M E V L A N A C E L A L U D D IN -I R U M İ
MESNEVİ T e rc c m cv eŞ e rh e d e n T Â H İR -U L -M E V L E V İ
CİLT : 2 KİTAP: 3
ŞA M İL Y A Y IN E V İ . K l o d f a r e r C a d . N o . 8 T ü r b e - I S T A N B U L T e l . : 2 8 4 0 51
Tâhir’ül Mevlevî (d. 13.09.1877 - ö. 20.06.1951) Şair, yazar, Mevlevî Dedesi, mutasavvıf, müderris, mesnevt-hân, gazeteci, ve edebiyat tarihçisi.
، »■
Osmanlının yetiştirdiği son dönemin en renkli kişiliklerinden birisi olup, Osmanlı ile Cumhuriyet nesilleri arasında adeta bir kültür köprüsü vazifesini görmüş âbide şahsiyetlerimizdendir.
]
٠ .
• Hz. Mevlânâ’nın Mesnevîsine merhûm Tâhirü'l-Mevlevî kadar güzel yaklaşan ve anlatan olmamıştır. • Ömrünü Hz.Mevlânâ’nın düstûrlarına bağlı kalarak yaşamış, Mesnevîye nüfûz etmiş bir âşıktır. • O, Mesnevî’yi bilen, yaşayandır. Onun elinde Mesnevî, Kur'ân ve sünnetin aynasıdır. Ona göre Mesnevî, Kur'ân’ın içi ve özüdür. • Mesnevî’nin güzelliklerine, inceliklerine bu şerh ile daha bir farkına varacak Mesnevî’yi tekrar tekrar okuyacaksınız. • Mesnevî’yi kanalından şaşmadan, şaşırtmadan Müslümâna sunan sağlam bir kaynaktır. Ehl-i Sünnet akîdesinde Mevlânâ’yı öğrenmek isteyenlerin okuyacağı bir Mesnevî’dir. • Tâhirü'l-Mevlevî’nin ömrü kifâyet etmediği eksik kısımları talebesi Şefik Can (d.1909- ö.2005) tamamlamıştır.
Sayfa Peygamber al.lir mi'ınâfıkları lokzıb ve İnkört üzerine sahabeden birinin *Rasfılullah niçin settarlık etmiypr da bunların ayıblarını yüzlerine vuruyor« diye d ü ş ü n m e s i............................... 871 66 Kaybolmuş devesini arayan ve herkese onu soran kimsenin kıssası 873 70 Muhtelif mezhebler arasında tereddüde uğramak ve hepsinden ayrılıp halâs bulmak .................................................................... 88171 Kendinde bulunan hayır ve şerrin meydana çıkması İçin her şeyin imtihan e d i l m e s i .................................................. . . . . 887 7 4 1 أ ذ آ ؛ ؛ة ؛ . 89^ 78
Bir diğeri korksun diye, Oguz Türklerinin birini dldltrmeye kasıdlai'i ............................................................... . . . . 918 8 7 Enbiyâ ve Evüyâ'nın varlığına karşı kendini beğenenlerin ve klifrân-ı nimette bulunanların hâli . . . ........................... 9il89 ؛ ihtiyar bir adamııı hastalıklardan hekime şikâyet etmesi, hekimin de ona cevab vern'.esi . . . . ...................... .... . - . . '.:'.93 Cuha ile babasının eenâzesi muinde feryad eder, çocugıın kıssası 9 6 أ؛:اا؛ Yunus al.ın balıktan kurtuluşunun sebebi ve Ruh'un nefisken halâsı 9 8 ()؛:٠ Bir çocuğun iri yari bir heriften korkması, o herifin de: “Yavrum korkma ki ben nâmerdim» d e m e s i .............................................941. 101 Bir ok atanın ve onun ormandan giden b.r süvariden korkmasının hikâvesi .................................... . . . . .................. " 942 102 Bir bedevinin çuvala kum doldurması ve bir feylesofun onu levm e t m e s i ...................................................................................................946 104 İbrahim bin Edhem.in deniz kenarındaki kerameti .................. 953 107 Gaybı gören nur ile arifin hislerinin mühevver olması . . . . 961 111 Bir yabancının bir şeyhin aleyhinde bulunması ve şeyhin müridinin ona cevab vermesi ............................................. 977 119 İbrahim Edhenvin deniz kenarındaki kıssasının bakivyesi . ٠ . 938 125 ' Bir şahsın Allah beni günah sebebiyle muaheze etmiyor demesi ve ٦ 128 Şuayb aleyhisselâm’ın or.a cevab v e r m e s i ................................... 995٠ O yabancı adamın şeyhi ayıplaması kıssasının bakivyesi . . . . 1004 133 fl Aişe Radiyallahii anha’nın Hz. Peygamber al.a -Sen her yerde seccâdesiz namaz kılıyorsun, nasıl oluyor» d e m e s i .........................1010 136 II E؛r farenin, bir devenin yularından tutup çekmesi ve bundan dolayı 137 kendi kendine gururlanması ........................................................1013 142 Gemide hırsızlıkla ittiham edilen dervişin k e ra m e tle ri.................... 1023 I" Dervişlerin diğer bir derviş İçin, şeyhin huzurunda çok söylüyor 146 diye kınayıp takbih e t m e l e r i ........................................................ 1030 Hakkında şikâyet edilen dervişin, şeyhe özür beyan etmesi . . 1035 148 1؛ -
«KAMIŞTAN ATA BİNMİŞ OLAN 0 BÜYÜK ADAMI SÖYLETMEK VE HÂLİNİ DAHA İYİ ANLAMAK İÇİN SÂİL.İN ONU LAKIRDIYA TUTMASI. .6 3 5 1 ﻛﻞ آض ﺑﻤﺘﻐﺲ٠ ن ﻃﺎل٠ ﻛ ﻔ ﺖ
ن ﻣﺮران ﻓﺮس١ رﻟﻰ. ى ﺳﺮار١ “O tâ.ib dedi ki ؛Ey kamışa biıımiş olan; Bir an İçin olsun atim bu tarafa sür .» 6352
ﻫﻲ زور ﺑﻤﻮ۵ و١ راﻧﺪ ر ى ٠
ن ﺑﺲ ﻟﻤﻮ ﺳﻔ ﺖ و ﺗﻨﻪ ﺧﻮ٠ ﻫ ﻤﺎ
«MeczUb, sâiJ'în yanma geldi ve dedi ki: çabuk sbyle ki bizim at, ziyâdesiyle huysuzdur.. 6353
رﻟﻤﻮ ﻧ ﻜ ﻮ د زوداش٠ ا ﺗ ﻜ ﺪ٠ و ئ;ى١ اﻳﺪf
*. ى٠ار
از ﺟﻪ ى
*Sana çifte atmasın, ؟abuk ol, ne soracaksan açıkça söyle.» 745
0359
ذ ر اً ' د ﻗ ﻜ ﺪr
١ ا ; ا٠
ك ﺑ ﺘ ﻰ ر ﻧﺨﺮى ا ا د «Yolumdan çekil k ؛atim sana çifte atmasın. Atacak olursa düşersin ve ilelebcd kalkamazsın .» 6360 د ؛ ا ن/ ا ن٠; د٠1 د٠ '١ﺛ ﺦ ر
و اوراﺟﻮان٠ ئ ا ر ت زد ار «Şeylı, atını çocukların arasma doğru sürdü. Süâl soran gene ise tekrar seslendi.»
O lla
6361
ن١ ا > ﻛ ﻞ ﺗ ﺮu ى وث ﻛﺪ ق ر ﻗﺰ ن٠٠“ ا ن ز ان »Gel de bunun tefsirini söyle. Anlattığııı kadınlardan birin ؛İntilıâb ve tavsiye et .» إ ﺍ
6362 </'> ر، ى٠ و وﻛﻨﻤﻞ٠راد دوى اﺛﺪ زﻧﻢ ي ﻧﻰ ﺧ ﻼ س١ ; ﻛﻞ «Mcezûb onun yanına geldi ve dedi ki; kız oğlan kız temâmen senin olur, sen gamdan lıalâs bulursun.» 6303 ﺑﻮد.ﺑﻴ ﻮ
اوﻟﺪ
ﻋﻴﺎل
y وآدى ﻧ ﻰ آ ن وآ ك ﻫ ﺠ ﺖ آف
«Yarısı senin olan dul luıdııulır. naildir.»
IIÎÇ olan da ovlfıd sâllibesi bnlu-
7.17
،!:،٠ !؛٠ ﻛ ﻎت اى ﺛﻪ ااﺟﺬان ﻋﻔﻞ و ادب
و و ت اى'ﺗﻤﺐ
ﺱ و ﺣﻪ
ﻧ ﺪ
ﻥ ﺟﻪ١
ki لŞahını böyle bir akli ve edeli ile ve ııe acâib fiildir?» «s a i l d e d i
1>،1
ııe zirzopluktur
ة370
ﺀﺗﺎن٠; وراى ﻋﺶ ﻛ ﺮ در وﻻ٣ ﻏﻮن٠ در٧ ا ئ
:V
«-Sen söz söylemekte ve hikmet beyân etmekte Akl-ı Kül'lüıı ileri sindesin, ^asjl olmuş da bir güneş, delilik ؟؛inde gizlenmiş.» 6371
ﻣﺜﺬ'ﺀﺫﺩ
اش رأﺑﻰ٠ أو
ﻥ١ ﻛﻔ ﺖ
ﻡ ﻓﺄﻧﻰ ﻛﻨﻨ ﺪ:ﻧﺠﺮ ﺧ ﻮ
ﻥ
ا در٠
«öcdi ki bu çapkınlar, bir re’yde bulunulurlar. Beni kendi ؟. lirime kadı .nasb etmek istiyorlar .» 6373
ل٠ ا ﻛﺪﺗﻨﻪ/ ﻛﻠﺐ:دﻓﺢ م ب— ت ﺟ ﻮ ن ; ﻋﺎدى ﻣ ﺎ ﺣ ﺐ اﻧﻰ
«Defetmek istedim. Hayır .. olmaz. Senin gibi alilli ve mUtcfcnnin bir kimse yoktur dediler.» 6373 ﺣ ﺮا ﺳ ﺖ و ﺧ ﺒ ﺚy د٠٠ا وح ﺍ ﺫ٠ﺣ ﺪ
ب
f م از ﳌﻮ ﺩﺭ ﻧﻀﺎ
ﻛﺎ
«Sen dururken senin kadar olmayan bir liimsenin kazâdan lıahset. mesi ve büküm vermesi haramdır ve habisdir dediler. 743
<;.٠ ا78 را ا ﻣﺪ ف ر س٠داﻧﺘﻰ ﻣﻦ ﺟﻮ ﻭ رر ض
ﻳ ﺖ
liV ن١
«Benim ilmim; cevherdir, araz delildir ve herhiri bir garaz.،، pahasi «.olamaz -Malum ya cevher, esas ve maddedir. Araz ise onun sıfatıdır ve onun Ja kâimdir. Meselâ giil ؟İ ؟egi bir cevherdir, kokusu onun arazidir ki gUl olmayınca kokusu da olmaz. Burada 0 meczûb lisânından deniliyor ki ؛ «Benim ilmim, cevher gibi esaslı bir ilimdir, öyle bir takını kimselerin garazı husUle gelmek İçin âlet ve p^hâ olamaz.» 6379
ن ى;و;م٠ ر و د و٠ ر( ز ى «Ben şeker ma'deni ve ؛eker kamışlığı gibiyim ki ؛-ekerim kendim «.den lıâsıl olur, ondan ancak ben istifâde ederim EİIİİ olmayanlara ondan tattırm am . 6380 نI ت-.ﺗﻠﻢ ﺗﻘﻠﺒﺪ ى وﺗ ﻌﻠ ﺐ
ع دارد ﻓﺌﺎن٠: ﻛﺰ ﻳﻨﻮر م «Dinleyenin nefretinden müteessir olup fiğân eden kimsenin ilmi, talim vc teallümle elde edilmiş taklidi bir ilimdir.»
Y ân î: «Biz ona indimizden bir ilim öğrettik »؛mazhariyetinde bulunanlar ise halkm rağbet, yâhud adem. ؛rağbetinden müteessir olmazlar, ilimlerinden istifâde etmek isteyenler bulunmazsa bile kendileri mdst،’fid olurlar.
1 )ﺍSûrei K 'Jıf : 65.
٦٠١١
1؛:ا81
ﻳﻮد٠رش ر,‘ ت-—وش دا6 > ﻝ: ود، ى٠ دى٠- ات٠ دران ‘اا,; ٠ «talibin sa 0. ؛ı tarafına gi'r٤؛، ٠ k>ı،ro e ﺍ'ﺍﺍﺍ٢ ﺃ ﺃolmadığındın
ﺍ،,ﺍ.\'ﻝ ' ﺍ،.V
cismâniyyct karanlıklarında uğraşır durur .« ة ﻻ8ة خ;د٠ ش ر ﺑ ﻬ ﺪ ر٠ﺧﺪا
ة
ﺀ ن ا;د/ ٠ وﺛﻰ وﺟﻮز٠ ﺀدا ذ٠ر “٠ ı Hali, ona aklidan l i r kana،! verirse fı'.rc(Eğer Ceaâ١تﺀ ااا أ»اذ٠ 1؛1، ».oymaktan kurtulur ve kuşlar gibi uçar
C38C ور'ﻣﺤﻮد ر ﺗ ﺎ د ذ ر ﺧﺎﻟﻦ ذئ١لﺀ٠ ٠'ا ا ب از رض را «Eğer o mânevî kauııtlı arayıp bulamazsa me.yûs olarak toprak altında kalır.”
semâlara .
Mcsn.vi.nin birinci cildinde Hazret-، Mevtana der lii : «Nahiv ا'إ1ا!اا lerindcn biri, bir gemiye bindi ve kaptana : Nahiv okudun mu'.' diye اااا du. Kaptan okumadığını söyleyince: öm rünün yarısı heder olmıış! diye onu istihfaf etti. Sonra kaptan da : Hoca, yüzme bilir illisin? Sililinde 1)11. Juııdıı. N ahvi: Eilmetn, deyince kaptan : Ömrünün bütünü heder olıııiı Çünki fırtına !؟kacak, gemi batacak, sen de boğulacaksın mukabelesin de bulundu.» İşte ilimlerin bazıları, nahiv âliminin ilmi gibidir ki boğulmaktan kurtaramaz. Bâzılai'1 da kaptanın yiizme bilmesi gibidir ki sâhibiııl fır tına dalj;alarından halâs eder. Onun içitı ilim 1(ا.١ اااolanlar, ınâlûmât I beçeriyye içinden faydalı ve sâhibine k:ır؟ı halaskar olacak ilmi 1<1،'!ا1ا etmelidir. «:187 ﻣﺎ'ذ ود. ﻫﻠﻢ ﻛﺬﺗﺎرى^ آن د١ﺧﻢ روى ﺧﺮداران إ٠'ا «Söze ı١ ١ üt،٠ ؛ıllik ve ruhsuz olan ilindi r. nıü١٠i‘r،loıln, yfun: dinleyicileriıı yüzüne âşıktır.» K: 48
7811
633ü
آاى ﻣﻦ ﺣﻤﺄن ﻧﺮاﺑﺎﻹل٠ .ﺟ ﻮ'ذ ب ﺣﺎﻧﻮ- ا ى ﺧﻮد ﺧﻮرم ك.' ﺧﻮن «Benim diyetim, Cenâb-1 Zülcelâlin cemâlini» müşahedesidir. Kemli diyetimi yiyiyorum ki helâl bir kazançtır.» Bir Hadis-i Kudside : «Beni kim severse om, Öldürürüm. Ben birini öldürürsem onun diyeti bana âiddir. Her kimin diyeti bana i'ıid olursa ben onun diyeti olurum.» buyurulmuştur. 0391 Jr
ا/ ا٢ ﻞ ان ورداران ﻣﻐ
ﻣﺜ ﺖ ﻛﻞ.رى ﻛﻨﺪﻳﺚ١ﺑﻪ ﺧﺮﺋﺪ «Ey sâlik; bu mü؛؛is müşterileri, yânî; scntlcn feyz bekleyenleri 1اا٠ rak. Bir avu ؟ ؟amur ne iştirâ edebilir?» 6392 و۴١ رj
f
ﺤﺰ ﻣ١ ﺨﺮر ﻛﻠﺮ ﻛﺪ ﻣ
ذا ذك ﻛ ﻞ و وا ر ت ﺑﺎﺛﻢ ﻧﺮد رو «Çamur yeme, ؟ainur satm alma ve ؟amur arama. Çünki çamur yi. yenin dâin١â benzi sari olur.» 0393
ﺍ دأﺀا ﺑﺎش وا ن٠ ﺩﻝ ﲦﻮﺭ ﺍﺕﺟﻮن ارﻏﻮان٠ ﺭ٠ﳏﱃ ﺝ٠ ز١ «Gönül ye, yânî; kalbe doğan füyüzât ile gidâlan ki dâimâ gene kil. insin ve Tceclli.i ilâhiyyeden çehren erguvan çiçeği gibi olsını.» 8 3 .4
ارب ا ن ﺗﻔﺜﺘﻰ ! * ﺣﺪ ﻛﺎر ﻣﺎﺳﺖ ﺕ- >ﺍ- ﻭ ﺩ ﺭﺍ ﻭﻭﺩ
ﺍ ﺏ ﺗﻮ ﻟ ﻌ ﻒ٠ﻝ
«ااا١ واااﺀ ﻷاا.verişteki ini ،lısân, lılzlııı kudretlin.« dahilinde değildir Seıılıı Öldürdüğün liir âşıkın ıllyetl اا1 ااااا؛اdil ilil, I lıtıll Iilıııııgıı lâyıktır .» 755
ortî.s ﺗﻤﻞ را را اى ﻭﺩﻭﺩ٠ ا مذﻳﻦ ل ; ﻧﺬ ود٠ را د ﺟﺰك أعS Ey vcdûd », ل-ة،، ؛ إnıalıU'ıkâtına kar ؛ı ıııııbabbctli ٠ >أا، اا،'١1 اا1 ؛اikiyle a ğ ır bil- k ؛l <؛J ؛sen jjj fa::l v e k e r e m in d e n b a ؛k a k il)، a ç a b ilir ?»
639 )؛
r
داﻳ ﻢ/ ;
و ى- *ارﺧﻮد
ا ﺗﺎز دآﻛﺰ٠ و ل از٠ ﺑﻮن «Biz, kendimizden seçer, senin tarafına )ا:çeviririz, t.'iin «.Jıizdeıı dalla y âkınsın
١5؛،؛
,*،sen iliz
K uı.in-1 K erim de :
,Yûnî
: « B iz i n s a n a ş a lı
damarından daba yakını?.’» buyurıılınuçdıır
Evet, Hakkin insana bir yakınlığı vardır. Fakat bil yakıııbk , ،1:1 1'1sim arasındaki kurbiyyet gibi debidir. K . .؛. im İiazrct-İ Mevl;'ı[;؛١dı.ı. I؛، . Nı'ısın Rabbi olan AİJailin, nf.sın 1’ûhuna bir yakınlığı vardır. Fnlıııl 1,11 yakınlık, bili keyfiyettir ve bi!;'ı fcıyâsdır.» Y;'؛ni; nasıl oldıığıı bilinemez V.' ilil’ şe.vc kıyâs edilemez . ١':ı'ınns Ernre'nin b"0V?.؟a?î J٦îc r !؛fij/Î kendinde ara Kuditstc, Melekede, Ilacta (؛fd،e٠ ؛١٠. demesi bil itib:‘ır iledir . F a k a t : 6400
دوو
د و رﻳ ﻢ
S : أ ﺑ ﻴ ﻦ زد
ور٠ ' رس, ٠ ل٠ درﺑﻴﻦ 'ال «أو٠ ٠ ا١ا٠ *أ٠ اız ،i llide ' ' ' 1 ا: اا ؛b i z e ı ı f ı r
k ، î ' i ı n l ٠f:ı ، e ı ı v i r
1.1
•؛،k e l K .f
ilil:ilil kadar yakıııkeıı, biz ÇI.I، Iiz،ı٠ ,:، ؛l i d e r .»
in
7ft7
MM
زو١ د٠ًاﻻ ا٠٠ ه ز٠ا ﺛ ﺖ ار ﻣﺮود ﺳﺎ)ب ﻛ ﺖ ﻫﻤﺤﺮﺟﻮ .Dil denilen bir et parçasından hikmet selleri, nehirler gibi a k a n
6405
ﺋﻰﺗﻢ 'اﻣﺘﻰ ﻛﻮﺷﻮاﺳﺖ١ رر٠. ﻣﺮى ا ﺻﺎغ ﺟﺎن ﻣﻴﻮش ﻫﻮﻧﻬﺎﺳﺖ «Adî knlak olan b ir delik vSsıtasiyJc ru h b a lin a k a d a r İdrâk \ ٠4٠١ ١uur m eyveleri gider..
6406 وﺳﺖ١ ﻧ ﺮ ﺀı٣v ﺑﺎﻟﻢ٠١ﺷﺎص
ﻟﻢ ﻓﺮع ا و ت١ﻧﻠﺢ و ﺑﻮط'ﻣﺎى ﺀ "Ruhlar اال „اﺟﻪ}اc a d d e s i, İHidunlar, onun fcr'idJr .»
H a k k in
şcriutıdır 1 '؛ ؛d e m d e k i ha٠ ٠ l؛٠ r ١ ،'
fi‘107 ى ل و ﺳﺮج—ﻣﺊ ﺣ ﻮﺋ ﻰ آ ﻓ ﺖ و ا ن١
ار ﺧﻮان٣ ااﻻ١ﻣﺤﺬ٠ زود ﺗﺠﺮى ٠Ila ؛lu£u ,١ve hakikatin asil ve ka.vnı،؛؛yle kulaca akse،ı dil vı١sı،a١. ٠ l٠ ١ r ve oradan ean 1ا:، ﻻاااةkadar f؛؟de٠ . ا؛1آ،اأ، ١ ٠ ٠ ،١rdur. l ve،؛îi'ıonalc.١ 'h ﻣﺎد ا٠ ااﻻ٠ ﺖ ن ﻧﺤ٠اﻻﺀ'ﻟﺔ ر ' ا و، أoku.“ ٤ ١ ٠ ٠ ١ ٠ ١ ٠ ، bahçelerinin a؛؛a ؟ları altından fular akdini l(ur'؛،.ıı'ın mille yerlerinde beyân buyurulmuçtur. 0 .ular, dibinden aktıkları u٥aç٠1.11,1... İI.II llıyâ ettlft، ,ل11ل، اkulak vâsıtasiyle kalbe vâîlil ulan kollmAt ı (IİİJU ،،.٠ ٠ ' k.ıll.l feyzyflb eder, 7 .’٠اأ
0413
رو;ﻓﺘﻢ اذ دل ادو ت ت-رودﻧﻰ ة ارﻧﻰ ﺣﻖ واﻃﺎ « Hak VC b â t ı l ı
ayird
ed en bu
ل١ ﻵا- اgönül
p e n c e r e le r in d e n
p a r la d ı,
٠
Gönülden giinüle yol vardır derlei'. Nitekim III. Sultan Munıd'ın ا؛ﺀ٠ dimelerinden rlubbiya kedinin ؛öyle bir beyti vardır :
Elbette ؛ةأﻟﻢ ﻟﻤﺄة, ة?ﺀبﺀ؛??إo yârın haberi var Lilkalbi mincllzalbi ilelhalbi sebil 6414 ﻧﻤﺖ إ ﻧ ﻚ ﺑﺎدم أ ﻣﺪ ا ى ر~رل.م ﻛﻔﺘﻪ ام ﻣﻦ ﺑﻮاﻳﻌﻨﻮ ن6 آ ن ﻟ ﻂ «Ya Resûlallalı; fiizûlilik edip eylediğim di؛â ؟ilildi hatırının geldi." 6415
ك ﻓﺎر ﻛﺘﺎ ﻫﺎ ن ﻣﻴﺌﺪم٠ﺟﻮن
د ت و ﻳﺎف ﻋﻲ;دمCif رﻧ ﻪ «Bir ؟ok günâha girmiştim, günah dalgaları arasında yüzüyordum .« 6416 ; ~;دA از 'و ﺀردد و ﻋﻨﺪى د٠ ﺛﺪ «Günahkârların erişiyordu...
.٠٣؛
ا'را از ﻋﻨﺎب٠٠ﻣﺢ
şiddetli az،١ba uğrayacakların» ililir senden telidid 6417 ﺗﻜﺊﺀا و ﺣﺎرا دود٠ ﻝ٠ د*ا٠ ذ و د٢ ﺑﻮد و ذﻋﺎأ ا٠د ﻣﺤﻚ
"٩١uz٠l,ırilı oluyordum, fal،»t çı.ırr yukiıı tıliluyordu «...
»'ا٠ ًا. .Nİnuub. ٠٠؛!؛,٠ ؛.di
7<il
anlatmak İçin söylediğim şeyleri yazmışlar, bâzıları ise bu kıssanın asil olmadığım kaydetmişlerdir. H azret! Mevlânâmn onlardan bahsetmesi, vak'anın tahkiki İ؟in deraidir. Azâb-1 âliiretin şiddetini, ona nisbetle Dünyâ azâbının hafifliğini anlatmak içindir. Evet, Ilârût ile Mârût. girdikleri günâhın azâbını Dün yâda çekmek istediler ve 0 yolda Allaha yalvardılar.
١
. 421
ص٠ >ﺗﺎ ؛ ئ1 اﻃﺎب د:ﺗﺮو د.’١ د و ﺀ ﻧ ﻞ وي٠'إر
r
dLi. !؛؛liret azaljıııı hnratia çeksinler, (,’؛؛eki onlar, sağlam ؛،kil vo ş ؛١ ٠ ' ııı £(؛٠ ، idiler.. 6422 ﺑ ﻚ ﻛﺮدد و ﻧﺘﺒﺎ ﻯ ﺣ ﻮ ﺵ رد
ﺗﺶ ر ﻟﺞ دور٦ ز٠ل'ز ﺑﺎﺷﻞ،■“ ٠ أ'ﻻ.yaptılar ve yerinde hareket ettiler. Duman zahmeti ateşe nis kelle elhctte hafifdir .. 6423 ا ن٠ ف ر ع آ ن ج٠ﺣﺪ ﻧﺎ ر د و
ﺑﺎﺛ ﺪ ر ع د ب ﺑ ﺶ آ نJ r ٠،؛l٠ Ur cihânııı yân ;؛Â hîrctiî azâbındaki ؛؛dilet ta'l-îf ve tavsif edile , »٠٠*. ٠٠»،! knr؟ı Dünyâ zahmet ve meşakkati İıafif kalır .»
6424 x i * ﺟﻬﺎﺩﻯ
ﺫﻱ1 ﻑ٠ﺥ
ﺍﻯ
رﺑﺪ ن زﺟﺮ ى و ﺩﺍ ﺩ ﻯ ﻣ ﺠ ﺪ "N o ااااا٠,٧ ٠ ٠ k i m s e y e k ، n . ü e â h e d c e i l e r VO i l e d e n e » e e r v e أ ا٠ ا, اا1،1،اال . . . m r h l e ا اااﻻا١|ا،| اe l m e k
٠ اأﺀ٠ ؛l,! r «.!،"ilet « J J s le r lr d e ,"
7(ا:ا
«130 y
رؤى
(j
A
ش ﻟ ﺪ م ؛~ون. /
y رﺑﻦ رى،.'. وىL ? z '> اى “Ey vcchi münevver vc r،üi١ oârek nûrâıû ccniiitilli gOrscydim.»
ﺍ;ﺫﺍ»ﺍ
Peygamber-. Ekber; senin ٠ ٠
«431 ﻟ ﺨﺎ ; ى٠ د م ن٩ ﺷﺪم اذ،/
jj
و٠ ض ان٠ردﺑﻢ ﺛﺎﺀا
«Varlık kaydından tcrnamiylc kurtulacak, y؛،.iilip gidecektim Lutî-i te .؛؛r،finle bana 5!ةااة١ ٠ bir tesellide bıılnnduı .» «432
_ا ﻣﻜﺎ٠ش ان دا دك ٠ تر ذذ ن, ﻳﻎو٠ ذ١ 'ﺷﺮ ﻵ >وy ﺶ رﻣ ٠<Alcyh ؛sscl؛١t Efendimiz buyıu-dıı lii : etme , ١٦ ؛vUcûdunıı ،cnıcJiıifJc، ؛koparma .»
؛؟:١!؛؛) ﺍﺍﺍ؛,
bil ﺍ1 ﺫ؛'؛٠١، .bir daJii
« 433 ىﻣﻮر ﻧﺰد ىا ﻹأاتدار
ص
اﺋﺪ: ٠ﻳﻨﻴﻦ ﻛﻮ. و٠ي آر١ﻛﺮ ح «Ev zaîî karınca, scııin ا١ ٠ ئ،؛.katin ١ 'C tebammiiliin var ki üzerine ١i oJan hastalığın konulm asın . istiyorsun،biiyle yüksek bir dağ gi .»؛ « 434
ﺗ ﻄﺎﻧ ﺔ ﻣﻦ٠ ك;دم اى٠ﻛﻔ ﺖ رو ا ت زن:ﻵﻻ ه١از ﺳﺮ ﺟﺎدى ؛ . . „ ı١ n ٠ı Jtcvnoyn،asta «.bahsetmeye tevbe ettim
selnlbi tledi k i : Su ٠: 1, ﺍ ﺍﺍﺍ ﺍ1، ﺍﺍﺍ، milit îc l '؛ıde ، ، en
ccelîld : Cclftdet, yi'ıni; kendini kuvvetli’1' ٠ أ، ، » 1اااا, |ااا٠ ١ ı„,,adır،n١ Ân. ﺀ . ' 'ا٧ ! ااbn.1 Fi'ırız koddesnllalıi ؛slrrahû ل (اا < ؛ 1ﻣﺎ'اا،ﺀ ،.'،ا٧ \٠ ااl،,'dd٠ .٠ indw,d٠ î 7ا1ا
6436
ىﺋ ﻮآ ه ا د٠ذوم ر' ى را اﻧﺪ. >ﻝ ﺍﻧﺪﺭﰷﻡ اول ﺑﻮدI Mazret-i Mûsâ.ın kavmi, Tî'Jı sahrâsında yürürler, akşanı» 0 اا،اأااا kendiler« ؛«؛.kalktıklar, menzilde bulurlardı Ve derlerdi k i : 6437 ; ﻣﺮو; اً و د را ح٠ا ﻳ ﻬ ﺎ ر ذذل ا ﺳﺮ٠ ﻫﻤﺠﺂن در اول «Yıllarca y .l yürüyoruz, niliâyet Jlk menzilde esir kaldı،'iı«ız، gürüyoruz.» 643S
f
ى٠ ﺧ ﻰ ﺋ ﺎ١ و س زﻣﺎر. د ل ﺛ ﻢ ا؛ا ن ا ﻣﺪى٠ا ن ر
آﺧﺮ
«Eجer Rlüsâuın günlü bizden râz ؛,olsaydı, biterdi .»
bu yol elbette tükenir
643٥ و ر ﻛ ﻞ رزار ﺑﻮدى اد زﻣﺎ ا٠ةوان م٠ ى ر ﺑ ﺪ ى ﺑ ﺢ ﻣﺎن٠
“Egcr o güııül, bizden temâmiyle soSuıııu? ve kırılmış olsaydı, ıııiıl. ٠)٠- ؛semâviyy. yılııi; bıldırcın kuşu ilc kıulret lıelvası 1.İZC ııasıl ın.ızil olurdu?» 6440 ﻫﻬﺎ ﺟ ﻮ ا ن ﺛﺪى٠ ﺣﺪS '■- ذ
دان ﻣﺎن ادن ﺟﺎن دد ى٠ دا «Kez؛، IMÛ..1.I bize tcıuümiyle kırılınız lîilıınş،t.١'ilı 1. ا.٠اااا اااا١ ا.kayıııık 1 lıır ؟ıkıır, ve ilil IJemftu çülıle rı'ılııııııuzn اااا١ا1 0ااا، اااveılııll”. 7.17
٠
e
٤i ٠
Y ânî; «İkiniz de Fir’avni îmâna da’vet etmeye ؟,, idin ki O, tcbcnsiıuı “Ben sizin yüksek tannnızım!” diyecek kadar azgınlaştı. Fakat O'i.a yu muşak söz söyleyin, nezaketle hitâb eyleyin.» diye emir verilmiş; Re. sûlullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem Efendimize ise ٠
Y ânı: «Ey Peygamber.i Ekber! Kâfirlere ve münafıklara kar.sı cilu.ul et ve onlara sert sözler söyle7, buyurulmuştur. Şu sözleri söyleyen hasta sehâbî, kendini çölde kalmış Beni İsrail». benzeterek, Hazret-i Peygamber Sallâllahıı Aleyhi Vesellem Efendimizi, idâre-i kelâm ediyor, bunun sebebini de şöyle izah ediyordu : 141 ان
.م
ز.١ت٠ ٠ ﻣﺪح ﺣﺎﺿﺮ و ﺣﺲ ﻣﺤﺎرم ق'ﺳﺪ ﺑ ﻴ ﻦ٠ ام ﻣﻮ س
« M e d h -İ lıâ z ır , y â n î;
b ir in i y ü z ü n e k a r ş ı m e d l i e t m e k
ş e r 'a n m e m ııû d u r . O n d a n
d o la y ı M û s â m n a d im
v a lış c ttir
V.
k a s d e n z ik r e d iy o r u m .»
Hadis-i Şerifte : «Hulııskârlık İçin medhiye söyleyenlerin ve kaside okuyanların yüzüne toprak saçııı» buyurulmuştur. İşte bu 1'Iadîs dolayi" siyle 0 hasta sehâbî, yâ Resfılâllah: sen şöyle balîm ve şöyle kerîmsin demiyor da Mûsâ şöyle idi Mûsâ böyle idi diyordu. K ilit
روا داودة ض
رﺳﻚ٠،ور
ن٠ ز ﻫ ﺞ١ﻷش ذ ا د اً د د م . Yoksa senin lııızılrııııda nievcfıd olmayan I,،rindim, yı'ııı؛: Mfısfıdaıı Imlısetmeyl Mfısâ misil lâyık görür?» ٠ ٥ ٠«ه1ﺀ ا
٠7٠ N t i r i l
*o
«؛.٠ ،
. , : ,3.
T i V ıt
Girso ش. ل ﺣﻮ٠م و;ﺳﻮا-ﺷﺮا داا.ﺣﻮ ﺑ ﺶ٠ ٠ا م اى ﺛ ﺎ
ﻣﺘﺤﺎن١
«Kendimizi ve rüsvalığımızı gördük, kusurumuzu îtirâ? eyliyoruz. Ey Xııl٤ân-1 Enbiyâ; bizi fazla imtihâna çekme.» 6451 ﻫﺎن-'
اى د ر را٠س
ا٠
ان٠ ى ا م و ف١ واى٠ﻣﺮد «Ey kerim ve îiüsteân olan Pcyganiber-i Ekber; bizi ؟uk sıkıştırma heniiz gizli olan günâhlarımız meydâna çıkmasın 1,1.» 6452 ا ل و درﻛﺎن٣ د در٠ د ﺣ ﺪ ى درﻛﺎز ى ﻳ ﺎ ل ﺣﺪم و د ر ﺧ ﻼ ل »«etlin eeınâl ve kemâl hususunda hadd ü ııilıâyctin yoklur. iliz de eğrilikte ve sapıklıkta sonsuz bir hâldeyiz.» 6452
ﺧﻮ ش ﺑ ﻤﺎ راى ر ﻳ ﻢ٠ﻟﻰﺣﺪى ﻋﺪ م“ى دﻳﻢ. زى٠ رك. » E y K csi'i I-İ E k r e m ; e c ıııâ l v e k e m â l h t ı s . s u n d a k i s o n s u z l u ğ u n u lıiziıım « t i , اlılr a v u ç â s i n i n e ğ r i l i k t e k i s o n s u z lu ğ u n a h a v â l e e y le .»
6454
د ا_ك ارﻣﺎن٠ ذ٠ز١،ن١ ٠ د اد١ و ﻢو & دا ﺑ٠ ﻣﺮادد٠ ا,ا bizim »ımıllr elbisemizden tel اااا1اااا١| ااitiz trziııı bir bir lılllı. Iııırııl. olduk. «ııeak bir ،luvıırınıız luılılı... " -
ا أ ا ا ا ا ا٩
ا، ا
ا " ا
٦٦١
tiğin duâ ile ona ric’at, yâni; tevbe ve istiğfar verdin de çirkin şeytanın iğvâsından kurtuldu.» Ademe ilhâm edilen duâ Kur’ân’da mezkûrdur ki : __
- " '} 'o }
Âyetidir ve : «Ey bizim Rabbımız; biz nefsimize zulmeyledik, eğer bize mağfiret ve merhamet etmezsen biz elbette hüsrana, zarar-ı azîme uğra yanlardan olacağız8» meâlindedir.
64GO ; آدم ﻣﻤﺬ] د٠ / ود، دﺑﻮ وﺟﺘﺮ ﻧﻌﻠﻰ ازو وازى رد «Şeytan liim oluyor ki derece ve mertebe itibiriyle Âdemi geçsin ve bu satranc oyununda ona galebe çalabilsin ?» 6461
ﺛ ﻪ ره
I
•غ ل 'ﻳﺬع.د
ه آن دﻣﺎ^ﻣﻪ٠ ﺛﻪ،ﻟﺖ ﺣﻸ٠ل «Şeytânın mekr ve liiylcsi, Âdem halikında temâmiylc menfcat ve o hası.ıd şeytan İçin bâis-i lâııct oimııştur.»
6462 ٠٠ı. - ﺑﺎزى ﻳﺎ٠ﻳﺎزى د د و دوﻣﺪ ٠
;ب. ون ﺧﺎﻧﺔ زردرا:- ; ؛
«Şeytan Ademi cennetten çıkarmak İçin bir oyun gördii ve tatbik ٠ >،،؛. -itkin kendi aleyhine olmali üzere iki yüz oyun vardı, unlan gör. 1 ٠ le yajıtığı ile kendi oyununun direğini kesmiş ve bânesiııi başına medi yıkını ؟oltlıı.» tfl Sfifrt
Aı.f! 23 773
Kur’ân’da :
buyurulmuştur ki : .B ir kimse iyi bir amelde bulunursa onun sevabı ve fâidesi kendisine âiddir ve kötülük ederse onun günâhı vc zararı da İten, dine âiddir..» demektir. Kezâ :
ئ
٠ ز٠ ﺖ ﻷذ ﺟ ﺔ ﻫ ﺖ
ﺋ ﺘ ﺄ ﺗ١ ة١
Y ân ı: «Ey insanlar, iyilik ederseniz, nefsinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük ederseniz yine nefsinize kötülük etmiş olursunuz10.» buyrulmu.؛tur. 64.8
i f C ﺟﺰه ﻓﺮزن ﻧﺪﻫﺎ ﺑ ﺪ روى ﻛ ﺮ د د و 'ﻧﻌﺎن و و ﻛ ﺮ, ﻣﺎت «Allahın mcl'ûn.ı olan bedbaht., bütün tedbirleri aksine giiriir de bayat satrancında mat olur ve zarar görür.» G46٥ ﺣﺎو شرا
١ ٠ ;. ؛,
ا؛- زادي او
ﻏ ﺢ٠: ه
ﻟﻚ و 'ادور ﺑ ﺪ رﻳﺶرا،.ه «Çünki o mel'ün olan kimsC, kendisini ili ؟ve degersiz görseydi m،،b٠ .telâ oldugil İânet derdini, miihlik vc tedâvisi mümltin olnuyan l,ir IIUI r ؛ız görürdü .» ٠
H albuki : 6470
ن دد ن درون۶ج
>د زﻥ٠دود ح
رون.را ﺀاب اًود,ددد ا '٠
Dorfınnnu, yân ؛: kaillin ؛böyle görınekleıı
٠ ١ اﺀ£'ام٠ ٠ ! ا٠ ٠ ٠ " ، 1اا٠ ا4٠ل S i l ، .. . 1٠ :١ ا،ا٠! 7
٠ اااا
VI .
1 ﺀ ا ا أ- أ
İlâhiye iltlrft
D e r d i , yânı; hasla olınıık da Allahın bir lutfudur. Çıınki hasta olan kimse ağrı, sancı ve SIZI gibi hallerin tesiriyle hay hay diye ؛iller ve aman Allah! diye feryûd etler. Husûsiyle yapılan tedâvinin VI' aldığı ilâçların tesiri olmadığını görünce bütün bütün Allahın lutfııııa 11ا؛ا-ا'د eder. Derdli olmayan itimse ise sapasağlam olduğu İçin böyle ،)il- ilt!t'؛١ya lüzum görmez. Hele biraz da âsî filtirli olursa İŞİ büsbütün azıtır, âdett'1 Fir'avn gibi (,Ene rabbülîümül âlâ) yâpî; «Ben sizin yüksek taıırınızııiî demeye kalkışır. 6475
ان ا'ا ﻟﻰو؛ت ﻛﻔﻨﻰ ل«ذأت آن ا'ا دروآت ﻛﻔﻨ ﻰ رﺣﻤﻨﺖ «0 (ene) yi vakitsiz söylemek lâııetc sehebdir. Vaktinde söylemek î١e ıt.ûcib-i rahmettir.» 6476 ؛jt t> U-i
،٠J\٥ ٠Lİ
٠}
j
i٠١ ٠J. I
،١1٠؛٠}£-^٠. ١،J ١
«Hallâc-ı Mansûr’un (Eııel-hak) demesi rahmet, Fir.avn'ııı (Eııe rııl». l.iiUiim’iil-a’lâ) demesi ise lanet sebebi olmuştur.» Çünki Mansûr’un sözü vaktinde, F ir’avn’ın hezeyanı ise vakitsiz söy lenilmiştir. Seyr ve sülük esnasında bir makam varmış ki sâlik o ma kamda her şeyi, hattâ kendini Hakta fânî ve ancak Hakkı bakî görür üm؟. Binâenaleyh Hakkın kendisinde zuhuru İtibariyle (Enel-Hak) yani; ٠l١ ٠ ٠ n Hakkım», bende zuhur eyleyen Haktır dermiş. Fakat bu tecellî dâi mi olmadığından o zevk zail olunca (Enel-abd) yâni; «Ben Hakkın bir ku luyum» İtirafında bulunurmuş. Kibâr-ı ehlullâhm hemen hepsinde bu letollî zuhur etmiş, pek çoğu Mansûr’un (Enel-IInk) demesi gibi muvalıhlctAnu köz. söylemiştir. Bunların hep birine bir •؛ey yapılmadığı halde lli.zrr.t-، Mansûr’un işkence ile îdûm edilmesi için şöyle bir sebeb beyân etmişlerdir. Cenâb-ı Mansûr, siilûkü esnasında bir mertebeye vâsıl olmıış 1.1 orndn İken ne istese yapılacakmış. Bundan dolayı K< lühılluh Efendi mi/ Mirûc gecesi (ne istersen) hitabına m :izhar olduğu miada niçin butun Itı.ıııılnnn afvını istemedi de yalnız ümmetinin nuı.fûr nlımışım tal.b •٠ ltlV diye bir itirazda bulunmuş. Ö esnâda AloyhlsNolât Efendimizin rı١ ٠ I'.nlyyoll zuhûr ederek : Yâ Mansûr! Peygamberi.»!.. Allah ne l٠ ،،etlrz٠ . »m ıık omı İsterler. Bana da o sırada ümmetimin afvı lal.hi llhûtıı olun 777
Malûm yâ akreb, muzır lıayvaıılardandn.. Zehirli iğnesiyle insanı so kar, büyükleri olursa zehirler ve öldürür. Onun için nerede meydâna çıksa hemen ezilir, mahvedilir. Onun zehirli iğnesi kuyruğundadır. Kuy ruğu kesilecek olursa zehirlemesi zâil olacağından belki bu suretle ölüm den kurtulur. 6480 زار
رر ى
ددا ف
رﻛﺒﻰ٠
ار اى ﻳ ﻼ ى ﻛ ﺎ ر٠ رﻫﺪ1ا «Yılan taşla ezilihekten «.kcrsiiı
kurtulsun diye onun
zcliirli dişlerini ,١؛؛.
Çünki 0 vakit !Siramaz ve zellirleyip Oldiiremez. 6481
*،Nefs-İ eııımâreyi ise, pirin, ınürşidin s؛iyesinden başka !lir şey öldüremez. Binâenaleyh o nefsi öldüren zâtın irşâdâtını siki tut.« 6482
ت- ا ت ' ف و زد ﻣ ﻮ٠ ﺀ ى. أ و ن٠ در ﺗﻮ ر ذ و ذة آد ﺟﻨﺐ اوﺳﺖ .Onun eteğini sıkı sıkı tutmak Allalun terfikidir. Sana selen ınfıncvî her kuvvet de onun cezlji eseritlir.» 648:1
ارﻣﺖ اد وﻣﺒﺖ راﺳﻦ دان٠ ﺟﺎن: ٠ﻛﺎرد►ان ﻟﻮد از ب٠٢ص . ( â l â m i n e y l e iz r a ı n e y t e ) A y e t i n i d tığ r ıı ilil. S a n a
itlin in d im
K e le n
.. hw feyz, rülı'ül rfılı olan 0 mürşidindir ı٠ ılullah s ،,l٠ ı٠ ؛ıllâllâhü Aleylıl Vesellem l:fendhtd' l.i'dı muhrtrebe. "٠ ٠ ٠ >!٠ ' ve ،!٠، sııfın karşılaştığı sırada .verilen lılr ،،VII.,' اااااااا٠ <«hp dü.man
lrarrrırred ؛,
ل٤;، ا
> ذ) اt c r k e t t ؛: “ d iy e .٠، n i a t i
ي
.
0 أ ا, e ld i
ا
e b e tle
0
Surc-İ Celilc nazil oldu. Ayetleri 'ا;آا؛ind؛، :
٠ ﻏﻖ٠;ﺗﺎودﺋﻘﻮﺑﺘﻮ Y â n î: «IJabibimj Rabbin scııi teıketmedr M »ana gazal» etm edi'« buyuruldu. Eu Ayet-İ Kerime. Hazret-i Peygambere hâs اﺀاﻻ١ :اا، اذاberâber hükmü ümmetine de ؛âmildir. Yâııî; hiç bir mii'nıhı yoktur ki Allahm nazarından kaybolsun. Cenâb-1 Hak, bütün mahlûkâtını her ân ve zaman görür ve ne halde olduklarım bilil’. GISS
ت->٠دﻣﺎ ’ز و, (ورض ؟ر ف ر ا و ﻣﻴ ﺖ
ا،نف
ن ﻓ ﺪا١و ك
«E،'cr kötiiliikler de Allahdairdrr diyecek olursa« öyle olması, oının (.،-/.، ve kemâline rrasrl rrakisa verir?» Evet, lıayır ve şer Allahdandır. iyinin de. kötiiniin de lıâlıkı ()’dur 1
ح| ﺧ ﻤ ﺔ .Yânî : «Allah, irer şcyiır lıâhkıdırU» Ayet-İ Kerimesinde beyân buyu fuhnuştur. Fakat Hakkin kötüyü ve kötülüğü yaratması, o'na bir nok. ااااgetirmez, belki kemâl- ؛kudretine delâlet eder , 6489
٠ و ت ر١آ ز د ى دادآ ف ﻛﺎد ﻧ ﻨ ﻢ، م؛اﻟﻰ ص ف اى٠ﻣﺮ «٠٠ k ö t ü l ü ğ ü
y a r a t ı p v e r m e s i ile . . 'l i r i n b i r k î i ı ü ı l l d l r .
اا، أأا
İsbi'd iy in
ıııııı ilil. lîisâl söylıyeyirrr«."
ا1اا ٠'ا.<ا
«،ااﻵ٠ ll،ıh ،، ؛3 ا
اأا؛ر٠اM U .ınlı
1،
ا،'٠ل. 7«1
١ > اا
6195 ،1—.،*.l & _$ •L-~) > ■I •sı
١ ^
jı
،3v' ٠ ١ ^٠ <، 'J
«Eğer çirkin resim yapmasını bilmezse o nakkaş san’atımk، nakıstır, temam usta değildir. İşte bundan dolayı Cenâb-ı Hak, mecûsî il،١muhli’, mirinin ؛yaratmıştır.» Bir ressam farzediniz ki güzel ve bedii resim yapmakta gayet mahir, fakat karikatür bir resim çizmekte âciz. Güzel güzel levhalar meydana getirdiği halde, çirkin bir resim demek olan bir karikatür yapamıyor. Elbette bu adama, tâm ve kâmil üstâd denilemez. Cenâb-ı Hak l؛؛e ekuu؛rü l٠ekmclm olduğu, yânı; güzeli de çirkini de yaratmaya kadir bulun duğunu mahiûkâtına göstermek için hayra mııkâbü şerri, iyiye karşılık kotiiyü, imân ile beraber küfrü de yaratmıştır. 619 (؛
-١ ٠ a>-L-. jiı/*
A■ ١ -v>-^
»Bıı cihetten kufiir ile îmân O’mın kcınâi-i kudretine şâlıid ve Hu. hıilıiyycti karşısında ikisi de sâciddir.» 6497
ت- ل_اﻛﻊ ﻃﻮﻋﺄ ا ﺟ ﺪ١ ن د٠ﺑ ﻚ ﻋﺆ
د ت٠زادى ﺟﻮ؛ى رﺣﻨﺎ و ة “t.ilkin bilini ؟,ki, mü'ıninin lıuzfır.i ،.،'illide serde etmesi tav'amhr ٠1 enir .، ،!؛illiye itiiat etıniş olmak içindir, ؟،، ilki ااا،،' أ؛ااا٠Allahın rızâsını ııaıınıkttı ve secdesiyle 0 rızâyı kasdetınekledlr .... 649 » زداﻧ ﺮ ت٠ ا ﻛﻠ ﺮا، ; د ن
ا د د؛و ض/ ا;ك ﻧ ﻤ ﺪ او «Meclisi de Yezdı'ııı dediği mftluida serde eılı.ı k c i h e li d ir , ! * ، e m ly e r e k tlr , ç ü ıık i
Me telA ؛
ııı a k s ı ıd ı
ve
m tıi'iu lı
»اا'ا٠ ا٠ اıııııııı serilesi | ا أ١ا٠ااا1 اا٠ >
؛ا.ااام:ﺀ
.Giizel de der k i: Ey güzellikler Pâdişâhı! Beni bütün j. .yıllardan pak olarak yarattın.» İşte güzel de, çirkin de kendilerini yaratan llâlık Tcûlâya bu suretle hitâb ederler.
- PEYGAMBER ALEYHlSSELAMLV o h a s t a y a VASİYYET ETMESİ VE KENDİNE HASTALIK İSTEâlE DİYE DUÂ ÖĞRETRIESl 6 5 .4
■ﻳﺎررا. ا ن/ ﻛﻔ ﺖﺻﻴﻤﺮ ﻟ ﻜ ﻦ ﺩﺛﺮﺍﺭﺭﺍ١ ى ﺀ١ إن؛كﺀوة
«Cenâb.ı Peygamber 0 hastaya delil l i i : Şöyle de: Ey gücü kolaylaştiran Allah!:» 0505 ن- ا٠ ردرا1اﺗﺎﻓﻰد —ن ﺀﻏﺒﺎ اح٠ ر١ ﻓﻰد٧ ا «İlâhi, bize Dünyâda ve Ahirctte hiisn, yânîj giizcllik ve iyilik iljsftn «.ot dc : Sahih-i kirişlimde şöyle bir Hadis rivâyet olunmuştur Resûl-İ Ekrem Hazretleri ashâbdan bir zâtın iyâdetine gitti ve istif »ﺀ,'؛،آ- اhâtırda bulundu. Onun zayıflamış, âdetâ kuş yavrusu gibi bir hâle ,؛..İmiş olduğunu gördü. Alcyhisselutü VnsselAm Efendimiz ona : Allaha bir ıliiâıla mi bulundun, oııtltın bir şey n١i isledin ؟diye «ordu. Hasta dedi Ab edeceksen o*» <1(1 : Evet, yâ Rcsülallab: yft Ralıbî Abiretle ilildi v٠ ٨l ıızfılıı Dünyâda et, diyordum. Resûl-1 .Ekrem Sıdlıdlı'dıl،٠ ylıl Vesellem ١zil 1.-1 İlâhîye seıılıı ،idildin yoktur، :buyurdu : Sübbânallnlı. .»1111 .؛-dinili Ilıtıl edemezsin. YA Rnbbi, liizc DilnyAdi! ٠ ا،ا, ٨اا1 اأا،0 do .(،bellik ١ ٠ ٠ ١iyilik ver ve liizi ateş ıızâbııtdaıı vllıAye eyle, desen nlnııı. illiydi:'» SU
78!؛
C.٣ )I1
ﻋﺤﺖ٠ . ﺀﺋﻜﺎ1-_ دوز خ ا ن وود و
ئ و ﺑﺘﺎ ن و درﺧﺖ. ; داﻧﻪ٠ «Cehennem ve şiddetli siyâset mahalli orası itli, .tak«، size ا: اذإاذ-I.S.1 tan ve ağaç oldu .» Söre-i Meryemde buyurrılmuştur k i :
.
ة ز ة ز ة ؛ ك ذ ة ﻣ ﺎ ﺑ ﺒ ﻼ أ٦و ﺑ ﺔ ﺋ ﺘ ﺆ * ا ؟ وﻧ ﻢ د ك ﻣ ﻪض ﺗ ﻪ ) ًﺣ ﺌﺎ١ '; و د١ ز٠ ش;ئ'ل ١ و'ﻏﻴﺊ
,Y ân î: «Ey insanlar, sizden hiç biri yoktur ki Cehenneme uğramaya cak olsun. Yâ Mubammed, l'.u u ؛؛rayış I؛abbm İçin v e rim ؛؛.bir hüküm diir. Sonra mütteki olanlara necât vereceğiz ve zâlimleri dizleri ؛؛zerine çiikmüş olduklar» İıalde b١ rakacağ,zi .>٠Âyetlerinde haber verildi;اأ ؛؛'؛٠ (’!'ا٠ ve muhâsebe-i âm.âlden sonra bütün insanlar Cehennem üzeri -ne sevkolunaeak, fakat mü'niinlertn nfıru. Cehennemili nârını Höıı.lürc celi, hatta onlar ateş ve azâb nâmına bil. şey «örmeyecek . ؛''؛،!،؛،'. zül؛m -ve kâfir olanlar ise Cehennemde kalacaklardır. Câbir bin Abdullah (İJ'I .'djyallâhtt anhümâ) Resûl-İ E):rem Hazretlerinden : «Ya Resfılallah: Kur Unda insanların Cehenneme vfirfıdundan bahs edilmiştir. () viirftd nedir ؟.' diye sormuş. Sailallahü Aleyhi Vcsellem Efendimiz de : «Cennetlikler Cennete girince bâzıları bâzdarıııa: Dizim Cehenneme viirı'ıd edeceğimizi !؛:dibimiz vâdetmemi ؟,'.!illiydi? diye soracak, onlara : Siz oraya gelilin .fakat size karşı onun ateşi sünmüştü denilecektir." buyurmuştur Tefsir- ؛Mc،lârik’،!e şöyle bir Hadi: ılıhn vardır: «Kur'âııdaki ،'!'؛-rfttl. diihfıl nıâııâsmadır. Sfıhlı ve fâsık lîüttm insanlar Cehennem, gire relt, yânî; oratlan geçecek. Eakat İbrâhiın Aleyhls.elâına ٠ ا1،! اا؛'أأ.gilıi Ce "Iıeııneın âteşi ınü'miıılere serililik ve selâmet ıılııeaktır. Cehennem ili mii ıniııe ؛Ey mü'min: çabıık geç. setlin nı'ırım, lıeııim ııteiıııi sütıdüıdü diyecektir.» ،':،،!٠ ، Cennetin suâline karşı melekler .illin اﺀ, ٠ ıüvley٠ ٠ ei'l'.ler٠ llr 1:1 113» Sürül Mcıy،'fH! ,1-72.
7«7
6517 ا ن ﺣﻤﻪ أﺗﺘ ﻬﺎى ﺧﻮﻳﺌﻰ١ ﺟﻮنثﺀ ض,رﺣﻖ ﻛﺜﺒﺪﺟﺎرﺑﺶ٢ «Sîz, nefsinizdeki bu biitiin âteşleri mukaddemâ, yânî; Hünyâd» iken Allah rızâsı İçin söndürdünüz.. 6518 ﻧﻰ '»ارى را >و اى ﺳﺎﻣﺤﻨﺘﺒﺪ٠ ' ا د ر وﻣﺨﻢ وة اﻧ ﺪا ﺧﻴ ﺪ «Cehennemlik nefsi bir bağ hâline getirdiniz ve oraya vefa tohumunu ckdiniz... 6519
'درو١ س و ﺗ ﺪ ح،ﺑﺎﺑﺎدن دك ﺟﻮ
>ل اذ
ﺧﻮش را ؛ ن درﺟﻦ
«Zikr ve tesbih bülbülleri orada akan nehir kenârmdaki ciıııenlerlıı üstünde güzel güzel terennüm etmektedir د 6520 ﺑ ﺪ. اﺟﺎ ق ﻛﺮد١داى ﺣ ﻘ ﺮ ٩١ .درﺟﺤﻴﻢ 'ﻟﻨﻰ ا ب ا ورد «Hak dâvetçîsi olan peygambere İcâbct ettiniz ve nefis Cehennemine su döküp âteşini söndürdünüz.» 6521 ﻓﻰﺋﺈ١اﺑﺬ د ز٠ب!ل خ
١رك و ﺗﻮ. ﻛﺸﺖ و ﻛ ﻌ ﺜ ﻦ و٠ﻟﺰ٠ “ « iz im C e h e n n e m i m i z d e s iz in I m k k u ıız d ıı
.١ '،ا٠ اا.١ اا 'ا. V."
tü r lü n i m e t 1
Icrl h â v i b ،r g ، ، lş e n o l d u .»
7K...
6526
ت-دد اﻣﻤﺮار ﻣﺎ
اﺳﺖ٠ /
ل;ا;ى٠
دود ت
>;أﻻ٧
ب ﻟﺮ ى و ﺟﺎن
„D٠ S،IJ,١ hayâli ... fikr- ؛muhabbeti biz„؛، esrarım./ nhlnk٠ , ı٠ ا،٠ اأااا، v e r û h e n f e d â k â r lık b iz im ؟ ؛.im iz d ir B u n d a n s o n r a H a z r e t - ، M c ’lâ n â İ lâ h î b ir « ؛؛،)،، ،'ilvı-j.1 lın h ııın ıı 1,٠' ا، ا
Jardan bahse intikâl ederek diyor 1; İ ; 6527 د٠ خ
>ﺋﺪr « N e r e d e b e lâ
٠وار ًا ؛
ع٠ث
ﻫﻤﻰ ﺟ ﺎ
ﻟﻰ ﺟﺎرى ﺗ ﺎ ذ ق١ ﺀز ا ر٠ر ا
m u m ım ıı u y a n d ır m ış l a r s a
y ü z b i u l e r e e 1'ış ılu n
ااااااا !أ
yakınışlardır.» 6528
' د٩ ; د;ون ﺧﺎئf ت ﻧﻨﺎف اد،اررا ﻟﺮوا: ﺷ ﻊ روى « H â n e İ ç in d e , y â n i : m a h b f i b l e z e l i y e m a h r e m
o la n â ş ı k l a r , y â r iıı r e .
ın â l.i ııû r ı m a p c r v â n c d i r l e r .»
6523
ادداروﻛﻊ ا;ر و وﺛﻨﺪ،٠ اى دا د-ﺛﺪ
ﺣﻮن٠وز ﺑﻼﻫﺎ ﻫﻤﻰ را
jjSrtillj s e n d e n h o şJ a n ،::m h ir m e c l i s e g it lii o r a d a k ile r , s a n a b e lâ lııra k a r ş ı s i p e r g ilj i o l u r l a r .»
653.
١س١ر ﺟﺎﻳﺎرت ﻣو ا ن ﺟﺎن ﻧﺎ ﺣﺎ ﻣﺒ ﻜﻨﻨﺪ٠در « S e n in 1، أا1ا:ااا:ااا،ﻓﺄاآا
k a r ş ı İy 'ılik v e a f v
ile
٠ ın ııf tıııe h . e d e r l e r ,
SIIIIII
r t ıııliir ııu ıı İ ç im le y e r v e r i r l e r ."
7!اا
6531
اوار؛٠ا—ان اش ﺣﻮز٠ض ﺧﻮ,
ل زن ارﻣﻪ ارة٠رﻣﻬﻜﺎ «Akraba ve taallukata karşî âvâre ve yabancı gîb ؛٠ ا؛ﻻ ا٠ n l.ir)cfcer N 1٠ اةا؛isen bctlr.i tâm olan elılullâka yaklaş .» 6535
ر ز زا ا ذ ﻛ ﻞ ﺣﺮد ؛ ر > ح ؛ ت ن ﻫﻤﻪ آ ﻣ ﺰ ﺟ ﺒ ﺖ١اﻣﺨﺎ ف «Bir cüz’ün. küllünden sakınması ve mulıâlillerle ihtilâlta 1أا،1أااﻻااأ١ا ،.?nedendir Ellullak hazarât،, tarikatta kül gibidir k ؛sâlikler, onların ciiz.'ünu li".:kil eder. Binâenaleyh 0 cüzler, o küllere yaklaşmalı ve yabancılarla Iilfct ve iinsiyette bulunmamalıdır. 6536
در روشc i f ﺟﻠﻤﺎارا ﺑﻴﻦ ﻧﻮع در وﻫﺶc i f ن١ ا ﻳﻦ ﺀ١ ف «Cinsi gör lci bir mertebeden bir mertebeye naklinde nev’î hükm،،ııe «.irer, gayb olanlar da gaybiyetten kurtulup ayn derecesini bulur „ insan, hayvan, nebât, cemâd gib ؛.büyük taksimler cins; beyaz, siyah ,kırmızı derili insanlar gibi cinsin efrâdı da nevidir. Bâzan cins .1111. nevilerden birine munkalib olur. Mesela Afrlkadaki insanların ؟-ogu mc ،illiy e tte yükselmcmiştir denilir. Burada cins olan insan kelimesiyle, nev bulunan zenciler kasdedillr. Binâenaleyh sen de ohlullaha yaklaşırsan belki onlar seni kendilerinden sayarlar , « 537
أرى اى ل زر د- ٠و ذق ﻓ ﻮ٢ا ؤ ا ل»دد٠از دروﻟﺢ ﺀﺛﻮ « Ky akilsiz killise, ne vakte luıdnr lu ıılııı 1:161 ، »,٠ ، ve 1 llve Siıtııı abulilisi 11? Yftııl; lııılk ııj yıılıuıdıııı V« hulûskârlık ııb ııak ١ «،|| اااا٠ ل،،1'اااا. 7 ا ا:ا
ش
٠
,
آن دل ﻛﺪر د ل د ﺣﺎﻫﻨﻰ . Kör, kötii vc mahsulsuz gönlünün İstcd؛â ؛gibi olnn.k ١ ٠ ١ serl.e. 1 liarckc، e،n١ ck içindir.» 6543
س١ ﺳﺎ ﻟﺔو١٠ر ﺑ ﺎ ن ﻛﺌﺘ ﻰ ك
ق- ﺷﺮأ اﻻ٠ و٠ ا ﻻ و ح٠ﺧ ﻮ ذ ..Eğer ustasının istediği gibi olsaydı kendisini ve hışmını. nkiiibı١sıııı süslemiş olurdu.» Çünki usta çırağa saıı'at öğretmek ve bil- san'atkilr olarak yetiştirmek ister.
6544 ١ J
j
٠ ١ .٩ ١.٠ ^
٠ 5٠ r ^
١٠v ,٠>I .١ j
٠٠J
*a
)
„٠١
«Her kim dünyada bir ustadan kaçarsa şunu bil k: devlet ve sandı،• Ceıı kaçmıştır.» 6545
ص ن٠ ﺑﺜﺔ آﻣﻮﺧﺘﻰ درك٠ > ك ادر ﺑﺜ ﺔ د ى زن «Ey san'aikir olan, ccscd kazaııeı İçin Ijir san'a. ögremni ؟١iı٠ , b!r de ا11 ااsan illi ؛؛؛؛reiınieye teşebbüs e ،.» 6546
ﺍ و ﺀف
٠ﻣﺎن أد ب٠ در
٠ون ﻛ ﻎ٢ ﻧﺠﺎ.رون آ ل اذ. ذ ن «.٩ أ ااا ذ، S i 'ly o s i n d e 1»،، ﺍ ﺍ١ ، ﺍ ﺍ1، ﺍ ﺍ: ! ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ' ﺍ ﺍ١ , kuşanmış ١ ٠٠ *؛ ﺍ ﺍ ﺍ' ﺍ، ﺍﺍ,olmuşsun l.ııradaıı dışarıya çıkıiî'iı. ١ ، ﺍﺍI; ٨ 1 ﺍ1 ﺍ٠. ﺃgidilire ﺍﺍ، ﺍ.١'«'' ﺍ ﺍ ﺍ» ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ
7،>ا١
«552
ﻧﻪ- ۶ ﺷﺐ ﻧ ﻮد درﺧﺎﻧﻪ ا د ٠ د » ﺗ ﻜ ﺬ,"ﻗﻮذﻛﺎ'ث رﻓﺘ ﻪ ﺗ ﺎ
..( ؛؛ece ulunca dükkân açan çocuk âç oldugu kaide eve dikler. I »!٠• ؛،'٠• çocuklar evlerine gitmiş, o yalnız başına kalmıştır.»
« 55 .؟
ازى ﻛ ﻞ— ت و ر ك ﺷﺐ. ن ﺟﻬﺎن١ ب٠ ﻟ ﻴ ﺄ ﺧﺎﻟﻰ رت٠ و د ى
از.
« ﺍ، ﺃﺃcilian tla o çocuklarm oyun yeri gibidir, ( ؛ece olması i؛.l، lmdîr I.v 1٠ ﺍ ﺍ،'،-leindo ticâret ediyorum ve lıclâl karam giizetmeksizin kıızanıyo ımu diyen gafil, sen dc o ؛ocuk gilj ؛lıayır ve hasenat kesen 1 ﺍ ﻻﺃﺍkendin ،١٠١ yorgun liir kaide ev demek olan kabre gelirsin.»
« 551 د ب د ن ﺀ ذ ﻗ ﺖ و ﺟﻨ ﺐ ادر و ن ﻗﺎ د ت ور ﺣﻖ دا ن اى ر و ف . "lUyâmn kazaııeı Allak aşkı ve kalbi cazibedir, Onun ، çil. ile isti
.i k i l
v e k a b il iy e t d e m e k o la n I ifır .ı „ a k
lâ z ım d ır
٥n-ı't'eııâb-ı rir , dünyâyı çocukların oyun yerine benzetmişti, Kur . ؛erlimle de :
;ﻫﺐ٠اﻷؤاﺑﺖ; ﻫﻌﺨﻰ ^ ة ئ ﺗﺎ ﻵ ﻫ ﻨ ﻴﺄ ﻏ ﺜﺎ ﺳ ﺪا ﺟ ﺜ ﻴ ﺔ ﻗ ﺰ ذ
ﺋ ﺒ ﺬ٠داب,.;-ﻫﺦ وﻓﺬﻻخ- ف٠ﺛﺌﺘﺔ ١ 'اأاا
e
« Mâlftmnnnr. olsun l.ütıyâ kayıılı oyumlnu
v e oyalımmadan
٠ lı٠٠ tlr. manızda liir «٥٠ ، uUştUr. aklilarda ve evlâtlarda liir ç.o.
،..٠،٠ ٠ ' ٠ llunun misali, bitirdi.. ؛؛.، nebat ekicilerin lıo.umı giden liir ya Ibldlr. «nura o nebat kurur ila sen onu .Ii.ı.arı liir» 1 ﺍ، ﺍ1' ﺍgelmiş «il.
7117 >- ■■■—
■■■■“ ■■
■■■—
, , i m
i n
؛؟resi ümmü Habibe (RadıyaJlâhü anhâ) ilin ResûluJIâhm haremlerinden -İması ve (Ezvâc-1 tâhiı-ât) 111 mU'minlerin anası bulunması dolayısiy» .ledir kiuâviye, Uhud ve Hendek gazâlarmda düşman ordularına kumanda cimi ؟olan EbU Süfyân Bin Harb'in küçük oğludur. Anası Hilid de Uliutl muharebesinde Hazret-i Hamza'nm ciğerini dişle koparmış ve ؟,.،iğııenı ise de yutamamış. Bundan doiayı da (âkilet'ül-ekbâd) lakıibıııı almı:.,l٠. ٨ lcylıisselit Efendimizin ve D'ın-i îslümm İbtidâ şiddetli düşmanlarındım liulunan bu âile İçinde Ebû Sı.u'yâmn kızı Ümmü Habibe Hazretler،, !؛، ٠. eısı (Abdullah‘ Bin Hac ! ؛ile berâber mUslUman olmus ,-Ç zevciyle 1)11.ilkte llabegistana hicret eylemişti. Abdullah orada hıristiyan olarak tldu tJınmii Habibe Islâmda sebit etti. Sonra tai'af-1 Risâletten Amr 1ﺍﻻ ؛ ,l'meyye gönderilip Mcdineye getirildi ve ezvâc-1 tlhirât Sirasma girdi -l.'cth-i Mekke esnâsmda EbU Süfyân ile karısı Ilind ve oğulları Ye Zid ile Muâviye müsliiman oldular. Huncyn gazâsmdaki ganimetten 1.1 "keklerin iler birine yüzer deve olmak üzere 0 âileye üç yüz deve İlı::;'ııı . (buyuruldu. Bu İtibâr ile gerek Ebû Süfyân, gerek oğullar kulfıb) filindir. îsîânıda sâbit kalmaları, yâhud zararsız bir hâle getiril meleri İçin kentlilerine böyle ؛lisanlar verilmiş olanlara ؛müellefe-i itil
.lul.) denilir Muâviye'ııin lcliindc ve aleyhinde olmak üzere bir çok süzleı. sbyle " ndıniş, hattâ yakında tm köhne bahis I .ellimle söyleyenler itendi؛,;(،i'.' Svhiıbi bulunduğunu ileri sinerek hakkında keff-1 lisâıı edilmesi tavsiyesinde bulunurlar. Aleyhinde sü.vle ١.enler ise târihi vak'alarını zikrederek hakkında atarlar tutarlar insanların hir Allaha, bir de insanlara karşı vaziyetleri verdir. Allalıa .I I olan vaziyetine karışılmaz. Kimse cfentlı ile ktilun arasına giremez ,1 -l.'al::ıt insanlara karşı olan vaziyeti, husûsiyle târihe karışmış olan .hayati lisân-، edeb ile muhâkeme edilebilir 1,11111 :İhındı o'nun t'rih î vakalarından kısaea bahsedelim Mııâviye, asr-1 saâdette vahiy kâtıblıgl hizmetinde, Hazret.i Elifi Beltr -devrinde Siniye kumandanları H'.lid Bin Velid ile Ebii Ubeyde Bin Cer ı.'h'ııı maiyyetinde bulunmuş; kardeşi Yezid Bin Ebi Süf.yân, Şâm vfdb؛؛ b'v.ıı olunmuştu. Hazret-، Ömer zamimnda Yezid ٠ ıl،m٠ .-e Muâviye O’nun ١ ٠ılno geçti Yirmi senı> kadar Şanı Vi'diligimle bulundu. Servet sâhihi اا1ا1اا٠Hilâfete geçinee. ,debdebe ve dârât tertib etti. Hazret"، Ali M،ık٥m٠ ilm in 'ﺀ٠ اااأ.| vak'«»،yl،١-meşgidiyetinl fırsat ،ttllıı'ız elti ve t’cııûb.ı killi b ﺛﻢ, ااااااbiat teklifini savsakladı. Ccmel voltasından ،0111(1 Çam'dîl؛، -tn lafhularınn V.‘ kuvvetim, güvenerek Hazret-! Aliye 'ا.>'، |ااأ ااا.llııttâ gn ıfllbdeıı olmak uzere. Ccnûb.1 Ali’den, Hazret.، اا,، ااا 'ااا؛اا٩v(i.,itimin، dâ١ ا٠ 'اا٠.. ااBıffııı mevkllntle hıırb ،.tlıltll, iki taraftan yuz vıımi 1.111 miûtlü. .......... اا،١ اا«ااyere katil tlOkuldu. Ceııâb.1 hlurtezii'nın malyyotlnd« I.'UİU7اااا
sonra Yozid de lıelâk oldu . ()ر-.1 اا.küçük Muâviye Şam tahtına oturtuldu Fakat bu zât hakperest bir adam ﻻ1 ﺀﻻةاااﺀdedesiyle babasının, turlu o n trl kalarla haksiz olarak oturduklar، makam، gasbettiklcrini bildiği ،':،،، 1« ti ؛â etlerek ؟ekildi, Şam saltanat، Siifyânilerden Mcrvâııileıe lııt.kfıl .eyledi İşte ٠ ١ '-luâviye Bin Ebi Süfyân'ın hulâsa-i vakâyii. tbn-i llaeer lle y ,،temi'nin (Savâik’ul-Muhrika) isitnli bir kitab, vardır ki Muâviyeyl illi dâiaa İçin yazılmıştır. Orada Ammâr Bin Y۵s؛r'in fiye-i bâ '؛-،،،iye taraf -dan Öldürüleceği hususunu mevzUbahs ede،- ve M uiviyenin yapmış oldu "gundan daha baid bir tc'vil yapar. Ammâiin fiye-i bâğiye tarafından kat .ledileccgi bildirilmiş ve Ammâr Muâviye ordusu tarafından öldürülmüştü Buna göre bâgî Muâviye değil, ordusudu،' der. Muâviye emeline vâsıl olabilmek İ ؟-in her vâsıtaya mürâcaattan çekinmemişti. ^Iaamâfıh, h a .lim, selim, miikritp. müdebbir bir zât idi. T un siyâset adam، itli. IJle mâdan bâzıları Ali de, Muâviye de miiclehid itlile،-. Ali İchlıâdda lsâbt.1 -etmiş, Muâviye hatâya düşmüştü. Maamâfih miictehid, İsâbet ettiği tak -dirde on sevâba, hatâ ederse bir sevâba nâil olur demişlerdi،-. Muâviye nin İctihâdı hatâsı neticesi 120 000 miislüman öldürülmüştü. Benim .;âyet hitarafâne olan şu sözlerimden ise sineğin kanad، ،lile kopmam ،؛.;،،،-. .rihin naklinden İllâ ret bulunmuştur .Şunu da arz ede.vim ki ben Muâviycye sOğenlerden değilim. (Htıtlı yallâhii anh ashâlı-1 Resfılillâhi ecme'in) diyenlerdenim. Fakat yapmış .olduğu haksızlığı da hoş görmek ve hoş göstermek elimden gelmez Şimdi bahsimize dönelim :
6558 د. ؛١: ﻧﻌﺮرا از آدر و ن د ر ا ﺫ ﻡ ﻭ ﺗ ﻪ ﺑﻮﺩ/ ﺍﺍﻯ٠'ﺍ ﺯﺍﺭ «Köçküı, kapısı içeriden kapalı itli, t'ü n ll lı،ılk،،١-ziyâretinden lisan, misti.» 655 )؛
ﻳﺪار ر د.. ان ا د ى ورا٠٢ ا ان ﺑﺪت ر د٠ﻛ ﺜ ﺎ د أ ذ
i'K
AıiMZin lıirî» أااأııyaıı.lırd،. f'ıöz.ln« açıııra o اأ 'اا'أ. alılanılı.» ا٠١:٢اا
«01
«ŞEYTANIN MUAVİYEYİ EŞEKTEN DܧÜIİ٠ ٠ .IESİ, YÂNÎ a l d a t m a y a ÇALIŞMASI VE BAHANELER BULMASI VE ARALARINDA UZUN BOYLU MÜBAIIESE OF.Ç'MESİ» . 565 ر ﻳ ﺪ٠ﻛﻔ ﺖ ﺣﻨﻜﺎ م ﺀاز ا ح اﻳﺪ دوﻳﺪ.ﺻﺮى د ﺟ ﺪ زود ﻣﻰ «Şeytan dedi ki namaz vakti sona geldi, lâzım .»
؟abuk jncscidc gitmek
6566
ص! اﻟﻄﺎﺗﺎت ذاﻻ ا ﻏ ﻮﺗ ﻜ ﻐ ﺖ ﺻﺎﺑ ﻰ ﺟﻮن در مﺀق ى ﺑ ﺸ ﺖ «Hazret. ؛:Mustafâ SallallâbU Aleyhi Vescllem mânâ incisini delince «.Vakti geçmeden tâât vc ibâdette acele ediniz) buyurdu ) Resûl-İ Ekrem Sallallâhti Aleyhi Vesellcm Efendimiz bir 1ا،،(1'ا.آ .rifleriyle : «Vakti geçmeden namazı kılmakta vc ilmeden evvel tOvbo kâr olmakta acele ediniz.» buyurmuştur , 6567
١; د د٠' ﻛﻴﺖ د د ا ن > ا ﻧ ﻰ٠ اش ا ا..ﻛﻞ ﻧﺤﺮى رﻫﺒﺎ «Muâviyc detli k i : Hayır, hayır:.. Senin böyîe bir Iiareketin olamnz. Benim İçin bir hayra delâlet etmek garaz، sende bulunmaz.» 6568
د رﻣﻜﻢ
اف١'ﺀ
از
. ٠٠ﻟ ﺬ ل ا
r -( ﻻ٠ ا ' ل- ؛٠ ﺑﺪﻣﻚ۶١
«Bu hareketi», bir lursizm .:izlice evime «!؛،٠ , de >أا1،؛ آ1؛elliyorum ،1 demesi «İl.iılir.» SOI
«574
اﻫﻤﻢ از ﻣﺴﺎن ا ن ىﺑﻮد»اﺑﻢ. ﻃﺊ٠ىن ﺑ ﺰ ك وى ﺑﻮدﺀاﺑﻢ ١اةل«Biz dc Aşk.ı ٤ şarâbının sarhoşlarnıdandık; o.ftuıı dcrgâh.ı ulı'ıآ»hiyyetinin âşıklnrındandık. «575 'اف ﻣﺎ ع;ﻣﻪ; ١و ﻳﺒﺮدﺀاﺗﺪ
ﺀذق او درﺑﺎن ﻣﺎ ﻛﺎرد .ا د !!٠؛/-؛) ،اأا،أ،١أ اااااا’ؤ ( muhabbetiyle kesmişler,ااﻻا 0 '،؛ﻵذاااذجﺀاً،ﺋﺞ «Bizim »rûhııınuza ekmişlerdir. « 575
رود f :د_د"'ﺑﻢ و روزﻛﺎر اب رﺀ ت ﺣﺬوردا ١ﺑ ﻢ ا د ر ﺀ١ار ،Jakkm bahar rahmeti ٠
' .z U؛
.
« Biz
d« iyi giinlcr ١ ' 'C zamanlar görmü »suyundan İçınişlzdir. « 577
ل١م ﻣﺎرا دﺳﺖ ﻓﻌﺎ ش ﻛﺎﺛﺖ ٩س از ﻋﺪم ﻣﺎر ١ذه١و رد١ش٠:ا gt ٠-
٠Bizi ndı.ın٠ا؛ااا ve kerem ،Ji ekmediﺀ ا , ٠ ،ا ا ١ا ا أ ا ا ’ ..Bizi ٧ dpn vücûda ٠اأ1ا ٠أ »? değil iniا « 578 اى ا ٠٠ا
ﻵ.ا
دى اوازش د د١٠ﺑﻢ
د ر'؛-ا ن ر ﻧ ﺎ ردد.٠ﺑﻢ ١أ 'ا؛إ« ،ا'،ﺀ؛اا، ،،٦ ٠ا را ٠آا K.’/ıp ٠اااأاا،اا،ا١ااااإ ١ا،ا»،اK05
..٠ »٠ ne kadarاااا |اا , «.اا١،اااا
ة ا ى ﻗ ﻪ ﺀ٠1
ﺗ ﺲ
Y ân î: *Allah s؛îi vc amellerinizi yaratmıştır21.» ve :
Yân5: «Allah her şcylıı Ilâlıkıdır22.» Ayetleri dclâletince ؛hakikatte. Ilâlik-1 Kül ve Fâll-i Kül, yânî; her şeyi yapan Allah'dır. E f'âliî ؛nahİûka nisbetl, yânî; «Ben yaptım, sen yaptm» gibi isnâdlar mecâzidir. 1.5te İJLI mertebeye (Tevhid-i ef'âl) derler ki, şeytan ancak bu mertebeyi idrâk edebilmiş (Tevhid-i sjfât) ve (Tevhid-i zât) mertebelerini anlayamamış olduğundan hattâ kendi sapıklığım ve azgınlığını Eakka İsnâd ile :
Y â n î: «Yâ Kaljbi; beni azdır.şm lıakkı içlıı23« demişti. Burada da : . . ؛I'şiğimi sallayan ٥ değil mi idi?, diye ayni mertebeden dem vuruyor. 6581 ﺣ ﻮ ر د م ﺛ ﺮ ﺀ ر ﻧ ﺤ ﺮا و
ار
از دﺑﻴﺮاو- رورد, I ا6 «O'ntın sütiinden başka kimden süt ؟؛، ilil? arada O’ııdan başka beni killi yetiştirdi ?»
O’ımn tcflblrlnclcıı vo
658 ?
ا ﺋ ﺮ رﻓﺖ اد ر و>ود. روى ﻛﺎن را ﻧ ﺮ د م وا ﻛﺜ ﺮ د٠ ﻧﺮان آ٠؟ «Vllciıda siille giren İıuyu insandan ؟. «?karmak ıınsıl nıtlınküıı olur
buyurulmuştur.')’Hadis-، Şerifte: «Emzirme ،»biatleri d٠ i١tlrir Yrtlmz insanin değil, hayvan silti'ındcn bile 1,1 ’؛،altlın hastalıkların »<؟I Ilga (:<’٠ ,'،؟؛؛، bııgıin s٥b،t olmuş bir haklkntllr . < اا'؛،«
Krtı.-l
7٠?. ٠.!٠٠، M i l l i m . 8î
'
.’,،٠ ٠ . ، ,،،،-, .١ «
«07
G i آ رﺗ ﻦ ت
f \ ش4 ; أ١ و ؤت
: و دا ل١م؛ ر ﻗﺪر وﺻﻞ « A y r ı l ı k O 'ııu n k a lır ı o lm a k la b e r U b e r . v u s l a t ı n ı n k a ili ' ؛. b ilin m e k iı.'in lir , c b c d ، ؛ta r tl v c r c fl d c £ ild ir .»
6587 'ل١ا ذ
ﻓ ﺮا شl٠٠v ا ﺑ ﻬ ﺪ
ﻗﺪر ادام وﻣﺎل-جان د’"ﻣﺎ . ) ﺍl، vc can, VİSİİİ «ünlerinin kmlr VI. kıy'، firîık, rfılııı tc'ılilı cj'lt٠n١ nıi'liıı! ililmek ؟؛inilir.»
6588 ﺣﻖ ﻓﺮﻣﻮدﻫﻠ ﺖ، ﻣ ﺮ٠٦ ٥r -l
ا—ت.ود٠ اق ا ﺣﺎ ن١ ﻣ ﺪ ون از٠ »Hazret.! I.eyjjamber demi ؛. '! ؛li ؛: Cfiıâlı-ı »ak, lıallıı yaratmaktan
ınn.s ﺍﺍﺍﺍ؛: İl’.snndır. buyurm uştur ,» 6 5 8 ؛،
d ون — ودى
•
د
:.م
از
آا ر د م
د م د— ت اًﻟ ﻮد ى٢ا ز ش
اأ، اأ"ا1 اا’أfı'ıiılt. «iirsiinler ve nimetlerim lıalmılan ellerini lıııla١ tırsıu . 1ا ااا1ا١ >اnnlar، yarattım .»
1:11 I ladıı i Kutside Ccnabt Ilak : »ilenilen istifinle etsinler ıl؛.ye yarattım, 1,1.11 tınlarılaıı istifinle eıleylııı ıliyı. yaratmadım.»
--
1,1,1, ,.1,11.1,1,
65؛ll٠ م-ود ى اا-
وﺑﻲ
ذك٦ راى. ل
ﺳ ﺎ ا ﻟ ﺮ ذ م٠٠ ذ ر, »1.1.11 fııvılıılanıııak VI. اا'ا٠ 1 اااةاأsııtın d a ıı elbise 1 ا ا ا ا ا أ ا ا ا1ا
،اااا
yıırııt-
III..Iİ.I.1-» M illi
6595
ﻟﺪل. ﻛ ﻮ مغ٠ ﺟﺪد از وﻋﻌﺪ- رك
از
ﲧﻮﺩ
، ﺧﺰﺩ
از ﺀذق
ﺩ٠>
ان
٠ Bcn؛m secde etmeyişim farzedelim lii hasedden ileri gelmişti. o sed, inkârda» de^il, aşktan pej-dâ olmuştu.»»
1 اإا٠
Yâni; bana Âdem'e secde etmem emrolunmuştu, etmedim. Fakat ﺍﺍﺍﺍﺍ Haktan emline itâatsizhktan degil. Âdemin bu derece makbfıl-، ﻝ1،'ﺍﺍ] ﺍ ı.iuşunu kıskanışımdan idi.
6596 ﺯ ﺩ ﻳﻨ ﺲ. ﺩ ﻭ ﻯ ﺫ
ﺍ ﺯ٠ ﺍ ﺣ ﺎ/
ة ﺛ ﻮد ﺑﺎدوﺳﺖ ﻏﺒﺮى ﻫﻤﻨﻨﻰ «Her Jıased, dostluktan. yânîj muhabbetten peydâ olur vc bir yaban, cıııın dost ite oturmasını gOrmektcn zuhur eder.»
6597 ؛S
j
O
o
٠.'•٠■ I.Ş -. ٠j
-٥j ~ ~
،1—٠
٠— ٠٥،•} ١ ٠،٠ ٠j ؛١ >٥
«Gayret, yânı; kıskançlık, dostluğun şartıdır. Aksırıktan soııra (Yer■ lınınükâllâlı veya çok yaşa) dendiği gibi.» Yâni; aksıran ve hamdeden kimseye (Yerhamükâllâh) demek nasıl şartı ise, kıskanmak da sevmenin şartıdır. Ben de Allahı sev. .I. ıııı ve Âdemi kıskandığım için O.ııa secde etmedim.
m I١•ıirığın
..Allah, bir mü’minm aksırmasını sever. Sizden biri nksırıp (El linin. «I،، hilâli) deyince onu işiten her müsliimaııııı (YerlıaıııükûlIüU) dcıncsi ١ a.’llı.lir.» diye bir hadis-i şerif vardır. Hadiste de işaret olduğu üzere ٠٠٠ '■ ıınuın hnmdetmesi lâzımdır. Etmezse (Yerhnmükâllfih) demek de İn. <ım ..•٠ı٠>iltlir. Meşhurdur : Halifelerden biri aksırmış, lâkin hnınd etmemi.;. K.r.şı. »٠ıiı|، ı duran nedimi de (Yerhamükcllâh) dememiş, Halife niçin (Yorhn.tmlı.'llâiı) demediğini sormuş. Nedim: llamd ötmediniz du onun iç.» de. .m Men İçimden lınmd etlltn deyince, Nedim; lıeıı do içimden (Yerlin .m.lııHalı) dedim cevâbını vermiş *II
.;<؛02 *- »— —*؛J ٦ &\s
j ٠JJJ J .*
< 1 __■؛٠>؛ «Hu
jiU i
c ilie tlc . y a m ;
٠JO١
im k a n
a l c m i n d e b iilu n n n
ilr m i-K lir . ( ) m i a n c a k o a l t i c il i c t i y a r a t m i s o l a n A l l a h
lu in s c ،.، . ١ ١ i١ ؛ln d i ١ K tir li.r ir .»
GG03 ٠jli j ١١ $ ٠) ،y S
J ).. l j ٠—1.
j. o l} w —٠
٠J١؛
• > IIiik ؛ki١tk' kiifur <lc, ؟man da O.nun cl orgiisi ؛,yani; san’at cseridir
IIIIMlIlIl ،)‘.»
V,؛، i kiifur do, ؛man da Allah:» mahlukudur.
?؛cylan sii sozli.ilyli. li • ٠u1111 i٠١ 1e bir cebri goriinmekte, her seyi IIakka isnad ctmelMe v٠. kcn٠11٠11 mazur gbstermeye calismaktadir.
«M U A V iY K N iN ؛B L iS ’i L A lN E T E K H A It T A K H .Ili»
GG01 .i_I.ljl.ld 6 'jjl jv.1 c J ?
٠ l٠ _ x .K ^ l ٣ ,j ١
٠ , ؛... 1 ■؛؛- ٠ J٠ L.
« l.m ir M u av iy c ona dcdi k ! : B١ i so y le d ik lc rin d o jjritd u r. L ukin Inm . I>١ ٠ tl,m v .iu n n a sih in ck sik lir.» f.( ؛؛ir> ،)؛•؛٠،>* ٠j * )> ،, ؛٠، ٠ I C . J « ." j J
i S i ١٠ • ٠٠،>■
“,..H٠ ٠ n l.cnim .,.ih. yllz binlcicc iiminm y o lu n u vnriniis, .،,i.k u r kuzm i l٠ »٠ lo ٠ y ٠k a d u r .؛؛.. n n ijH irid ir
n١ n liazineye uinm.'Nl،.■'•v٠: hi:.
6011«
ﻛ ﻌ ﺪ٠ ر ز ا د٠٤٠ذت آ ن اﺷﺪ٠ل د ز داﺑﺘ ﻜ ﻤﺪ
ا و ﺣﺎ د ﺣﻤﺎه
. l.fıııet odur ki ٨ ﺀﺍﺍ١، ﻝsen ؛yakıtı ve ﻻﻻ٤٤ ﺍﺍ؛lıırsızlurın
ااأاا،١ اk٠lını١ (ır٠"
6 1 رو,ى ﺛﺬﻳﺪ ى رو٠ﺑﺎﺣﺪا ﺋﻎ ا ﻧ ﻢ دش د و ت اى ﻋﺪو «Seli vicahen Allaha söyledin ve Onun h؛، j١١ınu ؛ ؛ ؛، ، !! ؛٠ I:y iıısAııly.١ ﺍ’ ﺍdi'ı١ nıanı; senin ıııekrhıc karşı hen kim olabilirini?« ؛,؛eytan Ccnâb- 1 Hakka :
١' ، ﺃ ﺍ ﺍ ﺍ: . t o l l ؛aldırışın, İsyâna s e v k e d iş in hakki iç in =٠ » d e lili ؟, Allali
ila 'I’|'AI٠ ٩ :
® ة ﺋ ﻜ ﺎ ة ة إ ذ ﻳ ﺬ ا ﻵ ن١ث ١' ﺁ ﺍ ﺍ ﺍ ؛
«!.filetini kiyUmctc katlar senin ﺍ « ' ﻻ1| ﺍ ﺀ ﺃ1, " ﺍ ؛buyurmuştu,
6610 اى ; ﺟﻮن ا ق ﻣﻐﺒﺪ٠ ﺀرذ٠ ا
ت ﻟ ﺶ ا ئ٠ا ق ﺻﺎ
«M enin h U n erJ erln . a v c ıla r ın k u ş ﺃ، ، 1، , ﺃ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍInklld « llilillr . ،٠٠٠., »e .ld lr , h ık ın k u ş la r ı y a k a la tır .»
' W ، „f t i .1
,.،e r
:
M
'»»٠ ?iller ،٠١١٠۴: :15(
Kve، , a iln
Ulûhiyyet dâvasıııa ﺍ!ﺃ ﻁ، ﺍ.. ﺍ٠. ﺍ.. v <٠ Ikızretd İbrahim ؛âtr.e ıdtırıııij olan Bâbıl hukiıındârııım bıııuıma ilil- sivrisini-': ؛girmiş, beynine kail.II ١' ik,n٠ş ve .yemeye başlamıştı. Nt'iııi'iııJ, onun İzdırâbına tohammıd ٠٠٠،، ٠metliyi İ ؟İ،١ kafasına tokmakla vurduruldu. .ünün birinde kafini jıatlıı mi ;؛ve beyni akmıştı,
6616 ﻋﺶ ارﻋﻮن د ك ﻳ ﺎ—وف
ووﻧﻮف١ ﺗ ﺈ ﻳ ﺪy ﻛﻮ;ﺷﺪ از «Zekî ve feylesof olan Fir'avnin akil, senin igvaıı ile körleşti, ftkibe. linin ne olacagina vukuf pcydâ edemedi.»
Gf؛17 .ﺛ ﺪ
J*v; y از١ر
ب4و ا٠
٠ﻟﻰ ﺛ ﺪ٠ ذ زو ﻳﻮ ج١ﻟﺤﻜﻢ ﻫﻤﻢ١ﺀو «Ebft Eeheb, senin yliziinden İmâna jıâeİJİl oldu. E b û 'l-îık en ı «.len l.crif ile senin yüzünden 111 Cellil oltlıı
I İ ..I I İ
l؛:bâ Leheb, Resûlullâhın amcası iken şeytana uymuş, birâderzâdesine ".düşm anlıkta bulunm uştu, EbU Celfil ise gâyet kurnaz bir berifti. Z.I kâsıııın ؟okluğundan kendisine (E b l ١l-flıker ؛.ı) yâni .hikm etler babası kııııyesi verilmişti, Hattâ Kureyşilerin ınüşâvcro meelisi olan (I)âr'un ٠ Nedve) ye kiri: yaşına girmeyen ve sakalı olmayan kimse giremediği baltle E b l'l -'؛Iıkem yirmi yaşında iken oraya âzâ seçilmişti. Hâl boyle ıl؛en .şeytana uydu ٠;؛u ve Itcsûlullalnn en şıdılelli düşmanı oldutfu i ؟، n K.btVl-Ifıkem ki'ınyesi EbU Cehil oldu, ve Itedr .;azasında kafası kesilip b e lâ s ın ı b u ld u ,
lifilR ﺭ ﺍ ﺩ ﺭ ﺍ٣ ٠ ﺍ ﺭ ﻍ٠ ﺭ ﺀ ﻧ ﺬ,
ﺍﻯ
ﻣ ﺪ ﻫﺰار ا ا د ر ا١ دﺀ٠١ ا ن٠ »Ey 1 اااiliyle snlrnneındn yı'ı.l olıınınıık 1'ا1اا eden .eylıın ,"
.٩٠ل
١' ، ﺍ٠
.î ü ٠l،'،dt Iiıııl'ı،nleı٠
«17
«İBLİSİN t e k r a r m d A v i y e y e CEVAB v i :i .m i :s I ٠ 1İ1İ22 ﺗﻨ ﺪ ﺭﺍ
ﻥ١ u r ﺵ٠٠ ﻝ1 ﺕ، ﻙ
، وﻧﻨﺪر١ﻣﻦ ﻣﺤﻜﻢ ذﻟﺒ ﺮ «Şeytan Muâviyeye dedi k i: Bu u!"dey؛, bu ıııiişkil Iilkteyi aç. Yftnlj açık konuşalım. Ben kalb ve geçer akçe iç« ؛.n mihenk taşıyım Yan ; ؛٦ sılaınla meydana،ezelen (said) ve (şak!) olanlar, benim v 1 :1 kar, Said olanlara bir şey yapamam, şak ؛-bulunanları tızdırır, Cebeme ine kadar yollarım, ﺓ ﺓ ﺉ:1
ﺋ ﺨﺎ ن ﺛ ﺮ وﻛﺎﻳﻢ ﻛﺮد >ق١ اﻗﺨﺎف ﻟﻘﺪ و ﻧﻠﻢ ﻛﺮد ﺣﻖ «Allah beni arslanla köpek, geçer akçe ile kaljnn lmt؛lıı١ nımı »ebeli 1.1*1. “
6824
ام.م ﻧ ﻚ ب روﻛﺮد
ﻟﺒ ﺮا٤
ام٠ اوﻛﺮد: رل ام ﻧ ﻢ:م «Ben kalp akçeyi ııasıl n١;t"ıb etmişim? II..II l.îr sarrafım'>d١, ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ kıymetini, « ﺃ ؛ ﺍﺍﺓ' ﻝ.kıymetsiz ve kalp oldııtfımıı meydana koymnşumdur Y٥ n5: benim bir şakiyi ؛.ızdırıp gizil sekılvetlnl meydana çıkarmanı lılr Ktırrftfm kalp ak ؟o İçin bu kalptir demesi VI' kalplığım iz، u'، r etmesi gibidir. 1؛٠ﺫﺫ ؛٢ﺍ ﴌ
ﺍ ﺍ ﺍ ﻝ٠ ﺭ، ;!>(٠:
م٠ رﻣﺄك١ ﺧﺜﻔ ﺮ
٠ﺃ ﺃ ﺍ ﺍ
iyilere
اﻳ ﻰ.. ﻳﺎ,
kılavuzluk ederim. Aııeıık kurumm , ﺍ1. ﺍ11 ﺍ ﺍ ﺍ ﺍItııpenıını.» N lll
6831
ﻛ ﻦ٠ و اﺗﻨ ﻮا ز را رض٠ ا١ و٠
ﺀﻛﻦ٠ذوت ﺗﻨﺲ و ذوت ب را رص «Sert ot ve kemiği, yân ;؛nefsin gidisiyle rı١ hun gıdasını ٠٠•/' ٠.»
6632
اﻳﺮﺳﺖ
ﺟﻮوف
ر ﻏﺪ؛ ى ﺗﻨﺲ
ور ﻏﺪ'ى روح ﺟﻮد ﺳﺮورﺳﺖ «"Eger o insan nefsin gidisini ararsa eblerdir, şakidir; ı ، "، .، 1111 gıdâ sim ararsa ssrverdir, saiddir.» ،
6633 :>
٠ ﻥ ﻫ ﺬ٠ ﻛﻨ ﺪ ﺍﻭ ﺧﺪﻣﺖ
ا
f
ر ح'ت ا د٩ ور رود در
«Eğer cesede hizmet ederse eşektir; eşek ruh denizine giderse inci bulur."
6634
" ﻟ ﺮﺑﻪ ا ن دوﻣﺨﻨﻠﻒ ﺧﺮ و ﺛ ﺮ د ﺑ ﻚ ا ن ر د و ﺑﻴ ﻚ ﻛﺎر ادرن «Bu Jıayır ve şerrin ikisi muhtelif olmakla berlbcr ikisi de liir ؟ ؛٠ «.tedir Yârtî ؛hayır işleyenler dc. çer işleyenler de Hakkin irâdesiyle ٥ ؟ ؛leri görmektedirler,
6635 ﻃﺎﻋﺎت رﺿﻪ ﻣﻴﻜﻨﻨﺪ
ﻋ ﺪ
اﺑﻴﺎ
ت رﺿﻪ٦ث|و٠ .دﺛﻨﺎز
«Peygamberler, insanlara Allaha tlııt ve ، bı'ıd.tte bulunmayı; ili ؛,. manlar, yân ;؛şeytanlar ise, onlara şchveli tavsiyede bulunurlar."
6640
; د و و ﻟ ﺖ/ او ا ا ى ز و١
>) ﻝ
م ذﻧ ﺖ ﻛﻮ و٠٠<و7 ا
»Çirkin nerede, piizel nerede .söyleyin, diye ٠٠ Si٠ıı'، ı، kâi' 1ıeli i lıiiylıı Kaııımâz ve ﺍﺀ0 ﻻ ﺀ ﺓsözlü yaptı.» ؟eytan bil misâli iracl ettikten sonra tlctll kl :
6641 ا ت٢ ; ﻣ ﻮ ا وﺗﺪ'ن
( ا ر/ ﻣﻦ
ﺳﺖ١اﺣﻞ وﺗﺪاو ﻧﻴ ﻌ ﻢ زدا ن ﻟﻮ “Kon l, ؛r şâlıid mesâbesindeyim, ?'؛illide zlntlan nerede görülmüştür?
١ ااأ
، 11
'؛:ı l i i d d i f k i b e n
z i n d a n c b l l d e ğ i l i n i .»
I,
6642
دار٠ﺑﺬم د ر ئ ﻣﺘﻮ
أ
ن دروار٠ ﻛ ﻢ٠ ذﺑﺘﻤﺎ «1، ﺍ. ﺍﺍnerede meyveli bir atfa ؟görür.;•-•!« bir dadı, yâııi; bahçıvan ):! ؛,،
٠, ٠،٠,
t e r b i y e e d e r i m .»
66-4:1
زا ﺑﻨﻢ در ﺧ ﺖ ﺗﻠﺦ و ﺣ ﺜ ﻚ- ا رم ض ا و د از ﺑ ﺜ ﻚ ﻣ ﺪ ك٠ى "iler nerede acı ve k«r، ı bir ağaç görlirsem taze dalları da kıırtfı ٠k ..... Iııılı'ıs «ılsıın diye onn keserini.» ;.,..ylıının meyveli ağaçları, yâni: mü.min ve r'ılih kimseler, terbiye t, otilar، igvaya çalışınca o kimselerin levbı. ve 1٠ ۶ ﺍ ﺀ، ﺍ ﻩetmeleri eytamn ıııekrind.n lııfz-، İlâhiy. sığınmaları süreliyle ٥ |ur
٠' ! ٠., ..
6644
اﺀازا ’ﻛﺎى ر, ﺛ ﻚ ﻛ ﻮ د٠ ١ إا ﺧ ﻌ ﻞ٠ ا ; ؛ ا ﻣ ﻢ٠. ، ;
" ﺍ، ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍağa ؟, bahçıvanı: 'ﺍ:.١- y ijjil ١ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍl.i'.lv.nsnn? der.»
ﺪ
ﺳ
٠. . . . . .
ا 'ا
ى٠اااا.ا
ﺍ
imlam .d ilim lim
ı ı e ıle n
ﺃﺍﺍﺍ
؛٠ ال٠ ١ ٠ , ا٠ اااا١
yoldaki söylenirlerin. k ؛ıı١t :
< ؛(؛.٣ ٠ ﻻ ﻛ ﻮ٠ ﻛ ﺬ ت ا ﻣ ﺮ اى راﻋﺰن ﻣ ﺖ ﻣﺤﻮ٠ ؛ ت در ﻣ ﻦ ر٠ ر ا ر/ ٠٠٠:,٠،؛,* Muiiviy،•٠ﺍ،- ﺍ٠ ﺫEy şnl، î; lıııccct söylene
:1
١٠٠١ ﺍ'ﺍﺍﺍ١'ﺍﺃﺍﺍﺍﺍ
٠ ا٠ 'اا
٠٠٠٠،,,» ٠٠* Mende ﺍ ﺍ٠؛؟؛ ﺍ ﺍ ؛ ﺍ ﺍ،، yol yoktur. beylıûdc yol :' ﺍ ﺍ:، ؛ ﺍ ﺍ ﺍ..“
١’،'،ııı . ،اا٠ ؛ااkandırm aya yabalama ,
6651
ل > ى و س ز ب ;اج„م
> م۵ اًوى٠ص ﻻ ا ﻟ ﺔ . Nrıı <.,1، ﺁ.١' ﺍ'ﺍ١ ﺍ ﺃ ﺍ1 ﺍ،٠؛ﻉ ﺍﺍ,'ﺍﺍ،، ﺍl) ؛r t&e؛r؛Senin Rctirdlgn .n١ ﺍ ﺍ ﺃ ﺍ: ، ١ ﺍ: ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ' ﺍ ﺍ٠'ﺍ
.... .. .ılının '.'>■ ■
١'A,Iİ, Kimili e-.iki.١ ’'؛ı, pcllrdi^ln e,y ،n ،n da hırsızlık olduftnnn l.ıl.î ,اا،ﺛﻢ1٠ ' ااا | ا٠na ‘؛ıl İnanır da onları kabili I'i’îi in ı '.'
. 652
از ﻛﺎﻓﺮى: ;( ٠ ن٠ در ﺣﺖ
f
ﻓ ﺰ ى٠وذذ رﺧ ﺖ د ى ر٠ ~ ﺍ ﺍ،٠ ﺍ، ٠ ﺍ، 1٠ ﺍ ﺍ٠ 1 ﺍ ﺍ٠ ﺍ ﺍ، ﺍ ﺍﺍy، ، ktlın، ، n etrı'ıfıııtla dolaşımı, sen kimsenin mo، ٥ ı ٠
اا.ا ا٠٠,١, , ا, l.lr ا أ1، ا1ﺀﺀolamazsın 1,"
665:1 اﺗﺪر ﻛﺪو
ﻟ ﺮ ه٠ن
١ دا رد٠٣ 'ا
و٠س٠ ن.ارا ذ٠ را د٠
اﻫﺄااااا، ١'، ااا1٠'ا اااا ا، ' اا١'ا، « اااا ااأI d r in i ٠ 1،، ١ ااااااااااi l i m l i n ، 111111 f r r y ı l d
١ ﺍ | ﺍ ﺍ ﺍ, ﺍﺍﺍ| ﺍh a s e d i ؛, eylnınn 1
٠٠٠٠»٠،. .٠ ا, اا٠ i l m e k II .iliyorum
، . . ؛y o r:'
ا٠اى ﺣﻊ
llı'ılıl:
11.1 ve
......« 8٠ ﺩ.٦
cess r
.—j
. i أو
I * . >لااİ/ A
ا'دوون
ﺖ رﺳ٠ ٠ ى ﻣﻢ درو.زاران ﺳﺢ. د.٠ ٠ ٠ »ا ٠ ٠ »,٠ ، Iı٠ ٠ r süzüı.dc
şer vardır .
٠
sözlerde yüz l»î»١ lere ٠ sikir «izlidir.»
6660
دد د ود ن٠.دان ؛.ا د ى ﻫﻤﺮ درﻧﻦ و ﻟ ﺮ ب اؤروزد ﻫﻮس ااااا ا|ااا1(ا
e rile le r »» »'؛ıerdlig ؛»»؛haglar » اا١ ةا؛1ﻵeder, kadında ve er 6،.٠...... ٠،،٠,،، hevesler uynı»dırır.» 6661 )> < --*
وذ و- !اﻳ ﻰ ﺧﺎق
ى١
ﺗ ﻮ- ر آردى ر ا١رﺟﻢ ﺑ ﺪ ٠.'ﺍ:.١ ﱂ1ااا11، ا
١٠
٠
y a k a .» ve ؛؛،'» ،' »؟k a r a »» ؛l ؛s! Be»»» »»؛; ؛»» ؛.y a n d ı r d ı » ? "
.|ااا,|١ ١ :٨l . l 'l l l 'l ٠ ٠ I .٨'N l :N ،N K IIN D İ M IC K B İN ؛S O Y L K M B S l -. 666ﺓ
ان٠ د ى ك ا ﺛ ﺪ ت/ ﻛﻔﺖ ر د ﻧﻨﺎن٠ود اورا ا٠ذد ٠ اا»و1 ااااdedi ٠ ،! : ١ ٠ l zai» sâl،s »؛l»î «lal» kiliıse, yüz İlişi»»»» اا:« اIsa d'.ft...... .11..1.
666:1
ر ددود ك ﺧﻴﺎل ا'د ش ﻧ ﺪ ؤ ن دول آرى ﻣﺎ ش ﻳ ﺶ ذ د ٠اا. ٠١٠٠ ا٠1٠ ﺍ١٠ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ٠ ﺍﺍr k'.ll»، .. y،l٠،»٠» ؛؛l»ı»yal٠»ir«. ،rre٠ *،٠»,,٠،٠y.
٠ '، ٠ ،،!» ،1 ﻫﺎﺍ٠
. " 1 ااأااا(ااd e l i l « e l ، r » l l l ، ؟e .» a y a li a r l a r . .
H!؛7
6660
*ﻱﺀﺕ ار اﺑﻠﻴ ﺲ ار و ت ﺍ ﻯ ﺀ ﻭ ﻯ ﺭﱃ١ ﻭ ﻯ ﺩ' ﺏ ﻉ- ﺭﻭﺑﻪ. ﻭ٣ & «Sı.niıı o hasta oluşun, şeytandan değil, şendendir lii ، ﺍ ﺍ٠ ٠ﺍﻝ1٠ ﺍhuy٠٠٠،
tarafına gitmişsin.» 6070
ﺟﻮن غ درﺳﺰه ﻷرى د'ﻟﺒﻬﺮ'ا ﺟﺮاy ﺩﺍﻡ ا ﺛ ﺪ ﺍ ﻥ 'داى «Çimenlikte bir koyun kuyruğu görünce onun tuzak ohlugmııı ؛ ﺍ ﺍ١'ﺍﺍ ؛ s ،،I ilı ٠ .٠7؛n »؟ A v c ıla r t i l k i y i y a k a l a m a k İç in t u z a k 1
٠>١ا ]اا
k u y ru ğ u
k u ra rla r, y e m
o lm a k
Lizore d e
k o rla rm ış .
؟eyta ؟, insanların şehvete meyletmelerini, tilkinin kuyruğu yemek il. m tuzağa gitmesine benzetiyor.
6671 زا ن' دا د ﺋ ﺬ ز د ا ش ﻧﻮرﻛﺮد ;د.رك/
ﻳﻞ دب ﺟ ﺪ م ﻋﻔﻠﺖ٠
“Ondan dolayı 0 tuzağı bilmiyor vc görmüyorsun; kııyruğa meylin, ..eni !»ilgiden uzaklaştırdı vc akil gözünü kör etti.»
6672 د ى و ﻳ ﻌ ﻢ٠ ﺛ ﺈ ﺀ١ ١ﻟﻤﺖ->
ذت ﻻ ﺛ ﺬ ﻫ ﻢ:- ﻓ ﻜ ﺎ د و د ا٠' «Kşyaya mnlıabbetin seni kör ve sağır kılar. K ira nefsin fesSd etti. Illmseyc bıısılmet gösterme.» Kıır '؛١ ıı’da :
١'،'ı n :
: « Ş e y tâ n ın
ıııe k r v e iliy le .؛
ا'ؤأﺀ1» ﻣ ﺎ ا
d e n i l m i ş . n e f s ؟ ؛in d e :
Sftlil Nl • 1.1 ' ؛٠ ٠ ,
BM
........
(ÎG7G
ص، - ﻛ ﺮ٠ا ج
ا.ر ك ﻋﺎ ر
ت٩; او در ﻃﺬﻋﺎ. م اﻧﺪك٢م . Znv.dk kurd « ﺍ< ؟1 ﺃ ﺍ ﺓ ﺍ ﺃhalde koyun yemiş diye ittihaın edilir. ' ﺍ، 1 ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺃ ﺍ' ﺍ، ' ﺍ.١' ﺍﺍﺍﺍ.»aralamakla meşhurdur.»
CG77 وﻓﺖ. اورا،ذواﻧﺪ ز ﺳﻌﻞ. >وﻟﻐﻊ
ت اذ اوت ﻧﺰﺕ- ى «It u r t . k u v v e t s iz lik t e .، اااا١ .... l ı ı ı t d n
ﺧﺎق كو د
yol ylirilmeyc kudreti yokken, ludk ؟ok ye.
olmuş derler .»
. I M M İ K lI s r N U
S<>YI،i: n lY K , M U A V İ Y E N İ N «،I S I lA lt ETMKS
T I:K I ٤'١1، . ؟K Y T A N 'A
İ7X،!،
ﻛﻔ ﺖ ﺀﺑﺮ راض رﻣﺎدت ى»'وا'دت٠ و ى را ض- داد “ ٠٠ ٠ »،٠M n f t v l y o d e d i k i : ı l i .l '.l , .
٠ ٠ ٠ ٠ ٠ ، d o U rtılu fr n
d ılv e t
D o ğ ru lu k ta n
1٠ ال١1، اا1٠ أا:، ! ! . ş e y s e n i k u r t a r a n
e t m e k t e d i r .»
(1«7 ﻻ
١ﺗ ﺮ- ت ►ون دا ' ل دروغ و ﻻ٠ك ا٠٠ف. ش و ر '‘د٠اى ﺧﺎ ل ا'د ....
'ا » »' ا ' ا أ1ا٠ ! ا1 1، ؛ ا l':y h a y a l d ،، ١،، n e n V،. ٠١ ا١٠.. ١'»،!٠٠٠، i l e d o f t r u y u ااا١ اf a r k e l l e r N İ n
tllrid 1:'»
ااااا11٠.
،,
٠ d u l u ا,|اااا
GC«5
ل ﺷﻮد از ﺭ ﺥ ﻭ ﺀات ﺩﻝ ﺍ ﱘ١ﺣﻮ
ﻣ ﱰ ﺍ ا ﺛ ﺪ ﻋﻴﻢ١ط؛ ﻛﺬﺏ ﻭ ﺭ «ل،؛، اﻷلhastalıktan V. illetten sâlinı olursa yılının ٧٠١ .!. ٠ ا ا ' ا ا ا ا ا ا ه٠اا٠1 ااااanlar.»
GGSG ﻭﻥ ﺳﻮى ﻛ ﺬ م ﻧﺰﻭﺩ٣ ﺣﺮس ادم
ىرا رود٠اذ دل آ د م ﺻﺎب «Âdemin bugday tarafına olan hırsı artnıı ﺍ ﺃ ؛٠ ﺍ، ﺁ ﺃ:ﺃ ﺍ. ﺍ11 ﺍﺍ ﺍ ؛ ﺍ1 ﺍ٠ ﺍﺍsağlaml. İzâle etti.»
İçin ٠٠ lurs, onun
GG87
ﺗ ﺮ ا ا س ك;د١٠ﺑ ﻰ دروغ و ﺀﺛ ﻮ ؟;ﺩ/ ﻛ ﺜ ﺖ ﻭ ﺯ ﺭ ﻧﺪﻝ ﻭﺵ٠ﺯ ﺍ «J.:y ş e y t a n i A d e n , s e n i n
y a la n ,„ , v e
ااااﻵ. اa l d a n d ı v c ö l d ü r i i c ü l i i r z e h i r ١'ﻟﺬ، أآe m r - i i l a h i y e â s î o l d u . A dem
ile
H avva
A lc y h im c s s e lâ m , C e n n e t
m c n e d ilm iş le rd i. B u a k ıc ın h l l f h r i l m e m i ؟, T e v r a t 'l a
اﻻ;|ااا
1',.
bu h u s u s t a k i m e k r i n i d i n l e d i .
İ ç ti.”
i s e : » H a y ır
a k a ç la rın d a n
b irin e
n e a g a c j o l d u g u K u r 'â n ' d a ve
şer
ilm in in
a ğ a c ı»
y a l:a ç ık ç a
d e n ilm iş tir.
١
b u a ğ a ç , m u â m e l e - i z e v c i y y c d e n k i m i y e İ، İ d e m i ş l e r d i r . . H a z r e t - )
f d e v l t ı 'ı is e ın e ç h iır a
b in â e n b u g d a y
d e m iş tir.
6688
ر ﻛ ﻨ ﺪ م د ا ؛ _ ﺗ ﺂ ن ' ض١ﻛ ﺰ دم
ذ س"ى ﻫﻮس١ ﻣﺒﺮد ا ز «llazrel.i Adem ٠٠ sırııda bu٤dajn nkrebden, yfini; n şecere. ؛-ineni nn'îdı.u yemenin kendileri İçin nkrel. î.ibi zehirli chhıgımıı fark edemedi, ا٠٠٠،، ٠، heves mesti olaıın, temyizi kulmnz.» I
ﻡ.:ﺍ
«:1:1
{):؛؛<،'٠
> fرا٠د ﺑﺪﻟﻰ yن ﻛﻔ ﺖ r ٠٦ درران أ ن د دا ؛ ب١٠ى ﺍﻝ ﺍ ﺍ ,٠١ 1،ﺍ ﺍ ،ﺍ ١ ،٠'، ،،ﺍ.؛' ﺃ؛ ،ﻝ ،٠، »jJr؛ «٠ﺍﺫﺍﻭﺍﻡﺀ : B ilil ve؛ verli ٠،ﺍﺍﺍ؛ ٠>١ﺁ ﺁ 1ﺍ ﺍ ﺍ . »? verebilirﺍﺍ ﺍ ،1ﺃ ﺍ ،1ﺍ,٠٠»٠«,٠ 1 ﺍ),؛؛(ﻯ
آن دوﺣﻌﻢ از واﻧﻌﺔ .زود وا ﻛ ﺪ ﻗﺄﻟﻨﻰ ا ﺑ ﻦ ﺑ ﻪ د آد زان دوﺳﺪ ، ١ y، « v;'، l، ıf، ır,ıır، 'k .؛ a r a la r ım la E .Ç C JI v ,iti J، as، n١؛
«11
İ l l i â s ı m؛il iy le .
ا ا ء ا « ت٠
M îl، f lk ٠ iH e y ٠١
٠
; t a r a f la .il،؛ Iıe m li, yftj،؛ ٠ ،؛ oا ؛ 1ا 1٠ 1،،'،ا , .٠ ١ ، ٠ ir.؛;().
ﺣﺎ ﻫﺎﺗ ﻮ ذاﻟ ﺪ ت از ت!د،ن بون وود درﺧﻮﻧﺎن و .اﻟﺜﺎن ■اااا
1 1 ،١
أ ا ا
ااﺋ
ﺰ ا 1،
،
ا
، .. B iiy l c؛ 1، 1؛
ء ، '،ع
. VCا ؛
"? v e r ir
١
ااا'ا ء
ا ؛ ، ،ا ؛ ؛ ا1
أ ' ا ا ،ا ء ؛ ، '٢ا 1 ا ا ١ا :ا ا
آ !ا ل
ا ا ا ا ا؛ ً
ا ا ا ا ا أ ا
ا. . . 1
VI. ıııa lm aا ،ا ا ا ٠ ,،ا , ٠ا ا ا ,ا ا |
6090
ﻧﻔﺖ ﺣﻤﺈن ﻋﺎﻟﺪ و ﻋﺶ
ب>ا a r a la r ı u ln k l l î ' ı l i -اً؛
ا ا
; ﻟﻴ ﻚ. *،ع ﻣﺎق
l ir le r ،ı١ ٠ . .١ '!٦؛ . l.a s ıııJ a r &l؛ ! e lli I.İ ; l':frm ١ا | |
٠ا ل ٩
.
l ir ٠ 1.ا ' ، 1 ، ،؛ ا ا ا ، b ir s iy le ، ٠ 1ا ا ا ،أ r . . i l l i l e r . t a k a ، . ile r lıir i, l i& e r iııi m a l ik im I، ، ra ٠ا ا» ٢ا ؛ ا» ا» .ا ا أ ،ا آ ؛ ا ﻻ ,ذ ﻛ ﻠ ﺮ 4٠أ ا ا , ،ا ٠ ٢ , , ١ s«v n k ١٤»٠ ١ ٠ا 1ا ا « أ ؛ ١ا آ - ٤ؤ »,ﻻ ١ا ا ا ا .، ،ا ٠ .,ا ه1 .1 . "m ilim is in ,.
ا ا ا ا ا ا أ أ ا * ل
؛ !», m ille t .؟ ؛
ا ﻏ ﺎ
« 1ا ا ا ., 1
٠٠> » ! ٠
٠ ٠
1ا 111 ,
17؛ إ ا!<
ذ ١ﺛ ﻰ yﻃ ﺖ ﺗﺪار ى درﻣﻴﺎ ن
ال' ،زارت ع ٠ت ٠وو دذﻛﺎن jjııle lıe lıır s ı
ا ا ا ا ا ا
ا 1 1ا 1ا ا 1ا ٠ا ا 1
ا ا
ﻻ
٠ا ا آ
١ا ا' ل|' - » . ٠ ، ٠ ٠ »٠ ، M'iı a ra y e rtle l l l e l l ، ، 1٠
٠٠ yaklıık ٠ﺍ ،ﺃ ﻫ ﺎ'٠،ﺍ ٠ﺍ ٠ 1ا ١|،١ا ٠ ٠ ٠ ،، ٠٠»,٠٠.٠٠ا،،اا >٠اأا ٠اا ١ا ,،،,،
٠١اﺗﻊ
.......
٠»٠٠٠٠٠,٠
1.701
*ا. ود١ '■) ض ح'وى;ا١ﺀو٠از ; د ﻻ م٠ج ل
و ﻭ.'ل
ﻫﺎى٠٠أق
ﺍ٠1 ﺃ،' ] ﺍ، : ﺍ1 ﺍ؛ ﺃ، ﺍ ﺍ١ ﺍ ﺍlıc.vâ ve hevesten 'ﻟ ﻼ، ﺍ ﺀ١١ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ؟ ﺍ. ﺏ٩ ﺍ٠ ﺃ ﺍ١٠٠ ﺍ٠ ؛٠ ﺍ \ ﺍ؛ﻻ؛ ﺍ٠ ﺍ. ﺍ ﺇ ﺍ، ﺍ ﺍ'ﺍ٠
l.d.ili.ıl.'M'inı yememişim(!؛،'. n.nâonaleylr
G7C2
tارو
اﺛﻨﻰ ﻛ ﺮ دﻟ ﻢ ذ د١
ﺀﻗﺒﻘﺖ از دروع-ﺗﺮا دا;ا-وا «(iiinliiniiin çaşnî.Kİr ؛ndinevver oldu. JIak!؛، a، cn dogruyu ﺍﺍﺍﺍﺍﺍ؛' ﻝ٠ ﺍ ﺃ ﺍ١ 1.11؛, “>» ’ ﺍ۴ »
٠ ١ " ؛-،ﻻ ]آا-ﺀ ي ﻟﺬ- : Y e n ilec ek , 'ل:' اااأاا؛ilile c e k b ir şeyiıı ta d ın a ()؛.kan d e m e k ٠ ااS a ra y la rd a b ö yle ،.؛I- vazife v a r d ؛. Iiö k iim d ؛*؛r la ،*١ ze h irle n m e k te n l.o ik tu k la rı İçin e m in o ld u k ları ،)ir k im sey i çâ§ni-£Îr tâ y in e d e rle rd i. I 'I١d r .ılı y tm e k y iy eceğ i s u a d a ﺀا';;ا ب ،)'ا- 'ا؛أآy an ın d a ١ اد،1أ، ( ا 'ﻟﺌﺎااyi ıiik،îiıtl;'،rıı٠ ١ ا ;'ا'ا'ا. اve İçeceği şe y le rd e n (lirer lo k m a v e b ire r y u d u m a lır; o n ların z.eاااا1 اo lm ad ıg m a ])'؛،digah k a n â a t e d e re k o n d an so n ra e m n iy etle y e r ve ı . e ı d i ،,
"
٨ V İ Y K ’N ، N , R H
؛؛؛Y T A N ’A
،K K A K
İ T T İ R M E S İ :I
٠
Ö7011 \ / / دى٠(
;ا ﺑﺪار٢ و٠'
ا٠ دارى ; اى د٢ وﺷﺲ > ا١t V Idyleknr' ٠ vti،ıı, “ uyımdırdııı “1.1»؟.
١ ٠ > 'ﻻا اا،(اااا،1ﻣﺎ٤ ااا٠ ا٠ ا٩ ا٠ 'أا٠ اا ا1ا1ااااةاا
1اأا٠ «ا
ااا"ااا
ااا٠ 1 ا١٠-
،،٠ ٠ ٠ »
« 701
اورى٠ ر ﺣﺎﺗ ﻰ }( ا وا ب. ر?و ﺭ ﻯ.ﴍﺍ
٠ ٠ .٠ (,.
'ﺀ ﺷ ﻮ ﺩ
..٩ ٠ ٠ ٠ ١ (ا،ا١ 1ا.ا٦ ﻻ،ا. 1٠،اا٠Iiyl.il . dehlıı ,..
ﻯ٠ﺭ
> :ﻡ
أﻟﻞ،'أاأا. أ أ. ٠ ١ ا-اا
.. ٠ ٠ ٠ ٠ ,٠اا1أا« ا
DT
07 ا0
ﺀ ر٧ وس١
( y i ﻥ ﺯ ﺩ;ﻟﻼﻥ ﺍ ﻥ٠
د ﻳﺤﺮ٠ ١ دf
ﻛﻮ ر ا ﺻﺪار
٠ Dı٠n yabana olan şeytandan beni hayır içiıı uyandıracafam limid
etmem."
٠٠؛j U T A N IN ZAMİRİNİ M٧ AvtYE’YE d o ğ r u c a 8ÖYLEÂIES ؛.
6711
رآ ن٣ ز ن د' دا ﻓ ﻜ ﻐ ﺶ١ ا ﺩﻣﺖ ﺑﻴﺪﺍﺭ ﻣﻴﺪان اى ذﻻن «Şeytan dişlerini sıkarak ، Icdi k i: Ey fülâıı, seni onun İçin uyandır. ٠٠٠,،، ki
6712
"ارﺳﻮ؛ اﻧﺪر ﺟﺎﻋﺖ دو'ﺗﺎز ر دوﻟﺖ ﻓﺮاز٠از ل ﺑﻎ «Devletli ve saâdctli şeşin."
peygamberin ardında
cemâatle namaza yeti"
6713
را٠ر ﻧﻤﺎز اذ وﻧﺖ رﻓﻨ ﻰ ر
اراك ﻛ ﺬ ق د ﺳ ﺎ٠ان4ا ن ج «Eger namazın vakti geçmiş olsaydı lm ﻝﺀ1 ﺍ ﺃ ﺓ ﺍsenin gözüne kararır ve ziyâsız kıılırdı."
6714
ا٠' ذ ﺳ ﻨ ﻮ د ر د ر ﻓ ﻘ ﺎ ئ ﻣﺪال ﻓ ﻜ ﻬ ﺎy از دوﺟﺜﻢ "-,Aldandığından ve dcrtl، olduğundan iltl gözünden kırbelcr gil.1 ya lar Iiknrd، .. «:1ﺍ؛
اب;ا٠ ل ا'م- ا د
ﺭ ﻭ ﻯ ﺍ ﻯ.. در1؛
ﻭ٠
ا ﻵ م٠١1* 'و دﺍث٠ ب٠ﺣﻮ ذئ «Ey ham atlam, selâm vermiştir.„
içeriye nereye giriyorsun?
Peygamber Hazretleri
6720 ﺛ ﺪ رون٠ و دوز 'زان آ٠دﺀت آ د از دل ﺑﻮى ﺣﻮن١ و ىذ١آ ه «Namaza yetişemeyen âh etti ve o ah'daı، bir duman Çi؛؟tı. ﺓ ؟1 ﺁ1 ﺃ ﺝ؛âh, kalbinden kan kokusu veriyordu.“
Onun
6721
«Cemâatten b iri: olsun,”
Biî âbı bana ver,
benim kıldığım namaz setlin
6722
«Namaza yetigemeyen : Ahi verdim, senin kıldırın namazı kabili et. tim, dedi. Beriki 0 âbı yüz niyâz ile şükran ؛:! ؛!؛،!؛.>٠
6723 ا ﺗ ﻰ، ذ ب ﻧﺤﻮاب ا د ر ﺀ ا ﻧ ﺶ
ﻛﻊ ز ر د ى ا ب ﺣﻨﻮان و ذ د «Namaza verip أ1 اا،ا1 ااااsehâbiyc uyku arasında lı،'،ti ؛î liir ses dedi aldııı ki : Ah.ı lıııyııt ve ٩lf،'ıyı." 8 .اا
6728 ذب،ر ﻵردم از ل١مزﻟﻢ را اﺀد ; ا د ﺣﺎ ن آ ش ﺀ س٠٠ا و « Ö y le
b ir a h i n
u l v i h ic a b la r j
y a k m a s ın
d iy e
1.1.11 s e t l i
n y ı ı n ı l ı ı ı l ı ı n ..
6729 ١ ﺗﺎ ﺛ ﺪ ﻫﻤﻼر٠' ﻟ ﺮ1 ﺟﻨﺎن1ل ان ر ا ر ;ا ﺷ ﺪ ر ز ا٠١ا إ « is te d im
k i se n in
b O y lc b i r â h
ve
ö y le
l i i r y n l ı ı ı ı o l m a s ı n .»
6720 ودم اذ ح “ د ﻛﺮدم ﺟﺒ ﻦ- م'ن ﺀ
رﺳﺖ و ﻛﻴﺮت٤و;م ﻛﺎر ﻣﻦ ت٠ض ﺀا .‘B e n
h a s e d e iy im ; o n u n
İ ؟i n
b ö y le
y a p tıııı. B e n
d ü ş m a n ı m , ؛١ اا ااا؛٠ا
m e k r v e k i n d i r .»
«Ş E Y T A N I N ONA
H A K ،K A T I
İ T İ R A F 1N 0 A N
C E V A B I V E Ş E Y T A N IN
SO N R A
SÖ ZÜNÜ
M U A V İ Y E N lN
K A B U L E T M E S l.
67:11 ﻫﺎدﻓﻰ
ﺗﻰ٠ك
ت٠ را
ون٠ ك١ c i f
اﻧﻰ, ن رد ; اﻧﺰرا ﻻ١ ; اذ «M ı ı â v i y e
dedi
li n c n k b il ؛j c l i r . s e n
k i : Ş i m d i ، ا„ﺀﻻا.» y l e d l n . s ö * ، ، ı ıd o
s â d ık s ın . S e n d e n
1.1111:1 l â y ı k ) 5 .111.»
67:12 \ دارى ﺷﻜﺎر
f*
y ل.٠ ا٠
ى د ك ص ز ﺣﻤﺖ اا ل١م٠ ﻝ4 «S e n
li ir 0أ،،اا, ا ﺀ1، ااأا1،؛» اI ie k ı ı v l ı ı r s ı ı ı . E y 1 ا ا ا أ ا ا1٠ ا1٠ اا ا٠ أ ا، ٠1 ا ا1ا٠ ة1 ا1ااا,
٠»٠٠,٠ ؛١ ٠ e l ، ı n e .n v lı ıı n ıı k
İ ç in * i l l i m e .»
« ٠:،
LV SAHİBİ HIRSIZA YAKLAŞMIŞ. ONU YAKALAMASI İMKÂN DAHİLİNE GİRMİŞ İKEN, BİR ŞAHSIN SESLENMESİ DOLAYISİYLE HIRSIZIN KAÇMASI» Ö788
ا ن دا ن ﻣﺎ ﻧﺪ ك ﺛ ﺨ ﺺ د ز د م
دز وداق اﻧﺪر ى اوى ﻧ ﻮ د «Bu, ona benzer ki bir kimse evinde bir hırsız gördü ve arkasından l.oştu.» 6739
ا د و د اﻧﺪر ب٠ا دو ﺳﻪ ﻣﺘﺪاﺀ٠ ش. د ر ﺣﻐﻮ١ ن ﺗﻤﺐ
١ "ا د ر'ا ﻛ ﺪ
«Hırsızın arkasından iki i ؟؛meydan koçtu.
o
yorgunluk kendisini
l.'1-JeHi.» 0740
ﻟﻒ آ ﻣﺪ ش٠ ز د٠ك٠اﻧﺪرا ن ﻟﺤﺎا د در؛ د ش، ر م.'اد واﻟﻲ," «Taıııanı sıçrayıp onu yakalayacak derecede yakJa ؛٤ı^ sırada,* 0741
ا
د ﺷ ﻚ/
ا ر اﻧﻜ ﺚ٠دزد د
ﻻ٠ ات٠٦"ا د ى اش ﺀا “D؛£cr bir lıırsız ona selendi 1، ﺇ: gel ٠! ٠" 1) ﺃ ﺍ ﺍ ﺍﺍ1» ﺍ'؛l'؛،îic، Jcrini gör“ ؛ ( ؛713
، ﻳ ﺮ د اى ر د. رود اش و ذى ﻧﺎر ﻧﺎر. اJU■
ا٠د
ا
. Ey ﻻ؛ndaıın: ﺍ ﺍ ﺃ ؟، ﺍﺍ، ٠ اve geri dön |،1 Inoî.'.d.l « ﺍ ﺍ، ﺍﺍﺍgöresin..
1 1ا،،1ا٠ ﺍ ااا ا1،1ﺍ
اا1ا1اا٠
6748 ن ﻧﺜﺎﻥ ﻳﺎى ﺩﺯﺩ٧ ﻛﻔ ﺖ اﻣ ﺖ ﺋﺰﺩ
ﻥ ﻃﺮﻑ ﺭ ﻓ ﺖ ﺩﺯﺩ ﺯﻥ.١
«Adam dedi ki: Jşte h ır s ız ın ayak iz؛, bak... Hırsız çalacağını çalıp, bil tarafa kaçmıştır.»
0749 'ﻳﻚ ﺷﺎ ن ﻵى ﺩﺯﺩ ﻗﻜﺒﺎ ن
ﺗﲎ ﻧﺄ ﻥ٠ ﻥ.ﺭ. ﺩﺭﺀﻭ ﺍﻭﺭ ﻭ .İşte hırsız keratasının ayak izi... Bu nişan üzerine onun izini takip etî»
6750 \ / إﻛ ﻮ ل٠ ٠ﺧﻪ ج٠ﻛﻔ ﺖ ا ى ا ﻭﺩﻡ آﺧﺮ ﺭ ﻭ ﺭﺍ. ﻣﻦ ﻛﺮﻓﺖ . Ev sâhibi dedi k i: Hey budala ne söylüyorsun? Ben herifi yaka. . ؛ımıştım.»
6751 ﺋﱲ١ ﻛ ﺬy ﺍ ﻛ ﺚ٠ ﺯ١ ١ﺩﺯﺩﺭ
ﺛﺘﻢ١ ن ; ﺧﺮرا آ د ى ا ذ٠ «Senin gibi eşc^i adam sandım da. lıırsızı senin batırman üzerine bıraktım.»
6752 ﻵﻥ١ اىﻑ٠ ﺫﺍﺯﻣﺖ ﻭ ﺑ ﻪ ﺭ ﺯ٠٢ ﺍ ﻥ ﺑﻘ ﺖ ال"م ﺟﻪ ﻟﻮد ﰷ ﻥ٠ ﺹ «Ey fülân: bu nasıl saçına ve licrzo bir ٠،٠*٠٠،،» ﺍ ﺍ٠ ﺃ ﺍlıııklkıdı Iıııhnıı• ؛، «?nişan ne demek oluyor ,11111 Buradaki hırsızdan murad :
M17
6756 ز ﺻﻔﺎت١ﺟﻮب٠ حﺀ: / .ﺳ ﻊ دﻣﻪ
درﺻﻔﺎت ا ؛ ~ ت ؟رﺗﻢ رد ﻧﺎ ت ، Mahciib ola» ( ٠ yûnî; gaflet ve hicabından kurtulamayan) Alkilin sıfatından mssnûı görür. Sıfatta kalan ise, Zât'ı kaybetmiştir."
kfâlum yâ Cenâb -1 Hakkin Zât'ı bir. sıfât.ı nâ mütenâhı'dir. kîahlûkattan her biri 0 sıfatların mazharıdır. Meselâ Allah Hâ.lıktır, bütün mahlûkât٠ Hâlık sıfatının mahall-i zuhurudur. Ma'nlûkâtı görenler, onlarda Hâlık sıfatının zuhurunu müşahede ederler. Fakat bunlar yalnız sıfatın âsârını gördükleri İçin mukayyeddirler. Ancak Zât'ı Sifat ile ve sıfâtı Zât ile müşâhede eyleyenler kayıddan kurtulmuşlardır. 6757
ﻟ ﺮ٠ ﺯ ﻝ ﺫﺍﺗ ﺪ ﺃﻯ: ١ﻭﺍﺹ'ﺭﻥ ﺟﻮ ﻛ ﺘﻨ ﺪ ﺍ ﺩ ﺭ ﻫﻨﺄﺕ ﺍﻭ ﻧﻔﺪ. S «Oğul: Hakka vâsıl olanlar, Zât’ın tecellisine n١ ،.؛.st٠ dan o'ııun sıfâtına ııasıl ııazar ederler»' ؟
ak oldukların-
Deniliyor ki aslıâb .1 sülük dört nevidir. Bil- nev'î yalnız sıfât-ı ا1هhiyyenirt âsârını ve mezâbirini göl'ür, yân: mahluku ؛؛örüp. Hâlıkı, san'.'ilı görüp san'atkârı hatırlar. Bunlara (Mahelb) tâbiı- olunlır. Bir nevi do, sıfâtı Zât ile kâim ve Zât'ı sıfât ile zâlıir müşâhede ederler. Bunlara da (Arif) denilir. Bir nevi de Ehadiyyet makâtnında mahv ve müsteğrakdırlar. Bunlar sıfâtı da, onlarm âsârını ila '؛.örmezler; Hakkin Zâtından başka bir şeye vücud vermezler. Bunlara da (Mustcgrlkln) adi verilir. Dördüncü nevi ise kâmil ve mükemmel ،ilanlardır ki unlar sıfâtı Zât ilo ve Zât’ı sıfât ile görürler, kesrette vahdeti, vahdetle kesreti müşâhede ederler. Cenâb-ı Pir, miistegrlkinin Haktan ﺍ١; ﺍ؛ ﺍ ﺍbir -;ey J؛örin، d؛l، lcı-ln ؛an. latmak İçin buyuruyor k i : 675 «
رت٠ اخ ادد ﻧ ﺮ ﺣﻮ ا ﺋ ﺪ٠ب ﺭﺕ1 ﻓ ﺎ. ﻙ ﴽ ﺏ ﺍﺕ٠/ ﺫ “Başın derenin dillimle bulundukça ..!٠١٠٠٠١ »٠-٠٠٠٠٠*٠٠ '"٠٠٠! «Îîtlr»tln?» F: M
H in
Muhtesibe gelince : Belediye ve polis vazifesiyle mükellef bir me murdu, Osmanlı devletinde ona (ilıtisab ağası) denilirdi. İlıtisab ağası Hüseyin bey sıkı icrââtiyle esnafı titretmiş, fakat İstanbul halkını rahat ettirmişti. İcrââtından bir misâl arzedeyim. Eskiden kereste nakliyâtı merkeblerle olurdu. Bu işle en ziyâde acemler meşgul olurdu. Hüseyin bey bir gün. beş dâne merkebden müteşekkil bir katarın yük altında ve sâhibsiz olarak durduklarım görmüş. İşi tahkik ettirmiş. Sahihleri olan acemin hayvanları yük altında bırakıp aşçı dükkânında yemek yediğini tesbit etmiş. Yükleri yıktırmış, merkeblerin boyunlarına bir torba saman taktırmış. Acemi getirtip yüklerden birini ona yüklettirmiş : «Hayvanlar samanı yiyinceye kadar bu herif yükün altında beklesin» emrini vermiş.
6761 ر وﻧﺮا ﻛ ﻨ ﺪ ﻧ ﻪ ﺿ ﺐ ﻣﺤﻌﺐ
ﻭ ﺩ٢ ﺀﻭﺩ٠ ﺛ ﻪ ﻋﺪﻭ ﻯ ﺍﻭ
«Eğer pâdişâh, bir veziri ınıılıtesib yapacak olursa, o vezirin muhilj،» ؛değil, düşmanı demek olur..
6762
ﺛ ﺪ آن وزر١ب٠ د/ ا ش.ا م٠ﺀ ﻧﻮد ﺗﺒ ﺮ ا ﻛ ﺰ ر- ؛ ب- ل «O vezir de bir günah işlemiştir l، i ٠٠ tenezzüle uğramıştır. Çüııki «.değişme ve düşme sebebsiz olmaz Nitekim Cenâb.1 Hak :
ذ ﻫ ﻢ٠ ا١ ﺧ ﺨ ﻔ ﻴ ﻮ \ م٠؛ ذ ز- ذ ﻻ ﻳ ﺸ ﻤ ﻲ١إ ق Yâni : «Bir kavim nefislerimle ﺍ ﺍ1 ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ. ﺍ ﺍ، ، ١٠، ﺍ ﺍ٠ «"»، ٠-، ٠٠٠ ve ؛.ikııdlıırım değiştirmedik ؟. Allıılı, onlar lıııkkıııdaki lüli'l ١٠. ,،«٠٠٠ ٠٠٠،, ٠، “.« değiştirmez b u y u rm u ş tu r.
٠
3٠ ا٠ ٥ r l f(u'd
:II. HM
lere (cebri), bilâkis ؛Allah karışmaz, kul fiilini yaratır diyenlere de (mûtezüî) denilir. Cebr ve îtizâl, müslUmanlar arasında iki mühim mez. hcb olmuş) ehl-i sünnet ise bu iki merheb arasında (cebr-i tevassut)u kabul etmi.ş ٠. *Kullarda İrâde-i ctiz'iyye vardır. Kul o irâdeyi sarfeder, ıtâde takdire uyarsa teşebbüs ettiği İş olur, etmezse olmaz» demişlerdir.
6768
ل4ج٠ﻟﻮد ﺣﺈرد رد ى ر ز٠ﻣﺖ-ل أ ﻣ ﺖ ﺧﻮدرا ﻓﺰاد ا د اﻫﻞ «Ey kimse, sen kentli kısmetini cehaletin ve nankörlüğün dolay.، , siyle kendin kesdin. Ehil olan kimse itendi nasibi، ، ؛artırır.» Hazret.i Â'Ievlânâ diğer bir yerde der ki : *Nimete şükretmek, o niilleti artırır, nimete küfrSnda bulunmak ve beğenmemek onu da elinden kaçırır.»
«MÜNAFIKLARIN İSLÂMA ZAliAR VERECEK BİR MESClI YAPMALARININ KlSSriSI« insanlar itikad itibariyle yâ midinin,, yâ kâfir, yâhud da mtinâfık ulurlar. Resûl-İ Ekrem Efendimiz Mekke’de iken karşılaştığı kimseler yâ nıüslüman, yâhud müşrik idiler. Medine'ye teşrif buyurunca oratla üçün«',I nevi, yânî: ehl-i nifak meydana çıktı. Bunlar süreta müsliiman olmuşlirdi. Fakat kalben dini İnkâr ediyorlar ve llazrcti Peygamber ile hâlis mtısltimanlara kin besliyorlar ve Abdullah bin Ebi Selül'iin riyasetine!، ' bulunuyorlardı. İbn-i Selfıl'un Resûl-İ Ekreme olan adâvetine sebcb ha ؟hen lıasedden ileri geliyordu. Çünki bu herif kendini hemşehrilerine sev. ılırmiş, hattı'ı Medinelilcr tarafından hüıkümdâr tâyin edilmelt istenilmişil Hicret vukfı bulup da Medine lıalkı müsliiman olunca, lbn-1 Selûl'ün lıııkümdârlığı geri kaldı. İşte bu münâsebetle Aley١ıisse١i'ıt Efendimizin ﺍ ﺍ'ﺍbüyük düşmanı kesilmişti. Elinden geldiği kadar müslümanlığa zarai' vermi ؟, lıattâ Uhud muhârebesıne giderken kemli giti، mııııâfıklardan 111: yıız. kişi ile geri dönüp !slâın ordusunu Zfiyıflıılmıstı. IJfuibı şurası : ibn.، BelUl, re؛s'ül-mıınâflk؛n olduğu inilde. ﺍﺍﺍ! (ﺍﺍAbdııllııh. Iıâllıı ve mııhhs illi muslümandı. Bir de Ebü ٨ ııt؛r nâmındı، biri Vtirdi ki likitte,، .'VVt.1 hiîlsttyan olmuş, eski pıısltıı elbise giymekle sofuluk göıtt'1 illete bil )1.1111, VI' ken»
677Ö
رأ ى ﻫﻤﻪ د ن اﺣﻤﺪى.دز ﻟﺪ ى٠ ن ﺣﺎ،ﻣ ﺠ ﺪ ى ا ؤ م و ﻟﻮد «Dîn-i Alımcdiyyenin - ؛zzet bulması ve yükselmesi İçin bir mcsclıl yapalım dediler. Halbuki ٥ hasUdluk eseri ilil.»
6771
اﺣﺘﺄد.ا ﺟﻴ ﻦ ﻛ ﺰ ﺑﺎزى ى ﺧ ﺪL ﳎ ﺪ ﺍﻭ
ﺟﺰ
ﺹ„ ﺟﺪ ﻯ
«Böylece ters bir oyun oynadılar. Kııbâ köyünde, evvelce RcsUlullahln temelini atmış oldugu mescidi Kubâ’daıı başka liir tncscid yap. tılar.»
6772 ﻩ:. ﻭﺍﻡ١ ﻭ ﻗﳢﺎ ﺵ
ﻭ ﻣﻨ ﻒ
ﻓﺮ ﺵ
ﺀت ﺣﻨﻮات١ ﻟ ﻐ ﺮ ؛ ﻗ ﻢ٠ﺑ ﻚ «Onun döşemesi, tavam, kubbesi süslü idi. tefriki kasdedilmişti.»,
Lâkin onunla ccma؛ı، ı>١
Yânî; mescid-i Kubâmn cemâatini bölmek, bir kısmını olsun kcnıll mescidlerine celb etmek istediler.
6773
ﺑﻰ ;اﻵﺑﻪ ا ﻣ ﺪ د٠بI زد ﻫﻢﺟﻞ اﺛ ﺰ ﺑ ﺶ اوزاوﻧﺪد «Yalvarınak İçin Peygamberin lııızurıına teldiler.
Onun karşısında
deve gibi diz çöktüler.» Dediler ki :
6774
راى ﻟ ﻰ, ول رق-ﻛﺎى ل رﺛﺒﻪ؟ى «YA Kesnlallah;
ﳎ ﺪ ﻓﺪﻡ
و ى ا ف-
lııtııf ve ilısaııda 1 ﺍ ﺍ ﺃ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺃ ﺍ٩ nlınıık
أا؟ا
o mesriilo
ılo^ru IbtiyAri zahmet buyurun ,. «ﻡ ؛؛٠
6780 ا دود ﺷ ﺐ از ﺟﺎﻟ ﺖ ﻫﻤﺞو روز ﺍﻯ ﺟﺎاًت ﺍ ز ب ﺣﺎنﺀروز «Ey cenıâli ruhları parlatan güneş! olsun.»
Gece,
cemâlinle gündüz gibi
Burada Hazret. ؛Mevlânâ diyor ki ؛
6781 د ل ﺑﺪﻯ
ﻟﻐﺎ ﰷﻥ ﺳﲍ ﺍﺯ.ﺍﻯ در
ﺱ اد ﺍﻥ ﻟﻔﺮ ﺀاﺻﻞ ﺛﺪىI" «Ne yazık! Ne olurdu 0 söyledikleri sözleri kalbden gelmiş olsaydı da 0 gürûhun ıııurâdı lıusûl bulsaydı.»
6782 ن در زا ن١ا ﺣ ﻒ ﻛﺎ د دد ل و ج ون زد ﺍﻯ دو— ﺗﺎن٠ ز ة- ر و و
«Ey dostlar ؛candan ١' -C gönülden olmaksızın fiilin söylediği latif söz ler süprüntülükte yetişen yeşillik gibidir.» 6783
و ادرﻛﺬر
ﴎ
دورش
ﺭ ﺯ
ﺇﻭﺭﺩﻥ ﻭ ﺯﺭﺍ ﻧ ﺌﺎ د اى ﺑ ﺮ. «O yeşillik yemeye ve koklamaya yarmaz. IJcy oğul! Olla uzaktan Ijak
١'C
g c
؟.٥ 6781 ﻳﻦ ﺍ ﻭ٠ ان١ﻟﻮف. وى اﻃﻒ-
<) ﺛﻨ ﻮ: ﻛﺎن ﺍﻝ وران ﺑﻮﺩ «Aklını başımı al ilil vcflsızlırııı lııtfıııiii ıliımııl Pİıııe. 1.1 dinle 1،1 o Itılııf, lııırab liir köprüye benzer..
«PEYGAMBERİ MESCİD-İ DİRÂR’A g ö t ü r m e k İÇİN MÜNAFIKLARIN ONU ALDATMAYA KALKIŞMALARI
6790
; ؤ و ل ﺣﻖ ﻓ ﻮ' ﻣﺎ ﺣ ﻮادد٠ وﺧﺶ د ﺳﺎ ن و ﺣﻴﻞ ىرا'درد « A lla h m P e y g a m b e r in e y a la n la r s ö y le d ile r , m a s a l V . h iy lo ﺍ ﺃ٠ ﺃ ﺍ ﺍs ü r .
diiler.» Kalış: Meşhûr Zâl oğlu Riistem’in bindiği atin ismidir.
6791
رل ﻣﻤﺮان ورﻧﻢ ﻛﻴﻨﻰ٠آن ر ﺑﺶ, ﺑﻢ ﺣﺰ اﻟﻰ 'اودد٠>ر ب «O şefkatli ve merhametli peygamber, giiliimsemckten ve peki do. mckten başka bir şey yapmadı.»
6792 ﺀاى اً ن ﺑ ﻌ ﺖ ا د ا د٠ذ ﻛ ﺮ دا'را ﺛﺎدﻛﻞ د٠ دراﺟﺎﺑﺖ ة «O cemâatin şükürlerini yâd etti. İcâbct vâdiııdc bulunmakla
1.11
؛١ﺍ
kasdcdenleri sâd eyledi.»
6793
ﻛﺮااﺛﺎﻧﺒﺸﺎو٠ردى،س »و٠ر ﺛب٠ف ﻳﺒﻒ زان ﻣﺎ ز ك ا ا «Siit ؟ ؛iııdo kilin KÖründÜğÜ gibi mllııâfıklıırın inekr VI. lılylı٠Nİ do
P e y g a m b e rin n a z a rın d a KÖrllnüyıırılu .» ﺍ.,ﺍﺍﺍ
6797
ودوان.. ن٦ ا٠ئ،ﻫﻤﺠﺪ روا زان،روا٠٠— ت ﻣﻦ ﺛ ﺪ ردود *Siz, pcrvâne أﻻً؛ع.o ،arafa koşuyor ve ateşe atılmak istiyorsunuz «.Benim elim ise sineklik gibi pervâne kogmaktadır Buradaki ateşten maksad ؛Cehennem ateşidir. Pervâneler de hevâ ve hevesine tâbî olanlardır. Pervâneler nasıl mumun ؟Ulesine saldırır ve kendilerini yakarlarsa, gâfil insanlar da 0 hevâ ve hevesin şevkiyle .cehennem ateşine atılmak isterler. EşfekhılEnbiyâ Aleyhi Ekmeiut Tehâya Efendimiz ise onları iki eli, yânî; olanca gayretiyle 0 ateşten uzaklaştırmak ister,
6798
ران دد"اروان ﻟﺮدد رﺳﻮل. ون ا ﻛ ﺖ ذد ﻣﺌﻨﻮن ﺀول. ﻏﺮت ﺣﻖ *Rcsülullah hazretleri gitmek ااإ؟اdavranacağı sırada Allahın gay. reti, IJabibim; Bu. gu.yabânî heriflerin sözünü dinleme vc tekliflerini kabUl etme diye seslendi.»
۶ا ذ ﺋ ﺬ Yânî:
«O mescid-i Dırâra aslâ vc l.at'â gitme, orada namaz kil.
n١a35 »؛diye vahiy geldi.
6799 ' د١٠ ﺣﺘﻠﺖ ر د٠ و..C ﻛﺬن ﺣﺒﺎاا ن
ﺣﻤﻪ ﻣﻘﺘﻮ ﺑ ﺖ آﻧﺠﻪ آوردﺀاﺗﺪ
*Zira bu İıalıis müııâfıklar İıiylekârlık etmişlerdir. Getirdikleri, yâıı؛î söyledikleri şeylerin temSmiyle aksini yapmışlardır.» ٠Î 5٠ S f t f r l ٠'٦v ٠j e : 1٥Ş . s٠ ؛l
0805 ﳑﺎ ﻥ
ﺍ ﺯ ﺭ ﺩ ﻡ ﺍ. ٠ ﻥ ﻧ ﺮ ﺟ ﻮ ﺯ٠ﺯ
روازردم روان-ﻋﻮى ان ﺳﺤﺎ «Bu seferden döndüğüm vakit o mescide giderim..
6806
اﺧ ﺖ٠اوى ﺿﻮ-د زﺋﺎ ن ﻛ ﻨ ﺖ و إ ﻃﺖ١ اد ﺀأا ن از دﺋﺄ رد ى م٠ *Onları defetti ve Tebük
gazâsjna gitti,
o hiylekârlara bil. hivlo
oyunu oynadı.» Fakat hakikatte Resül-İ Ekrem’in bu hareketi bir hiyle degil, hiyleye mukabele idi. Kur'ân'da:
ق
١ﺿ ﺬ و
|ى م
ﺖ \ ﺋ ﺪ
ﺋ
٠ ﺀ ﻗ ﺪ ى ﻳ ﺆ١\ ; ﻳ ﺬ \ ؛ Yânı: «Her kim size bir tecâvüzde bulunursa siz dc ona onun tecâ vüzü gibi mukabele ediniz3..» buyurulmu؛jtur. Münafıklar, hud’akârlık yapmak ve Resûl-i Ekrem'i aldatmak İstemişlerdi. Onlara karşı Hazret I Peygamber de aynı sûretle hareket etti. Keza Kur’ân’da :
1
j "،.Si ٠١j > ^ ^ \ i ١5 ؛u ٠ V d ١j
١
Yânî: «Hakîkaten münafıklar, Allıılın lııııl'ıı yııpııu.k ، .diyorlar, Allah da onlara hud’a yapıyor37» buyurulmııştur.
IS«» S٥I'٠۶، Bwkurn ! 1.1 ıS
, ٠ S ٥ f ٠ ı N l ، u ' : l ٠î .
„ « :٠
<!«ﺓ ﺍ
ﻣﻐﺎﻋﺮ ؛أورد از دﻏﻞ٠ — ﻭ ﻯ •، Münafıklardan iler İJ؛r ؛hiylekârlıkla, ، ugu allında bir Kur’ân salılfcsi getirdi.»
Peygamberin huzuruna kol-
Cenâb-ı Pirin : (Her münafık mushafi zîr-i bagal) buyurması, ، zikr.i kiil. İrâde-i cüz» kabilinden mecâz olsa gerektir. Çünki devr-i Peygamberide Kur’ân, müteferrik sûrette yazılmış olmakla berâber musbaf hâline konulmamıştı. Hurma yaprakları, kemik ve talita gibi düz satıhlar iizerine ayrı ayrı tahrir olunmuştu. Hazret-i Ebû Bckr devrinde ömer'ulFâruk'un tavsiyesi ve ashâbdan Zeyd Bin sabit (Radiyallâhü anhüm)ün himmetiyle her sûre ayrı ayrı yazılmış ve bir kab İçine konulup (Mushaf) nâmı verilmişti. Sûrelerin sıraya konulması ve bildiğimiz şekilde yazılması Hz. .sman (radiyallâhü anh) zamanındadır.
G813 - اﻋﺎن ﺟ ﺸ ﺖ٠ﻫﺮ ﻣﺬ ﺀﻛﺬدﻧ ﻚ ﺷﺘ ﺖ
ﻛ ﺰا' را
ö \x fy٠زاﺗﺔ
"
«o sahifeleri, üstüne el basarak yemin etmek İçin getirmişlerdi. ؟Unki yemin, dogru olmayanların siperi ve sünnetidir.»
6814 وﻓﺎ
دﻧ ﻦ
د ﻛ ﺰ در/ ون ﺗﺪارد٣
ا'ل و ﺛ ﻜ ﻨ ﺪ ﻣ ﺮ ﻛﺘ ﺪ را٠ ز٠ر «Dogru olmayan şalııs dine vefakâr olmadığı İçin ettiği yemini her zaman nakz eder.»
6815 ﻋﺖ٠ﻣﺤﻜﺬد*ي٠ اﺟﺖ،>- راﺗﺎ"ر ا ﺗ ﻰ ا؛ﺛﺎ"را د و ﺟﺌ ﻢ و و ﺛ ﻘ ﺖ١ز «Doğruların yemine ihtiyacı yoktur. vardır.»
F ؛٥٥
؟، ﺍ ﺃ ﺍ، ﺍ ﺍ٠ ﺃ1ﺃ ﺍ ﺍ ﺃ
اا,ااlak
ﺍﺍ،« ﺍ،!*،،
٠٠«؛؛
< ذ8 1 9
o —^j ،.MM
. ٠٢-
)
ii ؛f.y ، 'Cs ١
٠٤
J ١4—؟؟. <.£^-٠١ ٠ ^؛
«Bu pak vc doğru kelâm hakkı için o mescidin yapılması Allah rı zâsı içindir.»
«820 ﺳ ﺖ٠ ﻛ ﺮ و ﺣ ﻪ٠ اﺗﺪر آ ﻧﺠﺎ ﻫ ﺞ اﺗﺪ آﻧ ﺠﺎ ﻧ ﻜ ﺮ و ﺻﺪﻕ و ا وﺑ ﺖ Orada ancak zikri İlâhî e
Sidk ile yâ Kabbi demek vardır.»
6821
ﺑﺮى آواز ﺣﺪا٠ﻛﻔ ﺖ اﻳﻎ د را س ﻣﻦ ﻫﻤﺠﻮن ﻣ ﺪا
ﻣﺮﻣﺪ
«Peygamber buyurdu ki: Allahın sesi, aks-i sada gibi benim kula^ma gelmektedir.»
6822
ﻫﺮ را ش ﺛ ﺈ ﻧﺠﺎد ﺣﻖ٠ ا آواز ﺧﺪا 'ارد ﻳﺒ ﻖ٢ «Lâkin Allahın sesini duymayasınız diye Ceııâb-1 Hak, sizin kulağı 111ZI miihürlemiştir.»
6823
٠J ç-،Ây>- 3١->٦ ؛-/■٠ .-٠٠ (٠a؛V؛؛،>٠
j ١٠_. ٠L
٠١nft tnrtıldnn tefrik etli .«Allahın sesi açıkça bana geliyor. Beı. oııtı «.ğim gibi, mahlûk kelâmından fnrkederim
Allahın kelâmı işitilir mi? İşitilmez m، 7 dİyo ulemânın ihtilâfı var dır. Mâtüridîler İşitilmcyeceğinc. sftlr ulemâ ؛
1.7
Mûsâ Aleyhisselâm, Fir’avnm emriyle Benî İsrâîlde doğan erkek ؟ocukların öldürüldüğü sıratla doğmuş; validesi tarafından bir sandığa konulup belki ölümden kurtulur diye Nil nehrine salıverilmişti. Sandık Fir'avnm Nil kenarındaki sarayı önünden geçerken Fir’avn onu gördü ve çıkarttı. Hazret-i Musa'yı görünce sevdi, büyütmeye kara* verdi. Süt anası arandı. Hazret-i Mûsâ gelen kadınların memesini emmedi. Sonra validesi geldi. Onun memesini aldı. Ve iştihâ ile emdi. Onun üzerine ço cuğu anasına teslim ettiler. Sonra Fir’avnm sarayında büyüdü, Mısırlı bir prens gibi okutuldu ve terbiye edildi. Fakat O, kendisinin Benî Isrâilden olduğunu biliyor, mümkün olduğu kadar Fir’avnîlere karşı Benî İsrail oğullarına yardım ediyordu. Bir gün Fir’avnm memurlarından bi rinin bir İsrailliyi angarya çalıştırmak için itip kaktığım gördü. İsrailli Musa’dan yardım istedi. Mûsâ, Fir’avn memuruna bırak şu adamı dedi. Bırakmayınca göğsüne bir yumruk indirdi. Herif ölüverdi. Ertesi gün yine o İsrailli diğer bir memur ile uğraşıyordu. Musa’yı görünce yine muavenet talebinde bulundu. Bu sefer Hazret-i Mûsâ ona; «Sen işten kaçıyorsun» diye sertçe söylendi. O, Mûsâmn kal ve hâlinden korktu: «Yâ Mûsâ dün kıbtiyi öldürdüğün gibi bugün de beni mi öldürmek istiyor sun?» diye iyiliğe kemlik olmak üzere dünkü vak’ayı haber verdi. Bunun üzerine Hazret-i Mûsâ kaçtı. Mısır hudûdundan çıktı. Medyen diyarına gidip bir kuyu başına oturdu. Çobanlar su çekip koyunlarım suluyorlardı. Genç iki kadın da bir kenarda duruyor, kendi koyanlarına su ver mek için çobanların çekilmesini bekliyordu. Bunlar Şu’ayb Peygamberin kızları idi. Hazret-i Mûsâ onlara yardım etti. Kova kova su çekip koyunlarım suladı. Sonra dinlenmek için bir tarafa çekildi. Kızlar gittiler. Sonra biri geldi. Babam seni çağırıyor diye Hazret-i Mûsâ’yı çağırıp gö türdü. Şu’ayb Peygamber, yedi sene hizmet etmek, o müddetin hitâmın da kendisine damad etmek şartiyle çobanlığı teklif, Hazret-i Mûsâ da kabul etti. Müddetin hitâmında kızlardan birini aldı Bir müddet sonra haremiyle birlikte Mısır’a gitmek için kayın pederinden izin aldı. Tur-i Sînâ vâdisine gelince hava soğudu, ateş yakmak liizûmu duyuldu. Hazret-i Mûsâ uzakta bir ateş parıltısı gördü. Bir kor parçası alarak ateş yakmak için o tarafa doğru gitti. O ateş bir ağacın ortasında parlıyordu. Oraya yaklaşınca Hitâb-ı İlâhiye mazlınr oldu, Flr.avni imâna davet et meğe ve Benî İsrail’i Mısır’dan çıkarıp orada geçirdikleri esaret hayatın dan kurtarmaya memur oldu. Bu kıssanın ııonu Kıır’âıı-ı Keıîm’de vc Sûre-i Kasas’da şöyle hikâye buyuruluyor:
M I.:.
«» 2 «
;
]أ% اذ;ن٠١V ^ ٠ا ! ﺀ ؛
«(Hazret- ؛Peygamber a ؟ıktaı, açığa bir tekzib ile onlara kemâl. ؛-fc sâhatle : ( s ؛z hakikaten yalan söylüyorsunuz) buyurdu.»
«PEYGAMBER ALEYHİSSELAMTN MÜNAFIKLARI TEKZİB v e İNKÂRI ÜZERİNE SAHABEDEN BİRİNİN RES.LULLAII Nİ^'İN SETTARLIK ETMİYOR DA BUNLARIN AYIBLARINI YÜZLERİNE VURUYOR DİYE DÜŞÜNMESİ»
6829
ل۶ اﻳ ﺊ ﺀا ر ى ذا راﻧ ﺮدردﻟﺶ اﻧﻜﺎر اﻣﺪ زان ﻧ ﻜ ﻮ ل «Alcyhisselât Efendimizin münafıklardan yiiz çevirmesi vo habfıse. lerini yüzlerine vurması dolayısiyle ashâbdan birinin kalbine inkftr htss، geldi..
6830 ﺗ ﻦ ﻳﺮا ن ا ﺛ ﺒ ﺐ و و&ر٠ ن١ك ﻣﺈ ﻛﻨﺪ ﺛﺎ ن ا ن ﻣﻴﺎﻣﺒﺮ ﺛ ﺮ ﻣ ﺎر .Böyle yaşlı başlı, vckarlı adamları bu peygamber mahcüb ediyor.»
6831
ﺣ ﺎ/ ﻛﻮرم ﻛ ﻮ ر ر شﻣ ﺪ زا را ن ﻋﻴﺐ ر ﺷ ﺪ ا ﺑ ﺈ «Kerem nerede, aybı örtmek nerede ve hayft nerede? Peygamberler yüz binlereo ayıb örterler.»
«71
،٠ «:!.؟
وا ش در رﺑﻮ ذ٠ ا د و ن ا دﻳﻨ ﻪ
;ﺀﻋﺎ ﻟﻴﻦ ﺀود١ اﺟﺪ اوﻧﺎرﺋﻢ٠٠ « ﻻذاdüşünce arasında uyııyaktıldı. Münafıkların 'أأا١٠1ا1اا ااااأ ا،٠1،1 ا1'ا <1ﺀا1« ااüründü.» 6836
. ر ﺣﺪﺙ ؟ ى ﺗﺒﺎ٩ﺀﻛﻬﺎس ال،س٠
٠ا دود ﺳﺎ٠ ﺑﺪ از ﺳﻚ٠ب «M üııâfıklar m escidinin taş.f.-ı nceâsct اأ؟ذ١ ا1 ؛اlıarııb ا,1, اااا٠ ٠ اا. ٠ ٠،)٠ ١ -
laldan siyah bir duman çıkıyordu.» 6837 ﺗﺠﺖ
ﺀﻟﻨﻨﻰ ﺛ ﺪ و ﺣﺎض
دود د ر
ﻣﺖ٠ﻫﺬب دود اﻟﻠﻌﺮ از زواب ج٠ ’ از «O duman sahabinin bogazma girdi ١'C orasını yiJan ١٠ akreb «،٠ ٠ ؛ soktu. O acı dumanın korkusundan uykudan sıçradı.» 6838 ن. ﺀ٠ در زﻣﺎن در رو ﻓﺂب و ﻛ ﺮ ﻳ ﺖ٠ ﻛﺎى ﺧﺪا إﻧﻬﺎ ﻧﺜﺎ ن “O anda İlâhî!
Bu alâmetler münkirlik nişâıııdır diyerek secdeye
kapandt.»
6839 اى ﺧﺪاt
از ﻳ ﺒ ﻦJ \f ﻟﻢ٠
اﻧﻢ ﺟﺪا،ى ﻛ ﻨ ﺪ از ﺑﻮر ا «Rabbim; beni îmândaıı ayıracak böyle b؛r bilimden yatıl; şefkat, ten. hulm: yânî; kahir ve gazali daha evlâdır, dedi.» Hazret-i Mevlâtıâ kıssadan hîssey. şiii'1'1 ile diyor k i: nı
«؛ا.ا.'ا
ب اﺗﺰا ا ﺗﺪز ﺣﺪﺋﻰ1ﺀا٠رجو ان ا ودش
ض
ا
٠ ردﺗﺪ ﺣﺆ١ ﻣﺎ-
«Münafıkların böyle b ؛r mcscid yapmaları aslıâh -1 ؛؛،'؛٠ ٠ Il ؛٠ l٠ e ١dc yaptıklar ؛Kâbe gibidir k ؛Alla ، ؛١ıı yakmıştır.»،0 Ashâb-1 fil'in Habeşistanda lîâbe yaptıklar، meşhûr değildir. ihtimâl ،ki arada da 'öyle bir binâ yapılmıştır. Mâlum olanı, Habeş !،،ikaiiid.il tarafından verilen bir emirle. Yemen vllisi bulunan Ebrehe'nin Bun'âd.ı sdsiu bir mâbed yaptırdığıdır. Bu mâbed, külliye olmak üzere m ı ، d il inişse de, yahudiler ve putperestler İ ؟in de İbâdet yeri ayrılmıştı, ا١(أا،،ا umûmî bir mâbed haline konulmuştu lii maksad : arablan k'؛l،'H ııyı-،‘ıb٠ rıp oraya celbetmek, bu suretle Hicazı da İstilâ etmekti. î';ıki،t lllcaz lıalkı bu hiyleyi yutmadı ve kiilliyeye rağbet göstermedi. Nihâyel Kftbe !،،. durdukça kendi mabedinin umûmî ziyâretgâh olmayacağını Ebrebe -İadı ve Beytullahj yıkmak üzere fillei'i ve ordusu ile Hicaza ،lığın yu rüdü. Mekke’ye yaklaşınca ahalinin develerini sürüp götimüıl.'i 1’ey {؛.amberimizin ceddi, Abdulmuttalib'in de döl't yüz devesini götürmüş lerdi. Abdulmuttalib hayvanların İâdesi İ ؟in Ebrehe'nin yatıııuı gitti. Kil rehe develeri verdirmekle berâber Kâbeyi yıkacağını söyledi. Abdulnıul talib de Kâbenin Beytullah olduğunu, onu tahribe kalkışmanııı, Allaliii ;ilân-ı harb etmek demek olacağını söyledi ve kalktı, Mekke'ye geldi .ahâliyi dağlara çıkarıp şehri bo^lttı. Kendisi Kâbe'ııin yanında duâ t‘t،i Habeş ordusu Mekke üzerine yürüdü. Büyük fil ؛One geçirdiler. Hayvan yürümedi ve Mekke'ye doğru gitmek istemedi. Başka tarafa ؟evirdiler koşmaya başladı. Onlar böyle uğraşırken Cenâb-1 Hak (Ebâbil) denilen binlerce kuş gönderdi. Bunların gagalarında ve pençelerinde küçük birer taş vardı. Onları Habeş ordusu üzerine attılı.r. 'I'aşl.r her kime isûb.t .ettiyse öldürdü ,Bâzıları, bir kuşun atacağı ufak bir taşla. I)،r insanin ölmeyeceğini binâenaleyh Ebrehe ordusunda salgın bir hastalık zuhur edip 0 suretle kırıldığını söylüyorlar. Mâ.um yâ bir cisim ne kudur yüksekten düşerse o nisbette sür'at, şiddet ve kuvvet peydâ eder . 1اﻫﺎ، اdenelerinin hazan hayvan ve insan öldürdüğü de bir vâkıadır, IJu!،«a î Itnen I.r.lıı perJşan oldu. Ebrehe yaralı olduğu halde düşe, kallta Ycın.'1 'c delille VI' B.'in'a'da öldü. Mekke halkı, Habeş karargâhına gld،|) ،ıradı. 1ااا1ا1اا1'.1،اااا١ ا.aldılar Hazret-i Osman'ın babası Affâıı, oraya ilk gidenle، don nlılııfiu içlıı bir çok mal ve nakid almış, Cenâb-ı zenginliği ».٠ ٠Uludun ileri gelmişti. Hazret-J Peygamber fîl vnk'asındnn iki ay lnıduı II,11،.، dıgın ،،؟tur. Cenâb-ı Ilak K ur'ân -1 Kerîm'de bu hâdiseyi ٠،٠ "،،،!. ا1 اا1اا1اا١٧،١ -ilil y u ru y o r : «75
6816
ان- ﺟﺪ ﺀ. د د وان ئÜ ١ر اﺀي آن/ —ن ﺛﺎن١ﻷذ٠ا ﺛ ﺪ.. واذﻣﻪ «Ashabdan her biri, ٠ mcscid.i dırâr’a dair riiyn u٠ »lir ııtııııııı ı ٠ İİ٠ yapılışınsak ؛nıüııâfıkların kasdi cümlesine yakiııeıı millilin ı.lıltı,«
G847
ك ﻣ ﻚ٠ ا ت اراز ﺀوم٠وا؛ ﺑ ﻰ ﺷﻦ ﻛﺮدد ﻫﻔﺎ راﺀل ﺛ ﻚ «o vâkıaları birer birer ؛zail etseydim şek ve derûıı lıâsıl olurdu .»
و،،ا٠ 1'اا
aslıâbııııı sııfây-1
6848
ﺑ ﻚ ى"رﻣﻢ ز ﻛ ﺪ ف راز ﺛﺎ ن «Lâkin onların sırrınıﺀط؛ذاﺀاإإرذﺋﺄ٠ ااkorkarım. Onlar lulzcııîııi İlâ. hiyyedir ki naz da kendilerine yaraşır.» Ashâb-1 Kirâm arasında derece farkı olmakla berâber sohbet- ؛Nebeviyye sâyesinde hepsinin mertebesi ؟ok yüksektir. Ilazret-i Ömer şoyle bir hadis rivâyet ediyor: ResUlullah SallallahU Aleyhi Vesellem ililyurmuştur ki : «Ashâbınııza İkrâm ve ta’zîm ediniz. Çüııki onlar; ey tiniilletini; sizin en lıayırlı olanlarıııızdır. Onlardan sonra onları tâkip eden, ler. yânî; (Tâbiîn) onlardan sonra da onları tâkip edenler, yâııi; (T .b .’ut. tâbiîn) hayırlıdır.» Ashâb-1 Kirâm : 6849
ا ذ رﻓﺘﻪ ا د/ ﻗﻠﻴﺪ٠،ﻧﺮع ل
ا د0 ﻛﺮ٠ دﻣﺤﻚ اً ن ﻗﺪرا «Şeriatı taklidsiz, yânî: tahkiki olarak knlıııl etmişler, nakil gibi olan d؛n.i ،slâmı milliliksiz alınışlardır.» «77
<؛K7٠I ﻯﺩﻭﻯ ﺍ ﻥ— ﻭﻭ ا ن— ﻭ ﺣ ﻒ ) ب٠ ﰷﺭﻭ' ﻥ ﺩ ﺩ ﺩﻭﺭ ﻭ ﺯ ﺩ ﺍ ﺩ ﺕ ﺩ ﺏ
«Hararetten
d u d a k la r ın
kurumu ؛
<>1،1اأةاا
kilide
ا٠أ'ا.١’ا؛
kuraya
أ،أ١ ااا
Mil. <) sırada kervan uzakhışır ve «eee yaklaşır .»
6855
J f ٠ن در را١٠ادﺀ ﺛﻤﺰ٠؛ت-ر إﻫﻠﻮف
و دا ﺛ ﺰ دوان "ﻛﺪده٠
«Korkulu yolda yliklin orta yerde kalınış, sen deveyi lııılıııal. ،.:؛II koşuyor ve clrâfı dolaşıyor ve diyorsun k i :»
6856
—ت ا ﺋ ﺮ ى 'اﻛﺎن ة د د٠ ا٠ ﻛﺎى ﺧﺮىI ز١ —ﺗﻪ ﺟﻊ ون اﻣﺪاد ح «Ey Iniislümanlar! var mi?»
Sakaklcyln aklidan
fırlayan liir deveyi «dren
6857
م. د ﻧﺜﺎن از اﺛﺦf
ﻭ
>غ
ز دﺑﺎ ل ﻣﻴﺪﺛﻢ ﺟﻨﺪن درم٠ «Her kim devemin nlşâîinı ve gitti ؛؛tnrııfı lııılıer verirse müjdelik olarak çu kadar para vereceğim.» 1:858
أو ل ﻧﺜﺎن از ر ﻛ ﻰ٠ ٠ ﺖ ز ﻣ١ ﺀ
ه زن ر ز ى٠واش ﺧﺪ ت ﻳ ﻚ «Tekrar kerkesten devenin n؛,،١nını urnr.tn. ا« اا'اا١اأ٠ ٠ اااأأ٠«!،٠ ٠ . lınıı gtller.» de der kl : "71.
.!MUHTELİF MEZHEBLER ANASINDA TEREDDÜDE ÜÛRAni ١R HEPSİNDEN AYRILIP HALAS IJULMAK.
١ا
6862 ﺀرات٠ز، أﻓﻜﻞ ر ﻛ ﻰ.ا ﻣﺢ !ارأ ﻣﻐ ﺖ، ﻳ ﺮﻓ ﺮ ف ﺀ. ٠ذ.ﻣ ﻚ «Bu ona benzer ki liorkcs, mevsû"؛i gaybiyi, yâı.ij
|ااﻻ،
،Subhı’.nehı
T(-;ıli\yı bir Sifaila tavsif eder '،،.“
GS64
ﻧ ﺮ ح٠د ﻓ ﻰ اذ 'وع د ر ر د ﺟ ﺮ ح.ﻛ ﺮ د
ادرا
اﻛﻔ ﺖ
?اﺀق
*Bir feyJcsof, başka türlü şcrheder. Bir bahisci do feylesofun süzün،، rcd vc ccrb eder.» bleselâ bir feylesof; «Allah mûe٤ b-i bizzâtttr) eşyâ onun levözım.1 .'.‘؛iyyesindendir, der. Bir mûtezili ise bu süzü cerheder. Böyle bjr l;'،lifte bulunmak Allaln kayd altına almak olur. 0 ise vücûd-i mutlaktır :
٠
: ١ ﺳ ﻌ ﺘ ﺚ١ﺀ ﻳ ﺴ ﻞ
.
ﺋﺒﺆ١ خﺀ ك١ﻣﺢ٠ ؛ دث١
Y ânî: ،،istediğini İşler ve dilediği gibi hükmeder.«« der. 6865 ﺩ ﺍ ٠ ﺯ ٠ ﻑ ﻭ ﺫ ﺭ ﺭ ﺩﺍﺩ
ش
وان
ف د ا 'ز زرق ب'ل١و
«Bir üçüncü, iter ikl.lıı.1 ، اا’اا.ve itiraz etler, ldr dürtlünrü riyfikâr ilkin can ؟eltişir." ،<، )؛Mnld. i ،S٥r٠ 1اﻫﻞﺀ ؛، ا1،اا..أأا٠ اا !٠ (؛
وا
«MI
ذا87 ا
وش٠ا ا ﺛ ﺪ ﻟﻨﺪم ﺀرب وروﻧ ﻰ-ﺋﺎو ح
ﺟﻪ ر د ﻛ ﻨ ﻢ
«Eğer tatil tatil yenilen buğday olmasaydı, isteyen !،iyJckâr ne kazanırdı?»
buğday gösterip urı.n
١٠٦(ı١ ı:ık
6872
ت و ﻧﺎول٠٠ه ﺧﺎل٠ ﺟﺎf i ﺑ ﻰ ال:دﺣﻔﻘ ﺖ 'و ت درﻫﺎﻟﻢ ح «Sakin, bunların hepsi hayâl ve dalâlettir deme. Alemde lınklkı٠٠١،z . hayâl olmaz.“ Felsefecilerden bir (softâiler) var k ، : (Hi ؟bir şeyin hakikati yok. tur. Jler şey hayâldir) derler. Fakat dikkat edilecek olursa daha DU tArlf. lerinde tenâkuza düşerler. Çünki şey, mevcûda denilir. MevcUd ise bil' hakikattir. 0 Halde hi ؟bir şeyin hakikati yoktur demek, mcvcud ve hakiki bir şeyin vücudu ve hakikati yoktur demek olur. Fâtih devri ille, mâsından İstanbul'un ilk kadısı Hızır beyin oğlu Sinan Paşa ilk zaman, larmda nasılsa bu softâiyye ,mezhebine kapıldığı İçin her şeyin haklkn. tinden şüphe edermiş. Bir gün babasiyle yemek yerken Hızır Bey: «SI. nan; ahmaklıkta ٥ dereceye geldin ki şu önündeki sahanın bakir oldu[؛undan şüpheleneceksin» demiş. Sinan P a şa : .Evet, bunun başka bir şey, meselâ bir mukavva olmak ihtimâli de vardır!» deyince İstanbul kA. dısı saham kaldırdığı gibi oğlunun başına vurmuş. Sonraları Sinan Paja Şeylı Vefâya derviş olmakla bu budalaca düşüncelerden kurtulmuş. Evet, âlemde hakikatsiz hayal olmaz. Hepimizin ettiği kuruntuların esâsın،!» bir hakikati vardır. Elıl.i sünnet itikadında da : «Eşyâmn hakikati «ft. bittir.» 6873 ٠
ﻫﺎن.'درﺑﻬﺎ
ا ﺷﺐ أدر ش٠ﺣﻮ
ن ﺻ ﺬﻳ ﺮا اﻣﺘﺤﺎن١ ا ﻛ ﻨ ﺪ ج٠ «Allah, geceler nrasında gizli kadir gece»! gibidir. Idyle olması dil rfılıım Jıcr geceyi tecrübe etmesi, tâât vo ،b ililin B٠ ؟l،lrm٠ ،« ؟.indir Her kadir okta kadrin kadri oHna.'rfı ٠a/ıd٠ ٠ı،ıkd H er hacer gevher olaydı gevher .، n t r d i . ««:،
Hıındim evvelki bvviLU• :،İki giyenler arasında bir fakiı* vardır ki 8t٠ c٠ ٠ lı.٠r arasında Leyle-i kadı gibidir, denilmişti. Fakat onu bulmak ve Ummak herkesin kârı değildir. Zeki ve mümeyyiz bir mü’min olmalı ki ،.،ir i imân kuvvetiyle o âli fakiri ve insan-ı kâmili tanıyabilsin demek ،ileniliyor. 6377
و؛ات ا ﺛ ﺌ ﺪ درﺟﻬﺎن:٠ا ﺗ ﻪ م .اﺟﺮان ﺑﺎﻧﺪ ﺟﺎه اﻳﻞﺀان لﺀ: ة0 ل • dünyadn ayıblı. kusurlu mallar bııluıımavıydı bütün ticaret t.bâbm iî Imdala olması lâzım gelirdi...
،'linki bir tacirin zekâsı ve san’atmdaki mehâreti kusurlu malları unımasiylc anlaşılır, öyle ıııallaı. bulunmalı ki tüccarın da eşya temyi. imdeki mehâreti anlaşılabilsin, 6878
ل١٠ دﻋﻌﺎس ﺳﻨ ﺖ١ﺑﻰ ﺑﻮد ﻛﺎ ااﺀل و اﻫﻞ٠'ﺑﺖ ﺑ ﻪ->وك ﻋﻴﻲ «!،ıısıırlu bulunmayınca bir kumaşı tanımak vc onun değerini anla. «wk ؟ok kolay olurdu. Zira ayıb olmayjnea clıîl vc ırâclıil olmak rnüsâ. nMİir..
6S79
ﺀاﺑ ﺖ داﻧﺶ ر د "ﺑ ﺚ٠ور ﻫﻤﻪ ت-ت ا ﻣﺎ ﺀود؛- ر ﻫﻤﻪ >و ا٠ب ٠Kğcr dünyadaki ؛eylerin hepsi ayib ve f٠,٥ası ulmazdn Çünki İçinde od ağacı b٠ v،rct ulan bir yığılı, ilim ile nasıl ﻻ.١' أ
İi١ rl ، bulunsaydı ilmin de ıvaıı vc hepsi odundan Binaenaleyh :
6880 ﺣﻔﻨﺪ اﺣﻤﻔﺪت٩ د ﺟﺎ/ ه،م
ه اﻃﻞ ا وﺛ ﻘ ﺪ ت٠ ا د ﺟﺎ
ة٠اا
٠J٠cr kim Dünyadaki mevc٥d،،ıı١ ﺀأا٠٠٠ اlinktir liri«, nlımnktır: lıcpsi fitildir diyen ılo ,nkJ'dlr." Bsr.
(’٠ ««،
ر٠و ر
> ٠ د و ن/
ن٠ دد٠ ا
ﻧ ﺎ ﺀ ﺣﻖ ر د ﻧﻢ ا د م ﺑﻤﺮ «Bu feleğe tekrar tekrar kak. Çüı.ki Ccnâb.1 Hak (Ona bir kere dilil؛. ﻟﻼ[ا٠(«.ie bak!) buyurdu Tebâreke Sûresindeki şu Âyetlere İşârettir :
ئ١ ج4
: ﺟ ﺎً ; ة ة ﻫ ﺎ ﻣ ﺨ ﺔ ى ا
ﻵ ﺗ ﺒ ﻐ ﺒ ﺆ ﺗ ﺔ٠ اق
ً ﻳ ﻌﻴﺬا و > ﺧ ﺆ ا١ ﻓﻖ:ﺳﺒﻐﺎ:ﺛﺆق٠ ;'>خ0/ | ا ذ ة و Yâni : «Allah byle bir HâJjk-î Zîşândır ki tabaka tabaka olmak üze٠ rc yedi kat gökleri yaratt،. Allahın semâları yaratışında, bir kusur, bir ayıb göremezsin. Gözünü göklere ؟evir bak ki bir yarık, bir ııuksaıı «،"؛ rebilir illisin? Tekrarcn. gözünü ؟evir bak ki gözün ayıb bulmaktan uzak «.*)١c göklere İıakmaktaıı yorgun liir lıaldc sana avdet eder Hulâsa gök yüzüne bakmak. Hakkin oradaki kemâl- ؛kudretin، görüp ibret almak demektir,
•KENDİSİNDE BULUNAN HAYIR VE ŞERRİN ،MEYDANA ÇIKMASI ÇİN h e r ŞEYİN İMTlIIAN ED٤LMES٤٠، 6885 ور٠l i L ﺛ ﻮ ز ن٠ ﺗﺮ ذاﻟﺢ. ١اذ٠
ﺻﻚ ض ﻣﻦ ﻓﻄﻮر٠. ارﻫﺎ «Nurdan bir tavan olan gök yüzüne bir bakışla Itanaat etme. Tekrar ،.ikrar bak kl bir yarık ve bir noksan görebilir misin?» <«> s ٥r٠l M.lkî , ٠«887
08 )؛0
ا،ﺑﺎﺑﻬﺎ وارﻫﺎ ور؛ 'ا د ب ارد ﻋﻮارس ﻓﺮذﺑﺎ «Rüzgârlar, bulutlar, şimşekler» avârızııı zeminden baş, göstermesi, yâ٠ ıi: dikilmiş tohumların yetişip meydana gelmesi içindir.» 6891
"ا رون آرد زﺑﻦ ﺧﺎﻟﻦ ا ك رﺟﻪ ادر ﺟﻨﺐ دارد ادل و ﻛ ﺖ «T op rak , r e n k li z e m in in c e b in d e y â n îj iç in d e k i İa'li v e ta şı m e y d a n a ç ık a r m a sı iç in d ir .»
6892
ت ا ن ﺧﺎﻟﻦ د م- ٠رﺑﻪ دزدد از ﺧﺰاﻧﺔ ﺣﻖ و دداى ﻛ ﺮم «Bu suratsız toprak lîazîne.i iiahiyycdcn ve Haklim kerem deryâ. sıııdan ،؛er ne çalmışsa.» 6893
ﻣﻮﺀو٠ د١ردى ﻧ ﺮ ح و, آ ﻣﺠﺔ « T a k d ir .i İ lâ h î ş a h n e s i, y â ııî; a s â y lş m e m u r u on a d e r k i : D o ğ r u sb y le ile r n e a ld ıy s a n b ir e r b irer iza h et.»
6891 ﺗﺢ ﻫﺬح٠ ﻟ ﻮ د
ك١ خ٠و٠ ا، دزد
ﻣﺞ ﻣﺢ٠ اورا در ﻛ ﺸ ﺪ در.:١ ٠«Hırsız, J’ânî; .toprak ذİliç bir çey ، ا1ا" ااا1 أ ا ا. lir,. 1’fd.ıllr-، llâlıl zâlılt؛ ،«.OIIU işkenceye çeker . 1 Topragm Hazlne-i iahiyyedcn çaldığı, kendl.iıı. & ا ﺀاا "'ا، yııtİ5؛lrmeyc kSblllyyet veren yogmur, kar ve ؟٠yl. ly gibi„٠٠l ،, KS'J
٠ ؛؛٠ (٠ !٠
ادت٠ف، دي ' ن آب وم و ﻛﺎد٠ز ا ت١ دزد ﺑ ﺎ ى بﺀ٠ﺳﻜﺮ «Ç ü ıık i 1٠، ا.su
V. ç a m u r d a »
ola»
b e d e n le r im iz , r u h la r ı » z iy â s ı lu r s ız
l.ıri(J،r.»>
6901
ض ﺗﺎﻟﻰ ا م و ر د و ر ع ر درد
; 'ﻣﺪ اى ﺛ ﺮ ا د٠د٠ا٠ ن٠ ٠ •>ﻛﻼarslan gibi adam: Hak Teâlâ bizim bedenimize sıcağı, soğuğu, hastalığı, yüklemiştir.»
6902 ن د ٠ ﺾ ا»وال و ﻔ 'ﻟ ع و٠>رف و ﺟﻮ
ﺟﺎن ﻧﻘﺎر ﺛ ﺪ ن- ﺣﻤﺎﻣﻪ ﻣ ﺮ 'ﻗﺪ «-Açlığı, korkuyu, malların ve bedenleri» eksilmesini bizim cesedi mizc havale eder. Bunların hepsi can nakdinin meydana çıkması «؛؛.indir Bu
beyt ile Hazret.i Pir şu âyete işâret etmiştir :
خ1 ﻳ ﺞ ؛اi ؛ ® ىؤ١۵ ﻵ ﺷ ﺮ' ﺟ ﺆ ة ﻳ ﺈ٠ة ﻻ ؤد ز؛ Yânî : «Sizi elbette imtilıana ve ibtilâya uğratacağız ؛Korkudan. ﺀ5٠ Iılitan, malların, nefislerin (yânî: insanların) ve yı٠ı»؛,١lcri» eksilmesiyle llnbibitn: bu imtihanlara karşı sabredenler. ıu،lk٥؛A،ı»ı «!irecekleri»؛ müjdele.».« ٠>٠> s ، r٠l
- tas H'iı
o mihenk d c : şeriatı rehber .*dluııılş 1'iıbbâni bir ariftir ki, (»IIIIIJ hakikati «tiren basireti karşısını.،, bilil؛. ılı. kalp temcyyiiz eder. ( '؛ دırifııı lefrik ve temyizi de AlJahın kentlisin.' vermiş olduğu bir mcJeke !:Jyekilidedir. Meselâ Hazret-i Musa, dalla kundakta iken fJr’avnin korkusu ile anası tarafından bir sandığa knııtılup Hil nehrine bırakılmış, suyun akıntısı sandığı Fir’avnin sarayı önünden geçirmiş. Sandık saraya illin١:ış, ؟ocuk İçin süt nine aranılmış, Mûsâ Aleyhisselâm gelen süt ninelc. lin memesini almamış, sonra kendi anası gelip de memesini ağzına so. ı،،mea şapır şapır emniişti. İşte anasının memesini diger kadınların mcmeşinden Hazret-i Mûsâ'nın fark edişi, Allahm 0'na vermiş oldugu bil' Uinyiz neticesi idi, ؛lıızret-i Pil' bu münâsebetle Kelimullah Hazretlerinin Hil'e bırakısaraydan alınışı, sonra validesine teslim edilişi kıssasını beyâna başbyor ve diyor k i: G906 ادر ﻣﺮﺳﻮرا٠ اى.ﺋ ﺮد
y* ز٦ ﻟﻤﺶ٠وادو اب اوﻛﻦ ﺳﺎ «Ey l.îUsâ'ııın aııası: Çocııguna siit ver, sonra 01111 suya bırak da I.C. !âdaıı korkma.» 6907
ﺣﻮرد٠ در روز أ د ت ان ﺋﺐ٠ﺻﻚ٠ ﺑ ﺰ ﻣﺮد٠ ﻫﻤﺠﻮ م وﻣﻰ ﺛﺮرا «(Elestu birabbikiim) giiniinde İıcr kim mârifct siitiinii ؟؛diyse Mûs٥ Peygamber gibi kadmîarın sütünü, yân ;؛dünyâdaki hak ve bâtılı ayırd etler .»
G908 ﺯ ﻧﻔ ﻚ ﻣﺮﰱ٠:ﺀ٠;>و ﺭ
ادﻟﻨﻲ.ان اى ام ﻣﻮﻣﻰ٠ان ز «Ey Mûsâ’nın anası; eger scıı ؟ocuğunun tcmj'iz ve tefrikin ؛.istiyor «.san şimdi onu emzir Sûre-i KasasdakJ şu âyetlere işâret ediliyor : ااااا
6911
: - ن ا ; أ[لI ٠ﺛﻤﻮ ددا ىﺀة ﺣﻄﺎ ﺳﺖ1 ذﺛﺎﻻ٠ ك ﺑﻚ د\زا «Sen 0 devenin nerede olduğunu bilmiyorsun, fakat verilen n ؛ş o n l ı ١٠ rin, edilen tSriflerin yanlış olduğunu anlıyorsun.» 6912
د رد او ا ز ر ى٠/ ﺛﻚ >اﻟ ﺰ١و ﺛ ﺰ ى1 د٠ ﻣﻮ.ﻛﻢ ﻛﺮد٠٠ﻫﻤﺠﻮ آن «Biri daba var ki deve kaybetmediği halde, Iııad ve taltlld yollylc, kaybetmiş olan gibi, devesin! aramaktadır.» 6913
م١٠( ك;د٠ ن *( ﺛ ﺑ ﺮ م٠ ك ال٠ ﺛﻢ زد اﺟﺮ ش آوردﺀام٠ر «O da der ki : Evet, ben de deve kaybettim. Her kini bulursa ،،ere. ،ini ؛jetirmişimdir.»
Onun böyle demesi: 6914 ﻣﺎزىززد٠" ادراﻧﺰ ا*و ا j j S 6 ﻭﻝ
ﺣﻨﻤﻊ اﻧ ﺰ رن
f
«Senin devene ortak olmak içindir ki deve tamaliiylc lıu oyunu oy. I,:اmaktadır.» 6915
ﺷ ﺎ د ز رر ت
او أﻧﺎ ز ﻛ ﺰ
ت-وك ﻛﻐﺬت ان »ﻧﺎدرا ﺀﻋﺎ «٠, اااااة؟؛ااdoğrusunu eğrisinden ayırtl edemez. kikin senin ااﻻ*ﻷا «.ve ،Arifin.onun eline IISİ'I olur Yani: senin ،Arifine dayanarak deve iddlfisındn bulunur. «!٠٢,
أﻏﻨﺎﻧﺎ otl•،» o ^٧ ؛
٥
٠} ٠Uİ.b (_i ١٠/ <٠/ ١ « B u n iş a n d a d o ğ r u v e a şik â r a lâ m e t le r v a r d ır . B u h a y ır b e n im iç in l.cra t v c k a d ir g e c e le r i g ib id ir .»
Buraya kadar olan beyanâttan anlaşıldığına göre deveden maksad: (Elcstübirabbiküm) yâni; Cenâb.ı Hakkın ruhlara «Ben sizin Rabbiniz değil miyim?» diye sorduğu âlemdir. Ruhlar oradan bu âleme gelince onu kaybetmiş, bazıları onu aramaya başlamıştır. Ötekine berikine soruştu rulunca her kafadan bir ses ve her ağızdan bir söz çtkar. Yânı; itikad mezhebleri ve felsefe meslekleri erbabından her biri kendi mezheb ve mesleğine göre nişan vermeye ve tarif etmeye kalkar. Nihayet (Ehl-i sünnet ve’l-cemâat) mezhebinden bir ârif-i kâmil, doğru nişan verir ve mükemmel bir târif yapar, onu nasıl bulacağını anlatır.
6922
ﺑ ﺸﺮو٠ ﻻ/ ﻫﻮن داد٠ ن ﻧﺜﺎن٠١ ﺛﻮZ t ﻛ ﺖ٠ًوﻗﺖ ا «o
S r if b u n iş a n ı v e r in c e o n a d e r sin k i : ö n e g e ؟, g id ip d e v e y i b u lm a
z a m â u ıd ır , s e n k ıla v u z ol.»
6923
ﻟ ﺘ ﺎ٠'ى را
ﻳﺮذى ردﻛم٠
اوى ردى ز اﺛ ﺰ م ﻏﺎ ك ﻛ ﻮ٠ « E y d o ğ r u s ö y l e y e n z â t, sa n a tâ b i o la y ım . D e v e m d e n n işa n v e r d in , a r tık n e r e d e o ld u ğ u n u da g ö ste r .»
6924 ,'
^ ١ . ٠ ٢ .
٠
٢٣٠.A™- —٠ — ،٠ /p « D e v e s a h ib i o lm a y a n k im s e in d in d e bu d e v e
a r a y ış n n ca k ta k lid
iç in d ir .» F : 57
«37
ا؛!ا:٤0 ﻛﺎﺑ ﻞ اﺻﺎدﻓﻰ و ن ﻧ ﺪ روأن ا ﻛ ﺎ ن٠ س ﻧ ﺪ،اً ن ﺑﺮو ض ر «Bir yalaııcı bir sâdık ile yolda ؛olursa OJ1U11 yalaiJi ausızın dogru o l u r .»
6931 ا 'دران ﻣﺤﺮاﻛﺪ اًن اﺛ ﺰ ﺛﺘﺎﻓ ﺖ
ﻛﺮ ﻣﺎ ن.اﺛ ﺰ ﺣﻮدﺑﻦ اًن د «Devenin lîaçmış oldugu kırda mukallid de devesini buldu.»
6932
ﺟﻮن د د ش اد آورد آن ﺧﻮ ش وﻃﻤﻊ ﺛ ﺪ راﺛ ﺰا ن ار ﺣﻮ ش «Devesini göviince kendi malını hatırladı. arkadaşının develerine la■ nıalı etmekten vaz geçti.»
6933
ن دﺑ ﺪ٠ﻗﺰد ﺛ ﺪ ﻣﺤﻔﻖ جﺀ٠ آ ن ا ﺛ ﺰ ﺧﻮدرا ﺀآﺗ ﺠﺎ ى ﺟ ﺮ د «O mukallid, devesinin orada otladığını görünce muhakkik oldu.»
6934
ﺀﻛﺸﺖ٠او ﻃﻠﺒﻜﺎر ﺛ ﺰ اً ن ﻟﺤﻈﻪ ﺛ ﻔ ﻘ ﺶ اا'دﺑﺪ اورا ﺑﺪﺷﺖ٠ى «Deveyi kırda aramadığı İıaldc, bulunca 0 an, hakikaten deveye tnlip kesildi.»
6910
ش٠ﻟﻤﺎا٠ ودم٢ﺗﺪم ز.ا ﺑﺎ٠ . ﻏﺎوب ﻧ ﺪ ﻧﺮﻏﺎﻟﺒﺶ٠ ﻣﺲ ﻛ ﻨ ﺪ ن «Devem ؛lıulmasaydıııı tâlihi olmayacaktım. Amma §؛ındi bakir magﻷﺀا, al،،n gâJ«؛.b oldu -Bakirin mağlûbiyeti, taklidin zâil olması: altının galebesi de tahki kin zuhura gelmesi demektir, 6941 ﻣﺒﺌﺎﻧﻢ ﺛ ﺪ ﻫﻤﻪ ﻃﺎﻋﺎت و ﻧ ﺮ . ل و ﺟﺪ اﺛﺒﺎت ثﺀك٠ﺀزل ﺛ ﺪ ﻓﺎ «Günahlarım bütün tâat, latlfclcrlm ciddiyet oldu. ؟ok şüliür.»
Ccnâb.1 Hakka
Cenâb-ı Hakkin lutuf ve keremi bazan bir mukallidi muhakkik do!"ecesine ؟ikarıverir ve ٥ gibilerin günahlarım sevaba tebdil eyler. 463 tarihinde ölmüş olan İbn-i Abd-İ Rabbih (El-Îstîâb fi Esmfill. Ashâb) isimli eserinde Ebû klalızûre'nin terceme-i hâlinde, bizzat sâhll.-l terceme lisânından şu fıkrayı naklediyor. Ebû Mahzûre demiştir k i: *On arkada? ile yola çıkmıştık ki Resûî'l'lah Hazretleri Huncyn gnzâsından dönüyordu. Yolda ResUlullatun müezzini ezan okudu. Biz d . eğlenmek İçin onu taklid edij'orduk. Sesimizi İşiten Hazret-i Peygamber bizi çağırttı. Huzuruna çıktık. «Sesini İşittiğim hanginizdi?» diye sordu. Arkadaşlarım beni gösterdiler. Onlara izin verdi, beni alıkoydu. Vo : «Kalk, ezan oku» buyurdu. 0 esnâda Zât-1 Risâlet ile bana emrettiği şeyden, yâni; ezan okumaktan dalla ziyade hoşlanmadığım bir şey yoktu. Ben ayağa kalktım. Resûl-İ Ekrem ezân-1 kelimâtı bana öğrett،. Ezani okudum, sonra beni çağırttı, İçinde gümiiş para bulunan bir kese verdi. Sonra mübarek elini elime koydu. Göğsüme ve göbeğime kadar, meshet،،. Daha sonra (BârakSllahü fik) diye duâ buyurdu. *Yâ Resûlallah: ben. Mekke’de ezan okumağa me'mur et« dedim. Talebim، kabul ve tâyin etti. O esnâda Zât-1 Risâlete karşı olan bütün hissiyâtım değişti. Adavet yerine muhabbet kâim oldu. Mekke’ye döndüm, vfıh bulunan Attâb b،n ttseyd'e me'mûriyetimi bildirdim ve ezan okutlum.» Taberi, Ebû Mahzûre'nin 59 senesinde Mekke'de vefat ettiğini yazmış. 79 da öldü diyenler de olmuştur. tşte Eb٥ Mahzûre Hazretleri de işe taklid Jle başlamış, fakat h٤ d٥اذ٠ ا
lik değil, çabuk bir kazanç oldu. verdi.»
Bir dâne ektimse yüz dâııe mahsûl
Bir m isâl: 6917
دزد ﺳﺮى ﺧﺎﻧﻦ ﺛ ﺪ زردﻣﺖ ﺟﻮﻧﺪواﻣﺪ د_ذﻛﺎن ﺧﺎﻧﺔ ﺧﻮدﺳﺖ «Bir İıjrsız, gizlice bir eve girdi. Fakat içeriye girince orasının kendi evi olduğunu gördü.» 6948
ا ر ى و د- ا ش اى ر د.ر م
ادرﺛﻰ ﻣﺎز "ا"رى ر د «Ey taleb husûsunda soğuk davranan; kerim ol ki, Allalnn şevk ve muhabbeti erişsin. Şiddet vc lıuşûnete alış 1؛İ Hakkin nimet ve yumuşak. İığı yetişsin.»
69.19
ﺛﺔزﺳﺖ١ن دو ؛ ﺛ ﺰ ﺑ ﺖ آ ن ق٦ دﻛﺖ آﻣﺪ ﻟﻨﻆ ﻣﻌﺘﻰ ﺑ ﻰ رﻣﺖ «Bahsettiğimiz iki deve değil, bir devedir. Fakat mânânın vüs’atine karşı lafz dar gelmektedir.»
6950
ﻟﻐﻐﺪ درمﺀﻧﻰ ﻫﻤﺒﺜﻪ او ﻣﺎن زان ﻣﻤﺮ ﻛﻔ ﺖ ﻧﺪ ﻛﻞ ﻟﻌﺎن «lafız dâiınû mânâya erişemez vc onu temâmiylc İlâtlc edemez. Bun.lan dolayı Hazret" ؛Feygambcr (Hak'kı tanıyanın dili tutulur) !.uyurmuştur.» Bu beyit: «Hakki tanıyanın ilil، ،utulur.» Hadisi Şerifine işfirettJr. !٠ ٠ ٠ :٠
0954
ر د ؛ د٠ و د ﻛ ﺎ ' را- » ﺳ ﻔ ﻔ ﺮ. ﻛ ﺰ ' ﻟ ﻨ ﻨ ﺪ١ﻣﻄﺮﺣﺔ ﺣﺎﺷﺎك و خ «Hazrct-i Pej’gamber, onıı yıkmaların،, ؟ör ؟öp ve kül atılacak bîr mezbele yapmalarım emretti."
6955
ﺻﺎﺣﺐ د ﺟ ﺪ و د ﺟ ﺪ ﻗﻠﺐ ﻟﻮد ى ' ﺑ ﺖ ﺟﻮد٠ﻫﺎ ردام ر،دا «Mescidin sâllibi, J'ânî; miiııâfıklar, yaptıkları mescid gibi kalp idiler. Onların bunu yapışları, avcıııın tuzağa dâııe dökmesi gibi, avlamak İçindi; cömertlik eseri değildi.»
6956
/ ﻣﺎس ر*الy ﻣﻮﺷﺖ ﻛﺎ د ر ﺛ ﺖ
~ﺧﺎﺳﺖ. ،' ﻣﺤﻔﺌﺌﻰ، ه٠ا ﺑ ﺎ ن اذ .Senin oltamla bulunup da balıl، avlayan et parçası, ne bahşîşdir ve ne de cömertliktir.» Balıkçının oltasına et parçası takması, balıklara ziyafet ؟ekmek İçin değil, onları avlamak içindir. Onun gibi münafıkların bu mescidi yapmaları da mescid-i Kubâdaki cemâat-1 islâmiyyeyi tefrikaya düşürmek İçindi. 6957
ا ﻛﺎن د ﺟﺎد5 ﻣ ﺠ ﺪ ا ﻫ ﻞ آ ﺋﺒﻪ ﻛﻔﻮ او ﻟﺒﺪراﻫ ﺶ دا د «Ccmâd olan, y٥nî; taç ve çamurdan yapılan Mescid-i Kubâ, kendi, ilin eş ve benzeri olmayan mescid-i Pırârııı bâkî kalmasına yol vermedi.» ÇünkJ biri Kak rızâsı ؟؛in yapılmış, obiri şeytânın İğvâsiyle meydâna getirilmişti.
»05 ^ ^ س٠ ﺳ ﺎ٠ ٠ ٠ ع ٠ س
«KENDİNİN DE MİİBTEEÂ OLDUCU BİR İŞTEN D G A V l, ARKADAŞlYLE KAV6A EDEN HİNDLİNİN HİKÂYESİ. 6962 ﺛ د ﻧ ﺎ ء
ا ﺟ ﺪ٠م
ا>د ﺛﺪ'دI
ء
ؤ
; د
را ك و
و
ﻫﻨﺪ
ز
ا٠
ﻃﺎﻋﺖ٠ ۴ ٠
«Hindli dört k ؛؟؛bir mescide girdiler, vc taat maksadiyle rükı'ı ve sJcûd ettiler.» Ö063
.Her biri bir niyetle) yânîj kimi edâ, kimi kaza kasdiyle ve meskenet ve derd ile namaza başladılar.» Namazin kemâl- ؛tevâzu'Ia kılınması lâzım geldiğine i؟ârel buyuru luyor. Demokrasi devri olmakla berâber meselâ bil’ vekilin yanma girilmek lâzım gelse göğüs ilikleme!.؛, şapka ]؟karmak ve derin reverans yap mal ؟icab etmektedir. Çünki orası dünyaca büyük bir zâtın makamıdi'. Namaz kılmak ise Huzûr-1 İlâhiye çıkmak demek olduğundan, vekil be.vin karşısında alınacak tevâzû tavrının bir kaç mislini almak gerektir ki, kulluk bunu muktezidir. Sahâbe-İ Kil'âm, namaza durdukları vakit ayaklarına bakacak vaziyette önlerine meyiederlerdi. Sonra secde yerin،‘ bakmak âdet oldu. Eli İşte, gözü oynaşta sözünü doğrulayacak tarzda, kendi namaza durduğu halde, gözü etrafta gezinen, yâhud kafasını diki,.: «Yâ Rabbi, kulunu görüyorsun, İşte bu namazı benden başkası kılamazdercesine azamet taslayan kimselerin namazlarında huşû ve Jııızfı bubinamaz. Hulâsa Allahın nihayeti olmayan azamet ve kudreti k a n o d a elden geldiği kadar tevâzû ve acz ü meskenet göstermeye çalışmalıdır. 6961 ﻧﺬش ي•ﺳﺖ،5 د زان ؛٠ؤذن ا—ت٠ ا ^ ذا ا د ى وذت: ذا٠ﻛﺎى م « M e scid in m ü e zzin i «e h il . Nam az lııla ıı ،ااا؛ا1'اا،’ اا؛ا:lıir iııiu ag zıııtlım Ey m üezzin ezan اا1،اا, اااأ...... ا1،ااا، اv a k i . var أاااا٠ ؛ا١ أlilr si؛/, f ir la d l ..
ﻻ1ا7
rnun aybını görmekten kendisini me١„ı‘ıl ellen ve malinin fazlasını sadaka olarak sarfeyleyip de, sözünün fazlasını harcamayan kimse ne mut. ludur.» 697ü
:
■l; اوز ﺀدﻣﻌﺖ ا ن
، زا
ﱘ ﺍ
ت٠ وان دآ و ﺑ ﺲ ز ﻏﻴﺪﺳﺎن اد «Çünki insanin yarısı, (yânî; nefsi ve nıâddiyyâtı) ayılılık ve kusur âlemi olan öünyâdadır. Oblr yarısı, (yânî: rûhâniyyeti) ise gayb âlc٠ mindedir.»
6971 ش ﻣ ﺬ٠ ﻟ ﺮ ا دﺀر/ ر ﺳ ﺮ٠ﺟﻮﺗﻚ
ا_د ﻛﺎر ﺑ ﺖ. ش٠ﻟﻮ٠;. رﻫﻤﺖ «Senin başında on tâne yara ve ؛iban bulununca başına sürmen gerektir.»
merlicmini kendi
«Merhemini kendi başına sürmek» başkalarına edilecek ta’n ve iti. razı kendine اetmek demektir.
6٥72 داروى اوﺳﺖ١ ﺷﺮ٠ﺑ ﺐ ﻛﺮد ن ﺧﻮ
ض.وون ﻛ ﺬ ﻟﺸﺖ ﺑﺎى اررو «Kendini ayıblamak, o aybm merhemi ve ilâcıdır. Bir kimse kırık dökük bir hâle gelir, ve öyle olduğunu yalcinen bilirse ( ly»-٠ >l ) Hadisi nin mahalli olur.» Bu Hadis-i Şerifte: «Üç kişiye acıyın. Biri: Bir kavinin eşrafındım iken hakîr olana, diğeri: Bir kavmin zengini iken falcir düşene, üçünctİHİl d c : Câhillerin istihza edip oynadıkları âlime merhamet ediniz.» buyıı rulmuştur.
6973 ﺀن ﻣﺎش١ا ﻟﻤﺎن ﺑﺒ ﺖ ﻧﺒﻮب ﻛ ﺮدد؛ذذ ذاش
y ن ﺀ ب از
ةل ا٠ﻟﻮ
«Bir m üm ini ، ٥ ٠ ٠ ١ettiğin ayılı, sende yoksa ila emin olma. Belk ؛iiyle bir ayılı seıııleıı d . zuhur edebilir.» )؛٠ !؛٠
Kur'ârı-1 Kcrim'de:
ذ ﻻ ؤ ت ﻋﻘﺐ ؤﻻﺿﺂﻧﺠﻨﺰذ١،\ وت١ئ١٠\ﻵ Y âni: «Haberin olsun ki Allahın velilerine korku yoktur, onlar mailzun da olmayacaklardır»؛.» müjdesi vardır. Mevlânâ diyor k i : «Ey sâlik: Sen kendin İ؟in bu müjdeyi almadıkça şöhret peydâ etmeye heveslenme. Evvelâ o müjdeye mazhar ol, ondan sonra kendini herkese tanıt.» 6978
ا ر د د ر ش ر اى ﺧﻮب ض٠ ن/ « م٠ و ﺻﺎد»زع٠ارد «Giizelimj senin salialın la m a .»
Ç ik m a y m ea
çenesinde tüy
o lm a y a n la r ı
ayıb-
6979 ﺑ ﻼﺛ ﺪﺑﻨﺎ و£ اﻧ ﻢ
ا ﺛ ﺪ وﺣﺒﺮ٠درﺑﻬﻰ اﻓﺘﺎد «Buna, yânîj şeytana bak ki onun cam belâya uğradı ve bir dalâlet kuyusuna yuvarlandı da onun hâli sana liir ibret ve nasihat oldu.» 698.
او٠ت
اﺛﻰ. ﺑ ﻐ ﺘ ﺎ د ؤ هy
و ﺧﻮر ﻗﻨﺪاو: د٠ رش٠زﻫﺮاو «Sen o kuyuya düşmedin ki ona nasiliat olasııı. 0 İânet zelıriııi İçti, sen de oııdan ibret alıp Hakkin rahmet şekerini ye.»
( sor
Y.nlı 5 3 1 » ؛6 2 .
„11
ا ؛ا
ز د. ر ن ادش٠ ؛ذ،٠كغ ت ا ع د. ١ ورو ﺑ ﺪا١ د ا- "ا وز ■Şu arkada؟،« kork.un ٠ أا٠ ,*،٠ ٠ ٠؟، kars.n diye seni öldüreceğiz.» ا!!ا87
.ن رﺳﺖ١( —ﻛﻔ ﺖ آﺧﺮ اوزمن م ﻟ ﺖ اورا زرﻣﺖ٠ﺑﻔﺖ ة'ﺀﻣﺪ ﻛ ﺮد zavallı dedi k i: o bîçâre tenden fakirdir. Oğuz cevat verdi ki ٠0 ؛ fakr’ı kasden İlıtiyâr eylemiştir. Altını vardtr 0 .» 6938 ن ور ت د ر دو ^ ﻳ ﻢ٠ئﺀت جﺀ ﺣ ﺂ ل و د رﺛﻜﻴﻢ١ درﻣﻘﺎم «O bîçâre dedi ki : Velime tâbi ulunca iler ikimiz de biriz, İlıtimâl ve şek makâmıııdayız.» Yânî: ikimizde de altın bulunduğunu katiyyen bilmiyorsunuz, ihtimâl ve ؛؛iphe üzerine hareket ediyorsunuz. 6989
د اول اى ﺛﺈ ن٠ ش ؟0 ﻧﻮد وراا ﺑﺰﺑﻢ ﻣﻦ دﺛﻢ زرراﻟﺜﺎن٠' «Ey şâhlar; evvelâ onu öldürün de ben korkayım ve altııım bulun, duğu yeri göstereyim.» Hazret-i R'Ievlânâ bu kıssadan alınacak hisseyi beyân i؛؟n buyuruyor k i : 6990
.ا٠ ﻟﻰ رﻣﻬﺎ ى اد ى دزك زﻣﺎن دراﺗﻤﺎ
آﺧﺮ
م٠ل
«O İıalde Allalnn lutul ve keremlerini gör ki, o lutuflar vc ٠ kerem١ cr sâyesinde iliz ümmetlerin sonunda ve âlıir zamanda geldik.» F : 58
٥13
halkına meb’ûs b؛r peygamberdi. Onlar Allaha îman etmedikleri ve put. pcrestliği bırakmadıkları İçin boğuldular. Meselâ Cenûbi Amerikadakl insanların ne kabahati vardı ki tufan umûmî olsun da bütün insanlar boğulsun. Vakıa arzın her tarafında su baskım olmuştur amma zaman zaman ve ayrı ayrı. Yine Tevrat, sefine-i Nı'ıhun SCO arşın boyunda, 30 arşın eninde, bilmem ne kadar derinlilrte olduğunu ve ü ؟tabakalı bulundugunu yazar. Kur'ân bundan bahsetmez. Yalnız:
.
٠ ج و د ﻣ ﻊ١ ﻧ ﺄ ز٢ ﻫ ﻲ١; ﺣﻤﻠﺬ
Yânî ؛.Biz Nûlı’u levhalardan ve halatlardan miirekkeb hir mcrkcb.؛ bahriye bindirdik؛؛.» demektedir. Şu halde Nulıun teknesi talıtalarm halatla birbirine bağlanılmış ve bazı yerlerinin çivilerle mıhlanmış bir sal olduğunu gösteriyor. (Hall-İ Mes'ele-İ Tûfân) adil bir risâle görmüştüm. Kimin eseri olduğunu hatırlamıyorum. Orada tufan meselesi pek iyi tetkik ve hal edilmiştir. Bulursanız miitâlea buyurunuz. Hûd kavmine gelince: Bunlara Âd kavmi de denir ki Yemen'in Alikâf taraflarında oturuyorlardı. Güçlü, kuvvetli, iri yai'1 adamlai'dı. Onlann cismen iriliği saçma söylemekten çekinmeyen kimselerin yazılaİ'inda o dereceye çıkarılmış ki gûyâ göz pınarlarında ceylânlar yuva yap:ır ve yavru çıkarırlarmış da bunların haberi olmazmış. Bu efsâneyi nereden çıkarmışlar biliyor musunuz?
ﻸ
ئ | ﻳ
٠ د ئ ﺀ٠٢وك
Nazm-1 Cehlinden. Allahii A'lem bunun meâli «Sizi iri yari yarattı؛؛.» de. mektir. Bunların içinden (Şeddâd) nammda bir hükümdâr, sanki Cennete nazir olmak üzere, bir bahçe ve İçinde bir saray yaptırmış, bahçe(inde sütten, baldan nehirler akıtmış, ağaçlarında altından kuşlar kondurmuş, sonra İçine girip oturmadan helâk olmuş. Âd kavmi de Nûh kavmi gibi putperest idiler. İlazret-İ Hûd'un iman teklifini kabul etmediler. Sonra şiddetli bir fırtına ile yerden yere çarptlarak lıelâk oldular.
٠ﺀs ٥r٠l Kamer t 5٠ 11, ا. ﻟﻤﻢs ٥ı ٠l ٠f f.’.ı،ı ٨ '
٥٠٢,
0111.7
وان ارﺍﻭ از ن ﺀ ﺳﺎ ن اﻣﺤﺎن دن از اداى ﻣﺎﻟﺤﺎن،واف رع “N a s ih a t e d e n le r „؛n ü k te le r in d e ، ؛k a ç m a la r ın d a n , s i l i k l e r i n
yür.ü „ ؛i
g ö r m e k te n ü r k m e le r in d e „ ...»
6953
ﻫ ﻠ ﺪ ﻟ ﻴ ﻤ ﺎ ﻛ ﻞ١ا د ﻟ ﻮ ا
ﻧ ﺎ ﺀ٩ر و رو.زو٠ انﺀان « G ö n ü le v e g ö n ü l c lili o la n la r a y a b a . « d u r m a la r ın d a n , s u lt a n - ı
٠„،'٠٠
n e v i o la n la r a t ؛ll،i g ib i İ ıiy lc k â r lık e t m e le r in d e n ...»
6999
ﺿﺪاذش١/
ﻣ ﺮ ﺑﺬط"را
ﺑ ﺜ ﻤ ﻦ داﺛ ﺶ٠ار ﺣﺲ د ﻧﺎ ن ﺧﻐﻢ « T o k g ö z lü v e m ü s t a ğ n i o la n la r ı d ile n c i sa n m a la r ın d a n , lıa s e d
sev.
k iy le o n la n g iz lic e d ü şm a n tu tm a la r ın d a n b a h se tti.»
7000 'اﻣﺖ٠ ل ك/
ﺣ ﺰ>ﻝ
ا د رد
ﻟﻮﺑﻰ رزق دآﻛ ﺮ ت دراﺳﺖ،ور « E y e v l i y i y a t a l i e d e n h o d p c r e st: E g e r b ir v e li s e n d e n b ir § c y k a b u l e d e r s e o n a d ile n c i d e r sin ; a lm a y a c a k o lu r s a d a iliy le , m e k r v e r iy a isin id u ld a b u lu n u r su n .»
İmâm-I Şâfii radiyallâhü anh insanlardan çogunun bu hallerini şu beyitlerle ne giizel tasvir etmiştir; «insanların dilinden ili ؟bir ؛ey kurtulamamıştır; Nebiyy-i Mutahhar Aleyhisselâm bile. Sen susacak olursan dilsiz, söyleyecek olursan geveze derler. Gündüzleri oruç tutsan, goceleri namaz lulsan da İıiylekâr, mekkâr vc mürâî vâsfını verirler.» İlazret-İ Mevlânı'1 da )ا،( اا„اligcr türlü beyân ederek diyor ki ؛
«17
Onun böyle demesi uyuyan Idr 1،اااا٠،٠ ' اا؛اsayıklaması ١'ı،C tekrar tıyumn٠ kabllindendlr.» ؟٠ ٠ ٠ ٠ ٠ . راﺑﺖ از ﻓﺜﻪ ﻋﻴﺎل١ ﻫﺘﺞ ح ازن داﻧﺎن ﻛ ﻢ ذب ﺣﺎﻵل ٠§imdi özür dileyen mürâî yine der k i: ebl ١ ’Ç lyâlimln nafakasın tedârik etmeden başımı alamıyorum; kcmâl.î zalımctle lıclâl rızık kil. zanmaya çalışıyorum.» Hazret-i Mevlânâ öyle diyenlere cevâb veriyor:
7007 از اﻫﺎى ﻧﻬﻠﻞC i f ﺟﻪ ﺣﻼل اى ﺑ ﻢ ﺣﺎؤل٠ ﻏﺮ ﺧ ﻮ ن ز ش «Ey dalâlet erbabından olan: Bahsettiğin ١ ’C kazandığını söylediğin nasıl helâl? Ben senin kamili dökmekten başka helâl görmüyorum..
7008 ﺶ واز ﻧﻮتﻟﻰ ﺳﻌ٠ از ﺧﺪﺍ'ﺀﺀر ﺑﺮ»اش از دن واز «Bu gibi kimselerin çâresi Allahdandır, yiyecekten değildir. öylelerine çâre dinden olur, puttan değil.»
KczA
Beyitteki Tâğât: Şeytan, büyük put ve nefis mânâsınadır,
7000 ﺻﺮت ﻳ ﺖ اى دﺑﺎى دون۵آى ﺻﺮ ﺟﻮن دارى ز نﺀاذاﻫﺪون «Ey aşağılık dünyânın nimetlerine dalıl sabredenleydi! (Ni'ıııel infi" killin) e nasıl sabredeceksin?» (VezzAriyAt) Sûresindeki şu âyetlere işâret ediliyor : «٠٠
7012
y
j١ ،3 .٠٠1 j ٠; .٠ ١ ٠ns > ؛J> £
١ j ،٥ <J ) ١٠.■. ٠ı-٥5*.
« İb r â h im .i H a lil A le y h is s e lâ ııı g ib i b ir m u h a k k ik n e r e d e k i m a ğ a r a d a n ç ık ıp y ıld ız a , A y a v e G ü n e ş e ( B u b e n im R a b b im ) d e m iş k e n , o n la r ın b a t t ığ ın ı g ö r ü n c e , k e n d is in e g e l i p : (N c r d c k a in a tı y a r a ta n A lla lı? ) d e sin .»
7013
ت- ﻟﺬل وﻋﺎﻟﻢ 'ﺋﻜﻼ,ﻣﻦ ﻧﺤﻮار ت٠ب٢ ع آن٠٢ﻛ ﻦ دو ﻣﺤﻞ
ﺑﱲ٠ L "
« B e n , bu ilii m e c lis; y â n i: D ü n y a v e  h ir e t, y â lıu d r û lı ile c e se d , v e J'âhud z â lıir i l e b a tin in k im ili m ü lk ü o ld u ğ u n u g ö r m e y in c e ik i â le m e d e b a k m a k iste m e m ...
7014
٠
'ى ﺧﺪا،وداﺛﺎ ى ﺀا؛ آدﻣﺼﺎ٠ﺧﻮرم 'ا ن د;ﻛﻠﻤﻮ
« E v v e le m ir d e
r
A lla lıın s ıf a t la r ıııı g ö r m e d e n c ln n e k y iy e c e k o ls a m
lo k m a la r b o ğ a z ım d a k a lır .«
Allalım lâ yııad ve IS yuhsâ sıfatlan vardıı. ki onların iler biri mahlûkât üzerinde fail ve müessirdir. Meselâ hastalığımızı iyi eden Hakkin (Şâfi) sıfatı, karnımızı doyuran Allahın (Razzâk) sıfatıdır. Arif olan kimseler her şeyde evvelâ Allahın sıfatlarını, sonra onların zuhur ettikleri şeyleri görürler. Yemeğe başlarken evvelâ besmele çekilmesi ve sonunda (Elhamdüllllâhirabbilâlemii:', denilmesi. İşte lıu görüşü hatırlatmak, insani doyuranın yemek değil. Hakkin Razzâkiyvet sıfatı olduğunu anlatmak ، ؟indir. 7015
و١ر١ﺣﻮ'ذ ﻛﻮارد ﻟﻨﻤﻪ ىدد و ﻛﺰاو او
ﻝ
ل'ﺋﺬا ى
«Oıııın yüzünü görmeden, giil ve gülzâl’im teım'ışâ etmeden liir lokma ııasıl bnzınedilebllir?“
iç in y a r a ttık . O n la r ın lu ılh lc ıl v a r ılır , fa k a t o n u n la h a k ik a ti g ö r e m e z le r . V e o n la r ın k u la k la r ı o lm a k la b e r a b e r o n u n la h a k ik a t k e lâ m ın ı iş it m e z le r . H a y v a n g ib id ir le r , h a ttâ h a y v a n d a n s a p ık tır la r . İ ş te o n la r g a f ild ir le r 60. .
7018
ﺛﺪ
j j r
زر او
r
ﻣﻚ; او
روزﻛﺎرك ردوروز ش د؛ ﻧ ﺪ « ö y le le r in in m e k r i v e h iy le s i b a ş a şa ğ ı o ld u ğ u g ib i, k e n d i d e te p e t a k la k o ld u . Z a m a n c ıg r o n u n h iy le s in i a id i g ö tü r d ü v e g ü n ü g e c ik ti.«
7019
ﻟﺶ ﺧﺮف٤ا ﻛ ﺘ ﺪ ﺷﺪ و ﺀ
;ﻋﻚ
ل١أﻳﺬى 'دارد ﺟﻮن٠ رر ﺛ ﺪ .O n u n m e k r v e h iy le m a tia lli iş le m e z v e a k il z a y ıf o ld u , ö m r ü b e y illid e g e ç ip g it t i, h a y a t i e l i f m is lin e d ö n d ü .» H u r û fâ t a r a sın d a e lif in n o k ta s ı o lm a d ığ ın d a n ( e lif g ib i b ir ş e y e m â lik d e ğ il) d e r le r . D ü n y a d a h a y v a n g ib i y a ş a m ış v e â h ir e t s e f e r i İç in a z il؛ t e d â r ik e t m e m iş o la n la r ın e lif g ib i k a lm a la r ım a n la tm a k İçin H a z r e t-i M e v lâ n â b u m e s e li ir a d e d iy o r .
7020
د ﻏﻨﻮرﺳﻤﺖ ورﺣﻴﻢ/ دي سI ن ﺟﺰ ﺣﻴﻠﻪ ﻧ ﺲ ﻟﺌﻴﻢ١ ي—ت « B ir k im s e n in a n ıc lılc b u lu n m a y ıp , fa r z la r ı ifa e t m e y ip d e : (A llıılı g a fU r v e r a h im d ir ) d e m e s i d e y in e n e f s in h iy lc le r in d e n b a şk a b ir ş e y d e ğ ild ir .»
7021
ك د ت از'ان٠ﺻﺪ٠ا'ى زﻧﻢ ﺟﻮن ﻋﻐﻮرﺳﺖ و رﺣﻴﻢ ا ن ذﻧ ﻤﺎ ﺟﺒ ﺖ ،؛E y e lim e k m e k d e n h â lid ir d iy e g a n i v e k e d e r in d e n ö ln ıe d e r e c e le .
ﺀﻭﺍ١ Sûr«-، ٨ 'r،،f : 1 ًﺍ3.
دﻳﻨﺎ؛
7025 زار١. ن اى ذ٠ﺀﻛﻔﺖ اى اﻣﺎ وار١ ﻣﻴﺤﻮرم ﻧﺒﻮد٠ﻛ ﻔ ﺖ ﺍ ح «Hekim, ey zayıf ihtiyar. 0 da ihtiyarlıktandır, dedi. Ilasta, ne yer. sem hazmedemiyorum, dedi.» 7026 رﺑﺴﺖ١د٢ از٢ﻫﻢ٠ﺑﺬت ﺿ ﻒ ﻣﻤﺪ
ﺻﺎ دم ; ﻳ ﺖ٠لﺀت وﻧﺖ دم .،Hekim, mide zaafı da ihtiyarlıktandır, dedi. Hasta, teneffüs esnâ■ smda nefesim tutuluyor, dedi.» 7027 دﻧﺖ اوى أﻟﺬﻃﺎع دم ﺑﻮد
د إﻳﺪى د و ﻫ ﺪ ﻋﻠﺖ ﺛ ﻮ د-ﺟﻮن ر «Hekim, evet, nefes kesilmesi vâkidir. illet peyda olur, dedi.»
ihtiyarlık gelince yüzlerce
7028
ﻛﻔ ﺖ ا'ى اﺀﻓﻰ ﺑﺮن ردوﺣﺘﻰ ى٠ت اﻋﻮح٩از ﻃﺒﺒﻰ ; ر «Hasta dedi k i: Ey alımak: Tek cevaha saplandın kaldın. Sen hekiııı likten ancali hunu öğrenmişsin.» 7029 ن دا ش د ا د٠ غ ﻋﻔﺎت ا٠ ﻣﺪ
ى١
ﻣﺎد٠ان٠ﺣﺪأ ر دردرا در «Ey eaiıili .٩ا،ا٠ ١ ١sana lıuııu !,ildirmedi mi ki: Allah, iter derdin iler, ا١ ١ ااااا!اأverml,، ؛r..
.
2.1
؟٠ ٠ :،؛؛ l؟
. y .؛، ;■> >
3'
\s ،!>، i J j j ؛،^٠ - j؟؛. *r ■٠>٠■ «Öyle bir zât haricen ihtiyardır ؛dahilen sabi çocuk gibidir. ve o nebî nasıl bir şeydir?»
O velî
7036
ﻳ ﻜ ﻮ م٠* ﻳ ﺪا ا د ﻳ ﺲ:ا
ﺑ ﺪ ت اﻳﺬ! ن ﺧﺎ را أ ن > د «Enbiyâ ve evliyâ sılıhât ve afiyet, fazilet ve seâdetle iyi ve kötü kimselerin gözünde peyda olmasalardı, b؛r taknn alçaklar onlara niçin lıased ederlerdi?» 7037
ﺑ ﺲ1در 'ﺗﺪدا'ﻧﺪ ﻧﺎ ن ﺀﻟﻢ ازى وﻛﻦ- ن ﻷض و ﺣ ﺪ٠ﺣﺒﺲت ا «Eger onlarj yaliinen bilmiyorlarsa haklarındaki bıığz, İıased ve kinleri nedendir?» 7038 .^١’٠ >٠،£-،-٠ ■Lv. jj
j j '٠ >؛،،-؛.٠ / .٠ ji»>؛٠ -٠،İ.C. j j >٠«Eııbiyâ ve evliyaya hasedleri dolayısiyle kıyamette uğrayacakları cezayı bilselerdi kendilerini keskin kılıca nasıl vururlar, yânı; o hasede nasıl cür’et ederlerdi?» 7039
أا ن٠ راو ا د ﺧﻨ ﺪد ﺑ ﻦ اورا ﻣﺪذﺗﺎ»ﺗﺪر درون ا و;ا ن «Eğer o veli sana gülerse onu iiyle kıyâmet gizlidir.»
görnıc ki derilinindi yüzlerce
»27
7 ( ا1٠٠آ واااﺳﺖ١ ﺟ ﺪ ﻛﺎ'در درون٠ﻣﺲ ﻧﺠﺎ ﺧ ﺪ ر ت٦ داﺀ ﺣﻤﺎ< ا ب٠ﺳﺠﺪ «Evliyaullâhın derûnunda orada sadece vardır.» ٨
oJan
JJ١CSC؛٥>
cümlenin secdegâhîdir ki
أ ا ذ ا ا
7046 ﺗﺎ د ل ر د ﺧﺪا 'اﻣﺪ د ر د وا ﻧ ﻜ ﺮ د- ﺧﺪا ر١ه;ج ﻗﻮ ىر . Bir Allah ' yân ;؛bir Hcbi veya velînin kaili incinmeyince Allalı hi ؟bir kavmi rüsvâ etmemiştir.» 7047 ج'ﻛﺜﺎ ا ﺑ ﺎ ﻣﻨﺪا ﻧ ﺘ ﻨ ﺪ٠ ﻗﺼﺪ ﺟ ﻌ ﻢ ددﻧﺪ اد ى ﺿﺪاﺋﺜﻨﺪ «Peygamberler ile cenk etmeye kalkıştılar. Oııları cisim görüp bayağı bir insan sandılar.» Evet, enbiyâ hazarâtı da insan idi. geliyordu.
Fakat kendilerine vahy-i İlâh!
ة١ ﺋ ﻜ ﺆ ﻧ ﺠ ﺖ٠٠ ا; ﻣ ﺦ1ﺋ ﻠ ﺞ Y ânî: «Habibim sbyle k i: Ben de sizin gibi insanim, şu fark ile 1،ا ilana vahy gelir“ .» Nazm-1. Celilinde bu hakikat beyân buyurulmuştur. 7048 در د ﻫ ﺘ ﺂ ﺧﺎ ﻵ ق اً ن دﺛﺒﻴﺎ ف ان٠ىة ; ﺑﺎش- ﺋﻰ ر «Sende de .o evvelki müşriklerin alılâkı vardır, Onlar gibi ulnıaklan niçin korkmuyorsun?»
،62) s ٥r٠١ ؛Kchf : 110. F:
Lm
٠ ؟٠
٠٠:)؛؛
7053 دﺟﺮا ش درﺷﺐ و ل ر و ر ن
ددووى وى ﻃﻤﺎم و'ل ﻧﺜﺎن «Ne geceleyin orada kandil, ne gündüzün ekmek var: orada ne yc. mck kokusu, ne de nişânı mevcUd.»
7054 ٠ ﻟﺪ ر ش ﺳﻤﻮر و ل را ﻣ ﺮا٠
٠راﻳ ﻪ ﻛ ﻮا ﺷﺪ ذا
S
•ف
«o evin ne kapısı mevcut; ne damma yol var, ne de sığınacak koni, ؛usu mevcud?» 7055
ﺧﻠﻖ ﻟﻮد. وﺗﻢ و ﻛ ﺎ٠ﺟﺸﻢ ﺟﻮف ﺛﻮددرﺧﺎﻧﻦ ﺗﻮروﻛﺒﻮد «Babacığını senin gözün ki balkın bûscgâhı idi. o felâket hâilesinde ne yapacaktır?.
7056 ذﺀار و ﺟﺎى ﻛ ﺖ٠:’ﺧﺎﻧﺄ ل د ﻧﻪ رﻛ ﻒ٠ﻟﻰ روى ﻣﻰﻣﺎ٠ ﻛﺎذدرو «Gittiğin yer, amansız bir ev ve daracık bir mahal ki orada ne b،٠d, ne de beniz kalır?» 7057 J٠ ٠ v..؛،^ . ١ ٠ • l_jk٠ ٠ }١٠ >- ( ؛Cj i
• ؛j ^ y >-
، ik ؛ ٠ ١ ..٨ o ١ ^
“Bu sfı rolle evin evsâfını sayıp döküyor, iki gözUml،*n de kanlı ynşlnr akıyordu.« 031
7111.'،
1٠ ﻟ ﺲ.،(٠ ا ن دوف.ﺧﺎن از ﺛﺐﺀ آﻧﺎ ب ﺑﺮ؛ «Allahın güneşi şuâından ziya almayan Ijif gönül ev; 7064
أون ﺟﺎن ﺟﺤﻮد٠ ﻧﺘﻚ و ا رﻳﺪ ت ﻟﻄﺎن و دود٠ ىرا از ذؤق و٠ Yahudilerin cani gibi dar ve karanlıktır. Sultân-1 vedüd .Jan Allah'„, zevkinde, mahrumdur.. 7065
" ﻧﺎب١ور٠اﻓﺖ٠ددران دل ' ه و"دو ح اب٠و ﻛ ﻨ ﺎ د ر ه 0 اgö.ıülde ne güneş ziyâsı parlar; ne sahası, ne de kapısı mârifo، ve hakikate karşı açılır.» 7066 ١٠/١/ . J j ،> ^٠ j ١
j>؛-
}
S
”
١٠/j ■z y ~ Ja } f 3١j >- ١ «Böyle hir gönülden, mezar, senin için daha iyidir. Nihayet hu me zar gibi olan gönülden yüksel.» 7067
«Sen dirisin ve bir dirinin oğlusun, o mezar gibi gönül, nefesini da raltmıyor mu?» Yâni; öyle bir kalb ile nefes alamaz hâle gelmiyor musun? 11:13
Yani ; «Hakikaten YAiiiim ا؛ااpeygamberlerden idi. (Musul'un karşıSinda harabesi bulunan Ninovu 1٠ ﻲ اﻟ٠ اااİıalkına peygamber gönderilmişti). Dâvetine İeâbet 0ﻻﻻل0١ 3٠ اﺟﺎاİÇİII ....... sıkıldı, arada» kaçtı. Kaçtı vo ytiküllü almış bir gemiye bindi. K.ır'a çektiler Yûtıııs mağlûb oldtı. (yâtıî; kur'a ona İsâbet elti), o da kcııdiııi sııya attı. Ve bir balık onu yııttıı. () Ab lalıın izni olmadan kavmi arasından çekilip gittigi İÇİ11 kendini levmediyordu. Eğer o, balığın karnında (La İlâhe İllâ ente siibhaneke innikUntıl minezzalimin) diye tesbih etmemiş olsaydı, balığın karnında lıalluıı ba's olunacağı kıyâmet giiniine kadar kalırdı«,» 7071 ﻣﺎس ﺑ ﻤ ﺖCx ا و ز ﺗ ﺴ ﺢ از ﻟ ﻎ ﺑﺢ ا ﻳ ﺖ روز ا ﻟ ﺖ,*■■■■IV «Hazret- ؛Yûnus, ettiği tesbih bereketiyle, balığın karnıntlan kıırtııldu. Tesbih nedir? (Elcstii hirabbikiim) güllünün alâmetidir.» Teşbihin mânâsı tenzihtir. Yani: Cenâb-1 Hakki, şân-1 ulOhlyyetlno lâyık olmayan vasıflardan beri kılmaktır. Allah Teâlâ ruhlara (lltr.il، birabbikiim) yâni; «Bell sizin Kabbiniz değil miyim?» diye sormıış, on lar da : (Belâ) y ân î: «Evet» demişlerdi. İşte bu «Evet» deyi ؟bir nevi tesbih ve takdis idi ki. Haktan başka rab ve mâbûdu nefyettiği cihetle Cenâb-ı Hakki, şân ve vahdâniyyete lâyık olmayan şerik ve nazir veliminden tenzih ediyordu. 7072 ا ن ﻧ ﺒ ﺢ ﺑﺎ ت٠ ﻣﻮﺷ ﺖ ﺛ ﺪ١ﻓﺮ
f
اﻫﻴﺎن. ﻧ ﺗ ﺑ ﻳ ﻣ ﺎ ى٠إﺛﻨﻮ ا «Eğer rûlııın, o teşbihini linuttuysa, şu balıkların teşbihini dinle.» 7073
ﻟﻠﻬﺒﺴﺖ1 ١ر ة د د اﻻﻫﺮ ﻣﺤﺮرا ا و ﻣ ﺎ ﺑ ﺖ. ر ك د د ا ن «Basar-I basiretle AHah.1 kim gördiiyso o, ehlulinbtır. o denizi mli. çâlıede etmiş olan da o denizin balığıdır.»63
(63)
S U if i S a f ta
،: 139-1«. ons
Hadis ve sâfiyye kitablarımln 1 1vAy«•.. olunan şöyle bir Iladis-i Şerif vardır: «Lisanda hafif, (yânı; n،،vI٠٠ih<;.، kolay) mizanda ağır iki kelime vardır ki (Siiblıanallahi ve lıihıuıulll.) ve (Sübhanallahilazinı) kelimele ridir.» Hazret-i Yûnus.un teşbihi de (La ilahe illâ ente süblıanekc iımi küntü minez zalimin) idi k i : «İlâhî, ؛، enden başka mâ’nıd yoktur, seni tenzih ve takdis ederim. Ben hakikaten nefsine zulmedenlerden oldum.. demektir. Hazret-i Yûnusun şu itirafı, hepimizin lisân-ı hâlidir. Bin.، n aleyh biz de öylece günahlarımızı itiraf ile Tevvâb٠ı Kerîm olan All٠ ht tevhid ve teşbih etmeli ve fırsat buldukça bu teşbihi söylemeliyi/ S . fiyye hazerâtı, teşbihi kavli, kalbî ve fi’Iî olmak üzere üçe tak im ٠١؛ miştir:
İ I
Tesbîh.i kavli: Lisânen edilen teşbihtir. Her namazda okudu ؛nur.٠ (Sübhanekâllahümme ve bihamdik) ve namazdan sonra söyledi ؛؛ ؛m, (Sübhanallahi velhamdülillâhi velâ ilâhe ilîallahü vallalıü ekber. V٠i٥ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.) gibi.;. Tesbîh.i kalbî: temizlemek.
Kalbini Cenâb٠ı Hak hakkında yanlı؟
itikadlardan
Tesbilı-i fi’l ı : Harekâtını şân.ı übûdiyyete lâyık olmayan şcylcrdet: 7079 tasfiye eylemektir. Bu harekâtı muhafazaya sabretmek teşbihin rûluı mesabesindedir. ت٠ ﺳﺮ ﻛﺮدن ﺣﺎد ﻧ ﺒ ﺤ ﺎ تت
ﺻﺮﻛ ﻦ ك؛_ت و ﺑ ﺢ درﺳﺖ «Senin ettiğin teşbihlerin ruhu, sabretmektir. Sabret ki 0 , doğru ٠،،،rüşt bir teşbihtir..
70SO ان درج
ﱒج ﺏ—ﺏ;ﺀﻯ ' ﺩ ؛ ﺭ ﺩ
ح. ﻋﺂ ﺣﺎ ﻟﺬ٠ ﻳ ﺮ ﻛ ﻦ ﻛ ﺎ ا ﻣ ﺮ «HÎÇ bir tesbih, sabr dcrcccshıe muâtlil olamaz. fcrıh ve sürürün anahtarıdır) buyurnlmnş.nr.»
Sabret 1، 1: (anbr,
1.37
7085 ز س٠ ت ا ز و ن٠ز٠ ﻟﺮ ر ا د ا ﻫﻞ آﻣﻮز د در س٠ ذ ى اﺀ٠إ
و١
«Öyle bir ahlaksız göklere kadar yiiksclse dc ondan korltma. Çüııki 0 , alt taratmın zevkiyle ders almıştır.»
7.86 ﻏﻞ را;دﻓﺮ س٠و ﺑ ﻮ ى١ د ﺟﺮس- ﺟ ﻪ ﻣ ﺮ ى ﻋﻠﻮ ﺟﺒﺎ/ «öyle bir herif yükseklik tarafına çın^rak çalsa v e çan sesi yuknr. lardan gelse bile, atını alçaklık tarafına sürer.» Yânı; sözü yüksek olsa bile özü alçaktır.
7087
ى ﺟﺒ ﺖ٠ن ذ١اى ﺀﻛﻼي،٠ز ﺀد١ ﻛﺎ ن ﻋﻠﺪﺑﺎ ا ﻗ ﻤ ﺔ 'ا را رﻫﺐﺳﺖ «Dilencilerin bayraklarından niçin korkmalıdır? bir lokma ekmek İçin vesiledir.»
Zira o bayraklar,
Mâlum ya bayraklar ve sancaklar, askeri bir topluluğun alâmetidir. Onun altında toplananlar barb ehli kimselerdir. Onun İ ؟in öyle bir bayrakta mehâbet vardır. Fakat eskiden dilencilerin taşıdıkları bay. raklarm altında ancak bir dilenci olduğu ve 0 bayrak bir lokma ekmek, yâllud'bii. ka ؟para eerrine vesile olduğu İçin öyle bayraklardan korkul, maz ve onlara hürmet olunmaz. Bunun gibi sözü yüksek ve özü »İçak kimseler de dilenci bayrağına benzerler. Onlardan çekinmek ve kendile. rine ihtirâm gösterilmek lâzım gelmez.
B3B
؛( ؟:٠ !
ﻣﻮ; ت ا ذ ا ل و — ى ا ﻋ ﺐ ف٠دم دﻧﻮن د و ل٦ رون. از «Bâzı kimseler « ؛.sûretî ve mânâsı, yâni; zahiri ve bâtlın lıüyleıiir liijarıdan adam ؟eklindedir, ! ؟crisi ise mel’ûn şeytan gibidir.»
7092
^١٠٠۶٠ ،£١3<0 ■ ؟،i ؛. ١٠;،J*■ ؛j ١ .A ;
٠ ١j T ٠L i ,
j l
٠j j
١٤
«Ey Âd ltflvmi gibi iri yan müşckkel herif! Sen rüzgârın çomakla. dığı davula benziyorsun.» Bazı tavuk ve güvercin kümeslerine davul asarlar, bir de çark ta karlarmış; çark rüzgârla döndükçe ucundaki bir değnek davula vurur ve gürültü yaparmış. Sansar ve tilki gibi kümes hayvanlarına musallat olan hayvanlar davul sesinden korkar, kümese yakışamazlarmış. IIazrct-1 Mevlânâ, böyle sûreten mükemmel, fakat bâtmen erzel olanları, rüzgârın çomakladığı o davula benzetiyor. Âd kavmi malum yâ Hûd Aleyhi.selâmın dâvetine memur olduğu bir taifedir. Bunlar Yemen taraflarında oturur ve putlara taparlarmış. İri. yarı, güçlü, kuvvetli adamlarmış.
7093
ى اﺛﻜﺎر ر د ﻧ ﺎ ا ﻧ ﺪا د٣,رو ﺯﺍﻝ/. ﻫﻤﺠﻮ ﺧ ﻚ
ﺑﻞ
ﺭ٣
*Bir tilki, kırbe gibi lıevâ ile dolu bir davul dolayısiyle şikârını yele verir, kaybeder.» Yâni; kümesteki hayvanlan avlamak İçin gelîiı tilki, o İÇİ ٧ 0 Ş davuhin sesinden korluır ve tavuklar, avlamaktan vazgeçer. itti
.« ﻻ ﻻ
وارش ا ﻛ ﺚ زد٠ "ازد ﺗﻤﺮى ٠ﺟ ﻌ ﻌﺎ
رﻟﻨﻨ ﻢ
ﻧ ﻌﻴﻔ ﻢ
ر ﺑ ﻪ
ﻣﻦ
«Ona ok atmak îçin. Lâkin siivâri ona seslendi k i : Cesedim iri olmakla berâber ben zayii ve korkak bir adamım.»
7099
ض.ودر زﻓﻲ." p Aﻫﺎن و ﻫﺎن ذن٠ از أﻟﺮ٠ﻛﻢ ﻛ ﻢ در وﻗﺖ ﺟﻜﺊ «Sakin benim iriliğime bakma. daha acizim.»
Ben mubârebede bir koca knndnn
7100
ﺑ ﺶ، ﻛﻔ ﺖ رو غ ﻛ ﺚ ﻛﻔﺘﻰ ور ش. ى ﺧﺪ.; داﺧﺘﻢ اذ٠و ىا٠ "ار ٠ Ok« ؛.uj iyi ki söyledin. Yoksa korkumdan sana ok atacaktım, dedi
Kıssadan hissenin ne olduğunun beyânına şürl edilip deniliyor ki :
7101 ﻳﻜﺎر ﻛ ﺸ ﺖ٠ را ﻛﺎﻛ ﺖ ا٠ى
ﺑﻰ
ل ﺑﻴﻰﺋﺸﺖ٦ﻟﻰ رﺟﻮﻟﺒﺖ ﻟﻦ «Çok kimseleri, merd olmadıkları İ ؟in, avuçlarında kılı ؛-oldıığı. imi de liarb âleti öldürmüştür.»
7102
رﺀن
:%
; ﻳﻮ ش٠ك
رﻓﺖ ب؛ت ﺑﻮن ﺑﺎ ش ا د ان «Sen KUstcmlerin silâhını kuşansan da o silâhın elıli olmayınca ca. mil Kidcr.» Ey mukallld kimse: sen de evliyâullah kisvesine hürünsen, o kisvenin ehli olmadığın ، ç؛n mânen helûk olursun. ﺍﺍ. ﺍ:ﺍ
ز <ا7
ن ﻋﺎوم١ د ت رﺑﻮ
ﻣﺂأرﻟﺪ
ن٠٠ج
٠ ل ز ذوم٠ن ﻛﻮ ﻟ ﻰ ﺷ ﻮ ﻛ ﻰ١ﺣﻮ;ث «Madem k ؛bu sathî ilimler saua nıübârek olmamıştır, kendin ؛،• ؛1 ؛ ﺍ1 koy da 0 uğursuz bilgilerden vazge ؟.»
7108
٤٧ ﺟﻮن ﻣﺎﻵك ﻛﻮ ى ﻻﺀف ا٠:د ن اا(ﺗﺮد وﻣﺎ ﺀﻟﻞ «âlelekler gibi: (La limelena) de ki, (Ma ailemtena) destgirin olsun.* Cenâb-İ Hak yer yüzünde bir halife yaratacağım Meleklere haber vermiş, onlsr da: «Orada fesad çıkaracak ve kan dökecek bir mahlûk mu yaratacaksın?» demişlerdi. Sonra eşyâ isimlerini onlara sortlu. Onlar dil ؛
â
ﺧ ﺄ ﺗ ﻠ ﺜ ﺎ ﻻ ﻣ ﻠ ﻢ ' ﻗ ﺎً إ آ١ة ز
Yânî: «Yâ Kabb'î, seni tesbih ve takdis ederiz. Biz öğretmiş olduğun şeylerden başkasını bilmeyiz...» diye kusurlarım itiraf ettiler. Sonra Hak subhcnehû ve Teâlâ, Âdem Aleyhisselâmı yarattı ve; *Yâ Âdem şunlarin isimlerini meleklere söyle dedi. Âdem 0 isimleri söylemekle onlara öğretmiş oldu. İşte insan bilmediği bir şey İçin bilmiyorum diyecek olursa ona öğretilir. Binâenaleyh, ilme mağrûr olmamalı, bilinen şeylerin fevkinde bilinmeyen bir çok şey bulunduğunu İıatırdan çıkarmamak. lmâm- 1 Gazâli gibi bir allâme : *Bilmediğim şeyleri ayağımın altına olabilsem başım göklere, değerdi» demiştir. Gazâlî gibi lıakîm-i muhakkikin ?٧ sözü ibret alınacak bir kelâmdır. Zâten ilim dc nâfî ve gayr-1 nâf! olmak üzere iki nevidir. Hazret-i Peygamber : «Paydası olmayan iliıııılen Allaha sığınırım» demiştir. Hazret-i Mevlânâ hunu bir misâl ile anlatmış olmak İçin buyuruyor k i :
16«. SOrol ilakul,, 32 ؛.
؛١:
co
1.11
III
ذ ار رد ى ا ن رﻣﺎل٠و ﺣﻮ٠ف
وال٣ ا'ﺋﺎ'دا_ن١ت ا ' ذ،ك ' Bu kumlar، ni؛؟، ı deveye yük eltin? diye sordu. Bedevi de: Buğday ؛uval. yalnız kalmasın, yân ;'؛kum çuvalı ona denk olsun diye, cevâbını verdi.»
7115
١ﻧﻐ ﺖ 'ﻳﻢ ﻛ ﻨ ﺪم اً ن "ﻛﺘ ﺮ ١درﺣﻠﺜﺰ
در ﻟﻜﻞ رز ارى
«Feylesof; bugday denginin yarısını obir ؟uvala dük İ4İ akıllıca ilareket budur, dedi.»
7116
وال و ر ﺷﺮ٣ ﻟ ﻒ ﻛ ﻠ ﺪ د: ا٠ ﺛﺎا ش اى ﺣﻜﻨﻢ اﺀل وﺣﺮ٠۶ ﻛ ﺬ «BOylece, hem ؟uval, İıem deve hafiflesin. hür olan İlakîm: âferîn sanal»
Betlevi ؛Ey ehliyetli vo
D e d ik te n s o n r a :
m ﺀون
٦
ﻧﺠﻤﻴﻦ ذ^ر دﻧ ﻖ ورأى١
. درﻟﻐﻮب٠ذ ا د٠ ا/ ﻟ ﻮﺑﻴ ﻦ «Büj’le ince fikir ve güzel re’yiıı varken sen bbyle çıplak, yaya ve âciz bir hâldcsiıı.» dedi.
7118 رﺋﻜﻢ و ز م ﻛ ﺮ د٠٠ﻣﺎ٦ رﺣﻤﺘﻰ ﻟﻒ ر د- ; إ ﺛﺎ د
ﻛﺶ ر
«Feylesofa acıdı ve o iyi aılanıı devesiiıe bindirmeye 11*111.111.« ؛,17
7121 ﺣﻨﺪ
ﻟﻬﺪ٠ " ﺗ ﺪ رﺻﻊ٠ از X
;
ﺑ ﻰ
ارو و ﻣﺤﺒﻮب١ذ-
أﺑ ﺖ
ا)ى،$
“Bedevi dedi ki: ٠ halde nakdinden sorayım; ne kadar nakdin var ki sen yalnız başına yürüyorsun ١’C sevimli nasihatler veriyorsun.»
7123 اﻟﻢ اﺛﻤﻮا ت٠ ﻣ ﻰ
ت-ا،'و ر٠ ا
ﺗﺎ ى٠ﺳﻞ
١ﺀ ﻏﻠ ﻮد' ش ر
“Dünyâ bakırını aJtjn yapacak kinıyâ şendedir. Akim ve ilmin cev. heri sende kat kattır.»
7126 رب٠واﺗﻪ ' ﺑ ﺖ ا وﺟﻬﺎل
درﻫﻤﻪ ﻣﺎﻛﻢ وﺟﻮ» ذوت ﺷب «Feyleso ؛dedi ki: Ey arab kavminin seyyidi; Vallahi bütün mül kiimde bir akşam yemeğinin bedeli yoktur
7127
م۶ رﻫﺬه ى٠ ﻷ رﻫﻨﻪ 'ﻥ ى ﻣﻴﺪ ﻫﺪ ا ﻧﺠﺎرومI
Yalm ayak ve. ؟iplak olarak koşarım.
&İ/Â Her kim bir ekmek verirse
oraya giderim.»
7128 ز ن ﺣﻜﻤ ﺖ ﻓ ﻐ ﻞ و ﻫ ﺰ١/ ل ' ا .ﺧﺎ ل و دردﺳﻢ
’.ﺣﺎﻣ ﻞ ج
ﻋﺖ٠ي ٠
«Bu tazilet, |، ﺍﺃhikmet ve bu hünerden bana lıâsıl olan, hayâl ile baş ağrısından başka Ijir çoy değildir.»
7 ﺍ:ﺍ ﺍ
٠ دول٠ ﺗ ﻚ, ﻛ ﻠ ﺰ ا و ا ى ﻫ ﺌ ﺪ ا ﻣ ﺖ ﻣﻢ ﺗ ﻮ د٤ج؛ﻟﻠﻜ ﻦ ا از و ت «Senden şekavetin kaybolması»! ؛.stersen,
çalış ki senden iliklet
yânî; felsefe kaybolsun,»
7135 ( ا ل٠ﻛ ﻤ ﻰ ﻛ ﺰ ﻃﺒﻊ زاب و زح
ور ﻧﻮاﺑﻼل
ﻓ ﺺ٠
>ﻛﻤﻰ
«Tabiatten ve hayalden doğan felsefe, Allalı Zü'l-Cel51؛n
nür-ıı
ley.
zinden malırfıın bir hikmettir.»
713Ö و ا د ﻃﻦ و ذ ك
ا٠ﺣﻚ*ت د
4•: د ق رد ﻓﻮق ﻓﺎك-C «Dünyâ hikmeti, (yânî. felsefe) zailin ve şeliki artırır; dinin hikmet؛ ise sâhibiııi semâların fevkine çıkarır.» Kur’ân'da :
; ﺛ ﺎ ؛ ل، ﺷ ﺬ
\ ﻚ
ﻗ ﺄ ﺛ٠ز ز ﺀ ز
Yânî: «Bir kimseye hikmet verilmişse ona bir ؟ok hayir verilmiş. tir٥5„ buyurulmuştur ki oradaki hikmet, Kur'ân ve Hadisten istinbât oluTasavvuf mesleki de 0 hikmet iizerine tesis edilmiştir; yânî ؛me’hazi temâmiyle nakildir. Felsefe ise akil, İıayal ve zan iizerlnu bina !alınmıştır. Bundan dolayı erbâbı arasında bir çok İlıtilâf vardır. Bazıları da tasavvufu felsefe . ؟Herinden vehmediyorlar 1:1. tenıâ. miyle yanlış bir telâkkidir. SOfiyye tâifesi, dâima feylesoflara milin ﺭ bulunmuşlar, hattâ Yunan felsefesi şöyle dursun, miishiman hukemâsına ve 0 meyanda İbn-i Sînâya biie atmış tutmuşlardır. İşte Şeyh Ömer Siihreverdi der k i : «Feylesoflara, siz İbn-i Sinântn Şifâ ismindeki k!tâbiyle iştigalinizden flolayı Cehennem çukurlarından bir ؟ukurun başın<c ؛l SUrol R ııkı.rn: Zfis.
„âl
٦١٩١
«Şah, hâzinelerle vc ordularla değil, kendiliğinden § ﺓ1 ﺍolandır.»
7142 و١ د ﻧ ﺎ ر. 'ا ﺀا
ﺀﺳﻰ٠ﻫﻤﺠﻮ ز ﻣﺎﻟﻒ ﺑﻤﻦ ا «Bir zâtın şahlığı kendiliğinden olmalı ki jdîn.i Alımedinin izzet vc ؟ereli gibi, onun şahlıği' da ehedi olarak kalsm..
«İBRAHİM B٤N EDHE.٦1٠،N DE^İZ KENARINDAKİ KERAMET.,. ibrâhim bin Edhera (Kaddesallâhu sirrahû) hazretleri bil'inei tabaka meşâyihindendir. Kendisi Bellili olup lıükümdâr zadelerdendir. Gençliğinde her şeyi terkederek Mekke'ye gitmiş, orada Süfyân-1 Sevri, Fudayl bin Iyâz ve Ebû Y Û S Ü I gibi kibâr- 1 meşâyihle görüşmüş, sonra Şam’a hicretle orada 161, yâhud 162, veyâhud 166 tarihinde vefât etmiştir.
7143 ﻟﺖ٠. ﻣﺪ٦ درا١ ز اراﻫﻢ.ر w—;ا ب درا ﻧﺊ
ﻟﻠﺔ٠&1! إا١»اوأوا ا
E dhem den
ﺯ ﻭﺍ ﺭ
n a k le d ilir k i :
ﻛﻮ
Bir
y o lc u lu ğ u
e s n â s ın d a de-
n iz k e n â r m d a o tu r m u ş tu .»
7144 ﺣ ﺖ آ ن ا ﻃ ﺎ ن ﺣﺎن٠٠د:ق ا و د م.دا ا ن٠ﺛﺪى آ ﻣ ﺪ آ ﺗﺠﺎ 'ا ؟٠ﺑﺖ ا ٧
» ruh sultâlu, abnsım dikiyordu. Ansızın oraya liir emir «eldi.» ه.٦:ا
7150
دوات،٠'■' وف در٠ ﺟﺊ'ت وب و ;ار ﺟﻬﺄن-ﺀ ت ﺀﻓﻰ روى ا «Şcj'h- ؛kâmil, Umid ve korku gibi gönüllerde gezer. Diiuylıuu esriin «.ona gizli değildir Binâenaleyh :
7151 ١٠٠)١ Lı3١٠١٠> _؛£١ ٠A٠٠) ١^ ^ ٠ ،٠٠
^)Vj .^-L٠ ..i^.*٥٥ -
jj
«Ey maneviyâttan hâsılı olmayanlar; evliyâullah lınzarâtınııı l٠١١/ t.ı. runda kalbinizi muhafaza ediniz, yâni; onlara karşı inkâr fikriıı.lo hu. lunmayınız.»
7152
اﺳﺖ/;ﺀذا. ﺩ ﺏ١ ' ﺑ ﺶ اﻫﻞ ن 1"I
I ﻫﺎرا.' زﻟﺜﺎل1ى ﺣﺪ
«Ten ehli yâııi; elıl-i sâret olanlara göre cdeb ve terbiye •/.âhiredir. Çlnki Allah, gizliyi onlardan seti- etmiştir.» 7153
ﺑﻴﻨ ﻰ ا ﺀ ل د ل ا د ب ر ﺟﺎ ﻃﻨ ﺖ
ﻃﻨ ﺖ٠ ا رفr
ر٠ داﺛﺎن
زا
«Kalb ehli indinde ise edeli bâtınadır. ÇUııkl onların kailli esrara ١'،ﺍ
kıftır.» Feth-İ Mekke esnâsında Resûl-İ Ekrem. Sallallâhh Aleyhi Vcsellenı ashâb-ı kirâm ile Kâbe'yi tavaf ederken Ebl'ı Slifyân da bir köşede ،1' ﺍ ﺍ ﺍ. muş, Peygamberle ashâbının tavafım seyreyliyordu. 0 sırada ﺀAli liir ordu toplasam da şu adamla yeniden liarbe başlasam, diye de kalbinden bir kuruntu geçiriyordu. Aleyhisselât Efendimiz onun yanma g ıliı(.‘ «O adam yine seni zelil ve rezil eder« buyurdu. Ebl'ı Slifyân bunu !':)٠ tince: .Hak Peygamber olduğuna şimdi inandım, vâkı.’i byle bir kuruntu «55
د در دراﻟﻜﻤﺪ,ن ذ:'و- د ح وﻧﺬ را ﺑﺎ واذ ﻧ ﺪ- ﻵوار'ت .Şeylı İbrahim Edhem, iğnesini çabucak denize a، tı. Sonra yüksek sesle İğneyi istedi.»
7159
ش اﻻﻳﻰ1٠د د ﺀزاوان ر٠ر
' و ز ن ﻧ ﺮ را ب
*Her birijjin ağzında birer altın İğne olma، ، üzere Allahın mahlûk VI. meıısûbu yüz binlerce balık :>ﺍ
7160
ر رآ و رددا ز در؛ى >ق ،3 ا ى ح٣ ة ﺑﻤﺮ اى؛ ﺋ ﺦ و ز «Ey şeylı. Hakkin iğnelerini al diye Hakkin denizinden baş çıkıırdılar.»
7161 ﺀﺋﺬ ش اى 'ﻣﺮ
رود و ر د و
ةف ﺣﺺ٠ ﺑﺎﺟﻨﻴﻦ٩ اف دن٠ ٠ Şeyh, emire teveccüh ederek dedi k i : Ey emir! devleti mi iyi, yoksa şu hakiyr dünyâ büküme، ؛mi?»
Gönül mülkü
V
،’
7162 ت ا ن-ﻃﺎ ص
ت-ب٠٠ ب:ه ﺑ ﺖ
;
ﻧﻨﺎ ن
ان
ﻳ ﻰ٠ ا ﻃ ﻦ دذ درى٠ 'ا
«Şu hâl, zâhirî bir alâmet ve âdi l.ir korftmotlir 1،İ İliç liir şey ıleğîl. ، lir. Eğer bâtına girecek olursan lıunıın yirmi mislini, yftııi, ez'âf-ı mu'â’afesini görürsün.» M U c iz o v e
k e r a m e tle r , İ lâ h ، İr â d e
ile
z ıh û r a
g o l t l l ğ ، İç in
n l h ı 'ı y e l ı ı ,’
U57
7 ا٠اً؛
د٠ا و. ، ١;أت-م 'اب٠ﺣﺚ ١ ذا ﻛﺬد.ح٠ﺑ ﻪ
١
ﺑﻪ-
«Görmeyen gözünü görür bir hâle getirsin: göğsünü, yâni: kalbini Sînâ göğsü eylesin." Mâlum ya, Sînâ dağında Hazret-i Mûsâ'ya tecelli vâki' olmuş, oııuıı şevkiyle dağ da parçalanmıştı.
7168 ى
ا ﺳ ﻒ ا ن ﻧﻘ ﻮ ب1 ﻛ ﻔ ﺖ
ر ﻟﻮاﻟﻘﻮا ﺀﻟﻰ وﺣﻞ ا ل٣ «Bil râyihadan dolayj, Yâkııb peygamberin oğlıı YUsiif Alcylıiinesse. selânı (Gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün) demişti... Hazret-i Yûsüf, Azîz-i ^'lısır okluktan ve zahire almak İçin oraya (؛،’len biraderlerine kendisini tanıttıktan sonra babasının gözlerinin görmez olduğunu haber almış ve gömleğimi götürüp yüzüne sürün, gözleri açılır demişti,
ﻟﻰ٠١ا ﻣ ﻮ ه > ا و ﺣ ﻪ٠ د١ و ا ﺛ ﺼ ﻰ ى ذ٠ د م1 ﺐ
ﻇ
٧ ﻭﺍ
Q :
ﻦ
ﻔ
ﺹ ﻳ ٠ ﱃ ﺃ ﺛ ﺔ ﺅ ﺍ؛
ﻭﺍﺍ ﺯ
ﻢ
ﺴ
ﺑ١;
ذأ١ﺟدرغ ةﺛ ﻬﺗ ك رﻻ١''ذﻻ.رو>ت١اﻓﺮﺣد ك ف٠ ﻚ
ﻣ
ﺔ
ﻟ ﻠ٠ ﻟﻮ\ةاس اﻛﻠﻖ١ ه
'ﻓﺤﺪود
ﻳ ﺼﻲ ذ\ﻫﺰرذﺑﻲﺀ ; \ \ ا: ﺀ'''ﺗﻬ ﺎًﺋ ﺶ١ذج١ى © ﺟ ﻖ ؟ ﻳ ﺘ ﺬ ذ۶ ؤ٠ ٠ 'ادآ Yâni : *^u gömleğimi götürün ، le babaımıı yüzüne koyun, yânjj si، , rün, gözleri «.'ilaraldır. Ve benim yanıma elli ve lylllnizle birlikle bepi. niz geliniz,"
I ﻗ ﺮا. راا د ﺀ ؛٠ د ه
دد ن د
ﻧ ﺰا د ﺳﺪ قرا٠ر د د.ﻋﺜﻖ د «Gözün görmes ؛aşkı artırır. Aşk da gözdeki sıdkı tczyid eder,.
7173 ﺑﻴﺪﺍﺭ ﻯ ﺭﳿ ﻣﺒ ﱶ ﺩ
د ق٠
ﺣ ﻬﺎ را ذوق ﻣ ﻮ ش ﻣ ﻴﺜ ﻮ ﺩ «Sıdk her hissin uyanmasına ve zevkin onlara mûnis olmasına sobeb olur.»
*GAYBI GÖREN NUR İLE ARİFİN HİSLERİNİN MÜNEVVER OLMASI»
7171
ﺟﻮن ؤ ﺣﺲ در ردش ﺑﻼﺋﺎد ﺿﺪ ﺍﺇﰱ ﺣ ﻬ ﺎ ﳘﻪ ﻣ ﺪ ﻥ ﺛ ﻮ ﺩ٠ *Hislerden birinin seyr ii sülük esnâsında bağı çözülür ve mfincvlyfita vâkıl olursa, diğer hisler do tebeddül eder.»
7175 -.->■ ، 5i ö
.J ، i١٠٠*1>
o>٠-
.^٠ ٠ ^..،٠
«Hissin biri gayr.i malısâsâtı görecek olursa bütün hislere gayb filemi
«.açılır Buna misâl olmak üzere ؛ F: «1
٠M
71711 ﻧﻮﺩ
٠ى ﻛﺛﺎ
ﺍﺍ٠ ﻻ٠
f~r*~:
٠ﺭ ﺣ ﺺ
ﺑﺒﺖ.: ١ﺣﻤﻠﻪ ﺣﻤﺎر
«Senin her hissin, hislerin peygamberi olsun da hiitiin irisleri CeliIi.'.e çeksin.»
718 . ﻭ ﻣ ﻮ ﻧﺪران٠" ﳿ ﺍ ﺯ٣٠٠ﺡ
ت واز?ان و د ﺗﻮاز¥ ت-ﻻ «Başkalarrmn hisleri sana; dilsiz ve dudaksız, hakikat ve mecaz olmaksjzm l؛sân٠ı hâl ile sırlar siylesin.»
7181
٠ﻛ ﻦ ﺣﺒﺬت ﻧﺎﺑﻞ ﺗﺄوﻳﻠﻬﺎض ﺗ ﺠﺒﻠ ﻬﺎ ت
ن وﻫﻢﺀ ﻣﺎﻳﺄ٠و
«Zira edebiyatta hakikat ve mecaz diye bahsedilen kelâm ،؛ırzının -hakikat dcırilcni tc'vîl. kâbil olduğu gibi mecaz tâbir edileni de teveh l.ıım.lür ve mâye-i tahayyüldür.»
7182
و ؟'ذ د ﻋﻴﺎن١آن ﺀﻗﻴﻘﺖ را ك ا ﺑﺞ ﺗﺄو ل ﻛﻨﺠﺪ درﻣﺒﺎن «Ayân olan, errbiyâ ve cvliyânın mcşlıûdü bulunan bir hakikat r arılır lii o hakikat 1، İÇ bir te'vil kabul etnrcz.» Meselâ Kur'ânda : her şeyin All.ahr zikrettiği ve bâzı kayaların Allah korkusuyla yuvarlanıp düştüğü bildirilmiş, bunlar bâzı ulemâ tarafından mecaz sayılıp te'vil cihetine gidilmiştir. Halbuki bunlar sOfiyyeee, ayn-1 vâki bir hakikattir ki te'vil kabul etmez. Zâten meşâyih-i sOfiyye Kur'ânı olduğu gibi kabul etmek, anlaşılamayan müteşâbihâtı İlm-i İlâhîye ilavftle etmek cihetini iltizâm eylemişlerdir. İlazret-İ Mevlânâ yine Mesnevide : *Bikr-İ mazmun .,lan Kur'ânı le'vile kalkışıyorsun ؛Kelâmullâht değil, kentlini tt١'v، lc çalı٤٠ demiştir.
ﻻه
7 IH 7 ﺳ ﺖ٠ ﺍ٠ﴽ
ل٠’ دوح،'ﺟ ﻢ ذص
ودﻣﺖ٣ ﻣﺎﻧ ﻬﻢ، ﺟ ﻢ رجو ل ارش «Cismim zâhir, ruhum gizlidir. ,« ؛.ibidir
Cisniim elbisenin yeni, cân ؛so el
Elbisenin yeni nasıl eli örterse, cesed de cani öylece setr etmiştir.
7188
از ﻋﻔﻞ از روح ﻣﺨﻔﻰ ﻧ ﺒ ﺪ د ر د٠ ص ر ى روح ز وﻧ ﺮ٠ «BOylece akil, ruhdan da gizlidir. His. aklidan dalla çabuk rıılm y٠»l bililir.»
7189 ت- ١٠اﻳﺊ دا د زﺑﺪ٠ ﺟﻨﺒﺌﻰ ت- ا٠ا ن دافف ز ﻋﺘﻞ ا ﻛ ﺬ د «Bir cismin hareketini görünce onun ١ııri olduğunu aıılarsııı, fakat akilli mi., değil mi derhal kestiremezsin.»
7190 x S r
ﺟﺌﺒﻨﻬﺎى ﻣﻮزون
{
t"
.ش ذ ر ئ ا٠ ي ٠ ١د ش ﺳ ﺮ «Tâ ki o cisim, yâni; insandan, mcvzûn hareketler ve âkilân. fiiller zııhür ede ve bakir gibi olan hareketi, ilim ile altın eyleye.»
7191
. ﻣﺪن اﻓﻌﺎددئI ران ﻣﺎ س ت٠ ﺀذاط6 ا را
م آ د،ا
«o insanin 1.1 ve ayal، hareketler، müîâsib ve ınııknl olursa ، unlan anlarsın.» ؛٠’ ا،ذم
7 1 .0 6
ﻣ ﻨ ﺎ ﺏ ى ﺍﺍﺩﺍ ﻝ ﺧﴪ
درددﻧﻰ ﻛﺪر
ﺩ٠٠ﻝ
ى.„..
ﻯ٠ﺡﺀ ﻋﻨ ﺪ
«Hızır Alcyhissclâmın rûh-i vabyiyc müııâsîb olan hareketlerine §ı Rlûsâ Alcyhissclâmın akil bulandı.»
kar-
Yânî: 0 hareketlerin sır ve hikmetini anlayamadı. Mâlunı ya Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm Hızır Aleyhisselâm ile buluşmuş ve birlikte bir kayığa binmişti. Kayıkçılar bunlardan para almadıkİarı halde Hızır Aleyhisselâm. kayığın bir tahtasını koparmış, Hazret-i Mûsâ, bunu iyiliğe kemlik gibi gördüğü İçin itiraz etmişti. Karaya ؟ıktıklarında gördükleri ؟ocuklardan birini Hızır öldürmüş, Mûsâ Aleylıisselâm buna da itiraz etmişti. Girdikleri bir köyün halkı bunları misâfir olarak kabul etmcciikleri halde, orada yıkılacak dereceye gelmiş olan bir duvarı Hızıı- tâınir etmiş, Hazret-i Mûsâ : keşke bunu karnımızı doyurmalan iledeli olarak yapsaydın, demişti. Hızır Aleyhisselâm yaptıklarının sebeblerini ؛öylese izah etti « ؛Kayıktan tahta koparışım, onu ilerdeki zâlim bir hükümdârııı gazabından kurtarmak İçindi. Çünki 0 herif, ne kadar sağlam ve kusursuz kayık ve gemi görürse zabtediyordu. Çocuğu öldürüşüm, anasım ve babasını küfiirden halâs etmek ؟ ؛indi. Çünki 0 çocuk biiyiiseydi fâsık ve fâcir bir ş؛ıhis olacak, anasım ve babasını da dinden çıkaracaktı. Duvarı tâmir edişim ise altındaki delmeyi muhafaza etmek İçindi. Sâhibleri bulunan yetimler büyüdükleri vakit 0 defineyi bulacaklardı dedi.
7197
ذا ب ى ﺀود اﻓﻤﺎداو٠ا ﺣﺎدا و
ش-'ن ﻟﻮ,٠ ﺑﻨ ﻰ ﻣﻮس ج٠
Hazret- ؛Mûsâ'da Hjziiin hâl ؛-olmadığı İÇİ11 onuıı yaptıklarım münâ sebetsiz göl-dü.»
7198 ﻧ ﻮ د ﻟ ﺮ ب ﺿﺪ: ﻋﻨﺪ » و س ﺟﻮل وذ ى ﺣ ﻮد ﻛﺪ— ت اى ا ر ! د٠ ﻋﻨ ﺪ * K c l i ı ı ı t ı l l a l ı o ln ıı
١r c n '،e d e m e z dan
lı، r
M ı'ıs â ııııı ilk li g n y b l ı ı ı s û s ı ı n d a
o l u r s a , e y m e s 'û d k illis e , b i r f ؛ıı
lığ la n ır
v e İd râ k
٠١،'اا'؛ﺀ أاااا٠ آا!أﺀأ0 ااااا
١
-a v :'n ı
k i n ıs ı.ııiıı ilk li k i m o l a l ı i l i r V . n a s ı l İ d r â k e d e r ?»
أ1؛7
Y،؛n ؛: «٨ ﺍ ﻷ ﺫ ﺍ ﺍ ‘ ** ‘ ' ﺍ, ٠’ ﺍ ﺍ ﺍ ﺃ، nıııkiıbiliııdc nefislerini V. ﺍ١ ﺍ٠ ﺍ٠ larıııı sat.» ﺀﺍﻩ٠ﺍ. o mii'minlcr ٨ 11 ﺍﺍ1 ﺍyolunda ،Jü ؛٠ar!a çarpışırlar dn«ma öldürürler ١.e OJUrJer. Ituna diiir ...evratta, İncilde vc Kurllnda 1ılikitti ١' ?a’d verilmiştir. Ve AJIahdan dillin îij'âdc vadine vefâkâr olan killidir Ey mü’rainler, Allah ile yaptığınız alış veri ؛dolayısiyle sevininiz. . ١٠٠١ bu alış veriş, azim bir fevz vc necattır. 9.» Her metâın bir müşterisi olduğu gibi Allah yolunda can vc mal ft'l٦ etmenin satm alıcısı da Cenâb- 1 Haktir. Kezâ :
7202
ﻣﺜﺰ ى.درس ادﻣﺮا ﻓﺮﺛﺖ دﻳﻮﺳﺖ و رى٠" ﻣﺤﺮم ﻟ ﺘ ﺶ «Adem Aleyhisselâmm dersine melekler müşteridir. () derse şeytanlar ve cinler mahrem değildir.»
7202
٠د و ﺳ ﻚ
م١ا'دم ا'ﺑﺬ
اﺳﺮار ﺣﻖ;ا ﻣﻮﻳﻮ. ( ﺷ ﺮ . Ey Adem; (Enbi htim bicsmâihim) dersini söyle.
Halikın csrfirı»ı
kil yararcasına ؛erh et.» ﻻ ﲰ ﺎ ﺃ١ ﺩ ﻡ١' ] ﻭ ﺀ
ﺀ ﻏﺆﻻ ذق 3 ﺑﺆف؟ﺳﻢ٠ \ ﻛﺆىق۵ ذﺀغ^ﺀئ١ ﻛﺔ ﺆ
ﺋ
١ ق# ; ة ' ز ; ﺳ ﻐ ﺸ ﻼ٠ ة١ﻰ د س
%
ﺞ
ﺋ١ ﻹ١ر ة
ﺔ
ﺼ
ﺋ
ﺋ٠آ ﺛ ﺎ
ئ ؛ < ﺋ ﻺ ^ ﻵ ي١ ز١ ﻫﺰﻟﺆﺀ١ ﻳ ﺔ ﻷ ؤ٠١ﻋﺄ ﻫ ﺨ ﺴ ﻤﺎ
ة ذ ﻫ ﺔا Şu Âyetlere telmih ediliyor: Yânî : «Ccnâb.1 Hak, Adem Aleyhisseianıa ıııovcndatın isimlerini öft" ıe ) ؟Sftr٠ l'r ٠ v٠ır ؛Jll.
»60
7207 . ر ا٠*«) — ت ا ﻻ ي٠ض ﻟ ﻮ ذ و
د. ٠ﻋﺬﻟﻰ د
1ﻧ ﺪ ر ﺣﺎ ﺟ ﺖ ﻋﻮﺳﻮ
٠ Fâren؛n nefsi, ﻝ٠٠ﺍﺍﺍ ﻁ: ﺍkemirmekten başka bir şey değildir. Fareye de İhtiyâcını temin edecek kadar akl.ı meâş verilmiştir.»
Akli (akl-ı mel ) ؛ve (ak، .. ıııeâd) nâmiyle ikiye ayırmışlardır. Akl-ı mcâş: Dünyada yaşayacak tedbirlere eren akildir. Altl- 1 nıcâd: Malıall-İ avdet olan Ahiret umUruna eren akildir. Cenâb-ı Hak, bâzı kullarına akl.ı meâş, bâziJarına da akl-ı meâd İhsân buyurmuştur.
7208 د ﺣﺎ ﺟ ﺖ ﺧ ﺪا وﺋﺪ ص ز٠زا ﺗﻚ
ﺟﺰ٠ ﻫﺒﻴﺮ١ج ﻛ ﻰر٠ى' ﺟﺬﺛﺪ ه .çtinki aziz ١’C gâlib olan Allah, kimseye, İhtiyâcı olmaksızın bir şey vermez.» Akl-ı meâşa İhtiyâcı olanlara onu, akl.ı meâda İhtiyâcı olanlara da onu İhsân eder.
7209
ﺅﺱ
fic ﺣﺎ ﺟ ﺖ
ﻧﺒ ﻮﺩ ﻯ
r
ﻟﻌﺎﻟﻤﻴﻦ١دى ﻫﺌﺞ رب.'ا ز «Eger âlemin zemine İhtiyâcı olmasaydı onu hiç yaratmazdı.»
RabbUl-âlemîıı hazretleri
7210 ٠ ا ن ﻣ ﻀﻄﺮب ﻣﺤﺘﺎج ﻛ ﻮ٠و>ا ز ٠ﻟﻤﻮدى ا؛رد ى رﺛﻜ ﻮ٠ا ٠ ا:ﺀ ذ ' 0 >لbu sallanan zemin dağlara muhtac olmasaydı, metli dağlın yaratmazdı.»
Allalı o aza.
«71
72 اG ارى و درد٤ ﻛﻮرى د ﺋ ﻞ و
( ا دt ﺑﺪ ﻭ.أ از ن ﺣﺎﺟﺖ ﻣﺢ٠ »insanların merhametini ،؛ılırik İçin dilenci ؛,körlüğünü. çolaklığını hastalığını ve derdini gösterir.«
7217
ﺗ ﺪ اى ا د ا ن٠ﺩ 'ان ﺩ٠٠ﻫﻲح ﺫﻭ
ا و ت وا ﺟﺎ ر ت و ﺣﻮان، / ٠ك «Bir dilenci, ey insanlar bana ekmek verin ki, benim malim, »nb». nm ve soiram vardır, der mi?«
7218
ﺗﻬﺎد ت رق در ﻛﻮر ﻣﻮش..ﺟﺜﻢ ﻫﺮﺀوش٠ ﺣﺎﺟﺖ ﻧﺴﺖ ﺟﺜﻤﺜﻰ ا٠زاذك «Allah, köstebeğe göz vermemiştir; çünki toprak İçinde yaşadığı lç، n yiyip İçmede göze İhtiyâcı yoktur.»
7219 د ﺑ ﺜ ﻢ و ﺑﺼﺮ
ت٠ د ز٠ ى وأ
ﺛ ﻤﺎ و درﺧﺎك ر٩٠ ز١ ﻓ ﺎ ر ﻓ ﺖ «Köstebek gözsüz yaşayabilmektedir. Toprak İçinde ter u tâzc dıgı İçin gözden müstağnidir.»
y a ş »,
7220
ﺑ ﺰ د زدى او رون 'ا د زﺧﺆ اك
"ا ﻛ ﻨ ﺪ ﺧﺎﻟﻖ ازان دزد ش
«O, hırsızlıktan başka bir şey İçin topraktan dışarıya çıkmaz. Tft kl Allah onu !ıırsızlıktan kurtarsın.» Yânî; köstebek 0 hırsızlığı terketmek niyetiyle dışarıya çıksaydı Al. lah onu 0 kötü huydan kurtarırdı.
!ا7:ا
722« رن و ر ﺳ ﺖ و ﻣﺲ ﻃﺎ رﺳﺖ٣ ﻧﺪ ط ح'م روى و روح آب— ا ر ت «Lafız yuva, mânâ kuş gibidir. Cisim nehir yatağı, suya benzer.»
rfılı
ondaki «kar
7227
واﻗﻔ ﺖ٠ﻟﻮد
y
ار وداﻧ ﺖ و
و ﻣ ﻮ ق ﻋﺎ ﻛ ﻔ ﺖ٠ او دداذ ت و .Ruh alup gitmektedir, sen ise durııyor dersin. 0 koşmaktadır, sel، ise devinmiyor dersin.»
7228
ا٠ د ى ﺟ ﺄ ب أ ذ ﺑ ﻚ٠/ و ﺧﺎﺛﺎ ﻛﻬﺎ- ﺟﺪ ت روى و 0
«Eger topra^n yarık yırtık yerlerinden suyun akışnn görmüyorsan topra^n üstünde yeniden yeniye biten otlar nedir?» Y â n i: t o p r a g in ü s t ü n d e y e n i d e n
y e n i y e b it e n
o t la r , a lt ın d a n
b ir 11؛؛
e e r e y â n e t t i ğ i n i a n l a t t ı ğ ı g ib i, b e d e n d e k i h a r e k â t v e z i llin d e k i ' d a o n l a r ı m e y d a n a g e t i r e n r û h u b ild ir ir .
7229
اى دأ ر١ ﻣﻮرئy ﻟ ﺖ ﺧﺎﻧﺎك٠ اﺋﻜﺎ ل ﻳﻜﺮ
ﻟﻮﴎ ﺩ ﻭ ﻣ ﲑ ﺩ
«Ey insan: Senin otun da fikir sûretleridir ki yeniden yeniye ve yep. yeni bir şekilde zullur eder.»
7230
ﻝ اد ر دوش:ووى آب و ﺟﻮ ى ﻝ —ت دﻏﺎﺛﺎﻟﻦ ﻣﺤﺒﻮب و وﺣﺶ ب «Suyun yüzü ve fikir nehri akıp giderken, sevimli ve vahşi otlardan lıâli değildir.» ﻻ7٢٠
7235
ﻟﻮد وﻧﺎ ب, ﻻ:'ت؛ا.'ﺑﻮن ﺑﺬ٠ ﻻ ى اب، ﺑﻰ ﻧ ﺪ ﺟ ﺪ ادر او «Ruh nehrindeki su, ؟ok ve sür’at.i olursa 0 nehirde ؟örçöp makülesi şeyler kalmaz. Çabucak akar gider. Orada sudan, y&nî; îey^-i İlâhîden başka bir şey bulunmaz,.
«BİR YABANCININ BİR ŞEYHİN ALEYHİNDE BULUNMASI VE ŞEYHİN MÜRİDİNİN ONA CEVAB VERMESİ.
7230 ت ﻣﺎ د٠٢ ﻳ ﻒ د ﻧ ﺦراS
,
ان
وﻧﺎد٠ﻛﻮ ﺑﺪﺑﺚ و اﻳ ﺖ ررا «Bir kimse, bir şeyhi, kötü bir adamdır,
doğru yolda sülük etmez
diye İthâm etti.»
7237 ﺛﺎرب ﺧ ﺮ ت وﻣﺎﻟﻮس و ﺧﺪ ث
ث٠ﺟﺎ ﺑﺎ ﺛ ﺪ ﻣﻎ.. 1ﺻﺮﺑﺒﺪار «Şarab İ ؟cr, mürâyidir, habistir. Böyle bir adam, müridlere nasjl yar. dım edebilir dedi.»
7238
ر١ د ﺑ ﺰا ﻫﻮﺷﺪ١ و ﻛ ﻐ ﺶ. آن ﺑﻮد ﺑ ﺒ ﻴ ﻦ ض رﻛﺒﺎر٠ ز د «Biri ona ccval» verdi k i: Edebini takm, aklini başına nl, büyüklere böyle sû.i randa bulunmak küçük bir suç değildir.»
F : 02
٥77
arasındasııı. YÛIIÎ; mâye-i | ﺃ ﺍ11، ﺍﺍ ؛| ﺍ ﺍ، ı.ı.ri.k, ş.bcb.i havaim ﺍ؛ﻻkaildir. 1 .1 kat bir vcJi, zehir yiyecek o ls a ا٠ | اااا٠ اااolur.» Bu beyit birinci cildde Hazret- ؛h'levlânâ tarafından te'yid ve tavzih edilmişti. H lid bin Velid : aı، ، >, IIire şehrini muhâsara etmiş, ahlli sulha tâlib olmuş, bunun İ ؟in Hâüdhı nezdlne bir murahhası göndermişti. Murahhasın yanında hizmetçisi, onun elinde de bir toz vardı. Hllid : . 0 nedir?* diye sordu. Murahhas :«Zehirdi 1٠; eğer musâlaha olmasaydı hemşehrilerime ölüm haberi götürmektense burada onu yiyip İntilıâr edecelttim. dedi. Hâlid; zehri avucuna bulaştırdı ve bismillâlı diyerek ağzımı attı. Öldürücü zehir olan 0 toz, hıfz- 1 İlâhî ile Hâlide hiç bir şey yapmadı. Tebdili âyân, yân ؛؟bir şeyin hakikatini değiştirmek, enbiyanın mûcizâtı, evliyanın kerâmâtı cümlesindendir, Melâmctlc tesettilr etmek, yânî; ucb ve gurUra mâni olmak İçin kendini halltın hüsn-i nazarından düşürmek isteyen veliler, bunu yaparlar. Mevlânâ diyor k i: «0 büyük şeyh, meybâtleye gelince onun kudûnıü berckâtiylc oradaki lütün şarııblar bal oldii.. Cenâb- 1 Pir buna dâir bir misâl gösteriyor ve diyor k i : 7243
ود ﻧﺎ ن- ٠ راﺀﻳﻤﺮا٠ا ﺷ ﺎ
ى'رس اﻧﺎن
f
ﳕ ﺮ ﻭ ﺩﺑ ﺖ٠ﻫﺴﻚ
“Âteş ibrâlıiıııe zarar vermez ve yakmaz. Her kini Ncmrutl tabiatlı ise ateşteıı 0 korksun.» ' Mâlum ya Hazreti Ibrâhim, Bâbil'dö puthâneye girmiş, bütün putları kırdıktan sonra baltayı en büyük putun boynuna asmış; .Bunu kim yapti?» denildiği vakit de : «Büyük put yapmış olmalı, cevab verebilirse ona sorun» demişti. Bunun üzerine Hazret-i ibrâhimin yakılmasına karar verdiler ve cesim bir ateş yakıp İçine attılar. Fakat Ccnâb-1 Hak ;
Yânî: «Ey ateş! İbrâhime karşı serin ve selâmet ol7..» emrini verdiği için ateş İbrahimi yakmadı. ا٠ ا١ r،'l Jî.ıb ly .ı: M ،s .
؛179
meye haşlamış çocuğa karşı ıılııı.l der, manın der. bu ve burnu، t؛، bi söz ler söyler.»
7 2 ٤٠ ذاد از ﻋﺎو٠ض ا
د ودf
رد ا د او١ا >ﻟﻒ ﺣﺒﺬى د ٠ 0 İistâd, elifde hiçbir §ey yok, derse onun yiiksek faziletinden bir
şey eksilmez..
7250
ﺟ ﺖ ﺛ ﻦ٠ﻫﺮ ﺗ ﻠ ﻢ ﻣﺢ.. د ﺷﺪن٠ا٠ از زﻣﺎن ﺧﻮد رون «Ağzı kapalij. yâni; daha serlıcst söylemeye alışmamış bir çocuğa öğretmek İçin, kendi dilinden ayrılmak gerektir..
7251 »ﺩﻑ1 ﺇ ﺩ٠٠ ﺯ ﺍ ﻧ ﺎ ﻭ.ﺩ
'ا ا ﻣ ﻮﻧ ﺪ ﻧ ﺮ او ﻋﺎم و ﻓﻦ *Onun diline gelmeli, yânî; anlayacağı derecede söylemeli ki senden ilim ve fen öğrensin.» Bundan dolayıdır ki Sallaîâhü Aleyhi Vesellem Efendimiz : «insanlara, kentli aklinıza göre değil, onların akliları erçcck tlcrecede siiyloy؛niz.» buyurmuştur.
7252 ذ
ﻧ ﺎ ز ن و٠ل٠ ﺋ ﻦ١خ
ﱙ ﳘﻪ
وور » ت ا ن ﻳﺒﺮرا در و ؛ ف ﻣﺪ «Bütün halk, pîr-i kâmilin çocukları g il olduğu İçin onlara nasihat verirken anlayacakları tai-zda söz söylemesi 0 pîr-i kâmile lâzımdır.» Bundan sonra şeyhe itiraz etmiş olana miirid lisânından deniliyor k، :
.»1
Kur'ân -1 K e r im d e :
buyurulmuştur ki : «Allahın zâtından başka ne varsa hepsi helak olacak tır71، . demektir. Şeyh.i kâmil de Hakkın beka sıfatına mazhar olduğun dan cism-i itibariyle helakte olsa bile ruhu itibariyle bâkîdir.
7258 س اﻋﺪادك اوﺀ ت٠ و ا ﻏ ﺎ ن/ ت-ل— ت و ا ن دورﻛﻮﻟﻤﻮ٠غ٠ زاﺛﻚ'و «Şeyhin bulunduğu makamda liüfür de, îmân da yoktur. Çüııki o bir meyvenin İ Ç İ , ktifiir ve İmân ise o meyvenin rengi ve kabuğu gibidir.» îmân gayba inanmak, küfür ise gâibi İnkâr etmektir. Müşâhcde mii tebesinc nâil olan zevâtın gördükten sonra gâibe inanmasına İhtiyâcı kalmaz.
7259 ﻛ ﺸ ﺖ٠ ن ف'ئ ردة اًن وج١ رﻃﺜ ﺖ٠ا د ر ز
ﺟﻮن ﺑﺮاغ ﺧﺐ
«.11 fâniler, yânî; bütün mUkcvvcnat 0 vech-i İlâhînin perdesi olmu,, Veclı-İ bâkî leğen altıııtla yanan bil- ؟iı-âğa dönmüştür.» Vâkıa o leğen, yânî ؛fânî olan mUkevvenât vech-i bâkiyl setr edemez. Onun setr ettiği yine fânilere karşıdır.
7260 i —r
ن ﺀاب آ ن٠ن٠' r ذس
ا;ﻣﻠﺖ١ ن > ن ك.١r ﻷ ﻝ آن «0 halde bu cismin başı, o hakikat başının, yânî; vech. ؛hâkinin bir örtüsüdür, o veehe karşı bu ،‘ismin başı kâfirdir.» ، ١ J ) S ٥ f٠ t K a w * ؛M
zât- 1 âlî idi. Bu hezeyân. edenler do, ﺍ ﺍ1ﺍ٠ tf٠k، m câhil heriflerdi. Tabii in lebleri reddedildi. Sonra bunlar cmlr'ııl-miı'mlnîn olan Ilazret-، Aliye İÎI yân ederek ordudan ayrıldılar, ، ..lerlnden birini emîr'ül-mü'mlnln (!) diye başlarına geçirdiler. Kendileri .؛illi diişunmeyen miisliımanları <٠1 dürmeye başladılar ve (Hârici) nâmını aldılar. Hazret-i Ali bunlarla harbederek çoğunu kıhcdan geçirdi. Hâricller epeyce müddet hükümetleri uğraştırdılar. İşte bir mürşid-i kâmil ve mürşid-i mükemmilin kemâl-i İmânından haberdâr olmayan gafiller de Hazret-i Aliye tecdid-i îmân teklifinde ilil unan hâricller gibidir.
7262 و ن٠ ﺟﺰ درا ز٠ﺟﺎن ذا ﺋ ﺎ
ر ر ا اﻟﻨﻮق ﺧﺮﺟﺎش ﺧﺰون .Ruh tecrübelerle sâbittir ki haberdâr olmaktan ibarettir. Her kimde haber ziyâde' ise onun r ٥ hu 0 kadar jdiksektir.»
7263 ﺑﺜﺒﺮ٠ ﺟﺎن ﺣﻨﻮان.ا اذ٠ﺑ ﻦ اذ ﺑﻪ زان روك ﻧﺰون دارد ﺧﺮ «Bizim yânî? ؛insanlann rûlıu, l١ayvânât rfihundan yüksektir. Nlçlıı Çünki fazla haberi ve ilmi vardır.»
7264 ،ilb. ö ►؛.-. ١j ١٠"3١d j j * ١٠٠١-؛ ilj*•i— ,
) ١ ٠٨٠... ٠
^
«Melek ruhu ise bizim canımızdan yüksektir. müşterekten münezzehtir..
Çünki melek. Iıl٠، vl
Hiss-i Müşterek’i Seyyid Şerif (Târifât) da şöyle anlatıyor : Cüz’iyyât-ı mahsûsa suretlerinin kendisinde teressüm ettiği bir kuv vettir. Havâss-ı hamse.i zâhlre onun câsuslan gibidir. O, bir kaynak gi bidir ki kendisinden bir nehir peydâ olmuştu)•, lşto bu hi*٠-l müşterek, meleklerde yoktur. m
^ : > U .L
٠٥^
= = ؛ ؛٠ A j ،''؛
i
î ^
١ ؛p
١ j 1> & 5
@ ؛A٠ i٥ ٥ >١- ~ ^ v3f^,y r S ؛
î -، 1^.5^
Yânî : «Biz hakikaten Âdem oğullarını tekrim ettik, sâhib-i keramet kıldık ve onları karada ve denizde binilecek şeylere bindirdik ve onlara güzel şeylerden rızk verdik ve yine onları yarattıklarımızın pek çoğuna tafdil ettik7 ؟.» İşte bu Âyet-i Celile, insanların meleklerden üstün olduğuna delâlet eder.
7289
ا١ت٠ز١و اؤزون ﺷﺪ ﻛ ﻨ ﺜ ﺖ۴ ﻟ ﻴ ﺶ ﺟﺎ ﻥ ﺡ ( ﻣ ﺮ ﻫ ﺎ٠ ﺩ ﺩ
«Rûlı yükselince meleklerin ve akliların müntehâsı olan mal، ilini ،ﺃﻝ geçer ve iler şeyin cani ona muti olur.»
7270
اﻫﻤﺎ و ر ى و اد ى٠ر ع و زاﻧﻚ او ﺑ ﺸ ﺖ واﻳﺜﺎ ن درﻛﻰ «Kuşlar, balıklar, cinler ve insanlar, o yüksek rûha İtâat ederler. Zlrâ o ziyâdelikte, obirlcri ise eksikliktedir.»
7271
واﻧﺶ ﺛ ﺮﻧﺪ
: و٠ ا ن٠ ا٠
ا؛ع رﻧﺪ٠ ا٠وز 'ارا رذﺗﻪ«Balıklar, onun iğnecisi olurlar. Nasıl ki iplikler, İğneye t٠١l٠l lıulıı. nurlar.»
<Î 3٠ s ٥,ni K ٠,،.. ؛70 «اا7
7ﺫﺫ7ﺓ
ق-دو درﺟﺚ٠ت-ﺑ ﻰ ﺛﻤﻮ اى اد ﻓﻰ.د ﺑﺎ ي-در ز؛ع و د; ح «Çimdi e y yiizii yıkanmamış lahâretsiz: JJC yapıyorsun? Kiminle l.asede ve miinâzeaya kaikışıy٣0 rsun?»
7277
ادم ﺷﺮى ; ا ذ ى م ﺑ ﻠ ﻰ ر ﻣﺎﺑﻨ ﺚ ر ك ﻣﺎزى م؛ﻛﻔﻰ «Sen aslan kuyruğuyla oynuyor, meleklerle yari? etmek istiyorsun.«
7278
y
ﺀﺿﺮا٠
y
>
١ ; ان ﺣﻐﻀﺮ٠ث
ﺀ ﻟ ﻰ٠ ﺟﻪ٠د٠
r
ن ﻧ ﻠ ﻊ.ه
«Sen hâlis hayırdan İbâret olan şeyhe neden kötü söylüyorsun? Aklını başına al ve onu alçaltmayı kendin i ؛ ؟n yükseliş sayma.»
727٥ ن1 ا ﺛ ﺪ ﻣﺲ ﻣﺤﻨﺎج ﻣﻪ. ٠د ج اى دﻛﺮان٠ل
ود٠;ﺧﻜﻊ٠ ث
«Kötü nedir? Büyüklere muhtâc olan bakir demektir. Şeyh kinidir? Tesirine had ve pâyân olmayan kimyâdtr.»
7280 ٠ب٠ ل٠6 ا٠ ئ3 ا/ ر ا ﻧﺜﺪ
ﻣ ﻢ
ﺻﺎ ز1
«Bakir, kimyâdat، feyz alarak altm olmazsa, kinıyâ,
bakırdan tisin
lıakır olmaz.. Yâni: ، en şeyhten istifâde ve istifâza edeceğin yerde onu zem ediyorsun. Sen ondan bir çey almıyorsan 0 , senin sözlerini, senin gibi olmaz. ؛W)
72 «.؛ ن ﺀ س ﺛ ﺪ١س٠ ﻣﺄ از رد:ﺀ ﺑ ﺎ از ﺭ ﺫ ﻙ اﻳﺜﺎن ﰆ ﺛ ﺪ «Ayıblar pirâııın reddcdmesiyle ayıb oldu. GaybJar da onların csrârı muhâfaza lıusûsundaki gay-rc، ler« ؛.y-!c kayboldu Meselâ Hazrei-i Peygamber Aleyhisselâm ve lîlbâr-ı ashâb-> birim şarâbın tahrlminden evvel onu İçmeyi nefislerine haram kılmışlardı, ،؛؛le şarabin eski şeriatlarda helâl oldugu halde şer'-i Muhammedide liaram -olmasının sebebi, Zât- 1 Akdes-i Risâlet ve bâzı aslıâbının onu ayıb gör .melerinden ileri gelmişti Gayba gelince ؛-، Cenâb-1 Hak (AHâmel.ğuyûb) olduğu İçin bâzı inal bûl kullarına (gayba İttilâ) kerâmetini vermiştir. Hattâ keşt-i kıılûtı ve .، keşf-i kubUr, yânî; bir insanin kalbindekini ililmek ve bir kabir sâhib nin nigmette mi, azabda mi olduğunu görmek kerâmât-1 velâyctin ، 11، -derecesidir denilmişdir. İşte o zevât.ı kii'âın böyle gaybı görmek ve ilil mek hassasına nâil oldukları halde esrâr- 1 İlâhîyi muhâfaza hususundaki -gayretlerinden halka haber vermezler. Gaybm gayb olması İşte lıu sebeb tendir. Eger haber vermiş olsalardı gayb kalmazdı,
7287
ا ش,اوى 'ز دور ى ر ﺣﺪﻣﺖ ار. در 'د ا ن ﻣﺎ ق و رﻛﺎر اش «Evliyâullah lıazarâtıııın bilfiil hizmetlerinden uzaksan biiri unlara uzaktan yâr vc mıılıib ol, Itzalt kalışından çarçabuk ııedâmet göster vo bunu İş edin.» Evliyâullahdan Abdullah Ensârî dervişlerine dermiş k i : *Her veli, nin bir sözünü ezberleyin, ona muvaffak olamazsanız isimlerini olsun ha. tırınızda bulundurunuz ki mânevi feyz bulaşınız.» Binâenaleyh ey mftteriz, sen de itiraz ettiğin şeyhim ve emsâlJ eh. lullah lıakkmda söylediğin sözlerden ııedâmet göster de onlar hakkında hüsn-i zan besle k l : 001
ﺛ ﱰ٠ ﻫ ﺮ
ﺁ- t ﺭ ﺍ
ﻑ
١ ﺍ٠ﺟ ﺬ
ﺅ
Yân ؛: «Ey ınü',Jî ؛nlcr, nerede bulunursanız bulununuz unmaz 1، ﺍ ﺍ:ﻝ;ﻻﻝ٠ ğınız vakit Mcscid-j Haram ،ﺃﻝ)ﺫ،' ﺍ: ﺍ ﺍ. ﺍdbnün'؛،diye ferman buyuruldu..7 «.٢5 -Vâkıa bu âyet sûrî kıble hakkındadır. Enbiyâ ve evliyâ lıazarâtı 1 : 0 , mâ nevi teveccUhgâh ٠ 1 ﻻ ﺧ ﻼ ﻝİ ؟in Hazret- ؛Rîev&nâ bu Âyet-i ! ؛-erimeyi ik tibâs eylemiştir,
72Ö0
ون ر ى د ر ﻛ ﻞ ﻓﺘﺪ از ﺑﺎم ﺑ ﺰ٣ را ى ز م ﺑ ﺰ٠ ﺣ ﺐI ﺩﻣﺒﺪﻡ “Bir merkeb. JıızJi ve dikkatsiz adını atarak ؟amııra ،! ؛-İşerse kalk mak ve kurtulmak İ ؟İ11 kımıldanır durur.»
7291 شt.ﻫﺮ٠
ﺑﺎىر؛ روار٠
ﺀ ش٠ ى٠وﺀةي ' ﺑ ﺖ از ج١ ﺓ..١ﺩﺍ'ﺀ “O düştüğü yeri, orada kalmak İÇİ11 düzeltmeye kalkışmaz, oranın yaşanacak bir yer olmadığını bilir.»
.:linki
7292
از ﺣ ﺲ ﺣ ﺮ ﻛ ﺰ ﺋ ﺪ تy ﺣ ﻰ
ﺩﻝ ﻟﻮ ﺫ ﻥ ﺩ ﺣﺎﺑﺎ ﺭ ﺑ ﺖ، «Ey mUteriz! Senin hissin eşeğin ، !uygusundan dalla aşağı olmuş ،. ؛٠ kalbin bu itiraz ve İnkâr çamurundan sıçrayıp kalkmıyor,.
7293
■ﰽ. ﺕ٠ ﺕ-ﺀﻝ ﺭ٠ﺍﻭ- ﺩﺭ ﻭ ﺣ ﻞ ﻧ ﻰ ﺣﻮاش ﻛ ﺰا ن ﺩﻝ ر ﻛ ﻰ0 ﺟﻮ «Çamur İçinde iken te.vile rıılısat veriyorsun: nasıl oluyor ﺍ1: ﺍora.laıı günlünü ؟ekip çıkarmak istemiyorsun?»
>ةأاS û r ، 11 اذاا؛ااذ1، ا, F : 63
!>؛٠:،
7ﺋﺬ:أاا — ±ﺯﻧ ﺬﺍ ﻭ ا
، ١' ﺏ
رﺑ ﺖ١ادر غ «Sırtlan atlamak istlyenler.
د ا ن/ ب،٠ م
٠ ﺕ٠ ﺍ ﺯ ﺭ ﻭ ﻥ ﺟ ﻮ.
1 ﺍﺍﻝmağarada sırtlan yoktur,
dışarıda
aramalıdır, derler.»
7297 د٢ ا ﺿ ﺪو ذ ش ى، / ا ن ﻯ ﳇﻨ ﺪ.ﺭ ﺩ ﺫ ﺱ
ﺍﻭ ﺹ
«Bunu derler ve tuzak kurarlar. Sırtlan ise benden haberleri yoktur der.»
7298
ن ﺀدو١ودى٠٠ ن آﻛ ﻼ٠;;ل ﻥ ﻛﺌﺄوﻛ ﻞ١ د ى ي/ ك دا «Yine sırtlan der k i: Bu düşman benim burada olduğumu bilseydi şu sırtlan nerede? diye ııasıl seslenirdi.»
«BtR ŞAHSİN ALLAH BENİ Gt'NAII SEBEBİYLE MUAHEZE ETMÎYOK DEMESİ VE ŞUAYB ALEYIIİSSEL^MIN ONA CEVAB VERMES، »
7299 ﺀﺀد ﺛﻌﺒ ﺐ
ﺩﺭ
،> c
S 1• ان
ر ﻣ ﻦ ﺑ ﻰ دد ﺳ ﺖ ﺑ ﺐ٠ د ا٠ ﺀ٠"ة « ؟u’ııylı peygamber ,.amamda biri d ؟nı؟؛، l k l: Allah benim l, ؛r ؟1.1، ay lım ıı ve günahımı giird،،,» !)؛٠!
7 :٤(٠.٣»
٠زﺋﻜﺖ و ررت اى دﺑﺖ ﺳﺎ «Ey kara tencere; senin pastil ؟ ؛erillin ; ؛mâsını harab ve simsiyah etmiştir.»
73ÜÖ ﺭ ﺅ ﳑﺎ ﺭ ﻫﺎ٠ ﺭ1 ﻙj ﺭ ﺩ ﻧ ﺖ
ارا ر ﻫﺎ
ﺛﺪ ز
ﺛ ﺪ "ا ﻛﻮر,ﺣﻢﺀ
«Kalbinde pas pas üstüne ﻝ-ﺧﺄ٤ ؛ ﺓﻟ ﻼ-İçin o kaJb, esrâr- 1 İlâhîyi gür inekten kar oltili.» 7307
ر ﻧ ﺪ ان د ﻧ ﺄ ر دﺑﺖ رى
آن ار ﻏﺎﻣﻤﺪ از ﺑﺎﺷﺪ ﺟﻮى «O duman yeni hir tencereye vursa, arpa kadar bile olsa, eseri 0 tencerede görünür.»
730S ر ﺣ ﺰ ى ﺑﻌﻨﺪ ﺑﻴﺪا ﻧ ﻮ د٠ ﺛ ﺔ١:ا ﻳ ﻪ ر ﺻ ﻮاﺛﻮ د- ود ى آن- ر٠
٠
«Çünki her şey Ziddiylc peyda olur. Beyaz bir satılı üstündü o kilralık rtisvâ ،dur.» .
7309 "ى ﻧﺄﺑﺮ دود: ﺑ ﺮ ب ذ د دﺑﺖ ن روى& ﻳ ﺪ زود رود٠:; د أا «Tencere kararınca
onun üstünde duıuaınıı
tesirini ؟arçahıık killi
«?görür Ey f؛âf، l: ﺍ ﺀ ﺍ ﺍ ﺍ، ﺃ،!،' killi ﺍ' ﺍkararmış ﺍﺍﺀ، 1 ﺍﺍ؛ﺀﺍﺍİ ؛ ؟-ıı una akseden nuıâbe ze. ؛Ilfddyl ıırad.ı görmüyorsun. «OT
:،11 ﻧ ﺮ ن ﻧ ﻮ د. ﺑ ﺜ ﺪ دم٠ ث٠ و ن ﻧ ﻮد.د
ﺟﺮم ا ل٠آن
ردش.
«Tcvbe ve istiğfar etmesini düşünmez de, o günah, onun kalbine iyi görünür: netieede ise dinden, imândan olur.»
7315 j j ١؛ y
١i ،i ١c-* ■. -—
1^C jı
«Peşîmân olup nedamet hissediş vc içi yanarak yâ Rabbi deyiş ondan zail olur, gönül aynasına beş kat pas ve zulmet oturur.»
7310 ﺧﻮردن ا ﻧ ﺖlاً ﻫ ﺸ ﺮا زﻛﺐ
ر د ن ر ﻓ ﺖ% ﺷ ﺮا ز ف٠ر ﻫ ﻢ «Onun demir kalbini, kaskatı olan ka' :؛.İİ paslar yemeğe vc cevher.، îmânını zulmetler eksiltmeye başlar.» Bir Hadis-i Şerifte : «Demir paslandığı gibi kalbler de paslanır» ﺃﺍ >ﺍ yurulmuş: Yâ Resûlallab onun cilâsı nedi-'? siiâline de : «Zikrullaldır» cevâbı verilmiştir. Demek ki kalbin pasını silip temizleyecek olan Allabm zikri, tevbe ve İstiğfâr ile 0 'nun hatırlanması ve lutuf vc keremine İlticâ olunmtnu İmiş. Buna dâir Hazret.i klevlânâ bir misâl îrâd ediyor:
7317 ﻭ ﺩﺑ ﺪ ﺭ درﻧﻔﺬر
ﻭﰉ ﰷ ﻏ ﻦ
ﺟﻮن
آ د. ﺣ ﻮاد٠ن ﺛﻤﻮﺛﺬ٦
«Beyaz ، lir kâğıd üzerine yazarsan o yjızı bakınca okunur.»
وا
Yânı : «Kıyânıct gününü tehzili ١.٠İnkâr eden müşrikler - ili o güllü ancak zâlim ve günahkâr olaııl.ır ıııkılr ellerler—. Bizim Âyetlerimiz, yâ٥î K ur’ân.ı Kerim ona okunduğu vaki( ،‘Si'،l؛r-i evvelin, yâııî: eski nnısallar de؛.. Ilayır, hayır öyle değil, belki bö.vlc İıezeyân ettiren sâ!؛i ؛irk ve günalı dolayjsiyle, kalblcrini kaplayan zulmet perdesidir ki hakikati görmelerine mânî olur” .» Eu hezeyâm etmiş olan Mekke müşriklerinden Nadir bin Haris idi. ا’ ةherif Irana bir sefer yapmış, orada Rustem ve IsfendiySr hikâyelerini öğrenmişti. Alcyhissalât Efendimiz Kur'ândaki kıssalardan Kurcyşlilcre bahsettikçe : «Muhammed, size eski masallardan söj'lüyor. Gelin ben size daha güzellerini anlatayım* diyerek müşrikleri başına toplar ve Riistem, isfendiyâr masallarım söylerdi. Bedr muharebesinde yakalandı ve eezâsim buldu. Hazret-i â'levlânâ gimdi bu hâlin çâresini haber veriyor : 7321
:و أ ﻹ ذ ئ
ﻧﻰ: ؛ ا م
-* Allah.» dergâhına sığınmaktan başka ne çâre vardır? ümidsizlik, yâııî: ye’se düşmek bakirdir, onun ik. siri ise Allah’ın ııazar-ı rahmetidir.» 7322 ﻳﺪ٣ '٠ سا إ, اﻣﺮد ﻣﺎﻳﻪt. وا درون ﺣﻪ;س-ىا. > درد٠ «ümidsizlikieri Hakka a re d in ve o'ndan rahmet ve hidâyet ümidinde bulunun ki, devâsız derdden. yânî: böyle kalbinizin kararmasından ve paslanmasından kurtulasınız.» Nitekim Kur'ân'da : ﺧ ﻖ' ذو٠ ﻣﺌ ﻊ1ﻻ ﻣ ﺸ ﻨ ﻮ Yânî : "Allahın rahmetinden üıııid kesmeyiniz’»» buyurulmuştur. ا77> اادع- اM١ ،, İ (-ııf،if،n - 1١ . ( 7 >ااSuret Zilliler !'ذ.
ا٠١ا١ا
از ﻗﺎذ و از ز ﰷﺕ و ﺀر ان
دا ر د دوﻧﻰ ﺟﺎن٠ﺑ ﻚ ف ذر «Namazdan, zekattan ve başka ibadetlerin hi ؟birinde, اzerre kadar zevk almıyor.»
732. س
د ﻃﺎﻋﺎت و اﻓﻌﺎل: Ç
رد ﺟﺎ ﺛ ﻰ١ د٠ ٠ذر
ﺑ ﺚ ﻳﻚ
«Yüksek tâatlarda vc amellerde bulunuyor, ilkin zerre ınikılırı ؟٠٠,. nî duymuyor.»
7330
l a،l ıjjj ١ ^٣»،*؛. v
Jut j ٠ı
« T â a tla r ın m a h s û l v e r m e s i iç in k a lb d c m â n e v i b ir z e v k lâ z ım d ır . N i t e k im a ğ a c ın y e t iş m e s i iç in iç li to h u m g e r e k tir .»
7331 ان٠م
ردد
دم ﺀ ز ى
اذذ.د
ﺛ ﻪ ﺟﺰ ﺑ ﺎ ل١ﻣﺮر ت دﺟﺎن دم « ، ؛ ؟o lm a y a n to h u m
n a sıl lid a n o lu r ? C a n sız s û r e t h a y a ld e n
lııı ١ka
«.bir şey değildir -İşte edilen tâat ve ibâdetlerden zevk almak lâzımdır. Eğer o alırı mıyor ise Allahın muâhezesine uğranıldığı anlaşılmak ve hCmcn tevbe ve İstiğfâr edilmelidir.
ا ا ا0 :ا
7.137 ٢t' ٠ıi.j
..U■ ،1—
l j j ١ ٠tl١-٧ •؛
\jj
٠j١ ٠AJ١. i .)•—• ؛t.
■Gündüz onun adı Abdullah olmuştur. Geceleyin ncuzü billâh elinde kadeh vardır.»
7338 د ر ﻛ ﻒ ان ا ر ر٠د د ﺛﺒﺶ ﻣ ﺖض
م ذت ﺛ ﻴ ﺨﺎ ص ر ا ر
*Âlürid, pirin elinde dolu bir şişe giirdik içeriye girip (şeyhim gizlin dedi.»
a ç ığ a ç ık t ı)
7339 درﺟﺎم ﺷﺮاب،s ر ص ﻛﻔﺘ ﻰ ى ﺗ ﺮ د د ر دروى ا ﺛ ﺘﺎ ب «Sen, şarab kadehine şeytan hemencecik ؟؛eyiverir demez mi idin '..„
7340 ا د٠'ﻣﺮا ﺟﺎن ر ر د٠ﻛ ﻔ ﺖ ل
وﻧﺪ- >ل ذك٠jT; ﻛﺎدوو ادر «Şeyh cevab v e rd i: Kadeliimi Oyle doldurdular ki oraya çcy'tanın sidiği degil, bir iizcrlik tolıumu bile sığmaz.»
7341
ﻛﻨ ﺠ ﺪ ذو؛
ﻛ ﻢ ا ﻧﺠﺎ٠
ض؛. ﻃﻨ ﺮا ﻛ ﺰ ﺛﻨﻮد٠ ا ن اأأ 111، ؛ve ؛ıhlanmışsın.» «B u r a y a b a k ,
k a d e h e b i r z e r r e b i l e s i g a r , 111? i l i l *?؛؛،، y a n l ı ş İ ş ؛، .
ا1اا,.آ
7340
ﺳﺖ و ﺳﻬﻤﻰ
«Şeyh dedi k i : Bu. hakikaten ne kadehtir, ne şarabdır. Ey münkir aşağıya gel de bak.» /
7347
ﺧﺎس
آﻣﺪ و د د ا
ﻛﻮر ﻧ ﺪ ان د ﻟ ﻦ ﻛﻮر و ؟ﺑﻮد « m û te r iz g e ld i v e ş e y h in e lin d e k i k a d cIlin 0
ة1ة
h a l o ld u ğ u n u K؛،-
r iiu c e 0 h a k ir d ü ş m a n m a h c fib o ld u .»
7348
ﺷ ﺮا٠ﺑﺪ ت ﻧ ﺮ آف دم ا _ د ﺧﻮ اf راى ض ﻣﺤﻮى اى٠رو « 0 v a k it ş e y h , m ü r id in e d e d i k i : « i t b e n im İçin n e b iz (h u r m a şa r n . b j) iste .»
7349
r ١c ؛f 1 ﺧﻄﺮ٠ رﻧ ﺤﺒ ﺖ/
S
م١٠ ﻛ ﺬ ﺛ ﺖ٠ ز دل م١ ن ز ر غ٠ « K i b e n h a s t a y ım v e tn u zd a r o lm u ş u m . H a sta lık ta n m a b m a sa ( a ç lık ) h i l i n i d e g e ç m iş im .»
Ehlullahtn ؛eriatçe menedilmiş olan şeyleri irtikâb ediyormuş gibi görünmeleri, ya tebdil tarikiyle, yihud mecbı'ıriyyet şevkiyle olur. ٦'|‘،,٠ İ1İ tariki, bir şeyin ayniyetini değiştirmek, meselâ şarabı su, vâhud 1,1 ،111. line getirmektir. Mecbûriyyet sevki ise aç kalmak ve başku Inr şey 1.11lamamak misilli ızdırâr lıâüne düşmektir. «Zarûretler, fevkalâde ihtiyarlar, memnU olan şeyle'-، mubah kılar, lar.» denilmiştir. Meselâ; bir kimsenin yemek yerken lokma boğazına dursa, sofrada su bulunmasa ve miıskİrât mevrud olsa, lokmayı indirlj, boğulmaktan kurtulmak ıçln 0 musklıâtı İçmek mubahtır. 1(1.17
ﻛﺎر٩ت و ب٠ﻧﺎﺀت اى ردان ﺑﻪ ﺣﺎا ﺑ ﻢ ﻋﻔﺎر. ج ض ددﺀى٢ ﺀ «Murid, meyhaııcdckilcrc: c:,' rindlcr: ne haldir ١ - يno ،٠ .;،؛؛. !،|| ؛، ١ bir kiipde çarab bulamıyorum, dedi.» 7351
ردان رﻧﺪ آ ن ﺛﻴ ﺢ آﻣﺪ"د٩ﻣﺎ ت ر ر ى زدد- ا ن د/ ﺑ ﻨ ﻢ «Meyhanedeki sarhoşlar; ağlaya ağlaya vo ellerini balarııın ١ااا.ا vura şeyhin yanma geldiler.» 7353
ط ﺟﺎ ﺢا ىﺋﺒ د تاا رز ا د
ل-ذاا از ﻧﺪوﻣﺖ ﺛ ﺪ ﺀ٠ ه٠،ﺀا «Jtiy çeyh.i muazzam; sen meyhaneye gelince son؛،، ‘ ٥ldı،.n tiyle bütün şarablar bal
**
.İIOİCİ.O
7353
ىرا از ﺣﺪثy د ل٠ ردن د د ﻛ ﻦ از ﺟ ﺚ٠ار'ر٠ ﺑﺎ ﻥ "S e n şa r a b ı m u r d a r lık ta n te b d il e y le d in , te in iz Ijal h a lin e i l i k l i n
Bizim ruhumuzu habâsetten, pislikten tebdil ve tathir eyle dediler . . 7357
ال٠ال٠ ز ﺣﻮن١ ر٠ﻧ ﻮد ﻋﺎﻟﻢ
r
ﺀو ود ﺋﺪذ ﺣﺪا اﻻ ﺣﺎﻵل٠ك «E ğ e r A le m , k im in v e m u h a r r c m lt ile dulsn, A lla h ın «.h e ia id a n b a şk a İılr ş e y y e m e z le r
1ا!ا١ l.u lla r ، .١؛,،.
Inı:٠e٠ f١ -٩.٠m.، ا١ 0 أاﺀاtebdil d » r, hlkf.
olduku :٠ ا
Cenâb-، Hal. ا1
7 ؛1(ذذ؛ ا د ف ﺣ ﻖ٠٠; ا اﻧﺎ ن.' ىرا٠-!٠٠٠ ﻟﺑ ق٠ <.٤د الء-- ءا١ 5 وﻟث
. Ondan dolayı, AJJaJnn lutfu hellim ؛،e d e ct (؛؛j ١n ı ٠ ١eıı, ،.'I ١٠‘< Iin٠i «.kat göğe varıncaya kadar temiz kılmıştır Nitekim bir Hadis-i Şerifte : «Arzın toprağı bellini İÇİ11 secdegnk ١٠ııa I I . I:teycmmiim vâsıtası kılınmıştır.» buyurulmuştur. Bundan s٧ kîevlânâ nasihate ؛urû ile diyor k i :
7363
ﺳ ﻦ٠ د ش- أ ت; ع ﺀ٠ ىذد ﺑﻠﺒﺲ ﻧ ﺮ ى 'ﻧ ﺮ ﺟﻬﺎن١وذﻣﻪ «Sakin, salıın mülûk-i mânevlyyc olan elılıılkılıa kaseti elini... ١'٠ , اا..ا Dünyâda bir şeytan olursun. Çünki iblis tlc Adem Alcyliissek'ıtna bitcd etnıiş ve ondan dolayı îiel'üni ebedi olmııştur.»
7364 إوزد ^ د ى ﻧ ﻮ د. ; زرى
١ا
; اﻛﻞ ذاد ى ﺣﻮرى زر ى ﺑﻮد «Bir veli zellir yiyecek olursa 0 zellir Iıal olur. Sen bal yersen baran 0 Iıal zellir yerine geçer.»
7365 ل ^ د ت و د و ﻧ ﺪ ﻛﺎ را و١ ﺍ ﻣﻠ ﺮا٠١ور ذ و ر٠ﻟ ﻄ ﺐ ﻛ ﻨ ﺖ و «Ç ü n k i 0 v e l i n i n
lıe ın
Itentli,
bem
d e İ١İ d e ğ i ş m i ş , o n u n
İ،، 0 ؟İ n f ırıı
takavvül eylemiştir .» Bir m isâl: «IIII
miiş gibi bilmiyor musun?) demektir. Çünki Aleyhissalât Efendimiz fil -vak’asından biraz sonra Dünyaya gelmişti Ashâb-ı f i l : Yemen valili Eb rehe.nin ordusu idi, yanlarmda filler bulunduğu için haklarında (asiıûb-ı fil) tâbir buyurulmuştur .
؛؟؛s
٥
I* J
،؛
«Allah onların mekr vc hiylcsıni boşa çıkarmadı mı? O ordu, Kûbcyi yıkmak için gelmişti. Takat muvaffak otamadan helak oldu. Onların ،؛٠ .tüne büyük büyük kuşlar gönderdi ki onlara taş kesilmiş çamıır parça ları alıyorlardı. Cılkın yenilmiş saman kırıntıları hâline getirdi ؛؛.» ;Yâni o koca orduyu helak etti ,
«BİR FÂRENİN, BİR DEVENİN YULARINDAN TUTUP ÇEKMESİ VE BUNDAN DOLAYI KENDİ KENDİNE GURURLANMASI» 7370
S~~y
،
،£،/'٠« j ١ Ufak bir fare, başladı.»
i i ... •؛y y
bir devenin yularını yakaladı ve inadına çekmeye»
7371
«Deve. ııvsal tabiatı yüzünden onun çekmesine tâbi oldu. Fare ı١e ben pehlivanmışım di>،. kibirlendi.٠ 'M. S u n MI
7 •
1013
Î77..7 ٠J ٠«y٠۶ Ş ٠_٠—٠ r ^ —٠ ٠J ١ .٠/ ١w ٥٠5**
.٠v»j ،5. .J ؛،/' ’؛j f.-.y ٧ ^ ٠>. «Fârc dedi k î : Arkadaş, bu su büyüktür ve derindir. Bert boğulmak tan korkuyorum .» 7378 .٠j I -،>٠
٠. V .٠١٠--. ١
،.»iz-؛. jLil ،jl . (؛1٠ j Deve: dur bakayım, suyun derinliği ne kadar? diyerek nehrin içine■ ayak attı .» 737٥ ى ﻛﻮر و ش١ ب٦ ا زاﻣﻮت٠ ﻛ ﻔ ﺖ و ش٠ ﺣ ﺮا ن ﻛ ﺚ ق د وﻓﻲ ذ٠اذ ج
«Ey kör sıçaıı, su ancak dize kadar , ؛. edeli şaşırıp !،aidin ve ııiçin I‘k١ lın başından gitti ?» 7380 تﺀت ورﻧ ﺖ و ﻣﺎرا اؤدﻫﺎ ت ف ززار'ارار وأﺑﺎ ت «Fdre dedi lii: Nehir sana göre karınca, bize göre de ejderha «؛ilidir. Çünki dizden dize fark vardır.» 738Ï ; > ; زا ﻧ ﻤ ﻮا ت ا ى
ا١ر٠ . م
r ف٠ . ا ﺳ ﺪ ا ﻛ ﺬ ذ ت از ا/ ر «Ey hüıu.r .،tliihl; su. senin dizine katlar ise In.niııı hakikaten lıasiıııı y iiz ،, آ١ ا ا اf٠i٠٠; r٠٠r١ f î ٠ .
lOir.
kıssadaki fare ،1،١ اl.Jî.ıııd ،n ا. ا:.!٠:٠ ا, . ٠ أ، ا , .. , ınn.l h kimse, dev،, ile de 1 ﺀ،'ا'ل-،اا؛ا، ااsalulıiytl ١،٠ 'ا.!.،..'؛٠.؛ r؛-،،ur٠ n edilmiş, kıssanın naklinde،، ة، آ؛آااM I yolda kı.ssu La . 01 ؛k ؛؛ı.-،a.::.-tıı' : ﻻو
ذت؟٧7 . ى ذس رورا٠ ﻳﺎدر و٠ ؟ون ٠ر ى ب- رواذى٠r ر١"ارى «Ey ا؛ﺀةحinsan! Mâdcnı iti peygamber delilsin , ال١ آإاأ٠أﺀ1 ة.olamamış sin. Yolda geri kal vc bir ü s ta d ı arkasından yürü ki bir giin kuyudan çıkıp Yûsüf Alcyhissclâm gibi maıısıb saîlibi olasın.»
؟38S ٩٠ إ ﻧ ﺎ ن٠٠ : ١ رﻋﺬث اش >وy
Madem ki padişail değilsin, tı^j^d^n ol! Madem ki geıııiei deâ »؛ls؛.n gemi kullanmaya kalkışına .»
7383 ; ٠٠ا١ﺟﻮن >* ﻛﺎش دﻛﺎن د ٠ا ﻛﺮد ى ﺣﻤﺐ: ى؛؛اش٠ د ت ووش «Kâmil olmayınca yalnız başına dükkân açnıa. Evvela elini yıl،a, sonra lıamur açmaya başla.»
7 3 .0 اﻣﻮش ا ش٠وش خ١ اﻧﻤﺘﻮا را ر ش ﺟﻮ'ى ر؛ن ﺣﻖ ﻧ ﻜ ﺜ ﺊ ﻣﻮش اﻧ ﻰ «Ensıtû emrini dinleyip sus. Ilak lisânı o lm a y ın kukd، kesil.» 1«17
Ş ehvet: Nefsin arzularıdır ،•■ı dilimizde ona can istemek tabir olunur. Şehvet, (celiyye) ve (lıafiyye) diye ikiye ayrılır. Şehvet. ؛celiyye: Zenginlik, iyi yaşamak, hevâ ve heves peşinde koşmak gibi şeylerin iste ğidir. Şehvet. ؛hafiyyc is e : herkesin medhıni ve tazimini arzu etmek, riyaset mevkilerine göz dikmek gibi şeylerdir. Hadis-i Ş erifte: «Sizin için korktuğum şeylerin cn korkuncu riya ile şehvet- ؛hafiyyedir.» buyurulmuştur. Şehvetin celisi de, hafisi de elde edilince sahibine kibir verir. Biri çıkıp da nasihat edecek olursa ona adetâ kin bağlar. Demek ki kibir de kin de şehvetle başlıyormuş. Bazıları o medâr-ı istikbârı olan şeylerin zevaliyle yola gelirse de bazılarında âdet ve meleke hâlini alır.
7393 أ ﺣﻮى د٠ ى ﻣﺤﻚ٠ت.ﺑﻮن ز ﺀاد
ﺣﻨ ﺖ “_ﻟﺪ ; ذ ى ﻛﺖ دا «insanda kotii huy âdet hâlini alırsa, liiri seni o ltaldcn ؟ekmek iste, yince ona hiddetlenir ve kin bağlarsın.»
7394 او، وﻛﻞ ﺣﻮار ﻛﺌ ﻨ ﻰ ر٢ ئ٠ج ﻧ ﻞ 'را ا ﺛ ﺪ ﻋﺪو
ز-و ا ﻛ ﺪ د ا
«Sen çamur yemeye alışınca, seni ondan menetmek isteyen senin na. zarında düşman kesilir.» Bir nevi yağlı çamur varmış ١ ٠ ؛bszi ﻵ.؛٩ةا'ﺀةا-. onu yerler ve tiryâkisi olurlarmış, Acemcede bunlara igilhâr). yâni: çamur yiyen deniliı..
7395
٠
. . . . . ﺩ٠ﻥ٠. ﺫ.١ ٠ ا.؛ذ
ق ;؛؛
«Putperestler, jıutıııı etrı'ıfıııdii toplam la, puth&ne şoluna milli، ol. m.ık ،,teyellere düşman olular.« ل0 ا؛ ا
«Sc،j؛،١tabiatın İliJâfıııa biri bir şey söylerse, una karşı sende i r '؟,!، kin peyda ulur .» 74C2
د٠ر»إة ﺷﺪ «O kimse ben ؛ ؛stiyor dersin .»
<ل
ى٠•' از خ/
&
إع1٠ د و/ را ﻏ ﺎ.ر ayırmak ve belli ؟.'.kird ve bibi 1. ا1،اااا1ا
7403 ٠ ﻳ ﻜﻢ ﺳﺪ٠ ود اب'ذد ﺧﻮى ﺑﺪ-. . ف ا ﻧ ﻨ ﺎ د١ﻧﻰ آروﻧﺪ از ﺣﺎد *Kötü taJliat sajaınlaşınayıııca muhalefet i ؛te ؛؛.'.edesi
أ.'،؛١اا
»..''ı.ııriî.i
.A teşsede: ?.Ieebsilcrin ibâdethânesidir ki, İçinde r.'oş y akala ' it şe taparlar. Hazret-I d e v in il iki kişi arasında !:! ؛i ؛uhâ !٠ : V.ı, I :ااا;؛ر1اا itibariyle ^teş^edeye benzetiyor ve cııvn parlamasına insandaki ،.٠ "'، ' ... b iatin m uhkem leşm esini sebeb rîöstei'iv.r ,
7401 ا ز ا ف اوﻣﺪا راﻧ ﻰ ﻟ ﺪ. ل ؤد٠ ٠ﺷﺪا٠ د'ع دل او ﺧﻮ «Riyâsct sevdasında oiaıı killise. ı؛.،ık'؛ılifi bü.vi'ıee!. bir zil، ulursa ٠ ٠ !,،٠ «.karşı adâvet izhbrıııa cesârct edemez O muh&Jife ınüdûrâda bulunur, onu tasdik eder I'؛bi Röriıniır. Ounfi da sebeb, o ıııubiilıf ve ا١اا١"'ا١1 ﺀ7؛itın kalbinde yer bulmak VI' teve ، ااااا,itil kazanmak emelidir, 1121
٠ l٠ ٠ rl٠ ٠ ı،lı çalıştıkları cevhere iksir ، ؛ı.ıyâ ٠ ) iksirden iA.ıe ucuyla al.nıp bakır bir levhaya sürülürse ،.İtin oluı tmı؟. Burada bakırdan maksad : Klıl.ı •؛،ıhıl،, iksirden murat! da mürşidin nazarıdır .
7.110 ن٠ ﺑﺪf : ﻛﻎ ت دﺑﺪار اﺀل دل ذ ﺣﻬﺎن١ رون و ﺷﻰ ﺟﻬﺎد£ JT Sevgili killidir? iyi bil ki e h li dil ve chlullahdır ki, gece ile gündüz» birbirinden nasıl » ؟.ekinir ve ayrılırsa, bunlar da Dünyâdan öyle çekinirler Binâenaleyh ؛ 7411 ١ﻧﺪة اذﻟﻬﺮ. f
ب ﻛﻢ
ا ﻛﻦ د ذدى ش'را٠ أ ك٠أ-٠ «Allahın has kullarım ayıblama, pâdişâhı hırsızlıkla itilam etille.« Hikâyedeki şeyhi sarhoşlukla itham etmek isteyen mUteriz ve c n i sâline hltabdii ki, ehlullaha sü-i zan etmek, bir pâdişâhı hırsızlıklı itti ham etme! ؛gibidir. Onun İçin, c• ،ribi kütü zanlarda bulunm adan s.٠ k،n, deniliyor ve ayni bahse dâir başka bir ilikâye naklediliyor :
«OEMİDE HIRSIZLIKLA İTTİHÂZI e d il e n DER١'،Ş،N KERAMETLERİ” 7-112
ذﺗﻰ5 ود ﺑﺮوض درون. ذ ) > ل اد ى ﺑﻨﻖ١ا ﺧ ﻪ «Bir gemide ،lir dervi ؟vardı ki ıııerdlik ve insanlıktan liir اااةا'ل.yap ".nııştı Yani: ytıkıı ve eşyası yoktu ٠1٠ ة:ا
7.1 اs د دن ﺑﺮوض ازا ن٠درد ا, ?) ن و د ر ز ﻣﺎ ن- ر د د ر
ررون٠
«Dervişin kalbi kırılınca, 0 a.îtla vo denizin her taraîındaıı,»
؟419 دذ؛ ى زرف
اش از٠ د ﺀراران٠
در دﻫﺎن ر ض دوى ﺷ ﺮ ف «Yüz binJcrcc halik başın, çıkardı ki, iler birinin «ة2ا(ااا3 اﺀ’ﻟﺔحkıj'" 1110، . ؛bir inci vardı.» 7420
ﺗﻰ٠ك٠ر ض دو ى دراج ﻣﺎ دا رد ﻧ ﺮ ق٠ ﻛ ﺰ آ ﻟ ﻬ ﺖ ا_ن «incilerin her Jjiri, bir memleketin liaracı değerinde idi ki, Allah taraftndan gOnderiiiy.r*! ve ortak mail değildi.»
7421 \
I- - -
در ﺑ ﺪ
r
رﻫﻮارا «Balıkların ağzından aldığı bir kaç inciyi gemiye attı ve sıçrayıp !tavada iskemleye oturur gibi oturdu.»
7422 دو ش ا إ ع ﺟﻮ'ن ﺋ ﺐ ن ر ش »وا ش
اﺑ ﺶ٩ د ﺟ ﻮ ﻛ ﺬ ﻧ ﻰا ش١ اورا ن «Pâdişâhların taht tize.؟itile murabba oturdukları gibi, ٠ «ili lı.ıvnda oturmuştu, geııti önünde bulunuyordu.« F: 65
ذﻳ ﺬااا
7428 اان٠ ذﺑﻢ ذ٠ ﻳﻞ زت٠ ﺣﺎش ﻻ ى ﺋﺒﻮدم رﻓﻘﺮا ن د ﻛ ﺎ ف «Ilâşâ ve kel.âJ Fakir ؛itham etmekten değil, belki mânevi sultan olanlara tâîim ettigim İ ؟.in verdiler ki, fakirler hakkında sû-i zan besle nedim ،.» 7429 اً ن ﻓﺬران ﻟﻌﺒﻒ ﺣﻮش ﺧﻰ ﻛ ﺰ ل ﺗ ﻌ ﻴ ﺪ ا ن ا ﻣ ﺪ ﻋﺺ «latif ve nefesi hoş fakirler ki (Abese) Sûresi onlara tûzim i 0 ؛ ؟n nâzil olmu§tı،r." ® ' ﻻرى٠، |اﻻﺟﺼﺬي
ﺀﻳﻢ
Y ân î: «Resûlullah âmâ geldi diye yüzünü buruşturdu ve ؟..!"evirdi .âyetlerine İçârettir -،Hazret-i Peygamberin müezzinlerinden Abdullah bin ümm-l Mel .tüm (Radiyallâhu anh) her vakit nezd-i peygamberiye gelir." «Yâ Resûlal ,lah! Allalnn sana tâlim ettiklerinden bana da öğret.» derdi Bir gün Kureyşin eşrâfından bir ka ؟-kişi huzûr-1 Nebevide bulunu .yordu. Hazret-i Peygamber de belki imana gelirler diye Umidlenlyordu İşte o sırada Abdullah bin ümm-i MektUm yine geldi. Âmâ olduğu l ؟ln Risâletpenâhın yanında kimler bulunduğunu bilemiyordu. Bundan dolayı her vakitki ricâsını tekrarladı. Fakat Resûl-İ Ekrem başını öte taraf ،، ؟evirdi. Bunun üzerine 0 Âyetler nâzil oldu, öndan sonra Zât-1 Akdi""؛-، Nebevi ne vakit üm m .i MektUmu görse: «Ey kendisi ؟؛in Rabbimin | ااااأا buyururdu itab ettiği büyük zât, ’, 7430 ﺀاﻣ ﺖ ﺑ ﺖ٠ j
ت٠ﺀق ا;ت ب٠/
i
آن ﺑ ﺪ ى
،ﻧﻚ
' ل ل٠
«Fakat bahsedilen fakirlik dünyaya sarılmalı ؟؛.،،،، in değildir: belki zarında Haktan başka bir ؟ey olmayan kimse i ؛؟t،dlr...
.SÛI'.I
831
٨1,٠’ ا٠ل 1.27
7434 ﺑﻨﺪ روﻧﺪ آن زﻣﺎن, . ﺳﺠﺰ ود ان٠ﺑﻌﺪ اﻧﺎن ا د راﻟﻰ *Bir softâî mUcizeyi görür, o esnada hak olduğunu kaljul ederj sonra, da gördüğüm bir hayâl idi der.»
7435
ب٠ود ان د د ﻣﺢ٠در >ﻓﻘﺖ اﻣﺪ رون و ﺷﺐ٠وﺛﻢ. ن ﻣﻘﻢ٠ج «Yine 0 softâiyyc der k i : 0 acâibi görmek hakikat olsaydı onun gii" riinüşü gece gündüz gözde devam etlerdi, yânî; iler vakit görülürdü.»
7436
ر و ﻧﻜﺚ١ >؛ان ﺀب ز ن ﺣ ﻰ داردﺀ "ﻛ ﺖ٠ ﺑﻮد ﻃﺎوى آدر بS "Zira 0 acâib mûcize, bu hiss.i rii’yette İkâmet etmekten arlanır. Tâ » vus kıı§u dar bir kuyu ؟؛inde nasıl bulunur ?»
7437 ا ر- إ١/ /
و-و٣ ر م و آ ذ ر
ا ل ( و د٠ ا
ن ذ ﻣ ﺪﻟ ﻰ٠
*Sakin bana çok söylüyor deme. Ben J’üzdc !.irini söylUyoru.11 kl n söylediğim de kil giİJİ ince bahislerdir.»
ا02 ه
7.443
ﺗﺮ٠ و ى ان- ﺷﺦ رو أورد
j f ﻛﻢ ﺀ ت ا وا ط٠ زر ﺣﺎف، «Şeyh, o çJkâj'et ed ؛٠ cn der١ ’؛؛e teveccüh ederek ذHer hususta itidal '؛ I h tly S r e t, d e d i ."
7444 UJ٠ ١ —■J.
,/ ؛٠>٥
l٠]٠١\>٠١٠J ١،c &١j a. I £.1 «Hadiste: (İşlerin hayırlısı ortasıdır) buyurulmuş; insandaki ahlatın itidal derecesinde bulunması faydalı olmuştur.»
7445 ك ﺧﻠﻄﻴﻰ ﻧﺰون ﺛ ﺪ از ر ض٠ .ا
ﺩ ﺭ ﺩ ر ض٠ﺩﺭ "ﻥ ﺭ ﺩ ﻡ ﻣﺪ «VUcudda alılât.ı erbea denilen kan, balgam, safra ve sevda'dan biri artacak olursa insanin bedeni hasta olur.» 7446 ن ﺧ ﻮﻧ ﻦ ﺳ ﺎ درﻣﻐ ﺖ٠رذر ةﺑﺖ١ ﻏﻦ درﺀ٠آرد
ﻛﺎت ﻓﺮاﻓﻰ
«Sıfat ve haslet İıususuııda arkadaşından fazla olma kl o fazlıılık, sonunda arkadaştan ayrılmayı İntâc eder.» 7447 ﻭﻭﻑ. ﻋﻮا ﺩ ﺭﺍ ﺩﺍ ﺯ٠ ﻃﻖ ﻣﻮ
ر زك١ﻝ إ
د ز٠زون آ٠ را
«siiztl endaze ve Mösfi Alcylıls،elı١ınıı١ ا؛1اtlzere ilil،1 ١1. 1.آا1،! ااo kııdıır söyleyişi bile o iyi dosla, yfinl ؛١h،s»el,Hızır Alc،٠ıına fazla seldi.» 1 .1
rivayeti birleştirmek için hatıra şöyle bir fikir gelir : Peygamberlerden her birinin neş’esi ve meşrebi üzere ümmet-i Muhammcd arasında bir veli vardır. Buna göre Hızır meşrebi üzere de bir velî mevcuddur. İhti mâl ki Hızır ile görüştüklerini söyleyenler, zamanlarında Hızır meşrebi üzerine olan velî ile mülakat etmişlerdir. Maamâfih, Hazret-i Mûsânın görüştüğü Hızırın hâlâ yaşamakta olması da Allahın kudretine nisbetle olmayacak bir şey değildir. Hazret-i Mevlânâ, burada Hızır Aleyhisselâm ile mürşidi, Mûsâ Aleyhısselâm ile de müridi murâd ederek mürşid lisânından olmak üzere diyor k i : 7449 ﻣﻮ ﺳﺎ ا ﺳﺎر ﻛ ﻮ ى دور ﺛ ﻮ
ا س ﻛ ﻨ ﻚ اش وﻛﻮر ذ و٠٠ور “Ey Mûsâ makamında olan mtirid: Çok söylüyorsun. Uzaklaş, yoksa bana karşı dilsiz ve kör olmalısın.» Yânî: itiraz edecek bir hareketi görmemeli ve itiraz etmemelisin. Çünki sohbette mürşid söyler, mürid dinler. Böyle olmazsa o sohbetten istifâde edilmez. Demek İÎİ sohbetin şartı müridin sükûtudur. 7450 و"ا ^ د را ز٠ودى٠وون ﺣﺪ ث ﺑﺂ ن
ﻃﻬﺎرت رو
ر ى
اد ت
«Sen namazda ansızın abdestini Ilozarsan ıııüfti sana koş abdestln ؛ tâzele der." 7451 ى ﺧ ﺌ ﻚ ﺑﺘﺒﺎن ﻣﺒﺪو ى٠; ور د ا ز ت رﻓﺖ ﺑﺬذس اى ﻏﻮى۶ “Eğer gidip abdest almazsan kuru kuru, yân ؛: -ııâfile yere yatıp kalk mış olursun. Ey sapık adam " ؛.Namazın bozulmuştur, otur Cenâb.ı Pir, şeyhin Iluzurunda çan çan öten bir müridi, namazda -iken abdesti bozulmuş bir kimseye tenzetiyor. 0 kimse gidip abdest al mazsa kıldığı namazın .؛,uru kuruya yatıp kalkmaktan İbâret olduğu gibi mürşid yanında dilini tutmayanın da sohbetten feyz alamayacağım haber veriyor. Yine 0 gibi Ç،1İ çene heriflere lı؛: tâben diyor ki IBM
745«
!ﻛﺎى ﻫﻤﺈن ﺋ ﺮ ى٠ ور ﻧﻰ "ال اوﺳﻌﻞ روى٠ﻛ ﻦ ا د
ﺣﺎم م
«Eğer temâmiyle soyunmaya muktedir otamazsan, elbiseyi az giyin, yânî; ben ve biz gibi benlik İfâde eden kelimâtı az söyle, cnâniyyet dâ٠ ..'âsında bulunma lii vasat bir yoldan gitmiş olasm.»
«HAKKINDA ŞİKÂYET EDİLEN DERVİŞİN, ŞEYHE ÖZÜR BEYAN ETMESİ. 7457
اﺣﻮال ﻛﻔ ﺖ١دى ﻓﻘﺒﺮ ان ﺑ ﺨ ﺮ٠ ي ﺟﻔﺖ
ﺀذررا ا ا ن ز ا ﻣ ﺖ
«O mürid, 0 şeyhe ahvâliui söyledi, özür ile garâmeti birleştirdi.» Yânî; borç gibi edâsı lâzım olan hâlini beyân etti. 7458 وا ﻻت ﺣﻜﻴﻢ- آ ن ﺑﻮاﺑﺎت ﻛﻨﻰ ﺧﻐﺮ ﺀود از رى ﻋﺎﻳﻢ «Kelimullahın süallerine Ilızırın cevablar. gibi güzelce, doğruca cevaplar verdi.» 7459
د١ ت ﻣﺘﻜ ﻬﺎ ش ﺣ ﻞ اﻓﺰون زﺀ٠غ٠ك ﺗ ﺔﻟﻨ ﻰ ﻃﺂ ح داد٠ا ذ ﻟ ﺮ «ı١lûsân>n lıatıruıdaki bir ؟ok müşkil halledildi.
ا ا أ ! ا1، أHızır, her
m ü ş k i l İ ç in o n a ، li r a n a h t a r v e r m i ş t i .»
(ا٠:،آ
7 4 .5
'ان ﺑﻮد, ا ك اورا ا ﺛ ﻨ ﺄ د ط آ ن ﺑﻮ ؛- اﻧﻨ ﻢ ا د- ﺛ ﺶ ﺣﻮرد ب «Bir kimsenin on ekmek yemegc iştihSsı varten altı dânesini yerse, bilmi ؛ol ki 0 vasattır.» 7466
ا ﻧﺠﺎﺀ ا ن ﻫ ﺖ اﺛﻨﻬﻰ/ ﺟﻮن
ﻫﻤﺪﻧ ﺠﺈد٠ را ﺛﻨ ﻰ ر د/ «Benim eJJi ekmek yemeğe İştihâm var, sen ise altıyı da yemiyeb،. lirsin. Bu sûretle ikimiz müsâvi olamayız.»
7467 ،٠١ji ■» ،٠ ؛١
i. ؛١ ٠ ۶ ؛-
،٠j ^ l ٠ ٠-،. y
^٠b٠j.s -،-a»؛-
«Sen on rekat namaz kılmakla usanırsın. Ben beş yüz rekâtla zayıf düşmem .» 7468 در ؛ ﻛﺒﺎزى ﺟﺎن د ا د٠ ؤ٠ ان دا د٠ﺟﺎن ﻛ ﻨ ﺪ ا ك 'ان
Sl
ون
«-Meselâ bir kimse aşk yolunda can verir, diğeri de bir ekmek verir ken eaıı ؟ekişir.» 7469
ﺑﺮود٠ ت٠ا٣'ا.ا ن و ﺋ ﺪ در ود٠ ﻧ ﺮا اول و اً ج٦ صiff
Bu vasat, nilıfıyet bulan bir şey hakkındadır» !، ؛onun başı V. sonu olur .. ااا:ا7
747:1
د٠ﻧ ﻮد واى ﻣﻪ
»١٠
دوا: ٠٠ﺀ٠
٠اﻹن ﺛﺪزرا ه;ح ام;د١ي/ ت٠٠ب « Y e d ؛d e n iz .e m u m iy lc in iir e k k e b o lsa da. k e lim â t-î i l l h i y y e n „؛.y a z ılıp b it m e s in e ü ıııîd v e İm k â n y ٠k ٤ ur٠ .
7474
<[î ; ( g د ودr ه٠اغ و ﺑﺚ٠
ﺽ ﻭ ؟ﻡ٠ﺯﻧﻦ ﺳﻦ ﺭ ﻛ ﺰ ﺩﻭﺩﺩ « B a ğ la r , o r m a n la r k a le m o ls a d a b u sd z, j-ânî; k e l ؛٠ j ، lâ h ly y e asi،.،m â . . a z a lıp ç o ğ a lm a z S û r e - i L o k m a n d a d a b u y u r u lu y o r ki :
| ا' ا’ ﻵ ﻟ ﺮ ﻳ ﻪ ﺀ
ﺶ
ﺳ
؟
ﻜ ﺌ ﺄ ﻳ ﺎ
ﺗ٠: ﻳ ﻶ ي٠.٠ﻲ
ﻟ. ة ﻳ ﺎ٠'ا ﺀ ز' ﺋ ﺎ ت
Y â n î : « Y e r y ilz ü n d c k i b ü tü n a ğ a ç la r k a le n i, d e n iz le r m U rek k cb o l* n ٠ o m ü r e k k e b b it t ik t e n so n r a y e d i d e n iz İm dâda g e ls e y in e k ellın ât" !
ا1 ه٠
h i y y e y a z ılıp tü k e n m e z d i؟؟.» ( K e lim â t u lla h ) İ ؟in A lla h ın ilim
v e h ik m e ti,
e n b iy â v e e v lly ftn ın
- m a z h a r i y y e t i t i b â r i y l e — k a lb lt r in d e k i h a k a y ık v e m a â r if d e n ilm iş tir . Y in e o d e r v iş ؟o k u y u y o r İsn â d ın a c e v â b e ıı d iy o r d u k i :
7475 ;
ﻝ
د٠ا٠ ﺑ ﺮ ا١ا ت ﻣ ﻦ ﺧ ﻮ
X واى ﺗﺪارد را را٠
« B e n im h â lim b â za n u y k u y a b e n z e r , sa jn k b irl o h â l ؛ııy lıu s a n ır .»
، ﻵﺀa ٥r٠l
Lokman:
21. ا٠.’1!ا
7481 ا غ. ر س ان ز ﻧ ﺎ ذ ﺑ ﻮ.رو ﻧ ﺪا ن.
غ١ ﺀر٠ ﻣﺌﺖ١ﻋﻴﻦ ﻣﺪﻧﻮ ف ص «Sana zindan olan yer, benim ؟؛in bağ, bağçc gibidir. Mc؟g ؛ıüye،in İÜ kendisi bana istirâhat olmuştur.» 7482
/ص
٠ا
؛ى ; د ر ﻛ ﻞ ا ا
ﺀص"را ﻣﺂﺑﻢ صا ﺳﺮر ودﻫﻞ «Senin ayağın ؟amura batmış, bana o " ؟. anıtır gül olmuştur. Sana m tem olan bellim İçin düğün ve davuldur .* 7483
ا ﻛ ﻦ در ﻣﺢ ل
ا و. ﻧﺮ ذ ﺳﻢ
رخ ﺳﻢ ﺟﻮن ﻧ ﺪ ل۴ ر. وم٠ب «Yerde ve seninle berâljer oturuyorum ama ؛.öj'le iken Zülıal seyyft resi gilıi yedinci kat gOktc seyran etmekteyim .* 7484 ﻫﻤﻐﺜﺒﻨﺖ ﻫﻦ "ﻳﻢ ا ﻳ ﺔ ﻣ ﺬ ت
■U ﺗ ﻬ ﺎ ﻳﺎﻳﺔ. د٠' از ا١; ; ا «Seninle oturan ben değilini, »jenim gOIgemdir. fikirlerin fevkindedir.*
Benim mertebem
748 .؟
ام٠ ﻛﺬﺛﺖi ن ز ا"داﺛﻬﻬﺎ٠ زا ﺀ ام٠أش ع أ دﻳﺜ ﻪ او؛ن ﻛﺜﺖ «Ç ü n k l b e n ö l ç ü l e r i n l ı u d û d ı m u
g e ؟-m i ١in ı, f i l i l r b u d ü d u n u n
b iric in
d e d o l a ş m a k t a y ı m .»
F: ««
ااا،ا
191
ﻟﻰ ﻣﺪات٠ﺣﻮف ﻣﻼﻟﻢ ا د از م رم ﻫﻤﺠﻮن ﺑ ﻮ راﻟ ﻤﻔﺎ ت٠ر «Bu sütli sıfatlı alemde» bana usanç gelince, tuyûr.11 sulat gibi baklltat semâlarında uçarım.. Tebâreke Sûresindeki şu Âyete İşârcttir:
ي١ ﻟ ﺮ ز١'^ ﺑﻤ ﺨﻬ ﻦ٠ ﺗ ﺮ و\ \ﻟ ﻰا ﺷ ﻲ ﺀ وﺋ ﺊ\ دا' ذ و ذ » ﺳﺎ٠أ; ر ﻻا٠ |ﺑﻤﺐ Yân ؛: *Müşrikler, tepelerinde ve ilavada sat lıâlinde uçuşan kuşlara !»akmıyorlar mi ki kanadlarını açarlar ve toplarlar. Onları ilavada tutan, uçma kuvvetini vercu Rahim ve Rahmân olan Allahdan başkası di’٥،hllr. O Allah Tcâlâ her şeyi görür»».*
7492 ﻧ ﺰ ﺗ ﺖ ر( از ﻧﺎ ت ﺧﻮ ض٠ار
ش. رﻣﺤﻒ ا م دورون ا م «Benim kanadım kendi zâtımdan lıâsıl olmuştur. Ben çirişle ik، ka naili kendime yapıştırmanı.* Bir beyt evvel «Bu sütlî âlemden bana usan ؟gelince tuy٥r-u «âffût gibi hakikat semâlarında uçarım.» denilmişti. Uçmasına vâsıta olan, kn nadlarm ilim ve amel kanatları olarak kendinden lıâsıl olduğunu, bir takım mürâj'i ve hiylekârlar gibi takma ve ؟İrişle yapıştırılmış tezvir kanadı k u lla n m a d ım söylüyor.
7492 ﺳﺖ٠ﻻررا ;ﺑ ﺮ٠ﻏﺮ٠ع٠ ت٠٠٠ﺟ ﻐ ﺮ راروا رﻻر
«Câîer.i Tayyûrııı kamilli dilimidir. ٢ İıter.l llirrftrin kanallı ise l٥retidir.. I«٠
١
a ٥ ™ i MUIkl
IM:،
7401 'زد اًذﺣﻲ ﻟﻢ دﻧﻰ د ﻋﻮﻟ ﺖ ا ن
*ق ﺳﺎ ﺑ ﺖ ا ن١ : ى- زد «Hakikat zevki„ ؛tatnuyanlar indinde dervişin, şöyle böyle yajıaıııu demesi dâvâdan vc lâftan ibarettir. Lâkin mânâ Ilfuklarjmn ' ‘ nezdinde o sözlerin mânâsı vardır vc doğrudur..
7405
ب١ ن ب~ل ض١ ف و د ﺀو ى ا ﺛ ﺪ٠ ر ا ة ﺑ ﺶ ذﺑﺎب٠ﻟ ﻴ ﺪ ل و «Bu sözler, karga gibi mânâ bigânelerine, lâf ve dâv'â gelir llir sinegc göre tencerenin boşu vc ılolıısu birdir.» Buradaki karga ve sinekten inaksal : Evliyâullahın nl٠ vâl،ı١ e ve i,e râmâtına inanmayan münkirlerdir. Hakkında şikâyet edilen dervi؟. «؟ok yiyor, isııâdına karşı .la -,.ililkırı söyledi :
7406
; ٠١ ﺑﺬ ود ﻟﻔﻤﻪ٠ در ر
,م
ن ﻫﻤﺰن ﺣ ﻨ ﺪ ا ﺀ ﻧ ﻮا ف ﺗﻨﻮر «Yediğin lokma semle giiber olursa ses çıkarına. Yiyebildiğin kınlar ye.»
7407
ﻃﻦ٠ و- ع ﻟﻨ ﻢ٣ ﺛﻴ ﺦ ووزى ا ﻛ ﻞ٠ر دد ﻏﻞ٠در ا ﻛ ﻞ ﻓﻰ ك;د «yeyliin lı ؛rl. b ir ﺀ1، ا ا, lıııkkında ؟ok ylynr diye edilen defetmek l ؛؟n Itlr leğeııe kay etti, lâklıı leğen In.'i ile doldu .
ا ا١٠ |
, illini
Iftin
7502 م١ﺑﻢ ﺛ ﺐ ﺑﺒﺶ ر٠ ( P
ا
ش رام.ر ﺧﻮ٠ م،ىار ﺷﺐ٠ض ’ ز «E^er gece yarısı senin yanındayım dersem geceden korkma ki »ا٠ ’اا senin atrâbânım .» 7503 و ض ﺑﻮد٠ ن در دﻋﻮى ﺑﺒﺶ١
ﺛﻨﺎ ى ا ﻛ ﻒ ﺧﻮﻳﺜﺎود ﺧﻮد٠ ﺟﻮز «Kendi akrabânm se.sini işitince bu iki dâvânın mânfılı اأ٠ 1ااااااﺀاا anlarsın .« 7501 ٠ود ﻟﻠﻤﺚ. ﺑﺬى وزوا ش دو دﺀوى١ ردو ﻻى ﺑﺪد ﺑﻴﺶ ﻟﻬﻢ ﺑ ﻚ «Yanında bulunuş ve akrabSn oluş iki dûvûdır, fakat iyi bîr ،udiyi,« göre, her iti dâvâ da mânâlıdır ve (' dlvülar, kcndilerlnîn d.ğrulıık ,ftlıl. didirler.»
7505
د٠زش ﻟﻮاى س١و٦ ﻧﺮب د٠ﺋ ﻦ دم از زد ف ارى ﻣ ﺢ «Sesin yakınlığı, o sesin bîr dosttan geldiğine şehadet eder.«
7500 ﺑﺬ: ﺫﺍ ﻥ و د٠فت آواذ ﺭ ﻭ ش ز ز. ا رﻣﺪق ان دو١ ﺛﺪﻛ ﻮ «Akrabft sesin،! leıret، de, ٠ n*Iı «krabftııııı dojrıılıı.ıma ,؛.bildir .« 10.7
ا ر ﻳ ﺪ ﻛﺎ ى رﻛﺎﺀوى ن اﺟﺪى٠ ﺗﻢ د١ﻛﺎﺗﺐ و ﺧ ﻂ ﺧﻮ «Yûhud bir kâtib: (Ben kâtibim ١٠ (yazı ukur büyük bîr adamım liye bir kâğıda yazsa،,»
7513 < ﺧﻮد دﺀوى ر د٢ ر
ن رﺋﺘ ﻪ٠ل
رد٠ ر ﺋ ﺘ ﻪ ﺛﺎ ﺀ د ﺳ ﻰ٠ر *Bu yazı bîr dâvâ ohnakla berâber, o divânin doğruluğuna da ş&hîd ulur.»
7514 دى ردو ش٠ رﻧﻰ د٠ ﺳﺮود١إ دو ش٠ .ان ﻃﻮأب ﻣﺤﺎد٠در «Yâhııd bîr sölî ،Jcrse k i : (Sen dün gece rü’yânda seccSdcsi awn. znnda bir S&İÎ gürdün).»
7515 ﺑ ﺪ ر١ ن د م آن و آﻧﺠﻪ ﻛ ﻔ ﻢ ﻃﻮ٠
و ادر روا ب درﺛﺮح ﻧﻐﺮ٠ا « O b e n itlim . S a n a r û j'â n d a n a z a r d a k i f e y iz le r ؛a n la tm ^ ;»
7516
و ش ﻛ ﻞ ﺟﻮن ﺣﻒ ا’ درﻛﻮ ﺷﻜ ﻦ و ﺷ ﻜ ﻞ٠ ﺛ ﻮا ى: ١ ١ ﺣ ﻨ ﺮ- آن « D in le v e
lıalka
g ib i k u la ğ ın a k iip e e y le , dem J , ، ؛ın.
o
w ٤z ü h a tır la !»
ﻫﺎااا
7522 ا د ﺀ و ﺑ ﻨ ﺮ و١ف ل
ﺗﺢ ا د٠
ﺗﻮر ﺛ ﺮ١ازرم اى ﻣﺪ ى ﻣﻪ «Susanıış kim se: (Bu, bir dâs'âdır, ey müddeî, çckiJ git yanımdan) der mi?» K ezâ: 7523
ك ان
ir /
و٠ ﻛ ﺎ١٠
ن١٠ م٠ا٠ ﺟﻨ ﻰ ا ﺑ ﺖ وازان «Yâhud : (Bunun su cinsinden ve tatil su nev’inden olduğuna bir şâhid ve bir hüccet getir) teklifinde bulunur mu?» 7524 زد،ادر ا ﻛ ﺚ٠ اﺑ ﻄ ﻔ ﻞ ﺋ ﺮ ان اى ول٠ ادرم٠ ن٠ ا£ «Yâhud bir vâlide, süt emen ؛ocuğuna ( ( ؛Gel oğlum! Ben annenim diye seslcnse.» 7525
ﺗﺎر٠. : ادرا ج٠ ﻃﻐﻞ ا د ن ﻗﺮار- "اﻛﺎ ﺑﺎﺛﺠﺪت ﻛﺮم «Çocuk : (Anne! Annem olduğuna hüccet getir ki sütünü içip, karar edeyim) der mi?» 7526
ت٠د ر د ل راﻣﺘﻰ ﻛ ﺰ ﺣﻖ ر ا ت٠ ﺟ ﺰ٠إﺳﺮ م٠ روى و اواذ ا «Kalbinde Allalıtan zevk bulunan her ümmete, peygamberin yüzü ve sesi mitiledir.» 1051
ا1 ا أ آ ا أ
U e y tü l-M u k a d d o s h iz m e tin e vc؛r ٠ y ؛nı tjiy e Iiezr e t m iş t i.
(
أ إ٠ﻻ0
ﻻو ل-
lu n d ıığ u ؛؛iratla IttJcası ا٠ 'ااا,'!ا١ö lm ü ştü . lla n n e d o ğ u r d u , f ؛ik ili ç o c u ğ u o g la n d e ğ il k ız id i. ( M e r y e m ) t e l l i y e e t t iğ i im k ızı B e y t ’ü l M u k a d d c se g ö tiir d ii v e n c z r o ld u ğ u n u s ö y le d i. M e r y e m
o ra d a b ü y ü d ü . M a b e d in r e isi
o la n Z ek eri.v y â A le y h is s e lâ m on a h u s û s i bir o d a y a p tır d ı. M e r y e m o ra d a ib â d e t le Ji،e ؛g ü l o lu r , y a n ın a Z e k e r iy y â 'd a n b a şk a k im s e g ir e m e z d i.
Zekeriyyâ Aleyhissekimın haremi, ihtiyâr hâlinde gebe kaldı ve Yahyâ Aleybisselâmı doğurdu. ٠٩ltı ay sonra da hemşire zâdesi Meryem, Mazret-i isâ Aleyhissclamı dünyaya getirdi. Zekeriyyâ Aleyhisselâmm haremi, yeğeni Meryem’e : .Karnımdaki çocuk, senin karnjndaki çocuğa secde etti. Binâenaleyh çocuğunun büyük bir zât olacağın، anladım» demişti. Yahyâ'nın doğumundan altı ay sonra îsâ doğdu. Bilindiği üzere babası yoktu. Bundan dolayı YahUdiler Zekeriyyâ Peygamberi zinâ ile ithâm ettiler ve öldürdüler, ؟linki Meryem'in halvethânesine ondan başka giren yoktu. Yahyâ Aleybisselâm babasının yerine peygamber oldu. ٥ da pederi gibi şehid edildi. Çıinki Kudüs'teki' yahüdilerin reisi, kardeçinin kızını almak istemişti. Halbuki Hazret-i Müsâ'nın çeriatinde kardeş kızını almak câiz değildi. Bunun İçin Yahyâ Aleyhisselâm, istenilen nikâhı kıymadı. Kızın ve anasının teşvikiyle şehid edildi. Hıristiyanlar, Hazret-i Yahyâ'ya : *Vaftizleyici Yahyâ. derler. 0 'n u n Hazret- ؛îsâ ile birli itte Erden nehrine girdiğini, îsâ'nın başına su döktüğünü) o esnâda îsâ’ya peygamberlik geldiğini söylerler. 78 ﺀ٠
ﻏﺖ٣ ﺗﺮﻳﻢ در,
ﻣﺤﻲ٠
ادر٠
ض ﻛﻔ ﺖ٠ﺑﺜ ﺰ از وﻣﻨﺢ ﺣﺎأ ﺣﻮ «Yalıyâ'ıun annesi, tledi k i :»
çocuğıınıı doğurmadan evvel Meryem'e gizlice
7531
.1—٠H> " ؛..s١٠3 j fİ٠..J؛J١ £ «Yakînen görüyorum ki senin karnında mânevi bir sultan vardır. Ülü.l-azm enbiyâdandır ve ziyâdesiyle âgâhdır... Peygamberlerin kitab ve şeriat sâhibi olanlarına (ülü'l.azm) denilir, îsâ Aleyhisselâma İncil nazil olduğu İçin ülü'l.azm enbiyâdandır. Yahyâ اآ(ا:ا
7536 ف ﺛﺒﺮ ن ﻧ ﻮ ن١ از رون ﻧﻬﺮ
ﻣﺪ ﺣﻮ د درون،"اﻧﺜﺪ ﻓﺎرغ ﻧﻢ . Hazret • ؛Meryem , hiline gelmemişti.»
ذ
-doğurmadan evvel şehir hâricinden dâ 7537
l. ﺷ ﺔ٩ ﺑﻤﺎ د٠ادر ﻣﺤﻮ٠ د اورا ا_ن —ﺧﻦ درﻣﺎﺟﺮا٠ﻟﻮ٠ «Yahyâ’nın annesi onu nerede gördü ki, bu mâcerâyı, yân ؛؛-karnin daki ؟ocuğun secde ettiğini ona söylemiş olsun .»
-BU ŞÜPHENİN CEVABI» 7538
اﻫﻞ ﺧﺎﻣﻨﺮس.ان ﺑﺪاد ﻛﺎ ذك ت٠٠اورا أ ذ م «Ufukların gaybı, yânî: İlhâm sâhibi bilir k i :»
ﻓﺎا ق٦
ﻋﺎو
uzaklardaki haller kendisine n١ al٥m olan
7533 ﺣﺎﺳﺮ آ د در ﻧﻔﺪىr . / ﺑﺌﻰ ﻣﺎدو _ﻣﺤﻴﻚ دورﺳﺖ از ﺑﻌﺮ «Göz önünden uzakta bulunan Yahyâ’nın anası, Meryem’in basar.! basireti karşısında görünebilir.» 7540
ﺗ ﺮا٠ ﺑ ﺒ ﺪ دو،.:لu ﺑﺒﺪﺀ
و ﺗ ﺮ ا٠ ا ﺋ ﺪ.ﺟﻮن ﺛ ﺒ ﻚ ﻛﺮد «Hahkin lutuf ve ؛nfiyeti, cesedi Itafes hâline getirip de oradan n٥r٠ l IMS
7 5 اا ٠ ر ردك ا ل ﺑﺘﺮ، ل
وو د ا د ﺗ ﻊ
ون ا رد٢ م آ ن٠ا
«kitabda bahs 0 ؛gcçcıı ا٠ دﻻ١ل٠, أاءااbirbirinin dilinden anlasa bile, اا»ا'* s ö z le r in i insanlar nesil fclııncdcbilirler?»
Jarm
7545 ن ﻟ ﻤﻨ ﻪ ﺟﻮن٦ در ﻣﺪان ﻧ ﺮ و ﺑﺎو٠ ر م د وﻓ ﻮ ن
ﺛ ﺪ ر ر ل و ﺧﻮاﻣﺪ
« D im n e d e n ile n o t ilk i a r sla n la ö k ü z a ra sın d a ik is in e n a s ıl y a la n s ö z le r s ö y le d i? »
n a sıl e lç ilik
e tti ve
Kelile ile Dimne, bir arslamn nedimleri imişler. Sonra arslan, (Çetrebe) isimli bir öküzü, vezir tayin etmiş. Şetrebeye hased eden Dimne, arslanla öküzün arasım açmış, nihâyet fesâdı anlaşılmış ve arslan tarafından paralanmış.
7546
ر ﺛﻴﺮ ﺛ ﺪ ﻛﺎو ﺑﻤﻴﻞ٠ﺑﻮن وز , ذ ا ن ﻛﺸ ﺖ خ٠ا٠ س٠ﺑﻮن ز ﺀة " A k ıllı ö k ü z , n a s ıl a r s la m n v e z ir i o ld u , a y in s u y a a k s e tm e s in d e n fil n a sıl k o r k tu ? »
7547 ن. ﻓ ﺰ١ ا ن ﻛﺎﻳﺒﻪ و دﺀﻟﻪ ﺟﺰه ر'ﺑ ﺖ
١ازاغ وﺗ ﻰﻛﺮ
ك٠. ور
" B u K e lile v e D im n e k ita b i b iitiin İftir â , y â n ;؛m a sa ld ı،.. Y o k sa le y . le k le r lc k a r g a la r a r a sın d a ııa sıl m ü c â d e le olu r?»
Leyleklerle kargaların mücâdelesi, kitabda geçen Irlr efsânedir. F: G7
1057
FııziıH'nin hı٠ ا;ااﺀ اأاا 'ز>()ا1ﺀ.٠ ,آ،[ ال: İVrvi.ınenm şı.m.o hakikaten ؛ااﻷة olduğunu İd diâ etmek değil, âşık olan kimseni(، mâşûkuna kar ؛ (؟،ervi'me gibi fedakâr olmas( lâzıni geldiğini anlatm aktır ,
7352 ﻣﺖ٠ ﻛ ﻐ ﻰ ' ﺑ ﺚ ﺳ ﺮﻛﻔ ﺖ ه٩٠ r ; ﻣﱪﺑﻮﻥ ﺑﻐﺪ ﺇ— ﺕ٠١ ﻣﺈ٠ ﻥ١ﻩ «Gerçi bunda söz yoktur, fakat söz sırrı vardır. baykuş gibi yükseklere uçmaya kalkışına.»
Sen alçaktan uçaıı
ü iğ e r bir m is â l:
7553
ذاذة رﺧﻤﺖ٠ ﻛﻔ ﺖ درﺛﻄﺮخ ك؛ن آ ﻣ ﺪ دﺳﺖ١٢ ز١ ،ﻛﻔ ﺖ ت . ؛atranc oynayanlardan biri, burası ruli hâilesidir demişti, o oyunu ١ ١ ir diğeri bu sözü ilakikat ve rUİJiı bir insan vehm ederek bilmeyen: ٠>lt،ne٠٠ ,،،،،،، eline ııasıl geçti?) diye sordu ve İlâve etti k i :»
7554 ﻏﺖ1 ﺧﺪرا ﻧﺤﺮد اررا ث ى ﺛﺘﺎﻓﺖ٠ﻣ ﻊ
ﻝ
ﻓﺮح ان
«(Evi satııı mi aidi, yoksa miras nıı kaldı?) kimse mesûddur.»
Mâtıâ tarafına koşan
Bir misâl daha: 7555 زﻳﺪ ﻧﺤﺮ آ ﻗﺪ ﺿﺮب
ﻣﺤﻮى
ﻛﺬ ت
ﺣﺮى ادب٠ و ش ا د و٢ كﺀت «Bir nahiv âlim i: (Zcyd Anır’ı döğdü) demişti. I)iğer biri: (KabaImti olmaksızın mi onu tc.dih etti?) ıliyc sordu.» ﺍ0 .ﺍ !ﺃ
ًا.ا إ ا آ د:ﻧﻰدا ا٠زد وا ف ﻛﻮب دزد
>د-ى٠ ) خ أز ﺀو رد ►دشT Z eyd»
٠ ا،، أخ؛،أ؛؟
ا,،ااااا
lıırM'/hğttiM v ü k ıf (٠ ا{ ا٠ اv e d iiğ d ü . A ııır
l،ad ı]-i ş e r ’i.ve
mtistcdıak
ا ا ؛ ا ا1،1 أ,، أ
، ccı'ıvüz
o ld u ) d e d i . .
«HATIL SÖZÜN KATIL KİMSELER TARAFINDAN KABUL EDİLMESİ.
7562 غ وﻧﻢ ﺗﺮان
ذ ك ر ا ﺀ ت٠إ
ﻛﻔﺖ
ﺑﺌﻰ ﻛﺰا ن٠ﻛ ﺰ 'ﺗﺎد دا “ت دذ «() câlıil : ( ٤؟، ﺀşimdi bil doğruyu candan kabul ellim) dedi. J؛٤rl, ١il 111: l٠ .'ıt,l söz, bâtıl olan kimselere doğru görünür.»
7503 — تf i ﻣﻪ١ار دﻛﻮ ى اﺣﻮﻟﻰر ﻛﺐ— ت٠ ن د و ت در و ﺣ ﺪ ت ث١؟ و د ت «Eğer bir şaşıya: (Ay bir tânedir) diyecek olursan sana der ki ( ؛Ay ikidir, bir olmasında şek vartlır.)» Çı'ınki ?aşı’ar biri iki «،،rülier, K iri: «(Şaşılar biri JkJ gOrürmu, tiyle midir?» diye bir şaşıya sormuş, o da : «Hayır, tiyle değildir. Eğer tiyle olsaydı şu uçan iki kuşu ben dOrt «ürürdüm!) cevâbını vermiş. Halbuki ku? bir tâne imi?.
7564 ت٠ و ور ر و ﺧ ﺪ د ﻛ ﻰ ا دد
د ت٠ زا ى ﺑﺪ ﺣﻮ٠ د ا س دارد ا ن «Eğer biri o yı.ıyı. gülerek ( ؛av ،ilidir) derse, onu doğrıı ililir ve aldanır ki. ini ıılduııış. külü ،ııbiatııı !،’.y ık ıd ır ,.
؛ اأ ا1
,1 7 0
ﻣ ﺪ ى د'ا ذﺑ ﻔﺎ د ب ﺀ'ب٠ ﺗﺎ ن وواف ﻟﺮد ال- د٠ رىآل,؛>! ااا؛،’ ااااااأااا، ا٠٠ ةاا٠ ا'اaramak lizerc 11؛،،٠'؛ ا,
«n iv an ' tun.« gönderdi ."
7171 زو١ د٠ﺑﻤﻨﺖ آن ذأ، ﺳﺎﻟﻬﺎ ﻣﺔ„د ﻫﻤﺪﻧﺎن راى ﺟ ﺖ وﺟﻮ «Omenjur,
ağaçtan ötiirü y ıllarca lln distan ctrkfındn dola؟,،،
V.
nrnd ,."
7572 ﻃﻠﻮب ﻛﺸﺖ٠ ; ' نr ذ١ ر ا ر١س
دﺷﺖ، و٠اذم و ﻟﺌﻜﻮ٠ »٠٠'دﺟﺰ «Bu matlûb i ؛؛n şehir §ch ؛r dolaştı. Ne ada. ne dağ. nc ova h ıııık lı ...
7573 ﺛ ﺤﺬد١ .;د د دش ر٠ ٠ ر١ ر ؟ر
د
د ﺟﺰ ﻛ ﺪ ﺗﺪﻧﻮن٠ﻳ ﻦي ﺟﻮ
. 0 ağa« kime sorduysa, sorulan kimse onun ؛,akalım, güldü. Bunu arayan mecnundur, bağlanmak iste r dedi.
7574 ن ﺳﺪ ش ﻧ ﻠ ﺪ ا د ر ز ا ح٧
دى
ﺗﺬد اى ﻣ ﺎ ى ﻷﻵح٠ ﺑ ﻰ ﻻﻧ ﻚ «Çok kimse Ifltlfc yollu 0 اااأااc ، اsesine vurdular, çok kimse di, 0,1« dediler 1،İ: Ey telli، S il d i ؛. »اا،..آ
7 .>م80 ا٠ اا٠ ٠ ﺍ٠ ٠ ﺩﺩﺍl~. > ﺋﺎ٠ﺑﻰ
ﻫﺎﻟﻬﺎ، اارﺳﺎﻟ ﺶ ﺗﻬﻨﺪ٠ﺀ «Ilin d is la n d a y ılla rc a seyâlaat ٠ ’،،؛. J٠ J d ؟؛da Olta in a lla r al١ , ؛--.a r a la
gönderdi."
7581 ... ٠ ٠،L٠ jı/٠ ٠ ٠٠j ". ٠٠٠،٠ ؛-،O ،5”. ،j٠ j ؟-
U(t٠ » ; ١٠Vıj"- I a.» I^v .^.٠ ١ ، *-O gurbet esnasında bir çok yorgunluk çekli, ııihâyct ağacı nrıınuık Uııı âciz kaldı.» 7882
ز ﻣﻨﻤﺮد ا ر ﺑ ﺪا ذﺛﺪ١: :ه ى ﻏﺮ ﺑ ﺮ ﺑ ﺪ ا ﻧﺜ ﺪ٠زان ض «Maksaddan bir eser gOriinmcdi. Mtlcerrcd bir laflan l؛a ؛l،a lair netice l.i'ydâ olmadı.» 7583
دد
رﺛﻨﻦ اﻣﻴﺪ او
ﺋﺬ او ﻋﺎﺑﺚ 'ا ﺟﺘ ﻪ ﺛ ﺪ٠_> «Onun ünıid ipligi kesildi. Aradığı nilnlyct bulunmaz oldıı."
758-1 ٠ﻛ ﺮد ﻋﺮم ا ز ﻛﻨﻘ ﻦ ر ى ﺛ ﺎ
٠رﺋﺪ را٠رﻟﺪ و ى،٠ا ﺛ ﻚ ر «Çâlıın n ezd in e dönm eye a z m e tti. Oö-züaıı|ı٠ n yaslaar alöl، ٠ ’rı٠ k ١ |اأ m ağ a b aşlad ı ."
،اا٠ اا٠ ا،ا
،
ﺪ
ﻣ
٠ . .ﺉ
ﺪ
ﺳ
ﺪ
ﺴ
ﺳ
٠.
.
, .
7588 ت-ﻛﻌ ﺖ ﺛ ﻴ ﺨ ﺎ وذت ر ج( و و ئ ت ا ﻃ ﻒ ا ن ا ﻋ ﻨ ﺖ٠ ا اﻣﻨﺪم و٠ «Ded ؛k i : Şeyhim; merhamet ve rikkat vaktidir, zamânı bu saattir."
ümidsizim, lutuf
7590 رﻣﻴﺪ وﺗ ﺖ4> ﻛ ﻮ ﻛ ﺰ١ﻛﻔ ﺖ و ﻟ ﻦ٠رواﺟﻲ
و٠ﺖ ﻣﻄﻠﻮب
ﺟﻴ
«Şeyh dedi k i: İzâh et, üm؛ds!zlîğin nedendir, matlûbun ne.dir, teveccü'ı.ün neyedir?'.
7591 ﻛﺮﺩﻡ ا ﺧ ﺈ ر
٠ ت ﺛ ﺎ ﻫ ﺪ ﺛ ﺎ،ك
ك ﺛ ﺎ ﺧ ﺎ ر٠از را ى ج—ﺗﻰ «Memur dedi k i : Pâdişâh, beni bir aâaç aramak İ ؟in vazifelendirdi."
7592 ا ت٠٣ _ ت 'ادر در٠ ك ﻟ ﺮ ش >ات- ﻣﻴﻮة او ﻣﺎﺛﺎ آ ب
“ ö y lebir ağa ؟ki. Dünyâda nâdir bulunurmuş, onun meyvesi a h i hayâtın mâyesi imiş.B
7593 دﺑﺪم ﺑﻚ ﻧﺜﺎت.' ﺟ ﻨ ﻢ
ا٠ ا ا٠
ﺟﺰة ﻧ ﺮ و ﺗ ﺨ ﺮ ا ن ﻣﺮﺧﻮﺛﺎ ف «Yıllarca aradım, şu sarhoşların alay ve istilızâındaıı başka bir nişânını süremedim." ااا1؛7
7588 ﻟﺲىدﻫﺰاز ا ﻣﺎر ﻫﺎﻣﺖs*d آن ﻛ ﺰ "ﻧﺎآا ر ا و ر ر ﻧ ﺎ ت
«o, birdir, lâkin yüz binlerce eseri vardır. Eserlerini.، en clıcmmi. yetsizi bâki bir ömürdür.» Evet, şimdiye kadar bir çok ilim sâhibi insan gelmiş ve eser yazıp bırakmış, kendileri ölüp gittikleri halde eserleri durmalrta, 0 eserler dolayısiyle kendileri de yâd olunmaktadır. İşte okuduğumuz Mesncvi'nin nâzım-1 âlîsi olan Mevlânâ 672 târihinde, yânî; bundan 625 yıl evvel ve. îât etm i ؛oldugu halde bugün İrfân âleminde hâlâ yaşamaktadır. 7599
ت او ا ر دارد ﻫﺰار٠ﻛﺮﺟﻪ زد ﻓ ﺎ ر٠ؤرا ام ﺛ ﺎ د. آف «O, müsemmâsı, yâni; ilim olmak itibâriylc tekdir, fakat binlerce eseri olduğu İçin o tek ilmin sayısız ad، vard.r.» 7G00 s■**■ i ٠ .٠ +؛ J
٠jj
-
«
،
j
٠ Cj
>٠ .■ ؛.3.j ،..،1»! .s y
O bir kimse hakkında kalır ve düşman olur, diğeri hakkında da lu٠ » tuf ve iyilik olur .» 7601 ك آ دى٠ﻣ ﺪ رارا ن ام او
ف ﺧﻤﻰ٠٠ﻣﺎ ص روﻫﻔﺘ ﻰ از و «Bir kijnseni،، muhtelif s،fatlar،،،a göre l،ir ؟ok nâm، oliibilir: öyle olduğu halde o liir adamdır. Kendi lıile baz، sıfatlarından â،،،â olıır, y؛،،،!؛ farkında olmaz.» Meselâ âlim, ffızıl, şâir, nâsir gibi liir çok sıfatı liftiz Ahmed Efendi nâmında liir kimse farzedehm. Kendisi bir klş ؛oldıığu halde filim, fâzıl, şâir, nâs.r gibi bir çok sıfatı lıâiz bulunmaktadır. Mân٠v!vâtınn ؛ ve ıılılftkına d٥ır ılalııı bir çok sıfatlan tla vardır ki bâzıltırını kentli tl '؛bilmez. 1.11»
■ÜZÜMÜ IlER BİRİ BAŞKA I'٠ ؛K l.'İMÜE TANIYAN Dİ'»I،T K،Ş،N،N ÜZÜM ،Ç،N MÜNAZEA ETMEEERİ» ؟606
رﻟﻰرا د’ د ا د ى ﻳﻒ ﻟﺮم١٠ (ﻟﻜﻮرى دﻫﻢ١ نب٠١
ﻝ
آن ﻧﻰ
« D ö r t a r k a d a şa b îr i b ir d ir h e m v e r d i. A r k a d a şla r d a n b iri b u n u ( e n . g ٥ r ) a v e r e lim ,
yUni;
dedi.
b il p a r a ile ü z ü m a la lım » ؟607
ب د ﻛﻔ ﺖ ﻻ1آن ﻧﻰ د ^ ﻫﻢ ا ^ را ى د ظ، ﻣﻦ ﺛ ﺐ ﺧﻮار « D iğ e r a r k a d a şı a r a b tı. H a y ır e y h iy le k â r ; b e n ( c n g û r ) d e ğ il, ( in e li) is te r im » d e d i. 7608
ى ﻛﺮذم١ ذ ك ب وﻛﻔﺖS 1. اًن وأﻫﻤﺎ ﻏﺐ ﺧ ﻮا ر اوزوم٠ ض ﻧﻰ ح « D iğ e ri T ü r k
id i.
Ey
gözüm , ben
(m eb )
is te m e m ,
(ü z ü m )
is te r im ..
dedi. 760.
ﻣﺖ ا ن ﻳﺪ را-< ﻧﻰ روى. اًن ذك ﻛ ﻦ ﺧﻮار ز ﻳ ﺰ ر ا « D ik e ri R û m
id i.
Bu
d e d ik o d u y u
b ır a k ,
(is ta fil)
is tiy o r u z .»
d e d ،,
7 .1 .
ﺟﺤﺌﺎ ﺛ ﺪﺗ ﺪ٠ ا ن أﻧﺮ٤ در ﻧﺄز ز >اﻋﻬﺎ ﺋﺎش د ن6 «.o le r in
a rk a d a ş la r
N irr ın d n n
m U ndzeadan
ا. 1 اا
so n ra
d ö ğ ، ، ,ın e y e
b a ş l a d ı l a r , ، ’.، i l k i i s i m
İ . t i k . r .»
11171
7616
ﻛ ﻔ ﺖ ا ﻛ ﻆ ن ﺑ ﻬﺪ ﺑ ﺪ أ واراﻧﻰ «Her birinizin sözü size cenk ve ayrılık verir. Benim sözüm ise sizde ittifak ve birlik hâsıl eder.»
. 7617 ﻧﺼﺘﻮا١ﺑ ﻰ ﺛ ﺎ ﺧﺎﻣﻮش ا ﺛ ﺒ ﺪ د ر ﻛﻔ ﺖ و ﻛ ﻮ
ن ﺷﻮم٠ ا زاﺷﺎن٠
"0 halde siz susunuz ve (Ensıtû) emrini dinleyiniz ki, söz husüsunda ben sizin diliniz olayrm.« Yânî; sizin tarafınızdan ben söyleylm. Bu beyit Kur'ân-1 Ke imdeki:
١ دﺻﻮ١ت—ىو\ﻛﻢو١ت0١ ؟ؤذاذﺛﺰ١و Yânı: .k u r ’ân okunduğu vakit dinleyin ve susun. Böyle yaptığınız takdirde u١ nulur ki Allahın rahmetine nail olursunuz88.» Âyetine işârettir.
7618 ك ﻣﻤﺪ٠ د٠ى' ﺀا
ا ﺳ ﻐﺘﺎ ن
ت وﺳﺨﻂ٠ زاﺀ٠ات٠در ار
٠
«Sizin sözleriniz bir üslüb ile görünüyorsa da, tesiri itibariyle mü. n^zea ve mücâdele mâyesidir.» ٠88٠
1 .1
A rat: 204.
1073
7.24 .^.'٠ j
٩ ١ ١ ٠ ! ı،^٠ ٠ x>. j٠ ١
٠ *— ٠■،٠ ١ ٠ ١٢J i jl <٠ J» «Şeyhin sözünden cemiyet hâsıl olur. El١ l٠ i hasedin nefesinden iso tefrika zuhûr eder.»
7625 . ﺑﺘﺈﺧﺖ.ن ﻛ ﺰ دوى ﺣﺬ;ت١ﺑ ﻰ ا ﻵ ' را ﺛﻨﺎﺧﺖ، / ﻛﻮ زﺑﺎن ﺟﺰه «Süleyman Aleyhisselâm Allah tarafından olunca bütîln kuşların dilini bildi.»
peygamberlikle mch٠٥3
7626 ٠و ادﺑﺚ٠ان ﺀ دﻟ ﺸ ﺂ٠در ز ش
و رو ن ا ﻣﺪ ز٠ا ش ة ذ ت
«Onun adâleti zamâııında âhû, kaplanla ünsiyet peyda etti ١ ’0 cengi bıraktı.»
7627 ز ﺑ ﻜ ﺎ ل از١ﺋ ﺪ ﻛﺒﻮار اﻋﻦ ; ﺗ ﻨ ﺪ از ر ك'ا و رد اﺣﺰاز «Güvercin do٤anm pençesinden emin oldu. Koyun, kurddan ؟ekin, memeye başladı.»
7628 ا ن ﺑ ﺜ ﻨ ﺎ ن٠ﺗﺎ'ﺀﺑﻰ ﺛ ﺪ٠او ﻷن رز ان٠أﻣﺤﺎدى ﺛ ﺪ «sul.ym an p ey g am b er, d ü şm a n la r arasın d a nıeynııcı old u V. uıılnrı barıştırdı. Malmllalor lıalkı a ra sın d a liir birlik görüldü.»
)اا7ذ
ة ا د ر٠و\ن ﺛ ﺌ ﺨ ﻴ ﺨ ﺔ Yân ؛: «Hiç bir {،اااااااا٠ynklur ki kendilerine ﺀأوﺀواve nelJr . آأاﺀة’ل.Ai .lahm rahmetini müjdeleyeli vn nziıbındaıı korkutan bir peygamber gön ...*derilmesin Hazret. ؛Mevlfinfi, Ayetin tneâlinJ nazmen terceme ederek diyor k i : 763 ،
ق٠ ﺣﻖ ﺧﺎﻟﻰ ر رد ث ا: ﻛ ﻎ از ﺣﻠﻴﻔﺎ ﺣﻖ و ﻣﺎ ﺣﺐ ﻣﻨﻰ «Cenâb.ı H ak: (H؛ç bir iimmet. Hakkin halifesi ve himmet sâhibi . bJr peygamberden hâJî kaJmamıjtır) buyurmaktadır.» Gerek bu A et-i Kerime, g erek :
٠ ا ﺗ ﻴ ﻼ ﻓ ﻐ ﺜ ﺘ ﺜ ﺔ1
ة
Y ân i: «Bil bir peygamber gönderip de teblîğât yaptırmadık» ؛, halk da onu tekzib etmedikçe hl ؟bir timmete azâb göndermeyiz«.. Nazm.ı Cel ؛؛؛mücibince insanlara bir ؟ok peygamber gönderilmiştir ki, sayıları yüz binlerce olduğu rivâyet edilmektedir. Kur’ânda adi geçen yirmi se. k٤ z peygamber vardır kl onların da üçü hakkında nebidir, velidir diye ihtilâf edilmiştir. Evvelce de arzettiğim vechile, Kur'fin târih w tabi ol. madiği ؟؛in peygamberlerin hepsinden bahsetmemiştir. Haber verdiği yalnız enblyâ.yı ızâmdır. Bunlardan bahsedilmesi de ancak ibret alin, mak içindir. İşte 0 zamâmn Süleymânı olan 0 veîi.i k âm il: 7635
ا م بﻣﻬﺎ» ﻣﻴﻨﺎن ﻳﻜﺪل ﻛ ﻨ ﺪ ﺑﻴﺌﻰ و د ﺀ ل ﻛﻨ ﺪ٠ﻧﺎﺛﺎ ن. ﻛ ﺰ «Can kuşlarını öyle müttchld kiJar kJ, onJartn kalbinde gıJl u ğışdan eser bırakmaz, hepsini sSf ؛ve borrâk bJr 1، ا. getirir.. (M) 8٠1 ﺀهF.lır ؛l i (W. s٥r٠l R٠r٠!
1.77
Aı.ılı kavıııi dürt tabiilin İtüıur e d i l m i ş t i r :
I١ ıt tnbnknlnnn birincisi ( ؛Aral)-! Bâıdc.) dır ki Âd ve Semûd ka vimler، /,.،..i •٠ sk، aralılar oîııp lıakl.ırınd؛. mufassal m&lûmat yoktur. ،kinci..( ؛ ؛Arab-ı Aribe) dır !d. Yemen vc civarında ؟âkin olup me deniyette iyice ilerlemişler vc hükümetler teşkil eylemişlerdir. Evs ve Hazrec kabileleri bunlardandır. ÜçiimiisÜ: (Aıab-ı Müsta'rabe) olup İsmail Aîeyhisselâm ile Arab.ı Aribeden olan Cürhemileriıı ihtilâtından üremiştir. Bunlar Mekke ve ci varında otururlardı. Kureyş kabilesi ve Hazret-i Peygamber bunlar dandır. Dördüncüsü: (Arab-ı Müta’ceme) dir lü İslâmdan sonra müeâhidlerinin fütuhat i؛؟ı١gittikl،• : İVrrierde oraların halkiyle ihtilâtından türe miş olan nesildir. Ycrr.e ’in Meârib şehrinde sâkin ve Arab-ı Âribedcn olan Humeyriler, Meârib beldesi civarındaki iki dağın arasına bir duva*■ çekerek orasını su bendi lâlirte getirmişler, o sayede bağlar, bahçeler ve bostanlar tesis eylemişlerdi. Hicref.i Muhammediden birkaç asır evvel bakımsızlık yüzünden o duvar yıkıldı. Bendin sulan Meârib beldesini harab ve ahâlîden bir çoğunu helak etti. Kumeyriye hükümeti San’a şeh rine nakledildiği gibi, halkın ekserisi muhacir oldu. Muhaciri riH bir kıs mı Irak’a doğru gitti. Orada (Hıre Devleti) ni teşkil etti. Bir kısmı Mek ke’ye gelip Cürhemileri çıkardı. Bir kısmı Medine’ye gidip orada yerleş ti. Eunlar Evs ve Hazrec kabilelerinin ecdadı idiler. Bir kısmı da Sûriye’ye kadar yürüyüp orada (Gassâniye) devletini kurdu. Evs ve Hazrec kabileleri efradı k;،ıde.j çocukları olduğu halde ara larında geçimsizlik peyda oldu. Muhâlefet, aüu .et muharebeyi intâc etti. Mükerreren harb ettiler. İki taraf da zayıf düştü. Sonra Medine'ye ı،ic٠ ret-i Nebeviyye vukû buldu. Birbirine düşman kesilmiş bulunan Evs ve Hazrec kabileleri Feyz-i Muhammedi ile müJüm an ve din kardeşi oldu lar. Aralarındaki adavet, samimî bir muhabt،-te lnkılâl etti. 7610
- ن ﺛ ﺪ 'د ا ن د دا ن.و-"' اوﻻ آ ن٠ﺭ او ﺐﺩ ﻴ ﻏ ﺩ ﺍ ﺪ ﻋ ﺑﺎ ﺍ١ ر «O düşmanlar. bağdaki iiziim salkımların، ،eşkil eden dSuelcr glJjJ kardeg oldular.. Al-، hıııân Süresindeki: 1079
7612
ذداﺳﺪ وﻟﻤﺚ٠ ا ا ﻛ ﻮ ر٠ﻏﻮر ٠
.
; 'ﺑﻠﺘﺎ١ ٠ ذ أ ﺛ ﺪ ﺛ ﺪ٠.ﺟ ﻮ ك ﻏﻮر
«Koruk JIc üzüm b،rb؛z.ddır. Çünki bîr rJn٠ ؛ekşi, biri tatildir. L ؛kî,١ koruk pişip de üzüm hâliıı ؛alınca aradak ؛zıddiyet kalkar, o da üzümün iyi bir dostu olur .» 7643 ا'د٠م١ ﻛ ﺖ ؛— ت و خ٠ & ﻏﻮر؛
ا ﻣﻠﺪ ى ﺣﻮا د
ﺍ
اذل ﺣﻖ
در
«Bir k o ru k kl J؛am k alm ıştır ve ta ş k esilm iştir. O ııun hakkıııda Ce. n â b .ı H ak ezeld e k â ö r .l aslid ir b u y u rm u ştu r.» B u ra d a ü zü m d en m aksad : AsJ -1 İm ândır. T aş kesilm iş k o ru k tan m u. ra d d a : K en d isin d e JmSn h a lâ v e tl b u lu n m a y a n k â fird ir k i :
7644 < دﻧﻨ ﺲ وا ﺣﺪ ا ﺛ ﺪ ا وJ İ ] J در ﺋﺌﺎ و ت 'ﻣﺤﻰ ﻣﻠ ﺤﺪ اﺋﺪا و «Ne k ard eş, ne de ııefs.i v âh îd olu r. Ş ek âv c t İçinde uğursuz bir m ili, h id . yânîj m ü n k ir' ve k a fir o la ra k kalır.»
٠
7645
،j V او دارد٠ ﺞ ﻣ٠f /
/
'ان٠ﺍﻡ ﺣﺰد درح٠ﻓﺘﻨﺔ ﺍﺁ « E ğer 0 m ü lh ،d şakîııin k a lb in d e c،zledî٥l şeyi ،byloyceek olursem D ü n y â d a a lu lla r vo fch im lcrd e fitn e p e y d i o lu r .»
7646 ٩ ذ ﻣ ﺮ ر٠ ا٠ﻛ ﻮ ر
/
r
٩ ز ارم د ﺗ ﺪ ر١ دود درز خ ٠ K «r b ir k â firin sırrın ın z ik re d ilm e m ..، evlftdır. N a .ıl kl c . h . n n . m d u m an ın ın اrom bağılıdan uzak kailim si dnlıa koştur.«
101
7648 — راﺋﺘﺪ;ز
ﳘﻰ
ز:.. دC jf) ب
ﻛﻮرى:وى ا ; "ا د و ل ا
«Üzüm olmaya koşarlar da, aradaki ikilik, y"؛٠ ı١ ;؛üzüıtılük vo koruklul farkiylc bcrâbcr, ki» vo mücadele de zâi٠olur.» 7649 ت٠٠ﺋ ﺪ
ﺋ ﺎ ا در ا'ﻛﻮرى ﻫﻤﻰ د رد
; د د و ﺣﺪ ت و ﻣ ﻒ ا و ت
ا ي٠
.üzüm lük hâlinde kabuklarım yırtar, yâni: sikilip ş؛ra olunca birle, şirler ki vahdet 0 birliğin Sifat dır." 7650 ر'اﻫﻴﻢ دوات٠د و ث د ﻧ ﺲ ر د د ا اﻓﺖ. ﻛ ﻞ در٠ش٠ ج ﻟﻰ ﺑﺎﺧﻮ:ه -Böyle birleşmek derecesine vâsıl olmayana dostu da "düşman olur, ؟linki 0 kimse ikidir. Vahdet mertebesini bulanlar, şâir halla da !:endi. Ieri gibi görürler. Hiç kimse de !،endine düşman olup kendiyle cenk etmez.* 7651
—ﻧﺎد ا او١ا ﻓﺮن رﻋﺪق ك وا داذ اﻣﺤﺎد٠ﻣﺪ ﻫﺰاران ذر «üstâd-ı küllün aşkına âlerîn lii, yilz binlerce zerreye birlik vermiş ve onlan birleştirmiştir.» 7652 ﻏﺰق در و ﻛ ﺬ ر٠ ﻫﻤﻢو ;اث ﺑ ﺚ — وﺛﺎف ﻛ ﺮ د ' د ث ﻛ ﻮ ز ر «Bûhlar. yollardaki dağınık toprak gibi idiler. Brsti yapan üslâdın eli onları bir desti ؛inline getirdi."
11 اااا ا ا٠ أ،-İulnyı vaktin Suleymamnı görmeye nasıl muktedJr oîab،]f
ılıT 7658 ا٠ [ مt C م و٠ ﺗ ﺪ٠. /
f
در ﺛﻜﺎل ودن ﺟ ﺰاﺑ ﺎً ﺳﻨ ﻰا ٠MU١kll؛،tta ve ona ccvab bulmakta, düğümler bağlayıp onJarj ؟01. ٠hı١rct göstermeye,inekte m ؟aJ.ş.y.ruz.» 7659
ﻛ ﺜ ﺎ ﺗ ﺪ ﻣﺪ دام/ ﻫﻢﺀﺀ؛و ا ى ﺛﺮد درﻧﻰ ﻏﺎمI ﻣﺪد.ﻛﺎ «Tuzagm bağım kSh çözüp, kâh bağlayan ve bu suretle ancak bu ؛maharet kasanan ku .، 5 ؟gibi.» 7660
ا ج
3' /
ود ر و م اذ.او
ﻛﺎدﺑ ﺖ ﺀرج. / در٠رراو آ ا٠ k u? sah râd n n V. ؟، m en lik te n m uhrftm k alır, öm rü düğüm ؟öz.lp
bağlamakla geçer,. 7661
ام٠٠ ئ٠٠زود زﺑﻮن ا و ﻣ ﺪ دام٠ ت ا ﻧ ﺪ٤) د رش در ت "F ilv ak i, lılçlılr ا،٠٠«ه٠ ا ا٠ ا»ﻫﺎاnlm nzj Ifikiu, bağı açıp k ap am ak la u ٥ ٠ rastığ ı l ؟k am n lları k ifilır ln٠ .. 7662
و ا; ت-٩ l" ا شr • f \ ا و ر ث
ن
ك ار٠ ك٠
4'(ا
٠ أاا٠ااا, ا ا٠٠»اا٠ م١٠ اyAnl: mesele lıalletmeyo ؟alı.m a kl , ٠ u٥r ٠١m a . ٠ ا٠ أ..kil ٠'٠ ٠ا،، اkanadların kırılmıısm ."
10*:.
7C(îG
ا ﺑ ﺎ ن ﺑ ﻤﻴ ﻦ ﺳﺮى٠ در ﺑ ﺎ د رعﺀزد إ ن دول • Lisan !)ilen nıfıncvî *»ir Süleyman• gelmeyince bu ikilik, J."ânî; engur «... 111. 1ı farkı ortndan kalkmaz.* K û n û n i S u ltâ n S ü le ym â n 'ın :
«Kadd-İ yâre kimi ar’ar dedi kimisi elif Curnlcni?! maksûdu bir amma rivayet muhtelif.» ا1،ا ار. ﺀ؛beyti vardır ki bahsimize taallûk eder. Evet, yârin boyunu ki. 1.ااا1 اfilik ağacıııa, kimi de elif harfine benzetmiştir. Benzetenlerin maltI.1İ.İII l irdir, yârin boyunu bosunu murâd etmişlerdir, fakat rivâyetleri Vî tembihleri muhteliftir. Bunun gibi hikâyemizdeki Türk, Arab, Acem VI 1;؛ااا!ااﺀ، أdürt kişinin maksûdu üzüm almaktı. Fakat her biri onu bagka bit hıfı/la İfâde ettikleri İçin anlaşamıyorlardı. Lisân-âşinâ bir zât ﻻﺀilil 1 ا1 ااd' üzüm, ıııeb, engUr ve İstâfîl kelimelerinin ilepsinin bir mâ. M 1 اnlıhığunu nuinazea edenlerin istediklerinin ayni ؛ey bulunduğu.1.1 ،" inlilerin,. anlatmayınca onların kavgası kesilmemişti.
76G7 ﺟﺰه ر ﺋ ﺎ ذ ﺳﺎزعﻷﻧﻮار ؛ار٠٠٢اذئ. ن ﺑ ﻞ٠١ د٠ﺑﻐﺜﻮ ٠ا:.7 ااا،، هﺀاا'اااeden kıışlar, pâdişâhın bu tabi bâZını doğaıı kuşu gibi ».dinleyin Eskiden J ' . l d ؛şahlar ava gittikleri vakit, ku ؛avlayıp getirmek İçin ا'اا-biye ،.dilml? dogan kuşlarını berâber götürürler ve bir av gürünc’e on İrtiı ,.(darlar. Doğanlar uzaklaşınca da onları çağırmaya mahsüs bir davulu -I-I'l.rmış. O davula (Tabl.ı bâz) yânî: »Doğan Davulu^ derlermiş. Do. ، .bir, I) davulun sesini işitince gelirlermiş 1 : 1 .Ihıiridıı tabl-ı bâz'dan murad : Mürşid-i kâm٤ l،n dâvet nldâsıdır . Morfifin-I münâze.'dan murad elli-، istidattır. Sûre.، Ahkâfta buyu uluyor ki, .٠ tüh.
71.70 I I- د ى ا دا ﺀ > ذ ﻳ ﻢ٠' د
r: ا، / اور ائﺀاﻧﺮا٠ ﻛﺎن
«itiz bir ،akilli terbiye edilmemiş kiir J،ı٠ ؛l«rız »4، ،; اSiiU.yıııâııı. yftnl ıııııimn ınürşid.i k i l i n d i n *» ؛.İliç ,aııımiiıııışız E d e b iy a tta
،İR İU b -i h a k i m
1اااا، ا١t e k d i r i m i z -d i y e r e k
d e n ile n
söz sö y Je rk e n , şö y Je
b ir
ifa d e
ta rz ,
v a rd ır
k ؛m U te k e l
y a p ı y o r s u n u z , b î.y le y a p ı y o r s u n u z
y e r d e , k e n d in i d e k a ta r a k , ş ö y le y a p ıy o r u z , b ö y le y a p ıy o r u z
ıııe s ıd ir. llu
y o ld a k i
n a s ih a tle r, m u ؛â ta b ı k ız d ırm a y a c a ğ ı
(l i r i z l y A d e o l u r . M e v l â n â 'n . n
(
ذم٠ ﺻﺎذا ٠/
) dem esi bu
٤ ١ 'l n
l.ü s r ı- l
de ،٠ ٠ ’
k a b ild e n d ir,
٦ ti٦ ١
م: ن ﺑﺎزان ﺛﺪ٠ﻫﻤﺮو ﺑﻐﺪان د د ﻻﺟﺮم واﻣﺎﻧﺔ ررازﺷﺪﻳﻢ «llaykıışbır ؛اا؛أﺀdoğanlara düşm an olduk. O ndan dolay. virfmelerıle
«.kıllılık , 1.11,,. 111. Ilıııa d ıi
d o la n la rd a n
m u rad
e v liy â u lla h
h a z e rfd ıd ır.
7072
ل و ﻧ ﺎ٠ م از ﺛﻤﺎﻳﺖ ج٠ﻣﻜﻞ » Nal. d e m e d e ا-اذ.ا؛ ر١اا،٠ ا٠ a z i z l e r i n i i n e l t n . e k t .u d .n
d o h ıy ı o
ve
k ö r ^ n lu p
.I :.''|,ü y ،،l ، l ؛، k l e r ؛n i
K ü r e m e d iğ im i»
ا،اا١ا1 اأاا1 اا. . . / l ı ı ı l u ı u ı y o r u
m ıib A r e k z c v ı'.t .n h i m m e t i n d e n
ve
f e y z in d e ,, m a h r u m
k al ı yo ru z .
707:1 ن دوﺋﺎﻧﺪ١ب٠ ﺀان ﻟ ﺰ/ ج٠ د٠٠ك٠ ; ذ٠ ل٠رو؛اد ل .« ، lleym ân Alcyhlsseiam dnn «?k .nıtdlar.nı nasıl y o larlar
tenevvür etm iş kuşlar,
lı ؛r 1ﻻإا،،ا١ ة1اا,ا
YAnl: yolmazlar. !'٠ : (؛il
10«'؛
kuşların şeyhidir. .111111 ilk lek demesi nedir, biliyor musun? İ1،'،İ1İ; lıam.1 »enindir, şiıkr şenindir, milli ؛ile şenindir dcmekllr.. 7C78 ٠ذ ﺋ ﻲ
وان ﺛ ﻤ ﻮ ر ﺛ ﺎ ن ز ا زا ن
V
ا ذ ﻣ ﺮ ﻳ ﻨ ﻰ ﻛﺒ ﻮ ز ﺛﺎ ن
«Onların güvercinleri doğanlardan korkmazlar; halta dolanlar, ٧ güvercinlere tâzim gösterirler.» 7679 ة ﺣﺎﻟﺖ آ ردا و٠دﺛﺎن.١ ﺑ ﺒ ﻞ در درون ﺧ ﻮ ض ﻛ ﻠ ﺜ ﻦ دا رد
«Oııların insana vecd ve lıâl getiren bülbülü, kendi dcrûnıııdn bir ,؛ilişene sililiktir.» 7 .8 . ود٠ ﻃ ﻮ ل ا؛ﺛﺎ ن ز ﻧﻨﺪ ' زاد ود،' ﻛ ﺰ درون ﺗ ﺪ ا د رو ض «Oîbırm ، illisi şekerden fizâdcdlr. Dünyâ ، atileri gilıi ؟ekere d،، ؟k، ln ıleflllıllr ili dirimlimin ebedi bir ؟eker yüz göstermiştir.»
7681 اى ﻃﺎ وا ن اﻳﺜﺎ ن درﻧﻔﻠﺮ٠ دا
رز از *ﻻوس را ن.
■،)Iilıırııı tAvuslarmın Iiyagi, lylıllr.»
dünyâ tavuslarının
kanadından dilini
7682 ت دا٠ل ٠ ئ 'ا .ف ﺮا ﻄ ﻰاﻟ ﻔ ﻟ٠ ئ ا ﺑ ﻞ اﻟﻤﺎﺳﺖ٠ .اﻗﺎﻟﺐ٠;ع
٠1٠ا1 ا11 ااااا.kuşlarınııı Inıııılıkı andâdıın ibiirettir. ık'n،.،ayrı, yAlil: kil. ıllllııl bllm.,.1 n e iid c ، ?»
«،ıleyınfıııııı,
ıııaır ا٠٠ا
7.88 روى٠۶ن م١ د٠ ه٠ درى ر٠ اﻧﺎ إ ذ و ى٠ ﻣ ﺎ ﺣ ﺖ٢٠د ز ﻓﻌﺎ
ر ?ا
«stileym & n ta ra fın a bir a rşın Ridccek o lu rsan sen ٠ !٠ - a rşın أ. ؛>ا؛،؟!؛،، ٠ ١ ٠ اا1 اااkesilir, h e r ta ra fı ülçer, b iç e rsin ."
7.89 ﻣﻰ ﺟﻬﺪ
ن—ﻭ٦ ﻛﺚ ﻭﺭﻙ. ا٠وا'ذك ل ٠ ﻫﺎ ﺮ ( ﻭﺑ ﺪﻣP
اذرا
»، ا1 ا ا،ki lu jjallay a ،o p a li ١ 0؛. أ ز١ اsü rü n e sü rü n e o n u n ta ra fın a K!t ١ ı،lı١ ır. l m ey e ; ؛nı،e ، ؛cc b ü tü n to p a llık ta n ve sü rü n m e k te n k u r tu lu r .»
»TA V U K
A IT IN D A K İ
KAZ
YUM URTADAN
Y A V R U L A R IN IN
Ç IK M IŞ
K IS S A S I»
7690 ﻧﺎﺀت٠ ا أخ
ر رﺟﻪ: ﻧﺨﻢ
٠ ذﺑﺖ.٠ ﺟﻮ دا
ﻟﻞ;ار
؟رد
"«٠٠,٠، tavuk, knniuli altmda tindi gibi yetiştirin؛, ise de, sen kili ytt. اااااا1»« ااا»ا.
769 . ﻳﻌﻞ ان د ر ر د ث9 اد ر ة أت ﺧ ﺎ د د و ﺣﺪ ق ر ﻣ ﺖ٠ دإ »Neıılıı ıınnıı lı.ltJk . 1، d e r v iş in in k illid ir. kıırulııfea bııfclıdır.»
Ilııılııı tııprııftn nırıısAl. ve
7٠ اا7
ﺑ ﻌ ﺮ تﺀان١ ﺀﻟﻰ. ﺀاﻧﺎر۵ ﺑ ﺸ ﺮا ن٠ ر١١ ﺀ ل٠اذ ﻣ ﺎ ا ر «K i K u r 'nıı'd ؛. : ( u ،lıi
ر٠٠اا؛, ٠وﺣﺪﻷمﺀ ﻻﻟﺐ
) ،٠u y ııru ln ،u ؛، u r. Sel. اا٠ ل،ااا-ا٠
اا1 ا اااا، ا, ٠؛، ٠، fd e n iiu d o u , d e li ؛/, »اذيﺀ٤ ، ا1ا، , ا أ ’اا"؛ اا!آأ ا، أ0 ا،0 ١!* ؛1،'' اا٠'. اl':sr;'ı،]؛ıki :
در
wئ
ل
ﻷ و دذ ﺋ ﺜ ﺎ ؛ ﻟ ﺒ ﺎ: ١ ذ ﺀا ﺋ ﻘﺎ ﻳ ﻮ ٠ ﺔ
ﺘ
ﺌ
ﻫ
; ا
٠ ل٠ ة
١ ' ، ; ا ا ا آ٠٠! ، ؛/ . , Adeııı ı.ftulbırıuı nuikerrem kıldık VI. onları kurulu ا ا ا٠ deve ١ ٠ ٠ ١..msi'ıliı.e, denizde ise ا، ا'ا'والVI, gemiye bindirdi.،. Ve oıılnıa 3 يﺀ ،ا٠ ٠ ﺍ ﺍIdmrllerdcu r.zık verdik. Ve 1 ٠ ﺍ ﺍ ﺍ: ﺍ ﺁ ﺍlı١kâ،ımızdaû;ma١ ﺍﺍ ؟٤ ﺍ ﺍ ﻻ ﺫ، ﺍ ؛ ﺍ ﺍ1ﺍﺍ ٠٠ ٠ ا 'ا،'1 ااeyledik»»." dyt.٠،،ı nı٠ ؛i'،r،؛t١ir. ٠ ا:ن ﺧﺬﺀ،. ) dan maksad : irayvj١ı،،١l٠ ٠ '،٠ ٠VI' ı<,..lfıHntir
76٥8 ' ﺑ ﺖ٠را ر ى ررا٠ﺻ ﺌ ﺪ ﺋ ﺬ ﺑ ﺖ٠ز ا اً ﻛﺎ
ﺑﺪ س ﺣﻨﻮان ﺛ ﻢ
"Meleklerin .،؛i r i l ،arafııııı, yı'ıni ؛،;illin. cihetine yolu yoktur. Mayvnu أ ا٠ا ا٠اا'ااا اا، اﺀ1ﺀ راا 'ا٠أ؛ااآا
r û lı ; d e m i n d e n
،؛أﺀآ١ ا1 اd e l i l d i r .»
70 ا؛ا؛ ٠ااذ٠ ﻣﺤﺎ ل از٠ و ﺑﻖ ﺣﻨﻮان٠
رﺳﺎت, رﻧﺼﺒﻦ ﺛﻢ, ا ر و ى ﺛﻢ «K.V ،İlgını! «I.U ،؛.. أ؛، ؛،itiliriyle hayvan rinsindemdn, rlıb ؛،! diriyle ınıdek٥e ... ,١٠،u ki hem yer . 1 اااﺀاde Klikte yllrUychdirin .»
(H )
WI،I٠. » : ٠ .٠; W.
.0.5
7701 ﺑﺌ ﻰ ﺟﺰه ا ' ﺀ ر ب٠ ان:ا٠ا ن ل
و ا
İ
ا٠. . . . ;—ب •
ﺋﺒﻢ.ل;ك ﻋﺮت م
«O Sülcynıâıı ااذا'ا١ ااآااﻣﺎönünde hâzırdır. I.ftkin gayret. ؛i.âhî. s ؛Jır yapmakta ve göz " اﺧﺎ;إا.olmaktadır Burada SUlcymândan maksad : Cenâb-1 Hâk'tır ki : . ر
د
ز
ذ
Y ânî: «Ey ؛nsanJar ؛Nerede . ؛ursanız olunuz Allah sizinle berAber،أ؛ا٠ »-5. ﺀâyet-i kerîmesi mantıkmca Cenâb-1 Hak dâimâ bizimle hâzır ve nâzır ve bize bizden yakındır. Lâkin onun gayreti, yânî; kıskançlığı «011111 nesine mâni olmaktadır, 7705 و ل٠وﻏﻊ
S
ا ز ﺟﻬﻞ و ﺣ ﻮ ب
ﺍﻭﻝ٠ ﺍ ﺍﺫﻭﻯ٠ﺍ ﻭ٠ ﺑﱮ٠ ﺍﻭ
«o, bizim karşımızda olduğıı halde, cehlimiz; uykuda, yâııl gatlrtle bulunmamız sebebiyle, O'nıı görmemekte ve ıııeyus olmaktayız." 7706
را درد ﺳﺮآرد واك وس٠ﺗﺜﺬ ﺍﻟﻪ٠ ; ﻡ٠ ﻛ ﻮ ﻛ ﺜ ﺎ ذ ﺍ.>ﻭﻑ ﺋﺪﺍﺑﺪ
"Sıısaınış kimse, gök gürültüsünün saldet lıulutıı getirdiğini ililmez٠ ٠ ’. II gürültü ona baş ağrısı verir." 7707 ﻣ ﺖ ر ﺟﻮ ى روان٠ا'د٠ ﺟ ﺜ ﻢ او ﻣﺎن٠٦ ب٦ د ﺧ ﺮ از ذوﻧﻰ «Gök yüzünün suyundan, yân ;؛yağmur zevkinden haberi olmııtlıftı İçin onıııı gözü akan derede hnlıııı.hr," s ٥r٠l H٥1،،||
اا«ا7
7712
\ﺃ/ }
ﺟﺎى زاﻫﺪ ﺧﻨﻠﺖ ﺑﻮد او
وم ﺑﺎدﻳﻪ ﺑﻮدش ﻋﺎﻵج٠از ﺀل «zahidin ona
'
yer susuz, mîzâcj ؛.sc
r â tıb d ı.
Ç01،in sam rüzgâr
İlâ ؟o lm u ş tu .»
7713 ﺣﺎﺟﻨﺎن ﺣﺒﺪان ﺛ ﺪﺗ ﺪ از وﺣﺪ ﺗﺶ
ش٠ ا ن ا٠وان اﻵﻣﺖ در « H a c la r , o n u n y a ln ız lığ ın a v e ç ö lü n â f e t ؛İçin d e s e lâ m e tin e ş a ş t ıla r .»
7714 .در "ﻋﺎز ا ا د » ﺑ ﺪ ﺑﺮروى رﻳﺚ ز ﺗﻔﺶ ﻣﺤﻮدد ا ب د ك5 دﻳﺚ « K u m ü s tü n d e n a m a z a d u r m u ştu ,
tiyle
b ir
kuııı
k i lia r â r e tte n s u t e n .
e e r e s i k a y n a r d ı.»
771 .؟ ﺖ ﲰ . / ٠ ﻡ ﻭﺍ ٠ ﻝ ﺩ
ر راق و دﻟﺪﻟ ﺖ.واو- وا « D e n ile b ilir d i k i, y e ş illik
ve
g iille r a ra sın d a s e r m e s t o lm u ş, y â lıu d
llu r a k .a v e D ü ld ü l’c b in m işti.»
Bir katır idi ki Mısır hükıimdârı Mukavkıs tarafından Sal* lallâhü Aleyhi Vesellem Efendimize hediye edilmiş, sonra taraf-ı Risâ. Jetten Iîar.ıe٤ -i Aliye ihsan buyurulmuştu. D ü ld ü l:
7716
ر و ﻣ ﺎ ت٠ش رﺣﺮ.ﻻ
6
ا
ت٠٠ از اد ب٠٠ م اورا٣ ا «Yâlıud ayağı l.ıek kumaş ona sabâ rüzgârı olınuştıı.»
ve
lııılılar ،،stüııde idi. yâlıud ؟ölUıı şâıııı MM
7722
اﺣﻞ ﻛﻦ اى ا ﻃﺎ ن د ن٠ ﻣﺜﻜﻞ ﺹ
ارا٠
ﺭ
ﺣﺎن
ﻋﻨ ﺪ, ﺍ
«Ey ﻻوهsultânı, ljjzim müşkülümüzü hallet ki senin lıâlin bize yak؛., yersin.* 7723 وا ﻧﻤﺎ ر ى ز ا ر ا ر ت ﺋﺎ م از ﻣﻴﺎن زارﻫﺎ.ا ﺑﺮ .Esrarından bir sırrı bize göster ki bclimiZden zünnârı keselim, yâni; gâvur iken müslliman olalım.*
7724
ر ى اﻣﻤﺎن٠ ﺑﺜﻤﻬﺎ را ر د ﺣﺎﺟﻴﺎﻥ
ى١ دﺀ٠ﻯ اﺟﺎﺑﺖ ﻛﺮ
«Zâhitl: İlâhî; hacıların diiâsını kabul eti diye gök yüzüne bııklı.»
7725 م/رذﻧﻰ ﺟ ﻮ د ض ذ ؛ا ﻻ ﺣ ﻮ
. ق درم-و زاﻻ رﻛﺌﺮد «Yâ Rabbi: Ben bâlâdan rızık aramaya alışmışını. Çünki sen hâladan hana bir kapı açmışsın.»
7726
و ﻣﻜﺎن در ﻻﻣﻜﺎن٠ " ,اى 'ﺀود ﺑﺎ ن. ﻛ ﺮ د٢ رزﻓﻚ٠١ﻟﻢ،ﻓﻰ «Ey lâ m e k â m .a m ek ân gö -lan A lhılııın» e rm i١ ،١ , ( ﻋﻢ٠ در٠ ) ﻻبyfmlj lt١n y ı ğ ı n t ı d a d ı r . ) b u y u r m u ş s u n <(R ız k ın ız , s e m â d a n M٠. .
ااا٠ 1
77.'ةا f L ذر رش و, ; ا. . اوم د م١ ﻣﺎىر٠رﻣﺪى.'اﻧﻤﺎن "( ١١lbı،u takıın ؛su bu kerameti kabul etmeyen Imm «rvdl, illi ki , ..... .... ٠ ٠ > » ٠ *٠ ٠ ، »؛.؛,ipsiz olarak kaldılar. Söz de temâm oldu ,.
İKİNCİ CİLDİN SONU
ا10ا؛
؛—؛
----------
* Ş E R H ‘ İ M E S N E V İ» XIII üncü asır Anadolu’sunun huzursuz toplu luklarına İlâhî heyecanın, saf îmdmn, rabbani aşkın kapılarını açarak onları huzûra ve kurtuluşa götüren Hz. MEVLÂNA’yı ve ölümsüz eseri MESNEVİ’yi; hakikatiyle tanıtan bir külliyattır. Ruhen hasta ve yaralı bulu n an bugünkü nesil٠ lerimizi de ALLAH’m izniyle kurtaracak, yeni b r imdn, aşk ve heyecan devrinin temellerini atacak nitelikte olan MESNEVİ’yi akıcı bir üslûbla şerhe٠ den bu eser, şu anda yeni b ir nüshası ile okuyucu٠ lanmıza ulaşmış bulunmaktadır. ٠
Aynı şekilde intişâra devam edecek olan bu müstesnd eserden ve Cenâb-ı Pir’in ruhâniyyetinden bütün okuyuclann müstefid olmalarını temenni ederiz. ŞAMİL YAYINLARI
J