de g dergi.sebokolik.com gi.sebokolik.com
ssayı ayı y :7 7
Şebnem Ferah’ın Nisan-Mayıs Konserlerinde Yaşananlar ! Fanta Gençlik Festlivali ve detayları Şebokolik Tv’de Neler Oluyor?
Şebnem Ferah Vokalinin de Yer Aldığı, “Yesterday” Albümüyle Gökcan Sanlıman Şebokolik Dergi Dergi’de ’de !
ÖZEL RÖPO RTAJLAR
YENİ ALBÜ M ÖNCESİ
UMUT KAY A
“BÜYÜDÜK ” ALBÜMÜ YLE ASLI G
ÖKYOKUŞ
“SİNİR ÖTE Sİ OPERAS YON” ALBÜMÜYL E
DEJA-VU
YENİ ALBÜMLER : Masumiyetin Ziyan Olmaz / Arıza / We Could Be The Same KEŞFEDİLECEK GRUPLAR : Marsis / Pankart / Başıbozuk
Ĺžebnem Ferah ve ekibine dair ne varsa ! www.sebokolik.com http://dergi.sebokolik.com http://tv.sebokolik.com
şebokolİk
İçİndekİler
+6 +8 +12 +14
ŞEBNEM FERAH YAŞANANLAR
KONSERLER VE İNCELEMELERİ FANTA GENÇLİK TURNESİ ŞEBOKOLİK TV’DE NELER OLUYOR ?
+16 +18 +24
ROCK MÜZİK GENEL HABERLER YENİ ALBÜMLER / KLİPLER KEŞFEDİLECEK ALBÜM VE GRUPLAR
RÖPORTAJ: ASLI GÖKYOKUŞ
RÖPORTAJ: UMUT KAYA
+32
+28
RÖPORTAJ: DEJA-VU
RÖPORTAJ: GÖKCAN SANLIMAN
+38 +40
+36
DOĞA İÇİN ÇAL PROJESİ THE BIG BANG THEORY / SİNEMA SAYFASI
Şebokolik Dergi Sayı 7 Öncelikle Tüm Şebokoliklere Merhabalar... Şubat ayında çıkardığımız albüm özel sayısının ardından tekrar sizlerleyiz. Gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkürler. Özellikle sitemize gelen yorumlar konusunda teşekkür etmek istiyorum, hiç tanımadığım,bambaşka şehirlerden bambaşka insanlardan gelen yorumlar cidden çok mutlu etmekte. Gelelim 7.sayıya. Önceden beri aklımızda olan bir fikri bu sayıyla birlikte hayata geçirmiş bulunmaktayız. Artık 5.sayımız gibi 100 sayfa ve oldukça geniş bir dergi yerine,daha ufak ebatta bir dergiyle karşınıza çıkıyoruz,böylece daha sık karşınıza çıkma şansımız olacak.Ancak kalite ve güncellik tıpkı eskisi gibi, yine en az 3 röportajla ve oldukça başarılı çalışmalarla sizlerin karşısındayız. 7.sayının içeriğine gelecek olursak, yeni sayımızdaki Şebnem Ferah bölümünde, en son bıraktığımız yerden yani gala konserlerinden bu güne gerçekleşen tüm konserleri ve yaşanan tüm hadiseleri ele aldık. Şebnem Ferah hakkında bilgi kaçırmak istemeyen tüm Şebokoliklerin okumasını tavsiye ederim. Konserler konusunda Şebokolik ile alakalı bambaşka bir durumu da sizlerle paylaşmak istiyorum. 22 Mayıs gecesi gerçekleşen bir konseri, 23 Mayıs günü Şebokolik’te ayrıntılı incelemesi ve fotoğrafıyla birlikte bulabiliyorsunuz. Bu noktaya kadar getirmiş bulunmaktayız. İstediğiniz an siteye girip, Şebnem Ferah’ın hangi tarihli konserinde ne olmuş, görebilirsiniz. Rock Müzik bölümünde ise, genel olarak yaşanan olayları,albümleri ve klipleri ele aldıktan sonra,röportajlarla devam ettik. Bu noktada Şebokolik Tv ile ortaklaşa sürdürdüğümüz Umut Kaya röportajını, Aslı Gökyokuş’un yeni albümü üzerine yaptığımız röportajı, Deja-vu ve Gökcan Sanlıman’ın yeni albümleri üzerine yaptığımız röportajları okuyabilirsiniz. Bölüm bittikten sonra bu sayının hazırlanması sırasında izlediğim ve keyif aldığım bir dizinin incelemesi sizleri karşılayacak, “The Big Bang Theory” izlemenizi tavsiye ederim. Son olarak. Öncelikle nefes almamı sağlayan’a, daha sonra aileme ve kuzenlerime , son olarak da hatunuma teşekkürler. 8.sayıda buluşmak üzere. Selametle...
Sertan Kartal Şebokolik Dergi
GENEL YAYIN / SANAT YÖNETMENİ: SERTAN KARTAL EDİTÖR: MERVE C. KARTAL MUHABİRLER: SERTAN KARTAL - MERVE C. KARTAL - DERYA ÜLKAR - RUKİYE ŞAHİN - BESTE EŞERLER YAZARLAR: ERDEM ASLAN - FAİK TAŞÇI - SERKAN TALAY - HÜLYA KEÇELİ - VİCTORYA KRUGLOVA - BORA SARÇOĞLU BASIN İŞLERİ: SERTAN KARTAL- ERDEM ASLAN - SERCAN KARTAL KATKIDA BULUNANLAR: ÖZGE GÜLVER - DAMLA AKDEMİR - ŞEBOKOLİK AİLESİ ZEYNEL ABİDİN AĞGÜL (+KAPAK FOTOĞRAFI) İLETİŞİM : dergi@sebokolik.com / http://dergi.sebokolik.com
Son Sayıdan Bugüne Neler Yaşandı?
Şebnem Ferah için albüm sonrası oldukça yoğun ve koşuşturmalı geçti.Tanıtım konserlerinden sonra birkaç tv ve radyo programları,hemen ardından 1 ay boyunca yapılan Türkiye turnesi kapsamındaki konserler,sonrasında ise üniversitelerin bahar şenliği kapsamında gerçekleştirilen etkinlikler... Siz şebokolikler için adım adım takipte idik. Neler mi oldu ?.. Öncelikle kısa kısa bu sayfada haberlere ulaşabilirsiniz. Sonraki sayfada ise geçen sürede yaşanan konserlere dair özel Şebokolik incelemelerini okuyabilirsiniz.
•••••••••••• 22 Şubat 2010’da albüm tanıtımına dair radyolarda ilk olarak Süper Fm’e konuk oldu. Daha sonra 24 Şubat 2010’da Show Radyo’da, 26 Şubat 2010’da Joy Türk’de, 1 Mart 2010’da Radyo Tatlıses’de konuk oldu.
•••••••••••• Mart ayının ilk haftası PowerTürk Tv’de Star Panaroma programının haftalık konuğu oldu.
•••••••••••• Tüm bunlar yaşanırken bir yandan da bir konser turnesi belirlenmişti.Bu konser turnesi yaşandı. 17 Mart 2010’da Samsun’da / 21 Mart 2010’da Erzurum’da 25 Mart 2010’da Antalya’da /27 Mart 2010’da Konya’da 1 Nisan 2010’da Balıkesir’de /8 Nisan 2010’da Gaziantep’de 10 Nisan 2010’da Adana’da /17 Nisan 2010’da İzmir’de Sahne alan Şebnem Ferah ve ekibi,turneden sonra Koçfest kapsamında, Ferman Akgül’ün rahatsızlığı üzerine 2 konserde sahne aldı. 7 Mayıs 2010’da Konya’da 10 Mayıs 2010’da Eskişehir’de sahne aldı.
Şebnem Ferah Mayıs ayında ise; 15 Mayıs 2010’da İstanbul’da / 19 Mayıs 2010’da Ordu’da / 22 Mayıs 2010’da Ankara’da olmak üzere 3 şehirde konser verdi.
•••••••••••• Koçfest Konserlerinden sonra Kral Tv Müzik Ödülleri’nde “En İyi Kadın Sanatçı” kategorisinde aday gösterildi. Revizyona giden Kral Tv ödüllerinde, Rock Müziği alanında bir kategori yoktu.
•••••••••••• Biten konser turnesinin ardından 15 Mayıs 2010’da Boğaziçi RbFest’de sahne aldı. Daha sonra 19 Mayıs 2010’da Ordu Üniversitesi Bahar Şenlikleri kapsamında sahne aldı.
•••••••••••• Şebnem Ferah, Gökcan Sanlıman’ın ilk albümünde “I Want To Break Free” isimli parçada yer aldı. Şebnem Ferah, albümde 6.sırada yer alan “I Want To Break Free” isimli söz ve müziği John Deacon’a ait olan parçada Gökcan Sanlıman’a vokal olarak eşlik etti. Not olarak bu sayımızda Gökcan Sanlıman röportajı bulunmakta.
•••••••••••• Şebnem Ferah ayrıca Karapaks grubunun ‘Akustik 1992-2009’ adlı albümünde, Türk Rock Müziğinde ve hafızalarda çok önemli bir yere sahip olan “İki Yol” adlı parçada düeti ile gruba eşlik etti
r e l r e s Kon
17 Nisan İzmir Konseri Foto: Burcu Eda İlkılınç
17 Nisan İzmir Konseri Foto: Burcu Eda İlkılınç
25 Mart Antalya Konseri Foto: Faik Taşçı
1 Nisan Balıkesir Foto: Serkan Talay
Konserler 17 Mart-17 Nisan arasında 8 ayaklı bir turne gerçekleştirdi Şebo.Onca yol kat etti,çok sık birlikte olmaya fırsat bulamadığı Şebokolikler ile buluştu.Samsun’dan Erzurum’a,Adana’ya,İzmir’e kadar her yönde ilerledi bu bir ayda.Bunların yanısıra üniversite şenlik haberleri geldi.Şebnem Ferah üniversitelerin düzenlemiş olduğu organizasyonlarda sahne aldı.15 Mayıs’ta Radyo Boğaziçi’nin,19 Mayıs’ta Ordu Üniversitesi’nin,22-23 Mayıs’ta ise Ankara Üniversitesi’nin bahar şenliklerinde idi.Koçfest’e katılmamasına rağmen Manga grubunun solisti Ferman Akgül’ün rahatsızlığı sebebi ile Konya ve Eskişehir’de onun yerine performans sergiledi.
Gala Konserlerinden bu yana Şebnem Ferah neredeyse,Şebokolik Ekibi de oradaydı. Gala Konserlerinden bu yana Şebnem Ferah neredeyse,Şebokolik Ekibi de oradaydı. Çoğu konserde inceleme yazıları ve özel fotoğraflar ile tüm Şebokolik Ailesiyle paylaştılar yaşananları. Bunlardan bazılarıyla devam ediyorum yazıma. “Alkışlar, ıslıklar havada uçuşuyor sanki yüreklerimiz haykırıyordu..’’ “Merhaba” şarkısının başladıgını duyduk ve Şebnem’in geleceğinin bir habercisiydi sanki şarkının başlaması.Şarkı ilerledi ve sound birden hızlandı,ışıkların altında bir melek belirdi sanki,o bizim yüreğimizin meleği...Coştuk o meleğin sahneye aniden fırlamasıyla.Hep birlikte,tek yürek olarak MERHABA dedik kraliçemize...Merhaba ile başlayan konser ardından yeni şarkıları ve eskimeyen eskidikçe değerlenen şarkılarıyla devam etti.Tek yürektik,şarkıları en içten,en yürekten söylüyorduk..Biz ne kadar içten söyledikçe sahnede meleğimizin gülmesiyle birlikte bir güneş doğuyordu sanki. Saniyeler dakikaları kovalıyordu.En güzel günümüz , en güzel gecemizdi tahminimce. Zamanın ne kadar hızlı akıp gittiğinin farkında bile değildik.Öyle samimiydi ki Şebomuz ve diğer grup üyeleri,o samimiyet bize yansıdı,bizden de Şebo’ya ve gruba yansıdı. Bizde içimizde ki o sevgiyi Şebneme ve gruba gösterdiğimize inanıyorum. Biz hepimiz tek yürek olup sevgimizi belirttik Kraliçemize. Biz Hepimiz Minnettarız O GÜZELLİĞE… Faik Taşçı 25 Mart Antalya Konseri “Bazen hayat iki kelimenin içinde saklıdır.” 8:10 ‘da kalp atışları efekti doldurdu kulakları..Zaten bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Saatler 8:15 i gösterirken Kraliçem büyük bir ihtişamla çıktı sahneye.Üzerinde şalvar tarzı bir kıyafet ve derin göğüs dekoltesiyle yine muhteşemdi. Ve her konserinde olduğu gibi “Merhaba” dedi bizlere. Hemen ardından “Yalnız” geldi.Bir yandan fotoğraf çekmeye çalışırken bir yandan da kraliçemin gözlerine bakıyordum…Yeni şarkılarını söylerken araya da eski şarkılarını serpiştirmeyi çok iyi beceriyordu kraliçem… Ve “Sil baştan”ı söylemeye başladı kraliçem, o anda hemen pankartımı açtım ve gözlerine doğru baktım. Biliyordum bakacaktı,farkedecekti beni ve birden pankartıma gözü çarptı, gözlerimin içine bakıp sıcacık gülümsemesiyle bana bir tebessüm yolladı…O anda belki heyecandan ölebilirdim. Şebnem bütün hızıyla devam etti “Yeniden Doğup Gelsem”de konser doruk noktasına ulaştı.Sanırım herkes o anda orada olmaktan çok keyif alıyordu. Sıra, belki de hayatımın şarkısı olan “Eski” ye gelmişti… Şarkı başlamadan önce Şebnem aldı mikrofunu eline ve eskiden hayatımızda önemli bir yere sahip olanları andı ve o önemli insanlardan kısaca söz etti. “Yıllar geçti, birçok katkıda bulundular ve bulunmaya da devam ediyorlar.” diye ekledi sözlerine. Sonra devam etti; “Ben de 30 sene sonra acaba böyle olabilir miyim?” Sorduğu sorusuyu yine kendisi cevapladı. “Ben 30 sene sonra yine akide şekeri gibi olurum” dedi.Bu belki de konserde olan en büyük anektot ve en samimi sözdü. Çok ama çok tatlıydı onu söylerken… Serkan Talay 1 Nisan Balıkesir Konseri
“Tekrar Merhaba Kraliçe…” Onu ilk kez 9 Ocak’ta Bostancı’da izlemiştim. Hayatımın en güzel günü diyordum her sorana. Daha güzel bir gün olamaz sanıyordum dün geceye kadar. Kıyafeti tek kelimeyle muhteşemdi. Sesinin berraklığında kaybolduk gittik… Çok enerjikti Metin’le sürekli gülüştüler. Onunla göz göze gelmek bile büyüleyiciydi hele ki bunu defalarca yaşamak…Sahne showları eksiksiz ve göz alıcıydı. İnsanlık, Mahalle, Fırtına, Bu Aşk Fazla Sana ve birkaç şarkıda hazırlanan düzenekten havaya alevler saçıldı sıcaklığını yüzümüzde hissettik. Bostancı’dan, doğru saydıysam, 4 şarkı eksik çalındı. Büyük ihtimal saatin geç olmasıydı sebebi. İnsanlık performansı olağan üstüydü albüm kaydından kat kat üstündü. Davul show’da yine harikalar yarattı Buket ve Şebnem.
Gala Konserlerinden bu yana Şebnem Ferah neredeyse,Şebokolik Ekibi de oradaydı. Duygulandırma sırası bize geldi…Konserin en can alıcı noktası hiç şüphesiz seyircinin şarkı arasında birden Yağmurlar’ı söylemeye başlamasıydı…Şebo bu ani gelişen olay karşısında çok mutlu oldu ve arkadaşlarından şarkıyı çalmalarını isteyip bize eşlik etmeye başladı. Yaklaşık 2 dakika sonra şarkıyı en baştan tekrar söyledik.Eski’yi kısık sesle hep birlikte söylerken barkovizyondan sanatın her dalından yaşayan yaşamayan üstatların fotoğrafları bizlere eşlik etti. Şarkının sonunda Şebo; “Bunu söylemek bana düşmez ama her birinin adına hepinize tek tek onları alkışladığınız olumlu tepkiler verdiğiniz için teşekkür ederim” dedi. Hülya Keçeli 15 Mayıs rbFest Konseri Ve saat 20:25. Her zamanki gibi kalp atışlarıyla giriş yapan Şebnem Ferah, tüm Ordu halkına Merhaba dedi.Sonra Yalnız şarkısını seslendirdi ve o muhteşem sesiyle konuşmaya başladı. “Eğer hafızam beni yanıltmıyor ise 1996dan beri yani ilk albümü yaptığımdan beri siz Ordulu dostlarımızla ilk defa birlikte oluyoruz.” dedi ve tüm Ordu halkı “Evet’’ diye onay verdi.Sonrasında hepimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı’nı tüm içtenliğiyle kutladı ve devam etti. ...Sıra Mayın Tarlasına geldiğinde “Eğer aranızda rock müzikle ilgilenen varsa bilir. Ronnie James Dio’yu kaybettik. Yaklaşık 13 yaşımdan itibaren müzikle ilgili ne varsa bana farkında olmadan öğreten kişidir.Uzun süredir tedavi görüyordu ama maalesef vefat etti.Böyle gecelere böyle şeyleri karıştırmayı pek sevmiyorum ama bir taraftan da kafamın içinden ve kalbimin içinden geçenlerden haberiniz olsun istiyorum ve izninizle konserin geri kalanını ona ithaf etmek istiyorum’’ dedi ve kalan parçaları daha bir coşkuyla söyledi.Delgeç,İnsanlık( her zamanki gibi Buketle showları müthişti.)Yeniden Doğup Gelsem,Sigara,Can Kırıkları,Çakıl Taşları,Ben Şarkımı Söylerken,Fırtına,Eski adlı parçalarını seslendirdi.Ben İstiklal Caddesi Kadar ve Mahalle şarkısını beklerken bir anda Bu Aşk Fazla Sana şarkısı çalmaya başladı.Sona geldiğimizi anladım. Her zamanki gibi Metin ile dans edip arkadaşlarını bize takdim etti. Herkes Metin diye bağırırken ben Buket diye bağırdım ve Buket bana dönüp el salladı. Ben de ona karşılık verdim.Sonra tekrar gülümseyerek bana zafer işareti yaptı.(ismimin Türkçe karşılığının zafer olması ayrı bir anlam kattı bu yaptığı jeste) =) Sonrasında Şebnem tüm Ordu halkına Ordu üniversitesi Rektörüne teşekkür edip sahneden ayrıldı. Victorya Kruglova 19 Mayıs Ordu Konseri ...Sahnede hareketlilik başladı. Sırayla grup üyeleri sahneye gelirken perdede kalpler çıktı ve davul sesleri başladı, heyecandan herkes titriyordu tabi ben de ve Merhaba’nın mükemmel müziğiyle birlikte deriler içindeki meleğimiz sahnedeydi. Yalnız, Sigara, Can Kırıkları derken Şebo bir ara hepimize, bu soğuk ve yağmurlu Ankara gününde beklediğimiz için teşekkür etti. Hangi şarkıdan sonraydı hatırlamıyorum ama bir ara Şebnem Metin’e “Metincim bak kaç defa kızlar Metin Metin diye bağırdı insan bir selam verir” dedi ve Metin de hemen selam verdi:).Yağmurlar şarkısında seyircilere söylettiği kısımda ben bütün gücümle “Harikasın” diye bağırdım ve Şebo bana bakıp önce ne dedin gibi bir işaret yaptı, daha sonra ben tekrar bağırınca gülümseyip başını hafifçe öne eğdi(benim bittiğim andır:) .Ve konserin ortalarına doğru Şebnem’in sahne önüne geldiği bir anda yapmış olduğum karakalem resmi kaldırıp gösterdim, Şebo’nun gözleri açıldı ve hemen görevliye uzatmasını söyledi, resmi verdim ve bana teşekkür ederek gülümsedi(ikinci kez eridiğim an oldu). Bora Saraçoğlu 22 Mayıs Ankara Konseri
Konserler
22 Mayıs Ankara Konseri “Şebokolik Ailesinden Bora resmi Şebo’ya verirken” Foto: Işıl Tuncer
19 Mayıs Ordu Konseri Foto: Yazgı Candan
25 Mart Antalya Konseri Foto: Faik Taşçı
1 Nisan Balıkesir Foto: Serkan Talay
Fanta Gençlik Festivali’nin bu yılki yıldızları belli oldu.F
Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Fanta Gençlik Festivali, 16 şehirde gençlere yine e Festival’de, Şebnem Ferah, Ceza ve TNK gençlere başka h
Müzik dünyasının 4,5 yıllık bekleyişini geçtiğimiz aylarda “Benim Adım Orman” albüm rinden şarkılarla, beğenilen performansını sergileyecek. Festivalde ayrıca, yeni albü düzenlenen “Fanta Genç Yetenekler Arıyor” yarışmasının birincisi olan sahne şovlarıyla ge
Festival
İzmit (30 Haziran), Ankara (1 Temmuz), Samsun (3 Temmuz), Trabzon (4 Temmuz), D muz), Konya (13 Temmuz), Antalya (15 Temmuz), Kuşadası (17 Temmuz), İzmir (18 Te (24 Tem Fanta Gençlik Festivali’ne dair tüm ayrıntılar ise
Festival’in bu yılki yıldızları Şebnem Ferah, Ceza ve TNK
eğlence ve müzik dolu bir dünya sunuyor. 30 Haziran’da İzmit’ten başlayacak olan hiçbir yerde göremeyecekleri performanslar sergileyecek.
müyle sona erdiren Şebnem Ferah, Fanta Gençlik Festivali’nde yeni ve eski albümleümünü Mayıs ayında yayınlamaya hazırlanan ünlü rap sanatçısı Ceza ve 2004 yılında , geçtiğimiz hafta albümleri yayınlanan TNK grubu da sürprizlerle dolu ençlerle buluşacak.
Takvimi
Diyarbakır (7 Temmuz), Gaziantep (9 Temmuz), Adana (10 Temmuz), Kayseri (12 Tememmuz), Bursa (20 Temmuz), Eskişehir (21 Temmuz), Tekirdağ (23 Temmuz), İstanbul mmuz) her zamanki gibi www.sebokolik.com’da olacak.
Bu sayıda kısa sürede başarılı işlere imzasını atmış bir Şebokolik ürününü sizlere tanıtalım istedik. Şebokolik TV. Şebokolik Tv Şebnem Ferah’a ve ekibine dair videoları rahatlıkla bulabileceğiniz bir Şebokolik ürünüdür.Şebokolik Tv’de Şebnem Ferah’ın konserleri, katıldığı tv programları, röportajları ayrıca ekip üyelerinin bireysel projeleri ve Şebokolik Dergide yapılan röportajlarından görüntülü olanlarını bulabilirsiniz. Şebokolik Tv ekibinin video hazırlama aşamaları ise şöyle; öncelikle Tv ekibindeki görevliler videoları bulup yerlerini belirliyor. Sonra videonun sahibi var ise izin alınarak kopyalanması sağlanıyor. Ardından video gerekli yayın ayarları yapılmak üzere montajlanıyor. Kaydedilip formatı belirlendikten sonra dünyaca ünlü video sitelerinden dailymotion üzerinde yayınlanarak kodları alınıyor. Video Tv de yayına hazır hale getirilip sizlerle buluşuyor. Sizler de dailymotion üzerinden kendi websiteniz de,bloglarınızda,facebook-myspace-twitter gibi sosyal ağlarda bu videoları paylaşabiliyorsunuz. Şebokolik Tv’nin özellikle bu sayıda konuk etmemize sebep olan faaliyeti ise Şebokolik Dergi röportajlarının bir kısmını yayınlayacak olması. Artık Şebokolik Dergi röportajlarının bir kısmı görüntülü olarak da sizlerle olacak. Buna Umut Kaya ile başladık ve aldığımız tepkiler oldukça başarılı olduğu yönündeydi. Şebokolik Tv’ye Şebokolik’in anasayfasından ulaşabileceğiniz gibi http://tv.sebokolik.com adresinden de ulaşabilirsiniz. Ayrıca siz de arşivinizdeki ilgili videoların tv de yayınlanmasını isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz…Yüzlerce video sizleri bekliyor...
Rock mÜzİk Haberler Yenİ albÜmler / Klİpler Keşfedİlecek Albüm ve Gruplar Röportajlar:
Umut Kaya Aslı Gökyokuş Deja-vu Gökcan sanlıman doğa İçİn Çal Projesİ the Bıg Bang theory ve sİnema
Gripin’den Tüm Şebokolik Ailesi’ne bol bol selamlar getirdik.
[MS Konserleri - 2 Mayıs Tekirdağ Konseri]
MÜZİK HABERLER 2010 Haziran ayında İstanbul rock müziğin kuşatmasında olacak! Şehrin yedi tepesinden duyulacak, yedi tepesini titretecek günlere çok az kaldı. Ülkemizde ve yurtdışında pek çok başarılı organizasyona imza atan, müzikseverleri ve şov dünyasını takip edenleri birbirinden kaliteli konserler ve etkinliklerle buluşturan Purple Concerts, bu yaz Türkiye tarihinin en önemli festivaline imza atıyor. Ülkemize gelecek gruplar arasında Metallica, Slayer, Rammstein, Megadeth , Manowar gibi muhteşem isimler var. 25-26-27 Haziran'da Beşiktaş İnönü Stadı'nda yıllar boyunca hatırlanacak bir festivale hazır olun.
Cuma, Haziran 25 Rammstein 21:00 – 23:00 Alice in Chains 19:00 – 20:00 Pentagram 17:30 – 18:30 Stone Sour 16:15 – 17:00 Mastodon 15:00 – 15:45 Blacktooth 14:00 – 14:30 Kapı Açılış : 13:00 Cumartesi, Haziran 26 TBC 21:00 – 23:00 Manowar 19:15 – 20:15 Hayko Cepkin 17:45 – 18:45 Volbeat 16:30 – 17:15 Murder King 15:30 – 16:00 Kapı Açılış : 14:00 Pazar, Haziran 27 Metallica 21:00 – 23:00 Slayer 19:00 – 20:00 Megadeth 17:30 – 18:30 Anthrax 16:15 – 17:00 Foma 15:15 – 15:45 Gren 14:15 – 14:45 Kapı Açılış : 13:00
Murat İlkan sağlık sorunları nedeniyle, Sonisphere Festival'de Pentagram grubu ile son defa sahneye çıkacak.
...yaşanan son olaylar
Sevdiğiniz sanatçıları hep kliplerde, konserlerde, programlarda izliyorsunuz. Peki ya kendi aralarında müzik yaparken? Ülkemizin değerli fotoğraf sanatçılarından Gökhan Palas, Türkiye'de ilk defa tek plan ve HD kalitesinde olan “akustik video” projesine imza atıyor ve bunu ilk olarak rock müziğin en sevilen isimlerinden Aydilge ile gerçekleştiriyor. Aydilge’nin Geri Dönmem adlı parçasının akustik versiyonuna çekilen videoda kurgu yok, montaj yok, makyaj yok! Aydilge ve grubu, en doğal halleriyle Geri Dönmem’i çalıyorlar. Gökhan Palas ise bu doğallığı size en üst düzey görsellikle sunuyor. İzlemek için Aydilge'nin myspace sayfasını ziyaret edebilirsiniz. http://www.myspace.com/aydilge
Çilekeş'in yeni albümüne hazır olun ! En son "Katil Dans" albümüyle bizlerle olan Çilekeş grubu, şu günlerde yeni albümleri olan "Histeri Çalışmaları"nı hayranlarıyla buluşturmaya hazırlanıyor. Çilekeş geride bıraktığımız haftalarda "Histeri Çalışmaları" albümünden "Kara Mizah" isimli şarkılarını myspace üzerinde hayranlarıyla paylaşmıştı. "Histeri Çalışmaları" 1 Haziran 2010 Salı günü Lin Records etiketi ve EMI dağıtımı ile tüm müzik marketlerde ve cilekes.com.tr'de... http://www.myspace.com/cilekesofficial
MÜZİK YENİ ALBÜMLER Manga - We Could Be The Same Ülkemizi bu yıl Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlenecek 55. Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil edecek maNga, “We Could Be The Same” isimli single’ını yayımlıyor. “We Could Be The Same” daha önce hiçbir yasal dijital satış noktasında ya da fiziki bir üründe yer almadı. Başta maNga hayranları ve Eurovision takipçileri olmak üzere her yaştan müziksever tarafından merakla beklenen single CD’nin içinde şarkının İstanbul, Belçika ve İsveç’te yapılan 3 değişik versiyonunun yanısıra, Gooseflesh tarafından yapılan ve henüz hiçbir yerde duyulmayan iki de remixi yer alıyor. Ulaş Pakkan ve Volkan Akaalp’ten oluşan Gooseflesh, yurtdışında Fischerspooner, Eva Simons, Medina gibi sanatçılara yaptıkları remixlerle tanınıyor. Şarkının başarılı yönetmen Gürcan Keltek tarafından çekilen ve müzik televizyonlarının favorisi olan video klibi de mpeg formatında CD’nin içinde yer alıyor. Kapak tasarımı Los Angeles’ta film ve TV pazarlama alanında faaliyet gösteren Iconisus’ta sanat yönetmeni olarak yıllardır çalışmakta olan başarılı tasarımcı Erdem Yücel tarafından yapılan “We Could Be The Same”, 2010 yılının en büyük müzik olayını her zaman hatırlamak isteyen müzikseverler için tam vaktinde piyasada !
Mor ve Ötesi - Masumiyetin Ziyan Olmaz Mor ve Ötesi, dört yıllık bir aradan sonra yeni stüdyo albümüyle döndü.Grup bu albümde de, uzun süredir birlikte yürüdüğü temel prodüksiyon ekibini bozmadı. Bunun sağladığı verim ve yaratıcılığı besleyen ortam, albüme birebir yansıdı. Prodüktörlüğünü Tarkan Gözübüyük’ün üstlendiği, mixleri Londra’da Chris Sheldon, mastering Los Angeles’da Evren Göknar tarafından yapılan albümde 11 şarkı bulunuyor. Tüm söz ve müziği her zaman olduğu gibi Mor ve Ötesi’ne ait olan albümün çıkış şarkısı “Yorma Kendini”,oldukça enerjik ve aydınlık bir şarkı. Şarkının bu niteliğini eşleyen, coşkulu, mizahi, sıradışı bir klibi de, gözde yönetmen Murat Onbul tarafından çekildi ve yayına girdi. Bu albüm, bugüne kadar dinleyen müzik ve medya sektörü mensuplarınca, Mor ve Ötesi’nin dev albümü "Dünya Yalan Söylüyor"un sahip olduğu “çarpıcı enerji, söz karakteristiği ve şarkı yapılarını barındırıyor” şeklinde yorumlanıyor. Sıradışı kapak tasarımıyla da öne çıkan bu albümün 2010 yılının en fazla ses getirecek eserlerinden biri olacağı şimdiden hissediliyor. Ayrıca, bu albüm için özel olarak tasarlanan www.masumiyetinziyanolmaz.com adresli mikrositenin aldığı ziyaret ve yorum sayıları bu beklentinin niceliği hakkında da fikir veriyor.
...son albümler ve tanıtımları
Malt - Arıza Malt'ın 2007 yılında yayınladıkları "Kendi Adını Taşıyan İlk Albüm" den sonra çalışmalarına başladığı, 2 yılda tamamlanan ARIZA albümü, Pasaj Müzik etiketiyle 14 Mayıs Cuma günü rock müzik dinleyicilerine sunuldu... İlk albümleriyle beraber 200'den fazla konser veren Cenk Durmazel ( vokal), Barış Ertunç( gitar,vokal) ve Cenk Turanlı'dan(bas gitar) oluşan MALT'a kayıt aşamaları ve sahnede davulda Mehmet Demirdelen eşlik ediyor. Kendine özgü tarzını koruyan MALT'ın, 1,5 ayda kaydettiği 2.stüdyo albümü ARIZA'da farklı tempolarda yazılmış 10 şarkı haricinde, albümle aynı adı taşıyan şarkının piyano versiyonu da yer alıyor. İlk albüme göre geniş bir müzikal çeşitliliğe sahip Malt şarkılarında daha az ironi ve yoğun bir duygusallık hissediliyor. Tüm sözlerini Cenk Durmazel'in yazdığı, müziklerini ise Barış Ertunç ile beraber hazırladığı albümün prodüktörlüğünü Malt grubu yaptı. Kayıt ve mixleri Noiseist Stüdyolarında Çağan Tunalı ve ekibi tarafından yapılan albümün masteringi Pink Floyd'dan David Gilmour ile çalışan Andy Jackson'a ait. Grup ilk klibini Yeniden isimli parçasına çekti ve albümün incelemesi ilerleyen sayfalarda sizlerle.
Karapaks - Akustik 1992-2009 Türk rock müziğinin karakteristik figürlerinden Karapaks'ın yeni albümü "Akustik 1992–2009" dört yıl sonra müzikseverlerle buluşuyor. Kaan Altan bestelerinin akustik versiyonlarından oluşan bu albüm, aynı zamanda Karapaks'ın en samimi ve yalın halini temsil ediyor. Belli bir dönemin hit şarkıları olma özelliğini taşıyan Al Beni (1992), İki Yol (1997) ve Ne Kadar (1998) gibi şarkılar, yeni neslin yeniden keşfetmesine imkan sağlayıcı nitelikte. Karapaks'ın dinleyicilerine iki önemli ve özel sürprizi var. Bu dönemde yazılmış ancak hiç yayınlanmamış Oyuncak (2009), Beni Bir Melek Öldürdü (2007) ve Mezarıma Güller Koydum (2008) isimli şarkılar gün ışığına çıkarken, Türk rock müzik tarihinin en önemli şarkılarından biri olan İki Yol'da ŞEBNEM FERAH vokali ile renk kattı. "Akustik 1992-2009" albümünün ilk video klibi "Oyuncak" için grup üyeleri evlerini açtılar. Yönetmen Emre Özbay'ın gözünden bu samimi ve sıcak dünya ekrana taşındı. Karapaks, müzikseverlerle interaktif bir ortamda buluşmak amacıyla karapaksoyuncak isimli bir blog oluşturdu. İsteyen herkesin kendi oyuncak fotoğrafını ve manifestosunu paylaşabileceği bir sanal ortam yarattılar.
YENİ KLİPLER
ÖZLEM TEKİN - YATAĞIM BOŞ
MOR VE ÖTESİ - YORMA KENDİNİ
Özlem Tekin yepyeni albümü “Bana Bi’şey Olmaz’’ Mor ve Ötesi yaklaşık dört yıllık bir aradan sonra ile yeniden aramızda.Verdiği uzun bir ara ardın‘’Masumiyetin Ziyan Olmaz’’ isimli yeni dan çıkardığı albümün çıkış şarkısı “Yatağım Boş”. albümleriyle müzik severlerle buluştu. Şarkının sözü ve müziği Burak Uçkun, düzenlemesi Can Şengün’e ait. Albümün prodüktörlüğünü Tarkan Gözübüyük, Veli Çelik yönetmenliğinde Terkos Gölü’nde 16 mixleri Londra’da Chris Sheldon,masteringi Los saatte çekilen klip Türkiye’de ilk defa bir sandala Angeles’da Evren Göknar yaptı.Yönetmenliğini Murat Onbul’un yaptığı ilk video klip jimmy jib’in kurulmasıyla gerçekleşti.Özlem Tekin video klip için yaklaşık altı saat bataklık ve suyun “Yorma Kendini” isimli şarkıya çekildi. içinde kaldı.
ASLI - KIRIP DÖKTÜKLERİM 3 yıl aradan sonra ,rock müziğinin başarılı kadın vokallerinden Aslı, 4.albümünü yayınladı. “BÜYÜDÜK” isimli albümde 3 şarkı yer alıyor. En olgun şarkılarını yazdığını belirten Aslı bu albümle birlikte soyadı “Gökyokuş” u da kullandı.
YÜKSEK SADAKAT -KATİL & MAKTÛL Yüksek Sadakat, ‘Katil & Maktûl’ albümünün dördüncü video klibini albümle aynı adı taşıyan şarkısı Katil & Maktûl’e çekti. Geçtiğimiz haftalarda çekimleri tamamlanan Katil & Maktûl, grubun resmi web sitesi olan yukseksadakat.com’da yapılan ankette dinleyiciler tarafından klibi olması en çok istenen parça seçilmişti.
Çekimleri Beykoz Eski Sümerbank Fabrikasında 20 saat süren ve Devrin Usta’nın yönetmenliğini yaptığı ilk video klip “Kırıp Döktüklerim” isimli Grubun performans görüntülerinden oluşan klipte parçaya çekildi. tek mekan kullanıldı.
YENİ KLİPLER
GRİPİN - DURMA YAĞMUR DURMA Gripin, 3. stüdyo albümleri “M.S. 05 03 2010”u yayınladı. Söz, beste ve yorumlarıyla eski albümlerine oranla çok daha iyi bir çalışma ürünü olduğunu belirttikleri albümlerini kendileri için “milat” kabul ediyorlar. Böylece dünyada ilk kez bir albümün çıkış tarihi, albüme adını vermiş oldu.
EMRE AYDIN - BU YAĞMURLAR
Emre Aydın yeni çıkardığı albümünün ilk klibini “Bu Yağmurlar” isimli parçaya çekti.
Emre Aydın söz ve müziği kendisine ait olan “Bu Yağmurlar” için ilk albümümden sonra geçen süre zarfında ilkinden daha iyi bir albüm yapAlbümün ilk video klibi bestesi ünlü Yunanlı müzis- mak için çok uğraştım ve artık son noktaya gelyen Antonis Bardis’e sözleri Birol Namoğlu’na ait meye başladık, dinleyecilerle buluşmak için gün sayıyorum”dedi. “Durma Yağmur Durma” adlı şarkıya çekildi.
SEKSENDÖRT - HABER YOK
ATHENA - SERSERİ MAYIN
2010 yılı sonunda çıkarmayı planladıkları yeni al- Athena 8.stüdyo albümleri “PİS” ile tekrar karşıbümleri öncesinde Seksendört grubu “Haber Yok” mızda. adlı parçasını,dijital platform üzerinden yayınladı. Ska, punk ve garage etkilerinin yansıtıldığı albüBeykoz Eski Sümerbank Kundura Fabrikasında mün ilk video klibi “Serseri Mayın”a çekildi. Emir Khalilzadeh yönetmenliğinde çekilen video klip perfromans görüntülerinden oluşuyor. Şarkının söz ve müziği Sensekdört’e ait.
2007 yılındaki albümden sonra, Malt, yeni albümünü 15 Mayıs’da Bronx Pi Sahnesi’nde tanıttı.
MALT ARIZA ÇIKARIR
2
007 yılındaki “Kendi Adını Taşıyan Albüm” lerinden sonra geçen 2 yıllık sürenin ardından Malt, “Arıza” albümüyle müzik marketlerde yerini aldı.Albümde 10 şarkı + Arıza isimli parçanın piyano versiyonu bulunmakta. Şarkı Listesi şöyle; 1) Doldur 2) Arıza 3) Olmaz 4) Evdeymiş 5) Kapıya Yazdır 6) Neanderthal 7) Yeniden 8) Mutlu 9) Önemsiz 10) Yangın 11) Arıza (Piyano Vers.) Kayıt ve mix’i Çağan Tunalı ve ekibi tarafından yapılan,mastering’i ise Andy Jackson’a ait olan,Arıza albümü Pasaj Müzik etiketiyle satışa sunuluyor. Doldur isimli parçayla başlayan albüm önceki albüme göre daha az ironi içeriyor. Albüme kötülüklerin anasına dair bir parça ile başlamış Malt. “Sarhoş doğulmaz Sarhoş olunur” ve “İtinayla sarhoş olunur” ile sonlanıyor parça.
Albüme adını veren Arıza parçasıyla devam ediyor albüm. Arıza, Olmaz, Yeniden şarkılarının sonunda “Belki de bana benim gibi bir ahmak lazım” diyebilirsiniz. Ama 8.parçanın sonunda şunu diyeceksiniz. “Oynadıkça, yerine geliyor havam Söyledikçe Gerçek olacak Ben mutluyum ulan !” Arıza albümü de tam olarak böyle bir albüm. İlk dinleyişte yabancı gelebilir belki, ama bir kaç dinleyişte kulağınıza yerleşecektir. Albümde ayrıca Olmaz,Evdeymiş,Yangın gibi daha dingin şarkılar da bulunuyor, daha yavaş Malt şarkıları seviyorsanız bunlar da sizler için.
“Ne anlarlar dertten halden Hepsi gelmiş Neanderthal’den” Son şarkı Arıza’nın piyano versiyonu ise ilginç olmuş. Orjinal versiyonundakinin aksine sağlam ve etkileyici bir duygusal şarkı olarak dinleyebilirsiniz,alternatif olarak. Piyano versiyonu deyince uzun bir parça olmamış,1 buçuk dakikalık tadımlık bir duygusal parça, sizleri bekliyor albümün sonunda. Son olarak en sevdiğim şarkıyı da ekleyeyim. “Neanderthal”.
Sertan Kartal
KEŞFEDİLECEK GRUPLAR MARSİS / www.marsis.biz Kendi deyimleriyle, Karadeniz’in içinden gelen ve içlerinden hep Karadeniz gelen bir grup gencin, yel değirmenlerine meydan okuyan Don Kişot misali isyanı Marsis: nükleer santrallere, savaşlara, gönlümüze teğet geçen, zaman zaman saplanıp kalan kurşunlara, bombalara... Onların seslerini duymamak için, gürültülerini bastırmak için bağırıyorlar, çağırıyorlar. Unutmak istedikleri, unutmak istemedikleri, umutla bekledikleri çok fazla şey olan bir grup gencin, tüm bunlara inat topuklarını yere vura vura, neşeyle teptikleri bir horon Marsis: ellerinde kemençeleriyle, tulumlarıyla, gitarlarıyla, davullarıyla, avaz avaz...
PANKART / myspace.com/pankartgrup Pankart müzik grubu 2005 yılında Ankara’da kuruldu. Kurulduğu günden bu yana kadrosunda pek fazla değişikliğe gitmeyen Pankart grubu son halini geçen yıl aldı.Grup bugüne kadar bir çok mekanda, şenliklerde konserler verdi. Çıktığı bütün konserlerde kendi bestelerinin yanı sıra kendilerine has cover parçalarıyla büyük beğeni topladı.Grubun tüm parçalarının sözleri ve besteleri tamamı gruba ait.Grup şu an albüm çalışmalarına ve konserlerine hızla devam ederek, istedikleri olan, farklı bir albümü Türkiye’de herkese dinletmek peşinde.
BAŞIBOZUK / www.basibozuk.info Başıbozuk 2002 yılında İzmir’de kuruldu.Grup kadrosu; Vokal: Tibet Çakar, Gitar: Cüneyt Aykulteli, Davul: Onur Yıldırım,Bas gitar: Cemal Kayaoğlu. İlk demolarını 2004 yılında “Kimsecikler” isimli şarkıya yaptılar.2005 yılında “Bizden Geçti” ve “Yak Işıkları” parçalarını internet üzerinden yayınladılar. Gruba 2006 yılında Ozan Çoruk dahil oldu. 2007’de “Yak Işıkları” isimli parçaya klip çektiler. Başıbozuk şu an albüm kayitlari ile ilgilenmekte.
Aslı Gökyokuş
ŞARKI LİSTESİ: 1) KIRIP DÖKTÜKLERİM
RÖPORTAJ: MERVE C KARTAL
SÖZ: ERDAL YILDIRIM&ASLI GÖKYOKUŞ MÜZİK: ASLI GÖKYOKUŞ & HALUK KUROSMAN
2) SÖZLER TÜKENDİĞİNDE
SÖZ: ASLI GÖKYOKUŞ MÜZİK: ASLI GÖKYOKUŞ & HALUK KUROSMAN
3)HAYATIN ANLAMI
SÖZ & MÜZİK: ERDAL YILDIRIM
ile “Büyüdük” Son sayımızdan bu yana geçen süre içerisinde, Aslı Gökyokuş yeni albümüyle karşımızdaydı. 3 Şarkıdan oluşan albüm sanatçıyı özleyenler için harika bir albüm olmuş. Bizler de Şebokolik Dergi olarak Aslı Gökyokuş’u sizler için misafir ettik. Aslı Gökyokuş, Merve C Kartal’ın sorularını yanıtladı.
Şebokolik: Öncelikle dergimize konuk olduğunuz için teşekkürler:) Aslı Gökyokuş: Ben teşekkür ederim ilginiz için:) Şebokolik: Güzel fakat tadı damağımızda kalan bir albümle hoşgeldiniz diyorum ilk başta :) “BÜYÜDÜK” ile uzun sayılabilen bi aranın ardından tekrar görüyoruz sizi.Eminim bu size en çok sorulan soru ama 3 şarkılık bir maxi-single çıkarmanızın sebebi ne idi? Aslı Gökyokuş: Aslında single’ı geçen sene çıkarmayı planlamıştım, bunun için de oldukça ilerlemiş çalışmalarım oldu ancak her albümde birlikte çalıştığım Serkan Çeliköz’ün yurt dışına taşınması benim için bir geçiş dönemini doğurdu. Düzenlemeler için çeşitli müzisyenler ile denemelerim oldu ama sonucundan memnun kalmayınca anlaşabileceğim bir ekip oluşturana kadar yeni bir albüm ya da single çıkarmamaya karar verdim. Geçtiğimiz sene projeyi hayata geçiremeyince otomatikman bu seneye sarktı. Bu seneki full bir albüm de olabilirdi aslında ama hem daha fazla vakit kaybetmek istemememden hem de müzik piyasasının içinde bulunduğu geçiş döneminden dolayı 3 şarkıda karar kıldım. Şebokolik: Bu albümde dikkati çeken en büyük şey şarkı sözlerinin diğerlerinden çok daha farklı olması.Sizin de dediğiniz üzere “en olgun Aslı şarkılarını”dinliyoruz. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz.Hayat yaşadıkça olgunlaştırıyor olsa gerek. Aslı Gökyokuş: Aslında bu “en olgun şarkılarımı yazıyorum” gibi bir cümle nereden çıktı bilmiyorum çünkü bana ait değil. Evet seneler geçtikçe elbette ben de, müziğim de olgunlaşıyor ama böyle iddialı bir tanımlama herşeyden önce daha önceki şarkılarıma haksızlık olur diye düşünüyorum. Ancak herkes gibi ben de ilerlemeye gayret gösteriyorum, bu müziğime ya da sözlerime yansıyabiliyorsa ne mutlu bana. Yaş ilerledikçe farkındalık ya da duyarlılık da artar, bu da benim gibi kendi ya da kendi gibi insanların hikayesini yazmaya gayret gösteren birinin sözlerine de etki ediyordur herhalde diye düşünüyorum.
Şebokolik: Albümde 3 şarkı yer alıyor.Ve isimlerine baktığımızda önce kırıp döküyoruz sonra sözler tükeniyo en son da hayatın anlamını aramaya koyuluyoruz. İnsan doğası gerek bu 3 aşamadan geçiyor sanırım, değil mi? Aslı Gökyokuş: Güzel bir gözlem yapmışsınız aslında önce bunu farkettiğiniz için teşekkür ederim:) Çocukken bağımlıyız, ailemize bağımlıyız, öğretmenlerimize bağımlıyız, büyümeye başladıkça kendimizle kalıyoruz. Kimseye bağlı olmak istemediğimiz bir sürece giriyoruz. Kendimizle, etrafımızla, geçmişimizle hesaplaşıyoruz, kırıp döküyoruz. Daha sonra hayatı biriyle paylaşmak istiyoruz, çabalıyoruz, kırılıyoruz, ilişki bitmeye yakınken de sözler tükenmeye başlıyor, sürdürmeyi başarabilenler hayatı yalnız yaşamak zorunda kalmayanlar oluyor. Hayatımızın sonlarına doğru da herşeyi bir teraziye koyup, ne yaptım, neyi neden yaptım, ne elde ettim ya da edemedim gibi değerlendirmelerin içine giriyoruz. Ölüm yakşlaşırken de hayatın anlamını daha iyi anlamaya ya da ona daha çok değer vermeye başlıyoruz sanırım.
Şebokolik: Sizin sözlerinizin yanı sıra eşinizin yazmış olduğu “hayatın anlamı” adlı parça da çok begenildi. “Doğarsın, küçük, masum, tertemiz.Büyürsün nasıldeğiştin bilmeden” Çok çarpıcı sözler..Eşinizden de bu denli destek görmek güzel olmalı.Bu konuda neler dersiniz? Aslı Gökyokuş: Aslında tam da bu cümleyi ben yazmıştım. Erdal bu şarkıyı yazarken o kadar içine girdim ki tam o noktada ben de birşeyler eklemek istedim. Beni çok etkileyen, kendim yazmışım gibi gördüğüm bir şarkı. Ama sanırım Erdal ile müzikte de böyle bir etkileşimimiz var. Onun yazdığı şarkılar benim ruhuma ya da sesime o kadar uyuyor ki onları kendime göre değiştirip, ben gibi yapabiliyorum:) Elbette ki evde beni bu anlamda doyurabilen birinin olması benim için büyük bir değer. Sevdiğiniz insanla üretebiliyor olmak çok değerli, bence bu da ilişkimizi besleyen unsurlardan bir tanesi. Şebokolik: Haluk Kurosman ve Manga’dan tanıdığımız Yağmur Sarıgül ile de çalışmışsınız bu albümde.İlk kez çalıştığınız isimler adapte olmak nasıldı,yahut şöyle sorayım aradaki etkileşim nasıldı? Aslı Gökyokuş: Daha önce geçiş süresince yen isimler ile çalışırken zorlandığımı belirtmiştim. Tam da bu noktada Haluk ve Yağmur ile çalışmak bana iyi geldi. Elbette dilinizi anlamak için bir süre geçmesi gerekiyor ama beni anlayabilmeleri ve konuştuklarımızı uygulamaya da dökebilmeleri önemli idi benim için. Bu süreçte Haluk’la birlikte yaptığımız şarkılar da oldu, Haluk’un da benim de genel müziğe bakışımız biraz farklıdır aslında ama bu farklılığın üretirken bize artı değer olarak döndüğünü farkettik.
Şebokolik: Albümde dikkatimi çeken bir diğer nokta da kullanılan enstrumanlar. Dingin,sakin ,sade bir müzik ile karşı karşıya kalıyoruz.Çello, viola, keman ve hatta ud. Kendi adıma ben bu karışımı çok beğendim ama siz neler düşünüyorsunuz?Arada sakinliğe de ihtiyaç var sanırım .. Aslı Gökyokuş: Beğenmenize sevindim. Evet daha dingin, daha sade olmak ve farklı enstrumanları müziğime adapte edebilmek bu albümdeki ana unsurlardandı. Bu dönemde hissettiğim, ve yapmak istediğim bu. Az ve özü yakalayıp, bazen düzenlemelerinin içinde kaybolduğumuz şarkıları, vokal melodilerini daha ön plana çıkarabilmekti amacım. Şebokolik: Albümün ilk videosu “Kırıp Döktüklerim”e geldi.Mekan ,klipte geçen eşyalar ve şarkıyı tasvir eden geçişler..Başka bi Aslı klibi... Klip hakkında aldığınız tepkiler nasıl? Aslı Gökyokuş: Şu ana kadar kliple ilgili kötü bir eleştiri duymadım ya da bana ulaşmadı diyeyim, elbette kötü eleştiriler de olacaktır. Klipte son senelerde hep olduğu gibi sahnede benimle olan grup arkadaşlarım da yer aldılar, onların görüntülerinin dışında beni geçmişe götüren objelerle karşılaşmam, bütün o anılara dönmem ve sonunda da onları ardımda bırakmama bir gönderme var diyebilirim. Şebokolik: Yeni albüm,yeni şarkılar,yeni imaj derken “Büyüdük”te sizde bir yenilik daha görüyoruz.Hep şarkılarınızın sonuna isminizin getirilmesi ile anılıyordunuz. Su gibi Aslı,Kördüğüm Aslı..Artık soyadınızı da kullanıyorsunuz.Bunun sebebi nedir? Aslı Gökyokuş: Bunun sebebi işte tam da bu bahsettiğin sıfatlar:) Soyadımı kullanma fikri 2. albümümden beri vardı, ancak önemli ve belki de riskli bir adımdı ve daha önceki plak şirketlerim bu fikre sıcak bakmamışlardı. Ancak Aslı gibi son derece klasik bir Türk ismine sahip olunca rockçı Aslı, ya da senin de dediğin gibi adımın önüne şarkılarım konularak anıldım çoğu zaman. Soyadımı kullanarak bu sıfatlardan kurtulmak istedim. Kimliğimi rockçı kimliğim değil de soyadım oluştursun istedim. Ama elbette bir geçiş dönemi yaşayacağız ve bazı insanların kafası karışacak, ama alışılacaktır diye düşünüyorum.
Şebokolik: Biraz geçmişe götüreceğim sizi:) Kendi adıma soruyorum bu soruyu.“Kördüğüm”adlı cover parçayı sizden dinlemeyi çok seviyorum.Ve cover parçalar ile ilgili önümüzdeki zamanlarda çalışmalar olacak mı ? Böyle bi düşünceniz var mı ? Belki bi cover albümü.. Aslı Gökyokuş: Bir cover albümü olur mu bilemem ama sahnede de söylemeyi sevdiğim şarkıları seslendiriyorum ve bundan büyük keyif alıyorum. İlerleyen albümlerde ya da ara projelerde de benden cover şarkılar duyabilirsiniz. Şebokolik: Hazır gelecekten bahsetmeye başlamışken ilerleyen yıllarda ne gibi projeler bizi beklemekte? :) Aslı Gökyokuş: Çeşitli sebeplerden dolayı projelerimi söylediğim zamanlarda gerçekleştirebilmiş biri olamadım ne yazık ki şu zamana kadar, o yüzden seneler bana yapmadan konuşmamayı da öğretti diyebilirim:) Sadece zaman vermeyeceğim ama bir akustik albüm yapma düşüncem birkaç senedir var, bundan sonraki ilk projem olmayabilir ama yakın zamanda yapmak istediğim bir proje. Şebokolik: Misafirimiz olduğunuz için teşekkürler:) Aslı Gökyokuş: Ben teşekkür ederim, herkese selamlar, sevgiler...
Umut Kay Şebokolik
“Mevsimler Geçerken” ve “ çeşitli coverlar da ekleyip konser turnesi arasında key
Röportaj 8 Mayıs Cumartes bokolik Tv’nin ortaklaşa ha sizlerle paylaşılan röportaj Röportaj: Rukiye Şahin - Beste Eşerler - Merve C kartal Şebokolik: Merhabalar…Şebokolik Dergi’de son yılların en iyi çıkış yapan ve en iyi fan kitlesine sahip olan ismi Umut Kaya ile birlikteyiz. Umut Kaya: Teşekkür ederim. Şebokolik: Bursa’ya tekrar hoş geldiniz öncelikle. Umut Kaya: Hoşbulduk. Şebokolik: Nasılsınız? Keyifler nasıl? Umut Kaya: Keyifler yerinde. Konserler devam ediyor. Sürekli yollardayız. Şebokolik: Umut Kaya son günlerde neler yapıyor? Nasıl bir yol izliyor? Umut Kaya: Konserlerim devam ediyor. Bir tane Türkiye turnesi bitti, şu an ikincisine devam ediyoruz. Sürekli yollardayız, sürekli sahne alıyoruz Anadolu’nun farklı şehirlerinde. Şu an gayet iyi gidiyor. Keyfimiz yerinde yani. Şebokolik: Solo çıkışınızdan sonra eşliği albüm kadar iyi fanlar edindiniz ve bu dinleyici kitlenizde özellikle konserlerde sizi en fazla ne etkiliyor? Umut Kaya: Vallahi şarkılara eşlik etmeleri beni çok etkiliyor. Hep bir ağızdan şarkı söylemek benim çok hoşuma giden bir şey, daha önceki canlı performanslarda da hep yaptığımız bir şeydir bu. Böyle beraber söyleyelim mi? Tabii yani ben bir şekilde böyle kendi duygularımı ifade etmeye çalıştım benim için bir ödev değil bu beste yapmak işte günümün belli saatlerinde işte bu benim mesaimdir işte iki saat oturayım da beste yapayım diye kalkıştığım işler değil bunlar.Kendimi en iyi ifade ettiğim şey bu. Beste yapmak, müzikle uğraşmak. Bunun insanlar tarafından kabul görmesi, ki hani samimi olduğuma inanırım, bu samimiyeti insanların görmesi, şarkılarıma duygularıma eşlik etmeleri güzel tabii. Şebokolik: Peki samimiyet demişken hayranlarınızla gerek paylaşım sitelerinde gerek konserlerde görüldüğü üzere çok sıkı bir ilişkiniz var. Bundan bahsedebilir miyiz biraz?
ya, Neler Yapıyor ? k Dergi’ye Anlattı.
“Mor Yazma” isimli şarkılarıyla son yılların en iyi çıkışını yapan ve bunlara kısa zamanda büyük bir hayran kitlesine sahip olan Umut Kaya ile yoğun yifli bir röportaj yaptık.
si Günü Bursa Resimli Bar konseri öncesi gerçekleşti.Şebokolik Dergi ve Şeazırladığı röportaj oldukça keyifli gerçekleşti, önce Şebokolik Tv üzerinden j şimdi yazılı haliyle sizlerle.
Umut Kaya: Sürekli. Yani elimden geldiği kadar onlarla iç içe olmaya çalışıyorum. Ki bunun en güzel yanı konserler. Konser öncesi olsun konser sonrası olsun beraber vakit geçirmeye çalışıyoruz. İnternet ortamında elimden geldiği kadar herkese cevap vermeye çalışıyorum. Tabii hani mümkün değil herkese yetişmek. Elimden geleni yapıyorum. Şebokolik: Alternatif alaturka müzik yapıyorsunuz. Alaturka rock’ın genelde beğenildiğini biliyorum. Peki araya alaturka gelmesinin sebebi Türk milletinin altyapısı mı? Umut Kaya: Ya aslında o şöyle gelişti. Müziğime bir isim koymak istedim. Ve alternatif alaturka rock diye bir isim buldum. Ama bu şöyle bir şey değil, yani ben buldum benim icadım bunu bir tek ben yapıyorum diye bir şey, öyle bir iddiam yok. Sadece şarkılarımda bir arabeskleşme durumum yok. Arabesk bir adamdan bahsetmiyoruz. Daha dışa dönük, daha sosyal ama derdimiz var, bir sürü sıkıntımız var, aman ne yapalım hayat devam ediyor gibi bir tavır var şarkı sözlerimde. Ki ben de öyle bir adamım. O yüzden hani dedim bu nedir? “Alaturkalıktır.” Kendimi içki masaları falan, muhabbet, samimiyet hep bunların üzerine kurduğum için hikayemi, alaturka demek hoşuma gitti ve doğru bir isim koyduğuma inanıyorum. Ama dediğim gibi bunu ben buldum aman falan gibi bir iddiam yok.
Şebokolik: Rock müzikte cover meselesi çıkış noktası olarak kullanılır genelde.Ve siz de çok iyi coverlara imza attınız. Bunlar ilerde değerlendirilecek mi? Umut Kaya: Tabii ki de değerlendirilecek.Şu anda da sonuçta internet diye bir şey var. İş albümü basıp dağıtmakla kalmıyor. Albümümüz var, işte coverlarımız da var sahnede çaldığımız onları işte videodur kayıttır bir şekilde internette insanlara ulaşıyor. E tabii ki belki de ilerde iki albüm sonra üç albüm sonra Umut Kaya’nın coverladığı şarkılar şeklinde bir şey yapabiliriz. Şu an böyle bir düşüncem yok. Şebokolik: Müzikal hayatın dışına çıkacak olursak Umut Kaya neler yapar ve bir gününü nasıl geçirir? Müzik dışında neler yapar? Umut Kaya: Sıradan şeyler; genelde evde vakit geçiriyorum ya televizyon izlerim, internette dolaşırım, oyun oynarım, gitar çalarım. Fazla dışarı çıktığımı söyleyemem. Ki zaten sürekli turnede olduğumuz için biraz da ev özlemi..Yanıp tutuşuyorum yollarda. O yüzden turne harici evde vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Şebokolik: Enlerinizi alabilir miyim? Kitap, film, sanatçı… Umut Kaya: Film..Bir çok sevdiğim film var ama “Geleceğe Dönüş” serisine hastayım. Geleceğe Dönüş filmi küçüklüğümden beri en fazla seyrettiğim, tekrar tekrar seri herhalde Geleceğe Dönüş serisidir. Kitap..Bukowski diyebilirim. Hani hemen hemen bütün kitaplarını okuduğum yazar olarak diyebileceğim isim. Müzik..Birçok sanatçı ismi verebilirim, idolüm falan. Ama küçüklüğümden beri beni en çok etkileyen adamlar İngilizler olduğu için genelde The Beatles, Queen… Şebokolik: Peki Şebnem Ferah hakkında neler düşünüyorsunuz? Umut Kaya: Şebnem Ferah’ın ben Türk rock tarihindeki en başarılı hem kadın vokalist hem kadın müzisyen hem performer olduğunu düşünüyorum. Şebnem Ferah’ı takdir etmemek çok saçma bi şey oluyor. Şebokolik: Son olarak buradan hayranlarınıza iletmek istedikleriniz neler? Umut Kaya: Hayranlarıma “görüşmek üzere” diyeyim. Zaten onlarla bir şekilde konserden konsere de olsa yolumuz var, tanışıyoruz. Dinleyicilerimle tanışma fırsatı buluyorum. Hepsiyle de bu şekilde diyaloğumuzu korumaya çalışalım, irtibatımız kopmasın. Şebokolik: Şebokolik Dergi’de olduğunuz için teşekkür ederiz.İyi sahneler. Umut Kaya: Ben teşekkür ederim, sağolun.
LKAR Ü A Y R E D : J RÖPORTA
ŞARKI LİSTESİ
1 Sistem 2 Sahte Gözyaşı 3 Son Söz 4 Aşkın Kölesi 5 NereyeBeGüzelim! 6 Düzenbaz 7 İt 8 Dertlerin Efendisi 9 İşkenceci Sevgilim 10 Hayat 11 Veryansın 12 Yıldızlar
6.Sayımızdan bu yana geçen süre içerisinde, “Sinir Ötesi Operasyon” ismini verdikleri albümleriyle Deja-Vu tekrar karşımızdaydı. 12 Şarkıdan oluşan ve içerisinde “Sahte Gözyaşı” , “Nereye Be Güzelim!” ve “İt” gibi gaza getirici şarkıların bulunduğu albümü severek dinledik. Derya Ülkar arkadaşımızın da önerisiyle Deja-Vu’yu yeni albümüyle konuk etmek istedik. Deja-vu grubu adına Cenk Sönmez’in Cevaplarıyla, Deja-vu ve “Sinir Ötesi Operasyon” Sizlerle.
İlk Albümleri “KENDİN COŞ” ile B
Aşk Acısı,Hayal Kırıklıkları, Dos ve Sosyal Eleştirilerde Bulunan
5 Senelik Aranın Ardından Daha Bas Gitar ve Elektro Gitarın Mod Enstrüman Yelpazesi ve Şölen T
Şebokolik: Türkiye’nin en eğlenceli müzisyenlerinin bir araya geldiği grup, Deja-Vu!.. Öncelikle dergimize hoş geldiniz. Soru sorarken bile bir enerji seziyorum. Bu işin sırrı nedir? Nereden geliyor bu enerjinin kaynağı? :) Deja-vu: İçimizden geliyor :) Genelde grup içinde herkes deli dolu ve bu da müziğimize yansıyor haliyle :) Şebokolik: Uzun bir aradan sonra gelen albümle sinir ötesi operasyonu başlattınız. Öncelikle “Sinir Ötesi Operasyon” hayırlı olsun diyelim. Operasyon nasıl gidiyor? Yorumlardan,tepkilerden memnun musunuz?
Deja-vu: Hayatı,aşkı,nefreti,sevgiyi,sistemi anlatıyor ama asla yenilmeyin enerjinizle üstesinden gelin diyor :) Şebokolik: Albümün son ve en sakin, hatta tek sakin şarkısı Yıldızlar... :) Şaşırtıyor insanı. Ne oldu da sakinleştiniz, şarkının hikayesi nedir? :) Deja-vu: Şarkı benim solo albümümde kullanmak istediğim ve askerdeyken yazdığım bir şarkıydı ama dedik Deja-vu’nun bir tane bile yavaş depresif şarkısı yok,hadi albüme koyalım dedik. :) Ve karşınızda “Yıldızlar”
Şebokolik: İlk klibiniz “Sahte Gözyaşı”na geldi. Bu klipte sevenlerinize de rol vermiştiniz. Bu Deja-vu: Tepkilerden memnunuz özellikle gazete fikir nasıl gelişti? Diğer klipleriniz için de böyle ve dergi eleştirilerinde albüm en az 4 yıldız alıyor bir şey düşünür müsünüz? ve albüm hakkında güzel şeyler yazılıyor :) Dinleyicilerimiz ve kitlemiz ise zaten beğendi :) Deja-vu: Bu klip çok içten bir klip ve sevenlerimizin olmasını istedik onları facebook aracılığıyla Şebokolik: ”Kendin Coş”un ardından 5 yıl sonra provalara davet ettik.Yönetmen oynayacakları gelen bu ikinci albümünüz ile dejavu oldunuz rolü seçti ve ortaya bir Emre Akay(Yönetmen)hamu? :) Albüm kayıtları, basımı, dağıtımı vs... 5 rikası olan “Sahte Gözyaşı” çıktı. :) Diğer klipler yılda neler değişmiş izlenimleriniz neler? için de olabilir ama yakın vadede değil. :) Deja-vu: Genelde bütün röportajlarda aynı soru var ! Niye 5 sene? Halbuki biz arada bir adet dijital single yayınladık adı da “Aşk nereye kadar” dı :) 2007’de gerçekleşen bu olayın klibi bile var...6 yılda grup çok değişti,elemanlar değişti,müzik değişti olgunlaştı,vokaller,şarkı sözleri her şey değişti :) Şebokolik: Her dinleyici kendine göre yorumlasada, bu albümde Deja-Vu bize neyi anlatıyor?
Şebokolik: Henüz erken olsa da ikinci klibin efendisi hangi şarkı olacak? (Hepsi ayrı bir güzel de Dertlerin Efendisi göz kırpıyor sanki :)) Deja-vu: 2-3 tane aday var belki yine hayranlarımıza seçtiririz :)
B Başarılı Bir Grafik Sergileyen DEJA-VU ‘nun Öfkesi Dinmedi..
t Kazıkları ve Uygulanan Yanlış Politikaları, Kendine Özgü ‘Tatlı Sert’ Tarzıyla Yorumlayan n DEJA-VU, Her Ne Olursa Olsun Hayata Karşı Sapasağlam Durmayı Öğütlüyor.
a Olgun ve Karakterli Bir Sound İle Karşımıza Çıkan DEJA-VU, Hacimli ve Güçlü Davulları, dern d Tonları, Buzuki, Sazbüş, Cümbüş, Bağlama Gibi Kıvrak Sazlarla Genişleyen Etnik Tadındaki T Nefes Kesen Canlı Performansları İle Tekrar Karşınızda !!
Şebokolik: Kendi şarkıları dışında Deja-Vu’nun, herkesin bildiği ama farklı bir yorum ile tekrar önümüze serdiği şarkıları da oldu... Örneğin “Duydum ki Unutmuşsun”, “Sevemedim Karagözlüm” gibi şarkılar sizle yeniden hayat bulmuştu. Yeni cover’lar yapmayı düşünüyor musunuz?
Piyasada bence bir çok grup istenilen yerde değil çünkü piyasa popüler olanı destekliyor.Mercedes ve BMW çok satıyor çünkü reklamları çok güçlü ;)
Deja-vu: Sanat müziğinin önemli eserlerini yorumlamayı seviyoruz ve son olarak Zeki MürenBahçevan’ı yorumladık :)
Deja-vu: Sokak timi değişik bir oluşum ve hayranlarımızın grup için gönüllü çalışmalarıyla alakalı...Nasıl oluyor peki? Grubun şarkılarını tanıtmak için grubu tanıtmak için akıllarını,zekalarını kullanıyorlar ve karşılığında grubun her türlü faaliyetine ortak olup etkinliklere kolayca katılıp bizimle kolayca buluşabiliyorlar. :)
Şebokolik: İki albüm arasında bir de dinleyicilerinizle internet üzerinden “Aşk Nerye Kadar”ı paylaştınız ve bir de klip çektiniz. Gelecek planlarınız arasında yine bir single çalışması olabilir mi? Deja-vu : Olabilir hatta olmalı, hem de yorumladığımız sanat müziği eserlerinden birine. :) Şebokolik: Şöyle bir geçmişe bakacak olursak yaklaşık 11 yıl olmuş Deja-Vu kurulalı. Şu an Deja-Vu olmak istediği yerde mi? Deja-vu: Hayır değil maalesef...İyi müzik yapmakla olmuyor,medyanın da sunulanı değil araştırıcı bir ruha sahip olarak piyasayı takip etmesi gerek ama ne yazık ki durum böyle değil...
Şebokolik:Bir de Sokak Timi adında bir projeniz var fanlarınızla oluşturduğunuz. Ondan da biraz bahseder misiniz?
Şebokolik: Son olarak dergimizin esin kaynağı Şebnem Ferah hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz? Deja-vu: İlk albümün ağır hastasıyım :) Hiç tanışmadım işin garibi :) Şahane bir ses orası kesin :) Şebokolik: Bu güzel röportaj için, misafirimiz olduğunuz için teşekkürler Deja-Vu:) Korsanların eline geçmeyen, yasal olmayan yollardan indirilmeyen bir albüm olması dileğiyle, başarılar... Deja-vu: Biz teşekkür ederiz. :)
Gökcan Sanlıman yabancı cover şarkılardan oluşan “Yesterday” isimli ilk albümüyle dinleyicileriyle buluştu. Albümde “The Sound of Silence”,”Yesterday”,”I Want To Break Free” gibi efsane parçalar yer alıyor. Albüme destek olan isimler arasında Teoman,Göksel ve Şebnem Ferah gibi isimler var. Özellikle Şebnem Ferah desteği ile dikkatimizi çeken albüme dair, merak edilenleri Sertan Kartal sordu, Gökcan Sanlıman yanıtladı. Şebokolik Ekibi olarak Gökcan Sanlıman’ı destekliyor,albümünde başarılar diliyoruz. RÖPORTAJ: SERTAN KARTAL
Yesterday Şarkı Listesi 1. Wild World ( CAT STEVENS ) 2. Boat On The River ( STYX ) 3. Goodbye My Love Goodbye ( Düet: GÖKSEL ) (DEMMIS ROUSSOS ) 4. The Sound Of Silence ( SIMON & GARFUNKEL ) 5. Hotel California( EAGLES ) 6. I Want To Break Free ( Vokal: ŞEBNEM FERAH ) (QUEEN) 7. Rain (JOSE FELICIANO) 8 . Wonderfull Life (BLACK) 9. Prison Song (Düet: TEOMAN) (GRAHAM NASH) 10. Yesterday (THE BEATLES)
Şebokolik: Öncelikle misafirimiz olduğunuz için teşekkürler. Sizi tanımayan okurlarımız için biraz kendinizi tanıtır mısınız? Gökcan Sanlıman: İnsanın kendini anlatması zor ama müzikle ilgili her şeyi çok seven biri olduğumu söyleyebilirim. Şebokolik: “Yesterday” albümünün hazırlanış sürecinden biraz bahsedebilir misiniz? Gökcan Sanlıman: Hem yerli, hem yabancı müzisyenler yer aldı albümde ve enstrümanlar canlı olarak kaydedildi.İzinlerin alınması,kayıtlar, mix ve mastering toplam 3 ay gibi bir sürede tamamlandı.Albümün müzik direktörlüğünü de Selim Öztürk ve Burak Karataş yaptı. Şebokolik: Albümde ilk klip hazırladığınız parça The Sound of Silence oldu, klipten aldığınız tepkiler ne yönde :)
gelişti biraz anlatır mısınız? Gökcan Sanlıman: Daha önceden tanıdığım ve gerek albümün ön çalışmaları aşamasında gerek kayıtlar sırasında fikirlerine başvurduğum insanlardı. Rica ettim beni kırmadılar. Sonuç güzel oldu. Şebokolik: Tam bu noktada şebokoliklerin merak ettiği bir konuya değinmek istiyorum, Şebnem Ferah ile çalışmak nasıldı, Şebnem Ferah hakkındaki düşünceleriniz neler? Gökcan Sanlıman: Şebokolik olmakta haklısınız desem yeterli olur sanırım… Şebokolik: Mayıs ayında başlayacak konserlerle alakalı olarak resmi sitenizde sürpriz konuklar olacağını belirtmişsiniz. Şebo geliyor mu diye sorsak :) Gökcan Sanlıman: Adı üstünde sürpriz…
Gökcan Sanlıman: Şarkının ön planda olduğu doğal bir klip olsun istedim. Bu nedenle prodüksiyon olabildiğince minimum düzeyde tutuldu. Işık kullanmadık mesela. Yaptığınız işi herkese beğendirmek imkansız ama şu ana kadar olumsuz bir tepki almadım. Şebokolik: Albümle ilgili bir başka dikkatimi çeken konu, konuk sanatçılar. Teoman, Göksel ve Şebnem Ferah bu albümde yer aldılar. Nasıl
Şebokolik: Son olarak gelecek ile ilgili planlarınız neler? Gökcan Sanlıman: Planlı yaşadığımı söyleyemem ama şu anda kendi şarkılarımdan oluşan türkçe albümümüm üzerinde çalışıyorum. Şebokolik: Misafirimiz olduğunuz için teşekkürler,albümünüzde başarılar.
İlk kez 45 sanatçının bir ağızdan söylediği “Divane Aşık Gibi”nin ardından bu kez 91 sanatçı Doğa İçin Çal projesi kapsamında “Uzun İnce Bir Yoldayım” diyor... Kısa bir süre önce “Divane Aşık Gibi” isimli parçayı 45 genç doğasever sanatçının bir araya gelip seslendirmesiyle karşımıza çıkan Doğa İçin Çal projesi, çok sevildi ve hızla yayıldı. Geçtiğimiz günlerde Doğa İçin Çal projesinin yeni çalışması yayınlandı. Bu sefer “Uzun İnce Bir Yoldayım” isimli Aşık Veysel eserini yorumlayan doğasever sanatçılar,yine oldukça ilgi topladı. “Doğa İçin Çal” Projesine gönül verenlerin projeyle ilgili düşünceleri şöyle; “Dünyanın çivisini çıkaranlar kadar, bunu seyretmekle yetinenler de benzer biçimde sorumluysa, çözümler bulmak ve uygulamak zorundaysak, her vesile ile hatırlamalı, hatırlatmalıyız.... Hem değişim gerektiğini bilip, hem “Şöyle yap, böyle yap” laflarını dinlemediğimize göre, “ne yapmalıyım” diye düşünmek gerektiğini her dinlediğinde hatırlatan bir müzik işe yarar mı? En azından konunun farkında olanlar için, arka planda fazladan bir vicdan azabı durumu yaratır mı? “Birlikten kuvvet doğar” mı? Tek tek düşündüğümüz, anlatmaya çalıştıklarımız, hep birlikte, bir ucundan tutarak ortaya konduğunda verdiği enerji artar mı? Yeni başladık, devam edeceğiz... Sizi de bekleriz!” “Divane Aşık Gibi”nin ardından bu kez 91 sanatçı “Uzun İnce Bir Yoldayım” diyor, bizler de Şebokolik Ailesi olarak Doğa İçin Çal Projesini destekliyoruz.
“Doğa İçin Çal” projesi kapsamında ilk çalışmada 45, son çalışmada ise 91 farklı sanatçı yer aldı. Bu sayfada da bunlardan sadece bazıları var.
Ozan Tügen
Bilge Kösebalaban
Fuat Saka
Serdar Barçın
Emrah Karaca
Sümer Ezgü
Aslı Gökyokuş
Gökçe
Diziler özellikle zamanının büyük bir kısmını netin başında geçiren kişiler için oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Ben de özellikle derginin 7.sayısının hazırlanma süresinde izlediğim “The Big Bang Theory” isimli diziye bu sayıda yer vermemek olmaz diye düşündüm. Diziyi hiç izlemeyenler için ufak bir ön bilgi vermek gerekirse, dizi aynı evi paylaşan 2 fizikçi, Sheldon ile Leonard’ın karşı dairesine Penny isimli çekici bayanın taşınmasıyla yaşanan olaylar ile başlıyor. Karşı cinse düşkün Wolowitz ve kadınlarla alkol almadıkça konuşamayan Koothrappali de eklenince ana karakterler tamamlanmış oluyor. Dizide 3.sezon henüz bitti ve oldukça güzel bölümler izledik. Yazının bundan sonraki kısmı dizinin yayınlanmış 3 kısmıyla alakalı bilgiler içerebilir bilginize.
Hazırlayan : Sertan Kartal
The BIG BA
ANG Theory
Dizi 4 adet dahi bilimadamının yanlarına taşınan bayan ile arasında yaşanan ilginçlikler üzerine kurulu olarak başladı. Dizi bölümlerinin 20 dakika olması ve yoğun espri ile geçmesi oldukça olumlu bir durum. Özellikle 3.sezon 22.bölümde yer alan Leonard ile Sheldon’un tanıştığı bölümden bir kareyle başlamak istedim. Yandaki resimde Sheldon’ın son ev arkadaşının odası yer almakta. Dizinin bir çok bölümünde yer alan bir ev anlaşması mevcut. Evin içindeki sıcaklığın değerinden, eve gelecek misafirlere kadar, sayfalarca ve maddelerce süren bir ev arkadaşlığı anlaşması. Leonard eve taşınmadan önce bu anlaşmaya imza attı.
Yandaki resimde ise Leonard’ın taşındığı ilk günlerdeki Koothrappali ve Wolowitz’i görüyoruz.Bu arada bu bölümde binadaki asansörün neden çalışmadığını da öğrenmiştik.
Dizide izleyenlerin çoğu gibi benim de favori karakterim Sheldon. Normal olaylara onun bakış açısı ve çekilmezliği, diziyi keyifli hale getiriyor. Aşağıda orjinaline bağlı kalarak Sheldon’ın olaylara bakış açısını örneklendireyim istedim. Diyalog Leonard’ın Stephanie ile ilişkisi esnasında geçmekte. Sheldon: This is Stephanie’s facebook page. Now, where it should say in a relationship, what does it say? Leonard: Stephanie Barnett is single. Sheldon: Yeah, furthermore earlier this evening she threw a digital sheep some guy named Mike! Who’s Mike? Why does he a get a digitial sheep and not you? Daha sonra Sheldon ve Penny’nin konuşması; Sheldon: Leonard is failing in yet another relationship. Penny: He’s having problems with Stephanie? Sheldon: She’s sending virtual livestock to random men on the internet !
(tık tık) Penny ! (tık tık) Penny! (tık tık) Penny!
Diziyle ilgili sonlanmış 3 sezonda anlatılacak oldukça fazla olay var, dolayısıyla genel hatlarıyla değinip bitirmek istiyorum, çünkü yaşanan olaylara ufak bir göz atsak sayfalarca inceleme çıkacak gibi :) Yazımı bitirirken The Big Bang Theory’nin jeneriğinde çalan parçaya yer veriyorum. Our whole universe was in a hot dense state, Then nearly fourteen billion years ago expansion started. Wait... The Earth began to cool, The autotrophs began to drool, Neanderthals developed tools, We built a wall (we built the pyramids), Math, science, history, unraveling the mysteries, That all started with the big bang!
YENİ 10 FİLM
Vizyondaki 10 film ve detayları
Sinemalar yaz sezonuna hazırlanırken,yeni filmler de ard arda izleyiciyle buluşuyor.Bunlardan 10 tanesi sizlerle.
01
Iron Man 2 (07 Mayıs)
Milyarder mucit Tony Stark’ın zırhlı Süper Kahraman Iron Man olduğu tüm dünya tarafından bilinmektedir. Teknolojisini orduyla paylaşması için hükümetten, basından ve halktan baskı gören Tony, bilginin yanlış ellere geçmesinden korktuğu için Iron Man zırhının sırrını açıklamak istemez. Tony, yanında Pepper Potts ve James Rhodes ile birlikte yeni ittifaklar kurar ve büyük güçlerle yüzleşir.
Elm Sokağında Kabus Pers Prensi: Zamanın Robin Hood 02 (21 Mayıs) 03Kumları (21 Mayıs) 04 (14 Mayıs) “Elm Sokağında Kabus” yönet- Haylaz bir prens gizemli bir men Wes Craven’in 1984 yılında prensesle güç birliği yapar. büyük ilgi ile karşılanan aynı Birlikte, zamanı tersine çeadlı hit korku filminde yarattığı virebilen Zamanın Kumları’nı karakterlerden uyarlandı. açığa çıkarabilecek ve sahibinin Şimdi, 25 yıl sonra, Freddy Kru- dünyaya hükmetmesini sağlaeger kökenli öykü, çağdaş bir yabilecek olan eski bir hançeri uyarlama ile dönüyor. korumak üzere karanlık güçlere karşı bir yarış içine girerler.
05
Hayata Çalım At (14 Mayıs)
06
Bahtı Kara (21 Mayıs)
Her jenerasyon tarafından bilinen; maceraperest ruhu ve adalet anlayışıyla milyonlarca insanın hayal gücünü ateşleyen, popüler mitolojinin efsanevi figürü “Robin Hood” rolünde bu kez Oscar ödüllü aktör Russell Crowe rol alıyor.
07
Çılgın Bir Gece (21 Mayıs)
Bir futbol fanatiği olan Eric Bahtı Kara, birçok kısa film ve Phil ve Claire Foste çifti yemeğe postacıdır. Orta yaş krizi geçiri- video projesinde çalışmış olan çıkma kararı alırlar. Masa bekyor ve hayatı da her geçen gün Theron Patterson’ın ilk uzun lerken, vaktinde gelmeyen bir daha kötü gidiyordur. Fakat bir metrajlı filmi. Yazılı bir senaryo- çiftin isimlerini kullanarak içeri gün oğlunun bir hapını içmesiyleya bağlı kalmadan çekilen film, girmeye karar verirler, artık efsane Eric Cantona sanrısına aşk ile ölüm korkusu arasındaki Tripplehorn’lar olmuşlardır. kavuşur. Cantona artın onun bağlantı ve güzel ile çirkin ara- Fakat gerçek Tripplehornların hayat koçudur. sındaki çizgi üzerine psikolojik şaibeli yaşamı Foster çiftini akıl bir kara mizah. almaz bir maceraya sürükleyecektir.
08
Labirent 3D (14 Mayıs)
10 yıl önce kaybolan Yuki isimli bir kız aniden yeniden ortaya çıkar. Ablası Miyu, arkadaşları bu duruma çok sevinirler. Lakin sevinçleri pek fazla sürmeyecektir. Yuki o gece aniden bayılır,apar topar gittikleri hastanenin aslında tehlikelerle dolu, devasa bir labirenttir.
Soraya’yı Taşlamak
09
(14 Mayıs)
Aşkın Son Mevsimi
10
(7 Mayıs)
Sahebjam arabası bozulduğu Jay Parini’nin romanından uyariçin izbe bir kasabada mahsur lanan bu filmde, Tolstoy ile 48 kalır. Burada Zahra adında bir yıllık karısı ve esin perisi Sofya kadına rastlar ve onunla sohbet arasındaki eğlenceli, duygusal etmeye başlar. Zahra yeğeni ve karmaşık aşkın hikâyesini izSoraya’nın hikayesini anlatmaya lerken büyük yazarın hayatının başlar. son yılına tanık oluyoruz.
Ĺžebnem Ferah nereye, Biz oraya ! -Daimawww.sebokolik.com