Postkolik Sayı: 04

Page 1

MAYIS 2013

NO:04 www.postkolik.com

ÜCRETSİZDİR facebook.com/postkolik

twitter.com/postkolik

KAPAK

MODA

KONSER

DİZİ

RÖPORTAJ

KEYİF

Avrupa’da ve Türkiye’de yaza damga vuracak festivalleri mercek altına aldık.

İlkbahara damga vuracak saç kesimlerini ve ünlü markaların yeni koleksiyonlarını inceledik.

The Lord Of The Rings senfoni konserini Hollanda’da izledik ve sıcağı sıcağına aktardık.

Ekranlara damga vuran ve kuralları yeniden yazan 10 efsane diziyi listeledik.

Big Appetites’ın yaratıcısı Seattle’lı sanatçı Christopher Boffoli ile muhteşem çalışmalarını konuştuk.

Tasarımı, doğayı ve sefayı bir araya getiren dünyanın en muhteşem havuzlarını tanıttık.

FESTİVAL

REHBERİ

www.postkolik.com

instagram.com/postkolik


MAYIS 2013

03

İ Ç İ N D E K İ L E R

08 16RÖPORTAJ

25

22KONSER

34 DİZİ

KAPAK

Avrupa’da ve Türkiye’de yaza damga vuracak festivalleri mercek altına aldık. Big Appetites’ın yaratıcısı Seattle’lı sanatçı Christopher Boffoli ile muhteşem çalışmalarını konuştuk.

The Lord Of The Rings senfoni konserini Hollanda’da izledik ve sıcağı sıcağına aktardık.

MODA

İlkbahara damga vuracak saç kesimlerini ve ünlü markaların yeni koleksiyonlarını inceledik.

32KEYİF

Tasarımı, doğayı ve sefayı bir araya getiren dünyanın en muhteşem havuzlarını tanıttık. Ekranlara damga vuran ve kuralları yeninden yazan 10 efsane diziyi listeledik.

YARATICILIĞINI KONUŞTUR VANS’İ AYAĞINA GEÇİR Postkolik’i hayatının herhangi bir karesine yerleştir, #postkolik #postkolikkeyfi #postkolikdergisi hashtag’leriyle Instagram’a giydir, ayağına Vans gelsin. Hem de bir değil iki tane!

Ne mi yapmanız gerekiyor? • Öncelikle Postkolik’i Instagram’da takip edin. • 1-31 Mayıs tarihleri arasında paylaşacağınız fotoğraflarda Postkolik’i mutlaka kareye dahil edin.

• Belirttiğimiz etiketler dışında başka bir etiket kesinlikle kullanmayın. • Mayıs boyunca fotoğrafı en fazla beğeni alan iki kişi Vans’leri kapacak.

Evet, hepsi bu kadar. Kazananlar Haziranın ilk haftasında Postkolik’in Facebook sayfası üzerinden açıklanacak. Kazananların ayakkabıları ise aynı ay Vans tarafından adreslerine gönderilecek.

KÜNYE Hazırlayanlar Elif Sarıoğlu, Enis Hazan, Ece Budayıcıoğlu, Emrah Gürkan, Mehmet Erdoğan, Ebru Şenkartal, Ersay Uçak, Orhan Meriç, Sinan Demirer, Okan Gürkan, Samet Çiçek, Firuze Özdemir, Hande Demirel, Bilgehan Aksoy, Nur Adıgüzel (Moda)

REKLAM NYX Medya Hizmetleri ve PR Betül Özdemir 0534 614 70 77 betul@nyxmedya.com KAPAK

Kapak fotoğrafı: Cihan Turhan Makyaj: Hülya Dilber Kapak modeli: Miranda Kramer

• Postkolik’te kullanılan tüm yazılar kaynak gösterilerek yayınlanır. • Postkolik 15 bin adet basılıyor. Postkolik’in dağıtıldığı yerleri görmek için www.postkolik.com/nerdeyiz adresini ziyaret edebilirsiniz. • Postkolik’i e-dergi olarak www.postkolik.com adresinden okuyabilirsiniz.

QR Kod Nasıl Kullanılır? Akıllı telefonunuza bir QR Kod tarama uygulaması yükleyin. Cep telefonunuzda QR Kod okuyucu uygulamasını başlatın. Becks_ilan_230x340_CN.indd 1

4/17/13 7:02 PM

Cep telefonunuzun kamera görüntüsü ekranda belirecek.

Basım Altın Kitaplar Yayınevi Tic. AŞ. Göztepe Mahallesi, Kazım Karabekir Caddesi, No: 32 Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 446 38 88

İletişim Kağıthane Cd. No:72 Çağlayan 34403 İstanbul Tel: 0212 220 30 10 www.postkolik.com info@postkolik.com Samsung kullanıcısıysanız tablet ve akıllı telefonunuzdan Postkolik’i takip edebilirsiniz.

QR Kod’u ekranda ortalayarak fotoğrafını çekin. QR Kod’un en iyi şekilde okunabilmesi için çekim sırasında hareketsiz kalmaya özen gösterin. QR Kod çözüldükten sonra ilgili içeriğe hızla ulaşacaksınız.


MAYIS 2013

03

İ Ç İ N D E K İ L E R

08 16RÖPORTAJ

25

22KONSER

34 DİZİ

KAPAK

Avrupa’da ve Türkiye’de yaza damga vuracak festivalleri mercek altına aldık. Big Appetites’ın yaratıcısı Seattle’lı sanatçı Christopher Boffoli ile muhteşem çalışmalarını konuştuk.

The Lord Of The Rings senfoni konserini Hollanda’da izledik ve sıcağı sıcağına aktardık.

MODA

İlkbahara damga vuracak saç kesimlerini ve ünlü markaların yeni koleksiyonlarını inceledik.

32KEYİF

Tasarımı, doğayı ve sefayı bir araya getiren dünyanın en muhteşem havuzlarını tanıttık. Ekranlara damga vuran ve kuralları yeninden yazan 10 efsane diziyi listeledik.

YARATICILIĞINI KONUŞTUR VANS’İ AYAĞINA GEÇİR Postkolik’i hayatının herhangi bir karesine yerleştir, #postkolik #postkolikkeyfi #postkolikdergisi hashtag’leriyle Instagram’a giydir, ayağına Vans gelsin. Hem de bir değil iki tane!

Ne mi yapmanız gerekiyor? • Öncelikle Postkolik’i Instagram’da takip edin. • 1-31 Mayıs tarihleri arasında paylaşacağınız fotoğraflarda Postkolik’i mutlaka kareye dahil edin.

• Belirttiğimiz etiketler dışında başka bir etiket kesinlikle kullanmayın. • Mayıs boyunca fotoğrafı en fazla beğeni alan iki kişi Vans’leri kapacak.

Evet, hepsi bu kadar. Kazananlar Haziranın ilk haftasında Postkolik’in Facebook sayfası üzerinden açıklanacak. Kazananların ayakkabıları ise aynı ay Vans tarafından adreslerine gönderilecek.

KÜNYE Hazırlayanlar Elif Sarıoğlu, Enis Hazan, Ece Budayıcıoğlu, Emrah Gürkan, Mehmet Erdoğan, Ebru Şenkartal, Ersay Uçak, Orhan Meriç, Sinan Demirer, Okan Gürkan, Samet Çiçek, Firuze Özdemir, Hande Demirel, Bilgehan Aksoy, Nur Adıgüzel (Moda)

REKLAM NYX Medya Hizmetleri ve PR Betül Özdemir 0534 614 70 77 betul@nyxmedya.com KAPAK

Kapak fotoğrafı: Cihan Turhan Makyaj: Hülya Dilber Kapak modeli: Miranda Kramer

• Postkolik’te kullanılan tüm yazılar kaynak gösterilerek yayınlanır. • Postkolik 15 bin adet basılıyor. Postkolik’in dağıtıldığı yerleri görmek için www.postkolik.com/nerdeyiz adresini ziyaret edebilirsiniz. • Postkolik’i e-dergi olarak www.postkolik.com adresinden okuyabilirsiniz.

QR Kod Nasıl Kullanılır? Akıllı telefonunuza bir QR Kod tarama uygulaması yükleyin. Cep telefonunuzda QR Kod okuyucu uygulamasını başlatın. Becks_ilan_230x340_CN.indd 1

4/17/13 7:02 PM

Cep telefonunuzun kamera görüntüsü ekranda belirecek.

Basım Altın Kitaplar Yayınevi Tic. AŞ. Göztepe Mahallesi, Kazım Karabekir Caddesi, No: 32 Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 446 38 88

İletişim Kağıthane Cd. No:72 Çağlayan 34403 İstanbul Tel: 0212 220 30 10 www.postkolik.com info@postkolik.com Samsung kullanıcısıysanız tablet ve akıllı telefonunuzdan Postkolik’i takip edebilirsiniz.

QR Kod’u ekranda ortalayarak fotoğrafını çekin. QR Kod’un en iyi şekilde okunabilmesi için çekim sırasında hareketsiz kalmaya özen gösterin. QR Kod çözüldükten sonra ilgili içeriğe hızla ulaşacaksınız.


MAYIS 2013

Z

ÖZE

Andrew Myers

yaparak bu alanda adından söz ettirmiş. İlk çalışmalarında 2000 civarında vida kullanırken, bugün bu rakam 10 bine kadar çıkmış. Fotoğrafta gördüğünüz gömlek Myers’ın son işi. Herhalde daha önce böylesini görmemişsinizdir diye düşünüyoruz. Yapılması tam dört ay sürmüş. “It’s been a long day” olarak adlandırdığı bu çalışmasında Myers, 6 bin 500 vida kullanmış. 4 metreye 4 metrelik bir kontrplak üzerinde gerçekleşen çalışmanın zemininde ise 1910 ve 1930’lı yıllara ait Fransız gazeteleri var.

FARKINIZI ORTAYA KOYUN BATHING BAD !

http://goo.gl/PjhxP

Gelmiş geçmiş en büyük dizilerinden biri olan Breaking Bad’in milyonlarca hayranı için birbirinden güzel ürünler çıkmaya devam ediyor. Tıpkı 16 dolardan satışa sunulan bu banyo tuzu gibi. Görünümü tıpkı meth olan bu banyo tuzunu küvete doldurup bir bölüm Breaking Bad izlemek inanılmaz olmaz mı? Ne dersiniz?

Neden çadırlar hep aynı renklerde olmak zorunda? Daha renkli eğlenceli çadırlar olamaz mı? Fieldcany işte tam da böyle düşünenler için süper eğlenceli çadırlar üretiyor. Kitap kapağından valize, peynir parçasından karpuz desenine kadar rengarenk çadırlarla artık kamp keyfinizi katlayabilirsiniz. Zorlu hava koşullarına dayanıklı bu çadırlar, normal iki kişilik çadırlardan daha geniş ve beş dakikadan az bir sürede kurulabiliyor. H www.fieldcandy.com H

http://goo.gl/SKHfy H www.amazon.com H

05

KUMDAN HARİKA HEYKELLER

BU GÖMLEKTE TAM 6 BİN 500 VİDA VAR Vidalarla harika işler çıkaran Andrew Myers, hayranlık duyduğumuz sanatçılardan biri. Yakın bir zaman içinde tamamladığı gömlek çalışmasının hemen ardından kendisiyle kısa bir görüşme yaptık ve merak ettiklerimizi birinci ağızdan öğrendik. Almanya’da doğan, çocukluğu İspanya’da geçen Myers, uzun süredir yaratıcı insanların şehri Kaliforniya’da yaşıyor. Aslında Myers bir heykeltıraş. Bu alanda da çok güzel işler yapmış olsa da, tanınması 2008’de başladığı Screw Art ile olmuş. Önceleri ailesinin ve yakın arkadaşlarının portrelerini

MAYIS 2013

EL

L

Ö

04

İngiltere’nin soğuk havaya meydan okuyan festivallerden biri olan Weston Sand Sculpture Festival, 2006 yılından bu yana her yıl Mart ayında düzenleniyor. Brighton’da, sahil kasabası Weston-super-Mare’de toplanan dünyaca ünlü kum heykeltraşları, kumdan dev heykeller yapıyor. Kumdan heykeller festivalinin her yıl bir teması oluyor. Bu yılın teması Hollywood’du. Harry Potter’dan Batman’e, Yoda’dan E.T.’ye, Alfred Hitchcock’tan Kaptan Jack Sparrow’a, Marilyn Monroe’dan Star Wars ekibine herkes oradaydı. Weston-super-Mare’nin sahillerinde boy gösteren dev kumdan heykeller, soğuk havada Brit kalpleri ziyadesiyle memnun etti. Şüphesiz en memnunlar, hala çocukken sahilde yaptığı kumden kalelerde yaşayanlardı. 2006’da başlayan festival, ilk yılında iki Hollandalı heykeltraşın 30 ton kum kullanarak King Kong heykeli yapmasıyla dünyaya yayıldı.

ESPRESSOM HEP YANIMDA Kahveyi bağımlılık derecesinde seviyorsanız işte karşınızda Handpresso. Bu bir taşınabilir espresso kiti. Tek yapmanız gereken suyunuzu devamlı sıcak tutacak termosunuza doldurmak ve canınız çektiği anda kitin içerisindeki makinede kahvenizi hazırlamak. Setin içerisindeki Wild Hybrid espresso makinesinin her türlü kapsül ya da işlenmiş kahve ile çalışıyor olması da size sınırsız kahve keyfi sunan başka bir özellik. http://goo.gl/oCXBI H www.handpresso.com H

Hemen ertesi yıl farklı ülkelerden birçok heykeltıraş festival alanına geldi ve tam 120 ton kum kullanıp devasa heykellerin altına imza attılar. Bu seneki festival için de dokuz ayrı ülkeden dünyanın en önemli 20 heykeltraşı hazır bulundu. Ve sıkı durun fotoğraflarda gördüğünüz heykeller için tam 4000 ton kum kullanıldı. Kum heykeller Eylül sonuna kadar halkın ziyaretine açık olacak. Yolunuz düşerse mutlaka gidin. H www.birinciblog.com H

http://goo.gl/uQ1XH

HİPPİ RUHUNU KİRALAYIN Çiçek çocukların bandanaları ve uzun saçları dışında klasikleşmiş bir simgesi daha vardır. Klasik bir Volkswagen Type 2 Van. İngiltere’de başlayan Hippie Limo akımı işte tam da buradan yola çıkıyor. Bir dönemin simgesi bu klasik van’ları dilerseniz havaalanına giderken, dilerseniz düğün organizasyonlarında ya da sadece kampa gitmek için kiralayabiliyorsunuz. Çiçek çocukları ve özgürlüğü sevenler için harika bir alternatif.

http://goo.gl/Ro7PS

H http://hippielimo.com H


MAYIS 2013

Z

ÖZE

Andrew Myers

yaparak bu alanda adından söz ettirmiş. İlk çalışmalarında 2000 civarında vida kullanırken, bugün bu rakam 10 bine kadar çıkmış. Fotoğrafta gördüğünüz gömlek Myers’ın son işi. Herhalde daha önce böylesini görmemişsinizdir diye düşünüyoruz. Yapılması tam dört ay sürmüş. “It’s been a long day” olarak adlandırdığı bu çalışmasında Myers, 6 bin 500 vida kullanmış. 4 metreye 4 metrelik bir kontrplak üzerinde gerçekleşen çalışmanın zemininde ise 1910 ve 1930’lı yıllara ait Fransız gazeteleri var.

FARKINIZI ORTAYA KOYUN BATHING BAD !

http://goo.gl/PjhxP

Gelmiş geçmiş en büyük dizilerinden biri olan Breaking Bad’in milyonlarca hayranı için birbirinden güzel ürünler çıkmaya devam ediyor. Tıpkı 16 dolardan satışa sunulan bu banyo tuzu gibi. Görünümü tıpkı meth olan bu banyo tuzunu küvete doldurup bir bölüm Breaking Bad izlemek inanılmaz olmaz mı? Ne dersiniz?

Neden çadırlar hep aynı renklerde olmak zorunda? Daha renkli eğlenceli çadırlar olamaz mı? Fieldcany işte tam da böyle düşünenler için süper eğlenceli çadırlar üretiyor. Kitap kapağından valize, peynir parçasından karpuz desenine kadar rengarenk çadırlarla artık kamp keyfinizi katlayabilirsiniz. Zorlu hava koşullarına dayanıklı bu çadırlar, normal iki kişilik çadırlardan daha geniş ve beş dakikadan az bir sürede kurulabiliyor. H www.fieldcandy.com H

http://goo.gl/SKHfy H www.amazon.com H

05

KUMDAN HARİKA HEYKELLER

BU GÖMLEKTE TAM 6 BİN 500 VİDA VAR Vidalarla harika işler çıkaran Andrew Myers, hayranlık duyduğumuz sanatçılardan biri. Yakın bir zaman içinde tamamladığı gömlek çalışmasının hemen ardından kendisiyle kısa bir görüşme yaptık ve merak ettiklerimizi birinci ağızdan öğrendik. Almanya’da doğan, çocukluğu İspanya’da geçen Myers, uzun süredir yaratıcı insanların şehri Kaliforniya’da yaşıyor. Aslında Myers bir heykeltıraş. Bu alanda da çok güzel işler yapmış olsa da, tanınması 2008’de başladığı Screw Art ile olmuş. Önceleri ailesinin ve yakın arkadaşlarının portrelerini

MAYIS 2013

EL

L

Ö

04

İngiltere’nin soğuk havaya meydan okuyan festivallerden biri olan Weston Sand Sculpture Festival, 2006 yılından bu yana her yıl Mart ayında düzenleniyor. Brighton’da, sahil kasabası Weston-super-Mare’de toplanan dünyaca ünlü kum heykeltraşları, kumdan dev heykeller yapıyor. Kumdan heykeller festivalinin her yıl bir teması oluyor. Bu yılın teması Hollywood’du. Harry Potter’dan Batman’e, Yoda’dan E.T.’ye, Alfred Hitchcock’tan Kaptan Jack Sparrow’a, Marilyn Monroe’dan Star Wars ekibine herkes oradaydı. Weston-super-Mare’nin sahillerinde boy gösteren dev kumdan heykeller, soğuk havada Brit kalpleri ziyadesiyle memnun etti. Şüphesiz en memnunlar, hala çocukken sahilde yaptığı kumden kalelerde yaşayanlardı. 2006’da başlayan festival, ilk yılında iki Hollandalı heykeltraşın 30 ton kum kullanarak King Kong heykeli yapmasıyla dünyaya yayıldı.

ESPRESSOM HEP YANIMDA Kahveyi bağımlılık derecesinde seviyorsanız işte karşınızda Handpresso. Bu bir taşınabilir espresso kiti. Tek yapmanız gereken suyunuzu devamlı sıcak tutacak termosunuza doldurmak ve canınız çektiği anda kitin içerisindeki makinede kahvenizi hazırlamak. Setin içerisindeki Wild Hybrid espresso makinesinin her türlü kapsül ya da işlenmiş kahve ile çalışıyor olması da size sınırsız kahve keyfi sunan başka bir özellik. http://goo.gl/oCXBI H www.handpresso.com H

Hemen ertesi yıl farklı ülkelerden birçok heykeltıraş festival alanına geldi ve tam 120 ton kum kullanıp devasa heykellerin altına imza attılar. Bu seneki festival için de dokuz ayrı ülkeden dünyanın en önemli 20 heykeltraşı hazır bulundu. Ve sıkı durun fotoğraflarda gördüğünüz heykeller için tam 4000 ton kum kullanıldı. Kum heykeller Eylül sonuna kadar halkın ziyaretine açık olacak. Yolunuz düşerse mutlaka gidin. H www.birinciblog.com H

http://goo.gl/uQ1XH

HİPPİ RUHUNU KİRALAYIN Çiçek çocukların bandanaları ve uzun saçları dışında klasikleşmiş bir simgesi daha vardır. Klasik bir Volkswagen Type 2 Van. İngiltere’de başlayan Hippie Limo akımı işte tam da buradan yola çıkıyor. Bir dönemin simgesi bu klasik van’ları dilerseniz havaalanına giderken, dilerseniz düğün organizasyonlarında ya da sadece kampa gitmek için kiralayabiliyorsunuz. Çiçek çocukları ve özgürlüğü sevenler için harika bir alternatif.

http://goo.gl/Ro7PS

H http://hippielimo.com H


06

MAYIS 2013

GELECEKTEN GELEN MAKİNE: JETLEV

H www.jetlev.com H

Hepimizin filmlerde gördüğü olağanüstü ve inanılması güç aygıtların bir bir gerçeğe dönüştüğü bir çağdayız. Jetlev’in yaratıcısı Raymond Li, bir James Bond filminde 14 yaşında gördüğü tek kişilik uçuş makinesinin hayalini yıllarca kurmuş ve sonunda ortaya Jetlev’i çıkarmış. İki ana parçadan oluşan bu ürün basit bir tarifle, denizden aldığı suyu basınçlı bir şekilde sırtınızdaki üniteye veriyor ve o üniteden basınçla çıkan su havalanmanızı sağlıyor. Bir zamanlar böyle bir şey inanılmazdı ama görüyoruz ki imkansız değilmiş.

http://goo.gl/zf7gQ

ORMANDAKİ MİNİK HAYATLAR Henüz 21 yaşında olan Bostonlu sanatçı Daniel Barreto, projeleriyle son dönemin dikkat çeken isimlerinden biri olmayı başardı. Barreto’nun ağaçların içerisine yaptığı minik yapılardan oluşan son çalışması ise Woodhouses ismini taşıyor. Ağaçların diplerine küçük mekanlar kuran Barreto’nun projesinin en eğlenceli kısmı ise, gif uygulamasıyla mekanların içine uyguladığı ışıklar olmuş. Ne dersiniz, böyle olunca minyatür evler çok daha güzel gözüküyor değil mi? http://goo.gl/XKtoq H http://dbarreto.com H

MOTORLU KAHRAMANLAR Süper kahramanları seviyorsanız ve sevdiğiniz kahramanların logolu ürünlerini giymekten mutlu oluyorsanız, işi bir adım daha öteye taşımak mümkün. Peki, hakiki deriden yapılmış, lisanslı Star Wars, Batman ve G.I.Joe temalı motosiklet montlarına ne dersiniz? UD Replicas tarafından üretilen Stormtrooper, Dark Knight ve Joker temalı mont ve tam vücut tulumları, diz, dirsek, göğüs ve sırt korumalarıyla hem güvenlik http://goo.gl/kDazK hem de muhteşem bir estetik sunuyor. H http://udreplicas.com H

MAYIS 2013

07


06

MAYIS 2013

GELECEKTEN GELEN MAKİNE: JETLEV

H www.jetlev.com H

Hepimizin filmlerde gördüğü olağanüstü ve inanılması güç aygıtların bir bir gerçeğe dönüştüğü bir çağdayız. Jetlev’in yaratıcısı Raymond Li, bir James Bond filminde 14 yaşında gördüğü tek kişilik uçuş makinesinin hayalini yıllarca kurmuş ve sonunda ortaya Jetlev’i çıkarmış. İki ana parçadan oluşan bu ürün basit bir tarifle, denizden aldığı suyu basınçlı bir şekilde sırtınızdaki üniteye veriyor ve o üniteden basınçla çıkan su havalanmanızı sağlıyor. Bir zamanlar böyle bir şey inanılmazdı ama görüyoruz ki imkansız değilmiş.

http://goo.gl/zf7gQ

ORMANDAKİ MİNİK HAYATLAR Henüz 21 yaşında olan Bostonlu sanatçı Daniel Barreto, projeleriyle son dönemin dikkat çeken isimlerinden biri olmayı başardı. Barreto’nun ağaçların içerisine yaptığı minik yapılardan oluşan son çalışması ise Woodhouses ismini taşıyor. Ağaçların diplerine küçük mekanlar kuran Barreto’nun projesinin en eğlenceli kısmı ise, gif uygulamasıyla mekanların içine uyguladığı ışıklar olmuş. Ne dersiniz, böyle olunca minyatür evler çok daha güzel gözüküyor değil mi? http://goo.gl/XKtoq H http://dbarreto.com H

MOTORLU KAHRAMANLAR Süper kahramanları seviyorsanız ve sevdiğiniz kahramanların logolu ürünlerini giymekten mutlu oluyorsanız, işi bir adım daha öteye taşımak mümkün. Peki, hakiki deriden yapılmış, lisanslı Star Wars, Batman ve G.I.Joe temalı motosiklet montlarına ne dersiniz? UD Replicas tarafından üretilen Stormtrooper, Dark Knight ve Joker temalı mont ve tam vücut tulumları, diz, dirsek, göğüs ve sırt korumalarıyla hem güvenlik http://goo.gl/kDazK hem de muhteşem bir estetik sunuyor. H http://udreplicas.com H

MAYIS 2013

07


08

MAYIS 2013

YAZA DAMGA VURACAK

FESTİVALLER Havaların ısınmasıyla birlikte, tatil planları da yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Deniz tatili tabii ki vazgeçilmez ama Avrupa’daki müzik festivallerini de göz ardı etmemenizi öneririz. Zira bu yaz yine birbirinden efsane festivaller bizleri bekliyor olacak. Bu festivallerden birine gitme bahanesiyle kendinize şahane bir Avrupa tatili fırsatı da yaratabilirsiniz. İşte bu yaza damga vuracak önemli festivaller:

MAYIS 2013

GRASPOP

BELÇİKA, 28-30 HAZİRAN

Iron Maiden, Slipknot ve Twisted Sister’ın headliner’lığında, 28-29-30 Haziran’da, Belçika’nın Antwerp şehrinin Dessel bölgesinde gerçekleşecek olan Graspop Metal Meeting Festival’in kadrosunda bu yıl Within Temptation, Korn, In Flames, Stone Sour, Bullet for My Valentine, Parkway Drive, King Diamond, Saxon, Down, Papa Roach, Helloween, W.A.S.P., P.O.D., Testament, Epica ve Kreator başta olmak üzere sayısız grup yer alıyor. Detaylı bilgileri www.graspop.be adresinden edinebilirsiniz.

EXIT

SIRBİSTAN, 10-14 TEMMUZ

İlk kez 2000 yılında üniversite öğrencileri tarafından düzenlenen Exit, bugün Avrupa’nın en iyi festivallerinden biri olarak anılıyor. Her yıl Sırbistan’da Temmuz ayında gerçekleşen festival dört gün sürüyor. Ünlü dj’lerin evsahipliği yaptığı şahane partilere ve şovlara sahne oluyor. Exit zamanı Avrupa’dan festival trenleri kalkıyor. Özellikle Hollanda’dan kalkan özel parti trenleri için efsane hikayeler anlatıldığını da söyleyelim. Bu yılın lineup’ında Atoms for Peace, Snoop Dogg aka Snoop Lion, Fatboy Slim, Bloc Party, DJ Fresh live, Dubfire, Seth Troxler, Apollonia, Brookes Brothers ve Deniz Kurtel gibi isimler var. Exit, 10-14 Temmuz’da, aklınızda bulunsun.

BENICASSIM

İSPANYA, 18-21 TEMMUZ

Barselona ve Valencia arasında kalan ufak sahil kasabasında her yıl düzenlenen Benicassim Festival, İspanya’nın en dikkat çeken müzik şöleni. Müziğin sabahın ilk saatlerine kadar durmadığı festivalde, gündüz sahilde denize girebilir, akşam müziğin keyfini sürebilirsiniz. Bu yılın ağır topları The Killers, Arctic Monkeys QOTSA ve Beady Eye.

KAZANTIP

UKRAYNA, 31 TEMMUZ14 AĞUSTOS

TOMORROWLAND

TOMORROWLAND

DOWNLOAD FESTIVAL

İşte hayallerimizdeki festival… Eğer rüya gibi bir festival arıyorsanız, Belçika’da gerçekleşen Tomorrowland, tam da aradığınız şey. 2005’ten bu yana Antwerp’e komşu olan Boom’da düzenlenen festival, 400 ünlü dj’in sahne aldığı dünyanın en önemli elektronik müzik festivallerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu işin adeta ‘top’ noktası. Geçen yıl satışa sunulan 185 bin bilet bir saatten az sürede bitti. Brüksel Havayolları sadece bu festival için dünyanın farklı noktalarındaki 15 şehre özel uçuş gerçekleştirdi. Bu yıl da aslında durum pek farklı değil. Tam 35 dakikada bütün biletler satılmış durumda. Geçtiğimiz yıl Afrojack, DeeJaay Boris, Above & Beyond, Basto, Marco Carola, Carl Cox, Ferry Corsten, Sander van Doorn, Swedish House Mafia, Fatboy Slim, Hardwell, Nicky Romero, Laidback Luke ve David Guetta gibi önemli isimlerin sahne aldığı festivalin bu yıl açıklanan ilk kadrosu da müthiş. Nasıl bilet bulursunuz bilmiyoruz ama Tomorrowland’i to do list’inize mutlaka ekleyin deriz.

Download aslında bir yarış pisti olan İngiltereDonnington Park’ta daha önce Monsters of Rock adı altında yapılıyordu. O seneye damgasını vurmuş en önemli Rock-Metal gruplarının yer aldığı festival, 2003 yılından bu yana Download ismiyle toplam beş sahnede ve günde yaklaşık 100 bin kişinin katılımıyla yapılıyor. Bu yılın kadrosunda yine bomba isimler var. Slipknot, Iron Maiden ve Rammstein festivalin ağır topları.

BELÇİKA, 25-28 TEMMUZ

İNGİLTERE, 14-16 HAZİRAN

GLASTONBURY

İNGİLTERE 26-30 HAZİRAN

İngiltere’nin efsane müzik festivali Glastonbury, aynı zamanda dünyanın en eski müzik festivallerinden biri. 1970 yılından bu yana düzenleniyor. Her yıl Haziran ayının sonunda 150 binden fazla müzikseverin buluştuğu dev bir karnavala dönüşen Somerset Pilton’da yapılıyor. Üç gün süren Glastonbury, bol yıldızlı lineup’ının yanısıra çadırları ve çamuruyla da ünlü. İngiltere’nin çalışkan bulutları en çok Glastonbury’ı seviyor. Her festival yağmur eksik olmuyor, illa bir sel felaketi oluyor. O yüzden plastik çizmelerinizi giymeden gitmenizi tavsiye etmeyiz. Geçtiğimiz yıl olimpiyatlar nedeniyle iptal edilen festival, bu yıl kaldığı yerden devam ediyor. Son olarak Rolling Stones Glastonbury 2013’ün sahnesinde olacağını açıkladı. Şüphesiz nefis olacak, kesinlikle kaçmaz!

09

Kırım yazının yüksek sezonunda Rus tarzı tekno partiye ne dersiniz? Kazantip, Avrupa’nın en büyük ve en çılgın festivallerinden biri. Elektronik müziği ve eğlenceyi seviyorsanız hemen yanı başımızdaki Kazantip’e mutlaka gitmelisiniz. Avrupa’nın dört bir tarafından her yıl yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı festival, efsane statüsüne ulaşmış bir eğlence vaat ediyor. 31 Temmuz-14 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen bu uzun festivalde günde 21 saat müzik var.

ROSKILDE

DANİMARKA, 29 HAZİRAN-7 TEMMUZ Avrupa’nın en büyük müzik festivallerinden biri olan Roskilde, ilk kez 1971 yılında iki öğrenci tarafından düzenlendi. Bir süre sonra organizasyon Roskilde kuruluşuna geçti ve festival, kar amacı gütmeyen bir müzik etkinliğine dönüştü. Roskilde özellikle Avrupa’nın her yanından gelen müzikseverlerin katılımıyla gerçekleşen çılgın partileriyle ünlü.

KUBANA FESTIVAL

WACKEN

Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Anapa adlı küçük bir kasabasında 2009’dan beri düzenlenen Kubana Festival, bu yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Kadrosunda System of a Down, Guano Apes, Bloodhound Gang, Enter Shikari, Ska-P, The Subways, Misfits, Bullet for My Valentine ve Skindred gibi grupları barındıran Kubana, Rusya ile Türkiye arasında vizesiz geçiş anlaşması sağlandığından beri bizim için cezbedici bir festival. Geçen yıl 100 binden fazla insanı ağırlayan Kubana’da, yedi günlük bir festival deneyimi yaşamak isteyenler, detaylı bilgi için kubana.com’a göz atsınlar.

Her yıl Ağustosun ilk haftasında Almanya’nın Wacken kasabasında yapılan ve her geçen yıl Türkiye’den katılımcıların arttığı, dünyanın en büyük metal festivali olan Wacken Open Air, bu sene 24’üncü yılında. Her yıl olduğu gibi yine özel bir line-up açıklayan festivalin biletleri, satışının üçüncü ayında tükendi. Rammstein’ın ilk defa, üstelik headliner olarak çalacağı ve Danzig’in Misfits özel setiyle yer alacağı festivalde sahne alacak gruplar arasında Anthrax, Alice Cooper, Deep Purple, Lamb of God, Motörhead, Devildriver, Fear Factory, Nightwish ve Trivium gibi birçok dev var. Festivalin biletlerini şu an sadece e-bay gibi internet sitelerinde bulabilirsiniz. Detaylı bilgiler için wacken.com’u ziyaret edebilirsiniz.

RUSYA, 1-7 AĞUSTOS

ALMANYA, 1-3 AĞUSTOS

SZIGET

MACARİSTAN, 5-12 AĞUSTOS

Budapeşte’yi ikiye ayıran Tuna Nehri’nin ortasındaki Obudai Adası’nda gerçekleşen Sziget, 2011’de The Independent tarafından Avrupa’nın en iyi beş festivalinden biri seçildi. 72 hektar ormanlık bir adaya kurulmuş olan Sziget festivalinde festival severler, 60’tan fazla sahnede seyredecekleri muhteşem konserlerin yanı sıra Sziget sirkinden dev sokak tiyatrosuna, tribute sahnesinden barlar sokağına kadar daha birçok etkinlik ile müzik ve eğlenceye doyacak. Sziget’e her yıl Türkiye’den hatırı sayılır bir kitlenin gittiğini de belirtelim.

MYSTERYLAND

HOLLANDA, 24 AĞUSTOS

KAZANTIP

Belçikalıların Tomorrowland’i varsa Hollandalıların Mysteryland’i var. Hollanda’nın en köklü elektronik müzik festivali olan ve bu yıl 20. yılını kutlayacak olan Mysteryland, tek gün sürüyor ve başta Amsterdam gençliği olmak üzere Avrupa’nın her ülkesinden on binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor. Bu yıl Mysteryland’de 100’ün üzerinde dj sahne alacak. Bilet fiyatı ise 69 Euro.


08

MAYIS 2013

YAZA DAMGA VURACAK

FESTİVALLER Havaların ısınmasıyla birlikte, tatil planları da yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Deniz tatili tabii ki vazgeçilmez ama Avrupa’daki müzik festivallerini de göz ardı etmemenizi öneririz. Zira bu yaz yine birbirinden efsane festivaller bizleri bekliyor olacak. Bu festivallerden birine gitme bahanesiyle kendinize şahane bir Avrupa tatili fırsatı da yaratabilirsiniz. İşte bu yaza damga vuracak önemli festivaller:

MAYIS 2013

GRASPOP

BELÇİKA, 28-30 HAZİRAN

Iron Maiden, Slipknot ve Twisted Sister’ın headliner’lığında, 28-29-30 Haziran’da, Belçika’nın Antwerp şehrinin Dessel bölgesinde gerçekleşecek olan Graspop Metal Meeting Festival’in kadrosunda bu yıl Within Temptation, Korn, In Flames, Stone Sour, Bullet for My Valentine, Parkway Drive, King Diamond, Saxon, Down, Papa Roach, Helloween, W.A.S.P., P.O.D., Testament, Epica ve Kreator başta olmak üzere sayısız grup yer alıyor. Detaylı bilgileri www.graspop.be adresinden edinebilirsiniz.

EXIT

SIRBİSTAN, 10-14 TEMMUZ

İlk kez 2000 yılında üniversite öğrencileri tarafından düzenlenen Exit, bugün Avrupa’nın en iyi festivallerinden biri olarak anılıyor. Her yıl Sırbistan’da Temmuz ayında gerçekleşen festival dört gün sürüyor. Ünlü dj’lerin evsahipliği yaptığı şahane partilere ve şovlara sahne oluyor. Exit zamanı Avrupa’dan festival trenleri kalkıyor. Özellikle Hollanda’dan kalkan özel parti trenleri için efsane hikayeler anlatıldığını da söyleyelim. Bu yılın lineup’ında Atoms for Peace, Snoop Dogg aka Snoop Lion, Fatboy Slim, Bloc Party, DJ Fresh live, Dubfire, Seth Troxler, Apollonia, Brookes Brothers ve Deniz Kurtel gibi isimler var. Exit, 10-14 Temmuz’da, aklınızda bulunsun.

BENICASSIM

İSPANYA, 18-21 TEMMUZ

Barselona ve Valencia arasında kalan ufak sahil kasabasında her yıl düzenlenen Benicassim Festival, İspanya’nın en dikkat çeken müzik şöleni. Müziğin sabahın ilk saatlerine kadar durmadığı festivalde, gündüz sahilde denize girebilir, akşam müziğin keyfini sürebilirsiniz. Bu yılın ağır topları The Killers, Arctic Monkeys QOTSA ve Beady Eye.

KAZANTIP

UKRAYNA, 31 TEMMUZ14 AĞUSTOS

TOMORROWLAND

TOMORROWLAND

DOWNLOAD FESTIVAL

İşte hayallerimizdeki festival… Eğer rüya gibi bir festival arıyorsanız, Belçika’da gerçekleşen Tomorrowland, tam da aradığınız şey. 2005’ten bu yana Antwerp’e komşu olan Boom’da düzenlenen festival, 400 ünlü dj’in sahne aldığı dünyanın en önemli elektronik müzik festivallerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu işin adeta ‘top’ noktası. Geçen yıl satışa sunulan 185 bin bilet bir saatten az sürede bitti. Brüksel Havayolları sadece bu festival için dünyanın farklı noktalarındaki 15 şehre özel uçuş gerçekleştirdi. Bu yıl da aslında durum pek farklı değil. Tam 35 dakikada bütün biletler satılmış durumda. Geçtiğimiz yıl Afrojack, DeeJaay Boris, Above & Beyond, Basto, Marco Carola, Carl Cox, Ferry Corsten, Sander van Doorn, Swedish House Mafia, Fatboy Slim, Hardwell, Nicky Romero, Laidback Luke ve David Guetta gibi önemli isimlerin sahne aldığı festivalin bu yıl açıklanan ilk kadrosu da müthiş. Nasıl bilet bulursunuz bilmiyoruz ama Tomorrowland’i to do list’inize mutlaka ekleyin deriz.

Download aslında bir yarış pisti olan İngiltereDonnington Park’ta daha önce Monsters of Rock adı altında yapılıyordu. O seneye damgasını vurmuş en önemli Rock-Metal gruplarının yer aldığı festival, 2003 yılından bu yana Download ismiyle toplam beş sahnede ve günde yaklaşık 100 bin kişinin katılımıyla yapılıyor. Bu yılın kadrosunda yine bomba isimler var. Slipknot, Iron Maiden ve Rammstein festivalin ağır topları.

BELÇİKA, 25-28 TEMMUZ

İNGİLTERE, 14-16 HAZİRAN

GLASTONBURY

İNGİLTERE 26-30 HAZİRAN

İngiltere’nin efsane müzik festivali Glastonbury, aynı zamanda dünyanın en eski müzik festivallerinden biri. 1970 yılından bu yana düzenleniyor. Her yıl Haziran ayının sonunda 150 binden fazla müzikseverin buluştuğu dev bir karnavala dönüşen Somerset Pilton’da yapılıyor. Üç gün süren Glastonbury, bol yıldızlı lineup’ının yanısıra çadırları ve çamuruyla da ünlü. İngiltere’nin çalışkan bulutları en çok Glastonbury’ı seviyor. Her festival yağmur eksik olmuyor, illa bir sel felaketi oluyor. O yüzden plastik çizmelerinizi giymeden gitmenizi tavsiye etmeyiz. Geçtiğimiz yıl olimpiyatlar nedeniyle iptal edilen festival, bu yıl kaldığı yerden devam ediyor. Son olarak Rolling Stones Glastonbury 2013’ün sahnesinde olacağını açıkladı. Şüphesiz nefis olacak, kesinlikle kaçmaz!

09

Kırım yazının yüksek sezonunda Rus tarzı tekno partiye ne dersiniz? Kazantip, Avrupa’nın en büyük ve en çılgın festivallerinden biri. Elektronik müziği ve eğlenceyi seviyorsanız hemen yanı başımızdaki Kazantip’e mutlaka gitmelisiniz. Avrupa’nın dört bir tarafından her yıl yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı festival, efsane statüsüne ulaşmış bir eğlence vaat ediyor. 31 Temmuz-14 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen bu uzun festivalde günde 21 saat müzik var.

ROSKILDE

DANİMARKA, 29 HAZİRAN-7 TEMMUZ Avrupa’nın en büyük müzik festivallerinden biri olan Roskilde, ilk kez 1971 yılında iki öğrenci tarafından düzenlendi. Bir süre sonra organizasyon Roskilde kuruluşuna geçti ve festival, kar amacı gütmeyen bir müzik etkinliğine dönüştü. Roskilde özellikle Avrupa’nın her yanından gelen müzikseverlerin katılımıyla gerçekleşen çılgın partileriyle ünlü.

KUBANA FESTIVAL

WACKEN

Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Anapa adlı küçük bir kasabasında 2009’dan beri düzenlenen Kubana Festival, bu yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Kadrosunda System of a Down, Guano Apes, Bloodhound Gang, Enter Shikari, Ska-P, The Subways, Misfits, Bullet for My Valentine ve Skindred gibi grupları barındıran Kubana, Rusya ile Türkiye arasında vizesiz geçiş anlaşması sağlandığından beri bizim için cezbedici bir festival. Geçen yıl 100 binden fazla insanı ağırlayan Kubana’da, yedi günlük bir festival deneyimi yaşamak isteyenler, detaylı bilgi için kubana.com’a göz atsınlar.

Her yıl Ağustosun ilk haftasında Almanya’nın Wacken kasabasında yapılan ve her geçen yıl Türkiye’den katılımcıların arttığı, dünyanın en büyük metal festivali olan Wacken Open Air, bu sene 24’üncü yılında. Her yıl olduğu gibi yine özel bir line-up açıklayan festivalin biletleri, satışının üçüncü ayında tükendi. Rammstein’ın ilk defa, üstelik headliner olarak çalacağı ve Danzig’in Misfits özel setiyle yer alacağı festivalde sahne alacak gruplar arasında Anthrax, Alice Cooper, Deep Purple, Lamb of God, Motörhead, Devildriver, Fear Factory, Nightwish ve Trivium gibi birçok dev var. Festivalin biletlerini şu an sadece e-bay gibi internet sitelerinde bulabilirsiniz. Detaylı bilgiler için wacken.com’u ziyaret edebilirsiniz.

RUSYA, 1-7 AĞUSTOS

ALMANYA, 1-3 AĞUSTOS

SZIGET

MACARİSTAN, 5-12 AĞUSTOS

Budapeşte’yi ikiye ayıran Tuna Nehri’nin ortasındaki Obudai Adası’nda gerçekleşen Sziget, 2011’de The Independent tarafından Avrupa’nın en iyi beş festivalinden biri seçildi. 72 hektar ormanlık bir adaya kurulmuş olan Sziget festivalinde festival severler, 60’tan fazla sahnede seyredecekleri muhteşem konserlerin yanı sıra Sziget sirkinden dev sokak tiyatrosuna, tribute sahnesinden barlar sokağına kadar daha birçok etkinlik ile müzik ve eğlenceye doyacak. Sziget’e her yıl Türkiye’den hatırı sayılır bir kitlenin gittiğini de belirtelim.

MYSTERYLAND

HOLLANDA, 24 AĞUSTOS

KAZANTIP

Belçikalıların Tomorrowland’i varsa Hollandalıların Mysteryland’i var. Hollanda’nın en köklü elektronik müzik festivali olan ve bu yıl 20. yılını kutlayacak olan Mysteryland, tek gün sürüyor ve başta Amsterdam gençliği olmak üzere Avrupa’nın her ülkesinden on binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor. Bu yıl Mysteryland’de 100’ün üzerinde dj sahne alacak. Bilet fiyatı ise 69 Euro.


10

MAYIS 2013

BUNLAR DA BİZİMKİLER Yurt dışına gidemeyecekler çok da üzülmesin zira bu yaz İstanbul’da da birbirinden güzel ve eğlenceli festivaller olacak. Bunlar da bizim festivallerimiz:

BABYLON SOUNDGARDEN 2012

CHILL-OUT FESTİVAL

19 MAYIS, KEMER GOLF & Country Club

Chill-Out, sekizinci senesinde, genişleyen festival alanı, bir tanesi havuz başında olmak üzere iki ayrı sahnesiyle eğlenceye davet ediyor. Kesintisiz 12 saat müziğin olacağı festivalin ağır topu, 20. yıl turnelerinin başlangıcı için Chillout Festival İstanbul’u seçen, bağımsız müzik sahnesinin en önemli gruplarından Tindersticks. Festivalin bu sene ilk kez müzik severlere sunacağı havuz başındaki Red Bull Music Academy sahnesinin yıldızları ise yeni dönem disko müziğinin son dönemlerdeki en önemli isimleri Gigamesh ve Rayko olacak.

BABYLON SOUNDGARDEN

25 MAYIS, PARKORMAN

Babylon Soundgarden’ın bu yılki ilk durağı 25 Mayıs’ta İstanbul Park Orman, ikinci durağı 26 Mayıs’ta Ankara’da Çankaya Ahlatlıbel ve üçüncü durağı ise 31 Ağustos’ta Çeşme Aya Yorgi olacak. Babylon Soundgarden’ın İstanbul ayağının bu yılki yabancı konukları ise, Kings of Convenience ve Molotov Jukebox…

EFES PİLSEN ONE LOVE 20-22 HAZİRAN PARK ORMAN

İstanbul’un marka festivallerinden birine dönüşen Efes Pilsen One Love Festival, bu yıl 12. yılını kutluyor. 20-22 Haziran’da Parkorman’da gerçekleşecek festivalin ağır topu yaklaşık 25 yıldır alternatif rock dünyasının en önemlileri arasında yer alan İngiliz grup Blur olacak. Wax Tailor ve Foals da açıklanan isimler arasında.

ROCK’N COKE

6-8 EYLÜL, HAZARFEN HAVALİMANI

Bu sene sekizincisi düzenlenecek olan Rock’n Coke, Coca-Cola, Showhow ve Avrupa’nın en büyük festival organizatörlerinden Sziget işbirliği ile gerçekleşecek. Rock’n Coke Festivali’nin yabancı sanatçı organizasyonu, Sziget, yerli sanatçı seçimi ise Garaj Müzik işbirliği ile gerçekleştirilecek. Henüz gruplar açıklanmadı ama Sziget’te çıkan grupların bir kısmının İstanbul’da çıkması bekleniyor.

EFES PİLSEN ONE LOVE

VODAFONE İSTANBUL CALLING 30 MAYIS - 16 AĞUSTOS

Rihanna, Tiesto, The Prodigy, Basement Jaxx ve Jaguar Skills, Snoop Dogg, Cee-Lo Green, Iron Maiden, The National, Thirty Seconds To Mars, Sigur Ros, Kesha, Placebo… 01 Mayıs – 30 Ağustos arasına yayılan 120 günlük bir müzik maratonu! Pozitif Live tarafından gerçekleşecek olan Vodafone İstanbul Calling, İstanbul’un en uzun soluklu şehir festivali olacak.


10

MAYIS 2013

BUNLAR DA BİZİMKİLER Yurt dışına gidemeyecekler çok da üzülmesin zira bu yaz İstanbul’da da birbirinden güzel ve eğlenceli festivaller olacak. Bunlar da bizim festivallerimiz:

BABYLON SOUNDGARDEN 2012

CHILL-OUT FESTİVAL

19 MAYIS, KEMER GOLF & Country Club

Chill-Out, sekizinci senesinde, genişleyen festival alanı, bir tanesi havuz başında olmak üzere iki ayrı sahnesiyle eğlenceye davet ediyor. Kesintisiz 12 saat müziğin olacağı festivalin ağır topu, 20. yıl turnelerinin başlangıcı için Chillout Festival İstanbul’u seçen, bağımsız müzik sahnesinin en önemli gruplarından Tindersticks. Festivalin bu sene ilk kez müzik severlere sunacağı havuz başındaki Red Bull Music Academy sahnesinin yıldızları ise yeni dönem disko müziğinin son dönemlerdeki en önemli isimleri Gigamesh ve Rayko olacak.

BABYLON SOUNDGARDEN

25 MAYIS, PARKORMAN

Babylon Soundgarden’ın bu yılki ilk durağı 25 Mayıs’ta İstanbul Park Orman, ikinci durağı 26 Mayıs’ta Ankara’da Çankaya Ahlatlıbel ve üçüncü durağı ise 31 Ağustos’ta Çeşme Aya Yorgi olacak. Babylon Soundgarden’ın İstanbul ayağının bu yılki yabancı konukları ise, Kings of Convenience ve Molotov Jukebox…

EFES PİLSEN ONE LOVE 20-22 HAZİRAN PARK ORMAN

İstanbul’un marka festivallerinden birine dönüşen Efes Pilsen One Love Festival, bu yıl 12. yılını kutluyor. 20-22 Haziran’da Parkorman’da gerçekleşecek festivalin ağır topu yaklaşık 25 yıldır alternatif rock dünyasının en önemlileri arasında yer alan İngiliz grup Blur olacak. Wax Tailor ve Foals da açıklanan isimler arasında.

ROCK’N COKE

6-8 EYLÜL, HAZARFEN HAVALİMANI

Bu sene sekizincisi düzenlenecek olan Rock’n Coke, Coca-Cola, Showhow ve Avrupa’nın en büyük festival organizatörlerinden Sziget işbirliği ile gerçekleşecek. Rock’n Coke Festivali’nin yabancı sanatçı organizasyonu, Sziget, yerli sanatçı seçimi ise Garaj Müzik işbirliği ile gerçekleştirilecek. Henüz gruplar açıklanmadı ama Sziget’te çıkan grupların bir kısmının İstanbul’da çıkması bekleniyor.

EFES PİLSEN ONE LOVE

VODAFONE İSTANBUL CALLING 30 MAYIS - 16 AĞUSTOS

Rihanna, Tiesto, The Prodigy, Basement Jaxx ve Jaguar Skills, Snoop Dogg, Cee-Lo Green, Iron Maiden, The National, Thirty Seconds To Mars, Sigur Ros, Kesha, Placebo… 01 Mayıs – 30 Ağustos arasına yayılan 120 günlük bir müzik maratonu! Pozitif Live tarafından gerçekleşecek olan Vodafone İstanbul Calling, İstanbul’un en uzun soluklu şehir festivali olacak.


12

MAYIS 2013

MAYIS 2013

13

FESTİVALDE NE GİYMELİ? E bu kadar festival tanıttık, biraz da festivalde ne giyileceğine, ne giyilmeyeceğine değinelim değil mi? Bizde bu konu henüz gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi önemsenmese de, giderek daha çok gündeme geliyor. Ama tabii daha alınacak çok yol var. Örneğin BBC’ye göre, özellikle İngiltere’de festival katılımcıları “ne giyeceğim” hazırlıklarına aylar öncesinde başlıyor ve festival gardırobu için ortalama 250 pound harcıyor. Hatta birçok marka özel festival koleksiyonları dahi hazırlıyor.

Saatler içerisindeki hava değişimine karşı stil sahibi asi yeleklerle, bu yılın modası bomber ve biker ceketleri öneriyoruz. Şapka festivallerin gözbebeği… Fötr şapka, kovboy stili şapkalar ve geniş kenarlı şapkalar festivallerde hem kadın hem de erkeklerin olmazsa olmazı olmaya başladı.

Postkolik olarak modacıların görüşlerini alarak festival kızları için bir rehber hazırladık. Önerilerimizle festival stilinizi sahada, yani bir festivalde test etmeye ne dersiniz? O zaman hadi buyurun:

Uzun saatler boyu süren festivallerde rahatlık da şıklık kadar önemli. O nedenle cool, eğlenceli ve rahat bir stil oluşturun.

Elbise ve şortlarınızı western botlar, kalın tabanlı sandaletler ya da gladyatör sandaletlerle kombinleyin. Renkli keten ayakkabılar her şeye uyar, bizden söylemesi.

Öncelikle kendi özgün stilinizi konuşturun. Kimseye benzemek zorunda değilsiniz ancak iyi örnekleri görmek her zaman işe yarar. Taklit etme ve ilham alma arasındaki farkı bilenler her zaman kazanır.

Tabii ki saatlerce güneş altında durmak yüksek koruma gerektiriyor. Yüksek faktörlü güneş kreminizi yanınızdan ayırmayın.

Her ne kadar akıllı telefonların yüksek fotoğraf çekme ve paylaşma kabiliyeti her birimizi birer her an fotoğraf paylaşma bağımlısı yapsa da lomografik makineler şu an çok popüler. Farklı filtre özellikleriyle çektikleri renkli fotoğraflar kadar, tasarımları da ilgi çekici olan bu makinelerden birini edinerek, fotoğraf makinenle fark yaratabilirsin.

Vintage stildeki gözlüklerle zamanın ruhunu yakalayın. Özellikle yuvarlak John Lennon modellerini, Aviator modellerini ve 50’li yıllara atıfta bulunan kedi gözlüklerini tavsiye ediyoruz.

BUNLARDAN UZAK DURUN

Bu yıl kolye, gerdanlık ve küpeler oldukça gösterişli ve büyük. Etnik ya da taşlı gerdanlıkları spor ve salaş tshirt ve elbiselerle kombinleyerek bohem ve şık bir görüntü yakalayın. H&M Loves Music Bu yıl moda etnik istilaya uğramış gibi. Kendinize en uygun bulduğunuz etnik akımı stilinize yansıtın. Aztek/Inka desenleri ya da Uzakdoğu motiflerini taşıyan kıyafetleri edinmeye çalışın.

Rock festivallerinin bazı temel parçaları vardır. Lastik çizmeler bunlardan biridir. Normal hayatta bunlara göz ucuyla dahi bakmıyor olmanız sizi yanıltmasın. Sıkı festivalciler bunları başına taç etmiş vaziyette. Ancak, çiçekli böcekli veya neşeli modelleri aklınızdan bile geçirmeyin. Sade, koyu ve pastel renklileri tercih edin.

Beklenmedik hava koşulları genellikle festival deneyiminin bir parçasıdır. Bu da, her koşula uygun kat kat giysiler anlamına geliyor. Kızlar için dökümlü hırkalar ve atletler üzerine giyilebilen üniforma ceketlerin, tamamlayıcı parçaları ise skinny jean’ler, kesik şortlar ve yağmur çizmeleri. Erkekler içinse siyah jean pantolonlar, uzun kollu ve kolsuz tişört ile atletlerin üstüne giyilebilen deri motorcu ceketleri ve jean ceketler festivallerin olmazsa olmazları.

• Gösterişli, pahalı mücevherler. • Topuklu ayakkabıların “t”si! • “Festival kızı” kavramını “kovboy kızı” kavramı ile karıştırmak. Bu durumda, seçeceğiniz şapkaya da dikkat! • Hippi dönemine ait kötü, başarısız ve güncelliğini yitirmiş çeşitlemeler. • Baloya katıldığımızı düşündürecek miktarda ve ağırlıkta kokular. • İlk anda çok iyi fikir gibi gelse de, yerleri süpüren elbiseler. Festivale giden, yeri gelir tozu, dumanı, çamuru göze alır. • Elbise genel olarak, mini olarak bile çok pratik bir seçenek değil. Pratik olmak sizi tanımlamıyorsa, bu maddeyi es geçebilirsiniz. • Yapılı veya fönlü saçları unutun! Kuaföre gittiğinize dair en ufak bir ipucu sonunuz olabilir. Ağır makyaj da öyle.


12

MAYIS 2013

MAYIS 2013

13

FESTİVALDE NE GİYMELİ? E bu kadar festival tanıttık, biraz da festivalde ne giyileceğine, ne giyilmeyeceğine değinelim değil mi? Bizde bu konu henüz gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi önemsenmese de, giderek daha çok gündeme geliyor. Ama tabii daha alınacak çok yol var. Örneğin BBC’ye göre, özellikle İngiltere’de festival katılımcıları “ne giyeceğim” hazırlıklarına aylar öncesinde başlıyor ve festival gardırobu için ortalama 250 pound harcıyor. Hatta birçok marka özel festival koleksiyonları dahi hazırlıyor.

Saatler içerisindeki hava değişimine karşı stil sahibi asi yeleklerle, bu yılın modası bomber ve biker ceketleri öneriyoruz. Şapka festivallerin gözbebeği… Fötr şapka, kovboy stili şapkalar ve geniş kenarlı şapkalar festivallerde hem kadın hem de erkeklerin olmazsa olmazı olmaya başladı.

Postkolik olarak modacıların görüşlerini alarak festival kızları için bir rehber hazırladık. Önerilerimizle festival stilinizi sahada, yani bir festivalde test etmeye ne dersiniz? O zaman hadi buyurun:

Uzun saatler boyu süren festivallerde rahatlık da şıklık kadar önemli. O nedenle cool, eğlenceli ve rahat bir stil oluşturun.

Elbise ve şortlarınızı western botlar, kalın tabanlı sandaletler ya da gladyatör sandaletlerle kombinleyin. Renkli keten ayakkabılar her şeye uyar, bizden söylemesi.

Öncelikle kendi özgün stilinizi konuşturun. Kimseye benzemek zorunda değilsiniz ancak iyi örnekleri görmek her zaman işe yarar. Taklit etme ve ilham alma arasındaki farkı bilenler her zaman kazanır.

Tabii ki saatlerce güneş altında durmak yüksek koruma gerektiriyor. Yüksek faktörlü güneş kreminizi yanınızdan ayırmayın.

Her ne kadar akıllı telefonların yüksek fotoğraf çekme ve paylaşma kabiliyeti her birimizi birer her an fotoğraf paylaşma bağımlısı yapsa da lomografik makineler şu an çok popüler. Farklı filtre özellikleriyle çektikleri renkli fotoğraflar kadar, tasarımları da ilgi çekici olan bu makinelerden birini edinerek, fotoğraf makinenle fark yaratabilirsin.

Vintage stildeki gözlüklerle zamanın ruhunu yakalayın. Özellikle yuvarlak John Lennon modellerini, Aviator modellerini ve 50’li yıllara atıfta bulunan kedi gözlüklerini tavsiye ediyoruz.

BUNLARDAN UZAK DURUN

Bu yıl kolye, gerdanlık ve küpeler oldukça gösterişli ve büyük. Etnik ya da taşlı gerdanlıkları spor ve salaş tshirt ve elbiselerle kombinleyerek bohem ve şık bir görüntü yakalayın. H&M Loves Music Bu yıl moda etnik istilaya uğramış gibi. Kendinize en uygun bulduğunuz etnik akımı stilinize yansıtın. Aztek/Inka desenleri ya da Uzakdoğu motiflerini taşıyan kıyafetleri edinmeye çalışın.

Rock festivallerinin bazı temel parçaları vardır. Lastik çizmeler bunlardan biridir. Normal hayatta bunlara göz ucuyla dahi bakmıyor olmanız sizi yanıltmasın. Sıkı festivalciler bunları başına taç etmiş vaziyette. Ancak, çiçekli böcekli veya neşeli modelleri aklınızdan bile geçirmeyin. Sade, koyu ve pastel renklileri tercih edin.

Beklenmedik hava koşulları genellikle festival deneyiminin bir parçasıdır. Bu da, her koşula uygun kat kat giysiler anlamına geliyor. Kızlar için dökümlü hırkalar ve atletler üzerine giyilebilen üniforma ceketlerin, tamamlayıcı parçaları ise skinny jean’ler, kesik şortlar ve yağmur çizmeleri. Erkekler içinse siyah jean pantolonlar, uzun kollu ve kolsuz tişört ile atletlerin üstüne giyilebilen deri motorcu ceketleri ve jean ceketler festivallerin olmazsa olmazları.

• Gösterişli, pahalı mücevherler. • Topuklu ayakkabıların “t”si! • “Festival kızı” kavramını “kovboy kızı” kavramı ile karıştırmak. Bu durumda, seçeceğiniz şapkaya da dikkat! • Hippi dönemine ait kötü, başarısız ve güncelliğini yitirmiş çeşitlemeler. • Baloya katıldığımızı düşündürecek miktarda ve ağırlıkta kokular. • İlk anda çok iyi fikir gibi gelse de, yerleri süpüren elbiseler. Festivale giden, yeri gelir tozu, dumanı, çamuru göze alır. • Elbise genel olarak, mini olarak bile çok pratik bir seçenek değil. Pratik olmak sizi tanımlamıyorsa, bu maddeyi es geçebilirsiniz. • Yapılı veya fönlü saçları unutun! Kuaföre gittiğinize dair en ufak bir ipucu sonunuz olabilir. Ağır makyaj da öyle.


BASKI.pdf

14

MAYIS 2013

MAYIS 2013

15

BU KAPAKLAR ÇOK TARANTİNESK! Popüler filmlerin afişleri için filmlerin büyük hayranları tarafından alternatif afiş tasarımları yapılır. Ve bunların bazıları da gerçekten aslını bile geçen işlere dönüşür. Doğal olarak Tarantino filmlerinin afişleri de uyarlaması en çok yapılan filmler arasındadır. Fakat bu tarz denemelerin pek azı senaryo kapakları üzerine yoğunlaşır. Sharm Murugiah’ın sıra dışı işlerini de bu kadar cool yapan işte bu yaklaşımı… Murugiah’ın Django Unchained, Inglorious Basters, Death Proof, Kill Bill (Vol. 1 ve Vol. 2), Jackie Brown, Pulp Fiction, True Romance ve Reservoir Dogs için yaptığı çalışmalar “işte bir senaryonun kapağı böyle olmalı” dedirtecek güzellikte çalışmalar. Yüzde 100 doğal, beyaz mat ve ultra yumuşak kağıda digital kuru mürekkeple basılan (bu atraksiyonlar onları ayrı bir güzel kılıyor) kapakları sinema tutkunları için gerçek birer arzu nesnesi. H www.sharmmurugiah.com http://goo.gl/uKGG6

İNSAN YEMEYE KIYAMAZ SAĞ ÜSTTE gördüğünüz Postkolik kurabiyesi bir Misscookiess ürünü. Alev Yurtsever’in yaklaşık bir yıl önce kurduğu Misscookiess, aslında bir blog girişimi olarak doğdu. İlk zamanlar blog üzerinden yapılan kekler, kurabiyeler paylaşıldı. Fakat kısa bir zaman içinde, siparişlerin gelmeye başlamasıyla birlikte, proje bir anda bambaşka bir noktaya gitti. Misscookiess’in rakiplerinden en önemli farkı gerçekten de farklı fikirleri hayata geçirmesi. Misscookiess atölyesinde sıradan kek ya da pasta asla görmeniz çok zor. Alice in Wonderland’den Tim Burton figürlerine ne kadar orijinal fikir varsa Misscookiess http://goo.gl/o22jX size bunu sunuyor.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

H www.misscookiess.com H

K

REKOR BÖYLE KIRILIR Dünyanın bir numaralı burbon üreticisi Jim Beam, Avustralya’nın dünyaca ünlü plajı Bondi Beach’de akıllara zarar bir rekor kırdı. 21 Mart 2013 Perşembe sabahı güneş doğarken Bondi’ye gelenler suyun sıcaklığının alışılagelenden daha soğuk olduğu fark ettiler. Nedendir, nasıldır diye araştırmalar yaparken gördükleri karşısında adeta küçük dillerini yuttular. Çünkü Jim Beam ekibi Bondi’nin meşhur Icebergs havuzunu dünyanın en büyük Esky soğutucusuna dönüştürmüştü! Nasıl mı? Bol su, dev Jim Beam kutuları ve azman buz küpleriyle! İşin aslı şu: Esky markası Avustralya’nın en büyük soğutucu üreticisi… Jim Beam dünyanın bir numaralı burbon üreticisi…. Bondi Plajı dünyanın en tanınmış ve adeta ikona dönmüş plajı… Üç efsane birleşip bu çok havalı rekora imza atmışlar. Havuzu doldurmak için 2 milyon litre su kullanılmış. Yine 500’den fazla dev buz küpü suya atılmış. Havuzda 33 tane dev kutu Jim Beam içeceği var. Ve dev Esky soğutucunun su altyapısı öyle güzel ayarlanmış ki, dev kutuları ve buzları “gel de beni kap” diye devamlı suyun üzerinde http://goo.gl/99EA4 tutabiliyorlar. H http://sydneysocial101.com H

EVİN CANIN İSTEDİĞİ YERDE Evini canının istediği yere götürmek ister misin? Tumbleweed firması bu özleminizi yerine getirmek için biçilmiş kaftan. Şirket 2001 yılında ilk gezici evini inşa edip tekerlekli bir treylere yüklediğinde koyulabilecek en güzel ismi de koymuş: Tumbleweed… Tumbleweed hani şu Westernlerde görmeye alıştığınız ve boş kasaba sokaklarında rüzgârla oradan oraya savrulan yabani çalıların ta kendisi. Bitkinin aslen toprağa bağlı bir kökü vardır ama ne zaman ki kuruyup bağlı olduğu yerden kopar, o zaman savrulduğu yerde tohumlarını dökerek yeniden yeşerir. Bu sevimli mobil evler de aynen öyle istediğiniz yere kök salıp sıkıldığınızda da istediğiniz yerde yeniden kök salabiliyorlar. Şirketin 15 kişilik deneyimli kadrosu aklınızdaki minik evi sizin istediğiniz şekilde,

önce tasarlayıp sonrada hayata geçirmek için emrinize hazır bir şekilde bekliyorlar. Bu arada yeteneğinize güveniyorsanız bu arkadaşlar bir de kitap çıkarmışlar. Kendi küçük, taşınabilir evinizi nasıl inşa edebileceğinize dair harika fikirler ve denenmiş planlar içeren bu kitabın vaadi büyük: 20 bin dolardan az bir bedele yaşamak için gerekli her şeyi içeren kendi evinin sahibi olmak… Aslen mortgage batağında çırpınan Amerikalıları ferahlatmak için bu enteresan fikirle ortaya çıkan Tumbleweed’i kutluyor, ilgilenen herkesi aşağıdaki linke bir göz atmaya davet ediyoruz. http://goo.gl/dlry H www.tumbleweedhouses.com H

NE BABALAR VAR Grafik tasarımcı ve illustratör David LaFerriere aynı zamanda dünyanın en iyi babası olmaya aday. Sebebi de 2008 yılından bu yana neredeyse her gün çocuklarına hazırladığı sandviçleri kendi illustrasyonlarıyla süslemesi. LaFerriere göre, bu işin en zor yanı her sabah çizeceği şeyin fikrini bulmak. Şimdiye kadar 1.100 tane pakete tatlı illustrasyonlar çizen baba, ilk günden bu yana hepsinin fotoğraflarını Flickr hesabında topluyor. Kesinlikle yılın babası olmayı hak ediyor. http://goo.gl/dlry

H www.bigumigu.com H

4

22.04.2013

18:27


BASKI.pdf

14

MAYIS 2013

MAYIS 2013

15

BU KAPAKLAR ÇOK TARANTİNESK! Popüler filmlerin afişleri için filmlerin büyük hayranları tarafından alternatif afiş tasarımları yapılır. Ve bunların bazıları da gerçekten aslını bile geçen işlere dönüşür. Doğal olarak Tarantino filmlerinin afişleri de uyarlaması en çok yapılan filmler arasındadır. Fakat bu tarz denemelerin pek azı senaryo kapakları üzerine yoğunlaşır. Sharm Murugiah’ın sıra dışı işlerini de bu kadar cool yapan işte bu yaklaşımı… Murugiah’ın Django Unchained, Inglorious Basters, Death Proof, Kill Bill (Vol. 1 ve Vol. 2), Jackie Brown, Pulp Fiction, True Romance ve Reservoir Dogs için yaptığı çalışmalar “işte bir senaryonun kapağı böyle olmalı” dedirtecek güzellikte çalışmalar. Yüzde 100 doğal, beyaz mat ve ultra yumuşak kağıda digital kuru mürekkeple basılan (bu atraksiyonlar onları ayrı bir güzel kılıyor) kapakları sinema tutkunları için gerçek birer arzu nesnesi. H www.sharmmurugiah.com http://goo.gl/uKGG6

İNSAN YEMEYE KIYAMAZ SAĞ ÜSTTE gördüğünüz Postkolik kurabiyesi bir Misscookiess ürünü. Alev Yurtsever’in yaklaşık bir yıl önce kurduğu Misscookiess, aslında bir blog girişimi olarak doğdu. İlk zamanlar blog üzerinden yapılan kekler, kurabiyeler paylaşıldı. Fakat kısa bir zaman içinde, siparişlerin gelmeye başlamasıyla birlikte, proje bir anda bambaşka bir noktaya gitti. Misscookiess’in rakiplerinden en önemli farkı gerçekten de farklı fikirleri hayata geçirmesi. Misscookiess atölyesinde sıradan kek ya da pasta asla görmeniz çok zor. Alice in Wonderland’den Tim Burton figürlerine ne kadar orijinal fikir varsa Misscookiess http://goo.gl/o22jX size bunu sunuyor.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

H www.misscookiess.com H

K

REKOR BÖYLE KIRILIR Dünyanın bir numaralı burbon üreticisi Jim Beam, Avustralya’nın dünyaca ünlü plajı Bondi Beach’de akıllara zarar bir rekor kırdı. 21 Mart 2013 Perşembe sabahı güneş doğarken Bondi’ye gelenler suyun sıcaklığının alışılagelenden daha soğuk olduğu fark ettiler. Nedendir, nasıldır diye araştırmalar yaparken gördükleri karşısında adeta küçük dillerini yuttular. Çünkü Jim Beam ekibi Bondi’nin meşhur Icebergs havuzunu dünyanın en büyük Esky soğutucusuna dönüştürmüştü! Nasıl mı? Bol su, dev Jim Beam kutuları ve azman buz küpleriyle! İşin aslı şu: Esky markası Avustralya’nın en büyük soğutucu üreticisi… Jim Beam dünyanın bir numaralı burbon üreticisi…. Bondi Plajı dünyanın en tanınmış ve adeta ikona dönmüş plajı… Üç efsane birleşip bu çok havalı rekora imza atmışlar. Havuzu doldurmak için 2 milyon litre su kullanılmış. Yine 500’den fazla dev buz küpü suya atılmış. Havuzda 33 tane dev kutu Jim Beam içeceği var. Ve dev Esky soğutucunun su altyapısı öyle güzel ayarlanmış ki, dev kutuları ve buzları “gel de beni kap” diye devamlı suyun üzerinde http://goo.gl/99EA4 tutabiliyorlar. H http://sydneysocial101.com H

EVİN CANIN İSTEDİĞİ YERDE Evini canının istediği yere götürmek ister misin? Tumbleweed firması bu özleminizi yerine getirmek için biçilmiş kaftan. Şirket 2001 yılında ilk gezici evini inşa edip tekerlekli bir treylere yüklediğinde koyulabilecek en güzel ismi de koymuş: Tumbleweed… Tumbleweed hani şu Westernlerde görmeye alıştığınız ve boş kasaba sokaklarında rüzgârla oradan oraya savrulan yabani çalıların ta kendisi. Bitkinin aslen toprağa bağlı bir kökü vardır ama ne zaman ki kuruyup bağlı olduğu yerden kopar, o zaman savrulduğu yerde tohumlarını dökerek yeniden yeşerir. Bu sevimli mobil evler de aynen öyle istediğiniz yere kök salıp sıkıldığınızda da istediğiniz yerde yeniden kök salabiliyorlar. Şirketin 15 kişilik deneyimli kadrosu aklınızdaki minik evi sizin istediğiniz şekilde,

önce tasarlayıp sonrada hayata geçirmek için emrinize hazır bir şekilde bekliyorlar. Bu arada yeteneğinize güveniyorsanız bu arkadaşlar bir de kitap çıkarmışlar. Kendi küçük, taşınabilir evinizi nasıl inşa edebileceğinize dair harika fikirler ve denenmiş planlar içeren bu kitabın vaadi büyük: 20 bin dolardan az bir bedele yaşamak için gerekli her şeyi içeren kendi evinin sahibi olmak… Aslen mortgage batağında çırpınan Amerikalıları ferahlatmak için bu enteresan fikirle ortaya çıkan Tumbleweed’i kutluyor, ilgilenen herkesi aşağıdaki linke bir göz atmaya davet ediyoruz. http://goo.gl/dlry H www.tumbleweedhouses.com H

NE BABALAR VAR Grafik tasarımcı ve illustratör David LaFerriere aynı zamanda dünyanın en iyi babası olmaya aday. Sebebi de 2008 yılından bu yana neredeyse her gün çocuklarına hazırladığı sandviçleri kendi illustrasyonlarıyla süslemesi. LaFerriere göre, bu işin en zor yanı her sabah çizeceği şeyin fikrini bulmak. Şimdiye kadar 1.100 tane pakete tatlı illustrasyonlar çizen baba, ilk günden bu yana hepsinin fotoğraflarını Flickr hesabında topluyor. Kesinlikle yılın babası olmayı hak ediyor. http://goo.gl/dlry

H www.bigumigu.com H

4

22.04.2013

18:27


16

MAYIS 2013

BIG APPETITES KİTAP OLUYOR Postkolik’in kuruluş amaçlarından birisi, farklı ülkelerdeki yaratıcı insanlarla sizleri tanıştırıp, yaptıkları güzel işleri sizlere ulaştırmak. Seattle’da yaşayan Christopher Boffoli, işte bu insanlardan biri.

MÜZİK

Z

A

Y

I

S

2

0

1

3

EL

L

Ö

M

Christopher Boffoli 15 yaşından beri fotoğrafçılıkla uğraşan Boffoli, ‘Big Appetites’ ismini verdiği çalışmasıyla tüm dünyada adından söz ettirmeyi başardı. Öyle ki, 100 ülkede yayınladığı çalışmasının çok yakında kitabı da çıkacak. Biz de buradan yola çıkarak Boffoli ile görüştük ve ne olup ne bittiğini kendisinden öğrendik. Christopher Boffoli, ‘Big Appetites’ projesine 2002 yılında başlamış. Bu projeye başlamasında birkaç çalışmanın kendisine ilham verdiğini

söylüyor. Bunlardan en önemlisi, Walter Martin & Paloma Munoz’ın minik figürlerlerle gerçekleştirdiği ‘Traveller’ olmuş. Özellikle bu çalışma Boffoli’nin kafasında yepyeni bir proje yaratmış: Minik figürlerle yiyecekleri bir araya getireceği Big Appetites. Buffoli çalışmalarında oyuncak ve yiyecekleri bir araya getirmesinin sebebini, her iki konunun da tüm dünyada herkes tarafından sevilmesi olarak gösteriyor. Bunu da “İki sempatik konuyu bir araya getirmem herkesin hoşuna gitti” sözleriyle destekliyor. Christopher Boffoli, çalışmalarından söz ederken, yeni bir projeye önce yiyecek ile başladığını dile getiriyor. Yiyecek seçiminde dikkat ettiği konu ise güncellik oluyor. Genellikle manavları dolaşarak en taze sebze ve meyveleri temin eden Boffoli, bunları stüdyosuna getirip çekim için temizliyor. Ardından da figürde karar verip, çalışmasına başlıyor. Yiyecek fotoğrafı çekmenin makro lensle ve gün ışında çok güzel sonuçlar verdiğini söyleyen Buffoli, yaklaşık 3-4 saat içinde çalışmasını bitirdiğini söylüyor. Boffoli’nin çalışmalarının dünyanın dört bir

ÖZE

BU ALBÜMÜ ÇOK BEKLEDİK tarafında tanınmaya başlanması, New Yorklu yayıncı Workman’ın dikkatinden kaçmamış olacak ki, kendisine ilk kitabının da yolunu açmış. Buffoli’nin ilk kitabı 256 sayfa olacak. Amerika ve Avrupa’da yazın (Henüz tarih net değil) piyasaya çıkacak olan kitap, Big Appetites çalışmasının tümünü ilk kez bir araya getirecek. Hatta Buffoli, Postkolik’e yaptığı açıklamada bugüne kadar yayınlanmamış birçok fotoğrafın da ilk kez kitapta olacağını belirtti.

Uzun bekleyiş nihayet sona eriyor. Elektronik müziğin efsane ikilisi Daft Punk, sekiz yıl aradan sonra yepyeni bir stüdyo albümüyle geri dönüyor. 2005 tarihli Human After All’u takip edecek bu yeni proje için Columbia Records ile anlaşan Daft Punk, “Random Access Memories” ismini taşıyacak yeni albümünü 12 Mayıs’ta piyasaya çıkaracak. Random Access Memories’ten ilk single ‘Get Lucky’ geçtiğimiz ay yayınlanmıştı. Şarkı yayınlanmasıyla birlikte iTunes’ta Fransa ve

İngiltere’de 1 numaraya, Amerika’da ise 3 numaraya yerleşti. Albümün yapım sürecinde Daft Punk’a destek verenler arasında disko müziğin babası olarak bilinen Giorgio Moroder en dikkat çeken isim. Ayrıca Todd Edwards ve Nile Rodgers gibi önemli müzisyenler bu helva da benim de katkım olsun diyen isimler olarak sıralanıyor. Bu arada Fransız ikilinin ilk konseri 17 Mayıs’ta Avustralya’nın yaklaşık 2 bin nüfuslu Wee Waa kasabasında gerçekleşecek.

HOŞÇA KAL CHI CHENG Deftones basçısı Chi Cheng 42 yaşında aramızdan ayrıldı. 2008’de geçirdiği trafik kazasından bu yana bitkisel hayatta yaşamını sürdüren Cheng, beş yıldır devam eden yaşam savaşını kaybetti. Stephen Carpenter, Frank Delgado, Chino Moreno, Chi Cheng ve Abe Cunningham tarafından 1988 yılında Sacramento’da kurulan Deftones, 2001 yılında “En İyi Metal Grubu” dalında Grammy ödülü kazanmıştı.

MÜZİK TUTKUNLARINA

H www.amazon.com H

İşte müzikseverler için Japonya’da geliştirilmiş ilginç bir Iphone 5 kılıfı. Equalizer adı verilen bu kılıf sayesinde akıllı telefonunuzun arka yüzüne bir “equalizer” ekleyebiliyorsunuz. Kılıfın kendine özel pilleri olduğundan iPhone’unuzun bataryasını da etkilemiyor. Fiyatı 27 dolar.

http://goo.gl/J2idW


16

MAYIS 2013

BIG APPETITES KİTAP OLUYOR Postkolik’in kuruluş amaçlarından birisi, farklı ülkelerdeki yaratıcı insanlarla sizleri tanıştırıp, yaptıkları güzel işleri sizlere ulaştırmak. Seattle’da yaşayan Christopher Boffoli, işte bu insanlardan biri.

MÜZİK

Z

A

Y

I

S

2

0

1

3

EL

L

Ö

M

Christopher Boffoli 15 yaşından beri fotoğrafçılıkla uğraşan Boffoli, ‘Big Appetites’ ismini verdiği çalışmasıyla tüm dünyada adından söz ettirmeyi başardı. Öyle ki, 100 ülkede yayınladığı çalışmasının çok yakında kitabı da çıkacak. Biz de buradan yola çıkarak Boffoli ile görüştük ve ne olup ne bittiğini kendisinden öğrendik. Christopher Boffoli, ‘Big Appetites’ projesine 2002 yılında başlamış. Bu projeye başlamasında birkaç çalışmanın kendisine ilham verdiğini

söylüyor. Bunlardan en önemlisi, Walter Martin & Paloma Munoz’ın minik figürlerlerle gerçekleştirdiği ‘Traveller’ olmuş. Özellikle bu çalışma Boffoli’nin kafasında yepyeni bir proje yaratmış: Minik figürlerle yiyecekleri bir araya getireceği Big Appetites. Buffoli çalışmalarında oyuncak ve yiyecekleri bir araya getirmesinin sebebini, her iki konunun da tüm dünyada herkes tarafından sevilmesi olarak gösteriyor. Bunu da “İki sempatik konuyu bir araya getirmem herkesin hoşuna gitti” sözleriyle destekliyor. Christopher Boffoli, çalışmalarından söz ederken, yeni bir projeye önce yiyecek ile başladığını dile getiriyor. Yiyecek seçiminde dikkat ettiği konu ise güncellik oluyor. Genellikle manavları dolaşarak en taze sebze ve meyveleri temin eden Boffoli, bunları stüdyosuna getirip çekim için temizliyor. Ardından da figürde karar verip, çalışmasına başlıyor. Yiyecek fotoğrafı çekmenin makro lensle ve gün ışında çok güzel sonuçlar verdiğini söyleyen Buffoli, yaklaşık 3-4 saat içinde çalışmasını bitirdiğini söylüyor. Boffoli’nin çalışmalarının dünyanın dört bir

ÖZE

BU ALBÜMÜ ÇOK BEKLEDİK tarafında tanınmaya başlanması, New Yorklu yayıncı Workman’ın dikkatinden kaçmamış olacak ki, kendisine ilk kitabının da yolunu açmış. Buffoli’nin ilk kitabı 256 sayfa olacak. Amerika ve Avrupa’da yazın (Henüz tarih net değil) piyasaya çıkacak olan kitap, Big Appetites çalışmasının tümünü ilk kez bir araya getirecek. Hatta Buffoli, Postkolik’e yaptığı açıklamada bugüne kadar yayınlanmamış birçok fotoğrafın da ilk kez kitapta olacağını belirtti.

Uzun bekleyiş nihayet sona eriyor. Elektronik müziğin efsane ikilisi Daft Punk, sekiz yıl aradan sonra yepyeni bir stüdyo albümüyle geri dönüyor. 2005 tarihli Human After All’u takip edecek bu yeni proje için Columbia Records ile anlaşan Daft Punk, “Random Access Memories” ismini taşıyacak yeni albümünü 12 Mayıs’ta piyasaya çıkaracak. Random Access Memories’ten ilk single ‘Get Lucky’ geçtiğimiz ay yayınlanmıştı. Şarkı yayınlanmasıyla birlikte iTunes’ta Fransa ve

İngiltere’de 1 numaraya, Amerika’da ise 3 numaraya yerleşti. Albümün yapım sürecinde Daft Punk’a destek verenler arasında disko müziğin babası olarak bilinen Giorgio Moroder en dikkat çeken isim. Ayrıca Todd Edwards ve Nile Rodgers gibi önemli müzisyenler bu helva da benim de katkım olsun diyen isimler olarak sıralanıyor. Bu arada Fransız ikilinin ilk konseri 17 Mayıs’ta Avustralya’nın yaklaşık 2 bin nüfuslu Wee Waa kasabasında gerçekleşecek.

HOŞÇA KAL CHI CHENG Deftones basçısı Chi Cheng 42 yaşında aramızdan ayrıldı. 2008’de geçirdiği trafik kazasından bu yana bitkisel hayatta yaşamını sürdüren Cheng, beş yıldır devam eden yaşam savaşını kaybetti. Stephen Carpenter, Frank Delgado, Chino Moreno, Chi Cheng ve Abe Cunningham tarafından 1988 yılında Sacramento’da kurulan Deftones, 2001 yılında “En İyi Metal Grubu” dalında Grammy ödülü kazanmıştı.

MÜZİK TUTKUNLARINA

H www.amazon.com H

İşte müzikseverler için Japonya’da geliştirilmiş ilginç bir Iphone 5 kılıfı. Equalizer adı verilen bu kılıf sayesinde akıllı telefonunuzun arka yüzüne bir “equalizer” ekleyebiliyorsunuz. Kılıfın kendine özel pilleri olduğundan iPhone’unuzun bataryasını da etkilemiyor. Fiyatı 27 dolar.

http://goo.gl/J2idW


18

MAYIS 2013

MAYIS 2013

19

WARHOL’UN PLAK KAPAKLARI Pop Art akımının en önemli temsilcisi kabul edilen ressam, yapımcı, yayıncı ve yönetmen Andy Warhol’un çeşitli müzisyenler için yapmış olduğu plak kapaklarından bazılarına göz atalım mı?

Rolling StonesSticky Fingers

KAYMAK MI YOKSA ÇALMAK MI İSTERSİN? Aklı evvel bazı arkadaşlarımız güzel bir buluşa imza atmışlar. Biz Türklerin “Kaykay” diye bildiği Skateboard’ların tahtasını elektrogitara çevirmek… Olmuş mu olmuş! Müzisyen Nick Nixon için evrendeki en önemli iki şeyi; müziği ve kaykayı birleştirmek sekiz yaşından beri tek amacı olmuş. 2007 yılında da bunu başarmış. Nick pek çok skateboard gitar yapıp bunlardan birini de satınca hem bu güzel

fikri korumaya hem de bu işten para kazanmaya karar vermiş. Dünyanın ilk patenli kaykay tahtası ve gitar hibridi olarak lanse ettikleri Skateboard Guitar’ın gitar dizaynına kendine özgü yepyeni bir bakış getirdiği tartışılmaz bir gerçek. Hem çalması hem de görünüşü gerçekten çok havalı. Bu melezin arkası bildiğiniz kaba kesim kaykay tahtası kıvamında. Ama isterseniz yumuşak bir arka malzeme ile tasarlanmış şık bir modele

H www.skateboardguitar.com H

de sahip olabiliyorsunuz. İstediğiniz her figür, görsel, renk kaykay gitarınıza uyarlanabiliyor. Bu konuda hiçbir limit yok, her şey sizin hayal gücünüze kalmış. Houston Texas’da ürettikleri her kaykay gitarda en kaliteli malzeme ve işçilik sözü veren bu arkadaşları ayakta http://goo.gl/8sU2T alkışlıyoruz.

Paul AnkaThe Painter

30 MAYIS’TA GÖSTERİMDE Britpop ve Madchester akımına yön veren gruplardan biri olan The Stone Roses, sadece iki albüm çıkarmış olsa da (1989 ve 1994), efsane gruplar arasına adını yazdırmayı başarmıştı. Yaklaşık 15 yıllık uzun bir ayrılığın ardından 2012’de tekrar bir araya gelen grup için Shane Meadows’un yönetmenliğinde bir belgesel çekildi. Meadows özellikle 2006’da

Billy SquierEmotion in Motion

SENİ SEVİYORUZ JIM BABA Birçok kişi Jim Morrison’ın ilk kez The Doors’un efsanevi New Haven konseri sırasında tutuklandığını sansa da, gerçekler hiçte öyle değil. Jim’in kanunlarla arası hiçbir zaman iyi olmadı. Bu efsanevi fotoğraf, 28 Eylül 1963’te çekildiğinde Jim, Florida State University’de öğrenciydi. Tutuklanma sebebi mi? Halka açık yerlerde aşırı alkollü olup düzeni bozmak ve polisin kask ve şemsiyesini çalmak…

Müzik endüstrisi geçtiğimiz ay yaratıcı bir sanatçıyı kaybetti. Storm Thorgerson ismi belki tek başına birçok kişi için çok bir şey ifade etmese de, Thorgerson Rock müzik tarihinin en popüler albümlerinden biri olan Dark Side of the Moon’un albüm kapağının tasarımcısı olarak unutulmazlar arasına girdi. 1973’te yayınlanan ve 40 milyondan fazla satış yaparak 740 hafta boyunca listelerde kalan Dark Side of the Moon, bugün dahi Rock müziğin en simgesel ve tanınmış albüm kapağı olarak kabul ediliyor. 69 yaşında ölen Thorgerson, Pink Floyd’un sadece Dark Side Of The Moon albümünü değil, Atom Heart Mother, Animals ve Wish You Were Here albümlerinin de kapağını tasarlamıştı.

COLDPLAY’DEN ÇİZGİ ROMAN Coldplay 20 Nisan Bağımsız Müzik Dükkânları Günü’nde, 2011 tarihli albümleri “Mylo Xyloto”ya dayanan bir çizgi roman yayımladı. İngiliz grup, çizgi romanın yazımında Kung Fu Panda ve The SpongeBob’tan hatırlayacağınız yazar/yönetmen Mark Osborne ile çalıştı.

Diana RossSilk Electric

BİR SAYFA KAPANDI

yayınlanan This is England filmiyle büyük beğeni toplamıştı. Made of Stone adını taşıyan belgesel, grubun 1983 yılındaki kuruluşundan 2012’de tekrar bir araya gelişine kadar uzanan yaklaşık 30 yıllık dönemi konu ediyor. Film, 30 Mayıs’ta İngiltere’de ardından 5 Haziran’da da dünyanın çeşitli noktalarında vizyona girecek.

Rolling StonesLove You Live

HAYATI FİLM OLUYOR

Johnny Griffin-The Congregation

http://goo.gl/8sU2T H www.birinciblog.com H

Müzik dünyasının en önemli dehalarından biri olarak kabul edilen Brian Douglas Wilson’ın hayatı film oluyor. 1942 doğumlu Amerikan sanatçı, efsane grup The Beach Boys’un kurucusu ve açıkçası her şeyiydi. 1966 yılına kadar 11 albüme imza atan grup, 1966 yılında tüm dünyada gelmiş geçmiş en iyi albüm kabul edilen Pet Sounds albümünü yaparak The Beatles’in tahtını sallamıştı. Fakat Wilson’un

büyüyen uyuşturucu problemi ve buna bağlı olarak akıl sağlının bozulması, The Beach Boys’un geleceğini bambaşka bir yöne çekti. Bu yaz çekimlerine başlanacak olan film, Wilson’ın hem gençlik hem de olgunluk dönemini konu alacak. There Will Be Blood filminden hatırlayacağımız Paul Dano, Wilson’ın gençliğini oynarken, usta sanatçı John Cusack ise orta yaş dönemini canlandıracak.


18

MAYIS 2013

MAYIS 2013

19

WARHOL’UN PLAK KAPAKLARI Pop Art akımının en önemli temsilcisi kabul edilen ressam, yapımcı, yayıncı ve yönetmen Andy Warhol’un çeşitli müzisyenler için yapmış olduğu plak kapaklarından bazılarına göz atalım mı?

Rolling StonesSticky Fingers

KAYMAK MI YOKSA ÇALMAK MI İSTERSİN? Aklı evvel bazı arkadaşlarımız güzel bir buluşa imza atmışlar. Biz Türklerin “Kaykay” diye bildiği Skateboard’ların tahtasını elektrogitara çevirmek… Olmuş mu olmuş! Müzisyen Nick Nixon için evrendeki en önemli iki şeyi; müziği ve kaykayı birleştirmek sekiz yaşından beri tek amacı olmuş. 2007 yılında da bunu başarmış. Nick pek çok skateboard gitar yapıp bunlardan birini de satınca hem bu güzel

fikri korumaya hem de bu işten para kazanmaya karar vermiş. Dünyanın ilk patenli kaykay tahtası ve gitar hibridi olarak lanse ettikleri Skateboard Guitar’ın gitar dizaynına kendine özgü yepyeni bir bakış getirdiği tartışılmaz bir gerçek. Hem çalması hem de görünüşü gerçekten çok havalı. Bu melezin arkası bildiğiniz kaba kesim kaykay tahtası kıvamında. Ama isterseniz yumuşak bir arka malzeme ile tasarlanmış şık bir modele

H www.skateboardguitar.com H

de sahip olabiliyorsunuz. İstediğiniz her figür, görsel, renk kaykay gitarınıza uyarlanabiliyor. Bu konuda hiçbir limit yok, her şey sizin hayal gücünüze kalmış. Houston Texas’da ürettikleri her kaykay gitarda en kaliteli malzeme ve işçilik sözü veren bu arkadaşları ayakta http://goo.gl/8sU2T alkışlıyoruz.

Paul AnkaThe Painter

30 MAYIS’TA GÖSTERİMDE Britpop ve Madchester akımına yön veren gruplardan biri olan The Stone Roses, sadece iki albüm çıkarmış olsa da (1989 ve 1994), efsane gruplar arasına adını yazdırmayı başarmıştı. Yaklaşık 15 yıllık uzun bir ayrılığın ardından 2012’de tekrar bir araya gelen grup için Shane Meadows’un yönetmenliğinde bir belgesel çekildi. Meadows özellikle 2006’da

Billy SquierEmotion in Motion

SENİ SEVİYORUZ JIM BABA Birçok kişi Jim Morrison’ın ilk kez The Doors’un efsanevi New Haven konseri sırasında tutuklandığını sansa da, gerçekler hiçte öyle değil. Jim’in kanunlarla arası hiçbir zaman iyi olmadı. Bu efsanevi fotoğraf, 28 Eylül 1963’te çekildiğinde Jim, Florida State University’de öğrenciydi. Tutuklanma sebebi mi? Halka açık yerlerde aşırı alkollü olup düzeni bozmak ve polisin kask ve şemsiyesini çalmak…

Müzik endüstrisi geçtiğimiz ay yaratıcı bir sanatçıyı kaybetti. Storm Thorgerson ismi belki tek başına birçok kişi için çok bir şey ifade etmese de, Thorgerson Rock müzik tarihinin en popüler albümlerinden biri olan Dark Side of the Moon’un albüm kapağının tasarımcısı olarak unutulmazlar arasına girdi. 1973’te yayınlanan ve 40 milyondan fazla satış yaparak 740 hafta boyunca listelerde kalan Dark Side of the Moon, bugün dahi Rock müziğin en simgesel ve tanınmış albüm kapağı olarak kabul ediliyor. 69 yaşında ölen Thorgerson, Pink Floyd’un sadece Dark Side Of The Moon albümünü değil, Atom Heart Mother, Animals ve Wish You Were Here albümlerinin de kapağını tasarlamıştı.

COLDPLAY’DEN ÇİZGİ ROMAN Coldplay 20 Nisan Bağımsız Müzik Dükkânları Günü’nde, 2011 tarihli albümleri “Mylo Xyloto”ya dayanan bir çizgi roman yayımladı. İngiliz grup, çizgi romanın yazımında Kung Fu Panda ve The SpongeBob’tan hatırlayacağınız yazar/yönetmen Mark Osborne ile çalıştı.

Diana RossSilk Electric

BİR SAYFA KAPANDI

yayınlanan This is England filmiyle büyük beğeni toplamıştı. Made of Stone adını taşıyan belgesel, grubun 1983 yılındaki kuruluşundan 2012’de tekrar bir araya gelişine kadar uzanan yaklaşık 30 yıllık dönemi konu ediyor. Film, 30 Mayıs’ta İngiltere’de ardından 5 Haziran’da da dünyanın çeşitli noktalarında vizyona girecek.

Rolling StonesLove You Live

HAYATI FİLM OLUYOR

Johnny Griffin-The Congregation

http://goo.gl/8sU2T H www.birinciblog.com H

Müzik dünyasının en önemli dehalarından biri olarak kabul edilen Brian Douglas Wilson’ın hayatı film oluyor. 1942 doğumlu Amerikan sanatçı, efsane grup The Beach Boys’un kurucusu ve açıkçası her şeyiydi. 1966 yılına kadar 11 albüme imza atan grup, 1966 yılında tüm dünyada gelmiş geçmiş en iyi albüm kabul edilen Pet Sounds albümünü yaparak The Beatles’in tahtını sallamıştı. Fakat Wilson’un

büyüyen uyuşturucu problemi ve buna bağlı olarak akıl sağlının bozulması, The Beach Boys’un geleceğini bambaşka bir yöne çekti. Bu yaz çekimlerine başlanacak olan film, Wilson’ın hem gençlik hem de olgunluk dönemini konu alacak. There Will Be Blood filminden hatırlayacağımız Paul Dano, Wilson’ın gençliğini oynarken, usta sanatçı John Cusack ise orta yaş dönemini canlandıracak.


Š 2013 Vans, Inc. Photo: Anthony Acosta


Š 2013 Vans, Inc. Photo: Anthony Acosta


MAYIS 2013

Z

EL

L

Ö

22

ÖZE

MAYIS 2013

23

Orhan, en az benim kadar sıkı bir Lord fanıdır. Üstelik uzun yıllar LOTR’un Türkiye dağıtımını gerçekleştiren Umut Sanat’ta çalıştığı için, elinde çok az kişide olan dökümanlar, figürler ve en önemlisi anılar barındırır. Kendisiyle saatlerce sohbet edip her bir filmin Türkiye macerasını birinci elden en ince detayına kadar dinleyebilirsiniz. Enis ise, Orhan ve bana nazaran daha bir Star Wars fanatiğidir. Hatta evinde ciddi bir Star Wars koleksiyonu da vardır. Ama bu sizi yanıltmasın. Uzmanlık alanı her ne kadar Star Wars olsa da, Enis de çok ciddi bir LOTR hayranıdır. Üstelik tam bir action adamıdır. “Hadi şuraya gidelim” dediğinde cevabı hep ‘Tamam’ olur.

LETS HUNT SOME ORC

konserindeydik

Enis ve Orhan Rotterdam trenini beklerken…

Postkolik ve BirinciBlog tayfasının büyük kısmı The Lord of the Rings kitaplarını, filmlerini ve Orta Dünya’sını kısaca LOTR ile ilgili her şeyi pek sever. Bendenizin (Emrah) bu hayatta fena takıntılı olduğu konuların başında The Lord Of The Rings gelir. Sanıyorum 1990’ların başında ilk kez okumuştum Tolkien’in kitaplarını. Kendimi Tolkien’in eşsiz dünyasına öylesine kaptırmıştım ki, gözüm başka bir şey görmez olmuştu. Yıllar geçti fakat benim LOTR sevgim hiç azalmadı. Şu an evimde hatırı sayılır bir LOTR ürün koleksiyonu var. Yıllar boyunca LOTR’a ilişkin ne varsa topladım. Kılıçlar, figürler, aksesuarlar, kitaplar…

İşte bu kadro, Lord Of The Rings senfoni konserini izlemek için 20 Nisan akşamı Hollanda’da bir araya geldi. Geçtiğimiz yıl serinin ikinci filmi İki Kule’nin konseri için Enis ile birlikte yine Rotterdam’daydık. Bu kez bize Orhan da eşlik etti. Biz İstanbul’dan Hollanda’ya sadece LOTR konseri izlemek, biraz da Ork avlamak için giden üç savaşçıydık. Ve biletlerimizi aylar öncesinden almıştık. Orhan ve Enis Hollanda’ya İstanbul’dan 18 Nisan günü geldi. Ben Postkolik’in kapak çekimleri ve bazı projeler için 13’ünde Amsterdam’daydım. Amsterdam’da yaşayan fotoğrafçımız Cihan Turhan ile birlikte Enis ve Orhan gelene kadar son derece keyifli zaman geçirdik. Hem çalıştık, hem de Amsterdam’ın keyfini doyasıya çıkardık. Orhan ve Enis’in katılımıyla konser günü Amsterdam’a veda edip Rotterdam’a doğru yola koyulduk. Rotterdam, Amsterdam’a göre daha durgun ve sıkıcı bir şehir olduğu için mümkün olduğunca geç gittik. Hatta otele girişimizi de saat 17.00 gibi yaptık. Biraz oyalandıktan sonra da direk konser mekânına doğru yola çıktık. Konser saat 19.00’da başlıyordu. Yaklaşık 1 saat 15 dakika önce konserin gerçekleşeceği De Doelen’a ulaşmıştık. Erken gitme sebebimiz biraz da lisanslı ürünlerin satıldığı standta zaman geçirmek ve alışveriş yapmaktı. Geçen yılki konserde hem ben hem Enis epey bir şey almıştık. Fakat içeri girer girmez, bu yıl lisanslı ürün standının olmadığını öğrendik. Bu durum özellikle bende ciddi bir hayal kırıklığı yaratsa da, ‘Neyse paramız en azından cebimizde kaldı’ diyerek birbirimizi avutmayı da ihmal etmedik. Girişte bir şeyler içip bir süre oyalandıktan sonra, salona doğru ilerlemeye başladık. Geçen yıl konseri orkestranın hemen önünde izlemiş ve açıkçası çok da memnun kalmamıştık. Bu kez Enis biletlerimizi balkondan almıştı. Böylelikle hem filmi hem de orkestranın tamamını net olarak görebilme şansımız olacaktı.

TIKLIM TIKLIMDI

İçeri girdiğimizde salon henüz dolmamıştı. Rotterdam Senfoni Orkestrası müzisyenleri son dakika rötuşlarını yapıyordu. Kemancılar önlerindeki nota sehpalarında sayfaları çeviriyor, enstrümanlarının akortlarını yapıyor ve salonda heyecan dolu bir uğultu kol geziyordu. Bu arada biz balkondaki yerimizi almış, heyecandan yerimizde duramıyorduk. Konserin başlamasına dakikalar vardı ve 2.230 kişilik salon tamamen dolmuştu. Saatler 19.00’u gösterdiğinde orkestra şefi Ludwig Wicki alkışlar eşliğinde sahneye fırladı. Batonunu eline aldı ve arkadaki beyaz ekranda “New Line Cinema” yazısının belirmesiyle aylardır beklediğimiz konser başladı. Bildiğiniz gibi hem The Lord Of The Rings’in hem Hobbit’in müzikleri dünyaca ünlü Kanadalı müzisyen Howard Shore’a ait… Bence

Konser öncesi Enis ve Orhan mekanı teftiş ediyor. dünyanın en büyük müzisyenlerinden biri olan Shore, yoğun temposu nedeniyle birçok konsere çıkamıyor. Bu yüzden de Rotterdam’daki konser serisini başından beri Ludwig Wicki yönetiyor. Gönül tabii ki Howard Shore’u canlı izlemek isterdi ama Wicki de son derece değerli bir müzik adamı, o yüzden bu durumu çok fazla dert etmedik.

DÖRT SAAT SÜRDÜ

Şimdi biraz konseri gözünüzün önüne getirelim: Lütfi Kırdar Kongre Merkezi gibi bir yer hayal edin. Sahnede dev bir perde var ve o perdede yaklaşık 3.5 saat boyunca filmi izliyorsunuz. Filmin sesi kısık... Perdenin hemen önünde ise Wicki yönetimindeki yaklaşık 100 kişilik orkestra duruyor… Orkestra film boyunca Shore’un o inanılmaz bestesini filmle eş zamanlı Konser sonrası toplu De Doelen hatırası

olarak çalıyor. Orkestranın sağında ve solunda konuşlanmış yaklaşık 100 kişilik koro da, en can alıcı yerlerde devreye giriyor. İşte bu atmosferde 3,5 saat boyunca filme mi bakacağınıza, orkestrayı mı izleyeceğinize bir türlü karar veremiyorsunuz. İkisi de öyle güzel ki… Gerçekten de anlatılacak gibi değil. The Lord Of The Rings’i izleyenler bilir. Savaş sahnelerinin en yoğun olduğu film, serinin üçüncü filmidir. Bu yüzden konserin özellikle ikinci perdesi tek kelimeyle muhteşemdi. Salondaki binlerce kişi, adeta nefes bile almadan bu şölene ortak oldu. Hani hiç bitmesini istemeyeceğiniz anlar vardır ya, işte bu da bu anlardan biriydi. Arayla birlikte yaklaşık dört saat süren bu müzik şöleni, üçümüzün de asla unutamayacağı güzel bir anı olarak kayıtlara geçti.


MAYIS 2013

Z

EL

L

Ö

22

ÖZE

MAYIS 2013

23

Orhan, en az benim kadar sıkı bir Lord fanıdır. Üstelik uzun yıllar LOTR’un Türkiye dağıtımını gerçekleştiren Umut Sanat’ta çalıştığı için, elinde çok az kişide olan dökümanlar, figürler ve en önemlisi anılar barındırır. Kendisiyle saatlerce sohbet edip her bir filmin Türkiye macerasını birinci elden en ince detayına kadar dinleyebilirsiniz. Enis ise, Orhan ve bana nazaran daha bir Star Wars fanatiğidir. Hatta evinde ciddi bir Star Wars koleksiyonu da vardır. Ama bu sizi yanıltmasın. Uzmanlık alanı her ne kadar Star Wars olsa da, Enis de çok ciddi bir LOTR hayranıdır. Üstelik tam bir action adamıdır. “Hadi şuraya gidelim” dediğinde cevabı hep ‘Tamam’ olur.

LETS HUNT SOME ORC

konserindeydik

Enis ve Orhan Rotterdam trenini beklerken…

Postkolik ve BirinciBlog tayfasının büyük kısmı The Lord of the Rings kitaplarını, filmlerini ve Orta Dünya’sını kısaca LOTR ile ilgili her şeyi pek sever. Bendenizin (Emrah) bu hayatta fena takıntılı olduğu konuların başında The Lord Of The Rings gelir. Sanıyorum 1990’ların başında ilk kez okumuştum Tolkien’in kitaplarını. Kendimi Tolkien’in eşsiz dünyasına öylesine kaptırmıştım ki, gözüm başka bir şey görmez olmuştu. Yıllar geçti fakat benim LOTR sevgim hiç azalmadı. Şu an evimde hatırı sayılır bir LOTR ürün koleksiyonu var. Yıllar boyunca LOTR’a ilişkin ne varsa topladım. Kılıçlar, figürler, aksesuarlar, kitaplar…

İşte bu kadro, Lord Of The Rings senfoni konserini izlemek için 20 Nisan akşamı Hollanda’da bir araya geldi. Geçtiğimiz yıl serinin ikinci filmi İki Kule’nin konseri için Enis ile birlikte yine Rotterdam’daydık. Bu kez bize Orhan da eşlik etti. Biz İstanbul’dan Hollanda’ya sadece LOTR konseri izlemek, biraz da Ork avlamak için giden üç savaşçıydık. Ve biletlerimizi aylar öncesinden almıştık. Orhan ve Enis Hollanda’ya İstanbul’dan 18 Nisan günü geldi. Ben Postkolik’in kapak çekimleri ve bazı projeler için 13’ünde Amsterdam’daydım. Amsterdam’da yaşayan fotoğrafçımız Cihan Turhan ile birlikte Enis ve Orhan gelene kadar son derece keyifli zaman geçirdik. Hem çalıştık, hem de Amsterdam’ın keyfini doyasıya çıkardık. Orhan ve Enis’in katılımıyla konser günü Amsterdam’a veda edip Rotterdam’a doğru yola koyulduk. Rotterdam, Amsterdam’a göre daha durgun ve sıkıcı bir şehir olduğu için mümkün olduğunca geç gittik. Hatta otele girişimizi de saat 17.00 gibi yaptık. Biraz oyalandıktan sonra da direk konser mekânına doğru yola çıktık. Konser saat 19.00’da başlıyordu. Yaklaşık 1 saat 15 dakika önce konserin gerçekleşeceği De Doelen’a ulaşmıştık. Erken gitme sebebimiz biraz da lisanslı ürünlerin satıldığı standta zaman geçirmek ve alışveriş yapmaktı. Geçen yılki konserde hem ben hem Enis epey bir şey almıştık. Fakat içeri girer girmez, bu yıl lisanslı ürün standının olmadığını öğrendik. Bu durum özellikle bende ciddi bir hayal kırıklığı yaratsa da, ‘Neyse paramız en azından cebimizde kaldı’ diyerek birbirimizi avutmayı da ihmal etmedik. Girişte bir şeyler içip bir süre oyalandıktan sonra, salona doğru ilerlemeye başladık. Geçen yıl konseri orkestranın hemen önünde izlemiş ve açıkçası çok da memnun kalmamıştık. Bu kez Enis biletlerimizi balkondan almıştı. Böylelikle hem filmi hem de orkestranın tamamını net olarak görebilme şansımız olacaktı.

TIKLIM TIKLIMDI

İçeri girdiğimizde salon henüz dolmamıştı. Rotterdam Senfoni Orkestrası müzisyenleri son dakika rötuşlarını yapıyordu. Kemancılar önlerindeki nota sehpalarında sayfaları çeviriyor, enstrümanlarının akortlarını yapıyor ve salonda heyecan dolu bir uğultu kol geziyordu. Bu arada biz balkondaki yerimizi almış, heyecandan yerimizde duramıyorduk. Konserin başlamasına dakikalar vardı ve 2.230 kişilik salon tamamen dolmuştu. Saatler 19.00’u gösterdiğinde orkestra şefi Ludwig Wicki alkışlar eşliğinde sahneye fırladı. Batonunu eline aldı ve arkadaki beyaz ekranda “New Line Cinema” yazısının belirmesiyle aylardır beklediğimiz konser başladı. Bildiğiniz gibi hem The Lord Of The Rings’in hem Hobbit’in müzikleri dünyaca ünlü Kanadalı müzisyen Howard Shore’a ait… Bence

Konser öncesi Enis ve Orhan mekanı teftiş ediyor. dünyanın en büyük müzisyenlerinden biri olan Shore, yoğun temposu nedeniyle birçok konsere çıkamıyor. Bu yüzden de Rotterdam’daki konser serisini başından beri Ludwig Wicki yönetiyor. Gönül tabii ki Howard Shore’u canlı izlemek isterdi ama Wicki de son derece değerli bir müzik adamı, o yüzden bu durumu çok fazla dert etmedik.

DÖRT SAAT SÜRDÜ

Şimdi biraz konseri gözünüzün önüne getirelim: Lütfi Kırdar Kongre Merkezi gibi bir yer hayal edin. Sahnede dev bir perde var ve o perdede yaklaşık 3.5 saat boyunca filmi izliyorsunuz. Filmin sesi kısık... Perdenin hemen önünde ise Wicki yönetimindeki yaklaşık 100 kişilik orkestra duruyor… Orkestra film boyunca Shore’un o inanılmaz bestesini filmle eş zamanlı Konser sonrası toplu De Doelen hatırası

olarak çalıyor. Orkestranın sağında ve solunda konuşlanmış yaklaşık 100 kişilik koro da, en can alıcı yerlerde devreye giriyor. İşte bu atmosferde 3,5 saat boyunca filme mi bakacağınıza, orkestrayı mı izleyeceğinize bir türlü karar veremiyorsunuz. İkisi de öyle güzel ki… Gerçekten de anlatılacak gibi değil. The Lord Of The Rings’i izleyenler bilir. Savaş sahnelerinin en yoğun olduğu film, serinin üçüncü filmidir. Bu yüzden konserin özellikle ikinci perdesi tek kelimeyle muhteşemdi. Salondaki binlerce kişi, adeta nefes bile almadan bu şölene ortak oldu. Hani hiç bitmesini istemeyeceğiniz anlar vardır ya, işte bu da bu anlardan biriydi. Arayla birlikte yaklaşık dört saat süren bu müzik şöleni, üçümüzün de asla unutamayacağı güzel bir anı olarak kayıtlara geçti.


24

MAYIS 2013

MÜZİKSİZ PİKNİK Mİ OLUR? Pikniğe giderken yanınıza ne alırsınız? Yiyecek, içecek, piknik örtüsü ve müzik çalar genelde yeterli olur değil mi? Gelin o zaman yükünüzü biraz daha hafifletelim. Brooke Dowd Sacco tarafından tasarlanan bu hoparlörlü piknik battaniyesi, tam da piknik severlere göre. Bir adet AA pille çalışan bu keyifli ürünün aynı zamanda 3.5 mm http://goo.gl/ABHY2 standart küçük jack girişi de var.

MODA M A Y I S

2 0 1 3

H www.spinninghat.com H

BEYONCE MRS. CARTER WORLD TOUR

ÇAYLAR MR. T’DEN A takımının B.A Baracus’u ve Rocky filmlerinin Clubber Lang’i Mr.T’yi tanımayan yoktur. Uzun zamandır görmediğimiz eski dostumuz artık çay saatlerinde bize eşlik ediyor. Donkey Creative Lab tarafından tasarlanan bu çay poşetinin özelliği üzerindeki Mr.T’nin fincanınıza yerleşip sizi seyrediyor olması. Keyifli çay saatleri için ilginç bir seçim. H http://shop.donkey-products.com H

http://goo.gl/6XVST

DENİZ ALTINDA YEMEK DENEYİMİ Bugüne kadar yemek yediğiniz en iyi restoranı bile unutun. Çünkü hiçbiri Maldivler’deki Conrad otelinde bulunan Ithaa Undersea değil. Yemeğinizi yerken deniz altındaki hayatı tüm canlılığıyla izleme şansı paha biçilemez. 180 derecelik cam tavanıyla denizin tam ortasında yemek yeme deneyimi için bu restorana en az 14 gün öncesinden rezervasyon http://goo.gl/SUa2g yaptırmak gerekiyor. H http://conradhotels3.hilton.com H

MESSAGE IN A BOTTLE Norveçli içecek markası Solo’nun yeni tanıtım kampanyası, şirketin Norveç dışındaki bilinirliğini artırma yolunda farklı ve güzel bir iş olmuş. Hatırlayın, geçmişte mesaj göndermek için okyanusa şişeler bırakılırdı. İnsanlar mesajların kime, nereye ve ne zaman gideceğini bilmeden, bir şişe içinde okyanusa salıyordu. Hatta bu alandaki rekor Captain Brown’un 1914’te gönderdiği şişededir. O şişe gönderildikten tam 97 yıl 309 gün sonra geçtiğimiz yıl bir balıkçı tarafından bulundu. İşte Solo’nun “Message in a bottle” projesi, bizi o günlere götürüyor. Dünyanın en büyük yüzen mesaj şişesi yolculuğuna 13 Mart günü başladı. 8 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki Solo şişesi,

içindeki özel mesajıyla birlikte okyanusta yüzerek hedefine doğru ilerliyor. Şişenin Atlantik Okyanusu’ndaki serüvenini markanın twitter hesabı ve kurumsal sitesi üzerinden bir yarışmaya çeviren Solo, takipçilerini şişenin nereye ulaşacağını tahmin etmeye çağırıyor. Ayrıca takipçiler şişenin içerisine yerleştirilen kamera sayesinde gece ve gündüz her an şişeyi takip edebiliyor. Solo, şişenin duracağı yeri doğru tahmin edene, şişenin gittiği her deniz mili için 1 Solo vereceğini http://goo.gl/WvikK duyurdu. H www.solo.no/nb H

15 Nisan’da Belgrad’da verdiği konserle “Mrs. Carter” adını verdiği dünya turnesine başlayan Beyonce, 3 Ağustos’a kadar toplam 65 konser verecek. Ünlü sanatçı bu turneye hemen herkesin hayallerini süsleyecek bir gardıropla birlikte çıktı. Turnenin ilk konserinde Beyonce’un üzerinde annesi tarafından tasarlanan ve tam 30 bin Swarovski taşla süslenen bir elbise vardı. 600 saatte işlenen taşlar, kesinlikle yılın en iddialı elbiselerinden biriydi. Paris konserinde ise hayranlarının karşısına Kenzo 2013 ilkbaharyaz koleksiyonundan yeşil leopar bir kostümle çıktı. İlk defa Paris konserinde lanse eden Beyonce’un turne kostümleri ağırlıklı olarak Emilio Pucci imzasını taşıyor. Dsquared2’in yaratıcıları Dan ve Dean Caten da Beyonce’un turne gardırobuna katkıda bulunuyor. Ayakkabılarsa Stuart Weitzman imzalı.

BENSIMON BILLSTORE’LARDA Farklı renkleri ve bohem tasarımları ile dikkat çeken Bensimon, Bilstore’larda yerini aldı. 1975 yılında Serge ve Yves Bensimon tarafından kurulan marka, 1980 yılında satışa sunulan La Tennis Bensimon koleksiyonu ile moda dünyasına açılmış ve kısa sürede popülerleşmişti.

Her biri doğal materyallerden üretilen, vintage ve otantik görünüme sahip olan Bensimon, bugüne kadar Jean Paul Gaultier, Chanel, A.P.C., Corso Como, Fred Perry ve Cacharel gibi ünlü tasarımcılar ve moda evleriyle yapmış olduğu işbirliğine bu sezon DKNY’yi de ekledi.


24

MAYIS 2013

MÜZİKSİZ PİKNİK Mİ OLUR? Pikniğe giderken yanınıza ne alırsınız? Yiyecek, içecek, piknik örtüsü ve müzik çalar genelde yeterli olur değil mi? Gelin o zaman yükünüzü biraz daha hafifletelim. Brooke Dowd Sacco tarafından tasarlanan bu hoparlörlü piknik battaniyesi, tam da piknik severlere göre. Bir adet AA pille çalışan bu keyifli ürünün aynı zamanda 3.5 mm http://goo.gl/ABHY2 standart küçük jack girişi de var.

MODA M A Y I S

2 0 1 3

H www.spinninghat.com H

BEYONCE MRS. CARTER WORLD TOUR

ÇAYLAR MR. T’DEN A takımının B.A Baracus’u ve Rocky filmlerinin Clubber Lang’i Mr.T’yi tanımayan yoktur. Uzun zamandır görmediğimiz eski dostumuz artık çay saatlerinde bize eşlik ediyor. Donkey Creative Lab tarafından tasarlanan bu çay poşetinin özelliği üzerindeki Mr.T’nin fincanınıza yerleşip sizi seyrediyor olması. Keyifli çay saatleri için ilginç bir seçim. H http://shop.donkey-products.com H

http://goo.gl/6XVST

DENİZ ALTINDA YEMEK DENEYİMİ Bugüne kadar yemek yediğiniz en iyi restoranı bile unutun. Çünkü hiçbiri Maldivler’deki Conrad otelinde bulunan Ithaa Undersea değil. Yemeğinizi yerken deniz altındaki hayatı tüm canlılığıyla izleme şansı paha biçilemez. 180 derecelik cam tavanıyla denizin tam ortasında yemek yeme deneyimi için bu restorana en az 14 gün öncesinden rezervasyon http://goo.gl/SUa2g yaptırmak gerekiyor. H http://conradhotels3.hilton.com H

MESSAGE IN A BOTTLE Norveçli içecek markası Solo’nun yeni tanıtım kampanyası, şirketin Norveç dışındaki bilinirliğini artırma yolunda farklı ve güzel bir iş olmuş. Hatırlayın, geçmişte mesaj göndermek için okyanusa şişeler bırakılırdı. İnsanlar mesajların kime, nereye ve ne zaman gideceğini bilmeden, bir şişe içinde okyanusa salıyordu. Hatta bu alandaki rekor Captain Brown’un 1914’te gönderdiği şişededir. O şişe gönderildikten tam 97 yıl 309 gün sonra geçtiğimiz yıl bir balıkçı tarafından bulundu. İşte Solo’nun “Message in a bottle” projesi, bizi o günlere götürüyor. Dünyanın en büyük yüzen mesaj şişesi yolculuğuna 13 Mart günü başladı. 8 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki Solo şişesi,

içindeki özel mesajıyla birlikte okyanusta yüzerek hedefine doğru ilerliyor. Şişenin Atlantik Okyanusu’ndaki serüvenini markanın twitter hesabı ve kurumsal sitesi üzerinden bir yarışmaya çeviren Solo, takipçilerini şişenin nereye ulaşacağını tahmin etmeye çağırıyor. Ayrıca takipçiler şişenin içerisine yerleştirilen kamera sayesinde gece ve gündüz her an şişeyi takip edebiliyor. Solo, şişenin duracağı yeri doğru tahmin edene, şişenin gittiği her deniz mili için 1 Solo vereceğini http://goo.gl/WvikK duyurdu. H www.solo.no/nb H

15 Nisan’da Belgrad’da verdiği konserle “Mrs. Carter” adını verdiği dünya turnesine başlayan Beyonce, 3 Ağustos’a kadar toplam 65 konser verecek. Ünlü sanatçı bu turneye hemen herkesin hayallerini süsleyecek bir gardıropla birlikte çıktı. Turnenin ilk konserinde Beyonce’un üzerinde annesi tarafından tasarlanan ve tam 30 bin Swarovski taşla süslenen bir elbise vardı. 600 saatte işlenen taşlar, kesinlikle yılın en iddialı elbiselerinden biriydi. Paris konserinde ise hayranlarının karşısına Kenzo 2013 ilkbaharyaz koleksiyonundan yeşil leopar bir kostümle çıktı. İlk defa Paris konserinde lanse eden Beyonce’un turne kostümleri ağırlıklı olarak Emilio Pucci imzasını taşıyor. Dsquared2’in yaratıcıları Dan ve Dean Caten da Beyonce’un turne gardırobuna katkıda bulunuyor. Ayakkabılarsa Stuart Weitzman imzalı.

BENSIMON BILLSTORE’LARDA Farklı renkleri ve bohem tasarımları ile dikkat çeken Bensimon, Bilstore’larda yerini aldı. 1975 yılında Serge ve Yves Bensimon tarafından kurulan marka, 1980 yılında satışa sunulan La Tennis Bensimon koleksiyonu ile moda dünyasına açılmış ve kısa sürede popülerleşmişti.

Her biri doğal materyallerden üretilen, vintage ve otantik görünüme sahip olan Bensimon, bugüne kadar Jean Paul Gaultier, Chanel, A.P.C., Corso Como, Fred Perry ve Cacharel gibi ünlü tasarımcılar ve moda evleriyle yapmış olduğu işbirliğine bu sezon DKNY’yi de ekledi.


26

MAYIS 2013

MAYIS 2013

27

İLKBAHAR İÇİN EN İYİ SAÇ KESİMLERİ Baharın insanın içini kıpır kıpır yapan ayrı bir enerjisi var. Bunun yanında bir de değişiklik yapma, büyük kararlar vermeye yardımcı olma etkisi... Hayatınızda ya da görünümünüzde yaptığınız büyük değişikliklerin tarihlerine geri dönüp baktığınızda çoğunun bahara denk geldiğini göreceksiniz. Tüm değişikliklerin ve yeniliklerin en güzel habercisi bahar, gelin bu yıl saçınızı da değiştirsin! İşte Pudra.com’un seçtiği, ilkbahar için en iyi saç kesimleri… H www.pudra.com H

http://goo.gl/yG0pI

ETNİK DESENLERİN YILI Bir bob kesimdir gidiyor, herkes bob bob diye dolaşıp duruyor. Kafanız karışmasın bob derken bildiğimiz kısa saçtan bahsediyoruz. Bu aralar bob kesimlerin biraz daha uzun tutulmuşları makbul, tıpkı Fransız oyuncu Marion Cotillard’ınki gibi...

Emma Stone’un kaküllerine dikkatlice bakın! Önce dümdüz kesildiğini düşüneceğiniz kaküllerin, aslında yüzü çerçevelemek adına kenarlarda nasıl da yuvarlatıldığını göreceksiniz.

Son günlerin aranılan modellerinden Karlie Kloss, düzgün fiziğinin yanı sıra dağınık görünümlü bob kesim saçlarıyla da beğeni topluyor. Eğer saçınıza şekil vermek için fazla uğraşmak istemiyorsanız, bırak dağınık kalsın felsefesine çok uygun bu kesimi tercih edebilirsiniz.

Saçlarımı kısa kestirmek istiyorum; ama Charlize Theron kadarına cesaret edemem diyorsanız işte saçınızı buldunuz. Michelle Williams’ı dünyanın en sevimli insanı gibi gösteren bu kesimin sırrı aslında biraz da kaküllerde...

Geçtiğimiz yıldan gelen etnik ve tribal desen modası devam ediyor. Hatta sezonu ele geçirmiş durumda! Etekler, ceketler, elbiseler, pantolon ve çantalar bu desenlerin cazibesiyle podyum ve vitrinlerdeki yerlerini çoktan aldı. 2013 yazında etnik desenli şortlar, harikulade kalem etekler, etnik balon elbiseler ve etnik desenli http://goo.gl/hy90m bustiyerleri göreceğiz. Fotoğraflar Stella Jean’in koleksiyonundan. H www.elmaelma.com H

Eğer saçlarınızı Charlize Theron gibi çok kısa kestirecek kadar cesaretiniz varsa öncelikle sizi tebrik ediyor ve sakın vazgeçmeyin diyoruz. Neden mi? Bir kere herkesten farklı olacağınız kesin, çünkü unutmayın ki bu kararı uygulamak bir yana, çoğu kişi daha karar alma aşamasında eleniyor.

Bu yaz kakül çok moda! Önerimiz; dümdüz, adeta sonradan eklenmiş gibi duran kaküller... Eğer Jessie J. gibi bir kakül kestirmeye cesaret edemem derseniz daha katlı, yumuşak görünümlü bir kakül tercih edebilirsiniz.

VALENTINO ROCKRUNNER’I TANITTI

Kamuflaj desenleri bu sene çok moda. Giyimden aksesuara birçok ünlü koleksiyonda kamuflaj desenlerini görebilirsiniz. Son örneklerden birisi de Valentino’nun kapsül koleksiyonu. 9-14 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Milano moda haftasında görücüye çıkan Valentino kapsül koleksiyonu kamuflaj desenleriyle izleyenlerin beğenisini topladı. Canlı ve zıt renkleri bir arada kullanan Valentino, spor ayakkabılarına http://goo.gl/skXyZ Rockrunner adını verdi. Sınırlı sayıda üretilen Rockrunner spor ayakkabılar, birçok ülkede satışa sunulacak. Ayakkabıların satış fiyatı Milano’da H www.modacinim.com H 490 Euro.

WE ARE HANDSOME!

RENKLİ VE İDDİALI Twist aksesuar koleksiyonu bu yaz her zamankinden daha renkli ve iddialı. Narçiçeği, saks, turuncu, yeşil, fuşya, camel ve somon renginin yanı sıra neon renkler, natürel renklerin içinden neşeli yansımalar yaparak yaza adını yazıyor.

Avustralyalı Oscar & Elvis Swimwear ile People Like Us markalarının birlikteliklerinden doğan We Are Handsome markası, bu yıl da plaj modasına farklı bir imza atıyor. Genellikle doğa ve şehir manzarası baskılarından oluşan We Are Handsome 2013 İlkbahar Yaz koleksiyonunun her bir parçası adeta birer tablo gibi. Örneğin Leopar deseniyle yetinmek istemeyenler için üzerinde leoparın ta kendisi olan mayolar tasarlanmış. Özellikle tek parça baskılı mayolar çok iddialı ve cool. Rihanna ve Diane Kruger gibi ünlü isimlerin de çok sevdiği mayo markası We Are Handsome’da her bir parça tek tek elde dikildiği için, kısa zamanda tükeniyor. H www.wearehandsome.com H

http://goo.gl/NFRJs

MAKYAJ ÇANTANIZDAKİ MAKARONLAR Pek çoğumuz, Hansel ve Gretel’deki pasta ve şekerden yapılmış evin hayalini kurmuşuzdur. Mac’in Baking Beauty koleksiyonu, içinde hala çocuksu bir ruh barındıran zarif ve eğlenceli kadınlara, bu renkli hayallerini gerçeğe dönüştürme imkanı sunuyor. Cupcakeler, makaronlar ve pastalardan ilham alınarak yaratılan Mac’in şeker gibi yeni makyaj koleksiyonu Baking Beauties, bu ay itibariyle Türkiye’de olacak. Pastel tonlarda gözler, dudaklar, pasta süslemelerini andıran renkli pudra ve allıklar, şeker gibi ojeler, Mac mağazalarında baharın naif prenseslerini bekliyor.


26

MAYIS 2013

MAYIS 2013

27

İLKBAHAR İÇİN EN İYİ SAÇ KESİMLERİ Baharın insanın içini kıpır kıpır yapan ayrı bir enerjisi var. Bunun yanında bir de değişiklik yapma, büyük kararlar vermeye yardımcı olma etkisi... Hayatınızda ya da görünümünüzde yaptığınız büyük değişikliklerin tarihlerine geri dönüp baktığınızda çoğunun bahara denk geldiğini göreceksiniz. Tüm değişikliklerin ve yeniliklerin en güzel habercisi bahar, gelin bu yıl saçınızı da değiştirsin! İşte Pudra.com’un seçtiği, ilkbahar için en iyi saç kesimleri… H www.pudra.com H

http://goo.gl/yG0pI

ETNİK DESENLERİN YILI Bir bob kesimdir gidiyor, herkes bob bob diye dolaşıp duruyor. Kafanız karışmasın bob derken bildiğimiz kısa saçtan bahsediyoruz. Bu aralar bob kesimlerin biraz daha uzun tutulmuşları makbul, tıpkı Fransız oyuncu Marion Cotillard’ınki gibi...

Emma Stone’un kaküllerine dikkatlice bakın! Önce dümdüz kesildiğini düşüneceğiniz kaküllerin, aslında yüzü çerçevelemek adına kenarlarda nasıl da yuvarlatıldığını göreceksiniz.

Son günlerin aranılan modellerinden Karlie Kloss, düzgün fiziğinin yanı sıra dağınık görünümlü bob kesim saçlarıyla da beğeni topluyor. Eğer saçınıza şekil vermek için fazla uğraşmak istemiyorsanız, bırak dağınık kalsın felsefesine çok uygun bu kesimi tercih edebilirsiniz.

Saçlarımı kısa kestirmek istiyorum; ama Charlize Theron kadarına cesaret edemem diyorsanız işte saçınızı buldunuz. Michelle Williams’ı dünyanın en sevimli insanı gibi gösteren bu kesimin sırrı aslında biraz da kaküllerde...

Geçtiğimiz yıldan gelen etnik ve tribal desen modası devam ediyor. Hatta sezonu ele geçirmiş durumda! Etekler, ceketler, elbiseler, pantolon ve çantalar bu desenlerin cazibesiyle podyum ve vitrinlerdeki yerlerini çoktan aldı. 2013 yazında etnik desenli şortlar, harikulade kalem etekler, etnik balon elbiseler ve etnik desenli http://goo.gl/hy90m bustiyerleri göreceğiz. Fotoğraflar Stella Jean’in koleksiyonundan. H www.elmaelma.com H

Eğer saçlarınızı Charlize Theron gibi çok kısa kestirecek kadar cesaretiniz varsa öncelikle sizi tebrik ediyor ve sakın vazgeçmeyin diyoruz. Neden mi? Bir kere herkesten farklı olacağınız kesin, çünkü unutmayın ki bu kararı uygulamak bir yana, çoğu kişi daha karar alma aşamasında eleniyor.

Bu yaz kakül çok moda! Önerimiz; dümdüz, adeta sonradan eklenmiş gibi duran kaküller... Eğer Jessie J. gibi bir kakül kestirmeye cesaret edemem derseniz daha katlı, yumuşak görünümlü bir kakül tercih edebilirsiniz.

VALENTINO ROCKRUNNER’I TANITTI

Kamuflaj desenleri bu sene çok moda. Giyimden aksesuara birçok ünlü koleksiyonda kamuflaj desenlerini görebilirsiniz. Son örneklerden birisi de Valentino’nun kapsül koleksiyonu. 9-14 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Milano moda haftasında görücüye çıkan Valentino kapsül koleksiyonu kamuflaj desenleriyle izleyenlerin beğenisini topladı. Canlı ve zıt renkleri bir arada kullanan Valentino, spor ayakkabılarına http://goo.gl/skXyZ Rockrunner adını verdi. Sınırlı sayıda üretilen Rockrunner spor ayakkabılar, birçok ülkede satışa sunulacak. Ayakkabıların satış fiyatı Milano’da H www.modacinim.com H 490 Euro.

WE ARE HANDSOME!

RENKLİ VE İDDİALI Twist aksesuar koleksiyonu bu yaz her zamankinden daha renkli ve iddialı. Narçiçeği, saks, turuncu, yeşil, fuşya, camel ve somon renginin yanı sıra neon renkler, natürel renklerin içinden neşeli yansımalar yaparak yaza adını yazıyor.

Avustralyalı Oscar & Elvis Swimwear ile People Like Us markalarının birlikteliklerinden doğan We Are Handsome markası, bu yıl da plaj modasına farklı bir imza atıyor. Genellikle doğa ve şehir manzarası baskılarından oluşan We Are Handsome 2013 İlkbahar Yaz koleksiyonunun her bir parçası adeta birer tablo gibi. Örneğin Leopar deseniyle yetinmek istemeyenler için üzerinde leoparın ta kendisi olan mayolar tasarlanmış. Özellikle tek parça baskılı mayolar çok iddialı ve cool. Rihanna ve Diane Kruger gibi ünlü isimlerin de çok sevdiği mayo markası We Are Handsome’da her bir parça tek tek elde dikildiği için, kısa zamanda tükeniyor. H www.wearehandsome.com H

http://goo.gl/NFRJs

MAKYAJ ÇANTANIZDAKİ MAKARONLAR Pek çoğumuz, Hansel ve Gretel’deki pasta ve şekerden yapılmış evin hayalini kurmuşuzdur. Mac’in Baking Beauty koleksiyonu, içinde hala çocuksu bir ruh barındıran zarif ve eğlenceli kadınlara, bu renkli hayallerini gerçeğe dönüştürme imkanı sunuyor. Cupcakeler, makaronlar ve pastalardan ilham alınarak yaratılan Mac’in şeker gibi yeni makyaj koleksiyonu Baking Beauties, bu ay itibariyle Türkiye’de olacak. Pastel tonlarda gözler, dudaklar, pasta süslemelerini andıran renkli pudra ve allıklar, şeker gibi ojeler, Mac mağazalarında baharın naif prenseslerini bekliyor.


28

MAYIS 2013

TEKNOLOJİ M

A

Y

I

S

2

0

1

3

LİMİTLERİ ZORLAMAK… HEM DE FAZLASIYLA! Formda olmak, formda kalmak hepimizin hayali, öyle olmasa da arzusu diyelim. Ancak fit olmak için biz normal insan evlatları ne yaparız? Spor salonuna gideriz, yüzeriz, koşarız ya da benzer şeyler yaparız değil mi? Bunları yaparken de ya ayağımız yere basar ya da en azından yere yakınızdır. Rus topraklarında yaşayan bir arkadaşımızı formda kalmak için biz fanilerin yaptıkları kesmemiş olmalı ki bu haberi okuyorsunuz. Internet dünyasındaki herkes onu “Mustang Wanted” olarak biliyor. Zaten gerçek adı kimin umurunda! Gizlemesi de zaten faydasına olur zira yerel polis kuvvetleri her yerde arayacak yakında kendisini.

Adamımız 25 yaşında. Ukrayna-Kiev’de yaşıyor. Hobisi ise şu: Nerede yüksek bir kule, su deposu, bina, inşa halindeki yeni bir bina yani özetle yerden epey yüksek her şeye tırmanmak… Tırmanmakla kalsa iyi çıktığı yerlerde spor yapıyor, barfiks çekiyor, tek elle asılıp poz veriyor, korkuluk kenarlarında yürüyor… Aslına bakarsanız tam sopalık arkadaş ama videolarını izlerken adrenalin ihtiyacınızı fazlasıyla gideriyorsunuz. Yükseklik korkunuz varsa bu haber es http://goo.gl/gyscJ geçin, hemen şimdi! H www.mustang-wanted.com H

BAG END BONZAI Minyatür ağaç görünümündeki bu Japon bitkisini hepimiz tanıyoruz. Bakımının zorluğu ve enteresan görüntüsü ile göz dolduran bu sevimli bitkiyi daha da sevimli hale getirmek için ne yapılabilirdi? http://goo.gl/VzR9c Chris Guise bu sorunun cevabını Hobbit ile bulmuş. Bilbo Baggins’in Shire’daki evi Bag End’in ultra detaylı bir maketini bonzai’nin yanına ekleyerek bambaşka bir hava yaratmış. Çalışmanın üzeri karla kaplı versiyonu da bulunuyor. Hobbit severlere duyurulur.

RETRO VE TEKNOLOJİNİN UYUMU

http://goo.gl/tDTq0 H www.minox.com H

Görüntü aldatıcı olabilir. Tıpkı Minox DCC 5.1 dijital fotoğraf makinesi gibi. Orijinalinin üçte biri boyunda olan ve Plus X dizayn ödüllü süper retro tasarıma sahip bu kamera, boyundan çok daha büyük işler başarabiliyor. 5.1 megapiksel kamerası, arkasındaki 2 inçlik lcd görüntüleme ekranı ve sürüyle aksesuarıyla bu küçük dev makine beklentilerinizin çok üstünde. AVI formatında video çekebilme, 16 GB’a kadar hafıza arttırma da diğer özelliklerinden sadece birkaçı. Beraberinde deri taşıma çantası, ekstra vizörü ve klasik flaş aparatıyla geliyor. Eski usül ve yeni teknolojinin harika uyumu.

H www.bonsaiempire.com H

COCA COLA İLE RETRO RUHU Kromla yumuşatılmış kenarları, kilitli kapağı ve kapak üstündeki açacağıyla 1950’lerdeki dizaynına sadık kalınarak http://goo.gl/VzR9c üretilen bu soğutucu ile pikniklerinize renk katın. Klasik şişe tepsisinden yola çıkarak tasarlanan bu ürün, alüminyum ve çelik malzemeden üretilmiş. İçerisindeki yalıtıcı malzeme içeceğinizi soğuk tutmanızı sağlıyor. Keyfinize göre daha büyük boylarını da bulabiliyorsunuz. H www.amazon.com H

HER HAVAYA UYGUN Fotoğraf tutkunları için en büyük sorun kötü hava şartlarında fotoğraf çekmektir. O havaya göre çanta veya kamera koruması gibi aksesuarları yanlarında taşımaları gerekir. Yeni Sony Cyber-Shot TX30 ile bu sorun tamamen ortadan kalkıyor. İster yağmurlu ister karlı hava olsun her koşulda kullanılabilen, sudan ve tozdan etkilenmeyen bu yeni Cyber-Shot 18.2 megapiksel fotoğraf çekme özelliği ve Carl Zeiss lensi ile muhteşem bir fotoğraf performansı da sergiliyor. 5X optik zoom ve 1080p video çekebilme özelliği de daha fazlasını arayanları memnun edecek türden. H http://store.sony.com H

http://goo.gl/KjDAX

SAĞLAM VE ŞIK İşte Outdoor tutkunlarına yönelik tasarlanmış bir başka fotoğraf makinesi… Üstelik siyah, sarı, kırmızı ve mavi renk seçenekleriyle tasarımı da son derece şık. Fujifilm FinePix XP200, 16 megapixel CMOS sensöre, 3 inçlik lcd ekrana, wi-fi bağlantısına ve 1080i video çekebilme özelliğine sahip. Darbeye, suya, soğuğa, kuma dayanıklı cihazın satış fiyatı ise 300 dolar. H www.fujifilm.com H

http://goo.gl/VzR9c


28

MAYIS 2013

TEKNOLOJİ M

A

Y

I

S

2

0

1

3

LİMİTLERİ ZORLAMAK… HEM DE FAZLASIYLA! Formda olmak, formda kalmak hepimizin hayali, öyle olmasa da arzusu diyelim. Ancak fit olmak için biz normal insan evlatları ne yaparız? Spor salonuna gideriz, yüzeriz, koşarız ya da benzer şeyler yaparız değil mi? Bunları yaparken de ya ayağımız yere basar ya da en azından yere yakınızdır. Rus topraklarında yaşayan bir arkadaşımızı formda kalmak için biz fanilerin yaptıkları kesmemiş olmalı ki bu haberi okuyorsunuz. Internet dünyasındaki herkes onu “Mustang Wanted” olarak biliyor. Zaten gerçek adı kimin umurunda! Gizlemesi de zaten faydasına olur zira yerel polis kuvvetleri her yerde arayacak yakında kendisini.

Adamımız 25 yaşında. Ukrayna-Kiev’de yaşıyor. Hobisi ise şu: Nerede yüksek bir kule, su deposu, bina, inşa halindeki yeni bir bina yani özetle yerden epey yüksek her şeye tırmanmak… Tırmanmakla kalsa iyi çıktığı yerlerde spor yapıyor, barfiks çekiyor, tek elle asılıp poz veriyor, korkuluk kenarlarında yürüyor… Aslına bakarsanız tam sopalık arkadaş ama videolarını izlerken adrenalin ihtiyacınızı fazlasıyla gideriyorsunuz. Yükseklik korkunuz varsa bu haber es http://goo.gl/gyscJ geçin, hemen şimdi! H www.mustang-wanted.com H

BAG END BONZAI Minyatür ağaç görünümündeki bu Japon bitkisini hepimiz tanıyoruz. Bakımının zorluğu ve enteresan görüntüsü ile göz dolduran bu sevimli bitkiyi daha da sevimli hale getirmek için ne yapılabilirdi? http://goo.gl/VzR9c Chris Guise bu sorunun cevabını Hobbit ile bulmuş. Bilbo Baggins’in Shire’daki evi Bag End’in ultra detaylı bir maketini bonzai’nin yanına ekleyerek bambaşka bir hava yaratmış. Çalışmanın üzeri karla kaplı versiyonu da bulunuyor. Hobbit severlere duyurulur.

RETRO VE TEKNOLOJİNİN UYUMU

http://goo.gl/tDTq0 H www.minox.com H

Görüntü aldatıcı olabilir. Tıpkı Minox DCC 5.1 dijital fotoğraf makinesi gibi. Orijinalinin üçte biri boyunda olan ve Plus X dizayn ödüllü süper retro tasarıma sahip bu kamera, boyundan çok daha büyük işler başarabiliyor. 5.1 megapiksel kamerası, arkasındaki 2 inçlik lcd görüntüleme ekranı ve sürüyle aksesuarıyla bu küçük dev makine beklentilerinizin çok üstünde. AVI formatında video çekebilme, 16 GB’a kadar hafıza arttırma da diğer özelliklerinden sadece birkaçı. Beraberinde deri taşıma çantası, ekstra vizörü ve klasik flaş aparatıyla geliyor. Eski usül ve yeni teknolojinin harika uyumu.

H www.bonsaiempire.com H

COCA COLA İLE RETRO RUHU Kromla yumuşatılmış kenarları, kilitli kapağı ve kapak üstündeki açacağıyla 1950’lerdeki dizaynına sadık kalınarak http://goo.gl/VzR9c üretilen bu soğutucu ile pikniklerinize renk katın. Klasik şişe tepsisinden yola çıkarak tasarlanan bu ürün, alüminyum ve çelik malzemeden üretilmiş. İçerisindeki yalıtıcı malzeme içeceğinizi soğuk tutmanızı sağlıyor. Keyfinize göre daha büyük boylarını da bulabiliyorsunuz. H www.amazon.com H

HER HAVAYA UYGUN Fotoğraf tutkunları için en büyük sorun kötü hava şartlarında fotoğraf çekmektir. O havaya göre çanta veya kamera koruması gibi aksesuarları yanlarında taşımaları gerekir. Yeni Sony Cyber-Shot TX30 ile bu sorun tamamen ortadan kalkıyor. İster yağmurlu ister karlı hava olsun her koşulda kullanılabilen, sudan ve tozdan etkilenmeyen bu yeni Cyber-Shot 18.2 megapiksel fotoğraf çekme özelliği ve Carl Zeiss lensi ile muhteşem bir fotoğraf performansı da sergiliyor. 5X optik zoom ve 1080p video çekebilme özelliği de daha fazlasını arayanları memnun edecek türden. H http://store.sony.com H

http://goo.gl/KjDAX

SAĞLAM VE ŞIK İşte Outdoor tutkunlarına yönelik tasarlanmış bir başka fotoğraf makinesi… Üstelik siyah, sarı, kırmızı ve mavi renk seçenekleriyle tasarımı da son derece şık. Fujifilm FinePix XP200, 16 megapixel CMOS sensöre, 3 inçlik lcd ekrana, wi-fi bağlantısına ve 1080i video çekebilme özelliğine sahip. Darbeye, suya, soğuğa, kuma dayanıklı cihazın satış fiyatı ise 300 dolar. H www.fujifilm.com H

http://goo.gl/VzR9c


BASKI.pdf

30

MAYIS 2013

FARKLILAŞMAK İSTEYENLERE

MAYIS 2013

31

BU NOTEBOOK TAM 1 MİLYON DOLAR Londra merkezli Luvaglio’nun ürettiği bu notebook tam 1 milyon dolar. Evet, yanlış duymadınız. 17 inç LED ekrana ve 128 GB depo alanına sahip bu notebook’u böylesine pahalı yapan tabii ki donanım özellikleri değil. Özel tasarım kasaya sahip olan cihaz elmas tuşlara sahip. Tamamen kişisel tercihlere göre üretilecek olan notebook’ta kullanılacak olan değerli taşların cinsini müşteri belirleyebildiği gibi, isterse tasarım sürecine de müdahale edebiliyor.

Her yerde gördüğünüz klasik kulaklıklardan sıkıldınız mı? O halde LSTN Headphones’un ürünlerine göz atmanızı tavsiye ederiz. LSTN İngilizce dinlemek anlamına gelen listen’ın kısaltılışı. Markayı rakiplerinden ayıran en önemli fark ise, ürünlerinde ahşap kullanıyor oluşu. 100-150 dolar arasında değişen fiyatlarla satılan kulaklıklar, görüntüsü kadar ses kalitesiyle de iddialı. http://goo.gl/XikhA

http://goo.gl/yaxxm

H http://mashable.com H

H www.lstnheadphones.com H

RENKLİ SEÇENEKLER Jabra Clipper ile müzik keyfi ve eş zamanlı arama alma özgürlüğü artık rengarenk. Siyahın yanı sıra; beyaz, turuncu, turkuaz ve pembe olmak üzere toplam beş farklı renk seçeneğiyle satışa sunulan Clipper, sadece 20 gram ağırlığında. 100 liradan satışa sunulan Clipper ile eşleştirdiğiniz cihazın 10 metre uzağında dahi görüşmenize devam edebiliyorsunuz.

AHŞAP KLAVYEYE NE DERSİNİZ?

H http://oreedesign.com H

Bİ TANE İSTİYORUZ

Sürekli bilgisayar başında çalışan ve klavyeyi artık vücudunuzun bir parçası olarak görenlerden misiniz? Klavyenize biraz stil ve sadelik katmaya ne dersiniz? Oreé tarafından tasarlanan ve ceviz ağacından üretilen bu wireless klavyeleri ister masaüstü ister dizüstü bilgisayarınızla isterseniz tabletinizle ya da akıllı telefonlarınızla kullanabilirsiniz.

Artık hayatımızın vazgeçilmez aksesuarlarından biri olan USB bellekler her geçen gün daha eğlenceli hale geliyor. Seatech tarafından üretilen bu USB bellek, işte tam da sözünü ettiğimiz sınıfa giriyor. Transformers 4’ü izlemek için bir sene daha beklemek zorunda olsak da, şimdilik bu USB bellek işimizi görür http://goo.gl/KjDAX değil mi?

ARTIK BUNUNLA UYANIN

http://goo.gl/KjDAX

H www.amazon.com H

Bu bomba çalar saat, içine yerleştirilmiş ve etkisiz C hale getirilebilir mekanizması M sayesinde kesinlikle uyandırma garantisi veriyor. Y Fotoğraftan da gördüğünüz CM gibi saatin dört değişik renkte kablosu var ve sadece bir MY tanesi alarmı etkisiz hale CY getiriyor. Evet, biraz fazla çaba gerektiriyor ama sabah sizi CMY mutlaka yataktan kaldıracak K ve kesinlikle düşünmeye sevk edecek bir ürün. H www.amazon.com H

http://goo.gl/hvMqo

DAHA GERÇEKÇİ BİR FIFA 2014 Piyasaya çıkış tarihi henüz net olmasa da, EA Sports, FIFA 14’ün yeniliklerini kamuoyu ile paylaştı. FIFA 14’ün duyurulan en büyük özelliği Pure Shot ve yeni fizik sistemi. Bu ikili sayesinde özellikle pozisyonlardaki son vuruşlar çok daha gerçekçi ve heyecan verici olacak. Vuruşlar konusunda yapılan geliştirmelerin dışında oyuncuların maçın temposunu belirleyip, hücum geliştirebilmesi için de dört yeni özellik eklenen FIFA 14 için, oyunun baş yapımcısı David Rutter, “FIFA 14’te yakalanan fırsatlar tatmin edici, goller ise birbirinden etkileyici olacak” yorumunda bulunuyor.

http://goo.gl/KjDAX H www.boschtools.com H

KENDİ İŞİMİ KENDİM YAPARIM Evdeki küçük tamirat işlerini sevenlerden misiniz? Tablo asmak, hoparlör yerleştirmek ya da evin herhangi bir yerinde bir şeyleri yerleştirmek için kullanacağınız çok pratik bir yardımcınız var. BOSCH GPLL5 Pen Line Laser hem hassas su terazisi olarak kullanılabiliyor hem de aynı seviyede ya da farklı seviyelerde asmak istediğiniz her şey için size lazer ışığı ile yol gösteriyor. Özel aparatıyla duvara sabitleyip dekorasyonunuzu kendinize göre yapmanız artık sizin elinizde.

2

22.04.2013

17:45


BASKI.pdf

30

MAYIS 2013

FARKLILAŞMAK İSTEYENLERE

MAYIS 2013

31

BU NOTEBOOK TAM 1 MİLYON DOLAR Londra merkezli Luvaglio’nun ürettiği bu notebook tam 1 milyon dolar. Evet, yanlış duymadınız. 17 inç LED ekrana ve 128 GB depo alanına sahip bu notebook’u böylesine pahalı yapan tabii ki donanım özellikleri değil. Özel tasarım kasaya sahip olan cihaz elmas tuşlara sahip. Tamamen kişisel tercihlere göre üretilecek olan notebook’ta kullanılacak olan değerli taşların cinsini müşteri belirleyebildiği gibi, isterse tasarım sürecine de müdahale edebiliyor.

Her yerde gördüğünüz klasik kulaklıklardan sıkıldınız mı? O halde LSTN Headphones’un ürünlerine göz atmanızı tavsiye ederiz. LSTN İngilizce dinlemek anlamına gelen listen’ın kısaltılışı. Markayı rakiplerinden ayıran en önemli fark ise, ürünlerinde ahşap kullanıyor oluşu. 100-150 dolar arasında değişen fiyatlarla satılan kulaklıklar, görüntüsü kadar ses kalitesiyle de iddialı. http://goo.gl/XikhA

http://goo.gl/yaxxm

H http://mashable.com H

H www.lstnheadphones.com H

RENKLİ SEÇENEKLER Jabra Clipper ile müzik keyfi ve eş zamanlı arama alma özgürlüğü artık rengarenk. Siyahın yanı sıra; beyaz, turuncu, turkuaz ve pembe olmak üzere toplam beş farklı renk seçeneğiyle satışa sunulan Clipper, sadece 20 gram ağırlığında. 100 liradan satışa sunulan Clipper ile eşleştirdiğiniz cihazın 10 metre uzağında dahi görüşmenize devam edebiliyorsunuz.

AHŞAP KLAVYEYE NE DERSİNİZ?

H http://oreedesign.com H

Bİ TANE İSTİYORUZ

Sürekli bilgisayar başında çalışan ve klavyeyi artık vücudunuzun bir parçası olarak görenlerden misiniz? Klavyenize biraz stil ve sadelik katmaya ne dersiniz? Oreé tarafından tasarlanan ve ceviz ağacından üretilen bu wireless klavyeleri ister masaüstü ister dizüstü bilgisayarınızla isterseniz tabletinizle ya da akıllı telefonlarınızla kullanabilirsiniz.

Artık hayatımızın vazgeçilmez aksesuarlarından biri olan USB bellekler her geçen gün daha eğlenceli hale geliyor. Seatech tarafından üretilen bu USB bellek, işte tam da sözünü ettiğimiz sınıfa giriyor. Transformers 4’ü izlemek için bir sene daha beklemek zorunda olsak da, şimdilik bu USB bellek işimizi görür http://goo.gl/KjDAX değil mi?

ARTIK BUNUNLA UYANIN

http://goo.gl/KjDAX

H www.amazon.com H

Bu bomba çalar saat, içine yerleştirilmiş ve etkisiz C hale getirilebilir mekanizması M sayesinde kesinlikle uyandırma garantisi veriyor. Y Fotoğraftan da gördüğünüz CM gibi saatin dört değişik renkte kablosu var ve sadece bir MY tanesi alarmı etkisiz hale CY getiriyor. Evet, biraz fazla çaba gerektiriyor ama sabah sizi CMY mutlaka yataktan kaldıracak K ve kesinlikle düşünmeye sevk edecek bir ürün. H www.amazon.com H

http://goo.gl/hvMqo

DAHA GERÇEKÇİ BİR FIFA 2014 Piyasaya çıkış tarihi henüz net olmasa da, EA Sports, FIFA 14’ün yeniliklerini kamuoyu ile paylaştı. FIFA 14’ün duyurulan en büyük özelliği Pure Shot ve yeni fizik sistemi. Bu ikili sayesinde özellikle pozisyonlardaki son vuruşlar çok daha gerçekçi ve heyecan verici olacak. Vuruşlar konusunda yapılan geliştirmelerin dışında oyuncuların maçın temposunu belirleyip, hücum geliştirebilmesi için de dört yeni özellik eklenen FIFA 14 için, oyunun baş yapımcısı David Rutter, “FIFA 14’te yakalanan fırsatlar tatmin edici, goller ise birbirinden etkileyici olacak” yorumunda bulunuyor.

http://goo.gl/KjDAX H www.boschtools.com H

KENDİ İŞİMİ KENDİM YAPARIM Evdeki küçük tamirat işlerini sevenlerden misiniz? Tablo asmak, hoparlör yerleştirmek ya da evin herhangi bir yerinde bir şeyleri yerleştirmek için kullanacağınız çok pratik bir yardımcınız var. BOSCH GPLL5 Pen Line Laser hem hassas su terazisi olarak kullanılabiliyor hem de aynı seviyede ya da farklı seviyelerde asmak istediğiniz her şey için size lazer ışığı ile yol gösteriyor. Özel aparatıyla duvara sabitleyip dekorasyonunuzu kendinize göre yapmanız artık sizin elinizde.

2

22.04.2013

17:45


32

MAYIS 2013

İşte dünyanın en büyük havuzu. Şili’deki San Alfonso del Mar Seawater Pool, 1 km uzunluğunda ve Pasifik Okyanusu’nun suyuyla doluyor. Toplam büyüklüğü 20 hektar olan havuzun en derin noktası ise 3.5 metre… 2006’da hizmete giren havuzun sadece filtreleme sistemi için 3.5 milyon harcanmış.

EN EFSANE HAVUZLAR Az kaldı, hem havuz hem deniz sezonu bir adım ötenizde... Hiç öyle “deniz mi havuz mu” muhabbetine girerek kendimizi sıkıntıya sokmuyoruz. İkisinin de tadı, keyfi başka. Niye birinden vazgeçelim ki! Ama “su” konusunda vazgeçilmez şeyler de var. Dünya üzerinde suyu, teknolojiyi, tasarımı, doğayı, zevki sefayı öylesine bir araya getiren havuzlar var ki, işte onlardan vazgeçmeniz mümkün değil. Allah sahiplerine bağışlasın diyor ve bazılarını sıralıyoruz:

Herhalde daha huzurlu yüzülebilecek bir havuz olamaz… Bali’nin en gözde otellerinden biri olan Ubud Hanging Gardens’ın 38 odası da fotoğrafta gördüğünüz gibi. Her odanın balkonunda yer alan özel havuzlar, doğa ile baş başa kalıp kendinizi dinlemeniz için biçilmiş kaftan.

Bu enfes havuz, Singapur’daki Marina Bay Sands Hotel’e ait. 4 milyar dolara açılan ve dünyanın en pahalı oteli unvanını elinde bulunduran Marina Bay Sands Hotel’in havuzu, son derece ürkütücü olmasının yanı sıra, dünyanın en iyi havuzlarından biri olarak gösteriliyor. Havuz, 226 metre yükseklikte yer alıyor ve saat 23.00’e kadar açık.

Amalfi kimilerine göre sadece İtalya’nın değil, dünyanın en güzel koylarından biri. Bu koya komşu olan Ravello kasabasının en tepesinde konumlanmış Hotel Caruso ise, dünyanın en keyifli havuzlarından birine ev sahipliği yapıyor.

Alplerin tam göbeğinde yer alan The Cambrian, “ben kışın da havuza girerim” diyenler için düşünülmüş. Ne dersiniz, böyle bir manzara karşısında sıcak suyun içinde olmak hiçte fena olmaz değil mi?


32

MAYIS 2013

İşte dünyanın en büyük havuzu. Şili’deki San Alfonso del Mar Seawater Pool, 1 km uzunluğunda ve Pasifik Okyanusu’nun suyuyla doluyor. Toplam büyüklüğü 20 hektar olan havuzun en derin noktası ise 3.5 metre… 2006’da hizmete giren havuzun sadece filtreleme sistemi için 3.5 milyon harcanmış.

EN EFSANE HAVUZLAR Az kaldı, hem havuz hem deniz sezonu bir adım ötenizde... Hiç öyle “deniz mi havuz mu” muhabbetine girerek kendimizi sıkıntıya sokmuyoruz. İkisinin de tadı, keyfi başka. Niye birinden vazgeçelim ki! Ama “su” konusunda vazgeçilmez şeyler de var. Dünya üzerinde suyu, teknolojiyi, tasarımı, doğayı, zevki sefayı öylesine bir araya getiren havuzlar var ki, işte onlardan vazgeçmeniz mümkün değil. Allah sahiplerine bağışlasın diyor ve bazılarını sıralıyoruz:

Herhalde daha huzurlu yüzülebilecek bir havuz olamaz… Bali’nin en gözde otellerinden biri olan Ubud Hanging Gardens’ın 38 odası da fotoğrafta gördüğünüz gibi. Her odanın balkonunda yer alan özel havuzlar, doğa ile baş başa kalıp kendinizi dinlemeniz için biçilmiş kaftan.

Bu enfes havuz, Singapur’daki Marina Bay Sands Hotel’e ait. 4 milyar dolara açılan ve dünyanın en pahalı oteli unvanını elinde bulunduran Marina Bay Sands Hotel’in havuzu, son derece ürkütücü olmasının yanı sıra, dünyanın en iyi havuzlarından biri olarak gösteriliyor. Havuz, 226 metre yükseklikte yer alıyor ve saat 23.00’e kadar açık.

Amalfi kimilerine göre sadece İtalya’nın değil, dünyanın en güzel koylarından biri. Bu koya komşu olan Ravello kasabasının en tepesinde konumlanmış Hotel Caruso ise, dünyanın en keyifli havuzlarından birine ev sahipliği yapıyor.

Alplerin tam göbeğinde yer alan The Cambrian, “ben kışın da havuza girerim” diyenler için düşünülmüş. Ne dersiniz, böyle bir manzara karşısında sıcak suyun içinde olmak hiçte fena olmaz değil mi?


34

MAYIS 2013

DİZİ

EKRANLARA ÇAĞ ATLATAN 10 DİZİ The Hollywood Reporter, Amerikan televizyonlarının ulusal kanallarında son 50 yılda yayınlanmış olan yapımlar içinden kural değiştiren ve öncülük eden 10 tanesini listelemiş. Bize de paylaşmak düştü.

İSTANBUL M

A

Y

I

S

2

0

1

3

http://goo.gl/y5w4t H http://22dakika.org H

2

Dallas (1978): Amerika’da 20:00-22:00 saat aralığında (prime time) yayınlanan ilk pembe dizi oldu. Dizi, aynı zamanda Amerikalıların dünya televizyonlarına pazarlanan ilk dizisiydi. 67 dilde dublajı yapılarak, neredeyse 100 ülkede yayınlandı. The Kids of Degrassi Street (1979): Kanada Toronto’da çekim yaparken, Avrupalı alıcılar kapısını çaldıklarında, Degrassi’nin yaratıcısı Linda Schuyler doğru yolda olduğunu anladı. Bundan sonra 30 yıl boyunca da dizinin farklı uyarlamaları yapıldı. Son enkarnasyonu olan Degrassi: The Next Generation, 140 farklı ülkeye satıldı. Hiç de fena değil, ne dersiniz?

3

5

The Simpsons (1989): 20th Century Fox şirketi, Matt Groening’in bu kaba animasyon dizisini kabul ettiğinde, uluslararası mecrada pazarlama hanesine koca bir sıfır koymuş, o konuda hiç ümitli olmamıştı. 24. sezonu bitiyor (daha da sona erecek gibi durmuyor) ve Homer, Marge, Bart, Lisa ve Maggie dünyanın en meşhur televizyon ailesi. Mighty Morphin Power Rangers (1993): “Canavarları tekmeleyen, 5 taytlı genç” üzerine dandik bir Japon dizisi yapma fikri, Haim Saban’ın aklına 1984’te Tokyo’da bir otelde televizyon izlerken geldi. 8 yıl sonra, 16 dakikalık bir deneme bölümünü Fox Kids’e satmayı başardı. O kadar tuttu ki ardından Power Rangers geldi. Böylece, çocuk ekranlarını da dünyaya açtı. Big Brother (1999): John de Mol’un gizli kamera reality şovu, uluslararası bir hit oluverdi. Cinsel sahnelerde ekrana birazcık kızılötesi ışın sık ve internetten 24 saat canlı yayını garantile (bir tv yapımında ilk) ve Big Brother, “yerel” olmaktan “uluslararası” fenomene dönüşsün. Bundan sonra televizyon, bildiğimiz televizyon olmaktan çıktı.

6

7

1

Star Trek (1966): BBC’nin Doctor Who’su İngiltere’de yayınlanmaya başlayalı iki yıl olmuş olsa da Amerikan izleyicisi televizyonda bilim kurguya Star Trek ile açtı gözlerini. Gene Roddenberry‘nin gerçekten de kült olan bu uzay dizisi, Lost’undan The Walking Dead‘ine kadar bir sürü diziyi etkiledi ve etkiliyor.

9

CSI (2000): Quincy’den bu yana adli patoloji uzmanlığı pek de popüler değildi. Ancak eski bir vatman olan Anthony E. Zuiker’in yarattığı CSI ile bilim ağırlıklı, bölüm içinde biten konulara sahip polisiye modası başlayıverdi ve hala da dünya genelinde tutan bir format. Sinema sektöründen, televizyona geçen ilk isimlerden olan yapımcı Jerry Bruckheimer da CSI’ın görselliğini sinema kalitesine yaklaştırarak, takipçileri için çıtayı biraz daha yükseltti.

17 MAYIS

DEPECHE MODE

Efsane grup Depeche Mode, 7 Mayıs’ta başlayacağı Avrupa turnesi kapsamında İstanbullulara unutulmaz bir gece yaşatmaya geliyor. Dave Gahan, Martin Gore ve Andy Fletcher, Kuzey Amerika turnesine başlamadan önce 25 Avrupa ülkesinde, 34 konser ile 1.5 milyondan fazla hayranına ulaşacak. 29 Mayıs’ta sona erecek turne kapsamında Berlin Olimpiyat Stadı, Paris Stade de France, Moskova Locomotive Stadyumu ve Roma Olimpiyat Stadı gibi tarihi stadyumlarda sahne alacak olan grup, 17 Mayıs akşamı Küçükçiftlik Park’ta olacak. Mekan: Küçükçiftlik Park Fiyat: 138-530 TL

FİLM

NEREDESİN SUPERMAN?

4

The Cosby Show (1984): Bu diziden önce, “komedinin çevirisi olmaz ve uluslararası izleyiciler de zenci bir ailenin hayatına eğilen bir diziyle ilgilenmezler” görüşü yaygındı. Bu görüşü çürüterek yoluna devam eden The Cosby Show, uluslararası mecrada Filipinler’den, Avustralya’ya kadar birçok ülkede popüler bir komedi dizisi oldu.

8

Idol (2001): Müzik yarışmaları neredeyse televizyonun kendisi kadar eskidir. Ancak Simon Fuller’in, bildiğimiz yetenek yarışmaları anlayışını yerle bir ettiği bir yarışma oldu Idol. Hem reyting rekorları kırdı (460 milyonluk izleyici oranları yakaladığı oldu), hem de telefonla oy kullanma, sponsorluk, müziklerin satışı/pazarlanması gibi yöntemleri sektöre soktu. Sekiz milyar dolarlık bir değeri olduğu düşünülüyor.

10

Homeland (2010): Gideon Raff’ın İsrail dizisi Savaşın Tutsakları (Prisoners of War) dizisinin bu Amerikan uyarlaması, En İyi Drama Emmy Ödülü’nü alınca (yabancı bir dizi için bir ilk) oyunun kuralları yine değişti. Singapur’dan Polonya’ya kadar Amerikan menşeili olmayan birçok dizinin yapımcısı, birdenbire kendilerini Amerikan kanallarına dizilerini pazarlarken buldular ve Amerikan kanalları da ava çıktı.

1990’larda Irak pek de yaşanası bir yer değildi. Aklımıza savaş ve Saddam Hüseyin’in geldiği bu zamanlarda, iki evsiz kardeş Amerika’ya gidip Superman’le yaşamak istediklerine karar verirler. Çocukların amaçları Amerika’ya gidip Superman’i bulmak ve ondan yardım istemektir. Superman onların hayatlarını kolaylaştıracak ve onlara kötü davranan herkesi cezalandıracaklardır. Listenin başında ise Saddam vardır. Filmin yönetmenliğini Saddam teröründen kaçarak İsveç’e sığınan Karzan Kader yapıyor.

3 MAYIS Yönetmen: Karzan Kader Oyuncular: Sarwal Fazil, Zamand Taha Tür: Dram Yapım: İsveç, Finlandiya, Irak IMDB Notu: 7.5


34

MAYIS 2013

DİZİ

EKRANLARA ÇAĞ ATLATAN 10 DİZİ The Hollywood Reporter, Amerikan televizyonlarının ulusal kanallarında son 50 yılda yayınlanmış olan yapımlar içinden kural değiştiren ve öncülük eden 10 tanesini listelemiş. Bize de paylaşmak düştü.

İSTANBUL M

A

Y

I

S

2

0

1

3

http://goo.gl/y5w4t H http://22dakika.org H

2

Dallas (1978): Amerika’da 20:00-22:00 saat aralığında (prime time) yayınlanan ilk pembe dizi oldu. Dizi, aynı zamanda Amerikalıların dünya televizyonlarına pazarlanan ilk dizisiydi. 67 dilde dublajı yapılarak, neredeyse 100 ülkede yayınlandı. The Kids of Degrassi Street (1979): Kanada Toronto’da çekim yaparken, Avrupalı alıcılar kapısını çaldıklarında, Degrassi’nin yaratıcısı Linda Schuyler doğru yolda olduğunu anladı. Bundan sonra 30 yıl boyunca da dizinin farklı uyarlamaları yapıldı. Son enkarnasyonu olan Degrassi: The Next Generation, 140 farklı ülkeye satıldı. Hiç de fena değil, ne dersiniz?

3

5

The Simpsons (1989): 20th Century Fox şirketi, Matt Groening’in bu kaba animasyon dizisini kabul ettiğinde, uluslararası mecrada pazarlama hanesine koca bir sıfır koymuş, o konuda hiç ümitli olmamıştı. 24. sezonu bitiyor (daha da sona erecek gibi durmuyor) ve Homer, Marge, Bart, Lisa ve Maggie dünyanın en meşhur televizyon ailesi. Mighty Morphin Power Rangers (1993): “Canavarları tekmeleyen, 5 taytlı genç” üzerine dandik bir Japon dizisi yapma fikri, Haim Saban’ın aklına 1984’te Tokyo’da bir otelde televizyon izlerken geldi. 8 yıl sonra, 16 dakikalık bir deneme bölümünü Fox Kids’e satmayı başardı. O kadar tuttu ki ardından Power Rangers geldi. Böylece, çocuk ekranlarını da dünyaya açtı. Big Brother (1999): John de Mol’un gizli kamera reality şovu, uluslararası bir hit oluverdi. Cinsel sahnelerde ekrana birazcık kızılötesi ışın sık ve internetten 24 saat canlı yayını garantile (bir tv yapımında ilk) ve Big Brother, “yerel” olmaktan “uluslararası” fenomene dönüşsün. Bundan sonra televizyon, bildiğimiz televizyon olmaktan çıktı.

6

7

1

Star Trek (1966): BBC’nin Doctor Who’su İngiltere’de yayınlanmaya başlayalı iki yıl olmuş olsa da Amerikan izleyicisi televizyonda bilim kurguya Star Trek ile açtı gözlerini. Gene Roddenberry‘nin gerçekten de kült olan bu uzay dizisi, Lost’undan The Walking Dead‘ine kadar bir sürü diziyi etkiledi ve etkiliyor.

9

CSI (2000): Quincy’den bu yana adli patoloji uzmanlığı pek de popüler değildi. Ancak eski bir vatman olan Anthony E. Zuiker’in yarattığı CSI ile bilim ağırlıklı, bölüm içinde biten konulara sahip polisiye modası başlayıverdi ve hala da dünya genelinde tutan bir format. Sinema sektöründen, televizyona geçen ilk isimlerden olan yapımcı Jerry Bruckheimer da CSI’ın görselliğini sinema kalitesine yaklaştırarak, takipçileri için çıtayı biraz daha yükseltti.

17 MAYIS

DEPECHE MODE

Efsane grup Depeche Mode, 7 Mayıs’ta başlayacağı Avrupa turnesi kapsamında İstanbullulara unutulmaz bir gece yaşatmaya geliyor. Dave Gahan, Martin Gore ve Andy Fletcher, Kuzey Amerika turnesine başlamadan önce 25 Avrupa ülkesinde, 34 konser ile 1.5 milyondan fazla hayranına ulaşacak. 29 Mayıs’ta sona erecek turne kapsamında Berlin Olimpiyat Stadı, Paris Stade de France, Moskova Locomotive Stadyumu ve Roma Olimpiyat Stadı gibi tarihi stadyumlarda sahne alacak olan grup, 17 Mayıs akşamı Küçükçiftlik Park’ta olacak. Mekan: Küçükçiftlik Park Fiyat: 138-530 TL

FİLM

NEREDESİN SUPERMAN?

4

The Cosby Show (1984): Bu diziden önce, “komedinin çevirisi olmaz ve uluslararası izleyiciler de zenci bir ailenin hayatına eğilen bir diziyle ilgilenmezler” görüşü yaygındı. Bu görüşü çürüterek yoluna devam eden The Cosby Show, uluslararası mecrada Filipinler’den, Avustralya’ya kadar birçok ülkede popüler bir komedi dizisi oldu.

8

Idol (2001): Müzik yarışmaları neredeyse televizyonun kendisi kadar eskidir. Ancak Simon Fuller’in, bildiğimiz yetenek yarışmaları anlayışını yerle bir ettiği bir yarışma oldu Idol. Hem reyting rekorları kırdı (460 milyonluk izleyici oranları yakaladığı oldu), hem de telefonla oy kullanma, sponsorluk, müziklerin satışı/pazarlanması gibi yöntemleri sektöre soktu. Sekiz milyar dolarlık bir değeri olduğu düşünülüyor.

10

Homeland (2010): Gideon Raff’ın İsrail dizisi Savaşın Tutsakları (Prisoners of War) dizisinin bu Amerikan uyarlaması, En İyi Drama Emmy Ödülü’nü alınca (yabancı bir dizi için bir ilk) oyunun kuralları yine değişti. Singapur’dan Polonya’ya kadar Amerikan menşeili olmayan birçok dizinin yapımcısı, birdenbire kendilerini Amerikan kanallarına dizilerini pazarlarken buldular ve Amerikan kanalları da ava çıktı.

1990’larda Irak pek de yaşanası bir yer değildi. Aklımıza savaş ve Saddam Hüseyin’in geldiği bu zamanlarda, iki evsiz kardeş Amerika’ya gidip Superman’le yaşamak istediklerine karar verirler. Çocukların amaçları Amerika’ya gidip Superman’i bulmak ve ondan yardım istemektir. Superman onların hayatlarını kolaylaştıracak ve onlara kötü davranan herkesi cezalandıracaklardır. Listenin başında ise Saddam vardır. Filmin yönetmenliğini Saddam teröründen kaçarak İsveç’e sığınan Karzan Kader yapıyor.

3 MAYIS Yönetmen: Karzan Kader Oyuncular: Sarwal Fazil, Zamand Taha Tür: Dram Yapım: İsveç, Finlandiya, Irak IMDB Notu: 7.5


36

MAYIS 2013

N E

MAYIS 2013

37

İ Z L E S E K ?

3 MAYIS

IRON MAN 3

Milyarder iş adamı, kahraman ve mucit Tony Stark, bu sefer gücü ondan çok daha fazla, hatta sınırsız bir düşmanla karşı karşıya kalıyor. Üstelik bu düşman, onu çok sinirlendirecek bir hamle yaparak özel hayatını yok ediyor. Stark şimdi bu olayların kaynağını araştıracağı zorlu bir mücadeleye giriyor. Fakat en yakınlarını korumak için zekasının ve cesaretinin yanı sıra içgüdülerine de ihtiyacı var. Stark’ın bu savaşında kafasında dönüp duran soru ise belki de tüm olayların en can alıcı yanı: Adam mıdır kıyafeti kıyafet yapan yoksa kıyafet midir adamı adam yapan? Yarattığı alaycı karakterlerle hayran kitlesini geliştiren Robert Downey Jr.’ı dördüncü kez Tony Stark olarak izleyeceğimiz filmin yönetmenliğini ise Shane Black üstleniyor. Ayın en dikkat çeken filmlerinden biri. Yönetmen: Chris Sanders, Kirk DeMicco Seslendirenler: Nicolas Cage, Ryan Reynolds, Emma Stone Tür: Animasyon Yapım: ABD IMDB Notu: 7,2

17 MAYIS MUHTEŞEM GATSBY Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald’ın aynı isimli romanından beyazperdeye aktarılan filmin oyuncu kadrosunda Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan ve Joel Edgerton yer alıyor. 3D çekilen filmin yönetmenliğini ise Baz Luhrmann üstleniyor. Yazar olma basamaklarını tırmanan Nick Carraway 1920’lerde eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselen New York’a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişir. Carraway’nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Yönetmen: Baz Luhrmann Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan Tür: Dram Yapım: Avustralya, ABD Süre: 142 dk.

31 MAYIS HANGOVER 3: FELEKTEN BİR GECE Bu sefer düğün yok. Bekarlığa veda partisi de yok. Ters gidebilecek ne olabilir ki? Ancak kurt sürüsü yollara düştüğünde tüm bahisler kapanır. The Hangover Part III, Bradley Cooper, Ed Helms, Zach Galifianakis ve Justin Bartha’yı; Phil, Stu, Alan ve Doug rollerinde tekrar bir araya getiriyor. Dünya çapında rekorlar kırarak fenomene dönüşen serinin üçüncü ve son bölümünde yine Todd Phillips, Craig Mazin ile birlikte yazdığı senaryonun yönetmeni. Yönetmen:Todd Phillips Oyuncular: Zach Galifianakis, Justin Bartha, Ken Jeong Tür: Komedi Yapım: ABD

24 MAYIS

HIZLI VE ÖFKELİ 6

10 MAYIS

10 MAYIS

10 MAYIS

BÜYÜK DÜĞÜN

KOD ADI: OLYMPUS

SON AYİN: BÖLÜM 2

Senaristliğini ve yönetmenliğini Justin Zackham’ın üstlendiği Büyük Düğün’ün oyuncu kadrosunda Robert De Niro, Diane Keaton, Katherine Heigl, Amanda Seyfried ve Robin Williams gibi yıldız isimler yer alıyor. Don (De Niro) ve Ellie (Keaton) uzun zaman önce boşanmış bir çifttir. Tüm ailenin bir araya geleceği oğullarının düğününde, henüz bu boşanmadan haberi olmayan aile bireyleriyle yüzleşmenin stresini yaşamaktadırlar. Bu durumu nasıl anlatacaklarını düşünürken en iyi yolun hala evli olduklarına herkesi inandırmak olduğuna karar verirler. Tabii bu kararla birlikte peş peşe gelen yalanlar birbiri izler. Yönetmen: Justin Zackham Oyuncular: Robert De Niro, Katherine Heigl, Diane Keaton Tür: Komedi Yapım: ABD Süre: 90 dk.

Yönetmenliğini Antoine Fuqua’ın üstlendiği filmin senaryosu, ilk yapımlarına imza atan Creighton Rothenberger ve Katrin Benedikt ikilisine ait. Filmin başrolünde Gerard Butler yer alıyor. İçeriden köstebeklerin yönettiği terörist bir eylemle Beyaz Saray büyük bir saldırıya ve ihanete uğrar. Başkan teröristlerce esir alınmıştır ve Pentagon’un eli kolu bağlıdır. Bu olağanüstü koşullar altında tek çareleri Mike’ın giriştiği kurtarma operasyonuna bağlıdır. Yönetmen: Antoine Fuqua Oyuncular: Gerard Butler, Aaron Eckhart, Dylan McDermott Tür: Aksiyon Yapım: ABD Süre: 119 dk.

Nell Sweetzer gözlerini açtığında kendini bir ormanın içinde dağılmanın eşiğinde bulur. Son saatlerini hatta son günlerini hatırlamakta güçlük çeker. Tüm ailesini yitirdiği gerçeği ise bir insanın başına gelebilecek en büyük talihsizliktir. Terapist Frank Merle, Nell’in yaşadığı kulübeye taşınır ve birlikte geçmişi unutup yeni bir hayata başlamaya çalışırlar. Başlarda her şey yolunda gider. Fakat hayatını altüst eden şeytani ruh bu kez daha acımasız bir şekilde karşısına çıkacaktır... Yönetmenliğini Ed Gass-Donnelly’nin üstlendiği filmin senaryosunda yönetmenin yanı sıra orijinal hikayenin de sahibi olan Damien Chazelle’nin de imzası var. Yönetmen: Ed Gass-Donnelly Oyuncular: Ashley Bell, Julia Garner, Spencer Treat Clark Tür:Korku Yapım: ABD Süre: 87 dk.

31 MAYIS DOĞAL KAHRAMANLAR 3D Genç bir kız bir anda kendisini iyi ve kötü güçlerin kıyasıya savaştığı bir ormana sürüklenmiş olarak bulur. Bir grup ayak takımı ile iş birliği yapan Mary, hem onların dünyasını hem de bizimkini kurtarmaya çalışacaktır. Yönetmenliğini Buz Devri’ndeki deli sincap Scrat karakterine sesiyle hayat veren ve Buz Devri serisinin çeşitli kısa filmlerinde yapımcı olarak yer alan Chris Wedge’in üstlendiği filmin senaryosu ise Tom J. Astle, Matt Ember, James V. Hart, William Joyce ve Daniel Shere’den oluşan kalabalık bir ekibin elinden çıkma. Yönetmen: Chris Wedge Yapımı: ABD Tür: Animasyon Süre: 131 dak. Seslendirenler: Mine Tugay, Ecem Uzun, Okan Çabalar, Çiğdem Aydın

Vin Diesel ve Paul Walker’ın sinema tarihine soygun ve araba kovalamacası olarak geçen ünlü serisinin son halkası olan film, bu sefer İspanya’da ve İngiltere’de çekildi. Yapımın yönetmenliğini ise seride yapımcı kimliği ile de yer alan Justin Lin üstlenirken, senaryo Chris Morgan’a ait. Hızlı ve Öfkeli 6’nın konusu ise beşinci seride bulunan konuların devamı şeklinde

olacak. Dwayne Johnson yani filmdeki ismi Luke Hobbs olan ajan Owen Shaw liderliğindeki bir çeteyi yok etmek için görevlendirilir. Bu görevde maliyet sınırı yoktur. İstediği kadar para harcama yetkisi verilmiştir. Yönetmen: Justin Lin Oyuncular: Vin Diesel, Paul Walker, Dwayne Johnson Tür: Aksiyon Yapım: ABD Süre: 145 dk


36

MAYIS 2013

N E

MAYIS 2013

37

İ Z L E S E K ?

3 MAYIS

IRON MAN 3

Milyarder iş adamı, kahraman ve mucit Tony Stark, bu sefer gücü ondan çok daha fazla, hatta sınırsız bir düşmanla karşı karşıya kalıyor. Üstelik bu düşman, onu çok sinirlendirecek bir hamle yaparak özel hayatını yok ediyor. Stark şimdi bu olayların kaynağını araştıracağı zorlu bir mücadeleye giriyor. Fakat en yakınlarını korumak için zekasının ve cesaretinin yanı sıra içgüdülerine de ihtiyacı var. Stark’ın bu savaşında kafasında dönüp duran soru ise belki de tüm olayların en can alıcı yanı: Adam mıdır kıyafeti kıyafet yapan yoksa kıyafet midir adamı adam yapan? Yarattığı alaycı karakterlerle hayran kitlesini geliştiren Robert Downey Jr.’ı dördüncü kez Tony Stark olarak izleyeceğimiz filmin yönetmenliğini ise Shane Black üstleniyor. Ayın en dikkat çeken filmlerinden biri. Yönetmen: Chris Sanders, Kirk DeMicco Seslendirenler: Nicolas Cage, Ryan Reynolds, Emma Stone Tür: Animasyon Yapım: ABD IMDB Notu: 7,2

17 MAYIS MUHTEŞEM GATSBY Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald’ın aynı isimli romanından beyazperdeye aktarılan filmin oyuncu kadrosunda Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan ve Joel Edgerton yer alıyor. 3D çekilen filmin yönetmenliğini ise Baz Luhrmann üstleniyor. Yazar olma basamaklarını tırmanan Nick Carraway 1920’lerde eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselen New York’a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişir. Carraway’nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Yönetmen: Baz Luhrmann Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan Tür: Dram Yapım: Avustralya, ABD Süre: 142 dk.

31 MAYIS HANGOVER 3: FELEKTEN BİR GECE Bu sefer düğün yok. Bekarlığa veda partisi de yok. Ters gidebilecek ne olabilir ki? Ancak kurt sürüsü yollara düştüğünde tüm bahisler kapanır. The Hangover Part III, Bradley Cooper, Ed Helms, Zach Galifianakis ve Justin Bartha’yı; Phil, Stu, Alan ve Doug rollerinde tekrar bir araya getiriyor. Dünya çapında rekorlar kırarak fenomene dönüşen serinin üçüncü ve son bölümünde yine Todd Phillips, Craig Mazin ile birlikte yazdığı senaryonun yönetmeni. Yönetmen:Todd Phillips Oyuncular: Zach Galifianakis, Justin Bartha, Ken Jeong Tür: Komedi Yapım: ABD

24 MAYIS

HIZLI VE ÖFKELİ 6

10 MAYIS

10 MAYIS

10 MAYIS

BÜYÜK DÜĞÜN

KOD ADI: OLYMPUS

SON AYİN: BÖLÜM 2

Senaristliğini ve yönetmenliğini Justin Zackham’ın üstlendiği Büyük Düğün’ün oyuncu kadrosunda Robert De Niro, Diane Keaton, Katherine Heigl, Amanda Seyfried ve Robin Williams gibi yıldız isimler yer alıyor. Don (De Niro) ve Ellie (Keaton) uzun zaman önce boşanmış bir çifttir. Tüm ailenin bir araya geleceği oğullarının düğününde, henüz bu boşanmadan haberi olmayan aile bireyleriyle yüzleşmenin stresini yaşamaktadırlar. Bu durumu nasıl anlatacaklarını düşünürken en iyi yolun hala evli olduklarına herkesi inandırmak olduğuna karar verirler. Tabii bu kararla birlikte peş peşe gelen yalanlar birbiri izler. Yönetmen: Justin Zackham Oyuncular: Robert De Niro, Katherine Heigl, Diane Keaton Tür: Komedi Yapım: ABD Süre: 90 dk.

Yönetmenliğini Antoine Fuqua’ın üstlendiği filmin senaryosu, ilk yapımlarına imza atan Creighton Rothenberger ve Katrin Benedikt ikilisine ait. Filmin başrolünde Gerard Butler yer alıyor. İçeriden köstebeklerin yönettiği terörist bir eylemle Beyaz Saray büyük bir saldırıya ve ihanete uğrar. Başkan teröristlerce esir alınmıştır ve Pentagon’un eli kolu bağlıdır. Bu olağanüstü koşullar altında tek çareleri Mike’ın giriştiği kurtarma operasyonuna bağlıdır. Yönetmen: Antoine Fuqua Oyuncular: Gerard Butler, Aaron Eckhart, Dylan McDermott Tür: Aksiyon Yapım: ABD Süre: 119 dk.

Nell Sweetzer gözlerini açtığında kendini bir ormanın içinde dağılmanın eşiğinde bulur. Son saatlerini hatta son günlerini hatırlamakta güçlük çeker. Tüm ailesini yitirdiği gerçeği ise bir insanın başına gelebilecek en büyük talihsizliktir. Terapist Frank Merle, Nell’in yaşadığı kulübeye taşınır ve birlikte geçmişi unutup yeni bir hayata başlamaya çalışırlar. Başlarda her şey yolunda gider. Fakat hayatını altüst eden şeytani ruh bu kez daha acımasız bir şekilde karşısına çıkacaktır... Yönetmenliğini Ed Gass-Donnelly’nin üstlendiği filmin senaryosunda yönetmenin yanı sıra orijinal hikayenin de sahibi olan Damien Chazelle’nin de imzası var. Yönetmen: Ed Gass-Donnelly Oyuncular: Ashley Bell, Julia Garner, Spencer Treat Clark Tür:Korku Yapım: ABD Süre: 87 dk.

31 MAYIS DOĞAL KAHRAMANLAR 3D Genç bir kız bir anda kendisini iyi ve kötü güçlerin kıyasıya savaştığı bir ormana sürüklenmiş olarak bulur. Bir grup ayak takımı ile iş birliği yapan Mary, hem onların dünyasını hem de bizimkini kurtarmaya çalışacaktır. Yönetmenliğini Buz Devri’ndeki deli sincap Scrat karakterine sesiyle hayat veren ve Buz Devri serisinin çeşitli kısa filmlerinde yapımcı olarak yer alan Chris Wedge’in üstlendiği filmin senaryosu ise Tom J. Astle, Matt Ember, James V. Hart, William Joyce ve Daniel Shere’den oluşan kalabalık bir ekibin elinden çıkma. Yönetmen: Chris Wedge Yapımı: ABD Tür: Animasyon Süre: 131 dak. Seslendirenler: Mine Tugay, Ecem Uzun, Okan Çabalar, Çiğdem Aydın

Vin Diesel ve Paul Walker’ın sinema tarihine soygun ve araba kovalamacası olarak geçen ünlü serisinin son halkası olan film, bu sefer İspanya’da ve İngiltere’de çekildi. Yapımın yönetmenliğini ise seride yapımcı kimliği ile de yer alan Justin Lin üstlenirken, senaryo Chris Morgan’a ait. Hızlı ve Öfkeli 6’nın konusu ise beşinci seride bulunan konuların devamı şeklinde

olacak. Dwayne Johnson yani filmdeki ismi Luke Hobbs olan ajan Owen Shaw liderliğindeki bir çeteyi yok etmek için görevlendirilir. Bu görevde maliyet sınırı yoktur. İstediği kadar para harcama yetkisi verilmiştir. Yönetmen: Justin Lin Oyuncular: Vin Diesel, Paul Walker, Dwayne Johnson Tür: Aksiyon Yapım: ABD Süre: 145 dk


38

MAYIS 2013

H A N G İ

K O N S E R E

G İ T S E K ?

WE WILL ROCK YOU

3-12 MAYIS

4 MAYIS

Londra’nın en ünlü müzikali dünya turnesinin 10. yılında İstanbul’da. 17 ülkede 12 milyondan fazla kişi tarafından izlenen ve Queen’in en iyi 24 şarkısından oluşan, ödül rekortmeni muhteşem müzikal, Avrupa Turnesi kapsamında BKM Organizasyonu ile ilk kez Türkiye’de olacak. Mekan: Ülker Sports Arena Fiyat: 68-222 TL

Dünya çapında on beş milyon albüm satışı ile dans müziğinin fenomeni olarak nitelendirilen David Guetta özlemi sona eriyor. Fransız DJ & prodüktör David Guetta, 4 Mayıs’ta Unilife ve Volume Up Organizasyon iş ortaklığı ile Küçük Çiftlik Park’ta İstanbullu müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Guetta’nın performansı öncesi Suat Ateşdağlı ve Emrah İş de DJ kabininde olacak. Mekan: KüçükÇiftlik Park Fiyat: 130-600 TL

WE WILL ROCK YOU

DAVID GUETTA

MICHAEL SCHENKER

19 MAYIS 18 MAYIS

JOE SATRIANI

Tüm zamanların en büyük gitar virtüözlerinden biri olan Joe Satriani, bu yıl çıktığı dünya turnesi kapsamında 18 Mayıs akşamı Kod Müzik organizasyonuyla KüçükÇiftlik Park’ta olacak. 2007’deki ilk konserinde seyircilere unutulmaz anlar yaşatan Satriani, altı yıllık aradan sonra bu kez Bryan Beller, Mike Keneally, Marco Minnemann’dan oluşan yeni grubuyla geliyor. Mekan: KüçükÇiftlik Park Fiyat: 89-165 TL

MICHAEL SCHENKER GROUP

Almanların dünyaca ünlü efsane grubu Scorpions ve MSG’nin kurucu üyesi Michael Schenker, 19 Mayıs Pazar akşamı Garajistanbul sahnesinde. Ağabeyi Rudolf Schenker’le birlikte kurduğu Scorpions’tan 70’li yılların sonunda ayrılan guitarist, Deep Purple’dan gelen teklife rağmen kendisine daha yakın hissettiği müziği yapmak için UFO’yu kurdu. Mekan: Garajistanbul Fiyat: 67-112 TL

23 MAYIS

SMOKIE

1965 yılında kurulan, şimdiye kadar “If You Think You Know How to Love Me”, “Don’t Play Your Rock ‘n’ Roll to Me”, “Living Next Door to Alice”, “It’s Your Life” ve “Oh Carol” gibi bir çok hit parçaya imza atmış İngiliz rock devi Smokie 23 Mayıs’ta İstanbul’da. Mekan: Jolly Joker Fiyat: 51-112 TL


38

MAYIS 2013

H A N G İ

K O N S E R E

G İ T S E K ?

WE WILL ROCK YOU

3-12 MAYIS

4 MAYIS

Londra’nın en ünlü müzikali dünya turnesinin 10. yılında İstanbul’da. 17 ülkede 12 milyondan fazla kişi tarafından izlenen ve Queen’in en iyi 24 şarkısından oluşan, ödül rekortmeni muhteşem müzikal, Avrupa Turnesi kapsamında BKM Organizasyonu ile ilk kez Türkiye’de olacak. Mekan: Ülker Sports Arena Fiyat: 68-222 TL

Dünya çapında on beş milyon albüm satışı ile dans müziğinin fenomeni olarak nitelendirilen David Guetta özlemi sona eriyor. Fransız DJ & prodüktör David Guetta, 4 Mayıs’ta Unilife ve Volume Up Organizasyon iş ortaklığı ile Küçük Çiftlik Park’ta İstanbullu müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Guetta’nın performansı öncesi Suat Ateşdağlı ve Emrah İş de DJ kabininde olacak. Mekan: KüçükÇiftlik Park Fiyat: 130-600 TL

WE WILL ROCK YOU

DAVID GUETTA

MICHAEL SCHENKER

19 MAYIS 18 MAYIS

JOE SATRIANI

Tüm zamanların en büyük gitar virtüözlerinden biri olan Joe Satriani, bu yıl çıktığı dünya turnesi kapsamında 18 Mayıs akşamı Kod Müzik organizasyonuyla KüçükÇiftlik Park’ta olacak. 2007’deki ilk konserinde seyircilere unutulmaz anlar yaşatan Satriani, altı yıllık aradan sonra bu kez Bryan Beller, Mike Keneally, Marco Minnemann’dan oluşan yeni grubuyla geliyor. Mekan: KüçükÇiftlik Park Fiyat: 89-165 TL

MICHAEL SCHENKER GROUP

Almanların dünyaca ünlü efsane grubu Scorpions ve MSG’nin kurucu üyesi Michael Schenker, 19 Mayıs Pazar akşamı Garajistanbul sahnesinde. Ağabeyi Rudolf Schenker’le birlikte kurduğu Scorpions’tan 70’li yılların sonunda ayrılan guitarist, Deep Purple’dan gelen teklife rağmen kendisine daha yakın hissettiği müziği yapmak için UFO’yu kurdu. Mekan: Garajistanbul Fiyat: 67-112 TL

23 MAYIS

SMOKIE

1965 yılında kurulan, şimdiye kadar “If You Think You Know How to Love Me”, “Don’t Play Your Rock ‘n’ Roll to Me”, “Living Next Door to Alice”, “It’s Your Life” ve “Oh Carol” gibi bir çok hit parçaya imza atmış İngiliz rock devi Smokie 23 Mayıs’ta İstanbul’da. Mekan: Jolly Joker Fiyat: 51-112 TL



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.