AYLIK YEREL DERGİ
YIL: 2 SAYI: 13 FİYAT:
10
DEMİRTAS’IN İCRAATLARI KONUSUYOR n Seçime 7 ay kala Necatti Demirtaş, sadece, SAYFA İlkadım için yaptığı işlere güveniyor.
15
SAMSUN’DA RİSK BÜYÜK AMA HERKES UYKUDA
KACACAK
SAMSUN’UN YEREL SECİM FOTOGRAFI
YER YOK
Yerel seçim öncesi ilçe ilçe Samsun'unFA SAY fotoğrafını çektik...
21 UMUT DAGIN ARDINDA
Samsun, kuzeyinde ve güneyinde iki büyük fay olmasına rağmen uz un yıllardır büyük bir depremle karşılaşmad ı. Ancak bu faylar tehlik eli ve her an harekete geçe rek yıkıcı bir depreme yol açabilirler. Konu ha kkında görüşlerini aldığımız bütün oda ba şkanları, Samsun’un depreme ha zırlıksız olduğu konusunda birleşti. SA YFA
Sezona yine umutsuz giren Samsunspor, en azından ilk 6’yı kovalamak için SAYFA çalışacak.
7
52
Kadınlar ve Samsunspor
Kazanacağım derseniz...
Kaynaşmanın zamanı
Dar gelir bize bu lig
Gölge etmeyin!
İsmail Başaran yazdı... 31
Yener Cabbar yazdı... 41
Osman Kara yazdı... 45
Ragıp Göker yazdı... 51
Mehmet Yazıcı yazdı... 54
Editör / Genel Yayın Yönetmeni
NİNNİ
ir şehir, bir memleket ancak bu kadar iyi uyur, bu kadar iyi uyutulur. Uyumak insan ihtiyacıdır ancak uyutmak bir yetenektir. Mesela Samsun yıllardır güç odakları tarafından çok iyi uyutuluyor; * Sıcak bir örnekle giriş yapacak olursak mesela; kadın siyasetçilerin artması için çok sayıda STK girişimlerde bulundu; ama ilimizde sadece tek bir kadının, belediye başkanlığı için aday adaylığı konuşuluyor. Daha da kötüsü hiçbir partinin kadın il veya ilçe başkanı yok. Olacak gibi de görülmüyor. * Yıllar sonra Süper Lig'e çıkan Samsunspor, çıkar gruplarının inatlaşması ve kavgası yüzünden çıktığı sene tekrar küme düştü, küme düşünce de herkes kulüpten elini eteğini çekti. Üstüne bir de alacaklı oldular. 48 yıllık camia sahipsiz kaldı. Halen daha sahipsiz. * Samsun'da 2012’de selde, ilimizin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. İhmalkarlık ve rantçılık yüzünden 14 kişi hayatını kaybetti. Selden sonra kimse suçu üstüne almadı, herkes topu birbirine attı. * Kıyı kenar çizgisinin yasayla 10 metreye düşürülmesinden yararlanılarak sahile 29 katlı otel inşa edilemeye başlandı, mimarlar odası haricinde kimsenin sesi soluğu çıkmadı. * Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Atakum sahilinde çok sayıda işletme varken, yalnızca ikisini yıktı, Saathane esnafıyla da aynı şekilde inatlaşmaya girdi, ama kimse başkana karşı vatandaşın yanında yer almaya cesaret edemedi. * Halk, Gezi Parkı'ndan başlayarak tüm ülke çapında görülmemiş bir direniş yaptı, iktidardakiler ders çıkarmak yerine insanları kutuplaştırma ve ortamı germe yolunu seçti. * Belediye Meclisi'nde belli bir kesime özel cami yapılmasına karar verildi. Adına "Protokol Camisi" dendi. Böylece ibadet yapma hakkı da hiyerarşik bir hale getirildi. * Kuruluş amaçlarının basını güçlendirmek olduğunu unutan BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, Samsun’a geldi gazetecilik dersi verdi. Yayınlanması istenilen reklamlardan aldığı yüzde 15’in peşinde koştuklarını unuttu. 3 yıl boyunca hiçbir şey yapmadıklarını anlatmak yerine akıl verdi ve gitti. Kimsenin kalemi oynamadı. * Devletin kasası taşeron firmalar üzerinden boşaltıldı, çıkar gruplarına aktarıldı. Ama güç ve koltuk sevdasına kağıt üzerindeki oyunlarla bütün bunların üzeri kapatıldı. * Tüm bu sorunların ardından adaletin eli kolu bağlanmaya kalkışıldı, namuslunun yerine namussuz ve hırsızların yanında yer alındı. Ninni yavrum ninni, Ama dikkatli olmak lazım. İhtiyaç fazlası uyku baş ağrısı yapar. O zaman hangi ninniyi söyleseniz nafile…
B
15 İcraatla konuşuyor 2009'dan bu yana yalnızca yaptığı işlerle gündeme geldi. Seçime 7 ay kala Necattin Demirtaş, sadece ve sadece, İlkadım için yaptığı işlere güveniyor.
21 Yerel seçime doğru Sizin için, yerel seçim öncesi ilçe ilçe Samsun'un fotoğrafını çektik...
46 Bir Apple etmedi! İSO'nun, "Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu 2012" raporunda Samsun'dan 4 şirket yer aldı.
36 İşbirliği olur mu? 2014 yerel seçimleri için CHP ile MHP'nin ittifak yapması konusu, birçok çevre tarafından artık açıkça konuşulmaya başlandı.
13
28 Kadına güven yok! Türkiye yeni bir seçim dönemine doğru ilerlerken, kadınların bu seçimlerde de ezici oranda arka planda kalacağı anlaşılıyor.
Kadir Serkan SELÇUK Asena KANDEĞER (Stajyer) Orhan DÜZGÜN
31.08.2013
6
samsun analiz dergisi
07 Kaçacak yer yok! Samsun’da faylar tehlikeli ve her an harekete geçerek yıkıcı bir depreme yol açabilirler. Samsun’da risk büyük ama şimdilik herkes uykuda!
42 Protokolü bozdu! Tarım Anadolu Meslek Lisesi yerleşkesi içine yapılması planlanan Protokol Camii gerginliğe sebep oldu.
50 Zehirliyormuş! Uykusuzluk çekenlerin vücutlarındaki toksinlerin normal uyuyanlara göre daha yüksek olduğu bildirildi.
53 Gri nereden çıktı? Samsunspor’un İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında giydiği formanın rengi tartışma konusu oldu.
49 66 ayda geri adım Geçen yıl uygulamaya konulan ‘4+4+4’ sisteminin en çok tartışılan konusu olan okula başlama yaşında değişikliğe gidildi.
Tarafların değil, Samsun’un tarafıyız...
samsunanaliz.com 7
S E K HER ! A D U UYK
Samsun’da risk büyük ama...
amsun, kuzeyinde ve güneyinde iki büyük fay olmasına rağmen uzun yıllardır büyük bir depremle karşılaşmadı. Ancak bu faylar tehlikeli ve her an harekete geçerek yıkıcı bir depreme yol açabilirler.
S
ma Samsun’un ne önde gelenleri ne de halkı bu konuda yeterli bilince sahip. Konu hakkında görüşlerini aldığımız bütün oda başkanları, Samsun’un depreme hazırlıksız olduğu konusunda birleştiler.
A
samsunanaliz.com 9
MÜTEAHHİTLER KADAR BELEDİYELER DE SORUMLU ürkiye özellikle son yıllarda bir inşaat ülkesi haline geldi. Samsun da, inşaat sektörünün yoğun olduğu illerden biri. Ancak açıkça görülüyor ki, 8-10 katlı binalar bile artık müteahhitlere yetmiyor. Bu kadar çok katlı binaların akıbetinin ise, olası bir depremde ne olacağı büyük merak konusu. Ayrıca şunu belirtmekte de fayda var: Çok katlı bina dikmeye meraklı müteahhitler bu konuda ne kadar sorumlu ise, bu binalara izin veren belediyeler de aynı oranda sorumludurlar.
T
BİNALAR ESKİ Bunun dışında, Samsun'da eskimiş binaların oranı da çok fazla. Bu sebeple, acilen bir yeniden yapılanma planlaması oluşturulması da elzem durumda.
1943 TOSYA-LADİK DEPREMİ Samsun'u etkileyen son büyük deprem 1943'te yaşanan Tosya-Ladik depremi. Ondan fazla bölgede etkisini gösteren 7,2 şiddetindeki depremde binlerce kişi hayatını kaybetmiş. 40 bin binanın yıkıldığı sarsıntı, Samsun'un ünlü saat kulesinin yıkıldığı deprem olarak da tarihe geçmiştir.
TEKRAR YAŞANABİLİR Bugün, yarın veya herhangi başka bir gün, bu felaketin aynısıyla karşı karşıya kalmayacağımız garanti değildir. Bu sebeple, depreme karşı gerekli önlemleri, ülkenin her ilinde olması gerektiği gibi, Samsun'da da almak şarttır.
SAMSUN'A ERKEN UYARI SİSTEMİ Geçtiğimiz günlerde, bu önlemlerden birinin alınması için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Samsun İl Afet ve Acil Durum Müdürü Erkan Koparmal, yaptığı açıklamada İstanbul'dan sonra Türkiye'nin ikinci deprem erken uyarı sisteminin Samsun'da kurulacağını söyledi.
PROTOKOL İMZALANMIŞTI Koparmal, Boğaziçi Üniversitesi ve Samsun Valiliği arasında geçen yıl yapılan protokol kapsamında Kuzey Anadolu Fay Hattı güzergahında olan Ladik İlçesi'nde kurulacak istasyonlar için arsa temininin yüzde 80 oranında tamamlandığını belirtti.
10 samsun analiz dergisi
3 SANİYE ÖNCEDEN HABER VERECEK Koparmal, Kandilli Rasathanesi tarafından başta Ladik olmak üzere fay hattına paralel olarak Havza ve Amasya’nın Taşova ilçelerini de kapsayan 27 kilometrelik mevkiye ilk aşamada 9, ikinci aşamada 20 ölçüm cihazı yerleştirileceğini belirterek, "2014 yılında bu sistemin faaliyete geçmesini bekliyoruz. Sistemin işlemesiyle birlikte 5'in üzerindeki depremlerde 3 saniye önceden haberimiz olacak. Bu sistemle amacımız, başta enerji doğalgaz hatlarında, barajlarda, petrol dolum tesisleri, santraller ve sanayi kuruluşlarında enerji kesimini sağlamak. Bu sayede deprem sonrasında olası patlama gibi ikinci bir afet olayının yaşanmasını engellemiş olacağız. Samsun'da birinci, ikinci ve üçüncü deprem bölgeleri bulunuyor. Bu kapsamda biz de kurum olarak her türlü tedbiri almak için çalışıyoruz" dedi.
AFET BİRİMİ ÇALIŞIYOR Samsun'da 185 personeli bulunan İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, geçen yıl 45 bin kişiye afetlerle ilgili eğitim verdi. Arama ve kurtarma birliği içerisinde 10 kişilik bir ekip sürekli hazır halde bulunuyor. Ayrıca bu ekipte 3 arama köpeği de var. Bunların dışında, Ladik ve 19 Mayıs ilçelerinde hane hane alan tarama ve risk belirleme çalışması gerçekleştirildi.
ZEMİNİN DEPREME NASIL TEPKİ VERECEĞİ BELİRLENİYOR İki ilçedeki evler tek tek incelenerek, fiziki yapıları, kalan nüfus, risk durumu belirlendi. Olası bir deprem ya da heyelanda hangi bölgedeki kaç evin, ne kadar nüfusun, ne düzeyde afetten etkileneceği tahmini olarak saptandı. Ayrıca, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda bulunan ve birinci derece deprem bölgesi olan Ladik'te geniş kapsamlı zemin ve bina incelemesi yapıldı. Zeminin depremde ne şekilde tepki vereceği ve binaların alacağı hasarın belirlenmesi için bir yıldır yürütülen çalışmalarda son aşamaya gelindi.
DEPREM BİLİNCİ ŞART Tüm bunlar güzel çalışmalar olmasına rağmen tam anlamıyla yeterli değil. Öncelikle Samsun şehrine acil olarak deprem bilincinin aşılanması gerek. Deprem öldürmez bina öldürür sözü çokça tekrar edilen ve birçok kişi için artık klişe haline gelen bir söz. Oysa ki, bütün sıkıntımızın kaynağı bu sözde yatıyor.
DOLGULAR VE KIYILAR BİNALARLA DOLU Kafaları kurcalayan başka bir gelişme ise, Doğupark ve Batıpark’taki dolgular ve üzerine inşa edilen yapılar ile diğer kıyı yapıları. Kıyı kenar çizgisinde yapılan keyfi değişiklikler de ilimizin bir başka sorunu.
samsunanaliz.com 11
ODALAR NE DİYOR? Samsun Analiz olarak, Mimarlar Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın konu hakkındaki görüşlerini aldık.
"KARADENİZ'DE FAY VAR" "SUNİ DOLGU ALANINA BİNA YAPILMAMALI" Mimarlar Odası Başkanı Selami Özçelik, dergimize yaptığı açıklamada kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan, yani suni dolgu alanı olan kısmına bina yapılmaması gerektiğini belirtti.
"BOŞLUKTAN YARARLANDILAR" Türkiye'de kıyı mevzuatı erken gelişmediği ve yasal boşluk olduğu için, 1984-1989 yılları arasındaki dönemde kıyıların alabildiğine binalarla doldurulduğunu söyleyen Özçelik, "Kıyı kanununu 1986'da AYM iptal etti. Böylece kıyılar mevzuatsız kaldı ve bina yapımına izin verildi. Samsun'da hükümet konağı ve AKM bu tür yapılara örnektir" dedi.
KIYI YAPILAŞMASINA DEPREM ÇEKİNCESİ Selami Özçelik
Özçelik, bu tür kıyı yapılaşmasının deprem yönünden sakıncalı olduğunu belirterek, "Dolgu zaten yanlış bir şey. Samsun Batıpark’ta yapımı süren 29 katlı otel inşaatı...
"SAMSUN'DA KAÇACAK YER YOK" Son olarak, bilimsel yöntemler kullanıldığında, sistem yerine oturduğunda ve denetim mekanizmaları çalıştığında depremin öldürmeyeceğini belirten Özçelik, " Mesele tedbir almakta. Yer seçimi çok önemli. Sıvılaşma bulunan yere bina yapmak riskli. Ayrıca Samsun'da boş alan kalmadığı için deprem olunca kaçacak yer yok" şeklinde konuştu.
12 samsun analiz dergisi
Bina da yükü arttırıyor. Depremde de yok olup gidiyor. Mutlaka doğru planlama yapılmalı ve tedbir alınmalı" diye konuştu.
YASALARA AYKIRI DEĞİŞİKLİK Kıyı kenar çizgisinin yasalara aykırı olarak değiştirildiğini söyleyen Özçelik, "Biz bunun hakkında dava açtık; mahkeme reddetti. Ardından Danıştay bir karar alarak 'Mimarlar Odası dava açabilir' dedi. Şimdi davanın sonucuna göre kıyı kenar çizgisi ya yeniden düzenlenecek ya da aynı kalacak" ifadelerini kullandı.
"KARADENİZ'DE FAY TESPİT EDİLDİ" Sinop'taki nükleer santral yapımı araştırmalarında ve Samsun'daki Mavi Akım Projesi araştırmalarında Karadeniz'in içinde bir fay hattı tespit edildiğini belirten Özçelik, “Fay hattının bulunduğunu Kandilli Rasathanesi Başkanı bizzat açıkladı. Ancak bu fay hattı yeterince araştırılmadı. Tarihsel kayıtlara bakıldığında, Ünye, Fatsa, Samsun kıyılarında bu fay hattının sarsıntı sonrasında tsunami oluşturduğunun yazılı olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
"YASAK ALANLARA BİNALAR YAPILDI Eskiden Samsun'da yerleşime kapalı alanların bulunduğunu ve bu alanlarda yapılaşmanın yasaklanmış olduğunu söyleyen Özçelik daha sonra şunları belirtti: "Yapılaşmaya izin verilmediği için odun pazarı olarak kullanılan bölgeye bugün çok katlı binalar yapıldı. Eskiden yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu ve o bölgeye bina yapmanın sakıncalı olmadığını söylüyorlar; ancak ben o kanaatte değilim.
Otelin inşaatına kıyı-kenar çizgisinin yasayla 10 metreye indirilmesinden yararlanılarak başlanmıştı. Mimarlar Odası’nın yasanın iptali için açtığı dava ise devam ediyor.
"YENİ BİR FELAKETİN YAŞANMASI KABUL EDİLDİ" OMÜ yakın zamanda bir araştırma yaptı ve sonuçlar, daha önce yapılan ve bazı bölgelerde yapılaşmayı yasaklayan çalışmalarla yüzde 90 oranında uygun çıktı. Örneğin geçen yıl sel felaketinin yaşandığı alan yapılaşmaya kapalıydı. Sonra izin verildi ve geçen yıl felaket yaşandı. Şimdi de yeni bir felaket yaşanabileceğini kabul etmiş olmalılar ki, o binaların bodrum katlarını kapattılar. Çok endişeliyim. Neler olacağını yaşayarak göreceğiz."
"ÖNEMLİ OLAN ALTYAPI" "ZEMİN ETÜDÜ ŞART" Jeoloji Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Gül Yüzüncü Yılmaz, Samsun Analiz'e yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin yüzde 92'si deprem tehlikesi altında. Nüfusun yüzde 95'i bu bölgelerde yaşıyor. Her yerde deprem olabilir. Önemli olan altyapının güçlü ve depremi kaldıracak düzeyde olması" dedi.
RİSK İLÇELERE GÖRE DEĞİŞİYOR Samsun'un da diğer Karadeniz Bölgesi illerinde olduğu gibi Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın etki alanında olduğunu belirten Yılmaz, "Samsun'da birinci, ikinci ve üçüncü derece deprem bölgeleri bulunuyor. Ayvacık, Asarcık, Havza, Ladik ve Kavak birinci derece deprem bölgesinde; Samsun ilçe merkezi ile Çarşamba ikinci, Yakakent, Bafra, Alaçam, Terme gibi ilçeler ise üçüncü derece deprem bölgesinde yer alıyor" diye konuştu.
Gül Yüzüncü Yılmaz
"ÖNEMLİ OLAN ZEMİNLE BARIŞIK BİNA YAPMAK" Yılmaz, mevzuata göre dolgu alanlarındaki yapılaşmanın kamu alanlarıyla sınırlı olduğunu ifade ederek, "Mevzuata göre, buralara yapılacak örneğin otopark gibi yerler mutlaka sökülür-takılır malzemeden yapılmalıdır. Bunun dışında dolgu alanlarındaki yapılaşma sakıncalı. Önemli olan zeminle barışık binalar yapmak. Zemine uygun yapılar seçilirse hiçbir sorun çıkmaz" şeklinde konuştu.
"KAÇAK YAPILAR YIKILMALI" Depremin riskini azaltmak için öncelikle yerleşime uygun yerlerin saptanması ve bu yerlere göre plan yapılması gerektiğini kaydeden Yılmaz, "Zemin etüdü ve buna göre planlama yapılmalı. Bu konuda belediyelerin dikkatli olması gerekir. Örneğin kaçak yapılar hiç ödün vermeden yıkılmalıdır" ifadelerini kullandı.
samsunanaliz.com 13
"DOLGU SON 50 YILIN GERÇEĞİ" "DAVETSİZ MİSAFİRİ BEKLİYORUZ" İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Tüfek ise, dergimize yaptığı açıklamada dolgu alanlarının son 50 yılın gerçeği olduğunu ifade ederek, "Halen sahildeki birçok şehirde olduğu gibi Samsun’da da deniz dolgusu yapılıyor, daha sonra da üzerinde yapılaşma başlıyor. Bu yapılaşma park, bahçe, piknik alanı ölçeğinde kalırsa sorun yok" dedi.
"HAZIR OLDUĞUMUZ SÖYLENEMEZ"
"FAYIN ARAŞTIRILMAMASI EKSİKLİK" Karadeniz'de buluna yeni fay hattı hakkında da konuşan Yılmaz, "Bu fay, Prof. Osman Bektaş hocamızın araştırmaları ve gözlemlerden elde edilen sonuçlara göre bulundu. Ancak bu fayın tehlikeli olup olmadığı ile ilgili özel bir çalışma henüz yok. Fay var dendi ve öyle kaldı. Bu eksikliktir" dedi.
Deprem için, "Davetsiz misafiri bekliyoruz" diyen Tüfek, "Türkiye’nin en önemli fay hatlarından birisi 50 km güneyimizden geçiyor. Şimdilerde bilim adamları kuzeyimizde denizin altında da fay hattından söz ediyorlar. Ama bizlerin, gerek vatandaş, gerekse kurum ve kuruluşlar olarak hazır olduğumuz söylenemez. Ulusal ve yerel bazda bazı planlar yapılmış olsa da henüz kamuoyu ile paylaşılmış, desteği alınmış durumda değiller" ifadelerini kullandı.
"AFET ACİL DURUM PLANLARI YAPILMALI" Depreme hazırlığın sadece bina güvenliği olarak algılanmaması gerektiğini belirten Tüfek, "Bina güvenliği
hazırlığın sadece bir bölümü ve de olmazsa olmazlarından. Ancak bunu tamamlayacak afet acil durum planları yapılmalıdır. Halkın da, eğitim kurumları, basın-yayın, sivil toplum örgütleri aracılığı ile bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve de katkılarının da alınarak planlara sahiplendirilmesi zorunludur" diye konuştu.
"YÜKSEK YAPILRDAN KORKMAMALIYIZ" Tüfek, asıl sorunun yapının yüksekliğinde değil, her türlü yapının Kaliteli Mühendislik Hizmeti almasında olduğunu söyleyerek, “Bugün Samsun’da da yüksek yapıları projelendirecek mühendislerimiz, inşaatını yapabilecek teknolojiye sahip müteahhitlerimiz mevcuttur. Bizler yapının yüksekliğinden çok, aldığı mühendislik hizmetine, yöreye getirdiği nüfus ve trafik yoğunluğuna, altyapı hizmetlerine, varsa imar durumunun ihlaline ve çevreye uyumuna bakarız. Aslında planlama ve projelendirme aşamasında bunların bir arada değerlendirilerek ÇED Raporu düzenlenmesi gerekir. Özetle, yüksek yapılardan korkmamalıyız. Yeter ki her aşamasında kaliteli mühendislik hizmeti alabilsin” şeklinde konuştu.
"DEPREMİN DERİNLİĞİ ÖNEMLİ" Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelebilecek bir depremin, Samsun'a olan etkisinin depremin derinliğiyle alakalı olduğunu ifade eden Yılmaz, "Depremin derinliği çok önemli. Yüzeye yakın olursa mutlaka etkili olur" diye konuştu.
"ALÜVYON ZEMİNLER TEHLİKELİ" Yılmaz, özellikle Atakum'da yer alan alüvyon zeminlerin en ciddi sorun olduğunu söyleyerek, "Deprem anında zemin sıvılaşması dediğimiz olay gerçekleşiyor. Böyle durumlarda ince alüvyon katı yerine sıvı gibi davranıp binaların göçmesine veya yan yatmasına sebep olabiliyor" ifadelerini kullandı.
14 samsun analiz dergisi
Hüseyin Tüfek
Bu hesapsızlık şakaya gelmez Bu açıklamalarda da açıkça görülüyor ki, Samsun'un içinde bulunduğu durumun şakaya gelir yanı yok. Hele ki, kıyılara inşa edilmiş yapılar söz konusu olduğunda durum hiç de parlak görünmüyor.
BÜYÜK ACI: 17 AĞUSTOS 1999 Türkiye'nin depremle asıl tanışması 17 Ağustos 1999 felaketiyle gerçekleşti. Resmi olarak yaklaşık 18 bin kişinin hayatını kaybettiği bu büyük sarsıntı bize, deprem gerçeğine ne kadar yabancı ve hazırlıksız olduğumuzu gösterdi. 7,4 şiddetindeki sarsıntı yalnızca insanlarımızı öldürmekle kalmadı; daha fazla sayıda yaralıya sebep oldu, ülke ekonomisini çöküntüye uğrattı ve hayatta kalanlarda yıllarca silemeyecekleri derin izler bıraktı.
HAZIR DEĞİLİZ 1999'dan bu yana depremle tanışmış olmamıza rağmen, depreme karşı ülke olarak alabildiğimiz pek bir önlem yok. 23 Ekim 2011 günü, Van'da meydana gelen deprem önlem almadığımız gerçeğinin son somut örneği. 7,2 şiddetindeki bu deprem 601 kişinin ölümüne sebep olmuştu.
İSTANBUL'DA BİLE ÇALIŞMA YOK Ayrıca, İstanbul'da şiddetli bir deprem yaşanacağı 14 yıldır tekrarlanıyor; ancak buna yönelik hiçbir çalışma bulunmuyor. Senelerdir İstanbul'da beklenen bu büyük deprem kapımızı çaldığında, nasıl bir ihmal ve aymazlık içerisinde bulunduğumuz ne yazık ki açıkça görülecek.
DEPREM GÖZARDI EDİLMESİN Samsun'un olası bir felakete karşı önlem alabilmesi için herkesin sorumluluk duyması, elini taşın altına sokması gerek. Depremi görmezden gelmek, pervasız bir şekilde çarpık ve çok katlı yapılaşmaya hız vermek, ileride yaşanacak acılara davetiye çıkarabilir. Şimdiden alınacak önlemler ise, çok sayıda hayat kurtarmaya vesile olabilir. samsunanaliz.com 15
HER SEY ‘İLK’ADIM İLE BASLADI
E C E D A S S A T İR M DE İCRAATLARIYLA KONUSUYOR 009'dan bu yana yalnızca yaptığı işlerle gündeme geldi. İcraatlarının her biri, kendisini eleştirenlere adeta birer meydan okumaydı. Seçime 7 ay kala Necattin Demirtaş, sadece ve sadece, İlkadım için yaptığı işlere güveniyor. Bir de bu işlerin hakkını vereceklerini beklediği İlkadımlılara...
2
lkadım'a 4 yıl gibi kısa bir sürede çok sayıda önemli proje armağan eden Necattin Demirtaş, art arda yaptığı icraatlarla İlkadım seçmenlerinin kendisine verdiği desteği boşa çıkarmadığını gösterdi. Samsun Analiz olarak, Başkan Necattin Demirtaş’la sahada gerçekleştirdiği projeler hakkında konuştuk.
İ
samsunanaliz.com 17
HALK EKMEK MUCİZESİ Halk ekmek, Necattin Demirtaş'ın göreve geldikten sonra attığı en önemli adımlardan biri. Karadeniz'de tek olan, Türkiye'de ise teknoloji olarak eşi olmayan tesisin Samsun'da yapılmasını ve halkın ucuz ekmek ihtiyacının karşılanmasını sağlayan Demirtaş, bu projeyle fabrika içinde çalışan personel sayısı ile birlikte 120 kişinin istihdamını da sağlamış oldu. Şubat 2012'de üretime geçen ve bölgede ilk ve tek fabrika olma özelliği taşıyan Halk Ekmek Fabrikası, dar gelirli ailelerin bütçesine sağladığı karın yanında, yerel istihdam şekliyle de bir çok yuvaya iş imkanı oluşturdu. Samsun Analiz’e konuşan Başkan Demirtaş, tek bantta 110 bin adet ekmek üretildiğini belirterek, “İki bantta 220 bin ekmek üretiliyor. Bizim
‘HİLAL KART’LA BİR AYIBIN ÖNÜNE GEÇİLDİ
18 samsun analiz dergisi
ilçemiz 310 bin nüfuslu bir ilçe. Bir kişinin bir ekmek yediği varsayıldığında, iki bantta ilçenin yarısından fazlasının ekmek ihtiyacı karşılanıyor. Bir başka özelliği daha var. Yağış, kıtlık, afet halinde burada anında ekmek üretilebilir” dedi.
TİTİZLİKLE DENETLENİYOR Türkiye'nin ilk ve tek otomatik hava kontrollü fabrikası olan Samsun İlkadım Halk Ekmek Fabrikası, üretiminin her aşamasında uzman gıda mühendisleri tarafından titizlikle denetleniyor. Böylelikle halka, en kaliteli, en sağlıklı ve en lezzetli ekmeklerin ulaşması sağlanıyor.
41 AYRI NOKTADA SATILIYOR Üretilen ekmekler, Samsun İlkadım Belediyesi'nin tamamını kapsayacak şekilde 41 noktada aynı anda satışa sunuluyor. Tertemiz büfelerde, çok güzel tatlardaki
amsunlular için yaklaşık iki yıldır uygulamada olan bir başka proje de Hilal Kart. İşsiz ve sosyal yardıma muhtaç vatandaşlar için düzenlenen Hilal Kart projesiyle birlikte, vatandaşlar belirlenen yerlerden temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Bu kart, yardıma muhtaç insanları deşifre etmeden yardım edebilmenin yolunu açıyor aynı zamanda.
S
taptaze ekmekler, İlkadımlılar’a bir adım kadar yakın.
ÖRNEK PROJE: ASKIDA EKMEK İlkadım Belediyesi’nin yeni projesi olan Askıda Ekmek Projesi ise, İçişleri Bakanlığı tarafından örnek proje seçildi. Başkan Demirtaş, askıda ekmek projesi hakkında şunları söyledi: “Turkcell ve Vodafone'dan ekmek yazıyorsunuz, 9086’ya gönderiyorsunuz. Böylece 5 lira bağışta bulunuyorsunuz. Şu an bu geçerli. Bu bağışlar bir havuzda, bir hesapta toplanıyor. Biz de bu toplanan paraları ekmek alımında kullanıyoruz. İhtiyaç sahibi olan, belediyemizce tespit edilmiş, yardıma muhtaç vatandaşlarımıza nüfusuna göre ekmek dağıtıyoruz. Onlar da kendilerine yakın büfelerden bu ekmeği alıyorlar.”
KÜÇÜK ESNAFIN YÜZÜ GÜLÜYOR Süper marketler gibi, dış ülkelerin sahibi olduğu büyük çaptaki alışveriş merkezlerinde geçerli olmayan Hilal Kart sisteminde, milli sermaye dış ülkelere gitmeyerek milli ekonominin gelişmesine katkı sağlıyor ve küçük esnafın da bu sayede yüzü gülüyor.
EN YOKSUL KESİME 200 TL Dört gruptan oluşan yardım kartlarında, durumu çok düşük olan ihtiyaç sahiplerine 200 TL, daha sonra durumu biraz daha iyiye doğru giden gruplara sırasıyla 150, 100 ve 50 TL veriliyor. Samsun Analiz’e konu hakkında bilgi veren Başkan Demirtaş, “Yardımı alanların, yüzde 50'sini ayni, yüzde 50'sini nakdi kullanma yetkisi var. Aslında hepsini ayni verecektik ama elektrik, su vs. paraları halledilemediği için onların parasını yatırsın diye böyle bir sistem kurduk” dedi.
“KAYNAK VARSA DAĞITIRIZ” 3000 civarında kişinin hilal karttan yararlandığını belirten Demirtaş, “Biz bayramdan bayrama, ramazandan ramazana millete öteberi dağıtmıyoruz. Bu paralar ya da bu yardımlar şahsen benim yardımım değil. Halkın vergileriyle toplanan paralardan ayırdığımız bir kaynak. Burada şimdi şöyle bir algı da var, anlatmak zorundayım çünkü vatandaş şöyle zannediyor; "200 lira belediye her ay benim hesabıma yatıracak." Burası Hacıbaba Tekkesi değil. Belediye dağıtabilecek kaynağı varsa bunu koyacak oraya. Hatta bir köşe yazarı diyor ki, "İşçisinin parasını ödemesin, hilal kartları
ödesin." Böyle şey olur mu? Bu şuna benziyor. Evinizdeki çocuğa elbise vermiyorsunuz, siz gidiyorsunuz komşuya şirin gözükmek için onun çocuklarına bakmaya çalışıyorsunuz. Bu bir kere ahlaki de değil” diye konuştu.
İLKADIM’DA "MÜSTAKİL" ŞEHİR KURULUYOR Geçtiğimiz ay İlkadım iki büyük yatırımla daha gündeme geldi. Bunlardan ilki, evleri iki katı geçmeyen, komşuluk kültürünün yeniden canlanacağı yepyeni bir şehir kurma projesi. Temelleri İlkadım İlçesi’nin güneyinde atılacak ve apartmanlara izin verilmeyecek olan bu bölgede, "Huzurlu Şehirler, Huzurlu
Mahalleler" sloganıyla 2 katlı müstakil evlerden oluşacak olan yeni bir şehir inşa edilecek.
YAKINDA TEMELLER ATILIYOR 3 yıldır büyük uğraş verilen jeolojik zemin etüt çalışmaları sonrasında yapılacak olan planlamalarla, yeni şehrin temelleri en kısa sürede atılmaya başlanacak.
ÇALIŞMALAR TAMAMLANMAK ÜZERE Bu proje için üç yılı aşkın bir süredir Uzgur, Kuşculu, Ahullu, Toybelen, Kapaklı, Çivril, Kıran ve Çatalarmut mahallerinde jeolojik zemin etüt çalışmaları yapılıyor ve çalışmalar artık son aşamasına geldi. Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü nezdinde yürütülen çalışmaların son kontrolü ve incelemelerinin yapıldığı projede, iş sadece çıkacak sonucu beklemeye kaldı.
APARTMANA İZİN YOK İlkadım İlçesi’nin geleceğini kurtarmaya yönelik olan bu proje sonucunda, İlkadım İlçesi’nin güney koridorunda kurulması planlanan mahallelerde müstakil evler yapılacak. Bu bölgede yüksek katlı apartman ve sitelerin kurulmasına fırsat verilmeyecek. Projeyle birlikte, iki katlı müstakil evlerin kurulmasıyla oluşacak mahallerde site ve apartman dairelerinde kaybolan komşuluk ilişkilerinin güçlendirilmesi ana hedef. samsunanaliz.com 19
YENİ ŞEHİRDE SELÇUKLU ESİNTİLERİ Bu kentleşme alanı, her şeyden önce şehrin nefes almasını sağlayacak. Modern mimari ile Selçuklu mimarisinin harmanlanmasıyla inşa edilecek olan müstakil evlerinde vatandaşlar, şehrin keşmekeşliğinden kurtulacak. Necattin Demirtaş, cazibesi yüksek, sosyal donatılarıyla gelişmiş bir şehir üretmek istediklerini söyleyerek, “Bu uzun vadeli bir şey. Ben yapacağım, o yapacak, bu yapacak meselesi de değil. Ancak bunu yapmamız lazım. Birinin başlaması gerekiyordu, biz ilk adımı attık. Devamını inşallah ya biz ya da başkalarının getirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ÇÖPLERE KESİN ÇÖZÜM Necattin Demirtaş’ın 2009’da göreve geldiğinde, ilk işlerinden biri de İstanbul merkezli özel bir şirkete devredilmiş durumda olan çöp toplama işini belediyenin kontrolü altına almak oldu. Belediyelerin asli görevi olan temizlik işlerini, yıllarca ciddi paralarla yapan şirketten geri alarak belediye bünyesine katan Demirtaş, bu işi de bir yıl gibi kısa bir sürede başardı. Demirtaş, temizlik ihalesini feshedip temizlik işlerini kendi bünyesine katmakla belediyeyi sadece maddi kara geçirmekle kalmadı, istihdam kapısını da açmış oldu.
ÇÖPLER TOPLANMAYA BAŞLANDI Temmuz ayında tamamlanan bir diğer proje ise, İlkadım Belediyesi tarafından Ekim ayında yeraltına alınan konteynerlardaki çöplerin toplanmaya başlanması.
KARADENİZ'DE İLK Karadeniz'de bir ilk olan bu projedeki temel amaç, temizlik işlerini daha az maliyetle ve daha hijyenik şartlarda yapabilmek.
2 ADET VİNÇ ALINDI Geçtiğimiz ay bu amaçla, İlkadım ilçesinde Ekim ayından itibaren başlatılan ve şu ana kadar yeraltına yerleştirilen 100 adet konteynerdaki çöplerin ilki, 100. Yıl Bulvarı üzerindeki İlim Yayma Vakfı’nın önünde bulunan yeraltı konteynerından toplanmaya başlandı. Ayrıca, yeraltı konteynerlarındaki çöpleri toplamak için 2 adet yeraltı konteynerı kaldırma vinci satın alındı.
TAMAMEN TÜRK PROJESİ Tamamen Türk mühendislerinin yaptığı bir sistem olan bu projede, ilerleyen zamanlarda yeraltı çöplerine sensör koyulması ve bu sensörlerle konteynerların doluluk oranlarının görülebilmesi planlanıyor.
SENSÖRLÜ SİSTEME GEÇİLECEK Demirtaş, sensör sistemini şu anda Türkiye'de uygulayan belediye olmadığını belirterek, “106 yeraltı konteynerinin her birine sensor takarak numaralandıracağız. Mikro elektronik teknolojisini kullanarak, konteynerlarımıza çöpte doluluk oranlarını hissedebilir mikro algılayıcılar yerleştireceğiz. Kuracağımız merkez istasyonumuzda, 2 adet vinçli yeraltı konteynırı aracımızda bu sistem takip edilebilecek. Numaralandıracağımız konteynırlarımızdan dolanların ışığı yanacak” dedi.
20 samsun analiz dergisi
100 KONTEYNER KOYULDU Konteynerların kapasitesi 5 bin litre, yani 3 bin tona denk geliyor. Şu ana kadar İlkadım ilçesinde 100 tane yeraltı konteynerı koyuldu. Bu da, günlük çöp kapasitesi kışın 250 - 300, yazın da 350 - 400 ton civarında olan İlkadım'da, 300 tonluk çöpün kaldırılacağı anlamına geliyor.
GERİ DÖNÜŞÜM VURGUSU Yeni sistemde çöplerin, eski küçük çöplerin 10, büyüklerinin ise 5 katı olduğunu belirten Demirtaş, “Geçmişte günde dört kez çöp kaldırmak zorunda kalıyorduk. Şimdi bire düştü. Ayrıca, ayrıştırma teknolojisiyle beraber birinde yemek artığı olacak, birinde kağıt, ambalaj atıkları olacak. Avrupa'da da bunlar aynı sistem. Mesela yemek artıklarını gübre kullanımında, biyodizelde kullanıyorlar. Kâğıtları kağıt olarak, plastikleri plastik olarak, metaller de diğer malzemeler olarak kullanılıyor. Çöpün aşağı yukarı yüzde 90'ı geri dönüşüyor. Bizim de hedefimiz hepsini ayrıştırmak” şeklinde konuştu.
PLAN UZUN VADELİ ecattin Demirtaş'ın asıl amacı ise, şu anda sadece 100. Yıl Bulvarı ve alt bölgelerinde bulunan konteynerları zamanla çoğaltıp İlkadım’ın geneline yaymak. Tek sorun, maliyetin oldukça yüksek olması.
N
BİR YILDA KENDİNİ AMORTİ EDECEK
İlkadım Belediyesi'nin uygulamaya başladığı yeraltı konteynerları, Karadeniz’de bir ilk oldu. Türkiye’de ise sadece 15 civarında belediye bu uygulamayı yapabiliyor. Maliyeti vinçlerle birlikte 2 milyon TL’yi bulan bu projenin yüzde 40’ı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından destekleniyor. Masrafları çıktıktan sonra, sistemin kendisini bir yıl içinde amorti etmesi planlanıyor. samsunanaliz.com 21
SAMSUN’UN YEREL
SECİM FOTOĞRAFI T Bakan Kılıç
A. Demircan
Başkan Yılmaz
A. Karanfil
Vekil Demir
F. Günaydın
M. Çakar
BÜYÜKŞEHİR İÇİN BÜYÜK YARIŞ Öncelikle bu seçimlerde, bütün ilçelerin büyükşehir belediye başkanlığı için oy verebileceğini söylemek gerek. Çünkü çoğu seçmen henüz bunu bilmiyor, söylendiğinde ise şaşırıyor. İlçedeki seçmenlerin de oy kullanabilmesinin,
AKP ADAYI DEĞİŞEBİLİR Yusuf Ziya Yılmaz'ın yanı sıra, milletvekilliğinde 3 dönem kuralına takılacak olan Suat Kılıç ve Cemal Yılmaz Demir bu sebeple aday adayları arasında gösteriliyor. Canik Belediye Başkanı Osman Genç de adaylık için nabız yoklayan isimlerden. Ama sürpriz isimler de yok değil. Mesela uzun zamandır adı kulislerde yoğun şekilde konuşulan Samsun Ladik ilçesi doğumlu İl Özel İdaresi Eski Genel Sekreteri Aslan Karanfil ve yine Samsun doğumlu 20 ve 21. dönemlerde Refah, Fazilet ve Saadet Partisi'nden Samsun Milletvekilliği yapan Ahmet Demircan’ın ismi de Büyükşehir için adı geçenler listesinde. 2009 yerel seçimlerinde Samsun'da yüzde 48 oy alan Yusuf Ziya Yılmaz'a verilen destek, Atakum ve Saathane esnaflarıyla girdiği mücadele ve geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketi gibi sebeplerden dolayı sarsılabilir. Bunun dışında, milli görüş kökeninden gelmeyen Yılmaz'ın, bu sebeple diğer partilerin seçmenlerinden oy alabilmesi elini daha da kuvvetlendirebilir.
Osman Genç
M. Candemir
ürkiye yeni bir seçim yılına doğru hızla ilerliyor. Önümüzdeki yılın Mart ayında yapılacak yerel seçimler, 2014 yılının 2 büyük seçiminden ilki ve Türkiye'nin 2023'e, yani cumhuriyetin 100. yılına doğru yol aldığı sürecin en önemli virajlarından biri. Biz de sizin için, yerel seçim öncesi ilçe ilçe Samsun'un fotoğrafını çektik...
büyükşehir belediye başkanlığı seçimini doğrudan etkileyebilecek nitelikte olduğuna şüphe yok. 1999 yılından bu yana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve son iki yerel seçime AKP adına girerek kazanan Yusuf Ziya Yılmaz, 2014'te de aday olmak istiyor.
CHP'DE SES YOK CHP içinde, Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için henüz net bir ses çıkmadı. Samsun KESK Dönem Sözcüsü ve 2011 Genel seçimlerinde CHP'den milletvekili adayı olan Müşfik Veysel Erdoğan, CHP'nin büyükşehir belediye başkanlığı için en önemli aday adayı. Müşfik Veysel Erdoğan, çalışkanlığı ve toplumun her kesimiyle olan iyi ilişkileri ile ön plana çıkan isimlerden biri. MHP'de ise, büyükşehir belediye başkanlığı için henüz net bir aday yok. Ancak Ferhat Günaydın, Muzaffer Candemir, Mehmet Çakar gibi isimler kulislerde konuşulanlar arasında. MHP, 2009 yerel seçimlerinde il genel meclisi seçimlerinde ikinci parti olmasına rağmen, büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde CHP'nin arkasında kalarak üçüncü olabilmişti. 2009 yerel seçim sonuçlarına göre, CHP ve MHP'nin oylarının toplamı bile AKP'nin altında kalmıştı. 2014'te CHP ile MHP arasında yapılması muhtemel bir ittifak, AKP'yi geçmek için bir fırsat yaratabilir. Aksi takdirde yine AKP'nin kazanabileceği bir büyükşehir belediye başkanlığı seçimi bizleri bekliyor olacak. samsunanaliz.com 23
DEMİRTAŞ İCRAATLARINA GÜVENİYOR
Necattin Demirtaş
Erdoğan Tok
Süleyman Kaldırım
Ahmet Okuyucu
Nihat Batur
Erkan Akyüz
Başkan Burma
Adem Bektaş
Mustafa Demir
BURMA ADAY OLACAK MI? 2009'da başkanlığı Metin Burma ile AKP'den geri alan CHP'de, Metin Burma'nın tekrar aday olup olmayacağı tartışılıyor. Sağlık sorunları yaşayan ve geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada "Geldik gidiyoruz" diyerek kafaları karıştıran Burma'nın aday olmaması durumunda CHP'nin Atakum'da zorlanabileceği konuşuluyor. 2004 yerel seçimlerinde Atakum'u kazanan AKP, ilçeyi yeniden kazanmanın peşinde. Eski belediye başkanı Adem Bektaş'ın yanı sıra, ilçe başkanı Hüseyin Dereli ve İshak Taşçı
İshak Taşçı
24 samsun analiz dergisi
Erkan Avcı
İlkadım'ı 2009 yılında kıl payı bir farkla kazanan MHP'li Necattin Demirtaş için 2014 seçimleri, en az 2009 seçimleri kadar zorlu geçecek gibi görünüyor. MHP'nin tartışmasız adayı yine Necattin Demirtaş olacak. Demirtaş'ın en büyük kozu 2009'dan bu yana yaptığı icraatlar. AKP'nin adayının kim olacağı ise çok tartışmalı. Geçtiğimiz seçimi kaybeden Süleyman Kaldırım'ın yanı sıra, bu defa Erdoğan Tok'un aday gösterilmesi, ihtimal dahilinde görülüyor. Bunun yanı sıra Ak Parti İlçe Başkanı İhsan Kurnaz ve Dr. Ahmet Okuyucu da adı geçenler arasında. CHP'de ise yine aday sıkıntısı baş göstermiş durumda. Erkan Akyüz ile Nihat Batur, kulislerde şimdilik adı geçen isimler. Ancak, partinin İlkadım için izleyeceği strateji de henüz tam olarak oturmuş değil. Yine de CHP, İlkadım'daki MHP-AKP çekişmesinde aradan sıyrılıp zafere ulaşmaya çalışacak.
Hüseyin Dereli
da AKP'nin aday adayları arasında. Ayrıca Bayındırlık ve İskan Eski Bakanı Mustafa Demir'in de Atakum'u çok istediği kulislerde konuşuluyor. Atakum'da MHP'nin içindeki adaylık yarışı çok çekişmeli geçecek. Atakum'un belediye başkanı olabilmek için MHP'den adaylığını koymak isteyenler, öncelikle kendi partili arkadaşlarıyla yarışmak ve onları geçmek zorunda. Şimdiden mahalle mahalle ilçeyi dolaşmaya başlayan Erkan Avcı'nın yanı sıra Cemalettin Kola ve Hasan Danayiyen de MHP'de adaylık için yarışan isimlerden. CHP ile AKP Atakum'da başa baş. Bu defa daha da iddialı gelen MHP ile birlikte Atakum'u müthiş bir seçim rekabeti bekliyor.
Hasan Danayiyen
Cemalettin Kola
OSMAN GENÇ BÜYÜKŞEHİR'E Mİ?
Başkan Genç
Özlem Maraş
Atıf Yiğit
Erdem Ünal
AKP, Osman Genç ile 2009'da Canik'i çok rahat kazanmıştı. Yüzde 50'nin üzerinde oy alan Genç, en yakın rakibine 20 puanlık bir fark atmıştı. Ancak, bizzat başbakanın elinden ödül almasına rağmen, geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketi, Osman Genç'in başını çok ağrıtacağa benziyor. Bu sebeple MHP ve CHP'nin bu ilçede ittifak yapması sesli bir biçimde dillendiriliyor. Ayrıca Osman Genç'in büyükşehir belediye başkanlığına adaylığı da söz konusu. Bu durumda Canik’te Özlem Maraş isminin öne çıkabileceği konuşuluyor. Canik'te AKP'ye en yakın parti MHP. MHP'nin şu anki aday adayları, Atıf Yiğit ile Erdem Ünal. CHP'nin ise esamisi bile okunmuyor. Son yerel seçimlerde CHP'nin Canik'teki oy oranı yalnızca yüzde 8.
ALAÇAM'DA BAŞKAN ÇALIŞIYOR
TEKKEKÖY TEKİN'DEN Mİ SORULACAK? Hayati Tekin, adeta Tekkeköy'de tek isim. 2009'da sadece ismiyle seçimi kazanmış, Tekkeköylüler'in çok sevdiği bir kişi. Şu an CHP'li olan Tekin, 2009'da DSP ile sandıktan çıkmıştı. Bu da gösteriyor ki Tekin'e verilen destekte partisinin hiçbir önemi yok. Tekin bugün bağımsız olarak seçime Hayati Tekin girse, yine de kazanabilecek potansiyelde görünüyor. 2009'da Hayati Tekin'i aday gösteren DSP yüzde 29, CHP ise yüzde 20 oy almıştı. AKP'nin oy oranı ise, yüzde 25'teydi. Bu seçimde DSP'nin yüzde 29'u da Hayati Tekin'li CHP'ye gidecek gibi görünüyor. Bu da, Hayati Tekin için yaklaşık yüzde 50'lik bir oy potansiyeli demek. Tekkeköy'de, geriye kalan seçmenleri birleştirebilecek güçlü bir aday çıkaramazsa, AKP'nin işi çok zor. AKP için 1 dönem MHP’den geçen dönemde AKP’den aday gösterilen Hasan Togar ve bürokrat olan Adem Kızılkaya ’nın ismi konuşuluyor; ancak bahsettiğimiz etkiyi yaratıp yaratamayacağını görmek için zamana ihtiyaç var.
Alaçam'da başkanlık koltuğu MHP'de. Seçimlerde önemli bir farkla belediye başkanlığı koltuğuna oturan İlyas Acar, tekrar seçilmek arzusuyla sıkı bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Eski köprü yıkılarak yerine yeni Drama Köprüsü'nün İlyas Acar yapılması, Kapalı Pazar Yeri ve Otoparkı inşaatı, yolların asfaltlanması gibi çalışmalar, 2014 seçimleri öncesi MHP'li İlyas Acar'ın elini kuvvetlendiriyor. AKP, geçen seçimde kaybettiği Alaçam'ı bu defa kazanmaya kararlı. Seçmenlerin, belediyenin MHP'li olduğu için hükümetten yeterli maddi desteği alamadığını belirtmeleri, Alaçam'da AKP için bir fırsat doğurabilir. Hadi Uyar AKP seçmeni içinde en fazla öne çıkan isim. CHP ise Alaçam'da hatırı sayılır bir desteğe sahip olmakla beraber, MHP ile AKP'nin arasından sıyrılarak seçimi kazanabilecek gibi görünmüyor. Derya Aytaç, geçen seçimde aday olan Fırat Anarat ile ilçe başkanı Rasim Şahin'in adları, CHP'de adaylık için öne çıkmış durumda.
YAKAKENT ÇEKİŞMELİ Yakakent'te yarış iki parti arasında geçecek gibi görünüyor. Geçtiğimiz yerel seçimlerde oyların neredeyse tamamına yakını CHP ile AKP'ye gitmişti. Yakakent'in mevcut belediye başkanı CHP'li Burhan Bayrakdar, büyük bir ihtimalle tekrar aday olacak. 2009'da çok küçük bir farkla kaybeden AKP ise, bu sefer işi daha sıkı tutmak ve bu şirin sahil ilçesini CHP'ye kaptırmamak istiyor. Hasan Togar
Adem Kızılkaya
Burhan Bayrakdar
MHP KAVAK'I KORUYABİLECEK Mİ? 2009'da Kavak'taki seçimleri yüzde 4'lük bir farka AKP'yi geçen MHP kazanmıştı. Görünen o ki, bu seçimler MHP için pek kolay geçmeyecek. 2004'te AKP kazanmıştı, 2009'da MHP kazandı; bu defa da bu iki parti arasında geçmesi muhtemel olan yarışta kimin kazanacağını tahmin etmek şu an için çok zor. Kavak'ta belediyenin muhalif olması ve hükümetten maddi destek alamaması MHP'li başkan Şerif Ün için bir handikap olarak görülüyor. Bu durumda, AKP'nin adayının kim olacağı ön plana çıkıyor. İyi bir aday, Kavak'ı hükümetteki partiye geri getirebilir. Salih Çelik ve Muhittin Şahin AKP adına öne çıkan isimler. Son yerel seçimde Kavak'ta yüzde 16 oy alan CHP'nin seçimi kazanabilmesi zor görünüyor. Ancak, MHP ile yapılacak bir ittifakla CHP, Kavak'ın kaderini etkileyebilir.
Şerif Ün
HAVZA'DA AK PARTİ GÜÇLÜ Havza, son yerel seçimlerde AKP'nin yüzde 50'nin üzerinde oy aldığı ilçelerden biri. Havza'da AKP'ye en yakın parti CHP; ancak arada yüzde 20'lik bir fark var. Bu ilçede muhtemel bir CHP-MHP ittifakı bile AKP'yi geçmek için işe yaramayabilir. AKP adına Havza'da Murat İkiz'in yeniden aday gösterilmesi bekleniyor. CHP'de 2009'da da aday olan Hasan Gürpınar, aday adayları arasında en fazla öne çıkan isim. Bu ismin yanı sıra, eski Murat İkiz milletvekili İrfan Demiralp de adı geçenler arasında. Daha önce MHP'den Havza Belediye Başkanı olan Tuncer Keskin'in de MHP'nin en güçlü aday adayı olduğu söyleniyor. Tecrübesi ve birikimiyle Keskin'in Havza'da heyecan yaratabileceği konuşuluyor.
BAFRA'DA ADAY BOLLUĞU
Zihni Şahin
26 samsun analiz dergisi
2009'da Bafra'da AKP ile MHP başa baş bir yarış yaptı. İpi önde göğüsleyen ise, küçük bir farkla AKP oldu. Bafra'nın belediye başkanı, bu seçimde de son nefeste belli olacak gibi görünüyor. Bafra'da CHP'nin oyu ise, neredeyse sıfır. Son yerel seçimlerde aldıkları oy oranı yüzde 1,8. Mevcut belediye başkanı Zihni Şahin, önümüzdeki seçimlerde de AKP'nin aday adaylarından biri. Bunun dışında, Çetinkaya Beldesi Belediye Başkanı Hadi Sezer ve Bafra
Mehmet Karahan
MHP’NİN UMUDU KARAHAN Ladik'te de seçim yine iki parti arasında geçecek gibi görünüyor. MHP 2009'da yüzde 52'yle ipi göğüslemişti. Başkan Mehmet Karahan, bu seçimde yine MHP'nin umudu olacak. AKP'nin, Ladik'i MHP'nin elinden alması için çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Bunun için öncelikle iyi bir aday belirlemek şart. Fikret Baştan, Kadir Kanal ve Celal Tuzcu öne çıkan isimler. Ayrıca AKP'nin Ladik'te kadın aday çıkarma ihtimali de bulunuyor. Bu isim, AKP'nin Samsun İl Kadın Kolları Başkanı Nurhan Yapıcı Özel. Ladik'te başta CHP olmak üzere diğer partilerin oy oranları yok denecek kadar az. Bu sebeple başta da söylediğimiz gibi, seçimin MHP ve AKP arasında geçmesi bekleniyor.
Belediyesi AKP Meclis üyesi Ersan Oktaş'ın adları da AKP aday adayları arasında geçiyor. Asıl bomba isim ise, Ak Parti’de 3. Dönemini tamamlayacak olan Milletvekili Ahmet Yeni. AKP'nin son yerel seçimi ucu ucuna kazanabilmesi ve ilçede yaşayan belli bir kesimin Zihni Şahin'e karşı olması, AKP'de Zihni Şahin'in adaylığı konusunda soru işaretleri oluşmasına sebep oluyor. Geçen seçimi son anda kaybeden MHP, bu sefer işi daha sıkı tutuyor. Hasan Arslan ve işadamı Nusret Seven, MHP'nin en ciddi aday adayları.
VEZİRKÖPRÜ'DE ZENGİN BAŞKAN
AK PARTİ'NİN REKORU SALIPAZARI
Vezirköprü, AKP'nin rahat kazandığı illerden biri. AKP, Vezirköprü'yü 2009'da yüzde 50 ile kazandı. AKP'nin adayı mevcut başkan İbrahim Sadık Edis olacak gibi görünüyor. İbrahim Sadık Edis'in zengin olmasının da, tekrar seçilmesini kolaylaştıracağı ifade ediliyor. İttifak yapılmazsa kazanamayacakİ.Sadık Edis larını bilen diğer partiler de, Vezirköprü'de bu çaba içerisinde. İlk olarak hedeflenen, ortak bir isim bularak bu ismi desteklemek. Bu işi ileriye bırakmak geç kalınmasına sebep olabilir. Bu yüzden bu partilerin Vezirköprü'de ellerini çabuk tutmaları gerek.
ASARCIK'TA İNCE HESAPLAR Asarcık'ta 2009 seçimlerindeki tablo tıpkı ABD seçimlerindeki gibi. İki parti var; gerisi tabiri caizse sıfır. 2009'da AKP yüzde 54 ile birinci, MHP ise yüzde 41 ile ikinci olmuş. AKP'den seçilen İbrahim Yüce tekrar aday gösterilmeyebilir. AKP'de Asarcık için çok sayıda aday adayı mevcut. Hidayet Belik ile Ahmet Türker İbrahim Yüce bunlardan sadece ikisi. MHP ise, seçimi kazanmak için mutlaka ve mutlaka AKP'den oy almak zorunda. 2009'da MHP'den aday olan Kemal Epik tekrar adaylığını koyabilir. Asarcık AKP için bıçak sırtında. Hazır ve kararlı bir adayla, MHP'nin Asarcık'ta AKP'yi geçmesi işten bile değil.
AYVACIK'TA YARIŞ İKİ PARTİ ARASINDA Ayvacık da, yarışın AKP ile MHP arasında geçeceği ilçelerden biri. Üstelik AKP'nin MHP'ye önceki seçimde attığı yüzde 17'lik bir fark var. AKP'li başkan Mustafa Belur yine aday gösterilir mi bilinmez ama gösterilirse seçmenlerinden bir dönem için daha oy isteyecek. AKP’nin Ayvacık’ta seçim kazanması MHP’nin adayına da bağlı diyebiliriz. Erdal Avcı, MHP adayı olarak Ayvacık’ta asıl ses getirecek isim. Mustafa Belur
Salıpazarı, Samsun'daki belediyelerin arasında, AKP'nin en yüksek oy oranı ile kazandığı yer. 2009'da aldıkları oy oranı yüzde 66 olan AKP'de, başkan Halil Akgül yüksek bir ihtimalle tekrar aday olacak. Halil Akgül Salıpazarı'nda AKP'ye en yakın olan parti MHP. Ancak aradaki fark devasa oranda. MHP ancak çok çok iyi bir aday çıkarması durumunda iddialı konuma gelebilir. Refaettin Karaca ve Cavit Yıldırım MHP'den aday adayı.
ÇARŞAMBA'DA TABLO BELLİ Çarşamba AKP'nin oldukça güçlü olduğu ilçelerden biri. 2009'da aldıkları oy yüzde 52.Çarşamba'daki bu durum karşısında, muhalefet partileri ancak ittifak yaparlarsa Hüseyin Dündar'ı koltuğundan edebileceklerini biliyorlar. Hüseyin Dündar Üstüne üstlük, ittifak yapılsa bile AKP seçmeninden de oy alınması şart olacak. Açıkçası muhalefet partilerinin Çarşamba'da pek şansı yok gibi.
ONDOKUZMAYIS'TA İTTİFAK OLUR MU? 2009'da AKP'nin yüzde 55'lik oy oranıyla en fazla oy aldığı ilçelerden biri olan Ondokuzmayıs'ta, muhalefet partileri bir araya gelerek ortak aday çıkaramazsa işleri çok zor görünüyor. Başkan Osman Topaloğlu'na olan destekte bir azalma yaşanırsa, kurulabilecek bir ittiOsman Topaloğlu fak belediyeyi AKP'nin elinden çıkarabilir. AKP adına Ahmet Topal ve CHP adına Yılmaz Erel’in aday adaylıkları da kulislerde konuşulanlar arasında.
TERME'DE SAADET SESLERİ Terme'de 2009'daki başkanlık yarışı nefes nefese geçti. AKP adeta burun farkıyla MHP'nin önünde ipi göğüsledi ve belediye başkanlığını kazandı. Dört dönemdir belediye başkanı olan Ahmet Yirmibeşoğlu’nun tekrar aday gösterilmeyeceği söylentiler arasında. Terme’de AKP için Terme’nin Kozluk Belde Başkanı Şenol Kul’un ve İl Genel Meclis Üyesi olan Kaşif Aksoy’ın isimleri konuşuluyor. Terme'de Saadet Partisi'ne de ciddi bir destek var. Ali Yüksel'in, Saadet Partisi'nin adayı olması bekleniyor. MHP, geçen seçimde son anda kaybederek yaşadığı travmayı bir daha yaşamamak için işi sıkı tutuyor. Terme'de pek adı sanı duyulmayan CHP'nin adayının ise, Salih Bora Mutlu olacağı konuşuluyor. Ahmet Yirmibeşoğlu
samsunanaliz.com 27
KADINLARA GÜVENMEKTEN KORKMA! ERKEK EGEMEN GÖRÜŞ KADINLARA GÜVENMİYOR ürkiye yeni bir seçim dönemine doğru ilerlerken, kadınların bu seçimlerde de ezici oranda arka planda kalacağı anlaşılıyor. Seçimlerde yalnızca "vitrin süsü" olarak görülen kadınların, bu yanlış algıyı cesaret ve özgüvenleriyle kırmaları gerekiyor.
T
YOK DENECEK KADAR AZ 2013 yılında Türkiye'de kadınların yerel yönetimlerde temsil oranı şöyle: 2950 belediye başkanlığından sadece 26'sında kadın belediye başkanı bulunuyor. Oransal olarak kadın belediye başkanı oranı binde 8,8. 81 ilimizin yalnızca ikisinin belediye başkanı kadın.(Aydın ve Tunceli) Türkiye genelinde 957 ilçenin 16'sı, 1978 beldenin ise yalnızca 8'i kadın başkanlar tarafından yönetiliyor.
MECLİS'TE DE SUSKUNLAR TBMM'deki kadın milletvekili sayısı 78. Meclis'te bu rakam daha yüksek olmasına rağmen, orada da erkeklerin baskın durumda olduğu bir tablo karşımıza çıkıyor. Örneğin, şu anda BDP dışında hiçbir partinin grup başkanvekilleri arasında kadın bulunmuyor.
KADINLAR NEYİ İFADE EDİYOR? Seçimlerde kadınların son derece düşük sayısal varlığına ilişkin bir takım görüşler vardır. Bir görüşe göre, kadınların siyasetteki sayısı ve oranı önemli değildir. Bu mantıkla, siyaset içerisinde tek bir kadın dahi bulunmasa, bunun hiçbir önemi olmayacaktır. Siyasetin erkek egemen hali, mevcut durumu bozmak istemeyen temsilcilerini bu bahaneyi öne sürmeye zorlamaktadır.
ERKEK EGEMENLİĞİ SÜRSÜN DİYE Onlara göre, temsil zaten yansız ve soyut bir kavramdır ve buna göre herkes herkesi temsil edebilir. (1)
30 samsun analiz dergisi
Bu görüşün yanlış ve gerçeklerden kaçınmaya çalışan bir görüş olduğu ortadadır. Kadınların siyaset yapabileceğine güvenmeyen erkekler, hemen cinsiyetin önemsiz olduğu argümanını öne sürmektedirler. Oysaki erkek egemen siyaset kültürü için önemli olan egemenliklerinin devam ettirilmesidir.
KADIN TEMSİLİ AYDINLANMANIN ÜRÜNÜ Öteki görüşe göre, kadınların siyasette yeteri kadar yer bulamaması önemli bir sorundur ve bu sorunun giderilmesi için yollar aranmalıdır. Bu görüşü savunanlar, hepsi aydınlanmanın birer ürünü olan demokrasi, adalet, çağdaşlık vb. değerler adına kadınların, seçilmiş organlarda daha yüksek oranlarda yer almaları gereğini vurgular. Etkin politikada daha çok sayıda kadın bulunmasının politik yaşamı renklendireceği, farklı bakış açıları kazandıracağı ve bu alana yeni değerler getireceği savından yola çıkanlar da bu görüş içerisinde değerlendirilebilir. (2)
KADINLARIN SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ FARKLIDIR Bazıları ise, bir adım daha ilerleyip kadınlarla erkeklerin yaşayışları, sorunları ve gereksinimleri farklı olduğu, dahası her iki cins arasında toplumsal anlamda bir iktidar çatışması sorunu olduğu için kadınların siyasette yeterince yer bulamaması sorununu önemserler. (3) Bu tür görüşler, oldukça haklı sebeplere dayanan doğru değerlendirmelerden oluşmaktadır.
KOTA UYGULAMASI Siyasette, kadınlara belli kota uygulanması gerektiğini savunanlar da vardır. Bu görüşte olanlar kadınlara kota koyularak en azından belli oranda kadının seçilebilmesini sağlamayı savunurlar. Pozitif ayrımcı olan bu görüş pratikte yararlı olmakla birlikte, sorunu kökten çözebilecek bir düşünce tarzını yansıtmamaktadır. Bu tür geçici çözümler üretmek yerine, ağırlığın baskın kültüre karşı savaşıma verilmesi gerekmektedir. Çünkü algılar değişmedikçe düzelen hiçbir şey olmayacak ve belli bir kota sayesinde seçilen kadınlar, seçildikleri organlarda suskunluğa mahkum edileceklerdir.
SAYICA ARTIŞ YETERLİ DEĞİL Öte yandan, “kadınların temsili” dediğimiz şey, yalnızca, seçilmiş kadınların sayısındaki artıştan ibaret olarak algılanmamalıdır. Gerçek anlamda bir temsilden söz edebilmek için, sayının yanında kadınların kendi gereksinimlerini formüle edip politikleştirebilecekleri düzeneklerin varlığı gereklidir. (4) Eğer böyle olmazsa, sayısal artış, sadece ve sadece biçimsel olmakla kalır. Seçilen ve siyasete adım atan kadınların, çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu bir ortamda kendilerini ve düşüncelerini ifade edemeyip sessiz kalması, orada bulunmalarının hiçbir gereği olmadığı anlamına gelir.
GÜVENİN YETER Siyasetteki kaba ve çirkin üslup, seviyesiz tartışmalar, küfürler, yer yer yumruklaşmaya varan kavgalar artık bize erkeklerin yerini daha fazla kadının alması gerektiğini açıkça gösteriyor. Önümüzdeki yerel seçimler bunun için iyi bir fırsattır. Bu fırsat mutlaka değerlendirilmeli, kadına olan güven açığa çıkmalıdır. Türkiye'yi siyasetin tehlikeli girdabından çıkarabilecek ve uzlaşmazlığı, tahammülsüzlüğü, öfkeyi frenleyebilecek tek güç kadınlar olacaktır.
(1), (2), (3), (4) Yerel Siyaset Kadınlar İçin Neden Önemli?, Ayten Alkan
997 yılında kurulan Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER), kurulduğu günden bu yana kadınların siyasette daha fazla sayıda yer alması için çalışmalar yürütüyor. Bu yürütülen çalışmaların en fazla ses getirenlerinden biri 2011 genel seçimlerinden önce gerçekleştirilmişti. 2011 genel seçimleri öncesinde, daha fazla kadın milletvekilinin TBMM'ye girmesi adına kamuoyu yaratmak amacıyla başlatılan "275 Kadın" kampanyası kapsamında KA-DER’in yaptırdığı afişlerden bazıları şöyleydi.
1
samsunanaliz.com 31
I R A L I Z A B E C E D A S Tansu Çiller: Türkiye’nin ilk kadın başbakanı. 1993 yılında Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanı olmasının ardından Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Kongrede İsmet Sezgin ve Köksal Toptan gibi iki güçlü ismi geride bırakarak, DYP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın başbakanı oldu. 3 seneye yakın süre başbakanlık yaptı. Refahyol hükümeti döneminde Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerini yürüttü. Tansu Çiller
Fatma Şahin: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve AKP hükümetinin mevcut tek kadın bakanı. Gaziantep ve çevre illerde üst üste iki dönem görev yapan ilk kadın milletvekili. AKP 2. Olağan Kongresi’nde Merkez Karar Yürütme Kurulu’na seçildi. Aynı zamanda iki çocuk annesi olan Fatma Şahin, hem ev hem de siyasi görevlerini başarıyla yerine getirmesiyle büyük takdir topluyor. Fatma Şahin
Meral Akşener: Refahyol döneminde İçişleri Bakanlığı yaptı. O dönem aldığı tehditlere rağmen koltuğunda dik ve cesur bir biçimde durmayı başararak kadınlara örnek oldu. AKP’nin kuruluş çalışmalarında önde gelen 3 isimden biri olmasına rağmen, parti kurulmadan bu hareketten ayrıldı. Şu an MHP milletvekilliği ve TBMM Başkan Vekilliği görevlerini yürütüyor. Meral Akşener
Güldal Mumcu: 1993’te öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun eşi. Eşinin ölümünün ardından, cinayetin failinin bulunması adına cesurca mücadele etti. Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ardından 1994 yılında oğlu ve kızı ile beraber, amacı Uğur Mumcu'nun ilkelerinden ödün vermeyen kişiliğini gelecek kuşaklara aktarmak ve gazeteciliğe hevesli gençleri araştırmacılık alışkanlığıyla mesleğe kazandırmak olan Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nı (um:ag) kurdu. Bu kurumu yaşatmaya devam ediyor. 2007 seçimleriyle CHP’den siyasete atılarak Meclis’e girdi. Halen CHP milletvekilliği ve TBMM Başkan Vekilliği yapıyor. Güldal Mumcu
Şafak Pavey: 1996 yılında, tekerlekli sandalyedeki bir arkadaşını trene bindirmeye çalışırken geçirdiği bir kaza sonucu sol kol ve bacağını kaybetti. Buna karşın yaşama sevincinden, gücünden hiçbir şey kaybetmedi ve bu duruşu ile Zürih Üniversite Hastanesi’nde tez konusu oldu. Bu çalışma kitap olarak yayımlandı. 2011 seçimlerinde CHP’den İstanbul milletvekili seçildi. 30 Temmuz 2012 tarihi itibariyle Cumhuriyet Halk Parti Merkez Yönetim Kurulu'nda Doğa Hakları ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
Hatice Bayar Özdemir: Salıpazarı eski kaymakamı. Samsun’un tek kadın kaymakamı idi. Aynı zamanda Türkiye’nin az sayıdaki kadın kaymakamlarından biri. Yeni çıkan kararname ile Salıpazarı ilçesinden, Malatya’nın Yazıhan kaymakamlığına atandı.
32 samsun analiz dergisi
Hatice Bayar Özdemir
Şafak Pavey
İsmail BAŞARAN yazdı...
KADINLAR SAMSUNSPOR’A NE KADAR YAKINLAR? - Karşılaşmanın ilk 30 dakikası bittiğinde birkaç kelime yazmak geldi içimden. Ancak ne yazacağımı düşündüm Samsunspor adına bir olumlu hareket bulamadım. Konuk İstanbul BBSK takımından Doka'nın 11. dakikada üst direkten dönen topu vardı. - Biraz daha düşündüm, ne yazayım diye... İstanbul BBSK takımını tanıyorum, formasından da... Ancak Samsunspor takımı sahada yok mu diye bakıyorum, tanıdığım futbolcular var da üzerlerinde Samsunspor forması yok galiba... Kırmızı - beyazlı çubuklu forma bir tarafa, çubuksuzu da yok. Kırmızı beyaz renkler yok. Yerinde gri tonlu bir forma var futbolcuların üzerinde. Oysa Samsunspor'un formasının renkleri, Türk Bayrağının renklerindendi. Ben bu renkleri sevmedim... Sevenlere hayırlı olsun... İlk 30 dakikadan sonra oyun ortada, taraflar zaman zaman rakip ceza sahasına kadar gidebiliyor. 37. dakikada Samsunspor atağı rakip tarafından kesiliyor top taca çıkıyor. Ekigho taç atacak ancak arkadaşlarının hepsi kendi yarı sahasında.
“
Teknik Direktör Hüseyin Kalpar ileri çıkmaları için işaret ediyor ancak futbolcular güçlükle çıkıyor kendi sahalarından... İlk yarı sonucu, gol yok taraflar yorgun argın gidiyor soyunma odasına... İkinci yarıdan beklentim: Samsun adına gol tabii ki... Ancak sahada yıldızlaşan Samsunspor kalecisi Soner... Bu da demek ki Samsunspor üçüncü bölgede rakip atağa çıkarken baskı uygulayamıyor, orta sahada rakibi rahatsız etmiyor, savunmada adam paylaşım hatası yapıyor. Dakikalar ilerledikçe Samsunspor oyundan düşüyor karşılaşma İstanbul BBSK ile Samsunspor kalecisi Soner arasında oynanmaya başlıyor. Bu durum futbolcuların sinirlenmelerine yol açıyor. Samsunspor kalecisi Soner ile önündeki savunma Cemil bir ara birbirlerine bile bağırıyor. Aslında bunları görmemek gerekir ya, çünkü sezonun ilk resmi karşılaşmasıydı... Samsunspor'u biraz ağır eleştirdim galiba. Aslına bakarsanız bu takımı kuran ve sahaya çıkaranlara teşekkür etmek gerekir. Umutluyum. Tek nedeni de futbolcuların oynama
arzusu. Gün gelir kondisyonları da yeterli düzeye çıkar. Bakarsınız forma da Bayrağımın renklerine yani Kırmızı Beyaza döner... Belli mi olur!!!" Bu bir futbol karşılaşması yazısı... Peki, burada ne işi var? Hem de kadına yönelik bir sayfada? Futbol sadece erkek oyunu değilse, kadınlar da seyretmekten ve oynamaktan zevk alıyorsa, konuşuyorlarsa neden olmasın? Samsun'da Kadınlar da Samsunspor sevdalısı olabiliyorsa neden kentlerinin takımıyla ilgilenmesin? Çeşitli iş kollarında ve spor branşlarında sporculuk ve yöneticilikte başarılı oluyorsa kadınlar, Samsunspor'un futbol takımıyla ilgili konularda neden başarılı olmasınlar? Kadınlara da özellikle yönetim konusunda fırsatlar verilmeli, aslına bakarsanız kadınlar da bu konuda istekli olmalıdır. Aksi halde Samsun'da, Samsunspor hep toplumun yarısını ilgilendiren bir konu olarak kalacak ve ilerlemeyecektir. Yani konu her yönüyle toplumun tamamına yayılmalıdır ki başarı gelsin. Kadınların da içinde olmadığı bir Samsunspor'un belki de yıllardan beri başarılı olamamasının en önemli nedenlerinden birisi budur... samsunanaliz.com 33
ESNAF VE SANATKARLARA ADANMIŞ B BİR ÖMÜR amsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Metin Genççakır, henüz 30 yaşına bile adım atmadan başladığı başkanlık görevini, esnafların büyük sevgi ve güveniyle 40 yıla yakın bir süredir devam ettiriyor. Bu özelliğiyle de şimdiden yaşayan efsane haline gelmiş durumda...
S
iz de Samsun Analiz olarak, efsane başkanla geçmişten bugüne gelen bir söyleşi yaptık. -Öncelikle Metin Genççakır’ı tanıyabilir miyiz? -1945 yılında Bafra’da dünyaya geldim. Tüm öğrenim hayatım da Bafra’da geçti. 18 yaşında mezun oldum ve rahmetli eşimle de okulda tanıştım. -İş hayatınız nasıl başladı? -Liseden mezun olduğum yıl, kendimi hemen çalışma hayatının içinde buldum. 1963’ten 1971’e kadar, kendimize ait olan Thames marka otobüsümüzle Ulusoy firmasının bünyesinde şehirler arası yolcu taşımacılığı yaptık. 1971’e kadar SamsunAnkara arası ve Karadeniz Bölgesi’ni kapsayacak şekilde
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Metin Genççakır
çalışmaya devam ettik. Daha sonra ise, otobüsü satarak kendime bir minibüs aldım ve Samsun-Bafra arasında minibüs şoförlüğüne başladım. 1976 yılında, traktör yedek parçası satan bir işyeri açtım ve bayilikler aldım. Tabi bu dernek işlerinin, gerçek işime sekte vurduğu zamanlar da oldu.
1974’TEN BU YANA… -Dernek çalışmalarınızın başlangıcı hakkında bilgi verir misiniz? -1974 yılında arkadaşlarla bir dernek kurmaya karar verdik. Arkadaşlarımın gösterdiği liyakatle dernek başkanı seçildim. O gün bugündür de başkanlığa devam ediyorum. 2007’de ise Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı seçildim. Bana 39 yıldır duydukları güvenden dolayı da arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
“BÜYÜK AŞAMA KAT EDİLDİ” -39 yıllık süre boyunca derneğiniz nasıl bir aşama kat etti?
34 samsun analiz dergisi
-Biz derneğimizi tek katlı bir kulübede kurduk. Açıkçası başlarda şartlarımız çok zordu. Ancak zamanla durumumuzu düzelttik. 5 katlı bir bina yaptırıp oraya taşındık. Esnaf için birçok sağlık hizmeti sunulmasını sağladık. Doktor, ambulans, poliklinik temin ettik. Örneğin, yapılan göz taramaları sonucu 80 şoförümüzde renk körlüğü tespit edildi ve böylelikle hayatlarına mal olabilecek kazaların önüne geçildi. Bunun dışında, Bafra’da belediyeye de örnek olan bir aşevi kurarak, ramazan aylarında 2 bin kişiye yemek verdik.
“BENİM İŞİM SORUN ÇÖZMEK” -39 yıl boyunca başkan seçilebilmenizin sırrı nedir? -Ben hayatım boyunca esnaf ve sanatkarların sorunlarını çözmek için uğraştım. Tüm sorunları canla başla ve elimden gelenin fazlasını yaparak çözmeye çalışıyorum. İşte bu yüzden de 39 yıldır başkan seçiliyorum. Ayrıca 39 yıldır başkan seçiliyorum diye yaptığımız seçimlerin anti-demokratik olduğu zannedilmesin. Seçimlerimiz en demokratik şekilde gerçekleşiyor. Adaylık sürecinde kimseye baskı yapılmaz. İsteyen aday olabilir. Oylama kapalı, sayım ise açık yapılır.
“İŞYERİ İHTİYACA GÖRE AÇILMALI” -Birliğinizin üye sayısı kaç? - Birliğimizin 56 bini aktif olmak üzere toplamda 90 bin üyesi var. Ancak ben, esnaflara işyeri açarken de sınırlama getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir yerde ihtiyaç olan işyeri sayısı belirlenmeli, bunun fazlasına izin verilmemeli. Ancak sizin de bildiğiniz gibi böyle olmuyor. Olmayınca da yanlış yerlerde açılan işyerleri maalesef batıyor.
“GEÇEN YIL 295 MİLYON TL DAĞITTIK” -Kooperatif olarak esnafa ne kadar kredi veriyorsunuz? Kredi ödemelerinde sorun yaşanıyor mu? -Örneğin, geçen yıl esnafa 295 milyon TL dağıttık. Ödemelerde de sorun yok. Esnaf yüzde 6 faizle kredi alıyor. Biz de, esnafın aldığı parayı yatırıma harcayıp harcamadığını takip ediyoruz. -Son zamanlarda sayıları oldukça artan AVM’ler esnafı nasıl etkiledi? Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? -Belediye, AVM’leri çoğaltırken ve her adım başı şehir içine yerleşmelerini sağlarken, bunun aksine esnafı şehir dışına çıkarmaya çalışıyor. Bu hareketle Avrupa’ya uyum sağladıklarını zannediyorlar; oysa gerçek bunun tam tersi. Biz de buna karşı mücadele ediyoruz. Ancak birlik ve beraberlik içinde olursak bu mücadeleden galip gelebiliriz.
“AVM’LER YÜZÜNDEN ZOR DURUMDAYIZ” -Esnaflarla AVM’lerin müşterilerine bakış açıları arasındaki farklar nelerdir? -Biz müşterilerimize velinimetimiz gözüyle bakarız. AVM kültüründe ise müşteri, tüketiciden başka bir şey değildir. AVM’lerin vergi kayıtları ilimiz dışındadır. Samsun’dan kazanılan paraları, vergi kayıtları başka illerde olduğu için il dışına çıkarıyorlar. AVM’ler yüzünden esnaf çok zor durumda. Para kazanamıyoruz. 56 bin aktif üyemiz var ve her üye yanında bir kişi çalıştırıyor. Bu 112 bin istihdam demektir. Biz bin yıldır olduğu gibi, bundan sonra da yaşamaya devam edeceğiz.
-Son çıkan alkol yasası sizce esnafı nasıl etkiler? -Bu yasanın küçük ölçekli esnafı çok zor durumda bırakacağı açık. Yasal düzenleme ile 22.00 ile 06.00 saatleri arasında alkol ürünlerinin satılmasına yasak getiriliyor. Sigaraya getirilen yasak, yurda sokulan kaçak sigara işini artırdı. Alkol ürünleri hakkında da aynı şeyler olabilir. Ayrıca özel hayata müdahale edilmeyeceği söyleniyor; ancak bu apaçık bir özel hayata müdahaledir. -Samsun’da tarıma verilen önemi ve yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? -Samsun Bafra ve Çarşamba Ovası gibi iki büyük ve verimli ovaya sahip. Bu bakımdan Samsun, tarımda Türkiye’nin sayılı illerinden biri olmalıdır. Ancak mevcut potansiyelimizi ne yazık ki kullanamıyoruz. Köylerimizde tarımla meşgul olan nerdeyse hiç kimse kalmadı. Çok sayıda kişi köylerini bırakıp kente göç etti. Bu durum da Samsun’da tarıma sekte vurdu. samsunanaliz.com 35
2014 SECİMLERİNDE
CHP-MHP
İSBİRLİĞİ OLUR MU? 2014 yerel seçimleri için CHP ile MHP'nin ittifak yapması konusu, birçok çevre tarafından artık açıkça konuşulmaya başlandı. Meclis'in iki muhalefet partisinin ittifak yapmasını isteyenlerin başlıca nedenleri, gezi olaylarının ardından halkın iki karşıt gruba ayrılmış gözükmesi ve AKP'nin 11 yıllık tek başına iktidarı ezi Parkı eylemleri sürecinde, parklarda yapılan vatandaş forumlarında sıkça dile getirilen, AKP’ye karşı sandıkta muhalefet bloğu oluşturma talebi, şu anda Gezi Parkı'nı aştı ve iki partinin tabanlarında da hararetli bir şekilde tartışılıyor. Parti tabanlarının bu planı iyi mi yoksa kötü mü karşılayacağı ise merak konusu.
G
ÖNCELİKLE 3 BÜYÜK İL İlk önce, CHP ve MHP'nin 3 büyük ilde işbirliği yapması gündeme geldi. Buna göre, İstanbul ve İzmir'de MHP CHP'yi, Ankara'da CHP MHP'yi destekleyecekti. Gerçekten de 2009 seçim sonuçlarına göre, böyle bir ittifaka gidilmesi iki partinin de istediği ili kazanmasına yetecek. Hemen ardından ise, ittifak fikri tüm Türkiye çapına yayılmak istendi ve bunun tartışmaları başladı.
SAMSUN'DA NE OLUR? Samsun'da büyükşehir ve ilçe
38 samsun analiz dergisi
belediyeleri için böyle bir ittifaka gidildiği takdirde tablo oldukça değişecek gibi görünüyor. Olası bir CHP-MHP ittifakı, şu an AKP'nin elinde olan Samsun'daki çok sayıda belediyenin bu iki partinin eline geçmesini sağlayabilir.
İTTİFAK HALİNDE REKABET KIZIŞACAK Şu anda Samsun'daki 18 belediyenin 7 tanesi zaten CHP veya MHP'nin elinde.(Alaçam, Atakum, İlkadım, Kavak, Ladik, Tekkeköy, Yakakent) AKP'nin elindeki geriye kalan 11 belediyede ise, CHP-MHP ittifakı olması durumunda kıyasıya bir yarış yaşanabilir. Partilerin üst yönetimlerinde ise tabiri caizse kafalar çok karışık. Her iki partiden çok sayıda üst düzey ismin yaptığı farklı farklı açıklamalar, sadece ve sadece kendi tabanlarının kafasını karıştırmaya yarıyor.
Haluk Koç
CHP'DE KAFALAR KARIŞIK Bu iki farklı demeç gösteriyor ki, seçime 7 ay kala Cumhuriyet Halk Partisi, ittifak konusunda temkinli davranmayı doğru buluyor. Bu temkinli duruşun ardında ise tabanın tepkisinin mi yoksa partinin kendine aşırı güveninin mi olduğu henüz bilinmiyor. Samsun Analiz olarak CHP İl Başkanı Mehmet Atalay'ın konu ile ilgili görüşlerini aldık:
"17+1 GERÇEKÇİ DEĞİL, ADAY OLMAYACAĞIM" CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Atalay, yerel seçimlere yönelik yaptığı açıklamada "17+1 için çalışacağız; ancak bir de gerçeklik var ki seçimlerin sonucu öyle olmuyor. Ama biz çalışmalarımızı buna yönelik yapıyoruz. 17+1'i almak için çalışıyoruz" dedi. Diğer partilerde aday adayı bolluğu olduğuna katılmadığını belirten Atalay, "Görünürde sadece Atakum'da MHP'nin aday adayı var. Bizim de birçok ilçede birden fazla aday adayımız var. Ancak
HALUK KOÇ İKİ KİMLİKLE KONUŞTU CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Haluk Koç konu hakkında yaptığı konuşmada "vatandaş" Haluk Koç olarak ittifakı istediğini söyledi. Haluk Koç'un, açıklamasında kendisini vatandaş ve CHP yöneticisi olarak ayırması da ilginçti. Haluk Koç CHP yöneticisi kimliğiyle şunları söyledi: "Üst yönetici olarak söylüyorum. Böylesi bir görüşme gerçekleşmemiştir. Böyle bir diyalog arayışı söz konusu değildir." Vatandaş Haluk Koç'un fikirleri ise bambaşkaydı: "Vatandaş Haluk Koç olarak ise, bu ceberrut iktidar yapısının geriletilmesi için üzerime düşen her şeyi yapabilecek tercihi kullanırım."
Mehmet Atalay
süreç sonuçlanmadığı için resmi açıklamada bulunmuyoruz" diye konuştu.
ADAYLAR EN KISA ZAMANDA SAHADA OLACAK Aday adaylığı başvurularının 2 Eylül'e kadar yapılacağını belirten Atalay, Türkiye genelinde yoğun bir talep var. Seçime 6 ay kala yüzde 90 oranında adaylarımız belli olmuş olacak. Geçmiş dönemlerde bunun sıkıntısını yaşadık. Adayları seçime 90 gün kala belirlediğinizde çok az bir süre kalıyor. Ben de 2009 yerel seçimlerinde büyükşehir belediye başkanlığına adaydım; ancak seçime 1 ay kala adaylığım netleşmişti. Parti bundan ders aldı. Şimdi adaylarımızı en kısa zamanda sahaya indirmeye çalışacağız" ifadelerini kullandı.
"ÖRGÜTÜMÜN BAŞINDAYIM, ADAY OLMAYACAĞIM" Atalay, 14 ay önce il başkanlığı seçimini kazanarak göreve geldiğini belirterek, "Ben il başkanı, takımın kaptanı olarak ve örgütümün başında kalarak seçime hazırlanmak istiyorum. Aday olmayacağım" şeklinde konuştu.
17+1 OLUR MU? "Gönül ister ki diğer il başkanları gibi 17+1'i alacağız diyelim" ifadelerini kullanan Atalay, "Tabi bunu çok istiyoruz. Bunun için çalışacağız ama bir gerçeklik de var ki seçimin sonucu öyle olmuyor. Ama 17+1'i kazanmak için çalışmak farklı bir şey" dedi. 2009 seçimlerinde aday belirleme ile ilgili partinin hatalarının olduğunu söyleyen Atalay, "2009 yerel seçimlerinde bazı ilçelerde adaylar iyi belirlenememişti. Ancak bu kez öyle olmayacak. Üstüne basarak söylüyorum ki CHP, her ilçede seçime iddialı girecek. İnşallah alırız. Öncelikli hedefimiz, sahip olduğumuz 3 belediyeyi korumak. Bunda pek bir problem görünmüyor. Çünkü belediyelerimiz başarılı" diye konuştu.
samsunanaliz.com 39
CHP'YE VE SAMSUN'A YAKIŞAN ADAYLAR
"HERKES KENDİ BAYRAĞI ALTINDA YARIŞMALI"
Temel hedeflerinin tüm ilçelerde sadece örgütün değil halkın da benimseyeceği adaylarla yola çıkmak olduğunu belirten Atalay, “Adaylarımızı belirlerken buna dikkat edeceğiz. Sadece örgütün benimsediği adaylar değil, seçimde oy verecek halkın benimseyeceği adayları bulmaya çalışıyoruz. Adayımızı belirlerken, örgüt içi eğilim yoklaması ve kamuoyu anketi yapacağız. Hem CHP'ye hem de Samsun'a yakışan adaylarla seçime gireceğiz” ifadelerini kullandı.
Haluk Koç'un vatandaş olarak AKP'nin geriletilmesinden bahsettiğini ve adı konulmuş bir ittifaktan söz etmediğini belirten Atalay, " Bana sorarsanız CHP'nin ittifak yapmak için hiçbir nedeni yok. Ben
"ADAYLARI YAZMA DEVRİ BİTTİ" CHP'de üstten birilerinin eline kalemi kağıdı alıp adayları yazma devrinin bittiğini söyleyen Atalay, "Böyle olursa aday belirlendikten sonra küslükler ortaya çıkar. Ön seçim veya kamuoyu yoklaması yaparsanız herkes memnun olacaktır. Ben bu partide her göreve seçimle gelinmesinden yanayım. Bunun parti için yararlı olduğunu düşünüyorum. Ortak akılla karar verilirse, danışılırsa en iyi sonuç alınacaktır. CHP'ye yakışan da budur” şeklinde konuştu.
40 samsun analiz dergisi
İl Başkanı olarak, CHP'nin her yerde kendi altı oklu bayrağı altında seçimlere girmesinden yanayım. Zaten öyle olacak gibi görünüyor. Haluk Koç'un da dediği gibi hiçbir düzeyde bu anlamda bir görüşme veya ilişki söz konusu değildir. Herkes kendi bayrağı altında, eşit koşullarda yarışmalıdır ve öyle olacaktır diye düşünüyorum” dedi.
"İLKADIM'DA SEÇİM FARKLI OLACAK" Atakum'da MHP'nin CHP'yi, İlkadım'da da CHP'nin MHP'yi destekleme durumunun olmadığını söyleyen Atalay, "CHP hem Atakum'da hem de İlkadım'da kendi adaylarıyla seçimi almak üzere yola çıkacaktır. İlkadım'daki seçimler 2009'daki gibi olmayacak. 2009'da İlkadım'da 3.sırada kalmıştık ve arada ciddi bir oy farkı oluşmuştu. Ama bu sefer İlkadım'da üç parti kıran kırana bir seçime girecek. Umarım biz kazanırız. Ayrıca, ben bu tür ittifakların öngörülen sonuçları verdiğinden emin değilim. CHP'nin bu tür şeylere ihtiyacı yok, niyeti de yok. Sonuçta seçmenlerin iradesine ipotek koyulamaz” diye konuştu.
MHP BEKLEMEDE MHP tarafı da tıpkı CHP gibi hareket ediyor. Partinin önde gelen isimleri, bu plana şimdilik temkinli yaklaşıyorlar. Ancak demeçlerden anlaşılan şu ki, MHP öncelikle CHP'den ittifak teklifi gelmesini bekliyor.
Özcan Yeniçeri
"TEMAS YOK" MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, CHP ile MHP’nin yerel seçimde ittifak yapacağı iddialarına ilişkin, "MHP ya da CHP arasında ne temas var, ne de böyle bir şey var. Fakat Türk Milleti sağduyusu olan bir millettir. Bu iktidara karşı topyekün kazanma ihtimali olan adayların arkasında bu halk toplanacaktır" şeklinde konuştu.
Semih Yalçın
Samsun İl Başkanı Şaban Kılıç ise, dergimize yaptığı açıklamada net konuştu: Şaban Kılıç
AKP KENDİNDEN EMİN İttifak tartışmalarına AKP cephesinden ise, ilginç açıklamalar geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, CHP ve MHP arasında yerel seçimlerde bazı iller bazında ittifak yapılacağı iddialarına ilişkin, "Böyle bir ittifakın olacağına ihtimal vermiyorum. Olursa da bu ittifaktan karlı çıkacak hiç şüphesiz AK Parti'dir" dedi.
"TEKLİF GELMEDİ" MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da, “Milliyetçi Hareket Partisi kendi organları içerisinde böyle bir görüşme yapmadı, partimize böyle bir teklif gelmedi. MHP'nin de CHP'ye veya bir başka partiye bu anlamda herhangi bir teklifi ulaşmadı ve gönderilmedi” ifadelerini kullandı.
hem de içinde bulundukları yapıya güveniyorlar. En fazla aday adayı bulunan parti biziz" diye konuştu.
"TÜM İLÇELERDE KENDİ ADAYIMIZLA SEÇİME GİRECEĞİZ"
"ADAYLARI ERKEN AÇIKLAYACAĞIZ"
MHP Samsun İl Başkanı Şaban Kılıç, Samsun Analiz'e yaptığı açıklamada MHP'nin tüm Samsun'un ilçelerinde kendi adayıyla seçime gireceğini söyledi. Başkan Kılıç, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin ittifakın söz konusu olmadığını söylediğini belirterek, Samsun'da da ittifak söz konusu değil" dedi. Samsun'da MHP'nin aday adayı patlaması yaşamasını yorumlayan Kılıç, "Oradaki insanlar MHP'nin kazanma ihtimalini yüksek gördükleri ve MHP bu seçimi alır dedikleri için çok sayıda aday adayımız var. Bu isimler hem kendilerine
Samsun'un tüm ilçelerinde kendi adaylarıyla seçime gireceklerini ve adayları 5 ay öncesinden açıklayacaklarını söyleyen Kılıç, "Adayları en erken biz açıklayacağız. Bundaki amaç, adaylarımızın bütün mahallelerde, sokaklarda, köylerde seçim çalışmalarını rahatça yapabilmeleridir. En güçlü adaylarla seçime gireceğiz." ifadelerini kullandı. "Benim bir iddiam var" diyen Kılıç, "Daha önce de söyledim. 17+1 iddiam devam ediyor. Büyükşehir de dahil bütün belediyeleri kazanacağız" şeklinde konuştu.
"ELMA İLE ARMUT TOPLANIYOR" "İttifaklar, elma ile armudun toplanması gibidir" diyen Erdem, "Belki birilerinin gönlünde olabilir ama, MHP ve CHP gibi birbirine zıt dünya görüşlerinde olan iki partinin ittifak yapmasının, bu partilere çok yarar getireceğine inanmıyorum" ifadelerini kullandı.
Ekrem Erdem
samsunanaliz.com 41
Yener CABBAR yazdı...
BEN KAZANACAĞIM DERSENİZ 17+1 OLUR ir öğretmen, öğrencilerine hayattan dersler anlatırken şöyle bir nasihatta bulunmuş.. "Siz siz olun, ne kadar bir konuda bilgili olursanız olun, yanılma payını bırakın. Hiç bir şey için 'kesin böyle olur, kesinlikle şöyledir' demeyin. Hayattaki en büyük yanılgınız olur demiş".. O sırada bir öğrenci öğretmenin bu cümlesinin ardından öğretmenine bir soru yöneltmiş.. Öğretmenim, bundan emin misiniz?.. "Öğretmen de kontra yanıt verdiğinden 'Kesinlikle evet' demiş".. Evet olay böyle.. Yani öğretmen bir dakika önce söylediği kuralı önce kendisi bozmuş.. Şimdi yukarıdaki başlığımızın bununla ilgisi var mı diye soranlara yanıtım.. 'Kesinlikle evet'.. Gördüğünüz gibi 'Ben kazanacağım derseniz 17+1' olur diye başlık attım yazıma.. Ve 'Kesinlikle evet' vurgusu taşıyor.. Siyasetle uğraşan hatta vatandaş konumundan, seçmen konumuna geçmiş hemen herkes konunun ne olduğunu anlamıştır.. Siyaset.. Yerel seçimler.. Başkan adayları tercihleri.. Bir başka deyişle hemen her seçmeni ilgilendiren bir konu.. Siyasi partilerin 'belediye başkan adayı tercihleri'.. Bu konu şu an için o kadar önemli ki; belki de siyasi partilerin öncelikle il başkanlarının ve yönetimlerinin 'aday hataları' o partiye oy verecek binlerce
B
seçmenin de tercihini ve kaderini belirleyecek nitelikte.. Çünkü 'kesinlikle' gördüğüm kadarıyla bazı yetkili siyasiler, "Bizim olsun, ben kazanayım" düşüncesiyle kaybetmeye, hatta kazabileceği yerde kaybetmeye doğru adım adım ilerliyor.. Bunun için bugünden konuşmak belki çok erken olur ama adaylar açıklandığında 'sürprizlere hazır olun'.. Şöyle ki; kamuoyu anketlerinde olmayan, açıklanan adaydan kat kat daha çok bilinen ve tanınan aday adaylarının, aday yapılmadığını görmeniz mümkün.. Neredeyse yağmur duasına çıkmış gibi, seçmenin sandıktaki tercihinin, bilinmeyen adaya oy olarak dönmesini bekleyen çok yerel siyasetçi var şu an aramızda.. Kapıcının oyunu, apartmanın yöneticiyle 'cebe indirdiğini' sananlar, o kapıcının elini tutmayanlar, sahada değil masa başında 'kulis peşinde koşanlar', 30 Mart günü şöyle bir sonuçla karşılaşabilirler.. 17+1 AK Parti.. Fuat Köktaş ve ekibinin 'müthiş başarısı'.. Bu bir hayal değil.. Bu bir realite. Ve aslında Köktaş ve ekibinin başarısından daha çok, MHP ve CHP'nin yanlış aday tercihleri ve yanlış seçim stratejileri.. MHP Samsun İl Yönetiminin 3 ya da 4 ilçede 'yan yana yürüdüğü aday adaylarıyla', seçmenin tercihleri arasında görülen farklılık, 'tünelin ucunda ışık gibi'..
Ve o ışığın hızla gelen tren olma olasılığı çok yüksek.. Kırsaldan gelecek 'AK Parti oylarını küçümsemek, kadar' hatalı bir bakış açısı ortaya koyanları sanırım bir hüsran bekliyor.. Çünkü yanlış aday tercihleriyle merkezdeki eldeki oyları da kaybetmek çok zor olmasa gerek.. Bu yazdıklarım elbette kesinlikle AK Parti hata yapmayacak anlamına gelmiyor.. Olabilir mi? Evet.. Çünkü AK Parti'de de benzer 'kamuoyunda olmayan isimlerin aday olabileceği' yolunda duyumlar yok değil.. O zaman yukarıdaki başlığa bir de ekleme yapmak lazım.. AK Parti için, 'diğer partilerin hataları sonrası' 17+1 nasıl hayal değilse; Muhalefet partilerinin doğru aday tercihleri, seçim stratejileri ve AK Parti'nin yanlış aday tercihleriyle 17+1'i görmek de mümkün... Ayvacık, Bafra, Salıpazarı'nda özellikle MHP için sonuç almak 'hayal değil'.. Ve MHP ayrıca Atakum'da da 'oldukça etkili olabilir'.. Yani şu sözüm bir bakıma AK Parti, MHP ve CHP için de geçerli.. Benim olsun derseniz, sürprizlere açık olun.. Hayalinizde bile göremeyeceğiniz bir başarısızlığın 'temsilcisi olabilirsiniz'.. samsunanaliz.com 43
DAYATMACI ÜSLUP YİNE DİNLEMEDİ
KOL PROTO İİ CAM Ü KOL PROTO U BOZD
Samsun'da Tarım Anadolu Meslek Lisesi yerleşkesi içine yapılması planlanan Protokol Camii gerginliğe sebep oldu. Caminin adının ve yerinin değiştirilmesi gerektiğini savunan AKP dışındaki belediye meclis üyeleri, AKP'nin dayatmacı ve uzlaşmaz tavrını sert bir şekilde eleştirdiler azı AKP'lilerin önce plana karşı çıkmaları, ardından da fikirlerini değiştirerek partilerinin dümen suyuna girmeleri, "Acaba tehdit mi edildiler?" sorusunu akıllara getirdi.
B
ÇAMLICA'DA DA AYNI DAYATMA AKP, cami konusunda her yerde sürekli aynı tavrı gösteriyor. AKP'liler, İstanbul'da Çamlıca Tepesi'ne inşa etmeyi planladıkları caminin iznini de aynı dayatmacılıkla, çoğunluğa sahip oldukları belediye meclisinden geçirmişti. Bu caminin yapımına, muhalefetin tüm itirazlarına kulaklar tıkanarak Mart ayında başlanmıştı.
TAKSİM'DE NE OLACAK? Aynı istek Taksim Meydanı için de geçerli. Yıllardır Taksim'e cami yapacaklarını söyleyen AKP'liler bakalım yine muhalefeti dinlemeyerek aynı tavrı mı gösterecekler yoksa uzlaşmayla çözüm yolu mu arayacaklar?
BAZI AKP'LİLER FİKİR DEĞİŞTİRDİ Samsun'daki meseleye döndüğümüzde, Protokol Camii'nin konuşulduğu belediye meclisi toplantısında işte bu dayatmacı ve uzlaşmaz tavır yüzünden ortalık karıştı. Bazı AKP'li meclis üyelerinin önce bu plana karşı çıkıp daha sonra fikir değiştirmeleri de bütün bunların üzerine tuz biber ekti. Anlaşılan o ki, parti kararları, kişilerin özgür iradelerinin üzerinde tecelli ediyordu.
44 samsun analiz dergisi
Metin Burma
BURMA'DAN İSME HAYIR CAMİYE EVET İlk sözü alan ve büyük bir cami yapılmasını istediklerini söyleyen Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, “Caminin adının Protokol Camii olmasını asla istemiyor ve hoş da bulmuyorum. Atakum'da 55 camimiz var ve 15'e yakın camiye ihtiyacımız var. Büyük eser yapmak güzel bir şeydir. Bunun için seçenekler üretelim. Başka bir yere yapalım. Mesela İlkadım'daki eski havaalanına yapılabilir. Bizim emniyet binası, cami ve SGK kurumunun o alana yapılması için rızamız yok" dedi.
‘Cami bizim oraya yakışır’ urma'nın ardından bir konuşma yapan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, "Nüfusumuz ikiye katlandığı zaman durum sıkıntılı olacak. Büyük camii Samsun'a yakışır. Metin Burma başkanımız ‘eski havaalanı’ dedi. Ben de eski Ruh Sağlığı Hastanesi'nin olduğu alanı uygun görüyorum. Görsel bakımdan çok mantıklı bir yer olacağını düşünüyorum. Şu anda aklımızdan ve yüreğimizden geçen yer orasıdır. Şu anki yerden bu yerimizin daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu bizim oraya yakışır" ifadelerini kullandı.
Murat Erkan
B
Necattin Demirtaş
‘Protokol, isim değil lakap’ amsun Analiz olarak İl Müftüsü Hayrettin Öztürk'ün konu hakkındaki görüşlerini aldık. Yeni yapılacak caminin herkesin ihtiyacını karşılayacağını belirten Öztürk, "Yapılacak olan cami, bol ağaçlandırmalı, yeşili, fıskiyesi ve havuzuyla, çocuklara, gençlere, hanımlara, yaşlılara ve engellilere hitap edecek özellikte olacak" dedi.
S
"ORADA SADECE PROTOKOL MÜ NAMAZ KILACAK?" Bu dayatmacı üsluba karşı tek aykırı ses belediye meclisinin içinden gelmedi. Atakum Kent Konseyi Sözcüsü Murat Erkan da bu karara sert çıkarak, "Bizim dinimizde safa geçtiğinde herkes eşittir. Kimse kimseden üstün değildir. Orada sadece protokol mensupları mı namaz kılacak? Hem caminin ismi hem de yapılacak yeri çok yanlış" diye konuştu. Murat Erkan ayrıca, karara 30 gün içerisinde itiraz edeceklerini belirtti ve "İtirazımızı belediye meclisi görüşecek. İtirazın kabul edilmemesi halinde bu defa kararı yargıya taşıyacağız" dedi.
"ŞU AN İSİM YOK" Caminin adının henüz konulmadığını söyleyen Öztürk, "Şu an isim yok. Protokol sözcüğü isim olarak değil lakap olarak kullanılıyor. Zamanı gelince Samsun'un büyükleri ile oturulup konuşulur; ismi belirlenir" diye konuştu. Camiye yalnızca protokol üyelerinin gireceği iddialarına da değinen Öztürk, şöyle konuştu: "Böyle saçmalık dünyada var mı? Camiye herkes girebilir. Samsun'un büyük bir camiye ihtiyacı var. Örnek vermek gerekirse insanlar Berat Kandili'nde dışarıda kaldılar. Program zamanlarında camiler dolup taşıyor. 7-8 bin kişilik bir cami yapılması gerek."
Müftü Öztürk Caminin yapılması planlanan alan...
"CAMİNİN YERİ EN UYGUN OLAN YER" Öztürk, camiyi halkın yapacağını belirterek, "Şu an caminin yapılacağı alanda okul var. Öncelikle okul başka yere alınmalı. Ayrıca caminin yeri, büyük bir arazi olması açısından en uygun yer; ama en güzeli değil" dedi. Atakum'da da camiye ihtiyaç olduğunu ifade eden Öztürk, "Atakum'da bize yer göstersinler yapalım. Önce bize yer önerecekler" diye konuştu.
NE OLACAK ŞİMDİ? Anlaşılan o ki, cami kararı mecliste kabul edilmesine rağmen bu konu, olayın yargıya taşınması ile beraber çok uzun süre daha gündemde kalacağa benziyor. Bakalım bu defa aklıselim mi galip gelecek yoksa yine her zaman olduğu gibi dayatmacı anlayış mı zafere ulaşacak? Bekleyip göreceğiz...
samsunanaliz.com 45
GECİCİ Direnis 3. yılında... VAATLERİ DEĞİL HAKLARINI İSTİYORLAR Samsun Gazi Devlet Hastanesi'nde çalışırken işten atılan işçilerin direnişi 3. yılında... ev-Sağlık İş Sendikası'na üye olan ve bu sebeple işten atılan işçiler, kurdukları çadırdan işlerine dönmek için 900 günü aşkın bir süredir direnişlerini sürdürüyorlar. Ancak nerdeyse 3 senedir yetkililerden ses seda yok.
D
ÇADIRLARI DİRENİŞİN SİMGESİ OLDU İki yıldan fazla bir zamandır Hastane bahçesine kurdukları çadırda demokratik bir şekilde eylem yapan ve hukuki olarak işe iade edilen işçiler, hastane yönetimi tarafından görmezden gelinmeye devam ediyor. İşlerinden atılan ve 26 Ocak 2011 tarihinde eyleme başlayan işçiler, bunun üzerine dava açmışlardı. Mahkeme 16 Şubat 2012 tarihinde sonuçlandı ve işçilerin işe iade edilmesi kararı verildi.
46 samsun analiz dergisi
MAHKEME "İŞE İADE" DEDİ Ayrıca mahkeme, davacının hizmet sözleşmesinin feshi işleminin geçersizliğine, davacının süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının, 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu 31. Maddesi gereğince 1 yıllık ücreti tutarında belirlenmesine, davacının süresi içerisinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar, en çok 4 aylık ücret ve diğer hakların davalıdan alınarak, davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verdi.
"HAKLARIMIZ KISITLANIYOR" Mahkeme kazanıldığı zaman, hastane yönetiminin işçileri işbaşı yaptıracağını söylediğini belirten işçi Yüksel Arslan, "Buna rağmen mahkeme kararına uyulmayıp, şirket üzerinden giriş yaptırılmıştır.
Bu girişim mahkeme kararlarını bertaraf etmek içindir. Halen işçiler işyerinde çalışıyor görünerek iradeleri dışında ücretsiz izne ayırtılmışlardır. Bu durum işçilerin sağlık haklarından yararlanmalarını ve yeni bir iş başvurusu yapmalarını engellemektedir" dedi.
"MÜCADELEYE DEVAM" Bunun üzerine, görevini kötüye kullanan idari amirler hakkında soruşturma yapılmasını bekleyen Devrimci Sağlık-İş Samsun Temsilcisi Yüksel Arslan ve sendika üyeleri, direnişlerine ara vermeden devam edeceklerini söylediler.
"SADECE KENDİMİZ DEĞİL HERKES İÇİN" Konuyla ilgili ayrıca basın açıklaması yapan Yüksel Arslan, "Hastane yöneticileri tarafından sendikaya üye olduk diye tehdit, baskı ve işten atılmalarla karşı karşıya kaldık. İşverenin bu baskı ve engellemesinin önüne geçebilmek ve işimizi geri alabilmek için 26 Ocak 2011 tarihinde 'iş yerimiz hastanedir terk etmiyoruz, işimizi geri istiyoruz' şiarıyla hastane bahçesinde kurduğumuz çadırla direnişimizi başlattık. Biz, taşeron işçiler tüm işçilerin birliği için hatta en fazla ücreti alan ve kendilerini güvenceli hisseden arkadaşlarımızın da haklarını da savunmak üzere, tüm emekçilerin birliği için mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz" diye konuştu.
Osman KARA yazdı...
AYRIŞMANIN DEĞİL, KAYNAŞMANIN ZAMANI üm sıfatlar, tanımlamalar, hatta ideolojik ve siyasi tercihler terkedilebilir ama halkları millet yapan bazı kavramlar vardır ki bunlar asla terk edilemezler; terk edilmeleri halinde de ortada millet kalmaz. Dil gibi, din gibi, milliyet gibi, vatan ve bayrak gibi. Bu kavramların hiçbiri bir diğerinin karşıtı değildir. Tam tersi her biri diğerinin olmazsa olmazıdır ve tamamlayıcısıdır. Ne birinden vazgeçebiliriz ne diğerinden. Milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü, ümmetin geleceği tehdit altındadır. Hiçbir siyasi mülahaza bu tehdit ve tehlikeleri görmemize mani olmamalıdır. Siyasi tercihlerimiz ne olursa olsun bu tehditler hepimize yöneliktir ve bu tehditlere ancak ve ancak birlik ve beraberlik içinde karşı koyabiliriz.
T
Ülkenin belli bir bölümünde “paralel devlet” yapılanması konuşuluyor. Güneyimizde ikinci bir Kürt devletinin duvarları örülüyor. Dün “üç-beş çapulcu” denilerek ciddiye alınmayan, bugünlerde ise “başka çare yok” denilerek olduğundan fazla önemsenen ve taviz üstüne taviz verilen ihanet örgütü devleti açıktan tehdit ediyor; ültimatom üstüne ültimatom veriyor. Daha da kötüsü kitleselleşiyor ve uluslararası arenaya adım atmaya hazırlanıyor. Siz bu satırları okurken Büyük Kürdistan yolundaki Kürt Kongresi ya yapılmış ya da yapılmak üzere olacak. Dört parçalı Kürdistan’ın tek parça halinde birleşmesinin adıdır Büyük Kürdistan. Ve bu milletin Hristiyan Bizans ya da Hristiyan Ermenilerden kan ve can pahasına alıp vatan yaptığı toprakların
bir bölümü de o harita içindedir. Halk böyleyken, iktidar içine düştüğü “açılım tuzağından” çıkamıyor, ana muhalefet şaşkın, kendi içinde param parça, yavru muhalefet ise genel başkanının haftada bir grup konuşmasının ve ayda bir düzenlediği mitinglerin dışında hareketsiz. Ve millet birlik ve beraberliğe en fazla muhtaç olduğu bu süreçte yapay gündemlerle meşgul ve suni ayrılıklarla param parça. Her iktidar gelir geçer, her lider Hakk’a göçer ama milletler baki kalır. Gelip geçici organizasyonlar ve fani liderlere duyulan sevgi ve hayranlık milletin bekasına gösterilmesi gereken hassasiyet ve bağlılığın önüne geçmemeli, geçirilmemelidir. Söz konusu milletse gerisi teferruattır. En azından öyle olmalı.
samsunanaliz.com 47
DÜNYA DEVLERİNİN OLDUKÇA GERİSİNDE
BİZİM
Her ne kadar Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun gelirlerinin toplamı 2011 yılına göre yüzde 9.2'lik bir artışla 353 milyar liraya çıkmış da olsa, bu rakam küresel alanda faaliyet gösteren dünya devi şirket bilançoları ile karşılaştığında kulağa oldukça az geliyor.
APPLE'IN KARI 3.3 KAT DAHA FAZLA
BİR APPLE ETMEDİ
Bu 500 şirketin kârlılık oranları Apple ile karşılaştırıldığında ise ortaya çıkan tablo daha da ilginç bir hal alıyor. Çünkü Apple'ın tek başına elde ettiği yıllık kar 42 milyar dolar yani 80 milyar lira. Bu sonuç da Apple'ın üretim satışlarından elde ettiği toplam kârın, İSO 500 listesinde yer alan firmaların karının toplamının 3.3 katı olduğunu ortaya çıkarıyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO)'nın, "Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu 2012" raporu açıklandı. Samsun'dan 4 şirket ilk 500'de yer aldı stanbul Sanayi Odası tarafından yapılan araştırma sonuçları Türkiye'deki en büyük 500 şirketin toplam cirosunun neredeyse teknoloji devi Apple'ın yıllık cirosuna denk olduğunu ortaya koydu. Çok daha büyük fark ise kârlarda. Apple'ın kârı 500 Türk devinin tam 3.3 katına ulaştı.
İ
SAMSUN'DAN 4 ŞİRKET Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2012 sıralamasına Samsun'dan 4 şirket girdi. Açıklanan raporda Yeşilyurt Demir Çelik Endüstrisi ve Liman İşletmeleri Ltd. Şti. listede 102. sırada yer alırken, geçen yıl listenin 441. basamağında bulunan Samsun Makine Sanayi A.Ş. ise, bu yıl 303. sıraya yükseldi. Listede üst sıralara tırmanan bir başka firma ise Ulusoy Un San. ve Tic. A.Ş. oldu. Bir önceki yıl 378. basamakta yer alan Ulusoy Un Sanayi ve Tic. A.Ş. bu yıl açıklanan raporda 365. sıraya yükseldi. Samsun’da üretim gerçekleştiren bir başka firma olan Borsan Kablo Elektrik Aydınlatma İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ise bu yıl ilk defa Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasına girmeyi başardı.
48 samsun analiz dergisi
Borsan, listede 495’inci basamakta yer alarak Samsun’un gururu oldu.
SAMSUN TSO KUTLADI Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, İSO tarafından yapılan anketle hazırlanan 'Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' arasına giren dört Samsunlu firmayı başarılarından dolayı kutladı.
"TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN" Firmaların başarılarında payları olan herkese şükranlarını sunduğunu kaydeden Samsun TSO Başkanı Murzioğlu, “Üreten, istihdam yaratan, ekonomiye katkı sağlayan tüm firmalarımızla ne kadar övünsek azdır. Bizler bugünden daha zengin olmak istiyorsak, yarın, bugünden daha gelişmiş olmak istiyorsak, daha Salih Zeki Murzioğlu
mutlu olmak istiyorsak daha çok çalışmalıyız, daha çok birlik içinde olmalıyız. Tüm zorluklara rağmen Samsun’dan dört firmamızın sıralamada yer almasının anlamı ve önemi bizler için çok büyüktür. Bugün Türkiye’nin ilk 500 firması arasına girerek göğsümüzü kabartan dört firmamız, bir ekonomik başarı öyküsünün kahramanı, Samsun’un gelişme ve kalkınma çabasının çok önemli katkı sağlayıcılarıdır” ifadelerini kullandı.
TÜPRAŞ YİNE BİRİNCİ İSO 500 sıralamasında küresel listeleri aratmayacak ciro elde eden tek şirket TÜPRAŞ oldu. TÜPRAŞ, uzun yıllardır olduğu gibi bu yıl da yaklaşık 40 milyar 118 milyonluk toplam gelir ile listenin en tepesindeki yerini korumayı başardı. En yakın rakibiyle arasında 32 milyar lira fark olan TÜPRAŞ'ı, 8 milyar 164 milyon ile Ford Otomotiv izledi. Oyak-Renault ise 7 milyar 529 milyon ile listenin üçüncü sırasında yer aldı.
EKONOMİYE DAİR NOTLAR... H 2014 memur zammı brüt 175 TL. H Temmuz itibariyle yıllık enflasyon yüzde 8,88 H Temmuz ihracatı 12,6 milyar dolar, 7 aylık ihracat ise 87,88 milyar H Irak’ın Musul kentinin elektriğini de Çalık Enerji sağlıyor H Ocak-Mayıs döneminde kredi kartı borcunu ödemeyen kişi sayısı 325.179 kişi H Temmuz itibariyle Türkiye’deki toplam sendikalı işçi sayısı 1 milyon 32 bin 166 olarak tespit edildi. Sendikalılık oranı ise 8,88 olarak belirlendi H Özelleştirmelerden Ocak-Temmuz döneminde devletin kasasına giren gelir 8 milyar TL oldu H Türkiye’deki 2013 yılı ilk altı ayında satılan sıfır otomobillerin yüzde 78’i ithal araçlardan oluşmaktadır H Trafikteki araç sayısı ilk beş ayda 406.735 artarak toplamda 17 milyon 440 bin 148
olarak gerçekleşti H Bir litre benzin artık 5 lira H Yapılan araştırmalara göre her beş kişiden biri online alışveriş yapıyor H Türkiye genelindeki internet abone sayısı 20 milyonu aştı H Samsun’un da içinde bulunduğu Yeşilırmak bölgesinde elektrik kayıpkaçak oranı 2012’de yüzde 7,26 oldu H Samsun’daki kayıtlı işsiz sayısının
30.083 kişi olduğu tespit edildi H Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, TOBB yönetim kuruluna girdi H Samsun havaalanının işletme hakkı, bu yılsonuna kadar kirala-devret modeli ile devredilecek H Ceynak tarafından işletilen Samsun Limanı’na, havayolu, karayolu ve demiryolu ile sevkine imkan sağlayacak “kara terminali” yapılacak HTÜİK Nisan/2013 dönemi işsizlik rakamları yüzde 9,3 olarak gerçekleşti H Haziran sonu itibariyle vergi gelirleri, giderlerin yüzde 96,4’ünü karşılıyor H Altı aylık bitçe gelirleri 190,9 milyar TL, giderleri ise 187,8 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe 3,1 milyar TL fazla verdi H Samgaz’ın doğalgaz abone sayısı 114.825 H BİM’in ülke genelindeki şube sayısı 3751, Ülker’in şube sayısı 2582, A101’in şube sayısı 2032 oldu
samsunanaliz.com 49
MEB’DEN OKUL ÖNCESİ GİRİSİMİ Milli Eğitim Bakanlığı, okul öncesi eğitimi güçlendirmek için yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve işveren kuruluşları için toplum temelli erken çocukluk hizmeti sunumuna yönelik yeni modeller hazırladı ürkiye'de okul öncesi eğitim alanındaki uygulamaları desteklemek üzere, Toplum Temelli Erken Çocukluk Hizmetleri Kılavuzu hazırlandı. Kılavuzda, özellikle okul öncesi eğitime erişimi olmayan veya güçlükle erişen dezavantajlı kesimlere, toplum temelli erken çocukluk hizmeti sunumuna yönelik modeller yer aldı.
T
EĞİTİMLERİ SAĞLANACAK Bu kurum ve kuruluşlarda, 0-66 aylar arasındaki dezavantajlı gruplarda yer alan çocukların ücretiz eğitim alması sağlanacak. Böylece çocukların ev ve aile ortamında sahip olmadığı olanaklarla tanışmasına ve sosyal bir ortamda eğitici faaliyetler içerisinde bulunmasına olanak verilecek.
EBEVEYNLER DE EĞİTİLECEK Erken çocukluk eğitimleri aracılığıyla ebeveynlerin de eğitilmesi sağlanacak. Ailelere çocukla iletişim, çocuk gelişimi, çocuk eğitimi, beslenme, sağlık, bakım, kazalar, güvenlik, büyüme ve gelişme, ilk yardım, kadın sağlığı, kişisel gelişim, çocuk hakları gibi eğitimler verilecek. Ayrıca ailelere yönelik okuma etkinlikleri ve tartışma saatleri planlanacak, film gösterimleri düzenlenecek.
İŞSİZLERE İŞ FIRSATI Hizmet bölgesinde yaşayan emekli olmuş öğretmenler, ataması yapılmayan ve hizmet bölgesinde ikamet eden okul öncesi öğretmenler, üniversitelerin ve meslek liselerinin ilgili bölüm mezunlarıyla konu ile ilgilenen ve öncelikli olarak alan bilgisini belli bir sertifika ile belgeleyen düz lise mezunları, çocuk gelişimciler, sosyal hizmet uzmanları/sosyal çalışmacılar, psikologlar, sağlık çalışanlarından ve ilgili bilim dallarının lisans yüksek lisans öğrencilerinden ücretli, sözleşmeli ve gönüllü olarak hizmet alımı yapılacak.
AİLE KÜTÜPHANESİ MODELİ Aile Kütüphaneleri modelinde de normal gelişim gösteren çocuklarla, görme engelli çocukların gelişimsel gereksinimlerini karşılayacak özel kitap koleksiyonu olan kütüphaneler
50 samsun analiz dergisi
ANAOKULLARINA OYUNCAK KÜTÜPHANESİ Çocukların doğal ortamlarda, açık havada oyun oynamak yerine evde, kapalı alanlarda ve özellikle de teknoloji bağımlısı olma yolunda bir değişim yaşadıkları göz önüne alınarak hazırlanan Oyuncak Kütüphaneleri modelinde ise ebeveynler çocuklarıyla neyle ve nasıl oynayabileceklerini öğrenecek. Modelde mevcut bağımsız anaokulları bünyesinde uygun bulunan bir mekan Oyuncak Kütüphanesi'ne dönüştürülecek. Oyuncak Kütüphanesi, anaokulundaki çocukların ödünç oyuncak alıp eve götürüp geri getirmeleri amacıyla kullanılacağı gibi, anne-çocuk oyun zamanlarının düzenlenmesi amacıyla da kullanılabilecek.
oluşturulacak. Mevcut kütüphanelerin içinde çocuklar ve aileleri için ayrılan özel bir bölüm Aile Kütüphanesi olarak kullanılabileceği gibi, tamamen bağımsız bir şekilde de Aile Kütüphanesi oluşturulabilinecek.
DEZAVANTAJLI AİLELERE ÖNCELİK Okullaşma oranı düşük, erken çocukluk çağ nüfusu yüksek ve dezavantajlı bölgelerde yaşayan aileler ve onların 3-5 yaşındaki okul öncesi eğitim almayan çocuklarının, Çocuk ve Aile Bilim Sanat Kültür Merkezleri'nde ebeveynleriyle ya da bireysel olarak bilim, sanat ve kültür etkinliklerine katılmaları sağlanacak. Merkezler, sinema, tiyatro, müze ve sanat galerileriyle bilim merkezleri içinde açılabilecek.
66
AYDA GERİ ADIM
ARTIK 60-69 AY ARASI Yeni değişikliğe göre okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylıkların kayıtlarını velilerinin isteği doğrultusunda bir yıl erteleyebilecek. Bunun için rapor almaya gerek kalmayacak. Böylelikle velinin isteğine bağlı olarak okula başlama yaşı 60-69 ay aralığını kapsayacak. Geçen yıl, hem yaş aralığındaki önemli fark hem de küçük yaştaki çocukların derste uzun süre oturması, dikkat dağınıklıkları ve tuvalet sorunları nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmıştı.
Geçen yıl uygulamaya konulan ‘4+4+4’ eğitim sisteminin en çok tartışılan konusu olan okula başlama yaşında değişikliğe gidildi. Buna göre, 66 ay olan ilkokula zorunlu başlama yaşı 69 aya çekildi. Bu haktan yararlanmak için velilerin okula dilekçe GEÇEN YIL AŞAĞIYA ÇEKİLMİŞTİ vermesi yeterli illi Eğitim Bakanlığı, tüm karşı çıkışlara rağmen geçen yıl 4+4+4 uygulaması kapsamında çocukların olacak okula başlama yaşını da aşağıya çekmişti. Eski
M
sistemde 72 aylıklar, yani 6 yaşını doldurmuş, 7 yaşından gün almış çocukların okula başlaması zorunluydu.
BİR YAŞ GERİ ALINMIŞTI Bazı veliler yıl kaybı yaşanmaması için çocuklarını 69 aylıkken de okula yollayabiliyordu. 4+4+4 sistemiyle ise okula başlama yaşı bir yıl geriye alınarak 60 aya çekilmişti. Düzenlemenin yasalaşmasının ardından bakanlık gelen tepkileri dikkate alarak yönetmelikte 60 ve 66 aylık ayrımına gitmişti. Okula başlama yaş sınırı zorunluluğu 66 ay olarak belirlenmişti. 60-66 aylık çocuklar ise velileri isterse okula kayıt olabilecekti.
samsunanaliz.com 51
Uykusuzluk çekenlerin vücutlarında bulunan toksinlerin normal uyuyanlara göre daha yüksek olduğu, uykuyla temizlenmesi gereken bu maddelerin vücutta zehir etkisi yarattığı bildirildi
MEĞER ZEHİRLİYORMUŞ...
UYKUSUZLUK VÜCUDA BELA S
ÇOK SAYIDA PROBLEME YOL AÇIYOR
52 samsun analiz dergisi
Yaptıkları bir çalışmayla uykusuz bireylerin vücutlarında bulunan toksinlerin normal uyuyanlara göre daha yüksek olduğunu, uykuyla temizlenmesi gereken bu maddelerin vücutta zehir etkisi yaptığını gösterdiklerini vurgulayan Selvi, şunları kaydetti:
“BEYİNDE SORUN YAŞANABİLİR”
elçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Selvi, uyku üzerine çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bireyin sağlıklı olmasına en büyük katkıyı uykunun sağladığına dikkati çeken Selvi, hayatının üçte birini uykuda geçiren insanların uykusuzluktan yakındığına değindi.
Modern hayatın getirdiği birtakım sorunların, özellikle iş ve sosyal ilişkiler nedeniyle günlük uyku süresini kısalttığı bir yaşam tarzının hakim olabildiğini dile getiren Selvi, "Uykusuzluk hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı tehdit eden en büyük sorun haline gelmiştir. Uykusuz kalmak, vücudun savunma sistemine hasar vererek birçok hastalığın oluşumu için zemin hazırlamaktadır. Kalp
ZEHİR ETKİSİ YAPIYOR
damar hastalıklarından, psikolojik sorunlara kadar pek çok sorun uykusuzlukla birlikte alevlenebiliyor. Uykusuzluk aynı zamanda yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, sinirlilik yapabiliyor. Dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü nedeniyle küçük kazalara ve okul başarısızlıklarına yol açıyor" diye konuştu.
"Uykusuz bireylerle normal uyku düzenine sahip sağlıklı bireylerin kanlarındaki toksinler ile bu toksinlere karşı üretilen savunma hücrelerinin karşılaştırıldığı ve hücre yükünün değerlendirildiği bu çalışmaya göre; uykusuzluk yaşayan insanların kanında toksinler temizlenemiyor ve beyin hücrelerini de içeren tüm hücrelerin yükü giderek artıyor. Bu durumda uykusuzluk beyindeki diğer yıkıcı hastalıklar gibi davranarak algı, hafıza ve dikkat sorunları yaratabiliyor. Tüm vücudun gerek hareket, gerekse duygu, düşünce ve davranışların komuta merkezi olan beyin, bu hücresel aşırı yükten dolayı işini sağlıklı bir biçimde yapmakta sorun yaşayabilir." Selvi, düzenli uykunun hayatta en dikkate alınması gereken konulardan biri olduğunu ve uykusuzluk durumunda ilgili uzmanların bulunduğu hastanelere müracaat edilebileceğini sözlerine ekledi.
Ragıp GÖKER yazdı...
DAR GELİR BİZE BU LİG aha önce de çok kere küme düştü bizim takım. Asansör takıma çıktı adımız. Ben biliyor ve inanıyorum ki biz burada kalıcı değiliz. Yerimiz şimdiki adıyla Spor Toto Süper Lig'idir. Er geç oradaki yerimizi alacağız. Alacağız almasına da. Asıl mesele oranın kalıcılarından olmakta. Şu anki görüntümüz bunun gerçekleşebilir olduğu konusunda umut vermese de Samsun bunu gerçekleştirecektir. Kulübü şimdilerde yönetenlerin takım için koydukları hedef her ne kadar yeniden Süper Lig'e çıkmak olarak adlandırılsa da. Görünen köyün klavuz istemeyeceği gibi, gerçekte hedefin bu olmadığını üzülerek söylemek zorundayım. Neden böyle söylediğmi merak ediyor olmalısınız. Kısa bir mevcut durum analizi yapacak olursak eğer şu sonuç çıkıyor ortaya. Öncelikle kulübümüzün mali yapısı zayıftır.
D
Bunu zaman zaman Başkan Emin Kar da dile getiriyor. Başkan Kar ve arkadaşları bir bakıma taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyorlar. Günümüzde bir endüstri halini alan, yani milyon dolarlık bütçelerin konuşulduğu bir sektör olan futbol arenasında yarışmacı bir ekip yaratabilmek için birinci koşul, kulüp mali yapısının güçlendirilmesidir. Bunu başaramayanlar ki şu sıralar biz bu gruba dahiliz, sürdürülebilir başarı süreci yakalayamaz. Bugün Bakan Suat Kılıç, "Benden bu kadar, ben yoruldum" derse. İşte o zaman yandı gülüm keten helva halleri. Bizim kulübümüz taşıma suyla döndürülen değirmen misali olunca bu sezona da takımımız yeterince hazırlanamadan girmek zorunda kalmştır. Kamuoyuna alınacağı duyurulan bazı oyuncuların transferi gerçekleştirilememiştir. Lig'imizdeki maçlar bu hafta itibariyle başladı biliyorsunuz. Maçın uzatma dakikalarında yediğimiz golle 1-0 kaybettiğimiz İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında
sonuçtan çok ortaya konan oyun bize umut vermemiştir. Rakibimizin sayısız gol pozsyonuna karşın evimizde oynamamıza rağmen pozisyon üretemedi takımımız. Öncelikli olarak orta sahada oyunu şekillendirecek, takımımızı rakip alana taşıyabilecek özellikte bir oyuncuya ihtiyacımız ortaya çıktı bizim. Olmazsa olmaz denilebilecek bir başka eksiğimiz de gol vuruşlarında mahir bir forvet oyuncusudur. Bu haliyle de bu ligde mücadele edebiliriz. Bu durum da bir seçenektir ama bu halimizle ancak Lig'de tutunabiliriz. Bu hali başarı sayacaksak amenna ederiz. Ve fakat Spor Toto Süper Lig'e çıkmaksa hedefimiz ki; hedefimiz o olmalıdır. Bu halimizle o hedefe ulaşmamız mümkün değildir. Formasında Atatürk arması taşıyan tek kulüp olan Samsunspor'a Ptt 1. Lig'de oynamak hiç ama hiç yakışmıyor. Bu lig bize dar geliyor arkadaş. Yerimiz Süper Lig olmalı. Bunun olması için de ne lazım geliyorsa o yapılmalıdır.
samsunanaliz.com 53
YENİ SEZONA BAŞLARKEN...
UMUT DAGIN ARDINDA Yeni bir sezona yine umutsuz biçimde giren Samsunspor, en azından ilk 6'yı kovalamaya çalışacak. Yapılan transferlere ve kaptırılan oyunculara bakıldığında Süper Lig hayal gibi görünüyor... OYUNCU KAYBI FAZLA
HÜSEYİN KALPAR İLE YENİDEN
u sezon, takımın iskeleti büyük oranda değişti. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında transfer edilen, kritik maçlarda önemli goller atan ve asistleriyle takıma katkıda bulunan Dimitrov Boluspor'a kaptırıldı. Dimitrov'un dışında, orta sahada yan yana başarıyla görev yapan Fatih Şen ve Mustafa Kayabaşı da takımdan ayrılan diğer isimler oldular. Fatih Şen de tıpkı Dimitrov gibi Boluspor ile anlaştı. Kiralık oynayan Mustafa Kayabaşı ise, takımı Gençlerbirliği'nden Balıkesirspor'a gitti.
ldukça zorlu bir yılı geride bırakan ve ligde son anda kalabilen Samsunspor, yeni sezona Hüseyin Kalpar ile giriyor. Daha önce de Samsunspor'da görev yapan ve 2010-2011 sezonunda takımı Süper Lig'e çıkaran Kalpar, ikinci defa aynı başarıyı yakalamaya çalışacak. Hüseyin Kalpar, takımı Süper Lig'e çıkardığı yıl görevden alınmış; Samsunspor ertesi sezon tekrar küme düşmüştü.
B
O
ABDÜLKADİR DE GİTTİ Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında forvet hattında adeta harikalar yaratan ve farkını kısa sürede belli eden Abdülkadir Özgen de elden kaçırılan bir başka yıldız oyuncu. Bu dört isim, gelecek sezon Samsunspor'un en fazla ihtiyaç duyacağı oyuncular olacak.
BÜTÇE TRANSFERİ GÜÇLEŞTİRDİ Samsunspor, Başkan Emin Kar'ın transfere sınırlı bir bütçe ayırabilmesinden dolayı, oyuncu alımında ince eleyip sık dokudu. Bazı oyuncuların transferinden, istedikleri ücret sebebiyle son anda vazgeçildi. Abdullah Karmil, Metin Depe, İzzet Yıldırım bu isimlerden birkaçı.
54 samsun analiz dergisi
İŞTE YENİ TRANSFERLER Takıma kazandırılan oyuncular ise şunlar: Denizlispor'dan Ahmet Burak Solakel, Karşıyaka'dan Adnan Güngör, Adana Demirspor'dan Taha Yalçıner, Elazığspor'dan Murat Akyüz, Fenerbahçe'den Hasan Hüseyin Akınay, Erciyes’ten Fatih Kılıçkaya, Gençlerbirliği'nden Ekigho ve Nijeryalı Umar Aminu.
ORTA SAHA TAMAMEN DEĞİŞTİ
DEFANS HAZIR Defansta, sözleşme yenilenen Cemil Adıcan, yeni transferler Ahmet Burak Solakel, Fatih Kılıçkaya ve Murat Akyüz ile ciddi bir sorun yaşanacak gibi görünmüyor. 1994 doğumlu stoper Ahmet Ercan ise, yıldızının parlamasının beklendiği isimlerden biri. Ahmet Ercan'a güvenilirse, daha önce Kemal Tokak'ın yakaladığı başarıyı yakalayabilecek potansiyele sahip.
Yapılan transferlerden Adnan Güngör, Taha Yalçıner ve sözleşmesi yenilenen Musa Aydın’ın geçtiğimiz sezon Fatih Şen, Mustafa Kayabaşı ve Dimitrov'un orta sahada yakaladıkları başarıyı yakalamaları zor görünüyor.
HÜCUM HATTI ÜMİT VERİYOR Forvete yapılan transferler ise, geç kalınmasına rağmen hedefi 12'den vurdu. Yeni transferlerden Nijeryalı Umar Aminu, Orduspor ile oynanan hazırlık maçında kalitesini göstererek, kendine güvenenleri yanıltmamış oldu. Hücum hattına kazandırılan bir başka isim ise, kalitesini kimsenin tartışamayacağı eski oyunculardan Ekigho oldu.
KIRMIZI-BEYAZ’A NE OLDU? amsunspor sezonun açılış maçında kendi sahasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a son saniyede yediği golle 0-1 mağlup oldu. Ancak taraftarların aklı skordan daha çok Samsunspor’un giydiği formanın renginde kaldı. Öncelikle maça bakalım. Samsunspor’un 90 dakika boyunca işe yarar bir atak geliştiremediğini gördük. Rakip takımın, yetenekli ayaklarıyla çok sayıda pozisyona girmesine rağmen golü son saniyede bulması da ilginçti. Samsunspor’da gole yönelik çabanın organizasyona değil, kişisel yeteneklere bağlı olduğu açıkça görüldü. Hüseyin Kalpar, ilk olarak bu sorunu çözmek ve takımı daha fazla hücuma yönelik oynatmak için çaba göstermeli.
SKOR KÖTÜ, FORMA DAHA KÖTÜ
S
GRİ FORMA NEREDEN ÇIKTI? Asıl önemli mesele ise, Samsunspor sahaya çıktığında görüldü. Biz açıkçası başka bir takımın maçına geldiğimizi zannettik. Oyuncular sahaya gri renkte formalarla çıkarak taraftarları bir hayli şaşırttılar. Bilindiği gibi Samsunspor’un forma renkleri Kırmızı-Beyaz-Siyah’tan oluşuyor. Kırmızı-Beyaz takımın geleneksel renkleri iken, 1989’da yaşanan elim kaza sonucu siyah da takımın renkleri arasına katılmıştı. Ancak ligin ilk maçında, Samsunspor formasında bu renklerin hiçbiri yoktu. Bunun kesinlikle mantıklı bir açıklaması olmalı. Takımın renkleri bellidir. Görevi, mevkisi, makamı ne olursa olsun hiç kimse, bunu keyfine göre değiştirme
hakkına sahip değildir. Bu köklü camia ve bu şehir, böyle işgüzarlıkları ve keyfiyetleri kaldıramaz. Kırmızı ve beyaz renkleri, bilindiği gibi bayrağımızın renkleridir. Sahaya gri renkte bir formayla çıkılmasının sebebi olarak aklımıza art niyetten başka bir sebep gelmiyor. Mantıklı bir açıklama gelene kadar da bu düşüncemiz değişmeyecek.
AÇIKLAMA BEKLİYORUZ Yönetimin, Kırmızı-Beyaz-Siyah renklerinden hiçbirinin formada kullanılmamasının sebebini nasıl açıklayacağını açıkçası büyük bir merakla bekliyoruz. Açıklamanızda, bundan sonraki maçlara aynı formayla çıkılıp çıkılmayacağının cevabı da bulunursa seviniriz.
Canan YILMAZ
Mahmet YAZICI yazdı...
GÖLGE ETMEYİN! ster fakir ol ister fukara… Ama… Her yıl mutlaka… Aksatmadan tatil yapmaya bakın… Tatil; Bilgisayara format atmak gibi bir şeydir… Yoksa… Eğer, tatil yapmadan yaşamaya devam ederseniz… Bilgisayarınız gibi, beyniniz de ağırlaşır… Bir dosyayı, bir anıyı, bir bilgiyi… Anımsamak için saatlerce ararsınız… Bilgisayar gibi, beyniniz de kilitlenir fazla zorlarsanız! Siz siz olun, her yıl, belirli bir süre… İş filan yapmayın… Tatile çıkmak için “Akdeniz, Ege” filan diye de aranmayın… Hiçbir şey yapamıyorsanız… En yakın köye çıkın… Öyle boş boş, hiçbir şey düşünmeden Gökyüzüne bile baksanız olur… Yeşile bakmak daha makbuldür… * * * Biz de öyle yaptık… Her yıl Kaçkarları görmeden duramayız... Çamlıhemşin, Çinçiva ikinci adresimiz… Gerçi oradaki arkadaşlar reklamı pek sevmezler… Nedenini anlatayım… Biz nereye el atsak kuruyor çünkü… Nereyi yazsak, öne çıkarsak… Devlet ya da devleti ele geçirenler… Gidip oraların anasını ağlatıyor… He vallahi! Hiç unutmuyorum… ANAP zamanı… Mesut Yılmaz Turizm Bakanı… Hürriyet Gazetesi’nde çalışıyorum o tarihler…
İ
56 samsun analiz dergisi
Rize’de Cenevizlilerden kalma tarihi bir kale var… Bilmem kaç bin yıllık… O kadar eski ki, gerçek yapılış tarihine bile ulaşılamıyor! Birkaç kez “Tarih yok oluyor” diye yazdık… Vay anam, sen misin böyle diyen; Rize kalesi onarım programına alındı… Bir sevindik, bir sevindik ki… Tarihi kale kurtulacaktı… Onarım aylar sürdü… Ve sonuçta… Birde ne görelim… Binlerce yıllık, Cenevizlilerden kalma tarihi kale… Yerle bir olmuştu… Çünkü, eskisini yok edip, yerine yeni bir kale yapmışlardı? Sıfır kilometre tarihi bir kale yani! Yazdığımıza da sözünü ettiğimize de pişman olduk… * * * Sadece bu değil… Yine yıllar önce… Bilenler bilir… Tercüman Gazetesi muhabiriyim… Kuzey Haber Gazetesi’nin de temsilcisiyim… Ayder diye bir yerden söz ediliyor sürekli… Çamlıhemşin ilçesine bağlı… Çamlıhemşin ki, Allahın unuttuğu bir yerdi… Doğu Karadeniz’in en ücra köşesi… Memurlar için sürgün yeri… Dönemin Kültür ve Turizm Müdürü… Vali yardımcıları ve Belediye başkanı… Bir hafta sonu hep birlikte Ayder’e gittik… Ayder’de sıcak su bile çıkıyor…
Halk buraları yüzlerce yıldır biliyor, gidiyor geliyor… Ama biz… Daha ilk kez görüyoruz… Döner dönmez kaleme sarıldım… Ayder’le ilgili onlarca haber yaptım, kamuoyu oluşturdum… Düşünün, bu özel yerin elektriği bile yoktu o tarihler… İMC kurmuştu köylüler… Aralarında para topluyor… Ve aldıkları bir jeneratör sayesinde köyde üç beş sarı cılız ampul yanıyordu… Ortalığı ayağa kaldırdık… Devlet uyuyor muydu? Böylesine turistik bir yerin araba yolu bile yoktu… İnsanlar yaya gidip geliyordu… Vee… Devlet sesimizi duydu!
Hay duymaz olaydı… İnanmayacaksınız ama artık Ayder diye bir yer yok! Ayder’in her tarafında elektrik direkleri var… Başınızın üzerinden kocaman yüksek gerilim telleri geçiyor… Elektrik telsiz resim çekmek mümkün değildi bir aralar… Yollarını yaptılar… Yol değil havaalanı gibi… İsteyen uçak bile indirebilir yani… Bu yolların kenarına istinat duvarları yaptılar… Her taraf beton… Kilometrelerce uzayıp gidiyor bu duvarlar… Bir santim yeşillik yok… Sırf duvar… Geri kalan da çöl rengi toprak zaten… Keşke bir şey talep etmeseydik bunlardan… İktidar güçleri, yandaşlarını zengin etmek için Ayder’i mahvettiler! Ne demişler; “Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser..” Artık Ayder’de her şey var! Devlet, Ayder’de Dünyanın en çirkin hamamını bile inşa etti, düşünün işte… Sadece doğal güzellikten hiçbir eser yok, o kadar! * * * Biz artık Ayder’e gitmiyoruz… Gidilecek bir yer olmaktan çıktı ne yazık! Bizim yolumuz farklıdır! Çamlıhemşin’i çıkarken yol ikiye ayrılır… Soldan Ayder’e çıkılır… Sağ tarafta ise Zil Kale Yolu var… Yolu berbattır… Pek kimse bu yolu tercih etmez…
Etmesin de bence… Yoksa o güzellikler de mahvolacak… Fırtına Vadisi’nde Fırtına Pansiyon’u, Samsun’dan giden güzel insanlar çalıştırır… Fırtına’da her şey doğaldır… İnsanlar, henüz parayla tanışmamıştır… Ve aldığımız son duyuma göre… Bir Bakan… Buralara da el atmış… Yeğenlerine filan, otel mi ne yaptıracakmış… Bunlar sadece duyduklarımız… Aynı kafa, yıllar önce buraya… Çivi dahi çakılması yasak olan, SİT alanı ve Milli Park ilan edilen bu yere HES yapmaya kalktı… Ama Dünyanın kaç bucak olduğunu gördüler… Firma, bile pılını pırtını toplayıp kaçtı… Anlaşılan şimdi yine kaşınıyorlar… Ne diyelim? Biz buradayız… Allah, son kalan güzelliklere zeval vermesin… Bunların da gözünü toprak doyursun… Bekleyelim görelim! * * *
samsunanaliz.com 57
BALDIRCAN ŞAKŞAKI
esintiler taşır.
İşte onlardan birisi: Baldırcan Şakşakı. Tarifi bizden, yapması ve yemesi sizden.
Patlıcan Kuru Soğan Sıvı Yağ Kıyma Domates Yeşil Biber Maydanoz Pirinç Sarımsak Yoğurt Tuz
1 Kg. 2 Orta boy 1 Çay bardağı 2 yemek kaşığı 2 Orta boy 3 adet 5-6 şap 1/2 Çay bardağı 3 diş 1 Su bardağı Yeteri kadar
Patlıcanların sapları kesilerek yıkanır. Şerit halinde kabukları soyulur ve enine 3'e bölünür. Parmak kalınlığında uzunca dilimlenir. Tuzlu suda bekletilir. Doğranmış soğan yağda pembeleşinceye kadar kavrulur ve kıyma eklenerek biraz daha kavrulur. Doğranmış domates ve yeşil biberler ilave edilerek soldurulur. Üste çıkacak kadar su ilave edilir ve patlıcanlar eklenerek kaynatılır. Patlıcanların pişmesine yakın pirinç ve maydanozlar ilave edilir. Pirinçler pişince ateşten alınır. İsteğe göre üzerine sarımsaklı yoğurt da dökülebilir.
58 samsun analiz dergisi
FASL-I SAHANE GELENEK OLDU Fasl-ı Şahane etkinliklerinin coşkusu her yıl olduğu gibi bu yıl da Samsun'u salladı eşilyurt Alışveriş ve Yaşam Merkezi tarafından her yıl düzenlenen ve gelenek haline gelen Fasl-ı Şahane etkinliklerinin bu yıl 4.'sü yapıldı. Yeşilyurt Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Samsun halkının alışveriş ihtiyacını en üst düzeyde karşılamanın yanı sıra, alışverişin vermiş olduğu o tatlı yorgunluğu üzerlerinden atmak isteyenlere, eğlencenin keyfini bu sene de muhteşem gösteriler eşliğinde yaşattı.
Y
ATAKUM BELEDİYESİ İLE ORTAK DÜZENLENDİ Atakum Belediyesi ile Yeşilyurt AVM'nin ortaklaşa düzenlediği ve bir ay boyunca devam eden birbirinden keyifli sahne gösterileri ve etkinlikler, Samsun halkının unutamayacağı bir ay geçirmesini sağladı.
İLK OLARAK RADYOCULAR SAHNE ALDI Bu yılki etkinlikler, ünlü radyocuların sahne almasıyla başladı. Fasl-ı Şahane için sahne alan ünlü radyocular Afrikalı Ali, Hopdedik Ayhan, Gönül Dostu Şener ve Erkan Koç Samsunlulara unutulmaz bir gece yaşattı. Radyoculuk alanında yıllardır başarılı işlere ve programlara imza atan ünlü 4 radyocu, yaklaşık 90 dakika süreyle gösterilerini sundular.
ÇOK SAYIDA ÜNLÜ KATILDI
ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA DA SÜRECEK Artık geleneksel hale gelen ve Samsunlular için vazgeçilmez olan Fasl-ı Şahane etkinlikleri önümüzdeki yıllarda da Samsunlu vatandaşları eğlendirmeye ve birbirinden ünlü sanatçıları ağırlamaya devam edecek.
60 samsun analiz dergisi
Atakum ilçesinin yanı sıra diğer ilçelerden de çok sayıda vatandaşın katıldığı bu seneki etkinliklerde çok sayıda ünlü isim sahne aldı. Karmate, İlhan Şeşen, Vedat Sakman, Onur Akın, Kahraman Tazeoğlu, Göksel gibi ünlü isimler, Fasl-ı Şahane etkinliklerine renk katan sanatçılar oldular.
Miras Halkdansları Topluluğu, 06.07.2013 - 17.07.2013 tarihleri arasında Fransa’nın Lyon eyaletinde düzenlenen Uluslararası Halkdansları Festivali’nde Samsun’u ve Türkiye’yi temsil etti
HALK DANSLARI MİRASI GÜVENDE dansçı, 5 müzisyen, 1 idareci ve 1 rehberden oluşan 21 kişilik kafilemizde başta Samsun yöresi halk dansları olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerine ait halk danslarından esintiler sunuldu. Kuruluş amacını, "Başta Türk halk oyunları ve Samsun Yöresi olmak üzere Türk Folklorunun, Türk Kültürünün genç kuşaklara en doğru biçimde aktarılarak yaşamasını ve gelişmesini sağlamak, bu şekilde gençlerin sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmak ve Türk Folkloru'nu ve Türk Kültürü'nü dünya uluslarına tanıtmak" olarak açıklayan topluluk bunun için faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor.
14
EN İYİ SAHNE EN İYİ MÜZİK Çok sayıda ülkenin katıldığı festivalde, Miras Halkdansları Topluluğu her gün kullandığı farklı kostüm kreasyonuyla ve farklı performanslarıyla yapılan performans değerlendirme sonuçları uyarınca en iyi sahne performansı ve en iyi müzik dallarında ödüle layık görüldü. Miras Halkdansları Topluluğu Başkanı ve Antrenörü Tolga Köksal yaptığı açıklamada, seyahat için Türk Hava Yolları’na, kostümler için Otantik Kostüm’e ve kendilerine her koşulda destek veren Vali Hüseyin Aksoy’a teşekkür etti. Yönetim kurulu başkanlığını Tolga Köksal'ın yaptığı topluluğun çok sayıda faaliyet alanı bulunuyor. Her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen kuruluş yıldönümü baloları, yurtiçi ve yurtdışı
faaliyetleri, saha çalışmaları ve çıkarılan yayınlar bu çalışmalardan bazıları.
ÇALIŞMALAR ÇOK YOĞUN Miras Halkdansları Topluluğu, kurulalı henüz 3,5 sene olmasına rağmen, Samsun Folklorü üzerine yaptığı yoğun çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Topluluk şu ana kadar, Havza, Vezirköprü, Ladik, Kavak, Salıpazarı ve Çarşamba ilçelerine bağlı toplam 42 köyde Samsun Folkloru hakkında araştırma-derleme çalışmaları yaptı. Topluluğun çalışma grupları ise, Yıldız(Minik) Grupları, Çocuk Grupları, Genç Grupları, Yetişkin Grupları ve Gösteri(Örnek) Grup olarak 5'e ayrılıyor. Miras Halkdansları Topluluğu, Samsun Folklorü'ne katkıda bulunmak isteyen herkesi aralarına katılmaya çağırıyor. samsunanaliz.com 61
62 samsun analiz dergisi
Filmin Adı: Arınma Gecesi Vizyon Tarihi: 13 Eylül 2013 (1s 26dk) Yönetmen: James DeMonaco Oyuncular: Ethan Hawke, Lena Headey, Adelaide Kane Tür: Gerilim, Korku
Filmin Adı: El Ele Vizyon Tarihi: 6 Eylül 2013 (1s 25dk) Yönetmen: Valérie Donzelli Oyuncular: Valérie Lemercier, Jérémie Elkaïm, Béatrice de Staël Tür: Dramatik komedi
Filmin Adı: Ölümsüz Polisler Vizyon Tarihi: 6 Eylül 2013 (1s 36dk) Yönetmen: Robert Schwentke Oyuncular: Jeff Bridges, Ryan Reynolds, Kevin Bacon Tür: Aksiyon, Komedi, Fantastik
Filmin Adı: Bir Hayalimiz Vardı Vizyon Tarihi: 06.09.2013 (1s 30dk) Yönetmen: Sally Potter Oyuncular: Elle Fanning, Alice Englert, Christina Hendricks Tür: Dram
Filmin Adı: Hayalet Vizyon Tarihi: 6 Eylül 2013 (1s 38dk) Yönetmen: Todd Robinson Oyuncular: Ed Harris, David Duchovny, William Fichtner Tür: Macera, Gerilim
Filmin Adı: Bu Nasıl Aile Vizyon Tarihi: 13 Eylül 2013 (1s 50dk) Yönetmen: Rawson Marshall Thurber Oyuncular: Jennifer Aniston, Jason Sudeikis, Emma Roberts Tür: Komedi
Filmin Adı: Karayel Poyraz Vizyon Tarihi: 6 Eylül 2013 (1s 35dk) Yönetmen: Levent İnanır Oyuncular: Emre Gülcan, Buket Gümüş, Birtan Sinan Tür: Dram
Filmin Adı: Pırıltılı Hayatlar Vizyon Tarihi: 13 Eylül 2013 (1s 31dk) Yönetmen: Sofia Coppola Oyuncular: Emma Watson, Katie Chang, Israel Broussard Tür: Dram
samsunanaliz.com 63
64 samsun analiz dergisi
Önceki sayının çözümleri
samsunanaliz.com 65