2 minute read

KAMURAN İŞCAN

Next Article
MELİKE KAZAZ

MELİKE KAZAZ

1956 yılında, Şebinkarahisar’da doğdu. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunudur. 2003 yılında ebru eğitimi almaya başladı. 2010 yılında icazet aldı. 20132018 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Küçükçekmece Belediyesi işbirliğindeki Geleneksel Sanatlar Akademisi’nde katı’ eğitimi ve belgesi aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ebru ve katı’ sanatçısıdır. 2010 yılında “Boğaz ve Erguvan” adlı çalışması, Klasik Türk Sanatları Vakfı Koleksiyonu’na seçildi. 2013 İSMEK “İstanbul ve Sanat” konulu yarışmada ebru dalında mansiyon aldı. 2013 Kültür ve Turizm Bakanlığı 17. Devlet Türk Süsleme Sanatları Yarışması’nda “ebru” dalında mansiyon aldı. 2014 Geleneksel Sanatlar Derneği “Geleceğin Ustaları” Yarışması’nda katı’ dalında ikincilik ödülü aldı. 2015 Kültür ve Turizm Bakanlığı 18. Devlet Türk Süsleme Sanatları Yarışmasında katı’ dalında mansiyon aldı. 2016 “Su Yüzünde Sanat” isimli ebru kitabının editörlüğünü yaptı. 2017 Kültür ve Turizm Bakanlığı 19. Devlet Türk Süsleme Sanatları Yarışmasında katı’ dalında başarı ödülü aldı. Yurt içi ve dışında çeşitli etkinlik ve fuarlarda ebru sanatını tanıtım faaliyetine ve sergilere katıldı. 70 civarında karma ve 5 kişisel sergide eserleri sergilendi. Eserleri çeşitli basılı yayınlarda, müzede ve koleksiyonlarda yer aldı. Kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürmekte, ayrıca ebru ve katı’ dersleri vermektedir.

KARAMEMİ-BORDÜR Katı’ 33x45 cm Hat: Hasan Türkmen /2019

Advertisement

Detay, SADREDDİN ÖZÇİMİ

Ebru

Ebru yoğunlaştırılmış sıvı üzerine renklerin sınırsız değişimlerle birbirleriyle kucaklaşması, kaynaşması, dans etmesidir. Ebru sanatını yüzyıllar boyu gizemli kılan, sanatçıyı ebru teknesinin başında dünyanın bütün gizlerini, kaoslarını aşmaya iten bu sanatın akıcı, daima dinamik, değişken, kendini aşan sonsuz teknikleri deneme fırsatı veren bir kağıt boyama sanatı olmasıdır. Ebru; tezhip ve hatla birlikte kitap sayfalarında, murakka kenarlarında, ciltlerde, yazı boşluklarında ve koltuklarında kullanılmakla birlikte günümüzde başlı başına bir sanat eseri olarak düşünülmekte ve sergilenmektedir.

Orta Asya Sanatı ve kâğıt bezeme sanatlarının en mühimlerinden biri olan Ebru sanatının hangi tarihten beri bilindiğini kesinlikle söylemek bugün için imkansızdır. Böyle bir belge günümüze ulaşmamıştır. Eski tarihli kitap ciltlerinde bile yan kâğıdı (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kağıt) olarak ebruyu görmekteyiz. Yine eski bir murakkanın içindeki yazı kıtalarının etrafında pervazlara yapıştırılmış ebru kağıtlarına da rastlamamız mümkündür Ancak bu eserlerin yazıldıkları tarih bilinse bile bizim için ebruya dair bir belge sayılmaz. Böyle eski yazmalar birkaç defa tamir görüp yenilenmiştir. Tarihi en eski olan ebru kâğıdı 962. H.(1554) yılına ait bir Malik-i Deylemî yazısıdır. Yazı, hafif ebru üzerine yazıldığı için yazı tarihinden ebru kağıdının tarihi öğrenilmiştir.

Ebru sanatı batıda Türk Kâğıdı veya Türk Mermer Kâğıdı adını almıştır. Avrupalılar, Ebru kağıdına mermer kâğıdı demektedir. Ebru kağıdının üstünde buluta benzeyen renk kümeleri meydana gelmektedir. Bu yüzden bulutumsu, bulut gibi manasına gelen Ebri kelimesi kullanılmıştır. Tarihimizde bilinen meşhur ebrucular; Hatib Mehmet Efendi, Şeyh Sadık Efendi, Hezarfen Edhem Efendi ve Necmeddin Okyay’dır.

Detay, HİKMET BARUTÇUGİL

This article is from: