YIL: YI Y IL: L 8 SAYI SAY YI 79 79 K KASIM ASIM AS M 201 2 2014 014 01 4 15TL 15 5TL TL
TÜRKİYE’NİN EN İYİ YEREL YÖNETİM DERGİSİ
TÜRKİYE’NİN BEREKETLİ TOPRAĞI ADANA
ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
HÜSEYİN SÖZLÜ:
“ADANA’YI TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SANAYİ MERKEZİ YAPACAĞIM” TÜRKİYE’YE TEMSA YETER
TEMSA GENEL MÜDÜRÜ
DİNÇER ÇELİK:
“İNSANLARIN İÇERİSİNDE MUTLU OLACAKLARI ARAÇLAR ÜRETİYORUZ”
MERSİN VALİSİ
ÖZDEMİR ÇAKACAK:
“MERSİN TÜRKİYE’NİN YANSIMASIDIR” BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU’NUN EŞİ
Dİlek İmamoğlu SOKAKLARI TEKERLEKLİ SANDALYE İLE DOLAŞTI
12
İMTİYAZ SAHİBİ
Yerel Yönetim Ajansı adına
Erengül Bilenser
EDİTÖR
Emine Civanoğlu SORUMLU MÜDÜR
Sevil Günsal Alkoç REKLAM
ozelkalemreklam@epr.com.tr DANIŞMA KURULU
Sadun Emrealp Prof. Dr. Cevat Geray Ali Fuat Güven Prof. Dr. Ruşen Keleş Mithat Kırayoğlu Aykut Taluy Prof. Dr. Mete Tapan Prof. Dr. Handan Türkoğlu Zekeriya Yıldırım
30
GRAFİK TASARIM
e’pr
BASKI SCALA BASIM
Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sok. No:3 4 Levent / İSTANBUL 0212 281 62 00
YÖNETİM ADRESİ
Ahmet Fetgari Sokak Nil Apt. Numara: 7/1 Teşvikiye / İSTANBUL Tel: (0212) 327 1 285 Faks: (0212) 327 1 286
www.ozelkalem.com.tr ozelkalemhaber@epr.com.tr
Yaygın süreli yayın. Özelkalem Dergisi, basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
04-25 26-33 34-35 38-40 42-43 46-47 50-51
KISA HABERLER ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI HÜSEYİN SÖZLÜ
Adana’yı Türkiye’nin En Önemli Sanayi Merkezi Yapacağım KENT İÇİ ULAŞIM
Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik: İnsanların İçerisinde Mutlu Olacakları Araçlar Üretiyoruz KENT VALİ
Mersin Valisi Özdemir Çakacak: Mersin Türkiye’nin Yansımasıdır BAŞKAN EŞİ
Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Eşi Dilek İmamoğlu Sokakları Tekerlekli Sandalye İle Dolaştı KENTSEL DÖNÜŞÜM
Uşak’ın Mega Projesi Başlıyor KÜLTÜR SANAT
Bilecik Tiyatro Festivali Dünyaya Açılacak
34 YIL: 8 SAYI: 79 KASIM 2014
38
’den merhaba...
42
44
Sonbahar, insana tazelik veren bu serinlik, topraklarımıza canlılık katan bu yağmurlar, yollarımıza serpilmiş kızıl renkli yapraklar... Bu mevsimi doya doya yaşamanın, bu havaların keyfini çıkarmanın herkes için ve her zaman mümkün olamadığı kentlerimiz var. Bir yağmur damlası ile trafiği çileye dönüşen kentlerimiz... Oysa ömrümüz her adımını en güzel şekilde, en rahat şekilde ve tabii en huzurlu şekilde yürüyeceğimiz bir yol olmalı. Türkiye’nin en kapsamlı içerikle hazırlanan ve deneyim paylaşımları sonucunda bütün katılımcıların çok verimli geçirecekleri şekilde en küçük detaylarına kadar titizlikle planladığımız Kent İçi Ulaşım Çalıştayı’nın sürekli olarak gündemimizde olduğu şu günlerde mevsime bakış açımız da bu ekip olarak. ‘Güzel bir Türkiye’ hayalimizin en önemli noktalarından biri de elbette kentlerimizdeki ulaşımın standartları. Güzel yollarımız, güzel, kaldırımlarımız, güzel yol aydınlatmalarımız, güzel yol kenarları, güzel köprüler, akıllı sistemler, güzel güzel akıp giden bir trafik bizim hayalimizin bir parçası. Bu hayalimizin her bakımdan gerçekleşmesi amacıyla biz çok yönlü çalışmalarımıza devam ediyoruz. Özelkalem Dergisi’nin her sayısında başka kentlerin kapılarını aralıyor ve yerel yöneticilerle çok özel röportajlar gerçekleştiriyoruz.
46
Siz değerli okurlarımız için yine dolu dolu bir sayı hazırladık. Adana’yı Türkiye’nin en önemli sanayi merkezi yapacağını söyleyen ve sohbetimiz boyunca çok iddialı konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile Adana’da bir araya geldik. “Mersin Türkiye’nin yansımasıdır” diyen Mersin Valisi Özdemir Çakacak ile Mersin’i her yönü ile değerlendirdik. Türkiye’de kent içi ulaşımın en önemli markalarından biri olan, inovatif gücü sayesinde sektöre yeni ürünler kazandıran TEMSA’nın Genel Müdürü Dinçer Çelik ile üretim stratejilerini, markanın gelecek planlarını ve Türkiye açısından sektörel katma değerini konuştuk.
48
Engellilerin kent hayatında nasıl sıkıntılar yaşadığını engelsizlerin hiç bilmediğini, hiç anlamadığını vurgulamak için çok etkili bir farkındalık hareketi yaparak sokakları tekerlekli sandalye ile dolaşan bir başkan eşini sayfalarımızda ağırladık ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’ndan hem bu konuyu hem de diğer çalışmalarını keyifle dinledik.
50
Özelkalem’i güzel bir Türkiye için umutla okumanızı ve her günü verimli bir ay geçirmenizi dilerim.
Sevgilerimle, Erengül Bilenser
4
ADAPAZARI
BAŞKAN DİŞLİ: “DEĞİŞİME AYAK UYDURMAK ZORUNDAYIZ” Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, belediyenin 2015 Ocak ayından itibaren kullanmaya başlayacağı “Elektronik Belge Yönetim Sistemi” kullanımı ile ilgili toplantı düzenledi. Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, belediyede 1 ay sonra uygulamaya geçecek olan“Elektronik Belge Yönetim Sistemi“nin işleyişiyle ilgili personelden bilgi aldı. Başkan Dişli, sistemde aksaklık yaşanmaması için tüm personelin konuya titizlikle yaklaşmasını istedi. Teknoloji ilerliyor Teknolojinin hızla ilerlediğini kaydeden Başkan Dişli,“Dünya değişiyor. Değişen dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Problemsiz bir dünya inşa edip problemsiz bir dünyada yaşamaya çalışmalıyız.
Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli,
Aksi halde bırakın belediye olarak, ülke olarak telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşarız” dedi.
ANKARA
HANIM LOKALLERİ’NDEN MÜZİK ZİYAFETİ
Ankara Büyükşehir Belediyesi Hanım Lokalleri üyeleri, Ankaralılara keyifli bir gün yaşattı. Türk Sanat, Türk Halk ve Tasavvuf Müziği ile Udi ve Nostaljik Pop Grubu korolarının yer aldığı konser programı Gençlik Parkı’nda düzenlendi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in eşi Nevin Gökçek, hanımlardan kendilerine zaman ayırmalarını istedi. Ankaralı hanımlar, verdikleri konserle Başkentlileri coşturdu. Gençlik Parkı Büyük Tiyatro Salonu’nda düzenlenen konsere, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in eşi Nevin Gökçek, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Selma Okuroğlu ile Hatice Akgül ve hanım lokalleri üyeleri katıldı. 22 Hanım Lokalinin üyelerinden oluşan Türk Sanat Müziği, Türk
Halk Müziği, Tasavvuf Müziği, Udiler ve Nostaljik Pop Grubundan oluşan korolar, izleyicilere coşkulu anlar yaşattı. Nevin Gökçek de davet üzerine Nostaljik Pop Grubunun seslendirdiği parçalara bir süre eşlik etti. Program sonrası kısa bir konuşma yapan Nevin Gökçek, emeği geçenleri kutlayarak şunları söyledi: “Çok keyifli ve güzel bir gündü. Hazırlayanlardan, sunanlardan, söyleyenlerden, sizlerden, hepinizden Allah razı olsun. Kendinize zaman ayırın. Herkesin bazı sıkıntıları, problemleri var. Ama buralarda yaşam daha farklı. Kendinize zaman ayırıp buraya geldiğiniz için gerçekten çok teşekkür ediyorum. Katılımcıların sayısının fazlalaşmasını istiyorum.»
Tam kadro hizmetinizdeyiz!
/OtokarTr
6
ANTALYA
ANTALYA’YA BİTKİ ORKESTRALI PİYANO SAKSILI PARK GELİYOR
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in göreve gelir gelmez yıktığı, ‘ucube’ bina olarak adlandırılan İl Özel İdare Binası’nın yerine, Kadın Yarı ve Yavuz Özcan Parkı ile birlikte muhteşem bir park projesi yapılacak. Çocuk ve Çiçek, Sanat ve Çiçek temalı parklar, kent merkezine nefes aldıracak. Başkan Türel, “Antalya örnek bir yaşam alanına kavuşacak. Bölgede ciddi rahatsızlığa neden olan güvenlik sorunları ortadan kalkacak” dedi. Bir Cumhuriyet projesi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, yıkılan İl Özel İdare Binası alanının yeşil alan olarak değerlendirileceğinin müjdesini verdi. Başkan Türel, yapılacak park ile Yavuz Özcan Parkı’nı, Kadın Yarı içinden yapılacak yaya geçişleri ile birleştireceklerini belirtti. Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Garnizon Komutanlığı, askerlik şubesi, orduevinin başka bir alana taşınması, bölgedeki çok katlı eski yapıların temizlenmesi ile genişleyecek projenin hedef noktası Cumhuriyet Meydanı’nı diğer kentlere örnek olacak bir yapıya dönüştürmek. Bu bir Cumhuriyet projesidir.” Güvenlik sorunları ortadan kalkacak İhalesi yapılan projenin, yer tesliminden itibaren 4 ayda tamamlanacağını ifade eden Başkan Türel,“Antalya örnek bir yaşam alanına kavuşacak. Bölgede ciddi rahatsızlığa neden olan güvenlik sorunları ortadan kalkacak. Antalya nefes alacak” dedi. Tema çocuk ve çiçek Eski İl Özel İdare Alanı, Yavuz Özcan Parkı ve Kadın Yarı’nı kap-
sayan alanda proje, toplam 22 bin metrekarelik alandan oluşuyor. Eski İl Özel İdare Alanında “Çocuk ve Çiçek” teması işlenerek, ikisi süs biri ise runner olmak üzere üç havuz yerleştirilecek. Pamuk Prenses ve 7 Cücelerin bitki heykelleri (topiary), çiçek şelalesi ve oyun alanıyla park, özellikle çocuklar için cazip hale getirilecek. Bitki heykelleri orkestrası yer alacak Yavuz Özcan Parkı’nda ise “Sanat ve Çiçek” teması tercih edildi. Parkta gerçek insan ölçüleriyle orantılı bitki heykellerinden oluşan küçük bir orkestra, piyano formunda süs havuzu ve mevsimlik çiçeklerle oluşturulmuş boya paleti formunda çiçek parteri bulunacak. Park içine ayrıca çiçeklik haline getirilmiş piyano yerleştirilecek ve piyanonun içinden su akışı sağlanacak. Hedef turizme kazandırmak Proje kapsamında, Kadın Yarı içerisinde çelik taşıyıcılı ahşap kaplama yürüyüş parkuruyla her iki parkın birbirine bağlantısı sağlanacak. Böylece parkı gezen vatandaşların vadiyi seyretmesi ve bu tarihi alanın atıl halden çıkarılarak turizme kazandırılması hedefleniyor. Yaklaşık 120 metre uzunluğundaki seyir parkuru İl Özel İdare alanından başlayacak, tarihi köprünün altından geçecek ve falezler boyunca devam ederek, hem vadi içerisinde hem de deniz tarafında seyir imkânı sağlayarak Yavuz Özcan Parkı’na bağlanacak.
8
BURSA
ARAPLAR’DAN BURSA’YA HASTANE VE OKUL
Suudi Arabistanlı Abdul Gani Hüseyin Hamed yatırım firması, Bursa’da 100 yataklı hastane ve bin 700 öğrenci kapasiteli okul kurmak için düğmeye bastı. Firma yetkilileri, Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek, yapılacak yatırımlar hakkında Başkan Vekili Şükrü Köse’yi bilgilendirdi. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Şükrü Köse ise, yapılacak yatırımlara tam destek vereceklerini bildirdi. Arap işadamlarından Bursa’ya iki müjde… Abdul Gani Hüseyin Hamed yatırım firması, Bursa’da 100 yataklı hastane ve bin 700 öğrenci kapasiteli okul yapmak için görüşmelere başladı. Abdul Gani Hüseyin Hamed Yönetim Kurulu Başkanı Eymen Hamed beraberindeki heyetle birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Şükrü Köse’ye yapılacak yatırımlarla ilgili bilgi verdi. 400 kişilik istihdam Yönetim Kurulu Başkanı Hamed, yatırımlarla ilgili tüm hazırlıkları tamamladıklarını ve yasal izinleri almayı beklediklerini söyledi. Hamed, hastane ile okulun Osmangazi İlçesi’nde inşa edileceğini söyledi. İnşaatı 1,5 yıl içerisinde tamamlamayı öngördüklerini dile getiren Hamed, hastanede Türk ve yabancı doktorların çalışacağını, 300-400 kişilik bir istihdam yaratmayı planladıklarını ifade etti. Türkçe ve Arapça eğitim
Büyükşehir’den tam destek
Hamed, açılacak olan okulda ise Türk ve yabancı öğrencilerin eğitim göreceğini, ana dillerin Türkçe ile Arapça olacağını söyledi. Bursa’yı çok sevdiğini ve 50 yıldır kente gelip gittiğini belirten Hamed, “Bursa, stratejik ve her tarafa yakın olan bir yer. Bursa’yı kendi evimiz gibi görüyor ve burayı çok seviyoruz. O nedenle böyle bir seçim yaptık” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Şükrü Köse ise, yapılacak yatırımlara tam destek vereceklerini bildirdi. Arapları bir milletten çok kardeş olarak gördüklerini, ikili ilişkilerde profesyonel iş ahlakının yanında kardeşlik hukukunu da gözettiklerini belirten Başkan Vekili Köse, yapılacak yatırımların şimdiden hayırlı ve örnek olmasını diledi.
10
BURSA / GEMLİK
DAHA TEMİZ GEMLİK İÇİN EL ELE Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, temizlik ihalesini alan Marmara Bilişim Şirketi yetkilileri ve işçiler ile bir araya geldi. Belediye’de oluşan birlik, beraberlik ve güven duygusunun devamından yana olduğunu vurgulayan Refik Yılmaz, “Daha temiz, daha yaşanabilir bir Gemlik için hep birlikte el ele gönül gönüle çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Meclis Üyesi Orhan Sefil ve Şirket Müdürü Okan Çoban’ın da katıldığı toplantıda, işçilerle sohbet edip, sorunlarını dinleyen Refik Yılmaz, ilçenin temizliğinde kullanılacak yeni ve modern araçlar konusunda da bilgi aldı.
Yeni Pazar Yeri meydanında Temizlik İşletmesine ait 17 araç ve 176 işçi ile bir araya gelen Belediye Başkanı Refik Yılmaz, Marmara Bilişim yetkililerine de ihale sürecindeki 13 ay adına başarılar diledi. Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Avcı, Belediye
Marmara Bilişim Müdürü Okan Çoban da, ziyaret ve moral dolu konuşmaları adına Refik Yılmaz’a teşekkür ederek, ilçenin beklentilerini bildiklerini ve görev süreleri içinde en iyi hizmeti vereceklerini söyledi.
BOLU
KOSOVALI HANIMLAR SULTAN HAMAMINA HAYRAN KALDI Kosova Gilan Türk Arnavut Kadınları Derneği ve Piriştina Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanları ve üyeleri Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ı ziyaret etti. Ziyaret öncesinde Belediye projelerini gezme imkanı bulduklarını ifade eden dernek üyesi bayanlar özellikle Sultan Hamamına hayran kaldıklarını ifade ettiler. İlk ziyaret Türk ve Arnavut Kadınları Derneği Başkanı Nuray Osman ziyarette yaptığı konuşmada; “Piriştina Milletvekilimiz Enis Kervan beyin sayesinde sizlerle tanışma fırsatımız oldu. Kadınların ürettikleri çalıştıkları çok güzel eserleri gördük. Bizim derneğimiz Kosova’da Türk ve Arnavut toplumunu bir araya getiren tek dernektir. İlk defa resmi bir ziyaret İçin Türkiye’ye ve size geldik. Köroğlu Diyarına mertlik diyarına gelmekten çok memnun olduk. Umarım ilişkilerimiz devam edecektir” dedi.
Birliktelik sürsün Ziyaret dolayısıyla teşekkür eden Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise şunlar söyledi: “Kadınlar için de böyle bir çalışma yapmanız son derece önemli. Gelecekte sivil toplum örgütleri daha etkin olacak ve her şeye yön verecektir. Sizler bu işin başlangıcını yapmışsınız. İnşallah önümüzdeki dönem içinde bu birliktelik devam eder.” Konuşmaların ardından dernek başkanları Başkan Yılmaz’a çeşitli hediyeler takdim ettiler. Ziyaret sonunda Dernek üyesi bayanlar Başkan Yılmaz’la hatıra fotoğrafı çektirdiler.
12
DENİZLİ
DENİZLİ’NİN ÇEHRESİ SEVİNDİK İLE DEĞİŞTİ
Sosyal, kültürel ve spor alanları ile Denizlilileri hayatın yorucu ve stresli temposundan uzaklaştırma imkanı sağlayan Sevindik Vadi Parkı bölgenin çehresini değiştirdi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli halkının yaşam kalitesini artırmak için çalıştıklarını ifade ederek, “Sevindik Vadi Parkı, bünyesinde bulunan tesislerle bölge halkı için alternatif seçenekleri doğa ile buluşturan Denizli’nin büyük parklarından biri oldu” dedi. Çocuklar da unutulmadı Denizli Büyükşehir Belediyesi, 92 bin metrekarelik Sevindik Vadi Parkı projesiyle hem bölgenin çehresini değiştirdi hem de Denizlilileri doğa ile iç içe olmasına olanak sağladı. Parkta bulunan giriş meydanı, yaprak bitki gösteri alanı, kafeterya, seyir terasları, tarih bahçesi, mini golf alanı, spor ve paintball alanı gibi çok sayıda tesis ile ziyaretçilerine farklı alternatifler sunuyor. Çocukların özel olarak düşünüldüğü parkta, oyun treni, paten pisti, yeşil labirentler, macera alanları, tırmanma oyun alanları, jimnastik platformu gibi yapılar da yer alıyor. Yeşil alanda Avrupa’yı geçti Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli halkının yaşam kalitesini artırmak, farklı alternatiflerle tanıştırmak için
son 10 yılda çok büyük projeler ürettiklerini söyledi. Özellikle yeşil alan projeleriyle kişi başı yeşil alan miktarında Avrupa’nın birçok kentini geride bıraktıklarını anlatan Başkan Zolan, “İnsanların sağlıklı yaşam için spor yapabileceği yürüyüş ve bisiklet parkurlarının yanında golf alanı, paten pisti ve paintball gibi farklı alanları var. Bu sayede vatandaşlarımız bir yandan çeşitli spor dallarını öğrenirken, diğer yandan eğlenme imkanı da buluyor” diye konuştu.
Karsan olarak ‘Sınırsız Ulaştırma Çözümleri’ vizyonumuz doğrultusunda, araçlarımızla toplu ulaşım projelerinize çözümler sunmaktan gurur duyarız.
14
DİYARBAKIR
TOBB YÖNETİMİ DİYARBAKIR’DA Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, aylık yönetim kurulu toplantısı yapmak için geldiği Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı’yı ziyaret etti. TOBB, Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ne bağlı bir fakülte ile girişimci atölyesi kuracak. Anlı da bölgeye pozitif ayrımcılık istediklerini söyledi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Samsun, Trabzon, Antalya, Denizli gibi TOBB’un merkez yöneticiliğini yapan Ticaret ve Sanayi Oda Başkanları ile birlikte Diyarbakır’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Hisarcıklıoğlu’na Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Oda Başkanı Ahmet Sayar, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Bal, DTSO Meclis Başkanı Celalettin Birtane gibi iş dünyasının temsilcileri eşlik etti. Eşbaşkan Anlı da konuklarını Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri ile Genel Sekreter Fethi Süvari ile birlikte karşıladı. “Bölgeye pozitif ayrımcılık istiyoruz” Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Anlı, “İnşallah bu gelişiniz 2014’ün sonu ama 2015’in başında yeni fırsatlar ve umutlar için bir başlangıç olur. Şehrimizde ekonomik ve istihdam kaynaklarının geliştirilmesi, insanların çalışabilecekleri yeni iş imkanları üretilmesi, gençlerimizin, kadınlarımızın, çiftçilerimizin, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların daha iyi bir refah düzeyine kavuşabileceği bir dönemin de başlangıcı olur. Hem sizin tecrübe ve deneyimlerinizden hem de ülkemiz olanaklarının bölgemizde pozitif ayrımcılık yapılarak, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırılmasında önemli bir katkı sunacağına inanıyoruz” diye konuştu. TOBB ETÜ Diyarbakır’da fakülte açıyor Diyarbakır’a kazandırmak istedikleri lisenin yolunu yaptıkları için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek sözlerine başlayan Hisarcıklıoğlu, çözüm sürecinin Diyarbakır’a büyük bir etkisi olduğunu söyledi. TOBB’un yönetim kurulu toplantısını Diyarbakır’da gerçekleştireceklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, TOBB’un Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin (ETÜ) bulunduğunu ve Türkiye’nin üniversiteye girişte tercih sıralamasında en önde olan üniversitelerden biri olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, Türkiye-Diyarbakır yaş ve üniversite eğitim kıyaslamasını yaptı. Hisarcıkloğlu, Türkiye’de yaş ortalamasının
30 olduğunu, Diyarbakır’ın ise yaş ortalamasının 21 olduğuna dikkat çekerek, “Lise ve üniversite eğitim konusunda da Türkiye ortalaması 29, Diyarbakır ortalaması ise 19’dur. Yani 10 puan daha az üniversiteli var. Bunun için fakülte açmak istiyoruz” dedi. Diyarbakır’da girişimci garajı kuruluyor Bölgedeki insanların girişimci ruha sahip olduğuna da dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Ben bunu Ankara’dan da biliyorum. Etrafımda çok girişimci Diyarbakırlı var. Diyarbakır aslında girişimci ihraç ediyor. Aslında burası girişimci yuvası olan bir şehir” dedi. Girişimci atölyelerini Diyarbakır’a getirmek istediklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Yeni girişimciler hep garajlarda başlamıştır. Bin dolarla işe başlayan 17-18 yaşında gençler, 10 yılda 300 milyar dolarlık şirketlerin sahibi oluyorlar. Apple, Microsoft gibi firmalar hep garajlarda başlamıştır” dedi. Hisarcıklıoğlu, ziyaretinin anısına cini bir tablo armağan etti, Anlı da Diyarbakır’ın sembolü olan çift başlı kartal figürünün işlendiği bir tablo hediye etti.
16
EDİRNE
ÇOCUK KOROSU İLK KONSERİNİ VERDİ Edirne Belediyesince organize edilen, 92.yıl Kurtuluş Etkinlikleri kapsamında, Türk Halk Müziği ve Çocuk Korosu konserleri düzenlendi. Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen konsere, Belediye Başkan Yardımcıları Çiğdem Gegeoğlu ve Selçuk Çakır ile çok sayıda vatandaş katıldı. Halk Eğitim Merkezi’ni dolduran vatandaşlar tarafından beğeni ile izlenen Edirne Belediyesi Çocuk Korosu, ilk konserinde büyük alkış aldı. Konsere gelen vatandaşlar, Edirne Belediye Başkanı Recep Gür-
kan başta olmak üzere tüm ekibine teşekkür ederek,“Edirnemizde böyle kültürel etkinliklerin sayısı oldukça arttı. Ve bizler bundan çok memnunuz. Özellikle Edirne’nin Kurtuluş bayramını bu yıl 3 gün boyunca coşku içinde kutlamamızı sağladılar. Ve bu akşam da Türk Halk Müziği Topluluğu ile Belediye Çocuk Korosu’nu çok beğendik” dediler.
ESKİŞEHİR
ESKİŞEHİR’E ÇİN’DEN TEŞVİK VE TEŞEKKÜR Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Dünya Belediyelerinin en prestijli ödülünün verildiği, 2. Guangzhou Uluslararası Ödül Yarışmasında ‘Teşvik ve Teşekkür‘ ödülü kazandı. Çin’in Guangzhou şehrinde Uluslararası Belediyeler Birliği tarafından iki yılda bir düzenlenen yarışmada ödülü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen aldı. Çin’in Guangzhou kentinde düzenenlenen ve 55 ülkeden 259 başvuru yapılan 2. Guangzhou Uluslararası Ödül Yarışması’nda, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin “Kent Belleği Müzesi” projesi, finale kalan ilk 15 proje arasında yer aldı. Önemli kentsel sorunları çözmek için iki yılda bir düzenlenen ve bu yılki teması ‘Kentsel Yenilik’olan, yarışmada projelerin sunumundan sonra, 26 kişilik jüri, sonuçları açıkladı. İnternet üzerinden de oylamanın yapıldığı yarışmada Çin’in Huangzhou Belediyesi’nin “Kiralık Bisiklet”projesinin yanı sıra, Kolombiya’nın Antioquia şehri “ Eğitimde Yenilik” projesi, İngiltere’nin Bristol şehri “Akıllı Şehir” projesi, Senegal’in Dakar şehri “Pazar Yerleri
için Finans” projesi, Yeni Zelanda’nın Christchurch şehri “Afet Sonrası Yeniden Yapılanma” projesi ile birincilik ödülünü paylaştı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin “Kent Belleği Müzesi”projesi ise, “Teşvik ve Teşekkür” ödülüne layık görüldü. Ödülü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen aldı.
18
İSTANBUL / KAĞITHANE
ÇEVRE EĞİTİMLERİ BAŞLADI Kağıthane Belediyesi çocukların çevre bilincini desteklemek için sahnelenen “çevre ve geri dönüşüm” konulu tiyatro ile öğrencileri geri dönüşüm için gönüllü olmaya davet etti. Kağıthane Belediyesi’nin her yıl ilçe okullarına yönelik düzenlediği çevre eğitim seminerleri “Haydi Gençler Geri Dönüşüm İçin El Ele” sloganı ile 2014 yılı programına başladı. Atatürk Orta Okulu’nda start alan 2014 yılı çevre semineri programı Seyrantepe İlkokulu ile devam etti. Sahnelenen “çevre ve geri dönüşüm” konulu tiyatro oyunu geri dönüşümün çevre için önemini vurgularken hayvan sevgisine dikkat çeken oyuncular öğrencilerden büyük alkış aldı. Çevre duyarlılığına dikkat çekmek için okul eğitim seminerlerinde öğrencilerle buluşan Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ve Kağıthane Kaymakamı A. Akın Varıcıer “Çevre ve Geri Dönüşüm” eğitimlerinde öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilerin çevre ve hayvan sevgisi ile ilgili düşüncülerini dinleyen Başkan Kılıç öğrencilerle hatıra fotoğrafı da çektirdi. Sorumluluk hepimizin Plastik, cam, metal ve kâğıt ambalajların ayrıştırılarak büyük bir oran da ekonomiye kazandırıldığını ifade eden Başkan Kılıç, “Geri dönü-
şümle çöp miktarı büyük ölçüde aşağıya çekiliyor. Temiz bir çevre ve güzel bir gelecek için hepimiz bireysel sorumluluklara sahibiz” diye konuştu. Başkan Kılıç, Kağıthane Belediyesi’nin çevre korumayı teşvik için düzenlediği yarışmalar, kampanyalar ve bu konudaki çalışmaları ile ilgili bilgi verdi.
İZMİR
BÜYÜKŞEHİR’DEN PETKİM SÜRPRİZİ Planlama ilkeleri konusunda 11 yıldır net bir duruş sergileyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, Petkim’deki planlama yetkisini elinden alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açtığı davayı “sürpriz bir kararla” geri çekeceğini duyurdu. Başkan Aziz Kocaoğlu, “Milyarlarca liralık İzmir Büyükşehir yatırıma engel olabileceği endişesiyle, yerden göğe kadar haklı olduğumuz bu davadan fera- Belediye Başkanı gat ediyoruz. Ancak Bakanlığın tüm yetkileri Aziz kendinde toplayan ve sadece masa başında Kocaoğlu plan yapan bu zihniyetiyle mücadelemiz sonuna kadar devam edecek” dedi. Yatırım için vazgeçiyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, SOCAR’ın Aliağa Petkim Yarımadası üzerine kuracağı yatırım konusunda Büyükşehir Belediyesi’nin plan yapma yetkisini elinden alarak bölge planlarını “özel proje alanı” ilan eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açtıkları davayı geri çekeceklerini açıkladı. Petkim’i kendi içinde değerlendirdi Bu kararı vermelerinin tek gerekçesini “İzmir’e gelecek çok önemli bir yatırımın önünü kesmemek” olarak özetleyen Başkan Koca-
oğlu,“Sadece olağanüstü hallerde kullanılması gereken bir maddeye dayanarak yerel yönetimi adeta ‘yok’ sayan Bakanlığın bu keyfi tavrına karşı mücadelemiz, her platformda ve sonuna kadar devam edecektir. Ancak Petkim’deki olayı ‘kendi özeli içinde’ değerlendirmemizin doğru olacağını düşündük ve bu düşüncemizi kentin kanaat önderlerinden oluşan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu üyeleriyle paylaştık. Onların da bizimle aynı noktada buluştuğunu görünce, davayı geri çekmeye karar verdik” dedi. Izmir’e tek kalemde en büyük yatırım SOCAR’ın Aliağa’da yapacağı yatırımın, İzmir’e tek kalemde yapılan en büyük yatırım olacağının altını çizen Başkan Kocaoğlu,“Ancak iki devlet arasındaki siyasi-ekonomik ilişkileri ve bu yatırımın istihdama, ihracata sağlayacağı katkıları göz önüne aldığımızda, bu davanın yatırıma engel olabileceği endişesini taşıdık”dedi.
g
19
İZMİR / SEFERİHİSAR
BİLİM DÜKKANI AÇILDI Yaşar Üniversitesi ve Seferihisar Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen “Bilim Dükkanı” Seferihisar’ın Sığacık Mahallesi’nde açıldı. Üniversite ve belediye işbirliğiyle vatandaşlar bilimsel bilgiyle kolayca buluşabilecek. Halkı, bilimsel bilgiyle buluşturmak amacıyla Yaşar Üniversitesi ve Seferihisar Belediyesi ortaklığıyla hayata geçirilen Bilim Dükkanı Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Barkan, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, akademisyenler ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla açıldı. “Bilim kampus dışına çıkmalı” Açılışta konuşan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, bilimin üniversite kampusu dışına çıkması gerektiğini belirterek, “Bilim, ne kadar kampüsün dışına çıkar yerelle buluşursa o kadar kıymetli oluyor. Yerel yönetimlerin ve vatandaşların hayatın her alanındaki
bilgiyle buluşmasına çok ihtiyaç var. Bilim Dükkanı buna vesile olacaktır. Üniversitenin kapılarını bize açan değerli Rektör Hocamız Prof.Dr. Murat Barkan’a ve değerli akademisyen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi. Bilim herkese lazım Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Barkan ise bilimin işe yaraması gerektiğinin altını çizerek, “Benim bir derdim, sizden bir arzum, isteğim var, diyenlerle bilimi buluşturmak gerekiyor. Bizim, aklında öyle bir düşünce yoksa bile, insanlara sizin bilime ihtiyacınız var demek gibi bir misyonumuz var” dedi.
KARABÜK
KARABÜK BELEDİYE BAŞKANI VERGİLİ: “ARAÇ ÇAYI KENTİ BİRLEŞTİRECEK” Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, seçim döneminde söz verdikleri projeleri tek tek hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Araç Çayı’nın Karabük’ün yeni sosyal yaşam alanı olacağını belirten Başkan Vergili, çayın rehabilitasyonu ile ilgili Çinli heyetin incelemelerde bulunduğunu söyledi. Başkan Vergili, “Bugüne kadar Karabük’ü ikiye ayıran Araç Çayı rehabilitasyon çalışmaları ile şehrin bütünleştirici unsuru olacak” dedi. Saklı bir hazine Karabük’ün saklı hazinesi olan Araç Çayı’nın rehabilitasyonu için çalışmalara hız verildi. Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, “Karabük’ün modern şehir görüntüsü ve zengin sosyal yaşamı açısından çok önemli olacak olan bu proje, yeni kentsel gelişim alanlarında tetikleyici olacak. Bu proje için Araç Çayı rehabilitasyonu ile ilgili çalışmalara hız verdik. 3-4 aydır çalışmalarımız devam ediyordu. Çinli firmanın teknik elemanları Karabük’e gelerek
yer tespitlerini yaptı. Çinli heyeti, çalışmalarımızı yerinde görüp incelemeleri, projemizi gerçekleştirme aşamasında fikir vermeleri amacıyla davet ettilk” diye konuştu. 2016 yılında hizmete girecek Başkan Vergili, Karabük’ü ikiye ayıran Araç Çayı’nın rehabilitasyon sonrasında kenti bütünleştireceğini belirterek, 2016 yılına kadar Karabük halkının hizmetine gireceğini söyledi.
20
KAYSERİ
ERCİYES’TE KAR SEZONU AÇILDI Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımları ile dünya çapında kış turizm merkezi haline gelen Erciyes’te vatandaşlar, yeni sezonun açılmasıyla birlikte keyifli bir hafta sonu geçirdi. Şehir içinden olduğu kadar şehir dışından gelen binlerce insan Erciyes’te kayak yapmanın keyfini sürdü.
Türkiye’nin kayak sezonunu ilk açan turizm merkezi olan Erciyes, hafta sonu ziyaretçilerin akınına uğradı. Açık havaları fırsat bilen kayakseverler, kendilerini Erciyes’in dünya standartlarındaki kayak pistlerine attı. Erciyes’in keyfini çıkaranlar arasında kayak yaparken türküler seslendiren ve yorumuyla büyük beğeni toplayan turizmci Ahmet Dündar da vardı. 4 ayrı kapıda kayak Kayak sporunu profesyonel yapanlar da sezonun açılmasından dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Erciyes’te geçmişte sadece Hisarcık bölgesinde kayak yapıldığını ifade eden kayakçılar, Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımlarıyla artık dört ayrı kapıdan Erciyes’e girmek suretiyle kayak yapabildiklerini vurgulayarak başta Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti. Özhaseki, tamamlanan tesislerle birlikte Erciyes’in bu kış çok daha güzel bir sezon geçireceğini ifade etti.
21
KOCAELİ
ANNE OKULU İLK MEZUNLARINI VERİYOR
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Serdar Bilgi Evi çocukların yanı sıra annelere de eğitim veriyor. Bilgi Evleri’nde devam eden “Değerler Eğitimi” çalışmalarına destek amacıyla başlatılan “Anne Okulu Projesi” ilk mezunlarını vermeye hazırlanıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin eğitime yönelik verdiği hizmetlerin en önemlilerinden olan Bilgi Evleri, 2014-2015 eğitim öğretim yılında çocukların yanı sıra anneler için de eğitim vermeye başladı. Ailelerin çocuklarıyla olan iletişimini kuvvetlendirmeyi hedefleyen projede annelere “Etkili İletişim”, “Aile İçi İletişim Sorunları”, “Anne-Baba Tutumları”, “Nasıl Bir Ebeveynim?”, “Çocuk ve Ergenlik Dönemi”, “Gelişim Dönemi Özellikleri ve Okul Problemleri” ve “Okul Dönemi Sorunları” konularında eğitim verildi. Anneler de ödev yaptı Haftalık ders programları işlendikten sonra her konu sonunda
annelere konuyla alakalı ödevler verilerek, bir sonraki derse kadar uygulamaları istendi. Eğitime katılan anneler verilen ödevlerle birlikte yeniden öğrencilik yıllarına döndüklerini ve çocuklarıyla birlikte ödev telaşı yaşamaktan dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdi. Sınavda ter döktüler Serdar Bilgi Evi’nde 7 hafta süren eğitimler sonunda final sınavında ter döken velilere “Anne Okulu” mezuniyet kutlamasıyla sürpriz yapıldı. Veliler, güzel bir eğitimin sonuna geldiklerini, sınav sonuçlarını ve sertifikalarını almayı heyecanla beklediklerini belirttiler.
22
KONYA
KONYA’DA ENGELSİZ KARİYER İMKANI
Konya Büyükşehir Belediyesi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Sürekli Eğitim UygulamaAraştırma Merkezi’nin AB desteği ile yürüttüğü Engelsiz Kariyer Projesi’nin tanıtımı yapıldı. aşamaya geldiklerini söyledi. Ortaçağ Avrupası’nda engelliler yakılıp işkence edilirken atalarımızın engellileri özel mekanlarda müzikle tedavi ettiğine dikkat çeken Başkan Akyürek, “Böyle bir mirasın temsilcileri olarak biz bugün Avrupa normlarını engelsiz şehir çalışmalarında uygulamaya çalışıyoruz. Halbuki tarihte olduğu gibi bizim Kimin ne zaman engelli Avrupa’ya, dünyaya örnek olmamız Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olacağı belli değil Tahir Akyürek, lazım. Bu çalışma örnek olma adımlaKonya Büyükşehir Belediyesi ile Necmetrından birisi. Engelsiz Kariyer Merkezi, tin Erbakan Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama-Araştırma engelli kardeşlerimizin engel tipine göre yapabilecekleri meslekMerkezi’nin ortak yürüttüğü Engelsiz Kariyer Projesi’nin tanı- leri onlara kazandırma çalışması. Çok özel bir çalışma. Türkiye’de tım toplantısı yapıldı. Programda konuşan Necmettin Erbakan birikim, donanım ve proje genişliği açısından bir ilki oluşturuyor” Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker,Türkiye’de engelli- diye konuştu. lerle ilgili konularda sosyal devlet anlayışı çerçevesinde son yıllarda 140 kişiye eğitim verilecek ciddi bir ilerleme kat edildiğini söyledi. Rektör Şeker, “Aslında biz medeniyet olarak yaratılan insana yaratandan dolayı özel bir Finansmanının yüzde 90’ı AB tarafından karşılanan proje 251 bin konum, özel bir sevgi ile hizmet etmek durumundayız. Kimin 262 Euro’luk bütçeden oluşuyor. Engelli bireylerin özelliklerine ne zaman engelli olacağını da bilemeyiz. Allah hiçbirimize sevgi uygun kariyer rehberliği hizmetlerinin geliştirilmesi ve mesleki eğitimden yararlanma olanaklarının artırılmasını amaçlayan proje engeli vermesin” dedi. kapsamında Engelsiz Kariyer Merkezleri kurularak 40 görme, 60 Avrupa’ya örnek olmalıyız işitme ve 40 bedensel engelli birey istihdam edilecek. Engellilerin Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise Konya’da ailelerine eğitim verilecek. Proje sonunda bir de engelli bireylere engelsiz bir şehir oluşturmak için yürütülen çalışmalarda belli bir yönelik meslek fuarı düzenlenecek. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, projenin birikim, donanım ve proje genişliği açısından Türkiye’de bir ilki oluşturduğunu söyledi. Proje, engelli bireylerin özelliklerine uygun kariyer rehberliği hizmetlerinin geliştirilmesi ve mesleki eğitimden yararlanma olanaklarının artırılmasını amaçlıyor.
23
MUĞLA
5 AYDA 130 BİN YOLCU Muğla Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan MUTTAŞ, MilasBodrum Havaalanı ve Dalaman Havaalanına 5 ayda 130 bin yolcu taşıdı. Muğla Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan MUTTAŞ, yaz turizm sezonunda havaalanlarında yaşanan yoğunluk nedeniyle başlattığı yolcu taşımacılığında 5 ay gibi kısa bir sürede 130 bin yolcuya hizmet verdi. Milas-Bodrum Havaalanı ve Dalaman Havaalanına otobüs seferleri düzenleyen MUTTAŞ, Menteşe’den 46 bin, Bodrum merkezden 68 bin olmak üzere Milas-Bodrum Havaalanına toplam 114 bin yolcu, Fethiye ve Marmaris’ten Dalaman Havaalanına da toplam 16 bin yolcu taşıdı.
Hem hesaplı hem güvenli MUTTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ünsal konu ile ilgili yaptığı açıklamada başlatılan bu hizmetten vatandaşların çok memnun olduğunu belirtti. Ünsal, “ Hem Muğlalıların hem de Muğla’ya gelen misafirlerimizin havaalanlarına güvenli ve daha hesaplı yolculuk yapmaları bizim için çok önemli. Önümüzdeki sezon içinde Menteşe’den Dalaman Havaalanı’na seferlerimizi de hizmete sokacağız” diye konuştu.
NEVŞEHİR
TEMİZLENMEYEN BACALAR ZEHİRLİYOR Kış aylarının gelmesiyle Nevşehir’de etkili olan şiddetli rüzgar, baca temizliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Sobalı evlerde yaşayan vatandaşların karbonmonoksit zehirlenmesi sebebiyle sağlık kuruluşlarına müracaatı artış gösterdi. Zehirlenmelerin sıklaşması, bacaların her yıl en az bir kez temizletilmesi gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Baca ‘timi’ iş başında Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü tarafından oluşturulan ‘Baca Temizlik Ekibi’ kentteki faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Bacalarını temizletmek isteyen vatandaşlar Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’ nü arayarak, bu hizmetten yararlanabiliyorlar. Ölümlere yol açıyor Temizlenmeyen bacaların sobaların yakılmasıyla oluşan yüksek ısı nedeniyle bacadaki kurumun alev almasıyla ortaya çıkan ve kimi zamanda ev ve çatı bölümlerinin de yanmasına neden olmanın yanı sıra, ani ölümlere de neden olan Karbonmonoksit Gazı zehirlenmesine yol açtığı öteden beri bilinen bir gerçek olarak ifade ediliyor.
24
ŞANLIURFA
SİVEREKLİ ÇOCUKLAR DÜNYA İLE YARIŞACAK
Siverek temasları kapsamında çeşitli açılışlara katılan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç Siverek’te yeni yapılan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 200 Yatak Kapasiteli Pansiyon ve Sentetik Çim Sahanın açılışlarını gerçekleştirdi. Açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç’in yanı sıra; Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar, Siverek Kaymakamı Hamza Erkal ve Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz katıldı.
atmıştık. Okullardan 224 tanesini bu eğitim-öğretim sezonunda çocuklarımıza hediye ettik. 10 İlçemizde Eğitim ve Öğretimi tekli öğretime çevirmeyi başardık 40 kişilik sınıflara düşürdük. Daha çok çalışıp sınıfları 20-25 kişilik hale getireceğiz” dedi.
Halk oyunlarına eşlik etti
Dünya ile rekabet edecekler
Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin açılış kurdelesinin ardından okulu gezen Başkan Güvenç, okul kapasitesi hakkında yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra okul bahçesine çıkan Başkan Güvenç, bahçede bulunan öğrencilerin arasına katılarak, öğrencilerle birlikte oynanan yöresel halk oyunlarına eşlik etti. Bahçedeki renkli görüntülerle öğrencilerin mutluluğuna ortak olan Güvenç, öğrencilerle sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi. Sınıflar 25 kişilik olacak Sürecin tamamlanmasının ardından Şanlıurfa’nın eğitimdeki makus talihini yenmek için girişimlerde bulunduklarını aktaran Başkan Güvenç, “ Bir yılda İlçe Kaymakamlarımızla birlikte 300 Okulun ihalesini yaptık, teşekkür ediyorum onlara. 24 Kasım Öğretmenler Gününde Akçakale’deki Öğretmenevi’ni İl Milli Eğtim Müdürümüz Metin İlci ile açarken, 300 okulun da temelini
Çalışmalara devam ederek eğitime desteklerini sürdüreceklerinin altını çizen Başkan Güvenç, “Bu okullarla Dünya öğrencileri ile rekabet edebileceğinize yürekten inanıyorum. Sizin Amerika ve Almanya’daki öğrencilerden eksiğiniz yok, fazlanız var. Öğrencilerin en büyük avantajı böyle gariban ama yüreği evlat sevgisiyle dolu aileleri var. En büyük zenginliğimiz anne ve babalarımızdır.” diye konuştu. Etkinliğin ardından açılışını yapmak üzere 200 Yatak Kapasiteli Pansiyon’a geçen heyet, buranında açılışını gerçekleştirdiler. Daha sonra Sentetik Çim Saha’yı da futbolcularla buluşturan heyet, bir süre burada futbolcularla sohbet ederek, gençlerle birlikte penaltı atışı kullandılar. Heyeyt, çim Sahada vatandaşları selamlayarak, açılışa gelen çocuklara ve gençlere Futbol topu dağıttılar.
25
RİZE
DOĞU PARK PROJESİ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI Rize’nin Gündoğdu Sahilinde yapılması planlanan Doğu Park projesi ile ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından teklif amaçlı hazırlanan avan projeler Rize Belediyesi meclis salonunda düzenlenen toplantıyla değerlendirildi.
Koordinatörlüğünü Rize Belediyesi Meclis Üyesi Saffet Kopuz’un yaptığı Doğu Park Projesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığından Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Acar ve Trabzon PTM Ofisi sahibi Engin Aktaş’ın katılımlarıyla gerçekleşen toplantıda masaya yatırıldı. Görüş alışverişinde bulunuldu Belediye Meclis salonunda gerçekleşen toplantıya Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’ın yanı sıra Başkan yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, Daire Müdürleri ve Rize Belediyesi’nde görevli mühendisler katıldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden toplantıya katılan Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Acar’ın yapmış olduğu görsel sunum eşliğinde katılımcıların fikirleri alınarak, yapılabilmesi muhtemel değişiklerle ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Sahil olmazsa kültür olmaz Karadeniz sahilinin yapısı ile ilgili kısa bir bilgi veren Prof. Dr. Cengiz Acar, “Gündoğdu’ya yönelik önceden bir projemiz vardı fakat o zamanlar bu alan Gündoğdu Belediyesi kapsamındaydı. Daha sonrasında Gündoğdu Rize’ye katılınca kentin bir parçası haline geldi. Karadeniz’de sahil olmazsa kent, insan ve kültür olmaz. Bu bilinç ile temel problemimiz kıyılarımızı nasıl düzenleyeceğimizdir. Kıyılar son zamanlarda çok fazla talep edilen yerler haline geldi. Halkın daha çok gezip dolaşabileceği, spor yapabileceği alanlar haline geldi. Bu anlamda Gündoğdu Doğu Park Projesi ile ilgili
sizlerin de fikrini almak amacıya farklı avan projeler gerçekleştirdik. Bugün bunları tanıtıp sizlerin de düşüncelerinize yer vermek istedik ve bu amaçla buradayız” dedi. Konuşmasının ardından Prof. Dr. Cengiz Acar katılımcılara görsel sunum gerçekleştirerek katılımcıların fikirlerini aldı. Belediye yoğun bir çalışma içerisinde Değerlendirme toplantısında konuşma yapan Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, göreve geldiği günden itibaren çok önemli projeler üzerinde yoğun bir çalışma yaptıklarını belirtti. Başkan Kasap,“Gündoğdu’da daha önce oluşturulan bir proje üzerinde hareket etmek ve sizler gibi uzman kişilerle çalışmak işimizi kolaylaştırdı. Artık halkımız da sabırsızlıkla kazma vurulmasını beklemekte. Artık işin kağıt üzerinden kurtulup, gerçek boyutu olan uygulama kısmına geçmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Teknik anlamda projeler üzerinde gayretle çalışan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi. Sahil Külliye Projesi tüm hızıyla devam ediyor Rize Sahil dolgu alanını yeniden inşa edeceklerini söyleyen Başkan Kasap, “Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da yakından takip ettiği, Sahil Külliye ve Sosyal Yaşam Alanı projesi olarak adlandırdığımız proje çalışmamız da hızla devam ediyor. Sahil Külliye Projesi’ni kısa süre içerisinde hayata geçirme çabaları içerisindeyiz. Bu projemizle alakalı mimar arkadaşlarımız gerek kurum içi gerekse kurum dışı çalışmalarına aralıksız devam etmektedir” dedi.
26
Özel Kalem Dergisi İmtiyaz Sahibi Erengül Bilenser ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü
ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
HÜSEYİN SÖZLÜ: “ADANA’YI TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SANAYİ MERKEZİ YAPACAĞIM”
27
Daha önce üç dönem Ceyhan Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Hüseyin Sözlü, ilçedeki başarısını büyükşehire taşımaya hazırlanıyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü, “Adana’yı önümüzdeki 5 yıllık süreçte sıralamada hak ettiği yere taşırım. İkinci 5 yıllık dönemde de Türkiye’nin en önemli sanayi merkezi haline getiririm. Bunu çok açık ve net söylüyorum.”
28
Göreve geldiği 8 aylık süreyi değerlendiren Başkan Sözlü, “Adana, elbette bir Ceyhan değil. Ancak geçmiş dönem yaptıklarım, halkın karşısına çıktığım zaman referanslarım oldu. Referansı benim kadar yüksek olan başka bir aday yoktu. Yani 15 yıl kısıtlı imkanlarla görev yaptım. Ceyhan, belki bir taşra değildi ama küçük bir yerdi. 15 yıllık tecrübe ve eğitim sayesinde yeni görevimde hiçbir acemilik, sorun yaşamadım. 8 aylık süreçte herhangi bir hata yapmadım” ifadelerini kullandı.
Siz Adana için eski, ancak büyükşehir için yeni bir başkansınız. Daha önce 3 dönem Ceyhan Belediye Başkanlığı görevinde bulundunuz. Halkın sizi tercih etmesini neye bağlıyorsunuz? Ben 4’üncü dönem belediye başkanlığı yapıyorum ama biz konjonktüre göre seçilen belediye başkanı değiliz. Yerel yönetimlerde hizmeti öne almış bir bakış açımız var. Siyasi ahlak açısından da nikahımıza sadakatimiz var. Halkın bizi sevmesi teveccüh göstermesi elbette bir siyasetçi olarak manen büyük bir haz yaşatıyor bize. Kendi partinizin tabanında ve seçim için girdiğiniz vilayetin nezdinde kabul görmek, konjonktürün dışında tutulmak elbette bize büyük bir keyif veriyor, bunu inkar edemeyiz. Ama kişinin kendisini vazgeçilmez görmesi de demokratik kültüre aykırıdır. Yeri geldiğinde bir mola vermeliyiz, ben belediye başkanlığımı sürdürürken bir yer değişikliğinin onayını da verdim. 3 dönem Ceyhan Belediye Başkanı olarak görev yaptım. Demokratik kültür açısından da bunu yeterli buluyorum. Adana’da da 3 dönemden fazla yapmayacağımı bunu hemşehrilerimle de paylaştım.
Bunu en başında söylemek ve buna uyabilmek önemli bir duruş. Peki ilçe belediye başkanlığı ile büyükşehir belediye başkanlığı arasında nasıl bir fark var? Görevimdeki değişiklik şu oldu, 110 bin nüfuslu bir yerin belediye başkanıyken tam 10 katı büyüklükteki bir kentte görev almaya başladım. Eskiden Ceyhan Belediye başkanıyken hukuken şehrin merkezinde bir belediye başkanıydım, fiilen Ceyhan’ın köylerine de hizmet veriyorum. Ama şu anda tüm vilayet bazında belediye başkanı olarak görev yapmaya başlayınca, sorumluluk alanım 10 kat daha fazla arttı. Nüfus ve yüz ölçümü bazında, temsil ettiğim siyasi parti olan MHP’nin elindeki en büyük Büyükşehir Belediyesinin başkanıyım. Nihayetinde ülkemizde temsil ettiğiniz partinin hanesine de eklenecek başarılı bir performans göstermek durumundasınız. Bu anlamda arzuluyum ve iddia sahibiyim.
29
Adana Büyükşehir Belediyesi uzun zamandır vekaleten bir belediye başkanıyla yönetliyordu. Bunun Adana’ya etkileri nasıl oldu? Adana, geçtiğimiz dönem de MHP tarafından kazanılmış bir belediyeydi. O dönemki hazımsızlık bu dönem benim adaylığım sürecinde de yansıtılmaya çalışıldı, ama başarılı olmadılar. Hakikaten demokratik kültüre, siyasi ahlaka aykırı olarak, bir belediye başkanı hiçbir somut suç delil olmadan, 4 yıla yakın süre görevden uzak tutuldu. Bir başkanın halk nezdinde kazanılmış hakları gasp edildi. Ve üzülerek ifade ediyorum ki Adana da 4 yılını verimli şekilde değerlendiremedi. Onun için bu dönem Adana için hayırlı bir dönem olacak. Geçmiş dönemlerin telafisi için var gücümüzle çalışıyoruz.
Sizce Adana’da öncelikli olarak yapılması gereken çalışmalar nedir, kentin ne gibi eksikleri var? Adana tarihi bir kent, kentin tarihi dokusu her ne kadar daha sonra modern yapıyla birlikte tahrip edilmişse de ana hatta rehabilitasyon yapma amacındayız. Şehrin arka planında da terkedilmiş başka bir şehir var. Eski şehirin üzerine tarımsal alanları yok ederek değil, rehabilite ederek yenisini kurmak amacındayız. Doğaya ve çevreye saygılı bir duruş ortaya koymak ve şehrin eskiyen yüzünü o köye dönüşen yüzünü, modern ve çağdaş belediyeciliğin kurallarından taviz vermeden uygulamak istiyoruz. Bunları yaparken de şehrin trafiğini rahatlatmak ve insanların bir yerden bir yere giderken yolda ömürlerini harcamasının önüne geçmek istiyoruz. Yaşanabilir, huzurlu refah toplumunun bir parçası olsun istiyoruz ve tüm bunları da Adana ve Adanalı’nın profilini göz önüne alarak yapıyoruz.
Kent içi ulaşım konusunda Adana’nın ihtiyacı nedir ? Adana’da binden fazla minibüs var. 250’nin üzerinde özel halk otobüsü ve yine 250’nin üzerinde belediye otobüsü var. Trafiğn ana yükünü bu şekilde kullanıyoruz. Lastik tekerleklilerle ilgili olarak planınız var mı? Lastik tekerleklileri sadeleştirdik. Araçları büyüterek trafikteki taşıt sayısını azaltıyoruz. Bunları kısa vadede yaparken de orta ve uzun vadede yeni yollarla Adana’nın yeni ana arterlerini güçlendirmek, bir noktadan başka bir noktaya geçen süreyi azaltmak istiyoruz. Amacımız orta ve uzun vadede raylı sistemi güçlendirmek.
30
Daha önceki başkanlık deneyimleriniz Adana’ya ne gibi avantajlar sağlayacak? Daha büyük bir yere geldik. Adana’nın bir Ceyhan olmadığı hakikattir. Seçim çalışmaları döneminde de rakiplerimiz, ‘Burası Adana, Ceyhan değil ki’ şeklinde olumsuz bir yaklaşım gösterdiler. Elbette bir Ceyhan değil ancak geçmiş dönem yaptıklarım halkın karşısına çıktığım zaman referanslarım oldu. Referansı benim kadar yüksek olan başka bir aday yoktu. Yani 15 yıl kısıtlı imkanlarla görev yaptım belki bir taşra değildi ama küçük bir yerdi.
15 yıllık tecrübe ve eğitim sayesinde yeni görevimde hiçbir acemilik, sorun yaşamadım. 8 aylık süreçte herhangi bir hata yapmadım. Belediye başkanları elbette başarılı işlere imza atar. Ancak görev süresi içerisinde büyük hatalar yapmamalılardır.
Türkiye’de kent estetiğine çok fazla önem verilmediğini hatta bu konunun görmezden gelindiğini görüyoruz. Siz Adana için estetik açıdan nasıl bir proje ortaya koymak istiyorsunuz? Güzel bir konuya değindiniz. Özellikle Cumhuriyet döneminde kamu binalarıyla aslında mimari açıdan bir iddia ortaya koyulmuştur. Atatürk’ün ölümünden sonra 50’li yıllara kadar da geleneksel ve çağdaş mimarinin sentezi yapılar oluşturulmuştur. Sonraki dönemlerde hızlı ve plansız şehirleşmeyle birlikte şehir planlama ve mimari geri planda kalmıştır. Beldiye başkanları da artan göç baskısı ve ekonomik sıkıntıların da baskısı altında kamu kaynaklı sağlıklı şehirler kuramamıştır. Kimi yerlerde İstanbul gibi çok büyük metropollerde hazine arazileri veya vatandaş arazileri imarsız bir şekilde gasp edilmiş. İzinsiz uygulamalar yapılmış gecekondu bölgeleri oluşturulmuştur. Adana gibi Ceyhan gibi planlı imarlı alanlarda da niteliksiz yapılar oluşturulmuş. Yeni dönemde moda tabiriyle ‘kentsel dönüşüm’ var. Binaların yenilenmesi ama yenilenirken de modern şehircilik anlayışına uygun olarak yapılması gerekiyor. Biz kentsel dönüşümü sadece vatandaşın malının değerlenmesi gibi bir popülist yaklaşımla ve siyasi bir tavırla değerlendirmiyoruz. Cumhuriyet döneminde kaçırdığımız fırsatı, telafi edecek bir araç olarak görüyoruz. Mimarlığa şehir planlamaya önem verip, Türkiye’nin medeniyet çıtasını şehircilik açısından yükseltmeliyiz.
31
Adana’ya yatırım yapılması halinde kentin marka değerini de yükseltecek konu nedir sizce ? Adana, potansiyeli ve müteşebbis insan kabiliyeti yüksek, yani Sabancılar gibi büyük grupları içinden çıkarmıştır. Şirket mezkezleri İstanbul’da olsa da, Adana’da da önemli yatırımları hala var.Bu büyük oluşumları alternatif yatırımlar için yeniden Adana’ya çekmek istiyoruz. Buraya yatırım yapanlar herhangi bir problemle karşılaşmayacak, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunacaklardır. Biz yerel yönetim olarak onlara bu konuda moral olmak ve destek vermek istiyoruz. Nihayetinde biz hükümet değiliz, onlara maddi teşvikler sunacak hukuki yetkinlikte değiliz, ama sonuçta her şey para değildir. Onları rant avcısı olarak görmemek gerek. Ama rant üzerinden para kazanmaya çalışanlara karşı da bir duruşumuz olmalı, üretimi tercih etmiş sanayicinin de arkasında durmalıyız. Sanayicilerimize diyoruz ki Türkiye’nin en teşvik edici yerini bile bırakın gelin, biz telafi etmeye hazırız.
Sizin bu tavrınız, Adana’nın son yıllarda sıralamada geriye doğru gitmesinin de önüne geçecek midir? Adana’yı önümüzdeki 5 yıllık süreçte sıralamada hak ettiği yere taşırım. İkinci 5 yıllık dönemde de Türkiye’nin en önemli sanayi merkezi haline getiririm. Bunu çok açık ve net söylüyorum.
Adana’nın tanıtımının nitelikli bir şekilde yapıldığını düşünüyor musunuz? Tüyap Kitap Fuarı’na da bu sebeple mi katıldınız?
Adana’yı kültürel anlamda iyi temsil etmemiz lazım, Adana bereketli topraktır. Yetiştirmiş olduğu sanat ve kültür insanlarıyla Türk sinema ve edebiyatına katkıları tartışılmaz. Adana da buna uygun bir davranış biçimi sergilemeli. Tüyap’ta bulunuşumuz semboliktir. Kitap stantlarımız vardı. Kitap fuarlarını gezmekten zevk alıyorum. Tüyap Kitap Fuarı’na da bir belediye başkanının gidiyor olması bir mesajdır aslında, önemsediğimizi gösteriyor.
32
Ceyhan Nehri’nin sportif olarak kullanılmamasıyla ilgili sosyal medyaki çıkışınız çok konuşuldu. Bununla iligili söylemek istediğini şeyler var mı? Ceyhan ve Seyhan nehirlerinin sportif anlamda iyi kullanılmadığı doğrudur. Bunların kullanılması için hem teşvik edici tavır ortaya koymamız, hem de gücümüz yettiğince yatırım yapmamız gerekiyor.
5 Ocak’ta bir maraton düzenleyeceksiniz, detaylarını anlatabilir misiniz? Hem şehrin tarihi dokusunun görüleceği hem de uluslararası
ölçekte sporcuların katılacağı bir etkinlik olacak. 5 Ocak Kurtuluş Programı kapsamında yapılacak.
Adana’da şu anda en çok üzerinde durduğunuz konu nedir ? Ulaşım altyapısı, yeni yollar ve kentsel dönüşümdür. Seyhan Nehri üzerine en az 2 ve 1 tane de Ceyhan Nehri üzerine köprü yapacağım. Kuzey- güney bölgesine yapılacak ana yolların en az 3-4 tanesini köprülere bağlayacağım. Bunları kentsel dönüşümle birlikte Adana’nın gelişen yüzünü, medeni yüzünü ortaya çıkarmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Adana’yı huzurun, barışın, kardeşliğin ve üretimin merkezi yaparak, Türkiye’nin kalkınmasında lokomotif bir kent haline getireceğim.
Çevrecilik denilince sizin vizyonunuzda nasıl bir fotoğraf var sayın başkan ? Çevrecilik denildiği zaman Türkiye’de özellikle son dönemde çevrecilik değerlerinin yükseldiği bir dönem yaşıyoruz. Bir hastane yapacaktık, arsa üzerinde ağaçlar var. Adana’dan feryatlar yükseldi. Yapılacak işleri doğru anlatmak, feryat edenleri de saygıla karşılamak lazım. Onlar gelişen toplumun bir yansıması olarak çevreci hassasiyetlerini duyuracaklar. Kamu yararına yapılan yatırmlarda da gerekliğini biz anlatacağız. Şehri inşa ederken de çevreyi koruyacağız özellikle de bu belediye başkanlarının yani bizim üzerimizde çok büyük bir sorumluluk var.
Başkanlık süreniz bittiğinde uzun yıllar sonra Adanalılar sizi nasıl hatırlasın istersiniz? Adanallılar beni Adana’nın kaderine müdahil olabilmiş bu manada somut adımları atmış ve hedefleri doğrultusunda elinden geleni yapmış ve seçtikleri için pişman olmadıkları biri olarak hatırlanmak isterim.
33
Hüseyin Sözlü Kimdir? Adana Ceyhan’ın Çokçapınar Köyü’nde 1965 yılında doğan Hüseyin Sözlü; ilköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini ise Ceyhan Yaltır Kardeşler Ortaokulu ve Ceyhan Endüstri Meslek Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne girerek 1989 yılında “Ziraat Mühendisi” olarak mezun oldu. 1990 yılında DSİ’de İşletme Mühendisi olarak göreve başladı, 1997 yılında DSİ Kösreli İşletme ve Bakım Başmühendisliği’ne atandı. 1999 – 2014 arasında üç dönem Ceyhan Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Sözlü, 2014 yılı Mart ayı yerel seçimlerinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Sözlü, belediye başkanlığı ile birlikte Türkiye Mahalli İdareler İşveren Sendikası Genel Başkanlığı, Türkiye İşveren Sendikaları Yönetim Kurulu Üyeliği ve Güreş Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de yürütüyor.
34
KENT İÇİ ULAŞIM
TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik ve Özel Kalem Dergisi İmtiyaz Sahibi Erengül Bilenser
TEMSA GENEL MÜDÜRÜ
DİNÇER ÇELİK:
“İNSANLARIN İÇERİSİNDE MUTLU OLACAKLARI ARAÇLAR ÜRETİYORUZ” “13 YILDA 13 YENİ ARAÇ ÜRETTİK” “TÜRKİYE’NİN TÜM ULAŞIM İHTİYACINI KARŞILAYACAK ALT YAPIMIZ VAR”
Kent içi ulaşımın en önemli unsuru olan otobüslerin sağlanmasında Türkiye’nin en önemli markalarından Temsa, yaptığı yatırımlar ve çevreci otobüsleriyle göz dolduruyor. Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik, Türkiye’de her segmentte mobilite ihtiyacında var olduklarını ve 7 metre üzeri tüm araçları karşılayabileceklerini söyledi. Çelik, 3 yıl sonra Türkiye’nin metrobüs ihtiyacını da karşılayacak düzeye geleceklerini belirterek, “Metrobüs ile birlikte bir de apron aracı üretimi için projemizi başlattık. Türkiye’nin bütün ihtiyaçlarını karşılamak için iyi bir alt yapımız var ve bunu gerçekleştirmeye çok az kaldı” diye konuştu. Temsa olarak yerel yönetimlerle sürekli diyalog halinde olduklarını ifade eden Çelik, “Belediyelerimizin bütçelerine uygun en gelişmiş otobüsleri üretiyoruz, bu anlamda belediyelerimize büyük bir katkı yaptığımıza inanıyoruz.” dedi. Kent içi ulaşım konusunda Temsa olarak, Türkiye’deki belediye başkanlarına ne gibi çözüm önerileri sunabilirsiniz? Biz, belediyeler ve ilgili birimleriyle iyi bir iletişim halindeyiz. Kendilerini kent içi ulaşım konusunda alternatifler ve çözümler konusunda bilgilendiriyoruz ve bu arada bizler de öğrendiklerimizi yeni uygulamalar halinde hayata geçiriyoruz. Belediyelerimize, halka hizmet etmeleri için daha iyi araçlar verdiğimize ve onların da bütçelerini etkin kullanımlarına destek olduğumuzu düşünüyoruz. Belediyelerin şehir içi ulaşımla ilgili çözüm projelerine katkı vermek üzere de ekibimiz dolaşıyor, toplantılar yapıyor ve onların projelerine biraz biz de katkı yaptığımıza inanıyoruz. Bunu da daha güçlü bir şekilde devam ettireceğiz
Bütçe konusu herhalde yakıtla doğru orantılı olmalıdır, bu konuda neler söyleyebilirsiniz? Bütçe konusunda iki konudan bahsediyoruz. Bir tanesi ilk yatırım, bu konuda Temsa olarak çok büyük fırsat sağladığımızı düşünüyoruz. İkincisi de araçların işletme maliyetleridir. Bunu açacak olursak araçlarımızın bakım ve servis maliyetlerinin düşük olması, özellikle de km başına düşük yakıt maliyeti olması, işletmeciler için olmazsa olmazlardandır. Birçok belediyede farklı araçlar var, izliyorlar ve karşılaştırmalar yapıyorlar. Temsa’nın ciddi bir fark yaptığını, ziyaretlerdeki geribildirimlerden alıyoruz. Temsa’nın araçlarındaki bu güzel sonuçların belediye ve kooperatif bütçelerine yaptığı katkıyı net bir şekilde görüyoruz. Bazı belediyelerde Temsa araçlarının yarattığı farkın % 7, 10 ve 15’lere çıktığını da görüyoruz. Bu seviyedeki olumlu işletme maliyetleri belediyelere büyük bir destek ve ilave kaynak sağlıyor. Bu da belediyeler için avantajlı bir dönemi başlattı
Temsa’nın 2014 yılını değerlendirir misiniz? 2015 yılı için hedefleriniz nelerdir? Yerel yönetimlere yönelik ne tür hazırlıklarınız var? Temsa’da son üç yıldır bir değişim başladı ve devam ediyor. Firmayı lokantaya benzetirsek, işe mutfaktan başladık. Öncelikli işimiz ürettiğimiz ürünlerin kaliteli olması ve müşterilerimizin memnuniyetini sağlayacak seviyeye gelmesiydi. Bu anlamda 2014 içerisinde ürettiğimiz ürünlerin yüzde 70’i sıfır hata ile stok sahasına ulaşmaya başladı. Bu çok iyi ve birçok şirketin de gıptayla bakacağı bir gelişme. Bunu geliştirmeye devam edeceğiz. Temsa olarak, özellikle Türkiye’deki mobilite değişimlerini iyi inceleyen ve iyi yorumlayan şirketlerden birisiyiz. Çok sayıda yeni havaalanı yapılıyor, hızlı tren konusunda gelişmeler var. İDO seferleri ve turizm de çok canlandı. Tüm bunlar Türkiye’deki insanların dolaşım ihtiyaçlarını çok hızlandırdı ve değiştirdi. Bunun yanında engelli ulaşımı, büyükşehir belediye sayılarının artması, İstanbul’daki Marmaray gibi yolcuların yoğun halde bir yerden bir yere taşındığı yerlerde ulaşım ihtiyaçları değişti ve yenilendi. Biz de bu ihtiyaçları iyi anlamak ve geleceği planlamak üzere bunu planlayan belediyelerimizle de beraber çalışmak için yetkin bir ekibimiz var. Birinci ve ciddi farkımız bu. Ekiplerimiz tüm belediyeler, halk otobüsçüleri ve kooperatiflerle temastalar. Hem çözüm önerilerimizi sunuyoruz hem de nasıl bir çözüm önerisi getirebiliriz noktasında geri bildirim alıyoruz. Yeni ürünler çıkarırken nasıl araçlar ortaya koymaya çalışıyorsunuz? Şu anda pazarlama ekibimiz sahadan aldıkları bilgileri değerlendirerek neleri yenileyeceğimizi ortaya koyuyorlar. Müşteri ihtiyaçlarına değen, müşterileri ve halkımızı memnun edecek, bindiklerinde güvenle seyahat edecekleri araçlar yapmaya çalışıyoruz. Sadece belediyelerde değil, bunun yanında turizm tarafında da ciddi ihtiyaçlar var. Turizm artık Türkiye’de tüm yıla yayıldı. İzmir’e gelen bir turist grubu Kuşadası’na da Denizli’ye de gidiyor. Artık küçük gruplara da uygun ve konforlu otobüsler gerekiyor. Yolcuların beklentileri artmış durumda. Wifi’ye bağlanabilmeleri, telefonla konuşabilmeleri, film izleyebilmeleri, tüm bunların hepsini destekleyecek şekilde akıllı otobüsler planlıyoruz. Son 3 yılda 13 tane yeni ürün çıkardık. Çıkardığınız yeni ürünlerin tamamını Türkiye pazarı için mi hazırladınız? Bu ürünlerin 2 tanesi Amerika, 7 tanesi Avrupa ve 4 tanesi de Türkiye içindi. İngiltere pazarı için bir araç yaptık, bir yenisini daha hazırlıyoruz. Ülke pazarları arasında ürün farklılıkları oluyor mu, oluyorsa bunun sebebi nedir? Otobüs talep eden her operatör kendisine göre ister; az koltuk, çok koltuk, daha uzun, daha kısa, içerisindeki oturan yolcu sayısı, kapıların genişliği, ayakta duracak yolcu sayısı her birisinin spesifikasyonları birbirinden çok farklı. Ülkeden ülkeye değişen regülasyonlar sebebiyle Fransa’ya sattığınız aracı Belçika’ya satamıyorsunuz. Bizim oralarda da ofislerimiz ve yetkin bayilerimiz var. Bu kanallarla mevcut ürün gamımızın ihtiyaçlarını karşılayan ülkelerde odaklanıyoruz. Her ülkeye hizmet vermek isterseniz o ülkeye bir yıl ürün satamazsanız yaptığınız bütün yatırım boşa gidiyor. En fazla bize yakın olan, bizim destekleyip üretebileceğimiz araçların olduğu ülkelere dönük faaliyetler yapıyoruz. Temsa’nın Türkiye’deki ağı nasıl, talep edilen her ürünü karşılayabiliyor musunuz? Türkiye’de her segmentte ve her türlü mobilite ihtiyacında varız. 7 metre üzeri tüm segmentlerde varız, ilave üreteceğimiz metrobüs ve apron araçları ile Türkiye’nin bütün ihtiyaçlarını karşılamış olacağız. Avrupa’da ise daha seçiciyiz. Seçtiğimiz ülkelerde ve belli segmentlerde iddialıyız ve bu şekilde önemli bir oyuncu olarak devam edeceğiz
Türkiye’de kent içi ulaşım çözümleri çok hızlı gelişiyor. Diğer yatırımlara göre bu konuda Türkiye Avrupa ile yarışabiliyor. Hem dünyada hem Türkiye’de çevre çok önemli konulardan biri, Temsa’nın araç üretiminde modellerini seçerken çevre ile ilgili neler değişiyor? Çevre deyince akla ilk gelen şey emisyon. Bugün dünyanın birçok ülkesinde yüz aracın ürettiği emisyonu kırk yıl önce bir araç üretiyordu. Bu önemli değişim çevre duyarlılığı sayesinde oldu, ardından regülasyonlar ile düzenlemeler gerçekleştirildi. Özellikle euro6’ya geçtikten sonra bu durum iyileşme gösterecektir. Doğalgazlı araçlar ve euro6 araçlar çevresel açıdan elektrikli araca çok yakın noktaya geldiler. Elektrikli araç bugün emisyon açısından dünyanın birinci önceliği değil. Türkiye’de hala euro1 ve euro2 araçlar var, zaman içerisinde euro6 ve daha ileri emisyon seviyesine geldiğimizde emisyon açısından çok iyi bir noktaya gelmiş olacağız. Yakıt konusunun bu denli dikkate alınıyor olmasının tek sebebi çevre duyarlılığı mıdır? Bunun iki sebebi var. Biri çevre duyarlılığı, diğeri ise içten yanmalı motorları yakacak olan yakıt kaynaklarının 50 yıl sonra tükenecek olmasıdır. Bu konuda şimdiden önlem almaya yönelik hazırlıklar yapılıyor. Düzenlenen regülasyonlar ile belirlenen hedefler düzenli şekilde gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Çin bu noktada önemli bir örnek aslında, Avrupanın şart koştuğu regülasyonlar sebebiyle pazara çoğunlukla elektrikli araçlar ile girebiliyor. Bu da Çin için bir iş modeli değişikliğidir. Elektrikli aracın önünde bir regülasyon engeli olmaması sebebiyle Dünyaya bu konuda önderliği Çin yapıyor. Siz alternatif yakıtla ilgili neler yapıyorsunuz? Açıkçası Hibrit teknolojisini döneminin geçtiğini düşünüyoruz. Geçiş döneminde AB ülkelerindeki bazı başkentlerin green şehir anlamında alternatif yakıtlı araçlara yönelik bir çalışma olarak değerlendiriyorum. Biz direkt elektrikli araç yapma konusunda projelerimize başlamıştık. İlk aracımızı önümüzdeki yıl haziran ayında Milano’da fuarda tanıtmak için çalışıyoruz. Temsa bu konuda geçmişte de güzel faaliyetler yaptı. Türkiye’de ilk hibrit aracı çıkaran yine Temsa’dır. Elektrikli araçların kullanımı ne zaman yaygınlaşır ve yerel yönetimler ne zaman bu araçları kullanmaya başlar, bir öngörünüz var mı? Elektrikli aracımız gerçekten belediyelerin ihtiyacını karşılayacak bir araç olacak. Ancak bu araçların maliyetlerinin kabul edilebilir seviyelere inmesi için daha zaman var. Bizim beklentimiz 20182019 yıllarında bazı belediyelerde bu araçlar alınabilir hale gelecek. Hava kirliliğinin yoğun olduğu ülkelerde elektrikli araçlar daha hızlı kullanıma geçebilir. Ancak fiyatları alınabilir seviyeye ininceye kadar Türkiye’de çok fazla yayılacağını düşünmüyoruz çünkü neredeyse iki katı fiyatı. İlk yatırım anlamında çok makul seviyede değil. Sizin Adana’ya önemli yatırımlar yapan bir firmasınız. Bu konuda söylemek isteyecekleriniz nelerdir? Elbette biz Adana’da doğan büyüyen, 2 bini aşkın istihdamıyla Adana ekonomisine katkı sağlayan ve bu şehrin bize sunduğu katkılarla gelişen bir şirket olarak önceliğimiz; her zaman şehrimizin sorunlarına, ihtiyaçlarına çok ciddi bir şekilde katkı ve destek vermek oldu. Adana da artan yolcu hareketliliğine yönelik Belediyenin hayata geçirdiği ulaşım çözümlerini bizler de bu kente yaşayan, insanlar olarak görüyor ve takdir ediyoruz. Adana’nın bu ülkeye yakışır şekilde büyüdüğünü, geliştiğini görmek bize mutluluk veriyor. Değişen taleplere ve çözüm yollarına yönelik önerilerimiz olduğunda da Belediye yetkilileri ile görüşüyor ve çözüm önerilerimizi de sunuyoruz. Onların da bizim yaptığımız önerilere gösterdikleri özen de bizi ayrıca mutlu ediyor. Biz Adana’nın gelişimine ve büyümesine katkı sağlayacak, şehrimizi öne çıkaracak, şehrimize renk katacak faaliyetlerde her zaman yetkililere destek vermek için buradayız. Ayrıca bu güzel kentimizi Adana’yı ve ülkemizi 64 ülkenin yollarında gezen ürünlerimizle temsil etmekten gurur duyuyoruz.
35
36
KENT İÇİ ULAŞIM
ø(77 ¶1ø1 +('()ø .$/ø7( 9( .21)258 $57,50$.
İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci ve Özelkalem Dergisi İmtiyaz Sahibi Erengül Bilenser
Toplu ulaşımda kalite ve konforu artırmayı hedefleyen İETT, TÜBİTAK ve üniversiteler ile işbirliğine gitti. İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, bilimsel çalışmalar ve çalıştaylar düzenleyerek, hedefe doğru emin adımlarla ilerlediklerini söyledi. İstanbullunun en çok rağbet ettiği metrobüs hattında düzenlemeye gidileceğini ifade eden Kahveci, “Metrobüs hattında başlatılacak proje ile hat ağı yeniden tasarlanarak esnek bir hat yapısı oluşturulması, daha fazla bölgeye toplu ulaşım hizmeti sağlanması, hatların; metro, tramvay, metrobüs, tren, denizyolu vb. diğer sistemlerle entegrasyonunun sağlanması, yolcuların duraklarda bekleme ve seyahat süresini azaltan örnek bir model oluşturulması planlanıyor” diye konuştu. İETT İstanbul’daki toplu ulaşım sistemine adeta çağ atlattırdı. Günde ortalama 4 milyon kişinin toplu ulaşımı kullandığını biliyoruz. İETT’nin gelecek vizyonuna baktığımız zaman İstanbul ulaşımındaki hedefi ve öncelikli olarak hayata geçirmek istenen hizmet nedir? Öncelikle toplu ulaşımda kalite ve konforu artırmak hedefimiz. Bunun içinde yoğunluğu azaltacak projeler geliştiriyoruz. TÜBİTAK ve bazı üniversitelerimiz ile iş birlikleri yaparak bilimsel çalışmalar yapıyor, çalıştaylar düzenliyoruz. İlk olarak metrobüste aktarmasız ulaşım hizmeti ile buna başladık. Aktarmasız ulaşım sayesinde istasyonlarımızdaki yoğunluklarımızı azaltarak yolcularımıza ferah ve zamandan tasarruf sağlayan bir hizmet sunduk. TÜBİTAK ile İmzalanan protokol kapsamında “Metrobüs Kapasite Artırımı”, “Esnek Toplu Ulaşım Modeli ve Esnek Toplu Ulaşım Sistemi İçin Veritabanı” adlı projeleri hayata geçiriyoruz. Yapılacak projelerle metrobüs ulaşımında ne gibi değişiklikler olacak? Metrobüs hattında başlatılacak proje ile hat ağı yeniden tasarlanarak esnek bir hat yapısı oluşturulması, daha fazla
bölgeye toplu ulaşım hizmeti sağlanması, hatların; metro, tramvay, metrobüs, tren, denizyolu vb. diğer sistemlerle entegrasyonunun sağlanması, yolcuların duraklarda bekleme ve seyahat süresini azaltan örnek bir model oluşturulması planlanıyor. İETT’nin vizyonu hakkında bilgi verir misiniz? Biz vizyonumuzu şehir hayatını kolaylaştırmak, çevreye duyarlı, alternatif enerji kaynaklarını yönetebilen lider kuruluş olmak şeklinde belirledik. Çevre ile ilgili sosyal sorumluluk projelerimizin yanı sıra 2019’da filonun yüzde 25’ini elektrikli, yüzde 30’unu CNG’li hale getirmeyi hedefliyoruz. İETT Avrupa’nın en genç filosuna sahip. Bu yıl
37
yapacağımız otobüs alımları ile filo yaşımız daha da gençleşecek. Ayrıca tüm otobüslerimiz akıllı araç konseptine kavuşturuluyor. Ücretsiz WİFİ ve USB hizmeti tüm otobüslerimizde yaygınlaştırılacak. İETT, trafikte özellikle otobüslerin hız kazanması için ne gibi projeler geliştirdi ve geliştiriyor? Akıllı duraklarımızla yolcularımızı hat ve zamanlama konusunda dijital ekranlar ile bilgilendiriyoruz. Yolcuların otobüs seferleri ve saatleri hakkında bilgilendirilmelerini sağlamak amacıyla İstanbul Kart, filo izleme, filo yönetimi ve yolcu bilgilendirmeden oluşan AKYOLBİL adını verdiğimiz akıllı sistemimizle İstanbul ulaşımını her an takip ediyoruz. Böylece oluşabilecek aksaklıklara anında müdahale ediyoruz. Sefer ve otobüs sayılarımızı bu takipler neticesinde ihtiyaçları gözeterek artırıyoruz. İETT’nin ulaşım planlama süreçleri hakkında bilgi verir misiniz? İETT’nin ulaşım planlama süreçleri talep tahmin analizi, ulaşım ağı analizi ve hat planlama olmak üzere üç adettir. Talep tahmin analizi çalışması kapsamında; nüfus, yoğunluk, arazi kullanımı (mevcut ve planlanan) gibi bölgenin fiziksel verilerle birlikte mevcut yolculuk özelliklerinin ortaya çıkarılması (başlangıç ve bitiş yerleri, amacı, türü, zamanı gibi) gerekiyor. Talep tahmini kapsamında proje alanı belirlenerek mevcut verilerin toplanması için trafik sayımları, yolculuk sayımları, ev anketleri, yerel otoritelerde bulunan veriler, elektronik kart hareketleri toplanarak yolculuk hareketlerine ilişkin bilgiler elde ediliyor. Talep tahmin analizi sonucunda, talebin yoğunlaştığı bölgeler tespit ediliyor. Bu bölgedeki alternatif toplu ulaşım sistemlerinin talebi ne ölçüde karşıladığı analiz edilerek, mevcut toplu ulaşım hat ağının talebi karşılayamaması durumunda, mevcut ağa entegre yeni bir hat planlanıyor. Halkı toplu ulaşıma teşvik etme noktasında neler yapıyorsunuz? Dünyada kent nüfusları hızlı bir şekilde artarken, bu artışla birlikte doğan ulaşım sorunlarını çözmek için kabul görmüş birincil çözüm, halkı kent içi toplu ulaşıma yönlendirmektir. Halkın kent içi toplu taşıma yönlenebilmesi için yüksek kapasiteye sahip konforlu, güvenli ve sürdürülebilir bir toplu taşıma sistemi oluşturarak artan nüfusun ulaşım taleplerini karşılamak gerekli. Bunun için eldeki kaynaklar verimli kullanılmalı ve etkin bir planlama yapılmalıdır. Etkin bir hat planlama yapabilmek için güzergah, zaman, araç planlama, analiz ve raporlama süreci, izleme ve kontrol süreçlerinin takip edilmesi gerekiyor. İETT olarak bu sistemi aksatmadan yerine getiriyoruz. Mobil uygulamaların kent içi trafiğine nasıl bir etkisi oldu? İki adet mobil uygulamamız bulunuyor. MOBİETT ve Nasıl Giderim… Nasıl Giderim uygulaması aslında MOBİETT’in bir parçası. MOBİETT 1 milyonu aşkın kişi tarafından kullanılıyor. Bu uygulamayla günde 2 milyona yakın sorgu yapılıyor. Yılda 10 milyon yabancı turistin ziyaret ettiği İstanbul’da uygulamayı turistlerin de rahatlıkla kullanabilmesi için “İngilizce” ve “Arapça” başta olmak üzere yabancı dil desteği sağlandı. Metrobüs için de ayrı bir sayfa tasarlanan uygulamada metrobüs duraklarına kolay ulaşım yolları da sunuluyor.
Engelli bireylerin mobil uygulamalara erişimi noktasında düzenlemeler yapılıyor mu? MOBİETT’in yeni versiyonunda özellikle görme engelli yolcuların talepleri doğrultusunda bir alarm sistemi geliştirildi. Özellik, istenilen durağa ve hatta ait otobüs gelmeden belirtilen zaman kadar önce alarm çalmasını sağlıyor. Böylece harita üzerinde kendi konumu ve otobüs duraklarının konumlarını da görebilen kullanıcılar, duraktan hangi hatların geçtiğine, otobüslerin hareket saati bilgilerine ve hatlara ait güzergah bilgilerine de kolayca ulaşabiliyor. Uygulama sayesinde yolcular durağa gitmeden planlama yapabiliyor. Nasıl Giderim Uygulaması tüm toplu taşıma modlarını entegre ederek alternatif rota önerileri sunarak gideceği yer hakkında hiç bilgisi olmayan kişileri dahi toplu taşımaya yönlendiriyor. MOBİETT Akıllı Durak uygulaması sayesinde İstanbul genelinde bulunan 11 bin durağın tamamını akıllı durağa dönüştüren İETT, 6 bine yakın otobüsün durağa varış sürelerinin gerçek zamanlı olarak kullanıcılara verilebileceği bir altyapı sunuyor. MOBİETT ayrıca İETT ile daha kolay iletişime geçilmesini sağlayan “Beyaz Masa” özelliğiyle de yolcularla anlık iletişim imkanı veriyor. Toplu ulaşım için entegrasyonun şart olduğunu ifade eden demeçleriniz bulunuyor. Entegrasyon konusunda sizin önerileriniz nelerdir? Toplu ulaşım entegrasyonu bizim önemle üzerinde durduğumuz bir konu. Karayolu, deniz yolu, raylı sistem ve hatta hava yolu birbiri ile öyle entegre olmalı ki havaalanına inen bir yolcu İstanbul’da bir noktaya nasıl gideceğinin derdine düşmeden biz onun rotasını çizmiş olmalıyız. Toplu ulaşım entegrasyonunun tek bir merkezden sağlanmasına ve bunun için de yasal olarak yetkilendirilmiş bir birime ihtiyaç var. Bu ihtiyacın ardından bütün modların merkezi bir planlama ile çalıştırılması, fiziki ve beşeri tüm unsurların entegre edilmesi gerekiyor. Bu amaçla teknolojik imkanların kullanılması, yeni finansman modelleri ile kaynak sağlanması çalışmalarının yapılmasını amaçlıyoruz. Mevcut yapının değiştirilmek istenen bir başka alanı ise ulaşımın fiziki ve beşeri entegrasyonudur. Bu amaçla modlar arasında fiziki olarak aktarma istasyonları, mevcut modları besleyen hat planlaması, ücret sistemi ve kart sisteminin entegrasyonu gibi değişimler planlıyoruz. Mevcut bilgilendirme sistemini de bir başka değişim alanı olarak belirledik. Bu değişim için teknolojik değişimin sağlanması dijital teknolojiler, mobil teknolojiler, yazılım ve donanım bileşenlerinin değişimini amaçlıyoruz. Yani bilgilendirme yaparken tüm toplu ulaşım modlarını içerecek şekilde yolcuyu bilgilendirmeyi istiyoruz. Mevcut sistemin iyileştirilmesi ve optimize edilmesi bir başka değişim alanıdır. Bu amaçla veri toplama, işleme ve kullanma alanlarının değiştirilmesi amaçlanmaktadır. Elde edilen veriler hizmet kalitesinin gelişimi, yolcu beklentilerinin karşılanması ve genel memnuniyet seviyesinde olumlu değişimler sağlamayı amaçlamaktadır.
38
MERSİN VALİSİ ÖZDEMİR ÇAKACAK:
“MERSİN TÜRKİYE’NİN YANSIMASIDIR”
Narenciyenin başkenti, limanıyla tarımıyla, turizmi ve sanayisiyle adeta küçük bir Türkiye olan Mersin, hedef büyütüyor… Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin’in turizm alanında yeterli payı alamadığını ancak tarım ve ticaret konusunda Türkiye’nin en verimli kentlerinden biri olduğunu söyledi. Vali Çakacak, “Önceliklerimiz arasında turizmi geliştirmek var. Çünkü sahip olduğu bu güzellikleri, tarihi, kültürel miras zenginlikleri turizm konusunda bir hedefimizin olması gerektiğini gösteriyor. Yapılacak havalimanı ve bölünmüş yollarla turizm konusunda daha iyi noktalara geleceğimizi düşünüyorum” dedi. Vali Çakacak, “Gerekirse turizm yatırımcılarına kenti tanıtıp onları kente yatırım yapmaları konusunda teşvik etmek istiyoruz. Bunlar yapılabilecek ve kentin tüm dinamikleriyle yapılması gereken işler. Zaten geldiğimizden beri vurguladığımız burada birlik ve beraberlik” dedi.
39
“MERSİN TÜRKİYE’NİN KÜÇÜK BİR ÖRNEĞİ”
Mersin’e geldiğiniz günden bu yana öncelikli olarak yapılması gereken işler nedir, bu alanda bir çalışmanız oldu mu? İlk olarak bizden önce yapılan çalışmalara baktık neler var diye. Altyapı çalışmaları açısından baktığımızda, 8 tane turizm bölgesi ilan edilen yer var. Ancak bunlar henüz potansiyel olarak açığa çıkmamış. Tarsus Kazanlı turizm bölgesinde planlanan tesisler vardı. Ancak zamanında onlar yapılmadığı için, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca iptal edildi. Dolayısıyla yeni bir çalışma başlayacak. Temennimiz en kısa sürede turizme hizmet edebilecek tesisler yapmak.
Mersin’e atanmanızın üzerinden henüz iki ay geçti. Göreve başladığınız bu kısa süre içerisinde Mersin ile ilgili düşünceleriniz ve öngörülerinizi paylaşır mısınız? Kente alışabildiniz mi? Biz valilerde alışma süreci yoktur. Çünkü biz mülki idare amirleri olarak görevimiz gereği ülkemizin her yerinde görev yapıyoruz ve ülkemizi iyi tanıyoruz, biliyoruz. Ama Mersin’e geldiğimizde, Mersin’i çok az tanıdığımı gördüm açıkçası. Genel itibariyle güzel bir şehir, narenciye işleri, işte limanı olan bir şehir olarak biliyordum. Yaklaşık iki aydır görev yapıyorum ve iki aydan beri gördüğüm şu Mersin demografik yapısıyla, farklı diller, farklı dinler, farklı kültürler, farklı mevsimlerin bir arada bulunduğu bir şehir. Bir tarafta deniz var Toros’ta ise kar var. Ticaret, sanayi, lojistik, serbest bölgenin varlığı ve ülkemizin ikinci büyük limanı, işlem hacminde ülkemizin en önemli limanlarından biri. Hinterlandına baktığımızda bütün İç Anadolu, Doğu Anadolu, ülkemizin büyük bir kısmının üretilen malları Mersin Limanı’ndan Dünya’ya dağıtılıyor.
Ülkemizin Dünya’ya açılan kapısı Mersin. Mersin aslında çok güzel bir kent, estetiği de var. Yine de turizmden yeterli payı alamıyor musunuz? Tabii, bize bırakmış olduğu insanlık mirası eserlere sahip. İnanç turizmi yapılabilecek kültür mirası eserlerimiz var. Kültür turizmi yapılabilecek çokça eserlerimiz var. Aynı zamanda güzel kumsalıyla, deniziyle deniz turizmi potansiyeline sahip. Yaylalarıyla , yayla turizmine hitap edebilecek bir gücü var. Ancak turizmden yeterince pay alamıyoruz, biz açıkçası bu tanıtım organizasyonu vasıtasıyla turizmde de atağa kalkmak istiyoruz Mersin olarak.
Öncelikli hedefiniz turizm diyebilir miyiz? Önceliklerimiz arasındaki birkaç sektör içerisinde turizm olarak söyleyebilirim. Çünkü sahip olduğu bu güzellikleri, tarihi, kültürel miras zenginlikleri turizm konusunda bir hedefimizin olduğunu gösteriyor. Ancak Mersin’deki tarım üretimi, Türkiye’deki tarım üretiminin yüzde 5,5 ‘ine hitap ettiğinden ülkenin ikinci büyük tarım kenti de aynı zamanda. 150 bin dekar örtü altı tarım yetiştiriciliği var. Yani büyük bir rakam bu. Daha da arttırılabilir. Öte yandan narenciye üretimi 900 bini aşmış, neredeyse 1 tona yaklaşan bir narenciye üretimi var. Ülkenin en büyük narenciye üreticisi ve ihracatçısı Mersin. Limanımız son derece büyük işlem hacmine sahip. 15 milyar dolarlık bir işlem hacmi var. Serbest bölgenin keza 3,5 milyar dolar işlem hacmi var. Dolayısıyla öncelik bir tane değil, birkaç tane diyebiliriz. Daha önce bir takım çalışmalar yapılmış, belki bunlar bir daha masaya yatırılabilir, tekrar revize edilebilir. Bu konularda neler yapılmasına karar verildikten sonra , çalışmalar yapılır. Çünkü büyük bir lojistik merkezi Mersin. Lojistikte de yapılması gereken birçok altyapı yatırımları var. Her şehrin bir kimliği vardır, Mersin’in kimliği nedir? Şehirler tabi bazen kimlikleri ile anılır, kültürü, sanayisi veya turizmi iyidir ve böyle anılır kentler. Ama Mersin için sadece tek bir kimlik tanımlayamayız. Mersin, tabiri caizse küçük bir Türkiye. Örneğin tarımsal potansiyeline baktığımızda diyoruz ki Mersin evet tarım odaklı, turizm potansiyeli düşünüldüğünde bir turizm kenti olabilir diyoruz. Öte yandan işlem hacmi çok büyük olan limanına bakıyoruz, serbest bölgesine bakıyoruz, Mersin bir ticaret kentidir diyoruz. Organize sanayi bölgesi dolmuş, hatta ikincisi de dolmuş, üçüncü bölge çalışmaları var, sanayi şehri de diyebiliyoruz. Dolayısıyla kolaylıkla birçok sektörden bahsedebiliriz. Onun için ülkemizin küçük bir yansıması diyebiliyoruz.
40
İNSAN BAŞKAN / ÖZDEMİR ÇAKACAK:
Mersin’in hem ticaretin hem tarımın hem de turizmin yapılabildiği ender illerden biri olduğunu söylediniz. Mersin bu potansiyeli kullanabiliyor mu? Yani turizmde bu potansiyel tam anlamıyla kullanılamıyor. 20 bin civarında yatak kapasitesi var. 321 bin geceleme var toplamı ele aldığımızda ancak Mersin gibi potansiyele sahip bir şehirde bu çok küçük bir rakam. Dolayısıyla turizmde bu potansiyeli henüz kullanamıyoruz. Turizmde potansiyeli artırmaya ilişkin ne gibi çalışmalar yapılıyor? Turizm bölgesi ilan edilen 8 alan var. Tarsus/Kazanlı turizmcilere verilmişti, tahsis edilmişti. Ancak onlar yapamayınca bakanlık da iptal etti. Yeniden tahsise çıkacak yapılabilir bir şekilde. Aynı şekilde Adana ile Mersin arasında Çukurova Bölgesel Havalimanı yapılıyor. Bunun da finans sıkıntısı olmasına karşın aşılma durumu mevcut. Bununla beraber Antalya’ya doğru Ulaştırma Bakanlığı’nın çok büyük yatırımları var. 22 tane tünel yapılıyor. O yol bölünmüş yol haline getiriliyor ve aynı zamanda turizmi de hızlandıracak bir yol gelecek. Diğer yandan bin 250 yataklı bölge hastanesi yapılıyor. Sağlık Bakanlığımızın başlatmış olduğu şehir hastaneleri projesinden ilkleri arasında Mersin şehri için olanı var. Peki diğer sektörlerde, örneğin tarımı ele alacak olursak düşünceleriniz nelerdir? Tarımda aynı şeyi söyleyemeyiz. Tarımda potansiyelimizi kullanıyoruz. Teknolojik gelişmeler takip edilerek bir teknopark gibi burada da agropark kurulabilir. Dolayısıyla var olan bir potansiyeli de arttırabiliriz. Aynı şekilde lojistikte çok iyi bir yerdeyiz. Ama daha da arttırmamız gerekir. Peki Mersin’i tanıdığınız süreden bu yana, sizin geleceğe yönelik hayalleriniz neler? Yatırımcıları Mersin’e çekme konusunda projeler var mı ? Gerekirse turizm yatırımcılarına kenti tanıtıp onları teşvik etmek istiyoruz. Bunlar yapılabilecek ve kentin tüm dinamikleriyle yapılması gereken işler. Zaten geldiğimizden beri vurguladığımız burada birlik ve beraberlik. Çünkü kentte bir şey yapacaksak bir kişinin bunları yapalım demesi ile olmaz, kentin bütün dinamikleri, valilik, belediye , üniversite, odalar, sivil toplum kuruluşları hepsinin aynı amaç uğruna birleşmesi gerekir. Dikkat ederseniz, bu tanıtımda kentin tüm dinamikleri var. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Dört gün boyunca İstanbul’da Mersin’i tanıttınız, bu tanıtımdan beklentiniz neydi? Bu etkinlikte İstanbul’da yaşayan Mersinlilerin ve de İstanbul’da yaşayan ve Mersin’i merak eden halkımızın ilgisini çekmeyi amaçladık. Tanıtımın biim için bir başka önemli tarafı da kentin tüm dinamiklerinin aktif bir şekilde rol alması. Bu da ilde bundan sonra yapılabilecek tüm etkenleri iş yapabilme açısından son derece önemli diye düşünüyorum. Çünkü birlikten kuvvet doğar.
Geçtiğimiz ay 5’inci kez düzenlediğiniz Narenciye Festivali’niz vardı. Festivale ilişkin hedef nedir? Festivalimizin 5’incisini gerçekleştirdik. Bu sayede de 32 ülkeden katılımcı sağladık. 5 yılda biz 32 ülkenin katılımcı olduğu bir festival haline getirmişsek, biz sadece Akdeniz’i değil tüm Dünya’yı da içine alacak bir projenin eşiğindeyiz. Festivale katılan ülkeler hangi özelliklerle katılıyorlar? Yani sadece narenciye alanında faaliyet gösteren ülkeler mi davet ediliyor? Bizim amacımız kendi ürünümüzü, yani narenciyemizi tanıtmak. Yani burada herhangi bir fuar yapmıyoruz, herhangi bir ürünün satışı ile ilgili bir fuar değil. Büyük bir narenciye ihracatçısı olan Mersin’in elinde bulunan potansiyelinin biraz daha hareketlendirebilmek amacımız. Birlikte iş yapma alışkanlığı edinilirken aynı zamanda 32 ülkenin katılımıyla da kültürel etkileşim ve beraberlik de oluyor. Büyükşehir Yasası ile valiliklerin bazı olanakları kısıtlandı. Bu sizin harcamalarınızı nasıl etkileyecek? Bildiğiniz gibi, Büyükşehir Yasası’ndaki değişikle köyler mahalle oldu. Özel idareler kaldırıldığı için de köylerin altyapısına yönelik çalışmaları büyükşehir aracılığıyla yapılmaya başlanacak. Dolayısıyla hizmette bir kısıtlama olmayacak burada, daha da verimli hale gelecek. Biz diğer faaliyetleri yine mahallelerde yürüteceğiz. Bugüne Van, Uşak, Kırşehir illerinde valilik görevinde bulundunuz, dördüncü görev yeriniz ise Mersin oldu. Mersin’i diğer illerden ayıran en büyük özellik nedir? Hepsinin ayrı özelliği var, ayrı güzelliği var. Ülkemizin bütün illerinin kendine has zenginlikleri var. Fakat başta da belirttiğim gibi Mersin sahip olduğu özellikleriyle sahip olduğu zenginlikleriyle , doğal güzellikleriyle , ticaret hacmiyle, tarımıyla Türkiye’nin küçük bir örneği. Dolayısıyla Mersin sadece bir konuda öne çıkmış değil. Türkiye’de çok az şehirde olan bulunan opera ve bale faaliyetleri Mersin’de mevcut. Kentimizde üç tane üniversite var. Üç büyükşehrin dışında sayılıdır böyle zenginliklere sahip bir kent. Mersin böyle bir şehir işte.
42
BAKAN EŞİ
GÖNÜL ELLERİ ÇARŞISI’NDAN ENGELLERİ AŞAN EĞİTİME DESTEK Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın Eşi Dr. Fatma Yazıcı, Melek D. için devreye girdi. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın eşi Dr. Fatma Yazıcı, engelli ve yetim Melek D.’nin eğitimdeki başarısına destek oldu. Dr. Fatma Yazıcı, engelleri ortadan kaldıran Melek’in hem doğum gününü kutladı hem de kırılan bilgisayarına çok üzülen Melek’e tablet bilgisayar hediye etti. Yıllar önce babasını kaybederek yetim kalan 18 yaşındaki engelli Melek D.’ye,Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın eşi Dr. Fatma Yazıcı’dan destek geldi. Açık lisede öğrenimine devam eden Melek D, bilgisayar işletmeni kursunda teknoloji kullanımı bilgisini arttırıyor. İyi bir bilgisayar kullanıcısı olan, derslerindeki başarısı ile dikkat çeken Melek D.’nin geçtiğimiz günlerde kırılan bilgisayarının yerini Gönül Elleri Çarşısı yeni bir hediye ile doldurdu. Doğum Gününde Tablet Hediye Ettiler Tuzla Belediye Başkanı Dr.Şadi Yazıcı’nın eşi Dr.Fatma Yazıcı,Tuzla Belediyesi Gönül Elleri Çarşısı Yetimler Komisyonu’ndan sorumlu gönüllü Serpil Sağlam ve Kadın Kent Gönüllüleri, Melek D.’ye 18. yaşını kutladığı doğum gününde sürpriz bir ziyarette bulundu. Dr. Fatma Yazıcı ve Kadın Kent Gönüllüleri’ni evinde ağırlayan Melek D., doğum günü pastasını konuklarıyla birlikte kesti. Sürpriz kutlamada hediye edilen tablet bilgisayar, Melek D.’nin doğum günü sevincini katladı.
BAŞKAN EŞİNDEN KADINLARA DERS Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün eşi Hatice Külcü, kadınlara İngilizce ve fen bilgisi dersi verdi. Çorum Belediyesi Kadın Kültür ve Sanat Merkezi tarafından açık öğretimde okuyan kadınları ziyaret etti. Hatice Külcü, kadınlara İngilizce ve Fen Bilgisi dersi verdi. 270 kişi eğitim alıyor Açık öğretimde okuyan kadınların öğretmenler eşliğinde daha verimli bir ortamda eğitim almalarını hedeflediklerini, eğitimine çeşitli nedenlerle ara vermiş kadınların eğitim hayatlarına devam etmelerine destek olmaya çalıştıklarını söyleyen Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün eşi Hatice Külcü, 270 kadının açık öğretim destek derslerinden faydalandığını vurguladı. Okumak insanın ufkunu değiştiriyor NFK Gençlik Merkezi dersliklerinde eğitim gören kadınlarla sohbet eden Hatice Külcü, “Belediyemiz tarafından düzenlenen açık öğretim destek derslerine her yaştan hanım kardeşimiz katılıyor. Okumanın hayatımıza kattığı faydalar önemli. Okumak, insanın ufkunu ve dünyasını değiştiriyor” dedi. Her alanda aktif olun Hayatın her alanında kadınların aktif olmaları gerektiğini ifade eden Hatice Külcü, “Belediyemiz, her alanda daha da büyüyüp ve gelişiyor. Sosyal belediyecilik adına büyük adımlar attık. Artık, Belediyemiz bünyesinde çalışan öğretmenlerimiz mevcut. 100’den fazla eğitimci merkezlerimizde görev yapıyor. Talep geldiği takdirde diğer merkezlerimizde de açık öğretim destek dersleri açabiliriz.” dedi.
ENGELLERİ HİSSETMEK İÇİN TEKERLEKLİ SANDALYEYE OTURDU Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, bir ilki gerçekleştirdi.
İmamoğlu, engelsiz bir toplumu gerçekleştirmenin ilk yolunun herkesin bu konuda sorumluluk üstlenmesiyle mümkün olacağını belirterek engellerin hep birlikte hareket edilerek aşılabileceğini söyledi.
Dilek İmamoğlu, engellilerin yaşadıkları zorlukları hissetmek ve farkındalık yaratmak amacıyla bir gün boyunca Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya ile birlikte Beylikdüzü’nde tekerlekli sandalye ile dolaştı. Dilek İmamoğlu, “Engelli bir bireyin yalnız bir yere gitmesi, sosyal faaliyette bulunması çok zor. Bu konuda herkese görev düşüyor. Engelleri hep
İlk engel evinde karşısına çıktı İlk engelle evinden çıkarken karşılaştığını ifade eden Dilek İmamoğlu, “Yaşama sevinci olan bir insan her zaman mutlu olur. Ancak engelli bir bireyin yaşama sevinci olsa dahi onu mutsuz eden karşısına çıkan engelleri var. Bu konuda toplumumuz ne kadar bilinçlenirse engeller o kadar azalır” diye konuştu. Gezi süresince TOFD Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya ile çay bahçesi, alışveriş merkezi, ibadethane, işletme gibi birçok yere uğrayan Dilek İmamoğlu, karşılaştığı vatandaşlarla da sohbet ederek yaşadıkları zorlukları dinledi. En çok, eğimi hatalı rampalarda zorlandığını dile getiren Dilek İmamoğlu, tespit ettiği bütün sorunları eşi ile paylaşacağını söyledi. “Beylikdüzü birçok ilçeye göre şanslı” Beylikdüzü’nün yeni bir ilçe olduğu için şanslı olduğunu, bilinçli uygulamalarla engellerin kaldırılabileceğini belirten TOFD Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya ise, “Kaldırımların iniş ve çıkış rampaları sorunlu ancak ilk defa kaldırımlarda bu kadar uzun süre gidebildim. Kendimi yürüyüşe çıkmış gibi hissettim. Birçok ilçede bunu yapmanız çok zor” dedi.
birlikte aşacağız” diye konuştu. Başkan eşinden farkındalık turu... Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, bedensel engelli bireylerin yaşadıkları zorlukları hissetmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. Uzun zamandır diyalogda olduğu Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin (TOFD) yöneticilerine, engelli bir bireyin yaşadığı zorlukları hissetmek için tekerlekli sandalye ile bir gün boyunca kentte dolaşmak istediğini söyledi.Yapılması gerekenler konusunda bilgi aldı Belediye başkanı eşi olarak bir ilki gerçekleştiren Dilek İmamoğlu, geçirdiği trafik kazası neticesinde kendisi de bir omurilik felçlisi olan Semra Çetinkaya ile Beylikdüzü’nü dolaştı. Gezi boyunca bir yandan Semra Çetinkaya’dan tekerlekli sandalyeyi doğru kullanmanın kurallarını öğrenen Dilek İmamoğlu, diğer yandan da hatalı uygulamalar ve yapılması gerekenler konusunda bilgiler aldı. “Engelleri birlikte aşabiliriz” Toplumda yanlış uygulamalar ve ihmaller sonucu sadece tekerlekli sandalye kullananların değil, aynı zamanda bebek arabası kullanan anne ve yaşlı bireylerin de zorluklar yaşadığına dikkat çeken Dilek
43
44
SOSYAL SORUMLULUK
KADINLARA HAKLARI ANLATILDI Kartal Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” dolayısıyla kadın haklarının anlatıldığı “Şiddete Karşı Haklarımız” isimli bir panel düzenledi.
Kartal Belediyesi,“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü”dolayısıyla kadın haklarının anlatıldığı “Şiddete Karşı Haklarımız” isimli bir panel düzenledi. Kartal Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından Ekolojik Eğitim Çadırı’nda düzenlenen panelde 6284 sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanun anlatıldı ve kadınların bu konuyla ilgili sorularına yanıt verildi. Belediye kadınların yanında Kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için Kartal Belediyesi, alanında uzman isimlerin katıldığı bir panel düzenledi.“Şiddete Karşı Haklarımız” isimli panelde, 6284 sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanun anlatıldı. Panelin açılışında konuşan Kartal Belediye Başkan Vekili Gülcemal Fidan, belediyenin kadına yönelik şiddet konusunda çok hassas olduğunu ve şiddet mağduru kadınlara her türlü desteği verdiklerini söyledi. Medya eleştirisi Fidan, kadına yönelik şiddet konusunda medyayı da eleştirerek, “Sevgililer, anneler veya babalar günü kapitalist kaygılar ile gündeme getiriliyor. Ancak Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü medyada hatırlanmıyor. Medyamızda olağanüstü bir gayret içinde uyduruk günleri verir durur. Her nedense kadına yönelik şiddeti, kadınların uğradığı hasarı, kadının toplumdaki yerini, kadının aile ekonomisine katkısını ve kadının özgür birey olarak yaşamasını hedef alan hiçbir konuşmaya bazı basın organları dışında rastlayamayız” ifadelerini kullandı.
45
Akraba müdahalesi şiddeti tetikliyor Panelde kadınların boşanma, şiddet görme, evlilik, dini etken ve benzeri konular bilimsel istatistiklerle açıklandı. Kartal Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilisi Arzu Demir ise kadına yönelik şiddette sosyal ve psikolojik nedenlerin öne çıktığına dikkat çekti. Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de aile şiddetine ve kadın sığınma evlerine baktığımız zaman aile içi çıkan şiddetin en büyük temeli sosyal ve psikolojik nedenler olduğunu görüyoruz. Bu durumda en etkili olan faktörler yakın akraba müdahaleleridir. Boşanmak isteyen şiddet görmüş bir kadın ailesine gittiği zaman genellikle barıştırma çabası görülüyor. Kadına şiddetin büyük bir unsuru da eşlerin psikolojik sorunları olması ve uyuşturucu kullanımıdır.” Yasanın olumlu ve olumsuz yönleri anlatıldı Avukat Dilek Oğuz ise 6248 sayılı yasaya ilişkin bilgiler verdi. Kanunlarla kadınların daha iyi korunabileceğine vurgu yapan Av. Dilek Oğuz ‘‘Aileyi koruma ve kadına şiddetin önlenmesine dair 6284 Sayılı Yasanın getirdiği en büyük özellik şu en yakın ulaşabileceği bir hâkime, kolluk kuvvetine ve mülki amire başvurabiliyor. Şiddet uğramış kadın geçici maddi yardım ve barınma yeri isteyebiliyor. Hayati tehlikesi varsa korunma talep edebiliyor. Bize göre bu yasanın olumsuz yönleri sığınma evlerinden hiç bahsedilmemiş olmasıdır. Yasada bir barına evi ibaresi var. Halbuki sığınma evleri ihtisaslaşan yapılar. Bu yasada bir de bana göre kişi hakları ikinci plana itilmiş ve aile vurgusu öne çıkartılmıştır. Ayrıca yasa, kreş yardımını çok sınırlı tutmuş ve çocuğu olan şiddet mağduru kadınlara yeterince destek olmamaktadır” diye konuştu.
ŞİDDET GÖREN ÜNLÜLER KARTAL’DA Panelin ardından kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla hazırlanan fotoğraf sergisi düzenledi. Cüneyt Arkın ve eşi Betül Arkın, Işın Karaca, Esra Erol, Oya Aydoğan, Dolunay Sert, Sibel Turnagöl gibi ünlü isimlerin fotoğrafları yer aldığı sergide, şiddetin insan üzerinde yarattığı fiziksel ve duygusal olumsuzluklar, makyaj ve görsel efektler ile gösterildi.
YAŞAMINI YİTİREN KADINLAR DA SERGİDEYDİ Eşinden şiddet görerek yaşamını yitiren kadınların fotoğraflarına da yer verilen sergide, şiddete uğrayan kadınların 183 danışma hattını arayabilecekleri vurgulandı. Kadına yönelik şiddeti hem gerçek hem de kurmaca fotoğraflarla belgeleyen sergi, vatandaşlardan da büyük ilgi gördü.
46
KENTSEL DÖNÜŞÜM / UŞAK
UŞAK’IN MEGA PROJESİ BAŞLIYOR
Yaklaşık 7 yıl önce başlayan 430 bin metrekareyi kapsayan projede son ihale 19 ve 20 Ağustos 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. İhaleyi kazanan müteahhit firma çalışmalarına başladı. Şantiyesini kuran müteahhit firma çalışmalarını 2 yıl içinde bitirecek. Projenin sona ermesi ile birlikte bin 51 konut, 126 dükkan, 750 kişilik cami, 24 derslikli ilköğretim okulu ve sağlık ocağı bölgede yer alacak. Ayrıca Uşak Belediyesi Hizmet Binası ve Defterdarlık binalarının yeni alana geçmesi ile şehrin merkezinin rahatlatılması hedefleniyor. Büyük mesafe kaydettik
Konu hakkında açıklama yapan Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan Uşak’ın kanayan yaralarından birisi olan kentsel dönüşümde nihai başarıya ulaşmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti. Uşak’ta kentsel dönüşümün kentin en hayati projelerinden olduğunu dile getiren Cahan, “ Uşak’ta değişimin en modern kentlerdeki düzeyde olması için kolları sıvamıştık. Marka şehir olma yolunda
emin adımlar ile ilerlerken şüphesiz bu konuda ilimizi en çok kentsel dönüşüm konusu ilgilendiriyordu. Bu projede zaman kaybedilmemesi gerekliydi. Biz de Ankara temaslarımız ile bu konuda büyük mesafe kat ettik. İhalesi Aralık ayında gerçekleşen bölgede ilk kazmayı vuracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Kentin imajı değişecek
Kentsel dönüşümün Uşak’ın ufkunda önemli değişiklikler yapacapının altını çizen Başkan Cahan, çalışmaların bitmesinin ardından ise başka illere de örnek olacağına dikkat çekti. Uşak’ın çirkin yüzünden artık kurtulacağını da belirten Başkan Cahan, “ İlimizden her gün on binlerce araç farklı şehirlere gitmek için geçiş yapmaktadır. Güzel kentimiz maalesef girişindeki kötü görüntüleri nedeni ile hafızalarda böyle kalmaktadır. Artık bu imaj da çalışmaların sonlanmasının ardından tamamen sona erecek ve ilimizin girişi tamamen revize edilmiş olacak” ifadesini kullandı.
47
Uşak Belediyesi ve TOKİ Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü Kentsel Dönüşüm Projesi’nde sona yaklaşıldı.
Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan
Yoğun bir çalışma ile kazandık
Uşak’ta çok şeyler değişecek
Projede somut adımlar atmanın heyecanını yaşadıklarını vurgulayan Belediye Başkanı Nurullah Cahan, “Kentimiz maalesef gelişimi konusunda bugüne kadar bazı engeller ile karşılaşmış. Bu engellerden en büyüğü ise İzmir Ankara karayolu üzerinde bulunan eski tabakhane bölgesinin bulunduğu kentsel dönüşüm alanında yaşanmış. Bu alan ilimizin her yönü ile kötü anılmasına neden olmakla birlikte, ilimizde yaşayan vatandaşlarımızın da en büyük mutsuzlukları arasında yer alıyordu. Uzun bir süre önce çalışmalarına başlanan alanda maalesef sıkıntılı dönemler olmuş. Bu nedenle alanın tamamında bir türlü çalışma başlamamıştı. Biz marka kent olma hedefinde bölgenin ne kadar değerli olduğunu biliyorduk. Bu nedenle göreve gelir gelmez hiç zaman kaybetmeden Ankara temaslarımız ile hemen ihalenin gerçekleşmesi için yoğun bir çaba sarf ettik. Çabalarımız ise meyvelerini verdi. İhale sürecinin sona ermesi ile birlikte müteahhit firma alanda çalışmalarına başladı. Alanın 2 yıl sonunda cazibe merkezi olması hedefleniyor” dedi.
Uşak’ta değişimin kentsel dönüşüm projesi ile daha da hızlanacağını bildiren Cahan sözlerine şöyle son verdi: “Uşak artık değişimi ve marka kent olmayı hak eden bir kenttir. Maalesef bugüne kadar bu başarılamamış. Ama biz bunu başaracağız. İmaj projeleri ile içinde yaşamaktan mutlu olunan bir kenti ortaya çıkaracağız. Kentte yaşayan her kesimin Uşak ile ilgili beklentilerini biliyoruz. Bu nedenle yeni yaşam alanlarına önem veriyoruz. Kentsel Dönüşüm Projesi de bu yeni yaşam alanlarından birisidir. Biz Kent Park Projesi ile de Uşak’ın istediği özel bir meydanı ortaya çıkaracağız. Bir başka öneme sahip projemiz ise Dokuzsele Deresi Islah Projesi’dir. Proje DSİ ve Uşak Belediyesi birlikteliği ile yapılıyor. Dere ıslahının bir kısmı kentsel dönüşüm alanının içinde yer alıyor. Bu alanın da tıpkı Eskişehir Porsuk Çayı veya Afyonkarahisar Akarçayı gibi olması sağlanacak. Bu da modern projeye ayrı bir hava katacak. ilimizde buna benzer özel projeler kentimizin ufkunu değiştirecek. Kentsel dönüşüm ile başlayan milat projelerin bitmesi ile üst üste devam edecek. Vatandaşlarımız değişimi tüm güzelliği ile hissedecek.”
48
AKILLI KENT
‘AKILLI ŞEHİRLER’ İSTANBUL’DA TOPLANDI Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşen “Akıllı Şehirler” temalı 8’inci İstanbul Bilişim paneli Prof. Dr. Erdal Balaban moderatörlüğünde, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Tuzla Belediye Başkanı,Şadi Yazıcı, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, kamu, özel sektör yönetici ve çalışanların katılımı ile gerçekleşti. Panelde daha yaşanabilir şehirler için belediyelerin bilişim alanında yaptığı hizmetler, devam eden projeler ve yatırımlar hakkında panele katılan belediye başkanları tarafından detaylı bilgiler verildi. “İddia ediyoruz e-devletin e-şehrini oluşturduk” Panelde konuşan Fatih Belediye başkanı Mustafa Demir kullandıkları teknolojinin zaman ve bilgiye ulaşma aşamasındaki önemine değinerek,” Türkiye’nin en gelişmiş web tabanlı bilgi sistemini zamanında oluşturmamış olsaydık ben belediye başkanı sıfatı ile, olağanüstü gayretimle elde ettiğim bilgileri, şehrimle ilgili elde
ettiğim bilgileri, 100 yıl belediye başkanı olmuş olsaydım elde edemezdim” dedi. Kent bilgi sistemini oluştururken titiz davrandıklarını belirten Demir bu şekilde e- Devlet’in e- Şehri’ni oluşturduklarını söyledi. Başkan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilgi işlem teknolojisini kullanarak bir ya da iki yılda elde edeceğiniz bilgilere, dünyanın en iyi insanlarıyla da çalışsanız 100 yılda ulaşmanız mümkün olmaz. Kent bilgi sistemini oluştururken gelecekle ilgili perspektifimiz neydi? Gelecekle ilgili olabilecek muhtemel talepleri bu sisteme nasıl entegre ederiz? Bununla ilgili çok fazla AR-GE çalışması yaptık en az 2 yıl üzerinde çalıştık üzerinde uzun zaman çalıştığımız bir kent bilgisi oluşturduk.” “Bilgi çağını kaçırmamalıyız” Gelişen teknolojinin insan hayatında getirdiği zorunluluklara deği-
49
“Akıllı Şehirler” temalı 8’inci İstanbul Bilişim Kongresi Marmara Belediyeler Birliği ve Türkiye Bilişim Derneği’nin katkısıyla gerçekleştirildi. Kongrede Belediye Başkanları, Görev yaptıkları ilçelerde hizmet alanında kullanılan bilişim teknolojilerini anlattı. nen Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ise, “Bilginin depolandığı işlenebildiği, çok hızlı işlem yapan teknolojilerin geliştiği, hayatımızda artık her şeyin akıllandığı, önemli bir çağa girdiğimizi ve kaçırılmaması gereken bir bilgi çağında olduğumuzu biliyoruz”dedi. Nüfusun yoğun olduğu yerlerde teknoloji kullanımının hizmette başarıyı sağlayacağını vurgulayan Yazıcı, “Bütün bu teknolojiler varsa bilgi çağına ayak uydurmak zorundayız . Evlerimizle beraber, kentlerimiz de akıllı olmak zorunda. Vatandaşın sabit ve mobil teknolojik cihazlarıyla ulaşabildiği her alanda bilgi dönüşü sağlayan interaktif bilgi akışı sağlayan, entegre bütünleşik bir yapı üzerine inşa edilmiş paylaşan, katılan, denetleyen uygar bir kent oluşturmak çabasıyla hareket ediyoruz”diye konuştu.
“Akıllı binayla hizmet daha verimli” Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ise yeni yapılan belediye hizmet binalarında kullanılan akıllı teknoloji ile vatandaşların sorunlarına çözüm üretme noktasında daha başarılı sonuçlar elde ettiklerini ifade etti. Başkan Can, “Ümraniye Belediye binası geçtiğimiz yıl hizmete aldığımız ve tarafımızdan yapılan, gerçekten projesi itibariyle de bir başka belediye binasını kopya eden değil, tamamen orijinal bir bina. Bu binamız akıllı bir bina olarak inşa edildi. Dolayısı ile bütün kontroller bir merkezden bilgisayarlarla yapılabiliyor. Gerçekten teknoloji ile donatılmış bir bina, ve çatısında güneş enerjisinden yararlandığımız bir bina. Akıllı binalarda hizmet daha da verimli hale geliyor” dedi. Kongrede TÜRKSAT, Türk Telekom, D-Smart, Turkcell Superonline, Başkent Elektrik, Bursagaz, EWE, İSBAK, İETT, İSKİ, Otomotiv Sanayicileri Derneği, Halk Otobüsleri Odası, Boğaziçi Üniversitesi, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı CBS Genel Müdürlüğü, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Fatih Belediyesi, Bağcılar Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi, Tuzla Belediyesi, Ümraniye Belediyesi, Kadıköy Belediyesi, Lüleburgaz Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO kurumlarından uzmanlar konuştular.
50
KÜLTÜR SANAT /BİLECİK BELEDİYESİ
BİLECİK TİYATRO FESTİVALİ DÜNYAYA AÇILACAK Bu yıl 9’uncusu düzenlenen Ulusal Bilecik Tiyatro Festivali, Hakan Altıner’in yönettiği “Annemin Şöförü”isimli oyunla sona erdi. Suna Keskin, Atila Pekdemir, Selda Özbek ve Damla Cercişoğlu’nun oyunculuğunu üstlendiği oyunda, birbirini çok seven ama aynı oranda “dediğim dedik” dört kişinin öyküsü anlatıldı. Başkandan müjde Oyun sonunda oyunculara ödüllerini veren Belediye Başkanı Selim Yağcı, festivalin 10. yılını, uluslararası düzeyde olabileceği müjdesini vererek, şunları kaydetti: “Bu yolculuğa çıktığımız 2004 yılında bir taraftan mahallelerimizdeki altyapı eksikliklerini giderirken diğer taraftan da sanat anlamında bir eserin temellerini attık. O gün başlamasaydık bugün sanatsal anlamda ihtiyaç olan bu noktaya çıkmamız mümkün değildi. 2004 yılında başlattığımız
Bilecik Belediyesi’nce bu yıl 9’uncusu düzenlenen Ulusal Bilecik Tiyatro Festivali, muhteşem bir finalle sona erdi. Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, 2015 yılında festivalin ulusalararası plantforma yapılacağının müjdesini verdi. Başkan Yağcı, “2004 yılında tiyatro ve sanat anlamında attığımız adımlar belki o günün şartları açısından lüks olarak görülebilirdi. Ancak bizler, insanlarımız için sosyal ve kültürel bir ihtiyaç olan o adımı o gün atmasaydık bugün tiyatrodaki bu başarıyı yakalayamazdık” diye konuştu. yolculukta bir hedefi ortaya koymuştuk. O gün,‘festivalin 10’uncusuna geldiğimizde uluslararası düzeyde kutlayacağız’. 2004 yılında tiyatro ve sanat anlamında attığımız adımlar belki o günün şartları açısından lüks olarak görülebilirdi. Ancak bizler, insanlarımız için sosyal ve kültürel bir ihtiyaç olan o adımı o gün atmasaydık bugün tiyatrodaki bu başarıyı yakalayamazdık. Değerli kardeşlerim. Hep birlikte ve birlik ve beraberlik içinde daha iyiyi ve daha güzeli bulma ve her defasında da iyiyi de daha iyi boyutlara getirme noktasında çıktığımız bu medeniyet yolculuğunda 11 yılı tamamladık. Bu yolculuğa çıktığımızda aynı zamanda sanat ve kültür anlamında da güzel bir adım attık. 2004 yılında bir taraftan şehrimizin alt yapısı, su, yol ve ulaşım noktasındaki ihtiyaçlarını gidermeye çalışırken, aynı zamanda da insanlarımızın kültürel ve sanatsal anlamdaki ihtiyaçlarını da giderme noktasında bir eserin temellerini attık.
51
TİYATRO OYUNCUSU SUNA KESKİN: ‘’BİLECİK BİZLERİ HEP MUTLU ETTİ’’ ‘’Ben Bileciik’e hemen her yıl geldim ve oyunlarımla katıldım. Her yıl da mutlu oldum ve güzel bir seyirci kitlesiyle karşılaştık. Çok da güzel ağırlandık. Yani 9 yıldır gerçekten bizleri çok mutlu ettiniz. Her zaman Bilecik’e gelmeyi umut ediyorum. Aynı zamanda teşekkür ediyorum, misafirperverliğiniz ve ilginiz için.’’
‘’TİYATRO OYUNCUSU ATİLLA PEKDEMİR: ‘’BİLECİK’İN ÇOK KALİTELİ BİR SEYİRCİSİ VAR’’
Şimdi iddia ediyoruz ve hedeflerimiz arasına bu festivalin 10.’sunu uluslararası bir boyutta sizlerin karşısına çıkarmaya çalışıyoruz.” Altın Portakal gibi olsun Belediye Başkanı Selim Yağcı, ‘’10. tiyatro festivalimizin artık kalibresi, seviyesi bir kat daha artacak. Çünkü bu festivalimizin 10.’sunu uluslararası boyutta gerçekleştireceğiz. Açılışıyla kapanışıyla Türkiye gündeminde Bilecik, tiyatro alanındaki başarısını her yerde duyuracak. Bunu, tiyatro sanatına, tiyatro sanatçısına, tiyatro severlerimize her anlamda katkısı olması için yaptığımız gibi aynı şekilde şehrimizin tanıtılması için de yapıyoruz. Tanıtım noktasında yaptığımız bu etkinlikler son derece önemli. Bu yılki tiyatro festivali kapsamında şehrimizde 15 bin insanımız, tiyatro ile bizzat bu salonda tiyatro festivalimize katılmıştır. Dolayısıyla şunu arzu ediyoruz. Bilecik ulusal ve uluslararası tiyatro festivali de aynı Altın Portakal Film Festivali gibi ülkemizin gündeminde yer alsın ve sanat aleminde daha çok konuşulsun. Sloganımızda da olduğu gibi ‘’Hep birlikte daha iyiye daha güzele’’ diyorum.’’ Kentin 30 yıllık planını da tasarladı Belediye Başkanı Selim Yağcı, hizmetleri kapsamında sanatsal ve kültürel faaliyetler gerçekleştirdikleri gibi, şehrin 30 yıllık plan ve programını da hazırladıklarını belirterek,’’Belki 2004 yılında bu adımı atmasaydık şimdi bu hedeften söz edemezdik. Belki bu hedefimizi o günlerde hayal gibi görünebilirdi ve bazıları inanmayabilirdi ancak çok şükür bu projeleri gerçekleştirme azmimiz ve kuvvetimiz her zaman var. Biz hiçbir zaman Bilecik ve şehrimiz için hedeflerimizi kendimizle eş değer anlamında koymadık.Toplumumuzun geleceğiyle ve toplumumuzun tamamını kapsayacak
‘’Seyirci çok güzeldi. Yıllardır gelip gidiyorum Bilecik’e. Bilecik’te çok dikkatli bir seyirci var ve birşeyi kaçırmak istemiyorlar. Acaba burada da ne var diye dikkatle takip ediyorlar. Hatta gülmeye de bazen utandılar, oyuna olan dikkatlerini bozmamak için. Tiyatronun festival halini alması çok çok güzel ve iyi bir şey. Bütün Türkiye’ye yayılması lazım. Çünkü artık son zamanlarda tiyatro kültürü diye birşey kalmadı ülkemizde. Bizler eskiden haftada 7 gün oyun oynardık. Ancak şimdi haftada 2 gün oynayabiliyoruz. Bir de bu festivaller olmazsa yani Türk seyircisine ulaşamayız. Bu anlamda çok büyük bir işi yapıyorsunuz ve büyük bir hizmettir’’ şekilde hedefler koyuyoruz. Şehrimizde sanat anlamında bu hedefleri koyarken aynı zamanda şehrimizin 30 yıl sonraki plan ve programlamasını da yapma çabası ve gayreti içerisindeyiz” diye konuştu. 100’e yakın oyun sahnelendi Bilecik Belediyesi tarafından bu yıl 9.’su gerçekleştirilen festival kapsamında hayatını kaybeden tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’un oğulları Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler, torunu Mana Uygur ile Wilma Elles, Cengiz Küçükayvaz, Ercüment Balakoğlu, Serpil Tamur, Özge Özder, Berke Üzrek, Onur Yaprakçı, Şahin Sekman, Barbaros Uzunöner, Merve Servi, Berke Hürcan, Can Törtop, Songül Öden, Levent Ülgen, Atila Pekdemir ve Suna Keskin’in de aralarında bulunduğu yaklaşık 100 sanatçı sahne aldı. Necla Uygur, Serpil Tamur, Hakan Altıner ve Yalçın Menteş’e “Kristal çınar onur” ödüllerinin verildiği festivalde, “Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye öğüdü”,“Dünyanın sonu.net”,“Haydi hayırlısı”, “Şenlik çıkmazı”, “Müziksiz evin konukları”, “Tuzak”, “Hz. Ömer, adalet mülkün temelidir”, “Bir öyle bir böyle”, “Olacak şey değil”, “Kafkas tebeşir dairesi” ve “Annemin şoförü” adlı oyunlar sahnelendi.