Samsun Analiz Dergisi Sayı 12

Page 1

SEHRİN ROTASI KAYBOLDU

BÜYÜKSEHİR’İN ESNAFLA SAVASI

MÜSİAD’ın Samsun Şube Başkanı Erkan Malkoç, geleceğe yönelik umudunu koruyor

İLİ? SRAOJH ESİ M P

TSIİ MSİ? SRA OJE P

SAYFA

12

YEDAS KIRSALDA DA HIZLI

amsun Büyükşehir Belediyesi’nin Saathane Meydanı Projesi ile içeriğinin ne olduğu bilinmeyen Atakum Sahil Yolu Projesi, esnafın ve kamuoyunun tepkisine rağmen devam ediyor. SAYFA

S

7

DOĞANIN ADALETİ YIKIM GETİRDİ...

TÜRKİYE’DE BİR İLK...

GEZİ DİRENİSİ

SAYFA

YEDAŞ, kırsalın enerji fotoğra- SAYFA fını çekti.

24

16 SELDE SELDE ÖLENLER ÖLENLER İCİN İCİN

SAYFA

ADALET GELECEK Mİ?

36

Samsun ve Spor...

Ben bilmem, kadınlar bilir

Büyükşehir Bela-diyesi!

Samsun ve Samsunspor

Taksim’i okumak...

Avni Demir yazdı...

İsmail Başaran yazdı... 31

Mehmet Yazıcı yazdı... 45

Nedim Aydın yazdı... 52

Osman Kara yazdı... 39

53





Editör / Genel Yayın Yönetmeni

BUGÜN OLMASA DA BİR GÜN… ok yerde çok farklı işlerde çalıştım yıllardır. Her çalıştığım yere kattıklarım da oldu kazandıklarım da. Ama asıl kazanımım dostlarımdı, sevdiklerimdi. Ve hep aynı şeyi savundum her haksızlığa uğradığımda. Emek ve iyi niyet hiçbir zaman yerde kalmaz. Bir gün er ya da geç layık olduğu yeri, değeri bulur. Herkesin birbirine şüpheyle baktığı iş dünyasında ne bakış açımızı değiştirdik ne de dostlarımızı üç kuruşluk çıkara. Günümüzde çıkar için yaşananlara, yaşatılanlara bakınca ne zor bir savaş verdiğimizi daha net görüyorum. Dergimizin ilk konusunda da yer aldığı gibi insanların makam ve güç hırslarının aklın ve insanlığın önüne geçtiğini görünce anlıyor insan ne kadar zor şartlarda yaşam sürdüğünü, var olma çabası güttüğünü. Bir gün dost dediğin, elinden tutup var ettiğin insanların nereden bileceksin senin ecelin olacağını. Senin üzerinden prim yapacağını. Bunları hesap ederek yaşanır mı hiç? Her gün, bugün bana kim nasıl bir darbe vuracak acaba diye hayat geçer mi? Ama unutulan bir gerçek var. En azından inananlar için. Kimse yaptığını görmeden, yaşamadan ölmezmiş. Sadece bugünü hesap edenlerin hazin sonlarını çok gördük, çok duyduk. Öyle de olsa merhametten vazgeçmedik. Bugün çıkarları, hırsları için merhamet etmeyenlere yarın merhamet edecek kadar da insanız çok şükür. Allah herkese ölmeden merhamet etmeyi hatırlatsın ne diyeyim başka. İnsanlığını unutanlara benim elimden gelen iyilik anca bu olur… Ama şu unutulmasın bugün olmasa da bir gün herkes yaptığının bedelini öder. Cumayı atlatırsınız da dualarla Cumartesiye Allah kerim… Not: 12 sayıdır çıkardığım dergilerin içinde en büyük kazanımımdır bu sayı; içinde beni kırmayan çok değerli meslek büyüklerimin köşe yazıları yer alıyor. 15 aylık mücadelemin en büyük kazanımı da budur işte. Beni tecrübelerinden ve dostluklarından mahrum bırakmadıkları için çok teşekkür ediyorum. Emeklerine kalemlerine sağlık…

C

İnsanlar zaman zaman kıyıcı, ama insanoğlu iyi yüreklidir. İnsanlar aç gözlü olsalar da insanoğlu tok gözlüdür. İnsanlar ölümlü ama insanlık ölümsüzdür. (Adlai Stevenson) Bu arada, dergimizin baskıya verildiği saatlerde acı bir haber aldık. Samsun basınının usta isimlerinden Necdet Şensoy’u kaybettik. Basın dünyasındaki duruşuyla bizlere örnek olan Necdet Şensoy’a Allah’tan rahmet, sevenlerine de başsağlığı diliyorum.


24 YEDAŞ hız kesmiyor Kırsalda enerji iyileştirmesi projelerine Ayvacık Ziraat Odası ile adım atan YEDAŞ hız kesmedi, Bafra’nın enerji fotoğrafını çekti.

16 Adalet gelecek mi? 4 Temmuz felaketini yaşayanların adaletten beklentileri yerine getirildi mi?

32 Ekonomi çıkmazda Gezi Parkı protestoları toplumsal etki yarattığı ölçüde ekonomide de etkisini gösterdi.

36 Türkiye’de bir ilk! Gezi Parkı’ndaki ağaçları korumak amacıyla başlayan protestolar zamanla büyüdü ve uzunca bir süre Türkiye ve dünya gündeminde ilk sırada yer aldı.

36 ‘Besmelemiz yeter’ Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen mitingde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Samsunlulara seslendi.

Kadir Serkan SELÇUK Asena KANDEĞER (Stajyer) Orhan DÜZGÜN

08.07.2013

6

samsun analiz dergisi


07 Büyükşehir savaşı! Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Saathane Projesi ile içeriğinin ne olduğu bilinmeyen Atakum Sahil Yolu Projesi, esnafın tepkisine rağmen devam ediyor.

12 Malkoç ile sohbet... MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Sayın Erkan Malkoç ile Samsun ekonomisinin geleceğini konuştuk.

50 3. Emin Kar dönemi Samsunspor'un geçtiğimiz ay yapılan olağanüstü kongresinde mevcut başkan Emin Kar, 3. kez başkan seçildi.

32 Fındıkta rekolte azalıyor 30 3 çocuk için teşvik! Nüfus artışını teşvik etmek için yapılan çalışmalarda sona yaklaşıldı.

Bayraktar, fındıkta rekolte tahmininin belli olduğunu bildirerek, “Rekolte tahminimiz, geçen yılın yüzde 26 altında.” dedi

Tarafların değil, Samsun’un tarafıyız...

samsunanaliz.com 7



BÜYÜKŞEHİR’İN ESNAFLA SAVAŞI...

SAHİL PROJESİ Mİ? SATIS PROJESİ Mİ? amsun Büyükşehir Belediyesi’nin Saathane Meydanı Projesi ile içeriğinin ne olduğu bilinmeyen Atakum Sahil Yolu Projesi, esnafın ve kamuoyunun tepkisine rağmen devam ediyor.

S

ldığı kararlarla tartışmalara neden olan Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin, projeyi uygularken, insanları neden mağdur ettiği ise merak ediliyor. Sizler için iki projenin gelişim aşamasını araştırdık.

A


SAHİL YOLUNDA İLK KAZMA amsun Büyükşehir Belediyesi, hazine arazisi üzerine kurulu bulunan Atakum ilçesi sahil şeridindeki işletmeleri, sahil yolu çalışmaları kapsamında aldığı tahliye kararını yerine getirmek için geçen ay içinde harekete geçti. Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin tahliye işlemi için ilk kazmayı vurduğu işletmede olaylar çıktı. Esnaf hukuksuzluk uygulandığını öne sürerek uygulamaya karşı koydu. Bunun üzerine Belediye geri adım atmak zorunda kaldı.

S

SAATHANE DE YIKILIYOR

VALİLİK SESSİZ

Samsun Büyükşehir

1987 yılında Belediye Başkanı Belediye tarafından Yusuf Ziya Yılmaz şu anki işletme sahiplerine verilen işletmeler 2003 yılında Milli Emlak’a devredilmiş ve hazine arazilerinin üstünde görünmeye başlamıştı. Bu sebepten dolayı Büyükşehir Belediyesi’nin tahliye yetkisi bulunmuyor ve alınan kararı valiliğe dayandırıyor. Ortada bir hukuksuzluğun olduğunu iddia eden işyeri sahibi Fatma Y., “Bize 27 sene sonra ‘işBELEDİYE MAHKEMEYE UYMADI galcisiniz çıkın’ diyorlar. Biz yol düzenSamsun Büyükşehir Belediyesi, Bölge lemesine karşı değiliz. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma Ortada hukuksuzluk var. Benim eşim kararının ardından, 30 Mayıs tarihinde akciğer kanseri. Haklı davamızı işletme sahiplerine bir yazı gönderdi ve savunuyoruz” dedi; ancak yıkımın Bölge İdare Mahkemesi’nin kararına durdurulmasına engel olamadı. uyarak tahliye ve yıkım işlemlerini durdurDaha sonra yıkımı yapılacak olan duklarını belirtti. Bu beyan sonucunda işyerinin avukatı, yaptığı itiraz rezervasyon yaptıran işletme sahipleri, sonucunda, 15 Mayıs’ta Bölge İdare gelen yeni yazıyla adeta şok oldular. Mahkemesi’nden tahliyeyi durdurma Çünkü sadece 25 gün sonra aynı kararı aldırdı. Ancak bu arada hızla Belediye, işletme sahiplerine yeni bir tahliye yapma gayretinde olan Belediye yazı göndererek 11 Temmuz günü saat çalışanları tesisin büyük bir bölümünü 10.00’a kadar tahliye ve yıkım işlemlerini yerle bir etmişti bile. gerçekleştireceğini söylemişti.

10 samsun analiz dergisi

Bunun dışında, Samsun Büyükşehir Belediyesi ile yaklaşık 250 esnafı karşı karşıya getiren "Saathane Meydanı Kentsel Dönüşüm Projesi" de esnaf ve kamuoyunun tepkilerine neden oldu. Uzun süredir kamuoyunu meşgul eden proje kapsamında, 20 Temmuz günü harekete geçen Büyükşehir Belediyesi ekipleri, tapusu Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerine kayıtlı veya satın alınarak kamulaştırılan 17 dükkânın yıkımına başladı. Esnafın hukuk mücadelesi ise devam ediyor.

ATAKUM’DA NELER OLDU? Samsun Valiliği’nin, Hazine arazisi üzerine kurulu bulunan iş yerlerini, içeriği belirsiz olan sahil yolu çalışması kapsamında aldığı tahliye kararını yerine getirmek için harekete geçtiğini söyleyen Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Mimar Sinan Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı ile 110. Sokak’ın kesiştiği yerde bulunan Can Tesislerinde tahliyeye başladı.

İŞLETME SAHİPLERİ  DİLEKÇE VERDİ Konu hakkında Valiliğe birer dilekçe sunan işletme sahipleri Fatma Yılmaz ve Ahmet Ali Saygın, Belediye’nin tahliye kararını valiliğe dayandırdığını belirterek, “İçeriğinin ne olduğu bilinmeyen Sahil Projesi adı altında sadece Adnan Menderes Sahil Bulvarı üzerinde bulunan Can Tesisleri ve Dilan Tesisleri hakkında işlem yapılmaktadır” dedi.


“350 BİNE SATTILAR” İDDİASI

OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK Atakum sahilinde kendileri gibi aynı şartlara sahip ve hazine arazisi üzerinde bulunan onca kafe, tesis ve işletmelere dokunulmadığını; sadece Can ve Dilan Tesislerine tahliye kararı yolladıklarını söyleyen Fatma Yılmaz ve Ahmet Ali Saygın, bu durumun düşündürücü olduğunu kaydettiler. Tesis Sahipleri, Deniz Kafe, Esinti Tesisleri, Karadeniz Tesisleri ve gerek kumlukta bulunan gerek kendileri ile aynı tarafta bulunan onca tesis ve konutun işgalci durumunda olmasına rağmen, bu kararın sadece Can ve Dilan Tesislerine uygulanmak istenmesinin asıl amacının farklı olduğunu söylediler.

Can Tesisleri işletmecisi Fatma Yılmaz

“ÖZEL HASTANE YAPILACAK” Can Tesisleri işletmecisi Fatma Yılmaz, Belediye’nin Can Tesislerini yıkmak istemesindeki asıl amacın, şu anda Tedaş binası olarak kullanılan işyerinin Belediye’ye yakın kişilerce özel hastane yapılması amacıyla kiralanmak istenmesi; ancak alanın az olması sebebiyle kendi işletmesinin bulunduğu yere ihtiyaç olması ve tahliye edilecek alanın hastane ile bütünleştirilmesi olduğunu iddia etti.

Dilan Tesisleri işletmecisi Ahmet Ali Saygın ise, söz konusu tesisin bulunduğu yer ile ilgili olarak, tahliye ve yıkım için hiçbir surette gerekçe gösterilmediğini ve tahliyeyi sadece ‘Valilik Makamı’nın istediğini söylediklerini belirterek şu iddialarda bulundu: “İşletmemiz Atakum Sahil Yolu Projesinden etkilenmemekte ve tesisimizin tahliye ve yıkımı bu yönüyle de bir zorunluluk doğurmamaktadır. Tüm evrede konuşulan ve şifahi olarak söylenen belediyenin tesisimizi yıkmak istemesinin asıl amacının tesisimizin arkasında bulunan ve şu anda inşası devam eden bina ve arsa sahiplerinden, tam önünde bulunan tesisimizin yıkılması için Belediyenin anlatma yaptığı ve karşılığında da Belediye ye 350.000.00 TL hibe bedeli ödendiği şeklindedir. Bu husus tarafıma bizzat ismi Hasbi olan ve tesisimin arkasındaki inşaatın sahiplerinden biri tarafından söylenmiştir. Hatta kendisi, yıkımın yapılmaması durumunda belediyeye verdiği 350 bin TL’yi geri isteyeceğini beyan etti. Bu konuşmalara tanık olan kişilerde bulunmaktadır. Bütün bu hususlar bizim de dikkatimizi çekmekte ve belirttiğimiz gibi sahil yolu üzerinde yüzlerce tecavüzlü yer ve bina bulunmasına rağmen işlem yapılmaksızın tesisim hakkında işlem yapılması bizde de yıkım amacının bu olay olduğu kanaatini doğurmaktadır.”

“TAHLİYEYİ DURDURUN”

Dilan Tesisleri işletmecisi A. Ali Saygın

Can Tesisleri işletmecisi Fatma Yılmaz ile Dilan Tesisleri işletmecisi Ahmet Ali Saygın, valiliğe verdikleri dilekçelerinde, mağduriyetlerinin giderilmesini ve mahkeme karar verene ya da en azından Ekim ayı sonuna kadar, tesisleri ile ilgili tahliye ve yıkım işlemlerinin durdurulmasını ve bu konuda belediyeye bilgi verilmesini istediler.

samsunanaliz.com 11


ESNAF BİRLİK OLDU:  “İŞGALCİ DEĞİL KİRACIYIZ” Belediye’nin tutumu üzerine birlik olan sahil esnafı, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin tahliye ve yıkım kararını protesto etti. Atakum, Adnan Menderes Bulvarındaki Can Tesisleri’nde toplanan işletmeciler, Başkan Yılmaz’ın açıklamalarına ateş püskürdü. Müşterilerin ve vatandaşların da katıldığı basın açıklamasında konuşan Can Tesisleri Düğün Salonu İşletmecisi Fatma Yılmaz, “Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin tahliye ve yıkım kararı hukuksuzdur. Yıkımı Samsun Valiliği değil Samsun Büyükşehir Belediyesi istiyor. Biz burada işgalci değil kiracıyız” dedi.

Karadeniz Tesisleri Sahibi ve Samsun Kahveciler, Gazinocular, Büfeciler ve Müzisyenler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Kara

BAŞKAN YILMAZ’IN TAVRI  HUKUKSUZ Karadeniz Tesisleri Sahibi ve Samsun Kahveciler, Gazinocular, Büfeciler ve Müzisyenler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Kara ise, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın Adnan Menderes Bulvarındaki projelerin hayata geçmesinde takındığı tavrın hukuksuz olduğunu söyledi.

BAŞKANIN İŞGALCİ  MUAMELESİ ÇOK AĞIR “Yapılması gereken bir şey varsa bir araya gelmemiz konuşmamız lazım” diyen Mustafa Kara, “Başkan Yılmaz sahil yolunda yıkım işlemleri yapıyor. Fakat bizim elimizde sözleşmeler, kontratlar var. Sahil projesi kapsamındaki yıkımlara tepkimiz büyüktür. Biz bu sahili 1987 yılında Büyükşehir Belediyesinin açtığı ihaleye girerek aldık. Şimdi bize işgalci muamelesi yapılması çok ağır bir ithamdır. Yıllarca bu tesislere yatırım yaptık.

“BALIKÇI FEVZİ'YE  NE UYGULADIYSA BİZE DE  ONU UYGULASIN”

12 samsun analiz dergisi

Bu yatırımları da izinsiz yapmadık. Burada 100’e yakın işletme, 60’a yakın da hazine yerine taşmış bahçeleri olan evler var. Bütün bunları baz alarak Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın bizi muhatap alarak konuşması gerektiğini düşünüyoruz.

Kimsenin ‘hukuksuz’ davranmasını istemiyoruz. Sözleşmemiz, kontratımız mevcuttur. Yol geçecek diyerek kimse ekmek teknesini, haksız yere yıktırmaz. Balıkçı Fevzi örneği karşımızdadır. 'Fevzi'nin Yeri' işletmesini yıkmadan önce şimdiki yerini yaptı ve devretti. Bizlerle de konuşsun, anlaşsın, uzlaşsın. 30 yıllık işletmeleri dozerlerle yakıp yıkmak kolay değil.”


SAATHANE PROJESİ’NDE DE DURUM FARKLI DEĞİL Saathane Meydanı Kentsel Dönüşüm Projesi"nde de durum farklı değildi. Yine esnafı ve bölge halkını karşısına alan Samsun Büyükşehir Belediyesi, mahkeme kararının sonucunu beklemeden yıkımlara başladı. 7 bin 900 metrekarelik alanı kapsayan projede, tescilli binaların haricindeki tüm yapılar yıkılarak, tarihi dokunun ortaya çıkartılması planlanıyor. Saathane Meydanı projesi; Buğday Pazarı Caddesi, İhsaniye Sokak, Patlıcan Pazarı Sokak, Eski Telgrafhane Sokak, Çarıkçılar Sokak, Balık Pazarı Sokağı’nı kapsıyor.

10 MİLYON’A MAL OLACAK Öncelikle vakıflardan devralınan dükkânların tahliye işlemi ve yıkımları gerçekleştirildi. Saathane Meydanı Kentsel Dönüşüm Projesi, toplamda 10 milyon TL’lik kamulaştırmanın yapılacağı bir proje.

ESNAF 119 DAVA AÇTI Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin İlkadım ilçesinde yer alan Saathane Meydanı’nda uygulamak istediği kentsel dönüşüm projesine karşı çıkan çevre esnaf ve mülk sahipleri, belediyenin

söz konusu bölgede hayata geçirdiği proje ile ilgili hazırlanan imar planına, uygulama imar planına ve kamulaştırma işlemlerine karşı toplamda 119 dava açtı. Davalar Haziran ayı içinde açıldı.

EMSAL KARAR UMUT OLDU Henüz kesin bir sonucun çıkmadığı davada, mahkemenin sonucu merakla bekleniyor. Saathane Meydanı Davası ile ilgili süreç devam ederken, 2007 yılında alınmış bir emsal karar, esnaf için umut oldu. Avukat Selim Şahin, mahkemeye sunduğu kararla ilgili şunları söyledi: “İdare mahkemelerinden karar bekleniyor ama belediyenin açmış olduğu kamulaştırma davalarında bir gelişme var. 2007 yılında belirlenen, metrekareye 6 bin 500 lira verilmesi, emsal olarak umut oldu. Bu emsali mahkemeye sunduk. Sonucu merakla bekliyoruz. Yüce yargı bu konuda gerekli kararı verecektir.” Peki, iş bu noktaya gelmeden bir uzlaşma yolu bulunamaz mıydı? Vatandaşıyla mahkemelik olmasının kendisine yakışmadığı Belediye Başkanı’nın asli görevi, şehrindeki vatandaşlarının bir tekini dahi mağdur etmemek değil midir? Eğer öyleyse, bu inat neden?

samsunanaliz.com 13


‘SEHRİN ROTASI KAYBOLDU’ MÜSİAD’ın Samsun Şube Başkanı Erkan Malkoç, geleceğe yönelik umudunu koruyor. Samsun’un potansiyelinin ve jeopolitik öneminin farkında olan Malkoç için, bu avantajlar, ortak akılla hareket edilirse fırsata dönüştürülebilir

MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Erkan Malkoç

ÜSİAD Samsun Şube Başkanı Sayın Erkan Malkoç ile MÜSİAD’ın Samsun’daki çalışmalarını ve Samsun ekonomisinin geleceğini konuştuk. İşte o sohbet:

M

ÖNEMLİ OLAN ÜYENİN NİTELİĞİ Samsun Analiz: Günümüz itibarı ile derneğiniz 23 yıllık bir geçmişe sahip. Samsun şubeniz ne zaman kuruldu? Şube kurulduğundan bu yana Samsun’daki çalışmalarınızın istenilen noktaya geldiğini düşünüyor musunuz? Erkan Malkoç: Samsun şubemiz 1992 yılında kuruldu. Eski bir şubeyiz. Derneğimiz TÜSİAD’a alternatif bir yapılanma olarak düşünüldü. Kurucu Başkanımız Erol Yarar’ın babası Özdemir Yarar, TÜSİAD’ın yöneticileri arasındaydı. Biz, 28 Şubat sürecinde büyük yara aldık. Üye sayımız 3600’den 1700’e düştü. Bugün ise, 7 bin üyeye ve 16 bin şirkete sahip bir derneğiz. Ancak biz sayılara takılmıyoruz. Bizim için önemli olan üyelerimizin niteliğidir.

14 samsun analiz dergisi

Samsun Analiz: MÜSİAD geçtiğimiz günlerde, “2013 Türkiye Ekonomisi Raporu”nu açıkladı. Bu rapor doğrultusunda Samsun’un ekonomik gelişimini değerlendirir misiniz? Erkan Malkoç: Samsun ne yazık ki ihracatta yeterli değil. Samsun sanayicisi dertli. Sanayiciler, politika dışı bir araya gelerek, ihracatın nasıl arttırılabileceğini konuşuyorlar. Ben, bu konuşmaların sonuç getireceğine ve daha güzel şeylerin olacağına inanıyorum. Bugün ihracatımızın 1 milyon doların üzerine çıkması gerektiği konuşuluyor. Şehrimizin jeopolitik konumu da buna müsait. Başka bazı iller bizden ileride görünse bile arayı kısa sürede kapatabiliriz. Çünkü ticaret Samsun’un mayasında var.


Samsun Analiz: Diğer işadamları derneklerinin yanında MÜSİAD Samsun Şubesi kamuoyunda yeterli oranda yer buluyor mu? Erkan Malkoç: Samsun MÜSİAD, geçmişe göre basında daha fazla yer alıyor. Basında, olmamız gerektiği kadar varız. Örnek vermek zor ama basında en azından haftada bir bizimle ilgili haberler görebilirsiniz. 6 ay haberi çıkmayan derneklerin olduğu düşünüldüğünde, bu çok iyi bir ortalama. SAMSUN’DA TİCARET İÇİN ALTYAPI LAZIM Samsun Analiz: Samsun ekonomisi hakkında her kesimin farklı görüşleri var. Gerek yerel yönetimler gerekse hükümet bazında değerlendirdiğinizde Samsun ekonomisi çıkmazda mı yoksa tünelin ucunda ışık görüyor musunuz? Erkan Malkoç: Samsun bir ticaret şehridir. Kıyının karşısındaki ülkelerle olan münasebetin iyi olması şart. Eğer öyle olsaydı, bugün mükemmel bir ticaret şehri olurduk. 2 tane ovamız var. Bunların üzerinde ciddi olarak durulmalı; çünkü önemi sonradan anlaşılacaktır. Örneğin Medical organizasyonun Samsun’da kümelenmesi çok iyi bir gelişme. Ancak bu organizasyonda Samsun’un payı, yüzde 1’in bile altında. Gerekli altyapı hazırlanırsa, Samsun başlı başına bir hastane şehri bile olabilir. Bunun için ortak talepler oluşturmamız lazım. Marka şehirlerin tümünde böyle yapılıyor. Kayseri’de, Bursa’da, Denizli’de böyle yapıldı. İnegöl’de bugün işsizlik eksi noktada. İnegöl, bir mobilyacı şehri durumuna geldi. Samsun Analiz: Samsun’un teşvik durumunu değerlendirir misiniz? Erkan Malkoç: Samsun teşvikten isteneni alamadı. Bunu farklı şartlara bağlamak lazım. Aslında Samsun, tam olarak ne istediğini bilemediği için, devlet de Samsun’a ne vereceğini

bilemedi. Bu noktada bir zorlanma oldu. Verilenlerin içi ise doldurulamadı. Çünkü gerekli altyapı yoktu. Örneğin bir salça fabrikası yapıldı ancak istenilen sonuç elde edilemedi. Bu konuda şehrin ileri gelen isimleri elini taşın altına koymalı diye düşünüyorum.

SAMSUN EKONOMİSİNİ ÖNE ÇIKARACAK PLATFORM  Samsun Analiz: Diğer işveren derneklerine bakış açınız ve bu derneklerle ilişkileriniz nasıl? Erkan Malkoç: Diğer 9 derneğin tümüyle yakın diyaloglar kurmuş durumdayız. Bizim başlatmış olduğumuz, düzenli kahvaltılı toplantılar yapılıyor. Buna Ticaret Odası’nı da entegre etmek istiyoruz. Ayrıca, daha sonra farklı bir isim verilebilir ancak, şimdilik Samsun Ekonomi Platformu adında, Samsun ekonomisini öne çıkaracak bir platform kurmayı düşünüyoruz.

samsunanaliz.com 15


Samsun Analiz: MÜSİAD 81.İdare Kurulu Toplantısı’nda, “Çarşamba ve dolaylarındaki jeotermal imkanların araştırılması” ile ilgili bir sunum hazırladınız ve Enerji Bakanlığı’ndan bu konuyu değerlendirecekleri sözünü aldınız? Bu konuda gelinen nokta nedir? Erkan Malkoç: TPAO Çarşamba’da bir kuyu açtı. Maalesef kuyuda hedeflenen rezerv yok. Bu yüzden kuyuda gerekli çalışma yapılamıyor. Çarşamba kaymakamının öncülüğünde ve mühendis olan bir bayan üyemizin eşliğinde bir komisyon kuruldu. Ankara’dan uzmanlar getirildi ve suyun 70 derecenin üzerinde olduğu belirlendi. MTA yetkilileri ise rezerv üzerine tekrar araştırma yapacak. Bu konuda kanaat önderleri elinden geleni yaptı. Konuyu Enerji Bakanlığı’na taşıdık. Bize, durumu sonuçlandırmak için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.

Çarşamba 1 kuyusunun rezervi yeterli çıkarsa Çarşamba, otellerle ve seralarla alakalı çok önemli bir yer edinecek. Süreç şu anda devam ediyor. İnşallah bölgeye hayırlı olur. Samsun Analiz: 11 Haziran Salı günü Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne bir ziyarette bulundunuz. Samsun’da tarımın gelişmesine yönelik çalışmalarınız nelerdir? Erkan Malkoç: Tarımla alakalı olarak Samsun gerçeğinin üzerinde durmaya çalışıyoruz. Altyapı var ancak tarım kültürü zayıf. Ovaların küçük parsellere bölünmesi tarıma ket vuruyor. Ayrıca, sınırdaki söğüt ağaçları, gölgelerinin vurduğu yerde hiç bir şey yetişmediği için, verimi oldukça düşürüyor. Bu soğut ağaçları, ovaların yüzde 17’sini kaplıyor. Şu anda bir toplulaştırma çalışması var. Eğer alanlar toplanırsa, Samsun’daki araziler, bırakın Türkiye’yi, çevre ülkelere bile gıda verebilecek duruma gelir. SAMMEY bu konuda önemli bir örnek.

Samsun Analiz:  Geçtiğimiz günlerde, “Medine Pazarı’ndan MÜSİAD’a İslami İktisat ve Kapitalizm” başlıklı bir konferans düzenlendi. Size göre, İslami iktisatın, bilinen klasik iktisattan farkları ve ayırt edici özellikleri nelerdir? Erkan Malkoç: Bu konuya dair, Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı döneminde gerçekleştirilen havuz projesi en güzel örnektir. O dönem bunun sayesinde devletin borçları azaldı, memura yüksek oranda zam yapıldı. Her şeyden önce adaletsizlik ortadan kaldırılmalı. Hoyratça olan kaynak tüketimi ayarlanabilirse bu sorun çözülür. Bununla birlikte, eğitim çok önemli. Çok sayıda sanatkar yetiştirilmeli. Maalesef yeni nesil, çalışmadan kısa yoldan zengin olmanın peşinde. Sanat okullarından mezun gençlerimize işleri cazip gelmiyor. Sanayinin kokusunu almayan sanat meslek lisesi öğrencisi,

mesleğe başlamakta sıkıntı yaşıyor. Samsun Analiz: MÜSİAD genel anlamda kapitalizme nasıl bakıyor? MÜSİAD için kapitalizmde belli sınırlar var mıdır? Erkan Malkoç: Bugün dünyaya kapitalizm hakim. Buna karşı durmak mümkün değil. Ancak insanların kurtuluşu için olmayan çözümler, bizim kurtuluşumuz olamaz. Ciddi oranda, fakirlik çeken bir kitle var. Kapitalizm sömürüye devam ediyor. Kapitalistler, sömürdükleri yerlere medeniyet götürse, kazancının yine de azalmayacağını düşünüyorum. Samsun Analiz: Erkan Bey, röportaj için çok teşekkür ederiz. Erkan Malkoç: Ben teşekkür ederim. Samsun Analiz, beğenerek takip ettiğim ve başarılı bulduğum bir dergi. Başarılarınızın devamını dilerim.

İSLAMİ İKTİSAT VE KAPİTALİZM

16 samsun analiz dergisi



DOĞANIN ADALETİ YIKIM GETİRDİ...

SELDE ÖLENLER T E L A D A İCİN ? İ M K E C E L GE nsan hafızası çabuk unutuyor. Ne kadar acı yaşasa da gün geliyor, o acıların üzeri pembe, siyah bulutlarla kapatılıyor. Dışarıdan bakınca soğukkanlı değerlendirilen bazı acı gelişmeler o acıyı yaşayanlar tarafından sırtlarında bir kambur gibi yıllarca taşınıyor. Haksızlığa uğradığını düşünenlerin tek kapısı var: Adalet. Peki, 4 Temmuz felaketini yaşayanların adaletten beklentileri yerine getirildi mi? Samsun 4 Temmuz 2012’de büyük bir felaket yaşadı. Gece yarısı ansızın bastıran yağmur Canik ilçesinde büyük bir felaketi de beraberinde getirdi. 4 Temmuz sabahına uyanan Canikliler, doğanın; kendi kanunlarına karşı hareket eden insanoğluna iyi bir ders verdiğine şahit oldular. Zamanla üzeri kapatılan dere yatakları insanların ölümüne neden olmuş, bir ilçeyi savaş alanına çevirmişti.

İ

18 samsun analiz dergisi

Olaydan aylar sonra İçişleri Bakanlığı Büyükşehir ile Canik Belediye başkanları hakkında soruşturma izni verdi. Sonra ne oldu? 4 Temmuz, büyük bir acının yıldönümünde geçen yıl ne yaşandı, kim ne söyledi, hangi noktadayız şimdi bunları sizlerle paylaşacağız.


4 TEMMUZ’DA NE OLDU? amsun özellikle Canik ilçesi 4 Temmuz sabahına büyük bir felaketle uyandı. İnsanları adeta evlerine hapseden şiddetli yağış, 4’ü çocuk 5 kişiyi yataklarında yakaladı. 1,5 yaşındaki Hüseyin Yılmaz, 9 yaşındaki Berkay Bütüner ile 5 yaşındaki ağabeyi Abdullah Yılmaz'ın ve Mustafa Gazel'in cesetlerine ulaşıldı. Anne Hüsniye Yılmaz ise komşuları tarafından kurtarıldı. Baba Recep Yılmaz, 6 yaşındaki kızı Azime'yi sel sularından son anda kurtarmayı başardı. Daha sonraki süreçte, Kenan Yazıcı (40) ile oğulları Mücahit (16) ve Bedirhan'ın (9) bodrum kattaki cesetlerine ulaştı. İlçe genelinde toplam 13 kişi sel sularından hayatını kaybetti. Bilanço çok ağır oldu. Onlarca mahalle ve ev sular altında kaldı. Peki, bu ölümlerde bir sorumlu ya da sorumlular var mıydı? Canik İlçesi'ne bağlı Gaziosmanpaşa Mahallesi'nde Mert Irmağı'nın kenarına yapılan Kuzey Yıldızı TOKİ Konutları'nda can veren 5 kişinin sorumluları kimdi? Bugüne kadar herkes birbirini suçladı, sorumluluk almak istemedi. Bugün gelinen noktada, İçişleri Bakanlığı, Samsun Büyükşehir ve Canik Belediye Başkanları ile bu konuda sorumluluğu bulunan diğer belediye yetkilileri için soruşturma izni verdi. Yalnız bir konu kamuoyu tarafından çok tartışıldı. TOKİ’ ye soruşturma izni verilmemişti. TOKİ bu soruşturmaya dahil edilmedi.

S

LOVELET’İ SEL ALDI   8 Haziran 2012’de İdol İnşaat tarafından Canik’te yapılan Karadeniz'in en büyük outlet alışveriş merkezi Lovelet açıldı. Büyük beklentilerle ilçeye kazandırılan bu yatırımı sel vurdu. Sel felaketinin gece saatlerinde yaşanması olası bir facianın da yaşanmamasını sağladı. Çünkü alışveriş merkezinin alt katları ve otoparkı tamamen sular altında kaldı. Burada da kamuoyunun kafasında aynı soru vardı: AVM’nin yer seçiminde hata mı yapılmıştı? Lovelet, dere yatağının üzerine mi kurulmuştu? Meslek odaları, afet uzmanları tarafından, Lovelet’in dere yatağının ıslah edilmesi sonrasında kazanılan arsa üzerine yapılmasının yanlış olduğu kamuoyuna açıklandı. Sorumluların hesap vermesi istendi.

MESLEK ODALARI BELEDİYELERİ SORUMLU TUTTU Yaşanan sel felaketi üzerine bütün gözler Canik’e döndü. Herkes yaşananları anlamaya çalışıyordu. Türkiye gündemi adeta Canik’e odaklandı. Günlerce ilçeden bütün yaygın televizyon kanalları canlı yayın yaptı. Kamuoyu sorumluların kim olduğunu öğrenmek isterken herkes tabir yerindeyse topu bir başkasına atıyordu. Özellikle meslek odaları TOKİ binalarının ve Lovelet Alışveriş Merkezi’nin yer seçimi konusunda belediyelerin sorumluluğu olduğunu kamuoyuna deklare ediyordu. Çünkü bu yerlerin dere yatakları üzerine inşa edildiği öne sürülüyordu.

samsunanaliz.com 19


BÜYÜKŞEHİR İLE CANİK BELEDİYE  BAŞKANLARINA SORUŞTURMA İZNİ 1 Nisan 2013 tarihinde İçişleri Bakanlığı Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Canik Belediye Başkanı Osman Genç hakkında soruşturma izni verdi. MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in verdiği soru önergesini cevaplayan İçişleri Bakanlığı yazılı olarak şu bilgileri verdi: "Samsun ili, Canik İlçesinden geçen derelerin yatakları üzerine beton bloklar inşa edilerek derelerin kapatılması, dere yataklarının değiştirilmesi, dereler üzerine usulüne uygun olmayan menfezler yapılarak suyun akışının değiştirilmesi ve imara aykırı uygulamalar yapılması nedeniyle, 04.07.2012 tarihinde Canik İlçesinde şiddetli yağış sonrasında meydana gelen sel felaketinde, Canik TOKİ Kuzey Yıldızı Konutlarında 5 kişinin ölümü ve Lovelet isimli Alış Veriş Merkezinin yıkılması soncunda can ve mal kaybına sebebiyet verildiği, iddiası ile ilgili olarak Bakanlık Makamınca 18.09.2012 tarihinde Araştırma/ Öninceleme onayı alınmıştır. Söz konusu onay üzerine görevlendirilen Mülkiye Müfettişi tarafından yapılan ön inceleme neticesinde düzenlenen 12.11.2012 tarihli ve 155/52 sayılı ön inceleme raporuna istinaden, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Canik Belediye Başkanı Osman Genç ile Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Canik Belediyesinin ilgili diğer görevlileri hakkında Bakanlık Makamının 15.11.2012 tarih ve 2012/507 sayılı “soruşturma izni verilmesi” kararı verildiği anlaşılmıştır” Kamuoyunun bilgisine sunulur."

BÜYÜKŞEHİR’DEN YURT, TOPU DSİ'YE ATTI Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Fen İşleri Daire Başkanı Mustafa Yurt, Samsun’un 2012 yılı içerisinde Canik ve Atakum ilçelerinde 2 tane büyük sele maruz kalması nedeniyle gündemlerinin sel ve dereler olduğunu söyledi. Samsun’da kamuoyunda bir takım yanlış anlaşılmalar ve yanlış değerlendirmelerin olduğunu ifade eden Yurt, “Yılanlı Dere’nin üzerinde 130 metrelik bir bölümünü biz imar planı gereğince ve DSİ’nin vermiş olduğu eski debi değerlerine göre kapatmıştık. Bu geçtiğimiz dönem içerisinde Taşkın Koruma Kurulu’nun ve DSİ’nin de görüşleri doğrultusunda DSİ’nin belirlediği yeni debi kesitleri üzerinden değerlendirerek köprü tabliyesinin büyük bir bölümünü yıktık. Fakat kamuoyu sele neden olan, ‘alttaki yerleşim birimlerinin sel basmasına neden olan müshep gibi bulduk’ diyerekten bir yanlış kanı içerisindeler. Oysa bu Yılanlıdere mansabında geçmişte yapılan tüm köprü ve hidrolik sanat yapılarının açıklıkları ve kesitleri DSİ verileri baz alınarak belirlenmiştir. Genellikle bin yıllık debilere göre yapılan bu hesaplamalar Yılanlıdere için daha emniyetli olması düşüncesiyle kadastrofal debi dikkate alınarak yapılmıştır. Nitekim kadastrofal debi Yılanlıdere için 299 metreküp/saniye olarak belirlenmiş ve gerek Büyükşehir Belediyesi’nce ve gerekse Karayolları tarafından yapılan hidrolik sanat yapıları bu debiye göre hesaplanmıştır.”


SELDE YAŞANAN CAN VE  MAL KAYIPLARINDA TOKİ’NİN SORUMLULUĞU YOK MU? Sel felaketiyle ilgili can alıcı soruyu Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Samsun Şube Başkanı Müşfik Veysel Erdoğan sordu: “TOKİ İdaresi hakkında bir soruşturma izni istenmiş midir?” İçişleri Bakanlığı tarafından verilen soruşturma izninin, kamu vicdanı açısından ve sorumluların hesap vermesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ancak; bilindiği üzere ölümlerin önemli bir bölümünün gerçekleştiği TOKİ Kuzey Yıldızı Konutları, Yılanlı Dere’nin eski dere yatağına inşa edilmiş ve bu konutların eski dere yatağına inşa edildiği yetmiyormuş gibi, bir de bu konutların bodrum katları TOKİ İdaresi tarafından yaşam alanı olarak projelendirilmiştir.

TOKİ TEK BAŞINA SORUŞTURMA KONUSU TOKİ Kuzey Yıldızı Konutları’nın yapımı sırasında yaşandığı ifade edilen usulsüzlük ve ihmaller bir yana, sadece bu konutların eski dere yatağının içerisine inşa edilmesi ve bodrum katlarının yaşam alanı olarak projelendirilmesi dahi başlı başına bir soruşturma konusudur. Kamuoyunun merak ettiği ise; TOKİ İdaresi hakkında bir soruşturma izni istenmiş midir? Eğer bu soruşturma izni istendiyse, bu izin verilmiş midir? Konunun bir bütün olarak değerlendirilerek araştırılabilmesi ve sorumluların açığa çıkarılması için TOKİ İdaresinin de bu soruşturma içerisine dahil edilmesi gerekmektedir.”

ÖLENLERİN YAKINLARI VE  KAMUOYU ADALETİ BEKLİYOR Bugün geldiğimiz noktada, evinde ve mahallesinde yaşamını yitirmiş 13 kişinin akıbeti adaletin keskin kılıcının önünde. İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanlarına açılan soruşturma hâlâ devam ediyor. Ölenlerin yakınları ve kamuoyu ise adalet tarafından verilecek en adil hükmün ne olacağını merakla bekliyor.

İŞTE FELAKET  SONRASI YAŞAMINI  YİTİREN O İSİMLER Sel felaketinde; Kenan Yazıcı, Mücahit Yazıcı, Bedirhan Yazıcı, Hüseyin Yılmaz, Abdurrahman Yılmaz, Emine Bütüner, Mihra Bütüner, Berkay Bütüner, Seher Özkan, Mehmet Yaylacıoğlu, Mustafa Gazel ile Kadriye Aktaş, Cansu Çakan yaşamlarını yitirdi.

samsunanaliz.com 21




YEDAS, SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNDE ÖNCÜ Samsun, Ordu, Amasya, Sinop ve Çorum’un elektrik dağıtımını yüklenen YEDAŞ, sosyal sorumluluk projelerine verdiği önemle de öne çıkıyor YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu

ugüne kadar çok sayıda projeye imza atan YEDAŞ, sosyal sorumluluk işlerinde ilk sırada olduğunu gösterdi. Sosyal Sorumluluğu “Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınma Hareketi” temasıyla olgunlaştıran YEDAŞ’ın son bir ayda imza attığı sosyal sorumluluk projelerinden bazıları şöyle:

B

GENÇ LİDERLER PROJESİ YEDAŞ'ın Kurumsal Sosyal Sorumluluk desteğiyle İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen “Genç Liderler Eğitim Projesi”, 10-13 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirildi. 4 gün süren eğitimin sonunda öğrencilere sertifika ve tablet verildi. Sertifika törenine katılan YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, “Sosyal sorumluk alanında 14 tane projemiz var. Herkes ile yön birliği yaparak, ortak bir sinerji ile birlikte toplumu daha ileri düzeye getirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu. Öğrenciler, YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu'na desteklerinden dolayı aralarında imzaladıkları tişörtü hediye etti.


YEDAŞ ESKİ MESLEKLERİ  UNUTMUYOR Çarşamba İlçesi’nde 150 yıldır giyilen yumurta topuklu ayakkabıyı gelecek nesillere aktarma girişimi, YEDAŞ’ın projelerinden bir diğeri. ‘Kültürümüzü Aydınlatıyoruz’ KSS projesi kapsamında, yumurta topuk ayakkabıyla ilgili TRT ve Anadolu Ajansı tarafından belgesel çekilerek kalıcı bir eser oluşturuldu.

SOSYAL SORUMLULUK  PROJELERİNE DEVAM Düzenledikleri sosyal sorumluluk projelerinde sürdürebilirliğin önemini vurgulayan YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, “2012 yılında başlattığımız KSS Projelerimiz kapsamında

belirlediğimiz takvim üstünde harekete ediyoruz. Bu yıl ve sonraki yıllarda da aynı gün ve haftalarda etkinliklere devam edeceğiz. Burada önemli olan ve kendimize hedef koyduğumuz sürdürülebilir olmak, sosyal sorumluluk bilincinin devamlılığıdır” dedi.

YEDAŞ KÜLTÜRE  SPONSOR OLDU Kültürel etkinliklere de büyük önem veren YEDAŞ, Amasya’da yapılan Halk Dansları gösterilerine de sponsor oldu. 7 ülkenin halk dansları topluluklarının 11-16 Haziran tarihleri arasında katıldığı etkinlik, “YEDAŞ Halk Dansları Gösterisi” adı altında gerçekleştirildi.

LEZZET ŞENLİĞİ YEDAŞ, Samsun’un Ladik ilçesinde her yıl düzenlenen Geleneksel Ladik Akdağ Şenlikleri’nde, ilçedeki “Mutfağın ustası, Ladik’in lezzet erbabıyım” diyen tüm ustaları şenliğe lezzet katmaya davet etti. Sadece Ladik’te yaşayan ustaların katıldığı yarışma 6 Temmuz’da yapıldı. Ladik’te 3 lezzet erbabı, yaptıkları yöresel yemeklerle jüriden tam not aldı.

samsunanaliz.com 25


YEDAS’IN PROJELERİ KIRSALDA DA HIZ KESMİYOR

Kırsalda enerji iyileştirmesi projelerine Ayvacık Ziraat Odası ile adım atan YEDAŞ, Bafra’nın enerji fotoğrafını çekti, Çarşamba’nın sorunlarına çözüm aradı. Genel Müdür Türkoğlu, “Kaliteli ve kesintisiz enerji hizmeti alınmak isteniyor ise kaliteli ve kesintisiz tahsilat yapmak zorundayız” dedi

26 samsun analiz dergisi

İKİNCİ TOPLANTI BAFRA’DA amsun, Çorum, Ordu, Amasya ve Sinop illerinde tüm tüketicilere kaliteli ve kesintisiz hizmet ve elektrik enerjisi sunmayı amaç eden YEDAŞ, sorumluluk alanındaki beş ili adeta şantiyeye çevirerek, EPDK onaylı ve programlı yatırımlarını hızla yürütürken, kırsaldaki enerji iyileştirmesi projeleri kapsamında Ayvacık’ta, Bafra’da ve Çarşamba’da muhtarlarla buluştu. Kırsal kesimde oturan vatandaşlara daha iyi hizmet götürmeye yönelik projelerinin ilkini Ayvacık’ta hayata geçiren YEDAŞ’ın ikinci durağı Bafra, üçüncü durağı Çarşamba oldu. Kırsal kesimin önde gelen temsilcileri ile yakın temasta bulunan YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ile birlikte İlçelerdeki ve çevre beldelerdeki köy ve mahalle muhtarlarıyla, Ziraat Odası Başkanlarıyla bölgenin sorunlarını masaya yatırdı.

S

“KIRSALDA YAŞAYAN VATANDAŞLAR İÇİN…” Genel Müdür Türkoğlu, kentte kesintisiz ve kaliteli enerjiden yararlanan tüm müşteriler gibi, kırsalda yaşayan vatandaşın da yararlanması için bu toplantıları düzenlediklerini belirtti. Köy ve mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, şirketlerinin yatırım programını ve bölgenin şebeke sorunlarını anlattı. Muhtarların sıkıntılarını dinleyerek karşılıklı istişare yapan Türkoğlu, “Çözüm için buradayız. Kırsaldaki buluşmalarımız, diğer ilçelerde de devam edecek. Her bölgeye kendi yapısına göre çözüm üreteceğiz. Ama sizlerin desteğini bekliyoruz” diye konuştu.


“TALEPLERİ ALACAĞIZ” Türkoğlu, bölgede eksikliklerin fotoğraflandığını, bu toplantının amacının yatırım sözü vermek olmadığını; sorunların çözümü için bir araya geldiklerini söyledi. Bu doğrultuda kırsal için proje başlattıklarını belirten Genel Müdür Türkoğlu, “Kaliteli ve kesintisiz enerji için, kendi imkanlarınızla yaptırdığınız şebekeleriniz dahi bu proje içinde yer alacak. Önümüzdeki hafta boyunca taleplerinizi alacağız” şeklinde konuştu. Türkoğlu, şöyle devam etti: “Birinci önceliğin şebeke olduğunda hemfikiriz. Bunun dışında, bu bölgede kaliteli ve kesintisiz enerji hizmeti alınmak isteniyor ise, kaliteli ve kesintisiz tahsilat yapmak zorundayız. Sizlerde bunu bize doğru zamanda yapmalısınız. Sürekli büyüyen, tahsilat oranı yüksek ilçelere öncelik veriyoruz. İlçe ve çevre beldelerdeki köy muhtarlarından bizlere yardımcı olmalarını istiyoruz.”

‘DİGİTAL ŞEBEKE MODELİ’  HAYATA GEÇİRİLDİ 2011 yılında başladığı Şebeke Master Plan serüveni 17 ayda tamamlayan YEDAŞ, ‘Digital Şebeke Modeli Sürdürülebilir Yatırım Dönemi’ni başlattı. Genel Müdürü Türkoğlu, “Bu projedeki esas, doğru planlama, yatırım ve zamanlamadır” dedi. YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, çözüm ortağı olarak şirketin yanında yer alan MERCADOS firması ve YEDAŞ bünyesindeki çalışanlar-

dan oluşan 21 kişiden proje ekibine teşekkür ederek, “Şebeke Master Plan projesinde çalışanlarımızı sürece dahil ettik. İllerle sürekli çalıştaylar yapılarak, analiz, şebeke değerlendirilmesi raporlandı. Bu projeyi çalışanlarımız sürdürecek. Çalışanlarımızın süreci yakından takip etmesi, sürdürülebilir olması için daha fazla vakit ayırması gerekecek. Bu projedeki esas, doğru planlama, yatırım ve zamanlamadır” dedi. Kırsaldaki problemlerin çözülmesiyle 2020 yılında daha

rahat yönetilebilir bir şirket olacaklarının altını çizen Türkoğlu, “Bu süreçte ortaya çıkacak veriler, analizler oldukça önem kaydediyor. 2013 ve 2021 yılları arasında Şebeke Master Plan Projesi’ne 250 milyon TL’lik bir bütçe hazırladık” diye konuştu. Türkiye genelinde bu projeyi bu içerikte, bu hızlılıkta hayata geçiren birinci dağıtım şirketi olduklarını belirten Nurettin Türkoğlu, “YEDAŞ, Çalık Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin mutfağıdır. Buradan ne çıktığı önemlidir” ifadelerini kullandı.

samsunanaliz.com 27




"SOSYAL PERİSANLIK YASIYORUZ" amsun'da Kadın Dostu Kentler Projesi kapsamında yapılacak olan hibe tanıtımı ile ilgili toplantı düzenlendi. Toplantıya katılan Samsun Vali yardımcısı Hasan Özhan, Türkiye’nin sosyal ve toplumsal verilerinde perişanlık yaşandığını söyledi.

S

KADIN ERKEK ESİTLİĞİ GÜCLENECEK “KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNDE  126. SIRADAYIZ” Vali Yardımcısı Özhan, “Sosyal ve toplumsal verilere baktığımızda gerçekten bir sosyal perişanlık yaşıyoruz” sözleriyle başladığı konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye bu tablodan kurtulmak zorundadır. İstikrarlı gelişme ve büyüme devam edecekse, sosyal ve toplumsal verilerin, ekonomik verilere çıkması kaçınılmaz. Dünya Ekonomik Formu'nun 2012 Türkiye Raporu’nda eğitim, eğitim düzeyi, siyasi güç, sağlıklı yaşam beklentisi gibi konularından kadın-erkek eşitliği ölçülerine göre 134 ülke arasında Türkiye 126 sırada yer almıştır. Eğitim düzeyinde 109'uncu, istihdamda 133'ncü, siyasi güç kategorisinde de 99’cudur. Türkiye'nin bundan kurtulması için herkesin çok çalışması gerekmektedir."

amsun Vali Yardımcısı Hasan Özhan, “Sosyal ve toplumsal verilere baktığımızda gerçekten bir sosyal perişanlık yaşıyoruz. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da 18 yaş altı kızlarımızın yüzde 65'i evlidir. Bu kızlarımızın yüzde 75,4’ü de çocuk sahibidir. Okulda olması gereken kızlarımız için maalesef tablo budur; ancak Türkiye bu tabloya layık değildir” dedi.

S

AMAÇ KADIN ERKEK  EŞİTLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEK

Hasan Özhan

Ruşen Ayaz

30 samsun analiz dergisi

ERKEN EVLİLİK SORUNU

Vali Yardımcısı Hasan Özhan’ın ardından Kadın Dostu Kentler Projesi İl Koordinatörü Ruşen Ayaz ve Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Dostu Kentler Koordinatörü Ege Tekinbaş birer konuşma yaptılar. Kadın Dostu Kentler Koordinatörü Ege Tekinbaş, projenin amaçları ve hedefleriyle ilgili konuştu. Tekinbaş, “Projemiz amacı, yerel düzeyde kadın-erkek eşitliğinin güçlendirilmesidir. Projenin ayrıca, toplumsal cinsiyet ve eşitlik prensiplerinin yerel yönetimlerin planlama ve programlama süreçlerine dahil edilmesi, kadınların yerel karar mekanizmaları ve süreçlerine katılımın arttırılması gibi hedefleri de vardır. 2013 yılı hibe programında teklif edilecek projelerin; kadınların eğitim ve sağlık hizmetleri, ekonomik hayata katılımı ve kadına yönelik şiddetle mücadele gibi birden fazla başlıktan oluşması beklenmektedir” şeklinde konuştu.


%43'Ü KİMSEYE

ANLATAMIYOR Şiddet gören kadınların yüzde 43'ü durumlarını kimseye anlatamıyor

Buna göre, kentli kadınların destek alabileceği mekanizmalar bulunurken, köylü kadınlar bu olanaklardan yoksun. Ancak bu çalışma, kentte şiddete maruz kalan kadınların da, kurumsal destek mekanizmalarından yararlanmadıklarını ve sessiz kaldıklarını gösterdi. Görüşülen kadınların yüzde 43’ü bu durumu kimseye anlatmadığını ifade etti.

GÖRÜLME  KORKUSU  YAŞIYORLAR

ürkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) araştırmasına göre, kadına karşı şiddetin oldukça yoğun olduğu ülkemizde, şiddet gören kadınların neredeyse yarıya yakını, gördüğü şiddet karşısında sessiz kalıyor.

T

Kadınlar, şiddete maruz kaldığında bunu en yakınından bile gizliyor ve şiddete maruz kalan kadınların gittiği merkezlere gitmeyi, oraya giderken görülme tehlikesi nedeniyle istemiyor.

SORUN SOSYOLOJİK TEPAV’ın Samsun'da gerçekleştirdiği araştırma, kadınların, şiddet görseler bile toplumdaki olumsuz algıdan dolayı danışma merkezleri ile sığınma evlerine gitmeye çekindiklerini ortaya koydu. Radikal gazetesinden Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre, TEPAV, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın finansmanıyla, Samsun Valiliği ve Samsun Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘Samsun’da Kadının Durumu Projesi’ kapsamında bir rapor hazırladı. Görüşme ve anket sonuçlarına göre oluşturulan raporda, Samsun’da kadına yönelik şiddet konusunda kır ile kent arasında bir takım farklılıkların ve benzerliklerin bulunduğu görülüyor.

KENTTE DE  DURUM AYNI

YÜZDE 42’Sİ “EV KADINI” TEPAV, aile içi şiddetin yanı sıra ekonomi, eğitim, sağlık, kamu hizmetlerinden yararlanma gibi çeşitli alanlarda da Samsun’da yaşayan kadınların genel fotoğrafını çekti. Ankete katılan kadınların yüzde 64’ünün ne çalıştığına ne de iş aradığına dikkat çek-

ilirken, 18-30 yaş aralığındaki kadınların yüzde 42’sinin kendilerini “ev kadını” olarak tanımladığına işaret edildi. Ev kadınlarının çalışmama nedenleri arasında ise, yüzde 31 çocuk ve yüzde 25,3 oranıyla “kocanın gelirinin geçinmek için yeterli olması” cevapları öne çıktı. TEPAV, çalışma üzerine hazırladığı raporunda, toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanmasına ve çocuk bakım hizmetlerinin kamu tarafından sunumuna duyulan ihtiyaç vurgulandı. samsunanaliz.com 31


Nüfus artışını teşvik etmek için yapılan çalışmalarda sona yaklaşıldı CİDDİ  TEHLİKE VAR Yapılan araştırmalar doğrultusunda, özellikle ikinci çocuktan sonra yaşanan düşüşlerin ciddi tehlike olduğu vurgulanıyor. TÜİK’in 2011 verilerine göre, Türkiye’de doğurganlık hızı 2,02 olurken, bu rakam 2012’de az da olsa artarak 2,08’e çıktı.

ARTIŞ  YETERLİ DEĞİL Ancak yaşanan artış yeterli görünmüyor ve hükümete göre tehlike halen devam ediyor. 2012 yılında Sağlık Bakanlığı’nın 121 bin kadınla birebir görüşerek yaptırdığı araştırma sonucunda, Türkiye için toplam doğurganlık hızı yüzde 2’nin de altına düşerek yüzde 1,9’a geriledi. Bu rakamlar, nüfusun yenilenme oranı olan 2,1’in oldukça altında.

3 COCUK İCİN TESVİK GELİYOR aşbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında, Aile ve Sosyal Politikalar, Maliye, Kalkınma ve Çalışma bakanlıklarının üzerinde çalıştığı düzenlemede, özellikle 3. çocuğa astronomik ücret verilmesi üzerinde duruluyor.

B

MİKTAR 5 BİN LİRA Zaman Gazetesi'nde Çağlar Avcı imzası ile yayınlanan habere göre, bakanların yaptığı toplantılarda sözü edilen miktar 5 bin lira. Düzenlemeden, ev hanımlarının da yararlanması hedefleniyor.

TASARI  ERDOĞAN'A SUNULACAK Ayrıca çalışan anneler için doğumun ardından verilen resmî izin bittikten sonra, esnek çalışma modeli getiriliyor. Bu süreçte devlet, işverene özellikle maaş ve prim desteği sağlayacak. Çalışan anne adayı günün belli kısmını evinde çocuğu ile geçirecek ve bu süre yarım güne kadar çıkabilecek. Hazırlanan tasarının kısa sürede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunulması bekleniyor. Hükümetten gelen açıklamalarda, Türkiye’de nüfus alanında yapılan araştırmalar doğrultusunda, teşvik düzenlemesinin bir an önce hayata geçirilmesinin çok önemli olduğu belirtiliyor. Bakanların yaptığı ortak toplantılarda bu konu sıklıkla gündeme geliyor.


İsmail BAŞARAN yazdı...

BEN BİLMEM KADINLAR BİLİR… h, Canan ah! Bu koca dergide bana vermek için bula bula bu konuyu mu buldun? Canan Yılmaz geldi “Abi  benim dergiye yazar mısın?” diye sordu. Soru sorma sırasının bana geldiğini hissettim. “Yazayım da neyi?” “Kadınları” diye cevaplayınca önce şaka yaptığını sandım. Baktım cin gibi bir gülümseme var dudaklarının kenarında, gözlerinin içi de gülüyor, o zaman anladım şaka yapmadığını. “Yahu bu Samsun’da bu konuyu en son yazacak insan benim” demeye kalktım, olmadı… “Başka konu” dedim, olmadı… Ve o zaman anladım “Çaresizliğin” ne menem bir şey olduğunu… O çaresizlik içinde başladım düşünmeye; kadının nesini yazacağım?

A

Saçının boyasını mı? Hükümet yetkilileri tarafından rengi bile ayarlanmaya çalışılan dudağındaki rujunu mu? Eteğinin boyunu, yırtmacını ve bu yırtmacın boyunu, elbisesindeki göğüs dekoltesini mi, pantolonunun darlığı veya bolluğunu mu? Çorabının rengini, ayakkabısını mı? Neyi yazacağım? Önce sanırım öğrenmem gerekir, kadınlar giyinirken neyi düşünürler; kendilerine olan saygı ve sevgiyi mi, biz erkeklerin neyi beğenip beğenmeyeceğini mi? Bu soruların cevaplarını sanırım ben bulamam ve de veremem. Ancak yine de birkaç söz söylemek isterim. Sayfayı doldurmak için değil elbette… Belki söylediklerim işe yarar diye… Belki geri kafalılık diyeceksiniz ancak, kız kadın ayırımından yanayım. Bu yazıyı yazarken “Yasalarla kadın yapılmak istenen” birkaç genç

arkadaşa sordum, onların da benim görüşümde olduklarını gördüm. Ve seslerini çıkarmasalar bile bu konudan rahatsız olduklarını hissettim. Hissetmek yeterli mi? Elbette değil… Eylem gerekli. Sanırım eylem de benim tarafımdan değil benim karşı cinsimden gelmeli. Önce atasözü diye ortaya atılan bazı cümleleri değiştirmeliler. Örnek mi? “Her başarılı erkeğin arkasında  bir kadın vardır…” Buradan başlamalı kadınlar ve sormalılar: “Biz neden erkeğin  arkasındayız, erkeğin arkasında mı olmalıyız?” Ben kadın olsam bu ifadeyi asla kabul etmezdim ve girişimci ve başarılı kadınları gözümün önüne getirirdim önce. Sonra da hayat hikayelerini dinlerdim, çocuk masallarını değil…

samsunanaliz.com 33


FINDIKTA

REKOLTE AZALIYOR Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta rekolte tahmininin belli olduğunu bildirerek, “Rekolte tahminimiz, geçen yılın yüzde 26 altında. Fındık üretiminin yüzde 99,2’sini karşılayan 14 ilimizde 484 bin 268 ton fındık üretimi bekliyoruz” dedi SAMSUN’DA BÜYÜK DÜŞÜŞ ayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından kurulan komisyonun 14 ilde çalışma gerçekleştirdiğini ve rekolte tahmininde bulunduğunu belirtti. Tahminlere göre Samsun’un geçen yıl 88 bin 392 ton olan fındık rekoltesi, bu yıl 63 bin 137 tona düşmüş oldu.

B

VERİLER İYİ DEĞİL Geçen yıl toplamda 654 bin 776 ton üretimin gerçekleştiği Samsun, Ordu, Giresun, Sakarya, Trabzon, Düzce, Zonguldak, Artvin, Kocaeli, Kastamonu, Rize, Bartın, Sinop ve Gümüşhane’de bu yıl 484 bin 268 ton rekolte beklediklerini söyleyen Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre, “Ordu’da 180 bin 78, Giresun’da 87 bin 985, Samsun’da 63 bin 137, Sakarya’da 39 bin 164, Trabzon’da 38 bin 212, Düzce’de 44 bin 970, Zonguldak’ta 11 bin 764, Artvin’de 6 bin 624, Kocaeli’de

34 samsun analiz dergisi

3 bin 422, Kastamonu’da 3 bin 940, Rize’de 1041, Bartın’da 1150, Sinop’ta 2 bin 239, Gümüşhane’de 542 ton fındık” rekoltesi tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2012 yılında Ordu’da 145 bin 353, Giresun’da 101 bin 532, Samsun’da 88 bin 392, Sakarya’da 118 bin 57, Trabzon’da 58 bin 767, Düzce’de 81 bin 278, Zonguldak’ta 25 bin 890, Artvin’de 9 bin 414, Kocaeli’de 10 bin 524, Kastamonu’da 4 bin 993, Rize’de 1633, Bartın’da 7 bin 16, Sinop’ta 1024, Gümüşhane’de 903 ton fındık üretilmişti.

“SICAKLIK REKOLTEYİ DÜŞÜRDÜ” Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle bazı bölgelerde fındıkta yanma olmasının rekolteyi düşürdüğünü bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: “2012 yılında toplu meyveliklerinin alanı tüm Türkiye’de 713 bin 435 hektar, 14 ilde 706 bin 285 hektardı. Bu yıl, toplu meyveliklerinin alanı 14 ilde yüzde 2,35 azalarak 689 bin 665 hektara geriledi. 2012 yılında tüm Türkiye’de 660 bin ton, 14 ilde 654 bin 776 ton fındık üretilirken, bu yıl 14 ilde 484 bin 268 ton rekolte bekliyoruz. Rekoltedeki düşüş tahminimiz yüzde 26,04’ü buluyor. Yine, 2012 yılında tüm Türkiye’de dekar başına 92,51, 14 ilde ise 92,71 kilogram fındık verimi varken, bu yıl 14 ilde 70,22 kilogram verim tahmini yaptık. Verimdeki düşüş, bu yıl yüzde 24,26’yı bulacak. Fındıkta verim, 200 kilogramı bulması gerekirken, 70 kilograma düştü. Verim yükselmezse üretici yeterli geliri elde edemez. “


DEKAR BAŞINA VERİM 70 KİLO “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2010 yılı verilerine göre, dekar başına verim ABD’de 444 kilogramı, Yunanistan’da 325 kilogramı buluyor. Gürcistan’da 192 kilogram, İtalya’da 133 kilogram, İspanya’da ise 109 kilogram. Dünya ortalaması 143 kilogramı buluyor. Verim, 2010 yılında Türkiye’de 139 kilogramdı. Şimdi 70 kilograma düştü. En büyük rakibimiz İtalya’da 122 kilogramın altına inmiyor.”

"DÜNYA FINDIK İHTİYACININ  YÜZDE 75’İ TÜRKİYE’DEN" Bayraktar, havaların hala sıcak gittiğini, fındıklarda dökülme yaşandığını, bunun rekolteyi daha da aşağıya çekeceğini belirterek, “Türkiye, dünya fındık ihtiyacının yüzde 75’ini karşılıyor. Yaklaşık 713 bin hektar arazide 400 bin kadar çiftçimiz fındık üretimiyle uğraşıyor. Bu sezon şu ana kadar 252 bin ton iç fındık ihracatı yapıldı. Karşılığında 1,5 milyar dolar döviz geliri elde edildi. Geçen yıl 1,8 milyar dolar fındık ihraç edilmişti. Fındıkta ihracat sezonu 1 Eylül 2013 tarihine kadar sürecek. İhracat rakamları daha da artacak” şeklinde konuştu.

ÖDEMELER BAŞLADI Bu yılki kabuklu fındık üretiminin ihracat için gerekli olan 600 bin tonu bile karşılayamayacak düzeyde olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: “TZOB’un girişim ve gayretleriyle, 2011 yılında sona eren fındıkta alan bazlı destekleme ödemesi, 3 yıl daha uzatıldı. 2012 yılı parası olan dekar başına 150 lira 26 Haziran Çarşamba günü hesaplara yatırıldı ve ödemeler başladı. Destekleme 2012, 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla dekar başına 150, 160 ve 170 lira olacak. Üreticimize bu yıl 706 milyon lira, 3 yılda 2,3 milyar liraya yakın ödeme yapılacak.”

“FINDIK KARADENİZ’İN LOKOMOTİFİ” Fındk fiyatlarındaki düşüşe dikkat çeken Bayraktar sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bu ödemeler, fındıkta halen maliyetlerin biraz üstünde fiyatın oluştuğu göz önüne alındığında, zor durumda olan üreticinin hasat için ihtiyaç duyduğu işçiliği ve diğer giderlerini karşılayacak. Karadeniz Bölgesi’nde 2 milyonu bulan üretici nüfusunun geçim kaynağı olan fındık üretimi, aynı zamanda fındığa katma değer sağlayan sanayi sektöründeki istihdamı ve ticareti nedeniyle bölgede sosyo-ekonomik yapının lokomotifi durumunda. Bu unutulmamalı ve fındıkta fiyat düşüşünün önüne geçilmeli.”

samsunanaliz.com 35




TÜRKİYE’DE BİR İLK:

GEZİ DİRENİSİ Türkiye çok yoğun ve gerilimli bir ayı geride bıraktı. İlk başta, Gezi Parkı’ndaki ağaçları korumak amacıyla başlayan protestolar zamanla büyüdü ve uzunca bir süre Türkiye ve dünya gündeminde ilk sırada yer aldı ükümetin, Gezi Parkı’nın yerine Topçu Kışlası ve AVM yapma kararı almasının ardından, Gezi Parkı’nda yapılması planlanan yıkım 27 Mayıs gecesi başladı. İlk günden itibaren 50 kişilik bir grup da yıkımı protesto etmek için Gezi Parkı’na geldi. Bu yüzden yıkım, sürekli sonraki güne ertelenmek zorunda kaldı. Buna rağmen, ufak da olsa yıkım işlemi sürmekteydi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 29 Mayıs günü yaptığı konuşmada yıkımdan vazgeçmeyeceklerini açıkladı. Protesto yapan grubun parkta sabahlamaya başlaması ve protestodan vazgeçmemesi üzerine, 31 Mayıs gecesi polis, biber gazı ve tazyikli suyla sert bir müdahalede bulundu. Parkta nöbet tutanların çadırları yakıldı. Bu müdahale büyük tepki çekti. Ardından, protestolar bir anda büyüdü ve tüm Türkiye’ye yayıldı.

H

GÖZALTI SAYISI 1000’E YAKLAŞTI Büyüyen protestolar karşısında polis, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nı boşalttı. Ancak, İstanbul’un çeşitli semtlerinde ve olayların sıçradığı diğer illerde müdahale ve tutuklamalar devam ediyordu. 1 Haziran’da, gözaltına alınanların sayısı 1000’e yaklaştı.

38 samsun analiz dergisi

ART ARDA ÖLÜMLER Haziran günü, Ümraniye’de yapılan protesto yürüyüşünde, bir otomobilin göstericiler arasına dalması sonucu Mehmet Ayvalıtaş hayatını kaybetti. Aynı gün Başbakan, protestocular için “çapulcu” diyerek, aldıkları karardan geri dönüşün olmadığını tekrarladı. CNN’e konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, spikerin “Taksim Meydanı’na AVM yapılacak mı?” sorusuna, “Kesinlikle öyle bir şey yok” cevabını verdi.

2


BAŞBAKAN YURT DIŞINA GİTTİ Bu arada Başbakan 4 günlük bir Ortadoğu gezisine başladı. 4 Haziran’da, Hatay’daki gösteride, protestoculardan Abdullah Cömert hayatını kaybetti. Adana’da da bir polis şehit oldu. Ertesi gün, KESK’in başını çektiği, DİSK, TTB VE TMMOB’un da katıldığı bir grev yapıldı. Grev yapanlar, şu istekleri sıralıyordu: “1-Taksim Gezi Parkı'nın park olarak kalacağı resmen ilan edilmelidir. 2-Halka uygulanan şiddetin sorumluları hesap vermeli ve istifa etmelidir, biber gazı kullanımı yasaklanmalıdır. 3-Ülkenin dört bir yanında gözaltına alınan binlerce kişi hakkında hiçbir soruşturma açılmayacağı ilan edilmeli, yaratılan mağduriyetler nedeniyle halktan özür dilenmelidir. 4-Taksim başta olmak üzere Türkiye'deki tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı ve eylem yasaklarına son verilmelidir.”

“VANDALLARLA İŞİMİZ OLMAZ” 7 Haziran günü, sabaha karşı Başbakan Erdoğan yurda döndü. Havaalanında kalabalık bir kitle tarafından karşılanan ve ne diyeceği merakla beklenen Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Bizim kavgayla, vurup kırmayla, vandallıkla işimiz olmaz. Değerli kardeşlerim biz yapmayı biliriz. Şimdi altını çiziyorum, faiz lobisine rağmen buralara geldik. Ve bu faiz lobisi şu anda borsada spekülasyonlara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Şunu bir kere çok iyi bilmeleri lazım. Bu milletin alın terini biz onlara yedirtmeyeceğiz. Bir bankanın genel müdürü çıkıp da bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi bulacaktır. Biz bugüne Türkiye ekonomisini büyüterek geldik. Biz buralara insanımızı yücelterek geldik. Artık dünya Türkiye'yi konuşuyor, Türk insanını konuşuyor. Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler? Biz bugüne ‘Ya sabır diyen zafere ulaşır’ diyerek geldik. Hiç kimsenin ama hiç kimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, demokrasiye kastetmesine, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, kamu mallarına zarar vermesine göz yumamayız. Şimdi Gezi Parkı'nda sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı söylenen gösteriler bugün arkasında 3 kayıp bıraktı. 2 gencimiz hayatını kaybetti, 1 baş komiserimiz şehit oldu.

“ASIL ÇEVRECİ BİZİZ” irilerinden izin almak şeklinde hizmet etmek gibi bir derdimiz yok. Çünkü kendilerinden izin alınmasını isteyenler bu ülkede taş üstüne taş koymayanlardır. Yeşili sevmekse bu ülkede on yıllar boyu yeşili bizim gibi seven çıkmamıştır. Çevre dostu olmaksa onlara diyorum ki siz bizden daha iyi dost bulamazsınız. Şu anda sizin yanınızda gibi görünenlerin çevrecilikle alakası yok. Vatandaşın arabasını, malını yakmakla mı çevrecilik oluyor? Mehter Takımı'nı çok severiz ama Mehter Takımı gibi iki ileri bir geri olmaz. Bunu havalimanında da söyledim, bu mücadelenin karşısında faiz lobisi var. Bugün ABD'deki gazetelere ilan vermek için sıraya girenler bu lobinin ta kendisidir. Bütün bunlar niçin bizim ABD ziyaretimizden sonrasına denk geldi? Çünkü hazmedemediler. Türkiye büyüyor, evelallah büyümeye de devam edecek. Hiç endişeniz olmasın. Cuma sabahındayız, sabahınız mübarek olsun, cumanız mübarek olsun. Birliğiniz dirliğiniz mübarek olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun.”

B

samsunanaliz.com 39


AK PARTİ’DEN MİTİNG KARARI AK Parti, 15 Haziran’da Ankara’da, 16 Haziran’da da İstanbul’da miting kararı aldı. Uzun bir sürenin ardından polis, 11 Haziran’da tekrar Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’na girdi ve AKM üzerindeki afişler indirildi. 12 Haziran günü, polis tarafından vurulduğu ortaya çıkan Ethem Sarısülük’ün beyin ölümü gerçekleşti Böylece toplam ölü sayısı 4’e yükselmiş oldu.

İLK TEMAS Daha sonraki süreçte ise taraflar arasında görüşmeler başladı. Başbakan Gezi Parkı Platformu temsilcilerini kabul etti ve gerekli mesajı aldıklarını söyledi. Referanduma gidilmesi fikri, hükümette ağırlık kazandı.

POLİS TEKRAR GEZİ’DE Ancak, Başbakan’ın İstanbul mitingini yapacağı gün, sabaha karşı, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’na biber gazı ve tazyikli suyla, bir polis müdahalesi daha oldu. Müdahalenin ardından Taksim Dayanışma Platformu şu açıklamayı yaptı: “Mahkeme sonuçlanıncaya kadar Gezi Parkının park olarak kalacağı sözünü veren yöneticiler, Gezi Parkını, İstanbul’u ve ülkemizi savaş alanına çevirdi! 15 Haziran akşam saatlerinde emniyet güçlerinin Gezi Parkı’na yapmış olduğu baskını kınıyor, kadın, çocuk ve yaşlıların parkta olduğu sırada, plastik mermiler, yoğun gaz ve ses bombaları ile yaptıkları saldırının bir insanlık suçu olduğunu bildiriyoruz… Şu an itibarıyla yapılan saldırının bilançosunu tespit etmeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar defalarca güvenilirliğini yitirmiş valisinden, emniyetine kadar yapılan açıklamalar inandırıcı değildir. Sayısını henüz tespit edemediğimiz gözaltılar ve yüzlerce yaralı ilk elden tespit ettiklerimizdir. Plastik mermi ile vurulanlar, hastaneye gidemeyen onlarca yaralı vardır. Dayanışma temsilcilerimizin Başbakan ile yaptığı görüşme akabinde; Taksim Dayanışması bileşenleri bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceğini demokratik ve açık bir biçimde tartıştıkları anlarda bu saldırı gerçekleşmiştir. Parkın içinde nasıl bir planlama yapılacağını kararlaştırmaya çalıştığımız ve Taksim meydanında hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; Başbakan’ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir…”

40 samsun analiz dergisi

DURAN ADAMLAR undan sonra, protestolar nitelik değiştirdi. Taksim Meydanı’nda, bir vatandaşın saatlerce ayakta durmasıyla başlayan “duran adam” eylemleri tüm yurda yayıldı. Bu protesto tarzı büyük ses getirdi. Zaman geçtikçe protestolarda azalma yaşanmasına rağmen, 20 günlük bu süreç, ülkede birçok şeyin değişmesini sağladı. Protestolardan çıkan gerçek, artık Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı idi.

B


Osman KARA yazdı...

TAKSİM’İ OKUMAK... aksim’den Tahrir, Tahrir’den de demokrasi çıkmayacağı başından belliydi. Ne Türk demokrasisi bütün eksikliklerine ve zaman zaman kesintilere uğramasına rağmen bir meydan rüzgarıyla yıkılacak kadar zayıf ne de Mısır demokrasisi bir bahar yağmuruyla meyve verecek kadar gür ve gümrahtı. Taksim’den çıkartılacak dersler var. Eylemcilerin alabildiğine renkli görüntüleri ve çoğu da birbiriyle çelişen ya da dışarıdan bakanlara öyle gelen karmaşık istekleri siyasetin tartışmasız kabul ya da tam tersi dinlemeksizin reddedici tavrının dışında toplum biliminin tarafsızlığı ve serinkanlılığı içinde ele alınmalıdır. Taksim şimdiye kadar pek farkında olmadığımız yeni bir kesimin varlığını ve mizahın kafaları ve gönülleri esir

T

alıcı fettanlığı içinde yeni istekleri ortaya koydu. Birçoğu ve hatta hiçbiri bizim ruh dünyamız, sosyal ve politik tercihlerimizle uyuşmasa bile bunlara ilgisiz kalamayız, kalamadık da. Ben Taksim’i dış mihrakların yahut farklı isimler verilmiş ama ne oldukları bir türlü açıklamamış ya da açıklanamamış muhayyel bir takım lobilerin eseri olarak hiç algılamadım. Ama içeride hiçbir grubun dışarıda hiçbir ülkenin, ortaya çıktıktan sonra böyle bir potansiyele ilgisiz kalacağını, kalabileceğini de hiçbir zaman düşünmedim. Elbette ilgilenecekler, sızmaya çalışacaklar ve sızacaklar ama yabancılar ilgilendi, illegal unsurlar sızdı diye bizim o ilgilenenler ve sızanlarla hiç ilgisi olmayan geniş kitleleri art niyetle ya da kullanılmakla suçlamamız doğru olmaz. Bu ayırımı

yapmak ve devletten de yasadışı sızmaları bulup faillerini yargıya teslim etmesini beklemek gerekir. Önümüzde iki seçenek var: Taksim’i yeni ayrışmaların ve kutuplaşmalarının yeni bir aracı olarak kullanmak ya da ortak paydalarda buluşmanın ve sandıkta azınlıkta olsalar da ve hatta hiç olmasalar da toplumda var olan bir kesimi anlamanın fırsatına çevirmek. Ne yazık ki gerek siyaset meydanlarında ve gerekse sosyal medyada kimi sorumlular ama daha çok da sorumsuzlar tarafından kullanılan dil barıştan çok kavgaya hizmet eden bir dil. Akıl almaz komplo teorileri, akıl almaz suçlamalar ve ağır hakaretler toplumsal barışa hizmet etmiyor. Biz barışa hizmet eden dili bulmaya ve geliştirmeye mecburuz.

samsunanaliz.com 41


BİZİM BİR Z İ M E L E M S BE YETER A Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda 22 Haziran’da gerçekleşen ’Milli İradeye Saygı’ mitinginde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarına değinerek, "Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar"dedi

42 samsun analiz dergisi

K Parti Samsun İl Başkanlığı'nın organizasyonunu üstlendiği "Büyük Oyunu Bozmaya, Haydi, Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen "Milli İradeye Saygı Mitingi" 22 Haziran günü yapıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen mitingde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Samsunlulara seslendi. Samsun'da 'Milli İradeye Saygı' mitinginde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarına değinerek, "Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar. Onlar yıksınlar, bizim tek bir la havlemiz bütün tuzağı bozar. Onlar camiye ayakkabıyla girsinler, camilerimizde içki içsinler, başörtülü kızlarımıza el uzatmaya kalksınlar, bu milletin bir duası onların bütün hesaplarını alt üst eder" dedi. Konuşmasına "Güneşin doğduğu şehir Samsun'dan, Kurtuluş Mücadelesi'nin başladığı şehir Samsun'dan, Karadeniz'in lokomotifi Samsun'dan tüm Karadeniz'i tüm Türkiye'yi gönülden selamlıyorum" diyerek başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Karadeniz söyleyeceği neyle söyler" diye sordu ve şunları söyledi:

Başbakan Erdoğan


SİZİN NEREDE BİR DİKİLİ AĞACINIZ VAR Kalabalıktan 'Evet' yanıtı alan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Olaylar başladığında içerdeki bazı medya, sanatçılar sözüm ona, yazarlar sözüm ona, bazı sözüm ona aydınlar, hatta bazı ülkelerin liderleri 'Ağaç, Gezi Parkı, polis şiddeti, demokrasi, hukuk, özgürlük' dediler. Yakılan polis otolarından, yakılan araçlardan, kamu kurumlarına yapılan saldırılardan bahsetmediler. Utanmadan hala bunları kalkıyorlar Gezi Parkı'na sahip olmaktan bahsediyorlar. Bunların derdi ağaç mıydı? Derdi ağaç olan ağaçları devirir miydi? Bunu Tayyip Erdoğan'a karşı yapıyorsunuz. Erdoğan'ın başında olduğu iktidar 10 yılda 2 milyar 800 milyon ağaç dikmiş. Sizin nerede bir dikili ağacınız var. BİKİNİLİ ÇILGINLAR ÇIKARIYORLAR "Elinde molotof olan, taş olan teröristi bunlar sempatik gösterdiler. Ama Samsunlu bacılarım, ninelerim; bunlar Zahide ninenin kahramanca haykırışını hiç dile getirmediler. Yakıp yıkanları afacan çocuk gibi gösterdiler. Ama polisin sabrını, milletin vakarını hiç ama hiç göstermediler. Olayın başından itibaren sürekli yalan söylediler, manipülasyon yaptılar, hukuku ayaklar altına aldılar. Şimdi Taksim'e bakıyorsunuz. Bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu ya? Sipariş bikiniliyi Taksim Meydanı'na çıkarıyorlar. Tahrik etmek için, bu toplumun sabrını taşırmak için bunu yapıyorlar.

PARAŞÜT SÜRPRİZİ aşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting konuşması sırasında ise ilginç bir olay yaşandı. Başbakan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'a ait olan "Erdoğan'ı yedirtmeyiz" sözü son günlerin AK Parti çevrelerinde en popüler sloganlarından biri haline geldi. Söz konusu slogan Samsun mitinginde Erdoğan'a sürpriz olarak paraşüte yazıldı. Bir paraşütçü, miting alanın üzerinden uçarken, kameralar üzerinde "Yedirtmeyiz" yazan paraşütü dakikalarca gösterdi.

B

“SAMSUNLU SAMSUNSPOR’A SAHİP ÇIKMALI” aşbakan Erdoğan, Samsunluların Samsunspor’a sahip çıkması gerektiğini de belirterek, “Stadyumdan kapalı spor salonuna kadar hepsi Samsunumuza kazandırıldı. Şimdi stadyum yapılıyor. Artık Samsunspor da bir an önce çıkar ve orada oynar. Samsunspor’a PTT Ligi yakışmıyor. Süper Lig gerekli onun için. Samsun’un takımına sahip çıkması lazım.” ifadelerini kullandı.

B

“SAMSUNSPOR’A SAHİP ÇIKIN” Geçen sezon zor günler geçiren Samsunspor’a bir destek de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Başbakan Erdoğan, Samsun’da yaptığı konuşmada, tüm Samsunlulara seslenerek: “Samsunlu Samsunspor’a sahip çıkmalı” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ülke gündeminin yanı sıra Samsunspor’la ilgili yaptığı önemli çıkışla dikkat çekti. Samsunluları, Samsunspor’a sahip çıkmaya çağıran Başbakan Erdoğan, adeta yerel yöneticiler ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a mesaj verdi.

samsunanaliz.com 43


BÜYÜKSEHİR YASASI FIRSATTIR

CANİK BELEDİYE

BAŞKANI GENÇ:

İl Genel Meclisi üyeleriyle Meşe Kültür Tesisleri'nde verilen yemekte biraraya gelen Canik Belediye Başkanı Osman Genç, TBMM’nde kabul edilen Büyükşehir Yasası hakkında konuştu. Genç, yasanın Samsun'un köyleriyle birlikte kalkınması açısından önemli olduğunu söyledi

amsun'da il genelinde güzel çalışmalar yapıldığına işaret eden Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Büyükşehir Yasası ile birlikte köylere daha sağlıklı, hızlı ve koordineli hizmet gideceğini belirterek, yeni yasanın Samsun'un topyekün gelişmesini sağlayacağını kaydetti.

S

HİZMET BİNASI TANITILDI Başkan Genç, İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Karakurt'un da bulunduğu yemeğin ardından, belediye tarafından tamamlanan yeni hizmet binası ile Adnan Menderes Demokrasi Meydanı'nı gezdirerek tanıttı. Hizmet binası ve meydanın özellikleri hakkında meclis üyelerine bilgi veren Başkan Genç, “Yeni hizmet binamız Türkiye'de görünümüyle ilk olmasının

44 samsun analiz dergisi

yanında teknolojik ve akıllı belediyecilik özellikleriyle de farklı ve ilk olacak. 21. Yüzyılda bilgiyi yöneten belediyecilik anlayışıyla hizmet vereceğimiz binamız çağa uygun elektronik ve teknolojik yeniliklerle donatıldı. Bu hizmet binamızı Samsun'un en büyük ve yaşayan meydanı olan Adnan Menderes Demokrasi Meydanı ile bütünleştirdik" dedi.

“KÖYLER SUYA KAVUŞTU” İl Genel Meclisi'nin Samsun genelinde başarılı çalışmalara imza attığını da belirten Başkan Genç, "Samsun genelinde köylerimizin tamamına yakını Ak Parti hükümetimizin desteğiyle İl Genel Meclisimizin de çalışmalarıyla suya kavuşturuldu. İnanıyorum ki Büyükşehir Yasası ile birlikte köylerimiz daha koordineli ve hızlı şekilde yeni hizmetlere kavuşturulacaktır. Samsun'un bütün köyleri, ilçeleri ile birlikte gelişmesi açısından yeni yasayı son derece önemli buluyorum" dedi. İl Genel Meclisi üyeleri de, Canik'e yapılan hizmetlerin aynı zamanda Samsun'a yapılan hizmet olduğuna dikkat çekerek, Başkan Genç'e Samsun'a olan katkılarından dolayı teşekkür ettiler.


KÖHNE BİNADAN 5 YILDIZLI BİNAYA Canik Belediye Başkanı Osman Genç, 20 milyon liraya mal olan belediyenin yeni hizmet binasını, düzenlediği basın toplantısı ile tanıttı anik Belediyesi tarafından Karşıyaka Mahallesi'nde Adnan Menderes Demokrasi Meydanı ve otopark ile birlikte yapılan ay-yıldızlı yeni hizmet binasına basın mensupları tam not verdi. Başkan Genç, bilgi çağı olan 21. yüzyıla yakışan bir binada bilgiyi yöneteceklerini söyledi. Canik Belediye Başkanı Osman Genç, ay-yıldızlı yeni hizmet binasını ve hayata geçecek olan teknolojik sistemleri tanıtmak amacıyla Adnan Menderes Demokrasi Meydanı'nda verilen kahvaltıda yerel ve ulusal basının temsilcileri, yazarlar ve muhabirlerle biraraya geldi. Kahvaltının ardından Başkan Genç, basın mensuplarına yeni hizmet binasını gezdirdi ve yeni sistemleri tanıttı.

C

CANİK’TE ADNAN ADI MENDERES’İN YAŞATILACAK

TÜRKİYE'DE ÖNCÜ BELEDİYE Canik Belediyesi olarak halka en yakın olma iddiasını sürdüren bir belediye olduklarını belirten Başkan Genç, "En önemli sorumluluğumuz, ilçemizde yaşayan ya da çalışan vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmektir. Bunu teknolojiyle başaracağımıza, daha ileriye de yine teknolojiyle götüreceğimize inanıyoruz. Kurumsal dönüşümle vatandaşlarımıza eşit hizmet veriyoruz. Yeniliklere açık bir belediyeyiz ve Türkiye'de öncü bir belediye olarak Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS)'ni hayata geçiriyoruz" dedi.

ENGELLİLER DE  DÜŞÜNÜLDÜ Adnan Menderes Demokrasi Meydanı ile birlikte toplam 18 dönüm alanda 7500 metrekare kapalı alan olarak inşa edilen yeni hizmet binasında engelli vatandaşlar da düşünüldü. Engelliler için, otopark ve bina içine asansörün yanı sıra bay-bayan wc de yapıldı.


SAMSUN EKONOMİSİ İLKADIM’IN SIRTINDA İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, İlkadım’ın Samsun ekonomisindeki yeri hakkında konuştu. Demirtaş, Samsun’u ekonomik anlamda sırtlayan İlkadım İlçesi’ndeki ticaret merkezlerine dikkat çekti ve bu merkezlerin çağa uygun modernize edilmesi gerektiğini söyledi amsun'un eski yerleşim merkezi olan İlkadım İlçesi'nin gündüz nüfusunun gece nüfusunun iki katı olduğunu kaydeden Başkan Necattin Demirtaş, ticaret ve alış veriş merkezlerinin yoğunluğu dolayısıyla vatandaşların günlük alış verişlerini ve ihtiyaçlarını gidermek için İlkadım'ı tercih ettiğini belirtti.

S

SIRADA ‘FATİH SULTAN MEHMET’ VAR Tarihi çarşıların yoğunlukta bulunduğu merkezlerin, dokusunun bozulmadan modernize edilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Demirtaş, Belediye olarak bu yönde bir çalışma planı içersinde olduklarını ifade etti. İlk olarak ticaret ve alış-veriş merkezleri ile vatandaşların uğrak mekanı olan Mecidiye'nin mimari süsleme ve yenileme çalışmasıyla seçkin bir ticaret merkezi haline getirileceğini belirten Demirtaş, Fatih Sultan Mehmet Caddesi, Gazi Caddesi, Kuyumcular Çarşısı ve Buğday Pazarı gibi alışveriş merkezlerinde düzenleme yapmayı planladıklarını kaydetti.

ESNAFLARLA TEK TEK GÖRÜŞÜLDÜ Demirtaş şöyle devam etti: “Projenin içeriği ve kapsamı ile alakalı esnaflarla tek tek görüştük. Esnaflarımız projemize sıcak ve olumlu bakıyor. Mecidiye Caddesi'nde yer alan işyerlerinin dış cephelerini düzenleyerek söz konusu caddeye alışveriş merkezi görüntüsü vermeyi planlıyoruz. Projenin hayata geçmesi ile Mecidiye Caddesi’ni seçkin bir alışveriş merkezine kavuşturacağız.”

46 samsun analiz dergisi

İlkadım Belediye Başkanı Demirtaş

ESNAFIN AYAĞA KALKMASI GEREKİYOR Son olarak, esnafların ekonomideki önemine dikkat çeken ve ülke ekonomisinin bel kemiği olduğunu söyleyen Demirtaş, "Global ekonomi karşısında daralan ve köşeye sıkışan esnafın ayakta kalması gerekiyor. Esnaf ayakta kalırsa ülke de ayakta kalır. Esnaf ve sanatkarlarımız, geçmişten bugüne hangi dönemde olursa olsun ekonominin, ticaretin kalkınmanın hep bel kemiği ve çimentosu olmuştur. Ülkeleri geçmişten geleceğe taşıyan görünmez kahramanlardır" diye konuştu.


Mehmet YAZICI yazdı...

BÜYÜKSEHİR BELA-DİYESİ! unları seçtik ama… Adamlar kenti değil, bizi yönetmek istiyor… Samsun Büyükşehir Belediyesi kafasına göre takılıyor… Kimseyi filan taktıkları yok… Bunu da çok matah bir şeymiş gibi anlatıyorlar! Meziyete bakın siz! Halkı dinlemeyen bir belediye… Büyük Başkan Yılmaz da kendi ağzıyla söyledi zaten… ”Kimseye sormuyoruz…  Gazetecileri belediyeden içeriye bile almıyoruz…” Sanki gazeteciler, sabah-akşam belediyenin kapılarını zorluyor… “Açın girelim uleen!” * * * Büyükşehir Belediyesi herkesle kavgalı, bir tek gazetecilerle değil ki… Gidin sorun Atakum sahilindeki esnaflara… Ali kıran baş kesen olmuş, kafalarına göre dükkan yıkıyorlar… He vallaha… Meğer adamın mekanını arkadaki otele satmışlar… Esnafın haberi yok bundan…

B

Dükkanı yıkıldıktan sonra öğrenmiş mekanının arkadaki otele satıldığını… Bu nasıl bir iş anlayan var mı? * * * Üstelik bu işyerleri belediyeye ait değil… Buraları Milli Emlak Müdürlüğüne, yani hazineye ait… 1987 yılında belediye tarafından şimdiki sahiplerine verilmiş… Daha sonra 2003 yılında hazineye devredilmiş… Ve haliyle Büyükşehir Belediyesinin tahliye yetkisi filan yok… Bizimkiler kendi kendilerine gelin güvey oluyor… Ve nitekim, sadece iki yeri yıktılar, daha sonra yıkım durdu… Meğer her iki yeri de birilerine söz vermişler iyi mi? Olacağı buydu! Söz verdikleri gibi yani! Can Tesisleri, TEDAŞ binası boşaltılıp hastaneye dönüştürüleceği için oraya söz verilmiş… Öteki de arkasındaki otele satılmış… Kendi aralarında, al gülüm ver gülüm… Sizi takan kim?

* * * Öte yandan Büyükşehir’in başına buyrukluğu bununla da sınırlı değil… Her konuda böyleler… Saathane Meydanı’nı da artık kime söz verdilerse? Bilemem! Hem de bu konuda açılan davalar devam ederken yıkmaya başladılar… Yani mahkemeyi de taktıkları yok! Raylı sistemi yaparken kime sordular? Samsun kabak gibi ortadan ikiye bölündü yine… Köylüleri de Samsun’a sokmamakta kararlılar… Çamurlu çizmeleriyle yolları kirletmesinler diye… Çarşamba-Bafra, ilçelerden gelen araçları şehrin girişinde durduruyorlar… Yakında tırnak kontrolüne de başlar bu kent soylular! Ama seçimler yaklaştı… Ve bu seçimde köylüler de Büyükşehir Belediyesi için oy kullanacaklar! Yaa! Haydi bakalım… Milletin efendileri… Gösterin şunlara dünyanın kaç bucak olduğunu şimdi… * * *

samsunanaliz.com 47


EKONOMİ CIKMAZA GİRDİ Gezi Parkı protestoları toplumsal etki yarattığı ölçüde ekonomide de etkisini gösterdi. Uzunca bir süredir, gerek ABD’de gerekse Avrupa’da Yunanistan, Portekiz, İtalya, İspanya gibi ülkelerde yaşanan ekonomik krizlerden fazla etkilenmeyen Türkiye, Gezi Parkı protestolarının ardından zor günler yaşamaya başladı aziran ayının sonuna gelindiğinde dolar, Türkiye’de tarihin en yüksek seviyesine yükseldi. 1.95 lirayı aşan dolar, Merkez Bankası’nın art arda yaptığı müdahalelerin ardından bir nebze olsun düşürülebildi. ABD’den gelen istihdam talepleri ve devam eden işsizlik başvurularının beklenenin altında kalması, doların düşmesini sağladı. Ayrıca gösterge tahvil faizinin yüzde 8’in altına inmesi de TL’nin dolar karşısındaki değerini arttırdı. Ancak bu yükselişlerin uzun süreli olmaması ve doların inişli-çıkışlı ve dengesiz bir seyir izlemesi yatırımcıları tedirgin ediyor. Doların tekrar yükselmesinden endişe eden ekonomistler, 2 lira barajının aşılma riskinin halen devam ettiğini belirtiyorlar.

H

48 samsun analiz dergisi


ALTIN BÜYÜK DÜŞÜŞTE on günlerde altında da ciddi bir düşüş yaşanıyor.. Altın fiyatlarındaki düşüş ve artan fiziki talep ile Türkiye'nin altın ithalatı Mayıs ve Haziran aylarında da yükselişini sürdürdü ve geçen yılın aynı ayına göre yüzde 98 artışla 2.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Altın ihracatında ise düşüş yaşanıyor. TÜİK verilerine göre, ihracatta son iki ayda önemli düşüş yaşandı ve geçen yılın aynı ayına göre yüzde 75 düşüşle 365.6 milyon dolar oldu. TÜİK verilerine göre yılın ilk beş ayında altın ihracatı 2.2 milyar dolar, ithalat ise 7.4 milyar dolar oldu. Ekonomide yaşanan zor dönem, piyasaları ve vatandaşları zorlamaya devam ediyor. Zorluk devam ettiği takdirde, dünya ekonomilerinin yaşamakta olduğu krizlerin de etkisiyle, Türkiye ekonomisinde ciddi bir krizin yaşanmasından korkuluyor.

S

YATIRIMCI TEDİRGİN konomide yaşanan zorluk borsaya da yansıdı. Büyük kayıpların yaşandığı borsa endeksi, 75.000 seviyesinde tutunmaya çalışıyor. Sert değişimlerin yaşandığı borsada, bu durum yatırımcıları zorluyor. Kısa süre içinde 70.000 sınırına kadar gerileyen borsa, ardından bir toparlanma yaşayarak 75.000 seviyesini zor da olsa aştı. Şu andaki verilere göre,

E

endeksin yukarı doğru hareketini arttırması bekleniyor. Ekonomistlerin değerlendirmesine göre, borsa ilerleyen günlerde 77.000’i geçebilir. Bu seviye aşılırsa 80.000 üstünün yeni hedef olarak belirleneceği belirtiliyor. Bu seviyenin yakalanmasının yolunun ise, iç dinamiklerin hareketlenmesinden geçtiği söyleniyor. Bunun için de öncelikle doların 1.90’ın altına inmesi

gerektiği düşünülüyor. Bu beklentiler doğrultusunda, kısa vadede doların 80.000 seviyesine doğru seyretme olasılığı yüksek görünüyor. Ancak bu seviyeye ulaşıldıktan sonra, muhtemelen gelebilecek kar satışlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Bu bakımdan, borsadaki yükselişin sınırlı ve kısa vadeli olabileceğinden korkuluyor.


İ R N O Y Y I T E A B YIFL ZA

ollandalı araştırmacılar 35-82 yaşları arasındaki 3800 kişinin hafıza, planlama ve akıl yürütme becerilerini inceledi. Araştırmada, yüksek kolesterol ve sigara tiryakiliğinin bütün yaş gruplarında daha kötü performansa neden olduğu gözlendi. Alzheimer Derneği yaptığı açıklamada, bu araştırmanın, kalp için zararlı olan şeylerin beyin için de zararlı olduğunu gösterdiğini söyledi. Stroke adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırmayı yapan Groningen Tıp Merkezi Üniversitesi'nden bilim insanları, 35 yaşından itibaren beyin fonksiyonlarında zayıflama başlayabileceğini ifade etti.

H

RİSK PROFİLİ ÇIKARILDI Zayıflama belirtilerinin daha erken tespitinin mümkün olup olmadığını anlamaya çalışan araştırmacılar, kapsamlı bir test yoluyla deneklerin zihinsel becerilerini değerlendirmeye tabi tuttu. Kalp sorunları açısından risk teşkil eden sigara, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, diyabet ve aşırı kilo gibi faktörleri de inceleyen ekip böylece her denek için bir "risk profili" çıkardı. Kalp sağlığı bakımından en yüksek risk grubunda olanlar, her yaşta, zihinsel beceri testlerinde dahi düşük risk grubundakilerden %50 daha kötü performans gösterdi. Günde 15'in altında sigara içenlerin zihinsel beceri testinde aldıkları puanın sigara içmeyenlerden ortalama 2,4 puan, 15'in üstünde sigara içenlerin ise 3,4 puan daha düşük olduğu görüldü.

50 samsun analiz dergisi

Hollanda'da yapılan bir araştırma, kalp hastalıkları riskini arttıran kötü alışkanlıkların beyni de etkilediğini gösterdi. Araştırma, alkol ve sigara alışkanlığının 35 gibi genç yaşlarda bile beyin fonksiyonlarını zayıflatabileceğini ortaya koydu OLUMSUZ ETKİLER ‘YILLAR SONRA’YI BEKLEMİYOR Araştırma ekibinin başkanı Dr. Hanneke Joosten, "Gençler sigaranın ya da aşırı kilonun etkisinin yıllar sonra ortaya çıkacağını düşünüyor, ama bu doğru değil. Çoğu insan kalp için risk teşkil eden unsurların kalp krizi, inme, böbrek yetmezliği gibi olumsuz sonuçları olduğunu biliyor, ama bunun zihin sağlığını da etkilediğinin farkında değil. Kalp için zararlı olan beyin için de zararlı" dedi. Alzheimer Derneği araştırma bölüm başkanı Doug Brown, araştırmanın sonuçlarına bakarak kötü alışkanlıkları bir an önce terk etmenin ve yaşam tarzımızda planladığımız değişiklikleri hiç ertelemeden uygulamaya koymanın önemini vurguladı.


Filom Rent A Car Yenilikçi yaklaşımları, müşteri odaklı hizmet yapısı ile sektörün öncü firmaları arasında yer alan Filom Rent a Car gerek filo kiralama, gerek günlük araç kiralama alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.

(0362) 234 0405 - 0553 268 33 63 - 0531 207 85 90

İstayson Mah. Saadet Cad. No: 111/B , 55000 Samsun

BU HASTALIĞA ÇARE Suyun vücuda yararları arasında metabolizmayı hızlandırması, cildi nemlendirmesi, sindirimi kolaylaştırmasının yanı sıra bir büyük etkisi daha var ki, günde 2,5 litreye yakın su içip 2 litreye yakın idrar çıkararak böbrek taşı hastalığının riski azalıyor erhangi bir ilaç kullanmadan, ameliyat geçirmeden, taş kırma operasyonuna gerek kalmadan sadece su içerek bir kişide taş hastalığının nüksetme riskinin yüzde 55 oranında azaldığı belirtiliyor. Bazılarımız su içmeyi sevmiyor, bazılarımız unutuyor. Oysa adeta çocukların ev ödevlerini yapmaları gibi gün içinde belli bir disiplin ve kararlılık içinde su içmeyi görev haline getirmek gerekiyor. Yanlış bir inanış sonucunda özellikle de kadınlar 'su içsem yarıyor' diyerek fazla su içerek bile kilo aldıklarına inanıyor. Oysa kilo almanın en önemli nedenleri arasında hareketsizlik ve metabolizmanın az çalışması geliyor. Su içmek de metabolizmanın sağlıklı çalışmasına katkıda bulunuyor. Suyun tek faydası da bu değil üstelik. Ülkemizde taş hastalığı erkekler başta olmak üzere toplumumuzda yüzde 5-20 oranında görülüyor.

H

SU

Batılı ülkelerde de aynı rakamları görmenin mümkün olduğunu kaydeden Acıbadem Kadıköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Bora Özveren, suyun yararlarının ısrarla ve bıkmadan anlatılması gerektiğine inanıyor ve taş hastalığına yönelik önleyici etkisi konusunda şunları söylüyor: "Bizim böbrek taşı hastalarına öteden beri önerdiğimiz, basit bir sorumluluk olan günde 2-2,5 litre suyu içmeleridir. Kişi 2 litre civarında idrar çıkarabilirse, taş riskinde yüzde 55 gibi bir risk azalması oluyor, bu da su içerek oluyor. İnsanlara ciddi bir mali külfet yaratmıyor, ilaç kullanmaya gerek yok. Sadece sıvı alımı sayesinde riskin azaltılması, ameliyat, hastane başvurusu ve ilaç tedavisi ihtiyaçlarını ortadan kaldırmasından dolayı ekonomiye daha az yük getiriyor."

samsunanaliz.com 51


BORÇLAR SIKINTIYA SOKTU ski borçların, kulübün elini kolunu bağlaması, transferlerin önünü tıkayan bir başka etken. Transfere ayrılan 6 milyon 975 bin TL’lik bütçenin en iyi şekilde değerlendirilmesine çalışılıyor. Bu sebeple, yüksek ücret talep eden futbolcularla anlaşma sağlanamıyor.

E

3. EMİN KAR DÖNEMİ Samsunspor'un geçtiğimiz ay yapılan olağanüstü kongresinde mevcut başkan Emin Kar, 3. kez başkan seçildi. Emin Kar, kendisine güvenen delegelere teşekkür etti

3. defa arka arkaya seçilen Emin Kar’ı, bu dönemde önemli sorunlar bekliyor. Yeni yönetimin önündeki en önemli konular, borçlar ve yeni sezonun takımının oluşturulması olarak görünüyor

eçtiğimiz sezon ortasına göreve getirilen Besim Durmuş ile yolların ayrılmasının ardından Hüseyin Kalpar resmen göreve başladı. 2.defa Samsunspor’un başına getirilen Hüseyin Kalpar, ilk görev döneminde Samsunspor’u Süper Lig’e taşıma başarısı göstermişti. 2010-2011 sezonunda Süper Lig’e çıkan Samsunspor, bir sonraki sezon Kalpar’ın ayrılmasıyla tekrar PTT 1.Lig’e düşmüştü.

G

TRANSFERLER GECİKTİ amsunspor’da transfer belirsizliği de sürüyor. Besim Durmuş ile yolların ayrılmasının ve Hüseyin Kalpar’ın resmen göreve gelmesinin gecikmesi, kulübün gerekli transferleri yapamamasına sebep oldu. Kalpar’ın kolları sıvaması ile bir an önce transferde sonuç alınması bekleniyor.

S

52 samsun analiz dergisi

KAMP BOLU’DA Bu arada, Samsunspor’un yeni sezon hazırlık takvimi de belli oldu. Oyuncular 5 Temmuz’da topbaşı yaptı. 14 Temmuz’a kadar hazırlıklarını Samsun’da sürdürecek olan takım, 16 Temmuz’da Bolu’ya kampa gidecek.


VALİ’YE FAIR PLAY ÖDÜLÜ Anadolu Spor Gazetecileri Derneği’nin (ASGD), 20.kuruluş yıldönümünü kutlamak amacıyla düzenlediği “Fair Play Ödül Töreni”, Canik Belediyesi Meşe Tesisleri’nde düzenlendi. Törende, ilimizde spora katkıda bulunanlara; barışı, kardeşliği ve centilmenliği pekiştirenlere “Fair Play” ödülleri verildi amsun Valisi Hüseyin Aksoy, Canik Belediye Başkanı Osman Genç ve Samsunspor Başkanı Emin Kar’ın da katıldığı ve ödül aldığı gecede, açılış konuşmasını yapan ASGD Samsun Temsilcisi Oktay Öztürk, “Türkiye genelinde spora katkı sağlayan, kardeşlik, barış ve centilmenliği pekiştiren kişi, kurum veya kuruluşlara ASGD Seçici Kurulu tarafından Fair-Play ödülü verilmektedir. Bu akşam da dernek olarak düzenlediğimiz bu programda bizleri yalnız bırakmayarak aramızda olan başta Sayın Valimiz olmak üzere bütün misafirlerimize hoş geldiniz diyorum” dedi.

S

‘FAIR PLAY ÜZERİNDE  HASSASİYETLE DURMALIYIZ’ Ödülünü ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan’ın elinden alan Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, ödülün kendisine verilmesinden dolayı ASGD yöneticilerine teşekkür ederek,“Fair-Play spor camiamızda özlenen ve olması gereken bir davranış kalıbı olarak üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir konudur. Bu anlamda Türkiye’de Fair-Play konusunun gündemde olması, tartışılması ve üzerinde konuşulması gerekiyor. Fair-Play, toplumun tüm kesimlerinin; taraftardan, kulüp yöneticilerine, idarecisinden, spor basınına kadar kısacası herkesin el atarak daha iyi bir noktaya taşıması gereken bir konudur” dedi.

‘ÖDÜL ALACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ’ Ödül alan bir diğer isim olan Samsunspor Başkanı Emin Kar ise, oyunculuk döneminde sert ve hırçın bir futbolcu olarak görüldüğünü ve sürekli kart gördüğünü belirterek, “O elim kazadan yıllar sonra böyle bir ödül alacağım aklıma bile gelmezdi. Bunu bana layık gören herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Gecede, Canik Belediye Başkanı Osman Genç'in ödülünü, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Karaca, Hedef Halk Gazetesi Yazarı Mehmet Yazıcı'nın ödülünü ise, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal verdi.

SUAT KILIÇ’IN ÖDÜLÜ ANKARA’DA VERİLECEK Ödüle layık görülmesine rağmen geceye katılamayan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın ödülünün ise, Ankara’da Bakanlıkta takdim edileceği belirtildi. samsunanaliz.com 53


Nedim AYDIN yazdı...

SAMSUN VE SAMSUNSPOR amsunspor Samsun şehrinin lokomotifi olmalıydı. Sporun kentlerin tanıtımında ve kalkınmasında çok büyük rolü vardır. Dünyada bunun yüzlerce örnekleri mevcuttur. F C Barcelona, Liverpool, Milan, Real Madrid gibi örneklemeler yapabiliriz. Türkiye’de Samsun şehrinin futbol altyapısı olarak ilk beşin içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Samsun şehrinin spora yatkınlığı ve sevgisi her zaman en üst seviyelerde olmuştur. Spor sağlıklı ve kötü alışkanlıklardan arınmış bir gençliğin yetişmesi demektir. Futbolun büyük kitlelere hitap etmesinin yanında büyük paraların döndüğü bir sektör oluşu iştahları kabartmaktadır. Bu nedenle kentler bütün katmanlarıyla sporu desteklerler. Bu vesile ile Samsunspor’umuzu masaya yatırdığımızda durum maalesef iyi gözükmüyor. Neden Samsun’da Samsunspor’a ilgi ve destek istenilen noktada değildir? Samsunspor geçmişte şehrin önünde yer alırdı. Samsun şehri Samsunspor takımı ile gündeme gelirdi. Son yıllarda Samsunspor sürekli ivme kaybetti. Dolayısıyla bugün gelinen noktaya baktığımızda diğer illerden Samsun her konuda geride kalmıştır. Son yıllarda bu eksikliği oldukça fazla hissetmekteyiz. Samsun şehrinin kalkınması için Samsunspor’un eski günlerine dönmesi yani başarılı bir grafik sergilemesi gerekir.

S

54 samsun analiz dergisi

Her kesim Samsunspor’a destek noktasında seferber olmalı. Bugünlerde Samsun şehri kırk yamalı bohça gibi. Herkes bir telden çalıyor! Hiç kimsenin umurunda değil. Samsunda birliktelik ve de bütünlük tamamen kaybolmuş. 90 lı yıllarda Samsunspor’un müsabakalarına her ilçeden taraftar seyirci gelirdi. Birliktelik vardı. Herkes Samsunspor’a sahip çıkıyordu. Bu sahiplik neticesinde Samsunspor başarılara koşuyordu. Alt yapısından yetiştirdiği oyuncuları takımda oynatıp büyük kulüplere satıp para kazanıyordu. Bugün gelinen noktada 1-2 ilçenin dışında seyirci gelmemekte. Hani Bafra, Çarşamba, Terme, Havza, Lâdik, Alaçam, Vezirköprü, Kavak, Yakakent. Bu ilçeler Samsun’un değil mi? Samsunspor’u başka illerden gelen seyirciler mi destekleyecek? Samsun Samsunspor’a sahip çıkma noktasında sınıfta kalmıştır. Bu sınıfta kalmışlık otomatik olarak Samsunspor’un başarısızlığına mal olmuş. Şair Mehmet Akif’in dediği gibi; “Sen sahip çıkmazsan…” Samsunspor’un batar! Yönetim noktasında Samsunspor iyi yönetilmedi. Yönetenler Samsunspor’u kullanıp günlerini kurtarmışlar. Samsunspor, bazılarının ekmek kapısı olmuş. Kimileri bunu siyasi çıkarları uğruna, kimileri şahsı menfaatleri doğrultusunda, kimileri şan şöhret için kullanmışlar! Yıllarca pembe vaatlerle Samsunspor

taraftarları kandırılmış. Sonuç olarak gelinen nokta içler acısı. Kulübe sahip çıkacak başka bir deyişle kulübü yönetecek adam bulunamıyor. Sanayiciler, Belediye Başkanları, Samsunspor’da top oynamış ve Samsunspor sayesinde para kazanıp şöhret olmuş olanlar, Samsunspor sayesinde makam mevki sahibi olanlar, Bafra, Çarşamba, Terme, Havza, Vezirköprü, Lâdik, Kavak, Alaçam ilçelerimizin Belediye Başkanları, İşadamları, Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları’nın yöneticileri nerelerdesiniz? Böyle Samsunluluk olur mu? Lafa geldi mi en büyük Samsunlu bizleriz dersiniz. Lafla peynir gemisi yürümez der atalarımız. Bu söz çok doğru sözmüş. Bu tablo karşısında vicdanları elvermeyenler kulübe sahip çıkmaya çalışıyor. Bu hayırseverler kulübü tam yürür duruma getirir getirmez hemen devreye akbabalar giriyor. Bu akbabalara Samsun’lular olarak izin vermemeliydik. Samsunspor’u babalarının çiftliği gibi idare edip gittiler. Bu düzen Samsunspor’a pahalıya mal oldu. İş işten geçmeden Samsun şehrinde yaşayanlar olarak Samsunspor’a sahip çıkma zamanıdır. Gün birleşme günü olsun. Samsunspor Samsunlularındır. Samsunspor başarılı oldukça Samsun şehri de başarılı olur gelişir. Bu değeri elimizde iyi tutalım. Son pişmanlık fayda etmez…


Avni DEMİR yazdı...

SAMSUN VE SPOR... lu önder Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş mücadelesini Samsun’dan başlatmıştı. Belirlediği hedefe buradan ulaşmıştı. Samsun’u öne çıkarmıştı. Doğum yeri kabul ettiği Samsun’u hedef belirleyen yapmıştı. Hem de her alanda. Geçmişi aranan Samsun’da sanat, kültür ve spor vaz geçilemez. Ama üzülerek belirtmek isterim ki, hedefe ulaşmada arzulanan başarı bir türlü elde edilemedi. 1965 yılında kurulan Samsunspor 48 yıllık geçmişinde çok şeyler yaşadı. Geçmişin imkansızlıklarında dahi bugünlerden çok daha iyi idi. Samsunspor sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda okul idi. Nice yıldızlar yetiştirdi. Yetiştirdikleriyle nice başarılar elde etti. Süper Lig’de şampiyonluklar elde etmesi gereken bu kulüp üzülerek belirtmek isterim ki PTT Ligi’nde şampiyonluk hayalleri yaşıyor. Geçen sezon kümede kalmayı adeta bir şampiyonluk sevinciyle kutlayan Samsunspor, bu sezon hedef belirledi: Şampiyonluk! Şampiyonluk için şartlar oluşturuldu mu?

U

Bana sorarsanız; hayır. Havanda su dövülmekten öte gidilemiyor. Samsunspor’a gönül verenler, şampiyonluk bekleyenler birilerince avutuluyor. İmkanlar yaratıldığı görüntüleri verilmeye çalışılıyor. Destek sağlandığı pompalanıyor. Birliktelik örnekleri verilmeye çalışılıyor. Aslında tüm bunlar, olması gerekenler. İyi de olması gerekenlerin olmazsa olmazları hiç hesaba katılıyor mu? Bana sorarsanız hayır. Samsunspor Emin Kar ve yönetimince şampiyonluk hedeflenerek bir şeyler yapılmak isteniyor. Bu yönetimin şimdiye kadar olan bölümünde izlediği yol bence şampiyonluk sinyali vermekten uzak. Yapılan transferler şu ana kadar şampiyonluğa oynayan takıma göre değil. Şüphesiz transferler sürüyor. Sürpriz transferler de olabilir. Daha doğrusu olması gerekir. Gerekir ama Samsunspor yönetimi o gereği yerine getirebilecek ekonomik güce sahip mi? Hiç değil. Vaatlerde bulunanların unutkanlıkları,

pardon vurdumduymazlıkları ağır basma olasılığı fazla. Yani ‘çizdim oynamıyorum’ demeleri sürpriz olmaz. Böyle bir durum Emin Kar’ı da, yönetici arkadaşlarını da zor durumda bırakır. Bırakması halinde de Samsunspor için bu sezon geçen sezondan daha zor hale gelir. Bu sezonun ikinci yarısında yerel seçimler yapılacak. Yerel seçimlerden Samsunspor’un yararlandırılması gerekir. Nasıl mı? En azından bugüne dek Samsunspor’u adeta hasım görenleri harekete geçirebilir. Samsunspor’a katkı sağlamamaları halinde Samsunspor taraftarlarının ellerindeki kozu kullanmalarına zemin hazırlanabilir. Hepimizin olan Samsunspor için elini taşın altına koymayacak belediye başkan adaylarına sırt çevrilebilinir. Kısacası Samsun’un tek markası Samsunspor’un başarısı için her S amsunlunun yapabileceği çok şey var. Yapma becerisini gösterirsek biz de, Samsunspor da kazanır. Aksi takdirde hepimiz kaybederiz. Bu böyle biline.

samsunanaliz.com 55


SAMSUN’UN KESFEDİLMEMİS GİZLİ BAHCESİ... Samsun sınırları içinde yer alan Şahinkaya Kanyonu, doğanın bir başyapıtı olarak dikkat çekerken il ve il dışında tanıtımının az yapılması nedeniyle fazla bilinmiyor

SAHİNKAYA KANYONU ezirköprü’nün 17 kilometre kuzeybatısında bulunan Şahinkaya Kanyonu, Altınkaya Baraj Gölü’nü adeta ikiye ayıran doğa harikası bir boğaz. 3 bin 250 metre uzunluğundaki Şahinkaya Kanyonu, 106 metre su derinliğine sahip. Kanyonda yer yer 340 metreyi bulan yüksek duvarlar bölgeye giden yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Samsun’un Bafra ve Vezirköprü ilçeleri arasında bulunan Şahinkaya Kanyonu görülmeye değer bir doğa harikasıdır. Tarihi ve turistik özelliklere sahip Şahinkaya Kanyonu, özellikle eski kral mezarları ve kayalara oyulmuş barınak yerleri ile de meşhurdur. Vezirköprü'de sadece Osmanlı ve Selçuklu değil, Hititlere kadar uzanan bir medeniyet geçmişinin izleri ve birikimi var. Hitit Kralları'nın tahta çıkarken kutsandığı yer de Vezirköprü'dedir. Alman arkeologların kazı çalışmaları yaptığı bu bölge ve bunun yanında gerek Kunduz Dağı gerekse Şahinkaya Kanyonu, gelecek yıllar içinde atılacak adımlarla hatırı sayılır bir çekim yeri olma yoluna girmiştir.

V

56 samsun analiz dergisi


SEYAHAT ACENTELERİNİN DE GÖZDESİ anyonun yanı sıra buradaki koylar da görülmeye değer. Akdeniz bölgesindeki mavi turlar gibi, burada da yeşil turlar düzenleniyor. Çok ciddi bir turizm potansiyeline sahip olan Kanyon, özellikle son yıllarda turistlerin ilgi odağı oldu. Kanyon, Samsun turizmi açısından önemli bir alan ve bunun farkında olan çok sayıda seyahat acentesi Kanyon’a tur düzenliyor.

K

İ D L İ D E N A L İ İ S E G L TURİZM BÖ  eşsiz doğal de Vezirköprü ilçesinin rin çle i, i eğ er r g ra  ka lunduğu an ya Kanyonu’nun da bu akanlar Kurulu'nda alın ka in ah  Ş  ve kii ev m ü   Çeltek Köy tür ve Turizm güzelliklere sahip olan  bölgesi ilan edildi. Kül m riz tu n  da ın af ar ı t lığ  Bakan ğe girdi.  yerler, Kültür ve Turizm e yayımlanarak yürürlü ed et az i G m es li R ih ar  05.06.2011 t Bakanlığı’nın bu kararı,

B

samsunanaliz.com 57


TOPALAK

esintiler taşır.

Topalak. Tarifi

Bulgur Tavuk Renkli fasulye Un Soğan Karabiber Pul biber Tuz

½ Kg. 2 Adet 200 Gr. 2 Su Bardağı 3-4 Adet 2 Tutam 1 Tutam Yeteri kadar

Üzeri için: Soğan Salça Pul biber Yağ

4-5 adet Yeteri kadar Yeteri kadar Yeteri kadar

Tavuk haşlanıp didiklenerek bir kaba alınır. Bir tepsiye temizlenmiş bulgur konur. İnce doğranan soğanlar bulgura eklenir. Pul biber, karabiber, tuz, 2 su bardağı un, 1 bardak tavuğun suyundan katılarak iyice yoğrulur. Fındık büyüklüğünde küçük küçük toplar yapılır. Eleğe konarak sallanılır. Tavuğun suyu kaynamaya bırakılır. Bu suya bulgur topları atılır ve pişinceye kadar kaynatılır. Ayrı bir kapta ince doğranmış soğanlar, salça ve pul biber tereyağında kavrulur. Kaynayan yemeğin üzerine ilave edilir. Didiklenen tavuk parçaları da, daha önceden haşlanmış olan fasulyelerle birlikte yemeğin içine katılır. 2-3 dk kaynatılır ve altı kapatılır.

58 samsun analiz dergisi



‘REİS BEY’ GEC DE OLSA MERHAMETİ ÖĞRENDİ

İlkadım Belediyesi ve Oda Tiyatrosu tarafında ortaklaşa düzenlenen, "Reis Bey" adlı tiyatro oyunu Atatürk Kültür Merkezi’nde tiyatro severlere sunuldu ecip Fazıl Kısakürek'in eseri olan ve Tamay Akbaş’ın yönettiği oyun için 3 aylık kurs sürecinin ardından 4 aylık bir çalışmayla tiyatro sahnesine çıkan oyuncuların birçoğu ilk kez sahne heyecanı yaşadı. 32 yürekli insanın rol aldığı, Şairler Sultanı olarak anılan Necip Fazıl Kısakürek'in ustalık eserim dediği 'Reis Bey' isimli oyun başarıyla sahnelenirken tiyatro severler oyuncuları ayakta alkışladı. İzleyenlerin büyük beğenisini kazanan oyunda, ömrü otel odalarında geçen yalnız, taş kalpli bir ağır ceza hâkimi olan Reis Bey’in, genç bir delikanlıyı annesini öldürdüğü gerekçesiyle idam ettirmesi, gerçek katilin yakalanmasıyla reisin vicdan muhasebesi yapması ve sonrasında gelişen olaylar konu alıyor.

N

60 samsun analiz dergisi


Oyunu İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Samsun Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı ve Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun, Yönetmen Tamay Akbaş ve çok sayıda vatandaş izledi.

samsunanaliz.com 61



Vizyon Tarihi: 5 Temmuz 2013 Yönetmen: Cüneyt Yosulçay Oyuncular: Yakup Yavru , Durul Bazan , Arzu Yanardağ… Tür: Komedi Ülke: Türkiye

Vizyon Tarihi: 19 Temmuz 2013 Yönetmen: Oriol Paulo Oyuncular: Belén Rueda, Huqo Sİlva, Aura Garrido… Tür:  Gerilim Ülke:  İspanya

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Cristiano Bortone Oyuncular: Piero Cardano, Pietro Masotti, Trio Medusa… Tür: Romantik, Komedi Ülke:  İtalya

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Roland Emmerich Oyuncular:  Jake Weber, James Woods, Richard Jenkins … Tür: Dram, Gerilim, Aksiyon Ülke:  ABD

Vizyon Tarihi: 26 Temmuz 2013 Yönetmen: Kerem Sarı Oyuncular: Zafer Kaya, Volkan Baş, Ece Yentür… Tür: Komedi Ülke:  Türkiye

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Claude Miller Oyuncular:  Audrey Tautou, Gilles Lellouche, Anais Demoustier… Tür: Dram Ülke:  Fransa

Vizyon Tarihi: 19 Temmuz 2013 Yönetmen: James Demonaco Oyuncular: Ethan Hawke, Lena Headey, Adelaide Kane Tür: Bilim Kurgu, Gerilim, Korku Ülke:  ABD

Vizyon Tarihi: 26 Temmuz 2013 Yönetmen: James Manqold Oyuncular:  Huqh Jackman, Brian Tee, Will Yun Lee Tür:  Aksiyon, Fantastik Ülke:  ABD


64 samsun analiz dergisi

Önceki sayının çözümleri


samsunanaliz.com 65





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.