2 minute read
Yazma Sanatı
Kendinize mümkün olduğunca zaman ayırın. Zamanı aşamalara göre ayırıp çalışmanıza başlayabilirsiniz.
Yazma Sanatı
Kâğıt üzerinde yapılan çalışmalar kadar günümüzde; hatta gittikçe artan oranda dijital ortamda da amatörce bir şeyler yazıyoruz, mesajlar atıyoruz, elektronik mesajlar gönderiyoruz. Modern dünyada hız, her şey demek ve hiçbir şey iletişimden daha hızlı değil. Mesajlar ışık hızında iletiliyor ve teknolojiye yetişmek zorunda hissediyoruz kendimizi. Bu çerçevede düşünüldüğünde yazınsal alanda iyi olmak gerekiyor.
Yazma süreci göründüğü kadar kolay değildir. Eski bir deyiş; yazmanın %10 ‘u ilham % 90’ı çabadır der. Bunun %50’sini hazırlık, %25’ini yaratıcılık, %25’ini gözden geçirme olarak ele aldığımızda; daha az çabayla daha kaliteli sonuçlar almak mümkündür. Son cümlelerinizi yazıp imzanızı attığınız yerde, aslında yazının bittiğinden emin olmayabilirsiniz. Hedefe ulaşmak, hazır olmanızla doğru orantılıdır. Bunun için de çalışmanızı doğru strateji çerçevesinde gerçekleştirmiş; doğru materyali toplamış ve hem biçimsel hem anlamsal olarak doğru ifade etmiş olmalısınız. Yazınız bittiğinde üzerinden tekrar tekrar geçmek isteyeceksiniz. Mükemmelleştirme hevesinde olmasanız bile, gözden geçirip düzeltmek durumundasınız. Yazım denetimi yapan programlar bulunmakla birlikte, bu tür programların sadece yazım yanlışlarını yakaladığını ve redaksiyon yapmadığını söyleyebiliriz. Nerede ekleme yapılacak veya neresi kısaltılacak söylemez. Bir arkadaşınızdan yazınızı incelemesini isteyebilirsiniz. Bu şekilde dışarıdan bir gözün değerlendirmesiyle, gözden kaçırdığınız yerleri yakalayabilirsiniz. Gözden geçirmeye ayıracağınız zamanı değerlendirmeyip, hazırlık ve yaratım sürecini ziyan etmeniz bütün çalışmanızı çöpe atacaktır.
Yazım sürecinde doğru değerlendirilmesi geren dört ayrı aşama vardır; düşünme/araştırma, planlama, yazma, gözden geçirme.
Yazım sürecinde doğru değerlendirilmesi geren dört ayrı aşama vardır; düşünme/ araştırma, planlama, yazma, gözden geçirme. Bu aşamaları, uygulama sırasında her zaman net çizgilerle ayırmak mümkün olmayabilir. Bu aşamalardan herhangi birinde, not almayı seçebilirsiniz veya direkt yazmaya başlayabilirsiniz. Çoğu insan, yazarken bir taraftan da gözden geçirir veya eklemeler yapar. Bazıları boş ekran veya boş kâğıttan hoşlanmaz; dolayısıyla önceden donanımlı olmaları gerekir. Bazıları da görevin soyutluğunun sebep olduğu zihinsel boşluktan rahatsız olur. Böyle insanların düşünmeye başlamadan önce, yazmaya başlamaları daha iyi olabilir. Sağduyu ve deneyim, sizin için neyin iyi olduğunu görmenize izin verecektir. Yazma süreci kafada başlar. Önce ne yazmak istediğinize karar vermelisiniz. Yazmanın en güzel yanı, anlatmak istediğinizi yeterince düşünmek için kendinize zaman ayırmış olmanızdır. Aklınıza ilk gelen şeyi yazmak zorunda değilsiniz. Ama olabildiğince temiz ve açık yazmak zorundasınız. Düşünce Süreci: Metin;
yazmanız için size başka birileri tarafından önceden verilmiş olabilir, ya da kendiniz hazırlıyorsanız bu durumda size düşen bir sonraki adımlara odaklanmak olacaktır. Bu noktada atılacak ilk adım ve yazının tümünü etkileyecek olan; yazınızın türünü, konunuzu ve kitlenizi belirlemiş olmanızdır. Metin ve okuyucu kitleniz, içeriği kendiliğinden belirleyecektir. İstatistikler, tasvirler ve tekniklerden yararlanabilir. Alıntı yapıyorsanız, kaynak verme yöntemlerinden birini seçip uygulamanız doğru olacaktır. Yazınızı kafanızda ne kadar netleştirirseniz, veri toplamanız ve sonuca ulaştırmanız da o oranda kolay olacaktır. Tür, konu ve kitle belirlemek, ticari tanımla ifade edersek “misyon tanımı” yapmak düşünce sürecini tamamlamanıza yardımcı olacaktır.