1
4
6
2
3
5
9
10
8
11
12
7
nizam onur sönmez’in yürütücülüğündeki doğal verilerle tasarım dersi anlatıları insan ve doğanın ilişkisini dökümleyen kısmen kronolojik bir insanlık tarihçesi sunar. kuş kafalı hikaye, insan ve doğanın ilişkisini dökümleyen bir dizi anlatı ve dolayısıyla anlatıların kaynakçalarını* ilham almıştır. eski bir salon oyunu olan exquisite corpse veya cadavre exquis bir anlatının ardına sadece bir ipucu bırakıcak biçimde katlanıp sırasındaki insan tarafından devam etmesi ve ancak katlar açılınca hikayenin okunmasını kural edinen bir oyundur. 1925’te bir takım sürealistlerin adapte edişiyle oyun anlatının vücut parçaları çizimlerine dönüşür ve aşkın bir vücudu betimleyen çizimler ortaya çıkar.** hikayenin çizgi kısmı oyunun tekniğiyle çizilmiştir.
design with natural aspects is a lecture narrates the realation between the nature and human, instructed by nizam onur sönmez, inwhich he gives a chronologic narrative of partial human history. these narratives and their references* have been a muse for the bird headed story. excuisite corpse or cadavre exquis is similar to the old parlour game consequences – in which players write in turn on a sheet of paper, fold to conceal what they have written but with giving just a clue at the end, and pass it on to the next player – but adapted in 1925 in paris by the surrealists so that parts of the body are drawn instead.** the sketches are drawn with this technique.
*vitruvius, ten books on architecture / wittkower, the problem of harmonic proportion in architecture (in architectural principles in the age of humanism / eva del soldato 2019, natural philosophy in the renaissance https://plato.stanford.edu/entries/natphil-ren/ / tommaso campanella, the city of the sun / laugier, an essay on architecture [intro. and chapt Ii-excerpt on primitive hut] / boullee, essay on architecture / william wordsworth, [+ coleridge], lyrical ballads / novalis, hymn to the night / henry david thoreau, walking / philip steadman, the evolution of designs: biological analogy in architecture and the applied arts / darwin and wallace, on the tendency of species to form varieties; and on the perpetuation of varieties and species by natural means of selection / andrew dobson, green political thought / keith mako woodhouse, 2018, the ecocentrists: a history of radical environmentalism / william morris, news from nowhere / litfin, karen t., 2013, ecovillages: lessons for sustainable community / douglas et al, 2011, the routledge handbook of urban ecology / endlicher et al, 2011, perspectives in urban ecology: studies of ecosystems and interactions between humans and nature in the metropolis of berlin / bernard cache, earth moves / brownell, b. & swackhamer, m. (eds), 2015, hypernatural: architecture’s new relationship with nature / donna haraway, a cyborg manifesto / michael weinstock, the architecture of emergence / michael eeinstock (ed), 2013, dystem city: infrastructure and the space of flows, ad. **cadavra excuisite, tate.org.uk
7
barkodu ödden taranmış ateş etrafında anlamlanır kopanlar. ateş etrafında güruhu kümeler, anlattıkça, taklit ettikçe dilini bulan güruh -tan biri kuş kafasıyla çizer bir kuş kafalı anlatı. kuş kafasıyla doğadan bir kimlik koparmış doğanın ve kendinin üzerine nakış etmiş ne demeli, böylesi rast gelmiştir. rast gelenler yığınına kuş da doğadan böylece yığılır doğada insan olmayan yığıntıda 1 . neredeyse sıfır kadar dokunmaya yazılakoysun yığıntı isterse aşsın sıfırı, dokunsun insana, oh olsun birle başlamak ancak mümkün olsun ikiyle devam etmek muhtemel; belki 3, 4, 6, 9... peki 1456679698235? okutmak mümkün değil belki, buraları taramak mümkün değil hafızaları taramak da öyle.
the separate ones gathered around a fire whose barcode had been scanned through a gall the fire cumulated a crowd who found a tongue as mimicking, and narrating one of the bird-headed crowd drew a bird-headed narrative a bird head took an identity from nature embroidered on nature and itself. what to say, such a coincidence it was. this is how the bird falls to the dump of those who fall from the nature is 1 at the dump of non-humans. let the dump be almost nil to touch the non it could even go beyond the nil if it wants to.. as it is only possible to start with one, also to continue as two, maybe 3, 4, 6, 9... how about 1456679698235? perhaps, it is not possible to read neither to scan here nor the memories.
Arapça ۚky kökünden gelen ۚikāyat ΡϙϱΓ "anlatma, anlatı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ۚakā Ρϙ "anlattı, hikâye etti, taklit etti" fiilinin masdarıdır.
bird person, the hunting scene, lascaux cave / plato, the allegory of cave
5
bir yer hikayesi dahil olur kuş kafa belleğine, yığına yazılır bu yer ve -dekiler, ‘buluntu’lar tükenirken noktalanır, temiz sayfaya göç edilir. hikaye bu kafaların ardına bıraktığı atıklarla yerin zamana sakladığı kalıntıları ayrıştıramaz. zamanın 1’inde atık olmayanların noktalanmış tarihine bir virgül getiremez. tarihi ne onlara var edebilir, ne doğadan koparılmış atığa. hikaye neyi anlatır bilinemez, doğalından seçme, doğalından kopma, yapma yığıntıyı tarihin; kalıntıların iziyle, belleklerdeki yeriyle ve yerlerdeki bellekleriyle var oluşunu sual kabul edemeyen geçmişi atık yığınına ve belki de tarihe nokta konulmak üzere geleceği.. kimi gaga der kim bilir kimi gaga der buradan bir kuş geçmiş kimi gaga der ey gagadaş bu yer biter, bir sonraki sayfada gagaşalım.
a place story was included in the bird-headed memory as place was written into the dump with what's in it, as they run out, the foundlings are punctuated to migrate to a clean page. the story cannot separate the waste left behind by these heads with the remains that the earth hide through time. can't bring a comma to the punctuated history of those who were a non-waste in 1 of the time. can’t bring a history into existence neither to them nor to wastes fallen from nature. what the story tells couldnot be known the dump if the natuals has been artifacted, falled or selected through being in if the histories’ exist at traces of what remained at places in the memories of people and spatial memories the unquestionable past the future about to punctuate the waste dump and perhaps the history.. some beak say who knows some beak say, a bird have passed from here some beak say, ey gagadaş, this place is a dump, lets beak beak at the next page. ...
a part of the clam-human relation in the story of evalutional anthropology
7
yuvasını kuran kuş kafalılar da belki vardır yuvayı kuştan çalarak biçmiş de olabilir, doğadan koparmış kendinden de kurabilir gerçek ya bu kim biliyorsa onundur. diyelim ki kurmuş, yerleşmiş, iyelenmiş kuş veya doğa gibi bu gibide bir ama da olmalı. had biçmek bu amaya dahil olmuş, haddini görmek nadir olmuş haddi nedir kim bilmiş haddine inanmış, görmeden bilmeden kim inandıysa doğurmuş bu gerçeği doğru ya bu, kim inanırsa onunmuş.
maybe there is some bird-headeds that had built their home probably figured by stealing from birds, tearing from nature or they could built from the self its actual, its owned by whoever knows lets say they built, settled and owned or the nature like the bird or the nature this likeness should come with a but in it a boundary enountered to that but as boundary of self was being rare who knew what the boundary was anyway a boundary to be believed, without seeing it or knowing it who believed was the one born this truth as truths were owned by the ones who believed
vitrivius, nature of location / geographical determinism
9
kimisi inanmış, kimisi bilmiş bu hikayeye kim inanmış kim bilmiş hikayenin kimisi anlatmış; dünyayı merkeze alışını cenneti orara, cehennemi buralara suç, cezaları moraller ve bozmaları ödden kopmaları düşünsel* mutlaklardan anlatmış. düşler diyarına inenler, mitler diyarına kaçanlar bu düşlerin gerçekliğine hapsolsunlar. gerçeğinde hapsolmuş kuş kafalılar da belki vardır aydınlığı beklerken hapis gölgelerinde boğulmuş.
some believed, some knew who believes this story, or who knows some of the stories told; about how it put the world to the center the heaven to there, the hell to here about crime and punisments morals and breakings tearings from the gall told from the ideal absolutes let whoever falls to the land of the imaginatives, whoever run away to the land of myths be imprisoned in the reality of these imaginaries maybe there is some bird-headed imprisoned in their truths waiting for the light and drawning in shadows of their prison
Fransızca idéal "1. düşünsel, düşüncede varolan 2. bir şeyin zihinsel modeline uygun, mükemmel" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Geç Latince idealis "düşünsel" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca ve Latince idea "düşünce, göz önüne getirme, kavram, biçim" sözcüğünden +alis sonekiyle türetilmiştir.
vitrivius, harmony of heavens / hesiodic cosmology / myth of prometheus
11
kuş kafasıyla yaratanlar aletleri, elleri tozlanırken kusursuzu taklit eyleyerek doğadan nakşedebilirmiş kusursuz düşler ile gerçeği arayan, nakşeden veya bulan kuş kafalılar ‘kusur’lu bedenlerde yanılmış temizlenmek üzere bir toz olarak göz ardına konulmak üzere bir gizlenmiş bir kas olarak nakış edilen doğa kusursuzla çatışarak yığılabilirmiş veya ‘kusur’u tırnak içine almayı bilip kusurdaki kusursuzluğu kusursuzca nakşedebilirmiş göz ardındaki doğal oluşlar göz önünde biçilmiş, öyle bir biçilmiş ki bu yığıntı, adeta gözlere sokulabilirmiş
the ones who created with their bird heads as their tools and hands were getting dusty could engrave the nature by mimicking the flawlessness the bird headeds who were looking for the truth with their clear imaginary, engraved and found the truth were at fault in their flawed bodies as dust to be clean as a muscle to be hidden from the eyes the engraved nature collapsed while conflicting with the flaws or with knowing how to place in inverted commas they could flawlessly engrave the flawlessness in flaws the hidden natural creations engraved in sight to be visible the collapsing dump were engraved to catch the eye
forms of mimesis through time / ivory venus / ideaisml vs. realism / renaissance
13
kimi gaga bilmiş, bir elmanın düşmesi neleri de düşürür bir gürültünün zaptedilmesi, neleri çalıştırır yasalarla yıkılan gerçekler, yeni bir zamana açılmış maddeler zaptedilmiş bu zamanda yeni biçimlerde algılanmış öyle yıkılmışlar ki ne idealler eskisi gibiymiş ne yaşantı, ne düzen uyumun yerini düzensizlikteki arayışlar gelmiş
some gaga knew what else is fallen from an apples falling what can work from a control of a noise truths that reformed by laws, opened to a new time matters were controlled and captured at this time percieved in new forms such reforms that neither ideals were the same as before. neither life nor order from then, instead of harmony there were searches on the noises
newton laws; industrialization; etienne-louis boullée, cenotaph for newton
15
kimi kuş akıl dingin kırsali anar, öyle bir anar ki bu dinginlik salıverilmiştir anlara, kıra aitler harap değildir bu dingin anda ne eskir doğa, ne zaptedilir ancak niyetiyle var olur bu dinginliktekiler bir yücelik ihtiyacında olmadan anar anı ki anlarını korumuş doğayı ve olağanı yapma pençeden kurtarmış
some bird head recalled the calm rural in such a way that the calmness was unleashed through the moments, the rustics were not ruined in this still moment neither the nature got outdated , nor deforced or curbed the stills exists merely with their intents of being recalled without any need of something supreme such momet that kept all the memories of past saved the stills and the nature from the articulated claw
romanticism / thomas cole, arcadşan or pastoral state / william moris
17
göz önündeki doğal oluşları nakışlara dahil edenler anlatır sonbaharın rüzgarları nasıl dalları bükebilir sislerde kaybolan ufuk sınırlığını kaybedebilir yaş alan bir ağaç başka nelere tanık olmuştur? toprak hangi yağmurları yutmuştur bilinemez ama yağmurlardan birileri elbet onu şu varlığına biçmiştir dibinde kaç tohum bitirmişir, kaçı yerden bitebilmiştir? kuş akıllar bu ana yalnızca tanık olabilir ve tanık edebilir kuş aklıyla iz sürmeye bizi de dahil edebilir, rüyalarına, gözlerinin önüne sürdüğü anlara tanık edercesine başka kuş gözlere sürülmek üzere doğanın ve insanın cümlesini en yalın halleriyle dahil eder anına kimi kuş akıl alay eder aklın zapdetme haddini alayından esirgemez adeta alayıyla ket vurur ki yalın haller artık zaptedilmesin.
the ones that embodies the natural happennings in sight in their embroideries narrates how the fall winds could bend a bough of a tree how the horizon could lose its boundary through the mist what else an aged tree have witnessed? which rains the earth have swallowed couldnot be known but someone must form it into this existence how many seeds falled, how many of thed planted? bird heads could only witness the moment and could make witnesses one could gather us to trace to ones’ dream, to what moments one draws in their eyes in such a way that makes witnesses to draw the moments in some other birds eyes’ one included the absolute nature and human to their moment in their most naked states. some bird tease ouldnot spare the dare of mind to curb and control within their sarcasm in such a embarassing way that the naked states of beings couldnot be controlled anymore
coleridge, wordsworth, lyrical ballads / kaspar david friedrich, chalk cliffs on rügen
19
bir yer hikayesi göçle başlar bir yer hikayesi göçle biter kimin göçü, nelerin bitmesi bir yanda kimlerin göçtürdüğü, nelerin bitirdiği diğer yanda anlatılır doğal olanın iyelendiği bu göç hikayesinde, yapaylık bitirir hadi bitmesin denir, tedbiri yine bitirir yıkımın çıkmazı, tedbirde değilse nerede çözülür kuşlar kafalarında değil de nerede ararlar da bulurlar
a place story begins with migration a place story ends with migration whose migration, what ends on the one hand who migrated and what finished have been told on the other hand in this migration story where the natural is replaced, artificiality ends it. some tries to prevent it, end up with another ending where does the paradox of destruction resolved if not in action to solve birds look and find to not in their heads but where
simon starling, infrestration piece; biomimcricy, biotech
21
başka bir kuşi kafalı hikaye, yaşamı ve hikayeyi aramış, ötekilerden derlemiş, yenisini yapmış ama yenisi de öteki olabilmiş bu kuş insanın kendisi neymiş diye sorup soruşturmuş, saçındaki bite, ortak kodlandığı kuşlara, insanlara, atlara, ağaçlara bağırsaklarındaki canlılara sormuş, cevapların biri ötekinden farklı değilmiş ama hiçbiri de aynı olamamış öteki olan da burada dahil olmuş yaşamı aramış bu hikaye, var etmeyi, yok olmayı ve aralarındakileri dahil oluşunu göremeyenlerin öcüsü bacağını, kolunu, kodunu alanların kendisi yapmayla dahil olanları
another bird-headed story have looked for life and a story, collected from others, and made a new one though the new one could have been an other, this bird asked and inquired what the human themself was, to the lice in his hair, to whom they are co-coded, to birds, to people, to horses, to trees. they asked the creatures in their intestines, one answer iwa not different from the other but none of them were the same the other one has also been included here this story that sought life, creation, extinction and everything in between the monster of those who could not see his inclusion the ones who took the leg, the arm, the code itself who involved in making, artificating
mary shelley, frankeistein; the myth of golem; a cyborg manifesto, donna haraway
23
birileri işleri ardına kalan zamanı aramış ilerden bir bakınca bulmuş ki yapmaların getirdiği işler, bellki yi yine yapmalara ait olabilirmiş peki bu esnada doğalların yaşamı neredeymiş, makine işlerince köleleşmeyip keyfini sürmekteymiş onlar kölelerden zamanı, keyfi, yaşama dair iş haricindekileri alsın ardlarına bıraksın ölü doğayı, tükettiklerini köleler toplasın
someone looked for the leisure time left behind from theirwork with a looking through ahead, he found that the works brought by the artificial may belong toartificial things as well so where was the life of the naturals meanwhile, they was not enslaved by machine work but enjoyed whats left. let them take whats in time, joy, leisurely related to life from the artificial slaves elt them leave the dead nature behind, let the slaves collect what they consume
roman mosaics, asaratos; techno-optimism; neomodernism; superstudio, supersurface; new babylon; organisism etc.
25
ölü doğa da napsın, ne çizsin doğallığın yapmalığında tekrarlansın muhtemel gelecek köle olanın bilgisi kuş insanı aşsın, kuş insanda yapaylığında yapaylaşsın diğer tüm ilişiklerindeki gibi doğala dokunmanın hassas hadleri çizilsin böylece hassaslığın görecesi tespit edilmese de hissiyle devam etmek mümkün olsun ya da olmasın hikaye burada bitmesin ve başlamasın eklemlensin hikayeler silselesinin doğalına
what else could do the dead nature, what should it draw let the possible future be repeated in the arificial natures the knowledge of the slave surpass the bird man, the bird become artificial in human, as in their all other relations so that the sensitive limits of touching nature are drawn although the relativivty of sensing couldnot be calculated yet let it be possible to continue with the feeling of it or not don't let the story end or begin here let it articulate to the nature of the sequence of stories
aa, endemic interstices; mediated matters; biotech; reduced rationality, optimization in spatial searches
27
doğ al ve ri l e rl e t a sa rı m d e si gn wi t h na t u r a l a sp e ct s ‘ 22 b a h ar
s ı l a av a r
y ür ütücü ,
‘22 spring
instructor; assoc. dr. nizam onur sönmez