Şebnem Ferah / Şebokolik Dergi Sayı 6

Page 1

de g dergi.sebokolik.com gi.sebokolik.com

Albüm Özel Sayısı

ssayı ayı y :6

“BENİM ADIM ORMAN” Hikayesi

Albüme dair basında yer alan HER ŞEY !

Gala konserleri İstanbul - İzmir- Ankara Şebokolik Beyaz Show’da!

Serdar Barçın Bizlerle

ALBÜMÜN ARKA PLANINI ANLATTILAR! Alp Turaç / Kayıt Murat Bulut / Miks Evren Göknar / Mastering Hale Utangaç / Sanat Yönetmeni


Ĺžebnem Ferah ve ekibine dair ne varsa ! www.sebokolik.com http://dergi.sebokolik.com http://tv.sebokolik.com


şebokolİk

İçİndekİler

+8 +12 +14 +18 +24 +38 +40 +42 +46 +48 +52

BENİM ADIM ORMAN HİKAYESİ İLK KLİP “YALNIZ”

BASINDA “BENİM ADIM ORMAN” BEYAZ SHOW PERFORMANSI

BENİM ADIM ORMAN GALA KONSERLERİ ALBÜM ARKA PLANI RÖPORTAJ: ALP TURAÇ ALBÜM ARKA PLANI RÖPORTAJ: MURAT BULUT ALBÜM ARKA PLANI RÖPORTAJ: EVREN GÖKNAR ALBÜM ARKA PLANI RÖPORTAJ: HALE UTANGAÇ ALBÜMDE MÜZİSYEN KONUK RÖPORTAJ: SERDAR BARÇIN

BENİM ADIM ORMAN ŞARKILAR VE YORUMLAR


Benim Adım Orman Albüm Özel Sayısı Öncelikle tüm Şebokoliklere Merhabalar. Ekim sonu çıkardığımız 5.sayımızın ardından,daha önce söz verdiğimiz üzere “Benim Adım Orman” albümüne özel bir sayı ile karşınızdayız. Bu sayıyla ilgili söyleyeceklerime geçmeden önce 5.sayımıza göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı tüm ekip adına teşekkürlerimi bildiririm. Yeni albümle beraber albüm özel sayısına gelecek olursak, bizim açımızdan hazırlaması oldukça keyifli bir sayı olduğunu söyleyebilirim. Ülkemizde pek fazla benzeri bulunmayacak bir “özel” yapım olmasına çaba gösterdik. Şebnem Ferah’ın hazırladığı albüm üzerine, hayranları Şebokoliklerin neler yapabileceğini bu sayıda görebileceksiniz. Genel olarak bahsetmek gerekirse, yine bölümlü bir yapıda sunuyoruz bu sayımızı. Albüme dair genel süreç ile başlıyor dergimiz,daha sonra albümün gala konserlerini özel fotoğraflar ve bizzat orada bulunan arkadaşlarımızın hazırladığı yazılar ile yaşayabilirsiniz. Daha sonra albümün çeşitli süreçlerinde yer alan kişiler ile röportajlarımızı okuyabilirsiniz. Burada albümün kayıt-miks-mastering-tasarım aşamasında neler yaşandığını,sizin görmediğiniz perde arkasında olayların nasıl geliştiğini görebileceksiniz.Son olarak da şarkıları dergi ekibimiz kendince yorumlayacak. Albüm özel sayısının içeriğinden sonra bir diğer konuya değinmek istiyorum. Şebnem Ferah ! Bostancı Konseri sonrasında kuliste,yıllar süren bir sürecin ardından yüz yüze gelebildiğim kraliçe ! Derginin editör yazısını genelde ben tek başıma yazmam ancak bu sayıda kendime ayırdım burayı. Şebo’ya sorduğum “Dergiyi okuyor musun?” sorusu üzerine “Evet evet. Tüm röportajları” cevabını aldım ve ben burada bu konuya dair bir paragraf ayırmazsam,kendime haksızlık etmiş olurum. Bu sayıyı da okuması ihtimaliyle,Şebnem Ferah’a geliyor bu söz.

“Şebo seni seviyorum” Bu sayıyla ilgili ayrıca söylemem gereken bir diğer nokta ise. Bir önceki sayımız derginin 2.yaş gününe denk gelmişti, bu sayımız ise Şebokolik Ailesinin oluşumunun 6.senesini doldurmasıyla aynı güne denk geliyor. 6 Senedir Şebnem Ferah ve Ekibinin yanındayız, daima da olacağız. İstanbul, Ankara, İzmir konserlerinde, Beyaz Show’da ve diğer mecralarda dediğimiz gibi. “Şebnem Ferah nereye biz oraya” 7.sayımızda buluşmak dileğiyle. Selametle...

Sertan Kartal Şebokolik Dergi

İSTANBUL


İZMİR

ANKARA

BEYAZ SHOW

GENEL YAYIN / SANAT YÖNETMENİ: SERTAN KARTAL EDİTÖR: MERVE C. KARTAL MUHABİRLER: SERTAN KARTAL - MERVE C. KARTAL - DERYA ÜLKAR - ERDEM ASLAN - DENİZ ASLAN YAZARLAR: ÖZGE GÜLVER - DERYA ÜLKAR - ESRA KİRAZ - ZEYNEP ÇALIŞKAN - RUKİYE ŞAHİN BASIN İŞLERİ: SERTAN KARTAL- ERDEM ASLAN - SERCAN KARTAL KATKIDA BULUNANLAR: YEŞİM DORAN - DİDEM DORAN - PASAJ MÜZİK ÇALIŞANLARI - DAMLA AKDEMİR - ŞEBOKOLİK AİLESİ FOTOĞRAFLAR: ZEYNEL ABİDİN AĞGÜL (+KAPAK FOTOĞRAFI) - BARIŞ BENİCE - KEMAL ZIRHLI - MURAT AKÇAY İLETİŞİM : dergi@sebokolik.com / http://dergi.sebokolik.com


Benim Ad

4 senelik aradan sonra, Şeb

Bölüm:1 “Bir A


dım Orman

bnem Ferah yeniden bizlerle

Albüm Hikayesi”


Şebnem Ferah “Benim Adım Orman”

SERTAN KARTAL


Tarih 16 Aralık 2009 ve o yeniden karşımızda !

S

on olarak 2007 senesinde Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapılan konserin kayıtlarından oluşan Dvd albüm ile bizlerle buluşan Şebnem Ferah, 16 Aralık 2009 tarihinde “Benim Adım Orman” isimli albümüyle tekrar misafirimiz oldu. Şebnem Ferah’ın yeni şarkılarına 4 buçuk senedir aç olan bizler de yeni albümü heyecanla bekledik.

Y

eni albümde Şebnem Ferah 12 şarkıyla karşımıza çıktı ve 12 şarkının hepsinin de sözü ve müziği kendisine ait. Düzenlemelerin tüm ekibe ait olduğu albümün prodüktörü usta isimlerden Tarkan Gözübüyük. Albüm 101 Stüdyolarında kayıt edildi ve Şebnem Ferah’ın Perdeler albümünden beri yanında olan Ozan Tügen,MetinTürkcan,Buket Doran,Aykan İlkan gibi isimler yine Şebnem Ferah ile beraber.

A

lbüm “Merhaba” isimli parça ile başlıyor. Can Kırıkları albümünde çıkış parçası olan “Hoşçakal”dan sonra “Merhaba” ile giriş yapıyor Şebnem Ferah ve ekibi. Albüme adını veren “Benim Adım Orman” isimli parça ile devam eden albüm, Şebnem Ferah’ın kariyerinde Can Kırıkları kadar sert bir müzikal yapı içermese de, “Artık Kısa Cümleler Kuruyorum” albümündeki tıınıları anımsatıyor. “Kadın” albümünde sert bir giriş yapıp,”Artık Kısa Cümleler Kuruyorum” ile hız kesen,”Perdeler” albümüyle fark yaratıp (özellikle klipler),”Kelimeler Yetse” ile kendini çok daha fazla ifade eden Şebnem Ferah, “Can Kırıkları” albümüyle müziğine beklediğimiz sert tınıları daha fazla katmıştı. “Benim Adım Orman” ile de müzikal kariyerine farklı bir tat kattı Şebnem Ferah.

A

lbümle ilgili diğer albümlere göre değişikliklere gelecek olursak,öncelikle son albümde hakim olan denize bakarak kendini özgür hisseden, “Okyanus”taki Şebnem Ferah yerine, İstiklal Caddesi’nde yürüyen Şebnem Ferah bizlerle. Albümde konuk olan müzisyenlerle devam edecek olursak, Serdar Barçın,Çağ Erçağ,Tevfik Kulak,Ozan Göktan,Tarkan Gözübüyük,Gündem gibi isimler “Benim Adım Orman” albümünde konuk olarak yer almışlar. Serdar Barçın,daha sonra gala konserlerinde, “Benim Adım Orman” “Sigara”, “Sil Baştan” gibi parçalarda Şebnem Ferah’a eşlik etti.

ŞARKI LİSTESİ 01 Merhaba 02 Benim Adım Orman 03 Yalnız 04 İstiklal Caddesi Kadar 05 Eski 06 Mahalle 07 Ateşe Yakın 08 Serapmış 09 İnsanlık 10 Bazı Aşklar 11 Uçurtma 12 Eski-2


BENİM ADIM ORMAN ÖNCESİ Benim Adım Orman albümü öncesi bekleme süresiyle başlayacak olursak yazının bu kısmına, söylenebilecek şeyler tek cümleyle özetlenebilir “ÇOK BEKLETTİN BİZİ ŞEBO” 2009 senesi başlarken gelmeye başlamıştı Şebnem Ferah’ın yeni albüm söylentileri,zaten 2007 Bostancı Konseri Dvd’sinden sonra yeni şarkılar için sabırsızlanan Şebokolikler için 2 sene gibi bir süre geçtiğinden,2009 itibariyle müzik çevresinden gelen her haber, her söz bizim için değerliydi. Hatırladıklarım arasında Güven Erkin Erkal’ın Şebnem Ferah’ın albümünün mayıs ayında yetişebileceği sözü var mesela :) Daha sonra başka duyumlara göre bu süre sonbahara, daha sonra ise kışa atılmıştı. Bizler artık yavaş yavaş 2010 itibariyle albümün çıkacağını düşünmeye başlarken, albüm dağıtımını yapacak firmanın albüm ismini açıklamasıyla “Benim Adım Orman” süreci başlamış oldu. Önden gelen albüm isminin ardından, albüm ön siparişe açıldı, tam bu noktada ilgili firmadan müjdeli bir haber geldi. Şebnem Ferah albümleri tek tek imzalayacaktı ! Bu haberden sonra bizim Şebokolik ailesi boş durmadı tabii ki. Ön sipariş kapasitesini doldurduk. Daha albümün piyasaya çıkmasına 1 hafta kala biz siparişimizi vermiş,albümü bekliyorduk. 2 senenin ardından geçen o 1 haftayı varın siz düşünün. 16 Aralık günü gelmesiyle beraber ilk albümler sahiplerine ulaştı. Albümünüzü alıyorsunuz, kartonetin ön yüzüne bakıyorsunuz. Ve... “Sevgilerle Ş.Ferah =)” Albümü sıradan dinlemeye başlayanlardan değilim ilk olarak onu söyliyeyim. Albümü “Uçurtma” isimli şarkıyı açarak dinlemeye başladım. Akşam okul sonrası geldiğimde bulduğum Şebnem Ferah albümünden,o gece boyunca dinlediğim tek şarkı “Uçurtma” olmuştu. Daha sonra diğer şarkıları da dinlemeye başladım günler içerisinde.

Son Haliyle Diskografi Kadın 1999 / Artık Kısa Cümleler Kuruyorum 2001 / Perdeler 2003 / Kelimeler Yetse 2005 / Can Kırıkları 2007 / İstanbul Symphonic Project 2009 / Benim Adım Orman 1996 /


ŞEBOKOLİK NELER YAPTI? Bir sanatçının müzikal hayatında hayranlarının etkisi de göz ardı edilemez,şüphesiz. Biz de tam bu aşamada Şebokolik Ailesi olarak, Şebnem Ferah’ın albümünün haberleri gelmeye başladığı ilk andan itibaren, hızla çalışmaya başladık. Günümüz müzik dünyasında, tanıtım koşulları ve korsan müzik zaten sanatçıyı etkilemekte, biz bunun bilincinde olarak kendi çapımızda elimizi taşın altına koyduk. Öncelikli olarak albüme dair bir adet tanıtım videosu hazırladık.Bununla amacımız Şebnem Ferah’ın yakında gelecek albümü için merak uyandırmaktı. Daha sonra “Geçmişten Günümüze Şebnem Ferah” başlıklı bir video hazırlayarak,elimizden geldiğince reklamını yaptık. (Bu aşamada bizi manşet yaparak yardımcı olan muzik.ekolay’a da teşekkürler)

Albümün gelmesiyle birlikte ise son olarak, albüm şarkılarının tanıtımlarından oluşan bir video daha hazırlayıp,reklamını yaptık. Albümle birlikte yenilenen bir websitemiz, yüzbinlerce kişi tarafından okunan bir dergimiz, sanatçının tüm video kliplerinin yer aldığı web tv’miz ile, Şebnem Ferah ve ekibine dair gerçekleşen her olaydan,sizi haberdar etmeye çalıştık. Siz de www.sebokolik.com adresinden bizi takip edebilir, dergi.sebokolik.com’dan dergimizi okuyabilir, tv.sebokolik.com’dan tüm video kliplere ulaşabilirsiniz. Bundan sonraki gelişmelerden haberdar olabilmek için ise, Facebook,Twitter,Myspace gibi sosyal ortamlarda herhangi bir Şebokolik bağlantılı oluşuma katılmanız yeterli.


MERVE C. KARTAL

K襤mse B繹yle Yaln覺z Olmas覺n


İlk Klİp

“Yalnız” Albüm : Benim Adım Orman Yönetmen : Ömer Faruk Sorak Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu

‘’Benim adım orman’’ diyerek ağaçlar gibi kökleşmiş,ve her anlamda Şebnem Ferah’a destek olmuş hayranlarına uzun bir aradan sonra yine müthiş bir şekilde seslenen Şebnem ferah’ın; bu kadar yankı uyandıran şarkıların arasından klip için hangi parçayı seçeceği merakla bekleniyordu ki bu bekleyiş 5 ocak 2010 da müthiş bir kliple son buldu.Yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın,görüntü yönetmenliğini ise Veli Kuzlu’nun yaptığı klipte alışılagelmiş Şebnem Ferah kliplerinin dışına çıkılarak sanatçı ve ekibine 32 kişilik bir oyuncu kadrosu eşlik etti. Klipte otobüs sahneleri ve Şebnem Ferah’a eşlik eden büyüklerimiz dikkatleri üstlerine çekti.Belki fazla dile gelmedi ama gerek şarkı gerekse klip verdiği mesajlar açısından oldukça çarpıcı..Gelin bu güzel klibin öyküsünü Şebnem Ferah’ın kendi ağzından dinleyelim ..

ŞEBO NELER SÖYLEDİ? Yalnız videosunu Ömer Faruk Sorak yönetmenliğinde yaptık. Bir gün içerisinde çektik. Benim ve grup arkadaşlarımın performanslarının yanı sıra uzun zamandır yapmadığımız bir şekilde bu sefer bize başka oyuncu arkadaşlarımız ve büyüklerimizde eşlik ettiler. Albüm çıkmadan önce Ömer Faruk Sorak’la birkaç kez görüştük . Hangi parçayı video yapacağımız çok önceden belliydi. Karşılıklı, dinleyerek fikir alış-verişi yaparak biraz performans ağırlıklı olmasını ama birazcık da şarkının sözel olarak anlatmak istediklerini çok fazla eksajere etmeyen ama dokunan bir küçük tatlı hikayesi de olsun istiyorduk. Ömer Faruk Sorak benim zaten yıllardır çeşitli zamanlarda bir araya gelip çalıştığım bir yönetmen. Dolayısıyla son derece birbirimizi iyi anladığımız ve sonucundan da benim de hoşnut olduğum , öyle zannediyorum ki kendisi de öyle, bir gün içerisinde çektiğimiz bir çalışma oldu. Yalnız’ı bu albüm için ilk video parçası olarak seçmemizi yani stüdyo da parçaları kaydettikten sonra ve mixledikten sonra benim için aslında herhangi biri arasında fark olmuyor, önemli olan albümün geneli hakkında bir fikir vermesi oluyor. Benim en büyük kriterim bu. Ancak bir albümü tamamladıktan sonra o albümü tüm taraflarının bir araya gelip dinlediği bir süreç oluyor.Yani plak şirketinin, benim, prodüktörün hep beraber oturup dinlediğimiz ve fikirlerimizi paylaştığımız, o esnada hepimizin ortak beğenileri daha çok “Yalnız’’ dan yana olunca , ben de zaten hepsini sevdiğim için “Yalnız” a yapmaya karar verdik. Bu şekilde oldu . Müzik, yapanın hayal dünyasını yansıttığı kadar dinleyenin hayal dünyasını da aslında kapsayan sihirli bir dünya ve aslında bir video yaptığınız zaman siz o sınırsız ve sihirli dünyaya kocaman sınırlar çizmiş olursunuz. Böyle bir dezavantajı olabiliyor ama bir taraftan da artık başka bir çağda yaşıyoruz , müzik videosuz neredeyse düşünülemeyecek bir alan haline geldi. Zaman zaman açıkcası dürüstçe söylemem gerekirse ben de o tarafta mıyım, o tarafta mıyım şaşırdığım oluyor ama zaten müzik dinleyip hayatını güzelleştirmeyi bilen insanlar o videoyu da seyrediyorlar ama o parçayla ilgili kendi hayallerini de kurmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla çok büyük bir dezavantajı olduğunu söyleyemem . (Şebnem Ferah’ın Mtv’de yayınlanan Mtv Exclusive isimli programda yaptığı açıklamadan alıntıdır.)


Basında

Şebnem Ferah MERVE C. KARTAL

Şebnem Ferah..Her zaman şarkıları ile olay yaratan ,sesiyle hayranlık uyandıran,hassaslığı ve topluma bakış açısıyla kendine herkesin gönlünde ayrı bir yer ayırdığı kadın... Son albümü “Benim Adım Orman’’ ile hayranlarına yeniden albüm ilk şarkısında olduğu gibi sımsıcak bir ‘’merhaba’’ dedi.Bu uzun bekleyişin sanatçı açısından en büyük kanıtı konserlerde ezbere söylenen yeni “Şebo Şarkıları’’ idi. Albümün ilk konserini 9 Ocak da BGM de veren Şebnem Ferah hayranlarının hep bir ağızdan şarkı söylemesinden çok müteşekkir olduğunu,çok duygulandığını ve onların en büyük hediyeyi vermiş olduklarını dile getirdi.Bu uzun bekleyişin bir diğer göstergesi de basının bu 1.5 ay gibi kısa bir zamanda Şebnem Ferahın peşini bırakmaması oldu.Basında öne çıkan röportajların derlenmesinden oluşan,Şebnem’in o sımsıcak dünyasına giriş kapısını aralamaya başlayalım.


“Beklentiler dahilinde albüm hazırlarsanız müzisyen olmaktan çıkarsınız.’’ Benim müzik yapış şeklim, şapkadan tavşan çıkarmaya benzemiyor. Yani şaşırtıcı değil. Ben her zaman iyi şarkıların kalıcı olduğunu ve iyi şarkının da güçlü ifadeden geçtiğini anlatmaya çalışıyorum. Gençliğimden beri de beğendiğim şarkılarda şaşırmayı değil müziğin ifade gücünü hayranlıkla dinlemeyi seviyorum. Şarkını yaparsın, o gün hoşa giden, moda olan şekilde kaydedersin. Sonra o moda bitince şarkı da demode olur. Ben bunları bir kenara bırakırım. Hoşuma gidiyorsa tamamdır. Belki moda-trend eksik kalıyor ama akustik gitarla kaydedilmiş bir şarkı 10 yıl sonra da akustik gitarla kaydedilmiş bir şarkıdır.Benim giyimim kuşamım da böyle… İspanyol paça pantolon giymeyi seviyorsam giyerim. Önce moda olur, sonra demode olur, sonra geri gelir. Bunlar beni ilgilendirmez...

“Benim adım orman’’ Şarkılarımda samimiyet olması için yaşadıklarımı törpülemiyorum. İçimden gürül gürül çıkan duyguları, şarkı sözleri haline getiriyorum. Tabii kendi süzgecimden geçirerek çevremdekilerin yaşadıklarını da anlattığım oluyor.Ben ormanın korunaklı kısmını kastederek bu şarkıyı yazdım. Hayatı içindeki bütün güzellikler ve korkutucu detaylarla yaşamayı kabul etmiş biriyim.O şarkının bestelenecek hale gelecek kadar birikmesi açısından uzun bir geçmişi ama bestelenmesi açısından kısa bir süresi var. Hayatı bütün sertliğine rağmen geldiği gibi karşılamaya, her haliyle karşılama istekli ve hazır bir ruh haliyle, tek olmadığımı da bilerek, tek olmamanın verdiği güven duygusuna benzeyen bir duyguyla ama tam olarak da sadece o şekilde ifade edemeyeceğim duygular bütünüyle yazmaya çalıştığım bir parça.


“Gelişimin ana maddesinin materyali korumak olduğunu düşünüyorum.’’ Titizim.Öyle derler. Sonradan geliştirdiğim bir şey değil. Ben Kemancı’da çalarken de böyleydim. Bankacı olsaydım da bir şey değişmezdi. Çok düzenli, disiplinli olurdum. Her zaman iyi şarkı söylediğime inandım ve çok çalıştım. İşini iyi yapıyorsan, sana güzel gelen bir yanı varsa, başkalarına da gelecektir.Yapı meselesi.‘Kemancı’da çalan halim her zaman benim zaten içimde taşıdığım ama onun üzerine birşeyler büyütmek, eklemek durumundayım ki insanlara önerecek, insanların beni dinlemelerine sunabilecek bir materyal geliştirebileyim ama tabi ki merkezinde yani 17 yaşında hatta 16 yaşındayken ilk sahneye çıktığımda bana bunu her ne yaptırıyorsa onu korumaya çalışıyorum. Dolayısıyla onlar tüm canlılığıyla benim içimde. Hayatta mutlaka birşeyler alıp götürüyordur yaş itibariyle onu bilemem ama söz konusu müzikse benim için değerli olanı koruma taraftarıyım.

“Kelimeler Yetse kadar kişisel değil hiçbir zaman!” Benim şarkı söyleyiş biçimim boyumun 1.55 olması kadar net. Bu saatten sonra ne birileri istediği için şarkı söyleme tarzımı değiştiririm, ne de bu çabaya girerim.Gırtlağımın her boğumundan kalbimle bağlantısı olduğunu düşündüğüm sesleri çıkarmaya çalışıyorum.Ben istediğim, zevk aldığım sürece bu tip albümler devam edecek.Birileri beğenir, birileri beğenmez. Bunu asla kontrol altında tutamazsın. Ama albümde her şeyin yerli yerinde olmasını isterim.Her albümde yeni bir akım yaratmak isteyen, sürprizleri bol olan bir albüm yapmak peşinde olan bir müzisyen değilim. Kendi dinlemeyi sevdiğim gibi yapıyorum. Bildiğim de bu. İyi şarkı yapma gayretim var. Ama hiç fark yok mu? Bence var.Mesela “Kelimeler Yetse” kadar kişisel değil hiçbir zaman.

“Ne bir duvarım var ne de filtrem.” Stüdyoda çalışmayı çok seviyorum. Çok sevdiğim dostlarımla çok sevdiğim bir şeyi paylaşıyorum. Bazı şeyleri bir arada göğüslemenin, yeri geldiğinde sevinmenin ya da can sıkıntısı yaşamanın insana verdiği bir güven duygusu var ki, son zamanlarda çok azalan bir şey herkesin hayatında. Herkes çok güvensiz, sürekli, “Ne olacak acaba?” diye yaşanıyor. Oysa kendini güvende hissedebildiğin durumlarda her şey daha tatlı akıyor.Yakın çevreme karşı ne duvarım, ne filtrem vardır ama ben zaten laçka ilişkilerden hoşlanmam. Ne kadar samimi olursam olayım hâla işin içinde bir nezaket olsun isterim. O nezaket de küçük, tatlı bir mesafe getiriyor zaman zaman. Ben müzik yapıyorum onu paylaşmayı tercih ediyorum.

“Bu albümde de teşekkür kısmını birlikte yazdık’’ Biz her şeyden önce birbirini çok seven ve sayan insanlarız. Bu zaten dışardan da fark ediliyordur artık diye düşünüyorum. Uzun yıllardır bir arada olmanın getirdiği rahatlık, iletişimle ilgili de çok daha tatmin edici sonuçları beraberinde getiriyor. Birlikte müzik yapmayı da çok seviyoruz, birlikte başka şeyler tecrübe etmeyi de… Bazılarımızın çocukları bile oldu düşünsenize! Hayata dair müteşekkirliğimin en önemli bölümlerinden biridir onların varlığı. ‘Can Kırıkları’ için de böyle yapmıştık. Stüdyo sürecinde benimle birlikte hepimizin öncelikleri değişiyor, ailelerimizi daha az görebiliyoruz, arkadaşlarımıza zaman ayırmakta zorlanabiliyoruz, bütün bu süreçte her birimizin moralli ve verimli olmasına yardımcı olan, ya da ilham veren farklı kişiler olabiliyor. Ben de bunları dinleyici arkadaşlarımızla paylaşmayı seviyorum çünkü bütün o süreci tek başıma yaşamıyorum. Tek başıma geçirdiğim süreç stüdyodan da önce, evde çalıştığım süreç.

‘Kabul etmedim çünkü müzikle bağdaştırmıyorum.’’ Etmedim. Ama yanlış anlaşılmasını istemem. Şöyle anlatayım. İşin içinde bir yarışma var ve bu bana ters geliyor. Müzikal bir yarışma da değil. Şov programı gibi bir şey. Ben çok planlar, projeler yapan biri değilim ama şu kesin ki planlarım arasında Eurovision yok. Aslında bir taraftan insanda sorumluluk duygusu da oluyor, “Acaba bunu yapmalı mıyım?” diye.Öte yandan sevdiğin bir şey olmalı diye düşünüyorsun. Ve Eurovision benim bir türlü sevemediğim bir fikir. Müzikle bağdaştıramadığım bir şey. Nedeni bu.


“Bunun için yaşayan biri değilim’’ Bazen hormonlar çalışıyor. Ona yapacak bir şey yok. Bir dönem bana da oldu. İstedim. Anne olsam iyi olur gibi geldi.Eğer anne olacaksam normal bir aile düzenim olmalı.En azından öyle başlamayı tercih ederim. Sonrasını kimse bilemez. Bazı kadınlar evlenmeye çok düşkün olurlar. Ben onu kağıt üzerinde bir detay olarak görürüm. Sağlam bir beraberlik de evlilikten farklı olmuyor. O beraberlikte çocuk zamanı geldiyse artık o insanlar düşünür evliliği.

“En güzelini henüz yazmadım..!’’ Çok sabırsız biriydim bazı konularda. Öyle terbiye ettiğim taraflarım var ama bunu 2009’a bağlayamam. Kendimi daha az ciddiye alıyorum bir de. İşim ya da başkalarına karşı sorumluluklar söz konusuysa durum başka tabii. Ama bu da son bir yılda oluşmuş bir şey değil. Büyümek aslında belki de böyle bir şey. Ve bu halimden daha memnunum. Şimdiye kadar yaptıklarımdan çok, yarına ümitle yaklaşıyorum. En güzelini daha yapmadım demek bana umut, heyecan ve yarınlar için sebep veriyor.Yaptıklarıma değil de, yapacaklarıma konsantre olmayı tercih ediyorum. Geçmişte yaptığım her şarkıyı da seviyorum. Artık sayıları çok oldu, aralarından bir tanesini seçmek gerçekten zor. İlgili yazı Şebnem Ferah’ın “Benim Adım Orman” albümü tanıtımları sırasında görsel ve yazılı basında yer alan röportajlarından derlenmiş bir yazıdır. Yararlanılan kaynaklar; Can Dündar’ın Canlı gaste Programı/NTV Melis Danişmend / 3 ocak Tarihli Sabah Gazetesi -Hakan Gence/ 2 ocak tarihli Hürriyet Gazetesi Mehmet Tez,/Milliyet Gazetesi -Çiğdem Yakar / Cosmo Girl Ocak Sayısı


kralİÇe kralİ beyaz show’d Benim Adım Orman albümü üzerine verilen röportajlardan sonra, Şebnem Ferah ve ekibi, Beyaz Show’a konuk oldu. Bizler de Şebokolik ekibi olarak 27 kişilik bir grup ve pankartımız ile Şebnem Ferah ve ekibinin yanındaydık. YAZI : ÖZGE GÜLVER FOTOĞRAFLAR : BARIŞ

BENİCE


da !


Şebnem Ferah 29 Ocak Cuma gecesi ‘Beyaz Show’da idi. Beyazıt Öztürk ilk olarak , Ali Turan ve Acun Ilıcalı’yı çağırdı. Ali Turan ve Acun Ilıcalı’yı yerine aldıktan sonra , duygusal kadın olarak nitelendirdiği, Şebnem Ferah’ı davet etti. Şebnem Ferah alkışlarla sahneye gelirken, seyircilerden tezahüratlar başladı. Şebnem ilk olarak ‘Yalnız’ parçasını seslendirdi, daha sonra ise ‘Benim Adım Orman’ şarkısıyla devam etti. Konuklar yerini aldıktan sonra, Beyaz Şebnem ile sohbetine başladı. Şebnem için yazılan pankartlardan konu açıldı.Bir grup Şebnem Ferah hayranı pankarta “Şebnem’in burnunu öpmeye geldik:)” yazmıştı. Beyaz bu yazının üzerine ‘Sizin yerinize ben Şebnem’i burnundan öpmeye geliyorum’ diyerek Şebnem Ferah’ın yanına gitti. Şebnem Ferah ‘Biraz terli olabilirim :)’ demesine rağmen Beyaz, Şebnem Ferah’ın burnuna küçük bir öpücük kondurdu. Daha sonra Beyaz seyircilere ‘’Yeni albümü ‘Beğendim’ diyenler alkışlasın’’ dedi. Alkışlar geldikten sonra Şebnem ‘ Berbat bulanlar alkışlasın’ diyerek herkesi güldürdü. O sırada sitemizden Seda ile ben ‘Hepsi güzel! ‘ diye bağırdıktan sonra Şebnem ‘ Çok teşekkür ederim :) ‘ dedi ve Beyaz’da ‘ Hepsi güzel ama sohbeti ben yapıyorum:D’ diyerek herkesi güldürdü. Beyaz albüm hakkında olumsuz yorumlar geldiğinden bahsetti ve Şebnem ‘Benim yeni albümden çok zaman geçtiği için daha doğrusu çok zaman geçmiş ve insanların beklentisi farklı olmuş olabilir’ diyerek cevap verdi. Daha sonra programa katılamayan ancak telefonla katılan Hülya Avşar , Beyaz ‘a Acun Ilıcalı ile bir şaka yaptılar ve Hülya Avşar ‘Hadi size iyi geceler!’ diyerek telefonu kapattı . Acun Ilıcalı tam o sırada Beyaz’a dö-

nüp :’ İntikam sıcak içilen bir çorbadır.’ diyerek herkesi güldürdükten sonra Ali Taran ‘ Burnundan öp!’ deyip herkesi kırdı geçirdi. Daha sonra konu ‘Yetenek Sizsiniz’e geldi. Genelde bu konuda Şebnem ile pek sohbet edilmedi , sadece ‘İzliyor musun?’ diye bir soru geldi ve Şebnem de ‘Birkaç bölüm izledim.’ diye cevap verdi. Programda Murat Göğebakan ile canlı bağlantı yapıldı. Burada Murat Göğebakan’ın kanseri yenmesinden söz edildi . Murat Göğebakan’a 5 tane soru sorulduktan sonra programa geri dönüldü. Beyaz , Şebnem’e dönüp ‘Eskilerden de söyleriz öyle değil mi ? ‘ dedikten sonra , Şebnem : ‘İsterseniz söyleriz’ dedi. O sırada sitemizden Seda ve ben yine atlayarak ‘Çocukken Sahip Olduğum Kırmızı Rugan Ayakkabılar’ ı istedik. Biraz bağırdık zannediyorum ki herkes bize baktı ve Beyaz’da bize dönüp ‘Heh tamam ben size seslendirmeye çalışacağım.’ dedikten sonra herkes kahkahalara boğuldu. Daha sonra Beyaz , Şebnem’e ‘Neden İstiklal Caddesi ?’ diye sorduktan sonra Şebnem ‘Benim orada ,müzik yapmaya başladıktan sonra, oraları hep avucumun içi gibi bildiğim için orada çok vakit geçirdim ve oradan çok beslendiğim için, oranın sosyal yaşamı ne kadar değişirse değişsin oranın varlığı benim için çok değerli :)’ olarak açıkladı. Daha sonra programın İstiklal Caddesi’nde yapılan röportaj ekrana geldi ve Şebnem ile grup arkadaşları ‘İstiklal Caddesi Kadar’ parçasını seslendirdiler.Bir tek bu parçada çalmayan Serdar Barçın diğer şarkılarda gruba flüdü ve saksafonuyla eşlik etti . Reklamlardan sonra Serdar Barçın’ın yaptığı müthiş soloyla ‘Sigara’ şarkısını çaldıktan sonra tezahüratlarla beraber ‘Sil Baştan’ şarkısına geçildi.


Şebnem şarkılarını seslendirdikten sonra , Beyaz ile Acun beraber playstation da futbol maçı yaptılar. Burada arkada Beyaz yerine oynayan başka biri oynayıp Acun’a gol atınca Beyaz, şakasını açıkladı ve ekledi ‘İntikam soğuk yenen bir yemektir.’ . Daha sonra oradan Şebnem atıldı ‘Benim grup arkadaşlarım çok sever. Şu an ağızlarından salyalar akarak izlediler.’ dedikten sonra Beyaz : ‘Genelde hep akar mı? Biz o zaman onlara bir leğen getirelim.’ diyerek herkesi kahkahalara boğdu ve Şebnem ‘Aşk olsun.. ‘ dedikten sonra telefonla ilk seferde bağlanamayan Şebnem hayranı Öznur Mutluay’dan sonra Beyaz konuyu tekrardan ‘Yetenek Sizsiniz’ e getirdi. Daha sonra konu Şebnem’in bir önceki geldiği ‘Beyaz Show’da Josh Holloway’e geldi. Beyaz ‘Hatırlıyor musun Şebnem ‘ dedikten sonra Şebnem ‘ Hiç unutmadım ki Beyaz’ dedi ve Beyaz ‘Orada ben de vardım yalnız..!’ dedikten sonra Şebnem güzel bir toparlamayla ‘‘Ben kimi unutmadığımı söylemedim ki sadece ‘Hiç unutmadım ki’ dedim’’ diyerek Beyaz’ın gönlünü almayı başardı.

BEYAZIT ÖZTÜRK ŞEBO’YU BURNUNDAN ÖPTÜ



Reklamlardan sonra Şebnem ve grup arkadaşları ‘Mayın Tarlası’ parçasını söyledi ve Beyaz Şebnem için ‘Sahnede devleşmek gibi bir şey senin ki ‘ diyerek Şebnem Ferah’ın sahnede ne kadar iyi olduğunu açıklamıştır. Şebnem hayranı olan Öznur tekrardan bağlandı. Beyaz ‘Beklettiğimiz için özür dileriz gerçekten’ dedikten sonra Öznur ‘Ne demek , ben meleğim için ölene kadar beklerim , meleğim Şebnem için..’ dedi ve Şebnem ‘O zaman ben de çok özür dilerim..’ dedikten sonra Zülfü Livaneli’nin filminin fragmanı gösterildi. Daha sonra Öznur ile Şebnem arasında değişik bir sohbet başladı. Şebnem genelde konuşmadı daha doğrusu fırsat bulamadı . Çünkü Öznur genelde Şebnem’e övgüler yağdırdı ama Şebnem mütevaziliğii hiç bozmadan ona kısa ve güzel bir cevap verdi : ‘Elbette her müzisyen böyle güzel şeyler samimi şeyler duyduğu zaman çok hoşuna gider benim de açıkçası hoşuma gidiyor ama bütün samimiyetimle de söylemek isterim ki benim yaptığım müziğin sadece sizin kendi dünyalarınızın tatlı bir fon müziği olmasını arzu ederim bütün dünyanız olmak istemem kimse olsun istememeliyiz bence aslında sizin bunu söylemeye çalıştığınızı biliyorum ama ben de altını çizmek istedim anlaştık mı?’ dedikten sonra Öznur ‘ Sen dersin de anlaşmaz mıyız?’ diyerek Övgülerine devam eder. Biraz sınırı aşmasına karşın Şebnem mütevaziliğinden hiçbir şey kaybetmeden çok nazik davrandı ve yine Beyaz’ın dediği gibi ‘Akıllı kadının

hali başka’ diyerek bunu vurguladı. Program Şebnem’in ‘Bu Aşk Fazla Sana’ şarkısıyla son buldu.Şarkı esnasında sitemizden Emin Şebnem ile minik bir dans etti fakat sonra aşağıya indirildi. Şarkı bittikten sonra Beyaz,Şebnem’in elinden tutarak onu kaçırdı. Program bittikten neredeyse 20 dakika sonra herkes grup halinde bir köşede bekledi ve Beyaz geldi herkesle fotoğraf çekildi. Daha sonra üniversiteler gitti sadece Şebnem Ferah hayranları kaldı ve Didem Doran gelip herkese sıra olmasını söyledi , herkes sıraya geçti. Daha sonra Şebnem Ferah geldi ve herkesle fotoğraf çektirdi. Bizim sitenin yanına geldiğinde Şebnem pankartın altından yanımıza geldi belinden tuttum ve fotoğraf çekildik. Daha sonra ben Şebnem’e ‘Hediyemi aldın mı ? :)’ dedim , Şebnem ‘ Hatırlayamadım çok hediye geldiği için:)’ dedi ve ben hediyemi tarif ettim ve notumu aldı mı diye sordum , Şebnem’ Çok teşekkür ederim , evet aldım notunu tekrardan çok teşekkür ederim:)’ dedi ve giderken Emin bağırdı ‘Benim hediyemi unuttun’ diye Şebnem de kırmadı ve geldi , çok teşekkür etti. O sırada ben , herkes Şebnem ile fotoğraf çektirmeye çalışırken , Buket Doran’nın yanına gittim ve fotoğraf çekildim . Daha sonra Aykan İlkan ve Ozan Tügen ile de fotoğraf çekildik. Kısacası güzel ve yorucu bir gündü.


Benim Ad

Muhteşem albüme muh

Bölüm:2 “Ga


dım Orman

hteşem konserler serisi.

ala Konserleri”


İ R E L R E S N O K GALA

İSTANBUL KONSERİ

Yer: Bostancı Gösteri Merkezi Tarih : 9 Ocak 2010

Muhabir : Sertan Kartal Fotoğraflar : Barış Benice


Yıllar sonra “Merhaba”

“Benim Adım Orman” albümünün tanıtım konserleri İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi konseri ile başladı.

Albümün çıkmasıyla beraber gelen konser haberlerinden ilki Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek olan gala konserine dairdi. 9 Ocak günü bizler de Şebokolik ekibi olarak Bostancı Gösteri Merkezi’ne erkenden gittik. (Konser başlangıcı 21:00 , kapı açılışı 19:00, Şebokolik saat 13:00’da oraya gelmeye başladı) Pankartımızı açıp 6 saatlik bekleyişimize başladık. Başta belirtmem de yarar var, sırada 6 saat bekleme gibi bir durumum olmadı, fotoğraf çekimi ve yazı için sıradan ayrıldım. Ancak arkadaşlarımız 6 saat boyunca bayağı bir yorulmuş. Kapıların açılmasıyla beraber, konser alanında bekleyen kalabalığın heyecanı daha da artmaya başladı. Son konserden bu yana yaklaşık 2 sene geçmişti ve yeni albümle beraber, yeni şarkıların heyecanı da bir başka oluyordu. Saat 21:00’ı geçtikten sonra ışıklar sönmeye başladı... Yeşil lazer ışıkları yanmaya başladı ve...


İ R E L R E S N O K GALA

İSTANBUL KONSERİ

Yeni şarkılar bizlerle Gala konserinin ilk 5 parçası yeni albümdendi. Merhaba isimli parçadan sonra geçtiğimiz günlerde klipleri müzik kanallarında dönmeye başlayan “Yalnız” isimli parça bizimleydi. İlk 5 parça; Merhaba,Yalnız, Benim Adım Orman, İnsanlık ve İstiklal Caddesi Kadar’dı. Benim Adım Orman parçasıyla ilgili olarak Şebnem Ferah, izleyicilere dönerek “Benim bahsettiğim orman buydu” dedi. İnsanlık parçasında ise Şebnem Ferah, Buket Doran ve Aykan İlkan bir bateri gösterisi sundu seyircilere.

dı. Ancak bu arada da ilginç notlar aldım sizler için;

Sahnede özel bir müzisyen konuk : Serdar Barçın Şebnem Ferah’ın konserlerinde Buket Doran, Metin Türkcan, Aykan İlkan, Ozan Tügen ve Ceren Tügen Akyıldız’ı görmeye alışığız, gala konserinde ise konuk müzisyen olarak Serdar Barçın bulunmaktaydı. Aynı zamanda albümdeki bazı çalışmalarda yer alan Barçın, konserde de Şebnem Ferah ile birlikte çalan isimlerdendi. “Şebo benimle evlen!” Çakıl Taşları, Can Kırıkları, Delgeç gibi bazı eski parçalarla Şebnem Ferah’ın izleyenleri coşturmasının ardından yeni parçalar başla-

“Eve gidince rahatlamış olacaksınız” Daha sonra Şebnem Ferah tekrar yeni albümden parçaları okumaya başladı. Bu arada konser ile ilgili güzel bir ayrıntıya dikkat çekeyim; sahnenin iki yanında bulunan perdelere yansıyan animasyonlar, gerçekten harikaydı. Daha sonra eklenecek sahne aksesuarları ile birlikte,Şebnem Ferah ve ekibinin bu konsere iyi hazırlandığını söyleyebiliriz. Mahalle parçasının ardından Şebnem Ferah, ekibini durdurdu ve şarkıdaki çığlık bölümünü tekrar çalmalarını söyledi. Dinleyicileri 3 bölüme ayırıp,

• Mayın Tarlası parçası sonrasında izleyicilerden gelen “Şebo benimle evlen” tepkisine Şebnem Ferah, “Olur, bir yakından görmem lazım ama ” şeklinde cevap verdi. • Ben Şarkımı Söylerken isimli parçanın sonlarına doğru Şebnem Ferah’ın gülümsemesi gerçekten çok güzeldi. • Sigara ve Sil Baştan isimli parçalarda Serdar Barçın’ın performansı izlemeye değerdi.


“Benim Adım Orman” albümünün tanıtım konserleri İstan“Şimdi çığlık atıyoruz hep birlikte, eve gidin- gusal anlar hakim oldu. Arka planda geçen göbulolacaksınız” Bostancı Gösteri konseri başladı. rüntülerde, ülkemize ile ve dünyaya güzel şeyler ce rahatlamış diyerek parçadakiMerkezi o bölümde çığlık atmalarını istedi ve ekip arkadaşlarına yorumlarını sordu. Uçurtma isimli parçada sahneye sallanan bir sandalye getirildi ve Şebnem Ferah o sandalyede söyledi şarkısını. “Söyleyeceğim şarkı sizin şarkınız” Yağmurlar parçası öncesi “Söyleyeceğim şarkı benim değil, bizim değil, sizin şarkınız” diyen Şebnem Ferah, 1996 yılına götürdü tüm dinleyenleri. Yağmurlar parçası sonrası Şebnem Ferah’ın çığlıkları ise gerçekten dinlemeye değerdi. Konserde duygusal anlar Ve konserde unutulmayacak parçalardan birine geldi sıra, Eski isimli parça ile konserin sonuna yaklaşılmıştı. Bu parça esnasında salona duy-

katmış insanların resimleri yer aldı. Adile Naşit, Mevlana, Aşık Veysel, Kemal Sunal, Barış Manço, Yıldız Kenter… Bu aşk az bile sana! Konserin kapanış çalışması Şebnem Ferah’ın en çok sevilen parçalarından biri olan “Bu Aşk Fazla Sana”ydı. Çalışmanın ardından ekip arkadaşlarını çağırıp onları alkışlattıktan sonra, seyirciler yavaş yavaş alandan ayrılırken mikrofona geri gelip “Sana Bilmediğin Birşey Söyleyemem” isimli parçadan bir bölüm seslendirdi. Şebnem Ferah bu konserde 25 şarkı seslendirdi.Ayrıca, müzisyenlerin kendi çalışmalarını dinlemekten bir süre sonra sıkılabileceğini, ancak kendisinin Bostancı DVD albümünü dinlemekten usanmadığını ve bunun sebebinin hayranları olduğunu belirtti.


İ R E L R E S N O K GALA

İZMİR KONSERİ

Yer: İzmir Fuar Atlas Tarih : 17 Ocak 2010

Muhabir : Erdem Aslan Fotoğraflar : Kemal Zırhlı


“Sizleri özlemişiz”

“Benim Adım Orman” albümünün tanıtım konserleri İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi konseri ile başladı. “Sizleri Çok Özlemişiz” Yeni albümle beraber gelen konser haberlerine göre gala konserlerinin ikincisi İzmir’de yapılacaktı.Bu doğrultuda 17 ocak günü Şebokolik ekibi olarak konserin yapılacağı Fuar Atlas Pavyon’da beklemeye başladık.Konser başlangıcı 18.30 kapı açılış 16.30 biz saat 10 gibi ordaydık. Kapının önünde giriş için sıraya geçildi . İlk başta 10 kişi olan kuyruk gittikçe artıyor ve en sonunda duyduğuma göre 180 metre uzunluğa dayanmaktaydı. Şebokoliklerle fotoğraf çekilme,uzun Şebnem Ferah muhabbetleri, konser anıları ve bunlara eşlik eden prova sesleri... Kapıların açılmasıyla birlikte büyük bir hareketlenme ile ilk sıradakiler yani bizler içeri doğru yol aldık . Güvenlik Kontrolünden sonra bir koşuşturma içinde en öne gittik ve pankartımızı astık ve beklemeye başladık. Şebnem Ferah’ın burada en son konser verdiği tarih 23 şubat 2008 idi. O Konserden hatırladıklarım uzun süredir hiç o kadar eğlenmediğim idi. Bekleyişler yerini ışıkların yavaş yavaş sönmesine ve uzun ve yüksek çığlıklara bırakmıştı birden intro ile kalp atışları duyulmaya başladı. Bir anda projektör perdelerinde kalp atışı belirdi. Ekibin yerini almaya başladığı loş ışıklı dakikalarda çığlıklardan başka hiçbirşey duyulmamaktaydı. İstanbul konserinde de olduğu gibi yeşil lazer ışıkları yanmaya başladı ve...


İ R E L R E S N O K GALA

İZMİR KONSERİ

Yeni Şarkılarla bizlerle... Konserin ilk parçaları yeni albümden seçilmişti.Diğer konserlerden ilk farkı konserlerin introsu değişmişti.Yoğun elektronik müzik, alarm sesleri, yerini projeksiyon görüntüsü eşliğinde kalp atışlarına ve karmaşık bir ses yapısına bırakmıştı. Konserin ilk parçası Merhaba, 2.parça olarak son günlerde klipleri müzik kanallarında dönmeye başlayan “Yalnız” adlı parça 3. parça ise albüme adını vermiş olan Benim Adım Orman idi. Diğer parçalar ise İnsanlık ve İstiklal Caddesi Kadar’dı . Şebnem Ferah’ın, Benim Adım Orman’ı seslendirdiği sırada bir elektrik kesintisi yaşandı. Ama elektrik kesintisine rağmen dileyicilerin parçayı devam ettirmesi gayet güzel bir durumdu.Elektrik kesintisi ile moralinin biraz bozulduğu gözlenen Şebnem Ferah kesinti düzenlendikten sonra mikrofona gelerek, “Bütün konserlerimde olduğu gibi bu konserimde de jeneratör kulanmaktayız ancak bu sefer jeneratörün bozulacağı tuttu” dedi ve “Sizlerin ve bizim enerjimiz birleşti ancak jeneratör bunu karşılayamadı” diye de ekledi. Ekipte Yeni Bir Konuk: Serdar Barçın Şebnem Ferah’ın albüm ve konserlerinde kendisine eşlik eden Ozan Tügen,Buket Doran,Aykan İlkan,Metin Türkcan ve Ceren Tügen Akyıldız, bu konserde de sahnedeydi.Ancak bu konserde bir başka üye daha dahil oldu ekibe.“Serdar Barçın” Şebnem Ferah konsere eski albümlerden seçilen parçalar ile devam etti Şebnem Ferah’ın sıkı parçaları olarak bilinen Çakıl Taşları , Can Kırıkları ve Delgeç adlı parçaları seslendirdi.

Konserden İlginç Notlar: •Sigara, Benim Adım Orman ve Sil Baştan adlı parçalarda Serdar Barçın’ın gösterdiği performans gerçekten izlenmeye değerdi. •İnsanlık parçasında Şebnem Ferah,Buket Doran ve Aykan İlkan üçlüsü seyircilere güzel bir bateri şovu sundu. •Şebnem Ferah Hoşçakal isimli parçasında parçanın bir bölümünü söyledikten sonra sahneden indi ve ön kısıma geldi bariyerlerin önünde şarkısını söylemeye devam ederken seyircileriyle buluşan Şebnem Ferah onlara yakın olmanın mutluluğu içinde diğer tarafa doğru şarkıyı söylerek yürümeye devam etti ve tekrar sahneye döndü. •En çok sevilen ve her konserde seyircilerin “Yağmurlar” isimli parçada mutlaka bir bölümünde mikrofon seyircide olurdu ve bu konserde de gelenek bozulmadı ve öyle oldu. Şebnem Ferah parça ile ilgili yaptığı konuşmadan hatırladıklarım da “1996 yılında bu parçayı ilk kayıt ettiğimiz halini en ince ayrıntısına kadar hala hatırlamaktayım. Ancak şu an söylediğimiz hali ile o anda kayıt ettiğimiz parça ile arasında çok fark var. Bu parça her birinizin yorumu ve farklı ruh halleri ile farklı bir yapıya kavuştu” dedi. •“Mahalle” adlı parçada bi ara ekibi durdurarak seyircilerle çığlık yarışması yapması güzel bi eklentiydi. •Uçurtma isimli parçaya sıra geldiğinde sahneye bir sallanan sandalye geldi ve Şebnem Ferah sandalyede söyledi şarkısını.


“Benim Adım Orman” albümünün tanıtım konserleri İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi konseri ile başladı. Konserde Unutulmaz Anlar; Şebnem Ferah Eski adlı parçasını seslendirmeye başladığı andan itibaren projektörler yine çalıştı ve arka planda dönen görüntülerde ülkemize ve dünyaya güzel şeyler katan insanlardan oluşan görüntüler belirdi.Kemal Sunal, Adile Naşit,Mevlana,Barış Manço,Aşık Veysel,Yıldız Kenter,Münir Özkul... Kapanış Parçası Bu Aşk Fazla Sana! Konser “Bu Aşk Fazla Sana” isimli Şebnem Ferah’ın en çok sevilen parçalarından biri ile son buldu.Konfeti yağmuru altında söylenen parça ve konserin sonunda Şebnem Ferah’ı gerçekten özlediğimizi anladım. Parçanın sonunda ekip arkadaşlarını yanına çağırıp onları alkışlatan Şebnem Ferah,teşekkür ettikten sonra sah-

neden indi. Ve Şebnem Ferah İle Buluşma Zamanı Şebokolik Ekibinden 2 kişi Şebnem Ferah’ın kulisinin kapısında beklemeye başladık. Sıra bize geldiğinde içeri girdik.Bizimle beraber kulise giren 2 kişi daha vardı. Görüşme önceliğini onlara verdik ,onlar görüştü fotoğraf çekildi ve albümü imzalattıktan sonra iyi temennilerle ayrıldı. Sıra bize geldiğinde kendisiyle görüşüp kendimizi tanıttık. O sıcak davranışlarını,o ışıl ışıl gülümsemesini yakından görmemiz çok iyi oldu. Kendisiyle sohbet ettik, pankartımız ile fotoğraf çekildik ve benim en çok sevdiğim Dvd’yi imzalattırdım ve iyi temennilerimizle vedalaşıp yanından ayrıldık.


İ R E L R E S N O K GALA

ANKARA KONSERİ

Yer: Anadolu Gösteri Merkezi Tarih : 22 Ocak 2010

Muhabir / Fotoğraflar : Deniz Aslan

Soğuk Bir Ankara Gününü Sıcak Kılmak Benim Adım Orman albümünün üçüncü ve aynı zamanda son ayağı olan Ankara konseri için Şebokolik ekibi olarak sabahın erken saatlerinde Anadolu Gösteri Merkezi önündeki yerimizi aldık. Kar ve yağmurun yağmaktan bıkmadığı, Anadolu Gösteri Merkezi’nin sayısız yanlış uygulamalarda bulunduğu gündüz saatlerinde aklımızda tek bir şey vardı! Konser anının hayali, herkes için, o gün yaşanan tüm aksilikleri katlanılabilir kılıyordu. Aradan çok uzun bir süre geçmişti ve Şebnem Ferah’ı görmek için sabırsızlanıyorduk. Nihayet kapılar açılmıştı ve ‘Orman’, yağan yağmurdan ıslanmış, yorgun ama coşkulu bir şekilde açık kapılardan salona doğru ilerliyordu.Ekip olarak konser alanına ilk gelenler olmanın avantajıyla, elimizde pankartımız, bariyerlerin hemen arkasında, sahnenin ortasındaki yerimizi almıştık. Kalp Atışları Ve Çığlıklar Konser başlama saati gelmişti.Lazer ışıkları ve kalp atışı sesleriyle, tıklım tıklım dolu olan salonda coşku son noktadaydı. Ve “Kraliçe” Sahnede Diğer gala konserlerinde olduğu gibi bu konser de yeni albümün ilk şarkısı ‘Merhaba’ ile açıldı. Bu merhabayı çok uzun bir süredir bekliyor olmanın verdiği heyecanla tüm salon tek bir ağızdan şarkıyı adeta haykırarak söyledi.Şebnem Ferah, her Ankara konserinde olduğu gibi, açılış konuşmasında Ankara’nın onun için öneminden, ODTÜ yıllarından söz etti.Sahne heyecanı gözlerinden okunan Şebnem Ferah ve ekibi tüm enerjileriyle konsere devam ettiler.


Hazır mısınız Ankara?

“Benim Adım Orman” albümünün tanıtım konserleri İstanEski Sahnede Yeni Bir Yüz: Serdar Barçın! bul Bostancı Gösteri Merkezi konseri ile başladı. Konser sonlarına doğru arkada bir slayt gösBenim Adım Orman albümünde de Şebnem Ferah’a eşlik eden Serdar Barçın, sahnedeki yerini almıştı.Başarılı müzisyen, eşlik ettiği şarkılarda yan flütünü adeta konuşturarak izleyicilerden tam not aldı. Bateri Şov Mahalle Çığlıkları Şebnem Ferah, ‘İnsanlık’ şarkısında Buket Doran ve Aykan İlkan ile birlikte keyifli bir bateri gösterisi yaptı.‘Mahalle’ şarkısında diğer iki konserde de olduğu gibi çığlık yarışması yapıldı.Konserin en renkli anlarından biri, buydu kuşkusuz. Uğur Mumcu Anıldı Şebnem Ferah, ‘Uçurtma’ şarkısı öncesinde, kısa bir konuşma yaparak, ölüm yıldönümü yaklaşmakta olan aydın gazeteci Uğur Mumcu’yu andı.Ve gazetecinin öldürüldüğü o kara gün ile ilgili birkaç cümle söyledi.Ve ardından değiştirilen dekorda, sallanan bir sandalyede şarkısını söyledi.

terisi eşliğinde ‘Eski’ şarkısı çalınmaya başladı kulaklarımıza.Hayatımızı güzelleştiren, pek çok ‘dünya insanı’ anıldı. İki buçuk saat süren konserde Şebnem Ferah, yeni ve eski albümlerinden pek çok şarkı seslendirdi.Konser sonunda tüm ekip, seyircilere tek tek selam verdikten sonra sahneden ayrıldı. Bizler, zamanın bu kadar hızlı geçtiğine inanamayarak, konser başlangıcında heyecandan ve yer kapma telaşından nasıl tıklım tıklım dolduğunu göremediğimiz salonun, boşalışını şaşkınlık, mutluluk ve hüzün karşımı bir duyguyla izliyorduk.Akıllarda, olağanüstü bir performans ve hafızalarımıza kazınmış harika bir gün vardı…


Benim Ad

Albümde emeği geçenle

Bölüm:3 “Albüm


dım Orman

er albümü anlatırsa...

m Arka Planı”


albüm arka Planı

kayıt Aşaması : alp turaç

Benim Adım Orman albümünün kayıt aşamasında yer alan isimlerden biri de Alp Turaç. Biz de kendisiyle Benim Adım Orman ve Şebnem Ferah üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. RÖPORTAJ :

DERYA ÜLKAR


Şebokolik: Öncelikle Benim Adım Orman albümüyle başlayalım... Albümün kayıt aşamasında yer aldınız. Hazırlık süreci açısından çok bilgimiz yok, ne kadar sürdü, neler yaşandı biraz bahseder misiniz? Alp Turaç: “Benim Adım Orman” albümünün beste aşamasından sonra kayıtlara hazır hale gelmesi yaklaşık 4 ay sürdü. Grup ve Şebnem bu süre boyunca her gün 10-12 saat stüdyoda parçalar üzerinde çalıştı. Her şarkıyla, şu an duyduğunuz hale gelene kadar tek tek, detaylı bir biçimde uğraşıldı. Şebokolik: Bir müzik dinleyicisi olarak bakarsanız albümü nasıl yorumlarsınız? Tamamı yönünden sizce nasıl bir çalışma oldu? Favori şarkınız var mı? :) Alp Turaç: Albüm bir konsept albümü gibi bir bütün halinde dinlenebiliyor. Bu durumda bir parçayı seçmek zor. Ama sanırım benim için en özel olan şarkı “Ateşe Yakın”. Şebokolik: Şebnem Ferah’la ilk olarak “Kadın” albümünde beraber çalışmıştınız. Tanışma sürecinden biraz bahseder misiniz? Alp Turaç: Bizim Şebnem ile tanışıklığımız “Kadın” albümünden çok öncesine dayanıyor. Ortak arkadaşımız Tarkan Gözübüyük’tü. Volvox’tan beri de sahnede birlikte çalışıyoruz.

sunda şans vermediği bir dönemdi. Şebnem’in özgün tarzı ve benzersiz şarkıcılığı ile İskender/Tarkan/Demir/Çağlar’ın bir araya gelmesi sayesinde hala büyük hayranlıkla dinlenen bir albüm ortaya çıktı. Bana da bu albümün oluşmasını keyifle izlemek kaldı... Şebokolik: Daha sonra Şebnem Ferah’la ikinci çalışmanız olarak DVD’de yer aldınız. Albüm kaydına göre daha zor olmalı, o süreç nasıldı kısaca bahsedebilir misiniz? Alp Turaç: Dvd konserinin kaydı sırasında birlikte çalıştık. Flat Production’un ekipmanı ile konseri kaydettik. Sonra benim stüdyomda albümün miksleri Murat Bulut ve Tarkan Gözübüyük tarafından yapıldı. Kayıt süreci çok zor değildi, zira grup parçalara çok hakim ve uzun zamandır birlikte çalmanın verdiği rahatlıkla çalıyor. Senfoni için ise birçok prova yapıldı. Neticede herkes ne yapacağını gayet iyi bildiği için oldukça rahat ve eğlenceli bir süreçti diyebilirim... Şebokolik: İlk albüm “Kadın”da ve son albüm “Benim Adım Orman”da yer aldınız. Size göre nasıl bir değişim yaşadı Şebnem Ferah? Alp Turaç: Her albümde artan tecrübesi dışında çok fazla değiştiğini söyleyemem. İlk albümünde de üstüne düşen her şeyi son derece titiz bir biçimde yapardı. Şimdi de öyle. Şebokolik: İlerleyen yıllarda Şebnem Ferah’la yeniden çalışmayı düşünür müsünüz?

Şebokolik: Peki o zamanın şartlarına göre albümü nasıl buldunuz? Tabii çok uzun zaman oldu hatırladığınız kadarıyla aklınızda kalanlar...

Alp Turaç: Tabii ki.

Alp Turaç: “Kadın” albümü o döneme göre bence bir devrimdi. Pop müziğin patladığı ve hiç kimsenin rock müziğine büyük kitlelere ulaşması konu-

Şebokolik: Misafirimiz olup bizi kırmadığınız için çok teşekkürler. Bundan sonraki projelerinizde de başarılar dileriz...


albüm arka Planı

Mİx Aşaması : murat bulut

tarkan gözübüyük

murat bulut

evren göknar

Benim Adım Orman albümünün kayıt ve miks aşamasında yer alan isimlerden biri Murat Bulut. Biz de kendisiyle Benim Adım Orman ve Şebnem Ferah üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. RÖPORTAJ :

DERYA ÜLKAR


Şebokolik: Öncelikle hoş geldiniz ilk olarak Benim Adım Orman’ın hazırlığıyla başlayalım. Albümün kayıt ve miks aşamasında yer aldınız. Hazırlık sürecinde neler yaşandı, kayıt ve miks aşaması ne kadar sürdü, dergi okuyucuları için biraz bahseder misiniz?

aşamasında teknik olarak ve her albümü değerlendirirseniz ne gibi değişiklikler oldu?

Şebokolik: Dinleyici olarak albümü eleştirirseniz sizce nasıl bir albüm Benim Adım Orman?

Murat Bulut: Birçok deneme yaptım ama aklımdan. :)) Öyle büyük bir işti ki hata yapma lüksünüz yoktu. Daha önce bu kalitede ve büyüklükte bir iş Türkiye’de yapıldı mı bilmiyorum. Dvd’nin iki ayağı vardı. Biri konser ayağı,diğeri ise tüm enstrümanların konser esnasında kayıt ve sonrasında mix aşaması.Tüm mikrofon seçimleri vb. teknik detaylar, konser ve Dvd ile paralel olarak yürümesi gerekiyordu. Konser ve kayıt esnasında Alp Turaç, Volkan Gürkan, Tayfun Öksüz, Berk Kula ve Ender Balcı arkadaşlarımın çok büyük yardımları oldu. Çok fazla teknik detaylara girip insanları sıkmak istemiyorum. Kısaca kendi açımdan hem zor ve stresli aynı zamanda bir o kadar keyifli bir işti.

Murat Bulut: Her albüm bir diğerine göre teknik olarak farklılıklar barındırıyor tabii ki. Zaman geçiyor, teknoloji gelişiyor, siz değişiyor ve gelişyorsunuz. A.K.C.K’de 2-3 tane stüdyo kullanıldı. KayıtlaMurat Bulut: Öncelikle herkese selam. Benim Adım rın bir kısmı Karma Stüdyosu’nda bir kısmı İskender Orman albümü çalışmasının ilk 3-3,5 ayında maale- Paydaş’ın stüdyosunda, mix ise İmaj’da oldu. sef bulunamadım. Nedeni ise elimde başka bir alMesela Karma’da kayıt aleti olarak Akai DR 16 lar büm çalışması vardı ve doğal olarak o bitmeden vardı. Can Kırıkları albümü Stüdyo Marşandiz’de yabaşka bir işe başlamamın imkanı yoktu. Fırsat bul- pıldı. Kayıtlar protools, mixer olarak da SSL kulladukça uğramaya çalıştım tabii ki. Hal böyle olunca nıldı. Son albümde sadece protools üzerinden yapılalbüme Alp Turaç ile başlandı. Kendisinin işletmiş dı. (Kayıt -Mix) olduğu Stüdyo 101’i kullanmamızın başlıca sebeple- Dediğim gibi teknoloji geliştikçe çalışma şartları da rinden biri budur. Ben albüme vokal kayıtları esna- kendi içinde değişiyor. sında katılabildim. İlk başta kayıt aşamasını Stüdyo Şebokolik: Albüm kayıtlarından farklı olarak, Kon101’de, mix aşamasını da analog masası olan başka bir stüdyoda yaparız diye planlamıştık. Fakat za- ser DVD’sinin kayıt aşamasında da yer aldınız. man ilerledikçe mixi de 101’de yapmaya karar ver- Konser kaydı için önceden denemeler yapıldı mı? Nasıl gelişti o süreç kısaca bahsedebilir misiniz? dik. Albüm yaklaşık 6 ay kadar sürdü.

Murat Bulut: Bu benim için gerçekten zor bir soru. Bir şarkıyı normal bir dinleyici olarak dinlemeyeli 15-16 sene olmuştur. Kendi bakış açımdan oldukça güzel bir albüm oldu diyebilirim. Bir önceki Can Kırıkları albümü kadar sert değil fakat söylendiği kadar yumuşak bir albüm olduğunu da düşünmüyorum. Örnek olarak Merhaba ve Mahalle şarkısı sert tarzda soundlardan hoşlanan arkadaşların beğeneceği tarzda.

Şebokolik: Biraz daha eskilere gidelim... Şebnem Ferah’ın ilk olarak “Artık Kısa Cümleler Kuruyorum” albümünde yer aldınız. Tanışma sürecinden Şebokolik: Benim Adım Orman albümünde farkbiraz bahseder misiniz? lı bir Şebnem Ferah gördüğünü söyleyenler oldu. Sizce de öyle mi? Artık Kısa Cümleler Kuruyorum Murat Bulut: Aslında albümden önce de tanışıyorile Benim Adım Orman’daki Şebnem Ferah’ı nasıl duk. Hatta Kadın albümünü kıl payı kaçırdım diyebi- yorumlarsınız? lirim. Ben o zamanlar Karma Müzik’in stüdyosunda çalışıyordum. Şebnem de o sıralar Karma Müzik’in Murat Bulut: Bunun değerlendirmesini ben yapasanatçısı. Artık Kısa Cümleler Kuruyorum albümüne mam. Biz aynı zamanda çok yakın arkadaşız. Size başlamak üzereyken ‘’Ben de bu albümde çalışmak çok büyük farklar yaratan şeyler benim gözümde istiyorum.” dedim Şebnem’e. O da böyle bir şeyi öyle görünmeyebilir. benden duyunca çok sevindi. Aslında albüme başlamam çok kısa ve net oldu. :)) Şebokolik: Son olarak misafirimiz olduğunuz için teşekkür ederiz ve başarılarınızın devamını dileŞebokolik: Daha sonra “Kelimeler Yetse, Can riz... :) Kırıkları, İstanbul Konser DVD’si ve son olarak Benim Adım Orman’da birlikte çalıştınız. Murat Bulut: Ben teşekkür ederim. A.K.C.K.’den Benim Adım Orman’a kadar kayıt


albüm arka Planı

Masterİng Aşaması : Evren Göknar

tarkan gözübüyük

murat bulut

evren göknar

Benim Adım Orman albümünün kayıt ve miks aşamasından sonraki kısmı olan mastering aşamasıyla, Los Angeles’da Evren Göknar ilgilendi. Biz de kendisiyle Benim Adım Orman ve Şebnem Ferah üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. RÖPORTAJ : SERTAN KARTAL


Şebokolik: Öncelikle dergimize misafir olduğunuz için teşekkürler. “Benim Adım Orman” albümünün hazırlanış sürecinde Şebokolikler merak içinde beklediler. Albüm mastering aşamasına geldikten sonra ne kadar sürede hazırlandı? O bizim bilmediğimiz süreci biraz anlatabilir misiniz? Evren Göknar: Miksten sonra (Murat Bulut Miksledi/Tarkan Gözübüyük Prodüktörlüğünü yaptı) kayıtlar bana dosya halinde geliyor. Mastering, kayıt ve miksten çok daha kısa sürüyor, genelde her parça yarım saat veya kırk beş dakika. Benim Adım Orman 12 parça olduğu için mastering’in çoğu bir gün sürdü. Ondan sonra master edilen dosyaları Şebnem ve ekibine dosya halinde yolladım. Her şeyden memnundular, ama ses seviyesini biraz daha yüksek istediler. Ben de hafif yükseltip yine yolladım dosyalari. Yüksek versiyonu beğendiklerini söylediler, ve o versiyonu bastım. Basılan master CD analizasyondan geçiyor ve yollamadan evvel baştan aşağı dinliyorum. Böylece her şeyin tam olduğundan emin oluyorum. Her şey, yorumlarla beraber bir hafta sürdü. Şebokolik: Benim Adım Orman albümü mastering yönünden nasıl oldu sizce? Evren Göknar: Tarkan, Murat ve Şebnem'in ekibindeki diğer elemanlar detaycı, profesyonel ve dikkatli, onun için benim elime gelen kaydın kalitesi çok güzel. Miks seviyeleri abartılmış değil, çıtırtılar ve benzeri ilgisiz sesler yok, enstrüman ve frekans dengeleri muntazam, ve 'stereo image' geniş ve dolu. Böyle kayıtlar üzerine çalışmak benim için bir zevk çünkü sorunlarla ilgilenmeme gerek yok. Kayıtlardaki duyguları, tutkuları ve gücü ön plana çıkartıyorum. Parçaların seviyelerini yükseltip, equalization ve compression ekleyip her hangi bir sistemde çaldığında güzel duyulacak hale getiriyorum. Sonunda BAO albümünü mastering açısından çok başarılı görüyorum, albümü kulaklarını yormadan dinleyebilirsin ve kendini müziğin içinde kaybedersin. Albüm alıp götürüyor başka alemlere ve parçadan parçaya muntazam seviyeler ve frekanslar duyuluyor. Şebokolik: Peki mesleki durumunuz hariçinde bir dinleyici olarak nasıl buluyorsunuz albümü? Evren Göknar: Albümü çok etkileyici buldum ve beğendim. Benim Adım Orman önemli bir eser, albümü dinlerken Şebnem'in yeteneklerini yansıtan farklı etkileri duyuyorsun ve başka bi aleme varıyorsun. Tamamıyla bir rock albümü, ama mesela Merhaba'nın sonundaki perküsyonda ve İnsanlık'ın trompet ve koro seslerinde altmışlardan Ennio Morricone'nin Spaghetti Western tarz film müziğini duyuyorum. Albümün üzerinde çalışırken tek başıma stüdyoda oluyordum. Bestelerden, kayıtlardan,

ve Şebnem'in sesinden derin ve etkileyici duygular ve nostaljik düşler uyanıyor. Bu, albümün en güçlü noktalarından biri. Şebokolik: Can Kırıkları albümüyle birlikte Şebnem Ferah albümlerinde yer almaya başladınız, Sizin Şebo albümlerinde yer alma süreciniz nasıl başladı biraz bahseder misiniz? Evren Göknar: Bir telefon görüşmesiyle başladı. 2005'te bana Tarkan Gözübüyük’ten bir telefon geldi ve Şebnem'in yeni albümünün (Can Kırıkları) masteringini yapar mıyım diye sordu. Beni nasıl bulduklarını sorduğumda, Şebnem'in ismimi bir Heart albümünde mastering yapan kişi olarak gördüğünü ve ondan sonra da irtibat bilgilerimi araştırıp bulduklarını anlattı. Birkaç hafta içinde Şebnem ve Tarkan Los Angeles'a geldiler ve Can Kırıkları’nın mastering’ini yaptım. Şebokolik: Şebnem Ferah albümlerine baktığımızda Artık Kısa Cümleler Kuruyorum albümü hariç genelde yurtdışında yapılmış mastering işlemleri, Türkiye'deki Mastering hakkında ne düşünüyorsunuz? Evren Göknar: Ciddi ve yetenekli mastering yapanlar var Türkiye'de. Hem de mastering'le ilgili çok merak var. Gayet güzel master edilen albümler dinlemişimdir Türkiye'den. Bununla beraber, çeşitli önemli Türk müzisyenleri bana Türkiye'de mastering'in gelişmesinin gerektiğini söylemişlerdir. Mastering'de yetenek, tecrübe ve çalışma ortamı çok önemli. Aynı zamanda sanatçılar sevdikleri albümlerin masteringini yapan kişilerle çalışmak istiyorlar. Dolayısıyla yurt dışındakilere belki daha fazla güveniyorlar çünkü tanıdıkları yabancı albümler üzerine çalışmışlar. Mastering tarza bağlı bir yöntem ve dünyanın en önemli rock albümleri Batı'da kayıt/master edilmişlerdir. Aynı zamanda mesela Amerika'da birçok bilinen mastering engineer var ve rekabet çok olduğunda, yetenekler de artıyor. Böylece önemli isimler ortaya çıkıyor. Bu arada bir mastering engineer'inin elinden çok önemli bir çok albüm geçiyor ve kendini çok geliştirebiliyor. Şebokolik: Peki,ilerleyen yıllardaki Şebnem Ferah albümlerinde de çalışmayı düşünüyor musunuz? Evren Göknar: Bana kalırsa kesinlikle. Şebnem'in müziğini gerçekleştirmekle ilgili bir parça olmak bana onur verici bir şey. Şebokolik: Misafirimiz olduğunuz için teşekkürler :) Evren Göknar: Rica ederim!


albüm arka Planı

Masterİng Aşaması : Evren Göknar

Şebnem Ferah’ın Benim Adım Orman albümüne dair mastering notları. Sadece Şebokolik Dergi’ye özel.. Evren Göknar’a notlar için teşekkürler.


Şebnem Ferah’ın Benim Adım Orman albümüne dair mastering notları. Sadece Şebokolik Dergi’ye özel.. Evren Göknar’a notlar için teşekkürler.


albüm arka Planı

Tasarım Aşaması : hale utangaç

Benim Adım Orman albümünün sanat yönetmeni koltuğunda önceki albümlerden tanıdığımız Hale Utangaç vardı. Biz de kendisiyle Benim Adım Orman ve Şebnem Ferah üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. RÖPORTAJ :

MERVE C. KARTAL


Şebokolik: Öncelikle misafirimiz olduğunuz için teşekkürler. Konumuz olan Benim Adım Orman albümüyle başlayalım, Benim Adım Orman albümünün sanat yönetmenliği ve tasarım kısmı size ait, Hale Utangaç nasıl anlatır Benim Adım Orman albümünü? Hale Utangaç: Benim Adım Orman albümü, aslında Can Kırıkları'ndan bu yana gelmesi beklenen ve klasik olması umulan; titiz, olgun, naif, ve yine samimi bir albüm. Güzel bir ekip, güzel müzisyenler, güzel bir ses, güzel müzik :) Daha ne iyi olabilirdi bilmiyorum. Şebokolik: Bu albüm şarkıları kadar tasarımıyla da adından oldukça bahsettirdi. Farklı bir konseptle karşımıza çıktınız ve bir çok söz söylendi tasarım adına.Olumlu ya da olumsuz.Bu tepkiler için ne düşünüyorsunuz? Hale Utangaç: Evet tabi, böyle güzel bir albüm için, görsel tarifi de önemli. Albümün kimliği, fotoğrafı gibi. Modern bir şehrin içinde bir "orman" dan bize ulaşan bir "fairy / peri" metaforu olarak anlatabilirim aslında albümü. Şebnem için daha önce tasarladığım logotype'ı, bu anlatıma ve biçime yardımcı bir imza olarak kullandık. Ve bu çalışmayı da Şebnem ile beraber daha önce de Can Kırıkları ve 10 Mart Senfoni Orkestrası- İstanbul konserinde birlikte çalıştığımız ekip ile gerçekleştirdik. Herkese de teşekkür etmek isterim buradan. Tepkiler, her şeyde olduğu gibi çeşitli görüş ve beğenileri ifade ediyor. Genel olarak iyi tepkiler aldım kendi adıma.Sonuçta bütün olarak algılandığında dengeli buluyorum. Yapılan eleştiri kadar eleştirenin de kim olduğunun önemini farketmek gerek. :) Şebokolik: Çalışmalarınızı "Kelimeler Yetse" albümüyle birlikte, Şebnem Ferah albümlerinde görmeye başladık, merak eden Şebokolikler için soruyorum, Şebnem Ferah ve ekibiyle çalışmaya başlamanız nasıl gerçekleşti? Hale Utangaç: Aslında Şebnem ile ilk albümden beri beraber çalışıyoruz. Yani '96 yılından beri. Kadın albümüyle beraber "Perdeler" dışında "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum", "Kelimeler Yetse",

"Can Kırıkları", 2007 - İstanbul Symphonic Project albümlerinin concept tasarımları ve DVD'yi de Hakan Utangaç ile beraber geliştirdik. Şebokolik: Şebnem Ferah ve ekibiyle senelerdir çalışıyorsunuz, Sizce nasıl Şebnem Ferah ile çalışmak? Hale Utangaç: Şebnem’le çalışmanın her şeyden önce güzel tarafı, ortaya çıkan eserin müzikal anlamda bir değer taşıyor olmasi. Gösterdiği özen ve titizlik, onun ve beraber çalıştığı müzisyen dostlarımızın ortaya koyduğu işi destekliyor her zaman. Profesyonelce davranmaya çalışıyor ve itina ile yaklaşıyor. Görsel algısı da yüksek. Ayrıca son derece saygılı ve güvenen bir tarafının da olduğunu söylemeliyim. Müzisyen bir kadın olmanın da getirdiği bir farkındalık durumu var tabi. Bir tasarımcı olarak az rastlanan bir müşteri profili çizdiğini de ekleyebilirim. Şebokolik: Şebnem Ferah albümlerinden konu açılmışken, albümlerdeki genel tasarım konseptini belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz? Şebnem Ferah'ın özel istekleri oluyor mu örneğin? Hale Utangaç: :) Önce albümü herkesten önce dinlemenin sevimli bir tarafının olduğunu söylemek isterim. Albüm tasarım aşamalarında sohbetlerimiz ve fikirlerimizi paylaştığımız konuşmalarımız oluyor. Zaten müziğini dinlediğinizde, ilk andan itibaren duygusu hemen geçmeye başliyor. Bu açıdan da çok güçlü buluyorum. Müzik dinlerken insan şekillendirmeye başlıyor ve imgeleme durumuna geçiyorsunuz. Tasarımı da buna göre key visual'ları ile oluşturduktan sonra fotoğraf ve prodüksiyon aşamaları başlıyor. Herkesin burada ayrı ayrı fikri alınıyor ve ekipçe ortak noktalarda karar veriliyor. Son derece demokratik diyebilirim belki. Şunu söylemeliyim ki gittikçe daha olgun, daha iyi çalışmalar gerçekleştirdiğimizi fark ediyorum ve bunu görebiliyorum. Şebokolik: Bizi kırmayıp,misafirimiz olduğunuz için teşekkürler :) Hale Utangaç: Ben de çok teşekkür ediyorum. Herkese sevgiler :)


Benim Adım Orman’da müzis “Serdar Barçın”

İlk olarak “Benim Adım Orman”albümünde gördük onu,daha sonra gala konserlerinde ve Beyaz Show’da, Şebnem Ferah ve ekibine eşlik etti. Ve şimdi,Serdar Barçın, Şebokolik Dergi’nin konuğu. Röportaj: Sertan Kartal / Fotoğraflar : Murat Akçay


yen konuk


Şebokolik:Öncelikle misafirimiz olduğunuz için çok teşekkürler, Sizi Yeni Türkü ve Sertap Erener ile gerçekleştirdiğiniz performanslardan hatırlıyoruz,ancak ilk defa Şebnem Ferah konseriyle tanıyan arkadaşlarımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Serdar Barçın: 2000 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarı Flüt bölümünden mezun oldum, branşım olan klasik müzik yerine , jazz ,rock ve popüler müziği kendime daha yakın buldum. 99 yılından beri stüdyo müzisyenliği ve pop dünyasında birçok projede yer aldım.Yeni Türkü,Sertab Erener, Zuhal Olcay,Sezen Aksu,Ajda Pekkan,Işın Karaca,Özgün ve son olarak Şebnem Ferah gibi sanatçıların sahnelerinde uzun yıllardır çalışmaktayım. Yurt dışı ve yurt içinde birçok band ile Uluslararası Jazz Festivallerinde çaldım. Bunun yanı sıra kendime bir fusion jazz albümü yaptım,bu albüm de 2010 yılı içerisinde cıkacak. Şebokolik:İlk olarak “Benim Adım Orman” albümündeki katkınız ile başlayalım, nasıl dahil oldunuz albüme? Serdar Barçın: Ozan Tügen ile yaklaşık olarak 99 yılından beri tanışırız. Birlikte Sertab Erener ile 100’ü aşkın konserde çaldık. Son yıllarda ise onun da ortak oldugu bir jingle firmasında,bazı zamanlar jingle çalmaya giderim.Beni aradı,Şebo’nun bir kaydı var diye, parçanın hikayesini anlattı.Benim Adım Orman adlı albüm ve şarkıya flüt çalmış oldum. Çok da keŞebokolik:Yer alacağınız etkinliklere baktığımızda yif aldım. oldukça yoğun bir programınız var, ve Şubat takviŞebokolik:Albüm sürecinde Şebnem Ferah ve ekibiy- minizde, Şebnem Ferah konseri şu anlık yok, Gala konserlerinden sonraki konserlerde/etkinliklerde le çalışmak nasıl bir deneyim oldu sizin için? Şebnem Ferah ile sahne alacak mısınız? Serdar Barçın:Çok keyif aldım.Çünkü Türkiye’de stil sahibi grup ve sanatçı sayısı çok az.Şebo,Türkiye’de Serdar Barçın: Açıkcası bunu hiç konuşmadık. Ama sınırları ve tarzını gerçek anlamı ile yansıtan,bu ka- tabii ki Şebnem ve ekibi istediği sürece ben konserdar şarkıya imza atan,inanılmaz iyi bir kitleyi bünye- lerde ve diğer aktivitelerde olacağım. sinde toplamış, müzisyen ve şarkıcı.Stüdyoda çok güŞebokolik:Müzikal yaşamınıza dönecek olursak, Bir zel vakit geçiriyorlar,paylaşıma son derece açık bir ekip.Zaten müzik böyle çıkıyor.Önünüze bu kadar iyi çok isimle çalıştınız,birlikte çalışmaktan en çok keyif aldığınız isimler kimler? bir grup ve şarkıcı çıkınca keyif almamak mümkün değil. Serdar Barçın: Yukarıda ismini saydığım tüm sanatçılar ile iyi işler yapıldı ama tabii ki 3 isim çok Şebokolik:Konserlere gelecek olursak,sizi ilk defa önemli. Yeni Türkü, Sertap Erener ve son olarak Bostancı’daki Gala konserinde sahnede gördük ve Şebnem Ferah. Tek tek değerlendirirsem; bir çok çalışmada güzel bir performans sergilediniz Yeni Türkü: Dünyayı ve Türkiye’yi sürekli turladığım :) Şebnem Ferah ve ekibiyle sahnede yer almak ve çok şey paylaştığım grubum Bostancı’daki performansınız nasıldı sizce? Sertap Erener: İlk çalıştığım solist, çok özel bir ses,enstrümanlarımın rahat kullanımın için yer bulSerdar Barçın: Seyirci açısından inanılmaz iyi bir konserdi,teknik anlamda minik aksaklıklar olabiliyor duğum müzik tarzı. tabii, bu bizim performansımıza bazen olumsuz ola- Şebnem Ferah: Büyük sound, sahne heyecanı (yıllar rak yansır.İlk konser için güzeldi ama takdir seyirci- sonra tekrar yaşıyorum) stil, ve mükemmel seyirciye çalabilme zevki. nindir!


Şebokolik:Peki, ileriki dönemlerde kesinlikle birlikte çalmak isteyeceğiniz isim/isimler var mı? Serdar Barçın: Şu an en sevdiklerim ile çalışıyorum zaten, ama akademik anlamda tabii ki yurt dışında,projeler yapacağım ve yapmak istediğim Jazz müzisyenleri var. Şebokolik:Müzikal açıdan dolu dolu bir hayat ve uzun bir biyografiniz var :) Peki geleceğe yönelik müzik / müzik dışı hedefleriniz neler? Serdar Barçın:2. ve 3.albümümün müziklerini yazıyorum bu sıralar.Daha underground bir müzik çalma hayalim var ama popüler yoğunluk buna pek izin vermiyor.Açıkcası bu ülkede üst düzey enstrümancıları ve müzisyenleri dinleyen kitle az,onları enstrüman müziğine daha çok yaklaştırmak için biraz uğraşmak ve rahat müzikler yapmak gerekiyor.Bunun için de son 10 yıldır müzisyen albümleri revaçta.Bu

yolda çalışmalarımı artırmak istiyorum. Şebokolik:Müzik dışında neler yapıyor,Serdar Barçın ? Serdar Barçın: Son iki yıldır fazla çalıştığım için pek bir şeye fırsat kalmıyor aslında. Zaten gece geç saatlerde yattığımız için gündüz yapacak az şey kalıyor,sahne harici çalışmalar ve müziğin yanı sıra,fırsat buldukça yüzmeye gidiyorum.Kitap okumaya çalışıyorum,arkadaşlarımla vakit geçirmeye ve evimde zaman geçirmeye çalışıyorum. Şebokolik:Son olarak,dopdolu bir etkinlik takviminde,başarılar diliyoruz :) Misafirimiz olduğunuz için teşekkürler :) Serdar Barçın: İlginiz için ben de Şebokolik ekibine çok teşekkür ederm.


Benim Ad

Şarkılar Şebnem Ferah’ı, Ş

Bölüm:4 “Albüm


dım Orman

Şebnem Ferah bizi anlatır

mdeki Şarkılar”


merhaba eğer olduğun gibi geleceksen olduğum gibi seveceksen merhaba, zamanın ellerinden merhaba, tut vakit kaybetmeden dünyanın bütün günlerinden en güzel günü bugün olsun hayattan hayallerinden istediğinden bahset düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet eğer olduğun gibi geleceksen olduğun gibi görüneceksen merhaba, zamanın gözlerinden merhaba, bak vakit kaybetmeden dünyanın bütün nehirlerinden sözlerimiz seslerimiz aksın hayattan hayallerinden istediğinden bahset düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet tam olduğun gibi tam göründüğün gibi tam hissettiğin gibi istediğin gibi hayattan hayallerinden istediğinden bahset düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet hayattan hayallerinden istediğinden bahset düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

Merhaba Şebnem… Şebnem, uzun bir aradan sonra biz izleyicilerine merhaba dedi. Hem de bomba gibi bir şarkıyı albümünün ilk sırasına koyarak, merhaba diyerek, gülümsedi bizlere. Şebnem Ferah bu albümünde diğer albümlerine oranla aşktan çok az bahsediyor, albümde daha çok yaşanmışlık, olgunluk, isyan, harekete geçirme gibi duygular hakim ve belki de aşkı en güzel anlattığı şarkısı Merhaba bu çalışmada... Şarkıda büyük bir coşku var, karşısındakini olduğu gibi kabul edeceklere merhaba diyor. Ancak zamanın akıp gittiğini, ve vakit kaybetmeden sevmeyi, sevilmeyi istiyor. Aşkın halleri var bu şarkıda… İnsan aşık olunca, hayatı toz pembe görür ya işte öyle diyor Şebnem de bu albümde… Düşünden, düşündüklerinden hepsi olmuş farz et, olduğun gibi, hissettiğin gibi ve göründüğün gibi ol diyerek… Şebnem bir insanın en doğal hali, en yalın, en gerçek hali ve bu şarkısında da karşısında kendisi gibi yalın birini beklediğini hissettiriyor, çünkü biliyor böyle, kendisi gibi insanlar az bulunuyor. İşte belki de bu yüzden olduğu gibi olanlara coşkulu bir ses ile merhaba diyor…

Zeynep Çalışkan


benim adım orman İçimden geçeceksen eğer Buradayım yürü üzerime Ateş şiir hepsi benim hazırım ben.. Gel gel gel gel İstersen dinlen içimde Köklerimden bir şarkı var dilimde Çıplak ayaklarla gez her köşemde Gel gel gel gel Benim adım orman Örtü yaptım yapraklardan Serdim herkesin üstüne Biz hepimiz uyuduk bittik yalnızlıktan Yeşildim olabildiğince Yaşlandım maviye değince Hem gündüz hem gece aklına düşünce Gel gel gel gel Benim adım orman Örtü yaptım yapraklardan Serdim herkesin üstüne Sür yüzünü yüzüme korkma yalnızlıktan Benim adım orman Örtü yaptım yapraklardan Serdim herkesin üstüne Sür yüzünü yüzüme korkma yalnızlıktan

Albüme ismini veren ve albümde ikinci sırada yer alan “Benim Adım Orman”.. şarkının girişindeki müzikle içinizdeki derin dallı budaklı diyarlarda gezinmeye başlıyorsunuz bile.. Arkadan ince ince Şebo’nun mırıldanmasıyla da çok ayrı bir yerde olduğunuzu fark ediyorsunuz.. ve müziğin anlık duruluşundan sonra şarkının sözleri.. “İçimden geçeceksen eğer… İstersen dinlen içimde. Köklerimden bir şarkı var dilimde. Çıplak ayaklarla gez her köşemde,! Gel.. gel.. gel gell..!!” sözlerde her şeye hazır olduğunuzu anlıyorsunuz.. Çünkü burası oldukça özel ve sizin diyarınız…! İçinizdeki diyarlara her şeyi alıp, kabullenip, koruyup kollayabilirsiniz. Tek başına ve tüm çıplaklığıyla dolaşan yaralı aslanı bile, yalnızlığını özgür bırakıp, yaralarını sarabilecek gücünüzün var olduğunu fark ediyorsunuz.. “Yeşildim olabildiğince, yaşlandım maviye değince” her şeye doymuş, yaşayacaklarınızı yaşamış ve gücünüzün azalmaya başladığı hissi var burada.. ama hala güçlüsünüz aslında.. çünkü “Hem gündüz hem gece aklına düşünce.. gel gel gel..!” diyebiliyorsunuz.. şarkının solo kısmında da gücünüz her yere ulaşıyor.. duyması gereken herkes duyuyor. Kendinizi farkettikten ve söyleyeceklerinizi söyledikten sonra susup kenara çekiliyorsunuz..

Esra Kiraz


yalnız kim bilir neler neler geçti başından kimse böyle yalnız olamaz anlat birer birer tut ellerimden kimse böyle küskün olamaz çizgi çizgi yüzünde gölgeli gözlerinde ağır sessizliğinde neler neler var ne hikayeler var her bahar öncesinde kardelene dönüşmeyi kopmayı koparılmayı anlat karanlıkla dans etmeyi sonra ölmeye yatmayı kahpe dünyayı anlat titreyen çenende dünya devrilmiş kimse böyle üzgün olamaz gözlerin dolu dolu hayatın da öyle kimse böyle yorgun olamaz hep göz pınarında duran o gözyaşında akmaya hazırlanan neler neler var ne hikayeler var uzaklara dalıp gitme gözlerin de dolmasın kimse böyle yalnız olmasın Şebnem Ferahın en güzel tasvir ettiği parça.Girişiyle zaten sizi alıp götürüyor yıllar sonrasına,olduğun günden ilerisine şarkı.Yumuşak içinizi ısıtan girişinden sonra sert bir tonla dikkat çekiyor acımasızlığına hayatın Şebnem,unutulmaya aday olunduğuna her birimizin.Zaten hayat da bu şarkının melodisi gibi değil mi? Sakin,umutlu,mutlu başlar;hiçbir şeyden habersiz.Öğrendikçe,tanıdıkça hayatı,tattıkça acısını,yaşadıkça,ömre birer birer yılları kattıkça... Kahpeleşir dünya adeta sen de yaşlandıkça. Birikir,anlatılmak istenen hikayeler..Kimi zaman kursakta biriken ama söylenemeyen kelimelerde gizlidir, kimi zaman da gözlerden akan iki damla yaşta..Yaşam öyle bir boyut ki yaşlandıkça anlıyorsun senden neler aldığını sana neler kattığını belki de nelere mahkum bıraktığını.Dingin başlayan şarkı alevlendi,sertleşti,inişleri çıkışları betimledi her bir notada.Sonlarına doğru ise tekrar o eski mahsunluğuna geri döndü.Sahne kapandı yavaş yavaş,son nefes verildi,baharla birlikte bir kardelen daha söndü.Yani bir ömür bitti.

Merve C. Kartal


istiklal caddesi kadar alnımdan akan ter sana hiç değmedi gözümden damlayan yaş denizi bulmadı bir sokak gördüm rüyalarımda gecelerce hiç sana çıkmadı sadece yarım saat tutuştuk elele o saat durmadı düşünüyorum ne kadar sevmiş olabilirim düşünüyorum sen ben gece ve bir yol başka bir şey yok elimde hafızamda düşünüyorum ne kadar yer etmiş olabilir istiklal caddesi kadar istiklal caddesi kadar anları birer birer topladım sakladım tarihin ortasında gelecek aradım hücreme girdin dokundun hücrelerime buluttum damladım cümleler kaçtı dağıldı dört bir tarafa sadece noktayım

Ufak da olsa bir şekilde yer etmiştir İstiklal herkese göre,herkesçe.Fakat bir cadde düşünün aşıkları ayıran,kavuşturan,bir söze, bir gülüşe o bir ana mahkum bırakan.İşte tam bu arada devreye giriyor Şebnem Ferah’ın sözleri.O katıksız,mahsun öte yandan da özlem kokan aşkların peşi sıra şu mısralar yankılanıyor kulaklarda. “Düşünüyorum..Sen,ben,gece ve bir yol.Başka birşey.Yok elimde hafızamda...” “Şebnem Ferah neler hissetti yazarken kim bilir?”diyerekten bana hatırlattıkları ile devam ediyorum. Keşkelerle dolu,acısı taze,hayali hala gözlerde,özlemi kokan’ bir aşk.Gidenin ardından söylenebilecek pişmanlığı anlatabilecek belki de değeri vurgulayabilecek en dokunaklı cümleler.Ama çok geç olgusunu da soğuk misali insanın yüzüne vuruyor.Kelimeler adeta cümlelere özenle işlenmiş ki burada onun gözlem yeteneği ve birikimi göze çarpıyor.İstiklal caddesini bana daha da özel kıldığı için teşekkür ediyorum.. Düşünüyorum, Ne kadar sevmiş olabilirim? Merve C. Kartal


eski eski bir şiir eski bir hikaye eski bir ezgi var aklımda herkes hayattaydı bildiğim herkes hiç korku yoktu yoktu aklımda eski bir kitap eskimiş resimler eski bir şarkı var aklımda sevdiğim birini hiç kaybetmemiştim kaybetmek yoktu yoktu aklımda sıradan basit bir günün uğruna hiç dua etmemiş hiç yalvarmamıştım sen nasıl başardın yüz yıllık ağaç gibisin nasıl böyle kaldın büyürken eskimeyen eskise de değerlenen sen nasıl başardın yüz yıllık ağaç gibisin nasıl böyle kaldın yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın eski bir oyun eski bir sokakta eski bir hırka var omzumda aşka inanırdım her hücremle hiçbir yük yoktu yoktu omzumda sıradan güzel bir günün uğruna hiç dua etmemiş henüz yalvarmamıştım

Ülkemizde de, dünyada da bin yıllardır hayatı bizim için daha yaşanılır, daha tat alınır kılan bütün herkese teşekkür etmek amaçlı yazılan şarkı: ”Eski” Şarkının tınısının ve sözlerinin başladığı andan itibaren eskilerle yolda yürüyeceğinizi anlamaya başlıyorsunuz. Bildiğiniz herkesin hayatta olduğu, korkusuzca, eski bir kitapla, eskimiş resimlerle, eski bir şarkı eşliğinde ilerliyorsunuz ve sevdikleriniz yanınızda.. Her şey yanınızda olduğundan dua edecek bir şeyiniz yok.. ve bir gün anlıyorsunuz ki her şey bitmiş.. hepsi sadece anılarda kalmış.. Eskimiş ama hala köklü, güçlü, büyümüş, sizi hayatta güçlü olmanıza yardım eden biri ya da birileri kalmış yanınızda.. belki de oldukça uzağınızda.. ama içinize işlemiş.. Çocukken oynadığınız oyunları, sokakları düşünün.. her şeye inandığınız günleri.. belli bir yaşa gelip sorumluluk almaya ve hayatın çemberinden geçmeye başladığınız anlar geldiğinde, inançlarınızı birer birer kaybettiğiniz günler.. ve yaşantınızı kolaylaştıranları unutmayın.. Hep güçlü kalın ki sizde büyürken eskimeyin ve değerlenin ;) Esra Kiraz


mahalle kalbimin topraklarına mezarlar kazdın her birinin üstüne gökdelenler koydun aklımın yapraklarını bir bir kopardın binaların üst katlarına süslü teraslar yaptın geçer gider sandım geçmedi gitti kurduğum bu mahalle haritadan silindi aklımın sokaklarını arar sorarken kim bilir ben kaç kalp kırdım zamanın istasyonunu trenler geçerken kim bilir kaç kez kaçırdım uykumun masallarını her gece anlattın dinledim defalarca seni kahraman yaptım kurdugun mahallenin her sokağında utanmadın gecelerce sövdüm saydım geçer gider sandım geçmedi gitti kurduğum bu mahalle haritadan silindi aklımın sokaklarını arar sorarken kim bilir ben kaç kalp kırdım zamanın istasyonunu trenler geçerken kim bilir kaç kez kaçırdım

Mahalle, karşı tarafa seslenen bir parça. Karşı tarafın yaptıklarını ona anlatıp, öfkelenip daha sonra durup bir nefes almak, bu “mahalle” yi yaşamak. Karşı tarafa verilen değer ve onun yaptıkları, daha sonra karşı tarafın kurduğu “mahalle” de söve söve dolaşan bir Şebo. Konu olarak fazla söze gerek yok sanırım bu şarkıda. Ancak müzikal anlamda Can Kırıkları albümünde dinlediğimiz müziğe benzer bir müzik karşılıyor bizi. Özellikle 4: 10 itibariyle Metin Türkcan döktürmeye başlıyor. Bir diğer açıdan bakacak olursam, bu şarkı benim için özel ve bu şarkıya klip çekilmemesini isterdim.Gala konserlerine gidenler bilirler arkadaki perdede yansıyan görüntülerle bu şarkının nasıl uyumluydu. Ama bir gün imkanım olursa bu şarkıya ben klip yapmak isterdim. Bu da böyle bir hayalimiz olsun.

Sertan Kartal


ateşe yakın bir mum yaktığım o akşam seni andım korkuyu savdığım her anı hatırladım gittiğin günden şimdiye her şey aynı sadece çok özledim her kahraman gibi erken gittin gördüğüm en son ışık parıltı sendin hep parlardın dinlendiğin o sarmaşık sonra soldu hep uçtun ateşe yakın bir kayık iki kürek ay parlak asil yürek biraz rakı biraz azık belki hayat bu demek göçtüğün gün ben tesadüfen düşümde gördüm veda ederken çok özledim her kahraman gibi erken gittin gördüğüm en son ışık parıltı sendin hep parlardın dinlendiğim o sarmaşık sonra soldu hep uçtun ateşe yakın

Ateşe Yakın şarkısında Şebnem Ferah bizlere ; hissettiklerini, özlemini, o şarkıyı yazdığı kişiye olan sevgisini o kadar yürekten hissettiriyor ki… Bu şarkı, onun hayatındaki kahramana yazılmış. Şebnem’in şarkılarını, genellikle kendi düşüncelerinin yanı sıra, etrafındaki olaylardan etkilenerek yazdığını biliyoruz. Bu açıdan bakıldığında, belki de Ateşe Yakın Şebnem’in tamamen kendisini, kendi özlemini ve kahramanını anlatması bakımından ayrıcalıklı bir şarkı olabilir. Bir dinleyici olarak bu şarkıyı Şebnem’in sesinden duyarken, kalbimde bir kıpırtının, bir sıkışmanın olduğunu söylemem kesinlikle abartı olmaz. O kahramanı tahmin etmek Şebnem Ferah’ı tanıyanlar için hiç de zor olmasa gerek.

Şebnem, hayatında duygularını en derinden yaşayan ama bununla birlikte bu duyguyu karşı tarafa en doğru şekilde aktarabilmeyi beceren ender insanlardan. Tıpkı “Ateşe Yakın”da olduğu gibi… Ateşe Yakın, onun hayatındaki kahramanına duyduğu özlemi, ona duyduğu sevgiyi en içten duygularıyla aktarıyor biz dinleyenlerine. Şarkıda kahramanının onu erkenden bırakıp gitmesinden yakınıyor ve onu ne kadar özlediğinden bahsediyor, her gidiş, her terk ediş erken değil midir? İyilerin, kısacası hayatımızdaki kahramanların gidişleri hep erken olmuştur, hep de öyle olacaktır…

Zeynep Çalışkan


serapmış güneş batınca fark ettim bütün hayallerim caddeye uzanmış tüm doğru bildiklerim asfalta akmış hepsi serapmış birileri var önümde gerimde her yanımda yüreğimde kalabalığın içinde dışında her yerde yalnızlığımda karaya oturmuş eski bir gemide gölgesinden sıkılmış söğütte baktığım her yerde her aynada mutluluktan sürülmüş sanki yasaklanmış biri var ellerinden içilmiş şarapta gözlerinden okunmuş şiirde baktığım her yerde her aynada mutluluktan sürülmüş sanki yasaklanmış biri var

Yolculuklarla başlar tüm yaşanmışlıklar...Saat seslerinde gidişlerin korkusu,günün sonunda da yokluktur biriken.Sanılanlardır insanı karanlıkta terk eden...Gri bir tona bürünür o zaman evren...Nöbetleri bekleyen düşlerim;boşluğa “neden”... Boğazımdaki düğümleri açmalıyım..İçimdekilerin bir kısmı masal tadında,bir kısmı siyaha boyalı çığlıklarda...Her gün yollara bakan başka pencere sokaktan aldıklarını atıyor odaya..Rüzgarlara bıraktıran bir kader olduğu için belki de silindi! Sokağa kelimeler taşmış...yine hisleri indirgiyor sözlere kraliçe... ”Yolun tam yarısında asfalta akmış...Her şey serapmış...”

Rukiye Şahin


insanlık aynıydı gökyüzümüz savrulduk her birimiz insanlığa ne oldu masumdu gözlerimiz adildi kalplerimiz insanlığa ne oldu ormandık kül olduk insandık kul olduk kaybettik savrulduk ayrıldık ayrı kaldık bittik artık farklıydı seslerimiz aynıydı gerçeğimiz insanlığa ne oldu berraktı umutlarımız çekingendi hırslarımız insanlığa ne oldu

Oyunlar dolanır oldu ayaklara..Paslanmış bakışlar sarmış etrafımızı..Kadehlere doldurduk gözyaşlarımızı..Sarhoş olmamız değildi savrulmamıza sebep.Küsünce solduk.. Yorulduk.. “Ormandık kül olduk, insandık kul olduk.” İnadını delemediğim gökyüzüne bakarken ve duyarken bunları , gözlerimden geçiyor dünya.. Bağ boğumları yüreklere indi.. Siyah beyaz yaptık koşuşturmayı , ne kadar canlı olabilirdi ki ? Ödünç bir güneşle gün doğurmaya çalıştık aslında. Kanat çırpan endişelerimiz oldu şimdi.. Fikirler işgal altında.. Delil yetersizliği istiyoruz yaşananlar düşüversin vurduğumuz dibe diye.. Üstüne çıkmayı çare görüyoruz herhalde.. Günler üzerine boylu boyunca gölgeler düşürür olduk gitgide ve bu yüzden “Bittik artık”. Yağmur gerek izleri aşındırması için .. Bulduğu her çatlaktan bütün gücüyle girmeye çalışan uğultuları dindirmeliyim. Gözlere kırık bir testi düştü. Gökyüzünden kızıllar damlıyor, umulmayacak kadar yalan ve unutulmayacak kadar yok olmuş olanlara.. Karıncaların omuzlarında taşıdığı küçük kırıntılar kadar kutsaldı aslında bu güç.Sahibinden kiralığa çıktı sonunda: İNSANLIK! Rukiye Şahin


bazı aşklar en son gördüğüm rüya en son yazdığım şarkı hepsini sana anlatmazsam hepsini sana söylemezsem hepsini seninle paylaşmazsam eğer sen duymazsan yarım kalırlar yetim kalırlar küskün kalırlar aynı sen ve ben gibi sen ben bitmeyen şiir sen ben bitmeyen şarkı boynunun omzunla buluştuğu hem serin hem ılık çukurdan yavaş yavaş yudum yudum su içtim sonra kayboldum bazı aşklar yarım kalırlar yetim kalırlar aynı sen ve ben gibi

En son gördüğünüz rüya ya da yazdığınız şarkıyı hatırlıyor musunuz? Kimin içindi? Ne içindi? Peki, bunları kiminle, kimlerle paylaştınız? Şebnem bu şarkıda sade bir dille yarım kalan bir ilişki için yazdıklarını, yazdığı kişiyle paylaşmazsa tamamlanamayacağından bahsetmiş. Gerçekten de öyle değil midir? Birine yazdığınızı, çizdiğinizi, yaptığınız besteleri o kişi duyduğunda daha da bir tamamlanmış duygusuna kapılmaz mısınız? “İşte şimdi tamamdır” dersiniz.. Şarkının ikinci kısmında ise “Sen ben bitmeyen şiir.. Sen ben bitmeyen şarkı..” der Şebo. Zaten yarım kalan ilişkilerinizi ne zaman bitmiş olarak görebilirsiniz ki? Üzerinden uzun zaman geçip, yeni bir şeye başlamış olsanız bile hala içinizdedir yarım kalmışlıkları.. “Boynunun omzunla buluştuğu, Hem serin hem ılık çukurdan, Yavaş yavaş yudum yudum su içtim.. Sonra kayboldum..” bu sözler şarkının en can alıcı yeri olsa gerek.. En güzel anlarınızı yaşadınız.. Artık bir sondasınız ve bu sonda noksanlık söz konusu.. Bu noksanlık içinizde bir burukluğa, küskünlüğe kapılmıştır.. Hatta yetim bir çocuktaki hisleri tattırır size..

Esra Kiraz


uçurtma gelmişim geçmişim birden aniden buharlaştı bol kitaplı bir odada dünya yavaşça önümde uzandı ben en güzel şarkımı henüz yazmadım ben en güzel şarkımı henüz yazmadım yel değirmeni rüzgarla rüzgar uçurtmayla geldi uçurtma bir çocuğun gözünden dünyayı korkuyla seyretti kaldırımda bir güvercin birden yüzüstü yere uzandı kundağında kundaklanan bir ruh vicdanlardan göğe taştı ben en güzel şarkımı henüz yazmadım ben en güzel şarkımı henüz yazmadım

Benim Adım Orman, kişisel bir albüm müdür sorusuna cevap aradığımız şarkı sözlerinde, aslında öyle olmadığını gösteren bir ipucu galiba “Uçurtma”. Gökyüzünde salınan bir anı, çocukluğu hatırlatan ve kişiye göre biraz hüzünlendiren biraz huzur veren, bazılarımıza göre özgürlüğün simgesi uçutma; Benim Adım Orman’da, Şebnem Ferah şarkılarından birinin ismi olarak çıkıyor karşımıza. Umut, farkına varmak, unutuldu denilenlere kayıtsız kalmayışın göstergesi, yaşanan olumsuzlukları dolaylı yoldan kınamak; her şey var bu şarkıda, ucu açık ve bol baharatlı biraz acılı biraz tatlı... Her dinleyen kendisine göre farklı anlamlar yüklese de Uçurtma’yı kısaca şöyle tanımlıyorum; bir aşk şarkısı olmadığını ilk dinleyişte anlayabiliriz. Yaşanan olumsuzluklardan etkilenen ve o duygularını kaleme alan, hayatın içinden, sosyal içerikli ve elbette kendisinden bir şeyler bulunan tüm olumsuzluklara rağmen umutlu olmayı dile getiren bir Şebnem Ferah eseri... Boşuna düşünmüşüz en güzel şarkısı acaba hangisidir diye. O, en güzel şarkısını henüz yazmamış ki... Derya Ülkar


eski - 2 eski bir şiir eski bir hikaye eski bir ezgi var aklımda herkes hayattaydı bildiğim herkes hiç korku yoktu yoktu aklımda eski bir kitap eskimiş resimler eski bir şarkı var aklımda sevdiğim birini hiç kaybetmemiştim kaybetmek yoktu yoktu aklımda sıradan basit bir günün uğruna hiç dua etmemiş hiç yalvarmamıştım sen nasıl başardın yüz yıllık ağaç gibisin nasıl böyle kaldın büyürken eskimeyen eskise de değerlenen sen nasıl başardın yüz yıllık ağaç gibisin nasıl böyle kaldın yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın eski bir oyun eski bir sokakta eski bir hırka var omzumda aşka inanırdım her hücremle hiçbir yük yoktu yoktu omzumda sıradan güzel bir günün uğruna hiç dua etmemiş henüz yalvarmamıştım

Sonbaharı erken gelebiliyor bazı şeylerin...Zaman aşımına uğradıkça kaybolur sanırız onları... Belki okunmadığı,belki söylenmediği,belki dinlenmediği için...Belki bakılmadığı belki oynanmadığı için.. Belki öylece durduğu için...Oysa “eskise de değerlenen” diyor Şebo...Belki de “yeni”ler basit kaldığı için.. Ne kadar uzak olsa da kaybetmekten gelen korkular , bazı anlarda... Sırası belirsiz gidiyoruz yanlarına...Uğruyor gibiyim beynimde,kalbimde bir köşeye çekilmiş “eski”lere... Ezgilerin renklerle flört ettiği zamanlar oluyor böylelikle Eski-2’yi dinleyişlerim...Ve iyi ki bu versiyonu da koyulmuş albüme.

Rukiye Şahin


Ĺžebnem Ferah nereye, Biz oraya ! -Daimawww.sebokolik.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.