Yalova Kaymakamı değil; Manavgat Kaymakamı
Kaymakamlık izin vermedi, çelenk krizi yaşandı
29 Ekim Cumhuriyet bayramı, Manavgat’ ta coşku ile kutlanırken; bir yandan da çelenk kriz yaşandı. Protokol gereği; Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığının çelenk koyması gerekirken, bazı siyasi partiler de çelenk koyabileceklerini iddia ettiler. CHP, ADD ve İP; Cumhuriyet kutlamaları programı sonrası, alternatif çelenk koyma programı düzenleyerek bir seremoni gerçekleştirdiler. Bu bağlamda, halkın moralitesini yüksek tutması gereken ita amirleri, açık uçlu yasalarda yetkilerini kullanamazlar mıydı?
30 Ekim 2014
Yıl: 2 Sayı: 43 Fiyatı: 50 Krş.
Atatürk düşmanlığının arttığı, heykellerinin yıkılıp, yakıldığı bir dönemde; Atatürk sevgisinin cezalandırılması dikkat çeken konular arasında yer alıyor. Akıllara ise başka soruları getiriyor: Bunca şehit verirken, bayrağımız için kanımızı dökerken, Atamıza şükranlarımıza iletirken; neden maddi ceza ve polis fişlemesine tabi olunuyor? Tek bir şey unutulmamalı; Büyük imparatorlukları yıkan tek şey bir çakıl taşı olmuştur. Dengeler her zaman değişir ve bir gün, en güvendiğiniz dağlar, size; sen de mi Brütüs demenize neden olur.
gazetene sahip çık! oku ve okut... çağdaş manavgat gazetesi manavgat halkının gazetesidir. ilk kurulduğu günde öyleydi ve bundan sonrada bu şekilde olacaktır. tarafsız, bu ülkenin tüm legal siyasi düşüncelerini kucaklayan anlayışıyla yayın politikasına devam ederek; demokratik, laik bir TÜRKİYE istemektedir. PARA İLE SATIN ALINAMAYACAK KADROSU İLE BAĞIMSIZDIR...
İşte Manavgat sevdası! Manavgat, büyük bir felaket yaşadı. Duygusallığı bir kenara bırakıp, bu işin sorumlularının bir an önce tespit edilip; yargı önüne çıkarılmasıı gerekmektedir. Aksi halde, uğranılan zarar ve can kayıpları, sorumluların yanına kar kalacaktır. Benim sormak istediğim bunun sorumlusu 'KİM' ?. Manavgat Belediyesi mi? Antalya Büyükşehir Belediyesi mi? Manavgat'ın her sene kaderi olan bu sel sorunu neden halen çözülmemiştir? Seçim vaatleri neden yerine getirilmiyor ? Halk neden kandırılıyor ? Yetkililerin bu soruları cevaplamasını bekliyoruz. Manavgat’ ta, alt yapı yatırımlarının olmadığının bir
kanıtı olarak; yaşadığımız son yağmur felaketi bize gösterdi. Gelinen son nokta; fısıltı gazetelerinde dolaşan, Antalya Büyükşehir Belediyesine
fatura ettirilmek isteneceği haberleri, gerçekler ile bağdaşmıyor. Düzensiz bir kentleşme ve şehrin merkezinde yoğunlaşan
www.cagdasmanavgat.com
yapılaşma, yaşanılan felaketin sorumlusu. Yaşadığımız son tablo; Manavgat Sevdasının, nasıl bir sevda olduğunu da gözler önüne serdi.
www.cagdasmanavgat.com
kültür & sanat
Yaşamsal devrim- 2 (Bu seri yazımı sevgili arkadaşım H.Kocataş’ a ithaf ediyorum)
Murat Ceyhan Köleler için söyleyecek lafımız gerçekten yoktur. Yüzyıllarca insanlar özgürlükleri için savaşmış, gelecek kuşaklara üzerinde özgür yaşayacakları bir dünya sunmaya gayret etmişlerdir. Özgürlükler, kan ve gözyaşı ile kazanılmıştır. Hiç kimse, özgürlüğünüzü size hediye etmemiştir. Tüm gözyaşı ve savaşlara karşın, içinde kölelik ruhu taşıyanlar tarafından bu özgürlükler; devlet adı altında elimizden yeniden alınmıştır. Yasama yetkisi olan her kurum tehlikelidir Bilinen bir atasözü vardır. “Romanı padişah yapmışlar, tutmuş babasını kesmiş”. Devlet’ de bu tür bir kurumdur. Hissettiği veya kendine ters gelen her şeyi ortadan kaldırmak veya engellemek adına yeni yasalar icat edebilir. Bu yasalardan birisi de; 30 Mart 2005 yılında kabul edilen, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’ dur. 1. Maddesinin giriş cümlesi şu şekildedir; “Bu Kanunda; toplum düzenini, genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla”… Toplum düzenini ve genel ahlakı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni bunca kanunun koruyamadığı anlamını buradan rahatlıkla görüyoruz. Bu kanun, tüm kanunları hiçe sayarak, tek başına ülkeyi cennet haline getireceğini en başından ilan ediyor ve Madde 45- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. Yoruma dahi gerek kalmayan sonuç, Bakanlar
kurulunun yorumuna kalmış keyfiyet… Bu kanun, iddia edildiği gibi, ekonomik düzeni korumak amacını güdüyorsa; Turizm destinasyonlarına neden karışıyor? Özel alan ve mülkiyet kavramına neden müdahale ediyor? Kişisel haklar ve özgürlüklerin kısıtlanamayacağı, Anayasanın 17. Maddesinde; “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” cümlesi ile dile getirilmiştir. Bu bağlamda en üst yasa Anayasa olduğuna göre; bir kısım insanın manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı neden kısıtlanıyor? Yapılanlar, çifte standarttır. Bugün türban meselesi için bunca yaygara kopartılırken, bunun siyasi bir yatırım olduğunu hepimiz biliyoruz. Başında türban, altında şeftalisi ve karpuzu pörtlemiş dini bütün kardeşlerimizi görüyoruz. Başı kapatınca hemen Müslüman olan bu kardeşlerimiz, nedense alt kısmı unutmuşlar… Avret yerlerinin belirgin bir şekilde görülmemesi dini bir vecibedir ama oraları siyasi olmadığı için, siyasal anlamda sorun yoktur. Kabahatler Kanunu kapsamına girer ama Şule baş vizesi vardır… Nedenle, Türkiye’ de Anayasal bir düzen uygulandığını söylemek mümkün değildir. Kabahatler Kanunu, Anayasal düzene indirilmiş bir darbedir. Yasaların koruduğu birçok hakkın, elden alınmasıdır.
Bahçeşehir Koleji Orta Öğretimde Kıran Kırana seçim Dört adayın yarıştığı seçimlerde ilk iki sıraya giren Egemen Gelendost ile Selin Akar arasında geçen başkanlık yarışında ipi göğüsleyen Selin Akar oldu.. Okul başkanı seçilen Selin Akar’ın yardımcılığına Egemen Gelendost getirildi. Demokratik biçimde çok heyecanlı, zevkli ve kıran kırana geçen seçimlerde oy kullanan 174 öğrenci destekledikleri başkan adayları için hazırladıkları sloganlarla
2
seçimlerin sonuçlarına kadar adaylarını desteklediler. Oy kullanma işleminin ardından sayım işlemine geçildi. Yapılan sayımlar sonucunda en çok oy alan iki adaydan Selin Akar başkan, Egemen Gelendost ise başkan yardımcısı olarak seçildi.
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cumhuriyet Sergisi Başvuruları Başladı “Cumhuriyet Etkinlikleri” hakkında açıklama yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Sadettin Sarı, 27 Ekim 2014 Pazartesi günü 12’ncisi gerçekleştirilecek Geleneksel Cumhuriyet Etkinlikleri kapsamında, alanlarında uzman akademisyenlerin katılımlarıyla, “Cumhuriyet’in Kazanımları ve Sanat” konulu bir panel ile akademisyen ve öğrencilerin eserlerinin yer alacağı iki karma sergi düzenleneceğini söyledi. Prof. Sarı, geleneksel hale gelen Cumhuriyet Etkinlikleri’ndeki temel
Cumhuriyet ideallerinin farkındalığı ve sorumluluğu ile sanatsal bir dinamik oluşturmayı hedefliyoruz. Oluşturulan bu dinamizm ile ülkenin sanatsal ortamını şekillendirmeye, kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sağlamayı istiyoruz.” Cumhuriyet Sergisi’nde plastik sanatların her dalından, her alandan sanat eserlerinin yer alacağını dile getiren Prof. Sarı; sergi ve panele katılmak isteyenlerin ayrıntılı bilgiye http://gsf.akdeniz.edu.tr/tr adresinden ulaşabileceklerini aktardı.
amacı ise şöyle açıkladı; “1999 yıllından beri dünyanın her yerine sanatçı yetiştiren Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından her yıl düzenlenen “Cumhuriyet Etkinlikleri” için hazırlıklar başladı olarak, her yıl düzenlenen Cumhuriyet Sergisi ile Cumhuriyet’in 91. yılında da
Manavgat’ ta çifte bayram olmadı
Kültür Merkezi 29 Ekim’ de açılamadı Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in dev yatırımlarından birisi olan Kültür Merkezi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılarak Manavgat halkına çifte bayram yaşatacak iken açılış ertelendi... Manavgat’ın geleceği şekilleniyor Manavgat halkının kültür, sanat ve spor alanında geleceğini şekillendirecek olan Dev Kültür Merkezi Kompleksi’nin açılışı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yapılacak. Manavgat Belediyesi tarafından temeli, 21 Aralık 2013 tarihinde atılarak inşası tamamlanan Kültür Merkezi’nin açılışı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla, resim ve fotoğraf sergileri, müzik dinletileri, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı fener alayı ve Kubat konseriyle birlikte yapılacak. Gündüz kokteyl, müzik ve sergilerle açılacak Manavgat Belediyesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 91. yıldönümü kutlamaları ve Kültür Merkezi açılışı nedeniyle hazırladığı programa göre, saat 15.00’de yeni yapılan Kültür Merkezi önünde müzik dinletisi eşliğinde kokteyl ve açılış töreni yapılacaktı. Açılış töreni sonrasında ise Tevfik Köymen’in fotoğraf, Nermin Alat’ın Kültür Merkezi içerisinde açacakları Resim Sergileri, sanatseverlerle buluşacaktı. Akşam fener alayı ve konser Manavgat halkı, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. yılını coşkulu bir şekilde kutlamak amacıyla saat 19.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda
toplanacaktı. Manavgat halkı, belediye tarafından dağıtılacak fenerler ve bayraklarla Cumhuriyet Meydanı-Yapay ŞelaleKültür Merkezi güzergahında yürüyerek Kültür Merkezi önündeki konser alanına ulaşacak. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in halka hitabından sonra ise ünlü Türk halk müziği sanatçısı Kubat, sahne alacaktı. Sözen; “Bu coşkuyu hep birlikte yaşayalım” Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Sözen, Kültür Merkezi’nin kentin geleceğine yapılan en büyük yatırımlardan bir tanesi olduğunu belirterek Manavgat halkını açılış ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında coşkuyu birlikte yaşamaya davet etti. Başkan Sözen, “Sözen, “İnsan odaklı, yatırımcı belediyecilik anlayışımız gereği her zaman halkımızın öncelikli ihtiyaçlarını geleceğin 50 yılını planlayarak değerlendirdik ve yatırımımızı buna göre yaptık. Manavgat’ımızda bir kültür merkezimizin olmaması büyük eksiklikti. Halkımızın bu ihtiyacını da gidermiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Son derece titiz hazırlanmış mimarisi ile kültür merkezimiz, kentlinin buluşma noktası olacak.
Kültür ve sanatın kalbi burada atacak. Kültür Merkezimizin açılışını da en kutlu günümüz olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na denk getirdik. Gelin hem Cumhuriyetimizin 91. yılına ulaşmamızın, hem de Kültür Merkezi’mizin açılış onurunu hep birlikte yaşayalım” dedi. Kültür Merkezi’nde her şey düşünüldü Manavgat Belediyesi Kültür Merkezi’nin temeli, 10 ay önce, eski futbol sahası olarak kullanılan 36 bin 359 m2’lik alan üzerinde atılmıştı. Yapılan çalışmada 5 bin 576 m2 inşaat alanı üzerine Kültür Merkezi kompleksi oturtuldu. Alan içerisinde 5 bin 780 m2’ye otopark alanı ayrılırken, toplam 7 bin 306 m2’lik alan üzerinde de spor tesisi alanı yerleştirildi. Kültür Merkezi kompeksi içerisinde 510 kişilik 1 adet toplantı salonu, 600 kişilik 1 adet tiyatro salonu, 60 kişilik 1 adet Sivil Toplum Örgütlerinin kullanacağı toplantı salonu, STK ofisleri, 1 adet spor hizmet binası, 2 adet tenis kortu, 1 adet skateboard alanı, 1 adet 7 delikli mini golf alanı, basket ve voleybol alanı, 325 m2’lik müzik ritmli su gösterisi havuzu, 1 kafeterya tesisi, çocuk oyun grupları, 190 m2’lik kayar led ekran ve 1 adet saat kulesi yer alıyor.
TATTOO & PIERCING Kalıcı Makyaj Protez Tırnak çağdaş manavgat gazetesi
rezervasyon
0 537 981 0545
haftalık tarafsız siyasi gazete
manavgat
BBP’ sinden, Sözen’ e taziye ziyareti Büyük Birlik Partisi il başkanı Ramazan Doğan olduğu halde, Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Antalya Şube Başkanı Yavuz Kozan ve ekibi ve BBP Manavgat ilçe sekreteri İsmet Cücen’ den oluşan bir heyet; Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’ i, yaşanılan sel felaketi dolayısıyla taziye ziyaretinde bulundu
Büyük Birlik Partisi heyeti, akabinde; Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu’ yu da ziyaret ederek, taziyelerini ilettiler. Zarar gören esnafı ziyaret eden heyet , esnafın sorunlarını ve şikayetlerini dinledi. Ziyaretler sonrası bir açıklama yapan Büyük Birlik Partisi Antalya il başkanı Ramazan Doğan, şunları dile getirdi: “Büyük Birlik Partisi Antalya il teşkilatı olarak sel felaketinden dolayı Manavgat belediye başkanı Şükrü Sözen’i makamında ziyaret ettik. Kendisiyle bilgi alış verişinde bulunduk. Bu felaketlerin sonucunda siyasi partilerin bundan bile nemalanmaya çalıştıkları gerçeğiyle karşılaştık. Bu gibi durumlarda insanların dertleriyle
hem hal olmak gerekirken halen bile maalesef ki siyasilerimiz bir rant peşinde. Bir kriz masası kurulmuş yalnız Manavgat belediye başkanın haberi yok. Sırf farklı siyasi partiden diye böyle bir durumun olması kabul edilir bir durum değil. Çünkü bu durumlarda insanların görüşü ne olursa olsun ayırt etmeksizin hangi görüşten olursa olsun onuz omuza sıkıntıları birlikte aşmak gerekir. Biz büyük birlik partisi olarak buna inanıyoruz. İnsanların acı gününden istifade edilmez. Onların dertleriyle hem hal olmak gerektiğine inanıyoruz. Felaketin üzerinden 2 gün geçmesine rağmen belediye başkanına nezaketen bile geçmiş olsun dileklerinde bulunmamaları da ayrıca bir üzücü olay tabii. Büyük şehir
Başkan Sözen, “En Başarılı Turizm Belde Yöneticisi” ödülünü aldı Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, ikinci 5 yıllık hizmet döneminde de üstün çalışmalarıyla Türkiye’de adından söz ettirmeye devam ediyor
yasasıyla ilçe belediyelerinin büyük şehir belediyesine bağlanarak hiçbir iş makinelerinin çalışamaz hale gelmesi ve bu durumu bile bir show’a dönüştürmeleri insanların yaşadıkları ızdırapları katlanmasına sebep olmuştur. Biz Büyük Birlik Partililer olarak Manavgat belediye başkanı Şükrü Sözen’e bu krizi hem Manavgat belediyesinin imkânlarını kullanarak hem de kendi bireysel haklarını kullanarak Manavgatlı hemsehrilerimizi mağdur etmedikleri ve yoğun gayretlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Sonra dükkânlarını sel basan esnaflarımızı yerlerinde ziyaret ettik. Bütün esnafımızın halleri içler acısı tek tesellileri can kaybının olmayışı. Esnafımız buranın bir afet böl-
Daha önce “En Başarılı Belediye Başkanı”, “Yaşama Dokunan İnsan Ödülü”, “En Güvenli Kent Hizmet Ödülü”, “Kent Planlaması ve Kentsel Tasarım” ödüllerine layık görülen genç ve çalışkan Belediye Başkanı Şükrü Sözen, son olarak Sky Reporter Dergisinin düzenlediği “Top Travel Awards 2014” anketinden başarılı çıkarak “En Başarılı Turizm Belde Yöneticisi” seçilmişti. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, dün Sky Reporter İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Haykır ile Yayın Koordinatörü Nilgün Zorlu’yu ağırladı. Başkan Sözen, “En
gesi olarak komisyon kurulup devletin buraya el atmasını bekliyor. Çünkü biz yardım sever bir milletiz; zorda kalan ülkelere bile yardım ediyoruz ki, bu da esnafımızın verdiği vergilerle, stopajlarla. Mademki biz başka ülkelere yardım edebiliyoruz kendi yaralarımızı saracak güçteyiz inşallah. Bu esnaf kardeşlerimizin de zararlarının giderilmesi için hükümet, umarız bir girişimde bulunur. Bizde Büyük Birlik Partisi olarak, bu konuyla ilgili Genel Merkezimizi bilgilendirip gerekli çalışmalarımız başlattık. İnşallah, rabbim bir daha böyle felaket göstermez. Biz tekrar Manavgat halkına ve bu felakette zarar gören bütün esnafımıza geçmiş olsun diyoruz” dedi.
Başarılı Turizm Belde Yöneticisi” ödülünü Nilgün Zorlu’nun elinden aldı. Nilgün Zorlu, “Bu yıl 6.’sı gerçekleştirilen “Top Travel Awards” anketinde Başkanımız Şükrü Sözen, bölgede yaptığı turizme yönelik çalışmalarıyla ön plana çıkarak en çok oyu aldı. Kendisini tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruz” dedi. Başkan Sözen ise, dergi yöneticilerine teşekkür etti. Sözen, “Hizmetlerimizin, aldığımız
çağdaş manavgat gazetesi
O başörtüyü alır ahlaksızlığına park ederim! Esra Elönü 28 Şubatın “Çekici”leri Trafikte!!! Tuğba Köksal! Başörtülü bir sürücü. Her şey normal! Kızını gardan almaya gidiyor. Olağan. Sağa çekip arabadan inince 28 Şubattan kalma ayaklı vinç başka bir hatun geliyor eşiyle beraber Tuğba Köksal’ın örtüsünü indiriyorlar saldırıyorlar. Kızı geliyor annesini yerde başı açık ve darp edilmiş buluyor! Bu ne şimdi? Alın size diş gıcırtısı senfonisiyle yazı yazdıracak bir sebep daha! Alın size tescilli Kabataş vakası! Böğüre böğüre görüntü arayanlara self servis görüntü! Buyrun sadece Başörtülü sürücülere özel 28 Şubatın besili Trafik Canavarları. Bu başörtüsü nefretiyle besili sığır tayfası demek istiyor ki “ Ben araç kullanırım ama sen kullanırsan kıllanırım” Ne yapmalı şimdi o anne! Bana kalsa o direksiyonu alıp beyinsizliğine dümen yapmalı, bana kalsa başına uzanan o cüsseyi boşa alıp yokuş aşağı bırakmalı, bana kalsa o cırlayan sesini alıp minübüs kornası yapmalı… Lakin vakarından ve edebinden ödün vermemiş bir annenin yaraları biliyorum ki “bana kalsa”larla kapanmaz. Sırf başörtülü diye arabası tekmelenip buna da bindiniz diye böğüren adamlar mı ararsın, ve yine sırf başörtülü diye küfürü basan yarı cam ödlekliğinde ciyak ciyak bağıran yürüyen kornalar mı ararsın? Şimdi bu olayın tam tersi yaşansaydı.. Şok şok şok eşliğinde çirkef kampanyalar yapılırdı. O anne bunları sadece başörtüsüne dayılanan otoban külhanbeyine yapsaydı manşetlerden düşmez ağza alınmayacak küfürlerle ecdadı süslenirdi.! 28 Şubat bitmişmiş! Ya torpido gözünden fırlıyor, ya tamponu yere yakın canavarların elinden! Kim takar Tuğba Köksal’ı. Kim takar böylesine iğrenç bir travmanın deştiği o çocuğun ruh halini! Okulda kamuda yetmedi şimdi de kendi zihniyetinin dörtlülerini yakıp trafikte başörtüsü ÇEKİCİ’lerinin tükürükten bozma kafalarıyla savaşmaya geldi. Alın size Kabataş! Alın size yere atılan bir anne! Alın size çekik başörtüsü görüntüleri! Bunlarla insan gibi konuşulmaz! Bunları anladıkları kitabın ayracı yapıp bırakacaksın! Ne yediysen yedireceksin! Neye maruz kaldıysan onunla taarruza geçeceksin! Yılmayacaksın. Korkmayacaksın! Aracından inmeyeceksin silecekleri çalıştırıp tükürüklerini geldiği yere püskürteceksin onların yemleri bu! Ve indirilen başörtünü alıp onların ahlaksızlığına, nefretine park edeceksin!
ödüllerle taçlandırılması bizi onurlandırıp gururlandırıyor. Her zaman olduğu gibi bu ödülümü de Manavgat halkım adına alacağım. Çünkü her
başarıya el ele gönül gönüle vererek halkımla birlikte imza atıyoruz. Bu ödüller bizim çalışma azmimizi tetikliyor. Manavgat halkım her şeye layık” dedi.
3
www.cagdasmanavgat.com
ekonomi
Çözüm süreci isyanları; AKP vahşeti ve Misak-ı Milli zamanı- 1 Mustafa Nevruz Sınacı Büyük bölümü, ABD deniz piyadeleri gibi çok özel komando eğitimli, asimetrik savaş /NBC diplomalı, tıpkı Hasan Sabbah’ın Alamut Kalesi haşhaşileri misal terör / tedhişte uzman robotik varlıklar Türkiye ve Orta Doğuda bozgunculuk yapmayı sürdürüyor. Çok yönlü ve dış destekli anarşi karşısında devletler aciz, halk biçare, kukla hükümetler şımarık ve sırnaşık. Bu iğrenç bir durum; Özde değil, “sözde Müslümanların” kadim tarih ve kutsal yaşam alanlarında kokuşmuşluk, yozlaşma, alabildiğine yolsuzluk olabildiğine suiistimal, yani, dört başı mamur tam rezillik hali, pespayelik, perişanlık hüküm sürüyor. Bir de, Türkiye bu güruha karşı “BM tarafından” korunacak, himaye edilecekmiş!.. Bu aşağılık bir aldatmaca, palavra ve baronlar arası kalleşçe it dalaşından başka bir şey değil. Bütün Türkİslâm, masum-mazlum ve dürüst, adalet ve barış yanlısı insanlık âlemi ile alenen alay ediliyor. KOALİSYON PALAVRASI Burada bir girizgâh yapmak lâzım, şöyle ki;104 ülkenin karşılarında ittifak ettiği terör, tedhiş-anarşi (fiilen din ve ilâh tüccarlığı; uyuşturucu, ilâç ve silâh mafyalığı; mülteci, köle ve beyaz kadın ticareti yapan) unsurların maksimum gücü; Ortadoğu hinterlandında çöreklenmiş bütün lejyonları toplasanız 20 bin etmez. Menfurların ikinci dereceden patron, yerel uzantı ve yevmiyeli anarşi bağlantılarını da saysanız yekûnu ciddi bir rakamı bulmaz. Buna mukabil bir avuç kiralık katile karşın 104 devletin iştiraki ile oluşan, uluslararası koalisyon!.. Ne kadar komik, alçaltıcı ve utanç verici... Hal bu ki bunların temizlenmesi için bir bölük TMT (1) yeter de artar bile… KALLEŞLİK VE İT DALAŞI Dahası bunların menfur uzantı ve dış güdümlü bağlantılarının, sözde “Kobani (Ayn-El Arap) isyan çağrısı; Terör-tedhiş, soygun-vurgun, yankesicilik ve yağma eylemleri karşısında hükümetin acze düşmesi:, Mutlak güvenlik, emniyet ve huzuru sağlamakla yükümlü polislerin vaki yıkım, yangın ve tahrip girişimlerini önlemekte, üstlerinden gelen “açılım süreci baskısı” sonucu müsamahakâr davranmaları veya saldırıları önemekte yetersiz, aciz ve zayıf kalmaları tam bir cürüm/suiistimal, görevi ihmal ve bir anlamda suça iştirak kabilinden olup:, Hükümet, mutlak sorumluluğunun gereğini yerine getirmemiş, isyancıları bastırmamış ve ülkemizde can ve mal güvenliğini sağlamamıştır. Bu cihetle mezkür alanda oynanan kanlı oyun ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarında uygulanan anarşi; Terörden beslenen menfur odakların iştiraki ile vaki bir it dalaşı (adeta bir danışıklı dövüş) biçiminde cereyan etmiştir. AĞIR BİR CÜRÜM VE DOLAYLI İŞTİRAK
4
Sonuçta madden ve manen zarar gören millet, tahrip ve tarumar edilen milli servet ve kalleşçe katledilenler Türk vatandaşıdır. Ancak, “isyan davetçisi partiyi derhal faaliyetten men, fesih, iptal ve ilga etmeyen” hükümet, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı, YCBS ve 2820 sayılı kanuna göre kapatma isteminde bulunmakla sorumlu kurumlarla dava açmak ve şikâyet mükellefiyetini yerine getirmekle görevli kurumlar:, Barolar ve Cumhuriyet Savcıları “alenen suça iştirak ve isyanı engellememek suretiyle teşvikten dolayı” suçludur. Esas suçlu olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) dışında kalan ve son seçimlerde, Türk Milleti tarafından kendilerine muhalefet görevi verilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Milliyetçi Hareket Partisi.; Her derece ve düzeyde itiraz, şikâyet, men-i müdahale ve suç duyurusunda bulunarak; Derhal anarşi, terör ve tedhiş örgütü uzantı ve bağlantılarının alenen cirit attığı parlâmenterler Meclisini terk edip Sine-i Millet’e dönmemekle, millete ve devlete en büyük kötülüğü yapmış bulunmaktadırlar. Menfur isyan, yağma-talan, gasp ve irtikap karşısında dut yemiş bülbül misali suspus kalan, siyasi parti nam 80 küsur teşekkül de zan altındadır. Hatta aynı gün, Cumhuriyet Baş Savcılıklarına suç duyurularında bulunmamak, hukuk yolunu zorlamamak, hükümeti icbar ve ikaz etmemekle, dolaylıda olsa, suça iştirak etmiş durumuna düşmüşlerdir. Bu, “diğer” partilerin gaflet ve dalâlet içinde, atıl ve muattal olduklarını gösterir. BU BİR AKP VAHŞETİDİR Gerçek adı Ayn el-Arap olan Kobani bahanesiyle, Türk topraklarında sokağa dökülen unsurların, 6 Ekimden 11 Ekime kadar yüksek yoğunlukta süren saldırı/şiddet, yağma ve talan girişimleri, halkımızda büyük tedirginlik, kaygı ve korkulara yol açtı. Anayasaya aykırı olarak faaliyet göstermesine müsamaha edilen ırkçı partinin çağrısı ile patlak veren menfur eylemler vatanın huzur, barış ve güvenlik iklimini bozdu. Aziz, Mübarek Kurban Bayramı ve sonrasını zehir ettiler. Memleket, bir anda cinnet getirenlerin cirit alanı haline geldi ve kudurmuş kuduz kötülerin suç cennetine döndü. Hâkim unsur, hüküm ve hikmet sahibi olması gereken; Adalet, barış, huzur ve sükûnu sağlamakla memur/mecbur ve mükellef hükümetin buna kesinlikle izin vermemesi:, Anarşiye göz açtırmaması, yağmacı ve çapulculara müsamaha etmemesi gerekirdi. Lâkin bu hükümet, çözüm süreci bahanesiyle terör ve tedhişe prim vermek suretiyle, asileri şımartmış, eli kanlı canilere yüz vermiş, hırsız, yolsuz ve yankesicilerin sokakları işgal etmesine göz yummuştur. Oysa “alenen savaş yoksa” barış yolu adalet, hukuk ve hakkaniyetle örülür.
KONYSİAD’ın konuğu Menderes Türel oldu.. Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği(KONYSİAD) geleneksel toplantılı sabah kahvaltılarından biri daha gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, konuk olarak katıldığı toplantıda Antalya ilgili çeşitli konuları KONYSİAD üyelerine anlattı. KONYSİAD’ın 15 günde bir düzenlediği toplantılı sabah kahvaltılarının konuğu bu kez Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel oldu. Toplantının açış konuşmasını yapan KONYSİAD yönetim kurulu başkanı Emin Altıner, Türel’in özgeçmişini anlattı ve “Bir Antalya sevdalısı olan Sayın Türel’i 30 Mart seçimleri öncesi de konuk etmiştik. O zaman adaydı.. Şimdi başkan olarak bizimle birlikte. Kendisinden şimdi bize hizmetleri ile ilgili bilgiler vermesini rica ediyoruz” dedi. Daha sonra söz alan Menderes Türel, Antalya’yı verecekleri hizmetlerle en iyi yere getirmek istediklerini söyledi. Türel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Konu Antalya ve Konyaaltı olunca konuşacak çok şey var. Antalya’yı hizmeti görev edinmiş biri olarak herşeyden önce siyaset değil hizmet yapmayı düşünüyoruz. Hizmette önceliğe siyaset konmamalı. Konyaaltı denince adeta yılan hikayesine dönen Batı Çevre yolu geliyor hemen akla. Bu konuda siyaset yapmaya gerek yoktu ve öyle de yaptık. Konyaaltı Belediye Başkanımız ile oturduk ve geçen hafta saatler süren bir toplantıda birlikte çalıştık ve sorunları ortadan kaldırdık. Önümüzdeki ay Meclis toplantısında konu görüşülerek çözümlenecek. Amaç hizmetse
siyaset gözetilmemeli. Gazi Bulvarı’nda da kavşak çalışmaları sürüyor. Bu da kurumlar arasındaki işbirliği ile gerçekleşiyor. Önemli olan bunu sağlayabilmek. Kavşakları Karayolları yapıyor ama biz koordinasyonunu sağladık. Daha önce buranın ihalesi yapıldığı halde müteahhide iş başlattırılamadı. Biz bunu sağladık ve şimdi bitmek üzere.. Yolun biri önümüzdeki hafta açılacak, diğer yol da çok kısa sürede bitirilecek. Biz az laf üretecek, çok iş yapacağız. Antalya’ya huzur ve barış getireceğiz. Konyaaltı sahilini de önce Konyaaltı’na, sonra Antalya’ya, sonra Türkiye’ye, sonra da Dünya’ya yakışır bir proje ile düzenleyeceğiz. Şu anda proje hazırlanıyorAralık ayında proje
Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, Antalya ile ilgili çeşitli konuları ve önemli projeleri KONYSİAD üyelerine anlattı bitecek. Önümüzdeki yaz sezonuna sahil hazır olur mu bilmiyorum. Konyaaltı ve Antalya için en önemli projelerden biri de Boğaçayı proje-
Gayrimenkul devleri Antalya'da buluştu
Gayrimenkul sektörünün geleceğine yön verenler, yurtiçi ve yurtdışından ünlü konuşmacılar, dünyanın ilk ve en büyük gayrimenkul danışmanlık şirketi Coldwell Banker'ın ilk kez gerçekleştirdiği "Blue Camp" organizasyonunda biraraya geldi. 2013 yılında Türkiye pazarına giren ve hızlı bir şekilde büyümesini devam ettiren Coldwell Banker'ın Antalya’da Belek Calista Luxury Hotel'de düzenlediği organizasyonda, gayrimenkul sektöründe Dünyada ve Türkiye'de yaşanan gelişmeler ele alındı
çağdaş manavgat gazetesi
sidir. Uluslararsı bir firma şu anda projeyi hazırlıyor.Ön projeyi gördüm. Çok güzel gerçekten. Boğaçayı bize 40 kilometre daha sahil kazandıracak. Antalya’ya çok büyük bir katma değer kazandıracak. Kanal İstanbul projesi kadar önemli bir proje bu.. Destek olmayınca hizmetler de aksıyor. Bizim siyaset anlayışımız hizmet içindir. Expo’ya kadar 4 kavşak daha yapılacak. Toptancı Hal, Tedaş, Altınova – Havaalanı Kavşağı ve Aksu Kavşağı. 2 yıl içinde 10 tane kavşağı bitireceğiz Karayolları ile birlikte. Yol çalışmalarımız da sürüyor. 5 yılda 9.300 kilometre yol asfaltlayacağız. 270 kilometresi şu anda tamamlandı bile. Tünektepe’ye teleferik de bu yıl tamamlanacak. Turizm sezonuna yatiştireceğiz teleferiği.. Toplu ulaşımda 2. Raylı sistem de devreye sokulacak. Şu anda kullanılan eski nostaljik tramvayı modernize edeceğiz ve güzergahını uzatacağız. Daha sonra da şehiriçi toplu ulaşım sistemi yeniden düzenlenecek.”
Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş'ın açılış konuşmasını yaptığı organizasyonda, Coldwell Banker Global Operasyon Başkanı Peter Turtzo “Avrupa ve ABD'deki Gayrimenkul Sektörü ve Türkiye'ye Bakış"ını, Coldwell Banker Previews International Gayrimenkul Danışmanı, Lüks Konut Satışında Dünya Birincisi Chris Cortazzo ise “Coldwell Banker ile işimi nasıl büyüttüm?’’ başlıklı sunumlarını katılımcılara aktardılar. Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş yaptığı konuşmada, ticari gayrimenkul, lüks gayrimenkul, proje pazarlama ve konut gayrimenkul danışmanlığında sektöre uzmanlık hizmeti sunduklarını belirterek 6 kıtada, 51 ülkede, 3502 ofis ile faaliyet gösterdiklerini ifade etti. 2013 Mayıs ayında Coldwell Banker Türkiye Master Franchise haklarını aldıklarını söyleyen Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Dr. Gökhan Taş; “Bir yıl gibi bir sürede hızla büyüyerek ve yaygınlaşarak 16 ilde 59 ofise ulaştık. 2016 sonunda 250 ofis ile 2500 gayrimenkul danışmanına ve 250 ofisle 5 milyar dolar satılan mülk değerine
ulaşmak istiyoruz. Şu andaki büyüme hızımıza baktığımızda hedeflerimize çok daha önce ulaşacağımızı görüyoruz. Tüm büyük şehirlerde ve marka olmuş tüm semtlerde olmak istiyoruz. Bunu da aramıza katılacak yeni girişimcilerle sağlayacağız. Her ofisimizde yılda 25 milyon dolarlık mülk satışı ve yılda 1 milyon dolarlık kazanç hedefliyoruz. Antalya’da Bülent Ecevit Bulvarı’nda ilk ofisimizi açıyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Antalya bizim için özel ve önemli bir pazar. Global gücümüzü kullanmak istediğimiz bir pazar. Antalya’da kendi vatandaşlarımızın yanısıra çok sayıda yabancı da var. Dolayısıyla global olarak tüm pazarlarla içiçe bir pazar. Antalya, geçtiğimiz dönem içersinde yüzde 17 değer artışıyla ülkenin en çok gayrimenkul fiyatı artan şehir. Antalya’da yeni pazarlar açılıyor. Hem şehrin içinde hem de dışarıya doğru da fiyatları artan bir büyüme var. Biz de bu büyüme içerisinde Antalya’daki ofis sayımızı kısa sürede artırmayı hedefliyoruz.” açıklamasında bulundu.
haftalık tarafsız siyasi gazete
ekonomi
Ahmet Boztaş, "Devlet şefkat elini sel mağdurlarına uzatmalıdır" MATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş, “Devlet şefkat elini sel mağdurlarına uzatmalıdır” dedi Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş ve Yönetim Kurulu Üyeleri ilçede yaşanan sel ve su baskınları nedeniyle mağdur olan esnafı ziyaret etti. Ziyarete Başkan Boztaş’ın yanı sıra Yönetim Kurulu Üyeleri Şükrü Arslan, Hüseyin Akın, Hakan Akar, Aykut Karasoy, Özgür Taşar, Meclis Üyeleri Baykal Özden, Ahmet Bilge Kara ile KOSGEB Manavgat Temsilcisi Ali El katıldı. Aşağı Hisar Mahallesi ve Demokrasi Bulvarı’nda bulunan esnafları ziyaret eden MATSO Yönetimi esnaflara geçmiş olsun dileğinde bulundu. Selden zarar görenler, devletin kendilerine şefkatli elini uzatmasını bekliyor Ziyaret sonrası açıklama yapan MATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş, yaşanan sel ve su baskınları
sonrası ilçede çok sayıda iş yerinin zarar gördüğünü belirterek devletin sel mağdurlarına şefkat elini uzatması gerektiğini söyledi. Sel ve su baskınları sonrası meydana gelen zararın tüm ilçe halkını derinden yaraladığını ifade eden Boztaş, Yönetim olarak zarar gören tüm işyerini ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulunduk. Ziyaretlerde vatandaş ve üyelerimizin çok büyük zararları olduğunu yerinde gördük. İş dünyası olarak vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için hükümet yetkilerinden destek bekliyoruz. Herkes devletin şefkat elinin kendilerine uzatılmasını bekliyor. Tüm halkımıza ve üyelerimize geçmiş olsun diyerek tekrarının yaşanmamasını temenni ediyorum.” dedi. Selde hayat felç oldu
Boztaş, “Öncelikle Cuma gün akşam saatlerinde başlayan ve Cumartesi öğle saatlerine kadar yağan yağmur sonrasında ilçemizde doğal bir afet yaşanmıştır. Saatte metrekareye düşen yaklaşık 335 kilogram yağan yağmurun öğle saatlerine kadar sürmesinin ardından ilçemizin özelikle Aşağı Hisar, Bahçelievler, Aydın evler Mahalleleri ile Lise Caddesinde çok sayıda ev iş yerini su basmıştır. Yaşanan sel ve su baskınları sonrasında ilçemizde hayat edata felç olmuş, çok sayıda vatandaş ve üyelerimizin ev ve iş yerinde zarar meydana gelmiştir. Vatandaşlarımız evlerinden kepçelerle kurtarılmış ve sandallarla evlere ekmek taşınmıştır. Cumartesi günü öğle saatlerinden itibaren ilçemizde hayatın felç olduğunun
haberini alır almaz Antalya YÖREX’te bulunan Manavgat standımızdan ayrılarak ilçemize geldik. O saatten sonra gerek kurum gerekse Manavgat Kaymakamlığı tarafından oluşturulan bizimde içinde bulunduğumuz kriz komitesi tarafından yoğun çalışma gerçekleştirilmiştir. Akşam ve gece geç saatlere kadar çalışmalara iştirak ederek zarar gören halkımızın yanında olabilmek için çaba gösterdik. Suların tahliye edilmesinde ve mahsur kalan vatandaşlarımızın kurtarılmasında emeği geçen, Antalya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı ASAT Ekipleri ve Manavgat Belediyesi ekipleri ile gönüllü olarak çalışan herkese sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Özgürlük
Dr. Mehmet Cavlı Senin özgürlüğün benim özgürlüğüme dokunduğu anda bitmiştir. Senin şahsi ve ticari ahlakın, bana yalan söylediğin, beni aldattığın ve beni iflas ettirdiğin anda sıfırlanmıştır. Senin doğruluğun ve dürüstlüğün bana olan hizmet etme görevlerini istismar ettiğin anda yok olmuştur. Sen benim cebime, kalbime, ruhuma ve hayatıma zarar verdiğin anda suçlusun. Ben hangi dinin, hangi milletin veya hangi dünyanın varlığı olsam da sen bana zarar verdiysen ben zarar görenim. Zarar görenin güveni kanundur. Hayatın içindeki mukaddes kaideleri yok etmek veya ettirmek insani bir kabahattir. Ticaret, iş, yatırım, pazar, yönetim ve çalışma hayatında insanların insanca çalışmasını gerektirir. Yeni bir araba bile olsa, bozuk benzini deposuna dolduruyorsa o araba mutlaka erken zamanda bozulmaya mahkumdur. İnsanda bozuk rızıkla dolduruluyorsa o insan nihayette o araba gibidir. Özgürlük insanlık yaşamında sınırsızlık değildir. Bozuk benzinlerle doldurulan arabalar yol alamaz. Ters bir rüzgara kapılır. Bir yerde stop ederler. Trafikte ışıklar olmasa yollar ne olur düşünebiliyormusunuz? Kanunlar masum ve haklı insanların güvenidir. Kanunlar hakiki özgür insanın yaşam hakkıdır. Kanun yapıcılar emin insanlardır. Onların sorumluluğuna ifadeler yetersiz. Onların sırtı yük doludur. Bütün kanunlar özgürlüğü haksızlığa ve muhatabını özgürlük adına yok etmeye çevirenleri korkutan bir güçtür. Özgürlük demogojik bir kelimedir. Özgürlük kutsalı, mukaddesi, iyiliği, haklılığı ve doğruluğu yaşamaktır. İnsanlara karşı saygılı ve sevgi dolu olmaktır.
Akdeniz Üniversitesi, Avrupa Gönüllü Ulaşımın kolaylaşması Antalya’ yı Hizmeti Programı ile gençlerin Kemer’ e, Kemer’ i de Antalya’ ya istihdam sürecine katkı sağlıyor Akdeniz Üniversitesi’nin “Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı” kapsamında, 1 yıllığına Almanya’ya gönderdiği Bülent Işık, Almanya’daki deneyimlerinden yararlanarak kendine Türkiye’de yeni iş alanı yarattı Akdeniz Üniversitesi, AB Eğitim ve Gençlik Programlarından biri olan “Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı” kapsamında, Bülent Işık isimli gönüllüyü 2013 yılında, 1 yıl süre ile Almanya’ya gönderdi. Gitmeden önce iş ve kariyer konusunda bir yol çizmeye çalışan ve çıkış noktası arayan genç, Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı aracılığıyla Avrupa’da gördüğü örnek uygulamayı Türkiye’ye taşıdı. Almanya’da “Cafebuss” sisteminde etkilenen Bülent, Türkiye’ye döndüğünde hurdaya çıkmış otobüsleri tamir ederek kendi iş alanını yarattı. Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Burhan Özkan, “AB Hibe programları dil bilmeyen veya sosyal alanda yeterliliklerini geliştirmek isteyen gençlere de imkân tanıyor. Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı da bu programlardan biri. Geçen yıl Almanya’ya gönderdiğimiz gencin kendini geliştirmesi, kültürel farklılıklardan etkilenmesi ve orada öğrendiklerini hayata geçirerek kendi hayatını kazanması bizi de çok mutlu etti. Amacımız bu tarz gençlerin
sayısını arttırmak, onların istihdam sürecine katkı sağlamak. Bu programda en önemli boyut ise sürdürülebilirlik ve takip. Biz gidip gelen gençlerimizin, deneyimlerinden sonra hayatlarına nasıl yön verdiklerini takip etmeye, onlara katkı sağlamaya çalıyoruz. Bülent’in bu başarısının diğer imkânı kısıtlı gençlerimize örnek olacağını umuyoruz ve bu başarısını paylaşmak gerçekten gurur verici.” dedi. Prof. Dr. Burhan Özkan; Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı kapsamında, 17-30 yaş aralığında olma koşulundan başka hiçbir şart aramayan bu programla Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olmasa dahi, bu yaş aralığındaki her gence destek vermeye devam edeceklerini belirtti.
daha çok yakınlaştırdı
Halil Öncü- Kemer Bir yanında asıl adı Kemer Koyu olan ve popüler adıyla Ayışığı Koyu, diğer yanında Kemer Marina’nın yanında Küçükburun yarımadasında konumlu Yörük Parkının sahiplerinden Cemal Şahin İyicil sezonu değerlendirdi. İyicil, Karayollarının bariz şekilde iyileşmesi ve üstüne de deniz ulaşımının deniz otobüsleri ile ekonomik olarak sağlanması Kemer’i Antalya'ya, Antalya'yı da Kemere yakınlaştırdığını söyledi. Kış sezonuna başlangıç yapacağız Yörük Parkı için 2014 Yılının diğer tüm seneler gibi umutla başladığına dikkat çeken İyicil, “ Yaz sezonunu bu ayın sonunda geride bırakacağız ve kış sezonuna da başlangıç yapacağız. 2014 Yaz ayları sektörün tümünü ilgilendiren genel sebepler yanında doğrudan bizim yaşadığımız ancak neticede dolaylı olarak tüm Kemer’i etkileyen türlü olumsuzluklar haricinde tahmin
MESO'dan sel mağduru esnaflara ziyaret
çağdaş manavgat gazetesi
ettiğimiz gibi geçti diyebiliriz. Yaz aylarında inişli çıkışlı bir periyod tamamladık. Karayollarının bariz şekilde iyileşmesi ve üstüne de deniz ulaşımının deniz otobüsleri ile ekonomik olarak sağlanması Kemer’i Antalya'ya, Antalya'yı da Kemere yakınlaştırdı. Bir milyonun üzerinde nüfusa sahip Antalya Kemer’e çok yarar sağlayacaktır. Bu çalışma için Yörük Parkı olarak Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ediyoruz” dedi. Rus ziyaretçiler ilk sırada… Dünyanın dört bir yanından gelen misafirlere Yörük Kültürünü en iyi şekilde sergilediklerini de ifade eden İyicil, bu yıl Ukrayna’dan gelen misafir sayısında ciddi bir azalma yaşandığını da söyledi. Turizmin barış ve huzur demek olduğunun altını çizdi.
Manavgat'ta yaşanan sel felaketinin ardından Manavgat Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hasan Çelik ve yönetim kurulu üyeleri Manavgat'ın Sanayi, Aşağı pazarcı,Aşağı Hisar ve Eski Hisar Mahallerinde selden zarar gören esnafları ziyaret etti. Yaşanan olayın tamamen bir doğal afet olduğunu ifade eden
MESO Başkanı Çelik, esnafın çok büyük zararı olduğunu söyledi. Selden zarar gören esnafa ve vatandaşlara geçmiş olsun diyen Çelik, " yaşanan sel felaketinde zarar gören ve mahsur kalan tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi sunarım. ALLAH'ım bir daha böyle felaketler yaşatmasın" dedi.
5
www.cagdasmanavgat.com
manavgat
Baykal; yaşanan felekati TBMM gündemine taşıyacağız CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Manavgat’ ta meydana gelen sel felaketini meclis gündemine taşıyacaklarını ifade etti Deniz Baykal, Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve Arif Bulut'la birlikte Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen'i makamında ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Baykal'ı Manavgat Belediyesi'ne gelişinde Başkan Sözen karşıladı. Baykal, Ukrayna Kiev'de bir toplantı nedeniyle Manavgat'a geçmiş olsun ziyaretinde gecikmeli gelmek zorunda kaldığını söyledi. Başkan Sözen de Baykal'a yaşanan sel felaketiyle ilgili detaylı bir brifing verdi. Manavgat'ta su baskınına bağlı yaşanan sel felaketinde can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu belirten Baykal, ev, otomobil, ekili arazi, tarım ürünleri ve iş yerlerinde oluşan maddi zararın karşılaşması için yaşanan doğal afeti TBMM gündemine taşıyacaklarını kaydetti. Baykal,
"Başkan Sözen nezdinde bütün Manavgatlı hemşehrililerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Doğal afette oluşan maddi zararın karşılanması için bölgenin afet bölgesi kapsamına alınması için konuyu Meclis'e taşıyacağız. Manavgat halkına geçmiş olsun dileklerimi iletir, bir defa daha Allah'tan böylesi afetler yaşanmamasını temenni ediyoruz." dedi. Bütünşehir Yasası yeniden gözden geçirilmeli Bütünşehir Yasası ile Antalya'da alt belediyelerin sıkıntıları hat safhada olduğunu belirten Baykal, Manavgat'ta yaşanan sel felaketinde yasa zafiyetinin tüm çıplaklılığıyla ortada çıktığını kaydetti. Yasanın Meclis'te yeniden gözden geçirilmesi için çalışma yaptıklarını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütünşehir Yasası'na bağlı en fazla mağduriyet yaşanan
belediyelerden biride Manavgat Belediyesi. 30 Mart Mahalli Seçimler sonrası Manavgat'ın tüm gelirlerini Antalya'ya aktarırken, kapanan 9 beldenin borcunu Manavgat Belediyesi'ne bıraktı. Bu yanlış bir anlayış. Belediyenin tüm gelirlerini alacaksınız borçlarını Manavgat' a bırakacaksınız, böyle bir anlayışla belediyecilik yapılmaz. Bütünşehir Yasası mutlaka yeniden gözden geçirilmesi gerekir. " Başkan Sözen de yaptığı açıklamada, sel felaketinde 300 ekiple ve 30 araçla çalışma yaptıklarını söyledi. Sel felaketinde 500 ev, 500 işyeri ve bin otomobilin sular altında kalmasına bağlı maddi hasarın oluştuğunu belirten Sözen, altyapısı oluşturulmadan, alelacele hayata geçirilen Büyükşehir Yasası zafiyetinin su baskınında tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığını kaydetti.
Sözen: Cumhuriyet daima ileriye yürümektir
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Cumhuriyet Bayramının 91. yılı münasebeti dolayısyla yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları ifade etti: Özgürlük, bağımsızlık, değişim ve çağdaşlaşma projesinin eseri olan laik Türkiye Cumhuriyeti Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseridir. Cumhuriyetimizin 91. yılını, gururla, onurla Cumhuriyetin kazanımları ve ulusal birliğimizi koruma kararlılığıyla bir kez daha kutluyoruz. Cumhuriyet, yüce milletimizin sarsılmaz bir iradeyle elde ettiği zaferin ardından yükselen değer olarak bizleri kucaklamıştır. Gazi
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının güçlükleri bir bir aşarak yükselttiği bu değer, bugün milletimizin her bireyinin benimsediği ortak bir irade olmuştur. Bu gün ülkemizde özgür, bağımsız, hür bir şekilde yaşıyorsak, bu Cumhuriyetin sayesindedir. Cumhuriyetin ilkelerinden ödün verilmesi düşünülemez. Bundan sonra da hiçbir kötü emel, Türkiye Cumhuriyeti`ne zarar veremeyecek, yüreği yurt sevgisiyle dolu Türk Ulusu’nun gücü ve istenci karşısında tutunamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tartışmaya açmak
gayretinde olanlar mutlak surette hüsrana uğrayacaktır. Bu anlamlı gün, milletçe el ele kenetlenmemize, demokrasimize, bölünmez bütünlüğümüze, Cumhuriyetimizin bizlere kazandırdığı değerlere sahip çıkmamıza, vesile olmalıdır. Cumhuriyet çağdaşlaşmadır, aydınlanmadır, aklın, bilimin, kültürün, sanatın ışığında ilerlemektir. Cumhuriyet daima ileriye yürümektir. Biz de Manavgat’ımızda tarihimizden duyduğumuz gururu ve Cumhuriyetin bizlere kazandırdığı erdemlere sahip çıkıyor, bu değerleri daima ileriye taşımaya çalışıyoruz. Biz onun yolunda tüm benliğimizle var olanlar, onun devrimlerinin bekçileri, elimizde meşale ve bayraklarımızla 29 Ekim akşamı Cumhuriyet Meydanımızda bir kez daha toplanarak Cumhuriyete bağlılığımızı yüreklerimizde hissedecek, bayramın coşkusunu yaşayacağız. Gelin bu iki sevinci hep birlikte yaşamak için bir ve beraber olalım. Bu duygu ve düşüncelerle tüm Türk halkının ve siz değerli Manavgatlı hemşerilerimin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, birlik ve beraberliğimizin getireceği milli duygu paylaşımlarımızın sonsuza dek devam etmesini diliyorum.
tarafsız ve objektik habercilik, meslek etik anlayışımızın temel kuralı çağdaş manavgat gazetesi haftalık tarafsız siyasi gazete
6
çağdaş manavgat gazetesi
Boztaş: Cumhuriyet Bayramı’na buruk ve üzüntülü giriyoruz Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı Manavgat’ta yaşanan sel felaketi nedeniyle Manavgat halkının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na buruk ve üzüntülü girdiğini belirterek başladığı mesajında Boztaş mesajında şu ifadelere yer verdi: İlçemizde Cumartesi günü yaşanan sel ve su baskınları sonrasında hayat edata felç olmuş ve çok sayıda vatandaş ve üyelerimiz zarar görmüştür. Halkımıza ve Oda üyelerimize geçmiş olsun dileğinde bulunarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na buruk ve üzüntülü girdiğimizi belirtirim”. Cumhuriyet, kurtuluş mücadelesinin eseridir “Cumhuriyet, milletimizin bütünüyle gerçekleştirilmiş azmiyle ve büyük bir iman gücüyle gerçekleştirdiği kurtuluş mücadelesinin eseridir. Varlığı sona ermiş varsayılan büyük bir imparatorluğun, Mustafa Kemal Atatürk’ ün önderliğinde istiklalini kazanmak için; çoluğu-çocuğu, genci-yaşlısı, kadını-kızı, diğer tüm unsurlarıyla verdiği destansı kurtuluş mücadelesi neticesinde Cumhuriyetimiz kurulmuştur. 29 Ekim 1923 Tarihinde Cumhuriyet’ in ilanı ve Milletin kayıtsız şartsız egemenliği kabul edilerek bağımsızlık mücadelesinin ruhu ortaya konmuştur. Ve Türkiye Cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak ortaya koyduğu ‘Muasır Medeniyetler’ yolunda kurulduğu günden bu yana demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, bilim, ekonomi ulaştırma olmak üzere tüm alanlarda önemli mesafeler kat etmiştir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti içinde barındırdığı farklı değerleri, köklü tarihi geçmişi, zengin kültürü ve jeopolitik konumuyla bölgemizin ve dünyanın parlayan yıldızıdır. Tabi ki bu olumlu durumların yanında Cumhuriyetimiz öncesinde olduğu gibi hâlihazırda da bölgesel kaynaklı gündemimizi meşgul eden bazı sorunlar yaşanmaktadır. İçinde bulunduğumuz konjonktür ülkemizin her ferdine, her kurumuna olduğu gibi bize de bazı sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluğun bilincinde olarak demokratik, siyasal, kültürel, sosyal alanlarda olduğu gibi özellikle de ekonomik gelişmeye önem vererek atalarımızdan aldığımız Cumhuriyet mirasını gelecek nesillere içinde yaşanılan asrın sorunlarına cevap verecek şekilde geliştirerek ulaştırmalıyız. Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalb-i sevgilerimle kutluyorum. "Cumhuriyet Bayramımız ilçemize ve ülkemize kutlu Olsun"
UZAYLAR Oto Kaporta Doktoru (Çengerli) Hüseyin Uzun Eski Sanayi Sitesi 2. Blok No: 18 Manavgat/ Antalya 0 242 743 10 38- 0 535 432 14 59
haftalık tarafsız siyasi gazete
manavgat
BBP’ nin paneli Öz: İnanç ve kararlılık ile Kurtuluş Savaşını kazandık... 7 Kasımda Büyük Birlik Partisi Manavgat ilçe teşkilatının düzenlediği ve moderatörlüğünü İsmet Cücen’ in yaptığı; Çözüm Süreci Mİ, Bölünme Süreci Mİ? başlıklı panel, Büyük Birlik yaşanılan son sel felaketi nedeniyle 7 Partisi ilçe Kasım 2014 tarine ertelendi. Cücen, gazetemize verdiği özel desekreteri ve meçte, öncelikle Manavgat halkına ve panel moderzarara uğrayan esnafımıza büyük atörü İsmet geçmiş olsun diliyorum dedi. Cücen, yaptığı Cücen, “elimizde olmayan nedenlerle ertelediğimiz panelimizde, yazılı basın programları nedeniyle açıklamasında; konuşmacılarda değişik yapmak “yaşadığımız zorunda kaldık. Bu nedenle, 7 Kasım tarihinde gerçekleşecek panelimizde; son sel felaketi Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Karnedeniyle panetal, yine Genel Başkan Yardımcısı Selalimizi ertelehattin Şendiler, Aksu Belediyesi eski memiz en uygun başkanı İsa Yıldırım ve yerel gazteci Hidayet Özcan katılacak” dedi. karardı” dedi MATSO Konferans Salonunda gerçekleşecek olan panel, saat 19:00 da başlayacak.
Antalya Birey Koleji'nde Cumhuriyet coşkusu Antalya Birey Koleji, Cumhuriyet Bayramı’nı bugün okulun bahçesinde gerçekleştirdiği özel bir törenle kutladı
Türk Milleti, Yeni Türkiye hedefi ve Atatürk'ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet değerleri etrafında her geçen gün daha güçlü bir şekilde kenetleniyor. Bu heyecan ve coşku, duygu birliğimizi daha da derinleştirdiğimizin, ortak bağlarımızı daha da güçlendirdiğimizin, milletimizin hiç bir ferdini dışarıda bırakmadan birbirimize ve Cumhuriyetimize en üst düzeyde sadakatimizin anlamlı bir tezahürüdür. Bizi tek millet olarak; tek devlet, tek bayrak, tek vatanda birleştiren yüksek değerlerimizi daha gür bir sesle yüceltiyoruz. Böylece, her zaman olduğu gibi bu anlamlı günde de, kardeş kavgası çıkarmak için beyhude bir çaba içinde olan şer ve nifak odaklarına milletçe tek yürek olarak bir kez daha en güzel cevabı veriyoruz. Bu duygu birliğini koruduğumuz, kışkırtma ve tahrikler karşısında birbirimizden şüphe duymak yerine birbirimize daha sıkı kenetlendiğimiz sürece şer ve nifak odakları asla amacına ulaşamayacaktır. Ne mutlu bize ki, etnik kökeni, inancı, yaşama biçimi ne olursa olsun her bir vatandaşımız devletine, milletine, bayrağına, vatanına ve cumhuriyet değerlerine sadakatle bağlıdır. Unutmamalıyız ki biz, en zor zamanlarında bile dünyaya sadakat ve vatanseverliğin eşsiz örneklerini göstererek bugünlere gelmiş büyük
Ak Parti Manavgat İlçe Başkanı Hasan Öz, Cumhuriyet bayramı nedeniyle yayınladığı mesajda şunları dile getirdi bir milletiz. Bana göre hiç şüphesiz, Cumhuriyetimizin en büyük başarısı da milletimizin bütün fertlerini vatandaşlık temelinde birleştirmiş olmasıdır. Milletçe barış ve kardeşliğin sesini daha da yükselttiğimiz bugünlerde asla unutmayacağımız aziz şehitlerimizin acılarını, kahraman gazilerimizin fedakârlıklarını da yüreğimizde hissediyoruz. Bu vesileyle bir kez daha ilan etmek istiyorum ki, birlik ve beraberliğimize kast eden şer ve nifak odaklarına karşı mücadelemiz, işte bu sağlam zemin üzerinde inanç ve kararlılıkla devam edecektir. Unutmamalıyız ki yokluk ve imkansızlıklar içinde bile umutsuzluğa kapılmayan aziz milletimiz, inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü Kurtuluş Savaşını zaferle neticelendirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak ebediyen yaşayacaktır. Ak Parti olarak Türkiye'yi, muasır medeniyetlerin ötesine taşımaya kararlıyız ve Cumhuriyetin kuruluş
ideali olan bu hedefe bugün her zamankinden daha yakınız. Etrafımızda yaşanan bütün olumsuz gelişmelere, küresel krizlere rağmen, bugün Türkiye Cumhuriyeti, demokratik gelişme ve ekonomik kalkınmasını birlikte sağlayarak bölgesine istikrar ve refah ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Şüphesiz bunda, son yıllarda yakalanan siyasi ve ekonomik istikrarın büyük payı vardır. Milletçe, bu güven ve istikrar ortamını koruyarak birlik ve bütünlüğümüze, barış ve kardeşliğimize sahip çıkacak, Cumhuriyetimizin temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmanın üzerinde tutmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki bundan sonra da Cumhuriyetimizin çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda çok daha büyük mesafeler kat edecek, çok daha büyük başarılarla Cumhuriyetimizi taçlandıracağız. Bizi aydınlık geleceğimize taşıyan bu inançla, Cumhuriyetimizin 91. kuruluş yıl dönümünü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum. Bu anlamlı günde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, eşsiz fedakarlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyorum.
Manavgat, Venedik mi oluyor? Ne zaman...
Antalya’nın Çallı semtinde bulunan Birey Koleji’ndeki Cumhuriyet coşkusu, Türkçe öğretmeni Pınar Ünlü Sezgin'in yaptığı konuşmanın ardından saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Muratpaşa Belediyesi'nin Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Antalya genelinde düzenlediği satranç turnuvasında 3'üncülük kupasını getiren Deniz Akıncı'ya, Satranç Öğretmeni Emine Dalgar tarafından kupası verildi. AKINCI: HEDEF İLK 5 OLMALI Birey Koleji Kurucusu eğitimci Ergün Akıncı, öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı. Akıncı, "Cumhuriyet, Atatürk, Kurtuluş Savaşı üzerinde çok fazla konuşmaya gerek yok, bu zaten yaşam tarzımız" diyerek, yıl içerisinde Antalya
Birey Koleji öğrencilerinin girdikleri tüm akademik sınav ve turnuvalarda hedefinin ilk 5'te yer almak olması gerektiğine vurgu yaptı. ŞİİRLER, ŞARKILAR, MARŞLAR… Bayram kutlamasında ilk olarak anaokulu sınıfı öğrencileri gösteri sundu. Ellerindeki bayrakları sallayan minik öğrenciler, yoğun alkış aldı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Sosyal Bilgiler Öğretmeni Nazlı Uysal yaptı. Ardından Birey Koleji öğrencileri şiirler okudu, Müzik Öğretmeni Begüm Altıniş'in hazırladığı ve yönettiği korolar, İzmir Marşı ve Onuncu Yıl Marşı'nın yanının yanı sıra şarkılar söyledi. Coşkulu geçen programa katılan veliler de öğrencilerin performansından memnun kaldıklarını dile getirdi. Tören, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
Seçimlerde verilen sözlerin yerine getirildiğini görmek mutluluk verici. Manavgatımız da artık, Venedik gibi “marka” şehir haline dönüşüyor. Gördüğümüz ve edindiğimiz bilgilere göre; çok yakında Manavgat içi bot turlarının başlayacağı. Turizm sektörüne de önemli katkılar sağlayacağına inandığımız, kent içi bot turları; destinasyonları ile, gondol ve zodiac taksicilik ile devam edeceği kulislerde konuşulan konular arasında.
Milletimiz Cumhuriyet rejimi ile kazandığı değerleri, toplum hayatının vazgeçilmez unsuru olarak benimsemiş, karşılaştığı sorunları ise Cumhuriyet'e olan sadakati sayesinde birlik ve beraberliğinden ödün vermeden aşmayı bilmiştir. Cumhuriyet; dili, bayrağı, marşı ve başkenti, temel nitelikleri ile ülkesi ve milletiyle bölünemez bütünlüğü ifade eder. Bu haseple bu değerlerimizin sonsuza kadar korunacağının unutulmaması gerekir. Atatürk'ün kuruduğu çağdaş, demokratik ve laik cumhuriyetimizi son sonsuza kadar yaşatmak her Türk vatandaşının asli görevi olmalıdır
Mehmet Çayır Büyük Birlik Partisi Manavgat İlçe Başkanı çağdaş manavgat gazetesi
7
www.cagdasmanavgat.com
manavgat
Ölelim ölelim iyidir Turgut Koçak Karaman'ın Ermenek İlçesi Güneyyurt Beldesinde bir maden ocağında su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış ve yaşamlarından umut kesilmiştir. Bu tür olaylar yaşandığında yetkililerden duyarız. "Bu işin fıtratında var" diye ya, buna bir yenisi daha eklendi. Maden ocağında yaşanan böylesi olaylar tıpkı trafik kazası gibi bir şeymiş. Ne diyelim adamlarda utanma arlanma yok, vicdan da yok. Bugünün BirGün gazetesinin manşetini gördünüzmü? Şu saltanat sarayı olarak yaplımş olan 'Ak Saray' var ya onun bir odasına harcanan paryla tam 1000 adet yanlış duymadınız tam 1000 adet madenlere yaşam odası yapılabilirmiş. Oysa ne oldu? Son torba yasasında yaşam odası zorunlu kılınmadı. Gördüğünüz gibi saltanat meraklılarının insan yaşamı ile ilgili olarak ne denli duyarlı oldukları ortada… Türkiye bir kez daha maden ocağı katliamı ile karşı karşıya kaldı. Peki, bu ocağın sahibi kimmiş? Tıpkı Soma Maden İşletmesi'nde olduğu gibi sahibi yine AKP'liymiş. İktidar ne yaptı su basmasının arkasından? Çalışma ve Enerji Bakanı'nı oraya gönderdi. Bugün de Başbakan orada olacakmış. Yapılan açıklamalara bakılırsa işçilerin bulunduğu yere 11 bin ton su dolmuş. Bu suyu boşaltacak pompa sistemi yetirsiz kaldığı içinse su boşaltılamıyormuş, aksine gelen sularla su seviyesi daha da artıyormuş. Bu ocakta daha önce de su baskını olmuş, olmuş ama gerekli tedbirler alınmamış. Müfettişler ise daha önce olduğu gibi bu gerçekleri görmezden gelmişler. Yalnız bir kez durumun düzeltilmesi için Ocağa 9 bin lira ceza kesilmiş. Ocak sahibi cezayı ödemiş ve ocakta da yeniden üretime başlanmış. Yani sizin anlayacağınız katliam tıpkı Soma'daki gibi bilerek işlenmiş. Güneysu Beldesi'ndeki ocakta çalışan işçiler aslına bakarsanız bilerek ölüme gitmişler. Nasıl mı? Biliyorsunuz; Soma Maden Ocağı İşletmesi'nde 301 işçimiz can verdi. Bu olay üzerine bütün Türkiye ayağa kalktı. Hacısı, hocası, işçiden emekçiden yana olanlar, haramzadeler, sendikacılar, işçilerin haklarını savunmak için oraya koşan avukatlar, sanatçılar, İşçilerin emekçilerin canına ot tıkayan iktidarın tepesindekiler, herkes oraya akın etti. Sizin anlayacağınız burası için yığınlarda dikkate değer bir duyarlılık da oluştu. Yardımseverlerden ve halktan babalarını yitirmiş çocuklara, ailelere yardımlar gelmeye başladı. Bu yardımlara ayağının altından toprağın kaydığını gören katliam suçlusu iktidar çevreleri de katıldı ve sonuçta işçilerin yakınları yaşamlarında görmedikleri kadar yardım gördüler ve aynı ocakta çalışan ve babaları ve yakınları yardım görmediği için yokluğa, yoksulluğa talim eden aileler ve çocukları "keşke bizim de babamız ölseydi demeye başladılar. Çünkü babaları yaşarken eve kuru ekmeği zor getirirken öldükten sonra bir işe yaramışlar yardımlara ve armağanlara boğulmuşlardı. Gözlerinin önünde farklı bir yaşam çizgisine geçen çocukları kıskanan çocuklar da ister istemez aynı varsıllığa ulaşmak için babalarını bir çırpıda gözden çıkarıvermişler ve "Keşke bizim de babamız ölseydi" diyerek serzenişte bulunmuşlardır. Çünkü Soma'da yaşamlarını yitirmeyen işçiler şu anda ya işsizler ya da evlerine ancak ve ancak kuru ekmeği zor götürmektedirler. Bu yüzden de Güneysu Beldesi'ndeki Maden Ocağı'nda çalışan işçiler düşünmüşler taşınmışlar, boşa koymuşlar dolmamış, doluya koymuşlar almamış, kararlarını vermişler ve demişler ki, "bizler yaşamasak da olur, yeter ki çocuklarımız kurtulsun." İnmişler ocağa, ocağın içindeki suyun açmışlar dev gibi vanalarını ve bir anda ocağa 11 bin ton su dolmuş. Bu yüzden de ocağın dışında kalanlar şimdi bu işçilerimizin akibetini bilmeyen açıklamalar yaparak işçilerin ailelerini ve yakınlarını teskin etmeye çalışıyorlarmış. Olan olmuş, burada yaşamını yitiren işçilerimizin aile ve çocukları da babalarının vasiyetine uyularak yardıma ve armağanlara boğulursa işçilerimizin ahı yerde kalmayacakmış. Söylediğimiz gibi işçiler sağken bakamadıkları ailelerine ve çocuklarına hiç değil ölümlerinin bir işe yaramasını bilmediğimiz ve nereden geldiği belirsiz suyun vanaları açarak göstermek istemişler. Ne diyelim? İşçilerin ölmedin önce "ÖLELİM ÖLELİM İYİDİR" dediklerini duyanlar olmuş. İnsanımızı bu duruma getiren zalimlerin var olduğu dünyada olup bitenleri bu denli aymazca seyredip durursak değil bir, milyon kez ölürüz milyon kez…
8
Yitmez; Sınırlar erezyona uğradı! Manavgat’ ın simgesi olan Oymapınar ve Manavgat Baraj gölünün Akseki Belediyesine devredilmesi, siyasi ve ticari rant üretirken; Manavgat halkı cezalandırılmaktadır. Akseki Belediyesinin, AKP’ ye geçmesiyle birlikte, bir taraftan Bütün şehir yasası denilerek, faturasının Manavgat halkına kesildiği bir cezalandırma ile AKP anlayışı ve Menderes Türel yasası uygulanıyor. Yıllardır sınırları belli olan ilçenin, şimdi anlaşılıyor ki yeni sınırları belirlenmiş. Bu sınırlar; Akseki ve Manavgat’ ın değil AKP’ nin sınırlarıdır. Manavgat Belediye yönetimini dört bir yandan sıkıştırmak, güçsüzleştirmek,
Bağımsız Türkiye Partisi Manavgat ilçe başkanı Ahmet Yitmez, yaptığı yazılı basın açıklamasında, ehir zemberek konuştu. Yitmez, Manavgat’ ın sınırları erezyona uğramıştır dedi. İlçe başkanı, açıklamalarına şu şekilde devam etti
hız alanını daraltmak, gelir kaynaklarını elinden alarak, kendilerine mecbur bırakarak; bakın işte bunlar, hizmet üretemiyor, hizmet getiremiyor. Hizmet bizim işimiz, bizi seçerseniz öyle yaşarsınız mantığını halkın bilincine yerleştirmeye çalışıyorlar. Milleti kendi zihniyetlerine mecbur bırakmaya çalışıyorlar. Tehdit ve şantajla, seçim kazanmak istiyorlar. Nerede Manavgatlı AKP’ li yöneticiler, yetkililer. Neden sesleri çıkmıyor? Oymapınar Baraj gölü, Suriye’ de mi? Manavgat halkı bir açıklama istiyor. Çünkü yapılanlar haksızlıktır. Manavgat’ ın mülki sınırlarına açık bir tacizdir. Geline durum, cebren
Türk Eğitim Sen Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Fethi Kurt, Cumhuriyet Bayramı münasebetiyel yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları dile getirdi
Öncelikle geçtiğimiz günlerde şehit olan 3 askerimiz ve köy korucumuz için Yüce Allah’tan rahmet diler, aziz milletimizin başı sağ olsun. Geleceğimizin teminatı, can vererek, kan dökerek, ölümkalım savaşı vererek kazandığımız. canımız pahasına koruduğumuz cumhuriyetimiz 91 yaşına girdi. Türk Eğitim Sen olarak sevinçliyiz, mutluyuz, kutluyoruz, gurur duyuyoruz. Çözüm diye diye Türkiye’mizin geldiği noktayı
ve hile ile, resmi kılıf altında Manavgat halkına yutturulmaya çalışılıyor. Manavgatlı hemşerilerim ve Manavgat’ ta yaşayan bütün kardeşlerim cezalandırılarak yok sayılamaz. Bu milleti kandırarak, baskı yönetimi oluşturmak, psikolojik baskı yapmak; yıldırma politikalarından başka bir şey değildir. AKP’ nin yapmak istediği açıkça ortadır. Oymapınar’ ı turizme kazandırmak için yıllarca mücadele edenlerin emeklerinin karşılığı bu olmamalıdır. Artık anlaşılmıştır ki; AKP hükümeti bu tür oyunları yaparak, elindeki iktidar gücünü kullanarak, hırsızlığı meşrulaştırma yoluna gidiyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesinin verdiği zoraki ve yanlış kararlar, Manavgat Belediyesinin çalışmasını, hizmet üretmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Manavgat Belediyesi gelir kaynaklarını kaybederse, hizmet edemez hale gelecektir. Aslında cezalandırılan belediye yönetimi değil; Manavgatlılar, Manavgat’ ta yaşayanlar ve Manavgat’ ın geleceğidir. İşte bunlardan bir tanesi Oymapınar baraj gölüdür. Bütün siyasi parti temsilcilerini bu konuda Manavgat halkını bilinçlendirmeye çağırıyorum. Mensubu olduğunuz partilerin değil, milletin; Manavgat’ ın yanında olmaya çağırıyorum.
Kurt: Memura Gelince tık yok
üzülerek takip ediyoruz. Artık şehir merkezlerinin bazı mahallelerinde özerklik ilan edildiğini, kentin en işlek caddelerinde uzun namlulu silahların ölüm kustuğuna ve güvenlik güçlerinin hükümetin özel valilerinden izin almadan kendilerini bile savunamadıklarına şahit olmaktayız. Allah aşkına kutsal kitabımız aşkına bir düşünün 12yıl önce çözüm(İhanet)süreci öncesinde nasıl bir Türkiye vardı? Şimdi nasıl bir Türkiye
var? Hangi problem var da çözmeye çalışıyorsunuz? Değerli basın mensupları, kıymetli mesai arkadaşlarım. 2013 Ağustosunda yetkili malum sendika ile hükümet arasında 2014-2015 yılları için toplu sözleşme imzalandı.2014 yılı için kamu çalışanlarına reva görülen ücret artışı sadece 123 tl,2015 yılı için % 3+% 3.Hükümet 2014 yılı için enflasyonu% 6 olarak tahmin etti. Yine hükümet yetkilileri 2014 yılı sonuna kadar enflasyonun % 9.4 olacağını beyan ediyor. Ortalama artış % 5.2.Aradaki fark 4.2.Yetkili sendikadan tık ses yok. Maliye bakanı ise yetkili malumsen ile artış konusunda mutabakata vardıklarını ek artış olmayacağını beyan ediyor. Meydana gelen maddi kaybı, sadece 2.6 milyon kamu görevlisi ile 1.9 milyon emekli hissediyor. Hükümet işine gelince hakime-savcıya ,Ak Saraya,
Ak Damara, geleceği belli olmayan Türkiye’ye aldığı 1.6 milyon Suriyeliye para buluyor. milletvekili aylıklarını artırıyor, Türk memuruna gelince tık yok. Helal olsun sizin adaletinize. Ama şunu sizlere hatırlatmak isterim. KUR’AN”ALLAH HAK VE ADELETLE İDARE EDENLERİ SEVER.” emrediyor. Peygamber efendimiz de: ”KAFİRİN İKTİDARI BİLE.EĞER ADİL İSE SÜREBİLİR AMA MÜMİNLERİN İKTİDARI EĞER ADALETSİZ İSE MUTLAKA YOK OLUR.” Buyuruyor. Maaş dağılımında adalet yok. Atamada adalet yok, yönetimde adalet yok. Kul hakkı gözetilmiyor, ötekileştirmede sınır yok, muhalif düşünmeye hoşgörü yok. Ama benim adamım had safhada. Biz de diyoruz ki”Görelim Mevla neyler. neylerse güzel eyler. ”Allah sabredenleri sever diyor ,kamuoyuna saygılar sunuyorum.
Doğru ve ilkeli habercilik için www.cagdasmanavgat.com Çagdaş Manavgat Gazetesi çağdaş manavgat gazetesi
haftalık tarafsız siyasi gazete
antalya
Aslan: 91. yılımzı buruk bir şekilde kutluyoruz Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. Yılını buruk bir şekilde kutluyoruz. Kalbimiz kırık, acımız büyüktür. Daha Bingöl’ deki iki polisimizin acısı içimizdeyken, Hakkâri’ nin Yüksekova ilçesinde 3 Mehmetçiğimizi şehit eden soysuz katiller, bu açılımın sonunu getirip canımızı yakmıştır. İşte canilerin anladığı açılım ve barış süreci budur. Teröristlere bu imkânı sağlayan siyasilerden hem bu dünyada hem de öbür dünyada hesap sorulacaktır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları; vatanımızın üzerinde oynanan ve senaryoları yazıp altına imza atanları boğacaktır. Bu açılım zemini hazırlayan sözde siyasetçilerin; hem şehitlere, hem gazilere, hem de bu vatana, ihanet içinde bulundukları kanısındayız. Bu ihanetin bedelini kısa zamanda yüce Türk milletinin önünde ödeyeceklerine inanıyoruz. Geçmişte Habur sınır kapısındaki manzara hükümet teröristleri teslim almamıştır. Teröristler hükümeti teslim
almıştır. Bu girişimler, vatanın kutsallığına inanları incitmiştir. Biz Manavgat Gaziler Derneği olarak milletimizin bilgisine sunuyoruz. Ayrıca, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ün; 29 Ekim 1932 tarihli, Türk Ordusuna son mesajı vardır: “Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu! Ülkeni ve memleketini, en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmışsan, Türkiye Cumhuriyetinin bugünkü feyzli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern ve vasıtaları ile mücehhez olduğun halde vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına şüphem yoktur”. Büyük Türk milletinin huzurunda kahraman ordumuz, sana kalbi şükranlarımı beyan ve ifade ederken; büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum. Bu kanaatle
2014 yılının en yüksek adette Filo Satışını gerçekleştiren Renault ve Dacıa markalarının başarılı temsilcisi Sarılar Otomotiv yine büyük bir başarıya imzasını attı. Antalya’da her geçen gün satışlarını, kaliteli hizmet anlayışını yukarılara taşıyan Sarılar Otomotiv 2014 yılında daralan Otomotiv pazarında Filo satışları ile kendi satışlarında daralma ve azalma yaşamıyor
Ekim ayında Filo satışı gerçekleşen Günsu Enerji Sistemleri A.Ş. şirketi Sarılar Otomotivden 55 adet Renault Otomobil satın aldı. 27 Ekim
Türkiye Kuvayi Milliye Mücahitler ve Gaziler Derneği, Antalya Bölge Manavgat Şube başkanı Osman Nuri Aslan, Cumhuriyet bayramı münasebetiyle yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları dile getirdi Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman tecrübeli komutanları ile; subay, astsubay, uzman çavuş, erbaş ve erlerine selam ve takdirlerimi Türk Milletine beyan ederim. Ülkemizin buruk kutlanan 91’ nci Cumhuriyet Bayramı, kutlu olmasını temenni ederken, şehit olan Mehmetçiklerime Allah’ tan rahmet diler, Gazilerime sabır ve sağlık temenni ederim. Şehitler nurlanmış, Gaziler onurlandırılmış askerdir.
Yılın Filo Bombası Sarılar Otomotivden
tarihinde yapılan teslimat töreninde araçlar firma yetkilisi İsmail Karaman’a Sarılar Otomotiv Satış Müdürü Orhan Ekinci tarafından
teslim edildi. Teslimat töreninde açıklamalar yapan Orhan Ekinci, Sarılar Otomotiv olarak şirketlere ve filo satışlarına daha çok önem verdiklerini, verilen hizmetlerde, ürün tedariğinde ve fiyatlar anlamında daha yardımcı olduklarını belirtti. Bölgesinde en çok adet yapmayı, en yüksek satışı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirten Ekinci; Kaliteli ve çok deneyimli bir ekibe sahip olduklarını bu avantajı iyi kullandıklarını, portföylerini iyi yönettiklerini belirtti. Törende araçları satın alan firma yetkilisi İsmail Karaman ise şunları belirtti: Renault markasından kullanıcı olarak çok memnun olduklarını, araçları satın alırken bakım aralıkları, yakıt tüketim uygunluğu ve 2. El değeri nedeniyle Renault marka araçları tercih ettiklerini belirtti. Karaman ayrıca; Sarılar Otomotiv Antalya’da her geçen gün kendisini geliştiren, çok kaliteli hizmet anlayışına sahip bir firma olduğu için ayrıca Satış Sonrası servis hizmetinde de yardımcı oldukları için araçları almamızda tercih sebebi olmuştur. Yapılan alışverişin her iki tarafa da hayırlı olmasını dilerim dedi.
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan Milli Mücadele ile tarihte eşine çok az rastlanır bir başarı gerçekleştirilmiştir. Yaşanılan tüm zorluk ve sıkıntılara karşın inanç ve kararlılık örneği olarak kazanılan bu zafer, Milletimize kayıtsız şartsız egemenliği sağlayan Cumhuriyeti rejimini armağan etmiştir. Milletimizin Cumhuriyet Bayramı'nı kutlu olsun Ahmet Öztürk CHP Manavgat İlçe Başkanı
çağdaş manavgat gazetesi
KÜNYE Çağdaş Manavgat Gazetesi Kurucusu: Eraslan Doruk Haftalık Siyasi Gazete Yıl: 2 Sayı: 43 Fiyatı: 50 Krş Abonelik: 150 TL (yıllık) 75 TL (6 Aylık)
İ. Tuğba Doruk Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Ceyhan Genel Yayın Yönetmeni Dr. Nodira Jumaniyazova Öztürk Genel Sanat Yönetmeni Şevket Doruk Haber Koordinatörü Emre Camcı Haber İstihbarat Şefi Mustafa Kemal Şahin Foto Muhabir Umut Balıklı Reklam ve Halkla İlişkiler Süleyman Doğan Muhabir Sevgi Demirel Tasarım Eylem Şahin Temsilcilikler Yönetmeni Goril Creativ Kurumsal Marka Yönetmeni Temsilcilikler Evrim Doruk Neşe Örenel Ankara F. Canan Kaya İzmir Aşağı Pazarcı Mh. 1068 Sk. No:4/B Manavgat İdari Yönetim Yeri 0 242 746 53 54 İletişim Telefon Çağdaş Manavgat Rek. Mat. Hatice Doruk Aşağı Pazarcı Mh. 1068 Sk. No:4/B Manavgat 0 242 746 53 54 Basıldığı Matbaa © 2014 all right reserved Çağdaş Manavgat gazetesinde yayınlanan yazı, haber, resim ve fotoğrafların FSEK ve Basın Kanunundan kaynaklanan her türlü hakları Çağdaş Manavgat Gazetesine aittir. İzin alınmaksızın, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Köşe yazılarının fikri sorumluluğu, köşe yazarlarına aittir. Gazetenin genel yayın politikasını yansıtmaz... Gazetemiz, basın ahlak ilkelerine uymaya söz vermiştir
reklam ve abone istekleriniz için manavgathaber07@ hotmail.com cagdasmanavgat@ gmail.com www. cagdasmanavgat. com
9
www.cagdasmanavgat.com
sağlık
Bebeklerde besin ve süt alerjisine dikkat Uzm. Dr. Zafer Berber
Süt, çocuk beslenmesinde 1,5 yaşından sonra oldukça önemli bir besin maddesi olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Ancak süt birçok faydasının yanı sıra bazen de çeşitli hastalık belirtilerine yol açarak çocukların hatta ufak bebeklerin birçok sıkıntı çekmesine neden olabilmektedir. “AZ MİKTARDA ALIMLARDA BİLE ŞİDDETLİ REAKSİYON OLABİLİR” Besin alerjisi tanısı kesinleşmiş hastalar için radikal bir tedavi yönteminin olmadığını belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Zafer Berber, “Hastanın alerjik olduğu besin ve ürünlerinden kaçınması reaksiyonları önlemenin tek yoludur. Çok az miktarda alımlarda bile şiddetli reaksiyon olabileceği için mutlak kaçınma şarttır. Önemli bir besin diyetten çıkarılmışsa beslenme bozukluğunun önlenmesi için diyetin düzenlenmesi gereklidir” dedi. “AİLEYE ACİL EYLEM PLANI VERİLMELİDİR” Besin alerjisi tanısı konulan çocuğun ailesinin, bakıcı ve okul personelinin belirtileri tanıması ve gerekirse acil tedavi konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Berber, “Aileye bir acil eylem planı verilmelidir, ciddi reaksiyonlarda adrenalin otomatik enjektörü kullanımı konusunda eğitilmelidir. Besin alerjisi olan çocuk arkadaşlarından, yabancılardan veya satış yapan yerlerden yiyecek almamalıdır” şeklinde konuştu. “ALIŞVERİŞ ESNASINDA BESİN ETİKET VE İÇERİKLERİNE DİKKAT” İşlenmiş, dondurulmuş veya paketlenmiş gıdaların gizli besin proteinleri içerebileceğini, alışveriş sırasında besin etiket ve içeriklerinin dikkatle okunması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Berber, “Restoranlarda yenen
yemeklerde de gizli besin alerjenleri olabilir; hazırlayan kişilerden yiyecek içerikleri hakkında mutlaka bilgi alınmalıdır. Bu nedenle aileler bu konuda da titizlikle davranmalıdır” dedi. “İNEK SÜTÜ ALERJİSİ OLAN BEBEK İÇİN ANNE SÜTÜ YETERLİ” İnek sütüne alerjisi olan çocukların sütün her formundan hatta diğer hayvanların sütlerinden kaçınması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Berber, “Tereyağı, margarin, kaymak, hayvansal yağ, yoğurt, puding, krema, sütlü tatlılar, peynir, krem peynir, lor, peynir altı suyu, kefir, ekşi krema, kesilmiş süt gibi yiyeceklerden uzak durmalı. İnek sütü alerjisi olan bebekler için ilk 6 ayı içindeyse sadece anne sütü yeterlidir” ifadelerini kullandı. “SÜT ALERJENİ İÇERMEYEN MAMALAR TERCİH EDİLMELİ” Bebeklerde ilk 6 aydan sonra inek sütünün yerini tutabilecek, normal büyüme ve gelişmeyi devam ettirecek ancak süt alerjeni içermeyen mamaların kullanılabileceğini belirten Uzm. Dr. Berber, “Bu mamalar giderek artan koruyuculuk sırasına göre; soya mamaları (6 ayın altındaki bebeklerde önerilmez), yüksek derecede hidrolize mamalar ve esansiyel aminoasit mamalar olarak sıralanabilir” dedi. “VİTAMİN VE KALSİYUM DESTEĞİ ŞART” İnek sütüne alerjisi olan bebeklerin yüzde 30 ila 50 kadarının soya bazlı mamalara, yüzde 10 kadarının da hidrolize mamalara reaksiyon göstereceğini hatırlatan Uzm. Dr. Berber şöyle devam etti: “Bu çocuklara esansiyel aminoasit mamaları verilmelidir. Bu özel mamaları yeterince alamayan bebeklerin diyetinde diğer protein ve kalori kaynaklarının arttırılması ve mutlaka kalsiyum ve vitamin desteği verilmesi gereklidir.”
Her türlü görüş ve düşüncelerinizi bekliyoruz. Çevrenizde gördüğünüz olumsuzluklar, şikayetleri bize bildirin. Gazetemiz tarafından değerlendirilip sayfalarımızda ve internet sitemizde yer alacaktır manavgathaber07@ hotmail.com
10
Prostat büyümesi ve tedavisi Prostat büyümesinin ayakta işeme ile bir ilişkisi yoktur. Oturarak işeme mesanede kalan idrar miktarını etkileyebilir ancak prostat büyümesini etkilemez. Prostat büyümesinin belirtileri nelerdir ? İşemeye ait belirtiler ile karşımıza gelir. Sık idrara gitme, gece uykudan uyanıp idrara gitme , kesik işeme , çatallanarak, dağılarak fıskiye gibi işeme , idrarı başlatırken zorlanma , idrar biterken damlayarak kesilmesi, idrar bittikten sonra kişinin rahatlayamaması, kısa bir süre sonra tekrar idrar hissinin gelmesi, idrar yaparken yanma sızlama olması Sık cinsel ilişkiye girmek prostat büyümesine neden olur mu ? Prostat büyümesinin cinsel ilişki sıklığı veya seyrekliği ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Cinsel ilişkiye girmeyenlerde de görülebileceği gibi çok sık girenlerde de görülebilir. Prostat Büyümesi nasıl tedavi edilebilir ? Her selim prostat büyümesi mutlaka tedavi edilmek zorunda değildir. Kişinin şikayetleri , hayat
Prostat bezi her erkekte bulunan, mesane çıkışı hizasında idrar kanalını çepeçevre adeta bir kılıf gibi saran bir salgı bezidir. Büyüklüğü ve şekli kişiye ve özellikle yaşa bağlı olarak değişiklik sergileyebilir. Konu hakkında bilgi veren Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Üroloji Bölümü Op.Dr.İbrahim Duman, Prostat büyümesi ve tedavisi hakkında şunları ifade etti Yerleşim olarak barsak son kısmının hemen önünde ve mesane çıkışında yer alır. Genellikle sanılanın aksine, prostat bezi seksüel aktivite, libido ve ereksiyon mekanizmasıyla doğrudan ilgili değildir. Prostat bezi gerçekte ejakülasyon mekanizmasında taşıyıcı olarak rol alır, sperm hücrelerinin transferine aracılık eden seminal sıvıyı salgılayarak spermlerin nakline yardım eder Prostat neden büyür ve problem yaratır? Erkekler yaşlandıkça prostatlarıda büyür. Prostat büyümesinin çoğu 50 yaşından sonra olmaktadır. Prostat hücreleri yaşla değişen hormon dengesi neticesinde artış gösterir. Bu da kişilerde prosat büyüklüğü ile direk ilişkili olmamak kaydıyla işeme şikayetlerine neden olabilir.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi, Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Coşkunfırat dirençli yağ bölgeleri için, zayıflama ve egzersizle vücudun genel metabolizmasının bozulabileceğini belirterek, “Bu tip yağ birikintilerinin vücuttan uzaklaştırılması gerekmektedir” dedi
Erişkin insan vücudundaki yağ hücresi sayısının sabit olduğunu söyleyen Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, “Ergenlikten sonra yağ hücresi sayısı değil yağ hücrelerinin hacmi artar. Bu da kilo artışıyla sonuçlanır. Beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimi insanların kilo alıp vermelerinde en önemli faktörlerdir” diye konuştu. “KARIN, BEL, KALÇA DİRENÇLİ YAĞ BİRİKİM BÖLGELERİ” Fazla kilolardan kurtulmak için uygun diyetin yanı sıra egzersiz ve düzenli bir yaşam tarzının şart olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Coşkunfırat, bu şartları yerine getiren bazı kişilerde kaybolmayan inatçı yağ birikimleri olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Coşkunfırat, “Karın, bel, kalça, uyluk dış ve iç tarafı, diz gibi vücudun belli bölgeleri diyet ve egzersize dirençli yağ birikim bölgeleridir” ifadelerini kullandı.
Dirençli yağ bölgelerinize dikkat
“VÜCUDUN GENEL METABOLİZMASI BOZULABİLİR” Dirençli yağ birikim bölgelerindeki fazla yağlanmanın diyet ve egzersizle bir ölçüde giderilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Coşkunfırat, “Daha fazla egzersiz ve diyet bu bölgelerde incelme yerine vücudun genel metabolizmasının bozulmasıyla sonuçlanır. Vücudun belli bölgelerindeki yağ birikimlerinin özel bir vakumla veya enjektörlerle emilerek, vücuttan yağların uzaklaştırılması gerekmektedir” dedi. “ZAYIFLAMA DEĞİL, ŞEKİL VERMEK İÇİN LIPOSUCTION” Liposuction ameliyatının zayıflama ameliyatı değil, vücut şekil düzeltme ameliyatı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Coşkunfırat, “Bu ameliyatla hacmi artmış, diyet ve egzersize dirençli yağ dokusu vücuttan uzaklaştırılırken, mevcut yağ hücrelerinin sayısı da azaltılmış olur. İnatçı yağlanma bölgesi, özel bir sıvı enjeksiyonuyla şişirilir. Daha sonra bu bölge üzerine ya da yakınına birkaç mm uzunluğunda kesiler yapılır” diye konuştu. “VAKUMLA FAZLA YAĞLAR ÇEKİLİR” Kesilerin, hastanın durumuna göre 2-6 mm çapındaki kanül denilen metal borularla deri altı tabakası içine sokulduğunu anlatan Prof. Dr. Coşkunfırat, “Kanüller şeffaf hortumlarla vakum cihazına bağlıdır. Vakum cihazı çalıştırılır, kanüller yağ birikim bölgelerinde uygun de-
çağdaş manavgat gazetesi
kalitesininin bozulma derecesi, işemenin hızı , içerde idrar kalıp kalmaması, prostatın çevre dokulara yaptığı etkileşim tedavi kararını verdirici temel bilgilerdir. Eğer hafif belirtiler var ve kişinin hayat kalitesini bozmuyorsa aktif izlem yani belli aralıklarla kişinin kontrol edilmesi yeterlidir. Kişi yardıma ihtiyaç duyuyorsa , prostat büyümesinin yaptığı şikayetleri ortadan kaldıran ilaç tedavileri mevcuttur. Bu dönemi geçmiş ciddi şikayetler var ise , kişinin hayat kalitesi ciddi oranda etkilenmiş ise ve prostat büyümesi taş, kanama, enfeksiyon, idrarın akamayıp mesanede kalması ve böbreklere zarar vermesi durumunda cerrahi tedavi uygulanır. Ameliyatın kapalı ve açık yöntemleri vardır.
rinlikte hareket ettirilerek fazla yağların uzaklaştırılması işlemi başlar. Vakum aracılığıyla yağların emilmesi işlemi düzgün bir cilt yüzeyi sağlanıncaya kadar devam eder” ifadelerini kullandı. “EMNİYET SINIRI AŞILMADIĞI SÜRECE GÜVENLİ BİR YÖNTEMDİR” Son 10 yıldır uygulanan tekniklerle Iiposuction ameliyatının vücut şekil düzeltimindeki vazgeçilmez olarak yerini aldığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Coşkunfırat, “Liposuction, amaç zayıflatma değil şekil düzeltme olduğu sürece, iyi seçilmiş hastada, hastane koşullarında iyi uygulanan teknikle, emniyet sınırı aşılmadığı takdirde herhangi bir riski olmayan bir ameliyattır. Günümüzde emniyet sınırı değişik kaynaklarda 3-5 litre olarak kabul edilmektedir” dedi. “YARA İZLERİ 2-6 AYDA GEÇER” Ameliyat sonrası yara izlerinin 2-6 ay içinde belli belirsiz hale geleceğini belirten Prof. Dr. Coşkunfırat şöyle devam etti: “Hasta 4-6 hafta korse giyer. Vakum uygulanmış alanlarda morumsu renk değişiklikleri, şişlik, karıncalanma ve yanma hissi olabilir. Bunlar 3 hafta içinde kendiliğinden kaybolur. Çene altı, yanaklar, boyun, kol üst iç yanı, memeler, göğüs, karın, bel kalça, uyluk, diz iç yanı, gibi vücudun birçok alanındaki yağ birikimlerinin vakumla alınması mümkün hale gelmiştir.”
haftalık tarafsız siyasi gazete
eğitim- spor
Türkiye Kadınlar BasketTürk Kadın Basketbolu’nun Antalya’yı, bol 2. Ligi’nde başarı ile temsil eden Yıldızları Gençlik ve Spor efsanesi Didem Sarıca Süer, Antalya’nın Kulübü, Türk kadın basketbolunun deneyimli isimlerinden Didem Antalya’nın Yıldızları’nda! en Sarıca Süer’i kadrosuna kattı Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Ligi’nin en güçlü adaylarından Antalya’nın Yıldızları Gençlik ve Spor Kulübü, daha önce pek çok takımda forma giyen ve A Milli Takımımızın da formasını defalarca taşıma şerefine nail olan, 1977 doğumlu ve 1.88 boyundaki uzun forvet Didem Süer’i renklerine bağlayarak, kadrosunu daha da güçlendirdi. Kariyerine İzmir Büyükşehir Belediyespor’da başlayan deneyimli oyuncu, sırası ile Güre Belediyespor, Adana
İsmet Cücen
BOTAŞ, Ceyhan Belediyespor, Mersin Büyükşehir Belediyespor, Tarsus Belediyespor, Galatasaray, TED Ankara Kolejliler, Canik Belediyespor ve Konak Belediyespor ekipleri adına forma giydi. Geçen sezonu, Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Ligi takımlarından Konak Belediyespor’da geçiren Didem Süer, İzmir takımı ile çıktığı 23 maçta, 15.9 dakika ortalama ile süre aldı ve 4.6 sayı, 1.6 ribaund rakamları ile takımına katkı sağladı.
Eğitim İş’ ten yapılan yazılı basın açıklamasında; “Aldığı her karar ile eğitim sistemimizi kökten değiştiren, eğitim çalışanlarının yılların birikimiyle elde ettiği özlük haklarını gasp eden Bakanlık, tüm öğretmen camiasına saldırı teşkil edecek bir girişime daha imza atmaya hazırlanmaktadır” dendi
Yönetmelikle birlikte rotasyon adı altında, hizmet yılı ve mesleki deneyimi fazla 10 binlerce kıdemli öğretmen sistemden çıkarılarak emekliliğe zorlanacaktır. Daha önce 652 sayılı KHK’nin ucu açık maddelerine dayanarak zorunlu rotasyonu öğretmenlere karşı tehdit unsuru olarak kullanan Bakanlık, eğitimin acil çözüm bekleyen sorunları ile ilgilenmek yerine Torba yasayla yine aynı konuyu gündeme getirmiştir. Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Taslağının ilgili maddesi şu şekilde düzenlenmiştir: “Öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi MADDE 35- (1) Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda en fazla toplam sekiz yıl görev yapabilir. Aynı eğitim kurumunda toplam sekiz yıl görev yapan öğretmenlerin atamaları, yapılacak duyuru üzerine bu sürenin dolduğu tarihin içinde bulunduğu ders yılının sona erdiği tarihten itibaren en fazla iki ay içinde aynı ilde alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri doğrultusunda hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Tercihlerine atanamayanlar ile tercih yapmayanların atamaları ise aynı eğitim kurumundaki görev süresi en fazla olandan başlamak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına resen yapılır. (2) Aynı eğitim kurumunda toplam sekiz yıllık görev süresini ders yılının dışında tamamlayan öğretmenlerin atamaları, sekiz yıllık görev süresini doldurdukları tarihi takip eden ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılır. (3) Kadrolarının bulunduğu il içindeki eğitim kurumlarında alanlarında norm kadro açığı bulunmayan öğretmenlerin yer değiştirme işlemleri, aynı kapsamdaki bir sonraki atama dönemine kadar ertelenir. (4) Sekiz yıllık görev süresinin hesabına;
Çözüm süreci Mİ, Bölünme süreci Mİ...
Eğitim İş: Rotasyona Hayır!
aynı eğitim kurumunda ikinci görev kapsamında yönetici olarak geçen görev süreleri hariç olmak üzere, yıllık izin, hastalık izni, aylıksız izin, vekalet, geçici görev ve benzeri nedenlerle fiilen yapılmayan öğretmenlik görevleri de dahil edilir. (5) Adı değişen, dönüşen veya birleştirilen eğitim kurumlarında geçen sürelerin tamamı sekiz yıllık görev süresinin hesabında dikkate alınır. (6) Birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan eğitim kurumlarında görev yapanlar hariç olmak üzere, alanı sınıf öğretmeni olan öğretmenlerden ara sınıflarda görev yapmakta iken aynı eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduranların başka eğitim kurumuna atamaları, aynı öğrencilerle devam etmeleri şartıyla 4'üncü sınıfı okuttukları ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılır. (7) Bu maddeye göre yapılacak atamalarda, öğretmenlere en fazla 25 eğitim kurumu tercih etme hakkı verilir. (8) Duyuruda; alanlar itibarıyla boş öğretmen kadroları, bu madde kapsamında ataması yapılacaklardan boşalacak muhtemel öğretmen kadroları, başvurunun yapılma şekli, başvuru yeri ve süresi ile diğer hususlara yer verilir.” Öğretmenlerimizin isteği dışında rotasyona tabi tutulması sürgün anlamına gelmektedir ve Bakanlığın bu tür bir dayatma içine girmesi kabul edilemez. Bu uygulama ile büyük bir karmaşa ve mağduriyet oluşacaktır. Yüzbinlerce öğretmenimiz ailelerinden ayrılacak, aile bütünlükleri bozulacak buna bağlı olarak da iş verimleri düşecektir. Böyle bir rotasyon öğretmenlerimizi emekliliğe ve istifaya zorlamak demektir. Yönetici görevlendirmelerinde tam bir kıyım gerçekleştiren Bakanlık, kendi ideolojik hedefleri ve yandaş sendikanın istekleri doğrultusunda kendi öğretmen sınıfını
yaratacaktır. Öğretmenleri zorunlu rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve tercih esasına dayalı çözümler geliştirilmeli, hiç kimse kendi isteği dışında çalıştığı okuldan, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden zorla koparılmamalıdır. Öte yandan, öğrenim özründen yer değiştirmeye izin vermeyen Bakanlığın, taslakta, doktora ve yüksek lisans yapan öğretmenlerin hizmet puanlarına ek puan verilmesini öngörmesi anlaşılır değildir. Taslak bu haliyle birbirini çürüten ve birbiriyle çelişen birçok madde içermektedir. Eş durumu özür grubunda, öğretmenin kamu personeli olmayan eşinin aynı ilde 3 yıl kesintisiz sigortalı olması şartı atamaları kilitleyecek ve böylece aile bütünlüğü bozulacaktır. İşsizliğin had safhada olduğu, kayıt dışı sigortasız çalıştırmanın yaygın olduğu bugünkü şartlarda, 3 yıl kesintisiz sigortalı olmak çok mümkün görünmemektedir. Daha önceki yönetmelikteki süre olan 1 yıla tekrar indirilmelidir. Ayrıca, “öğretmenin eşinin de Bakanlıkta görev yapıyor olması halinde, daha fazla hizmet ihtiyacı duyulan yere” atamanın yapılacak olması örnek olarak eşlerden biri Antalya’da görev yapıyorken, diğerinin Hakkari’ye atanmasına neden olacaktır. Eş durumu özür grubu atamaları eşlerin tercihlerine göre değil, Bakanlığın tercihlerine göre yapılacaktır. Eğitim çalışanlarının yıllardır hizmet verdiği bir ilden başka bir ile zorunlu atanması aile düzenini bozacak, çocuklarının eğitim ve öğretimi kesintiye uğrayacaktır. Yine taslağın 42. maddesinde, “İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir” denilmekte, böylece il dışı rotasyonun da önü açılmaktadır. Bakanlığı, eğitimde yaşanan sorunlara yeni sorunlar ekleyecek, eğitim emekçileri arasında karşıtlık yaratarak okullardaki çalışma barışını bozacak, yeni bir kargaşa ortamı yaratacak uygulamalardan derhal vazgeçmesi konusunda uyarıyoruz. Eğitim-İş olarak öğretmenin kazanılmış haklarına saldırı anlamına gelecek zorunlu rotasyon uygulamasına karşı iş bırakma dahil her türlü eyleme hazır olduğumuzu belirtiyor, eğitim iş kolundaki tüm sendikaları birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.
çağdaş manavgat gazetesi
Her şeyin bir bedeli vardır, bir malın bile satışında satıcının sattığı ürünün, alıcının aldığı ürünün mutlaka bir bedeli vardır, satıcı ve alıcı mutabık kalarak aralarında anlaşır ürünü alır veya satarlar, kısaca alanda, satanda pazarlıkta kendi çıkarını düşünür iki tarafta pazarlık sonucundan kar ettiğini düşünerek memnun olur. El sıkışarak ayrılırlar. Bazı değerler vardır ki hiçbir zaman bir mal olarak görülemez,onun üzerinden pazarlık yapılmaz, bunlar kişinin onuru, gururu, şerefi, namusu. İnancı, vatan toprağı, bayrağı, milli birlik ve beraberliği kardeşlik duygularıdır. Bu duyguların bedeli ancak kanının son damlasıdır. İktidar terör örgütünü meşrulaştırıp muhatap alarak terör örgütü ile masaya oturdu aralarında çözüm süreci denen bir süreçde anlaşarak el sıkıştılar. Acaba terör örgütü ile yapılan pazarlık sonunda neyin pazarlığı yapıldı, kim ne aldı, kim ne verdi bunu terör örgütü ve iktidardan başka bilen yok, sadece bildiğimiz terör bitecek terör örgütü silahı bırakacak. Terör örgütü isteklerimiz yerine getirilmez ise silahı bırakmayız diyorlar şimdi bizde soruyoruz. Aranızda yapmış olduğunuz pazarlıkta terör örgütünün silahını bırakmasının karşılığı nedir? ne istiyorlar. Türk milleti olarak bunu bilmek hakkımız değilmi. 2013 yılında altı bin Kck’lı terörist serbest bırakıldı bunlar suçsuz'mu idi yoksa suçlu teröristler yapılan pazarlıklar sonucumu serbest bırakıldı bu bırakılan teröristler nerede ne yapıyor.Acaba serbest bırakılan altı bin Kck lı sokaklarda eylemmi yapıyor,silahını alıp dağamı çıktı yoksa her Türk vatandaşı gibi yasalara uyararak yaşantısını mı sürdürüyor. Türk halkı olarak bunuda bilmek istiyoruz.. Teröristler serbestçe hareket ediyor eli silahlı terörist bile görülse ses çıkarılmıyor, bayrağımız indiriliyor ses çıkarılmıyor Türk bayrağı Türk milletinin namusudur canından kıymetlidir. Kendi asayiş kuvvetlerini kuruyorlar, yollar kesiliyor kimlik kontrolü yapıyorlar, Sözde mahkemeler kurup halkı yargılıyorlar, vergi diyerek halktan haraç topluyorlar, istedikleri zaman bazı şeyleri bahane ederek şehirlerlerde terör eylemleri yapıyorlar. En acısı bunlara iktidar sessiz kalırken şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor. İktidar milletin içeriğini bilmediği çözüm süreci, çözüm süreci deyip duruyor. Millet ne oluyor diye soramıyor sorulduğu zaman ya paralelci ya provokatör diye suçlanıyor. Millet sesini çıkaramıyor bir şey soramıyor. Millet sessiz kalacak iktidar sessiz kalacak çözüm süreci diye teröristler istediği nimi yapacak. Bu çözüm süreci ile nereye gidiliyor, ne yapılmaya çalışılıyor terörist ben teröristim diyor, millet ben teröristte karşıyım diyemiyor. adeta terör örgütü legal katil terör örgütüne karşı olanlar illegal oldu. Bu sürecin sonunda millet neyi görecek bilinmiyor. Bizlerde istiyoruz terör bitsin ülke bölünüp parçalanmasın herkes birbirini kucaklasın herkes huzur ve güven içerisinde kardeşçe yaşasın. Terör örgütü Türk milletine! Biz hata yaptık kandırıldık birileri bizi kullandı Türk milletinden özür diliyoruz Yüce Türk adaleti önünde hesap vermeye hazırız silahlarımızı teslim ediyoruz aslım Kürt ve Türk'üm vatan benimde vatanım, ay yıldızlı bayrak benimde bayrağım, diyecek mi bu sürecin sonunda biz bunu demesini ve terörün bitmesini istiyoruz. Dileriz çözüm süreci böyledir, böyle bir çözüm sürecinde anlaşılmış olsun ve biz yanılmış olalım. Yoksa ülke topraklarını bölerek Kürt devleti kurma hayali ile Türk milletini, Türk asker ve polisini kalleşçe şehit ederek böyle bir akılsızlık ve cehaletin içindiler mi? Hükumetle anlaşmaya varmak için oturulunca böyle bir talepleri oldumu? ne cevap verildi? Dileriz vatan toprakları üzerinden pazarlık yapılmamıştır bu süreç bölünme süreci değildir ! Türk milleti olarak bilmek istiyoruz bu süreç çözüm süreciMİ, bölünme süreciMİ...
11
haftalık tarafsız siyasi gazete
reklam
Türk milletinin yeniden doğuşu ile kurulan Cumhuriyetin 91. yılını kutlamanın onur ve gururunu yaşamaktayız. Cumhuriyetimizin bugün Ulu Önder Atatürk'ün açtığı yolda çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için olumlu atılımlar yaptığını büyük bir onur ve gururla görmekteyiz. Sonucunda ulusumuzu Çağdaş bir anlayışın ürünü olan Cumhuriyetimize kavuşturan bağımsızlık mücadelemizin de tüm dünyaya örnek olmasını temenni ederim
Ahmet Yitmez Bağımsız Türkiye Partisi Manavgat İlçe Başkanı
12
çağdaş manavgat gazetesi