PAGEV Plastik Dergisi 139. Sayı

Page 1

İHRACATÇIYA MÜJDE: PTG KAPATILDI

12

Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi

SAYI | 139 26.YIL www.pagev.org pagevvakif pagev1989 pagev1989

TURKIYE

TEKNOLOJI TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ LİDERLİĞE OYNUYOR

32

K 2016 FUARI’NA PAGEV DAMGASI

48

PAGEV’DEN MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ

156

PAGÇEV’DEN GERİ DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ

ISSN: 1302-6925

USSU OLUYOR

146


MESLEKİ YETERLİLİK MERKEZİ

İŞİNİZİ SAĞLAMA ALIN

PAGEV MESLEKİ YETERLİLİK merkezİ'NDEN Alacağınız sertİFİKA İLE PLASTİK SEKTÖRÜNÜN ARANILAN ÇALIŞANI OLUN

www.voctest.pagev.org.tr 2

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

3


4

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

5


PAGÇEV ÇALIŞIYOR GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIYOR 10

BİR CAM ŞİŞE GERİ DÖNÜŞÜNCE..

ENERJİ KARŞILANABİLİR

100

1 BİLGİSAYARIN 25 DAKİKA KULLANDIGI

ADET METAL KUTU GERİ DÖNÜŞÜNCE..

WATTLIK BİR AMPÜL 35 SAAT YANABİLİR

8 ADET PLASTİK ŞİŞE GERİ DÖNÜŞÜNCE..

1 ADET FORMA ELDE EDİLEBİLİR

* A Milli Takımımız 2010 yılında oynanan Honduras maçına geri dönüşümle elde edilen forma ile çıkmıştır.

1 TON KAGIT GERİ DÖNÜŞÜNCE..

17 TANE AGAÇ KESİLMEKTEN KURTARILABİLİR

PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR 6

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

www.pagcev.org

Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşu


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

7


colortronic

8

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

9


içindekiler

24

PAGEV PLASTİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ İLE

TÜRKİYE TEKNOLOJİ ÜSSÜ OLUYOR 32

özel haber

TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ LİDERLİĞE OYNUYOR

12

özel haber

özel haber

İHRACATÇIYA MÜJDE: PTG KAPATILDI

95

özel dosya İNGİLTERE’De İLK PLASTİK BANKNOT TEDAVÜLDE

10

58

FRANSA’DAKİ YASAĞIN FATURASI 30 MİLYON DOLAR OLACAK

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

özel haber

92

BAYERN’E GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ FORMA


dosya

48

K FUARI 2016’YA PAGEV ÇIKARMASI

86

12

haber haber

BASF, HYUNDAI İŞBİRLİĞİ: RN30

98

146

PAGÇEV’DEN GERİ DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ

özel haber BEYAZ CENNET SİZİ ÇAĞIRIYOR

DOĞU ASYA’NIN KAPLANI TAYVAN

gezi rehberi

40

PAGEV PLASTİK DERGİSİ PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in Yayın organıdır. imtiyaz sahibi PAGYAY Yayıncılık Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. adına,

Yavuz EROĞLU Genel Koordinatör

Aziz ÖZAY

Yayın Yönetmeni

Yayın Danışma Kurulu

Mustafa GÜR

Prof. Dr. Atilla GÜNGÖR | Marmara Ü. Prof. Dr. Duygu KISAKÜREK | ODTÜ Prof. Dr. Erhan PİŞKİN | Hacettepe Ü. Prof. Dr. Güneri AKOVALI | ODTÜ Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM | YTÜ Prof. Dr. İskender YILGÖR | Koç Ü.

Yapım

Prof. Dr. Mehmet Ali GÜNKAYNAK | İstanbul Ü.

Ertan GÜNEŞ Yazı İşleri

Yağmur CENGİZ Reklam ve Halkla İlişkiler

Kadir ÇAÇA Film Medya Tasarım

Karakter Color Matbaası A.Ş.

Matbaa Sertifika No: 12799

Prof. Dr. Mehmet E. YURCİ | YTÜ Prof. Dr. Nurseli UYANIK | İTÜ. Prof. Dr. Paşa YAYLA | Kocaeli Ü. Prof. Dr. Tekin ARDA | Newport Ü. Prof. Dr. Mustafa ÖKSÜZ | Marmara Ü. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN | Kocaeli Ü. Doç. Dr. Recep YENİTEPE | Marmara Ü. Doç. Dr. Sami SAYER | Ege Ü. Doç. Dr. Çetin KARATAŞ | Gazi Ü. Dr. Mevlüt ÇETİNKAYA | PETKİM Dr. Yakup ÜLÇER | RESİNEX Elçin OĞUZHAN | TEKNOPOLİMER Engin SOKULLU | TEKNOİNTEL Metin BİLGİLİ | ARÇELİK Murat CANSEVER | EUROTEC

Yayın Türü

yerel süreli 2 ayda bir yayınlanır ISSN: 1302-6925

PAGEV Plastik Dergisi hakkında görüşlerinizi pagyay@pagev.org.tr adresine gönderebilirsiniz.

Halkalı Cd. Tez-İş Merkezi No:132/1 Kat: 4 Sefaköy-İstanbul +90 212 425 13 13 +90 212 624 49 26

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

11


QUICK CONNECT TECHNOLOGY

QUICK COUPLING

TECHNOLOGY

RTC TEC Bağlantı Elemanları A.Ş. ITOSB, 9. Cadde No. 8 34959 Tepeören / Tuzla / İstanbul TURKEY Tel: +90 216 593 47 82 Fax:+90 216 593 47 85 satis@rtc-tec.com - info@rtc-tec.com www.rtc-tec.com

RTC Couplings GmbH Jahnstrasse 86 73037 Göppingen GERMANY Tel: +49 7161 98796-50 Fax:+49 7161 98796-79 mail@rtc-couplings.com www.rtc-couplings.com

Su

12

Pnömatik

Hydraulic Hidrolik

Elektrik

RTC Couplings North America 60 Meg Drive. London, On. N6E 3T6 CANADA Tel: +1 519 204 8334 Fax:+1 519 518 6047 tony@rtc-northamerica.com www.rtc-northamerica.com

Aksesuar

www.rtc-tec.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Başkan’dan

2016 VERİMLİ VE YOĞUN GEÇTİ

Saygıdeğer meslektaşlarım, 2016 yılını geride bırakırken siz değerli sektör temsilcilerimizle son dönem çalışmalarımızı paylaşmak istiyorum. Bu yıl hem sektör, hem Vakıf adına yoğun bir gündemle geçti. Özellikle Mayıs ayında kurulduktan sonra sanayicilerimizden ekstra yeni zorunlu kesinti alınmasına sebep olan ve hiçbir işlevi olmayan Plastik Tanıtım Grubu’nun (PTG) kapatılması konusunda tepkimizi ortaya koyduk. Hem sektörün yasayla kurulmuş üst kurumu TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi, hem de sektörün güçlü Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte Bakanlık nezdinde gerekçelerimizi ve görüşlerimizi dile getirdik. Sektörün en büyük STK’ları bu haksız uygulama karşısında kenetlendi. Sonuçta rekor katılımla gerçekleştirilen İKMİB Olağanüstü Genel Kurulu’nda, PTG sektörün oybirliğiyle kapatıldı. Bu sayede firmalarımızdan PTG kesintisi yapılmasının önüne geçildiği gibi Mayıs itibariyle yapılan 3 milyon TL’lik kesintilerin de firmalarımıza iade edilmesi Genel Kurul’da kabul edildi. PTG kesintisinin mimarlarının bile sektörün haklı tepkisi karşısında geri adım atarak PTG’nin kapatılması için oy vermeleri haklılığımızın kanıtı oldu. Sektör adına yürüttüğümüz diğer çalışmalarımıza da ara vermeden devam ettik. Fransa’nın 2020 yılından sonra kullan-at plastik bardak, tabak, çatal/bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren tebliğine karşı mücadele başlattık. Çalışmalarımız, Avrupa Birliği’ni harekete geçirdi. PAGEV ve İcra Kurulu Üyesi olduğumuz Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği’nin (EUPC) şikâyetlerini değerlendiren Avrupa Komisyonu’nun, konuyu gündemine taşımasını sağladık. TOBB çatısı altında kurduğumuz Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’miz kapsamında da sorunlarımıza çözüm aramayı sürdürüyoruz. İlk toplantımızda ithalat bağımlılığını ele aldık. Meclis’imiz sektördeki sivil toplum örgütlerinin çok sesliliğini, tek ve güçlü bir ses haline getirmesi sebebiyle önemli bir misyon üstlenmiş durumda. Attığımız en önemli adımlardan biri de PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin kurulması için T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sn. Faruk Özlü ile imzaları atmamız oldu. Mükemmeliyet Merkezi ile 2,8 dolar olan ihracat birim fiyatımızı 4 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Öte yandan Ekim ayında K Fuarı’nı 2 grup halinde (Türkiye’den gelen en geniş heyetle) ziyaret ettik. PlastEurasia öncesi sektör olarak Almanya’da bir araya gelerek verimli iş bağlantıları gerçekleştirdik. Kasım’da ise 3.Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongremizi gerçekleştirdik. Yılın sonuna da Plastik Endüstrisi Kongresi ve PlastEurasiaİstanbul 2016 Fuarı’yla damga vuruyoruz... Bu yıl 11.’sini düzenlediğimiz Plastik Endüstrisi Kongresi’nin ana teması, 9. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’nin devamı niteliğinde olan “Ulaşım Araçlarının Geleceği; Plastikler”… Ulaşım sanayinin her geçen gün gelişen ve artan yeni taleplerine en etkili çözümün plastik uygulamaları ile sağlanacağına dikkat çekmeyi amaçlayan kongremizde; ulaşım sektörünün önde gelen uzmanlarını, akademisyenlerini, iş liderlerini ve yatırımcılarını bir araya getireceğiz. Chinaplas’tan sonra dünyanın her sene düzenlenen ikinci en büyük, Türkiye’nin ve Avrasya’nın en büyük fuarı konumundaki PlastEurasia İstanbul Fuarı’nı ise TÜYAP işbirliği ile organize ediyoruz. 26. kez kapılarını açacak olan PlastEurasia Fuarı’na Uzakdoğu ve Ortadoğu’dan Avrupa’ya, Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar birçok ülkeden sektör firmaları katılıyor. Fuarı 50 bin sektör temsilcisinin ziyaret etmesini bekliyoruz. Bütün bunlar yaşanırken küresel piyasalardaki sorunların bizi de olumsuz etkilediğini görüyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından euro/dolar paritesindeki değişim ve ihracat pazarlarımız arasında ilk sıralarda yer alan komşu ülkelerdeki karışıklıklar da negatif etki oluşturuyor. Bunlara rağmen 2016 sonunda Türkiye Plastik Sektörünün üretiminin miktarda 8,9 milyon tona, değerde ise 34 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz. Böylece sektörümüzü geçtiğimiz yıla oranla yüzde 4 büyütmek hedefindeyiz. Türk Plastik Sektörünün daha fazla büyümesi için birlikte çalışıyor, ülkemize katkı sunarak yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde hepinize başarılar diliyor, yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyorum. YAVUZ EROĞLU PAGEV YÖNETİM KURULU BAŞKANI


14

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


İHRACATÇIYA MÜJDE!

PTG KAPATILDI

Plastik Tanıtım Grubu’nu kurarak ihracatçılardan yapılan zorunlu kesinti oranını %100 arttıran İKMİB, firmaların kârına ortak olmak istedi. Haksız kesinti karşısında birleşen TOBB PLASTİK, KAUÇUK VE KOMPOZİT SANAYİ MECLİSİ, İTO, PAGEV, FASD, EVSİD, SEPA, ASD, EPSDER ve İSO’dan oluşan sektör temsilcilerinin tepkisi üzerine Ekonomi Bakanlığı devreye girerek PTG’yi kapattı.

P

iyasalarda faaliyet gösteren tüm sektörlerde olduğu gibi Plastik Sektörü’nde de, el birliğiyle çözülmesi gereken pek çok sorun mevcut. Sektör temsilcileri bir yandan tahsilâtlarda, ihracatta ve nitelikli eleman bulmakta zorluklar yaşarken, diğer yandan dünya genelinde artan siyasi ve politik risklerle gerilen piyasalarda ayakta durmaya gayret ediyor. Tam da böyle bir ortamda “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” dedirtecek gelişmeler yaşanıyor. İstanbul

Kimyevi Madde ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB), 17 Mayıs 2016 tarihinde bir oldubittiyle Plastik Tanıtım Grubu’nu (PTG) kurup, ihracatçılardan ek kesinti yapması son dönemin en talihsiz gelişmesi olarak sektörde büyük tepki çekti. Keza PTG’nin kurulmasıyla, İhracatçı Birliği’ne ihracat başına ödenen kesinti tutarı 2 katına çıkıyordu. Kesintilerdeki bu artış firmaların yıllık ihracat kârlarlarının ortalama %1’inin, İKMİB’in kurduğu Plastik Tanıtım Grubu’na aktarılması anlamına geliyordu.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

15


KESİNTİ %100 ARTTI İhracatçılar Birliği, hâlihazırda sektördeki tüm ihracatçılardan, yapılan her ihracat başına zaten zorunlu nispi aidatı kesiyordu. Bu aidatın içerisinde tanıtım

giderleri de yer alıyordu. Ancak kurulan Plastik Tanıtım Grubu ile kesinti %100 arttırıldı. İki katına çıkarılan toplam ihracat başına kesinti böylece binde 1 seviyesine ulaştı.

FİRMALARIN KAZANÇLARINA GÖZ DİKİLDİ 17 Mayıs itibariyle İKMİB’in sektörden yaptığı fazladan kesinti miktarı yaklaşık 3.000.000 TL’ye ulaştı. Rakamın 2016 sonunda yaklaşık 10.000.000 TL’ye ulaşması hedeflendi. Hatta PTG kapatılmadığı takdirde kesinti oranı % 600 artışla 6 katına çıkabilecekti. Bu tablo PTG’nin, firmaların kârlarına haksız olarak

ortak olması anlamına geliyordu. Yıl sonu kârlılık oranlarının maksimum %10 seviyesinde olduğu sektörde faaliyet gösteren şirket, bu tabloya göre toplam satış rakamı üzerinden yapılan kesinti nedeniyle yıl sonu kârının %1’ini PTG’ye aktarmak zorunda kalacaktı.

ELMA İLE ARMUT BİR TUTULDU Plastik Tanıtım Grubu, ismi itibarıyla sektöre hizmet etmekten uzaktı. Zira plastik; özü, kullanım alanlarının genişliği ve sektörel öncelikleri bakımından tanıtım grubu olan diğer ürünlerden farklılık arz ediyor. Plastik sektörü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geniş yelpazede faaliyet grupları içeriyor ve alt sektörlere sahip. Sektör;

16

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Esnek Gıda Ambalajları, Sert Kozmetik Ambalajları, Plastik Kapı, Pencere, Profil, Plastik Boru ve sistemleri, Plastik Kompoundları (karışım hammadde formulasyonları), Plastik Medikal Ürünleri, Plastikten Mamul Küçük Ev Aletleri, Plastik içeren Beyaz ve Kahverengi Eşyalar, Plastik Tekstil Ürünleri (Jüt, iplik v.s.), Plastik Tarım Araç

Gereçleri, Plastik Makine ve Aksam Parçaları, Plastik Mobilyalar ve Parçaları, Sert Gıda Ambalajları, Plastik Elektrik Malzemeleri, Plastik Otomotiv Komponentleri, Esnek Kozmetik Ambalajları, Plastik Geri Dönüşüm Granül ve Flake’ler gibi birçok alt dala sahip. Dolayısıyla Plastik Tanıtım Grubu gibi genel bir grup mantık dışı olarak karşımıza çıkıyor.


PTG’NİN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK Poşet, boru, şırınga, gıda ambalajı, mutfak eşyası, araba tamponu gibi doğrudan plastik ürünler olabildiği gibi küçük ev aletleri, beyaz eşya, otomotiv ve elektrik/ elektronik gibi birçok sektörde plastiğin yarı mamul olarak kullanıldığı yüzlerce ürün bulunuyor. Hatta Plastik hammaddeler ve Plastik hurdalar da PTG grubunun içerisinde yer alıyor. İKMİB, birbirinden bu kadar farklı ürün, yarı mamul, hammadde ve hurdanın “Plastik Tanıtım Grubu” adı altında tek çuvala konulup, tamamından kesinti yapılarak tanıtılacağını iddia ediyor. Bir anlamda elma ile armut bir sayılıyor Bu iddia akla aykırı olduğu gibi inandırıcı olmaktan da yoksundu. Dolayısıyla plastik son yüzyılın önemli bir buluşu ve hayatı kolaylaştıran evrensel bir

İKMİB FAZLADAN KESİNTİ PEŞİNDE KOŞTU

Sektörden nispi aidatlar toplayan İKMİB, sahip olduğu bütçeyle vermesi gereken hizmetleri PTG’yi kurup ihracatçıdan fazladan kesinti yaparak verme planları kurdu. Zira ülkemizde İhracatçı Birlikleri’nin görev esasları yasal mevzuatta açık şekilde belirtiliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birlikleri’nin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 5910 numaralı Kanunun, 3. Maddesinin, 3.Fıkrasının ,“ç” bendine göre; üyelerin menfaatlerini ilgilendiren

ürün olması sebebi ile Türk Plastiği, Alman Plastiği, Japon Plastiği diye bir tanımlama yapılamaz. Bu anlamda Dünyanın hiçbir yerinde ihracatçıdan fazladan zorunlu kesinti yapılarak Plastik Tanıtım Grubu kurulmamıştır, bunun herhangi bir örneği de yok. İKMİB ve PTG’nin yönetimine getirdiği PLASFED ve PAGDER yöneticilerinin kesintiyi savunun açıklamaları sektör temsilcileri tarafından hayretle takip edildi. Fındık Tanıtım Grubu’nun, Plastik Tanıtım Grubu’na eşdeğer gösterilmesi tepkileri arttırdı. Çünkü Fındık Tanıtım Grubu ile Plastik Tanıtım Grubu’nun tek benzerliği isimleriydi. Aslında bu örnek bile Plastik Tanıtım Grubu’nun, vizyonsuz olduğuna ve sektöre fayda sağlamayacağına işaretti.

tanıtım görevi Birliklerin asli görevlerinden biridir. Durum böyleyken merak edilen husus şu: İKMİB’in bütçesine ne oldu da artık yetmemeye başladı? Plastikçilerden yapılan kesintiyi toplamda iki katına çıkararak ne hedefleniyor? Oysa İKMİB’in ihracatçıya yeni zorunlu kesinti oluşturmak yerine, birliğin kendi harcamalarını kontrol etmesi, gereksiz harcamaları azaltması daha doğru bir yöntem olmaz mıydı?

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

17


SEKTÖRÜN KAYNAKLARI DOĞRU YÖNETİLİYOR MU? Plastik Sektörü, PTG gibi oluşumlar ile ne zaman, ne de vakit kaybetmek istemiyor. Sektörün ihtiyaç duyduğu şey Ar-Ge, inovasyon ve eğitim projeleriyle katma değeri arttıracak projelerdir.

Devlet, tanıtım dahil birçok alanda teşvikler sunuyor. Ancak KOBİ’ler bu teşviklere ulaşmakta zorluk yaşıyor. İKMİB’in asli görevi, bürokratik engelleri aşmak için KOBİ’lere destek olmak ve bu teşviklerle

ihracatı arttırmaktır. İKMİB, Plastik Tanıtım Grubu adı altında büyük, küçük demeden sektör temsilcilerinden ek zorunlu kesintiler yapmamalı. Destek yerine, kolayı seçip köstek olmamalı!

TANITIM GRUPLARI MERCEK ALTINA ALINDI

Ekonomi Bakanı Nihat ZeybekCi: “Plastik Tanıtım Grubu mu olur arkadaşlar? Bu iş başka yere gidiyor” PAGEV, ek kesintilerle ilgili sektörden gelen tepkiler ve TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin aldığı karar üzerine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi ziyaret ederek PTG ile alakalı görüşlerini anlattı. Konuyla ilgili bilgi alan Bakan Zeybekci, “Plastik Tanıtım Grubu mu olur arkadaşlar? Bu iş başka yere gidiyor” şeklindeki açıklamasıyla PTG’ye karşı oluşan tepkinin haklı olduğuna dikkat çekti. Zeybekci, Plastik

18

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Tanıtım Grubu başta olmak üzere tüm tanıtım gruplarının acilen mercek altına alınması ve amacından sapanların kapatılması için talimat verdi. Devam eden süreçte, mevcut tebliğ ile PTG’nin kapatılmasının zaman alacak bürokratik iş olacağını ortay koyan PAGEV, mevcut durumun sürüncemede bırakılmadan sona erdirilmesi için tanıtım grubunun, Ekonomi Bakanlığı tarafından Resen (doğrudan) kapatılmasını talep etti.


İKMİB’DEN PAGEV’E TEHDİT! İKMİB, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ve Vakıf’a ihtarnameler göndererek, haklı mücadeleyi durdurmaya çalıştı. İKMİB, PAGEV’in haksız kesintiyi gündeme taşımaması halinde sektörün bu konudan haberdar olmayacağı ve tepki göstermeyeceğini biliyordu. Ancak PAGEV, tüm baskılara rağmen sektörün menfaatlerini savunmaktan vazgeçmedi ve konunun takipçisi olmaya devam etti. İKMİB, PLASFED ve PAGDER, haksız kesintilere karşı çıkan PAGEV’e hakaret içeren duyurular gönderiyor, karalama kampanyalarına başvuruyordu. Peki Plastik Tanıtım Grubu kesintisini neden bu şekilde savunuyorlardı? Cevap çok açık… İKMİB Başkanlığı, bir oldu-bitti ile Plastik Tanıtım Grubu’nu kuran ve PTG’nin bağlı olduğu İhracatçı Birliği… PLASFED Başkanı ise aynı zamanda İKMİB Başkan Yardımcısı. PAGDER Başkanı da İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi. PAGDER, PLASFED üyesi bir dernek. Özetle bu yapılar birbirinin içinden çıkan Rus bebeği “Matruşka” gibiler. Matruşkanın bir başka ortak yönü ise bu dernek ve federasyon yöneticilerinin ihracatçılardan yapılan kesintilerle oluşturulan PTG fonunun kurucusu olmaları veya yönetim kurulunda yer almalarıdır.

STK’LAR BİRLİK OLUP HAKSIZ KESİNTİYE ‘DUR’ DEDİ İKMİB Başkanlığı, PTG’nin kapatılma sürecinde tarafsızmış ve sanki sektörde bu konuda bir kavga varmış gibi algı oluşturup olayın dışında görünmeye çalıştı. Oysa gerçekte kavga edenler, İKMİB ve PTG Yönetim Kurulu’nda yer alan isimler ile onların kontrollerindekilerdi. Ve hepsi PTG Kesintisinin sona erecek olmasından büyük rahatsızlık duyuyorlardı. Sektörde kavga yoktu ve firmalar tarihteki

en önemli birlikteliği yakalamış PTG’ye karşı bir olmuştu. Gerek sektörün yasayla kurulmuş üst kurumu TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi, gerekse sektörün güçlü Sivil Toplum Kuruluşları İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Fleksibıl Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD),

Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA), Kompozit Sanayicileri Derneği, Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ve Polistren Üreticileri Derneği EPSDER, İstanbul Sanayi Odası (İSO) komitelerinin de aralarında bulunduğu en büyük STK’lar, PTG Kesintisi karşısında kenetlendi ve her platformda haksız kesintinin bitirilmesi konusunda aynı tavrı ortaya koydular.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

19


TEPKİLER ARTINCA GERİ ADIM ATTILAR Sektörün ek haksız kesinti karşısında sesini yükseltmesi üzerine geri adım atan İKMİB, PLASFED ve PAGDER, “Bu işin büyüsü kaçtı, ahengi bozuldu, biz de artık kapansın istiyoruz” şeklinde söylemlerle, özür üzerine özür dileyerek, sektörün aklıyla alay etme yoluna girdi. İKMİB Başkanlığı’nın, sektörün yoğun tepkisi üzerine, “Biz de, PTG kapansın istiyoruz” açıklaması,

20

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

yanlıştan dönülmesi anlamında olumlu karşılandı ancak hemen ardından, yine İKMİB Yönetim Kurulu’nda yöneticileri yer alan derneğin, plastik firmalarını arayarak; “Genel Kurul’a katılın ve PTG kesintisi devam etsin diye oy verin” şeklinde kulis yapması kafaları karıştırdı. İKMİB Başkanı’nın söylemi ile Yönetim Kurulu’nun faaliyetleri çelişki doluydu. Oyunu fark

ederek yeni bir hamle yapan PAGEV, sektör temsilcileriyle yeniden temasa geçerek, PTG’nin kapanması ve 17 Mayıs’tan itibaren yapılan kesintilerin iade edilmesi için İKMİB’in 23 Kasım’da yapacağı Olağanüstü Genel Kurul’a katılım çağrısında bulundu. Oyunu boşa çıkarmayı hedefleyen PAGEV, sektörün önünde hiçbir gücün duramayacağını savundu.


İSTİŞARE İLE ÇÖZÜM YOLLARI KAPATILINCA SEKTÖR TEPKİSİYLE KESİNTİLER ÖNLENDİ İKMİB, sanayicilere Plastik Tanıtım Grubu (PTG) kurma çalışmalarını yeterince duyurmadı. PTG’nin neye yaradığı ve bunun parasının plastikçilerden kesileceği açıkça ifade edilmeden bazı STK’lardan (çoğunluğu yöneticileri İKMİB Yönetim kurulunda yer alan) destek yazıları alındı. Sonra binlerce üyesi olan İKMİB, 40-50 kişi ile Genel Kurul yapıp PTG’Yİ onaylattı. Bu yaklaşımın yanlış olduğunu savunan PAGEV, öncelikle STK’ları bilgilendirdi. Tüm STK’lar, fayda–maliyet analizi yaparak PTG’yi desteklemediklerini açıkladılar. PAGEV daha sonraki 8 aylık süreçte İKMİB Başkanı ile 13 kez görüşerek, PTG’nin sektöre maliyet yükleyip fayda vermeyeceği yönündeki görüşünü paylaşarak,

Grubun kurulmamasını istedi. Tüm istişarelerden sonuç çıkmayınca, PAGEV başkanlığını yaptığı TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nde konuyu gündeme taşıdı. Ancak TOBB Meclis toplantısından bir gün önce, PTG Grubu bir oldubittiyle 17 Mayıs 2016 tarihinde kuruldu. Yani konunun Mecliste istişare edilmesine müsaade edilmedi. Bu istişare gerçekleşseydi belki de ortaya çıkan tepkiler görülüp bu yanlışa hiç girilmemiş olacaktı. Meclis Üyesi Plastikçiler ve STK’lar, PTG’nin kapatılması konusunda kararlı bir tutum izlediler. Neticede Meclisten, PTG’nin kapatılması yönünde tavsiye kararı çıktı. Sektörün tepkilerine hedef olan PTG ’nİn tartışılmasına dahi tahammül edemeyenler ise “Aldığımız kararı, TOBB

Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi nasıl tartışır ve tavsiye kararı alır” diyerek tepki gösterip TOBB Meclisi’nden istifa ettiler. Ancak PTG, bütün sektörün tepkisi üzerine kapatılmıştı. Bunun üzerine Meclisten istifa edenler geri adım atarak istifalarını geri çektiler.Sektör için en sevindirici olan gelişme ise; bugüne kadar bu PTG kesintisinin mimarı olan ve devam etmesi yönünde duyurular atan kurumların bile, sektörün tepkisi karşısında PTG’nin kapatılması için oy vermeleri ve büyük bir yanlıştan dönmeleri oldu. PTG’nin kapatılması ardından; İKMİB, PLASFED, PAGDER ve Kauçuk Derneği’nin istifalarını geri alıp Meclis çalışmalarına dönmesi sektörün birliği adına memnuniyet verici bir gelişme oldu.

PTG’NİN KAPATILMASI SEKTÖRÜ RAHATLATTI 23 Kasım 2016’da rekor katılımla gerçekleştirilen İKMİB Olağanüstü Genel Kurulu’nda sektörün ortaya koyduğu ortak tepkiyle Plastik Tanıtım Grubu (PTG) oybirliğiyle kapatıldı. Artık firmalardan PTG Kesintisi yapılamayacak. Ayrıca sunulan önerge ile PTG sebebiyle, Mayıs ayından itibaren yapılan ve toplamda 3.000.000 TL’yi bulan kesintilerin de firmalara iade edilmesi sağlandı. Sektör için en sevindirici gelişme ise; bugüne kadar PTG kesintisinin mimarı olan ve devam etmesi yönünde duyurular atan kurumların bile, sektörün

tepkisi karşısında PTG’nin kapatılması için oy vermeleri ve büyük bir yanlıştan dönmeleri oldu. KESİNTİLER İADE EDİLECEK PTG’ye tepki veren firmalar, sektörel sorumluluk anlayışıyla Olağanüstü Genel Kurul’a rekor katılım sağladı. Nitekim Olağanüstü Genel Kurul’da oy kullanabilmek için gerekli evrakını teslim eden firmaların büyük çoğunluğu PTG’nin kapatılması yönünde net tavır aldı. Bu hava neticesinde PTG kesintisiyle oluşan Fonun yönetiminde yer alan İKMİB, PLASFED ve PAGDER yöneticilerinin,

geri adım atmasıyla PTG oy birliğiyle kapatıldı. Bu andan itibaren Firmalarımız İKMİB’e yazılı dilekçeyle başvurarak kesintilerini iade alabilecekler.PTG’nin sektöre fayda sağlamaktan uzak olduğu ve ek kesintilerin haksız olduğunu ısrarla savunan PAGEV, ihracatçının büyük memnuniyetle karşıladığı kararın, Türkiye ve sektöre hayırlı olmasını diledi. Kararın alınmasında büyük rol oynayan PAGEV, bundan sonraki süreçte sektörü ilgilendiren konuların, sektörü doğru bilgilendirerek ve istişare edilerek alınması gerektiğinin altını çizdi. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

21


P

AGEV, İKMİB tarafından kurulan ve ihracatçılara zorunlu ek kesinti yükleyen Plastik Tanıtım Grubu’nun (PTG) kapatılmasından duyduğu memnuniyeti Hürriyet ve Sabah gazetelerine verdiği ilanla kamuoyuyla paylaştı. İhracatçılardan alınan zorunlu kesintilerin yüzde 100 arttırılmasına karşı yürüttükleri

22

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

mücadelede kendileriyle birlikte hareket eden sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden PAGEV, ilanda PTG’nin kapatılması yönünde karar alınmasını sağlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci başta olmak üzere emeği geçen tüm bürokratlara da teşekkür etmişti. PAGEV, gazete ilanlarında yer alan kurum ve isimlerin yanı sıra ayrıca

şu isimlere de teşekkürü borç bildiğini açıkladı. TOBB Başkan Yardımcısı Sn. Ender Yorgancılar İSO Başkanı Sn. Erdal Bahçıvan İkitelli OSB Başkanı Sn. Şaban Gülbahar GEPOSB Başkanı Sn. Osman Erkan PAKOP Başkanı Sn. Remzi Kanbur P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

23


özel haber

TOBB’daki istifalar geri çekildi

T

TOBB Sektör Meclisi’nden toplu istifa eden PTG fonunun mimarları İKMİB, PAGDER ve PLASFED istifalarını geri çekip Meclise döndüler.

OBB Plastik Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin, Plastik Tanıtım Grubu’nun anlam içermediği ve ihracatçılardan yapılan kesintilerin yanlış olduğu, bu nedenle Grubun kapatılması gerektiği yönünde iki tavsiye kararı alması sonunda İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) ve Kauçuk Derneği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi üyeliğinden istifa etmiş ve basın aracılığıyla istifalarını duyurmuşlardı. Sektördeki tüm sivil toplum örgütlerinin tek ses olmasını sağlayan ve sektörel birlikteliğin sembolü, yasayla kurulmuş en üst temsil makamı TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, gerek bu kurumlara yaptığı çağrı, gerekse de Meclisin bağlı olduğu TOBB Başkan Yardımcısı ve EBSO Başkanı Ender Yorgancı ile görüşmesinde, kurumların çözümü istifada değil, Mecliste istişarelerle bulmasının daha doğru bir yol olacağını belirtmiş, kurumların istifalarını

24

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

tekrar değerlendirmelerini talep etmişti. KESİNTİ YAPILAMAYACAK Meclis kararına uygun olarak; 23 Kasım 2016 tarihinde rekor katılımla gerçekleştirilen İKMİB Olağanüstü Genel Kurulu’nda sektörün tepkileri üzerine Plastik Tanıtım Grubu (PTG) oy birliğiyle kapatıldı. Bununla birlikte hem PTG Kesintisi kaldırıldı, hem de Mayıs ayından itibaren yapılan ve toplamda 3.000.000 TL’yi bulan kesintilerin firmalara iade edilmesi Genel Kurul’da kabul edildi. Sektör için sevindirici olan gelişme ise bugüne kadar PTG kesintisinin mimarı olan ve devam etmesi yönünde duyurular atan kurumların bile, sektörün tepkisi karşısında PTG’nin kapatılması için oy vermeleri ve büyük bir yanlıştan dönmeleri oldu. PTG kesintileriyle oluşturulan fonun yönetiminde yer alan İKMİB, PLASFED ve PAGDER istifa ettikten sonra TOBB Meclis’ine tekrar geri dönerek PTG’nin kapatılmasının ardından TOBB’da yapılan ilk Meclis toplantısına katıldılar. İSTİFADAN VAZGEÇİLDİ Yine benzer bir sebeple Kauçuk Tanıtım Grubu’nun kurulması yönünde TOBB

Meclisi’nde tavsiye kararı alınmasını isteyen ve bu taleplerinin gündeme istedikleri tarihte alınmaması sebebiyle istifa eden Kauçuk Derneği de, TOBB Başkan Yardımcısı Yorgancılar’ın himayelerinde gerçekleşen ilk Meclis çalışmalarına tekrar katılarak, istifadan geri adım attı. EVLERİNE HOŞ GELDİLER Gelişmeleri değerlendiren TOBB Plastik Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Eroğlu, “Sektörümüzdeki tüm sivil toplum örgütlerimizin tek ses olmasını sağlayan, sektörel birlikteliğimizin sembölü, yasayla kurulmuş en üst temsil makamımız TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisimiz birlikteliğimizin sembolüdür. Hep birlikte uyum içinde sorunlarımızı istişare yoluyla çözeceğiz ve sektörümüzü Avrupa birinciliğine taşıyacağız. Bu nedenle sektörümüzün kıymetli sivil toplum örgütlerimizin istifalarını geri almalarından memnuniyet duyuyorum, evlerine tekrar Hoş geldiler diyorum“ açıklamasında bulundu. P



özel haber

Türk plastik endüstrisinin geleceğini yakından ilgilendiren SORUNLARA çözüm arayan PAGEV, sektörün ileri teknolojiyle birlikte yüksek katma değer üretmesi ve rekabet avantajı sağlaması için harekete geçti.

26

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Türkiye TEKNOLOJİ ÜSSÜ OLACAK PAGEV PLASTİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ İLE

PAGEV öncülüğünde T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayesinde kurulacak PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi için imzalar atıldı. Türkiye’de İLK OLACAK Yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin üretimini sağlayacak merkez ile ilk aşamada ihracat birim fiyatının 4 dolara çıkarılması ve dış ticaret açığının azaltılması hedefleniyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

27


T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) plastik sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak ve sürdürülebilirliğine katkı verecek çalışmalarına hız verdi. Vakıf, büyük plastik üreticilerinin yanı sıra küçük ölçekli sektör temsilcilerine de destek olabilmek amacıyla katma değeri yüksek ürünleri üretebilecek teknolojilerin geliştirileceği ‘Plastik Mükemmeliyet Merkezi’ kurulumu için harekete geçti. PAGEV öncülüğünde T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayesinde hayata geçirilecek olan merkezin kurulumuna start veren imzalar düzenlenen törenle atıldı. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan ve PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu ile çok sayıda plastik sektörü temsilcisi törene katıldı.

28

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

70 MİLYON LİRALIK MÜKEMMEL YATIRIM Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yerleşkesinde yapılacak merkez, toplamda 30 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Projenin ilk etabını oluşturan 3 bin 500 metrekarelik bölümün bir yıl içerisinde faaliyete geçirilmesi planlanıyor. 70 milyon liralık yatırım bedeline sahip projenin tamamının ise önümüzdeki dört yıl içinde tamamlanması hedefleniyor. Ayrıca imzalanan protokol gereği Türkiye’nin farklı noktalarında ihtiyaç olduğunda yine PAGEV ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliği ile yeni PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezleri kurulabilecek. PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, Türkiye’nin milli projelerinin temelini oluşturacak endüstriyel beceri ve yeteneklerin geliştirilmesini sağlayarak özelde plastik sektörünün, genelde Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacak. Stratejik iş birliğiyle kurulacak PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’ndeki; izlenebilir hedefleri olan, bilimsel nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırmalar ile plastik sektörünün daha hızlı büyümesi hedefleniyor.

REKABET GÜCÜ YÜKSELECEK Plastik sektörünün yanı sıra kimya, kauçuk ve kompozit sektörlerine de hizmet vermesi planlanan merkez; araştırma, sertifikasyon, test ve laboratuvar hizmetleri verecek, en yeni teknolojiye sahip ürünlerin üretimi için sanayi kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları, mesleki birlikler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapacak. Ayrıca mesleki ve teknik eğitim ile danışmanlık hizmetleri sağlayacak. Makine sektörüne de hizmet verecek olan merkez, teknolojik gelişmelerin yapılabilmesi için gerekli olan plastik makine, kalıp ve ekipman üretiminin hem miktar hem kalite olarak artırılmasını sağlayacak. Tüm bu hizmetler sayesinde sektörün rekabet gücü artırılarak ve Türkiye Dünya plastik üretiminin üssü haline getirilecek.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

29


STANDART DIŞI PLASTİK ÜRÜN İTHALİNE SON PAGEV Mükemmeliyet Merkezi, ihraç edilen ürünlere ilişkin bir kontrol mekanizması oluşturarak Türkiye’de üretilen plastik ürünlerin uluslararası pazarlardaki güvenirliğinin ve itibarının korunmasına da katkı sağlayacak. Merkezin çok önemli bir artısı ise ithal edilen plastik ürünlerin, kesin ithalatı yapılmadan laboratuvarlarda teknik uygunluğunun belirlenmesi ile ülkemize kalitesiz ve standart dışı ürün girişini engellemesi olacak. KATMA DEĞERİ ARTTIRACAĞIZ İmza töreni açılışında konuşan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “2015 yılında ulaştığımız 8,6 milyon tonluk üretim kapasitemizle dünyada altıncı, Avrupa’da ise ikinci sıradayız. Aynı yıl ihracatımız ise değerde 4,34 milyar dolar oldu. Başarılı üretim ve ihracat performansımızla Türkiye ekonomisine ve sanayisine verdiğimiz katkıyı her geçen 30

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

gün artıyor olsak da bizim hedefimiz çok daha ilerisi. Bu hedefe bizi ulaştıracak en büyük atılım ise katma değerli üretimi artırmak. Bugün dünya plastik mamul ihracatını yönlendiren ilk 10 ülkenin birim ihracat fiyatı 5,3 dolar/kilogram, plastik hammadde ithalat fiyatı ise ortalama 2 dolar / Kilogram ve her 1 kilogramlık üretim ve ihracatta ortalama 3,3 dolar katma değer sağlıyor. Türk plastik sektörü temsilcileri 1,8 dolar/ kilogram değerinde ithal ettiği plastik hammaddeyi proses ettikten sonra 2,8 dolar/kilograma ihraç ediyor. Kilogram başına da 1 dolar katma değer elde ediyor. Bizim en büyük arzumuz bu seviyeyi 4 dolar/ kilograma çıkarmak. Bugün T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın da katkıları ile imzalarını attığımız PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi ile bu hedefimizi gerçekleştireceğiz. Buradaki en önemli husus, merkezimiz yalnızca katma değerli üretim için Ar-Ge

ve inovasyon çalışmaları, eğitim, sertifikasyon, test ve laboratuvar hizmetleri, danışmanlık gibi birçok alanda sektöre hizmet veren bir Mükemmeliyet Merkezi olacak” dedi. İNOVATİF PROJELER YÜRÜTÜLECEK Türkiye’yi, dünyada plastik üretiminin üssü haline getirecek PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nde inovatif projeler yürüteceklerini vurgulayan Eroğlu açıklamalarını şu sözlerle tamamlandı: “PAGEV olarak hayata geçireceğimiz Plastik Mükemmeliyet Merkezi ile Türk Plastik Sektörünün dünya lideri olması için çalışacağız. Bugün ülke ekonomisine sağladığımız 13 milyar dolarlık katkıyı artıracak ve dış ticaret açığının azalmasına yardımcı olacağız. Ayrıca katma değerli üretim sayesinde sektörümüzün direk ve dolaylı toplam ihracatını da dolar bazında yüzde 43 artıracağız.”


Leading Masterbatch Producer

www.ampacet.com Ampacet’in masterbatch teknolojisi hemen her türlü 1937’den bu yana plastik konusunda çalışan birçok son kullanım amacına uygun fonksiyon ve görünüm

firma, siyah, beyaz, renk ve katkı formülasyonlarıyla

sağlayacak şekilde plastiğe hayat vermektedir.

ilgili ihtiyaçları için Ampacet ile işbirliği kurmaktadır.

- Yiyecek&İçecek

Siyah, beyaz, renk konsantrasyonları ve katkı

- Ev Eşyaları

masterbatchlerinin lider üreticisi olarak, dünya

- Endüstriyel uygulamalar

çapında özel ürünler ve hizmetler sunmaktayız.

- Kozmetik

Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa ve Asya’da

- Kişisel Bakım

bulunan üretim tesislerimiz ve Ar-Ge merkezlerimiz

- Tarım

ile tüm dünyaya yayılmakta ve ürünlerimizi dünya

- Tüketici Ürünleri (Oyuncak, otomotiv, spor vb.)

standartlarında bir teknik destek ile sunmaktayız.

Daha fazla bilgi için lütfen yerel satış yöneticilerimizle iletişime geçiniz: PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139 Bahar Özsoy: bahar.ozsoy@ampacet.com (Film &PAGEV BOPP)

Nüzhet Ezer: nuzhet.ezer@ampacet.com (Molding & Ekstrüzyon)

31


SANAYİ İLE ÜNİVERSİTE ARASINDA KÖPRÜ KURULACAK T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi imza töreninde şu açıklamaları yaptı: “PAGEV ile ülkemizde bir Plastik Mükemmeliyet Merkezi kurulması yönünde ilk adımı atıyoruz. Mükemmeliyet Merkezi; üniversite, sanayi ve kamu arasında bir köprü işlevi üstlenerek, plastik sektöründeki Ar-Ge, Ür-Ge ve tasarım çalışmaları için bir üs olacaktır. Türkiye’nin hemen her sektörde küresel rekabet gücünü artırması için teknoloji yoğun bir üretim yapısına geçmesi gerekiyor. Bundan sadece bir ay önce, ülke tarihinin en ağır travmasını yaşadık. Ancak 15 Temmuz’a rağmen Türkiye, önüne

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, “Plastik sektörü mamul üretiminde başarılı olmasına rağmen katma değeri düşük ürünler üretiyor. Teknolojisi yüksek katma değerli ürün

32

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

bakıyor, yoluna devam ediyor. Aynı iradenin özel sektörümüzde de olduğunu görmek bizi ayrıca sevindiriyor. Plastik sektörümüzün temsilcileri, bütün dikkatlerini sektörün geleceğine, bu sektörün rekabet gücünü artırmaya odaklamış durumdalar. Türkiye’nin plastik sektöründe çok ciddi bir potansiyel taşıdığına inanıyorum. Dünyada talebin her yıl yüzde 4 civarında arttığı bu sektörde, çok daha başarılı işlere imza atabileceğimizi düşünüyorum.” NİTELİKLİ ÜRETİM YAPILACAK Bakan Özlü, “Plastik sektöründe iki temel sorunumuz var. Bunlardan birincisi, petrokimya

ürünlerini girdi olarak kullanan bu sektörün yüzde 80-90 oranında dışa bağımlı olması. Sektörün yaşadığı ikinci temel sorun ise katma değerin düşük olması. Bu tabloyu değiştirecek olan en önemli enstrümanlardan birisi de bugün mutabakat zabtını imzaladığımız Mükemmeliyet Merkezi olacak. Küçük firmaların, mevcut bilgi ve teknoloji seviyeleriyle gerçekleştiremeyecekleri Ar-Ge projeleri, bu merkezde ortaklık kültürü içinde yapılabilecek. Yapılacak çalışmalarla, plastik sektörümüzde daha nitelikli ve daha yüksek katma değerli üretimin önü açılacaktır” diye konuştu.

üretilmek için girdilerimize Ar-Ge, tasarım ve marka katmalıyız. Plastik sektöründe hiç Ar-Ge merkezi olmaması önemli bir nokta. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve PAGEV işbirliği ile hayata geçirilecek PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi sektörde bir ilk olacak ve sektörün katma değerini artıracak” dedi. P


atrévete a soñar

Dare to Dream

Hayal etmeye var mısınız?

Hallo träume

osez rêver

osa sognare

www.arburg.com.tr PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

33


özel haber

Ü R Ö T K E S K İ TÜRK PLAST

R O Y U N Y O E LİDERLİĞ “

Türk plastik sektörü 2015 yılında ulaştığı 8,6 milyon tonluk üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı sıraya ulaştı. Sektörün ihracatı ise aynı yıl 4,34 milyar dolar oldu. Üretimde liderliğe doğru emin adımlarla ilerleyen Türkiye, katma değerli plastik mamul ihracatında ise dünya ortalamasının altında kalıyor. Dünya mamul ihracatını yönlendiren ülkeler ihracatta kilogram başına ortalama 5,3 dolar katma değer sağlarken; Türkiye’de bu rakam 2,8 dolar.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

34


T

ürk plastik sektörü 2015 yılında büyümeyi üretimde yakaladı. Sektörün 2015 yılında mamul üretimi bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 3,2 artış ile 8,6 milyon tona yükseldi. Değer bazında ise yüzde 6,6 azalış ile 32,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değer bazındaki gerilemede petrol fiyatlarındaki düşüş ve Euro-Dolar paritesindeki dalgalanmalar etkili oldu. 2015 yılındaki 8,6 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde 3,4 milyon tonla plastik ambalaj malzemeler ilk sırada yer alırken; bu ürün grubunu 1,9 milyon tonla plastik inşaat malzemeleri takip etti. Plastik sektörü söz konusu üretimle kapasitesini yüzde 73 oranında kullandı. Sektörün geride bıraktığımız yılda iç pazardaki tüketimi miktar bazında önceki yıla göre

yüzde 4,1 oranında artarak 7,6 milyon tona yükseldi. • Türk Plastik Sektörünün mamul ihracatı 2015 yılında 2014’e kıyasla miktar ve değer bazında geriledi. Miktar bazında ihracat yüzde 1,6 düşüşle 1,58 milyon ton, değer bazında ihracat yüzde 12,8 düşüşle 4,34 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2015’te plastik sektörünün en çok plastik mamul ihracatı yaptığı ülkeler; Irak, Almanya ve İngiltere olarak sıralandı. • Sektörün önemli sorunlarında biri de sektörün hammaddesinin Türkiye’de yetersiz üretilmesi ve ithalata bağımlılık 2015 yılında da devam etti. 2014 yılına kıyasla sektörün hammadde ithalatı miktar bazında yüzde 3,7 artış ile 6,3 milyon tona ulaşırken; değer bazında ise yüzde 15,1 azalışla 9,4 milyar dolar oldu.

• Türkiye Plastik Sektörünün 2015 yılında toplam plastik hammadde üretimi yaklaşık 1 milyon ton civarında gerçekleşti. Aynı dönemde plastik hammadde ihracatı ise miktarda yüzde 2,6 artışla 688 bin tona yükseldi. Değerde yüzde 17 azalışla 933 milyon dolar oldu. 2015 yılında plastik sektörü en çok hammadde ihracatını; Almanya, Mısır ve Rusya’ya yaptı. • Türkiye Plastik Sektörünün toplam makine ekipman yatırımı son beş yılda ortalama 765 milyon dolar seviyesinde seyretti. Bu ekipman talebinin ortalama yüzde 25’lik kısmı yurtiçi üretim, yüzde 75’i ise ithalatla karşılandı. Türkiye’de teknolojik gelişme için plastik makine, kalıp ve ekipman üretiminin hem miktar hem kalite olarak arttırılması gerekiyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

35


özel haber

PROJE BAZLI YATIRIMLARA

SÜPER TEŞVİK

Proje bazlı teşvik modeliyle yatırıma 14 destek geliyor. Yüksek katma değerli yatırımlara KDV istisnası, sigorta prim ve enerji desteği verilecek, arsa tahsisi yapılacak.

P

lastik sektöründeki tüm sivil toplum örgütlerinin tek ses olmasını sağlayan ve sektörel birlikteliğin sembolü olan, yasayla kurulmuş en üst temsil makamı TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nde gerçekleştirilen toplantıda, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Yurdal Şahin, Meclis üyelerini yeni proje bazlı teşvik yasası hakkında bilgilendirdi. Hükümet, proje bazlı yüksek katma değerli yatırımlara destek verecek. Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi

36

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, Türkiye’nin kritik ihtiyaçlarını karşılayacak, arz güvenliğini sağlayacak, dışa bağımlılığını azaltacak, teknolojik dönüşümünü gerçekleştirecek, yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve yüksek katma değerli yatırımlar 14 koldan desteklenecek. Ekonomi Bakanlığı, belirlediği yatırımlar için firmaları davet edecek ya da duyuruyla çağrıda bulunacak. En az 100 milyon dolar ve üstü projeler bu kapsama girecek. Uygun bulunan projeler Bakanlar Kurulu’na sunulacak.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

37


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Ekonomi Bakanlığı Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yrd. Dr. Mehmet Yurdal Şahin

özel haber 38

PROJELER DESTEKLENECEK Desteklenecek projelere, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi, vergi indirimi veya istisnası, sigorta primi işveren hissesi desteği, gelir vergisi stopajı desteği, nitelikli personel desteği, faiz veya hibe desteği, sermaye katkısı, enerji desteği, kamu alım garantisi, yatırım yeri tahsisi, altyapı desteği, kanunlarla getirilen izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tescillerle diğer kısıtlayıcı hükümler için istisna getirilmesi gibi teşvikler uygulanacak. Faiz desteği uygulamasında banka, vade tarihlerinde Bakanlığa bildirilecek faiz tutarlarının doğruluğundan ve kredinin yatırım için kullandırılmasından sorumlu olacak. Faiz desteği uygulaması, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ve aracı kurumlar arasında yürürlükte bulunan protokol ve imzalanacak ek protokol çerçevesinde yürütülecek. Enerji desteğiyle ilgili olarak işletmelerin enerji giderinin hesaplanmasında, eski dönem borçları, gecikme faizleri, ceza bedelleri ve KDV hariç enerjinin temin edildiği kurum veya kuruluşlarca düzenlenmiş ve bedeli peşin olarak fatura döneminde ödenmiş fatura değerleri

dikkate alınacak. MÜTHİŞ YATIRIM FIRSATLARI Teşvikler hakkında açıklama yapan TOBB Plastik Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu yaptığı değerlendirmede,“Bu teşvikler, özellikle büyük projelerin Türkiye’ye çekilmesinde önemli görev üstlenecek. Bilhassa tedarik güvenliği açısından, Polimer üretimi konusunda yeni yatırımlar bekliyoruz. Kimya ve Plastik Parkları kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Petrol ve Petrokimya zengini komşu ülkelerimizle, plastik üretimde Avrupa 2.’si ülkemiz arasında müthiş sinerjiler yaratılabilir. PAGEV olarak

uluslararası kümelenme modeliyle küresel ölçekte rekabetçi bir plastik endüstrisi oluşturma projemiz açısından da bu teşvikler çok önemli bir araç olacaktır” dedi. TAMAMLANMAYAN PROJEDE TEŞVİK GERİ ALINACAK Verilen sürede tamamlanmayan projelerde sorumluluk yatırımcılarda olacak. Yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin kurumlar vergisi ile gelir vergisi stopajı teşviki nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler gecikme faiziyle diğer desteklerle birlikte geri alınacak. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

39


GÜCÜNÜ İSPATLADI

AHMET MERİÇ PAGEV 1. Başkan YardımcısI

A

vrupa’da her yıl düzenlenen en büyük fuar olan Plast Eurasia İstanbul, Chinaplas’ın ardından dünyanın en büyük plastik fuarı… İstanbul’un turistik ve ticari konumunun yanı sıra hedef bölgelere olan stratejik yakınlığı da Plast Eurasia İstanbul’un çekiciliğini her yıl biraz daha arttırıyor. Bu yıl Plast Eurasia İstanbul’a; 107 ziyaretçi ülke, 47 katılımcı ülke ve 1134 firma ile temsilcinin katılması ön görülüyor. Yüzde 82,5’i yerli, yüzde 17,5’i yabancı olmak üzere Fuar’ı toplam 47.306 profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor. Vizyon temelli teknolojik gelişmelerin sergilendiği K Fuarı’nın dünyada fazlaca alternatifi yok. Fransa’daki fuarın ardından, İtalya’da 3 yılda bir düzenlenen İ-Plast Fuarı da her geçen sene biraz daha kan kaybediyor. Bu anlamda Almanya’daki K Fuarı, segmentinin tek fuarı olarak öne çıkıyor. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Plast Eurasia İstanbul ise dünyada en önemli fuarlar arasındaki yerini almayı başardı. Coğrafyamız bir yandan teknolojik gelişimini sağlarken, yüksek refah seviyesiyle maliyetleri yüksek Avrupa ülkelerinden, diğer yönüyle hala gelişime çok açık olan yatırım ve ticaret potansiyeli yüksek ülkelerden oluşuyor. Batımızdaki Doğu Avrupa ülkeleri, Kuzeyimizdeki Rusya ve Eski Federasyon ülkeleri, Doğumuzdaki ve Güneyimizdeki İran, Irak, S. Arabistan, Mısır, Fas, Tunus gibi Arap ve Afrika ülkeleri, ticaret ve ihracat hedeflerimiz açısından oldukça önemli. Bunlardan bazıları özellikle petrol ve hammadde zengini ülkeler olmakla beraber, işleme teknolojileri zayıf ve bu sektörde gelişim sağlamak adına

40

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

yatırım yapması gereken ülkelerdir. Plast Eurasia İstanbul Fuarı, ülkemizin büyüyen ve gelişen plastik sektörünün bölgesel anlamda temsilini başarıyla yürütüyor. Ülkemizin yer aldığı ve genelde gelişmekte olan ülkeleri içeren bölgemizde Plast Eurasia İstanbul Fuarı; hem önemini koruyor, hem de son ürün üreticileri ve gelişmekte olan makine sektörü ile bölgenin gelişen ülkelerini işleme teknolojisi ve kaliteli plastik ürünleriyle destekliyor. Özellikle plastik işleyenleri ile kuvvetli sektörümüzün gelişimini hızlandırması, ivme kazanması adına sektörün diğer bacakları olan makine ekipman teknolojileri ve hammadde üretimi konusunda daha da gelişmesi gerekiyor. Makine ekipman teknolojileri konusunda gelişmekte olan firmalarımızın ticari başarısı, özellikle bölgemiz ülkelerine olan ihracat potansiyelini değerlendirerek satışlarını arttırmakla sağlanabilir. Fuarımız, yerli firmalarımızın gövde gösteresi yapabildiği, özellikle bölgemiz potansiyel alıcılarını cezbedebilecek şekilde sunum yapabilme imkanı yakaladıkları, pazarlama faaliyetleri yanında özellikle sıcak satış yapabildikleri önemli bir platform. Fuar, Türk ürünlerini bölgede tanıtma ve pazarlama konusunda stratejik öneme sahip. Zira diğer ülkelerdeki önemli fuarlarda katılım sağlamak, ülkemiz sektör temsilcileri adına çok kolay olamamakta, istenilen ölçüde ve kalitede sunum yapma imkânı firmalarımıza verilmemekte. Bu yönüyle de bakıldığında ülkemiz sektör temsilcilerine öncelik veren Plast Eurasia İstanbul, bölgemizdeki inisiyatifi elimizde tutabilmemiz için oldukça önemlidir. Asya’nın nabzını elinde tutmakla beraber, yatırım yapmak isteyen gelişmekte olan ülkeler için de cazibe merkezi olan Plast Eurasia İstanbul, İran Plast, Rusya-Interplastica, DubaiArabplast, Polonya- Plastpol, AlmanyaFakuma gibi diğer bölgesel fuarların başını çekerek bu segmentteki fuarların öncülüğünü yapıyor. Bölgemiz plastik

sektöründeki gelişimimiz açısından fuarımızın pozisyonunu koruması bu nedenle stratejik önem arz ediyor. Ambargonun kalkmasının ardından İran çok güçlü plastik hammadde kaynağı ile bölgede, fuarımıza rakip olmak istemektedir. Bu sebeple Iranplast fuarı hedef olarak bizim fuarımızdaki müşterileri almayı seçmiştir. Türkiye Plastik mamul üretimde Almanya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Türk makine sektörü en çok payı Alman ve İtalyan Makine Endüstrisinden almaktadır. Dünyamın her yıl düzenlenen en büyük ikinci fuarı olan PlastEurasia fuarının gücünü kırma ve sektörü bölmek amacıyla Almanlar ise sektörümüzde ayrı bir fuar yapmak için çalışmalar yapmaktadır. Nitekim Alman bir fuar şirketinin bu konuda Türkiye’de bir dernekle görüştüğü duyumlarını alıyoruz. Konunun milli bir mesele olarak değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. ChinaPlas fuarını MesseDüsseldorf düzenliyor ve Fuara ziyarete gidenlerinden yakından müşahede ettiği gibi Çinli firmalar kendi ülkelerinde ikinci sınıf stantlarda ürünlerini sergilerken, en iyi stantlar Alman firmalarına veriliyor. Çinliler şimdi kendi milli Plastik Fuarlarını başlattılar ve milli firmalarının aleyhine olan bu durumu düzeltmeye çalışıyorlar. Biz bu duruma düşmemeli, bu oyuna gelmemeliyiz. PlastEurasia markasını büyütmemiz ve küreselleştirmemiz sektörümüzün geleceği için büyük önem taşımaktadır. Sektörümüzü yurt dışına açmak için bu fuarı Dünyadaki rakiplerinin yanında büyütecek stratejiler oluşturmamız gerekiyor. PlastEurasia, Chinaplas’taki Çinliler ve Almanlar arasındaki bölünmeden faydalanmalı ve Chinaplas’ı geçmelidir. Biz de Makine Endüstrimizin yurt dışındaki fuarlarda en uygun fiyat ve sunumla yer bulmalarını sağlayarak yurt dışına açmalıyız. En yakın planda Hindistan Fuarı için çalışmaları hızlandıracağız. Yine İzmir’de sektörün bölgesel gelişimine destek verecek ve bu bölgede fuarlara katılmak isteyen firmalarımıza, PlastEurasia fuarına rakip olmayacak alternatifler üretmeliyiz.


Custom designed products and services with a worldwide network for your unique needs.

At A. Schulman, we offer our customers a rich and diverse portfolio of standard products as well as customized and innovative solutions. Through our materials expertise, processing know-how, market knowledge and application experience we can help address their most challenging demands. With a global footprint, A. Schulman has the ability to meet these challenges and follow our customers around the world to help them be competitive in the markets they serve.

Our definition of success is helping you achieve yours.

Customized high-performance engineered composites, thermoplastic compounds, resins and masterbatches. www.aschulman.com A. Schulman Plastik San. ve Tic. A.Ş. Telephone: +90 (0) 216 504 06 16 Email:PAGEV aschulman@tr.aschulman.com PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139 41


özel haber

Taipei Plas 2016 Fuarı’na PAGEV çıkarması 12-16 Ağustos 2016 tarihlerinde Tayvan’da gerçekleşen Taipei Plas Uluslararası Plastik ve Kauçuk Fuarı’nda, plastik ve kauçuk işleme makinaları, enjeksiyon makinaları, şişirme makinaları, plastik ürünler, makine aksamları gibi yeni teknoloji ürünler sergilendi. 42

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Plastiğin hammaddesi olan Polimer üretimimiz Türk plastik sektörünün mamül üretim ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. Türkiye, plastik mamül üretiminde Avrupa’da ikinci, Dünyada 6. sıradayken, hammaddesinin % 85’ini ithal etmek zorunda kalıyor. PAGEV özellikle ülkemizde Polimer üretimine yönelik hammadde yatırımlarını destekliyor. Bu konuda özellikle ülkemize yeni yatırımcılar çekilmesi noktasında PAGEV etkin görev üstlenmiş

durumda. Nitekim Yavuz Eroğlu Başkanlığındaki PAGEV heyeti, Tayvan’da petrokimya yatırmlarını yerinde inceleyerek üst düzey görüşmelerle Formosa firmasının Türkiye’de yatırımıyla ilgili temaslar gerçekleştirdi. İş birliği Fırsatları Formosa Plastics Group, Tayvan’ın en büyük petrokimya şirketi. Şirketin yönetim kurulu toplantisina davet edilen PAGEV heyeti ,Formosa Group hakkında detaylı bilgilendirme aldı. PAGEV

bu toplantıda Formasa Group’la, Türkiye ‘deki plastik yatırımları hakkında da istişare de bulundu. Yapılan göüşmeler daha sonra PAGEV’in onur konuğu olduğu Taipei Plas Fuarı’na taşındı ve “Türkiye-Tayvan Plastik Sektörü işbirliği” konulu konferans yapıldı. Yavuz Eroğlu’nun, Tayvanli iş adamlarına verdiği konferansa Formosa CEO’su ve YK üyeleri katıldı. Konferans sonrası Türkiye Tayvan Büyükelçisi İsmet Erikan ile Formosa yatırımı konusunda görüş alış verişinde bulunuldu.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

43


ASYA’NIN DEVİ FORMOSA

Formosa Plastics Group’un ve diğer potansiyel petrokimya yatırımlarını Türkiye’ye çekmeyi hedefliyor. PAGEV heyeti Asya’nın en büyük Petrokimya tesisi olan “Formosa Petrokimya” kompleksinde Formosa CEO ‘su Jason Lin tarafından bilgilendirildi. Tam adı “ Sixth Naptha Cracker Plant” olan tesis yapılmadan Taiwan’in yerli üretim oranı % 38’ken, bu rakam bugün % 100’e ulaştı ve ihracat için ekstra kapasite oluşturuldu. 4 fazda yapılan yatırımlarla tamamlanan Kompleks 54 tesisden oluşuyor ve toplam yatırım tutarı 23 milyar doların üzerinde. Kompleks deniz doldurularak oluşturulan bir alanda inşa edildi. Tüm tesis birbirine borularla bağlı, tesis içerindeki bağlantı boruları 3000 km’den fazla. Kompleksin toplam alanı 2603 hektar. Tesisin 476 hektar büyüklüğünde kendi limanı bulunmakta. Kompleks içerrisinde tüm enerjisini sağlayan bir de termik santral barındırmaktadır. Enerjinin fazlası devlete satılmaktadır. Kompleks içerisinde Dünyada ilk on içerisinde yer alan ve 540.000 varil petrol işleyen bir rafineri de mevcut. Üç Naphta Cracker’da etilen, propilen ve bütadien üretilmektedir. Yıllık

44

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

etilen kapasitesi 2935 milyon ton. Yapılan yatırımla 1994’te % 38 olan yerlilik oranı 2015 de %100’e çıktı. Kompleksin 2015 yılı üretimi 35 milyar dolar. 2015 verilerine göre tesiste üretilen ürünler ve miktarları ise; PVC (1,56 milyon ton), HDPE (468 bin ton), EVA (198 bin ton), LLDPE (214 bin ton), Akrilik Fiber (14 bin ton), Akrilik Ester (412 bin ton), Karbon Fiber (3,3 bin ton), PP (891 bin ton)’dir. Bu bağlamda; 12-16 Ağustos 2016 tarihleri arasında Tayvan’ın başkenti Taipe’de düzenlenen “Taipei Plas 2016 Plastik ve Kauçuk Sanayileri Fuarı”na sektörel gezi düzenleyen Vakfımız PAGEV, aynı zamanda katılımcılarımızın Tayvan’da yerleşik global petrokimya tesislerini de yerinde gezmeleri ve incelemeler yapmalarını da sağlamıştır. Fuar gezisi programının yanı sıra; Tayvan Ticaret Merkezi TAITRA ile Plast Eurasia Fuarı ve Taipei Plas Fuarlarının karşılıklı olarak tanıtımına ve gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla çalışmalar da yapılmıştır. Dünyanın önde gelen plastik ve kauçuk işleme makineleri üreticisi Tayvan, geçtiğimiz yıl 885 milyon dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yapan Türk

plastik üreticilerinin de yakından takip ettiği ülkeler arasında. 2011 yılı verilerine göre plastik ve kauçuk işleme makineleri ihracatında dünya yedincisi; dış ticaret dengesinde ise dünya dördüncüsü olan ülke, üretim ve teknoloji alanındaki gelişmişliği ile dikkat çekiyor. Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi’nin (TAITRA) düzenlediği teknik geziye katılan PAGEV, Tayvan Plastik ve Kauçuk İşleme Makineleri Sektörü ile sektördeki teknolojik gelişmeler hakkında bilgi aldı. Firmaların üretim tesislerini gezen PAGEV uzmanları, Eylül ayında yapılacak Taipei Uluslararası Plastik ve Kauçuk Sanayi Fuarı’nda sergilenecek yeni ürünleri görme şansı buldu. Tayvan Makine Sanayi Derneği (TAMI) verilerine göre, 2010 yılında Tayvan’ın plastik ve kauçuk işleme makineleri ihracatı, tüm makine ihracatı içinde yüzde 6,3’lük oran ile ikinci sırada yer alıyor. İthalatta ise yüzde 1,6’lık oran ile on ikinci sırada bulunuyor. Tayvan plastik ve kauçuk işleme makineleri ihracat pazarında ilk üçte yer alan ülkeler Çin - Hong Kong, Hindistan ve Tayland. Türkiye ise, bu listenin dokuzuncu sırasında bulunuyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

45


özel haber

“ 46

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 138 139


Doğu Asya’nın Kaplanı TayVAN 1950’li yıllarda fakir bir ülkeyken eğitime özel bir önem vererek ar-ge ve inovasyonla büyüyen Tayvan taklitten sıyrılarak kendi teknolojini kurmayı başardı

P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 138 139

47


D

oğu Asya’da Çin’in ve Japonya’nın güneyinde,Filipinler’in kuzeyinde bir ada olan Tayvan’ın Başkenti Taipei’dir. Adanın uzunluğu yaklaşık 400 km, eni en geniş yerinde 144 km’yi bulur. Tayvan’ın 23 milyonluk nüfusunun % 98’lik bölümü Çinlilerden oluşuyor. Dünyanın önde gelen plastik ve kauçuk işleme makineleri üreticisi Tayvan, geçtiğimiz yıl 885 milyon dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yapan Türk plastik üreticilerinin de yakından takip ettiği ülkeler arasında. 2011 yılı verilerine göre plastik ve kauçuk işleme makineleri ihracatında dünya yedincisi; dış ticaret dengesinde ise dünya dördüncüsü olan Tayvan, üretim ve teknoloji alanındaki gelişmişliğiyle dikkat çekiyor. Türk Plastik

48

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Tayvan’ın Türk plastik sektörü için taşıdığı fırsatları yerinde görmek amacıyla ülkeyi ziyaret etti. TAYVAN RAKİPLERİNİ ZORLUYOR Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi’nin (TAITRA) düzenlediği teknik geziye katılan PAGEV, Tayvan plastik ve kauçuk işleme makine sektörü ile sektördeki teknolojik gelişmeler hakkında bilgi aldı. Firmaların üretim tesislerini gezen PAGEV uzmanları, Eylül ayında yapılacak Taipei Uluslararası Plastik ve Kauçuk Sanayi Fuarı’nda sergilenecek yeni ürünleri görme şansı buldu.

TÜRKİYE DOKUZUNCU SIRADA Tayvan Makine Sanayi Derneği (TAMI) verilerine göre, 2010 yılında Tayvan’ın plastik ve kauçuk işleme makineleri ihracatı, tüm makine ihracatı içinde yüzde 6,3’lük oran ile ikinci sırada. İthalatta ise yüzde 1,6’lık oran ile 12. sırada. Tayvan plastik ve kauçuk işleme makineleri ihracat pazarında ilk üçte yer alan ülkeler Çin-Hong Kong, Hindistan ve Tayland. Türkiye ise bu listede dokuzuncu sırada. P


CYCOLAC | CYCOLOY | FARADEX | GELOY | KONDUIT | LEXAN | LUBRICOMP LUBRILOY | NORYL | NORYL GTX | PPO | STAT-KON | STAT-LOY | SILTEM THERMOCOMP | ULTEM | VALOX | VERTON | XENOY | XYLEX


özel haber

Dünyanın En büyük Plastik Fuarına PAGEV ile Sektör Çıkarması 50

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Türkiye, Düsseldorf’da dünyadaki tüm plastik sektör temsilcilerini bir araya getiren K 2016 Fuarı’na 114 şirket ve 1000’in üzerinde iş adamıyla katıldı. Almanya’da kritik temaslarda bulunan PAGEV, Türk Plastik Sektörünü dünyaya tanıttı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

51


Ü

ç yılda bir Almanya’nın Düsseldorf şehrinde yapılan K Fuarı 19-26 Ekim 2016 tarihlerinde gerçekleşti. Düsseldorf’ta düzenlenen K 2016, 3285 stantlı katılımcısı ile Dünya Plastik Sektörünü bir araya getirdi. K 2016’da sekiz gün boyunca 160’dan fazla ülkeden 230 bin ticari ziyaretçi fuar salonlarında ağırlandı. Sonuçlardan oldukça memnun olan Messe Düsseldorf Başkanı ve CEO’su Werner Matthias Dornscheidt; “Sadece K 2016’yı ziyaret eden uzmanların sayısı bile fuarın cazibesini ve önemini etkileyici biçimde doğruluyor dedi. Bu rakam 2013’de gerçekleşen bir önceki etkinlikte ulaşılan rakamda belirgin biçimde yüksek. 2013 yılında gerçekleşen bir önceki fuarda 218.000 ziyaretçi ve 3.220 katılımcı yer almıştı. Ziyaretçilerle yapılan anketin sonuçları, uluslararası

52

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

misafirlerin oranının arttığı yönündeki katılımcı görüşünü bir kez daha doğruluyor: yurt dışından gelen ziyaretçi oranı %70. Tüm yabancı ziyaretçilerin %40’dan fazlası deniz aşırı ülkelerden, hatta Bangladeş, Kosta Rika, Etiyopya, Fildişi Sahili, Jamaika, Umman, Madagaskar, Morityus, Surinam ve Togo gibi ülkelerden K Fuarına ziyaretçiler geldi. Beklendiği üzere, Asya’dan gelen uzmanlar yabancı misafirler arasındaki en büyük grubu oluşturuyordu. Sergi segmentlerinin tamamında yer alan katılımcılar, uluslararası rakiplerinin karşısına ikna edici inovasyonlarla çıkabilmek için K 2016’ya aylarca hazırlık yapmışlardı. Bu hazırlıklar sonucunda etkili seviyede karşılık gördüler. Ziyaretçilerin %70’den fazlası yenilikler ve trendler konusunda bilgi

aldıklarını doğruluyordu. Kendi ifadeleriyle, çok sayıda ziyaretçi bu yeni bilgileri hemen yatırıma çevirmek istiyordu; sanayide karar alıcıların %60’ı fuarı kesin bir satın alma niyetiyle ziyaret ettiklerini söylerken, %58’i yeni tedarikçiler bulduklarını ifade etmiştir. Bu yeni alımlarda ziyaretçiler işletmeleri için özellikle üç hedef gözetmiştir; ürün portföyünü genişletmek, üretim kapasitesini artırmak ve verimliliği artırmak. Ziyaretçilere uygulanan anketlerden elde edilen sonuçlar aynı zamanda plastik ve kauçuk sanayilerinin üretim sonrası sektörlerindeki olumlu görünümü doğrulamaktadır; ankete katılan ziyaretçilerin %60’ı mevcut durumu “çok iyi” ve “iyi” olarak değerlendirirken aynı oranda katılımcı durumun takip eden yirmi dört ayda daha iyiye gitmesini beklediklerini ifade etmişlerdir.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

53


54

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ikisinin daha küçük bir sektör olmasına rağmen, Kauçuk Sanayi K 2016’da oldukça belirgin bir varlık gösteriyordu ve hareketlilik, serbest zaman etkinlikleri, konut ve enerji alanlarındaki öneminin altını çiziyordu. İnşaat sektöründen, otomotive, ambalaja ve elektriğe, tıbbi cihaz teknolojisine ve tabii ki tarıma kadar önemli tüm kullanıcı sanayilerden ziyaretçiler bulunuyordu. Bunların tamamı da 19 sergi salonunda yer alan tüm ürün gruplarına en yüksek notları verdiler: %97 hedeflerine %100 ulaştıklarını söylerken, %96 K 2016’da gördükleri çeşitlerden etkilendiklerini ifade etti. K 2016’da dünya genelinden uzmanların yanı sıra diğer etkinlikler de özellikle “Plastik geleceği şekillendiriyor” Özel Gösterisi ve Bilim Kampusu, çok iyi geçti. Düsseldorf’da bir sonraki K buluşması 23 Ekim 2019 tarihlerinde gerçekleştirilecek.

PAGEV, Türkiye’nin ekonomisinin güçlü, mali piyasalarının sağlam olduğunu ve dolayısıyla Türkiye’de yaşanan başarısız darbe girişiminden sonra Plastik Sanayinde güçlü büyüme kaydedildiğini beyan etti. HEM FİRMALAR HEM DE Uluslararası basın mensupları ile gerçekleşen ToplantıLARda, Türkiye’nin 114 şirket ve iş dünyasından 1000’in üzerinde temsilciden oluşan ticari ziyaretçilerle K 2016 FUARI’NA en büyük katılımlardan birini gerçekleştirdiğinin altı çizildi.

Enerji, malzeme ve kaynak verimliliği K 2016’da öne çıkan temalar oldu. Ayrıca yeni malzemeler, yenilikçi geri dönüşüm konseptleri, organik plastik için yeni uygulama alanları ve katkı maddesi üretimi büyük bir ilgiyle karşılandı. Akıllı, hızlı ve esnek hat ve hizmetler müşteriler arasında fazlasıyla talep gördü. Endüstri 4.0 sadece eğitimlerde ve tartışmalarda değil aynı zamanda pek çok stantta yapılan uygulamalarda da öne çıkıyordu. K 2016’da 1900’den fazla katılımcı ile en büyük sergi alanını kaplayan makine ve tesis üretimi de ziyaretçilerin ilgi odağı oldu; ankete katılan tüm uzmanların üçte ikisi bu segmenti ilk sıraya koyuyorlardı. %46’sı özellikle ham ve yardımcı maddelerle ilgilendiklerini ifade ederken, %25’in geliş nedenleri yarı mamuller ve plastik ve kauçuktan yapılmış teknik parçalar (birden fazla seçenek mümkündür) olmuştur. Bu


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

55


K2016 Fuarı’na katılan PAGEV Grupları gala yemeğinde T.C. Ticari Ataşemiz ile biraraya geldiler. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu gerçekleşen basın toplantısında; “Türkiye Plastik Sanayi 2015 yılında artan üretim ile büyümeyi yakalamıştır. Sanayinin üretim kapasitesi 2015 yılında bir önceki yıla göre %3,2 artarak 8,6 milyon tona ulaşmıştır. 2016 yılı sonu itibariyle 9 milyon ton çıktıya ulaşılması öngörülmektedir. Değer bazında üretim yüzde 6,6 gerileyerek 32,9 $ olmuştur. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve EUR-USD paritesi değer bazında kayıplar getirmiştir” diyerek, “2015 yılında gerçekleşen 8,6 milyon ton plastik üretimi içerisinde 3,4 milyon ton ile plastik ambalaj başı çekerken, ardından 1,9 milyon ton ile plastik inşaat malzemeleri gelmiştir. Bu üretim miktarı ile plastik sanayi kapasitesinin yüzde 73’ünü kullanmıştır. Sanayinin yurt içi tüketimi geçen yıl aynı döneme göre yüzde 4,1 artarak 7,6 milyon ton olarak gerçekleşmiştir” dedi. PAGEV Başkanı Eroğlu “Tüm bu rakamlara bakıldığında, Türkiye’nin Avrupa’da Almanya’nın ardından ikinci ve tüm dünyada en büyük altıncı Plastik Ürün Üreticisi konumunda olduğunu açıkça görebiliriz. Üretim hacmi iyi olsa da, yurt içi üretimin iç piyasa talebinin sadece %15’ini karşılaması nedeniyle sanayinin hammadde sorunu devam 56

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

etmektedir. Geri kalan %85’in dünyanın çeşitli yerlerinden ithal edilmesi gerekmektedir. Plastik makineleri için de aynı durum söz konusudur; sadece %30 yerli üretim olup, ihtiyacın kalan kısmının ithal edilmesi gerekmektedir. Bu iki rakam dikkate alındığında Türkiye’nin en önemli avantajı girişimciliktir. Düşük sermaye yatırımı ve piyasaya girişin kolay olması nedeniyle plastik sanayi girişimciler için ideal bir alandır. Sanayi olarak üzerinde durduğumuz konulardan biri Türk ürünlerinin katma değerinin artırılması, dolayısıyla daha sofistike ürünler üretilmesidir. Verilere baktığımızda en büyük 10 plastik ihracatçısı ülkenin ortalama ihracat değerinin 5,3 $/kg iken Türkiye’nin ortalama ihracat fiyatı 2,8 $/kg’dır. PAGEV, sanayinin rekabet avantajı sağlayan en gelişmiş teknolojilerle daha fazla katma değer sunmasını sağlamak üzere harekete geçmiştir. PAGEV, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteği ile Türkiye’nin ilk Plastik Mükemmeliyet Merkezini kurmak üzere harekete geçmiştir. Yüksek teknoloji ile üretime imkan verecek olan merkezin öncelikli hedefi katma değerin kilogram başına 4 $ artırılması ve dış ticaret açığının daraltılmasıdır” dedi. Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Vakıf küçük ve büyük

ölçekli plastik üreticilerinin desteklenmesi amacıyla katma değeri yüksek teknolojilerin geliştirileceği “PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi” kuracaktır. Merkez İstanbul PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yakınlarında inşa edilecek olup 30.000 metrekare kapalı alana sahip olacaktır. Projenin ilk aşaması olan 3500 metrekarelik tesisin bir yıl içerisinde işletmeye alınması beklenmektedir. Projenin tamamı 23 milyon Dolarlık bir yatırım olup, tamamlanması dört yıl sürecektir. Merkez araştırma, belgelendirme, test ve laboratuar hizmetleri ile Kimya, Kauçuk ve Kompozit sanayilerine de hizmet verecek, en son teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla sanayi şirketleri, Üniversiteler, Araştırma Kuruluşları, Meslek Odaları ve Sivil Toplum Kuruluşları ile iş birliği yapacaktır. Merkezde ayrıca mesleki ve teknik eğitim ve danışmanlık hizmetleri de sunulacaktır. Plastik makinelerinde kalite ve miktar iyileştirmeleri, kalıp ve ekipman üretimi sayesinde makine sanayi de Merkezden faydalanacaktır. Tüm bunlar sanayinin rekabetçi gücünü artıracak ve Türkiye’yi plastik üretiminin global merkezi haline getirecektir.” PAGEV Başkanı ayrıca son darbe girişimi ve Türk Ekonomisi ve Plastik Sanayi üzerindeki etkileri hakkında da yorumlarını dile getirdi. Eroğlu “Başarısız olan darbe girişiminin Türk Plastik Sanayinin artan ivmesini etkileyeceği yönündeki endişeler yersizdir. Bu başarısız darbe girişiminin olası kısa vadeli etkilerinin önemli ekonomik göstergelerin kötüye gitmesiyle sonuçlanmayacağına ve Türkiye’nin yapısal reformlar konusundaki kararlılığını daha da güçlendireceğine inancımız sonsuzdur” dedi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

57


P

PAGEV’DEN ReIfenhäuser’A KRİTİK Ziyaret

AGEV heyeti 20 ve 25 Ekim 2016 tarihlerinde 2 grup halinde Dünyanın ve Almanya’nın en büyük Ekstrüzyon uzmanı Reifenhäuser firmasını ziyaret etti. 1911 yılında kurulan Reifenhäuser Grubu şu an plastik ekstrüzyon için yenilikçi teknolojiler ve bileşenler lider sağlayıcısıdır. Bir aile şirketi olarak yönetilmeye devam eden gruba ait 6 uzmanlaşmış marka müşterilerine dünya çapında gelişmiş çözümler sunuyor. Grubun teknolojileri ve 1.500 ‘den fazla çalışanı, bir çok yetenekli iş gücü ile, Reifenhäuser Grubu, Şişirme filmler, döküm filmler, levhalar, nonwoven, monofiller

58

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ve en yüksek kalitede çemberleme bantları üretmek olanağı tanır. Firma, Dünyada Ekstrüzyon alanında en büyük plastik makine ve ekipmanları ve ürün üreticilerinden biridir. Almanya-Troisdorf kentinin batı dolaylarında yerleşik olup 1500 çalışanı vardır. Şirket plastik ekstrüzyon alanında uzmanlaşmış olup, aşağıdaki alt kuruluşlara sahiptir: Reifenhäuser Blown Film, Reifenhäuser Cast Sheet Coating, Reicofill, Reiloy, Reimotec, Enka Tecnica. Söz konusu firma plastik ekstrüzyon alanında geniş bir ürün bir yelpazesine sahip olması sebebiyle seçilmiştir. Önce fabrikayı tanıtan firma ardından gezi

programına katılan Türk firmalarına üretim alanlarını, yarı bitmiş ve bitmiş makinelerini gösterdiler, firmaların makinelere ilişkin sorularını cevapladılar. Türk firmaların ziyaret edilen söz konusu firmanın nasıl ihracat yaptığına, firmanın büyüklüğüne ve ihracat pazarlarına ilişkin soruları da Reifenhäuser firması tarafından cevaplandı. Türkiye’yi iyi bilen firma ürettikleri makinelerin Türk müşterileri tarafından da nasıl kullanıldığını, satış öncesi ve sonrası hizmetleri nasıl karşıladıklarını, makine ve ekipmanların bakımlarının nasıl yapılması gerektiği konularında da ziyaretçi firmalara bilgiler verdi. P


Since

1988 ‘den

GÜR-İŞ MAKİNA

FLAT AND SATCHEL PAPER BAG MAKING MACHINE

GP-38/76F

WICKETER MACHINE VİKİT MAKİNASI

WT-650 Quality Is Not Coincidence Başarı Ve Kalite Tesadüf Değildir

www.gur-is.eu

GÜR-İŞ MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Beylikdüzü Organize Sanayi Bölgesi. Mermerciler Sanayi Sitesi. 2. Bulvar No:18 Yakuplu - Beylikdüzü - İstanbul / TURKEY

MG DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. Beylikdüzü Organize Sanayi Bölgesi. Mermerciler Sanayi Sitesi 2. Bulvar No:18 Yakuplu - Beylikdüzü - İstanbul / TURKEY

Phone : +90 212 876 12 21 pbx. Fax : +90 212 879 01 89 info@gur-is.eu

P

Phone : +90 212 876 12 21 pbx. Fax : +90 212 879 01 89

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

59


özel haber

FRANSA’DAKİ PLASTİK YASAĞI 30 MİLYON DOLARA MALOLACAK Fransa’da, 2020’den sonra kullan-at plastik bardak, tabak, çatal/bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren tebliğ Meclis’ten geçti. Tebliğ ile bu ülkeye ihracat yapan Türk plastikçilerin kaybının 30 milyon doları bulması bekleniyor.

F

ransa Çevre, Enerji ve Deniz Bakanı Segolene Royal görev süresi bitmeden 1 Ocak 2020’den sonra Fransa’da kullan-at plastik bardak, tabak, çatal/bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren 2015-992 numaralı tebliği meclisten geçirdi. Bu tebliğ ile 1 Ocak 2020’den sonra Fransa’da sadece biyobazlı plastiklerden üretilen veya kompostlanabilir türdeki biyoplastiklerden elde edilen

60

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 138

kullan-at tipi ürünler satılabilecek. Fransa’nın imza attığı tebliğin İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış referandumundan sonra birlikteki büyük bir çatlağı gözler önüne serdiğini belirten PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “AB aslında ortak tek bir pazar fikrinden yola çıkarak oluşturulmuş bir birlik. Fransa bu kararı ile AB’nin ortak tek pazar kuralını da bozmuş oluyor. Çünkü Fransa dışındaki AB

ülkelerinde böyle bir uygulama yok. Bu ürünler diğer AB ülkelerinde üretiliyor ve tüketiciye satışa sunuluyor. Dolayısıyla bu tebliğin devreye giriş tarihi olan 2020’de Almanya’da üretilen bir plastik bardak Fransa’ya satılamayacak. Diğer bir deyişle Avrupa bir birlik ve ortak pazar olma konumunu hızla kaybediyor” dedi.


KARAR BİLİMSEL DEĞİL POLİTİK

Örneğin tabaklar bu tebliğe giriyor ama kaseler giriyor mu? Bu tebliğ plastik tabak, bardakları tek sefer kullanılmalarına göre kapsama almış. Ancak plastik mamul üreticileri hiçbir ürünü tek veya iki kere kullanılsın diye yapmaz. Ofiste su içtiğimiz bir bardakla birden fazla da su içebiliyoruz. Fransa’da apar topar çıkarılan bu bilimsellikten yoksun, politik tebliğin ortaya koyduğu standartta bir üretim yapmak da mümkün değildir. Tebliğde belirtilen kalınlıklarda Biyo malzemeden üretim mümkün olmadığı gibi, bardak gibi ürünler sıcak servis için kullanılmaktadır. Biyoplastikler şu anki halleriyle sıcak kullanıma dayanıklı

eden kıtlık ve kuraklıklar, tarih boyunca milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Yenilmez denen orduları durdurdu. Avrupa’nın nüfusunun üçte biri sadece Veba salgınında öldü. Bugün toplu yaşamın bir parçası olan ‘plastik tek kullanımlık’ ürünler bulaşıcı hastalıkların PLASTİK HASTALIKLARIN yayılmasının durdurulmasında en YAYILMASINI ÖNLÜYOR önemli araçlardan biri. Bu tebliğ tek kullanımlık ürünlerin Fransa çıkardığı bu tebliğle sağladığı faydaları göz önüne kullan-at ürünlerin doğaya alarak hazırlanmamıştır. atılmasını da arttırarak çevre Nitekim sağlık ve hijyen için kirliliğine sebep olacağını göz hastanelerde tek kullanımlık ardı etmiştir. Çünkü tebliğde ürünlere ihtiyaç duyulması, geçen kompostlama, doğaya hapishanelerde mahkumların kendilerine ve başka mahkumlara attığınızda ürün yok olacak anlamına gelmez. Ancak özel ısı, zarar vermemesi için tek nem ve ortamda bu biyoplastik kullanımlıkların tercih edilmesi, ürünler kompostlanmaktadır. uçaklarda hafif olmaları sebebi Elbette geniş halk kitleleri bunu ile sağladıkları yakıt tasarrufu bilmediğinden daha çok ve cam gibi tehlikeli bir silaha ürünün doğaya atılmasına dönüşmemesi ve en önemlisi sebep olunacaktır. Aslında en bulaşıcı hastalıkların kontrolünde çevreci ve ekonomik çözüm oynadıkları rol hep göz ardı plastik ürünlerin kaynağında ayrı edilmiştir. Birkaç yüzyıl öncesinde toplanıp geri dönüştürülmesidir” veba, kızıl, çiçek, kolera gibi diyerek sözlerine devam etti. salgın hastalıklar ve onlara eşlik değildirler. Zaten tebliğde 25 derecede Biyoplastik ürünün kompostlanması (gübreleşmesi) öngörülmektedir. Yani 25 derecede bozunması öngörülen bir ürünün sıcak çayda erimemesi mümkün değildir.

Segolene Royal | FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANI

Avrupa Gıda Güvenlik Ajansı gibi AB’nin kendi bilimsel otoritelerinin de Fransa’yı bu politik kararından döndürmeye gücünün yetmediğini açıklayan Eroğlu, “Ürünün çevreci olduğunu anlamak için bilimsel olarak o ürünün tüm yaşamı boyunca çevreye etkisini ölçmek lazım. Biyoplastiklerden yapılan ürünler kağıt, seramik ve camdan ürünlerle kıyaslandığında yasaklanmasını gerektiren herhangi bir durum olmadığı yapılan araştırmalarda gözler önüne serilmiştir. Tebliğin çok hızlı bir şekilde hazırlandığını ve çelişkiler olduğunu düşünüyoruz.


özel haber

v

K A C A S R A S I IN IS Ç T A C A FRANSA’NIN YASAĞI TÜRK İHR Fransa’da kullan at plastik bardak, tabak, çatal/bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren tebliğin ekonomiye olumsuz etkisinin büyük olacağını söyleyen Eroğlu açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Fransa kullan-at ürünlerin üretiminde güçlü bir ülke değildir. Bu konuda AB içinde Almanya, İtalya ve İspanya daha etkin durumdadır. Özellikle İspanya Avrupa Birliği içinde kullan-at ürünlerin üretiminde öncüdür. Fransa kendisinde güçlü olmayan bir endüstriye yasak getirerek, kendi iç pazarında kendi tebliğine göre üretim yaptırıp, başarısız olduğu bir rekabet alanını yeniden düzenlemek istiyor. Bu tebliğ ile 2020 yılında AB içindeki diğer ülkelere de Fransa pazarına mal satışında engel çıkarmış ve haksız rekabete sebep olmuş olacak. Ayrıca bu uygulama ile Fransa, Türkiye’den ihracat yapan firmalarımızın işini de etkileyecek. Fransa’nın dış ticaret açığı verdiği ve ağırlıklı olarak ithalat yaptığı bu ürün grubunda Türkiye çok önemli bir üretici. Fransa bu tebliğle Fransa’ya yapılan 500 milyon dolarlık plastik ürüne haksız rekabet yaratırken; Türk ihracatçısının kaybı

62

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

30 milyon doları bulabilir. Gümrük Birliği anlaşması içerisinde olduğumuz Avrupa Birliği’nin kendi içinde birliğini sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye olarak biz, AB’ye giriş sürecinde kanunlarımızı AB’ninkilere uyumlaştırıyoruz. Ancak AB’ye uygun normlarda ürettiğimiz plastik ürünlerimizi 2020 yılından sonra Fransa’ya ihraç edemeyeceğiz gibi garip bir durum ortaya çıkıyor. AB komisyonuna gerek PAGEV olarak gerekse de İcra Kurulu üyesi olduğum EUPC (Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği) olarak Avrupa Komisyonuna 2020 yılında bu tebliğin uygulanmasının engellenmesi için gerekli yazılarla başvurumuzu yaptık ve görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Yine bu hafta içinde Brüksel’de AB komisyonunun bu konuda harekete geçmesini sağlamak üzere görüşmelerimiz olacak. Umarız Avrupa Birliği hem kendi geleceği, hem de kişilerin politik çıkarları yerine bilimsel gerçeklerin öne çıkması adına gerekli duruşu gösterecektir. Şu an Avrupa Birliği kurumlarındaki liderlik eksikliği, karar alma süreçlerini felç etmiş durumda. Bu

sebeple AB üyesi bazı ülkelerde son zamanlarda popülarist ve durumu idare edecek kararlara imza atılıyor. Ancak burada çok önemli bir nokta var. İstanbul’da imzaladığımız İstanbul Plastik Zirvesi Deklarasyonu çerçevesinde Türkiye olarak biz aynı AB üyesi gibi plastik sektöründe söz sahibiyiz ve bu tebliğin sektörümüzü etkilemesine izin vermeyeceğiz. İlk olarak AB Komisyonu Çevre Genel Müdürü Karmenu Vella ve AB Komisyonu Ticaret Genel Müdürü Jean-Luc Demarty’ye konuyu ilettik. Tüm AB Plastik Derneklerini İstanbul Plastik Zirvesi Deklarasyonu çerçevesinde acil olarak toplayacağız. Son olarak, bu tebliğin tamamen popülist bir yaklaşımla Fransa’daki seçim gözetilerek ve seçmenleri yanıltıcı bir şekilde çıkarıldığının altını çizmek istiyorum. Sayın Bakan Segole ilk başta yasağa karşı iken daha sonra görev süresi bitmeden kişisel popülaritesini artırmak için U dönüşü yaptı. Bu dönüşte Fransa’daki şu anki iç karışıklıklar ve aşırı sağ aday Marie Le Pen karşısında Sayın Segolene’nin öne çıkma çabası olarak yorumluyoruz.” P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

63


sektörel haber

PAGEV’İN ŞİKÂYETİ AB KOMİSYONU’NU HAREKETE GEÇİRDİ

Fransa’nın plastik tebliği AB Komisyonu’na taşındı 64

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Fransa hükümetinin 2020 yılından sonra kullan-at plastik bardak, tabak, çatal/bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren tebliğine karşı mücadelesini sürdüren PAGEV, Avrupa Birliği’ni harekete geçirdi. PAGEV ve EUPC’nin şikâyetlerini değerlendiren Avrupa Komisyonu konuyu gündeme aldı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

65


PAGEV BAŞKANI YAVUZ EROĞLU, FRANSA’NIN PLASTİK YASAĞINA KARŞI MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEKLERİNİ SÖYLEDİ

G

eçtiğimiz ay Fransa hükümeti, 1 Ocak 2020’den sonra kullan-at plastik bardak, tabak, çatal, bıçak türü ürünlerin satışına sınırlama getiren bir tebliği meclisten geçirmiş ve Fransa’da 2020’den sonra sadece Plastik dışı veya biyobazlı plastiklerden üretilen veya kompostlanabilir türdeki biyoplastiklerden elde edilen kullan-at tipi ürünler satılabileceğini duyurmuştu. Tebliğin Fransa’ya ve Fransa’nın eski sömürgelerine ihracat yapan Türk plastikçileri olumsuz etkileyeceğini belirterek harekete geçen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) mücadelesinde önemli bir adım attı. Fransa’nın bu kararının 2020 yılından itibaren uygulanması halinde Türkiye’nin yıllık kaybının 30 milyon doları bulması bekleniyor. Olayın farklı bir boyutu ise 500 milyon dolarlık Fransız pazarının diğer AB ülkelerindeki plastikçilere de

66

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

kapanacak olması. PAGEV söz konusu tebliğin uygulanmaması için hem Türk plastikçiler hem de İcra Kurulu üyesi olduğu Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği (EUPC) adına AB Komisyonuna başvurular yaptı. Şikâyetleri değerlendiren Avrupa Komisyonu Sanayi, İç Pazar ve Girişimcilik Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hans Ingels, konuyu AB Komisyonu gündemine aldı. FRANSA’YA “PLASTİK ÜRÜN KARŞITLIĞI” UYARISI Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Fransa Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, AB üyesi diğer ülkelerin kabul etmediği bu yasaklama kararını, AB’nin onayı olmadan aldı. Bu karar uygulanırsa 2020 yılından sonra Almanya’da üretilen bir plastik bardak artık Fransa’ya satılamayacak, dolayısıyla Avrupa Birliği’nin temeli olan malların serbest

dolaşımı sekteye uğrayacak. Ayrıca diğer AB ülkelerinin kabul etmemelerine rağmen, Fransa’nın bilimsellikten uzak olarak aldığı bu siyasi karar, doğru bir şekilde anlatılmazsa “Plastik Ürün Karşıtlığına” dönüşme riski taşıyor. Bu sebeple PAGEV’in yanı sıra İcra Kurulu üyesi olduğumuz Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği (EUPC) olarak da Avrupa Komisyonuna bu tebliğin uygulanmaması için gerekli başvuruları yaptık. Mücadelemiz karşılık buldu ve Avrupa Komisyonu şikâyetimizi değerlendirerek gündemine aldı” dedi. Eroğlu konuşmasına şu sözlerle son verdi: “Geçtiğimiz yıl Avrupalı Plastik Derneklerine ev sahipliği yaptığımız İstanbul Plastik Zirvesi ve imzaladığımız Deklarasyon çerçevesinde Avrupa’nın en büyük ikinci üreticisi ve AB’de ‘öncü’ ülke olarak sektörümüzün menfaatlerinin korunması için çalışmalara devam edeceğiz.”


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

67


sektörel haber

AVRASYA AMBALAJ F ZİYARETÇUARI REKORU K İ IRDI

DÜNYA’NIN TERCİHİ TÜRK AMBALAJ SEKTÖRÜ

22. Avrasya Ambalaj Fuarı, 2-5 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirildi. Bu yıl fuara, 45 ülkeden 1114 firma katılırken, toplam ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yıla göre yüzde 10 artarak 56 bine yükseldi

A

SD ile REED TÜYAP Fuarcılık işbirliğinde düzenlenen ve sektörün diğer dernekleri Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA)’nın desteğini alan Avrasya Ambalaj Fuarı, binlerce üreticiyi ve tüm dünyadaki yenilikçi ambalaj çözümlerini TÜYAP Kongre ve Fuar Merkezi’nde buluşturdu. Küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen yeni pazarlar kazanmaya devam eden Türkiye Ambalaj Sektörü, ülkemizin katma değerli üretim gerçekleştiren ender sektörlerinden birisi. Rekabet gücü ve potansiyeli yüksek olan sektörün fuarında, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Sahra Altı, Orta ve Batı Avrupa, Balkanlar, Rusya ve Kafkasya’dan 6 bin nitelikli ziyaretçi, alım heyetleri ve

68

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

1000’e yakın nitelikli üst düzey alıcı, ziyaretçilerle buluştu. Katılımcıları ve ziyaretçileri için hedef pazarlardan yeni iş fırsatları geliştirmelerine olanak sağlayan Avrasya Ambalaj Fuarı’nın, küresel rekabetin kritik önem kazandığı bu dönemde ambalaj sektörüne ivme katması bekleniyor. Bu sebeple fuarda bu yıl, “doğru müşteriye, doğrudan ulaşmak” hedefiyle ciddi bir ön hazırlık süreci gerçekleştirildi. Fuarın satış ve pazarlama ekibi, sektör firmalarının portföyünde olmayan yeni firmalara ulaştı ve fuarda bu yeni firmalar da yer aldı.

Avrasya Ambalaj Fuarı kapsamında öne çıkan Ambalaj Baskı Teknolojileri Özel Bölümü printpack, ambalaj baskı sektörünü bu yıl da bir araya getirdi. 2016’da Baskı Teknolojilerinin yanı sıra, Oluklu Mukavva - Kâğıt - Karton Ambalaj Üretim firmalarının da yer aldığı fuar, genişleyen kapsamı ile ambalaj baskı sektörünü hedef kitleleri ile buluşturdu. Ayrıca fuarda, Drinktech, İçecek ve Sıvı Gıda Teknolojileri Özel Bölümü de yer aldı.


94 ülkeden gelen ziyaretçi sayısı geçen yıla oranla yüzde 20 artarak 6 bine ulaştı. Yerli ziyaretçi sayısı ise yüzde 8 artarak yaklaşık 50 bin oldu.

TASARIMA GENÇLİK AŞISI Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması ASD ve REED TÜYAP işbirliğinde bu yıl 12’ncisi düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nın Ödül Töreni de fuar esnasında yapıldı. Türkiye’de tasarım eğitimi alan öğrencilerin ambalaj tasarımı alanına yönelmelerini sağlamak ve uluslararası rekabet gücü yüksek bir sektör oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen yarışmada ilk üç

dereceyi paylaşan şampiyon finalistler, 5 bin TL, 3 bin TL ve 2 bin TL para ödülü almaya hak kazandı. Mansiyon alan üç öğrenci ise 1.000’er TL para ödülünün sahibi oldu. İlk üç dereceyi paylaşan tasarımcılar ayrıca “ASD & TÜYAP Öğrenim Bursu” ile öğrenim hayatları boyunca yılda 12 ay burs kazandı. Yarışmada dereceye giren finalistlerin projeleri fuarda sergilendi. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

69


sektörel haber 70

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


YERLİ OYUNCAK SEKTÖRÜ GÜÇLENDİRİLECEK Yerli Oyuncak Sektörünü, Çin’den gelen ucuz işçilikli ürünlerin baskısından kurtarmak için harekete geçen PAGEV Oyuncak Komitesi, Oyuncak OSB için çalışmalarını hızlandırdı.

P

Öne çıkan çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? PAGEV olarak oyuncak sektörümüzün gelişimi için somut sonuçlar almaya odaklandık. Bir yılı aşkın süredir Oyuncak OSB kurulması için çalışıyoruz. Bugüne kadar oyuncak sektörü ile ilgili yaptığımız çalışmaları sizlere kısaca özetlemek isterim. İlk olarak 2014 yılı Aralık ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ile yaptığımız PAGEV olarak Oyuncak Sektörü Plastik, Kauçuk ve Kompozit için neler yapıyorsunuz Sektör Çalıştayı’nda sektörün PAGEV, plastik sektörünün durumu hakkında bilgi verdik ve tüm branşlarına hizmet etme kendisinden destek talep ettik. misyonunu taşıyor. Nitekim plastik PAGEV olarak ilerleyen dönemde mamul, plastik hammadde ve Türkiye’de oyuncak sektörünün plastik sektörüne yönelik makine mevcut durumunu, potansiyelini ve ekipmanlar konusunda ve gelişimini engelleyen sorunları faaliyetlerimizi yoğunlaştırıyoruz. gözler önüne seren bir rapor Bu çerçevede plastik mamul hazırladık ve bakanlık ile paylaştık. sektörünün en zayıf ve gelişmeye Tüm bu veriler ışığında Bilim, Sanayi açık alt kolu olan oyuncak sektörü ve Teknoloji Bakanlığı da yerli ile ilgili de çalışmalarımız devam oyuncak sektörünün potansiyelini ediyor. Oyuncak sektörü yıllarca ve inancı gördü. Bu doğrultuda özellikle Çin’den gelen ucuz işçilikli oyuncak sektörü ‘2015-2018 ürünlerin baskısında çok küçülmüş Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem durumda. Bizler de PAGEV olarak Planı’na alındı. Aynı zamanda bu duruma “Dur” demek ve Türk strateji belgesine “Oyuncak İhtisas oyuncak sektörümüzü tekrar OSB” kurulması dahil edildi ve bu canlandırmak için harekete geçtik. konuda çalışmalar başlatıldı. AGEV Oyuncak Komitesi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Daire Başkanı Fuat Şimşek ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ile 9. Kids Turkey Oyuncak, Çocuk, Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanları Fuarı’na katıldı. Oyuncak sektörü için oldukça önem taşıyan Fuara katılan Eroğlu, Oyuncak OSB ve sektöre dair yaptıkları çalışmaları anlattı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

71


özel haber Yerli sektörün güçlenmesi için neler yapıldı?

İlk aşamada ithalat ve denetimlerin sıkılaştırılması için çalışmalara başlayan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2015 yılında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile birlikte çocuklarımızın sağlığı ve yerli üretim düşünerek ithal edilen oyuncakların gümrüklerdeki miktar ve nitelik testlerindeki denetimleri artırdı. Yerli oyuncak üretiminin tekrar canlandırılması için 2015 yılı Ağustos ayı başında PAGEV’in ev sahipliğinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın da katılımıyla Oyuncak Çalıştayı düzenlendik. Oyuncak Sektörü Çalıştayı’nda tüm sektörü bir araya getirerek, sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdik. OSB yeri konusunda sektör oyuncularının görüşlerine göre yer belirlenmesi çalışmalarına başladık. Önceleri Erzurum olarak kamuoyuna yansıyan yer, taleplerimiz doğrultusunda Düzce olarak belirlendi.

72

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

YERLİ TASARIM VE ÇİZGİ FİLM ATAĞI Türkiye’de üretim yapan oyuncak sektörü firmaları, kendi bünyelerinde tasarımcı istihdam etmiyor. Bu sorundan yola çıkarak ‘tasarımlı oyuncak’ için harekete geçtik ve Türkiye’deki en önemli tasarımcı ve çizgi film üreticileri ile bir araya geldik. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Başkanlığında 26 Ağustos 2015 tarihinde düzenlenen, tüm Bakanlıkların en üst düzeyde katılımıyla gerçekleşen ve Türkiye’nin tasarım konusundaki en üst makamı olan “Türk Tasarım Danışma Konseyi”nde, Oyuncak Tasarımı ile ilgili rapor ve sunumumuzu tüm Bakanlıklarla paylaştık.

OYUNCAK KOMİTESİ KURULDU PAGEV olarak yerli oyuncak sektörünün gelişimi için yoğun bir çaba içerisinde ilerlemeye devam ettik. Türkiye’nin en büyük oyuncak üreticilerinin bir araya geldiği PAGEV Yerli Oyuncak Komitesi’ni kurduk. Bu komitede yurtiçinde üretim yapanların yüzde 90’ını barındırıyor ve plastik, kumaş, ahşap oyuncaklar, kart oyunları, tasarımcılar dâhil tüm sektörü kapsıyor. Sektörün yurtiçinde ve yurtdışındaki etkinliğini artırmak üzere çalışmalar yürüten PAGEV Yerli Oyuncak Komitesi; Ar-Ge, tasarım ve üretim ile ilgili tüm aşamalar, yerli karakterlerin yaratılması ile sektör sorunlarının çözümü için çalışıyor. Örneğin; Kids Turkey/ Toyzeria Fuarı’na PAGEV Oyuncak Komitesi olarak standlı katılım gerçekleştirdik. Fuarda, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının oyuncak sektöründen sorumlu Daire Başkanımızla firmalarımızı ziyaret ettik.


OSB PROJESİ ONAYLANDI Elbette çalışmalarımız bununla sınırlı kalmadı. TÜBİTAK ile ortak Yerli Oyuncak Yarışması organize etme çalışmalarına başladık. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın katılımı ile 23 Nisan etkinliklerinde PAGEV Oyuncak Komitesi olarak yerli oyuncaklarımızla çocuklarımızı buluşturduk. Oyuncak sektörümüzün

katkılar vb.) firmalarımıza Oyuncak OSB’de yer almaları amacıyla çağrıda bulunduk. Başvurularda son aşamaya geldik. En kısa zamanda bu süreci sonuçlandıracağımızı belirtmek istiyorum. OSB ile ilgili kaç firma başvuruda bulundu? Oyuncak üretim sanayi ya da oyuncak sanayine destekleyici ürünleri üreten (hammadde,

Oyuncak OSB içerisinde yer alacak firmaların öngörülen istihdam sayısı 2 bin kişi, yatırım tutarı toplamları ise 1 milyar TL. Yatırım 1.500 dönüm üzerinde yer alacak. Ancak nihai alan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile yapılacak görüşmelere göre netleşecek. Şu anda firmalarımızın katılım yazılarını aldık. Bakanlığa ilettik, gelişmeleri takip ediyoruz

gelişimi adına yürüttüğümüz tüm bu çalışmaların süreç içerisinde meyvelerini de almaya başladık. Sayın Başbakanımızın; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde yürüttüğümüz OSB projesinin en üst düzeyde kabul ve destek gördüğünü müjde ile ilan etmesi bizi oldukça mutlu etti. Bizler de bu projeyi hayata geçirmek için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. Son olarak oyuncak üretim sanayi ya da oyuncak sanayine destekleyici ürünleri üreten (hammadde, kalıp, ambalaj, makine,

kalıp, ambalaj, makine, katkılar vb.) tüm firmalara çağrı yaptık. Şu an 33 firma katılım için bize bildirimde bulundu. Bunların 22’si hali hazırda yerli oyuncak üretimi yapıyor. Kalan firmalardan 3’ü kalıp ve makine, 1 tanesi hammadde tedarikçisi, 4’ü ambalaj üreticisi ve 2’si de ithalatçı oldukları halde OSB’de yerli üretime geçmeyi planlayan firmalar. Bu firmaların içinde ülkemizin en büyük oyuncak üreticileri bulunuyor. Pilsan, Dede Oyuncak, Uçar Oyuncak, Selay oyuncak bunlar arasında yer alıyor. Kurulması planlanan

Oyuncak OSB için neden Düzce seçildi?

Oyuncak OSB’nin Düzce’de yapılma kararını olumlu buluyoruz. Düzce’nin stratejik konumu, doğa, kıyı ve kırsal turizm olanakları, yeni pazar imkanları, iklim ve yer şekillerinin uygunluğu, rahat ve az maliyetli ulaşılabilirliği en önemli avantajları. Karadeniz Ereğlisi – Düzce Trenyolu projesi, Teknopark ve Tekmer’in kurulması ve kamu sektörü ve iş dünyasındaki uyumu yakalayabileceğimize inanıyoruz.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

73


sektörel haber

Kozmetik ve ilaç ambalajlarının 530 bin tonu plastiklerden Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi’nin ana temasını kozmetik ve ilaç sektöründe kullanılan plastik ambalajlar olarak belirlendi

74

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektörün üretiminde yüzde 40 paya sahip olan plastik ambalajların tüm yönleri ile değerlendirildiği “Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi”nin üçüncüsünü 1 Kasım 2016 tarihinde Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirdi. “Ambalajda İnovatif Trendler ve Markalaşma” teması ile organize edilen PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi’nde; hammadde ve pazar, yeni teknolojiler, inovatif gelişmeler, tasarım, sürdürülebilirlik ve markalaşma konuları tartışıldı. Türkiye ve yurt dışından uzmanların, sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin bir araya geldiği kongrenin ana gündemini kozmetik ve ilaç sektöründeki ambalajlar oluşturdu.

PLASTİK SEKTÖR 3. PAGEV Ü PLASTİK AMBALA TEKNOLOJİLERİ J KONGRESİ’NDE BULUŞTU

malzemeleri iç pazar tüketimi 2015 yılında 61 bin ton ve 200 milyon dolar civarında gerçekleşirken tüketimin 2016 yılı sonunda 85 bin tonu ve 225 milyon doları aşması bekleniyor. Ambalaj sektörünün tüm taraflarını buluşturan Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi’nin açılışında T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Daire Başkanı Fuat Şimşek, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Komite Başkanı Cemil Çakar, Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) Başkanı Osman Acun ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir birer konuşma yaptılar. İlk iki oturumda Nielsen, Ravago, İntertek Test Hizmetleri, Voksel Hızlı İmalet Teknolojileri, Globrand Danışmanlık firmaları ile İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kozmetoloji Bilim Dalı Başkanı Kozmetik ve ilaç sektörlerinin Prof. Dr. Gülgün Yener, kozmetik plastik ambalaj tüketimi artıyoR sektöründeki hammadde çözümleri, Günümüzde farklı tasarım ve güvenlik ve mevzuat çalışmaları, renkler ürünlerin cazibesini artırırken; inovatif uygulamalar ve sektördeki fonksiyonel kullanım sunan ambalajlar plastik ambalajların önemi ele tercih listesinde başta geliyor. alındı. Ayrıca Tasarımcı Dr. Orhan Ambalaj sektöründe yüzde 37’lik Irmak, “Markalaşmada Ambalajın payla lider olan plastikler ise üretim Önemi” konulu sunumda gelişen ve geri dönüşüm süreçlerindeki teknoloji ve ihtiyaçlar doğrultusunda sürdürülebilirliği, kullanım kolaylığı, ambalajlardaki değişim ve yaratıcı hafifliği, kolay şekil alabilme özelliği ambalaj tasarımları hakkında ile alternatif malzemelere göre bir ipuçlarını paylaştı. adım öne çıkıyor. Türkiye kozmetik PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj ve ilaç sektörleri de tüm bu özellikleri Teknolojileri Kongresi’nde her sayesinde plastik ambalajlara giderek iki sektörde dünyanın tanınmış ağırlık veriyor.Kozmetik ambalaj şirketlerinden konuşmacı ve üretimi 2010 yılında 436 bin ton iken uzmanların bilgilerini paylaştığı 2015 yılında 568 bin tona yükseldi. oturumların yanı sıra iki panel de Aynı dönemde yurtiçi tüketim de 381 organize edildi. Kozmetik bin tondan 468 bin tona çıktı. sektörünün ele alındığı ilk panelde Benzer büyüme ilaç ambalajlarında Selen Kozmetik, Rebul Kozmetik, da yaşanıyor. Ülkemizde yaklaşık 20 Kendi Cosmetics, Erkul Kozmetik firma ilaç sektörünün ihtiyaç duyduğu ve Erensoy Ambalaj Makinaları plastik ambalaj malzemeleri üretiyor. konuşmacı olarak yer aldı ve Türkiye’de plastik ilaç ambalaj kozmetik ambalajlarında tasarım ve malzemeleri iç pazar tüketimi, markalaşma sürecinde ambalajın toplam ilaç ambalaj malzemeleri önemi ve inovatif trendler hakkında tüketiminden yaklaşık yüzde 60 tüm merak edilenler ayrıntılarıyla pay alıyor. Plastik ilaç ambalaj aktarıldı.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

75


Korunma, saklama ve kullanım kolaylığı sağlayan plastik ambalajlar ilaç sektöründe ön planda…

76

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

önemli oyuncusu. Kullanım kolaylığı, uzun süreli muhafaza, hafiflik, maliyet avantajı, enerji tasarrufu gibi avantajları sayesinde tüm sektörlerde tercih ediliyor. 2016 yılının ilk yarısında plastik ambalaj üretimi miktarda 1 milyon 845 bin ton, değerde 7 YAVUZ EROĞLU

sahip. Sektör olarak dünyadaki teknolojik gelişmeleri ve trendleri yakından takip ediyoruz.Tüm sektörlerdeki ürünlerin imajını güçlendiriyoruz. Son dönemde Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünler üreten ilaç ve kozmetik sektörlerindeki plastiklerin kullanım oranının artması da gücümüze güç katıyor. Ayrıca yurt içinde ve yurt dışında önemli bir konumda yer alan her iki sektörün ambalajlarında plastikleri tercih etmesi ile bir yandan sektörümüzün gelişimini kanıtlıyoruz, diğer yandan ise sunduğumuz avantajlar sayesinde ürünlerin imajını kuvvetlendiriyoruz. Plastik ambalaj sektörümüzün her iki sektörde de önü açık. Yeni ürünler geliştiren ve Ar-Ge’yi kullanarak daha fazla katma değer sunan ambalaj üreticileri gelecekte çok daha avantajlı olacaklardır. Bugün düzenlediğimiz 3. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknoloji Kongremizde de ilaç ve milyar 708 bin dolar oldu. 2016 kozmetik sektörlerinde kullanılan yılının ilk yarısında ihracatımız ise plastik ambalajları mercek altına miktarda 440 bin ton, değerde aldık. Her iki sektördeki payımızı 1 milyar 154 bin dolar olarak önümüzdeki yıllarda daha da gerçekleşti” dedi. artıracağımıza inanıyoruz” diye Modern dünyada imaj konuştu. kavramının öneminin arttığını Yavuz Eroğlu, katılımcıları vurgulayan PAGEV Başkanı ve sektör adına değerli bir Yavuz Eroğlu, “Artık bir ürünün paylaşım platformu haline imajını ambalajı belirliyor. İlginç gelen PAGEV Uluslararası Plastik tasarım ve renkler çekiciliği Ambalaj Teknolojileri Kongresi’ni artırırken; fonksiyonel kullanım destekleyen başta PAGÇEV, TSP sunan ambalajlar tercih listesinde Makine, Petek Plastik, Boykan, ilk sırada geliyor. Türk plastik Ravago Kimya, Aziz Plastik ve ambalaj sektörü, değişime ve Anamed firmalarına teşekkür gelişime açık yapısıyla genç ederek sözlerine son verdi. ve dinamik bir görünüme ZEKİ SARIBEKİR

OSMAN ACUN

fUAT ŞİMŞEK

Bir diğer panel ise ilaç sektörü özelinde yapıldı. Özellikle ilaç ambalajlarında ürün bilgilendirmesi, ürünün korunması ve sahteciliğin önlenmesi insan sağlığı açısından oldukça kritik bir öneme sahip. T.C. Sağlık Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi, Novartis, Kurteks Farma, Gür Plastik ve ISPE’den konuşmacıların yer aldığı panelde, çocukların açmasını engelleyen ambalajlar ve çevre dostu ambalajlara olan talebin sürdüğü vurgulandı. Avrupa’da yaşlı nüfusun giderek artması yaşlı nüfusa yönelik kolay açılabilen ilaç ambalajlarının geliştirilmesini de hızlandırıyor. Plastik ambalajların yenilikçi teknolojiler sayesinde koruma, saklama, kullanım kolaylığı sağlama ile birlikte ürünün depolanmasını ve taşınmasını destekleme fonksiyonları, geleneksel ambalaj türlerine göre plastikleri yine bir adım öne çıkarıyor. Bu panelde de ilaç ambalajı üreten sanayici için uyması gereken yasal zorunluluklar, ilaç üreticisi firmaların ambalaj tedarikinde dikkat ettiği noktalar, ilaç ambalajında etiketleme ve izlenebilirlik, inovatif gelişmeler ile hem ambalajı üretip hem de ilacın dolumunu yapan yeni teknoloji makineler ele alındı. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknoloji Kongresi’nin açılışında konuşan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu,“Ambalaj sanayi ülkemizde giderek büyüyen önemli bir pazar. Ambalajlar içerisinde yüzde 37’lik payla liderliği üstlenen plastik ambalajlar da bu pazarın en


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

77


gezi rehberi 78

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 138


ÇİN

UZAKDOĞU’NUN EFSANESİ

Mistik zamanların efsanesi, modern zamanların simgesi olma yolunda emin adımlarla ilerlerken ziyaretçilerini büyülüyor

GEzİ REHBERİ PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

79


gezi rehberi

İMPARATORLARIN MABEDİ

PEKİN

Çin’i ziyaret edenleri bir yanda imparatorluktan günümüze uzanan tarihi eserler, diğer yandan modern dünyanın simgesi olan ve gökyüzüne çılgınca uzanan gökdelenler karşılıyor. Turizm potansiyeli yüksek ülkede en cazip merkezlerden biri başkent Pekin’dir. Ülkenin en büyük tarihi miraslarından saray, bahçe ve konaklar başkentte yer alıyor.

NERELER

GEZ İLİR

Unutulmuş Kent, Cennet Tapınağı ve dünyanın en büyük meydanı Tiananmen Meydanı Pekin’in sahip olduğu tarihi zenginliklerden. Diğer önemli şehir Şangay ise baş döndüren gökdelenleriyle New York’la yarışıp, Çin’in modern yüzünü simgeliyor. Doğu’nun Paris’i olarak da tanımlanan Şangay, Çin’in ticaret merkezi olarak öne çıkıyor.

7 HARİKADAN BİRİ ÇİN SEDDİ 1987 yılında UNESCO tarafından dünyanın 7 harikasından biri olarak seçilen Çin Seddi’nin inşaatı Çin İmparatorluğu kurulmadan başladı. Çinliler, M.S.17. yüzyıla kadar Çin Seddi’nin inşasına devam ettiler. 2000 yıl süren yapım sürecinin ardından Çin Seddi’nin toplam uzunluğu 6.700 km’yi buldu.

80

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 138


Cennet Tapınağı

Alandaki tüm yapılar ses dalgası yayılma prensiplerini bire bir karşılayacak şekilde inşa edilmiş. Konuşma sesleri inanılmaz bir biçimde yayılıyor. İmparatorlar buradan Tanrı ile konuşurlarmış. Cennet Tapınağı’nın bahçesine güneyden girilmesi gerekiyor, aksi takdirde kuzeyden kötü ruhların girebileceğine inanılıyor. Cennet tapınağının ana binasının özelliği tamamının ahşaptan olması ve inşa edilirken çivi kullanılmaması! Tapınak çevresindeki geniş bahçeler çok düzenli.

?

NEREDE KALALIM NE YİYELİM

Regal International East Asia Hotel: Dillere destan kahvaltısıyla konforunuza konfor katacak olan otel, lüks beklentinizi karşılamaya yetecektir. Ding Tai Fung: Deniz ürünleri yemeyi seven biriyseniz kesinlikle doğru yerdesiniz. Shuijing xiaren adı verilen karides yemeği gibi çok sayıda deniz ürünlerinden yapılan yemek var.

Lost Heaven: Çinlilerin soya sosuna düşkünlükleri de bilinen bir gerçek, şehirde her restoranda soya kullanılmış yemekler bulmak mümkün. The PuLi Hotel and Spa: Beklentilerin çok üzerinde donanımlı ve rahat odalarının yanı sıra, ileri derecede ingilizce bilen ve cana yakın personeli ile kendinizi rahat hissedebilirsiniz.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

81


Çin’deki Toprak Asker Tünelinde boyları 183-195 santimetre arasında değişen heykel askerlerin her birinin yüz ifadesi farklıdır. Kazı alanında çoğu hala toprak altında 8000 asker, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası, 150 süvari atı bulunduğu tahmin edilmektedir

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

TERRAKOTA ORDUSU

82

BİNLERCE YILLIK


m

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

83


sektörel haber

T

ürkiye’de Ford Otosan, Hyundai Assan, Oyak Renault, Tofaş, dünyada ise Ford, Renault, Peugeot gibi otomotiv firmalarının

84

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

iş ortağı olan ElringKlinger, 2009 yılında Türkiye’de yatırım kararı alarak, Bursa’yı üs olarak belirlemişti. Alman otomotiv yan sanayi şirketi,

ElrINGKLINGER YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR

daha sonra 2012 yılında ek bir yatırım ile o dönem Ispanya’daki üretim tesisini Türkiye’ye taşıma kararı almıştı.


Alman şirketten Bursa’ya ikinci yatırım Alman şirket ElringKlinger’ın Bursa’ya yaptIĞI yeni tesis ile Türkiye’deki yatırımları 50 milyon liraya ulaştı.

B

aşbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı Arda Ermut, Alman otomotiv yan sanayi şirketi ElringKlinger’in Türkiye’ye ikinci yatırımını gerçekleştirdiğini belirterek, “Yeni tesis, Alman devin genel büyüme stratejisi çerçevesinde Türkiye pazarını ne kadar önemli gördüğünün bir göstergesidir. ElringKlinger Türkiye’de daha da büyümeyi planlıyor.” dedi. Alman şirket ElringKlinger’in 18 Kasım’da Bursa’da açacağı yeni fabrikasına ve Türkiye’deki yatırım ortamına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ermut, şirketin bu tesis ile uluslararası yatırımcılara bir mesaj vererek, Türkiye’nin yatırım açısından ne denli doğru bir merkez olduğunu bir kez daha doğruladığını anlattı. Ermut, bu fabrikanın uluslararası yatırımcılar nezdinde Türkiye’de var olan fırsatlara bir kez daha dikkat çekeceğini belirterek, şöyle devam etti: “Şirketin ekosistemine baktığımızda esasen ne derece stratejik bir yatırım olduğunu da anlayabiliyoruz. Türkiye ve Almanya’nın çok köklü bir ekonomik geçmişi var. 2015’te Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke 13,4 milyar dolar ile Almanya. Toplam ihracatımız içinde ise

Almanya’nın payı aynı yıl itibarıyla yüzde 9,3. Sadece geçen yıl değil, Almanya son 10 yıldır Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke. Uluslararası doğrudan yatırımlar noktasında ise 2002’den sonra Almanya’dan ülkemize 8,4 milyar dolar yatırım girişi gerçekleştiğini görüyoruz. Ayrıca, 2016 yılı haziran ayı verilerine göre Türkiye’de 6 bin 650 Alman sermayeli şirket bulunuyor. Dolayısıyla, Almanya gibi önemli bir pazarın, bu tarz yatırımlar ile Türkiye’ye yönelmesi bizim için çok önemli. Ayrıca, otomotiv, kimya, enerji gibi Ajans olarak öncelik verdiğimiz stratejik sektörlerde öne çıkan bir ülke olması, Almanya’yı bizim için daha da önemli bir hale getiriyor.” ElringKlinger’in 35 milyon lira değerindeki yeni yatırımından hiçbir şartta vazgeçmediğini ve hız kesmediğini aktaran Ermut, “Yeni tesis, Alman devin genel büyüme stratejisi çerçevesinde Türkiye pazarını ne kadar önemli gördüğünün bir göstergesidir. Üretim kapasitelerini artırmayı hedefledikleri yeni tesis arazi anlamında büyümeye elverişli geniş bir mekan sunuyor ve bildiğimiz kadarıyla ElringKlinger buna paralel Türkiye’de daha da büyümeyi planlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

85


2,8 milyar liralık proje takipte Ermut, uluslararası firmaların bu tür yatırımların devam edeceğini ve son 14 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yatırım ortamında ciddi reformlar yaşandığını belirterek, bu alandaki iyileştirmelerin uluslararası yatırımcılar tarafından doğru okunarak yatırıma dönüştüğünü anlattı. TYDTA’nın da uluslararası yatırımlar konusunda kamu ile özel sektör arasında köprü vazifesi görmeye devam ettiğine işaret eden Ermut, “Ajansımızın gündemindeki projelerin stokuna baktığımızda şu an 22,8 milyar dolarlık 147 proje var. Bunun yaklaşık 10 milyar dolarlık

86

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

yeni tesis ile Türkiye’deki yatırımlarının 50 milyon liraya ulaştığını vurguladı. Toplamda 22 bin 400 metrekarelik bir alanda bulunan tesisin 9 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapacağını ve 200 kişiye doğrudan istihdam sağlayacağını aktaran Günaydın, “3 yıllık planımızda 7 bin metrekare daha kapalı alanda üretim yapmak var. Bina ile birlikte ciro 5 yılda 120 milyon liraya çıkacak anlamında da büyüme planımız 5 yıl içinde 120 ElringKlinger TR Oto. San. Tic. milyon liraya ulaşmak. Bunu A.Ş. Genel Müdürü Yavuz Günaydın da şirketinin küresel da ilave proje alarak ve diğer ölçekte 8 bin 200 çalışanı ile 45 fabrikalarımızdan iş transferleri noktada faaliyet gösterdiğini yaparak gerçekleştirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. ve Bursa’ya yaptıkları bu

kısmı enerji projelerinden oluşuyor, ve doğası gereği bunlar büyük ölçekli yatırımlar. Kimya, lojistik, ve otomotiv gibi sektörlerdeki projelerle devam ediyor listemiz. Memnuniyetle görüyoruz ki değerli yatırımcılarımız her geçen gün projelerine devam edeceklerini, yatırım programlarında sapma olmadığını teyit ediyor.” diye konuştu.

P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

87


otomotiv

BASF ve Hyundai Motor’dan RN30 Konsept Otomobili için işbirliği

BASF ve Hyundai Motor, Paris Otomobil Fuarı’nda konsept otomobil RN30’u sergiledi. Üstün özellikleriyle dikkat çeken konsept otomobilde BASF tarafından geliştirilen yenilikçi ürünler kullanıldı.

B

ASF ve Hyundai Motor, etkileyici ve teknik bir ürün olarak tanımlanan RN30 konsept otomobili için yeniden bir araya gelerek güçlü bir işbirliği gerçekleştirdi. Herkes için yarış pistindeymiş gibi saf bir sürüş keyfi sağlamak üzere oluşturulan RN30 konsept otomobilinde, BASF’nin desteklediği en son yenilikçi

otomotiv çözümleri sunuluyor. RN30 konsept otomobili geçtiğimiz günlerde Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkarken, 19-26 Ekim tarihleri arasında da Düsseldorf’ta gerçekleştirilen K Fuarı’nda sergilendi.RN30, aerodinamik tasarım ve özel yüksek performans teknolojileriyle kimya endüstrisinin önemli çözümlerini bir araya

getiriyor. BASF, hafif plastikler, tasarımda sınırsız olasılık ve ayrıca dayanıklı ve çevre dostu malzemelerle RN30 için hazırlanan konsepte önemli katkıda bulunuyor.BASF ve Hyundai Motors tarafından geliştirilen RN30 konsept otomobilinin bazı önemli özellikleri şöyle:

P

88

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Gövde Yanı Başlangıç noktası olarak ana kabin boyutlarını ve genel silueti, yeni i30 üretim versiyonuna yakın tutmaya karar verilen RN30’un hacmi, tekerlek aralığı eklenmesiyle, genişlik açısından çarpıcı bir şekilde değişti. Yan bölüm i30’un en önemli çizgisi olmaya devam etse de, 19 inç alaşımlı jantların hemen üzerinde yer alan benzersiz çamurluklarla oldukça sportif bir karakter verildi. Bu çamurluklar, kapının alt kısmına kadar şık bir şekilde devam ediyor ve aerodinamiği artırmanın yanı sıra, alt yan bölüm otomobilin neredeyse asfalta değdiği izlenimini yaratıyor. Hayal gücü ve özel hissetmenin ilham kaynağı olan yeni nesil su bazlı bazkat boya “Performance Blue”, en son renk nesli içerisinde yer alıyor. Geniş renk spektrumu, esnekliği ve benzersiz kalitesi, RN30’a baş döndürücü bir görünüm sağlıyor.

ÖN TARAF Otomobilin ön tarafı, iki yüksek teknoloji ana farla desteklenen koyu renk ızgara ile bariz bir agresif ve geniş karakter sergiliyor. Izgaranın ağ dokusu soğutmayı optimize ederken yükseğe monte edilen DRL’ler, i30 modelini hatırlatan çıkıntılı şekil içerisinde yer alıyor. Hafif görünümlü çamurluklar, aerodinamik verimlilik sağlayacak şekilde tasarlandı. Soğutmayı optimize eden çoklu hava girişi de hava akışını ve bastırma kuvvetini artırıyor. Kaportanın üstü üç boyutlu bir görünüme ve motorun gücünü yansıtan iki hava çıkışına sahip. Üstün akıcılığı sayesinde, katı entegral köpük ve gövde panelleri için geliştirilen reaksiyon enjeksiyon kalıplama (RIM) sistemleri, RN30’un çamurluğu ve rüzgarlığı gibi en zor tasarımların gerçeğe dönüşmesini sağlıyor. Parçalar, düşük ağırlıkları ile birlikte eşsiz kaliteleriyle fark ediliyor ve A sınıfı yüzeyleri sayesinde kolaylıkla boyanabiliyor.

CAMLAR Üretim otomobilini anımsatan yan pencere, arkaya doğru zarif bir şekilde incelirken, arka pencere ile birleşiyor. Bastırma kuvvetini artırmanın yanı sıra, kabinin üzerinde yer alan uzun rüzgarlık, orantılı bir görünüm sağlıyor. Bir köpekbalığı yüzgeci şekline sahip C sütunu, hafif gözükmesine rağmen oldukça etkili. Yarış otomobilleri, klima gibi gereksiz ağırlıklardan kaçınacak şekilde tasarlanırken, buna rağmen RN30’un serin ve rahat olması, pencereleri güneş ısısına karşı koruyan yakın kızılötesi-reflektif filmler gibi ısı yönetimi çözümleri ile elde ediliyor. Tamamen organik ve şeffaf film, optimal sürüş deneyimi ve görüş netliğini korumak üzere ışık, GPS ve telefon sinyalleri gibi diğer ışınların geçmesini sağlarken sadece kızılötesi ışınları filtrelemek üzere tasarlanmış olması nedeniyle metal filmlere oranla daha avantajlı.

ÖN TARAF

Yarış dünyasından esinlenilen öğeler RN30’da modern bir şekilde yeniden yorumlandı ve düz kapı kolları, çerçevesiz camlar, yüksek teknolojili hava basıncı artırıcı, depo kapakları ve dış kameraları destekleyen tavan ortası kanat gibi yerlere uygun bir şekilde uygulandı. Yarış için üretilen 19 inç alaşımlı hafif jantlar, keskin hatları zengin yüzeylerle bir araya getiriyor. RN30, tüm teknik zorlukları aşan ve fren elastomerinin dayanıklılığını artırarak zorlu yasal gereksinimleri yerine getiren, çığır açan bir fren hidroliği teknolojisi sunuyor ve modern fren hidroliğinin üstün performansı için yeni bir kriter oluşturuyor.

BAGAJ RN30 konsept otomobilde koltukların arkasında bulunan alan, tamamen işlevsellik üzerine tasarlandı. Kullanım sadeliği ve verimliliğine odaklanan her bir parça, dikkatli bir şekilde seçildi ve tasarlandı. RN30, bagaj zemini için yarı yapısal sandviç çözümlerine sahip. Bu son derece hafif ve katı, spreyle emdirilmiş poliüretan yapılar, temel malzeme olarak ise uzun bir elyaf destekli yüzey katmanından ve bir kağıt petekten oluşuyor. Bu özellik sayesinde geleneksel malzemelere oranla ağırlık büyük oranda azalıyor ve ayrıca oldukça etkili bir üretim süreci elde ediliyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

89


ÇANAK KOLTUK İnsan gövdesinin etrafında koruyucu bir kabuk oluşturan çanak koltuk, sürücüye maksimum zihinsel ve fiziksel desteği sunmak üzere tasarlandı. Sadece renk olarak değil, aynı zamanda bölüm, pozisyon ve döşeme olarak da farklı olan RN30’un yolcu koltuğu, yardımcı pilotun her an rahat ve dikkatli olmasını sağlamak üzere şekillendirildi. Koltuklar, yüksek kaliteli yüzeyleri neredeyse sınırsız tasarım seçeneğiyle ve ayrıca çok çeşitli esnek alt katman seçenekleri sunan eşsiz malzeme kombinasyonlarıyla bir araya getiren patentli bir transfer kaplama teknolojisine sahip. Kaplanan yüzey nefes alabiliyor ve yumuşaklık hissi veriyor. Bu nedenle RN30’da yarış pilotunun terlemesine koltuk kılıfı değil, sadece adrenalin hissi neden oluyor. Koltuk iskeleti ve tabanı, enjeksiyon kalıplı yapılarda sürekli elyaf desteği sağlayan parçalar için bir termoplastik kompozit sistem ile üretildi. Metalin yerini alacak bu büyük adım, koltuğun daha hafif olmasını sağlarken optimum dayanıklılığı ve sertliği koruyor. İki koltuklu parçaların son şekli, şeritler veya laminatlar gibi yarı bitmiş ürünlerin ve enjeksiyon kalıplı bileşenlerin uyumlu kombinasyonu ile sağlanıyor. Böylece, parça testi tesislerinin ve işleme teknolojilerinin desteklenmesi sayesinde karmaşık geometriler mümkün oluyor.

90

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

i30 TASARIM ÖĞELERİ RN30’da iç kısım “sıfırdan” oluşturulmuş bir yarış karakteri sergilerken, gösterge paneli ve kapılarda ise i30 üretim otomobilinin öğeleri yer alıyor. Bu öğeler, olumsuz ağırlıklar çıkartılarak oluşturulan modern bir hafiflik hissi sağlayan zengin yüzeylerle nitelendiriliyor. Su bazlı tutkal, doğal elyafları güçlendiriyor ve yüksek kaliteli tasarım için çeşitli şekillerde son kat uygulaması yapılabilecek olan gösterge panelleri ve kapı panelleri gibi otomobil kompozitleri için çevre uyumlu, boyutsal açıdan istikrarlı ve en önemlisi hafif bir çözüm sağlıyor.

ÇELİK KAFES Yuvarlak ve gerçek anlamda kapsayıcı yapısıyla şık çelik kafes, gösteri arabası ve makul bir yarış arabası arasında sağlıklı bir denge olmasını sağlıyor. Yolcu koltuğunun arkalığı için bir montaj noktası olarak kullanıldığında emniyeti artırıyor ve ağırlığı azaltıyor. Bir yarış pistinde maksimum hızla giderken, sürücünün farklı emniyet sistemlerinde yer alan dayanıklı ve güvenilir malzemelerin kalitesine güvenebilmesi son derece önemli. Elastik kaplamaya sahip dünyanın ilk genişletilmiş termoplastik poliüretanı, uzun süreli dayanıklılığı ve üstün esnekliği nedeniyle RN30’un denge çubuğu tamponunda kullanıldı.

YENİLİKÇİ YARIŞ ARAYÜZÜ Yarış pilotunun ihtiyaçlarına yanıt veren RN30’un direksiyonu, direksiyon mili ve pedalları, yarış ergonomisine uygun olarak hassas bir şekilde tasarlandı. Emniyetli ve başarılı bir yarış için hızlı ve kolay erişimli bilgiler son derece önemli. Bu doğrultuda RN30, standart göstergelerin yanı sıra direksiyonun ortasına monte edilen ikinci bir ekran üzerinde yarış ve pist bilgilerini gösteriyor. Dönen donanımın içerisinde yer alan sade, ancak oldukça etkileyici grafik seviyesi, bu özelliğin geleceğin yarış otomobillerinde yer almasına ilham verebilir. Yeni alev geciktirici ve kimyasal maddelere dayanıklı poliftalamidle, minyatürleştirme, fonksiyonel entegrasyon ve tasarım özgürlüğüne yönelik talepler karşılanabiliyor. Bu, özellikle çok çeşitli sıcaklıklarda giderek zorlu hale gelen çalışma koşulları altında kullanılan parçalar için geçerli. Poliftalamid, elektronik parçalarda ve ayrıca motor yakınında yer alan yapısal parçalarda ve sıcak, agresif ortamlarla ve farklı yakıtlarla temas eden şanzıman kutularında kullanılıyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

91


Osman Gazi Köprüsü’nE

BASF imzası

Dünya’nın lider kimya şirketi BASF, çelik ayaklarının sabitlenmesi için Osman Gazi Köprüsü’ne özel çözümler geliştirdi. BASF, aktif deprem bölgesine inşa edilen Osman Gazi Köprüsü için dayanıklı ve uzun bir servis ömrü sağlıyor.

G

92

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ebze-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen Osman Gazi Köprüsü 1 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. 1550 metre ile dünyanın en uzun orta açıklığa sahip dördüncü köprüsünün inşasında BASF Yapı Kimyasalları Bölümünün global bilgi ve tecrübesi kullanılarak yenilikçi çözümler sunuldu. 2682 metre toplam uzunluğa sahip Osman Gazi Köprüsü projesine grout, yapısal tamir harçları, yapıştırıcılar ve enjeksiyon harçları sağlandı. Köprüde dinamik yükler ve agresif çevresel etkiler Aktif deprem bölgesine inşa edilen Osman Gazi Köprüsü’nün ayakları arasından Türkiye’deki en aktif fay hattı geçerken suyun üstünde yükselen köprü ayakları korozyona sebep olan klorür atağına maruz kalıyor. BASF Yapı Kimyasalları Bölümü tarafından Osman Gazi Köprüsü için özel olarak geliştirilen çözümler sayesinde köprünün betonarme kısmı BASF MasterProtect serisi korozyon inhibitörleri ile korunurken, çok ağır yüklere maruz kalan çelik köprü ayaklarının sabitlenmesi ise MasterFlow

groutları ile sağlandı. Köprü ayaklarının ankrajı için betonarme keson yapılar karada inşa edilerek römorklar yardımı ile yüzdürülerek wet dock’a taşındı. Taşıyıcı çelik kolonların imalatında da MasterFlow groutları kullanıldı. BASF işbirliği ile, Osman Gazi Köprüsü için özel çözümler üretmek üzere gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda özel testler yapıldı ve en uygun groutu bulmakla kalmayıp aynı zamanda grout uygulaması için de en uygun metodu belirledi. İki mega şehir İstanbul ve İzmir arasındaki yolculuk süresini altı buçuk saatten üç buçuk saate düşürecek olan ve İzmit Körfezi’nin kuzey ve güney kıyılarını birbirine bağlayan Osman Gazi Köprüsü’nün inşaatında BASF ürünleri kullanıldı. BASF’nin MasterFlow grout ürünlerinin yanı sıra, MasterEmaco S serisi yapısal tamir harçları, dayanımı yüksek ve hızlı priz alan MasterEmaco T serisi tamir harçları, MasterBrace ADH yapıştırıcıları, MasterInject enjeksiyon harçları ile MasterProtect serisi korozyon inhibitörleri, Osman Gazi Köprüsü için benzersiz çözümler sunarak dayanıklı ve uzun bir servis ömrü sağlıyor. P


PLANER MÜHENDİSLİK SOĞUTMA KLİMA TESİSAT İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

Verimliliği Yüksek, Çevre Dostu, Yenilikçi Ürünler & Çözümler HAVA SOĞUTMALI SU SOĞUTMA GRUPLARI (CHILLER)

KURU SOĞUTUCULAR (DRY COOLER)

SU SOĞUTMALI SU SOĞUTMA GRUPLARI (CHILLER)

HİBRİD SU SOĞUTMA ( ) GRUPLARI (CHILLER)

PLANER MÜHENDİSLİK SOĞUTMA KLİMA TESİSAT İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Söğütlüçeşme Mh. Fevzi Çakmak Cd. Olcay İş Mrk. No: 12/A Sefaköy - İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 (212) 541 17 00 Fax: +90 (212) 541 06 50 GSM: 0549 541 PAGEV 17 01PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139 e-mail: info@planersogutma.com web: www.planerchillers.com

93


özel haber 94

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


DENİZDEN ÇIKAN PLASTİKLER

BAYERN MÜNİH İÇİN FORMAYA DÖNÜŞTÜ Bayern Münih, Hoffenheim’la oynadığı maça, denizden toplanan plastik şişelerden elde edilen formayla çıktı.

A

didas ve Çevre Koruma Örgütü Parley’in ortak çalışmasıyla Maldiv adalarının sahiline vuran çöpler toplanırken plastik şişeler özel olarak ayıklandı. Deniz suyunda ancak 450 yılda eriyip yok olan şişelerden iplik elde edildi. Üç yıl süren çalışma sonucunda Bayern Münih’in giydiği formalar elde edildi. Her forma için 28 adet plastik şişe işlendi. Formaların önemli bir özelliği de çok hafif olmaları.

AYAKKABI DA YAPILACAK Çevre sağlığına dikkat çekmeyi amaçlayan formaların tam görünebilmesi için sponsor şirket, göğüs reklamının beyaz olmasından vazgeçti. Sponsor şirket ve Bayern Münih’in logoları da formada gölge olarak yer aldı. Adidas 2017 yılında denizden toplanan çöplerden bir milyon adet futbol ayakkabısı imal etmeyi planlıyor. Bir ayakkabı için 11 adet plastik şişe gerekiyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

95


sektörel haber

üyüyecek b ’da merika A üney G ik t Formül Plas yanı sıra Formül Plastik, bu ülkelerin alan yer Şili ve Meksika pazarında de girmeyi hedefliyor Güney Amerika ülkelerine

P

Tuncay Şahin

lastik sektöründe faaliyet gösteren sıhhi tesisat ve boru ekleme parçaları üreten Formül Plastik, 2017’de yeni pazarlara yönelecek. Güney Amerika’da Şili ve Meksika pazarına daha önce girmiş olan Formül, bu ülkelerde devamlılığı sağlarken, diğer Güney Amerika ülkelerindeki pazarlara da girmeyi hedefliyor. Avrupa pazarında ise Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Polonya, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerde müşterileri olan Formül, 2017’de bu bölgede ülke sayısını artırmayı hedefliyor. Ayrıca firmanın ihracat yaptığı diğer bölgeler arasında Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu, Afrika bulunuyor.

96

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ÜRETİMİN YÜZDE 95’İ İHRAÇ EDİLİYOR Üretimlerinin yüzde 95’ini ihraç ettiklerini belirten Formül Plastik Fabrika Müdürü Tuncay Şahin, ihracat yaptığı ülkeler arasında bulunan Rusya’ya 2016’da gerileyen ihracatını, 2017’de en azından eski seviyesine ulaştıracaklarını söyledi. 60’tan fazla ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Şahin, “2017 yılında Avrupa ve Güney Amerika’da büyüyeceğiz. Ayrıca Rusya’ya daha fazla yoğunlaşmak istiyoruz. Bu bölgelerin de katılması ile birlikte yüzde 50 ciro artışı hedefliyoruz” dedi. Bazı ülkelerde yaşanan olumsuzluklar, geçen yıla göre 2016’da ülke çapında ihracatta yavaşlamaya neden olduğunu belirten Şahin, petrol fiyatlarının düşmesiyle döviz kazancı düşen ülkelerin alım gücünün zayıfladığını ve sonuçta

diğer

dış ticaretin olumsuz etkilendiğini söyledi. Fakat bu durumu firma olarak yeni ülkelere yoğunlaşarak büyük oranda çözdüklerini ileten Şahin, bu sorunu 2017’de tamamen atlatacaklarını kaydetti. ROBOTLARA YATIRIM Montaj grubunda otomasyona ağırlık verdiklerini ve Robotlaşma ve Endüstri 4.0 gibi kavramları yakından takip ettiklerini belirten Şahin, “İnsan gücüne değil de daha çok otomasyona, robot ağırlıklı üretimlere yatırım yapıyoruz. Avrupa’dan getirttiğimiz çok sayıda montaj makinemiz var. Bu makineler sayesinde işlemleri kısaltma, aynı anda esnek üretim yapabilme ve hızlı üretim kabiliyetine ulaşmış durumdayız” şeklinde konuştu. P


özel haber sektörel haber

İngiltere’de ilk plastik banknot tedavülde İngiltere Merkez Bankası (BoE), ülke tarihinin ilk plastik banknotunu İngiltere ve Galler’de tedavüle soktu. 5 Sterlin’lik banknotun ön yüzünde eski İngiltere başbakanı Winston Churchill’in ‘ün portresi bulunuyor.

İ

ngiltere Merkez Bankası (BoE), ülke tarihinin ilk plastik banknotunun İngiltere ve Galler’de tedavüle girdiğini duyurdu. 5 Sterlin’lik banknotun ön yüzünde

İngiltere Eski Başbakanı Winston Churchill’in portresi bulunuyor. Paranın tasarımında Churchill’in 1940 yılında İngiliz Parlamentosu’ndaki konuşmasında geçen,

“Kan, meşakkat, ter ve gözyaşından başka vadedecek bir şeyim yok.” ifadesine de yer verildi. Yeni banknot mevcut 5 Sterlin’lik kağıt versiyonundan yüzde 15 daha küçük boyutta. Merkez Bankası, daha hijyenik ve dayanıklı olan plastik paranın, sahtesini basmanın daha zor olduğunu açıkladı. Plastik 5 Sterlin’ler ilk olarak Londra, Manchester, Leeds, Hull ve Cardiff şehirlerinde tedavülde olacak. Eski 5 sterlinler ise 5 Mayıs 2017’ye kadar kullanılabilecek. İngiltere Merkez Bankası’nın 2020 yılına kadar 10 ve 20 Sterlin’lik plastik banknotları da piyasaya sürmesi bekleniyor. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

97


özel haber

PETKİM’e YENİ GENEL MÜDÜR

T

ürkiye’nin petrokimya devi Petkim Petrokimya Holding A.Ş.’nin yeni Genel Müdür ataması yapıldı. Petkim’in Kamuyu Aydınlatma Platformu’ndaki (KAP) açıklamasında, şirketin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Sadettin Korkut’un istifa ile görevlerinden ayrıldığı ifade edilirken, Petkim’e Genel Müdür olarak Anar Mammadov’un atandığı bilgilerine yer verildi. Anar Mammadov Kimdir? Azerbaycan Tıp Üniversitesi’nde

Tıp eğitimi, Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk eğitimi, İngiltere’de Petrol Tedariği, Lojistik ve Ticaret üzerine Doktora eğitimini tamamlayan Anar Mammadov TRIUM Global Executive MBA kapsamında İşletme Yüksek Lisansı yaptı. Anar Mammadov, 1995-1998 yılları arasında kurucusu olduğu Avista şirketini yönetti. 1998 – 2007 yılları arasında, Milio International şirketinde Bölge Direktörlüğü yaptı. 2007 – 2009 yılları arasında Arxiel Carbonexis şirketinde, 2009 – 2014 yılları arasında SOCAR

Gürcistan’da, 2014 – 2016 yılları arasında SOCAR Yunanistan’da CEO olarak görev aldı. 2016 yılı Temmuz ayı itibarıyla Petkim Genel Müdürlüğü görevine başlayan Anar Mammadov’un petrol ve enerji sektöründe 15 yılı aşkın tecrübesi bulunuyor. P

ASAL, WAVİN PİLSA’NIN BAŞINDA

W

avin Pilsa’dan yapılan yazılı açıklamada, 17 yıldır şirketin çeşitli kademelerinde görev alan ve son iki yıldır şirketin Türkiye Satış Müdürlüğü görevini yürüten Fatih Asal’ın Genel Müdürlüğe atandığı bilgisine yer verildi. Açıklamada Asal’ın Wavin Pilsa’ya yurt içi satışlarda kayda değer pazar payı kazandırıp, sektörde birçok yeniliği başarıyla uygulatarak şirkete altın çağlarından birini yaşattığı ifade edildi. Wavin’in vazgeçilmez 3 temel değeri olduğuna dikkat çeken Wavin Pilsa Türkiye Genel Müdürü Fatih Asal liderlik, bağlayıcılık ve inovasyon temel değerlerini şöyle açıklıyor; “Pazarın rakipsiz inovasyon şampiyonuyuz. Sektörümüzde ilk olan ve 2 yıl önce açtığımız Wavin Akademi ile sektörün eğitim üssü olmayı başardık. Şimdiye kadar sayısı 10 bine yaklaşan sektörün değerli temsilcilerini eğitimden geçirdik.

98

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Böylesi bir konuda liderlik görevi üstlenmemiz bizleri oldukça gururlandırmaktadır. Geçen yıl gerçekleştirilen Türkiye İnovasyon Haftası’nda Wavin Academy, ünlü strateji uzmanı Patrick Van Der Pijl tarafından alanında en iyi örnek uygulama olarak gösterildi. Bunun yanı sıra, Türkiye’de daha önceden var olmayan birçok yeni ürünü sektörümüze başarı ile uygulamanın memnuniyetini yaşıyoruz. Bunlardan bazıları atık su sistemlerinde kullanılan SiTech+ sessiz boru, bina içi tesisatta kullanılan kaynaksız Hep2O Push-fit sistem, 9 canlı Apollo boru ve sayamadığım birçok yeni ürün daha. Ayrıca yakın zamanda yine bir ilki gerçekleştirdiğimiz ve sektöre ücretsiz olarak sunduğumuz Wavin Bim/Revit paketleri sayesinde, mühendislere boru tasarımı konusunda büyük kolaylık sağlayarak, “as built” projeleri kısa zamanda tamamlayabilme imkân sağladık. Bizim marka vaadimiz “Wavin’le daha iyiye bağlanın”. Wavin Pilsa olarak 45 yılı aşkın tecrübeyle, müşterilerimizi altyapı ve üstyapı uygulamalarımızda daha iyi teknolojilere, ortaklıklara ve çözümlere bağlıyoruz. Sektöre sunduğumuz katma

değerli ürünler, çözümler ve projeler bundan sonra da devam edecek ve sektörde inovasyon alanında girişimlere yine biz liderlik ediyor olacağız. Wavin Pilsa’nın başarılarında ve geleceğe dair yeni hedefler belirlemesinde en önemli pay, çalışanlarımıza, müşterilerimize, ürünlerimizi uygulayan ustalara, tedarikçilerimize ve diğer iş ortaklarımıza düşmektedir. Yeni dönemde ülkemiz için daha birçok başarıyı hep birlikte inşa etmeyi temenni ederim.” Fatih Asal kimdir? 17 yıldır Wavin Pilsa’da; finans, iç denetim, satış destek, ürün yönetimi ve pazarlama gibi farklı departmanlarda sorumluluk üstlenen Asal, son 2 yılda ise Ülke Satış Müdürü olarak görev yaptı. Asal, Wavin Pilsa’da görev aldığı süre zarfında; yurt içi satışlarda kayda değer pazar payı kazanılması, sektörde birçok yeniliğin başarıyla uygulanmasında da önemli roller üstlenmiştir. Lisans eğitimini Çukurova Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini ise yine aynı üniversitenin yönetim ve organizasyon alanında tamamlayan Asal, evli ve 2 çocuk babasıdır. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

99


turizm rehberi 100

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


BEYAZ CENNET

SİZİ

ÇAĞIRIYOR Tatil, spor ve macerayı birleştirmek isteyen kayak tutkunuysanız “Beyaz Cennet” olarak tanımlanan kayak merkezleri sizleri bekliyor. İşte tatil rotasını henüz netleştirmeyenler için birkaç öneri...

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

101


Türkiye’nin değişik noktalarında her yaş için macera dolu kayak parkurlarıyla kışın tadını yaşayabilirsiniz

E

şsiz doğasıyla tatilcilere büyüleyici alternatifler sunan Türkiye, hem yaz hem kış turizminde iddialı... Kayak merkezleri tatil, spor ve macerayı bir arada yaşamak isteyenler için kapılarını açarken “beyaz cenneti” olarak bilinen Uludağ, Erciyes, Kartalkaya, Kartepe, Güneykaya, Palandöken, Sarıkamış ve Davraz en önemli merkezler olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl kalitesini daha da arttıran ve dünyanın diğer ülkelerindeki kayak merkezleriyle yarışır hale gelen tesisler; hizmette çıtayı arttırarak hem kayak sporuna katkıda bulunuyor, hem de yerli-yabancı turistlere unutulmaz kış tatili fırsatları sunuyor. Eğer sizde yaklaşan sömestr tatilini fırsat bilerek soğuk ama keyifli bir kayak merkezine gitme planları yapıyorsanız size birkaç önerimiz var. Birbirinden güzel tatil noktalarından birini seçerek hem kayak sporunuzu yapabilir, hem de sevdiklerinizle güzel vakit geçirebilirsiniz.

102

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PALANDÖKEN’DE

KIŞ BAŞKADIR Erzurum’daki Palandöken Kayak Merkezi, Palandöken Dağları üzerinde kurulu… Türkiye’nin en yüksek zirvesine sahip Palandöken, soğuk hava koşuluna sahip ve kayak tutkunlarına heyecan dolu tatil fırsatı sunuyor. Uluslararası olimpiyatlara da ev sahipliği yapan merkez, toz kar özelliğine sahip. Kar kalınlığı 2-3 metreyi bulur. Günde 32 bin kişi kayak yapabiliyor. Palandöken Kayak Merkezi’nde 3125 metrelik pist bulunuyor. Konaklama açısından da oldukça profesyonel hizmet veren kayak merkezi, 4 ve 5 yıldızlı otellere, günübirlik tesislere ve bir kayak evine de ev sahipliği yapıyor. Merkezde 3125 metre yükseklikten 2100 metreye kadar durmadan kayabilmeniz mümkün. Palandöken’deki 27 nolu pist Türkiye’nin en uzun pistlerinden biri olma özelliği taşıyor.

ERCİYES

Kayseri merkezine 25 km uzaklıkta bulunan Erciyes kış boyunca sürekli kar alıyor. Kayak pistlerinin olduğu merkezde olası sağlık problemlerine karşı sağlık ocağı da hizmet veriyor. Türkiye’deki en uzun telesiyej hizmetlerinden birine sahip tesislerde yeni başlayanlar için kurslar mevcut. Kayakçılar tarafından oldukça avantajlı bulunan pist, 1800 ve 300 metre arasında yüksek zirvelere sahip. Aralık ve Mart ayları kayak yapmak için en verimli dönem.

KEYFİ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

103


röportasj

ULUDAĞ

KAYAK MERKEZİ Bursa’ya 36 km uzaklıkta olan Uludağ Kayak Merkezi, Türkiye’nin en büyük kayak merkezi unvanını elinde bulunduruyor. 1961 yılında milli park ilan edildiğinden beri kaliteli bir şekilde yürütülen işletmesi ile en çok rağbet gören kayak merkezi olarak öne çıkıyor. Konaklama tesislerinin çeşitliliği ve büyük şehirlere yakın oluşu bu tesisin popülerliğini devam ettiriyor. Kış mevsimi boyunca çeşitli festival ve şölenlere ev sahipliği yapan Uludağ, özel pistleri sayesinde gözde bir kayak merkezi. Kayak dışında, snowboard yapabilir, kar motorsikleti ile turlayabilirsiniz, buz pateni kayabilir ve bigfoot deneyimi yaşayabilirsiniz. Aynı zamanda oteller bölgesinde bulunan telesiyej ve teleski gibi ulaşım araçlarını da kullanarak macera dolu bir kış tatili geçirebilirsiniz.

KARTEPE İstanbul’a sadece 115 km uzaklıkta olan Kartaltepe Kayak Merkezi, kış turizminin gözde noktalarından. Aynı zamanda Sapanca Gölü’ne yakın konumu ile de tatilcilerin tercih ettiği Kartaltepe’de, araba ile 20 dakikada zirveye çıkılabilen tesis, kış boyunca yol bakımı sayesinde güvenli bir tatil sunuyor. Her bütçeye

104

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

uygun tesislere ev sahipliği yapan Kartepe’ de ister 5 yıldızlı bir otelde ister küçük bir pansiyonda konaklayabilirsiniz. Toplam 12 adet piste sahip olan tesiste ayrıca lift, telesiyej ve teleski hizmetleri de veriliyor. İsterseniz günü birlik bir kayak turuna da katılabilir, Aralık ve Şubat sonuna kadar devam eden sezondan faydalanabilirsiniz. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

105


PAGEV’İN SEKTÖRE

SUNDUĞU HİZMETLER NELERDİR

S

on günlerde sektörümüzdeki ihracatçı firmalardan yapılan haksız Plastik tanıtım Grubu kesintisinin kaldırılmasında PAGEV’in oynadığı etkin rol sebebiyle, bu kesintiyle ilgileri olan bazı grupların PAGEV’e karşı söylemlerde bulunduğunu görüyoruz. Bu gruplar PAGEV neden bu kadar çok alanda faaliyet gösteriyor ve her konuda sektörün sorunlarını çözmek için çalışıyor ? Bunları yapmasın sadece Eğitim ve Ar&GE ile uğraşsın gibi dedikodular üretiyorlar. İşin komik yanı PAGEV neden bu kadar iş yapıyor diye şikayetçi olmalarının, meyve veren ağaç taşlanır ata sözümüzün en güzel örneğini oluşturduğunun farkında değiller. Bir kere PAGEV’in bir tüzüğü var ve bu tüzükte yazan görevler PAGEV’in tüm faaliyet yaptığı alanları ve fazlasını kapsıyor. İsmindeki “Araştırma, Geliştirme ve Eğitim” ise Katma Değeri artırmaya verdiğimiz önemin en güzel sembolüdür. Yine başka bir söylem de PAGEV bir Vakıf , Vakıflar sadece eğitimle uğraşsın, neden sektörün tüm sorunlarıyla ilgili çalışıyor? Bunu söyleyenlerin maalesef Vakfın ne olduğunun farkında olmadıkları çok açık. Bu Millet Dünyada ilk Sivil Toplum Kuruluşlarını

hayata geçiren medeniyetlerin başında gelir ve Sivil Toplum Örgütünün bizim kültürümüzdeki tam karşılığı Vakıftır. Vakıflar vakıf tüzüklerindeki her konuda faaliyet gösterebilirler. Ne yazık ki bu medeniyete uzak kalanlar Vakıfları, sadece bir hayır kurumu olarak değerlendirmekte, Vakıfların günümüzde ve tarihimizdeki rolünden habersiz açıklamalar yapmaktadırlar. Nitekim İktisadi kalkınma Vakfı (İKV) , AKUT Vakfı , Türk Dış Ticaret Vakfı (TDV), Türkiye Enerji Vakfı, TEMA, Türkiye Bilişim Vakfı, Türk Petrol Vakfı ve daha birçok farklı önemli konuda Vakıflar asırlardır milletimizin hizmetinde olmuştur. Her şeyin başında PAGEV isminin başında “TÜRK” ibaresi taşıyan çok az sayıdaki Sivil Toplum Kuruluşundan biridir. Sektörümüzde bu anlamda tektir. Bu ismi almak çok özel şartlar gerektirmektedir. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in unvanı; yurt içinde ve yurt dışında Türkiye’yi temsil etmesi açısından manevi bir değer de taşımaktadır. Nitekim PAGEV yönetimi her zaman, dünya ile bütünleşirken; milli ve yerliyi önde ve yüksekte tutmak misyonuyla hareket eder.

İsmi “Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı”, olan PAGEV tüzüğünde belirtilen hedeflere ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor. Nitekim Vakıf Tüzüğü ,PAGEV yönetimine sektörün geçmiş ve gelecekteki tüm ihtiyaçlarını karşılayacak geniş bir alanda ödev ve yetkiler vermiştir. Vakfın amacı, Türk Plastik

Sanayicilerinin çağdaş teknolojik düzeye ulaşabilmelerini sağlamak üzere eğitim, araştırma ve incelemeler yapmak, bu konuda doğrudan veya Milli Eğitim Bakanlığı ve Üniversiteler ile iş birliği içinde mesleki okullar, bölümler ya da eğitim kurumları açmak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın olumlu görüşünü almak koşulu ile özel eğitim kurumları kurmak ve buralarda yetiştireceği

teknik elemanlara yasalar uyarınca diploma veya sertifika vermek, meslek sorunlarına çözümler getirmek, verimlilik ve etkinliği arttırmak, yurttaşlarımıza mesleki bilgi ve beceriler kazandırmak, işçi ve yöneticilerimizin teknik ve insancıl niteliklerini geliştirmek olup hizmet konuları aşağıda gösterilmiştir.

PAGEV tüm bu ödev ve yetkileri yerine getirerek sektörün en aktif ve etkin sivil toplum kuruluşu olmuştur. Bugün PAGEV, sektörün diğer sivil toplum kuruluşlarına da adını vermiştir. Bugün PAGEV’in adındaki

“Eğitim Araştırma ve Geliştirme” kısmına bakarak PAGEV sadece Eğitim ve Ar&Ge yapsın diyenlerin amaçları iyi niyetle açıklanamaz. Sektöre fayda üretme noktasında en önde mücadele eden PAGEV’in

sektör için yaptığı olumlu işleri desteklemek yerine bunları sınırlamak ve engellemeyi istemeyi de anlamak mümkün değildir. Sektör için yapılan her olumlu çalışmayı hep birlikte desteklemeli ve alkışlamalıyız.

106

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


3.1) Plastik sanayinin yurt ekonomisine en yararlı olabilecek çağdaş teknolojik düzeye ulaşabilmesini sağlamak üzere araştırma, inceleme ve etütler yapmak, 3.2) Meslek sorunlarına ve ortak konulara çözüm getirecek çalışmalar yapmak, saptanan öneri ve dilekleri özel ve kamu kuruluşlarına aktararak, başarılı sonuçlar sağlayacak biçimde izlemek, 3.3) Sektör çalışmalarında verimlilik ve etkinliği artıracak, maliyeti düşürüp emeği değerlendirecek, standardizasyonu sağlayacak pratik ve teorik çalışmalarda bulunmak, gereğinde bilimsel kuruluşlarla iş birliği yapmak, 3.4) Plastik sanayi alanında çalışan kuruluşlar arasında ilişki kurarak planlama, organizasyon, işletme, pazarlama, standardizasyon ve diğer konularla ilgili olarak çıkarılmış ya da çıkarılacak kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, tebliğler ile kalkınma planı ve programı gibi, yasal uygulamalarda sektör ve yapımcıları ile Vakfın görüş, öneri ve dileklerini tarihi yetkili katlara ulaştırmak, duyurmak, izlemek, 3.5) İş ve meslek yaşantısında yeterliliği özendirmek ve yüksek ahlak kurallarını sektör bazında yerleştirmek, 3.6) Niteliksiz işçileri, nitelikli işçi haline dönüştürecek bilgi ve becerilerin kazandırılacağı programlar ve uygulamalar düzenlemek, 3.7) Sektör işletmelerinde çalışan işçilerin teknik ve insancıl niteliklerini geliştirmek için eğitim programları düzenlemek ve uygulamak, 3.8) Maddi olanaksızlıklar nedeniyle eğitimlerini sürdüremeyecek olan başarılı öğrencilere mesleki ve teknik konularda ve her düzeyde yurt içi ve yurt dışı “Teknik Eğitim Bursu” vermek. 4.1) Amaç ve hizmet konularına yönelik İktisadi İşletmeler ile sandıklar kurar ve işletir ya da işletilmesini başka kuruluşlara yaptırır, 4.2) Vakıf içinde ya da dışında oluşturulacak komiteler ya da

uzman kişiler ya da yetkili kuruluşlar aracılığı ile araştırma; inceleme ve etütler yapar; öneri, dilek ve bildiriler saptar, 4.3) Sektöre ilişkin kuruluşlar ile işbirliği yaparak ortak çalışmalar, toplantılar, araştırmalar, incelemeler ve eğitim programları düzenler, 4.4) Sektör ve yapımcılarının gelişimini sağlamak, tanıtım ve anlaşılmasına yardımcı olmak üzere broşür, bülten, dergi, gazete, katalog ve kitap yayınlar; konferans, panel, sempozyum, açık oturum, forum, sergi ve fuarlar ile geziler düzenler; bu ve bunlara benzer toplantılara katılır, 4.5) Yurt içinde ve yurt dışında sektör sanayine ilişkin sergi, fuar ve gösterilere katılır ve bu suretle teknolojideki gelişmeler ile ilerlemeleri yapımcılara aktarır, 4.7) Amaç ve hizmet konularını gerçekleştirmek üzere gereken diğer çalışmaları yapar. PETKIM hammadde tebliğini ve PTG’yi de hatırlatalım ornek olarak Nitekim PAGEV Şunları Yapar O – İsminde “TÜRK” ibaresi taşıyan çok az sayıdaki Sivil Toplum Kuruluşundan biridir. Bu ismi almak çok özel şartlar gerektirmektedir. PAGEV yönetimi her zaman, Dünya ile bütünleşirken; milli ve yerliyi önde ve yüksekte tutmak misyonuyla hareket eder. 1- Sektörün sorunlarının çözümü için Türkiye’de ve Dünyada etkin tüm kamu ve özel kurumlarla güvene dayalı, uzun vadeli saygın ilişkiler kurar. Türkiye’de ki tüm sivil toplum kuruluşları içinde PAGEV çok özel bir yere sahiptir. Etkindir ve çözüm üretir. 2- Sektörümüzle ilgili verileri toplayıp raporlar yapar. Bu saygın raporlar tüm kamu kurumları ve paydaşlara sektör verisi oluşturur. Sektörün sorunlarının ve çözüm önerilerinin analitik ve anlaşılır olmasını sağlar. 3- Sektörün birliği ve bütünlüğünü PAGEV temsil eder. Sektörde bulunan tüm oda, borsa ve sivil toplum kuruluşlarının , bağlı olduğu yahut yer aldığı; yasayla kurulmuş çatı kuruluşumuz TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisinin ilk başkanı olarak PAGEV

seçilmiştir. Bu anlamda sektörün bütünlüğü için çalışır. 4- Dünyada Türk Plastik Sektörünü en üst düzeyde temsil eder. EUPC, PlasticsEurope, CIPAD, WFO, Assocomaplast,GPCA gibi Dünya çapında Plastik Vakıf, Dernek ve Örgütleriyle yakın ilişki kurarak, ülkemizi temsil eder. Bu temsil en üst düzeyde ve etkin bir temsildir. Nitekim EUPC (Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği)’ye seçilmiş ilk yabancı İcra Kurulu Üyesi PAGEV Başkanı’dır. 5- Sorumlu Endüstri kavramına inanır. Çevre ile ilgili faaliyetlerde öncüdür. Nitekim T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur. Türkiye’de 10 milyona yakın nüfusun ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi sorumluluğunu PAGÇEV ile yerine getirir. 6- Çevre ile ilgili misyonu sadece Türkiye’de değil Dünyada da öncüdür. Nitekim Dünya Çapında yürütülen Waste Free Oceans (WFO) Vakfının Türkiye,Ortadoğu ve Afrika başkanlığını yürütmektedir. Bu Vakıf Dünya denizlerini çöplerden arındırmak için çalışmaktadır. 7- Sektörün tüm Meslek standartlarını PAGEV yazmıştır. Kendi bünyesinde kurduğu VOCTest Mesleki yeterlik Merkezinin 4 Meslek standının belgelendirilmesi için ile MYK’dan onay almıştır. 8- Kurduğu 2000 öğrenci kapasiteli Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Gebze PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile sektörün teknik eleman ihtiyacını karşılar. Kendi kaynakları ve Sektörün katkılarıyla bu okulları en iyi teknoloji ile donatır. 9- Sektörün katma değerini arttıracak çalışmalar yapar. T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yaptığı Protokol çerçevesinde, 30.000 m2 alanda, Avrupa’nın en büyük kapalı alanına sahip Mükemmeliyet Merkezi projesini yürütmektedir. 10-Dünyanın her yıl düzenlenen en büyük ikinci fuarını Tüyap’la 26 yıldır düzenler. Fuarı yurt dışı ve yurt içi etkinliklerle tanıtır. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

107


11. PAGEV TÜRK PLASTİK ENDÜSTRİ KONGRESİ

6 Aralık 2016 Hilton İstanbul Bomonti Hotel

108

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


KONGRE PROGRAMI AÇILIŞ 09:00 KAYIT & KAHVALTI

10:00 AÇILIŞ KONUŞMALARI

12:10

10:00 CEMİL ÇAKAR

II. OTURUM

PAGEV Y.K. Üyesi / Kongre Komite Başkanı

12:10

Kongre Ana Teması

FIRAT HIZAL, BASF Türkiye, Mühendislik Plastikleri Satış Yöneticisi

10:05 ALBERT SAYDAM

Ağırlık Azaltma için Doğru Yol

TAYSAD Y.K. Başkan Yardımcısı Açılış Konuşması

12:25 STEFAN FENSKE, Krauss Maffei, Teknoloji Müdürü

10:10 ŞEKİB AVDAGİÇ

Otomotiv Sektörü için Ağırlık Hafifletme Trendleri

Kompozit Sanayicileri Derneği Y.K. Başkanı Açılış Konuşması

12:40 EGEMEN BİLGE, Kordsa Global, Teknoloji Müdürü

10:15 YAVUZ EROĞLU

Otomotiv Sektöründe Karbon Fiber Takviyeli Kompozitlerin Geleceği

PAGEV Başkanı Hoşgeldiniz Konuşması

12:55 ROB MOL, 3M, Batı Avrupa İş Geliştirme Müdürü

10:25

Ağırlık Hafifletme… Her Gram Önemlidir

I. OTURUM

13:20

13:05 Soru-Cevap

Platin Sponsor Konuşması

10:25

13:25 - 14:15 Öğle Yemeği

HALİL TOKEL, THY Teknik, Genel Müdür Danışmanı Türkiye’de Havacılık Sektörünün Yerlileştirilmesi ve Geliştirilmesi 10:45 M.CELAL GÖKÇEN, BPlas, Yönetim Kurulu Başkanı Havacılıkta Önemli Bir Adım Bplas Aquila Satınalması

14:15

11:00 MICHAEL WEISS, A.T. Kearney Türkiye, Yönetici Ortak Otomotivin Geleceği ve İnovasyon 11:15 A.KADİR TOPUÇAR, ENGEL Türkiye, Genel Müdür

PANEL |Otomotivde Araç Hafifletme Stratejileri MODERATÖR ÖMER BURHANOĞLU, Farplas, CEO-Yönetim Kurulu Üyesi

Hafif Kompozitler için Teknoloji Çözümleri KONUŞMACILAR 11:30

OKAN OTUZ, Mercedes-Benz, Hesaplama ve Simülasyon Mühendisi

ALİ ÇAĞATAY, Bloomberg HT, Haber Müdürü 300 Yıl Önce, 30 Yıl Sonra Türkiye (Bir Gelecek Analizi) 11:45 Soru-Cevap

MURAT AYHANER, Tofaş, İç Tasarım Müdürü RECEP KURT, Martur Otomotiv, AR-GE Direktörü

11:55 - 12:10 | Ara

OĞUZ ÖZGEN, Ford Otomotiv, Yönetici-Gövde Teknik Uzmanı 15:45 Soru-Cevap

KAPAN

16:00

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

109


110

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

111


özel haber sektörel haber

İzmir Makine Sanayi üretime başladı

Eğitim sektöründeki sosyal sorumluluk projeleriyle tanınan iş adamı Yansı Eraslan, İzmir Makine Sanayi tesisini üretime sokarak ülke ekonomisini de katkı sağlayacak.

P

AGEV üyelerinden İzmir Makine Sanayi’nin, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde birçok sektör için fonksiyonel mühendislik plastikleri üretimi yapacak olan tesisleri açılış töreniyle üretime başladı. İzmir’deki Özel Ege Lisesi’nin kurucusu Yansı Eraslan’ın, sanayi alanındaki ilk tesisi İzmir Makine Sanayi, Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi’nde iki yıllık Ar-Ge çalışmasının ardından üretime geçti. 5 bin metrekaresi kapalı toplam 19 bin metrekarelik alana kurulu tesisin üretimine başlaması nedeniyle düzenlenen törene,

112

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

İzmir Makine Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Yansı Eraslan, İzmir Makine Sanayi Genel Müdürü Ekrem Metin Taştan ile sektörün öncü temsilcileri katıldı. Elektrik-elektronik, beyaz eşya, otomotiv, enerji, sağlık, inşaat başta olmak üzere birçok sektör için fonksiyonel mühendislik plastikleri üretecek tesisin açılış kurdelesini Eraslan’ın eşi Ebru Eraslan, kızı Nur Eraslan, annesi Yüksel Eraslan ve kayınvalidesi Gülsüm Kırklar birlikte kesti. Sağlıklı, kaliteli üretim anlayışını prensip olarak benimsediklerini belirten İzmir Makine Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Yansı

Eraslan, açılıştaki konuşmasında, “Ülkelerin kalkınmaları ve zenginleşmeleri için hem o toplumun insanlarını iyi yetiştirmek, hem de iyi yetişmiş bu insanların üretken olmalarını sağlamak gerektiğini düşünüyorum. Belki tam da bu nedenle hem eğitim, hem sanayide yer almak istedik. İzmir Makine Sanayi ile sektöre ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağız” dedi. Açılışın ardından davetliler tesisi gezip, bilgi aldı. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

113


özel haber sektörel haber

Plastik Şişelerden Köy Yaptılar

P

anama’daki Colón Island’da, hepsi plastik şişelerden oluşan evlerden oluşan köy yapılıyor. Plastik şişelerin yalıtım malzemesi olarak kullanıldığı projede 120 ev yapılması amaçlanıyor. Plastik Şişe Köyü’nün kurucusu Robert Bezeau, adada

114

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

çevreye zarar vermemek, toksik materyalleri ayırmak için çalışıyor. Geri dönüşüme farklı bir boyut getirilmiş bu proje ile plastiği geri dönüştürmek, ev yapımında yalıtım malzemesi olarak kullanmak da hedeflenmiş. Mimarların danışmanlığında

depreme karşı dayanıklı 3 farklı model yapıldı. 300.000 metrekarelik alana yapılan proje tamamlandığında 120 ev, topluluk bahçesi olan küçük bir misafir evi, yeşil alanlar ve yoga gibi aktiviteler için küçük parklar içermesi düşünülüyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

115


özel haber

DİKEY MAKİNA

İLK’LERE ÖNCÜLÜK EDİYOR

İ

Plastik ambalaj makinaları üretiminin lideri Dikey Makina, 9 katmanlı bariyer film ekstruderini 2016 K Fuarı’ndan sonra şimdi de 2016 Plasteurasıa Fuarı’nda yerli üreticiye sunuyor.

zmir / Kemalpaşa OSB ‘de yer alan 1850 m2 üretim ve 2000 m2 montaj tesislerinde, Tasarım ve mekanik imalatından, otomasyon ve yazılımına kadar makinalarının tamamını kendi bünyesinde üreten Dikey Makina, ekstruderlerinde kullandığı “Gravimetrik Dozajlama Üniteleri, Kalınlık Takip ve Düzeltme Sistemleri ile In-Line Delik Aparatları, Kenar Kontrol Sistemleri vb” cihazların üretimini de gerçekleştiriyor. Türkiye’de ilk olarak Avrupa standartlarında donanıma sahip, full otomatik ‘3 katmanlı CoexPE Film Ekstruderi’ üretimi ile başlayan yolculuk, “5 katmanlı Coex PE Film Ekstruderi’ ve son olarak“ 9 Katmanlı Bariyer Film Ekstruderi” ile devam ediyor. Dikey Makine, yeni ürünü 9 Katmanlı Bariyer Film Ekstruderini ilk olarak dünyanın en büyük ve prestijli plastik teknolojileri organizasyonlarından biri olan Düsseldorf 2016 ‘K Fuarı’nda sergiledi. Hedef Dünya Markası Olmak 2016 K Fuarındaki ilginin son derece memnuniyet verici olduğunu söyleyen Dikey Makina Genel Müdürü Lütfü Büyükkasap, öncelikli hedeflerinin; tamamı ithal edilmekte olan ‘yüksek performanslı ve kaliteli

116

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

üretime’ sahip üst segment makinalarını yerli üretici ile buluşturmak ve hem sektöre hem de ülke ekonomisine katkı koymak olduğunu belirtti. Süreç içerisinde de dünyada tanınan ve tercih edilen markalar arasında yer almak, ihracatlarını arttırmak istediklerini söyledi. Plasteurasia Fuarı süresince, 9 katmanlı Bariyer Film Ekstruderini, muadillerine kıyasla çok daha ekonomik fiyatlar ile sektör mensuplarına sunacaklarını söyleyen Büyükkasap, “Önümüzdeki yıllarda, sektörün ihtiyacı olan yüksek

performans, enerji tasarrufu ve kaliteli üretim talebini, elimizden geldiği sürece karşılamaya çalışacağız. Bu segmentteki Yerli Makina’ya olan küskünlüğü kıracağız. Yeter ki, inanarak ve güvenle iletişime geçilsin” dedi. Dikey Makina Genel Müdürü Lütfü Büyükkasap, fuar ziyaretçilerini ve özellikle film üreticilerini bu yeni ekstruderi incelemek üzere standlarına beklediklerini vurguladı. Fuarın ve 2017 yılının Plastik ve bütün sektörler için hayırlı olmasını dileyerek sözlerini tamamladı. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

117


özel haber

RapId Granulator shredders’I piyasaya sundu

Raptor serisi parçalayıcılar (shredders) 70 yıllık bilgi birikiminin sonucunda verimliliği maksimize etmek ve işletme maliyetini minimuma indirmek amacıyla ortaya çıkan aklın ürünüdür.

P

lastik parça kırma teknolojileri uzmanı Rapid Granulator, yeni seri plastik parçalayıcıları (Raptor Serisi shredders ) piyasaya sürdü. Modüler bir dizayna sahip yeni seri parçalayıcılar ilk defa “Open-Hearted” konseptiyle piyasada yer almaktadır. Ayrıca göze çarpan diğer özelliklerinden bazıları, benzersiz kesim teknolojisi, geriye doğru açılabilen giriş ağzı ve kırma makinasıyla entegre olabilen dizaynıdır. Raptor serisi parçalayıcılar (shredders) 70 yıllık bilgi birikiminin sonucunda verimliliği maksimize etmek ve işletme maliyetini minimuma indirmek

118

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

amacıyla ortaya çıkan aklın ürünüdür. “Raptor serisi, parçalayıcı ve kırma makinası özelliklerini içeren hibrit bir sistem, parçalayıcıların ağır yükleri kırma teknolojisi ile kırma makinalarının “OpenHearted” konseptini aynı anda sunabilmektedir. Bu sayede kullanımı, bakımı ve temizliği kolay ve hızlı olmaktadır. Diyen Rapid Global Satış ve Pazarlama Müdürü Bengt Rimark, “Raptor serisi, plastik üreticileri için önem arz eden başlıca konular olan kolaylık ve minimum işletme maliyetleri için, her bir detaya %100 odaklanarak geliştirilmiştir.

Rapid olarak aynı anda hem parçalayıcı hem de kırma makinası ürettiğimiz için müşterilerimizin isteklerine göre, terzi usulü tam onlara uyacak şekilde geri dönüşüm sistemleri üretebilmekteyiz” diye konuştu. Rapid’in “Open-Hearted” dizaynı ile Raptor serisinde rotora, kesme yuvasına oldukça hızlı ulaşılabilmektedir. Bu temizleme ve servis sürelerini kayda değer miktarda düşürmektedir. Ön kapak yandan menteşelidir, kontrolsüz bir şekilde rotora ve kesme yuvasına ulaşılması imkansızdır. Sadece ön kapak açıldığı takdirde, giriş ağzı geriye doğru açılabilmektedir.


Rapid, Raptor’un 36 farklı kombinasyonu ile farklı birçok uygulama için müşterilere çözüm sunmaktadır. Modüler sistemde 2 farklı çap ve giriş ağzı mevcuttur (800mm ve 1350 mm).Malzemeyi rotora itmek için 2 farklı sistem mevcuttur – FlexiPUSH ve PowerPUSH. PowerPUSH uzatılmış itici sistemine sahiptir (PowerPUSHXT); ayrıca 3 farklı kesim sistemi mevcuttur; Quad Cut, Claw ve Power Wedge. Temel anlamda işletme maliyetleri kolaylık ve hız olarak tanımlanabilir; oldukça kısa temizleme ve bakım süreleri Raptor’un sağladığı önemli avantajlardandır. Rotor durduktan sonra 1 dakika içerisinde makine açık konuma getirilebilmektedir. Makine açıldıktan sonra tüm bağlantı elemanlarına dışarıdan havalı sökme aletleri ile ulaşılabilmektedir. “OpenHearted” dizaynı sayesinde kontaminasyona neden olabilecek tüm parçalar rahatlıkla görünebilmektedir. Eğimli giriş ağzı elektrikli kriko ile açılmaktadır, elek ve malzeme haznesi tek operatör tarafından kaldırılabilmektedir. Özel tasarım malzeme haznesi sayesinde, hiçbir bir vida yerinden çıkarmadan elek ve hazne rahatlıkla kayarak yerlerinden çıkmaktadır. Aynı şekilde ön kapağı açmak ve rotor döndürmekte rahattır. İç

kısma görünürlüğü arttırmak amaçlı opsiyon olarak ışık konabilmektedir. FlexiPUSH pnömatik bir iticidir ve hacimli malzemeler gibi temel uygulamalar için yeterlidir. Örnek olarak 1200L IBC verilebilir. Hidrolik olan PowerPUSH itici sistemi, film ve levha uygulamaları için kullanılabilir. Kesme yuvası özel dokulu yapısı sayesinde, malzemenin yapışması ya da iticinin dışına doğru ilerlemesi engellenir. Ayrıca 5 derecelik açı ile sıvıların boşaltılması sağlanır. Eşsiz Quadcut tasarımlı bıçaklar sayesinde genel plastik atık parçaların kırılmasında, bıçakların dört tarafının da kullanılmasına olanak sağlanır. Kesme sistemi ve bıçakları rotora sabitleme sistemi yüksek kararlılığa ve dayanıklılığa sahiptir. Bıçaklar aşınabilir pullar ile desteklenerek rotora sabitlenmiştir. Bu sayede bıçaklar ile kesme yuvası arasında plastik

malzeme sıkışması engellenir. Raptor serileri MCB ( Mineral Kompozit Şase ) ile birlikte piyasaya sunulmaktadır. MCB ile kullanım sırasında düşük stres ve titreşim olur. Makinanın yere daha iyi oturması ve ağırlık merkezinin düşürülmesi sağlanır. Raptor serisi DUO konseptinde kendisine özellikle entegre edilebilecek şekilde dizayn edilmiş Rapid kırma makinasıyla beraber çalışabilir. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

119


özel haber

MAKİNALAR GÖRÜNMEZ KAHRAMANLARDIR

İnan Makina Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Güven, “Makinalar görünmez kahramanlardır. Bizler de o kahramanların sessiz neferleriyiz.”

Ç

eyrek asırdır plastik kırma ve parçalama makineleri üreten İnan Makine, 125 m2’lik küçük bir atölyede başladığı çalışmalarını bugün 7000 m2’si kapalı olmak üzere toplam 10000 m2’lik dev tesiste sürdürüyor. Sektöre kaliteli ve verimli makineler üreten firma, üretimine kırma makinalarıyla başlarken bugün artık geri dönüşüm hattının ihtiyaç duyduğu tüm makina ve ekipmanları iç bünyesinde üretir seviyeye ulaştı. Markanın başarı öyküsünü İnan Makina Yönetim Kurulu Başkanı

120

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Tamer Güven ile konuştuk: Markanızın başarı öyküsünden bahseder misiniz? Firma olarak plastik geri dönüşüm hatlarının yanında son yıllarda Ar-Ge yatırımı ile Thermoform makinalarının da üretimini yapıyoruz. Özellikle son 3 yıldır ciromuzun %30’unu Thermoform makinalarının geliştirilmesine ve üretilmesine yönelttik. Sektörümüzde en yüksek bütçelerden biri Ar-Ge’dir. Firma olarak Ar-Ge’ye büyük önem veriyoruz. Geldiğimiz noktada Thermoform makinasında

özellikle yurt dışındaki global pazar oyuncularıyla karşılaştırmalarda yarışırolduk. Müşterilerimizin yapmış olduğu “Fiyat x Teknik özellik” karşılaştırmalarında tercihlerini firmamızdan yana kullanmaya başladılar. Bugüne kadar doğayı kirleten ve büyük problem olarak görülen plastikler bizim makinalarımızda yeniden işlenerek hammadde olarak pazara geri dönmektedir. Biz ve bizim gibi firmalar doğal hayatın koruyucularıdır. Plastikleri yeniden kullanıma geri döndürüyoruz.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

121


Hizmetlerinizden bahseder misiniz? Ürünleriniz ve kullanım alanları nelerdir? Firmamızın, Plastik Geri Sönüşüm Sektörüne sunduğu en önemli hizmet THERMOFORM makinası üretimidir. Yerli makina üretimindeki önemli bir açığı giderme amacıyla girdiğimiz bu bölüm, yaptığımız büyük çaplı Ar-Ge yatırımının ardından pazardaki yerini aldı. Düşük enerji tüketimine rağmen geliştirdiğimiz teknolojiyle 2017 modellerimiz dakikada 45 çevrimi gerçekleştirebilmekte. Şaşırtmalı kalıp modelimizle fire oranı % 14 azaldı. Güçlü konstrüksiyonu ile Kırıcı modellerimiz 27/30 ten 70/160 e kadar 11 farklı ölçüde ses izolasyonu ve hidrolik kalkan gövdesi sorunsuz yedek parça desteği ile; 800’den 1500’e 4 farklı Shreddar (Parçalayıcı) modelimiz, 3 farklı mikronize makinemiz. İhtiyaca ve kapasiteye uygun ön yıkama, yıkama havuz modellerimiz, dik ve yatay kurutma tanklarımız, helezon ve bantlı taşıyıcılarımız, sıcak yıkama makinelerimiz örneklerimizdir. Rakiplerimizden bizi ayıran en önemli özelliklerimizden üç tanesi kolay değiştirilebilen kırıcı bıçaklarımız, bir bütün olarak işe özel işlenen rotorlarımız ve tabii ki en önemlisi kritik noktaları, yatakları montajdan sonra işlenen

122

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

güçlü gövdelerimizdir. Bu sayede neredeyse hatasız üretim yapıyoruz. Müşteri memnuniyetimiz artarken, şikayetler azalıyor. İhracat yaptığınız ülkelerden ve pazarlardan söz eder misiniz? Amerika kıtası ve Pasifik hariç; Avrupa, Asya ve Afrika pazarında global ve güçlü oyuncularla rekabet halindeyiz. Bu pazarlarda fiyat ve kalite performansımızla pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Yeni ürünler tasarlama noktasında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Makine üreticilerinin üzerindeki en önemli yük yeni ürün tasarımlarıdır. Büyük hızla gelişen Dünyada biz de artık takipçi olmaktan

çıkıp, takip edilen olmalıyız. Bu noktada devlet desteği çok değerli olacak. Endüstri 4.0’a uygun makinalar ve hatlar üretmek için Ar-Ge’ye ayırdığımız bütçe her geçen gün artıyor. Firmanızın hedeflerinden bahseder misiniz? Önümüzdeki 5 yıllık hedefimiz Avrupa’da takip edilen bir firma olmaktır. 10 yıl sonra da Avrupa’nın en büyük plastik geri dönüşüm makinaları üreticisi olmayı hedefliyoruz. Plastik sektörümüzün gelişimi hakkındaki neler söyleyeceksiniz? Plastik sektörü pahalı ve gittikçe tükenmekte olan petrol türevi hammadde problemini geri dönüşüm sayesinde aşacak. Plastik sektörü için gittikçe büyüyen karanlık tünelin ışığı olduk.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

123


özel haber

Kontel yeni ürünleriyle PlastEurasIa’da

1

994 yılında mikrokontrolör tabanlı sıcak yolluklu kalıp ısı kontrol sistemlerinin üretimine başlayan Kontel Elektronik A.Ş., 2008 yılının sonlarında dokunmatik operatör panel arayüzüne sahip plc tabanlı sistemleri üretti. Kontel, 2014 yılı başında halihazırda kullandığı Siemens S7-200 serisi plc’lerin üretimden kaldırılması ve yeni nesil S7-1200 serisinin piyasaya sunulmasıyla birlikte müşterileri tarafından beğeni toplayan HRCPL Serisi plc tabanlı sıcak yolluklu kalıp ısı kontrol sistemleri üzerinde

bir takım iyileştirme çalışmaları yaptı. Endüstriyel ethernet üzerinden çok daha hızlı ve hatasız haberleşmenin mümkün hale gelmesi, plc işlemci hızının ve program belleğinin artması, çok daha hızlı ve kesin okuma yapabilen termokupl modüllerinin kullanıma sunulması ile birlikte tek bir operatör panel üzerinden kontrol edilebilen maksimum kanal sayısı 64’ten 96’ya çıktı. Ayrıca 2005 yılından beri kullanılan ve başarısı sahada kanıtlamış olan PID algoritmaları da gözden

geçirildi. Ürün, müşterilerin talepleri doğrultusunda daha hızlı yanıt verir hale getirildi, alarm durumları güncellendi ve standart alarm durumlarına ek olarak müşteriye özel alarm tanımlamaları mümkün hale geldi. Bunların yanı sıra kalıp değişimleri esnasında büyük kolaylık sağlayan kalıp kütüphanesini talep üzerine genişletilebilecek şekilde yenilendi. Kontel, genel anlamda çok daha verimli olan yeni nesil HRCPL serisi, müşterilerin ihtiyaçlarına çok daha iyi yanıt veriyor.

Yeni ÜRÜNLER SEKTÖRE SUNULDU Plastik sektörüne 37 yıldır hizmet veren Kontel, sektörden gelen talepler üzerine yeni bir saha olan statik elektrik şarj ve deşarj uygulamaları için 2013 yılı sonunda çalışmalara başlamıştı. Nitekim 2015 yılı ortalarında nihai ürünler sektörün beğenisine sunuldu. Statik elektrik şarj cihazı, iki materyali güvenilir, temiz ve verimli bir şekilde yapıştırır ve yaygın olarak kalıp içi etiketleme, kenar yapıştırma, istifleme, otomatik bobin(film) değiştirme ve elektrostatik yapıştırma uygulamalarında kullanılır. Kontel’in HV20N kodlu cihazı, 0-20 kV aralığında DC gerilim ve 0-1 mA aralığında DC akım

elektrik deşarj cihazları 6-10kV mertebesinde yüksek AC gerilim üreten cihazlar olup, materyal üzerinde biriken pozitif ya da negatif statik elektriği nötralize etmekte. Yaygın olarak enjeksiyon sonrası oluşan baskı ürün üzerinde biriken statik üretebilmekte ve üretilen statik elektriğin deşarj edilmesi amacıyla kullanılmakla birlikte; elektrik, yükleyici bar veya sünger ile yapıştırılmak istenen poşet kesme, transfer ve istif sırasında materyal üzerinde materyallere aktarılmakta. biriken statik elektriğin Materyalleri statik elektrikle deşarjı için de kullanılmakta. yüklemek kadar iletken olmayan materyallerin (kağıt, Kontel’in, HVT-6000 kodlu cihazı, 6kV/5mA maksimum naylon film, plastik baskı çıkışa sahip olup deşarj işlemi, ürünleri vb.) üzerinde biriken cihazın çıkışına bağlanan ve statik elektriğin nötralize 50mm uzaklığa kadar etkili bir edilmesi de ele alınması deşarj barı ile yapılmakta. P gereken bir husus. Statik


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

125


özel haber Atila Demir

PLANER KLİMA SOĞUTMA’DAN EĞİTİME DESTEK

P

laner Klima Soğutma, eğitime verdiği katkılara bir yenisini ekleyerek İstanbul Küçükçekmece’deki PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Plastik Atölyesi’ne Chiller sistemi bağışladı. Geleceğin plastikçilerinin daha kapsamlı, güncel ve yeni teknolojilere açık uygulamalı eğitim ve pratik yapmaları için okula bağışlanan chiller sistemi, öğrencilerin önemli bir ihtiyacını karşıladı. Okul atölyeleri bünyesinde bulunan plastik imalat makinalarının soğutma sistemlerinde kullanılmak üzere chiller (su soğutma cihazı) kuran Planer Klima Soğutma Genel Müdürü Atila Demir konuyla ilgili şu sözleri paylaştı, “gelişen ülkemizde diğer sektörlerde olduğu gibi

126

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

plastik sektöründe de yetişmiş-nitelikli eleman ihtiyacı her geçen yıl artıyor. Bu kapsamda biz sanayiciler olarak okul-sanayi iş birliği çerçevesinde el ele vererek yapacağımız bağışlar ile daha nitelikli elemanların yetişmesine katkı sunmalıyız. Eğitime katkı vererek ülkemize ve sektörümüze vefa borcumuzu bir nebze de olsa ödemeyi hedefliyoruz. Sektörümüzün ihtiyacı olan nitelikli elemanları müfredat doğrultusunda yetiştiren İstanbul Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve öğretmenlerine başarılar dilerken, yaptığı çalışmalar ile sektörümüze öncülük eden PAGEV’e gayretlerinden dolayı teşekkür ederim” dedi. P

ALKIŞLANACAK YAKLAŞIM

Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında eğitime katkı sağlayarak daha nitelikli öğrenciler yetişmesini hedefleyen Planer Mühendislik Soğutma Klima Tesisat İnşaat Sanayi Limited Şirketi, Erteknik Soğutma (kuruluşu 1997) ve Plan Mühendislik (kuruluşu 1997) firmalarının 2002 yılında birleşmesi sonucunda kuruldu. Endüstriyel ve proses soğutma, iklimlendirme, otomotiv, plastik ve enerji sektörlerinin soğutma ihtiyacını karşılayacak verimliliği yüksek, çevreci ve yenilikçi ürünler ve çözümler üreten firma; kanatlı borulu ısı eşanjörleri, hava soğutmalı endüstriyel ve ticari kondenserler, kondenser üniteleri, evaporatörler, şok dondurucular, suglikollü soğutucular, kuru ve evaporatif soğutucular, konfor ve proses amaçlı su soğutma grupları, doğal soğutma sistemli soğutma grupları, yağ soğutucular ve ısı geri kazanım bataryaları üretiyor.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

127


özel haber

BÜYÜMEDE KARARLILIK REKABET GÜCÜNÜ ARTTIRIR Safi Rezistans Yönetim Kurulu Başkanı Safi Yılmaz, “Plastik makine ve aksam imalatçı firmalarımızın, bir yıllık değil uzun süreli büyüme hedeflerine odaklanması rekabet gücümüzü arttırır.”

R

ezistans teknolojisi, sanayinin birçok alanının yanısıra elektrikli ev aletleri dahil çeşitli alanlarda kullanılıyor. Safi Rezistans, 1983 yılından bugüne rezistans teknolojisinin sanayi kısmında çeşitli tip endüstriyel ısıtma elemanları üretiyor. Firmanın üretimini ve dünden bugüne sektördeki faaliyetlerini Safi Rezistans Yönetim Kurulu Başkanı Safi Yılmaz’a sorduk:

Ekstrüder makinalarının küçük bir detayı gibi görünse de verimlilik ve enerji tasarrufu bakımından rezistansların önemi büyüktür. Bu nedenle Türkiye’deki plastik ve ambalaj makinalarının gelişimine firma olarak katkımızın büyük olduğunu düşünüyoruz.

bulunmaktayız. Müşterilerimizin istekleri doğrultusunda özel tasarım ve çözüm odaklı özel imalatta da öne çıkıyoruz.

Gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz? Sadece önümüzdeki yıl değil, en az 5 yılı baz alarak her yıl aynı kararlılıkla büyümeyi hedefliyoruz. Ürünlerinizi hangi ülkelere Ar-Ge, ürün geliştirme, hızlı ve satıyorsunuz? kaliteli üretim yapabilmek için İsviçre, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi gelişmiş sanayisi olan yatırımlarımızı da bu doğrultuda planlıyoruz. Avrupa ülkeleri öncelikli olmak Firmanızın çalışmalarını anlatır üzere birçok ülkeye ihracat mısınız? Üretimiyle birlikte Türkiye mümessili yapıyoruz. Bu ülkelerle iş birliğimiz Plastik sektörümüzün gelişimi doğrultusunda yaptığımız imalat, hakkında ne düşünüyorsunuz? olduğumuz Almanya’da Türkiye’deki tüm plastik makina Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarımızı bulunan Hotset ve Elstein ve aksam imalatçı firmaları, arttırmamızı sağlıyor. Ürün firmalarının ürünleriyle de geniş yıllık hedeflerden ziyade uzun kalitesinden ödün vermeden yelpazeye sahip tedarikçi süreli büyüme hedeflerine yurt içi ve yurt dışındaki makina rolünü üstleniyoruz. Genellikle imalatçılarımızın istek ve ihtiyaçları odaklanmalı. Eğer bu şekilde plastik sektörü olmak üzere; hedefler koyup, yatırımlarımızı doğrultusunda günümüzün en gıda, ayakkabı, tekstil, kauçuk büyük gereksinimlerinden biri olan o doğrultuda yaparsak Avrupa ve kimya endüstrisine hizmet enerji tasarruflu, yüksek verimli ve ile rekabet edecek düzeyde veriyoruz. Plastik ve ambalaj imalatlar yapıp daha hızlı uzun ömürlü ürünler üretiyoruz. sanayi makinalarında eritme ve büyüyeceğimizi düşünüyorum. P pişirme amaçlı kullanılan, olmazsa Yaptığımız üretimimize paralel olarak da Ar-Ge çalışmalarında olmaz olan ürün rezistanslardır. 128

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


ServoTech Serisi

YENİ JENERASYON ENERJİ TASARRUFLU ENJEKSİYON MAKİNELERİ 60 - 2100 Ton ServoTech Serisi

Saraç Plastik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. Mecidiye Mah. Ağrı Cad. Selçuk Sk. No.1 34920 Sultanbeyli - Istanbul / Turkey T:+90 216 419 47 32 (pbx) F:+90 216 419 06 60 src@sarac.com www.sarac.com

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

129


YİNE HAKSIZ KESİNTİ BU KEZ LİMAN İŞLETMELERİ 130

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


İKMİB’in kurduğu Plastik Tanıtım Grubu üzerinden ihracatçılardan ek zorunlu kesinti oranını arttırmasını verdiği mücadeleyle iptal ettiren PAGEV, sektöre olumsuz etki eden diğer tüm haksız kesintilerin karşısında durmaya devam ediyor. PAGEV, PTG’nin ardından şimdide liman işletmelerine dair haksız kesintiler için mücadele ederek sektör temsilcilerinin hakkını savunmaya devam ediyor.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

131


B

ildiğimiz gibi ülkemiz sanayisi artık Dünya ile bütünleşmiş bir sanayidir. ihracat ve ithalat hacmi itibariyle dış ticaret ülkemiz ekonomisi ve sanayisi için çok önemlidir. Dış Ticaretimizi oluşturan en önemli maliyet kalemlerinden biri de liman işletmelerinin oluşturduğu maliyetlerdir. Bildiğiniz gibi ihracat ve ithalat işlemlerimiz sırasında, gümrüklerce belirlenmiş kriterler çerçevesinde yaptığımız yüklemeler kırmızı hatta düşmekte ve bazı kontrollere tabii tutulmaktadır. Bu kontrol sırasında liman işletmelerince firmalarımızdan alınan ücretler konusunda birçok şikayet almaktayız. Bu konu sadece bizim sektörümüze mahsus olmayıp, ülkemizde dış ticaretle uğraşan tüm firmalarımızı etkilemektedir. Örnek olarak bizim sektörümüzde ihracatlarda kırmızı hatta düşme oranı %5, ithalatlarda %18’ler civarında olduğu düşünülürse ve Plastik sektörünün toplam dış ticaret hacmi 18 milyar dolar seviyesinde olduğu hesaplanırsa, ortaya çok ciddi bir maliyet unsuru çıktığı görünmektedir. Vakfımıza intikal eden muhtelif başvurularda, liman işletici kuruluşlarının gümrük kontrolü sırasında transfer, yükleme/

132

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

boşaltma gibi hizmetler dolayısıyla ihracatçı ve ithalatçı firmalarımızdan yüksek hizmet bedelleri tahsil ettikleri ve bu hizmet bedellerinin farklı limanlarda farklı tarifelere tabi olduğu, hatta aynı liman içerisinde dahi fiyat farklılaştırması uygulanarak aynı hizmet için farklı firmalarımıza farklı bedel tahsil edilebildiği bildirilmiştir. Konu hakkında yaptığımız incelemede bu konunun Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na da 2014 yılında bildirildiği ve Bakanlığın 2014/29 numaralı Tebliğ ile Liman işletmecilerinin firmalarımızdan alabileceği bedelleri düzenlendiği tespit edilmiştir. Ancak maalesef bu tebliğe rağmen liman işletmecisi firmalar uygulamada başka adlar altında bu tebliğdeki hizmet kalemlerini daha yüksek bedellerle firmalarımızdan tahsil etmektedir. Kendileriyle yaptığımız görüşmelerde, durumu kabul etmekte ve açıklama olarak; • tespit hizmeti için taşeron kullandıklarını ve sırf bu hizmetler için ödedikleri tutarların genelgede belirtilen tutarlardan yüksek oluğu, • maliyetlerin kendilerini kurtarmadığından aktarma adı altında ek ücret aldıklarını, • X-ray hizmetini dışarıdan aldıklarını, alımlarının dahi genelgedeki rakamlardan daha

yüksek olduğundan bahisle ek ücret talep etmek zorunda kaldıklarını söylemektedirler. Bunlar tebliğe uymayan uygulamalar olup, 2014/29 sayılı genelgede belirtilen rakamlar ile uygulamadaki rakamlar arasındaki fark sanayicimizin maliyetine yansımakta, bu da sektörümüzün uluslararası piyasalarda ihracat rekabet gücünü zayıflatan etkenler arasında yerini almaktadır. Neticede ortada fiyatları belirleyen bir tebliğ vardır ve Liman İşletmeleri bu tebliğe uymamakta ve Sanayicimize ek maliyet oluşturmaktadır. PAGEV olarak konuyu sektörümüzün yasayla kurulmuş olan üst kuruluşu TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisimize taşıdık. Yapılan toplantıda tebliğe uymayan yüksek fiyatlar sebebiyle sektörün uğradığı zarar PAGEV Danışma Kurulu üyesi Kemal Çalışkan tarafından meclis üyelerine bir sunumla aktarıldı. Meclis oybirliğiyle aldığı tavsiye kararı ile hem Bakanlık hem de Liman İşletmeleri nezdinde girişimlerde bulunmaya karar verdi. Her konuda olduğu gibi ülkemiz ve sektörümüz firmalarının rekabet gücünü azaltan maliyet unsurlarına karşı çalışmaya devam edeceğiz.


2014/29 Genelge

• Bakanlığımıza intikal eden muhtelif başvurularda, liman işletici kuruluşlarının gümrük kontrolü sırasında transfer, yükleme/boşaltma gibi hizmetlerden dolayı mükelleflerden yüksek hizmet bedelleri tahsil ettikleri ve bu hizmet bedellerinin farklı limanlarda farklı tarifelere tabi olduğu, hatta aynı liman içerisinde dahi fiyat farklılaştırması uygulanarak aynı hizmet için farklı mükelleften farklı bedel tahsil edilebildiği hususları şikayete konu edilmektedir. • Bilindiği üzere, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 10/A maddesi uyarınca Gümrük İdaresi, gümrük mevzuatı ve diğer mevzuatın doğru uygulanmasını sağlamak için beyanın, taşıma araçlarının, bagaj ve yolcu araçlarının kontrolünü yerine getirmekle yükümlüdür. Dolayısıyla gümrüklü sahada gerçekleştirilen eşyanın muayene ve tespiti gibi işlemler, gümrük işlemlerinin ayrılmaz bir parçası olarak yerine getirilmektedir. • Liman işletici kuruluşlarının liman sahalarında gerçekleştirdikleri taşıma, boşaltma vb. hizmetlerin önemli bir bölümü gümrük idaresinin bu sahalarda gümrük mevzuatı uyarınca gerçekleştirdiği denetim ve gözetim hizmetinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla,

Gümrük İdaresine kanunla verilmiş görevlerin yerine getirilmesi bağlamında gerçekleştirilen gümrük kontrolleri sırasında işletmeler için ayrı bir gelir kaynağı doğmaması veya söz konusu zorunlu hizmetler karşılığında tahsil edilen ücretlerin kamu gücünü istismar edici nitelikte olmaması gerekmektedir. • Diğer taraftan, Gümrük Yönetmeliğinin “Gümrük gözetimi ve kontrolü kapsamında işletmelerin yükümlülükleri” başlıklı 72/Ş maddesinin üçüncü fıkrasında, muayene ve kontrol edilecek eşyadan alınacak azami bedellere ilişkin usul ve esasların Bakanlığımızca belirlenebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda; 1- Limanlarda eşyanın gümrük kontrolü aşamasında işletici kuruluşlar tarafından verilecek hizmetlere ilişkin tahsil edilecek azami ücretler aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2- Muayene ve tespit işlemlerinin araçlar için (TIR, kamyon) yapıldığı hallerde 40’lık konteynerler için uygulanan azami ücretler esas alınır. 3- İşbu Genelge hükümlerine uyulmaması halinde her bir işlem bazında 4458 sayılı Gümrük Kanununun 241. maddesinin birinci fıkrası hükümleri uygulanır.

2014/29 Genelge Değerlendirmesi

2014/29 Genelgesi kapsamında ek kesinti uygulanan limanlardan biri olan KUMPORT örnek olarak verilmiştir. Diğer limanlarda da benzer ek kesinti uygulanmaktadır. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

133


Sağlık

DENGELİ BESLEN

BAĞIŞIKLIĞINI GÜÇLENDİR

Kış aylarında vücut direncimiz zayıflar ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale geliriz. Ancak değişen hava şartlarına göre korunmak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yolu yeterli ve dengeli beslenmekten geçiyor.

Havaların soğumasıyla grip ve soğuk algınlığı herkes için kâbus olmaya başladı. Bunun önüne geçmek için sıcak yaz günlerinden kalan kötü beslenme alışkanlıklarını bir kenara bırakıp daha dengeli ve sağlıklı beslenmeyi gündemimize almak gerekiyor. Yaz mevsiminde güneşten faydalanıp, sıcak hava sayesinde terleyerek toksinlerimizden arınma şansına sahipken, kışın bunun tersi bir durum söz konusu. Dışardaki buz gibi hava nedeniyle evde ve özellikle televizyon karşısında daha fazla vakit geçirmek sağlıksız beslenmeyi tetikliyor. Soğuk havalarda, yavaşlayan kan dolaşımımız ile vücudumuzda

134

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

dolaşan oksijen seviyeleri de değişiyor, hücrelerimiz yoruluyor, hareketsizlikten yağ yakımı azalıyor. Soğuğa karşı kendini korumaya çalışan vücudumuz yağlanmaya daha meyilli hale geliyor. Doğal olarak toksinlerimizi atmakta da zorlanıyoruz. Sağlıksız beslenmenin yanı sıra bir de hava şartları ve çeşitli etkenlerden dolayı artan hava kirliliği vücudumuzda biriken toksinleri fazlalaştırıyor, hareketsiz bıraktığımız vücudumuz zayıflamaya başlıyor. Oysa hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin en etkili yolu yeterli ve dengeli beslenmektir. Karbonhidrat, protein, vitamin, mineral ve yağdan oluşan besin gruplarını dengeli tüketmek enfeksiyonlardan korunmak için büyük önem taşıyor. Peki kışın ne tür besinler, hangi miktarda tüketilmeli?


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

135


Sağlık

BUNLARA DİKKAT Kızartmalar, kaymak, pasta, börek gibi hamur işleri, cips, krema, sakatat, salam, sucuk gibi yağ içeriği yüksek gıdaların tüketimi sınırlandırılmalı, ızgara, buğulama, haşlama gibi pişirme yöntemleri kullanılmalıdır.

HANGİ BESİNLER TÜKETİLMELİ? Bağışıklık sisteminde vitamin ve minerallerin önemi büyük. Son yıllarda yapılan araştırmalar, antioksidan vitaminlerin (A, C, E vitaminleri) bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hücre zararı, doku hasarına yol açan serbest radikallerin vücuttan uzaklaştırdığını gösteriyor. Yumurta, süt, balık, ıspanak, havuç, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir antioksidandır. Vücutta savunma sisteminde görev alır, lenfosit yapımı ve antikor oluşumunu arttırır böylece enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için koyu yeşil yapraklı sebzeler sık tüketilmeli, her gün 3-4 adet kuru kayısı yenilmeli, haftada 1-2 kez yumurta tüketilmeli

136

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ve aynı zamanda kaliteli protein içeriğinden dolayı düzenli süt ürünleri ve süt tüketilmeli. BOLCA VİTAMİN ALIN Önemli antioksidanlardan biri olan C vitamini virüs engelleyicidir, vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar, vücudu bakteri toksinlerinden korur, savunma sistemini güçlendirir. Yeşil biber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C vitamini içerir. Ayrıca fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, kurubaklagiller, tahin gibi besinlerde bulunan diğer bir antioksidan da E Vitaminidir. E vitamini de güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminde görevlidir. P

E VİTAMİNİNİ TÜKETİN Yemeklere sıvı yağ koymak, haftada 2 kez kurubaklagil tüketmek, haftada 2-3 kez 6-7 fındık, 2-3 ceviz tüketimi ile E vitamininin yeteri kadar tüketimi sağlanabilir..


WEgroup TEAM BY NATURE. group

Each company of Poliblend Group has a vital role and contributes in synergy to satisfy customer needs, providing a full range of products from raw material to molded products: • Thermoplastic resins • Thermoplastic rubber • Additives and colored masterbatch • Molded products The sales network, extended in Italy, Europe and in different Countries of the world, makes Poliblend Group a relevant company in the field. WE WORK AS A TEAM IN FULL RESPECT FOR NATURE.

www.comimm.it

Hungary

Official representative

www.poliblend.it PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

137


sektorel haber

A İK R E M A İN T A L I S A T O R N ’İ EVSİD Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü (EVSİD), alternatif pazar arayışlarına Latin Amerika’yla devam etti. Peru ve Meksika’ya giden heyetlerle, yeni iş imkânları için kapı aralandı

T

ürk Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü’nün ihracatı da ülke ihracatımız gibi Avrupa ve Orta Doğu ağırlıklı. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), alternatif pazar arayışlarına Uzakdoğu’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da devam ediyor. Daha önce Kolombiya, Panama, Fas, Fransa, Endonezya, Singapur ve Vietnam’a heyetler düzenleyen EVSİD, Kasım ayı içinde Peru ve Meksika’ya 19 firma ile çıkartma yaptı. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) ortaklaşa yürüttüğü TurkishHousewares 1 ve 2 ÜrGe Projeleri kapsamında 6-13 Kasım 2016 tarihleri arasında Peru ve Meksika’ya yönelik bir Ticaret Heyeti organizasyonu gerçekleştirildi. Heyette toplam 19 firma yer aldı.

toptancılardan, süpermarketlere kadar geniş yelpazede Pazar gezildi ve Peru Pazarındaki ürünler incelenerek pazarındaki trendler, ürünler ve fiyatlarla ilgili gözlemler yapıldı. Program kapsamında gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerinde 25’e yakın Peru’lu alıcı ile görüşmeler yapıldı. Her bir katılımcı firma ortalama 10 olmak üzere toplamda 203 görüşme olanağı buldu.

MEKSİKA PAZARI Programın bir sonraki durağı olan Mexico City’de Meksikalı iş adamlarıyla ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi. Yaklaşık 21 firmayla görüşmeler yapılıp, PERU’DA İŞ FIRSATLARI B2B kapsamında Türk firmaları Peru’nun başkenti Lima ile ortalama 9, toplamda ise başlanan heyet programında Peru 184 görüşme yaptı. Türk Pazarı ile ilgili bilgi edinmek üzere firmaları Meksika Pazarında da retailtour gerçekleştirilerek ülkedeki 138

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

gözlemlerde bulunmak amacıyla düzenlenen retailtour programı kapsamında süpermarketler, alışveriş merkezleri ve toptancılarda yer alan ev ve mutfak eşyaları ürünleri incelendi, katılımcı firmalar bu sayede Meksika Pazarını tanıma imkanı buldu. Heyet organizasyonu kapsamında ziyaret edilen her iki ülkenin de ulaşım açısından Türkiye’ye çok uzak ve gidilmeye cesaret edilemeyen ülkeler olduğu düşünülmekle birlikte, Kolombiya, Bolivya, Şili, Arjantin, Brezilya, Kosta Rika, Guetemala ve Ekvator’dan da katılan alıcılarla yapılan görüşmelerde, gelecek dönemde Peru ve Meksika’nın yanı sıra bu ülkelerde de önemli fırsatlar yakalanabileceği, orta/uzun vadede iş imkânı yaratılabileceği düşünülüyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

139


özel haber

YERLİ MAKİNE ÜRETİCİLERİNE TOBB’DAN TEŞVİK DESTEĞİ

K

TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi, KOSGEB ile çalışmalara hız vererek, Yerli Makine üreticilerinin faydalandığı Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği’nin devamı için mücadele ediyor.

OSGEB, imalat sanayinde faaliyet gösteren ve KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı işletmelerin kullanacakları yerli ve yeni makine-teçhizat alımlarının desteklenmesine yönelik olarak Kredi Faiz Desteği uygulayacak. Program kapsamında işletme başına sağlanacak kredi üst limiti 1.500.000 TL. Sıfır faizli olarak uygulanacak programda 300.000 TL’lik kredi faizinin tamamı KOSGEB tarafından karşılanacak. Kredi vadesi ilk 6 (altı) ayı ödemesiz, kalanı üçer aylık eşit taksitler halinde ödemeli toplam 36 ay teminat sıkıntısı çeken işletmelerin bu sorunlarının giderilmesini teminen

140

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Kredi Garanti Fonu A.Ş.’de programda yer alacak. 2016 Yılı Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği, 19 Eylül 2016 tarihinde işletmelerin internet üzerinden başvurmalarıyla başladı. Ancak özellikle yerli malı belgesi alınması ile ilgili sistemde bazı aksaklıklar meydana geldi ve firmalar, başvurularını zamanında yetiştiremedi. PAGEV’in KOSGEB nezdinde yaptığı çalışmalarla sistem bitiş tarihi ardından tekrar açılarak yerli malı belgesi konusunda sorun yaşayan firmaların başvurularını tamamlanması sağlandı. 29.11.2016 tarihinde gerçekleştirilen son TOBB

Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi toplantısında bu teşvikin en kısa zamanda tekrar edilmesinin sektöre büyük fayda getireceği kaydedilerek, T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve KOSGEB Genel Müdürlüğü’ne bu teşvikin tekrarının talep edilmesine oy birliğiyle tavsiye kararı alındı. Sektördeki tüm sivil toplum örgütlerinin tek ses olmasını sağlayan ve sektörel birlikteliğin sembolü, yasayla kurulmuş en üst temsil makamı TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclis’i bu konuda da Kobi Makine ve Ekipman İmalatçıları’nın önünü açacak çalışmalara devam ediyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

141


sektörel haber

Ekin Makina’daN Türkiye’de bir ilk

Projelerine hız kesmeden devam eden Ekin Makina’nın üretim sayesinde Türkiye’nin yataydöner tablada çift komponentli plastik enjeksiyon makinası ithal etmesine gerek kalmayacak.

E

kin Makina; K Show 2016 (19-26 Ekim) da yapmış olduğu başarılı sergiden sonra, 7-10 Aralık 2016 Plast Eurasia ve ardından 8-10 Ocak tarihleri arasında Arab Plast Dubai Fuarları’nda yerli üretim yeni makinalarını görücüye çıkarıyor. Ekin Makina PLASTEURASIA’da sergileyeceği 10 adet Plastik Enjeksiyon Makinası ve bu yıl üretimine aldığı TÜBİTAK projesi ile Döner Tablalı Çift Komponent Yatay Enjeksiyon Makinasını Türkiye’de ilk defa üreten firma konumundadır. Tasarım olarak sınıfındakilerden farklı olması makinanın en önemli özelliklerindendir. Kalıp kapama ünitesinin, silindir sıkma sistemli olması ise kullanıcılar için büyük avantaj sağlamaktadır.

142

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Örneğin; kalıp değiştirirken yeniden ayar yapılmıyor ve makinada mafsal sistemi olmadığından, yılda yaklaşık olarak 1 varil yağlama sisteminden tasarruf sağlanmış oluyor. Direkt göbekten sıkma olduğu için, plakalarda merkeze yönelik esnemeler olmuyor, döner tablada servo motor sistemi uygulandığından hızlı, kararlı, stabil ve enerji kullanımında tasarruf sağlıyor. Firma, plastik işleyicilerinin tümüne hitap edebilecek yatay ve dikey çok komponentli makinaların üretiminde Ar-Ge çalışmalarıyla, yenilikçi yönüyle ve enerji verimliliğiyle hız kesmeden faaliyetlerine devam etmektedir. Yapılan bu yeniliklerin yanı sıra, seri üretim düşüncesinden

hareketle bugün aylık makina üretim kapasitesini 20 adet makinaya çıkarmış bulunmaktadır. Üretim hattının her aşamasında tamamen CNC işleme makinaları ve teknolojik tezgahlar kullanılmaktadır. Yapılan üretimin %30’unu yurt dışına pazarlamaktadır. Ekin’in bugün itibariyle 32 ülkede makinaları kullanılmaktadır. Ekin Makina Genel Müdürü Abdullah Karabulut; “Bütün bu çalışmalarımızı belirtirken, bizim için en önemli olan husus; ülkemizde bu üretim kapasitesini sağlamış yerli bir üretici olmanın gururunu yaşamaktır. Bu gururu sürdürmek, ülkemize olan katkılarımızı arttırmak için durmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

143


sektörel haber

PAGEV Danışma Kurulu Toplantısı gerçekleşti Meslek alanında geniş bilgi, deneyim ve görgüleri ile tanınmış, çalışma ve eserleriyle öne çıkan yetkin isimler ve kıymetli akademisyenlerden oluşan PAGEV Danışma Kurulu 5 Kasım 2016 tarihinde toplandı. TÜYAP Palas Otel’de geniş bir katılımla gerçekleşen PAGEV Danışma Kurulu Toplantısı’nda, Plastik Sektörünün geleceğinin şekillenmesi adına önemli konuların istişaresi gerçekleşti. PAGEV Danışma Kurulu Toplantısı, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Başkan Eroğlu yaptığı konuşmada, geçmişten bu yana Vakfa ve sektöre emek veren sektör paydaşlarının çok kıymetli olduğunu dile getirdi. Danışma Kurulu’nun PAGEV için çok önemli olduğunu ifade eden Eroğlu, Kurul’un Yönetimin sağduyusu olduğunu da sözlerine ekledi. MÜKEMMELİYET MERKEZİ Toplantının en önemli gündem konusu “PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi” oldu. 144

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

PAGEV 2. Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz projeyle ilgili güncel bilgileri paylaştığı konuşmasında şunları söyledi: “Toplam 35.000 m2’nin üzerine çıkacak olan PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin protokolünü T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Faruk Özlü’nün katılımıyla imzaladık. Mükemmeliyet Merkezi’mizin, sektörümüzün geleceği için çok önemli olan 5 fonksiyondan oluşmasını istedik. Birincisi Eğitim Hizmeti. PAGEV’in adında da olduğu gibi önceliğimiz eğitimdir. Hatta okuldaki hocaların eğitimiyle bile ilgileniyor, eğitimcileri de plastik konusunda eğitiyoruz. İkincisi AR-GE. Üçüncüsü Test Hizmeti ki bu çalışmaları kendi bünyemizde yapmamız çok önemlidir. Dördüncüsü Akreditasyon ve Sertifikasyon. Beşincisi ise Danışmanlık. Almanya gibi ülkelerde bu gibi enstitüler nasıl işletiliyor, yerinde inceleyerek araştırdık. Laboratuar, eğitim ve pilot üretim alanlarının aynı

merkezde toplandığı kurumlar var. Bizim de projemizde pilot üretim alanı ve çeşitli laboratuar alanları mevcut” dedi. ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ PAGEV Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nurseli Uyanık yaptığı konuşmada, ülkemiz Plastik Sektörünün Avrupa’da işleme kapasitesinde birinci sıraya yükselmesi için eğitimin çok önemli olduğunu dile getirerek, mesleki eğitim çalışmalarında PAGEV’in çalışmalarının önemine atıfta bulundu. Prof. Dr. Uyanık, üniversite sanayi işbirliğinin daha somut çıktılar sağlaması açısındanda, PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin çok önemli bir proje olduğunu kaydetti. PAGEV Danışma Kurulu’nda yer alan tüm akademisyenler ve sektörün ileri gelen isimlerinin görüş ve önerilerinin konuşulduğu toplantıda, plastik sektörümüzün ve PAGEV’in çalışmaları ile yakın gelecekte yapılmasının yerinde olacağı çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. P


Plastik, Kauçuk, Kal›p, Makina için...

Su ve Yağ Soğutucular› Enerji sarfiyat› düşük ekonomik ürünler

Friterm V Tipi Kuru Soğutucu

Friterm Yat›k Tip Islak Kuru Soğutucu

SERT‹F‹KALI GEOMETR‹LER ID Numarası

M2522-3/8” F3228-12mm F3833-12mm F3833-15mm M4035-12mm M4035-15mm

14. 06. 001 14. 04. 002 14. 04. 003 14. 04. 004 14. 04. 005 14. 04. 006

SICAK/SO⁄UK SU BATARYALARI FRT COILS V 4 YAZILIMI

DO⁄RUDAN SU SPREYLEME S‹STEML‹ ISLAK/KURU SO⁄UTUCULAR

ÜRÜN SEÇ‹M PROGRAMI V 5.0

D‹KEY T‹P VE V T‹P‹ ECOMESH S‹STEML‹ ISLAK KURU SO⁄UTUCULAR

S‹SLEME S‹STEML‹ ISLAK/KURU SO⁄UTUCULAR

Merkez / Fabrika: İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Dilek Sokak No:10 X-12 Özel Parsel Tuzla 34957 İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 216 394 12 82 (pbx) Faks: +90 216 394 12 87 info@friterm.com www.friterm.com

twitter.com/friterm

facebook.com/friterm

linkedin.com/company/friterm

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

145


PAGEV’DEN İŞ TABANLI EĞİTİME KATKI Plastik sektörünün her yıl ihtiyaç duyduğu 25 bin kişilik donanımlı insan gücüne katkı sağlayan PAGEV Okulları, 2023 hedefleri doğrultusunda nitelikli eğitim hizmetlerine aralıksız devam ediyor.

146

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


T

ürkiye ekonomisini katma değer sağlayan Türk Plastik Sektörü her yıl 25 bin civarında nitelikli elemana ihtiyaç duyuyor. İşleme kapasitesi bazında Avrupa da 2., Dünya da 6.sırada yer alan Plastik Sektörü, nitelikli ara elemana çokça ihtiyaç duyuyor. PAGEV, bu ihtiyaç çerçevesinde 2003 yılında 500 öğrenci kapasiteli PAGEV Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni eğitimin hizmetine sundu. Ardından İstanbul K. Çekmece’de 1500 öğrenci kapasiteli PAGEV Küçükçekmece Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de PAGEV kaynakları ve sektörün

değerli katkıları ile hizmete açıldı. EĞİTİM -SANAYİ KÖPRÜSÜ PAGEV, Türkiye’ye kazandırdığı okullarla; iş tabanlı eğitim modelini destekleyerek, plastik sektörüne donanımlı ve nitelikli ara eleman kazandırmayı sürdürüyor. Bu çerçevede Gebze ve K. Çekmece’deki okullarda eğitim gören öğrencilere sürdürülebilir destek veren PAGEV, gençlerin plastik sektörünü yakından tanımaları, plastik hakkındaki doğru bilimsel gerçekleri öğrenmeleri ve en kısa süre içerisinde sektöre entegre

olabilmeleri için sürekli olarak okullarla yakın temas içerisinde faaliyetler gerçekleştiriyor. Bu kapsamda yapılan çalışmalar paralelinde çocukların, sektörün büyüklüğünü yakından görebilmeleri için fabrika gezileri ve eğitim çalışmalarına aralıksız devam ediliyor. Plastik sektörümüzün 2023 hedefleri doğrultusunda, geleceğini teminat altına almak isteyen PAGEV, önümüzdeki süreçte de sektörden aldığı güç ile eğitim ve sektöre nitelikli insan gücü kazandırma çalışmalarını aralıksız sürdürmeyi hedefliyor. P PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

147


DÜNYA ATIKLARINI GERİ DÖNÜŞTÜRÜYOR

G

Yağmur CENGİZ PAGÇEV Genel Müdürü

''

PAGÇEV’in 2015 yılında topladığı atıklar arasında ilk sırayı % 57 ile kağıt ve karton aldı. İkinci sırada ise % 31 ile plastik ürünleri yer aldı ki geçtiğimiz yıl ülke ortalaması olan %27'nin üzerinde bir plastik atık geri dönüşümü gerçekleştirdik. Geri kalan bölümü de cam, metal, kompozit ve ahşap oluşturdu. PAGÇEV olarak, 2016 yılı hedefimizi ise 180 bin ton ambalaj atığının geri dönüşümü olarak belirledik.

''

148

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ünümüzde tüm dünya ülkeleri ‘kullan-at’ alışkanlığını yerine ‘kullan-geri dönüştür-tekrar kullan’ anlayışını benimsiyor. Türkiye’nin de çalışmalarına yoğunluk verdiği geri dönüşüm faaliyetleri ülke genelinde yaygınlaşıyor. Türkiye’nin ambalaj atıkları yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV olarak bizler de atık yönetimi çerçevesinde yürüttüğümüz ambalaj atıklarının azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü çalışmalarında hızla ilerliyoruz. 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 38 artışla 152 bin ton ambalaj atığını geri dönüştürerek, ülke ekonomisine 422 milyon lira kazandırdık. Aynı dönemde 39 belediye ile yaptığımız işbirliği sonucunda bir önceki yıla göre yüzde 100 artışla yaklaşık 8 milyon kişinin atığını geri dönüştürdük. 2015 yılında PAGÇEV’in geri dönüştürdüğü atık miktarı sayesinde 973 adet yetişkin ağaç kurtarıldı. Bu ağaçlarla yaklaşık olarak 12 bin metreküp karbondioksitin havada tutulması önlendi. Ayrıca geri dönüştürülen bu atıklar sayesinde 174 bin ailenin yıllık tüketimine karşılık gelen 1,9 milyon metreküp su tasarrufu sağlandı. Geri dönüştürülen atıklar sayesinde 2,7 milyon araç deposunun yakıtına eşit 110 milyon litre fosil yakıt ve 1 milyar kWh elektrik tasarrufu sağlandı. Geri dönüştürülen plastik atıklar ile 154 bin ailenin yıllık elektrik tüketimine eşit olan 420 milyon kWh elektrik tasarrufu yapıldı. Bu atıklar geri dönüştürüldüğü ve atık depolama sahalarına gönderilmediği için de 113 adet futbol sahasına denk gelen 819 bin ton m3 alandan tasarruf edildi. Plastik ile birlikte kâğıt, karton, ahşap, kompozit, cam ve metallerden oluşan ambalaj atıklarının geri dönüşüm zincirini tamamlayan PAGÇEV’in 2015 yılında topladığı atıklar arasında ilk sırayı % 57 ile kağıt ve karton aldı. İkinci sırada ise % 31 ile plastik ürünleri yer aldı ki geçtiğimiz yıl ülke ortalaması olan %27'nin üzerinde bir plastik atık geri dönüşümü gerçekleştirdik. Geri kalan bölümü de cam, metal, kompozit ve ahşap oluşturdu. PAGÇEV olarak, 2016 yılı hedefimizi ise 180 bin ton ambalaj atığının geri dönüşümü olarak belirledik. Atık toplama çalışmalarının yanı sıra yıl boyunca geri dönüşümü tüm ülke geneline yaymak üzere çeşitli etkinliklere de ağırlık verdik. 2015 yılı boyunca özellikle ilköğretim okullarındaki eğitim programları ve ev kadınlarına yönelik farkındalık çalışmaları gerçekleştirdik. Aynı zamanda bu farkındalığın ülke geneline yayılması için “kamu spotu” yayınladık. Hazırlatmış olduğumuz kamu spotunun Ağustos-Aralık dönemleri arasında 22 kanalda toplam 89 bin 685 saniye yayınlanmasıyla etkili bir farkındalık oluşmasına katkı sağladık.


Yardımcımız, deniz çöpleriyle etkin mücadele amacıyla İstanbul için Deniz Çöpleri Eylem Planı hazırlandığının müjdesini de verdi.

2015 yılı boyunca Türkiye’nin dört bir yanında büyük ve küçük yaştaki birçok çevreciyle bir araya gelerek çeşitli projeler hayata geçirdik. PAGÇEV olarak yıl içerisinde Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi Bisiklet Kulübü işbirliği ile İstanbul’da özel bir bisiklet turu düzenledik. Turu başarıyla tamamlayan çevreci ve sporcu bireylerimize hediyeler dağıttık. Aynı zamanda Haziran ayında Çevre Haftası kapsamında Sualtı Temizlik ve Bilinçlendirme Hareketi Derneği ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen 6. Konuşan Balık Şenliği’nde de yerimizi aldık. 200'den fazla öğrencinin katıldığı etkinlikte aralarında Beşiktaş Belediye Başkanı ve PAGEV Yönetim Kurulu üyesinin de bulunduğu 20 dalgıç su altından atık toplayarak kıyıya getirdi ve öğrencilere bu artıkları sergiledi. Ayrıca su altı kameraları sayesinde çocuklara deniz altındaki atıklar gösterildi. PAGÇEV olarak çevre odaklı, çevreyi koruyan her türlü etkinliğin destekçisiyiz. Yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalar bu anlamda bizim için büyük önem taşıyor. 2016 yılında da hem atık toplama hem de çevre faaliyetlerimize hızla başladık. Ev sahipliğini PlasticsEurope ve PAGEVPAGÇEV olarak bizim üstlendiğimiz “Okyanuslarda Sıfır Plastik Atık” ana temalı Polytalk konferansını geçtiğimiz günlerde düzenledik. Özel davetlimiz olarak bize eşlik eden T.C. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ile kıyı temizliği için Dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmaları örnekleriyle paylaştık. Türkiye’de atıksız denizlere ulaşmak için başlattığımız WFO Türkiye - Mutlu Balıklar projemizi desteklediklerini belirten Bakan

Çevre haftasında da Türkiye’yi adım adım dolaştık. İstanbul’dan İzmir’e, Mardin’den Bursa’ya, Bilecik’ten Balıkesir’e kadar farklı illerde düzenlediğimiz ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevrenin korunmasına dikkat çeken etkinliklerde çocukların atıkların geri dönüşümünün çevreye kazanımları konusunda bilinçlendirilmelerini hedefledik. Çocukların yanı sıra ev hanımlarına yönelik eğitimler de verdik. İstanbul Çatalca’da başlayan etkinlikler Küçükçekmece, Esenler, Bursa’nın Mudanya İlçesine bağlı Akköy ve Balıkesir’in Edremit İlçesindeki okullar ile devam etti. Çatalca’da yaptığımız etkinlik renkli görüntülere sahne oldu. Çatalca meydanına kurduğumuz atölyelerde çocuklarla birlikte çevre ve geri dönüşüm konulu resimler yaptık. Ayrıca ev hanımlarına kaynağında ayrı toplama ile ilgili bilgiler verdik. Ekim ayında Sualtı Temizlik ve Bilinçlendirme Hareketi Derneği (STH)’nin düzenlediği ve sponsoru olduğumuz Akdeniz'de Başka Kaş Yok etkinliğimiz de oldukça verimli ve eğlenceli geçti. Yaklaşık 500 öğrencinin katıldığı ve 5 gün süren etkinlikte, profesyonel dalış ekipleri tarafından öğrencilere dalış eğitimi verildi. Dalış eğitimleri sayesinde, deniz altındaki güzellikleri keşfeden çocuklar, bir yandan da deniz altında bulunan atıkları birebir görme fırsatı buldular. Denizin altından çıkarılan cam ve pet şişeler, metal atıklar, halatlar ve hatta araç lastikleri karşısında büyük şaşkınlık yaşayan çocuklar, çevre kirliliğinin doğaya verdiği etkilere şahit oldular. Sualtı çalışmalarının ardından, deniz altından çıkarılan atıklar, herkesin görebilmesi için Kaş Limanında sergilendi. Son olarak bizler özellikle çocukların çevre ve geri dönüşüm bilincini erken yaşlarda edinmelerinin geleceğimiz açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bu nedenle gerek 2015 gerekse 2016 yılı çalışmalarımızda çocukların ambalaj atıklarının bilinçli kullanımı ve geri dönüştürülmesi sayesinde sadece bugün değil geleceklerine yatırım yaptıklarını ortaya koyan bilgilendirme faaliyetlerine ağırlık verdik. Ambalaj atıklarının doğru şekilde toplanması, ülke ekonomisi ve çevreye kazandırılması için hayata geçirdiğimiz projeler tüm hızıyla devam edecek.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

149


PAGÇEV

Antalya’da Başka Kaş Yok Bu yıl 7.si düzenlenen, Konuşan Balık Deniz ve Çocuk Şenliği , “Akdeniz’ de Başka Kaş Yok” etkinliği kapsımda, Antalya’nın Kaş ilçesinde gerçekleştirildi.

150

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


S

ualtı Temizlik ve Bilinçlendirme Hareketi Derneği (STH)’ nin düzenlediği ve PAGÇEV in sponsor olduğu etkinliğe, Kaymakamlık, Belediye, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından da katkı ve katılım sağlandı. Yaklaşık 500 öğrencinin katıldığı ve 5 gün süren etkinlikte, profesyonel dalış ekipleri tarafından öğrencilere dalış eğitimi verildi. Dalış eğitimleri sayesinde, deniz altındaki güzellikleri keşfeden

çocuklar, bir yandan da deniz altında bulunan atıkları birebir görme fırsatı buldular. Denizin altından çıkarılan cam ve pet şişeler, metal atıklar, halatlar ve hatta araç lastikleri karşısında büyük şaşkınlık yaşayan çocuklar, çevre kirliliğinin doğaya verdiği etkilere şahit oldular. Sualtı çalışmalarının ardından, deniz altından çıkarılan atıklar, herkesin görebilmesi için Kaş Limanı’n da sergilendi. PAGÇEV olarak etkinliğe katılan öğrencilere çevre ve

geri dönüşüm konularında eğitim verdildi. Maskotumuz PAG ile çocuklar eğlenceli vakit geçirdiler. Etkinliğin ardından Kaş Cumhuriyet Meydanı’ nda bir ödül töreni düzenlendi. Sualtı temizliği konusunda yarışan öğrenciler, resim, slogan ve öykü dallarında kıyasıya yarıştılar. Dereceye giren öğrencilere Kaymakam, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Belediye Başkanı tarafından ödülleri takdim edildi.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

151


özel dosya

Çevrem Ç Sensİn Projesİ

evre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından organize edilen “Çevrem Sensin” etkinliğinin başlangıç adresi Bursa oldu. Çevresel farkındalığın oluşturulmasını amaçlayan etkinlik Merinos Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Geri dönüşüm sektörünün tüm paydaşlarının bir araya geldiği etkinliğe Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu,

152

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdulkadir Karlık ile birlikte yerel yönetimler, yetkilendirilmiş kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ile yüzlerce öğrenci katıldı. Etkinliğe katılan ve standımıza misafir olan minik konuklarımız çevre ve geri dönüşüm konularında bilgilendirilirken, maskotumuz PAG’ la eğlenceli vakit geçirme fırsatı buldular.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

153


Muğla Ortaca’da Çevre Haftası Şenliklerle Kutlandı.

Bu yıl 21. si düzenlenen Ortaca Tarım Çevre ve Turizm Festivali’nde, katılımcılara çevre ve geri dönüşüm ile ilgili farkındalık oluşturmak amaçlı birçok etkinlik düzenlendi. Ortaca Pazar Yeri’ nde düzenlenen festivale ilgi yoğun oldu. Düzenlenen bisiklet yarışı

PAGÇEV, kurduğu oyun ve boyama atölyeleri ile, bu yıl Çatalca’ da çevre haftası kapsamında çocuklarla buluştu. Çatalca Belediyesi ile birlikte, halka açık olarak gerçekleştirilen etkinliğe, çocuklar yoğun ilgi gösterdi.

ÇANAKKALE’dE Çevre Haftası Şenliklerle Kutlandı.

154

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Çevre ve geri dönüşüm temalı görseller üzerinde gün boyu çalışan çocuklar, etkinlik sonunda harika sonuçlar ortaya çıkardılar. Kurulan oyun parklarında ücretsiz olarak eğlenen çocuklar, PAGÇEV maskotu ile oyunlar oynadılar.

Çanakkale’ de düzenlenen Çevre Haftası’ nda birbirinden renkli etkinlikler göz doldurdu. Halk Bahçesinde gerçekleştirilen etkinliğe bölgedeki okullar katılım sağladı. Her yaştan izleyiciye hitap eden etkinliklerin teması, çevre korumasına

ile kazananlara verilen ödüller ve plaketler ile başlayan program, ambalaj atıklarının geri dönüşümü üzerine yapılan sunum, söyleşi ve bilgilendirme videoları ile devam etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde verilen Manga Konseri ile gençler gönüllerince eğlendiler.

ÇaTALCA’da Çevre Haftası Şenliklerle Kutlandı.

yönelik farkındalık oluşturmaktı. Öğrencilerin, geri dönüşebilen malzemelerden hazırlamış oldukları kıyafetleri sundukları bir defile düzenlendi. Daha sonra sergilenen dans ve müzik gösterileri ise büyük çoşkuyla izlendi.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

155


ALKEV OKulları’na geri dönüşüm atölyesi

A

mbalaj atıklarının kaynakta verimli bir şekilde, diğer atıklardan ayrı toplanması konusunda oldukça başarılı projelere imza atan Alkev Okullarına, bilgilendirme eğitimi verilmek üzere, ziyaret gerçekleştirildi. Yaklaşık 50 öğrenciye yapılan bilgilendirmede, çevre ve çevre kirliliği konularından genel olarak bahsedilirken, ambalaj atıkları ve geri dönüşümün önemi üzerinde ayrıntılı olarak duruldu. Eğitim sunumu sonrasında, gerçekleştirilen soru-cevap kısmı ile öğrencilerin aktif olarak katılımı sağlandı. Öğrencilerden gelen şaşırtıcı sorular, konuyla ne kadar yakından ilgilendiklerini gösterirken, bizleri ayrıca memnun etti. Eğitimin ardından, okulun salonunda hazırlanan geri dönüşüm atölyemizde, çocuklar tarafından geri dönüşebilen malzemelerden maketler oluşturuldu. Bazı öğrencilerin bu atıklardan kendilerine, geri dönüşüm kahramanlarını simgeleyen kuklalar yapması, çocukların yaratıcı dünyalarını gözler önüne sermiş oldu. PAG’ın da eğitim ve atölye çalışmalarına katılımıyla, çocuklar eğlenceli vakit geçirdiler. Günün sonunda öğrenciler, kendi yaptıkları ve bizlere hediye ettikleri çevre temalı resimleri ile, doğaya karşı ne kadar duyarlı olduklarını bir kez daha göstermiş oldular.

PAGÇEV, Türkiye’de geri dönüşümün en büyük kahramanları çocuklara “geri dönüşüm” bilincini aşıladı. Öğrenciler, sevimli kahraman PAG eşliğinde hem öğrendiler, hem eğlendiler. 156

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

157


sektörel haber

PAGEV’DEN USTALARA MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma ve Geliştirme Vakfı (PAGEV) Mesleki Yeterlilik Merkezi ile sektöre belgeli plastikçiler yetiştirmeye başlıyor. Plastik sektörü 300 bin kişiye istihdam sağlarken şu an yaklaşık 25 bin yetişmiş elemana ihtiyaç duyuyor. PAGEV Mesleki Yeterlilik Merkezi, Mesleki Yeterlilik Belgesi ile yaptığı işte uzmanlığını ispatlamış

158

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

nitelikli elemanlar ile bu açığın kapanmasında önemli bir rol oynayacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 25 Mayıs 2015 tarihinde yüzbinlerce çalışanı yakından ilgilendiren, tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfındaki 40 meslekte Mesleki Yeterlilik Belgesi’ni zorunlu kılan çok önemli bir tebliğ yayımladı. 24 Mart 2016 tarihinde ise bu tebliğe ek olarak 8 mesleğe daha

belge zorunluluğu geldi. Tebliğin yayımlanmasının ardından 12 ay içinde Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayanlar artık belirlenen bu mesleklerde çalışamayacak, MYK Belgesi olmayan kişileri çalıştıran işverene ise ceza kesileceği açıklandı. Son tarih olan 26 Mayıs 2016’da yıl sonuna kadar bu konuda bazı esneklikler sağlansa da 2017 yılından itibaren herhangi bir uzatmaya gidilmeyeceğinin sinyalleri verildi.


PAGEV, sektöründe çalışan ustalara duyduğu sorumluluk duygusuyla Mesleki Yeterlilik Belgesi konusundaki çalışmalarına, yasal zorunluluktan çok önce başladı. PAGEV, 2011 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu MYK’nın “Türkiye’de Mesleki Yeterlilik Kurumunun ve Ulusal Yeterlilik Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (UYEP)” kapsamında diğer 25 kuruluşla birlikte “Mesleki Bilgi ve Beceri Test ve Belgelendirme Merkezi-PAGEV Mesleki Yeterlilik Merkezi” projesini kazandı. 2011-2013 yılları arasında vakıf, hibe ve öz kaynaklarıyla, merkezin fiziki ve altyapı çalışmalarını tamamlayan plastik sektöründeki ilk ve tek kuruluş oldu. Plastik sektöründeki meslek standartları ve ulusal yeterlilikleri hazırlayarak akredite ve yetkilendirmeye hazır hale getirdi. PAGEV Mesleki Yeterlilik Merkezi, belirlenen kapsamda, TÜRKAK tarafından 9 Haziran 2016 tarihinde AB-0112-P numarasıyla akredite edilerek, MYK tarafından 17 Ekim 2016 tarihinde YB-0059 kodu ile plastik sektöründeki yetkilendirilmiş ilk ve tek personel belgelendirme kuruluşu oldu. Plastik sektöründeki 10 meslek standardının yanı sıra Mesleki Yeterlilik Belgesi verilecek sektör meslekleri; Plastik Enjeksiyon

Üretim Elemanı, Plastik Profil Üretim Operatörü, Plastik Şişirme Film Üretim Operatörü olarak tespit edildi. Çalışanlar teorik ve uygulama olmak üzere iki aşamadan oluşan sınavlara girecek ve başarıyla geçenler Mesleki Yeterlilik Belgelerini alabilecek. Kişiye mesleğine dair bilgi ve becerilerini kanıtlama fırsatı veren ve işe alımlarda öncelik kazandıran Mesleki Yeterlilik Belgesi, işverene de avantaj sağlıyor. İşe alınacak kişinin taşıması gereken bilgi ve becerilerin önceden bilinmesi, işe uygun olmayan adayı istihdam ederek para ve zaman kaybetme riskini azaltacak. Ayrıca MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahiplerine verilebilen Europass Sertifika Eki sayesinde, çalışanlar bu belgelerini AB ülkeleri ile Europass’ı tanıyan ülkelerde de kullanabilecektir. Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip bir kişiyi işe alan işverenin, prim işveren payını 48 aydan 54 aya kadar devlet karşılıyor. Çalışırken bu belgeyi alanların sigorta primlerini de 12 ay boyunca yine devlet ödüyor. Üstelik MYK tarafından Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşları tarafından yapılan sınavların sınav ve belgelendirme ücretleri İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanıyor. PAGEV Mesleki Yeterlilik Merkezi ile Türk plastik sektörünün artan belgeli

eleman ihtiyacını karşılayarak, hem sektördeki nitelikli eleman eksikliği giderecek hem de ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizliğin çözümüne katkıda bulunacak. 6 Ulusal Yeterliliğin daha hazırlanması için gerekli resmi başvurularda bulunan PAGEV, en kısa zamanda kapsamı genişleterek daha farklı meslek gruplarına da hizmet verecek.

Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi Neleri Kapsar? Ulusal meslek standartlarının oluşturulduğu, mesleki ve teknik eğitim ve öğretim programlarının bu standartlara göre hazırlandığı, iş gücünün mesleki yeterliliğinin akredite olmuş ve Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarca ölçme ve değerlendirme merkezlerinde yapılan teorik ve uygulamalı sınavlar sonucunda belgelendirildiği bir sistemdir. Alınan belgelerin ulusal ve uluslararası düzeyde karşılaştırılmasına olanak

tanıyan Ulusal Yeterlilik Sistemi’nde; hayat boyu öğrenme desteklenir. Formel, yani örgün eğitim almadan mesleği öğrenen kişilere bilgi ve becerilerini belgelendirme imkânı verilir. İş dünyası temsilcilerinin sürece ilişkin tüm kararlara aktif olarak katıldığı, kalite güvencesinin sağlandığı, adil, şeffaf ve güvenilir bir sistemdir. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu Ek 3.maddesinde “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğlerde belirtilen

mesleklerde, 21/9/2006 tarihli ve 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu kapsamında yetkilendirilmiş sınav ve belgelendirme kuruluşlarının gerçekleştireceği sınavlarda başarılı olan kişilerin 31/12/2017 tarihine kadar belge masrafı ile sınav ücretinin tamamı 01/01/2018 tarihinden 31/12/2019 tarihine kadar ise belge masrafı ile sınav ücretinin yarısı fondan karşılanıyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

159


PAGEV özel

PAGEV VAKFI’NIN ÜYELERİNE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR PAGEV, üyelerinin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak yüklendiği misyonu aşağıdaki faaliyetleri yerine getirerek yürütür.

1 2 3 160

Devletin, sektörümüzü destekleyici politikalar oluşturmasında yardımcı olur.

4

Plastik sektörünün bir bütün olarak rekabet gücünün arttırılmasına ve plastik sektörümüzce yaratılacak katma değer ve istihdamın, yabancı ülkelere değil, kendi ülke ekonomimize kazandırılmasını sağlayacak çalışmalar yapar.

5

Sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini, yazılı ve görsel medyayı kullanarak tüm kamuoyuna duyurmaya azami gayret sarf eder.

6

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Her yıl Tüyap-PAGEV iş birliği ile düzenlenen PlastEurasia Fuarı’na üyelerine özel indirimli standlı katılım imkanı sağlar.

Üyelerinin, yurt içi ve yurt dışı uluslararası fuarlara daha uygun şartlarla katılımı amacıyla fuar firmaları ile anlaşmalar yapar, uygun görülen fuarlara info stand ile katılır ve üyelerinin eriştiği ileri imalat teknoloji kabiliyetlerini tanıtır.

Her yıl düzenlediği “Plastik Endüstri Kongresi”, ‘‘Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri’’ve belli zamanlarda bizzat organize edeceği veya iş birliğinde bulanacağı seminer ve eğitimlere üyelerimizin ücretsiz veya indirimli katılmalarına olanak tanır.


7 8 9 10

Üyelerinin değişen koşullara uyum sağlaması amacıyla, üyelerce ihtiyaç duyulan eğitim faaliyetlerini organize eder.

Sektörümüzün bazen bir bütün, bazen de özel sorunları, yazılan raporlar ve bizzat Bakan düzeyindeki görüşmelerle dile getirir.

Sektörümüzle ilgili yurt içi ve yurt dışı sempozyum ve toplantılara iştirak eder.

Internet sayfasında sektöre yönelik raporları ve verileri yayınlar.

11 12 13 14

PAGEV, üyelerinin ileri teknoloji imalat kabiliyetlerini dış dünyaya tanıtmak ve üyeleri arasında iletişim kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunur

PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB, ITO, ISO, TTGV gibi sektörümüzle ilgili kurumlarda aktif görevler alarak, sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini değişik platformlara taşır.

Sektörün yasayla kurulmuş en üst kuruluşu olan TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin Başkanlığını yürütür.

Plastik sektörünün imajını güçlendirecek, Çevre Bilincini Geliştirmek ve Sosyal Sorumluluk Projeleri’ne katkıda bulunmak için projelerin hazırlanıp uygulanmasını sağlar.

PAGEV Vakfı üyelik başvurusu için: +90 212 425 13 13

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

161


PAGEV

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ

SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 / İLK 9 AY

162

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


YÖNETİCİ ÖZETİ: T

ürkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin yıllar itibariyle değişmekle beraber yaklaşık %60–80’ini ithalatla karşılayan, bu mamullerde net ithalatçı konumunda bulunan ve gelişmiş batı toplumlarına kıyasla düşük ihraç fiyatları ile yeterli katma değer sağlayamayan bir ülke konumundadır. Plastik sektörü hızla büyürken plastik işleme makineleri üretimi bu hıza paralel olarak gelişmemekte ve sektör başta Çin olmak üzere ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında gelişememektedir. Plastik işleme makineleri sektörüne yönelik bir devlet stratejisinin bulunmaması ve yerli üreticinin yeterince korunmaması nedeniyle Türkiye’de plastik işleme makineleri sektöründe üretimin yeterince gelişememesine neden olmaktadır. Plastik sektörü 2011–2015 yıllarını kapsayan son 5 yılda, yılda ortalama 821 milyon dolarlık makina ve teçhizat yatırımı gerçekleşmiş olup toplam yatırımın % 36’sını presler ve diğer makinalari % 23’ünü enjeksiyon, % 19’unu ekstrüzyon, % 5’ini termoform, % 3’ünü şişirme ve % 14’ünü de aksam ve parçalar oluşturmuştur. 2016 yılının 9 ayında plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları sektöründe 340 milyon dolar üretim, 422 milyon dolar ithalat, 112 milyon dolar ihracat ve 651 milyon dolar da iç pazar satışları (plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımı) gerçekleşmiştir. Bu dönemde sektör 311 milyon dolar dış ticaret açığı vermiş, iç satışların (sektörün makine teçhizat yatırımının) % 65’inin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 26 olarak gerçekleştiği görülmüştür. Türkiye plastik işleme makineleri sektörünün katma değeri daha büyük makineler üretip ihraç edebilmesi için temel stratejiler, Makine Sektörü İhracat Strateji Belgesinde de tarif edildiği gibi genel amaç “Plastik İşleme Makina Sektörünün Geliştirilmesi ve Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmal Edilmesinin Sağlanması” olmalıdır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

163


ÜRETİM

2016 yılının 9 ayında plastik işleme makinaları ile aksam ve parçalar üretimi 340 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, 2016 sonunda üretimin 454 milyon dolara çıkacağı ve 2015 yılına kıyasla % 15 artacağı tahmin edilmektedir. ϱϬϬ

Grafik 1: Plastik işleme Makinaları Üretimi (Milyon $)

ϰϱϬ ϰϬϬ

ϰϱϰ ϯϵϰ ϯϰϬ

ϯϱϬ ϯϬϬ ϮϱϬ ϮϬϬ ϭϱϬ ϭϬϬ ϱϬ Ϭ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ d

2016 yılının 9 aylık gerçekleşmeleri dikkate alınarak yıl sonunda üretimin şişirme makinaları ve presler dışındaki tüm kalemlerde önemli ölçüde artması beklenmektedir.

Tablo 1: Plastik işleme Makineleri Üretimi (Milyon $)

164

Makina Grubu

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Enjeksiyon Makinaları

16

18

23

47

Ekstrüder Makinaları

61

55

73

20

Şişirme Makinaları

1

1

1

-32

Termoform Makinaları

30

36

47

55

Presler ve Diğer Makinalar

162

117

155

-4

Parça ve Komponentler

123

115

154

25

Toplam

394

340

454

15

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Bu dönemde plastik işleme makineleri toplam üretimi içinde, enjeksiyon makineleri % 5 ekstrüzyon makineleri % 16 termoform makineleri % 10, presler ve diğer makineler ve aksam ve parçalar ise % 34’er pay almıştır. Şişirme makinalarının toplam üretim içindeki payı 1%’in altında kalmıştır.

Tablo 2: Makinelerin Toplam Üretim içindeki Payı (%)

Grafik 2: Plastik işleme Makinaları Üretiminin Dağılımı ( 2016/9)

Makina Grubu

2015

2016 /9

Enjeksiyon Makinaları

4

5

Ekstrüder Makinaları

15

16

Şişirme Makinaları

-

-

Termoform Makinaları

8

10

Presler ve Diğer Makinalar

41

34

Parça ve Komponentler

31

34

Toplam

100

100

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ DĂŬ͘Ekstrüzyon Mak. ϭϲй ϱй Aksam ve Parçalar ϯϰй dĞƌŵŽĨŽƌŵŝŶŐ DĂŬŝŶĞůĞƌŝ ϭϭй

Presler ve Diğer DĂŬŝŶĞůĞƌ ϯϰй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

165


İTHALAT

2016 yılının 9 ayında plastik işleme makinaları ile aksam ve parçalar ithalatı 422 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, ithalatın yıl sonunda 563 milyon dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla % 2 gerilemesi beklenmektedir.

ϱϳϳ

Grafik 3: Plastik işleme Makinaları ithalatı (Milyon$)

ϱϲϯ ϰϮϮ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ d

2016 sonunda 2015 yılına kıyasla şişirme ve termoform makinaları dışındaki diğer makinalarda ithalatın gerileyeceği tahmin edilmektedir.

Tablo 3: Plastik işleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları ithalatı (Milyon $)

Makina Grubu

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Enjeksiyon Makinaları

192

127

170

-11

Ekstrüder Makinaları

111

82

109

-2

Şişirme Makinaları

17

18

24

35

Termoform Makinaları

9

11

15

56

Presler ve Diğer Makinalar

204

154

205

-

Parça ve Komponentler

42

30

40

-6

Toplam

577

422

563

-2

Kaynak: TUiK

166

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


2016 yılının 9 ayında plastik işleme makineleri toplam ithalatı içinde enjeksiyon makinaları % 30, ekstrüzyon makineleri % 19, şişirme makinaları % 4, termoform makinaları % 3, presler ve diğer makinalar % 36, aksam ve parçalar ise % 7 pay almıştır.

Tablo 4: Makinelerin Toplam ithalat içindeki Payı (Milyon $ - %) Kaynak: TUiK

Grafik 4: Plastik Işleme Makinaları ithalatının Dağılımı (2016/9)

Makina Grubu

2015

2016 /9

Enjeksiyon Makinaları

33

30

Ekstrüder Makinaları

19

19

Şişirme Makinaları

3

4

Termoform Makinaları

2

3

Presler ve Diğer Makinalar

35

36

Parça ve Komponentler

7

7

Toplam

100

100

Aksam Parça ϳй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ ϯϬй

Kaynak: TUiK

Ekstrüzyon ϭϵй

Presler Diğerleri ϯϳй dĞƌŵŽĨŽƌŵ ϯй

Şişirme ϰй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

167


İHRACAT

2016 yılının 9 ayında plastik işleme makinaları ile aksam ve parçalar ihracatı 112 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, ihracatın yıl sonunda 149 milyon dolara çıkacağı ve 2015 yılına kıyasla % 13 artacağı tahmin edilmektedir. ϭϰϵ

Grafik 5: Plastik işleme Makinaları ihracatı (Milyon$)

ϭϯϭ ϭϭϮ

Kaynak: TUiK

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ d

Bu dönemde şişirme makinaları ile presler ve diğer makinalar dışındaki tüm makinalarda ihracat artmıştır.

Tablo 5: Plastik işleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları ihracatı (Milyon $)

Makina Grubu

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Enjeksiyon Makinaları

8

9

12

47

Ekstrüder Makinaları

30

27

37

20

Şişirme Makinaları

1

0

0

-32

Termoform Makinaları

12

14

19

55

Presler ve Diğer Makinalar

65

47

62

-4

Parça ve Komponentler

15

14

19

25

Toplam

131

112

149

13

Kaynak: TUiK

168

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


2016 yılının 9 ayında plastik işleme makineleri toplam ihracatı içinde enjeksiyon makineleri % 8, ekstrüzyon makineleri % 25, termoform makineleri % 13, presler ve diğer makineler % 42, aksam ve parçalar ise % 13 pay almıştır. Şişirme makinaları ihracatının payı ise 1%’nin altında kalmıştır.

Tablo 6: Makinelerin Toplam ihracat içindeki Payı (Milyon $ - %) Kaynak: TUiK

Grafik 6: Plastik işleme Makinaları ithalatının Dağılımı (2016/9)

Makina Grubu

2015

2016 /9

Enjeksiyon Makinaları

6

8

Ekstrüder Makinaları

23

25

Şişirme Makinaları

-

-

Termoform Makinaları

9

13

Presler ve Diğer Makinalar

49

42

Parça ve Komponentler

12

13

Toplam

100

100

Aksam Parça ϭϮй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ ϴй Ekstrüzyon Ϯϱй

Kaynak: TUiK

Presler Diğerleri ϰϮй

dĞƌŵŽĨŽƌŵ ϭϯй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

169


PLASTİK İŞLEME MAKİNALARI DIŞ TİCARETİNDE 10 ÜLKE 2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan plastik işleme makineleri ile aksam ve parçalar ithalatı, toplam ithalatın değer bazında da % 91’ini oluşturmuştur. Bu dönemde plastik işleme makineleri ithalatımızda ilk 3 sırayı Çin, İtalya ve Almanya almıştır. Bu 3 ülkenin toplam ithalatımızdan aldığı pay değer bazında da % 64 düzeyindedir. Diğer taraftan, 2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan plastik işleme makineleri ile aksam ve parçalar ihracatı toplam ihracatın değer bazında % 42’sini oluşturmuştur. 2016 yılının 9 ayında plastik işleme makineleri ihracatımızda ilk 3 sırayı İran, Rusya Federasyonu ve Almanya almıştır. Bu 3 ülkenin toplam ihracatımızdan aldığı pay değer bazında % 20 düzeyindedir.

Ülkeler

İthalat

Milyon $

% - Pay

113

27

83

20

73

17

34

8

23

6

22

5

11

2

10

2

8

2

7

2

10 Ülke

345

91

TOPLAM

343

9

688

100

Çin

İtalya

Almanya Japonya Tayvan

Avusturya

Güney Kore İngiltere İsviçre ABD

Diğer

Ülkeler

İhracat

Milyon $

% - Pay

10

9

6

6

5

5

4

4

4

4

4

3

4

3

3

3

3

3

3

3

10 Ülke

47

42

TOPLAM

65

58

112

100

İran

Rusya Fed. Almanya Cezayir

S. Arabistan Bulgaristan Ukrayna ABD

Romanya Hollanda Diğer

Tablo 7: Plastik işleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları Dış Ticaretinde ilk 10 Ülke - 2016/9 Kaynak: TUiK

170

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


BİRİM DIŞ TİCARET FİYATLARI

Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ithal fiyatı 2016 yılının 9 ayında 12,1 $/kg olarak gerçekleşmiş olup, 2015 yılına kıyasla % 5 artmıştır. Bu dönemde ortalama birim ithal fiyatları ekstrüder ve termoform makinalarında artmış, parçalarda aynı düzeyde kalmış ve diğerlerinde ise gerilemiştir. İthalat Fiyatı İhracat Fiyatı

Grafik 7: Plastik işleme Makinaları Birim Dış Ticaret Fiyatları ($/kg) Kaynak: TUiK

İthalat Fiyatı

ϭϮ͕ϭ

İhracat Fiyatı ϭϮ͕ϭ

ϭϭ͕ϰ ϭϭ͕ϰ ϭϬ͕ϵ

ϭϬ͕ϵ

ϭϬ͕ϵ

ϭϬ͕ϵ

ϮϬϭϱ

Tablo 8: Plastik işleme Makineleri Birim ithal Fiyatları ($/kg) Kaynak: TUiK

ϮϬϭϲͬϵ

2015

Enjeksiyon Makinaları

6,8

6,6

Ekstrüder Makinaları

14,1

19,0

35

Şişirme Makinaları

24,2

20,5

-15

Termoform Makinaları

11,4

14,9

30

Presler ve Diğer Makinalar

17,5

17,0

-3

Parça ve Komponentler

41,0

41,0

0

Toplam

11,4

12,1

5

ϮϬϭϲͬϵ

2016/9

Makina ϮϬϭϱ Grubu

% Artış -3

Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ihraç fiyatı 2016 yılının 9 ayında 10,9 $/kg olarak gerçekleşmiş olup, 2015 yılına kıyasla aynı düzeyde kalmıştır. Bu dönemde ortalama ihraç birim fiyatları şişirme, termoform ve presler dışındaki diğer makinalarda artmıştır.

Tablo 9: Plastik işleme Makineleri Birim ihraç Fiyatları ($/kg) Kaynak: TUiK

Bu dönemde ortalama ihracat birim fiyatları ortalama ithal fiyatlarının yaklaşık % 10 altında gerçekleşmiştir.

Makina Grubu

2015

2016/9

% Artış

Enjeksiyon Makinaları

4,4

4,7

8

Ekstrüder Makinaları

12,8

14,1

11

Şişirme Makinaları

14,0

8,0

-43

Termoform Makinaları

20,4

18,8

-8

Presler ve Diğer Makinalar

12,4

9,4

-24

Parça ve Komponentler

7,6

19,4

157

Toplam

10,9

10,9

0


DIŞ TİCARET AÇIĞI

Türkiye, plastik işleme makineleri dış ticaretinde daima dış ticaret açığı vermektedir. 2011 yılında dış ticaret açığı 589 milyon dolarla en üst düzeye çıkmıştır. 2016 yılının 9 ayında dış ticaret açığı 311 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup yılsonunda 414 milyon dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2016 yılında dış ticaret açığının 2015 yılına kıyasla % 7 gerilemesi beklenmektedir.

Grafik 8: Plastik işleme Makinaları Dış Ticaret Açığı (Milyon$)

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ d

Kaynak: TUiK

Ͳϯϭϭ Ͳϰϰϲ

Ͳϰϭϰ

2016 yılının sonunda 2015 yılına kıyasla şişirme, termoform makinaları ve presler ve diğer makinaları dışındaki diğer makinalarda dış ticaret açığının azalacağı tahmin edilmektedir.

Tablo 10: Plastik işleme Makineleri Dış Ticaret Açığı (Milyon $)

Makina Grubu

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Enjeksiyon Makinaları

-184

-119

-158

-14

Ekstrüder Makinaları

-81

-55

-73

-10

Şişirme Makinaları

-17

-17

-23

38

Termoform Makinaları

3

3

4

55

Presler ve Diğer Makinalar

-140

-107

-143

3

Parça ve Komponentler

-27

-16

-21

-23

Toplam

-446

-311

-414

-7

Kaynak: TUiK

172

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Grafik 9: Plastik işleme Makinaları iç Satışları (Milyon $)

İÇ PAZAR SATIŞLARI (PLASTİK SEKTÖRÜNÜN MAKİNE ve TEÇHİZAT YATIRIMI ) ϴϲϴ

ϴϯϵ ϲϱϭ

Kaynak: TUiK

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ ;dͿ

2016 yılının sonunda 2015’e kıyasla enjeksiyon makinaları ile presler ve diğer makinalar dışındaki diğer makine gruplarında yatırımların artması beklenmektedir.

Tablo 11: Plastik işleme Makineleri iç Pazar Satışları (Milyon $) Kaynak: TUiK

Makina Grubu

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Enjeksiyon Makinaları

200

136

181

-9

Ekstrüder Makinaları

142

109

146

3

Şişirme Makinaları

18

18

24

32

Termoform Makinaları

28

32

43

56

Presler ve Diğer Makinalar

302

224

299

-1

Parça ve Komponentler

150

131

174

16

Toplam

839

651

868

3

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

173


İÇ PAZAR SATIŞLARI (PLASTİK SEKTÖRÜNÜN MAKİNE ve TEÇHİZAT YATIRIMI) 2016 yılının 9 ayında plastik işleme makineleri toplam ihracatı içinde enjeksiyon makineleri % 8, ekstrüzyon makineleri % 25, termoform makineleri % 13, presler ve diğer makineler % 42, aksam ve parçalar ise % 13 pay almıştır. Şişirme makinaları ihracatının payı ise 1%’nin altında kalmıştır.

Tablo 12: Plastik işleme Makineleri iç Pazar Satışları Dağılımı (%-Milyon $) Kaynak: TUiK

Grafik 10: Plastik Sektörünün 2016 Yılının 9 Ayında Yapmış Olduğu Makina Yatırımının Dağılımı

Makina Grubu

2015

2016 /9

Enjeksiyon Makinaları

24

21

Ekstrüder Makinaları

17

17

Şişirme Makinaları

2

3

Termoform Makinaları

3

5

Presler ve Diğer Makinalar

36

34

Parça ve Komponentler

18

20

Toplam

100

100

Aksam ve Parçalar ϮϬй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ Ϯϭй

Ekstrüder ϭϳй

Presler ve Diğerleri ϯϰй Şişirme ϯй

dĞƌŵŽĨŽƌŵ ϱй

Plastik sektörü 2011 – 2015 yıllarını kapsayan son 5 yılda, yılda ortalama 821 milyon dolarlık makina ve teçhizat yaırımı gerçekleşmiş olup toplam yatırımın % 36’sını presler ve diğer makinalari % 23’ünü enjeksiyon, % 19’unu ekstrüzyon, % 5’ini termoform, % 3’ünü şişirme ve % 14’ünü de aksam ve parçalar oluşturmuştur.

Grafik 11: Sektörün Son 5 Yıllık Makine Yatırımının % Dağılımı

Aksam Parça ϭϰй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ Ϯϯй

Kaynak: TUiK

Ekstrüzyon ϭϵй

Presler ve Diğerleri ϯϲй

174

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

dĞƌŵŽĨŽƌŵ ϱй

Şişirme ϯй


ARZ – TALEP DENGELERİ

TOPLAM SEKTÖR ARZ – TALEP DENGESİ

2016 yılının 9 ayında plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları sektöründe 340 milyon dolar üretim, 422 milyon dolar ithalat, 112 milyon dolar ihracat ve 651 milyon dolar da iç pazar satışları ( plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımı ) gerçekleşmiştir.

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

394

340

454

15

İthalat

577

422

563

-2

İhracat

131

112

149

13

İç Satış

839

651

868

3

Dış Ticaret Açığı

-446

-311

-414

İthalat / İç Satış ( % )

69

65

65

İhracat / İthalat ( % )

23

26

26

Tablo 13: Plastik işleme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

Bu dönemde sektör 311 milyon dolar dış ticaret açığı vermiş, iç satışların ( sektörün makine teçhizat yatırımının ) % 65’inin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 26 olarak gerçekleştiği görülmüştür.

Grafik 12: Plastik işleme Makinaları Arz ve Talep Dengesi ( Milyon $ ) Kaynak: TUiK

ϵϬϬ ϴϬϬ ϳϬϬ ϲϬϬ

Üretim

ϱϬϬ

İthalat

ϰϬϬ

İhracat

ϯϬϬ

İç Satış

ϮϬϬ ϭϬϬ Ϭ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ d

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

175


ARZ – TALEP DENGELERİ PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ ARZ VE TALEP DENGESİ 2016 yılının 9 ayında plastik enjeksiyon makinelerinde 18 milyon dolar üretim, 127 milyon dolar ithalat, 9 milyon dolar ihracat ve 136 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Plastik enjeksiyon makinalarında bu dönemde dış ticaret açığı 119 milyon dolardır. Bu dönemde plastik enjeksiyon makinelerinde iç satışların ( sektörün enjeksiyon makineleri yatırımının ) % 94’ünün ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 7 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

16

18

23

47

İthalat

192

127

170

-11

İhracat

8

9

12

47

İç Satış

200

136

181

-9

Dış Ticaret Açığı

-184

-119

-158

-14

İthalat / İç Satış ( % )

96

94

94

İhracat / İthalat ( % )

4

7

7

Tablo 14: Enjeksiyon Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan plastik enjeksiyon makinaları ithalatı toplam ithalatın değer bazında % 98’ini oluşturmuştur. Toplam ithalattan Almanya değer bazında % 48 pay almıştır. Almanya dışında Çin, İtalya, Japonya ve Avusturya en çok ithalat yapılan diğer ülkeleri oluşturmuştur. Aynı dönemde plastik enjeksiyon makineleri ihracatımızın değer bazında % 62’si 10 ülkeye yönelik olarak yapılırken, Etiyopya, Ürdün ve İran plastik enjeksiyon makinaları ihracatımızda ilk 3 büyük pazarımızı oluşturmuştur. Ülkeler

Tablo 15: Plastik Enjeksiyon Makineleri ithalat ve ihracatının Ülkelere Dağılımı – 2016/9 Kaynak: TUiK

İthalat

Milyon $

% - Pay

61

48

17

13

12

9

10

8

6

5

6

5

5

4

3

3

3

2

1

1

10 Ülke

125

98

TOPLAM

2

2

127

100

Çin

Almanya Japonya

Avusturya Tayvan

Güney Kore İtalya

İsviçre

Kanada

Slovenya Diğer

Ülkeler

İhracat

Milyon $

% - Pay

1,1

12

0,8

9

0,7

8

0,7

7

0,5

6

0,4

5

0,4

5

0,3

3

0,3

3

0,3

3

10 Ülke

5,5

62

TOPLAM

3,3

38

8,8

100

Etiyopya Ürdün İran

Cezayir

Bulgaristan Kazakistan Irak

Romanya Çin

Almanya Diğer


ARZ – TALEP DENGELERİ

PLASTİK EKSTRÜZYON MAKİNELERİ ARZ VE TALEP DENGESİ 2016 yılının 9 ayında plastik ekstrüzyon makinelerinde 55 milyon dolar üretim, 82 milyon dolar ithalat, 27 milyon dolar ihracat ve 109 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Plastik ekstrüzyon makinalarında dış ticaret açığı 55 milyon dolardır. Bu dönemde plastik ekstrüzyon makinelerinde iç satışların ( sektörün ekstrüzyon makineleri yatırımının ) % 75’inin ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 33 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

Tablo 16: : Ekstrüzyon Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

61

55

73

20

İthalat

111

82

109

-2

İhracat

30

27

37

20

İç Satış

142

109

146

3

Dış Ticaret Açığı

-81

-55

-73

-10

İthalat / İç Satış ( % )

79

75

75

İhracat / İthalat ( % )

27

33

33

2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan ithalat toplam plastik ekstrüzyon makinaları ithalatının değer bazında % 97’sini oluşturmuştur. Bu dönemde Almanya, Çin ve İtalya toplam ithalattan % 61 pay almıştır. Aynı dönemde plastik ekstrüzyon makineleri ihracatımızın değer bazında da % 64’ü 10 ülkeye yönelik olarak yapılırken, Rusya Fed., İran ve Cezayir plastik ekstrüzyon ihracatımızda ilk 3 büyük pazarımızı oluşturmuştur.


ARZ – TALEP DENGELERİ ŞİŞİRME MAKİNELERİ ARZ VE TALEP DENGESİ 2016 yılının 9 ayında plastik şişirme makinelerinde üretim 1 milyon dolar civarında gerçekleşmiş, 18 milyon dolar ithalat yapılmıştır. İhracatında ihmal edilebilir düzeyde gerçekleşmesi sonucu iç satışlar ve dış ticaret açığı da 17 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Şişirme makinalarında yurtiçi satışların % 98’i ithalatla karşılanmış, ihracatın ithalatı karşılama oranı da % 2 olarak gerçekleşmiştir.

Tablo 18: Şişirme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

1

1

1

-32

İthalat

17

18

24

35

İhracat

1

-

-

-32

İç Satış

18

18

24

32

Dış Ticaret Açığı

-17

-17

-23

38

İthalat / İç Satış ( % )

95

98

98

İhracat / İthalat ( % )

3

2

2

2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden plastik şişirme makinaları ithalatı yapılmış olup, toplam ithalattan İtalya, Fransa ve Almanya % 63 pay almıştır. Ülkeler İtalya

Fransa

Almanya

Hindistan Çin

Tayvan

Japonya

Avusturya ABD

Kazakistan Toplam

Milyon $

% - Pay

5,7

32,2

3,4

19,2

2,2

12,1

2,0

11,3

1,8

9,9

1,1

6,2

1,0

5,7

0,4

2,1

0,2

0,9

0,1

0,3

17,7

100

Tablo 19: Plastik Şişirme Makineleri ithalatının Ülkelere Dağılımı – 2016/9 Kaynak: TUiK

Ülkeler

Azerbaycan

Türkmenistan Özbekistan Cezayir Mısır

Lübnan Suriye

Toplam

Milyon $

% - Pay

90

31

48

16

36

12

34

12

32

11

32

11

20

7

292

100

Tablo 20: Plastik Şişirme Makineleri ihracatının Ülkelere Dağılımı – 2016/9 Kaynak: TUiK


ARZ – TALEP DENGELERİ

TERMOFORM MAKİNELERi ARZ VE TALEP DENGESİ

2016 yılının 9 ayında termoform makinelerinde 36 milyon dolar üretim, 11 milyon dolar ithalat, 14 milyon dolar ihracat ve 32 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Termoform makinalarında bu dönemde dış ticaret açığı 3 milyon dolar dolayında gerçekleşmiştir. 2016 yılının 9 ayında termoform makinelerinde iç satışların ( sektörün termoform makineleri yatırımının ) % 34’ünün ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 129 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

30

36

47

55

İthalat

9

11

15

56

İhracat

12

14

19

55

İç Satış

28

32

43

56

Dış Ticaret Açığı

3

3

4

55

İthalat / İç Satış ( % )

34

34

34

İhracat / İthalat ( % )

129

129

129

Tablo 21: : Ekstrüzyon Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan termoform makinaları ithalatı, toplam ithalattan değer bazında % 99 pay almıştır. Bu dönemde Çin, Tayvan ve Almanya toplam ithalattan değer bazında % 70 pay almıştır. Aynı dönemde toplam termoform makineleri ihracatının değer bazında da % 70’i 10 ülkeye yönelik olarak gerçekleşmiş olup, BAE, S. Arabistan ve G.Afrika toplam ihracattan % 33 pay almıştır.

Tablo 22: Termoform Makineleri ithalat ve ihracatının Ülkelere Dağılımı – 2016/9 Kaynak: TUiK

Ülkeler

İthalat

Milyon $

% - Pay

3,09

28,0

2,70

24,4

1,93

17,5

1,46

13,3

0,70

6,4

0,54

4,8

0,32

2,9

0,19

1,7

0,09

0,8

0,01

0,1

10 Ülke

11,03

99,8

TOPLAM

0,02

0,2

11,05

100,0

Çin

Tayvan

Almanya İtalya

Macaristan İsviçre ABD

İngiltere

Güney Kore Hong Kong Diğer

Ülkeler

İhracat

Milyon $

% - Pay

1,8

13

1,4

10

1,4

10

1,2

9

1,1

8

0,8

6

0,7

5

0,5

3

0,5

3

0,5

3

10 Ülke

9,9

70

TOPLAM

4,3

30

14,2

100

BAE

S. Arabistan G.Afrika

Endonezya Lübnan Mısır

Ukrayna Tayland

Bulgaristan Pakistan Diğer


ARZ – TALEP DENGELERİ PRESLER ve DİĞER MAKİNELER ARZ VE TALEP DENGESİ 2016 yılının 9 ayında presler ve diğer makinelerde 117 milyon dolar üretim, 154 milyon dolar ithalat, 47 milyon dolar ihracat ve 224 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Presler ve diğer makinalarda dış ticaret açığı 107 milyon dolardır. 2016 yılının 9 ayında presler ve diğer makinalarda iç satışların ( sektörün pres ve diğer makineler yatırımının ) % 69’unun ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranın da % 30 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

162

117

155

-4

İthalat

204

154

205

0

İhracat

65

47

62

-4

İç Satış

302

224

299

-1

Dış Ticaret Açığı

-140

-107

-143

3

İthalat / İç Satış ( % )

68

69

69

İhracat / İthalat ( % )

32

30

30

Tablo 23: Presler ve Diğer Makineler Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan ithalat toplam presler ve diğer makinalar ithalatının değer bazında % 90’ını oluşturmuştur. İtalya, Almanya ve Çin toplam pres ithalatından yaklaşık % 66 pay almıştır. Aynı dönemde toplam pres ihracatının değer bazında % 43’ü 10 ülkeye yönelik olarak yapılmıştır. İran, ABD ve Hollanda toplam ihracattan % 22 pay almıştır.

Ülkeler

Tablo 24: Presler ve Diğer Makineler ithalat ve ihracatının Ülkelere Dağılımı – 2016/9 Kaynak: TUiK

İthalat

Milyon $

% - Pay

50

33,7

25

16,4

23

15,7

9

5,8

7

4,8

7

4,8

4

2,8

4

2,6

3

2,0

2

1,7

10 Ülke

135

90,3

TOPLAM

15

9,7

149

100,0

İtalya

Almanya Çin

İngiltere Tayvan

Japonya ABD

Güney Kore Avusturya İsviçre Diğer

Ülkeler

İhracat

Milyon $

% - Pay

3,8

9

2,9

7

2,5

6

1,5

4

1,4

3

1,4

3

1,3

3

1,3

3

1,2

3

1,2

3

10 Ülke

18,5

43

TOPLAM

24,7

57

43,2

100

İran

ABD

Hollanda Cezayir İsrail

Hindistan

Azerbaycan

S. Arabistan Lübnan

Romanya Diğer


ARZ – TALEP DENGELERİ

AKSAM VE PARÇALAR ARZ VE TALEP DENGESİ

2016 yılının 9 ayında aksam ve parçalarda 115 milyon dolar üretim, 30 milyon dolar ithalat, 14 milyon dolar ihracat ve 131 milyon dolar da iç pazar satışları gerçekleşmiştir. Aksam ve parçalarda bu dönemde dış ticaret açığı 16 milyon dolardır. 2016 yılının 9 ayında aksam ve parçalarda iç satışların ( sektörün aksam ve parçalar yatırımının ) % 23’ünün ithalatla karşılandığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranının da % 48 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2015

2016/9

2016/T

% Artış Tahmini 2016 / 2015

Üretim

123

115

154

25

İthalat

42

30

40

-6

İhracat

15

14

19

25

İç Satış

150

131

174

16

Dış Ticaret Açığı

-27

-16

-21

-23

İthalat / İç Satış ( % )

28

23

23

İhracat / İthalat ( % )

36

48

48

Tablo 25: Aksam ve Parçalarda Genel Arz – Talep Dengesi (Milyon $) Kaynak: TUiK

2016 yılının 9 ayında 10 ülkeden yapılan aksam ve parçalar ithalatı toplam ithalatın miktar bazında % 94’ünü değer bazında da % 92‘sini oluşturmuştur. Almanya, Çin ve İtalya toplam parça ithalattan yaklaşık % 59 pay almıştır. Aynı dönemde toplam akşam ve parça ihracatının değer bazında % 62’sini 10 ülkeye yapılan ihracat oluşturmuştur. İran, Almanya ve Bulgaristan toplam ihracattan % 41 pay almıştır. İthalat Ülkeler

İhracat

Milyon $ % - Pay

Almanya

Ülkeler İran

157

8.691

17,2

25,1

464

5.948

50,7

17,2

82

5.650

8,9

16,3

30

2.466

3,3

7,1

16

2.262

1,7

6,5

14

1.982

1,5

5,7

10

1.555

1,1

4,5

21

1.152

2,3

3,3

58

1.107

6,3

3,2

11

882

1,2

2,5

10 Ülke

862

31.694

94,2

91,7

TOPLAM

53

2.880

5,8

8,3

915

34.574

100,0

100,0

Çin

İtalya

Japonya ABD

Fransa İsviçre

Avusturya Tayvan

Hollanda Diğer

Almanya

Bulgaristan

Makedonya Romanya

Rusya Fed. Kazakistan

S. Arabistan İsviçre İtalya

10 Ülke Diğer

TOPLAM

Milyon $ % - Pay 51

3,2

3

18

360

2,9

22

16

188

1,2

11

7

12

1,0

1

6

35

0,7

2

4

22

0,6

1

3

21

0,4

1

2

56

0,4

3

2

13

0,4

1

2

66

0,3

4

2

824

11,1

49

62

846

6,8

51

38

1.670

17,9

100

100

Tablo 26: Aksam ve Parçalar ithalat ve ihracatının Ülkelere Dağılımı – 2016/9 Kaynak: TUiK


SONUÇ: Makine imalat sanayiindeki genel sorunlar, plastik işleme makineleri için de geçerlidir. Bu genel sıkıntılara ek olarak, plastik işleme makinelerine yönelik herhangi bir ulusal stratejinin olmaması ve yerli makine üreticilerinin yeterince korunmaması sektördeki olumsuz tablonun devamındaki en önemli etkenlerden biridir. Türkiye, plastik işleme makinelerine yönelik olarak çok ciddi yatırım yapan plastik sektörüne sahiptir. Dolayısıyla Türkiye, bu alanda dünyanın en önemli pazarlarından biridir. Bu pazarın yıllar itibariyle değişmekle birlikte yüzde 60 - 80’ine ithal makineler hakimdir. Türkiye plastik işleme makinaları dış ticaretinde net ithalatçıdır ve ihraç edilen makinaların birim fiyat karşılaştırmaları yüksek katma değer sağlamaktan uzaktır. Türkiye plastik işleme makineleri sektörü başta Çin olmak üzere ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında gelişememektedir. Plastik işleme makineleri sektörüne yönelik bir devlet stratejisinin bulunmaması, yerli üreticinin yeterince korunmaması ve plastik mamul üreticilerinin rekabet üstünlüğü sağlamak için ucuz ve ikinci el makine ithalatını tercih etmeleri, Türkiye’de plastik işleme makineleri sektörünün yeterince gelişememesine neden olmaktadı Türkiye plastik işleme makinaları sektöründe karşılaşılan en önemli sorunlar şunlardır ; • Sektörün belirli bir vizyonu yoktur. • Sektörde Ar–Ge, Ür-Ge, endüstriyel tasarım ve ürün geliştirme konularında çalışmalar yetersizdir. • Sektörde patent, tescilli marka yatırımları yapılmamakta veya yeterli değildir. • Sektörün uluslar arası teknik mevzuata uyumu yetersizdir. • Sektördeki firmaların özkaynakları ve işletme sermayeleri yetersizdir. • Enerji maliyetleri yüksektir. • Sektörün pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi konularında gelişime ihtiyacı vardır. • Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları sektöründeki gelişmeler, büyük ölçüde plastik sektörünün büyümesine ve yatırım eğilimlerine paralel bir seyir izlemesine rağmen sektör özellikle Çin ve Uzak doğu ülkelerinden yapılan ucuz ithalat baskısı altındadır. Artan talebin paylaşılmasında ithalat daha çok pay almaktadır. Plastik işleme makinalarının da dahil olduğu makina imalat sanayi, sanayi sektörleri içinde yatırım malı üreten temel sektör olup, imalat sanayi içinde özel ve önemli bir yeri vardır. Makina ekipman ve yedek parçalarının imal edildiği, “mühendislik sanayileri” denilen alt sektörlerin tamamını kapsamaktadır. Tüm gelişmiş ülkelerde büyük önem verilen ve öncelikli sektör olarak tanımlanan bir sanayi dalıdır. Mühendislik ve araştırmanın yoğun ve vazgeçilmez olduğu Makina Sektörünün ekonomide üstlendiği lokomotif rolün önemi şu şekilde özetlenebilmektedir ; • İmalat sanayinin hemen bütün sektörlerine girdi sağlaması, • Sektörlerin itici gücü olması,

• İmalat sanayinin gelişmesiyle iç içelik sağlaması, • Mühendislik disiplininin harekete geçirilmesi ve • Yeni ihtiyaç ve taleplere göre gelişme hızının ve üretim kompozisyonlarının belirlenmesi. Makine İmalat Sanayi için hazırlanan Strateji Belgesi’nde Makine İmalat Sanayinin Vizyonu; “Türkiye’nin makina sektöründe teknoloji üretim üssü olması“ olarak tarif edilmektedir. Bu vizyona erişmekteki temel amaç ise makina sektörünün geliştirilmesi ve yüksek teknolojili ürünlerin imal edilmesinin sağlanması olarak belirlenmektedir. Makine imalat sanayinin temel amaca ulaşabilmesi için temel hedefler şu şekilde belirlenmiştir; • “Katma Değeri” ve “Marka Değeri” yüksek makina sanayine dönüşümü sağlayacı hukuki düzenlemeleri ve yapısal tedbirleri hayata geçirmek. • Yurtiçi ve yurtdışında sürdürülebilir büyümeyi ve ölçek ekonomisinin avantajlarını yakalamak amacıyla sektöre yönelik sağlıklı finansal çözümler sağlamak. • Sürdürülebilir, yetkinliğini kazanmış, yüksek performansa sahip, teknoloji odaklı, öğrenmeye ve değişime açık her düzeyde insan kaynağı sağlamak. • Türk Makina Sektörünün kalite, güven ve teknoloji unsurlarını ön plana çıkaran, yurt içinde ve dışında etkin bir tanıtım yapmak ve ihracatı arttırmak. • Global düzeyde rekabet edebilen, katma değerleri yüksek ürünler üretebilmek için Ar-Ge ve inovasyon yapmak. Plastik sektörü 2003 - 2015 yılları arasında 8 milyar 140 milyon dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yapmış olup bunun değer bazında % 78’ini ithal makinalarla karşılamıştır. Türkiye’nin plastik ihracatında ilk 10 sıraya giren ihracat pazarlarının, dünya plastik işleme makineleri toplam ithalatı içinde % 15 payı olan ülkeler olduğu görülmektedir. Türkiye’nin plastik işleme makineleri ihracatını arttırması için, dünya plastik işleme makineleri ithalatından % 85 pay alan diğer ülkelere yönelik tanıtım faaliyetlerini arttırması gerekmektedir. Türkiye, ucuz ve yetişmiş insan gücü ile makine üretimindeki deneyim avantajını kullanarak global makine üreticilerini Türkiye’de yatırım yapmak için gerekli teşvik altyapısını kurabilir ve global oyuncuların Türkiye’de yapacağı plastik işleme makine yatırımlarına özel teşvikler sağlanabilir. Türkiye’de ana makine üretimi yerine bu makinelerin aksam ve parçalarının istenilen kalite düzeyinde üretilerek sektörümüzün küresel oyuncuların parça tedarik sistemine girmeleri ve Türkiye’nin plastik işleme makineleri aksam ve parçalarında üretim ve ihracat üssü haline getirilmesi izlenebilecek önemli stratejilerden biri olarak değerlendirilmelidir.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

183


SEKTÖR İZLEME RAPORU

184

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

2016 Eylül

TÜRKİYE PLASTİK


E

konomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Eylül ayı ara dönem küresel ekonomik görünüm raporunda daha önce 2016 için yaptığı %3'lük küresel büyüme tahminini % 2,9'a düşürmüş, 2017 büyüme tahminini de 0,1 puan indirerek %3,2’ye çekmiştir. OECD’nin gelişmiş ülkelerin büyük bölümü için yaptığı büyüme tahminlerini aşağı indirdiği görülmektedir. Özellikle ABD ekonomisi için 2016 büyümesinde yapılan 0,4 puanlık aşağı yönlü revizyon dikkat çekmektedir. İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı almasının ekonomi üzerinde 2017 yılında önemli ölçüde baskı yaratacağını öngören OECD, İngiltere’nin gelecek seneye ilişkin büyüme tahminini de 0,1 puan düşürmüştür. Genel olarak bakıldığında; 2015 yılında küresel ekonomik büyümeyi aşağı çeken faktörlerin 2016 yılında da devam etmesi beklenirken, 2016 yılında küresel büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanması temel hedef olarak alınmaktadır. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler zorlu şartlarla karşı karşıya olup, jeopolitik tansiyonlar küresel ekonominin zorluklarını artırmaktadır. 2016 yılında küresel ekonomiyi etkileyecek üç ana faktör; FED’in parasal normalleşmesi, Çin ekonomisinin seyri ve istikrarsız seyreden emtia fiyatlarıdır. Türkiye ekonomisi 2016 yılının 2. çeyreğinde ivme kaybetmiş ve bir öncekiyılın aynı dönemine göre %3,1 oranında büyüme kaydetmiştir. Yılın ilk yarısında ise büyüme oranı yıllık bazda %3,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. Türkiye ekonomisi talep kaynaklı büyümesine devam ederken, kamunun büyümeye desteğinin arttığı izlenmektedir. Plastik Mamül iç pazar tüketiminde ve dolaylı ihracatta sağlanan artış, 2016 yılının 9 ayında da plastik Mamüllerde üretim artışının motoru olmuştur. Bu dönemde özetle; Üretim 6,7 milyon ton ve 22,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Üretimin 2016 sonunda 8,9 milyon tona ve 34 milyar dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar ve değer bazında % 4 artması beklenmektedir. İthalat 445 bin ton ve 2,21 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2016 sonunda ithalatın 594 bin ton ve 2,95 milyar dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 2 değer bazında %3 artması beklenmektedir. İhracat 1 milyon 152 bin ton ve 3,08 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatın yıl sonunda 1 milyon 546 bin ton ve 4 milyar 107 milyon dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında %2 değer bazında da %5 gerilemesi beklenmektedir. Dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere yurtiçi tüketim 5 milyon 984 bin ton ve 24,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İç tüketimin 2016 sonunda 8 milyon tona ve 32,9 milyar dolara çıkarak 2015 yılına kıyasla miktar ve değer bazında % 5 artması beklenmektedir. Yerli üretimin miktar bazında %17’si değer bazında % 12’si ihraç edilmiş, dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere toplam yurtiçi tüketimin miktar bazında %7’si değer bazında %9’u ithalatla karşılanmış, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise miktar bazında %259 değer bazında da %139 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Eylül ayı ara dönem küresel ekonomik görünüm raporunda daha önce 2016 için yaptığı %3'lük küresel büyüme tahminini % 2,9'a düşürmüş, 2017 büyüme tahminini de 0,1 puan indirerek %3,2’ye çekmiştir. OECD’nin gelişmiş ülkelerin büyük bölümü için yaptığı büyüme tahminlerini aşağı indirdiği görülmektedir. Özellikle ABD ekonomisi için

YÖNETİCİ ÖZETİ 2016 büyümesinde yapılan 0,4 puanlık aşağı yönlü revizyon dikkat çekmektedir. İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı almasının ekonomi üzerinde 2017 yılında önemli ölçüde baskı yaratacağını öngören OECD, İngiltere’nin gelecek seneye ilişkin büyüme tahminini de 0,1 puan düşürmüştür. Genel olarak bakıldığında; 2015 yılında küresel ekonomik büyümeyi aşağı çeken faktörlerin 2016 yılında da devam etmesi beklenirken, 2016 yılında küresel büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanması temel hedef olarak alınmaktadır. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler zorlu şartlarla karşı karşıya olup, jeopolitik tansiyonlar küresel ekonominin zorluklarını artırmaktadır. 2016 yılında küresel ekonomiyi etkileyecek üç ana faktör; FED’in parasal normalleşmesi, Çin ekonomisinin seyri ve istikrarsız seyreden emtia fiyatlarıdır. Türkiye ekonomisi 2016 yılının 2. çeyreğinde ivme kaybetmiş ve bir öncekiyılın aynı dönemine göre %3,1 oranında büyüme kaydetmiştir. Yılın ilk yarısında ise büyüme oranı yıllık bazda %3,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. Türkiye ekonomisi talep kaynaklı büyümesine devam ederken, kamunun büyümeye desteğinin arttığı izlenmektedir. Plastik Mamül iç pazar tüketiminde ve dolaylı ihracatta sağlanan artış, 2016 yılının 9 ayında da plastik Mamüllerde üretim artışının motoru olmuştur. Bu dönemde özetle;Üretim 6,7 milyon ton ve 22,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Üretimin 2016 sonunda 8,9 milyon tona ve 34 milyar dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar ve değer bazında % 4 artması beklenmektedir. İthalat 445 bin ton ve 2,21 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2016 sonunda ithalatın 594 bin ton ve 2,95 milyar dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 2 değer bazında %3 artması beklenmektedir. İhracat 1 milyon 152 bin ton ve 3,08 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatın yıl sonunda 1 milyon 546 bin ton ve 4 milyar 107 milyon dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında %2 değer bazında da %5 gerilemesi beklenmektedir. Dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere yurtiçi tüketim 5 milyon 984 bin ton ve 24,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İç tüketimin 2016 sonunda 8 milyon tona ve 32,9 milyar dolara çıkarak 2015 yılına kıyasla miktar ve değer bazında % 5 artması beklenmektedir. Yerli üretimin miktar bazında %17’si değer bazında % 12’si ihraç edilmiş, dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere toplam yurtiçi tüketimin miktar bazında %7’si değer bazında %9’u ithalatla karşılanmış, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise miktar bazında %259 değer bazında da %139 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye, 2016 yılında kırılganlık riski taşıyan ekonomilerin başında gelmektedir. Yüksek cari açık, enflasyon artışı, artan finansman ihtiyacı Türkiye ekonomisinin 2016 yılında da karşılaşacağı riskler arasında görülmektedir. Sektörün 2023 ihracat vizyonu, kimya sektörü için hedef alınan 50 milyar dolarlık ihracat hedefinin en az 17 milyar dolarını gerçekleştirmektir. Bu düzeyde bir ihracatın gerçekleştirilmesi için sektörün büyümesine paralel olarak, katma değeri büyük Mamüller üretim ve ihracatına yoğunlaşması, birim ihraç fiyatlarını gelişmiş ülkeler ortalaması olan 4,5 $/kg’a çıkarması, artan sorunlarının çözümünün dışında, yatırım teşviklerinden de azami ölçüde yararlanması gerekmektedir.


EKONOMİK DURUM DÜNYA EKONOMİSİ Bu dönemde, Türkiye ekonomisini etkilemesi beklenen başlıca gelişmeler şunlardır; • Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Eylül ayı ara dönem küresel ekonomik görünüm raporunda daha önce 2016 için yaptığı % 3'lük küresel büyüme tahminini % 2,9'a düşürmüş, 2017 büyüme tahminini de 0,1 puan indirerek % 3,2’ye çekmiştir. • OECD’nin gelişmiş ülkelerin büyük bölümü için yaptığı büyüme tahminlerini aşağı indirdiği görülmektedir. ABD ekonomisi için 2016 büyümesinde yapılan 0,4 puanlık aşağı yönlü reviz eden ve İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı almasının ekonomi üzerinde 2017 yılında önemli ölçüde baskı yaratacağını öngören OECD, İngiltere’nin gelecek seneye ilişkin büyüme tahminini de 0,1 puan düşürmüştür. • OECD zayıf talep koşullarının küresel ticareti baskı altında bıraktığını ve bu durumun gerek bu yıl gerekse önümüzdeki yıllarda üretim faaliyetlerini sınırlayan bir unsur olarak etkili olmaya devam edeceğini belirtmiştir. • OPEC, petrol üretiminin kısıtlanması konusunda anlaşmaya varmıştır. OPEC dışı büyük petrol üreticilerinin de söz konusu karara uygun hareket ederek petrol arzını azaltabileceği değerlendirilmektedir. • ABD’de ikinci çeyrek büyümesi yukarı yönlü revize edilmiştir. Yılın ikinci çeyreğinde ülke ekonomisi özelikle tüketim harcamalarının ve ihracatın desteğiyle %1,4 oranında büyümüştür. • Fed’in yaptığı açıklamalar Aralık ayında faiz artırılacağına dair beklentileri desteklemektedir. • Euro alanında ekonomik toparlanmanın ılımlı olmakla birlikte istikrarlı bir seyirizlediği, para politikasının desteği ile iç talebin ekonomiye katkısının sürdüğü görülmektedir. Bölge ekonomisindeki toparlanmanın zayıf dış talep koşulları ve İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı almasının yarattığı belirsizlik gibi faktörler nedeniyle baskı altında kalmaya devam edeceği görülmektedir. Genel olarak bakıldığında; 2015 yılında küresel ekonomik büyümeyi aşağı çeken faktörlerin 2016 yılında da devam etmesi beklenirken, 2016 yılında küresel büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanması temel hedef olarak alınmaktadır. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler zorlu şartlarla karşı karşıya olup, jeopolitik tansiyonlar küresel ekonominin zorluklarını artırmaktadır. 2016 yılında küresel ekonomiyi etkileyecek üç ana faktör; FED’in parasal normalleşmesi, Çin ekonomisinin seyri ve istikrarsız seyreden emtia fiyatlarıdır.

Tablo 1: OECD Büyüme Tahminleri Kaynak: OECD 186

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

2015

2016

2017

Dünya

3,1

2,9

3,2

ABD

2,6

1,4

2,1

Japonya

0,5

0,6

0,7

İngiltere

2,2

1,7

1,0

Almanya

1,5

1,8

1,5

Fransa

1,2

1,3

1,3

Çin

0,6

0,8

0,8

Hindistan

6,4

6,5

6,2

Brezilya

7,6

7,4

7,5

-3,9

-3,3

-0,3


EKONOMİK DURUM TÜRKİYE EKONOMİSİ • Türkiye ekonomisi 2016 yılının 2. çeyreğinde ivme kaybetmiş ve bir öncekiyılın aynı dönemine göre %3,1 oranında büyüme kaydetmiştir. Yılın ilk yarısında ise büyüme oranı yıllık bazda %3,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. Türkiye ekonomisi iç talep kaynaklı büyümesine devam ederken, kamunun büyümeye desteğinin arttığı izlenmektedir. • Açıklanan son Orta Vadeli Programa göre Türkiye’nin 2016 yılında %3,2, 2017 yılında %4,4 ve 2018 yılında da % 5 büyümesi planlanmaktadır. • Yatırım harcamalarındaki olumsuz seyir yılın ikinci çeyreğinde de devam etmiştir. Bu dönemde, özel sektör yatırımları azalırken kamu yatırımlarında sınırlı bir artış meydana gelmiştir. Yurt içine yönelik doğrudan yatırımlardaki yıllık bazda izlenen ivme kaybı devam etmektedir. • Emtia fiyatlarının dış ticaret rakamları üzerindeki olumlu etkisi azalarak devam etmektedir. • Rusya’yla olan ilişkilerdeki normalleşme eğiliminin de katkısıyla önümüzdeki dönemde dış ticaret performansındaki ılımlı seyrin devam edeceği ve OPEC anlaşması sonrası toparlanması beklenen petrol fiyatlarının yanı sıra mevsimsel faktörlerin Ekim ayında enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabileceği tahmin edilmektedir. • Yılın ikinci çeyreğinde ihracat büyümeye katkı sağlamazken, ithalat düşürücü yönde etki yapmaya devam etmiştir. Böylece, net ihracatın GSYH’ye negatif etkisi yılın ikinci çeyreğinde artmıştır. • GSYH içinde en yüksek paya sahip olan hizmetler sektörü ivme kaybetmeye devam etmektedir. Turizm sektöründeki olumsuz gelişmeler nedeniyle hizmetler sektörünün büyümeye sağladığı katkının üçüncü çeyrekte ivme kaybetmeye devam etmesi beklenmektedir. • Bu dönemde sanayi sektörü yıllık bazda %4,9 oranında daralmıştır. Bu dönemde imalat sanayiinde kaydedilen % 6,5’lık düşüş dikkat çekmektedir. İmalat sanayi PMI endeksi Eylül’de 48,3 düzeyinde gerçekleşmiştir. • Haziran döneminde işsizlik oranı yıllık bazda 0,6 puanlık artışla %10,2’ye yükselmiştir. • TÜFE’nin son iki ayda beklentilerden olumlu bir performans sergilemesiyle yıllık enflasyon Eylül ayı itibarıyla % 7,28 seviyesine kadar gerilemiştir. Bu dönemde Yİ-ÜFE’de yıllık enflasyon %1,78 ile Nisan 2013’ten bu yana en düşük düzeyinde gerçekleşmiştir. • 2016 yılının 9 ayında kümülatif ihracat 104,3 milyar dolar, ithalat 146,3 milyar dolar, dış ticaret açığı 42 milyar dolar ve ihracatın ithalatı karşılama oranı da %71,3 olarak geçekleşmiştir. Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı artış göstermiştir. • Eylül ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı % 3,4, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise %34,6 olarak gerçekleşmiştir. • İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı % 85,2’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin 2016 Eylül ayında imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı % 16, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise %45,4 olarak gerçekleşmiştir. • 23 Eylül 2016 günü Moody’s, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden tahvillerine verdiği kredi notunu Baa3 (Negatif) konumundan Ba1 (Durağan) konumuna indirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün itibarıyla önde gelen üç reyting kuruluşundan aldığı yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notları şöyledir: PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

187


EKONOMİK DURUM TÜRKİYE EKONOMİSİ Reyting kuruluşu

Ülke Notu

Yatırım Eşiği (BBB – veya Baa3)

Standard and Poor’s (S&P)

BB (negatif)

Eşiğin altında

Moody’s

Ba1 (durağan)

Eşiğin altında

Fitch Rating

BBB- (negatif)

Tam eşikte

Tablo 2: Uluslararası Reyting Kuruluşlarının Türkiye Uzun Vadeli Kredi Notları • Moody’s yaptığı not indiriminin gerekçelerini; Türkiye’nin zaten yüksek düzeyde olan dış finansman ihtiyacına bağlı risklerde görülen artış ve geçmişte borç birikimini çözmeye yarayan büyüme ve kurumsal yapıda ortaya çıkan zayıflama olarak açıklamıştır. Kuruluş, görünümün (durağan) olarak gösterilmesinin gerekçesini de ekonominin büyük ve esnek olması ve kamu maliyesinde devam eden güçlü disiplin olarak vurgulamıştır. Kuruluş açıklamasında; kamu mali disiplininin tersine dönmesi, yabancı fon akımlarında ani ve hızlı terse dönüşler, kurumsal yapıda ortaya çıkacak bozulma veya siyasal risklerin tahminlerin ötesinde artmasının kredi notunu aşağı yönlü etkileyeceğini belirtmektedir. • Fitch Ratings ise yayınladığı raporda; Türkiye’nin ekonomisinin gelecek birkaç yılda ivme kazanacağını ve enflasyonun düşeceğini öngörmektedir. Fitch tahminine göre, Türkiye'de gayri safi yurtiçi hasılanın 2016’da %3, gelecek yıl %3,2, 2018'de ise %3,5 artması öngörülmektedir.Ayrıca, Türkiye'de enflasyonun 2016 da %7,9, 2017’de %7,7, 2018'de de %7,5 olması beklenmektedir. • 2016 yılında Türkiye ekonomisindeki gelişimi etkileyecek en önemli faktörler; büyümenin dış talepten çok iç talep artışından kaynaklanacağı, iç talep artışının ise kamu harcamalarına bağlı olacağı, ihracattaki artışın AB ekonomisindeki toparlanma, Çin ekonomisindeki büyüme ve bölgesel risklere bağlı olacağı tahmin edilmektedir. Politik ve ekonomik riskler, 2016 yılında Türkiye ekonomisindeki büyümenin planlanandan daha alt seviyelerde gerçekleşeceğini göstermektedir. Türkiye, 2016 yılında kırılganlık riski taşıyan ekonomilerin başında gelmektedir. Yüksek cari açık, enflasyonun düşürülememesi, büyüme hızındaki yavaşlama, artan finansman ihtiyacı ve sıcak para çıkışı, Türkiye ekonomisinin 2016 yılında da karşılaşacağı riskler arasında görülmektedir. 2016 yılında da Türkiye ekonomisinde iç talebin büyümenin itici gücü olması beklenmektedir. Sektörler açısından iç talebin ekonomik büyümeye katkısında beklenen artışın yanı sıra emtia fiyatlarındaki düşük seyir, AB ülkelerindeki toparlanma eğilimi ve İran’a yönelik yaptırımların kaldırılması 2016 yılına ilişkin olumlu gelişmeler olarak dikkat çekmektedir. Öte yandan, Rusya ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere ihraç pazarlarındaki sorunlar, jeopolitik gelişmeler ve finansal piyasalarda gözlenebilecek oynaklıklar başlıca risk unsurlarıdır.


EKONOMİK DURUM

Özellikle döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar maliyetleri artırmak suretiyle sektörlerin kırılganlığını artıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır. 2016 yılının 2015’e benzer şekilde sektörler açısından büyümeden ziyade risklerden kaçınılmaya odaklanılan bir yıl olacağı öngörülmektedir. Türkiye ekonomisi talep kaynaklı büyümesine devam ederken, kamunun büyümeye desteğinin arttığı izlenmektedir. Bununla birlikte, Temmuz ayındaki başarısız darbe girişimi ile turizm sektöründeki sıkıntıların üçüncü çeyrekte büyüme üzerindeki aşağı yönlü baskıları artırabileceği tahmin edilmektedir. Temmuz ayında sanayi üretiminde yıllık bazda kaydedilen düşüş de üçüncü çeyreğe ilişkin beklentilerin bir miktar bozulmasına neden olmaktadır. ( Kaynaklar: T.İş Bankası ve Akbank Ekonomik Yayınlar, Kalkınma Bakanlığı, TUİK )

2014

2015

2016

GSYH

Milyar $

799,0

789,4

350,5 (Haziran Sonu )

Büyüme Oranı

%

2,9

4,0

3,9 (Haziran Sonu)

TÜFE

%

8,2

8,8

7,28 (Eylül Sonu )

ÜFE

%

6,4

5,7

1,78 (Eylül Sonu )

İşsizlik Oranı

%

10,4

10,3

10,9(Haziran Sonu)

İhracat

Milyar $

157,6

143,9

104,3 ( Ekim )

İthalat

Milyar $

242,2

207,2

146,3 ( Ekim )

Dış Ticaret Açığı

Milyar $

-84,6

63,3

Karşılama Oranı

%

65,1

69,5

71,3(Ekim)

Cari İşlemler Dengesi

Milyar $

-46,5

- 32,2

-28,9(TemmuzSonu)

Cari Açık / GSYH

%

-5,8

- 4,5

Bütçe Dengesi / GSYH

%

-1,3

-1 ,3

Toplam Borç Stoku

Milyar TL

614,1

612,1

710,9 (Ağustos Sonu)

USD / TL

TL

2,3290

2,9207

3,0031 (Eylül Sonu )

EURO / TL

TL

2,8297

3,1867

3,3578 ((Eylül Sonu )

-42,0(Ekim)

Tablo 3: Türkiye’nin Başlıca Ekonomik Göstergeleri Kaynak: TUiK, Ekonomi Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

189


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER ÜRETİM

2016 yılının 9 ayında 6,7 milyon ton ve 25,6 milyar dolarlık plastik Mamül üretimi gerçekleşmiş olup, aynı trendle sürmesi halinde 2016 sonunda üretimin 8,9 milyon ton ve 34 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Bu durumda 2016 yılı sonunda toplam plastik Mamül üretiminin 2015 yılına kıyasla miktar bazında %3,5 değer bazında da %4 artacağı tahmin edilmektedir.

Grafik 1: Plastik Mamül Üretimi

DŝůLJŽŶ dŽŶ

DŝůLJĂƌ Ψ ϯϰ͕Ϭ

ϯϮ͕ϴ

Ϯϱ͕ϲ

ϴ͕ϲ

ϮϬϭϱ

190

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ϲ͕ϳ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϴ͕ϵ

ϮϬϭϲ ͬ d


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER KAPASİTE KULLANIMI

Plastik sektöründe 2016 yılının 9 ayında ortalama kapasite kullanımı % 72 olarak gerçekleşmiş olup, genel imalat sanayinin ortalama kapasite kullanımı olan % 75’in 2 puan gerisinde kalınmıştır.

Grafik 2: Plastik Sektöründe Kapasite Kullanım Oranı ( % )

Genel İmalat

WůĂƐƚŝŬ ϳϱ

ϳϱ

Kaynak: TUiK, TCMB

ϳϯ

ϳϮ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲͬϵ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

191


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK Mamül ÜRETİMİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI

2016 yılının 9 ayında 6,7 milyon ton olarak gerçekleşen toplam plastik Mamül üretimi içinde yaklaşık 2,7 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerinin başı çektiği, plastic yapı ve inşaat malzemeleri üretiminin ise 1,5 milyon ton ile plastic ambalaj malzemelerini takip ettiği görülmektedir.

Grafik 3: Alt Sektörler Bazında Üretim – 2016/9 ( 1000 Ton ) Mamül Üretimi

Diğer

ϵϯϳ

KƚŽŵŽƚŝǀ

Ϯϲϴ

dĞŬƐƚŝů

Ϯϲϴ

Tarım Beyaz Eşya Yapı ve İnşaat ŵďĂůĂũ

ϰϬϭ ϲϲϵ ϭ͘ϰϳϮ Ϯ͘ϲϳϲ

192

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK SEKTÖRÜNÜN MAKİNE TEÇHİZAT YATIRIMI Plastik sektöründe 2011 – 2015 yıllarını kapsayan dönemde, yılda ortalama 821 milyon dolarlık makina ve teçhizat yaırımı gerçekleşmiş olup toplam yatırımın % 36’sını presler ve diğer makinalar, % 23’ünü enjeksiyon, % 18’ini ekstrüzyon, % 5’ini termoform, % 3’ünü şişirme ve % 14’ünü de aksam ve parçalar oluşturmuştur.

Grafik 4: Sektörün 2011 – 2015 Döneminde Makine Yatırımının % Dağılımı

Aksam Parça ϭϰй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ Ϯϯй

Ekstrüzyon ϭϵй

Presler ve Diğerleri ϯϲй dĞƌŵŽĨŽƌŵ Şişirme ϱй ϯй

Plastik sektöründe makine teçhizat yatırımı 2016 yılının 9 ayında 651 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı trendle devamı halinde 2016 sonunda sektörün makina ve teçhizat yatırımının 868 milyon dolara çıkacağı ve 2015 yılına kıyasla % 3,5 artacağı tahmin edilmektedir. Sektörün 2016 yılında büyüme hızı ile makina ve teçhizat yatırım artış hızının aynı düzeyde gerçekleşeceği görülmektedir.

Grafik 5: Plastik Sektörünün Makine ve Teçhizat Yatırımı (Milyon $)

ϴϲϴ

ϴϯϵ ϲϱϭ

Kaynak: TUiK

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ ;dͿ PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

193


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER

2016 yılının 9 ayında sektöre yapılan toplam 651 milyon dolarlık yatırımın % 34’ünü presler ve diğer makinalar, % 21’ini enjeksiyon makineleri, % 20’sini aksam ve parçalar, % 17’sini ekstrüzyon makineleri oluşturmuştur. Termoform ve şişirme makinaları toplam yatırımdan sırası ile % 5ve % 3pay almıştır.

Grafik 6: Plastik Sektörünün 2016/9 Ayında Yapmış Olduğu Makina ve Teçhizat Yatırımı

Aksam ve Parçalar ϮϬй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ Ϯϭй

Ekstrüder ϭϳй

Presler ve Diğerleri ϯϰй dĞƌŵŽĨŽƌŵ ϱй

194

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Şişirme ϯй


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK Mamül İTHALATI 2016 yılının 9 ayında 445 bin ton ve 2 milyar 213 milyon dolarlık plastik Mamül ithal edilmiştir. Aynı trendle devamı halinde toplam plastik Mamül ithalatının yıl sonunda 594 bin ton ve 2 milyar 951 milyon dolara erişebileceği ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 2 değer bazında da % 3 artacağı tahmin edilmektedir. ϭϬϬϬ dŽŶ

Grafik 7: Plastik Mamül ithalatı Kaynak: TUiK

DŝůLJŽŶ Ψ

Ϯ͘ϵϱϭ

Ϯ͘ϴϳϯ Ϯ͘Ϯϭϯ

ϱϴϱ

ϰϰϱ

ϱϵϰ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ ͬ d

2016 yılının 9 ayında miktar ve değer bazında en yüksek ithalat 3920 GTİP nolu ( plastikten diğer levha, yaprak, pelikül, varak ve lamlar ) Mamül grubunda gerçekleşmiştir. Bu GTİP no’da yeralan Mamüllerin ithalatı, toplam plastik Mamül ithalatının miktar bazında % 42’sini değer bazında da 31 %’ini oluşturmuştur.v GTİP no 3916

3917

3918

3919 3920

3921

3922

3923

3924

3925

3926

GTİP Açiklama

2015

2016/9

2016/T

% Artış

Plastikten monofil, çubuk, profiller-enine kesiti 1 mmyi geçen

12

10

14

10

Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor vb

24

19

25

7

Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları dahil

28

16

22

-23

Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şekilde

57

45

59

3

Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar

256

187

250

-2

Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar

65

49

65

0

Plastikten küvet, duş, lavabo, hela küveti ve donanımları

5

3

4

-11

Eşya taşıma ambalajı için plastik Mamülleri, tıpa, kapak, kapsül

47

46

61

30

Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyasi, tuvalet eşyası

12

8

11

-7

Plastikten inşaat malzemesi

10

8

10

1

Plastikten diğer eşya

68

55

73

7

Plastik Mamül toplamı

585

445

594

2

Tablo 4: GTiP Bazında Plastik Mamül ithalatı ( 1000 Ton ) Kaynak: TUiK,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

195


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER GTİP Açiklama

2015

2016/9

2016/T

% Artış

Plastikten monofil, çubuk, profiller-enine kesiti 1 mmyi geçen

52

43

57

9

Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor vb

197

153

203

3

Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları dahil

69

64

86

24

3919

Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şekilde

323

257

342

6

Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar

922

684

913

-1

3921

Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar

254

189

252

-1

Plastikten küvet, duş, lavabo, hela küveti ve donanımları

49

31

41

-15

Eşya taşıma ambalajı için plastik Mamülleri, tıpa, kapak, kapsül

221

206

274

24

Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyasi, tuvalet eşyası

81

52

70

-14

Plastikten inşaat malzemesi

47

29

38

-18

Plastikten diğer eşya

658

505

673

2

Plastik Mamül toplamı

2.873

2.213

2.951

3

% - Kg

%-$

$/Kg

GTİP no 3916

3917

3918

3920

3922

3923

3924

3925

3926

Tablo 5: GTiP Bazında Plastik Mamül ithalatı ( Milyon $ ) Kaynak: TUiK,

GTİP

Mamül Açıklama

392690979018

Plastikten diğer eşya ve etilen polimerlerinden diğer eşya

37

389

8

18

10,6

392020210019

Propilen polimerlerinden levha,plaka,film,folye ve şerit; kalın <= 0, 10 mm boryente

34

109

8

5

3,2

392043100000

Vinilklorür polimerinden plaka/levha/film vb; plastifiyan oranı=>%6,kalınlık=<1mm

32

135

7

6

4,2

391990003000

Yapışkan levha,plaka,bant,şerit,film,folye; Katılma polimerizasyonu ürünlerinden en>20cm

22

126

5

6

5,7

392310000000

Plastikten kutular, kasalar, sandıklar vb. eşya

19

59

4

3

3,0

392010250000

Plastik diğer plaka, levha vb; polietilenden, özgül kütle <0.94, kalın<0, 125mm

15

50

3

2

3,3

392190600012

Polivinil klorürden levha, yaprak, film, folye, şeritler (gözeneksiz)

15

33

3

1

2,2

392010890000

Plastik diğer plaka, levha, film vb; etilen polimerlerinden, kalın>0, 125mm

15

41

3

2

2,8

392069000000 Diğer poliesterlerden levha, yaprak, film, folye ve şeritler

14

36

3

2

2,5

Plastik diğer plaka/levha/film vb; Poli(etilen tereftalat) dan olanlar, kalınlık=<0,35mm;diğerleri

9

39

2

2

4,1

10 Mamül Toplamı

212

1.015

48

46

4,8

392062190000

196

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

1000 Ton Milyon $

Tablo 6: En Çok ithalatı Yapılan 10 Mamül Kaynak: TUiK,


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER ÜLKELER İTİBARİYLE PLASTİK Mamül İTHALATI Türkiye her yıl 100’ün üzerinde ülkeden plastik Mamül ithalatı yapmaktadır. 2016 yılının 9 ayında plastik Mamül ithalatı yapılan ülke sayısı 136 olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında 10 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın miktar bazında % 72’sini değer bazında da % 76’sını oluşturmuştur. 2016 yılının 9 ayındailk 10 ülkenin toplam ithalattan aldığı pay aynı düzeylerde kalmıştır. 2014 yılından buyana Çin, plastik Mamüllerde en çok ithalatın yapıldığı ülke konumundadır. 2016 yılının 9 ayında Çin’in toplam plastik Mamül ithalatımızdan ton bazında % 28 ve değer bazında da % 21 pay aldığı ve Almanya, İtalya, Güney Kore ve Fransa’nın toplam plastik Mamüllerde Çin’den sonra en büyük ithalat yaptığımız ülkeler konumunu koruduğu görülmektedir.

Ülke Çin

1000 Ton Milyon $

Ton - %

$-%

158

633

27

22

94

538

16

19

47

235

8

8

33

188

6

7

26

165

4

6

11

123

2

4

13

102

2

4

18

80

3

3

11

58

2

2

Hollanda

10

49

2

2

10 ülke

419

2,170

72

76

Diğerleri

165

703

28

24

TOPLAM

585

100

100

Almanya İtalya

G. Kore Fransa ABD

İngiltere Belçika

İspanya

2,873

Ülke Çin

1000 Ton Milyon $

Ton - %

$-%

123

471

28

21

70

412

16

19

38

187

9

8

25

157

6

7

21

136

5

6

10

97

2

4

9

71

2

3

12

55

3

2

4

47

1

2

İspanya

8

46

2

2

10 ülke

320

1.680

72

76

Diğerleri

126

533

28

24

TOPLAM

445

2.213

100

100

Almanya İtalya

G.Kore Fransa ABD

İngiltere Belçika

Japonya

Tablo 7: Plastik Mamül ithalatında ilk 10 Ülke Kaynak: TUiK,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

197


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK Mamül İHRACATI 2016 yılının 9 ayında 1 milyon 152 bin ton ve 3 milyar 80 milyon dolarlık plastik Mamül ihracatı yapılmıştır. Aynı trendle sürmesi halinde plastik Mamül ihracatının yıl sonunda 1 milyon 546 bin tona ve 4 milyar 107 milyon dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 2 değer bazında 5 % gerilemesi beklenmektedir.

Grafik 8: Plastik Mamül ihracatı

ϭϬϬϬ dŽŶ

DŝůLJĂƌ Ψ

ϰ͘ϯϯϴ

Kaynak: TUiK

ϰ͘ϭϬϳ ϯ͘ϬϴϬ

ϭ͘ϱϳϱ

ϭ͘ϱϰϲ

ϭ͘ϭϱϮ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲ ͬ d

2016 yılının 9 ayında miktar ve değer bazında en büyük ihracat 3920 (plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar) ve 3923 (eşya taşıma ambalajı için plastik Mamüller, tıpa, kapak, kapsül) GTİP’lerdeki Mamül gruplarında gerçekleşmiştir. Bu GTİP gruplarında yer alan Mamüllerin ihracatı toplam plastik Mamül ihracatının miktar bazında % 46’sını, değer bazında da % 43’ünü oluşturmuştur. GTİP no 3916 3917

3918

3919 3920

3921

3922

3923 3924

GTİP Açiklama

2015

2016/9

Plastikten monofil, çubuk, profiller-enine kesiti 1 mmyi geçen

156

104

138

-11

Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor vb

283

158

210

-26

Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları dahil

15

10

14

-6

Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şekilde

19

15

20

1

Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar

339

278

371

10

Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar

129

102

136

6

Plastikten küvet, duş, lavabo, hela küveti ve donanımları

24

18

24

0

Eşya taşıma ambalajı için plastik Mamülleri, tıpa, kapak, kapsül

324

255

339

5

Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyasi, tuvalet eşyası

111

89

118

7

Plastikten inşaat malzemesi

106

70

93

-13

Plastikten diğer eşya

69

55

82

19

Plastik Mamül toplamı

1.575

1.152

1.546

-2

3925

3926

Tablo 8: GTiP Bazında Plastik Mamül ihracatı ( 1000 Ton ) Kaynak: TUiK,

198

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

2016/T % Artış (T)


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER GTİP Açiklama

2015

2016/9

2016/T

% Artış

Plastikten monofil, çubuk, profiller-enine kesiti 1 mmyi geçen

297

180

240

-19

Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor vb

718

414

553

-23

Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları dahil

30

20

26

-11

Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şekilde

115

86

115

0

Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar

915

701

934

2

Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar

386

298

398

3

Plastikten küvet, duş, lavabo, hela küveti ve donanımları

107

75

100

-6

Eşya taşıma ambalajı için plastik Mamülleri, tıpa, kapak, kapsül

809

610

813

1

Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyasi, tuvalet eşyası

346

263

351

1

Plastikten inşaat malzemesi

264

162

216

-18

Plastikten diğer eşya

351

270

360

3

Plastik Mamül toplamı

4.338

3.080

4.107

-5

GTİP no 3916

3917

3918

3919 3920 3921

3922 3923 3924

3925

3926

Tablo 9: GTiP Bazında Plastik Mamül ihracatı ( Milyon $ ) Kaynak: TUiK,

GTİP

Mamül Açıklama

1000 Ton Milyon $

% - Kg

%-$

$/Kg

391620000000

Vinil klorür polimerlerinden monofiller, çubuklar ve profiller (en>1mm)

99

167

8,3

5,3

1,7

392690979018

Plastikten diğer eşya ve etilen polimerlerinden diğer eşya

80

258

6,7

8,2

3,2

392330100019

Diğer şişeler, mataralar vb eşya; hacmi= < 2 lt

78

108

6,5

3,5

1,4

392020210019

Propilen polimerlerinden levha,plaka,film,folye ve şerit; kalın <= 0, 10 mm boryente

64

127

5,4

4,0

2,0

392410000000

Plastikten sofra ve mutfak eşyası

63

184

5,3

5,9

2,9

392321000019

Diğer yerlerde kullanılan torbalar ve çantalar (külahlar dahil); etilen polimerlerinden olanlar

61

168

5,1

5,4

2,7

392310000000

Plastikten kutular, kasalar, sandıklar vb. eşya

50

135

4,2

4,3

2,7

392520000000

Plastikten kapılar, pencereler vb. çerçeveleri, pervazları, kapı eşikleri

43

89

3,6

2,8

2,0

391722900000

Sert borular, hortumlar; propilen polimerlerinden, diğerleri (ileri işlem görmemiş)

34

72

2,9

2,3

2,1

392010240000

Baskılı olmayan streç film; polietilenden, özgül kütle <0,94, kalın<0,125mm

33

54

2,8

1,7

1,6

10 Mamül Toplamı

606

1.363

50,8

43,5

2,3

Tablo 10: En Çok ihracatında ilk 10 Mamül Kaynak: TUiK,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

199


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER ÜLKELER İTİBARİYLE PLASTİK Mamül İHRACATI Türkiye, 200’ün üzerinde ülkeye plastik Mamüller ihraç etmektedir. 2016 yılının 9 ayında 207 ülkeye plastik Mamül ihraç edilmiştir. 2015 yılında 10 ülke, toplam ihracattan miktar bazında 46 %, değer bazında da 45 % pay alırken 2016 yılının 9 ayında 10 ülkenin toplam ihracattan aldığı pay miktarbazında % 47’ye çıkmış ve değer bazında da aynı düzeyde kalmıştır. 2016 yılının 9 ayında 2015 yılında olduğu gibi Irak, Almanya, İngiltere,Fransa ve İsrail en çok plastik Mamül ihraç edilen dış pazarları oluşturmuştur. Rusya Federasyonu 2015 yılında Türkiye plastik sektör ihracatında 2,8 % payla ilk 10 ihracat pazarı içinde yer alırken 2016 yılının 9 ayında toplam ihracatımızdan % 1,2 pay alarak ihracat pazarımızda 25’inci sıraya inmiştir. 2015 yılında en büyük 10 ihracat pazarında yer almayan Bulgaristan ve Gürcistan’ın 2016 yılının 9 ayında ilk 10 büyük ihracat pazarı içinde yer aldığı görülmektedir. Ülke Irak

1000 Ton Milyon $

Ton - %

$-%

227

464

14

11

82

266

5

6

75

218

5

5

51

172

3

4

61

151

4

3

53

149

3

3

41

139

3

3

52

134

3

3

44

126

3

3

37

123

2

3

10 Ülke

724

1,943

46

45

TOPLAM

851

2,395

54

55

1,575

4,338

100

100

Almanya İngiltere Fransa İsrail

Azerbaycan İran

Romanya İtalya

Rusya Fed. Diğer

Ülke Irak

1000 Ton Milyon $ 263

12

9

68

230

6

7

59

149

5

5

40

130

4

4

55

124

5

4

41

109

4

4

40

105

3

3

32

99

3

3

32

91

3

3

34

77

3

2

10 Ülke

541

1.378

47

45

TOPLAM

611

1.702

53

55

1.152

3.080

100

100

Almanya İngiltere Fransa İsrail

Romanya İtalya İran

Bulgaristan Gürcistan

Kaynak: TUiK,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

$-%

139

Diğer

Tablo 11: Türkiye’nin Plastik Mamül ihraç Ettiği ilk 10 Ülke

200

Ton - %


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK Mamül DIŞ TİCARET FİYATLARI

Plastik Mamüllerde birim ithal fiyatları 2000 yılından buyana birim ihraç fiyatlarının daima üzerinde seyretmiştir.

İhraç Fiyatı

İthal Fiyatı ϱ͕Ϭ

ϰ͕ϵ

Grafik 9: Plastik Mamüller Ortalama Dış Ticaret Fiyatları

Ϯ͕ϴ

Ϯ͕ϳ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

2016 yılının 9 ayında plastic Mamüllerde ortalama ithalat fiyatları 4,97 $/kg, ortalama ihracat fiyatları da 2,66 $/kg olarak gerçekleşmiş olup, 2015 yılına kıyasla ortalama ithalat fiyatı % 1 artarken ortalama ihracat fiyatı % 4 gerilemiştir.

Ülke

GTİP

Ton - %

$-%

1000 Ton Milyon $

2015

2016/9

% Artış

2015

2016/9

% Artış

4,26

4,20

-1

1,90

1,73

-9

8,25

7,98

-3

2,54

2,63

4

2,47

3,99

62

2,01

1,90

-5

5,62

5,76

2

5,95

5,87

-1

3,60

3,66

1

2,70

2,52

-7

3921

3,88

3,88

0

3,00

2,93

-2

9,93

9,52

-4

4,42

4,15

-6

3923

4,69

4,48

-4

2,50

2,40

-4

6,94

6,46

-7

3,11

2,96

-5

4,67

3,79

-19

2,48

2,32

-7

9,66

9,24

-4

5,10

4,41

-14

4,91

4,97

1

2,75

2,66

-4

3916

Tablo 12: Plastik Mamüllerde Ortalama Birim Dış Ticaret Fiyatları ($/kg)

1000 Ton Milyon $

3917

3918 3919

3920

3922

3924

3925

3926

Ortalama

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

201


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK MamülLERDE DIŞ TİCARET FAZLASI

Türkiye plastik Mamül dış ticaretinde daima dış ticaret fazlası vermektedir. 2016 yılının 9 ayında 707 bin ton ve 867 milyon dolar olarak gerçekleşen dış ticaret fazlasının aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda 952 bin tona ve 1 milyar 156 milyon dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 3,9 değer bazında da % 21 gerilemesi beklenmektedir.

Grafik 10: Plastik Mamüller Dış Ticaret Fazlası

ϭϬϬϬ dŽŶƐ

DŝůLJŽŶ Ψ

ϭ͘ϰϲϱ ϭ͘ϭϱϲ ϵϵϭ

ϴϲϳ

ϵϱϮ

ϳϬϳ

ϮϬϭϱ

202

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲͬd


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER

PLASTİK İHRACATININ TOPLAM KİMYA SEKTÖR İHRACATI İÇİNDEKİ YERİ

İMMİB kayıtlarına göre 2016 yılının 9 ayında plastik sektör ihracatı, toplam kimya sektör ihracatı içinden % 35 pay alarak birinci ihracatçı sektör konumunu korumuştur.

Tablo 13: Plastik Sektör ihracatının Toplam Kimya Sektör ihracatı içindeki Yeri Kaynak: iMMiB

Milyon $

Plastikler ve Mamülleri

Minreal Yakılar ve yağlar Kauçuk ve kauçuk eşya Diğerleri

Toplam Kimya Sektör İhracatı

% Pay

2015

2016 /9

2015

2016 /9

5.103

3.648

33

35

3.606

1.889

23

18

1.123

855

7

8

5.630

3.921

36

38

15.462

10.313

100

100

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

203


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK Mamül İÇ PAZAR TÜKETİMİ 2016 yılının 9 ayında6milyon ton ve 24,7 milyar dolarlık iç pazar tüketimi gerçekleşmiştir. Tüketimin aynı trendle sürmesi halinde yıl sonunda 8 milyon ton ve 32,9 milyar dolar olarak gerçekleşeceği ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 5,3 değer bazında da % 4,8artacağı tahmin edilmektedir.

Grafik 11: Plastik Mamüller Dış Ticaret Fazlası

DŝůLJŽŶ dŽŶ

DŝůLJĂƌ Ψ ϯϮ͕ϵ

ϯϭ͕ϰ Ϯϰ͕ϳ

ϳ͕ϲ

ϲ͕Ϭ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϴ͕Ϭ

ϮϬϭϲͬd

2016 yılının 9 ayında 6milyon tonluk plastik Mamül iç tüketimin yaklaşık 3 milyon tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler kanalı ile yarı Mamül ve Mamül şeklinde dolaylı olarak ihraç edilmiştir. Kalan 3 tonluk kısım ise iç pazarda doğrudan tüketici tarafından tüketilmiştir.

204

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER PLASTİK MamülLERDE GENEL ARZ VE TALEP DENGESİ

Plastik Mamül iç pazar tüketiminde ve dolaylı ihracatta sağlanan artış, 2016 yılının 9 ayında da plastik Mamüllerde üretim artışının motoru olmuştur. Bu dönemde özetle; • Üretim 6,7 milyon ton ve 22,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Üretimin 2016 sonunda 8,9 milyon tona ve 34 milyar dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar ve değer bazında % 4 artması beklenmektedir. • İthalat 445 bin ton ve 2,21 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2016 sonunda ithalatın 594bin ton ve 2,95 milyar dolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 2 değer bazında % 3 artması beklenmektedir. • İhracat 1 milyon 152 bin ton ve 3,08 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatın yıl sonunda 1milyon 546 bin ton ve 4 milyar 107milyondolara çıkması ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 2 değer bazında da % 5 gerilemesi beklenmektedir. • Dolaylı İhracata giden dahil olmak üzere yurtiçi tüketim 5 milyon 984 bin ton ve 24,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İç tüketimin 2016 sonunda 8 milyon tona ve 32,9 milyar dolara çıkarak 2015 yılına kıyasla miktar ve değer bazında % 5 artması beklenmektedir. • Dış ticaret fazlası 707 bin ton ve 867 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yıl sonunda dış ticaret fazlasının 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 4 değer bazında da % 21 azalması beklenmektedir. • Yerli üretimin miktar bazında % 17’si değer bazında % 12’si ihraç edilmiş, • Dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere toplam yurtiçi tüketimin miktar bazında % 7’si değer bazında % 9’u ithalatla karşılanmış, • İhracatın ithalatı karşılama oranı ise miktar bazında % 259 değer bazında da % 139 olarak gerçekleşmiştir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

205


TÜRKİYE PLASTİK Mamül SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER 2015

2016/9

2016 (T)

% Artış (T)

Üretim

8.568

6.691

8.921

4

İthalat

585

445

594

2

İhracat

1.575

1.152

1.546

-2

Yurtiçi Tüketim

7.577

5.984

7.969

5

Dış Ticaret Açığı / Fazlası

991

707

952

-4

İhracat / Üretim (%)

18

17

17

İthalat / Yurtiçi Tüketim (%)

8

7

7

İhracat / İthalat (%)

269

259

260

Tablo 14: Plastik Mamüllerde Genel Arz ve Talep Dengesi ( 1000 Ton )

2015

2016/9

2016 (T)

% Artış (T)

Üretim

32.846

25.560

34.010

4

İthalat

2.873

2.213

2.951

3

İhracat

4.338

3.080

4.107

-5

Yurtiçi Tüketim

31.381

24.693

32.854

5

Dış Ticaret Açığı / Fazlası

1.465

867

1.156

-21

İhracat / Üretim (%)

13

12

12

İthalat / Yurtiçi Tüketim (%)

9

9

9

İhracat / İthalat (%)

151

139

139

Tablo 15: Plastik Mamüllerde Genel Arz ve Talep Dengesi (Milyon $)

206

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ PLASTİK HAMMADDE ÜRETİMİ 2016 yılının 9 ayında toplam plastik hammadde üretiminin 761 bin ton civarında gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

1000 Ton

Tablo 16: Plastik Hammadde Yerli Üretimi (2016/9) Kaynak: PETKiM ve diğer üreticiler

AYPE

236

YYPE

68

PP

99

PVC

107

PS

68

PET

183

Türkiye’de 2016 yılının 9 ayında üretilen toplam plastik hammaddenin % 31’ini AYPE, % 9’unu YYPE, % 14’ünü PVC, % 13 ’ünü PP, % 9’unu PS, % 24’ünü de PET oluşturmuştur.

Grafik 12: Plastik Hammadde Üretimi 2016/9

Kaynak: PETKiM ve diğer üreticiler

W^ ϵй

zzW ϵй

zW ϯϭй

WW ϭϯй

Ws ϭϰй

W d Ϯϰй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

207


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ PLASTİK HAMMADDE İTHALATI 2016 yılının 9 ayında4 milyon 926 bin ton ve 6 milyar 583 milyon dolarlık plastik hammadde ithalatı yapılmıştır. Yılın diğer aylarında da aynı trendin sürmesi halinde plastik hammadde ithalatının 2016 sonunda 2015’e kıyasla miktar bazında %5 artarak, değer bazında da %7 azalarak 6 milyon 569 bin ton ve 8 milyar 778 milyon dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. ϵ͘ϯϵϲ

Grafik 13: Plastik Hammadde ithalatı

ϭϬϬϬ dŽŶ

ϴ͘ϳϳϴ

DŝůLJŽŶ Ψ ϲ͘ϱϴϯ

ϲ͘Ϯϲϵ

ϲ͘ϱϲϵ

ϰ͘ϵϮϲ

Kaynak: TUiK

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲͬd

2016 yılının 9 ayında miktar ve değer bazında en yüksek ithalat polietilen ve polipropilen de gerçekleşmiştir. Bu iki hammadde de yapılan ithalat toplam plastik hammadde ithalatı içinden miktar bazında %57 değer bazında da % 53 pay almıştır.

GTİP no

GTİP Açiklama

2015

2016/9

2016/T

3901

% Artış 2016/2015 (T)

Etilen polimerleri (ilk şekillerde)

1.600

1.275

1.700

6

Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri (ilk şekillerde)

1.943

1.517

2.023

4

Stiren polimerleri (ilk şekillerde)

512

393

524

2

Vinil klorür/halojenli diğer olefin polimerleri (ilk şekilde)

834

584

779

-7

Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimerleri (ilk şekillerde)

42

35

46

10

Akrilik polimerleri (ilk şekilde)

198

156

208

5

Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler (ilk şek. )

628

526

702

12

Poliamidler (ilk şekilde)

87

70

93

8

3909

Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar (ilk şekilde)

217

167

223

3

Silikonlar (ilk şekillerde)

30

24

32

8

3911

Petrol reçineleri,politerpenler

29

25

33

15

Selüloz ve kimyasal türevleri (ilk şekilde)

39

30

40

3

Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri (ilk şek)

3

3

4

25

Polimer esasii iyon değiştiriciler (ilk şekilde)

6

4

5

-8

Plastikten döküntü, kalinti ve hurdalar

104

118

157

51

Plastik hammadde toplam

6.269

4.926

6.569

5

3902

3903

3904 3905

3906

3907

3908 3910

3912 3913

3914

3915

Tablo 17: GTiP Bazında Plastik Hammadde ithalatı ( 1000 Ton ) Kaynak: TUiK,


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ GTİP no

GTİP Açiklama

2015

2016/9

2016/T

3901

% Artış 2016/2015 (T)

Etilen polimerleri (ilk şekillerde)

2.406

1.755

2.340

-3

Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri (ilk şekillerde)

2.650

1.761

2.348

-11

Stiren polimerleri (ilk şekillerde)

795

542

723

-9

Vinil klorür/halojenli diğer olefin polimerleri (ilk şekilde)

816

537

715

-12

Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimerleri (ilk şekillerde)

100

82

109

9

Akrilik polimerleri (ilk şekilde)

370

228

304

-18

Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler (ilk şek. )

1.174

869

1.158

-1

Poliamidler (ilk şekilde)

213

160

213

0

Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar (ilk şekilde)

447

313

417

-7

Silikonlar (ilk şekillerde)

111

89

119

7

Petrol reçineleri,politerpenler

89

69

92

3

Selüloz ve kimyasal türevleri (ilk şekilde)

150

114

152

1

3902

3903 3904

3905

3906

3907

3908 3909 3910

3911 3912 3913

Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri (ilk şek)

23

17

23

-4

Polimer esasii iyon değiştiriciler (ilk şekilde)

14

10

13

-11

Plastikten döküntü, kalinti ve hurdalar

36

38

51

42

Plastik hammadde toplam

9.396

6.583

8.778

-7

3914

3915

Tablo 18: GTiP Bazında Plastik Hammadde ithalatı (Milyon $) Kaynak: TUiK, ISTPOZ

ISTPOZ_ADI

1000 Ton Milyon $

% - KG

%-$

$/Kg

390210000019

Diğer polipropilen; ilk şekillerde

1.144

1.269

23

19

1,1

390120900011

Yüksek yoğunluk polietilen; özgül kütlesi = >0, 94 (ilk şekilde)

500

621

10

9

1,2

492

417

10

6

0,8

Lineer polietilen (özgül kütlesi < 0, 94 (ilk şekilde)

272

333

6

5

1,2

390230000019

Propilen kopolimerlerinin diğerleri; ilk şekillerde

225

269

5

4

1,2

390110900011

Alçak yoğunluk polietilen (özgül kütlesi < 0, 94 (ilk şekilde)

201

369

4

6

1,8

390319000000

Diğer polistiren

189

236

4

4

1,2

Diğer polieter alkoller; ilk şekilde

165

266

3

4

1,6

390190900019

Etilen polimerlerinin diğerleri (ilk şekilde)

147

213

3

3

1,4

Diğer akrilik polimerler (ilk şekilde)

146

202

3

3

1,4

10 Hammadde Toplamı

3.482

4.196

71

64

1,2

390410000019 PVC Polivinil klorür (karıştırılmamış) (ilk şekilde) diğerleri 390110100000

390720200000 390690900000

Tablo 19: En Çok ithalatı Yapılan 10 Hammadde Kaynak: TUiK, Türkiye plastik sektörünün plastik hammadde tedariğinde ithalata olan yüksek bağımlılığının sürmekte olduğu ve ithalatın toplam arzın içinden % 87 pay aldığı görülmektedir.


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ ÜLKELER İTİBARİYLE PLASTİK HAMMADDE İTHALATI Türkiye, 100’ün üzerinde ülkeden plastik hammadde ithal etmektedir. 2016 yılının 9 ayında 104 ülkeden plastik hammadde ithal edilmiştir. 2016 yılının 9 ayındatoplam ithalatın miktar bazında yaklaşık % 64’ü değer bazında da % 66’sı 10 ülkeden yapılmıştır. 2016 yılının 9 ayında toplam plastik hammadde ithalatında ilk 3 sırayı 2015 ‘de olduğu gibi S. Arabistan, G. Kore ve Almanya almış olup bu 3 ülkenin toplam plastik hammadde ithalatımızdan aldığı pay miktar bazında % 33 değer bazında da % 35 civarındadır.

Ülke

S. Arabistan

1000 Ton Milyon $

Ton - %

$-%

977

1,309

16

14

607

973

10

10

411

882

7

9

383

606

6

7

352

456

6

5

238

439

4

5

263

407

4

4

226

404

4

4

282

395

5

4

218

310

4

3

10 Ülke

3,956

6,181

63

66

TOPLAM

2,313

3,215

37

34

6,269

9,396

100

100

G. Kore

Almanya Belçika İran

İtalya

İspanya

Hollanda Fransa ABD

Diğer

Ülke

S.Arabistan

1000 Ton Milyon $ 914

16

14

527

703

11

11

318

641

6

10

287

415

6

6

180

312

4

5

273

302

6

5

199

280

4

4

208

271

4

4

164

269

3

4

198

212

4

3

10 Ülke

3.146

4.319

64

66

TOPLAM

1.781

2.264

36

34

4.926

6.583

100

100

G.Kore

Almanya Belçika İtalya İran

İspanya Fransa

Hollanda Mısır

Diğer

Kaynak: TUiK,

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

$-%

791

Tablo 20: Türkiye’nin Plastik Hammadde ithalatında ilk 10 Ülke

210

Ton - %


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ PLASTİK HAMMADDE İHRACATI

2016 yılının 9 ayında 573 bin ton ve 703 milyon dolarlık plastik hammadde ihraç edilmiştir. Aynı trendle sürmesi halinde ihracatın 2016 sonunda 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 11 değer bazında da % 1 artarak 764 bin ton ve 938 milyon dolara çıkacağı tahmin edilmektedir. ϭϬϬϬ dŽŶ

DŝůLJŽŶ Ψ ϵϯϴ

ϵϯϯ

Grafik 14: Plastik Hammadde ihracatı

ϳϲϰ

ϳϬϯ

ϲϴϴ

ϱϳϯ

Kaynak: TUiK

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲͬd

2016 yılının 9 ayında miktar ve değer bazında en büyük ihracat 3907 GTİP no’daki poliesataller ve 3906 GTİP no’da yer alan akrilik polimerlerinde gerçekleşmiştir. Bu gruptaki hammaddeler toplam ithalattan miktar bazında % 52 değer bazında da % 55 pay almıştır. GTİP no

GTİP Açiklama

2015

2016/9

2016/T

3901

% Artış 2016/2015 (T)

Etilen polimerleri (ilk şekillerde)

35

62

83

134

Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri (ilk şekillerde)

28

19

26

-9

Stiren polimerleri (ilk şekillerde)

32

21

28

-12

Vinil klorür/halojenli diğer olefin polimerleri (ilk şekilde)

18

15

20

12

Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimerleri (ilk şekillerde)

47

40

53

15

Akrilik polimerleri (ilk şekilde)

167

138

184

10

Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler (ilk şek. )

201

158

211

5

Poliamidler (ilk şekilde)

13

10

14

6

Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar (ilk şekilde)

77

61

82

6

3910

Silikonlar (ilk şekillerde)

6

5

6

-5

Petrol reçineleri,politerpenler

1

1

1

36

3912

Selüloz ve kimyasal türevleri (ilk şekilde)

45

30

40

-10

Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri (ilk şek)

0

0

0

-2

Polimer esasii iyon değiştiriciler (ilk şekilde)

0

0

0

7

Plastikten döküntü, kalinti ve hurdalar

18

13

17

-6

Plastik hammadde toplam

688

573

764

11

3902 3903

3904

3905

3906

3907 3908 3909

3911 3913

3914 3915

Tablo 21: GTiP Bazında Plastik Hammadde ihracatı ( 1000 Ton ) Kaynak: TUiK,


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ PLASTİK HAMMADDE DIŞ TİCARET BİRİM FİYATLARI 2016 yılının 9 ayında plastik hammadde ortalama birim ithal fiyatının 1.34 $/kg olarak gerçekleştiği ve 2015 yılına kıyasla % 11 gerilediği görülmektedir. Aynı dönemde plastik hammadde ortalama birim ihraç fiyatı ise 1.23 $/kg olarak gerçekleşmiş ve 2015 yılına kıyasla % 10 azalmıştır. İhraç Fiyatı ϭ͕ϱϬ

ϭ͕ϯϲ

Grafik 15: Plastik Hammadde Ortalama Dış Ticaret Fiyatları ($/kg)

İthal Fiyatı

ϭ͕ϯϰ

ϭ͕Ϯϯ

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϲ ͬϵ

2016 yılının 9 ayında Türkiye’nin ortalama plastik hammadde ithal fiyatları, ihraç fiyatlarının yaklaşık % 9 üzerinde gerçekleşmiştir. Başka bir değişle Türkiye katma değeri daha büyük plastik hammaddeleri ithal ederken daha düşük katma değerli hammaddeleri ihraç etmiştir. GTİP No

2015

2016/9

% Artış

2015

2016/9

% Artış

1,50

1,38

-8

1,48

1,32

-11

1,36

1,16

-15

1,38

1,26

-8

1,55

1,38

-11

1,31

1,15

-13

0,98

0,92

-6

1,15

1,08

-6

2,36

2,35

0

0,90

0,81

-10

1,87

1,46

-22

1,19

1,06

-11

3907

1,87

1,65

-12

1,64

1,50

-9

2,45

2,28

-7

1,98

1,76

-11

3909

2,06

1,87

-9

1,18

1,01

-14

3,74

3,73

0

3,18

3,45

9

3,13

2,80

-10

3,95

3,15

-20

3,91

3,84

-2

1,16

1,08

-6

7,64

5,86

-23

6,12

5,17

-15

2,45

2,38

-3

3,09

3,20

4

0,34

0,32

-6

0,89

0,74

-17

1,50

1,34

-11

1,36

1,23

-10

3901

3902

3903

Tablo 22: Plastik Hammaddelerde GTiP Bazında Ortalama ithal ve ihraç Birim Fiyatları ($/kg)

3904

3905

3906

3908

3910

3911

3912

3913

3914

3915

212

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Ortalama


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ PLASTİK HAMMADDE DIŞ TİCARET AÇIĞI Türkiye plastik hammadde dış ticaretinde sürekli dış ticaret açığı veren bir ülkedir. 2016 yılının 9 ayında plastik hammadde dış ticaret açığı 4 milyon 353 bin ton ve 5 milyar 880 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Plastik hammaddelerde dış ticaret açığının 2016 sonunda 5 milyon 804 bin ton ve 7 milyar 840 milyon dolar olarak gerçekleşeceği ve 2015 yılına kıyasla miktar bazında % 4 artacağı değer bazında da % 7azalacağı tahmin edilmektedir. ϭϬϬϬ dŽŶ ϮϬϭϱ

Grafik 16: Plastik Hammadde Dış Ticaret Açığı

DŝůLJŽŶ Ψ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲͬd

Ͳϰ͘ϯϱϯ Ͳϱ͘ϱϴϭ Ͳϴ͘ϰϲϯ

Ͳϱ͘ϴϴϬ

Ͳϱ͘ϴϬϰ Ͳϳ͘ϴϰϬ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

213


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ PLASTİK HAMMADDE İÇ PAZAR TÜKETİMİ 2016 yılının 9 ayında plastik hammadde iç pazar tüketimi 5,1 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, yıl sonunda 6,8 milyon tona çıkması ve 2015 yılına kıyasla % 3 artması beklenmektedir.

Grafik 17: Plastik Hammadde iç Pazar Tüketimi (Milyon Ton)

ϱ͕ϭ

ϮϬϭϱ

214

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

ϲ͕ϴ

ϲ͕ϲ

ϮϬϭϲ ͬϵ

ϮϬϭϲͬd


TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ

PLASTİK HAMMADDE GENEL ARZ VE TALEP DENGESİ 2016 yılının 8 aylık gerçekleşmeleri dikkate alınarak 2016 sonunda plastik hammadde de 2015 yılına kıyasla; • • • • • • •

Üretimin 2015 düzeyini koruyacağı, İthalatın % 5 artarak 6,57 milyon tona çıkacağı, İhracatın % 11 artarak 764 bin tona yükseleceği, Yurtiçi tüketimin % 3 artarak 6,82 milyon tona çıkacağı, Dış ticaret açığının % 4 artarak 5,8 milyon tona çıkacağı, İthalatın toplam arz içindeki payının % 87 olarak gerçekleşeceği, İhracatın ithalatı karşılama oranının da % 12 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Üretim İthalat

İhracat

Yurtiçi Tüketim

Dış Ticaret Açığı

İhracat / Üretim (%)

İthalat /Toplam Arz (%) İhracat / İthalat (%)

2015

2016/9

2016 (T)

% Artış (T)

2016/2015

761

1.014

0

6.269

4.926

6.569

5

688

573

764

11

6.595

5.114

6.818

3

-5.581

-4.353

-5.804

4

68

75

75

86

87

87

11

12

12

Tablo 23: Plastik Hammaddelerde Arz ve Talep Dengesi ( 1000 Ton )

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

215


SONUÇ Plastik sektörünün dış ticareti ve ülke ekonomisine katkıları hesaplanırken, petrokimya sektörü tarafından ithal edilen plastik hammaddeler, sektörün ithalatı olarak kabul edildiğinden, dış ticaret fazlası veren plastik sektörü çok büyük dış ticaret açığı veren bir sektör konumuna sokulmaktadır. Bu durum sektör için olumsuz bir algı oluşturmaktadır. Kullanılan plastik hammaddeler, tümüyle petrokimya sektörü tarafından üretilmektedir Bu nedenle, bu hammaddelerde yapılan dış ticaret de petrokimya sektör kayıtlarında yer almak durumundadır. Burada esas sorun polimer sektörüyle, plastik sektörünün aynıymış gibi algılanmasından kaynaklanmaktadır. Ancak polimer, demir-çelik gibi ham bir malzeme plastik ise su borusu, otomobil, buzdolabı, gıda ambalajı gibi bitmiş bir ürün, yahut onun parçasıdır. Plastik Mamül sektörü son iki yılda üretiminin miktar bazında yaklaşık 18 %’ini direk olarak ihraç etmiştir. 2014 yılında 5 milyar dolar olan ihracat değeri, ihracat fiyatlarının gerilemesi ile 2015 yılında 4,4 milyar dolara inmiştir. 2016 yılının ilk 4 aylık gerçekleşmeleri 2016 yılında plastik Mamül direk ihracatının, miktar bazında 22 % aşacağını ancak değer bazında 4 milyar doları biraz geçeceğini göstermektedir. Ancak, Türkiye, otomobil, gıda ambalajı olarak endirekt ihracatı yapılan plastik Mamüllerininde ilave edilmesi ile üretimin % 50’sini dolaylı ve dolaysız olarak ihraç etmektedir. Bu açıdan bakıldığında plastik Mamül sektörünün 15 milyar dolar gibi bir dış ticaret fazlası verdiği görülmektedir. Türkiye plastik Mamüllerde dış ticaret fazlası verirken, devletin dış ticaret kayıtlarında petrokimya sektörünün verdiği dış ticaret açığı, tüm plastik Mamül sektörünün dış ticaret açığı gibi görüldüğünden, plastik sektörü en çok dış ticaret açığı veren sektörler içinde yer almıştır. Bu gün, en büyük ihracatçı sektörlerde, örneğin otomotivde, taşıt araçları üretimi için kullanılan başta motor ve çelik olmak üzere, parça ve komponentlerin, ham ve yardımcı maddelerin ve malzemelerin büyük kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Ancak bu amaçla yapılan ithalat miktarları, dış ticaret rakamlarında yer almadığından, otomotiv sektörü ülkenin en büyük ihracatçı sektörlerinden birisi şeklinde algı yaratılmaktadır. Plastik Mamül sektörü de otomotiv sektörü gibi hammaddesini büyük ölçüde ithalatla karşılamaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, diğer sektörler için yapılan dış ticaret açığı/fazlası hesaplamalarının plastik Mamül sektörü için yapılmadığı, petrokimya sektöründeki yetersiz üretim nedeni ile ithal edilen plastik hammaddelerin ithalat miktarının sektörün dış ticaret istatistiklerine yansıtıldığı ve sektörümüz için haksız bir olumsuz algının yaratıldığı görülmektedir. Yine başka bir açıdan bakılınca plastik sektörü ile polimer sektörünün çok büyük katma değer farkı mevcuttur. Nitekim plastik Mamül sektörünün ortalama birim ihracat fiyatı 3 $/kg’a yakınken, polimer sektörü 1 $/kg civarındadır. 216

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Plastik Mamül sektöründe faaliyet gösteren firmalarının girişimcilik, tasarım, inovasyon, istihdam ve karlılık yönlerinden polimer endüstrisinden pozitif yönde ayrıştığı nettir. Nitekim yapılan araştırmalar plastik sektöründeki her 15 istihdama karşılık petrokimyasal endüstrisinde sadece 2 istihdam yaratılmaktadır. Petrol ve polimer zengini Ortadoğu ülkeleri yeteri kadar istihdam yaratamadıkları ve katma değeri yurtiçinde tutamadıkları için başta Türkiye olmak üzere tüm Dünya’dan plastik Mamül üreticilerini cazip teşviklerle kendi ülkelerine çekmek istemektedirler. Dolayısıyla plastik sektörü açısından bu algıdan kurtulmamız gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu algı yüzünden ülkemizde üretilmeyen ve üretilmesi petrol olmadığı için fizibl olmayan hammaddelere dâhi vergi konulmaktadır. Stratejik olmayan ve harç-ı alem dediğimiz tipteki bu hammaddeler, stratejikmiş gibi tanıtılıp, bu hammaddelere ithalat vergileri ve koruma önlemleri alınmaktadır. Bugün özellikle Avrupa’da polimer firmaları bu tür ürünleri üretmeyi ya bırakmışlar ya da hammadde zengini Ortadoğu ülkelerine kaydırmışlardır. Türk plastik sektörünün en önemli sorunu olan hammadde ithalatındaki yüksek vergi problemi 2016 yılında da değişmemiştir. Önemli olan Türkiye’de katma değeri yüksek hammaddeleri üretmektir. Sektörün yurtiçinden ihtiyacını karşılayamadığı polipropilen ve polietilen gibi harç-ı alem hammaddeleri ithal ederken ödediğimiz vergiler rekabetimizi de olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırdığımızda sektörümüzün Türkiye ekonomisine sağladığı katma değeri daha da artıracağı bilinmektedir. Türkiye plastik sektörü hızla gelişmekte ve global pazarlardan daha fazla pay almaktadır. Sektörün, 2023 ihracat vizyonu, kimya sektörü için hedef alınan 50 milyar dolarlık ihracat hedefinin en az 17 milyar dolarını gerçekleştirmektir. Mevcut durumda 17 milyar dolar ihracata erişilmesi son derece zor görülmektedir. Nitekim bu düzeyde bir ihracatın gerçekleştirilmesi için sektörün büyümesine paralel olarak artan sorunlarının çözümünün dışında, 3 $/kg’ın altına inmiş birim ihraç fiyatlarının gelişmiş ülkeler ortalaması olan 4,5 $/kg’a çıkaracak tedbirlerin alınmasının yanı sıra yatırım teşviklerinden de azami ölçüde yararlanması gerekmektedir. Dünya ve Türkiye ekonomisindeki olumsuz gelişmeler, plastik sektöründe yerinde sayan hatta gerileyen satış fiyatları ile rekabet etmeyi zorlaştırmakta ve kar marjlarını daraltmaktadır. Sektörün en önemli sorunu, yeterli katma değer sağlayamamasıdır. Üretim ve ihracatta daha yüksek katma değer sağlamanın başlıca 2 yolu vardır. Bunlar; katma değeri yüksek inovativ ürünler imal etmek ve / veya kaliteden ödün vermeden maliyetleri düşürerek kar marjını arttırmaktır. Sektörün kaliteden ödün vermeden global pazarlarda rekabetçi üretim ve ihracat olanaklarını arttırması için Avrupa standartlarında ve çevreye uyumlu üretim yapması kaçınılmazdır. Rekabetin artması nedeniyle fiyatlarındaki değişikliklerle rekabet edemeyen firmalar artık, kârlılık için “Maliyet Rekabetini” ön plana çıkartmak zorundadır. Rekabeti başarılı kılacak maliyet farkı yaratmak için, bilinen yöntemlerin dışında değişen dünyanın değişen tasarruf tekniklerini uygulamak gerekmektedir. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

217


DÜNYa ve TÜRKİYE

POLİPROPİLEN (PP) RAPORU 2015

218

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


YÖNETİCİ ÖZETİ Polipropilen (PP)tüm dünyada üretimi, tüketimi ve dış ticareti, polietilenden sonra en fazla olan plastik hammaddesidir. Nitekim; 2015 yılında polipropilen (PP) ithalatı, dünya toplam plastik hammadde ithalatı içinden % 16, ihracatı ise toplam plastik hammadde ihracatı içinden % 17 pay almıştır.

Türkiye’nin son 5 yıl içinde toplam polipropilen (PP) üretiminin yılda ortalama % 8,4 azaldığı, ithalatının % 6,9 ihracatının % 5 ve iç tüketimin de yılda ortalama % 6 arttığı gözlemlenmektedir.

2011 yılında iç talebin % 94’ü ithalatla karşılanırken, ithalat bağımlılığının 2015 yılında % 97’ye yükseldiği görülmektedir. 2015 yılında 2011 yılında 50,9 milyon ton ve 90,6 milyar dolar yerli üretimin % 33’ünün ihraç edildiği, ihracatının olan dünya polipropilen (PP) dış ticaret hacmi ithalatı karşılama oranının % 1,5 seviyelerinde son 5 yılda, miktar bazında ortalama % 3 artarak gerçekleştiği görülmektedir. ve değer bazında da % 2,9 azalarak 2015 yılında 57,3 milyon ton ve 80,4 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye dünyanın önemli PP ithalatçısı ülkelerinden biridir. Ancak PP yerli üretimi bu Türkiye’de polipropilen (PP) üreten tek tesis talebi karşılamaktan uzak kalmaktadır. İç tüketim PETKİM olup, mevcut üretim kapasitesi yılda tahminleri önümüzdeki birkaç yılda ithalat 144.000 ton üretebilecek seviyededir. PETKİM’in bağımlılığının % 98’e ulaşacağını göstermektedir. polipropilen (PP) üretimi 2010 yılında 134.000 Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin PP üretimi için ton ile maksimum seviyesine erişmiş daha sonraki mevcut veya muhtemel petrokimya tesisleri için yıllarda gerilemiştir. Firmanın polipropilen (PP) önemli bir pazar niteliği taşıdığı görülmektedir. üretiminde kapasite kullanımı 2015 yılında % 60 olarak gerçekleşmiştir

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

219


RAPORUN KAPSADIĞI PLASTİK HAMMADDELER

Analizin kapsadığı plastik hammaddesi 3902 GTİP no’lu polipropilen (PP) ve diğer olefinlerin polimerleri olup içeriği aşağıdaki tabloda özetlenmektedir.

GTİP NO

Tablo 1 : Rapor içeriğinde yer alan 3902 GTiP Nolu Propilen ve Diğer Olefinlerin Polimerleri

39.02 3902.10.00.00.00 3902.20.00.00.00 3902.30.00.00.00 3902.90 3902.90.10.00.00

3902.90.20.00.00

3902.90.90.00.00

220

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

AÇIKLAMA Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri (ilk şekillerde): - Polipropilen (PP) - Poliizobutilen - Propilen kopolimerleri - Diğerleri: - - Polistiren'in A-B-A blok kopolimeri, etilen-butilen kopolimer ve polistiren (ağırlık itibariyle % 35 veya daha az stiren içeren) (bu fasılın 6 (b) notunda belirtilen şekillerden birinde olan) - - Polybut -1- ene (but-1-ene ile ağırlık itibariyle % 10 veya daha az etilen içeren kopolimer veya polybut - 1 - ene ile ağırlık itibariyle % 10 veya daha az polipropilen (PP) ve/ veya ağırlık itibariyle % 25 veya daha az polipropilen (PP) karışımı) (bu fasılın 6 (b) notunda belirtilen şekillerden birinde olan) - Diğerleri


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ

DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARET HACMİ Polipropilen (PP) tüm dünyada üretimi, tüketimi ve dış ticareti, polietilenden sonra en fazla olan plastik hammaddesidir. Nitekim; 2015 yılında polipropilen (PP)ithalatı, dünya toplam plastik hammadde ithalatı içinden % 16, ihracatı ise toplam plastik hammadde ihracatı içinden % 17 pay almıştır.

2011

2015

İthalat - Mİlyon Ton

16

16

İhracat - Mİlyon Ton

16

17

Tablo 2: Dünya Polipropilen (PP)ithalat ve ihracatının Toplam Plastik Hammadde ithalat ve ihracatı içindeki Payı ( % ) Kaynak: ITC – International Trade Center

2011 yılında 50,9 milyon ton ve 90,6 milyar dolar olan dünya polipropilen (PP)dış ticaret hacmi son 5 yıldamiktar bazında ortalama % 3 artarak ve değer bazında da % 2,9 azalarak 2015 yılında 57,3 milyon ton ve 80,4 milyar dolara ulaşmıştır.

Grafik 1: Dünya Polipropilen (PP) Toplam Dış Ticaret Kaynak: ITC – International Trade Center

DŝůLJŽŶ dŽŶ

DŝůLJĂƌ Ψ ϵϳ͕ϯ

ϵϬ͕ϲ

ϴϳ͕Ϭ

ϵϭ͕Ϯ

ϱϬ͕ϵ

ϱϯ͕ϭ

ϱϯ͕ϴ

ϱϱ͕Ϯ

ϱϳ͕ϯ

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

ϴϬ͕ϰ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

221


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ DÜNYA POLİPROPİLEN İTHALATI

2011 yılında 25,3 milyon ton ve 45,6 milyar dolar olan dünya polipropilen (PP) toplam ithalatı son 5 yılda miktar bazında ortalama % 3 artarak ve değer bazında da ortalama % 2,7 azalarak 2015 yılında 28,4 milyon ton ve 40,9 milyar dolara yükselmiştir.

Grafik 2: Dünya Toplam Polipropilen (PP) ithalatı

Kaynak: ITC – International Trade Center

222

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

DŝůLJŽŶ dŽŶ

DŝůLJĂƌ Ψ ϵϳ͕ϯ

ϵϬ͕ϲ

ϴϳ͕Ϭ

ϵϭ͕Ϯ

ϱϬ͕ϵ

ϱϯ͕ϭ

ϱϯ͕ϴ

ϱϱ͕Ϯ

ϱϳ͕ϯ

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

ϴϬ͕ϰ


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ MİKTAR BAZINDA POLİPROPİLEN İTHALATINI YÖNLENDİREN 20 ÜLKE 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ithalatının miktar bazında % 73’ü 20 ülke tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu ülkelerin 2011 yılında 19,1 milyon ton olan toplam polipropilen (PP) ithalatları yıllık % 2,3 artış hızı ile 2015 yılında 20,9 milyon tona çıkmıştır. 2015 yılında diğer tüm ülkeler toplam ithalattan % 27 pay almaktadır. 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ithalatının miktar bazında % 18’i Çin tarafından yapılmıştır. En büyük polipropilen (PP) ithalatçısı 5 ülke sırası ile Çin, Türkiye, Almanya, İtalya ve Belçika’dır. 2015 yılında bu ülkelerin toplam dünya ithalatı içindeki payları miktar bazında % 40 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye miktar bazında dünya toplam polipropilen (PP) ithalatından 2011 yılında % 6 pay alırken, payı 2015 yılında % 7’ye yükselmiştir. Türkiye, son 5 yılda, yılda ortalama % 6,9 artan polipropilen (PP) ithalatı ile miktar bazında dünyanın ikinci büyük polipropilen (PP) ithalatçısı konumundadır. 1000 Ton Çin Türkiye Almanya İtalya Belçika Vietnam Endonezya Fransa Meksika Hindistan İngiltere Polonya İspanya Malezya Kanada Hong Kong Singapur Çek Cumh. ABD Hollanda 20 Ülke Toplamı Diğer Ülkeler TOPLAM

2011 4.936 1.487 1.621 1.583 1.061 639 887 892 811 385 587 466 475 178 544 659 759 330 222 553 19.075 6.235 25.310

2015 5.040 1.943 1.688 1.656 970 925 908 886 830 716 627 573 554 552 547 543 532 522 432 419 20.861 7.587 28.449

CAGR ( % ) 2011 - 2015 0,5 6,9 1,0 1,1 -2,2 9,7 0,6 -0,2 0,6 16,8 1,6 5,3 3,9 32,7 0,1 -4,7 -8,5 12,2 18,1 -6,7 2,3 5,0 3,0

% Pay 2011 20 6 6 6 4 3 4 4 3 2 2 2 2 1 2 3 3 1 1 2 75 25 100

Tablo 3: ithalatı Yönlendiren 20 Ülkenin Polipropilen (PP) ithalatı ( 1000 Ton )

2015 18 7 6 6 3 3 3 3 3 3 2 2 2 2 2 2 2 2 2 1 73 27 100

Kaynak: ITC – International Trade Center

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

223


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ DEĞER BAZINDA POLİPROPİLEN İTHALATINI YÖNLENDİREN 20 ÜLKE 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ithalatının değer bazında % 73’ü 20 ülke tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu ülkelerin 2011 yılında 34 milyar dolar olan toplam ithalatları 2015 yılında 34 milyar dolara inmiştir. Diğer tüm ülkeler değer bazındaki toplam ithalattan % 27 pay almaktadır. 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ithalatının değer bazında % 17’si Çin tarafından yapılmıştır. Değer bazında en büyük ithalatçı 5 ülke sırası ile Çin, Türkiye, Almanya, İtalya ve Meksika’dır. Bu ülkelerin toplam dünya ithalatı içindeki payları değer bazında % 39 seviyesindedir. Türkiye değer bazında dünya toplam polipropilen (PP) ithalatından 2011 ve 2015 yıllarında sırası ile % 6 ve % 6,5 pay almıştır. Türkiye dünya da polipropilen (PP) ithalatında değer bazında da ikinci büyük ithalatçı ülke konumundadır. 1000 Ton Çin Türkiye Almanya İtalya Meksika Fransa Belçika Endonezya Vietnam İngiltere Hindistan Kanada ABD Hong Kong Polonya İspanya Malezya Singapur Çek Cumhuriyeti Rusya Fed. 20 Ülke Toplamı Diğer Ülkeler TOPLAM

2011 8.011 2.719 3.332 2.744 1.637 1.816 1.991 1.466 1.048 1.169 658 1.057 546 1.080 926 895 339 1.147 651 1.048 34.112 11.486 45.598

2015 6.916 2.650 2.585 2.144 1.391 1.379 1.358 1.201 1.126 973 944 936 904 812 798 795 764 734 696 927 29.732 11.125 40.857

CAGR ( % ) 2011 - 2015 -3,6 -0,6 -6,1 -6,0 -4,0 -6,7 -9,1 -4,9 1,8 -4,5 9,4 -3,0 13,4 -6,9 -3,7 -2,9 22,5 -10,6 1,7 -3,0 -3,4 -0,8 -2,7

% Pay 2011 17,6 6,0 7,3 6,0 3,6 4,0 4,4 3,2 2,3 2,6 1,4 2,3 1,2 2,4 2,0 2,0 0,7 2,5 1,4 1 74,8 25,2 100,0

Tablo 4: ithalatı Yönlendiren 20 Ülkenin Polipropilen (PP) ithalatı ( Milyon $ ) Kaynak: ITC – International Trade Center 224

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

2015 16,9 6,5 6,3 5,2 3,4 3,4 3,3 2,9 2,8 2,4 2,3 2,3 2,2 2,0 2,0 1,9 1,9 1,8 1,7 1 72,8 27,2 100,0


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ DÜNYA POLİPROPİLEN İTHALATININ CİNSLER BAZINDA DAĞILIMI 2015 yılında dünya polipropilen (PP) ithalatının % 65’ini 390210 GTİP nolu birincil formda polipropilen (PP) ler oluşturmuştur. 390230 GTİP no’lu birincil formda propilen kopolimerleri toplam ithalattan % 29 pay alırken diğerlerinin toplam payı % 6’da kalmıştır.

GTİP NO

AÇIKLAMA

390210

Polipropilen (PP),- Birincil Formda )

390230

Propilen kopolimerleri ( Birincil Formda )

390220 390290

Poliizobutilen ( Birincil Formda )

Propilen veya diğer olefinlerin polimerleri, ( birincil formda) (poliizobutilenpolipropilen (PP) hariç )

ΖϯϵϬϮϵϬ ϰй

Grafik 3: Dünya Polipropilen (PP) ithalatının Cinsler itibariyle Dağılımı

ΖϯϵϬϮϯϬ Ϯϵй

Kaynak: ITC – International Trade Center

ΖϯϵϬϮϭϬ ϲϱй ΖϯϵϬϮϮϬ Ϯй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

225


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ

DÜNYA POLİPROPİLEN İHRACATI Dünya polipropilen (PP) ihracatının son 5 yılda yıllık ortalama artış hızı, miktar bazında % 3,1 ve değer bazında azalış hızı da % 2,7 olarak gerçekleşmiş ve 2011 yılında 25,5 milyon ton ve 45,6 milyar dolar olan ihracat, 2015 yılında 28,9 milyon ton ve 40,9 milyar dolara ulaşmıştır.

DŝůLJŽŶ dŽŶ

Grafik 4: Dünya Toplam Polipropilen (PP) ihracatı

DŝůLJĂƌ Ψ ϰϵ͕ϰ

ϰϱ͕ϲ

ϰϯ͕ϵ

ϰϱ͕ϲ

Ϯϱ͕ϱ

Ϯϲ͕ϲ

Ϯϳ͕ϭ

Ϯϳ͕ϳ

Ϯϴ͕ϵ

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

ϰϬ͕ϵ

Kaynak: ITC – International Trade Center

226

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ

MİKTAR BAZINDA POLİPROPİLEN İHRACATINI YÖNLENDİREN 20 ÜLKE 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ihracatının miktar bazında % 88’i 20 ülke tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu ülkelerin 2011 yılında 38 milyon ton olan toplam polipropilen (PP) ihracatları yıllık ortalama % 5,6 artış hızı ile 2015 yılında 47 milyon tona çıkmıştır. Diğer tüm ülkeler toplam ithalattan % 12 pay almaktadır. 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ihracatının miktar bazında % 15’i S. Arabistan tarafından yapılmıştır. En büyük ihracatçı 5 ülke sırası ile S. Arabistan, G. Kore, Belçika, Singapur ve Almanya’dır. Bu ülkelerin miktar bazında toplam dünya polipropilen (PP) ihracatı içindeki payları % 45 seviyesindedir. Türkiye miktar bazında dünya toplam polipropilen (PP) ihracatından 2011 yılında % 0,2 ve 2015 yılında % 0,2 pay almış olup 2011 yılında 94 bin ton olan ihracatı % 22 ortalama düşme hızı ile 2015 yılında 35 bin tona gerilemiştir. 1000 Ton S. Arabistan G. Kore Belçika Singapur Almanya ABD Fransa Hollanda Tayland BAE Tayvan Hindistan İspanya Malezya Hong Kong İtalya Avusturya Brezilya Rusya Fed. Japonya 20 Ülke Toplamı Diğer Ülkeler TOPLAM Türkiye

2011 3.127 2.399 2.422 1.668 1.893 1.991 1.076 1.050 757 0 673 808 564 229 743 486 433 450 31 427 21.228 4.315 25.543 23

2015 4.575 2.763 2.486 2.200 2.052 1.805 1.151 1.009 856 838 719 691 636 526 517 512 454 393 389 367 24.939 3.941 28.879 23

CAGR ( % ) 2011 - 2015 10,0 3,6 0,6 7,2 2,0 -2,4 1,7 -1,0 3,1 1,7 -3,8 3,0 23,1 -8,7 1,3 1,2 -3,3 88,3 -3,7 4,1 -2,2 3,1 -0,5

% Pay 2011 12,2 9,4 9,5 6,5 7,4 7,8 4,2 4,1 3,0 0,0 2,6 3,2 2,2 0,9 2,9 1,9 1,7 1,8 0,1 1,7 83,1 16,9 100,0 0,1

2015 15,8 9,6 8,6 7,6 7,1 6,2 4,0 3,5 3,0 2,9 2,5 2,4 2,2 1,8 1,8 1,8 1,6 1,4 1,3 1,3 86,4 13,6 100,0 0,1

Tablo 5: ihracatı Yönlendiren 20 Ülkenin Polipropilen (PP) ihracatı ( 1000 Ton ) Kaynak: ITC – International Trade Center

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

227


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ DEĞER BAZINDA POLİPROPİLEN İHRACATINI YÖNLENDİREN 20 ÜLKE 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ihracatının değer bazında % 90’ı 20 ülke tarafından yapılmış olup, bu ülkelerin 2011 yılında 63 milyar dolar olan toplam polipropilen (PP) ihracatları yıllık ortalama % 1,0 artış hızı ile 2015 yılında 65 milyar dolara ulaşmıştır. Diğer tüm ülkeler değer bazında toplam ihracattan % 10 pay almaktadır. 2015 yılında dünya toplam polipropilen (PP) ihracatının değer bazında % 12’si S. Arabistan

S. Arabistan Belçika G. Kore ABD Singapur Almanya Fransa Hollanda Tayland BAE İspanya Tayvan Hong Kong Hindistan İtalya Japonya Malezya Avusturya Brezilya Rusya Fed. 20 Ülke Toplam Diğerleri TOPLAM

Türkiye

Milyon ($) 2011 2015 4.571 5.133 4.925 3.857 4.068 3.686 3.925 3.156 2.860 3.006 3.720 2.943 2.105 1.702 1.814 1.534 1.228 1.088 0 981 1.081 912 1.122 911 1.121 772 1.213 766 927 745 1.026 702 379 627 812 614 734 509 57 424 39.701 36.081 5.347 3.507 45.048 39.588

39

39

tarafından yapılmıştır. En büyük ihracatçı beş ülke sırası ile S. Arabistan, Belçika, G. Kore, ABD ve Singapur’dur. Bu ülkelerin toplam dünya polipropilen (PP) ihracatı içindeki payları % 44 seviyesindedir. Türkiye değer bazında dünya toplam polipropilen (PP) ihracatından 2011 ve 2015 yıllarında sırası ile % 0,2 ve % 0,1 pay almış olup, 2011 yılında 151 milyon dolar olan ihracatı % 24 yıllık düşme hızı ile 2015 yılında 52 milyon dolara gerilemiştir. CAGR ( % ) 2011 - 2015 2,9 -5,9 -2,4 -5,3 1,3 -5,7 -5,2 -4,1 -3,0 #SAYI/0! -4,2 -5,1 -8,9 -10,9 -5,3 -9,0 13,4 -6,7 -8,7 65,0 -2,4 -10,0 -3,2

0,0

% Pay 2011 10,1 10,9 9,0 8,7 6,3 8,3 4,7 4,0 2,7 0,0 2,4 2,5 2,5 2,7 2,1 2,3 0,8 1,8 1,6 0,1 88,1 11,9 100,0

0,1

2015 13,0 9,7 9,3 8,0 7,6 7,4 4,3 3,9 2,7 2,5 2,3 2,3 1,9 1,9 1,9 1,8 1,6 1,6 1,3 1,1 91,1 8,9 100,0

0,1

Tablo 6: ihracatı Yönlendiren 20 Ülkenin Polipropilen (PP) ihracatı ( Milyon $ ) 228

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Kaynak: ITC – International Trade Center


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ DÜNYA POLİPROPİLEN İTHALATININ CİNSLER BAZINDA DAĞILIMI 2015 yılında dünya polipropilen (PP) ihracatının % 64’ünü 390210 GTİP nolu birincil formda polipropilenler (PP) oluşturmuştur. 390230 GTİP no’lu birincil formda propilen kopolimerleri toplam ihracattan % 31 pay alırken diğerlerinin toplam payı % 5’da kalmıştır.

GTİP NO

AÇIKLAMA

'390210

Polipropilen (PP),- Birincil Formda )

'390230

Propilen kopolimerleri ( Birincil Formda )

'390220 '390290

Poliizobutilen ( Birincil Formda )

Propilen veya diğer olefinlerin polimerleri, ( birincil formda) (poliizobutilenpolipropilen (PP) hariç )

ΖϯϵϬϮϮϬ ϯй

Grafik 5: Dünya Polipropilen (PP) ihracatının Cinsler itibariyle Dağılımı

ΖϯϵϬϮϵϬ ϯϭй

Kaynak: ITC – International Trade Center

ΖϯϵϬϮϯϬ Ϯй

ΖϯϵϬϮϭϬ ϲϰй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

229


DÜNYA POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİ

POLİPROPİLEN DIŞ TİCARETİNDE EN YÜKSEK FAZLALIK VE AÇIK VEREN 20 ÜLKE 2015 yılında dünya polipropilen (PP) dış ticaretinde 5 ülke 2 milyar doların üzerinde fazlalık vermiş olup, S. Arabistan 5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası ile önde gelmiştir. G.Kore’nin3,5 Belçika’nın 2,5 Singapur’un 2,3 ve ABD’nin 2,3 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası verdiği görülmektedir. Dış ticaret fazlası veren bu ülkelerin dünyanın önde gelen polipropilen (PP) üreticileri ve ihracatçıları olduğu bilinmektedir. 2015 yılında dünya polipropilen (PP) dış ticaretinde 6 ülke 1 milyar doların üzerinde açık vermiş olup, Çin 6,6 milyar dolarlık dış ticaret açığı ile önde gelmiştir. Türkiye’nin 2,6 İtalya’nın 1,4 Meksika’nın 1,3 Endonezya’nın 1,2 ve Vietnam’ın 1,0 milyar doların üzerinde dış ticaret açığı verdiği görülmektedir. Dış ticaret açığı veren bu ülkelerin dünyanın önde gelen polipropilen (PP) ithalatçıları olduğu bilinmektedir.

Tablo 7: Polipropilen (PP) Dış Ticaret Fazlası ve Açığı Veren 20 Ülke ( Milyon $ ) Kaynak: ITC – International Trade Center

230

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Ülkeler S. Arabistan G. Kore Belçika Singapur ABD Hollanda BAE Tayland Tayvan Almanya Japonya Fransa Avusturya Kolombiya Finlandiya G.Afrika Umman İran Rusya Fed. Slovakya

Fazla 5.028 3.498 2.500 2.272 2.251 906 702 666 598 358 333 323 317 295 230 211 185 180 165 141

Ülkeler Çin Türkiye İtalya Meksika Endonezya Vietnam Kanada İngiltere Pakistan Polonya Portekiz Çek Cumh. Bengaldeş Mısır Peru Nijerya İsveç İsviçre Danimarka Fas

Açık -6.558 -2.611 -1.399 -1.303 -1.173 -1.021 -813 -567 -533 -485 -386 -377 -346 -336 -334 -264 -232 -222 -216 -181


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

KURULU KAPASİTE Türkiye’de polipropilen (PP) üreten tek tesis PETKİM olup, mevcut üretim kapasitesi yılda 144.000 ton polipropilen (PP) üretebilecek seviyededir.

Tablo 8: PETKiM Üretim Kapasitesi ve Ürünler Kaynak: PETKiM Web Sitesi Bilgileri ve Yıllık Faaliyet Raporları

İşletmeye Alınış Tarihi Başlangıç Kapasitesi Tevsi Tarihleri Tevsi Sonrası Kapasite Ürünler

1985 60.000 Ton / Yıl 1993, 2005 144.000 Ton / Yıl PP Elyaflık (EH-251, EH-241, EH-341, EH-102)Çuvallık (MH-418, MH-220, MH-180) , Boruluk (BC050) Filmlik (FH250, FH-360 , Kalıplama (MH-220N )

PETKİM, polipropilen (PP) üretimine 1985 yılında 60.000 ton kapasite ile başlamış ve 1993 ve 2005 yıllarında gerçekleştirdiği tevsi yatırımları ile üretim kapasitesini 144.000 tona yükseltmiştir. Firmanın ürettiği polipropilen (PP) in başlıca kullanım alanlarını; Örgü, çuval, halı ipliği, halat, masa örtüleri, paspas, filtre bezleri, keçe, kord bezi, boru, kablo kılıfı, balık ağı, fırça, leğen, masa,sandalye, oyuncak, piknik eşyaları oluşturmaktadır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

231


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI ÜRETİM VE KAPASİTE KULLANIMI PETKİM’in 1990 – 2015 yılları arasında gerçekleştirdiği polipropilen (PP) üretimi aşağıdaki tabloda ve grafikte verilmiş olup, firmanın polipropilen (PP) üretimi 2010 yılında 137.700 ton ile maksimum seviyesine erişmiş daha sonraki yıllarda gerilemiştir. Firmanın polipropilen (PP) üretiminde kapasite kullanımı 2015 yılında % 60 olarak gerçekleşmiştir Üretim 1000 Ton

K.K.O %

64,3 80,4 75,9 50,5 133,7 122,7 113,4 108,9 85,5 86,5

107 80 76 51 93 85 79 76 59 60

1990 1995 2000 2005 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Tablo 9: PETKIM Polipropilen (PP) Üretim ve Kapasite Kullanımı (1000 Ton)

Kaynak: PETKiM Web Sitesi Bilgileri ve Yıllık Faaliyet Raporları

ϭϰϬ͕Ϭ ϭϮϬ͕Ϭ ϭϬϬ͕Ϭ ϴϬ͕Ϭ

ϲϬ͕Ϭ ϰϬ͕Ϭ ϮϬ͕Ϭ

<͘<͘K й

ϮϬϭϱ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϯ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϬ

ϮϬϬϵ

ϮϬϬϴ

ϮϬϬϳ

ϮϬϬϲ

ϮϬϬϱ

ϮϬϬϰ

ϮϬϬϯ

ϮϬϬϮ

ϮϬϬϭ

ϮϬϬϬ

ϭϵϵϵ

ϭϵϵϴ

ϭϵϵϳ

ϭϵϵϲ

ϭϵϵϱ

ϭϵϵϰ

ϭϵϵϯ

ϭϵϵϮ

ϭϵϵϭ

ϭϵϵϬ

Ϭ͕Ϭ

Üretim 1000 Ton

Grafik 6: PETKiM Polipropilen (PP) Üretimi ve Kapasite Kullanımı 232

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

POLİPROPİLEN İTHALATI Türkiye’nin son 5 yıl içinde yapmış olduğu toplam polipropilen (PP) ithalatı miktar bazında yılda %6,9 artarken, değer bazında yılda ortalama %0,6 gerileyerek 2015 yılında 1milyon 943 bin tona ve 2 milyar 65 milyon dolara ulaşmıştır. 2016 sonunda PP ithalatının 2 milyon 55 milyon ton ve 2 milyar 380 milyon dolara çıkması beklenmektedir.

1000 Ton Milyon $

2011

2012

2013

2014

2015

CAGR %

2016 ( T )

1.487 2.719

1.698 2.777

1.760 2.974

1.899 3.314

1.943 2.650

6,9 -0,6

2.055 2.380

Tablo 10: Türkiye Polipropilen (PP) ithalatı Kaynak: TUiK ϭϬϬϬ dŽŶ

DŝůLJŽŶ Ψ

ϯ͘ϯϭϰ Ϯ͘ϳϭϵ

Grafik 7: Türkiye Polipropilen (PP) ithalatı

ϭ͘ϰϴϳ

ϮϬϭϭ

Ϯ͘ϳϳϳ

Ϯ͘ϵϳϰ Ϯ͘ϲϱϬ

ϭ͘ϲϵϴ

ϭ͘ϳϲϬ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

ϭ͘ϴϵϵ

ϭ͘ϵϰϯ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

Türkiye’de miktar bazında polipropilen (PP) ithalatının 2015 yılında %78’ini birincil formda polipropilen (PP), %16’sını ise polipropilen (PP) kopolimerleri oluşturmuştur. GTİP Açıklama 2011 '390210 Polipropilen (PP),- Birincil Formda ) 16,3 '390220 Poliizobutilen ( Birincil Formda ) 0,0 '390230 Propilen kopolimerleri ( Birincil Formda ) 5,8 '390290 Propilen veya diğer olefinlerin polimerleri, ( birincil formda) 1,1 (poliizobutilenpolipropilen (PP) hariç ) Toplam 23,2

2012 15,7 0,1 6,0 1,0

2013 15,5 0,1 4,8 0,5

2014 16,9 0,1 3,2 0,8

2015 % Pay 21,9 77,7 0,0 0,2 4,5 15,8 1,8 6,4

22,7

20,8

21,0

28,2

100,0

Tablo 11: Cinsler itibariyle Polipropilen (PP) ithalatı( 1000 Ton ) PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

233


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

POLİPROPİLEN İHRACATI Türkiye’nin 2011 yılında 23 bin ton ve 39 milyon dolar olan toplam polipropilen (PP) ihracatı miktar bazında yılda ortalama %5 artarken değer bazında da aynı düzeyde kalmıştır. 2016 sonunda PP ihracatının 26 bin ton ve 33 milyon dolara çıkacağı tahmin edilmektedir İhracat

2011

2012

2013

2014

2015

CAGR %

2016 ( T )

1000 Ton Milyon $

23 39

23 38

21 35

21 34

28 39

5,0 0,0

26 33

Tablo 12: Türkiye Polipropilen (PP) ihracatı Kaynak: TUiK ϭϬϬϬ dŽŶ

ϯϵ

Grafik 8: Türkiye Polipropilen (PP) ihracatı

ϯϴ

DŝůLJŽŶ Ψ

ϯϵ

ϯϱ

ϯϰ Ϯϴ

Ϯϯ

Ϯϯ

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϮ

Ϯϭ

Ϯϭ

ϮϬϭϯ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

2015 yılında Türkiye’de miktar bazında polipropilen (PP) ihracatının % 78’ini birincil formda polipropilen (PP), % 16’sını ise polipropilen (PP) kopolimerleri oluşturmuştur. GTİP Açıklama 2011 390210 Polipropilen (PP),- Birincil Formda ) 16,3 390220 Poliizobutilen ( Birincil Formda ) 0,0 390230 Propilen kopolimerleri ( Birincil Formda ) 5,8 390290 Propilen veya diğer olefinlerin polimerleri, ( birincil formda) 1,1 (poliizobutilenpolipropilen (PP) hariç ) Toplam 23,2

2012 15,7 0,1 6,0 1,0

2013 15,5 0,1 4,8 0,5

2014 16,9 0,1 3,2 0,8

2015 % Pay 21,9 77,7 0,0 0,2 4,5 15,8 1,8 6,4

22,7

20,8

21,0

28,2

Tablo 13: Cinsler itibariyle Polipropilen (PP) ihracatı( 1000 Ton ) 234

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

100,0


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

POLİPROPİLEN DIŞ TİCARET AÇIĞI Türkiye polipropilen (PP) dış ticaretinde hem miktar hem de değer bazında büyük oranda dış ticaret açığı vermektedir. Polipropilen (PP) dış ticaret açığı son 5 yılda miktar bazında yılda ortalama % 6,9 artarken değer bazında da yılda ortalama % 0,7 düşmüş ve 2015 yılında 1,9 milyon tona ve 2,6 milyar tona ulaşmıştır.

1000 Ton Milyon $ İhracat / İthalat ( % Ton ) İhracat / İthalat (%$)

2011

2012

2013

2014

2015

CAGR %

2016 ( T )

-1.464 -2.680

-1.675 -2.739

-1.739 -2.938

-1.878 -3.280

-1.914 -2.611

6,9 -0,7

-2.029 - 2.347

1,6

1,3

1,2

1,1

1,5

1,4

1,4

1,2

1,0

1,5

Tablo 14: Türkiye’nin Polipropilen (PP) Dış Ticaret Açığı ve ihracatın ithalatı Karşılama Oranı

ͲϮ͘ϲϴϬ

Ͳϭ͘ϳϯϵ

ͲϮ͘ϳϯϵ

ϮϬϭϱ

Ͳϭ͘ϲϳϱ

ϭϬϬϬ dŽŶ ϮϬϭϰ

Ͳϭ͘ϰϲϰ

ϮϬϭϯ

Grafik 9: Türkiye'nin Polipropilen (PP) Dış Ticaret Açığı

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϭ

DŝůLJŽŶ Ψ

Ͳϭ͘ϴϳϴ

Ͳϭ͘ϵϭϰ

ͲϮ͘ϲϭϭ ͲϮ͘ϵϯϴ Ͳϯ͘ϮϴϬ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

235


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI ÜLKELER İTİBARİYLE TOPLAM POLİPROPİLEN İTHALATI Türkiye 2015 yılında toplam polipropilen (PP) ithalatının miktar bazında %95 değer bazında da %94’ünü 20 ülkeden gerçekleştirmiştir. 2015 yılında S. Arabistan, Mısır, G.Kore, İran ve Hindistan Türkiye’nin miktar bazında en çok polipropilen (PP) ithalatı yaptıkları ilk 5 ülkeyi oluşturmuştur.

Tablo 15: Ülkeler itibariyle Türkiye’nin Polipropilen (PP) ithalatı Kaynak: TUiK

236

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Miktar Bazında 1000 Ton S. Arabistan 551 Mısır 180 G. Kore 159 İran 130 Hindistan 103 Belçika 90 İspanya 76 Yunanistan 73 İtalya 70 İsrail 63 Almanya 50 Rusya Fed. 48 Bulgaristan 44 BAE 38 Türkmenistan 38 Fransa 34 Finlandiya 32 Hollanda 26 Avusturya 21 Romanya 14 20 ÜlkeToplamı 1.839 Diğerleri 104 Toplam 1.943

% - Ton 28,3 9,3 8,2 6,7 5,3 4,7 3,9 3,8 3,6 3,2 2,6 2,5 2,3 1,9 1,9 1,7 1,6 1,4 1,1 0,7 94,7 5,3 100,0

Değer Bazında Milyon $ S. Arabistan 709 G. Kore 233 Mısır 226 İran 164 Belçika 135 Hindistan 131 İspanya 118 İtalya 101 Yunanistan 97 İsrail 86 Almanya 80 Rusya Fed. 61 Bulgaristan 56 Fransa 50 Türkmenistan 49 BAE 47 Finlandiya 45 Hollanda 41 Avusturya 32 Çek Cumh. 25 20 ÜlkeToplamı 2.488 Diğerleri 162 Toplam 2.650

%-$ 26,8 8,8 8,5 6,2 5,1 5,0 4,4 3,8 3,7 3,2 3,0 2,3 2,1 1,9 1,8 1,8 1,7 1,6 1,2 0,9 93,9 6,1 100,0


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI ÜLKELER İTİBARİYLE TOPLAM POLİPROPİLEN İHRACATI Türkiye 2015 yılında toplam polipropilen (PP) ihracatının miktar bazında %95 değer bazında ise %88’ini 20 ülkeye yönelik olarak gerçekleştirmiştir. 2015 yılında serbest bölgeler, İtalya, Çin, Rusya Federasyonu ve Macaristan miktar bazında en büyük ihraç pazarlarımızı oluşturmuştur.

Tablo 16: Ülkeler itibariyle Türkiye’nin Polipropilen (PP) ihracatı Kaynak: TUiK

Miktar Bazında 1000 Ton Serbest Bölgeler 7,1 İtalya 2,8 Çin 1,9 Rusya Fed. 1,4 Macaristan 1,2 Mısır 1,2 Azerbaycan 1,0 İsrail 0,9 Romanya 0,9 Gürcistan 0,8 G. Afrika 0,8 Suriye 0,8 İran 0,6 Portekiz 0,6 Angola 0,6 Irak 0,5 Özbekistan 0,4 Ukrayna 0,4 Slovenya 0,4 Belçika 0,4 20 ÜlkeToplamı 26,7 Diğerleri 1,5 Toplam 28,2

% - Ton 25,2 9,9 6,9 4,8 4,2 4,1 3,6 3,3 3,0 2,8 2,8 2,7 2,2 2,1 2,0 1,7 1,6 1,5 1,5 1,4 94,8 5,2 100,0

Değer Bazında Milyon $ Serbest Bölgeler 11,1 İtalya 3,0 Çin 2,2 Rusya Fed. 2,1 Macaristan 2,0 Mısır 1,8 Azerbaycan 1,5 İran 1,3 Romanya 1,1 İsrail 0,9 Portekiz 0,9 G.Afrika 0,8 Suriye 0,8 Irak 0,8 Almanya 0,8 Özbekistan 0,7 Ukrayna 0,6 Belçika 0,6 Gürcistan 0,6 Slovenya 0,5 20 ÜlkeToplamı 34,2 Diğerleri 4,7 Toplam 38,9

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

%-$ 29 8 6 5 5 5 4 3 3 2 2 2 2 2 2 2 2 1 1 1 88 12 100

237


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

DÜNYA ORTALAMA POLİPROPİLEN İTHALAT VE İHRACAT FİYATLARI 2011 – 2015 yılları arasında Dünya polipropilen (PP) ortalama ithalat fiyatları yılda ortalama %5,5 ihracat fiyatları ise %6,1 gerileyerek, 2011 yılında ortalama 1.802 $/ton olan ithalat fiyatı 2015 yılında 1.436 $/ton’a, 2011 yılında 1.764 $/ton olan ortalama ihracat fiyatı da 2015 yılında 1.371 $/ton’a inmiştir. Türkiye’nin 2015 yılında ithalat ve ihracat fiyatları dünya ortalamasının altındadır. Türkiye’nin 2011–2015 yılları arasında ithalat fiyatı ortalama %7,1 ihracat fiyatı da %4,8 yıllık düşme hızı ile gerilemiştir. İhracat

2011

2012

2013

2014

2015

CAGR %

Dünya İthalat Fiyatı Dünya İhracat Fiyatı Türkiye İthalat Fiyatı Türkiye İhracat Fiyatı

1.802 1.764 1.828 1.677

1.653 1.620 1.636 1.655

1.706 1.684 1.690 1.698

1.797 1.730 1.745 1.616

1.436 1.371 1.364 1.378

-5,5 -6,1 -7,1 -4,8

Tablo 17: Dünya ve Türkiye Polipropilen (PP) Ortalama ihracat ve ithalat Fiyatları ( $ / ton ) Kaynak: ITC – International Trade Center

238

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

Türkiye’nin 2015 yılında ortalama polipropilen (PP) ithalat fiyatı dünya ortalamasının %4,5 altında, ihracat fiyatı ise dünya ortalamasının %1 üstünde gerçekleşmiştir.

Dünya İthalat Fiyatı ϭ͘ϴϬϮ ϭ͘ϴϮϴ

Grafik 10: Dünya ve Türkiye Polipropilen (PP) Ortalama ithalat Fiyatı

ϭ͘ϲϱϯ ϭ͘ϲϯϲ

Türkiye İthalat Fiyatı

ϭ͘ϳϬϲ ϭ͘ϲϵϬ

ϭ͘ϳϵϳ ϭ͘ϳϰϱ ϭ͘ϰϯϲ ϭ͘ϯϲϰ

Kaynak: ITC – International Trade Center

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

Dünya İhracat Fiyatı

ϭ͘ϳϲϰ

ϭ͘ϲϳϳ

Grafik 11: Dünya ve Türkiye Polipropilen (PP) Ortalama ihracat Fiyatı

ϭ͘ϲϮϬ ϭ͘ϲϱϱ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

Türkiye İhracat Fiyatı

ϭ͘ϲϴϰ ϭ͘ϲϵϴ

ϭ͘ϳϯϬ

ϭ͘ϲϭϲ ϭ͘ϯϳϭ ϭ͘ϯϳϴ

Kaynak: ITC – International Trade Center

ϮϬϭϭ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

239


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

POLİPROPİLEN İÇ PAZAR TÜKETİMİ VE TÜKETİMİN PROSES TİPLERİNE DAĞILIMI Türkiye plastik sektöründeki hızlı gelişime paralel olarak, sektörün polipropilen (PP) tüketimi de hızlı bir artış trendi göstermiş ve 2011 – 2015 yıllarını kapsayan son 5 yılda yılda ortalama %6 oranında artmıştır. 2011 yılında 1.5 bin ton olan tüketim 2015 yılında 2 milyon tona çıkmıştır.

Grafik 12: Türkiye'de Polipropilen (PP) iç Pazar Tüketimi 1000 Ton

ϭ͘ϳϴϴ

ϭ͘ϴϰϴ

ϮϬϭϮ

ϮϬϭϯ

ϭ͘ϵϲϯ

Ϯ͘ϬϬϭ

ϮϬϭϰ

ϮϬϭϱ

ϭ͘ϱϴϳ

ϮϬϭϭ

Türkiye’de 2015 yılında toplam PP tüketiminin %82’sini ilk şekildeki polipropilen (PP) ler %18’ini de polipropilen (PP) kopolimerleri oluşturmuştur.

Grafik 13: Polipropilen (PP) iç Tüketimin Cinsler Bazında Dağılımı

240

WŽůŝƉƌŽƉŝůĞŶ <ŽƉŽůŝŵĞƌůĞƌŝ ϭϴй

Polipropilen İlk Şekilde ϴϮй PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

Türkiye’de polipropilen (PP) tüketiminin proses tiplerine göre tüketiminde fiber %22 ile en büyük payı oluşturmaktadır. Levha %19 ile ikinci, film ve ekstrüzyon kaplama %15 ile üçüncü büyük proses tipini oluşturmaktadır. Şişirme toplam tüketimden %3 pay almaktadır. Bunların dışındaki tüm proses tiplerinin toplam payı %21 düzeyindedir.

Grafik 14: Türkiye'de Proses Tipleri Bazında Polipropilen (PP) Tüketiminin Dağılımı

&ŝďĞƌ ϮϮй

Diğerleri Ϯϭй

>ĞǀŚĂ ϭϵй

ŶũĞŬƐŝLJŽŶ Ϯϭй

Şişirme Ϯй

Film & Ekstrüzyon <ĂƉůĂŵĂ ϭϱй

Türkiye’de 2015 yılında toplam PP tüketiminin %49’u ambalaj, %31’i elektrik, elektronik ve beyaz eşya, %8’i otomotiv sektörlerince gerçekleştirilmiştir. Toplam tüketimde tarım ve tekstil sektörleri %1 pay almıştır.

Grafik 15: Türkiye'de PP Tüketiminin Sektörler Bazında Dağılımı (%)

KƚŽŵŽƚŝǀ ϴй

Tarım ϭй

dĞŬƐƚŝů ϭй

Diğerleri ϭϬй

ŵďĂůĂũ ϰϵй

ůĞŬƚƌŝŬ͕ ůĞŬƚƌŽŶŝŬ͕ Beyaz Eşya ϯϭй

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

241


TÜRKİYE POLİPROPİLEN PAZARI

ARZ VE TALEP DENGESİ VE TAHMİNİ Türkiye’nin son 5 yıl içinde toplam polipropilen (PP) üretiminin yılda ortalama %8,4 azaldığı, ithalatının %6,9 ihracatının %5 ve iç tüketimin de yılda ortalama %6 arttığı gözlemlenmektedir. 2011 yılında iç talebin %94’ü ithalatla karşılanırken, ithalat bağımlılığının 2015 yılında %97’ye yükseldiği görülmektedir. 2015 yılında yerli üretimin %33’ünün ihraç edildiği, ihracatının ithalatı karşılama oranının % 1,5 seviyelerinde gerçekleştiği görülmektedir.

Üretim İthalat İhracat İç Tüketim İthalat / İç Tüketim İhracat / Üretim İhracat / İthalat

2011

2012

2013

2014

2015

CAGR ( % )

122,7 1.487,0 23,2 1.586,6 93,7 18,9 1,6

113,4 1.697,6 22,6 1.788,4 94,9 20,0 1,3

108,9 1.759,6 20,8 1.847,7 95,2 19,1 1,2

85,5 1.898,9 21,0 1.963,4 96,7 24,5 1,1

86,5 1.942,6 28,2 2.000,9 97,1 32,6 1,5

-8,4 6,9 5,0 6,0

2016 ( T ) 90 2.055 26 2.119

Tablo 18: Türkiye’de PP Arz ve Talep Dengesi ( 1000 Ton ) Türkiye dünyanın önemli PP ithalatçısı ülkelerinden biridir. Ancak PP yerli üretimi bu talebi karşılamaktan uzak kalmaktadır. Önümüzdeki 5 yılda PETKİM’in %85 kapasite kullanımı ile üretimi yapacağı, iç tüketimin %6 ihracatın da %5 artacağı varsayımına göre 2020 yılında Türkiye’nin PP’de %97 oranında ithalata bağımlı olacağı tahmin edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin PP üretimi için mevcut veya muhtemel petrokimya tesisleri için önemli bir pazar niteliği taşıdığı görülmektedir.

Üretim İthalat İhracat İç Tüketim Tahmini İthalat / İç Tüketim İhracat / Üretim İhracat / İthalat

2016

2017

2018

2019

2010

125 2.024 29 2.120 95,5 23,5 1,5

125 2.153 31 2.247 95,8 24,7 1,4

125 2.289 32 2.382 96,1 25,9 1,4

125 2.434 34 2.525 96,4 27,2 1,4

125 2.587 36 2.676 96,7 28,6 1,4

Tablo 19: Türkiye’de PP Arz ve Talep Denge Tahmini ( 1000 Ton ) 242

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

243


yorum

Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Faaliyetleri; MEHMET ORDUKAYA MYK Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı

244

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), Ulusal Yeterlilik Sisteminin (UYS) kurulması ve işletilmesi amacıyla 5544 sayılı Kanun ile kuruldu. UYS eğitim ile istihdam arasında doğru ilişkinin kurulmasını sağlayan, bireylerin bilgi ve becerilerinin; güvenilir, şeffaf ve uluslararası kıyaslanabilir bir altyapı içinde değerlendirilmesine ve belgelendirilmesine imkân veren faaliyetler bütünüdür. UYS kapsamındaki tüm faaliyetler ilgili sosyal tarafların, sivil toplum örgütlerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının ortak çalışmaları ile gerçekleştirilmekte olup MYK bu çalışmaları koordine etmekte. MYK’nin temel vizyonu eğitimin istihdamla uyumunu güvence altına alarak nitelikli insan kaynağının oluşmasına öncülük etmek, uluslararası ölçekte tanınan, etkin ve saygın bir kurum olmaktır. Kalite güvencesi sağlanmış ulusal yeterlilik sistemini oluşturmak ve sürdürmek, MYK Mesleki Yeterlilik Belgelerine uluslararası ölçekte itibar sağlamak ve böylece iş gücünün hareketliliğini kolaylaştırmak Kurumun stratejik hedefleri arasında bulunmakta. Kurumumuz bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucunda şu ana kadar 874 taslak meslek standardı hazırlanmış ve bunlardan 681’i Resmî Gazete’de yayımlanarak Ulusal Meslek Standardı (UMS) niteliği kazanmıştır. UMS’lerin hazırlanmasını takiben 341 adet ulusal yeterlilik yayımlandı. Belgelendirme faaliyetleri 56 Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşu (YBK) tarafından 186 ulusal yeterlilikte (UY) devam etmekte. Yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşlarımız 2016 yılı için yaklaşık

600.000 kişiye sınav ve belgelendirme hizmeti sunabilecek kapasiteye sahip. Şu ana kadar verilen belge sayısı 89.055’e ulaştı. Bu sayı kapasite göz önünde bulundurulduğunda düşük bir rakam gibi gözükmekle birlikte geçtiğimiz yıl bu aylarda toplam 26.600 Mesleki Yeterlilik Belgesinin düzenlendiği düşünüldüğünde, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğu ve bu zorunluluk kapsamında gerçekleştirilen tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri ile birlikte 2009-2015 yılları arasında düzenlenen toplam belge sayısının bir yıl içerisinde yaklaşık 3.3 kat artırıldığını görülmekte. Ayrıca MYK’nin sınav ve belgelendirme ağının daha da kuvvetlendirilmesi ve tüm sektörlere yayılması kapsamında da 74 kuruluşun yetkilendirme süreçleri devam etmektedir. UYS kapsamında yürütülen tüm faaliyetler sektörlerin ve ülkemizin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hızla yaygınlaşmakta, ihtiyaç duyulan tüm alanlarda belgeli iş gücünün sağlanabilmesi için gereken çalışmalar yoğun bir şekilde sürdürülmekte. Bu doğrultuda, sınav ve belgelendirme yetkisi almak için Kurumumuza başvuru yapan kuruluşlar sınav ve belgelendirme seminerlerine tabi tutularak, UYS ve UYS sistemine ilişkin sınav ve belgelendirme faaliyetleri hakkında eğitilmekte. Bugüne kadar toplam 11 sınav ve belgelendirme semineri düzenlemiş ve yaklaşık 700 kişi konu hakkında eğitilmiştir. 2016 yılı itibarıyla en az 1.000 kişinin sınav ve belgelendirme seminerleri ile eğitilmesi ve yetkilendirme başvurularının aynı doğrultuda tamamlanması hedeflenmekte.


Mesleki Yeterlilik Belgesinin Ulusal Yeterlilik Sistemi ve Çalışma Hayatındaki Yeri Mesleki Yeterlilik Belgesinin Ulusal Yeterlilik Sistemi ve Çalışma Hayatındaki Yeri MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından TS EN ISO/IEC 17024 Personel Belgelendirme Standardında akredite olmuş ve Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından MYK mevzuatına ve ulusal yeterlilik sistemine uygunluğu onaylanmış Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşlarınca, yetki kapsamlarında yer alan mesleklerde tanımlanmış esaslara göre yürütülen ölçme değerlendirme faaliyetleri sonucunda başarılı olan bireyler için düzenlenen ve bireyin ilgili ulusal yeterlilikte belirtilen öğrenme kazanımlarına (bilgi, beceri ve yetkinlik) sahip olduğunu gösteren belgelerdir. MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri yalnızca kalite güvencesi sağlanmış ve uluslararası personel belgelendirme standardına göre akredite edilmiş bir sistem aracılığıyla tarafsız, tutarlı, âdil ve güvenilir şekilde yapılan ölçme değerlendirmeler sonucunda başarılı olan bireyler için düzenlenmekte. Ulusal ve uluslararası meslek standartlarına dayalı olarak, ulusal yeterliliklerde tanımlı esaslar dâhilinde teorik ve uygulamalı olarak yapılan MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sınavlarının tamamı MYK Teorik ve Performans Sınavları için Kamera Kayıt Rehberine uygun olarak kayıt altına alınmakta ve sınava ilişkin tüm işlemler elektronik platformda MYK Web Portalı üzerinden takip edilmekte. MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri içerik ve görsel açıdan MYK onaylı tek bir formatta düzenlenmekte. Belgelerin arka yüzünde güvenliğin sağlanması ve sahteciliğin önlenmesi amacıyla MYK logosunu içeren hologram etiket ve belgelerin doğrulanmasını sağlayan kare kod

barkod bulunmakta. Kare kod barkodlar sayesinde belge-kimlik sahibinin belgesine ait bilgiler MYK Web Portal üzerinden kontrol edilebilmekte. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesinin çalışma hayatına etkileri belgenin avantajları ile ifade edilebilir. • Ulusal yeterlilikler temel alınarak yapılan ölçme değerlendirme sonucunda alınan belge, kişiye bir işe başvururken sahip olduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri sergileme olanağı vermekte. • Ulusal yeterlilikler yaygın ve informal öğrenmenin tanınmasına imkân verdiği için bireyler kişisel gelişimlerini daha çeşitli ve esnek yollarla sağlayabilirler. Mesleki ilerleme yolları daha açık hale geldiğinden kariyer hareketliliği desteklenmekte. • İşverenler mesleğin gerektirdiği nitelikli ve belgeli iş gücüne daha kolay ulaşabilmekte ve teşvik imkânlarından yararlanabilmekte. • İşin gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip, değişen koşullara ayak uydurabilen kişilerin istihdam edilmesi işverenin rekabet gücünü artırmakta, doğru insan kaynağı planlaması ile zaman ve para kaybı engellenmiş olmakta. Ayrıca MYK’nin Avrupa Birliği ile uyumlu olarak kurmak ve işletmek ile görevli olduğu Ulusal Yeterlilik Sisteminin nihai çıktısı olan MYK Mesleki Yeterlilik Belgelerinin orta ve uzun vadede işsizliğin azalmasına, istihdamın gelişmesine, verimlilik ve rekabet gücünün artmasıyla ülke ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlaması, nitelikli ve belgeli iş gücü istihdamının artmasıyla birlikte daha kaliteli ürün ve hizmet sunumunu yaygınlaştırarak yaşam standartlarımızın yükselmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmekte.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

245


MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi Zorunluluğu MYK 12 sektörde toplam 186 alanda yetkilendirdiği 55 belgelendirme kuruluşu aracılığıyla belgelendirme faaliyetlerini sürdürüyor. Bilindiği üzere 6645 sayılı Kanun ile “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, MYK tarafından standardı yayımlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak tebliğlerde belirtilen mesleklerde, tebliğlerin yayım tarihinden itibaren on iki ay sonra 5544 sayılı MYK Kanununda düzenlenen esaslara göre MYK Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olmayan kişiler çalıştırılamaz” hükmü getirildi. Bu kapsamda ilk tebliğ 25 Mayıs 2015 tarihinde yayımlanmış olup; inşaat, otomotiv, metal ve enerji sektörlerindeki 40 meslekte 26 Mayıs 2016 tarihi itibariyle belge zorunluluğu başladı. Belge zorunluluğu bulunan mesleklerde çalışanlarla ilgili olarak istihdam sorunu yaşanmaması ve sektör faaliyetlerinin olumsuz etkilenmemesi amacıyla belge zorunluluğunun ertelenmesine ilişkin birtakım çalışmalar başlatılmış olmakla birlikte sektör temsilcileri ve diğer paydaşlarımızla yapılan değerlendirmelerde ertelemeye ihtiyaç olmadığı ancak 31.12.2016 tarihine kadar yapılacak denetim ve Bakanlık faaliyetlerinde belge zorunluluğuna ilişkin rehberlik ve bilgilendirme faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesine karar verildi. Bu doğrultuda Bakanlığımız tarafından 1 Temmuz 2016 tarihinde yapılan basın açıklanmasında MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğuna ilişkin herhangi bir ertelemenin yapılmayacağı, bu süreçte bilgilendirici, yönlendirici ve uyum sağlayıcı bir yaklaşım sergileneceği belirtilmiştir. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğuna ilişkin 8 mesleği kapsayan ikinci tebliğ ise

246

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

24 Mart 2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi. Belge zorunluluğu kapsamında 19.06.1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununa göre ustalık belgesi almış olanlar ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı meslekî ve teknik eğitim okullarından ve üniversitelerin meslekî ve teknik eğitim veren okul ve bölümlerinden mezun olup, diplomalarında veya ustalık belgelerinde belirtilen bölüm, alan ve dallarda çalıştırılanlar için meslekî yeterlilik belgesi şartı aranmamakta. Belge zorunluluğu haricinde de bazı kamu kuruluşları ve Bakanlıklarımız kendi alanlarına ilişkin mevzuatta MYK Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin düzenlemeler yapmıştır. Bu kapsamda; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 24.06.2015 tarihli ve 29396 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliğinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise 16.10.2010 tarihli ve 27787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliğinde MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi ile ilgili düzenlemeleri hayata geçirmişlerdir. Yine Türkiye İş Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kendi alanlarında MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi konusunda düzenleme yapan kamu kuruluşlarıdır. MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri uluslararası akreditasyona sahip ve kalite güvencesi sağlanmış belgeler olduğundan mevzuat düzenlemeleri haricinde de birçok kurum, kuruluş ve işveren tarafından tercih edilmekte. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi, şu an için 48 meslekte zorunlu olmakla birlikte 2017 yılında zorunluluk sınıfına yeni mesleklerin dâhil edilmesi planlanıyor.


MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi ve Belge Zorunluluğu Kapsamında Yapılan Tanıtım Çalışmaları 2016 yılında önceki yıl uygulamaya konan belge zorunluluğu kapsamında vatandaşlar, çalışanlar ve işverenle yönelik yoğun tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen faaliyetlerle özellikle MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi ve belge zorunluluğu hakkındaki farkındalığın arttırılması hedeflenmiştir. Kurum internet sitemizin ziyaretçi sayısı geçen yıla oranla yaklaşık 3 kat artmıştır. Belge zorunluluğu kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin bir kısmı aşağıdaki gibidir. • Başbakanlık tarafından tüm kamu kurum ve kuruluşlarına MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğuna ilişkin gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik talimat yazısı yollandı. • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında inşaat sektöründe Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğu getirilen 17 meslekte yaklaşık 300 bin kişinin mesleki eğitimi, sınav ve belge ücretlerinin karşılanmasına yönelik işbirliği protokolü imzalandı. • 81 ilin sanayi ve ticaret odalarına bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler gönderildi. • Tüm sendikalara bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler yollandı. • SGK ve İŞKUR ’un tüm taşra teşkilatlarına bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler gönderildi. • 30 ilde sektör temsilcilerinin ve sosyal tarafların katılımıyla konferans düzenlenmiştir. • Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşlarının katılımı ile çalıştaylar düzenlenmiştir. • 3707 İş ve Meslek Danışmanı MYK Belgesi zorunluluğu hakkında sahada bilgilendirme yapmaları için eğitime tabi tutulması amacıyla Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ile protokol imzalanmış ve yaklaşık 1500 İş ve Meslek Danışmanı protokol kapsamında eğitildi. • 276 Organize Sanayi Bölgesine bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler

yollandı. • TURMOB’ a kayıtlı 190.000 muhasebeci ve mali müşavirin bilgilendirilmesi amacıyla TURMOB’ a bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler gönderildi. • SGK’ ye kayıtlı 200.000 inşaat işverenine bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler yollandı. • Ülkemizde faaliyet gösteren tüm Yapı Denetim Kuruluşuna bilgilendirme yazısı, afiş ve broşürler gönderildi. • MYK Sektör Komiteleriyle çalıştaylar düzenlendi. • ALO 170 ve SGK TV ile iş birliği yapılarak ALO 170 ve SGK TV’nin MYK ile entegrasyonu sağlanmıştır. Bu sayede, Mesleki Yeterlilik Belgesi ve zorunluluğu hakkında vatandaşlarımız ALO 170 arayıcılığıyla bilgilendirilmekte. • Kamuoyu farkındalığının artırılması amacıyla kamu spotu hazırlanmış, internet ortamı ve sosyal medyada paylaşılmıştır. Ayrıca ulusal kanallarda zorunlu yayın olarak yayımlatılmakta. • Ayrıca sosyal medya, tanıtım ve reklam çalışmaları ile yerel ve ulusal medya kuruluşları nezdinde tanıtıcı haber çalışmaları yürütülmekte, yazılı basında teknik makaleler yayımlanmakta. Yukarıda değinilen tüm çalışmalar ile birlikte özellikle Kurumumuz tarafından hazırlanan kamu spotuna ilişkin iş dünyasından alınan geri dönüşler kamu spotunun oldukça faydalı ve bilgilendirici olduğu yönündedir. Ayrıca Kurumumuz tarafından farklı illerde ticaret odaları ve üniversiteler ile iş birliği içerisinde düzenlenen etkinlikler de farkındalığın artırılması açısından çok değerli. Bu toplantılara katılım sağlayan işverenler ve çalışanlar, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi hakkındaki tüm sorularına, yetkili kişilerden doğrudan cevap alabilmektedirler. Bu doğrultuda, özellikle daha önce etkinlik düzenlenmeyen illerde de bu tarz toplantı ve konferanslara devam edilmesi planlanmakta.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

247


Belge Zorunluluğu Kapsamındaki Sınav Ücreti İadeleri 6645 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24. maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen geçici madde gereği, Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu kapsamında yetkilendirilmiş sınav ve belgelendirme kuruluşlarının gerçekleştireceği sınavlarda başarılı olan kişilerin 31.12.2017 tarihine kadar belge masrafı ile sınav ücreti, 01.01.2018 tarihinden 31.12.2019 tarihine kadar ise belge masrafı ile sınav ücretinin yarısı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak. Fondan karşılanacak sınav ücreti, brüt asgari ücretin yarısını geçmemek üzere meslekler itibarıyla Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararıyla belirlenmekte olup, Fondan karşılanan bu desteklerden kişiler bir kez yararlanabilecektir. 2018 ve 2019 yıllarında sınav ücretinin tamamının Fondan karşılanabilmesine ilişkin mevzuat değişikliği çalışmaları da devam ediyor. 2015 yılında 1835 kişi, 2016 yılında ise 39.496 kişi olmak üzere toplam 41.331 kişi Fondan yararlanmış, toplamda 24.811.699 TL sınav ücreti kişilere iade edildi. Belgeli Personel Çalıştırmaya Yönelik Diğer Teşvikler İşçi ve işverene yönelik MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi personel çalıştırmayı teşvik etmek amacıyla, 6111 Sayılı Kanun ile somut teşvikler getirilmiş MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi bireyleri istihdam edenler için sigorta primi işveren payının, 48 aya kadar İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasına imkân sağlandı. Böylelikle MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahipleri sigorta prim teşvikleri yoluyla işverenine istihdam maliyetinde önemli avantajlar sağlamakta. Söz konusu teşvikin geçerlilik süresi 21.12.2015 tarih ve 2015/8321 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2020 tarihine kadar uzatıldı. 248

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfında yer almayan mesleklerde MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi vermek üzere yetkilendirilen kuruluşlardan MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almak isteyen kişiler ise Avrupa Birliği fonlarından desteklenmektedir. Bu kapsamda “Ulusal Mesleki Yeterlilik Sisteminin Geliştirilmesi ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin Uygulanması (UYEPII)” Projesinin belgelendirme için doğrudan hibe Programı kapsamında MYK tarafından yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşları tarafından gerçekleştirilen sınavlarda başarılı olarak MYK belgesi almaya hak kazanan bireylerin de sınav ücretleri iade edilmekte. Hibe Programı 20.07.2015 tarihinde MYK ve Sözleşme Makamı arasında sözleşme imzalanmasının ardından başlatılmıştır. Program kapsamında 42 yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşu ile protokol imzalanmış ve Kuruluşlar protokollerin imzalanmasının ardından program kapsamındaki faaliyetlerine başlamıştır. Bu kapsamda şu ana kadar 6127 kişi belgelendirilmiş ve toplam 3.333.970 TL tutarındaki sınav ücreti hibe fonundan karşılanmıştır. Böylelikle İşsizlik Sigortası Fonundan ve bünyemizdeki AB Fonlarından toplam 47.458 kişi sınav ve belgelendirme desteklerinden yararlandırılmıştır. Böylelikle MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri işveren ve işçilere ilave yük getirmemiştir. Önümüzdeki yıllarda da MYK Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin yeni teşviklerin uygulamaya konulması ve mevcut teşviklerin genişletilmesi konularında çalışmalar sürdürülmekte. Ayrıca, çalışanlarına MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi aldıran işletmeler KOSGEB Genel Destek Programından faydalanabilmektedir. Söz konusu destek kapsamında her bir belge için destek üst limiti 2500 TL ve desteğin program süresince toplam üst limiti 30.000 TL’dir.


Rakamlarla Farklı Sektörlerde Belge Zorunluluğu İnşaat sektöründe bugün itibarıyla 31 ulusal yeterlilikte belgelendirme yapmak üzere 26 sınav ve belgelendirme kuruluşu yetkilendirilmiş ve toplam 11.704 kişiye Mesleki Yeterlilik Belgesi verilmiştir. Bakanlıklar arası iş birliğine, Kurumumuz tarafından gerçekleştirilen tanıtım faaliyetlerine ve sağlanan teşviklere rağmen bazı sektörlerde belgelendirme istenen düzeye ulaşmamıştır. Aşağıdaki grafiklerden de anlaşılabileceği gibi tüm sektörlerde 2016 yılında (1 Ocak 2016-26 Ekim 2016) belgelendirme faaliyetlerinde en yüksek rakamlara ulaşılmıştır. Ancak özellikle belge zorunluluğu kapsamı içerisinde bulunan 48 tehlikeli ve çok tehlikeli meslekte çalışan işgücü sayısının 2 milyon kişiye yakın olduğu değerlendirildiğinde bu rakamların kısa bir süre içerisinde en az 2-3 kat artırılması hedeflenmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere çalıştırıldıkları alan ve dallarda mesleki ve teknik eğitim diploması ve 3308 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ustalık belgesi sahipleri belge zorunluluğundan muaf tutulmakta. Bu nedenle 2017 yılbaşından itibaren uygulanacak olan cezai müeyyideler ile karşılaşılmaması için inşaat sektöründeki işverenlerin belge zorunluluğu kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmekte.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

249


Belgesiz Çalışan ve Çalıştıranlar İçin Cezai Müeyyideler MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğuna ilişkin teftişler iş müfettişlerince yapılacak ve belgesiz kişileri çalıştıran işveren veya işveren vekillerine Çalışma ve İş Kurumu il müdürü tarafından her bir çalışan için beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilecektir. Kanuna göre bu cezaların, cezaların tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekecektir. Ancak işverenlerin cezai müeyyideler konusundaki erteleme beklentisi nedeniyle sınav ve belgelendirme masrafları devlet tarafından karşılanmasına rağmen çalışanlarının mesleki yeterliliklerinin belgelendirilmesi konusunda işverenler isteksiz davranmaktadır. Ülkemizde faaliyet gösteren tüm firma ve kuruluşların nitelikli ve belgeli işgücü istihdam etmeleri ve cezai müeyyideler ile karşılaşmadan bu alandaki devlet teşviklerinden yararlanmaları önem arz etmektedir. Son olarak; Mesleki Yeterlilik Kurumu olarak “ne iş olsa yaparım” devrinin bittiğine inanıyoruz. Mesleğini, mesleğinin gereklilikleri doğrultusunda icra ettiğini ispat edebilmek ise MYK

250

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Mesleki Yeterlilik Belgeleri ile bugün daha anlamlı hale gelmiştir. Her iş önemlidir. Önemsiz meslek diye bir kavram yoktur. Evimizi boyayan, otomobillerimizin mekaniğinin onarımında görev alan, asansörlerimizi monte eden kişiler çok önemli görevleri icra etmektedir. Bunların herhangi birine yaptırılması tamiri mümkün olmayan zararlara yol açmaktadır. Bir mesleğin icra edilebilmesi için asgari kriterleri tanımlayan Ulusal Meslek Standartları, bu mesleği yapacak kişilerin sahip olduğu bilgi, beceri yetkinliklerin nasıl ölçüleceğini tanımlayan Ulusal Yeterlilikler ile bu mesleklerde sınav ve belgelendirme yapan Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşları; Ulusal Yeterlilik Sisteminin önemli bileşenleridir. Bu bileşenler mesleki eğitim ve öğretime katkı sağlayarak eğitim ve istihdam arasında köprü olma görevini yerine getirilmekle birlikte, belge zorunluluğuna ilişkin düzenlemeler ile daha güvenli ve daha verimli bir Türkiye hedeflenmektedir. Mesleki Yeterlilik Kurumu olarak ülkemize katkımızı bu ifadeyle özetlemek mümkün.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

251


yorum Hazırlayan Mak.Müh. Aygen Ahsen Erdoğan Doç.Dr. Erol Feyzullahoğlu

Farklı Çalışma Koşullarında Çalışan Plastik Esaslı Konveyör Bant Malzemelerindeki Aşınmanın Deneysel Olarak İncelenmesi ÖZET Bantlı konveyörler günümüzde malzeme iletiminde birçok uygulama alanı içindeki en elverişli sistemi oluşturmaktadırlar. Erişilebilen yüksek taşıma kapasitesi, uzun mesafelere yük taşıma yeteneği, transport yolunun kavisli olabilmesi, basit tasarım, hafif yapı, güvenilir işletme gibi özellikler bantlı konveyörleri en çok kullanılan taşıma makinesi durumuna getirmiştir. Aşınma, endüstride konveyör bantlarının çalışma ömrünü etkileyen en önemli problemlerden birisidir. Konveyör bantları çalışma ömürleri boyunca ısı, termal çevrim, yağ, kimyasal madde ve açık havaya maruz kalarak çalışmaktadırlar. Bu deneysel çalışmada ısı, termal çevrim, asit, yağ ve atmosfer şartlarının, PVC, PU ve linatex gibi plastik esaslı konveyör bant malzemelerinin abraziv aşınma üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Farklı koşullara maruz kaldıktan sonra abraziv aşınma testi yapılan numuneler ile hiçbir işleme maruz bırakılmadan abraziv aşınma testi uygulanmış numuneler mukayese edilmiş ve ağırlık kayıpları grafikler ile gösterilmiştir. Elde edilen sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde, farklı çalışma koşullarına maruz kalan numuneler

252

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

içinde yüzeyleri poliüretan kaplı numunelerin abraziv aşınma dirençlerinin diğerlerine göre daha yüksek olduğu ifade edilebilir. Giriş Günümüzde malzeme iletimi, endüstride işletme ekonomisini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Bantlı konveyörler, sürekli malzeme iletiminde bir çok uygulama alanı içinde en elverişli sistemi oluştururlar. Özellikle katı malzemelerin sürekli olarak uzun mesafelere yatay veya belirli sınırlar dahilinde eğimli olarak taşınması işlerinde bantlı konveyörler en uygun çözüm yolu olmaktadırlar. Taşınan malzemeler kuru veya ıslak, kül, un, kum gibi pülvarize, tarım ürünlerinde olduğu gibi taneli veya kömürde olduğu gibi parça halinde olabilir. Bunun yanı sıra balık, meyve, sandık ve hatta insanların da bantlı konveyörlerle taşındığı görülmektedir. Bantlı konveyörler kok, sinter ve taş gibi aşındırıcı malzemenin nakli için de çok uygundur. Geliştirilmiş bant kalitesi aşındırıcı, korozif malzemeleri ve sıcak malzemeleri bile taşıyabildiği için kimyasallar, aşındırıcı malzemeler, kırılgan ve gevrek malzemelerin hepsi bantlı konveyörler ile taşınabilmektedir.


Aşınma, endüstride korozyonun ve yorulmanın yanısıra üçüncü büyük problem olarak karşımıza çıkar ve çalışma verimini düşürür. DIN 50320’de “aşınma; malzeme yüzeylerinden, mekanik nedenlerle küçük parçacıkların ayrılması sonucu, arzu edilmeyen şekilde meydana gelen değişiklik” olarak tanımlanmaktadır [3]. Bu sebepten ötürü yapılan araştırmalar, aşınmayı azaltma ve kontrol altına alma şeklinde yoğunlaştırılmıştır. Aşınmaların azaltılmasıyla birlikte malzeme kaybı önlenerek malzeme israfının önüne geçilir. Abrazyon aşınması, birbirine göre izafi hareket halindeki iki cisim arasına çevre etkisiyle yabancı sert partiküllerin girmesi ve bu parçacıkların yumuşak yüzeye gömülerek sert yüzeyden zımparalama yapar gibi malzeme kaldırmasıyla meydana gelen aşınma türüdür [4]. Sert partiküller gömüldükleri yüzeyde de tahribata yol açar ve yüzeyi hareket yönünde çizerler. Abraziv aşınma, tüm aşınma maliyetinin yaklaşık %63’ünü oluşturmaktadır. Taşınan malzemenin özelliklerine uygun olmayan bant seçimi ve konveyörlerin çalışma koşulları, bantlardaki abraziv aşınma miktarını arttırıcı sebepler olabilmektedir. Birçok sektörde yaygın olarak kullanılan bantlı konveyörlerin abraziv aşınmaya uğraması ekonomik yönden büyük sıkıntılar doğurmaktadır. Bu deneysel çalışmada plastik esaslı konveyör bant malzemelerinin abraziv aşınma deneyleri yapılmıştır. Deneysel çalışma kapsamında 9 farklı özellikte plastik esaslı konveyör bant malzemesi

konveyör bant üretici firmalarından temin edilerek kullanılmıştır. Temin edilen plastik esaslı konveyör bant numuneleri PVC, PU ve linatex kaplıdır. Konveyör bantlar gerçek hayatta sıcak ortamlarda, soğuk ortamlarda, atmosfer şartlarında çalışabileceğinden ve de çalışma esnasında atık yağ ve kimyasallara maruz kalabileceğinden deneyde bu beş faktör dikkate alınmıştır. Farklı koşullara maruz kaldıktan sonra abraziv aşınma testi yapılan numuneler ve hiçbir işleme maruz bırakılmadan abraziv aşınma testi uygulanmış numuneler mukayese edilmiş ve ağırlık kayıpları grafikler ile gösterilmiştir. DENEYSEL ÇALIŞMA Bu deneysel çalışmada Poli Vinil Klorür (PVC), Poliüretan (PU) ve Linatex gibi plastik esaslı konveyör bant malzemeleri kullanılmıştır. Plastik esaslı konveyör bant numuneleri aşınma testlerinden önce 5 farklı koşula maruz bırakılmıştır. Deney numuneleri farklı koşullara maruz kalma süresini tamamladıktan sonra, bu numunelerin ağırlıkları ölçülmüştür. Daha sonra farklı koşullara maruz kalan plastik esaslı konveyör bant numunelerine abraziv aşınma testi uygulanmıştır. Aşınma işlemi tamamlandıktan sonra tekrar ağırlık ölçümü yapılmıştır. Ölçülen iki ağırlığın farkı alınarak numunenin aşınma miktarı belirlenmiştir. Aynı işlemler hiç bir işleme maruz kalmayan numuneler için de tekrarlanmıştır.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

253


Deneysel hazırlık sürecinde ilk olarak, temin edilen malzemelerin abraziv aşınma test cihazına takılabilmesi için bantlardan numune boyutlarında kesim yapılmıştır. Deney sonucunda sağlıklı veriler elde etmek adına aynı malzemeden her bir koşul için 3 numune alınmıştır ve alınan herbir numune test edilmiştir. Daha sonra bu test sonuçlarının aritmetik ortalaması alınmıştır.

polyester kaplıdır. Bandın kalınlığı 3,5 mm, ağırlığı 4,5 kg/m², çalışma sıcaklığı -10°C +80°C arasındadır. Piyasadaki uygulama alanları meyve sebze, metal sac, oluklu taşıma, elevator bantları, lojistik genel taşıma, paketlenmiş gıda, kağıt, ambalaj taşımadır [5].

2.1. Deneysel çalışmada kullanılan malzemeler Plastik esaslı konveyör bantların abraziv aşınma deneyinde toplam 9 numune kullanılmıştır. Kullanılan numunelerin malzeme özellikleri aşağıda verilmiştir.

Şekil 1. Numune 1

2.1.1. Numune 1 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 1 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Altay Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 1’de hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin bant kodu PVC EM15/3 00+10 WHITE FG, mukavemet katı 3 kat polyester, rengi yeşil, üst yüzeyi 1mm, 75 Shore-A PVC alt yüzey ise

254

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Şekil 2. Numune 2


2.1.2 Numune 2 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 2 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Altay Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 2’de hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin; bant kodu NR EZP 10/1 01+32, rengi kırmızı, üst kaplama kalınlığı 1mm, 40 Shore-A, alt kaplama kalınlığı 0,1 mm, toplam bant kalınlığı 5,1 mm, çalışma sıcalığı -40°C +121°C arasındadır. Piyasada karton sanayi, ahşap işleme, lastik sanayi, tütün işlemede kullanılır [5].

Şekil 3. Numune 3

2.1.3.Numune 3 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 3 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Air Form Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 3’te hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin; bant kodu 2PURI160I/LW PUR = TPU Poliüretan, mukavemet katı 2 kat polyester, rengi açık renk, üst yüzeyi 1,6 mm, 92 Shore-A, mat ve prüzsüz, alt yüzeyi polyester kaplı, toplam bant kalınlığı 4mm, çalışma sıcaklığı -40°C - +90°C arasında, FDA- BGA gıdaya uygundur. Bu konveyör bandı genel gıda taşımalarında kullanılmaktadır [6].

Şekil 4. Numune 4

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

255


2.1.4.Numune 4 özellikleri

Deneysel çalışmada Numune 4 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Altay Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 4’te hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin; bant kodu IG 150/85 COS 12, mukavemet katı solidwoven polyester, üst yüzeyi 2,4 mm novitane poliüretan kaplı kırmızı renk, 85 Shore-A, alt yüzeyi emprenye TPU dokuma, bant kalınlığı 4,75mm ve ağırlığı 5,5 kg/ m² ‘dir [5]. 2.1.5.Numune 5 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 5 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Air Form Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 5’te hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin; bant kodu 3 R772/771 FR, 3 kat polyester mukavemet katına sahip, üst yüzeyi 2mm PVC kaplı beyaz pürüzsüz yüzey ve 75 Shore-A, alt yüzeyi 1 mm beyaz PVC kaplı, bant kalımlığı 6,5 mm , ağırlığı 7,60 kg/m², çalışma sıcaklığı -15°C +80°C ‘dir. Gıda taşımaya uygundur. Anti-statik, alev geciktirici, iyi abrazyon dayanımına sahip olup şeker taşımada kullanılır [6].

Şekil 5. Numune 5

256

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Şekil 6. Numune 6

2.1.6.Numune 6 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 6 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Altay Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 6’da hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin; bant kodu PU EMK 150/3 0+04, rengi siyah, üst yüzeyi 0,4 mm PU, alt yüzeyi polyester kaplı, toplam bant kalınlığı 3,8 mm, çalışma sıcaklığı ise 10°C +80°C arasındadır. Genel gıda taşıma uygulamaları ve sarıcı kayış uygulamalarında kullanılır [5]. 2.1.7.Numune 7 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 7 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Altay Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 7’de hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Bantın rengi kırmızı, üst kaplaması linatex, çalışma sıcaklığı -40°C +121°C arasındadır. Gıda taşımaya uygundur. Piyasada seramik mermer taşıma ve kesme uygulamalarında da kullanılır [5].


2.1.9.Numune 9 özellikleri

Şekil 7. Numune 7

Deneysel çalışmada Numune 9 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Sistem Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 9’da hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Bandın rengi siyah, mukavemet katı 3, üst yüzeyi 3 mm PVC kaplı, bant kalınlığı 9 mm, çalışma sıcaklığı -10°C +80°C arasındadır. Gıda taşımaya uygundur [7].

Şekil 8. Numune 8

2.1.8.Numune 8 özellikleri Deneysel çalışmada Numune 8 olarak tanımlanan plastik esaslı konveyör bant örneği Sistem Konveyör Bant Firması’ndan temin edilmiş olup Şekil 8’de hiçbir işleme maruz kalmadan ve aşındırılmadan önceki hali görülmektedir. Malzemenin; bant kodu SLM7 EL, mukavemet katı 3 kat, rengi yeşil, üst yüzeyi elastomer, alt yüzeyi polyester kaplı, bant kalınlığı 7 mm, çalışma sıcaklığı -10°C +80°C arasıdır. Aşınma direnci çok yüksektir. Bant piyasada mermer bandı olarak bilinir ve mermer sektöründe, mermer kesme makinalarında kullanılır. Ayrıca pah makinaları, sliming makinaları, triming makinaları ve seramik sektöründe de kullanılırlar [7].

Şekil 9. Numune 9

2.2.Farklı Çalışma Koşulları 2.2.1.Soğuğa maruz kalan numuneler Konveyör bantlar ilettiği malzeme türüne göre soğuk şartlar altında da çalışabilmektedirler. Düşük sıcaklıkların plastik esaslı konveyör bantların abraziv aşınmasına etkisini görmek amacıyla numuneler 10 gün boyunca -26ºC’ ye maruz bırakılmıştır. 2.2.2.Isıl işleme maruz kalan numuneler Bazı işletmelerde konveyör bantlar sıcak malzemeler taşımak zorunda kalabilirler. Konveyör bantların sıcak malzemeleri teması sırasında kendi sıcaklıklarında da artış gözlemlenir. Konveyör bant numunelerinin sıcaklık altındaki dayanıklılıklarını gözlemek amacıyla numuneler fırında 72 saat boyunca 60°C bekletildi. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

257


2.2.3.Aside maruz kalan numuneler

değişimine uğramıştır. Fakat test edilebilirliğini koruduğu için abraziv aşınma testi uygulanabilmiştir.

Konveyör bantlar kimya endüstrisinde kimyasalların taşınmasında kullanılıyorsa burada asidik malzemelerle temas edebilirler. Deneysel çalışmada numuneler 0,3 M HNO3 (nitrik asit) ile 50 gün boyunca temas halinde bırakılmıştır. Aside maruz kalan konveyör bant numunelerinin bazılarında renk değişimi, parçalanma veya yüzeyde çatlaklar meydana gelmiştir.

Şekil 12. Aside maruz kalan Numune 3

Şekil 10. Aside maruz kalan Numune 1

Şekil 13. Aside maruz kalan Numune 4

Şekil 11. Aside maruz kalan Numune 2

Şekil 10’da 1.Numunenin aside maruz bırakıldıktan sonraki hali görülmektedir. Test edilebilirliğini kaybetmediği için abraziv aşındırma testi uygulanabilmiştir. Şekil 11’de 2.Numunenin aside maruz kaldıktan sonraki hali gözükmektedir. 2. Numune renk

258

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Şekil 12’de 3.Numunenin aside maruz bırakıldıktan sonraki hali görülmektedir. Bu numune tamamen ek yerlerinden ayrılarak parçalanmıştır. Test cihazına takılamayacağından abraziv aşınma testi uygulanamamıştır. Sonuçlar, bu numunenin aside olan dayanıksızlığını da gözler önüne sermiştir. Şekil 13’te 4.Numunenin aside maruz kaldıktan sonraki hali görülmektedir. Numunenin aşınma yüzeyinde çatlaklar meydana gelmiştir ve bu numune test edilebilirliğini yitirdiğinden abraziv aşınma testine tabi tutulmamıştır.


Şekil 14. Aside maruz kalan Numune 5

Şekil 15. Aside maruz kalan Numune 6 Şekil 14’te 5.Numunenin aside maruz bırakıldıktan sonraki hali görülmektedir. Asit bu numunenin renginde değişiklik oluşturmamış ve yüzeyinde çatlaklar meydana getirmemiştir. Dolayısıyla bu numune abraziv aşınma testine tabi tutulmuştur. Şekil 15’de 6.Numunenin aside maruz bırakıldıktan sonraki hali görülmektedir. Bu numune ek yerlerinden iki parçaya ayrılmıştır. Aşınma yüzeyinin bulunduğu parçanın kalınlığı test cihazına takılamayacak kadar küçük kaldığı için test edilememiştir. Bu numune asite karşı oldukça dayanıksızdır.

Şekil 17. Aside maruz kalan Numune 8

Şekil 16’da 7. numunenin aside maruz kaldıktan sonraki hali görülmektedir. Bu numune aside maruz kaldıktan sonra bir miktar renk değişimine uğramıştır. Fakat bu test edilebilirliğine engel teşkil etmediği için bu numune abraziv aşınma testine tabi tutulmuştur. Şekil 17’de 8. Numunenin aside maruz kaldıktan sonraki hali görülmektedir. Bu numune aside maruz kaldıktan sonra iki parçaya ayrılmıştır. Fakat numunenin aşınma yüzeyinin kaldığı parça abraziv aşınma test cihazına takılabilirliğini koruduğundan abraziv aşınma testine tabi tutulmuştur.

Şekil 18. Aside maruz kalan Numune 9

Şekil 18’de 9. numunenin aside maruz bırakıldıktan sonraki hali görülmektedir. Bu numune fiziksel olarak asitten etkilenmediği için test edilebilirliğini korumuştur ve abraziv aşınmaya tabi tutulmuştur.

Şekil 16. Aside maruz kalan Numune 7

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

259


2.2.4.Yağa maruz kalan numuneler Kullanım alanları bakımından geniş bir yelpazeye sahip olan bantlar malzeme iletimi esnasında mineral yağlarla temas etmek zorunda kalabilirler. Bu ihtimal doğrultusunda deneyde konveyör bant numunelerinin maruz bırakıldığı koşullardan birisi yağ teması olmuştur. Numuneler 50 gün boyunca mineral yağda bekletilmiştir. Yağda bekletilen plastik esaslı konveyör bant numunelerinde şişme gözlemlenmiştir. 2.2.5.Atmosfer şartlarına maruz kalan numuneler Bantlı konveyörler kömür ve taş ocakları gibi atmosphere açık hava şartlarında da çalışabilmektedirler. Bu çalışmaları esnasında değişik hava şartlarına maruz kalmaktadırlar. Açık hava şartlarının konveyör bantları üzerindeki etkilerini gözlemlemek için numuneler 60 gün boyunca doğrudan atmosfer ile temas edebilecek şekilde açık havada bekletilmiştir. 2.3.Abraziv Aşınma Testi Aşınma dayanımı, ASTM D5963 standartlarına göre ve DIN Abrader abraziv aşınma test cihazı kullanılarak incelenmiştir (Şekil 19). Test numunesi aşınma test cihazında, dönen tambur boyunca yanal hareket ettirilirken bir yandan da döndürülmektedir. Bu çalışma şartı, test numunesinin aşındırıcı tambura düzgün temasını sağlamaktadır. Aşınma test cihazında, numune belirli bir kuvvetle (5N) alüminyum zımpara kağıdı ile kaplanmış (#60 grid) dönen tambura doğru itilir.

260

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Aşınma test cihazındaki dönen tamburun çapı 150 mm’dir ve tambur dakikada 40 devirle dönmektedir. Numunenin dönme hızı dakikada 0,9 devirdir ve tambur hızı 19,2 mm/dk’dır. Numunenin yanal yer değiştirmesi tamburun devri başına 4,2 mm’dir. Numune tambur üzerinde 40m hareket ettirilmektedir. Deney koşulları 20±2°C sıcaklık ve 40±5% nem olarak kullanılmıştır. Aşınmanın miktarı numunenin ağırlık kaybının ölçülmesiyle belirlenir. Her bir test için; 3 numune kullanılmıştır ve 3 numune için ölçülen sonuçların aritmetik ortalaması alınmıştır. Test numunelerinin aşınmadan önceki ağırlıkları dijital elektronik tartıyla ölçülmüştür. Abraziv aşınma yapıldıktan sonra test numunelerine tekrar ağırlık ölçümü yapılmıştır.


3. SONUÇLAR 3.1.Soğuğa maruz kalan numuneler

Yukarıda verilen sütun grafiğinde (Şekil 20) soğukta bekletilen numunelerin ve işlem görmeyen numunelerin abraziv aşınma sonucu ağırlık kayıpları görülmektedir. Deney sonuçlarına bakıldığında tüm numuneler soğuktan olumsuz etkilenmiştir ve hepsinin aşınma miktarında işlem görmemiş hallerine kıyasla artış gözlenmiştir. Soğukta bekletilen numuneler içinde 8. Numune en düşük aşınma dayanımına sahiptir. 3.2 Isıl İşlem Görmüş Numuneler Aşağıda verilen sütun grafiğinde (Şekil 21) ısıl işlem görmüş numunelerin ve işlem görmeyen numunelerin abraziv aşınma sonucu ağırlık kayıpları görülmektedir. Deney sonuçlarına bakıldığında 2,3,5,6, ve 7 nolu Numuneler ısıl işlemden olumsuz yönde etkilenmiştir. Bu numunelerde işlem görmemiş hallerine kıyasla aşınma miktarlarında artış gözlemlenmiştir. İsıl işlem görmüş 1,4,8 ve 9 nolu numunelerin

aşınma dayanımı oldukça yüksektir.

Numune ve 6. Numune ek yerlerinden ayrılarak deney yapılmayacak hale gelmiştir. 5. Numune hariç diğer numuneler asitte beklemekten olumsuz yönde etkilenmiştir. İşlem görmemiş hallerine kıyasla abraziv aşınma sonucunda daha fazla ağırlık kaybetmişlerdir. Aside maruz kalan

numuneler içinde 7 nolu numune aşınma dayanımı en düşük olan malzemedir. 5 nolu malzeme ise aşınma dayanımı en yüksek malzeme olmuştur. 3.4. Yağa maruz kalan numuneler Aşağıda verilen sütun grafiğinde (Şekil 23) yağda bekletilen numunelerin ve işlem görmeyen numunelerin abraziv aşınma sonucu ağırlık kayıpları görülmektedir. Şekilden de görüldüğü gibi 50 gün yağda beklemek tüm numuneleri olumsuz yönde etkilemiştir. Yağda bekletilen numuneler, bu süre zarfında yağı içine çektikleri için bu numunelerin ağırlıklarında artış meydana gelmiştir. Abraziv aşınma testi numunelerin yağdan çıkarıldıktan sonraki ağırlıkları referans alınarak uygulanmıştır. Yağda bekletilmiş her numunenin aşınma miktarı işlem görmemiş hallerindeki aşınma miktarının üzerinde çıkmıştır. Yağa maruz kalan numunelerin tamamının aşınma direnci azalmıştır. 8 nolu numune en çok aşınan malzemedir. 4 nolu malzemede ise aşınma dayanımında fazla bir değişiklik olmamıştır.

3.3. Aside maruz kalan numuneler Aşağıda verilen sütun grafiğinde (Şekil 22) asitte bekletilen numunelerin ve işlem görmeyen numunelerin abraziv aşınma sonucu ağırlık kayıpları görülmektedir. Numuneler 50 gün boyunca asitte bekletildikten sonra 3. Numune, 4.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

261


3.5 Atmosfer koşullarında bekletilen numuneler Aşağıda verilen sütun grafiğinde (Şekil 24) atmosfer şartlarında bekletilen numunelerin ve işlem görmeyen numunelerin abraziv aşınma sonucu ağırlık kayıpları görülmektedir.

Yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi tüm numuneler atmosfer şartlarından olumsuz yönde etkilenmişlerdir. Atmosfer şartlarında bekletilmiş her numunenin aşınma miktarı işlem görmemiş numunelerin aşınma miktarından daha fazladır. Atmosfer şartlarından en çok etkilenen numune ise 7. Numune olmuştur. 4.numunenin diğer numunelere göre aşınma direnci daha fazladır. 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Çalışmada öne çıkan sonuçlar, aşağıda maddeler halinde sunulmuştur: 1) Yapılan abraziv aşınma testlerinden elde edilen test sonuçlarına göre, -26°C’de 10 gün boyunca bekleyen tüm numuneler soğuktan olumsuz etkilenmiştir ve hepsinin aşınma miktarında işlem görmemiş hallerine kıyasla artış gözlenmiştir. Soğukta bekletilen numunelerden en fazla etkilenen numuneler sırasıyla 8. numune, 7. numune ve 2. numune olmuştur. 2. ve

262

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

7. Numunelerin ortak özellikleri linatex kaplı olmalarıdır. Linatex kaplı konveyör bantların soğuk şartlardan olumsuz etkilendikleri yorumu yapılabilir. Karkas tipi polyester olan konveyör bantların düşük derecelerde özelliklerini muhafaza edebilmektedirler [8]. Soğuktan en az etkilenen numune 4. Numune olup karkas tipi polyesterdir. Deney sonucu bu bilgiyi desteklemiştir. 2) Abraziv aşınma testlerinden elde edilen test sonuçlarına göre, 2. 3. 5. 6. ve 7. numuneler ısıl işlemden olumsuz yönde etkilenmiştir. Bu numunelerin işlem görmemiş hallerine kıyasla aşınma miktarlarında artış gözlemlenmiştir. Aşınma miktarındaki artışın en fazla olduğu numuneler ise 2 ve 7. numunelerdir. Bu iki numunenin ortak özelliği ikisinin de linatex kaplı olmasıdır. Deney sonuçlarına dayanarak linatex kaplı plastik esaslı konveyör bantların yüksek sıcaklıklardan da olumsuz yönde etkilendiği yorumu yapılabilir. 3) Abraziv aşınma testlerinden elde edilen test sonuçlarına göre, numuneler 50 gün boyunca asitte bekletildikten sonra 3. numune, 4. numune ve 6. numune ek yerlerinden ayrılarak deney yapılmayacak hale gelmiştir. Bu numunelerin ortak özellikleri üst yüzeylerinin poliüretan kaplı olmasıdır. Bu durumda poliüretan kaplı plastik esaslı konveyör bantların kimyasallara karşı dayanıksız olduğu kanısına varılabilir. 5. numune hariç diğer numuneler asitte beklemekten olumsuz yönde etkilenmiştir. 5. numunenin karkas yapısı polyesterdir. Konveyör bantlarla ilgili teknik bilgilerde karkas tipi polyester olan konveyör bantların kimyasallara karşı çok yüksek dayanımı olduğu bilgisi yer almaktadır [8]. Deney sonuçları bu bilgiyi destekler nitelikte olmuştur. Deneye tabi tutulan diğer numuneler, işlem görmemiş hallerine kıyasla abraziv aşınma sonucunda daha fazla ağırlık kaybetmişlerdir. Asitte beklemek abraziv aşınma bakımından en çok 7. Numuneyi olumsuz olarak etkilemiştir.


PLASTICS A VELOX EXPERTISE

ENJEKSİYON VE EKSTRÜZYON MAKİNALARINI TEMİZLEME GRANÜLATI • Yüksek ısılar için özel ürünler (420 C’ye kadar) • Şeffaf ürünler için özel ürünler • Sıcak yolluklar için ideal temizlik • Kolay uygulanabilir , hızlı ve efektif sonuçlar • Ekstrüzyon prosesi için uygun ürünler • Hammadde ve zaman kaybınızı en aza indirir

Bedelsiz numune talepleriniz için lütfen bizimle iletişime geçiniz. VELOX Türkiye Tel: + 90 (0)216 349 24 45 • Fax: + 90 (0)216 345 45 23 Email: info.tr@velox.com • www.velox.com

VELOX Türkiye bedelsiz numune gönderileri için tüm haklarını saklı tutar PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

263


264

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

4) Abraziv aşınma testlerinden elde edilen test sonuçlarına göre, numunelerin 50 gün yağda bekletilmesi tüm numuneleri olumsuz yönde etkilemiştir. Yağda bekletilmiş her numunenin aşınma miktarı işlem görmemiş hallerindeki aşınma miktarının üzerinde çıkmıştır. Yağda beklemekten en çok etkilenen numune ise 8. numune olmuştur. Yağ koşullarından en az etkilenen numuneler sırasıyla 4. numune, 3. numune ve 6. numunedir. Bu 3 numunenin de üst yüzeyleri poliüretan kaplıdır. Deney sonuçlarından poliüretan kaplı konveyör bantların yağ koşullarında daha dayanıklı olduğu yorumu yapılabilir. Konveyör bantlarla ilgili teknik bilgilerde poliüretan kaplı konveyör bantların yağda yüksek dayanıma sahip oldukları bilgisi yer almaktadır [8]. Deney sonuçları bu bilgiyi desteklemiştir.

KAYNAKLAR

5) Yapılan abraziv aşınma testlerinden elde edilen test sonuçlarına göre, tüm numuneler atmosfer şartlarından olumsuz yönde etkilenmişlerdir. Atmosfer şartlarında bekletilmiş her numunenin aşınma miktarı işlem görmemiş numunelerin aşınma miktarının üzerinde çıkmıştır. Atmosfer şartlarından en çok etkilenen numune 7. numune olmuştur. Atmosfer şartlarından en az etkilenen numune ise poliüretan kaplı 6. numunedir. Konveyör bantlarla ilgili teknik bilgilerde poliüretan kaplı konveyör bantların nemli atmosferik ortama dayanımının yüksek olduğu olduğu bilgisi yer almaktadır [8]. Deney sonuçları incelendiğinde 6. numuneden sonra aşınma miktarı en düşük numune poliüretan kaplı 3. numunedir. Bu çalışmada plastik esaslı konveyör bant malzemelerindeki abraziv aşınma durumu, faklı çalışma koşullarında deneysel olarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde, farklı çalışma koşullarına maruz kalan numuneler içinde yüzeyleri poliüretan kaplı 4 ve 6 nolu numunelerin abraziv aşınma dirençlerinin diğerlerine göre daha yüksek olduğu ifade edilebilir.

[7] Sistem Konveyör Bant Firma Kataloğu.

[1] Aşık, E., (1988). Bantlı Konveyörler. TMMOB Yayını, 98, 322, Ankara. [2] Özdaş, M.N., (1961). Bantlı Konveyörler. Berksoy Matbaası, 150, İstanbul. [3] Owsalou, G.R., (2012). Aşınmaya Maruz Parçaların Aşınma Dayanımlarının Araştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir. [4] Akkurt, M., (1992), Makina Elemanları. Birsen Yayınevi, Cilt 2, İstanbul, [5] Altay Konveyör Bant Firma Kataloğu. [6] Air Form Konveyör Bant Firma Kataloğu.

[8] Zer Bant Konveyör Bant Firma Kataloğu.


PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

265


Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Okur

GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLER AÇISINDAN YETERSİZ İSTİHDAM KAVRAMI VE EKONOMİ POLİTİKASI SONUÇLARI

K Genel Teori’nin az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin sorunlarına yönelik olmadığı, esasen teorinin ortaya çıkış neden ve koşullarının da bu ülke ekonomilerinin sorunları ve ekonomik yapılarıyla benzeşmediği ortadadır

eynes’ in iktisat tarihinde önemli bir yere sahip olmasında teori ile teorinin ortaya konulduğu dönemdeki iktisadi sorunların yöndeşliği arasında önemli bir ilişki vardır. Keynes’in Genel Teorisi incelenirken, teorinin evrensel niteliğinin özellikle teorinin ortaya atıldığı dönemdeki gelişmiş ülkelerin ekonomik sorunlarına çözüm getirmek amacı taşıdığı hatırlanmalıdır. Teorinin bu kapsam ve niteliği, gelişmiş ülkeler dışındaki tüm iktisatçıların, öncelikle üzerinde durmaları gereken bir olgudur. Genel Teori’nin az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin sorunlarına yönelik olmadığı, esasen teorinin ortaya çıkış neden ve koşullarının da bu ülke ekonomilerinin sorunları ve ekonomik yapılarıyla benzeşmediği ortadadır. Biz bu makale ile Keynes’ in Genel Teorisi’nde istihdam kavramını açıklayarak az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için ne ifade ettiğini ve etmesi gerektiğini açıklayıp yeni bir istihdam kavramının bu ülkeler için uygunluğunu tartışacağız. KEYNES’ İN GENEL İSTİHDAM SINIFLAMASI Keynes’ in istihdam teorisi; bir ekonomide üretim faktörlerinde artış olmadan, işgücünün

266

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

istihdama katılarak; “çarpan” etkisi ile ulusal geliri arttırdığı bir model üzerine kurulmuştur. Model; emek arzı tamamıyla elastik, üretim kapasitesi ise emeği bünyesinde eritebilecek kadar boşluğa sahip bir durum olarak tanımlanmaktadır. İstihdam, üretim faktörlerinin tümünü kapsayacak şekilde de tanımlanmakla birlikte, kabul görmüş tanım, emek kullanımı açısındandır. Emek faktörü açısından yapılan tanım dar anlamda, tüm faktörler açısından yapılan tanım ise geniş anlamda istihdamı tanımlamaktadır. Dar anlamda, yani emek faktörü açısından yapılan tanım, arz kapasitesi yeterli olup bunu kullanamayan ve emeği boşa çıkaran bir süreç nedeniyle önem kazanmıştır. Bu tanımlamalar, “Büyük Krizin” nedeni olduğu sorunlara göre anlam kazanmaktadır. Aslında iki tanım farklı iki açıdan ortak bir tanım yapmaktadır. Tek faktöre dayalı bu analiz, diğer faktörlerden sıkıntısı olmayan teçhizat ve kaynakları zengin ülkeler için düşünülebilir. Keynes görüşü, bu ekonomiler için geçerlidir. Ancak bu koşullara uygun olmayan, GOÜ için; yani emek faktörü kıt olmayan ancak sermaye teçhizatı yetersiz ekonomiler için; istihdam tanımındaki öncelik farklı olabilir


Teoride istihdam üç şekilde sınıflandırılmaktadır: * Tam İstihdam: Sözkonusu ekonomide cari ücret düzeyinde iş arayıp bulamayan kimse yoktur. Bütün kaynaklar kullanılmakta ve boşta üretim faktörü bulunmamaktadır. Büyük oranlı olmayan gayri iradi işsizlik ile kapital ve teçhizatın önemli olmayan bölümünün boşta kalmaması, tam istihdam haline yakın bir seviye olarak kabul edilebilir. * Eksik istihdam: Ekonomide cari ücret düzeyinde iş bulunamamakta ve ülkedeki üretim faktörlerinin bir kısmı boşta durmaktadır. * Aşırı istihdam: Ekonomide toplam talep toplam arzdan fazla olup ülke dışından emek faktörü talep edilmektedir. Cari ücret düzeyinde iş arayıp da bulamayan kimse yoktur. Keynes’ in Genel Teorisinde, tam istihdamdan sapma ve tam istihdama nasıl ulaşılabileceği incelenmektedir. Teoriye göre gelişmiş ekonomiler önce tam istihdama ulaşmışlar yani üretim faktörlerinin tümünü kullanmışlar ancak krizle beraber başta emek faktörü olmak üzere diğer üretim faktörleri atıl kalmıştır. Kriz olarak ortaya çıkan bu durum Keynes Teorisinde, talep cephesinden analiz edilmiştir. Tam istihdam “gelişmiş ekonomilerin” durumlarından çıkarılan sonuçlardır. İstihdamın diğer iki kavramı eksik ve aşırı istihdam, tam istihdam durumuna göre yapılan nispi karşılaştırmalar olup gelişmiş bu ekonomilerde tam istihdamın farklı dengelere sahip olabileceğini gösterir. Keynezyen Teoride üç başlıkta

sınıflandırılan istihdam kavramına yeni bir tanım ilave ederek bunun dört başlıkta sınıflandırılması aşağıda verilmektedir. TAM İSTİHDAM Tam istihdam yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi aslında endüstrileşmiş ülkeler için yapılan bir tanımdır. Ancak az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için durum farklıdır. Gelişmiş bir ülkede talep ve harcama eksikliği istihdam hacminde daraltma yarattığı halde, özellikle tarımla geçinen ekonomilerde talep eksikliği, istihdamı genişletebilir. Çünkü gelişmiş ülkelere göre GOÜ’ lerin geliri düşük olup, marjinal tüketim eğilimleri de daha yüksektir. Bu nedenle temel tüketimlerini sürdürmek için, bu ülkelerde istihdam hacmi, gelir düştükçe (gelire göre tüketim elastikiyetinin sertliğinden ötürü) genişleyebilir. Bu durumda, gelişen bir ekonomide tam istihdamın oldukça belirli bir seviyeden değil fakat farklı seviyelerinden söz edilebilir. Yani tam istihdam, ekonomilerin gelişme süreci içinde derecelendirilmiş olarak dikkate alınmalıdır. Bu durumda, gelişmenin başında düşük dereceli bir tam istihdamdan, yüksek dereceli tam istihdama doğru yol alan bir değişim çizgisi üzerinde yol alındığını söylemek yanlış olmayacaktır. (Ülgener:140) Böylece farklı ülkeler farklı gelir düzeylerinde ama tam istihdam seviyesinde olabilirler. Tek tek bu derecelerin hiçbiri tam istihdam hali değildir.

Gelişmiş bir ülkede talep ve harcama eksikliği istihdam hacminde daraltma yarattığı halde, özellikle tarımla geçinen ekonomilerde talep eksikliği, istihdamı genişletebilir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

267


Eğer potansiyel işgücünden bahsediliyorsa burada faal nüfusa göre, her farklı istihdam derecesinde, istihdam edilemeyen işgücü vardır. Bu durumun tam istihdam olarak tanımlanamayacağı açıktır. Bu nedenle belirli bir işsizlik oranının tam istihdam durumunda bile varolduğu kabul edilmiştir. Robinson’ a göre; tam istihdam hali parasal ücret oranlarının verimlilikten daha hızlı yükselmesini önleyecek bir işsizlik oranını içeren bir istihdam düzeyi olarak ele alınmıştır. (Robinson : 96) Keynes’ in tam, eksik ve aşırı istihdama ait sınıflama ve tanımı emek faktörü açısından ağırlık taşımaktadır. Tam istihdam durumunda emek faktörü boşta değilken, eksik istihdam durumunda bu faktör boşta, aşırı istihdam durumunda ise yetersizdir. Bu durumda kapital ve teçhizatı; eksik istihdam durumunda eksik kullanırken, aşırı istihdam durumunda emek faktörünün tamamı kullanılmakta ancak toplam talep baskısıyla dış ülkelerden emek faktörü talep edilmektedir. Keynes, toplam talep artışının işgücü arzında aynı artışı sağlayamayacak ücreti ortaya çıkarmasını, tam istihdam seviyesine gelinmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu durum aynı zamanda talep artışlarına karşı istihdam hacminin inelastik olduğu bir seviyeyi göstermektedir. (Keynes: 289) Tam istihdam durumunun bir tanımı da; talep artışına karşı toplam arzın tamamiyle inelastik bulunduğu seviye olarak tanımlanmaktadır. Tam istihdama yaklaşıldıkça toplam arz

268

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

elastikliği azalırken ücretler ve fiyatlar yükselmeye başlar. Bu seviye tam istihdam seviyesidir. Mevcut üretim kapasitesi boşluğu doldurulmuş ve bu noktaya kadar elastik olan toplam arz inelastik hale gelmiştir. AŞIRI İSTİHDAM Aşırı istihdam durumunda toplam talep toplam arzdan fazladır. Buna reel anlamda fazlalık olarak değil, talep baskısı olarak bakmak gerekir. Bu baskı nedeniyle toplam arzın genişleme eğilimi ortaya çıkar. Ülkedeki emek faktörünün tümü istihdam edilmiştir. Ekonominin emek faktör talebi, diğer ülkelerden temin edilmektedir. Bir ekonomide aşırı istihdam olabilmesi için, önce tam istihdamın sağlanması gerekir. Diğer ülkeden emek faktörünü talep eden ülke, tam istihdamın ötesine geçmiş durumdadır. Reel sermaye ve istihdam edilen işgücü, oranı büyümüştür. Aşırı istihdam durumunda ise ek emek faktörü talep etmeden önce bu oran büyüktür. Aşırı istihdam durumunda, ek emek faktörü, üretime koşulduktan sonra bu oran küçülecektir. Çünkü, birim emek faktörü başına sermaye, emek faktörü arttırıldığı için (kısa dönemde ) azalmıştır. EKSİK İSTİHDAM Eksik istihdam dengesinin ortaya atılışı, esas olarak işsizlik oranının artmasından değil, mevcut üretim kapasitelerinin kullanılamamasından doğmuştur. Çünkü üretim kapasitelerinin boşta kalması sonucu işsizlik artmış ve ekonomilerde eksik istihdam durumu ortaya çıkmıştır.


Eksik istihdam dengesinde efektif talebin canlandırılması, üretimi arttırır. Büyüyen talep, yatırımı değil mevcut kapasiteyi harekete geçirir ve bu seviyede arz elastikiyeti sert değildir. Kapasiteler doldukça elastikiyet sertleşir, o noktadan sonra mevcut kapasitelerin doldurulması değil, yatırımların arttırılması gerekir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, eksik istihdamın gerçek nedenini, toplam talep yetersizliğinden başka sebeplerde, özellikle üretim faktörlerinin oransızlığında aramak gerekir. AGÜ’ lerde düşük istihdam ve yatırım seviyesini açıklamak için, piyasa talebinin yetersizliğinden bahsedilecekse bunun köklerini Keynes’ in ileri sürdüğü anlamda, nakdi efektif talebin yetersizliğinde değil, daha çok Klasik İktisatçıların ileri sürdükleri anlamda reel satın alma gücünün azlığında aramak yerinde olur. Üretilen mal birimi ile ekonomide satın alma gücünün azlığı ve piyasaların bu nedenle darlığı az gelişmiş ekonomilerde eksik istihdamın nedenlerindendir. Ancak eksik istihdam, AGÜ’ lerde sadece reel faktörlerden ortaya çıkmamaktadır, parasal faktörler, reel faktörlerle birleşmekte ve karma bir manzara gösterebilmektedir. (Ülgener: 109) AGÜ veya GOÜ’ lerde eksik istihdam satın alma gücünün azlığı ile ilişkilendirilmektedir. Bu durum AGÜ istihdam durumlarını açıklamakta yetersiz olup, eksik istihdam bu ülkelerin mevcut istihdam durumlarından kısmi bir sapmayı veya genel dengenin içinde özel bir durumu gösterebilir. Bu durumda, sözkonusu ülkelerin eksik istihdamda olduğu önermesi, genelin içinde kısmi bir önermedir.

Eksik istihdam, tam istihdamdan sapma halidir. Bir ekonomide önce, tam istihdam dengesine yaklaşılmış, sonra eksik istihdam dengesine düşülmüştür. Esasen tam istihdamı, tüm ülkeler için farklı seviyeler ve derecelerde bir çizgi olarak kabul edersek bu durumda bu ülkelerin milli gelir oranlarını da incelememiz gerekir. İncelemeye konu iki ülkeden birinin yıllık milli gelirinin 10, diğerinin 2 birim olduğu saptanmış ve bu gelirlere karşılık tam istihdamın iki seviye veya derece durumunu önermişsek, o zaman tam istihdamın değişik seviyelerindeki “gelir farkının” da açıklanması gerekir. Sözkonusu farkın istihdam seviyelerini açıklamakta yeterli olmadığını ileri sürmek mümkündür. Tam ve eksik istihdam dengelerinin endüstrileşmiş ülkelerin ekonomik dengelerini gösterdiği ancak bunun GOÜ ile AGÜ lerin istihdam dengelerini açıklamakta yeterli olmadığı düşünülebilir. Bu ülkelerin istihdam dengesi; kapital darboğazlı yetersiz istihdam seviyesi olarak ele alınabilir. YETERSİZ İSTİHDAM KAVRAMI Keynes’ in kuramı, doğrudan azgelişmiş ülkeler ile ilgili çok az şey söylemektedir, çünkü o, genel olarak oldukça yetkin mali kurumlar ve sofistik bir işletme sınıfının olduğu gelişmiş bir sanayi ekonomisi kapsamında çerçevelenmiştir. Keynes’ in ilgilendiği işsizlik sorunu o dönemde varolan kapasitenin eksik kullanımından kaynaklanmıştır. Efektif istemde ortaya çıkan bir düşüşün sonucudur. Azgelişmiş ekonomilerdeki işsizlik kapasite ve efektif istemin yeterince büyük olmamasındandır. (Robinson: 123)

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

269


İstihdamın AGÜ ve GOÜ’ lerde ilk şekli (bir terim önermek gerekirse) “yetersiz istihdam” olmalıdır. Yetersiz istihdam; bir ekonomide üretim faktörlerinden; kapital ve teçhizatının yetersizliği nedeniyle, emek faktörünün istihdam edilememesi olarak tanımlanabilir. Eksik istihdam halinde, mevcut kapital ve teçhizatı talep yetersizliğinden emek faktörünü istihdam edememektedir. Keynes’ in Genel İstihdam Teorisinin çıkış noktası buradadır. Bu nedenle; AGÜ ve GOÜ’ lerin, yetersiz istihdam haliyle, gelişmiş ekonomilerin efektif talepden yola çıkan eksik istihdam seviyesini veri kabul eden durumları birbirine uymamaktadır. Yetersiz istihdamdan, tam istihdama doğru darboğaz; sermaye ve teçhizatı olmaktadır. Tam istihdam dengesinden, eksik istihdama düşüldüğünde darboğaz efektif talep, aşırı istihdamda ise darboğaz emek faktörü olmaktadır. Aşırı istihdam seviyesi ile karşılaştırma yapıldığında; emek faktörünü talep eden ülkenin mevcut emek ve sermaye faktörleri tam olarak kullanılırken, sermaye talep eden ülkenin sadece sermayesi tam kullanılmakta, emek faktörünün bir kısmı boşta durmaktadır. Bu durumda emek faktörünün bir kısmı boş olan ülke yetersiz istihdam seviyesinde, diğer ülke ise aşırı istihdam durumundadır. Yukarıda açıklanan dört ayrı istihdam seviyesi pür değildir. Hepsinin kendi içlerinde ayrı ayrı istihdam seviyeleri olabilir. Sözgelimi, tam istihdam halinde, küçük oranlarda üretim

270

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

faktörlerinin atıl kalması aynı zamanda bir eksik istihdam halidir. AGÜ ve GOÜ’ de kapital ve teçhizatına bağlı eksiklik nedeniyle ortaya çıkan yetersiz istihdam, ekonomilerin gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak, genel ekonomik düzeyden çok sektörel düzeyde ortaya çıkabilir. Bazı sektörlerde yetersiz istihdam bazı sektörlerde aşırı istihdam olabilir. Kaynak dağılımı ve üretimin teknolojik düzeyine bağlı olarak bu istihdam türleri ortaya çıkabilir. Ayrıca, eksik ve aşırı istihdam seviyelerinin tam istihdam “denge düzeyinden” sonraki aşama olduğu gözönüne alındığında, AGÜ ve GOÜ ler bu üç istihdam seviyesinin ekonominin genel denge düzeyi açısından geçerli olamayacağı, kabul edilebilir. Bu nedenle AGÜ ve GOÜ ler için Keynes’ in tanımladığı üç istihdam düzeyi de kısmi varsayımlar olup bir genel istihdam halini kapsamamaktadır. Bu ülkelerin istihdam seviyeleri, bu makaledeki kabuller çerçevesinde “yetersiz istihdam” olarak tanımlanmalıdır. Yetersiz istihdam seviyesinde olan AGÜ veya GOÜ ekonomileri için bir sektör veya kesimde, atıl sermaye veya üretim kapasitelerinin yeterince kullanılamaması ve emek faktörünün istihdam edilememesi de sözkonusu olup bu durum da bir eksik istihdam durumu olarak ele alınabilir. Ancak bu istihdam durumları, ekonomilerin genel istihdam seviyelerin açıklamak için yeterli değildir. Bunlar, bir bütünün içinde kısmi varsayımlardır.


YETERSİZ İSTİHDAM AÇISINDAN AGÜ’ ler ve GOÜ ler için EKONOMİ POLİTİKASI SONUÇLARI * Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde arz elastikiyeti serttir. Bu nedenle talep artışlarına karşı duyarlı değildir. Talep artışları, arz elastikiyetinin sertliğinden ötürü, “nakdi” artışlara neden olur ve reel faktörler değişmez. Arz elastikiyetinin sertliği, Keynes Teorisindeki, tam istihdam seviyesine yaklaşan duruma benzemekte ve AGÜ ile GOÜ’ deki öncelikli sorunun arz cephesi ile ilgili olduğunu göstermektedir. Nakdi artışların reel faktörleri değiştirmemesi gelişmekte olan ülkelerde Keynezyen politikalarla açık bütçenin tercih edilerek fiyat istikrarının kalıcı olarak bozulmasına yol açabilmektedir. * Endüstrileşmiş ekonomilerde eksik istihdam seviyesinde, taleple harekete geçirilen “mevcut üretim kapasitesi” harcama sürecinden başlamakta, AGÜ ve GOÜ’ lerde ise yetersiz istihdam nedeniyle, bu süreç “gelirden” başlamaktadır. Friedman’ a göre; uzun dönemde enflasyon ve istihdam arasında bulunmayan ve birbirinin yerine geçme şeklindeki ilişki kısa dönemde de mümkün değildir. Bunun bir diğer yorumu; GOÜ ve AGÜ lerde ekonomik süreç talepden (harcama) değil, gelir oluşumundan başlamaktadır. * İstihdam ve değişkenleri arasındaki geleneksel fonksiyonel ilişki N = f ( T, D) şeklinde yazılabilir. Burada bağımsız olarak gösterilen istihdam hacmi N, toplam talep D, teknolojik seviye ve üretim kapasitesi T ile gösterilmiştir. Üretim kapasitesi, mevcut ve uyarılmış yatırımlar sonucu kurulacak kapasiteyi göstermektedir. Yapısal olarak bu faktörün değişimi uzun dönemi kapsayan bir özelliğe sahiptir. Toplam talep ise parasal faktörlerle

kısa dönemde değişebilir ancak reel faktörler üzerindeki etkisi sınırlıdır. Bu kabuller çerçevesinde; yetersiz istihdam durumundaki bir ekonomide, istihdam hacmini kısa dönemde reel olarak etkileyebilecek bir faktör bulunmamaktadır. * Keynes Teorisinde, milli gelir istihdam hacmi tarafından belirlenirken, istihdam hacmi de efektif talep tarafından tayin edilmektedir. Ama, yetersiz istihdam seviyesinde, taleple harekete geçirilecek kapasite boşluğu yoktur. Bu nedenle yetersiz istihdamda, istihdam ve efektif talep ilişkisi fonksiyonel karakterli olarak ele alınmamalıdır. * Keynes Teorisinde milli gelir ve istihdam aynı anlamda kullanılmaktadır. Oysa yetersiz istihdam seviyesindeki bir ekonomide, toplam emek istihdamının bir bölümü gizli işsiz durumunda olup bu nedenle milli gelir ve istihdam arasındaki ilişkinin fonksiyonelliği net değildir. Bu ekonomilerde milli gelir artarken, emek istihdam hacmi o oranda genişleyemeyebilir. Çünkü, o ekonomide gizli işsizler yer değiştirmiş ve tarım sektöründen o bölgedeki sanayi sektörüne geçmiş olabilirler. Bu durumda, tarım kesiminde toplam üretim değişmezken, sanayide yeni üretim kapasiteleriyle toplam üretim, dolayısıyla milli gelir artmış, fakat istihdam hacmi değişmemiş olabilir. Tersine bir durum; milli gelir düşerken (yani bir ekonomideki toplam üretim azalırken) istihdam hacminin değişmemesi şeklinde de olabilir. Sanayi kesiminden, tarım kesimine işgücü geçmiş ve ekonomideki gizli işsiz miktarı çoğalmıştır. Bu durumda, Keynes Teorisinde, aynı anlamda kullanılabilen milli gelir ve istihdam ilişkisi, AGÜ ve GOÜ’ lerin “yetersiz istihdam” kabulünde aynı anlama gelmemektedir. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

271


* Yatırım artışlarının milli gelir üzerindeki etkisi olarak tanımlanan ve endüstrileşmiş ülkelerde eksik istihdamı tamamlamak amacı için kullanılan “çarpan” ; AGÜ ve GOÜ’ lerde arz elastikiyetinin sert olmasından dolayı parasal gelirleri yükseltip reel akıma dönüşememektedir. Bu nedenle yetersiz istihdam seviyesinde bulunan AGÜ’ ler ve GOÜ’ ler de otonom yatırımlar yoluyla milli geliri dolayısıyla istihdam hacmini arttırmak kolay değildir ve etkili bir sonuç doğurmayabilir. Bu ülkelerde; istihdam ve milli gelir arasındaki ilişki doğrusal karakterli olmadığından çarpanın bu iki değişgen üzerindeki etkileri de doğrusal karakterli değildir. * Yetersiz istihdam düzeyindeki ekonomilerde hükümetlerin talebi etkilemek için kullandıkları kamu harcamalarındaki artış; özellikle faktör oransızlığı ve enflasyon üzerinde negatif etkiler yaratarak uzun dönemli büyüme oranları üzerinde olumsuz etki yaratabilir. 4. SONUÇ Gelişmiş ekonomilerin önce tam istihdama sonra diğer istihdam yapılarına uygun olarak aşama geçirdiği kabul edilmekte ve bu nedenle eksik istihdamın AGÜ ve GOÜ’ ler için model olamayacağı öngörülmektedir. Ayrıca bu ekonomilerde arzın esnek olmaması ve talebin harcamalara değil gelire bağlı olması eksik istihdam için izlenen ekonomi politikalarıyla da uyuşmamaktadır. Sermayenin darboğaz olduğu AGÜ ve GOÜ lerde yetersiz istihdam kavramının daha uygun olacağı düşünülmektedir. AGÜ ve GOÜ lerde bu ülkelere uygun “teori” eksikliğinden kaynaklanan durum nedeniyle de Keynezyen 272

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

Politikaların uygulanması cazip hale gelmiş ve devletler önemli bir tüketici konumuna sokulmuştur. Bu süreç anılan ekonomilerde “faktör oransızlığı” yaratarak talebin yapısını da değiştirmiştir. Bu sürecin bu ülkeler için piyasa sisteminin spontan yapısını bozarak “piyasa nimetlerinden” yararlanılmasını aksattığı ileri sürülebilir. AGÜ ve GOÜ lerde eksik istihdam varsayımı nedeniyle kamu harcamalarını arttırmak yoluyla ekonomik dengeyi yakalamak, endüstrileşmiş ülkelerdeki şekliyle gerçekleşemez. Bu süreç, piyasa aleyhine “devletin büyümesi” sonucunu doğurabilir. Oysa GÜ’ de bu süreç piyasaları “tamamlama” işlevi görmektedir. AGÜ ve GOÜ lerde ekonomik dengenin talep çekişli harcamalarla, moneter karakterli değil, “reel akımı” harekete geçirecek gelir bazlı süreçle dengelenebileceği düşünülmektedir. Her ne kadar istihdam bir ekonomide karma bir durum gösterse de, ağırlık olarak yetersiz istihdamın eksik istihdam yerine AGÜ ve GOÜ lerde uygulanacak ekonomi politikalarına temel olarak alınması daha uygun olabilecektir.

KAYNAKÇA

Keynes J. M. , The General Theory of Employment, Interest and Money, 1936. Joan Robinson, İktisadi Felsefe, V Yayınları, Ankara, 1986 Ülgener, Sabri, Milli Gelir, İstihdam ve İktisadi Büyüme, Filiz Kitabevi, İstanbul,1986


Türkiye’nin lider, endüstriyel ambalajlama sistemlerinin üreticisi, Deren Ambalaj, artık küresel SCHÜTZ IBC üretim ağının bir parçası. SCHÜTZ ECOBULK bir lojistik aracı olarak, kapalı devre çalışan firmalar ile tek yönlü paketleme faydalarını birleştiren küresel bir kavramın kalbidir. Bu tüm dünyada, sıfır yönetim maliyeti ile, müşteriler ve kullanıcıların maksimum esneklikten yararlanırken aynı anda ambalaj ve lojistik maliyetlerini en ekonomik seviyede tutma imkanını sağlıyor. PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

273


Hazırlayan ÜMİT PARLAK

Türkiye’nin petrol ülkesi olmaması nedeniyle plastik hammaddesi üretmek yerine ihtiyacını ithalatla karşılaması gerekiyor, yapılan tahminler önümüzdeki 5 yıl içersinde plastik hammadde ithal oranının %95 seviyesine çıkacağını gösteriyor.

274

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

POLİMER LOJİSTİĞİNDE ALTERNATİF YAKLAŞIM Bilindiği üzere PE,PP,PVC,PS, PET gibi plastik hammaddelerde Türkiye dünyanın en büyük ithalatçıları arasında yer alıyor, ihtiyacının yaklaşık %85 ini yurt dışından sağlıyor,söz konusu ithalatın 2016 yılı sonuna kadar 6 milyon tonu geçerek 11 milyar dolar civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Polimer ithalatında polietlen ve polipropilen en büyük paya sahiptir, bu iki hammadde toplam ithalatın miktar olarak yaklaşık %60 ına değer bazında ise %55 ine tekabül ediyor, PETKİM, ülkemizdeki tek polipropilen üreticisi olarak, toplam ihtiyacın ancak %10 unu karşılayabilmektedir. Türkiye’nin petrol ülkesi olmaması nedeniyle plastik hammaddesi üretmek yerine ihtiyacını ithalatla karşılaması gerekiyor, yapılan tahminler önümüzdeki 5 yıl içersinde plastik hammadde ithal oranının %95 seviyesine çıkacağını gösteriyor. Dolayısıyla polimerlerdeki yüksek ithalat bağımlılığı ve talebin hızla artması dünyadaki trendleri yakından takip etmeyi gerektirir özellikle shale gazın (kaya gazı) ve bunun yanısıra dünyada halihazırda devam eden ve planlanan dev petrokimya tesis yatırımlarının devreye girmesi ile uzun dönemde global plastik hammadde üretiminde kapasite fazlasının ortaya çıkması kaçınılmaz görünüyor ve bu durumun Türkiye’deki plastik

hammadde pazarı dengesini de önemli ölçüde değiştireceği öngörülüyor, bunun pozitif etkisi olarak da firmaların spot alım eğiliminin uzun dönemli kontratlara dönüşeceği düşünülüyor bu da hiç şüphesiz plastik sektörüne daha uzun vadeli ve sağlıklı bir planlama yapma imkanı sunacaktır. Firmaların büyüme stratejilerinde maliyet yönetimi oldukça önemlidir, bunların başında da lojistik maliyeti gelir özellikle büyük miktarlarda yapılan politeilen ve polipropilen ithalatlarında lojistik optimizasyonu ile maliyetin kontrol altına alınması firmalara önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Türkiye limanlarına her yıl konteynerlerle milyonlarca ton plastik hammaddesi gelmektedir, ve bunların büyük bir bölümü 25 kg lık torbalar içersinde ve paletlidir. Firmalar bu ürünlerin finansal ve lojistik yönetimi için büyük çaba sarfederler, ürünlerin limana gelişi ve gümrükleme prosedürünün tamamlanmasına mütakip konteynerlerin istenilen noktalara sevkiyatı, boşaltılması, ürünlere saha içersinde uygun deploma alanlarının bulunması bunun yanısıra söz konusu ürünlerin üretim bandına hazır hale getirilmesi her daim ekipman ve insan gücü bulundurulmasını gerektirir buda firmalar için ciddi bir operasyon ve maliyet yükü oluşturur.


Avrupa’da ise polimerler uzun yıllardan beri dökme olarak sevkedilmekte, depolanmakta ve elleçlenmektedir. Ürünler, alüminyum silolardan oluşan Terminal adı verilen alanlarda depolanır ve silo kamyonlar vasıtasıyla istenilen noktalara sevk edilir ve varış noktasında 25-26 ton ürün ya bir siloya yada doğrudan üretim hattına 1-1.5 saat gibi kısa süre içersinde boşaltılır. Polimer üreticisi firmalar ürünlerini üretim sahalarına yakın yerlere kurulan “Bulk Granül Terminal” adı verilen alanlara boru hattı veya silo kamyonlar vasıtasıyla gönderirler böylece kendi sahalarında depolama ve elleçleme gibi güç ve maliyetli bir operasyondan kurtulmuş olurlar, bu terminaller talebe göre silolarda depolanan ürünler için torbalama ve paletleme hizmeti de verirler. Türkiye’de polimerler için bu tür hizmetler veren terminaller henüz mevcut değildir ama çok yüksek miktarlarda polimer kullanımı olan ülkemizde bu yapıların kurulması plastik sektörüne önemli ölçüde yön ve destek verecek bir unsur olacaktır.

Sektör firmalarının özellikle polietilen ve polipropilen ürünlerini paketli yerine dökme olarak satın almaları ciddi maliyet avantajı sağlayacaktır bunun için yapmaları gereken gelen ürünleri dökme olarak kabul edebilecek düzeneği kendi sahalarında kurmaktan ibarettir. Ürünler 40’ ve 20’ ft lik standard deniz konteynerleri içersine yerleştirilen “inner-liner bag” adı verilen polipropilenden imal edilmiş büyük torbalar içersine yüklenir ve istenilen limana gönderilir, söz konusu konteynerler tipping şasi (damperli şasi) adı verilen üzerinde rotary valf bulunan ekipmanlar vasıtasıyla doğrudan alıcının fabrika silosuna boşaltılır, bu ekipmanlar Türkiye’de mevcuttur. Ürünlerin dökme olarak tedarik edilmesi alıcı firmalara önemli maliyet ve operasyonel avantajlar sağlayacaktır tedarikçi firmalar için de benzer avantajlar söz konusudur dolayısıyla bu sisteme geçilmesi durumunda kazan-kazan prensibi doğrultusunda elde edilen tasarruflar alıcıya yansıtılmalıdır.

Sektör firmalarının özellikle polietilen ve polipropilen ürünlerini paketli yerine dökme olarak satın almaları ciddi maliyet avantajı sağlayacaktır bunun için yapmaları gereken gelen ürünleri dökme olarak kabul edebilecek düzeneği kendi sahalarında kurmaktan ibarettir.

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

275


Dökme ürüne geçilmesi durumunda avantajlar şu şekilde özetlenebilir o Palet ve Torba maliyetinden tasarruf o Forklift, elleçleme ekipmanları ve eleman gereksiniminin ortadan kalkması o Ürünler için fabrika alanında depolama alanına ihtiyaç duyulmaması o Fabrika sahasında dökülme ve hasarlı paket ve palet oluşmaması o Ürünlerin elleçlenmesi sırasında kontaminasyon, nem, toz gibi risklerin ortadan kalkması o Ürün kaybının neredeyse 0 seviyesine indirilmesi o Son derece basit , çevre dostu ve güvenlik riski olmayan bir operasyondur o Ürün boşaltma ve hat besleme operasyonlarının mesai saati içersinde yapılmaması ve hava koşullarından etkilenmemesi o Fabrika sahası içerisinde daha az kamyon ve forklift trafiği oluşturur o Stok kontrolu silo seviye ölçüm

276

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

sistemleri vasıtasıyla çok daha doğru ve kısa sürede yapılır o Daha az ürün stoğu tutma imkanı verir Yukarıda belirtilen avantajların parasal karşılığına baktığımızda dökme ürüne geçerek USD 70/ton gibi önemli bir tasarruf miktarına erişmek mümkün görünüyor dolaysyla milyon ton mertebesinde polietilen ve polipropilen ithal edildiği göz önüne alındığında hammadde alım maliyeti kayda değer bir oranda düşürülebilir. Maliyet düşüşünün temel unsurları o Malzeme kaybının en aza indirgenmesi o Düşük finansman maliyeti o Düşük stok tutma maliyeti o Ürün depolama alanından tasarruf o Torba ve paletten tasarruf o Paketleme, depolama ve imalat hattını beslemden tasarruf (Forklift ve eleman) o Konteynere daha fazla ürün yükleme imkanı


Plastik Sektörüne Profesyonel Bakış Açısı

ve Hızlı Çözümler HİZMETLERİMİZ Gümrük Müşavirliği

Lojistik Organizasyonu

İthalat İşlemleri, İhracat İşlemleri, Transit İşlemleri,

Gümrüklü - Gümrüksüz depolama hizmetleri,

Antrepo İşlemleri, Devir İşlemleri, Serbest Bölge İşlemleri

Nakliye hizmetleri

İthalat İzinleri Organizasyonu

Danışmanlık Hizmetleri

İthal Lisansı, Gözetim Belgesi, İSGÜM Kontrol Belgesi,

Mevzuat Kataloğu yayımlanması,

İthalat Kayıt Belgesi, Yatırım Teşvik Belgesi,

Tebliğ, karar vb. güncellemelerin bilgi ve yorumunun paylaşılması,

Dahilde İşleme İzin Belgesi

Üye olunan kurum ve kuruluşlara verilen mevzuat bilgi ve yorumları, Dünya ticaretindeki gelişmelerin takibi ve paylaşımı, Maliyet hesaplamaları

www.boykan.com.tr

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

277


278

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


PLASTİK TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ HAZIRLAYAN: Metin bilgili

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

279


RESİM

AÇIKLAMA

İngilizce

TÜRKÇE

Elektrik ileten tellerin yalıtımının sağlanması için etrafına genellikle poliolefin bazlı plastik kaplanarak güvenli hale getirilmesi prosesidir.

Cable extrusion

Kablo ekstrüzyonu

Calender

Merdane

Computer Aided Material Pre-selection by Uniform Standarts.Plastikler ile ilgili spesifikasyonların bir araya toplanması ile oluşturulmuş dosyaları kolay kulanım ve karşılşatırma olanağı sağlayan bir kuruluş

CAMPUS

CAMPUS

Genellikle yuvarlak şekilde olan kalıp ısıtıcı çubuklara verilen addır.’’Fişek rezistans ‘,’Kartuş ısıtıcı’olarakta bilinir.

Cartridge heaters

Çubuk ısıtıcı

Enjeksiyon kalıplarında büyük ve uzun parçaların üretiminde ve birleşme yeri izinin yok edilmesi için kullanılan ve kalıp içindeki sıcak yolluklarının sıralı olarak açılmasını sağlayan sistemdir.

Cascade control

Kademeli Kontrol

Genellikle kalıbın sabit çenesi tarafınde bulunan parçanın görsel kısmının olduğu kalıp yarımında bulunan çukura verilen addır.

Cavity

Kalıp çukuru

Plastik enjeksiyo kalıplarını enjeksiyon makinesine bağlanması sırasında kalıp ekseninin makine ekseni ile aynı çizgi üzerine gelmesini sağlar

Centering ring

Merkezleme bileziği

Levha ekstrüzyonu makinelerinde kullanılan silindirlere verilen addır.Genellikle 3 adet aynı çapta merdane birleşiminden oluşur. Parlatma merdanesi,soğutma merdanesi olarakta bilinir.

280

Chill roll

Soğutma merdanesi

Enjeksiyon makinesinin üretebileceği plastik türünün max projeksiyon alanını tanımlayan en önemli parametredir. Makinelerin basabildiği max gramaja göre tanımlanmaları yerine kapama kuvveti kullanılmalıdır

Clamping force

Kapama Kuvveti

Enjeksiyonluk parçalarda parça yüzeyine krom kaplama yapılır bu yöntem için plastiğin kaplamaya uygun seçilmesi gerekir. Ekstrüzyon’da ise örneğin:hareket halindeki plastik levhanın üzerine ayrı bir katman uygulanmasına denir.

Coating

Kaplama

Cycloolefin Copolymer.Amorf şeffaf,gıda,ilaç, optik sektöründe kullanılır.

COC

Saykıloolefin kopolimer

İki yada daha fazla ekstrüzyon ünitesi kullanılarak yapılan üretime verilen addır.Üretimde farklı malzeme,farklı renk,orta kısımda kırma alt kısımda kimyasal dayanım,üst ısımda parlam malzeme kullanımı gibi konfigürasyonlr uygulanabilir.

Coextrusion

Çoklu ekstrüzyon

Plastik malzeme kalıp içinde ilerlerken kalıp yüzeyine dokunan plastik donduğu için akış yolu üzerinde donmalar meydana gelebilir.Bunun önlenmesi için dağıtıcıların köşe dönmesinden ve kalıba girişten önce ön kısımda ilerleyen plastiğin dolması için bir cep açılır ve arkadan gelen sıcak plasitğe yol açılır.

Cold slug well

Soğuk malzeme çukuru

Plastik kalıplarında kullanılan plastik malzemeye göre kalıp yüzey sıcaklığının ayarlanması gerekmektedir.Makineye adapte edilen sistem yardımı ile sıcaklık ayarı yapılabilmektedir.

Conditioning

Şartlandırma

Plastik orijinal yada kırma malzemenin içine dış ortamdan karışan toz,farklı partiküller,farklı malzemelerin yarattığı problemdir.Plastk malzemenin yapısını bozabilir.

Contaminantion

Kirlenme

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


REKLAM İNDEKSİ Sena Makina 1-3 PlastEurasia 2-284 PAGÇEV 4-279 Sisan 5 T-Max 6 Tepro 7 RTC 10 Sepro 21 Enformak 23-27 Ampacet 29 Arburg 31 Altech 37 Schulman 39 Woojin 43 Guzman 47 Bilge Mak. 51 Aksoy Plastik 53 Altan Plastik 55 Gur-İş 57 Barlo 61 Lohia 65 Sem Plastik 75 Petek 81 Lüx Plastik 85 Öz-Mak 89 Planer 91 Nurpet 97

Sa-Fi 103-111 Koluman 108-109 Tisan 113 Wellih 115 Kadir Çaça 119 Şenmak 121 Novoma 123 Polystan 125 Saraç 127 Bakso 135 Niğtaş 137 İmas 139 Üçgen Boya 141 Friterm 143 Pemsan 151 SPS 153-181 Sayman 155 Pinhas 241 Wittmann 249 Velox 261 Rüstem Polat 263 Deren Ambalaj 271 Boykan 275 TSP Arka Kapak

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

281


282

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


DÜNYA’NIN EN İYİ PLASTİK FUARLARINA PAGEV GÜVENCESİYLE GİDİN

ARABPLAST 2017 DUBAI 07-11 OCAK

INTERPACK 2017 DUSSELDORF 04-07 MAYIS

METPACK 2017 ESSEN 07-10 MAYIS

CHINAPLAS 2017 GUANGZHOU 14-20 MAYIS PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139

283


284

PAGEV PLASTİK DERGİsİ | SAYI 139


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.