AYLIK YEREL DERGİ
YIL: 2 SAYI: 14 FİYAT:
10
ATAKUM’A MHP BAYRAĞINI DİKECEĞİZ
Erkan Avcı, seçime 5 ay kala Atakum’da sıkı bir çalışma SAYFA yürütüyor...
16
SAMSUN ’A
YAPTIKLARI YAPACAĞININ TEMİNATI 32
Özel Hastaneler TEKKEKÖY TEKİN’DEN Mİ SORULACAK?
AK Parti Terme Belediye Başkan Aday Adayı Oy, SAYFA iddialı geliyor...
14
KENTİ’
DERT MI, DERMAN MI? SOKU!
SAYFA
FİKRET OY: TERME CAĞ ATLAYACAK
‘SAĞLIK
Hayati Tekin bu kez CHP’den aday...
SAYFA
42
KAVAKLI, ‘ÜN’LÜ DEĞİSİMİN SAYFA FARKINDA 36
ren ve vatandaşların Son 10 yılda büyük artış göste ler; ilave ücret, rağbet gösterdiği özel hastane emesi ve ek bazı hastaların muayene edilm gibi konularda soru ücretlerin daha da artırılması SAYFA ş değil… işaretlerini halen giderebilmi
7
KADINLARIN KÂBUSU: SAYFA İS HAYATI 28
Editör / Genel Yayın Yönetmeni
SEÇİME 5 AY KALA
erel seçimlere 5 ay gibi kısa bir süre kala, birçok parti henüz adaylarını ortaya koyabilmiş değil. Bunun birçok sebebi olabilir. En fazla dikkat çeken sebep ise, adayların, yaşanan büyük yarışta kendi propagandalarını yapmalarından çok, bel altı vuruşlarla çabuk yıpratılmaları. Çünkü günümüzde siyaset bel altına inmiş durumda. İnsanların özel hayatları artık sadece kendilerini ilgilendirmiyor. ‘Adayım’ dediğin an artık kamunun malısın ya da kazanabilmek için her türlü ahlaksızlığı yapabilecek potansiyel adayların. Bunun örneklerini geçtiğimiz seçimlerde sayısız defa gördük. Artık anlıyoruz ki, siyaset bel altı vurmadan yapılamıyor. Her seçim döneminde ortaya çıkarılan kasetler, yapılan haksız dezenformasyonlar, atılan iftiralar oldukça olağan hale geldi. Siyaset sahnesi seçim dolayısıyla kızıştıkça, ortaya atılan yeni iddialar, her şeyin aynı tas aynı hamam olacağını gösteriyor. Şimdiden birçok aday adayı için, o adayı oldukça zora sokacak siyaset dışı, yani özel hayatına yönelik iddialar üretilmiş ve yayılmış durumda. Bu durum da, siyasetin artık sadece siyaset sınırları içinde kalmadığını ortaya koyuyor. Örneğin geçtiğimiz seçimlerde rakibinin özel hayatını ifşa ederek o rakibi alt edenler, bu seçimde aynı tuzakla karşı karşıya kalabiliyorlar. Ya da bir adayın diğer adaya iftira atarak öne geçmesinin karşılığı, bir sonraki seçimde iftira atan adaya karşı koz olarak kullanılarak geri dönebiliyor. Bütün bu yozlaşmanın sebebi ise, aradan geçen yaklaşık 70 yıllık çok partili hayat tecrübemize rağmen, halen daha demokrasiyi tam anlamıyla içselleştirememiş olmamız. Bunun ceremesini her seçim döneminde, daha doğrusu siyasetin kızıştığı her dönemde çekmekten artık bıktık. Peki siyaseti bu bataklıktan kurtarmak için yapılacak hiçbir şey yok mu? Herkesin ikili oynamaya ve rakibinin açıklarını aramaya alıştığı bu arenada ne yazık ki bu soruya olumlu yanıt vermek zor. Ancak biz yine de, umutsuzca da olsa, sadece siyasetin konuşulduğu, adayların projelerini anlattığı, kimsenin kimseye bel altı vurmadığı tertemiz bir 5 ay geçmesini diliyoruz. 2014'te yapılacak seçimden ne gibi sonuçlar çıkabileceğine de değinirsek, belirlenecek adayların niteliklerinin ve geçmişlerinin oluşacak tabloya büyük etkisi olacağını söyleyebiliriz. Üst üste 3 dönem (1999 seçimlerinde Anavatan Partisi’nden, 2004 ve 2009 seçimlerinde ise Ak Parti’den) seçilen bir Yusuf Ziya Yılmaz faktörü var. Bu isim tekrar aday yapıldığı takdirde, kendi belirttiği gibi ilçe adaylarında da belirleyici isim olacağı konuşuluyor. Peki AK Parti Yusuf Ziya Yılmaz'ın yerine başka bir aday düşünürse ne olur? O zaman seçim yarışının çok daha fazla kızışacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. AK Parti'den çıkacak farklı bir aday diğer partilerin umutlanmasını sağlayacaktır. Ancak şu da unutulmamalıdır ki, AK Parti kimi aday yaparsa yapsın, CHP ve MHP'nin ses getirecek, fark yaratacak ve Samsunluların dikkatini çekecek güçlü adaylar çıkarmaları zorunludur. Samsun'da AK Parti'yi geride bırakmanın yolu sadece buradan geçer. Artık aday belirleme sürecinde son düzlüğe giriyoruz. Aday adayları arasında yarış kızıştı ve olanca rekabetiyle devam ediyor. Gidişat gösteriyor ki, bu seçim sonuçlarını büyükşehirde AK Parti'nin çıkaracağı aday büyük oranda etkileyecek. Tabii CHP ve MHP, herkesi şaşırtıp sürpriz bir isim çıkarmazsa.
Y
16 Dur durak bilmiyor Milliyetçi Hareket Partisi Atakum Belediye Başkanlığı Aday Adayı Erkan Avcı, seçime 5 ay kala sıkı bir çalışma yürütmeye devam ediyor.
14 6 çılgın proje Terme, AK Parti’den Belediye Başkan Aday Adayı olan Fikret Oy ile çağ atlamaya hazırlanıyor.
21 Kimler gelip geçti Gerek parti başkanı, gerek belediye başkanı veya milletvekili olsun, hepsi Samsun tarihindeki yerlerini aldı.
36 Sözlerini tuttu Yerel seçimler öncesinde Kavak Belediye Başkanı Şerif Ün'ün içi rahat. Çünkü 2009'da verdiği bütün sözleri yerine getirmenin gururunu taşıyor.
14
28 Kadının kabusu... Kadınlar, çalışma hayatlarında mobbing, küçümsenme, sözlü ve fiziksel tacizin başta olduğu çok sayıda sorunla boğuşuyor.
Kadir Serkan SELÇUK Asena KANDEĞER (Stajyer) Orhan DÜZGÜN
21.10.2013
6
samsun analiz dergisi
07 Sağlık Kenti şoku! Özel hastaneler; bazı hastaların muayene edilmemesi ve ek ücretlerin daha da artırılması gibi konularda soru işaretlerini halen giderebilmiş değil…
32 Hizmete devam Zihni Şahin geçtiğimiz 5 yıl ve önümüzdeki dönem hakkında Samsun Analiz'e konuştu...
50 Yüz naklinde öncü Türkiye’de bugüne kadar toplam altı adet yüz nakli operasyonu gerçekleştirildi.
52 İlk 6 mücadelesi Bu yıl çetin bir mücadeleye sahne olan PTT 1. Lig’de Kırmızı-Beyazlı ekip ilk 6’ya girebilmek için çalışacak...
42 Birçok projesi var İlk olarak Kutlukent Belediye Başkanı seçilen Tekin, 15 yıldır sürdürdüğü görevine bir dönem daha devam etmek istiyor.
Tarafların değil, Samsun’un tarafıyız...
samsunanaliz.com 7
SAMSUN’A SAGLIK KENTİ SOKU!
zel hastaneler, Türkiye'de özellikle son 10 yılda büyük bir artış gösterdi ve vatandaşların sağlık sorunlarında fazlasıyla tercih ettiği sağlık kurumları haline geldi. Bu artışın yararlı ve avantajlı sonuçları olduğu kadar, ortaya çıkardığı birtakım olumsuzluklar da baş gösterdi. İlave ücret, bazı hastaların muayene edilmemesi, ek ücretlerin daha da artırılması gibi konularda, özel hastaneler soru işaretlerini giderebilmiş değil.
Ö
u büyük değişim sürecinde Samsun da ön sıralarda y er almaya çalışan illerden biri. Hedef, özel hastaneleri sayı ve hizmet açısından geliştirerek, Samsun ilini Türkiye’nin en büyük sağlık şehirlerinden biri haline getirmek. Ancak bunun için alınması gereken daha çok yol var. Samsun’da sağlık alanında yapılan onca girişime rağmen bunların her seferinde boşa çıkması bütün umutları suya düşürüyor.
B
samsunanaliz.com 9
BAZI DEZAVANTAJLAR DA YARATIYOR Hastalara en kaliteli biçimde hizmet veren özel hastanelerin çoğalması, geçtiğimiz yıllarda sıklıkla görülen hastanelerdeki hasta kalabalığının önüne geçilmesini sağladı. Artık hastalar, istedikleri hastaneye başvurup rahatça muayene olabilme şansına sahip; ancak biraz önce de belirtildiği gibi bu durumun yarattığı bazı dezavantajlar da yok değil.
ÇOK SAYIDA ÖZEL HASTANE VAR Samsun'da da son yıllarda özel hastanelerin sayısında büyük bir artış oldu. Samsun'da özel hastaneler son yıllarda sayı ve kalite olarak büyük ilerleme göstermiş durumda. Medical Park, Büyük Anadolu, Medicana, Mediva, MediBafra, Atasam Samsun ilinde kurulan; Samsun ve çevresindeki illerin vatandaşlarına hizmet veren özel hastanelerden bazıları. Sorun ise, bu hastanelerin potansiyelinin yeteri oranda kullanılıp kullanılamadığı. Samsun’da yapılan onca yatırıma karşın, oluşan potansiyelin doğru ve etkili biçimde kullanılamadığı açık bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bunun sebepleri arasında, yeteri kadar propaganda yapılamaması ve Samsun’un potansiyelinin küçük görülmesi gibi etkenler sıralanabilir. Böyle olmasında ise, Samsun’un önde gelenlerinin ne yazık ki büyük payı var.
SOSYAL SORUMLULUK DA ALIYORLAR Samsun’da bulunan bu özel hastaneler, zaman zaman devletle işbirliği yaparak sosyal projelerde de rol alıyorlar. Buna örnek olarak, geçtiğimiz günlerde başlatılan ”Meme Muayenesi Günleri”ne Samsun’daki 7 özel hastane de destek verdi.
7 EKİM’DE BAŞLADI Samsun Valiliği ve Samsun Sağlık İl Müdürlüğü'nün hayata geçirdiği Kadın Sağlığı Eğitim Projesi kapsamında "Meme Muayenesi Günleri", 7 Ekim tarihinde Kanser Erken Teşhis, Tarama Ve Eğitim
10 samsun analiz dergisi
ÖZEL HASTANELER ÜCRETSİZ MUAYENE YAPACAK Baran, "Yaşamları boyunca her on kadından biri meme kanseri olma, üçte biri ise meme kanserinden ölme tehlikesiyle karşı karşıyadır. İlimizde farkındalık oluşturmak amacıyla valiliğimizce bu proje hayata geçirilmiştir. Bu proje kapsamında 20-59 yaş arası kadınların en az bir kere meme muayenesinin yapılması hedeflenmektedir. Proje kapsamında ayrıca ilimizde bulunan 7 özel hastanede de meme muayenesi yapılacaktır" diye konuştu. Dr. Özgüç Mehmet Baran
Merkezi'nde (KETEM) düzenlenen programla başladı.
MEME KANSERİYLE SAVAŞTA DESTEK Programda açıklamalarda bulunan Samsun Sağlık İl Müdür Vekili Dr. Özgüç Mehmet Baran, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanser türü olduğunu söyledi ve "Sevdiklerinizle daha güzel ve uzun bir ömür geçirmek istiyorsanız, onları meme muayenesine yönlendirin" dedi.
BAŞARIYLA UYGULANDI Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise konu hakkında yaptığı açıklamada, "‘Meme Muayenesi Günleri’ kapsamında daha çok kliniğin meme muayenesi yapabilmesi için projeyi destekleyen özel hastanelerle Sağlık Müdürlüğümüz bir çalışma takvimi hazırlamıştır. 7-11 Ekim 2013 tarihleri arasında başta KETEM olmak üzere ilimiz genelinde yedi özel hastanede proje kapsamında meme muayenesi yapılacaktır" ifadelerini kullandı. Proje 7-11 Ekim tarihleri arasında özel hastaneler-kamu işbirliğiyle ve başarıyla uygulandı.
ŞEHRİN ÖNDE GELENLERİ ÇALIŞMALI Samsun'daki özel hastanelerin bu durumu daha da iyileştirilir, farklı tıp dalları oluşturulur ve hastaneler sayıca çoğaltılırsa, ilimizin Türkiye'nin tıpta öncü sayılı illerinden biri haline gelebileceği herkesin yaygın kanısı. Bunun dışında, yapılan yatırımların büyüklüğünü daha iyi ve etkili bir biçimde anlatmak da şehrin önde gelenlerinin görevi.
PROJENİN DIŞINDA BIRAKILDI Ancak geçtiğimiz ay yaşanan bir gelişme bu umutları ne yazık ki suya düşürdü. Samsun, sağlık alanındaki en önemli projelerden biri olan Şehir Hastaneleri Projesi'nin dışında bırakıldı. Böylelikle Samsun'un sağlık kenti olma hayalleri de en azından şimdilik ertelenmiş oldu.
14 İLİN ARASINDA YOK Samsun Valisi Aksoy
Projede, kamu ve özel sektörün işbirliğiyle 14 ilde toplam 15 şehir hastanesi yapılması öngörülüyor. Ancak alınan bu kararla Samsun, bu 14 ilin arasında yer almayacak. Proje kapsamında hastane kurulacak şehirler ise, İstanbul, Ankara, İzmir, Elazığ, Gaziantep, Isparta, Kayseri, Mersin, Yozgat, Bursa, Manisa, Kocaeli, Konya ve Adana.
syon gibi dalların da bulunacağı kaydedildi. Böylelikle Samsun, birçok kesimin hatalarının toplamı sonucu büyük bir fırsatı kaçırmış oldu.
YATIRIMLAR DEVAM EDİYOR
Buna rağmen Samsun ilinde sağlık alanında yapılan ve yapılmakta olan yatırımlar da yok değil. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, 250 yataklı Bafra Devlet Hastanesi, 200 yataklı Çarşamba TOPLAM 25 BİN YATAK KAPASİTESİ Devlet Hastanesi, 30 yataklı Ladik Devlet Kurulacak hastanelerin toplam yatak Hastanesi ve 20 yataklı Asarcık İlçe kapasitesinin 25 bini bulacağı, içinde Hastanesi devam eden projeler olarak kalp-damar, kadın doğum, çocuk, fizik göze çarpıyor. tedavi, ruh sağlığı, onkoloji, rehabilitaBÜYÜK ORANDA BİTİRİLDİ Bunlar içinde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi yüzde 90, Bafra Devlet Hastanesi yüzde 99, Çarşamba Devlet Hastanesi yüzde 21, Ladik Devlet Hastanesi yüzde 85 ve Asarcık İlçe Hastanesi yüzde 73 oranında bitirilmiş durumda.
İHALE AŞAMASINDAKİLER ŞUNLAR Samsun’da ihale aşamasında olan yatırımlar da şöyle: 150 yataklı Vezirköprü Devlet Hastanesi, 100 yataklı Havza Devlet Hastanesi ve 100 yataklı Terme Devlet Hastanesi. Bunların da en kısa zamanda ihale aşamasının tamamlanması hedefleniyor.
samsunanaliz.com 11
SAMSUN FIRSATLARI TEPTİ Asıl problem ise, gerek özel gerek kamu tarafından yapılıyor olsun, Samsun’a yapılan bütün bu yatırımları boşa çıkarmayacak girişimlerin, gerek yerel gerekse ülke düzeyinde etkili biçimde anlatılamaması ve Samsun’un sağlık alanında büyük fırsatları bu sebeple tepmiş olması.
TARTIŞMALAR BİTMİYOR Özel hastanelerin sayısının artmasıyla, ülkemizde son yılların en büyük tartışma konularından biri de özel hastanelerin vatandaşlara daha çok yarar mı yoksa zarar mı getirdiği oldu. Yönetmeliğe göre özel hastaneler, asgari olarak öngörülen bina, hizmet ve personel standartlarını haiz olmak kaydıyla, yirmi dört saat süreyle sürekli ve düzenli olarak, bir veya birden fazla uzmanlık dalında hastalara ayakta ve yatırarak muayene, teşhis ve tedavi hizmeti veren kuruluşlar olarak geçiyor.
EN AZ 100 YATAKLI OLMALI Özel hastanelerde gözlem yatakları hariç en az 100 hasta yatağı bulunması gerekiyor. Ancak atıl kapasiteye yol açılmaması bakımından, planlanan hekim sayısı ve hizmet ihtiyacı doğrultusunda
12 samsun analiz dergisi
Planlama ve İstihdam Komisyonu’nun görüşü alınarak ellinin altında olmamak kaydıyla yüz yatağın altında özel hastane açılmasına izin verilebiliyor.
ALAN ÖLÇÜLERİ BİLE BELİRLENMİŞ Ayrıca, özel hastanelerde yatacak hastalar için hasta odalarında hasta yatağı başına ayrılması gereken asgarî alan ölçüleri, tek yataklı hasta odaları en az dokuz metrekare, iki yataklı odalar, hasta yatağı başına en az yedi metrekare, çocuk hastalar için ayrılmış olan odalar, hasta başına en az altı metrekare, yoğun bakım üniteleri, yoğun bakım yatağı başına en az on iki metrekare olarak belirlenmiş.
UYMALARI GEREKEN KURALLAR VAR Özel hastanelerin hizmet satın alması durumunda uyması gereken birtakım kurallar var. Hastaya ve/veya yakınlarına tetkik istenmeden önce bilgi verilmesi; hastadan, laboratuvar tetkikini talep eden özel hastanede numune alınması; numunenin, tetkiki gerçekleştirecek laboratuvara hasta veya yakınları ile gönderilmemesi ve tetkik sonuçlarının, hizmet satın alınan kurum veya kuruluş tarafından gecikmeksizin güvenli bir şekilde
gönderilmesi bu kurallardan bazıları.
PLATFORMLARI DA BULUNUYOR Özel Hastaneler ise aralarında dayanışma sağlamak amacıyla bir platform-dernek kurdu. Özel Hastaneler Platformu adındaki dernek amaçlarını şöyle açıklıyor: Sağlık işletmecilerinin hak ve menfaatlerini korumak geliştirmek, çalışanların hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek, sağlık işletmeleri arasında dayanışmayı ve birliği sağlamak, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak, genelde ülke sağlık hizmetlerinin gelişmesine özelde ise özel sağlık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak ve halk sağlığı hizmetlerinin geliştirmesine destek olmak.
HEPSİ KAĞIT ÜZERİNDE Ayrıca kongreler, eğitim toplantıları, seminerler, sempozyumlar, konferanslar, istişare toplantıları ve dernek toplantıları, derneğin gerçekleştirdiği etkinlikler arasında yer alıyor. Ama bütün bunlar sadece kağıt üzerinde yazanlar ve gerçekte yaşananlar hiç de göründüğü gibi değil.
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ Yönetmelikte yer alan bu maddelere bakıldığında özel hastanelerin çok yararlı
olduğu, insanların sağlığına devlet hastanelerine oranla çok daha fazla özen gösterildiği ve her şeyin ayrıntısıyla belirlendiği düşünülebilir. Ancak bir de madalyonun öteki yüzü var.
isteyebileceği bir üst limit vardır. Buna ek olarak, toplamda alınacak ilave ücret asgari ücretin iki katını geçemiyor. Ayrıca, harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlardan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden otelcilik hizmetleri ve istisnai sağlık hizmetleri hariç olmak üzere ilave ücret alınmıyor.
VALİLİKLERE GENELGE GÖNDERİLDİ Bütün bunların karşısında, özel hastanelerin acil hastalardan ücret talep ettiğine yönelik iddialar da son zamanlarda sıkça dile getiriliyor. Bununla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, geçtiğimiz ay valiliklere bir genelge gönderdi.
"HERKES TEDAVİ EDİLMELİ" Valiliklere gönderilen genelgede, acil olarak kamu ve özel hastanelere başvuran hastaların sağlık güvencesine ve ödeme gücüne bakılmaksızın tedavi edilmesi gerektiği belirtildi. Genelgede, "Sağlık kuruluşu, acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile acil sağlık hizmetini sunmaktan kaçınamaz" denildi.
GENELGEDE “ÖZEL” GERÇEKLER VAR Genelgede ayrıca, acile yapılan başvurular neticesinde "Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu" imzalatılan hasta veya yakınlarına, SGK sağlık uygulama tebliğinin, "İlave Ücret Alınmayacak Sağlık Hizmetleri" başlıklı maddesindeki sağlık hizmetleri ile ilgili bilgi verilmesi, ücret alınacak hastalara da ilave ücretlerle ilgili ayrıntılı bilgilendirme yapılması istendi. Genelgenin uygulanmasıyla, hastaneden çıkış işlemlerini yaptıran hastanın “ödeme sürprizi” ile karşılaşmaması, sadece kabul ettiği paralı hizmeti alması hedefleniyor. Bu genelge bile tek başına, özel hastanelerin yarattığı sorunları açıklıkla göstermeye yetiyor.
İLAVE ÜCRET NE ANLAMA GELİYOR? Peki özel hastanelerin muayene ücretleri, devlet hastanelerinin ücretlerine göre ne oranda? Bu sorunun
cevabını bulmak için ilave ücretin ne olduğuna bakılması gerek. İlave ücret, özel hastanelerin tedavi olan vatandaştan isteyebileceği yasal ücret anlamına geliyor.
EN FAZLA YÜZDE 90 Yasaya göre, SGK ile sözleşmesi olan özel sağlık kurum ve kuruluşları; Sağlık Uygulama Tebliği ve eklerinde yer alan sağlık hizmetleri işlem bedellerinin tamamı üzerinden kişilerden ilave ücret alabiliyor. Ancak bu tutar sınırsız değildir. Vatandaşlardan istenebilecek tutar SGK’ca belirlenen oranı geçemez. Bu oran ise yüzde 30 ile yüzde 90 arasındadır. Yani istenebilecek en fazla tutar sağlık bedelinin yüzde 90’ıdır.
ASGARİ ÜCRETİN İKİ KATINI GEÇEMEZ Özel hastanelerin her bir tedavi için
EK ÜCRETTE BİRTAKIM ŞARTLAR VAR Ayrıca ek olarak ilave ücret almaya da bazı şartlar getiriliyor. Buna göre, sağlık hizmeti sunucusu, sunduğu sağlık hizmetleri öncesinde, alacağı ilave ücrete ilişkin olarak hasta veya hasta yakınının yazılı onayını almak zorundadır. Bu onay sözlü olamaz, imzalı ve yazılı olmalıdır. Bu yazılı onay alınmadan, işlemler sonrasında herhangi bir gerekçe ileri sürerek ilave ücret talebinde bulunulamaz.
HALK ÖZEL HASTANELERE UZAK Ancak her ne olursa olsun, alınan ücretler halkın büyük bir kısmının karşılayabileceği oranda değil. Yani başka bir deyişle özel hastaneler, günümüzde halen halkın büyük bir kesimine oldukça uzak bir konumda yer alıyor.
"BİZİM KARA LİSTEMİZE ALINIR" Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kuralların aksini yapan ve hakkını arayan vatandaşları kara listeye alan özel hastaneler içinse hiç taviz vermeyeceğini gösterdi. Müezzinoğlu konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Bizim vatandaşımızın hangi konumda olursa olsun hiçbir sağlık kuruluşu tarafından kara listeye alınması söz konusu değildir. Onu yapanlar bizim kara listemize alınır" dedi.
"ACİL SERVİSLERDE YOĞUNLUK VAR" Türkiye’de hastanelerin acil servislerinde yaşanan yoğunluğa da değinen Müezzinoğlu, Türkiye’deki
YÜZDE 200 FARK Bu arada, bayram öncesi 90 olan özel hastanelerin vatandaştan alabileceği fark ücretlerinin yüzde 200'e çıkarılmasına yönelik çalışmada da sona yaklaşıldığı belirtiliyordu. Uzun bayram tatilinin ilk gününde, vakıf üniversiteleri ile özel hastanelerde yurttaşlardan alınacak ilave ücreti Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödediği miktarın %90’ından %200’üne çıkaran Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Yüzde 90 olan farkı ödeyemeyen vatandaşların, yüzde
14 samsun analiz dergisi
acil servislerle ilgili gelinen noktanın kendilerini yeni düzenleme yapmaya ittiğini söyledi. Acil servislerle ilgili önümüzdeki ay içinde yeşil, sarı ve kırmızı alanları yeniden düzenleyeceklerini aktaran Müezzinoğlu, “Acil servisler yüzde 30’ları aştı. Vatandaş akşam eve gittiğinde çocuğunun ateşi yükseldiğinde veya hanımının başı ağrıdığında acil vaka olarak değerlendiriyor. Olağanüstü acillerle bunları ayırmalıyız. Dolayısı ile çerçeveyi önümüzdeki günlerde daha net olarak tarif edeceğiz” diye konuştu. Böylelikle özel hastanelerle mücadele konusunda Sağlık Bakanlığı da devreye girmiş oldu.
200 farkı nasıl karşılayabileceği ise, büyük bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ AÇIKLAMA YAYINLADI Türk Tabipleri Birliği ise konu hakkında ‘’Hükümet’ten Hastane Patronlarına Bayram Hediyesi: Fark Ücretleri İki Kattan Fazla Arttı!‘’ başlıklı bir açıklama yaptı. Bu açıklamada: “Dün, uzun bayram tatilinin ilk gününde, vakıf üniversiteleri ile özel hastanelerde yurttaşlardan alınacak ilave ücreti Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödediği miktarın %90’ından %200’üne çıkaran Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu ülkede sağlık hizmeti alabilmek için; Bu ülkenin yurttaşı, bu devletin verdiği nüfus cüzdanına sahip olmanız yetmiyor. Bu devlete vergi vermeniz yetmiyor. Genel Sağlık Sigortası primi ödemeniz yetmiyor. Katkı payları ödemeniz yetmiyor. Artık SGK’nın ödediğinin iki katını cepten ayrıca ödeyeceksiniz. Devletin 629 TL ödediği bademcik ameliyatına siz cebinizden özel hastaneye ayrıca 1.258 TL ödüyorsanız, devletin 1.510 TL ödediği prostat ameliyatına siz ayrıca 3.020 TL ödüyorsanız kimin kimi “soyduğu” açık değil mi? Kime geldi bu bayram hediyesi?” ifadelerine yer verildi.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu
VATANDAŞ NASIL ÖDEYECEK? Düzenleme geçerse daha önce çocuk hastalıkları poliklinik hizmeti için en fazla 22,50 lira ek ücret ödenirken bu rakam 50 liraya çıkacak. Aynı şekilde kadın doğumda 28 lira olan rakam 62 liraya, kardiyolojide 31 lira olan rakam 68 liraya, dâhiliye ve genel cerrahide 25 lira olan rakam ise 56 liraya ulaşacak. Ameliyatlarda da rakam artarak devam edecek.
"VATANDAŞ ZATEN MAĞDUR" Konu hakkında konuşan Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, “Birçok vatandaş kamuda sıra beklememek, kötü muamele ve hekimin hastaya fazla zaman ayıramamasından dolayı özel hastaneleri tercih ediyor. Zaten yüzde 90 uygulaması vatandaşı mağdur Orhan ediyor. Şimdi bu iki kat Demir artacak.” diye konuştu.
"75 MİLYONUN HAKKI KORUNMALI" Bu uygulama ile özel hastanelere gizli zam yapıldığını vurgulayan Demir, “Gereksiz test ve tahlillerde artış yaşanır. Bu düzenlemenin iptali için muhalefet partileri Anayasa Mahkemesi'ne başvurmalı. 75 milyonun hukuku korunmalı” ifadelerini kullandı.
TARTIŞMALAR SÜRECEK GİBİ Özel hastanelerin getirdiği faydaların ve halkı rahatlatmasının yanında, zaman zaman gerçekleşen art niyetli hareketler de bu kuruluşların vatandaşlarda yarattığı algıya sekte vuruyor. Görünen o ki, bu tartışmalar daha uzun süre devam edecek ve özel hastanelerin toplumda saygın bir yer edinebilmesi için daha çok çalışması gerekecek.
samsunanaliz.com 15
TERME, ‘FİKRET OY’ İLE ÇAĞ ATLAMAYA HAZIRLANIYOR...
AK Parti'den Terme Belediye Başkanlığı aday adayı olan Fikret Oy, çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. 1966 yılında Terme’de dünyaya gelen Fikret Oy, henüz aday seçilmemesine rağmen, tıpkı adaymış gibi propaganda yürütüyor 16 samsun analiz dergisi
‘6 TANE ÇILGIN PROJEM VAR’ A K Parti Terme Belediye Başkan aday adayı Fikret Oy son olarak, Terme’nin Kozluk, Evci ve Sakarlı beldelerinde vatandaşın derdini dinledi. Oy, gezileri sırasında halktan yakın ilgi ve destek gördü. Bazı vatandaşlar öncelikle yollarının yapılmasını, asfalt hale getirilmesini isterken, bazı vatandaşlar da yolların kenarlarında kaldırım olmamasından yakındı.
"HER YERE EŞİT HİZMET GİDECEK" Fikret Oy, gezileri sırasında yaptığı açıklamada, Terme’yi gelişmişlik konusunda Samsun’un tüm ilçelerinin önüne geçirmek için kolları sıvadığını belirtip “İlçenin tüm bölgelerine eşit hizmet gidecek” dedi.
DUALARINIZI EKSİK ETMEYİN Bu konuda samimi olduğunu kaydeden Oy, "Allah Terme’deki Belediye Başkanlığı’nı bana nasip ederse ilçemizin her bölgesinde hizmetin eşit olarak dağıtılacağına herkes inanmalıdır. Bunun için benden dualarınızı eksik etmeyin" diye konuştu.
"TERME EN GELİŞMİŞ İLÇE OLACAK" Projelerine güvendiğini belirten Fikret Oy, "Terme’nin sorunlarını biliyorum. Allah nasip eder ve seçilirsem beş yıllık belediye başkanlığı dönemimde Terme’yi Samsun’un bütün ilçelerinin önüne geçireceğim. Bütün hemşerilerim bundan emin olabilirler. Çalışma dönemim içinde Terme’nin geri kalmışlığından eser kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ KENDİSİNİ HİSSETTİRECEK" Fikret Oy, beldelerde vatandaşlarla konuşurken kendilerinden istenilen hizmetlerin en kısa zamanda yerine getirileceğini söyleyerek, "Gençler halı saha ve Kozluk’ta Amfi Tiyatro istiyorlar. Gezilerim sırasında sorun olarak bana aktarılanlar en kısa zamanda sorun olmaktan çıkarılacaktır. Beldelerde ve ilçede temizliğin de sorun olduğu anlatılıyor. AK Parti iktidarı Terme’nin her noktasında hizmet olarak kendisini yine hissettirecektir" şeklinde konuştu. Yarım kalmış ve tamamlanmamış hizmetler en kısa zamanda tamamlanacağını ifade eden Oy, "Bundan tüm hemşerilerim emin olabilirler. Gençlerin sosyal tesis ve halı saha isteklerini sanırım görev döneminin ilk yılı içinde yerine getirebilirim. Çünkü geleceğimiz gençlerimizdir. Bilgi birikim ve deneyimlerimle Terme çağ atlayacaktır" açıklamasında bulundu.
ÇOK SAYIDA PROJESİ VAR Bunların dışında, Kanal Terme Projesi, Çamlık ve Sahil projesi, Terme Meydan Projesi, Terme Çayı ıslah ve ışıklandırma projesi, Sosyal Tesis ve Gençlik Merkezi Projesi ile 5 Ayda 500 istihdam Projesi, Fikret Oy'un başkan seçildiği takdirde yapacağını söylediği projeler arasında bulunuyor.
ŞENOL KUL İLE GÖRÜŞTÜ Fikret Oy, Kozluk ziyareti sırasında belde belediye başkanı Şenol Kul ile de bir araya geldi. Kozluk ziyaretinde, Fikret Oy ile Belediye Başkanı Şenol Kul, bir süre sohbet etme imkânı da buldu.
"SEL BİR DAHA YAŞANMAYACAK" Konu hakkında konuşan Fikret Oy, "Ben projelerimle konuşurum. Terme için 6 çılgın projem var. Bunların başında Terme Çayı Kanal Projesi geliyor. Hayata geçirildiğinde her yağmur sonrası kabus haline gelen sel felaketleri bir daha yaşanmayacaktır. Ayrıca, seçilmemiz halinde Terme'de 5 ay içersinde 500 kişiye iş imkanı sağlayacak istihdam projemizi faaliyete geçirerek ilçe ekonomisine hareket getireceğiz" dedi.
10 YILDIR MECLİS ÜYESİ AK Parti Terme Belediye Başkan aday adayı Fikret Oy, aynı zamanda 10 yıldan bu yana İl Genel Meclisi üyeliği yapıyor. Bu da, Fikret Oy'un siyasette ne kadar başarılı ve tecrübeli olduğunun bir göstergesi. Fikret Oy bu tecrübesini bundan sonra belediye başkanı olarak göstermek istiyor.
samsunanaliz.com 17
illiyetçi Hareket Partisi Atakum Belediye Başkanlığı Aday Adayı Erkan Avcı, seçime 5 ay kala sıkı bir çalışma yürütmeye devam ediyor. MHP bayrağını Atakum'un burçlarına dikeceğini iddia eden Avcı, "Vatandaş odaklı, daha şeffaf, daha katılımcı bir yerel yönetim yapısı oluşturmayı" vaat ediyor.
M
ERKAN AVCI DUR DURAK BİLMİYOR
‘MHP BAYRAĞINI ATAKUM’A DİKECEĞİZ’ 1956 yılında Samsun'da dünyaya gelen Erkan Avcı, daha önce 4 dönem Ayvacık ilçesinde belediye başkanlığı yaptı. Ayrıca 5 yıl süresince Turizm Bakanlığı'nda bakan danışmanlığı yapan Avcı, tecrübe ve birikimi ile Atakum'da en fazla öne çıkan isim durumunda... SORUMLULUKLARININ BİLİNCİNDE Kent yönetimine bilimsel açıdan bakan ve kentlerin sağlıklı gelişmesi ile kent halkının yaşam kalitesinin arttırılmasının kent yönetimlerinin temel sorumluluk alanında olduğunu savunan Erkan Avcı, "Kentler her zaman insan yaşamında önemli olmuştur. Medeniyet kentlerle başlamış, ticaret kentlerle gelişmiş, kültür ve sanat kentlerle atılım gerçekleştirmiş. Kentler yaşam mekanlarımız olmanın yanı sıra bizden önceki nesillerin bize bıraktığı ve bizim de gelecek nesillere bırakmamız gereken emanetlerdir" diyor.
ÇALIŞMAYA ÇOK ÖNCEDEN BAŞLADI Erkan Avcı, zaten uzun süredir ciddi bir çalışma yürütüyor. Atakum'un yalnızca Samsun’un değil Karadeniz Bölgesi'nin en önemli yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirten Erkan Avcı, doğa, kültürel zenginlik, yayla, deniz, kum gibi turizm potansiyelinin olmasının, denize kıyısının bulunmasının, kadınların sosyal yaşam ve siyasete katılım oranın fazlalığının, okuma yazma ve kent yönetimine aktif katılımın yüksek olmasının ve ilçede 19 Mayıs Üniversitesi gibi köklü bir üniversitenin bulunmasının, Atakum'un yerel yönetimler açısından siyaset yapabilme potansiyeli barındırdığını düşünüyor.
18 samsun analiz dergisi
“ATAKUM ULAŞIMDA GEÇİŞ NOKTASI” Ayrıca Avcı'ya göre, coğrafi konumuyla ulaşım ağında bir geçiş noktası olması, kolay ulaşılabilirliği ve kent merkezi ile organik bağlarının güçlü olması, toplumsal uzlaşı kültürünün gelişmiş olması, tarıma elverişli alanları ile organik tarım yapabilme imkanlarının olması ve alternatif bölgenin en güçlü kültür ve sanat kenti olabilme potansiyeline sahip olması da, Atakum'u yerel siyasette öne çıkaran durumlardan bazıları.
"MHP'Lİ BELEDİYE ATAKUM'U GÜÇLENDİRİR" Erkan Avcı, Atakum'un MHP'li bir yerel yönetimin elinde çok daha fazla güçleneceğini söyleyerek, "Amacımız ve umudumuz Atakum'da MHP iktidarında günümüzde hızla süren küreselleşme ve yerelleşme süreçlerinde önemi daha da artan kentlerimizin ülkemiz ve milletimiz adına daha üstün başarılara imza atmasına katkı sağlayabilmektir" ifadelerini kullanıyor.
GENÇLİK ÖN PLANDA OLACAK ÖĞRENCİLERE YAŞAM ALANI Bu yönde Atakum'da gençlik için birtakım projeler hazırladıklarını belirten Avcı, "Türkiye’de ilk kez uygulanacak bir proje ile üniversite öğrencilerimize bir yaşam alanı oluşturmayı planlıyoruz. Bu alanın içinde apart yaşam (öğrenciler için ev yaşamı koşulları) olacak; çamaşırhane, ütühane, alışveriş merkezi, kütüphane, internet ve bilim kahvehanesi, açık hava etkinlik alanı, spor sahaları, yüzme havuzları, yeşil alanlar, dinlenme, piknik ve mesire alanları bulunacak" diye konuştu.
Erkan Avcı'nın en fazla önem verdiği konuların başında gençlik geliyor. "Atakum ilçemiz aynı zamanda bir üniversite şehridir" diyen Avcı, "50 bin nüfuslu Ondokuz Mayıs Üniversitemizin gerek yurtları gerekse öğrencilerimizin yaşam alanları % 90 oranında Atakum'da bulunmaktadır. Bu bir enerjidir ve bu enerjiden yararlanılmalıdır" diyor.
samsunanaliz.com 19
BELEDİYE ÖĞRENCİLERE YİYECEK ALACAK Avcı, Atakum'daki bayanların kendi evlerinde yaptıkları yöresel yiyecekler ve içeceklerin Belediye tarafından satın alınacağını ve öğrencilere sunulacağını ifade ederek, "Bunlar ekonomik sıkıntı çeken fakir öğrencilere ücretsiz ve diğer öğrencilere hayli indirimli olacaktır. Ayrıca Üniversite öğrencileri ile Atakum’da yaşlı ve yalnız yaşayan aileleri bir araya getiren bir çalışma ile haftanın bir veya iki günü birlikte olmalarını sağlayacağız" açıklamasında bulundu.
ÜNİVERSİTE MAHALLESİ MÜJDESİ Belediye tarafından Gençlik Merkezi ile Üniversite Mahallesi kurmayı planladıklarını söyleyen Avcı, "Üniversite öğrencileri, Atakum’daki okullarda İlk- Orta ve Lise düzeyindeki öğrencilere ücretsiz eğitim desteği yapacaktır. Eğitim merkezinde her ay düzenli olarak tanınmış ve başarılı SanatKültür ve Bilim adamlarını davet edip gençlerimize Panel – Söyleşi yapacak imkanlar sunulacaktır" ifadelerini kullandı.
TURİZM BOŞ GEÇİLMEYECEK
20 samsun analiz dergisi
Erkan Avcı'ya göre turizm, Atakum'un bir başka önemli potansiyeli. Atakum'un, Karadeniz Bölgesi'nin en uzun sahiline ve kumsalına sahip olduğunu belirten Avcı, "Atakum, deniz turizmi ve diğer turizm faaliyetleri açısından önemli bir turizm kenti olmaya adaydır. Ayrıca küresel ısınma sonuçlarından dolayı, Orta Karadeniz’de oluşan mevsim koşulları, buralarda otel, apart, dinlenme ve konaklama gibi turistik tesis yatırımları yapma ve geliştirme bakımından ilçemiz Atakum’u cazip hale getirmiştir" diye konuştu.
"AKDENİZ'DEKİ ŞEHİRLERİ ARATMAYACAK" Atakum'un, Samsun'un geleceğini ve yaşam standardını belirleyecek özel bir yerleşim alanı olduğunu söyleyen Avcı şöyle devam ediyor: "Atakum’un diğer ilçelere göre farkı, yaz turizminin gelişmeye son derece uygun olması, plajlarının ve sahilinin iyi işlenip akıllı projelerle değerlendirildiğinde, ilçeye gelişiminde büyük katkı ve değer sağlayacağı ve böylelikle de turizm için güzide bölgemiz Akdeniz’deki şehirleri aratmayacağıdır. Küresel ısınma süreçlerinin bu bölgede sera iklimine dönüştüğü bilinmektedir. Bu da yazın her alanda, turizm sezonlarının uzaması demektir. Bu da Atakum ilçemizi her alanda yapılacak yatırımlar için cazip bir bölge haline getirecektir."
MHP İÇİNDE BÜYÜK DESTEK VAR 2014 yerel seçimlerinde Erkan Avcı’nın adaylığını destekleyenlerin sayısı da oldukça fazla. Özellikle MHP içinden çok sayıda önemli isim Atakum’da Erkan Avcı’ya referans olmuş durumda.
ZAMAN NE GÖSTERECEK? İşin özü, Erkan Avcı henüz aday olmamasına rağmen, bir aday gibi çalışan Samsun’daki tek isim. Bu denli yoğun çalışma doğal olarak Atakumluların da ilgisini çekiyor. Erkan Avcı’nın aday seçildiği takdirde nasıl yoğun bir propaganda yürüteceği ise, şimdiden yaptıklarıyla belli oluyor. Başkan seçilmesi durumunda ise Atakum’da birçok şeyin değişeceği de çok açıkça ortaya çıkmış durumda. Bakalım zaman ne gösterecek?
samsunanaliz.com 21
İ? T Ç E G R E L İM K İ D L E G KİMLER
POLİTİKAYA DAMGA VURAN SAMSUNLULAR Bugüne kadar politika alanından, Samsun ve Türkiye siyasetine damgasını vuran çok sayıda Samsunlu siyasetçi gelip geçti. Gerek parti başkanı, gerek milletvekili veya belediye başkanı olsun, hepsi de bir şekilde Samsun tarihindeki yerlerini aldılar iyasi hayatlarında daima Türkiye’nin ve Samsun’un sorunlarını ön planda tutan bu isimler, kimi zaman başarılı kimi zaman da başarısız icraatlarıyla Samsunluların zihinlerinde her zaman yer tuttular. Bu isimlerin önde gelenleri ise şunlar:
S
SAMSUN’UN ORDİNARYÜS SİYASETÇİSİ Ali Fuat Başgil: 1899 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde dünyaya geldi. Grenoble Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra doktorasını Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. Daha sonra Paris Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ile Paris Siyasi İlimler Merkezi'ni de bitirdi. Hatay'ın bağımsızlığa kavuşmasından sonra 1937'de Hatay Cumhuriyeti'nin anayasasını hazırladı. Türkiye'de İstanbul Üniversitesinde uzun yıllar Teşkilat-ı Esasiye Hukuku (Anayasa) dersleri verdi. 1939 yılında ordinaryüs profesör unvanını aldı. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi tarafından çeşitli üniversitelerden uzaklaştırılan 147'ler listesinde yer aldı.
TEHDİT EDİLİNCE YURTDIŞINA GİTTİ 1961 yılında Adalet Partisi hareketi içerisinde siyasete atıldı. 15 Ekim 1961 seçimlerinde AP listesinden bağımsız Samsun Senatörü seçildi. Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyması, Em. Org. Cemal Gürsel'in cumhurbaşkanlığında ısrar eden askeri kesimden gelen yoğun tepkilerle karşılaştı. Milli Birlik Komitesi üyesi subaylarca "Hayatınızı garanti edemeyiz" denilerek tehdit edildikten sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi ve Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden de istifa ederek yurt dışına çıktı.
İSMİ YAŞATILMAYA DEVAM EDİYOR Adalet Partisi'nin %52 oy oranıyla tek başına kazandığı 1965 seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilip Türkiye'ye dönen Prof. Ali Fuat Başgil, 17 Nisan 1967 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Çarşamba'da 19 Mayıs Üniversitesi'ne bağlı Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi Kampüsü'ne Ali Fuat Başgil'in ismi verilmiştir. samsunanaliz.com 23
İDAMA MAHKUM EDİLEN BAŞKAN Şefik Avni Özüdoğru: 1886 yılında Samsun'da dünyaya geldi. Çok iyi derecede İngilizce, Fransızca ve Almanca biliyordu. 1919 yılında Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Ankara Hükümeti'ne katılması dolayısıyla İstanbul'da bulunan Kürt Mustafa ve Saray Mahkemeleri tarafından gıyabında idama mahkûm edildi. Samsun'da çıkarılan Aks-ı Seda gazetesini yönetti. 1924 yılına kadar Samsun Belediye Başkanlığı yaptı. 1930 yılında Serbest Fırka Samsun İl Örgütü'nü kurdu. Parti kapatılınca siyasi hayattan çekildi. 1946 yılında Demokrat Parti Samsun Ocak Şubesi'ni kurdu. Parti yöneticileri ile anlaşmazlığa düşünce istifa ederek siyasi hayattan çekildi. 1960'da hayatını kaybetti.
TÜRKÇÜLÜK DAVASI’NDA YARGILANDI Fethi Tevetoğlu: 1916 yılında dünyaya geldi. Irkçılık-Turancılık Davası adı altında Mayıs 1944'de başlayan ve Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Ankara Konservatuarı Müdürü Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanju, Türk Tarihi Profesörü Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan gibi Türkçülerin de bulunduğu davada 11 ay tutuklu kaldı. 1957 yılında Demokrat Parti'de Samsun İl Başkanı olarak siyasete başladı, Adalet Partisi'nden 1961 ile 1974 yılları arasında Samsun Cumhuriyet Senatörü oldu. İslam Ülkeleri Konferansı Başkan Yardımcılığı, Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı, Müslüman Mültecileri Kalkındırma Vakfı Genel Başkanlığı, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlğı yaptı. 1989 yılında hayatını kaybetti.
SAMSUN’A HER ŞEKİLDE HİZMET ETTİ Nüzhet Ulusoy: 1922 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde dünyaya geldi. Hamit Erip Kember'in ardından 16 Ocak 1953'te Samsun belediye başkanı oldu. 4,5 yıl bu görevde kaldıktan sonra Demokrat Parti'den milletvekili olabilmek için 11 Eylül 1957'de görevinden ayrıldı. 11. sıradan aday gösterilen Ulusoy, 27 Ekim 1957'de yapılan seçimler sonucunda meclise girmeye hak kazandı. Ulusoy, 18 Nisan 1960'ta kurulan 15 kişilik Tahkikat Komisyonu'nun üyeleri arasında yer aldı.
24 samsun analiz dergisi
SAMSUNSPOR’UN ÜÇÜNCÜ BAŞKANI 27 Mayıs İhtilâli'nden sonra tutuklanarak Yassıada'ya götürüldü. Tahkikat Komisyonu üyesi olmak ve Yeşilhisar olayları nedeniyle idamı istendi. 18 Eylül 1961'de açıklanan kararlar sonucunda 3 yıl 4 ay sürgün cezasına çarptırıldı. Serbest kaldıktan sonra avukatlık yaptı ve Samsunspor'un kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1971'de Samsunspor'un üçüncü başkanı oldu. 1 yıla yakın bir süre bu görevde kalarak, Mart 1972'de görevini Bülent Semizoğlu'na bıraktı. Siyasi hakların iade edilmesinden sonra 1983 genel seçimlerinde Milliyetçi Demokrasi Partisi'nden Samsun birinci bölge adayı olmasına rağmen meclise giremedi. 2000 yılında hayatını kaybetti.
GENEL BAŞKAN SEÇİLEN İLK SAMSUNLU Murat Karayalçın: 1943 yılında Samsun'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisatMaliye Bölümünden 1968 yılında mezun oldu. DPT'de uzman yardımcısı ve uzman olarak çalıştı. Karayalçın, 1988 yılından 1993 yılı Eylül ayına kadar olan Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği'nin Genel Başkanlığı görevlerini sürdürdü. Ankara şehir yerleşiminin rahatlamasını sağlamak amacıyla öncülüğünü yaptığı uydukent projesi "Batıkent" olarak hayata geçti.
ALMADIĞI ÖDÜL KALMADI
EN UZUN SÜRE BAŞKANLIK YAPAN İSİM Kemal Vehbi Gül: 1934 yılında Samsun'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültelerinden mezun oldu. Kemal Vehbi Gül ilk olarak 1968 yılında Samsun Belediye Başkanı seçildi. Bu görevini 1980 yılına kadar sürdürdü. Deniz dolgusu projesi en fazla ses getiren icraatı oldu. Samsun'un bir kesimi bu projeyi onaylarken, bir kesimi de dolgu alanlarının riskli olduğu gerekçesiyle projeye şiddetle karşı çıktı.
EVREN’E HAKARET, GÖREVİNDEN ETTİ Yeni belediye sarayı yapımı, modern pazar tesisleri, itfaiye sarayı yapımı, yeni şehir mezarlığı, Rasathane Camii ve Külliyesi inşaatı gibi projelere imza attı. 12 Eylül 1980 darbesi ile görevinden ayrılmak zorunda kaldı. 1984 yılındaki yerel seçimlerde ANAP adayı olarak tekrar Samsun Belediye Başkanı seçildi. Bu görevini 1988 yılında Kenan Evren'e hakaret ettiği gerekçesiyle görevden alınana kadar sürdürdü. Şu anda Samsun'un en uzun süre görev yapan belediye başkanı unvanını korumaktadır.
1986 yılında İngiltere'de Dünya Konut Yılı Ödülü'nü alan Karayalçın, 1987 ve 1991 yıllarında Türkiye'nin dış tanıtımına yaptığı katkılar nedeniyle TÜTAV ödülüne, 1993 yılında Fransız Hükümeti tarafından Legion d'honneur nişanına layık görüldü. 26 Mart 1989 tarihinde yapılan yerel seçimlerinde Sosyaldemokrat Halkçı Parti'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Bu görevini Eylül 1993 tarihine kadar sürdürdü. Karayalçın, Erdal İnönü'nün genel başkanlıktan ayrılmasının ardından Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin 11 Eylül 1993'te yapılan 4. Olağan Kurultayı'nda yeni Genel Başkan seçildi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN MİMARI Türkiye Cumhuriyeti 50. Hükümeti'nde Başbakan Yardımcısı, Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakanı olarak 19941995 tarihleri arasında görev yaptı. Gümrük Birliği’ne girilmesinde büyük rol oynadı. 1995'te SHP'nin CHP ile birleşmesinden sonra genel başkanlıktan ayrıldı. 1995-1999 yıllar arasında CHP Samsun Milletvekilliği yaptı. Daha sonra CHP'den istifa etti ve Fikri Sağlar ile birlikte Solda yeni bir oluşum için yola koyuldu, solda ittifak hareketi ile geniş tabanlı bir parti oluşturulmaya çalışıldı. Mayıs 2002'de Sosyaldemokrat Halk Partisi adında yeni bir parti kurdu. 2009 yılında tekrar CHP'ye katıldı.
samsunanaliz.com 25
SAMSUN’U ‘BÜYÜKŞEHİR’ YAPTI Muzaffer Önder: 1933 yılında Samsun'da dünyaya geldi. İlk olarak, 1977'de CHP'den milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. 1989 yerel seçimlerinde Sosyaldemokrat Halkçı Parti adayı olarak Samsun Belediye Başkanı seçildi. Başkanlığının ilk döneminde Samsun, büyükşehir belediyesi statüsü kazandı. Önder, 1994 yılındaki seçimlere CHP'den aday oldu ve oyların %31.95'ini alarak bir kez daha başkan seçildi. Seçimlerde sadece 5 belediye başkanlığı kazanan CHP, tek büyükşehir belediye başkanlığını da Muzaffer Önder'le Samsun'da elde etti. Muzaffer Önder 1999 yılında ise başkanlığı Yusuf Ziya Yılmaz'a kaptırdı. 2004'te tekrar aday oldu ancak kaybetti. 2005 yılında hayata veda etti.
ARALIKSIZ 5 DÖNEM VEKİL SEÇİLDİ İlyas Kılıç: 1921 yılında Samsun'da dünyaya geldi. 1961’de CHP’den Samsun milletvekili seçilerek 1961-1980 tarihleri arasında aralıksız 12, 13, 14, 15 ve 16. dönemlerde üst üste beş dönem milletvekili seçildi. Millet Meclisi Başkanlık Kâtip Üyesi olarak çalıştı. 1980'den sonra Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. 2013 yılında hayatını kaybeden İlyas Kılıç, AKP Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç’ın da dedesidir.
ADI HASTANEDE YAŞIYOR Mehmet Aydın: 1928 yılında Samsun'da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyasal Bilimler Maliye Bölümünü bitirdi. DPT Uzmanlığı, Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü, Tarım Bakanlığı Gıda İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara Ticaret Odası Genel Sekreterliği gibi görevlerde bulundu. 1983 yılında Anavatan Partisi Kurucu Üyeliği, 2 Dönem Samsun Milletvekilliği ile 1983-1986 yılları arasında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yaptı. 1990 yılında, Elmadağ yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Günümüzde Samsun Devlet Hastanesi'ne Mehmet Aydın'ın adı verilmiştir.
26 samsun analiz dergisi
Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi
3 DÖNEM ARKA ARKAYA SEÇİLDİ Yusuf Ziya Yılmaz: 1951 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde dünyaya geldi. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü görevini sürdürürken, 1999 Türkiye yerel seçimleri için Mesut Yılmaz tarafından 1 Şubat 1999'da Anavatan Partisi Samsun belediye başkan adayı olarak gösterildi. Seçimi kazanarak Samsun Belediye Başkanı oldu. Belediye başkanlığındaki ilk döneminde Samsunspor'a 1,5 yıl başkanlık yaptı. Yılmaz, 2004 seçimleri öncesinde partisinden istifa etti ve 18 Kasım 2003'te Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katıldı. 14 Şubat 2004 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir kez daha Samsun belediye başkanlığına aday gösterilen Yılmaz, bu seçimde oylarını bir önceki seçime oranla yaklaşık 20 puan artırarak, %46.30 oy aldı ve ikinci kez başkanlığa seçildi. Yılmaz 2009 yerel seçimlerinde tekrar başkanlığa seçilerek 3 dönem arka arkaya başkanlığa seçilmiş oldu.
REKORU ELİNE GEÇİREBİLECEK Mİ?
aptığı projeler çok ses getirmesine rağmen, Samsun halkının bir kesimi tarafından daima şüpheyle karşılandı. Yapılan otogara kendi adını vermesi ise birçok kesimin tepkisini çekti. Yılmaz 2014 seçimlerinde tekrar aday olarak, şu anda Kemal Vehbi Gül’e ait olan en uzun süre belediye başkanlığı yapma rekorunu ele geçirmek amacında.
Y
Filom Rent A Car Yenilikçi yaklaşımları, müşteri odaklı hizmet yapısı ile sektörün öncü firmaları arasında yer alan Filom Rent a Car gerek filo kiralama, gerek günlük araç kiralama alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.
(0362) 234 0405 - 0553 268 33 63 - 0531 207 85 90
İstayson Mah. Saadet Cad. No: 111/B , 55000 Samsun
‘HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ’
ÇİFTÇİLERE YÖNELİK ÇALIŞMALAR VAR Çiftçilerin gelişmesi ve kalkınmasına yönelik de Ayvacık Ziraat Odası'nın çok sayıda görevi mevcut. Çiftçi kayıtlarını tutmak, çiftçilikle ilgili bilgi ve belgeleri düzenlemek, her türlü tarımsal desteklere ilişkin gerekli bilgi ve belgeleri çiftçilere ve ilgili kuruluşlara vermek ve Çiftçilerin tarımsal girdilerini teminen her türlü faaliyette bulunmak bu görevler arasında yer alıyor.
28 samsun analiz dergisi
2011 yılında Ayvacık Ziraat Odası Başkanlığı'na seçilen Erdal Avcı, yaklaşık 3 yıldan bu yana görevini başarıyla sürdürüyor. Ayvacık'ta zirai çalışmalara büyük önem veren ve bu konuda elinden geleni yapan Avcı, çalışmalarına aralıksız devam ediyor
AYVACIK ZİRAATİ EMİN ELLERDE E
rdal Avcı 1964 yılında Ayvacık'ta dünyaya geldi. DSİ’de İnşaat Teknisyeni olarak, Ayvacık Belediyesi'nde ise 14 yıl Genel Koordinatör olarak görev yaptı. Ayrıca 1999-2004 yılları arasında İl Genel Meclisi üyeliği yaptı. İşte Başkan Avcı, öylesine dolu bir geçmişe sahip durumda.
ODANIN ÇOK SAYIDA GÖREVİ VAR
Erdal Avcı'nın başkanlığını yaptığı Ayvacık Ziraat Odası'nın çok sayıda ilgilenmesi gereken konu ve yine birçok görev ve yetkileri var. Tarım ve çiftçilikle ilgili haber ve bilgileri toplamak, gerekli inceleme, endeks ve istatistikî çalışmaları yapmak ve yayımlamak, gerektiğinde ilgililerce istenilen bilgi ve kayıtları vermek, Ayvacık Ziraat Odası'nın en önemli görevi.
BAŞKAN AVCI SORUNLAR HAKKINDA KONUŞTU Bunun dışında, genel anlamda Samsun ve ilçelerinde tarım ve zirai alanda yaşanan sorunlar da var. Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı, Ayvacık, Bafra ve Çarşamba Ziraat Odaları'nın karşılaştıkları sorunları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
EĞİTİM FAALİYETİ YAPILABİLİYOR yvacık Ziraat Odası'nın bunun dışında, kamu ve özel kurum, kuruluşlara faaliyet konuları ile ilgili önerilerde bulunmak, tarımın gelişmesi için gerekli gördüğü mevzuat değişikliklerinin yapılabilmesi veya yeni mevzuat oluşturulması hususunda Birliğe önerilerde bulunmak, tarım ve kırsal kesimin kalkınması için her türlü eğitim, yayım ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunmak, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, katkı ve önerilerde bulunmak gibi görevleri de var.
A
17 ZİRAAT MÜHENDİSİ ÇALIŞIYOR 2011 yılında Ayvacık Ziraat Başkanlığı'na seçildiğini belirten Avcı, "Odamız bünyesinde 17 Ziraat Mühendisi, Tarımsal Danışmanlık vermektedir. Ayrıca Tarımsal Ekipmanlar ve Zirai İlaç Bayiliğimizde ise 1 Ziraat Mühendisi istihdam etmekteyiz" dedi.
“SİYASİLER SAHİP ÇIKMIYOR” Bafra ve Çarşamba ovalarındaki çiftçilerin, tarım girdilerinin fiyatlarından dolayı çok sıkıntı çektiğini söyleyen Avcı, Kızılırmak ve Yeşilırmak gibi zengin bir nimete sahip olmamıza rağmen, tarımda gerekli sulamanın yapılamaması, Açık Kanal Sulama Sistemi ile birçok tarım arazisinin yok olması ve bürokrasinin bir türlü aşılıp kanal sulamaya geçilememesi ilimiz adına çok üzücüdür. 1976 yılında yapılmış olan projeler o yılların şartlarına göre yapılmasına rağmen 2013’lü yıllarda aynı projeler uygulanmaya çalışılmaktadır. Ancak komşu ilimiz olan Amasya’da 1976 yılında yapılan açık kanal sulama projelerinden vazgeçilip kapalı kanal sistemine geçilmesine rağmen ve ülkemizin sayılı ovalarından ikisinin ilimizde barındırmamıza rağmen bürokrasi aşılamıyor. Siyasilerimiz de maalesef sahip çıkmıyor" diye konuştu." diye konuştu.
“YÜZDE YÜZ ZAM ÜRETİCİYİ BİTİRİR” rdal Avcı, çiftçiler tarafından kullanılan Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ait vakıf arazilerine bu yıl için yapılan yüzde yüz oranındaki kira zammının üreticiye darbe vuracağını öne sürdü. Erdal Avcı ayrıca, 7500 çiftçiye hizmet veren Ayvacık Ziraat Odası'nın ilçede yapılacak olan her türlü eğitim, turizm ve tarım konularında ilçe kaymakamlığı ve diğer sivil toplum örgütleriyle her türlü iş birliğine hazır olduğunu da söyledi
E
2B (İKİ BELA) FELAKETİ Erdal Avcı, dergimize yaptığı açıklamada son zamanların en önemli konularından olan 2B arazilerine de değinerek, “Yüzyıllardır orman arazisini işleyip köyünü terk etmeyen insanlar şimdi de mevcut hükümetin uygulamasıyla 2B (iki bela) uygulamasına maruz kalmıştır. Şöyle ki şehir merkezindeki raiş bedeller köylerdeki afedersiniz ama keçinin zor gezdiği 2B arazileri ile aynı kefede tartılmaktadır. Bırakın bir ilçede raiş bedelinin tespitinin top yekün yapılmasını, bir köyde dahi tespit yapılırken o köyün merkezi ile kırsalındaki 2B arazisinde bile fiyat farkı oluşması gerekmektedir. Konu ile ilgili İl Koordinasyon Kurulu Başkanlığımız tarafından Birlik Başkanlığımıza ve ilgili başkanlıklara gerekli raporlar hazırlanıp sunulmuştur.2B arazileri köylünün kollayıp koruduğu malıdır. Bedelsiz olarak çiftçiye tahsis edilmelidir. Türk çiftçisinin Suriyeli sığınmacılar kadar değeri yok mudur bu ülkede?” dedi.
“SUAT UĞURLU’DAN FAYDALANILMALI” Suat Uğurlu Baraj Gölü'nün atıl durumda olmasına üzüldüğünü belirten Avcı, "Bu gölden ilçe halkımız faydalanamıyor. Atıl durumdaki bu gölümüzü hem turizm için hem de ilçemizde amatörce balıkçılık yapan kişilere profesyonel balıkçılık eğitimi vererek, onların aile bütçelerine katkı sağlamaları için ellimizden gelen desteği vereceğiz" ifadelerini kullandı..
samsunanaliz.com 29
KADINLARIN
KÂBUSU: İS HAYATI alışma hayatı, kişinin yaşamında en çok zorlandığı alanlardan biri. İşyerlerinde karşılaşılan sorunlar, çalışanlar için çoğu zaman kabusa dönüşebiliyor. Emekçi kesim üzerinde uygulanan ezici politikalar, önü alınamayacak problemlere yol açabiliyor.
C
ERKEKLER KÜÇÜMSÜYOR Güç olarak kadınlara oranla daha üstün olduklarını iddia eden ve işyerlerinde bunu kullanan erkekler, birçok iş kolunda kadınlara karşı küçümseyici tavır ve davranışlarda bulunuyor. Eskiden çok sayıda iş kolu bu sebeple erkeklerin tekeli altındayken, zamanla aydınlanma değerlerinin güçlenmesi ile birlikte kadınlar da çalışma dünyasında kendilerine yer bulmaya başladı.
UZUN YILLAR VERİLEN MÜCADELE BOŞA ÇIKMADI Ancak erkeğin üstünlüğüne inanan görüş, buna rağmen kadınları incitici ve küçük düşürücü davranmaya devam etti. Kadınların birçok iş kolunda gösterdikleri başarı ise erkek egemen görüşü susturan en önemli etken oldu. Günümüzde kadınların içinde bulunmadığı iş kolu, hemen hemen yok gibi. İnşaat, ağır sanayi, tekstil bu iş kollarından yalnızca birkaçı. Bu zafer, kadınların yüzyıllarca süren destansı mücadelesinin ürünüdür.
30 samsun analiz dergisi
Erkeklerin de oldukça zorlandığı bu yaşamda, kadınların üzerine ise iki kat yük biniyor. Kadınlar, çalışma hayatlarında mobbing, küçümsenme, sözlü ve fiziksel tacizin başta olduğu çok sayıda sorunla boğuşuyor. Kendi işinin patronu olmak isteyen kadınlar için de bu durum farklı değil.
MOBBİNGİN SONUÇLARI VAHİM Mobbing, kadınların iş dünyasında karşı karşıya olduğu sorunların bir diğeri. Mobbing tanım olarak, "bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması" anlamına geliyor. Büyük savaş vererek iş dünyasında kendine yer bulan kadınlar, iş yerinde işte bu "Mobbing" adı verilen davranışla karşılaşıyorlar. Bu davranış genelde erkeklerin kadınlara karşı tutumundan kaynaklanıyor. Ancak kadınların da diğer kadınlara yönelik bu tarz davranışlar içine girdiği görülebiliyor.
KADINLARIN YARIYA YAKINI MOBBİNG MAĞDURU Psikolog Michael H. Harrison, yakın zamanda ABD’de 9.000 kamu çalışanı üzerinde yapılan araştırmada, kadın çalışanların % 42’sinin, son iki yılda zorbalığa uğradığını, bunun kayıp zaman ve verimlilik açısından 180 milyon dolara mal olduğunun hesaplandığını belirtiyor.
TACİZ İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR Sözlü ve fiziksel taciz, kadınların işi bırakmalarına hatta zaman zaman intiharlarına kadar varan vahim olaylara yol açabiliyor. Bu da, iş dünyasında kadınların sıkça karşılaştığı problemlerden biri. Bu tarz hareketler
BOL MAYINLI ARAZİ Sonuçta iş dünyası, kadınlar için bol mayınlı arazi gibi. Genel olarak amaç, kadınları evlerine kapatarak, iş dünyasındaki erkek egemenliğini
genelde, kadını işe alan üst düzey amirinden ya da patronundan geliyor. Bu davranış, işe aldığı kadının üzerinde her türlü hakkı kendisinde gören egemen sınıfın, kendince olağan bulduğu ama gerçekte iğrenç tutumu olarak değerlendirilebilir.
perçinlemek. Ancak bu sorunların içinden çıkacak tek güç de yine kadının kendisi. Nasıl mı? Direnerek, savaşarak ve mücadeleye yılmadan devam ederek…
samsunanaliz.com 31
‘KADIN TERCİH EDİLMİYOR’ adınlara çalışma hayatında daha çok yer verilmesi, kariyer açısından desteklenmesi ekonomik gelişim açısından da büyük önem taşıyor.
K
EN FAZLA 7 BUÇUK SAAT Kadınlara uygulanan cinsel ayrımcılık ve baskıların ortadan kalkması için işverenlerin eğitim seviyesinin artırılması, kadın çalışanların iş hayatında sağladıkları verimlilik konusunda da ayrıca bilgilendirilmesi gerekiyor. Gebe ve emziren kadınların çalıştırılma şartlarıyla ilgili olarak yeni düzenlemeler getirildi. Yönetmeliğe göre gebe veya emziren kadınlar, günde 7 buçuk saatten fazla çalıştırılamayacak.
İŞ YERLERİNE KREŞLER KURULACAK Ayrıca, 150 kadın çalışanı olan iş yerlerinde 0-6 yaşındaki çocuklar için kreşler kurulacak. Yasanın düzenlenmesiyle birlikte çalışan kadının gebeliği ve annelik dönemi içerisinde çeşitli izinler verilerek bu süreçlerin çalışmaksızın ya da kısmi zamanlı çalışmalarla geçirilmesi sağlanmaya çalışılıyor.
ÜCRETLİ İZİN ZORUNLU 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74'üncü maddesine göre gebe çalışanın doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta, çoğul gebeliklerde doğumdan önce 10 hafta şeklinde izni bulunuyor. Gebelik süresince gerekli sağlık kontrolleri ve periyodik muayeneler için işveren çalışana ücretli mazeret izni vermek zorunda, çalışanın hekime gitmesine izin verilmemesi ya da bu izinlerin ücretsiz izne çevrilmesi de söz konusu değil.
32 samsun analiz dergisi
Av. Naciye Uçar
Kadının çalışma hayatının yanında özel aile hayatına ilişkin sorumluluklarının işverenler açısından tercih edilmemesinde ilk sebep olduğunu söyleyen Avukat Naciye Uçar, buna örnek olarak kadının doğum yapma ihtimalini gösteriyor KADINLARIN SORUNLARI ÇOK İş Hukuku Enstitüsü Başkan Yardımcısı Avukat Naciye Uçar, çalışan kadının gebeliğe ve doğuma bağlı yasal haklarını şöyle değerlendiriyor: "Günümüzde kadının çalışma hayatının yanında özel aile hayatına ilişkin sorumlulukları işverenler açısından tercih edilmemesinde ilk sebep. En basit örneği kadının doğum yapma ihtimali. Bekar kadınlar dahi işe alınırken ileride doğum yapabilecekleri ihtimali göz önüne alınarak değerlendiriliyor. Doğum sırasında alacakları izinler bile düşünülüyor.
“TASARIDA EKSİK VAR” Düzenlenen tasarı yeni getirilmiş bir yaptırım değil. Mesela, yasada, çalışan hamile ya da emziren kadının 7 buçuk saatten fazla çalıştırılmayacağı belirtiliyor, fakat işverenin çalıştırması durumunda uygulanacak olan herhangi bir cezai işlem belirtilmiyor. Çalışanlar da işlerini kaybetme korkusuyla herhangi bir başvuruda bulunamıyor.”
İsmail BAŞARAN yazdı...
KADINLAR ADINA POZİTİF AYRIMCILIK amsun’da bir dolu kadın derneği var. Bunların yöneticileri zaman zaman medya organlarında boy da gösterirler ve yaptıklarını anlatırlar. Bunu elbet yapacaklar. Yaptıkları için değil, yapmadıkları için aslında kendilerini eleştirmek gerekir. Yapmadıklarından veya yapamadıklarından veya yapmışlarsa da anlatamadıklarından olsa gerek şu günlerde gündemde olan bir konu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum kendilerine. Önümüzde yerel yönetim seçimleri var. Bu seçimlerle ilgili bir dolu söylenti, haber, açıklama dolaşıyor ortalıkta. Dolaşıyor da ne hikmetse sadece erkeklerden yükseliyor bu sesler. Peki Samsun’daki kadınlar nerede? Seçim, Samsun’daki kadınlar için sadece sandığa gidip oy kullanmak mı? Asla böyle olmamalı.
S
* * * Bu ilde yaşayan insanların neredeyse yarısı kadınlardan oluşmuyor mu? Bu soruya verilecek cevap “Evet” ise, bir yerlerde birileri yanlış yapıyor demektir. Öncelikle sanırım yanlışı yapanlar bu ilde yaşayan kadınlar, sonra da erkekler. Kadınlar yanlış yapıyor çünkü bu saate kadar henüz kadınların belediye başkanlığı veya belediye meclis üyelikleri için adaylık konularında ciddi bir girişimlerine tanık olmadım. Neden? Kadınlardan belediye başkanı olmaz mı? Kadınların meclis üyeliklerinin sayısı artırılamaz mı? * * * Buradan ayrımcılık yapayım… Kadınlar adına pozitif ayrımcılık yapayım.
En azından aday adaylıkları konusunda sesinizi duyuramaz mısınız? Siz kadınların yapamayacakları iş yoktur. Önce aday adayı olunuz ki aday olabilesiniz… Aday olabilesiniz ki seçilebilesiniz… Hatırlatayım; aday olmazsanız seçilemezsiniz… * * * Siz Kadın Dernekleri yöneticileri, siz kadınlar biz erkekleri sürekli idare etmek derdinde değil misiniz? İşte size fırsat… Aday olun, seçilin. Hem kadınları hem de erkekleri yönetin. Şehri yönetin, ili yönetin. Kadın gözüyle bakın ki yapacaklarınızla bu il güzelleşsin, yaşanabilir bir yuva haline geliversin. Şu ile ne olur kadın eli değdirin… Asla korkmayın ve çekinmeyi, siz bu işe soyununca göreceksiniz ki erkekler de size destek olacak… Benden söylemesi…
samsunanaliz.com 33
YAPTIKLARI YAPACAKLARININ TEMİNATI 2009 yerel seçimlerinde göreve geldiği takdirde yapacağını söylediği icraatların büyük bölümünü tamamlayan Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, 2014 yerel seçimleri için de şimdiden yeni projelerini hazırlamış durumda. Zihni Şahin geçtiğimiz 5 yıl ve önümüzdeki dönem hakkında Samsun Analiz'e konuştu...
‘HİZMETE DEVAM ETMEK İSTİYORUZ’ eniden adaylığını "Nasip meselesi" olarak değerlendiren Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, "Elbette Baframıza ve insanlarımıza hizmete devam etmek istiyoruz. Bu konuda kararı partimizin organları verecektir. Partimizin adaylık kararından Sonrada halkımız destek verecektir" diyor.
Y
ÇOK SAYIDA PROJEYİ TAMAMLADI Başkan Zihni Şahin'in, 2009 yılında söz verilen projelerinden şu anda tamamlanan en önemlileri ise şöyle: çok amaçlı kapalı pazar yeri yapımı, 12.000 metre kanalizasyon şebekesi, 14.000 metre yağmur suyu isale hattı, eski kanalizasyon şebekesinin 286.000 metrelik kısmının temizlenerek yağmur suyu hattına çevrilmesi, akıllı çocuk oyun parkları.
ÇOCUKLARI SEVİNDİREN BAŞKAN Akıllı çocuk oyun parkları kapsamında yapılanlar ise şöyle: 19 Mayıs Parkı, Fatih Mahallesi Parkı, Ali Kale Turistik Tesisleri, Asılık Büyük Park, Adnan Menderes Parkının yenilenmesi, Tabakhane mahallesi Parkı ve Gazipaşa mahallesi Çocuk Parkları.
34 samsun analiz dergisi
ULAŞIMDA BÜYÜK DEĞİŞİM 130.000 metrekare satıh kaplama asfalt, 100.000 ton Sıcak kaplama asfalt, 60.000 metrekare kaldırım, 4 adet Trafik sinyalizasyonu, 3 adet oto park ( Kapalı Pazar yeri, Bafra Girişi, Kent meydanı yer altı otoparkı) ve kavşak düzenlemeleri ise ulaşım alanında 5 yılda yapılan hizmetler olarak sıralanıyor.
YENİ PROJELERİ SES GETİRECEK Zihni Şahin'in, 2014 yerel seçimlerinde yeniden göreve geldiği takdirde yapmayı planladığı projelerden bazıları şunlar: Kızılırmak Sedde Projesi, Çocuk Trafik Eğitim Parkı, Doğal Gaz çalışmalarının tamamen tamamlanması, Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Oto Gar, Katı atık ve bertaraf sistemi ile Sebze ve Meyve Hali projelerinin kısa sürede bitirilmesi, asfalt ve kaldırım çalışmalarının tamamlanması, kapalı spor salonunun bitirilmesi ve Bafra Kızılırmak Üniversitesi'nin yapılması.
"İNŞAAT BİTME AŞAMASINA GELDİ" Yerel seçimler yaklaşmasına rağmen Zihni Şahin'in çalışmaları son sürat devam ediyor. Bafra ve Bafralı için özel bir anlam ifade eden Gençlik Caddesi'ni de içine alan projenin detayları hakkında bilgi veren Şahin, "Bafra Belediyesi olarak yer tahsisini yaptığımız alanda Gençlik merkezimizin yapılması kararı verilmişti. Temeli de Bakanımız tarafından atılmıştı. İnşaatı bitme aşamasına gelmiştir. İçerisinde konferans salonları, çalışma atölyeleri, yeşil alanlar, halı saha, spor alanları, sergi salonları yer alıyor. Gençlerimiz için bir cazibe merkezi olacaktır. Bakanımıza bir kez daha teşekkür ediyorum" diye konuştu.
DOĞALGAZ YAYGINLAŞIYOR oğalgazı Bafra'da yaygınlaştırmak için büyük çaba gösteren Şahin, "Doğal gaz çevre dostu ve orta vadede son derece ekonomik bir yakıttır. Ayrıca temizlik demektir. Çalışmalar çok hızlı gidiyor. Şu anda 0n çıvarında mahallemizde 13.000 den fazla ailemiz doğal gaz kullanmaktadır. Sayı her geçen gün hızla artmaktadır. Her gün çalışmalar yapılmaktadır. Bizde bu çalışmalara parelel gece 12 lere kadar asfaltlama çalışması yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
D
samsunanaliz.com 35
PROJE DETAYLANDIRILDI ÇALIŞMALAR BAŞLADI Son aşamasına gelinen ve geçtiğimiz günlerde tanıtımı gerçekleştirilen Kızılırmak Kıyısı Peyzaj Düzenleme Projesi hakkında bilgi veren Şahin, "Şu anda proje detaylarıyla ortaya çıktı. Ali Kale Turistlik Tesisleri’nden aşağıya doğru bulunan alanda antik tiyatro, festival alanları daha sonra havuzlar, piknik alanları, botanik bahçeler ve en köşede yine şehrimizde bütün hemşerilerimizi rahatsız eden birahanelerin dağınık olması nedeniyle orada birahanelere de bir yer ayırarak projemiz detaylandırıldı ve çalışmalara başlandı" şeklinde konuştu.
KİLİTLİ PARKE TAŞI TESİSİ Başkan Şahin, yapılan kilitli parke taşı tesisi hakkında ise şu bilgileri verdi: "Asfaltlamada olduğu gibi kilitli parke taşı konusunda da hem dışa bağımlılığa son verecek ve kendi üretimimizi sağlayacak, hem doğalgaz ve alt yapı çalışmalarına paralel olarak kaldırım, bordur ve yol çalışmalarını hızlandıracak, hem de 2 yıldan az bir süre içerisinde tesisin kuruluş maliyetini amorti edeceğiz. Tesiste ayrıca görme engelli vatandaşlarımız için de Görme engelli taşı, Kılavuz ve noktalı kalıplarıyla birlikte 15 ayrı kalıp deseni bulunuyor. Dekoratif sert zemin hattı adıyla bilinen tesis su oluğu ve bordur taşı da üretecek teknolojiye de sahip bulunuyor."
BAFRA'NIN GİRİŞİ DÜZENLENDİ Bafra girişindeki peyzaj düzenlemesi ise yapılan bir başka hizmet. Bu alanda öncelikle ağaçlandırma, bitkilendirme ve aydınlatma çalışmaları yapıldı. Ayrıca yürüyüş yolları, ahşap ve asma germe gölgelikler, havuz ve çeşmeler de alanda yer alıyor. Bu alan 225 metre uzunluğunda ve 34 metre genişliğinde. Kısacası Bafra girişinde takriben 500 metre uzunluğunda 34 metre genişliğinde 15.000 metrekarelik bir alanı düzenlenmiş ve hizmete girmiş durumda.
SOSYAL BELEDİYECİLİK YAPILIYOR Bafra'da yapılanlar bunlarla da sınırlı değil. 600 çocuğun sünnet ettirilmesi, Ramazan ayında hergün 3500'den fazla kişiye iftar ve sahur yemekleri verilmesi, günlük olarak aş evinden mağdur ailelere 2 öğün sıcak yemek verilmesi, her yıl ihtiyaç sahibi 2000 aileye gıda yardımında bulunulması ise sosyal alanda yapılan işlerin sadece bir bölümü.
"BAFRA'DA BÜYÜK DEĞİŞİM YAŞANDI" enel anlamda Bafra'nın geçirdiği değişim hakkında da konuşan Başkan Zihni Şahin, "Bafra herşeyden önce bir tarım şehridir. Sulama kanallarımızın en önemli etabı bitirildi. Diğer etabın da çalışmaları sürüyor. Ağız ve diş sağlığı merkezi yapıldı. Doğalgaza kavuştuk. 250 yataklı Modern hastanemiz bitiyor. Kapalı spor salonu, Gençlik merkezi, futbol komplesi yapıldı. Yarı olimpik kapalı yüzme havuzu ve yeni şehir stadımız ihaleye çıktı. Duble yolumuz mükemmel oldu. Organize sanayi bölgemiz tamamlandı. Kısacası ilçemiz çok önemli hizmetler kazandı" diye konuştu.
G
36 samsun analiz dergisi
SÖZ VERDİĞİ HER ŞEYİ YAPTI ALAÇAM O'NU ÇOK SEVİYOR laçam'da başkanlık koltuğu MHP'de. Seçimlerde önemli bir farkla belediye başkanlığı koltuğuna oturan İlyas Acar, tekrar seçilmek arzusuyla sıkı bir şekilde çalışmalarına devam ediyor
A
ski köprü yıkılarak yerine yeni Drama Köprüsü'nün yapılması, Kapalı Pazar Yeri ve Otoparkı inşaatı, yolların asfaltlanması gibi çalışmalar, 2014 seçimleri öncesi MHP'li İlyas Acar'ın elini kuvvetlendiriyor. Alaçam Belediye Başkanı İlyas Acar, görev süresince söz verdiği bütün işleri yapmanın rahatlığıyla bir dönem daha başkan seçilmek istiyor. İlk olarak 2009'da göreve gelen İlyas Acar, Alaçam'da oldukça sevilen bir isim.
E
CHP'NİN KALESİNİ YIKTI CHP'nin kalesi sayılan Alaçam'ı 2009 yerel seçimlerinde büyük farkla kazanan İlyas Acar, beş seneden bu yana yaptıklarıyla, Alaçamlıların bu tercihlerinde yanılmadığını gösterdi.
ÇOK SAYIDA PROJEYİ TAMAMLADI Kapalı Pazar Yeri ve otopark inşaatı, anneler parkı, asfaltlama ve parke taş çalışmaları, Geyikkoşan Su Kanalı ıslahı, Drama Köprüsü inşaatı, atık su arıtma tesisi inşaatı gibi çalışmalar, Başka İlyas Acar'ın 5 yıllık sürede tamamladığı icraatlarından sadece bazıları.
YAPTIKLARIYLA UMUT VERİYOR Bu icraatlar, Alaçamlılara gelecek adına umut verirken, tekrar aday olmayı düşünen Başkan İlyas Acar'ın da bir sonraki dönem neler yapabileceğini herkese gösteriyor.
"HODRİ MEYDAN" Rakiplerine "Hodri meydan" diyen Acar, "Görevimize devam ettiğimiz sürece laf değil iş ürettik. Alaçam’da 29 Ekim 2009’da Gönül Köprüsü'nü kurduk; 29 Ekim 2011’de de drama köprüsü kurduk. Bu nedenle iftira atanlar dedikodu yapanlarla nerde olursa olsun yüzleşmeye hazırım" dedi.
"HİZMETKAR OLMAK İÇİN ÇALIŞTIM" eğişimin öncüsü Alaçam’ın sözcüsü olmaya devam edeceklerini belirten Avcı, "Sizlerle beraber yürüdüğümüz bu yolda birlikte güldük birlikte ağladık ama duruşumuzu hiç bozmadık. Kendinden emin, ne yapması gerektiğini bilen insanlar ile çalışıyoruz. Ben sizlere bey değil hizmetkâr olmak için çalıştım" diye konuştu.
D
KAVAKLI, ‘ÜN’LÜ DEĞİŞİMİN FARKINDA 2014 yerel seçimleri öncesinde Kavak Belediye Başkanı Şerif Ün'ün içi çok rahat. Çünkü 2009'da verdiği bütün sözleri yerine getirmenin gururunu taşıyor. Şerif Ün, ilk olarak 1999 yılında belediye başkanı seçilmişti. Daha sonra bir dönem ara veren Ün, 2009'da yeniden seçildiği başkanlık koltuğuna 2014'ün Mart ayında yapılacak seçimlerde koltuğa yeniden talip
YAPILAM AYANLAR I YAPAN BA ŞKAN: ŞERİF ÜN
‘NE SÖZ VERDİYSEM YERİNE GETİRDİM’ uhalefet partisi olan MHP'den belediye başkanı olmanın zorluklarını sıklıkla yaşayan ve bu zorluklara karşı işini yapmaya alışmış bulunan Şerif Ün ile bugüne kadar gerçekleştirdiği ve bundan sonra gerçekleştirmeyi planladığı projelerini konuştuk.
M
İŞSİZLİK SIFIRA İNDİ Şerif Ün'ün başardığı en önemli işlerden biri, Kavak'ta işsizliği neredeyse sıfıra indirmek oldu. "Kavak'ta ekonomik canlılığın hızlandırılması için neler yapılmalı?" şeklindeki sorumuzun cevabına tereddütsüz bir biçimde, "Yatırım yatırım yatırım" cevabını veren Başkan Ün, Kavak'a yapılan yatırımlar sonucu işsizliği sıfıra indirmeyi başardı.
38 samsun analiz dergisi
“TEK KURTULUŞ SANAYİLEŞMEDE” Kavak'ın ve Türkiye'nin yegane kurtuluşunun sanayileşme olduğunu söyleyen Başkan Ün, "Bunu da Kavak çok şükür başarmış vaziyette. Samsun organize sanayiden sonra, Kavak organize sanayi ikinci sırada gelir. İşsizliği sıfıra kadar getirmiş vaziyetteyiz. Örneğin, ben 2009 yılında göreve geldiğimde tekstil fabrikası kuracağım dedim. Bu tekstil fabrikasını kurdum ve 400 kişiye yakın işçi şu anda orada istihdam edilmiş durumda. O evlerinde duran kardeşlerimiz, hanımefendiler hepsi geldiler iş sahibi oldular" dedi.
HİLALKENT, KONUT SIKINTISINI ÇÖZECEK Kavak'ta kurulan 404 konutluk Hilalkent Kooperatifi ile Kavak ilçesinin ucuz konut ihtiyacının giderilmesi hedefleniyor. Başkan Ün proje hakkında, "İlçemizde konut sıkıntısı vardı. Kooperatifleşmenin daha avantajlı olacağını düşündük, kooperatif kurduk. 404 konutluk proje hazırladık. İlk etapta 90 konut bu yılsonunda faaliyete geçecek. Konutlar 5 blok ve 16 kat halinde yapılacak" şeklinde konuştu.
AS ÇELİK KAVAK’A GELİYOR Samsun'daki ikinci büyük Organize Sanayi Bölgesi'nin Kavak'ta olmasının işsizliği bitirmelerini sağladığını belirten Ün, "15 tane fabrikamız var organize sanayi bölgesinde. 15 tane fabrikamız şu anda üretimde. Üretime katılacak yeni fabrikalarımız da var. Çok güzel fabrikalarımız nasip olursa en kısa sürede açılacaklar. Asçelik buraya geliyor. Asçelik'te 250 kişi çalışacak. Onlar buraya geldiği zaman Kavak'ın kaderi sanayiyle değişecek diyorum. Zaten değişti. Bunun yanında Kavak Çimento Fabrikası'nın da ilçemizin değişiminde büyük etkisi olacak" diye konuştu.
KAVAK OTOGARINA KAVUŞTU Kavak Belediyesi’nin yaptığı bir diğer önemli yatırım, temmuz ayında tamamlanan otogar oldu. Bu proje aynı zamanda, tarihinde hiç otogarı bulunmayan Kavak'ın ilk modern otogarına kavuşmasını sağladı. Yapılan otogarın Samsun'un en güzel otogarı oluğunu söyleyen Şerif Ün, "Otogar yapılmaz dediler, yaptık. Kavak rahat bir nefes aldı" ifadelerini kullandı.
ALAN KARŞILIĞINDA ÇOK SAYIDA PROJE YAPILACAK Başkan Ün ayrıca, Hilal Kent Kooperatif'e verilen yerin karşılığında, yeri alan kooperatifin Kavak'a otopark, kapalı pazar yeri, düğün salonları, 3500 metrekarelik kompleks ve küçük sanayi sitesinde içinde 20 tane dükkan olan 2000 metrekare kapalı alan yapacağının müjdesini de verdi.
samsunanaliz.com 39
PARKESİZ YOL KALMADI Gerçekleştirilen parke çalışmalarıyla ilçenin toz-topraktan kurtarılmasına da değinen Başkan Ün, "Kavak'ta parkesi yapılmayan hiçbir cadde, sokak, yol kalmadı. Yüzde 9095'in üzerinde bütün açılan imar yollarının hepsini tamamladık şu ana kadar. Ben milliyetçi birisiyim. Milli servet düşmanı asla olmadım. Her yolun, her caddenin mutlaka önce altyapısını daha sonra parke taşlarını yüzde 95 oranında tamamladık" açıklamasında bulundu. “İMAM HATİP EĞİTİME YAPILAN BİR YATIRIM” Başkan Ün, Kavak’a İmam Hatip Okulu açılması hakkında ise, “Kalkınmada öncelikli olan eğitim bizim için çok önemli. Ben imam hatip okulunun lisesinin açılmasından çok mutluyum, çok memnunum. Çünkü Kavak'a yapılan bir yatırım bu. Hele hele eğitime yapılan bir yatırım” dedi.
“OY FARKINI AÇACAĞIM” 2014 yerel seçimlerde yine aday olduğunu ve iddialı olduğunu belirten Başkan Ün, "2009'da Kavak halkı beni tekrar buraya tercih etti. Yapmam gerekenler vardı acilen, bunları da yaptım. Yapmaya da devam etmek için çalışıyorum elimden geldiği kadarıyla. Ne söz verdiysem Kavak halkına, 2009'da verdiğim sözleri tek tek yerine getiriyorum. Bu farkındalığı gördükleri için ümit ediyorum ki oy farkını daha da açacağım dedi. Ben hizmetimi yapayım, Kavak halkı da gereğini yapacaktır" diye konuştu.
YENİ DÖNEMİN PLANI HAZIR Görünen o ki Başkan Ün, Kavaklı seçmenlerin, yaptıklarına ve yapmayı düşündüklerine olan itimadının tam olduğundan emin. Başkan Ün bu güvenle, 2014 yerel seçimlerine ve seçmenin takdiriyle görev yapmayı düşündüğü önündeki 5 yıla odaklanıyor.
40 samsun analiz dergisi
“DIŞARIDAN GELEN DEĞİŞİMİ HİSSEDİYOR” Şerif Ün’ün şu sözleri kendine duyduğu güvenin bir göstergesi niteliğinde: “Çok şey yapamaz dediler. İktidarda değil dediler. İktidar partisinin belediye başkanı değil dediler. Şunu söylemek istiyorum. Arkadaşlarımla beraber söz verdiğimiz her şeyi yerine getirdik. Kavak'ta bu değişim ve gelişim olunca, dışarıdan gelen Kavaklılar, gerekse Kavak’ta yaşayan vatandaşlarımız bu değişim ve gelişimi, bu farklılığın farkındalığını hissediyorlar. Bunu da açıkça yüzümüze karşı söylüyorlar.”
“ÇALIŞMALARIM DAHA BİTMEDİ” Başkan Ün, çalışmalarım daha bitmedi dedi ve konuşmasına şu şekilde devam etti : “Seçimden önce temeli atılacak olan, kapalı otopark, sebze pazarı, düğün salonu ve çok amaçlı gençlik merkezi yapacağım" dedi.
Yener CABBAR yazdı...
AK PARTİ’DE ‘KIRILMALAR’ YASANIRSA NE OLUR?.. enim aslında en çok merak ettiğim soruların başında geliyor bu soru?.. 'Genel merkezim bilir, İl Başkanım bilir, Sayın Milletvekillerim' bilir sözünün bu kadar sık söylendiği bir parti daha önce olmadı.. Parti disiplininin bu kadar 'net bir şekilde' uygulandığı parti bilmiyorum, siz hatırlıyor musunuz?.. Süleyman Demirel, Turgut Özal veya Bülent Ecevit ve Deniz Baykal gibi siyasi liderlerin 'altındaki kadrolar bile zaman zaman' adeta baş kaldırmışlardır, eleştirmişlerdir bazı uygulamalar sonrasında.. CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu dönemini yazmaya bile gerek yok.. Lider ile Genel Başkanlık kavramı açısından 'önemli bir görünüm'.. O nedenle Kılıçdaroğlu'nu bir lider olarak değil daha çok, Genel Başkan olarak görüyorum.. AK Parti'de 2002'den bu yana Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, tam bir lider görünümünde; bundan hiç kuşku yok sanırım.. Yani O ne derse o.. Partisinin çatısı altında kimsenin verdiği kararlara ne karşı çıkmaya, ne de burun bükmeye 'cesaret gösterebileceğinden' söz edilebilir.. Başlangıçta bir kaç örnek olduysa da 'şimdi AK Parti'nin çatısı altında' olmadığını söyleyebiliriz.. Ancak zaman içinde AK Parti her geçen gün oyunu artırdı.. Erdoğan liderliğini pekiştirdi.. AK Parti büyüdü. Daha çok seçmenin oyunu aldı.. Kadrolar bir bakıma çatıda daha da güçlendi, tabanda da aynı yayılma sürdü..
B
Daha önceki yıllarda milletvekili seçimlerinde aday adaylığı başvurusu yapanların sayıları her geçen gün arttı.. Belediye başkanlığı aday adaylığı içinde aynı şekilde 'başvuran sayısı' çığ gibi büyüdü.. En basit örnek Terme ilçesi ve Tekkeköy.. Her iki ilçede de 10'un üzerinde aday adayı var.. Büyükşehir Belediyesi için de durum farklı değil.. Mevcut ilçe başkanlarından bile Büyükşehir'e talipli var. Hatta milletvekilleri. 3. dönemi biten milletvekilleri de Büyükşehir aday adaylığı düşünüyor.. Yani 'makam sayısı aynı' ama talipli sayısı çığ gibi büyüyor.. Herkes mutlak gücün yanında ve çatısında olmak için yarışıyor.. Ya da 'kendi adına da iktidarda kalmak istiyor'.. Acaba diyorum.. Makamlar aynı, talipliler artıyor.. Neden ben değilim 'iç güdüsü bu kez' devreye girebilir mi?.. Belediye başkan adaylığı isteyen talipliler, 'yine bir dönem daha nasıl beklerim' diyebilir mi?.. İşin gerçeği bazı kişilerden bu sözü duydum ve sıkça duymaya başladım.. Bu sözleri 2011 genel seçimlerinde duymamıştım.. Ya da 2009 seçimlerinde de 'aday yapılmayan hiç bir belediye başkanı küsmemişti'.. Peki şimdi ne olacak.. 3. dönemiyle vekilliğe en az bir dönem ara verecek olan milletvekilleri küsebilir mi?.. Belediye Başkan adayı yapılmayan
'aday adaylarının durumu ne olur'.. Kadroları artan bir parti olan iktidar partisinde, her geçen gün yeni kadrolar oluşurken, 'aktif görev dışında kalanlar' acaba bir yapılanma içine gider mi?.. Aslında AK Parti için beklenen en önemli soru ve yanıtı bu gibi geliyor bana.. Kişisel ihtiraslar ve hırslar eğer 'bu seçimde küskünler oluşturursa', genel seçimde yakalanan başarı, yerel seçimlere yansımayabilir.. Genel seçimde oyunu vekil adaylarına değil Tayyip Erdoğan'a veren seçmen, yereldeki tercihlerinin dikkate alınmaması nedeniyle 'tepki’ gösterebilir mi?.. Ve bu sandığa yansıyabilir mi?.. Yerel seçimler aslında bir bakıma da 'çok aday adaylı AK Parti'nin kırılma, dökülme ve küskünlükler noktasında da bir sınav niteliği taşıyor'.. Bu sınavı geçerse, genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı ya da Erdoğan'ın çok istekli olduğu başkanlık seçimleri açısından önemli 'bir sonuç' olacak.. Geçemezse ve 'sıkıntı çıkarsa' Türkiye siyasetinde 'yeni bir dönemin başlangıcı olabilir'.. Elbette bu değişimler beraberinde CHP ve MHP'de de değişimi getirecektir.. Çünkü, AK Parti başarılı olursa, CHP ve MHP açısından 'başarısızlık' genel başkan arayışının fitilini ateşleyecektir.. Yani yerel seçimlerde nasıl AK Parti'nin çıkaracağı belediye aday adayları çoğu yerde 'Başkan seçimi' olarak algılanıyorsa, genele baktığında da ilk etkileyeceği yer 'genel başkanlık' koltuğu olacaktır.. Ve bu bana göre CHP'de 'değişimli', MHP'de 'göreceli', AK Parti'de ise 'ders aldık' şeklinde sonuçlanacaktır..
samsunanaliz.com 41
PAKETTEN DEMOKRASİ Mİ CIKACAK? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun zamandır merakla beklenen demokratikleşme paketini 30 Eylül Pazartesi günü açıkladı. Pakette, okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün açılması, kamuda türban serbestliği, siyasi partilere devlet yardımı kapsamının genişletilmesi, öğrenci andının kaldırılması gibi çok sayıda madde yer aldı YÜZDE 10'LUK BARAJ KALKABİLİR aketin en önemli maddesi ise seçim sisteminin değiştirilmesi için tartışmaya açılan üç değişik yol oldu. Başbakan Erdoğan konu hakkında, "Seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor tartışmaya açıyoruz. Tüm öneri tavsiye eleştirileri gözden geçirdik. Bir adım atıyoruz. Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz üç farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. İki, barajı yüzde 5'e
P
42 samsun analiz dergisi
Başbakan Erdoğan
çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi. Üçüncü olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sistemini getirebiliriz" diye konuştu.
YÜZDE 3 ALANA DEVLET YARDIMI Erdoğan, siyasi partilere devlet yardımının genişletilmesi konusunda, "Siyasi partilere devlet yardımı kapsamını genişletiyoruz. Devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı, yüzde 3'e çekiyoruz. Yani seçime katılan partilerde yüzde 3 oy alanlara da devlet yardımı
FARKLI DİLDE EĞİTİM YAPILABİLECEK Pakete yer alan çarpıcı bir diğer maddeyle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı getirildi. Konu hakkında, daha önce farklı dilde özel kurs imkanını getiriklerini kaydeden Erdoğan, "Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını sağlamıştık. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır" açıklamasında bulundu.
yapılacaktır. Bu değişimin rekabetin daha adil hale gelmesine neden olacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
FARKLI DİLDE PROPAGANDA SERBEST Siyasi partiler konusundaki diğer gelişmeler ise, siyasi partilerin teşkilatlanmalarına kolaylık getirilmesi, siyasi partilere üyelikte engellerin kaldırılması, farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanı tanınması ve siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünün açılması oldu.
PARTİLERDEN TEPKİ YAĞDI “CUMHURİYETİ TASFİYE PLANI” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketine gelen tepkiler ise birbirinden farklıydı. CHP'den de paketi eleştiren yorumlar geldi. CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Demokratikleşme Paketi’nin demokratikleşme getirmediğini ileri sürerek, “Balyoz davasının sonuçları ve bu getirilen ‘AKP Paketi’ çok açıklıkla Cumhuriyeti tasfiye planlarıdır” dedi.
ÖĞRENCİ ANDI KALDIRILDI Bir başka ilginç ve çarpıcı gelişme öğrenci andının kaldırılması oldu. Geçen yıl ortaokullarda kaldırılan öğrenci andı bundan sonra ilkokullarda da okunmayacak.
BAŞÖRTÜSÜNE SERBESTLİK Yıllardır tartışılan kamuda türban meselesi ise bu paketten çıkan bir diğer konu oldu. Başörtüsü yasağını kaldırdıklarını belirten Erdoğan, "Bu yasak ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz" diye konuştu.
DAHA BİRÇOK YENİLİK VAR Ayrıca bütün bunların dışında, kişisel verilerin korunması, yardım toplamadaki kısıtlamaların kaldırılması, Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulması, Nevşehir Üniversitesi'nin isminin Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi, Q,X ve W harflerinin klavyelerde kullanılabilmesi, Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu kurulması gibi maddeler de pakette yer aldı.
Oktay Vural
“DİNCİ VE ETNİKÇİ ADIMLAR ATILIYOR” Demokratikleşme Paketi’nde yer alan nefret suçlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Batum, “Atılan dinci ve etnikçi adımlar, Türk Ceza Süheyl Kanunu’nda Batum ‘ayrımcılık ve nefret suçlarının yeniden düzenleneceği ilanıyla birlikte atılmıştır. Bu serbestiyetçilik, doğasına son derece uygun biçimde önümüzdeki günlerde ulusal ve laik değerleri savunan halk kitleleri için yeni cezalandırma dalgaları anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu.
MHP’DEN ÇOK SERT TEPKİ MHP ise pakete adeta ateş püskürdü. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketine tepki göstererek, "Bu paket Türk milleti düşmanlığını meşrulaştırmak isteyen bir pakettir" ifadelerini kullandı.
“ASIL AMAÇ MİLLETİN ADINI SİLMEK” Vural özetle şunları söyledi: "Bu paket Türk milleti düşmanlığını meşrulaştırmak isteyen bir pakettir. Andına, adına, diline, düşmanca bakışın bir sonucudur. Paketin asıl amacı milletin adını silmek, Türkçe'yi dışlamaktır. 'Anadilde eğitim Türkiye'yi böler' diyen Erdoğan, bölücü zihniyetinin icrasını yapmaktan kaçınmamıştır. Amaç Türkçe resmi dilinin yanına paralel diller getirmektir. Amaç Türk milleti kavramını ortadan kaldırmaktır." samsunanaliz.com 43
TEKKEKÖY YİNE TEKİN'DEN Mİ SORULACAK?
‘DAHA BİRCOK PROJEMİZ VAR’ İlk olarak 1999 yılında Kutlukent Belediye Başkanı seçilen Hayati Tekin, 15 yıldır aralıksız sürdürdüğü Belediye Başkanlığı görevine bir dönem daha devam etmek istiyor. Geçen dönem DSP'den aday olan ve seçilen Tekin, bu dönem CHP adayı olarak büyük bir oy potansiyelini peşine takmış görünüyor u potansiyelle, önümüzdeki 5 yılda daha başarılı işlere imza atacağına inanan ve Tekkeköy halkının kendisine olan sevgisine güvenen Hayati Tekin, yaptıkları ve bundan sonra yapmayı düşündükleri ile ilgili olarak Samsun Analiz Dergisi'ne konuştu. 15 YILDIR BAŞKAN Hayati Tekin ilk olarak, 1999 yılı yerel seçimlerine CHP'den aday olarak katılarak seçimleri kazandı ve Kutlukent Belediye Başkanlığı görevine başladı. 2004 yılı yerel seçimlerinde tekrar Cumhuriyet Halk Partisi'nden aday olan Hayati Tekin tekrar seçimi kazanarak Kutlukent Belediye Başkanlığı görevine kaldığı yerden devam etti. OY ALMAK İÇİN İSMİ YETİYOR 2009 yılında çıkan kanun ile Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde ilçe kurulması gereğince Kutlukent, Büyüklü ve Aşağıçinik Belde belediyeleri Tekkeköy ilçe belediyesi ile birleştirildi. 2009 yerel seçimlerinde DSP'den Tekkeköy Belediye Başkanı seçildi. Başkan Tekin CHP adayı olarak tekrar başkanlığa seçilmek istiyor. "EN BÜYÜK SORUN YOL VE SAĞLIKTI" 2009 Yerel seçimlerinde Tekkeköy’e Belediye Başkanı olarak seçildiğinde, ilçede en büyük sorun olarak yol ve sağlık sorununu gördüğünü belirten Tekin, "Sağlık konusunda ilçemizde birçok yatırıma imza attık. 50 bin nüfuslu Tekkeköy’de saat 17:00’dan sonra iğne dahi vurulacak bir sağlık tesisi yoktu. Mevcut sağlık ocağı küçük ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermiyordu ve saat 17.00'da kapanıyordu. Ben de bu kanayan yarayı dindirmek için valilik nezdinde bir protokol ile ilçemize yaraşır bir toplum sağlığı merkezi yaptırmaya karar verdim. Yaklaşık 2 milyon 500 bin lira karşılığında ilçemize yakışır yeni bir toplum merkezi yaptık" diye konuştu.
B
44 samsun analiz dergisi
"SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN ADIM BEKLİYORUZ" Her türlü donanıma sahip olan Toplum Sağlığı Merkezi’ni bir törenle hizmete açarak Sağlık İl Müdürlüğü’ne devrettiklerini belirten Tekin, "Toplum Sağlığı Merkezi’mizde her türlü alt yapı ve donanım olmasına rağmen Sağlık İl Müdürlüğü 24 saat hizmet verecek şekilde hizmete sokamadı. Yine saat 17.00'da Toplum Sağlığı Merkezi kapanıyor. Biz üzerimize düşen görevi yaptık. ilçemize yakışır muhteşem bir Toplum Sağlığı Merkezi kurduk. Şimdi gerekli adımı Sağlık Bakanlığı'ndan bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
DİŞ HASTANESİ GELİYOR Hayati Tekin, Toplum Sağlığı Merkezi'nin yanında bir de 112 istasyonunu hizmete soktuklarına değinerek, "Daha önce sağlık ocağının üst katında hizmet veren 112 istasyonuna yeni iki katlı bir bina tahsis ettik. Yine bu iki sağlık hizmetinin dışında 1996'da Belediye hizmet binası olarak yapılan ve yıllardır atıl durumda bırakılan 4 katlı binayı tadilat yaparak bu binayı eğitim, kültür ve sağlık merkezi olarak hizmete soktuk. Binanın üçüncü katına da diş sağlığı hastanesinin kent polikliniğini getirmek için Sağlık İl Müdürlüğü ile protokol imzaladık. İnşallah 2–3 aya kadar diş hastanesi kent polikliniğimiz hizmete başlayacak" şeklinde konuştu. YOL SORUNUNU DA ÇÖZDÜ Tekkeköy'ün yol konusunda da büyük eksiklikleri olduğunu ifade eden Tekin, "Önce bir konkasör (taş, mıcır, kum) tesisi kurarak ilçenin yolları için gerekli olan malzemeleri ürettik. Yine belediyemize ait taş parke fabrikasını yenileyerek yollar için gerekli olan taş parke, oluk, bordür üretimimizi arttırdık. Araç parkımıza yeni iş makineleri ve hizmet araçları ekledik. Yol şantiyesinin üçüncü ayağı olan asfalt çalışmalarımızı da bu yıl başlattık ve 60 km asfalt yol yaptık. Seneye köyler dahil tüm yollarımız asfalt ve taş parke ile kaplanmış olacak" diye konuştu.
TURİZM POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLİYOR ekkeköy'ün turizm potansiyeline de değinen Başkan Tekin, "Tekkeköy tarihi zenginlikler bakımından da bir çok yapıta ve esere sahip. Karadeniz'deki ilk insan yerleşkesi Tekkeköy Mağaraları MÖ 10 bin ile 60 bin yılları arasında insanların yaşadığı tarihi bir alandır. Bu alanda bölgenin kamulaştırılmasını tamamladık ve restorasyon çalışmalarına başladık. Rumlardan kalma üç evi restore ederek dönem müzesi, kafe müze ve yöresel ürün satış yerleri olarak yakında hizmete sokacağız. Yine aynı yerde bir piknik ve mesire alanı oluşturduk" ifadelerini kullandı.
T
samsunanaliz.com 45
YENİ HİZMET BİNASI GELİYOR Başkan Hayati Tekin, üç belde belediyesinin kapatılmasıyla çok büyük sınırlara sahip bir ilçe haline gelen Tekkeköy'ün acil bir biçimde hizmet binasına gereksinimi oluştuğunu belirterek, "Biz de ilçemize yakışır bir belediye hizmet binası yapmak için kolları sıvadık ve Tekkeköy’ün en güzel yerine bir belediye hizmet binası yapmaya başladık. Yaklaşık 10 milyon beş yüz bin liraya ihale ettiğimiz belediye binasına bu ayın 26’sında görkemli bir temel atma töreni düzenleyeceğiz" şeklinde konuştu.
1200 KİŞİLİK SPOR SALONU YAPILDI
ütün bunların dışında, gençleri spora yönlendirebilmek için yapılan 1200 kişilik kapalı spor salonu, Büyüklü Mahallesi'ne kurulan mezbahane tesisi ve yine Büyüklü Mahallesi'ne kurulması planlanan düğün salonu da Başkan Hayati Tekin'in diğer projeleri olarak dikkat çekiyor.
B
"YARDIMLARIMIZ TÜM YIL SÜRÜYOR" Sosyal Belediyecilik anlayışı gereği Tekkeköylü vatandaşlara yakacak, giyecek, gıda ve daha birçok konuda yardım yaptıklarını söyleyen Tekin, "Bizim yardımlarımız sadece ramazan ayında değil tüm yıl sürüyor. Belli ailelerimize her ay düzenli olarak yardım yapıyoruz. Yine hastası olan ailelerin ilaç, doktor gibi ihtiyaçlarını gideriyor, hastaneye gidemeyen ailelere araç tahsis ederek hastaneye götürüyoruz. Bu yıl 217 çocuğumuzu evde sünnet ettirdik. Bu ve bunun gibi yardım çalışmalarımız düzenli olarak devam edecek" dedi.
“TEKKEKÖY, EN GÜZEL İLÇE OLACAK” Son olarak bundan sonra yapmayı planladığı işlere de değinen Başkan Tekin, "Tekkeköy'de sağlıktan turizme, spordan yollara birçok hizmete imza attık. Rutin belediyecilik hizmetlerinin yanında daha birçok projemiz var. Allah’ın izniyle halkımızın da desteğiyle Tekkeköy Samsun’un en güzel ilçesi olacak" açıklamasında bulundu.
46 samsun analiz dergisi
Osman KARA yazdı...
OKUMAYAN FERTLERİN MEDENİYETİ! azetecilikten kopmasına hala hayıflandığım Sevgili Emin Gürdamur geçenlerde feysbuk hesabında “Lütfen, herkes en son okuduğu kitabın adını bildirsin” diye yazmıştı. Ardından da Hürriyet Gazetesi’nde Mehmet Y. Yılmaz’ın Frankfurt Kitap Fuarı intibalarını anlatan yazısı geldi. Uzun bir yazıdır ama aynı zamanda da medeniyetimiz adına acı bir yazıdır. O uzun yazıdan kısa bir bölüm o yazının tamamı ve mensubu bulunduğumuz medeniyetin ahvali hakkında yeterli fikri verir: “Türkiye, kitap okumayan insanlar ülkesidir. Düzenli kitap okuyanlar on binde ikiyi bulmaz, Fransa’da yüzde 20’yi geçerken! Çocuklara kitap hediye etme alışkanlığında 180 ülke içinde 140. sıradayız. Kitap için yılda harcadığımız para, dünya ortalamasının üçte biri kadar, 1 lirayı bulmuyor.” Mensuplarının kitaba yılda bir lira
G
bile harcamadığı bir medeniyet olamaz. Olsa da ayakta kalamaz. Özelde Türk-İslam, genelde de İslam medeniyetinin son üç yüz yıldır içinde bulunduğu buhranın temelinde bu “kitaba sırt dönüş” vardır. Bilgi edinmenin, bilgiyi “iyi-güzel ve doğru” kullanmanın zorluğu yerine demogojinin kolaylığıyla günü kurtarmak, ucuz siyaset yapmak mümkündür ama medeniyet kurmak, kurulan medeniyeti yaşatmak ve devlet idare etmek söz konusu değildir. “Okur yazar mısın?” sorusu galiba sadece bize hastır ve geçmiş dönemlerde Arap alfabesi ile okumayı öğrenenlerin yazmayı becerememesinden kaynaklanır. Şaşırtıcı gelebilir ama doğrudur. O yıllarda şimdiki ilkokulları karşılayan “sıbyan” mekteplerinde okumayı öğrenenler yazmayı bilmezler. Yazmayı öğrenmek için daha farklı ve ileri bir eğitime gerek vardır. Dün okuyanlar nasıl yazma özürlü
idilerse bugün de yazanlar okuma özürlüler. Dün yazamadan okumak bize mahsus olduğu gibi galiba bugün de okumadan yazmak bize has bir garabet. Sabahtan akşama kadar dolaşın Merkeziçi’ndeki ya da Sanayi’deki mobilyacıları, her türlü mobilyanın alasını bulursunuz da ilaç için en sadesinden, en basitinden bir kitaplık bulamazsınız. Nasıl bulacaksınız ki? Alıcısı olmayan malı kim üretir kim satar. Ve kitabı olmayan toplumun kitaplığa ne ihtiyacı olur ki? Sadece bizim Merkeziçi ya da bizim Sanayi’miz mi kütüphanesiz olan. Ev ve büro dekorasyon dergilerimiz de aynı fakirlikle malul; şöhretli iş adamlarımız da, adı sanatçıya çıkmış zanaatkarlarımız da kitap fakiri, fakirden de öte kitap yoksulu. Medeniyetler kitapla kurulur, kitapla yaşar ve kitapsızlıkla yıkılır. İleriye gitmek istiyorsak bir an önce “kitapsızlıktan” kurtulmak zorundayız.
samsunanaliz.com 47
MESAFELİ SÖZLESME KAVRAMI esafeli sözleşme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 06/03/2011 tarihli Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelikte; "Yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya
M
Mesafeli satışlarda malın teslim ve ifa süresi ne kadardır? Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişi kendisine iletildiği günden itibaren en geç otuz gün içerisinde sipariş konusunu ifa eder. Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak veya bir sürekli veri taşıyıcısıyla bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılabilir.
hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi ya da ifası kararlaştırılan sözleşmeler" olarak tanımlanmıştır. Yani günlük hayatımızda internetten ya da genellikle televizyon kanallarında yayınlanan reklamlar üzerine, telefon üzerinden yaptığımız mal veya hizmet alışverişleri bu kapsamdadır.
yapmak ve daha önceden ilgili site üzerinden alışveriş yapmış ve tecrübelerini paylaşmış tüketicilerin değerlendirmelerini okumak yol gösterici olabilir. Güvenlik açısından kredi kartı bilgilerinin telefon üzerinden tanımadığımız ve kimliğinden emin
Tüketicilerin mesafeli satış öncesi dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Öncelikle internet üzerinden yapılacak alışverişlerde ilgili internet sitesi hakkında ön araştırma yapmak ve sitede firma unvanı, sabit telefon, açık adres ve e-posta adresi gibi iletişim bilgilerinin olup olmadığını kontrol etmek öncelikli olmalı ve iletişim bilgisi olarak sadece bir cep telefonu ya da e-posta adresi vermiş olan alışveriş siteleri tercih edilmemelidir. Ayrıca satın alma işleminden önce alışveriş yapılması düşünülen internet sitesi hakkında internette bir araştırma
48 samsun analiz dergisi
olmadığımız kişilere verilmemesi büyük önem arz etmektedir.
Mesafeli alışverişlerde tüketicilerin nelere dikkat etmeleri gerekir? Bu yöntemle yapılan alışverişlerde ilk olarak tüketicilere içeriği yine Yönetmelikte belirlenmiş olan ön bilgilendirme formunun satışın gerçekleştiği ortama göre gönderilmesi gerekmektedir.
Tüketiciler söz konusu bilgileri edindiğini teyit etmedikçe mesafeli sözleşme akdedilemez. Bunun dışında mesafeli satışlarda en önemli husus şüphesiz tüketicilere tanınmış 7 günlük cayma hakkıdır. 7 gün içerisinde cayma hakkının kullanıldığına dair bildirim satıcıya yazılı olarak ya da sürekli veri taşıyıcısı ile bildirilmelidir. Söz konusu cayma hakkı bütün mesafeli satışlar için geçerli olmayıp, kural olarak cayma hakkı kullanılamayacak sözleşme türlerine Yönetmelikte yer verilmiştir. Tüketicinin cayma hakkını kullanması halinde satıcı, cayma bildiriminden itibaren 10 gün içerisinde herhangi bir kesinti yapmadan ve tüketiciye hiçbir masraf yüklemeden ürün bedelini iade etmek durumundadır. Tüketici haklarında bir mağduriyet yaşanması durumunda parasal sınıra göre 2013 yılı için 1.191,52-TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri’ne, üstündekiler için Tüketici Mahkemeleri’ne başvurulabilir.
EMLAKCILAR YENİ YASALARINA KAVUSUYOR Samsun Tüm Emlakçılar Meslek Odası (SATEM) Başkanı Mevlüt Oral, uzun yıllar uğraş verdikleri emlakçılık mesleği ile ilgili yeni düzenlemeler yapılacağını belirterek, "Emlak müşavirlerinin umudu Başbakan'da" dedi
‘UMUDUMUZ BAŞBAKAN’DA’ mlak Müşavirleri’nin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de alım satım, kiralama, danışmanlık işlemlerinin en önemli ayağını oluşturmakta olduğunu söyleyen Oral, "Türkiye genelinde oda ve derneklerimizin mutabakatı ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün görüşleri de alınarak hazırlanan Emlak Müşavirliği Kanun Taslağı Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a arz edilmiştir" diye konuştu.
E
“İLK DEFA BU KADAR YAKLAŞTIK” Mevlüt Oral, uzun yıllar uğraş verdikleri Meslek yasasının yasallaşmasına ilk defa bu kadar yaklaşıldığını belirterek, "Gayrimenkul sektöründeki olası ekonomik kayıp ve kaçakMevlüt ların önlenmesi, emlak müşavirleri ve emlak Oral müşavirliği mesleğinin hak ettiği kariyer ve unvanı kazanmasını sağlamak, hizmet kalitesinin yükseltilip, mağduriyetlerin yaşanmaması, vatandaşlarımızın ve meslek mensuplarımızın dünyadaki örneklerine bakıldığında benzer hizmetleri en üst noktada alması düşüncesinden hareketle “Emlak Müşavirliği Kanunu” tasarısı hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.
YASADA ÇOK SAYIDA DÜZENLEME VAR Hazırlanan yasanın getireceği yenilikler şöyle: -Emlak müşaviri yeminli ve en az lise mezunu olacak. -Sektöre yeni girecek olanlara 1 yıllık eğitim ve staj zorunluluğu getirilecek -İlgili Meslek Odalarının vermiş olduğu kurs belgesine sahip olmak -Mevcut Emlakçılar, İlgili odalara kayıtlı (Emlak Meslek Odaları ve Ticaret Odaları) ve mesleki kurs sertifikaları varsa müktesep haklardan yararlanacak (Öğrenim ve staj şartı aranmayacak) -Sözleşme kullanılması zorunluluğu gelecek -Emlak müşaviri mesleki sorumluluk sigortası yaptıracak ve teminat verecek. Hizmet ücretleri Türkiye'nin her yerinde aynı olacak -Meslek haklarını kullanma ehliyetine sahip olmak ve ceza veya disiplin soruşturması sonucunda meslekten çıkarılmamış olmak. -Sektördeki en büyük sıkıntı olan ayakçılar ve kaçaklar ayıklanarak ciddi yaptırımlar ve cezalar getirilecek. samsunanaliz.com 49
‘ASIL YASAK, TÜRK SÖZCÜĞÜNE’ Geçtiğimiz günlerde eğitim alanında yaşanan en önemli gelişmelerden biri de, "Demokratikleşme paketi" çerçevesinde Öğrenci Andı'nın kaldırılması oldu. Bu gelişme karşısında partilerden çok sayıda farklı yorum geldi. HP ve MHP andımızın kaldırılmasına şiddetle karşı çıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise eleştirilere karşı, “Türküm demekle Türk olunmaz” yanıtını verdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Öğrenci Andı’nın kaldırılmasını eleştirerek, Başbakan Erdoğan’a "Asıl yasaklamak istediği Türk kelimesi. Adam ol, neyi yasaklıyorsan çık milletin önüne" dedi.
C
“YİĞİT ADAM OL KARDEŞİM” "Demokrasi kılıfı içinde Andımızı kaldırdılar" diyen Kılıçdaroğlu, "Neymiş, bu soğuk savaş dönemlerinin andıymış. 1933’te yazılmış. 1933’te soğuk savaş diye bir kavram yoktu. Çocukları formatlıyorlar bununla diyorlar. Çocuklara doğru ol demeyi öğretmek ne zamandan beri formatlama oldu. Niye yasaklıyorsunuz. Asıl yasaklamak istediği Türk sözcüğü. Söyleyemiyor; bir sürü kılıf uyduruyor. Yiğit adam ol kardeşim. Neyi yasaklamak istiyorsan çık milletin önüne, ‘Ben Türk sözcüğünü yasaklıyorum’ de, mesele bitsin" diye konuştu.
50 samsun analiz dergisi
“ANDIMIZI OKURKEN HİÇ Mİ DUYGULANMADIN?”
BAHÇELİ'DEN 2000 ADET ÖĞRENCİ ANDI
MHP lideri Bahçeli ise, Öğrenci Andı’nın kaldırılması nedeniyle ‘milliyetçilik’ tartışması yaşadığı Başbakan Erdoğan’a, "Biz göğsümüzü gere gere Türk’üz diyoruz. Peki, sen neyinle iftihar ediyorsun?" diye sordu. Başbakan Erdoğan’ın Türklüğe savaş açtığını belirten Bahçeli, "Sayın Başbakan ilkokul çağlarında Andımızı okurken, hiç mi kalbin çarpmadı, hiç mi duygulanmadın? Yıllar yılı sen de, öyle ya da böyle 'Türk'üm, doğruyum ve çalışkanım' derken içten içe Türk olmadığını mı hatırladın, Türklüğe kin ve husumet mi besledin?" ifadelerini kullandı.
"Türk milletinin gönlü öyle geniş, adaleti, hoşgörüsü ve merhameti öyle fazladır ki, seni bile zirveye taşımış, seni bile baş tacı yapmıştır" diyen Bahçeli, "Sen ki mahalle aralarında top oynarken bu millet seni Başbakanlık'a, Türklük seni siyasetin tepesine çıkarmıştır. Bu mudur kabahat, bu mudur suç? Türklükle uğraşma, Haçlı sevdandan vazgeç. Onlar emeline ulaşamadı, sen ise asla hedeflerine varamayacaksın" şeklinde konuştu. Bahçeli ayrıca, tüm parti teşkilatına ve Ülkü Ocakları'na 2000 adet Türk bayrağı resmi üzerine basılı ve çerçeveli "Öğrenci Andı" hediye gönderdi.
“TÜRKÜM DEMEKLE TÜRK OLUNMAZ” Bu yorumların üzerine konuşan Başbakan Erdoğan, Öğrenci Andı’nın kaldırılmasını eleştirenleri “ırkçı” olarak niteledi ve ”Her sabah Türküm demekle Türk olunmaz” dedi. Erdoğan Öğrenci Andı’nın kaldırılmasını eleştirenlere, “Devlet vatandaşına yaşam tarzı, inanç, mezhep, değer dayatamaz. Çocukluktan başlayarak format atamaz” şeklinde cevap verdi.
UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ ARTIK ÜNİVERSİTEDE Uzaktan Eğitim Merkezi, internet üzerinden bazı derslerin verilmesini sağlayan bir merkez. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde ilk defa bu sene tüm fakülteler için zorunlu dersler olan Türk dili, İnkılap tarihi, İngilizce UZEM aracılığıyla verilmeye başlandı u dersler daha önce normal hafta içinde sınıfta verilirken şimdi öğrenciler iki seçenekten birini tercih etmek durumunda. Bu seçeneklerden biri Cumartesi günü dersi sınıfta almak, diğeri ise, ders başına yıllık 30 TL ödeyip dersleri uzaktan eğitim yoluyla almak. Kısacası, üç dersin öğrenci başına maliyeti 90 TL olacak.
B
MİSYONU LİDER BİR MERKEZ OLMAK 19 Mayıs Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (OMÜ-UZEM) misyonunu, "Çağdaş bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak eğitim ve öğretimin etkinliğini artıran, hayat boyu öğrenimin önemini kavramış, kişilerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamayı ilke edinmiş, sürdürülebilir eğitim sistemine sahip, yeniliklere açık, katılımcı, ulusal düzeyde rekabet edebilir, uluslar arası işbirliğine açık, lider bir merkez olmak" olarak açıklıyor.
DÖRT BİRİMDEN OLUŞUYOR OMÜ-UZEM, idari olarak, Öğretim Yönetim Sistemi Birimi,
Akademik İçerik Geliştirme Birimi, Grafik Animasyon Birimi ve Ölçme-Değerlendirme Birimi adında dört birimden oluşuyor.
HER ŞEY UZEM’İN KONTROLÜNDE Akademik İçerik Geliştirme Birimi tarafından organize edilen ders materyali geliştirme işleri bittiğinde bu dersin Internet ortamına aktarılması için grafik-tasarım faaliyetlerinden, sistem yönetimi ve içerik geliştirme faaliyetlerine kadar tüm süreçlerin organizasyonu ve planlaması UZEM tarafından yapılıyor.
ARGE ÇALIŞMASI DA YAPILIYOR Ders hazırlama faaliyeti boyunca önceden belirlenmiş standartlar ve prosedürlere göre derslerin hazırlanması, kontrolü, içerik geliştirme süreci ile ilgili araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin planlanması ve bunun için gerekli yazılım desteğinin sağlanması da UZEM tarafından yürütülmektedir. Uzaktan Eğitim ile ilgili ARGE çalışmaları
OMÜ-UZEM tarafından yürütülen diğer faaliyetler arasında yer alıyor.
İLK AMAÇ TEKNOLOJİK EĞİTİM OMÜ-UZEM amaçlarını ise şu şekilde sıralıyor: *OMÜ-UZEM’in birinci amacı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde iletişim ve bilgi teknolojilerine dayalı öğretim faaliyetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. *OMÜ-UZEM’in ikinci amacı, uzaktan eğitim ile ilgili araştırmageliştirme ve uygulama çalışmaları yapmaktır.
YENİ PROGRAMLAR GELİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR *OMÜ-UZEM’in bir diğer amacı ön lisans, lisans, yüksek lisans ve yetişkin eğitiminde iletişim ve bilgi teknolojilerine dayalı programlar geliştirmek ve üniversitede örgün olarak verilmekte olan programları bu teknolojilerle desteklemektir. Böylece eğitim hizmetlerinin ihtiyaç duyulan zamanda ve yerde verilmesi sağlanacak ve örgün eğitimde sürdürülen eğitim programlarının etkinliği artırılabilecektir. Uzaktan eğitim sistemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunmak, bilgi birikimini ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşmak ve yayınlar yapmak ise OMÜ-UZEM’in diğer amaçları olarak sıralanıyor.
samsunanaliz.com 51
TÜRKİYE YÜZ NAKLİNDE ÖNCÜ üz nakli, tıbbi anlamda, bir insanın yüzünün bir kısmının ya da tamamının tekrar yerleştirilmesine dair medikal prosedür olarak tanımlanabilir. Dünyanın ilk tam yüz nakli 2010 senesinde İspanya'da gerçekleştirildi. Yüzün tamamının nakledildiği dünyanın ilk başarılı yüz nakli ise 2012 yılında Türkiye'de yapıldı. Türkiye'deki yüz nakli gerçekleştirilene kadar bu sürecin deneysel olduğu düşünülmekteydi.
Y
ŞU ANA KADAR 6 AMELİYAT YAPILDI
İKİNCİSİ HACETTEPE’DE GERÇEKLEŞTİ
ürkiye’de bugüne kadar toplam 24 Şubat 2012 tarihinde cerrah Serdar altı adet yüz nakli operasyonu Nasır, Ankara'daki Hacettepe Üniversitegerçekleştirildi. 21 Ocak 2012'de si'nde 25 yaşındaki hasta Cengiz Gül üzTürk cerrah Ömer Özkan ve ekibi erinde ikinci tam yüz naklini dünyanın ilk başarılı tam yüz naklini Angerçekleştirdi. Hastanın yüzü iki yaşıntalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hasdayken televizyon tüpünün patlaması tanesi’nde gerçekleştirdi. 19 yaşındaki sonucu ağır olarak yanmıştı. Ailesinin kimhasta Uğur Acar'ın, çocukken evde çıkan liğinin açıklanmasına izin vermediği beyin bir yangın yüzünden, yüzü ağır tahrip olölümü gerçekleşmiş 40 yaşındaki bağışçı muştu. 39 yaşındaki organ bağışçısı N.A, 17 Şubat tarihinde bir motosiklet Ahmet Kaya, 2012 yılının kazası sırasında ölmüş ve Ocak ayında hayatını kayyüzü Cengiz Gül'e betti ve yüzü Uğur Acar'a nakledilmişti. nakledildi. Dünya meTürkiye'nin üçüncü yüz dyasına operasyonun nakli Hatice Nergiz'e başarılı geçtiği ilan edildi. yapıldı. Ameliyatı gerçekHalka açık bir etkinlikle leştiren doktorlar, vericinin burun kökünden itibaren Uğur Acar, 21 Şubat 2012 üst çene dahil alınan kemik günü basının önüne çıkarıldı. Yüzü doğal Turan Çolak-dördüncü yapısının, yumuşak dokular yüz nakli (eski hali) ve kıkırdakla beraber üç görünüyordu. Türk doktorboyutlu olarak lar onun vücudunun yeni nakledildiğini açıkladılar. dokuyu kabul ettiğini Dördüncü yüz nakli ise, yine duyurdular. Akdeniz Üniversitesi'nde Turan Çolak adlı hastaya yapıldı. Nakli Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi gerçekleştirdi.
T
Turan Çolak-dördüncü yüz nakli (yeni hali)
52 samsun analiz dergisi
Recep Sert-Beşinci yüz nakli (eski hali)
Recep Sert-Beşinci yüz nakli (yeni hali)
HEPSİ YENİ YÜZLERİNDEN MEMNUN Beşinci yüz nakli Recep Sert'e, altıncı yüz nakli ise Salih Üstün'e yapıldı. Ameliyat olduktan sonra yeni yüzleriyle tanışan bütün hastalar, ameliyattan ve yeni yüzlerinden memnun olduklarını dile Hatice Nergiz-üçüncü getirdiler. yüz nakli (eski hali) Yüz nakli ameliyatlarında öncü olan Türkiye'de, önümüzdeki yıllarda bu tür operasHatice Nergiz-üçüncü yonların yüz nakli (yeni hali) yoğunlaşması ve dünyanın bu alandaki en önemli ülkesi haline gelinmesi hedefleniyor.
Ragıp GÖKER yazdı...
ALT YAPININ ÖNEMİ akmayın siz şu sıralar sıkıntı yaşadığımıza. Futbol kentidir Samsun. Biri Avrupa gol kralı olmak üzere üç gol kralı yetiştirmişiz biz. Osman Arpacıoğlu Fenerbahçe'de gol kralı olduğunda bugün yaşı 50'nin üzerindeki Samsunlular yaşadıkları o gururu unuturlar mı? Ya Tanju'nun Fener'i 4'lediğimiz yıllarda Türkiye gol kralı olurken, az mı övündük bu genç adamın Samsun futbol alt yapısından yetişmiş olmasıyla? Hele hele Avrupa Gol Kralı olduğunda o yıllarda kaç çocuğa Tanju adı verilmiştir? Babası da Samsun alt yapısında yetişmiş Serkan Aykut'un Samsunspor formasıyla Türkiye gol kralı olduğunda, bu genç adamın başarısıyla övünç ve kıvanç duymadığımızı söyleyebilir miyiz? Dobi Hasan'ın bizden sonra transfer olduğu Trabzonspor' da da gösterdiği başarıyla da övündük ve onu bizim çocuklarımızdan ayırmadık hiçbir vakit. Çünkü onu biz yetiştirmiştik. Tıpkı Celil Sağır Fenerbahçe'ye transfer olurken duyduğumuz gurur gibi. Samsun'dan yetişen bütün başarılı futbolcularımızla övünürüz biz. Ertuğrul Sağlam, bizim alt yapımızda yetişmemiştir, ama bizim formamız sırtındayken bir marka olmuştur. Onun içindir hala Ertuğrul Sağlam'ın başarılarını kıskanmayız, aksine gurur duyarız Ertuğrul kardeşimizle. Onlar, Türk futboluna armağanımız olan yıldızlarımızın sonuncusudurlar. Bugün takımımızda oynayan alt yapıdan yetişmiş bir iki oyuncumuz var bizim ama başarılı birer oyuncu da olsalar, her biri yıldız olma özelliğinden çok uzaktırlar. Peki neden yıldız oyuncu yetiştiremiyoruz artık biz.
B
Arıza nerede? Genç yeteneklerimiz yeterince çalışmıyorlar mı acaba? Sorun onları yetiştirecek hocaların yetersizliği mi? Yoksa, yöneticilerin, sorunun derinliğini algılayamamaları mı asıl sorun. Çocuklarımızın tembel olduğunu düşünmüyorum ben. Onlar yıldız olacak azim ve gayreti gösteriyorlar. o bakımdan sorunun kaynağı gençlerimiz olamaz. Bu seçeneği eliyorum ben. Futbol adamlarımız arasında bu sporu bilen yetenekli hocalarımız var. Ve fakat Organize olamadıkları gibi, deyim yerindeyse birbirlerinin ayaklarına sıkıyorlar. Kimseyi suçluyor değilim bu hususta futbol dünyasının doğasında var bu olumsuzluk. Bu iç çekişme bir süre sonra kısır döngüye dönüşüyor. Bu durumda oyuncu yetiştirebilmek için gerekli olan uzun vadeli bir programın uygulanma şansı ortadan kalkmış oluyor. Samsun iyi futbolcular yetiştirmek istiyorsa öncelikle bu soruna çözüm bulunmalıdır. Sorunun çözümü kolay değildir. İdeallerini kişisel küçük çıkarlarının önünde tutan yetiştiricilere ihtiyacımız var bizim. Bu türde yetiştiricileri bulmak yöneticilerin işidir. Ve fakat Öncelikle bu dirayeti gösterecek yöneticileri bulmalıyız. İşte benim kaygılarım burada tavan yapıyor. İdealist futbol adamı bulunur belki. Ama dirayetli yönetici bulacağımıza dair inancım yok benim.
Kimsenin iyi niyetinden şüphe etmem ben. Ve fakat İyi niyet, başarının gelmesi için bir başına yeterli olmuyor çoğu zaman. Benim ne demek istediğimi bu camialardaki bir çok kişi anlamıştır diye düşünüyorum. Demem o ki; Kulüplerin uzun süreli ve kalıcı başarılar yakalayabilmeleri için alt yapıya önem vermeleri olmazsa olmaz gibi bir durumdur. "Parayı bastırırız, başarıyıyı da yakalarız" iddiasında olanlar da vardır. Para yetmiyor bazen. "Hazıra dağ dayanmaz" demiş eskiler. Para bitince küme düşmek kaçınılmaz oluyor. Yıldız yetiştiremediğimiz dönemlerde, bu seçeneği denedik biz. Kazım Yılmaz bastırdı parayı 25 dolayında oyuncu aldı. Toplama suyla değirmenin döndürülemeyeceği gibi bir durumdu bu. Süper Lig'de tutunamadık ve çıktığımız gibi düştük biliyorsunuz. Hala son sancıyı yaşıyoruz. Emin Kar'ın, her ağzını açtığında "Yardım edin" feryadını yapması boşuna değildir. Diyelim ki Emin başkanın bu çağrıları yanıt buldu. Başarı da yakalanıp takımımızın bir an için de olsa Süper Lig'e çıktığını varsayalım. Bu bizi sevince boğar elbet. Ve fakat Ya sonra ne olacak. Süper Lig'de tutunabilmek için yeniden transferler yapmak zorunda olacağız. Lig'de kalabilir miyiz, kesin değil. Ama yetiştirip A takıma 5-6 iyi futbolcu verebilmiş olsaydık böylesi kaygılarım olmazdı benim. Demem o ki; Alt yapı olmazsa olmazımızdır.
samsunanaliz.com 53
SAMSUNSPOR İLK 6 İCİN SAVASACAK TT 1.Ligi bu sezon büyük bir çekişmeye sahne oluyor. Geçtiğimiz yıllara oranla bu yıl, Süper Lig için savaşan takım sayısı oldukça fazla. Bu durum Samsunspor'un işini daha da zora sokuyor. Hedefe varmak için 2010-2011 sezonunda harcanan efordan çok daha fazlasını göstermek şart. Birçok güçlü takım arasında, Samsunspor'un ilk 6 sıra için savaşması, bu sezon için makul bir hedef olarak görünüyor. İlk iki sırada yer alarak Süper Lig'e direk çıkmak ise Samsunspor için neredeyse hayal gibi. Bu yüzden öncelikli hedef ilk 6 olmalı.
P
BU YIL LİG ÇOK GÜÇLÜ Bu yıl 19 takımla oynanan ligde Samsunspor, ilk 8 hafta sonunda 12 puanla 7 sırada yer alıyor. Balıkesirspor, Ankaraspor, Mersin İdmanyurdu, Orduspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor (İBB) ve Şanlıurfaspor, Samsunspor'un üstünde bulunan takımlar.
İSTANBUL BELEDİYE ÖNE ÇIKIYOR Geçtiğimiz sezon Süper Lig'den düşen Mersin İdmanyurdu, Orduspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor bu yıl PTT 1.Lig'de güçlerinden pek bir şey kaybetmemiş görünüyorlar. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyespor, ligin üstünde kalitesi olan kadrosuyla ön plana çıkıyor.
54 samsun analiz dergisi
BALIKESİRSPOR SÜRPRİZİ Bunların dışında bu yıl PTT 1.Lig'e yeni çıkan Balıkesirspor, oynadığı 8 maçın 7'sini kazanarak büyük bir sürpriz gerçekleştirdi ve ilk sıraya yükseldi. Ankaraspor, Sercanlı kadrosuyla Şanlıurfaspor, güçlü Boluspor dikkat edilmesi gereken diğer ekipler.
EN AZ 10 TAKIM YARIŞIYOR Görüldüğü gibi en az 10 takım Süper Lig için büyük bir yarış içerisinde. Uzun lig maratonunda alınacak her puan Samsunspor için büyük avantaj sağlayacak. Güçlü rakipleri iç sahada yenip, bu ekiplere dış sahada kaybetmemek de çok önemli.
70 PUAN HEDEFİ ÇOK ZOR Ligin sonu için 70 puan hedefleyen teknik direktör Hüseyin Kalpar, bu hedefi tutturduğu takdirde Süper Lig hayal değil. Ancak 70 puan hedefini tutturmak oldukça zor. Çünkü son 7 sezonda, 2009-2010 sezonunda 77 puanla ligi tamamlayan Karabükspor haricinde hiçbir şampiyon ligde 70 puan barajını aşamamış görünüyor.
SAKATLIKLAR BEL BÜKTÜ Samsunspor’un bütün bunların dışında sakatlıklarla da başı dertte. Bu sebeple sezon başından bu yana hiçbir maça tam kadroyla çıkılamadı. Transferlerin gecikmesi ilk haftalarda takımı eksik bırakırken, daha sonraki haftalarda Ekigho, Adiloviç, Taha ve Ahmet Burak Solakel’in yaşadığı sakatlıklar teknik heyeti zor durumda bıraktı.
ALINAN PUANLAR UMUT VERİYOR
DAHA FAZLASI GEREKİYOR Ancak bu performans yine de sezon sonunda mutlu sona ulaşmak için yeterli değil. Samsunspor’un gittikçe zorlaşan fikstürde daha fazla puan toplaması şart. Bunun öncelikli yolu da iç saha maçlarını kayıpsız atlatmaktan geçiyor.
Herşeye rağmen ilk 8 hafta sonunda toplanan 12 puan camiaya büyük moral veriyor. Samsunspor, 2006-2007 sezonunun ilk 8 haftasında 5, 2007-2008 sezonunun ilk 8 haftasında yine 12, 20082009 sezonunun ilk 8 haftasında 10, 2009-2010 sezonunun ilk 8 haftasında 8, 2010-2011 sezonunun ilk 8 haftasında 10 ve 2012-2013 sezonunun ilk 8 haftasında 9 puan toplayabilmişti.
İÇ SAHA MAÇLARI KAYIPSIZ GEÇİLMELİ Her şeyden önce iç saha maçları, Samsunspor’un rakiplerine nefes aldırmadığı ve eellerini boş gönderdiği karşılaşmalara sahne olmalı. Dış sahada alınacak puanlarla birlikte ilk 2 ya da ilk etapta en azından ilk 6 hedefi zor da olsa yakalanabilir. samsunanaliz.com 55
Mehmet YAZICI yazdı...
MUM ISIĞI MI, UMUT ISIĞI MI? e ya! Başlıklar insanı okumaya teşvik eder… Başlıktan yakalanırsınız! Siz başlığa dalar; “Acaba ne demek istedi bunu yazan” diye düşünürken… Arkası gelir… Yazıya dalarsınız… Bu arada yazar, size vermek istediği mesajı verir… Yazara göre önemli olan vermek istediği mesajdır… Alırsınız veya almazsınız! Orası çok önemli değil! Ama hiçbir yazı yeşillik olsun diye yazılmaz! Her yazının bir ana fikri mutlaka var! Ancak… “Yeşillik olsun, torba dolsun” diye yazanlar da az değil! * * * Öte yandan, yazmak ayrı bir beceri gerektirir… Ancak, yazdığını okutmak ise bambaşka bir yetenek ister… İnternet çağında yaşıyoruz, dokunmatik ekranlarda, parmak uçlarıyla çekilip geçiliyor en ölümcül haberler… Başlıklara bile zor bakılıyor… Türkçeyi bile kısaltmışlar tembellikten… Yazışmalar, “Slm”, “Mrb”, “Nbr” diye yapılıyor… Ee! Böylesi bir ortamda insanların, koca bir gazeteye veya dergiye en fazla üç dakika zaman ayırması normal! * * * Diyelim ki, yazdınız ve yazdığınızı da bir yolunu bulup okuttunuz…
H
56 samsun analiz dergisi
Bize göre asıl sorun ondan sonra başlıyor… Okuyanın, sizi doğru anlamasını sağlamak zor iştir… Benim için öyle bir sorun yok çok şükür! Ama bu durum birçokları için, deveye hendek atlatmaktan beter! Daha küçükken, yarım yamalak İngilizcemle… Dalga geçerdim anlattığımı anlamayanlarla… “Vat emay sey, vat duyu sey” derdim… Yani; “Ben ne diyorum, sen ne diyorsun” gibisinden… Benim niyetim bunu anlatmaktı tabi… Ama bu sözlerin İngilizcede böyle bir karşılığı yok ki! * * * Ukalalık etmek istemem ama bu memlekette köşe yazdığını zanneden Aslında “resmi ilan” yazan pek çok arkadaşımız var! Resmi ilan formatında köşeden yazanları… İsim isim veremem… Pek çoğu arkadaşım zaten… İçlerinde sevmediklerim de var! Ve hatta! Köşe yazmak için gazete kuranları bile gördük! Acıyacak değilim! Allah cezasını veriyor zaten, versin Benim demem o ki, kimin ne kadar okunduğu da çok önemli… Nihayetinde reyting… Sizin ne kadar beğenildiğinizi gösterir…
Yani, boru değil! * * * Bu okuma-yazma-izleme muhabbetinde herkese anlattığım bir örnek var… Anlatırken de çok keyif alırım… Nusret Sağlam’ı bilirsiniz… “Mesleği ne” diye sorsanız ben “gazeteci” derim… Çünkü başka bir iş yaptığını hiç görmedim… Ama okul bitirmiş, mimar-mühendis… Uzun süre aynı gazetelerde birlikte çalıştık… Patronluk dahil! Bu meslekte yapmadığı iş kalmamış… Oysa O, ısrarla gazeteci olmadığını söyler… Ki saygı duymak gerekir… İnsan, kendini nasıl tanımlıyorsa öyledir… Adamın içinden gelmiyorsa, zorla olmaz bu işler! Gerçekten de bu ısrarında doğruluk payı da olabilir… Çünkü… Ne kadar mesleğin içinde olursanız olun “Gazeteci”nin tanımı çok açık… Ekmeğini gazetecilik yaparak kazanana “gazeteci” denir… Yani, gazetecinin, gazetecilikten başka işi yoktur… Üstelik, gazetecilik bir yaşam biçimidir… Mesai kavramı da olmaz, çalışma süresi 24 saattir… * * * Bunlara ne gerek var, durup dururken
Leziz menüleri ve uygun fiyatlarıyla sizleri bekliyor... 0 362 437
4 999
Mimar Sinan Mah. Atatürk Bulvarı No: 180 Atakum / SAMSUN
neden anlatıyorum? İşte! Ben de asıl konuya geliyorum… Anlatmak istediğim şey, halkın bizimle ne kadar ilgili olduğuna dair… Biz, kendi kendimize yazıp dururken, gelin-güvey olurken… Öyle ya! Acaba insanlar bizim için ne düşünüyorlar? Ya da yapılan TV programları hakkında ne diyorlar? İşte size bir örnek… Bunu pek çok yerde yazdım, anlattım… Örneğin Nusret Sağlam… Ben, birkaç kez dinledim kendi ağzından… Öldüm gülmekten! Nusret abi, yıllar önce Klas TV’de “Umut Işığı” diye bir program yapar… O zamanlar teknik imkanlar kısıtlı, şartlar zor! Binbir emekle “Umut Işığı” yayına hazırlanıyor… Ki, daha sonra AKS TV’de Haber Müdürü olarak görev yaptığım sırada… Bu programı, yani ‘Umut ışığı’nı yeniden çekip yayınladık bir süre… O da çok uzun sürmedi zaten… Ayrıldı yollarımız kanalla! Benim anlatmak istediğim şey: Biz, yapıyoruz, yazıyoruz-çiziyoruz… Ama ne yaptığımızın pek fazla önemi yok! Önemli olan sizin kafanızda ne kaldı? Mesela; Ne anlıyorsunuz bu yazılanlardan, yapılanlardan? İşte! Bunun örneğini Nusret Sağlam verdi…
“Umut Işığı” yıllar öncesinde kaldı gerçi… Klas TV’de uzun süre hazırlandı ama neredeyse üzerinden 5-10 yıl geçti… Nusret abi diyor ki: “Zaman zaman yolda karşılaştığım insanlar, durduruyor… ‘Abi’ diyorlar ‘Senin programının hastasıyız’ ‘Ne hastası, ne programı’ demeye kalmıyor… Vatandaş, “Her akşam izliyoruz abi, harikasın, tebrik ederiz” filan diyor… Oysa “Umut Işığı” yayından kalkalı belki de 10 yıl oldu… Üstelik her akşam değil, haftada sadece bir gün yayınlanıyordu… Ama vatandaşın umurunda mı bu? Bilmiyor… Belki de ona daha dün gibi geliyor… Belleğinde kalanı konuşuyor… Daha da kötüsü, işin faciası yani… İnsanlar “Umut Işığı” demiyor… Aklında programın adı da kalmamış… Jenerikte yanan bir mum ışığı vardı ya hani… Ardından Nusret Sağlam, Samsun sahil yolundan… Esen rüzgara karşı dalgalanan saçları… Ve ceketinin uçuşan eteklerini toplayarak ve ufka bakarak çıka gelirdi… Fonda duygusal bir müzik ve Anadolu çocuğunu anlatan şiir… Yani, etkilenmemek mümkün değil… Verilmek istenen mesaj farklı…
Ama dedim ya; önemli olan insanların algısı… * * * Bu program insani boyutluydu… Eğlence programı değildi yani… Yardıma ihtiyacı olanlara yardım edilir, mahallelerin, muhtarların, okulların sorunları masaya yatırılır… Hiç kimse teşhir edilmeden, küçük düşürülmeden sorunlar çözülürdü… Ben çok beğenirdim, harika bir programdı… Adı “Umut Işığı”… Ama O “Umut Işığı” insanların kafasında nedense hep “Mum Işığı” olarak kaldı… Sen ne kadar mesaj verirsen ver! Nihayetinde algı bu; Olsundu! Ama Nusret Sağlam’ı tebrik edenler, bu programın belki de 10 yıldır yayında olmadığını bilmiyordu… * * * Bunu neden anlattım… Çünkü biz, Her ne kadar “Umut Işığı” olmak için çabalasak da… Çoğu kez ancak “mum ışığı” olabiliyoruz… Ben, ne yazarsam yazayım… Hikayedir benim anlattığım! Sizin aklınızda ne kadar kaldıysam… O kadar varım! * * *
samsunanaliz.com 57
ADI AYNI, TADI FARKLI N LEZZETLER İÇİ YEŞİL CADDE
Yeşil Cadde’den
BOĞMA KEBABI tarifi...
esintiler taşır.
İşte onlardan birisi: Boğma Kebabı. Tarifi bizden, yapması ve yemesi sizden.
beyti lavaşı kuru soğan dilim mantar bonfile eti tereyağ kaşar peyniri
1 adet 1 adet 50 gr 110 gr 30 gr 30 gr
BEŞEMAL SOS un tereyağ süt
100 gr 70 gr 200 gr
Bonfile eti yaprak halinde açılır ve julyen doğranır. Tavada eritilmiş tereyağına eklenip alazlanır. Dilim mantar eklenir et ile birlikte 2-3 dk harmanlandıktan sonra soğan ilave edilir. Hazırlanmış olan beşemal sostan 1 kaşık sotelenmiş malzemeye ilave edilip 1 dk tavada tekrar soteleyelim. Beyti lavaşının içine serilir uzunlamasına sarılır. İki uc eşit bir şekilde kesilip tepsiye koyulur daha sonra hazırladığımız beşemal sos lavaşın üzerine sürülüp rendelenmiş olan kaşar üzerine serpilir ve 100 - 150 dereceli fırında 5 dakika bekletip servis yapılır...
58 samsun analiz dergisi
ONLAR SAMSUN’UN GURURLARI S amsun, nitelikli ve başarılı insan yetiştirme konusunda tabiri caizse bir maden. İşlerinde başarıya ulaşmış çok sayıda Samsunlu sanatçı, yıllar boyunca illerinin adını bu başarılarıyla en tepede tutuyorlar. Bu sayımızdan itibaren kültür sanat bölümünde Samsun'un yetiştirdiği, alanlarında büyük başarı kazanmış isimleri tanıtacağız. Bu sayımızdaki isimler, tiyatroda Ferhan Şensoy, müzikte Orhan Gencebay, edebiyatta Vedat Türkali, sinemada Vahi Öz.
Tiyatroya adanmış bir yaşam... erhan Şensoy: 1951 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde dünyaya geldi. Yüksek Mimarlık Fakültesi'ni kazanmasına rağmen, bu bölümü yarıda bırakarak hayatını tamamen tiyatroya adadı. Yönetmen Jerome Savary'nin asistanlığı ve oyunculuğunu yaptı ve O'ndan çok etkilendi.
F
rhan Gencebay: 1944 yılında Samsun'da dünyaya geldi. "Ruhumda Titreyen Sonsuz Bir Alevsin" isimli ilk profesyonel bestesini henüz 14 yaşındayken yaptı. Ses sanatçısı olarak adını ilk kez "Başa Gelen Çekilirmiş" adlı 45'lik plağı ile duyurdu.
O
FERHANGİ ŞEYLER REKOR KIRDI 1980'de Ortaoyuncular adıyla, kendi tiyatrosunu kurdu. 12 Eylül döneminde ve sonrasında yazıp oynadığı muhalif oyunlar sebebiyle, 1987 yılında Muzır Müzikal adlı oyununu oynadığı Şan Tiyatrosu yakıldı. Bunun üzerine oynamaya başladığı Ferhangi Şeyler, 2000. gösterisine yaklaştı ve halen sürüyor.
60 samsun analiz dergisi
Serbest müziğin kralı...
1989'da Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen "Kavuk"u Münir Özkul'dan devraldı. Kavuk halen kendisinde ve devretmek için, tiyatroya hayatını adamış, muhalif bir sanatçıyı bekliyor.
Çok yönlü bir aydın... edat Türkali: 1919 yılında Samsun'da dünyaya geldi. 1942 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. 1951 yılında TKP üyelerine yapılan tevkifat sonucu gözaltına alındı. 9 yıl cezaya çarptırıldı; ancak 7 yılın sonunda koşullu olarak serbest kalabildi. Hayatı boyunca, roman, oyun ve şiir yazdı, senaristlik yaptı, ayrıca siyasi yazılar kaleme aldı. Bunun dışında 1959 yılında Rıfat Ilgaz ve Suavi Barutçuoğlu ile birlikte Gar Yayınevi'ni kurdu.
V
Sinemanın ‘Horoz Nuri’si ahi Öz: 1911 yılında Samsun'da dünyaya geldi. Eski Samsun Belediye Başkanları'ndan Dr. Faik Öz'ün oğludur. İlk kez 17 yaşındayken Samsun Gençlik Mahfeli'nde sahneye çıkan Vahi Öz, 1930 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu'na girmiştir. İlk oynadığı oyun, "İstanbul Efendisi"dir. Hayatı boyunca 130 filmde rol alan Vahi Öz, 1969 yılında erken sayılabilecek bir yaş olan 58 yaşında hayata veda etti. Filmlerinde canlandırdığı Horoz Nuri tiplemesiyle gönüllerde taht kurdu.
V
1000’E YAKIN BESTE 1000'e yakın bestesi bulunan Orhan Gencebay, bunların yaklaşık 400'ünü kendi yorumlamıştır. Gencebay'ın albüm sayısı 40'a yakındır. Bugüne kadar 35 (31 sinema, 4 televizyon) filminde başrol oynamış, 90'a yakın filmde müzik direktörlüğü yapmıştır. samsunanaliz.com 61
62 samsun analiz dergisi
Filmin Adı : Aşk Ağlatır Vizyon Tarihi : 25 Ekim 2013 Yönetmen : Mehmet Taşdiken Oyuncular : Melih Selçuk, Ceyda Ateş, Yağmur Tanrısevsin, Arzu Yanardağ, Tür : Drama ,Romantik
Filmin Adı : Benim Dünyam Vizyon Tarihi : 25 Ekim 2013 Yönetmen : Uğur Yücel Oyuncular : Uğur Yücel, Beren Saat, Ayça Bingöl, Turgay Kantürk, Hazar Ergüçlü Tür : Drama
Filmin Adı : Thor : Karanlık Dünya Vizyon Tarihi : 1 Kasım 2013 Yönetmen : Alan Taylor Oyuncular : Chris Hemsworth,Natalie Portman,Kat Dennigs, Tom Hiddleston Tür : Aksiyon, macera,Fantastik
Filmin Adı : Carrie: Günah Tohumu Vizyon Tarihi : 8 kasım 2013 Yönetmen : Kimberly Peirce Oyuncular : Chlöe Grace Moretz,Judy greer, Julianne Moore, Ansel Elgort Tür : Drama, Korku
Filmin Adı : Ender's Game : Uzay oyunları Vizyon Tarihi : 8 Kasım 2013 Yönetmen : Gavin hood Oyuncular : Abigail Breslin, Hailee Steinfeld, Harrison Ford, Asa Butterfield, Tür : Aksiyon, Macera, Bilim Kurgu
Filmin Adı : Su ve Ateş Vizyon Tarihi : 15 Kasım 2013 Yönetmen : Özcan deniz Oyuncular : Özcan deniz, Yasemin Allen, Pelin Akil Tür : Dram
Filmin Adı : Açlık Oyunları: Ateşi yakalamak Vizyon Tarihi : 22 kasım 2013 Yönetmen : Francis Lawrence Oyuncular : Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson, Liam Hemsworth Tür : Akriyon, Bilim Kurgu
Filmin Adı : Behzat Ç. Ankara Yanıyor Vizyon Tarihi : 1 Kasım 2013 Yönetmen : Serdar Akan Oyuncular : Erdal beşikçioğlu, Fatih Artman , İnanç Konukçu Tür: Aksiyon
samsunanaliz.com 63
64 samsun analiz dergisi
Önceki sayının çözümleri
samsunanaliz.com 65