Sayı 45 1. bölüm

Page 1

“Gerçek”, hipergerçek oldu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’ in sözlerini dinlediğimizde; gerçeklerin hiçte sanıldığını gibi olmadığını, yapılan tüm açıklamaların ve yazılanların hipergerçek olduğunu gördük. Manavgat’ ta bir postmodernist hava esiyor demek ne yazık ki mümkün. Hipergerçeklik, olmayan gerçek-

lerin gerçek gibi insanların uslarında algılatılmasıdır. Bu yanılsama, insanlarda gerçek algısı oluşturur. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Kriz Masasına çağrılmış, fakat görevi başında olduğu için yerine Başkan yardımcısını yollamış. Türel, bunu fotoğrafı ile belgelediğine söylememize gerek

var mı? Bunun gibi yollardaki mazgalların yetersizliği de keza... Anlayamadığımız, bu iki olayın Manavgat Belediyesinin gelirlerinin azalması ile ne ilgisi olduğu... Menderes Türel’ in altını çizdiği gibi, bunlar İmar ve İskan ile ilgili konulardan kaynaklanan “ruhsat” meselesi. Köyden, turizm kentine dönüşürseniz olacağı da buydu

23 Kasım 2014

Yıl: 2 Sayı: 45 Fiyatı: 50 Krş.

zaten... Manavgat Belediyesi, Muhtarlık diyebileceğimiz bir mantıkla yönetildiği sürece; Manavgat sular altında kalmaya seneler içerisinde devam edecektir. Basının makyajladığı işlerle ne kadar belediye başkanlığı yapılır; onu da izleyip göreceğiz. Ayağımız; hidayet’ e mi erecek, suya mı!

gazetene sahip çık! oku ve okut... çağdaş manavgat gazetesi manavgat halkının gazetesidir. ilk kurulduğu gün de bu böyleydi ve bundan sonra da bu şekilde olacaktır. tarafsız, bu ülkenin tüm legal siyasi düşüncelerini kucaklayan anlayışıyla yayın politikasına devam ederek; demokratik, laik bir TÜRKİYE istemektedir. TEHDİT ve PARA İLE SATIN ALINAMAYACAK KADROSU İLE BAĞIMSIZDIR...

dönere rağbet büyüktü! Sel felaketi nedeniyle, açılışı ertelenen Atatürk Kültür Merkezi hava şartlarının bozuk olmasına rağmen Deniz Baykal’ ın katılımlarıyla hizmete girdi Seçim öncesi üzerinde birçok yatırım spekülasyonu yapılan eski futbol sahası alanı, sonunda kültür merkezi olarak hizmete girmesiyle son nokta konuldu. Dikkat çeken notlar Bir kültür merkezinin açılışından çok, sayılı bir zenginin sünnet davetiyesini hatırlatan kokteylde, en gözde stant; döner servisinin yapıldığı alandı. Kültür merkezinin içinde bulunan konuklardan çok, döner sırasında olan insanlar dikkat çekiciydi. Bu bağlamda, açılışta iki farklı grup oluşurken; döner sırasında bulunan insanlar, kültür merkezinin açılışıyla hiç alakadar olmadıklarının altını da çizdiler. Kılıçdaroğlu’ nun sözleri etkili mi oldu? Asıl felaket ise kültür merkezinin içinde yaşananlardı. Üç beş koli meyve suyu ve kuru

pasta ile geçiştirilen kokteyl, sonunda adamın varsa hesabına tezgâh altından verilen meyve suyu olayına döndü. Akıllara, CHP’ nin yaşadığı son kongrede Kılıçdaroğlu’ nun sözlerinin hâkim olduğu geldi. Rakı masaları eleştirisiyle dikkat çeken Kılıçdaroğlu, sözleriyle; bir gölge gibi, açılış kokteylinin de üzerine çökmüştü… Ağırlıklı olarak su verildiği gözlerden kaçmayan kokteylde, alel acele bir organizasyon olduğu dikkat çeken notlar arasında yer aldı. Bir fotoğraf ve resim serginin, kültür merkezinin açılışına uygun olmayan şekilde lanse edilmesi de sanata duyulan duyarsızlığın bir abidesi olduğunu söylemeye gerek yok. Açılışı gerçekleşen bir kültür merkezinde, ilk açılış sergisini onurlandıran iki sanatçı; hak etmedikleri bir değer görmüşlerdir.

www.cagdasmanavgat.com


www.cagdasmanavgat.com

kültür & sanat KÜNYE Çağdaş Manavgat Gazetesi Kurucusu: Eraslan Doruk Haftalık Siyasi Gazete Yıl: 2 Sayı: 45 Fiyatı: 50 Krş Abonelik: 150 TL (yıllık) 75 TL (6 Aylık)

İ. Tuğba Doruk Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Ceyhan Genel Yayın Yönetmeni Dr. Nodira Jumaniyazova Öztürk Genel Sanat Yönetmeni Şevket Doruk Haber Koordinatörü Emre Camcı Haber İstihbarat Şefi Mustafa Kemal Şahin Foto Muhabir Umut Balıklı Reklam ve Halkla İlişkiler Süleyman Doğan Muhabir Sevgi Demirel Tasarım Eylem Şahin Temsilcilikler Yönetmeni Goril Creativ Kurumsal Marka Yönetmeni Temsilcilikler Evrim Doruk Neşe Örenel Ankara F. Canan Kaya İzmir Aşağı Pazarcı Mh. 1068 Sk. No:4/B Manavgat İdari Yönetim Yeri 0 242 746 53 54 İletişim Telefon Çağdaş Manavgat Rek. Mat. Hatice Doruk Aşağı Pazarcı Mh. 1068 Sk. No:4/B Manavgat 0 242 746 53 54 Basıldığı Matbaa © 2014 all right reserved Çağdaş Manavgat gazetesinde yayınlanan yazı, haber, resim ve fotoğrafların FSEK ve Basın Kanunundan kaynaklanan her türlü hakları Çağdaş Manavgat Gazetesine aittir. İzin alınmaksızın, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Köşe yazılarının fikri sorumluluğu, köşe yazarlarına aittir. Gazetenin genel yayın politikasını yansıtmaz... Gazetemiz, basın ahlak ilkelerine uymaya söz vermiştir

reklam ve abone istekleriniz için manavgathaber07@ hotmail.com cagdasmanavgat@ gmail.com www. cagdasmanavgat. com

2

Antalya TEKNOKENT A.Ş. Sanayi ve Teknoloji Bakanını ağırladı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık '2. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi'nden, atmosferden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Işık, ' Küresel pazarlardan pay almanın en önemli yolunun Ar-ge ve inovasyona dayalı teknolojik ürün üretmekten geçtiğini söyledi.Ar-ge merkezleri ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerine ciddi destekler verdiklerini anlatan Işık, şu anda dünyada söz konusu merkezlere en agresif desteği veren ülkelerden birisi Türkiye'dir.Bu alanda yapılan 100 liralık

harcamanın 60 lirasını şirketler yapıyorsa 40' ını devlet yapıyor.' ifadelerini kullandı. '2. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi'nde Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokentinin de yer aldığı fuarda; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Antalya Teknokent standını ziyaret etti. Ziyarette sayın Bakan Işığa Antalya Teknokent çalışmaları ve Teknokentin Rekabetci olduğu sektörler konusunda bilgi veren Antalya Teknokent A.Ş.Genel Müdür Yardımcısı Öğr.Gör.Kenan

13 Kasım 2014 tarihinde Ankara ATO Congresium' da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık öncülüğünde '2. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi'ne Ar-Ge firmalarından teknoloji merkezlerine, TGB'lerden tekno-girişimcilere kadar Türkiye'nin birçok üniversitesinden Teknokentlerin katıldığı zirve gerçekleştirildi. Türkiye genelinden bütün teknoparkların temsilcilerinin katılım gösterdiği zirvede, Ar-Ge firmalarının ve teknogirişimcilerin ilgisi büyük ölçüde hissedildi

Yüce, ' Turizmin ve Tarımın başkenti Antalya'ya yakışır bir Tekno-

kent olarak yazılım ve otomasyon yanısıra özellikle Tarım ve Sağlık

alanlarında devam eden projeler konusunda bilgiler verdi.

dönere rağbet büyüktü! Sel felaketi nedeniyle, açılışı ertelenen Atatürk Kültür Merkezi hava şartlarının bozuk olmasına rağmen Deniz Baykal’ ın katılımlarıyla hizmete girdi Olması gereken, bu sergilerin açılışını da belediye başkanı ve protokolün yaparak; belediye başkanın birer sanat eseri satın almasıdır. Topluma verilecek mesaj açısından önderlik gereğidir. Bunu bir kenara koyalım; en büyük

eksiklik, bu iki sanatçının tanıtım katoloğunun yaptırılmamış olması ve isimlerinin alınan bir çıktı ile lakayıt şekilde asılmasıdır. Bu, kültür merkezinin nasıl bir politika etrafında yürütüleceğinin de ilk

Çalıştayda konuşan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Sadettin Sarı; “Böyle güzel, anlamlı ve üretken bir çalıştayın düzenlenmesinden büyük mutluluk duyuyorum. Ancak mutluluğumuzun yanında hüznümüz de var. 2014 Mart ayında, çok üzücü bir ölüm haberiyle, Güzel Sanatlar Fakültesi ailesi olarak yıkıldık. Ceren kişiliğiyle,

sinyalleri… Kubat ve Deniz Baykal olmasaydı, başkan kime konuşacaktı? Döner/ ayran ikramının son kertesi; Kubat konseri ile gerçekleşti. Gümbür gümbür sesi ile yine alanları titretti. Fakat

sanatçı kimliğiyle herkese örnek olacak bir öğrencimizdi. Ceren, ailesinin duyarlılığı sayesinde, organlarıyla beş kişiye can olmuştu. Ceren, unutulmaz bir heykeltraş olduğunu, yaptığı heykellerle herkese gösterdi. Güzel Sanatlar Fakültesi olarak, bizler de onu yaşatmaya devam etmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Akademisyen

görünen o ki Kubat ve Deniz Baykal, konser alanın dolmasına neden olan en büyük etkendi. Deniz Baykal, bir fenomen. Sevenleri kendisi ile fotoğraf çektirmek için sıraya girdi; Baykal kimseyi kırmadı. Liderlik

arkadaşlarımız ve öğrencilerimizin sayesinde düzenlendiğimiz bu çalıştayla, Ceren’i ölümsüzleştirmeye çalışıyoruz.” dedi. Dekan Sarı, “Bu çalıştayı düzenleyerek, bizlere hem hüzün hem sevinci bir arada yaşatan başta, Heykel Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Hanife Yüksel’e, Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ömer Zaimoğlu’na, Öğretim Görevlisi Işık Aslıhan’a ve öğrenci arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.” diye konuştu. Prof. Sadettin Sarı, konuşmasının ardından Çalıştay katılımcılarına belgelerini taktim etti. Etkinliğe katılanlar, Ceren ve çalıştay katılımcılarının yapmış oldukları ve fakülte etrafına yerleştirilen eserleri gezdi.

çağdaş manavgat gazetesi

vasıflarını ve beyefendiliğini halkı ile paylaştı… Atatürk Kültür Merkezi açılışının en kayda değer tarafı; Antalya Oda Orkestrasının getirilmesi ve iki değerli sanatçının sergileri idi…

Ceren Ezgi Durgun anısına heykel çalıştayı düzenlendi 2014 Mart ayında geçirdiği trafik kazası nedeniyle hayata veda eden Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Ceren Ezgi Durgun anısına, “Metal Heykel Öğrenci Çalıştayı” düzenledi. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi akademik ve idari personeli ile öğrencilerin katıldığı çalıştaya, Ceren Ezgi Durgun’un annesi ve babası da katıldı


haftalık tarafsız siyasi gazete

güncel haber

AK Kadınlardan “Haydi Oyuna” projesi AK Parti Antalya İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen proje kapsamında okul öncesi eğitim malzemeleri ihtiyacı olan anasınıflarına dağıtıldı. Projeye ilk olarak Serik’ten başladıklarını belirten AK Parti Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Esra Özkoç, 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı başında yeni açılan Serik Gebiz İlkokul/Ortaokuluna AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Enç ile birlikte yapmış oldukları ziyarette okul öncesi eğitim sınıfındaki eksikler için yardım edilmesi sözü vermişti. Kadın Kolları İl Başkan Esra Özkoç, 'Haydi Oyuna' isimle başlattığı projeye Serik İlçe Kadın Kolları Başkanı Esmehan Can, Konyaaltı İlçe Kadın Kolları Başkanı Ayla Duygulu, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri de destek verirken anasınıfı öğrencilerine okul öncesi eğitim malzemelerini teslim etti. Yardımlaşma ve paylaşmanın güzel bir örneğini hayata

geçirdiklerini belirten AK Parti Kadın Kolları İl Başkan Esra Özkoç, öğrencilerin mutlu olmaları için ellerinden geleni yapmak istediklerini söyledi. “Çocuklarımız bizim umudumuz, yarınlarımızdır” diyen Özkoç “Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek ve mutlu etmek bizim görevimizdir. Amacımız bu proje ile oyuncakları olmayan, okul öncesi eğitimde oyunun yeri bu kadar büyükken oyuncakla hiç tanışmayan çocuklara, oyuncağın ne olduğunu tattırmak, onları biraz da olsa mutlu etmektir. Okul öncesi eğitici oyuncakların özellikle çocukların zihinsel, dil, sosyal, algılama yeteneklerini arttırdığı bir gerçektir. Çocuklarımızı topluma faydalı bireyler olarak yetişmesine katkı sağlamak istedik. Bu vesileyle AK Parti İl Kadın Kolları Başkanlığı olarak pilot bölge seçtiğimiz Serik ilçesine bağlı Gebiz mahallesinde okul öncesi eğitim alan çocuklarımızın gelişimlerini

AK Parti Antalya İl Kadın Kolları Başkanlığı’nca başlatılan 'Haydi Oyuna' isimli proje ile eğitime destek veriliyor

Esra Elönü

okul öncesi eğitici oyuncaklar ile destekliyoruz” ifadelerini kullandı. Böyle bir sosyal sorumluluk projesini yürütmekten onur duyduğunu kaydeden Başkan Özkoç, “Çocuklarımızın yüzlerinin gülmesi bizim en önemli gücümüzdür. Başlattığımız projemiz Antalya Bölgesinin tüm AK Parti ilçe kadın kollarımız bünyesinde yaygınlaştırılacaktır. Bu projeye destek veren kadın kolları teşkilatlarımıza duyarlılıklarından dolayı sonsuz teşekkür ediyorum” dedi. Verilen sözlerin unutulduğunu belirten

anasınıfı öğretmenleri, “ Dönem başında okulumuza yapmış olduğunuz ziyarette bize söz vermiştiniz. Genelde böyle verilen sözler unutuluyor, fakat siz unutmadınız ve sözünüzü yerine getirdiniz. Eğitim başından buyana oyuncaksız olan öğrencilerimize, sizin sayenizde daha iyi ve verimli eğitim vereceğiz. Öğrencilerimiz öğrenirken eğlenecekler. Sizin tarafınızdan verilen sözlerin yerine getirildiğini gördük” şeklinde konuşarak AK Parti Kadın Kollarına teşekkür ettiler.

Çocuklar içlerindeki “Dahi” yi keşfettiler Türkiye Üstün Yetenekliler ve Üstün Zekalılar Vakfı (TÜZYEKSAV) Antalya Şubesi Koordinatörlüğünde Migros AVM’de gerçekleşen ‘Bilim Şenliği Atölye’si çocuğunun içindeki ‘dahi’yi keşfetmek isteyenlerce büyük ilgi gördü. 11 Ekim’de başlayan ve tam 5 hafta süren etkinlik 9 Kasım’da sona erdi. Türkiye Üstün Zekalılar ve Üstün Yetenekliler Vakfı (TÜZYEKSAV) Antalya Şubesi ile Migros AVM’de ‘Çocuğunuzun içinde bir dahi var!’ etkinliğine Antalyalılar yoğun ilgi gördü. 11 Ekim’de başlayan ve 5 Hafta Sonu (CumartesiPazar) boyunca süren etkinliğin finali 8-9 Kasım’da yapıldı. Anne Babalar Çocuklarının İçindeki Dahiyi Keşfetti… Etkinlikte çocuklar; uzman eğitmenler ve akademisyenler eşliğinde; tekno-robot, bilim, akıl ve ahşap atölyelerinde hem keyifli bir süre geçiriyor hem de içlerindeki cevheri keşfetti. Etkinliğin en güzel taraflarından biri de atölye çalışmalarını başarıyla tamamlayan çocuklara ‘Üstün Başarı’ belgesi verilmesi oldu. Çocuklar kadar velilerinin de büyük bir merak ve ilgi ile takip ettikleri etkinlikte yetenekli çocuklara yetkililer tarafından ‘Ücretsiz zeka ön

Oğul, ayakkabı yamanır da sensizlik asla

değerlendirme’ davetiyesi de hediye edildi. Antalya’da Üstün Yetenekli ve Zekalı Çok Çocuk Var… TÜZYEKSAV’ın Antalya Temsilcisi olarak böylesi bir etkinliği Antalya’ya kazandırmış olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını belirten aynı zamanda YANSIMA’nın kurucusu olan uzman psikolojik danışman ve Pedagog Seçil ÖZCAN, yaptıkları etkinlik hakkında şunları söyledi: “ Etkinliğimizin temelini ‘Çocuğunu Keşfet’ sloganına oturttuk. Çünkü pek çok çocuğun keşfedilmeye, içindeki yeteneklerin ortaya çıkarılmaya ihtiyacı var. Günümüzün sosyo-ekonomik şartlarından dolayı anne babalar gereken ilgiyi ve alakayı maalesef çocuklarına gösteremiyorlar. Bu etkinlikte yüzlerce çocuğa ulaştık ve ulaşmaya da devam ediyoruz. Pek çoğunu da ücretsiz ön zeka testi yapılması için kurumumuza

yönlendirdik. IQ’sü çok yüksek, müthiş yetenekli ve zeki çocuklar çıktı. Şimdi ekibimiz yapılan testleri değerlendiriyorlar. Amacımız Antalya’ya dahiler, minik Einstaninler kazandırmak.” Etkinlik Başka AVM’lerde de Sürecek… Migros AVM’de gerçekleşen etkinliklerinin çok büyük ilgi gösterildiğinin de altını çizen Özcan, benzer etkinlikleri Antalya’nın farklı destinasyonlarındaki AVM ve çeşitli okullarda devam ettireceklerini de müjdeledi. Özcan, son olarak şunları söyledi: “ Migros AVM’deki organizasyonumuza büyük ilgi gördü, hatta il dışında aileler dahi geldi. Biz de TÜZYEKSAV Antalya Şubesi olarak bu etkinliği başka AVM’ler ve hatta kurumlara da taşımak istiyoruz. Çünkü biz üstün yetenekli ve üstün zekalı çocukların sadece Antalya’nın değil Türkiye’nin hatta dünyanın kaderini değiştirecek potansiyele sahip olduklarını biliyoruz.”

çok yakında yeni bir nefes ve farklılık.... aralık’ ta aralanıyor.... çağdaş manavgat gazetesi

Acı, yoksulun sadık köpeği gibi kovsan da gitmez. Sen madende öldün oğul, ben matemde. Cenazene geldim. Beni bildiğin gibi geldim oğul, ayağımda senin tanıdığın yırtık kara lastik, hani çamurunu suyun altına tuttuğun ayağıma çevirdiğin kara lastik. Kara lastik nedir ki toprakla yamanır, ben sensizliği neyle yamayacağım oğul. Bu yırtılmış, parçalanmış yüreği hangi suyun altına tutayım. Oğul toz olur is olur diye hiç giymediğin beyaz gömleğin olayım, madenden her dönüşünde o simsiyah yanağında küçük ellerini çırpan evladın olayım, evine dönünce yarinin elinden besmele çekip içtiğin bir bardak soğuk suyun olayım ve o bardakta kalan en duru kara izin olayım.. O köşeyi döndüğün sokağın olayım .. Yavruların için ekmek kazdığın paslı kürek, ekmeğinin arasında yavrunun gözleri gibi kara zeytinin olayım. Senin yeryüzün benim bağrım, bas oğul bas da geç. Yeter ki yıkanacak yüzünden ses gelsin yeter ki saçlarındaki kömür yavrunun pembe yanağını süslesin sen kara gel bize yeter ki kara haberin gelmesin. Oğul, tek göz odan olayım. Sabah namazına kurduğun saatin, bölünmemiş uykun, içine dua yazdığım yastığın olayım. Döşeğin olsaydım kalbimde uyusaydın seni kefene değil bana sarsalardı son nefesinde kelime-i şehadetini kazsaydım matem ocağından. Sen bittiysen ben neye başlayayım oğul. Sen yittiysen beni bulsalar ne? Sen o acıyı çektiysen ben gamımdan utanırım bundan sonra. Senin gözlerin kapalıysa ister bahçede gül açsın ister gonca toplasınlar yollardan.. Oğul, keşke sen otursaydın bir köşede, annenin ördüğü beyaz kazağın içine dolsaydı çocukluğun, ekmeği ben kazsaydım, yavrularınla oynarken üşüseydi çorban, delinmiş çoraplarına yama olsaydım.. Sobaya attığın son kömürü seni öper gibi öptüm, sen yüreğimi ateşe verdin oğul senden sonra kürek kürek ağıt attılar bağrıma bundan sonra ocağım tütse ne tütmese ne? Senin yüzün kömür karası alnın ak.. Şehadet şerbetiyle yıkasınlar yüzünü. Yerin altını üstüne getirdiğinde ekmeğine evladı gibi sarılan cennet işçisi! Maden değil matem ocağında ve eksilmiş babanım şimdi. Selan yavrunun omzunda kömür değil kefen kazan ses. Acını kendime aldım, bu yırtık kara lastikleri yüce devletime bağışlıyorum oğul. Onlar vicdanlarını bu kara lastikle yamasınlar .. Öylesine bencil öylesine gaddarız ki rabbim biz yası tutmaya çalışsak da yas bizi tutmuyor.

UZAYLAR Oto Kaporta Doktoru (Çengerli) Hüseyin Uzun Eski Sanayi Sitesi 2. Blok No: 18 0 242 743 10 38- 0 535 432 14 59 Manavgat/ Antalya

3


www.cagdasmanavgat.com

güncel haber

Çözüm süreci isyanları; AKP vahşeti ve Misak-ı Milli zamanı- 3

Mustafa Nevruz Sınacı Özgürlük&güvenlik dengesinin hiçbir yerinde, anarşi, terör, tahrip ve tedhiş olamaz. Vahşet, ihanet, şeamet, Vandallık, ayrımcılık, bölücülük varsa güvenlik yoktur. Kaldı ki güvenliğin olmadığı yerde özgürlükten bahsetmek safdilliktir. Zira özgürlük maddi-manevi, bilimsel/kültürel anlamda, hiç kimsenin öz güvenliğine halel getirmeyecek sınırlar dâhilinde hareket etmek ve faaliyet göstermektir. Başkalarının hakkı, hareket alanı, hürriyet, sağlık ve emniyetini suiistimal eden hiçbir davranış biçimi özgürlük değildir. Resmen izin almadan ve mesai saatleri dışında eylem Vandallık ve vahşettir. Millet ve devlet/kamu malının yasal veya yasa dışı; Her ne şekil ve surette olursa olsun tahribi, gasp ve irtikabı ya da çalınması halinde, bedeli failden misliyle tahsil edilmek zorundadır. Aksi takdirde, maddi ve manevi tazminatlarla birlikte davayı takip-tahsili temin etmeyen hükümetler millet düşmanı ve dâhili bedhah demektir. YENİ GÜVENLİK PAKETİ Bu anlamda, hükümet tarafından TBMM’ne sunulmak üzere iki koldan hazırlanan yeni güvenlik ve yargı paketiyle Twitter’da iktidara yönelik sert eleştirilere beş yıla kadar hapis cezası getirileceği:, Aramalarda "somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi" kriteri gözetilmeyeceği "makul şüpheyle" herkesin evi, işyeri ve otomobilinin aranacağı; Hükümete karşı suç işledikleri, örgüt kurdukları gerekçesiyle tüm muhaliflerin mallarına da rahatlıkla el konabileceği gibi iddialar ileri sürülmektedir. Bunlar akla, mantığa, hukuk ve ahlâka sığmaz. Namuslu, dürüst, demokrat, şerefli, onurlu ve sorumlu bir muhalefet; Öncelikle insan hakları olmak üzere; adalet ve hukukun teminatıdır. Aksi takdirde millet bir şekilde muhalefet görevini üstlenecek ve icabını mutlaka yapacaktır. Kadim Türk tarihinin “Medeni Siyaset” kavramının güncel biçimi olan Cumhuriyet ve Demokrasi idaresi; başıbozukluk, disiplinsizlik, kuralsızlık ve düzensizlik değil; Tam tersine, dünyaca kabul görmüş norm kurallar rejimidir. Demokrasilerde anarşi, terör-tedhiş, başıbozukluk, yolsuzluk ve disiplinsizlik olmaz; Cunta, dikta, vesayet ve faşizme müsaade edilemez. Bu meyanda düzen, sistem veya rejimde sıkıntı varsa “muhalefet yok” demektir. Zaten de şu anda Türkiye de muhalefetten

4

söz edilemez!.. AKP’NİN ÇÖZÜM ORTAKLARI Türkiye’de özgürlük ve güvenliği tartışma, demagoji ve polemik konusu yapan; Milli, îlmi, kültürel, insani ve manevi değerleri, şeref, haysiyet, can/mal ve ırz güvenliğini tehlikeye düşüren, AKP’nin çözüm ortakları, AKP’nin çözüm kadrosu ve Kobani afyonuyla kudurmuş, Kobani aşısıyla çılgına dönmüş akıl fukaralarıdır. Başka bir şekilde bunlara “akıl tutulmasına uğramış” kifayetsiz muhterisler de denilebilir. Dolayısıyla, bu şer/şeamet karşısında Kobani için timsah gözyaşı dökenler milli servete, demokrasi, adalet ve hukuka hıyanet etmişlerdir. DAHASI VAR Öte yandan, yine Ekim ayı başlarında KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun huzurunu suiistimal ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin onur, beka ve erdemini istismar eden birleşmiş milletler genel sekreteri'nin Kıbrıs özel danışmanı Espen Barth Eide; “güney Kıbrıs Yunan çetesinin (iyi ki) terk ettiği “toplumlararası (devletlerarası değil!) görüşmelerin derhal başlatılması için gereken neyse yapılmasını adeta emrediyor!.. Bu ne cür’et, ne menem bir alçaklık ve küstahlıktır!? Hani, hâkim ve hükümran, soylu ve saygın, uluslar arası itibara sahip Anavatan siyasetçileri nerede? Domuz yavruları Anadolu’yu işgal plânları yaparken, Anadolu hükümetleri neden ve niçin tam bir onur, erdem, beka ve basiretle; Şerefli bir duruş, kutsal görev şuuru ve tarihin derinliklerinden gelen adalet, mutlak mütekabiliyet ve icabında mukabele-i bil misil asaleti içinde hareket etmezler? Oysa hükümetin hikmeti ve devlet adamlığının umur-u budur. EGE’DE YAŞANAN İHMAL, VATANA İHANET VE İZMİHLÂL Aynı anda palikaryanın Ege’de mevcut ve aidiyeti mutlak Türk 16 ada ve 1 kayalıktaki (muhtemelen dâhili bedhahlar ile anlaşmalı), bütün Türk Milleti’ni utandıran, kamu vicdanını rencide eden ve sızlatan menfur, küstah ve kalleş işgalleri sürüyor. Dünyanın 5 silâh üreticisi ve önde gelen “ilâh+silâh+ilâç” taciri mel’unların bu gasp, işgal ve adaletsizlikten haberi yok. Belki var da, çılgın bir çatışma, kalıcı bir savaş çıksın diye kirli, irinli ve kanlı ellerini iştahla ovuşturuyorlar. Bu nevi âdi kene, akrep ve vampirlerden başka ne beklenebilir ki?..

Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul Eğitim İş: ve kurum yöneticilerinin görevlerini, özlük hakları atama, terfi yönünden kazanılmış hak Anayassa doğurmaksızın sona erdiren 6258 sayılı MEB Anayasa Mahkemesi önünde protesto Mahkemesi torpile Yasası’nı etti. Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Anayasa Mahkemesi’nden, görüşülmekte olan ve kıyıma onay söz konusu yasayla ilgili kararını Anayasa’ya ve hakkaniyete uygun bir şekilde, eğitimcilerin vermemelidir lehine vermesini istedi Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Anayasa Mahkemesi önünde, MYK üyeleri, Ankara 1 ve 2 No’lu Şube Yönetim Kurulları ve üyeleri, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı İsmail Tutoğlu’nun da katılımıyla basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması metni şöyle: “Eğitimde yıkım yasası olarak adlandırdığımız 6528 Sayılı MEB Yasası, CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmektedir. Ancak başvurunun üzerinden 7 ay geçmesine rağmen, hala davayla ilgili hiçbir sonuç alınamamıştır. Daha dün geç kalan adalet Yatağan Yırca’da 6 bin zeytin ağacının kesilmesine neden olmuştur. Burada da geç kalan adalet onbinlerce idarecinin kıyımına neden olmuş ve daha da olacaktır. Bilindiği gibi, TBMM Genel Kurulu’nda 1/3/2014 tarihinde kabul edilen Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 4 yıl görev süresini dolduran tüm okul yöneticilerinin görevden alınmasını öngörmekteydi. 10 Haziran 2014 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe

giren "Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik"e göre 4 yıllık görev sürelerini dolduran okul ve kurum yöneticileri 100 puan üzerinden değerlendirmeye tabi tutulmuş; yapılan değerlendirmede 75 puan ve üzerinde puan alanların görevlendirmeleri uzatılmış, bu puanın altında kalanların ise yöneticilik görevleri sona erdirilmiştir. Bu değerlendirmeler yapılırken tam anlamıyla bir kıyım yaşanmış; yıllarını eğitim yöneticiliğine vermiş, pek çok başarı elde etmiş, okulunu örnek konuma getirmiş birçok yöneticiye, yandaş olmadıkları için 75 puanın altında puan verilerek görevleri

sonlandırılmıştır. Yıllardır tıpkı bir şirket gibi yönettiği Milli Eğitimi "ticari işletme" haline getirmek için uğraşan, Bakanlık kadrolarını kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda defalarca değiştiren MEB, karşısında engel olarak gördüğü bütün eğitim yöneticilerini tek tek tespit ederek ayıklamıştır. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde kariyer ve liyakat değil, siyasi referans ve sendikal aidiyetler doğrudan belirleyici hale gelmiştir. Bugün ise daha bir yıl önce “okul müdürlüğü asıl bir görev değil, ikinci görevdir” diyen MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Başbakan Davutoğlu’nun atamalarda kayırmacılık olmaması ve ehliyet ve liyakatın esas alınması gerektiği yönündeki

TEMA Vakfı her yıl düzenlediği Erozyonla Mücadele Haftası etkinlikleriyle erozyonla mücadelenin, ağaçlandırmanın ve doğal varlıkları korumanın öneminin altını çiziyor. Dünyada kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110 ülkede yaşayan 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. TEMA Vakfı Erozyonla Mücadele Haftası’nın 2014 yılı temasını “Su ve Kuraklık” olarak belirledi ve tüm Türkiye'de temsilci ve gönüllü sorumlularının katılımıyla hafta boyunca düzenlenen Toprağa Saygı Yürüyüşleri'nde kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmeyi hedefliyor TEMA Vakfı 17-23 Kasım tarihleri arasında düzenlediği Erozyonla Mücadele Haftası etkinlikleriyle erozyon, su ve kuraklık konusuna dikkat çekiyor. Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında tüm Türkiye'de TEMA Vakfı temsilcileri ve gönüllü sorumluları tarafından gerçekleştirilen Toprağa Saygı Yürüyüşleri ile doğal varlıkların korunması için harekete geçme çağrısında bulunuluyor. TEMA Vakfı, su varlıklarının korunması, kuraklık ve erozyonla mücadele edilmesinin devlet politikalarında mutlaka yer alması gerektiğini vurguluyor. Erozyonla Mücadele Haftası

TEMA: Kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor

kapsamında 20 Kasım Çarşamba Günü TEMA Vakfı temsilcileri Sapanca Gölü'nü ziyaret ederek incelemeler yapacak. TEMA Vakfı ekibi Sapanca Gölü ve çevresinde bulunan toprakları erozyon, su ve kuraklık çerçevesinde inceleyerek değerlendirmelerde bulunacak. Sürdürülebilir bir yaşam için su varlıklarının gözetilmesi, erozyon ve kuraklıkla mücadele edilmesinin yararı anlatılacak ve ön plana çıkarılacak. Erozyonla Mücadele Haftası'na ilişkin konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, çöl gibi aşırı kurak bölgeler dâhil edilmediğinde, Dünya'daki kara

çağdaş manavgat gazetesi

açıklamalarının ardından çark etmiştir. Tekin iş işten geçtikten sonra yöneticilerin genel idare hizmetleri sınıfından değerlendirilmesi için çalışma yapacaklarını, yani yöneticiliğin ikinci görev kapsamından, asıl görev kapsamına alınacağını ve bunun da sınavla yapılacağını belirtmektedir. Eğer Tekin, bu açıklamalarında samimi ise mülakatın tamamen kaldırılarak, mağdur edilenlere de bu hakkın geriye dönük verilmesi gerekmektedir. Eğitim-İş olarak Eylül ayında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’tan, objektiflikten ve hakkaniyetten uzak bir şekilde tamamen siyasi değerlendirmelerle yapılan bu kıyımın durdurulması, anayasal denetimin öne alınması ve ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesini istemiştik. Bugün buradan bu talebimizi yineliyoruz, eğitim tarihimizin en kitlesel kıyımlarından olan ve cumhuriyetin eğitim sistemini tasfiyeye yönelik onbinlerce idarecinin görevlerine son verme uygulamasına bir an önce son verilmelidir. Geç kalan adalet adil olamaz, zamansız yağmurlar nasıl toprağı aşındırırsa, zamansız adalet de yargıyı aşındırmaktadır.”

parçalarının yüzde 40'ının kurak alanlardan oluştuğunu belirtti. Kuraklığın dünyada 4 milyar hektardan fazla alanı ve 1,4 milyar insanın hayatını tehdit eder hale geldiğini aktaran Ataç, Dünya'da erozyon sebebiyle 110 ülkenin çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade etti. Aynı alanda iklim değişikliğine bağlı kuraklık, çölleşme ve ani hava olayları ile birlikte şiddetli erozyon görülmeye başladığını söyleyen Ataç, Türkiye tarım alanlarının yüzde 59’unun erozyon alanı olması göz önünde bulundurulduğunda, tehdidin çok tehlikeli boyutlara gelebileceğinin altını çizdi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.