4 minute read

POLEN

Arı ürünlerinden bir diğer mucize besin kaynağı da polendir. Polen çiçekli bitkilerde çiçeklerin erkek organlarının üst kısmında bulunan anterlerin içindeki polen kesecikleri içerisinde yer alan, çiçeklerin erkek organlarınca üretilip dişi organın döllenmesini sağlayan bitkilerin erkek cinsiyet hücreleridir.

Dr. Gökhan AYDOĞDU

Advertisement

Akupunktur ve Apiterapi uzmanı

Eski Mısırlılar poleni “hayat veren bir toz” olarak tanımlarlar.

Polen tanecikleri, arıların varlıklarını sürdürebilmeleri için en önemli protein kaynağıdır. Arılar polen toplarken, çiçeklerdeki polen taneciklerini nektardan ilave ettikleri şekerler ile bir arada tutarak paketlerler. Bu paketleri petek içerisine yerleştirirler ve üzerini bal ile kaplarlar. Kimyasal kompozisyonu türe göre değişmekle birlikte polen, protein, vitamin, mineral maddeler ve enzimler yönünden oldukça zengin bir besindir. Polen yaklaşık olarak %20 -40 protein, %10 su, %10-55 karbonhidratlar,%3-4 kül ve flavonoidler, karotenoidler, mineraller, vitaminler, (E, C vitaminleri ve B vitamin kompleksi), nükleik asit ve nükleositler, serbest aminoasitler, enzimler ve büyütme faktörlerinden meydana gelmektedir. Karbonhidratlar

Polen, karbonhidrat açısından oldukça zengin bir üründür. Şeker içeriği %15-50 arasında değişmektedir. Şeker olarak en çok, diğer arı ürünlerinde de olduğu gibi glikoz, fruktoz, ve sakkaroz bulunmaktadır. Ayrıca %18’e varan bir nişasta içeriği bulunmaktadır.

Proteinler

Protein bakımından en zengin arı ürünü polendir. Polenin içeriğinde %7.5-35 oranında protein bulunmaktadır. Bazı tarımsal ürünlerde besin değeri bakımından karşılaştırıldığı bir çalışmada polenin domates, kabak, fasulye, elma, ekmek ve ete göre daha çok protein içerdiği tespit edilmiştir. Polenin yapısında bulunan başlıca aminoasitler arginin, histidin, isolösin, lösin, lisin, metionin, fenilalanin, treonin, triptofan, glutamin, sistin ve valindir. Polen %5 lipit içeriğiyle propolisi izlemektedir. Polen içeriğinde çeşitli yağ asitleri farklı oranlarda bulunmaktadır. Toplam lipit miktarının %3’ünü serbest yağ asitleri oluşturmaktadır. Mineraller

Bileşimi bitkisel kaynaklara ve üretildiği yönteme göre değişiklik gösteren polendeki minerallerin temeli potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfordan oluşur. İz olarak çimko, bakır ve nikel gibi mineraller bulunmaktadır.

Vitaminler

Polen suda ve yağda çözünen vitaminlerin hemen hemen hepsini içerir. Özellikle niasin (Vitamin B3) yönünden zengindirler. Polenin yapısında bulunan diğer vitaminler; Tiamin, (Vitamin B1), Riboflavin (Vitamin B2), Pridoksin (Vitamin B6), Pantotanik asit (Vitamin B5), Biotin (Vitamin H), Folik asit (Vitamin B 9), Askorbik asit (Vitamin C), Karoten (A Vitamini) ve E vitaminidir.

Polifoneller ve Flavonoidler

Polen de polifenolik bileşikler ve flavonoidler açısından zengindir. Bileşiminde gallik asit, vanilik asit, parahidroksibenzoik asit ve fenolik asit gibi pelifonolik asitler ve kuarsetin, kamferol, galangin, fisetin, pinosembrin, naringin, hesperitin, apigenin, akasetin, krisin ve leteolin gibi flavonoidler bulunur.

Antioksidan etkilerinin yanı sıra besleyici yanı çok önemlidir. Yapılan bir çalışmada ticari

antibiyotiklere karşı direnç geliştiren bakterilerin sayısı arttıkça arı poleninin yeni bir antimikrobiyal ajan olarak potansiyel bir kaynak olabileceğinin altı çizilmiştir. Oksidatif stres kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları, yaşlanma, katarakt, eklem romatizması, kardiyovasküler ve sinir sistemi rahatsızlıkları gibi bir çok rahatsızlığın ilerlemesinde rol oynamaktadır. Antioksidan molekül ise diğer moleküllerin oksidasyonunu yavaşlatma ve önleyebilme yeteneğine sahiptir ve böylece yukarıda sayılan hastalıkların var olmasını engelleyebilmektedir. Polen besleyici değeri nedeniyle insan beslenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Arı poleni sağlığın korunması için gerekli olan karbonhidrat, lipit, yağ, vitamini kül ve mineral gibi yapı taşlarını ve koruyucu ajan olarak bilinen flavonoidleri içerir. Morais ve diğerleri (2011), arı poleninin fenolikler gibi sağlık bileşenlerini bulundurması açısından iyi bir kaynak olduğunu ifade etmiş olup arı poleninin, serbest radikallerin dahil olduğu hastalıkların önlenmesinde kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Çeşitli hastalıklara karşı etkiler Arı poleninin menopoz belirtilerini ve menopoz sonrası kemik erimesini yavaşlattığı veya önlediği; kadınlarda göğüs kanseri tedavisinde veya önleyici olarak kullanılabildiği belirtilmiştir. Haro ve diğerleri (2000) tarafından yapılan araştırmada anemi hastaları için polen ve propolisin olumlu etkileri araştırılmıştır. Bu iki doğal ürünün demir, kalsiyum, fosfor ve magnezyumun emilimine olan etkileri bir kontrol grubu varlığında, anemi hastası sıçanlar üzerinde denenmiştir. Bu ürünlerin kilo artışı için olumlu etkileri

olduğu görülmüş; demirin emilimine pozitif katkı yaptığı tespit edilmiştir. Ayrıca, anemi hastalığının iyileştirilmesi sırasında hemoglobin yenilenmesinde de etkisi olduğu görülmüştür. Yapılan bir çalışmada arı poleni (Cistus ladaniferus) özütünün kemik metabolizması ürerine yapıcı etkileri olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada, arı poleni özütünün kemik kalsiyum içeriğine ve kemik hücresi oluşumuna olan katkıları incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda arı poleninin suda çözülebilir özütünün kemik bileşenleri için yapıcı etkileri olduğu ifade edilmiştir. Polen özütlerinin kemik oluşumuna pozitif etkiler yaptığı ve kemik erimesine karşı inhibe edici etki gösterdiği gözlenmiştir. Kemikteki kalsiyum miktarının artışında da polen özütlerinin etkisi büyüktür. Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat arı poleninin iyileştirici niteliklerine güvenmiş ve hastalarına sıklıkla reçete ederdi. Arı poleni ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra daha geniş ölçekte insan beslenmesi için kullanılmaya başlandı. Arı poleni fonksiyonel bir gıda olarak tanımlanır. Şu anda bazı ülkeler ulusal standartlara sahip olsa da, kompozisyon gerekliliklerini tanımlayan uluslararası bir polen standardı bulunmamaktadır.

Polen uygun koşullarda kovanlardan alınarak derin dondurucuda saklanır. 2 gün boyunca derin dondurucuda içinde bulunan diğer zararlı böcekler ve mikroorganizmalar etkisiz hale gelecektir. Kullanacağınız miktar kadar çıkartıp buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. Taze polen , işlenmiş ve kurutulmuş polene göre çok daha besleyicidir. Poleni saf olarak tüketebileceğiniz gibi, meyve suyuna ve diğer içeceklere karıştırarak ta tüketebilirsiniz.

Kaynaklar; Arı ürünleri ve sağlığımız Bogdanov S. Pollen: Production, Nutrition and health: A Review. Bee product Science, www.beehexagon.net Le Blanca B, Davis O, Boue S, De Lucca A, Deebya T, Antioxidant Activity of Sonoran Desert Bee Pollen. Food chem 2009

This article is from: