2 minute read
Kalitenin Tarih İİçindeki Yoğunluğu
Kalitenin Tarih İçindeki Yoğunluğu
19. yy’ da kalite;
Bozuk ve hatalı olanların, kaliteli-kalitesiz, 1. kalite - 2. kalite şeklinde ayrılması olarak tanımlanırken; 19. yy sonlarında Taylor sistemi geliştirildi. Sistem; işlemlerin küçük parçalara bölünüp (beceri gerektirmeyecek şekilde) standardize edilmesi durumunda, yarı vasıflı bireyin bile (yüksek düzeyde beceri gerektirecek işlemleri) istenen işlemleri yerine getirebileceğini öngörüyordu. Bu sistemden en fazla ABD faydalanmıştır.
Verimlilik artışıyla birlikte,
Çalışanlarla ilgili sorunlar ortaya çıktı. Verimlilik arttıkça sorunlar da arttı. Sanayi devriminden önce, ustalar tarafından el emeğiyle, belli bir hızda gerçekleştirilen üretim, sorumluluğu da ustalara teslim ediyordu. Devrim sonrası makineleşmeyle seri üretime geçen sektör, üretim ve kalite kontrol faaliyetlerini ayırdı. Muayene istasyonlarında yapılan kontroller, devrim öncesi titizlikle yapılan kalite kontrolünü sadece ayıklama işlemleriyle sınırlandırdı.
Savaş sonrası,
Taylor sisteminden farklı olarak; “işgücü ve işgücü yaratıcılığına güvenerek çalışma” ilkesi özellikle Japonya üzerinde uygulandı. 1950 sonrası Japonlar kalite kontrol ve toplam kalite konusunda gelişme kaydettiler, sonrasında ABD ve Avrupa’da da bu sistemin izlerini görmek mümkün oldu.
1920-40’larda muayene, 1940-60 arası proses kontrolü, 60’lardan sonra tasarım ve yeni ürün geliştirmeyi kapsadı. Geniş pazarlara büyük hacimde üretimle girebilen firmalar “kitle üretimi” ve “ölçek ekonomisi” avantajlarıyla rakiplerini geride bıraktılar.
32
1990 yıllarında tasarım ve hız önem kazandı. Beğeni alan, çok fonksiyonlu, pazarda en hızlı yer bulabilen ürünler, kalitenin önüne geçti. 1970’ler:
Batılı büyük firmalar üretimlerini, teknolojinin yaygınlaştığı ve düşük maliyetle üretim yapılabildiği 3. Dünya ülkelerine kaydırmışlardır.
1980’ler:
Ucuz ve bol ürünlerin yerini kaliteli ürünler aldı. Kaliteye talep Batıdan, arz Doğudan özellikle Japonya’dan geldi. Ölçek ekonomisi ve kitlesel üretimin yerini, esnek üretim, üretim çeşitliliği, küçük hacimde ekonomi ve uzmanlaşma terimleri aldı.
1990’lar:
Tasarım ve hız önem kazandı. Beğeni alan, çok fonksiyonlu,
pazarda en hızlı yer bulabilen ürünler kalitenin önüne geçti. Kaynakların, çevrenin korunması, halk sağlığı gibi konular gündemi oluşturdu.
Yaşanan gelişmeler, yeni yaklaşımları zorunlu kılmıştır ve değişim mühendisliği, öğrenen organizasyonlar gibi terimlerin geçerliliği hızla artmaktadır.
Kalite Çemberleri
Kalite anlayışının iş yaşamındaki gelişimi, beraberinde çalışan yönetim ilişkisinin iyileştirilmesini, çalışanların karar alım sürecine dâhil edilmelerini, çalışanların çalışma şartlarının düzenlenmesini ve kurumun ekonomik büyümesini getirdi. 60’ların sonunda ABD’de iş yerlerindeki düşük yaşam kalitesi ve Japonya’da yapılan kalite kontrol araştırmaları bu gelişmelerin yaşanmasına neden oldu.
Çalışma sonucunda; yaratıcı önerilerin üretkenliği arttırması, çalışanların ast-üst ve kendi aralarında ilişkilerinin iyileştirilmesi ile çalışanların işe bağlılıklarının arttırılması hedeflenen kazançlar arasındadır. Kalite yürütme kurulu, benzer bölge ve işlerde görev alan, kendi uzmanlık alanları konusunda çözüme yönelik iş analizi yapan takımlardır.
Kalite Çemberlerinin 3 Doktrini
- İnsan en önemli değerdir. - Yönetim programa moral desteği sağlamalıdır. - Kısa sürede sonuç beklenmemelidir.
Kalite yürütme kurulu başkanlığında toplanan takımın üyelerini; rehber, destek uzmanı, lider, yazman oluşturur. Kalite yürütme kurulu, benzer bölge ve işlerde görev alan, kendi uzmanlık alanları konusunda çözüme yönelik iş analizi yapan takımlardır.
Takımlar belirlendikten sonra beyin fırtınası, veri toplama teknikleri, neden sonuç analizleri gibi sorun çözme tekniklerini içeren bir eğitim verilir. Takım, üzerinde çalışacağı problemi belirler ve yönetime sunar, onay alınırsa uygulamaya geçilir.