinden biri olarak, dünyanın her yerinden gelen konuklarını ağırlamaktadır” dedi.

ALANYA BELEDİYESİ’NDEN TÜRKİYE’DE BİR İLK Son yıllarda gerçekleştirdiği kültürel ve sanatsal etkinliklerle dikkat çeken Alanya Belediyesi, 19 Aralık 2010 Pazar günü kurduğu 1. Uluslararası Noel Pazarı ile Türkiye’de bir ilke daha imza attı. Pazarın açılışında Alanya Belediyesi Yabancılar Meclisi Danışmanı Abdullah Karaoğlu, Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ve Kaymakam Hulusi Doğan birer konuşma yaptı. Konuşmalarda, bir arada yaşama ve hoşgörü kültürüne dikkat çekildi. Alanya Belediye Başkanı Sipahioğlu, yerleşik yabancıların ve halkın yoğun ilgi gösterdiği Noel Pazarı’nın gelenekselleştirileceğini söyledi. Açılış konuşmalarının ardından okulların müzik grupları ve korolar Noel şarkıları söyleyerek gösteriler yaptı. Alanya Belediyesi Yabancılar Meclisi’nin önderliğinde düzenlenen Noel Pazarı’nda Alanya’daki yabancı dernekler, fahri konsolosluklar ve sivil toplum kuruluşları stand açarak milli kültürlerini sergilediler. Standlarda yöresel kimliğin sergilenmesinin yanı sıra, kahve, kurabiye, milli içecekler, yiyecekler ve Noel’e özgü hediyelerin satışı yapıldı. Satış sonunda elde edilen gelir, Alanya’daki çocuklar yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşuna bağışlanacak.



10

KISA HABERLER

BALIKESİR

PROF.DR. İLBER ORTAYLI, BALIKESİR BELEDİYESİ’NİN KONUĞU OLDU Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü ve Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Belediye’nin davetlisi olarak Balıkesir’i ziyaret etti. Belediye Başkanı İsmail Ok ile makamında görüşen Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof.Dr. İlber Ortaylı Balıkesirlilerle ‘Milli Tarih’ Nedir?’ isimli konferansta buluştu. Prof. Dr. Ortaylı, Salih Tozan Toplantı ve Gösteri Merkezi’ni dolduran izleyicilere ‘Milli Tarih’i anlattı. Konuşmasına kullanılan dil ve lehçelere değinerek başlayan Ortaylı, Osmanlıca’nın bir dil değil üslup olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ortaylı, dilin tamamen sadeleştirilmesinin söz konusu olmadığını belirterek,

Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok, Prof. Dr. İlber Ortaylı

Tatarca’nın da bir dil sanıldığını ancak bunun da lehçe olduğunu ifade etti.

‘Milli Tarih’ bir metot meselesidir

Dil milli oluşumu tayin eder

Etnik yapılanmanın ‘Milli Tarih’i oluşturan en önemli unsurlardan biri olduğuna değinen Prof. Dr. İlber Ortaylı, ‘Milli Tarih’ oluşumunda o milletin etrafındaki milletleri görmezlikten gelemezsiniz. Dil birliği etrafında toplanılması ve ortak bir tarih olması gerekir” diye konuştu.

Ortaylı, “Dil ‘Milli Tarih’i anlamamızı sağlayan en önemli ölçektir. Milletlerin hayatını etkileyen, değiştiren en önemli unsurdur. Bu sebeple bir ülkenin diline yerleşen yabancı kelimeler kolaylıkla atılamaz. Bunlar değiştirilmeye çalışılınca toplumun bünyesi de kabul etmez. Dillere müdahale edemezsiniz. Bizde bütün çabalara rağmen hukuk dilinde sadeleştirmeyi yapamadık” dedi.

Konferans sonunda Belediye Başkanı İsmail Ok, Prof. Dr. Ortaylı’ya teşekkür ederek, saat kulesi minyatürü hediye etti.

BARTIN

BARTIN’IN KENT İÇİ ULAŞIMI, ISUZU İLE YENİLENDİ Bartın Belediyesi Özel Halk Otobüsleri ve İnkumu Özel Halk Otobüsleri’ne dahil edilen engelli rampalı 2011 model Isuzu otobüsler, Cumhuriyet Alanı’nda yapılan törenle hizmete verildi. Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın

Törene Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Anadolu Isuzu Satış Direktörü Fatih Tomay, Anadolu Isuzu Pazarlama Müdürü Efe Yazıcı, Halk Otobüsleri Durak Başkanları, şoförler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Başkan Akın, “Çağdaş belediyecilik anlayışı İle hareket ediyoruz”

Belediye Başkanı Cemal Akın, törende yaptığı konuşmada, modern belediyecilik anlayışında modern taşımacılığın önemine değindi. Başkan

Akın, “Modern şehir olmak çağdaş belediyecilik anlayışıyla eş orantılıdır. Bu noktada özel halk otobüslerinin 14 tanesi yenilendi. Yenilenen araçların 12 tanesinde engelli rampası bulunuyor. Bu otobüslerle engelli vatandaşlarımızın bir nebze de olsun yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefledik” dedi. Anadolu Isuzu Satış Direktörü Fatih Tomay ise gösterdiği ilgi, verdiği destek ve çağdaş belediyecilik anlayışından dolayı Belediye Başkanı Cemal Akın’a teşekkür plaketi verdi.



12

KISA HABERLER

BURSA

TEMİZ ULAŞIM RAYLI SİSTEMLE SAĞLANACAK Bursa Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Üniversitesi ve Su Vakfı tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) işbirliğiyle düzenlenen ‘8. Ulusal Temiz Enerji Günleri’ (UTEG), Atatürk Kongre Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda yapıldı. Türkiye’nin enerji politikaları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tüm yönleriyle ele alındığı sempozyumun açılış törenine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.

“Temiz ulaşım projemiz devreye giriyor”

Sempozyumun açılışında konuşan Başkan Altepe, küresel iklim değişikliğinin tüm dünyayı tehdit ettiğini belirterek, sanayileşen Türkiye’nin lokomotif sanayi şehri Bursa’nın, bu etkilerden çok fazla yara aldığını kaydetti. Halka daha konforlu bir hayat sunabilmek için daha fazla enerji tüketmek zorunda olduklarını hatırlatan Başkan Altepe, “Bu yüzden tercihlerimizi daha verimli ve daha temiz enerji kullanımına yönelttik.

Enerjinin en yoğun kullanıldığı alan ulaşım sektörü. Fosil yakıtlı araçların şehrin her bir köşesini dolaştığı bir şehirde temiz bir hava sağlamak için daha az zararlı gaz salımı yapan otobüsleri hizmete almamız, temiz enerjiye olan duyarlılığımızı göstermektedir. Toplu taşımacılığın en temiz yöntemi de raylı taşımacılıktır. Bu alanda yaptığımız çalışmalarımız 2010 yılı sonunda meyvelerini veriyor. Bursa’ya temiz bir çevre kazandırmak adına temiz ulaşım projemiz önümüzdeki yıl devreye giriyor” dedi.

“Lütfen dünyayı kirletenler artık temizlesin”

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise dünyayı kirletmedeki çabaların temizlemekten çok daha fazla olduğunu söyledi. Türkiye’nin hem Çin’den sonra hem de 31 OECD ülkesi arasında en fazla büyüyen ülke olduğunu dile getiren Bakan Yıldız, “O

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız h2EKOKART’ı denedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız

zaman bizim şunu söylemeye hakkımız vardır. Lütfen dünyayı kirletenler artık dünyayı temizlesinler. Kirletenlerin ayrı temizleyenlerin ayrı olduğu bir ortam çok adil bir ortam olmaz. Siz gelişirken dünyayı kirlettiğiniz kadar ben gelişirken aynı zamanda temizliyor olmamalıyım. Bu bizim milli menfaatlerimize aykırı bir durumdur. Üzerimize düşen görev neyse biz onu fazlasıyla yapmaya hazırız ama bizden çok daha fazlasının istenmesinin adil olmadığını vurgulamak istiyorum” dedi. Fosil yakıtların sınırlı, petrolün ise politik baskı aracı olarak kullanıldığı günümüzde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının büyük önem taşıdığını ifade eden Vali Şahabettin Harput da ancak bu sayede Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabileceğini ifade etti. Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zekai Şen’in açılış sunumunun ardından ise Merinos AKKM fuaye alanında düzenlenen Temiz Enerji Fuarı’nın açılışı yapıldı. Enerji sektöründe faaliyet gösteren özel şirketler ile kamu kurumlarının standlarının yer aldığı fuarın açılış kurdelesini kesen Bakan Yıldız, daha sonra standları gezdi.



14

KISA HABERLER

DENİZLİ

DENİZLİ, OCAK’TA BÜYÜKŞEHİR OLUYOR Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli’nin 20 yılı aşkın süredir devam eden büyükşehir olma hayalinin gerçeğe dönüşmek üzere olduğunu kaydederek, “Sayın Başbakanımız Ocak ayı içinde TBMM gündemine alınarak 5 ya da 6 ilin Büyükşehir statüsüne kavuşturulması için talimat verdi” dedi. Başkan Zeybekci, düzenlediği basın toplantısında Denizli’nin büyükşehir olması konusunda müjdeli haberler verdi. Denizli’nin hak ettiğini alabilmesi için büyükşehir olması gerektiğini ifade eden Başkan Zeybekci, “Denizli artık kendi kabuğuna sığmaz hale geldi. Denizli’nin de yıllardan beri süren bir hayali vardı. 1995’den beri sivil toplum kuruluşlarında ve çeşitli toplumsal görevlerde aktif olarak yer alan birisi olarak o günlerden beri Denizli’nin büyükşehir hayalini her yerde dillendirdik. O günden bugüne kadar da, tüm milletvekillerimiz ve partilerimiz, hiçbir siyasi parti ayırımı olmaksızın ortak bir taleple büyükşehir için herkes çalıştı, ellerinden geleni yaptı. Ama bugüne kadar amaca ulaşamadık. Bugünkü basın toplantımızın konusu Denizli’nin büyükşehir olması üzerinedir. 2010 yılı başından beri bizzat Denizli’nin büyükşehir olması için çalışma içinde olduk. Şu anda Kocaeli Valisi olan önceki Mahalli İdareler Genel Müdürü Ercan Topaç’a çok dar

bir çerçevede büyükşehirlerle ilgili sayın Başbakanımızın talimatıyla bir çalışmada bulunduk. Bu çalışmayı meclis tatile girmeden önce yetiştirme amacındaydık ama olmadı. Meclis tatilden döndükten sonra çok sıkışık bir gündemle çalışmalarına başladı. Şu anda bütçe tasarısı var ki kanunlaşması birinci öncelikli olarak ele alınıyor” dedi.

Ocak’ta TBMM gündeminde

Başkan Nihat Zeybekci, Denizli’nin yıllardan beri büyükşehir olabilmesi için verdiği çalışmaların Ocak ayı gibi mutlu sona ulaşacağını ümit ettiklerini belirtti. Büyükşehir uygulamasının kanun çıktığı andan itibaren uygulamaya gireceğine dikkat çeken Zeybekci, “Sayın Başbakanımız Ocak ayı içinde meclis gündemine alınarak Türkiye’de 5 ya da 6 ilin Büyükşehir statüsüne kavuşturulması için talimatlarını verdi. Bunların en önde geleni de Denizli’nin büyükşehir olmasıdır. İnşallah Denizlimiz, yıllardan sonra süren çalışmaların sonunda büyükşehir olacaktır. Gördük

Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci

ki kamuoyu bu konuyla çok yakından ilgilenmeye başladı. Denizli’de büyükşehir konusunun doğru çerçevede tartışılması amacıyla bu basın toplantısını düzenlemeyi uygun gördüm” diye konuştu.

Sınırlar nasıl olacak?

Başkan Zeybekci, farklı seçeneklerle büyükşehir olunması konusunun ele alındığını kaydederek, “Büyükşehir belediye sınırlarının başka illerin aksine sınırlı olmasını istiyoruz. Merkez ilçe sınırlarının taşmasını istemiyoruz. Ama bu kanun çalışmasıdır. Sınırlar itibariyle bütün büyükşehirlere uygun bir sınır çizilmeye çalışıyor. Bizim istediğimiz yöne doğru bir sonucun olacağını tahmin ediyoruz ama Trabzon’un büyükşehir olabilmesi için gerekli il sınırları bizi biraz zorluyor. Onun da sorunu çözüldü gibi. Her ile tek tek tanımlamalar getiriliyor olabilir. Denizli’de bu tanımlamasını yaparak merkez ilçe sınırlarıyla büyükşehir oluşturmayı önümüzdeki Ocak en geç Şubat ayında başarmış olacak” dedi.



16

KISA HABERLER

ERZURUM

ERZURUM’DA BELEDİYE MÜZESİ KURULUYOR Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, belediye tarihini gün yüzüne çıkarmak amacıyla Belediye Müzesi kuracaklarını açıkladı. 1870 yılında kurulan Erzurum Belediyesi’nin tarihçesi ve geçirdiği evreler fotoğraf ve değişik görsel unsurlarla ortaya çıkartılacak. Kış sporlarında dünya kenti olma yolunda emin adımlarla yürüyen Erzurum, tarihi değer ve güzelliklerini de ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Başkan Küçükler, Erzurumspor tesislerindeki metruk binanın Belediye Müzesi ve Belediye Konukevi olarak kullanılacağını söyledi. Söz konusu binanın inşaat çalışmalarının tamamlandığını ifade eden Başkan Küçükler, “Erzurum Belediye ve Kent Müzesi’ne şehrimizde ihtiyaç

var. Osmanlı döneminde kurulan belediyemizin 300 yıllık tarihi geçmişi, belediye hizmetlerinde kullanılan malzeme ve diğer materyaller sergilenecek. Tarihe yönelik konferans, söyleşi ve dinletilerin de yapılabileceği Belediye Müzesi’nde ayrıca şehirle ilgili kitapların bulunduğu zengin bir kütüphane de oluşturulacak” dedi. Belediye Müzesi binasının bir kısmının da Belediye Konukevi olarak tahsis edileceğine değinen Küçükler, “Kış sporlarında marka olan Erzurum, artık dünyaca ünlü konukları ağırlayacak. Şehrimizi yabancı devletlerden Belediye

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler

Başkanları ve başka üst düzey yetkililer ziyaret edecek. Bunun için Belediye Müzesi ile aynı çatı altında Belediye Misafirhanesi’ni kuruyoruz. Misafirlerimizi kültürel yönden görsel zenginliklerle süslenmiş olan Belediye Müzesi ile aynı çatı altında ağırlayacağız” diye konuştu.

İSTANBUL

”İSTANBUL SHOPPING FEST” BASIN TOPLANTISI ÇIRAĞAN SARAYI’NDA YAPILDI 26 Nisan 2011 tarihleri arasında 40 gün 40 gece alışveriş sloganıyla düzenlenen İstanbul Shopping Fest’in (İstanbul Alışveriş Festivali) tanıtımı Çırağan Sarayı’nda yapıldı. Basın toplantısına Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş katıldı. Vali Mutlu tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada , “40 gün 40 gece sürecek İstanbul Alışveriş

festivaline bugün sayın bakanımızın da katılımıyla başlamış olduk. Bir marka olan İstanbul aynı zamanda bir alışveriş şehri de olmalıdır diye düşünüyorum” dedi. 18 Mart - 26 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Shopping Fest, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından destekleniyor. Shopping Fest boyunca mağazalarda yüzde 30 oranında indirim de yapılacak. Bu süre boyunca bütün alıveriş merkezleri saat 23.00’e kadar açık kalacak.

Basın toplantısı Bakan Günay’ın başkanlığında gerçekleşti.



18

KISA HABERLER

AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış, Avrupa Spor Başkentleri Kurumu (ACES) Başkanı Gian Rancesco Lupatelli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş

İSTANBUL

İSTANBUL, RESMİ OLARAK “2012 AVRUPA SPOR BAŞKENTİ” İLAN EDİLDİ Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen Avrupa Spor Başkentleri Bayrak Devir Teslim Töreni’nde İstanbul, 2012 Avrupa Spor Başkenti ilan edildi. İstanbul’a “Spor Başkenti” unvanı verilmesi dolayısıyla Brüksel’de bulunan İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Spor Kalite Sertifikası’nı imzalayarak, 2012 Spor Başkenti unvanını resmen aldı. Avrupa Parlamentosu konferans salonunda yapılan törene, Avrupa Spor Başkentleri Kurumu (ACES) Başkanı Gian Rancesco Lupatelli, Valencia Belediye Başkanı Rita Barbera Nolla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri katıldı. Libya seyahatinden Brüksel’deki törene yetişen Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış ve milli basketbolcu İbrahim Kutluay da törende hazır bulundu.

Törende 2011 Avrupa Spor Başkenti ilan edilmesi dolayısıyla Valencia, Bayrağı ve Spor Kalite Sertifikası’nı ACES Başkanı Francesco Lupatelli’den devraldı. ACES Gümüş Tabağı ve bayrağına 2011’de Valencia ev sahipliği yapacak.

“Herkesin spor yapmasını istiyoruz”

İstanbul’un 2012 Avrupa Spor Başkenti ilanından önce bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un spor tesislerini ve altyapısını son yıllarda yaptıkları yatırımlarla çok ileri seviyelere taşıdıklarını söyledi. Spor Başkenti unvanının İstanbulluların daha çok spor yapmasına hizmet edeceğini belirten

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş

Topbaş, bu yıl Avrasya Maratonu’na 170 bin kişinin katıldığını hatırlattı ve kadın erkek, yaşlı genç demeden herkesin spor yapmasını istediklerini söyledi.



20

KISA HABERLER

Maltepe

NOTALAR KANSERLİ ÇOCUKLAR İÇİN UMUT OLDU BAĞCILAR

BAĞCILAR’DA İSMEP ÇALIŞMALARI TAMAMLANMAK ÜZERE İstanbul Valiliği, İstanbul’da Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında Bağcılar’ı pilot bölge olarak seçti. Dünya Bankası destekli kredi ile Bağcılar’ın adeta fotoğrafı çekiliyor. İlçedeki bütün binalar tek tek taranarak, Bağcılar’daki binaların fiziki durumu ortaya çıkarılıyor. Ağustos 2009’da başlayan çalışmalar kapsamında Bağcılar’ın 19 mahallesinde çalışmalar tamamlandı. Geri kalan üç mahalledeki tarama çalışmalarının ise Aralık ayı sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. İstanbul İl özel İdaresi ve İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Birimi ile Bağcılar Belediyesi tarafından yürütülen proje ile Bağcılar Belediyesi’nin teknik ve mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesi de amaçlanıyor. Proje kapsamında dosya ortamında bulunan tüm veriler dijital ortama aktarılıyor ve günlük hizmetlerde yoğun olarak kullanılan veriler bütünleştiriliyor. Projenin tamamlanmasıyla Bağcılar’ın hem coğrafi hem de sosyal fotoğrafı çekilmiş olacak.

Vatandaşa büyük kolaylık sağlayacak

Projenin başarılı bir şekilde uygulanması vatandaşlara, özellikle belediye ile ilgili işlerini yürütmede, büyük kolaylık sağlayacak. Sosyal yardım çalışmaları da oluşturulacak proje kapsamında yürütülebilecek. Proje, vatandaşlara, belediye ile ilgili işlerinde müracaatlarını internet üzerinden yapabilme ve bu müracaatlarına ilişkin çalışmaları da yine TC Kimlik Numarası ile takip edebilme imkanı veriyor.

Maltepe Belediyesi Senfoni Orkestrası ve Üç Tenorlar, kanserli çocuklar için sahne aldı. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nın (KAÇUV) 10. kuruluş yılını kutlamak ve inşaatı devam eden ‘Aile Evi’ Projesi’ne kaynak yaratmak amacıyla Aya İrini Müzesi’nde düzenlenen konsere, sanat ve iş dünyasından geniş bir katılım oldu. Gecede bir konuşma yapan Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin, dayanışmanın önemine vurgu yaparak, “Şu an burada insan olmanın gerekliliklerinden birini yaşıyoruz. Yaşamda birçok zorluk vardır ve bu zorlukların içerisinde bunların farkına varmak ve çözüm yolları aramak da bunlardan biridir. Bizler de şu an bunun için burada bulunmaktayız. Beraber bu anlamda bir dayanışma, yaşamak ve yaşatmak için buradayız” dedi. Gönüllü bağışlarıyla umut olmaya çalıştıklarını dile getiren KAÇUV Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız, senfoni orkestrasının katkılarından dolayı Belediye Başkanı Zengin’e teşekkür etti. Konuşmaların ardından Maltepe Belediye Başkanı Zengin ve destek veren firmalara plaketleri sunuldu. Sunuculuğunu İclal Aydın ve Cem Ceminay’ın yaptığı Maltepe Belediyesi Senfoni Orkestrası ve Üç Tenorların konseri davetlilerden yoğun ilgi gördü. Zaman zaman şarkılara eşlik eden izleyicilerin coşkulu katılımı nedeniyle sanatçılar üç kez bis yaparak konseri tamamlayabildi.



22

KISA HABERLER

İZMİR

BÜYÜKŞEHİR BUCA’YA “YAŞAM ÜSSÜ” KURUYOR İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Buca’daki 65 bin metrekarelik alan üzerine kuracağı Sosyal Yaşam Kampüsü’nde proje çizimleri başladı. Kampüste huzurevi, engelli eğitim merkezi, engelli ve yaşlı rehabilitasyon merkezi, çocuk ve gençlik merkezi, aşevi ve bir de çok amaçlı salon bulunacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplumun dezavantajlı gruplarının faydalanması için dev bir kompleks şeklinde planlandığı “Sosyal Yaşam Kampüsü”nün yaşama geçirilmesi için çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyor. Yapılan ihale sonuçlandırılarak projeleri çizilmeye başlanan sosyal yaşam kampüsünün projeleri 2011 yılı ortasından sonra hazır olacak ve hemen yapım ihalesine çıkılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak modern tesiste, engellilere eğitimin yanı sıra spor yapma olanağı da sağlanacak.

Sosyal Yaşam Kampüsü’nde oluşturulacak 500 kişilik huzurevinin 150 kişilik bölümü yatağa bağımlı durumda olan yaşlılar, 350 kişilik bölümünü ise sağlıklı yaşlılar kullanacak. Çocuk ve Gençlik Merkezi ise çalışan çocuklara hizmet verecek. Sosyal, kültürel ve ekonomik imkanlara erişmede zorlanan çocuk ve gençlerin sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetlere katılımı sağlanırken, eğitimlerine destek hizmetleri de verilecek.

Sosyal Yaşam Kampüsü’nde çizimler başladı.

Rehabilitasyon Merkezi’nde ise hem engellilere hem de yaşlılara hizmet sunulacak. Sadece rehabilitasyon amaçlı oluşturulacak merkezde sıcak su havuzu da bulunacak.

Sosyal Yaşam Kampüsü’nün kurulacağı alan.

KAHRAMANMARAŞ

KAHRAMANMARAŞ ATIKSU ARITMA TESİSİ TANITILDI Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, Atıksu Arıtma Tesisi’nin yüzde 90 hibe yoluyla yapılacağını söyledi. Başkan Poyraz, Atıksu Arıtma Tesisi’nin daha önceden planlanmış olduğunu ancak kendilerinin bu projeden vazgeçerek Kahramanmaraş Belediyesi’ni 70-80 milyon TL gibi bir yükten kurtardıklarını söyledi. Sır Barajı kenarında Kahramanmaraş Belediyesi tarafından yaptırılacak olan Atıksu Arıtma Tesisi’ne ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu kapsamında halkın bilgilendirilmesine

yönelik yapılan toplantıda konuşan Başkan Poyraz, “Bundan yaklaşık 10 sene kadar önce atıksu arıtma ile ilgili proje bir özel firma ile hazırlanmış. Biz göreve geldiğimizde bu projeye onay verseydik çoktan bitmiş ve hizmete girmiş olurdu ama belediyeye bu projeden dolayı 30 yıllık bir borç yükü binerdi ve suyun litresini 10 TL’den içerdik. İller Bankası’ndan borç alınarak yapılacak olan ve astarı yüzünden pahalıya malolacak bu projeye onay vermedik. Daha sonra ise biz kendi imkanlarımız dahilinde bunu yapabilir miyiz diye araştırdık. Bu arada Atıksu Arıtma Tesislerine ilişkin Avrupa Birliği Katılım

Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz

Öncesi Yardım Programı Kapsamında (İPA) bu projeyi yüzde 90 hibe yoluyla yapabileceğimizi gördük ve bu kapsam doğrultusunda çalışmalara başladık. Biyolojik projeyi İller Bankası’na yaptırdık. Önümüzdeki günlerde de çalışmalara başlayacağız” dedi.



24

KISA HABERLER

MARDİN

Çukurova Belediyeler Birliği toplantısı.

MARDİN’DE KATI ATIK DEPOLAMA TESİSLERİ İNŞAATI BAŞLADI Mardin’in 50 yıllık çöp sorununu çözecek olan Katı Atık Depolama ve Bertarafı Tesisleri için ilk kazma vuruldu. İhalenin kesinleşmesinin ardından yüklenici firma, Yeşilli Zeytinli Köyü yolu üzerinde Katı Atık Depolama ve Bertarafı Tesisleri için çalışmalara başladı. Tesislerin bir yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Mardin’e kazandırdıkları eserlere bir yenisini daha eklediklerini söyleyen Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, “Nusaybin yolu üzerindeki vahşi depolama çöp istasyonu çirkin görüntüsüyle bir yıl sonra tarihe karışıyor. Bu tesislerin yapımına başlanması Mardin için tarihi bir andır. Şu ana kadar Mardin’de çevreye yapılan en büyük yatırımı yapıyoruz. Bu tesisler hem bizlerin hem çocuklarımızın daha temiz daha sağlıklı bir şehirde yaşamını sürdürmemizi sağlayacaktır” dedi. Mardin’in 50 yıllık çöp sorununu çözecek olan katı atık depolama ve bertarafı tesislerinde çöpler düzenli depolama sistemiyle imha edilecek. Tesislerden; Mardin, Kızıltepe, Midyat, Derik, Mazıdağı, Savur, Nusaybin, Ömerli, Yeşilli, Kabala, Ortaköy, Yalım, Dikmen, Şenyurt, Acırlı, Yolbaşı ve Akarsu Belediyeleri faydalanacak. Katı atık tesislerinde çöpler çevreye zarar vermeden imha edilirken, ayrıştırma yöntemiyle de bazı çöplerin geri dönüşümü sağlanacak.

İSKENDERUN

ÇUKUROVA BELEDİYELER BİRLİĞİ İSKENDERUN’DA TOPLANDI Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’ın başkanlığını yaptığı Çukurova Belediyeler Birliği (ÇBB), 2010 yılının son toplantısını İskenderun Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdi. İskenderun Belediyesi’nde gerçekleştirilen toplantıda açılış konuşması yapan ÇBB Başkanı Macit Özcan; “Her zaman belirttiğim gibi bu birliğin amacı, üye belediyelerin sorunlarını öğrenip çözüm aşamasında yardımcı olmak, fikir alışverişinde bulunmak ve bölgeyi daha da canlandırmaktır. Bu amaçla her defasında değişik yerde yaptığımız toplantıyı, bu kez İskenderun’da yaptık” dedi. Konuşmasında, belediyelerin en büyük gelir kalemlerinin Maliye Bakanlığı’nca gönderilen vergi payı olduğuna dikkat çeken Başkan Macit Özcan; “Özellikle büyük şirketler ve holdingler vergi ödemelerini, şirket merkezlerinin bulunduğu sanayi illerinde veriyor. Bu durum hizmeti veren belediyelere olumsuz yönde etki yapmaktadır. Bu tür şirketlere altyapı, kanalizasyon, asfalt gibi gerekli olan tüm hizmetleri belediyelerin eksiksiz olarak sunduğuna dikkat çeken Başkan Özcan, “Ancak maalesef büyük şirketler; vergi kayıtlarını İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi sanayisi daha gelişmiş olan illerde bulundurduğu için vergilerini o illerde ödüyorlar. Yani hizmeti biz veriyoruz vergi payını başka belediyeler alıyor. Bu haksızlığın önlenmesi ve yeniden düzenlenmesi gerekir” diye konuştu.



26

KISA HABERLER

SAMSUN

SAMSUN’DA RAYLI SİSTEME OTOKAR’LI DESTEK Samsun’da raylı sistem son durağından üniversiteye kadar olan bölümde yolcuları taşımak için 15 adet otobüs alındı. Samsun’da raylı sistemin hayata geçmesinden sonra son istasyon ile üniversite arasında yolcuların taşıması için alınan 15 otobüsten yedisi Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edildi. Büyükşehir Belediyesi, Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar’ın “Kent 290 LF” tipi otobüslerinden sipariş etti.

BAKAN DEMİR, KENTGES PROJESİ’Nİ TANITTI Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı (KENTGES) tanıtım toplantısında projenin detayları hakkında bilgiler verdi. Bakan Demir yaptığı konuşmada; KENTGES’in bir yol haritası olduğunu belirterek, “Bu sürece geldiğimiz gibi, heyecanlı ve iletişim içinde, mevcut bilgi ve birikimlerimizi bir

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz otobüsleri teslim aldı.

İlk etapta yedi adeti gelen otobüslerin teslim törenine katılan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Samsun’un ulaşım alt yapısı raylı sisteme kavuştuktan sonra hızla yenileniyor. Raylı sistemle son istasyona gelen yolcuları hemen hemen trenlerle aynı konfora sahip araçlarla yukarıya çıkartıyorduk. Halk otobüsleri ile raylı sistemi işletmeye aldığımız günden bu yana üniversiteye çıkacak olan yolcularımızı taşıyordu. Bu geçici çözümü kalıcı hale getirdik. 15 tane Otokar marka 12 metrelik son

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir

araya getirerek taşın altına elimizi koyamazsak strateji belgesi hedefe ulaşamaz” dedi. Bakan Demir, kentleşmenin Türkiye’nin yıllardan beri konuşulan en problemli alanı olduğunu belirterek, Türkiye’nin güçlü bir inşaat sektörüne sahip olmasına rağmen bu konuda mühendislik ve mimarlığı etkin ve verimli bir şekilde kullanamamaktan kaynaklanan birçok sorun yaşadığını ifade etti.

derece konforlu otobüsle yolcularımız son istasyondan üniversiteye kadar raylı sistem için aldığı biletle çıkabilecek.” dedi. Türk mühendislerinin tasarımı olan 12 metrelik otobüsü KENT 290LF, Samsun’daki hafif raylı sistemi tamamlayan hatlarda kullanılacak. Çağdaş ve modern yolculuk sunması nedeniyle büyük beğeni toplayan Otokar Kent 290LF, Samsun’da hafif raylı sistemin ulaşamadığı noktalarda yolcuları çift yönlü taşıyacak.

Çalışmalar 2008’de başladı

Bakan Demir, bu konuda yaşanan sorunların aşılması noktasında çok önemli ve kapsamlı KENTGES Strateji Belgesi’ni hazırladıklarını anlattı. KENTGES’e yönelik çalışmaların 2008’de başladığını söyleyen Bakan Demir, planlanan zamanı fazla aşmadan belgenin ortaya konduğunu kaydetti. Planlama, projelendirme ve yapım süreçlerinde mutlaka mimarlık ve mühendisliğin ön planda tutulması gerektiğini vurgulayan Bakan Demir, mimarlık ve mühendisliği en iyi şekilde sergilemek için ise kimin, ne zaman, ne yapacağına ilişkin mekanizmaya ihtiyaç olduğunu ve bunun en kısa sürede sağlanması gerektiğini ifade etti.


KISA HABERLER

27

YEREL YÖNETİCİLER, OKAN ÜNİVERSİTESİ’NDE BULUŞTU Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Artun Ünsal

İSTANBUL

İSTANBUL, DÜNYA ÖRNEĞİ Marmara Belediyeler Birliği’nde (MBB) seminer veren Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Artun Ünsal, “İstanbul, çok kültürlülük konusunda dünya örneğidir. İstanbul her zaman çok kültürlülüğü içinde barındırdı ve hiçbir zaman tek kültürlü bir yapıda kalmadı. Bundan sonra da kalmayacak” diye konuştu. MBB tarafından düzenlenen “İstanbul Dersleri” ana başlıklı kültürel programlara, “İstanbul’un Yemek Kültürü” semineriyle devam edildi. Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Artun Ünsal tarafından verilen seminer, birliğin Eminönü’nde bulunan merkez binasında gerçekleştirilirken, açılış konuşmasını yapan birlik danışmanlarından Yrd. Doç. Dr. Nail Yılmaz, Artun Ünsal’ın aslen siyaset bilimci olduğunu hatırlatırken, “İstanbul Dersleri” programlarının, birbirinden önemli konu ve konuklarla devam edeceğini de belirtti.

“Tüm yiyecekler, kültürel bir değerdir”

Önemli bir konu seçimi yaptığı için, Marmara Belediyeler Birliği’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Ünsal, yaşanan zamana ait her şeyin bir kültür olduğunu hatırlatarak, “Aklınızın alabildiği tüm sofra çeşitleri ve yiyecekler aslında kültürel bir değerdir. Simitle çay da bir değer, kokoreç de bir değer, balık ekmek de bir değer. Hatta hiç hoşuma gitmeyen, Eminönü’ndeki balık-ekmek ve turşucuların giydikleri palyaço gibi kıyafetler de bir kültürdür. Bunlar geleceğe taşınacak ve tarihteki yerini alacak” dedi.

“Dünya, çok kültürlülüğü istanbul’dan öğrendi” Ünsal, İstanbul’un çok kültürlülüğüne de değinerek, “İstanbul her zaman, çok kültürlülüğü içinde barındırdı. Dünya, çok kültürlü hayatı ve birlik beraberlik içerisinde yaşamayı İstanbul’dan öğrendi” dedi.

Okan Üniversitesi’nin, yerel yönetimlerde yeni modellerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği “Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar” konulu sempozyumu, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey ve Samsun Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın katılımı ile gerçekleşti. Okan Üniversitenin Tuzla Kampüsü’nde gerçekleşen sempozyum, Okan Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ali Kahriman’ın başkanlığında yapıldı. Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye’de yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması gerektiğini vurguladı. Sempozyumda söz alan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep’i dünya çapında tanınan kültür kenti yaptıklarını anlatarak, bu aşamaya gelebilmek için yurtdışından kredi aldıklarını kaydetti. Yerel yönetimlerin şehirlerine bir vizyon katması gerektiğini belirten Güzelbey, “Şehirde sosyal problem varsa kültür kenti olamazsınız” dedi. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de, Kadıköy’de merkezi yönetimin yetki paylaşımı yapmak istememesi nedeniyle güçlüklerle karşılaştıklarını söyledi. Kaçak yapıların önlenmesi amacıyla kente uyum projesi ürettiklerini belirten Öztürk, projelerini toplumla paylaştıkları için başarıya ulaştıklarını kaydetti. Sempozyumda açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. İlk oturumda “Sosyal Belediyecilik”, ikinci oturumda “Deprem Tehdidi Altında Kentsel Dönüşüm Politikaları”, üçüncü oturumda ise “Yerinden Yönetim” konuları ele alındı. Belediye başkanları “Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar” sempozyumunda buluştu.


28

KENTLERİN GÜZEL YÜZÜ

PARKLAR Kentlerin karakteri, kimliği ve gülen yüzüdür parklar.Hem bir buluşma noktası hem de doğanın tadına varılan mekanlardır. En eski örnekleri Pers’lerde görülen parklar, aynı zamanda insanların boş zamanlarını değerlendirme alışkanlıklarının simgesi durumda. Halkın gezip eğlenmesi, hoşça vakit geçirmesi için ağaçlandırılıp, çiçeklendirilerek özel olarak düzenlenen ve kentte yaşayanların nefes almasını sağlayan yeşil alanlardır parklar. Başarılı parklar, farklı yaş grupları ve kullanıcı topluluklarına hitap edebilen birçok aktivite sunabilen alanlardır. Parkın öncelikle sahip olması gereken özellik; alana ulaşımın kolay olması ve alanın

çevreyle bağlantılı olmasıdır. Ayrıca park güvenli, temiz ve çekici olmalı ve oturacak yerler bulunmalıdır. Hepsinden önemlisi de parkın sosyallik özelliğidir; park başka insanlarla karşılaşma, tanışma, buluşma aktivitelerinde de hizmet etmelidir. Günümüzde bazı şehirlerde parkların, kent yaşamının kalitesine çarpıcı biçimde katkıda bulundukları anlaşılmaya başlanmıştır.

En Eski Park Örnekleri Pers Kralının Avlanma Alanları Şehir parklarının en eski örnekleri Pers krallarının av alanları ve Eski Yunan’daki açık hava toplantı yerleriydi. Rönesans’tan sonra düzenlenen parkların çoğunda korular, önemli noktaları birbiriyle birleştiren düz yollar, kuş evleri ve yabanıl hayvan kafesleri bulunurdu. Parklar daha sonra bu niteliklerini yitirmiş, özellikle


KAPAK KONUSU

19. yüzyılda yoğun bir yapılaşmaya uğrayan kentlerin içinde temiz hava alınabilecek yeşil alanlar durumuna gelmiştir. Bu amaçla kurulan parklar arasında İngiltere’de Birkenhead Parkı (1844), Fransa’da Paris yakınlarında Boulogne Ormanı, ABD’de New York kentinde Central Park, Almanya’da Friedrich Wilhelm Bahçesi, Avustralya’da Melbourne Kraliyet Botanik Bahçesi, Japonya Kobe’deki Akaşi Parkı sayılabilir.

Parklar İçin En Büyük Tehlike Çarpık Yapılaşma Parklar çok uzun yıllar boyunca dünyanın birçok kentinde, şehirlerin başarısını şekillendiren çok önemli etkenler olmuşlardır. Parkların tasarımı her ülkenin, kültürel, iklimsel koşullarına, toplumsal geleneklerine ve boş zaman değerlendirme alışkanlıklarına göre değişir. Günümüzde spor yapmak, top oyunları oynamak, yarışmalar

düzenlemek türünden aktif dinlenme türlerine olanak sağlayan parkların sayısı gitgide çoğalıyor. Şehir parkları için en büyük tehlike çarpık yapılaşmadır. Özellikle yüksek sayıda göç alan gelişmekte olan ülke metropollerinde planlama eksikliği yeşil alan ve park sıkıntısına neden oluyor. Türkiye’de de il ve ilçe belediyeleri farklı içerikli ve temalı parklar yaparak hem kentin nefes almasını hem de canlanmasını sağlamaya çalışıyorlar.

29


30

Erzincan Belediyesi Başkanı Yüksel Çakır

Engelli Oyun Parkı

Doğu Anadolu’nun İlk Engelli Oyun Parkı

ERZİNCAN’DA

Kent Mobilyaları Atölyesi

Türkiye ortalamasının çok üzerinde yeşil alana sahip Erzincan Belediyesi bir ilke imza atıp Doğu Anadolu Bölgesi’nin ilk engelli oyun parkını kurdu.

Parkı Erzincan Çocuk Meclisi’nin 23 Nisan’daki oturumunda aldığı karar doğrultusunda yaptıklarını belirten Erzincan Belediye Başkanı Yüksel Çakır, “Hedefimiz kişi başına 25 metrekare yeşil alan” dedi.

Erzincan’da yeşil alan hedefi kişi başına 25 metrekare

Erzincan’ın Türkiye ortalamasının çok üzerinde yeşil alana sahip olduğunu belirten Erzincan Belediye Başkanı Yüksel Çakır “Halen belediye sınırları içerisinde kişi başına 11 metrekare

yeşil alan mevcutken, bu rakamı kısa ve orta vadeli projeler ile kişi başına 25 metrekarenin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefe beş proje ile ulaşmayı hedefliyoruz. Engelli oyun parkı ile bölgede bir ilke imza attık” diye konuştu.

Kent Ormanı

Erzincan’ı yeşillendirecek projeleri de anlatan Başkan Çakır, “Şehrin güneyinde, Orman İşletme Müdürlüğü bünyesinde bulunan Kent Ormanı kullanıma açıldı. 500 bin metrekarelik

bu alan için oluşturulan projenin ilk ayağı olan alanın temizlenmesi tamamlanırken, projenin ikinci ayağı da uygulamaya konuldu. Erzincan Belediyesi tarafından yürütülecek olan bu ikinci ayak kapsamında bölgeye kent mobilyaları yerleştirilmesi, bölgenin oyun gurupları ile donatılması gibi çalışmalar tamamlanırken, yürüyüş yolları yapımı devam ediyor.”

Vasgirt Deresi Rekreasyon

Erzincan kent merkezinin batı sınırında bulunan Vasgirt Deresi, DSİ tarafından


KAPAK KONUSU

ıslah edildi. Bu çalışma akabinde bu alanda 500 bin metrekarelik yeni bir alan ortaya çıktı. Bu alanın da rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi için bir proje hazırladık. Orta vadeli bu projeyi tamamladığında 7-8 Kilometre uzunluğunda bir yeşil kuşak, kullanıma açılmış olacak.

Esentepe Rekreasyon Alanı

Şehrin Kuzey Doğu kısmında yer alan Esentepe Mevkii halen bir rekreasyon alanı olarak hizmet veriyor. Bir restoran ve kafeteryanın hizmet verdiği bu bölgede belediyenin hazırladığı proje ile orta vadede 375 bin metrekarelik yeşil alan oluşturularak kullanıma sunulacak.

Okul Bahçeleri Düzenlemesi

Erzincan Valiliği ile birlikte yürütülen Okul bahçeleri Düzenleme Projesi ile, şehir merkezinde eğitim veren 48 okulun bahçe düzenlemelerinin yapılması öngörülüyor. Bu kapsamda 12 okul bahçesinde düzenleme tamamlandı. 2011 yılı için 10 okulun daha bahçe düzenlemesinin tamamlanması planlanıyor. Proje kapsamında yürüyüş yolları, spor alanları, oyun parkları, yeşil alanlar inşa ediliyor ve ağaçlandırma, bitkilendirme çalışmaları yürütülüyor. Bu kapsamda 48 okul bahçesinde 100

bin metrekare yeşil alan oluşturulması hedefleniyor.

Her Mahalleye Bir Park

Her Mahalleye Bir Park sloganı ile yola çıkan Erzincan Belediyesi, 18 ayda 22 yeni park inşa etmeyi başardı. Bu sloganın revize edilmesi ile bu kapsamda; 3 yıl içerisinde kente 40’a yakın yeni yeşil alan kazandırılması hedefi gündeme alındı. Bu da 25 mahallesi bulunan Erzincan’da her mahalleye 2 yada 3 yeni park anlamına geliyor.

“Her Yıl 300 Bin Çiçek Dikiliyor”

Şehir genelindeki parklara, yeşil alanlara, refüj ve meydanlara her yıl Belediye’nin kendi seralarında üretilen 300 bin çiçek dikiliyor. “Geçtiğimiz yıl kentin kamuya açık alanları ilk kez laleler ile tanıştı.” Orman İşletme Müdürlüğü ile iişbirliği yapılarak, 8 bin adet çiçek toprakla buluşturuldu. Refüjler ve parklar gibi belediyeye ait alanlar dışında okul bahçeleri ve mahalle aralarına da binlerce ağaç dikildi.

31


32

Hobi Bahçeleri

BEYKOZ’UN HOBİ BAHÇESİ ÖRNEK OLDU Beykoz Belediyesi’nin doğal tarımı teşvik etmek ve ilçedeki atıl arazileri değerlendirmek için başlattığı “ Hobi Bahçesi Projesi” büyük ilgi gördü.

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek


KAPAK KONUSU

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ,“Hobi bahçelerine sadece Beykoz’dan değil İstanbul’un birçok ilçesinden talep var, projemiz örnek oldu” dedi.

20 Dönüm Arazi Üzerine Kuruldu

Doğal güzellikleri ile İstanbul’un gözbebeği Beykoz, hobi bahçesi tutkunlarının akınına uğruyor. Beykoz Belediyesi’nin Beykoz Çubuklu Kiremitdere’de 20 dönüm arazi üzerine kurduğu Hobi Bahçeleri’nde 50’şer metrekarelik 100 adet parsel yer alıyor. Meyve-sebze ekim dikimine uygun olarak tasarlanan bahçelerde kalıcı

olmayan bitkiler ve mevsim çiçekleri de yetiştirilebilecek. Tuzla’dan Silivri’ye çeşitli ilçelerden taleplerin olduğu hobi bahçeleri, emekliler, öğretmenler, mimarlar, mühendisler, bankacılar ve esnaf gibi değişik kesimlerden yoğun ilgi gördü. Yeni başlayanlar için ücretsiz toprak, tarım, bahçe ve birçok konuda danışmanlık hizmetinin de veridiği ‘Hobi Bahçeleri’nde mahsuller toplanmaya başlandı. Her parsel için ahşap kulübeler, kümes hayvanları, 5 çayı için teras ve sulama sisteminin yer aldığı alanda; 50 araçlık bir otoparkın yanı sıra, çocuk oyun grubu, yönetim ve güvenlik merkezi de bulunuyor.

İstanbul’un İlgisini Çekti

Projenin mimarı Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, hobi bahçelerinin sadece Beykoz’dan değil İstanbul’un birçok ilçesinden yoğun ilgi gördüğünü belirterek, “Amacımız hem boş arazileri en güzel şekilde değerlendirmek hem de bahçesi olmayan ancak toprağı, bahçeyi, sebze ve meyve yetiştirmeyi seven vatandaşlarımızın bu ihtiyacını karşılamak. Burada aynı zamanda yeni dostluklar oluşacak. Birbirlerine yetiştirdiklerinden ikram edecek, boş vakitlerini yemyeşil bir ortamda toprakla haşır neşir olarak değerlendirebilecekler” dedi.

33


34

Gül Bahçesi

DERİNCE’NİN ÇEHRESİNİ PARKLAR DEĞİŞTİRECEK Sanayi kenti Derince’nin çehresi Belediye’nin geliştirdiği park projeleri ile değişiyor. Derince Belediyesi’nin geliştirdiği Çınarlıdere Mesire Alanı, Çenedere Mesire Alanı ve yapımı devam eden Kaşkaldere Vadisi projeleriyle kentin yüzü değişmeye başladı. Derince Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar, ilçeye nefes aldıracak park projelerini anlattı.

Park Sayısını 59’a Yükselttik

Derince Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar

“Belediye statüsüne kavuşmasından bu yana hızlı bir kentleşme sürecine girerek bugün 120 bin nüfusa ulaşan Derince’de büyük bir ihtiyaç haline gelen yeşil alanlar bir bir hizmete sunuyoruz” diyen Başkan Alemdar “2009 Mart ayından itibaren şehre yedi yeni park daha yaparak ilçedeki park sayısını 59’a yükselttik. Oyun grupları ve fitnes aletleri de yerleştirilen 28 parkı yenileyerek, kentte yaşayanların


KAPAK KONUSU

hizmetine sunduk. Çınarlıdere Mesire Alanı, Çenedere Mesire Alanı ve yapımı devam eden Kaşkaldere Vadisi projeleriyle kentin yüzü değişecek” dedi.

Muhsin Yazıcıoğlu Parkı’na 2 bin 547 Gül

Başkan Aziz Alemdar, “Bu parklardan bir tanesi de Muhsin Yazıcoğlu Parkı oldu. Derince Belediyesi tarafından kısa bire süre önce yapımına başlanan ve helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismini verdik.Yenikent

Mahallesi’ndeki parka, dünyanın farklı bölgelerinde yetişen 2 bin 547 adet gül dikildi. 14 çeşit mevsimlik çiçek türü ekilen alanda yürüyüş yolları yapıldı. Gül bahçesinin ortasında yer alan havuzun üstündeki asma köprü ise çevresine ayrı bir güzellik kattı. Park son haliyle Derince’ye otantik, hoş bir görünüm kazandırıyor.”diye konuştu.

Estetik Düzenlemeler, Canlılık Katacak

Parkların yanında kente estetik canlılık katacak projeleri de anlatan Derince

Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar, “Belediye bünyesindeki bir heykeltıraşın, belediye fen işleri atölyesinde hazırladığı Osmanlı ve Selçuklu mimarisini yansıtan kalıplar, şehirdeki üstgeçitlerin yanı sıra elektrik trafolarında da kendini göstermeye başlayacak. Bakıma ihtiyacı olan birçok yapıya estetik kazandırmayı hedefliyoruz.Yapıların halka yakışır bir biçimde hoş bir estetik kazanması için mücadelemiz devam edecek. Bu tarz iyileştirmeler Derince’nin cazibesini arttıracağından, uzun vadede ekonomiye de katkı sağlayacak ”dedi.

35


36

Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu

Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu;

Urla Yeni Parklarla daha yeşil olacak Tarihi dört bin yıl öncesine dayanan İzmir’in şirin ilçesi Urla, Belediye’nin geliştirdiği 8 yeni park ve bahçe projesi ile daha yeşil olacak. Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, “Yeni projeler ile ilçe nefes alacak ve insanlarımız doğayla içiçe yaşayacak” dedi.

Tören alanı revize edildi

İlçede park projelerinin hazır olduğunu şimdi ise uygulamaya başlayacaklarını ifade eden Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, “Ahmet Besim Uyal Caddesi üzerinde, sanayi sitesinin karşısına düşen bin 100 metrekarelik alanda uygulama çalışmaları devam

ediyor. Bu alan palmiye, akasya, zakkum ve mazı gibi ağaçlarla yeşillendiriliyor” dedi. “Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Heykeli, İskele Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan Balıkçılar Parkı Tören Alanı’na

nakil edilerek revize edildi.” diyen Karaosmanoğlu, “ Tüm zemin döşemeleri ve park elemanları yenilenen tören alanı çok güzel bir görünüme kavuştu.Jandarma kavşağı üzerinde, Bülent Baratalı Caddesi ile 75. Yıl Cumhuriyet Caddesi’nin kesiştiği yerde bulunan yaklaşık 150 metrekarelik alanda bitkilendirme


KAPAK KONUSU

diye konuşan Başkan Karaosmanoğlu, “Migros yanında yer alan yaklaşık bir dönüm üzerinde bulunan yeşil alanı kapsayan park projesi hazır. Akasya, zakkum, mazı gibi bitkilerin yer almasının planlandığı projede geri kalan alana çim ekilecek.” dedi.

Parklar Rengarenk Olacak

ve kaldırım çalışması tamamlandı. Yaya trafiğinin yoğun olduğu bölge için hazırlanan projeye göre altı oya ağacı, bir limoni servi ve bodur gülün oluşturduğu iki çiçek parseli alanı güzelleştirdi.” şeklinde konuştu.

Yeni Projeler Hazır, Uygulamaya Başlıyoruz

Yeni projeleri de anlatan Karaosmanoğlu, “Mehmet Ali Aygüven Caddesi üzerinde pazaryeri karşısında bulunan alanı park yeri olarak değerlendirmek üzere çalışma başlattık.”

Karaosmanoğlu, “İtfaiye Müdürlüğü arkasında bulunan, Kolyoz sokak ile Dalya sokaklar arasında kalan yaklaşık 2 dönümlük arazi içinde kalan park alanının projesi hazırlandı. Yapay bir süs havuzu ve şelale yapılmasının planlandığı projede çocuk oyun alanı ve fitness/spor alanı bulunuyor. Aplikasyon ve zemin hazırlığı çalışmalarının başladığı projede park yapımına ise 2011 yılının ilk aylarında başlamayı planlıyoruz. Projesi hazırlanmış bir diğer park alanı da Çeşmealtı 175 Sokak’ta. 385 metrekare civarında yüzölçüme sahip park alanının projesinde bahçekül çiçeği, Hint gülü, şimşir gibi bitkiler kullanılacak. Gülbahçe Mahallesi 12108

Sokak ile 12026 Sokak’ın kesiştiği yerde bulunan, yaklaşık bin 200 metrekare civarında yüz ölçüme sahip park alanının projesi de hazır. On oturma biriminin kullanılmasının düşünüldüğü projeye göre alana toplam 320 metre bordür döşenecek. Projesi hazır olan son yer ise Erdoğan Ker Caddesi üzerinde, sanayi civarında bulunan alan. Yaklaşık 2 bin 330 metrekare civarında yüz ölçüme sahip park alanında İzmir mimoza, akçaağaç, ıhlamur, söğüt gibi ağaçlar yeşillendirme için kullanılacak. diye konuştu.

37


38

Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem

Sancaktepe’de 73 park yeniden düzenlendi Sancaktepe genelinde toplam 73 parkta yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte çeşitli yenileme çalışmaları yapıldı. Tüm parklar, mevsime uygun bitkilerle zenginleştirilirken, Sancaktepe’lilerin daha rahat dinleneceği ve çocukların keyifle oyun oynayacağı şekilde tüm alanlar yenilendi. Sancaktepe Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince 2010 Yılı içerisinde 46 Adet parkın çocuk oyun grubu revizyon çalışmaları tamamlandı. Gerekli görülen parklarda revizyon çalışmaları yapıldı. Parkların kum havuzları değiştirilerek yerine kauçuk zemin kaplaması yapıldı. Kauçuk zemini bozulmuş olan parkların da zemin kaplamaları değiştirildi. Parklara toplam, 6 bin 373 metrekare kauçuk zemin kaplandı.

Açık alan spor aletlerinin montajı çeşitli parklarda büyükler için 11’li 5 takım, engelliler için 11’li 2 takım, çocuklar için 5’li 4 takım montajı yapıldı.

Çocuk Oyun Grupları ve Şehir Mobilyaları da Elden Geçti

Sancaktepe Belediyesi ekipleri yeşil alanlardan şehir mobilyalarına, çocuk oyun gruplarından, çevre

düzenlemelerine dek pek çok alanda yenileme ve bakım çalışmalarını büyük bir hızla tamamlandı. Parklarda başlatılan a’dan z’ye bakım, sadece yeşil alanlarla sınırlı kalmadı. Ekipler, ilçedeki küçük ve büyük olmak üzere tüm parklarda bulunan çocuk oyun alanlarının ve şehir mobilyalarının da durumlarını inceleyerek eksiklikleri giderdi...


KAPAK KONUSU

Basketbol potaları, banklar, çöp kovaları, kamelyalar ve çiçekliklerin de bakımını yapan ekipler, parkları tam anlamıyla yaza hazır hale getirdi. Çocukları ile parklara akın eden Sancaktepeli aileler, güzel vakit geçirmenin keyfini yaşadılar. Hazırlanan basketbol ve voleybol sahaları ise özellikle gençlerden yoğun ilgi gördü.

Hedef Çiçek Gibi Sancaktepe

Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, her yıl düzenli olarak yapılan bakım, onarım ve yenileme çalışmalarının bu yıl da genişleyen yeşil alanlara paralel olarak, kapsamlı biçimde gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Belediyemize ait parklardaki yeşil alanların ve kent mobilyalarının bakım ve yenilenmesine yönelik çalışmalar, yaz öncesi başlamıştı. İklime ve toprağa uygun bitki ekimi belirli bir takvime göre yapıldı. Budama işlemlerinin yapılması ve caddelerin ağaçlarla donatılması sonrası ilçemiz çeşitli çiçeklerle süslendi. Pırıl pırıl, tertemiz ve çiçek gibi bir Sancaktepe için çalışmalarımız devam edecek” dedi.

39


40 Hidroelektrik Santraller(HES) Bilmecesi:

Çevre ve Kalkınma İlişkisi Üzerine Düşünceler 1950’li yılların sonlarında Amerika Birleşik Devletleri’ne öğrenci olarak gitmiş olanlar, o dönemin en çok satan kitapları arasında şu başlığı hiç unutmamışlardır: “Kahve mi, Çay mı, Beni mi?” Kitap, bir havayolları hostesinin anılarından oluşmaktadır. Kitabın ana teması, uçak yolcularının zor tercihler karşısındaki tavırlarına yön veren ahlaki değerlerdir. Toplum yaşamında karar verme yetkisini elinde bulunduran yönetici kadrolar her düzeyde ve her zaman kolay olmayan tercih seçenekleri ile karşı karşıya kalabilirler. Kalkınmayı hızlandırmak, kişi başına Prof. Dr. Ruşen KELEŞ düşen geliri artırmak, dış ticaret dengesini düzeltmek, cari açığı küçültmek gibi özde ekonomik nitelikte olan amaçlarla, çevrenin korunması, ekolojik değerlere sahip çıkılması, insan ve çevre sağlığı yönünden önem taşıyan risklerin azaltılması gibi ekonomi dışı almaşıklar arasında kesin tercihler yapmak her zaman kolay olmayabilir. Çünkü her bir tercihin, tercihi yapanlar, merkezi ya da yerel düzeydeki siyasetçiler, yüksek düzeydeki yöneticiler, kısacası karar vericiler açısından doğuracağı ekonomik, toplumsal ve siyasal maliyet, hesaplı davranmayı zorunlu kılar. Ama bazen de, kişilere, siyasal partilere, topluma ve gelecek kuşaklara neye mal olacağı enine boyuna hesaplanmadan, belli bir tercihten yana ya da ona karşı tavır alınır. Çevre ve kalkınma ilişkisi dünyanın ve ülkemizin gündemini uzun süredir işgal eden tartışmalı konulardan biridir. Bu iki amacın bir denge içinde bağdaştırılmasına olanak bulunmadığını savunanlar olduğu kadar, sürdürülebilir (sürekli ve dengeli) kalkınma denilen bir yeni gelişme anlayışı çerçevesinde bütünleştirilebileceklerini, aralarında uyum sağlanabileceğini öne sürenler de vardır. Dilimize, Ortak Geleceğimiz adıyla çevrilmiş olan Birleşmiş Milletler Brundtland Raporu’nda ve Rio Bildirisi’nde (1992) benimsenmiş olan görüş bu ikincisidir. Uluslararası hukuk belgelerinde ve ulusal yasal metinlerde benimsenip son yıllarda çok sık kullanılmasına, iç hukukta “bağlayıcı” duruma getirilmiş olmasına karşın, sürdürülebilir kalkınmanın, kuralının gereği gibi uygulanmakta olduğunu söylemek kolay değildir. Çevre değerlerini ve doğal kaynakları, gelecek kuşakların bunlardan yararlanma haklarını yok etmeksizin kullanmayı öngören, koruma ve kullanma arasında bir denge kurulması düşüncesine dayanan bu anlayışı, ne yazık ki, ne dünyada, ne de ülkemizde yaşama geçirmek olanağı kolayca bulunamıyor. Ve kural çoğu kez kağıt üzerinde kalmaya mahkum oluyor. Bu durumun sayısız örnekleri vardır. Küresel ısınmada en büyük sorumluluk payı olan devletler bile ekonomik gelişmeleri yavaşlamasın diye zehirli gaz salımlarının sınırlandırılmasına inatla karşı çıkmıyorlar mı? Altın üretimini artıracağız diye, altın işletmelerinde siyanür kullanarak bugünün ve geleceğin kuşaklarının ölümcül risklerle karşı karşıya kalmasına göz yuman ülkeler yok mu? Turizm gelirinin artırılması amacıyla, ormanların değişik ölçülerde imara açılmasında yarar gören devletlerin sayısı az mı?

Ülkemizde, ormanların korunmasıyla görevli bir bakanlığın başındaki siyaset adamı, sanki ormanlar o bakanlığa emanet edilmemiş gibi, iki üç yıl önce bakanlığının bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunarken, “Amacımız, devlet ormancılığından millet ormancılığına geçmektir” derken, acaba devletinin “sürdürülebilir kalkınma” konusunda ulusal ve uluslararası yükümlülükleri olduğunu bilmiyor muydu? Yukarıda belirtildiği gibi, örneklerin sayısı artırılabilir. Güncel olan konu şudur: Hidroelektrik santraller konusunda, bir koruma kurulu tarafından verilmiş olan “doğal sit” kararı vesile bilinerek, bu türlü kararları verme yetkisi, 2863 sayılı yasa gereğince oluşturulan, karma yapılı, bilim insanlarının ağırlıkta olduğu ve bir ölçüde bağımsız sayılan kurullardan alınarak merkezi yönetimin denetimi altına sokulmak istenmektedir. Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı gibi ilk bakışta çekici görünen bir adı olan tasarının hazırlanmasını hızlandıran olay Doğu Karadeniz illerimizden birinde bu tür bir santralin kurulmasına yerel koruma kurulunun izin vermemiş olmasıdır. Konu ile ilgili Bakan, hidroelektrik santralin Rize İli’nin sınırları içindeki Fırtına Vadisi’nde, doğal çevre açısından yaratacağı “fırtınayı” ve riski öne sürerek sivil itaatsizlik eylemine girişmiş olanları “cinnet getirmiş kişiler” olarak suçlarken, yukarıda kısaca değindiğimiz zor tercihin o kadar da zor bir tercih olmadığını ortaya koymuş ve kolay yolu seçmiş olmuyor mu? Ülkenin enerjiye, temiz enerjiye, ekonomik gelişmenin hızlandırılmasına gereksinme duyduğu elbette yadsınamaz. Ama, dünyada eşine az rastlanan biyolojik ve ekolojik zenginliklerimiz için açık bir risk olduğu gerçeğinin kavranması acaba toplumumuzun geleceği için hiç mi önem taşımıyor? Her konuda olduğu gibi, hidroelektrik santraller konusunda da, sorunu birden çok boyutuyla birlikte ve ilgili bütün tarafların görüşlerine saygı göstererek demokratik kurallar çerçevesinde çözmeye çalışmak, demokratikleşmekte olduğu sık sık vurgulanan ülkemize kanımca daha çok yaraşır. Hem “yönetişim” gibi, garip bir sözcük gibi görünmekle birlikte, katılımcı ve çok ortaklı bir yönetim anlayışının savunucusu olmak, hem de yerel niteliği ağır basan çok önemli kararları tek merkezden ve tek yönlü olarak geçerli kılmakta direnmek katılımcılıkla bağdaştırılamaz. Kültür ve doğa varlıklarının daha iyi korunabilmesi amacıyla, doğal ve kültürel sit alanlarına ilişkin kararların yerel yönetimlerin “münhasır” (yalnız onlara ait olan) yetki alanlarının dışına çıkarılması, bu konuların günübirlik siyasal hesaplardan uzak tutulması kaygısından kaynaklanmıştır. Eğer bu yetki, elimizdeki tasarıda olduğu gibi, merkezi siyasal iktidarlara bırakılacak olursa, korkarım ki, yalnız süreç daha çok siyasallaştırılmış olmakla kalmayacak; aynı zamanda, hükümetimizin uzun süredir gerçekleştirmeye çalıştığı “merkeziyetçilikten uzaklaşmak ve yerelleşmek” hedefinden de sapılmış alacaktır. O zaman, galiba, devleti yönetenler, hostesin kitabının başlığındaki tercihler arasından, ne kahveyi, ne de çayı, fakat hostesle birlikte olmayı tercih etmiş durumda olacaklardır.



42

Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu

Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu

Gümüşhane’nin en büyük sorunları göç ve işsizlik Organ bağışında bulunarak tüm Türkiye’ye örnek olan Vali Salihoğlu, Gümüşhane’nin en büyük sorununun göç olduğunu söyledi. Vali olarak atandığında beklediğinden daha farklı bir Gümüşhane gördüğünü belirten Salihoğlu, “Anadolu kasabası havasının tamamen ortadan kalktığını, beton yığını bir kent oluştuğunu fark ettim” dedi. 32 yıldır devlet görevinde bulunuyorsunuz. Birçok ilde görev yaptınız. Gümüşhane denilince aklınıza ne geliyor? Bize Gümüşhane’yi anlatabilirimsiniz? 32 yıl içinde kaymakamlık, mülkiye müfettişliği, valilik yaptım. Bu görevler gereği Türkiye’nin her bölgesini dolaştım, gördüm. Gümüşhane denilince aklıma önce pestil ve kuşburnu gelirdi. Bir de candan ve sıcakkanlı insanları.

Daha önce bir kaç defa geldiğim Gümüşhane’ye 2006 yılında vali olarak atandığımda beklediğimden farklı bir il gördüm. Özellikle 30 yıl önce bu ile ilk geldiğimde gördüğüm şirin Anadolu kasabası havasının tamamen ortadan kalktığını, beton yığını bir kent oluştuğunu fark ettim. Bu durum 30 bin nüfuslu bir kentte otopark, trafik, hava kirliliği gibi sorunlara yol açıyordu. Üstelik giderilmesi de kolay olmuyordu.

Belediye’nin öncelikle bu konular üzerinde durması gerekiyor. kent merkezi dışındaki alanlara baktığımızda bu sorunlar görülmüyor. 321 köye ulaşım yaz kış sağlanabiliyor. Bütün köylerde içme suyu, büyük bölümünde kanalizasyon var. Ancak kış mevsiminde birçok köyün nüfusu biriki haneye düşüyor, hatta 20’den fazla köy tamamen boşalıyor. Bu yüzden son on beş yılda 300’e yakın ilköğretim okulu kapatıldı.


KENT VALİ

Gümüşhane’nin en önemli sorunu nedir? Gümüşhane’nin en önemli sorunu göç. Göç sonucu girişimci sayısı azalmış. Yeni yatırımlar yapılmıyor. Birkaç yıldır uygulanan farklı teşviklere rağmen istenilen düzeyde yatırımcı gelmiyor. Yine göç dolayısıyla geniş tarım arazileri ekilip biçilemiyor. Hayalinizdeki Gümüşhane için neler yapılmalı? Gümüşhane konumu itibariyle kış sporları için ideal bir il. Gümüşhane’de 4-5 adet kış sporları merkezi olmalı ve buna paralel olarak da kongre turizmi gelişmeli. Madenlerimiz çevreye uygun biçimde işletmeye açılmalı ve istihdam artmalı. Organik tarım yaygınlaşmalı. Şehir demiryolu ile Karadeniz’e ve Doğu Anadolu’ya bağlanmalı. Gümüşhane birçok yönü olan bir kent. 4 yıldır ilde görev yapıyorsunuz bu süreçte hangi projeleri hayata geçirdiniz? Öncelikle eğitime ağırlık verdik. Yürürlükteki mevzuat dâhilinde eğitimin daha da yaygınlaştırılmasını sağlamaya çalıştık. Okul öncesi eğitimde nüfusun yüzde altmışını okullaştırarak pilot uygulama kapsamına aldırdık. Bugün bu oran yüzde 85’e çıktı. Bütün ilköğretim okullarına çok amaçlı spor salonu yaptırmak amacıyla proje hazırladık. altı adedini de bitirdik. Üç yıl içerisinde tamamlayacağız.

Üniversiteye hazırlıkta uyguladığımız projelerle giriş sınavlarında ilk 50 il arasında olan ilimiz 2010’da ilk on il arasına girdi. İlin mevcut turizm potansiyelini yeterince tanıtılamadığını tespit ettik ve tanıtım atağı başlattık. Aynı zamanda kışın Zigana’da yaz aylarında da baraj göllerimizde şenlikler düzenledik. Geleneksel yayla şenliklerini bir takvime bağladık. Sümela Manastırı ile Olucak Köyü’nde bulunan İmera Manastırı’nı birbirine bağlamak üzere proje başlattık. Tarihi Santa Harabeleri’nin turizme kazandırılması için tanıtma fonundan temin edilen kaynaklarla altyapı çalışmalarını başlattık.

Gümüşhane’den bugün başka bir kente Vali olarak atanırsanız sizi Gümüşhaneliler ne ile hatırlar? Zannediyorum kapımın açıklığı ve halkla devleti birleştirmem ile. Sizin görev yaparken olmazsa olmazlarınız nelerdir? Görev yaparken kapımın her zaman açık olmasına, halkla iyi ilişki kurulmasına çok önem veririm. Kamu hizmetlerini yürütürken hukuka, bilime ve ahlaka uygun davranılmasına özen gösteririm. Yürürlükteki mevzuatla kamu hizmetlerinin büyük bölümünün doğru, hızlı ve kamu yararına uygun biçimde yürütülebileceğine inanırım. Ayrıca çalışma saatlerine uyarım ve bütün görevlilerin uymasını isterim. Organlarınızı bağışlayarak tüm Türkiye’ye örnek oldunuz. Bu konuyu ve sizi organ bağışı yapmaya götüren süreci anlatır mısınız? Organlarımı bağışlamayı eskiden beri düşünüyordum. Bu yıl organ bağışı haftası etkinlikleri kapsamında konu gündeme geldi. Koordinatör hekimimizin isteğide etkili oldu. Organlarımın yararlı olup olmadığını bilmiyorum, ama konuyu gündeme taşımak bakımından faydalı oldu sanırım. Bağışın bilimsel ve dini bir sakıncası olmadığını biliyorum. Kişisel bir tercih olmak ve yakınlarının onayını gerektirmekle birlikte herkesi organlarını bağışlamaya davet ediyorum.

43


44

Otokar Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül

HEDEFimiz 2011 yılının da lideri olmak

Otokar Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül, “Toplu taşımada etkimizi göstermeye başladık. 2011 yılında da sektör lideri olmayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’nin ilk toplu taşıma aracı üreticisi Otokar’ın Genel Müdür Yardımcısı H. Basri Akgül şirketin hedeflerini ve toplu taşıma sektörünü Özelkalem’e anlattı. Sizce Türkiye’de toplu taşıma alanındaki en büyük sıkıntı nedir? Bir toplu taşıma sistemi planlanırken yolcu yoğunluğunun dikkate alınması gerekir. Avrupa’da, araçlar yolcu taşıma kapasitesine göre ayrılıyor. Aslında Sanayi Bakanlığı bu kanunu Türkiye’de

de uyguluyor. Fakat İçişleri Bakanlığı trafik mevzuatında gerekli düzenlemeleri yapmadığı için uygulamaya geçilemiyor. Örneğin şu anda minibüslerde kullanılan araçlar aslında servis ve şehirler arasında kullanılması gereken araçlar. Mevzuatın düzelmesi durumunda minibüs dediğimiz

bütün araçlarda engelli taşıma imkanı olacak. Bu değişiklikle de Türkiye Avrupa’nın en çok engelli taşımaya uygun toplu taşıma araçlarına sahip ülkesi olacak. Zaten 7 Temmuz 2012’den itibaren Türkiye’de toplu taşıma araçlarında engelli taşıma zorunluluğu gelecek.


KENT İÇİ ULAŞIM

Otokar olarak araç üretim stratejinizden bahseder misiniz? Bizim üretim stratejimizde 6 metreden 12 metreye kadar bütün segmentlerde toplu taşıma aracı var. Üstelik bütün araçlarımız Avrupa standartlarında. Yani standartlarımız en üst noktada. Böylece Türkiye’deki taşımacılığın standartlarını da yukarı çekmeye çalışıyoruz. Yaşlı ve engelli yolcular üretim stratejinizi etkiliyor mu? Engelli ve yaşlılar bizim üretim stratejimizde önemli yer tutuyor. Üretim yaptığımız tüm araçlarımızın düz tabanlı modelleri bulunuyor. Düz tabanlı araçların bir çok yönden kolaylığı var. İlk önce engelli vatandaşların inip binmesinin daha kolay olması, bu araçların tercih edilmesini sağlıyor. Bunun yanında yaşlılar ve çocuklar da aynı daha rahat inip binebiliyor. Belediyelerle nasıl satış yapıyorsunuz? Otokar’ın kuruluş nedeni toplu taşıma araçları üretmek. Dolayısıyla toplu taşımacılığın her kademesinde varız. Toplu taşıma denilince akla tüm belediyeler geliyor. Biz belediyelere iki tip satış yapıyoruz. Bunlardan biri Devlet Malzeme Ofisi kanalıyla, diğeri de ihalelerle yaptığımız satışlar. Ayrıca belediyeleri büyüklüklerine göre üç gruba ayırıyoruz. Hedeflerimizi de bu ayrıma göre planlıyoruz.

“Bizim araçlarımız yolda kalmaz” Özellikle Büyükşehir Belediyelerine satış yaparken hangi araçları öneriyorsunuz? Her saatte aynı yolcu yoğunluğu olmadığından şehirlerde bütün araçlardan olmalı. Hatta sadece büyükşehirlerde değil, tüm şehirlerde. Böylelikle ulaşım daha ekonomik olur. Türkiye’de şöyle bir anlayış var: “Büyükşehir’de 12 metrenin altında otobüs olmamalı.” Bu çok hatalı. Örneğin gece saat 10:00’da otobüsle iki-üç yolcu ile gidiyor. Bu doğru bir işletmecilik değil. Biz diyoruz ki: “Günün yoğun saatlerinde 12 metrelik körüklü otobüslerinizi kullanın ama bütün gün bunları kullanmayın. Yolcu yoğunluğunun düştüğü saatlerde 9 metrelik otobüsleri çalıştırın. Ne kadar kazanacağınızı göreceksiniz. Sadece aradaki fark 9 metrelik araçların kredi taksitlerini ödemeye yetiyor.” Toplu taşımacılıkta sizi diğer firmalardan ayıran en önemli özelliğiniz ne? Bizi diğer firmalardan ayıran en büyük özelliğimiz araçlarımızın sağlamlığı. Araçlarımız kesinlikle yolda bırakmaz. Örneğin 40 yıl önce ürettiğimiz minibüs hala yollarda. En büyük rakibimizde ikinci el araçlarımız.

M-2010 Adapazarı Otokar Fabrikası

Otokar’ın 2011 hedefleri nelerdir? Etkimizi daha da artırıp, 2011’de yine liderliği hedefliyoruz. 2010’u çok iyi kapatıyoruz. Etkimizi de göstermeye başladık. İki ihaleye girdik, birini aldık ötekisini de alacağız. Toplu taşıma için yurt dışından araç getirilmesi işlerinizi etkiliyor mu? Etkilemesinin ötesinde artık Türkiye’ye yurt dışından araç gelmesini kabul edemiyoruz. Biz Avrupa’da Avrupalı firmalarla rekabet ederken, oraya Türk ürünlerini gönderirken oradan buraya araç gelmesi pek uygun değil. Bugün Avrupa’da her ülke, kendi ülkesinde üretilen aracı kamu sektöründe kullanıyor. Bu Türkiye’de de böyle olmalı.

45


46

Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı

“Beni en çok ihanet ve iftira korkutuyor” Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, “En çok korktuğum şey dostlarımın ihaneti ve iftiraya uğramak” dedi. Ev işlerine yeteneği olmadığı için eşine evde yardım edemediğini söyleyen Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ÖZELKALEM’e konuştu. Belediye Başkanlığı yoğun bir görev ailenize yeterince vakit ayırabiliyor musunuz ? Uzun yıllar kamu görevlisi olduğum için ailemle mesai saatleri dışında vakit geçirebiliyordum. Onlarla zaman geçirmekten gerçekten keyif alan bir insanım. Benim için onların mutluluğu her şeyden önemli.

Ancak belediye başkanı olduktan sonra onlara yeteri kadar vakit ayıramıyorum. Bundan mutsuzum. Aileniz kendilerine vakit ayıramadığınızdan şikayetçi mi ? Başkanlığımın ilk yıllarında çok şikayet ediyorlardı. Özellikle de oğlum. Yaşı küçüktü o zamanlar.

Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı

Ancak zamanla şikayeti azaldı. Zaten artık üniversiteye gidiyor. Hukuk Fakültesinde ikinci sınıfta. Kızım da üniversiteyi bitirdi, evlendi. O nedenle artık şikayet gelmiyor ama oğlum daha küçükken yaşadığımız bir anektod var: Oğlum bir gün “Bana baba olarak çok vakit ayıramıyorsun ama hiç olmazsa seçmen olarak vakit ayır ki ben de hemşehrilerine verdiğin o istisnadan faydalanayım” dedi. Ama dediğim gibi artık büyüdü. Şimdi ben İstanbul’a gittiğimde onunla vakit geçirmek istiyorum ama bu sefer onun vakti olmuyor. Hayatınızda sizi en çok ne korkutuyor? En çok korktuğum şey iftiradır. Ama maalesef iftiranın her zaman olduğu bir görev yapıyorum. Çok kolay iftira atıyorlar. Ben insanları çok seven ve dostlarına çok önem veren bir insanım. Diğer bir büyük korkum dostlarımın bana ihanet etmesidir. Başka birisi iftira atsa veya ihanet etse o kadar üzülmem ama dostlarımın bunları yapması beni çok üzer


İNSAN BAŞKAN

“Eşim en büyük yardımcım”

Evinizde eşinize yardım eder misiniz? Yardım etmek isterim ama öyle bir kabiliyetim yok. Zaten eşim de buna izin vermiyor. Çünkü yaptığım işten daha fazla iş çıkarıyorum ona. 1985’ten beri evliyiz. Eşim en büyük yardımcımdır. Çocukların bakımından ev işlerine kadar her şeyi başarıyla sürdürür. Hani “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” derler ya, bu kesinlikle doğru. Benim başarımda eşimin payı çok çok büyüktür. Aileniz politik hayatınızda nerede? Onlar benim en büyük destekçilerim. Her zaman yanımdalar. Belediye başkanlığı işi zaten aile ile birlikte yapılabilir ancak. Bir insanın tek başına başarılı olabileceği bir görev değil belediye başkanlığı.

hayatta başarılı olduğunu görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Ama tabii bazen gençliklerinden dolayı bazı şeyleri göremiyorlar. O zamanlar da onları uygun bir dille uyarıyorum.

Nasıl bir babasınız? Görünüşüm biraz serttir ama aslında değilim. Hoşgörülü, olayları gerçekten her boyutuyla değerlendiren, çocuklarıyla empati kurabilen bir babayım. Dediğim dedik biri olmadım hiçbir zaman. Çocukluklarından itibaren neden, niye, nasıl gibi soruları rahatlıkla sordular. Her şeyi sorgulamalarını teşvik ettim. Olayları özgürce tartışarak büyüdüler. Şimdi bakınca, iki çocuğumun da sosyal

Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Aslına bakarsınız boş zaman diye bir şey çok yok. Ama bazı istisnalarda, mesela arabada giderken veya tatilde en güncel kitapları okumayı seviyorum. Kendi halime kalmayı, kendime özel zaman ayırarak o günü değerlendirmeyi seviyorum. Akşamları yatmadan önce kendime böyle bir zaman ayırmaya özen gösteririm. Eşdost ile birlikte olmak zaten işimizin bir parçası. Bazen fırsat buldukça sinemaya

gidiyorum. Ama ilk sırada kendimi dinlemek ve sorguya çekmek geliyor. Spor yapmaya fırsat bulabiliyor musunuz? Spor her zaman programıma koyduğum ama düzenli olarak yapamadığım bir şey. Özel kalem müdürüme programıma sporu koymasını hep söylüyorum ama bizim işimizde fedakarlık yaptığınız en kolay şey zamanınız oluyor. Spora başlasam bile bu nedenle devam ettiremiyorum. Zaten bizin düzenli bir hayatımız da olamıyor. Sağlığınız nasıl? Standartların üstünde bir kilom var. Ama sağlığım genel olarak iyi. Son zamanlarda bir menisküs ameliyatı oldum. Onun sıkıntıları oluyor bazen. Düzenli yapmam gereken hareketler var. Ama ben zaman bulup yapamadığımdan ağrılar oluyor. Takım tutuyor musunuz? Herkes gibi benim de tuttuğum bir takım var. Biz ailecek Galatasaraylıyız. Ama bu sene Galatasaray bizi biraz üzüyor. Kendi altyapısından futbolcu yetiştiren bütün Anadolu takımlarını destekliyorum aslında. Özellikle geçen sene komşu ilimiz Bursa Spor’un şampiyonluğu beni çok mutlu etti.

47


48

SAĞLIĞIN GÖNÜLLÜ MELEĞİ LOKMAN HEKİM SAĞLIK VAKFI Genç hekimler tarafından 1986’da kurulan Lokman Hekim Sağlık Vakfı, belediye ve şirketlerle yaptığı işbirliği ile Gebze yöresine sağlık dağıtıyor. Lokman Hekim Sağlık Vakfı; uzman, idealist genç hekimler tarafından, Türkiye’de sağlık hizmetine ihtiyaç duyan kişilere, maddi kaygı duymaksızın hizmet etmek amacıyla, 1986 yılında kuruldu. Temmuz 1987 – Aralık 2009 tarihleri arasında, 180.000’i düşük bir bağış karşılığı ya da ücretsiz olmak üzere toplam 560 bin hastaya sağlık hizmeti

veren vakıf, bugüne kadar 32.000 kişi ve kuruluşun yaptığı ayni ve nakdi bağışlarla çalışmalarını sürdürdü. Arşivinde, sağlık hizmet bedeli vakıf tarafından karşılanan 169 bin hasta dosyası bulunan vakıf, maddi imkansızlık içerisinde olan hastaların tüm teşhis ve tedavileri 24 saat kesintisiz hizmet veren Lokman Hekim Tıp Merkezi’nde tamamen ücretsiz gerçekleştiriyor.

Mobil araçla yerinde sağlık

1999 yılında kısıtlı imkanlar ile başlatılan gezici sağlık taramaları, 2002 yılında yüksek standartlarda donatılmış (Audio test kabini, digital röntgen odası, muayene odası, biyokimya laboratuarı) yeni mobil araç ile gerçekleştiriliyor. Mobil araç, bir yandan bölgede koruyucu hekimliğin artması amacıyla hizmet verirken, diğer yandan da pek


SOSYAL SORUMLULUK

çok büyük kurum ve kuruluşun çalışanlarına yönelik profesyonel sağlık taramaları yapıyor. Ayrıca kurumlardaki tarama standartlarını daha yukarı çekmek için çaba sarf ediliyor. İnsanlara olduğu kadar doğaya karşı da sosyal sorumluluklarını yerine getiren vakıf, 1989 Ekim ayı itibarı ile geri dönüşülebilir katı atıkları (atık ve hurda kağıt, kola kutusu, naylon, plastik, pet, hurda araç lastiği, kullanılmış printer kartuşu) toplamaya başlamış. 2009 yılında aylık bin tona ulaşan geri dönüşebilir katı atık toplanırken, bu operasyonda halen 40 kişi görev yapıyor. Vakıf bu açıdan 21 yıldır geri dönüşüm faaliyetini amatör ruh ve profesyonel ekiple sürdüren tek sivil toplum kuruluşu olma özelliğini taşıyor.

Belediyelerle işbirliği

Diğer sivil toplum kuruluşlarıyla da ortak projeler gerçekleştiren vakıf, belediyelerle işbirliği yaparak sağlıklı toplum oluşumuna maksimum katkı yapıyor. Örneğin Çayırova Belediyesi ile yeni bir iş birliği yapan vakıf, “Hamilelere Ücretsiz Gebelik Muayenesi ve Takibi” projesine başlamış. Lokman Hekim Sağlık Vakfı Tıp Merkezi Gebze/Beylikbağı mahallesinin göz bebeği olmuş, sağlıkta yüksek kalite ve bağımsızlık ikonu haline gelmiş. Bu merkezde iki dahiliye uzmanı, bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, bir çocuk hastalıkları uzmanı, bir genel cerrahi uzmanı, bir radyoloji uzmanı, bir diş hekimi, 24 saat acil hekimliği çalışıyor. Haftada iki gün göz hastalıkları uzmanının hasta muayene ettiği merkezde, kolonoskopi, gastroskopi, ultrasonografi, renkli doppler, röntgen, kemik yoğunluğu ölçümü ile tüm laboratuar hizmetleri yapılıyor.

Lokman Hekim Sağlık Vakfı’nın gerçekleştirdiği bazı faaliyetler • 24 yılda 560.000 hastanın tetkik ve tedavisi. • Bu muayene ve tetkiklerin 180.000’i çok düşük bedelle veya tamamen ücretsiz yapılmış. • GAP Tekstil Şirketi ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı desteğiyle 55 çocuğa karşılıksız eğitim bursu verilmiş, 290 çocuğa ağız sağlığı ve diş hastalıkları taraması yapılmış, 50 çocuğun diş tedavisi üstlenilmiş. • Back-Up Hizmet ve Boyner ‘in katkısıyla 2007-2008 Ramazan ayında 600 kişilik ihtiyaç kolisi dağıtılmış. • Cargill Türkiye ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle 270 aileye gıda yardımı ve 270 öğrenciye spor ayakkabı desteği sağlanmış. • Cargill Türkiye ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle 150 Gebzeli ilköğretim çocuğuna 27 Aralık 2010 tarihinde Çocuk Şenliği düzenlenmiş. • Çelebi Holding ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle Gebzeli 180 çocuk İstanbul’a çocuk tiyatrosuna götürülmüş. Çocuklara çeşitli hediyeler verilmiş. • Çelebi Holding ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle 80 çocuk Darıca Hayvanat Bahçesi’ne götürülmüş. • Çelebi Holding ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle 300 öğrenciye 1 yıllık kırtasiye desteği sağlanmış. • Çayırova Belediyesi ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle 8 engelliye, engelli arabası verilmiş. • Darıca Belediyesi ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle Mavi Kapak Projesi yapılmış ve çocuklara çevre/geri dönüşüm bilinci aşılanırken, toplanan kapaklardan elde edilen gelirle engelli arabası alınmış. • Çelebi Holding ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı işbirliğiyle 100 aileye gıda desteği, 50 çocuğa spor ayakkabı hediye etmiş.

49


50

İzaydaş Genel Müdürü Muhammet Saraç

“ATIK BİZİM İŞİMİZ” İzmit Atık ve Artıkları Arıtma, Yakma ve Değerlendirme (İzaydaş) şirketi Genel Müdürü Muhammet Saraç, İZAYDAŞ’ın Türkiye’deki tehlikeli atıkların 10’da birini kurumlarının bertaraf ettiğini belirtti. İzaydaş hakkında ayrıntılı bilgi veren Saraç, “Atık bertarafı konusunda lideriz ve aynı zamanda öncüyüz” dedi.

İzaydaş Genel Müdürü Muhammet Saraç


ÇEVRE

İzaydaş’a neden kuruldu? 1980’lerde Türkiye kalkınmasını sanayi ile yapmaya karar verdi. Sanayi ile kalkınmak demek sanayi kuruluşlarının üretim yapması demektir. Bunun sonucunda da atıklar ortaya çıkar. Bu atıkların da bir şekilde bertaraf edilmesi gerekir. İzaydaş sanayileşme sonucu oluşan atıkların bertarafı için kuruldu. İzaydaş’ın hizmetlerinden bahseder misiniz? Bizim hem sadece Kocaeli’ne hem de bütün Türkiye’ye verdiğimiz hizmetlerimiz var. Kocaeli’ne özel olan hizmetlerimizi, şehrimizde oluşan bütün evsel atıkların bertarafı, İzmit Körfezi’ne gelen gemilerin atıklarının alınıp bertaraf edilmesi, ilimizdeki sağlık kurumlarında oluşan tıbbi atıkların toplanıp, sterilize edilip bertaraf edilmesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bize tahsis ettiği yerlerde hafriyat depolanması olarak sıralayabiliriz. Bu hizmetlerin yanında bütün Türkiye’ye verdiğimiz hizmetimiz de tehlikeli atıkların bertaraf edilmesi. Zaten İzaydaş’ın asıl adını duyuran da bu hizmetimiz. Tehlikeli atıkları nasıl bertaraf ediyorsunuz? Bunun için iki yol kullanıyoruz. Hangi yolun uygun olduğunu belirlemek için önce atıkların analizini yapıyoruz. Eğer analiz sonucu uygunsa atıklar yakılarak bertaraf ediyoruz. Bu işlem esnasında çıkan ısı enerjisinden de buhar elde ediyoruz. Bu buharla da elektrik üretip şebekeye satıyoruz. Ancak bazı atıklarda yakım işleminden sonra çıkacak emisyon kontrol edilemeyebilinir. Bu durum, bu tip atıkların yakılarak bertaraf edilemeyeceği anlamına gelir. Bu atıkları da depolayarak bertaraf ediyoruz. Şu anda Türkiye’de işletimde olan nihai tehlikeli atık bertaraf depolama tesisi bir tek bizde var.

“Türkiye’de bertarafa yönelik çözüm üretilecekse, bu çözümü üretecek arkadaşların tamamı burada.” İzaydaş alanında tek mi? Kabul ettiğimiz atık cinsleri, kapasite ve büyüklük açısından ilkiz ve tekiz. Lidersiniz… Atık bertarafı konusunda lideriz. Aslında liderlikten daha önemlisi öncülüğümüz. Teknik, kapasite ve tecrübe alanlarında öncüyüz. Çalışanlarımız 1997’den beri tehlikeli atık işindeler. Türkiye’de bertarafa yönelik çözüm üretilecekse, bu çözümü üretecek arkadaşların tamamı burada. Hangi belediyelere hizmet veriyorsunuz? Evsel atıkların bertarafı için Kocaeli’nde bulunan 12 ilçeye de hizmet veriyoruz. Peki İzaydaş olmasaydı ne olurdu? Sanayi olmaya devam edeceğine göre atıklar oluşmaya devam edecekti. Bu atıklar bir yerlerde yığılacaktı. Körfez kokacak, ‘Tuzla Varilleri’

olayından onlarca olacaktı… Bu nedenden dolayı İzaydaş olmalı. Hatta bir tane de yeterli değil, birkaç tane olmalı. Türkiye’de ne kadar atık çıkıyor? Türkiye’de yıllık 26 milyon ton evsel atık çıkıyor. Bu bir metre kalınlığında 400 futbol sahası kadar alan demektir. Tıbbi atıkta yıllık 90 bin ton gibi bir rakam var. Tehlikeli atık konusunda da bakanlığın kullandığı rakam yıllık 1 milyon 120 bin ton. Bu atıkların ne kadarını İzaydaş bertaraf ediyor? Bizim yıllık yakma kapasitemiz 35 bin ton. Depoladıklarımızı da buna eklersek yılda yüz bin ton tehlikeli atık bertaraf ediyoruz. Kapasiteniz ne durumda? Böyle devam edersek yirmi yıl yetecek depolama alanımız var. Yakma tesisimiz de yüzde 80-85 kapasite ile çalışıyor. Yani kapasitemiz sanayicilerimizin başvurularına olumlu dönebileceğimiz bir durumda. Bunun yanında kapasitemizi yüzde 50 artırmak için yaptığımız çalışmaları bitirdik. Bu çalışmalar şu anda lisans aşamasında.

51


52

günseli Akaydın aşure dağıttı Dr. Günseli Akaydın eşi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın ile halka kendi elleriyle aşure dağıttı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın eşi Dr. Günseli Akaydın Aşure dağıttı. Akaydın çifti, daha sonra, aşure ikramına Altınova Mahallesi’nde devam etti. Dağıtıma belediye bürokratları ile meclis üyeleri de katıldı.

Dr. Günseli Akaydın

Antalyalıların yoğun ilgi gösterdiği dağıtımda Başkan Mustafa Akaydın, “Aşure dinimiz ve kültürümüz için çok önemli. Aynı zamanda bereketi temsil ediyor. Birçok kültürde var. Aşureye önem veren halkımızla bir araya gelmek bana büyük bir zevk veriyor” dedi.

NURAN TURHAN ENGELLİLER MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ Batman Valisi Ahmet Turhan’ın eşi Nuran Turhan Dünya Özürlüler Günü nedeniyle Batman Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi’ni ziyaret ederek burada eğitim ve öğretim gören engelli çocuklara çeşitli hediyeler dağıttı. Nuran Turhan, beraberindekilerle birlikte sınıfları gezerek öğrencilerle tek tek ilgilendi. Turhan, daha sonra TED Koleji’ne geçti, Dünya Engelliler Günü için düzenlenen etkinliğe katılarak, davet edilen engelli dernekleri başkanları ve bir grup engelli vatandaş ile öğle yemeği yedi.

Dr. Günseli Akaydın ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın.

Nuran Turhan engelliler merkezinde.

Burada engelliler adına konuşma ve sunum yapan Dr. Hamit Ulçay, Türkiye’de engellilerin çektiği sıkıntıları anlatarak, engellilerin de engelsizler kadar hayata tutunmalarını istedi. Ulçay, konuşmasının

sonunda herkesin engellilere sahip çıkması gerektiğini belirtti. Etkinlik kapsamındaki sinevizyon gösteriminde ise, Avrupa’daki iki engellinin yaşama tutunma çabaları izleyenleri duygulandırdı.


BAŞKAN EŞİ

53

AYŞEN ZEYBEKÇİ’DEN SEVGİ ELİ Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci’nin eşi Ayşen Zeybekci, Eylül ayında evleri yanan ve yangında aile büyüğü 80 yaşındaki Fatma Eroğlu’nu kaybeden Eroğlu ailesine Sevgi Eli Projesi kamsamında yardımda bulundu. Yangının ardından evlerini yeniden inşa eden Eroğlu Ailesi’nin bütün eşyaları karşılandı. Yardımları ulaştıran ekiple birlikte aileyi ziyaret eden Zeybekci, Sevgi Eli’nin,

bir aracı kurum olduğunu, hayırseverlerden gelen yardımları gelen talepler doğrultusunda sadece, Denizli merkeze değil, çevre yerleşim yerlerine de ulaştırmaya çalıştıklarını söyledi. Zeybekci, talihsiz bir kaza sonuncunda evi yanan Eroğlu ailesine, koltuktan halıya, mutfak eşyasından, beyaz eşya, giyecek ve gıdaya kadar birçok malzemeyi teslim etti. Zeybekci, “Bizlerden yardımlarını esirgemeyen Denizli’nin sıcacık yürekli hayırseverlerine sonsuz teşekkür ediyor, desteklerinin devamını diliyorum” dedi. Yardım ziyaretinin ardından Ayşen Zeybekci ve Sevgi Eli sorumlusu Selma Yıldız, Buldan Çocuk Yuvası’nı ziyaret ettiler. Burada yaptığı konuşmada yuvada yetişen çocukların toplum tarafından da sahiplenilmesi gerektiğine dikkat çekti. Çocuk yuvasında yetişen kimsesizlerin ileride

Ayşen Zeybekci Buldan Çocuk Yuvası’ndaki çocuklara forma hediye etti.

topluma yararlı bir insan olacaklarına inandıklarını kaydeden Zeybekci, “Bu çocuklara sahipsiz olmadıklarını göstermemiz gerekiyor. Burada barınan çocuklar, sosyal ve kültürel alanda da ciddi anlamda gelişme içerisine girmişler. Gerçekten güzel ve hoş görüntüler yaşanıyor” dedi. Daha sonra çocuk yuvası idarecilerinden eksikler hakkında bilgi alan Zeybekci, öğrencilere Denizlispor forması ve Denizli Çocuk dergisinden oluşan hediye paketlerini verdi.

ELKA BAYRAM’DAN NACAR AİLESİ’NE DESTEK Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram’ın eşi Elka Bayram, Dünya Engelliler Günü’nde üç engelli çocuğu ile gündeme gelen Nacar Ailesi’ne şarjlı tekerlekli sandalyeler hediye etti. Nacar Ailesi’nin 9, 16 ve 18 yaşlarında olan yürüme engelli üç çocuğuna verilen sandalyelerin tüm masrafı Düzce Belediyesi tarafından karşılandı.Konunun gündeme gelmesi ile birlikte kısa sürede temin edilen tekerlekli sandalyeleri Belediye Başkanı İsmail Bayram’ın eşi Elka Bayram teslim etti. 3 Aralık Engelliler günündeki etkinliklerde kamuoyuna seslenen anne Yıldız Nacar memnuniyetini dile getirdi. Anne Nacar, “Dört çocuğumdan üçü engelli olarak hayatını sürdürüyor. Hayatımı

çocuklarıma adadım. İstiyorum ki çocuklarım yardıma ihtiyacı olmadan hareket edebilsinler. Bunun için tekerlekli sandalyeye ihtiyacımız vardı. Kendi imkanlarımız ile bunu temin edemiyorduk. Bunun için kamuoyuna

seslendim. Bizimle irtibat kuran Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram ile ekibine ve ayağımıza kadar bize gelerek tekerlekli sandalyeleri teslim eden başkanımızın eşi Elka Hanım’a çok teşekkür ederiz” dedi. Nacar Ailesi


54

İSTANBUL SİLÜETİNİN VAZGEÇİLMEZ SİMGESİ; GALATA KULESİ İstanbul’un en önemli sembollerinden biri olan Galata Kulesi, şehrin Beyoğlu İlçesi’nin Galata Semti’nde yükseliyor. İstanbul Boğazı, Haliç ve İstanbul’un panoramik görüntüsü, kulenin doyumsuz manzarasını oluşturuyor.


MEKAN

tepesindeki 8 metrelik haçı kaldırıp bunun şerefine bir de şiir yazmış. 16. yy ortalarında kule, Türk yapımı olan kentin diğer kuleleri gibi sivri konik külahlı bir Osmanlı kulesi haline gelmiş.

Defalarca değiştirilmiş Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan

Galata Kulesi’nin tarihi, Cenevizlere kadar uzanıyor. İstanbul’un fethine kadar iki yüzyılı aşkın bir süre boyunca hemen hemen bağımsız bir Ceneviz sömürge kenti olan Galata’nın 24 kulesinden sadece Galata Kulesi ayakta kalabilmiş. Dünyanın en eski kulelerinden biri olan Galata Kulesi’nin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Ancak Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirildiği düşünülüyor. 1204 yılındaki 4. Haçlı Seferi’nde geniş çapta tahrip edilen kule, daha sonra 1348 yılında “İsa Kulesi” adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata Surları’na ek olarak yeniden yapılmış. Bu yeniden inşanın ardından kule kentin en büyük binası olmuş.

Büyük Burç, İsa Kulesi

1350’de II. Murad’ın destek ve yardımı ile yapımı tamamlanabilen, Bizanslıların Megalos Pyrgos (Büyük Burç), Cenevizlilerin Torre di Cristo (İsa Kulesi) olarak adlandırdıkları dev boyutlardaki kule, Osmanlı döneminde birkaç kez biçim değiştirmiş. Günümüzde ise 1830’larda aldığı biçimle korunmaya çalışılıyor. Fatih Sultan Mehmet, bir yandan Galata’da kalan Cenevizliler’e görece bazı haklar tanırken, öte yandan da Galata’nın Türkleşmesi için çalışmış; bu arada geleneklere uyarak, Kule’nin üst kısmını 1.5 metre kadar yıktırmış. Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra kulenin

17. yy’da İstanbul’u kasıp kavuran yangınlardan herkes haberdar olsun diye kuleden “kös” vurdurulmaya başlanmış. Yangını gözetleyelim derken yüzyılın sonunda kulenin kendi de yanmış. Kuleye yangının ardından Sultan II. Mahmud’un emriyle dört tarafında camlı köşkçükleri bulunan, içinde sofası, divanhanesi, birkaç da odası olan bir “cihannüma” yaptırılmış. 19. yy başlarında bu cihannüma da yanmış. Kulenin üst kısmı bir kez daha yeniden biçimlenmiş: Kemerli, büyük pencereli bir sofa, onun üstünde çepeçevre bir balkonun gerisinde daha küçük kemerli pencereli bir çekme kat ve çok sivri, konik külahlı bir çatı yapılmış.

uçmuş. Bu uçuş Avrupa’da ilgi ile karşılanmış, İngiltere’de bu uçuşu gösteren gravürler yapılmış.

“Bir adam düştü”

Kulenin tarihinde; bazı intihar olayları da görülmüş. 1876 yılında, bir Avusturyalı nöbetçilerin dalgınlığından yararlanarak, kendini kuleden aşağıya atmış. 6 Haziran 1973 günü ise, ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın 15 yaşındaki oğlu Vedat, kuleden atlayarak intihar etmiş. Ümit Yaşar, bunun üzerine “...Bir adam düştü Galata Kulesi’nden, Bu adam benim oğlumdu” demiş ve “Uyan oğlum, uyan Vedat” diyerek acısını hafifletmeye çalışmış. “Galata Kulesi” adlı şiirini yazmış. Günümüzde Galata Kulesi’nin yüksekliği 66.90 metre, dış çapı 16.45 metre, iç çapı ise 8.95 metredir. Duvar kalınlığı da 3.75 metre civarındadır.

Galata Meydanı

Galata Kulesi’nin hak ettiği önemi vurgulamak ve bu tarihi anıtı daha fazla insan ile buluşturmak amacı ile Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın başkanlığında, Galata Kulesi çevresinde yayalaştırma ve zemin kaplamasına yönelik çalışmalar yapıldı.

1875’te rüzgar, o çok sivri külahı uçurunca, yerine çok köşeli, iki küçük katçık yaptırılmış. Kule, 1960’lı yılların ortasında yaptırılan çok kapsamlı bir restorasyonla çağdaşlaştırılmış. 2000’li yıllara girilirken kule bir kez daha restore edilmiştir.

Başkan Demircan’ın yakından, önemle takip ettiği proje ile Galata Kuledibi bölgesinde, meydana açılan Şahkapısı Sokağı ve Fırçacı Sokağı trafiğe kontrollü olarak kapatıldı. Beyoğlu Belediyesi, meydana açılan diğer iki önemli caddeden, Küçükhendek Caddesi’ndeki uzun süredir ihmal edilmiş olan elektrik ve doğalgaz altyapı çalışmalarını bitirdi.

4. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı’nda rüzgarları kollayıp uçuş talimleri yaptıktan sonra, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak 1638 yılında Galata Kulesi’nden Üsküdar-Doğancılar’a

Zemin kaplama çalışmaları esnasında, asfalt altından parke taşları çıkarıldı. Parke taşlarının geri dönüşümünün tarihi dokuya uyum sağlayacağı düşüncesiyle çalışmalar bu yönde ilerletildi.

Rüzgar çatıyı uçuruyor

55





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.