2 minute read

Koronavirüsünden korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirin

Koronavirüsünden korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirin

Yeni koronavirüs ülkemizde de hızla yayılmaya devam ediyor. Pek çok insan hastalıktan korunmak için kişisel tedbirler alıyor, evden çıkmıyor ya da çevresindeki kişilerle temas etmekten kaçınıyor. Bu salgından korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmek büyük önem taşıyor. Peki vücut direncimizi artırmak ve evde dinlenirken sağlıklı ve formda kalmak için neler yapılabilir?

Advertisement

Dyt. Aslıhan ALTUNTAŞ Beslenme ve Diyet

Salgın hastalığın arttığı şu günlerde ilk önce sosyal izolasyonu sağlamak, özellikle el hijyenine dikkat etmek ve sonrasında da bağışıklığımızı güçlü tutmak ge- rekmektedir

Bağışıklık sistemi, insan organizmasının milyonlarca yıl evrimleşerek mikroorganizmalara karşı geliştirdiği mükemmel bir sistemdir. Basit olarak iki yolla çalışmaktadır. Doğal bağışıklık sistemi, mikroorganizmalardaki çeşitli patojen molekülleri tanıyan ve buna göre aktive olan yapıdır. Kazanılmış bağışıklık sistemi ise lenfositler aracılığıyla çalışan, hafızası olan ve kendinden olanı tanıma özelliğini taşıyan sistemdir. Bu iki mekanizma insan vücuduna dışardan gelen tehlikelere cevap verir ve vücudun sağlıklı kalması için çalışmaktadır. Koronavirüs ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğinden immün sistemi koruyucu önlemler alınması çok önemlidir.

Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak ve sağlıklı kalmak için beslenme önerileri

• Ev içerisinde geçirilen sürede hareket azalmakta, sağlıksız gıdalar da hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Bu nedenle tatlı tüketimi sınırlandırılmalı, abur cubur olarak tanımlanan besinler, hazır yiyecekler, işlenmiş ürünler, fast food gıdalar tüketilmemelidir. • Basit karbonhidratlar (beyaz un, şeker ve şekerli besinler, meşrubatlar) bağışıklık sistemini zayıflatır, bu nedenle tüketimleri sınırlandırılmalıdır.

• Bal ve pekmez gibi enerji veren besinler, herhangi bir sağlık problemi yok ise, her gün 1-2 tatlı kaşığı kadar tüketilebilir, kişi tatlı ihtiyacını buradan karşılayabilir. • Meyvelerin de içerisinde basit şeker olduğu unutulmamalıdır. Çok fazla meyve tüketmek diğer günlerde olduğu gibi bu süreçte de uygun değildir. Meyve tüketimi günde 1-2 porsiyon ile sınırlandırılmalıdır. Örneğin 2 portakaldan alınacak C vitaminini 3-4 adet sivri biberden alınabilir. Bu nedenle aşırı şeker almaktansa daha dengeli vitamin mineral alımı yapılmalıdır. Meyvelerin suları değil, meyvenin kendisi posası ile birlikte tüketilmelidir. Böylece bağışıklığı güçlendirecek yararlı bakterilerimizin artması için de gerekli besin alımı sağlanmış olur. • Daha fazla vitamin, mineral ve fitokimsayal sağlayacak olan besin grubundan sebzeler seçilmelidir. Mevsim sebzeleri çe- şitlendirilerek tüketilmelidir. Günde 2-3 porsiyon sebze de mutlaka sofralarınızda bulunmalıdır. Broko- li, turp, lahana, soğan ve sarımsak, özellikle bağışıklığı güçlendirecek sebzelerdir.

• Su tüketimi her zaman ol- duğu gibi olmazsa olmazlardandır. Günde en az 2 litre su içilmelidir. kişiye özel değerlendirilmelidir. Çayın bitkisel olması sağlıklı ola- cağı anlamına gelmemektedir. Bu süreçte ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, beyaz çay, yeşilçay, hibisküs çayları tercih edilebilir. Eğer kişide bir sağlık sorunu var ise yine de hekime veya diyetisyene sorulmadan tüketilmemelidir.

• Bağışıklığı güçlendirmek için probiyotik ve prebiyotiklere de günlük beslenmede mutlaka yer verilmelidir. Bunun için de günde 1 kase yoğurt ve 1 su bar- dağı kefir mutlaka tüketilmelidir. • Kabak çekirdeği çinko açısından zengindir. Diğer kuru yemişler de hem E vitamini hem de mineral alımı için önemlidir, günde 1 avuç kadar yenebilir. • Baharatların gücünden de yararlanarak bağışıklık sistemi güçlendirebilir. Özellikle zerdeçal, karabiber, zencefil, kırmızı pul bi- ber bağışıklığı destekleyen baharatlardır. Yemeklerin içerisinde ya da yoğurt ile karıştırılarak günde 1 çay kaşığı kadar tüketilebilir. • Bu besinlere ek olarak da kara mürver, beta glukan, propolis gibi besin takviyeleri de uzmana danışılarak tercih edilebilir. Bu dönemde fiziksel yönden de aktif kalmaya özen gösterilmelidir. Gün içinde hafif egzersizler yapıla- rak hareketsizlikten kaçınılmalıdır.

This article is from: